You are on page 1of 20

B L MSELL K

Tm kuramsal bilgi bilim midir? Bir kuram n bilimsel olup olmad n ay rd etmek iin bir lt e ihtiyac vard r. Bu sebeple sa lam bir lt iin bilim Evrensel olmal d r Kanun trnde anlat ma sahip olmal d r Matematiksel olarak ifade edilmelidir Ancak zamanla bu ltler s n rlay c olarak kabul edilmi ve bilimi yntemiyle (metodoloji) tan mlaman n daha uygun olaca sonucuna var lm t r.

Bu tan mada insana yol gsteren en nemli etmen do ada var olan dzenliliklerdir. nsano lu hayatta kalabilmek iin bu dzenliliklerden yararlanm t r. Gne ve ay periyodik olarak hareketlerini tekrar ederler Gece ve gndz insan n temel ritmini olu turmaktad r. Mevsimlerde hayvanlar n glerini belirleyen bir dzenlilik vard r v.d. te bilim, do ada var olan bu dzenlili in uzun y llar boyunca gzlemlenmesi ve kay t alt na al nmas yla ortaya km t r. nk bu dzenlilikler olgu bilgisinin birikmesini sa lam t r Bu nedenle bilimin basit anlamda do a dnyas n n bilgisi olarak tan mlanmas uzun zaman yayg n bir kanaat olmu tur.

Yerle ik Hayata Gei


Avc l ktan sonra insan n rgtlendi i ve ilk u ra olan tar m faaliyetleri iin bilgi birikimi olu maya ba lam t r. Bylelikle genelle tirme sreleri ortaya kt . Yerle ik tar m uygarl alete ihtiya duymu tur. Bu ihtiya teknolojinin do u unun da ana nedenidir. Arazi zerinde yap lan tar m faaliyetlerinin geli mesiyle yer lme bilgisi (geometri) ilerlemi tir. M s r ve Mezopotamya uygarl klar nda geometri bilgisinin ok ilerlemi bir dzeyde olmas n nedeni de budur. nk her iki uygarl k da devam iin ya amsal nem arz eden nehir kenarlar nda hayat bulmaktayd . Nehir ta k nlar sonras , arazinin yeniden lerek payla lmas zorunlulu u yer lm bilgisinin di er bilgilere gre daha h zl geli mesine yol am t r. Geometri bilgisinin bu denli geli imi piramitler gibi dev fiziksel yap lar n in a edilebilmesini mmkn k lm t r.

Bilgi Trleri
Tar ma dayal kalk nma ve geli menin ard ndan ortaya kan toplumsal e itlilik i blm ve ticaretin geli mesiyle neticelendi. Bu durum say lar yazma sistemi ve aritmeti in ortaya kmas na yol at . Bylece do ada olup bitenlere dair bilgi y n olu maya ve zaman ierisinde artmaya ba lad . Bilginin artmas bilgilerin giderek s n fland r lmas n (taksimat) gerekli k ld . lk ortaya kan bilgi trleri unlard r:
Oklt (By) Din Sanat Felsefe Bilim

Bilim Tarihi
Bilim tarihi, bilimsel bilginin geli im srecini inceleyen bir ara t rma etkinli idir. Bilim tarihi bu srete zellikle u noktalara dikkatini yo unla t rmaktad r.:
Bilginin hangi a amalardan geerek bugnk haline ula t n belirlemek, Bilimsel kuramlar n do u unu ve geli imini olgusal ve deneysel verilere dayanarak betimlemek, Bir toplumun bilime ne zaman ve hangi durumda katk yapabildi ini rneklerle ortaya koymak, Bu katk lar yap l rken bilim adamlar n n nas l bir u ra verdiklerini, kulland klar yntemleri, ara ve gereleri gz nne sermek, Bilimin de erini ve nemini sorgulayarak, bilimsel etkinli i btn ynleriyle tan maya ve tan tmaya al mak, Elde edilen bilimsel sonular n uygulamaya nas l geirildiklerini, bunlar n insan ya am nda ne gibi de i ikliklere neden oldu unu incelemek, Bir toplumun bilime katk yapacak dzeye getirilebilmesi iin neler yap lmas gerekti ini somut rneklere dayanarak gstermek.

Bilimin Ko ullar
Bilim, insan n evreni, do ay ve kendisini anlama ve a klama abas d r. Gerekte bu aba yaln zca bilim ad na yap lmamaktad r. Bilim d nda felsefe, sanat ve din de bu aban n ortaya konuldu u alanlardan bir ka d r. Bu geni entelektel aban n yaln zca bir k sm na bilim denmesinin belirli bir amaca ynelik oldu u a kt r. Sadece bilim, tarih boyunca sonu ilerlemeyle sonulanan bir etkinlik olarak kendisini dikte ettirmi tir. Bunu sa layan da bilgiyi retirken kulland YNTEM D R. Bilime bilimsellik nitelemesini veren de budur.

lk Medeniyetler
Cilal ta devrinin ortalar na do ru rmaklar etraf nda e itli uygarl klar ortaya km t r. Nil etraf nda M s r Medeniyeti (M.. 7000 ler) F rat ve Dicle kenar nda Mezopotamya Medeniyeti (M.. 6000 ler) Uzakdo u da Hint ve in Medeniyetleri (M.. 6000 ler)

Su kenarlar nda kurulan ilk medeniyetler, ilk ara-gere yap m n n da gerekle tirildi i yerler olmu tur. Mezopotamya ve M s r da geli en ilk teknoloji de, tar m n gerektirdi i aragerelerin yap m yla ekillenmi tir.

MEZOPOTAMYA DA ASTRONOM
Mezopotamya da ve tm dnyada astronominin tarihi, en eski yaz biimini (ivi yaz s ) M 3500-3200 y llar aras nda geli tiren Smerlilerle ba lar. Mezopotamyal lar cebirin kurucusudurlar. Babillilerden kalmak tabletlerde birinci ve ikinci derece denklem rnekleriyle kar la lmaktad r. Modern astronominin temelinde Mezopotamya astronomisi bulunur. Mezopotamyal lar mitolojiye ve dini inanlara dayanan astronomiden laik ve matemaktiksel astronomiye gemeyi ba arabilmi ler, zellikle astronominin matematikselle mesinde n ayak olmu lard r. Astronomi alan ndaki en nemli ba ar lar uzun sreli gzlem yapm olmalar d r. Ay ve Gne in hareketlerini incelemi ler ve bunlara ili kin e itli cetveller haz rlam lard r. VII. ve VIII. yzy llardan itibaren muntazam Ay ve Gne tutulmalar gzlemleri yap lm t r. Mezopotamyal lar n takvimi Ay y l na dayanan Ay takvimidir (Y l 354 gn idi). Bu takvim dha sonraki dini takvimlere ve slam Dnyas ndaki hicri takvime temel olu turmu tur.

Antik Greklerde Bilim


M.. Yakla k 1000 y llar nda ortaya km t r. Bilime ve felsefeye ynelik geli tirilen yeni bak a s , evrene ili kin daha kkl ve kuramsal yakla mlar n do mas na yol am t r. nceki uygarl klar n gzleme dayal bilim etkinli i yerini kuramsal a klamalar n dzenlenmesine b rakm t r. Do uda bilim ve uygarl n gerilemeye ba lad s ralarda Anadolu nun bat s nda, Ege k y lar nda, bir canlanma olmu tur. Anadolu nun bu k y lar ok de i ik uygarl klarla evrilmi ti. Bu k y lardaki limanlar, yaln zca Ege sakinlerinin de il, Fenikelilerin, Filistinlilerin, M s rl lar n ve Anadolu kavimlerinin u rak yerleriydi. ok de i ik inan ve gr lere sahip bu toplumlar n kayna mas bilimin geli mesi iin ok yararl bir ortam sa lam t r,. Bylece Ege k y lar yarat c l n ve zgr d ncenin de kayna olmu tur. Bunun sonucunda Helen Dnemi birbirlerine z t felsefi ve bilimsel gr lerin sergilendi i ve kan tlanmaya al ld , e itli okullar n kuruldu u bir dnem olmu tur.

Hipokrates ve T p Biliminin Do u u
T bb n babas olarak an lan Hipokrat (M.. 460-377) Kos ta do mu tur. Gr leri dneminde kabul edilen nl bir hekimdir. Diseksiyona dayal bilgilerinin yeterli olmamas nedeniyle, dneminin doktorlar gibi anatomi bilgisi zay f olan Hipokrat, Grek d nce gelene inde etkin bir yer edinmi olan drt s v (h lt) kuram n temele alan bir tedavi anlay geli tirdi. Kan, balgam, kara safra ve sar safradan olu an drt s v n n dengede olmas sa l k, dengenin bozulmas ise hastal k anlam na geliyordu. yleyse tedavi bozulan s v dengesini dzeltmekten ba ka bir ey olmayacakt r. Bu d nceleri savunan Hipokrat n en nl eseri Kutsal Hastal k t r. Grekler saray (epilepsi ) kutsal hastal k olarak tan ml yorlard . Hipokrat a gre bu hastal k beyinden kaynaklanmaktad r ve beyinden gelen balgam, kandaki havay durdurdu u iin sara olu maktad r. Saran n kutsal bir hastal k olmad n ne sren Hipokrat a gre tm hastal klar n nedeni do ald r.

Sofistler
Antik Grek felsefesinin nemli evrelerinden bir di eri ise do a felsefesine tepki olarak ortaya kan sofistik d nce dnemidir. Bu dnem felsefesinin hem konusu hem de yklemi insand r. Bundan dolay birok felsefe tarihisi bu dnem felsefesini insan felsefesi veya antropolojik dnem olarak adland rm t r. Do a felsefesinin geli ti i bu dnem, sadece do a kar s nda ba vurulan speklatif d nsel geli menin sergilendi i bir dnem de il, ayn zamanda tek tek bilimler ba lam nda gerekle tirilen ilerlemenin de ortaya konuldu u bir dnem olmu tur. zellikle astronomi, matematik ve t p konular nda ciddi geli meler kaydedilmi tir. Bu bak mdan Antik Felsefenin ayd nlanma dnemi olarak betimlenen bu d nsel at l m diliminde, bilgelerin insan d ncesini geleneksel gr lerden, a klama modellerinden ve zellikle de dinsel anlay tan ba ms z k lmak iin bilinli bir aba gsterdikleri anla lmaktad r.

Sistemler Dnemi
Antik Dnyan n entelektel geli iminin zirve noktas n olu turan ve bu anlamda d nce tarihinin grkemli yap tlar n n sergilendi i as l dnem ise sistemler dnemi olmu tur. Grek d ncesinin temel motiflerinin sistematik bir biimde ele al nd bu dnemdeki geli meler byk lde felsefe tarihini iki byk filozofuna aittir: Platon (Eflatun) ve rencisi Aristoteles.

Atina Okullar

Eflatun ve Akademi de Bilim

Eflatun gerek olan bulmay amalayan bir problem d nrdr ve bunu da diyalektik bir biimde ilerleyen ak l yrtmeyle gerekle tirmeyi denemi tir. Bunun iin bir Akademi kurmu tur. Akademi de retimin nas l yrtld ne ili kin yeterli bilgi bulunmamakla birlikte, nl bilge Sokrates in etkisiyle bir retim tekni i olarak konferans yntemi yerine tart ma ynteminin benimsenmi olma ihtimali yksektir.

Aristoteles ve Lcyceum da Bilim


Eflatun un ba latt sistemli do a ve evreni a klama srecini rencisi Aristoteles devam ettirmi tir. Fakat onun yakla m hocas ndan btnyle farkl ilkelere dayanmaktad r. Aristoteles e gre kal c gerekli in pe ine d mesi bak m ndan Eflatun hakl d r. Ancak gerek varl , yani idealar , bireylerden ayr olarak grmesi yanl t r. nk idea eylerin zdr. Dolay s yla z nas l eyden ayr olabilir? eylerin formu oldu una gre, idea eyden ayr lamaz, onun ierisindedir ve ancak soyutlama yoluyla ondan ayr labilir. D nr Eflatun'un en nl ve retken rencisi Aristoteles, do aya ynelik al malarda gzlemin temel prensip olarak benimsenmesi konusunda srarc yd . al malar ndan ikisinde, yani Gkler zerine (De Caelo) ve Meteoroloji (Meteorologica)'de Aristoteles y ld zlar n, gezegenlerin ve ay n belirgin hareketlerini a klam t .

Helenistik Dnem
Byk skender in M..334-323 y llar aras nda o gnk Dnyan n byk bir k sm n fethederek Avrupa dan Hindistan a uzanan topraklarda kurdu u byk bir imparatorluk sonucu Grek d ncesi, Uzak Do uya kadar yay lm ve buralardaki kltrlerle kar arak ve kayna arak, Helenistik denen yeni bir uygarl n do mas n sa lam t r. Bu uygarl as l geli tirenler ise M s r a hakim olan Ptolemaios ailesidir. Ptolemaios krall n n ve Helenistik dnemin merkezi skenderiye ehridir. M.. 331 y l nda Nil deltas nda kurulan ve bugn de dnyan n say l kentlerinden biri olan skenderiye dnemin nl mimar Rodoslu Deinocrates taraf ndan gerekle tirilmi tir. Sema tap na , mze, ktphane ve imparatorluk saray gibi nemli yap lar yan nda skenderiye nin en nemli yap lar ndan biri, II. Ptolemaios dneminde, in a edilmi olan fenerdir. skenderiye de ayr ca yakla k 400.000 civar da kitab n yer ald ok zengin bir ktphane bulunmaktayd . skenderiye bir kltr merkezi haline getirilmeye al lm t r.

Romal lar Dneminde Bilim


Uzun sre Grek bilim anlay na ba l olarak sekin bilimsel ara t rmalar n yap ld skenderiye, M.. 30 y l nda Romal lar n eline geti. Bu tarihten itibaren dnyan n ykselen gc haline gelen Romal lar bir sre sonnra yeryzne egenmen oldular. Bylece Romal lar n dnemi ba lad . Dilleri Latince olan Romal lar, ba ta skenderiye olmak ere yay ld klar topraklarda kar la t klar Grek bilim ve kltr rnlerini elde etmek iin Grkee rendiler, ancak hem Latinceyi hem de Grekeyi kullanmaya devam ettiler. Romal lar Grek zihniyetini yak ndan tan m olmalar na kar n, onlardan farkl bir do a ve evren alg s n benimseyerek, yarar esasl bir tutumla bilgiye yakla may setiler. Bu yararc yakla m, Greklerin kuramsal bilgi (theoria) alan nda gsterdikleri ba ar lar gsterememelerine yol at . Romal lar bu tutumlar sonucunda teknik ve teknolojik (praxis) alanlarda ba ar gsterdiler ve zellikle mimarl k ve mhendislik alanlar nda inan lmaz derecede ilerlediler. Ancak ba ta matematik, astoronomi ve o rafya lalanlar nda Grek miras n n nemli ba lant lar n n yer ald sekin eserler verildi i grlmektedir.

Ptolemaios (Batlamyus)
Roma dneminin en nl bilim adam Ptolemaios tur. Matematik, astronomi, co rafya ve optik alann nda yapt al malarda nemli katk lar yapm t r. Astronomiye ili kin kaleme ald Almagest adl eserinde astronomide kullan lmak zere kiri ler cetveli haz rlam t r. Bu cetveli haz rlarken Ptolemaios Teoremi ad verilen kendi buldu u teoremi kullanm t r. Ptolemaios, zaman na kadar ula amn astoronmi bilgilerini sentezini yapm ve bunlar Almagest, ya da as l ad Mathematike Syntaxis olan kitab nda toplam t r. Bu eserinde gksel olgular anlamland rmak maksad yla kurmu oldu u Aristoteles fizi ini temele alan geometrik kuram tan tmaktad r. Kitab n temel zelli i, daha nce Apollonios taraf ndan ortaya at lan ve Hiparkhos ile Gne in ve Ay n hareketlerini a klanmas nda kullan lan d merkezli (eksantrik) ve embermerkezli (episikl) modellerle gezegenlerin dzensiz hareketlerinin a klanmas d r. Bylece Batlamyus ile gezegenler kuram tamamlanm olmaktad r.

CLAUDIUS GALEN
Claudius Galen (Galenus), MS 129 civar nda Anadoludaki Bergama, Misyada do du. T p e itiminden sonra skenderiye, M s ra, sonra da MS 162de Romaya seyahat etmi ve orada halka a k anatomi dersleri vermi ve hreti k sa srede yay lm t r. II. Yzy l n Yunanl hekimi Claudius Galen deneysel fizyolojinin kurucusudur. Yaratt rakipsiz etki 17. yzy la kadar srm tr.

mparator Marcus Aureliusun saray hekimi olan Galen, gladyatrlerin de iyile tiricisi olmas sebebiyle ok say da a k yara ve travmaya tan k olmu tur.

GALEN N ALI MALARI


Antik dnemin Hipokrattan sonra en byk hekimlerinden biridir. O dnemde insan ls zerinde al mak yak ks z grld ve tabu say ld iin Galen maymunlar , insans maymunlar , besi domuzlar n , hatta filleri incelemi ve gzlemlerini insanlarla ili kilendirmi tir. K rsal kesimde ele geirebildi i ve inceleme ans buldu u insan iskeletlerinin de yard m yla elde etti i sonular n byk k sm , modern t bb n geli imi iin bir ba lang noktas olmu tur. Galen, iskelet ve kafatas n eksiksiz biimde tan mlam , solunum mekanizmas n hatas z a klam ve atardamarlar n hava de il, kan ta d n deneysel yntemle kan tlayarak, kabul grm eski bir teoriyi altst etmi tir. Sesin akci er de il, g rtlak taraf ndan retildi ini ortaya koyarak eski inanlar sarsm t r.

Roma da Mimarl k ve Mhendislik


Praxis d ncesine, yani bilgiyi salt bilgi oldu u iin de iy, yararl oldu u lde de erli bulan Romal lar n elbette en fazla rn verdikleri alan da mikarl k ve mhendislik olmu tur. Mimarlar ierisinde en nemlisi Vitrivius tur (M.. I. Yzy l) Mimarl k zerine adl eseri, mimarl k ve mhendislik alan nda yaz lm ilk nemli eserdir. Vitrivius iin binal r n i dekorasyonu da d kadar nemildir. Ses yal m m izerinde de duran Vitrivus esis ykseltmek ve akusti i artt rmak amac yla tiyartolarda vazolar kullanm t r. Marcus Vipsanius Agrippa (M.. 63-12) da dnemin nemli mimarlar aras ndad r. maparator Octavianus ile yak nl n n da bulunmas yla, srekli de er verilen bir mimar, devlet adam d r. Bu nedenle Roma y gerek anlam yla bilim , kltr ve sanat merkezi haline getirmek iin byk bir aba gstermi tir. Bu amala Roma da e itli suyollar n n yap m n ve tamirini stlenmi , nl Panteon tap na n yapm t r.

Roma da Bilim
Roma dneminde okuyucular n bilgi gereksinimini kar lamak amac yla ansiklopedi derlemeleri de yaz lm t r. Bu eserler konulara ya da bilimlere gre tasnif edilen geni hacimli derlemelerdir. Varro nun (M.. 116-27) Disiplin adl eseri bunlar aras nda en tan nm olan d r. Disiplin dokuz blmden olu uyordu: Gramer, diyalektik, retorik, geometri, aritmetik, astronomi, mzik, t p ve mimarl k. Bu s n flama Ortaa e itiminin temeli olmu tur. Ortaa da t p ve mimarl k at lm ; gramer, diyalektik ve retorik l E itim (Trivium), geometri, aritmetik, astronomi ve mzik Drtl E itim (Quadrivium) ad yla okullarda okutulmu tur. Roma dnemi ansiklopedi yazarlar ndan birisi de Plinius tur (M.S. 23-79). Do a Tarihi adl eseri dnemin bilgisini iermektedir.

You might also like