You are on page 1of 250

FİZİKSEL RİSK

FAKTÖRLERİ

26/05/11 1
FİZİKSEL ETKENLER

1 – GÜRÜLTÜ
2 – TİTREŞİM
3 – TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ
4 – İYONİZAN ve NONİYONİZAN
RADYASYON
5 – BASINÇ

26/05/11 2
GÜRÜLTÜ

26/05/11 3
GÜRÜLTÜ,

GENEL OLARAK

İSTENMEYEN VE RAHATSIZ

EDEN SES OLARAK

TANIMLANIR.

26/05/11 4
   ENDÜSTRİDEKİ  GÜRÜLTÜ

İŞYERLERİNDE
ÇALIŞANLARIN ÜZERİNDE,
FİZYOLOJİK ETKİLER
BIRAKAN
VE
İŞ VERİMİNİ
OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYEN
SESLER OLARAK
TANIMLANABİLİR.
26/05/11 5
Gürültünün
sebep olduğu
hastalık
VAR
mıdır?
26/05/11 6
Gürültüden
ileri gelen
işitme kayıpları
hangi şartlarda
meslek hastalığı
sayılabilir.
26/05/11 7
5510 sayılı 
Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu
Madde 14

26/05/11 8
MESLEK HASTALIĞI

İşçinin,
çalıştığı işin niteliğine göre
tekrarlanan bir sebeple işin
yürütüm şartları yüzünden
uğradığı geçiçi veya sürekli
hastalık, sakatlık veya ruhi
arıza halleridir.
26/05/11 9
          
Sosyal Sigorta
Sağlık İşlemleri Tüzüğü 

26/05/11 10
Meslek Hastalıkları Grupları
A - Kimyasal maddelerle ortaya çıkan
meslek hastalıkları
B - Mesleki cilt hastalıkları
C - Pnömokonyozlar ve diğer solunum
sistemi hastalıkları
D - Mesleki bulaşıcı hastalıklar
E - Fiziksel etkenlerle olan meslek
hastalıkları
26/05/11 11
GÜRÜLTÜ ZARARLARININ MESLEK
HASTALIĞI SAYILABİLMESİ İÇİN;

GÜRÜLTÜLÜ İŞ’TE EN AZ İKİ YIL,


GÜRÜLTÜ ŞİDDETİ SÜREKLİ
OLARAK 85 dB’ in ÜSTÜNDE OLAN
İŞLERDE EN AZ 30 GÜN,

ÇALIŞILMIŞ OLMASI GEREKİR.


Yükümlülük süresi 6 ay ...

26/05/11 12
Ses;

Hava basıncındaki
dalgalanmaların kulaktaki
etkisinden ileri gelen
fiziksel bir duygu
olarak ta tanımlanabilir.

26/05/11 13
26/05/11 14
Dalga Boyu (λ )
Ses dalgası
1

Dalganın yayılma hızı

0
0 2 4 6 8 10

f = Frekans
Genlik T = Peryod

-1 V=fxλ fxT=1
26/05/11 15
 GENÇ VE SAĞLIKLI BİR KULAK
20 Hz. İLE

20000 Hz. FREKANSLAR


ARASINDAKİ SESLERE

UYUM SAĞLAR YANİ BU


ARALIKTAKİ SESLERİ

DUYABİLİR.
26/05/11 16
26/05/11 17
26/05/11 18
GÜRÜLTÜNÜN SEBEP OLDUĞU İŞİTME
KAYBI TİPLERİ
1 - İLETİM TİPİ İŞİTME KAYBI
• İletim tipi işitme kaybı, kulak
zarında ve orta kulak kemiklerinde
meydana gelen kayıplardır.
2 - ALGI TİPİ İŞİTME KAYBI
• Algı tipi işitme kaybı iç kulakta
duyma hücrelerinde meydana gelen
kayıplardır.
26/05/11 19
Noise
damage
occurs
HERE

KALICI
             İŞİTME  
KAYBININ
            HİÇ BİR 
   ŞEKİLDE
         TEDAVİSİ
   MÜMKÜN  
         DEĞİLDİR.

26/05/11 20
26/05/11 21
Konuşma aralığı:

 175 Hz. - 7500 Hz.

 25 dB - 65 dB

26/05/11 22
İŞİTME  KAYBINA  ETKİ  EDEN  
FAKTÖRLER

  

SŞ - Şiddetine,
SF - Frekans dağılımına,
ES - Etkilenme süresine,
KY - Kişinin yaşına,
KD - Kişisel duyarlılığına,
KC - Kişinin cinsiyetine.
23 26/05/11
YER VE KONUMLARA GÖRE GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİ

GÜRÜLTÜ DÜZEYİ YER VE KONUM


0 dB İşitme eşiği
20 dB Sessiz bir orman
30 dB Fısıltı ile konuşma
40 dB Sessiz bir oda
50 dB Şehir içinde bir büro
60 dB Karşılıklı konuşma
70 dB Dikey matkap
80 dB Yüksek sesle konuşma
90 dB Kuvvetlice bağırma
100 dB Dokuma salonları
110 dB Havalı çekiç, Ağaç işleri
120 dB Bilyeli değirmen
130 dB Uçakların yanı
140 dB Ağrı Eşiği

26/05/11 24
Gürültü şiddeti desibel olarak ölçülür.

 Basınç olarak işitme aralığı çok 
geniş bir aralıktır. 

 Her 3 dB’lik artışta, ses iki kat artar.

 Her 10 dB’lik artışta ise; ses on kat 
artar.
26/05/11 25
100 dB + 100 dB = ? dB

26/05/11 26
 1 dB + 1 dB = 4 dB
 2 dB + 2 dB = 5 dB
 3 dB + 3 dB = 6 dB
 4 dB + 4 dB = 7 dB

26/05/11 27
100 dB + 100 dB = 103 dB

26/05/11 28
BİRDEN FAZLA GÜRÜLTÜ KAYNAĞININ
BULUNDUĞU ORTAMLARDA
SES DÜZEYLERİ YÜKSEK DÜZEYDEKİ SESE
ARASINDAKİ FARK (dB) EKLENECEK MİKTAR (dB)
0 3.0
2 2.6
3 1.8
4 1.5
5 1.2
6 1.0
7 0.9
8 0.8
10 0.4
12 0.3
14 0.2
16 0.1

26/05/11 29
GÜRÜLTÜNÜN İŞİTME KAYBI DIŞINDAKİ
PSİKOLOJİK ETKİLERİ ( 1 )

GÜRÜLTÜLÜ ORTAMLARDA KALAN VEYA YAŞAYAN İNSANLARDA

 Konsantrasyon, dikkat ve reaksiyon


kapasitesi zayıflayabilir.
 Yorgunluk, uyku bozuklukları ve geç
uyuma halleri görülebilir.
 Merkezi sinir sistemi bozuklukları, baş
ağrıları ve stresler görülebilir.
 Metobolik ve hormonel bozukluklar
görülebilir.
26/05/11 30
GÜRÜLTÜNÜN İŞİTME KAYBI DIŞINDAKİ
PSİKOLOJİK ETKİLERİ ( 2 )

BİRDEN BİRE ŞİDDETLİ BİR GÜRÜLTÜNÜN ETKİSİNDE


KALINDIĞINDA

Kan basıncı (tansiyon) yükselmesi


görülebilir.
Kan dolaşımı bozukluğu görülebilir.
Solunum hızı değişmesi ve
Terlemenin artması gibi hususlar
görülebilir.
26/05/11 31
 GÜRÜLTÜNÜN İŞİTME KAYBI DIŞINDAKİ
PSİKOLOJİK ETKİLERİ (3)

GÜRÜLTÜ AYRICA
 Konuşurken bağırma,
 Sinirli olma hali,
 Karşılıklı anlaşma zorluğu,
 Kişiler arasındaki ilişkilerde
olumsuzluklar ve
İş kazalarının artmasında etkin rol
oynar.
26/05/11 32
dB

60
97 dB(A)

50

40 92 dB(A)

30
83 dB(A)
20

10

0 YIL

83 , 92  ve  97 dB(A)’lık gürültü düzeylerinde, gürültüye maruz kalan kişilerin
0 1 2 3 4 5 10 20 50
4000 Hz sabit frekanslı gürültüdeki işitme kayıplarının yıllara göre dağılımı 

26/05/11 33
Desibel Skalaları
• A scale
İnsan kulağının işitmelerinde,
• B scale
Telefon şirketlerince,
• C scale
Tüm seslerde, kullanılır.
26/05/11 34
HİÇ BİR ÖNLEM ALINMAKSIZIN GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİNE GÖRE
GÜNDE EN FAZLA ÇALIŞILABİLECEK SÜRELER

GÜRÜLTÜ DÜZEYİ GÜNLÜK ÇALIŞMA SÜRESİ


80 dB(A)’ dan az Süresiz
85 dB(A) 8 Saat
92 dB(A) 6
95 dB(A) 4
97 dB(A) 3
100 dB(A) 2
102 dB(A) 1,5
105 dB(A) 1
110 dB(A) 0.5
115 dB(A) 0.25
115 dB(A)’ dan çok Çalışılamaz

26/05/11 35
İŞİTME KAYBININ KESİN TANISI İÇİN

1 - Odyometrik test yapılmalı ve yaş dikkate alınmalı


2 - Gürültü düzeyi ölçülmeli

3 - Odyogramlardan da yararlanılmalı

4 - İşitme zorluğuna sebep olan diğer etkenler giderilmeli

5 - Geçici işitme kayıpları bertaraf edilmeli

26/05/11 36
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ (1)

A – TEKNİK KORUNMA
a) GÜRÜLTÜ KAYNAĞINDA
– Gürültü düzeyi düşük makineler seçilmeli ve
değiştirilmeli
– Gürültü düzeyi daha az olan işlem seçilmeli
– Gürültü kaynağı izole edilmeli .

26/05/11 37
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ (2)

b) GÜRÜLTÜLÜ ORTAMDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER:

– Makinelerin yerleştirildiği zeminde,


– Gürültü kaynağı ile maruz kalan kişi arasında,
• Engel konularak ve
• Uzaklık artırılarak
– Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği duvar,
tavan, taban gibi yerler ses emici malzeme ile
kaplamak.

26/05/11 38
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ (3)

c) GÜRÜLTÜNÜN ETKİSİNE MARUZ KALAN KİŞİDE ALINMASI

GEREKEN ÖNLEMLER:

1 – Gürültüye maruz kalan kişinin, sese karşı iyi izole


edilmiş bir bölme içine alınması,

2 – Gürültülü ortamdaki çalışma süresinin kısaltılması,

3 – Gürültüye karşı etkin kişisel koruyucu kullanmak.

26/05/11 39
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ ( 3 )

B – TIBBİ KORUNMA

1 – Gürültülü işlerde çalışacakların işe girişlerinde odyogramları alınmalı


ve sağlıklı olanlar çalıştırılmalıdır.
İş kazalarının önlenmesinde, kesin denilebilecek, yeterli önlem
alınabiliniyorsa, gürültülü işlerde doğuştan sağır ve dilsizlerin çalıştırılması da
düşünülebilir.

2 – Gürültülü işlerde çalışanların, her altı ayda bir odyogramları alınmalı ve


işitme kaybı görülenlerde, gerekli tedbirler alınmalıdır.

26/05/11 40
KULAK KORUYUCULARININ GÜRÜLTÜ
ENGELLEME DEĞERLERİ

AZALTMA
CİNSİ DERECESİ

PAMUK 5 - 16 dB
PARAFİNLİ PAMUK 20 - 35 dB
CAM PAMUĞU 7,5 - 32 dB
KULAK TIKACI 20 - 45 dB
KULAKLIK 12 - 48 dB

26/05/11 41
KULAKLIKLARININ
ALIŞTIRMA PROGRAMLARI

SABAH ÖĞLEDEN SONRA

1 . GÜN ½ Saat ½ Saat


2 . GÜN 1 Saat 1 Saat
3 . GÜN 2 Saat 2 Saat
4 . GÜN 3 Saat 3 Saat
5 . GÜN Tüm vardiya süresince

26/05/11 42
En yüksek ses basıncı (Ppeak)

C - frekans ağırlıklı anlık gürültü


basıncının maksimum değeri

26/05/11 43
Günlük gürültü maruziyet düzeyi
(LEX,8h)[dB(A) ve 20 µPa]

Sekiz saatlik iş günü için, anlık


darbeli gürültünün de dahil olduğu
bütün gürültü maruziyet
düzeylerinin zaman ağırlıklı
ortalaması.

26/05/11 44
Haftalık gürültü maruziyet
düzeyi;

Günlük gürültü maruziyet


düzeylerinin sekiz saatlik beş iş
gününden oluşan bir hafta için
zaman ağırlıklı ortalaması.

26/05/11 45
Yönetmeliğin uygulanması bakımından,
günlük gürültü maruziyet düzeyleri;
En yüksek ses basıncı yönünden
tanımlanmıştır.
Maruziyet sınır değerleri ve
Maruziyet etkin değerleri

26/05/11 46
Maruziyet sınır değerleri
(LEX,8h=87dB(A) ve Ppeak=200 Pa ) i

(i) : 140 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
En yüksek maruziyet etkin değerleri
(LEX,8h=85dB(A) ve Ppeak= 140 Paii )
(ii) : 137 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa

En düşük maruziyet etkin değerleri


(LEX,8h = 80dB(A) ve Ppeak= 112
Paiii )
(iii) : 135 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa

26/05/11 47
Yönetmelik Dip Not 

(i) : 140 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa

(ii) : 137 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa

(iii) : 135 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa

26/05/11 48
TİTREŞİM;

Mekanik bir sistemdeki


salınım hareketlerini tanımlayan
bir terimdir.

26/05/11 49
TİTREŞİM;
Potansiyel enerjinin kinetik enerjiye,
kinetik enerjinin potansiyel enerjiye
dönüşmesi olayına
titreşim (vibrasyon) denir.

26/05/11 50
Titreşim,
Araç, gereç ve makinelerin,
çalışırken oluşturdukları salınım
hareketleri sonucu meydana gelir.

Çalışmakta olan ve iyi dengelenmemiş


araç ve gereçler genellikle
titreşim oluştururlar.

26/05/11 51
Titreşimi;
insan sağlığı üzerindeki
etkisi bakımından iki fiziksel büyüklüğü
ile tanımlamak gerekir.

1 – Frekansı
ve
2 – Şiddeti

26/05/11 52
Titreşimin Frekansı: Birim zamandaki
titreşim sayısına, titreşimin frekansı denir.
(Birimi: Hertz (Hz) dir.)

Titreşimin Şiddeti: Titreşimin oluştuğu ortamda,


titreşen enerjinin hareket yönüne dik, birim alanda,
birim zamandaki akım gücüne, titreşimin şiddeti denir.
(Birimi: W/cm2 dir.) (Yeni Birimi:m/s2)

26/05/11 53
Titreşim;
Vücudu etkileme biçimi
yönünden iki türde incelenir.

1) El-Kol titreşimi ve
2) Bütün vücut titreşimi

26/05/11 54
El – kol titreşimi;

İnsanda el–kol sistemine aktarıldığında,


işçilerin sağlık ve güvenliği için risk
oluşturan ve özellikle de; damar, kemik,
eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol
açan mekanik titreşimi ifade eder.

26/05/11 55
El – kol titreşimi için;

Sekiz saatlik çalışma süresi


için günlük maruziyet sınır değeri
5 m/s2,

Sekiz saatlik çalışma süresi


için günlük maruziyet etkin değeri
2,5 m/s2.

26/05/11 56
  Kaynakları
El - Kol Titreşim

Genellikle el ve el parmakları ile


kollara ulaşan titreşimleri oluşturan
titreşim kaynakları;

Taş kırma makineleri, kömür ve madencilikte


kullanılan pnömatikçekiçler, ormancılıkta
kullanılan testereler, parlatma ve rende
makineleri vb.

26/05/11 57
Bütün vücut titreşimi;

Vücudun tümüne aktarıldığında,


işçilerin sağlık ve güvenliği için
risk oluşturan, özellikle de, bel
bölgesinde rahatsızlık ve
omurgada travmaya yol açan
mekanik titreşimi ifade eder.

26/05/11 58
Bütün vücut titreşimi için;

Sekiz saatlik çalışma süresi


için günlük maruziyet sınır değeri
1,15 m/s2

Sekiz saatlik çalışma süresi


için günlük maruziyet etkin değeri
0,5 m/s2

26/05/11 59
Tüm vücut Titreşim Kaynakları

Tüm vücudun, etkisi altında


kaldığı titreşim kaynakları;

Traktör ve kamyon kullanımı, dokuma


tezgahları, yol yapım, bakım ve onarım
makineleri, özellikle çelik konstrüksiyonlu
yapılarda titreşime sebep olan makine
ve tezgahlar ve benzeri araç gereçler.

26/05/11 60
Titreşim tek frekanslı ve sinüzoidal
olabileceği gibi kompleks frekanslı
ve rasgele bir tipte de olabilir.

İnsanlar;
1 HZ. ile 1000 Hz. arasındaki
titreşimleri algılarlar.

26/05/11 61
İnsanlar;
düşük frekanslı titreşimlere
maruz kaldıklarında,
sarsıntı hisseder.

Buna karşılık;
yüksek frekanslı titreşimlere
maruz kaldıkların da ise,
Karıncalanma, hatta yanma
hissi duyarlar.
26/05/11 62
Titreşimin insan vücudundaki etkileri

- Fiziksel ve Biyomekanik,
- Psikolojik veya sensoryel,
- Fizyolojik ve
- Patolojik etkiler

26/05/11 63
Titreşimin tıbbi ve biyolojik etkisi büyük
ölçüde şiddetine ve maruz kalınan süresine
bağlıdır.

İnsan vücuduna belirgin etkisi olan


titreşimin frekansı ise;
1 - 100 Hz. arasındadır.

26/05/11 64
Titreşime neden olan el aletlerini
kullanan kişilerde yapılan ölçmelerde;

El-kol-vücudun titreşim geçirme oranı,


5 Hz. de en yüksek olarak bulunmuştur.
İkinci maksimum düzey ise;
20 - 30 Hz. arasıdır.

26/05/11 65
Titreşim enerjisi avuç içinden el sırtına,
Elden kola ve koldan omuza geçerken
önemli ölçüde güç kaybına uğrar.

26/05/11 66
Vücudun mekanik titreşime
gösterdiği reaksiyon,karışık
bir olay olup çok iyi
bilinmemektedir.

26/05/11 67
Buna rağmen titreşim;
1. Vücutta bazı doku yapılarının
deformasyonuna,
2. Solunum hızının artmasına,
3. Oksijen tüketiminin artmasına
ve buna bağlı olarak enerji
harcamasının artmasına,
4. Performansta gerilemeye,
5. Sübjektif algılamada bozulmaya,

26/05/11 68
6. Kalp atım sayısının artmasına,
buna bağlı olarak kan basıncının artmasına,
(5 Hz. frekanslı titreşime maruz kalan
kişilerin %50 sinden fazlasında kan
basıncında artma görülmektedir),
7. Merkezi sinir sistemi hücrelerinin
fonksiyonlarında aksamaya,
neden olduğu bilinmektedir.

26/05/11 69
Ayrıca; titreşim nedeniyle,
Kanda glikoz ve glikojen
konsantrasyonunda azalma
olduğu da bilinmektedir.

Bu değişikliklerden çoğu
titreşime maruziyetin başlangıçında
yüksek iken daha sonra normale
dönüşebilmektedir.

26/05/11 70
Titreşimin klinik olarak belirlenen etkileri

1 - Çok düşük frekanslı (f<2Hz);  
at, otomobil, uçak, gemi gibi araçlarla 
seyahat sırasında meydana gelen 
titreşimlerde; merkezi sinir sistemi 
şikayetleri meydana gelebilir. Bulantı, 
kusma, soğuk ter olabilir. 
Seyahat bitince belirtiler belli 
bir süre sonra ortadan kalkar.
26/05/11 71
2- Düşük frekanslı titreşim (2<f<30 Hz); 
oluşturan el aleti kullanan 
işçilerde, elde dolaşım bozuklukları, 
hipersensivite ve daha sonra uyuşukluk 
meydana gelşebilir.

26/05/11 72
Titreşime,
maruziyet sürerse,
omuz başlarında ağrı,
yorgunluk soğuğa karşı
hassasiyet artması
söz konusu olabilir.

26/05/11 73
Titreşimle birlikte, 8-10 oC ısıya 
kısa süre maruziyette, parmaklarda
ve avuç içinde beyazlaşma olabilir.
Ön kol ve omuz kaslarında ağrılar
görülebilir. 
Bütün vücudu titreşime maruz kalan
bazı işçilerde disk kayması denilen bel
ağrıları da meydana gelebilir. 

26/05/11 74
Fonksiyon bozukluğu 
olarak; zamanın uzaması,
 uyku bozuklukları, baş ağrısı 
ve yorgunluk görülebilir.

26/05/11 75
Tüm vücudun veya el ve kolların titreşime
maruziyeti sonucunda oluşan etki;

titreşimin;

o- Titreşimin frekansına,
o- Titreşimin şiddetine,
o- Titreşimin Yönüne,
o- Maruz kalınan süreye,

26/05/11 76
o- Titreşimin uygulandığı bölgeye ve
o- Uygulandığı bölgenin
büyüklüğüne,
o- Titreşime maruz kalan kişinin yaşına,
o- Cinsiyetine ve
o- Kişisel duyarlılığı ile
o- Genel sağlık durumuna bağlıdır.
26/05/11 77
Titreşimin etkisi en fazla
düşük frekanslarda görülür.

Titreşimin frekansı arttıkça,


titreşimin ivmesinin şiddeti ve
oluşan etkisi de azalır.

26/05/11 78
Titreşim, vibrasyon detektörü ile ölçülür.

İnsan sağlığı yönünden önemli olan titreşim


frekans bantlarına ayrılarak ölçülür.

Frekans bantları (Hz. olarak):


1-2,
4-8-16,
31,5-125-250-1000-2000-4000 ve
8000 Hz. dir.
26/05/11 79
Titreşimden korunma (1)
Titreşimin etkisinden korunmak için 
teknik ve tıbbi önlemler ile eğitime 
gereksinim  vardır.
Titreşimden korunmanın temel hedefi, 
titreşimi kaynağında azaltmaya yönelik 
olmalıdır. 

26/05/11 80
Titreşimden korunma (2)

- Genellikle makine dizaynı sırasında 
titreşimi azaltacak zeminler yapmak ve 
titreşimi az olan makineler satın almak.
- Kullanılan makinelerin bakımlarını 
zamanında yapmak, vuran ve titreşen 
kısımlara izolasyon uygulamak.

26/05/11 81
Titreşimden korunma (3)

     Tıbbi korunmada ise: İşe giriş
  muayenelerinde; sinir sistemi, kalp,
  damar ve sindirim sistemleri sağlam
  olan genç işçilerin seçilmesine dikkat
  edilmelidir.
 

26/05/11 82
Titreşimden korunma (4)

   Periyodik muayenelerde titreşimin
etkilerinin klinik muayeneler uygulanarak
aranması, el, bilek ve dirsek eklemlerinin
dikkatle muayene edilmesi gerekir.
Röntgen filmlerinin çekilmesinde ve 
 değerlendirilmesinde de fayda vardır.

26/05/11 83
  

 Titreşimden korunma (5)

    Titreşimden korunmanın bir yolu da  
eğitimdir. 
    İşyerinde titreşime maruz kalan  
kişiler ve yöneticiler, titreşimin neden 
olduğu risklere ve hastalıklara karşı  
eğitilmelidir.

26/05/11 84
Titreşimden korunma (6)

Ayrıca; titreşimin olumsuz etkileri


görülen işçilerin değiştirilmesi yoluna
gidilmelidir.
Etkilenme süresinde kısıtlama yapılması
veya çalışma süresince daha sık
dinlenme araları verilmesi, titreşimden
etkilenmede uygun bir korunma yöntemi
olacaktır.
26/05/11 85
Titreşimin ile ilgili denetim
yöntemleri ve yasal düzenlemeler

Titreşimin denetimi her şeyden


önce, işçi ve işverenin titreşimin
olumsuz etkilerini en iyi şekilde
bilmesi ile başlar.

26/05/11 86
Titreşimin olumsuz etkilerine karşı
eğitimli bir işveren, kuracağı işyerinde
kullanacağı makinenin, konulacağı zeminin,
titreşimi yok edecek veya iletmeyecek
şekilde düzenler.

Makinelerin bakımını zamanında yapar.

İşçileri işe alırken, titreşime


hassasiyeti olmayanlardan seçer.

26/05/11 87
Ülkemizde, işyerlerindeki
denetimlerde titreşim üzerinde
pek durulmaz.
Nedeni ise; titreşimin çok iyi
bilinmemesinden ve çalışanların
işyerlerinde titreşimden şikayetçi
olmamalarından kaynaklanır.

26/05/11 88
Titreşim konusunda, ülkemizde
yeterli araştırma da yapılmamaktadır.
Bir veya iki üniversitenin dışında,
titreşim ölçmesi yapan ve değerlendiren
kurum ve kuruluşta yoktur.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı


olarak da bu konuda ciddi çalışmalar
yapılmamıştır.

26/05/11 89
Her ne kadar; “ Titreşim sonucu
 kemik-eklem zararları ve anijionörotik
 bozukluklar” olarak, Sosyal Sigortalar
 Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne ekli listede
 belirtilmiş ise de; SSK istatistiklerinde, 
 titreşimden ileri gelen meslek hastalıklarına  
rastlanılmamaktadır. 
Titreşimden oluşan meslek hastalığının 
yükümlülük süresi ise 2 yıldır.

26/05/11 90
     Bilindiği gibi İşçi Sağlığı 

 ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 
 79. maddesinde,  titreşim
 (vibrasyon) yapan aletlerle
 yapılan çalışmalarda alınacak
 tedbirler; 
26/05/11 91
“1 – Titreşim yapan aletlerle çalışacak
işçilerin, işe alınırken, genel sağlık
muayeneleri yapılacak, özellikle, kemik,  eklem 
ve damar sistemleri incelenecek ve bu
sistemlerle ilgili bir hastalığı veya arızası
olanlar, bu işlere alınmayacaktır.”

26/05/11 92
2 – Titreşim  yapan aletlerle çalışacak
  işçilerin, periyodik olarak, sağlık muayeneleri
  yapılacaktır. Kemik, eklem ve damar sistemleri
  ile ilgili bir hastalığı veya arızası görülenler,
  çalıştıkları işlerden ayrılacak, kontrol ve
  tedavi altına alınacaktır.” 
                                         denilmektedir.

26/05/11 93
Ayrıca; 
    23.12.2003 tarihli Resmi 
 Gazete’de yayımlanan Titreşim
 Yönetmeliği bilindiği üzere 
 23.12.2006 tarihinde 
 yürürlüğe girecektir.

26/05/11 94
Bu yönetmelik hükümlerine göre; 
el-kol titreşimi ve tüm vücut titreşimi 
için, günlük maruziyet sınır değerler 
ve maruziyet etkin değerler 
verilmekte, maruziyetin ölçülmesi ve 
değerlendirilmesinin yapılması 
zorunluluğu hükme bağlanmıştır.

26/05/11 95
Yine bu yönetmeliğe göre; 
 “Maruziyetin Önlenmesi veya Azaltılması”
 “Risk Belirlenmesi ve Değerlendirmesi”  
 “İşçilerin Bilgilendirilmesi ve Eğitimi”
 “İşçilerin Görüşünün Alınması ve Katılımın
  Sağlanması” 
 “Sağlık Gözetimi” 
 “Özel Koşullar”
        başlıklı maddelerde titreşimle ilgili olarak 
detaylı hükümler yer almaktadır.  

26/05/11 96
TERMAL KONFOR

26/05/11 97
Termal konfor deyimi;
genel olarak bir işyerinde
çalışanların büyük çoğunluğunun
sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim
koşulları açısından gerek bedensel,
gerekse zihinsel faaliyetlerini
sürdürürken belli bir rahatlık içinde
bulunmalarını ifade eder.

26/05/11 98
Kapalı bir ortam içerisinde
termal konfor rahatlığının hemen
farkına varılmaz, ancak bir süre
geçtikten sonra hissedilmeye
başlanır.
Eğer termal konfor koşulları
mevcut değilse önce sıkıntı hissedilir
daha sonra rahatsızlık duyulur.

26/05/11 99
O halde, işyerlerindeki çalışma
ortamlarında termal konfor denilince
ne anlıyoruz ?
Bir işyerinde termal konfor
denilince; O işyeri atmosferinin
sıcaklığı, nemi, hava akım hızı ve
radyant ısısı akla gelmelidir.

26/05/11 100
Çalışma ortamlarındaki ısı
etkilenmeleri ve konforsuz
ortam şartları, iş kazalarının
artmasına ve üretimin
azalmasına bir başka değişle,
verimin düşmesine sebep
olmaktadır.

26/05/11 101
İnsanın ortamla ısı alış verişine
etki eden dört ayrı faktör vardır.

 Hava sıcaklığı,
 Havanın nem yoğunluğu,
 Hava akım hızı,
 Radyant ısı.

26/05/11 102
SICAKLIK

Sıcaklık, çalışma hayatında, çalışanları


olumsuz yönde etkileyen fiziksel
faktörlerden birisidir.
Bir standarda göre; bir cismin ne
kadar soğuk ve ılık olduğunu ifade eden niceliğe,
o cismin sıcaklığı denir.
İşyeri ortamının sıcaklığı kuru
termometrelerle ölçülür.
Birimi; santigrat,
fahrenhayt veya
kelvindir.
26/05/11 103
Serbest yaşam için insan kapasitesini
oluşturan ve fizyolojik gereksinmeler
dediğimiz, insan vücudunun ısı alış verişi,
oksijen, tuz ve asit-baz dengesi gibi bazı
fiziksel ve kimyasal faktörlerin belli sınırlar
içinde sürekli stabil olmaları gerekir.
Örneğin;
İnsan vücudunun sıcaklığı 36,5-37 0C
arasında değişkenlik gösterir. Bu durum
vücut ile çevre arasındaki ısı alışverişi ile
sağlanır.
26/05/11 104
Isı dış çevrede devamlı
olarak bulunan bir çeşit
enerjidir.
Normal koşullarda havanın
kuru termometre ile ölçülen
sıcaklık derecesi hava
sıcaklığı hakkında bir fiziksel
ölçüdür.
26/05/11 105
Çalışan bir insan, bulunduğu
çevre ile sürekli olarak ısı alışverişi
içindedir.
Örneğin; çevre sıcaklığı vücut
sıcaklığından düşük ise, kişi ısı
kaybetmekte, çevre sıcaklığı vücut
sıcaklığından fazla ise, kişi ısı
kazanmaktadır. Hem ısı kazancı, hem
de ısı kaybı, çalışanı olumsuz etkiler.

26/05/11 106
      Çevre ile ısı alış verişini
  etkileyen faktörler aşağıdaki 
  denklemle ifade edilir.
    H = M+R+C+E+D
H : Vücudun ısı yüküdür. 
Eğer, H pozitif ise ısı kazancı, 
negatif ise ısı kaybı, meydana gelir. 

H sıfır ise vücudun ısı dengesi 
sabit kalır.
26/05/11 107
 M: Metabolit ısı kazancı olup, vücudun 
  bazal  ve  fiziksel  çalışması  sırasında açığa 
çıkar ve her zaman H yi pozitif yönde etkiler.
     R: Radyant enerjidir ve ısı merkezinden 
ışınan  elektromagnetik  enerji  yayılması 
şeklinde oluşur. Ortama bağlı olarak, insan 
radyant enerji kaynağı olarak ısı yayabilir 
(soğuk ortamlarda) veya ısı (sıcak 
ortamlarda) kazanabilir. 
  Bu nedenle, R pozitif veya negatif olabilir. 

26/05/11 108
C: Konvektif ısı yüküdür. Isı enerjisinin
  hava molekülleri yoluyla yayılması sonucunda 
meydana gelir.
   Ortam sıcaklığı, cilt sıcaklığından fazla ise cilt 
sıcaklığı artacak, tersi ise cilt sıcaklığı düşecektir. 
Konvektif ısı, H yi pozitif veya negatif olarak etkiler.
E: Buharlaşma (terleme) yoluyla vücuttan atılan 
ısıdır. Her zaman vücudun ısı yükünü negatif olarak 
etkiler ve ısı kaybı sağlar.
D: Vücudun herhangi bir madde ile direkt teması 
yoluyla ısı kazanması veya kaybetmesidir. D pozitif 
veya negatif olabilir.

26/05/11 109
   
    Vücudun ısı dengesini 
sağlayan ve yukarıda sayılan 
beş  faktör ile ısı  yükünün  
 (H nin sıfır olması) sabit tutması 
çalışanlara konforlu bir ortam 
sağlar. 

26/05/11 110
  
   Isı alış verişinin insan üzerindeki 
etkileri
    İnsanın ısısı çok küçük limitler 
içerisinde kendi kendine kontrol 
edilebilir. 
Vücut sıcaklığındaki artış,  çalışma  
yüküne  veya çalışma  sırasında  
harcanan kaloriye  bağlı  olarak değişir. 

26/05/11 111
  Çalışma yükü aşağıdaki
       kategorilerde incelenebilir.
 
• Uyku ve oturma halinde ………………… 63-100 Kcal/Saat,
• Hafif işlerde (Oturma, ayakta makinaları kontrol etme,
  hafif el ve ayak çalışması) …………… 200 Kcal/Saat,
• Orta ağır işlerde (Oturarak ağır el ve ayak hareketi, 
  ayakta makina kullanmak, orta derecede bir ağırlık 
                    taşımak) ……………… 200-350 Kcal/Saat,
• Ağır işlerde (Ağır bir malzemeyi taşımak veya 
                      itmek) ………………… 350-500 Kcal/Saat.

26/05/11 112
 Hafif ve orta ağır işlerde, vücudun ısı 
alış verişi, çalışmanın 30-40 ıncı dakikalarında bir 
dengeye ulaşır. Oluşan bu yeni sıcaklık dengesi 
kişiden kişiye değişmekle birlikte, temel olarak 
kişinin maksimal O2 alım düzeyine bağlıdır.
 Maksimal O2 alımı azaldıkça vücut sıcaklığı 
düşer. Örneğin, yüksek O2 alımına sahip 
bir işçi; kapasitesinin daha azı ile çalışarak, O2 
alımını düşürebilir, dolayısı ile vücut ısısı daha az 
artar.

26/05/11 113
Vücut sıcaklığını etkileyen ikinci faktör 
ise  vücuttaki  su  açığının  meydana 
gelmesidir. Su ihtiyacının karşılanmış 
olduğu durumlarda, vücut terleme yoluyla 
cilt ısısını düşürür ve böylece buharlaşma 
ile oluşan ısı kaybı artar. Eğer vücutta 
yeteri kadar sıvı yoksa yeterli terleme 
olmaz ve kan hacmi ile, cilt altındaki kan 
akım hızı düşer.

26/05/11 114
Yüksek sıcaklığın sebep olduğu rahatsızlıklar
 Vücut ısı regülasyonunun bozulması ile, vücut ısının
   410C dereceye kadar ulaşması sonucu, ISI
 ÇARPMASI olur.
 Aşırı terleme nedeni ile kaslarda ani kasılmalar
   şeklinde ISI KIRAMPLARI olabilir.
 Aşırı yükleme sonucu tansiyon düşüklüğüne, baş 
   dönmesine yol açan ISI YORGUNLUKLARI olabilir.
 Ayrıca, yüksek sıcaklık, kaşıntılı, kırmızı lekeler
   şeklinde deri bozukluklarına, moral bozukluklarına,
   konsantrasyon bozukluklarına ve aşırı duyarlılık ile
   endişeye sebep olabilir.

26/05/11 115
Yapılan araştırmalar,
 kişilerin başlangıçta sıcaklığa
 karşı duyarlı yani dayanıksız
 olduklarını göstermekte ise de; 
 sıcaklığa  karşı  zamanla 
 alıştıklarını  yani  uyum
 sağladıklarını da göstermiştir.

26/05/11 116
Endüstride  düşük  ısıya  daha  az  
rastlanır. 
      Soğuk işyeri ortamları, daha çok soğuk 
hava  depolarında  yapılan  çalışmalarda
ve kışın açıkta yapılan işlerde görülür. 
      Düşük  sıcaklık, yani  soğuk, insan  
üzerinde  olumsuz  etkiler  yapar.  Uyuşukluk, 
uyku hali, organlarda  hissizlik  ve  donma  
gibi  haller  aşırı  soğuğun  insanlar  
üzerindeki olumsuz etkileridir.

26/05/11 117
Sıcaklığın değerlendirilmesi
İşyeri  ortamlarında,  sıcaklıktan  
etkilenmede, ana faktör sıcaklık ise de; termal  
radyasyon, nem ve hava akım hızlarının da 
bilinmesi ve değerlendirilmesi gerekir.
 Çünkü, sıcaklık yalnız başına büyük bir şey ifade 
etmez.  Sıcaklık ile birlikte, termal  radyasyon, 
nem ve hava akım hızına termal konfor şartları 
dendiğini daha önce ifade etmiştik.

26/05/11 118
Havanın sıcaklığının kuru 
termometreler ile ölçüldüğünü de 
söylemiştik. 
 Bu termometreler genellikle 
cam hazneli cıvalı veya alkollü 
termometrelerdir.
   Bu termometreler radyant 
enerji kaynaklarından 
etkilenmeyen cinsten olmalıdır.

26/05/11 119
Radyant ısı, ısı kaynaklarından
ışıma yolu  ile yayılan ısı olup, 
Glop termometre ile ölçülür.
  Glop termometre, ince ve
dış yüzü, mat siyah boya ile
boyanmış, 15 cm. çapında, 
bakır bir küre ve bu kürenin 
merkezine yerleştirilmiş 
bir kuru termometreden oluşur.

26/05/11 120
Havanın nemi, kata termometreler
(psikrometreler) ve higrometreler ile ölçülür.
Kata termometreler, birisinin haznesine
ıslak bez yerleştirilmiş bir çift
termometreden oluşur.
Hava akım hızı ise, çeşitli anemometreler
ile ölçülür. Pervaneli veya ısıya duyarlı
elemanlı olan çeşitli tipleri vardır.
Elektronikteki hızlı gelişmeler, dijital
göstergeli cihazlarla hava sıcaklığının, havanın
neminin, hava akım hızının ve benzeri
faktörlerin kolayca ölçülmesini sağlamıştır. Bu amaçla
piyasada çok çeşitli elektronik cihazlar bulunmaktadır.

26/05/11 121
İnsanların  bulundukları  ortamlardaki  
hissettikleri sıcaklık, kuru termometre ile ölçülen 
sıcaklık değil, fizyolojik olarak hissettikleri sıcaklıktır. 
Bu sıcaklık ise; içinde bulunulan ortamdaki kuru 
termometre ile ölçülen sıcaklık, ortamdaki hava akım 
hızı ve havanın nemine bağlı olarak oluşan 
sıcaklıktır.  
          Bu üç faktörün etkisi altında duyulan sıcaklığa 
efektif sıcaklık denir. 
          Efektif  sıcaklığın  ölçülmesi  için,  kuru 
termometre  sıcaklığı,  ortamdaki  hava  akım  hızı, 
yaş  termometre  sıcaklığı  ve  ayrıca  bu  iş  için  
hazırlanmış  nomografa ihtiyaç vardır. 

26/05/11 122
Yukarıda belirtilen faktörler dışında termal 
faktörü etkileyen başka faktörlerde vardır. 
  Bu faktörler ise:

- Yapılan isin niteliği (ağır ve hafif iş gibi),
- Çalışanın fiziki ve ruhi yapısı (zayıf, şişman, 
   sakin, tez canlı ve heyecanlı gibi),
- Kişinin sağlık durumu (hasta ve iyi olma hali gibi),
- Çalışma sırasında giyim durumu (ince ve kalın 
   giyimli),
-  Çalışanın beslenme durumu (yapılan işe uygun 
   veya uygun değil gibi).

26/05/11 123
Şimdi de termal konfor 
şartlarını tek tek inceleyelim.
     1- Hava sıcaklığı:
  Yukarıda sıcaklık ile ilgili yeteri 
kadar açıklama 
   yapıldı.  
      Bu nedenle,  termal konfor 
şartlarının  diğer  faktörlerini 
inceleyelim.

26/05/11 124
2- Radyant ısı: İşyerinde işin gereği olarak sıcak 
yüzeyler bulunabilmekte ve bu yüzeylerden ısı 
radyasyonu olabilmektedir, Termal  radyasyon yani 
radyant ısı absorblanacağı bir yüzeye çarpmadıkça,  
sıcaklık meydana getirmeyen elektromanyetik bir 
enerjidir.  Dolayısı ile hava akımları radyant ısıyı 
etkileyememektedir. Ancak,  ortamdaki  hava akımı 
çalışana biraz rahatlık verebilir.
Termal  radyasyondan  korunmanın tek yolu, 
çalışanla kaynak arasına ısı geçirmeyen bir perde 
koymaktır. 
Ancak, konulan perde ısıyı yansıtmıyorsa, ısıyı 
absorblayarak ısı kaynağı haline de gelebilir. 

26/05/11 125
3- Nem: Havada belli bir miktarda nem bulunur.  Havadaki 
nem miktarı mutlak ve bağıl nem olarak ifade edilir.
Mutlak nem; Birim havadaki su buharı miktarıdır.
Bağıl nem; Aynı sıcaklıkta doymuş havadaki mutlak nemin
yüzde kaçını ifade ettiğini gösterir.
İşçi sağlığı  açısından,  bağıl  nemin  önemi büyüktür. Bir 
işyerinin bağıl nemini değerlendirilirken sıcaklık, hava akım hızı 
gibi diğer termal konfor şartlarının da göz önünde 
bulundurulması gerekir. Genel olarak bir işyerinde bağıl nem 
%30 ile % 80 olmalı ve bu sınırları aşmamalıdır. 
Yüksek  bağıl nem (%80-%100) ortam sıcaklığının  yüksek  
olması  halinde  bunalma  hissine  neden olur  ve kişinin  çalışma 
 gücünü  düşürür. 
Yüksek bağıl nem, sıcaklığın düşük olması halinde ise 
üşüme ve ürperme hissi verir.

26/05/11 126
4- Hava akım hızı:  İşyerinde  termal 
konforu sağlamak ve sağlığa zararlı olan gaz ve 
tozları işyeri ortamından uzaklaştırmak için uygun bir 
hava akım hızı temin edilmesi gerekir.
  Ancak, hava akım hızı iyi ayarlanmalıdır.    
Çünkü vücut ile çevresindeki hava arasında hava 
akımın etkisi ile ısı transferi olur.
  Bu transferin yönü sıcaklığın değişmesine 
bağlıdır. Hava  vücuttan  serinse,  vücut  ısısı  
kaybolur. Hava  vücuttan  sıcaksa  vücut  ısısı artar. 
Böyle durumlarda ısı stresleri meydana gelir.

26/05/11 127
Sonuç olarak, uygun bir çevre sıcaklığının 
seçilmesinde hava akımlarının da dikkate alınması 
gerekir. İşyerinde hava akımlarının  varlığı bir 
serinlemeye neden olur. 
   Ancak, hava  akım  hızının  saniyede
  0,3 ile 0,5  metreyi  aşmamasına  dikkat  edilmelidir. 
Çünkü, daha hızlı hava akımları rahatsız edici esintiler 
halinde hissedilir.
    Bu hususa, işyerlerinde sıklıkla rastlanır, isçiler 
genellikle üşüme nedeni ile var olan
havalandırma  sistemini  çalıştırmaktan kaçınırlar. 
Böyle durumlar incelendiğinde havalandırma 
sistemlerinin hava akımı hızlarının yüksek olduğu 
gözlenmiştir.

26/05/11 128
Isı, nem, hava akım hızı ve termal 
radyasyon gibi termal konfor faktörlerini 
inceledik.  
   Şimdi de bunlar arasındaki ilişkiler 
üzerinde duralım.
      Değişik işyerlerinde çalışanların %80 
ine yakın büyük çoğunluğunun,  ısı hissi 
bakımından  kendilerini  en  rahat 
durumda hissettikleri bölgenin  tespitine 
çalışılmış ve termal bölge kavramı ortaya 
çıkmıştır.
26/05/11 129
Termal konfor bölgesi, iş yapma ve 
faaliyetini sürdürme açısından en rahat 
durumda olabilmek için gerekli termal 
konfor koşullarının üst ve alt sınırları 
arasındaki bölgedir.
    Bu bölgeye etki eden çok sayıda  
faktör vardır. 
  Bu faktörlerin değişmesine bağlı  
olarak termal konfor bölgesi de az ya da 
çok derişiklikler gösterir.
26/05/11 130
Bu faktörleri söyle sıralayabiliriz.
- Ortam sıcaklığı,
- Ortamın nem durumu,
- Ortamdaki hava akımı,
- Yapılan işin niteliği (hafif iş, orta iş, ağır iş),
- İşçinin giyim durumu,
- İşçinin yaşı ve cinsiyeti,
- İşçinin beslenmesi,
- İşçinin fiziki durumu,
- İşçinin genel sağlık durumu ve benzeri.

26/05/11 131
Bunalım Bölgesi   
İnsanların  vücutlarından  ısı  
atmalarının  güçleşmesi  
sebebiyle,  hava  akımı  olmayan  
bir ortamda, bunalma hissettikleri 
sıcaklık ve bağıl nem 
kombinasyonları bölgesidir.

26/05/11 132
35
[ 0 C]

30

25 B u n a lım B ö lg e s i
Hava Sıcaklığı

20

15

10
40 50 60 70 80 90 1

Bunalım Eğrisi B a ğ ıl N
26/05/11 133
Hafif işlerde rahat çalışma için sıcaklık, 
      hava akım hızı ve bağıl nem değerleri. 

        Isı              Hava akım hızı   Bağıl nem
 19.0 -  21.0 0C   0,1

% 30 - 60
 19.5 -  21.5 0C                0,2
 21.5 -  23.5 0C               0,5
 23.5 -  25.0 0C               1,0                       
 Daha yüksek sıcaklık      Daha fazla hava akım

26/05/11 134
Yapılan işe göre çalışma ortamı sıcaklıkları    
                 
%50 nem seviyesinde
 Faaliyetin şekli  Hava sıcaklığı (0C)
 Oturarak yapılan hafif el işleri .......................  20
 Oturarak yapılan hafif kol ve el çalışmaları…. 20

 Ayakta yapılan ağır kol isleri .............................    17

 Çok ağır işler .........................................................   15-16  

26/05/11 135
Dış sıcaklığın yüksek bulunduğu bir yerde 
oturarak yapılan bir iş için rahatlık bölgeleri.

Dış sıcaklık (°C )           20 24   28  32    35
Uygun çalışma yeri sıcaklığı (°C )    20 22   24  26    27.5
Bağıl nem (%)      75 65    57  50    45

26/05/11 136
Aşırı sıcaklığın üretim üzerinde de 
olumsuz etkisi vardır.
 Efektif  
 Sıcaklık;  29 °C olursa,  performans  %5   düşer.

                 30 °C   "              "        % 10 “

                 31 °C   "              "        % 17 “

                 32 °C   "              "        % 30      "
26/05/11 137
Sosyal Sigortalar
Sağlık İşlemleri 
Tüzüğü'ne ekli, meslek 
hastalığı listesinde 
termal konfor şartları ile 
ilgi her hangi
 bir meslek hastalığı 
verilmemiştir.
26/05/11 138
Sıcaklık ile ilgili denetim yöntemleri ve 
yasal düzenlemeler
Bir işyeri ortamında yüksek ve düşük 
sıcaklığın olumsuz etkilerinden korunmak için, 
işyerinde yapılan işe uygun termal konfor 
şartlarının en iyi şekilde sağlanması gerekir. 
Bunun için işyerinde termal konfor 
şartlarının incelemesi için gerekli ölçmeler ve 
değerlendirmeler yapılır, işyerinin termal konfor 
şartları için hiç bir zaman beş duyu ile kesin 
karar verilemez.

26/05/11 139
Ülkemizde, işyerlerinde termal konfor 
şartlarının ölçülmesi büyük ölçüde;  
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 
  İş Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne bağlı 
  İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM) 
tarafından yapılır.

26/05/11 140
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
 Tüzüğü  Madde:  20 'de  kapalı
işyerlerindeki sıcaklık ve nemle ilgili 
açıklamalar ve değerler verilmiştir.      
   Ayrıca, aynı tüzüğün 31'nci, 
maddesinde de nemli hava 
cereyanına karşı tedbirden kısaca 
bahsedilmektedir.

26/05/11 141
AYDINLATMA

26/05/11 142
        
   Aydınlatma
   İşyerlerinde,
• çalışanların sağlığı ve güvenliği, 
• ürün ve üretim kalitesi, 
• verimlik,
   yönünden özel  önem taşımaktadır.
   

26/05/11 143
İşyerlerinde aydınlığın yeterli
olmayışı,
• iş kazalarının artmasına ,
• çalışanların morallerinin olumsuz
etkilenmesine,
• aşırı yorgunluğa,
• çalışma hızının düşmesine,
• hatalı imalatın artmasına
neden olmaktadır.

26/05/11 144
Aydınlatma
• doğal ışıkla
• yapay ışıkla
• doğal + yapay ışıkla

26/05/11 145
Doğal Işıkla Aydınlatma
Doğal ışıkla aydınlatma gün ışığı ile
yapılır.
• Direkt gün ışığı ile aydınlatma (güneş
ışığının doğrudan çalışma yerine
gelmesi)
• Dolaylı aydınlatma ( yayılmış ve
yansımış ışının iş yerine gelmesi)

26/05/11 146
Doğal Işıkla Aydınlatma
• Aydınlatmanın en etkin yoludur.
• Çalışanların moralini yükseltir
(SAD – Seasonal Affective Disorder)
• Ekonomiktir
• Pencereler ve çatı kaplama malzemeleri
• Çalışma alanlarının pencere yanında konuşlandırılması
• Pencerelerin yüksekte yer alması
• Çalışanların ısıdan korunması

26/05/11 147
Doğal Işıkla Aydınlatma

• Gün ışığının parlaklığı
• Parlayıcı maddelerin direkt ışıktan 
etkilenmesi 
• Gün ışığının kontrol edilememesi

26/05/11 148
Yapay Işıkla Aydınlatma
• Genel Aydınlatma
• Lokalize Aydınlatma
• Lokal Aydınlatma

26/05/11 149
Genel Aydınlatma

26/05/11 150
Lokalize Aydınlatma

26/05/11 151
Lokal Aydınlatma

26/05/11 152
• İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede
aydınlatılmış olması esastır.

• İşin konusu veya işyerinin inşa tarzı


nedeniyle gün ışığından faydalanılamayan
hallerde yahut gece çalışmalarında, suni
ışıkla yeterli aydınlatma sağlanacaktır.

• Gerek tabii ve gerek suni ışıklar, işçilere


yeter derecede ve eşit olarak dağılmayı
sağlayacak şekilde düzenlenecektir.

26/05/11 153
• İşyerlerinde suni ışık kullanıldığı hallerde:
• Elektriğin sağlanabildiği yerlerde elektrik ışığı
kullanılacak ve tesisat, teknik usul ve koşullara
uygun bir şekilde yapılmış olacaktır.
• Suni ışık tesis ve araçları;
• Havayı kirletecek nitelikte gaz, koku çıkararak
işçilerin sağlığına zarar vermeyecek,
• Keskin, göz kamaştırıcı ve titrek ışık meydana
getirmeyecek şekilde olacaktır.
• Parlayabilen ve buhar çıkaran sıvılar, aydınlatma
cihazlarında kullanılmayacaktır.

26/05/11 154
• Sıvı yakıtlar ile aydınlatmada, lambaların
hazneleri metal olacak, sızıntı yapmayacak ve
kızmaması için de gerekli tedbirler alınmış
olacaktır.
• Lamba alevinin, parlayabilen gaz ve
maddelerle teması ihtimali olan işlerde; alev,
tel kafes ve benzeri malzeme ile örtülecektir.
• İçinde kolayca parlayıcı veya patlayıcı
maddeler ile ilgili işler yapılan yahut parlayıcı,
patlayıcı maddeler bulunan yerler, sağlam
cam mahfazalara konulmuş lambalarla, ışık
dışardan yansıtılmak suretiyle
aydınlatılacaktır.

26/05/11 155
• Sıvı yakıtlar ile aydınlatmada lambalar ateş
ve alev yakınında doldurulmayacak,
üstlerinde 1 metre, yanlarında (30)
santimetre kadar mesafede yanabilecek
eşya ve malzeme bulundurulmayacak ve
sağlam bir şekilde tespit edilecektir.
• Lambalar portatif olduğu takdirde, yere
konulduğunda devrilmeyecek şekilde
oturaklı olacaktır.
• Sıvı yakıtlarla aydınlatma yapılan yerlerde,
en az bir adet yangın söndürme cihazı
bulundurulacaktır.

26/05/11 156
• İşyerlerindeki avlular, açık alanlar, dış yollar,
geçitler vb yerler, en az 20 lüks (lux) ile
aydınlatılacaktır.
• Kaba malzemelerin taşınması, aktarılması,
depolanması vb kaba işlerin yapıldığı yerler ile
iş geçit koridor yol ve merdivenler, en az 50
lüks (lux) ile aydınlatılacaktır. ,
• Kaba montaj, balyaların açılması, hububat
öğütülmesi ve benzeri işlerin yapıldığı yerler ile
kazan dairesi, makine dairesi, insan ve yük
asansör kabinleri malzeme stok ambarları,
soyunma ve yıkanma yerleri, yemekhane ve
helalar, en az 100 lüks (lux) ile aydınlatılacaktır.

26/05/11 157
• normal montaj, kaba işler yapılan tezgahlar,
konserve ve kutulama ve benzeri işlerin
yapıldığı yerler, en az 200 lüks (lux) ile
aydınlatılacaktır.
• ayrıntıların, yakından seçilebilmesi gereken
işlerin yapıldığı yerler, en az 300 lüks (lux) ile
aydınlatılacaktır.
• koyu renkli dokuma, büro ve benzeri sürekli
dikkati gerektiren ince işlerin yapıldığı yerler,
en az 500 lüks (lux) ile aydınlatılacaktır.
• hassas işlerin sürekli olarak yapıldığı yerler
en az 1000 lüks (lux) ile aydınlatılacaktır.

26/05/11 158
• bir aydınlatma merkezine bağlı olan işyerlerinde;
• herhangi bir arıza dolayısıyla ışıkların sönmesi
ihtimaline karşı,
• yeteri kadar yedek aydınlatma araçları
bulundurulacak ve gece çalışmaları yapılan
yerlerin gerekli mahallerinde tercihen otomatik
olarak yanabilecek yedek aydınlatma tesisatı
bulundurulacaktır.
• yangının, yedek aydınlatma tesisatını bozması
ihtimali bulunan yerlerde; ışığı yansıtacak
işaretler, fosforesan boya, pilli lambalar uygun
yerlere yerleştirilecek veya bunlara benzer
tedbirler alınacaktır.

26/05/11 159
• İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik
Önlemlerine İlişkin Yönetmelik
• 8.1)İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış
olması esastır. İşin konusu veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle
gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut
gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun ve yeterli aydınlatma
sağlanacaktır.

• 8.2)Çalışma mahalleri ve geçiş yollarındaki aydınlatma


sistemleri, çalışanlar için kaza riski oluşturmayacak türde
olacak ve uygun şekilde yerleştirilecektir.

• 8.3)Aydınlatma sistemindeki herhangi bir arızanın çalışanlar


için risk oluşturabileceği yerlerde acil ve yeterli aydınlatmayı
sağlayacak yedek aydınlatma sistemi bulunacaktır.

26/05/11 160
YAPI İŞLERİNDE SAĞLIK VE GÜVENLİK
YÖNETMELİĞİ
EK .IV/Yapı alanları için asgari sağlık ve güvenlik
koşulları
Yapı alanındaki çalışma yerlerinin, barakaların ve
yolların aydınlatılması

8.1. Çalışma yerleri, barakalar ve yollar mümkün


olduğu ölçüde doğal olarak aydınlatılacak, gece
çalışmalarında veya gün ışığının yetersiz olduğu
durumlarda uygun ve yeterli suni aydınlatma
sağlanacak, gerekli hallerde darbeye karşı
korunmalı taşınabilir aydınlatma araçları
kullanılacaktır.
Suni ışığın rengi, sinyallerin ve işaretlerin
algılanmasını engellemeyecektir.
26/05/11 161
• 8.2. Çalışma yerleri, barakalar ve geçiş
yollarındaki aydınlatma sistemleri, çalışanlar
için kaza riski oluşturmayacak türde olacak
ve uygun şekilde yerleştirilecektir.

• 8.3.Çalışma yerleri, barakalar ve geçiş


yollarındaki aydınlatma sistemindeki
herhangi bir arızanın çalışanlar için risk
oluşturabileceği yerlerde acil ve yeterli
aydınlatmayı sağlayacak yedek aydınlatma
sistemi bulunacaktır.

26/05/11 162
PAR, PAT, TEH VE ZARARLI MADDELERLE
ÇALIŞILAN İŞYERLERİNDE VE İŞLERDE
ALINACAK TEDBİRLER HAKKINDA TÜZÜK

• 40- Aydınlatma devresi de dahil olmak üzere


bütün elektrik tesisatı bir yılı geçmeyen
süreler içinde muntazaman ehliyetli elemanlar
tarafından kontrol ve bakıma tabi tutulacaktır.

• 41- Suni aydınlatma tesisleri ancak etanş


armatörlerle yapılacak, aksi halde ortam
dışına yerleştirilmiş lambalardan
yararlanılacaktır.

26/05/11 163
RADYASYON

26/05/11 164
   Radyasyon  dilimizde ışıma olarak  
kullanılır.   
    Atomlardan, Güneş’ten ve diğer 
yıldızlardan yayılan enerjiye, radyasyon 
enerji denir. 
    Radyasyon enerji ya dalga biçiminde ya da 
parçacık modeli ile yayılırlar. 

26/05/11 165
      Işık ışınları 
      Isı 
      X-ışınları 
      Radyoaktif maddelerin saldığı 
ışınlar 
      Evrenden gelen kozmik ışınların 
hepsi birer radyasyon biçimidir. 
26/05/11 166
  Bazı radyasyonlar çok 
  küçük parçacıklardan, 
    Bazıları da dalgalardan oluşur. 
Radyoaktif maddelerin saldığı alfa ve 
beta ışınları ile
    Yıldızlardan savrulan kozmik ışınlar 
parçacık biçiminde yayılan 
radyasyonlardır. 
26/05/11 167
    Dalga biçimindeki radyasyona en iyi örnek 
elektro manyetik dalgalardır. 
      Gamma ışınları,
      x-ışınları, 
      morötesi (ultraviyole) ışınlar, 
      görünür ışık,
      kızılötesi (enfraruj) ışınlar, 
      radarlarda kullanılan mikrodalgalar 
      ve radyo dalgaları elektromanyetik radyasyon 
biçimleridir.
       
26/05/11 168
     Bunlardan yalnızca ikisinin varlığını 
bir ölçü aygıtı kullanmaksızın 
belirlenebiliriz.       
     İnsan gözünün algılayabildiği görünür 
ışık ve etkisini ısı olarak hissettiğimiz 
uzun dalga boylu kızılötesi 
radyasyondur.
       

26/05/11 169
Radyasyonu meydana getiren 
parçacıklar veya
     elektromanyetik dalgalar 
 ses dalgalarından farklı olarak 
boşlukta yol alabilir ve 
     saniyede 300.000 km. gibi 
olağanüstü bir hızla yayılır. 
26/05/11 170
Radyasyonun bir enerji 
olduğunu söylemiştik. 
     Bu enerjinin bir bölümü tanecik 
özellikli    
     Bir bölümü de dalga özelliklidir. 

26/05/11 171
    Tanecik özellikli olanlar;  
  Alfa ışınları, 
  Beta ışınları, 
  Nötron ve proton ışınları ile 
  Kozmik ışınlardır. 

26/05/11 172
     Bu ışınlar bir ortamdan geçerken 
ortamla etkileşerek doğrudan veya 
dolaylı olarak iyon çiftleri oluştururlar, 
     Bu nedenle bu ışınlara iyonlayıcı  
ışınlar da denir. 

26/05/11 173
Alfa ışınları veya alfa partikülü; 
helyum atomunun pozitif yüklü 
çekirdeğidir.
  Yapay olarak meydana 
getirildiği gibi teknolojinin gereği 
olarak istenmediği halde yan ürün 
olarak ortaya çıkabilir. 
Elektron tüplerinde olduğu gibi.
26/05/11 174
Beta ışınları; negatif yüklü hızlı 
elektronlardır. Yapay olarak izotop elde 
etmekte hızlandırılmış elektronlar 
kullanılır. 
Elektron tüplerinde de katottan anoda 
elektron akışı vardır. Bu elektronların bir 
kısmı anoda gitmeyip yön değiştirerek 
açığa çıkabilirler. 

26/05/11 175
Nötron ışınları; atom 
çekirdeğinde bulunan yüksüz 
parçacıklar olup önemli ve 
özellikleri olan bir radyasyon 
tipidir. Nükleer çekirdek 
bölünmesi ve reaksiyonları 
sırasında meydana gelirler.

26/05/11 176
 Proton ışınları; atom 
çekirdeğinde bulunan ve pozitif 
elektron yüklü partiküllerdir. 

      Bu ışın da nükleer çekirdek 
bölünmesi reaksiyonları sırasında 
meydana gelirler.

26/05/11 177
Uzaydan gelen ve çok hızlı, temel 
parçacıklardan oluşan kozmik ışınlardan sonra 
en kısa dalga boyundaki radyasyonlar gamma 
ışınlarıdır. Gamma ışınları hem uranyum ve 
radyum gibi doğan radyoaktif maddelerin 
parçalanmaları sırasında hem de bir nükleer 
reaktörde ya da bir atom bombası patlatıldığında 
atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla meydana 
gelir. Gamma ışınlarının  dalga boyları 
0,0001nm-0,001nm arasındadır.

26/05/11 178
X-ışınları; röntgen cihazlarında 
meydana gelen ışınlardır. 
X-ışınlarının dalga boyları 
gamma ışınlarının dalga boylarına 
göre 100 kat daha büyüktür. 
X-ışınlarının dalga boyları 
0,001nm-100nm arasında değişir. 

26/05/11 179
Morötesi ışınlar 
(ultraviole ışınlar); güneş ışını 
içerisinde bulunduğu gibi yapay 
olarak da meydana getirilir. 
   x-ışınlarına göre dalga boyları 
daha uzundur. 
Morötesi ışınların dalga boyları 
1nm-1000nm arasındadır. 
26/05/11 180
Görünür ışık; dalga boyu 
400 nm’nin  altında  olan mor 
ışıktan yaklaşık 740 nm dalga 
boyundaki kırmızı ışığa kadar 
uzanır. 
Görünür ışık, güneş ışığı 
içerisinde  bulunduğu  gibi 
yapay  olarak  da  meydana 
getirilebilir.
26/05/11 181
   

  Kızılötesi ışınlar (infrared ışınlar); 
dalga boyları yaklaşık 740 nm ile 
100.000 nm arasındadır.      
           Yapay  olarak  elde 
edilebildiği  gibi  güneş ışınlarının 
içinde de bulunur. 
Güneş ışınlarındaki ısı kızıl 
ötesi ışınlardan kaynaklanır.
26/05/11 182
Radyo dalgaları; kızılötesi ışınların 
ötesindeki bölgede, dalga boyları daha uzun 
olan bütün radyo dalgaları yer alır. 
Bu ışınların dalga boyları birkaç 
milimetreden 1 km ye kadar uzanır. Radar 
sistemlerinde dalga boyları 3 cm ile 25 cm 
arasındaki mikrodalgalardan yararlanılır. 
Mikro dalga fırınlarda kullanılan ışınların 
dalga boyları genellikle 12 cm dolayındadır. 
Televizyon yayınlarında ise, 1 km ya da daha 
uzun olan radyo dalgaları kullanılır.

26/05/11 183
Radyasyonun insan üzerindeki 
etkileri:
Radyasyon vücuda yüksek dozda 
girdiğinde insan sağlığı için zararlıdır.
     Bütün dokulardan kolayca geçerek 
derine işleyen ışınlar ise en tehlikeli 
olanlarıdır. 

26/05/11 184
Alfa ışınları, ağır parçacıklar olup çok 
uzağa gidemezler. Havada yaklaşık 5 cm lik 
mesafedeki bir kağıt tabakasını veya 
alüminyum levhayı geçemezler.  Bu nedenle 
çevreden gelebilecek alfa ışınları önemli bir 
tehlike yaratmazlar. 
Ancak, kaynağından çıktıklarında 
hücreler üzerinde çok zararlı etkiye 
sahiptirler. Solundukları veya yutuldukları 
takdirde zararlıdırlar. 

26/05/11 185
      Beta ışınları, madde içine fazla 
nüfuz etmezler. Bu ışınlar, cilt 
üzerinde yanık etkisi meydana 
getirirler ve adale içine birkaç 
milimetre mesafeye kadar etki ederler. 
         Beta ışınlarının yutulması ve  
solunması  ise, tehlikeli olabilir.

26/05/11 186
      Nötron ışınları,  oldukça 
tehlikelidir. 
Vücudun derinliklerine 
girebilirler. 
Doku hücrelerinin, otom 
çekirdekleri içersine nüfuz 
edebilirler. 
Bu nedenle dokulara zarar 
verirler. 
26/05/11 187
Proton ışınları; vücudun  
derinliklerine girebilir ve 
dokulara hafif derecede nüfuz 
edebilir.
Bu nedenle, vücuda zararlıdır. 

26/05/11 188
    Gamma ışınları nitelik 
bakımından x-ışınlarına benzerler. Bu 
ışınlar canlılar için zararlıdır. Dokulara 
derinliğine girerler ve tahrip ederler. 
Tıpta urları yok etmekte, araç ve 
gereçlerin mikroplardan arındırılması 
gibi yararlı işlerde de kullanılır.

26/05/11 189
X-ışınları, vücuda derinlemesine 
kolayca girebilir ve dokulara nüfuz 
ederek tahrip edici etki gösterir.  X-
ışını tıpta iç organların 
incelenmesinde ya da bir kemikte 
kırık olup olmadığının izlenmesinde 
çok sık kullanılır. 

26/05/11 190
İyonizan ışınların biyolojik 
tesirleri çok çeşitlidir. 
Dışarıdan gelebilecek ışınların zararları, 
ışının cinsine, enerji miktarına ve etkiye 
maruz kalan yere bağlı olarak değişir. 
        Radyoaktif maddelerin vücuda 
girmesi ve bazı organlara yerleşmesi 
neticesinde ise organizma iç radyasyona 
maruz kalabilir.

26/05/11 191
Bu tür ışınlar deri, troid ve kan yapıcı 
organlar başta olmak üzere diğer bütün 
organlar üzerinde olumsuz etkilere 
sahiptirler. 
Canlılığın azalmasına, halsizliğe, baş 
ağrısına, anemi ve lösemiye yol açarlar. 
Ayrıca, genetik etkileri de vardır.  Bu
Işınlar tohum hücreleri üzerinde kromozom 
sayısında değişme, parçalanma, ikiye 
bölünme ve inversiyon halleri gibi değişmeler 
sonucunda hayati tehlikeye sahiptirler.
26/05/11 192
Morötesi ışınlar (ultraviole ışınlar); 
  derinin yüzey hücreleri ve gözün kornea tabakası 
üzerine etki yapar. 
Deri üzerindeki etkileri; güneş yanığına benzer 
yanıklar, pikment hücrelerinde değişmeler ve deri 
kanserleridir. 
Bu tür ışınlara hassas olan kişilerde 
ayrıca, ekzema, sivilce gibi deri hastalıkları da 
görülebilir. Bazı deri hastalıkları ise 
ağırlaştırılabilirler (uçuk gibi). 
Gözlerde ise, göz sulanması, ağrı, 
konjuktivit, iritis, kornea ülseri gibi hastalıklara yol 
açabilir.
26/05/11 193
Kızılötesi ışınlar (infrared ışınlar), bu ışınlar vücuda 
kolayca girer ve aşırı ısı verirler. Vücudun açık kısımları 
ısınır ve fiziki gerginlik meydana getirir. 
Bu ışınların şiddetine, maruziyet süresine ve ışına 
maruz kalan vücut bölgesine bağlı olarak deri yanıkları, 
katarakt gibi bazı göz hastalıkları da meydana gelebilir. 
Kısa dalga ışınları, dalga boyları kızılötesi ışınlardan 
daha büyük olan ışınlardır. Yüksek frekanslı akımın 
kullanıldığı elektronik cihazlarda, radar sistemlerinde 
meydana gelir.  
Uzun süre bu ışınlara maruziyet sonucunda bazı 
organlarda (kırmızı kemik iliği) ısı yükselmesi. Bu ışınlara 
uzun süre maruziyet halinde katarakt görülebilir. 

26/05/11 194
Radyasyonun değerlendirilmesi:
Endüstride, radyasyonun işçilerde 
meydana getirdiği akut ve kronik olumsuz 
etkiler meslek hastalığıdır.  
Bu hastalıklar Sosyal Sigortalar Sağlık 
İşlemleri Tüzüğü ekindeki meslek 
hastalıkları listesinde, hastalık ve 
belirtileri, yükümlülük süresi ve hastalık 
tehlikesi olan başlıca işler, geniş olarak 
belirtilmiştir. 
26/05/11 195
Kesin tanı için;
Dıştan etki yapan ışınların ölçülmesi 
için parsiyel global dozimetri,
İç kontaminasyonun ölçülmesi için 
total veya parsiyel beden spektrometresi 
yapılır.
Işına maruz kalınan işlerde, 
çalışanların özel kuruluşlar tarafından 
sürekli denetlenmesi ve hastalıkları halinde 
bu denetimin sonuçlarından yararlanılması 
gerekir.
26/05/11 196
   Radyasyon denetimi
  Radyasyonun, işyerlerinde 
kullanılması ve denetlenmesiyle 
ilgili tüm hususlar Atom Enerji 
Kurumu Başkanlığı tarafından 
yürütülür.

26/05/11 197
HAVALANDIRMA VE
İKLİMLENDİRME

26/05/11 198
Hava Kalitesi
İşyeri ortamında çalışanların sağlığı ve güvenliği 
için  hava kalitesinin sağlanması gerekmektedir.
Hava Kalitesini Etkileyen Faktörler
•Havanın sıcaklığı, 
•Havanın nemi, 
•Hava akım hızı,
•Termal radyasyon 
•Havada bulunan kirletici unsurlar.

26/05/11 199
Çalışma  Ortam Isısının  Artmasına 
  Neden   Olan Kaynaklar;

• işyerinde yapılan işler
• dış etkenler 
• çalışanlar

26/05/11 200
Çalışma Ortam Havasını Kirleten Etkenler

• kimyasal
• biyolojik
  
        Kirlenmenin Kaynakları

• işyerinde yapılan işler
• dış etkenler 
• çalışanlar

26/05/11 201
  Çalışanların sağlığı için, 
vücut sıcaklığının normal düzeyde tutulması
kirletici unsurların ortamdan                    
uzaklaştırılması
  gerekmektedir.

  Bu gereklilik işyeri ortamında uygun ve yeterli 
havalandırma  yapılarak sağlanır.

26/05/11 202
   Havalandırma,
• çalışma ortamının ısısını  düşürerek,  
• çalışma ortam havasında bulunan 
kirletici etkenlerin ortamdaki  seviyesini 
azaltarak,
   çalışanları sıcaktan ve ortam havasını 
kirleten etkenlerden kaynaklanan 
olumsuz etkilerden koruma yöntemidir.

26/05/11 203
  

Havalandırma
doğal havalandırma
genel havalandırma
lokal havalandırma

26/05/11 204
Doğal Havalandırma

• havanın doğal hareketi ile kapı, pencere, 
çatıdaki boşluklardan, çatlaklardan ve 
kırıklardan ortama girmesi ya da 
çıkmasıdır. 
  

26/05/11 205
Genel Havalandırma

  
• Hava akışı yoluyla ortamda bulunan hava 
kalitesini korumak ya da iyileştirmek için 
kullanılan metoddur. 
 
• İşyerinin bir bölümüne veya tümüne yüksek 
oranda hava vererek ya da havayı çekerek 
tüm alandaki havanın değişmesi işlemidir. 

26/05/11 206
   Genel Havalandırma / DV 
• En çok kullanılan havalandırma metodudur
• Ortamda bulunan kirleticilerin seyreltilmesini 
sağlamak amacı ile dışarıdaki temiz havanın 
ortama verilmesi işlemidir.
• Genelde %20 dış hava %80 ortam havası 
• Ortamdaki hava düşük hızda dış hava ile 
karışır.
• Dış ortam havasının temiz olması gerekir. 
• Kirletici unsurlar belli bölümlerde yüksek 
miktarda bulunmaz ancak iş yerinin her yerine 
yayılır.

26/05/11 207
Lokal Havalandırma   

• Kirleticileri ortama yayılmadan kaynağından 
emerek ortam dışına taşımak suretiyle 
yapılan havalandırmadır.
• Bu sistem emici ağızlar, hava kanalları, hava 
temizleyiciler ve fanlardan oluşmuştur. 
• Ortamda bulunan kirleticileri seyreltmek 
yerine onları kaynağından ortadan kaldırır. 

26/05/11 208
İklimlendirme / Konfor Havalandırması
   Havalandırma
• ısıtma, soğutma ve nemlendirme
   özellikleriyle  birlikte değerlendirildiğinde iklimlendirmenin 
de önemli bir parçasıdır. 

  İklimlendirme çalışma ortamının,
• üretim
• ürün
• çalışanların termal konforu 
   yönlerinden  tatmin edici olmasını sağlamaktadır. 
 

26/05/11 209
İklimlendirme

     İklimlendirme sistemleri, 
     ısıtma, soğutma ve nemlendirme işlevlerini 
birlikte yerine getirmektedir. 
     Bazı sistemler, havayı kirleten unsurları da 
elimine etmektedirler. 

26/05/11 210
İklimlendirme sistemleri etkiledikleri alanlara 
göre;
1.Tekli alanlar için,
2.Çoklu alanlar için.

26/05/11 211
   İklimlendirme sistemlerinin ortak elemanları;
• Isıtma ve Soğutma ünitesi
– Su veya soğutucu gaz
– Elektrik veya diğer yakıt sistemleri
• Nem kontrol ünitesi
– Direk su buharı enjeksiyonu 
– Yoğunlaştırılma üniteleri
• Katı madde tutucu üniteler.

26/05/11 212
26/05/11 213
İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Tüzüğü
   Madde.8
   İşyerlerindeki hava hacmi, makine, malzeme 
ve benzeri tesislerin kapladığı hacimler dahil 
olmak üzere, işçi başına en az 10 metreküp 
olacaktır. Hava hacminin hesabında, tavan 
yüksekliğinin 4 metreden fazlası nazara 
alınmaz.

26/05/11 214
   Madde.48
 . .....Koğuşların pencerelerinin üst kısımları, 
her zaman açılıp kapanacak şekilde 
(vasistaslı) olacak, ayrıca koğuşlardaki 
havayı, devamlı bir şekilde değiştirebilecek 
tertibat tesisat, baca, menfez veya elektrikli 
özel ventilasyon cihazları bulunacaktır.
   Koğuşlarda tavan yüksekliği 280 
santimetreden aşağı olmayacak ve adam 
başına düşen hava hacmi, en az 12 
metreküp olarak hesap edilecek,....... 

26/05/11 215
   Madde.20
   Kapalı işyerlerindeki sıcaklık ve nem derecesinin, 
yapılan işin niteliğine uygun olmakla beraber ılımlı 
bulunması esastır. 
   Bu itibarla, yazın sıcaklığın dayanılmayacak bir 
dereceye çıkmaması için işyerlerinde serinletici 
tedbirler alınacak, kışın da işçilerin muhtaç 
bulundukları en az sıcaklığın sağlanması için, işyerleri 
zararlı gazlar çıkararak havayı bozmayacak şekilde 
uygun vasıtalarla ısıtılacaktır. 
   Çok buğu husule gelen işyerlerinde sıcaklık derecesi 
15 santigrat dereceden az ve 30 santigrat dereceden 
yüksek olmayacaktır. 

26/05/11 216
• Fazla ısı veren ısıtıcı vasıtaların yakınında 
çalışan işçilerin bulunması halinde, doğrudan 
yansıyan sıcaklığa karşı, gereken tedbirler 
alınacak ve işyerlerinin ısıtıcı vasıtalardan 
oldukça uzak ve uygun yükseklikte bir yerine, 
santigrat taksimatlı bir termometre asılı 
bulundurulacaktır. Yapılan işin niteliğine göre, 
sürekli olarak çok sıcak veya çok soğuk bir 
derecede çalışılması ve bu durumun 
değiştirilmemesi zorunlu olunan hallerde, 
işçilere, kendilerini fazla sıcak veya soğuktan 
koruyacak özellikte elbise vesaire malzeme 
verilecektir
26/05/11 217
    Madde .21
    Kapalı işyerleri günde en az bir defa bir saatten 
aşağı olmamak üzere baştan başa 
havalandırılacaktır. Ayrıca işçilerin çalışma 
saatlerinde işin özelliğine göre, havanın sağlığa 
zararlı bir hal almaması için sık sık değiştirilmesi 
gereklidir.Şu kadar ki, iş sırasında yapılan bu 
havalandırmada işçileri etkileyecek hava akımları 
önlenecek yahut kış mevsiminde sıcaklık birdenbire 
çok aşağı hadlere düşürülmeyecektir.

26/05/11 218
   Toz, buğu, duman ve fena koku çıkaran işlerin 
yapıldığı yerlere, bunları çekecek yeterlikte 
bacalar ve menfezler yapılacak ve yapılan işin 
niteliğine göre, bu tedbirlerin yetmediği hallerde 
diğer teknik tedbirler alınacaktır.Boğucu, zehirli 
veya tahriş edici gaz ve duman meydana gelen 
işyerlerinde, işçilerin hayat ve sağlıklarının 
tehlikeye girmemesi için, havalandırma tesisatı 
yapılacak ve işçilere ayrıca yapılan işin 
özelliğine göre maske ve diğer koruyucu araç ve 
gereçler verilecektir.

26/05/11 219
Madde 59- .........
4)  Zehirli  toz,  duman,  gaz,  buhar,  sis  veya 
sıvılarla  çalışmalar,  teknik  imkanlara  göre 
kapalı sistemde yapılacak, bu gibi işyerlerinde, 
etkili  ve  yeterli  havalandırma  sağlanacak, 
atıklar, zararsız hale getirilmeden atmosfere ve 
dış çevreye verilmeyecektir.
6)  Zehirli  toz,  duman  ve  buharlı  işyerlerinde, 
işyeri  havası  nemli;taban,  duvar  ve  tezgahlar 
yaş bulundurulmak suretiyle zararlı maddelerin 
yayılması  önlenecek,  gerektiğinde  bu 
çalışmalar,  genel  ve  lokal  havalandırma  ile 
birlikte yapılacaktır.

26/05/11 220
Madde 61- 
1)  Kurşunlu  çalışmalar  sonucu  meydana  gelecek  toz, 
duman  ve  buharın  kaynaklarında  zararsız  hale 
getirilmeleri  için,  etkili  aspirasyon  sistemleri  kurulacak 
ve sürekli olarak bakımı yapılacaktır.
3)  Kurşunla  çalışmalar  yapılan  işyerlerinde,  adam 
başına  15  metreküp  hacim  düşecek  ve  4  metreden 
fazla tavan yükseklikleri, bu hesaba katılmayacaktır.
7) İşyeri  havasından,  periyodik  olarak numuneler  
alınarak  kurşun  miktarı  tayin edilecek  ve  bu  
miktarın  0, 15 miligram/metreküpü  geçmemesi 
sağlanacaktır.

26/05/11 221
Madde 62-
...... civa ve civa bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki 
tedbirler alınacaktır.
2) Genel havalandırma ile yetinilmeyerek civa ile 
çalışmaların yapıldığı seviyeden veya yeteri kadar 
aşağıdan etkili aspirasyon sistemi kurulacak, çalışma 
masalarının üzerine, aspirasyon davlumbazları 
yerleştirilecektir. Civanın, izabe fırınlarından distilasyon 
borusuna sevkedildiği yerlerde meydana gelen civa 
buharını kapacak sulu bir sistem kurulacaktır.
3) İşyeri havasından periyodik olarak numuneler alınarak, 
civa seviyesi tayin edilecek ve bu seviyenin 0, 075 
miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması sağlanacaktır.

26/05/11 222
Madde 63-
...... arsenik ve arsenik bileşikleri ile yapılan 
çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır. 
2) Arsenik ile yapılan çalışmalar, kapalı sistem içinde 
yapılacak, böyle bir sistemin kurulamadığı yerlerde, 
aşağıdan çekmeli aspirasyon sistemi kurulacak ince 
tozun, çevre havasına yayılmasına engel olunacaktır. 
Arsenik ile ilgili sıcak işler, kapalı cam davlumbaz 
altında yapılacaktır.
3) Arsenik ile çalışılan yerlerdeki çevre havasından 
periyodik olarak numune alınarak arsenik miktarı 
tayin edilecek ve bu miktarın 0, 5 
miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması 
sağlanacaktır.
26/05/11 223
Madde 64-
........  fosfor  ve  fosfor  bileşikleri  ile  yapılan  çalışmalarda 
aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
2)  İşyerinde,  yeterli  ve  aşağıdan  aspirasyon  sistemi 
uygulanacaktır.

Madde 66-
.........  kadmiyum  ve  kadmiyum  bileşikleri  ile  yapılan 
çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
1) Kadmiyum oksit tozu ve dumanının, çevre havasına 
yayılması önlenecektir. Kaplama tanklarının kenarlarına, 
sıvı seviyesine yakın, uygun aspirasyon sistemi 
kurulacak, çevre havasında kadmiyum miktarı, 0, 1 
miligram/metreküpü geçmeyecektir.

26/05/11 224
Madde 67-......
2) Manganez ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel 
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi 
kurulacak ve çalışmalar kapalı sistemde olacaktır.
Madde-68.......
1) Krom ve bileşiklerinin kullanıldığı yerlerde, genel 
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi 
kurulacak veya çalışmalar kapalı sistemde yapılacaktır.
Madde 69......
1) Berilyum ve bileşiklerinin kullanıldığı işyerlerinde, genel 
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi 
kurulacak ve bu işyeri havasında, berilyum miktarı (2) 
miligram/metreküpü geçmeyecektir.

26/05/11 225
Madde 71-
2)  Benzen  ve  bileşikleri  ile  çalışılan  yerlerde,  genel 
havalandırma  ile  birlikte,  uygun  aspirasyon  sistemi 
yapılacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
5)  Benzen  ile  çalışılan  işyerlerinde,  benzenin 
havadaki  konsantrasyonu,  hacmen  milyonda  20 
den  fazla  olmayacaktır.  Daha  yüksek  benzen 
konsantrasyonuyla  çalışmak  zorunluluğu  bulunan 
işyerlerinde,  işçilere  uygun  hava  maskeleri,  sıvı 
benzen ile çalışılan hallerde, özel ayakkabı, eldiven 
ve  özel  iş  elbisesi  gibi  korunma  araçları 
verilecektir......

26/05/11 226
Madde  72......1)  Anilin  ve  aromatik  nitro-amin 
türevleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma 
ile  birlikte,  uygun  aspirasyon  sistemi  yapılacak  ve 
çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
3) Anilin ve nitro-amin türevleri ile çalışılan yerlerde, 
genel  havalandırma  ile  birlikte,  uygun  aspirasyon 
sistemi kurulacaktır.
Madde  73-Halojenli  hidrokarbonlarla  yapılan 
çalışmalarda,  bunların  zehirli  ve  zararlı 
etkilerinden  korunmak  için  aşağıdaki  tedbirler 
alınacaktır:
1)  Halojenli  hidrokarbonlarla  çalışılan  işyerleri,  diğer 
kısımlardan  ayrılacak  ve  bu  yerlerde,  genel 
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi 
kurulacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
26/05/11 227
Madde 74-..2)Karbon sülfür ile çalışılan yerlerde, 
genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon 
sistemi kurulacak, çalışmalar, kapalı sistemde 
olacak ve işyeri havasındaki karbon sülfür miktarı 
hiç bir şekilde 20 P.P.M.veya 60 mg/m3 ’ü 
geçmeyecektir.
Madde75-...
1)  Kükürtlü  hidrojen  ile  çalışılan  yerlerde,  genel 
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi 
yapılacaktır.
2) İşyeri havasındaki kükürtlü hidrojen miktarı, hacim 
olarak milyonda 20 yi geçmeyecektir.

26/05/11 228
Madde 76- 
,........
1)Tozlu  işyerlerinde  genel  havalandırma  ile 
birlikte,  uygun  aspirasyon  sistemi  ile  tozun, 
çevre havasına yayılmasını önlemek için, su 
perdeleri,  vakum  ve  uzaktan  kumanda 
sistemleri  kurulacaktır.  Toz  çıkaran  işler, 
teknik  imkanlara  göre,  kapalı  sistemde 
yapılacak  veya  bu  işler,  diğerlerinden  tecrit 
edilecektir.  İşyeri  havasındaki  toz  miktarı, 
belirtilen miktarı geçmeyecektir.
26/05/11 229
  Madde 191-
   İşyerlerindeki cihaz, alet, tezgah, makine ve tesislerden 
çıkan toz, duman, buğu, ısı, gaz ve koku, çalışılan 
ortama yayılmadan, uygun aspirasyon tesisatı ile çıktığı 
yerden emilerek dışarı atılacaktır.
   Madde 192-
   Birbirlerine karıştıklarında, parlama veya patlama 
tehlikesi bulunan çeşitli toz, duman buhar ve gazlar, 
aynı emme tesisatı ile dışarı atılmayacak, her biri için 
ayrı ayrı mevzii tesisleri yapılacak ve birbirlerinden uzak 
yerlerden dışarıya atılacaktır.
  Madde 193-
   Havadan ağır olan gaz, duman, buhar, toz veya 
benzerleri, tabana yakın yerlerden emilerek dışarı 
atılacaktır.
26/05/11 230
Madde 194-
Mevzii çekme tesisatında kullanılacak davlumbazlar,
zararlı kaynağa yakın olacak ve davlumbazın çekme
niteliğini bozacak hava akımlarına engel olunacaktır.

Madde 195-
Paslandırıcı, aşındırıcı, kemirici, zararlı ve zehirli gazlar,
dumanlar veya sisler çıkaran daldırma, elektroliz,
eloksal veya diğer kaplama işlerinin yapıldığı tekneler,
kaplar, havuzlar veya tanklar üzerinde yapılacak çekme
ağızları; kabın veya teknenin iç ve üst tarafına yakın ve
yatay, boydan boya yarık olacak, bir uzun kenar
boyunca, eni 50 cm 120 cm’ye kadar olan teknelerde,
her iki kenar boyunca ve daha büyük teknelerde ise,
dört kenar boyunca devam edecek şekilde yapılacaktır.
Davlumbaz ağızları ise; işe engel olmayacak şekilde
tekneye veya kaba yakın ve bunları kaplayacak
büyüklükte olacaktır.
26/05/11 231
   Madde 196-
   Aspirasyon tesisatında kullanılan kanal veya 
borular, yanmaz malzemeden uygun kesitte 
yapılacak ve seyyar emme ağızlarında, spiralli 
veya eğilebilen hortumlar kullanılacaktır. Boru ve 
kanallar, tekniğe uygun olarak yapılmış, 
eklenmiş ve menfezlere sağlam bir şekilde 
bağlanmış olacaktır. Yanıcı ve parlayıcı gazlar, 
sisler, buharlar, dumanlar ve patlayıcı atıkların 
emildiği kanallar, yuvarlak borudan ve uygun 
malzemeden yapılmış olacaktır.

26/05/11 232
   Madde 197-
      Emilen  hava  içinde  yanıcı  veya  parlayıcı 
maddelerin  bulunduğu  hallerde,  aspiratör 
pervanesinin  kanalı,  göbeği  ve  gövdesi,  demir 
ve  çelik  malzemeden  yapılmayacak,  pervane 
yatakları,  kanal  dışında,  iyi  yağlanmış  ve  toz 
geçirmez  bir  şekilde  yapılacak,  çıkış 
menfezlerine,  sağlam  madeni  tel  kafesler 
konacaktır.  Aspiratörlerin  elektrik  motorları, 
çalışacağı  ortama  uygun  olacak,  emilen  hava 
içinde,  yanıcı  ve  parlayıcı  maddeler  bulunduğu 
hallerde  motor,  yanıcı  ve  parlayıcı  maddelere 
karşı,  uygun  şekilde  monte  edilmiş  veya  bu 
maddelere dayanıklı tipte yapılmış olacaktır.

26/05/11 233
   Madde 198-
    Hava filtreleri, kapasite ve nitelik bakımından 
kullanılacağı işin özelliğine uygun ve en az bir 
günlük  çalışmaya  yeterli  olacak  ve  bunlar, 
kolay  temizlenebilecek  ve  temizlik  sırasında, 
tehlikeli  ve  zararlı  bir  ortam  yaratmayacak 
şekilde  yapılmış  olacaktır.  Filtrelerin  çıkış 
borularının  ağzı,  işyeri  çatısından  en  az  180 
santimetre  yüksekte  veya  en  yakın  kapı  ve 
pencereden 8 metre uzakta olacaktır.

26/05/11 234
   Madde 199-
   İşyerinden emilen hava, tekrar işyerine 
verilmeyecektir. Ancak, içinde kurşun tozu veya 
kurşun buharı veya silis tozu ve benzerleri 
bulunmayan pis hava, uygun süzgeçlerden 
geçirilip tamamen temizlendikten sonra işyerine 
verilebilecektir.

    Madde 200-
   Aspirasyon tesisatının günlük bakım ve temizliği 
ile üç ayda bir de genel kontrol ile temizliği 
yapılacak ve onarımlardan sonra, tesisatın 
kuruluş karakteristiği bozulmayacaktır.

26/05/11 235
  Madde 201-
   Emilen tozlar, bir siklonda toplandığı 
hallerde, siklon, açıkta, sağlam, rüzgara 
dayanıklı ve uygun malzemeden 
yapılacaktır. Siklonlarda parlayıcı ve 
patlayıcı atıkların ve tozların toplandığı 
hallerde, siklonlar, işyerinin uzağına 
konacak ve bunlarda patlamaya 
dayanacak sağlamlıkta menfezler 
bulunacaktır.

26/05/11 236
    
BASINÇ
 

26/05/11 237
Basınç: Birim alana yapılan
kuvvete basınç denir.

Birimi: Bar veya Newton/cm2


dir.

26/05/11 238
Kuvvetin tatbik edildiği her noktada 
   bir basınç vardır.
İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda 
   basınç ise; normal hava basıncının 
   7 atmosfer daha fazla veya daha az 
olması gereken veya olan işyerlerindeki 
basınçtır. 
Normal şartlarda hava basıncı 76 cm cıva 
basıncına eşittir.

26/05/11 239
Atmosfer basıncından daha 
yüksek ya da daha düşük basınçlı 
yerlerde çalışan işçilerde;
Kalp,  dolaşım,  solunum 
rahatsızlıkları  görülebilir. 

26/05/11 240
Normalde 4,5 N/cm2 kadar 
  basınç  değişimi  organizmada
  rahatsızlık hissi dışında sağlık
  sorunu yaratmaz.

26/05/11 241
Balon  ve  uçak gibi araçlarla süratle 
yükseklere  çıkılması  halinde,  doğal  olarak  
atmosfer  basıncının  düşmesi  nedeniyle, 
normal  atmosfer  basıncı  altında  dokularda 
erimiş olan  gazların  serbest  hale  gelmesi 
ile karıncalanma,  kol  ve  bacaklarda  ağrılar  
ile bulanık görme, kulaklarının  iç ve dış 
tarafındaki basınç  farkından  dolayı kulak 
ağrıları gibi belirtiler meydana gelir.
Vücuttaki oksijenin parsiyel basıncının 
düşmesi sonucu  anoksemi, taşikardi 
görülebilir. 

26/05/11 242
Denizaltı personeli, dalgıçlar, gemi 
kurtarıcılarında ise; deniz dibine inildikçe vücut 
üzerindeki basınç artması olur.  
Bu basıncın 4 atmosferi aşması halinde, kişi 
solunum ile fazla  azot  alacağından,  azot  
narkozu  içine düşebilir.  
 Karar  verme,  düşünme  ve  istemli 
hareketler  kötüleşebilir  ve  su  üstüne 
çıkılmazsa, şuur çekilmesi baş gösterebilir.  Kişi 
normal basınca döndüğü takdirde bu belirtiler 
hemen kaybolur. 

26/05/11 243
Soluma apareyi içine verilen basınçlı 
havanın bileşimindeki azot yerine helyum 
ikame edilirse, azot narkozunun ortaya  
çıkması  önlenmiş  olur. 
  Yüksek basınç altında, vücuttaki  oksijen  
parsiyel  basıncının  artması başlangıçta 
hafif bir rahatsızlık hissi verir. Daha sonra 
ciddi semptomlar izler. 
   İleri safhada ise koma hali görülebilir.

26/05/11 244
  Düşük  ve  yüksek  basıncın  
işçiler üzerinde  meydana  getirdiği  
olumsuz etkiler  bir  meslek  hastalığıdır.
  Sosyal  Sigortalar  Sağlık  İşlemleri 
Tüzüğü'ne ekli meslek hastalığı  
listesinde      "E-4  Hava 
basıncındaki ani değişmelerden olan 
hastalıklar" başlığı ile verilmiştir. Basınç 
değişikliği nedeni  ile  görülen  akut  
hadiselerde yükümlülük süresi 3 gün, 
diğer hadiselerde ise, yükümlülük süresi 
10 yıl dır.
26/05/11 245
Düşük ve yüksek basıncın gerektirdiği 
işlerde,  çalışanlar  mümkünse  genç  ve 
tecrübeli isçilerden seçilmelidir. 
Ayrıca, bu işlerde  çalışacakların  
şişman,  alkolik  ve  solunum  sistemine ilişkin  
kronik  hastalıkları  olmamalıdır.           Bu 
 işlerde  çalışmanın  devamı süresince periyodik 
muayeneler, oldukça hassas yapılmalı, kulak, 
burun, boğaz ve solunum sistemine ilişkin, akut 
yakınması olanlar iyileşinceye kadar işten uzak 
tutulmalıdır. 

26/05/11 246
İşe giriş muayenelerinde tam sistemik 
muayene yapılmalı, akciğer  ve  sinüs  grafisi  
çekilmeli.  Büyük eklemler, işe girişte ve her yıl 
periyodik muayenede radyolojik olarak 
incelenmelidir. 
   Bu inceleme işçi işten ayrıldıktan sonra da iki 
yıl tekrarlanmalı. Basınç altında kazaya  
uğrayanlar  ile  hastalananlar yeniden işe 
döndürülmemelidir. 
Basınç  altında  çalışırken  uyulması  gereken  
kurallar  ve  alınması gereken önlemler, basıncın 
insan vücudundaki etkileri konusunda  eğitilmelidir.

26/05/11 247
Basıncın etkisine bağlı bulguların iki yıl 
sonra bile ortaya çıkabileceği düşünülerek,  ilk 
yardımın ve acil müdahalenin yapılabilmesine 
olanak sağlayan bilgiler işçinin sürekli 
taşıyabileceği biçimde üzerinde bulunmalı. 
Yüksek  basınç altında çalışmaların 
yapıldığı işyerinden dekompresyon  odası 
bulunmalı. 
  Ayrıca, basınç  altında  yürütülen  işlerde 
çalışma sırasında sigara ve içki içilmesi, gazlı 
içeceklerin içilmesi yasaklanmalıdır.

26/05/11 248
Normal atmosfer basıncından düşük 
veya daha yüksek basınç altında çalışan 
işçiler, düşük  ve  yüksek basıncın sebep 
olduğu olumsuzlukları çok iyi bilmeleri 
gerekir.  
 Bu nedenle, işverenler  düşük  ve  
yüksek basınçlı yerlerde çalıştırdıkları 
işçilere  tüm  riskleri öğretmeli ve 
önceden gerekli önlemleri almalıdırlar,

26/05/11 249
Basınç altında yürütülen işlerde 
alınması gerekli tedbirler, İşçi Sağlığı ve 
İş Güvenliği Tüzüğü Madde: 82'de 
belirmiştir.
Ayrıca, Sağlık  Kuralları Bakımından 
Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya 
Daha Az Çalışılması Gereken İşler 
Hakkındaki Yönetmelik de, basınç 
altındaki çalışmalara sınırlama 
getirilmiştir.
26/05/11 250

You might also like