Professional Documents
Culture Documents
FAKTÖRLERİ
26/05/11 1
FİZİKSEL ETKENLER
1 – GÜRÜLTÜ
2 – TİTREŞİM
3 – TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ
4 – İYONİZAN ve NONİYONİZAN
RADYASYON
5 – BASINÇ
26/05/11 2
GÜRÜLTÜ
26/05/11 3
GÜRÜLTÜ,
GENEL OLARAK
İSTENMEYEN VE RAHATSIZ
TANIMLANIR.
26/05/11 4
ENDÜSTRİDEKİ GÜRÜLTÜ
İŞYERLERİNDE
ÇALIŞANLARIN ÜZERİNDE,
FİZYOLOJİK ETKİLER
BIRAKAN
VE
İŞ VERİMİNİ
OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYEN
SESLER OLARAK
TANIMLANABİLİR.
26/05/11 5
Gürültünün
sebep olduğu
hastalık
VAR
mıdır?
26/05/11 6
Gürültüden
ileri gelen
işitme kayıpları
hangi şartlarda
meslek hastalığı
sayılabilir.
26/05/11 7
5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu
Madde 14
26/05/11 8
MESLEK HASTALIĞI
İşçinin,
çalıştığı işin niteliğine göre
tekrarlanan bir sebeple işin
yürütüm şartları yüzünden
uğradığı geçiçi veya sürekli
hastalık, sakatlık veya ruhi
arıza halleridir.
26/05/11 9
Sosyal Sigorta
Sağlık İşlemleri Tüzüğü
26/05/11 10
Meslek Hastalıkları Grupları
A - Kimyasal maddelerle ortaya çıkan
meslek hastalıkları
B - Mesleki cilt hastalıkları
C - Pnömokonyozlar ve diğer solunum
sistemi hastalıkları
D - Mesleki bulaşıcı hastalıklar
E - Fiziksel etkenlerle olan meslek
hastalıkları
26/05/11 11
GÜRÜLTÜ ZARARLARININ MESLEK
HASTALIĞI SAYILABİLMESİ İÇİN;
26/05/11 12
Ses;
Hava basıncındaki
dalgalanmaların kulaktaki
etkisinden ileri gelen
fiziksel bir duygu
olarak ta tanımlanabilir.
26/05/11 13
26/05/11 14
Dalga Boyu (λ )
Ses dalgası
1
0
0 2 4 6 8 10
f = Frekans
Genlik T = Peryod
-1 V=fxλ fxT=1
26/05/11 15
GENÇ VE SAĞLIKLI BİR KULAK
20 Hz. İLE
DUYABİLİR.
26/05/11 16
26/05/11 17
26/05/11 18
GÜRÜLTÜNÜN SEBEP OLDUĞU İŞİTME
KAYBI TİPLERİ
1 - İLETİM TİPİ İŞİTME KAYBI
• İletim tipi işitme kaybı, kulak
zarında ve orta kulak kemiklerinde
meydana gelen kayıplardır.
2 - ALGI TİPİ İŞİTME KAYBI
• Algı tipi işitme kaybı iç kulakta
duyma hücrelerinde meydana gelen
kayıplardır.
26/05/11 19
Noise
damage
occurs
HERE
KALICI
İŞİTME
KAYBININ
HİÇ BİR
ŞEKİLDE
TEDAVİSİ
MÜMKÜN
DEĞİLDİR.
26/05/11 20
26/05/11 21
Konuşma aralığı:
25 dB - 65 dB
26/05/11 22
İŞİTME KAYBINA ETKİ EDEN
FAKTÖRLER
SŞ - Şiddetine,
SF - Frekans dağılımına,
ES - Etkilenme süresine,
KY - Kişinin yaşına,
KD - Kişisel duyarlılığına,
KC - Kişinin cinsiyetine.
23 26/05/11
YER VE KONUMLARA GÖRE GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİ
26/05/11 24
Gürültü şiddeti desibel olarak ölçülür.
Basınç olarak işitme aralığı çok
geniş bir aralıktır.
Her 3 dB’lik artışta, ses iki kat artar.
Her 10 dB’lik artışta ise; ses on kat
artar.
26/05/11 25
100 dB + 100 dB = ? dB
26/05/11 26
1 dB + 1 dB = 4 dB
2 dB + 2 dB = 5 dB
3 dB + 3 dB = 6 dB
4 dB + 4 dB = 7 dB
26/05/11 27
100 dB + 100 dB = 103 dB
26/05/11 28
BİRDEN FAZLA GÜRÜLTÜ KAYNAĞININ
BULUNDUĞU ORTAMLARDA
SES DÜZEYLERİ YÜKSEK DÜZEYDEKİ SESE
ARASINDAKİ FARK (dB) EKLENECEK MİKTAR (dB)
0 3.0
2 2.6
3 1.8
4 1.5
5 1.2
6 1.0
7 0.9
8 0.8
10 0.4
12 0.3
14 0.2
16 0.1
26/05/11 29
GÜRÜLTÜNÜN İŞİTME KAYBI DIŞINDAKİ
PSİKOLOJİK ETKİLERİ ( 1 )
GÜRÜLTÜ AYRICA
Konuşurken bağırma,
Sinirli olma hali,
Karşılıklı anlaşma zorluğu,
Kişiler arasındaki ilişkilerde
olumsuzluklar ve
İş kazalarının artmasında etkin rol
oynar.
26/05/11 32
dB
60
97 dB(A)
50
40 92 dB(A)
30
83 dB(A)
20
10
0 YIL
83 , 92 ve 97 dB(A)’lık gürültü düzeylerinde, gürültüye maruz kalan kişilerin
0 1 2 3 4 5 10 20 50
4000 Hz sabit frekanslı gürültüdeki işitme kayıplarının yıllara göre dağılımı
26/05/11 33
Desibel Skalaları
• A scale
İnsan kulağının işitmelerinde,
• B scale
Telefon şirketlerince,
• C scale
Tüm seslerde, kullanılır.
26/05/11 34
HİÇ BİR ÖNLEM ALINMAKSIZIN GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİNE GÖRE
GÜNDE EN FAZLA ÇALIŞILABİLECEK SÜRELER
26/05/11 35
İŞİTME KAYBININ KESİN TANISI İÇİN
3 - Odyogramlardan da yararlanılmalı
26/05/11 36
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ (1)
A – TEKNİK KORUNMA
a) GÜRÜLTÜ KAYNAĞINDA
– Gürültü düzeyi düşük makineler seçilmeli ve
değiştirilmeli
– Gürültü düzeyi daha az olan işlem seçilmeli
– Gürültü kaynağı izole edilmeli .
26/05/11 37
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ (2)
26/05/11 38
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ (3)
GEREKEN ÖNLEMLER:
26/05/11 39
GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ ( 3 )
B – TIBBİ KORUNMA
26/05/11 40
KULAK KORUYUCULARININ GÜRÜLTÜ
ENGELLEME DEĞERLERİ
AZALTMA
CİNSİ DERECESİ
PAMUK 5 - 16 dB
PARAFİNLİ PAMUK 20 - 35 dB
CAM PAMUĞU 7,5 - 32 dB
KULAK TIKACI 20 - 45 dB
KULAKLIK 12 - 48 dB
26/05/11 41
KULAKLIKLARININ
ALIŞTIRMA PROGRAMLARI
26/05/11 42
En yüksek ses basıncı (Ppeak)
26/05/11 43
Günlük gürültü maruziyet düzeyi
(LEX,8h)[dB(A) ve 20 µPa]
26/05/11 44
Haftalık gürültü maruziyet
düzeyi;
26/05/11 45
Yönetmeliğin uygulanması bakımından,
günlük gürültü maruziyet düzeyleri;
En yüksek ses basıncı yönünden
tanımlanmıştır.
Maruziyet sınır değerleri ve
Maruziyet etkin değerleri
26/05/11 46
Maruziyet sınır değerleri
(LEX,8h=87dB(A) ve Ppeak=200 Pa ) i
(i) : 140 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
En yüksek maruziyet etkin değerleri
(LEX,8h=85dB(A) ve Ppeak= 140 Paii )
(ii) : 137 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
26/05/11 47
Yönetmelik Dip Not
26/05/11 48
TİTREŞİM;
26/05/11 49
TİTREŞİM;
Potansiyel enerjinin kinetik enerjiye,
kinetik enerjinin potansiyel enerjiye
dönüşmesi olayına
titreşim (vibrasyon) denir.
26/05/11 50
Titreşim,
Araç, gereç ve makinelerin,
çalışırken oluşturdukları salınım
hareketleri sonucu meydana gelir.
26/05/11 51
Titreşimi;
insan sağlığı üzerindeki
etkisi bakımından iki fiziksel büyüklüğü
ile tanımlamak gerekir.
1 – Frekansı
ve
2 – Şiddeti
26/05/11 52
Titreşimin Frekansı: Birim zamandaki
titreşim sayısına, titreşimin frekansı denir.
(Birimi: Hertz (Hz) dir.)
26/05/11 53
Titreşim;
Vücudu etkileme biçimi
yönünden iki türde incelenir.
1) El-Kol titreşimi ve
2) Bütün vücut titreşimi
26/05/11 54
El – kol titreşimi;
26/05/11 55
El – kol titreşimi için;
26/05/11 56
Kaynakları
El - Kol Titreşim
26/05/11 57
Bütün vücut titreşimi;
26/05/11 58
Bütün vücut titreşimi için;
26/05/11 59
Tüm vücut Titreşim Kaynakları
26/05/11 60
Titreşim tek frekanslı ve sinüzoidal
olabileceği gibi kompleks frekanslı
ve rasgele bir tipte de olabilir.
İnsanlar;
1 HZ. ile 1000 Hz. arasındaki
titreşimleri algılarlar.
26/05/11 61
İnsanlar;
düşük frekanslı titreşimlere
maruz kaldıklarında,
sarsıntı hisseder.
Buna karşılık;
yüksek frekanslı titreşimlere
maruz kaldıkların da ise,
Karıncalanma, hatta yanma
hissi duyarlar.
26/05/11 62
Titreşimin insan vücudundaki etkileri
- Fiziksel ve Biyomekanik,
- Psikolojik veya sensoryel,
- Fizyolojik ve
- Patolojik etkiler
26/05/11 63
Titreşimin tıbbi ve biyolojik etkisi büyük
ölçüde şiddetine ve maruz kalınan süresine
bağlıdır.
26/05/11 64
Titreşime neden olan el aletlerini
kullanan kişilerde yapılan ölçmelerde;
26/05/11 65
Titreşim enerjisi avuç içinden el sırtına,
Elden kola ve koldan omuza geçerken
önemli ölçüde güç kaybına uğrar.
26/05/11 66
Vücudun mekanik titreşime
gösterdiği reaksiyon,karışık
bir olay olup çok iyi
bilinmemektedir.
26/05/11 67
Buna rağmen titreşim;
1. Vücutta bazı doku yapılarının
deformasyonuna,
2. Solunum hızının artmasına,
3. Oksijen tüketiminin artmasına
ve buna bağlı olarak enerji
harcamasının artmasına,
4. Performansta gerilemeye,
5. Sübjektif algılamada bozulmaya,
26/05/11 68
6. Kalp atım sayısının artmasına,
buna bağlı olarak kan basıncının artmasına,
(5 Hz. frekanslı titreşime maruz kalan
kişilerin %50 sinden fazlasında kan
basıncında artma görülmektedir),
7. Merkezi sinir sistemi hücrelerinin
fonksiyonlarında aksamaya,
neden olduğu bilinmektedir.
26/05/11 69
Ayrıca; titreşim nedeniyle,
Kanda glikoz ve glikojen
konsantrasyonunda azalma
olduğu da bilinmektedir.
Bu değişikliklerden çoğu
titreşime maruziyetin başlangıçında
yüksek iken daha sonra normale
dönüşebilmektedir.
26/05/11 70
Titreşimin klinik olarak belirlenen etkileri
1 - Çok düşük frekanslı (f<2Hz);
at, otomobil, uçak, gemi gibi araçlarla
seyahat sırasında meydana gelen
titreşimlerde; merkezi sinir sistemi
şikayetleri meydana gelebilir. Bulantı,
kusma, soğuk ter olabilir.
Seyahat bitince belirtiler belli
bir süre sonra ortadan kalkar.
26/05/11 71
2- Düşük frekanslı titreşim (2<f<30 Hz);
oluşturan el aleti kullanan
işçilerde, elde dolaşım bozuklukları,
hipersensivite ve daha sonra uyuşukluk
meydana gelşebilir.
26/05/11 72
Titreşime,
maruziyet sürerse,
omuz başlarında ağrı,
yorgunluk soğuğa karşı
hassasiyet artması
söz konusu olabilir.
26/05/11 73
Titreşimle birlikte, 8-10 oC ısıya
kısa süre maruziyette, parmaklarda
ve avuç içinde beyazlaşma olabilir.
Ön kol ve omuz kaslarında ağrılar
görülebilir.
Bütün vücudu titreşime maruz kalan
bazı işçilerde disk kayması denilen bel
ağrıları da meydana gelebilir.
26/05/11 74
Fonksiyon bozukluğu
olarak; zamanın uzaması,
uyku bozuklukları, baş ağrısı
ve yorgunluk görülebilir.
26/05/11 75
Tüm vücudun veya el ve kolların titreşime
maruziyeti sonucunda oluşan etki;
titreşimin;
o- Titreşimin frekansına,
o- Titreşimin şiddetine,
o- Titreşimin Yönüne,
o- Maruz kalınan süreye,
26/05/11 76
o- Titreşimin uygulandığı bölgeye ve
o- Uygulandığı bölgenin
büyüklüğüne,
o- Titreşime maruz kalan kişinin yaşına,
o- Cinsiyetine ve
o- Kişisel duyarlılığı ile
o- Genel sağlık durumuna bağlıdır.
26/05/11 77
Titreşimin etkisi en fazla
düşük frekanslarda görülür.
26/05/11 78
Titreşim, vibrasyon detektörü ile ölçülür.
26/05/11 80
Titreşimden korunma (2)
- Genellikle makine dizaynı sırasında
titreşimi azaltacak zeminler yapmak ve
titreşimi az olan makineler satın almak.
- Kullanılan makinelerin bakımlarını
zamanında yapmak, vuran ve titreşen
kısımlara izolasyon uygulamak.
26/05/11 81
Titreşimden korunma (3)
Tıbbi korunmada ise: İşe giriş
muayenelerinde; sinir sistemi, kalp,
damar ve sindirim sistemleri sağlam
olan genç işçilerin seçilmesine dikkat
edilmelidir.
26/05/11 82
Titreşimden korunma (4)
Periyodik muayenelerde titreşimin
etkilerinin klinik muayeneler uygulanarak
aranması, el, bilek ve dirsek eklemlerinin
dikkatle muayene edilmesi gerekir.
Röntgen filmlerinin çekilmesinde ve
değerlendirilmesinde de fayda vardır.
26/05/11 83
Titreşimden korunma (5)
Titreşimden korunmanın bir yolu da
eğitimdir.
İşyerinde titreşime maruz kalan
kişiler ve yöneticiler, titreşimin neden
olduğu risklere ve hastalıklara karşı
eğitilmelidir.
26/05/11 84
Titreşimden korunma (6)
26/05/11 86
Titreşimin olumsuz etkilerine karşı
eğitimli bir işveren, kuracağı işyerinde
kullanacağı makinenin, konulacağı zeminin,
titreşimi yok edecek veya iletmeyecek
şekilde düzenler.
26/05/11 87
Ülkemizde, işyerlerindeki
denetimlerde titreşim üzerinde
pek durulmaz.
Nedeni ise; titreşimin çok iyi
bilinmemesinden ve çalışanların
işyerlerinde titreşimden şikayetçi
olmamalarından kaynaklanır.
26/05/11 88
Titreşim konusunda, ülkemizde
yeterli araştırma da yapılmamaktadır.
Bir veya iki üniversitenin dışında,
titreşim ölçmesi yapan ve değerlendiren
kurum ve kuruluşta yoktur.
26/05/11 89
Her ne kadar; “ Titreşim sonucu
kemik-eklem zararları ve anijionörotik
bozukluklar” olarak, Sosyal Sigortalar
Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne ekli listede
belirtilmiş ise de; SSK istatistiklerinde,
titreşimden ileri gelen meslek hastalıklarına
rastlanılmamaktadır.
Titreşimden oluşan meslek hastalığının
yükümlülük süresi ise 2 yıldır.
26/05/11 90
Bilindiği gibi İşçi Sağlığı
ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün
79. maddesinde, titreşim
(vibrasyon) yapan aletlerle
yapılan çalışmalarda alınacak
tedbirler;
26/05/11 91
“1 – Titreşim yapan aletlerle çalışacak
işçilerin, işe alınırken, genel sağlık
muayeneleri yapılacak, özellikle, kemik, eklem
ve damar sistemleri incelenecek ve bu
sistemlerle ilgili bir hastalığı veya arızası
olanlar, bu işlere alınmayacaktır.”
26/05/11 92
2 – Titreşim yapan aletlerle çalışacak
işçilerin, periyodik olarak, sağlık muayeneleri
yapılacaktır. Kemik, eklem ve damar sistemleri
ile ilgili bir hastalığı veya arızası görülenler,
çalıştıkları işlerden ayrılacak, kontrol ve
tedavi altına alınacaktır.”
denilmektedir.
26/05/11 93
Ayrıca;
23.12.2003 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanan Titreşim
Yönetmeliği bilindiği üzere
23.12.2006 tarihinde
yürürlüğe girecektir.
26/05/11 94
Bu yönetmelik hükümlerine göre;
el-kol titreşimi ve tüm vücut titreşimi
için, günlük maruziyet sınır değerler
ve maruziyet etkin değerler
verilmekte, maruziyetin ölçülmesi ve
değerlendirilmesinin yapılması
zorunluluğu hükme bağlanmıştır.
26/05/11 95
Yine bu yönetmeliğe göre;
“Maruziyetin Önlenmesi veya Azaltılması”
“Risk Belirlenmesi ve Değerlendirmesi”
“İşçilerin Bilgilendirilmesi ve Eğitimi”
“İşçilerin Görüşünün Alınması ve Katılımın
Sağlanması”
“Sağlık Gözetimi”
“Özel Koşullar”
başlıklı maddelerde titreşimle ilgili olarak
detaylı hükümler yer almaktadır.
26/05/11 96
TERMAL KONFOR
26/05/11 97
Termal konfor deyimi;
genel olarak bir işyerinde
çalışanların büyük çoğunluğunun
sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim
koşulları açısından gerek bedensel,
gerekse zihinsel faaliyetlerini
sürdürürken belli bir rahatlık içinde
bulunmalarını ifade eder.
26/05/11 98
Kapalı bir ortam içerisinde
termal konfor rahatlığının hemen
farkına varılmaz, ancak bir süre
geçtikten sonra hissedilmeye
başlanır.
Eğer termal konfor koşulları
mevcut değilse önce sıkıntı hissedilir
daha sonra rahatsızlık duyulur.
26/05/11 99
O halde, işyerlerindeki çalışma
ortamlarında termal konfor denilince
ne anlıyoruz ?
Bir işyerinde termal konfor
denilince; O işyeri atmosferinin
sıcaklığı, nemi, hava akım hızı ve
radyant ısısı akla gelmelidir.
26/05/11 100
Çalışma ortamlarındaki ısı
etkilenmeleri ve konforsuz
ortam şartları, iş kazalarının
artmasına ve üretimin
azalmasına bir başka değişle,
verimin düşmesine sebep
olmaktadır.
26/05/11 101
İnsanın ortamla ısı alış verişine
etki eden dört ayrı faktör vardır.
Hava sıcaklığı,
Havanın nem yoğunluğu,
Hava akım hızı,
Radyant ısı.
26/05/11 102
SICAKLIK
26/05/11 106
Çevre ile ısı alış verişini
etkileyen faktörler aşağıdaki
denklemle ifade edilir.
H = M+R+C+E+D
H : Vücudun ısı yüküdür.
Eğer, H pozitif ise ısı kazancı,
negatif ise ısı kaybı, meydana gelir.
H sıfır ise vücudun ısı dengesi
sabit kalır.
26/05/11 107
M: Metabolit ısı kazancı olup, vücudun
bazal ve fiziksel çalışması sırasında açığa
çıkar ve her zaman H yi pozitif yönde etkiler.
R: Radyant enerjidir ve ısı merkezinden
ışınan elektromagnetik enerji yayılması
şeklinde oluşur. Ortama bağlı olarak, insan
radyant enerji kaynağı olarak ısı yayabilir
(soğuk ortamlarda) veya ısı (sıcak
ortamlarda) kazanabilir.
Bu nedenle, R pozitif veya negatif olabilir.
26/05/11 108
C: Konvektif ısı yüküdür. Isı enerjisinin
hava molekülleri yoluyla yayılması sonucunda
meydana gelir.
Ortam sıcaklığı, cilt sıcaklığından fazla ise cilt
sıcaklığı artacak, tersi ise cilt sıcaklığı düşecektir.
Konvektif ısı, H yi pozitif veya negatif olarak etkiler.
E: Buharlaşma (terleme) yoluyla vücuttan atılan
ısıdır. Her zaman vücudun ısı yükünü negatif olarak
etkiler ve ısı kaybı sağlar.
D: Vücudun herhangi bir madde ile direkt teması
yoluyla ısı kazanması veya kaybetmesidir. D pozitif
veya negatif olabilir.
26/05/11 109
Vücudun ısı dengesini
sağlayan ve yukarıda sayılan
beş faktör ile ısı yükünün
(H nin sıfır olması) sabit tutması
çalışanlara konforlu bir ortam
sağlar.
26/05/11 110
Isı alış verişinin insan üzerindeki
etkileri
İnsanın ısısı çok küçük limitler
içerisinde kendi kendine kontrol
edilebilir.
Vücut sıcaklığındaki artış, çalışma
yüküne veya çalışma sırasında
harcanan kaloriye bağlı olarak değişir.
26/05/11 111
Çalışma yükü aşağıdaki
kategorilerde incelenebilir.
• Uyku ve oturma halinde ………………… 63-100 Kcal/Saat,
• Hafif işlerde (Oturma, ayakta makinaları kontrol etme,
hafif el ve ayak çalışması) …………… 200 Kcal/Saat,
• Orta ağır işlerde (Oturarak ağır el ve ayak hareketi,
ayakta makina kullanmak, orta derecede bir ağırlık
taşımak) ……………… 200-350 Kcal/Saat,
• Ağır işlerde (Ağır bir malzemeyi taşımak veya
itmek) ………………… 350-500 Kcal/Saat.
26/05/11 112
Hafif ve orta ağır işlerde, vücudun ısı
alış verişi, çalışmanın 30-40 ıncı dakikalarında bir
dengeye ulaşır. Oluşan bu yeni sıcaklık dengesi
kişiden kişiye değişmekle birlikte, temel olarak
kişinin maksimal O2 alım düzeyine bağlıdır.
Maksimal O2 alımı azaldıkça vücut sıcaklığı
düşer. Örneğin, yüksek O2 alımına sahip
bir işçi; kapasitesinin daha azı ile çalışarak, O2
alımını düşürebilir, dolayısı ile vücut ısısı daha az
artar.
26/05/11 113
Vücut sıcaklığını etkileyen ikinci faktör
ise vücuttaki su açığının meydana
gelmesidir. Su ihtiyacının karşılanmış
olduğu durumlarda, vücut terleme yoluyla
cilt ısısını düşürür ve böylece buharlaşma
ile oluşan ısı kaybı artar. Eğer vücutta
yeteri kadar sıvı yoksa yeterli terleme
olmaz ve kan hacmi ile, cilt altındaki kan
akım hızı düşer.
26/05/11 114
Yüksek sıcaklığın sebep olduğu rahatsızlıklar
Vücut ısı regülasyonunun bozulması ile, vücut ısının
410C dereceye kadar ulaşması sonucu, ISI
ÇARPMASI olur.
Aşırı terleme nedeni ile kaslarda ani kasılmalar
şeklinde ISI KIRAMPLARI olabilir.
Aşırı yükleme sonucu tansiyon düşüklüğüne, baş
dönmesine yol açan ISI YORGUNLUKLARI olabilir.
Ayrıca, yüksek sıcaklık, kaşıntılı, kırmızı lekeler
şeklinde deri bozukluklarına, moral bozukluklarına,
konsantrasyon bozukluklarına ve aşırı duyarlılık ile
endişeye sebep olabilir.
26/05/11 115
Yapılan araştırmalar,
kişilerin başlangıçta sıcaklığa
karşı duyarlı yani dayanıksız
olduklarını göstermekte ise de;
sıcaklığa karşı zamanla
alıştıklarını yani uyum
sağladıklarını da göstermiştir.
26/05/11 116
Endüstride düşük ısıya daha az
rastlanır.
Soğuk işyeri ortamları, daha çok soğuk
hava depolarında yapılan çalışmalarda
ve kışın açıkta yapılan işlerde görülür.
Düşük sıcaklık, yani soğuk, insan
üzerinde olumsuz etkiler yapar. Uyuşukluk,
uyku hali, organlarda hissizlik ve donma
gibi haller aşırı soğuğun insanlar
üzerindeki olumsuz etkileridir.
26/05/11 117
Sıcaklığın değerlendirilmesi
İşyeri ortamlarında, sıcaklıktan
etkilenmede, ana faktör sıcaklık ise de; termal
radyasyon, nem ve hava akım hızlarının da
bilinmesi ve değerlendirilmesi gerekir.
Çünkü, sıcaklık yalnız başına büyük bir şey ifade
etmez. Sıcaklık ile birlikte, termal radyasyon,
nem ve hava akım hızına termal konfor şartları
dendiğini daha önce ifade etmiştik.
26/05/11 118
Havanın sıcaklığının kuru
termometreler ile ölçüldüğünü de
söylemiştik.
Bu termometreler genellikle
cam hazneli cıvalı veya alkollü
termometrelerdir.
Bu termometreler radyant
enerji kaynaklarından
etkilenmeyen cinsten olmalıdır.
26/05/11 119
Radyant ısı, ısı kaynaklarından
ışıma yolu ile yayılan ısı olup,
Glop termometre ile ölçülür.
Glop termometre, ince ve
dış yüzü, mat siyah boya ile
boyanmış, 15 cm. çapında,
bakır bir küre ve bu kürenin
merkezine yerleştirilmiş
bir kuru termometreden oluşur.
26/05/11 120
Havanın nemi, kata termometreler
(psikrometreler) ve higrometreler ile ölçülür.
Kata termometreler, birisinin haznesine
ıslak bez yerleştirilmiş bir çift
termometreden oluşur.
Hava akım hızı ise, çeşitli anemometreler
ile ölçülür. Pervaneli veya ısıya duyarlı
elemanlı olan çeşitli tipleri vardır.
Elektronikteki hızlı gelişmeler, dijital
göstergeli cihazlarla hava sıcaklığının, havanın
neminin, hava akım hızının ve benzeri
faktörlerin kolayca ölçülmesini sağlamıştır. Bu amaçla
piyasada çok çeşitli elektronik cihazlar bulunmaktadır.
26/05/11 121
İnsanların bulundukları ortamlardaki
hissettikleri sıcaklık, kuru termometre ile ölçülen
sıcaklık değil, fizyolojik olarak hissettikleri sıcaklıktır.
Bu sıcaklık ise; içinde bulunulan ortamdaki kuru
termometre ile ölçülen sıcaklık, ortamdaki hava akım
hızı ve havanın nemine bağlı olarak oluşan
sıcaklıktır.
Bu üç faktörün etkisi altında duyulan sıcaklığa
efektif sıcaklık denir.
Efektif sıcaklığın ölçülmesi için, kuru
termometre sıcaklığı, ortamdaki hava akım hızı,
yaş termometre sıcaklığı ve ayrıca bu iş için
hazırlanmış nomografa ihtiyaç vardır.
26/05/11 122
Yukarıda belirtilen faktörler dışında termal
faktörü etkileyen başka faktörlerde vardır.
Bu faktörler ise:
- Yapılan isin niteliği (ağır ve hafif iş gibi),
- Çalışanın fiziki ve ruhi yapısı (zayıf, şişman,
sakin, tez canlı ve heyecanlı gibi),
- Kişinin sağlık durumu (hasta ve iyi olma hali gibi),
- Çalışma sırasında giyim durumu (ince ve kalın
giyimli),
- Çalışanın beslenme durumu (yapılan işe uygun
veya uygun değil gibi).
26/05/11 123
Şimdi de termal konfor
şartlarını tek tek inceleyelim.
1- Hava sıcaklığı:
Yukarıda sıcaklık ile ilgili yeteri
kadar açıklama
yapıldı.
Bu nedenle, termal konfor
şartlarının diğer faktörlerini
inceleyelim.
26/05/11 124
2- Radyant ısı: İşyerinde işin gereği olarak sıcak
yüzeyler bulunabilmekte ve bu yüzeylerden ısı
radyasyonu olabilmektedir, Termal radyasyon yani
radyant ısı absorblanacağı bir yüzeye çarpmadıkça,
sıcaklık meydana getirmeyen elektromanyetik bir
enerjidir. Dolayısı ile hava akımları radyant ısıyı
etkileyememektedir. Ancak, ortamdaki hava akımı
çalışana biraz rahatlık verebilir.
Termal radyasyondan korunmanın tek yolu,
çalışanla kaynak arasına ısı geçirmeyen bir perde
koymaktır.
Ancak, konulan perde ısıyı yansıtmıyorsa, ısıyı
absorblayarak ısı kaynağı haline de gelebilir.
26/05/11 125
3- Nem: Havada belli bir miktarda nem bulunur. Havadaki
nem miktarı mutlak ve bağıl nem olarak ifade edilir.
Mutlak nem; Birim havadaki su buharı miktarıdır.
Bağıl nem; Aynı sıcaklıkta doymuş havadaki mutlak nemin
yüzde kaçını ifade ettiğini gösterir.
İşçi sağlığı açısından, bağıl nemin önemi büyüktür. Bir
işyerinin bağıl nemini değerlendirilirken sıcaklık, hava akım hızı
gibi diğer termal konfor şartlarının da göz önünde
bulundurulması gerekir. Genel olarak bir işyerinde bağıl nem
%30 ile % 80 olmalı ve bu sınırları aşmamalıdır.
Yüksek bağıl nem (%80-%100) ortam sıcaklığının yüksek
olması halinde bunalma hissine neden olur ve kişinin çalışma
gücünü düşürür.
Yüksek bağıl nem, sıcaklığın düşük olması halinde ise
üşüme ve ürperme hissi verir.
26/05/11 126
4- Hava akım hızı: İşyerinde termal
konforu sağlamak ve sağlığa zararlı olan gaz ve
tozları işyeri ortamından uzaklaştırmak için uygun bir
hava akım hızı temin edilmesi gerekir.
Ancak, hava akım hızı iyi ayarlanmalıdır.
Çünkü vücut ile çevresindeki hava arasında hava
akımın etkisi ile ısı transferi olur.
Bu transferin yönü sıcaklığın değişmesine
bağlıdır. Hava vücuttan serinse, vücut ısısı
kaybolur. Hava vücuttan sıcaksa vücut ısısı artar.
Böyle durumlarda ısı stresleri meydana gelir.
26/05/11 127
Sonuç olarak, uygun bir çevre sıcaklığının
seçilmesinde hava akımlarının da dikkate alınması
gerekir. İşyerinde hava akımlarının varlığı bir
serinlemeye neden olur.
Ancak, hava akım hızının saniyede
0,3 ile 0,5 metreyi aşmamasına dikkat edilmelidir.
Çünkü, daha hızlı hava akımları rahatsız edici esintiler
halinde hissedilir.
Bu hususa, işyerlerinde sıklıkla rastlanır, isçiler
genellikle üşüme nedeni ile var olan
havalandırma sistemini çalıştırmaktan kaçınırlar.
Böyle durumlar incelendiğinde havalandırma
sistemlerinin hava akımı hızlarının yüksek olduğu
gözlenmiştir.
26/05/11 128
Isı, nem, hava akım hızı ve termal
radyasyon gibi termal konfor faktörlerini
inceledik.
Şimdi de bunlar arasındaki ilişkiler
üzerinde duralım.
Değişik işyerlerinde çalışanların %80
ine yakın büyük çoğunluğunun, ısı hissi
bakımından kendilerini en rahat
durumda hissettikleri bölgenin tespitine
çalışılmış ve termal bölge kavramı ortaya
çıkmıştır.
26/05/11 129
Termal konfor bölgesi, iş yapma ve
faaliyetini sürdürme açısından en rahat
durumda olabilmek için gerekli termal
konfor koşullarının üst ve alt sınırları
arasındaki bölgedir.
Bu bölgeye etki eden çok sayıda
faktör vardır.
Bu faktörlerin değişmesine bağlı
olarak termal konfor bölgesi de az ya da
çok derişiklikler gösterir.
26/05/11 130
Bu faktörleri söyle sıralayabiliriz.
- Ortam sıcaklığı,
- Ortamın nem durumu,
- Ortamdaki hava akımı,
- Yapılan işin niteliği (hafif iş, orta iş, ağır iş),
- İşçinin giyim durumu,
- İşçinin yaşı ve cinsiyeti,
- İşçinin beslenmesi,
- İşçinin fiziki durumu,
- İşçinin genel sağlık durumu ve benzeri.
26/05/11 131
Bunalım Bölgesi
İnsanların vücutlarından ısı
atmalarının güçleşmesi
sebebiyle, hava akımı olmayan
bir ortamda, bunalma hissettikleri
sıcaklık ve bağıl nem
kombinasyonları bölgesidir.
26/05/11 132
35
[ 0 C]
30
25 B u n a lım B ö lg e s i
Hava Sıcaklığı
20
15
10
40 50 60 70 80 90 1
Bunalım Eğrisi B a ğ ıl N
26/05/11 133
Hafif işlerde rahat çalışma için sıcaklık,
hava akım hızı ve bağıl nem değerleri.
Isı Hava akım hızı Bağıl nem
19.0 - 21.0 0C 0,1
% 30 - 60
19.5 - 21.5 0C 0,2
21.5 - 23.5 0C 0,5
23.5 - 25.0 0C 1,0
Daha yüksek sıcaklık Daha fazla hava akım
26/05/11 134
Yapılan işe göre çalışma ortamı sıcaklıkları
%50 nem seviyesinde
Faaliyetin şekli Hava sıcaklığı (0C)
Oturarak yapılan hafif el işleri ....................... 20
Oturarak yapılan hafif kol ve el çalışmaları…. 20
Ayakta yapılan ağır kol isleri ............................. 17
Çok ağır işler ......................................................... 15-16
26/05/11 135
Dış sıcaklığın yüksek bulunduğu bir yerde
oturarak yapılan bir iş için rahatlık bölgeleri.
Dış sıcaklık (°C ) 20 24 28 32 35
Uygun çalışma yeri sıcaklığı (°C ) 20 22 24 26 27.5
Bağıl nem (%) 75 65 57 50 45
26/05/11 136
Aşırı sıcaklığın üretim üzerinde de
olumsuz etkisi vardır.
Efektif
Sıcaklık; 29 °C olursa, performans %5 düşer.
30 °C " " % 10 “
31 °C " " % 17 “
32 °C " " % 30 "
26/05/11 137
Sosyal Sigortalar
Sağlık İşlemleri
Tüzüğü'ne ekli, meslek
hastalığı listesinde
termal konfor şartları ile
ilgi her hangi
bir meslek hastalığı
verilmemiştir.
26/05/11 138
Sıcaklık ile ilgili denetim yöntemleri ve
yasal düzenlemeler
Bir işyeri ortamında yüksek ve düşük
sıcaklığın olumsuz etkilerinden korunmak için,
işyerinde yapılan işe uygun termal konfor
şartlarının en iyi şekilde sağlanması gerekir.
Bunun için işyerinde termal konfor
şartlarının incelemesi için gerekli ölçmeler ve
değerlendirmeler yapılır, işyerinin termal konfor
şartları için hiç bir zaman beş duyu ile kesin
karar verilemez.
26/05/11 139
Ülkemizde, işyerlerinde termal konfor
şartlarının ölçülmesi büyük ölçüde;
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
İş Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne bağlı
İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM)
tarafından yapılır.
26/05/11 140
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Tüzüğü Madde: 20 'de kapalı
işyerlerindeki sıcaklık ve nemle ilgili
açıklamalar ve değerler verilmiştir.
Ayrıca, aynı tüzüğün 31'nci,
maddesinde de nemli hava
cereyanına karşı tedbirden kısaca
bahsedilmektedir.
26/05/11 141
AYDINLATMA
26/05/11 142
Aydınlatma
İşyerlerinde,
• çalışanların sağlığı ve güvenliği,
• ürün ve üretim kalitesi,
• verimlik,
yönünden özel önem taşımaktadır.
26/05/11 143
İşyerlerinde aydınlığın yeterli
olmayışı,
• iş kazalarının artmasına ,
• çalışanların morallerinin olumsuz
etkilenmesine,
• aşırı yorgunluğa,
• çalışma hızının düşmesine,
• hatalı imalatın artmasına
neden olmaktadır.
26/05/11 144
Aydınlatma
• doğal ışıkla
• yapay ışıkla
• doğal + yapay ışıkla
26/05/11 145
Doğal Işıkla Aydınlatma
Doğal ışıkla aydınlatma gün ışığı ile
yapılır.
• Direkt gün ışığı ile aydınlatma (güneş
ışığının doğrudan çalışma yerine
gelmesi)
• Dolaylı aydınlatma ( yayılmış ve
yansımış ışının iş yerine gelmesi)
26/05/11 146
Doğal Işıkla Aydınlatma
• Aydınlatmanın en etkin yoludur.
• Çalışanların moralini yükseltir
(SAD – Seasonal Affective Disorder)
• Ekonomiktir
• Pencereler ve çatı kaplama malzemeleri
• Çalışma alanlarının pencere yanında konuşlandırılması
• Pencerelerin yüksekte yer alması
• Çalışanların ısıdan korunması
26/05/11 147
Doğal Işıkla Aydınlatma
• Gün ışığının parlaklığı
• Parlayıcı maddelerin direkt ışıktan
etkilenmesi
• Gün ışığının kontrol edilememesi
26/05/11 148
Yapay Işıkla Aydınlatma
• Genel Aydınlatma
• Lokalize Aydınlatma
• Lokal Aydınlatma
26/05/11 149
Genel Aydınlatma
26/05/11 150
Lokalize Aydınlatma
26/05/11 151
Lokal Aydınlatma
26/05/11 152
• İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede
aydınlatılmış olması esastır.
26/05/11 153
• İşyerlerinde suni ışık kullanıldığı hallerde:
• Elektriğin sağlanabildiği yerlerde elektrik ışığı
kullanılacak ve tesisat, teknik usul ve koşullara
uygun bir şekilde yapılmış olacaktır.
• Suni ışık tesis ve araçları;
• Havayı kirletecek nitelikte gaz, koku çıkararak
işçilerin sağlığına zarar vermeyecek,
• Keskin, göz kamaştırıcı ve titrek ışık meydana
getirmeyecek şekilde olacaktır.
• Parlayabilen ve buhar çıkaran sıvılar, aydınlatma
cihazlarında kullanılmayacaktır.
26/05/11 154
• Sıvı yakıtlar ile aydınlatmada, lambaların
hazneleri metal olacak, sızıntı yapmayacak ve
kızmaması için de gerekli tedbirler alınmış
olacaktır.
• Lamba alevinin, parlayabilen gaz ve
maddelerle teması ihtimali olan işlerde; alev,
tel kafes ve benzeri malzeme ile örtülecektir.
• İçinde kolayca parlayıcı veya patlayıcı
maddeler ile ilgili işler yapılan yahut parlayıcı,
patlayıcı maddeler bulunan yerler, sağlam
cam mahfazalara konulmuş lambalarla, ışık
dışardan yansıtılmak suretiyle
aydınlatılacaktır.
26/05/11 155
• Sıvı yakıtlar ile aydınlatmada lambalar ateş
ve alev yakınında doldurulmayacak,
üstlerinde 1 metre, yanlarında (30)
santimetre kadar mesafede yanabilecek
eşya ve malzeme bulundurulmayacak ve
sağlam bir şekilde tespit edilecektir.
• Lambalar portatif olduğu takdirde, yere
konulduğunda devrilmeyecek şekilde
oturaklı olacaktır.
• Sıvı yakıtlarla aydınlatma yapılan yerlerde,
en az bir adet yangın söndürme cihazı
bulundurulacaktır.
26/05/11 156
• İşyerlerindeki avlular, açık alanlar, dış yollar,
geçitler vb yerler, en az 20 lüks (lux) ile
aydınlatılacaktır.
• Kaba malzemelerin taşınması, aktarılması,
depolanması vb kaba işlerin yapıldığı yerler ile
iş geçit koridor yol ve merdivenler, en az 50
lüks (lux) ile aydınlatılacaktır. ,
• Kaba montaj, balyaların açılması, hububat
öğütülmesi ve benzeri işlerin yapıldığı yerler ile
kazan dairesi, makine dairesi, insan ve yük
asansör kabinleri malzeme stok ambarları,
soyunma ve yıkanma yerleri, yemekhane ve
helalar, en az 100 lüks (lux) ile aydınlatılacaktır.
26/05/11 157
• normal montaj, kaba işler yapılan tezgahlar,
konserve ve kutulama ve benzeri işlerin
yapıldığı yerler, en az 200 lüks (lux) ile
aydınlatılacaktır.
• ayrıntıların, yakından seçilebilmesi gereken
işlerin yapıldığı yerler, en az 300 lüks (lux) ile
aydınlatılacaktır.
• koyu renkli dokuma, büro ve benzeri sürekli
dikkati gerektiren ince işlerin yapıldığı yerler,
en az 500 lüks (lux) ile aydınlatılacaktır.
• hassas işlerin sürekli olarak yapıldığı yerler
en az 1000 lüks (lux) ile aydınlatılacaktır.
26/05/11 158
• bir aydınlatma merkezine bağlı olan işyerlerinde;
• herhangi bir arıza dolayısıyla ışıkların sönmesi
ihtimaline karşı,
• yeteri kadar yedek aydınlatma araçları
bulundurulacak ve gece çalışmaları yapılan
yerlerin gerekli mahallerinde tercihen otomatik
olarak yanabilecek yedek aydınlatma tesisatı
bulundurulacaktır.
• yangının, yedek aydınlatma tesisatını bozması
ihtimali bulunan yerlerde; ışığı yansıtacak
işaretler, fosforesan boya, pilli lambalar uygun
yerlere yerleştirilecek veya bunlara benzer
tedbirler alınacaktır.
26/05/11 159
• İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik
Önlemlerine İlişkin Yönetmelik
• 8.1)İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış
olması esastır. İşin konusu veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle
gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut
gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun ve yeterli aydınlatma
sağlanacaktır.
26/05/11 160
YAPI İŞLERİNDE SAĞLIK VE GÜVENLİK
YÖNETMELİĞİ
EK .IV/Yapı alanları için asgari sağlık ve güvenlik
koşulları
Yapı alanındaki çalışma yerlerinin, barakaların ve
yolların aydınlatılması
26/05/11 162
PAR, PAT, TEH VE ZARARLI MADDELERLE
ÇALIŞILAN İŞYERLERİNDE VE İŞLERDE
ALINACAK TEDBİRLER HAKKINDA TÜZÜK
26/05/11 163
RADYASYON
26/05/11 164
Radyasyon dilimizde ışıma olarak
kullanılır.
Atomlardan, Güneş’ten ve diğer
yıldızlardan yayılan enerjiye, radyasyon
enerji denir.
Radyasyon enerji ya dalga biçiminde ya da
parçacık modeli ile yayılırlar.
26/05/11 165
Işık ışınları
Isı
X-ışınları
Radyoaktif maddelerin saldığı
ışınlar
Evrenden gelen kozmik ışınların
hepsi birer radyasyon biçimidir.
26/05/11 166
Bazı radyasyonlar çok
küçük parçacıklardan,
Bazıları da dalgalardan oluşur.
Radyoaktif maddelerin saldığı alfa ve
beta ışınları ile
Yıldızlardan savrulan kozmik ışınlar
parçacık biçiminde yayılan
radyasyonlardır.
26/05/11 167
Dalga biçimindeki radyasyona en iyi örnek
elektro manyetik dalgalardır.
Gamma ışınları,
x-ışınları,
morötesi (ultraviyole) ışınlar,
görünür ışık,
kızılötesi (enfraruj) ışınlar,
radarlarda kullanılan mikrodalgalar
ve radyo dalgaları elektromanyetik radyasyon
biçimleridir.
26/05/11 168
Bunlardan yalnızca ikisinin varlığını
bir ölçü aygıtı kullanmaksızın
belirlenebiliriz.
İnsan gözünün algılayabildiği görünür
ışık ve etkisini ısı olarak hissettiğimiz
uzun dalga boylu kızılötesi
radyasyondur.
26/05/11 169
Radyasyonu meydana getiren
parçacıklar veya
elektromanyetik dalgalar
ses dalgalarından farklı olarak
boşlukta yol alabilir ve
saniyede 300.000 km. gibi
olağanüstü bir hızla yayılır.
26/05/11 170
Radyasyonun bir enerji
olduğunu söylemiştik.
Bu enerjinin bir bölümü tanecik
özellikli
Bir bölümü de dalga özelliklidir.
26/05/11 171
Tanecik özellikli olanlar;
Alfa ışınları,
Beta ışınları,
Nötron ve proton ışınları ile
Kozmik ışınlardır.
26/05/11 172
Bu ışınlar bir ortamdan geçerken
ortamla etkileşerek doğrudan veya
dolaylı olarak iyon çiftleri oluştururlar,
Bu nedenle bu ışınlara iyonlayıcı
ışınlar da denir.
26/05/11 173
Alfa ışınları veya alfa partikülü;
helyum atomunun pozitif yüklü
çekirdeğidir.
Yapay olarak meydana
getirildiği gibi teknolojinin gereği
olarak istenmediği halde yan ürün
olarak ortaya çıkabilir.
Elektron tüplerinde olduğu gibi.
26/05/11 174
Beta ışınları; negatif yüklü hızlı
elektronlardır. Yapay olarak izotop elde
etmekte hızlandırılmış elektronlar
kullanılır.
Elektron tüplerinde de katottan anoda
elektron akışı vardır. Bu elektronların bir
kısmı anoda gitmeyip yön değiştirerek
açığa çıkabilirler.
26/05/11 175
Nötron ışınları; atom
çekirdeğinde bulunan yüksüz
parçacıklar olup önemli ve
özellikleri olan bir radyasyon
tipidir. Nükleer çekirdek
bölünmesi ve reaksiyonları
sırasında meydana gelirler.
26/05/11 176
Proton ışınları; atom
çekirdeğinde bulunan ve pozitif
elektron yüklü partiküllerdir.
Bu ışın da nükleer çekirdek
bölünmesi reaksiyonları sırasında
meydana gelirler.
26/05/11 177
Uzaydan gelen ve çok hızlı, temel
parçacıklardan oluşan kozmik ışınlardan sonra
en kısa dalga boyundaki radyasyonlar gamma
ışınlarıdır. Gamma ışınları hem uranyum ve
radyum gibi doğan radyoaktif maddelerin
parçalanmaları sırasında hem de bir nükleer
reaktörde ya da bir atom bombası patlatıldığında
atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla meydana
gelir. Gamma ışınlarının dalga boyları
0,0001nm-0,001nm arasındadır.
26/05/11 178
X-ışınları; röntgen cihazlarında
meydana gelen ışınlardır.
X-ışınlarının dalga boyları
gamma ışınlarının dalga boylarına
göre 100 kat daha büyüktür.
X-ışınlarının dalga boyları
0,001nm-100nm arasında değişir.
26/05/11 179
Morötesi ışınlar
(ultraviole ışınlar); güneş ışını
içerisinde bulunduğu gibi yapay
olarak da meydana getirilir.
x-ışınlarına göre dalga boyları
daha uzundur.
Morötesi ışınların dalga boyları
1nm-1000nm arasındadır.
26/05/11 180
Görünür ışık; dalga boyu
400 nm’nin altında olan mor
ışıktan yaklaşık 740 nm dalga
boyundaki kırmızı ışığa kadar
uzanır.
Görünür ışık, güneş ışığı
içerisinde bulunduğu gibi
yapay olarak da meydana
getirilebilir.
26/05/11 181
Kızılötesi ışınlar (infrared ışınlar);
dalga boyları yaklaşık 740 nm ile
100.000 nm arasındadır.
Yapay olarak elde
edilebildiği gibi güneş ışınlarının
içinde de bulunur.
Güneş ışınlarındaki ısı kızıl
ötesi ışınlardan kaynaklanır.
26/05/11 182
Radyo dalgaları; kızılötesi ışınların
ötesindeki bölgede, dalga boyları daha uzun
olan bütün radyo dalgaları yer alır.
Bu ışınların dalga boyları birkaç
milimetreden 1 km ye kadar uzanır. Radar
sistemlerinde dalga boyları 3 cm ile 25 cm
arasındaki mikrodalgalardan yararlanılır.
Mikro dalga fırınlarda kullanılan ışınların
dalga boyları genellikle 12 cm dolayındadır.
Televizyon yayınlarında ise, 1 km ya da daha
uzun olan radyo dalgaları kullanılır.
26/05/11 183
Radyasyonun insan üzerindeki
etkileri:
Radyasyon vücuda yüksek dozda
girdiğinde insan sağlığı için zararlıdır.
Bütün dokulardan kolayca geçerek
derine işleyen ışınlar ise en tehlikeli
olanlarıdır.
26/05/11 184
Alfa ışınları, ağır parçacıklar olup çok
uzağa gidemezler. Havada yaklaşık 5 cm lik
mesafedeki bir kağıt tabakasını veya
alüminyum levhayı geçemezler. Bu nedenle
çevreden gelebilecek alfa ışınları önemli bir
tehlike yaratmazlar.
Ancak, kaynağından çıktıklarında
hücreler üzerinde çok zararlı etkiye
sahiptirler. Solundukları veya yutuldukları
takdirde zararlıdırlar.
26/05/11 185
Beta ışınları, madde içine fazla
nüfuz etmezler. Bu ışınlar, cilt
üzerinde yanık etkisi meydana
getirirler ve adale içine birkaç
milimetre mesafeye kadar etki ederler.
Beta ışınlarının yutulması ve
solunması ise, tehlikeli olabilir.
26/05/11 186
Nötron ışınları, oldukça
tehlikelidir.
Vücudun derinliklerine
girebilirler.
Doku hücrelerinin, otom
çekirdekleri içersine nüfuz
edebilirler.
Bu nedenle dokulara zarar
verirler.
26/05/11 187
Proton ışınları; vücudun
derinliklerine girebilir ve
dokulara hafif derecede nüfuz
edebilir.
Bu nedenle, vücuda zararlıdır.
26/05/11 188
Gamma ışınları nitelik
bakımından x-ışınlarına benzerler. Bu
ışınlar canlılar için zararlıdır. Dokulara
derinliğine girerler ve tahrip ederler.
Tıpta urları yok etmekte, araç ve
gereçlerin mikroplardan arındırılması
gibi yararlı işlerde de kullanılır.
26/05/11 189
X-ışınları, vücuda derinlemesine
kolayca girebilir ve dokulara nüfuz
ederek tahrip edici etki gösterir. X-
ışını tıpta iç organların
incelenmesinde ya da bir kemikte
kırık olup olmadığının izlenmesinde
çok sık kullanılır.
26/05/11 190
İyonizan ışınların biyolojik
tesirleri çok çeşitlidir.
Dışarıdan gelebilecek ışınların zararları,
ışının cinsine, enerji miktarına ve etkiye
maruz kalan yere bağlı olarak değişir.
Radyoaktif maddelerin vücuda
girmesi ve bazı organlara yerleşmesi
neticesinde ise organizma iç radyasyona
maruz kalabilir.
26/05/11 191
Bu tür ışınlar deri, troid ve kan yapıcı
organlar başta olmak üzere diğer bütün
organlar üzerinde olumsuz etkilere
sahiptirler.
Canlılığın azalmasına, halsizliğe, baş
ağrısına, anemi ve lösemiye yol açarlar.
Ayrıca, genetik etkileri de vardır. Bu
Işınlar tohum hücreleri üzerinde kromozom
sayısında değişme, parçalanma, ikiye
bölünme ve inversiyon halleri gibi değişmeler
sonucunda hayati tehlikeye sahiptirler.
26/05/11 192
Morötesi ışınlar (ultraviole ışınlar);
derinin yüzey hücreleri ve gözün kornea tabakası
üzerine etki yapar.
Deri üzerindeki etkileri; güneş yanığına benzer
yanıklar, pikment hücrelerinde değişmeler ve deri
kanserleridir.
Bu tür ışınlara hassas olan kişilerde
ayrıca, ekzema, sivilce gibi deri hastalıkları da
görülebilir. Bazı deri hastalıkları ise
ağırlaştırılabilirler (uçuk gibi).
Gözlerde ise, göz sulanması, ağrı,
konjuktivit, iritis, kornea ülseri gibi hastalıklara yol
açabilir.
26/05/11 193
Kızılötesi ışınlar (infrared ışınlar), bu ışınlar vücuda
kolayca girer ve aşırı ısı verirler. Vücudun açık kısımları
ısınır ve fiziki gerginlik meydana getirir.
Bu ışınların şiddetine, maruziyet süresine ve ışına
maruz kalan vücut bölgesine bağlı olarak deri yanıkları,
katarakt gibi bazı göz hastalıkları da meydana gelebilir.
Kısa dalga ışınları, dalga boyları kızılötesi ışınlardan
daha büyük olan ışınlardır. Yüksek frekanslı akımın
kullanıldığı elektronik cihazlarda, radar sistemlerinde
meydana gelir.
Uzun süre bu ışınlara maruziyet sonucunda bazı
organlarda (kırmızı kemik iliği) ısı yükselmesi. Bu ışınlara
uzun süre maruziyet halinde katarakt görülebilir.
26/05/11 194
Radyasyonun değerlendirilmesi:
Endüstride, radyasyonun işçilerde
meydana getirdiği akut ve kronik olumsuz
etkiler meslek hastalığıdır.
Bu hastalıklar Sosyal Sigortalar Sağlık
İşlemleri Tüzüğü ekindeki meslek
hastalıkları listesinde, hastalık ve
belirtileri, yükümlülük süresi ve hastalık
tehlikesi olan başlıca işler, geniş olarak
belirtilmiştir.
26/05/11 195
Kesin tanı için;
Dıştan etki yapan ışınların ölçülmesi
için parsiyel global dozimetri,
İç kontaminasyonun ölçülmesi için
total veya parsiyel beden spektrometresi
yapılır.
Işına maruz kalınan işlerde,
çalışanların özel kuruluşlar tarafından
sürekli denetlenmesi ve hastalıkları halinde
bu denetimin sonuçlarından yararlanılması
gerekir.
26/05/11 196
Radyasyon denetimi
Radyasyonun, işyerlerinde
kullanılması ve denetlenmesiyle
ilgili tüm hususlar Atom Enerji
Kurumu Başkanlığı tarafından
yürütülür.
26/05/11 197
HAVALANDIRMA VE
İKLİMLENDİRME
26/05/11 198
Hava Kalitesi
İşyeri ortamında çalışanların sağlığı ve güvenliği
için hava kalitesinin sağlanması gerekmektedir.
Hava Kalitesini Etkileyen Faktörler
•Havanın sıcaklığı,
•Havanın nemi,
•Hava akım hızı,
•Termal radyasyon
•Havada bulunan kirletici unsurlar.
26/05/11 199
Çalışma Ortam Isısının Artmasına
Neden Olan Kaynaklar;
• işyerinde yapılan işler
• dış etkenler
• çalışanlar
26/05/11 200
Çalışma Ortam Havasını Kirleten Etkenler
• kimyasal
• biyolojik
Kirlenmenin Kaynakları
• işyerinde yapılan işler
• dış etkenler
• çalışanlar
26/05/11 201
Çalışanların sağlığı için,
vücut sıcaklığının normal düzeyde tutulması
kirletici unsurların ortamdan
uzaklaştırılması
gerekmektedir.
Bu gereklilik işyeri ortamında uygun ve yeterli
havalandırma yapılarak sağlanır.
26/05/11 202
Havalandırma,
• çalışma ortamının ısısını düşürerek,
• çalışma ortam havasında bulunan
kirletici etkenlerin ortamdaki seviyesini
azaltarak,
çalışanları sıcaktan ve ortam havasını
kirleten etkenlerden kaynaklanan
olumsuz etkilerden koruma yöntemidir.
26/05/11 203
Havalandırma
doğal havalandırma
genel havalandırma
lokal havalandırma
26/05/11 204
Doğal Havalandırma
• havanın doğal hareketi ile kapı, pencere,
çatıdaki boşluklardan, çatlaklardan ve
kırıklardan ortama girmesi ya da
çıkmasıdır.
26/05/11 205
Genel Havalandırma
• Hava akışı yoluyla ortamda bulunan hava
kalitesini korumak ya da iyileştirmek için
kullanılan metoddur.
• İşyerinin bir bölümüne veya tümüne yüksek
oranda hava vererek ya da havayı çekerek
tüm alandaki havanın değişmesi işlemidir.
26/05/11 206
Genel Havalandırma / DV
• En çok kullanılan havalandırma metodudur
• Ortamda bulunan kirleticilerin seyreltilmesini
sağlamak amacı ile dışarıdaki temiz havanın
ortama verilmesi işlemidir.
• Genelde %20 dış hava %80 ortam havası
• Ortamdaki hava düşük hızda dış hava ile
karışır.
• Dış ortam havasının temiz olması gerekir.
• Kirletici unsurlar belli bölümlerde yüksek
miktarda bulunmaz ancak iş yerinin her yerine
yayılır.
26/05/11 207
Lokal Havalandırma
• Kirleticileri ortama yayılmadan kaynağından
emerek ortam dışına taşımak suretiyle
yapılan havalandırmadır.
• Bu sistem emici ağızlar, hava kanalları, hava
temizleyiciler ve fanlardan oluşmuştur.
• Ortamda bulunan kirleticileri seyreltmek
yerine onları kaynağından ortadan kaldırır.
26/05/11 208
İklimlendirme / Konfor Havalandırması
Havalandırma
• ısıtma, soğutma ve nemlendirme
özellikleriyle birlikte değerlendirildiğinde iklimlendirmenin
de önemli bir parçasıdır.
İklimlendirme çalışma ortamının,
• üretim
• ürün
• çalışanların termal konforu
yönlerinden tatmin edici olmasını sağlamaktadır.
26/05/11 209
İklimlendirme
İklimlendirme sistemleri,
ısıtma, soğutma ve nemlendirme işlevlerini
birlikte yerine getirmektedir.
Bazı sistemler, havayı kirleten unsurları da
elimine etmektedirler.
26/05/11 210
İklimlendirme sistemleri etkiledikleri alanlara
göre;
1.Tekli alanlar için,
2.Çoklu alanlar için.
26/05/11 211
İklimlendirme sistemlerinin ortak elemanları;
• Isıtma ve Soğutma ünitesi
– Su veya soğutucu gaz
– Elektrik veya diğer yakıt sistemleri
• Nem kontrol ünitesi
– Direk su buharı enjeksiyonu
– Yoğunlaştırılma üniteleri
• Katı madde tutucu üniteler.
26/05/11 212
26/05/11 213
İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Tüzüğü
Madde.8
İşyerlerindeki hava hacmi, makine, malzeme
ve benzeri tesislerin kapladığı hacimler dahil
olmak üzere, işçi başına en az 10 metreküp
olacaktır. Hava hacminin hesabında, tavan
yüksekliğinin 4 metreden fazlası nazara
alınmaz.
26/05/11 214
Madde.48
. .....Koğuşların pencerelerinin üst kısımları,
her zaman açılıp kapanacak şekilde
(vasistaslı) olacak, ayrıca koğuşlardaki
havayı, devamlı bir şekilde değiştirebilecek
tertibat tesisat, baca, menfez veya elektrikli
özel ventilasyon cihazları bulunacaktır.
Koğuşlarda tavan yüksekliği 280
santimetreden aşağı olmayacak ve adam
başına düşen hava hacmi, en az 12
metreküp olarak hesap edilecek,.......
26/05/11 215
Madde.20
Kapalı işyerlerindeki sıcaklık ve nem derecesinin,
yapılan işin niteliğine uygun olmakla beraber ılımlı
bulunması esastır.
Bu itibarla, yazın sıcaklığın dayanılmayacak bir
dereceye çıkmaması için işyerlerinde serinletici
tedbirler alınacak, kışın da işçilerin muhtaç
bulundukları en az sıcaklığın sağlanması için, işyerleri
zararlı gazlar çıkararak havayı bozmayacak şekilde
uygun vasıtalarla ısıtılacaktır.
Çok buğu husule gelen işyerlerinde sıcaklık derecesi
15 santigrat dereceden az ve 30 santigrat dereceden
yüksek olmayacaktır.
26/05/11 216
• Fazla ısı veren ısıtıcı vasıtaların yakınında
çalışan işçilerin bulunması halinde, doğrudan
yansıyan sıcaklığa karşı, gereken tedbirler
alınacak ve işyerlerinin ısıtıcı vasıtalardan
oldukça uzak ve uygun yükseklikte bir yerine,
santigrat taksimatlı bir termometre asılı
bulundurulacaktır. Yapılan işin niteliğine göre,
sürekli olarak çok sıcak veya çok soğuk bir
derecede çalışılması ve bu durumun
değiştirilmemesi zorunlu olunan hallerde,
işçilere, kendilerini fazla sıcak veya soğuktan
koruyacak özellikte elbise vesaire malzeme
verilecektir
26/05/11 217
Madde .21
Kapalı işyerleri günde en az bir defa bir saatten
aşağı olmamak üzere baştan başa
havalandırılacaktır. Ayrıca işçilerin çalışma
saatlerinde işin özelliğine göre, havanın sağlığa
zararlı bir hal almaması için sık sık değiştirilmesi
gereklidir.Şu kadar ki, iş sırasında yapılan bu
havalandırmada işçileri etkileyecek hava akımları
önlenecek yahut kış mevsiminde sıcaklık birdenbire
çok aşağı hadlere düşürülmeyecektir.
26/05/11 218
Toz, buğu, duman ve fena koku çıkaran işlerin
yapıldığı yerlere, bunları çekecek yeterlikte
bacalar ve menfezler yapılacak ve yapılan işin
niteliğine göre, bu tedbirlerin yetmediği hallerde
diğer teknik tedbirler alınacaktır.Boğucu, zehirli
veya tahriş edici gaz ve duman meydana gelen
işyerlerinde, işçilerin hayat ve sağlıklarının
tehlikeye girmemesi için, havalandırma tesisatı
yapılacak ve işçilere ayrıca yapılan işin
özelliğine göre maske ve diğer koruyucu araç ve
gereçler verilecektir.
26/05/11 219
Madde 59- .........
4) Zehirli toz, duman, gaz, buhar, sis veya
sıvılarla çalışmalar, teknik imkanlara göre
kapalı sistemde yapılacak, bu gibi işyerlerinde,
etkili ve yeterli havalandırma sağlanacak,
atıklar, zararsız hale getirilmeden atmosfere ve
dış çevreye verilmeyecektir.
6) Zehirli toz, duman ve buharlı işyerlerinde,
işyeri havası nemli;taban, duvar ve tezgahlar
yaş bulundurulmak suretiyle zararlı maddelerin
yayılması önlenecek, gerektiğinde bu
çalışmalar, genel ve lokal havalandırma ile
birlikte yapılacaktır.
26/05/11 220
Madde 61-
1) Kurşunlu çalışmalar sonucu meydana gelecek toz,
duman ve buharın kaynaklarında zararsız hale
getirilmeleri için, etkili aspirasyon sistemleri kurulacak
ve sürekli olarak bakımı yapılacaktır.
3) Kurşunla çalışmalar yapılan işyerlerinde, adam
başına 15 metreküp hacim düşecek ve 4 metreden
fazla tavan yükseklikleri, bu hesaba katılmayacaktır.
7) İşyeri havasından, periyodik olarak numuneler
alınarak kurşun miktarı tayin edilecek ve bu
miktarın 0, 15 miligram/metreküpü geçmemesi
sağlanacaktır.
26/05/11 221
Madde 62-
...... civa ve civa bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki
tedbirler alınacaktır.
2) Genel havalandırma ile yetinilmeyerek civa ile
çalışmaların yapıldığı seviyeden veya yeteri kadar
aşağıdan etkili aspirasyon sistemi kurulacak, çalışma
masalarının üzerine, aspirasyon davlumbazları
yerleştirilecektir. Civanın, izabe fırınlarından distilasyon
borusuna sevkedildiği yerlerde meydana gelen civa
buharını kapacak sulu bir sistem kurulacaktır.
3) İşyeri havasından periyodik olarak numuneler alınarak,
civa seviyesi tayin edilecek ve bu seviyenin 0, 075
miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması sağlanacaktır.
26/05/11 222
Madde 63-
...... arsenik ve arsenik bileşikleri ile yapılan
çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
2) Arsenik ile yapılan çalışmalar, kapalı sistem içinde
yapılacak, böyle bir sistemin kurulamadığı yerlerde,
aşağıdan çekmeli aspirasyon sistemi kurulacak ince
tozun, çevre havasına yayılmasına engel olunacaktır.
Arsenik ile ilgili sıcak işler, kapalı cam davlumbaz
altında yapılacaktır.
3) Arsenik ile çalışılan yerlerdeki çevre havasından
periyodik olarak numune alınarak arsenik miktarı
tayin edilecek ve bu miktarın 0, 5
miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması
sağlanacaktır.
26/05/11 223
Madde 64-
........ fosfor ve fosfor bileşikleri ile yapılan çalışmalarda
aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
2) İşyerinde, yeterli ve aşağıdan aspirasyon sistemi
uygulanacaktır.
Madde 66-
......... kadmiyum ve kadmiyum bileşikleri ile yapılan
çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
1) Kadmiyum oksit tozu ve dumanının, çevre havasına
yayılması önlenecektir. Kaplama tanklarının kenarlarına,
sıvı seviyesine yakın, uygun aspirasyon sistemi
kurulacak, çevre havasında kadmiyum miktarı, 0, 1
miligram/metreküpü geçmeyecektir.
26/05/11 224
Madde 67-......
2) Manganez ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
kurulacak ve çalışmalar kapalı sistemde olacaktır.
Madde-68.......
1) Krom ve bileşiklerinin kullanıldığı yerlerde, genel
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
kurulacak veya çalışmalar kapalı sistemde yapılacaktır.
Madde 69......
1) Berilyum ve bileşiklerinin kullanıldığı işyerlerinde, genel
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
kurulacak ve bu işyeri havasında, berilyum miktarı (2)
miligram/metreküpü geçmeyecektir.
26/05/11 225
Madde 71-
2) Benzen ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
yapılacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
5) Benzen ile çalışılan işyerlerinde, benzenin
havadaki konsantrasyonu, hacmen milyonda 20
den fazla olmayacaktır. Daha yüksek benzen
konsantrasyonuyla çalışmak zorunluluğu bulunan
işyerlerinde, işçilere uygun hava maskeleri, sıvı
benzen ile çalışılan hallerde, özel ayakkabı, eldiven
ve özel iş elbisesi gibi korunma araçları
verilecektir......
26/05/11 226
Madde 72......1) Anilin ve aromatik nitro-amin
türevleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma
ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi yapılacak ve
çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
3) Anilin ve nitro-amin türevleri ile çalışılan yerlerde,
genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon
sistemi kurulacaktır.
Madde 73-Halojenli hidrokarbonlarla yapılan
çalışmalarda, bunların zehirli ve zararlı
etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler
alınacaktır:
1) Halojenli hidrokarbonlarla çalışılan işyerleri, diğer
kısımlardan ayrılacak ve bu yerlerde, genel
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
kurulacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
26/05/11 227
Madde 74-..2)Karbon sülfür ile çalışılan yerlerde,
genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon
sistemi kurulacak, çalışmalar, kapalı sistemde
olacak ve işyeri havasındaki karbon sülfür miktarı
hiç bir şekilde 20 P.P.M.veya 60 mg/m3 ’ü
geçmeyecektir.
Madde75-...
1) Kükürtlü hidrojen ile çalışılan yerlerde, genel
havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
yapılacaktır.
2) İşyeri havasındaki kükürtlü hidrojen miktarı, hacim
olarak milyonda 20 yi geçmeyecektir.
26/05/11 228
Madde 76-
,........
1)Tozlu işyerlerinde genel havalandırma ile
birlikte, uygun aspirasyon sistemi ile tozun,
çevre havasına yayılmasını önlemek için, su
perdeleri, vakum ve uzaktan kumanda
sistemleri kurulacaktır. Toz çıkaran işler,
teknik imkanlara göre, kapalı sistemde
yapılacak veya bu işler, diğerlerinden tecrit
edilecektir. İşyeri havasındaki toz miktarı,
belirtilen miktarı geçmeyecektir.
26/05/11 229
Madde 191-
İşyerlerindeki cihaz, alet, tezgah, makine ve tesislerden
çıkan toz, duman, buğu, ısı, gaz ve koku, çalışılan
ortama yayılmadan, uygun aspirasyon tesisatı ile çıktığı
yerden emilerek dışarı atılacaktır.
Madde 192-
Birbirlerine karıştıklarında, parlama veya patlama
tehlikesi bulunan çeşitli toz, duman buhar ve gazlar,
aynı emme tesisatı ile dışarı atılmayacak, her biri için
ayrı ayrı mevzii tesisleri yapılacak ve birbirlerinden uzak
yerlerden dışarıya atılacaktır.
Madde 193-
Havadan ağır olan gaz, duman, buhar, toz veya
benzerleri, tabana yakın yerlerden emilerek dışarı
atılacaktır.
26/05/11 230
Madde 194-
Mevzii çekme tesisatında kullanılacak davlumbazlar,
zararlı kaynağa yakın olacak ve davlumbazın çekme
niteliğini bozacak hava akımlarına engel olunacaktır.
Madde 195-
Paslandırıcı, aşındırıcı, kemirici, zararlı ve zehirli gazlar,
dumanlar veya sisler çıkaran daldırma, elektroliz,
eloksal veya diğer kaplama işlerinin yapıldığı tekneler,
kaplar, havuzlar veya tanklar üzerinde yapılacak çekme
ağızları; kabın veya teknenin iç ve üst tarafına yakın ve
yatay, boydan boya yarık olacak, bir uzun kenar
boyunca, eni 50 cm 120 cm’ye kadar olan teknelerde,
her iki kenar boyunca ve daha büyük teknelerde ise,
dört kenar boyunca devam edecek şekilde yapılacaktır.
Davlumbaz ağızları ise; işe engel olmayacak şekilde
tekneye veya kaba yakın ve bunları kaplayacak
büyüklükte olacaktır.
26/05/11 231
Madde 196-
Aspirasyon tesisatında kullanılan kanal veya
borular, yanmaz malzemeden uygun kesitte
yapılacak ve seyyar emme ağızlarında, spiralli
veya eğilebilen hortumlar kullanılacaktır. Boru ve
kanallar, tekniğe uygun olarak yapılmış,
eklenmiş ve menfezlere sağlam bir şekilde
bağlanmış olacaktır. Yanıcı ve parlayıcı gazlar,
sisler, buharlar, dumanlar ve patlayıcı atıkların
emildiği kanallar, yuvarlak borudan ve uygun
malzemeden yapılmış olacaktır.
26/05/11 232
Madde 197-
Emilen hava içinde yanıcı veya parlayıcı
maddelerin bulunduğu hallerde, aspiratör
pervanesinin kanalı, göbeği ve gövdesi, demir
ve çelik malzemeden yapılmayacak, pervane
yatakları, kanal dışında, iyi yağlanmış ve toz
geçirmez bir şekilde yapılacak, çıkış
menfezlerine, sağlam madeni tel kafesler
konacaktır. Aspiratörlerin elektrik motorları,
çalışacağı ortama uygun olacak, emilen hava
içinde, yanıcı ve parlayıcı maddeler bulunduğu
hallerde motor, yanıcı ve parlayıcı maddelere
karşı, uygun şekilde monte edilmiş veya bu
maddelere dayanıklı tipte yapılmış olacaktır.
26/05/11 233
Madde 198-
Hava filtreleri, kapasite ve nitelik bakımından
kullanılacağı işin özelliğine uygun ve en az bir
günlük çalışmaya yeterli olacak ve bunlar,
kolay temizlenebilecek ve temizlik sırasında,
tehlikeli ve zararlı bir ortam yaratmayacak
şekilde yapılmış olacaktır. Filtrelerin çıkış
borularının ağzı, işyeri çatısından en az 180
santimetre yüksekte veya en yakın kapı ve
pencereden 8 metre uzakta olacaktır.
26/05/11 234
Madde 199-
İşyerinden emilen hava, tekrar işyerine
verilmeyecektir. Ancak, içinde kurşun tozu veya
kurşun buharı veya silis tozu ve benzerleri
bulunmayan pis hava, uygun süzgeçlerden
geçirilip tamamen temizlendikten sonra işyerine
verilebilecektir.
Madde 200-
Aspirasyon tesisatının günlük bakım ve temizliği
ile üç ayda bir de genel kontrol ile temizliği
yapılacak ve onarımlardan sonra, tesisatın
kuruluş karakteristiği bozulmayacaktır.
26/05/11 235
Madde 201-
Emilen tozlar, bir siklonda toplandığı
hallerde, siklon, açıkta, sağlam, rüzgara
dayanıklı ve uygun malzemeden
yapılacaktır. Siklonlarda parlayıcı ve
patlayıcı atıkların ve tozların toplandığı
hallerde, siklonlar, işyerinin uzağına
konacak ve bunlarda patlamaya
dayanacak sağlamlıkta menfezler
bulunacaktır.
26/05/11 236
BASINÇ
26/05/11 237
Basınç: Birim alana yapılan
kuvvete basınç denir.
26/05/11 238
Kuvvetin tatbik edildiği her noktada
bir basınç vardır.
İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda
basınç ise; normal hava basıncının
7 atmosfer daha fazla veya daha az
olması gereken veya olan işyerlerindeki
basınçtır.
Normal şartlarda hava basıncı 76 cm cıva
basıncına eşittir.
26/05/11 239
Atmosfer basıncından daha
yüksek ya da daha düşük basınçlı
yerlerde çalışan işçilerde;
Kalp, dolaşım, solunum
rahatsızlıkları görülebilir.
26/05/11 240
Normalde 4,5 N/cm2 kadar
basınç değişimi organizmada
rahatsızlık hissi dışında sağlık
sorunu yaratmaz.
26/05/11 241
Balon ve uçak gibi araçlarla süratle
yükseklere çıkılması halinde, doğal olarak
atmosfer basıncının düşmesi nedeniyle,
normal atmosfer basıncı altında dokularda
erimiş olan gazların serbest hale gelmesi
ile karıncalanma, kol ve bacaklarda ağrılar
ile bulanık görme, kulaklarının iç ve dış
tarafındaki basınç farkından dolayı kulak
ağrıları gibi belirtiler meydana gelir.
Vücuttaki oksijenin parsiyel basıncının
düşmesi sonucu anoksemi, taşikardi
görülebilir.
26/05/11 242
Denizaltı personeli, dalgıçlar, gemi
kurtarıcılarında ise; deniz dibine inildikçe vücut
üzerindeki basınç artması olur.
Bu basıncın 4 atmosferi aşması halinde, kişi
solunum ile fazla azot alacağından, azot
narkozu içine düşebilir.
Karar verme, düşünme ve istemli
hareketler kötüleşebilir ve su üstüne
çıkılmazsa, şuur çekilmesi baş gösterebilir. Kişi
normal basınca döndüğü takdirde bu belirtiler
hemen kaybolur.
26/05/11 243
Soluma apareyi içine verilen basınçlı
havanın bileşimindeki azot yerine helyum
ikame edilirse, azot narkozunun ortaya
çıkması önlenmiş olur.
Yüksek basınç altında, vücuttaki oksijen
parsiyel basıncının artması başlangıçta
hafif bir rahatsızlık hissi verir. Daha sonra
ciddi semptomlar izler.
İleri safhada ise koma hali görülebilir.
26/05/11 244
Düşük ve yüksek basıncın
işçiler üzerinde meydana getirdiği
olumsuz etkiler bir meslek hastalığıdır.
Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri
Tüzüğü'ne ekli meslek hastalığı
listesinde "E-4 Hava
basıncındaki ani değişmelerden olan
hastalıklar" başlığı ile verilmiştir. Basınç
değişikliği nedeni ile görülen akut
hadiselerde yükümlülük süresi 3 gün,
diğer hadiselerde ise, yükümlülük süresi
10 yıl dır.
26/05/11 245
Düşük ve yüksek basıncın gerektirdiği
işlerde, çalışanlar mümkünse genç ve
tecrübeli isçilerden seçilmelidir.
Ayrıca, bu işlerde çalışacakların
şişman, alkolik ve solunum sistemine ilişkin
kronik hastalıkları olmamalıdır. Bu
işlerde çalışmanın devamı süresince periyodik
muayeneler, oldukça hassas yapılmalı, kulak,
burun, boğaz ve solunum sistemine ilişkin, akut
yakınması olanlar iyileşinceye kadar işten uzak
tutulmalıdır.
26/05/11 246
İşe giriş muayenelerinde tam sistemik
muayene yapılmalı, akciğer ve sinüs grafisi
çekilmeli. Büyük eklemler, işe girişte ve her yıl
periyodik muayenede radyolojik olarak
incelenmelidir.
Bu inceleme işçi işten ayrıldıktan sonra da iki
yıl tekrarlanmalı. Basınç altında kazaya
uğrayanlar ile hastalananlar yeniden işe
döndürülmemelidir.
Basınç altında çalışırken uyulması gereken
kurallar ve alınması gereken önlemler, basıncın
insan vücudundaki etkileri konusunda eğitilmelidir.
26/05/11 247
Basıncın etkisine bağlı bulguların iki yıl
sonra bile ortaya çıkabileceği düşünülerek, ilk
yardımın ve acil müdahalenin yapılabilmesine
olanak sağlayan bilgiler işçinin sürekli
taşıyabileceği biçimde üzerinde bulunmalı.
Yüksek basınç altında çalışmaların
yapıldığı işyerinden dekompresyon odası
bulunmalı.
Ayrıca, basınç altında yürütülen işlerde
çalışma sırasında sigara ve içki içilmesi, gazlı
içeceklerin içilmesi yasaklanmalıdır.
26/05/11 248
Normal atmosfer basıncından düşük
veya daha yüksek basınç altında çalışan
işçiler, düşük ve yüksek basıncın sebep
olduğu olumsuzlukları çok iyi bilmeleri
gerekir.
Bu nedenle, işverenler düşük ve
yüksek basınçlı yerlerde çalıştırdıkları
işçilere tüm riskleri öğretmeli ve
önceden gerekli önlemleri almalıdırlar,
26/05/11 249
Basınç altında yürütülen işlerde
alınması gerekli tedbirler, İşçi Sağlığı ve
İş Güvenliği Tüzüğü Madde: 82'de
belirmiştir.
Ayrıca, Sağlık Kuralları Bakımından
Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya
Daha Az Çalışılması Gereken İşler
Hakkındaki Yönetmelik de, basınç
altındaki çalışmalara sınırlama
getirilmiştir.
26/05/11 250