You are on page 1of 42

| 

ͻ O  
  
  
Innat bağışıklık hücresel ve biyokimyasal savunma
mekanizmalarını içeren ve antijenlere karşı hızlı verilen
yanıtta rol oynar. Bu mekanizmalar sadece mikroplar ve
onların ürettikleri maddelere karşı işler. Bu sistem
antijenlerdeki ͞ince͟ faklılıkları ayırd edemez.

0
ͻ Innat bağışıklığın başlıca bileşenleri:
1. Fiziksel ve kimyasal bariyerler (epitel ve epitel yüzeylerinden
salgılanan antimikrobiyal bileşenler)
2. Fagositik hücreler (Nötrofil, makrofajlar ve NK hücreleri)
3. Kan proteinleri (komplement sistem)
4. Sitokinler

Ñ
ͻ Adaptif immünite: Burada farklı moleküller için ͞spesifite͟
(özgülleşme) ve ͞hafıza͟ vardır. Ve esas bileşenleri
͞lenfositler͟ ve onların ürettiği ͞antikorlar͟dır.

è
ü
O  
      
  
X
 
O  
      
  
ͻ Bir mikroba karşı koruyucu bağışıklık, iki şekilde indüklenebilir:
1. Konak organizmanın yanıtıyla (͞Aktif immünite͟)
2. Lenfosit ve antikorların transferiyle (͞pasif immünite͟)

å
†
O  
      
  
Adaptif immünitenin öne çıkan
özellikleri
  
  : Burada antijenler hatta tek bir karmaşık
protein , polisakkarit ya da makromolekül tanınabilir.

Lenfositler tarafından tanınan antijen kısımlarına


͞belirleyiciler͟ (͞   ͟) yada   adı verilir. Her
bir lenfosit yüzey reseptörleri ile bu özgüllüğü
sağlayabilmektedir. Farklı antijenleri tanıyan lenfositler bir
kişide bulunabilir ve bunların tümü o bireydeki ͞  
   ͟nı oluşturur.



þ      
   
†   
                  
     

0Ë!"#$ |          


              
          
                
!                
 þ "     %!"!      
     

3. º    : Lenfositler antijenle indüklenmeden sonra


hızlı şekilde üretilmektedir (proliferasyon). Bu terim, antijen
için ͞identik͟ reseptör içeren hücrelerin sayısındaki artışı ifade
eder. Bu özellik, hızla bölünen mikroplara karşı çabuk bir
bağışıklık sağlanması açısından önem taşır.


Ñ
4  : Bir bireyin immün sisteminin sadece ͞yabancı͟
antijenlere karşı savunma geliştirip, kendi antijenlerine
͞yanıtsız͟ kalabilmesi tolerans olarak tanımlanır ki bu yanlış
antijen reseptörü üreten lenfositlerin ortadan kaldırılması gibi
mekanizmalarla sağlanır.


è
 
 

#  

Lenfositler
#   Antijen-sunucu hücreler(APCs)
Efektör hücreler


ü

X
ͻ Adaptif immünitenin gelişiminde antijenlerin hemen
yakalanıp lenfositlere tanıtılabildiği gerçeği ortaya çıkmıştır.
Bu görevi üstlenen hücre grubu ͞antijen-sunucu hücreler͟
(APCs)͛dir. Örn. Dendritik hücreler.


 
ͻ Efektör hücreler: antijen ile lenfositlerin uyarımı karmaşık bir
olaylar zinciri olup nihai olarak antijenin yok edilmesini
hedefler. Bu nihai etkiyi yapan hücrelere efektör denir. Aktive
olmuş T lenfositler, tek-nukleuslu fagositler ve diğer lökositler
efektör hücreler olarak genel başlık altında toplanabilir.


å
ͻ Adaptif immün sistem mikroplarla mücadelede 2 strateji
kullanır:
1. Antijenlere bağlanacak, antikorları üretmek ve salmak, bu
şekilde onların fagositler tarafından parçalanmasını sağlamak
2. Mikrobu taşıyan ve antikorların giremediği hücreleri doğrudan
ortadan kaldırmak (Sitotoksik T lenfositleri)


†
0
O  
      
  
ͻ o     
ͻ Lenfositler, antijenle karşılaşmadan önce önemli sayıda
üretilmiş durumdadır. Antijen vücuda girdikten sonra,
spesifik hücreyi seçer ve onu aktive eder. Bu temel prensip
͞       ͟ olarak bilinir. Danimarkalı
immünolog Niels Jerne (1955) tarafından önerilmiş olup,
Macfarlane Burnet (1957) tarafındna geliştirilmiştir.
ͻ Buna göre, aynı antijene spesifik reseptörleri taşıyan klonal
lenfositler önceden üretilmektedir, (T ve B lenfositlerinde
106 kadar farklı klon)
ͻ T hücrelerinin aktif hale geçmesi için, dendritik hücrelerde
sunulan peptid-MHC komplekslerinin varlığı ve yine bu
hücreler (APCs) tarafından salınan ͞ ͟
moleküllere gereksinim duyulur.

00
      

 þ
     
    
    
  
  
     


"$    
% "        "    
   &"'()

% |     *'+è   


‰ 
   '+å   ‰ 

 

% ,  '+è  '+å 


 "           
  


Ë           
         ¢

ͻ Burada aktive olmuş CD4+ yardımcı T hücreleri çoğalır ve


efektör hücrelere dönüşür. Bunların fonksiyonları büyük
oranda sitokinler tarafından düzenlenir.
ͻ Bu hücrenin ilk işi, sitokin interlökin-2͛nin (IL-2) salınmasıdır.
Bu bir büyüme faktörüdür ve antijenle aktive olan hücrelerde
bölünmeyi (klonal genişleme) sağlar.
ͻ Bölünen hücrelerin bir kısmı farklı sitokinler salarak farklı
fonksiyonlar üstlenirken bir kısmı, lenfoid organlardan çıkıp
enfeksiyon ya da iltihabi bölgeye göç eder.


þ'+è   þ'+è  "
"     

.    
|  $º   /0  

-    0      


          
        

þ              

0X
ÿ  
  
    


ͻ CD8+ hücreleri ise; CTL hücrelerine dönüşür ve
sitoplazmasında mikrop olan hücreleri hedefler. Bu
hücrelerdeki virüs ve bakteriler fagositozdan kaçabilmiş
patojenlerdir.

ͻ CTL hücrelerinin diğer hedefi de kanser hücreleridir.


%  &$  
'(  
# &


Sitotoksik T-hücreleri
   adı verilen
birmadde salgılar, bu
madde özgül olarak
kanserli hücrelerin zarına
bağlanabilmektedir.
Kanserli hücre bu
maddenin etkisiyle
parçalanır ve atıklar
makrofajlar tarafından
temizlenir (Bu olayda
! adı verilen bir
diğer molekül de etkili
olur).
  '+å"    ,          
   þ       -'     &)
               
Ñ

Ë    "       


      

ͻ B hücrelerinin antijenlere yanıt verebilmesi için CD4+


yardımcı hücrelerine gerek vardır (ayrıntıë).

ͻ Plazma hücreleri yüzeylerindeki aynı antijen bağlama


bölgesine sahip antikorları sentezlerler, Polisakarit ve lipitler
genellikle IgM olarak bilinen antikor sınıfını üretimini
indükler, Protein antijenleri ise farklı sınıfların (IgG, IgA, IgE)
sentezini indükleyebilirler.

Ñ0
ͻ Yardımcı T hücreleri, antikorun antijene afinitesini de sağlar ki
bu sürece ͞afinite olgunlaşması͟ denir ve hümoral yanıtın
kalitesini etkileyen süreçtir.

ÑÑ
þ  "/,1(  0           

Ñè
   

-     


   
     
      
    
Ñü
ͻ IgG antikorları: mikropların etrafını sararak, onları fagositoz
için bir hedef haline getirir. Nötrofil ve makrofajlar IgG
kuyrukları için reseptörler taşımaktadır. IgG plasentaya aktif
olarak geçer ve fetusun korunmasında da iş görür.

ͻ IgG ve IgM aynı zamanda ͞komplement͟ sistemi de aktive


eder, ve bu sistemin ürünleri fagositoz ve yıkımı uyarır

ÑX
Ñ 
ͻ IgA; mukozal epitelden salınır, ve mikropları solunum ve
sindirim sistemi başlangıç organlarında nötralize eder.

Ñå
% /0*   þ   /0    
  2  /0      
                  
 
% þ/0             %)& )" * + )
    þ           
                  
                 
            
           

ц
è
-        

3     
3   
3   
3     &  )
3   
3   +0
3  'è
3   $     
3   

-       

/ /+ /0 /5 /-

A
0 4 º
0Ñè 6

    

è0

You might also like