You are on page 1of 19

c c   

 

  

   
c
 c    
Bazı hastalık ya da özellikler, familiyal
eğilim göstermesine karşın, bazı
ailelerde p     

ya da bu ilkelerle açıklanamayan
durumlar gözlenebilir. Bunlardan ilk
akla gelen multifaktöriyel kalıtımdır,
fakat öyle familiyal hastalıklar vardır
ki ne Mendel ilkeleri ne de
multifaktöriyel kalıtımla
açıklanabilir.

Klasik olmayan kalıtım kalıplarının


başında
     

 

  kromozomu
tutan    
 
 
 
 
gelir.
 
 prenatal ya da
postnatal dönemde tek bir
zigottan kaynaklanan hücreler
arasında genotipik ya da
karyotipik olarak farklı iki ya
da daha fazla hücrenin
bulunması durumudur.

Dişilerde bazı hücrelerde


anneden gelen X kromozomun
bazı hücrelerde ise babadan
gelen X kromozomun inaktif
duruma getirilmesi ile buna
örnektir.
 
 
Mozaisizmi meydana getiren mutasyon ne kadar erken olursa mozaik
hücrelerin sayısı o kadar fazla olur. Bu durum mozaisizmin kendini
fenotipik olarak daha fazla ifade etmesi ile sonuçlanacaktır.
Mozaisizm pek çok kanser tipinde ön planda rol alır.

Mozaisizm iki şekilde kendini gösterir. Bunlardan ilki  


 µdir; bir ya da daha fazla soma hücresi ilk mutasyonu
taşır. Daha sonra mutatif soma hücresinden meydana gelen klonlar
organizmanın soma hücreleri için   olması sonucunu
doğurur. Eğer bir mutasyon herhangi bir hücrenin normal zigottan
farklı hal almasına neden olursa o zaman organizma hem soma
hücreleri hem de germ hücreleri bakımında mozaik olur. Germ
hücrelerini tutan bir mutasyon sonucunda da 
bireyler oluşacaktır.
Êomatik mozaik bireyler mozaiklik durumlarını kendilerinden
sonra gelen kuşaklara aktarmazlar. Fenotip etkileri (varsa)
sadece kendilerinde ifade edilir. Germinal moziklik
durumda ise germinal mozaik bireyler kendilerinden sonra
gelen bireylere kendi mozaiklik durumlarını aktarırlar.

Genel olarak otozomal dominant kabul edilen bir hastalık


yönünden annenin ve babanın sağlam olması durumunda
dahi eğer bir ya da iki çocuğu birden hasta oluyorsa, işte bu
durum germinal mozaisizm ile açıklanmıştır. Anne ya da
babada erken gelişim evrelerinin herhangi bir anında germ
hücrelerinde ya da bir somatik hücrede meydana gelen
mutasyon tüm klon boyunca yayılmış ve gametlerin bir
kısmını orijinalinden farklı bir hale getirmiştir.
Germinal mozaisizmin en bilenen
ve anlaşılmış örneklerinden birisi
   
 ¶dır.
Normal olarak ostegenezis
imperfekta familiyal kalıtım
gösteren, otozomal dominant ve
kemikleri tutan bir hastalıktır.
Etkilenmiş bireylerde kemikler
frajildir ve çabuk kırılır.
Hastalarda kısa boy, duyma
kaybı, kolay kırılan dişler, mavi
sklera, kol, göğüs ve kafatasında
deformiteler, güçsüz kaslarda
gözlenir.
Germinal mozaisizmin en belirgin
özelliği anne ve babanın
çocuklarında meydana gelen
hastalık bakımından tamamen
sağlıklı gibi görünen bireyler
olmalarıdır.

Mozaisizmin varlığının bilinmediği


otozomal dominant ya da X ¶e
bağlı bir hastalığı olan çocuğun
görünürde taşıyıcı olmayan anne
ve babasına %3 - %4 µe kadar
yüksek olabilen tekrarlama
riskinin var olduğu açıklanmalı;
böyle çiftler uygun olan tüm
prenatal tanısal testlerden
geçirilmelidir.
—   

—
  bir çift kromozomun iki
üyesinin tümünün veya bir parçasının sadece
anne ya da sadece babadan gelmesi
durumudur. Eğer böyle bir durumda
kromozomun tamamı bir çiftin iki eşi olarak
bulunuyorsa , bir ebeveyndeki iki
homologda kalıtılmış ise   
terimleri kullanılır.
—
  
 
-    
  

lk gamet diplodidir. Zigotu oluşturan


ikinci gamette ise ilgili kromozom
hiç temsil edilmemektedir. Bu
şekildeki gametlerden oluşacak
zigot ilgili kromozom için homolog
çiftlerinde sadece anneden ya da
babadan gelen kromozoma sahip
olacağından Uniparental disomik
olacaktır.
[ 
   
Burada gametlerden birisi ilgili kromozom bakımından monozomik iken zigotu oluşturacak
diğer gamet ilgili kromozom bakımından nulizomiktir. Böyle iki gametten oluşacak
monozomik bir zigotta ilgili kromozom kendini duplike ederek uniparental dizomi gösterir
bir hale gelebilir ki bu durum yukarıda tanımlanan  
nin nasıl oluştuğunu da
anlatmaktadır.

V 
   
„rizomik durumda ise bir normal gamet ile ilgili kromozom bakımından diploid olan bir gamet
birleşerek trizomik bir zigot oluşur. Daha sonra gelişim evresinde kromozom ayrılmaması
sonucunda uniparental dizomili bir hücre ortaya çıkar.
„  
  

„amamen normal olan iki gamet


normal bir zigotu oluştururlar.
Gelişim basmaklarında sırası ile
önce bir kromozom ayrılmaması
yaşanır ve sonra ilgili kromozom
bakımından monozomik olan zigot
monozomik olan kromozomunu
duplike ederek uniparental
dizomili hale geçer.
lk uniparental dizomi vakası Kistik
Fibrozis ve boy kısalığı olan bir
kız çocuğunda bildirilmiştir. KF
taşıyıcı olan anne ve normal
babadan olan bu kız çocuğu nasıl
olur da KF hastası olabilir.
Resesif karakterli KF ¶nin diğer
alleli acaba nereden gelmiştir?

Bu iki soruya cevap uniparental


dizomiden gelecektir. Kız
çocuğunda 7 numaralı
kromozomun iki kopyası anneden
gelmektedir ve bu da çocuğu KF
hastası haline sokmuştur.
Uniparental dizomi için özellikle
heterodizomi için önemli bir örnek
‰   dur. Bu
sendrom; 15 numaralı kromozomun
paternal homoloğunda bir delesyon
durumunda oluşur. Bu birey 15
numaralı kromozom için maternal

  µli bir hal almıştır.

PWÊ ciddi hipotoni, erken bebeklik


döneminde beslenme zorluğu ve daha
sonrasında genç erişkinlik döneminde
çok fazla yemeğe bağlı gelişen obezite
ile seyreden klinik bir durumdur.
Ayrıca PWÊ ¶li hastaların çoğunda bir
dereceye kadar kendini belli eden
mental retardasyon, dışarıdan
kolaylıkla ayırt edilebilecek düzeyde
kendini gösteren boy kısalığı ve çeşitli
gelişim defektleri vardır.
Genetik olarak bahsedildiği gibi 15. kromozom paternal üyeden
gelen genetik kodun yokluğu sonucunda oluşur (maternal
uniparental dizomi)

„ipik ve ilginç olarak aynı noktada eğer anneden


gelen genetik bilgi delesyona uğrasaydı
(parental uniparental dizomi) bu durumda
   oluşacaktı. lk
bulunduğunda ngiliz bir pediatrist olan
Dr.Harry Angelman bu hastalığı 





 olarak adlandırsa da


nihayetinde   adını
almıştır. PWÊ sendromu ile aynı bölgede yani
15. kromozomda maternal kökenli homoloğun
delesyonu söz konusudur. Delesyon sahası her
ne kadar aynı olsa da klinik semptomlar
birbirinden oldukça farklıdır. Refleksi palyaço
benzeri hareketler, paroksismal gülme,
hiperaktivite, ataksi, epilepsi, konuşma
yokluğu ya da zorluğu bulunur. AÊ µunda yüz
tipiktir. Yüzde neşeli görünüş 





açık ağız, çıkık dil, aralıklı dişler, ilk etapta
dikkat çekici özelliklerdir.
     

p     
      
      

      


      
   

 
     
    
                
   
          
  
        Fakat her
zaman bu şekilde eş bir dağılım olmayabilir. Bu durumda
genetik materyalin anneden ya da babadan gelmesine bağlı
olarak genetik materyalde ifade farklılıkları oluşur. Bu durum
Mendel¶in ayrışım yasasına ters düşer.
Genetik materyaldeki bu ifade farklılıkları ancak  

 terimi ile açıklanabilmiştir. Başka bir değişle
anneden ya da babadan gelen alellerin arasında gen
ekspresiyonundaki farklılıklar genomik imprinting¶in bir
sonucu olarak karşımıza çıkar. Genomik imprinting gen
içindeki baz dizilimini değiştirmeyen fakat gen
ifadesinin baskılanmasına neden olan henüz neyin
tetiklediği tam olarak bilinmeyen bir ajan/gen tarafından
yapılır. Dolayısı ile imprinting bir mutasyon değildir,
 belki de geçici gen
inaktivasyonudur.

Genomik imprinting için iki şekil dikkat çekecektir.


Bunlardan ilki    
 
durumudur (Anneden gelen allelin ifadesinin
baskılanması). O halde maternal imprinting eğer
hastalık anne tarafından geliyor ise kendini bireyde
ifade edemeyecektir. ‰   
 
durumunda ise (Baba gelen allelin ifadesinin
baskılanması) hastalık bu sefer baba tarafından
kalıtılıyor ise ifadesini bulamayacaktır.
 
Mitokondriyal DNA hücre çekirdeği yerine mitokondri içinde
yer alan dairesel bir DNA¶dır. mtDNA molekülü 37 gen
içerir. Her bir hücrede tüm mitokondrilere dağılmış
1000¶den fazla mtDNA kopyası bulunur. Buna karşılık
nükleer kromozomun her hücrede ancak iki kopyası
bulunur. mtDNA µda herhangi bir mutasyon ortaya
çıktığında bu mtDNA moleküllerinden birindedir.
Mitokondri basit fizyon ile bölündüğünde kendini eşleyen
tüm mtDNA molekülleri yavru organellere rasgele bir
şekilde dağılır. Bu eşlenmiş ve bazısı normal bazısı mutant
mtDNA içeren mitokondriler ise tüm yavrulara yine
rastlantısal olarak dağılır. Yani hücreler sadece normal ya
da sadece mutant mtDNA molekülü almış olabilirler.
(Ò
) Başka bir olasılıkta ise yavru hücreler hem
mutant mtDNA¶yı hem de normal mtDNA¶yı almış
olabilirler. (Ò  
) Özellikle heteroplazmi
durumda normal olan mtDNA ile mutant mtDNA oranı
heteroplazmik kişide hastalığın fenotipinin ortaya çıkıp
çıkmayacağını da belirler.
 
     mtDNA¶nın mutasyon hızı çekirdek DNA¶sına
kıyasla on kat daha fazladır. mtDNA kökenli hastalıklar klinikleri
birbirinden çok farklı olsa da genel tablo nöromusküler hastalık tablosudur.
mtDNA genetiği nüklear genomla karşılaştırıldığında bir özelliği oldukça
önemlidir. Bu özellik   ¶dır. Êitoplazmik oluşumlar ovumda
bulunurken spermiumda yoktur ve dolayısıyla mitokondriyal kalıtım
maternal yolla gerçekleşmektedir. Bu nedenle çocuk mtDNA¶sının
tamamını anneden alır ki babadan hiç mtDNA gelmez
›ekilde de görüldüğü gibi babalar hiçbir zaman taşıdıkları
mitokondrial hastalığı kendinden sonra gelen kişilere
aktarmamıştır. Fakat anneler taşıdıkları mitokondrial hastalığı
kendinden sonra gelen kişilere aktarmışlardır. Bu pedigri her ne
kadar Herediter Optik Nöropati için verilmiş olsa da mitokondrial
hastalıklar içinde tipik sayılır.

You might also like