1963 Klinigin Dogusu 1966 Kelimeler ve Seyler 1969 Bilginin Arkeolojisi 1970 Seylerin Duzeni 1975 Hapishanenin Dogusu 1976 Cinselligin Tarihi Soylemin Duzeni Bu bir pipo degildir FOUCAULT VE GUC • Foucault 1968-69 yillarindan sonraki yazilarinda modern toplumda iktidarin uygulanmasi uzerine odaklanmaya baslamistir. • Foucault’ya gore iktidarin yeri, kimligi, sinirlari yoktur, ayni anda hem heryerdedir hem de hicbir yerde degildir. (Teizimin tanrisi gibi) • Ilk baslarda iktidar, onemi ‘dislanmasi’’ndan ‘bastirmasi’ndan, ‘sansurlenmesi’nden,’tecrit etmesinden’,’maskelenmesi’nden ve ‘gizlenmesi’nden gelen bir kendilikti. (bknz deliligin tarihi) 1970’lerdeki yazilarinda Foucault iktidarin olumsuz degil olumlu bir olgu oldugunu ileri surer. Iktidar uretir, gercekligi uretir, nesne alanlari ve hakikatrituelleri uretir. FOUCAULT VE POSTYAPISALCILIK FOUCAULT VE IKTIDAR • Iktidar heryerde hazir ve nazirdir. Bu, herseyi yenilmez birliginin catisi altinda kumelestirme ayricaligina sahip oldugundan degil, her an, her noktada, daha dogrusu bir noktayla bir baska nokta arasindaki her iliskide kendini urettigindendir. Iktidar her yerdedir. • Kesin olan tek sey birbirini izleyen iktidar rejimleridir. Bu rejimlerin hepsine saldirilmalidir cunku bugunku krize hepsi katkida bulunmaktadir. Foucault’nun soyledikleri bir yontem ya da ‘sistem’ olusturmazlar. Nietzsche gibi onun icinde de sistem istemi bir durustluk eksikligi var. FOUCAULT VE MARX • Marx, toplumsal gerceklige iliskin nesnel bir gorusun gercekten de mumkun oldugunda israrlidir. Marx yaptigi kapitalizm analizinin bilimsel oldugunda israrlidir. Marx yaptigi kapitalizm analizinin bilimsel oldugunda israr ederken Foucault kendi soykutuklerinin ‘anti bilimler’ oldugunu ilan eder. Marx nesnel bilim anlayisina inanmaz. FOUCAULT SOYKUTUGUVE NIETSCHE FOUCAULT VE SOYLEM • Foucault’ya gore soylemi seylere uyguladigimiz bir siddet olarak kavramaliyiz. Her turlu soylem ona gore siddet uygular. Sahici soylem diye birsey, ‘hakikati iletebilecek, bize ‘seyin kendisini’ gosterebilecek bir retorik yoktur. Retorigimizin olusturdugu dunyanin disinda bir dunya olmasi mumkunse de bu dunyayla hicbir zaman iletisim kuramayiz. Bu yuzden dilimizin iktidari disindaki bir iktidar anlayisi, Foucault’ya gore konu disidir. • Foucault’nun iktidari, tarihsel ya da sosyolojik kullanimlari olabilse de, tarihsel ya da sosyolojik bir kavram degildir. Nietzche’nin guc/iktidar istemi kavraminin yeniden islenmesi niteligindedir. • Foucault iktidarin baskici degil de yaratici oldugunu ilan ettiginde Nietzche’yi takip eder.Nietzche icin guc istemi, ‘kendini alt etme’ dir ve her zaman kendisiyle savas halindedir. • Nietzche guc istemini, hakikat arayisinin bile tabi oldugu mutlak anlamda evrensel bir ilke olarak gorur. • ‘Bilginin Arkeolojisinden’ sonraki yapitlarin diliyle ‘dusunce’ soylem haline gelir. Dunyayi kuran ve soken seydir soylem. Soylemin tasiyicisinin dunyayi degistirmek uzere –bu umutla- harekete gecebilecegi bir mekan acar. Foucault’da gercek amaci, en derinlere kok salmis gibi gorunen seylerin bile ‘tarihsel olgularin urunu oldugunu’ vedegistirebilecegini gostermektedir. FOUCAULT VE FREUD, LACAN FOUCAULT LAS MENINAS • Ressam bakı"larını bize ancak, bizim onun modelinin yerinde bulundu!umuz öl- çüde yöneltmektedir. Biz seyirciler fazlalı!ızdır. Bu bakı" tarafından kabul edilen bizler, onun tarafından kovulmak- ta, bizden önce burada bulunmu" olan tarafından ikame edilmekteyizdir: bizzat modelin kendisi tarafından. Fakat bunun tersine, ressamın tablonun dı"ında, onun kar"ısına dü"en bo"lu!a yönelen bakı"ı, ona seyircilerden gelen kadar modeli kabul etmektedir; • Nitekim, e!er ressamın dik- katini yo!unla"tırdı!ı tabloya bakmak mümkünse, ressa- mın baktı!ı "eyi tahmin etmek mümkündür; fakat tuvalin ancak dokusu, yatak ve dikey dikmeleri, "övalenin e!ikli!i fark edilmektedir. Hakiki tablonun tüm sol tarafını kapla- yan ve sınırları tuvalin tersini temsil eden tekdüze ve yük- sek dörtgen, sanatçının seyretti!i "eyi derinlemesine görül- mezli!ini, bir yüzey biçimi altında olu"turmaktadır: kindeArkadan Gelenler29bulundu!umuz bu mekân, bizden ba"ka bir "ey de!ildir. Ressamın gözlerinden baktı!ı "eye do!ru, bakan bizlerin kaçınmamızın mümkün olmadı!ı emredici bir hat çizilmi"- tir; bu hat hakiki tabloyu kat etmekte ve yüzeyinin ilerisin- de, bizi gözleyen ressamı gördü!ümüz "u yere kavu"mak- tadır; bu kesikli çizgi bize hiç sektirmeden ula"makta ve bi- zi tablonun temsiline ba!lamaktadır. FOUCAULT VE FEMINIZM FOUCAULT VE JENEOLOJI FOUCAULT VE EPISTOMOLOJI FOUCAULT, HAPISHANE VE PANOPTIK GUC • Hapishanenin toplumsal rolu sucu bastirmak degil, yaratmaktir. Hapishane, toplumsal istikrara yonelik bir tehdit olusturarak su anda burjuva toplumuna hakim olan devasa bir denetim ve disiplin aygiti insa edilmesine gerekce hazirlamistir. • Panoptikonun en onemli sonucu orada kalan kiside, iktidarin otomatik isleyisini garanti altina alan bir bilincli ve surekli gorunurluluk durumu yaratmakti. Bu sistemle burjuva toplumunun heryaninda vardir ve biz farkinda olmadan davranislarimizi kontrol ederler. Bunlarin isleyisi, ondaki kadar belirgin bicimde olmasa da Bentham’in panoptikonuna benzeyen bir gozlem, gozetleme ve denetleme rejimine baglidir. Foucault’ya gore ‘bakisin oyunu’(par te jeu du regard) sayesinde mecbur eden bir mekanizmayi ongerektirir. Bu disipliner iktidar’ gorunmezligi sayesinde uygulanir ama ayni zamanda uygulandigi kisilere bir mecburi gorunurluk ilkesi de dayatir. Foucault, bugunu devrimcilestirmek ya da yikmak amaciyla yazmistir. FOUCAULT VE SURREALIZM FOUCAULT VE KRIZ • Onun butun yapitlarinin temelinde kriz varsayimi yatmaktadir. Foucault kriz varsayimi karsisinda eylemden, gercekten surekli bir devrimden yana bir tavir alir ki bu tavir Heidegger’in pasifliginin tam karsisindadir. FOUCAULT VE SOYKUTUK • Foucault der ki benim yaamaya calistigim en bildik davranislarimizi biz farkina varmadan belirleyen ortuk sistemleri kavramak. Ben bu sistemlerin kokenlerini bulmaya, olusum bicimlerini, bize dayattiklari sinirlamalari gostermeye calisiyorum. Bu yuzden kendimi onlarin uzagina yerlestirip nasil kacabilecegimi gostermeye calisiyorum. Foucault’ya gore mesele acikca herseyi silkeleme, bizi sessizce hizaya sokan sistemleri oyuna dahil etme yani riske atma meselesidir. FOUCAULT VE DELEUZE FOUCAULT VE CINSELLIK • Cinselligi, iktidarin denetim altinda tutmaya calistigi bir tur dogal veri ya da bilginin uzerindeki ortuyu yavas yavas acmaya calistigi karanlik bir alan olarak gormemiz gerektigini soyler. Cinselligi dogadan koparmaya calisir. Foucault, dogalcilik karsitligi acisindan Nietzsche ile bag kurar. FOUCAULT VE DELEUZE FOUCAULT VE DELILIK