You are on page 1of 219

ORTAÖĞRETİM 12.

SINIF
KİMYA 2. ÜNİTE: KARBON
KİMYASINA GİRİŞ

1
ÜNİTENİN BÖLÜM
BAŞLIKLARI
• 1.BÖLÜM: ANORGANİK VE ORGANİK
BİLEŞİKLER
• 2.BÖLÜM: BASİT FORMÜL VE
MOLEKÜL FORMÜLÜ
• 3.BÖLÜM: DOĞADA KARBON
• 4.BÖLÜM: LEWİS FORMÜLLERİ
• 5.BÖLÜM: HİBRİTLEŞME-MOLEKÜL
GEOMETRİLERİ
2
1.BÖLÜM: ANORGANİK VE
ORGANİK BİLEŞİKLER

3
Organik Bileşiklerin Tarihsel
Gelişimi

4
• Organik kelimesi ilk olarak 19. yüzyılın
başlarında bilim insanı Jöns Jacob
Berzelius (Yöns Yakop Berzelyus)
tarafından kullanılmıştır. Berzelius’a göre
organik maddeler hayatı olan organizmalar
için sebep zannediliyordu. Berzelius
organik maddeleri yaşam gücü (vitalizm)
olarak ifade etmişti.
• 1828 yılında Friedrich Wöhler (Fredrih
Vöhler) anorganik bir madde olan
potasyum siyanürden (KCN), organik bir
madde olan üreyi elde etmiştir.
5
• Friedrich Wöhler’in elde ettiği organik
maddenin hayat sahibi olmadığı
görülünce, organik maddelerin canlılığa
sebep olduğu görüşüne son verilmiş oldu.
• Friedrich Wöhler, önce potasyum siyanür
ve kurşun(IV)oksitten potasyum siyanatı
elde etmiştir. Sonra potasyum siyanat ile
amonyum sülfatı tepkimeye sokarak
amonyum siyanatı elde etmiştir. Son
olarak da elde ettiği amonyum siyanatı
ısıtarak beyaz renkli, kristal yapılı organik
bir madde olan üreyi elde etmiştir. 6
7
• Wöhler sentezi olarak adlandırılan bu
sentez, organik maddelerin laboratuvar
ortamında üretilmesi için başlangıç noktası
olmuş, keşiften sonra organik maddenin
tanımı değişmiştir. Sözgelimi, bir bakteri
veya virüsün maddi yapısını oluşturan yapı
taşları en ileri laboratuvarda bir araya
getirilse bile, bu bir araya getirilen
maddelerin canlı ve hayat sahibi
olabilmesi; sebeplerin, hatta en büyük
sebep olan insanın başarabileceği bir
husus değildir.
8
• Bu durumda ölü bakteri veya ölü virüs elde
etmiş olacağız.
• Koparılan bir çiçeğin, koparmakla hiçbir
maddesi eksilmediği hâlde, çiçek ölmüş,
canlılık ve hayatı kalmamıştır. Canlılık ve
hayatta, maddi hiçbir sebep yoktur.
• Hormonlu bir salatalığın koparıldıktan
sonra büyümeye devam etmesi, ölen bir
insanın sakalının kısa bir süre daha
uzaması canlılığın kısmen devam ettiği
anlamına gelebilir; ancak her iki durumda
da hayat son bulmuştur.
9
• Aslında canlılık ve hayatta var gibi
görünen sebepler, perde olması için
zahirde sebeptir. Biraz düşünülse bunların
sebep olmadığı anlaşılacaktır.
• Hayat denilen sırlı durum, bir anda
belirtileriyle ortaya çıkmaktadır. Bu hâl;
hayatın hakikatinin açıklamasını, fenlerin
ve felsefenin dışında aramağa bizi mecbur
bırakmaktadır.
• Hayat en büyük nimettir ve bütün
nimetlerden üstündür.
10
• Evrenin en yüksek hakikati hayattır.
• Kâinatın ruhu, mayası, esası, neticesi, özü
hayattır.
• Hayatın ne derece ince olduğu
günümüzde anlaşılmıştır.

11
Anorganik ve Organik
Bileşiklerin Özellikleri

12
• Günlük hayatta her an karşılaşılan
bileşiklerin bir kısmı organik, bir kısmı
anorganik bileşiktir.
• Erime ve kaynama noktaları düşük, karbon
atomu içeren, ana kaynağı genellikle
canlılar olan bileşiklere organik bileşik
denir. Organik bileşiklerin yapısında C ve
H atomlarının yanı sıra S, O, N, F, Cl, Br
ve I gibi atomlar da bulunabilir. Ancak
yapısında C atomu olmasına rağmen
organik olmayan bileşikler de vardır.
13
• Örneğin CO, CO2, CS2 bileşikleri ve CN- ,
CO32– iyonlarını taşıyan HCN, H2CO3 gibi
bileşikler, C atomu içermelerine rağmen
organik bileşik değildir.
• Organik olmayan bileşiklere anorganik
bileşik denir. Erime ve kaynama noktaları
organik bileşiklerden daha yüksek olan
asit, baz, tuz ve oksit sınıfı bileşikler
anorganik bileşiklerdir.
• Organik bileşikler: CH4, CCl4, CH3-OH,
C6H12O6, C2H5-NH2, CH2O, CH3COOH vb.
14
• Anorganik bileşikler: HCl, NaCl, HCN,
CaCO3, CO2, H2CO3, KMnO4 , Al(OH)3 vb.
Kimyanın organik bileşikleri inceleyen alt
disiplinine organik kimya (karbon
kimyası), anorganik bileşikleri inceleyen
alt disiplinine ise anorganik (inorganik)
kimya denir.

15
Organik ve Anorganik Bileşiklerin Bazı Genel Özellikleri

16
17
2.BÖLÜM: BASİT FORMÜL VE
MOLEKÜL FORMÜLÜ

18
Organik Bileşiklerin Basit ve
Molekül Formülleri

19
20
21
22
23
Bazı Bileşiklerin Molekül ve
Basit Formülleri

24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
Basit formülü CH2O, MA’sı 180
olan bileşiğin gerçek formülü
nedir? (C:12, H:1, O:16)

40
CH2O:30
30n=180
n=6

(CH2O)n=Gerçek formül
(CH2O)6
C12H6O12
41
Askorbik asit (C vitamini)
kütlece % 40,92 karbon, % 4,58
hidrojen ve % 54,50 oksijen
elementlerinden oluşmuştur.
Buna göre askorbik asidin basit
formülünü bulunuz (C:12, O:16,
H:1).

42
• Her elementin kütlece yüzde değeri 100
gram bileşikteki elementin kütlesi olarak
kabul edilir ve elementlerin molleri bulunur.

• Bulunan mol değerleri en basit tam


sayılarla mol oranlarına çevrilir. Bunun için
en küçük mol değeri hepsi için ortak bölen
olarak alınır.

• Askorbik asidin basit formülü C3H4O3


olarak bulunur.
43
44
45
BASİT FORMÜL VE
MOLAKÜL FORMÜLÜ

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

46
B 2022-AYT (12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE 2.BÖLÜM)

47
E 2010-LYS-2 12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE

48
2002-ÖSS/FEN-2 KİMYA

49
3.BÖLÜM: DOĞADA KARBON

50
Karbon Elementinin Özellikleri

51
52
53
Karbonun Allotropları

54
Karbonun allotropları

55
• Aynı tür atomların farklı sayı ve dizilişte bir
araya gelmesiyle oluşan maddelere
allotrop denir. Aynı tür atomdan
oluşmalarına rağmen allotrop maddelerin
fiziksel ve bazı kimyasal özellikleri
birbirinden farklıdır. Canlılığın temel yapı
taşlarından biri olan karbonun elmas ve
grafit gibi doğal, fulleren ve grafen gibi
laboratuvar ortamında oluşturulmuş yapay
allotropları vardır. Bu yapay allotroplar
karbon atomlarının farklı şekillerde
dizilmesi temelinde oluşturulmaktadır.
56
• Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu
allotroplardan karbon nanotüp gibi yeni
maddeler üretilmektedir. Günümüzde
karbon allotropları ve bunlardan üretilen
yeni maddeler farklı alanlarda yoğun bir
şekilde kullanılmaktadır.
• Elmas: Karbonun düzgün kristal yapıya
sahip olan bu allotropu tarih boyunca
insanoğlunun zenginliğinin ve gösterişinin
simgesi olmuştur. Günümüzde elmasın
yeni kullanım alanları da ortaya
çıkmaktadır.
57
• Elmas bilinen en sert doğal maddelerden
biri olduğundan cam kesici, delici (matkap
uçları) ve taş yontucu aletlerde kullanılır.
Elmasın bu kadar sert yapıda olmasının
nedeni yapısındaki karbon atomlarının
bağlanma şeklidir. Elmastaki her bir
karbon atomu, çevresindeki diğer dört
karbon atomu ile bağ oluşturur. Düzgün
dörtyüzlü geometriye sahip kristal yapı
oluşturan bu bağlar çok kuvvetlidir.
Bağların bu yapısından dolayı elmas
elektriği iletmez ancak ısıyı iletir.
58
Elmas

59
Elmasla camın kesilmesi

60
Elmasın yapısı

61
• Grafit: Karbonun bir başka allotropu olan
grafit; siyah renge, parlak görünüme ve
yumuşak bir yapıya sahiptir. Grafitte,
karbon atomları altıgen halkalar
oluşturacak şekilde dizilmiştir. Bu altıgen
halkalar tabakalar hâlindedir. Tabakalar
arasında zayıf bağlar bulunur. Grafit,
yapısında bulunan pi bağlarındaki
elektronların hareketinden dolayı ısı ve
elektriği iletir. Elektriği iletmesi ve erime
noktasının yüksek olması grafitin kullanım
alanını genişletir.
62
• Grafitin erime sıcaklığının (3500 °C ile
3527 °C arasında) çok yüksek olması
onun ısıya karşı dayanaklı olmasını sağlar.
• Bu özelliğinden dolayı metalürjide döküm
potalarının yapımında kullanılır.
• Grafit; kurşun kalem uçlarının yapımında,
kuru pil üretiminde, makine parçalarının
üzerine yapışabilme özelliğinden dolayı
yağlama malzemesi olarak
kullanılmaktadır.

63
Döküm potası

64
• Fulleren: Belirli sayıda karbon atomunun
bir araya getirilmesiyle oluşturulan fulleren;
top, tüp, çubuk ve halka şeklinde
sınıflandırılabilen yapay bir allotroptur.
• Yapı olarak grafite benzemekle birlikte
tabakaları grafitinki gibi değildir.
• Karbon atomları fullerenin tabakalarında
beşgen, altıgen veya yedigen halkalar
olarak dizilebilir. Bu halkaların ana
düzlemlerinin kıvrılması ile küresel yapılar
oluşturulabilir.
65
• Son yıllarda gerçekleştirilen çeşitli
sentezler ile fulleren bileşiklerinin sayısı
artmıştır. Fulleren; güneş pillerinde,
hidrojen yakıt depolarında,
kurşungeçirmez yeleklerde kullanılır.

Fullerenin yapısı Kurşungeçirmez yelek

66
• Grafen: Karbon atomunun iki boyutlu
allotropu olan grafen, diğer allotropların
elektronik özelliklerinin anlaşılabilmesi
açısından son derece önemli bir yere
sahiptir. Grafen, karbon atomlarının
altıgenlerden oluşan bal peteği örgü
yapısında sıralanmasından elde edilen iki
boyutlu düzlemsel çok farklı özellikleri olan
yapılardan birisidir. Saydam olan grafen
tabakası elektriği ve ısıyı çok hızlı bir
şekilde iletebilir.
67
Grafenin iki boyutlu yapısı

68
• Grafenin yapısı çelikten 6 kat hafif,
yoğunluğu çelikten 6 kat daha düşüktür.
• Grafene çelikten 6 kat daha sert olma ama
13 kat daha fazla esneme yeteneğine
sahip olma özelliği verilmiştir..
• Bu özellikler grafenin gelecekte süper
küçük bilgisayar üretiminden katlanabilir
tabletlere, kirlenmeyen kıyafetlerden deri
altına yerleştirilebilecek tıbbi cihazlara
kadar birçok alanda kullanılabileceğini
göstermektedir.
69
• Grafenin başka bir kullanım alanı da pillere
alternatif olacağı düşünülen
süperkapasitördür. Süperkapasitör, normal
kondansatörden fazla yük depolayarak
elektronik cihazlardaki pil sorununu yakın
bir gelecekte çözebilir. Bataryaların hızlı
şarj edilmesi, radyoaktif atıkların daha
kolay temizlenebilmesi, güçlü ve daha
sağlam aletler, elektronik kâğıtlar, su
geçirmeyen kıyafetler, daha sağlam ve
hafif uçaklar, koruma ekipmanları grafenin
diğer kullanım alanlarıdır.
70
Grafen tabakaları

71
• Karbon Nanotüp: Grafite uygulanan özel
işlemler sonucu oluşan nanometre
boyutundaki silindirik tüplere nanotüp
denir. Nanometre metrenin milyarda biridir.
Nanotüplerin çapları nanometre,
uzunlukları ise milimetre boyutundadır.
Çaplarının milyonlarca katı uzunluklara
ulaşabilen karbon nanotüpler; sağlamlık,
elektrik iletkenliği, ısı iletkenliği gibi
özellikleriyle de diğer malzemelere göre
daha kullanışlıdır.
72
Karbon nanotüp

73
• En sert doğal madde olarak bilinen
elmastan daha sert, aynı kütledeki çelikten
daha sağlam yapay bir malzeme olan
karbon nanotüpler; bakır ve gümüşten
1000 kat daha fazla elektrik akımı
taşıyabilmekte ve yüksek sıcaklıkta bile
özelliklerini koruyabilmektedir. Elektronik
nano boyutlu cihazlarda (diyot, transistör,
nanoteller vb.), hidrojen pilinde, şarj
edilebilir bataryada, organik güneş pilinde,
dokunmatik ekranda ve biyosensör
yapımında nanoteknolojiden yararlanılır.
74
KARBON ALLOTROPLARI
KOVALENT KRİSTAL KATIDIR
• Allotropu olan metal ve yarı metallerde
atomlar arasında kovalent kristal oluşturan
kovalent bağ vardır. Bu kovalent bağ,
molekül içi kovalent bağdan farklıdır.
• Bunlara kovalent kristaller veya ağ örgülü
katılar denir. Kristal yapıları farklı farklıdır.
Bu farklılık atomların dizilişinden
kaynaklanır.
75
• IV A grubu elementlerinden karbon
allotropları ağ örgülü kovalent katıların en
önemli örneğidir.
• Kömür, karbonun kristal olmayan
allotropudur.
• Madenlerin en düşüğü kömürdür; en
kıymetlisi ise elmastır.
• Kömür ile elmas arasında tek basamaklı
çok basit bir fark vardır.

76
HÜSNÜNİYET ÖYLE BİR
KİMYADIR Kİ; KÖMÜRÜ
ELMAS YAPAR
• Kömür ile elmas arasındaki fark yalnız C
elementinin dizilişiyle ilgilidir. Her ikisi de C
elementidir. İç yapıdaki değişiklik, kömürü
elmas yapıyor.
• Kalp ve ruhun gıdası verilince siyahlığı
ışığa, kömürü elmasa dönüştürüyor.

77
78
DOĞADA KARBON

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

79
A 2023-AYT (12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE 3.BÖLÜM)

80
4.BÖLÜM: LEWİS
FORMÜLLERİ

81
Kovalent Bağlı Bileşiklerin Lewis
Formülleri

82
Lewis, Kendi Adıyla Anılan
Lewis Formülünü Bulmuştur
• Gilbert Newton Lewis (Cilbırt Nivtın Livıs),
meslek hayatının büyük bir kısmını
moleküllerin yapısını ve termodinamiğini
yani kimyasal değişmelerdeki enerji
bağıntılarını anlamaya adamıştır. Kimyasal
bağ ile ilgili temel bilgilerin birçoğunu
ortaya koyan bu bilim insanı, çağının çok
ilerisindeki görüşleriyle kimya bilimini
derinden etkilemiştir.
83
• Lewis, atomlar bağ oluştururken değerlik
elektronlarının nasıl davrandığını izlemek
için basit bir yöntem belirlemiş ve bunu
kendi adıyla anılacak formüllere
dönüştürmüştür.

84
85
• Bağ oluşumuna katılmayan elektronlar ile
bağ oluşumuna katılan elektronlar birbirine
itme kuvveti uygular. Bu itme kuvveti
moleküllerin yapısındaki bağların
yönelimlerini ve buna bağlı olarak
moleküllerin uzaydaki şekillerini belirler.
Bu nedenle molekül şekilleri belirlenirken
sadece bağ oluşumuna katılan elektronlar
değil katılmayanlar da gösterilir.
• Değerlik elektronlarının, atomun sembolü
etrafında noktalar hâlinde gösterilmesiyle
elde edilen formüle Lewis formülü denir.
86
2. Periyot Elementlerinin Lewis
Yapıları

87
Moleküllerin Lewis formülleri yazılırken
atomların bağ yapan elektronları
karşılıklı yazılarak eşleştirilir:

88
Çizgi Bağ Formülü
• Lewis yapılarında atomlar arasındaki her
elektron çifti bir kovalent bağı
simgelemektedir.
• Bağ yapmış bu elektron çiftleri çizgiyle de
gösterilebilir.
• Bu formüle bileşiğin çizgi bağ formülü
denir.

89
Bazı Moleküllerin Lewis ve Çizgi Bağ Formülleri

90
Tablo’da gösterilen O2 molekülünün Lewis formülü incelenirse;

91
Bileşiklerin Lewis formülleri
yazılırken genellikle fazla bağ
yapan atom merkeze, diğer
atomlar ise merkez atomun
etrafına yazılır:

92
93
94
95
KOVALENT BİLEŞİKLERİN
LEWİS YAPISI
• Sembol etrafına grup numarası kadar
nokta konur, noktaların yazılış şekli
element hâlinden farklı olabilir.
• Yazım sonunda hem her bir sembol
etrafında 2 ya da 8 nokta olmalı hem de
bu yazım grupların bağ sayısı ile
örtüşmelidir.

96
GRUPLARIN KOVALENT BAĞ
SAYISI
• 1A 1 bağ, 2A 2 bağ, 3A 3 bağ, 4A 4 bağ,
5A 3 bağ, 6A 2 bağ, 7A 1 bağ, 8A bağ
yapmaz.
• Elementlerin periyodik cetveldeki gruplara
göre yapabileceği kovalent bağ sayısı ve
2. periyot elementlerinin H elementiyle
oluşturduğu bileşiklerin Lewis formülleri
aşağıda gösterilmiştir.
97
2. Periyot Elementlerinin Hidrojen ile Oluşturduğu Bileşiklerin Lewis Formülleri

98
99
100
101
102
LEWİS FORMÜLÜ

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

103
D 2017-YGS (12.SINIF KİMYA 2.ÜNİTE 4.BÖLÜM)

104
İSKELET FORMÜLÜ
• Köşede ve uçta C ve H atomunun
yazılmadığı formüldür.
• İskelet formülünün kapalı formülü
yazılırken köşe ve uçta yazılmayan C
sayısı ve karbonun alabileceği kadar H
sayısı hesaplanır.

105
İSKELET FORMÜLÜ

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

106
B 2012-LYS2 (12.SINIF KİMYA 2.ÜNİTE

107
5.BÖLÜM: HİBRİTLEŞME-
MOLEKÜL GEOMETRİLERİ

108
HİBRİTLEŞME

109
• Organik bileşiklerde bileşiği oluşturan
elementler arasında genellikle kovalent
bağlar bulunur.
• Bu bağlar, orbitallerin örtüşmesiyle ve
elektronların bu orbitallere yerleşmesiyle
oluşur.
• Örtüşen orbitaller atomik orbitaller
olabileceği gibi hibrit orbitaller de olabilir.
• Organik bileşiklerin en basit molekülü olan
metan (CH4 ) molekülüdür.

110
CH4 MOLEKÜLÜNÜN
HİBRİTLEŞMESİ
• Karbonun elektron dizilişi 6C: 1s2 2s2 2p2
şeklindedir. 6C: 1s2 2s2 2px1 2py1 2pz0
şeklinde de gösterilebilir.
• 2s’deki 1elektron 2pz orbitaline uyarılır.
• Böylece 6C: 1s2 2s1 2px1 2py1 2pz1 olur.
• Bu orbitallerden s ve p’nin enerjileri
birbirinden farklıdır. Dolayısıyla bu
orbitallerin oluşturacağı bağların enerjileri
de farklı olmalıdır.
111
• Ancak yapılan deneylerde CH4
molekülündeki tüm bağların enerjilerinin
eşit olduğu bulunmuştur. Ayrıca bu
bağların enerjileri hem s orbitali ile yapılan
hem de p orbitali ile yapılan
bağlarınkinden farklıdır. Her ikisinin
arasında bir değerdir. Bu durumda s
orbitalinin enerjisinin arttırılıp, p
orbitallerinin enerjilerinin azaltılıp ortak bir
enerjide bu 4 orbitalin melezleştiği kabul
edilir. Bu olaya melezleşme (hibritleşme)
adı verilir.
112
• Böylece 4 tane sp3 (1 tane s 3 tane p
orbitalinin hibritleştirildiğini anlatır.) hibrit
orbitali oluşur. Hidrojenin 4 tane s orbitali
ile karbonun 4 tane sp3 orbitalinin
girişiminden 4 tane sigma bağı oluşur.
• Böylece CH4 molekülü meydana gelir.
• Molekül şekli düzgün dörtyüzlüdür.
• Molekül simetrik (vektörel kuvvetler
birbirini sıfırlar) olduğundan apolardır.

113
• Hidrojen atomları düzgün dörtyüzlünün
köşelerine yerleşmiştir. H—C—H açısı
109,5 derecedir.

114
Metan molekülünün bağ yapısı

115
116
• Metan molekülünde karbon atomu
merkezde bulunmakta ve 4 tane hidrojen
atomuyla bağ yapmaktadır. Karbon ile
hidrojen atomları arasındaki bağlar
özdeştir ve aralarındaki bağ açısı 109,5
derecedir. Metan molekülünün yapısını
anlamak için karbon atomunun elektron
dizilimini (konfigürasyon) incelemek
gerekir. Karbon atomunun temel hâlde
elektron dizilimi ve atomik orbital şekilleri
aşağıdaki gibidir.
117
• Yukarıda gösterilen atomik orbitallerin
enerjileri farklıdır.
• 1s orbitali diğer orbitallere göre çekirdeğe
daha yakındır ve enerjisi daha düşüktür.

118
• Karbon atomunda bulunan orbitallerin
temel hâl enerji seviyeleri aşağıdaki
şekilde gösterilmiştir.

119
• Bir atom, temel hâldeki elektron dizilişinde
bulunan yarı dolu orbitali sayısı kadar
kovalent bağ yapar. Yukarıdaki şekil
incelendiğinde karbon atomunun yalnızca
yarı dolu 2p orbitallerinde bulunan 2e- ile
bağ yapabileceği görülmektedir.
• Karbon atomunun oluşturduğu CH4
molekülünde ise karbon atomunun
hidrojen atomuyla 4 tane özdeş bağ
yaptığını öğrenmiştiniz. Böyle bir durum
ancak karbon atomunun 4 tane özdeş yarı
dolu orbitalinin olması ile mümkündür.
120
• Karbon atomunun 2s orbitalinde bulunan
elektronlardan biri uyarılarak 2p boş orbitaline
yerleşir. 2s ve 2p orbitalleri eş enerji düzeyine
gelip örtüşerek yeni özdeş 4 tane orbital
oluşturur. Aynı enerji düzeyinde bulunan
farklı orbitallerin kendi aralarında örtüşerek
eş enerjili yeni orbitaller oluşturmasına
hibritleşme (melezleşme), oluşan yeni
orbitallere ise hibrit (melez) orbital denir.
Aşağıdaki şekilde karbon atomunun temel,
uyarılmış ve hibritleşmiş hâl orbitallerinin
enerji seviyeleri gösterilmiştir.
121
Karbon atomunun temel, uyarılmış ve
hibritleşmiş hâl orbitallerinin enerji seviyeleri

122
123
• Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi karbon
atomunun s orbitali ve 3 tane p orbitali
kendi aralarında örtüşerek 4 tane yeni
hibrit orbital meydana getirmiştir. Örtüşen
orbital sayısı 4 olduğundan oluşan hibrit
orbital sayısı da 4’tür. Oluşan hibrit
orbitalleri 1 tane s, 3 tane p orbitalinden
oluştuğundan bu orbitallere sp3 hibrit
orbitali denir.
• Hibritleşme sonucunda oluşan 4 hibrit
orbitalinin enerjisi birbirine eşittir.
124
• Hibritleşmiş karbon atomunun elektronik
dizilimi

• s ve p orbitallerinin örtüşmesi ile meydana


gelen sp3 hibrit orbitalleri aşağıdaki şekilde
gösterilmiştir.

125
• Metan molekülünde hibritleşmiş sp3 hibrit
orbitalleriyle hidrojenin s orbitali uç uca
örtüşerek C-H bağlarını oluşturmuştur. Bu
şekilde iki orbitalin uç uca gelerek
örtüşmesiyle oluşan bağlara sigma (σ)
bağı denir. Metanda sigma bağları ve
orbital örtüşmeleri aşağıdaki gibidir.

126
• Etan molekülü incelendiğinde her iki
karbon atomunun sp3 hibritleşmesi yaptığı
görülür. Bu hibrit orbitalleri uç uca
örtüşerek sigma (σ) bağlarını oluşturur.
Etan molekülünde 7 tane sigma bağı
bulunur. Bu bağların 6 tanesi hidrojen
atomlarının s orbitalleri ile C atomunun sp3
hibrit orbitallerinin örtüşmesinden oluşan
sigma bağlarıdır. Her iki C atomunu
bağlayan σ bağı ise iki tane sp3 hibrit
orbitalinin uç uca örtüşmesiyle oluşur.
127
• Etan molekülünün sigma bağları aşağıdaki
şekilde gösterilmiştir.

128
• Etan molekülünün orbital örtüşmeleri
aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.

• Etan molekülünde görüldüğü gibi sigma


bağları, farklı orbitallerin örtüşmesiyle de
oluşabilmektedir. Aşağıdaki şekilde atomik
ve hibrit orbitallerin örtüşmesiyle oluşan
sigma bağları gösterilmiştir.
129
130
131
• İki atom arasında oluşan ilk bağ her
zaman sigma bağıdır. İki bağ oluşuyorsa
biri sigma, diğeri pi bağıdır. Üçlü bağ
oluşuyorsa birinci bağ sigma, diğer iki bağ
pi bağıdır. Pi orbitallerinin örtüşmesiyle
oluşan pi bağının oluşumu aşağıdaki
şekilde gösterilmiştir.

132
SİGMA BAĞI VE Pİ BAĞI

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

133
A 2016-LYS-2 12.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE

134
B 2010-LYS2 12.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE

135
C 2007-ÖSS/FEN-2 KİMYA

136
C2H4 MOLEKÜLÜNÜN
HİBRİTLEŞMESİ
• Eten (etilen) molekülünde, karbonun 2s
orbitali ile 2 tane p orbitali hibritleşerek üç
tane özdeş sp2 orbitali oluşturur. Bu sp2
orbitalleri aynı düzlemde bulunup aradaki
açı 120 derecedir. Hibritleşmeye
katılmamış diğer p orbitali sp2 hibrit
orbitallerinden farklıdır. Bu orbital pi
bağlarının oluşumunda kullanılır.

137
• Çift bağ içeren C bileşiklerinden biri olan
etilen (C2H4) molekülü incelendiğinde

moleküldeki C atomları arasındaki bağlardan


biri sigma, diğeri pi bağıdır. Pi bağı için p
orbitallerine ihtiyaç vardır. Etilen molekülü
oluşurken C atomunun 2s orbitali ile 2p
orbitallerinden px ve py orbitalleri hibritleşir
ancak pz orbitali hibritleşmeye katılmaz.
138
• Karbon atomunun sp2 hibrit orbitallerinin
enerji seviyeleri aşağıdaki şekilde
gösterilmiştir.

139
140
• C atomunda 1 tane s ve 2 tane p orbitali
hibritleşerek sp2 hibrit orbitallerini
oluşturur. Hibritleşmeye katılmayan pz
orbitalleri yan yana örtüşerek pi bağını
oluşturur.

141
• Etilen molekülünde bulunan her bir C
atomunun 3 tane sp2 hibrit orbitali, birer
tane de pz orbitali bulunur. C atomlarının
birer sp2 hibrit orbitalleri uç uca örtüşerek
C-C sigma bağını, diğer sp2 hibrit
orbitalleri de hidrojenin s orbitalleri ile uç
uca örtüşerek C-H sigma bağlarını
oluşturur. C atomlarının hibritleşmeye
katılmayan yüksek enerjili p orbitalleri ise
düzleme dik ve yan yana örtüşerek pi
bağını oluşturur.
142
Etilen molekülünde oluşan sigma ve pi
bağları aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.

143
C2H2 MOLEKÜLÜNÜN
HİBRİTLEŞMESİ
• Karbon atomunda 1 tane 2s orbitali ile 1
tane 2p orbitali hibritleşerek iki tane sp
orbitalini meydana getirir. Diğer iki tane p
orbitali hibritleşmeye katılmaz.
Hibritleşmeye katılmayan bu p orbitalleri iki
tane pi bağını oluşturur. Asetilenin
molekülü doğrusal olup apolardır.
• C’lar arasındaki 3 bağın 1 tanesi sigma
diğer 2’si pi bağıdır. C – H bağları sigma
bağıdır.
144
• Organik bileşiklerde C atomları birbirine
üçlü bağla da bağlanabilir. Buna en basit
örnek asetilen (C2H2) molekülüdür.

• Asetilen molekülünde C atomları


arasındaki bağlardan biri sigma, diğer ikisi
pi bağıdır. Bu molekül oluşurken C
atomunun 2s orbitaliyle px orbitali
hibritleşerek sp hibrit orbitallerini oluşturur.
Hibritleşmeye katılmayan py ve pz
orbitalleri ise pi bağlarını oluşturur.
145
Karbon atomunun sp hibrit orbitallerinin
enerji seviyeleri (Karbon atomunun temel,
uyarılmış ve hibritleşmiş hâl orbitallerinin
enerji seviyeleri)

146
Asetilen (C2H2) molekülünde sigma ve pi
bağları

147
1 tane s orbitali ile 1 tane p orbitalinin
örtüşerek oluşturduğu sp hibrit orbitalleri
(Atomik orbitallerin örtüşmesiyle oluşan sp
hibrit orbitalleri)

148
• Asetilen molekülündeki C atomları sp
hibritleşmesi yapar.
• C atomlarının sp hibrit orbitallerinden birer
tanesi uç uca örtüşerek C-C sigma bağını,
diğer sp hibrit orbitalleri ise H elementinin
s orbitalleriyle uç uca örtüşerek C-H sigma
bağlarını oluşturur.
• Hibritleşmeye katılmayan py ve pz
orbitalleri ise 2 tane pi bağı oluşturur.

149
Asetilen molekülünde sigma ve pi bağlarının
oluşumu

150
151
152
153
154
155
HİBRİTLEŞME

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

156
D 2021-AYT 12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE

157
D 2020-AYT 12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE

158
E 2019-AYT 12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE

159
A 2015-LYS2/12.SINIF KİMYA
2.ÜNİTE

160
MOLEKÜL GEOMETRİSİ

161
• Molekülün geometrik yapısı onun fiziksel ve
kimyasal özelliklerini etkiler. Molekülde
bulunan ortaklanmış ve ortaklanmamış
elektron çiftlerinin birbirini itmesi molekül
geometrisinde ve bağ açılarında farklılığa yol
açar. VSEPR’e (Değerlik Katmanı Elektron Çifti
İtme Kuramı) göre molekülde ortaklanmış
elektronlar ile ortaklanmamış elektron çiftlerinin
birbirinden olabildiğince uzak konumlarda
bulunması gerekir. Böylece elektronların
birbirini itmesi en az düzeye iner ve bu
durumdaki atomların konumuna göre molekül
geometrisi belirlenir.
162
163
164
VSEPR (DEĞERLİK KABUĞU
ELEKTRON ÇİFTLERİ İTMESİ)
KURAMI
• Değerlik kabuğu elektron çiftlerinin birbirini
itmesidir.
• Bu teoriyi 1940 yılında İngiliz kimyacı Nevil
Vincent Sidgwick (1873–1952) ortaya
koymuştur.

165
ELEKTRON ÇİFTLERİNİN
İTME KUVVETİ KRİTERLERİ
• OEÇ: «Ortaklanmamış elektron çifti»
kısaltmasıdır.
• BEÇ: «Bağ yapan elektron çifti
(Ortaklanmış elektron çifti)» kısaltmasıdır.
• OEÇ–OEÇ > OEÇ–BEÇ > BEÇ–BEÇ
• Çift bağlar arasındaki itme, tekli bağlar
arasındaki itmeden daha kuvvetlidir.
• Üçlü bağlar arasındaki itme, ikili bağlar
arasındaki itmeden daha kuvvetlidir.
166
BAĞ AÇILARI
• Düzgün dörtyüzlü diyebilmek için bütün
bağların eşit açıda olması lazımdır.
• Aynı geometride olsa da her bir molekülün
bağ açıları farklıdır. NH3’te bağ açıları
107° iken PH3’te bağ açısı değişir. Her bir
molekülün bağ açısı kendisine özeldir,
molekülün karakteristik ayırt edici
özelliğidir.

167
ÇOKLU BAĞLAR
• POCl3 molekülünün açık formülü
yazıldığında P ile O arasında ikili bağ, P ile
Cl arasında tekli bağ olduğu görülür.
• Molekülün geometrisi yaklaşık düzgün
dörtyüzlüdür.
• VSEPR kuramında çift bağın itmesi, tekli
bağın itmesine göre daha kuvvetlidir. Bu
nedenle mevcut iki çeşit açının büyüklük
karşılaştırması şöyledir: Cl–P=O>Cl–P–Cl
168
İDEAL GEOMETRİ
• Merkez atom çevresinde ortaklanmamış
elektron çifti yoksa ideal geometridir.

169
İDEAL GEOMETRİDEN SAPMA
• Merkez atom çevresinde ortaklanmamış
elektron çifti varsa ideal geometriden
sapmıştır.

170
MOLEKÜL GEOMETRİSİ
• Düzlem üçgen geometri: BF3’teki gibi
molekül ortaklanmamış elektron çifti
içermiyorsa geometri üçgendir.
• Açısal (V şeklinde, kırık doğru) geometri:
H2O’daki gibi molekül ortaklanmamış
elektron çifti içeriyorsa geometri açısaldır.
• Düzgün dörtyüzlü geometri: XY4 kapalı
formülünde olup bütün bağlar eşit açıda
ise molekül geometrisi düzgün
dörtyüzlüdür.
171
• Üçgen piramit: XY3 kapalı molekül
formülünde olan, NH3 ve PH3 örneğinde
olduğu gibi ortaklanmamış elektron çifti
içeren moleküllerde geometri üçgen
piramittir. NH3’te bağ açıları 107° iken
PH3’te bağ açısı değişir. Her bir molekülün
bağ açısı kendisine özeldir, molekülün
karakteristik ayırt edici özelliğidir.
• Üçgen çift piramit: PF5 molekülü, bağ
açıları farklı olan iki adet üçgen piramitten
oluşmuştur.

172
• SF4 molekülünün geometrisi: S atomu 1
çift ortaklanmamış elektron içerir.
Ortaklanmamış elektron çifti, elektron
itmesine neden olur. Elektron itmesinin
olduğu, ortaklanmamış elektron çiftinin
bulunduğu yere geniş alan bırakılır.
• PF3Cl2 molekülünün geometrisini Bent
kuralı açıklar: Cl’un elektronegatifliği F’dan
azdır. Cl elektronları daha az çeker. Cl’un
elektron yoğunluğu daha az olur. Elektron
yoğunluğu çok olan F’a çizimde geniş alan
bırakılır.
173
• SF6 molekülünün geometrisi: S ile F
arasındaki bağların uzunlukları eşittir. Bağ
açılarının hepsi 90°’dir. Düzgün
sekizyüzlüdür.
• TeF5 molekülünün geometrisi: Kare
piramittir.
• XeF4 molekülünün geometrisi: Kare
düzlemdir.
• P4 molekülünün geometrisi: Tetrahedral
geometriye sahiptir.
174
• XY7 molekülünün geometrisi: Beşgen çift
piramittir.

175
176
PERYODİK CETVELDEKİ II.
PERİYOT ELEMENTLERİNİN
HİDROJENLE YAPTIĞI
BİLEŞİKLERİN HİBRİTLEŞME
VE MOLEKÜL GEOMETRİLERİ

177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
2. Periyot Elementlerinin Hidrojen ile Oluşturduğu Bileşikler ve Özellikleri

189
MOLEKÜL GEOMETRİSİ

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

190
E 2011-LYS-2 12.SINIF KİMYA 3.ÜNİTE

191
D 2007-ÖSS/FEN-2 12.SINIF
KİMYA 2.ÜNİTE

192
VSEPR GÖSTERİMİ

AYT
ÇIKMIŞ SORULAR

193
C 2014-LYS2/KİMYA

194
E 2013-LYS2/KİMYA

195
2. Periyot Elementlerinin
Hidrojenle Oluşturduğu
Bileşiklere Benzer Bileşikler

196
• 1A grubu (Li ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• Hidrojen, bileşiklerinde -1 yükseltgenme
basamağında ise bu bileşiklere hidrür
bileşikleri denir.
• Hidrürler, yüksek sıcaklık ve yüksek
basınçta oluşur.
• 1A grubunun hidrürlerinin tamamının
iyonik karakteri daha yüksektir, hepsi
iyonik bileşiktir. Formülünün Li+H- şeklinde
yazılması daha doğru olur.
197
2A grubu (Be ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• BeH2 kovalent bileşiktir. 2A grubunun
diğer hidrürleri iyonik bileşiktir;
• BeH2 molekülünde H yerine 7A grubu
elementlerinin getirilmesiyle oluşan
bileşikler iyonik bileşiktir.

198
3A grubu (B ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• Benzer molekül olan BF3, BCl3, BBr3, BI3,
AlH3 bileşikleri de kovalent bileşik olup
molekül apolardır.
• AlH3 bileşiğinde H yerine 7A grubu
elementlerinin getirilmesiyle oluşan
bileşikler iyonik bileşiktir.

199
4A grubu (C ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• Benzer moleküller olan SiH4, CF4, CCl4,
CBr4, CI4, SiF4, SiCl4, SiBr4, SiI4
molekülleri de apolar moleküldür.

200
5A grubu (N ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• Benzer moleküller: NF3, NCl3, NBr3, NI3,
PH3, PF3, PCl3, PBr3, PI3

201
6A grubu (O ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• Benzer moleküller: H2O, H2S, H2Se, H2Te,
Cl2O

202
7A grubu (F ile H arasında meydana
gelen bileşiğe benzer bileşikler)
• Benzer moleküller: HCl, HBr, HI

203
İLİM ATÖLYESİ

204
ORGANİK MADDELER
HAYATIN GÜCÜ MÜDÜR?

(HAYATTA SEBEP VAR


MIDIR?)

205
• Organik maddeler, canlı organizmada
çoklukla bulundukları ve karmaşık yapıda
oldukları için eskiden bunlara “hayatın
gücü” denmişti.
• İnsanlar organik bileşiklerin sadece
canlılarda bulunduğunu ve bu bileşiklerin
canlılığa sebep olduğunu zannediyorlardı.
• İnorganik maddeden sentezlenen organik
maddede canlılık olmadığı görülünce
organik maddelere verilen “hayatı gücü”
tabirinin yanlış olduğu anlaşıldı.
206
BİYOLOJİK SİSTEMLER İLE HAYATIN, CANLILIK
İLE KİMYASAL MADDELERİN İLİŞKİSİ

• Biyolojik sistemlerdeki atom, iyon ve


moleküller kendilerine düşen görevi hiç
aksatmadan yerine getirmektedirler. Bu
görev, biyolojik sistemin yapısına, genel
düzenine uygun bir uyum ve mükemmellik
içinde sürdürülmektedir. Bu uyum ve
mükemmellik, milyonlarca seneden beri
müthiş bir yardımlaşma zinciri içerisinde
devam etmektedir.
207
• Biyoloji, ”hayat bilimi” manasına gelir.
Biyolojik sistem, hayatlı sistemlerdir.
İlkokul, ortaokul, lise, üniversite ve
lisansüstü biyoloji kitapları incelendiğinde,
hayatı açıklamadığı görülecektir. Kısacası
biyoloji, canlılık ve ruhun devreye girdiği
hayatı açıklamakta aciz kalır. Günümüzde
“Canlılık ve hayat nedir?” sorusuna
verilen cevapların, canlılık ve hayatı
açıklamaktan daha çok canlılık ve hayata
görünüşte sebep olan perdeleri tarif
etmeye yönelik olduğu görülür.
208
• Havayı teneffüs etmemiz, su içmemiz
veyahut beslenmemiz aldığımız
gıdalardaki atom, molekül ve iyonların
sebep olmasıyla cereyan eder. Böyle
olması, canlılığın ve ruhla irtibatlı biyolojik
hayatın, perdelere bağlı olarak devam
etmesi içindir.
• Sözgelimi, bir bakteri veya virüsün maddi
yapısını oluşturan yapı taşları en ileri
laboratuvarda bir araya getirilse bile, bu bir
araya getirilen maddelerin canlı ve hayat
sahibi olabilmesi mümkün değildir.
209
• Bu durumda ölü bakteri veya ölü virüs elde
etmiş olacağız.
• Koparılan bir çiçeğin, koparmakla hiçbir
maddesi eksilmediği hâlde, çiçek ölmüş,
canlılık ve hayatı kalmamıştır. Canlılık ve
hayatta, maddi hiçbir sebep yoktur.
• Hormonlu bir salatalığın koparıldıktan
sonra büyümeye devam etmesi, ölen bir
insanın sakalının kısa bir süre daha
uzaması canlılığın kısmen devam ettiği
anlamına gelebilir; ancak her iki durumda
da hayat son bulmuştur.
210
• Aslında canlılık ve hayatta var gibi
görünen sebepler, perde olması için
zahirde sebeptir. Biraz düşünülse bunların
sebep olmadığı anlaşılacaktır.
• Hayat denilen sırlı durum, bir anda
belirtileriyle ortaya çıkmaktadır. Bu hâl;
hayatın hakikatinin açıklamasını, fenlerin
ve felsefenin dışında aramağa bizi mecbur
bırakmaktadır.
• Hayat en büyük nimettir ve bütün
nimetlerden üstündür.
211
• Evrenin en yüksek hakikati hayattır.
• Kâinatın ruhu, mayası, esası, neticesi, özü
hayattır.
• Hayatın ne derece ince olduğu
günümüzde anlaşılmıştır.

212
REZONANS
• Rezonans, birleşim demektir.
• SO3’ün açık formülünün gösteriminde S ile
O arasında bir adet ikili kimyasal bağ, iki
adet de tekli kimyasal bağ vardır. Ancak
sinyallerde buna dair farklı bir sinyal
alınmamıştır. Şu bağ teklidir, şu bağ ikilidir
diye bir sinyal yakalanmadığından “SO3
üçünün de birleşimidir.” diye
düşünülmektedir.
213
• Deneysel olarak bağ uzunlukları tespit
edilebilmektedir. S–O ve S=O uzunlukları
bellidir ve farklı uzunluktadırlar.
• Burada ise sinyallerde görülen bağ
uzunlukları eşittir. Kimyasal bağların üçü
de özdeştir. Bağ açıları 120°’dir. Ne oluyor
da bu özdeşlik ortaya çıkıyor?
• SO3’ün açık formülünün üç farklı gösterimi
vardır.
• Rezonans, maddelerin karakteristik
özelliğidir.
214
REZONANS YAPILAR VE
KARARLILIK
• Rezonansı yazılabilen organik bileşikler
yazılamayanlara göre daha kararlıdır.
• Rezonans yapıya sahip en önemli madde
benzen halkasıdır.
• Doğada binlerce benzen ve benzen türevi
bulunur.

215
FORMAL YÜK
• Molekülün içindeki yüke denir.
• Formal yük = Grup numarası –
(Ortaklanmamış elektron sayısı + Bağ
sayısı)
• Formal yük = Grup numarası –
Ortaklanmamış elektron sayısı – Bağ
sayısı
• Grup numarası olarak merkez atomunun
grup numarası alınır.
216
FORMAL YÜK
HESAPLAMALARI
• ÖRNEK: SO3’ün formal yükünü bulunuz.
• ÇÖZÜM: Formal yük = Grup numarası –
Ortaklanmamış elektron sayısı – Bağ
sayısı
Formal yük (S) = 6 – 0 – 4 = 2
Formal yük (O tek bağlı) = 6 – 6 – 1 = –1
Formal yük (O çift bağlı) = 6 – 4 – 2 = 0
217
• ÖRNEK: C3H7+’nın formal yükünü bulunuz.
• ÇÖZÜM: Formal yük = Grup numarası –
(Ortaklanmamış elektron sayısı + Bağ
sayısı)
Formal yük = 4 – (0 + 3) = 4 – 3 = +1
• ÖRNEK: CH3H2O–’nin formal yükünü
bulunuz.
• ÇÖZÜM: Formal yük = Grup numarası –
(Ortaklanmamış elektron sayısı + Bağ
sayısı)
Formal yük = 6 – (6 + 1) = 6 – 7 = –1
218
FORMAL YÜK–KARARLILIK
İLİŞKİSİ
• Molekül veya kök iyonların en kararlı
formunu bulabilmek için önce farklı Lewis
yapıları yazılır. Hangi Lewis yapısının en
kararlı yapı olduğunu belirleyen kriterler de
şunlardır:
• 1. Düşük formal yük tercih edilir.
• 2. Negatifler yan yana gelmez.
• 3. Merkez atomu C olmalıdır, N merkez
atomu olmaz.
219

You might also like