You are on page 1of 51

Hücre-hücre bağlantıları

Hücre adezyonu
TEK HÜCRELİ

ÇOK HÜCRELİ
ektoderm mezoderm endoderm

Düz kas hücresi Özofagus dokusu


Sinir hücresi
ÇOK HÜCRELİ YAŞAM

 Hücre-hücre bağlantıları (adhezyon)


 Hücre dışı matriks
 Hücre-matriks bağlantıları
Hayvan Dokuları

Bağ Doku Epitel Doku


Hücrelerarası bağlantılar:
1. SIKI BAĞLANTILAR (Tight Junctions)
2. BAĞLAYICILAR (Anchoring junctions)

 Aktin Filament Bağlanma Bölgeleri

-hücre-hücre
-hücre-matriks
-septat bağlantısı (sadece omurgasızlarda)

 Ara Filamentler Bağlanma Bölgeleri


- hücre-hücre (dezmozom)
- hücre-matriks (hemidezmozom)

3. İLETİŞİM BAĞLANTILARI,
-gap junction (HAYVANLARDA)
-plazmodezmata (bitkilerde)
SIKI BAĞLANTILAR

 Terminal tıkaç (Zonula occludens).


 Epitel dokuda hücrelerin arasını tıkayarak küçük
moleküllerin geçişini engelleyen bağlantılardır
(Barsak epitelinde, idrar kesesinde, midede
bulunur).
 Yapı: 3-4mm çapında “okludin” adı verilen
protein partiküllerden oluşmuştur. Proteaz ve
tripsin uygulamasında terminal tıkaçlar zarar
görür.
 Midede, idrar kesesinde, barsak epitelinde
Adhezyonun temeli
Ligand

Hücre adhezyon molekülleri genellikle “transmembran reseptörler”dir.


Bunların hücredışı ve hücreiçi alana uzanan domenleri vardır. Hücredışına
uzanan domen dışarıdaki moleküllerle ilişki kurar. Bu moleküller
ekstrasellüler matriks bileşeni de olabilir, yada diğer hücrenin adhezyon
molekülleri olabilir. Bir hücre adhezyon proteininin bağlandığı bu
moleküllere “LİGAND” adı verilir.
Bağlayıcılar
Bağlayıcı Hücredışı Hücre Bazı Hücreiçi
Bağlantı Zar Proteini Ligand İskeleti Bağlantı proteinleri
Tipi Bileşeni
Hücre-Hücre Kaderin Komşu Aktin Filament Katenin,Vinkulin
hücredeki α aktinin,plakoglobin
kaderin
Dezmozom Kaderin Komşu Aracı Dezmoplakin
hücredeki Filamentler Plakoglobin
kaderin
Hücre-matriks İntegrin Hücredışı Aktin filament Talin, vinkulin, α -
matriks aktinin
proteinleri
Hemidezmozom İntegrin Hücredışı Aracı Dezmoplakin benzeri
matriks Filamentler proteinler
proteinleri
dezmoz Kaderin
om molekülle Hücreiçi
bağlayıcı
ri proteinlerin
oluşturduğu
sitoplazmik
plak

aracı
filamentl
er

Keratin
filamentl
er
Hücre
zarları

DEZMOZOM
ASTIM
 Astım hastalığında eosinofiller dolaşımdan hava
yollarına (akciğerlerde) geçerek çeşitli bazik
proteinler salarlar. Bu proteinler dokularda toksik
etki yapar, bronş epitelindeki dezmozomları
parçalayarak epitel bütünlüğünün bozulmasına yol
açarlar, bu doku bütünlüğündeki bozulma astım
hastalarının nefes darlığı çekmesindeki bir nedendir.
İnce Barsak Hücrelerinde Dezmozom ve
Hemidezmozomların bulunma şekli

dezmozom

Keratin fil.

Bazal lamina hemidezmozom


İLETİŞİM BAĞLANTILARI

 Hücreler arasında elektriksel ve kimyasal


sinyallerin geçebileceği alanlar oluştururlar.
 Gap Junction: 2 komşu hücrenin
sitoplazmasının birbiriyle ilişki kurmasını
sağlayan aktif yaklaşık 1.5nm çaplı kanallardır
ve inorganik iyonlarla suda çözünen küçük
moleküllerin hücreler arasında iletimini sağlarlar.
 Gap Junction’dan neler geçer?
Çeşitli iyonlar, küçük AA’ler, şekerler, nükleozid
forsfatlar, vitaminler, AMP, ADP, ATP.
 Ca++ konsantrasyonu:
Ortamdaki Ca++ konsantrasyonu artarsa GJ lar
kapanır.
 Konnekson: GJ nı oluşturan transmembran
proteindir. 6 konnekson birimin ortasındaki
hidrofilik kanal sayesinde 2 hücre sitoplazması
arasında iletişim kurulur. Konnekson 30 bin
Daltonluk bir polipeptidden oluşur ve lipid
tabakayı 4α sarmal kateder.
Plazmodezmata
Tütün Mozaik Virüsünün Bitkide
yayılımı
 HÜCRE DIŞI MATRİKS
 Çeşitli protein ve polisakaritlerden
meydana gelir.
 Bu makromoleküllerin farklı dokularda
farklı miktar ve düzenlenmesi farklı HDM
oluşumuna neden olur:
- Kemik ve dişde sert bir yapıdır.
- Korneada ışığı geçirir
- tendonlarda ip benzeri ve kuvvetlidir.

HDM molekülleri hücreler tarafından salınır. Örn. Bağ dokuda fibroblastlar sentezler.
FİBROBLASTLAR

Kıkırdak Kemik Dokusunda


dokusunda OSTEOBLAST
KONDROBLAST
Bağ dokusu:
 Hücrelerarası matriks
 Bağ dokusu hücreleri (fibroblastlar)
 Fibriller (Kollajen, elastik, retiküler)
Kaslari kemiklere
bağlayan bağ dokudan
yapılma uzantılara (lif)
TENDON denir
HDM OLUŞTURAN MAKROMOLEKÜLLER
 Glikozaminoglikan (GAG): proteinlere
kovalent bağlı olan proteoglikanlardır.

 Fibröz Proteinler :

Yapısal proteinler  Kollagen ve Elastin


Yapışkan proteinler  Fibronektin ve
Laminin
Nöral kök hücresinden salınan kollajen Kollagen
ve hyaluronik asit (beyin kaybı çalışmaları)
+fibronektin
 Proteoglikanlar: Büyüme faktörleri gibi
değişik uyaranların aktivitesini düzenler.
Örn: FGF proteoglikanlara bağlanarak
hücre yüzey resptörü ile iletişim kurar.
Ayrıca sentezlenen proteinleri belirli
bölgelere demirler, onları proteolitik
yıkımdan korur.
 Kollagen: Bağ doku hücreleri tarafından
salınır. Deri ve kemiğin temel bileşenidir.
15 kadar farklı tipi vardır.
 Elastin: Deri, kan damarı ve akciğer gibi
hem kuvvetli hemde esnek olması
gereken dokularda bulunur. Geçici bir
gerilmeden sonra eski şeklini alabilen
elastik fibrilleri oluşturur.
 Fibronektin: Hücrelerin matrikse tutunmasını
sağlar. 2 dimerden oluşan bir glikoproteindir.
Altbirimler benzer fakat farklıdır. 50 ekson içeren
büyük bir gen tarafından kodlanır. 20 farklı
mRNA oluşur, her biri 2500 AA lik altbirimler
oluşur.

 Omurgalı embriyolarında hücre göçünde rol


oynayan moleküldür. Örn. Plazma fibronektini,
kanda dolaşır ve pıhtılaşma, yara iyileşmesi ve
fagositoz gibi olaylarda rol oynar.
 Laminin : Gelişimin erken evresinde bazal laminayı
oluşturan büyük bir glikoproteindir (850.000D). Laminin
hücre yüzey reseptörlerine bağlanarak hücreyi bazal
laminaya bağlar.
BAZAL LAMİNA
 Epitel hücre tabakalarının altında yer alan
esnek, ince ve özelleşmiş bir hücredışı yapıdır.
Başlıca Tip IV kollagenden oluşmuştur.
 Bir filtre görevi görür,
 hücre polaritesini sağlar,
 hücre metabolizmasını etkiler,
 hücre zar proteinlerini organize eder,
 hücre göçünde rol oynar.
 Örneğin, Böbrekte, kandan idrara molekül geçişini
engeller (filtre); Kas, sinir veya epitel zarar gördüğünde
rejenerasyonu sağlayacak hücreler için bir “göç yolu”
sağlar. Sinir ve kas hücrelerinin zarlarını ayırır, sinaptik
bölgesi farklı yapısal özelliktedir
HÜCRE-HÜCRE ADHEZYONU
 Adhezyon: Farklı tipteki moleküllerin birbiri ile veya
uygun bir ortam ile ilişki kurmasıdır. Bu ilişki genellikle
hücre yüzey molekülleri (reseptörler) aracılığı ile
gerçekleşir. Bu reseptörler ayrıca hücre içi bileşenlerle
de ilişki halindedir. Bağlanma farklı şekillerde olabilir

Adhezyon molekülleri

Ca++ bağımlı olanlar Ca++ bağımlı


olmayanlar
Kaderin
İntegrin İmmunoglobin benzeri prot
Selektin Nöral hücre adhezyon mol.
Hangi fonksiyonlarda adhezyon vardır?

 doku / organ gelişimi ve hücre çoğalması


 embryogenesis
 bağışıklık sis hücrelerinin enfeksiyon bölgesine
göçü
 bağışıklık yanıtının başlatılması ve yayılması
 hücredışı matriksten hücreye bilgi akışı
 yara iyileşmesi
 kanser metastazı
SELEKTİNLER

 Ca++ varlığında hücredeki polisakkaritleri


tanıyarak onları başka bir hücreye bağlarlar yani
karbonhidrat bağlayan moleküllerdir. Genellikle
geçici bağlanmalar yaparlar, örneğin, enfeksiyon
sırasında bazı beyaz kan hücrelerinin kan
damarındaki endotel dokuya bağlanmaları ve
doku sıvılarına doğru sürüklenmeleri.
 3 tipi vardır: Endoteliyal (E), Lökosit(L) ve
Platelet(P).
İNTEGRİNLER
 Hem hücre–hücre, hem de hücre–matriks bağlanmasını
meydana getiren zar glikoproteinlerdir. α ve β altbirimleri
non-kovalent bağlanmış heterodimerler oluşturur.
 Hedef hücrelerdeki özel ligandlara bağlanırlar.
Bağlanması Ca++, Mg++ ve Mn gibi katyonlardan
etkilenir. Hücrelere zayıf afinite ile bağlanırlar. Sıklıkla
selektin bağlanmasından sonra oluşur. İntegrinler, beyaz
kan hücrelerinin kan akımından dokulara göçünden
önce, endotel hücreleri ile sıkı bağ yapmalarını sağlar.
( α1 ve β2 subünit içeren integrinler ile )
 “Lökosit adhesion deficiency” denilen genetik hastalıkta
β2 altbirim sentezi yapılamamaktadır. Böylece lökositler
bağlanamayacak ve tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlar
olacaktır. Plateletlerde de β3 altbirime sahip integrinler
bulunur ve kanama sırasında fibrinojene bağlanır.
integrin
LÖKOSİT ADHEZYON EKSİKLİĞİ
 Bu CD18 adı verilen integrin altbiriminin sentez
edilememesinden meydana gelen genetik
hastalıkdır.
 Bir yaralanma yada enfeksiyon anında beyaz
kan hücreleri o bölgeye seyahat eder, bunun için
kan damarlarında kendilerine iletilen bir “sinyal”i
görürler. Sağlıklı bir insanda bu sinyali gören
beyaz kan hücreleri kan damarlarına bir çeşit
çengel takarak o bölgeye ilerlerler. Buna
“kemotaksis” de denir.
CD18, İntegrin β -altbirimidir.
KADERİNLER
 Zarda bulunur. Tipleri:
 Nöral ( N ) kaderin, Plasental (P) kaderin, Epiteliyal (E)
kaderin, desmozomal kaderin.
 Embriyonik gelişiminde ve doku organizasyonunda
önemlidirler. Hücredışında, zarda ve hücreiçinde
domenleri vardır. Hücredışı domen kalsiyum bağlayıcı
bölge içerir. Hücreiçi domen kateninleri bağlar.
Kateninler de daha sonra hücre iskelet sistemindeki
spesifik proteinleri (aktin bağlarlar). Kaderinlerin adezyon
özellikleri bu etkileşimlere bağlıdır.
 E-kaderinin herhangi bir hücrede sentez edilmesi hücre-
hücre bağlanması için yeterlidir. Kanser hücrelerindeki
yayılmacılık bu molekülün bir özelliğidir.
ÖZET
ÖZET

You might also like