You are on page 1of 190

HABE ] CH MICH GEIRRT? YOKSA Y ANILDIM MI?

ERICH VON DNIKEN'in aratrmas Trkeletiren: Halit Kakn/ Esat Nermi * 1985 Bertelsmann GmbH 1988 Cep Kitaplar A. Istanbul Erich von Dniken Beatenberg, Schweiz

1985 Bertelsmann basksndan eksiksiz olarak trkeletirilmitir.

ISBN: 975-480-007-3

Cep Kitaplar: 59 / Bilgi Dizisi: 18 Birinci basm: 1988 kinci basm: 1989 nc basm: 1991 Drdnc basm: 1994 Beinci basm: 1996

Dizgi: Varlk/ Moonstar/ HP Laserjet II Bask: Kurti Matbaas, stanbul

ERICH VON DAENKEN

YOKSA YANILDIM MI?


(Gelecekten Taze Anlar)

Piyerloti Caddesi 7-9 Cemberlita-stanbul

NDEKLER Okuyucularmla Sohbet I. GELECEKTEN TAZE ANILAR 7 15

Salyut 6 Nerede? / topyalarn Gerek Olduu Yer / Rusya' dan Bir Roket Frlatlyor / Yldz Savalar - Peki Sonra? / Gizli Proje "LM" / mha edici Mortesi nlar / Alan Bir Szck: Olanaksz / Karanlk Odadaki Sinek Gibi / emsiyede ki Delikler / Dn Varlan Anlama Bugn ineniyor / Politika D Bir nsann Dnceleri / Evrim Uzay Zorluyor / 2000 Yl ve Daha Sonras / Hep Daha Ykseklere ve Hep Daha Hzl / Uzaya Alan Endstri / Eureca! / Uzak Yldzlar D / topya Deil / Uzay Kenti Kurmak zerine / Soru 2: Karl 200 Yl nce Verilmi / Altyap / Trans-Rapid / L-5 naat Alan / Gelimenin Seyir Plan / Ara Durum / Ay'a Gidi D n / Grkemli Bir Fikir / Yerleim / Yarar-Zarar Hesab / So rular Listesi / Speklasyonlar m? / nanlmayacak Olay / Ko misyon 51 / Astronotlarn yks / Aratrmaya Ak lgin Konular / "Terraforming" / Scak Vens'ten Souk Mars'a / Dnyann Pozisyonu II. FANTASTK GEREK 85

Yeni Gine'de Aratrmalar / Kargo Kltler Srekli Yineleniyor / Klasik Kargo-Klt / Kargo-Kltlerin Uzun Listesi / Uzak Gkyz lkesinden Tanr Ula / Kendi rneklerimizi Nere den Aldk? / Rus'un Biri Tanr Olunca / Sonsuz Dn / Ame rikallar Tanrlarn Ulaklar Rolnde / Kargo-Klt evresin den Leblebi ekirdek / Tarihsel Kltr atmalar / Akim in "Ruhu"nda Yanld Noktalar / ronggali / Berossus'un Yaz dklar/ zetle / Belgelerin ah Nazca / Soru aretleri ile Do lu Bir Resimli Bilmece / Pampa Olimpiyatlar / Bayan Reiche' nin Astro Takvim Hipotezi rtlyor / Nazca'da Bir Ariad ne plii / Nazca Kltr'nn Merkezi Neresidir? / Nazca Ta rafndan Onurlandrlrken / Nazca ve Rakipleri / Aral Gl' ndeki "Yeni Nazca" / Ne? Kim? Ne Zaman? 5

III. BR TANRI LKES: HNDSTAN

133

Saunadaki konferans / Mahabalipuram / Aryuna'nn Ant / Ratha Tipi Modeller / Hint Panteonu / Bir Gizli retide Es ki Hini Metinleri / Kozmik Evrim / Yabana Bir Dnyada / Lingam'n z Anlam / Kanchipuram/ Vinu'nun Adlan / Uzay Seferleri Tarihinde Tanrlar / Her Yerde Vimana / Kalkta'da Srpriz Eski Hindistanda Uan Makinalar Sonular 160 174

Tanrlarn Uluslararas Nitelii / Ba Tank Heziod / Stonehenge / Dikkatten Kaan En Eski Tarih / Popler Ganea / Tapmak Talarnda Tanrlarn Arabalar / Borobodur / Buda ve Tanrlar

OKUYUCULARIMLA

SOHBET

"Hayattaki en keyifli deneyimlerden biri, hedef olup da isabet almamaktr." WINSTON CHURCHILL (1874-1968) Tam tamna 25 yl kadar nce ilk kitabm yazdm. Bunu izleyen iki yl sreyle, Almanca yaynlar karan 25 yaynevine bavurdum. Ve son derece dzenli aralklarla, birbirlerinin tpks mektuplar aldm: "zgnz...", "Yaym programmza uygun deil..." O mitsizlik ierisinde olanca param toparla dm, her yan dklen Volkswagen'e atlayp, hi deilse kitabn baz blmlerini bastrabilmek amacyla Hamburg'a, o zaman lar Die Zeit'm bilimsel redaktrln yrten Dr. Thomas von Randow 'a yollandm. Dr. von Randow, telefonla Econ Yaynevi'nin sahibi Erwin Barth von Wehrenalp'e havale etti. Birka gn sonra kendimi, Dsseldorf taki kocaman yaz ma sasnn nnde buldum. Yaync, gzlklerinin zerinden p he dolu bir nazarla szerek, "Dk bir rakam, szgelimi 3 bin adet bask ile bir deneyelim" dedi. Ve 1968 ubatnda Gelecek ten Anlar (Tanrlarn Arabalar) yaynland. O gnlerde, daha sonra vefat eden Dr. Rolf Bigler, svi re'de yaynlanan Die Weltwoche'ma. genel yayn mdr; gen Jrg Ramspeck de yaz dizileri sorumlusu idi. (Ramspeck, bu gn Weltwoche'mn genel yayn mdr yardmcln yrt yor) almam, her ikisinin de ylesine holarna gitti ki, kita bn tamamna "tefrika" halinde yer verdiler. Bir kopuvermiti sanki... Ksa zamanda, yalnzca svi re'de 20 bin kitap satld. Baar, snrlar aarak Almanya ve Avusturya'ya srad. Econ Yaymevi, 1970 Martnda 30. bask y yapt, bylece sat da 600 bin rakamna erimi oldu. Kitap kulpleri ve cep kitab yaynlaryla birlikte, Tanrlarn Arabala r, yalnzca Almanca konuulan lkelerde, 2.1 milyon satt. 28 dile evrildi, 36 lkede yaynland ve senaryolatrlarak ayn ad tayan bir de film ekildi. Film, Amerikan televizyonunda da gsterilince, Time'm deyimiyle Yeni Dnya'da bir eit
7

"Daenikenomani" salgn patlak verdi. Konu, gnlk sohbetlere kadar girdi: Uzayllar, yoksa atalarmz gerekten ziyaret et miler miydi? Baar dalgasyla birlikte eletiriler de balad. Prof. Ernst von Khuon, Tanrlar Astronot muydu?'da bilim adamnn grlerini ieren yazlar toplad. Byk blm kesinkes kar yd, bir ksm ise daha bir yumuak yaklayordu konuya. O tarihten bu yana, dnyanm hemen her kesinde mantar gibi "kar kitaplar" tryor ve baar merdivenimin basamaklarn onlar da admlamaya alyor. Kimi zaman, aralarnda bataklk iekleri de var. TV ak oturumlarnda, stelik "bilimsel" yaf talar altnda, genellikle pek de bilimsel seyretmiyor bu eletiri yamuru. Norman Mailer'in deyimiyle, ou eletirmen daktilo makinesi ile elektrikli sandalyeyi birbirine kartryor ki, her halde bu tanm en yakndan hisseden kii benim. Taunlarn Arabalar'nm temel noktalarnda yoksa yanldm m? in banda (her yola kan da bundan farkl deildir) fazlaca zeletiri yapmakszn ve ou eletirmenimin de ifade ettikleri gibi, tamamen konunun cazibesine kaplm bir du rumdaydm. Can skc hayal krklklar yaamamak iin, gelen bilgileri ince eleyip sk dokumam gerektii halde, pein heye canlara kapldm oluyordu. Kimi zaman da, kaynak olarak kullandm ciddi bir bilim yazarn, sz konusu kii oktan ald halde, fazlaca ciddiye aldm oluyordu. Bu trden de neyimle t srasnda kimi zaman rtldm ve acmaszca ar mha gerildim. Oysa dert hep ayn dertti ve hl da ayn dert tir. Saldrda bulunan kii de, aynen benim gibi, kiisel grle rini dile getirmektedir ve yine, en az benim kadar, tezlerini ko ruma hakkna sahiptir. rnekler verelim: O zamanlar, Trk Amirali Piri Reis'in stanbul Topkap Saray'ndaki artc haritalaryla ilgili olarak yle yazmtm: "Kuzey ve Gney Amerika kylar inceden inceye izilmi..." Bu rivayet rtld. Kuzey ve Gney Amerika'nn ky hatla r, iptida ve belli belirsiz resmedilmiti. Yine de, bu dzelti, sonsuz bir buz ve kar ynnn altnda gml olan Antarktik Ktas'nn ky izgilerini gsteren Piri Reis haritasnn sansas yonel niteliini kltmeye yetmez. Kolombiya dneminde byle haritalarn nasl yaplabildii ise karlksz kalmaya mahkm sorulardan biridir.

in'de, u-u'daki bir mezarda, alminyumdan yaplma bir kemerle ilgili kalntlar haberi de, yine bu gruba girer. Bir zaman sonra, sz konusu kemerin, zel olarak sertletirilmi bir gm halitas olduu ortaya kmtr. Delhi'de, zaman amna kar direnen demir stun da bir bakasdr. Sz konu su stun, baz noktalarnda, benim de grdm gibi, paslan maktadr. Smerlerin Glgam Destan'mn (M.. 2000) izim, hey kel v dier verileriyle ilgilenirken, sz konusu destanda ismi geen Gne Kaps ile Bolivya yaylasndaki Tiahuanaco'nun nl gne kaps arasnda balant kurmu; bunu, atalarmzn uzun mesafeleri hie saydklarna bir kant olarak ele almtm. Bir zaman sonra, bu speklasyonun samaln kavradm, Tiahuanaco'daki gne kapsna bu ad, yeni dnem arkeologlarnca verilmiti. Binlerce yl nce hangi ad tam olduu ta mamen mehuld. 1954 ylndaki ilk Msr gezim srasmda, okul arkadam Kahireli Mahmud, Byk Asvan'daki "Elephantine" diye bili nen kk Nil Adas'na, bu ismin, tepeden aynen bir file ben zedii iin verildiini sylemi; o zamanlar, bu ifade, on dokuz yandaki gencin beyninde yer edinerek, daha sonralar edindi i dnya grne de denk dmt. Oysa, bugn biliyorum ki, Msr'n gneyindeki bu snr kalesi, Sudan'a yaplan "fiili seferler" iin bir hareket merkezi idi. Bu sraladklarm, yanlg rnekleridir. Fazlas da vardr ama, hibiri kurmaya altm dnce yapsnn temelinden bir ta bile oynatamamtr. Hi srlmemi ve ekilmemi bir tarlaya ekmitim sorularm. Her soruyu da konuya ilikin soru iaretleri ile bezemitim. Tam 323 adet km. O titiz eletir menlerimin gznden kavermi. Olanaklar elverdiince, dier uzmanlk almalarnda mevcut olmayan; grmek, tutmak ve fotorafn ekmek gibi bir yntem gelitirdim. Bilimadamlar ve teknisyenlere ait, ksmen ya da tama men, gnlden olmasa bile, bana hak veren kitaplar da vardr. NASA'nn Huntsville'deki merkezinde proje-konstrksiyon blm efi Josef F. Blumrich de onlardan biridir. Blumrich, krk yllk Yani'nin Kni oluunu u ekilde anlatmaktadn: "Her ey, Long Island ile Huntsville arasndaki bir telefon konumas ile balad. Olumuz Christoph, her zamanki 'Haa, esas diyeceim o ki' slogan ile sze girdi ve mutlaka grmemiz 9

gereken son (derece ilgin bir kitap okuduundan sz etti. Ki tap, yerkrenize inen dnya d ziyaretilerden dem vurmak tayd. Yazar m? Von Daeniken diye biriydi. Uysal bir ana-baba olarak, ok okumu olumuzun dne itaat ettik ve kita b smarladk Ben kendi amdan, bu trden kitaplar heyecan verici bir edebiyat tr olarak bellediimden, sipariimden honuttum. Hele hele bazlar gerekten kayda deerdir. Sizden ok ok uzaklarda de;*iik zamanlarda, deiik evre ve lkelerde denetleyemeyeceiniz eyler olup biter. 1934 ylnda ie uak ya pm ile balayan, 11 yldan bu yana da byk roket ve uydular reten bir mhendis olarak ise, hepsinin incir ekirdeini bile doldurmayacak eyler olduunu da biliyordum, hi phesiz! Ve bylece, alt ya da yedi hafta kadar sonra, kitap Almanya' dan geldi. Topluca sipari edilen birka taneden yalnzca biriy di... Eh, Daeniken bir para bekleyebilirdi dorusu. Ve zaman gelip atnca, nce karm okumaya balad. O sralar neyle megul olduumu, ya da ne okuduumu hatrlayamayacam; ne var ki, eim durmakszm, tabii her zaman son derece nemli olan dnce akm yarda kesiyor, heyecanla bir eyler antlatmaya alarak beni uyaryordu. Ve belirli b lmleri anlatyordu da. Ben, bilge kii olarak, glyordum yalnzca. Ve sonunda, Amerika'nn o gzelim gneyine Kasm ay geldi ve Daeniken'in kitabndan kurtulu yollarnn tkand gn gelip att. Hi deilse yle bir gz atmal ve en azndan baz blmlerini okumalydm. Bir akam vakti, gnlerden de Kasm'n ikisi veya y d. O saati nasl unutabilirim ki! Ve okudum. Glmsedim. Gldm. Derken yava yava fkelenmeye baladm. Bama gelecekleri biliyordum sanki.! Sonunda, Daeniken'in peygamber Hezekiyel'in bana ge lenleri naklettii ksma ulatm. Bir anda bylenivermitim. Sonunda tpknik bir konuya, benim de meslek deneyimimden bir eyler syleyebileceim bir noktaya varmtk. Ayrntlar ylesine geni ve tamd ki, rahatlkla doruluunu snayabilirdim. Yalnzca ktphaneye kadar uzanverecek, elime bir Tev rat alacak ve karmla kendime, Daeniken'in neden hakl ola mayacan kamtlayvgrecektim. Kitab kapadm. Sessizce masann zerine braktm ve akn akn bakakaldm karma, bama gelecekleri anlattm. 10

Dndm. Yeniden ve bu kez, o akama kadar adn bile duymadm peygamber Hezekiyel'i okumaya baladm. Hemen birinci b lmde, birtakm belirlemelerle yz yze geldim: (Ayaklar dz, topuklar ise yuvarlakt; parlatlm tun gibi duruyorlard." Yedinci satrdayd. Daha anlalabilir olmas iin, meslek yaammdan rnek ler vermek zorundaym. 1962/63 yllarnda, o gne dek baarlamam bir ii konstrktif zmlere kavuturmak zere g revlendirilmi bir grubu ynetiyordum. Grevlerimizden biri de, aya varsaylan bir iniin aamalarndan biriyle ilgili olarak aratrmalarda bulunmakt. Yayl bacaklar ile form ve byk lk asndan hem yk ekebilecek, hem de yzeyin o nokta snda hareket edebilecek ayaklar tasarlamtk. Btn ayrnt lar ile kt zerine dktk. Atlyelerde imal edildi ve defa larca denendi. Kesintilerle birlikte, almalar 1.5 il 2 yl ka dar srm; bu tr nesneler grmeye iyiden iyiye almtm. Ayrca, benzer ini takmlar da grm; Apollo'nun iniini de, hem fotoraflardan, hem de televizyondan izlemitim. Daha sonra da kafama iyice dank ettii zere, Hezekiyel, grd her eyi, resim gibi anlatmt. Bulutlardan, yaratklar dan ve farkl ehrelerden sz etmiti. Tek ifade olanayd bu. Teknik tanmlar bilemedii iin, ne grmekte olduunu anla yamaz; anlayamaynca da, tarifini yapamazd. Dz bacaklar ve yuvarlak ayaklarla, farknda olmakszn, en dorudan bir bi imde, teknik bir tanmlamada bulunmutu. Bu yedinci satrda bulduklarm, ilk kez, teknik bir olabi lirlik ve en azndan varsaylabilir bir izim sunmaktayd. 1 Artk glmsemiyordum. Gerekten meraklanmtm. Eer bu karma kan dm, gerekse, kimbilir bunu neler izleyecekti? Olay, bir sre iin kolay ve abuk geliti. Bacaklar gerek bacak olunca, hi phesiz kanatlar da gerek kanatlar dan helikopter pervanelerine, kollar ise mekanik aygt uzant larna dnyordu. Kanatlar, kollan, bacaklar, ayaklar silin dir formunda bir bedenle birlikte izince, ortaya kan resmi, peygamberin nce insana benzetmesi, sonra da canl yaratk eklinde sz etmesi, daha bir anlalr hal alyordu. Uzay gemisinin ana gvdesinin grnts ise asl byk soru iareti olarak kalmaya devam ediyordu. Hezekiyel'in tas viri optik balamda, dnp dolap helikoptere dayanyordu. Aradm ve denedim. Karmla birlikte, evimizdeki Tevratlarn 11

metinlerini karlatrdk. Peygamberler Kitab'nn dier b lmlerinde daha baka tanmlamalar da bulduk. Ama aranan zm iin daha uygun ipular, baka hibir yerde mevcut de ildi. Artk geri dnemeyecektim ve o ana kadarki olumsuz tavrm terk edecek kadar heyecanlanmtm bir kere. Vakit gece yarsn epey gemiti ki, birden yllar nce tanmn bir yerlerde okuduum bir uan cisim aklma takld. Kelimenin tam anlamyla dehet vericiydi... Bu biim, ortaya kan tm sorunlar p diye zveriyordu. Son derece heyecanlanmtk ve durmadan, uzay gemisinin genel grnmyle uyuan yeni yeni blmler kefediyorduk. Ne var ki, asl soru hl karanlk tayd. Soru, sz konusu nesnenin uup uamad noktasnda dmleniyordu ve olay iyiden iyiye ciddiyet kazanmt.] Hemen ertesi gn, tahmini arlklarla, bir g hesapla masna giritim. Bu ilk hesaplar, ii bitirdi ve son pheleri de ortadan kaldrd. Geriye, daha kesin bir kamt iin, bir dolu a lma kalyordu. Veriler somutlatka, Hezekiyel'in aktarmla r daha da kesinlik arzediyordu. Son derece heyecan verici ve anlatlamayacak kadar ekici bir alma dnemiydi. Daeniken'in kitabn da bitirmitim. Glmsyordum. Ne var ki, bu glmsemenin ierdii anlam, olduu gibi deiivermiti." Taunlarn Arabalan'nda yle yazmtm: "Speklasyo nun, birok delik brakan bir dokuma tarz olduunu kabul ediyorum. Ya kantlar nerede? diyenler olacak... Gelecek, bu deliklerin ne kadarnn kapanp kapanmayacan gsterecek tir." Bu deliklerden bir ksm kapanabilirdi. Bu kapama ilemi de, yardmsz, desteksiz, dostane tler olmakszn gerekle emezdi hi phesiz. Mnih Teknik niversitesi uzay yolcu luklar ordinarys profesr Dr. Harry Ruppe'ye ok zel te ekkr borluyum. Yaamn ortaya k ile ilgili olarak, ar tc sonular ile hipotezime gven kazanmam salayan Profe sr Wilder-Smith'e de minnettarm. Teorimi, bilimsel tart maya dntrd iin, Prof. Ernst von Khuon'a da teekkr ederim. Bu kitapla ilgili olarak da Rusa'dan yapt eviriler iin Berlin zerk niversitesi'nden Prof. Rolf Ulbrich ile ola anst yazlar iin Kalktal Prof. Dileep Kumar KanjilaPa kranlarm sunarm.
12

12. kitabmn asl minnet borcuysa, 120 bin adet mektup lar ile bana cesaret veren sadk okuyucularma; dnyamn drt bir yanndaki kitaplarm balangta yreklilik, imdiyse se vinle karlayan 42 yayncya ve yeniden koruyucu kanatlarnn altna dndm Bertelsmann Yaynevi'nin yneticisi Peter Gutmann'a aittir. Gezilerde yoldalk eden, ktphanelerde iz sren mesai arkadam Willi Dnnenberger'e de teekkr ede rim. En ulalmaz kitaplar 'okus pokus' masama brakan Zrih Merkez Ktphanesi'nden Ulrich Dopatka'ya da teekkrler. 25 yllk evlilikten sonra bile, evimizdeki btn heyecan dalga larn sknetle karlayan eim Elisabeth'e de teekkrm var. Tanrlarn Arabalarma ilk cmlesi yle balyordu. "Bu kitab yazabilmek, cesaret isteyen bir iti; okumak da ayn ekilde cesaret isteyecektir." Gelecekten Anlar da ayn slogandan yola kyor. Her eyden nce, yolluk olarak Goethe'den bir deyi sunmak isti yorum sizlere: "Kendi grlerini durmakszn yineler ve bizimkini hi nemsemezlerse, hasmlarmz, bizi altettiklerini sanrlar!" Feldbrunnen - Haziran 1985 Erich von Daeniken

13

I. GELECEKTEN TAZE ANILAR

Gelecein oka ad vardr. Gszler iin ulalmazdr bu ad. Korkaklar iin bilinmezlik... Cesurlar iin ise, "ans"tr, baka bir ey deil! VCTOR HUGO (1802-1885)

Amerikan Hava Kuvvetleri niformasna brnm gen adam, hi de konukan saylmazd. Merak dolu sorularma, belli belirsiz bir honutsuzlukla karlk veriyordu. Gnlerden 2 Austos 1984, saat ise sabahn sekiziydi. Colorado 115 No.lu Karayolu'nda yol alyorduk. Bizim suskun pilot, dnemelerle dolu asfalt yolda Chevrolet'yi kullanmakla meguld. Uzaktan fark edilmeyecek kadar ufak binann; Cheyenne Mountain Complex'in nnde durduumuzda, takometre, be km. katettiimizi gsteriyordu. Binann nnde dev gibi bir park mey dan vard. Peki, neredeydi bu saysz aracn sahipleri? Binann giriinde, ABD Uzay Komutanl medya ilikile ri blmnn bakan yardmcs Bayan K. Cormier tarafndan karlandm. Omuz antamla kameralarm alarak, aynen havameydanlarnda olduu gibi nla denetlenmek zere avuun birine verdi. Pasaportum gzden geirildi. Sonra da, gmlek cebimin zerine, tarihli ve numaral plaka takld. Rntgen t neli ile sessizce alp kapanan iki tel rgl kapdan getikten sonra yeil bir askeri otobse bindik. Zarif bir dnemeten sonra gndz gibi aydnlatlm bir tnele girdik. Ardndan, herhalde dnyann en byk ve en kaln kasa kapsnn nnde durduk. metre yksekliinde, drt metre geniliinde, bir metre kalnlnda ve kayann iine oyulmu olan bu elik devin arl, tam tamna 25 tondu! Yeni kimlik kontrollarnn ar dndan, hemen 30 metre kadar ileride ayn nitelikte bir ikinci kapya ulatk. t kmakszn alp kapanmay, hayranlkla seyrettim. "Kaplar, yedi saniye iinde, hidrolik ve elektromanyetik 15

olarak, en kk bir hava delii bile brakmakszn kapanrlar" diye anlatt Bayan Cormier. ine bir dolu Jumbo jet sabilecek kadar geni bir yeral t maaras hangarm hayretle szekaldm. Tam 700 bin ton granit uurduklann rendim ki, asl rakam mutlaka daha da yksek olmalyd. Telef olmamalar iin, dev talar dar ta narak ylmt. O kayalk alanda, park meydannn tabanm oluturuyorlard. Tnelin duvarlar ve taban ile balant koridorlar ve sa lonlar, elik alarla takviye edilmiti. Kayalar tam anlamyla sabit klabilmek iin, granitin iine, kimi on bir metre uzunlua kadarvaran, 110 bin adet elik cvata sokulmutu. Burada, dnyann en bilinmeyen ve en gsterili modern yaplarndan biri gerekletirilmiti. Her biri 500'er kiloluk 1.319 elik yay zerinde kurulu er katl 15 elik binadan olumak tayd. Bu tekno-elik kyn "konutlar"nn hibirinin, kayayla dorudan bir ilintileri bulunmad gibi, birbirlerine bal da deildiler. Esnek balantlar, yer sarsnts ya da atom bombas infilakinde, ykmlar minimize ederek, yaplarn serbeste tit remesini mmkn klmaktayd. Dolama srasnda, dardaki saysz arabann kimlere ait olabileceini de kavradm. Sahipleri, hi phesiz, Uzay Ko mutanlnn 6 bin kiilik ordusuydu. Bunlardan yalnzca birka yz Colorado Springs'in Cheyenne dalarndaki yeralt kompleksinde grevli bulunuyor; geri kalanlar da Amerikan Uzay Kontrol mekanizmasnda alyorlard. Bayan Cormier, bir telefon konumas yapt. Binbir gece Masallar'nda Ali Baba'nn "Al Susam Al" komutu gibi, bir merdiven geriye kayd, karartlm bir mekna girdik, iki dz lk zerinde, ekranlar ve bilgisayar klavyelerinin nnde otu ran bir dzine kadar adam... Yatk duvarda ktalarn kl ke nar izgileri kavisler izerek uzanp gidiyor.

SALYUT 6 NEREDE? Gzlerim bu garip dnyaya alr almaz, "Burada neler olup bitiyor?" diye sordum grevli subaya. "Burada yerkrenin evresinde dnen tm uydularn y rngelerini denetliyoruz."
16

"Tm uydularn m? Yani, yalnzca kendinizin..." "Hayr, doru duydunuz. Tm uydularn!" diye honutluk la srtt subay. "rnek olsun diye bir deneme yapabilir miyim?" "Ltfen. Ne yapsanz, bizi artamazsmz!" "yleyse, syleyin bakalm, Salyut 6 u srada nerede bu lunuyor?" Subay, meslektalarndan birinin kulana doru eilerek bir eyler fsldad. Birka tu fkrdad. Hemen ardndan, du var ekrannda, salyangoz hz ile ilerleyen bir kavis belirdi. "Salyut 6, uydu deil, dier Sovyet uzay aralarnca ok kez ziyaret edilmi bir uzay istasyonudur." diye aklad benim subay. "stasyon, 29 Eyll 1977 tarihinde frlatld." Elini kavisin zerinde gezdirdi. "Bakn, kavis, Salyut 6'nn u anki pozisyo nunu gsteriyor. Salyut 6, u anda tam Macaristan'n zerinde bulunuyor!" "Bunlar, yaklak yrngeyi iaret eden birtakm yksek hesaplardan m ibaret, yoksa bu yrnge gerekten yzde yz Salyut 6'nn uuunu mu yanstyor?" "Am anna u saniyenin pozisyonudur" dedi subay tole ransl bir ifade ile. Yukarlarda bir yerde aralarnda roket paralar ve dier uzay sprntleri de olmak zere, on be binden fazla nesne bulunduunu rendim. 5312 uydu ise dzenli yrngelerde yerkrenin etrafnda cirit atmaktayd. Bizim subay, Bat dn yasnn tek "uzay katalou"nu gururla gsterdi. Eski moda bir sicil-ktk defterine benziyordu. Her uyduyla ilgili atmosfer giri ve klar byk bir zenle ilenmiti. Masalarn ardnda kolluklarn taknm memurlardan eser bile yoktu elbette. Her ey bilgisayara gemiti. Uzay komutanlndaki Veri Bankas, yalnzca uydular snflandrmak la kalmyor, tm zelliklerini de muhafaza ediyordu. Sivil bir obje mi, yoksa asker mi? Ne tr bir fonksiyonu var? Yrnge si stabil mi? Gvdesinde alr durumda herhangi bir aygt var m? Ve hafif bir tu darbesi ile birlikte, 2 Austos 1984 tarihin deki 5312 uydunun tm, ekrana yansyveriyordu. O gnden bu yana, herhalde saylar birka adet artm olmaldr. Bilgisayar, yalnzca birinci konumu gstermekle de yetinmiyordu. Belirli kodlar sayesinde, yrngenin gelecekteki ta rihlere gre fark) konumlarn da veriyordu. 1983 yl balarn da, radyoaktif Rus uydusu Kosmos 1402 sendelemeye balar Yoksa Yanldm m? F:2
17

balamaz, Uzay Komutanlnn bilgisayarlar, birka parmak darbesiyle, dnn ve muhtemel d alann hesaplayvermi jlerdi. Yaklak 1 metre apndaki cisimlerin, dnya atmos ferine girite yzde 5'lik bir ansa sahip olduklarm rendim. Daha byk objeler paralanyor ve sz konusu tablo, radar larda, roket saldrs gibi alglanyordu. nsanolunun ilk boyutu kara oldu. Sonra da, srasyla de niz ve hava... Bugn ise bu elemanlara, bir de uzay eklendi. Bu konuda Ruslarn deneyimi, Amerikallarla karlatrlamaya cak kadar daha fazla. Saatler ve gnler itibaryla hesaplanacak olursa, 1977 ylndan bu yana, Ruslar, tam alt yl boyunca uzayda kozmonot bulundururken; sz konusu rakam, Ameri kallarda yalmza 300 gnle snrl kald. TOPYALARIN GEREK OLDUU YER Cheyenne dalarndaki elikten sinira merkezinde, topyalar oktan gerek olmutu. Her biri birer Einstein kapa sitesinde prl prl matematikiler, bilgisayarn saniye ierisin de ortaya kard sonulara, yllar boyunca ulaamamlard. Bir Sovyet uzay casusu, herhangi bir Amerikan uydusunun ya nna m yaklayor; gzlemci bilgisayar, k hz ile merkezi du rumdan haberdar ediyordu.

n uyar blmesi bir niversite kitapl havasndayd.

Japonya'dan Avrupa zerinden Hindistan'a kadar uzaya uydu gndermi tm dost uluslar da, Uzay Komutanl tara fndan uyarlyor. Bo hatlar yine burada hesaplanyor, sivil ve askeri blmlere ayrlyor. Uzay Mekii de, kalk tarihleri ile yrnge verilerini, yine bu granit dadan alyor. Uzayda, ol duka youn bir trafik sz konusu olduu iin, bo yrngeler soruluyor. Ve bu hzl bilgi ak sayesindedir ki, STS 4 eski bir roket gvdesinden 12 km. uzaklkta seyrediyor; STS 9 da, tam zamannda erien uyar ile Rus uydu kalntsna 1300 metre ka la, yn deitirebiliyordu. Uzayn dnyaya yakn blmlerinin denetimi kusursuz. 1984 yaznda, NASA, Uzay Mekii tarafndan braklan olduk a kk iki uyduyu kaybedince, Uzay Komutanh, kaaklar annda buluverdi. Bir baka subaya devrolundum. "Ho geldiniz..." diye ba lad ve devam etti: "Buradaki ekip ok byk bir sorumluluk tayor... Ltfen alrken hi kimseyi rahatsz etmeyin... Ve ltfen, yksek sesle konumayn!" n uyar blmesindeydik. Byk bir niversite kitapl havasndayd. Tek farkla ki, bir tanecik bile kitap yoktu. Her taraf bilgisayar ve ekranlarla do luydu. Filtreden geirilmi, mikropsuz ve dnyann hemen her yanndakinden daha saf ve temiz bir havay ekiyordunuz iini ze. O saate kadar, dal yapm denizaltnn, gvenlik asn dan son derece rahat olaca kansndaydm. Burada, bu yanl gm da trplendi. Her uydunun, hatta uydu kalntlarnn tm pozisyonlarnn bilinebilmesi gibi, ister limanda kzaa ekil mi, ister dnya denizlerinden birinin dibinde olsun, tm denizaltlarn konumu da biliniyordu. Bu durumun tek ayrcal vard. Kk, stratejik bombalar atamayan tek kiilik cep denizaltlar, bu erevenin dnda kalyordu. Eminim ki, cep denizaltlarnn bu rahatl da, fazla uzun mrl olmayacaktr. "Alglayclar sistemimiz," diye aklad subayn biri, "tm ktalarda, su altnda ve uzayda yuvalanmtr. Bunlar, radar ya da uydulardaki enfraruj lm aygtlar gibidir. Hibir roket atelemesi, gzlerinden kamaz. Bir blmleri almasa bile, yanlmazlar. Yalnzca uzayda yuvalanm alglama aygtlar, her gn yaklak 20 bin veri gndermektedir. Aralarndan biri, ola anst bir eyle karlarsa, ki bu bir yanarda patlamas ya da allk yangn bile olabilir, annda k hzyla merkez bilgi sayara, yani bu n uyar odasna bildirir. Merkez bilgisayar, bu
19

bildirimleri analiz eder ve ayrntlar dorudan be byk ekrna yanstr. Daha iyi kavranabilmesi iin, size zamanla ilgili b r rnek vereyim. Ktalararas bir roket saldrs, frlatlan ro ketin konumuna gre, yaklak 1800 saniye srer. Bu srenin bitiminde roketler, Amerika ktasna ulam olur. Diyelim ki, roketler bir denizaltdan atlm olsun, o zaman, geminin konu muna gre, erken uyar sisteminin almas yalnzca 600 saniye alr. Bilgisayarlar derhal uyarnn hangi alglayclardan geldi ini, frlatma saatini, at yerinin kesin pozisyonunu, start hz n, roketin hedefini, hangi tipten olduunu ve daha birok bil giyi aktarr. Burada, alarm sistemi tamamen devreden karl m olduu iin, teknik bir arza ya da yanl bir uyar endiesi de sz konusu deildir..." "Bundan nasl emin olabilirsiniz?" | "Burada, gvenlik telefonumuz var. Numara aramaya fa lan da gerek yoktur. Ahizeyi kaldrdnz m, muhatap karnzdadr. Bu yntemle, tm nemli komuta sleri ile balant ha lindeyiz. Bilgisayar, dier verileri ekranlara dkedursun, biz de telefonlarn bauja koarz. Grnland, Alaska ya da Suud Arabistan'daki dier slerin de ayn bilgileri alp almadm bilmek isteriz. Bilgisayar, btn bu olup bitenlerin nceden programlanm olup olmadn da sorar. Szgelimi, enfraruj deil de, radyoaktif ya da optik reaksiyonlu gibi..." "Bununla, roketin dolu olup olmadn bildiinizi mi kas tediyorsunuz?" diye sordum. "Elbette yle olmal! Aksi takdirde, sahteleri ile gerek bombalar nasl ayrt edebiliriz ki?" i Sesim soluum kesildi. O ana kadar, yanl bilgilerin altnda, yanllkla salverilen bir roketin, dnya savana yol aabileceini; lgn bir bilgisayarn tm yerkreyi savan ku cana atabileceini sanrdm. imdiyse; Uzay Komutanl stratejik harekt birliklerine ilk alarm vermeden, insanlar, bil gisayarlar ve alglayclarn, bir gvenlik kontrol listesine gre, aralarnda uyuma varmalar gerektiini biliyordum. RUSYA'DAN BR ROKET FIRLATILIYOR Sohbetimiz srer ve veriler, hi durmakszn ekranlarda dans ederken, ksa aralklarla bir sinyal duyuldu. "GZL" ek linde snflandrlan krmz bir lamba yand. Sanki sihirbaz
20

asas demiesine, tm ekranlar boalverdi. Her ey bir daki ka kadar srd. Derken, insan beyninin hzl uaklar, moni trlere say kolonlar, grafikler ve resimler dkmeye balad. te yandan da, inanlmaz hzda bask yapan birtakm aygtlar dan kt eritleri boalmaya koyuldu. Birka subay, derhal nlerindeki telefonlara el att. Sessiz ve sakin, dnyann her hangi bir kesindeki arkadalaryla konutular. Ne olmutu, dersiniz? 2 Austos 1984 gn, yerel saatle 10.33'te, bir Sovyet de neme merkezinden roket frlatlmt. Uzay Komutanl al anlar iin sradan bir olay, benim iin ise korkun bir dene yimdi. nk, Rusya'nn kimbilir hangi kesindeki starttan yalnzca birka saniye kadar sonra, Colorado Springs'dekiler, bir roket atelendiini, kesin ateleme yerini, roketin tipini, uuun ynn, hzn, izecei kavisi, hedefini, zelliklerini; her eyini biliyorlard. Dier veriler de, bir yandan inanlmaz bir hzla ekranlarda boy gsteriyor, dier yandan da baslyor du. "Ateleme meknnn belirlenmesindeki kesinlik nedir? "Yaklak art-eksi 100 metre," diye karlk verdi subay, byk bir inanla.

Bir mortesi alglayc modeli. 21

nsan rperten ve o lde de yattran bir aklama. Tugay Komutan General Earl S. van Imwegen'in naklettiine gre, bylesine inanlmaz bir hzla faaliyet gsteren bilgisayar larn bile modas gemi olduu varsaylabilirdi. Tahmine ta savvura smaz yeteneklere sahip ve ok daha hzl hesap ya pabilen tipleri vard. Bunlarn neden devreye sokulmad ek lindeki soruma ise Uzay Komutanl'nn, bir aygt, ancak akla gelebilecek tm teorik snamalardan getikten sonra kulland karln aldm. Uzay Komutanl'nn, askeri bir kurum olarak, ne strate jik, ne de uzay silah sistemleri ynnden ynlendirici bir fonk siyonu yok. Tek grevi, yerkreye yakm uzay gzetlemek, uzay objelerini tanmak ve snflandrmak. Cheyenne dalarnn di bindeki bu elik kyde politik fanatiklere, uzay manyaklarna ve hayalperestlere de rastlanmyor. avuundan generaline dek herkes, uzay tek bir ama uruna gzlemliyor: Amerika'y ve tm bat dnyasn beklenmedik bir saldrya kar uyarabilmek. Ve btn bunlara ramen: Nkleer saldr tehlikesi, ge erliliini koruyor. YILDIZ SAVALARI - PEK YA SONRA? Bakan Ronald Reagan, 23 Mart 1983 tarihinde televiz yon kameralarnn nne karak, stratejik savunma giriimi ile ilgili aklamalarda bulundu (Strategic Defense Initiative). Ay n akam, Ronald Reagan Amerikan bilim adamlarndan "nk leer silahlar aacak vastalar" da talep etti. Ronald Reagan'n lkesinin bilim adamlarna yapt a r, belki de, tarih kitaplarnda, John F. Kenned/nin ay' "uzay yolculuunun ilk hedefi" olarak gsteren arsndan daha da byk bir nem kazanacaktr. Kenned/nin ars zerine, 3 Mart 1966 tarihinde, mrettebat tamayan Luna 9, 29 Tem muz 1969'da da, mrettebatl Apollo 11, aya yumuak ini yap mlardr. Reagan'n gstermi olduu hedefin de belirli bir zamana ihtiyac vardr. Ne var ki, gereklemesiyle belirli bir Yldz Sa valar programnn hibir ilgisi yoktur. Uzaydaki yldzlara ulaabilmek iin, daha nmzde uzun mu uzun bir yol grn mektedir. Bilim adamlar ve teknisyenler, Reagan'n anlatmak 22

istediklerini gnn birinde mutlaka kavrayacaklarsa da, sonu ta yldzlar savayla bir ilintisi olmamaldr. Yldz Savalar slogan, yalnzca belirli bir blm olarak aktarlm ve arpcl yznden, dnya kamuoyunun kulaklarnda yer etmitir. Sz konusu pasaj, kelimesi kelimesine aktarmakta yarar gr yorum. "Hepimizin mit besledii gelecekle ilgili bir konuyu, siz lerle paylamak istiyorum. Sovyet roketlerinin rktc tehdi dini, savunma aralar ile karlama durumundayz. zgr bir halkn, Sovyetler Birlii'nden gelebilecek bir saldrnn, kendi ya da mttefiklerimizin alanna girmeden nce, stratejik-balistik roketlerle yakalanp yok edileceinin bilincinde olarak ya amas nasl olur? Bunun, belki bu yzyln sonundan nce zlemeyecek son derece zor bir teknik grev olduunu biliyo rum. Yine de, teknoloji ylesine ileri bir dzeye erimitir ki, bu abalara girimek anlamsz deildir... Bize atom silahn ar maan eden bilim adamlarna, olaanst yeteneklerini insan ln ve dnya barnn hizmetine adamalar ve bu silahlar et kisiz ve geersiz klabilecek bir ara gelitirmeleri arsnda bulundum... Bu akam, bu yoldaki ilk ciddi adm atyorum. Atom roketlerinden kaynaklanan tehdidin, geni, uzun ve uzak hedefli bir aratrma ve gelitirme program ile bertaraf edile ceine inanyorum." Roketleri, hedeflerine ulaamadan, uzayda uu srasnda yakalayarak etkisizletirebilmek gerekleecek mi? Reagan'n bu dnn gerek olmas arzu edilecek bir ama mdr? Yok sa, kar taraf, koruyucu emsiyeyi yaracak daha da tehlikeli roketler retmeye itecek bir tahrikten teye gidemeyecek bir konumadan bakaca bir ey deil midir? Bu politik ve askeri tartmalarn kuramlarmla ne ilgisi var? ok ilgisi var, ook! Uzak gelecein ufkunda gzken teknikler, daima kulla nm alan bulagelmitir... nsanln gemii, hep bu yaklam dorulayan rneklerle doludur. Gelecein uzay silahlar ile ya kndan ilgilenmeliyim ki, okuyucu, ok eski dnemlerde nelerin olup bittii hakknda bir fikir edinebilsin!

23

GZL PROJE "LM" 1943 ylnda, Almanya'da, gizli LM projesi zerinde yo un almalar yaplyordu. LM, "linear-motor" (izgisel mo tor) anlamna geliyordu. O gne dein, top mermileri, itici gazlar yoluyla ateleniyordu. Linear-motor sisteminde ise, bomba, manyetik alanlarca ekilip/itilerek bir dierine aktarl yordu. Manyetik alanlar, ray zerinde sralanmcasna birbiri peisra devreye giriyor, gaza kyasla hem ok daha hzl, hem sessiz, hem de detonasyon olmakszn sonuca ulayordu. Al man teknisyenler, 1943 ylnda baarmlard bunu! 10 gramlk bir merminin saniyede 1050 metrelik ivmesi! Hedef, yedi kilo luk bir merminin, manyetik alanlar ivmesi ile saniyede 2000 metrelik bir hza kavuturulmasyd. Amerikallar, "rail gun" ad verilen bu teknik prensibi da ha da gelitirdiler. Deney merkezlerinde, iki kiloluk bir mer miyi saniyede 20 kilometrelik bir k hz ile 1943 ylnda Al manlarn hedeflediinden 10 kat ykseine kardlar. "Rail gun", bir plazmay (plazma, ntral partikllerin yan sra zgr ionlar ve elektronlar ieren, ionize bir gazdr. Her plazma da diyamanyetiktir. Yani, d bir manyetik alanda, buna e oran da, fakat kart bir manyetizasyon meydana getirir), plazma da mermiyi ivmeye sokar. Mermiler ylesine sratlidir ki, balistik dorultu merinde, hava srtnmesinden tr ne yavalar, ne de sapma gsterirler. Yalnzca kinetik enerjileri sayesinde, mermiler - roketler zerinde bile- etkileme gcn kazanrlar. O zamanlar bilinebilen en etkin, ayn zamanda da son de rece karmak uzay silah, nkleer yklendi rntgen-lazeridir. Kesinkes bir sr olarak saklanan bir maden, silindir biiminde mini bir atomik bal sarmalamaktadr. Nkleer bir detona tor serbest kalan termik enerjiyi harekete geirmekte, maden liflerin atomlarndan rntgen-nlar yaylmaktadr. Bu kvlcm ile birlikte birka yz milyar Watt boalarak, silindirik maden den hep bir arada hedefe doru seyretmektedir. Rntgen-lazeri gibi, belirli bir nokta zerine younlaamasa da, yaplan he saplara gre, 4 bin kilometrede, ancak 200 metrelik bir sapma meydana getirmektedir. In dalgasnn gc, buna ramen, umakta olan bir roketi yok etmek, akaryakt tanknn kaynak yerini patlatmak ya da roketi, rotasndan karmak iin yeter lidir. Bu ilkenin bir de sakncas sz konusudur: Nkleer rntgen-lazeri, bizzat kendi ekirdek infilakiyle yok olmaktadr. Bu
24

adan, benzer birok rntgen-lazeri yerkre zerinde, atee hazr olmal ya da uzayda bir istasyonda hazr bekletilmelidir. Tanrya kr ki, nkleer silahlarn uzayda yerletirilmesiyse, Dou-Bat anlamalarnca kesinkes yasaklanmtr. MHA EDC MORTES IINLAR imdi szn edeceim mortesi nlar, yank bir ten edinmek ve gzellik krleri iin uygun deildir. Atom roketlerini, k hzndaki lazer nlar ile ateleyebilme almalar srasnda, "Exzimer Lazer"i ile de deneyler yrtlmtr. Bu lazer, tl gazlar-halojen bileimleri teme linde alr ve 0,3 mikrometre dalga boyunda (1 mikrometre-1/1.000.000 m) mortesi n retir. te, Kristof Kolomb'un nl yumurtas burada ortaya kmaktadr. Lazer n, dnya zerinde retilmekte, etkisini ise uzaydan gstermektedir! Olay, aynen u ekilde cereyan etmektedir: Yerkrenin 1000 km kadar zerinde kalan bir yrngeye, parabolik bir ayna yerletirilir. 36 bin km. ykseklie de, jeosenknonik bir kesime ile ikinci bir reflektr konur. Yani, ikin ci reflektr, dnyann dn ile senkronik olarak hep ayn konumda kalacaktr. Yabanc roket harekete geer gemez, erken uyar sisteminin alglayclar roketin geri tepme scakl n kaydederek, alarma geer. 1000 km. ykseklikteki ayna, zararsz optik bir lazer ya da radar nlaryla uan objeden kerteriz alr ve izler. 36 bin kilometredeki jeo-senkronik ref lektr, alttaki sava ayna ile srekli gr balants iinde dir. Yer istasyonunun hemen yaknlarndaki bir enerji merke zinin gc de hazr beklemededir, saniye ierisinde lazer n na balanabilecektir. Uzay Komutanl fzeyi dman saldr s olarak belirler belirlemez ve en yksek komuta birimi olarak "ate" emrini verir vermez, artk her ey saliseler ierisinde ce reyan etmekte ve "exzimer lazeri" enerji ile yklenmektedir. Youn mortesi nlar, k hz ile (300 bin km/sn) jeo-senk ronik reflektre ynelmekte, oradan da, hedefi oktan yakala yan "sava ayna"ya yollanmaktadr. Yokedici enerjinin gc 160 mega-joule olarak ifade olunmaktadr. O anda aktif duru ma geen enerji ktlesi, 142 kiloluk bir buz kbn suya d ntrebilecek gtedir. Ve t bile karmakszn. nsan elin den kma bir yldrm. Elbette, burada rnek olarak verilen
25

iki ayna, roket filolarnn imhas iin yeterli olamayacaktr. Dnce ve planlama aamasndaki tasarlara gre, 400 sava aynann srekli biimde yerkrenin evresinde dnerek roketlere atee gemeye hazr durumda beklemeleri, birka saniye ierisinde bu sorunu zebilecektir. AILAN BR SZCK : OLANAKSIZ! Kurgu-bilim yazarlarnn yazp da, ciddi bilim adamlarnn su katlmam topya olarak karlayarak glp getikleri ey ler, bugn gerek olmutur. "Olanaksz" diye geen o belirsiz szck, genellikle sama sapan kullanm alanlar bulmakla birlikte, elan geerliliini ko rumaktadr. Gkyznden meteorlarn dmesi, "olanaksz" addedil mitir. nsanln en eski d olan "uabilmek", "olanaksz" ka bul olunmutur. Ses duvarnn alamazlna ilikin "olanakszlk", fizik ya sas olarak itibar grmtr. Bir elemann en kk parac olan atomun paralana bilecei, olanaksz saylyordu. nsanolunun gnn birinde aya ve hatta Mars'a ulaabi lecei, tamamen "olanaksz" addedilmitir. Her yne dalmakta olan k dalgalarnn bir dalga bo yuna konsantre edilerek belirli bir ynde ve tek bir noktada toplanabilecei, yakn zaman ncesine dein "olanaksz"d. Jenetik kodlarn programlanarak deitirilebilecei d ncesine ilikin speklasyonlar, "olanaksz" bir hayalcilikti. Dncelerin beyinden beyine nakli "olanaksz", yer eki mini ortadan kaldrmak ve k tesi hza ulamak da "olanak szd. "Olanaksz", her ey "olanaksz"... Ne var ki, bunlarn bir blm oktan, "realite" oluvermitir. Realist peygambere inanmayanlar, Kitab- Mukaddes'teki "Yaradl" blmn yeniden okusunlar: "Ve btn bunlar, yapmak isteyecekleri iin, ancak birer balangtr. Bundan byle, kalktklar hibir ey, onlar iin "olanaksz" olmayacak." (1. Musa 11,6) in kylleri arasnda, tam buna uygun bir deyi vardr:
26

"Gkyzn suda gren, balklan da aalarn tepesinde g rr!" KARANLIK ODADAK SNEK GB Sper glerin aratrma merkezlerinde, binlerce kilo metre telere, grnmeyen altatomik partikl nlarnn yok edici etkileri gelitirilmektedir. Tm gizliliklere ramen, California'daki Livermore laboratuarlarnda partikl n silahlar nn denendii; enerji ykl protonlarla negatif ykl elektron larn cephane olarak kullanlmasnn dnld bilinmekte dir. Bu nlar yakmaz, roketleri tahrip etmez, ama nne gelen duvardan geer... ve bilgisayarlar sarlatrr, dilsizletirir, ktrmletirir. Olanaksz m? Bekleyin ve grn. Verilere gre, bir tfek mermisinin, balistik kulvannda dier bir mermi ile kesimesi de olanakszdr. Amerikal tek nisyenler, 10 Haziran 1984 gn, bu olanaksz bal zerine izgi ekmilerdir. Paskalyaya rastlayan o pazartesi gn saat 10.58'de, Vandenberg Hava Kuvvetleri ssnden bir "Minuteman roketi" atelenmitir. Hedef, okyanusun ortasnda, California'nn 8 bin kilometre tesindeki Kwajalein mercan adacklar yaknlarn daki kk Meck adacdr. Uzay Komutanl uzmanlar, start anndan itibaren tm hesaplan yaparak olay izlemiler. Sz konusu nokta civarnda, bilgisayar minik bir sapma ortaya karnca, saatte 25 bin km hza sahip bir ikinci roket atelen mitir. Kovalayc roketin zel alglayc bal, uzaydaki ina nlmaz dklkteki bir sy bile annda belirleyebilecek kapa sitededir. Kaydettii veriler de, merkez bilgisayarndan, roket gvertesindeki bilgisayara iletilmekte ve ynn buna gre ta yin etmektedir. 200 km. kadar ykseklikte, kovalayc roket, emsiye benzeri ve 5 metre apnda maden bir a aarak, son andaki bir teet geme olasln da bertaraf eder. Aa, hi mi hi gerek kalmaz. "Direct impact!" Uzay Komutanlndaki bil gisayar, durumu "tam isabet" eklinde zetler. Bu deney de gstermitir ki, sesten birka misli hzla sey reden bir roket, ayn hzda uan bir baka roket tarafndan ya kalanabilmededir. Daha birka yl ncesine kadar, "olanaksz" gzyle baklan bir olaydr bu. Roket, start rampasndan ayr lnca, artk elden hibir ey gelmez. sabet ettirmek mi? OLA27

NAKSIZ. Ve bylece, bir "olanaksz" yaftas daha p sepetini boylamtr. Amerikan sava ua F-15, bugn 30 km.'lik bir irtifaya eriebilmektedir. Henz planlama safhasndaki "Advanced Fighter" sesten kat daha fazla bir hzla, 40 bin metre yk sekten uacaktr. Neredeyse, uydularn niteliklerine sahip uaklardr bunlar. Bu tr uaklar, ok sayda yakalayc roket l e r tayabilecek; ok ykseklerden salvererek dman roket l e r i yok edecektir. Daha imdiden, avc uaklar, roketleri stra tosfere kararak uydu ve hava istasyonlarn yok edebilir. Dnya tarihinin en byk teknoloji sava iin seferber edilen mali olanaklar, akllara durgunluk verecek bir dzeydedir. Resmi ifadelere gre, bu yzyln sonuna kadar, bu trden aratrmalara tam 500 milyar dolar harcanacaktr. Bu hedefle re eriilebilecek midir? Bu kadar para, bu kadar insan akl ve bu denli emek gc, neden bu eit projelere hasredilmektedir? Uzayn silahlandrlmas kanlmaz mdr? Ve btn bun larn sonu nereye varacaktr?

EMSYEDEK DELKLER Bugne dek silah, bir baka kar silah kozu ile krlm tr. Akll bilim adamlar, uzayn militarizasyonuna kar srek li olarak olumsuz oy kullanmlardr. "Uzayda Roket Savunma s" balkl almalarndaki boluklar gvenilir bilim adamla rndan drd dikkatli bir biimde ele alarak, uzay emsiyesindeki delikleri aka ortaya koymulardr. Uluslararas hukukular, hukuksal sorunlara da iaret ediyorlar: Sper gler ve 80 kadar devlet, 27 Ocak 1967 tarihinde uzay antlamasna imza koydular. Sz konusu antla mann ikinci maddesinde yle deniyor: "Ay ve dier gkyz cisimlerini de iine almak zere uzay, g, igal ya da benzer yntemler kullanlarak hibir ulusun mlkiyetine konu olmayacaktr." Tepemizdeki yldzl gkyz sava meydanna dnme yecek, yldzlar da emperyalist smrgecilik ana dmeye cektir. s 1967 tarihli antlamann drdnc maddesi, uzayda silah 28

bulundurma konusunu da karara balamaktadr: "Antlamaya imza koyan devletler, nkleer ya da toplu imha karakteri tayan silahlan, yerkrenin yrngesine veya dier gk cisimlerine ve uzayn herhangi bir yerine yerletir memeyi de taahht ederler. Ay ve dier gk cisimleri, antlamaya katlan tm devlet lerce, bar amalarla kullanlacaktr. Askeri s ve merkezler kurulmas, sz konusu trden silahlar denemek ve gkyz ci simleri zerinde askeri harektlara girimek yasaktr. Bilimsel aratrmalar ya da dier bar amalar uruna askeri perso nel kullanm da yasaktr. Ay ve dier gkyz cisimlerinde, bar amalarla da olsa sler ve donanm merkezleri kurul mas, ayn ekilde yasaklanmtr."

DN VARILAN ANLAMA BUGN NENYOR 1967 ylnn teknik statsne gre her ey ak ve seik gzkyor, deil mi? - Ne gezer! Ak ve seik olan hibir ey yoktur. Antlama, nkleer ya da toplu imha karakteri tayan silahlarn uzaya yerletirilmesini yasaklamaktadr. Nkleer balk tayan rokete kar yerletirilen lazer ise; ne biridir ne br! Kremlin'e ulaan, deyim yerinde ise, dahiyane bir en formasyon yanlldr. Moskova, Bakan Reagan'n, "Yldz Savalar" konumasn yapt yolunda bilgilendirilmi; batl medyalar da yanl perdeden alan bu forml devralmlar dr. O gnden bu yana, kamuoyu, Amerika'nn uzaya yok edici silahlar yerletirmek istedii, eitli n silahlarna kar, Sov yetlerin bar abalarmn tehlikeye dt ynnde bilgilen dirilmektedir. Sis perdelerinin dah da younlamasna engel olabilmek iin, Sovyetler Birlii'nin dnyann yrngesine katil uydular yerletiren ilk devlet olduunu hatrlatmamzda yarar var... Ve yine, 1983 ylna kadar, n silahlar iin, Amerikalla ra kyasla ok daha yksek meblalar seferber ettiklerini de zikretmeliyiz. Ve parantez aalm; ABD, bu konuda ancak ikinci olabilmi; 12.4.1961 tarihinde uzaya atlan ilk insanl uzay arac, iinde hava binbas Yuriy Gagarin'i tamtr. Amerikan Stratejik Savunma Aratrma Program Baka n General James A. Abrahamson, 1 Aralk 1984 tarihli bir g rmede unlan sylyordu: "Sovyetler, uzun bir zamandan bu yana n silahlar ze29

rinde alyor. Elimde Sovyet kaynaklarndan alnma ve 1982 tarihini tayan son derece ilgin bir yaz var. Buna gre, her ey, bizim imdiki almalarmz ve Bakan'n konumasndan ok ok nceleri, Ruslarn bu ie balam olduklarn gsteri yor." Nobel dl sahibi Bertrand Earl Russell (1872-1970), "dnya tarihi, artk kanlmaz bir hale gelen olay ve olgularn bir toplamdr" diye yazmt. Sonsuz bir sarmal trman mdr bu? Zemberekli okyaynn bulunuundan bu yana, silahszlanma antlamalar gn demdedir. Dmanlar, kt silahlarn savata kullanlmayaca na ilikin garantiler verir. yleyse bu sarmal niye uzanp git mektedir? nk insanlar birbirlerine gven duymamakta ve korkmaktadrlar. nk hi kimse, bir dierinin, kalkannn ardnda neler evirdiinden emin deildir. nce hangisi ta vuk mu yumurtadan, yoksa yumurta m tavuktan? Cephanele rin tam bir denetimi asla mmkn olamayacana gre, durum bu gidiatn koruyacak, her yeni silahn ardndan bir yenisi bulunarak, devri-daim devam edecektir. POLTKA DII BR NSANIN DNCELER Dou-Bat anlamazlklar arasnda kalarak zlen bir s vireli olarak, devlet bakanl ajanl gibi etiketlerden tama men uzak bir insan sfatyla, teknik gelimeleri daima barn ve insanln emrine verme hedefini savunagelmiimdir ki, okuyu cularm da bunu gayet iyi bilirler. Burada u noktay zellikle vurgulamalym ki, ABD'de sk sk ve uzun sreli konuklukla rm, bu lke insannn en az dierleri kadar bara inand ve zlediine ilikin inancm pekitirmitir. Elimdeki son rakamlara gre, 1820 ile 1977 yllar arasn da, yzde 75.2'si Avrupa, yzde 5.4' Asya, yzde 18.3' de Kanada, Orta ve Gney Amerika'dan olmak zere tam 48<06 milyon gmen gelmitir. Hibir ulus, kaplarn gmenlere bu kadar geni bir biimde am deildir. Bu gnll gmen milyonlar, sava m arzu ediyorlar? Bu insanlar, almak ve zgrce yaamak istiyorlar ki, bu iki arzulan da, yalnzca bar sayesinde yerine gelebiliyor. O nl "Yldz Savalar" konu masnn ardndan, 220 milyon Amerikalnn ezici bir ounlu u, yine Reagan' bakan olarak seti ve bu insanlarn refah 30

dzeylerini bar ierisinde muhafaza etmekten gayr bir endi eleri yoktu. (Reagan, 50 eyaletin 49'unda ounluu elde et ti). Sovyetler'in daha az bar olduunu ima ediyor deilim. Demek istediim o ki, bu sper gle ilgili, e orantda kesin bilgilere sahip olamyoruz. Demokrasinin nimeti, her gerei ortada sergiliyor. Diktatrlklerin sakncas ise, gizli kalmas gereken konularn ortaya kamamas. Bu nedenledir ki, Amerikallarn dnyay nkleer terr den kurtarma gayesiyle, bu tehlikeyi uzayda bertaraf etmeye ynelik bir ynteme bavurduklarn sanyorum. 6 Eyll 1984 tarihli bir TV ak oturumunda, atom ve hidrojen bombalarnn gelitirilmesinde katklar olan, Yldz Savalar projesinin de mimarlarndan Profesr Edward Tel ler, unlar sylemiti: "Savatan nasl kamlabilir?.. Sen bana vurursan, ben de sana vururum... stek benim darbem, seni vurmaktan cayd racak kadar sert ve korkun olur. Gzel ve kabul edilebilir bir durum deildir bu... Cinayet yoluyla caydrc olmaktansa, mi silleme tehdidinin savunma yntemiyle olmasn ye tutuyo ruz... nemli olan, saldrdan ok savunmaya sahip olabilmek tir ve ben de bu savunma anlayn onaylyorum." Teller de, insanoluna deil, dmann silahlarna ynelik silahlarn gelitirilmesi dncesine katlyordu. Gelecein tek r nolojilerine, ilevsel ynden de olduka soukkanl bir biimde yaklayordu Prof. Teller: "ok daha geni ve iyi olanaklarmz da var ama, ne yazk ki bunlarla ilgili olarak konumaya iznim yok..." Binlerce yl nce, insanolu, "gze gz" yntemiyle sava yordu. Maara sakinleri bile aralarnda gruplayorlard. lk yerleim merkezlerinden mzrakl ve ok-yayh eteler tredi. Gemiler, insanl kalelere dnt. Kent devletleri ve krallklar, dzenli ve farkl silah trlerinde ustalami birlikler meydana getirdiler. Tanklarn atalar olan silahlarla donatlm sava arabalar, cephelere yolland. Kl ve dier donanmlar iin yeni yeni maden alamlar bulundu. Dnyann u veya bu k esinde birtakm insanlar, yeni yeni ldrme teknikleri geli tirdiler. Kentler ve devletler, ortak kar sloganlar altnda bir letiler. Daha ok insann daha korkun biimde ldrlebilmesini salayc toplar, revolverler ve makineli tfekler piyasa ya kt. Ve savalar, gnn birinde uaklarla ge, denizaltlarla da suyun dibine tand. Suda, havada ve karada mkem31

mel bir katil kesilen insanolunun beyni, drdnc boyut ara ynda uzay kefetti. Ve her zamanki gibi, silahszlanma ve bar zerine kafa yoruldu ve grmeler birbirini izledi. Bar antlamalarnn says buradan kye yol oldu. Ve tm bu anla malara ramen, teknik bulularn durdurulamaz evrimi, silah yarn trmandrd. Her ne kadar elikili gibi gzkse de, bir de iyi yam vard bu amansz yarn.

EVRM UZAYI ZORLUYOR Bize uygun gelsin gelmesin, tm byk politik anlamaz lklarn tarihi, ayn zamanda dnemsel teknik gelimelerin tari hidir. Ve her devirde sorulan bir soruyu, biz de rahata yinele yebiliriz: Yarm neler getirecek? Peki ya yarn deil br gnn getirecekleri? Sper glerden birinin, tekine stn gelebilecei dncesi samadr. Yeni silahlarla ilgili |gelimeler, tarihsel a. dan analiz edilecek olursa, ancak saniyeler lsnde, o hassas dengeyi bozabilmekte; hemen ardndan yine e dzeye gel mektedir. Yerkrede ve yakn uzayda, artk kefedilecek bir ey kal maynca, teknik evrim, uzak uzay zorlamaya balamtr. Bu yeni boyutla ilgili olarak sper glerin parasal, dnsel ve teknik kaynaklar yetmez olunca; konu, tm uluslarn grevi olmaya dnecektir. Hem bahse girer, hem de candan mit ederim ki; ne Ruslar, ne de Amerika lar Alpha Centauri'ye (4.3 k yl uzaklktaki, bize en yakn yldz) tek balarna u may baaramayacak; tm insanln bar ortak misyonunu yklenmi uluslararas bir mrettebat bu ii gerekletirecek tir. stelik uzaya alma evriminin bu kararsz ve ekingen belirtilerinden ilki, 1967 tarihli uluslararas uzay antlamasnda da mevcuttur: "Uzayn, ay ve dier gk cisimlerinin kefi ve yararlanl masnda, anlamaya imza koyan devletler, ibirliinde buluna cak ve birbirlerine destek olacaklardr." Ve 5'nci maddede yer alan u cmle, Yldzlara Dn'n ilk talep ve habercisi gibidir: "Uzay adamlar, insanln elileri olarak korunacaktr!" Sava korkusunun basklar olmakszn, teknik gelimele32

rin evrimi yava, hem de ok yava bir tempoda ilemektedir. Bat dnyasnda egemen olan gnlk rekabetlerdir. Buluular gden temel drt, pazara daima daha iyi, daha pratik ve hayat daha da kolaylatran rnler sunabilmektir. Yeni kulla nm alanlar aan metann daha ok satlmas refah ve sosyal gvenlik salamaktadr. Ekonomik yaama katkda bulunanlara ekici gelen daha ok kazan olup; bunun katalizatr de ser best rekabettir. Bilgi deitokuunun yasakland, yolculuk zgrlnn kstland, bilimadamlar ve teknisyenlerinin ifade zgrlnn bulunmad, rekabetin ortadan kaldrld ; bireysel alkanlkla refaha ulama yolunun bloke edildii; hedef ister roket ister tuvalet kd olsun, buyruklarla yol alnd bir rakiple yarta, Amerika Birleik Devletleri'nin da ha nde oluu hi mi hi artc deildir. 2000 YILI VE DAHA SONRASI Kuzey Amerika'da gelecekle ilgili dncelerin ortaya kn gerek bir rnekle sergilemek istiyorum: NASA'nn tevikleri ile 1984 yl Ocak aynn 15 ile 19. gnleri arasnda, Teksas niversitesi'nde bir buluma gerek leti. Bulumann konusu u ekilde zetleniyordu: 2000 yl ve daha sonrasnda uu olanaklar. niversitelerden 21, endstri kesiminden 28, NASA, Hava ve Deniz Kuvvetleri gibi devlet kurulularndan da 30 kadar temsilci katlmt. O gne dein yararlanlamayan cokulu almalar gz nne alnarak gen aratrmaclar da arlmit. iadam giysileri iinde beylerin bir toplants olmaktan uzak, almaya ynelik bir randevuy du. lk ho geldiniz kahvesi alnrken, ilgi ve deneyim alanlarna gre, yedi alma grubu oluturulmas nerildi: - Aerodinamik - Bilgisayar - Navigasyon - Malzeme - Motorlar - Yaplar - nsan etkeni Her alma grubu, aadaki trden sorular ynelten bi rer de bakan seti: 1) 2000 yl iin arzulanan uak tipi hangisidir? Yoksa Yanldm m? F:3 33

2) Bu uak, ne tr yeteneklere sahip olmaldr? Byk ve yava; ya da hzl ve kk; yoksa her iki tipten deiik bir kompozisyon mu? Bu uak yalnzca tmosferde mi umal, yoksa stratosfere de alabilmeli mi? 3) Uan hz ne olmal? 4) Malzeme gerekleri nasl sralanabilir? 5) Gelecein uak modeli, dikey olarak kalkp inebilmeli mi? 6) Hangi retim maddeleri gelitirilmeli? 7) Nasl motorlar retilmeli? 8) Grlt snrlar? 9) Ulam menzili? 10) Navigasyon bilgisayar ile ilgili gereksinimler nasl sra lanabilir? 11) nsanolu, b i iin gerekli bilgisayar sistemlerine sa hip olabilir mi? 12) nsan-bilgisayar ortak yaam, mantkl ve gerekli mi dir? Her katlan, grlerini aka beyan veya kar tarafn tezlerine itiraz etti; dier gruplarn almalaryla ilgili gr alveriinde bulundu. Sz gelimi, malzeme alma grubu, hem arlktan tasar ruf etmek, hem de yksek hz yznden ortaya kan srtnme slarndan korunabilmek iin, alminyum yerini alabilecek bir maden alam gerektii sonucuna vard. Seramik, fayans, gra fit, fiberglas veya kevlar tr dayankl karbon bileimleri ne rildi. Bilgisayar uzmanlar yeni gzetim sistemleri ile ini ve kalk srelerini yzde 50 orannda dren hipotezler getirdi ler. Bugnknden ok daha kk ve etkin hesaplayclar, oto matik olarak gvenlik grevini stlenecek, dnce hz ile pilotaj fonksiyonlarn yerine getirerek hatalar dzelteceklerdi. Tam otomatik yk ve denetim uaklarnn retilmesi teknik adan mmknd ve insansz uacak olan bu aralar iin, in sanolunun retecei "yapay zek", insanolu gibi karar vere bilme yeteneine sahip olacakt. Belirli birtakm Avrupa lkelerinde, teknik gelimelere kar beslenen dmanlk, varlmz tehdide ynelik aptalca bir saplantya dnrken; Amerikan genlii, geleceimizin stesinden ancak teknik aralar sayesinde gelebileceimizi kavramtr. Kristof Kolomb sonrasnda "Yeni Dnya" sfat ile anlan 34

Amerika, bugn iin de bu unvan gerek anlamda haketmektedir. Texas'in Austin niversitesi'ndeki toplantda yrtlen grmelerde "OLANAKSIZ" szc, hibir zaman masann zerine srlmemi; atmosferin hem iinde, hem de dnda kullanlabilecek ekonomik bir uak modeli tartlrken bile, onca zorluklara ramen bu ka terminolojisine bavurulma mtr. Atmosfer dahilinde uaklar, pervane veya jet motorlar kullanr. Havasz bir meknda ise her iki teknik de ie yara maz. Atmosfer iinde, uaklar, son derece dk bir basnca maruz kalrken; uzay arac, bir eit vakum iinde uar gibidir. Yeniden atmosfere giri annda, uzay aracnn d, hava ile srtnme yznden alev alr. Jet ua ise, hibir zaman ben zer hza ulaamaz. Uzayn soukluuna kar, izolasyon amac ile son derece salam maddeler kullanlr, oysa atmosfer iin deki farkl yap maddeleri, ayn zamanda yolculara havalandr ma olana salar. Uzayda ise nefes alabilecek hava mevcut deildir. Hava, ya yolcunun bagajnda yukar tanacak ya da yol boyunca retilecektir.

HEP DAHA YKSEKLERE VE HEP DAHA HIZLI Bu tr sorunlar zlmeyi beklemektedir. Bugn olmazsa yarn, yarn da olmazsa br gn, mutlaka zleceklerdir. Avrupa gnn altnda da, teknisyenler ve bilim adamlar, ayn sorunlardan haberdardrlar. Ne var ki, ou zaman, sakal l bir hr zaman peygamberi, sakaln ekitirerek o "hoparlr az"yla "olmaz" der endiesiyle, daha bir ekingendirler. Yine de, varlmzn temel nitelikleri asla deimeyecektir. u an iin dnlemeyen ve "fantastik" kabul olunan da, drst ger ein bir parasdr. Bu olgu, tek yumurta ikizleri gibidir bir bakma. Amerikallar, atmosferin hem iinde, hem de dnda ilev grebilecek bir uak yapabilecekler mi? Elbette yapacaklar! Proje, "Transatmospheric Vehicle" (TAV) bal altnda yrtlmektedir. Ara, baarsn birok kez kantlam bir uzay mekii'nden (roketlerle yrngeye oturtulmas ve itici g olmakszn yeryzne dnmesi, zamannda phe ile karlan mtr) ok daha fonksiyonel olacaktr. Ohio'daki Hava Kuvvet35

leri ss'nn Proje Ynetin eni Dr. Jerry Arnett, 1984 Kas mnda yle konuuyordu: "TAV'n temelde yaplabilirlii aratrlmtr ve gr mz odur ki, bu yeni neslin ilk uan yapabilecek teknolojiye sahip bulunmaktayz." TAV neslinin ilk ocuunun doum ve rileri imdiden bellidir. Start arl 500 ile 800 ton arasnda deiecek, sesten 29 kat yksek bir hzda uacak ve 80 ile 100 km'lik bir ykseklikte seyredecektir ki, yeryz uydularnn sper-hzl yrngelerine uygun verilerdir hepsi de... Dnyann bir ucundan kalkp ayn noktaya dn yaklak iki saat sre cek; California-Avrupa hatt, 30 dakika iinde katedilecektir. Ne var ki, bunlar, yalnzca ilk TAV ocuuna zg yete neklerdir. Kardeleri 100 km barajm da aacak; yeni neslin da ha yksek verimi iin zel bir jet ve roket kombinasyonu geli tirilecektir. Sorunun zm masann zerindedir. Ad da bellidir: SCRAM! (Supersonic Combustion Ramjet Engine - Sesten Hzl Yanmal Turbojet Motoru). Sesten hzl bir hava akmn da (oksijen), sv hidrojen yanmaktadr. SCRAM, sesten yakla k iki kat hza eritiren normal jetler yardmyla havalanmak tadr. SCRAM'deki pilot, ancak bu aamadan sonra devreye girmektedir. Motor, normal olarak roketlerle tanmas gere ken oksijeni, dorudan havadan temin etmektedir. Ara, her iki donanm, yani jet motoru ve SCRAM sayesinde, saatte 3700 km. hza ulamaktadr. st atmosfere varlnca, jet motorlar susturulmakta; jetler iin yeteniz orandaki oksijen SCRAM'i altrmakta; SCRAM de TAV'a ivme kazandrarak saatte 6400 kilometrelik bir hzla 35 bin metreye karmaktadr. Bu ykseklikte SCRAM de susmakta; bu kez roket dona nm devreye girerek TAV'a 150 kilometrelik bir irtifa sala maktadr. Yeni roket sistemlerinin atelenmesiyle, yksekliin daha da telere eritirilebilmesi olanak dahilindedir. Planlama aamasndaki TAV-Uzay Ua deecek bir yatrm mdr? St. Louis'deki d yann en byk havaclk ilet mesi Mac Donnell Douglas irketi'nden bilirkiilerin gr u ekildedir: - TAV, olaanst yksekliklerde zel keif hizmetlerini son derece hzl bir biimde yerine getirebilir. - TAV, zor durumdaki astronotlara yardm yetitirebilir. - TAV, uzay istasyonlarna yaplabilecek saldrlar dur durabilir ya da bizzat saldrda bulunabilir.

- TAV, yeryz ile uzaykenti arasnda hzl bir tayc olabilir. - TAV, allm hava meydanlarna ini yapabilir. - TAV, Uzay Mekiine kyasla, ok daha ykseklere ve daha byk hzlarla uu yapabilir. Sz konusu uzay nakil ara c, 8.34 dakikada 7424 m/saniyelik bir srate ulamakta ve 117 km. irtifaya kabilmektedir. - TAV, trans-atmosferik yolcu uaklarnn ilk prototipi olabilir. Bu son husus, yeryznde bizleri ilgilendiriyor. Byk Amerikan uak firmalarnn planlayclar, daha imdiden, nmzdeki yzyl balarnda yakn uzayn tklm tklm dola can ve yolcu jumbolarn, hayat nem tayan havamz artk kirletmeyeceklerini planlyorlar. Gelecein ktalararas jumbosu, TAV olacak. Stratosfer'e yollanacak ve kartal gibi, hedef lendii hava limanna szlecek. California Burbank'taki Lockheed Aircraft'n proje ynetmeni Melvin Salvay, Ameri kan havaclk endstrisinin 100 bin alan ile nc byk iletmesine yn veren bu kii, yle diyor: "Bugnden itibaren 25 yl ierisinde, uzayda uzun menzil li yolculuklar yaplaca hususunda en kk bir endiem bile yok!" Amerikan Hava Kuvvetleri, 1984 yl iin Mc Donnell Douglas, Boeing, Lockheed, Northrop, Grumann, General Dynamics ve Rockwell gibi dev uak irketlerinin hizmetine, tam gvenlik salayc malzeme aratrma ve gelitirme al malarna ayrmalar iin yaklak 1 milyar dolar vermiti. Ara larnda amansz bir rekabet hkm sren firmalar, bu ar zerine en iyi adamlarn ie kotular; en modern, hatta byk bir ksm srf bu i iin gelitirilmi ara ve gerelerini devreye soktular. Hepsi de, olaydan aslan payn kapmaya alyor, ev rim sarmalysa, her dnemecinde yeni bir bulu tayarak, uzay boyutuna doru trmann srdryordu. Lockheed'in teknisyenleri, nkleer enerji ile alan ve yeniden dolum yapma gerei duymakszn 10 bin uu saati yol alabilen sivil bir hava devinin zerine eildiler. imdi bu bilgi yi, kafamzn bir kesinde muhafaza edelim. nk, hl "do lum yapmaya gerek duymayan" uan aralarn olanakszl gndeme gelecektir. Oysa, tarih ncesinde oka vard bu aralardan.
37

UZAYA AILAN ENDSTR Uzayn militarizasyom manetlerin srekli konularndan biri oldu. Yerkrenin endstrilemesi konusuysa ikinci plana dt. Sonuna kadar yenip tketilen, dnya denilen taban bir kenarna kurulanlar, hesaplanabilir bir dnem zarfnda tama men yok olacak hammaddelerin dier baz maddelerle nasl ikame edilebilecei zerinde kafa yoruyorlar. Gelecei dnenlerse, dey rakamlarla oalan dnya nfusunun, bugn bile milyonlarca insan alktan krlrken, 100 yl iinde nasl doyurulabileceini dnyorlar. Bu byk ve kanlmaz gelimeler, serinkanl ve yaratc bir hayal gc ile ele alnmal. Pedagoglarn, kendilerine ema net edilen genlie teknoloji dmanl alamalar ve ideolo jik kmazlara srklemeleri, tek kelimeyle polisiye bir durum dur. Bu eiticilerin, yakn uzayn ticariletirileceini duyar duymaz, allarndan kpkler salyor. Kr ile fahielik kav ramlarn, ;:de gryorlar hani neredeyse... La Rochefouca uld (1613-1680), "Yansmalar" adl eserinde, inanlmaz bir ileri grllkle, unlar yazyordu: "Sradan deerlerin sahipleri, ufuklarn aan her olguyu yarglamaya alrlar!" ABD Astronotik Dernei'nin yneticisi Richard L. Kline 19 Haziran 1984 tarihinde, Temsilciler Meclisi Bilim ve Tek noloji Komisyonu yeleri nnde yapt konumaya u szler le balyordu: "Sizlere, uzayn ticariletirilmesi konusunda hitap etmek istiyorum. Uzay Mekii ilevini yerine getirdiine gre, sivil uzay programnda yeni ve son derece nemli bir evreye giril mesi sz konusudur. Teknik kapasitemize dayanan bu evrenin avantajlar, ticar sektre de srayacaktr!" Kline, birok Amerikan firmasnn ticari faaliyetlerini uzaya yayma arzularndan da sz ediyordu. Endstri ile NASA arasnda yllardan bu yana iyi ilikiler kurulmutu ve birok i letme, "uzayn ticariletirilmesiyle ilgili aratrma gruplari'ndan dem vurur olmutu. Sz gelimi, yalnizca yksek vakum ve yerekimsiz alanlar da denenebilecek mc lekler birleimlerden retilebilen ila ve hammaddeler mevcuttu. Askeri ynden ilgisiz kahnabilecek, fakat ancak uzayda yrtlebilecek cinsten ynla bilimsel de ney srada beklemek! eydi. Jenetik kod, yerekimi dnda nasl 38

bir deiim gsteriyordu? Bitkiler, uzayda daha hzl bir biim de oaltlabilir miydi? Dnya halknn nmzdeki yzylda mutlaka kesin cevap arayaca iki nemli soruydu bunlar. G rntlerini bulandran uzay istasyonlar olmakszn, teleskop larla ne oranda bir perspektif elde edilebilirdi ki? Richard L. Kline, temsilcilere, balang iin u nclleri nerdi: - Yenilikleri snayacak ve ivedilikle karar verebilecek ye tenekte, yksek dzeyde bir NASA brosu oluturulmas. - Uzay Mekii uularna sratle gei. Yer bekleme ve hazrlk safhalarnn asgariye indirilmesi. - Uzay Mekii ini ve kalk programlarnn, gelecekte, normal uu planlar gibi dzenlenmesi. Devlet, uzay aktivitelerini denetim altnda tutmak istedi ine gre, uzayla ilgili ulalabilir balantlara da sahip olma lyd. Koullar gerektirirse, diyordu Kline, endstri ve banka lar, uzay endstrisine - insanl bir uzay istasjfonuna yatrmda bulunmaya da hazrlkl olmalydlar. yerkrenin dier yarsndaki dnce seyri de bundan farkl deildi. imdi hayatta olmayan SSCB Komnist Partisi Genel Sekreteri Leonid Brejnev, yle diyordu: "Uzun mrl ve insanb uzay istasyonlarmm meydana ge tirilmesi, inann uzay yolculuu iin snr talardr. Bu, insan ln yararnadr, bilimlerin yararnadr. Ulusal ekonomi iin de iyidir." EURECA!
1

Aynen, biyolojik evrimde olduu gibi, kck bir uzay kapslyle balayan tek hcreli gelime, sistematik bir biimde daha byk birimlere ynelmitir, insansz uydular, aralarn yanap kalkabilecekleri srekli uzay istasyonlar olarak kulla nlabilecektir. ESA (Avrupa Uzay rgt) bu tr bir uyduyu sipari etmitir. 1987 ylnda frlatlacaktr. Olay, hidro-statik bir yasay kefedince, sevinten "Eureca-buldum!" diye hayk ran Yunanl matematiki Arimed'le ilgili deildir. Eureca, "European Retrievable Carrier" (Yeniden Kullanlabilir Avrupal Ta'yc) szcklerinden tretilmitir. Eureca, Uzay Mekii ta rafndan 296 km. tepedeki bir yrngeye oturtulacak; o nokta dan itibaren Eureca, Almanya'da^ uzaktan kumanda ynte39

miyle 500 km. uzaklktaki ilev yksekliine itilecektir. Eureca, birtakm deneylerin stesinden geldikten sonra, Uzay Mekii tarafndan yeryzne gnderilecektir. Yeni misyonlar iin ha zrlanacak, ikinci startnda da ayn sre yenilenecektir. Yeni den kullanlabilir olan Eureca, uzaydaki daha byk boyutlu platformlara da balanabilecektir. reticisi MBB, yle diyor:

lk serbest uan, kendi kendine alan ve geriye dndrlebilen ok amal uzay platformu EURECA'nn bir temsil resmi. "kinci bir insansz ve yeniden kullanlabilir uzay arac he define yaklayor. Eureca'nm seviyesine ulanca yava yava yanayor ve 100 m. kala duruyor. Birka metre mesafede ikin ci kez stop ediyor. Randevulu manevrann amac buluma ve kenetlenme... Bekleyenin pasif, gelenin ise aktif birlemesi. Her iki platform, sonunda btnleiyor..." kinci platform, bir arza yznden kaydedememi olabi lecei, depolanm verileri alabilecei gibi, materyel aktarmn da da bulunabiliyor. Kk roket donanm iin akaryakt, ba taryalara da elektrik aktaryor. Bu tr bulumalarn, mutlaka ikili olarak gereklemesi de gerekmiyor. ok sayda platform kenetlenerek, yeryznden kma byk birimlere, uzay istas yonlarna dnebiliyor.

UZAK YILDIZLAR DUU Bir sonraki kuak, srekli insan tayan, zgrce uan ve baka arala kenetlenebilir uzay uu sistemleri getiriyor. Bakan Reagan, 25 Ocak 1984 tarihli konumasnda, ulu suna yle sesleniyordu: "Uzak yldzlar dmz izleyebilir, uzayda yaayabilir ve ekonomik kazancmz iin alabiliriz. Bu akam, NASA'y, on yl iinde insanl bir uzay istasyonu gelitirmekle grevlen direceim." 12 Austos 1984 tarihli bir yazda, Reagan, eksik noktala r da ylece tamamlyordu: "Uzay istasyonu, bilimsel ve ticari faaliyet iin bir temel oluturacaktr. Uluslararas bir ibirliine gerek duyuracak, Amerikan endstrisini de, yerkrenin snrlarndan tama ko nusunda yreklendirecektir." Halk kitlesinin ounluunun arzusuna kar duramayan Amerikan ynetimi, yksek hedefler iin, yurttan da onaym alma gayretindedir. Uzay aralar, oyuncaklara dnerek pa zarlara srlmekte; renciler, uzay boyutlu dncelerle kafa yormaktadr. 1984 yaznda, Amerikan uzay gcnden, lke genliini teknoloji eitimi grmeye ynlendirecek ekilde ya rar salamak zere, "Young Astronaut Program" (Gen Astro not Program) olunmutur. Program NASA ve "National Space Institute" (NSI/Ulusal Uzay Enstits) tarafndan gelitirilmi tir. Olaydan holanan genler, ie uzay oyunlar ile balamak ta; bilgisayar tekniinden lazer teknolojisine yneltilmekte; el bette tm harcamalar devlete karlanmakta ve bu arada belli bal uzay yolculuu merkezleri de ziyaret edilmektedir. Arala rnda en fazla gelecek vaat edenlerin, uzay turisti olarak bir uua katlmalar da olmayacak i deildir. NSI'den Leonard W. David, daha da ileri giderek, oluturulmak istenen bir "uzay rk"ndan sz etmektedir. Eski Dnya'da ise genliin geleceiyle ilgili olarak koz mik boyuta ulamay hedefleyen bir hazrlktan sz edene rastlanamamaktadr. Eski dnya, bu konuda almaya mahkm g zkmektedir. Rahat odalarna TV programlar aktarabilecek nemsiz uydulara sevin gsterileri yapmakta; Uzay Mekii ekibine katlacak ikinci planda birka adamn, uzayn fethinde byk bir katk olarak grmektedir. Dorusu gz yaartc! Amerika Birleik Devletleri'nde, genlii uzayla ilgili ge41

lecee ekebilmek iin aka yaplanlar, mutlaka Rusya'da da sergilenmekte; ne var ki, biraz daha da kapal bir tarzda ce reyan etmektedir. TOPYA DEL lk ABD uzay istasyonu 36 ton ekecek, 200 metrekplk klimatize i mekna sahip olacaktr. Alt ile sekiz astronottan oluacak ilk ekip, istasyonda yaklak iki ay kadar altktan sonra, bir lnekik tarafndan alnacak, yerlerini yeni bir grevli ekibe brakacaktr. Balang byle olacaktr. Hem de bu yzyln sonlarnda on be yl iinde! stas yon, yeni katlarn eklenmesiyle ok amal bir birime dne cektir. Dog a bilimcileri ve teknisyenler iin laboratuar, uzay ve yal yery2nn incelenmesi iin gzlem merkezi uzay gemile rinde zor durumda kalan baka astronotlar iin de yardm is tasyonu ola aktr. Ayn zamanda zel uzay rnleri fabrikas, deiik uzay uular iin start alan ve daha byk apta yap lar iin de inaat ss olarak da kullanlacaktr. Okuyucuyu elinden tutarak, binlerce yl nce dnyamzn evresinde dnen uzay kentlerini hayal edebilmesi iin, daha byk yaplara altrmak istiyorum. Bundan 17 yl nce, Tanrlarn Arabalar adl ilk kitabm da unlar yazmtm: "Uzay yolculuklar a, artk gizemler a olmaktan k mtr. Gnee ve yldzlara doru uzanan uzay yolculuu, ge miimizin temellerini de iskandil etmektedir!" Kahkahayla gldler. 10 milyon insan barndracak bir uzay kentinin nasl kurulacam anlatnca, bilgisizlerin kahka halar dudaklarnda solacaktr. nk, bu tanmlarmla, 3000'li yllarn topik teknolojisinden deil, oktan elimizde mevcut tekniklerden yola kyorum.

42

UZAY KENT KURMAK ZERNE Yap faaliyeti olan bir yere, yap malzemesi tama zorun luluu da vardr. Columbia, Challenger ve Discovery, uzay nakliyecileri olarak, kendilerini gstermilerdir.* 1985 gz ay larnda, en modern teknie sahip ve Columbia'dan dokuz ton daha hafif bir Atlantis drtly tamamlayacak; Pentagon'un Los Angeles'in 240 km kadar kuzeybatsnda, Vandenberg'deki uzay garndan bir somaki askeri misyona geilecektir. Bu uzay mekiklerinin her biri, iki milyar dolara malolmaktadr. Daha sonraki yllar iin, ayda iki mfckik k planlan maktadr. "90'l yllardan itibaren, start adedi 35'e ykselecek tir. Planlamaclar iin bu rakam da yeterli deildir. Yk tay clar alt haftada bir devreye girecektir. Yerde de uzayda da kalma sreleri, olabildiince ksaltlacaktr. NASA'ca karla nan drt mekikle de bitecek gibi grnmemektedir iler. Langle/deki NASA Aratrma Merkezi'nde "Vehicle Analy sis" (Ara Analizi) direktr yardmcs Charles H. Eldred, u kehanette bulunuyor: "Ticari uzay faaliyeti, ok ksa bir zaman ierisinde NASA'nn btesine yanaacak; byk bir olaslkla devlete yr tlen sivil uzay harcamalarn ise kat be kat aacaktr." Szn ettiimiz drtly izleyecek olanlar da, oktan zerinde allma aamasna gelmitir. Her uzay taycs, seri halinde retilerek, o gne dein yaplanlardan daha ucuza malolacak ve aktif olarak 15 yl sreyle hizmet verecektir. Grev sreleri iki- gne kadar inecek; beklemeler ise en fazla bir haftay amayacaktr. NASA'nn planlarna gre, gelecein mekii, her trl hava koulunda ini kalk yapabilecektir. Bu nverilere gre, her yk tayc 40 uu yapacak, 400 yedekli on kadar yeni mekik ile her gn bir sefer konulacaktr. Ve bu turlar, rutin bir hal alacaktr. 30 tonluk ykleme kapasitesi ve 400 yedekli ara park ylda uzaya tam 12 bin ton malzeme tayacak; sz konusu ra kam, on yl ierisinde 120 bin tona ulaacaktr. (*) Challenger, 1986'daki bir frlatl esnasnda infilak ederek denize dmtr. (.N.) 43

Uzay sakinlerinin ilk konut rneklerinden biri.

44

yi ho da, elli nakliye arac birden imal edilemeyecei nerede yazl? Olay, yalnzca fnans sorunu ve devletin deil, Amerikan ekonomisinin g kanalizasyonu ile ilgili! Gerekli koullar olusun ve kazan ans ufukta gzkversin, bahse girerim ki... 1976 ylna dek, uzayda yerleim, bilim-kurgu yazarlarnn ilgi alanyd. Daha soma, saygn MIT (Massachusetts Institue of Technology)'nin havaclk ve uzay profesr Gerard K. O'Ne ill, en ar gzken speklasyonlara yaklaverdi. O'Neill, kur gu rnleri ile gereki bir temel arasnda uyum olup olmad n aratryordu. Ele ald konular ylece sralanyordu: -100 kiiden fazla insan barndracak uzay istasyonlarnn yaplabilirlii; - Ekonomik ynden anlaml olup olmayaca; - 1 0 bin, 100 bin ve hatta 1 milyon insan finanse edebile cek uzay kentleri; - Bu llerdeki nfus birimlerinin uzayda beslenebilme ve dolam sorunlar; - Bylesine dev yaplarn, ana gezegene yararl olup ol mayaca; - Yeryz ile gkyz kolonisi arasnda ticaret ve deme sorunlar; Profesr O'Neill hesaplar yapt, modeller kurdu, uzman larla tartt, yksek bilimsel dzeyde bir aratrma kaleme al d... Ne var ki, hibir bilimsel dergi, bu aratrmay basmaya yanamad. O'NeilFin harcama ve yarar hesaplar, redaktrlere ar fantastik grnmt. NASA, yeni grlere kaplarn kapam olsa, phesiz bugnk baarl konumuna ulaamazd. O'Neill ile ibirliine gidildi, Florida'daki Kennedy Uzay Uu Merkezi'nde bir ser gi dzenlendi. Her trl bilim-kurgu fantezisine ak, grlmek ve snanmak zere, uzay yerleim merkezlerinin modelleri ve teknik izimleri gzler nne seriliyordu. Bir yl kadar sonra, O'Neill, NASA tarafndan grevlendirilerek, uzay yerleim merkezleri almasn srdrd. Ksa zaman iinde, tam 55 niversite, "Uzay Aratrmalar Birlii" ats altnda birleiverdiler. alma gruplar, uzayda daha byk yaplara ilikin tek nik olanaklar gzden geirdi. Yaynlarn yaratt ilgi sonu cunda, 1977 ylnda, New Jersey eyaletindeki nl niversite kenti Princeton'da, devlete de "yararl" kabul edilen "Institute 45

of Space Studies" (Uzay Aratrmalar Enstits) kuruldu. Profesr O'Neill, sonunda almalarn herkese anlalabilir bir dille yaynlaynca, Amerikallar ylesine byk bir heyecan duydular ki, L-5 Society ad verilen kurum dnyaya geliverdi. Birka ay iinde, ye says birka yz bin ile ifade edilir oldu. Profesr O'Neill'in Uzaydaki Geleceimiz adl kitab Almaneaya da evrildi. Dev uzay kentlerinin kurulabilirliine ilikin savlar aktarrken, O'Neill'in yaptna bal kalyorum: Uzay kentlerinin yapm iin koul gerekliydi: * nsanlar ve malzemeleri, yrngeye aktarabilecek yk tayclar. Bu grev uzay mekikleri tarafndan yerine getirili yor. * Uzaydaki en ideal konum ya da konumlarn belirlen mesi. * Evler, fabrikalar ve dinlenme tesisleri gibi dev yaplar meydana getirebilmek iin, yeryznden tanacak malzeme, hibir zaman yeterli olamayacaktr. Gerekli malzemenin en ucuz maliyetle temini sorunu nasl halledilecektir? SORU 2: KARILII 200 YIL NCE VERLM! Bu tr bir uzay kenti nereye kurulabilir, nerede kurulmalidir?

200 yl akm bir zaman nce, yani 1772'de matematiki Joseph Louis Lagrange (1736-1813) bu sorunun karln ver mitir. 19 yanda Turin'de profesr olan Lagrange, Byk Frederik'in arsna uyarak 1766 ylnda Berlin Bilimler Akademisi'ne gemitir. II. Frederik'in lmnden sonra Paris'e tanm; adalar cebir ve say kuramlar ile ne yaplabilece ini bile bilmezlerken, nemli matematik prensipleri, Lagrange adyla anlmaya balamtr. Varyasyon hesaplar, fonksiyon kuram ve mekanik ilkeleri bunlardan bir ksmdr. Ve uzay an yaadmz gnmzde, " Gvde Soru nu zerine" adn tayan eseri, bir anda yeniden gncellik ka zanmtr. Isaac Newton'un Genel Yerekimi Yasas'na daya nan Lagrange, Jpiter'in yrngesindeki iki "l nokta"nn ga rip zellikleriyle ilgilenmitir. Bu noktalardan biri, gnein evresinde dnen Jpiter'in yrngesinden 60 derece kadar ileride, ikincisi de yine ayn aklkta yer alarak izlemektedir ler. Lagrange, bu "l noktalar"n dier gezegenlerin ekim et 46

kileriyle olutuklarn hesaplayarak, bu tr bir noktada buluan meteoritlerin, dier bir gezegenin ekim alamna giremeyecek leri iin, srekli olarak orada kalmalar gerektii sonucuna varmtr. Aratrmalar da, Lagrange'm bu belirlemelerini do rulamtr. Lagrange'n hesaplar, modern teleskoplarla da tutarll n korumaktadr. "Lagrange" ya da "liberasyon noktalar" di ye anlan sz konusu noktalara, kk meteroitler yapp kal maktadr. lkeyi kavramakszn, ciddi bir biimde anlalabil mesi olanaksz bir alma. Liberasyon noktalar, liberasyon merkezleri. Birbirlerinin evresinde hareket halindeki iki kitlenin, szgelimi Gne ve Jpiter gibi, dzlemindeki iki nokta. Ve konumlarna gre de, gvde sorununun zm. (Lagrange noktalar) Kk bir gezegen gibi bir nc nokta, liberasyon noktasnda hareket siz kalyor ya da periyodik yrngeler iziyor (Truvallar). Lagrange'n hesaplad noktalar L-4 ve L-5 noktalar eklinde tanmlanrken, minik gkyz cisimlerine de "Truval lar" ad veriliyor. Matematikilerimiz, bilgisayarlarnn yardmyla ikiden ok daha fazla L-noktas belirlediler. Bylece Gvde soru nu, rnein yerkre, gne, gezegenler ve ay arasnda noktala rnn saptanmas sz konusu olunca, drt gvde sorunu haline geldi. Profesr O'Neill ve yardmclar, greceli bir uzay kentinin ideal konumu iin, L-5 noktasn belirlediler. Dernek unvan da bu belirlemeden kaynakland: L-5 Topluluu. kinci koul, yani uzay kentinin lokalizasyonu da bylece yerine getirilmi oldu. BERLN DEVREYE GRYOR Keseye uygun malzeme nereden temin edilecek ve L-5'e nasl nakledilecek? Ortada "ay" denilen bir cisim var, stelik hemen sokak kapmzn nnde. Aydaki kayalarn ilenmesi ve nakliyesi tah minlerden ok daha kolay ve gnmzdeki olanaklar, gerek lemesine de elverecek dzeyde. "Net grnt iin, bak as n deitirmek yeterlidir" diyordu Antoine Saint Exupry (1900-1944). Berlin de aynen byle yapt. 47

Berlin Teknik niversitesi Hava ve Uzay Yolculuklar Enstits'nden Prof. Heinz-Hermann Koelle bakanlnda bir aratrma yrtld: "Ay fabrikas kurulmasna ilikin proje/ plan tasla". Profesrler ve renciler, u sorulara karlk bu labilmek iin tam 2 bin alma saati harcamlard: - Ay fabrikas gerekletirilebilir mi ve byle bir giriim ekonomik ynden mantkl mdr? - Ay'da neler retilebilir; retilen mallar nasl nakledilebilir? - Nasl bir teknik uygulama ve ne kadar insan gereklidir? - Ay istasyonu hangi byklkte olmaldr? - Proje, ne kadarlk bir zaman diliminde gerekletirile bilir? - Finansman hangi devletler ya da uluslararas rgtler stlenmelidir? Ve alma sonucunda, u bulgular elde edildi: - Ay fabrikasnn yapm ve iletilmesine bal teknik so runlar orta vadede zlebilir niteliktedir. - Ay fabrikas ile ilgili lojistik grevleri ekonomik adan yerine getirebilecek uzay nakliye sistemleri, yeni teknolojilere gerek kalmakszn gelitirilebilir ve uygulamaya konulabilir. - Ay fabrikas ve buna bal uzay nakliye sistemlerinin kurulabilmesi iin 15, en fazla 20 yla gerek vardr. Fiziksel ve enerji ile ilgili sorunlardan tr, ay fabrikasnn yapm iin, 2000 il 2005 yllar aras, en uygun zaman dilimidir. - Ay zerinde i atlyelerinin kurulmas, uzun vadede, dnya biyosferi zerindeki yk azaltacaktr. - Uluslararas bir ay fabrikasnn gerekletirilmesi, kar lkl gven duygusunu pekitirecek ve onlarca yl sonrasna ynelik bir uluslararas ibirliini gerekli klacaktr. ARATIRMANIN SONU Kanatl tarak makineleri, ay yzeyini kazyarak madenleri yerinden skecek, mineraller tlerek manyetik snflamaya tabi tutulacak ve ardndan dier elemanlarda elektrostatik yo unlama meydana gelecek. Hammaddeler, yeryzne ya da gne sistemindeki bir baka noktaya nakliyeye olanak tanya cak bir biimde ayracak. Kimyasal bir tesis, bu ilemleri akarasit yardmyla zerek gerekletirecek.
4S

"nsanlar, bu iletmeyi altrmaktan kanacak olurlar sa, robotlarca yrtlebilecek bir serven bu" diye bir de tah minde bulunuyor Prof. Koelle. Roket yakt, su ve uzay sakin leri iin gerek duyulacak olan oksijeni de ierecek gaz da re tilebilecek ay zerinde. Projeye gre yiyecek maddesi retimi, hidro-kltr uygulayan bahecilik ve hayvan besicilii de, yer yzne paralel bir yaam kalitesi salayacak. Peki, ya Ay'daki gerekli enerjinin yetersizlii ve enerji retiminin pahall sorunu? Bu dert deil! Yeryz ile Ay arasndaki ntr bir noktada, Ay yzeyinden yaklak 38 bin 500 km. kadar uzaklkta kurulacak "solar uzay enerji istasyonu", gne enerjisini lazer enerjisine dntrerek Ay'daki fabrika ya iletecek. Bu uzay santral, Ay'daki fabrikann gerek duyaca enerji kapasitesinin yaklak yansm retirken, geri kalan blm de dorudan doruya Ay'dan temin edilecek. Havasz bir meknda, rzgr deirmenlerinin kanatlarn dndrecek en kck bir soluk olmadna; oksijen yokluu yznden de yaktlar alev almadna gre, geriye tek bir alternatif kalyor: Kendini yeterince kantlam nkleer enerji.

PARAYI KM DEYECEK? Berlin kaynakl aratrmaya gre, tm gelitirme ve retim harcamalar ile ar nakliye masraflar da gznnde bulundu rularak, 1986 ile 2002 yllar aras iin, ylda 20 milyar dolarlk bir bte ngrlyor. Ay'daki fabrika, o tarihten itibaren, kendini amorti etmeye balyor. Dnyay deerli hammadde lerle elektrik ynnden beslemeye aday fabrika, doa ve evre korumaclara da rahat bir nefes aldracak. Yeryznn biyos feri de, nadasa yatarak, toparlanma olana bulacak. Masrafla ra deecek bir hedef saylmaz m? Endstrinin yan etkileri, bylece dayanlmaz bir hal alamayacak. Yallah uzaya! Ne var ki, bu hedef, baz u teknolojiler gereklemeden, ulalmas g bir d gibi gzkyor. Amerikal aratrma ekipleri de, Berlin Teknik niversitesi'nin almasnda varlan sonulara katlyorlar. 7-13 Ekim 194 tarihleri arasnda svire'nin Lozan ken tinde dzenlenen "Uluslararas Astronatik Federasyonu'nun 35. Kongresinde, NASA'dan M. Duke ve W. Mendell ile Cali fornia Uzay Enstits'nden S. Nozette u grleri dile getirYoksa Yanldm m? F:4
4')

diler: "Uzay aratrmalarnn kanlmaz sonucu, srekli insan barndran bir ay ss olacaktr... Bu ay ssnn ekonomik gerekleebilme ans, bu bin yllk dnemin sonlarn iaret et mektedir... Sz konusu s, insanolunun elinden kma, kendi kendine yeterli ilk dnya d yerleim merkezi olacaktr." En fazla 30 yl iinde, dnyadan yorgun dm turistler, ay ziyaret edebilecekler. Uzay ahinleri ile birlikte, tatil gnle rini cam ve yapay maddelerden oluan kilometrelerce uzun luktaki borularn iinde geirecek ve "aa"daki hibir lksten de fedakrlk etme durumunda kalmayacaklar. Prospektslerde oteller ve restoranlar tantlacak, cennetimsi parklar ve spor merkezleri mteri bekleyecek, bankalar ve postaneler doal hizmetlerini sunacak. 2020 ylnda, pasaportlarnda "Doum yeri: Ay" yazan ilk bebekler dnyaya gelecek ve Mavi Gezegen' den tam 384.400 km. uzaklkta arlk duygusu tatmayan bir genlik yaayacaklar. Geen yzyln altn arayclarndaki tut ku ile zde binlerce olanak sunacak Ay. Ay'a yerleenler, zengin olacak. Kara denizlerde, en iyi cinsten ve bol miktarda demir var. Yeryznde giderek azalmaya yz tutan ise sr se pet. Alminyum retimi iin mutlaka gerekli bir hammadde olan boksit yataklar, hi bitip tkenmeyecek gibi. Solar hcre lerinin retimi iin gereken ve ender bulunan silikon, Ay'da bol mu bol. Ve de, yukarlarda hibir eyin paslanmad gerei! Dnyann demir cevheri yataklar hava tarafndan yenip yutu lurken Ay, hava denilen nesneyi tanmyor bile. stelik, bu ha zinelerin tm de yzeyde ve yaralt almasna gerek gste remeyecek bir biimde serpilmi durumda.

ALTYAPI Berlin Yksek Teknik Okulu'nun aratrmas, nakliye iin tek kac emeli hidrojen-oksijen roketleri ile alan bir ay oto bs gryor. Aracn, eya ya da yolcular yeryz ile ay arasnda deil, yalnzca ayn evresinde ve 100 km'lik bir yk seklikte^ almas; indirme ve bindirmeyi yalnzca orada yerine getirmesi tasarlanyor. Ay ile dnya yrngesi arasndaki "sarka trafik", ar 50

gvdesine ramen az enerji yakan byk bir nakliye arac isti yor. levi, yalnzca yerekimi olmayan bir mekn dahilinde or taya kacak. Ksack ve bir kereye mahsus roket itimi, arac harekete geirecek. Gezegenden havalanmak iin transmisyon tertibatna da gerek gstermeyecek. Bu yzden de, ar nakliye arac, uzay mekikleri tarafndan oraya tanacak olan para cklardan meydana gelecek ve sz konusu mahalde monte edi lecek. kinci ve daha da byk bir istasyon, bilmece oyunlarn daki gibi, ilk istasyonun deneyimli iilerince tek tek yerli yeri ne monte edilecek. Ortaya birtakm sendikal sorunlar da kacak. Yeryzn de ayn ar paralarla byk apta emek sarfedilirken, sz ko nusu i yerekimi olmamas sayesinde, oyuncak gibi gelecek, ijler eyin havada serbeste durduu bir ortam! Sz konusu i iler, hangi cret grubuna dahil edilebilecek? Kurallara uygun kentler kurulabilmesi iin, uzay otobs ile malzeme nakh' yeterli olamayacak. Profesr O'Neill, baka bir yntem neriyor: "Fazlaca uzun olmayan bir zaman ierisinde, birka mil yon ton ay malzemesi ilenebilecei varsaymndan hareket et memiz gerekiyor... Dier bir deyimle, ay tesislerinden, birka yl iinde, kendilerinden binlerce kez daha byk bir kitleyi, Ay'dan retmeleri bekleniyor. Gnmzn mevcut roketlerin den hibiri, bu i kapasitesine sahip bulunmuyor. Bu durum da, ay yzeyini terk etmesine gerek kalmadan, Ay'n yararl ba kiyesini nakledebilecek ara gereksinmesi ortaya kyor. Bu ara nasl gerekletirilecek? Elektro-manyetik top ile balantl olarak, linear motor prensibinden sz etmitim. Profesr O'Neill, bu prensipten, "elektrodinamik malzeme taycsn hesaplamak iin yararla nyor. Kuramsal olarak, ilev tablosunu ylece iziyor Prof. O'Neill: Ayn zerinde, 67 km. uzunluunda bir manyeto hatt ku rulacak. Sz konusu hat, son kilometrelerinde, ar bir top gi bi, hidrolik hareket yeteneine sahip olacak. Rayn zerinde, drt duvarl ve n duvarlar telsiz emri ile annda yatveren ba sk vagonlar yer alacak. Manyeto-tren, malzemeyle yklenecek ve grev balayacak. Manyetik implslerle, tren, saniyede 2,38 kilometrelik ayda kayma hzna ulatrlacak. Bilgisayar tara fndan hesaplanacak son bir ynleme dzeltiminden sonra, tren ani bir frenle duracak, vagonun n kaps kayacak ve sani51

yenin onda biri kadar bir zaman ierisinde taman yk da Ve rilerek, dk ayekim gc ile elektrodinamik malzeme ta ycsnn hzlar, uyum iine girerek boaltm olana salaya cak. Ve tren, yeniden k noktasna geri dnecek. TRANSRAPID Prof. O'Neill tarafndan nerilen elektrodinamik tayc nn yapm, daha birka yl ncesine kadar olanak dyd. Yk sek hz ve ar srtnme direnciyle ilgili sorunlar, Alman fir malar MBB, AEG ve BBC tarafndan TRANS-RAPID Man yetik Hat Konsorsiyumunda zme kavuturuldu. 1984 yln dan bu yana, Hollanda snr yaknlarndaki Emsland'daki 31.5 km'lik "test hatt"nda saatte 400 km'ye kadar varan hzlara ula arak gidip geliyor.

C n planda bir ay otobs; arkada elektrodinamik malzeme ta ycs iin boru hatt.

52

Yeryzndeki tm demiryolcular, daha yksek hzlara ulalmasn engelleyen, tekerlekle raylar arasndaki srtnme sorununu gayet iyi bilir. Bu sorun, yakn bir gelecekte, manye tik hat sayesinde unutulup gidecektir. Srtnmesiz bir tama, ynetme ve eki sistemi, temassz bir manyetik yolculuk tekni i ile sz konusu ilevleri, aracn iindeki elektromanyetik dev reye terk etmekte; manyetik hat, raylarla tekerlekler arasnda srtnme olmakszn ilev grmektedir. Ayda, manyetik hatta benzer bir malzeme tayc, ideal koullara sahiptir. Hava direnci yoktur. En hzl tempoda bile, vagondaki yklerin uup gitmesi diye bir olay sz konusu ola maz. Modelle ilgili grnt (Emsland), malzeme taycsnn nasl kurgulanmas gerektiine ilikin fikir vermektedir: Boru iine yerletirilmi manyetik bir hat.

L-5 NAAT ALANI Peki, ayn yzeyinden tanarak mancnkla frlatlan maddeler nereye savrulacak? kinci bir Lagrange noktasna! Meteroitlerin, librasyon (salnm) noktalarna yaptklarn bi liyoruz. Artk paralar, yap blmleri bitmez tkenmez bir s ra ile uzayn karanlklarna dalacak ve Ay yaknlarndaki L-2 noktasnn evresinde toplanacaklar. Orada da, kk bir uzay istasyonu kendi ekseni etrafnda dnp durmakta; mretteba t^ bolukta salnaduran maddeleri tasnif ederek, dier bir uzay arac ile L-5 noktasna gnderilmek zere birka bin tonluk ktlelere dntrmektedir. Sz konusu yk, ite tam o nokta da ie yarayacak; ilk mtevaz uzay kenti burada kurulacaktr.

GELMENN SEYR PLANI Politik karar verme mekanizmas da denk dt takdir de, yapm almalar ile ilgili olarak aktaracamz zaman tab losu, teknik adan son derece gerekidir.'Ne yazk ki, politik kararlarda ou zaman tutarszlklar sergilenmekte; "her za man Kongolularn ne yapmaklklar gerektiini vaaz eden Eskimolor kabilmektedir" Polonyal mizah yazar Stanislaw Jerzy Lem'in deyimiyle. Teknisyenlerin pimi ana su kata53

cek Eskimolar kmad takdirde, bu kronolojik veriler geer lidir: 1986: Uzay mekii, dnya uydusuna, kk bir uzay istas yonu tayor. Bunu, ekipler izliyor. 1987-1990: Uzay mekikleri prefabrik yap elemanlarn uzay istasyonuna gtryor. stasyon giderek byyor ve sakin leri de oalyor. 1990-1995: kinci bir uzay istasyonu; derken, buna bal olarak bir ncs ve drdncs meydana geliyor. 1995-2000: Uydudaki uzay iileri, prefabrik modllerden iki byk istasyon montaj gerekletiriyor. Uzun bir dnem iin yeterli olabilecek miktarlarda yiyecek maddesi, su, oksijen vb. depolanyor. Bu arada, ylda 400 seferlik uzay dolmuu tra fiine ulalyor. 1995-2005: Ay is:asyonu, yerleime uygun hale geliyor. Kk bir nkleer merkez faaliyete geiyor. Ay liman kurulu yor. Robotlar hammaddeleri ilemeye balyor. Elektrodinamik malzeme taycnn yapm sryor. 2000-2005: Byk uzay istasyonlarndan biri tamamlanm ve donanmtr. Bir uzay ilebi, istasyonu, Ay yaknlarndaki L-2 noktasna srklyor. Ay ile L-2 istasyonu arasnda sarka trafiine geiliyor. kinci bir uzay istasyonu, uyduyu terk ediyor ve L-5'e yol lanyor. Profesr O'Neill tarafndan "ADA I" ad verilen ilk uzay kentinin temelini oluturuyor. 2002: Ayn 38.500 km. zerinde, ilk uzay enerji merkezi faaliyete geiyor. rettii enerjiyi, mikrodalgalar ve lazer yo luyla, Ay yerleme merkezine gnderiyor. Ayn yl ierisinde, dnya d ilk insan olan, ilk ay bebei, ay kliniinde dnyaya geliyor. TAV, hzl bir mdahaleye hazr bekliyor. 2004: Ay kolonisinin fabrikalar, ilk hammaddelerin atk madde naklini gerekletiriyor. Ay bebeklerinin says ona yk seliyor. Yeryznde yeni bir tartma kopuyor: ocuklar Ay'da m kalmal, yoksa dnyada m eitilmeli? 2005: L-5 istasyonunun tepelerinde, giderek daha olc sa yda prefabrik para ve ikmal malzemesi yzyor. gc tale bi artyor. ADA Fin yuvarlak strktr, giderek belirginlei yor. Ay'dan dzenli bir biimde, zellikle uzay souu ve n lara kar yaltm maddesi olarak kullanlan malzeme tarznda, mal akm gerekleiyor. 54

ARA DURUM Gelecee ynelik yolculuumuzda, bir soluktuk mola ve relim. Teknik olanaklarn kullamm alan, tek kelimeyle sersem lik veriyor insana. Konuya yaknlm olmasa ve gelecein aratrma atlyelerinde oynanan oyunun erevesini bilmesem, dnlebilir konular listesinin dnda kalan, fakat buna ra men yaplabilir olanlar duyup grnce, dorusu ben de dehe te kaplabilirdim. Tanrlarn Arabalar'nda yksek sesle dn meye kalknca, bir anda muazzam bir ok dalgasn harekete geirdim. Hem de dnya apnda bir ok dalgas. imdi de, u andaki olanaklara el atyorum. Gelimeler, u nl ocuk ma salnda her admda yedi mil birden kateden efsanevi izmelerin iinde seyrediyor sanki. 55

nmzdeki 20 y| iinde uzay ile ilgili olarak yaplabilir olann gerekleip gereklememesi, teknik bir sorun deil, tersine tamamen uygun politik kararlarla ilgili bir konu. Gele cee inanan bir insan olarak, genel gelimelerin, politikaclar pazarlk masasna oturtmaya zorlayacam sanyorum. JeanJacques Rousseau (1712-1778) da bu durumu biliyordu: "nsa nolunun dnmeye balayabilmesi hi kolay deildir. Bir ke re balaynca da, sonsuza dek srdrr gider dnme denilen olguyu." Yerkrenin lkeleri zorunlu bir biimde temel bir antla ma ats altnda toplanmak durumunda kalacaklar. Tm ulu sal aptaki enerji skntlar, uluslararas bir yoksullua doru srklyor. evre kirlenmesi, gkyz altnda ne snr tanyor ne de gmrk dairesi. Dnya nfusu oahyor, doum kon trolleri etkin olamyor ve alk, ktalar kaplyor. Dnya batyor mu? "Roma Kulb" veya "Global 2000" aratrmas ya da "Bir Gezegen Yamalanyor" gibi kitaplar, o sar ve dilsiz teslimi yetilii krklemek yerine, bir eit pilot ilev yerine getire rek, ufka bir uyar tablosu yansttla. nsanlk, bugne dek trn kyamet belirtilerini atlatmay baard. Yeryz sakini her za man, yzmek iin sularn grtlana dek ykselmesini bekledi. Selamsz sabahsz patlak veren felaketlere kar, insanolu gszdr. Fakat, yalnzca bu trdn felaketlere kar savun maszdr. Yava yava gelime gsteren, onlarca yl zarfnda ol gunlaan tehlikelere kar ise savunma gcn seferber eder, bulu yeteneine sahip olanlar alarma geirir, yaratc fantezi sini devreye sokar. nk, "hayal gc, bilmekten de daha nemlidir", Albert Einsteinin deyiiyle. Petrol ihra eden lkelerin rgt OPEC, 1970 ile 1980 yllar arasnda gelirini tam 20 katna (!) ykseltince, bak ke mie dayand. Alternatif enerjiler aranp bulundu, petrol tke timi yeni teknik uygulamalar yoluyla frenlendi. Peki, ya kay naklar tkenip de, petrol be kuru etmeyince neler olacak? Ben inanyorum ki, arabalar yine yryecek, kaloriferler s retecek. in alternatifi, o pek holanlmayan nkleer enerji olmasa bile, mucitlerin kck gri beyin hcrelerinden hidro jen motorlar fkracak. Yani, hibir konuya kafa yorup da tasasn ekmeyelim mi! Sonsuz zamanlardan bu yana, sorunlarla dolu kutular in sanln evresinde ylp duruyor ve "kol krlr yeni iinde
56

kalr" diyerek iin iinden syrlabilmeye frsat tanmyor. Ne var ki, sorun kutularn hemen yanbanda, zm kutular da duruyor ve zm arayclarn bu kutular amalar gerekiyor. Ve zm kutusunda da, koskocaman "uzay yerleme merkez leri" projesi yatyor. Kaynaklan iyiden iyiye tketilen dnyamzn, hi durma dan oalan insan nfusunu besleyebilmesine olanak yoktur. 1982 yl rakamlarna gre, dnya nfusu, 4.5 milyar akndr. Dnya Bankas'nn 1985 ubat tahminlerine gre, sz konusu nfus, bu bin yln sonuna dek iki misline, 2020 ylna doru da katma kacaktr. Bu byme, her yl yeni ve byk bir dev let, her gn iki kocaman kent, her saniye de drt kiilik bir aile demektir. Batl endstrilemi uluslar, dnya nfusunun yak lak yzde 25'ini meydana getirirken, dnya retiminin yzde 75'ini salamaktadrlar. Dnya nfusunun yzde 60'm meydaJ na getiren gelimekte olan lkeler ise retim pay olarak yzde 10'luk bir dilim ortaya koymaktadrlar. Yzde 15'i oluturan sosyalist lkelerin hissesi ise yzde 15'te kalmaktadr. Tarm alanlar, tm insanlarn iaesini stlenmeyi taahht edemeye cek kadar kktr. nsanolunun dnebileceinden ok da ha ksa bir zaman ierisinde, okyanuslar da tkenip gidecektir, evre tahribi, artk dayanlmaz bir hal almtr. Sular ykselmektedir geri ya, henz boazmza kadar varm deildir. Bu Mavi Gezegen'le ilgili bir para kafa yorul mas gerektii herhalde yzer durumda iken akl edilebilecek tir. "Ultima ratio", yani son are: Endstri alanlar, enerji re aktrleri ve yerleme merkezleri uzaya tanmaldr. Gerekli hammaddeler Ay'dan, daha sonra da asteroid kuandan salanabileceine gre, bu gzelim yerkreyi niye yiyip bitirelim ki! Uzaya yerletirebilme olanamz olduu halde, o tatsz reaktrleri niye aada kuralm ki? Bana kalr sa, en iyisi ve en akllcas, gnll olarak uzaya yaylnmasdr. Ve hepsinden nemlisi: Bar isteyei, uzayn bar yollardan isknna taraf olmaldr. Planlamann ufku snrszdr. Ar endstri L-noktasnda younlanca, hammaddeler, yar-mamul rnlere dnecek tir. Bilgisizler sohbetinden kar klar duyar gibi oluyorum: Yer ekimi olmayan bir meknda btn bunlar olanaksz! Teknik hayalgc, kendi ekseni etrafnda dnerek, aynen analarmzn amar makinelerinde olduu gibi, yapay bir e kim gc meydana getirecek dev emberler zerinde kafa yoI

57

ruyorlar. Makinen n lumbozundan baknca aka ne gryo ruz: Silindir ne kac ar byk bir hzda dnerse, amarlar da o oranda silindirin duvarlarna yapyor. Ayn prensipten hare ketle uzay fabrikalar ile uzay kentleri de kendi rotasyonlar ile arzulanan ekim gcne kavuturulabilir. Uydulardaki ar en dstri de eritme ilemleri iin, bitip tkenmek bilmez bir g ne enerjisini emrine amade bulacak; yksek frnlar, bulut derdi olmakszn alabilecek ve lazer enerjisi retilecektir. Oksijen sknts diye de bir sorun yoktur ve birok hammad denin yan rn olarak elde edilebilir. Bilindii kadar ile Ay yzeyindeki kayalarn yzde 20'si silikon, yzde 30'u metal, yzde 40' oksijen, geri kalan da eitli karmlardan olu maktadr. Kullanlan havann da muhafaza edilerek yeni bir kullanma dntrlmesi yntemi, insanl uzay aralarnda oktan denenmi ve oturmu bir sistemdir. Aydaki kayalardan oksijen retiminde, uzay kentlerinin kurulmasnda yararlanla bilecek artk maddeler ortaya kacaktr: Kl,'cruf ve mine raller, bahecilikte, humus olarak kullanlacaktr. Olayn tamamen yeni boyutlar ancak kendini belli edi yor. California niversitesi Lawrence Livermore Laboratuar' nda yllarca alan, imdiler ise NASA iin uzun vadeli ara trmalar yrten fiziki Peter Vajk, unlar yazyor: "Diyelim ki, yeryznde alminyum ve antimonlu bir ka rm meydana getirilsin. Bu iki madenin younluklar, birbi rinden nemli bir farkllk arzediyor. Her ikisi birden eritilince metaller yeniden donmaya yz tutarken, alminyum yzeyde kalr. Bu nedenledir ki, bu karmn yeryz zerinde ekono mik miktarlarda retimi sz konusu olamamaktadr. Oysa sz konusu sre, gne hcreleri ile alan gelecein atlyelerin de gerekletii takdirde, bugn elimizde bulunan en kaliteli gne hcrelerine kyasla, yzde 35 orannda daha iyi rand man verecektir." Uzay laboratuarlarnda, ancak ve ancak yer ekimi ol makszn - ya da ok dk bir dzeydeki yer ekimi ile uygu lama alanna konulabilecek farmatik rnler, kristaller ve cam karmlar, rahatlkla elde edilebilecektir. Uzay iftilerinin en bata gelen grevi, topraa enerji kazandrmak olacaktr. Termonkleer bir reaktr olan gne, byke ksm evrenin drt bir yanna dalan nlarm, mil yonlarca yldr aktaradurmaktadr. Dnya zerinde kullanma dntrlen gne enerjisi, enerji skntmzn giderilmesine 58

yetmeyecektir. nk, retim merkezi ile tketici arasndaki mesafe hayli uzak, hava koullar garantili deil, yerkre evre sindeki enerji kayb da yksek miktarlardadr. Evrende ise parlak gnein nlar yakalanarak uydularda elektrie dn trlebilir; sonra da mikrodalgalar ya da lazer biiminde yer yzne yanstlabilir. Doru drst ilev gsteremeyecek nk leer enerji santrallar kurmaya alan ar nfus younluuna sahip gelimekte olan lkeler iin hem etkin, hem de maliyet ynnden daha uygun bir yntem olurdu bu. AY'A GD-DN ijzay turizmi de, bo verilmeden zerinde durulmas ge reken bir konudur. Gelime bylece devam eder ve mantk araya giremezse, insanlar, giderek daha geni bo zaman di limlerine sahip olacaklardr. Tatil cennetleri, st ste ylan insan kmeleri ile karnca yuvalarna dnrken - 2010 yln da, ay ssne yaplacak bir yolculuk ok ekici bir davet haline gelecektir. Yer ekimi olmakszn, Ay yzeyinde kocaman s raylar yapabilmeyi kim arzulamaz ki? Yeni yeni ktalarla kar lalnca duyulan o byleyici heyecan, phesiz, Ay'a ziyaret konusunda da kendini gsterecektir. Berlin'de dnyaya gelen, yllar yl Wernher von Braun'un yardmcs olarak Alabama-Huntsville'de birlikte alan Kraft A.Ehrike, daha da ileri giderek Mars turizminden sz ediyor: "Dev ve volkanik biimli tek tek dalar var... 600 km. te mel yanapl 25 bin metre yksekliindeki Olympus Mns; dev boazlar, karmak arazileri ile dnya d vahilikteki 2 bin 500 km. uzunluunda Chasma Marines; kum frtnalar ile ykanan, dev ykseklikteki platolarn ortasndaki byk krater. Bu ve bunun gibi daha nice grntler, pespembe bir gkyz altn da, gnein douu ve batnda, Mars ziyaretilerinin emirle rine amade olabilir. GRKEML BR FKR Uzay sakinleri, grkemli bir baka fikri daha, geree d ntrebilirler. Fikir, bundan 20 yldan daha fazla gerilere, Wernher von Braun'un tm yaam boyunca kendisinden "59

retmenim" diye sz ederek ycelttii uzay yolculuunun babas saylan Prof. Hermann Oberth'a aittir. Olay, uzaydaki bir istas yonda oynar yzeyli dev aynalarn belirli bir istasyona yerleti rilmeleri ile ilgilidir. Prcf. Obert, sz konusu aynalarn grevi ni u ekilde tanmlamaktadr: "Birincisi, byk kentler odaklanarak, geceleri uzaydan aydnlatlabilir. Bylece, elektrik harcamalarndan tasarruf edilmi olunur. kincisi, tekil aynalar yle bir biimde ynlen dirilir ki, hassas blgelerde geceleri don tehlikesi nlenmi olur. ncs, kutup limanlarna uzanan deniz yollar, ak tutulur. Daha somaki aamalarda da, iklim koullar yle bir biimde ynlendirilir ki, llk kesimler verimli hale gelir ve bulutlar aracl ile' su basknlarnn nne geilir." 91 yandaki Prof. Oberth'in bu belirlemelerinin tad arl yeterince vurgulayabilmek iin, kendisiyle ilgili baz noktalar hatrlatmamda yarar var. Prof. Obert, daha 1917 y lnda, evet, yl konusunda bask hatas filan yok! 25 metrelik, be metre apnda ve 10 tonluk bir roket tasars ortaya atm; 1923 ylnda (!) Gezegen Sahalarna Roketler adl kitabnda gnmz byk roketlerinin temel elemanlarnn dkmn yapm; 1938-1940 arasnda Viyana Teknik Yksek Okulu'nda roket deneylerine katlm; 1941 ylndan itibaren Wernher von Braun'un ekibinde yer alarak 1955-1958 yllar arasnda da, yi ne von Braun ile birlikte NASA'da (Huntsville) almtr. Uzay'da nsanlar adl eseri, 1954'te yaynlanmtr. Prof. Oberth'i bundan yllar nce tanyabilmi olduum iin, talihi me teekkr borluyum. Ve 17 Ocak 1985 tarihinde Nrnberg' de "Meister Singer" salonunda verdiim konferans srasnda, dinleyiciler arasnda yer almasndan iftihar duyuyorum. Kendi sini selamlama erefine eritim, dinleyiciler de srekli bir al kla sayglarn dile getirdiler. YERLEM Uzay gmenleri aile ve dostlarnn yaknnda ve allm bir evrede dinlenme ve spora gereksinme duyacaklardr. Dolaysyla, yeri im alanlar (Habitate; Latince Habitatio/konut) sorunu sz konusudur. Prof. O NeilFin tasarmlarna gre, ADA I, L-5 noktasnda kurulacaktr Yerleme merkezlerindeki arlk noktas da
60

dnyadaki gibi olacak; gndz ve gece ritmini salayacak olan gne , ayna tarafndan yanstlacaktr. imenler, iekler, aalar ve hayvanlar, biotoplarda ye titirilecek; srekli olarak tazelenen ve filtre edilen hava, ana gezegendekinden daha kaliteli olacaktr. Bu yeni boyutlara z lem duyan ynetici, teknisyen, ii ve aileleri, yaam yaamaya deer klan hibir nimetten yoksun kalmayacaklardr. Evren' den sevgiler slogann tayacak olan ilk posta kart ile birlikte,

21. yzyldaki bir yerleim alannn NASA'ya gre temsil bir resmi. yeryznden gme arzusu da hummal bir tutkuya dnece i iin, smrgeciler, ksa bir zaman sonra Ada I'in ardndan, Ada H'nin yapmna el atmak zorunda kalacaklardr Ada I'in ndeneyimleri sayesinde. Ada II daha hzl, daha yanllardan arnm ve ok daha byk bir biimde kurulacaktr. O'Neill'in planlarna gre, dev tekerlein ap 1.8 km., ekvator evresi ise 6.5 km. olacaktr. Bu ller erevesinde tam 140 bin insan, en ileri koullar altnda yaayabilecektir. Ormanlar, parklar, dereler, gller, tatil merkezleri ve en sevi len ev hayvanlar doal konforun paralarn oluturacaktr. Kapkara uzaydan prl prl mcevher gibi ldayan yl dzlarn, yakm gezegenlerin ve yerleim merkezlerindeki tesis lerin seyri, doyumsuz bir zevktir. Hkmetler ve trstlerin de Ada II tr anahtar-teslim yerleim merkezleri satn alabilme leri olanak dahilindedir. 61

Sk doum kontrol yntemlerine ramen, gnn birinde Ada II, rfusu karlayamayacak kadar daralacak; gnn bi rinde, mevcut teknoloji de alacaktr. Bylece, daha byk yerleim merkezlerine ynelinecektir. Gzpek uzay dnr Gerard O'Neill, Ada II'n 6.5 km apmda ve 32 km. uzunlu unda olacan, dev tekerlek formu terkedilerek kendi ekseni etrafnda I dnecek bir silindir aamasna ulalacan da he saplamtr. Ada III, bir milyon insann barnabilecei 1000 ki lometrekarelik kullanlabilir bir yaam alan sunacaktr.

YARAR/ZARAR HESABI Uzay yolculuu ile birlikte, ABD'de dinamik bir byme endstrisi olumutur. "Amerikallar, kazan getirebilecek tek nolojilerin olabildiince abuk bir biimde zel sektre maledilebilmesi gayesiyle, sivil ve genel yarara dnk bir rgt ola rak NASA'y kurmulardr." isvireli uzay uzman Dr. Bruno L. Stanek'in Ticari Uzay Yolculuu - 21. Yzyln petrol zenginli i mi? adn tayan kitabndan, uzay ann birtakm meyvele rini derlemekte yarar gryorum "1958 tarihli yasal kuruluundan bu yana, NASA, hepimi zin yararland, birka bin adet patent almtr. Yeni trden yapay maddeler kendiliinden yaparak kapanan pantolon cepleri, torba azlar vb), cam elyaftan optik maddeler, gne hcreleri, nabz makinesi, klima aygtlar, tbbi youn bakm is tasyonlar, mikrc prosesrler bur lardan bazlardr. Artk her eyin babas sava > deil, uzay yolc luudur. NASA, ilerlemele ri ile ilgili sonular genel yarara c nk olarak kullanlabilmesi iin daima endstri kesimine iletmi... ve bylece, yatrmlar nn nemlice bir blmn de amorti etmitir. - letiim uydularlyla, toprakst bir balant ann mikro dalgalar yardmyla kurulabilecei, fakat, uydulara gre 10 misli yksek maliyetler ulaaca kantlanm; eski olanaklarla tm yarkreyi kapsayan bir bulut rts resminin 30 dakikada bir belirlenemeyecei grlmtr. - Floridal ifte e her 30 dakikada bir meteoroloji hari talar aktarlarak, don yapacak geceler nceden bildirilmekte, buna gre seralar stlmaktadr. Bu sayede son yllarda 45 mil yon dolarlk bir zararn nne geilmitir. - Telefon uydular nn getirdii ucuzlama sayesinde, 1965

ylnda ancak 3 milyon adet ktalararas grme yaplabilir ken; ayn rakam, 1980'de 200 milyona ykselmitir. - Uydu fotoraflar, hava deiimlerini tam zamannda bildirmekte; tatlsu yataklarn belirlemekte ve mahsul rekolteleriyle ilgili n bilgiler salamaktadr. Bu avantajlardan, yoksul lkeler de yararlanabilmektedir. - Endonezya, sualt kablolar maliyetinin ok ok altnda rakamlarla, haberleme uydular vastasyla, byk adalar ile kk adacklarn birbirine balamtr. - Brezilya, LANDSAT'n keseye uygun uzay-ekim fo toraflar ile geit vermez Amazon blgesinin ayrntlarn renmitir. - Afrika devletleri de, yine ayn uydu ekimlerinden yaI rarlanarak, ekirge srlerini izleyebilme ve yoketme olana na sahip olmulardr. Bylece, klliyetli miktarlarda haarat ilacndan da tasarruf edilmitir." Dr. Stanek, son derece etkileyici bir baarya iaret et mektedir. Uzay istasyonu Skylab'in maliyeti 2 milyar dolar ola rak kaytlara gemi; yalnzca ABD'de, 15 milyar dolarlk top rak kaybnn nlenmesinde yardmc olmutur. NASA, 1968-1972 yllar arasnda, John F. Kenned/nin 1961 ylnda en nemli aama olarak iaret ettii bir program gerekletirmitir. nsanl Apollo, Aya ini yapmtr. 5.8 ton arlnda, 3.9 m. apndaki; 25 tonluk yardmc birimler, 16 ton da aya ini birimleri ieren uzay kapsl 50 milyar dolara malol mutur. ' Gnmz hesaplar ile uzay yerleim merkezi Ada II, 200 milyar dolara kacaktr. Bu harcamalar, devletler, sanayi sek trleri ve bankalar arasnda blnerek, 20 yla datlacaktr. Haber dergisi Time'm, 1984'te, almalarla ilgili olarak aktar d habere gre, uzay programnn teknolojik ve ekonomik kazanc, bu harcamay 20:1 gibi bir oranda katlayacaktr. 30 yl kadar sonra, yeryznden tamamen bamsz bir uzay yerleim merkezi mevcut olabilecektir. Teknolojik ve ma li ynden, dev uzay tesisleri kurulmasnda hibir engel yoktur. Biz, bu ie balayabiliriz. Sonraki ve daha sonraki kuaklarsa, bu ii gerekletirmek zorundadr.

63

SORULAR LSTES Konuyla ilgili geni literatrden, gelecee ynelik byk yolculuun kavranabilmesi iin elzem olan en nemli verilere deindim. Konuya, "dev bir uzay yerleim merkezini tahmin ve ta savvur edebiliyor musunuz" diye girseydim, okuyucularm ta rz undan "kurgu-bilim" yazar yerine konulabilirdim. Bylesi bir ni teleme yanl altnda kalmamak iin, uzay yerleim merkezi konusuna ilikin geni bir ansiklopedik veriler demeti aktar dm. Bu temelden hareketle, herkes, uzaydaki yerleim merkez lerinde olup bitecek eyleri, kendine gre; zgrce dnebilir. u tr bir soru listesi kacaktr ortaya: Yerleim merkezi kime ait olacak? Projeye katlan dev letlere mi, iletmecilere mi? Ya da yatrm, faiz ve bileik faiz yoluyla amorti edildikten sonra, uzay gmenlerine mi? Doum oranlarn kim belirleyecek, kim denetleyecek? Uzayda oluacak bu kent-devleti, bir eit demokrasi mi, yoksa yneticiler devleti karakteri mi tayacak? Sosyal deiim grltsz patrtsz meydana gelebilecek mi, yoksa dnya benzeri koullar m ortaya kacak? ller ne olacak? Kavanoz mezarlar m, yoksa uzay me zarlklarna m bavurulacak? (Hibiri. Yerekimi olmayan bir dzende, gln bir imaj.) Cesetler' yeryzne mi postalana cak? zel koullar gerei, yepyeni bir hukuk sistemi mi doa cak? Hedefler, ana gezegen dnyaca m belirlenecek, yoksa dorudan uzay gmenleri tarafndan m izilecek? Uzay kentleri, dnya iin, belirli bir tehdit oluturabilir mi? Zamanla, yalnzca uzay doumlularn bak olacaklar bilinmeyen bakteri ve virsler ortaya kacak m? "Orada yukarda", "burada aada" olduundan farkl birtakm ahlak yasalar meydana gelecek mi? Mlkiyet, gayrimenkul sahiplii, miras gibi hukuk ilikile ri sz konusu olacak m? Deiik yerleim merkezlerinin sakinleri, aralarnda bar ierisinde yaayabilecekler mi, yoksa srekli sava ve ekime basili, insanolunun kromozomlarnda yer etmi bir zellik mi? "Kk yldzlarn sava" gibi bir tehlike var m?
64

Byle bir uyumazlk durumunda, dnya gezegeni nasl tavr alacak? Yeni sanayilerin yeni silahlar karsnda,- belirli bir bask ile kar karya kalabilir mi?

SPEKLASYONLAR MI? Bu sorular listesinin sonuna varmak olanaksz gibidir. Yeni yeni sorular reterek, sonu gelmeyen ciltler doldurabili riz. Ne var ki, mutlak olan bir tan sz konusudur. Orada, yu karlarda da mkemmel bir toplum ortaya kamayacaktr. n san, her yerde insandr. Bir para speklasyona sapalm. Herhangi bir zamanda, belki 100 yl ierisinde, gmenle rin yeryznde akrabalar kalmayacak. Ekonomik erkinlik iinde ve ge yollandklar ana gezegenle ilgili tm anlarn yitirmi bir biimde, zgr varlklarndan gurur duyarak, gne sistemimize "elveda" demeyi kararlatracaklar. Aynen atalar gibi, bu yrekli ncler de, evrenin daha derinliklerine uzan mak, yeni boyutlarda servenlere komak isteyecekler. Durdu run uzay yerleim merkezini, inecek var! Ya da: Uzay kenti, bilimsel bir sekinler tabakas tarafndan i gal olunacak; yeryz - LX noktas - Ay - Gezegenler ekseni dayanlmaz bir biimde tekdze bulunacak. Aratrma merak yznden, yerleim noktasndan kopacaklar. Ya da: leri bir monari veya bir eit bakanlk demokrasisi ge litirilecek. Kral, veya bakann halefleri, snrsz haklara sahip olmay arzulayacaklar. Milyonlara hkmedecek, yeryz ile imzalanm eski antlamalar ise birer ayakba gibi grecek ler. Hangi devlet biimi sz konusu olursa olsun, ynetici, "halk"na, eski balar ve antlamalar tamamen koparabilmek iin, bir baka gne sistemine gei buyruu verecek. Yada: Uzay yerleim merkezlerinde yepyeni bir mezhep ortaya kacak. Adna "gnderilme misyonu" diyelim. Bu mezhebin mritleri, temelden tutucu ve taviz vermez olacak; kiliselerin de, doru yola dnenler, misyonlarn tm uzaya yaymay ala yacaklar. nan ve zeky birletirerek, evrenin tmnde misYoksa Yanldm m? F: 5

65

yonerlik yapmak, tek gerek dinin nnde uzanan uzay kapla rm amak isteyecekler. "Gnderilme misyonu" balayacak. Yeni ufuklara yneltebilecek, bir sr dnlebilir moti vasyon arasndan drt adet senaryo. Dev bir uyduyu, "L" noktasndan alp da gne sisteminin dna gnderebilecek bir kopuun itici nedenleri son derece nemli olmaldr. Mnih Teknik niversitesi Uzay Yolculuu Teknolojisi Krss Ordinarys Profesr Harry O. Rupe, bu adan bugn olabileceklerle yarmm olas tablolarn, "Snrsz Boyut, Uzay Yolculuu" adl iki esiz ve heyecan verici al masnda son derece gzel iliyor. Sk bir incelemeden sonra, speklasyonlarn sona erdii bir ufukta, gerek olanaklarn varln, buna karlk gl motor donanmlar konusunun nemli bir sorun oluturduunu kavradm. Yine de, byk bir uzay yerleim merkezi yeryznden havalanmamak Sz konusu trden bir rnek yerekimsiz halen ilev gryor. Zorlu bir ivme, kimi zaman bir gezegenin ekim gcnn de eklenmesi ile ani bir srama, uzaydaki yolculuu nu daha da ileri mesafelere srkleyebilir. Yldzdan yldza uzanan, yldzlararas yolculuk da, byle balayacaktr belki de. Olanaksz m? NANILMAYACAK OLAY Kk gvdeli, yldzlararas drt adet sonda, oktan uzay ierisinde ilerliyor bile; Pioneer X ve Pioneer XI, 1972 ylnn Mart ve Nisan aylarnda yola ktlar. Voyager I ve Voyager II ise 1977'nin Austos ve Eyllnde frlatldlar. Drd de gne sistemimizi terk edecek. Sondalar, itim gc olmakszn yol al yorlar. in gizemi urada: Rotalar, daima gezegenlerin ekim glerine doru seyrediyor. Bu gce kaplarak, gezegenlere arpp paralanmalar gerekirken, hzlarnn ykseklii saye sinde, yollarna devam ediyorlar. 1986 Ocanda, Voyager II, yeryznden 2.8 milyar km. uzaklktaki Urans gezegeninin yanndan geecek. yl ka dar sonra da, drtl ete, gne sistemimizi terk edecek. Kk ve itimsiz robot-roketlerin dayand ilke, uzayda da kullanlabilir olmahdr. Uzay kentlerinden k, itici dona-

66

nma sahip bulunduklarna gre, daha tez gerekleecektir. i zilen rotann evresinde dnen gktalarndan kurtulabilmek ya da herhangi bir gkcisminin ekim alanndan uzak kalabil mek iin, motor donanm ile manevra yaplmas da zorunlu gzkmektedir. Houston'daki Hughes Aratrma Laboratuarlarndan Amerikal fiziki Robert L. Forward, yldzlararas yolculuk iin, speklatif adan u nerilerden yola kmaktadr: - ekirdek gcyle hareket: Uzay gemisinden belirli bir uzaklkta, hidrojen bombalar atelenecek. Patlama basnc, gerilim plakasna yansyarak, sreli patlamalarla, araca hereket kazandracak. (Laf aramzda, dnya zerindeki cephane liklerde yer alan hidrojen bombalarndan kurtulabilmek iin - Antiproton gcyle hareket: Antimadde; antiproton ya da antihidrojen biiminde "normal" maddeyle reaksiyona so kulacak ve bylece son derece gl bir itici n oluturula cak. (Cenevre'deki Avrupa Nkleer Aratrma Merkezi CERN'de, antiprotonlar retilerek gnlerce muhafaza edilebi liyor.) - Mikrodalgayla hareket: tme iin, belirli bir mikrodalga n kullanlacak. - Lazer: Lazer n, bir eit uzay yelkenine yansyarak, aynen yelkenli teknelerde olduu gibi, uzay gemisini ileri ite cek. - Elektrik motoru: Bir ekirdek fzyon reaktr, eitli biimlerde itici n olarak ilev grecek olan elektrik enerjisi retecek. - Sabitisin motoru: Bir tr devasa parabolik ayna, uzayn her yannda mevcut olan hidrojen atomlarn geni bir toplay c alan zerinde biriktirecek. Sz konusu elemanlar, enerjisini helyum tr reaksiyon rnlerine ileten ve sabit nn itme g cn serbest brakan ekirdek fzyon reaktr iin iletici maddeyi oluturacaklar. Bu motor modelinde, temel madde hibir zaman tkenmeyecek. Sabitisin motoru zerinde, unutulmamakl gerekir ki, roket ve uzay yolculuu aratrmacs Eugen Saenger de (1905-1964) kafa yormu; Stuttgart Yksek Teknik Okulu Aratrma Enstits'nn yneticisi olarak, sabi tisin iletiim aygtlaryla ilgili bir dizi deney yrtmt. Bugn iin her ne kadar inanlmayacak bir olay gibi gelse de, sorunla etkin bir biimde ilgilenilmesi, dnlebilecek tm
67

zmlerde, kozmik llere gre ok yava hzlar elde edil mekle birlikte, umut vaat etmektedir. Uzaydaki cisimlerin greceli olarak yava seyretmeleri nin, galaksimizde bir kolonizasyona olanak tanyp tanmayaca zerine kafa yoran zeki insanlarn varl, srpriz deildir. Evren sonsuz; en yakndaki yldz olan Alpha Centauri'ye olan uzaklk da, en hzl uzay gemilerinin bile yzler, hatta binlerce yl yolda kalmalarn gerektirecek kadar almaz olarak belletilmitir bize. KOMSYON 51 Uluslararas Astronomi Birlii (IAU), 1982 Genel Kong resinde, yeni bir aratrma grubu kurulmasn kararlatrd. Sz konusu grup, protokolde, "Komisyon 51/Dnya D Yaam Aratrmas" olarak yer ald. Astronomi ve astrofizik dnyas nn Cari Sagan, John Billingham, Frank Drake, Philip Morri son ve Edward Purcell de dahil olmak zere, 210 astronom ve dier uzmanlk dallarndan 40 kadar bilim adam, sz konusu komisyona katld. Komisyon 51'in bakanlna da, Boston niversitesi astronomlarndan Profesr Michael D. Papagiannis seildi. Sorunlara, "olanaksz" yaftal duvarlar arkasna s nmadan zm arayan nl bir isimdi Papagiannis. Profesr Papagiannis, kuramlarnn en banda, insano lunun son 100 yl ierisinde, eriebildii en byk mesafeyi 6 10 , yol al hzn da 4 bin kat genilettii gereinden yola kt. yle dedi Papagian nis: "Bu adan bakldnda, nmzdeki ya da bir sonraki yzylda, sz konusu rakam onda bir orannda da olsa, aabil memiz olanak dahilinde grnyor. Bu da, hzmz 400 faktr lk bir oaltmaya ulatrmamz anlamna gelir ki, k hznn yzde bir il demektir. Uzanm mesafesi ise O1^ olacaktr ki, on k yl mesafe, bizi bir sonraki yldzn kaplarna vard racaktr." Ve: "ekirdek fzyon yardm ile eriilebilir olan k hznn yzde ikilik bir oran ile, bir uzay gemisi komu yldz lara uzanan 10 k yllk bir mesafeyi yaklak 500 ylda alabile cektir." Prof. Papagiannis, Albert Einstein'in grn de dikka te alyor: "Bilimin ou temel fikirleri, aslnda basittir ve her kese anlalabilir bir dille aktarlabilir." Bostonlu astronom da 68

ayn yolu izleyerek u hesaplar yapmaktadr: "400 yldan daha ksa bir zaman ierisinde, Amerika, kz arabasndan "ay yolculuu" aamasna sramtr. Bu nedenle dir ki, en ge 500 yl ierisinde, dier bir gezegen zerinde uzay kolonisi kurulacam dnmek, mantkldr. Burada nemli olar, gerekli temel bilginin kullanma dnk biimde hazr olabihnesidir. Yabanc "X" gezegenine inildiinde, ham madde, metalrji, atom analizi, transmisyon ve itici maddeler gibi konularn uzmanlar ile uzay yerleim merkezi ile ilgili planlar, mrettebatn bavullarnda hazr olmaldr. lk Sputnik' in frlatlmasndan Ay'daki ilk insana dek katedilen zmler gibi, uzay yolculuklar iin gerekli teknolojiler de, 500 yl iinde gerekleebilmelidir. Ayrca, uzay .kolonisi iin, dnya benzeri bir gezegen de kullanlacak deildir. Aylar, asteroidler ve l gezegenler, esiz birer hammadde kayna durumundadr. nsanolu, byk zaman dilimleri ile dnebilmeyi renmelidir. Dnya Bankas eski bakan Robert S. McNamara, bu konuda ilgin bir benzetme yapmt: "Evrenin tarihini, bir millik (1609, 34 m.) uzunluk zerindeki bir izgi olarak d necek olursak, bu izgideki insanlar da, son santimetrenin iin de yer alan minicik bir kesitten ibarettir!" Prof. Papagiannis yle diyor: "Uzay smrgecileri 500 yl yolda geirir, ilk gne sisteminde bir 500 yl da bir gezegenin endstrilemesine hasrederlerse; aralarndan kk bir grup, eski ya da daha gelitirilmi bir uzay gemisi ile ayrlacak olur sa, bu, 1000 yl iin (500 gidi, 500 de byme) yaklak 10 k yllk bir kolonizasyon dalgas demektir. Yani, bir yzyl iin bir k yl hz." Bylece, tm Samanyolumuz, 10 milyon yl ierisinde kolonize edilebilir. Dnlmesi olanaksz bir sre midir? Galak simizin ya, 10 milyar yl olarak kabul olunmaktadr. 10 milyon ylck, dnyamzn yann ancak binde birine eittir. Tm bilim adamlar gibi, Papagiannis de, hesaplamalarn da, asla ar iyimser rakamlara yz vermiyor. Uzay kolonisi nin, her be ylda bir, yeni bir gne sistemine rastlayacaklarn kabul ediyor. Bir sonraki sabit yldz Proxima Centauri, drt k yl mesafede. On k yl sonra ise tam on adet yldz var. 20 k ylnn ardndan 75; bunu izleyerek de, her alt k ayn da bir yldz beliriyor. Yz k ylnda ulalan rakam 400 bin. Elbette, birbirlerinin peisra dizilmi deiller. Uzayn derin-

69

likleri iinde dalmlar. Mola vermek isteyen bir uzay koloni sinin, bir somaki gnee kadar be k yl yol tepmesine de gerek yok. Tek yapaca i, en yakn gezegene demir atmak, hepsi o kadar.

ASTRONOTLARIN YKS Uzayda neler olup bitecektir? Daha sonra koyacam d eme talarnn iyice anlalmasn salayabilmek iin, senaryo lar dzmeyi srdryorum. Deindiim drt aamal evrede yeni yerleim merkezine kan uzay adamlarn "doma-byme" uzayl bir nesil izleye cektir. Bu insanlar, orada yaayacak, orada seviecek, orada lecekler. Video-ovlarla dinlenecek, spor sahalarn kullana caklar. Kkler ocuk bahelerinde oynayacak, bykler, k tphanelerde bilgi daarcklarn geniletecekler. Ancak, en gerekli olan eyler zerinde durulacak. Kent devletini ekip eviren, geerli teknii ynlendiren, meteroit trafiini halleden ve rotay muhafaza eden bir ynetim ekibi oluacak. Buna ramen, birtakm gerginlikler de meyda na gelecek. e koulanlar, asalaklar, tufeylilikle sulayacak lar. Bir devrim sonucunda, yeni yasalar ortaya kacak. Yasala ra bal kalmayanlar, yol zerindeki dnya benzeri ilk gezege ne salverilecek. Memnun olmayanlar ve bakaldranlardan, ilk kk koloniler meydana gelecek. Sekin tabaka, en rahat yer leim merkezlerinde yaayacak; ocuklar en ileri ilkokullara; biraz daha ileri yatakiler de birinci snf astronomi, astrofizik, navigasyon, gravitasyon, jenetik ve bilgisayar teknolojisi re ten fakltelere sahip niversitelere gidecekler. Bilim adamlar sinerjetik sorunlar tartacak; toptan yokolu veya lmden sonra yeniden dnyaya geli zerinde kafa yoracaklar. Sonuta gnlk yaamda artk madde kalmayacak. Hepsi de, dner sis tem ierisinde yeniden kullanma tbi tutulacak. Uzaydaki insan varlnn gemii -ilk gnleri- bu biim de akp gidecek. Havadaki titreimler ise her an yeni bir srp rize gebe olacak. Her nesil, olaand bir eyler renecek. Birisi, ilk bilinli bilgisayara tank olurken; bir dieri de, o g ne dein hayal bile edilemeyen astronomik bulgulara katla cak. Bizce bilinen hibir yldz katalogunda yer almayan olgu70

1ar birer birer geree dnrken, bir bakas da yepyeni bir gne sistemine giriverecek. Kimi ise, ok gibi yol alan TAV arac ile keif gezisine kacak. Rya Gemisi animatrlerine gerek kalmakszn, gvertede her an bir yenilik yaanacak. Ye ni yeni enerji eitleri ve itici g donanmlar bulunacak. Dahi biyolog Gregor Johann MendePin (1822-1884) jenetik izi sr lerek deiik sebze ve meyveler elde edilecek. Halka en fazla yarar salayan bulu ve keiflerle ilgili olarak, ulusal bir bay ramla balantl bir trende, halk festivali dzenlenecek, lazer konserleri verilecek. Bir uzay cenneti deil sz konusu olan! Yalnzca hominidden insan aamasna uzanana dek ar lk kazanan kavgalar, ekimeler, kskanlklar, uzay yerleim merkezindeki sert kurallar ve yasa gc ile yeryznden... par don, uzay yerleim merkezinden sklp atlacak. Bilim adamlarnn laboratuarlarnda, uzay gemisinin d nda, kendi balarna onarm yapabilecek bio-robotlar retile cek. Planlamaclar, verimsiz gezegenlerin, yaam alanlarna dntrlebilmesine ilikin kuramlar gelitirecekler. Balan g yllarnda sreklilik arzeden dnya ile haberlemeden, za manla iyiden iyiye tasarruf edilecek; dokuzuncu kuaktaysa ta mamen kesilecek. Yeryzndekilere kyasla, ok daha ileri ve ok daha zeki bulacak uzay sakinleri kendilerini. Bylece, za manla, dnya, bilgi olarak bilgisayara depolanm galktik bir noktadan, ilk vatan ans olmaktan te bir anlam ifade etmeye cek. 10 bin yl ierisinde dnyay ziyaret etme grn ileyen bir komite kurulurken; "bu masrafa gerek var m" sorusunu slogan edinen bir de kar-komite ortaya kacak. Bu yal Ma vi Gezegen'de ilgi ekecek ne kald ki? ncler, kendilerini Evren'in Bykleri, Yaradl'n Tac olarak grecekler. Bu zihniyet ierisinde, bir "diktatrler-hanedan" olua cak. Dk dzeydeki etkinlikler iin igc olarak kullanlan halkn bir blm, "aptal" gzyle grlecek. Yaam beklenti leri en dk olan yoksullar, reaktrdeki en tehlikeli ilere ko ulacak. Memurlar, bilim adamlar ve mhendislerden meyda na gelen orta snf, yneticinin buyruklarna kar direnmeye kalkacak. Fakat, yneticinin gcnn alamaz bir dzeye ulat anlalacak. Cezalar yadracak; aratrmalara kesintili olarak, deneylere ise ancak sk denetim altnda izin verecek. Medyalar dorudan ve en ksa yoldan elinin altmda tutacak, eletiriyi yasaklayacak. "Byk Birader" her yerde olacak. Ko nutlar ve iyerlerini aratracak. Silah tama hakk, yalnzca

ynetici snfa ve koruyucularna tannacak. Uzay yerleimcile rinin bulunduu her yerde, yneticinin boyutlu lazer holog ram annda beliriverecek. Bylece, "her yerde hazr ve nazr" havasn yaratm olacak. Ayn anda deiik meknlarda gr lebilecek. "Gnderilme Misyon'nun ileri gelenleri de bir manastr da hkm srecekler. Uzay smrgecileri, start delikleri nn de diz kerek, dier gezegenlere yaylmaya ilikin inanlarn yineleyecekler. Evren'in ruhunu y iceltecekler. Herkes kendini eit hissedecek, herkesle ilgilenecek. lk temel okuldan sonra eitimini srdrmek isteyenler, tarikat kurallarna gre bu hakka sahip olacaklar. lerlemeci deneyler, koruma altndaki meknlarda yrtlecek; sistemin hayat nem tayan blme lerine, ancak uzmanlar girebilecek. Normal yerleimciler iin, tm dinlerde olduu gibi, tabu sa]'ilan snr hatlar sz konusu olacak. Molekler biyoloji, jenetik ve radyoastronomi zellikle deer verilen bilim dallar arasnd a yer alacak. Jenetik mesaj lar tayan sondalar, misyonlar yklenerek evrenin deiik k elerine yollanacak. Kat yakt roketlerine balanm sondalara "biyolojik bombalar" ad verilecek. Gne sistemlerinin altna stne, sana soluna dalm drt bir yandaki cazip oyuncak lara ynelecekler. arklar ve dualar arasnda, kardeler, bom balarnn, Evren'in ruhu adna, hedeflerine ne zaman varacak larn hesaplayacaklar. X zaman noktasna, bir izotop saati programlanacak; biyo-bombann zararsz patlama mekanizma sn harekete geirecek, jenetik materyali zgrlne kavu turacak. Gnderilme Misyon'nun kardeleri, yaam znn byke bir blmnn gnelere dp yanacann ya da yaam d gezegenlerde heba olacann bilincini tayacaklar. Yine de, hi deilse bir ksmnn dnya benzeri gezegenlere ulaarak zek tohumlarn serpeceine ve yeni bir evrim ba langc sahneleyeceine ilikin umutlarn muhafaza edecekler. Bylece "gnderilme misyon'nun grevi de yerine gelmi ola cak. 26'nc nesilden on iki yksek rahibin toplantsnda u konu tartlacak: Nasl daha iyi yaplabilir? Zek spermlerinin daha hzl yaylmas nasl gerekletirilebilir? Acaba neleri gzden kardk? Evrenin Ruhu'na daha etkin bir biimde nasl hiz met verebiliriz? Ve yepyeni bir fikir ortaya atlverecek: Yeni dnyalar yaratn! Yaama yatkn olmayan gezegenleri, yaam dolu topraklara dntrelim. "Hatta, daha da iyisi," diyecek rahiplerin ba, "nerede basit bir yaam grrsek, yapay mutas-

72

yon yoluyla evrim sramasnda yardmc olalm!" Uzay yerleim merkezindeki yaam tasvirlerimde biraz hayalci davrandm kabul ediyorum. Yine de, erdemliliin gerektirdii yn hi kaybetmedim, bilimsel ve teknik adan olanaksz bir eye yer vermedim. TAV zerindeki kk uzay istasyonlarnn ngrlen teknik sistemleri, ay istasyonu ve Ada I ile uzay yerleim merkezleri olanak dahilindedir. zetle belirlemek gerekirse: - Evrim, er ya da ge, insanolunu uzaya srkleyecektir. - Zeki yaam formlarnn yaylmas iin sper hzl uzay gemilerine gerek yoktur. - Uzay yerleim merkezleri sakinleri stn insanlar deil dir. Yeryznn tm dier insanlar gibi, erdemleri, yetenekle ri ve dertleri vardr. (Bugne dein, dnya d varlklarn, dier bir deyimle tanrlarn, insanlardan binlerce yl stn olacakla r, zeknn yansra bir anlamda "insan olmayan" davranlar sergileyecekleri dnlmtr. Bu tr iddialar dorulayabilmek iin hibir geerli neden yoktur. - Yabanc uzay yerleim merkezlerinden gelen dnya d ziyaretiler incinebilir bir haldedir; yerleim alanlar, iten de dtan da saldrya aktr.
' i

ARATIRMAYA AIK LGN KONULAR Tam on iki kitapta, dnya d varlklarn binlerce yl n cesine ait ziyaretlerini belgelemeye ve kafalara yerletirmeye altm. Gelecee uzatlacak kpr sayesinde, en eski zaman lara dnk, unutulmu tarihimiz de gn na.karak hayal edilebilirlik hanesine girebilmeli. Bylesi bir kabuldeki tek en gel ve tutarsz yan, evrendeki tek zeki yaam biimini olutur duumuza ilikin saplantmzdr. Sanrm, hl grlerinin doruluunu en deimez ilke olarak benimsemi bir sr bilim adam var. Gemiimizle ilgili gerek de, devraldmz mirasn bir parasdr. yi ho da, Darwin kuramnda olduu gibi, bilim, kendine uymayan ve de kavrayamad kuramlardan kanrsa, etimolojik hipotezlerin ne yarar olabilir ? Gereklerin giderek artan basks, bilimsel pazarda alnp satlan hibir kurama uy gunluk salanamamasndan m kaynaklanyor yoksa? Immanu el Kant (1724-1804) yle diyor: "yi bir teoriden daha pratie dnk hibir ey yoktur!" Herhalde, karl bulunamayan
73

sorularn hasralt edilmesi iin sylenmemitir bu sz. Yksek okullarda, elimizin altndaki en modern teknik aralarla snanmas gereken dnceler, yalnzca benden kay naklanmyor. rencilerle yaptm sohbetlerde, konuya son derece yaknlk duyduklarn reniyor, fakat seminerlerine dahil edemeyeceklerini de gayet iyi biliyorum. Yeni fikirler, gnn bilim adamla rmca oluturulan imentodan dnce ya psnn damnn altma bir trl giremiyor. Oturma hakk aran yor, ksacas. Kkenimiz ve geleceimizle ilgili yeni grntle rin de yuvalanabilecei bir rnekn isteniyor. Halbuki bu yaklam, dnya d varlklarn yerkreyi zi yaretleri konusu, bi ok bilim dalma yepyeni drtler kazand rabilir. Geleneksel zmlerden syrhnarak, bu trden sorular nyargsz aratrlr ve olanaklar elverirse geerli cevaplar da bulunabilir: - Yeryzndeki ilk yaam biimi nasl ortaya kmtr? Hibir ciddi bilim adam, yeni bir iddiada bulunamamtr. Bu soru, gndemden karlmtr. - nsanolu, zek olgusunu nsl kazanmtr? Bugne dein kabul gren evrimsel seim ve uyum kuramlar ereve sinde mi, yoksa uzay kkenli spontane mutasyonlar vastasyla m? (Nobel dl sahibi Francis Crick, yeryzndeki yaamn -isler belirli bir amala, ister rastlant olsun- dnya dndan gel;n yaam tohumlar yoluyla ortaya ktn savunmaktadr. Britanyal astrofiziki Sir Fred Hoyle de, spontane mutasyonlarn, dnya dndan gelme bir jentik materyal ile balam olabileceine olaslk tanmaktadr.) - En eski dinlerin k noktas hangi nedenlere dayan maktadr? Doa olaylar m? Psikolojik ynden aklanabilir da Tan biimleri mi? Ya da dnya d ziyaretilerin yceltil mesini amalayan yanl anlalan teknik olgular m? - Tm mitolojilerin mayasn oluturan ortak ekirdek nasl meydana gelmitir? - Bugne aktarlan kutsal metinlerdeki tanr figrleri, ne den daima ate, deprem, duman ve grlt ile balantldr? - "Den Melekler" ve "Tanr ocuklar" tanmlar ile ne kastedilmektedir? stelik, bu trden tanmlamalar, yalnzca Peygamber Enok'un "gereklii tartlr" kitab ile snrl deil dir. Bilindii gibi Enok, 365 dnya yl yanda iken, eceli gel meden nce, gkyzne ekilmitir. - Tanrsal ceza mahkemeleri tablolar, hangi nedenden
74

tr bir lkenin tamamnn yok edilmesiyle zde olmaktadr? - Byk gmbrtlerle ge ykselen dinsel ve mitolojik kiilikler ne anlatmaya almaktadr? - Tarihin ilk ve "n" dnemlerinde, kavimleri, piramitler, Stonhenge'deki gibi antsal parklar ya da Fransz Brtanyasndaki menhir ynlar dikmeye iten drt ne olabilir? - Aktarmlarn ounda ortaya kan zaman kaymalarn dan ne anlamalyz? Tanrlar iin, neden insanlardan farkl bir zaman anlay sz konusu olmaktadr? - Tanrlarn yeniden dneceklerine ilikin inan, neden tm dinlerde ortaktr? nsanlar, bu geri dnten niin kork maktadr? - nsanlar, tanrya yaknlamay, niin hep yksek dala rn tepelerinde] aramaktadrlar? Tapmaklarnda, neden hep yksek tepe grntlerini yelemilerdir? Oralarda sunulan kurbanlar ne gibi bir anlam ifade etmektedir? - En eski dinsel sembollerdeki motivasyon nereden kay naklanm; gne, yldzlar ve uan gemi kltleri nasl ortaya kmtr? - srail'de Sleyman'n uan arabasnda olduu gibi, bir klt, nasl olup da teknik aygtlara dek uzanabilmitir? - Dnyann hemen her yerindeki birbirlerinden tamamen bamsz kavimler, tanr figrlerinde, "miferli yaratk" imajn nereden bulmulardr? Her birine zgl yetenekler yaktrlan ok tanrl hinduizm nasl domutur? - Hemen tm lkelerdeki maara izimleri, nasl olup da birbirine benzeyebilmektedir? - lk insanlk, yalnzca gkyznden gzlenebilecek toporafik izimlerin zahmetine niin katlanmtr? - nsanlar, ilerinde tanrlarn barnacaklar tapnaklara neden gerek duymutur? Tapmak yaplarna neden "gksel ev ler" ya da tanrlarn "uan konutlar" gzyle baklmtr? - Maya benzeri kltr kavimleri, artc astronomik ve matematik bilgilerini nereden derlemilerdir? Maya Uygarl, gemiin ve gelecein tm gne ve ay tutulmalarn ieren "tu tulma tablosu"nu nereden temin etmitir? Tam 6 bin yln ardndan, yalnzca bir gnlk bir dzelt meye gerek gsterecek kadar mkemmel olan Vens'n y rngesindeki dnn ileyen tarihler, nasl elde edilmitir? - Tarihiler ve peygamberler, bilgilerini, "gksel eitmenler"den saladklarn, nasl bylesine emin bir biimde ileri sI

75

rebilmilerdir? - En eski tanrlarn, yeryzn, canllarla birlikte ve aa mal olarak yarattklarna ilikin kabuller ne derece dorudur? Sz, bilimindir. Bu sorulara karlk verdii takdirde, yep yeni ve yuvarlak bir dnya tablosu ortaya kacaktr. "Baz g rler dzeltilmek durumunda kalacaksa da, yanlgnn itiraf, bugn dne kyasla daha kurnaz olunduu anlamna da gele cektir." diyor vatandam Johann Kaspar Lavater (1741-1801). Teknik adan yaplabilirlerin listesini grdkten sonra, kurgu sal alandaki olanaklar da sergilemek istiyorum.

"TERRAFORMING" James Edward Oberg, Houston NASA Uzay Merkezi'nm Johnson Uzay Uu Merkezi'nde uu kontrolr olarak al maktadr. 1981 ylnda, "Yeni Dnyala" adn tayan kayda deer bir eser yaynlamtr. Oberg, bu zegenin yapay aralarla dntrlebilnesi gibi fantastik ola naklara dikkat ekmektedir. "Her ne k.dar artc gelse de" demektedir Oberg, "tm gezegenlerin yapay aralara bavuru larak dntrlmesi, hi de devrimci bir dnce deildir. Binlerce yldan bu yana, edebiyat ve mitolojinin konusu olagel mitir." Uzmanlk dilinde, yaam olana tanmayan dnyalarn, insanolunun barnabilecei trden bir gezegene dntrlme sine "terraforming" ad verilmektedir. Bu kavram, ilk kez, 1930 ylnda W. Olaf Stapledon'un "lk ve Son nsanlar" adn tayan kurgu-bilim romannda ortaya km ve dnyann dntrl mesi veya yeni dnyalar yaratlmas anlamnda kullanlmakta dr. Oberg, son derece somuttur: "Terraforming iin ilk aday, Vens'tr. Bir zamanlar, dnyann ikiz gezegeni olduuna inanlrd. Bugn ise, Orta a'daki cehennem tasvirlerine benzer bir grntye sahip ol duunu biliyoruz. Dnya koullarna gre, Vens, ar scak tr. Atmosferi ide ok miktarda karbondioksit ve zaya bu lunmaktadr. Ayrca, dn de son derece yavatr." Bu verihrin deitirilmesi konusunda, "terraforming" planlayclar hi de kaak dvmemektedirler. Speklasyon76

larna gre, kuyruklu yldzlar, atomik patlamalar araclyla yrngelerinden kartlabilir, kalntlar da Vens'e serpilir. Kuyruklu yldzlar, byk lde buzdan olutuklarna gre, sz konusu buz ate gibi yanan Vens'n zerinde eriyecek; bylece hayati nem tayan su buhar meydana gelecektir. Bundan da te, kuyruklu yldzlar ya da meteroitler arptrdarak, Vens'n daha hzl dnmesi, yani gece ve gndz ritmin de deiiklik salanabilir. Oberg'e gre, "gezegenin yeni dn hz daha gl bir manyetik alan oluturarak gne nlarnn etkisini azaltacaktr." Bundan sonraki aamada, jenetik laboratuarlarnda mavi yosunlar retilerek, bunlardan birka bin ton kadar, Vens'n atmosferine pskrtlecektir. Tek hcreli yosunlar, en yksek slarda bile yaayabilme yeteneine sahiptir. Olumsuz yaam koullarnda varlklarn srdrebilmek iin, kaln, geni duvar l ve yedek maddeler depolayabilecek srekli hcreler geliti receklerdir. Ve de, kitleler halinde oalacaklardr. Maddesel alveri srasnda Vens atmosferindeki karbondioksidin b yk bir blmn emecek; yan rn olarak karbondioksit ok sijene dntke, Vens'n atmosferi tamamen deiecektir. Yine de, komu gezegenimizin scakl insan varlna olanak tanmad iin "sera etkisi"nin de nne geilmesi ge rekecektir. James Oberg, bu konuya eilerek, glge salayacak yapay toz bulutlar nermektedir. Bunlar gne nlarn kra cak, su buhar ktleleri, Okyanuslara dnecek yamurlar ha linde boanacaktr. Oberg'in hesaplamalarna kalrsa, birka yzyl sonra, belirli Vens enlemlerinde, bizim gney denizi evresini andran bir iklim meydana gelecektir. Her ey, bu izdiim kadar kolay ve basit olup bitmeye cektir phesiz. Asl sorun, Vens'teki atmosfer basncnn, bi zim deniz dzeyindeki basntan yz kat fazla oluudur. nsa nolu, ancak santimetrekp bana yaklak 215 gramlk bir at mosfer basncna dayanabilir. Bunun alt da, st de basn giysisi gerektirir. u anki Vens atmosfer basnc, insanolunu ezip nefes aldrmayacaktr. Bu tr dnceler, henz ayaklarnda patikle, emekleme dnemini yaamaktadr. Yine de, California Teknoloji Enstits'nde astrofiziki olarak alan svireli mteveffa Prof. Fritz Zwickly ya da New York Cornell niversitesi'nden TV yaynlar ile dnya apnda n yapan Prof. Cari Sagan gibi n de gelen isimler, "terraforming" konusuna yaknlk duymakta drlar.
77

SICAK VENS'TEN SOUK MARS'A Gne sistemimizin drdnc gezegeni olan Mars'ta du rum ne merkezdedir? Mars toprandaki basn, yaklak alt milibar kadardr ki, bu rakam dnya zerindeki 31 bin metrelik bir irtifadaki basnca eittir. Mars'n bu son derece ince atmos feri, byk lde karbondioksit gazndan olumaktadr. G nee daha uzak bir mesafede kalmas dolaysyla, dnyadan ok daha souktur. Gne/Dnya ortalama mesafesi 150 mil yon km; Gne/Mars aras ise 228 milyon km'dir. Son olarak, Mars'm yzeyinde hayat nem tayan akarsu da bulunma maktadr. Bu nedenle de, kutuplarndaki buzun eriyebilmesi iin ve yzeyin altnda bulunduu varsaylan buzun ortaya kabilmesi iin Mars'm ssnn ykseltilmesi gerekmektedir. Bu amala: - 1000 km. kenar uzunluuna sahip uzay aynalanyla g ne nlar yakalanarak, gezegen yava yava stlabilir. - Phobos ve Deimos adlarn tayan Mars'n uydular, to za dntrlerek Mars yzeyine serpitirilebilir. Bu sayede de, srekli don alanlar ile tozlarla kapl buzullar, rmak ve de nizlere dnebilir. 1 - Sabit su skntsna kar, buzdan kuyruklu yldzlar veya buz-asteroidleri, Mars'la arpacak bir yrngeye oturtulabi lirler. - Mars yrngesindeki mikro-dalga yollayclar vastasyla Mars toprann snmas salanabilir. Bunun iin gerekli ener ji de dorudan Gne'ten alnr. James E. Oberg, 67 km. apnda ve santimetrekp bana 3 gram younluundaki bir asteroidin Mars'a arparak 41 km. derinliinde bir krater oluturuundan szediyor. Kraterde de, insanolunun gereksinme duyduu rakamn tam yars kadar, 500 milibarlk bir atmosfer basnc meydana geliyor. Vens projesinde olduu gibi, Mars'ta da, birka bin ton luk jenetik disipline tbi tutulmu mavi yosun, dioksit gazn, oksijene dntryor. Yine yksek s yardmyla buzdan su ya, buluttan da yamura evrilim srecine snlyor. Birka bin yl iinde de toprak bakterilerinden mantarlara, yararl ha arattan balklara varana dek, kendi kendine yeterli kolojik bir sistem erevesinde, her eit yaam biimi otaya kyor. Ve ilk Mars gmenine yneltilecek grev, u ifadeyi tayor byk olaslkla: "Yetiin ve oalm. Bitkilere, hayvanlara hk-

medin. Mars' kendinize tbi kln!" nsan, deiik iklim koullarna karn direnir, adapte olur ya da onlardan yararlanr. Grnland'm souunda da, ku ru l scanda da, ekvatorun nemli canglnda da, And yayla larnn ince atmosferinde de yaamn srdrebilir. Her ne ka dar bugn iin kuramsal dzeyde kalsa da, speklatif mantk, teknolojik ve biyolojik bilgilere dayanarak, eninde sonunda s cak (Vens) ile souk (Mars) gezegenlerin de dnya benzeri gkcisimlerin halini alabileceklerini sylemektedir. "aresizlik ve honutsuzluk, ilerlemenin ilk koullardr" diyordu Thomas Alva Edison (1847-1931) ve dnyay deiti recek "inanlmaz" bulularn birbiri peisra sralyordu. DNYANIN POZSYONU Bir gne sistemi, bir gne ile eitli gezegenlerden olu ur. Samanyolumuzdaki 200 milyar gnee kyasla, bizim gne imiz, son derece olaan bir yldzdr. 1.4 milyon kilometrelik ap ile, yerkremizden, yalnzca 109 kat daha byktr. Gneimizin evresinde dneduran dokuz gezegen ara snda yerkremiz, en ideal uzakla; ne ok souk, ne ok scak olduundan dnlebilir tm yaam biimlerinin geliebilme si iin ideal koullara sahiptir. Bildiimiz gibi, Mars'ta ve Vens'te de durum her ne ka dar kritik de olsa, geri kalan gezegenlerde, ar scak veya so uk yznden, dnya benzeri bir yaam olumas, kesinlikle sz konusu deildir. Dnyay "insancl gezegen" klan, gnee olan ideal uzakldr. Uzaydaki bu uyumlu konumumuzu neye borluyuz? Eski alarda, yeryznn evrenin merkezi olduu ve g nein dnyann evresinde dndne inanlrd. M.O. 280 y lnda Semoslu gen doa bilimcisi Aristarchos (300-230) gne ve sabit yldzlarnn hareketsiz olduklar, yerkrenin ise bu sa bit gnein evresinde dnd gibi yrekli bir hipotez ortaya att. Aristharchos kmsendi ve alay konusu oldu, bugn ise, hipotezinin doruluu herkese bilinmektedir. Gne, gne sistemimizin tam merkezindedir. 400 yl kadar sonra, yaklak M.S. 150 ylnda, skenderiyeli astronom Claudius Ptolemeus (120-180) "ptolomeik dnya sistemi" kuramnda dnyay mer keze oturttu; ay, gezegenler ve gnei yerkrenin evresinde

dndrd. Daha telere de bol yldzl bir daire yerletirdi. s kenderiyelinin dnya sistemi, antik a astronomi ve matema tiinin tm bilgilerini ieriyordu. Bu sistemin, yaklak 1500 yl sonra Dou Prusyal Niko laus Kopernikus'un (1474-1543) temel yapt, "Gk Cisimleri nin Dn Hakknda Alt Kitap" yaynlanana dek (1543) ge erliliini korumu olmas da artc deildir. Kopernikus di ye anlan dhi, gezegenler sistemimizin merkezine gnei yer letiriyor, gkcisimlerindeki gzlenebilir hareketliliin de, dnyann dnnden ileri geldii kehanetinde bulunuyordu. Gezegen yrngelerinin, dnyann evresinde tam bir daire meydana getirdiklerini savunan Kopernikus da yanlmt. Olay, ilk kez, Johannes Keppler'in, kendi adn tayan ya sas ile birlikte gn na kt: - Gezegenler, elips biimde yrngelerle, gnein evre sinde dnmekteydiler. - Gnee en yakn olan gezegen en hzl, en uzaktaki ise en yava dn hareketine sahipti.

Cambridge'deki eitimi srasnda Kepler'in eserleri ile ta nan Isaac Newton (1643-1727), yasay tamamlad. Gnlk olaylarn dikkatli bir gzlemcisi ve kuramcs olan Newton, u soruyu yneltti: Havaya atlan bir cisim, niye gerisin geriye yere dyordu? "Doabilimin Matematik Temelleri" adn tayan temel yaptnda, ekim yasasyla bu sorunun karln da ver di: ki ktle noktasnn birbirini ekim gc ktlelerin arpmyla dorudan; uzaklklarnn karesine ise dolayl orantda" idi. Daha basit bir ifadeyle, bir gezegenin gnee olan uzakl, ktlesi ve hz arasnda nedensel bir balant sz konusu idi. Gne sistemimiz sarka gibi salnyor, yolculuk planna gre de, dokuz gezegen, eliptik yrngelerini izliyorlar. Peki, ya aniden, sihirbaz asas demiesine, yepyeni ve bilinmeyen bir gezegen bu yrngelere girer ya da mevcut gezegenlerden biri ban alp giderse ne olacak? Denge bozulacak, ktlesel ekim gc kayacak. Uzunca bir zaman sonra, belki her ey yeniden yerli yerine oturacak ama, sz gelimi bir Mars, gnee daha da yaklaacak, Merkr de ana yldzn kucana decek. Demek ki, souk bir gezegenin, gnee yakn bir yrngeye itilmesi; ya da, scak bir Vens'n gneten uzaklatrlmas

olanak dahilindedir. Bu prosedrde, souk gezegenleri sta bilmek iin 1000 m. kenar uzunluuna sahip aynalara da, scak gezegenleri serinletebilmek iin yapay toz bulutlarna da gerek kalmaz. yi ho da, gezegenler nasl harekete geirilebilecektir? En gzpek bilimsel fantezilerde bile, gezegenleri yrn gesinden srp kartabilecek bir enerji dnlemez. Bylesi bir olay gerekletirebilecek kapasitede bir g aygt, topya dan baka bir ey deildir. "Terraforming" mhendisleri ise pe inen yol tkayan bu kat statkodan korkmuyorlar. yle yak layorlar konuya: Bir gne sisteminde yeni yerekimi ilintile ri meydana getirin. Bir gezegeni havaya uurun, bylece dier gkcisimleri yeni yrngelere zorlansnlar! Yeni yrngeler, rahatlkla nceden hesaplanabilecek; bu tr uzaklklarda bir ka onbinlik kilometre fark ise herhangi bir nem tamaya cak. Hipotez: Bir uzay uydusu 50Q yldr yoldadr ve bir gne sistemine yaklamaktadr. Uzay gmenlerinden X kua, yeni bir dn yaya yerleme fikrine kar en kk bir ilgi bile duymamakta dr. Vatan da, gezegeni de, uzay yerleim merkezidir. Ne var ki, uydu, uzayn karanlklarnda srdrd uzun yolculuun ardndan, enerji kaynaklarn yenileme durumun dadr. Yeni gne sistemine girmeden nce, astronomlar alt gezegen seerek, yrngelerini gzden geirmi, spektra ana lizlerini hazrlam, yzey slarn lmlerdir. Robot sonda lar, yldrm hzyla aratrma gezileri yaparak yaam ansn mjdelemilerdir. Sonular ortadadr: 1. Gezegen; ate gibi yanmaktadr. 2. Gezegen; slar, 700 derecenin zerindedir. 3. Gezegen; ekvatoru 20 derecedir, dev buzlarla kapl kutuplar son derece genitir, tayfun gibi kum ve buhar frtnalar patlak vermektedir, ilkel yaam mevcuttur. 4. Gezegen; donmu yze yinin alt buzla kapldr, srekli don sz konusudur, zayf at mosferi yzde 96 orannda karbondioksit, yzde 2 orannda azot, yzde 1 argon, yzde 0.7 orannda karbonmonoksit, yzde 0.3 kadar da oksijenle kapldr. 5. Gezegen; sterildir, buzla kapldr, atmosferi yoktur, yeralt zenginliklerine sahiptir. 6. Gezegen; devasa bir gkyz cismidir, atmosferi metan ve amonyak arlkldr, yaam yoktur. Gnderilme Misyonu'nun rahipleri ferahlamtr. 3 nu maral gezegen, kendi benzerlerinden hareketle, yaam koul lar asndan uygundur. Yalnzca, Gne'e bir para daha yaYoksa Yanldm m? F:6
81

knlatrnlmas gerekecektir. O zaman, kutuplardaki buzlar eri yecek; okyanuslar oluacak, s ykselecek, su-bulut-yamur dolam rayna oturacaktr. ncelikle, oksijen reten mavi yo sunlar yerletirilecek; ardndan farkl ilkel yaam biimleri ser pitirilecek; her eit bitki ve canl varlkla son bulacaktr. Bu yatrmn son hedefi de, elbetteki, en ileri trler arasnda, ya pay mutasyon yoluyla "zek" yaratlmas olacaktr. Bilimsel sekinler tabakasnn asl derdi, enerji gereksini minin giderilmesidir. Yabanc sistemin gnei bu ie yatknsa da, hammadde yeterli deildir. Onca yzyllk uutan sonra, hemen her eye gereksinme duyulmakta; oysa zaman sorunu tmnn giderilmesine olanak tanmamaktadr. Uzayda doan nesiller, uzun zamandr, atalarna kyasla daha uzun bir mr srmektedirler. Yeni bulunan gne sisteminde bir 500 yl yi tirmek nemli deildir onlar iin. Bu arada, hammaddeleri toplayacak, "gnderilme misyon'nun bekiliini srdrecek lerdir. Bu arada, dier gne sistemine doru uzanp, 2500 yl sonra geri dnerek deneylerinin sonucunu grmelerinde de bir saknca yoktur. Uzun hesaplamalardan sonra, bilim adamlar ve rahipler den oluan ynetici mekanizma, enerji ve misyon ikilemini bir potada eritecek zm bulur. Beinci gezegende alacak kilometrelerce derinlikteki deklere patlayc yerletirilerek; uydu, gvenlik ierisinde ay rldktan sonra, bir dizi hidrojen bombas atelenecektir. Ay nen nceden hesapland gibi, beinci gezegen para para olacak; gne sistemi de birbirine girecektir. nc ve dr dnc gezegenler, Gne'e daha ok kayarlarken, altnc biraz daha uzaklaacaktr. Beinci gezegenin paralan, dier geze genlerin zerine serpilirken, bycek bir blm ise, beklenil dii zere, tek bir kuakta toplanacaktr. Paralar hzla sou yacak, bilimsel sekinlerin enerji sorunu da bylece hallola caktr. O andan itibaren, robotlar, her eit hammaddeyi, be inci gezegenin infilakiyle meydana gelen asteroidlerden topla yabilecektir. Buz, demir, uran ve titanyum yataklar tkr tkr ortaya kmakta; Gnderilme Misyon'nun din kardeleri de, arzulanan gezegeni gne sistemindeki en ideal yrngeye oturtmu olmann hazzn yaamaktadrlar. Terraforming! Delice. Hayalci. topik. Dorusu, gerekten byle gzkyor da, ne var ki, Kitab- Mukaddesin "Tekvin" (Yaradl) blmnde de, bundan
82

bakaca bir ey anlatlmyor: "... Ve Tam dedi: Gkyznn altndaki su bir meknda toplansm ki, kuruluk grnr olsun! Ve byle oldu, ve Tam Kuru olana Kara, su kmelerine de Deniz dedi. Ve Tanr, bu nun iyi olduunu grd. Ve Tanr dedi: Topraktan taze yeil fkrsn. Tohum ta yan bitkiler ve cinslerine gre meyvelerle dolu meyve aalar ve meyvelerinde kendi tohumlar. Ve yle oldu. Topraktan ta ze yeil fkrd. Tohum tayan bitkiler, cinslerine gre meyve lerle dolu ve ilerinde kendi tohumlar ile meyve aalar. Ve Tanr, bunun iyi olduunu grd. ... Ve Tam dedi: Su canl yaratkla kaynasn ve kular topran zerinde gklere doru uusun! Ve yle oldu. Tam, byk deniz hayvanlar ve orada hareket eden her eyi yaratt, ve herbiri kendi trnde btn kanatl hayvanlar yaratt; ve Tanr, bunun iyi olduunu grd. Ve Tam dedi: Yeryz canl yaratklar karsn. Sr, srngenler ve ayrlarn vahi hayvanlar, her biri kendi t rnde! Ve aynen byle oldu..." Bu alegori ile okuyucuyu oke ettiimin, yaradln tanr sal olgusunu teknie dntrdmn bilincindeyim. Benim anlayma gre, bu bak am inkarclk da deildir. Varlkla rnn ncelii yolunda kendime iddia zgrl tandm ya banc astronotlar da, u veya bu zaman iin, belirli bir yerde yaama balamlard. Eski, ok ok eski soru demetleri... Ne reden geliyoruz? Her ey ne zaman balad? Ve de nasd? Hep karlksz kalmlardr. Nobel dl sahibi Francis Crick'in "Yaamn Kendisi" adl kitabnda olanak tand zere, yaam, zeki yaam biim leri aracl ile bir gne sisteminden bir dierine mi tan maktadr? Zek, bir raslant sonucu uzun sreli uyumlar saye sinde mi, yoksa hedefli ve yapay d mutasyonlar aracd ile mi gereklemektedir? Yaamn da zeknn da, yeryznde olabilecei gibi, ev renin bir baka noktasnda da ortaya km olabileceini bili yorum. Her iki unsurun da, getirildiini kabul edecek olursak, bu kez soruyu bir baka gne sistemine dorultmu oluruz. Zaten mevcut olduumuza gre, kendi yaammz fazlaca ir delememize de gerek kalmyor. yleyse, dnya d yaam bi imlerini nerede arayacaz? Barnard yldznda m? (Alt k yl uzakta) Alpha Centauri'de mi? (Drt k yd uzakta) Siri83

us ta m? (Sekiz k yl uzakta). Hayr, biz insanlara en yakn olan, yine bizleriz. Dnya diiji yaamla ilgili herhangi bir bulgu olasl ortaya kt za man sz konusu aratrmaya kendi evremizde, kendi gne sistemimizde balamalyz. Dier dnyalar, aratrma olanakla rnzn dna tatka, bakaca aremiz kalmyor. Belki dnya d uygarlklar da ayn sorunlardan rahatszlk duyuyorlar. Karlklar, her eyden ence, kendi gne sistemimizin iinde aramalyz. Amerikal astronom John A. Ball, "Hayvanat Bahesi Hi potezi" balkl aratrmasnda, insanln, aynen bizlerin hay vanat bahesindeki hayvmlar incelediimiz gibi, zel olarak yetitiril ;n ve uzaydan g: denen bir tr olup olmad sorusunu ortaya atmt. Mnih liversitesi'nden astronom ve astrofi ziki Prof. Nikolaus Vogt bu konuda yle diyor: "Dnya d zeknn kendi gne sistemimiz iindeki be lirtilerine ilikin youn araylar yaplmal. Gerekten bir hay vanat bahesinde yayorsak, tel rglere kadar sokularak, bekilerimizi kefetmeye almalyz. Kimbilir, belki de aste roid kuanda ya da d gezegen sisteminde gizlenmilerdir." Bu bileik ve karmak konuya sonsz yazmaktansa, Wil helm Jensen'den (1837-1911) anlaml bir drtlk almay ye tutuyorum: "Bir eyi herkesten nce dnene Glnr yllarca, denilir: aptal! Sonunda serilince herkesin nne Bu kez buyurulur, ne kadar doal!"

84

II. FANTASTK GEREK

"Gemi ve imdiki zaman, aracmzdr. Gelecek ise amacmz." BLAISE PASCAL (1623-1662)

Bemberrak gkyznden olanca yarlklar ve aralaryla kopup gelen, dlerinde bile grmedikleri yaratklarla karla an insanlar nasl davranr? Bir ta devri insannn, el fenerin den yaylan k huzmesine nasl tepki vermesi beklenebilir? Issz ve unutulmu bir Gney Pasifik adasnn zerinden gkgrltleriyle uarak yldzlar saan bir roketin ada sakin lerinde yaratt izlenim nasl olabilir? Maaralarnn nnde sava tanklarnn uultusu ile uyanan Avustralya yerlilerinin duygular ne olabilir? Afrika'nn yamurlu ormanlarnda, sa man kulbelerinin nne kulaklar patlatan bir gmbrt ile ini yapan bir helikopterle tanan cce pigmelerin duygular nelerdir? glosunun nndeki buz paralarn yararak ortaya kveren denizalt grntsn, bir eskimo nasl karlar? ilk beyaz fatihler, Gney ve Orta Amerika kzlderililerini beklen medik ziyaretleri ile ereflendirdiklerinde, neler olup bitmitir? Teknik adan gelimi bir toplumla ilkel bir kltre sahip bir dierinin karlamalarna, kltr atmas ad verilmekte dir. ki dnya arasndaki uurum ne kadar fazla ise, bu kar lamann etkileri de o denli gl olmaktadr. lkel olan, gzlerine ve kulaklarna inanamaz, ne olup bit tiini kavrayamaz. Duyu organlar tamamen kavranmas g iletiimler aktarmakta; beyninin tm hcrelerini evirip evirdi i, tarad halde, bu tr olaylara paralel deneyimler bulama maktadr. Kabile bir araya gelir ve durum muhasebesi yapar. Bu kendini gsteren nesne, nereden gelmektedir? Yabanclar onlardan ne istemektedir? Yabanc aralar, kendileri iin bir tehlike oluturmakta mdr? Konuulur, tartlr ve gerekli bir aklama bulmaktan yoksun olmalarna ramen, dedikodu lar, efsaneler ve hatta yeni yeni dinler oluur. nk, her za85
I

man iin kantlanmtr ki, kltrel atmalar, daima yeni klt lerin tohumlarn ekmektedir. Binlerce yl nce, dnya d uzay gezginleri atalarmza gzkp, o anlalmaz teknik ara ve gereleri ile birlikte orta ya ktklarnda da, aynen byle olmutur. Atalarmz, o zama na dek, karlatrma yapabilecek benzer bir olgu gzlemlememitir. ok zaman nce byle olmutur. Beyaz fatihlerin el dememi cennete ayak bastklar dn de, ayns cereyan et mitir. Daha ncekileri de, dnkleri de, bugnk olaylar da biliyoruz. rneklere bakalm ve sonulara varalm. YEN GNE'DE ARATIRMALAR Dnya haritasndaki son beyaz noktalardan biri olan Ye ni Gine, nce Hollandal, ngiliz ve Almanlar; sonra da 1920 ylnda yalnzca ky blgelere yerleen Avustralyallar tarafn dan ele geirildi. 930'da, Yeni Gine yaylalarnda, hl beyaz adamn adn bile duymam 1 milyonu akn yerli yaamaktay d. D dnyayla hi mi hi temas etmeksizin, ta devri yaam sren kabileler, yeni an teknik ilerlemelerinden tamamen habersizdiler. 20. yzyl uygarl ile birdenbire tanveren Ta Devri'nin son dnemindeki bu insanlar neler dndler, neler hissettiler? ki Avustralyal aratrmac; Bob Conolly ve Robin An derson, bu sorunun karln aradlar. Elde ettikleri sonular da TV belgeseline dntrdler. Aratrmaclar, 30'lu yllarda yerlilerle ilk kez iliki kuranlardan sa kalan Avustralyallar bulunduu varsaymndan yola ktlar. ocuk ya da ok gen yata iken beyazlar tarafndan bulunan, olay hl anlarnda muhafaza eden Yeni Gineli yerlilerin sa kalm olabilecekle rini de umuyorlard. Conolly ve Anderson, ansl kiilerdi. Avustralya'nn kta sahanlndaki dnyann ikinci byk adas Yeni Gine'de, 1926 ylnda "Altna Hcum" balamt. Binlerce Avustralyal, bu yabanc dnyann scak kylarnda talih arayna kmlard. Altn tutkusu, stmann gen ser vencileri krp geirmesi ve elde edilen altnn azl nedeniyle, pek uzun srmedi. lkenin i kesimlerinde, bu byl maden den oka bulunduuna inananlardan ok az dayanabildi. Michael, Benjamin ve James Leahy kardeler de, bu az 86

saydaki maceraperest arasndayd. Bu dik kafal Avustral yalnn en byk hobileri de film ve fotoraf ekmekti. Tfek lerinden baka, srt antalarnda bolca da kamera bulunduru yorlard. Ve lkenin asl sahipleriyle ilk karlamalar, tek bel gesel olarak gnmze kadar uzand. 80'li yllarda, Conolly ve Anderson adh hemerileri 1928 tarihi tayan belgelere bavu rarak, grntleri byttler ve meknlar belirleyerek yeniden yola kma frsatn elde ettiler. ahslara ait baz fotoraflar, yallara gsterilecek dier bir nemli kaynak oluturmaktayd. Yal yerlilerin bir ksm, bu fotoraflarda kendilerini ta mdlar. Bugn bambaka bir grnmde geziyor; pantolon, gmlek ve ayakkab giyiyorlard. 50 yl ncesinin ekimlerinde ise nlerini rten bezlerden baka bir ey giyinmemi, mzrak larla donanmlard. Bir ihtiyar, unlar anlatt: "O zamanlar kk bir ocuktum. Babamla birlikte gitti imiz avda beyaz adamla karlatk. Korkudan neredeyse le cektim. Alamaya baladm. Adam, karmza aniden kmt. Daha nce byle bir yaratk grmemitik. Nereden gelmi ola bilirdi? Gkyznden mi, yoksa rmaktan m? Tm bilincimizi yitirmitik adeta." Benjamin ve James Leahy da, bu izlenimi doruluyorlar d: "Onlar iin kesinkes yabanc ve yaamlar boyunca grme dikleri varlklardk." Yerliler, Leahyerin uzatt kibrit, kon serve aaca, kalem ve makas gibi cisimler karsnda ta ke silmilerdi sanki. Anlatmlarna gre iki olaslk vard. Bu ya banclar, ya gkyznden inmilerdi ya da lm atalarnn ruhlarydlar: "Kymzde, yldrm dtne ilikin bir haber yayld. Bu beyazlar, gkyznden kopup inen yldrmlar yerine koy mutuk. Bazlar ise, lm mparatorluu'ndan geri dnen atalarmz olduklarn sylediler." Daha baka ne dnebilirlerdi ki? Eskiden aktarlan y kler de, tanrlarn bir zamanlar gkyznden indiklerini, in sanlara birtakm yetenekler kazandrdklarn ve gizemli eyler gsterdiklerini anlatyordu. Ayrca atalarmm llerinin yaa makta olduu bir br Dnya mparatorluu'ndan sz eden bir de ller kltne sahiptiler. Beyazlarla ilk kez karlaan bir yerlinin dnce siste mindeki eliki, u biimde dile getiriliyordu: "Beyazlarn, ko caman ve renkli srt antalar vard. inde, karlarm tayor olmalydlar." Yabanclarn pantolonlar karsnda da byk
87

bir aknla dm, dklarn nereye braktklarn dn mlerdi. nk o bezlerden dar bir ey kmazd ki... So nunda, kafalarna u gerek dank etmiti: Beyazlar, gksel var lklar olmalydlar. Bu san da, gnn birinde, bir keye sakla nan bir yerlinin, pantolonunu indirerek dksn brakan bir Beyaz Adam' gzetlemesine kadar devam etmiti. "Gkyzn den gelenlerden biri yapt" diye yetitirdi hemen. Birka yrek li yerli beyaz adamn geride brakt kalntya kadar sokulma cesaretini gsterince grdler ki, gksel pislik de, en az yeryzndekiler kadar kokuyordu. Leahy kardeler, tayc kollar ile birlikte dalan aarak lkenin ilerine doru yneldiler. Gnlerce sren bu yry ten sonra kamplarn kurduklarnda, utanga yerliler usulca sokularak, eker kam ve baka armaanlar sundular. Leahy kardeler, kydan cangla ikmal salanamayaca n, bulunacak altn da ky ya tayamayacaklarn kavraynca, bu kez hava balants kurmay dndler. Bylece, yerlileri, kk bir havaalan inasna kotular. Yerliler ne olup bittiini anlayamadlarsa da holar la gitmiti bu i. Binlerce kadn-erkek, oluk-ocuk arklar syleyerek, zemini dzletirmek iin tepindiler. "Tepinmek iin sir vesile bulduklar iin son derece mutluydular" diye naklediyor Benjamin Leahy. Telsiz araclyla ilk uak arlmadan nce, yerlilere, gkyznden byk bir ku geleceini, birlikte birok gzel eyler getireceini, hatta karnnda insanlar tayacan anlatt lar. Doal olarak, uan iniini binlerce merakl yerli izledi. Yal bir kadn, dev kuun konuu srasnda, kendilerini yerlere attklarn ve yzlerini gizlediklerini belirtti. ylesine byk bir korku duymulard ki, ou altn slatmt. Ardndan koa ko a kaarak bir yerlere saklanmlar, bazlar da birbirlerine sa rlarak haykra haykra alamt. Benjamin Leahy'nin gzlemi, insanlarn, inenin ne olduunu bilemedikleri iin panie kapl dklar eklindeydi. Zamanla ve dil olanaklarnn elverdii oranda, yerliler, bu garip beyazlarn gksel varlklar olmadklarn kavradlar. Ne var ki, bu dnyadan olmadklar grnden de vazgemedi ler. Mutlaka, atalarnn ruhlar olmalydlar. ok eski zaman lardan bu yana, llerin yaklmas ve klleri ile kemiklerinin r maa serpilmesi dettendi. Peki bu yabanclar ne yapyorlard? Saatlerce rman iinde duruyor, kumlar ykyor; kk sar talar, birtakm zel kaplarn iinde topluyorlard. Demek ki, rmakta kendi kalntlarn arayan atalar olmalydlar. Bu tuhaf 88

davranlar baka trl nasl aklanabilirdi ki? 1 Yllar geti. Yanl anlamalar ortadan kalkt. Beyazlar kald, hatta yenileri eklendi. Yerlilerin gen nesilleri, beyazla rn ders verdii okullara yazld. Dil engeli ortadan kalkt, yer liler renmeye baladlar. Peki ya beyazlar, geldikleri gibi ani den ortadan kaybolsalar ve nesiller boyu, beyaz adamn uygar l ile ikinci bir temas kurulmasayd ne olurdu diye sorulmal bu noktada. Kesinlikle derhal yeni bir klt, yeni bir din ortaya kar; temelini de, rmakta kemiklerini arayan, geriye dnen atalar dan alrd. Uan ve korkun grltler karan bir kula gk yznden inen ve yine gkyznde kaybolan beyaz adamlara dayanan bir klt. Aynen byle olurdu. KARGO-KLTLER SREKL YNELENYOR Yabanc astronotlar ilk insanlar ziyaret ettii zaman olanlar, yzylmzda da srekli olarak yineleniyor. Kargo, ngilizceden alnma bir szck ve yk, eya, tama gibi anlamlara geliyor. Okyanus'un kuzeybat ve kuzeyindeki ada gruplarnda, Mikronezya ve Malinezya'nn ssz ada blgelerinde saysz kargo-kltnn varl, etnologlar ve teknologlarca bilinmekte dir. Kargo-klt nedir ve nasl meydana gelir? Fatihler, misyonerler, servenciler ve askerler, o zamana dein ortaya karlmam bir uygarla ait yerli kabileleri ile karlatklarnda, yanlarnda daima ykler (kargo) tayor olurlar. Tfek, konserve kutusu, sivrisineklere kar cibinlik, apka, gzlk, kamera, i amarlar ve protez bir di bile bi rer kargo unsurudur. ster ok basit, ister ok lks olsun, ilkel yerlilerin bu nesnelere kar tamamen yabanc olacaklarn d nmek zorundayz. Yabanclarn eyalarn ve bunlarn nasl kullanldklarn ilgiyle izlerler. Amalarndan biri de, bu ar tc aralara sahip olabilmektir. Fakat nasl? retmek iin hi bir aba sarfetmedikleri bu aralar, yabanclar, hangi kaynak tan salamaktadrlar? Vahinin kafasnda, bilmecenin zm ne ynelik iki alternatif oluur: Yabanclar bu kargoyu ya gk yznden getirmi ya da lm atalarndan almlardr. Eer bu bereket gkyznden geliyorsa, kargonun nimet lerinden yararlanabilmek iin, yabanclarla iyi geinmek; onla89

rn davrann, olanaklar elverdiine E kopya etmek zorunda drlar. Kargp, yok atalarna aitse, den ek ki, bu beldenin ilk sa kinlerinin demektir. Efsaneler de, bu inanc pekitirmektedir. Reisler, l atalarnn baka bir impiiratorlukta yaadklarn, bedensel bir zorlamaya gerek kalmak szn, tm gereksinmele rinin karlandn, o diyarda hibir lnn skmt ekmedii ni anlatmlardr. Kendi gzlemleri de, llerin geri dnd, torunlar iin deerli eyler getirdikleri ynndedir. Bylece kargo-kltleri meydana gelir.

KLASK KARGO-KLT Byk Okyanus'un batsnda Yeni Hibrid, 80 adadan meydana gelir. En kkleri Tanna, aktif bir volkanla binbir yerli barndrmasna ramen, yalnzca 50 km uzunluundadr. Literatre gre, bu adada, bugn bile hl sregelen klasik trden bir kargo-klt mevcuttur. 1941 maysnda yerliler, birdenbire kylerini terk ederek, ormanlara ekilirler. Ada halkn Hristiyanlatran Presbiteryan Adventist misyonerler, beklenmedik bir bilmeceyle kar karya kalmlardr. Bir sre sonra ortaya kar ki, adann ucunda Green Po int denilen yerde "John Frum" ortaya karak, bol miktarda e ya datld iin hi kimsenin almasma gerek duyulmaya cak bir diyar vaat etmitir. Bugne kadar bu John Frum'un kim olduu, gerekten byle birinin yaayp yaamad, anlalabil mi deildir. lkel kavimler arasnda da, sylentilere, en az bi zim uygar dnyamz kadar itibar edilmektedir. Bylece, ister gerek, ister uydurma olsun, bu John Frum, kk Tanna adasnn sosyal dzenini birbirine katm tr. Ada halk, danslar ederek vecd halinde geceler boyunca vaat edilen armaanlar beklemi; naslsa daha iyilerine sahip olacaklar iin, ellerinde ne varsa, yiyip-iip tketmilerdir. John Frum'un byk mutluluu gelecek olduktan sonra, al maya ne gerek vardr ki! Avustralya'nn Catalina deniz ua ile bir Amerikan uak gemisi ufukta belirince, Tanna'daki l gnlk da doruk noktasna varmtr. Ve ayn anda, John Frum'un olu olduu sylentisi ya ylmtr kulaktan kulaa: Isaak, Jakob ve Lastuan (last one-so-

I I

nuncu). U adal, uzun giysilere brnerek John Frum'un pey gamberliini stlenmi ve gelecek olan kargoyu haber vermi lerdir. Amerikallar Tanna'ya knca, iler iyiden iyiye karr. Amerikan askerlerinin de, kendileri gibi koyu renk tenli oldu unu gren adallar, kargonun yalnzca beyazlara ait olmad nn kesin bir kantn bulmulardr. Amerikallar ikletinden ikolatasna, konservesinden elik bana kadar bir dolu ar maan yadrm; yerliler, zaten vaat edilmi olan bu armaan lar son derece doal bir biimde kabullenmi; tanrlar John Frum ile peygamberinin ne kadar hakl olduklarna bir kez daha inanmlardr. Yine de tatmin olmamlardr. Armaanlar eksiktir. Byk kular tayan gemi ile sz konusu kular, ilgi lerini ekmekte; gkyznden daha ok kargo gelebilmesi iin bunlara sahip olmay arzulamaktadrlar. Bu orgiastik beklenti ierisinde, adal Neloiag, kendisinin John Frum'un yeniden dnyaya gelii ve ABD ile Tanna'nm kral olarak ilan eder. Adallar, Ikelan platosunda, kargonun dorudan gkyznden gelebilmesi iin bir uu pisti yapmaya zorlar. Mutlulua bu kadar ok yaklaan adallar, geminin ze rinde grdkleri "USA" ibaresini, kargonun ancak bu byl iaret altnda gelecei inancyla, esmer tenlerine kazrlar. Hareket, bu ekilde giderek trman gsterince, misyo nerler, Amerikallardan bu hortlak hikyesine bir son vermele rini rica ederler. 46 klt lideri tutuklanr; ABD'nin ve Tanna' nn kral Neloiag, bir baka adaya srlr. Adallar, yine de umutlarn yitirmezler. Bu kez de, krali e olarak Neloiagin karsn yceltirler. Ve John Frum klt, bugne dek canl kalr. Halk, hl John Frum'un dnn beklemektedir. Birka yl nce, mallarn "John Frum Sabunu", "John Frum Ttn", "John Frum Ton Bal", "John Frum a ks" eklinde etiketleyen kurnaz bir tccar, kucak dolusu mal satmay becermitir.

KARGO-KLTLERN UZUN LSTES John Frum kargo-klt, kurald bir olay deildir. Tanna yerlileri de, trlerinin tek iyi niyetli rnekleri olmaktan uzak trlar phesiz. Tanna'da olup bitenler -hayaletler iin hava li91

man inas- baka yerlerde de yinelenmektedir. Alman teolog Friedrich Steinbauer, 1971 ylnda kargokltleri ile ilgili geni bir aratrma yapmtr. Doktora al masnda, son 150 yl ierisinde, kargo-kltlere balanan yzden fazla kavim sralamtr. Yanlan ve kolayca inanan, doru yol dan hemen sapveren doa-kavimleri mi? yleyse byk din ler, hangi yanl anlamalar, yanlglar ve hayali tahminlerden kaynaklanyor? tikellerin kltlerini 'aptallk', 'zayflk', 'ocuk luk', 'krlk' diye silip gemeye, kendimizi stn grmekten baka bir anlam veremiyorum. Peki ya bakalar, bizim yaam biimlerimizle dinsel uygulamalarmz karsnda neler diye cekler? Hristiyanlarn kutsal ekmek ve arabn, sa Mesih'in bedeni ve kam olarak grrken, ilkel kavimlerin izini srmyor muyuz? sa ile havarilerinin, tutuklama ncesindeki son akam yemekleri, korunma, rahmet, i huzur ve tm gnahlardan arnma abasndan bakaca ne olabilir? nan sahipleri, dinsel egzersizler yoluyla, yeryznde olmasa da, hi deilse gky znde dl peinde komaktadrlar. UZAK GKYZ LKESNDEN TANRI ULAI Kk New Britain adas, Bismarck takm adalarnn 200 adasndan biridir. Da kavmi olan Bainingler, yllar yl, ky sakinleri tarafndan bask altnda tutulmu ve ok sayda tutsak vermilerdir. Ezilen ve srekli cefa grenlerin, 'kurtarc' bekle meleri kadar doal bir olay yoktur. Geleneksel aktarmlar, bir zamanlar Baininglerin arasnda yaayan; insanlar tlerine itaat etmedii iin ekip giden gksel varlk Namucha'dan sz etmektedir. 1930'larda, almak zorunda kalmayarak her eyi hazr bulacaklar ve dmanlarn perian edecek olan Altn a'n balangc, yani Namucha'nn dn beklenmitir. Ba ininglerin komusu Kilen ge kabilesinde, tanr ulann bir rmcek ana trmanarak, ok sonra yeniden dnmek zere, uzak gkyz lkesine gittii anlatlmaktadr. Burada aran, yalnzca tm kavimlerde canlln ko ruyan mesih beklentisi deil, gkyznde kaybolan bir varln anlardr. Adallarn, tm beyazlarn kiiliinde, her eyden nce kurtarc ve mutluluk getirici birimi grmeleri artc deildir. Beyazlarn davranlarn gzlemleyerek, aynsn kop ya etmeye almlardr ki, bu drtnn kalntlarna bugn bile rastlanmaktadr.
92

1943 ylnda Yeni Gine'nin dou yaylasna giren Beyaz lar, Markhamtal'da birok bambudan yapma radyo istasyonla r ile, yapraklardan oluan izolatrler buldular. Ev yksekliin deki bambu direkler anten rol oynarken, bitki lifleri ile sarl saz kulbeler arasnda da iletiim salanmt. Ahali, radyo is tasyonlarnn nnde toplanarak, tfek yerine, bambu srklarla egzersiz yapyordu. Tren srasnda, kz ve olan ocuklarnn yzleri boyanyor; hindistan cevizi usaresi ile yalanyor, sinyal lambalar niyetine mealeler sallanyor, arklar syleniyor; li derleri de, hi durmakszn, tahtadan yapma kk mikrofon lara doru konuuyorlard. Tablolarn aklamas son derece basitti. Baining gzcleri, gvenli kovuklara gizlenerek, kyda ki beyazlarn davranlarm izlemilerdi. Ve davullar yoluyla, mutlu haberi duyurmulard: Gksel varlklar ya da Atalar ge ri dnmt ve zlenen refah aracn getirmilerdi: Kargo. Bylesine bir zlemle beklenen yaratklar, kydan ilere doru ilerlemek iin herhangi bir aba gstermeyince de, yabanclarn dikkatini ekme grevi onlara kalmt. Kargonun ltfuna mazhar olabilmek iin, beyazlann yapt her eyin taklidi gereki yordu. Bu rnek, olduka tepki ekebilir. Bazlarna gre, byle bir ey, doa yasalarnn zedelenmesi, gereklerden katr. Kargo-kltleri ise fantezi gc yoksunluuna yakn rneklerdir. Geni bir hayal gcne rnek olarak alnmak istenenler, asln da son derece normal, hatta banal insan davranlarndan tre mitir. Olanaklar erevesinde, beyazlarda grlen eylerin, taklidine yeltenilmitir. Antenler, radyo istasyonlar, tfekler, mikrofonlar. Taklitler, hayal gcnden deil, canl rneklerden kartlmtr. Bu kltlerle uraanlar, iin alayna kamadan edemezler. Oysa iin alayna kamak, Thomas Mannin dedii gibi, birinin sknts karsnda stnlk taslamaktan ibarettir.

KEND RNEKLERMZ NEREDEN ALDIK? Peki ya bizler, kendi kltlerimizle ilgili aralarn rnekle rini nereden aldk? O sslemelerimiz, klt mcevherlerimiz, giysilerimiz? Ta ile piskopos ss, hangi ilk modele gre ya pld? Belirli ilemlerin, belirli protokol giysileri iinde yaplmakl gerei, hangi gzlemlerden kartld. Cenaze trenlc93

rinde/gksel varhk'caddelerde tanrken, neyi taklit etmeye alyoruz? Kutsallarn kutsal, niye mihrapta gizleniyor? Ka natl melekler ve k saan azizler, hangi rneklerden kaynak lanyor? Kutsal sandk, yksek mihrap ve gksel taht modelle rini nereden bulduk? Biz dnya sakinlerine bylesine garip bir gkyz yolculuu fikri nereden geldi? "Bakireyken dour mak", "ilk gnah", "ebed kurtulu" ve "mesih" gibi kavramlar kendimiz mi icat ettik? Yzylmzda ortaya kan kltlerle, an ta devri insan laryla ilgileni, bizzat kendimizi bulacamz bir ayna meydana getiriyor. Kargo ve dier kltlerin nedenleriyle gelimeleri, kendi gemiimize bak olana salyor. Bizler de, inan dn yalarmzn k noktalarm aramak zorundayz. , rneklerimiz nelerdi, retmenlerimiz kimlerdi? I RUS'UN BR TANRI OLUNCA 1871 ylnn Eyll aynda, Maclay adnda bir Rus, ge misi Vitiaz ile Yeni Gine kylarndaki Bongu'ya yanat. Halk, bu konua pheyle yaklat, ekimser davrand ve uzak kald. O zamanlar lmcl bir illet olan stma belasndan kurtulan Rus, iyi niyetli ve dost tavrl bir insand. Bir gece, Macla/, elinde fenerle dolarken gren yerliler, Ay'dan geldiine inan dlar. Maclay, Ay'dan deil, Rusya'dan geldiini anlatabilmek iin diller dkt. Sonusuz kald. Rus, hem beyaz tenli olduu, hem de bylesine kocaman bir gemi ile birdenbire geliverdii iin, zel bir yaratkt. Yerliler, bir sre sonra, kendisini Tanr Tamo Anut, gemisini ise tanrsal ara ilan ediverdiler. Gnler den bir gn, gemiden tahta bir heykelcik karaya vurunca da, sz konusu heykel, yeni tanrlar Tamo Anut'un yce sembol kabul edildi. Maclay, 1886'da Rusya'ya dnd sralarda, inan iyidsn iyiye yaygnlk kazanmt. Daha sonra Hollandal lar ve Air ianlar geldiklerinde, her yanda tanr Tamo Anut'un sembolleri ve klt aksesuarlar ile karlatlar. Baining halk, yrekten jelen bir zlemle, tanrlarnn dnn bekliyordu.

'-I

9t\

SONSUZ DN Bir zamanlar ortadan kaybolan tanrnn yeniden dnme sine ilikin beklenti, tm kavimlerin hayal dnyasnda mevcut tur. Sepik, Yeni Gine'nin en byk rmadr. Irman alt yata nn sakinleri, beyazlara, gkyz adam Lap-tamo'nun hik yesini anlatmlardr. Bu Lap-tamo, bir zamanlar gkyznden inmi ve insanlara yeni meyveler armaan etmitir. Beyazlar karaya ayak basnca, Lap-tamo'nun aralarnda olaca ve klt aralarn hemen tanyaca inancyla, kendilerine torbalar do lusu klt objeleri gnderilmitir. Beyaz aratrmaclar, Sepik Irma'nn st yatanda da, kulbelerde dam ss olarak kul lanlan; kimi sabit, kimi de klt trenlerine tanan tahta uak modelleri ile karlamlardr. Klt eyalar, insanlarla tanrlar arasnda bir eit gizli kod oluturmu; tanrlar ya da dier anlalmaz varlklarn ge ride braktklar eyalar birer ifre olarak muhafaza veya taklit edilmitir. Bu sayede, 1945 ylnda, savan hemen sonrasnda, Wewak yaknlarndaki Yeni Gine adasnda, gerek anlamda bir hayalet havaalan meydana gelmitir. Yerliler, komu ada ya inip kalkan uaklar gzlemleyerek, bunlarn ok byk gkyz kular olduu kansna varmlardr. Kck adala rnda, uygun ak alan bulamaynca da, ormanlk blgeyi ykp temizlemi ve gkyz kuunun her tr kargoyu indirebilecei genilikte bir alan meydana getirmilerdir.

AMERKALILAR TANRILARIN ULAKLARI ROLNDE Yeni Gine'deki Hollandia blgesi, 1945 ilkbaharnda, Amerikallar tarafndan ana sse dntrld. Sz konusu yerde, zaman zaman 400 bine yakn asker sleniyordu. Dur makszn inip kalkan uaklar, Pasifik'teki sava iin habire ik mal malzemesi tamaktayd. ou Papualardan oluan orman halk, yabanclarn aralksz kouturmalarn, kuku ile gz lemlemekteydi. Ne dnya politikasndan, ne de yerkreyi sar malayan savatan haberdardlar. Tm dnyalar ormandan ibaretti. Bir gece anszn yaamlarna giriveren yabanclar, bir dolu kargo armaan ettikten sonra, o byk ve garip kular, geldik leri gibi hzla kaybolmu, byk olaslkla gkyzne dnm-

lerdi. Adallar nefis muhasebesine koyuldular. Acaba, ne gibi bir yanllk yapmlard? Kargonun nimetlerine tam alacak ken, bir anda memeden kesilmi ocua dnmlerdi. En so nunda yeniden kargoya kavuabilmek iin, yabanclarn davra nlarn taklit etmeleri gerektii kansna vardlar. Terk edil mi kumsallarda, ormandan topladklar malzemeyle, kargo malzemelerini ymak zere, dev kamp sundurmalar kurdu lar, saman ve tahtalarn yardm ile Amerikan uaklarnn ben zer modellerini imal ettiler. Bolca gzlemledikleri seyyar has taneleri de unutmamlard. Doktorlar ve hemireler de ola cakt elbette. Gen yerliler, uval bezlerine brnerek, kendi lerini askerlere benzettiler. Hollandal ada memurlar, btn bu delilikleri aknlkla izliyor, glp geiyorlard. Bir sre sonra, sarsc uyan balad. Sundurmalar bir trl kargo ile dolmuyordu. Amerikal tanr ulaklarnn geliinden ncesine dnmt her ey. Geriye yalnzca bir tek umut kalmt. Gele cek nesiller, her gn grdkleri eyleri bkmadan usanmadan srdrecek olurlarsa, kargonun nimetlerinden yararlanabile ceklerdi. ocuka bir btl inan m? Anlalmaz olan aklayabil mek iin kandrc bir yaklam olur bu. "nsann insana kar yapt en byk ktlkler, yanl inanlarn doruluuna ili kin o sarslmaz gvenden kaynaklanmtr" diyordu Bertrand Rssel. Bizim dinlerimizin de, vakti zamannda ayn biimlerde ortaya km olduklar gereini gzden karyoruz. Bat din lerinin Tanr Kelm ve Tanr rneinden kaynaklandklar yo lundaki grleri, ham hayal olarak karlyorum. Bizim dinsel kurgularmz ve davran biimlerimiz ile kargo-kltleri arasn daki yegne fark, inanm kitlelerin nicelii, geride kalan yz lerce yllk zaman am ve sz konusu inanlarn doum saat leri ile ilgilidir. Ne var ki, inananlarn milyonlarla llmesi ve byk zaman am, iin en banda teknik bir yanlg, bir eit yanl anlama olup olmad konusunda herhangi bir ipucu salamamaktadr. Eski Ahid peygamberlerinden Hezekiyel, "kanatl" ve "tekerlekli" bir "araba" ierisinde, byk bir grlt ile ve gzlerinin nnde topraa iniinden sz eder. Aradan akp geen zaman dilimleri, bu olay, tanrsal bir manifesto olarak yorumlama olana vermitir.

96

KARGO-KLT EVRESNDEN LEBLEB EKRDEK Zrih niversite Ktphanesi grevlisi olan dostum Ul rich Dopatka, byk keifler dneminde kltr atmalarnn ortaya kt yzyllarla ilgili kargo-kltlerini derlemekte, kal burdan geirip elemekte ve arivlemektedir. Halihazrda kitab zerinde almalarn srdren Dopatka, gemiin incileri, gnmzn ise leblebi ekirdekleri niteliindeki bu hikyeler den bazlarn kullanabilmem iin izin verdi. 16 Ekim 1978 gn, BBC-Londra, Panorama belgesel di zisinde, Afrika'nn Zaire lkesindeki bir roket frlatlyla ilgili bir film yaynland. Kamera, olay dehetle izleyen bir grup zenciye evrildi. evirmen, neler hissettiklerini sordu. Bir zen ci, u karl verdi: "Gkyzne ate gnderenler, bizim ulu dostlarmz!" Yeni bir roket klt oluup olumadm anlamak iin, sz konusu blgeye yle bir yollanmal. Etnologlarn, Filipinler'de yaayan Tasaday kabilesini ilk ziyaretleri srasmda, yal bir kadn, kendini yere atarak yzn rtt. Kabiledeki dierleriyse, gksel canavar, gvenli bir uzaklktan izliyorlard. Yerlileri rktmemek iin son derece dikkatli ve yava hareket eden bilim adamlar, bir Tasaday grubunun barnd maarann tepesine, ses alma aygt yerle tirdiler. Konumalar, kendilerine armaanlar getiren bu Byk Ku ile ilgili, korkulu bir sayg ve aknlkla doluydu. Byk Ku'un sakinleri ile iyi geinirlerse, bu gzel armaan aknn devam edeceine ilikin umutlar dile getirilmekteydi. Tasadaylar da, primitif dnyalar ierisinde nce merak ve korku ile sarsldktan sonra, kendilerine tamamen yabanc olan bu teknolojiyi, z yaamlarndan kaynaklanan kavramlarla aklamak isteyerek kurala uymulard. Buna benzer bir rnekte, kzlderililer, dumanlarm savura savura yol alan buharh lokomotifi "ate beygiri"; demiryolu boyunca uzanan telgraf direklerini "ark syleyen tel" gibi ad larla anmlard. Doa kavimleri, ou zaman teknik konstrksiyonlar taklit etmeye de alrlar. Frank Harley de, 20'li yu lardaki Yeni Gine aratrma gezisi srasnda, tekneli deniz ua nn Kaimari ky yerlilerince, daha basite indirgenerek, o cuklar iin oyuncak olarak imal edildiine tank olmutur. Bayan Etnolog L. Barcelo, modern mit oluumu ile ilgili arpc bir rnek aktarmaktadr. Aratrmalar srasnda, Ve nezella'nn Sabana blgesinde yaayan Pemon adl kzldeirili
Yoksa Yanldm m? F: 7
97

kabilesi ile karlar. Pemon kabilesinin geleneksel anlatcs, klt kurucusu olarak, bir sre dnyada kaldktan sonra yeniden yld zlara dnen tanr Chiricavai'den sz etmektedir. Bu tanr da, dierleri gibi, gnn birinde geriye dnecektir. Bayan Barcelc, aratrmalar srasnda, Pemon kzlderililerine ait birta km yeni maara izimlerine rastlar. Grdkleri karsnda, derin bir heyecana kaplr. ndiolar, tanrlar Chiricavai'nin gksel evresi olarak, ilk maara resimciliinde mevcut olma yan yabanc jir obje izmilerdir. Etnolog, durumu Pemonlarn barahibine damr. O da, son derece doal bir biimde u karl verir: "Bunlar Ruslar!" "Ne?" Bayan Barcelo, bilinme yenin izini yakalamtr. Kabile fertlerinden biri, Ruslarn gk sel bir yolculuk yaptklarn, uzaya bir uydu frlattklarn duy mutur. Bu laber bir anda yaylm, Pemonlar da, Ruslar ara clyla eski tamdan Chiricavai'ye bir mesaj gnderebilecekle rini dnmlerdir. Bu karar zerine, yaz yazmasn bilen yerli, Ruslara bir mektup kaleme alrlar ve sz konusu "nme", Ruslara iletilmek zere gvenilir bir misyonere teslim edilir. Sz konusu mektup kk bir misyon dergisinde yaynlanm tr ve belki de, ilkel kavimlerin kendilerine yabanc bir tekno lojiye kar davranlarn sergileyen en ilgin belgeyi olutur maktadr:

"ok Sayn Ruslar, Ltfen, bu mektubu, birka yl kadar nce, Ay yaknlarn daki bir yldza gitmek zere yola kan enitem Chiricavai'ye verme ltfunda bulunur musunuz? Sevgili Chiricavai Enite, Sana bu mektubu, akrabalarnla ilgili haber iletmek ve se nin gidiinden bu yana halimizin ok kt olduunu ve ok s knt ektiimizi bildirmek iin, Ruslarn yardm ile yolluyo rum. Eskiden yerliler lmezlerdi ve sayca oktuk, oysa bugn ok azaldk, nk Kanamiler (beyazlar) bizi katlediyor. Bize birka iyi filinta yolla ama, Brezilya'dan deil, o yeryzn sar sp titreten Uaranapi'den olsun. Bu sayede Kanamilerin ste sinden gelebilecek, ku ve vahi hayvan avlayabileceiz. Sen, yukarlarda naslsn? Bizim burada oka nezle ve ishal var, y nla sivrisinek de bize uyku uyutmuyor. Sevgili enite, kimse98

1er bizimle ilgilenmedii iin, yapmamz gereken ok i var. Bu hayattan sonra, bizi ok daha iyi bir yaamn beklediini, skn tlardan sonra, rahata kavuacamz syleyen misyonerlere krler olsun. Yoksa, halimizin ne olabileceini bilemiyorum. Sizler orada, giysi mi giyiyorsunuz, yoksa bel kua ile mi do layorsunuz? Bize bir para krmz kuma gnder. O yldzla ra nasl gittiini de bilmek isterim. nk, o kadar ok kafa yormama ramen, bir trl bu iin srrna eremiyorum. Yoksa le yiyen bir akbabann kanatlarna binip de mi utun? imdi Ruslar, yaknda oralara gidilebileceini vaat ediyorlar bizlere. En iyisi, sen aa in ve yukar nasl ktn anlat da, bu ie bu kadar ok kafa patlatmasnlar. Belki bu mektubu, spanyolca olduu iin anlamazsn diye, birka szck de kendi dilimizde gnderiyorum: Chiricavai aehike non pona adembaten piak! Chiricavai, aaya yeryzne, evine - akrabalarna gel. Hepsi bu kadar. Yeniden grmek zere! Eniten Uaipayuri."

TARHSEL KLTR ATIMALARI


I

"Gkyznden gelmiiz gibi selamlyorlard bizi..." diye yazyordu seyir defterine Kristof Kolomb, Bahama adalarndan birine ini srasnda. Bu tek ynl yanlgdan, spanyol halefle ri Hernando Cortez (1435-1547) ve Francisco Pizarro (1478-1541) utanmazca yararlandlar. Aztek ve nkalarn, fa tihleri tanr QuetzalcoatI ve Tici Viracocha ile kartrmalar, son dqrece ilerine yarad. Tahiti yerlileri, ngiliz kif ve denizci James Cook'u (1728-1779), efsaneye gre, bir bulut gemisine binerek aday terk eden Tanr Rongo'nun dn olarak karladlar. Kralie I. Elisabeth'ten, efsanev Dorado'yu arama grevini alan de nizci Walter Raleigh (1552-1618), Virginia kzlderilileri tara fndan muzaffer bir komutan gibi karland. Portekiz Kral adna Brezilya'y kefeden ve ynetimine katan Pedro Alvaris Cabrai da (1468-1526), kzlderililerin heyecanl tezahratna tank oldu. Bu tavrlar saldrgan fatihlere deil, yuvaya dnen tanrlara greydi. Gnmze dnelim. Maceralarla dolu uularndan sz eden Hans Bertram, sradan bir pilot gzlnn (o zamanlar, pilot kabinleri akt) Avustralya'da nasl hayatn kurtard n yazyor. Avustralya'nn en eski sakinleri olan yerliler, pilotla 99

yanndakilere, srf maara resimlerinden sz konusu kaln gz lkleri tandklar ve onlar tam yerir e koyduklar iin saldr mamlard. "Tm yasanm boyunca, ilk kez tanr rolne so yundum ve bu rol sayesinde kt kti bakan yerlilerden can m kurtardm" diye yazyor Hans Bert am. Bir ksm kiilerin yan sra, baz nesneler de tanrlar dn yasna dahil edilmitir. Beyaz fatihlerce geride braklan bu ci simler, ksa bir zaman sonra, klt objelerine dnmtr. Devleti adna krl deniz yolculuklarna kan Sir Francis Dra ke (1540-1596), California kylarn ngiliz topraklarna kat mt. Atm salam kaza balayan Drake, mlkiyetini tescil gayesi ile bir tarafnda Kralie I. Elisabeth'in portresi bulunan alt penslik bir sikkenin gml olduu pirin bir levhay, top raa dikili iki kaza akverdi. Sz konusu levha yerlilerin din sel trenlerinin bir paras haline geliverdi. 1565 ylnda, Florida'da benzer bir olay yaand. Florida' ya ayak basan Fransz kaptan Jean Ribault, mlkn gstergesi olarak bir stn diktirdi ve bir armayla ssledi. Yllar sonra ayn noktaya ulaan memleketlisi Landanierre, stunu iek hevenkleri ve kurban sunularyla evrelenmi buldu. Kendisine de bir sr armadan verildi. Ayn ekilde, Afrika'ya girerek, s nrlar iaretleyer ve renkli boyal direkler diken Portekizliler ve spanyollar, gizem dolu beyaz adamn ilk ortaya knn ansna oluan kltlerin doumuna yol atlar. Tapnma bilimleri, gln olgulara da yol at. Teknik bilgilerden tamamen yoksun olan yerliler, hareket halindeki teknik bir aracn canl olup olmadn anlayamadlar. 20'li yl larda Yeni Gine de Papua blgesinde aratrmalara katlan Frank Hurley, yalnzca kendisini deil, hareket eden deniz uan da tanrsd bir varlk yerine koyduklarn rendi. Her akam, ellerinde bir domuzla ortaya kyor ve uan banda kurban ediyorlard. Klt oluturma eilimi, kiisel karlamay da zorunlu klmyordu. 1964 ylnda, ABD Bakan Lyndon D. Johnson ile ilgili olumlu bir haber, t Pasifik'teki New Hannover adasna kadar ulat. Haberin iyi bir ey olduundan bakaca bir bilgiye sahip bulunulmuyor, kilometrelerce uzaktaki o grkemli ve inT sanlara dost Efendi'nin yetenekleri yceltiliyordu, hepsi o kaT dar. Yldrm gibi yaylan Johnson klt, kyden kye srad, salgn gibi her yan sard. 1985 martnda, altn sikkelerle dolu uvallarla, Johnson kltnn szcleri durumundaki efler, 100

misyon merkezine bavuruda bulundular. Bu paralar karln da, bakan satn almak istiyorlard! Rahipler, adallar para uvallar ile birlikte evlerine gndererek, Bakan Johnson'un satn alnamayacan anlatmaya altlar. Johnson kltnn, bugn hl sessiz ve bal taraftarlar mevcuttur. Edinburgh Dk, ngiltere Kraliesi'nin ei Prens Philip bile, klt kurucu su olmakla vnebilir. Tanna Adas'nn ounhanas kabilesi ta rafndan "tanrla" seilmitir nk. "Tanr Philip", aralarnda yaamay ltfederse, cam istedii zaman gkyzne kp ine bilmesi iin, ormanda bir ini alan alacak ve gelme tenezz ln gstermeleri halinde, hizmetini grmeleri iin, bakire gen kz hazr bekletilecektir. nsann tanr olas geliyor. Bavyera Seewiesen'deki Max-Planck Enstits'nn Dav ran Psikolojisi Grup yneticisi ve Mnih'te krs sahibi dav ran bilimi aratrmacs Profesr reneus Eibl-Eibesfeldt de, Bat-Yeni Gine'de modern bir klt oluumunu gzlemlemitir. Merkez sradalarn kuzey kesimlerinde Mek ad verilen bir halk yaar. Mek halk, ta eski zamanlardan bu yana, ilk atalar olan Yaleenye'nin, uultu ve sarsntlar arasnda, dan iinden kp havaya uarak insan nesliyle bitkiler lemini yarattna inanr. Beyazlar, uaklaryla indiklerinde, dier doa kavimle rinde gzlenen ayn olay yaanmtr. Mek halk, derhal, ruhla rn rahata inip kalkabilmeleri iin, bir uak pisti ina etm^ ge reksinmesini duymutur. Eibl-Eibesfeldt'e gre: "Pist, yeni bir kltrn ortaya kt, kutsanm eya ve yaradl olgusunun yinelendii bir mekndr."

AKLIN N "RUHU"NDA YANILDII NOKTALAR Gereklerin kavranmasna uzanan yol engebelidir ve en gayretli yanlglar, lisan etiketlerinin ardna gizlenir. Doa ka vimlerinden esinlenen etnologlar da, birdenbire ortaya kan beyaz fatihleri, "ruhlar" olarak adlandrmaktadr. Halk inan cnda, dalarda, ormanlarda, gllerde ve steplerde yaayan varlklara ruh denir. Bu varlklara, hastalklar iyi edebilmek ve felaketlerin nne geebilmek gibi gerek d yetenekler atfe dilir. Hayalet ve hortlaklar batl inanlarla son derece yakndan ilgilidir ve korku faktrnn ortaya kt her yerde, hortlak ve hayalet de mevcuttur. Hayalet avclar ile hortlak ykleri yazarlar 'grntler' ve seslerden sz etmeye baylrlar. Ne za101

man anlalmaz bir durum ortaya ksa, kavram yetersizlii ve belirsizlik ierisinde bir eyler kaleme alnr. Bu eski yerlilerle yeterli bir szl iletiim, balang dneminde, evirmen yok luu yznden hibir yerde kurulamamtr. Eer bu evirmen ler ortada olsayd, "ilkel" kavmin, birdenbire ortaya kan ya banclar yeterli tanmdan yoksun olduklar iin "ruh" diye ad landrd anlalabilirdi. Bu nedenle, doa kavimlerinin kar latklar ilk beyazlar "ruh" veya "hortlak" diye adlandrmala rndan hi mi hi holanmyorum. Sava gemileri ve uaklar, herhalde, ruhsal ara ve gerelerden epey fakl bir donanm sunuyordu. Bu grntlere bu ismi vermelerinin tek nedeni, olaylarn aknn, kavranabilecek boyutlar amasdr. lgili li teratrde de, akd "ruhlar"dan sz edecekse, o zaman gerek kiiler "hayaletler"e, teknik aygtlar da, ne id belirsiz doa olgularna dnecektir. Hayaletler alemi, kendisine sunulan her eyi yalayp yutmakta birebirdir. Bundan ksa bir zaman nce, Goethe'nin, sekreteri Eckermann'a dikte ettirdii bir s zn okudum: "Eski gerek, yalnz bilip tandmz eyler iin kulak ve gzlerimizi kullandmza gre, hakkn muhafaza et mektedir." Yabanc bir dnyann temsilcilerini tanmadklar iin, ilkel kavimler gz ve kulaktan yoksundular. Diplomat ve ozan Erwin Wickert, 1985 ylnda yaynlanan "Terk Edilen Tapnak" adl romannda, kendi kaderine brak lan bir tapnakta tanrlarla bir arada yaayabilmek ve tapmak mihraplarndan birinin zerinde durabilmek iin, zaman for mln bularak nc yzyl talya'sna dnen Heidelbergli dhi bir matematikinin yksn anlatyor. Gemi ile bugn arasnda ilgin bir tahteravalli. Zaman gezgini, kurgu-bilim edebiyatnda da ska raslanan bir konudur: Zaman makinesi ni bularak, nesilleri ap gemie dneblen byk profesr. Gerekl ;mi olarak, sekreter ve eflerin korku dolu tepkileri arasnda gnmzn brolarna dalar. D limizi konuamad iin, ancak bir takvim yaprandan medel umar. Bir de grr ki, yanl:j bir zamana ini yapmtr. Bilmece sorusu: Sekreter ler ve efler, gelecekten gelen bu adama, hangi gzle bakm lardr? El cevap: Hayalet. Daha doru bir deyimle, bir hayalet gibi gnmz yaamna szlmtr, fakat aslnda ruh veya hayalet deildir, nk kurgu-bilim versiyonuna gre canl bir adamdr. UFO savunucularndan deilim, fakat bu konuda birka ey sylemem gerek. O ok bilmilere gre, birincisi, UFOar mevcut deildir; ikincisi, her ey be duyunun yanl102

mas ile ilgilidir: ncs ise olay, bir hayal grmeden ibaret tir. Eer UFO'lar gerekten varsa, bu nesnelerin mrettebat da, bizim aklllarn kargo-kltlere gld gibi, bakp bakp glyorlardr. Doktor babamm houna gitsin diye doktora tezi filan ka leme almyorum. Kargo ve benzer kltlerin tozunu alm da, yalnzca ilkel yerliler "ruhlar" szcn kullandlar diye, dn ya d varlklar klt yaratclar makamna oturtma abasndan kaynaklanmyor. Sylemek istediim u ki, bu kltlerde birok gizem ve yanl anlalm doa olgusu btnleiyor. Dnya d elemanlar dikkate almadklar, ilk atalarmzn karlatkla r gksel ziyareti yceltmeleri olgusunu gzden kardklar iin, basite indirgenmi aklamalar yeterli bulmuyorum. D nce platformunda yer bulabildii srece, her trl aklama ya kaplar ak tutulmaldr oysa. RONGGAL Byk Okyanus'un Salomon Adalar'nm en eski kavmi, ne ruhlar ne de dnyasal kiiliklerle badamayan bir merkezi fi gr ieren son derece artc bir yaradl destanna sahiptir. Bu figrn ad ronggali'dir ve bu szcn tercmesi de: "Yu kardan Her eye Bakan" anlamna gelmektedir. Efsane, ronggali'yi, gkte oturan ve yere gereksinme duymayan bir varlk olarak tanmlamaktadr. Gece ve gndzler boyunca hep orada olmu, plerini denizlere dkm, tek bana yaayagelmi; yalnzca, zaman zaman denizin zerinde durarak ayak larm sallandrmtr. Sonunda da, ronggali aalar, meyvele ri, hayvanlar ve insanlar yaratmtr. ler, ronggali'de, by k aknla garkeden Roncalli sirkindeki kadar garip ve byleyicidir. Efsaneler, raslantlardan domaz. Yzlerce yl nce, B yk Okyanus'un tepelerinde szlecek, ayaklarnn altnda bir topraa gereksinme duymayacak, uan beyazlar yoktu. Ve ruh larn, evre kirlenmesini bile gze alarak denize atlacak mik tarlarda p rettikleri hi duyulmamtr. yi dinleyen, doru drst bakan ve gren bir kii ilkellerin ruhlarla gerek yaban clar arasnda grdkleri o ince fark anlayacaktr. Eer ruhla rn koynuna kadn sokuyor ve cinsel mnasebette bulunduruyorlarsa, o ruhlar, ruh deildi anlamna gelmektedir. 103

BERDSSUS'UN YAZDIKLARI Byk skender'in Babil'e egemen olduu gnlerde, yak^ lak M.. 350 yllarnda, Marduk'un (Bel veya Baal) rahibi Berossus hayattayd. Babil kaynaklarna dayanan Bcrossus, Yunan dilinde ciltlik bir tarih almas yapt (Babylonika). Birinci kitap astronomi ve dnyann yaradln iledi. kincisi Tufan'dan nceki ilk on kral ve bunlar izleyen dier 86 kral ele ald ncsnde ise skender'e kadar uzanan salt tarih anlatld . Babylonika, paralar halinde muhafaza edildi. Lucius Seneka, bu eserden yararland. sa'nn ada Flavius Josephus, Beossus'u gemiin en byk bilimcileri arasnda sayd. Hi p leiz, Marduk rahibi, eseri iin, gemi yzyllarn bel gelerini kaynak olarak kullanmt. Babil, Bergama, Kuds, skenderi; 'e ve Roma gibi dnyamn en byk ktphaneleri tah rip edik ii iin, ancak belirli paralar kalabilmiti geriye. ok ama ok eski bir anlatya dayanarak, Berossus, unlar yazyor du: "lk yl, Babil'i snrlayan Eritre Denizi'nden (bugnk Basra Krfezi) Oannes adn tayan akll bir yaratk kt. Tam bir balk gvdesine sahipti. Balk kafasnn altndaysa, bir baka insan kafas ile, kuyruunun altnda da insan ayaklar gelimi ti. Sesi de insan sesiydi. Resmi bugne kadar muhafaza edildi. Bu yaratk, insanlar yemeden, gnn onlarla birlikte geirdi ve yaz bilgisi ile bilimleri ve deiik sanatlar retti. Tapmak lar ve kent kurmay, yasalar koymay, ekip bimeyi, rn topla may, gnlk yaamn gereksinmelerini karlama yntemleri nin tmn belletti. Onun devrinden bugne dein, onu aabi lecek hibir ey bulunamad. Oannes, insann meydana gelii ve devletlerin kurulmasyla ilgili bir de kitap yazmt ve bu kitab insanlara verdi." Ve bu son derece ciddi ve nemli kitap, kendisi ile me gul olan ok az sayda bilim adamnca hangi gruba konuldu, dersiniz? Masallar arasna! ann byk bilim adam Beros sus, almas bilimsel veriler ad verilen nesnelerle ayn potada toplanamad in, diskalifiye edildi! Berossus'u dorulayan dier tarih ncesi yazarlar da, ayn ekilde masalclar olarak snfland. Perslerin kutsal kitab Avesta'da, Yma adl gizem dolu benzer bir yarat: m denizden karak insanlar eitmesi gzden mi kat, yoksa tamamen unutuldu mu? Fenikelilerde de, sz 104

konusu yaratk, ayn kkenden gelmedir, e yeteneklere sahip tir, ad da 7af'tur. Eski in'de, mparator Fuk-Hi dnemin de, Meng-ho denizinden at gvdeli ve ejderha bal, srtnda yazlarla dolu bir levha tayan bir yaratk karaya ayak basm tr. Oannes, Yma, Taut ve in'deki yaratk, ciddi ciddi 'haya letler' diye yutturulamaz. Hayaletlerin bir ey retebilme yeti sine sahip olduklar, bilim ve yazyla ilgili veriler aktardklar, tapnak ve kentler kurma retisi getirdikleri, yasa koyuculuu bellettikleri grlmemitir. Ayn ekilde, ruhlarn, kitap yaza rak insanla ilettikleri de duyulmu ey deildir. sa'dan sonra ikinci yzylda yaayan bilim adam, filozof, hatip ve sofist Lucius Apuleius, imparator Mark Aurel (M.S. 161-180) dneminde ok yolculuklar yapmt; Kartaca ve Roma'da okumu, Msr'daki tapnak ve rahiplerle tanarak Nil halknn geleneksel anlatlarn inceleme frsatn bulmutur. Byk bir ileri grllkle, "Metamorfozlar" adl kitabnda unlar yazmtr: "Bir gn gelecek, Msrllarn bouna bir taassup ateiyle ilahiyata hizmet verdikleri sanlacak. nk, ilahiyat yeryzn den gkyzne dnecek ve Msr ylece terk edilecek... Ah Msr! Msr! Senin bilgi dzeyinden sonraki nesillere, masal ve efsaneler gibi aracak inanlmaz bakiyeler kalacak." ZETLE

Kltler bahesinde, zellikle kargo-kltleri arasndaki ge zintim ile u noktalar vurgulamak istedim: - Yeni kltler (ve de^ dinler) anlalamayan teknik dzey lerin yanl deerlendirilmelerinden domutur. - Yksek kltrlere ait aralar, daha alt dzeydeki kltr birimlerince 'tanrsal objeler' olarak yceltilmektedir. - Alt dzey kltrlerin bireyleri, dikkati ekmek zere bir takm giriimlerde bulunmaktadrlar. - Teknik aralarn, genellikle canl yaratklar olduuna inanmaktadrlar. - Anlalmaz yabanclarn davran ve donanmlarn tak lide yeltenmektedirler. Baz kltlerin ilk k noktalarn sise dalarak el yorda myla aratrmaya hi gerek yok. Kltler, tarihsel inceleme 105

avantajna sahip fatih ve denizcilerin gnlerinde ortaya kt gibi, yzylmzda da olumaktadr. Bu snflandrmalar saye sinde, kltlerin nedeni ve nasl bilinebilmektedir. Kargo-kltlerin ana hatlar, tarih ncesi dnemlerdeki kltlerin klary la ilgili yeterli ipucu salamyor mu? Tarih ncesi halklar ha rekete geiren klt objeleri nelerdir? Destanlarna konu olan eyler anlalmaz birtakm teknik aygtlarsa, neler grm ola bilirler? Dikkati ekmek iin yaptklar fedakrlklar, kimlere yneliktir? Gksel konutlar olarak ina edilen tapnaklarn r nekleri ve yap planlar nereden kaynaklanmtr? Yalnzca be lirli yksekliklerden grlebilen dev izimlerle, kimlerin dikka tini ekmeye almlardr? Kime iaret vermek istemilerdir? Ortad drt adet seenek var: - Kltler ve dinler, kavranlamayan "ifuh" kavram ile| do al olgular: n harekete geirdii dnce mekanizmasndan domutur. - Haltlar ve kavimler, belirli bir tarih ncesi kargo-kltleri geliim mekanizmas erevesinde, binlerce yl nce, daha yksek kltrlerle (uygarlklarla) iliki iine girmilerdir. - Binlerce yl ncesinde, ilkel yi am koullarn etkileyen dnyal bir I eknk uygarlk mevcuttur. - Yceltilen ve aynen taklit edi en "Tanrlar", dnya d yaratklard i. Prensipte, bu olaslklarn hepsi olanak dahilinde olmakla birlikte, ili: ikisi, kltlerin ancak bi blmn balayabilir. Belirli tem silere dayanan tarihsel aratrmalarla, itiraz gtr mez anlatlardan varlabilecek sonu budur. Btn dnya ga yet iyi bilm ktedir ki, nka hkmdarlar da, Jl Sezar da; Sokrat da, Peri krallar da, uzay gemileri yle dursun, uak olay n bile tan mamlardr. Tarih ncesine ait efsaneler, anlatlar ve tarih kitaplar ise, bu nclerin uan tanrlar ve nemli ko nular belleten gksel eitmenleriyle doludur. Sz konusu ka vimleri, bu aktarmalardan zerrece haberleri olmadna gre, bir rpda devre d brakmak mantkl deildir. nc se enek de, ancak bir ksm kltler iin geerli olabilir. Teknik ynden gelimi uygarlklarn ilk alarla ilgili tarih almala rnda, Atlantis efsanesi dnda, tek bir satr bile yoktur. Eer Atlantis diye bir yer var idiyse, o zaman, bu konu drt numa ral seenee dahil edilmelidir; nk Atlantis tanrlarca ku106

rulmu ve ynetilmi olmaldr. Ve son olarak, sz konusu an latlar, ilkel kavimlerin ziyaretileri olarak dnyallardan deil, gkyznden ya da ok ok uzaklardan gelen gksel varlklar dan sz etmektedir. nsanlarn insanlarca ziyaret olunduu g nmz kargo-kltlerinde, kltr bakmndan geri kalm yre lerin insanlar, tanr diye ycelttikleri kiilerin insan olduklar n eninde sonunda kavramakta; kkenleri hakknda daha geni aklamada bulunabilmek iin, ziyaretiler de, o blgenin dili ni renme gayretine girmektedirler. Ya da, ticari ilikileri srdrebilmek iin, ziyaretlerini, dnem dnem yinelemekte dirler. nka tanrs Viracocha ve Mayal meslekta Quetzalcoatl ise, onca yalvarp yakarmaya ve deliler gibi beklenmelerine ramen bir daha hi gzkmemiler; Peygamber Enok'un ra porundan tandmz "gkyznn bekileri" olan uan majes teler de, tam anlamyla kayplara karmlardr. Evet, son derece ak, benim iin geriye kalan tek tart labilir hipotez, drt numaral seenektir. lk devirlerin tm tarihileriyle bunlarn raporlarn "yalanc ve yalan" olarak dam galamak gibi hzn verici bir yreklilik gsterilmitir, ne yazk ki. O zamanlar, haber ajanslar da olmadna gre, tm ta nmlarn harfi harfine uyuftas nasl aklanabilir? Yoksa, ilk devirlerin haber aktarclar, gksel bir yksek okulda, topluca doktrin eitimine mi tabi tutulmulardr? Eski Hint destanlarndan birinde yle deniyordu: "Kesin olandan kanarak, kesin olmayann peinden ko an, kesin olan kaybedecei gibi; kesin olmayan da yitirilmi demektir." : (Veda, Narajana, Hitopadesa I, 205) BELGELERN AHI: NAZCA Deyim yerinde ise, dnyamz, gksel bakentler ve haya let havaalanlaryla dolup tamaktadr. Tm dierleri adna ge erli olmak zere, Peru'daki Lima'nn gneyinde kalan ve ze rinde oka konuulan Nazca dzlnden sz etmek istiyo rum, pkuyucularmn, "bak ite, apkadan yine o malm tava n kard" dediklerini grr gibi oluyorum. Eletirmenlerimin bu konudaki sevinlerini zerrece umursamyorum. nk: "Eletirmen dediin, bakalar yumurta yumurtladka gdaklayan tavuklara benzer!" (Don Camillo ile Peppone'mn Babas Gi-

ovanni Guareschi (1908-1968). Aptal da olmadma gre, okuyucularmn canlarn skmaktan elbette kanacam. Ne var ki, aradan geen zaman, aklamada bulunma gerei do urmutur.

17 yl nce, Tanrlarn Arabalan'nda unlar yazmtm: "Havadan gzlendiinde, 60 km. uzunluundaki Nazca dzl, ilk bakta "havaalan" fikrini artrmaktadr... Bu izgilerin, "tanrlara" (buraya inin) iareti olarak aldn d nmek hata m olur! te her ey, aynen buyurduunuz zere hazr! Bu geometrik figrleri aanlar, tamamen bilinsiz iniydi ler? Belki de, tanrlarn inmek iin neye gereksinme duyacak larm gayet iyi biliyorlard. 108

Bu kkrtc hipotezin ardndan, hemen tm medialarda, Peru'daki gizemli l dzlne ilikin o kadar ok tyler r pertici samalar yaynland ki, torba azna kadar dolup tat. Ne zaman tartma konusu olsam, derhal ilk saldr Nazca'ya yneldi. Ve her tartma da, saldrda bulunanlarn, konu hak knda hibir ey bilmediklerini ve ne yazm olduumu anla madklarn ortaya koydu. Mcadeleden kamak istemiyorum. Bilimin, bugne dek, Nazca ile ilgili olarak ortaya koymu olduu verileri sergileme yi diliyorum, yalnzca. Haydi ie yeniden sbyan mektebinden balayalm! O, ortal birbirine katan nesne, Peru pampasnda, Li ma'nn gneyinde kalr. Nice nesiller, en aa 1500 yldan bu yana, Nazca dzl n katedip durmutur. Yer izimleri bir Allahn kulunun bile dikkatini ekmemi; bu ilgisizlik, New York Island niversitesi'nden Dr. Paul Kosok'un 1939 ylnda "havalanmas"na kadar devam etmitir. Palpa ile Nazca arasndaki llk blgeyi tek motorlu spor bir uakla geen Kosok, altnda uzanan pasl kahverengi lkeyi ve Panamericana'nn koyu eridini (spanyolcas ile Carretera Interamericana) izleyedurmutur. Kosok' un havalan nedeni de gayet basittir. llk alanda, birtakm garip izimler bulunduuna ilikin ihbarlar alnm; yer incele melerinde herhangi bir ize raslanmamtr. Hava yolculuunda ise, koyu kahverengi zemin zerindeki trapez biimli ak iz giler kendini belli eder. Kilometreler boyunca, pist benzeri dikdrtgenler meydana getiren izgileri izler. atlak izgili bir spiralin zerinden geer. Dev bir rmcee benzemiyor mu dur bu? Kosok, 500 metre ykseklie iner, ve ilk izlenimi do rulanr. Kosok, halka kuyruklu bir maymun, bir balk, bir ker tenkele ve son olarak da, dimdik ge doru uzanan da ya malarnda 30 m. boyunda bir insan ekli ile, evreye nlar saan iki insan surat da gzlemler. Aslnda, Inka kanal ve su yataklarn arayarak, birdenbire ortadan kaybolmayacaklarn kantlamak isteyen Dr. Kosok, bu iz srmnde, insanln en gizemli resim kitab ile karla mtr. izgileri, kendiliinden bir havalimannn hatlarna benzeten tarihi, arkeologlarn yardmlarna bavurur. Hava meydanlar, ancak bu yzyl ierisinde ortaya ktna gre, grnce bu olaslk sz konusu deildir. zmler birbirini izler. En yakn olaslk olarak, eski n109

ka yollarnn kalntlar grne el atlrsa da, bir sre sonra bu hipotez gzden der. Paralel akan ve birden son bulan yollar ne ie yaraya aktr? Nazca dzl ndeki trapez biimlerinin okluu, akla bir tr trigonometri dininin sembollerini getirir. Ne var ki, dier izgiler, spiraller vs hayvanlar, bu yaklamn dnda kalmak tadr. 1946 ydnda, Amerikal Kosok'la, Alman matematiki ve corafya uzmam Dr. Maria Reiche karlarlar. izimler ve az saydaki fotoraf, Bayan Reiche'yi ylesine etkiler ki, gen bi limci Nazca gizeminin ykn devralr. Sz konusu izimlerin yanbanda kalan San Pablo iftliine giderek, hatlarn ve i zimlerin lmne giriir. Bundan yl kadar sonra, Paul Kosok ile birlikte Ancient Drawings on the Desert of Peru (Peru l'ndeki Eski izimler) adl aratrmay yaynladlar. Aradan 40 yl geti. Maria Reiche, aratrma enstitleri ve Peru Hava Kuvvetleri'nce desteklendi. Nazca bilmecesini hibir zaman kafa sndan silip atamad. Bugn, Peru Hkmeti'nin almalarna karlk yaam boyu tahsis ettii Nazca'daki Turistas Oteli'ndeki odasnda, mrnn geri kalan gnlerini tamamlyor. Cehennem gibi yanan orak pampadaki aratrmalarn 40'nc yl! Acaba, insanlk bilmecesi bu ^rada zlebildi mi? Saysz kk izgiden ikisi, tam pusulaya gre yaz ve k dnmleri dorultusunda uzandklar ii , Bayan Reiche, iin banda "astronomik takvim" olasl zerinde durmutu. Ar dndan, takm yldzlar andrd gerekesi ile astronomik bir resimli kitap gr gndeme geldi. Bugn ise, daha ziyade "majik izgiler"den sz ediliyor. lgili literatrde okuduum, televizyon haberlerinde gr dm ve duyduum kadaryla, arlkl olarak hep hayvan i zimlerinden sz ediliyor. Bu etkilenim tamamen yanltr! n k her eyden nce, bu llk alanda pistler, 30 il 50 ve daha fazla geniliklerde ve ou zaman iki kilometre uzunluunda dr. Arada, yanlarda ve zerlerinde, kimi birer metreye kadar genilikte bir a rgs ynla kk izgi mevcuttur. Peki ya sonra? izgiler, daha sonra ip gibi dan yamacna doru tr manmakta ve l, drtl, beliye kadar paralel gitmektedir. Bu eitlilii gzler nne serebilmek iin, baz kk izgile rin pistleri dik a ile kestiklerine, bakalarnnsa dar ayla birletiklerine de deinmek gerek. Panamericana'dan yalnzca 110

birka metre uzaklktaki bir tepede 50 kadar izgi kuzeye, g neye ve batya ynelmekte. Dar izgilerle pistler arasnda 800 metreye kadar varan uzun trapezler var. Hkim grnt dei ik genilikteki izgilerden meydana gelirken, greceli olarak daha kk balk, ku, rmcek, maymun ve insan izimleri de aralarda yer alyor. Boyutlar ynnden zikretmek gerekirse, kck bir balk 25 metrelik bir boya sahip bulunuyor. rm cek 46, maymun da yaklak 50 metre. Andlarin en byk kuu olan akbaba, kanatlarn 110 metreye yayyor. Gvde uzunluu 120 metre. Tm lleri aan gizemli kuun gagasyla birlikte toplam boyu ise 250 metre. Bayan Reiche ve yardmclar, ellerinde sprgeleri ile kum ve talar temizlememi olsalard, Nazca resimleri bugn kesinlikle grnemezdi. izgiler ve pistler, kuma ylesine g mlm bir haldeki, temizleyici kolonileri olmakszn, gky zne sinyal verebilirler. izgi ve figrler arasndaki nitelik far k ise, farkl zamanlarda olutuklar gereini ortaya koyuyor. SORU ARETLER LE DOLU BR RESML BLMECE nsanln bu en byk resim kitab ile ilgili olarak ileri srlmeyen hangi hipotez kald! Bayan Reiche'nin hipotezleri ne dayanan Profesr Aldon Mason, sz konusu figrlerin "b yk olaslkla tanrlar tasvir ettif'ni ve "hi phesiz, gksel tanrlarn grebilmeleri iin yerletirilmi olduklari'n belirti yor. Arkeolojiyi zevk iin ura edinen Jim Woodman, ndiolara, yalnzca havadan grlebilen l resimlerinin ne gibi bir yarar saladn sorarak, tartmay alevlendirdi. Bilim adam larnn, Inka ncesi kabilelerin hava yolculuu konusunda hi bir bilgiye sahip olmadklarna ilikin ortak grlerine kar, Jim Woodman, u yaklam getirdi: "Bilim adamlarnn eski Perulularn uu aralar hakknda herhangi bir veriye sahip olmamalar, bu kzlderililerin gerekten umadklar anlamna gelmez!" Woodman, tam anlamyla bilmek istiyordu. Uaklar (veya uzay gemileri) ile deilse, kzlderililer, bu panoramik grnt y balonlar araclyla elde etmi olmallard. Amatr arkeo111

log, Florida'daki Uluslararas Kifler ibernei'ne bavurdu. Bir alma arkada, 1944 tarihini taya bir Brezilya Cruzeiro-havaclk pulundan sz etti. Pul eski bir balonu resmedi yordu. Portekizli Bartolomeo Louranco de Gubmao'nun 17. yzylda Lizbon'un tepelerine doru ykseldii balondu bu. Balon, tepe st duran bir piramit biimindeydi. Ne demi tik... Jim Woodman, bilmek ve renmek istiyordu. Bu hobi iin yeterli miktarda dolar bularak, saf Peru pamuundan 25 m. boyunda, 25 m. geniliinde ve 2 bin 250 metrekp i ha cimli gen bir balon imal ettirdi. Altna ia 2.5 m. uzunluun da ve 1.5 m. yksekliinde, Aymara kzlderililerinin hafif ha srdan rdkleri bir sepet taktrd. Kifler Dernei imalat masraflarm stlendi ve el emei karl olarak kzlderililere topu topu 43 dolar dedi. Bu koullarda, hobilerin peinde komaya deerdi dorusu. Balon, bir zamanlar Nazca kzlderililerine bakentlik eden Cahuachi yaknlarnda denendi. Bir frndan verilen scak hava balona aktarld. Jim Woodman ve Julian Nett, sepetin iine kuruldular. Kondor I havaland. 130 metrelik bir yksek lie eritikten sonra, yavaa gerisin geriye szld. Pilotlar sepeti terkettiler. nsan arlklarndan kurtulan balon, ocuk larn uan balonu gibi, seke seke uzaklat. Birka kilometre kadar soma ln herhangi bir noktasnda kald. Dmencisiz balon uuu, Floridal aratrmaclar yepye ni bir dnceye evketti. Peru'da, hemen hemen tm bir gn boyunca, gne alev alev yanyor, Nazca dzl de cehennem gibi snyordu. ok hafif bir materyalden retilecek kara bir balon, gn boyunca doal yntemle kzdrlacak olursa, acaba nasl bir sonu al nrd? Kimbilir, belki de nkalar, llerini bu biimde uurluyorlar ya da len hkmdarlarn, balon sepetlerine yerletire rek gnee doru umuyorlard. nkalar, gnein oullar diye anlyordu. Din adamlar da, tanrsal hkmdarlarnn, lmle birlikte gnee dnmeleri gerektii grnde olamazlar my d? Woodman projesinin bu pervasz ve elenceli taraflarnn yam sra, dikkatle yaklalmas gerekli plan baz noktalar da mevcuttu. Canl ndio hkmdarlar, havadan tm blgeyi sey retmi olsalar bile, kendi kendime yle soruyordum: Balon start iin yete rli pist var myd? Jim W oodman, nka hkm darlarnn "Gi mein Oullar" olmalar itibaryla gkyzne 112

gnderildikleri gibi bir yanlgdan yola kyordu; oysa, Nazca' daki figrler ve izgiler, nkalara ait deildi! Bu nesneleri ger ekletirenler, tnkalardan ok nce bir tarihte yaamlard. Inka ncesi hkmdarlarn da, "gnein oullan" diye bilindik lerine ilikin hibir kant yoktu. Bu orijinal deneme, deyim ye rindeyse, yanl bir k noktasndan bakaca bir ey deildi. Perulu arkeologlara kalsa, sz konusu izgiler, tarmsal kullanm yntemlerine iaret etmekteydi. yi ho da, bu evre de bir saman p bile yetimemektedir. Dou Alman Siegfri ed Waxmann'a gre ise, bu izgi yn, insalk tarihinin kltr atlasm izmektedir. PAMPA OLMPYATLARI Grler bununla da kalmyor ve daarcnda bir eyleri olan, derhal yeni yeni hipotezler getiriyor. Mnihli avukat Ge org A. von Breunig'e kalrsa, hatlar nka ncesi devre ait olim piyat oyunlarnn kalntlar. Dzlk, yerli koucularn, zafer merdivenlerini trmanabilmek iin amak zorunda olduklar hatlar ve figrlerle dolup taan dev bir spor meydan oluturu yor. TV profesr Weimar von Dithfurth da, bu sivri akll fikri glendirmeye alt. Srat koucularnn katettikleri d nemelerde, dz hatlara kyasla, daha fazla kum ve ta yd olmalyd. Belirli kuryelerde yaplan lmler de, bu iddiaya uygun sonular vermekteydi. Bu evreyi mr boyunca hi grmemi olanlar, sz konusu yaklam ciddiye almakta ser besttirler! Nazca dzlnde, koskoca bir yl ierisinde, en fazla yarm saatlik bir sre iin yamur der. Toprak ylesine kurudur ki, hi ama hibir ey bitmez. O her eyi bilen profe sr, nka ncesi kabilelerin, olimpiyatlarn neden bu kupkuru platoda yaptklarna ilikin herhangi bir ey sylememektedir. 1000 kilometrekarelik dzlkte yitip giden koucular, en keskin gzl seyirci iin bile, karncadan farksz olacaktr! Hibir nka kulu, hava gzlemleri dnda, hangi koucunun hangi turda ol duunu gremeyecek, bilemeyecektir. Daha da te, keskin dimdik da yamalanndaki izimlere ne demelidir? Yoksa sporcularmz, lunaparklardak o merkezka gten yararla nan, rotor denilen aygtn yeteneklerine mi sahiptiler? 113

Yoksa Yanldm m? F:8

BAYAN REICHE'NN ASTRO-TAKVM HPOTEZ RTLYOR... Geriye kala kala Bayan Reiche'nin astronomik takvim hi potezi kalyor. Bilim, bu hipotezi ciddiye alarak, izgilerin bir blmnn takm yldzlara iaret ettiini, sz gelimi lker ta km yldznn, yllk zaman akn gsterdiini kabule yakn gzkyor. Massachusetts-Cambridge'deki Smithsonian astro-fizik gzlem merkezinin astronomi profesr Gerald S". Hawkins, yardmcdaryla birlikte, en modern lm aralar ve en nem li takm yldzlarn bilgileriyle donanm bilgisayarlarn srtla yarak Nazca'ya geliyorlar. Bilgisayar, son 6900 yd ierisinde, Nazca zerindeki takm yddzlarn tm konumlarm ieriyor. Bilgisayar, jet hz ile u soruyu cevaplandryor: M.. 3100 y lnda, lker takm yddz, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde hangi noktalardayd? Ardndan, uzun lm almalar ve bilgisayar verileri gzden geirilerek, elektronik beyine u soru yneltiliyor: M.. 5000 ile M.S. 1900 yllar arasnda, hangi izgiler, hangi yldzlara iaret ediyor? Bilgisayarn birbiri peisra dkt say kolonlar, Bayan Reiche'nin hipotezini rtyor. "Hayr" diyor Prof. Hawkins, "bu izgiler, yldzlara gre gerekletirilmemilerdi... Hayal krkl iinde, astronomik takvim kurammz bir kenara b rakmak zorundaydk." Bu ak seik bilimsel sonuca ramen, dnem dnem ay n eilim yinelenmekte, Nazca dzlnn olaanst bir as tronomik takvim meydana getirdiine ilikin iddialar hortla maktadr. Hi phesiz, yaam boyunca meydana getirmeye alt eserin, bir bilgisayar darbesi ile allak bullak olduunu grmek, Bayan Maria Reiche iin pek kolay bir olay deildi. Geriye, yepyeni bir dnemi balatacak olan Nazca'nn lm ve lmlerin snflandrlmas ilemleri kalyordu ki, bu. veriler retilmese, Prof. Hawkins ile ekibinin bir yere varabilmesi ola nak d olurdu. Nazca ile ilgili aklama bulma abalar devam etti. New York eyalet niversitesinden antropolog Prof. William H. Isbell, yeni bir aklama buldu da: Meguliyetle tedavi! Isbell, yzyllar sonra, Indiolarn tm istihdam sorunlarn zveriyordu. Yzyllar ncesinde hububat silolar olmadna gre, 114

verimli yllarda ar oalma, rn alnamad dnemlerde ise alk tehlikesi vard, IsbelPe gre. Peki ne yapmak gerekiyordu yleyse? Sorunun tek zm, kavmi, trensel almalar yo luyla, ortak bir ilgi alannda toplamakt. Bu almalar sayesin de, ekonomik artk deerlerin tketimine ynelik yeterli bir enerji kanalize edilmi olacakt. Bu akac New Yorklu iin Indiolarm, meguliyetle tedavi almalar boyunca meydana ge tirdikleri eseri grp grmemeleri de hi nem tamyordu. Nfusun kontrol altnda tutulmas iin i icat etmek de sz ko nusu deildi; bu konuya daha sonra gelecekti hazret! Benzer yntemlerle, Ortak Pazar ve ABD'deki retim fazlalar da or tadan kaldrlabilirdi. zlmesi gereken tek sorun, nesiller boyu devam edebilecek hangi anlamsz dev yaplarda karar k lnaca idi. Bolluk yllarnda bylece kimse ya balayamaya cak, alanlarn ylesine analar alayacakt ki, ocuk yapma hevesi bile duymayacaklard. Isbell mantna gre, herhalde gerek duyulduunda, nka rahipleri kalori listelerine gre ha reket ediyorlard ki, bu grevi bugn iin Dnya Salk rgt rahata stlenebilirdi. Eksik kalan bir taraf varsa, IsbelPe ba vurulsun. Dorusunu sylemek gerekirse, bundan daha delice bir ey duyulmu deildir! Berlin Serbest niversite'den fiziksel-kimya profesr Helmut Tributsch, dnyann ou tarih ncesi bilmecesini, u temel gr altnda toplamtr: Tarih ncesine ait klt mer kezlerinin byk bir blm, gksel seraplarn ska ortaya kt meknlarda kurulmutur. Fransz Bretonya'sndaki menhirler, ngiltere'deki Stonehenge, Meksika Krfezi/la Venta'daki lmek kutsal blgesi, Msr piramitleri ve doal olarak Nazca, hep bu tr konumlara sahiptirler. nsanlar bu gizemli yaptlar kurmaya iten ortak drt ne olabilir? Hokus pokus: Her yerde birer serap. Gkyznde rengrenk sahneler oluuyor. ok ok uzak larda adalar, ormanlar ve yaplar gzkyor. Buna karlk, gkyzne yansyacak olan tapnaklarn, ancak ok, ok byk olmas gerekiyor. Serap klt merkezleri, bylece, dier tarafla iliki snrlarna dnyor. Ve bendeniz de, blgeye yaptm onca ziyarete ramen, serap olasln akl etmediim iin, pro fesr hazretlerinden hak ettiim tokad almakta gecikmiyo rum: "Daeniken, son derece basit bir biimde, Nazca-Palpa lndeki o dev pistlerin dier gezegenlerin astronotlar tara115

fndan ini alanlar olarak aldn ne sryor." Dorusu, onca yolu kateden astronotlarn, nakliye uaklarna bel bala malarndan bile fazlaca rahatsz olduum sylenemez. Gelelim u tokat konusuna. Profesr Tributsch'un grlerini alaya al mak aklmdan gemiyor, nk belirli kltlerin oluu yakla mnda tutarl taraflar var. Fazlalk u ki, Nazca dzlne pek uyum gstermiyor. nk, bu blgede, en tartmasz olgu, izgilerin yalnzca ya tay akla yetinmeyip en dik da yamalarna kadar trmamnasdr. Serap olgusunun kesin yan faktr olan "s'ya da llk alanda hi mi hi rastlanmyor. S02: konusu blgede, hemen hemen hi ya dmyor. Ovann altnda ise bolca su var. Bi raz sabr. Bu elikili gibi gzken belirlemelere dnmeden nce, kuramlar sralamasn tamamlamam gerekiyor. NAZCA'DA BR ARIADNE PL M? Girit Kral Minos'un kz Ariadne, Theseus'a labirentte yolunu yitirmemesi iin yardmc olmutu. kmaz dehlizlere derek zgrlnden olmamas iin, bir yumak ibriim tu tuturmutu kahramann eline. svireli Henri Steierlein da, bizi gizemli Nazca labiren tinden kartabilecek Ariadne yumam bulmu mudur, dersi niz? 1983 ylnda Paris'te yaynlanan yazs, u gurur dolu bal tamaktayd: "Nazca, la chef du mystre" (Gizemin anahtar Nazca). Stierlein, Nazca'daki hatlar, dev bir dokumaclk a nn geride kalan izleri olarak aklyordu. Bu varsaym, Nazca yerlilerinin olaanst dokumaclar olduklar gereine da yanmaktadr. Nazca, Pulpa ve Paracas'taki saysz mezarda b yleyici renkler ve fantastik motiflerle dolu yerli dokumaclk rnekleri bulunmutur. ou dokuma rneinde, belirli snr lar olmayp dmsz bir biimde kilometrelerce uzanma gz lenmektedir. Paracas'ta, 28 metre uzunluunda, 6 metre geni liinde, iplik alm 50 kilometreyi bulan dokuma rneklerine rastlanmtr. Herhalde, ne en yal reisin bykannesi bylesi bir yu ma kollarna dolayabilir, ne de hamarat gelini ayn ii bece rebilirdi. Stierlein, Colombia'daki ilk yerlilerin ne tekerlekle dner disk, ne de hortum makaras ile dingil olayn tandklar noktasndan hareke* etmektedir. Peki ya yleyse, diye sormak116

tadr pratik svireli, bu sonsuz iplik ynlar nasl depolan m, ok renkli ip ynlar, birbirlerine karmadan ve de d mlenmeden nasd saklanabilmitir? Nazca'da, bu sorunun karl hemen avucun iinde gibidir. Sterlein'a gre, iplikler, dzle yaylm, bugnk uzun ve dzenli hatlara serilmitir. Yani sz konusu grnt, yerlilerin dev dokuma atlyesinin kalntsndan ibarettir. Son derece geni bir fantezi gcm olmasna ramen, bu dev dokuma tezghn yine de bir trl hayal edemiyorum. Ate gibi yanan bir dzlkte, birbiri peisra kaz admlaryla iplik seren binlerce yerli?. Buyrukla yerletir, yeniden kaldr ve bir sonrakine ilet! Ayn rnekten hareketle, ne receklerini ga yet iyi bilen karnca misali kadn dokumaclar, ayn ritm ieri sinde 50 kilometrelik iplii ryorlar. Nasl bir yrtlmak bilmez maddeden mamuldr bu iplik? Temel alnan rnek, srekli renk deiimini gerekli klar. nsann akl almyor: Dokumac lar btn gn ayakta, oturmaya olanak bulmakszn zikzak izip duruyorlar! Bir an iin, ellerinde ipliklerle, izgilerin arasnda gidip gelen yerliler ordusunu hayal etmeye aln! Yzlerce yldr sregelen bir dokumaclk kltr ile, hatlarn kenarla rnda, izlenecek ayak izlerinin belirgin olmas gerektir. Ve sz konusu olan yzey de, aynen Ay'daki gibi, ayak izleri konserve gibi muhafaza olunur. Oysa, tek bir ayak izi bile mevcut deil dir. stelik, korkarm ki, 50 kadar izgiyi kesen birok nokta larda, korkun bir iplik salatas meydana gelecektir. Stierlein'n bu orijinal buluu, iplik tayclarnn kaya duvarlarnda nasl altklarna aklama getirmesiyle herhalde daha da bir espri kazanacaktr. Bu kadar ok beynin Nazca bilmecesi ile uramasn son derece olumlu buluyorum. Hemen "bilimsel zm" olarak kabullenilmedike, her yeni fikir sayg ile karlanmaldr. Benim gibi uzman olmayan biri iin, biraz fazla eliki artran bir bilimselliktir bu. Peru'nun "Yldz arkeolog"u Profesr Frederico Kaufman-Doig, sz konusu uzantlar "majik hatlar" olarak tanm lamakta; olay, Kuzey Peru Andlar'ndaki Chavin de Huantar' n eski Peru kltrnden kalma "Uan Kedi Yaratklara ba lamaktadr. Kimbilir, sz konusu yollarn, kurban merkezlerine yneldiini kastetmektedir, belki de "Uan Kedi Tanrlar" sz konusu figrleri havadan seyrediyor olmaldrlar. ndiolar, isimlerine uygun biimde, "Uan Kedi Tanrlar"n, uma sana117

tn bildiklerinden emindiler. Bu "aklam, bana doru ynde atlm bir adm gibi gzkyor. Dier bir ksm arkeologlar ise, hatlar, su salayan birtakm da tanrlarna balyorlar. Bu olaslkta, hatlarla kaynaklar abasnda, sembolik bir balan t olsa gerektir. DOU'DAN GELEN KATKI Demirperde gerisinde de, Nazca gizemi, bilim adamlar nn uykularn karyor. B udapeteli Zoltan Zelke, yllar sren bir aratrmadan sonra, hatlarn Titica Gl evresinin 800 km. uzun uk ve 100 km. genilikteki bir haritasn verdii yarg sna varjor. yi ho da, gzel kardeim, bu karar hangi veri lerden hareketle alyor? Titica Gl'nn evresinde nka ve nka ncesi dnemle rinden kalma yaklak 40 kadar harabe vardr. Bu kalntlar, belirli ykseklikten birbirlerine balanarak bir aa dntr lecek olu sa, ortaya Nazca t sisteminin ayns kacaktr. Zoltan Zelko'ya re, bu natlardan oluan ebeke, bir eit haber-iletiim sistemidir. Haberler, yanstc altn ve gm plakalara arptrla k sinyalleri yoluyla aktarlmaktadr. Bu sinyaller, belki de, kayalardakilerin ovada alanlar ynlendirmesi ve raslantsal bir saldrya kar uyarabilnesi iin gereklidir. Yaklam, buraya kadar son derece yetersizdir. Titica Golyle Nazca dzl arasnda, ykssklii be-alt bin metre ye kadar erien sradalar bulunmakladr. Ovada alanlara sinyal gnderilmi olmas tezine yaklaacak olursak, bu kor kun karmakla ne demek gerekir! Dalardan dalara ate ve dumanla iaret vermek (eski hemehrilerimin uygulam ol duu, biz svirelilerin de bugn hl ulusal bayramlarda ser gilediimiz biimde) karmak izgili ebekeye kyasla ok da ha kolaydr. Haber iletimi iin, en a2indan nka dneminde, haberci-kouculardan yararlanlmtr. Bilimsel irdeleme rnleri, ne yazk ki biraz eri-br geliyor gzme. En azndan bilimsel normlara yakn olmalar gerekirken, bu koulu bile yerine getiremiyorlar. Hi durmak szn "bir sonraki olas doal zm" peinde kouluyor, oysa ortaya atlan grler zmlerle uyum gstermekten uzak ka lyor. nandrc bir zm kabule dnden hazr, fakat bu tr bir tezle imdiye dek karlamam bir kii olarak, ben de 20 118

ksur yllk Nazca Gizemi'yle ilgili hipotezimi ortaya koyabili rim. Yldzlara Dn ve Grntlerle Benim Dnyam adl ki taplarmda, tm ayrntlar ile iledim. Tanrlarn Arabalan'na dayanan belgesel filmde de, gayet arpc bir biimde sergilen di. BANA GRE NAZCA Diyelim ki, dnya d bir uygarla ait bir uzay kenti, dnyamzn evresinde dnyor. Ekip, ini iin hedefledikleri blgeyle ilgili hesaplar yaptktan sonra, tayc ara yerkre nin yzeyine yollanyor. Nazca Ovas'nn devasa llk yzeyi karlyor onlar. Ve hemen yaknlarda zeki yaam biimleri gzleniyor. (Sz gelimi, bir Sahra l'ne gerekletirilecek ini, zeki yaam biimleri ile karlamaya olanak vermeyecekti.) Aklk getirelim! Yabanc astronotlar, doal olarak pist lere gerek duymayacaklard. Pistleri kurabilecek herhangi bir varlk da sz konusu deildi. (Teknik adan son derece geli mi bir tayc gemi, lastik tekerlekler zerine oturma zorunlu luu gibi bir sknt ekmeyecekti. NASA mhendisi Josef Blumrich'in Hezekiyel'in uzay gemisini taklit ettii biimde bir helikopter birlii; belki de, Hovercraft teknolojisine uygun ha va yastklar kullanlacakt). Etki ayn etkidir. Aracn alald noktada, bol miktarda ta ve kum sprlecektir. Birka yz metre ykseklikten bu girdap etkisi en alt dzeydedir. Tayc, (bugn biz Uzay Mekii'nden sz ediyoruz) dikey olarak ini yapmaz. Komutan, ekranlardan, en gvenli ini alann arat rr. imdi bu aamada, Nazca yzeyindeki topran, ar bir arac tayamayacak kadar yumuak olduu ileri srlerek kar klacak. Amerikallar da, Ay'a ini konusunda ayn zorlukla kar karya kalmadlar m? 20.7.1969 tarihinde Apollo 11, 7.8. 1971'de Eagle, Ay yzeyine indikleri zaman, yzeyin, bu ar ykleri ekip ekmeyecei kesin deildi. lerlemi bir tek nolojinin b tr sorunlarn stesinden gelmesini beklemek, a r bir iyi niyet deildir. nile birlikte, Nazca dzlnde, tra pez biiminde bir alan oluur. Trapezin en dar noktas, aracn ykseklii nedeniyle geri tepkinin en az etkide bulunduu ke sim, en gen^ blm ise, aracn son olarak konduu konumun 119

evresidir. Ve dnelim ki, yabancdar, ilerine koyulurlar. Toprak rnekleri alnr, mikroskopik incelemeler yapar, hava rim younluu ile asil gazlan lmlerler. Ve de: Belirli bir uzaklktan yerlilerin heyecanlarn denetler, bitirilen ilerden sonra, karlk olarak birer armaan brakrlar. Yerliler, yakn tepelerden ve dalardan, korku ile kark bir aknlk ierisinde, tanrlarn, kendileri iin tamamen anla lmaz eylemlerini seyretmektedirler. Ate kusan, n iinde kayan ve son derece grlt karan bir "nesne"nin gkyzn den kayp geldiini ve tayfun gibi topra birbirine kattm grmlerdir. imdi ise sessiz sedasz ln ortasnda durmak tadr. Ar hareketli, insanms birtakm yaratklar, gmms ve altmms parlayan deriler ierisinde saa sola gitmekte, toprakta delikler amakta, kayalar-talar toplayarak birtakm garip aralarla paralamaktadrlar. Derken, gnlerden bu gn, korkun bir grlt kopar, derhal gzetleme yerlerine ko arlar... ve bir de grrler ki, tanrsal ara, ate nlarndan bir kuyruk salarak, gkyzne doru yitip gitmektedir. Dzlkte, yeniden huzur egemen olur. En yrekliler, olay yerine gider. aresizlik iinde, neler olup bittiini bilemeden, ylece kalakalrlar. Nedir btn bunlar? O her zaman ok ey bilen kabilenin en yallar bile aklama bulmakta cizdir, ra hipler susmay ye tutmaktadr. Yardm istenen mistik snak lar, totemler, dilsizdir. O garip hayaletten geriye, kala kala kumdan ve tatan arnm kocaman bir trapez alanla, tanrlarn birka donanm paras kalmtr. Artk bastnlamayan bir merakn ekiciliine kaplan k k gruplar, mistik alana giderek daha ok urar olurlar. Tar trlar ve kendilerini huzursuz eden bu eyin gerekten yaan dna inandrrlar birbirlerini. O nesne gkten geldiine ve grkemli akbaba gibi uabildiine gre, iinde tanrlar oturu yor olmaldr. Peki yleyse, tanrlarca geride braklan tatan ve topraktan arnm) alan ne anlama gelmektedir? Yoksa tanrlar iin bu tip alanlar hazrlamak zere seilmiler midir? Bir son raki tepeye uzanarak orada kaybolan daha dar izgiler neler anlatmaktadr? Rahipler buyurur, halk da itaat eder. Hatlar izilir, alan lar alr. Tanrlar iin, irili ufakl, daryla geniiyle, her yne uzanan hatlar ha2irlarlar. Tanrlarn yeniden dneceine ilikin inanla kazar dururlar. Ve dnlerinde mutlaka bu hatlardan yararlanacaklard r, kantlanmtr bu. 120

Yllar geer. Nesiller doar ve lr. Tanrsal yaratklar yzlerini bile gstermez. Acaba olanca abaya ramen, yanl bir eyler mi yaplmtr? Fakat, bykbabalar, bu yabancdan kendi gzleriyle grm deiller midir? Ve sonunda ruhban zeks devreye girerek, gksellere, beklendikleri konusunda haber iletilmesi gerektii yargsna vard. Gkyzne iaretler gnderilmeliydi ve grne gre bundan bakaca bir zm yoktu. Sil batan zorlu bir alma balad. Rahiplerin yneti mindeki yerliler, byk yzlml iaretler oluturmak zere rahiplerin gzetiminde ie koyuldular. Koyu renkli talar kal drdka, l topra ile tamamen elikili parltlar veren bir alt zemin ortaya knca, rahipler, bu kez bir baka karar ald lar. Kayalar ve talar tamamen ortadan yok edilecek, yzey, resimlerle kaplanacakt. Ve ardndan, nesiller, Nazca resimle rini oluturdular. Bir an, bu ada bile, kargo-kltlerinin nasl meydana geldiini hatrlayalm. Yerliler, Amerikal "tanrlar"m davran larm taklit ederek, hayalet havalimanlar kurdular. Saatte 347.5 kilometrelik bir ini hzyla, ilk Amerikan Space Shuttle' California'nn altn sars Mojawe lndeki uak meydanna 14 Nisan 1981 tarihinde kondu. Uydular saye sinde, bizler de, bu olaanst initen haberdar olduk. Uzay mekii, 4572 metre ykseklikte uarken, tm dnyay grebili yordu: Kilometrelerce uzunluunda, izgi gibi dapdarack hat lar, llk alan diyagonal biimde kesiyor, kimi zaman paralel akyor, bazen de altn kumlarn iinde birdenbire yok oluveri yordu. Nazca dzlndeki grntnn bir ikiziydi sanki. Uzay aralarnn pist kullanmadn kim hl iddia ede bilir ki? Mojawe l'ndeki hatlar, NASA'ya gre, ok yk seklerde seyreden pilotlara ini uyarlar salamak iin alm tr. Yoksa, kendi kendilerine, yer yarld da ortaya m ktdar! Ayn hikaye yinelenecek mi? Bu hatlar ve pistler karsn da kafa kafaya vuran ve aresiz kalan arkeologlar, yine dev takvim hipotezine mi snacaklar? Yine gerek zm redde mi urayacak? Mojawe l'ne, trigonometri dininin kalnts gzyle mi baklacak? ni iin yol gsterici iaretler, insanln kltr atlas olarak m kabul edilecek? Burada da, bir olimpi yat sitesi mi aranacak? Eski Amerikallar'a, meguliyetle teda vi yaftas m taklacak? Serap ya da mamut dokumacl pein de mi koulacak? Samasapan bir haberleme sistemi, burada da m devreye girecek? 121

Gln ama, eer mantk egemen olamazsa, bu alanda da, o doal kabul edilen aptalca aklamalarn seferber edil mesi olanak dahilindedir. Fotoraflar itina ile muhafaza edil mezse, Mojawe l'nn de majik olaylar listesine dahil edil mesi kanlmazdr. Bir gn gelir, bu fotoraflar da ok eski aktarmlar arasna karr! TOPRAK ZMLER RETM Nazca'daki yapmclarn ellerinde boya pskrtme aygt lar yoktu, yine de dzlkte grdmz rnekler, cadlk r n deildir. Hatlar, para para, sicimlerle alm olabilir di. Birbirlerinden olduka uzak noktalara serpiecek yerliler, sesli ya da sz gelimi bayrakl komutlarla, ie koulmu olabi lirler. i karhaklatran, figrlerin, akla gelmedik ykseklik lerden bile son derece net bir biimde seilebilen taslaklardr. Topran eili biimi birtakm jeodetik yardmc aralarn var ln dndrmektedir. Ve uygulanma yntemleri de, uygula yclarn 'ilkeller' snfna girdikleri iddiasn olduka tartlr klmaktadr. Figrlerin izimlerini kim hazrlamtr? Maria Reiche'ye gre, figrler nceden daha kk leklerde plan lanm ve izilmi olmaldr. Matematiki ve corafyac Reic he, bu konudaki zorluklar gayet yerinde deerlendirmektedir: "Arazi lm ile uraanlar, tam boyutlardan hareket etmeye alkndrlar. Bir izimi, kk boyutlarda belirledikten sonra, dev llere dntrerek tam orantlar ile yanstmak ayr bir olaydr. lk Perulular, bizim adn bile duymadmz yardmc ara ve gerelere sahip olmaldrlar..." yleyse, bu ara ve gerelere kimler sahip olmutur? Nazca keramiklerinin C-14 izotopuyla tarihlendirilmesine da yanan uzmanlara gre Nazca blgesinin nka ncesi kzlderilileridir bunlar. Paracas l yaknlarndaki Nazca kltr mer kezlerinde, mumyalanm cesetlerin yan sra keramikler, renk leri zaman amna kar direnli, gayet ince dokunmu kuma lar ieren mezarlar bulunmutur. Kuma ve keramiklerde, sk sk kanatl insanlara Talanmaktadr. Bu tr izimler gn na kmasa, aardm dorusu. Burada da, yabanc ve kanatl ya ratklarn imitasyonlar ile tipik Kargo-deneyimleri kendini belli etmektedir. Keramik izimlerini inceleyen arkeologlar, Nazca'daki figrlerle benzerlie dikkati ekmektedirler. Balk 122

ve ku en tipik rnektir. Keramiklerin gayet titiz bir biimde tarihlendirilmesi, yama resimleri ile ayn yaa iaret etmekte dir. Bu yntemi samimi ve doru bulmuyorum. Keramiklerle yrtlen ya belirleme almalarnn, izimcilerle toprak ile mcilerinin mutlaka ada olduklarn gstermesi gerekmez. Kimbilir, belki de keramik izimcilerinin yaadklar dnemde, ovadaki resimler oktan beri mevcuttur ve ndiolar, bunlar kap-kacak, bardak ve vazolar iin motif olarak kullanmlar dr. nsanln Byk Resim Kitab'nn ilk balang tarihi han gisidir? Figrler ve hatlar sistemi, ok eski bir kltrn tay clar tarafndan gerekletirilmi; binlerle ve yzlerle akp gi den yllar zarfnda, bir baka halk tarafndan yeniletirilmi ve restore edilmi olamaz m? Her kltrn bir merkezi vardr, her konunun uzmanlar. yleyse, Nazca Kltr'nn merkezi neresidir? NAZCA KLTR'NN MERKEZ NERESDR? Bugn, Nazca Kltr Merkezi olarak, dorudan - Hazi enda Cahuachi blgesindeki Rio Grande de Nazca rmann kylarndaki Nazca Ovas kabul edilmektedir. Sz konusu nok tada, binlerce kii iin konut ieren bir kent kefedilmitir. Bu rada, tepesinde ahap bir tapna olan 22 metre yksekliinde bir de piramit bulunmutur. Cahuachi kent eridine paralel bir yerde, daha da etkileyici bir bulgu ortaya kmtr: Yzlerce keiboynuzu aac kalnts, dzenli bir tarm kltrnn izleri ni artrarak birbiri ardna sralanm durumdadn. Bir yerde de, her biri 20'er kazkl 12 sradan oluma drtgen bir stun lar kompleksine raslanmtr. Ve stunlarn her biri, ikier met re ara ile topraa gmlmtr. Bu gmme yntemi de, annda "takvim" gerekesi il aklanmaya allmtr. Baka nasl olabilirdi ki? Amerikal aratrmac Duncan Strong, toprak i zimlerinin hemen yaknlarnda bir tahta kazk ele geirmi; C-14 ynteminin yardm ile, aa yukar seksen yl kadar hata pay brakmak kaydyla, zaman hesabmza gre MS 525 yln bulmutur. Arkeologlar, toprak izimcilerinin, sz konusu kaz, bu izgiler labirentinde yollarn bulabilmek iin zellikle diktikle123

ri kansndadrlar. Peki ama niye yalnzca bu kazkk? Mantk gerei, ayn amala daha bir sr kazk bulunmas gerekmez miydi? Ve de: Bu yalnz kazn topraa sokulduu gnlerde, pistler, hatlar ve figrlerin kimbilir ne zamandan beri mevcut olageldiklerinin aksini kim iddia edebilir ki? Ben, o sralar oralarda yoktum. Arkeologlar orada myd, dersiniz? Ve yine de, Nazca dzlnn bugn byk bir bilmece oluturan yz hatlarna ne zaman kavutuunu kesin olarak syleyebilme olana yoktur. 1000 y, 1500 yl, belki de daha nce olmu olabilir. Acaba, figrlerin daha sonra, teknik yn den gelimi bir kavim tarafndan hatlar ama eklendii d nlemez mi? NAZCA TARAFINDAN ONURLANDIRILIRKEN lk Nazca sakinlerinin basit elii sanatlaryla ilgili bakaca bir aklama gelmiyor aklma. 1979 sonbaharnda, Nazca kentinin babalar tarafndan onurlandrldktan ve fahri hemeri ilan olunduktan sonra, Nazca Ovas kysndaki yeralt galerilerini grmek zere, bele diye bakan ile birlikte jipe atladk. Kaz yrtlen blmde 20 metre kadar] derine indik. En az eski Romallarnki kadar mkemmel bir su alt kanal almt. Grkemli yontulmu monolitlerden f kran su, iinde ayakta durabildiim bir tnele dklyordu Belediye Bakan, beni ayr tnel azna g trd. Grnt her yerde aynyd. Belediye Bakan, bu yeralt tnellerinin kilometrelerce uzunlukta olduunu, suyun And yamalarndan balayarak ovaya doru bu yeralt galerilerine aktarldn ani att. te, hibir zaman aa kavuamam bir baka bilmece: Rio Grande de Nazca, doudaki komu rmak Rio ngenio ile birlikte,! And Dalar'ndan koparak Pasifik Okyanusu'na ak yor. Rio ngenio, hemen hemen tamamen susuz bir biimde, Nazca dzlnn kuzeyinden geiyor. Su dzeyi ykselse, tm ovay kaplamas iten bile deil. Koca bir yl boyunca en fazla yarm saat yamur dse de, bu durum, Andin su ve aklnn nakline engel tekil etmiyor. lkel bir ndio kltr, suyu, monolitlerle takviye edilmi galerilere doldurmak yerine, yzeyde dorudan tarlalara kanalize etmez miydi? Daha da tesi: Bun dan 1500 yl veya daha fazla bir zaman nce, nfus patlamas 124

diye bir olay sz konusu olmad iin, ne tarm retimini o altmak, ne de bu retimi byk miktarlarda depolamak gibi bir endie vard. Kzlderili iftiler, mtevaz tarlalarn Nazca veya Palpa ovalarnda, dorudan suyun yanmasnda aabilir lerdi. yleyse, neden, nasl ve niin meydana gelmiti kilomet relerce uzunluktaki yeralt galerileri? Nazca Belediye Bakan, yeralt kanallarnn, topluca bir ka yz kilometreyi bulduuna yeminler ediyordu. Bu yetkin bilgi aktarmna dayanarak, kendi trnn ilk altyap alma sn oluturan bu dev tesisi, hangi yapmc ve iilerin am olabileceklerini kendi kendime sorup duruyorum. Konu Nazca kltr olunca, iler biraz karyor. Yeraltnda monolitlere bi im veren insanlarn, yerin stnde de megalitik tanklar b rakmalar gerekmez miyrjh? Yoksa, sulama galerileri ebekesi, Nazca Kltr balangcndan daha da telerden mi kalmayd? Sonunda, ovann kurumas ile mi noktalanmt? Uak-ekim fotoraflar, Rio ngenio'nun gnmz ka barmalarnda, pistlere kadar tatn; menderesin kk kol larna kadar yayldn, fakat ana iskeleti tahrip etmediini gsteriyor. Bu durum, aklma son derece speklatif bir soru getiriyor. Yoksa, kanallar, ovann altlarna kadar uzanyor olup da, Rio ngenio'nun taknlarn su altnda toplamaya m yar yor? Bu speklatif yaklam, yeralt kanallar ile dzlkteki hatlar aanlarn amalarn bir potada toplar gzkyor. Kesin olan, yln her dneminde, Nazca evresinde yeterince taze su bulunabildiidir.

NAZCA VE RAKPLER Nazca ieklerinden en nemli aklamalar ieren bir buket derledim. Benzer zellikleri sunan blgelere de ylece bir gz gezdirelim: - Peru'nun Arequipa eyaletindeki Majes ve Sihuas llk alanlarnda da, nka ncesi dnemden kalma, devasa toprak izimleri var. - Bundan ksa bir sre nce, Perulu pilot Eduardo Go mez de la Torre, Nazca dzlnn gneyinde kalan San Jose pampasnda, dev izgiler ve izimler kefetti. Pilot, yapt e kimleri, 27 Austos 1984 tarihinde, Lima Etnoloji Mzesi'ne iletti. Yeni kefedilen bu ikinci "Nazca Dzl", eski Dnya 125

Tarihi Atlas'ndan da daha byk olmalyd. - Kuzey Peru'daki Valle de Zana'da da, koca koca gzl insan benzeri figrler ieren yer izimleri var. - Nazca'dan hava yoluyla 400 km. mesafede, Gney Pe ru'da kalan Mollendo kentinden ili'nin Antofagasta eyaletinin dalk ve llk kesimlerine kadar, ge ynelik birtakm i zimler llk platoyla yan kayalklar tamamen kaplyor. Dev dikdrtgenler, oklar kaya yamalarm beziyor. Tarapacar lnde, ok zor ulalan bir maarann duvarmda ie dnk k izgileri ieren daireler, satran tahtas gibi ilenmi oval bi imler ve kck bir maymun tutan, 121 metre boyunda dikey ve robotu andran bir figr grdm. - Los Angeles'in gneydousunda Colorado Irma bo yunda yer alan kk Blyth kenti yaknlarnda, topraa kazn m insan ve hayvan resimleri mevcut. - Arizona'nn Sacaton kenti yaknlarnda, topraa, olaa nst boyutlara sahip bir figr kazl. - Colorado Irma'ndan Meksika'ya varana dek, Kayalk Dalar'dan Amerika'nn kuzay yakasndaki Appalach'lara ka dar, yaklak 5 bin (!) adet resimli tepecikler uzanyor. Yapay tepeler... Bizonlar, kular, ylanlar, aylar, kertenkeleler ve in sanlar. Indian Mounds denilen, bir ksm mezar olarak kullan lan bu tepelerin ortak zellii, hepsinin de yalnzca havadan bakldnda resme benzemeleri. - Meksika'nn Sonora lnde uzanan lav tarlalar da, gkyzne yneltilmi byk izimlerle sslenmi durumda. - Aynlarndan ingiltere'de de var. Berkshire'daki "Uffngton'un Beyaz At" (110 m.) ve "Wilmington'un Uzun Ada m" (70 m.) aralarnda en tannmlar. Yalnzca havadan sei lebilen dier resimli tepeler arasnda, nemlileri, ylece sra lanyor: - Hod Tepesi, Stourpaine, Dorset - Hambledon Tepesi, Cild Okeford, Dorset - Badbury Tepesi, Shapwik, Dorset - Chiselbury Camp, Fovant, Wiltshire - Figsbury Rings, Winterbourne, Dauntsey - Hamshill Ditches, Barford St.Martin, Wiltshire - Gussage Cowdown, Gussage St. Michael, Dorset - Ogbury, Durnford, Wiltshire - Suud Arabistan l'nn rdn snr yaknlarnda, Tabuk'un 200 mil kadar gneyinde, 100 il 200 metre uzunlu126

ngiltere'nin Sussex blgesindeki "Wilmington'un uzun adam". 127

unda geometrik figrler zemini sslyor. Daha ziyade piramit genler biiminde genler sergiliyorlar. Meydana getirdikle ri baca benzeri eklin ucunda, piramidin tabanndan daha b yk apa sahip dev kara bir halka var. Bu yzn tam orta snda ise kaln siyah" bi nokta bulunuyor. Ve tm bu ekiller, yalnzca havadan seilebiliyor. - Aral Gl blge iinin uydu ekimlerini inceleyen Sovyet jeologlar, olay yaratacak bir keifte bulundular: Kap Duan'dan orak Ustyurt yarmadsna varjana dek, btn bir yzey bo yunca garip gen formasyonlar uzanyordu. nsan barndr mayan kocaman bir alan, uaklan gzlendiinde, son derece garip ekiller sunmutu Fotorafla elde edilen bu resimler son derece karmak bir grnt oluturmaktayd. Yzlerce kilometre boyunca, ke sintisiz diziler halinde, kiminin kenar uzunluklar 1.5 kilomet reyi bulan genler ve ovaller balanmt birbirlerine. Bu gi zemli olguyu incelemek isteyen arkeolog ve jeologlar o hzla bir helikoptere atladlar. Gizemli ekiller toprak kazlarak yaplmt. zbek bilim ler Akademisi .Arkeoloji blm bakan Wsewolod Jagodin u bildirimde bulundu: "Arkeolojik aratrmalardaki allagelmi yntemler, bu blge iin elvermiyordu. izimlerin dev boyutlar, insan boyut larndaki aratrmacnn lmn olana ksz klyordu. Rlyef ler ylesine dzd ki, insan, ayaklarnn altnda esiz bir arke olojik ant uzandnn zerrece farkna varmakszn, birka yz kilometre yol alabilirdi." En byk ve srekli yenilenir durumdaki figrler, stleri ne gen oklar dikili dev torbacklar andryordu. gen ula rnda da yaklak onar metre apnda halkalar yer almaktayd. Soyet Kltr dergisi, konuyla i lgili olarak unlar yazd: "Siklopik sistemin, bugne dein 100 kilometrelik bir b lm kefolunabildi. Bilim adamlar, izgilerin Kazakistan'a kadar uzanp uzanmad ve olgunun, Peru'nun Nazca lndeki arkeolojik olguya benzer ller sunmas gerei asn dan, gizemli izimler ann bir uzants ile kar karya bulu nup bulunmadklar konusunda tereddte kapldlar." Bu uvala benzeyen ve iinden oklar kan resimler kar snda ne tr bir yol tutmalydm? nceki yllarda, yanl istih baratlardan azm oka yand iin, epey bir zamandr, arke olojik tuhaflklar hakknda, ancak kendi gzlemimle grp e128

kimlerini yaptktan sonra sz sylemeyi alkanlk edinmitim. Ne var ki, sz konusu diyar, Ruslarn bile ancak zel izinle gi rebildikleri bir alan olunca, Sovyetler Birlii'ne yaplacak bir yolculuu engelleyen snr duvarlar epey kaim ve yksek olu yordu. aresiz, Rusya'daki dostlarma yazarak, bilgi ve elden geldii takdirde, fotoraf talep ettim. Ksa bir zaman sonra, ok sayda yetkin cevaplar aldm. Bunlarn bir ksm da profe srlerden geldi, fakat ne yazk ki adlarn zikredemeyeceim. Halka ulaamayan uzmanlk dergilerinden aktarmlar ve dergi makaleleri aldm. Kiril harflerinden oluan ve bir ey ifade et meyen bir dizi kelime gzlerimin nnde dansetmeye balayn ca, akll dost ve tandklarn yararn bir kere daha kavradm. Hr Berlin niversitesi Slav dilleri uzman Prof. Rolf Ulbrich'e, brokratik farklar aan acil yardm iin kalpten bir teekkr borluyum. Bylece, Rus kaynakl bilgileri szgeten geirebilme olana buldum. ARAL GLNDEK "YEN NAZCA" Aratrmaclardan biri, kk uan, bu oklardan birinin hemen yanbana kondurdu. Raporunda, bu gizemli izgi a nn, havadan dev yeil hatlar eklinde grndn yazd. Beyaz-kalverengi-ak yeil zemin zerinde koyu yeil bir hat ha linde belirginleiyordu. Mevsimin durumuna gre, blge kimi zaman ksr step otlar ile kaplanyor; ortal, Asya'nn Cusan tr beyaz/mavi dikenli allklar saryordu. Bir sre son ra, kuraklk yeniden bagsterince, yeil izgiler, gkyzne ynelik iaret izgileri gibi prl prl parlyordu... Yere inince, grnmez oluveriyorlard sanki. Kk aratrma ekibi, hava gzlemleri sayesinde, 'ok'lardan birinin hemen yanbalarnda olduunu biliyor, fakat en kk bir iz bile gremiyordu. ev reyi daha iyi gzetleyebilmek amacyla, ekipten iki kii, uan kanatlarndan birine kt, bir ncy de omuzlarna aldlar. Gzleyici, yaklak 200 metre kadar tede, koyu yeil bir hat tn, zeminden ayrtn haber verdi. O tarafa yneldiler. Yeil hattn hemen yanbamda belli belirsiz ykseklikte bir ta sra s, en yksek noktasnda ancak 80 santimetreyi bulan alak bir duvarla karlatlar. Bu bulgu, insansz stepteki yapay olgunun bir kantyd. Belirli aralklarla, kireta tepeciklerine raslamaya devam ettiler. lerinde de iskeletler ve seramik paralaYoksa Yanldm m? F:9

129

ri buldular. Fantastik bir realitenin de farkna varddar bu ara da: Yeil izginin hemen zerinde durduklar takdirde, dz ak yzlerce metre izleyebiliyor; birka metrecik yana kan ca, tm hat, sihirli denek demiesine gzden yitiveriyordu. Alann lm de gerekletirildi. Hatlardan birinin k noktas talarla iaretlenerek iz srld. Bir torba hattmm or talama kenar uzunluu 800 ile 900 metre; ok uzunluklar 400-600 metre; toplu fgrasyonlar da 1.5 kilometrelik bir yay gnlk ieriyordu. izgilerin i kenarlarnda kalan kk me zarlar ise, ender bulunan yamur sularnn iletimi iin kullanl ma benziyordu. Oklar, bitim noktalarnda yeniden kk ok lara balanan, ekenar genler oluturmaktayd. Havadan ekimlerdeyse genlerden birinin tepe noktasndan kan bir hatun alt kenara; bir dierinin de yana doru uzandklar gz leniyordu. Torbann d dikileriydi bunlar. Torba kuzeye, ok lar ise farkl ynlere uzanmaktayd. Bu olguyu rapor ettiim gne kadar, sz konusu alann yaygnl 150 km. ile snrl bili niyordu. Prof. Wsewolod Jagodin'e kalrsa, sistem, bu lnn en az iki kat byklndeydi. Nazca dzl ile olan benzerlikler gzden kaacak gibi deil. Rus yarmadas Ustyurt'ta da, yaya insan izine Taslanm yor. Turistik bir atraksiyon merkezine dnen Nazca'da, uakla ayn izlenimi verebilmek amacyla, zel bir gzlem plat formu yaplm. Ustyurt'ta da, ziyareti kabul edilecek olunsa, turistler iin ilgin bir ke oluturulabilir. Ustyurt'ta, aynen Nazca'da olduu gibi, hatlar ana zeminden ayrt edebilmek iin, kayda deer bir ta iiliinden kanlmam oluu dikka ti ekiyor. NE? KM? NE ZAMAN? O kanksadmz eski soru, yine gndeme geliyor: Kim, ne zaman, ne yapmak istemi olabilir? Ustyurt l, Hazar Denizi ile Aral Gl arasnda kalan blgenin yaklak yarsn rtyor. Sovyetler Birlii'nin en orak topraklar arasnda yer alyor. Bir zamanlar, gerler yaam bu topraklarda. Hl byk ger mezarlar bulunuyor. Sera mik bulgular, zaman hesabmza gre, yedinci ve sekizinci yz-

yl gerlerinin zelliklerini tayor. Bir ger mezaryla ta duvar evresinde kazlara girien Sovyet arkeologlar, olduka derinlerde, kamlarnca . bininci yl dolaylarnda yaam olmakl gereken bilinmeyen bir halka ait aralar buldular. Daha derin tabakalarda ise M. 3. ve 4. bin yllara ait ta ara ve ge relerle karlatlar. Dev l izimlerini hangi kavmin gerekletirdii, bugne dek ortaya karlamad. in en bamda, aynen Nazca'da olduu gibi, en yakm aklamalara bavuruldu. Arkeologlar, evrili alanlarda, ger hayvanlara ynelik srek avlar hipotezini ortaya attlar. Step eei veya step antiloplar akla geldi. Akla gelen olaslk, sz konusu hayvanlarn torbalara doru srld; torba bitimle rinde gizlenen obanlar tarafndan yakalandklar eklindeydi. Arkeologlar, it bulunmad ve antiloplarn bir srayta pusudakileri ap geebilecekleri gerekeleriyle, bir sre sonra bu hipotezden vazgetiler. Bozkrda odunun zerresi yoktu. Her yne uzanan oklar da, kavrama uygun dmyordu. Sovyet Kltr dergisi, aka "arkeolojik bir harika"dan sz etmeye balad. Sovyet Bilimler Akademisi yesi, jeolog ve mineralog Dr. vanovi Vladimir Avinski, Ustyurt bozkr platosunda, dnya d yaratklarla ilgili alametlerden sz etti. Gzlem sonular, objektif olarak ifade edilecek olursa, her ikisinin de ortak yn, izimlerin yalnzca yksek irtifalar dan grnebilir olma zelliidir... izgi ve figrlerin yakn tepe ve dalardan da gzlenebildii Nazca'mn tersine, Ustyurt pla tosunda ykselimler sz konusu deildir. Eer izgiler ve fi grler, yeryzndekilerin de gzlemleyebilecei bir ekilde ol salard; ve hep gkyzne ynelik bir grnt sunmasalard, iki olguyla ilgili aklamalardan bazlarn kabul edebilirdim. Ayrca, bu iki blgenin, trlerinin yegne rneklerini olutur mamalar da dndrcdr. Nazca ile ilgili aklamalar Ustyurt'a da monte etme abalan, hibir yere varamayacak bouna bir gayretten ibarettir. Yaklak 40 yd kadar nce, yaradln tac olma saplant sn, birtakm evrelerce honutsuzlukla karlama da, evren deki tek zek varlklar olmadmz grne dntrme sre cine girerken, varlmzn yabanc yaam biimlerine nasd'duyurulabecei konusu oka ilenmiti. O zamanlar olanak tan sz edilmiti: 131

- Uzaya radyo sinyalleri gnderilecek. - Uzak gezegenlere, k sinyalleri aktarlacak. - Yerkrenin gze arpan blgelerinde optik grntler oluturulacak. Birinci neri uyguland, tek bir karlk alnamad. Ik sinyalleri de cevapsz kald. Optik grntlerle ilgili olarak, geni arazilerin, belirli renkler tayan bitkilerle bezenmesi; meydana gelecek kon trastlar yoluyla evrensel geerlilikte matematik ve geometrik semboller oluturulmas nerildi. Sz gelimi, kocaman bir pisagor geninin kenarlarna, yzlerce kilometre boyunca pata tes dikilebilir; genin ii de buday ile doldurulabilirdi. By lece her yaz dneminde, yeil bir alann ortasnda sapsar bir gen gkyzne doru prl prl yanacak; bu periyodik g rnt, dnya d gzlemcilere "Dikkat! Orada aada zeki canllar var!" uyarsn iletecekti. O zamanki dnce ak, gzlendiimiz ve gzleyicilerimizin hi de uzak olmadklar grnden kaynaklanmaktayd. Arada geen zaman zarfnda, yzde 99 olaslkla, gne siste mimiz dahilinde tek zeki yaam biimini oluturduumuz ke sinlik kazand. Bunlarn tm de yeni olgular olduuna gre, 2 bin yl ncesindeki atalarmzn bu bilgilerden haberi olabilece i dnlemezdi. Geceleri, gkyzndeki hareketleri inceliyor; gnein do u ve bat ile kuyruklu yldzlarn hareketlerini seyrediyor lard. Gkyz, canl gibi geliyordu onlara. O devrin rahipleri, hareket halindeki yldzlara 'tanrlarn gemileri', 'tanrsal ara lar' diye mi bakyorlard? Daha krk yl ncesine kadar yaan d zere, tanrlara sinyaller gndermeyi mi amalyorlard? Binlerce yl nce, izimlerin ne kadarlk bir ykseklikten gr nebilecei bilinemiyordu. Bu bir optik sorun olarak vurgulan d iin deinme gereini duydum. Bugnk uydulardan, eli mizde tuttuumuz gazetenin balklar bile okunabiliyor. Bugne dek yaptm sohbetler sonucunda, hararetli bilim adamlarnn, tanrlar iin alametler tezine yaknlk duyduklar n, uzay yolculuuna km dnya d canllar yaklamn ise kabul etmediklerini biliyorum. Tanrlar iin iaretler; evet! Dnya d ziyaretiler iin iaretler mi; asla! Gnmzde olup biten kargo-kltlerini en eski zamanlara yanstarak bir kar latrmada bulunmaya ise (hl) kimselerde cesaret yok. "Yanlg iyidir. Yeni bir gerek, eski bir yanlgdan ok daha zararldr," diyordu Goethe. 132

III. BR TANRI LKES: HNDSTAN

"Yarna eilmek isteyen, dne sayg, bugne ise pheyle yaklamaldr!" (Joseph Joubert, 1754-1824)'

Seyahat rehberlerinde, Gney Hindistan'n Madras ken tinden "yumuak bir iklim" diye sz edilir. Her ne hikmetse, bu yumuak iklime 1968,1975 ve 1980 yularndan sonraki drdn c ziyaretimde de raslayamadm. Yap yap bir scak vard ve gmleimle tenim btnlemilerdi. Dorusu, mihracelerin, her adm ba, zel palmiye yapraklar ile yelpazelenmeleri, hi de artc deildi. 1984 yaznn sz konusu gnleri de, sanki daha nce yaanmlarn tmnden de cehennemi gibi geliyor du bana. Ne yazk ki, Bengal Krfezi'nin Koromandel kysndaki Tamil Nadu devletinin bakentine, iklimi umursatmayacak bir dinlence iin gelmi deildim. Biri Kuppuswami Aratrma Enstits'nde (sekin bir Sanskrit okuludur), dieri de Anna niversitesinde iki konferans vermek zere davet edilmitim. Ayrca, programmda, kendi arzumdan kaynaklanan tapnak ziyaretleri de vard. SAUNADAK KONFERANS Konferans salonu, byk okul avlusunun evresinde yer alan bask binalardan birindeydi. Mikrofonlu bir masa, ardnda Hint tanrlarnn renkler saan resimleri. Youn ve ar havay datmaya alan uyuuk bir vantilatr. Bada kurmu ret men ve renciler, bu biimde bu kadar uzun sre oturabilme yi nasl becerebiliyorlarsa, epeevre sralanmlar. Boynuma geirilen bir elenk daha. Bu kargaaln arasnda, gen bir elektriki ile tantrlyorum. Dia-projeksiyon aygtn kullan133

makla grevlendiriyorum onu. Parmak yukar doru - projek tr almaya hazr. Parmak aa dnk kald. Enstitnn y neticisi ho geldiniz trnden bir eyler sylerken, ben de be yazlara brnm renciler arasnda, projektre elektrik ak m vermek iin deliler gibi abalayan elektrikimi gzlemeye baladm. Konumac eildi ve ekildi. Karlkl eilip selamlama lar faslndan sonra, ter iinde, mikrofona doru yrdm. Ha ni onca insan arasnda debilecek bir yer bulsa da, ine dse bomba etkisi yapacak kadar derin bir sessizlik hkim oldu. Tam konumaya balamak zere azm amken, daha ilk szc formle etmeme frsat kalmadan, iki gen ayaa frlad ve son derece tiz bir tondan, ilahi benzeri bir ark oku-1 maya baladlar. Profesr Sri K. Chardrasekharen, kulama! yavaa, sylenen arknn Rigveda'da alnma bir ilahi oldu unu; en eski Hint kurban ilahileri arasna girdiini; evrenin ve tm dnyalarn bin bal, bin gzl ve bin ayakl yaratcsnn vldn anlatt. Elektriki, baparman havaya dikince, bu tonal det, bir anda kulaklarmda dnyann en en havasna dnt. Son notalarn da kaybolabil nesi iin ksa bir sre bekledim, ardndan dialarn en uygun biimde yanstlabilmesini temin iin klarn sndrlmesini rica ettim. Sndrdler. Vantilatr de durdu... Ve projektrden de cereyan gelmez olu verdi. Ik yeniden yand. Elektriki, pemnun bir ifadeyle el sallad. Cebindeki sigara paketinden yaldzl kd kard, evresindeki rencilerden de ayn malzemeyi talep etti... Ar dndan iki kabloyu bunlarla balad. Evreka! Ik yand. Tm gvdemden buharlar saarak sil batan yaptm. Bir saunada vereceim ilk konferans balayabilirdi artk. Konferanstan sonra ay ve st masasnn bana kurul duk. Tamil Nadu ve Gujarat eyaletlerinde, son derece sk bir alkol yasa vard. Dier eyaletlerde, ayn yasak, biraz daha yu muatlm bir biimde uygulanyor; Bat BengaPdeki Bihar ve Kemir'de ise serbeste satlabiliyordu. Turistlere "All India Liquor" iin zel izin kyor ve bu izin, otellerin yan salonla rnda uygulanma alan buluyordu. Bizse ayn bana reklen mitik. Profesr Mahadevan'a, birok Hintlinin alnlarnda grdm, krmz, sar ve kahverengi boyalarn anlamn; evli, nianl ya da bekr iareti verip vermediklerini sordum... Profesr Mahadevan glmsedi: "Bunlarn hepsi bir sr sama. Sinir sisteminin merkezi, 134

alnn ortasnda, tam burun kknn zerindedir. Bu noktack, sz konusu alan, sembolik olarak serin tutmaya yarar. Boyama iin genellikle sandal aac tozu, bazen de kk suyu veya kire ta pudras da kullanlr. Sz konusu noktann yukardan aa uzanmas; bir virgl ya da tersi gibi olmas durumlarnda, din sel bir ifade de sz konusudur. Yukardan aa tanr Vinu' yu, aadan yukarya tanr iva'y simgeler. iva, Hindularn temel tarmlarndan biri olup hem yok edici, hem de ifa dat cdr. nsann klden varedilip yine kle dneceini gster mek amacyla, ahn noktasma klden yatay bir izgi eklenir. Renk kullanmadan, alnlarna yalnzca kl sren Hindular da vardr." Madra davetim borlu olduum Dr. Mahalingam, ska farkna vardm zere, baarl bir fiziki ve mhendis olmann ok ok tesinde bir hrete sahipti. Parlamentonun ka yllk yesiydi ve ileri gelen birok kurulua mensuptu. Btn kap lar aacak bir anahtar vard. Dr. Mahalingam, beni, devlet niversitesinden arkeolog R. Nagaswamy'yle de tantrd. Bir zamanlar Madras Mzesi mdrl grevini de yrten Prof. Nagaswamy, bugn iin Tamil Nadu'nun en nde arkeo logu idi. Uzun boylu, zayf ve siyah sal bilgin tarafndan eski bir dost gibi karlandm. Deiik Hint dillerinde yaynlanan ou kitabm biliyordu ve hibir nyargs olmadan karp gsterdi de. Kuramlarmla ilgili daha ok ey renmek isti yordu. Konuyla ilgili literatrden edindiim aktarmlardaki e likileri ortadan kaldrabilecek gerek bir uzmanla kar kar ya bulunuyordum.

MAHABALPURAM lk ortak seferimizde, araba yolculuu ile bir saatlik me safede kalan okyanus kysndaki tapnak kenti Mahabalipuram'a yollandk. Ky boyunca uzanan yolda edindiim ilk izle nim, Bengal dirseini izleyen bu incecik bembeyaz kumlarla kapl plann, dnyann ikinci byk kumsal oluuydu. Aka ma doru geri dnerken, bu inam kendinden geiren scan etkisin^ hafifletebilmek iin suya akn eden karnca srs gibi bir insan kmesi ile karlatk. Din, bu uzun giysilerin karl masna izin vermiyordu. Ayrca, gnn birinde yzmeye kalka cak olursam, aktaki kpekbalklarm aklmdan karmamam 135

ve fazlaca almamam tlediler. Yol, yoksul yerleim merkezlerinden geiyor; az sayda palmiyeli, orak ve balk kulbelerle kapl bir alanda devam ediyordu. Gsterisiz tezghlarn ardnda, satclar, meyve, pa muklu ve ipekliler sunmaktayd. Odun kmr atelerinin ba na reklenmi ocuklu analar msr kzartyor ya da (nere deyse tamamen tatsz) rekler piiriyorlard. Tatl bir koku, ak lam ukurlarnn yayd kokuya karyordu. Sabah ar maan edilen sandal aac elengini yine burnumun altna ek tim. Sandal aac dallaryla iekler arasndaki fark, Dr. Mahalingam ylece aklad: "iekler abuk solar. Sandal aac ise kokusunu uzun sre muhafaza eder. Sandal aac uzun bir dostluk iindir." in iine insann burnunu da kartran ince bir dostluk tr. Hemen kyda, Kral Rajasimha'nn 7. yzylda ina ettir dii be katl Jalasyana Tapma yeralyor. Gelgitler yoluyla, deniz, dier tap: laklar kertmi ve beraberinde srkleyip gtrm. i Ve sonra Mahabalipuram! 25 metre boyunda, 9 metre yksekliindeki kaya tapna, ilk bakta tek kelimeyle byle yici. Prof. Nagaswamy'nin ifadesine gre dorudan tatan oyma tanr, hayvan ve ruhlar aleminden figrleri ile, Hindistan'n en byk ve sanatsa yan en fazla arlkl tapma. Temel rlyef, Mahabharata'nn kahraman Aryuna'nn yaamndan sahneler aktaryor. Mahab tarata'da, bu Aryuna'nn; eski Hint'in insans yz hatlarna sahip kahraman tanrs, gizli silah olan "vada" adl lmcl topuzuyla birlikte cinlere kar savaan ve "Tanr larn Kral" olarak yceltilen ndra'dan gksel bir araba alarak uzaya yolland anlatlyor, Aryuna, orada birok gkarabas ile karlayor ve "byk ve zgn cisimler olmakla birlikte", gezegenler lamba gibi gzkyor. Aryuna, kt bir eylemi iin bor demekle ykml klnyor ve bu olgu, dnyann en b yk rlyefinde, durumu izleyen tanrlarn glmsemeleri nn de nakolunuyor. Bu nedenle, sz konusu taresim, genellikle "Aryuna'nn Nedameti" ya da "Gkyznden D" olarak anlyor. ,

136

ARYUNA'NIN ANITI Kayalarla topran bulutuu noktada, sekiz adet "mandapam" yani kaya tapna oyulmu. Her ne kadar ilgili litera trde yle gese de, "maara" tanmndan ziyade, oyuk tanm n kullanmay ye tutuyorum.. Yamapuri Mandapam'n nnde heybetli monolitik filler var. Sa tarafta, diyagonal bir kenar zerinde, her an decekmi izlenimi veren bir kaya paras yer alyor. Ne var ki, o garip pozisyonunu tam 1300 yldr koru yor. Tanr Vinu'nun en (gvdelemi hali olan) karnasyonu Krina tarafndan, tereyandan kl eker gibi kolayca oban lar Kral'na yakr bir biimde meydana getirilmi olmal. Hindularca biri eit kurtarc olarak yceltilen Krina, bu dev ta, gcn insanlara her zaman hatrlatabilmek iin sz konusu pozisyona getirmi olmal. Ya da, yeryznde ska gzledii st kzlara (gopiler) olan akn urutturabilmek iin bavur mutur bu ynteme. 200 tonluk bir kaya, gerekten ok eyi rtmeye yeterlidir. Aryuna'nn gnn birinde, kk parma ile Govardhana dan havaya kaldrna ilikin efsane de, Ar yuna'nn nne n Satmtr. Hassas dengedeki monolitlerden birka adm mesafede, iki metre apnda kesilmi, Krina tac biimi verilmi ve yine tereya gibi ilenmi bir de batya yer alyor. Benzerlerini Gney Japonya ve Peru yaylalarnda da grdm. Bu tr ilgin olgularn uluslararas nitelii karsnda etkilenmekten kendimi hi alamyorum.

RATHA TP MODELLER Mahabalipuram'n en byk atraksiyonu, "ratha" ad veri len be adet tanr arabas. Onlar da blok kayalardan oyulmu ve dier tapnaklardaki tekerlekleri dnen tahta veya maden tanr arabalarnn aksine, statik; hareket etmiyor. Bu rathalar, bugn de, filler veya insanlarca tanarak trenlere gtrl yor. Her araba, arabann gerek sahipleri olan Janri figrleriyle bezeniyor. Be ratha, Pandava kardelere; Yuditira Rima, Aryuna, Nakula, Sahadeva ve Prenses Draupadi'ye ithaf olunmu. Basit bir kulbeyi andran, piramit biiminde ve harika 137

kabartmalarla sslenmi ikinci tanr arabas Aryuna'ya ait. Fil ler, aslanlar ve kzlerle kaplanm. nc ratha, tanrsal kahramann barnd kck bir evle tapnaktan meydana geliyor. Drdnc, oka katl, tepesinde de sekiz katl bir kulecik var. Beinci ise daha bir nemsiz ve kk. Arabay s prp atmak istiyormua benzeyen kocaman bir fil heykelinin nne yerletirilmi.

HNT PANTEONU Hindistan'da taplan ve her biri belirli yetenekler atfolunan tanrlar panteonu, yaklak 40 bin tanrdan meydana gelir. Tektanrl dinlere bal olan biz Batllar, oktanrl inanlar, batl itikat olarak ele alp safd etme eilimindeyizdir. Anla lmayana bir anlam verebilmekte glk ekeriz. Ceset klne bulanm, alnnn ortasna bir nc gz kondurulmu iva nasl yceltilebilir diye sorarz kendi kendimize. Kularn pren si, kartalms Garudah, tanr Vinu'ya, binek hayvan olarak nasl hizmet verebilmitir? Koca karnl, fil kafal, fareye binen iva'nn olu Ganea imaj, nasl olumutur? Bu trden daha 40 bin eit soru retebiliriz... Bu tr gariplikleri, saf batl inanlar ya da putperest kur gular olarak silip gemeden nce, kargo-kltlerin oluumunu bir an iin hatrlamalyz. Hint mitolojisinin, tm de gkten gelen yaratklar, fil gibi gl, fare gibi hilekr, kaplan kadar hzl, kular gibi uabilen, bin gzle her eyi grebilen, bir sr kolla her eyi sarmalayan varlklard. Eer bu sahneleri, tekni in eksik ve yanl yorumlar olarak gremiyorsak, "gzleri ka pal dven gladyatrler gibi davranyoruz" (Voltaire) de mektir. Teknik ynden kavrayabilme yetersizliiyle dnce planndaki arzularn bileiminde, mitolojinin karmak yaratk larnn bir aklamas bulunabilmektedir. Heykeller arasnda Maruflar; gksel delikanllar da var; tanrlarla birlikte ve onlarn yanbanda Aryuna'nn nedamet 138

getiriini seyretmekteler. Vedalar'da (*) bunlar, bir grup frt na tanrdar, bulutlarn ocuklar olarak gsterilir. Ate gibi pa rltlar saarlar, gksel arabalar yldrm kadar hzldr, omuz larnda ok benzeri silahlar tarlar, parmaklarnda metal y zkleri, gslerinde zerine ne olduu anlalmaz iaretler oyulmu koruyucu zrhlar vardr. Bu kadar teknik donanm yetmezmicesine Marutlar, ayrca ellerinde ylan gibi kvrlan yldrmlar tutarlar, balarn da miferler korur. Niye? Veda lar'da bu delikanllar, parltl giysiler iinde, gklerin efendisi ndra iin savarlar. Rigveda'da Syavasva'nn arklarndan Tanrlara lahiler'de unlar okuyoruz: "vn... Havalarn enginliinde ya da koca gn usuz bucaksz derinliinde yetimi olanlar... Gelin ey Marutlar, gelin gklerden, havalardan, yurdunuz olan yerlerden aa gelin, ekip gitmeyin uzaklara. Sizler, ey, ta gllelerle imekler aktran adamlar; sizler, ey, rzgr kadar hzl, fkelerinin gmbrtsn den dalan sarsan Marutlar! Gece gndz oradan oraya dolar, havalan, gkleri yoklarsnz. Eer dzlklerden ve geilecek yolu bulunmayan yerlerden geecek olursa/uz, ey Mantlar, asla zarannz dokunmaz kimseye. Eer sizler, ey gleri birbirine e Ma ntlar, gnein ocuktan, gklerin adanlan, bir de coacak olur sanz, o zaman atlannz asla rahvan kotnnazsnz. Bir gnde eriirsiniz yolun sonuna. Gkyzn averirsiniz bir atlta. Bir likte dodunuz, birlikte bydnz, gzellik rnei olarak yetiti niz. Yceliiniz annzdr, ey Mantlar, grnmnz gnein grnmne bedel, grlmeye deer. lmszlk yolunda bizle re yardm edin! Ne dalar engeller sizi, ne rmaklar. Nereye ister seniz oraya gidersiniz, siz ey Mantlar, gklerde de dolarsnz, yeryznde de"

(*) Vedalar: Hint oktanrcl Vedizmin drt kutsal kitab. Sanskrite bilgi demektir, insanln en eski kutsal kitaplar saylyor. Hint mi tolojisinin en nemli efsaneleri ile tanrlara ynelik dualar, ilahiler, tapnma kurallar bu kitaplarda yer almtr. Vedalann en eskisi Rigveda'dr. Daha sonra Samaveda, Yajurveda, Atharvaveda yazlmtr. Destanlar dneminin Ramayana ve Mahabharata gibi byk destan lar, bu Vedalardan yzlerce yl sonradr. Hindistan'n temel dini Brahmanizm, Vedalar'n yorumundan olumutur. (.N.)

139

"Bulutlarn ocuklar" iin ok ilgin bir vme; onlarn hem d grnlerini, hem yeteneklerini, hem de kendilerin den beklenenleri dile getiriyor. Btn bunlar alabildiine ba bo braklm hayalgcnn uydurmalar m, yoksa modellere baklarak yaplm tasvirler mi? Besbelli ki bu frtna tanrlar, ok ataka yaplm seferlerle, dalga dalga bir istilay gerek letirmiler, bunu da hep gkten yere inerek yapmlar. Zaten bu zellikleri, binlerce tapmak yontusunda sonsuzlatrlm bulunuyor. te insan yreklendiren bir kant daha; bylece metinlerin ve tasvirlerin karlatrmal analiziyle sonunda Ma ruflarn diledikleri anda kullanabilecekleri, ne gibi teknolojile re sahip bulunduklar kefedilmi, zerlerini rten esrar per desi kaldrlm, maskeleri drlm olmuyor mu? Bu frtna tanrlarndan baka, tanrlara ve kahramanlara ilikin eski Hint sylentileri de, ciddi, objektif bir aratrma iin ok ilgin mal zemeler sunmaktadr. Ayrlacamz srada tapnak kabartma larnda, ho bir kadn yontusu gzme arpt; ok gsterili memeleri vard, bir sanr, bir halsinasyon olmalyd. Tam bir kanya varmak iin biraz geri ekilip tekrar baktm; farkl bak asndan ayn yontu bu sefer erkek olarak grnd. Saa sola admlar atarak tekrar tekrar baktm; her seferinde yontu cinsi yetini deitiriyordu; halsinasyon filan deildi bu. Bunu yapan sanat, bir erdii (hnsa) figr yaratmt; btn bedensel grnmlerde vard bu erdiilik, yznde de. Besbelli bu eski ta yontucusu, tasvirini yapt tanrnn cinsiyetini pek kestirememiti. nsan bunu ancak epeevre tanrlarla kuatld za man renebiliyor. nk tanrlar artmaktan, srprizler yapmaktan holanyorlard; her eyi yapacak gleri vard; her eyi yapabilirlerdi, elbette ki kurnazca, sinsice kandrmacalar da. Denizin tam kysnda, yedi katl bir tapnaktan ieri gir dik. erisinin alaca karanlnda Tanr Vinu'nun, dnyann koruyucusu tanrnn plak, ar iri gvdesi, deniz tarafnda, bu kutsal yerin loluunda dikili duran, on be keli, simsiyah bir stunu gzlerden saklyordu. Dr. Mahalingam, stunun bir "Lingam" simgesi olduunu syleyip byk altndan gld. nk bu szck hem onun ad nn bir parasyd, hem de eski Hintede iaret anlamna geldi i gibi, "cinsel organ" da demekti. Ancak eski Yunanistan kl trndeki gibi tapnlan erkek kam anlamndan daha ok, g ve bereketi gsteren bir anlam ieriyordu. Lingam, Tanr 140

iva'nn simgesiydi. Ona genellikle gerek bir erkek kamn gsteren stunlar eklinde rastlanr. Geri Lingam, yaratma gcnn de simgesi saylr, ama bedeni olmayan bedeni, yani dnyann ruhunu da gsterir; ou zaman ona "Yom" yani ana rahmini, doann dourma gcnn simgesini de katarlar. Ta pnaklarda bu Yoni antn tabann oluturur, bu tabann orta snda da Lingam yukar dikili durur. Dr. Mahalingam, denizin stn gstererek "Burada, nmzde, atlayan dalgalarn altnda, ok eski kltrmzn suya gmlm tanklar yatyor," dedi. "Yedi tane tapmaktr bunlar; drt, be, belki de daha fazla bin yl ncesinin yaplar. Vedalarimzn bile ne kadar eski olduunu biliyor deiliz. I Gemiimizi tanyncaya kadar amamz gereken ok uzun bir ! yol var nmzde. Btn efsanelerden, btn sylentilerden aka anlalan bir nokta varsa, o da balangta tanrlarn var olmu olduudur..." Skriperumdur.. Bu skc yerin adn asla unutmayacam. Orada, yolun kenarnda, havann ve rzgrlarn harap ettii, tahta bir tanrlar arabas duruyordu; boyasnn renkleri solup gitmiti; artk hibir geit trenine katlamayacakt. Akamn kararan nedeniyle deiik objektifli ayr fotoraf maki nesi kullanarak bir zamanlarn bu marur tatnn resimlerini ektim. Madras bana grdm teki Hindistan kentlerinden ok daha renkli bir yer gibi geldi. Havarilerden Thomas, Madras'ta ldrlm. skeletinden kalma kemikler San Thome bazilika snda, bir kutsal emanetler mahfazasnda korunuyor; kendisini ldren kargnn ucu da zenle saklanyor. Thomas inan, onu sa'nn ikiz kardei sayyor. sa'nn yeniden diriliinden phe ettiinden dolay "inansz" diye adlandrlan Thomas, Hindistan'da vaazlar vermi; gnostik metinlerin evliyas olmu ve Sryani Ortodoksluu tarafndan byk sayg grm; haya tnn son gnlerini Madras'ta, Thomas Hristiyanlar arasnda geirmitir. BR "GZL RET'DE ESK HNT METNLER Madras'ta Adyar, Teosofi derneinin merkezi. Teosof -Greke tanry bilme retisi- birok kimsenin aksini savun masna ramen yeni bir din olmak zere. Teosofi topluluu, 141
i

eski ruhsal gereklikleri kullanmak ve insann dnyasndan ev renin sonsuzluuna uzanan evrimi aklamak, duyumsal yoldan alglanamaz bir zdekin, d uyumutu yetenekler yoluyla aratrlabileceini gstermek istiyor. Teosofi Dernei, Ukrayna'da dom Helena Petrovvna Blavatsky (1831-1891) tarafndan 1888'de New York'ta kurul du. Bugn komnist devletler dnda hemen btn lkelerde ubeleri var. 1888'de Londra'da Blavatsky'nin ciltlik "Gizli Oreti"si yaynland. Eser sansasyon yaratt. Bu ilgi zellikle yazarn nsznde, yararland kaynaklarn hepsinin ksmen eski Hindistan Sanskrit metinlerinden, ksmen de hl Tibet yeralt mezarlarnda saklanan Tibet yazlarndan iktibaslar ol duunu vurgulamasndan ileri geliyordu. Bayan Blavatsky, bu gizli mahzenlerin yerini dahi sylyordu, ama bildirdii eyler, sorulup soruturulaca yerde sadece alaylarla karland. "Gizli reti"nin balca dayana "Dzyan" kitabdr. Bu kitabn ortaya k tarihi bilinmiyor. Simgesel iaretlerle yazl bu kutsal kitap, yakn zamana kadar anlalmaz kalm, hatta anlamsz saylmt. Bugn ise Dzyan szcnn ne bir pey gamber ne de saysz tanrlardan biri iin kullanlmad; bu ad tayan kitabn en eski Tibet okullarnn fonetik iaretleriyle yazld; ok eski Tibet geleneine gre derlenmi tm bilgile rin - 108 ciltlik Kancur ve 225 ciltlik Tancur kitaplarnn bir zeti olduu biliniyor. Yazlar bir metre eninde, 10-20 santimetre kalnlnda, 15 santimetre boyunda tahta bloklara kazlmtr. Bu metinler den ilkin ancak yzde biri kadar evrildi. Yazlar hep tanrdardan ve onlarn yeryznde yaptklarndan uzun uzadya sz ediyordu. Kitaplarn ortaya k zamanna ilikin hibir tarih bulunmuyor; ancak Dzyan kitabnda retilenlerin Himalaya' nn tesinden Japonya'ya, in'e ve Hindistan'a ulat kabul edilmektedir. D;yan'm bilinen ksm Sanskriteye evrilmi binlerce metin halindedir. O halde Bayan Blavatsky'nin yaad zamanda Hintli bil ginlerden yardm grmesinde alacak bir taraf yoktur. 1890 yllarnda Svama Dayanand Sarasvati, Hindistan'n en nemli Sanskrit uzmanyd. Oxford profesrlerinden Hindistan uzma n Max Mller, Blavatsky'nin kaynaklar hakknda olumsuz g r bildirdiinde, Sarasvati unlar sylemiti: "Bay Max Mller bana gelirse, kendisini Himalaya'da, Okhee Math yaknlarnda, Gupta maarasma gtrrm. Orda

kendisi, Kalapani "kaynak" diye neyin Hindistan'dan Avrupa'ya gtrldn hemen kefedecektir. Bunlar bizim kitaplarm zn birka yerinden alnma, arptlm kopya krntlardr. Oy sa zgn bir temel kitap vard ve hl da vardr; imdilik dnya iin sonsuza dek kaybolmu durumdadr. Ne var ki eer insan lar beklemesini bilirlerse, yeniden ortaya kacaktr."

KOZMK EVRM Ezoterik (Batni) ve teosofk kurulularca deer verilen Blavatsky'nin Gizli retisi, gnmze kadar tartma konusu olmutur. Yalnzca maddeye dayanan bilim, Dzyan kitabm da, onun tasvirlerini de kabul etmez. Bu konuda ben de kukulara kaplm olduumu saklamyorum. Bugn ise her eye bamba ka bir gzle bakmaktaym. te imdi burada bunun nedenini aklamam gerekiyor. Bugn, evrenin bir yerlerinde, insanlarn yaayabilecei byk yerleim merkezleri kurmay, onlar trl enerji kaynak laryla donatmay ve bunlarla snrsz zaman iinde bir gne sisteminden baka gne sistemlerine doru yolculua k may salayacak teknik olanaklara ulamann eiinde bulun maktayz. Yapay yer ekimi yaratmak iin byle dev kentler, herhalde ok kocaman tekerler biiminde olacak, kendi ek senleri etrafnda rahata dnerek yol alacaklardr. Gelecein uzay sakinlerinin, kendi dinlerini stn grmenin verdii ba nazlkla inanlarn yaymalarndan sz etmem nedensiz deil di. ok cretkrca, ama yine de pekala olas bir dnce de, bu uan kentteki insanlarn bir ksmnn, yiyecek ve enerji tasarrufu iin, uzun yolculuklarn derin bir uykuda geirmele ridir. Snr tanmayan hayalgleriyle, ou kez gereklerin tesine srayan bilimkurgu yazarlar da, bir gne sisteminin yaknlarnda, yapay rahimlerde tanan milyonlarca dllenmi yumurtadan bahsetmediler mi? (Bu yntemin evlerde kullandmas, gnmzde enine bo yuna tartlyor.) te btn bunlar, hatta daha da fazlas Dzyan kitabmda var. Kitap, bilinmeyen eski bir zamanda imdiye kadar bilin meden kalm yazarlar tarafndan yazlm. Aratrclar gele cekte gerekleebilecek uzay kentlerinin inceden inceye hesa143
I

bini yaparlarsa, imdilik anlalmaz, zmlenmez denilen me tinlerin anlalmas kolaylaverecektir. te Dzyan kitabndan bentler! Kozmik Evrim bal al tnda unlar okuyoruz "(Bent 1)... Zamdn yoktu, zira uyuyarak srekliliin sonsuz kucanda yatyordu... Yalnzca karanl kt sonsuz evreni dolduran, nk baba, ana ve oul yine birden bir olmutu ve oul yeni ark ve onun yolculuu iin henz uyhnmamt... Farknda olmakszn uzayda atan hayatn nabzdr... Ama Dangma nerdeydi, evrenin Alaya's Paramartha'da ve byk ark Anupadaka'da iken? adamlar nerdeydiler, nerdeyd\ doan Manvantara'nn ltlar saan oullar? ... ekli olmayandan ekil yapanlar, dnyann kklerine ekil verenler nerde?... Saati henz gelmedi; n henz embriyonun iine akmad; Matripadma henz iip bymedi. (Bent 4) ... Dinleyin, eyyeryznn\oullan, retmenleri nizi, Atein oullarn! renin, ne ilk vardr ne de son; nk her ey say olmayandan km (ek bir saydr. ... Dinleyin, biz ki kkendeki yedi saysndan tremiiz; biz ki balangtaki alevden domuuz, bunlar babalarmzdan renmiiz... ... Sonsuz karanlklarn iinde yan n parltsndan uzayda yeniden uyanan enerjiler meydana geldi... (Bent 5) ... O iba yapt m, aada, ltl konutlar se vinle titreyerek bolukta sallanan lkenin kvlcmlarn keser; bundan arklann embriyonlarn oluturur. Onlar uzayn alt ynne yerletirir; bir tanesini ortaya koyar, ana ark olsun diye. ... Her kede n oalanndan bir ordu duruyor ve Lipika da ortadaki arkta. Onlar "Bu iyidir" dediler. "lk tanrsal dnya tamamdr. " ... Fohat be adm att ve drtgenin her kesinde birer ka natl ark oluturdu... (Bent 6) ... Sonunda yedi tane kk ark kendi ekseni et rafnda dnd, arklann her biri brnden douyordu. ... Onlan daha eski arklann modelinde yapt ve hepsini eskimek bilmez merkezlerin stne smsk oturttu. ... Onlar Fohat tarafndan nasl ina edildi? lkin kzgn tozlan toplad. Ateten toplar yapt. Bnlann iinden geip etraf144

lannda doland; onlar hayatla donatt; sonra da hepsini hareke te geirdi, kimini o yne, kimini bu yne... ... Drdnc olarak da oullara "Tam benzerlerini yaratn" diye buyurdu. Onlar ac ektiler ve aclara neden oldular. Bu, ilk kavgayd. ... Eski arklar dne dne aaya inip yukarya kyor... Ana yumurta tmn dolduruyor. Yaratclar ile ykclar arasn da sava oldu, uzay iin sava. Ve tohumlar gsterdiler kendile rini ve hi aralksz grnmelerini srdrdler."

YABANCI BR DNYADA Dikkatle okunursa, bu zgn metin hibir yoruma gerek gstermez. Yaplabilecek itiraz, Dzyan kitabna ilikin kaynak larn kontrolden yoksun bulunuuna olacaktr. imdi ise itiraza kap brakmayacak nitelikte bilgiler iin, kaynaa ok yakn deil miydim? Ertesi gn Dr. Mahalingam ve Profesr Nagaswamy ile birlikte beni otelden almaya gelen Profesr Mahadevan'a sordum: "Byk ksmyla bilinmeyen, henz evirisi yaplmam, eski el yazmalarnn bulunduu yerler var mdr?" "Elbette" diye kardk verdi bilgin. "Manastrlarda ve ta pnak okullarnda byle "sakl" metinlerin kolleksiyonlar var dr. Bunlar oralarda korunur ve eski tarihimizin nemli kesimi olarak muhafaza edilirler. Muhafaza edilirler, nk birou tmyle rm durumdadr; onun iin de sk sk yeni kopya lar karlr. nsan mr boyu masa bana mhlayan bir Sisyphus (*) almasdr bu, alanlar da ok yksek dzeyde uzman kiilerdir." Profesr Nagaswamy sze kart: "Size buradan hi de uzak olmayan bir yerde, sizi pek artacak bir koleksiyon gs terebilirim." (*) Sisyphus: Yunan mitolojisinde Korinthos kral. Tanrlar artan ve kzdran insan zeksn simgeler. Batanr Zeus tarafndan dik bir dan tepesine bir kayay yuvarlayarak karmak cezasna arptrlm. Ne var ki tepeye karlan kaya, her seferinde tekrar aa dyor ve bu aba srp gidiyormu. Yoksa Yanldm m?F:10 145

eyrek saatlik bir yolculuktan sonra Madras'n dnda kire badanal, iki katl, kk bir evden ieri girdik. Mze grevlisi vakur bir ihtiyar, Profesr Nagaswamy'yi ellerini g snn nnde aprazlama tutarak selamlad; ben de ayn selam jestini yapmaya altm. kisinin Tamil diliyle yapt grme den hibir ey anlamamtm, fakat grevlinin yz izgilerinden hazinesini gstermeye hazr olduu anlalyordu. Ayakst ksa bir aklamadan, bu koleksiyonun nasl meydana geldiini rendik. Derlemeyi yapan Dr.U.V.Swaminatha yer idi; eski el yazmalarn satn alp onlar yok olmak tan kurtarmak iin, yllarca Hindistan'da ordan oraya dola mt. imdi ise yzden fazla el yazmas, byk ksm henz evirisi yaplmam halde, bu binada durmaktayd. Ayrca Sanskrit zerine yazlm 91 kitap da, yazan veT yaynlayan olarak mteveffa Dr.yer'in adn tayordu. Meslektalar ken disinden ok byk saygyla sz etmekteydiler. Rehberlik iini Profesr Nagaswamy stlendi. Madeni raflarda tahta levhacklarla korunan, zerleri sicimle bal destecikler vard. Her deste 10 santimetre kadar kalnlkta, 30-40 santimetre uzunluktayd. Profesr Nagaswamy tahta levhack larla korunan destelerden birini dikkatle eline alp sicimin dmn zd; koruyucu tahta plaklar birbirinden ayrd. Bylece tahtalarn koruduu ey ortaya kt: nce tahta varak lar veya palmiye yapraklaryd bunlar; birkann sanda so lunda delikler vard; ilerinden - tpk jaluzilerdeki gibi - bir sicim geiyor, bylece varaklarn yelpaze gibi alp kapanma sn salyordu. zerlerinde hakkedilmi -acaba bir makiney le yaplm olamaz m?- binlerce minik yaz iareti vard. Daha baka desteleri de aan Nagaswamy, mikroskopik deni lecek kadar minnack olan bu iaretlerin bir bak ucuyla hakkedildiini syledi. Hak ii bitince yazl varaklar altlkla rndan hemen kaldrmazlar, zerlerine renkli tozlar frayla srlr, bylece yaznn grnrl salamrm. "Bunlar nelerden bahsediyor?" Profesr Nagaswamy omuzlarn kaldrd: "Veda metinle rinden paralar bunlar; ok eski Tamil edebiyatndan metinler de var. Baz metinler katlara kopya edildi; bazlarnn evrile ri de yapld; ne var ki yarsndan fazlas henz deifre edilebil mi deildir." Aklma hemen Kk-Tibet'te, Ladakh'taki yeralt mah zenleri geldi. Birka yl nce, orada da, yine byle tahta para146

I I

aklarnn arasna sktrlm binlerce yazl varak karsnda ap kalmtm; onlarn da ancak pek az ksmnn evirisi yaplabilmiti. Eski kronistlerin ama ve niyeti, anlattklarm anlalmaz klmak myd? Onlara verilen balca grev bu muydu? eriin tmyle ancak ok sonralar anlalabilecei hesaplanarak yaz lar gelecek zaman iin mi yazmakt? Bana nemli grnen, eski metinlerin daha zeki, daha bilgili nesiller iin saklanmas tpk burada, Kancur ve Tancufz olduu gibi. nsanlarn bun ca dinsel ve mistik bilgi birikimini korumalarnn; metinlerde hibir deiiklik yapmamak ve onlar olduu gibi gelecek nesil lere saklamak iin yemin etmi bulunmalarnn elbette zel bir anlam olmal. Hristiyanlarn da ncil'i var; ne yazk ki bu kutsal kitapla sanld kadar telere gitmek, gemiin derin liklerine dalmak olana yok; en azndan bu ok eski yazarlarn arzu etmi olduu lde yok. nk ncil metni zerinde kalem oynatlm, oras buras deitirilmitir; rahatsz edici, naho grnen yerler atlm, sahtedir diye mahkm edilmi ve bu iler adan aa deien zihniyete uyacak biimde, yeni szcklerle srekli tekrarlanmtr. Oysa Avrupa dillerinin kul land "religion" terimi, saklamak, korumak anlamna Latince "religio" szcnden alnmtr. kr ki - burada ve Tibet'te olduu gibi - atalardan kalma eylerin olduklar gibi kalmalar n salamann ve kozmik seferlerin a iin ifreli mesajlar saklamann sorumluluunu tayan din kurucular ve "tanrlar" var olmu.
i

LNGAM'IN Z ANLAMI Hindistan'n yedi kutsal kentinden biri ve 124 tapnayla dinsel bir merkez olan Kanchipuram'a yaptmz birbuuk saatlik yolculukta, Profesr Nagaswam/ye her Hindu tapna nda bulunan Lingam'n tam anlamn sordum: "Lingam, bir erkeklik organ simgesi midir?" "Fakat sadece o deil" dedi. "Aslnda ate stunu demek tir. Ama Lingam'n birbiriyle ilikili anlam var; Kozmik atein simgesi olarak ate stunu, can veren simgesi olarak erkek kam ve dnyann ekseni." Ate stunu kavramna nasl ulalm; burada teknik bir eylerin yanl yorumu mu sz konusu? Profesr Nagasvvamy 147

bunu yle aklad: "Geleneksel bilgilerimizin aktarmna gre Tanr Brahma ile Vinu birbirleriyle, hangimiz daha byk diye tartmaya girimiler. Kozmik g ikisinin arasnda ateten bir stun halinde duruyormu. Vinu, bir erkek domuz olup stunun k kn kazp karmak iin ate stununun dibini eelemi. Gelgelelim stunun yerin iinde bir balangc, bir kk yokmu. Brahma ise, bir kuu olup stunun yukarsna doru ge u mu. Gelgelelim stunun sonu da yokmu. Bu yzden stun, ncesiz ve sonrasz, ezel ve ebed kozmik gcn simgesi olarak kalm." Hindu tapnaklarnda, rendiime gre, yzlerce, bin lerce "Lingam" varm; ancak en kutsal simge olarak hepsinde ayrca zel bir Lingam, stun halinde dikili dururmu. Yine her tapnakta bulunan bir baka ey de "Vmana". Bunlar, zerine tapnak kulesinin ina edildii tanrsal tatlar/*) Nagaswamy, burada belki de eski bir yanl anlamann sz konusu olduu grnde. Belki de Vimana'nn merkezinde kozmik, hatta nkleer bir ate yanyordu. Buradan da Lingam simgesine ulald. Anlatldna gre rahipler, her gn Lingam zerinde, nceden belirlenmi kurallara gre tren niteliinde temizlikler yaparl irmi; ancak bunlarn ne gibi ilemler oldu unu renemedim. Burada cahil rahiplerin binlerce yldan beri yapageldikle i eyin, teknikle ilgili el, kol hareketlerini taklit olabilecein dnmek acaba pek mi yadrgatcdr?

(*) Mysore kentinde Uluslararas Sanskrit Aratrmalar Akademisi, bir Sanskrit metnini ada kavramlar dnyasna aktarmaya kalkt. Bu almadan Vimana ile ilgili olarak yle bir sonuca varlyor: Kendi i-gcyle hareket eden bir ara... Bir yerden bir yere gide bilmek... Uan makineler yapma srr... Uan dman aygtlarnn uu ynlerini saptama srr... vesaire. Bangalore Sanskrit Koleji, evirinin bilimsel kalitesi hakknda bana kesin gvence vermitir. (E.Von Dniken) 14S

KANCHPURAM Tapnaklar kenti Kanchipuram, Hindistan'n en eski kentleri arasnda. Buda, burada M.. 5. yzylda vaaz vermi; mparator Asako M.. 3. yzydda Budist tapnan yaptrm. (Bu yapdan hibir iz kalmamtr.) 7. yzylda Kanchipuram, 575 ylndan itibaren Gney Hindistan'da egemenlik kurmu Pallava hanedannn bakenti olmu. Pallavalar bina yaptrmak tan holanan bir hkmdar ailesi olacak; nk 150 yl iinde 600'den 750'ye kadar bin adet tapnak mantar gibi yerden fkrm. Bunlardan bugn sadece 124 tanesi ayaktadr; hepsi de hayranlk uyandrmakta. Bunlar, deyim yerindeyse, bir vesi le bulunup yaplm binalar. Kimi yksek piramitleri ve efsane lerden alnma yzlerce figrleriyle grkemli tapnaklardr; ki mi de zengin Hindular veya ky cemaatlar tarafndan, tanrlarca kabul edilmi sevap eylemler iin yaptrlm, tahta do rama sandukalaryla kk tapnaklardr. Tapmaklarn bekiliini bugn, ok eskiden buralara yer lemi Brahman aileleri yapmaktadr; bunlarn uaklar tap naklarda hibir hizmetin bedelsiz yaplmamasna zellikle gz kulak olmaktadr. ocuklar "Me only ten rupees!" diyerek tapnak rehberlii yapmak zere hizmet arzediyordu. Kutsal bir kentin atraksiyonu olarak Kanchipuram, turistler, dilenci ler, hokkabazlar ve satclar iin bir altn madeni gibidir. Siyah giysileri iinde yal kadnlar, torunlar olan bebekleri srtlarna alm dileniyorlar, tkenmez kalemden sigaraya, hatta kundura bana kadar her eyi sadaka niyetine alyorlard. En byk iva tapnana girmezden nce beki tarafn dan durdurulduk; ayakkablarmz karttrdlar; fotoraf ma kinemi de teslim etmek zorunda kaldm. erisi kasvetli, nemli, scak ve bir para da rktcyd. Yine kalabaln ter koku su, sandal aacnn buhuruyla gideriliyor; kf kokusuyla dolu hava, ieklerin yayd trla solunabilir hale geliyordu. Bir yerlerden bir fltn tiz sesi yanklanyor, buna bir eit lavta olan sihar'n ritmik vurular elik ediyordu. rendiime gre mziin bu eidi, gnn belirli zamanlaryla balanthym, zira aralarda renkleri ve ahenkleri kaydedermi, bu da bylece ta M.. 500 ylndan beri varm. zerleri oymalarla bezeli sandukalar nnde dindarlar duruyor ve arpc renklerle boyanm, iek hevenkleriyle ss lenmi tanr figrlerine dualar ediyorlard. Renk renk mumlar 149

yanmaktayd. Baz tanr heykellerine kymetli ipeklilerden giy siler giydirilmiti, ellerinde de garip aletler tutuyorlard. Kara hindiba sars bir kla aydnlatlm bir duvar hcresinde, bir rahip lotus oturuunda dua etmekteydi. Bir eit bada kurma olan oturuun, am bir lotus ieine benzemesi gerekiyor ve lotus (bir eit nilfer) dince safln ve temizliin simgesi say lyor. Rahip bizim varlmz uzaktan farkeder etmez, akl ba ka yerlerdeymicesine bir edayla, sa iaret parmann etli n ksmn, iinde krmz toz bulunan bir kaba daldrp alnlar mza birer benek kondurdu. Bu arada sylediler, sonra aynada kendim de grdm; alnmda aadan yukarya doru bir vir gl iareti vard. Dua eden de bir iva rahibi olmalyd, bize tanrsnn iaretini yapmt; iva, ok amal bir tamdr. Mah vedici ve yeniden var edicidir; te yandan "zaman yok eden"dir ve de "dansn efendisi"dir. Hindular, iva'nn kendisinin dans retmenleri olduu kansndalar; onun iin adna kurul mu tapnaklarda duvarlar parltl erguvan renkli panolar ve cin suratl, kzl figrlerle donanmtr. Dans ustas iva, ok zarife alm bacaklarla tasvir edilir ve drt koluyla da yine ok zarif bir edayla gn drt ynn gsterir... Evet, ya Rabbim, bu bir tanr ite! Tapman orta yerinde bir vimana duruyordu, iva'nn arabas. Buras tapnan en kutsal yeriydi. Arabann evresini pencerecikler eklinde 28 kk hcre kuatmaktayd. Her hcrede, yanan fitilleri ya iinde yzen kandiller, yaydklar scak kla figrleri adeta kaplyordu; inam ibadete zorlayan bir atmosferdi bu. Gz ucuyla Hindularn tavr ve hareketleri ni gzleyip vargcmle onlarn yaptklarn yapmaya koyul dum; banaz dindarlarn kutsal yerlerinden ieri girmek cre tini gstermi bir inansza ne yapacaklarn kestiremezdim. Geri alnmdaki krmz benek kutsal bir iaretti; buna ramen onlarn ll eilmelerini taklide alyor, kendimi onlarn dnyasna girmi gibi hissediyor ve saygl baklarmla eski sa natlarn olaanst becerilerinin rnlerine hayranlm gsterirken yeterince de gven duyuyordum. iva ve Vinu, Krina, Rama ve Brahma, tpk efsanelerde anlatldklar gibi, tastamam yontulara dntrlmt; onlara katlan filler, ku ular, kzler de efsanelerdeki asllarnn modeliydiler. Sadece i renklerle boyanmalarndan dolay, ilk bakta, bir para zevksizlik izlenimi uyandryorlard; ama tekrar bakldnda Bat lkelerinde hac olmak iin gidilen yerlerden birini hatr150

latyor, onlar andran bir grnm veriyorlard. Lo kta d ndm ki, byle yerlerde, derin ibadete dal nedeniyle, her halde tapnlan heykellere etkileyici bir hle salamak amacyla youn renkler tercih edilmekteydi. Gne gzmz kamatrd. nmzde iki tane heybetli, dik tapnak piramidi ykseliyordu; aklma hemen bunlarn Orta Amerika'daki eleri geldi. Yekpare granitten ya plm, 15 metre yksekliinde bir byk kapdan getik; tap nan temel kesimi de granittendi; ama onun zerine oturtul mu olan asl yap kumtandand. Yapy gzden geirmemiz hayli yorucu oldu; zira Profesr Mahadevan her figr, her yon tu nnde durup onun geleneklerdeki anlamm bana fsldyor du. Profesr Nagaswamyi nin yannda bir alak duvarn stne oturdum. Kanchipuram'da grdklerimin rta Amerika'daki eleri aklmdan kmyordu. Burada da tpk oradaki gibi yon tular parlak, i renkliydi. Tanrlar lotus oturuundayd. Bura da da oradaki gibi oktanrclk vard; tanrlar ayn zarif dans pozlarndayd. Oradaki gibi burda da scak, nemli iklimde pira mitlerin kenarlar ypranmt. Burada da insanlarn cilt rengi, yzleri ve hareketleri oradaki gibiydi; hatta modern kentlerde bile bu benzerlik artcyd. Madras'ta sk sk sanki Yucatan' da Merida'daymm sansna kapddm. Nedense zihnimi kur calayan bu benzerliklerin hi de yle rasgele, grne gre olmadn sezmi; ancak yine de ok eski alarda Hintlilerin burdan Meksika Krfezinde Yucatan'a g etmi ve orda kl trlerinin zn yeniden kurmu olabileceklerini yksek sesle dnmekten ekinmitim. imdi ise ok daha fazlasn biliyo rum: Onlar "g etmediler" sadece, bu g "uarak" yaptdar. Bunun kamtlar bu blmde ele alnacaktr. 124 Kanchipuram tapna karsnda zihnimde u sorular belirdi: "Tapmak yaplar nasl ortaya kyor? Onlarm yapdmasna kim karar veriyor? Rahipler mi, hkmdarlar m, halk ya da tanrlar mi? alan iilerin parasn kim dyor? Gnmze kadar ulaabilmi yapm projeleri, planlar var m? Profesr Nagaswamy, gen bir adama seslenerek baz eyler syledi; adam koup az soma iki sopayla yanmza geldi. Arkeolog sopalardan birini yere saplad; akam gnei sopann ardnda uzun bir glge oluturmutu ve bu glge dou ynn gsteriyordu. 151"

"Tapnak yapm kararnn eitli gerekeleri olabilir. Bu rada Kanchipuram'da buna nayak olanlar Pallava hanedann dan hkmdarlard. Ama kyler ya da manastr okullar da ta pnak yapmna karar verirlerdi; gereke kendi cemaatlarna "derun murakabe"ye (meditasyona) dalabilecekleri kutsal bir mekn salamaktr. ou kez bu tapmaklar ayn zamanda okuldu, tpk gnmz niversiteleri gibi. Ayrca tanrlar bir yreye ekmek arzusu da tapnak yapmna neden olabilmek tedir. Bugn bildiimiz zere yapm yeri, nceden kararlatrl m belli noktalarla saptanr: Zemin sert, mmknse granit ol maldr; topran renginin gzellii de nemli; yaknda ime suyu bulunmal, zengin bir bitki rtsne olanak vermeli. Bu nkoullar varsa, yap yerinin topra dzletirilir; ynler sap tanr. Bunun iin rahipler topraa bir sopa dikerler, glgesi se her vakti baty, gurup vakti douyu gsterir... Tapnan ana ekseni belirlenmitir artk. Yap ustalar sopaya bir ip balayp bir daire izerler; ta pnan bykl saptanr. Dou-bat eksenine paralel izgi ler ekilir. izgilerle daire emberinin kesitii noktalarda da ire paralar (segmanlar) meydana gelir; bunlar en kutsal yer olarak belirlenmi merkez noktaya yakn veya uzaktrlar. Mer kez noktas en kutsal varln adna tapman yapld tanrnn yeridir. Burada, tapnan iine, tam ortaya bir "Lingam" diki lir, daha sonra bunun zerinde piramit ykselecektir. Orta noktadan drt bir yana tanrsal g, nlar gibi yaylacaktr. Merkezin evresinde "hcrecikler" mihraplaryla birlikte daha alt dereceden tanrlar iindir. On iki takvim tanrs, on iki ay iin ayr ayr segmanlar bulunmayan hibir tapnak yoktur; ke za tapnan d duvar boyunca, yldzl gkle ilikili eitli yl dz tanrlar iin ibadet yerleri bulunur." Teninin esmerlii biraz daha ak bir delikanl, teker lekli bisikletiyle bize doru geldi; bir yandan da tiz sesler ka ran zilini alyordu. stnde kalasn rten mavi bir petemaldan baka ey yoktu; ayak parmaklarnn trnaklar sarya boyanmt. Bir kutunun iinde, drtgen prizma eklinde don durulmu meyve suyu kristallerini, bize dondurma niyetine sat mak istedi. Almak istemedik. Delikanl meydan okurcasna bir tavrla, tapnak duvarn daki yontulardan birini gstererek "Bunun kim olduunu bili yorum!" dedi. 152

Profesr Mahadevan "Eer bilirsen" dedi, "benden sana on rupi var!" "Bu, dans eden iva'dr, Parvati tanrlar da onu seyredi yor..." "Tamam" diye dorulad Profesr Mahadevan. "Peki, iva ne dans yapyor?" Delikanl alnn kad, skntl bir tavrla parmaklaryla oynad, sonra yz aydnlanverdi. "Gksel dans yapyor!" Az sonra rupileri cebine atm ve marur bir edayla uzak lam bulunuyordu. "Gerekten gksel dans mdr?" diye sordum. Profesr Nagaswamy, "Yok ediin ve yaratmann kozmik dansdr" diye aklad. "Bu dansa tanrlar fltler, davullar ve daha baka algdarla elik ederler. Onun hemen yan banda ndra'y gryorsunuz; evrenin hkmdardr; yannda da Ma tah var, hava savalarnn savas." "Hava savalarnn savas sz, burnuma hemen bir eylerin kokusunu getirivermiti. Nitekim ertesi gn Profesr Mahadevan bana Tanr Matali ile ilgili bir metin verdi. Bu me tin Hintlilerin "Mahabharata"dan sonra ikinci byk destanlar olan "Ramayana"dan alnmt. Orada unlar okudum: "Davran Matali!" dedi ndra. Benim gk arabam alp bir an nce git! Adalet datan Rama, dmanlarna raslad... Matali, gne nlar gibi parldayan arabay, adaletli Rama'nn dmanlarna raslad yere gtrd. "Bu gk arabasn al!" diye Matali, Rama'ya seslendi. "Tanrlar adaletli olan konrlar. Buraya gel, bu altn arabaya bin, gksel gler konr seni. Ben de senin arabann srcs olacak ve gmbrdeyen arabay hzlandracam. Gksel kumalardan giysisini giymi bulunan Rama, ara baya binip yle bir savan iine atld ki, bylesini insan gz asla grmemitir. Taunlar ve lmller kavgaya hayran oldular; Rama'nn gksel sava arabasyla nasl saldnya getiini tir tir titreyerek seyrettiler. ldrc mermilerden oluan bulutlar, gk yznn ltl ehresini karartt. Sava alannn zeri karanlk oldu. I Tepeler, vadiler ve okyaius korkun rzgrlarla allak bullak olup gnein parlamas donuklat. Sava bu sefer de sona er mek bilmeyince, Rama fkeyle Brahma'nn silahna sanld; bu silah gksel atele doluydu. Kanatl k silahyd bu, gklerin 153

yldrm gibi ldrcyd. Yuvarlak yaydan bu yldrm silahn hemen aaya frlatt ve Ravan'm metalden kalbini deldi. Orta lk yeniden sessizleince, kanl ovaya gksel ieklerin yamuru balad ve gkten grnmeyen harpalann ald huzur verici bir mzik yayld. Bu nitelikte metinlerle ilgili olarak Hintliler dnda a da ve nl akademisyenlerden kabule deer hibir gr duy madm. Beni eletirenlerden hi deilse birka sesini kesseydi, bu davranlar -temsil ettikleri zmrenin gururu bakmn dan- anlalr ve saygya deer bir tepki olurdu. nk ben Ramayana'dan alarak, silahlar ve eylemleriyle birlikte "hava savalar savas"n anlatm bulunuyorum, imdi Mahabharata'nn 5. kitabndan sz edebilirim artk. Orada tanrlarn si lahlarnn listesi yaplyor; bu silahlarla vcudunda metal bir ey tayan btn savalar ldrlyor; ayet savalar bu si lahlarn nasl kullanldn renecek kadar zaman bulmu ol salard, vcutlarndaki her eit metal paray skp frlatrlar, rmaklarn iine atlarlar, hem kendilerini hem de elledikleri her eyi ykarlard deniyor. Bu silahn etkisi altnda savalarn salar, el ve ayak parmaklarnn trnaklar dklyor; canl ne varsa hepsinin rengi soluyor, nk "tanrnn ldrc soluu onlar kavurmutur." Mahabharata yle anlatr: Silahn oluturduu akkordan dnya alazlanp korkun bir scan iine yuvarland. Filler ate alp sersem sepet oradan ora ya dolanp durdular... Sular kaynad, btn balklar ld... Aalar sra sra devrildiler... Atlar ve sava arabalan yandlar... Tyler rpertici bir manzara kt ortaya. Korkun scaktan dola y cesetlerin grnm de deiti, artk insana benzemiyorlard. Daha nceleri hi bylesine dehet verici bir silah var olmam t, daha nceleri hi byle bir silah da duymamtk. 6 Austos 1945'te ilk atom bombasnn atlmas zerine Hiroima hakknda yazlm raporlardan biri sanki. Mahabharata'nm gelecee ilikin anlar ierdiini syleyecek deilim el bette. Gne batyordu. Boucu scak biraz hafiflemiti. Odun kmr ateikleri kllenmekteydi. Yukarda, tapnak pirami154

dinin stnde bir k titreti. Ge doru dikilmi bu kulelerin tam tepelerinde varile benzer eyler vard. "Orada, yukarda, yaayan kimse mi var?" diye sordum. "Hayr, orada kimse oturmuyor, kimse de oturmamtr" diye Nagaswamy aklad. "Kattan kata merdivenle klr. By lece kuleler bize ge ykselen yolun ne kadar dik, ne kadar zahmetli olduunu hatrlatrlar. Yukarda sizin varil dediiniz yuvarlak ey, bir tatn semboldr, ge daha yakn..." "Bunu szck anlamyla m anlayacam, yoksa sadece allegorik bir anlam m var?" Profesr Nagaswamy "Nasl isterseniz yle anlayn" de mek istercesine omuzlarm kaldrd. Sonra konuyu deitirip "pek almak ister misiniz?" diye sordu. "Gney Hindistan ipek endstrisinin merkezlerinden biridir. Komu eyalet Mysore' da, Bangolore dolaylarnda fabrikalar vardr." Hafiften glm sedi. "Sizler ok ey baardnz, ama ipei ancak bizim gibi ya parsnz..." Sznn sonunu getirmedi.

VNU'nun ADLARI Profesr Nagaswamy, konuyu deitirme numarasyla ba na dnyann en eski endstrilerinden birini tantt. pek, milat tan yzlerce yl nce kazanl bir dsatm malyd. pek Yolu ile in'den Ortaasya zerinden Bat Asya'ya ve Hindistan'a giden bu kervan yoluyla pek Bat'ya getirildi. Bu yle bir yolculuktu ki, yola ktan Akdeniz'e ulap ve geri dnmek 6-8 yl sr yordu. pee karlk cam, deerli madenler ve lks eya aln yordu; yonca, eftali ve badem pek Yolu'ndan Asya'ya gt rlm ve tarm bitkileri olarak orann yerli rn olmutur. Profesr Mahadevan bu arada bir soru sordu: "Vinu'nun ka ad olduunu bilir misiniz?" Ona gz krpp "Ka taneymi peki?" diye sorusuna soruyla karlk verdim. "Bin! "Hepsini bilmek zorunlu mu?" "Eitim grm herkes bilir" dedi Mahadevan ve bylece de sorumdaki hafif eletiriyi karlksz brakmam oldu. "Vinu'nun u bin adn siz bir sayn da grelim bakalm" diye taklacak oldum. Profesr Mahadevan, adlar hemen ardarda sralamaya 155

koyulmaz m., her on ad syledikten sonra yle bir soluklan yordu. Dorusu byle b r eyin olabileceini hi de olas gr memitim. Bir sre sonra ofr de Vinu teranesine katld. Bense bu arada onlara aktrmadan kolumdaki saatin krono metresine basmtm: Dokuz dakika otuzbe saniye sonra iki adamn yapt Vinu deti sona erdi. "Btn Vinular kapsayan eanlaml bir szck yok mu dur?" Profesr Mahadevan hafzasn byle zorlam olmaktan hi de yorulmamt, dorusu baard iten dolay boynuna bir gl hevengi asmalyc ; glmseyip "Rama szc Vinu' nun bin adn birden kapsar" dedi. "Eer Vinu'nun sizi koru masn istiyorsanz, ona Rama diye seslenebilirsiniz." Yeniden suskunluun iine daldk. Hint mitolojisini okur ken tanr adlarndan kafam defalarca duracak gibi olmutu; bu adlar o kadar oktur ki, zellikle Hindoloji eitimi grmemi hibir Avrupal iin iinden kamaz. 40.000 tanr ad. Dile ko lay; nerde balanr, nerde bitirilir?

UZAY SEFERLER TARHNDE TANRILAR Bu tanrlar arasnda amacma gre ayklamalar yapmam, ancak yine de ounu, zellikle de evrenin eitli kesimlerinde -Rama, ndra, Aryuna, Maruflar gibi- karlaabileceklerimi renmem gerekiyordu. Ne var ki Mahabharata'da ve Vedalar'da gklerde dolap duran tanrlar koca bir svari bl kadard. te, tanrsa l ikizler, Ashwinler, prl prl bir gk araba snda, bir gnde dnyann evresini dolanan svariler. te, dost gne tanrs Surya, her zaman elinde lotus iekleri, gk te yapt seferlerde tanrlar iin keif hizmeti yapma grevini stlenmitir ve nk -ok uzaklardan- her eyi grr, bu ne denle de edebiyata "tanrsal casus" diye girmitir, ite, lotsten domu Agni, ate> tanrs, bir "ktan arabas" var, araba altn dandr ve nurlar : aar; yaklarak kurban edileni yukarya, tan rlar katna gtrr; gkte yldrm olarak, yeryznde ate olarak grnr. I; te Garudah, kularn kartal cinsinden prensi; Vinu'ya hzl yaplmas gereken iler ii hizmet ediyor, kendi bana da eylemlere giriiyor, bombalar atyor, kzgn ateleri 156

sndryor, aya kadar da uuyor. te, Vshvakarnan, tanrla rn yap ustas, yalnzca ndra'ya, tanrlar kralnn anna yara r bir saray ina etmekle kalmyor, tanrlarn araba parknda en gzel gk tatlarnn bakm iini de yapyor. Vinu-Purana'da (*), byk geleneksel aktarmn M.. 4.-5. yzyllarda ortaya km, bu ad tayan metinlerinde, bir blm kendi uaklar iinde gkten gelmi insanln atalarna ayrlmtr: "Kalki, konumasn henz srdrrken, gnee e parlt lar saan, deerli talarn her eidinden yaplma, prl prl si lahlarla korunan, kendi kendine hareket eden iki araba gkten nlerine indi." Bu kadarla bitmiyor. Bu Kalki de bir gk arabasndan ya rarlanyor, hem dcj srf "pilotun isteine gre" ynetilen bij- gk arabasndan. Berthold Laufer, 77e Prehistory of Aviation (Havacln n tarihi - Chicago, 1928) adl eserinde, Vicvila adl bir insa nn, tutuklu bulunduu kral sarayndan, karsyla birlikte "hava yoluyla" kan ve de btn bir kent halkn iine alacak kadar dev byklkte bir hava gemisi yaptran Kral Rumanvat' anla tr. Bu konuda Hint efsanesinin bildirdikleri yle: "Bylece kral, haremdeki personeli, karlar, beyleri ve kentin her mahallesinden bir grup insanla birlikte gk arabas na bindi. Gn enginlerine ulatktan sonra rzgrn rotasn izlediler. Gk arabas dnyann evresinde uup okyanuslar at ve Avantis kentine yneldi; bu kentte bir enlik yaplyor du. Makineler durduruldu, bylece kral enlie katlma olana n buldu. Ksa sre eletikten sonra kral, gk arabasna a kn akn bakan binlerce seyircinin gzleri nnde yeniden havaland." ' Sanskrit edebiyatnn ok saydaki tanrlar, bir tanrnn olaanstln gsteren zelliklerine gre, yani sahip bu lunduklar teknik ara ve gerelere gre sraya konulmular dr. (*) Purana'lar: Hint mitolojisinde temel kitaplardr. Purana, Sanskrite efsane demektir. Otuz alt kitabn ortak addr. Her kitap rnein "Vinu-Purana, Bhagamata-Purana vb" gibi adlarla anlr. Evrenin ve tanrlarn yaradlryla ilgili ykleri kapsayan bu kitaplar Brahma nizm'in rndr ve Vedalar gibi dinsel yaptlar okumalar yasakla nan kadnlarla aa snflarn bilgi edinmeleri iin yazlmtr. 157

HER YERDE VMANA Kalkta'ya umamdan nce Profesr Nagasvvamy, beni Pantheon yolundaki devlet mzesine gtrd; buradaki birka binada, Pallava-Chalukya ve Chola hanedanlarnn erken d nemlerinden, Gney Hindistan'n kltr evrimini gsteren ar keolojik koleksiyonlar saklanyordu. Vimanalar, gksel varlklarn uan kentleri, tatan tanr larn bir dizisi, Lingamlar... Dans eden iva'nn bronz heykeli nnde Nagasvvamy u aklamay yapt: "iva dans ediyor, bir ayayla bir insann srt stnde durmakta, bu, simgeler dilinde "bilmemeyi" ifade eder. Sol elinde bir ngra sallyor, bu da evrenin titreimini, ses dal galarn simgeliyor. Sa elinde bir alev tutuyor, bu da bir hayali simgeliyor; evren alevler iinde yok olacak ve yeni batan tek rar oluacak demek. Ortadaki ellerin hareketlerinde, nc elin evrensel korumann iareti olduunu anlyoruz." Bronzdan fil hortumlu bir insan heykeli nnde az kalsn ayam birbirine dolaacakt. Bunun tam benzeri biimsiz e killeri Orta Amerika'dan tanyordum. Oras ise buradan hava yoluyla yirmi bin kilometre uzaklktayd. "Bu hortumlu varlklara ne ad veriyorsunuz'" "Bu bir Ganea tasvirij Hinduizmin be byk tanrsndan biridir, iva'ya hizmet eden bir tanr. Ganea, engelleri kaldr c ve bilgiyi koruyucu saylu." "Eski gelenekler tarafndan da kabul ediliyor mu?" Profesr evet dercesine ban sallad: "En az iki bin yldan bsri, belki de daha eski. iva'nn bu olu Vedalar'da da geer." "Adnn anlam nedir? "Ganea, Sanskrite bir bileik szck. Ganas, yn, kala balk demek; isa da efendi; o halde anlam; Ynlarn efendi si." "Engelleri kaldrc" hakknda karar verdim, btn malze meyi toplayacaktm. Beni bekleyen hibir engel de yoktu.

158

KALKTA'DA SRPRZ Kalkta, Hindistan birliini oluturan devletlerden Dou Hindistan'da Bengal'in bakenti, dnyann en pis ehri. Uakta okuduuma gre, bir dizanteri salgn kenti krp geiriyormu. Bu yzden niyetlendii ziyaretten vazgeen kimse, Kalkta'ya gitmeyi temelli aklndan karmal; nk orada her zaman u ya da bu adla bir salgn vardr. Kalkta'da hayatta kalmay baaran kimse, ilerisi iin mikroplara kar baklk kazanm demektir. Kalkta iin bu kadar yeter. Havalimannda Bengal'deki yayncm Ajit Dutt ile Sanskrit aratrcs Prafesr Kanjilal tarafndan karlandm. Kendileriyle daha nceki karlamalarmzdan tanyorduk, bu arada mektuplamtk. On yl nce, Profesr Kanjilal ile tanmam yle oldu: Hayatm adadm tez zerine niversitede bir konferans veri yordum. Dinleyiciler arasnda Profesr Kanjilal oturuyordu; bir ara benimle fartmaya giriti; Sanskrit alannda ok derin bilgisi bulunduunu ve kendisiyle bu konuda hi de denk du rumda olmadm fark ettim. Daha sonralar, baka profesr lerden Kanjilal'in olaanst denilecek bir mertebede bulun duunu rendim; hatta denilebilir ki Sanskritle bym bi riydi. Kaln caml gzlk takan, siyah sal bu adamn konuyla ilgisi daha ocukluunda balyor; Kalkta'da Sanskrit Kolejin de renim gryor; sonra Oxford'da okuyor. Kendisini tan dm srada Bat Bengal'de Coochbehar'n nl Victoria Koleji'nin mdryd. Bugn Sanskrit konusunda devletin tem silcisi, Asya Derneinin eref yesi ve Kalkta niversitesinde krs sahibi profesrdr. Sanskrit uzman olarak syleyecei her szn bir arl vardr. Takside uradan buradan konuurken Profesr, damdan dercesine birden "Korkarm, siz haklsnz" dedi. "Nereden anladnz?" "Buyrun, her eyi aklyor bu" deyip elime, daktiloyla sk satr ngilizce yazlm, 321 sayfa bir yaz tututurdu. Yaznn baln okudum: ESK HNDSTAN'DA UAN MAKNE LER. Geceleyin btn yazy bir solukta okudum. Profesr Kanjilal'in ilk tartmamzdan sonra, yllarca almasyla ke fedip aklad ey gerekten o kadar sansasyonel ki, beni eletirip duran akademisyen hasmlarm, hemen byle bir Pro159

fesr Kanjilal'in bulunmad, bulunamayaca ve metnin de benim bir uydurmam olduu iddiasna snacaklardr. Bu ba kmdan, sayn bilginin de onayyla, kendisinin tam adresini ve riyorum: Profesr Dr. Dileep Kumar Kanjilal Nishi - Saran Railpukur Road I Deshbandhunagar Calcutta 59 Profesr Kanjilal, eserinin bizzat setii bir zetini bu ki taba koymama izin verdi. Bana da sadece, yazarn giri ksmn da belirttii gibi, kendisinin de btn Vedalar edebiyatn, kla sik Sanskrit metinlerini, Budist edebiyatn, dnyamzn dn dan gelenlere ilikin izlere gre aratrdn, meslektalarna dantn, rahiplerle tarttn sylemek kalyor. Sonu ezicidir; hipotezime kar kanlar iin.

"Dnce deitirmek iin, ona sadk kalmak iin gerektiinden ok cesaret ister." FRIEDRICH HEBBEL (1813-1863) Eski Hindistan'da Uan Makineler Prof. Dr. Dileep Kumar Kanjilal Rigveda'da tanrsal ikizler^jvi/a'lara, Ribhu'laa ve teki tanrlara ynelik ilahiler vardr. Bu ilahilerde iinde canl var lklar olduu halde, havada umaya elverili tatlarla ilgili ilk bilgiler karmza kar. Bu uan tatlar Rigveda'da en nce Ruthas diye nitelendirilir. (Szck mealen "tat" veya "araba" diye evrilebilir) Ribhu'lar, tanrlar arasnda hekim diye bilinen Asvina kizleri iin uan bir araba yaparlar. Bu uan araba olaanst konforludur. Onunla her yere uulabilir, hatta en 160

yksek bulut katnn zerine ve "cennet"e kadar. lahilerde bu uan arabann dnceden bile daha hzl olduu sylenir. Uan aygt byktr, blmden olumutur ve kelidir. Uurulabilmesi iin en az kii gereklidir. Tatn uu sra snda iine ekilen tekerlei vardr. Ayrca uan arabann "destek ayaa" sahip olduu da kaydediliyor. Rigveda'da uan tatlar genellikle altn, gm veya demirden yaplmaktadr; ancak Veda metinlerinde en ok kullanlan maden, harikula de parlayan altndr. Tasviri yaplan gksel sava arabas, sv bir maddeyle iletiliyor; bu maddeyi anlatan szcn bugn doru evirisi yaplamyor. Kutlanlan "madhu" ve "anna" sz ckleri, ncelikle "bal" ve "sv" anlamnda. Araba, gkteki bir kutan daha rahat hareket ediyor, gne hatta ay ynnde he lezonlar iziyor, yer|e de byk patrtlar kararak iniyor. lgin olan olgu, Rigveda'da eitli kaplarda bulunan e itli yaktlardan bahsedilmesidir. Bir de tatn gkte herhangi bir "ekim hayvan" olmakszn hareket ettiinin ok ak seik anlatlmas. Tat bulutlardan aa inecek oldu mu, yerde byk bir insan kalabal inii seyretmek iin toplanyor. Sz edilen pilottan baka, gksel arata, deniz kazasndan kurtarlan Kral Bhujyu iin, Surya'mn kz iin, Bayan Chandra iin, keza ayrca iki, kii iin yer bulunabiliyor. Yani araba toplam yedi il sekiz kii alabiliyor. Ayrca amfbik niteliklere de sahip olsa gerek, nk denizin stne hi zedelenmeden inebildii gibi, oradan da kyya ulaabiliyor. Rigveda'da (1,46,4) uan sava arabasndan sz edilir. Bunlar eitli kurtarma operasyonlar iin kullanlr. Otuzdan fazla kahramanlk eylemi gerekletirilir; bunlarn arasnda de nizden, maaradan, sava dzeni alm dman ordusunun iinden, ikence odalarndan kurtarma operasyonlar vardr. Rigveda'da anlatlanlara gre, bu zel sava arabasnn ok ge ni olmas gerekiyor; eitli operasyonlar gerekletiriyor ve havalanaca zaman byk bir grlt karyor. Grn de pek grkemli. Anlalmas zor olan bu ilikiler iinde, Veda metinlerin deki birka szck zellikle dikkati zerine ekmektedir. Bu szckler "madhu", "anna", "trivrt" ve "tribandhura"dr. "Mad hu" klasik Sanskritede daha ok "bal" anlam verir; ancak sz lkte "soma ikisi" ve "akkan sv madde" szckleriyle ben zerlik ilikisi kurulur. "Anna" genellikle pimi pirinle ilikiliyse de, burada mayalanm pirin ras olarak yer almaktadr.
Yoksa Yanldm m? F: 11

161

Anlatlmak istenen alkol ve soma ras karm bir sv olsa gerek, bu sv tanklarda saklanp tat uuran akaryakt olarak kullanlyor. Burada dikkate deer nokta, uan tatn topran stnde giderken ardnda tekerlek izleri brakmasdr. Belir lenmi uan makineler nceden saptanm bir tarifeye gre kalkp inmektedir: defa gndzn, defa da geceleyin. Rigveda'da (1,166,4-5) Marutlar'm uuu geree ok ya kndr. Binalar sarslr, kke aalar ve bitkiler yerlerinden sklr, havalanma grlts tepelerden ve maaralardan yankdamr, gkyz uan tatlarn gmbrtl velvelesinden sanki kabaryormu ve para para yrtlyormu gibi grnr. Bu noktada, bir uzman sfatyla "Vimana" szcne ili kin birka ey sylemek istiyorum. Vimana, uan tat anla mnda ilkin Yajur-Veda'da (17,59) karmza kar. Szck da ha nceleri eitli anlamlarda, "hava atei", "gn sayc" ya da "gn yaratcs" diye kullanlmtr. Btn bu trevlerde sz ck gn enginliiyle ve onun boyutlaryla ilikiye sokulmu tur. Ancak Yajur-Veda'da (17,59) ve onu izleyen metin pasajlarndadr ki "vimana", tek anlamda, uan tat anlamnda kul lanlmtr. Bu dizelerde yaln halde bulunan szck, "gkyzn pa rltyla dolduran", "btn bir yreyi aydnlatan", bir "akkan cevhere sahip" ve gnele ayn douunu ve batn izleme g cnde olan bir ey iin kullanlmaktadr. Btn klasik edebi yatta da uan bir tat iin cins ad "vimana"dr. Aadaki birka metin paras, Ramayana kahramanlk destannda "vimana" ve "ratha" szcklerinin, nasl uan nesne olarak kullanldn kantlayacaktr: KJara ile birlikte uan tata bindi; tat mcevherler ve cin tasvirleriyle bezeliydi. Bulutlardan gelen, gkgrltsne e bir grltyle hareket etti. (3,35,6-7) - Bin bu mcevherlerle ssl ve havalara kabilen tata. Sen Sita'y (bir kraln kars) batan kardktan sonra, nereye is tersen oraya gidebilirsin; ben de sizi havayoluyla Lanka'ya (bu gnk Sri-Lanka) gtreceim... Bylece Ravana ile Maricha hava tatna bindiler; tat bir saraya (vimana) benziyordu... (3,42,7-9) - Seni serseri, bu hava tatn ele geirmekle zenginlie eri eceini mi sanyorsun? (3,30,12) - O zaman kendi kendine dncenin hzyla giden hava tat zavall Sita ve Trijata ile tekrar Lanka'da grnd. (4,48,25-37) 162

- Bu olaanst hava tatdr, adna Puspaka derler ve gne gibi parldar. (4,121,10-30) - Bu kuuyla bezenmi olarak uan ey, byk bir grlty le havaya doru ykseldi. (4,123,1 ) - Maymunlar Kral Sugriva'nn haremindeki btn kadnlar ssleme iini arabuk bitirip uaa bindiler... (4,123,1-55) Ramayana'da metinler, ne doru sivrileen, olaanst hzla giden, altn gibi parldayan bir gvdesi olan gksel tat lar anlatr. Bu gksel tatlarda eitli blmeler ve incilerle ssl, kk pencereler vardr. inde ok zengin denmi, ok rahat odalar bulunmaktadr. Alt katlar kristallerle bezen mitir; btn i odalarn duvarlar ince tahtalarla kaplanm, yerlere hallar denmitir. Tat ok byktr ve lksn her eidine sahiptir. Ramayana'da anlatlan hava tat 12 kii ta yabilmektedir. Sabahleyin Lanka'dan havalanp leden son ra "Ayodhaya"ya varm, bu srada "Kiskindhya" ve "Vasisthasrama"da iki ara ini yapmtr. Demek ki tat, yuvarlak hesap 2880 kilometre mesafeyi 9 saatte alabilecek gtedir. Bu da sa atte 320 kilometrelik bir hz demektir. ki olay dnda, gze arpan btn pasajlarda "vimana" szc, hep uan bir tat anlatmak iin kullanlmtr. Buraya kadar zikredilen metin pasajlarndan "tanrsal" ya da "gksel" varlklarn gk tatlaryla yolculuk ettikleri gibi bir sonu karlmyor. Uan makinelerden sekin insanlar, h kmdar ailesinden prensler veya ordu komutanlar gibi kimse ler yararlanmaktadr. Ancak btn Sanskrit edebiyatnda s rekli belirtilen bir olgu var; o da uan nesnelerin yapm tekni inin tanrlardan kaynaklanmasdr. Dev uzay kentlerinde otu ran tanrlar ile bu kentlere gelmelerine ancak ok zel durum larda izin verilen sekin insanlar arasnda da belirgin farklar bulunmaktadr. Bunu Aryuna'nn gkyzne yapt yolculuun yksn de gryoruz. Yolculuu srasnda Aryuna, eitli gk blgele rinden gemek zorunda kalr ve bu srada yzlerce baka hava tat grr. Bu hava tatlarndan birka uu halindedir, di erleri yerdedir, bazlar da tam o srada havalanmak zeredir. Sabhaparvan metinlerinde bu "gk varlklar" hakknda ayrntl bilgiler aktarlmtr. Bunlar daha nceki bir zamanda, insanlar eitmek iin dnyaya gelmilermi. Bu "gk varlkla r", uzayda ve yeryznde, diledikleri gibi hareket ediyorlar. Sabha denilen uan makineleri var; bunlarn gkte yrngele rini, tpk bugnk uydular gibi, nasl rahata izdikleri anlat163

liyor. Gnmzde uzay gemileri veya kzay kentleri diye nite lendirilmesi gereken bu dev uydularn idinden, eitli modelde "vimanalar" havalanyor. Uzay gemisinir kendisi ise dev byk lktedir ve gkte gm gibi parldam ktadr. inde yiyecek ler, iecekler, hayatn btn refah aralar ile korkun silahlar ve cephane bulunmaktadr. Byle kendi ekseni etrafnda dnen uzay kentlerinden bi rinin ad "Hiranyapura"dr; evirisi "altndan ehir" diye yapla bilir. Brahma tarafndan "Pulama" ve "Kalaka" adl kadn tinler iin yaptrlmtr. Bu uzay kentini ele geirmek olanakszd ve her iki cin de savunmalarnda o kadar baarlyd ki, tanrlar bile kente sokulamyordu. Buna ramen bir sre sonra sava oldu. Bunlar, Mahabharata'nn ek ksm olan Vanaparvan'n 168, 169 ve 173. b lmlerinde anlatlr. Mahabharata'nn tanrsal kahraman Aryuna, uzay kentinde korkun derecede oalm cinlere kar dr. Aryuna, bu dev uzay yapsna yaklanca, cinler akl almaz silahlarla savunmaya geerler. Alnt: "Korkun bir sava balad: Bu srada havadaki kent, ge doru yukar frlyor, sonra tekrar yeryzne yaklayordu. Bir o yana bir bu yana devriliyordu. Sava uzun sre ileri geri sr dkten sonra Aryuna, ldrc bir merini frlatt, btn kent parampara olup yeryzne dt. Canl kalan cinler ykntla rn iinden kp sava yine inatla srdrdler. " Sonunda btn cinler yok edilir; ndra ile teki tanrlar Aryuna'y kahraman diye verler. Vanaparvan'da kendi ekseni etrafnda dnen daha baka uzay kentleri vardr. Adlar "Vaihayasi, Gaganacara, Khecara"dr. Sabhaparvan'da ok deiik uzay yaplar anlatlr; bun lar Tanr Maya tarafndan yaplm, sonra da uzay kentlerine tanmtr. (Bu "yap" kavramnn ak seik evirisi yaplam yor. Szck kknden "doldurulmu meknlar" anlam kar labilir.) Bu ilikide nemli olan, belli bir dzende hareket eden, yrnge zerindeki istasyonlarn, dnyann evresinde dolanmalardr; bunlarn hangar azlar daha kk uan nes nelerin giri-klarna olanak verecek derecede genitir. G rlyor ki eski tasvirler, uzay yerleim merkezleri konusunda, bugnk tasarmlara ve taslaklar izilmi yaplara yaklamak tadr. Bu uzay yerleim merkezlerinden, bir yandan uan nes neler yeryzne gitmek zere havalanrken, te yandan yery znde de uan tatlar imal ediliyor. Bunlarn byk kesimi "vi164

mana" diye adlandrlyor. Yalnz Mahabharata metninde, iin de uan vimana'nn sz geen 41 yer var. Uzay kentlerinden havalanan vimanalar ile yeryznde imal edilenleri birbirinden ayrt etmek ou kez g olmaktadr. Aadaki cmleler bu zellii kantlayacak niteliktedir: - Tanrlar her eit mekanik donatm belirli bir amala ya rattlar. - Gksel tata binen ileri grl kimseler tanrlarca vl d. - Ey, Uparicara Vasu, koca uan makine sana gelecek ve sen de eer tatn iine girip oturursan, bir tanr gibi grnen tek insan olacaksn. - Bir duann sihriyle Tann Yama, bir uan tat iinde Kunti'ye geldi. - Ey, Kurus'un evlatlar, u kt insan her yere gidebilen ve de "Saubhapura" diye tannan uan tatla geldi. - lmllerin gr alanndan kaybolunca, yukarlarda, gn derinliklerinde, uan garip tatlardan binlercesi gzne arpt. - ndra'nn en sevdii tanrsal sarayna girdi ve tanrlarn uan tatlarndan binlercesini grd; sadece birka park etmi ti, dierleri hareket halindeydi. - Marullardan bir grup tanrsal tatlaryla gelmilerdi ve Matah, byle konutuktan sonra beni (Aryuna'y) uan arabas na alp teki uan tatlar gsterdi. - nsanlar da uan tatlarla gkyznde dolayordu, bun lar kuularla sslenmiti ve saray gibi de konforluydular. - Byk efendi ona, kendi kendine giden bir uan tat tes lim etti. - Tanrlar, Kripacarya ile Aryuna arasndaki kavgaya katl mak iin, kendi uan tatlaryla geldiler. Bizzat ndra, gklerin hkmdar, iine otuz tanrsal varl alabildii, kendi zel uan nesnesiyle geldi. Budist edebiyatnn ok geni kapsaml metinlerinde "vimana" kavram, eitli yerlerde, uan bir tat anlamnda bulu nur. Bylece "Mahavamsa"nn bir paras olan "Vimana Vatthu"da, mutlu ruhlara konut hizmeti gren harikulade yerlere "vimanalar" denilmektedir. Orada havada duran prl prl bir saraydan sz edilir. Bu nedenle birka bilgin, "vimana" kavramn Budist edebiyatnda tanrlara ve mutlu ruhlara konut hizmeti gren saraylar olarak aklamak eilimi gstermitir. Ne var ki vimana szc, insan 165

konutuyla ilgili olarak pek az kullanlmtr. Vimana terimi "Sulavamsa"nn birinci blmnde tek anlamdadr ve bir hava tatn anlatr. Metnin yapt tasvir tastamam yledir: "... Dev kent altm, mcevher ve inciden yzlerce hava arabasyla do luydu; bu yzden de tpk yldzl gkyzn andryordu." Budist edebiyatnn byk kesiminde "Vimana" kavramn dan anlalan gksel bir hava saray veya bir hava arabasdr. Bu anlamda gerek "Vedalar", gerek "Puranalar" edebiyatnda kullanlm, daha sonra da klasik edebiyatta da ayn anlamda defalarca yer almtr. Bu konuda rnek durumu aklamaya yeter: - Byk tanr hava arabasndan indi. - Matali'nin ynettii tanrsal hava tat gkten geldi. - Kral Suparna zar oyununa gidince, kars Susroni hava tatndan aa inerdi. Eski Hindistan'da uan tatlarla ilgili dier bir belgesel kayna Kalidasa'mn eserlerinde bulmaktayz. Bunlarda Rama'nn Lanka'dan (bugnk Sri-Lanka) Ayodhaya'ya yapt hava yolculuunun eitli aamalar, tm ayrntsyla ve bilim sel gereklere uygunluk iinde anlatlr. Ykseklere utuun da, altnda dalgal denizin, deniz hayvanlarnn ve denizalt e killerinin panoramas alr. Deniz kylar ince bir demir teke rin kenar gibidir. Hava arabas yukar ve aa hareket eder, bazan bulutlarn arasna dalar, sonra kularn utuu daha alt tabakalarda gider, ardndan tekrar "Tanrlarn Yolunu" izler. Okyanusun bir kesiminin, birka rman, gln ve bir inziva kesinin zerinden getikten sonra gksel uan araba Uttarakosala'ya ini yapar, ini yerinde toplanan insanlar tat byk aknlkla seyrederler. Rama, parldayan bir metalden yapl m, ok zarif bir merdivenden inerek tattan kar. Bharata ve arkadalaryla bulutuktan sonra Rama, onla r da alarak bayraklarla donatlm gksel tata, yine ayn mer divenden karak biner. Bharata, uan iinde oturan Sita'ya kur yapar. Tat nce bir mil kadar yava hzla uar, sonra hz lanp Rama'nn bakenti Ayodhaya'ya ular. Anlatlanlar 2900 kilometrelik bir hava yolculuunun ge nellikle ok somut bir tasviridir. Lanka'dan Ayodhaya'ya Setubandha, Mysore ve Allahabad zerinden gidilmitir. Kalidasa, bize dndrc grnen birka artc ay rntdan da sz etmektedir. Kral Dusyanta, ndra'nn hava ta tndan inince, tatn tekerleklerinin dndkleri zaman dahi ne 166

havaya toz kaldrdn ne de grlt kadn hayretle farkeder. Daha byk hayretle de tekerleklerin yere demediini de saptar. Matali, bunun ndra'nn hava arabasnn stn kalite sinden ileri geldiini aklar. Bu da tanrlar tarafndan yaplp kullanlan uak eitleri olduu gibi, yeryzndeki fabrikalarda yaplmlarn da bulunduunu dorulamaktadr. Yeryzndeki bir uak yapmna rnek, Pranadhara ve Pajyadhara kardelerin yksdr. Bu iki karde, cin Maya' dan kendi kendine giden, mekanik hava aygtlar yapmasn renirler. Onlarn yapt tat, hi durmakszn 3200 kilometre yi aabilmektedir. ki kahraman karde, bu hava gemisine binip uzak bir lkeye ulamak iin yurtlarn terkederler. Ayn yk de insana benzer, ok gelitirilmi, mekanik robotlardan da sz edilmektedir. Sonunda - ayn metinde - Kral Narabajanadutta'nn dev bir hava gemisiyle yapt gezi anlatlr. Bu olaa nst byklkteki gk tat, bin kiiyi tayabilmektedir ve birok adam Kausambi'ye gtrr. Kathasaritsagar eitli alarn yklerinden yaplm bir derlemedir; gemi zamanlarn sylentilerini ve efsanelerini ierir. Orda da bir hava tatndan sz edilir; bu tat asla akar yakt almak zorunda kalmamakta ve denizin tesindeki uzak bir lkeye insanlar tamaktadr. Bu aktarmlar "ve efsaneler den, eitli biimlerde uan makinelerin eski Hindistan'n insanlarnca bilindii sonucu kyor. Sadece bu kadar deil. Teknik ve mekanik donatmlar hakknda da, rnein su saatle ri, yapay bebekler, mekanik sulama dzenekleri, yapay kular ve yapay yoldan oluturulan yamur bulutlar gibi eylere ili kin pek ok ayrnt anlatlmaktadr. Umayla ilgili bu ok eski bilimin kkenini aratrmada, Mahabharata'dan "Viswakarma" ile tanr soyundan gelme daha baka birka kiinin, "tanrlarn bamimarlar" olarak grev yaptklarn ve uan arabalar imal ettiklerini reniyoruz. Bu bilginin bir ksm insanlara ulayor. Mahabharata'nn Sabhaparvan blmnde, bir sylentiye telmih vardr; buna gre cin lerin bamimar Maya, yalnzca uan makineler projesi hazrla makla kalmyor, dev uzay kentlerinin de planlarn iziyor. Bu kentler "Gaganacarsabha" adyla n kazanyor. Ayrca greni akna eviren harikulade saraylar da, onun tasarlama gc nn damgasn tamaktadr. Bu izden geriye gidilince, "Samaranganasutradhar" metinlerinde, bizzat Brahma'nn, ok eski alarda, be tane kocaman hava gemisi yaratmas olayyla karlarz; gemilerin adlar da srasyla yledir: 1) Vairaja, 2) 167

Kailasa, 3) Puspaka, 4) Manika, 5) Tribistapa. Bu gl hava gemilerinin ya da hava kentlerinin sahipleri "Brahma, Siva, Kuvera, Yama ve ndra" idi. Ayn eserde saray yapm konu sunda da bir temel ilke formletirilmitir; bunun Hint tap naklar iin belirleyici bir nemi vardr. Bu da tapnak ve sa raylarn uan arabalarn mimar kopyalar halinde ina edilme si ilkesini temsil etmesidir. eitli eserlerde, rnein 7. yzyla ait "Manasara"da, bu eski gelenek dorulanmaktadr. Saraylar ve tapmaklar yatay kesimleri v yapl biimlerinde eski uan tatlara benzetilmilerdir. Dev byklkte tapmaklar kudretli uzay gemilerinin kltlm podeller dir; kk, yerel tapnakklar daha alt dzeyde varlklarn u jan tatlarn simgesel olarak hatrlatrlar. Ancak tanrlar tarafndan kullanlan gksel tatlar ile lmllerin kullandklar arasna ok kesin bir snr ekilmitir. I Bu eski efsanelerde ortaya kan bir sorun, uan makine lere binen tanrsal varlklarn bir bedenlerinin olup olmaddr. Yani tanrlara soyut taslaklar olarak m, yoksa doal glerin kiilemesi olarak m baklmaktadr? Bu da uaa benzer ey ler iinde, dnya ile uzay arasnda gidip gelen bedenli varlklar tasarmna ters dmektedir. Tanrlara insansal eylemler ve bir insansal karakter atfetmek ise, bu terslii daha da bytr. Ne var ki Veda metinleri, bu gksel tanrlardan sadece 35 tane bulunduunu kesinlikle belirtmektedir. Purana metinleri ise gksel "Ashura"larn saysn 100 olarak saptyor. Veda metin lerinde tanrsal ikizler; Asvinalar, ok gen olarak anlatlmtr. nsan bedenleri vardr ve insana zg niteliklere sahiptirler. Buna ek olarak Rigveda'nn bir yorumunda Sayana, tanrlarn "gkte" uzak bir yerden gelmi ve dnyaya dnm olduklarn aka vurgulamaktadr. Bilginler arasndaki bu tartmada, tanrlarn ruhsal m, bedensel mi olduu sorununa, Nirukta'nn yazar Yaska, uzla trc bir zm gsterir. Yani her iki tarafn da hakl olduu grn temsil eder. Tanrlar hem bedensel hem ruhsaldr lar. Veda tanrlarnn balca zellikleri zerinde yaplan a da aratrmalar, tanrlarn uzun zaman nce gne sistemimi ze gelmi beden sahibi varlklar olduklar grn destekle mektedir. Kendinden daha eski kaynaklara dayanan Mahabharata, bu tanrlar bedensel varlklar olarak tasvir eder; bunlar terlemezler, gzlerini krptrmazlar, hep gen grnmldr ler ve "elenkleri" (her halde vcutlarn kuatan nlar kaste diliyor) asla solmaz. 168

Anlatlan eitli modellerdeki uan nesnelerin okluu karsnda, mantk gerei insan kendi kendine, nasl olmu da bu kadar deerli bir bilgi unutulmuluun iine yuvarlanabil mi ve niin bunca arkeolojik kalnt iinde uan makinelerden hibiri bulunmam diye sorabilir. Biraz derinlemesine yaplan aratrmalar, uan makinelerin bilimine vakf ancak pek az sa yda nc teknisyen bulunduunu ortaya koymutur. "Visvakarma" ile "Maya" bunlardan ikisiydi. Ayrca bir teknolojinin kullanlmas sadece belirli bir sekin zmreyle snrlyd ve s radan halk arasnda yaygn deildi. Durum bugn hl byle dir; uak yolculuklar ancak zengin kimseler ve i adamlarnca yaplabilmekte; buna karlk gelimi lkelerde bile byk kit leler bylesine bir tama aracndan asla yararlanamamakta dr. Eski an uu teknolojisi sk skya korunan bir srd. stelik eski Hintlilerin bir alkanl da, belirleyici nitelikte nemli bilginin, sadece retmen ve rencilerden oluan dar bir evrenin iinde sakl tutulmasyd. Tanrlar da insan ren cilerine uan makinelerin srrn, bu konuda bilgisi bulunmayan kimseye vermemekle ykml klmlardr. Bu eski bilgiyi k tye kullanmak, korkun ceza tehditleriyle yasaklanmt. "Samaranganasutradhar"da makinelerin paralarna veya teknik ayrntlarna ilikin bilginin bir sr olarak kalmas zorunluluu ak seik vurgulanmtr. Vaimanika Sastra'nn "Bodhananda" yorumu, ancak vimana'nn tm srlarn ok iyi bilen tek bir adamn, uu nderlii yapmaya yetkili olduunu gsteriyor. Bir pilot aday, herhangi bir uuu gerekletirmezden nce Vimana'nn srlarndan toplam 32 tanesini renmekle ykm lyd. Vimanalar yalnzca tama arac deil de, ayrca stratejik silahlar olarak da kullanlabildikleri iin, kkenlerine ve olu turulmalarna ilikin bu gizlilii anlamak hi de zor deil. nsanlarla tanrlarn uu sanatnn, neden dolay unutul duunu aklayan dier bir olgu, milattan nceki binyllarn e itli savalar ve felaketlerle dolu olmasdr. Hintli astronomlar dan bir grup, Khuruksetra savann M..3102'de yapld g rndedir. Bu tarih, sz konusu savala ilikili olarak eski me tinlerde zikredilen astronomik gzlemlerden karlmtr. Ba ka bir astronom grubu, Bharata savann tarihini M..2449 diye saptarken, Avrupal bilginler olayn M..1000 ylnda cere yan ettii knsndadrlar. Muhafazakr Hint bilginleri drt

169

Veda'am, Brahmana'lan ve Upaniadlann (*) M..6000 ila 2000 yllar arasnda doduunu saptarken, aralarnda birka bu tarihleri ok daha eskilere gtrmektedir. HJacobi gibi ok gvenilir ve bilgili bir Batl bilgin ise Vedalarn douunu M..4500 olarak gsteriyor. Mahabharata'da ok dehetli, ok zorlu yakp ykmalar anlatlmtr. Bunlar yapan tanrlarn gl silahlardr. Anla tlan durumlarn deheti, ancak bugnk atom savalarnn dehetiyle kyaslanabilecek niteliktedir. Meydana gelen ykm lar, ylesine korkuntur ki, sa kalanlarn yeni bir toplum rgtleyebilmeleri ok uzun bir zaman alacaktr. Bu ara zamanlarda ya da bilginin karanlk dnemlerinde, her eit uan makinenin kullanm ortadan kaybolur. Dnya apnda yok etmeler, eitli Sanskrit metinlerinde yer alr. nsan uygarln mahveden felaketler, yalnzca Veda ve Purana metinlerinde anlatlmakla kalmyor, daha sonraki alar klasik Hint edebiyatnda da yer alyor. Bu olaanst apta tahrip olaylarnn eitli nedenleri var; Sanskrit edebiya tnda bunlarn balcalar yle sralanyor: - Kozmik ayaklanma (tanrlar sava). - Tufan ve deprem gibi doal fetler. - Yresel ve dnya apnda savalar. Hint metinlerinin bildirdiine gre, insan uygarl ok eskidir ve ada bilimce belirlenmi zaman dilimleriyle sraya konulmas olanakszdr. Btn bu nedenlerden dolay, uan makinelerden hibir kalntnn, arkeolojik buluntu yerlerinde ortaya kmamasna pek amamak gerekir. Nitekim bugn Avrupa'da, Birinci Dnya Savandar pek az kalnt bulunabi liyor ve Otuz Yl Savalarnn ara ge relerini olsa olsa ancak mzelerde hayretle seyrediyoruz. Hint Sanskrit metinlerinde ise birka yzyl deil, birka binyl sz konusudur. O bakmdan uan makinelerin kullanm bilgisi Vedalar anda edinilmi de,] sonradan efsanelere ka rmsa, buna hi amamak gerekir. Savan ykmlar ve son radan gelen felketler, her ne kadar en eski uu aralarnn planmasm ve yapm tarzna ilikin bilgileri silip sprmse de, bunlarla ilgili anlar destan biiminde canl kalmtr. Bu nitelikte ok eski anlarn paralar, bugn hl folklorda yaa(*) Hindu dininin kutsal kitab. Brahmana, Tanr Brahma tarafn dan yazldna inanlan drt Veda'nn yorumu olan eserlerdir.

170

maktadr; rnein inlilerin ejderha uurtmalarnda ya da Hintlilerin tanr arabalarnda. Geriye u soru kalyor: nsanlar tapnaklarn ina eder ken niin tanrsal tatlar taklit ettiler? Bu gksel nesneler, binlerce yd ncesinin insanlar iin anlalmaz, akl almaz, hayalgcn derinlemesine etkileyen, tanrsal eylerdi. Bu tanrdara ve onlarn hizmetkrlarna (ra hiplere) tm konforuyla saraylar kuruldu. Bu saraylar dinsel evrede "tapnak" diye adlandrld. Tapmaklar ina ederken bunlarn, gksel varlklarn uan nesnelerine benzemesine zellikle aba gsterildi; bylece tanrlarn yeryznde de, kendi gksel kentlerindeki kadar, kendilerini rahat hissetmelei istendi. lk gerek tanrdar, evrenin dev uzaklklarndan gel-, nilerdi. "Vanaparvan"da ayrntsyla okunduu zere, o za-| manlar dnyann dnda olaanst byklkte ve ok kon forlu kentlerde oturuyorlard. Byle bir kentin prl prd kl, ok gzel ve evlerle dolu olduunu reniyoruz. inde ala yanlar ve aalar vardr. Drt giri yerinin drdnde de, eitli silahlarla donatdm nbetiler beklemektedir. Mahabharata' nn ek ksm "Sabhaparvan"n 3. blmnde, yine bu eit uzay kentleri ele almyor. Orada anlatldna gre, Asuras'n mi mar Maya, Pandavalarn en yals "Yudhisthira" iin grkemli bir toplant salonu yapar, bunun iin altn, gm ve baka madenler kullanr, yardmc olarak 8000 iiyi gkyzne gt rr. Yudhisthira, bilgin ve bilge Narada'ya, daha nce hi bu kadar harika yaplm bir salon grp grmediini sorunca, Narada^ benzeri gk salonlarna Tanr ndra, Yama, Varuna, Kuvera ve Brahma'nn da sahip bulunduunu bildirir. Bu uzay kentleri evrende hep vardr. ok rahat bir yaay iin gerekli btn ara-gerele donatlmtr. Yama'nn uzay kenti hakkn da, beyaz bir duvarla evrili bulunduu, gkte yol alrken nlar saarak parldad anlatlyor. Hatta bu gksel geminin boyutlar dahi Sanskrit edebiyatnda sz konusu edilmitir. Kuvera'nn uzay kenti, tm galaksinin en gzeli olmal. Boyut lar (bugnk llerle hesaplanrsa) 550 x 800 kilometredir; bolukta asl durmaktadr ve altn gibi parldayan binalarla doludur. Bu nitelikte kentlerin tasvirleri, en eski anlardan bu ya na, Hint destanmn doruluu phe gtrmez, en salam tamamlayc paralardr. in zorluu sadece bizim vaihayasi (umak), gaganacara (hava) veya vimana (uan makine) gibi 171

terimlerin anlamlarn doru olarak skmeyi baarmamzda yatmaktayd; bu da ancak son zamanlarda baarlmtr. zel likle modern teknie ilikin bilgimizin artmasyladr ki, bu konuda akdc bir yoruma olanak salanabilmitir.

172

SONULAR
Profesr Kanjilal'in akademik almas, bugne kadar sama gibi grnen baz eyleri aydnlatyor. Birok bakmdan Dzyan kitabndaki tasvirlerle belirgin uygunluklar ortaya ka ryor; orada vurgulanan "tohumlarn" uzaydan gelmi olmas olgusu, Sanskrit metinlerinde dorulanmakta; burada da var lklarn uzaydan geldikleri "byk tekerlekler" sz konusu edil mektedir. Kanjilal deposunu doldurmak zorunda kalmayan dev uzay gemisine dikkati ekiyor; byle bir eyin pekl olabilece i zamanmzda grld: Lockheed irketinin teknikerleri, pla nn izdikleri, nkleer enerjiyle alan, sivil amal bir hava devinin, akaryakt almakszn on bin saat umas gerektiini gsterdiler. Sanskrit metinlerinde denizin te yakasndaki, uzak bir lkeye tanan insanlar var. Bu yolculuun hedefi Orta Amerika olamaz m? O zaman Hindistan ile Orta Ame rika arasndaki artc paralelliklere bir aklama yolu bulun mu olur. Arkeologlar Kuzey, Orta ve Gney Amerika'daki halklarn glerinin, kuzeyden gneye yapldm kantladlar. Fakat gneyde, halklarn kuzeyden getirebilmi olacaklarndan ok daha eski buluntular ortaya karld; dolaysyla da her eyin sadece kuzey-gney hareketleriyle aklanamayaca an lald. Sorunlar daha karmaklamtr: yle kltr kalntlar kefedildi ki, bunlar ortaya koyanlarn oralara g yoluyla gelmi olmadklar anlald. Onlar birdenbire ve atalar ol makszn bu yerlerde ortaya kvermilerdi. Sanskrit metinle rinin yardmyla problem zme kavuturuldu: nsan kafilele ri, bir defada binlercesi uarak buraya gelmilerdi; ncesi, gemii bulunmayan kltrlerin varl bylece aklanabilmektedir. Kanjilal'in ortaya koyduklar, bir konuya daha k tut mutur; o da dnyamzn stnde, gkyzne ynelik olarak bulunan ve en belirgin rneini "Nazca"nn oluturduu iaret lerin, nianlarn neden konulduklarn aklamasdr. Uan ma kinelerin iki tipi olmutu, biri insanlarca ynetilenleriydi, die ri "tanrlara" ayrlm olanlar. Bu da en eski atalarmzn "kargo-klt" uygulamasn anlalr klyor: nsanlara ait her eit uan makineler iin iaretler koyuyorlar, fakat insanlara kapal 173

tutulmu, daha yk ;ek bir evrenin bulunduunu da biliyorlar; bu evre "tanrlarr " evrenidir, ou kez sormuumdur, gkte umu olanlarn nijin ille de yeryznn dndan gelmi ol malar gerekir, acaba eski alarn insanlar da umu olamaz lar m diye. Tarihe belgelendirilen zamanlarda, insanlarn uma sanatn bilmedikleri kesin; bunu ok daha nceleri ba armlar. Ben zaten hep insanlarn binip utuu makinelerin var olmu olmas gerektii kansndaydm. Nitekim daha nce Hazreti Sleyman'n gdml scak haval balonuna deinmi tim^*) nsanlar tarafndan iletilen ve ynetilen uan makinelere ilikin bilgiler elde etmemiz sayesindedir ki, btn bir halk boyunun ne diye yer altna indiini, oralar kazp uzun sre kalnacak ekilde dayayp dediklerini anlayabildik. nk onlar, bombalar atan ve insanlara ikence eden hava korsanla rndan korkuyorlard. Bu ok eski yeralt smaklarn dileyen, Derinkuyu ve Kaymakl'da (Trkiye), San Agustin'de (Kolom biya), en konforlusunu da Kahnheri'de (Hindistan) gidip gre bilir. Benim sorumdaki varsaym, yani insanlarn da umaya yetenekli olabilecekleri gr, kabul edilebilir niteliktedir. Bu nunla birlikte tarih ncesi ada bir uu olaynn her eyi aklamayaca kukusuna kapldm; bu konuda geleneksel ak tarmlarda dnya d varlklara ilikin birok bilgiler vard. "Sabhaparvan" kitabnda kefettii |u szden dolay Profesr Kanjilal'in boynuna yaseminlerden ?ir elenk asmak isterdim: GKLERDE OK UZAK BR YERDEN NSANLARI ETMEK N GELDLER. Galaksi etnologlar yolda! Profesrn szn ettii, fkal kanmca tmyle aydnla tlmam bir konuyu burada ele almak isterim. nk bu konu nun tam bir kesinlikle - yeniden - o taya konulmas gerekmek tedir: Peki, btn bu uan makineler (Kanjilal binlerceden sz ediyor) imdi nerededir? Krk yl nce kinci Dnya Sava sona erdi. Gkleri eek arlar gibi karartm Alman, Amerikan, Polonya, ngiliz, Rus,

(*) Tanrlarn Ayak zleri. (Y.N.)

174

Fransz, Kanada ve Japon uaklar ka taneydi? Binlerce ve binlerce. Birou dt, yand; birou sava bitince paralat trld, av samas yapld. Sava uaklarndan ancak birka mzelerde duruyor. Yz yl, bin yl sonra bunlardan ka orta da kalacak? Belki saban sren kyller, komaca oynayan ocuklar pasl bir para bulacaklar, ama acaba bununla bir uak arasnda balant kurabilecekler mi? O halde Sanskrit edebiyatnda anlatlan, binlerce yl nce kullanlm uan ma kineler iin niye durum farkl olsun? Efesli filozof Heraklit, "Hibir ey.yok olmaz" diyor. Zamanmzn uaklar da "sy lentilerin aktarmnda" anlacak, binlerce yd sonra, bu anlar dan fazla bir ey kalmayacak onlardan. Byk hacimli uzay kentleri iinde "tanrlar" gne siste mimize geldiler. Kimin zaman ve de olana varsa, Sanskrit edebiyatnn ynla eseri iinde bu gelii anlatan paralar, Mahabharata'dan Drona Parva cildinde okuyabilir; bu da iyi dzenlenmi bir niversite kitaplndan tedarik edilebilir. Drona Parva'nn 690. sayfas, 62. fkrada unlar okuyoruz: Kap gitmi olan tanrlar geri dndler. Bugne kadar ger ekten Maliecwara'dan korkmulard. nceleri yiit Asuralar, "gkteki kente" egemendiler. Bu kentlerin hepsi bykt ve harika ekilde ina edilmiti. Biri demirdendi (demirdenmi gibi grnyordu), ikincisi gmten, ncs altndand. Altn kent, Kamalaksha'ya; gmten olan, Tarakakhsa'ya aitti; ncsne, demirden olanna ise Vdyunmalin hkmdar sfa tyla sahipti. Bunca silahna ramen Maghavat, bu "gk kentleri ni" herhangi bir ekilde^ etkilemeyi baaramad. Bu zorlanmadan bunalan tanrlar, Rudra'nn desteini salamak istediler. Onun iin de btn tanrlar, Vasava'y szc yapp ona giderek dediler ki: "Bu gk kentlerinin korkun halk, Brahma'nn konyuculun elde etmiler. Bu koruyuculuun sonucu olarak da tm ev reni tehdit ediyorlar. Ey tanrlarn efendisi, onlar perian etmeye senden baka kimsenin gc yetmez. Onun iin, ey Mahadeva, yok et taunlarn bu dmaann! 691. sayfa 77. fkrada gksel kentlerin ykl yle anlat lyor: "Kiva, btn gksel glerin bir araya getirildii bu harika arabasyla uarak kentin yklmasn hazrlad. Ve Sthanu, ytkclann bu birincisi, Asralann bu en yok edicisi, nice nice yiitlikleriyle gklerdeki herkesi kendine hayran etmi bu heybetli sava... benzeri grlmemi, olaand bir sava dzeni byn175

u verdi... ondan sonra gkteki kent bir araya gelince (ok uygun bir at hedefi olunca) Tanr Mahadeva, katl saldn kemerinden frlatt korkun nyla onlan delip paralad. Danava'lar, yuga ateiyle tututurulmu ve Vinu ile Soma'dan meydana gelmi bu na kar bir ey yapabilecek yetenekte deildiler. kent yanarken Parvat, gsteriyi seyretmek iin hemen oraya kotu." Burada Dzyan kitabndan 6. blm bir kez daha hatrla yalm: Yaratclar ile ykclar arasnda sava oldu, uzay iin sa va. nsanln eski tarihinden sesler byle yanklanyordu. Ve bu eit savalardan bir soluk, Hristiyan-Yahudi Bat dnya snda da dolar. Bizlere din derslerinde bamelek eytan'n, koca ordusuyla birlikte gkte Cenab- Hakkn huzuruna kp "Artk sana hizmet etmiyoruz!" diyerek isyan ediini retme diler mi? Tanrmz da Cebrail'e, eytan'n ordusuyla savamas buyruunu vermedi mi? Mitolojik sslemelerle daha sonralar "dnele meleklerden" eytan'n ordusu oluur. Kanjilal'in nemli keiflerinden sonra, metinde apak anlatdan eyleri - ilk kez oluyor deil bu! - etrafn dinsel-psikolojik sislerle evreleyip kaybettirmeyi denediler. Drona Parva'da sz konusu edilen "uzay" deildi, "cennefti. Oysa Sansk rit uzmanlar "gk"n, hibir ekilde "sonsuz mutluluk"la ean laml bulunmadm sylediler; Sanskrite szck kk "orada yukarda" ve "bulutlarn zerinde" anlam vermektedir. Profesr Protap Chandra Roy, ann bu en nl Sansk rit otoritesi, geen yzyln 80'li yllarnda Mahabharata'y ngilizceye evirmi ve uzay kentleri gibi, kendisinden ok sonra tasarlanacak bir ey hakknda hibir fikri bulunmadndan, eviriyi "cennette kent" eklinde yapmtr.(*) Gerekte uzayda kenti kastediyordu, 50. paragraf yle evirmitir: " kent yldzl gkte bir araya geldi." Rahatszlklar veren bu uzay kentlerini, genel mutluluun dinsel cennetine getirip yerletirmeye ynelik her deneme ba arszla mahkmdur; zira byle bir uzlatrma saptrmas yaplnca, cennette korkun silahlarla savaldnn da kabul edilmes zorunluluu ortaya kar. Bu da cenneti srekli mut(*) Avru ?a dillerinde genellikle cennet ve gk ayn szcklerle anlat lr.

176

luluk ve huzurun teyakas olmaktan karp, orasn hasm taraflarn birbiriyle arpp durduu sava alan bir yer haline sokar. Byle bir cennet, ebed hayat iin zlemi duyulacak bir ama olabilir mi? ada bilgilerimize dayanarak uzay kentlerini ve onlarn tahrip edilmesini tasarlamak bana hi de g gelmiyor. Vinu ile Soma'dan meydana gelmi Yuga-atei szyle, somut olarak ne kastedildii hibir zaman renilemezdi; oysa bugn yle uzun uzadya zihnimizi yormaya gerek kalmadan bunun, bir exzimer-laser nyla bir nkleer pompal rntgen-laseri ve bir zerre nnn teknik bileimi olduunu dnebiliyoruz. Tevrat (Ahd-i Atik)(*) srailoullarnn tanrsn ok ks kan bir hkmdar olarak gsterir: "Benim yanmda baka bir Tanrn olmasn! (2. Musa, 20,3 - 5. Musa, 5,7 - 2. Musa, 33,16) Bu tanr kendine bir halk "semitir", oysa "yeryznde baka halklarn da bulunduunu" bilmektedir. (2. Musa. 33,16) Bu tanr kendisine de kar kmakta, hatta ald nlemlerden pimanlk duymaktadr: "O zaman Tanr, halkn korkutmu olan ktlklerden pimanlk duydu." (2. Musa, 32,14) Sanskrit metinlerine ba vurulunca, Eski Antlamann bylesine yce tanrsal tanrsnn niin bu ekilde davrand sezinlenecektir. Tanr ve tanrlar yeryznn dndaydlar; birbirleriyle de yldzlar pek bark deildi; eitli uzay yerle im merkezlerinde eitli partileri oluturuyorlard. Tanrlarn bir grubu insanlar inceleyip onlara bir eyler retti; bir grup gnn ve ebediyeti zevk-u safayla geirirken, bir grup ise "seilmi halk" ile byk bir biyolojik deneye giriti. Bylece ortaya yapay yoldan (kimyasal?) meydana getirilmi zel be sin, "manna" yni kudret helvas kt.

TANRILARIN ULUSLARARASI NTEL

Bu kadar inceden inceye ve ayrntl biimde incelenmi Hint tanrlar, baka halklarn efsane dnyasna da szmlar dr. Onlarn izini hemen tm insanln sylenti aktarmlarnda bulup kefedebiliriz; kimi zaman grnleri bozulmu halde dir, ou kez de bir kalnt paras haliyle karmza kar.
(*) Musevilerin kutsal kitab. Hristiyanlannki Yeni Antlama diye anlr. kisi birden Kutsal Kitap adn alr.

Yoksa Yanldm m? F:12

177

Ben burada bylesine uluslararas nitelik alm kalburst tan rlardan kk bir grubun listesini yaptm: - Virocccha, Inkalarn yaratc tanrs, "gkte yaayan bir retici statt." - Mayalarn en eski drt tanrs, evrenin siyahlklarndan gelip insanlarn yanna inmilerdir. - Pasifik Okyanusu'nun btn tanrlar - Tagaloa, Samoa, Kane, Havaii, Ta'aora, Topluluk Adalar, Maui, Raivavae, Rupe, Yeni Zelanda tanrlar - anlatldna gre hep gk grl tleri, yldrmlar ve velvelelerle uzaydan gelip yere inmiler dir. - Amerika'da, Arizona'nn Hopi Kzdderililerinin Kaina tanrlar, gkte oturan retmenleriydi. - Tufan'dan nceki peygamberlerden Henoch (dris), gkten Hermon Dana inmi bulunan "gkoullannn" adlar n ve eylemlerini syler. - inliler P'n-Ku'ya, evrenin fatihine taparlar. ok eski zamanlardan beri uan ejderha, lmezliin ve tanrsalln sim gesidir. - Smerler, Babilliler, Persler ve Msrllar, "gklerin tan rlarna" taptlar; bunlar "uan dahiler"di; kanatl tekerlekler ya da kanatl glleler veya "gkte yzen kayk" ekilleriyle resme dilmilerdir. Bu listeyi istersem uzatr, kapsamca orta byklkte bir telefon rehberine denk hale getirebilirim. BA TANIK HEZOD Bir olayn zellikle zikredilmesi gerekiyor: M..700 yllarnda Yunanistan'da air Heziod yaad. Teogoni adl eserinde tanrlarn karmakark haldeki soyaacn, bir sistem iinde dzene sokup tanrlarn dnyal kadnlarla olan ak ilikilerini, bu ilikilerden kahramanlar soyunun orta ya kn anlatt. "Be nsan Soyundan Efsaneler"de unlar yazar: "lkin gsz insanlarn altn soyunu yaptlar Olimpos Danda oturan lmszler. Bunlar gkte egemenken Kronos' un yoldalarydlar." Bizi ilgilendiren olaylarn eski bir tan olarak Heziod' un, bu anlattklarnn kendi andan ok nce cereyan ettiini vurgulamas, insanlarn tanrlar tarafndan yeryznn ok 178

uzak bir blgesine gnderildiini bildirmesi; sonra da Sanskrit metinlerindeki gibi, yapdm savalar dorulamasdr: "Bu kahramanlar yce bir soydu; yan-tanrlar diye adlan drlyorlar, bizden nceki zamanlarda usuz bucaksz dnyada oturuyorlard. Bunlar uursuz savalar ve korkun arpma lar mahvetti." Greklerle Romallarn klasik ana kadar eski ada, tanrlarn figrleriyle balantl ekilde tekerlek sembolleri egemendi. Yeryznn eski sakinleri, uzayda gksel varlklarn dev tekerlekler iinde oturduklarn m sezmilerdi? Gk te kerlekleri kaya resimlerinde vardr; grsel sanatla ilikili tm ilk sylenti aktarmlarnda vardr; tapnak mihraplarnda Jpi ter, Zeus, Baal ve teki tanrlara adanm olarak vardr; Perslerin ve Babillilerin tapnak kabartmalarnda, Keklerin sikkele rinde vardr; tm Roma - Kelt Avrupa'snda gk tekerlekleri hep hayret uyandrmtr. Bu bakmdan arkeolog Bayan Jane Green de bir "egemen gk klt'ndcn ve akl ermez, artc "tekerlek tanrlar'dan sz ediyor ya.

STONEHENGE Yalnzca Avrupa'da hl daire ya da tekerlek biiminde iki yzden fazla ta ant var; bunlar Zeus'a, "ykseklerin tanr sna", temel glere sahip, "bulutlar topak yapana" adanm tr. ngiltere'de Stonehenge de iz tayan alanlar arasnda sayl maldr. lkin saray mimar nigo Jones (1573-1652), Kral Jakob I (1603-1625) tarafndan grevlendirilmesi zerine, Wilshire/ Salisbury'deki bu ortak merkezli ta daireleri, bu "asl talar" inceledi. Jones krala verdii raporda, Stonehenge'in kesinlikle, Uranus da denilen, Tanr Coelus (Latince:Gksel) adna ya plm olduunu belirtiyor. Jones, krala unlar yazyor: "Bu vesileyle atalarn, Coelus hakknda neler sylemi bu lunduklarn bildirmenin kstahlk olmadn varsayyorum. Bu konuda tarihi Diodoms Siculus unlar yazyor: nceleri Atlan tis'e egemen olan Coels't... O, insanlara bir arada yaamay, tarlalar ekip bimeyi, kentler kurmay retti. Vahileri eitip konua konua uygar bir hayata soktu. Doudan batya dnya nn byk bir ksmna egemendi. Yldzlarn ok mkemmel bir gzlemcisiydi ve insanlara neyin gelebileceini aklard. Gnein durumuna gre yl aylara bld... Yldzl gklere ilikin ok byk bilgisinden dolay insanlar onu ok derin sayglarla ulula179

I yip ona tanr diye taptlar. Kendisine "Coelus" adn verdiler; bu ad onun gksel cisimlere ilikin bilgisinden trdr... Bu eski antta dikilmi btn talar, simgesel aletler gibidir... Bunlarla gkyzne tapnlr... Bu eskiden kalma antta birok ta, eitli yldzlarn bir araya gelmesinden oluan ve bize gkte bir daire biiminde grndnden, gksel ta ad verilen grntnn bir taklidini ortaya karacak biimde yerletirilmi gibi grnmekte dir... Stonehenge, ite bu gksel Tanr Coelus'a adanmak iin ina edilmitir..." Saray mimar Jones, alntlar yapt tm kaynaklar zik retmi ve zetle ta dairelerin Coelus iin byk ant olarak dikilmi olduunu bylece btn alarn "gkselleri" hep ha trlayacan vurgulamtr. akmaktalar (Lingamlar) tanrla rn ans olarak, ta daire takvimi getirmi olan "gksel"i anmak iin dikilmitir. Bu muammal eylerin birok birleme noktas var; bunlar, eer esasl ekilde aratrlacak olursa, renebili riz.
DKKATTEN KAAN EN ESK TARH

Etnologlar ve arkeologlar niye, yeryznn stnde, ce vap bekleyen soru iaretleri gibi, ortalkta duran belirtileri kyaslamaya girimezler? Oysa sz konusu olan eyler, yeri yurdu belirsiz antlar, esrarengiz metinler filan deil, hepsi de gzler nnde. Galiba uzmanlk dallarndaki yksek dzeyde derinleme bunun bir nedeni. Hep kendime sormuumdur, gelecekteki uzay yolculuklarnn ve silah tekniklerinin durumu nu ele almay, hi deilse ikinci dereceden olsun, kendine ura edinecek arkeologlar kmayacak m? Msr bilimciler kendi alanlaryla urayor; Amerika uzmanlar kendi ktalaryla, hindologlar kendi altktalaryla vs. Peki, bilgilerini birbirle riyle dei toku yapyorlar m? Aratrmann ihmal edilmesinin bir baka nedeni de ke sinlikle u: Saygnln dnen hibir bilim adam, efsanelerle aktarlm olaylarla uramak silemiyor. Oysa etnologlarn bu konuda bir izin belgeleri bile var: 120 yl nce, onlarn loncas nn nde gelen, ok saylan elemanlarndan biri, eski Hindis tan'n efsanelerini inceleyen Profesr A.E.Wollheim da Fonseca unlar yazmt: "Onun efsanenin neminden haberi yok, onda sadece sama hayvanl masallar ve gzel alegoriler gryor. Oysa 180

mitoloji bambaka bir eydir: Mitoloji, en yce gereklerin en yce biimde dile getirilmesidir... hatta daha da fazlasdr: n sanln en eski tarihidir de." Efsanelerin gerekler ierdii konusunda Wollheim'in ne kadar hakl olduuna, "Bhoja'nn Samarangana Sutradhara"s kant olu urmaktadr; onda 230 satr, uan makinelerin monta jna ilikin temel ilkelere ayrlmtr. Ayrca grnr ve grn mez nesnelerin nasl ellenecei de zellikle belirtilmitir. Arkeologlarla birlikte yaptklar almada etnologlar, ef sane aktarmlarnn yana ilikin sonular kardlar. Bhopal'n gneyinde Bhimsbetka kaya labirenti vardr; stnde iyi du rumda birok kaya resimleri bulunmaktadr. Bunlarn arasnda bir byk tekerlek, yan banda bir tanr figr, Krina var. Gktanr, tekerlek simgesi, demek ki binlerce yl teye, hatta belki ta ana kadar geriye uzanyor; o halde Krina efsane leri de bu kadar eski olabilir. Kalkta'nn batsnda, Ghatsila yaknlarnda iiler bir uranyum maden ocanda, zerinde kaya resimleri bulunan bir duvar kefettiler; resimler arasnda kafalar yuvarlak miferli insana benzer ekiller vard, tpk zellikle resimli dergiler iin yaplm efsane kahramanlarn andryorlard. (25 yl nce de bunlarla akraba "yuvarlak kafa a" figrleri, Byk Sahra'da Tassili Dalarnda bulunmu tu.) Tanr Ganea bile, fil kafal, insan bedenli grnmyle, Hint kaya resimleri sanatnda ortaya kar. Bu "Engelleri Gi derici" hakknda Hindistan'dan, Cava'dan ve bizim niversite kitaplklarndan bir dosya oluturacak kadar bilgi derlemi bulunuyorum. Dorusu hayretler uyandran bir yetenek bu Ganea.

POPLER GANEA Knyesi: Ganea, iva'nn oullarndan biri, ad eski Hintede "Ganalarn Efendisi" demek; iva'nn hizmet eden ruhu. Ganea ayrca insanla kadir-i mutlak arasnda balanty salayan da kabul ediliyor. Bu nedenle de ou kez Sanskrit eserlerinin balangcnda anlr. Tasvirleri fil kafal (bir dili), drt kollu, bir farenin stne binmi, iman bir adam olarak yaplyor. Bugne kadar Ganea, en popler Hindu tanrs oldu. Buna hi amamal, zira "engelleri giderici" btn dnyada rabet grmtr. rnein ev yapmnda: "Bir Hindu bir ev 181

yaptrrsa, inaat yerine her eyden nce bir Ganea resmi ko nur. Bir Hindu bir kitap yazarsa, sze Ganea'y selamlamakla balar. Ganea, mektup bal (anteti) olarak kullanlr; bir yolculua klrken de yardma arlan yine odur. Hindistan'da trafikle ilgili ilerde de koruyucudur. "En gelleri gidericinin" resim veya heykeli, yol kavaklarna konur, gelen geeni uyarr; garlarda ve maazalarda selam verir; ban kalarn ana kaplarnda da para ilerinin tkrnda gitmesini salar. Ganea'nn poplerliine; Hindistan'dan Nepal zerin den in'e, Cava, BaU, Borneo, Tibet, Tayland'dan Japonya'ya kadar hibir yerde yerli ya da uluslararas n sahibi hibir film yldz ulaamamtr. Bu koca gbek bylesine ne nasl eriti? Knyesinde iva-Parvati tanr-tanra iftinin en byk olu olduu yazl, ancak bilgiler yine de ak seik deil. nk aslnda ana-babasnm dl deilmi, daha ok beynin rn olarak yaratlm. Gksel varlklar dnyay ziyaret et mezden nce toplanp bu yabanc yerde karlarna kacak engellerin nasl ortadan kaldrlabileceini konumular; yle ya tanrlarn tatlar iin ini pistlerini hazrlamak, kimsenin ele geiremeyecei kaya depolar ina etmek gerekiyormu. Toplantda iva'dan yardm dilemiler: "Ey tanrlarn tanrs, ey atall asay kullanan, gzl! Ancak sen btn engel leri kaldrmaya yetenekli bir varlk yaratacak gtesin..." iva ile Parvati, insan bedenli, fil kafal, her yne bakabilen, elleri ayaklar ve hortumuyla unu bunu yakalayabilen bir varlk d ndler. Ganea, bylece onu dnenlerin beyinlerinden, ok amal tanr olarak yaratld. Daha eski tasvirler, deyim ye rindeyse, tanrlarn bu yapay evladn tpk gkte utuu gibi, bir nur hlesiyle evrili gsterir. Hindu tapnaklarnda da do kuz gezegenle yakndan balantldr. Bali adasnda, Sunda adalarnn en batsndaki bu kk adada, filler maaras denilen yeri ziyaret ettim; buras Ganea'ya adanmt. Orada bizim "engelleri giderici"nin ad Gana, "hortumlu tanr". Oysa Bali adasnda hibir zaman canl bir fil r var olmam. Bali tapnaklarnda sylenen bir ilahi, Gana'nn geliini yle anlatyor: Bala gnahm, anl, erefli iva! u kulun sunuyor imdi sana, Gnlklerden ve sandal aacndan Tten dumann en gzel, en scandan 182

Itrlarn trn. Brak Tanr Gana'y, Tanrlarn yardmcsn, nsin aa, Tanrsal gklerden nsin aa! Bir Almann incelemesinde, bilimsel abalar sonucu Ganea'ya alar boyu atfedilmi adlar, nitelikler bir araya getiril mitir. O, arabacdr, engelleri alt edendir, baarlar salayan dr, sarkk gbekli, kvrk hortumludur. Bir robot gibi "tm ka plarn ve giri yerlerinin bekisi" olarak grevlendirilmitir; buralara girii yasaklanm kimseyi, kim olursa olsun hemen parampara eder. Bunun iin de "bir tane" ucu krk fildii var dr. (Buna benzer yeteneklerde bir baka robot beki, Smerlerin Glgam destannda karmza kar. te, sayn akade misyenler iin paralellii aratrlacak bir konu!) Fil-tanry byle olaanst yapan nedir? Gemi zaman larn hibirinde fil hortumlu hibir insan var olmamtr der sem, sanrm bu szme kimse kar kmayacaktr. Her yerde rastlandna gre, bu figr, srrealist bir sanatnn lgnca bir buluu da olamazd. Bedeni insan, kafas filden kopya edilmi bu varlklar, tpk bugn mzeleri dolduran "uan dahi ler", kanatl insanlar, kanatl aslanlar gibi muammal grn yorlar. Hep, neden diye kafa yordum, erdii bir varln hortu mu olsun, niye birtakm hayvanlar kanat taksn? Akhmdan yle bir geiriyorum, bakyorum, rnekler beni hep bir nokta ya yneltiyor, o da; Kargo-Kltr. Daha nceki adalarn kavrayamam olduu gerek bu. Okuyucumun dikkatini ekmek isterim: Bugn aramzda "hortumlu insanlar" yok mu? Gaz maskeli askerler, oksijen tpl astronotlar, srtlarndaki enerji antalarna hortumla bal robotlar, sadece birka rnek. Ganea, sadece eski Hintlilere zg myd? Asla. Baka halklarn da hortumlu varlklar vard: - Kosta-Rika'nn Diquis deltasnda, ta ama ait, gzleri ok kocaman ve kafas acayip biimde yasslatrlm bir insan heykeli vardr. Bir kulaktan bir kulaa uzanan kocaman azn dan dar lastiktenmi izlenimi veren bir boru (hortum?) k yor, omuzunun zerinden srtta bulunan akaryakt tankna benzer kk bir sandn iine giriyor. - Guatemala'da, Tikal'da Maya harabelerinin talar ara snda da buna benzer bir figrn fotorafn ektim, binlerce 183

yln etkisiyle hayli hrpalanmt: Srtnda trtll bir kutu vard, bundan 10 santimetre apnda hortuma benzer bir boru k yor ve adamn kafasndaki miferin iine giriyordu. - Meksiko kentinin antropoloji mzesinde, enli, yass ka fas ve birbirinden hayli ayrk duran gzleri bulunan, diz k m iri bir figr incelemitim. Burada da hortum, kafann ortasndan kp gsteki bir "ikinliin" iinde son buluyor du. - Meksika'da, Monte Alban zerindeki bir tapnan du varnda, deyim yerindeyse, klasik bir Ganea figrnn fotora fn ekmitim. Bu Ganea, nlar saan bir fil kafasyla ssly d, tabii hortumu da vard. Vcudun geri kalan ksmnn l leri, normal bir insann vcut llerine tpatp uyuyordu; hatta ayakkabl ayaklar ve bacaklarndaki pantolonu bile ayn uygun llerdeydi. Elleri ise bir gere kulanyordu. Brakn resimler konusun! Arkeologlar ort iki bin yl nce Orta Amerika'da fillerin bulunduunu ve bunlarn donan Bering Boaz yoluyla ktaya g etmi olmalar gerektiini syleyebilirler. Sylesinler. Eer durum gerekten byleyse, o zaman bu baylarn temel kitapla rndaki u olguya aklk kazandrmalar gerekecektir: Bu ki taplar on iki bin yl nceki ada, t n Orta Amerika'da, piramitler ve tapnaklar ina edebilecek dzeyde herhangi bir halkn bulunabileceini kabul etmiyor. Peki, nasl oldu da biz bunlar elde ettik? 1972'de ok garip bir metal levhalar koleksiyonundan fo toraflar ekmitim. Bunlar mteveffa Peder Crespi, Ekvador'da, Cuenca'da Maria Auxilidore kilisesinde saklyordu. Metal levhalarn ve ince plakalarn stnde, azlarndan aa hortum sarkan insanlarn tasvirleri vard. Bir metal levhann daha fotorafn ekmitim; zerinde 56 tane yaz iareti dans ediyordu. Bu yaznn neresinden balanp nasl okunacan kimse kestiremedi. Uzman kiiler, "gnmzde yaplm taklit ler!" diye kestirip attlar. O zamandan bu yana Sanskrit bilgin leri, 56 iaretten 52 tanesinin eski Brahman yazs iareti oldu unu saptadlar. Bir zamanlar uzaydan gelenlerin ve insanlarn dnyamzn etrafnda keyifle utuunu kabul etmek istemeyen ler iin bu da sadece bir "mucize" idi. Profesr Kanjilal, birok tapnan ana plan ve yapl ba kmndan, gksel tatlarn kopyas olduunu belirtti. Bu do rultuda rnekler diye de bana Vrhadisvvavv, Tanjore, Udeyesvvara, Gvvaliar, Virupaska, Bombay tapnaklarn sayd. Fakat, 184

dedi, her byk tapnakta "gksel kentlerin" tasvirleri vardr, bunlarn kabartmalarna baklarak, hangi tanrya hitap edilece i, her tanrnn vimana'snn hangisi olduu renilebilir.
TAPINAK TALARINDA TANRILARIN ARABALARI

Cava'da, Prambanan'n byk iva tapnanda bilgileri min dorulandn grdm. Bu tapnak 19. yzylda Sailendra hanedan krallarnca yaptrlm. Ama arkeologlar ayn yerde ok eskiden yaplm bir yapnn izlerini buldular.

Bu kk kule, "Tanrlarn Arabalar" olarak tanmlanyor. Djogjakarta'dan pek uzakta bulunmayan bu Hindu-Budist klliyenin iinde yzden fazla tapnak var; ana tapmak iva'ya adanm heybetli bir kule ile Brahma ve Vinu adna ya plm daha alak iki kuleden meydana geliyor. nnde ok daha alak tapnak var, bunlar "tanrlarn arabalar" olarak adlandrlyor. Kulelerin hepsi bylece toplam alt adet. Bunla rn etrafna ayn byklkte 156 adet sanduka, bir kare olutu racak biimde yerletirilmi. Bunlar, byk tanrlara elik eden tanrlar iin. Korkuluklar sallanan, olduka dar drt merdi venle karanlk ana kapya klyor. Yapnn heybeti, Tanr i va'nn kendisine elik eden maiyetiyle birlikte tapnaktan ieri 185

nasl girmi olduunu gzmzn nnde canlandrmamza yetiyor. Drt kollu iva'nn ta heykeli - kafas oval bir nur halesi iinde - ortadaki vimana'nn iinde duruyor; banda balk var, bileinde bilezikler tayor. Yanbanda bir hcrenin iin de Ganea, pusuda beklemekte. Ayrca bu grnty koruyan 24 beki var; korkuluklarn dndan da 22 algc ve dansz uzun sren yolculuun ho gemesini salamak abasnda. Her mzik grubu gksel bir gzlemcidir de; hepsi yerle rinde ok zarif pozlarda durmaktadr. Korkuluk duvar, tatan tasvirleriyle tm Hint tarihini, tpk Ramayana'da aktarld gibi anlatmaktadr. Tanrlarn yzleri tutku ve umut, fke ve nee ifade etmekte; bu da kahramanlarn, hizmetkrlarn ve ktlerin yz izgilerinde yansmaktadr. inde Kralie Sita'nm karld ve Kral Bhima ile bir likte zgrle kavumu olduklar uan tat da tasvir edilmi tir. Vinu'nun maskara kuu Garudah'n izgi romanlar and rr bu tasvirlerde eksik oluu ise, tpk uan makinesiyle Hin distan'dan Sri-Lanka'ya umu olmas gereken Maymunlar Kral Hanuman'n bulunmay gibi ok ender rastlanr bir durumdur.
i

BOROBUDUR Orta Cava'da eyalet bakenti Djogjakarta'nn yaknnda, gney yarmkresinin en nemli, en byk ant yaps bulun maktadr. Yirmi yldan fazla bir zaman nce, 1963'te, Budiznin bu kutsal yeri, dnya basnnda iri puntolu balklarla yer ald. Tapnak; tpk Yukar Msr'da, Nil'in bat yakasnda bulunan, Milat ncesi aa ait Abu Simbcl kaya tapna gibi yklp yok olma tehdidi altndayd. Abu Simbcl, UNESCO'nun grevlen dirmesi zerine 1964'ten 1968'e kcdar, yapy kemiren Nil sula rndan 65 metre yukarya tanm ve aslna tpatp uygun bi imde yeniden kurulmutu. "Borobudur'u kurtarn!" ars da yant buldu. Bir defa daha 28 devlet, Unesco'nun emrine para, yetimi eleman, ara gere verdi; IBM firmas da bir bilgisa yar balad. Arkeologlar hemen homurdandlar: "Bize tap nan temelini, talarn, heykellerini yeniden dzenlemek iin para, uzman eleman, iiler gerek; bilgisayar gerekli deil!" de diler. Ama IBM uzmanlar, bu sessiz sadasz hizmetkrn esiz becerileri konusunda Endonezya hkmetini de, arkeologlar 186

da ikna ettiler. Gerekten de bilgisayar olmasayd, 55000 metre kp andezit tandan bloklar, teraslarda karmakark bir bul maca oyunu gibi paralara ayrlm 1460 kabartma heykel, res tore iinden sonra asla eski yerlerine konulamazd. Bilgisayar, tanan, testereyle kesilen, temizlenen talar, amaz hafzas na alp yeniden ina iin her eyin doru srasnda ve doru ye rinde olmasn salyordu. Bylece restorasyon iinde on bin den fazla insan alt halde, hibir karklk olmad. Borobudur, 800 yllarnda ina edilmi, unutulmu ve 1835'te yeniden kefedilmi. Restore edilmeseydi, tapnan je olojik bakmdan doal bir yuvarlak tepe zerinde kurulduu sans srp gidecekti. Bugnse tepenin, srf bu amala yma yaplarak yapay yoldan oluturulduu anlalm bulunuyor. Dorusu byk i! Aslnda tapnak piramidi 42 metre ykseklikteydi; imdi ise ok daha grkemli 35 metre ykseklii var. Dokuz teras, tatan, kat kat bir pasta gibi st ste ykselir. Kare eklinde 5 terasn zerinde bir stupayla (*) son bulmaktadr. Hepsi dokuz basamak bir yap, tpk Maya piramitleri gi bi. Acaba mimarlar ayn okuldan mdr dersiniz? Kare eklindeki taban duvarn bir kenar 123 metre uzun lukta; bir st duvar birka metre geriden yaplm, bylece bi nay epeevre dolanan bir yry yolu olumu. Bu yolun duvar iki yakal 1300 kabartma tasvirle bezenmitir. Tasvirler Buda'nn; Nepal'deki Katmandu'da domu bu din kurucusu nun, hayatn anlatmakta, yanyana iki buuk kilometrelik bir resimler galerisi meydana getirmektedirler. Daha bitmedi! Ay rca eit eit ssleri pulunan 1212 levha, 1740 keli kapak panosu, yamur sularn toplayan, ucube kafal 100 rezervuar, 432 Buda figr ve 1^72 Stupa var. Hayalgc, zenginlik ve e ustalndan olumu artc bir cmb; Buda'nn "kurtulu yolu" iin sylenmi tatan bir ilahi; Borobudur, yaklak an lamda "Birikim Da" demek, ayn zamanda, "Kutsal Dan Efendileri" anlamna da geliyor.

(*) Stupa: Kutsal yapdr; kutsal emanetleri, kutsal yazlan saklamada kullanlr; ou kez de nnde ibadet edilir.

187

BUDA VE TANRILARI Hinduizm, Veda-Brahman dini ile Hindistan'a g eden Ari rktan halklarn inanlar ve onlarn gelmesinden nce G ney Hindistan'da yaam Dravit dinlerinin ortak yaamn dan dodu. teki dinlerden farkl olarak Hinduizm (Hindis tan'da 300 milyon Hindu var) bir din kurucusu tanmaz: O, ol dum olal hep var olmu "ebedi din"dir; herkes bu dine girebi lir, tek art Vedalara ve ynla tanrnn varlna inanmaktr. Buda (560-480) eski Hintede "uyanm", "aydnlatan" de mek. lkin ad Siddharta idi, eski Hinte " hedefine erimi" an lamna. Buda, soylu bir aileden geliyor, babasnn Nepal Himalayalarnn gneyindeki saraynda, lks iinde byyor. 29 yanda varlnn yararszln benliindi; duyup yurdunu terkediyor. Bilmenin bir yolunu aryor, yedi >l sreyle meditasyon sanatnn altrmalarn yapyor, sonunda, Budistlerin dedii zere, "orta patikaya" ulayor. Hayli zamandan beri gklerin bir yn tanrs, efsanelerde, sylentilerde ve destanlarda yaa tlyordu. Buda da onlarn iinde, onlarla] birlikte yaamaktay d. Ruhsal gcn bir noktada younlatrarak, eski zaman tanrlarnn insanlara artk dorudan doruya deil, ancak me ditasyon yoluyla yardm edebilecei, her insann kendi abasy la kurtulua ulamas gerektii kansna vard. Gksel bir varl n kendinde beden bulduunu hissederek mezlerine "drt gerei" tledi; herkesin bir Buda, bir aydnlatc olabilecei yolu gsterdi. Buda hibir halef belirlemedi, sadece saf retisini miras brakt. Aktarlagelen szlerden hangisi gerekten ona aittir, bilinmiyor; ancak yine de "kutsal dif'in zdeyilerinin Buda'nn azndan olduu kabul edilir. nk onun lkesinde, azdan aktarlan szleri tek bir szcn yerinden oynatmadan, ol duu gibi muhafaza etmek ve herhangi bir zamanda da, tpk Vedalar'da ve Mahabharata'dayapld gibi, yazya geirmek gelenei vard. Bununla birlikte yine de Buda'nn szn farkl biimlerde yorumlayan "okullar" domu ve her okul "kendi" tanrlarn buna katmtr. Bylece Borobudur'da, Buda'nn hayatndan ve tanrla rndan baka, din okullarnn ok daha eski tanrlar da, ta antlar halinde ebedilemitir. Tasvirlerde Buda'nn gezip dolat gna inanlan gk blgeleri de grlmektedir. Gne tanr Surya, ay tanr Agni, ate tanrs ve gksel saraylar olarak gs erilen birok vimana bu ta kabartmalardadr. Buda tanr188

larla toplant yapmaktadr, gkyzne kmakta, tekrar yery zne tatla dnmekte, uan makinedeki dalgalanan bayraklar ve flamalar, Buda'nn uzayda bunun iinde kaldn gstermek tedir. Buda'nn iine binip aydnln ve sonsuz mutluluun l kesine gittii tat, bir stupadr; bir eit an, kk, sivri kule si bulunan bir yarm kre. Stupalarm eitli ekilleri var, ama hepsinde mutlaka bir tutama bulunmakta. Budistler, stupalara birka anlam birden verirler; hayat yolculuunun sonunu gs teren simgedir; yaratc glerin hem merkezi hem mezardr; parasnda, 'temel, kubbe, kule"de, Budist inancnn "le mesi" yansmaktadr; bu "leme" uzayn karakteristik boyu tu saylyor. te yandan stupa, tanrlar dnyasnn tama ara cdr da; "ok eski bir gelenek srdrlerek" bu tanrlar tat nn iinde ibadeti andrr hareketler yaplr.

Buda, dmende oturuyor.

189

Btn bu heybetli kitlesiyle Borobudur, aslnda yaps ba tanndan dev bir stupadr. Stupa olarak da Budizmin en kut sal saylan yaplar kategorisi iinde yer alr. Stupa yap ekli, Borobudur'da en az (1500) defa tekrar edilmitir. Yukarda nc terasn stnde 32 stupa vardr; onun zerinde ikinci terasta 24, en st terasta da 16 adet, toplam 72 stupa bulun maktadr. En yukarda, sonuncu stupa yer almakta, gkyzn gsteren sivri tepesiyle her eyin stne oturtulmu bir ta gibi durmaktadr. Filozof Karl With yle yazar: "Yapda gerekletii ilk bakta grlen ey, heybetli bir kemer, kitlenin kristallemi formlarnda gze arpan mekn krlmalarndan olumu koca bir kubbedir. Ufuklarn hepsin den bu biimlenmi mekn, adeta gmbrdeyerek yaklar.. Mekn, heybetli ktleyi parampara etmeksizin kabartmakta, yap ktlesine dalgalanan bir elastikiyet, derin bir yumuaklk, gl bir gerilim, hareketlilik ve gerekst bir coku vermek tedir... Btn bu ktlesel formlar, tm meknn gcn bask altna alyor, mekn ve ktle birbirinin iine giriyor... Bu ktle iip byyor ve bylesine genileyiten dolay da adeta tutuu yor." Hindistan drdnc gezimde de yararl olmutu. Hindis tan Havayollar ua, yurda dnerken, Madras'ta bir ara ini ya 3d. Profesr Mahadevan beni bir to nar gazete ve dergiyle selamlamaya gelmiti. Sadece fotoraflara bakmakla (ngilizce olanlara kadar) hepsinin benim Madras ve Kalkta ykseko kullarnda verdiim konferanslara ilikin haberler ile buralarda yaptm ziyaretlerle ilgili rportajlar ierdiini anladm. Sri-Lanka'dan bir resimli derginin renkli kapa gzme arpt: Resmi, arkeologlarn istedii gibi dikine tutarsanz, bir Maya piramidinin altnda, derinlerde t ulunan, nl Palanque mezar(*) levhasn gsteriyordu. Daha senli benli konuursam, resim benim iflahm kesmiti. nk yatay durunca da, bu sefer, stupann katl yapsn gsteriyordu. inde Buda vard, Buda plak ayaklyd, ellerini zarif biimde uzatmt, banda tren baln tayordu. Borobudur'da yz defa gr m olduumuz haliyle tasvir edilmiti. Burada daha nce olan neydi? Yumurta m, tavuk mu?
(*) Bu konuda ayrntl bilgi "Tanrlarn Geldii Gn" adl kitabmdadr. (E.Von Dniken)

190

Balang noktasnda ne bulunuyordu? Hi phe yok ki, tasvir edilenin somut tasarm olmadan hibir sanat eseri domaz, doamaz. tnsan beyinlerinin iinde ne tr garip tasarmlarn kaynap olutuunu, bugn hl ap kalmamza ramen, yine de o "Kargo Klt" aklar. "Sivri tepesi sonsuz evreni gsteren, an biimi, yarm-kre bir aygt iinde ge, mutlu tanrlarn bakentine ulalr" demi... ve de stupalarn yapm olabilir ok eskilerin Hintlile ri. Bugn dnya zerinde yuvarlak hesap 2400 elektronik bilgi bankas var. Btn bilgi dallarndan, teknik, tp, sosyal bilimler, spor, sanat, din, ekonomi vs.den yaklak be milyar konuyla besleniyor. Birka dakika iinde istenilen alanda te mel bilgiler edinilebiliyor ve bu bilgi yazl halde masann stne konabiliyor. O halde arkeologlar ve etnologlar, tekniin bu armaa nndan bilgi derlemek iin, bilgileri birbirleriyle kyaslamak iin ne diye yararlanmazlar, bylece iine kapandklar tek yanl, tek ynl bahelerinin itinden dar sramay niye dn mezler? LERLEME YOLUNDA HER KUAIN AMASI GEREKEN BR MESAFE VARDIR. DAHA NCE AIL MI BR YOLDAN GERYE DNEN BR KUAK, KEN D OCUKLARININ AMASI GEREKEN YOLU K KA TINA IKARMI OLUR. David Lloyd George (1863-1945)

Erich von Dniken

You might also like