You are on page 1of 54

bn Teymiyye'nin tikadi Grleri

bn Teymiyye'nin tikadi Grleri

slam dnce tarihinde leh ve aleyhinde en fazla konuulan isimlerin banda Takiyyuddin bn Teymiyye (v. 728/1328) gelmektedir. 661/1263 ylnda Harranda doan bn Teymiyye, Hanbeli mezhebinin gl alimlerini ierisinde barndran bir aileye mensuptur.

Dedesi Mecdddin bn Teymiyye pek ok alanda eser veren bir alimdir. Babas Abdulhalimde, Harran yresinde etkin olan bir Hanbeli fakihidir. Moollarn Badat igal etmeleri ve Badat merkezli saldrlarn Harrana kadar geniletmeleri zerine bn Teymiyye ailesi 667/1269 ylnda Dmaka g eder. Babas bata olmak zere bir ok hocadan ders okuyan bn Teymiyye, 683te Skkeriyye Darulhadisine hoca olarak atanr. Bir yl sonra da Emeviyye Camiinde tefsir dersleri vermeye balar. Ksa zamanda hreti Dmak bata olmak zere mcavir ehirlere de yaylan bn Teymiyye VIII/XIV. yzyln balarndan itibaren kendisini ilmi ve fikri tartmalarn ierisinde bulur. Ehl-i Snnetin itikadi mezheplerine zellikle de Earilie sert tenkitler yneltir. Sfatlar ve mteabihat meselesinde selef-i salihinin usuln benimsediini iddia ederek ayet ve hadisleri zahiri anlamlarnda anlar. Verdii fetvalarla da bir ok konuda mezhepler aras icmaya muhalefet eder. Mevcut slami disiplinlerin hemen tamamna itirazlar olan bn Teymiyye en sert eletirilerini tasavvufa yneltir. bn Arabiyi ve onun grlerini benimseyen mutasavvflar aka tekfir eder. eitli devlet adamlar ve kadlarn katld meclislerde ok defa muhakeme edilen bn Teymiyye Kahirede drt kdil-kudtn katld bir mahkemede Allah Tealay insan suretinde alglama crmnden dolay Kahire kalesine hapsedilir. Ehl-i Snnet akidesine muhalif grlerinden ve icmaya aykr fetvalarndan dolay farkl zamanlarda defaatle yarglanp hapisle cezalandrlr. bn Battuta, bn Hacer el-Heytemi, Takiyyuddin es-Sbki, Tacddin es-Sbki, Kemaleddin bnz-Zemlekni, ihabuddin bn Cehbel ve Ebu Hayyan gibi muasr olan alimler tarafndan grleri tenkit edilen bn Teymiyye, hakknda yazlan reddiyelerin de etkisiyle zamanla- ilk yllardaki itibarn kaybeder. Osmanlnn son dnemlerinde Hicazda ortaya kan Muhammed b. Abdulvahhabn balatt hareket, bn Teymiyyenin fikirlerinin yeniden canlanmasna zemin hazrlar. bn Abdulvahhaba nisbetle Vehhabilik olarak tannan ve zamanla siyasi bir boyut kazanan hareket Suudi Arabistan Krallnn kurulmasnda da etkili olur.

Kendisini selefiyye olarak tanmlayan vehhabilik hareketi zamanla Suudi Arabistan bata olmak zere slam corafyasnn nemli bir blmnde nfuz elde eder. Selefilere/vahhabilere gre itihatlaryla slami ilimlerin gelimesine katkda bulunan bir mtehit olan bn Teymiyye, mam Subki bata olmak zere Ehl-i Snnet hassasiyetine sahip bir ok alime gre ise asrlar sonra tebih ve tecsim akidesini canlandran bir Haevidir. slam dnce tarihinde derin izler brakan, gnmz slami anlaylar zerinde de belirgin etkinlii olan bn Teymiyyenin itikadi grleri srekli tartlr olmutur. slami anlay ve yaaylarn onun belirledii esas ve verdii fetvalar zerine bina edenler, Ona dayanarak Maturidi ve Eari mezhebine mntesib Mslmanlar ehl-i zey olarak nitelemekten ekinmemilerdir. Bu durum, bn Teymiyyenin itikadi grlerini ve tevhit anlayn tahlil etmeyi gerekli klmtr. slamda Tevhit Tasavvuru Blnmeyi kabul etmeyen varlklara tek denir. Allah Teala da zt, sfat ve fiillerinde tektir. slam dini, Onun bir olduunu kabul etme esas zerine ibtina etmitir. Mmini, kafir ya da mrikten ayran temel zellik Onun birliini kabul etmesi yani muvahhit olmasdr. Mminler yalnz Allah Tealaya ibadet ederek ubudiyette, ei ve benzeri olmadn ikrar ederek de zatnda Onun tek olduuna iman ederler. Rabb, Rabb, insan da insan olarak alglarlar. Cenab- Hakkn ei ve benzerinin olmamas, yaratlmlar gibi belli bir mekanda bulunmamas, ynlerle ifade edilmemesi gibi hassasiyetler ztndaki vahdaniyetin esasn tekil eder. Ehl-i Kblenin Krlma Noktas: Sfatlar slamn temelini oluturan ibadetleri kabul etme noktasnda birbirlerine yakn duran ehl-i kble, Allah Tealann zat ile alakal meselelerde ayn yakn duruu gsterememitir. slamn erken asrlarnda balayan mteabihat ve Allah Tealann sfatlar ile alakal tartmalar ksa zamanda mezhepleerek kurumsal bir stat kazanm ve gnmze kadar devam etmitir. Zaman zaman tekfir ifadelerinin de duyulduu tartma srecinde genellikle taraflar birbirlerini dalalet ve bidat ehli olmakla itham etmilerdir. bn Teymiyyenin Mezhebi Ehl-i Snnet akidesini benimseyen kelam alimlerinin stn gayretleri sonucu canlln yitiren kelami mnakaalar, bn Teymiyyenin Allah Tealann zatyla alakal serdettii grlerin etkisiyle yeniden alevlenmitir. Kendisi gibi inanmayan/dnmeyen frka mensuplarn ehl-i zey olarak isimlendiren bn Teymiyye, Allah Tealann zat ile alakal meselelerde batini, sufi (bn Arabi evresi), mutezili, eari kelamclar ve filozoflar sert ifadelerle tenkit etmitir. bn Teymiyyeye gre, tevhit akidesini Kuran ve Snnette var olduu ekilde anlayanlar yalnz selef alimleridir. Bu yzden imani meselelerde de onlarn grleri benimsenmelidir. Selefin, Cenab- Hakka, Onun kendisini tavsif ettii ekilde iman ettiini syleyen bn Teymiyye, isim ve sfatlar noktasnda u ayetlerin selefi akidenin temelini oluturduunu ifade eder: Allah kendisinden baka ilah olmayandr. Diridir, kayyumdur.[1], De ki: O, Allahtr, bir tektir. Allah Samettir (her ey Ona muhtatr, O hibir eye muhta deildir.). Ondan ocuk olmamtr. Kendisi de domamtr. Hibir ey Ona denk ve benzer deildir.[2] [3] Ayet ve hadislerin Allah Tealann zt ve sfatlar ile alakal ayrntl bilgiler

verdiklerini, ayrca temsili/tebihi de reddettiklerini syleyen bn Teymiyye, savunduu akidenin Peygamberlerden tevars ettiini belirtir.[4] Cenab- Hakkn sfatlarn reddeden mutezile ile, Ona cismiyet isnat eden mcessime arasnda orta yolu benimsediini iddia eden bn Teymiyye, mezhebini mnezzihe/tenzih eden olarak isimlendirir. Seleften tevars ettiini iddia ettii Mnezzihe merebinin erevesini izerken de unlar syler: Selefin itikatta mezhebi, sfatlar reddetme ile Allah Tealay insanlara benzetme arasndaki orta yoldur. Onlar, Cenab- Hakkn zatn yaratlmlara benzetmedikleri gibi, sfatlarn da onlarn sfatlarna benzetmemilerdir.[5] Cenab- Hakkn isim ve sfatlarn inkar edenlerle, onlar yaratlmlarn sfatlarna benzeten mcessime ve mebbihe merebi mntesiplerini Allahn ayetlerini tahrif etmekle itham eden bn Teymiyye, eserlerinde Cenab- Hakka mekan isnat ederek inkar ettii tecsim akidesini savunmutur.

bn Teymiyyenin U Grleri Eserlerinde ak bir ekilde mebbihenin etkisi hissedilen bn Teymiyyeye gre Allahn kitab, Resulnn snneti, sahabe, tabiun ve mtehit imamlarn eserleri direkt ya da dolayl olarak Cenab- Hakkn her eyin stnde olduunu anlatmaktadr. u ayetler Onun (celle celaluhu) mekansal olarak ar ve semann zerinde olduunu gstermektedirler: Gzel szler ancak Ona ykselir.[6], Ey sa! phesiz seni kabz edecek ve kendime ykselteceim.[7], Gktekinin sizi yere geirivermeyeceinden emin mi oldunuz?[8], Fakat Allah Onu (say) kendisine ykseltmitir.[9], Rahman, Ara istiva etmitir.[10] bn Teymiyye, Rabbimiz, gecenin te biri kaldnda (keyfiyeti bize mehul bir halde) her gece dnya semasna inerek buyurur ki Bana kim dua eder ki, duasna icabet edeyim. Kim bir ey ister ki, ona dilediini vereyim. Kim de affn talep eder ki, onu mafiret edeyim.[11] mealindeki hadisin de ak bir ekilde Cenab- Hakkn semada bulunduunu ifade ettiini syler.[12] Selefi salihinden hi kimsenin Allah Tealann semada olduuna itiraz etmediini, ne Kuran- Kerim, ne Snnet, ne sahabe, ne tabiun ve ne de sonraki dnemlerde yaayan mtehit imamlarn bu geree aykr direkt ya da dolayl tek bir ifadelerinin olmadn syleyen bn Teymiyye, onlarn Allah Tealann (mekansal olarak) semada, arta ve her yerde olduunu kabul ettiklerini iddia eder.[13] Selefin Allah Tealay Kuran ve Snnetin ifade ettii ekilde vasflandrdn, bu noktada bir deiiklik ya da inkar ierisinde olmadklarn, sfatlarn keyfiyetini aklama ya da onlar insanlarn sfatlarna benzetme yoluna da sapmadklarn syleyen bn Teymiyye (tevil yoluyla) sfatlarn bir ksmn inkar edenlerin Allah Tealay hakkyla bilemediklerini dolaysyla da u ayetin muhatab olduklarn iddia eder[14]: Allahn kadrini gerei gibi bilemediler.[15] Allah Tealann yz, eli ve gz olduunu iddia eden bn Teymiyye[16] bu anlay, Onun insana benzetilmesi (tebih) eklinde telakki eden Ehl-i Snnet kelamclarn Cenab- Hakkn ezeli sfatlarn reddeden muattla ile ayn gr

benimsemekle itham eder.[17] Allah Tealay yaratlmlara benzetmekten tenzih edebilmek iin mteabih ayetleri tevil eden kelamclar Yahudilerden daha tehlikeli gren bn Teymiyye[18] savunduu fikirlerin sahabe, tabiun, hadis hafzlar ve Ahmed b. Hanbele ait olduunu syler.[19] Mebbihe ve mcessimeyi ehl-i zey olmakla itham eden bn Teymiyye, Allah Tealann semada ar zerinde oturduunu syleyerek Ehl-i Snnet kelamclarndan ayrlr ve tenkit ettii mcessime ile ayn akideyi paylar. bn Teymiyyenin Allah Tealaya isnat ettii el ve yz gibi uzuvlarn keyfiyetlerinin insanlar tarafndan bilinmediklerini sylemesi, kendisini tebihten kurtarmaz. Zira mebbihe ekolne mntesip olanlar da Cenab- Hakka isnat ettikleri uzuvlarn keyfiyetlerini bilmediklerini sylemektedirler. Mteabih ayetleri zahiri anlamlarnda tefsir eden bn Teymiyyenin benimsedii tefsir usulnn seleften tevars ettiini sylemesi de iddiadan te bir anlam ifade etmemektedir. Zira Malik b. Enes, Mukatil b. Sleyman, Davud b. Ali el-Isfehani ve Ahmed b. Hanbelin de aralarnda yer ald selef alimleri Allah Tealann yaratlmlardan hibir eye benzemediini sylemektedirler. Aadaki aklama bn Teymiyyenin grlerine ittiba ettiini syledii selef alimlerinin tebih noktasnda ne derece tavizsiz olduklarn gstermektedir: Bir kii Ey blis! Ellerimle (kudretimle) yarattma sayg ile eilmekten seni ne alkoyuyordu?[20] ayetini okurken elini hareket ettirse ve bu hareketiyle Allah Tealann elinin olduunu ima etse, o adamn elini kesmek gerekir.[21] Selef, Allah Tealann kudretine iaret eden el kelimesinin okunduu srada karinin parmaklarn oynatmasn dahi doru kabul etmezken, Cenab- Haka el, ayak gibi uzuvlar isnat eden bn Teymiyyenin Onlarla ayn esaslar kabul ettiini sylemesi gvenilirliini yaralamaktadr. Mfessirler ve bn Teymiyye Mteabihat ve sfatlarla alakal grnn selefe ait olduunda srar eden bn Teymiyye, okuduu yzden fazla tefsirin hibirisinde sahabenin sfatlarla ilgili ayet ve hadisleri zahiri anlamlarnn dnda bir mana ile tevil ettiklerini grmediini syler.[22] bn Teymiyyenin bu beyan selefe ait tefsirler ierisinde en gvenilir olduunu syledii Taberinin nakilleri ile elimektedir.[23] Nitekim Taberi, -bn Teymiyyenin sfatlarla alakal ayetlerin en nemlisi olarak grd- ayetlkrsideki Onun -celle celalh- krss (ilmi) btn yerleri ve gkleri kaplayp kuatmtr.[24] ksmn tefsir ederken bn Abbasa -radiyallahu anhuma- isnat ettii bir rivayette krs kelimesinin ilim olarak tevil edildiini nakletmektedir. [25] Halbuki bn Teymiyye krs kelimesini haa- Allah Tealann zerinde oturduu bir mekan olarak anlamaktadr. Tercmanl-Kuran diye hret bulan bn Abbasn mteabihattan olan krs kelimesini, ilim olarak tevil etmesi, bn Teymiyyenin ilk dnem mfessirleri ile alakal genellemesinin geree aykr olduunu gstermektedir. Firavun rnei Allah Telann yce/el-Aliyy[26] olmasn mekansal olarak semada bulunmak eklinde anlayan bn Teymiyye, Kuran- Kerimde zikredilen Firavuna ait u sz iddiasna delil olarak kullanr: Firavun dedi ki: Ey Haman! Bana yksek bir kule yap, belki yollara, gklerin yollarna eriirim de Musann ilahn grrm(!) nk ben, Onun yalanc olduuna inanyorum. Bylece Firavuna yapt i kt gsterildi ve doru yoldan saptrld.[27] bn Teymiyyenin ayetten Firavunun Allah Tealann haa- gklerde olduunu Musa aleyhisselam-dan rendii sonucunu karmas gereklerle

badamamaktadr. nk ne ayet ne de hadislerde buna iaret eden bir kant vardr. Muhal farz, Musa -aleyhisselam- byle bir ey sylemi olsa dahi Onu yalanc olarak gren[28] Firavunun, Hz. Musann szne itimat etmesi dnlemez. Ayrca Firavun Musa aleyhisselam-n szne gre amel etseydi ncelikli olarak Allah Tealaya iman etmi olurdu. Nzul Hadisi Allah Tealann semada karar kldn savunan bn Teymiyyenin delil olarak kulland nzul hadisi hakknda Buhari arihi Ayni unlar sylemektedir: Bu hadis ile alakal drt farkl kanaat olumutur. Bir grup, bu hadise dayanarak Allah Tealaya yn isnat etmi, Mutezile bu bapta rivayet edilen hadisleri inkar etmi, baka bir grup tahrif saylabilecek lde tevillerde bulunmu, mehur drt mezhep imamnn da aralarnda yer ald cumhur ise hadisi kabul etmekle beraber erh ederken Cenab- Hakk kullara benzemekten tenzih etmitir. Ehl-i Snnet kelamclar Allah Tealay, yksek bir yerden daha alak bir yere intikal etmek[29] anlamna gelen nzul kelimesinin zahiri anlamyla ilikilendirmekten saknmlardr. Zira hareket, durmak ve intikal gibi fiiller bir yerden ayrlp baka bir yerde bulunmak anlamna gelir.[30] nsanlarda grlen ve bir yerde olunduu bir anda baka bir yerde olamamay gerektiren bu durumlarn Cenab- Hakka isnat edilmesi Kuran ve Snnete aykrdr. Zira ayetler Onun insanlara benzemesini aka nefyetmitir: Onun benzeri hibir ey yoktur.[31], Allah Sameddir.(Her ey Ona muhtatr, O hibir eye muhta deildir.)[32] Buna gre nzul kelimesine zahir anlam verildiinde hadis, Kuran- Kerimle eliecektir. Sahih bir hadis iin byle bir durum sz konusu olmayacana gre nzul kelimesi mecaz anlam erevesinde anlalmaldr. arih Ayni, nzul kelimesinin zahir ve mecaz olarak 5 farkl anlamnn olduunu, Kuran- Kerim ve Arap dilinde hepsinin de kullanldn ancak hadis balamnda dnldnde en uygun anlamn Allah Tealann rahmetini kullarna yneltmesi[33] eklinde olacan sylemektedir.[34] Ayrca hadisin zahir anlamda anlalmas corafi gereklerle de elimektedir. nk bir blgede zaman, gecenin son te birine ulatnda baka bir yerde gndz vaktidir. Btn yeryz iin dnldnde gecenin son te birleri 24 saati kaplamaktadr. Bu durumda, istiva ve semada bulunma kelimelerini zahir anlamlarnda kabul eden bn Teymiyyenin, Allah Tealaya hangi zaman tahsis ettii problemi ortaya kmaktadr. Ayet ve hadislerde bir tahsis sz konusu olmadna gre, bunu yapacak kii bn Teymiyye olacaktr. Snrl kudrete sahip olan insann, Allah Tealay belli bir zamanla snrlamas, snrsz gcn zerinde tasarruf iddia etmesi anlamna gelecektir. Bu ise, tevhit akidesi asndan bakldnda tehlikeli bir durumdur. Mecaz ve Hakikat Telakkisi bn Teymiyye, mteabihat mecazi anlamlaryla tefsir eden Ehl-i Snnet kelamclarn sert bir slupla tenkit etmesine ramen, Kuran- Kerim ve hadislerde ad geen cennet nimetlerinin tamamn mecazi kabul eder. Sadece ben yaparsam olur. anlaynn hakim olduu bu yaklam daha yakn bir planda anlayabilmek iin bn Teymiyyenin mecaz ile alakal ifadelerine gz gezdirmek gerekir: bn Abbas radiyallahu anhuma Cennette olan nimetlerin dnyada sadece adlarnn olduunu sylemektedir. Allah Teala cennette arap, st, su, ipek, altn, gm ve dier nimetlerin olacan haber vermektedir. Bunlarn, dnyadaki karlklar ile bir takm benzerlikleri olmakla beraber byk farkllklar da vardr. Nitekim cennette kendilerine nimet verilenler Bu tpk daha nce dnyada iken bize verilen rzk gibidir dediklerinde Bu rzk onlara dnyadakine benzer olarak verilmitir.[35] denilecektir. Cennet nimetleri

dnyadakilere benzeseler de onlarn aynlar deillerdir. Tpk belli alardan baz unsurlar birbirlerini artrdklar gibi baz nimetlerin isimleri de birbirlerine benzemektedirler.[36] Sonraki dnem alimleri tarafndan kaleme alnan tefsirlere bakldnda Cenab- Hakkn zat ve sfatlarndan bahseden ayetlerin mecazi anlamlar erevesinde anlaldklar grlmektedir. Buna gre istiva kelimesine kurulmak, galebe almak, g sahibi olmak, veche zat, ele g, kuvvet, gelmeye Allah Tealann emrinin gelmesi, semada/stte olmaya derece ve mekan itibariyle yksekte bulunmak gibi anlamlar verilmitir. Mecaz, Kuran- Kerimin anlalmasnda o derece nemsenmitir ki ulema, Eer mecaz, Kuran- Kerimden gitmi olsayd, Onun gzellik ve icaznn yars da kaybolurdu. demitir.[37] Sfatlar ve mteabihatn, zahiri anlamlar erevesinde anlalmalarnda srar eden bn Teymiyye, aksi bir anlama usulne (mecazi) dair ne sahabe ne de tabiundan nakledilen bir rivayet olmadn, aklla bu ii yapmaya kalkmann ise onu, nasslar zerinde bir otorite olarak kabul etmek anlamna geleceini syler. [38] Mteabihat mecazi manada anlamay akln nasslar zerinde hakimiyet kurmas olarak alglayan bn Teymiyye, cennet nimetlerini kymetlendirme babnda bn Abbastan yapt rivayeti ise aklyla Ahiret Hayatnn belli bir konusuna tahsis etmekten geri durmaz. Halbuki Allah Tealann sfatlar, cennet nimetleri gibi semiyyat bahsine dahildirler, dolaysyla her ikisi de ayn usul erevesinde anlalmaldrlar. Ayrca sahabe, sfatlar hususunda sessiz kalm, mteabihata mecazi mana verilmeyeceine dair de bir kanaat belirtmemitir. Onlar mteabih ayetlerin anlamlarn Allah Tealaya havale etmilerdir. bn Teymiyye gibi mteabihat zahir anlamlarnda alp Cenab- Hakka cihet isnat etme yoluna sapmamlardr. Tefvz Ve Tevil Sistemi Selef, arinin kelamndan neyi kastettiinin kullara gizli olmas anlamna gelen mteabihat anlarken iman ve tasdikle yetinmeyi yeterli grm, keyfiyeti beyan etmekten uzak durmutur.[39] Nitekim mam Malik kendisine Rahman, Ara istiva etmitir.[40] ayetindeki isteva kelimesinin tefsirini soran kiiye, stiva malumdur. Keyfiyeti ise bilinmemektedir. Bu konuda soru sormak bidattr. Zannederim ki sen kt niyetli bir adamsn. dedikten sonra evresindekilere Onu yanmdan karn[41] diye emretmitir. mam Malik, mcessime merebinden olduunu dnd kiiye istiva kelimesinin Arap dilinde hangi anlamlara geldiinin bilindiini, fakat Allah Tealann ayetten neyi kastettiinin mehul olduunu, bu noktada sorular sormann ise sapk akidelere bilgi toplama anlamna geleceini ihsas etmitir. mam Malik rneinde de grld gibi selef, mteabih ayetlerin manalarn Allah Tealaya havale etmek anlamna gelen tefvz usuln kullanmtr.[42] Bunu yaparken ayetlere, insann uzuv ve hareketlerinin karl olan zahir anlamlar vermekten iddetle kanmlardr. Onlar, yaadklar dnemin fikri ve itikadi yaps gerei mteabih ayetlerle alakal derin tefsirlere de girmemilerdir. Farkl ideoloji ve mereplerin ortaya att pheler karsnda mslmanlarn mstakim kalabilmeleri iin sonraki dnem alimleri sfatlar ve mteabihat ile alakal rivayetleri Arap dili ve edebiyatnn msaade ettii anlam ve kurallar erevesinde tevil ederek murad- ilahiyi ortaya karmaya almlardr. Onlarn yaanan fikri tartmalar ve slama yneltilen eletiriler karsnda byle bir yolu benimsemeleri zorunluluk arz etmitir. mamul-Haremeyn, meslekleri her ne kadar farkl grnse de selef ve halef

alimlerinin tefvz ve tevil sistemlerinin, Allah Tealay tenzih etmeleri ve yaratlmlara benzetmemeleri itibariyle ayn olduklarn sylemektedir.[43] Tefvz ve tevil mesleklerinin her ikisini de reddeden, buna mukabil mteabihat zahiri anlamlar erevesinde anlayan bn Teymiyye, szde selefe hakikatte ise mcessimeye yakn durmaktadr. Onun, cennet nimetlerini mecazi, mteabihat ise zahiri manalaryla tefsir etmesi kendi anlay usul asndan bakldnda elikilerle doludur. ddiasn desteklemek iin kulland Kurani deliller ise selef tarafndan tefvz halef tarafndan tevil sistemiyle anlalmtr.

Tebihin Tanklar bn Teymiyyenin, tecsim akidesini zaman zaman konumalarna tad, minber ve krslerde savunduu bilinmektedir. ann tanklarndan bn Battuta, Ebu Hayyan ve bn Cehbelin ahadetleri bu noktada nem arz etmektedir. bn Battutann seyahat ettii lkelerdeki gzlem ve hatralarn anlatt Tuhfetun-nuzzar f araibil-emsar adl eseri, bn Teymiyye ve Onun tecsim akidesi ile alakal ilgin bilgiler vermektedir: Dmak ehrinde eitli konularda konuan fakat aklndan zoru olduu anlalan Hanbeli fakihlerinin ileri gelenlerinden Takyyuddin bn Teymiyye adnda biri vard. Halka vaaz verir, insanlarda Ona kar ileri derecede sayg gsterirlerdi. bn Teymiyye, yapt bir konumadan dolay fakihlerin tepkisini ekmiti. elMelikun-Nasrn huzuruna karlp, kadlar tarafndan sorguland ve hapse atld. Yllarca hapiste kald. Bu mddet ierisinde 40 ciltten oluan ve adn el-Bahrulmuhit koyduu bir tefsir kaleme ald. Annesinin ricas zerine sultan Onu serbest brakt. bn Teymiyye, Dmak de bulunduum srada nceden- tutuklanmasna sebep olan ifadeleri tekrar etti: Cuma gn cemaat olarak hazr bulunduum camide, insanlara vaaz ve nasihatta bulunurken minberin merdiveninden bir basamak aaya inerek muhakkak ki Allah Teala benim buradan indiim gibi dnya semasna inmektedir. eklinde bir cmle sarfetti. Maliki fakihi bn Zehra sylediklerine kar kt. Cemaatte ayaa kalkp sar bandan dnceye kadar ona dayak att. Neticede bir daha tutukland ve hapsedildii kalede lnceye kadar tutuklu kald.[44] bn Teymiyyeyi tadil eden biyografi yazarlarnn reddettii bu ifadeyi, farkl vurgularla mfessir Ebu Hayyan el-Bahrul-Muht ve en-Nehrul-md adl tefsirlerinde nakletmektedir. Ebu Hayyan bir ok yerde Onun tecsimi artran ifadelerini tenkit etmektedir. Ne var ki elimizdeki matbu nshalarda bu tenkitlerin bir oundan tek bir harf bulmak mmkn deildir. nk bask srecinde her iki eserden de bn Teymiyyenin tecsimle alakal grleri kartlmtr. bn Teymiyyenin aka Allah Tealaya cisim isnat ettiini syleyen Zahid Kevseri[45] bu noktada unlar sylemektedir: Ebu Hayyan, Onun krss btn gkleri ve yeri kaplayp kuatmtr.[46] ayetini tefsir ederken muasr olan bn Teymiyyenin

Kitabul-Ar adl -kendi el yazsyla kaleme ald- eserinde u ifadeleri okuduunu nakletmektedir: Allah Teala krsde oturmaktadr. Yan banda boaltt yerde ise Onunla birlikte Hz. Peygamber oturmaktadr. Elyazmas nshalarda var olan bu ifadeler kitabn musahhihi tarafndan matbu nshalara alnmamtr. Musahhih, Kevseriye, din dmanlarnn hadiseden nemalanmamalar iin byle bir tercihte bulunduunu sylemitir. [47] Ebu Hayyan el-Bahrul-Muhtin muhtasar olan en-Nehrul-md adl tefsirinde de bn Teymiyyenin tecsimle alakal grlerini tenkit etmektedir. Kitab tahkik eden Bran ed-Dannav ve Hidyan ed-Dannv bn Teymiyyeye isnat edilen tecsimle alakal blm tefsirden kartmlardr.[48] mam es-Sbki (v. 756) es-Seyfus-sakl fr-reddi al bn-i zefl adl eserinde, Eb Hayyann belli bir dnem kendisinden vgyle bahsettii bn Teymiyyeyi Kitabul-Ar adl eserini okuduktan sonra lnceye kadar lanetlediini yazmaktadr.[49] afii ulemasndan ihabuddin bn Cehbel de bn Teymiyyenin tecsimle alakal grlerini reddeden bir risale kaleme almtr.[50] bn Cehbel eserinin sonunda bn Teymiyyenin sapklk ve inadnn derecelerini aklamak iin tahrif ve fesadndan kaynaklanan aklamalarn bekliyoruz.[51] demesine ramen bn Teymiyye Onun bu meydan okumasna cevap ver(e)memitir. Tebihin Anlam Bir varlk iin oturdu-kalkt, indi-kt, geldi-gitti gibi fiilleri kullanmak onu bir cisim olarak kabul etmek anlamna gelmektedir. nk bu fiiller bir halden baka bir hale intikali gerektirmektedirler. Bu durum, varlklarn zt ve fiillerinin hdis olduklar anlamnda da gelir. Zira intikalden nce yoktu, sonra oldu. Hdis olan varlklar iin sz konusu olan bu durumu yaratlmlara benzemeyen Cenab- Hakk iin geerli kabul etmek aka Onu yarattklarna benzetmek (tebih) anlamna gelmektedir. Vacibul-vucud olan Cenab- Hakk, hdis olan varlklar iin geerli olan bu sfatlardan mnezzehtir. nk varlk itibariyle farkllk arz eden eylerin sfatlar da farkllk arz etmektedir. Nitekim alim ve cahil sfatlar insanlar iin geerli iken farkl bir varlk olan ta iin geerli deildir. Ta iin alim ya da cahil denmez. nk tan kabiliyeti bu sfatlar kabul etmez. Ayn ekilde eve iiten ya da sar, yeryzne konuan ya da dilsiz, semaya da evli ya da dul denmez. bn Teymiyyenin iddia ettii gibi, Allah Teala ar ya da sema da gerekten duruyorsa bu durumda, bu ikisini yaratmadan nce nerede ikamet ediyordu?! problemi ortaya kmaktadr. Bu problem ise beraberinde hdis varlklarn zellii olan intikal sorununu getirecektir. Ayrca Cenab- Hakkn sema ile mnasebetinden bahseden ayetler, Onun mekansal olarak her eyin zerinde olduu anlamnda anlalrsa bu durumda verilen manalar, Halbuki O Allah gklerde ve yerdedir.[52] ayeti ile eliecektir. nk yer, gklerin altndadr. Bu durumda mekansal stnlk ortadan kalkacaktr. Onun her iki yerde de bulunmas kabul edilirse, ste st alta da alt denmesinin bir anlam kalmayacaktr. nk st, alta, altta ste nisbetle bu isimleri almtr. Sonu slam dnce tarihinde hakknda en ok sz sylenen isimlerden birisi olan Harranl bn Teymiyye, Eariler bata olmak zere Ehl-i Snnet hassasiyetine sahip kelamclara sert eletireler de bulunmu, ulemann hazr bulunduu muhakemelerde sorgulanp tebih akidesinden ve icmaya aykr fetvalarndan dolay defaatle cezalandrlmtr. Mteabihat tefsir ederken ayetlere zahiri anlamlarn veren, semada yerleme,

bir yere oturma, hareket etme gibi insanlara ait fiilleri Allah Tealaya isnat eden bn Teymiyye, Snnet ve Cemaat Akidesini benimseyen alimler tarafndan tenkit edilmi, grleri hakknda ok sayda reddiye kaleme alnmtr. Gemite Takyyudin es-Subki, bn Cehbel, bn Hacer el-Heytemi, mam arani, yakn dnemde Zahid Kevseri, Yusuf en-Nebhani, gnmzde ise Muhammed Ebu Zehre ve Said Ramazan el-Buti gibi muhakkik alimler tarafndan tenkit edilen bn Teymiyye, uzun bir aradan sonra Muhammed b. Abdulvahhabn faliyetleri ile tekrar n plana km, gnmzde ise selefiyye ad altnda slam corafyasnda etkin bir konuma gelmitir. Muhakkak ki her eyin en dorusunu bilen Allah Tealadr. Dipnotlar: [1] Kuran, Bakara(2): 255. [2] Kuran, hlas(112): 1-4. [3] Ebul-Abbas Takiyyuddin b. Abdilhalim bn Teymiyye, er-RisalettTedmriyye, Kahire, 1954, s. 7. [4] bn Teymiyye, et-Tedmriyye, s. 7. [5] bn Teymiyye, el-Akidetul-Hameviyyetl-Kbra, Kahire, 1952, s. 249. [6] Kuran, Fatr(35): 10. [7] Kuran, Al-i maran(3): 55. [8] Kuran, Mlk(67): 16. [9] Kuran, Nisa(4): 158. [10] Kuran, Taha(20): 5. [11] Buhari, Teheccd 14, 1145, Mslim, 1769, Ebu Davud, 4733; Tirmizi, 446. [12] bn Teymiyye, Mecmuul-Fetava, Beyrut, ty., V, 416. [13] bn Teymiyye, el-Akidetul-Hameviyyetl-Kbra, 419. [14] bn Teymiyye, et-Tefsirul-Kebir, Beyrut, ty., I, 270. [15] Kuran, Zmer(39): 67. [16] bn Teymiyye, el-Fetaval-Kbra, Beyrut, 2002, VI, 656. [17] Saib Abdulhamid, bn Teymiyye Hayatuhu ve Akaiduhu, Beyrut, ty., s. 120. [18] bn Teymiyye, el-Fetaval-Kbra, VI, 647. [19] bn Teymiyye, el-Fetaval-Kbra, VI, 655. [20] Kuran, Sad, (38): 75. [21] Muhammed b. Abdilkerim e-ehristani, el-Milel ven-Nihal, Beyrut, 1992, I, 92. [22] Abdulhamid, a.g.e., s. 121. [23] bn Teymiyyeye Kuran ve Snnete uygun tefsirlerin hangileri olduu sorulduunda salam rivayet zinciriyle selefin szlerini nakleden, ierisinde bidat olmayan Mukatil b. Bekir ve Kelbi gibi itham edilen ahslarn rivayetlerine de yer vermeyen, en sahih tefsir bn Cerir et-Taberinin Camiul-Beyan fi Tevilil-Kuran adl esiridir. Demektedir. Bkz. bn Teymiyye, Mukaddime fi Usulit-Tefsir, Beyrut, 1997, s. 110. [24] Kuran, Bakara(2): 255. [25] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Camiul-Beyan fi Tevilil-Kuran, Beyrut, 2005, III, 11. [26] Kuran, Bakara(2): 255. [27] Kuran, Mmin(40): 36-37. [28] Kuran, Mmin(40): 37. [29] Muhammed b. mer ez-Zemaheri, Esasl-Belaa, Beyrut, 1998, s. 822. [30] Bedruddin Ahmed el-Ayni, Umdetl-Kari, Beyrut, Beyrut, 2001, VII, 291. [31] Kuran, ura(42): 11. [32] Kuran, hlas(112): 2.

[33] Ayni, a.g.e., VII, 291. [34] Nzul kelimesinin anlamlar: Gkten tertemiz bir su indirdik. (Kuran, Furkan(25): 48) ayetinde intikal, Onu Cebrail indirmitir. (Kuran, uara(26): 193) ayetinde bildirmek, Allahn indirdiinin benzerini ben de indireceim. (Kuran, Enam(6): 93) ayetinde sz sylemek, falanca stn ahlakla dnyasna yneldi. ifadesinde bir eye ynelmek/yneltmek, falanca oullar bamza geinceye kadar hayr ve adalet zere idik. cmlesinde idare etmek anlamnda kullanlmaktadr. Dilciler tarafnda bilinen bu anlamlar ierisinde Cenab- Hakkn zat ve sfatlarna en uygun olan rahmetini kullarna yneltmesidir. Bkz. Ayni, a.g.e., VII, 291. [35] Kuran, Bakara(2): 25. [36] bn Teymiyye, el-klil fil-Mteabih vet-Tevil, Kahire, 1367, s. 12. [37] Halit Abdurrahman el-Ak, Usulut-tefsir ve Kavaiduhu, Beyrut, 2003, s. 287. [38] Muhammed Ebu Zehre, bn-u Teymiyye, Kahire, 2000, s. 218. [39] mam Malikin sz iin bkz. Ebubekir Ahmed b. Huseyn el-Beyhaki, KitabulEsma-i ves-Sfat, (talik. ve tahk. Muhammed Zahid Kevseri), Kahire, t.y., s. 298. [40] Kuran, Taha(20): 5. [41] Muhammed Abdulazim ez-Zrkani, Menahilul-rfan, Beyrut, 2001, II, 231. [42] Bu yzden onlara mufevvida denir. [43] Kevseri, el-Esma ves-Sfat, (d. not: 1), s. 377. [44] Muhammed b. Abdillah b. Muhammed bn Battuta, Tuhfetun-Nuzzar f araibil-Emsar (Rhlet-u bn Battuta), Beyrut, 2004, s. 88. [45] Kevseri, el-Esma ves-Sfat, (d. not: 2), s. 286. [46] Kuran, Bakara(2): 255. [47] Muhammed Zahid el-Kevseri, es-Seyfus-Sakl fr-Rreddi al bn-i Zefl, (elAkidet-u ve ilml-kelam min amalil-imam Muhammed Zahid el-Kevseri ierisinde), (d. not: 1), Beyrut, 2004. [48] Bkz. Abdulhamid, a.g.e., (d. not: 1), s. 125. [49] Takyyuddin es-Sbki, a.g.e., s. 477-478. [50] Bkz. Tacddin Abdulvahhab b. Ali es-Subki, Tabakatu-afiiyyetil-Kbra, t.y., IX, 35-91. [51] Tacddin es-Sbki, a.g.e., IX, 91. [52] Kuran, Enam(60): 3.

bn Teymiyye'nin Mdafaas

lim Adam Kimlii ve Gvebilirlii - bn Arabi

Alim, alamet ve alem kelimeleri ile ayn kkten tremitir. Alamet insanlara llerde ynlerini gsteren iaret, iki araziyi birbirinden ayran gsterge; alem ise da ve bayrak gibi anlamlara gelir.[1] Alim, alamet/gsterge gibi insanlara ynlerini gsterir, helal ve haram sisteminin snrlarn izer, bayrak gibi de durulmas gereken yeri iaret eder. Da anlamna gelen alem kelimesi tebih yoluyla alimler iin de kullanlr. Nasl alem/da yeryznn hareket ve temaylne engel oluyorsa mmetin arasnda ki alimler de onlarn sapma ve inatlarna mani olurlar.[2]

nsanlarn hedeflerine ulaabilmeleri iin alemlerin ne anlam ifade ettiklerini bilmeleri gerekir. Aksi bir durum ynlerini kaybetmelerine, yaknlatklarn zannettikleri anda uzaklamalarna yol aabilir. Onlara rehberlik eden alimlerin bilinirlikleri de en az alemler kadar nemlidir. Zira Allah Resul (sallallahu aleyhi ve selem) kt niyetli alimlerin insanlar saptracaklarn ifade etmektedir. Bu yzden usul- fetva kitaplarnda bir alimin fetvas ile amel etmenin artlar saylrken kimlik bilgilerinin bilinmesi de zikredilmektedir. Nitekim ad mehur olmasna ramen biyografisi mehul kalan Molla Miskinin fetvalaryla amel edilmemitir. Alim, szleriyle olduu kadar ameliyle de insanlara rehberlik etmelidir. Onu filozof ya da ideologtan ayran temel zellik sylediklerini yaamasdr. Kendine mbah grdn bakasna mbah, kendi iin helal addettiini bakas iin de helal kabul eder. Alim, ilmi ilahi bir emanet olarak telakki eder. Batl tevillerden uzak durur. nsanlarn yanl bilgilendirilmeleri sz konusu olduunda azimetle amel ederek sahih bilginin tahrif edilmesine engel olur. Alimin ilme sadk kalmasnn farkl tezahrleri vardr. En belirgin olanlar ise bildikleri ile amel etmesi, tahriften uzak durmas, yanl olduuna inand meseleleri tashihi ve ihlal edilen bir hakk mdafaa etmesidir. slam tarihinde alimler arasnda akdedilen mnazaralara ve karlkl kaleme alnan reddiyelere bakldnda ilme sadakatin tezahrleri belirgin bir ekilde hissedilir. Onlar muhataplarnn neyi, nasl, niin ve hangi artlar altnda sylediklerini nemsemi ve tenkit ettikleri ahslarn ifadelerini szn sylendii balam esas alarak deerlendirmilerdir. Farkl bir merebe mntesip olsa dahi muhatabnn sz ya da metnini deitirmeden nakletmeye zen gstermilerdir. lim esas itibariyle mevhibe-i rahmani olduundan byk alimler basit kabul edilebilecek meseleleri bazen bilemeyebilirler. Bu durumda kitaplara sehven yanl bilgiler derc edilmise tenkit ve mnazaralar zuhul ya da sebk- kalem olan bu tr ifadelerin ayklanmasna imkan verir. Bu yzdendir ki ilmi geleneimiz mnazaralar hakikatin ortaya kmasna frsat hazrlayan sebepler olarak deerlendirmitir. Her asrdaki birka tenkit ve mnazara istisna edilirse bu tr ameliyeler ilim dnyas iin msbet neticelerle sonulanmtr. stisnalara gelince, bunlarn bir ksm zndklara dier bir ksm ise mslman alimlere aittir. slam tarihinde meydana gelen fikri ya da itimai krizlerin oluum safhalarnda etkin olarak yer alan zndklar mslman kimlii altnda zellikle nfuz sahibi alimlerin metinlerini tahrif etmi sonrada onlar zerine tekfir ierikli reddiyeler yaz(dr)mlardr. Byle bir usul benimsemelerinin arka plannda, insanlar onlarn adlaryla sapkla srklemek ve sevenlerinin zihinlerinde pheler uyandrmak vardr. Nitekim Ahmed b. Hanbel lm hastalnda iken yastnn altna hileyle sapk akidevi grleri ihtiva eden bir metin koymulardr. Eer yetimi talebeleri Onun salam akidesini bilmemi olsalard yastk altnda bulduklar metinle pekala yanl bir yol benimseyip gnaha saplanabilirlerdi. Ayn ekilde Mecduddin Fruzbdi adna Ebu Hanifeyi ret ve tekfir eden bir kitap uydurup Ebu Bekir el-Hayyada sunmulardr. Eseri mutalaa eden el-Hayyad eyh Mecduddin Fruzbdiyi yeren bir aklama kaleme alp Ona gndermitir. Fruzbdi, el-Hayyada unlar sylemitir: Eer bu kitap seni gnaha srkleyecekse hi bekleme onu yak. Zira o dmanlara ait olan bir iftiradr. Ben Ebu Hanifenin

bykln takdir edenlerden biri olduum gibi Onu anlatan bir ciltlik eser de telif ettim. Zndklar mam Gazalinin hyasna da baz meseleler eklemilerdir. Bu yzdendir ki Kad Iyaz elde ettii bir hya nshasnn yaklmasn emretmitir. mam arani el-Bahrul-Mevrud adl kitabnn benzer bir kaderi paylatn sylemektedir.[3] Zndklar tarafndan eserleri zerinde en fazla tahrifat yaplan melliflerin banda bn Arabi gelmektedir. Ftuhat- Mekkiyye ve Fususul-Hikem bata olmak zere bir ok eserine zndklar tarafndan ilaveler yaplmtr. Konu ile alakal mam arani yle bir hadise nakletmektedir. Yahya b. Muhammed el-Maribi ile karlanca Ona Ftuhattaki Ehl-i Snnet akidesine uymayan baz konular sordum. El-Maribi bn Arabinin Konyada kendi el yazs ile kaleme ald metinle karlatrd bir nshay kard; Ftuhat ihtisar ederken grdm ve tereddt edip metinden kardm yanl fikirlerin hi birisi el-Maribinin nshasnda yoktu.[4] bn Arabi zerine yaplan tenkitlerin bir ou ya tahkik edilmeyen bu tr nshalar esas alnarak kaleme alnm ya da tasavvuf kartlarnn hezeyanlar dorultusunda telif edilmitir. Her iki usul de alim kelimesini gerek anlam rgsnden uzaklatrmaktadr. Bu makalede bir ok muasr alim tarafndan imam kabul edilen ve mezhepler aras icmaya aykr konularda grleri tercih edilen bn Teymiyyenin, bn Arabi tenkidinde benimsedii yaklam ve alim kelimesine liyakat derecesini tahlil edeceiz. Makale bn Teymiyyenin bn Arabiyi tenkit ederken en fazla tekrar ettii konu zerinde younlaacaktr. Hateml-evliya ddia bn Teymiyye eserlerinde hateml-evliya (velilerin sonuncusu)-hateml-enbiya (nebilerin sonuncusu) bahsini ilerken unlar sylemektedir: Hatal bir topluluk son nebinin dier btn nebilerden daha stn olduuna bakarak son velinin de btn velilerden stn olduunu iddia etmektedir. slamn erken asrlarnda kullanlmayan son veli kavram ilk defa Muhammed b. Ali el-Hakim et-Tirmizi tarafndan telaffuz edilmitir. Daha sonra bir gurup sufi Allah Tealay bilme noktasnda son velinin son peygamberden daha stn olduunu iddia etmitir. eriata, akla, btn nebi ve velilere muhalefet eden bu iddiay bn Arabi Ftuhat ve Fususta savunmutur.[5] Bu anlay benimseyen insanlarn kfr, Yahudi ve Hristiyanlarn hatta Arap mriklerin kfrnden daha ileri derecedir.[6] Gerek Hateml-evliyay hateml-enbiyadan daha stn grmekle itham edilen bn Arabi, atfta bulunulan eseri Ftuhatta nebi ve veli kavramlar ile alakal unlar sylemektedir: Allah Teala her cinsten bir eidi, her eitten de bir ahs semitir. Buna gre insanlar arasndan mminleri, mminlerden evliyalar, evliyalardan enbiyalar, enbiyalardan da resulleri semi sonrada onlarn bir ksmn dierlerinden daha stn klmtr.[7] bn Arabiye ait olan bu ifadeler aka Peygamberlerin velilerden stn olduklarn belirtmektedir. bn Arabi velilerin yetersiz, peygamberlerin ise kamil insanlar olduklarn anlatrken yle demektedir: Sufiler haber verdikleri makam ve halleri bizzat yaamay art koarlar. Bu noktada ne bizim, ne dmzdakilerin, ne de peygamber olmayan kiilerin bir tecrbesi vardr. Ulamadmz bir makam ya da tecrbe etmediimiz bir hal hakknda ne ben ne de benim dmda Allah Tealann kendilerine eriat verdii peygamberlerden baka birisi konuabilir. Bu hususta konumak haramdr.[8] Ftuhatn ilgili blmlerinde srekli peygamberlerin stnlklerine vurgu yapan bn Arabi bir baka yerde yle der: Bir gn, ierisinde sufilerin de yer ald bir mecliste hazr bulundum. Birbirlerine Musa aleyhisselamhangi makamda Rabbini grmeyi istemiti. diye soruyorlard. Birisi evk makamnda iken grmeyi istediini syledi. Onlarn bu tr konumalar zerine yle dedim: Byle yapmayn! Yolun asl udur; velilerin ulatklar en son nokta nebilerin balang noktalardr. Veli, eriat sahibi peygamberlerin hallerinden hi birisini yaamamtr. Bu yzden biz ancak yaadklarmz anlatabiliriz. Resul ve nebi deiliz dolaysyla Musa aleyhisselamn hangi makamda iken Allah Tealay grmek istediini bilemeyiz.[9] bn Arabi, bn Teymiyye tarafndan atfta bulunulan eseri Ftuhatta peygamberlerin insanlk aleminin en stn varlklar olduklarn, velayet makamnn en son basamann nbvvet makamna balang olabileceini, yalnz peygamberlere malum olacak konularda velilerin skut etmeleri gerektiini sylemektedir. Bu durumda bn Teymiyyeye ait olan bn Arabi son velinin son peygamberden stn olduunu sylemektedir. ddias iftira olmaktan te hibir anlam ifade etmemektedir.

vg- Tenkit ddia bn Teymiyye bir ksm insanlara eytan ve cinlerin geldiklerini, onlarn ise bu gelenleri melek zannedip szlerine itibar ettiklerini sylemektedir. Bu tr insanlara ulaan bilginin kaynak deeri ile alakal u ayeti delil olarak kullanr: eytanlar kendi dostlarna sizinle mcadele etmeleri iin mutlaka fsldarlar.[10] bn Teymiyye, bn Arabinin eytann kendisine fsldad ruhlardan olduunu bu yzden peygamberlere muhalefet ettiini iddia etmektedir. Ftuhat ve Fusus bata olmak zere bn Arabinin btn eserlerini ilhadi grlerin maheri olarak niteleyen bn Teymiyye iddiasn u ifadelerle teyit etmeye alr: bn Arabi, Nuh ve Hud aleyhimasselamn kavimleri ile Firavun ve dier kafirleri vmekte[11] buna mukabil Nuh, brahim, Musa, Harun ve dier rasullere ise isyan etmektedir. Yine Cneyd b. Muhammed, Sehl b. Abdillah et-Tsteri gibi mslmanlar arasnda saygnlklar ile bilinen meayh yermekte, Hallac gibi yerilenleri vmektedir.[12] bn Teymiyye, bn Arabinin gerekte peygamberlik iddiasnda bulunmak istediini fakat bunun imkansz olduunu fark edince son veli olarak ortaya ktn iddia etmektedir. Ona gre bn Arabi, son velinin Allah Tealay bilme noktasnda son nebiden daha stn olduunu savunmaktadr. nk son veli bilgiyi peygambere vahiy getiren melein ald yerden almaktadr.[13] Gerek bn Arabinin eserlerine bakldnda sz konusu iddialarn tam aksini syledii grlmektedir: bn Teymiyye bn Arabiye gelen ilhamlar eytann dostlarna yapt fsldamalara benzetmektedir. Gerekte ise ilham kalpte oluan ve kiiyi amel etmeye sevkeden bir eit bilgidir. lhamn meruiyeti ise Kuran ve Snnetle sabittir. Buna ramen bn Teymiyye bir mslmann kalbinde oluan bilgiyi tereddtsz eytann ilkasyla edeer grmektedir. Bu bak asnn temelinde btnyle ilham realitesini reddetmek varsa meruiyeti Kuran- Kerimle sabit olan bir olguyu inkar etmek imani adan ciddi bir problemdir. bn Arabinin Firavun ve benzeri kafirleri vd iddias gereklere aykrdr. Zira O el-Ftuhatn 62. babnda Fravunun akibetiyle alakal yle demektedir: Fravun ebediyen cehennemde kalacak ate ehlindendir. bn Arabinin el-Ftuhat vefatndan yl nce kaleme ald yani son eserlerinden olduu dnldnde[14] Onun, hayatnn ilk yllarnda olduu gibi son dnemlerinde de Firavunun kafir olarak ldn ikrar ettii kesinlemi olur. bn Arabinin peygamberleri tenkit ettii ifadesinin de doruluk pay yoktur. Zira bn Teymiyyenin atfta bulunduu el-Ftuhatta bn Arabi Resulleri vmekte, onlar anarken saygl bir dil kullanmay tenbih etmektedir: Vaizler Allah Tealadan korkmal, ondan haya etmeli ve ne sylediini bilmelidirler. Vaazda felaketlerden uzak durmaldrlar. Melekler, peygamberlerle alakal kssalar bildiklerinden Allah Teala ve onlar hakknda uygunsuz ifadeler iitince rahatsz olurlar. Nitekim Allah Resul sallallahu aleyhi ve selem, bir kul yalan konutuunda melein gelen pis kokudan dolay o kiiden otuz mil kadar uzaklatn haber vermektedir. Meclisinde meleklerin hazr bulunduunu bilen vaiz, doru bilgiyi aratrmal ve Allah Tealann vgsne nail olan peygamberler hakknda tarihilerinin Yahudilerden naklettikleri meselelere iltifat etmemelidir. Mfessirler yle-byle dedi diyerek de bu ifadeleri Kuran- Kerimin tefsirinde kullanmamaldr. Hz. Yusuf ve Davudun kssalarn tefsir ederken Allahn eli baldr.[15] diyerek Cenab- Hakka iftira eden Yahudilerden yaplan aslsz rivayetleri ve Allah Resul sallallahu aleyhi ve sellem hakkndaki fasit tevilleri tercih etmemelidir. ayet meclisinde bu tr ifadeleri sylerse melekler ondan nefret eder ve uzaklarlar. Yahudilerin peygamberler hakkndaki iftiralarn tekrar eden kiileri cehalet istila ettiinden Allah Tealann deil de Yahudilerin szlerini nakletmektedirler. Vaizler her eyden nce peygamberlerin saygnln korumal ve Allah Tealaya iftirada bulunmaktan haya etmelidirler.[16] Yukardaki satrlar bn Arabinin peygamberlerin hukukuna ne derece nem verdiini gzler nne sermektedir. Onun ifadeleri bn Teymiyyenin iddialarndan hem lafz hem de mana olarak uzaktr. Bu durumda Onu Firavunu ven buna mukabil peygamberleri yeren bir mellif olarak takdim etmek apak gerekleri tahrif etmektir. Mslmanlar katnda saygn bir yere sahip olan Cneyd ve Sehl b. Abdillah et-Tsteri gibi selef alimlerini yerdii iddiasna gelince bu da doru deildir. Zira bn Arabinin eserleri bunun zdd beyanlarla doludur. O, bu iki zatn adnn getii her yerde onlar vmektedir. Allah Resul sallallahu aleyhi ve sellemin hallerini ve ilminde mevcut olan srlar muhafaza eden alimleri anlatrken Ali b. Ebi Talib, bn Abbas, Selman gibi sahabilerden sonra eyban- er-Rai gibi mutasavvflar sayar ardndan da Cneyd ve et-Tsterinin adn zikreder. bn Arabiye gre

Cneyd ve et-Tsteri, sahabe kuanda Hz. Ali ve bn Abbas gibi alim sahabilerle temsil edilen Allah Resulnn halini koruma, lednni ilme ve ilahi srra muhatap olma zelliini devam ettiren byk ahsiyetlerdendir.[17] bn Arabi, Cneyd ve et-Tsteriyi Hz. Ali gibi byk sahabilerin takipileri olarak grr. Bu, bir mslman iin byk bir vgdr. bn Arabi telif ettii dier eserlerinde de Cneyd ve et-Tsterinin adn hep hayrla yad eder. Hallac- Mansur (v. 309/922) meselesine gelince, bn Arabi, bn Teymiyyenin iddia ettii gibi Onu vmemitir. Bilakis Hallac hakknda tevakkufta bulunmu, durumunu Allah Tealaya havale etmitir. Ayrca Onun ilmi meselelerde sz delil kabul edilecek birisi olmadn da sylemitir.[18] Bu yaklamda ne vg ne de eletiri vardr. Kald ki Hallac kendi devrinden sonra gelen bir ok alim tarafndan mdafaa edilmi Gazali, Razi, Kemalpaazade gibi muhakkk alimler Onun masum olduunu belirtmilerdir. Vahdet-i Vucud ddia

bn Teymiyyenin bn Arabiyi tenkit ederken adeta bir slogan gibi srekli tekrar ettii bir konu var ki o da, vahdet-i vucut meselesidir. Israrla bn Arabinin sonradan olan bir eyin mevcudiyetinin Allah Telann varlnn ayns olduunu[19] sylediini iddia etmektedir. bn Arabi dncesini benimseyen Mslmanlar, sapk olmalarna ramen Mutezile mntesiplerinden daha hayrsz gren bn Teymiyye onlar Kuran Kerimi irk kendi szlerini ise tevhit[20] kabul eden mlhitler olarak niteler. bn Teymiyye Mecmuul-Fetava bata olmak zere hemen her eserinde bn Arabinin Allah Tealay mevcudatn ayns kabul ettii ve ondan baka varlk tanmadn iddia etmektedir. bn Arabiye isnat ettii Ondan baka varlk yoktur. grn aklarken unlar syler. O, bu ifadeyi Allah Resul sallallahu aleyhi ve sellemin szlerin en dorusu air Lebid b. Rebiann Dikkat edin Allah Tealadan baka her ey batldr/yok olacaktr. iirinde ve Onun zatndan baka her ey yok olacaktr.[21] ayetinde olduu gibi eyann varlk ve idaresinin Allah Tealann emriyle olduu anlamnda kullanmamtr. Eer bn Arabi ve mntesipleri bu manay kasdetmi olsalard bu doru bir anlama (e-uhudus-sahih) olurdu. Fakat onlar Allah Tealann mevcudatn ayns olduunu iddia etmektedirler. Bu ise kfrdr.[22] Gerek bn Teymiyyenin bn Arabi hakknda syledii ifadeler hata ve intihallerle doludur. Nitekim bn Arabi kendisine isnat edilen sonradan olan bir eyin mevcudiyetinin Allah Telann varlnn ayns olduu iddiasnn tam aksini sylemektedir: Alemin Allah Tealann dndaki eylerden ibaret olduunu bildiren bn Arabi, varlklara ait hakikatlerin deimesinin de imkansz olduuna vurguda bulunur. Buna gre kul, kul, Rabb, Rabb, Hakk, Hakk, yaratlm da yaratlm olarak kalr.[23] Yani insann Allah Teala ile birlemesi ya da beeriyetten uluhiyete dnmesi imkanszdr. Yine Ftuhatta hibir surette yaratlmla yaratcnn birleemeyeceini, kulun kul Rabbn da Rabb olarak kalacan belirtmektedir.[24]

Burada ilgin olan bir baka husus bn Teymiyyenin bn Arabide olduunu iddia ettii dnceyi rtrken kulland delillerin tamamnn bn Arabiye ait olmasdr. O sadece bn Arabiye ait olan metinde geen ayet ve hadisin yerini deitirmitir. Konuyla alakal bn Arabinin metni u ekildedir: lem, Allah Teala dndaki eylerden ibarettir. Var olsun ya da olmasn varl mmkn olan her ey, tabiat itibariyle vacibul-vucut olan Allah Tealay bilmenin alametidir. Zira lemin hakikati onun yok olacak bir araz olduunu gstermektedir. Nitekim Onun zatndan baka her ey yok olacaktr.[25] ayeti ile Allah Resul sallallahu aleyhi ve sellemin Arabn syledii en doru iir air Lebidin Dikkat edin Allah Tealadan baka her ey batldr. hadisi de lemin yok olaca gereini belirtmektedir.[26] bn Teymiyye bn Arabinin metnindeki ayet ve hadisin yerini deitirmek bir de vakay e-uhudus-sahih olarak isimlendirmekten baka bir ey yapmamtr. Bu durum aka gstermektedir ki bn Teymiyye bn Arabinin konuyla alakal metnini okumu, Onun ifadelerini kendine mal ederek Ona sylemedii hezeyanlar isnat etmitir. Sonu bn Teymiyyenin akide asndan problemli grd ve bu yzden orantsz bir ekilde tenkit ve tekfir ettii bn Arabinin metinleri ile Onun iddialar arasnda yaptmz bu kk mukayese gstermektedir ki bn Teymiyyenin tenkitleri gerei yanstmamaktadr. Bu durumda ihtimal ortaya kmaktadr; ya bn Teymiyye okuduunu anlayamamakta ya bn Arabi dmanlarnn iftiralarn tahkik etmeden alp-kullanmakta ya da Onun eserlerini okumasna ramen ifadelerini arptmaktadr. Bu ihtimalden sadece birisinin gerek kabul edilmesi dahi, bn Teymiyyenin ilim adam kimliini yaralamakta ve gvenilirliini ortadan kaldrmaktadr. htimaller tek tek tahlil edildiinde unlar sylenebilir: bn Teymiyyenin yetitii ortama ve verdii eserlere bakldnda okuduunu anlamamasn farz etmek dk bir ihtimaldir. bn Arabinin eserlerini tahkik etmeden tenkit etmesine gelince, eyh-i Ekberden her sz ediinde yukarda tahlil edilen ana konuyu ayn ifadelerle sloganvari tekrar etmesi bu ihtimali glendirmektedir. Okuduu metinleri nce tahrif edip sonra muharref hallerini tenkit etmesine gelince bu, ihtimalden te bir realitedir. nk bn Teymiyye mlhit olarak markalad insanlar maer-i vicdanda mahkum edebilmek iin her trl yolu kullanmay adeta- meru kabul etmektedir. bn Arabi metinlerini tahrif edip sonra tenkit etmesinde bu kabuln etkisi inkar edilemez. Benimsedii usul ve hadiselere yaklam tarz itibariyle bakldnda bn Teymiyyenin seleficilii ile ulemann usul ve slubu arasnda tevhit kabul etmez farklar vardr. Bu durumda Onun iin insanlara doru bilgiyi aktaran bir bilgi kayna, sapmalarna mani olan bir yol gsterici gibi anlamlara gelen alim nvann kullanmak g bir hal almaktadr. Zira O dorudan ziyade yanl bilgiye kaynaklk yapmaktadr. bn Teymiyye ile balayan anlayn mntesipleri, getiimiz yzylda hareket apnda temsil imkanna ulam, gnmzde ise Snnet ve Cemaat akidesine sahip alimleri irk ve kfrle itham eder bir ileve kavumulardr. Yeni selefiler olarak adlandrlabilecek bu grup bn Teymiyye gibi tahkik edilmeyen bilgilerle kendileri dndaki her alimi bidat, irk ve kfrle itham etmektedir. Ehl-i Snnet akidesine sahip alimleri ehl-i zey olarak tantan grup, insanlarn doru bilginin kaynana ulamalarna engel olmaktadr. Gnmz akademisyenlerinin zihinlerinde oluan istifhamlarn nemli bir blm sz konusu grubun bilgi tahrifat ile yakndan ilikilidir. Modern dnyada yeni bir slami Duru belirleme gayreti ierisinde olan selefi ve modernistlerin bn Teymiyyeyi mslmanlar iin yol gsterici addetmeleri ya da slam toplumunun yzyze olduu ada sorunlarn giderilmesinde referans kabul etmeleri, zm bekleyen sorunlara yenilerini eklemekten baka bir anlam ifade etmeyecektir. Her eyin en dorusunu Allah Teala bilir. Dipnotlar: [1] Muhibbuddin Seyyid Muhammed Murtaza ez-Zebidi, Tacul-Arus min Cevahiril-Kamus, Beyrut, 1994, XVII, 498. [2] Bedruddin el-Ayni, el-Binaye erhul-Hidaye, Beyrut, 2000, I, 113. [3] Abdulvahhab b. Ahmed e-arani, el-Yavakt vel-Cevahir, Beyrut, 2003, s. 16. [4] Bkz. e-arani, a.g.e., s. 16; e-arani Ftuhat, Levakhul-Envaril-Kudsiyye ve el-Kibritul-Ahmer adlarn tayan iki ayr kitapta ihtisar etmitir.

[5] Ebul-Abbas Takyyddin Ahmed b. Abdilhakim bn Teymiyye, el-Furkan beyne Evliyair-Rahman ve Evliyaieytan, Beyrut, 2003, s. 102 [6] bn Teymiyye, el-Furkan, s. 107. [7] Ebu Bekir Muhyiddin Muhammed bn Arabi, el-Ftuhatl-Mekkiyye, Beyrut, ty., I, 465. [8] bn Arabi, a.g.e., II, 24. [9] bn Arabi, a.g.e., II, 51. [10] Kuran, Enam(6): 121 [11] Bkz. bn Teymiyye, Kitabur-Redd alal-Mantkyyin, Beyrut, 2005, s. 226. [12] bn Teymiyye, el-Furkan, 120-121. [13] bn Teymiyye, Kitabur-Redd, s. 347. [14] arani, el-Yevakit, s. 25. [15] Kuran, Maide(5): 64. [16] bn Arabi, a.g.e., II, 256. [17] bn Arabi, a.g.e., I, 151. [18] bn Arabi, a.g.e., IV, 328. [19] bn Teymiyye, el-Furkan, 122. [20] bn Teymiyye, el-Furkan, 123. [21] Kuran, Kasas(28): 88. [22] bn Teymiyye, Mecmuul-Fetava, Beyrut, ty., X, 342. [23] bn Arabi, a.g.e., II, 371. [24] bn Arabi, a.g.e., III, 377. [25] Kuran, Kasas(28): 88. [26] bn Arabi, a.g.e., III, 443.

Selefilik Neyin Devam


Yatandan ayrlan nehir suyu gibi, vahyin aydnlk yolundan uzaklaan insan zihni de saf halini kaybeder. deolojiler maherine dnen zihnin, hakikati yanllardan ayklayabilmesi, vahyi bozulmam bir aklla okumas ile mmkndr.

Peygamberler farkl renk, dil ve iklimlerin egemen olduu zihinleri yanllardan ayklayp hakikat etrafnda yek vuct olmaya ardlar. Her peygamber mmetini Allaha ve ahiret gnne iman etmeye davet etmitir. En son Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) farkl dnceleri slam etrafnda bir araya getirip mmin zihinleri ideolojik ihtilattan kurtarmtr. nsanlk tarihi Hz. Ademden Efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem) doru tarandnda grlecektir ki esasta ayn eyleri syleyen peygamberler mrlerini zihinleri yanllardan arndrmaya yani btl geersiz klmaya adamlardr.

slamn ilk yllar yanllarn silinip, farkl dncelerin tevhit edilmesinin rnekleriyle doludur. Deiik kabulleri, alglar, istekleri olan kabileler mmin kimlii altnda tek renge brnmlerdir. slamn evrensel bir din olmas baz ameli meselelerin gri tonda kalmasna yol amtr. Bu durum farkl zaman ve mekanlarda yaayan insanlarn hayatlarna kolaylklar getirdii gibi tevhidin de zorlama olmakszn kabuln temin etmitir. Tevil ve tefsire ak olan nasslar insanlk aleminin tek dze olmasna engel olmulardr. Ameli noktada sahabeden yaplan farkl rivayetler de bu noktada nem arz etmektedirler. Bir konuda sahabenin ihtilaf etmesi sonraki kuaklar iin rahmet olarak kendini gstermitir. Ameli bir konuda sahabenin ihtilaf etmesinden haz duyan mer b. Abdulaziz gerekesini u ekilde aklamaktadr: Eer onlardan rivayet edilen tek bir gr olsayd bu durumda insanlar darda kalrlard.[1] manla hakikati yek vuct halinde zmseyen zihinlerin ameli konularda ihtilaf etmeleri, sonraki dnem mtehitlerine alternatif zmler retme ya da farkl tercihlerde bulunma imkan salamtr. Bu yzdendir ki Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) mmetinin ihtilafn rahmet olarak deerlendirmitir. Burada alt izilmesi gereken bir konu vardr ki, o da sahabe ihtilafnn ameli konularla snrl olmasdr. Eer sahabenin ihtilaf konuyla alakal mevcut bir nassa vakf olamamaktan kaynaklanyorsa, nassn sabit olmasyla dncelerini ayet ya da hadis etrafnda derhal tevhit etmilerdir. Nitekim Allah Resulnn (sallallahu aleyhi ve sellem) ahirete irtihali zerine bir grup sahabi Onun (sallallahu aleyhi ve sellem) lmediini, Allah Tealann sa (aleyhisselam) gibi Onu da katna ykselttiini dillendirdiklerinde, Hz. Ebu Bekir (Ey Muhammed!) phesiz sen leceksin ve phesiz onlar da leceklerdir.[2] ayetini okuyup, kim Muhammede ibadet ediyorsa bilsin ki O lmtr. Kim de Muhammedin Rabbine ibadet ediyorsa yine bilsin ki O diridir ve asla lmeyecektir. hitabnda bulununca ihtilaf ortadan kalkm ve istisnasz herkes Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) vefatn kabul etmitir.[3] Yine Sakfe Ehli, devlet bakanl konusunu tartrken ensardan bir grup, muhacirlere; sizden bir, bizden de bir emir olsun teklifinde bulunmutu. Fakat devlet bakann Kureyten olmas gerektiini bildiren hadis gndeme getirildiinde ensar, Allah ve Resulne (sallallahu aleyhi ve sellem) itaat edip, gayri btn grleri devre d brakmt.[4] Sahabe asrnn sonlarna doru ihtilaflar kelm alana da kaym kader ve sfatlar ekseninde cereyan eden tartmalar bir ok merebin ortaya kmasna zemin hazrlamtr. Nev zuhr frkalara kar usl-u dinde ihtilaf etmeyen topluluun ad ise ehl-i snnet vel-cemaat mezhebidir. Frka-i Naciye olarak ta bilinen bu oluumun ihtilaf fkh alanla snrl kamtr.[5] tikad htilaflarn Arkaplan Farkl kltr ve dinlere mensup ahs ve toplumlarn slama girmeleri, beraberinde yeni sorunlar getirmitir. Bunlardan en nemlisi farkl din mntesiplerinin ihtida etmelerine ramen zihinlerindeki eski dinlerine ait bakiyeleri silememeleridir. Bu durum slamn gereklerini nceki akidelerinin altnda deerlendirmelerine yol amtr. slama girme noktasnda samimi olan fakat eski grlerinden kurtulamayan bu grubun yan sra bir baka oluum daha vardr ki onlar, grnte Mslman, gerekte ise slam dmandrlar. lerinde haram helal, helali de haram gsteren 4 bin hadis uyduracak kadar ileri giden zndklar da vardr. Bu grup Mslmanlar arasndaki itikad ihtilafn olumasnda son derece etkili olmutur. ranllar, uluslararas arenada ciddiye almadklar, kabile hayat yaadklarndan dolay da devlet gzyle bakmadklar Araplar karsnda gn gelip saltanatlarn kaybedince, itibarlarn geri alabilmek iin onlar arasna fitne tohumlar ekip, sonu gelmez itikad ayrlklara zemin hazrlamlardr. Yunan ve Roma filozoflarna ait felsefi metinlerin tercme edilmesi de ihtilaflarn olumasnda etkili olmutur. Nasslar Kuran ve Snnetten neet eden dnce sistemi ile (usul) yorumlayan kelamclarn yerine, felsefi ekollerin dnce sistemlerini esas alan mtefekkirler zuhur etmitir. Bu ekoln en gl temsilcileri mutezil kelamclar arasndan kmtr. Mutezile, ideolojik saplantlara teslim olunca Allah Tealann sfatlarn ispat ya da nefy gibi insan aklnn snrlarn zorlayan sorunlara dalmtr. Bu bapta incelenen her bir konu beraberinde yeni ihtilaflar getirmitir. htilaflarn gndemde kalmas daha byk ihtilaflarn douuna zemin hazrlamtr. Allah Tealann mminlerin imanlarn snamak iin indirdii mteabih ayetler, zamanla ilim adamlar arasnda ihtilaf sebebi olmutur. Selef, mteabih ayetlerin anlamn Allah Tealaya havale ederken, Haviyye onlardan hareketle Cenab- Hakka cisimlere mahsus zellikler isnat etmitir. Kelamclarn Zuhuru

Sahabe devrinden uzaklatka hem ihtilafn derinliinde, hem de konularnda art grlmtr. Sfatlar ve mteabihat tevil etmeksizin anlamlarn Allah Tealaya havale eden selef akidesi, bu cereyanlar cevaplama noktasnda yetersiz kalmtr. Selef akidesinin ie kapanmas, buna mukabil akla ar nem veren Mutezilenin etkin hale gelmesi muvazeneyi sarsacak bir konuma geldiinde, nassa bal kalma artyla akl da kullanan fakat bunu yaparken Ehl-i Snnetin belirledii snrlarn dna tamayan kelamclar ortaya kmtr. Irakta krk yana kadar mutezili olarak yaayan ihve-i selase/ karde meselesinden dolay da hocas Ebu Ali el-Cbbai ile tartp Mutezileden ayrlan EbulHasan el-Eari (v. 324/936) ve Maveraunnehir blgesinde yksek ilgi ve alaka gren Ebu Mansur el-Maturidinin (333/944) almalar muvazenenin yeniden tesis edilmesinde hayati neme sahiptir. Ehl-i Snnet kelam olarak isimlendirilen bu yeni cereyan, Mutezile bata olmak zere bidat ehli frkalarn glerini etkisiz hale getirmi, selefn temsil ettii akideyi ise hem muhafaza etmi hem de neretmitir. Bu yzdendir ki Cveyni selef ve halef alimlerinin benimsedikleri tefviz ve tevil sistemlerinin Allah Tealay tenzih etmeleri ve yaratlmlara benzetmemeleri itibariyle ayn olduklarn sylemektedir.[6] Maturidiyye ve Eariyye mezhebine mntesib kelamclarnn telif ettii eser ve yetitirdikleri talebeler zamanla sfatlarn bir ksmn reddeden ve Allah Tealay yaratlmlara benzeten bidat frkalarnn inkraza mncer olmalarna yol amtr. Hicri sekizinci asrda yaayan bn Teymiyyenin (v. 728/1328) ehl-i snnet kelamna kar ynelttii eletirileri ve selef akidesi bal altnda Haviyye ile rten grleri eski ihtilaflarn tekrar canlanmasna yol at gibi, gnmzde selefyye olarak isimlendiren ve sz konusu yaklamn mdafaasn yapan bir hareketin domasna da yol amtr. Selef Halef kelimesinin zdd olan selef, nceden yaayan bykler ve akrabalar anlamna gelmektedir.[7] Buna gre her yaayan insann bir selef vardr. Halef olan, bir gn mutlaka selef olacaktr. Fakat kelime, stlahta belli bir dnemle snrlandrlmaktadr. Hadisin delalet ettii anlama gre seleften Allah Resulnden (sallallahu aleyhi ve sellem) itibaren yaayan kuak anlalmaktadr. Nitekim Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) insanlar stnlkleri itibariyle kymetlendirirken yle buyurmutur: nsanlarn en hayrls benim asrmdaki[8] ashabmdr. Sonra onlara yakn olan tabiundur. Sonra da onlara tabi olan etba-u tabiindir. Bunlarn ardndan bir takm kavimler gelir ki, onlardan birinin ehadeti yemininin, yemini de ehadetinin nne geer.[9]

Allah Resulnn (sallallahu aleyhi ve sellem) nbvvetin kaynana yakn olmalarndan dolay lehlerinde ahadette bulunduu selefn, ilk tabakasnda yer alan sahabe slam akidesini direkt olarak Efendimizden (sallallahu aleyhi ve sellem) alm, ikinci tabakada yer alan tabiun Resulullah gren sahabeden dinlemi, son tabakada yer alan etba-u tabiin ise tabiundan renmitir. nc kuaktan sonra bidat ve dalalet yaygnlk kazanm, inan ve fikirdeki safiyet bozulmutur. Enes b. Malikin, Haccac- Zalimin zulmnden ikayet eden Kfe halkna Bundan sonra gelecek zaman muhakkak bundan daha fena olacaktr. Ve bu ktlk siz lp Rabbinize gidinceye kadar (asrlarca) devam edecektir.[10] hadisini hatrlatarak sabr tavsiye etmesi de bu hkm desteklemektedir. Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) yarn, dnnden daha fena olacak insanla, selefn, kendisine en yakn halkas olan ashabn yolunu izlemeyi vasiyyet etmitir: Benim snnetime ve raid halifelerin snnetine

sarln.[11], Benden sonra Eb Bekir ve mere uyun, Ammarn rehberliinde yol aln, bn Mesudun rivayet ettiini de kabul edin.[12] Ashabm yldzlar gibidir hangisine uyarsanz uyun, sizi doru yola erdirir.[13] Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) yakn bir gelecekte mmetinin 72 frkaya ayrlan srailoullar gibi, 73 frkaya ayrlacan ilerinde ise sadece ashabyla birlikte kendisinin zerinde olduu ehli snnet vel-cemaat yolunu benimseyeceklerin kurtulacan sylemektedir.[14] Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) mmetinden, selefn ilk halkas olan ashaba uymalarn istemesi zaman itibariyle nce olduklarndan deil, Kurann iniine, Cebrailin geliine ahit olduklarndan yani Kitab ve Snneti dier kuaklardan daha iyi bildiklerinden dolaydr. Selefn dier iki halkasn tekil eden tabiun ve tebe-u tabiin de ilmin menba olan Allah Resulne sonraki kuaklara nisbetle daha yakndr. Yaadklar dnemde Arap dili saf haliyle korunduundan selikalar daha gldr. Bu durum din ve istikamet noktasnda imam olmalarna yol amtr. slam doru bir ekilde anlamak iin gerekli olan selefe ittiba, snrsz olmayaca gibi kelimeleri bir takm kalplara hapsetmek eklinde de olmamaldr. Selefe ittibann erevesi; nasslar tefsir ve tevil ederken bavurduklar prensiplerle, itihat yaparken dikkate aldklar kriterleri benimsemek olarak anlalmaldr.[15] Zira selef, tek bir itihat usul benimsememitir. Tabiun kuandan Said b. Mseyyeb hadis merkezli fkh bir yaklam tercih ederken, Kfede brahim en-Nahai itihat merkezli fkh bir ameliye ierisinde olmutur. Bu durumda kendilerinin selef olduunu iddia eden grup itihat ederken hangi fkh mektebinin usuln takip edecektir?! Eer selefe ittiba etmek onlarn sz, fiil ve adetlerini ilave, eksiltme ve deitirme yapmakszn zmsemek eklinde anlalacaksa bu, selefn kabulleriyle elien bir durumdur. Zira onlar kendi sz, fil ve uygulamalarna sonsuza kadar baki kalacak kutsi unsurlar olarak bakmamlardr. Nitekim sahabenin Mekkedeki rf ve adetiyle Medinedeki rf arasnda ciddi derecede farkllklar vardr. Mekkede bir ou dikili elbiseyi tanmazken, Medinede dikili elbiseler giymilerdir.[16] Tabiun dnemi fakihleri de sahabe asrnda sz konusu olmayan bir ok meselede itihat etmilerdir. Yeni sorunlar, yeni itihatlarla zmlerdir. Bu durum mtehit imamlar devrinde zirveye km, itihadn fazlalndan dolay bu dneme fkhn altn a denmitir. Sonraki dnem alimleri avamn, ilk kuakta yer alan selefe dorudan ittiba yerine onlarn rivayet ve itihatlarn tedvin ve tahlil ederek fkha altn devrini yaatan mtehit imamlar taklit etmeyi daha uygun grmlerdir.[17] nk mtehit imamlarn itihatlar mezhep disiplini erevesinde tertip, tahkik ve talil edildiinden farkl grler arasnda tercihte bulunmay kolaylatrmaktadr. Ayn sistemin sahabe ya da tabiun itihad iin geerli olduunu sylemek mmkn deildir. Selefiyye slamn ilk asrlarnda selef denilince Allah Resulne (sallallahu aleyhi ve sellem) yaknlklarna gre derecelendirilen kuak anlalrken, daha sonra kelime bu ilk anlamndan alnp belli bir mezhebin ad olarak kullanlmtr. Bugn selefiyye dinilince eri hkmleri karma noktasnda sadece Kitap ve Snnete bavuran, onlar dndaki hkmleri geersiz kabul eden oluum anlalmaktadr. Selefiyye, sahip olduu nisbesiyle mmet ierisinde farkl olduklarn ihsas ederken, aidiyet iddiasnda bulunduu selef alimlerinden hi birisi onlar gibi kendilerini sonraki dnem Mslmanlardan ayrt edici bir tavr ierisinde olmamtr. Zira onlar selef kelimesini halefin zdd olarak kabul etmilerdir. Dnce ve meyilleri ile cemaat- kbradan ayrlan, hatta miza ve ahlaki kriterleri itibariyle de farkllk gsteren[18] bu yeni oluumun selef-i salihinin devam olduunu sylemek ilmi verilerle elimektedir. Zira varln, bidat olarak niteledii sz ve fiilleri yok etmek zerine bina eden bu yeni mezhebin bizzat kendisi bidattr. Selefilerin mezhepleri devre d brakarak selefe ulama gayretleri ise hem sahih senet sistemine engel tekil etmekte, hem de onlarn olumasn gerekli klan unsurlara kar Mslmanlar savunmasz bir konuma getirmektedir. Selefiler kendileri gibi dnmeyen Mslmanlar; Cebrail risaleti Aliden kaydrp Muhammede verdi diyen ve bu yzden Cebraile sven[19] Gulat- ia ile edeer grmekte ve onlarn ad olan ehl-i zey[20] kelimesini Maturidi ve Eariler iin de kullanmaktadr. Selefin Akidesi

Sfatlar ve mteabihat zahiri anlamda anlayan selefiyyenin itikadi grleri ile selef-i salihinin itikad arasnda ciddi farkllklar vardr. Nitekim selef, mteabihat noktasnda konumay uygun grmezken, selefiler Allah Tealaya el, yz gibi insana ait uzuvlar isnat etmilerdir. mam- Gazzali (v. 505/1111) nasslarn zahirine bakarak Allah Tealaya el, ayak gibi uzuv, nzul, intikal ve ar zerine oturmak gibi hdis varlklara ait fiilleri isnat eden Haviyyenin selef itikad zerine olduklar iddiasn rtmek ve selef akidesinin esaslarn ortaya koymak iin kaleme ald lcamul-avam an lmil-Kelam adl eserinde 7 ilkeden bahsetmektedir:[21] Takdis: Allah Tealay cisimlere ait zelliklere sahip olmak gibi anna yaramayan hususiyetlerden tenzih etmek. Tasdik: sim ve sfatlardan, Allah Tealann anna uygun anlamlarn kastedildiini, Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) Cenab- Hakk vasfederken de yanlmadn kabul edip, ylece iman etmek.[22] Aczi itiraf: Nasslarda bildirilen mteabihattan kastedilen ilahi murad bilmenin, kul olarak kendi idrak snrn atn itiraf etmek. Susmak: Mteabihatn anlamnn ne olduunu sorma ve bu konuda fikri tartmalara dalmann bidat olduunu kabul etmek. msak: Mteabihat hakknda yorum yapmak, onlar baka bir dile tercme etmek, ilave ya da eksiltmede bulunmak, birletirme ve ayrmaya tabi tutmak da caiz deildir. Mteabihat ancak mevcut sgalaryla telaffuz edilebilirler. Keff: Mteabihat ile kalben megul olmamak, haklarnda fikir yrtmemek. Ehline havale etmek: Avam, yetersiz olduundan dolay anlamaktan aciz kald mteabihat, Allah Resulnn (sallallahu aleyhi ve sellem), peygamber, alim ve velilerin bildiine kanaat getirir.[23] mam- Gazzali sz konusu eserinde mteabihat balamnda deerlendirilen ayetlerin nasl anlalmas gerektiini de rneklerle izah eder. Mteabihattan olan el kelimesinin iki anlamnn olduunu et, kemik ve sinirden mteekkil uzuv anlamna geldii gibi, idare, g, kuvvet gibi anlamlarda da kullanldn syler. Blge emirin idaresi altndadr./el-beldetu fi yedil-emr cmlesinde yed/el kelimesinin gerek anlamnda kullanlmadna dikkat eken Gazzali, Kuran ve Snnetteki her el kelimesinden de et, kan ve kemikten oluan bir uzvun kasdedilip sonra da bunun Allah Tealaya isnat edilmesinin muhal olduunu syler. Gazzaliye gre Allah Tealann uzuvlardan mteekkil bir varlk olduunu tasavvur etmek puta tapclkla e deerdir. Zira uzuvlardan oluan cisim mahluktur. Mahluk olan bir varla ibadet etmek de kfrdr.[24] Sfatlar ve mteabihat ile alakal nasslar zahir anlamlarnda alan ve Allah Tealann el ya da yz gibi uzuvlarnn olduunu syleyen selefiyye ile haviyye arasnda ciddi benzerlikler vardr. Selefiyyenin Allah Azze ve Celleyi insanlara benzemekten tenzih etmesine gelince onu Haviyyede yapmtr. Selefiyyenin Kurucusu Selefiler amel ve akidede dncelerinin Ahmed b. Hanbel ile bn Teymiyyeye dayandn sylemektedirler.[25] Ahmed b. Hanbelin mteabihat noktasnda tefviz sistemini benimsemesi yani hibir yorum yapmadan manay Allah Tealaya havale etmesi gstermektedir ki, medresenin kurucusu olarak adnn gemesi meruiyet kaygs ile kurgulanm bir sylemin rndr. Tanmlanan anlamda selefiyyenin kurucusu bn Teymiyyedir. Yaad dnemde byk bir hrete kavuan bn Teymiyye, Takiyyuddin es-Sbki, bn Cehbel gibi alimlerin grlerini tenkit etmeleri zerine itibar kaybna uram, bn Kayym el-Cevziyye (v. 751/1350), bnul-Vezir (v. 840/1436) ve evkaninin (1250/1834) gayretleriyle ancak unutulmaktan kurtulabilmitir. Bu isimlerden hi birisi bn Teymiyyenin temsil ettii selefiyyenin geni halk kitleleri tarafndan benimsenmesinde etkili olamamtr. Arabistan llerinde Muhammed b. Abdilvahhab (. 1787) ortaya knca selefiliin rengiyle birlikte toplum nezdindeki itibar da deimitir. Muhammed b. Abdilvahhab bn Teymiyyenin eserlerini okudu, inceledi ve dncelerini teoriden pratie tad. [26] Aslnda O bn Teymiyyenin grlerine bir ey ilave etmedi. Sadece grlerini daha radikal bir forma dntrd. Muhammed b. Abdulvahhabn mutaassb bir profil izmesinde l ikliminde yetimesi de etkili oldu. Muhammed b. Abdulvahhabn balatt yeni bn Teymiyyecilik hareketi ksa zamanda hsm olan Muhammed b. Suudun da delaletiyle siyasi bir boyut kazanarak[27] Suud Devletinin kurulmasn temin etti. Muhammed b. Abdilvahhabn selefilie radikal bir kimlik kazandrmas hareketinin selefiyye yerine Vahhabilik/Vehhabiyye diye hret bulmasna zemin hazrlamtr.

Sfat ve mteabihat zahiri anlamlarnda anlayan vehhabiyye, tevessl ve kabir ziyareti gibi konularda da genel kabule aykr yorum ve uygulama ierisinde olmutur. Bunun bir yansmas olarak ierisinde 10 bin sahabi kabrinin bulunduu Cennetul-Baki mezarln yerle bir etmilerdir. Yine ierisinde kabir bulunan mescitleri de ykmlardr. Bu hareketlerinden dolay baz yazarlar tarafndan mabet ykanlar olarak nitelendirilmilerdir.[28] Bidatn snrlarn genileterek ibadetle balants olmayan eyleri de onun kapsamna almlardr. Ravzaya rt koymay bidat olarak telakki ettiklerinden can skacak derecede eski psk olan rtlerin deitirilmesine uzun yllar- engel olmulardr. Vahhabiler ameli noktada da arla gitmiler; sigaray haram kabul ettikleri gibi, ienleri de mrik gibi deerlendirmilerdir. Bu cihetle gnah ileyenleri tekfir eden haricilere benzemektedirler.[29] lk yllarda kahve tr iecekleri de haram grmekte idiler. Ne var ki daha sonra bu grlerinde msamahakar olmulardr. Gnmzdeki haliyle selefiyye, selef-i salihinin devam olmaktan ziyade Haviyye ile Hariciliin bilekesi gibi grnmektedir. Her ne kadar dncelerini benimsemeyenleri ehl-i zey olarak isimlendirseler de Ehl-i Snnet tarafndan -namaz Mekke-i Mkerremede ina edilen Kabeye doru klmay gerekli gren her mslman gibislam milletinin[30] bir paras olarak kabul edilmektedirler. Dipnotlar: [1] Muhammed Ebu Zehre, Tarihul-Mezahibil-slamiyy, Beyrut, t.y., s. 12. [2] Kuran, Zmer(39): 30. [3] Abdulkahir b. Tahir el-Badadi, el-Fark-u beynel-Firak, Beyrut, 1994, s. 19. [4] Ebu shak Muhammed brahim b. Musa e-atibi, el-tisam, Beyrut, 1997, II, 589; Ayrca bkz. el-Badadi, a.g.e., s. 21. [5] el-Badadi, a.g.e., s. 21. [6] Kevseri, el-Esma ves-Sfat, (d. not: 1), s. 377. [7] Mecduddin Muhammed el-Frzbdi, el-Kamsul-Muht, Beyrut, 2003, 820. [8] Hadisi erifte geen karn kelimesinin ne kadarlk bir zaman dilimini kapsad noktasnda ihtilaf vardr. Ya itibariyle bir birine yakn insanlar kapsadn syleyenler olduu gibi yirmiden yz yirmi yla kadar olan bir zaman ierdiini syleyenler de olmutur. Bkz. Bedrddin el-Ayni, Umdetl-Kari, XIII, 203. [9] Buhari, ehadat/52, 9, H. no: 2652. [10] Buhari, Fiten/96, 6, H. no: 6657. [11] Tirmiz, lim, H. no: 2685; Darimi, Mukaddime, H. no: 95. [12] Tirmizi, Menakib, H. no: 3663; bn Mace, Mukaddime, H. no: 97; Ahmed, Msned, V, 382. [13] smail b. Muhammed b. Abdilhadi Acluni, Keful-Haf ve Mzilul-lbas amma tehere minel-Ehdisi ala Elsinetin-Nas, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1997, I, 118. [14] Hakim, lim, I, 82. [15] Bkz. Said Ramazan el-Buti, es-Selefyye Merheletn Zemeniyyetn Mubareketn La Mezhebun slamiyyn, Dmek, 1996, s. 12. [16] Bkz. el-Buti, a.g.e., s. 15-16. [17] Mtehit imamlar sahabenin rivayetlerini esas aldndan onlar taklit eden avam dolayl yoldan sahabeye de ittiba etmi olmaktadr. [18] el-Buti, a.g.e., s. 13. [19] Abdulmunim el-Hafna, Mevsuatul-Fraki vel-Camaat, 2005, s. 127 [20] el-Hafna, a.g.e., s. 405. [21] Ebu Hamid Muhammed el-Gazzali, lcamul-Avam an lmil-Kelam, ( Mecmat-u Resailil-mamil-Gazzali ierisinde), Beyrut, 19994, s. 41 [22] el-Gazzali, a.g.e., s. 45. [23] el-Gazzali, a.g.e., s. 42. [24] el-Gazzali, a.g.e., s. 43. [25] el-Hafna, a.g.e., s. 403. [26] Eb Zehre, a.g.e., s. 212. [27] Eb Zehre, a.g.e., s. 212. [28] Eb Zehre, a.g.e., s. 213. [29] Eb Zehre, a.g.e., s. 212.

[30] el-Badadi, a.g.e., s. 18.

ada Selefilik ve kutlu Doum


Asrlardr mslmanlar rebiul-evvel aynda Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn mevlidini ihya eder. Bu erevede Kuran- Kerim, naat-iir okur, oru tutar, tasliyede bulunur; mali durumu yerinde olanlar, eraf ve fukara ayrm gzetmeden ziyafet verir, hediye datr. Kart olarak niteledii ameliyeleri bidat, irk, dalalet, kfr gibi olumsuz anlam tayan kavramlar kullanarak gayr-i meru ilan eden ada selefiliin bidat kavram ile olumsuz anlam ykledii, dolaysyla da uzak durulmas gereken bir dalalet olarak grd konulardan biri de, Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn doumu erevesinde yaplan mevlid kutlamasdr. Yakn dnemde yaayan selefi dnceye mensup pek ok yazar mevlidin bidat olduunu iddia eden makaleler/reddiyeler kaleme almtr.[1] Mevlid etrafnda yaplan tartmalar ada selefiliin, var oluunu inkar zerine bina ettii tevessl gibi konular dahi geride brakmtr. Baz slam lkelerinde halk arasnda kandil geceleri olarak bilinen, bereketli zamanlar ncesinde hutbelerde cemaate saknlmas gereken eyler babnda, mevlidi ihya da anlatlr ve mutlaka o gnde Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)n anacak/anlayacak ihtifallerden uzak durulmas gerektii sylenir. ada selefi dnceyi benimseyen yazar ve vaizlerin idaresindeki gazete ve krslerde de rebiulevvel ay yaklatnda arlkl olarak mevlidin zararlar ilenir. Baz dergiler de mevlidin ne derece eni bir bidat olduunu savunan makaleler nereder. Btn bunlara gereke olarak selefin mevlidi ihya etmemesi ve mevlid erevesinde yaplan ihtifallerde slami esaslara riayet edilmemesi gsterilir. Bu durum bilgi kirliinin yannda saf Mslman zihinlerde soru iaretleri de oluturmutur. Dergimiz merkezini arayan ya da mail gnderen pek ok okur mevlid etrafnda yaplan tartmalarn nasl anlalmas gerektiini ve konu ile alakal slamn fasl edici hkmn ortaya koyan bir makale yazlmasn talep ettiler. slamn mevlid hakkndaki hkmn tesbit gayesiyle kaleme alnan bu makalede ncelikle mevlidin bidat olduunu iddia edenler ve aksini syleyenlerin gr ve delilleri tahlil edilecek sonra tercihte bulunulacaktr. MEVLD slamn esaslar halid zellie sahiptir. Halidlik, halefin selefle; iman, fikir ve amelde birlikteliini salar. Bu yzden insanlar peygamberlere ulama, peygamberler de birbirlerini tanma iradesi ierisinde olmulardr. Nitekim Allah Teala Resul-i Ekreme hitaben: Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini salamlatracak her eyi sana anlatyoruz.[2] buyurmaktadr. Nasl Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn kalbi peygamber haberleriyle mesrur oluyorsa, Mslmanlarn gnl dnyas da Onun siretini anlatan eserler ve Onu anma erevesinde akdedilen ihtifallerle ferahnak olur. Ulema mevlidle yaanan ruhi deiimi kalc ve Onun siretini srekli okunur klmak amacyla mevlidle alakal ok sayda eser kaleme almtr. Hafz bn Nasruddin ed-Dmek bu eserlerin bir ksmn ciltten oluan: CamiulAsr f Mevlidin-Nebiyyil-Muhtr adl kitabnda bir araya getirmitir.[4] Allah Resulnn Viladeti Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn hesap-kitap bilmeyen, okur-yazar olmayan, mehur hadiseler dnda tarih tutmayan mm bir toplumda dnyaya gelmesi doum tarihiyle alakal farkl rivayetlerin olumasna neden olmutur. Cumhur, Efendimizin fl hadisesinin olduu yln rebiul-evvel aynn pazartesi gn dnyaya geldii hususunda ittifak etmitir. Fakat viladetin sz konusu ayn dokuz, on ya da on ikinci gnlerinden hangisine tekabl ettiinde ihtilaf vardr. bn Dihye rebiul-evvelin dokuzuncu gn dnyaya geldiini, tarihilerin de bu noktada fikir birlii ierisinde olduklarn belirtmektedir. Mahmud Paa da matematiksel aratrmalarla doum gnnn hicri dokuz rebiul-evvel (yirmi nisan 571) tarihine muvafk olduunu sylemektedir.[4]Doum gnn ihtilafl olmasndan dolay baz blgelerde ihtifallerin balang tarihleri senelere gre deiiklik arz etmitir. Nitekim mevlidle alakal ihtifali ilk olarak balatan Erbilin idarecisi Muzafferuddin de kutlamalar bir yl rebiul-evvelin sekizinci, dier yl ise on ikinci gnn gecesinde yapar, bylelikle iki rivayetle de amel etmi olurdu[5]. Mevlidin erii Mevlid; Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn dnyay terifi, ocukluu, risaleti, mucizeleri, ahlak, evsaf yannda Ona iktida edebilmek iin gerekli olan meseleleri ihtiva eder.

Nitekim Abdullah b. Ravaha, Kab. Zheyr, Hassan b. Sabit gibi air sahabiler de Onun bu ynlerini anlatr, Ona tazimde bulunurlard. nad edilen iirler, dinleyiciler zerinde azim tesirler uyandrr, sahabenin Allah Resulne ittiba g kazanrd. Sonraki yzyllarda gelen mellif ve airler de mevlid ihtifallerinde mevcut gelenei devam ettirdiler. Onu anlatan rnlerini Ona yaklama ve efaatini kazanma vesilesi olarak grdler. Maddi imkan yerinde olanlar Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn doum gnnde insanlara ikramda bulundular. Onunla sevinenler, hediyelerle insanlar sevindirirler. Mevlidin Bidat Olduunu Syleyenler ada selefiliin mevlidle ilgili kanaatinin olumasnda nemli etkisi bulunan Eb Hafs el-Fkihn, Abdulaziz b. Baz, Eb Bekir el-Cezir gibi selefi yazarlar mevlidin bidat olduunu iddia etmektedirler. ada selefilik, bidat olarak grd mevlide ilk olarak Fatimiler tarafndan ihdas edilmesi, bayram olarak alglanmas ve ihtifallerde slami esaslara uyulmamas gibi nedenlerden dolay kar ktn sylemektedir. bn Teymiyye ada selefiliin en gl referanslarndan olan bn Teymiyyenin mevlid ile alakal tesbit ve gr muasr takipilerine gre daha mutedildir. bn Teymiyye, mevlidle alakal yle demektedir: Baz insanlar mevlidi ya Hz. sann doumunu kutlama noktasnda Hrstiyanlara benzemek ya da Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)ne duyduklar sevgi ve Onu yceltmek gayesiyle ihdas etmilerdir. Yemin olsun ki mevlidi sevgi ve ictihatlarndan dolay yapanlar Allah mkafatlandracaktr. Yukardaki ifadeleri syleyen bn Teymiyye, bidat olarak grd mevlidi ihya edenleri ilahi ecir almalarna ramen Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn emrine uyma noktasnda geveklik gstermekle itham eder. Ona gre mevlidi ihya edenler Mushaf ssleyip de okumayan ya da okuyup ona tabi olmayan kiilere benzemektedir. bn Teymiyye mevlidi ihya edenlerin bu ameliyelerinden dolay sevap kazanmalarn Ahmed b. Hanbel (rahimehullah)den naklettii bir fetva ile delillendirir. Ahmed b. Hanbele baz devlet adamlarnn Mushaf sslemek iin bin dinar harcadklar sorulduunda, kendi mezhebinde Mushaf sslemek mekruh olmasna ramen devlet adamlarnn uygulamasna kar klmamasn syler. bn Teymiyye, Ahmed b. Hanbelin; Kurann tezyinine harcanmayan fonun gece sohbetlerini havi kitaplara ya da iir ve felsefe eserlerine sarfedilmesini nlemek gayesiyle byle bir fetva verdiini ifade eder. [6]Grld gibi, bn Teymiyye mevlidi ada selefiler gibi btnyle gayri meru ilan etmeyip garip gerekelerle amel-i salih kapsamnda deerlendirmitir. Mevlid Bidat likisi Bidat; ncesi olmayan, sonradan ortaya kan ey demektir. Buna gre Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashabn yapmad, onlar tarafndan bilinmeyen daha sonra Mslmanlar arasnda ortaya kan ameliyeler bidat kapsamna girer. Istlahta bidat, kendisinden uzak durulmas gereken dalalet olarak tarif edilir. Tarifin bu ekilde yaplmasnn arka plannda u hadisler vardr: Kim bu bizim dinimizde onda olmayan bir eyi ihdas ederse o batldr.[7] , Her bidat delalettir.[8] Bidatla ilgili eri hkm tesbit edilirken kelimenin lgat anlam esas alnrsa hayatn tabi ak inkar edilmi olur. nk dnyada srekli bir deiim yaanmaktadr. Hayat srekli yenilenmektedir. Bu ilahi bir kanundur. Saadet asrnda da olaylar ve onlara bal olarak verilen hkmler deimitir. Bu dinin temel inan esaslarna aykr olmad gibi; bizzat dinin, mctehitlerden talebidir. slam Dinde asl olan mubahlktr. kaidesini vaz ederek deiim alanna giren konular nasslara aykr olmama artyla meru addeder. Tarih boyu hibir alim de bidati lgat anlamnda kullanp bu erevede hkm vermemitir. Nitekim atib bidati u ekilde tarif etmektedir: Dinde uydurulan, eriata benzeyen bir yoldur. Ona tabi olmakla eri disiplinde amalanan ey kastedilir. [9] Buna gre bir eyin bidat olabilmesi iin onu icad eden ya da icra edenin bidati dinin iinde bir unsur olarak grmesi gerekir. Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn ondan sakndrmasnn nedeni de bu tr bir alglamadan kaynaklanmaktadr. Bidatla ilgili yukarda anlam verilen hadiste geen men ahdese f emrina haza ifadesinde ki f emrina haza dan maksat da dindir[10]. Dinin sahibi Allah Tealadr. Onda insann artrma ya da eksiltme hakk olamaz. Bidat icad eden ise Allahn dinine onda olmayan unsurlar dahil etmektedir. Bu yzden bidat kesin bir dille reddedilmitir.

Bidat Snnet-i Hasene likisi Bidatn stlah tarifi esas alndnda insann dini ya da dnyevi bir gaye ya da maslahata dnk ortaya att fakat dinin aslndan ya da hkmlerinden biri olarak addetmedii fiil ve tasarruflarn bidat olmad grlmektedir. Bu tr fiiller, Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn ifade ettii ekilde ya: snnetn hasenetn/gzel bir r ya da snnetn seyyietn/kt bir yol olarak isimlendirilir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) Mslimin rivayet ettii hadiste yle buyurmaktadr: Kim slamda gzel bir r (snneten haseneten) aar da, kendisinden sonra onunla amel edilirse, o kimseye bu rla amel edenlerin ecri kadar sevap yazlr, hi birinin ecrinden de bir ey eksilmez. Kim de slamda kt bir yol aar (snnetn seyyietn) kendinden sonra onunla amel edilirse, o kimseye at bu yolla amel edenlerin gnah kadar yazlr, hibirinin gnahndan da bir ey eksilmez[11]. nsana ait fiiller ve tasarruflarn bidat kavram dnda kalanlar, ilahi emir ve yasaklarla atrsa haram ve mekruh gibi muhtelif balklar altnda toplanrlar. Bu tr mevzularn sonradan ortaya kmalaryla nceden var olmalar arasnda bir fark yoktur. Eer mevlid eri hkmlere ne kar ne de muvafk bir konumda deilse bu durumda ihtiva ettii hkmlerin sonularna baklr. slamn riayet etmeyi gerekli kld zarura- hamse bal altnda toplanan din, hayat, akl, nesil, mal gibi hususlardan birinin gereklemesini temin ediyorsa bu, snnetn hasenetn balamnda deerlendirilir. Bu da kendi ierisinde maslahat gerekletirme srecinde kendisine duyulan ihtiya nisbetinde mendub, vacip gibi isimler alr. Eer bu be husustan birini ykmaya ya da zarar vermeye matuf olursa bu durumda snnetn seyyietun bal altna girer. Ktl de, zarar nisbetinde farkllk arz eder. Bazen mekruh bazen de haram olur. Eer her tr zararlardan uzaksa mbah addedilir. Buna gre bidati ikiye ayrp birine seyyie/kt dierine ise hasene/iyi demek slami kabullerle eliir. nk bidat peygamber dilinde dalalettir. Ayrca bidat dinde art ya da ona yeni eyler izafe etmeyi gerektirir. Baz alimlerin bidat- hasene eklindeki ifadeleri ise mecazi anlamdadr. Onlar gerekte bununla es-snnetulhasene yi kastetmektedirler[12]. Mslmanlarn belli mnasebetler erevesinde idrak ettikleri hicri ylba, sra-Mira, Mekkenin Fethi, Bedir Gazvesi, Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn mevlidi gibi ihtifaller snnetn hasenetn balamnda deerlendirilir. nk bunlar netice itibariyle maslahattrlar. Bu ihtifallerdeki anma ve anlama ameliyeleri ile mminlerin yrekleri yeniden var olur. Kuran- Kerim okuma, ayetleri tefekkr, tezekkr gibi arinin zamana bal olmakszn emrettii ameliyeler daha youn bir ekilde yaplr. Mevlid ve ona benzeyen ihtifaller dinin zne dahil birer unsur olarak alglanmadndan bidat kapsamna da girmezler. nk adettirler. Adet dinin esasna dahil olmadndan terki durumunda bir ey gerekmez. Dinin esasn tekil eden unsurlardan biri terk edildiinde ise mkellefler gnahkar olur. Tarihi Arkaplan ada selefilik, mevlidin tarihi arka plann reddedilmesinin nedenleri arasnda zikreder. Onlarn iddiasna gre mevlid, Fatimi Devletine dayanr. lk mevlid ihtifali hicri 362 ylnda Kahireye gelen el-Muizlidinillah tarafndan ramazan aynda okutulan alt mevlidle icra edilmitir. El-Muizlidillah sz konusu mevlidleri Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan, Hz. Hseyin ve mevcut halife iin okutmutur. lerleyen yllarda Fatimiler mevlidlerde eitli etkinlikler dzenler, mevlid sahibi iin hutbeler irat ederlerdi. Suyut mevlidi ilk olarak ihdas edenin Fatimiler deil Erbil hkmdar Muzaffer (Eb Said) olduunu sylemektedir. Suyut mevlidlerde yannda byk alim ve sufileri de bulunduran Muzafferle alakal Ebul-Hattab bn Dihyenin et-Tenvr f Mevlidil-Berin-Nezr adn koyduu bir kitap telif ettiini de zikreder[13]. Babasnn vefatndan sonra h. 563 ylnda devlet bakan olan Muzafferin mevlid ihtifali ile alakal deerlendirmelerde bulunan bn Hallikn yaplanlar vasf etmenin g olduunu syler. evre illerden toplanan fakih, suf, vaiz ve karilerden oluan geni halk kitlesi muharrem ayndan rebiul-evvelin ilk gnlerine kadar Erbile akn ederlerdi. Her yl tekrar eden bu uygulamann sonunda insanlara hediyeler de verilirdi[14]. Deliller Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) tarihteki byk dini hadiselerle yaad zaman irtibatlandrr, hadiselerin muayyen tarihleri geldiinde de meseleyi canl bir ekilde tezekkr ederdi. Medineye hicret ettiinde Aura gn Yahudilerin oru tuttuklarn grnce sebebini sormu; Bu Allah Tealann Firavunu boup Musay kurtard gndr. Allaha kr olarak oru tutmaktayz. cevabn alnca, Biz Musaya sizden daha yaknz. deyip kendi oru tutmu, ashabna da tutmalarn emretmitir[15].

Bilindii zere, kulun Allaha kr, secde, oru, sadaka, Kuran- Kerim okumak gibi eitli ibadetlerle olur.[16] Yahudiler Hz. Musann kurtulmas ve Firavunun boulmas nimetini onlara ihsan eden Allaha oru tutarak fiili krde bulunmulardr. Mslmanlar da onlar iin en byk nimet olan Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn mevlidini eitli ibadetlerle Allaha krederek ihya etmektedirler. Baz alimler, mevlidin Hz. Musa ile ilgili hadiseye uygunluk arz etmesi iin Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn viladetinin tesbit edilmesi ve krn zellikle o gn izhar edilmesi gerekir, demektedir. Fakat krn ifasn gerektiren ibadetler iin bir gn sz konusu olmadndan mevlidi de gn ile snrlamak doru olmaz. Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) pazartesi gn tuttuu orucun gerekesini aklarken: Bugn dnya geldim.[17] demitir. Buna gre Mevlid-i Nebiyi ilk ihya eden, o gn oru tutarak Allah Tealaya kreden Resul-i Ekremdir. Gnmzde Mslmanlarn mevlid ihtifalleri ekil asndan ksmi farkllklar arz etse de Aure ve pazartesi gnleri Efendimizin tuttuu orularn gayesi ile tamamen rtmektedir. Zira hepsi ilahi rzay celbetmek iin fa edilmektedir. Kuran- Kerim Mslmanlara slamn ulvi deerleriyle meru ller erevesinde sevinmeyi tavsiye etmektedir: De ki: Allahn ltuf ve rahmetiyle; yalnz bunlarla sevinsinler.[18] Allah Teala mminlere rahmetle sevinmelerini emretmektedir. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), u ayetin delalet ettii gibi bizzat rahmettir: Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gnderdik. Nitekim bn Abbas rahmet kelimesini Muhammed Mustafa olarak tefsir etmitir.[19] Mminler Allah Resulnn varlyla her dem mesrur olur. Fakat doduu ay ve gn srur daha youn bir ekilde yaanr. Mevlid slam corafyasnda uygulanan alimlerin gzel grd, halkn benimsedii bir gelenektir. Mslmanlarn gzel telakki ettii Allah katnda gzel, irkin addettikleri ise irkindir.[20] Her pazartesi Ebu Lehebin azab Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn doum mjdesi kendinse verildiinde cariyesi Sveybeyi azad etmesinden dolay hafifler. Muhammed b. Nasruddin ed-Dimeki yle demektedir: [21]Kurann elleri kurusun diye zemmettii ebedi cehennemlik o kafir; Ahmedin doumuna sevindi diye pazartesi gnleri daha az azab grr. mr boyu Ahmedle sevinen ve muvahhit olarak lenin hali ise bir dn nasl olur. Hadisi erife gre Sveybeyi azad ettiinden dolay Eb Lehebin azab hafifleyecekse viladetle sevinen Mslmanlarn sevap kazanmalar evleviyetle mmkndr. Suyut, mevlid ihtifallerinin esasn tekil eden, toplanp Kuran- Kerim okumak, Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)nn dnyaya gelmesi ve doumu ile yeryznde meydana gelen harikuladeliklerle ilgili rivayetleri nakletmek ve sonrasnda hazrlanan sofralarda ikram edilen yemekleri yiyip dalmak, program sahibinin sevap kazanmasn salayan hayrl ameliyeler cmlesindendir. demektedir. nk mevlidin gayesi Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem)ne tazimde bulunmak ve doumu sebebiyle oluan mutluluu aa vurmaktr.[22] Mevlidin Muayyen Zaman Mevlid her zaman ihya edilebilir. Her ne kadar muayyen bir zaman olsa da Allah Resuln anlamak iin bir araya gelenler ya da ferdi olarak mevlidi ihya edenler mecur olacaktr. nk mevlit bir ibadet olmadndan vakit dnda da akdedilebilir. Kiinin mecur olmasnda esas, niyyettir. Bu durum dn yemeine davet edilen, fakat gnnden nce tren yerine giden misafire benzer. Nasl ki tren alanna erken giden konuk ev sahabi tarafndan hsn kabul gryorsa, ihtifal sahipleri de mevlidin sahibi tarafndan makbul olur. Sonu slam eyay doru okumay emreder. Kabeyi tavaf etmek, Safa-Mervede say etmek, eytan talamak belli mekanlarda akdedilen ve uzun bir tarihi gemii olan ibadetlerdir. Her biri bir anda defaatle yaplr. Tekrar, ibadetlerin gayelerini idrak etmeye katkda bulunur. Kabe etrafnda dndke ya da Safa Merve arasnda say ettike hakikat daha yakndan tannr ve mesaj daha net kavranr. nk insan bir eyi tanyabildii lde tasavvur eder. Allah Resul (sallallahu aleyhi ve sellem) de mevlid ile daha yakndan tannacaktr. Fakat bu gnde yaplanlar Kuran- Kerim, naat, email, iir okumak, oru tutmak, sadaka vermek gibi hayr hizmetlerle snrl tutmak gerekir. Mevlid erevesinde yaplan gayri slam etkinlikleri gereke gsterip mevlidi inkar etmek ise, yln dier gnlerinde ilenen haram ya da mekruhlardan dolay yl boyu yaplan amel-i salihlere snrlama getirmek gibidir. Bu yzden mcerred olarak mevlidin meru olup olmadn tartmak akla ziyan bir ameliyedir.

Dipnotlar: [1] Komisyon, Resil f Hkmil-htifl bil-Mevlid, (ki cild halinde tab edilen eserde 7 risale vardr.) Riyad, 1997. [2] Hud(11): 120. [3] Muhammed Zahid Kevser, Makltul-Kevser, Kahire, ty., s. 365. [4] Kevser, a.g.e., s. 363-69. [5] Kevser, a.g.e., s. 364. [6] Ahmed bn Teymiyye, ktidaus-Sratl-Mustakm, Riyad, 2003, s. 404-407. [7] Mslim, Akdiye, 8. [8] Mslim, Cumua, 13. [9] Eb shak brahim e-tb, el-tisam, Beyrut, 1997, I, 24. [10] Benzeri deerlendirmeler iin bkz. Said Ramazan el-But, Leyse Kll cedidin Bida, s. 150. [11] Mslim, Zekt, 20; lim, 6; Ahmed, Msned, V, 357. [12] Mslim, Zekt, 20; lim, 6; Ahmed, Msned, V, 357. [13] el-Mut, a.g.e., s. 47-48. [14] el-Mut, a.g.e., s. 49-52. [15] Buhar, Savm, 69; Mslim, Syam, 19. [16] el-Mut, a.g.e., s. 48. [17] Mslim, Syam, 1162. [18] Yunus(10): 58. [19] Suyut, ed-Drrl-Mensur, III, 308. [20] bn Mesuda ait mevkuf hadis iin bkz. Hakm, Mstedrek, III, 78, h. NO: 4465. [21] Muhammed b. Alev, Menhecs-Selef f Fehmin-Nusus beynen-Nadar-i vet-Tatbk, y.y., 1419, s. 390. [22] Muhammed Baht el-Mut, Ahsanul-Kelam, Kahire, 1939, 48.

Selefi le Taklit ve Mezhepler zerine (1)


Mslmanlar farkl kltrlerle olan ilk karlamalarnda -mktesabat geni alimler vastasyla- farkllamadan var olmay baardlar. Baka milletlerin medeni birikimlerini zposa ayrmna tabi tuttular. lmen ve siyaseten gl olmalar yreklerine gven alad. slam dnce tarihinde deienler ya da hakikatin mrik kltrler esas alnarak deitirilmesini talep edenler de vard. Fakat Snnet ve Cemaat alimlerinin bereketli almalar onlar etkisiz hale getirdi. Yunan lahiyatna ait malumat olduu gibi kopyalayp slami inan sistemine uygulayan Meai ekolu Gazali gibi muazzam bir zekann eletirilerine verecek cevap bulamad. Bulduysa da (bn Rdn Gazalinin Tehaftne1 yapt eletirileri ihtiva eden almas gibi) inandrc olamad.slami mirasn Modern zamanda Bat Medeniyetiyle karlamas ise Mslmanlarn aleyhine geliti. nk yeni dnemde slam corafyas istila edilen-yenilen-ezilen insanlarn yurduydu. Bu psikoloji gen insanlarn sahih gelenei sorgulamasna ve hatta ondan kopmasna zemin hazrlad. Galip gelen Bat gibi olmak isteyenler onun deer yarglarn benimsemenin btn skntlara are olacan dnd. Mstemleke lkelerin Cesareti Yitik Aydnlar Sefaleti aran belki de Alem-i slamn bana musallat eden tek nedenin slam-i ruhtan kopma olduunu fark edemeyenler salam iradeli Snnet ve Cemaat alimlerinin Mslmanlara slama dnmeyi yegane kurtulu yolu olarak gstermelerini mstehzi ifadelerle karladlar. Mstemleke lkelerin cesareti yitik aydnlar gelenei temsil eden ulemann slami eitim veren fakltelerden tecrit edilmesini modernitenin zaferi, mukallit fakihlerinse hezimeti kabul ettiklerinden hezimete urayanlarn itihatlarndan oluan sahih gelenei dikkate almay zaman israf olarak telakki ettiler. Bu yzden Kurana gre slam, Gerek slam, Kuranda Kadn, Kuranda Zekat gibi balklar altnda yaptklar yeni almalarla klasik slami anlay usuln ve o usul erevesinde telif edilen eserleri reddettiler. Bir anlamda her eyi yeni

batan ele aldlar. mam- Azam gibi muazzam zekalarnn itihatlarna phe ile yaklaanlar Batnn anlay usulunn etkisiyle btn hkmleri Kuran ve Snnetten istinbat(!) ettiler. Fukaha Hangi Sorunu zmsz Brakt?! Mstakil anlamda itihat yapma yerine mtehit imamlarn itihat usullerinden hareketle talil, tahric ve tercih gibi fkhi dirayet isteyen almalara imza atan Serahsi ve Mergnani gibi allameler slam toplumun her hangi bir sorununu mezhepleri taklit ederek zmsz m braktlar?! Ya da toplumsal hayata ilgisiz mi kaldlar?! Yaadklar devirde vuku bulan ve onlar tarafndan cevaplanamayan tek bir mesele gsterilebilir mi? Bu nokta da kim onlar hakknda menfi bir kanaatte bulanabilir? Tarihi hakikatler btn bu sualleri allameler lehine cevaplamaktadr. Bat Medeniyeti karsndaki yenilginin sorumluluunu Mtehit mamlar taklit eden ve avam da onlar taklit etmeye tevik eden fakihlere karanlar bilmelidirler ki; Mslmanlarn ilmen ve siyaseten en gl idareye sahip olduu yllar Ebu Hanifeyi taklit eden Fakihlerin eyhul-slam olduu zamanlara (Devlet-i Aliyenin ykseli devri) tekabl etmektedir. O halde Bat karsndaki yenilginin gerek nedeni mtehit imamlar taklit etmek deil, onlarn itihatlarn gerei gibi anlayp-yaamamak yani fkh devre d brakarak dnyevilemektir. Yargsz nfaz Taklit devri fakihlerinin telifatn srf mtehit imamlarn itihat usullerini benimsemelerinden dolay gereksiz malumat, hurafe, israiliyyat, bidat gibi menfi anlam tayan kavramlarla nitelemek ise en basit ifadeyle yargsz infazdr. Mukallit fakihlerin bir ksmn mtehit kabul eden ve bu yzden mtehit imamlar taklit etmelerine bir anlam veremeyen selefilere; Fetvalaryla mehur olan mtehit sahabi bn Mesudun Hz. merin, Eb Musa elEarinin (. 44/665) Hz. Alinin, Zeyd b. Sabitin de Ubey b. Kabn (. 21/642) itihadyla, kendi grn terk ettiini2 hatrlatmay bir vazife telakki ederiz. Bu nevi bir bilgi akna, bata Allah Resulu olmak zere kimse itiraz etmemitir. Selefi Tavrn Nesebi Taklidin var oluuna itiraz eden ve mukallitleri atalar geleneini izleyen mriklerle e deer kabul eden muarzlar listesinde mereb ve ahs olarak u isimler ne kmaktadr: Mutezilenin Badat ekol, mamiyenin nemli bir blm, Zahiriler ve bu mezhebi eserleriyle gnmze tayan bn Hazm (.456/1064).3 Taklidi reddedenlerin istisnasz her grn taklit ettikleri bn Teymiye (. 728), talebesi bn Kayym (. 751) ve Zeydi evkanide (. 1250) avamn mtehidi taklit etmesini delili olmayan bir ameliye kabul etmektedir. amzda bu anlayn en etkin ballar selefi etiketiyle yazp-izenlerdir: Ben Ezherin ats altnda taklidin kendilerine haram olduu nice mtehitler gryorum diyen eyh Meraiden, Moritanyal enkitiye (. 1393), Hanefi ya da afi olmak Muhammedi olmaya engeldir. diyen Hocendiden Suudun allamesi Abdulaziz b. Abdillah bin Baza, eyh Nasrddinden Ehl-i Hadis ballarna kadar ynla insan taklidin haram olduunu iddia etmektedir.4 Bu anlayn en etkin savunucularndan bn Hazm, usl fkha dair kaleme ald el-hkm f Uslil-Ahkm5 adl eserinde konuyu zel bir balk altnda -neredeyse bir cilde ulaacak bir boyutta- ele alm ve taklidin hem itikadi hem de fkhi manada caiz olmadn savunmutur. Ona gre btn insanlar karlatklar problemleri zebilmek iin itihat yapmaya ve itihatlarnn gerei gibi amel etmeye mecburdur.6 bn Hazm, hadiseyle alakal temel dncesini u ekilde ifade etmektedir: lkinden sonuncusuna kadar btn dinlerde taklit haramdr. Tevhit, nbvvet, kader, iman, vad, vaid, stnlk, btn ibadet ve hkmler bu kapsamdadr. Bundan dolaydr ki, Allah Resulnn dnda, delil olmakszn bir baka-snn grn alp ona gre hareket etmek haramdr. 7 slubunun sertliinden dolay kalemi klca benzetilen8 bn Hazm, taklidi kabul eden Snnet ve Cemaat alimlerini ar bir dille tenkit eder. Ona gre, bir mezhebe balanan mukallit, Kurann ayetlerini ve Hz. Resullahn (s.a.v.) snnetini, bal bulunduu mezhebin imamna arz ederek deerlendirir. Eer Allah ve Rasulnn ifadeleri, taklit ettii imamn gryle rtrse, mukallit bunlar kabul eder. Aksi halde, -imamn gr ile amel ederek- Allah ve Rasulnn hkmlerini terk eder.9 KONUMA Mutezileden Ehl-i Hadise, bn Hazmdan Hocendiye uzanan reti izgide yer alan ve bu yer aln temellendirebilmek iin sz konusu ahs ve anlaylarn usul ve delillerini sk skya taklit eden bir selefi ile taklit ve mezhepler zerine yaptmz bir konumann (belki de mnazarann) metnini kapsaml bir tasarrufla arz

ediyorum: Selefi: Adnz? Hanefi: . Hanefi: Ya sizin ki? Selefi: bn Teymiye. Hanefi: Al, benimki de bn Hacer-i Mekki. Selefi: Merebin? Hanefi: Mahza Snnet ve Cemaat anlay Adnz bildiriteki taassuptan menhecinizin ne olduu aikar. Bu durumda sorunuzu size iade etmem sz israf olur. Dilerseniz asl mevzumuza gelelim. Selefi: Size gre taklit nedir? Hanefi: Delillerini bilmeden bir mctehidin gryle amel etmektir. Hz Resulullah (s.a.v.) olursa meru kabul edilir. Aksi bir ameliye kr taklit olur ki bu da mriklerin atalarn taklit etmeleriyle ayniyet arz eder. Selefi: Sylediiniz anlamda bir taklit ancak, taklit edilen Hz Resulullah (s.a.v.) olursa meru kabul edilir. Aksi bir ameliye kr taklit olur ki bu da mriklerin atalarn taklit etmeleriyle ayniyet arz eder. Tashihe Muhta fadeler Hanefi: ncelikle u noktay tashih edeyim ki; Allah Resulnn (s.a.v.) syledikleriyle amel etmek ya da yaptklarn hayatmza tamak taklit deil ittiba/iktidadr. nk taklit; Delilini bilmeden bir mtehidin gryle amel etmektir. Oysa Allah Resulunun bizzat kendisi delildir. Delile delil aramak ise mantksz bir ameliyedir. Selefi; Sylediinizi bir an doru kabul edelim. Bu durumda -Snnet ve Cemaat alimlerine gre- kimler taklit edilebilir? Hanefi: Snnet ve Cemaat alimlerinin itihat iin gerek Ayrca varln ispat etmeye altn taklit slamn ilk asrlarnda mevcut deildi. Dolaysyla isbata ynelik btn gayretlerin gerekte nafile bir ameliye gibi grnyor. Bu balamda stadm bn Hazm unlar sylemektedir: Sahabe, tabiin ve tabiinin takipilerinin yaadklar asrlar slamn altn devirleriydi. Bu devirlerde hi kimse, kendinden nce yaayan bir alimi btn grleriyle taklit edilir bir konumda grmezdi. Taklit, drdnc kuak tarafndan balatld. Fakat, Hz. Peygamberin snnetini okuyup-yaayanlar, Kuran fkhna vakf olanlar, saylar az da olsa, hi kimseyi taklit etmediler. Onlar, sahabe ve onu takip eden dier iki kuan izinde yrdler. Onlar, her asrda varolacak Hakkn temsilcileridirler.10 Hakikat Hanefi: lk cmlenizdeki neden taklit sorusunun cevab saadet asrnda mevcuttur. yle ki; Eer Kurann hkmleri sradan insanlarn anlayaca derecede ak olsayd Allah Tealann Hz Resulullah mbeyyin (aklayc) sfatyla gndermesi anlamsz olurdu. Fakat O (s.a.v.) Kurann mbeyyinidir. Bu da gsteriyor ki Kuran anlalabilmek iin bir aklaycya muhtatr. Cenab- Peygamber Efendimizin yirmi yllk risalet hayat batan sona Kuran aklamaya hasredilmitir. O bazen slami bir meselenin izahn saatlerle ifade edilecek kadar uzun yapard. Nitekim Medineye gelen Sakif kabilesine gnlerce slam anlatt. Bu yetmedi giderken de yanlarnda Muire b. ube ve Ebu Sufyan b. Harbi muallim olarak gnderdi. Efendimizin (s.a.v.) bu uygulamas Kurann bir aklayc olmakszn anlalabilecei iddiasn tekzip etmektedir. Sakif kabilesini temsil eden heyetle birlikte gnderilen iki sahabi gittikleri yerde retmen olacaklar/itihat edecekler avamda onlar taklit edecekti. Aksi takdirde gnderilmelerinin bir anlam olmazd. Btn bunlar Kurann ancak aklayclar vastasyla manalarnn kefedilebileceini ispat etmektedir. bn Hazmn taklitle ilgili iddiasna gelince; Eer bu iddia doru Sahabe asrnda avam nasl fetv ve itihatta hrete ulaanlar taklit etmise sonraki dnemlerde de ayn anlayla hareket etmi ve adalar olan byk mtehitleri taklit etmitir. Bu hakikati anlayamamann tek nedeni vardr ki o da kr taklittir.

Taklidin Youn Olduu Devir: Saadet Asr- Selefi: Ashabn birbirini taklit ettiini sylyorsunuz. Halbuki onlarda unlar mukallit unlar ise mtehittir diye bir ayrm mevcut deildir. Syledikleriniz srf iddiadr. Bunlara ahit getirmenizin ise mmknat yoktur. Hanefi: Saadet Asrnda taklit ylesine youndur ki; avamn mtehidi taklit etmesi yle dursun mtehit olanlar bile birbirlerini taklit etmitir. Bundan baka kar yollar da yoktu. Aksi takdirde slam anlama ve yaamalar gleirdi. nk mtehitlerin saylar olduka snrlyd (8 ya da 10). Buna mukabil ashabn genel toplamyla alakal 60 ile 140 bin arasnda eitli rakamlar telaffuz edilmektedir. Bunlarn sadece 30 bini Medinede ikamet etmekteydi. Geriye kalanlar ise farkl blgelere dalmlard. On binlerle ifade edilen bunca insann her hadisede Hz Resullah grerek Ona ittiba etmesi mmkn deildir. Zira ilerinde Efendimizi sadece bir defa grebilen sahabi oktur. Bu yzden Sevgililer Sevgilisi Hz. Ali ile Muaz b. Cebeli Yemene dier mtehit sahabileri de farkl blgelere gnderdi. Mtehit sahabilerin -yre halk tarafndan- sylediklerinin kabul edilmesi saadet asrnda taklidin cari olduunu gstermektedir. Taklit Vaciptir Selefi: Siz bu ifadelerle taklidi tevik ediyorsunuz. Halbuki btn bunlar ahad haberdir. Yani zannidirler. Taklidi yeren ayetler ise Kuran- Kerimde mevcuttur. Yani en azndan vurutlar katidir. Katiyet ifade eden deliller balamnda u ayetleri zikredebiliriz: Onlara Allahn indirdiine uyun denildii zaman Hayr Biz atalarmz zerinde bulduumuz eye uyarz derler. Ya atalar bir ey anlamam, doruyu da bulamam idiyseler? 12 Biz babalarmz bir din zere bulduk, biz de onlarn izlerine uyarz. 13 Bu ayetler, Yce Allahn hkmlerini terk edip atalarnn geleneine uyanlar yermektedir. Mukallitlerde bu kapsamda deerlendirilir. nk onlara bir problemin zm iin Allahn ayetleri ya da Hz. Peygamberin snneti nerildiinde Kurann balaycln, hadislerin sahihlii ve otoritesini bildikleri halde- sadece mezheplerine muhalefet gerekesiyle Kurann ilah hkmn ve Peygam-berin snnetini kabul etmeye yanamazlar.14 Bunun iindir ki, Kurann zemmettii taklidin caiz olmas, temel referanslar Kuran ve Snnet olan fkhn genel kabulleriyle eliir.15 Dier taraftan Kuran, (Ey Muhammed) dinleyip de, szn en gzeline uyan kullarm mjdele. te Allahn hidayet edip doru yola ilettii kimseler onlardr. te onlar akl sahipleridir.16 ayetiyle de taklidi reddedip tefekkr ve aratrmaya ynelenleri vmektedir. Hanefi: Ben taklidi tevik etmiyorum. Sadece manzaraya ait fotaraf gsteriyorum. Eer buna tevik diyorsanz. Bu kelime vakay ifade etmede yetersiz kalr. Msaade ederseniz ifadenizi, avamn mukallidi taklit etmesi gereklidir eklinde tashih edeyim. nk Snnet ve Cemaat Alimleri avamn mtehidi taklit etmesini tevik etmiyor bizzat vacip olduunu sylyorlar. Ashabn avam kadrosuna dahil olanlarnn mtehitleri taklit ettiini gsteren rivayetleri ahad olmasndan dolay reddetmeniz ise makul gerekelerden yoksundur. nk ulema ahad haberle amel etmenin vacip olduu hususunda fikir birlii ierisindedir.17 Ahad Haber

Ahad haber, zan ifade etmesine ramen, mtehit iin nasl balayc oluyorsa, ona dayanan bir itihatta mukallit iin ayn derecede balaycdr. Ayrca Haberi ahad niteliindeki bir rivayetin ibadetle ilgili konularda balayc olduu bizzat Hz. Resulullahn snnetiyle sabittir. Nitekim Efendimiz (s.a.v.) tek bir kiinin szlerinin zan ifade ettiini bilmesine ramen yine de eitli blgelere ibadet vb. konulardaki hkmleri retmeleri iin tek tek reticiler gndermi ve blge halklarnn gnderilen retici/sahabiyi taklit etmelerini taleb etmiti. Allah Resulunn bu talebi Haber-i ahadn balayc olduuna iaret etmektedir.18 Hakikat bu minval zere iken sizin zann gereke gstererek taklidin terk edilmesini iddia etmeniz anlamsz bir kaygdr.

Ayetlerin Yanl zah Taklidin haram olduuna delil olarak getirdiin sz konusu ayetler, nuzl sebepleri, tarihi, tabi ve sosyo-kltrel balamlar dikkate alnarak deerlendirildiinde, davanzn lehine deil aleyhine delildir. nk ayetlerde yerilen taklit slam ncesi kadim gelenee ait atalar diniyle alakaldr.19 Mctehit mamlar Bu ayetleri Ebu Hanife (ya da Malik, afii, Ahmed b. Hanbel) gibi mtehitleri taklit eden Mslmanlar aleyhine delil olarak kullanmanz cehaletten deilse ihanetten mtevellittir. nk bu bak as zmnen de olsa Ebu Hanife ya da dier mtehit imamlarn (haa) Kurandan daha farkl bir kitaplarnn olduuna ve insanlar ona ardklarna iaret etmektedir. Tabakat kitaplar -takvalarn tarttnz- mtehit imamlarn Kuran ve Snnete btn varlklaryla nasl bal olduklarnn tanklaryla doludur. (Konumann akn bozmamas iin rnek olarak sadece bir tanesinden bahsedeyim.) bn Hacer, Ebu Hanifenin hayatyla ilgili kaleme ald Hayratul-Hsan adl eserinde mamn zht ve takvasna dair unlar nakleder: Sabahlara kadar uyumadan namaz klard, Badatta kaybolan koyunun etinden yememek iin -ok sevmesine ramen- yedi yl azna koyun eti koymad, Allah Resulnn fayda salayan her bor faizdir. hadisine muhatap olmamak iin gnein kavurucu scanda bekledi fakat bor verdii adamn evinin glgesine yaklamad. Allahn Kurannda Belhum edal diye niteledii mriklere uymayla Ebu Hanife Hazretlerini taklit etmeyi edeer kabul edip ikisi iinde haram hkmn vermek hakikaten esef verici bir durumdur. Atalar Dini Ebu Hanifenin ictihatlarn taklit etmeyi Kurann yerdii atalar dinine uymakla zdetirilmek her eyden nce mrn o anlay reddetmeye adayan mama hakszlktr. O, Hz. Resulullahtan gelen btn sahih rivayetleri ba tac yapmtr. yle ki Efendimiz-den rivayet edilen hadislerle itihatlar eli-tiinde Hadis sahih olduunda biliniz ki benim mezhebim odur. diyerek kesin tavrn koymutur. Bu yzden Ebu Hanife ya da dier mtehit imamlar taklit etmekle mrik atalara uymay ayn katagoride kabul etmek bir mslmana yneltilebilecek en byk iftiradr. Hadise karsnda sy-lenebilecek en gzel sz, Haricilerin Hkm yalnz

Allahndr. Ayetiyle istidlal edip Hz. Aliye kar gelmeleri srecinde Halifenin; fade doru fakat onunla batl bir anlam hedeflenmektedir. tesbitinden te birey olamaz. Zmer sresi (39/18) ile de istidlal etmeniz de doru deildir. nk mukallit Kurandan istinbat edilen szler iinden en gzele uyunca neticede uymu olduu bu sz taklit etmi olur. Bu durumda sylenenler iinde en gzele tabi olmak da bir taklittir. En gzelin tesbiti itihatla olur. Avamda sz konusu itihad taklit eder. Bu ayet lehinize deil aleyhinize bir delildir. nk burada en gzelin taklit edilmesi istenmektedir. Kanaatimce sizin asl renmeniz gereken mesele mukallidin gzel ya da en gzel itihat sahibinin kim olduunu nasl tespit etmesidir. Ayrca Fadl/daha stn mtehit varken Mefdul/stn mtehidi taklit etmenin caiz olupolmamas ile alakal hkmleri de etraflca bilmeniz gerekir. Mctehit Nasl Bilinir? Bir metni doru okuyup-anlamaktan aciz, usul ve furu fukaras adamlar anlalan senin zihnini de idi etmiler. Ben tez hazrladm konuda mutlak mtehidim ifadeleriyle seni sahih gelenekten koparmlar. Bu durumda sana mtehidin kim olduunu ve nasl tesbit edilebileceini anlatmam gerekir. Mesele zerinde ihtilaf eden alimler, farkl bak alarndan hareketle u esaslar belirlemilerdir:

l Mukallit, mtehidin fetv vermeye ehil olduunu, ona fetv sorma hususunda ittifak eden insanlar grerek anlar.20 nk, insanlarn mtehide ynelmesi, ayn zamanda onun ilim ve takva sahibi olduuna iaret eder. Bu yzden, -Gazzali, midi ve bn Hacib gibi fakihlerin de belirttii gibi- yaad toplum tarafndan bilinmeyen mtehitlerden fetvsyla amel edilmez. Zira, bu durumdaki bir mtehidin kim olduu, itihat ehliyetine gerekte sahip olup-olmad mehuldr.21 l Beydvi bata olmak zere bir grup muhakkik fakihe gre, mukallit farkl konularda mtehidi imtihan eder, ona bir takm sorular yneltir. Eer mtehit olduunu iddia eden kii, verdii cevaplarda isabet ederse mukallit, onun mtehit olduuna hkmeder.22 lBir grup afii alime gre ise, kiinin mtehit olduu, insanlar arasnda mtehit kimliinin hret bulmasyla bilinir.23 l Eb shak irziye gre ise; mukallit bir fakihin ictihat eden kiinin fkh bilgisi ve emanetinden haber vermesi mtehit olduunun kantlanmas iin yeterlidir. nk; mtehidin kim olduunu tespit etmek habere dayanr.24 Haberde de ise tek kiinin ahadeti yeterlidir. Btn bu grler iinde kanaatimizce en doru olan, irazinin yaklamdr. nk avama mensup bir mukallit, mtehidin ilmini lemez. Bu yzden mukallit fakihlerin beyann dikkate almaldr. Selefi: Deliller ierisinde hangisini daha kuvvetli bulursam onunla amel ediyorum. Mtehide ihtiyacm olmadndan sylediklerin benimle alakal deil. stersen tekrar taklidin haram olduuna iaret eden ayetlere dnelim. Eer bir hususta anlamazla derseniz -Allaha ve ahirete gerekten inanyorsanz- onu Allaha ve Rasule gtrn (onlarn talimatna gre halledin)25 ayeti, anlamazlk durumunda Kuran ve Snnet dnda bir

baka otoriteye bavurmann uygun olmadn ifade etmektedir. Taklitte mracaat edilen makam ise ne Kuran ne de Snnettir.26 Bu yzden Ebu Hanife, mam Malik ya da dier mtehitler meselelerin zm merkezi kabul edilip taklit edilemezler. Szde Red Amelde Taklit Hanefi: Satn alnan bir mal grme muhayyerlii, art muhayyerlii vb. hususlarda nasl amel ettiini sorduumda, cevap olarak Ebu Hanifenin ictihatlarn syledin. Bildiim kadaryla ticaretle de ilgileniyorsun. Taklidi reddeden bir selefi olarak niin yaptn akitlerin meruiyetiyle alakal delilleri aratrmadn? Taklide kar kyorsun fakat Ebu Hanifeyi hkmde taklit ediyorsun. Halbu ki senin tenkit ettiin fakihler mtehit imamlar delilde taklit ediyorlar. Zeylainin Nasbur-Rayesi, Tahanevinin laus-Suneni Ebu Hanifenin yapt ictihatlarn delili olan hadislerle doludur. Yani Hidaye okuyan bir medrese talebesi bile senin statlarndan daha fazla hadis bilir. Fakat onlar btn bunlarn yannda bir de hadlerini bilirler. Sense hem cahilsin hem de cahil olduunu bilmiyorsun. Bu yzden taklit ettiin mtehitleri mmetin taklit etmesinin haram olduunu iddia ediyorsun. Akln ilminle msavi olmadndan szlerin havada kalyor. Ayetleri davama delil getireyim derken kabul gayri mmkn tevillere gidiyorsun. Yukardaki ifadelerin sahibi olmanz hasebiyle gerekten sizden unu renmek istiyorum; herhangi bir problemin zm iin Kuran ve Snneti iyi bilen bir alime bavurmak, o meseleyi Allah ve Rasulnn hkmleri dorultusunda halletmek deilmidir?! Sonra Kuran ve Snnet aklayclar olmakszn anlalsay d Allah Resul Necrana Yemene ya da dier blgelere sadece Kuran gnderirdi. Fakat yle yapmad. Bu blgelere Hz. Ali gibi Muaz b. Cebel gibi mtehit sahabileri gnderdi. Kurann mfessirlerle gnderilmesi Onun ancak aklayclarla anlalabileceini gstermektedir. Kuran ve Snnetin mfessirler olmadan anlalabileceini iddia etmek insanlara kapasitelerinin zerinde bir sorumluluk ykleyecektir. Avam bylesine ar bir ykn altndan kalkamaz. Bunun iindir ki, istidlal ettiin ayet taklidin haram oluunun deil, bizzat gerekliliinin delilidir.27 nk anlamamazlk durumunda meseleyi Kuran ve Snnete arz edip neticelendirmek ancak mctehitlerin yapabilecei bir ameliyedir. Karlat bir problemin cevabn ilmihal kitabndan dahi bulup almada glk eken insanlar direkt olarak Kuranla amel etmeye davet etmek Allah Resulnn (s.a.v.) uygulamasna muhalifdir. Eer bu yaklamnz doru olsayd, herhangi bir problemin zmn Buhri ve Mslim gibi hadis mecmualarnda aratrmak da yanl bir tavr saylrd. Selefi: Peki u ayete ne diyeceksiniz: (Yahudiler) Allah brakp hahamlarn; (hrstiyanlar) da rahiplerini ve Meryem olu Mesihi rablar edindiler. Halbuki hepsine de, tek Allaha kulluk etmekten baka bir ey emrolunmad28 Ayette bahsi geen bu iki millet, gerekten alimlerine ibadet etmiyor, sadece onlarn helal grdn helal, haram saydn haram kabul ediyorlard. Eb Hanife, mam Malik ve afiyi taklit edenlerin konumu da tpk bunlar gibidir. nk onlarn haram grdkleri, yalnz imamlarndan haram olduu nakledilen, helal grdkleri de yalnz imamlarndan helal olduu rivayet edilen meselelerdir.29 rnein Hanefiler, kpein satndan elde edilen paray Eb Hanifenin itihadyla amel ederek, -Hz. Peygamberin (s.a.v.) haram olduunu bildiren hadisine ramen- helal kabul etmilerdir. Bu kabulleriyle Allah Resulnn (s.a.v.) kpein satndan kazanlan parann caiz olmadn bildiren hadisini reddetmilerdir.30 Mctehit mamlarn Snnet Anlaylar Hanefi: Mtehitleri taklit etmeyle dinlerini tahrif eden Yahudi ve Hristiyan bilginlere uymay edeer kabul etmek ve ayetin kapsamn mukallitlerle birlikte mtehitleri de kapsayacak ekilde geniletmek doru bir yaklam deildir. nk taklit, tarihi olgularn da teyit ettii gibi sahabeden gnmze kadar devam edegelen kadim bir gelenektir.31 Dier taraftan, taklit noktasnda mtehitlerle ahbar ve ruhban arasnda da bir balant yoktur. nk, Yahudi ve Hristiyanlar bilginlerini helal ve haram klmada tek otorite olarak kabul ediyorlard. Fakat mukallitler mtehitleri byle deerlendirmiyorlar. Bilakis, onlarn szlerine, Allah ve Rasulnn ifadelerindeki kapallklara aklk getirip onlar anlalr kldklarndan deer veriyorlar.32 Ayrca btn mtehit imamlar szlerinin ancak Allah ve Resulnn szne muvafk olmas durumunda bir nem kazanacan aksi takdirde duvara alnmay hak ettiini ilan etmektedir. Malik b. Enes, mtehit de olsa kimsenin masum olmadn ifade ederken unlar sylemektedir: Allah Resul dnda ki herkesin sz kabul ya da reddedilebilir.33 Bak alar mam Malikle ayniyet arz eden Eb Hanife de; hadis sahih olduunda bilin ki benim mezhebim odur.34 buyurmaktadr. Eb Yusuf, mam Malikle karlatnda ona, bir l birimi olan san miktar, vakf konusu ve bir de taze sebzenin r hakknda ne bildiini sorar. mam Malik bu konulara

k tutan hadisleri tadat edince Eb Yusuf, yle der: Ey Eb Abdullah (mam Malik)! Senin, hadislere dayanan grne dndm, benim grdm bu delilleri, hocam Eb Hanife de grm olsayd, tpk benim nceki grmden dndm gibi, o da grnden dnerdi.35 Grld gibi mtehit imamlar, itihat ettikleri konuyla ilgili daha sonra farkl bir hadis-i erife rastladklarnda, hemen grlerinden vazgeer ve hadise gre fetv verirlerdi. Hadise ramen bir hkm belirtmiseler, ya o hadis kendilerine ulamam, yahut da onun senet veya metninde bir problem grmlerdir. Aksi takdirde, kendi grlerinden ya da bal bulunduklar mtehitlerin (mntesip mtehit olanlar) grlerinden dnmlerdir. Bu hususta afii unlar sylemektedir: Benim grmn zddna sahih bir hadis bulduunuzda aln grm duvara aln. Yol zerine terkedilmi (amel edilmeyen) bir hadis grdnzde bilin ki benim grm, o hadistir.36 Ayn ekilde Ahmed b. Hanbel de insanlara mutlak doru olarak yalnz Kuran ve Snneti kabul etmeyi tavsiye etmektedir: Ne beni ne Maliki ne de Evzaiyi olduu gibi taklit edin. Onlar hkmleri nereden aldlar ve nasl kardlarsa siz de ayn yolu takip edin.37 Mtehit imamlar Kuran ve Snneti hevalarna gre tefsir eden kiiler olarak kabul etmek sonrada bu kabul zerine onlar taklit etmenin caiz olmad grn ikame etmek her ynyle tashihe muhta bir dncedir. Eb Hanifenin kpein satlmasna ilikin grne gelince, iddia edildii gibi bu itihadn hadis inkaryla hibir ekilde ilikisi yoktur. Hanefilerin bu konudaki yaklam, onlarn hadisleri anlama ve deerlendirmedeki metodolojileriyle alakaldr. Nitekim, Hanefiler, bu hadisin Ebu Hureyrenin rivayet ettii baka bir hadisle tahsis edildiini itihat ve aratrmannn vacip olduuna, bunlarn kart taklidin ise caiz olmadna delalet etmektedir. Hanefi: stidlal ettiiniz bu hadis konutuumuz konuya delil olabilecek bir zellikte deildir. nk mesele, fikh hkmler noktasndaki taklitle alakaldr. Halbuki istidlal ettiiniz hadiste geen ilim kelimesinden maksat, ne itihatta ne de taklitte aranmayan zorunlu (yakin) bilgidir.40 Hanefi, Maliki Gibi Nisbeler mmeti Bler mi? Selefi: Mslmanlar mtehit imamlara nisbet edilerek farkl isimlerle anlyorlar. Byle bir nisbet yek vcut olmas gereken mmetin blnmesine yol ayor. Halbuki Efendimiz (s.a.v.) zamannda Sahabi olmadan gayri bir nisbe yoktu. Gerekli olduunu sylediin taklit Mslmanlar farkllatrmaktadr. Farkl mtehitler farkl nisbeler, farkl hkmler btn bunlar nasl izah edilebilir. Hadise, Kurann u ayetiyle ne kadar da rtmektedir: Dinlerini para para edip, gruplara ayrlanlar varya, senin onlarla hibir ilikin yoktur.41 Hanefi: Efendimiz (s.a.v.) zamannda sahabi olmadan te bir nisbe yoktu; bu dorudur. Fakat bununla istidlal etmeniz yanltr. nk saadet asrnda yaayanlar Efendimize arkada olarak nisbelerin en stnne ulamlardr. En stn terk edip baka bir nisbe ya da adla anlmak mkemmeli basit muahhasla deitirmek anlamna gelir. Sahabe ierisinde abitler, zahitler hatta Hasan Basrinin Mtehit imamlarn farkl blgelerde ikamet etmeleri birbirlerinden istifade etmelerine engel olmad: Ebu Hanife, Hz Ali ve bn Mesudun irfanla doldurduu ehir; Kfede yaamasna ramen ben oldum demedi mam Malikin kitaplarn mutalaa ettti. mam Malikte Hicret yurdu; Medinenin mctehidi olmasn gurur vesilesi yapmakszn, Medineye her geliinde Ebu Hanifeyi buldu ve meseleleri ona arz etti. yle ki mam Malikin yannda Ebu Hanifeye ait alt bin fetva vard. Mezhepler arasnda usulde ihtilaf yoktur. Furuda ise ittifak edilen hususlar ihtilaf edilenlerden daha oktur. Fkhi meselelerin te ikisi mezhepler arasnda ayniyet arz eder. Geri kalan te bir ise belli bir mezhepte takva dairesinde ele alnrken baka bir mezhepte fetva dairesinde deerlendirilmektedir. Yani hadiseye bir mezhep ihtiyatla bakarken baka bir mezhep kolaylk ekseninde yaklamaktadr. Farkl isimler altnda muazzam bir birliktelik vardr. Mtehit imamlarn farkl blgelerde ikamet etmeleri birbirlerinden istifade etmelerine engel olmad: Ebu Hanife, Hz Ali ve bn Mesudun irfanla doldurduu ehir; Kfede yaamasna ramen ben oldum demedi mam Malikin kitaplarn mutalaa ettti. mam Malikte Hicret yurdu; Medinenin mctehidi olmasn gurur vesilesi yapmakszn, Yusuf, mam Muhammed ve afiye talebelik yapt. Mctehit imamlar birbirlerinin eserlerini dikkatle okudular. Genler, yaca byk olanlarn ders halkalarna oturdu. Yeri geldiinde de hi yksnmeden byk olann azametini ifade ettiler. mam Malik Ebu Hanife iin; Ben yle bir adam grdm ki, eer u odun direin altn olduunu iddia etse muhakkak ki onun altn olduuna

dair delilleri ikame edebilir. afii ise; Fakihler Ebu Hanifenin oluk ocuu mesabesindedir. buyurmaktadr. Btn bu ilikiler mtehit imamlarn bir aile olduklarn, birbirlerinden istifade ettiklerini gstermektedir. Hakikat bu minval zere iken mezhepler birbirine kardr, nevinden mesnetsiz ifadeler sarf etmek, ezbere konumaktan te bir anlam tamaz. Yahudi ve Hristiyanlarn dinlerini para para edip gruplara ayrlmalarn Hanefi, Maliki ya daafii olmakla e deer kabul etmeniz ise kyas meal farktr. nk -yukarda da izah edildii gibi- mezheplerin grleri byk oranda ayndr. Drt mezhepte Allah Resulunun Ma ene aleyhi ve ashabi/Ben ve ashabmn zerinde olduu yol ifadelerinde kendini bulan Snnet ve Cemaat anlay zerine bina edilmitir. Her bir mezhebin mntesibi dierinin arkasnda namaz klar, mezhepler aras geii meru kabul ederler. nk zde tamam Kuran ve Snnetten neet etmitir. Selefi: Taklidin meru olmas halinde mer b. Hattab (r.a.) (. 23/644), Ali b.Ebi Talib (r.a.) (. 40/661), bn Mesud (r.a.) ve dier fakih sahabilerin taklit edilme hususunda sonraki dnem mtehitlerinden daha stn bir konuma sahip olmalar gerekir. Bir baka deyile, eer taklit caiz olsayd, elbetteki bu fakih sahabilerden her biri, kendilerine uyulmaya mtehit imamlardan daha layk olacaklard.42 Hanefi: Konumann ak ierisinde defalarca Saadet Asrndaki mtehitlerin sayca snrl olduunu, ashabn ounluunun onlar taklit ettiini ve mtehit sahabilerin de samimi bir ekilde itihatlarn mukallitlere bildirdiklerini kaynaklaryla arz ettim.43 Btn bunlardan sonra hala mtehit sahabilerin avam tarafndan taklit edilmediklerini iddia ediyorsanz malumatnzn tarihi gereklerle rtmediini sylemeden te size ne diyebilirim ki?!

Niin Ayn Ayetten Farkl Hkmler kar? Selefi: Bir nceki faslda mezhepler arasnda muazzam bir birlikteliin mevcudiyetinden bahsettiniz. Btn mezheplerin Kuran ve Snnetten neet ettiini sylediniz. Peki u rneklere ne diyeceksiniz: Abdest alnrken baa mesh edilmesi hadisesinde her mezhep farkl bir hkm beyan ediyor. Yine Lamestumun-nisa/kadnlarla cinsel ilikiye girdiiniz zaman ayeti Hanefilerle afiler arasnda derin ihtilaflarn nedeni Zannediyorum bu rneklerin esasta birliktelik adna sylediklerinizle badamadn kabul ediyorsunuzdur?Hanefi: fadelerinde bir reddedi var. Birilerinin oyununa gelip Sahih Gelenei reddetmenin hazzn yayorsun. Kendine gre aklar tesbit edip saldryorsun. Ne var ki zayf grdn hususlar muhkem kaleler gibi salam esaslar zerine ikame edilmitir. Fakat hkmlerin delillerden nasl istinbat edildiini bilmeyiin seni yanltmaktadr. Bu yanlg neticesinde mezhepleri farkl dorular olan oluumlar olarak deerlendiriyorsun. Yani azizim yine sevinemeyeceksin. nk Maide sresinin 6. ayetinde emredilen mesh ile alakal mezheplerin farkl hkmler vermesi Kuran- Kerimin anlam zenginliinden kaynaklanmaktadr. Banz meshedin. Ayetindeki bi ruisikum kelimesinin banda yer alan ba harfi cerri Ebu Hanifeye gre lsak/yaptrma, dokundurma anlamndadr. Mesh aleti eldir. Alet olan el miktar kadar bir blgeyi mesh etmek gerekir. Elde ban drte birine tekabul eder. Grdn gibi Ebu Hanifenin ictihad Kurana dayanmaktadr. afiye gre ba harfi cerri tebiz/blmlere ayrma anlamndadr. Buna gre kiinin bann tane tyne mesh etmesi yeterlidir. mam Malik ve Ahmed b. Hanbele gre ise ba zaittir. Dolaysyla mkellefin bann tamamn mesh etmesi gerekir. Lamestmn-Nisa ayeti ile alakal mtalalarnz da hadiseyi gerei gibi ifade etmekten acizdir. Talarn yerli yerine oturmas iin ncelikli fakihlerin bu konudaki itihatlarn hatrlamamz gerekmektedir. Fukaha kadna el ya da dier duyu organlar ile dokunan kiinin abdestinin bozulup-bozulmamas noktasnda farkl grler beyan etmitir. Bu dorudur. Nitekim afilere gre erkek ve kadn arasnda perde ya da rt gibi engelleyici nesneler olmakszn dokunma gerekleirse bundan lezzet alnsn ya da alnmasn ittifakla dokunann bir rivayete gre de dokunulann abdesti bozulur. Kadn pmekte ona dokunmak gibidir.44 Ahmet b. Hanbel kadna dokunma ve pmenin mahiyetine bakar; Erkein kadna ehvetle dokunmas ya da onu pmesi abdesti bozar, dokunma efkatle olursa bozmaz diyor. mam Malik pme ile mutlak olarak abdestin bozulacan sylerken dokunmann ehvete ynelik olmasn art koar. Hanefilere gre ise hibir ekilde kadn pme ya da ona dokunma abdesti bozmaz.45 Bu konuda birden fazla grn olumasnn arka plannda dokunma anlamna gelen Lems kelimesinin Arap

dilinde mterek lafz olmas yatmaktadr. Usul ilmine gre Kuran ya da Snnette yer alan bir lafz, szlk anlamyla stlah anlam arasnda mterek olursa stlah anlamna gre anlalmas gerekir. Eer lafz iki ya da daha ok szlk anlam arasnda mterek olursa bu takdirde mtehit tarafndan bir takm deliller kullanlarak lafzn tek bir anlama indirgenmesi salanr. Mterek bir lafz iki ya da daha ok ka anlama geliyorsa, lafzdan anlamlarn hepsini almak doru deildir.46 nk byle bir ameliye karkla sebep olur. Burada mterek lafzn ikinci boyutu vardr. Yani lems lafzndaki itirak (mtereklik) szlk anlamlar arasndadr. Mtehitlerin bir blm lems kelimenin elle dokunma anlamn ierdiini sylerken Hanefiler lemsin cinsel ilikiden kinaye olduunu ileri srmektedirler. Buna gre abdest ayetindeki lameseden maksat kadnlara dokunmak deil, onlarla cinsel ilikiye girmektir. Yani Hanefi fakihlere gre ayetteki mterek lafz cinsel iliki, dier mehur mezhep imamna gre ise dokunma anlamndadr.47 zerinde konutuumuz abdest meselesi dahil mezhebler arasnda ihtilafa medar olan btn hususlarda telfike dmeme artyla Selefi: Hem avamn mtehidi taklit etmesinin gerekliliinden bahse-diyor hem de bir nevi taklit olan telfikin haram olmasndan sz ediyorsun. Bu bir tezat deil midir? Hanefi: Telfik yaplarak ulalan hkm eer hibir mezhepte mevcut deilse bu durumda mukallit itihat yapm olur. tihat iin gerekli malumata sahip olmayan kiinin itihat yapmas ise haramdr. mukallitlerin farkl mezheblerin itihatlarndan istifade etmeleri caizdir. Eer aralarnda usulde bir ihtilaf olsayd phesiz bu caiz olmazd. Hadiseyi daha anlalr bir hale getirmek iin mterek bir lafz olan lems kelimesinden hareketle bir rnek verelim: afii mezhebine bal bir mukallit, ehvet amac ile olmayan bir dokunma ile abdestin bozulmayacan syleyen mam Maliki, Onun abdest iin n grd ban tamamn mesh etme, tertip ve uzuvlar pei sra ara vermeden ykama gibi vaciplere riayet ederek48 taklit etse, caiz-midir? El-Cevap caizdir. Yani bu durumdaki bir afii, abdestin bozulmamas noktasnda mam Maliki taklit edebilir. Telfik Niin Haram? Selefi: Hem avamn mtehidi taklit etmesinin gerekliliinden bahsediyor hem de bir nevi taklit olan telfikin haram olmasndan sz ediyorsun. Bu bir tezat deil midir? Hanefi: Telfik yaplarak ulalan hkm eer hibir mezhepte mevcut deilse bu durumda mukallit itihat yapm olur. tihat iin gerekli malumata sahip olmayan kiinin itihat yapmas ise haramdr. Hadiseyi yle bir rnekle izah edeyim: Abdest alan kii vcudundan kan aktnda, kann akmas abdeste engel deildir diyen mam afiyi, kadna dokunduunda ise; kadna dokunmayla abdest bozulmaz diyen Ebu Hanifeyi taklit ederek hkmde telfik yapsa, byle bir ameliye caiz deildir. nk hem kann akmas hem de kadna dokunma ile abdestin bozulmayacan syleyen hi bir mtehit olmadndan ortaya kan yeni hkm bir itihat olur. Sahibi de itihada ehil olmadndan harama irtikap etmi addedilir. Grld gibi tezat, teflikle taklit arasndaki mnasebette deil, doru bilgi ile senin arandadr. Selefi: Mtehit imamlarn mesh ile alakal hkmlerde ya da dierlerinde farkl itihatlara ulamalarnn arka plannda ilmi hakikatlerin olduunu anladm. Fakat unu merak ediyorum: Serahsi gibi baz muhakkik fakihler mtehit imamlarn ayn konularda farkl itihatlara ulamalarna etki eden baka amillerden de bahsediyorlar, siz bu sylenenleri ilmi buluyor musunuz? nsan Hayatnn Mkemmel Okunuu: ctihat Hanefi: Mtehitler her hangi bir konuda hkm verirken nassn msaade ettii lde insanlarn maslahatn dikkate almlardr. Bunun iindir ki mam afii Msra gittikten sonra halkn ihtiyalarn dikkate alarak baz fetvalarnda deiiklie gitmitir. Hadiseyi bir rnek balamnda izah edersek unlar syleyebiliriz: Nisa 4/43de teyemmm gerektiren haller bahsinde zikredilen ve kadna dokunma anlamna gelen lamese kelimesini Ebu Hanifenin cinsel iliki, mam afiinin ise kadna dokunma anlamnda alglamalarna ayet lafznn yan sra yaadklar evrenin corafi ve sosyo-kltrel artlarda etki etmitir. Genellikle krsal blgelerde yaayan insanlara hitap eden mam afiinin lamese kelimesini kadna dokunma anlamnda alglamas insanlara art bir meakkat getirmedii gibi onlar kadnlarla halvet olup kt yollara dmekten de alkoymaktadr. Dalarda ya da geni arazilerde yaayan insanlarn abdestli hallerinde birbirlerine demeleri mmkn deildir. Hadisenin bu boyutu kolayl temin eder. Ayrca nfs younluu itibariyle saylar az olan insanlarn yaadklar geni arazilerde (kadn-erkek) birbirlerine yaklamalar/dokunmalar ehevi duygularn tetiklenmesine sebep olur. Bu adan da itihat koruyucu bir anlam iermektedir.

ehir kltrnn hakim olduu bir ortamda yaayan Ebu Hanifenin ise lamese kelimesini cinsel iliki anlamnda almas, fukahann fkhi meseleleri tasavvur ederken maslahat ne derece dikkate aldklarn gstermektedir. Medeni (ehirli) insanlara hitap eden Ebu Hanife, muhataplarnn dar mekanlarda/caddelerde izdiham halinde yaadklarna tank olduundan kadna dokunmayla abdestin bozulmayacan sylemitir. Aksi takdirde camiye gitmek iin insan younluu olan bir caddeden gemek zorunda olan ve bu gei esnasnda gayri ihtiyari olarak bir kadna dokunan (ya da tavaf esnasnda kadna deen) herkes yeniden abdest almak zorunda kalacakt. Ayn bak asn dier ihtilafl meselelere de temil edebilirsin. Selefi: Nasl yani? Hanefi: Mesela imamn arkasnda cemaatin fatiha y okuyup-okumamas hadisesi Ebu Hanifenin okumama, afininse okuma ynnde itihat etmelerine ayet ve hadislerin49 yan sra insanlarn sosyo-kltrel durumu da etki etmitir. yle ki, Hanefiler ehirlerde toplumsal bilincin egemen olduu blgelerde yaadklarndan sorunlarn cemaat uuru ierisinde zmeye alrlar. Bir hadise karsnda tek tek konuma yerine szcler /mmessiller/dernekler vastasyla sorunlarn arz ederler. afilerse genellikle kylerde ikamet ettiklerinden skntlarn ferden ferda arz etme yolunu tercih ederler. Ancak byle tatmin olabilirler. Namaz da, btn sorunlar zen Allah Tealaya halleri arz editir, mnacattr. Ebu Hanifeye gre imam btn cemaat adna Allah Tealaya mnacaatta bulunur. Cemaat bunu yeterli bulur. Fakat mam afii aralarnda yaad insanlarn halet-i ruhiyelerini dikkate alarak ayr ayr fatiha okumay, ferden ferda mnacatta bulunmay uygun grr. Tabi ki mtehitler btn bu almlar nasslarn msaade ettii snrlar erevesinde yaparlar. Selefi: Bu sylediklerin mtehitlerin bir takm ferdi ve ictimai kriterleri dikkate alarak Kurann hakikatini deitirdiklerine iaret etmektedir. Byle bir yaklamn neresine fkh diyebiliyorsun? Hanefi: Sylenenleri anlamamakta srar ediyorsun. Ben mtehitlerin itihat ederken Kuran ve Snneti mutlak anlamda balayc kabul ettiklerini, maslahat ise sadece Kuran ve Snnetin msaade ettii meru ller dahilinde dikkate aldklarn syledim. Aksi bir maslahat eri dilin ifadesiyle; maslahat- mlgadr ki ona hibir mtehit itibar etmemitir. Muhammed Bakr ve Eb Hanife Mtehit imamlarn maslahat dikkate alarak itihatta bulunmalarn Kurani ifadeleri deitirmek olarak telakki etmek zati alileriniz adna ciddi bir bilgi fukaralna iaret etmektedir. Fakat fukaralkta yalnz deilsin, kadim zamanlara dein dostlarn var. nk mtehit imamlar hakknda bu nevi ifadeler sarf eden ne ilk ne de son kahramansn! rnein Ebu Hanife hakknda benzer ithamlar gndeme getirenlerin nesebi ta Muhammed Bakra (r.a.) (. 114/732) (Aslnda Muhammed Bakr burada masumdur. nk Onun sorgusu, Ebu Hanifeyi tanmamasndan kaynaklanmaktayd.) uzanr. ki imam arasnda ki konuma eer dikkatle dinlersen senin iin de efradn cami ayarn mani bir cevap olacaktr: Muhammed Bakra, Eb Hanifenin taabbudi hkmler zerine kyas yaparak slamn zne muhalif bir tavr iinde olduu anlatlr. Bir gn Muhammed Bakr Medinede Eb Hanife ile karlar ve ona, sen kyasla amel ederek dedem Hz. Peygamberin (s.a.v.) snnetine muhalefet ediyorsun yle mi, diye sorar? -Eb Hanife; bu ithamdan Allaha snrm. Sen konumana dikkat et ki; ben de sana kar slubuma dikkat edeyim. nk Allah Resulunn (s.a.v.) ashabna stnl gibi, seninde dier insanlara stnln var Bu ifadeler zerine Eb Hanife, Muhammed Bakra; Sana tane soru soracam bana cevap ver der. Verdiim cevaplar akl m dinin emrine yoksa dini mi akln tasarrufuna teslim ettiimi kantlayacaktr. -Erkek mi yoksa kadn m daha gszdr? -Kadn. -Mirasta erkein pay ne kadar kadnn ki ne kadardr? -Kadnn pay erkeinkinin yars kadardr. -Eer bu konuda kyasla hkm verseydim erkee kadnn paynn yarsn verirdim. nk kadn daha gszdr. - Namaz m oru mu daha stndr? - Namaz. - Eer kyasla hkm verseydim, bu konudaki nassa muhalefet eder hayzl bir kadna orucu deil namaz kaza etmesini emrederdim. - drar m yoksa meni mi daha pistir?

- drar. -Eer kyasla hkmetseydim, gusl abdestinin, meninin kmasndan dolay deil de idrarn kmasndan dolay gerektiini sylerdim. Karlkl bu soru cevap faslndan sonra Muhammed Bakr, Eb Hanifeyi alnndan perek kutlar.50 Ebu Hanife ile Muham-med Bakr arasnda cereyan eden konumada da grld gibi mtehit imamlar Kuran ve Snneti tartmasz mutlak l kabul etmilerdir. Hayata gre bir slam deil slama gre bir hayatn mcadelesi ierisinde yer almlardr. Onlarn itihatlarnda akl, peinden gidilen deil, slamn pei sra gidendir. Hadise Ramen Taklit Mmkn M? Selefi: Mukallit fakihlerin hadise ramen bal bulunduklar mezhep imamlarnn grlerini tercih etmeleri ve bunu Mecamiul-Hakaik mellifi Hadimi gibilerin akval-i fukaha nususa mreccehtir. eklinde bir kaide erevesinde sunmalar sizce ne kadar slamidir? Hanefi: Mukallit fakihler hadisle, taklit ettikleri mtehitlerin itihatlarnn elitii durumlarda taklidi terk edip hadisle amel etmilerdir. Nitekim Hanefilerden Kasani, Bedaius-Senai de hacamat yaptran kii, orucum bozuldu zannyla yiyip-ise ona keffaret gerekir mi51 meselesini tahlil ederken fukahann hadisin zahiriyle amel etmesinin vacip olduunu sylemektedir. Hadiminin Fakihlerin itihatlar nasslara tercih edilir sz ise avam iin geerlidir. Avam, hadisle mtehidin itihadnn bir birine muvafk olmadn grdnde yine mtehidi taklit etmeye devam eder. nk O, eri nasslarn ve hadis-i nebevilerin manalarn, tevillerini, rivayet edilen hadislerin shhat derecelerini, neshle ilgili olup-olmadklarn bilemez. Muhtemeldir ki ictihatla elien hadisler haddi zatnda sahih hadis deillerdir. Zayf ya da mevzudurlar. Ya da zahir anlamlar kast edilmemektedir, mevveldirler. Belki ayn hususta onlardan senedi daha salam olan bir hadisle tearuzlar sz konusudur. Bu yzden o hadislerle amel edilmemitir. Avam ile avam hkmnde olanlarn bunlar bilmeleri mmkn olmadndan onlar iin her halukarda en uygun olan bir mtehidi taklit etmektir. stismar Edilen Mektup Selefi: Sylediklerinizin nemli bir blm hakikati yanstmamaktadr. Buna delil olarak u hadiseyi nakletmem yeterli olur kanaatindeyim: maml-Harameynin (.478/1085) babas Abdullah b. Yusuf el-Cveyni (.438/1046) el-Muht adnda bir fkh kitab yazmaya balar, eseri kaleme alrken de sahih hadislere bal kalmaya zen gsterir. Kitabn ilk blmnn msveddelerini tamamladnda onlar tahlil ve tashih etmesi iin hadis alimi Beyhagiye (.458/1066) gnderir. Ne var ki Beyhagi hadislerle istidlal edip mam afiiye muhalefet eden Cveyniyi bu kitab tamamlamaktan vazgeirir. Hanefi: Hadiselere Bektai mantyla yaklayorsunuz. Halbuki ilmin ahlak her eyden nce sadakat ister. Eer sizde ilme kar bir sadakat olsayd hadiseyi bir btn halinde naklederdiniz. Selefi: Nasl yani? Hanefi: Sizinde iyi bildiiniz gibi Beyhagi, Cveyninin msveddelerini okuduktan sonra Ona uzun bir mektup yazar. Mektubunda Cveyninin hatalarna iaret eden Beyhagi: mam afiinin terk ettii yani amel etmedii, delil olarak kullanmad hadislerin gizli kusurlarnn olduunu bir bir isbat eder. Bu mektubu kendi iin rehber kabul eden Cveyni de mam afiyi taklide devam eder ve eserini tamamlamaktan vazgeer.52 Sz konusu olayda bir hadis allamesi olan Beyhagi, Cveyninin hadislerini tahlil ediyor ve hadisle ilgili kriterleri de dikkate alarak ona bir takm tavsiyelerde bulunuyor. Bu, sahasnda uzman olan her alimden beklenen tabii bir tavrdr. Hadiseyi farkl mtalalara malzeme yapmak dorusu anlalr gibi deildir. ctihat Durumas Selefi: Siz -bu cevabnzla- mukallit alimlerin taklit devrinde yaayan mtehit fakihleri itihat yapmaktan alkoymadklarn sylemeye alsanz da tarih bunun zdd rneklerin maheri gibidir. rnein Osmanl Devletindeki yetkili alimlerin mutaassp Hanefilerden olumas bir ok mtehidin itihat yapmasna mani olmutur. Hadiseyi doru tahlil edebilmeniz iin farkl boyutlar dikkate almanz bir zorunluluktur. Hanefi: ddianzn hilaf- hakikat olmas, taklit hadisesini ideolojik kayglarla ele aldnz gstermektedir. Duruuna dair bir deerlendirme yapmak gerekirse unlar sylenebilir: Bakalarnda aradn bu yzden de bulma bahtiyarlna eremediin; meseleleri ok ynl tahlil etme zellii, itiraf edeyim ki sende tek bir ubesi ile dahi mevcut deildir. Bu yzden ekmek ve sudan ziyade, bende olmasn istediin eye muhtasn. Devlet-i Aliyyenin alimlerini yarglamadan evvel tabakat- fukaha kitaplarna baksaydn sylediklerinin gerei

yanstmadn grecektin. Zira sz ve davranlaryla bal bulunduklar mezhebin fetvalarn ictihadlaryla aan fakihler tenkit edildiklerinde, kendilerinin mtehit, yaptklar iinde itihat olduunu syleyince mukallit alimler tarafndan saygyla karlanmlardr. Konuyla alakal olarak Takprzade (.960/1553) akaikin de yle bir olay nakletmektedir: Sinan Paa (.891/1486) eyh bn el-Vefann (.896/1491) mritlerindendi. bn el-Vefa Hanefi olduu halde namazda besmeleyi aktan okurdu. Mftil-Enam Molla Grani (.893/1488) stanbul ulemasn bir gn camiye toplad, maksad bn el-Vefay mezhebe muhalif olan amelden alkoymakt. Meclise Sinan Paa da geldi, toplantnn sebebini rendikten sonra, Molla Grani ile aralarnda yle bir konuma geti: - Beklediiniz zat gelince Ben ictihat ettim ve ictihadm besmeleyi aktan okumam gerektirdi derse ne cevap vereceksiniz. -O mctehid midir? - Evet! Kuran- Kerimin tefsirini btn incelikleriyle bilir, Ktb-i Sitte ezberindedir ayrca ictihadn artlarn, usl ve kaidelerini de bilmektedir. - Sen buna ehadet edermisin? - Evet! - Kalkn arkadalar, byle ahidi olan birisine itiraz edilemez.53 Mntesip mtehitlerin ictihad yolundaki asil yryleri taklit devrinde de devam etmitir. Toplumsal basknn onlar yldrd iddias, her biri bir cesaret ve onur abi-desi54 olan o gzel insanlara saygszlktr. Crcaninin Fetvas Selefi: Konumann ilk fasllarnda drt mezhepten herhangi birini taklit etmenin caiz olduunu sylemitiniz. Madem bunlar bahsettiiniz zelliklerden dolay taklit edilmeye daha layktr, niin fakihler insanlarn kendi mezheplerinden baka mezheplere geilerine mani olmaya almlardr? Hanefi: Nasl yani? Selefi: Nasll aikar. Bir rnekle izah edeyim: Eb Bekir el-Curcani (. 522/1128) zamannda, Hanefi mukallitlerden birisi, afii bir adamn kz ile evlenmek istemi, kaynpeder olacak adam Hanefi mezhebini taklit eden damat adayna, ancak afii mezhebine gemesi koulu ile kzn verebileceini aksi takdirde bunun imkansz olduunu sylemi, bunun zerine Hanefi olan damat mezhep deitirerek kzla evlenmi. afii bir kadnla evlenebilmek iin, mezhep deitiren bu adamn durumu el-Curcaniye sorulduunda Crcani adamn gnahkar olduunu sylemitir. Madem drt mezhep haktr niin birinden tekine geen gnahkar kabul edilmektedir? Hanefi: Hadiseyi doru tehis edemediinizden yanl yarglara varyorsunuz. Crcaninin gnah dedii mezhep deitirmek deil, kadna ulamak iin dini bir meseleyi basite indirgemektir. Bu nevi bir mezhep deitirme dini meselelerin kutsalln ihlal eder. Naklettiiniz hadiseyle alakal Allame bn Abidin, Cveyni adna unlar sylemektedir Damadn nikah sahihtir. Fakat, mezhep deitirirken gnaha girmi olmasndan endie ederim. nk; mezhebini kk grd, bir kadn uruna onu terk etti. Eer kadnla evlenmek iin deil de, yapt bir itihat neticesinde mezhep deitirseydi bu hareketi takdir edilir, Allah katnda da sevap kazanrd.55 Grld gibi kar klan mezhep deitirme deil, deimenin eklidir. tihat neticesinde mezhep deitirene ise gnah deil sevap mjdelenmektedir. Mezhep deitiren Alimler Selefi: Eer mezhep deitirmek alimler nezdinde yanl mtalalara vesile olmasayd slam tarihinde mezhep deitiren bir ok alim olurdu. Fakat tabakat kitaplarnda bu tr bilgilere ulamak imkanszdr. mkanszlk ise yokluktan kaynaklanmaktr. Hanefi: Okumadnz meseleri reddetme hakkn size kim veriyor? Sonra nereden iddia ediyorsunuz alimlerin mezhep deitirmediini? Bu nevi bilgileri Bin Bazn, Useyminin kitaplarnda bulamazsn. Eer merakn, renme akndan kaynaklanyorsa ite buyur mezhep deitiren allamelerden bir ka: Maliki mezhebinin nde gelen fakihlerinden Abdulaziz b. mran el-Huzai (.234/848), mam afii Badata gidince mezhep deitirerek afii olmutur. Eb Cafer Tahavi (.321/933), nce afii mezhebine mensuptu, hayatnn ilerleyen yllarnda mezhep deitirerek Hanefi olmutur. Mehur muhaddis Hatib el-Badadi (.463/1070) Hanbeli iken, mezhep deitirip afi mezhebine; midi, Hanbeli mezhebinden afii mezhebine gemitir. Nahiv alimi Muhammed b. Dahhann (. 612/1215) bu konudaki durumu ise ilgintir. nk o Hanbeli iken afii olmu, halife oluna nahiv retecek bir alim isteyince de Hanefi mezhebine gemitir. Nizamiye medresesindeki nahiv krss boalnca, orada ders

okutabilmenin bir art da afii olmak olduundan tekrar afii mezhebine gemitir.56 Yukarda adn verdiimiz fakihler, bal bulunduklar mezhepler ierisinde ilmi kariyere sahip kiilerdi. mam Suyti (. 911/1505), kendinden nceki alimlerin; Maliki mezhebine mensup bir mukallidin, Hanefi ya da afii oluuna, sonra Hanbeli mezhebine geiine, ardndan tekrar Maliki mezhebine dnne tepki gstermediklerini sylemektedir. Suytiye gre onlar, bir mezhepten dierine geen kiiyi sadece mezhepleri oyuncak haline getirmesi durumunda eletirmilerdir.57 ekilde tadat etmek mmkndr: lMukallit iki ya da daha fazla mezhebin hkmlerini icmaya aykr ekilde bir araya getirip telfik yapmamaldr.58 l Mukallit, taklit edecei mtehidin ilmi adan stnlne inanmaldr.59 l Mukallidin zellikle ruhsatlarda taklit edecei mtehitlerin dini durumlarn yakndan bilip/tanmas gerekir. 60 l Mezhep deitirme ksmen olmamaldr. Buna gre, bir tek konuyla snrl olmamak artyla bir Hanefi, afii mezhebine geebilir. rnein, Hanefi mezhebine bal bir mukallidin vcudundan kan kan akar ve mukallit afii mezhebine uyarak bu kan ykamadan namaz klarsa, kld namaz btl olur. Her ne kadar mam afi, kann abdesti bozmadn sylese de, namazdan nce ykanmasnn vacip olduunu sylemektedir.61 l Mukallit, devlet bakanlar nezdinde itibar grmek, brokraside yksek bir konuma gelmek gibi dnyevi kayglarla mezhep deitirmemelidir. Byle yapan kimselerin durumu, sevdii kadnla evlenebilmek iin hicret eden ve bu yzden Allah Resul (s.a.v.) tarafndan yerilen adama benzer.62 Fukaha, dnyevi karlara dayal bu tr mezhepler aras geii tasvip etmemitir.63 Hatta, baz Ha-nefi fakihler byle birisinin tazir cezas almas gerektiini de sylemitir. l Gemek istedii mezhebi bal bulunduu mezhepten anlama asndan daha kolay bulan bir mukallidin de mezhebini deitirmesi gerektii, hatta nceki mezhebinde srar etmesinin haram olduu belirtilmitir. nk; mukallidin anlad bir mezhebe balanmas, bilgisiz bir ekilde nceki mezhebine devam etmesinden daha hayrldr.65 Hanefilerce meselede mtehit kabul edilen mam Tahavi (.321/933) afii mezhebinden Hanefi mezhebine gemitir. Tahavi, days ve mam afiinin talebesi olan Mzeninin fkh derslerine katlr ancak konular tam kavrayamadndan sk sk Eb Hanifenin kitaplarna mracaat ederdi. Tahavinin bu tavrnda rahatszlk duyan days Mzeni, bir gn ona Allaha yemin olsun ki; senden hibir ey olmaz der. Bu ifadeden alnan Tahavi Hanefi mezhebine geerek orada fakih olur ve zamanla deerli eserler kaleme alr. Hatta baz konularda da Eb Hanifeye muhalefet eder. Kendisine yneltilen zor sorular zdnde ise: Allah (cc) dayma merhamet etsin, eer yaam olsayd yapt yemininden dolay kendisine kefaret gerekecekti derdi.66 l Mukallidin, mezhebini dini ve dnyevi hibir gaye olmakszn deitirmesi de caizdir. Fakat, dini ve dnyevi gayelere bal olmakszn mezhep deitiren kii fakih olursa, bu durumda onun mezhep deitirmesi mekruh olur.67 nk; nceki mezhebini terk eden fakihin yeni mezhebini renmesi uzun zaman ister. Halbuki fakih, yeni bir mezheple ilgilenip zamann harcamak yerine bildikleri ile amel etmelidir.68 Mutlak anlamda mezhepler aras geii yasaklayan fakihler, tesbit ettikleri bu artlarla mezheplerin, insanlar tarafndan istismar edilmesine mani olmulardr.69 Yoksa bal bulunduklar mezhebi dierlerinden daha stn grdklerinden byle bir yaklam iinde olmu deillerdir. Selefi: Mctehitler hatadan masum deillerdir. Avam onlar taklit etmeye armak bir anlamda hataya ynlendirmektir. nk taklit edilen mctehidin ictihadnda isabet edip-etmedii kesin deildir. Allah Tealann Mslmanlara bu durumdaki kiileri taklit etmelerini emretmesi ise sz konusu olamaz. Hanefi: Mukallit, itihat edecek seviyede bir ilme sahip olmadndan onun hataya dme ihtimali, mtehidin hataya dme ihtimalinden ok daha yksektir. Sonra mctehidin hata etmesi avamla ayn deildir. Mctehit hataya dse bile sevap kazanr. Ayrca fkh kitaplar tedvin edilirken ayn konudaki farkl fetvalardan hangisinin daha muteber olduu tercih dirayetine sahip alimler tarafndan belirtilmitir. Fakat bunun anlalabilmesi iin fetva usul ilminin bilinmesi gerekir. Avam bu ilimden mahrum olduundan hkm direkt olarak btn grleri ieren fkh kitaplarndan deil de onlar okuyup anlayabilen fakihlerden (Naklul-Fetva) ya da fetva kitaplarndan renmelidir. Fukaha, mukallidin en doru ictihatla amel etmesi iin btn imkanlar hazrlamtr. Bu yzden, onun iin en gvenilir yol, bir mtehidi taklit etmektir. Ayrca, Kuran ve Snnetin aklanmaya muhta, zahir, nas, hafi, mkil vb. zelliklere sahip kapal ifadelerine itihadla aklk kazandrmann ciddi anlamda bir fkh melekesine sahip olmay gerektirdii unutulmamaldr. tihadn artlar ve nasl yaplacan bilmesi yle dursun, itihat olgusunun ne demek olduunu dahi tam kavrayamayan avam, itihadla sorumlu tutmak ve taklidi tercihlerinden dolay mriklerle

ayn kategoride deerlendirmek yle vahim bir durumdur ki; cehalet kelimesi onun bykln ifade etmede son derece kk kalr. Daha neler ve neler konuuldu. Fakat buradan sonras yerin azizliine urad. Noktalarla geitirdiimiz blmleri belki ilerde kitap apnda bir almann ierisinde okuyacaksnz. Fakat meraknz gidermek iin konumann son cmlelerini arz ediyorum: Selefi: Zihnen yoruldum. Tkendim desem daha doru olur. Snnet ve Cemaat alimlerinin eserlerini okumaym beni onlara kar marur etmiti. Fakat bu konuma, onlarsz slam anlamann nafile bir gayret olduunu bana gsterdi. imden adm bn Teymiye deil de Ebu Hanife ya da Muhammed b. dris afidir demek geiyor. Anladm ki tek doru anlay usul Snnet ve Cemaat alimlerine aittir. Allah Teala onlardan raz olsun. Hanefi: Amin. Dipnotlar: 1-Bkz. Ebu Velid Muhammed b. Ahmed bn Rd, Tehafutut-Tehafut, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 2003. 2-Eb Abdillah Muhammed b. Ebi Bekr b. Eyyub bn Kayym el-Cevziyye, lamul-Muvakkiin an Rabbil-Alemin, (tah. Muhammed Mutasmbillah el-Badadi), Darul-Kitabil-Arabi, Beyrut, 1996, II, 180. 3- Seyfuddin Ebl-Hasan b. Ebi Ali b. Muhammed midi, el-hkm f Uslil-Ahkm, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, t.y, III, 170. 4-Bkz. M. Mani b. Hammad el-Cuheni, el-Mevsuatul-Muyessere fi el-Edyan-i vel-Mezahib-i vel-Ahzab-i velMuasra, Darun-Nedvetil Alimiyye, Riyad, 2003, I, 139-157. 5-Eb Muhammed Ali b. Ahmed b. Sad bn Hazm, el-hkm f Uslil-Ahkm, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, ty, I-VIII. 6-bn Hazm, a.g.e., VI, 241. 7-bn Hazm, a.g.e., VI, 307. 8-bn Hazm, a.g.e., (bkz. Yazarn Biyografisi) I, 3. 9-bn Hazm, a.g.e., VI, 286. 10-bn Hazm, a.g.e., VI, 303. 11-Muhammed Sad Ramazan Bt, el-Lmezhebiyye Ahtru Bidatin Tuheddidu-eriatel-slamiyye, Mektebetul-Farabi, Dmek, ty, s.66. 12-Kuran, Bakara(2), 170. 13-Kuran, Zuhruf(43), 23. 14-bn Hazm, a.g.e., I, 286. 15-Muhammed brahim Hafnv, Tabsirn-Nceba bi Hakikatil-ctihad vet- Takld vet-Telfik vel-ft, DarlHadis, Kahire, 1995, s.207. 16-Kuran, Zmer(39), 17-18. 17-Eb Bekir Muhammed b. Ahmed b. Ebi Sehl es-Serahsi, Usl, (tah. Ebl-Vefa el-Afgni), Darul-Kutubillmiyye, Beyrut, 1993, I, 329; Muhammed b. Ali evkn, rdl-Fuhl, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, ty, s.49; Zeydan, el-Vecz, s.171. 18-Bt, a.g.e., s.72. 19-Bkz. Fahruddin Muhammed b. mer Rzi, et-Tefsirul-Kebr, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1990, XIV, 297. 20-evkni, rd, s.400. 21-evkni, rd, s.400. 22-evkni, rd, s.400. 23-evkni, rd, s.400. 24-evkni, rd, s.400. 25-Kuran, Nisa(4): 59. 26-Yusuf Krdvi, Fetv Musr, Daru Ulin-Nh, Beyrut, ty, II, 116. 27-Karlatrma iin bkz. Muhammed Reid Rza, Tefsirul-Kuranil-Hakm, (Menar), Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1999, V, 179. 28-Kuran, Tevbe(9): 31. 29-bn Hazm, a.g.e., VI, 302. 30-bn Hazm, a.g.e., VI, 305.

31-Bt, a.g.e., s.66-67. 32-Ahmed Zafer Tahnevi, Mukaddimt-u lais-Snen, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1997, XX, 17. 33-Krdvi, a.g.e., II, 114. 34-Muhammed brahim Ahmed Ali, el-Mezheb indel-Hanefiyye, Mekke, ty, s.74. 35-Krdvi, a.g.e., II, 113. 36-Krdvi, a.g.e., II, 113. 37-bn Kayym, a.g.e., II, 178. 38-Nureddin Ebl-Hasan b. Muhammed Ali el-Kri, Feth-u Bbil-naye bi erhin-Nukye, Darul-Erkam, Beyrut, 1997, III, 48. 39-bn Mace, 1/Mukaddime, 17 (I, 81, H.no: 224). 40-Vehbe Zuhayl, Uslil-Fkhil-slami, Darul-Fikr, Beyrut, 1998, II, 1157. 41-Kuran, Enam(6): 159. 42-bn Hazm, a.g.e., VI, 244. 43-Bt, a.g.e., s.66. 44-Ebu shak ibrahim b. Ali b.Yusuf Firuzabadi irazi, el-Mhezzeb fi fkhil-mami-afii, Beyrut, 1995, I, 51; bn Rd, Bidayetl-Mctehid, Beyrut, 2000, I, 44-45; Eb Muhammed Abdullah b. Ahmed b. Muhammed bn Kudme, el-Mugni ala Muhtasarl-Hraki, (tah. Muhammed Ali ahin), Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1994, I, 153-154. 45-bn.Rd, el-Bidaye, I, 45; bn Kudame, a.g.e., I, 153-154; Serahsi, el-Mebst, Darul-Fikr, Beyrut, 1986, 6768. 46-Abdulvahhab Hallf, lmu Uslil-Fkh, Lbnan, 1942, s. 144. 47-bn Rd,el-Bidaye, I, 45; bn Kudame, a.g.e., I, 153-154; Serahsi, el-Mebsut, 67-68. 48-bn Kudame, a.g.e., I, 110-l18; bn Rd, el-Bidaye, I, 20; Hafnavi, a.g.e., s. 217. 49-Karlkl deliller iin bkz. Ali el-Kri, a.g.e., I. 50-Hafzud-Din b. Muhammed el-Kerderi, Menkib-u Ebi Hanife, Darul-Kitabil-Arabi Beyrut, 1981, II, 221-222. 51-Alauddin Ebu Bekir b. Mesud Kasani, Bedaius-Senai, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1997, II, 622. 52-Abdul-Vahhab b. Ali bn Sbki, Tabakt-afiiyyetil-Kbr, Msr, 1967, V, 77-90. 53-Ahmed Isamddin Takprlzade, e-agaikun-Nmaniyye, stanbul, ty., s. 73; Hayreddin Karaman, slam Hukuk Tarihi, s. 296. 54-Karaman, a.g.e., s. 298. 55-Muhammed Emin bn Abidin, Reddl-Muhtar alad-Drril-Muhtar, Darul-Fikr, 1979, IV, 80. 56-Abdulvahhab b. Ahmed b. Ali arani, , el-Mzanul-Kbr, Darul-Kutubil- lmiyye, Beyrut, 1998, I, 50; Hafnv, a.g.e., s.240-241. 57-arn, a.g.e., I, 50. 58-arn, a.g.e., I, 49; Hafnv, a.g.e., s.239. 59-arn, a.g.e., I, 49; Hafnv, a.g.e., s.240. 60-arn, a.g.e., I, 49; Hafnv, a.g.e., s.240. 61-arn, a.g.e., I, 50. 62-bn Mesud diyor ki: Bizim zamanmzda Umm Kays isimli bir kadnla nianlanan bir adam vard, kadn ona evlenmek iin hicret etmeyi art kounca kadnla evlenebilmek iin hicret etmiti.Bu yzden biz ona Umm Kays iin hicret eden adam derdik. ihabuddin Ebl-Fadl Ahmed b. Ali b. El-Askalni bn Hacer, Fethul-Bri bi erhi Sahihil-Buhri, Daru hyait-Trasil-Arabi, Beyrut, 1998, I, 13; Eb Tayyib Muhammed emsul-Hak Azimbdi, Avnul-Mabud erhu Sneni Ebi Davud, Darul-Fikr, Beyrut, 1995, VI, 298-299; Nevevi, a.g.e., VII, 48. 63-arn, a.g.e., I, 52; Hafnv, a.g.e., s.243. 64-bn Abidin, Reddl-Muhtar, IV, 80. 65-arn, a.g.e., s.53. 66-Abdulli Muhammed b. Nizameddin Muhammed Leknevi, el-Fevidl-Behiyye f Tercimil-Hanefiyye, DarulErkam, Beyrut, 1998, s.59-60. 67-arn, a.g.e., I, 53. 68-arn, a.g.e., I, 53. 69-bn Abidin, Reddl-Muhtar, IV, 80.

12 May, 2008

Sahabe Mdafaas (A YA KARI)


Bir pazartesi gecesiydi. Fatihin evresinde Halie bakan bir evde drt kesi kitaplarla dolu bir odada Usul-u Fkh okuyorduk. Aslnda baka dersler de vard okuduklarmz arasnda. Fakat bahse konu olan zamanda, rahlelerin zerinde sadece Usul kitaplar bulunuyordu. Dersin son anlarna doru ieriye uzun boylu, krk yalarnda birisi girdi. Selamlatk. Bo bir yere oturup dersi dinlemeye balad. Fatiha dedikten sonra, nereli olduunu sordum. Azeriyim fakat randa ikamet etmekteyim dedi. Ne ile itigal ettiini sorunca; tahsil iin bulunduu btn mektepleri uzun uzun tdat etti. Bunlar arasnda teehht miktar bulunduklar da vard. Anlalan ya da anlatlmak istenen karmzdakinin sk bir molla olduuydu. Eln bir niversitede ders okutmaktayd. Mollann ifadeleri heyecanl olduunu ihsas ettirmekte idi. Mnazara yapmaya geldii her halinden belliydi. Harici hadiselere dair birka kelam henz etmitik ki meramn yani geliinin nedenini izhar etti; Ben dedi, sizinle asrlarn davasn yani Ehl-i Snnetle ia arasnda ihtilafa sebep olan mamet meselesini, Hz. Aliye (r.a.) kar(!) olan sahabenin durumunu konumaya geldim. Karmzda, okuduu mantk ilminin kudretine snan bir ii Molla vard. Kendince hakl olduunu ve btn Mslmanlarn da onun gibi inanmas gerektiini iddia ediyordu. eitli mekanlarda tartt Snnilerin suallerini yantlayamadn, sukt ederek bir anlamda haklln kabul ettiklerini sylyordu. Hdiselere bu zaviyeden bakan ve anlamamada srar eden marur ii Mollaya, slamn hakikatini bildirmek haktan te bir vazife olmutu. Fakat mnazarann ilmi usuller erevesinde cereyan edebilmesi iin bir takm esaslar tayin etmek gerekliydi. Teklifimiz zerine delillerin Kuran ve Snnetten getirilmesini, sahabenin rivayet ettii, senedinde problem olmayan hadislere muhalefet edilmemesini kerhen de olsa kabul etti. MAMET ii: Mslmanlarn din ve dnya ileri ile alakal devlet bakanl sistemi olan mametin ne olduunu tesbit, atanacak kiiyi tayin, eri hususlarn ileyii, deiim ve ziyadelikten korunmas, Allah Tealaya vaciptir. Cenab- Hakk adna vcbiyet kesp eden bylesine mhim bir konuda nass bulunmamas, imametin kime ait olduunun tayin edilmemesi muhaldir. Sahabenin nemli bir blm bu husustaki nasslar redderek irtidat etmitir. Snni: Her hangi bir hususun Cenab- Hakka vacip olduunu iddia etmek ayn zamanda Onun aciz olduunu da kabul etmek anlamna gelir. Eer bahsettiiniz husus vacipse muhakkak ki onu vacip klan bir g vardr. Bu durumda Cenab- Hakkn zerinde bir otorite kabul etmi oluyorsunuz ki bu insan kfre gtrr. O (c.c.) her eyin hak ve yetkisini snrlandrr fakat kendisi snrlandrlamaz. Bu yzden imametin ne olduunu tespit ve kime ait olduunu tayin, ancak mslmanlara vaciptir. Devlet bakann tayin etmenin Allah Tealaya deil, mmete vacip olduunu gsteren deliller balamnda unlar sylenebilir: Allah Raslnn (s.a.v.) ahirete irtihalini takip eden sre ierisinde mmetin yapt ilk i devletin bana kimin geeceini belirlemek olmutur. Sahabe halife tayinini en mhim vazife kabul etmitir. Nitekim Hz. Ebu Bekir (r.a.) henz Efendimiz (s.a.v.) defnedilmeden u meyanda mehur bir hutbe irat etmitir: Ey insanlar! Kim Muhammede (s.a.v.) ibadet ediyorsa bilsin ki O vefat etmitir. Kim de Muhammedin (s.a.v.) Rabbine ibadet ediyorsa bilsin ki O (c.c.) Hayydr ve asla lmeyecektir. Bu dinin ilerini yrtecek bir emirin olmas gerekir. Dnn, grlerinizi getirin.[1] Hz Ebu Bekiri dinleyenler doru sylyorsun dediler; Grlerini onayladlar ve bu hususta ittifak ettiler. O an, Allah Raslnn (s.a.v.) tekfin ve techizi en mhim meseleydi. Fakat sahabe bunlar brakp imamet meselesini halledebilmek iin Ben-u Saide ardanda topland.[2] Bu, sahabenin ehem mhim karlatrmas yaptna ve sorumluluklar itibariyle imameti ehem grdne tanklk eder. Allah Teala cezalarn ikamesini, slam corafyasnn mdafaasn, ordularn ihzarn, devletin bir nizam dahilinde ilemesini emretmektedir. Btn bunlar devlet bakann mevcudiyetine baldr. Sz konusu hususlar vacipse onlarn tahakkuku iin gerekli olan devlet bakann tayini de vacip olur. Cemiyet iin mukadder olan zararlarn defi, faydalarn temini devlet bakannn varlyla mmkndr. Gleri yettii lde zarar def etmek mslmanlara vacip olduuna gre imamete kimin geleceini tayin de vacip olur. Aksi halde cemiyette anari zuhur eder. nsanlar ekyaya kar can ve mallarn korumaktan, din ve dnya

ilerine vakit ayramazlar. Bu durum, dinin terk edilmesine Mslmanlarn yok olmasna yol aar.[3] Bu hususta icma vardr. Yani Snnet ve Cemaat alimleri de halifenin tayini vaciptir diyorlar. Fakat bunu, sizin gibi Allah Tealaya deil mmete tahsis ediyorlar. mametin aidiyetiyle alakal nassa gelince; Ben-u Saide ardanda mesele konuulurken sahabeden tek bir kii kp da imamet u ayetin ak delaletiyle falanca sahabiye aittir dememitir. Bilakis kibar- sahabe birbirine biat etmeyi teklif etmitir; Hz Abbas Aliye Uzat elini sana biat edeyim. nsanlar Peygamberin amcas yeenine biat etti derler. demitir. Hz mer, Ebu Ubeydeye ayn teklifi yneltmitir. Hz Ebu Bekir ise ne yapmalar gerektiini soranlara; mer ya da Ebu Ubeydeye biat edilmesini telkin etmitir. Btn bunlar, sylediiniz meyanda bir nassn olmadn gstermektedir. Hem sonra iaya ait kitaplar Hz Ebu Bekiri anlatrlarken Onun korkak bir adam olduundan bahsederler. Bu iftirann bir an doru olduunu kabul edelim. Bu durumda Halilfeye eer yanl yaparsan seni kllarmzla dzeltiriz. diyen sahabenin imamet ile alakal bir nassn mevcudiyetine ramen Hz Ebu Bekirin (r.a.) konumasna ya da seilmesine sessiz kalmalar mmkn mdr?! Ya da O byle bir eye cesaret edebilir mi idi?! Allah Tealann sahabi olma erefine erdirdii o mbarek ve mbeccel kuan, Efendimizin (s.a.v.) ahirete irtihalinden birka saat sonra imametle alakal nasslar reddederek toptan irtidat etmesi nasl sylenebilir?! mam Razinin de naklettii gibi Gulat- iann Allah Raslnn (s.a.v.) irtihalinden geriye sadece on kadar sahabi kald. iddias kaytlara, insanlk tarihinin en byk iftiralarndan biri olarak gemitir.[4] iann Hz. Ali in Kulland Delil Ebu Bekire aret Etmektedir ii: Ben-u Saide ardanda ve dier yerlerde Hz. Alinin hilafetine iaret eden deliller serdedilmitir. Fakat, malum sahabiler onlara itibar etmemitir. Bu husustaki deliller balamnda unlar syleyebilirim: Sizin dostunuz ancak Allahtr, Rasldr (s.a.v.), iman edenlerdir; onlar ki Allahn emirlerine boyun eerek namaz klar, zekat verirler.[5] Bu ayet, ruk halinde iken yanna gelen dilenciye yzn veren Hz. Ali (r.a.) hakknda inmitir. Ayette ki veliyy kelimesi, ileri idare eden (mutasarrf) anlamndadr. Buna gre mana u ekildedir; Ey mminler! ilerinizin idarecisi Allah, Rasl (s.a.v.) ve namaz klmak-zekat vermek gibi sfatlarla anlan falanca mminlerdir. Ayet, Hz. Ali hakknda indiine gre veliyy kelimesinin muhatab da odur. Ayrca velayetin yardm anlam ieren versiyonu da her hususa amildir. Mana nasl verilirse verilsin her halukarda Hz. Ali mmetin btn ilerinin velisidir. Bu da devlet bakan Onun olmas gerektiine iaret eder. Snni: Ayette zikredilen veliyy kelimesinin her iki anlamnn; -yardm eden ve mutasarrfn- birlikte kullanlmas caiz deildir. Hdise usul-u fkhn ilgi alanna girer ki, o da mterek lafz iki anlamyla birlikte kullanmaktr. Veliyy kelimesini sizin yaptnz gibi mutasarrf anlamnda deil, yardm eden/dost anlamnda kullanmak gerekir. nk ayetin ncesi ve sonras sizin mana ediinize uygun deildir. Nitekim ayetin banda Cenab- Hakk; Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanlar dost edinmeyin (veliyy/evliya).[6] buyurmaktadr. Burada ki veliyy/evliyadan gaye, Yahudi ve Hrstiyanlar mallarnzda ve vicdanlarnzda mutasarrf deil hayatnzda dostlar/yardmclar edinmeyin demektir. Allah Teala Ehl-i Kitapla dostluu en st perdeden yasakladn gstermek iin de, yasaklanan velayetin (dostluun) mslmanlarca hangi koordinatlar erevesinde anlalmas gerektiini bildirmektedir: Sizin dostunuz ancak Allahtr, Rasldr (s.a.v.), iman edenlerdir. Yani Hz. Alinin imametini isbat iin getirdiiniz ayetteki velayet dostluk anlamndadr. Sz konusu[7] ayetin devam da tevilinizin aleyhine delildir: Ey iman edenler! Sizden nce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kafirleri dost edinmeyin. Grld gibi Allah Tealann yasaklad velayetten maksat, dostluktur. Kimlerle dost olamayacaklar bildirilen mslmanlara sz konusu ayetle kimlerle dost olduklar belirtilmektedir. Dolaysyla Maide 55teki ayette geen veliyyden murad; yardmcdr.[8] Ayrca ayetin ini sebebiyle alakal farkl sahabilerin adlar da zikredilmektedir. Hz. Ebu Bekire (r.a.) iaret ettiine dair sahih rivayetler vardr. Muhal farz, veliyy ile alakal teviliniz doru olsa dahi bu Hz. Alinin (r.a.) deil, Hz. Ebu Bekirin hilafetini teyit eder. En Dorunun En Yanl Tevili ii: ra sresinin yirmi nc ayeti ( De ki: Ben buna karlk sizden akrabalk sevgisinden baka bir cret istemiyorum. ) Hz. Aliyi sevmenin gerekliinden bahsetmektedir. Fakat Hz. Ebu Bekir ya da Hz. mer iin benzer muhtevada bir ayetin varlndan sz edemezsiniz. Snni: Hz. Alinin hilafetine delil olarak gsterdiiniz ayetle alakal farkl tefsir yaplmtr. Bunlarn en zayf ise Ehl-i Beytle alakal olandr. Kald ki o da Hz Aliyi deil btnyle Ehl-i Beyti sevmeyi talep etmektedir.

Ayetle alakal farkl tefsirden birincisine gre mana: Hi olmazsa sizinle akrabalmdan dolay (Ey Kurey) haklarma sayg gstermenizi isterim. eklindedir. bn-i Abbas bir soru zerine, Said b. Cbeyrin sz konusu ayette geen illel-meveddete fil-kurba ibaresinden muradn li Muhammed akrabaldr demesini aceleyle sylenen bir ifade kabul ettiini bildirmi ve tashihi mahiyetinde unlar sylemitir: Kureyten hibir soy yoktur ki Allah Raslne (s.a.v.) akrabal olmasn.[9] Buna gre mana: Nbvvetle alakal hukukumu tanmyorsunuz, bari aramzdaki akrabalk hukukuna sayg gsterin, eklinde olur. kinci mana: Benimle akrabal olanlar sevmenizi isterim. Said b. Cbeyrin verdii anlam bu erevededir. Sizce malum olan hususi bir evrede bu ayeti Hz Ali ve Fatma nesline ait klmak istemitir. nc mana: Yaknlkta sevgi, gzel amellerle Allah Tealaya yaknlk noktasndaki sevgidir ki buna gre ayetteki kurbadan maksat nesep, soy yaknl deil kurbet yani Cenab- Hakka yaknlktr. Bu mana hem genel geer hem de ayetin siyak sibakna daha uygundur. Ayette Hz. Ali ile alakal hususi bir ifade olmamasn nasl gz ard eder ve hatanzdan hareketle eyhaynde eksiklik ararsnz? stidlal ettiiniz bu ayet gryorsunuz ki Hz. Aliden bahsetmiyor. Bu durum Onun adna bir eksikliktir mi diyeceiz? Hayr. Hz. Aliden bahsetmemesi nasl Onun adna bir eksiklik deilse Ebu Bekir ve merden sz etmemesi de ayn ekilde Onlar namna bir noksanlk deildir. Kuran- Hakim Ebu Bekirden bahsederken Ona (r.a.); kinin ikincisi[10] diyor. Kurani sralamada Allah Raslnden (s.a.v.) sonra hemen O geliyor. Hz. merle alakal ise Allah Rasl (s.a.v.); Eer benden sonra Peygamber olsayd muhakkak mer b. Hattab olurdu.[11] buyuruyor. lki Kurann ifadesi ikincisi ise sahih bir hadis. Bunlara kar sizin syledikleriniz ise, hususi mahfillerde ia tarafndan uydurulan tevillerden ibarettir. Nelerle neyi kyas ediyorsunuz. ADR HUM ii: Ayetin Alinin hilafetine delaletine itiraz ediyorsunuz. Peki delaleti ak olan hadis-i eriflere ne diyeceksiniz? Mesela adr hum hdisesi Allah Rasl (s.a.v.) Veda Haccndan dnerken Mekke ile Medine arasnda Cuhfede yer alan blgede deve semerlerinin bir araya getirilmesini emreder, zerlerine kar ve ashabna yle buyurur: -Ben sizlere canlarnzdan daha yakn deil miyim? - ylesin ya Raslellah (s.a.v.). - Ben kimin Mevlas isem Ali de onun Mevlasdr. Allahm! Aliye dost olana sahip k, dmanlk edene dman ol, Ona yardm edene yardm et, Ondan yardmn esirgeyeni hizlana urat![12] Hadiste geen Mevla kelimesinin eitli anlamlar vardr. Bu balamda unlar sylenebilir: Kle azat eden, azat edilen, komu, amcaolu, yardmc, yemin eden, idareye daha layk olan kii Fakat hadiste zikredilen Mevla kelimesinin idareci anlamnn dnda bunlarn hi biriyle en kk bir mnasebeti yoktur. Velayet, siyasi ilerde tasarruf, cemiyete idareci kimliiyle mdahil olmak ve benzeri anlamlar, imamet makamna sahip olan kiinin vazifeleri arasndadr. Efendimiz (s.a.v.), bu hadis-i erifle Aliyi mmete Mevla yani halife olarak bizzat atamtr. Snni: Bu rivayetin banda ve sonunda iann eklemeleri vardr. Nitekim muhakkik muhaddisler hadisin shhatini tenkit etmektedirler. stelik Buhari ve Mslim hadisi hi nakletmemektedir. Nakledenler de sizin Hz. Alinin imametine delil olarak kullandnz ilk ksm rivayet etmemektedir. Bu durumda son ksmda yer alan Allahumme vli men vlhu deki vlinin anlamnn; Aliye dost/yardmc olana yardm et eklinde olmas iaret etmektedir ki hadisin banda yer alan Mevla kelimesi de yardmc/dost anlamndadr. Nitekim Kuran- Hakim, mevla ile ayn kkten gelen evliya[13] kelimesini dostlar/yardmclar anlamnda kullanmaktadr. Hadiste Hz. Alinin imametine iaret eden kk de olsa bir iaret yok. Muhal farz, olsa bile Hz. Ebu Bekirin halife olduuna dair icma var. stelik bu icmann iinde Hz. Ali de var. Haber-i ahad olmadan teye gemeyen, Buhari ve Mslimin de rivayet etmedii, edenlerin de sizin eklemeleriniz olmakszn naklettii bir rivayetin icma karsnda deeri ne olabilir ki? Bu hadisin doru anlalabilmesi, sylenmesine sebep olan olayla birlikte deerlendirilmesine baldr. Yani burada arka plan (sebeb-i vurud) bir zarurettir. Hadisin vruduna sebep olan olay yle gelimitir: mran b.

Hasin? diyor ki, Allah Rasl (s.a.v.) Hz. Alinin komutasnda bizi cihada gndermiti. Hz. Ali esir alnan cariyelerden birini idaresi altna ald. Onunla birlikte cihada kan drt kii hdiseyi Allah Raslne (s.a.v.) ilettiler. Efendimiz (s.a.v.) bundan ok zld ve yle buyurdu: Aliden ne istiyorsunuz? Ali bendendir. Ben de Ondanm. Benden sonra O her mminin (mevlas) yardmcsdr.[14] Hz. Ali ile alakal olan bu hadis-i erif Ona kar yaplan hakszln izalesini talep etmekte ve mminleri Onu sevmeye armaktadr. Bu ar sadece Hz Ali ile snrl deildir. Ayn ar taraf- Risaletten sizin rivayetlerini reddettiiniz Ebu Hureyre iin de yaplmtr. Bu nevi hadisler mukteza-i hale gre serdedilmilerdir. Tpk farkl zamanlardaki sorular Allah Raslnn (s.a.v.) artlar dikkate alarak deiik tanzim etmesi gibi. Mesala Hangi ibadet daha faziletlidir? sualinin muhtelif zaman ve zeminlerde ki farkl cevaplar bunun en bariz rneidir. Sonra hadis mecmualarnn yan sra Kuran- Hakimde mminlerin birbirlerini sevmelerinin gerekliliiyle alakal ayetlerle doludur. Yani sevilmesi talep edilen kii sadece Hz Ali deil, topyekn ashaptr. Hz. Alinin Hz. Haruna Benzetilmesi ii: Allah Rasl (s.a.v.), Hz. Aliyi kastederek buyuruyor ki; Benim yanmdaki konumun Musann (a.s.) yanndaki Harun (a.s.) gibidir. Ancak benden sonra peygamber gelmeyecektir.[15] Kendisinden sonra peygamber gelmeyeceini bildirilen Efendimiz (s.a.v.) Musann (a.s.) yanndaki Harun (a.s.) gibi ibaresiyle Hz. Alinin yetki alannn idari ilerle alakal olduunu ihsas ettirmektedir. Bu da Onun halife olmasn gerektirir. Snni: Bu hadis Hz. Alinin deil Hz Ebu Bekirin imametine delalet eder. yle ki; Efendimiz (s.a.v.) Tebk seferine karken ordunun bana Ebu Bekiri imam olarak atamt. Medineye de Muhammed b. Meslemeyi emir brakmt. Hz Aliyi ise kendisi Tebkte kald mddet ierisinde Ehli Beytin ileriyle alakadar olmas iin grevlendirmiti. Fakat mnafklar Hz. Ali hakknda gayri ahlaki szler sarfettiler. O da bunlara ierlendi, silahn ald ve Medineye mil uzaklktaki Crf? denen yerde Allah Raslne (s.a.v.) yetiti. Efendimize (s.a.v.) mnafklarn szlerinden rahatsz olduunu ve harbe katlmak istediini bildirdi. Bunun zerine Peygamberimiz: Benim yanmdaki konumun Musann (a.s.) yanndaki Harun (a.s.) gibidir, diyerek[16] Medinede brakt Hz. Aliyi teselli etti. Allah Raslnn (s.a.v.) kendisini Hz. Musaya (a.s.) Aliyi de Hz. Haruna (a.s.) benzetmesi, Musann (a.s.) Tura giderken yerine Harunu (a.s.) vekil brakmas cihetiyledir. Fakat burada Alinin sorumluluk alan Haruna (a.s.) gre daha hususidir. nk Harun (a.s.) btn mmetten mesl iken, Hz. Ali sadece Ehl-i Beytin ileriyle alakadar olacaktr. Eer Medinede braklmak halife olmaya iaret etseydi bu durumda Medineye emir olarak atanan Muhammed b. Meslemenin (a.s.) halife olmas gerekirdi. Ya da ashaba namaz kldrma vazifesini stlenen Ebu Bekirin Ayrca Allah Rasl (s.a.v.) Medine dna ktklarnda genellikle yerine ama sahabi Abdullah b. mmi Mektumu brakrd.[17] Buna gre baka birisi de halife Abdullah b. mmi Mektum olmalyd diyebilir. Btn bunlardan te, Hz. Ali bu grevlendirmede pasif bir konumdadr. Kendisine ev ileriyle alakadar olmas telkin edilmitir. Halifelerin slamdan nceki Halleri ii: Hz. Ali, iman etmeden nce bir an dahi kfr zere yaamad. Fakat ayn eyi Ebu Bekir ya da mer iin syleyemezsiniz. Bu zaviyeden bakldnda Hz Alinin bariz stnl vardr. Bu yzden halifelik ncelikle Onun hakk olmaldr. Snni: Sizin mantnzla hareket edildii takdirde Mslman bir ailede doan her ocuk ashaptan daha stndr. nk sahabenin ounluu sonradan Mslman oldu, Mslman bir ailede doup-lenlerse hayatlarnn balangcndan sonuna kadar Mslman olarak yaadlar. Ne var ki Allah Raslnn (s.a.v.) hadisi bu mantn yanl olduunu bildirmektedir. O (s.a.v.) ashabn sair insanlarla mukayese sadedinde buyuruyor ki; Nefsim kudret elinde olan Allaha yemin ederim ki her hangi biriniz Uhud da kadar altn infak etse onlardan birinin bir mdd, hatta yarm mdd sadakasna yetiemez.[18] nk Onlar, -yine Fahr-i Kainat Efendimizin (s.a.v.) ifadesiyle- btn zamanlarn en hayrl kuadr.[19] Ayrca Hadis-i erifler tvbenin gemite yaplan btn gnahlar kesip attn bildirmektedir. Buna ramen byle konumanz bana acaba muhatabm Hz. Ebu Bekir ya da Hz. merin tvbelerini kabul etmeme gibi ilahi bir yetkiyle mi mcehhezdir kanaatinin olumasna sebep oldu. Akrabalk Referans Olsa di Halife Hz. Abbas Olurdu ii: Hz. Ali, Allah Raslnn (s.a.v.) amcasnn olu, kz Fatmann ei ve de ahiret kardeidir. Btn bunlar Onun (r.a.) stnlne iaret etmektedir. Benzer meziyetleri baka hangi sahabi de grebilirsiniz?

Snni: Eer karabet cihetiyle Allah Raslne (s.a.v.) yaknlk devlet bakan seilmek iin gerekli olsayd halife, Hz. Ali deil, Efendimizin (s.a.v.) amcas Abbas olmalyd. nk amca, kiiye amcaolundan daha yakndr. Fakat kimse Hz. Abbas adna byle bir iddiada bulunmamtr. nk slamda stnlkler neseplere gre deil ilim ve takvaya gre ayarlanmtr. Ayrca krallkla ynetilen lkelerde esas olan, bir sistemi slam adna balayc kabul etmek beeri olan ilahi olandan daha stn kabul etmek anlamna da gelir. Hz. Ali bahsettiiniz zelliklerle nasl erefyab olduysa benzer hususiyetler eyhayn iinde geerlidir. Hz Ebu Bekir, dnya ve ahirette Allah Raslnn (s.a.v.) ei, Cebrailin selamlad ve hakknda tam on ayet getirdii Hz Aienin babasdr. Hz. merin kz Hafsada Efendimizin (s.a.v.) eidir. eyhaynn Hizmeti ii: Allah Raslnden (s.a.v.) sonra slama en byk hizmeti Hz. Ali yapmtr. Teblide de, muharebede de en nde O vardr. Kale kaplar Onun elleriyle almtr. Saadet Asrnn hangi ubesine bakarsanz bakn grrsnz ki, Ali (r.a.) olmak adeta her yerde en nde durmak demektir. Ayn eyleri eyhayn iin sylemek mmkn deildir. Snni: Muhakkak ki Hz. Ali byk hizmetlere imza atmtr. Fakat Hz. Ebu Bekir ile merin yapt hizmetler gerek keyfiyet ve gerekse de kemmiyet asndan ok daha ileri derecededir. Sylediklerimizi daha somut bir erevede izah etme gerekirse unlar sylenebilir: Ebu Bekrin (r.a.) slama olan pazarlksz teslimiyeti o kadar itendi ki Allah Rasl (s.a.v.) hi tereddt etmeden Onun mal zerinde kendi mal gibi tasarrufta bulunurdu. Mslman olduu gn yanndaki krk bin dirhemi infak etmiti. [20] Ezilen Mslman kleler Onun paralaryla azat olmutu. Sehl ve Sheylden satn alnan Mescid-i Nebevinin arsa paras Onun altnlaryd. Allah Raslnn (s.a.v.) ahirete irtihali ardndan balayan irtidat hareketleri Onun mukavemetiyle etkisiz hale getirildi. Namazla zekatn arasn ayrp Biz zekat vermeyiz diyenlerle o harp etti. Yemamede MseylemetlKezzab yere seren Halid b. Velid (r.a.) Onun komutanyd. Dolaysyla Mseylemeyi ldren Hz Vahi de Onun askeriydi.[21] Yemame sonras gndeme oturan Kuran nasl korunacak endielerini izale eden Kuran Kerimin cem edilii Ebu Bekirin (r.a.) emriyle (Hz. merin (r.a.) teklifi) oldu.[22] Hz. mer (r.a.) zamanda slam yeni iklimlere ald. Mslmanlar yeni lkelerle tant. Byk ftuhat yapld. slam devleti kurumsallat. Farkl kltrlerle bir arada olmann doal sonucu olarak ortaya kan sorunlar yapt ictihatlarla at. slam hayata mdahil kld. Hanefi, Maliki ve afii mezhebinin bir ok esas Hz. merin o ictihatlarna dayanmaktadr. Nitekim Hanefi mezhebinin isnadgah Abdullah b. Mesudun hocas Hz. mer idi. Allah Raslnn (s.a.v.) vaz ettii ller dahilinde oluan mehur drt mezhepte eyhaynin etkisi barizdir. Bu yzden fkhn gelimesinin hakiki sebeplerinden biri de onlardr. Yaplan btn hasenata ortaktrlar. Ne var ki eyhaynin yapt hizmetler cinsinden Hz. Ali pek bir ey yapamamtr. Devr-i hilafetinde hibir kfr diyar fethedilememitir. nk neredeyse btn mesaisini i karklklar izale etmeye hasretmitir. ii: Madem slam dnyasnda yaplan btn hasenata ortaktrlar Muaviyenin (r.a.) olu Yezidin Kerbelada Hz. Hseyini (r.a.) ehit etmesine de ortak mdrlar?. Snni: Nasl ki Hz. Ali Efendimiz, Ona aidiyet iddiasnda bulunan mamiye, smailiyye ve Zeydiyyenin sapklklarna ortak deildir. Tpk bunun gibi eyhaynde Yezidin fiillerinden mesul deildir. EBU BEKRN HLAFET ii: Hz. Alinin imametine dair getirdiim rivayetlerin tamamn indi teviller olarak nitelediniz. En azndan iann indi de kabul etseniz bu kadar delili var. Ehl-i Snnetin Hz Ebu Bekirin hilafetine dair tek bir delili mevcut mudur? Beni Bulamazsan Ebu Bekire Sor Snni: Hz. Ebu Bekirin ilklerin imam olduuna dair Fahri Kainat Efendimizden (s.a.v.) mervi bir ok haber vardr. Onlardan bir kan tadat edersek unlar syleyebiliriz; Allah Rasl (s.a.v.) Benden sonra Ebu Bekir ve mere uyun buyurmaktadr.[23] Efendimizin (s.a.v.) mmetten Ebu Bekir adna talep ettii iktida dini ve dnyevi btn ileri kapsamaktadr. Bunun iin de Ebu Bekirin idare makamnda olmas gerekmektedir. Oras ise imamettir. Devr-i Risalette Efendimizin (s.a.v.) yanna bir kadn gelir. Ayrlrken, Allah Rasl (s.a.v.) tekrar gelmesini syler. Kadn, sanki lm kastederek Geldiimde seni bulamazsam ne yapaym Ya Raslellah (s.a.v.) diye

sorar. Efendimiz (s.a.v.) ; Beni bulamazsan Ebu Bekire git, diye karlk verir. Allah Rasl (s.a.v.) kendisinden sonra mmetinin sorularnn muhatab Ebu Bekiri gsterir. Enes b. Malik naklediyor; Benu Mustalik kabilesi Senden sonra zekatlar kime vereceiz? diye sormak iin beni Allah Raslne (s.a.v.) gnderdi. Geldim, sordum. Buyurdular ki; Ebu Bekire versinler.[24] Ebu Bekire Syle Namaz Kldrsn Hz Aie anlatyor; Allah Rasl (s.a.v.) son hastalklarnda bana Baban ve kardein Abdurrahman ar da, Ebu Bekir adna bir belge yazaym, ardmdan kimse ihtilaf etmesin buyurdu. Sonra brak arma dedi. Allah korusun! Mslmanlar Ebu Bekir hakknda ihtilaf ederler.[25] Yine Aie (r.ah.) rivayet ediyor; Allah Raslnn (s.a.v.) hastala artnca Ebu Bekire git syle namaz kldrsn. buyurdu. - Ya Raslallah (s.a.v.) O ince kalpli birisidir. Sizin yerinize geince namaz kldrmaya g yettiremez. dedim. - Git Ebu Bekire syle namaz kldrsn. buyurdu. Ayn gerekeyi arz ederek namaz kldrmamas gerektiini tekrar ettim. Efendimiz (s.a.v.) de emri tekrar etti; Git Ebu Bekire syle namaz kldrsn.[26] Nerede Ebu Bekir? Bir defasnda Hz mer iftitah tekbirini ald. Efendimiz (s.a.v.) , merin sesini iitince kzgn bir ekilde ban kaldrp; Nerede Ebu Kuhafe olu[27] diyerek Ebu Bekiri arad. Namaz Onun kldrmas gerektiini ihsas ettirdi. Allah Rasl (s.a.v.) Bir kavme, Kuran en iyi bilen imamlk eder. buyuruyor. Ebu Bekir Ensar ve Muhacirinin yer ald cemaate imamlk yapt. Hadis-i erifin iaret ettii mana gerei, sahabe ierisinde Kuran en iyi bilen kii Odur. Bu yzden hilafete en layk kii de O olmaldr. Sddklarn ahadeti Cenab- Hakk Mekkeden Hicrete zorlanan muhacirleri anlatrken ite doru olanlar bunlardr.[28] buyuruyor. Ayette muhacirin sadakati anlatlrken ulikeden sonra zamiri fasl (hum) getirildi. Bu, manay tekit etmek iindir. Kurann ehadetiyle sadaketleri tescil edilen muhacirin Ebu Bekire; Allah Raslnn (s.a.v.) halifesi diye hitap etmesi, sahabenin itenlikle Ebu Bekirin hilafetini kabul ettii anlamna gelir. Aksi bir anlay Kurann sddk diye niteledii muhacirin yalan konuma ihtimalini gndeme getirir ki, bu Kurana yneltilen en byk iftiralardan biri olur. Tdat ettiimiz btn bu hakikatler iaret ediyor ki; Ebu Bekir (r.a.) sahabenin en faziletlisi ve hilafete en layk olandr. Sahabe Ona biat ederek bu gerei teyit etmitir. Kuran ile Yanl stidlal Dalaletten Baka Ne fade Eder? ii: Hz. Alinin imametine dair delil olarak takdim ettiim, sizinse hevai tevil diyerek reddettiiniz malumat arasnda ayetler de vard. Fakat Ebu Bekirin hilafetine delil olabilecek rivayetlerin neredeyse tamamn hadislerden getirdiniz. Bu da gstermektedir ki imamet mevzuunda iann delilleri Kurani olmalar hasebiyle Ehl-i Snnetinkilerden daha kuvvetlidir. Snni: Delil, yanl kullanldktan sonra Kurani olsa dahi ne ifade eder?! Nitekim btn sapk mezhepler de bir takm indi yorumlar yaparak Kurana dayandklarn iddia etmektedirler. Bu durumda onlar da slamidirler mi diyeceksiniz!? Hdise karsnda ki tutumunuz Hakem olaynda Hz. Aliye Hkm ancak Allahndr. ayetiyle kar kan Haricilerle ayniyet arz etmektedir. Bu durumda istidlallerinizin en cam cevab Hz. Alinin Haricilere syledii u cmledir: fade doru fakat ondan yanl mana kast ediliyor.[29] Davanz desteklemek iin ayeti yanl yerde kullanmanz, indi teviller yapmanz mmin kimliinizi tartlr hale getirir. nk Allah Raslu (s.a.v), Kuran kendi gaye, ideoloji, mereb ya da menfaatleri dorultusunda aklayanlarn nasl deerlendirildiklerini ifade buyururken unlar sylemektedir: Kim kendi gr ile Kuran tefsir ederse cehennemdeki yerini hazrlasn.[30] Ayrca Kuran Kerimde Hz. Ebu Bekirin hilafetine iaret eden bir ok ayet vardr. stelik bunlarn tesbiti bana deil Kurann iniine, Hz. Cebrailin geliine ahitlik eden ashaba aittir. Btn bu hakikatler Ebu Bekire iaret eden ayetlerin delalet gcn de artrmaktadr. Ayetler de Ebu Bekiri aret Eder ii: Madem ayetle istidlal edebiliyordunuz da niin ncelikle hadisleri naklettiniz? Sunni: Hadis-i eriflerin bir ksm tevatr derecesindedir.[31] Nitekim onlarn Allah Raslne (s.a.v.) aidiyetlerine siz de itiraz edemediniz. Hilafete delaletleri ayetlerden daha aikar olduundan ncelikle onlar tdat ettim. ii: Ya ayetler. Hangileriyle neye gre istidlal ediyorsunuz?

Snni: Hasan Basri diyor ki; Vallahi; Ey iman edenler! Sizden kim dininden dnerse (bilsin ki): Allah, sevdii ve kendisini seven bir toplum getirir.[32] Ayetinde zikri geen mrted kavmin yerine geldii bahsedilen cemaat Ebu Bekir ve dostlardr. nk bu ayet Allah Raslnn (s.a.v.) irtihalinden hemen sonra balayan irtidat hareketleri ve onlar etkisiz hale getiren Ebu Bekir ve mbarek ordusu hakknda inmitir.[33] Bu noktada byk mfessir Katade de benzer eyleri sylemektedir.[34] Arabilerin geri braklm olanlarna de ki; Siz yaknda ok kuvvetli bir kavme kar savamaya arlacaksnz. Onlarla savarsnz veya Mslman olurlar.[35] Bu ayet Ebu Bekir ve Hz. merin hilafetine delalet etmektedir. nk Huneyn muharebesinden geri kalan Arabileri, ayette kast edilen Mseylemenin kavmi Hanif oullar ile savaa ilk defa aran Ebu Bekirdir. Yine bir baka tefsire gre ok kuvvetli bir kavme kar savamaya arlacaksnz, ayetinden maksat ran ve Rumlardr. mmeti onlarla ilk defa muharebeye aran da Hz. merdir. Ordulara sava emrini vermek btn dnya devletlerinde devlet bakanna aittir. Bu durumda savaa ar ameliyesini devlet adna stlenen Ebu Bekir ve merin riyasetini Kuran bizzat tasdik etmektedir. ii: Fakat Tabiin kuann Snni mfessirlerinden krime ve Katade savalmaya arlan kavmin Hevazin ve atafan olduklarn bildirmektedir. Buna gre savaa aran Ebu Bekir (r.a.) ya da mer (r.a.) deil, Allah Rasldr (s.a.v.). Snni: mmeti savaa aran kiinin Hz. Raslullah (s.a.v.) olmas mhaldir. nk O buyurdu ki; Artk bundan sonra benimle birlikte sefere kamayacak, dmanla savamayacaksnz. Hadisin delalet ettii mana savaa arann Allah Rasl (s.a.v.) olmasna manidir. Efendimizin (s.a.v.) irtihalini takiben mmeti muharebeye aran ilk kii Ebu Bekir sonra mer olduuna gre bizim naklettiimiz tefsir tercihe ayan olandr. [36] Bu ayetin iniiyle Ebu Bekirin sava ars arasnda, slam Devleti tarafndan yaplm hibir harp daveti yoktur. Bu hususta ulema hem fikirdir.[37] Hakikatin bu minval zere olmasndandr ki Snnet ve Cemaat alimleri; Ebu Bekirin hilafetinin Kurani ahidi bu ayettir demilerdir. Bu kisinden Birine Biat Ediniz ii: Madem naklettiiniz ayet ve hadisler Ebu Bekirin hilafetine iaret ediyor bu durumda niin O, Ben-u Saide ardanda Hz mer ve Hz. Ebu Ubeydeyi gstererek Bu ikisinden birine biat ediniz demitir. Ebu Bekirin tavr halife olacana iaret eden her hangi bir delilin ademiyetini gstermez mi? Ya da kendi adna nass varken hilafeti bakalarna havale etmek haram deil mi? Snni: Hz. Ebu Bekir bu hareketiyle greve talip olmadn, bizzat matlup olduunu sahabenin ileri gelenlerine de syletmek istemitir. Bir anlamda bu malumu ilam kabilindendir. Nitekim Hz Ali Allah Raslnn (s.a.v.) umur-u diniyyede imammz olmasna raz olduu Ebu Bekiri niin dnya ilerinde de imam yapmayalm. diyerek Ebu Bekirin niyetini ilk okuyan sahabi olmutur. FEDEK ii: Efendimiz (s.a.v.) ahirete irtihal ettiinde Hayberde yer alan Fedek adndaki ky ahsi mlkndeydi. Hz. Fatma Eer (babadan geriye kalan) yalnz bir kadnsa (mirasn) yars onundur.[38] ayetine istinaden Fedekin yarsn talep etmiti. Nasl ki Allah Rasl (s.a.v.) masumdur, Onun kz da gnah ve yalandan korunmutur. nk O (s.a.v.) buyurmutu ki; Fatma (r.ah.) benden bir paradr. Kll masumsa Onun (s.a.v.) paras da masum olur. Fatma masum olduuna gre miras iddiasnda Hz Raslullaha (s.a.v.) yalan ya da yanl isnat etmesi mmkn deildir. Fakat Ebu Bekir, masumiyeti aikar olan Fatmann bu talebini reddetmitir. Fedek arazisini ona vermemitir. Halife tarafndan sergilenen bu tavr, ak nasslara muhaliftir. Byle birisinin hilafetini nasl ve niin savunuyorsunuz? Snni: Allah Raslnn (s.a.v.) vefatndan hemen nce atad Usame b. Zeydin komutanl Ebu Bekirin devr-i hilafetinin ilk gnlerinde tartmaya aldnda (Usamenin deitirilmesi talep edildiinde); Deil Usameyi deitirmek, Hazreti Rasllahn (s.a.v.) att bir dm dahi zait grp zmem.[39] diyen Ebu Bekirin miras ayetine muhalefet ettiini nasl iddia edebilirsiniz?! Kurana muhalefet etmekle itham ettiiniz Ebu Bekir bu noktada ylesine hassastr ki; u serzeniler Ona aittir: Bilmediim konularda Allahn kitab hakknda tefsirde bulunursam hangi sema beni glgesine kabul eder ve hangi arz beni zerinde barndrr.[40] Hz. Ebu Bekir, Fedek arazisinin Hz. Fatmaya verilmesi meselesinde ayete muhalefet etmemi bilakis btn ayetleri aklama vazifesi kendisine verilen Allah Raslnn (s.a.v.) snnetiyle miras ayetini tahsis etmitir.

yleki; mm olan miras ayetini Biz Peygamberler cemaati miras brakmayz. Bize kimse varis olmaz. Terikemiz sadakadr. hadis ile snrlandrmtr. ii: Muhasss (tahsis eden) olarak ileri srdnz delil neticede bir hadistir. Karda ise vurud-u katiyyet ifade eden bir ayet vardr. Ayete mukabil hadis nasl tercihe neden olabilir? Snni: Bu noktada haber-i vahidin hkmn, hangi durumlarda nasl deerlendirilmesi gerektiini konuacak deilim. Buna gerek de yok. nk Hz. Ebu Bekir Raslullahtan (s.a.v.) neyi, nasl ve ne kadar iittiine hakimdir. Merviyyatn kartrdna iaret eden hibir emare mevcut deildir. Miras meselesinde karinelerle ihtimaller ortadan kalkm, Hz. Ebu Bekir katnda haber-i vahid mirasla ilgili genel hkmleri snrlandran kesin bir delile dnmtr. Ayrca peygamberlerin hakiki miraslarnn ilim olmas, Ebu Bekirin uygulamasn desteklemektedir. Veraset ii: Kuran Sleyman Davuda (a.s.) varis oldu.[41] diyor. nceki peygamberlerin ocuklar babalarna varis oluyor da Fatma niin babas Fahri Kainat Efendimizin (s.a.v.) malndan hissesini alamyor? Snni: stidlal ettiiniz ayette bahsi geen veraset hakiki manada mstamel deildir. nk Hz. Davudun (a.s.) on dokuz tane evlad vard. Sleymen (a.s.) onlar iinde nbvvet ve idareye varis olmakla temayz etmiti. Eer ayette bahsi geen miras hakiki manada kullanlm olsa idi o takdirde Davudun (a.s.) btn ocuklar verasette eit olmal idi. Fakat mana buna msait deildir. nk ayette zikr olunan miras, mecazi anlama masruftur. Tpk alimler nebilerin varisleridir. hadisinde olduu gibi.[42] Hz. Fatmann masumiyeti meselesine gelince; stidlal ettiniz hadis mecazi manadadr.[43] Buna gre hadis, karabet yoluyla oluan kl-cz ilikisini ifade etmektir. Bu yzden Allah Raslnn (s.a.v.) masumiyetinin aynsn Hz. Fatmada aramak doru deildir. Fedekteki ahitler ii: Hz. Fatma Fedek arazisini Hz. Ebu Bekirden talep ederken Hz. Ali, Hasan, Hseyin ve mm Eymen (r.anhum) ona ehadet etmiti. Ebu Bekir onlarn ehadetini reddederek zulme irtikap etmitir. Snni: simleri yan yana tdat ederek sz bolluuyla hakikati perdelemek ister bir tavrnz var. Sz konusu isimleri tek tek tahlil edersek ortaya yle bir netice kar: Hasan ve Hseyin, Fatmann (r.anhum) ocuklardr. ocuun anne-baba lehine ehadeti makbul deildir. Btn bunlardan te, o ikisi ehadet vaktinde kk ocuktular. Nasl ehadet etsinler?! Hz Ali ve mm Eymene gelince onlarn ehadeti nisab iin yeterli deildir. nk bu nevi davalarn ehadeti iin ya iki erkek ya da bir erkek iki kadn gereklidir.[44]Ayrca baz mctehidler elerin birbirleri lehine yaptklar ehadeti reddetmektedir.[45] Hdisenin Ebu Bekiri destekleyen bir baka yn de var ki oda yledir: Allah Rasl (s.a.v.) ahsi mallarnda nasl tasarrufta bulunduysa Ebu Bekir uygulamaya aynen muvafk kalmtr. Efendimizin (s.a.v.) Beni Nadr, Hayber ve Fedekde hurmalklar vard. Beni Nadrn gelirini memurlarna, Fedektekini fakirlere, Hayberdekini ise e ayrrd: te ikisini Mslmanlara birini de Ehl-i Beytine verirdi.[46] Hz. Ebu Bekir halife olunca Allah Raslnn (s.a.v.) uygulamasn deitirmedi. Bu yzden Fedek arazisindeki tavr snnete tpksyla iktidadr. Hz. mer, devlet bakan olunca Ali ve Abbas ard. Onlara Hz. Ebu Bekirin Fedek hususunda ictihadna delil kulland hadis-i erifi Raslullahtan (s.a.v.) iitip-iitmediklerini sordu. ittik dediler. Nitekim Hz Alide devr-i hilafetinde mezkr Fedek arazisini ocuklarna vermedi. Eer Ebu Bekirin hkmne itiraz olsa idi mukakkak ki onu deitirirdi. Hadis-i erife ramen Hz. Fatma validemizin Fedek arazisini istemesi ise babas Hz. Raslullahn (s.a.v.) mal ile bereketlenmek iindir. O da bir insand ve beeri hasletleriyle hadiseye yaklayordu. Fakat Hz. Alinin devr-i hilafetinde ki tavr netice itibariyle Ebu Bekirin ictihadnn dorulunu teyit etmektedir. HAC BAHS ii: Allah Rasl (s.a.v.) ehemmiyet arz eden hibir meselede Ebu Bekire grev vermemitir. Hac mevsiminde Berae sresini okumas iin Onu Mekkeye gndermiti ki Aliyi ardndan yollayp Onu azletmitir. Buyurdu ki; Bunu ancak benden olan birisi tebli edebilir. Bu da gstermektedir ki Ebu Bekir sureyi tebli etmeye ehil deildir. Hccaca emir olamayan nasl olur da btn bir mmete halife olabilir. Snni: Naklettiiniz hadiseye tarihi malumat erevesinde bakldnda onu dorulamak mmkn deildir. nk Allah Rasl (s.a.v.) Hz. Ebu Ebu Bekiri grevden azletmiyor bilakis Hz. Aliyi onun emrine veriyor. Berae sresi Hac kafilesinin Medineden ayrlmasn muteakip nazil olduundan dolay Ebu Bekir sureden haberdar olamyor. Bu yzden Efendimiz (s.a.v.) sureyi Hz. Aliye veriyor. lan etme vazifesini Hz. Aliye vermesi ise unun

iindir; Bir anlama yaplrken ya da iptal edilirken bunu ya bizzat kiinin kendisi ya da amca oullarndan birisi yapmalyd. Araplarn adeti byleydi. Hadiseye mevcut gelenek erevesinde bakldnda grlecektir ki Ebu Bekirin azledilmesi gibi bir durum sz konusu deildir. Hz. Alinin ilan vazifesini Ebu Bekirin emri altnda ifa etmesi iann lehine deil aleyhine bir delidir. MESNEDSZ BR DDA ii: Peki Allah Raslnn (s.a.v.) Ebu Bekiri namaz kldrmaktan azletmesine ne diyeceksiniz? Snni: Bu en hafif ifade ile yalandr, uydurmadr, Hz. Raslullaha (s.a.v.) iftiradr. Bu husustaki sahih rivayetler iddialarnzn merep taassubuyla sylendiini teyit etmektedir. Hz. Alinin amcaolu Abdullah b. Abbas diyor ki; Allah Rasl (s.a.v.) iki kiinin arkasnda namaz klmtr. Biri Ebu Bekir dieri ise Abdurrahman b. Avftr. Enes b. Malik rivayet ediyor: Allah Raslnn (s.a.v.) vefat ettii hastal esnasnda Ebu Bekir ashaba imamlk etmekteydi. Pazartesi gn onlarla namaz safndayd. Allah Rasl (s.a.v.) hcre-i saadetin perdesini kaldrd, ayakta bize bakyordu. Sanki yz mushaf sahifesiydi. Sonra tebessm etti. Onu o halde grnce biz neredeyse sevincimizden uacaktk. Hadiseye tanklk eden Ebu Bekir namaz kldrmaktan kendini geri ald. Zannetti ki Allah Rasl (s.a.v.) namaza kacak. Efendimiz (s.a.v.), namaznz tamamlayn diye iaret etti ve perdeyi indirdi. O gn de vefat etti.[47] te Fahri Kainat Efendimizin (s.a.v.) dnyadaki son anlar Mbarek baklaryla mihrabndaki halifesi Ebu Bekirin (r.a.) imametini tasdik ediyor. Fazla sze ne hacet. KIRTAS HADSES ii: Allah Rasl (s.a.v.) son hastalnda ars iddetlenince; Yaz ile alakal edevat getirin, size yle bir belge yaz(dr)aym ki benden sonra sapkla dmeyiniz. buyurmutu. Fakat Hz. mer; Hz. Raslllahn (s.a.v.) hastal artt, yanmzda Allahn kitab var o bize yeter. diyerek buna engel oldu.[48] Hz. mer bu tavryla Raslullahn (s.a.v.) ilahi emri tebli etmesine kar kmtr. Gayesi ise Hz. Alinin halife olarak atanmasna mani olmaktr. Snni: Faraziyeler zerine akide ina ediyorsunuz. Syledikleriniz ilmi esaslardan uzaktr. Nereden biliyorsunuz Efendimizin (s.a.v.) Hz. Aliyi halife olarak atayacan. Ahmed b. Hanbel Msnedinde Allah Raslnn (s.a.v.) Yaz yazacak edevat getiriniz.[49] mealindeki emrinin Hz Aliye (r.a.) ynelik olduunu bildirmektedir. Zaten marn ileyhin hilafete getirilmesini muhtevi bir belgenin kendisi tarafndan kaleme alnmas inandrcln zedeler. nk kiinin kendi grev kadn telif etmesi thmete yol aar. Hz. Ali ile alakal durum bu noktada iken Allah Rasl (s.a.v.) bizzat Aieye Hz. Ebu Bekirin hilafetine dair belge yazdrmak istediini beyan etmitir. Bu da gstermektedir ki; Efendimiz (s.a.v.) tarafndan halife tayini sz konusu olacak idiyse bu listenin banda Ebu Bekirin ad olacakt. nk Allah Rasl (s.a.v.) hastalnn banda Onun adn telaffz etmiti.[50] Hz. merin malum tavrnn arka plannda mslmanlarn yapmaktan aciz kalacaklar emirlerin kayda geirilme korkusu vard. Beyhagiye gre Hz. merin maksad son hastalnda Allah Raslnn (s.a.v.) rahat braklmasyd. Eer Efendimizin (s.a.v.) istei, murat ettii meselenin yazlmasndan yana olsayd, sahabenin ihtilafndan dolay bunu terk etmez, srarc olurdu. Fakat yle yapmad. Bir anlamda hadise lahi takdire havale edildi. Sahabe Allah Rasulnn (s.a.v.) kesin bir ekilde gr beyan etmedii hususlarda Onunla istiare eder bazen de farkl gr izhar ederdi. Nitekim akli meseleler ve ictihadi hkmlerde ashabn Allah Rasl (s.a.v.) ile fikir teatisinde bulunmasn Kuran da desteklemitir. Allah Teala; (Umuma ait) ilerde onlara dan.[51] buyurmaktadr. Buna gre ashabn ictihadi meseleleri reddetme ve deitirme yetkisi vardr. Zira bir iin istiare ile tasavvur edilmesi deitirmeye musait olduunu gsterir. Bu erevede Allah Rasl (s.a.v.) bir ok hususta ashab ile istiare etmitir. Bedir esirleriyle alakal meselede istiare edilmi, Hz. mer genel kanaate muhalif fikir beyan etmitir. ounluk fidye almaktan yana iken Hz. mer katlden yana tavr almtr. Neticede ayet Hz. merin grne muvafk olarak nazil olmutur. Allah Rasl (s.a.v.); Eer bu hadiseden dolay azap inecek olsayd mer ve Sad b. Muazdan baka kurtulan olmazd buyurmutur.[52] Abdullah b. beyyin cenaze namaznn klnp-klnmamas, Hudeybiyede Kureylilerle yaplan sulh zerine akdedilen konumalar, ashapla Efendimiz (s.a.v.) arasndaki fikir al veriinin en canl rneklerindendir. Hz. merin Efendimizin (s.a.v.) hastal artt, yanmzda Allahn kitab var, o bize yeter. eklindeki ifadesi istiarenin bir parasdr. Allah Rasl (s.a.v.) kad tekrar istemeyerek, Hz. merin ictihat ederek istiareye yapt katky tasvip etmitir. Sahabenin bu nevi bir baka sahip olmasnda Allah Raslnn (s.a.v.) tevik ve onay vardr. Sahabe dini ve dnyevi btn meselelerini vahiyle zmekteydi. Vahyin tamamlanmasn mteakip zuhur edecek problemleri fasl edebilmeleri iin istiarede meleke kesbetmeleri gerekliydi. Efendimiz (s.a.v.)

sahabeye istiare imkan vererek bir anlamda onlar kendinden sonraki hayata hazrlyordu, kabiliyeti olanlar yetitiriyordu. Yaplan istiareler neticesinde Allah Rasl (s.a.v.) bir gr benimsediyse bu tasvip yoluyla snnete dnmtr. Krtas hadisesinde Hz. mer Allah Raslnn (s.a.v.) rahat braklmas gerektiini, dinin kemal bulduunu, yirmi ylda sylenmesi gereken her eyin sylendiini,[53] imdi ise Hz. Peygamberi Cenab- Hakk ile ba baa brakmann elzem olduunu sylemekteydi. Onu, bize Allahn kitab yeter dedirten dncenin arka plannda ite bu hakikatler vardr. Ayrca Allah Raslnn (s.a.v.) kat getirin emri vcup deil ibaha ifade eder. Yani kat getirme ilemi huzurda bulunan ashabn ihtiyarna terk edilmitir. Eer emir vucup ifade etseydi hadiseden sonra drt gn daha yaayan Hz. Peygamber (s.a.v.) talebini yinelerdi. Nitekim O (s.a.v.) kendisine kar yaplan muhalefeti dikkate alarak hibir vazifeyi terk etmedi. Bu noktada aksi bir kanaate sahip olmak Allah Raslnn (s.a.v.) tebli vazifesini ifa etmedii anlamna gelir ki bu da Kurann u ayetini inkar olur: Rasle den (vazife) ancak teblidir.[54] ii: Ortada bir talep bir de Hz. merin onu reddedii var. Hdise bu kadar basitken merden yana konumak iin derin izahlara girimek sadece kelam israf olur. Snni: Hz. merin kadn getirilmesine engel olmas red ya da inkar deildir. Beklemeden yana tavr almtr. Gayesi ise Efendimizin (s.a.v.) meramn anlayabilmektir. Yani eer Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v.) kad srarla isterse, emir vahiydir ve kat getirilmelidir. Aksi takdirde bu bir ictihattr bunun iin de Allah Raslnn (s.a.v.) ban artmak doru olmaz. nk ictihad Allah Raslnn (s.a.v.) hayatnda ve hatta huzurunda caiz olduuna gre Onun irtihalinden sonra da evleviyetle caiz olur. Efendimizin (s.a.v.) kat talebinde srar etmemesi/vazgemesi gstermektedir ki; bu ictihadi bir meseledir. Talebi anlamak iin durup beklemek -eran- yadrganmamtr. Zira Melekler bile Hz. Ademin hilafeti sz konusu olunca anlama ve bilgi sahibi olma kabilinden Melik-i Allma (c.c.) yle bir arzda bulunmulardr: Bizler seni hamd ile tesbih ve takdis ederken yeryznde fesat karacak, kan dkecek insan m halife klyorsun?[55] Yine istifsar yani hadiseyi renme babndan Zekeriyya (a.s.) kendisine Yahya (a.s.) mjdelendiinde; Bana ihtiyarlk gelip attna, stelik eimde ksr olduuna gre benim nasl olum olabilir?[56] diye sormutur. Hz. Meryem de ayn ekilde; Bana bir insan eli demedii, iffetsiz de olmadm halde benim nasl ocuum olabilir?[57]diye teennide bulunarak durumunu tefsir etmeye almtr.[58] Grld gibi metafizik boyutu olan her hangi bir hadise hakknda kesin ve tam malumat sahibi olabilmek iin durup bekleyen, szn muradn istifsar etmeye alan sadece Hz. mer deil, Kuran- Hakimin ifadesiyle grupta melekler, peygamber ve peygamber annesi de var. Bu durumda haa- onlara da m kfr isnadnda bulunacaksnz?! Ayetlerde bahsi geen anlama ameliyesi ne kadar iten ve samimi ise Hz. merin ki de ayn itenlik ve samimiyettedir. ii: Kuran Hakim Allah Raslnn (s.a.v.) sze dair tasarrufunu beyan ederken; O, kt arzularna gre konumaz. O(nun konumas, kendisine) vahyedilenden bakas deildir.[59] buyurmaktadr. Bu ayete gre Hz. mer vahyi engellemi oluyor. Onu engellemek de Kurani ifade ile kfrdr: Kim Allahn indirdii ile hkmetmezse ite onlar kafirlerin ta kendileridir.[60] Snni: Kfrle itham ettiiniz kii Allah Rasl (s.a.v.) ile birlikte olabilme devletine erienlerin en byklerindendir. Allah Rasl (s.a.v.) Onun iin buyuruyor ki; Eer benden sonra Peygamber gelseydi muhakkak ki O Hattap olu mer olurdu. O mer, slam yceltmek ve Hazreti Raslullaha (s.a.v.) yardm etmek iin gece gndz demeden maln infak etmitir. Onun (s.a.v.) sevgisi uruna yurdunu terk etmitir. Cibrilin geliine, vahyin iniine, mucizelerin oluuna tank olmutur. Allah Tealann rzasna ulaan 1400 civarndaki Hudeybiye cemaati iinde O da vardr: Andolsun ki o aacn altnda sana biat ederlerken Allah, mminlerden raz olmutur. ayetinin ifade ettii mana gerei Allah Tealann rzasna nail olan mere kfr isnadnda bulunmak ne rk bir idraktir. unu da unutmamak gerekir ki Efendimiz (s.a.v.); Semre aac altnda biat edenlerden hibirisi cehenneme girmeyecek[61] buyurmaktadr. mer Hudeybiyede biat edenlerin ilklerindendir. Sonra O, dnyada iken cennetle mjdelenen on byk sahabiden birisidir. Bu hadis manevi tevatr derecesindedir. Hz. mer slam iin O kadar mhimdir ki; Abdullah b. Abbas diyor ki; Ey peygamber! Sana ve sana tabi olan mminlere Allah yeter. ayeti Hz. merin Mslman olmas zerine inmitir.[62] Btn bunlar alt alta koyun, sonrada Mslmana kfr isnadnda bulunan kafir olur. hadisi fehvasnca sylediklerinizi yeniden tahlil edin. te o zaman kfr yaftasnn kime mnasip olduunu doru bir ekilde idrak etme imkan bulacaksnz.

Hz. meri kfrle itham babnda stidlal ettiiniz ayet, Efendimizin (s.a.v.) Peygamber kimliiyle syleyip, yaptklaryla alakaldr. nsan olmann gerei olarak yaptklar bu fasla dahil deildir. Btn mfessirler bu grtedir. ii: Bu tadat ettiiniz meseleler ne ifade eder? Ortada cevap bekleyen azim bir hadise var. Hz. mer vahyin tatbikine mani olmutur. Snni: Syledikleriniz hilaf hakikattir. nk Efendimizin (s.a.v.) btn konumalar vahyi deildir. Eer yle olsayd bir takm tasarrufatna Cenab- Hakkn mdahalesi yersiz olurdu. Bu durumda Tebk seferine karken zr beyan edip izin isteyen mnafklara olumlu cevap vermesini konu edinen u ayetteki affn bir anlam kalmazd: Allah seni affetti. Fakat doru syleyenler sana belli olup, sen yalanclar bilinceye kadar onlara niin izin verdin?[63] ii: Hz. merin tavr ve onu yorumlamadaki mtalaanz Allah Raslnn (s.a.v.) hayatnda sehvin mmkn olduuna iaret ediyor. Bu durumda slam zarf iinde hatalarn mevcudiyetini iddia edenlere frsat vermi oluyorsunuz. Snni: Sehiv ve unutma Allah Rasl (s.a.v.) iin caizdir. Hatta olmutur da. Bir defasnda drt rekatl namazn ikinci rekatnda selam verdi. Zlyedeyn; Ya Raslellah (s.a.v.) namaz m ksald yoksa son iki rekat m unuttunuz. diye sordu. Zlyedeynin syledii hazirun tarafndan da dorulannca Allah Rasl (s.a.v.) kalkp iki rekat daha kld. Beeriyetin bir gerei olarak shhatli halinde Allah Raslunden (s.a.v.) sehiv ve nisyann sadr olmas caiz olduuna gre lm hastalnda hibir kast ve ihtiyar olmadan yine beeriyetin bir gerei olarak sehvin vaki olmas neden caiz olmasn? Byle bir durumda niin er-i hkmlere gven kalksn?[64] Kald ki Cenab- Hakk Allah Rasln (s.a.v.) unutma ve sehve kar kesin bilgi sahibi yapm, mutlaka vahiyle geree muttali klmtr. Bu yolla doru, yanltan temyiz edilmitir. Allah Raslnn (s.a.v.) hata zerine takriri/tasvibi caiz deildir. Efendimiz (s.a.v.) neticede bir insand. Onda da insani zellikler vard. Bu, rnek alnabilmesi iin de en ideal olanyd. Yanlmasnda bile hikmetler saklyd. Eer namazda sehiv ya da unutmas sz konusu olmasayd ibadet ederken yanlan ne yapacakt, bunu nereden ve nasl renecekti? Beeriyete onlarn iinden bir Rasl (s.a.v.) gnderildi, bir ok zellii onlarla ayniyet arz eden bir Rasl (s.a.v.) Fakat slamla alakal beeri zellikleri sehiv halinde mutlaka vahiyle tashih edilmi bir Rasl (s.a.v.) Bu yzden hadiseyle balant kurup eri hkmlerin gvenini tartmak kyas- meal farktr. *** Ashaba hsn- zan gstermek imani bir zorunluluktur. nk Allah Rasl (s.a.v.) Onlar sevmeyi kendini sevmeye, onlara buzetmeyi de kendine olan nefrete balamtr. Onlar Peygamberlerden sonra insanlk tarihinin en hayrl kuadr. Hz. mer de o hayrl kuan en byklerindendir. yle ki Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v.) Onun iin (nceden de nakledildii gibi) buyurdu ki, Eer benden sonra peygamber olsayd muhakkak ki O, mer b. Hattap olurdu.[65] Krtas hadisesinin arka plannda Hz. merin halife olma sevdas vardr, iddianz Onun u sz karsnda ne kadar anlamsz durmaktadr; Eer halifelii satn alacak birisini bulsam phesiz onu bir dirheme satarm.[66] NETCE Hz. Osman, Aie, Muaviye ve onlarn iinde yer ald hadiseler Bunlar da konutuk. Ne ki mdafaann bu blmleri yerin azizliine urad. Bizde sakl olan malumat ileride, kitap apnda yaplacak bir almaya havale edelim. *** Kuran sahabenin birbirine bakn anlatrken, merhamette son derece hasbi olduklarn ifade ediyor.[67] Bize den de Kuran, hareket noktas kabul etmektir. Aralarndaki savalara gelince; mam afinin u sz taknlmas gereken tavr ne gzel zetliyor: O bir kand. Allah ondan yana ellerimizi temiz tuttu. Biz de skut ederek dillerimizi temiz tutalm.[68] Ehli Snnetin Ehli Beyti sevdii kadar ia da sahabeye muhabbet beslese ortada hibir mkil kalmayacaktr. Maalesef ki bu noktada az da olsa bir mesafe kat edilememitir. iann programlad baz Snnilerin de destekledii et-Takrib beynel-Mezahib (mezhepleri birbirine yaklatrma) projesi gerekte iann dorularn kabul ettirme amacna matuf bir almadr. Snni grnerek Ezherde okuyan Hintli bir iinin yllar sonra Zahit Kevseri Hazretlerinin huzurunda yapt itiraf bu ac gerein belgelerinden sadece biridir: u mavi kubbenin

altnda Ebu Bekir ve merin Mslman olduuna inanan mamiyeye mensup hibir ii yoktur.[69] (Bunun istisnalar olabilir.) Aslnda bu hususta teberriden yanayz. Mesele ne kadar konuulursa mmet arasnda ki adavet o kadar derinleecektir. Bunun bilincindeyiz. Alem-i slamn bu gn vahdete duyduu ihtiya her zamankinden daha ileri derecededir. Bu da aikar. Fakat mezhepleri birbirine yaklatrma projesiyle etkisiz hale getirilen nice Snni Mslman zamanla sahabeye tan eder hale gelmitir. Bu durum, bir ii ile yaptmz mnazaray neretmeye bizi mecbur etmitir. Birilerinin bilerek ya da bilmeyerek ia meddahlna soyunup ashaba tan etmeleri Snnet ve Cemaat uuruna sahip mslmanlara yeni bir vazife yklemitir. Hakk tutup kaldrmak birinci devimiz olmutur. Dipnotlar: [1] Buhari, Kitabul-Cenaiz, 5; Fedail-u Ashabin-Nebi, 5; bn Mace, Snen, 83; Ahmed b. Hanbel, Msned, VI, 220. [2] Mesud b. mer b. Abdillah Teftazani, erhul-Makasd, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 2001, III, 474. [3] Seyyid erif Ali Muhammed Crcani, erhul-Mevakif, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1998, VIII, 378. [4] Bkz. Teftazani, a.g.e., III, 495. [5] Kuran, Maide (5): 55. [6] Kuran Maide (5): 51. [7] Kuran, Maide (5): 57. [8] Ayrnt iin bkz. Fahruddin Muhammed b. mer Razi, et-Tefsirul-Kebr, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1990,XII, 24-25; Teftazani, a.g.e., III, s.501-503. [9] Bkz. Buhari, Menakib, 1; Tirmizi, Tefsir-u Suret-i 42, 1; Ahmed, Msned, I, 286. [10] Kuran, Tevbe (9):40. [11] Tirmizi Snen, V, 619 , Ahmed, Msned, IV, s.154; ihabuddin Ebl-Fadl Ahmed b. Ali bn Hacer Askalani, Fethul-Bri bi erh-i Sahihil-Buhri, Daru hyait-Trasil-Arabi, Beyrut, 1988, VII, 51. [12] Tirmizi, Menakib, 5; bn Mace, Snen (Mukaddime), 11. [13] Kuran, Tevbe (9):71. [14] Tirmizi, Menakib, 5; bn Mace, Snen (Mukaddime), 11. [15] Buhari, Fedail-u Ashabin-Nebi, 9; Tirmizi Menakib, 20; bn Mace, Mukaddime, 11; Ahmed, Msned, I, 170. [16] Muhyiddin Eb Zekeriyya Yahya b. eref Nevevi, erh-u Sahih-i Mslim, (tah. M.Fuad Abdulbaki), DarulKutubil-lmiyye, Beyrut, 1995, I, 195; smail b. Muhammed b. Abdilhadi Aclni, Keful-Haf ve Mzilul-lbas amma tehere minel-Ehdisi ala Elsinetin-Ns, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 1997, II, 550. [17] Muhammed Rza, Muhammed Raslullah, Beyrut, ty., s. 418. [18] Buhari, 62/Kitab-u Fedailis-Sahabe, 5; Mslim, 44/Kitab-u Fedailis-Sahabe, 54; Tirmizi, Snen, 50/KitabulMenakib, 58. [19] Buhari ,Sahih, II, 932 ; Mslim, Sahih, IV,1962; Tirmizi, Snen, IV, 549; bn Mace, Snen, II,791. [20] Celaluddin Suyuti, Tarihul-Hulefa, Darul-Marife, Beyrut, 1996, s.40. [21] Suyuti, a.g.e., s. 70. [22] Buhari, Sahih, IV, 225, IX, 92-93. [23] Tirmizi, Snen, V, 672; Hakim, Mstedrek, III,79-80. [24] Hakim, Mstedrek, III, 82. [25] Mslimin rivayet ettii hadis iin bkz. Teftazani, a.g.e., III, 495. [26] Mslim, Sahih, V, 313. [27] Suyuti, a.g.e., s. 6. [28] Kuran, Har (28): 8. [29] ihabuddin Ahmed b. Hacer Mekki, el-Hayratul-Hisan, Beyrut, ty., s. 33. [30] Tirmizi, a.g.e., s.48/Kitab-u Tefsiril-Kuran, 1, (IV, 439-440, H.no: 2959-2960). [31] Suyuti, a.g.e., s.59. [32] Kuran, Maide (5): 54. [33] Ebul-Fida smail bn Kesir, Muhtasar-u Tefsir-i bn Kesir, Darul-Kuranil-Kerim, Beyrut, 1399, I, 527. [34] Suyuti, a.g.e., s. 61. [35] Kuran, Fetih (48): 16.

[36] Grlerin tahlili iin bkz. Eb Abdillah Muhammed b. Ahmed Kurtubi, el-Camiu li Ahkmil-Kuran, DarulKutubil-lmiyye, Beyrut, 2000, XVI, 180. [37] Suyuti, a.g.e., s.62. [38] Kuran, Nisa (4): 11. [39] S. [40] bn Kesir, a.g.e., I, 13. [41] Kuran, Neml (27): 16. [42] Kurtubi, a.g.e., XIII, 110; bn Kesir, a.g.e., II, 667. [43] Crcani, a.g.e., VIII, 387. [44] Kuran, Bakara (2): 282. [45] Crcani, a.g.e., VIII, 387. [46] Ebu Davud, Snen, III, 141, H. No :2967, Beyhaki, Snen, VII, 59, H. No:13148. [47] Buharinin rivayet ettii hadis iin bkz. Teftazani, a.g.e., VIII, 388. [48] Bkz. Buhari, lim, 39; Cihad, 176; Cizye, 6; Megazi, 83; tisam; 26; Mslim; Vasiyyet, 20-33; Hadisin mealindeki tasarruflar iin bkz. Ebul-Fadl ihabuddin Ahmed b. Hacer Askalani, Fethul-Bari erh-u SahihilBuhari, Beyrut, 1988, I, 168-169; Bedruddin Ebu Muhammed Ahmed Ayni, Umdetul-Kari erh-u SahihilBuhari,Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut, 2001, II, 255-259. [49] Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 222, H. No: 1935. [50] Mslim, Sahih, I,313, H. No: 418. [51] Kuran, Al-i mran (3): 159. [52] Bkz. Ahmed Faruk Serhendi mam- Rabbani, el-Mektubat, Fazilet Neriyat, stanbul, ty., II, 227. [53] lgili ayetler iin bkz. Enam,(6) 38; Nahl (11) 89. [54] Kuran, Maide (5): 99. [55] Kuran, Bakara (2): 30. [56] Kuran, Al-i mran (3): 40. [57] Kuran, Meryem (19): 20. [58] Bkz. mam Rabbani, a.g.e., II, 230. [59] Kuran, Necm (53): 3-4. [60] Kuran, Maide (5): 44. [61] Begavinin Mealimut-Tenzilinden naklen bkz. mam- Rabbani, a.g.e., II, 229. [62] Celaluddin Suyuti, Lbabun-Nukul fi Esbabin-Nzl, Darul-Marife, Beyrut, 1997, s. 145. [63] Kuran, Tevbe (9): 43. [64] mam Rabbani, a.g.e., II, 228. [65] Tirmizi, Snen, V, 619; Ahmed, Msned, IV, 154 , bn Hacer, Fethul Bari, VII, 51. [66] mam Rabbani, a.g.e., II, 232. [67] Kuran, Fetih (48) 29. [68] Crcani, a.g.e. VIII, 380. [69] Muhammed Zahid Kevseri, Makalatul-Kevseri, el-Mektebetut-Tevfikiyye, Kahire, ty., s. 128.

You might also like