You are on page 1of 193

ANKARA itNiVERS TES IA.

RYAT FAKLTESi YAYINLARI NO

171

lath`,'`wIWA
TASAVVUF TAR H

Do. Dr. Hayrani ALTINTA

ANKARA 1986

ANKARA NIVERSITESI BASIMEVI - ANKARA 1986

IINDEKILER

NSZ

VII 1

GR : Tasavvufun Douu ve Gelimesi

BLM I

SLAM D NCES NDE TASAVVUF A) TASAVVUF/ D NCEYI TE VIK EDEN HUSUSLAR .

13

1. slm Dncesindeki Tek ve Akn (Mte'l) Bir Allah 14 nanc 2. nsan Allah'a Ibadet Etmek ve Emirlerine Uymak in Yaratlmtr 3. Yaratlm Herey Geicidir 4. Islm Dncesinde Allah nsana ok Yakndr 5. Rahmn ve Rahim Olmas Itibariyle de Yakndr 6. Allah Kalplerde Olanlar Bilir 16 17 18 19 19

7. slam Dncesinde Kur'n- Kerim'in Bir Emri Olarak nsan Allah' ve Kainat Dumelidir 20 8. nsan Allah' Zikretnelidir 9. Birok Ayet Allah'tan Korkmay Tavsiye Eder 11. Bir Takm Ayetler Allah Korkusu ve A lamay Ifade Ederler 20 20

10. eitli Ayetler Allah'tan mit Kesmemeyi Tavsiye Eder 21 21 III

21 12. Gene Baz Ayetler Sade Ya amaya Dairdir 23 13. Tasavvufta Peygamberler 14. Hud Suresinin 35. Ayeti Hikmet ve Hidayetle Aydnlanma Konusunda Messir Olan Di er Bir Unsurdur . 24 24 15. Misk B) SLAM D NCES NDE TASAVVUFI HAYATA MANI 25 OLAN HUSUSLAR 1. Allah'n Aklst, Mte'al Bir Varlk Oluu 2. slam Kolaylk Dinidir 3. slam Hem Dnya Hem ASiret Dinidir 4. Ahlaki Hayat 5. Kur'an ve Allah Sevgisi 6. Hz. Peygamber (s.a.$)'in Hayat 25 25 27 29 31 32

BLM II NEFS VE MAKAMLARI A) B) C) NEFS KELMESN N MA.NALARI NEFSN SIFATLARI HAL ve MAKAM 37 37 45 51

BLM III TASAVVUF TARIHINDE ME HUR MUTASAVVIFLAR VE 59 FIKIRLERI 1. HASAN BASRI 2. NC HICRI ASIRDA TASAVVUF a) Haris el-Muhasibi b) Harrz e) bn Kerrm d) Cneyd 59 65 67 70 71 72

IV

3. HALLAC 4. TASAVVUFTA GAZZALI TES R 5. MUAYDDIN BN ARABI A) VAHDET- VCD B) MAM-I RABBANI VE VAHDET- UHD -

73
90 95

102 106

C) MAM-I RABBANI LE MUHYDDN BN ARA108 BI ARASINDA MUKAYESE 6. MEVLANA CELALEDD N-1 RUMI 7. ERZURUMLU BRAHM HAKKI 110 112

BLM IV TASAVVUF ISTILAHLAR 123

BLM V BAZI MUTASAVVIFLAR SONU BBLYORAFYA INDEKS 137 152 153 157

NSZ

Bu kk kitap nce bir ders takririne cevap vermek iin haz rlanm filerdeki notlar halinde idi. Zamanla teksir haline geldi. Biraz daha genileyerek bu hale dn t. Iddias z, sadece ilhiyat Fakltesindeki Tasavvuf Tarihi dersine kaynak olabilecek nitelikte haz rland . Unumil tasavvuf hakk nda bir ka sz, nehur mutasavvflardan bir ka ama tasavvuf tarihi iinde fikirleri itibariyle en arp c ve tipik olanlar-, tasavvufi hayat n iinde gelitii haliyle nefs, baz tasavvufi stlahlar ve sufiler. ok yayg n vandet-i vcud nazariyesine mmkn olduu kadar az temasla tasavvuf ve mutasavv flar hakknda okuyucuya fikir vermek suretiyle tasavvufun ne oldu unu anlatmak bu kitapc n gayesi oldu. Gelitirilmee, dzeltilmeye ve tamamlanmaya muhta bu kck kitap, Hz. Peygamber Aleyhisselmdan sonra ferdi olarak ortaya kan, daha sonra da cemiyetin bir blmne malolan bir d nce v e hayat tarz nn ne olduunu anlatmak iin kaleme alnd . Kitabn hazrlanmasnda eme i geen meslekta m Ethem Cebecio lu'n.a ve yardm geen dier dostlaruna te ekkr bir bor bilirim. Gayret bizden, muvaffakiyet Allah'tand r. 25 Eyll 1986 Ankara

Hayrani ALTINTA

VII

GIRI

TASAVVUFUN DO U U VE GELI MESI Burada, hakknda pek ok ey yaniara tasavvufu, herkesce bilinen ynleri yannda, de iik alardan - tarihi, felsefi ve psikolojik bir fenomen olarak - incelemeye al aca z. Mutasavvflarca, iinde bulunulan hal ve makam gere i olarak, eitli biimlerde tarif edilen tasavvuf, ilahi kaynakl bir hiknetin bu dnce sistemine katlm olanlar tarafndan yeni gelenlere onu aktarma gelenedir. Biiyleee tasavvuf, hem zaman iinde srp gitme, hem kesim suz. kayna ile ilikisi nedeniyle ard arkas kesilmeden devam eden bir yenilenmedir. O, ayn zamanda, islmiyetin ie dnk, batl? (ezoterik) bir yn olarak d a dnk, tahir? (ekzoterik) Islam' dan ayr olarak kendini gsterir; ayni ekilde, manevi, Allahla ilgili gereklerin dorudan gzlemi, insanl n baz dneminin artlar ile uyuan kiisel dzeyde, ilahi gerekleri yorumlayan kanunlar n uygulanmasndan ayrlr. Insanlar n ortak yolu, Allah' n gnderdii kitaplarda buyurulan ibdetlerle dolayl ve sembolik bir ekilde, ilahi gereklere beraberce kat lma gere i olarak eri ilebilen, lmden sonraki mutlu bir halin veya ya aym elde edilmesine ynelik oldu u halde, tasavvufun amac, bizzat kendisindedir. u man.ada ki, o, sonsuzun vas tasz bilgisine girii salayabilir. Tasavvuf, bir manada tecrbi bir ilim ve insan n kendi ruhunu incelemesi yntemidir; bu ynden o, her zaman bulunmas gerekli elemanlar olarak, bir reti (doctrine), bu doktri in retimi (veya slk) ve pek tabii olarak manevi bir yntemi bnyesinde bulundurur. Doktrin, ulalmak istenen bilginin sembolik olarak nceden bildirilmesi biimidir ve meydana kmas annda bu bilginin bir meyvesidir. Doktrinin retilmesi veya "slk", manevi bir etkinin aktar lnasndan ibrettir;

bu aktarma ilemi muhakkak tarikat zincirinin temsilcilerinden biri tarafndan verilmi olmaldr. Manevi ynteme gelince, bu genel olarak manevi konsantrasyon yollar n reten, yntemlerini bildiren ve mridin yetene in gre yntemi de reten bir eyh tarafmdan aktar lmaktaclr. 1 Tasavvuf, zihnin manevi olaylara ynelmesi, bir ruh hali ve e ya= zevkle kavranmas olarak, tpk btn dier manevi yollar gibi, tabiat gere i, bilgisizliin yok edilmesini retir, yani bir tek "Gerek" olmayan her ey hakknda "alimne cehalet" (docta ignorance) ile bilgisizliin yok edilmesini salk verir. 2 Btn phe ve bilimler hakknda deneyden sonra tasavvufta karar klan Gazzali'ye gre, tasavvuf, bir ara olarak, ar bir teknik ve ne de, en gzel ifade ile, bir bilgi veya marifetin bir kayna ve ilkesidir. fakat o, takip edilecek ve uygulanacak bir yn_ temdlair taahht_ etme, yerine getirilmesi gerekli ilkelerin uygulamasna verilen sz halidir: Ona iren herkes bir zhd_ hali iindedir,, faka.t__tas~-f--huzhd ha' de deildir;_belki zhdden daha ilerdedir. nk, zld dnyadan vazgeme halidir, tasavvuf ise Allah'tan ba ka her eyden balar koparnaktk o ekilde ki, her ey yok olur, sadece Allah x.3 Hatta Gazzalrye gre, tasavvuf kendisini meydana getiren temel ilkelerin-d e tam bifaae ile, "gerek bilgi" de deildir, onunla uygunluk da salayamaz; bu ynden o, bilimin kayna ve nedeni, "yalan" inObj ., sadece dier vastalardan daha gvenilir bir ekilde yol gsteren basit bir arat r. Onun dier yollardan daha gvenilir olmas, hi yamlmaz demek de ildir.4 halde tasavvufliers_kiinin as__,_iIniy_e_t~sinin de erlendiriln mes i zerine kurulmu olarak, kendisine gelenleri (veya ilham edilen. leri) aynen *isterenher uuru imtihan. eder. Ya andan hayat inceden inceye gzden geiren ok s k bir aratrmaya ; tasavvufu ve onun ilkelerini rettiklerini syleyenlerin b raktklar eserlere dayanmaks zm tasavvuf hayat nda ilerleme gerekle emez. Tasavvufun bu biimde anlalm olmas haline gelinceye kadar, geirdii tekml hakknda ok ksa bilgi vermek, konunun daha iyi anlalmas ynnden faydal olacaktr.
1 Bkz. Burckhardt (Titus), Introduction aux Doctrines Esoteriques de l'Islam, Paris 1969, s. 22. 2 Schaya (Leo), La Doctrine Soufique de 3 Gazzali, el-Munk z men Paris 1972, s. 29. ev. A.S. Furat, Istanbul 1972, s. 59,

4 Jabre (Farid), La Nation de Certitude selon Ghazali, Paris 1968, s. 219.

Hz.Peygamber zamannda, her hangi bir zorlukla kar laan inananlar topluluu problernlerini zmlemek iin, ona ba vuruyorlard, bylece de Islam'n gsterdi i doru yolda ilerliyorlard . Hz.Peygamber ld zaman, kendisin inananlara, ba vurabilecekleri iki kaynak brakt : Kur'an ve snnet. Mslmanlar kar latklar zorluklar bir taraftan bu iki destek sayesinde zmlerken, di er taraftan da Hz. Peygamber'in sahabilerinin yard mlarndan faydalamyorlard . Hicri II. yzyla doru islam toplulu u ierisinde baz farkl inanlar belirmeye ba lad . Ksa zamanda, gerekle en fetihler, ekonomik ve siyasal baz etkenler sonucunda, halk, zenginli e, paraya ve dnya mallar na yneldi. Buna kar hk, mslmanlardan baz lar kendi inandklar temiz akideyi aynen devam ettirmek ve Allah taraf ndan vahyedilmi olan n dna kmakszn Hz.Peygamberin yolunda gi' meyi stn tuttular zellikle islm'a zg bir ya ay biiminde hayatlarn devam ettirmeye baladlar.5 ibn Haldun'un dedii gibi, btn banlar Peygamberin sahabileri ve ilk mslmanlar n yaaylarmda oldu u gibi idi.6

Bir hadise gre, Islam'da derece vard r: islam, man ve hsan. Bu sonuncusu, kendisi grlmyorsa da her eyi gren Allah' gryormu gibi ibdet etmekten ibarettir. 7 ihsan derecesine ykselmi bir mii'minin ahlaki ve fiziki davran lar aynilik gsterir. nk ihsan di\, erlerine gre ok yksek bir derecedir. Bu yzden inanla amel birbirine paraleldirler. Bu inan taki sahabiler en stn derecelere eri mek isteinde idiler. nk Kur'an- Kerim, herkesin ameline gre dllendirilece ini ve Allah'n adil olarak hkmedece ini bildiriyor. 8 Bu ekilde dnerek hareket edenler zhd ak mnn domasna sebep oldular. 9 / Sufiler, K ur'an'a ve snnete uygun olarak ya adklarn ve Peymberin hayatn yaamaya altklarn ileri sryorlard .w Gerek, ten de vahiyden nce oldu u gibi sonra da, Hz.Peygamber basit ve gsteri siz bir hayat sryordu. Onun devlet ba kan olmas hi bir eyi deitirmedi. Peygamber ve devlet ba kan olarak grevlerini dnr, 1 alak sesle konuurdu; onda en gzel ahlak n btn izleri grliird. L--- Kaynaklar; yzden ve yamal elbiseler giydiini kaydederler. Kendi i -

5 Bkz. iz (Mahir), Tasavvuf, stanbul 1969, s. 21. 6 Mukaddime, Fran. ev. V. Monteil, Beyrut 1967, s. 1005; Trke ev. c. 2, s. 540; Massignon, Essai, s. 57. 7 Mslim, I, 1; Buhari, II, 37-1; Kr . Schaya, a.g e s, 17. 8 Zilzal, 7-8; Hucurt, 3; Nis, 40 ve 77; Mu'min, 20. 9 ubuku (t Agh), islm'da Tasavvuf, A.V. Ilahiyat Fak. Dergi. i. Makale, c. VII, Ankara 1961, s. 105. 10 Kueyri, Risle, ev. T. Yaz c, stanbul, s. 66.

lerini bizzat kendisi yapar, hizmetileriyle beraber yemek yerdi. Hi kimseye kt bir sz sylemez, has r stnde yatard . Btn hayat boyunca hareketlerinde ll idi. Sahabileri de t pk onun gibi alak gnll olup ona benzemeye al yorlard . 11 uras bir gerek ki, Hz.Peygamber, her konuda, a r gidenlere ll olmay tlyordu. Bu konuda Mslim ve Buhari'de kaydedilen bir hadis yeterli delildir. 12 hd", daha Bylece, davranla rna-ger-g `neleri sonralar ise "sufi" ve " utasavvf" 13 olarak adlandrlan kiiler gerek mnada bir akmn kuruularuyete msilcikri oldular. Sufi namyla ilk olarak adlandrlan Ebl Him (.150 /767) dir. 14 Sufi kelimesinin kayna hakknda eitli grler ileri srlm tr. 15

t Tasavvuf, kelime ve sistem olarak Hz. Peygamber (s.a.s.) zamannda mevcut de ildir. Onun zamannda insanlar zel bir nvan almyordu. Sadece Hz.Peygamber'e (s.a.s.) arkada olmalar, onunla ayni zamanda, onunla yaam olmalarmdan tr s a h a b i diye arlyorlard. Sahabilere yeti enlere ve onlarla konu anlara tabi n , tbinla konuanlara ve onlarla ayn zamanda yaayanlara da t ebeu' t- t abiin erefli bir isim olarak verilmi ti. Daha sonralar halk baz meselelerde ihtilafa d tler. Bu insanlardan bir ksm dini vecibeleri daha dikkatli ve daha hassasiyetle yerine getirmeye koyuldular. Bunlara zhid ve bid adlar verildi. Bid'at ekili de o zaman ortaya kmtr. Bylece kendi mezhebini hak kabul eden bir sr insan gruplar ortaya kmtr. Bunlar aras nda "her nefeste Allah ile olma" 16 halini koruyup gafletten uzak kalmay tercih edenler, tasavvuf ad yla dierlerinden ayr ldlar. Bu ad daha hicri 2. asrdan nce me hur olmutur.
11 Bkz. Arberry (A.J.), Le Soufisme, fran. ev. J. Gouillard, Paris 1962, s. 62. Peygamberin sahabilerinden biri olan Ebu Ferve, her zaman Allah' anard. Bir gn O'nu anmay unutarak uzunca bir mddet yrd. Sonra birde.' hat rlayarak yrme e balad yere geri dnd ve Allah' anarak yeniden yrme e balad ve yle yalvard : "Ey Allah'm Eb. Ferve'yi unutma, nk o Seni unutmuyor". 12 Bkz. Mslim, nikh; Tecrid-i Sarih Tercemesi, c. II. s. 253. 13 Sufi ve mutasavvf arasndaki fark iin bkz. ubuku, a.g.e., ayr ca bak. Guenon (Ben" Esoterisme Islamique, l'Islam et l'Occident, iinde mak. Cahier du Sud MCMXLIII Viyana 1967, s. 154; zhid, bid, mutasavv f vs. gibi topluluklar hakk nda ilgi ekici bilgiler iin ayrca bak. Lamil elebi, Nefehatl-Uns tercemesi, stanbul 1971, s. 29 vd. 14 Massignon, Tasavvuf, 1A; Iz, a.g.e., s. 83; ubuku, a.g.e. 15 Aym eserler. 16 Kueyri, Risle, S. Uluda tere. st., 1981, s. 111.

Sufili ye tasavvuf kelimeleri konusunda ara trma yapan ilimler, bu kelimelerin menei konusunda e itli aklamalarda bulunurlar. X.a) Bunun Hz.Peygamber (s.a.s.) zaman nda Medine'de mescidin

sedirinde oturan ehl-i suff e 'nin nisbeti syleniiktir. Bu


doru olamaz; nk suffenin nisbeti suffi'dir, safi de il. Azi) Namazda ilk safta bulunanlara verilen ad, 's a f f - e v v e 1' den eldi'i il Bu_ da do ru olamaz, nk bunun nisbeti de saffi'dir, Ne) BenSfa (Arabistan'da bir kabile)'dan geldi ini de ileri sren ler olmutur. d) Sufne 'den geldii iddia edilmitir. Bu bir, eit bitkidir. (e) Bu kelimenin ensedeki hkml sa manasMa gelen s f e t ' 1 - k a f dan geldi, ilerrs'unilen ti=rder arasindadr. /f) Gene bu kelimenin s a f tt (safiye) " t e in iz old a " kknm "'kan den geldii de sylenmitir. Fakat lugt ve lisai

vermemektedir.
Bir grup ise sufi kelimesinin yn xnanas na gelen " s f "dan

nk bu mezhebi benimseyenlerin ynden elbise giydiklerini sylemitir. Uygun grlen ve kabul edilen, kelimenin bu kkten tredi i eklindeki bu grtr. bn Haldun bu gr benimseyenler aras ndadr. 18 h) Bir ksm da bu kelimenin Yunanca olup hakim manasma gelen s of o s 'tan geldi ini iddia etmitir. Ama pek kabul grmemi tir. Bir eit nefs, ruh ve zihin hayat olan tasavvufun tanm, kiilere ve zamana gre deimektedir. 20 Mesela bunlardan biri, Muhammed b. en-Nuri (.2957907-8) tasavvufun nefse ait btn zevklerin terkedil: mesinden ibaret oldu unu sylerken Cneyd Ba dadi (.297 /908-910), onu a durmak, dnyay terketmek, ali lagelen ve hoa giden eyleri kesip atmak21 olarak tammhyordu. 22 bn Haldun da, 'onu. dnyan n
17 Bu adla me hur olan ilk ahs cEb Him el-Kfi'dir. Me hur kimy.ager Cabir ibn Hayyn'n ayn nvanla me hur olduunu syleyenler de vard r. 18 Bak. Mukaddime, frans. tere. Beyrut 1968, s. 1005. 19 Itikaklar konusunda bkz. Ku eyri, Risale, tere., T. Yaz c, Istanbul 1966; S. Uluda tere. 1981; Hueviri, Ke fu'l-Mahcb, S. Uluda tere. Istanbul 1982; S. Ate , Isl:am Tasavvufu, Ank. 1972; Islm Ansk. Tasavvuf Maddesi. 20 Ayn eserler; Ku eyri, a.g.e., ss. 35, 68, 72 vs.; Arberry, a.g.e., s. 73. 21 Belki bunu do rulamak iindir ki, ok uzun mddet kuzu eti yemek isteyen Hallae bu isteine kar gelerek onu yemedi. Kr . Massignon, Akhbar al-Hallaj, Paris 1965, s. 144. 22 Kueyri, a.g.e., s. 68.

terki ile Allah'a ynelme ve halk n rabet gsterdi i hereyden uzalda ma olarak tarif ediyordu. 23 te bylece balayan bu akm, mslman toplulu unun h zla yaylmas ve bunun sonunda meydana gelen e itli etkiler, siyasal eki meler ve idarecilerin basklar ile geliiyor, insanlar aras nda zhd e ilimi artyordu. Buna bah olarak zhd hareketinin tasavvuf tarihinde nemli bir yeri bulunur. En geni mnda, zhd hareketi, nefsi yarat lini her trl ba dan koparmaktr. Tvbe, yenilerini kurmak zere eski dncelerle kurulmu olan kt inanlar silip sprm olduundan, imdi de zhd, insan nefsini, Allah'tan ba ka her trl ba dan kopmu olarak dzeltir, iyile tirir, tabir yerinde ise, onu cilalar. Art k yeni bir hayat balamtr. De erler, fikirler, d nceler, grler deimitir. o andan itibaren etkiye verilen tepki eskisinden farkl dr. Tek cmle ile insan yaay ve zihniyet itibariyle ba kalamtr. Hasan Basri (8.110 / 728)'den Hallac (.309 /922)'a kadar, btn sufiler zhdn lme kadar devaml olmas gere ini rettiler. Madem ki, bir hadise gre, dnya Allah katnda bir sivri sinek kanad kadar bile gelmez, ondan vazgeme (zhd) sufiler iin kolayd .24 Pek oklarnca zhd bu ekilde anla lyordu. Baz mutasavvflara gre, bu dnyadan kamak olan zhd, manevi hayat ya ayanlarn ulatklar makamlar aras nda yksek bir derecedir. Btn makamlar gibi, o da bilim, hl ve amelden meydana gelir. Tasavvufun ba langc kabul edilen zhd konusunda metinlerde rastlanan rivayetler hieri 2. asra kadar kar.25 Bu tarihten itibaren, bu akm bilen birok kimse, Basra, Kufe, Hicaz ve Horasan'da sistemlerini yayabilmek iin merkezler kurdular. Bu e ilimi ilk defa uygulad bilinen Hasan Basri (5.110 /728) sufilerin bu konuda byk bir eyhi oldu ve eilimin tasavvufa dn onunla balad . Hemen sonra zikir meclisleri ve tekkeler kuruldu. 26
23 Mukaddime, Trke ev. Z.K. Ugan, stanbul 1970, s. 544. 24 Acluni, Ke ffl-Haff, Halep tarihsiz, 1 /490; Ku eyri, a.g.e., 233 vd. 25 Ziihd konusunda bize kadar ula an ilk eserler unlardr: Zeyn el-Abidin b. Ali b. elHseyn (. 92 /710)'in "es-Sahife f 'z-Zhd" (Bu eser Eb Ca'fer Muhammed b. Yakab b. shak el-Kulunrnin el-Kafi fi lm ed-Din" adl eserindedir; bu ki i ise mamiyye'nin nemli limlerinden saylr); bundan baka Abdullah K Mbarek (. 181 /797)'in "Kitab'z-Zhd ve' r-Rakik" i, Ahmed b. Hanbel (e. 241 /855)'in "Kitab'z-Zhd", Cluz (e. 255 /868)' n "elBeyan ve't-Tebyin" iindeki "Kitab'z-Zhd" zikredilebilir. (Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Arberry, La pre niere epoque de devotion dans le mysticisme islamique, Sohbet Dergisi'nde mak. ev. H.Sibel, s. 6, 12. 26 Massignon, ilk tekkenin Abd'l-Vhid ibn Zeyd'in rencileri tarafndan kurulduunu k aydeder.

Arn.aldez'in de belirttii gibi,27 her ne kadar Islam her eyde ll bir dini hayat tlyorsa da, Kur'n- Kerim'in buyruklar na ok titiz bir ekilde uymay bir davran izgisi olarak kabul edip inananlar

tasa.vvduu meydana kmasna neden oldular. Bu tr bir d ncenin karsnda Massignon ve Arberry gibi oryantalistlerin szlerini gryoruz. Onlara gre tasavvuf, kayna nda ve gelimesinde, tekrar tekrar okunup zerinde derin derin d nlen Kur'an- Kerim'den ileri gelmitir.28 P. Nwyia da aym dnceyi paylaarak tasavvufun islam'a mahsus, benzersiz bir zelli e sahip olduunu syler. 29 Bu fikirleri dorulamak ve tasavvufa d tan etkilerin oldu u yolundaki iddialar yalanlamak iin30 Ogan, ileri srlen etkileri kabul etmeyerek belki tasavvuftaki zhd ve uzlet ile budizmin ve hristiyanli n baz ilkeleri arasnda, "gaybet ve ittisal" ile gene budizm ve iskenderiyye felsefesi aras nda, vandet-i vcd ile Hind dinlerinin Nirvana's arasnda benzerlik olabilece ini, ancak bu halde bile, bu benzerli in grnte ve ekli olduunu, fakat asla temelde olmad n, arada derinli ine ok farklar olduunu syler. 31 Bu ekilde balayan tasavvuf! hareketin geli mesi ve yaylmas _...
konusunda ksaca .ar sylenebilir. Hicri 2. as rda mutasavvflar

l l 'tid ; inan sistemleri Allah' n birlii (tevhid) zerine bina edilmiti. Genel olarak vecd h alini gaye Hicri 3. yzylda ise "vandet-i vead" 32 denilen yeni bir doktrin or_taya kt. B lece sistemleen tasavvufla beraber mutasavv flarm saart_t. Denilebilir i tasav-vufun. temelini Msr'da atan Zu'n - Nn .245 /859)'dir. O sralarda artk eyhler, mridler ve bu eyh_ ler tarafn; retilen tasavvuf! ilke ve detler grlmeye ba lad. Mridler eyhlerine .kaytsz artsz balanmak zohndai~le ki,--Bayezit-Bistami-(6.245 /859), "eer bir kimsenin- eyin yoksa, onun yol _gstericisi eytandr"3 3 diyordu.
27 A.g.e. 28 Essai, ss. 104, 139; Arberry, Soufism s. 21; kr . Waardenburg (J.J.) L'Islam dans le Miroire de l'Occident, Paris 1962, s. 164. 29 Ex4ese Coranique et Langage Mystique, Beyrut 1970, s. 13. 30 yle ki arkiyatlar yeterli delil bulamadklar halde tasavvufta d etklerin varhmdan sz ediyorlard . (Bkz. Burckhardt, a.g.e., s. 17) 31 Isl'am Tasavvufunda Ecnebi Din ve Felsefelerin Tesirleri Var m dr? mak. Isltm Dnyas iinde, say 7, stanbul 1952, s. 6. 32 Bkz. Gardet-A awati, a.g.e., s. 125. 33 ubuku, a.g.e., s. 106; Vezzani (V.), Mystieism dans le Monde, Paris 1955, s. 144; Zu'n-Nn el-Msrrnin "eyhe itaat etmenin Allah'a itaat etmekten iyi oldu unu" iddia etti i sylenir, ubuku, ayn eser.

Mutasavvflarm bazlar, tasavvufun "slka ait ilkelerinin" nemi zerinde dururken bir ksm da "dorudan sezgi", "kiisel aba" ve "ilahi ihsan" in daha de erli olduunu savunuyorlard .34 Ilahi hakikatlardan ilk defa bahseden Seri es-Sakati (.253 /867) idi; Yahya b. Muaz er-Razi (.258 /871) ise Allah' n birlii konularnda dersler veriyordu. Daha sonralar Ebu Hamza el-Badadi (.269 /882) insanlara tasavvufi konferanslar vermeye ba lad . Tasavvuf' kavramlar ve onlarn aklamalarn ilk defa ortaya koyan ise Cneyd el-Ba dadi (.298 /910) oldu. Anlatt ekilde geli en tasavvuf bilhassa Gazzalr in eserlerin_ den sonra birdenbire yayld 3 5 nk Gazzali, tasavvufa islmiyet iinde me ruiyyet kazand rd . 36 Ku eyri37 'den Shreverdi (6.587 /1191)' ye kadar, sosyo-kltrel topluluk olmas itibariyle mslman topluluuna mal olan tasavvuf, art k bir bilim, bir yaay biimi, bir anlay tr ve ilahi hakikatlara eri mek iin bir yntemdir. nceleri ki isel bir ehre g_steren. tasavvuf, Illeri 2. ve 3. asra do ru, balanglar Hz.Peygamber'(s.a.s.)e kadar kan tarikatlar yla38 kollektif bir sistem haline geldi. Zu'n-Nan el-M srrye gre, tarikat (veya tasavvuf) 39 , ileri srlenlerin aksine, eriat' kaldrmak yerine, ona en olgun ve en gerek uygulamay ve tamamlanm olma sfatn veriyordu.40 Tarikata girenler tasavvufi deneylerini tarikat taraf ndan verilen psikolojik bir metod sayesinde 4 derecede tamamlarlar: a) Talib b)-Mrid, e) Salik, d) Vas 1.41
34 Bkz. Dermenghem (E.), Vies des Saints Musulmans, Alger tarihsiz, s. 202. 35 Ona gre, mutasavv flar yarat ln hakikatine sahip bulunuyorlar; ve yle ilve ediyor: "Onlarn tuttuklar yol, bana a klkla ve zorunlulukla peygamberli in hakikatini ve onun ayrdedici vas flarm gsterdi" (Munkz, s. 66). Mutasavvflann yntemini be enen ve onaylayan Gazzali, onlar baz noktalarda be enirken, baz noktalarda da tenkit eder ve yle der: "Mutasavvflar devaml surette Allah'n zikri iinde ya arlar, akla muhalefet ederler ve dnya zevklerinden yz evirerek Allah'a giden yolda yrrler". 36 Gardet-Anawati, a.g.e., s. 188; Rondot (P.), L'Islam, Paris, 1965, s. 73. 37 bn Haldun, tasavvufun her ne kadar daha nceleri eyhlerin a ularndan retilmi idiyse de, Ku eyri'den sonra tefsir, hadis gibi bir ilim haline geldi ini yazar (a.g.e., s. 545; Kprl, Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 1928, s. 1143. 38 Kprl, a.g.e. Her ne kadar baz eserlerde tarikatlar Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ali'ye kadar karlyor, onlara atfediliyorsa da, Hseyin Viz Ka ifi'ye gre, hepsi Hz. Ali'den itibaren yaphrlar. Iz, a.g.e., s. 118; Massignon, Essai, s. 128. 39 apolyo'ya gre, Islam Dnyas 'nda nce 73 tarikat vard . Daha sonralar bu rakam 204'e ykseldi ki, bunlardan pek o u ncekilerin kollar idi. Nitelikleri ynnden drde aynl yorlard : 1. Snni, 2. ii, 3. Mesleki, 4. Ihtillci. Birinciler: Yeseviyye, Mevleviyye, Nak bendiyye vs.; ikinciler: K zlbahk, Bektailik, Tahtaellk; ncs Ah'lik ve drdncs Babailik ve Simavilik. (Bkz. Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, stanbul 1964, s. 61). Massignon, snni ve ii 182 tarikat kaydeder. Kr . Tarikat, A., Leyden yay. 1934. 40 Dermenghem, a.g.e., s. 131. 41 Bkz. Safa (Peyami), Mistisizm, stanbul 1961, s. 87; Massignon, a.g.mak.

Ruhi hayatn tasvirleri ve iebaka ait zmlemeler olan yukar da sraladmz snflama ve derece s ras, tasavvuf zerine yaz lm ilk kitap "er-Rike",,in 42 sahibi Muhasibi (.f- /837) ile balad ve Ensari, 43 aha sonralilere kadar devam etti. Bu sonuncular ayr ca menzillerden. (menazil) veya makamat'tan bahsediyorlard . Makamlarn dzen ve s ralanma listesi yazarlara gre de iir. Her ne kadar akik el-Belhi, tasavvuf hayat nda, katedilen. yoldaki "makaniat" Zu'n-Nun el-Msri tarafndan belirtilen drt 'menzil' olarak (zhd, havf, cennet iste i ve muhabbet) belirtirse de Serrc (.378 /988) "Kitab elLuma' " snda yedi "menzil" sralar: Tvbe (yazarlar n pek ou bunu listenin bana kor), vera', zhd, fakr, sabr, tevekkl, r za.43 Her derece bir st makamn grndr ve ancak ki isel abalarla elde edilir. 44 Hi phesiz, kiisel abalarla elde edilen bu makamlar yan nda ilahi rahmetln bir ltfu olan halleri (ahval) buluruz. Bu haller imek aks gibi bir anda gelir ve giderler, yani geicidirler. 45 Bir baka deyi le, bu haller Allah' n liituflar (mevahib) olup kendisine bir hal gelen, iinde bulunduu halin stne ykselir. Kiiprl'nn eflatuncu fikirlerle benzerlik hatta aynilik buldu u "ahval", vecd halinde nefsin olabilece i hallerin ortaya kmasdr. Mistiklerin, gere in en stn sezgisini bulduklar bizzat vecd hali, fena, bek vs. birer tasavvt fi hldir. Serrc bunlardan on tanesini sralar: "murakabe, kurb, muhabbet, havf, rec, evk, ns, tma'nine, m ahede ve yakin."46 Bu haller "vakt"e ba l olarak gelime gsterirler, yani hallerin dinamik bir karakteri vard r ve tasavvuf', manevi ykseli in gerek hareket ettiricileri (muharrik) dir. Bunun gibi, haller iinde ya ayan kimsenin bir amac vardr ve bu sonula ilgilidir: Allah' n birlii zerine dnerek, nefsi a r isteklerin zoraki basklarndan kurtarmak, O'nu zikrederek insani suland racak eilimlerden nefsi kurtarmak ve bylece kalpte sadece Allah' n yer etmesini salamaktr. Her zaman sylenildii gibi, insanla Allah arasnda daima karhkl ilikiler vardr; Bu ilikilerin sonunda kul, gerekten inanan kii haline gelir. Kalbini temizleyerek Allah' n honutluunu kazanr. te bu haller, bu rzay kazanmaya doru gtren iaretlerdir.
42 Haris b. Esad el-Muhasibrnin tasavvufla ilgili iki nemli eseri vard r: "er-Riye liHukkillah" ve "Kitabu'l-Vesy"; bunlar n yannda onun "Rislet'l-Mstersidin" adl eseri de nemlidir. 43 EM Nasr es-Serrc et-Tusi, Lma', Ba dad 1960, s. 65 vd. 44 Kuseyri, a.g.e., s. 139. 45 Bkz. Arnaldez (Roger), Hallaj ou Religion de la Croix, Paris 1964, s. 61. 46 A.g.e., s. 82 vd. Ayrca bk. Arberry, a.g.e., s. 9.

Kendilerine has bir sistemleri, "ahval ve makamat" olan sufiler, ayni zamanda, bunlar ifadede kullandklar zel bir "anlatm yolu" (langage) na da sahip bulunuyorIard . Bu anlatm yolu yle zel idi ki, tasavvuf" konularda konu urken 1Wdi arkadalar tarafndan anlalan br sufi, tarikatm dn a herha mse tarafndan anlainnyordu. Bunun niin oy e olduunu soranlara bn Ata (.3119 /921) yle cevap veriyordu: "Biz bunu yaln z bizim gzmzde ok kymetli olan sistemimiz iin yapyoruz, t ki bizim mektebimiz dnda hi kimse bu konuda bir ey ileri srmesin." 47 Esasen onlara gre, kelimeler, sadece, duyumla alglanan nesnelerin bir ba ka yere aktard m imajlar veya aldi kavramlarm kurulu emas olmayp, manevi gerekler ve insani kutsal. , tran faziletleri belirten ok yksek ldeki "ima veya tehnih" ler- la dir. Sz geen fazilet ve gereklerin bulunabilmesi, ancak, beraberce karar verilip yaanm hayat ilkelerinin srarl ve srekli uygulamas sayesinde, onlar derece derece kazanarak sa lanr. Tasavvufi kelime haznesi, rahata, bir yazardan di erine deierek, tpk btn mistik hallerin kavramlatrlmas abalarnda olduu gibi, terim olarak daha kuvvetli ve daha sa lam bir durum alr. Tasavvuf"' btn kavramlarn bir kelime veya varlkta tipik bir ekilde canlandrlm.asnun kaynanda Kur'n- Kerim bulunur. Tasavvdi anlatm biiminin geliip kiilik kazanmas sras nda Hz.Adem, Hz.ibrahim, ve Hz.Musa' nn davranlar ok nemli rol oynanulardr.48 Yukarda belirtilen hllere u rayan mutasavv f bu hali aklayamamaktadr; nk "szle a klanamaz" olmak mistik hallerin zelliklerindendir; a klamak isteyince sun onu bir ekle sokarak, mecaz ve st rtl szlerle anlatmaktad r. Bu da tasavvuf' anlat m tarznn (stlahlarm) k olmaktadr. Baz yzyllarda tasavvuf iddetli bir yaylma gsterdi ve baz mutasavvflar islami inanlara ve eriata zt olmakszn, d davranlara hkmeden ulemaya ters d en zellikleri bile isteyerek aklamakta saknca grmediler. Bu toplumsal psi izmden ve zihni alkanhklardan kurtulup kama ekli idi. Sonu olarak, kalbe, ruha, nefse ve Allah' n
47 ICelLibilzi (Ebu Bekr Muhammed ibn shak el-Buhari), Kitab't-Tearruf li Mezhebi Ehli't-Tasavvuf, 1933, s. 60; Ayr. Bk. Nwyia, a.g.e., s. 20; Kr . Massignon, Akhbar, s. 112. 48 Gerekten mutasavv flardan kimileri, bir sufide Hz. Ismail'in teslimiyeti, Hz. Davud'un skntya katlanma gc, Hz. Isa'nn fakr ve Hz. Muhammed (s.a.$)'in ihltsmn bulunmas gerektiini sylyorlard. (Nwyia, a.g.e., s. 78; /z, a.g.e., s. 57). Mutasavv flar, bu ekilde bir "ilk (veya ideal) rnek" kabul etmeleri sebebiyle bir e it eflatuneu kabul etmek mmkndr.

10

ilham ettii ilme nem verenlerle resmi islm' temsil eden ve d grne, zhire nem veren hukukular aras nda anlamazlk ortaya kt . Bunlardan en nemlisi, IX. yzylda Badad'ta hanbelilerle sufiler arasnda olandr.49 zellikle Hallc, bu anla mazlklarn kayna olan "Allah ak " (muhabbetullah) kavram konusunda ok nemli bir tartmay tahrik etti. 50 te bu ekilde anla mazlklar sonunda, Msr'da Zu'n-Nun'a zulmedildi; "murakabe" ve nefs muhasebesi stad Muhasibi Kffe'de yar srgn hayat yaad ; felsefeci bn Kerrm hapsedildi ve Sehl Tsteri Basra'da srgnde ld. 51 Psiik bir hayat tr, sosyo-kltrel bir etki unsuru olan tasavvufun- en uygun tabiriyle - nazariyecilerinden bahsetmek yerinde olacaktrllu_konuda yle bir sralama yaplabilir: Tabakt (biyo rafi) ve mutasavv flarn szlerinin topland kitaplar: Hicri drdnc asrn banda Ebu Said ibn el-Arabi (.341 /952) ve Tabakat'n-Nssak' , Ebu Hamid el-Huldi (.348 /959) ve Hikyt'l- Evliy's Drdnc asrm ;Onlarnda
Abdurrahman Slemi (.412 /1021) ve Tabakasfixy_e'si,._ (bu eser 123 mutasavv fn adlarn, lm tarihrerini, vatanlarn, eyhlerini, mridlerini ve szlerini objektif olarak kaydeder).

Eb Nuaym el-Isfehni (.430 /1038) ve Hilyetl-Evliy's , Beinci asrn sonlarnda


v Abdullah Ensri (.481 /1088) ve Tabakt's-Si fiyye'si,

Feridddin Attr (.627 /1229) ve Tezkiretii'l-Evliy's , Molla Cami (.898 /1492) ve Nefehatl- -Ons'ii, bu blmde gsterilebilir. _Tasavvufun daktik) eserler: uyutuunu gsteren ki iler ve retici (di-

Eb Nasr es-Serrc (.378 /988) ve Kitab'l-Lma' fi't-Tasavvuf'u, (bu konuda ok nemli bir eserdir), Eb Talib el-Mekki (6.386 /996) ve Kltl-Kultib'u,
49 Dikkat ekicidir ki, sufilerden Ensr Herevi ve Abdlkadir Geylani hanbeli mezhebi'ndendirler. 50 Bu yanl anlalmanm Hallc't dara acma kadar gtrd ok iyi bilinmektedir. Bkz. Massignon, Akhbar al- Hallaj ou la Iteligion de la Croix; Kprl, a.g.e.; Gardet - Anawati, a.g.e., ss. 66, 77, 80, 161, vs. 51 Gardet, Islam, s. 235.
,

11

Ebti Bekr el-Kelabazi (.390 /999) ve Kitab't-Tearruf li Mezhebi Ehli't-Tasavvuf'u (ahval ve makamat ve "tasavv fi stlahlar" konusunda bilgi verir), Beinci asrda ikisi ok nemli drt yazar ve eserleri: Ebu'l-Kas m Abdl-Kerim el-Kueyri (.465-1072) ve Risle'si, >( Ebu'l-Hasan Ali el-Hucviri (.469 /1077) ve Ke ful-Mahcab li Erbabil-Kulab'u, Abdullah Ensari (.481 /1088) ve Kitabu Menazili's-Sairin'i, Eba Hamid Gazzali ve eserleri. Bunlardan Ku eyri ve Gazzali tasavvufun en nemli teorisyenleridir. 'Bu arada nl eseriyle, ibn Abdullah Shreverdi (.563 /1166) ve Avarifl-Ma'arifi, kayda de er. Jiinc grupta ise Kur'an- Kerim'in tasavvuf' tesfirleri dilebilir: Slemrnin tefsiri (Hakaiku't-Tefsir), tefsiri (Letaiful- arat), Ensarrnin tefsiri (Ke fu'l-Esrar ve iddetl-Ebrar). 52 Birok dnrn dedii gibi, tasavvuf ve yntemleri, ki inin insani karakterini dzenleyerek hatta bir bak ma onu yok ederek, e itli eilimlere mtenaz r bir karakterde bir tek hedefe ynelirler. Gerekten tasavvuf, insan Allah'a ynelten ve onu manevi birle meye hazrlayan belirli bir temizlenmeyi gerektirir. Bu ynden, ya amlan cokun manevi hayat - islam' n ll bir hayat emretmesine ra men- tasavvufun sayesinde gerekle mitir.

52 Muhsibrnin eserleri daha nce yaz ld iin burada tekrarlanmad . (bkz. s. 11 ) Kitaplar konusunda, Massignon'un "Lex.ique", Arberry'nin "Le Soufism", GardetAnawati'nin ortak "Mystique Musulmane" ve . R. Caspar'm "Cours de Mystique Musulmane", Roma 1968 adl eserlerinde aklamal bilgiler bulmak mmkndr. Biz burada sadece tasavvufun ilk zamanlar na mahsus nemli eserleri kaydettik yoksa benzer daha pek ok eser mevcuttur.

12

I. BLM

A) SLAM P4.1PNC.ESINDE TASAVVUF eitli tarifleri bulunmakla birlikte, bir hl ilmi olarak da ifade edilen tasavvufun hem ilim, hem de hl olarak islrt dneesinde mevcut olmad, sonradan idhal edilen fikirlerle geli ip islmile tii sylenir. Hz.Peygamber (s.a.s.)'d- . sonra hzla geliip byyenslm e-i Devleti'riin.seitli kltr ve medenlyetlerle kar lamas sonucunda kar lkl kltr tesirleri olmu tur. Birokcimse ite bu kltr karlamalar srasnda tasavvufi birok hususun mslmanlar aras nda yayld kanaatindedir. Felsefi alanda byk, tesirleri grlen tercmelerin daha sonralar tasavvuf felsefesi plan nda da etkili olduklar iddia olunur. Yunan, Bizans, Iran. ve Hind kltrlerinin tasavvufi fikriyatm olumasnda nemli rol oynadklar tasavvuf sistemi iinde, bu dncelerin birok unsurlar yla yaad ileri srlen hususlar arasmdad r. Bu unsurlar kabul edip dncelerinde olduu kadar, tavrlarmda da onlar izhr eden insanlarn, Islm dnce ve hayatna uygun dmeyen durumlarndan dolay snni inan taraftarlarnca kabul edilmedikleri bu konudaki kitaplarda yer al r. Hatta bu hususun taraflar arasnda kavgaya kadar dnt zikredilir. Kelanclar, hadisciler, fkhclar ve dierleri tarafndan reddedilen bu d nce ve hayat tarz , ancak Gazzali tarafndan kabul grdkten sonra me ruiyyet kazanmtr. Mamafih tasavvufun aleyhinde bulunanlar son bulmam , bilhassa Mullyiddin ibn Arabi'nin dnceleriyle tasavvuf im ekleri zerine ekmeye devam etmitir. Bu reddi dile getiren ve mutasavvflar tenkid eden pek ok kitap kaleme ahnm tr. Buna mukabil tasavvufu ve mutasavvflar metheden, onlar n harikulade hallerinden bahseden bu filmin eriatla uyutuunu gsteren pek ok eser tasavvuf': edebiyat sslemitir. Gnmzde bile ayn tarzda faakretler lehde ve aleyhdedevam etmektedir. 13

Biz, tasavvufi d nceyi te vik eden konularla, bu ekildeki bir anlaya engel te kil eden hususlardan hanlar n' belirterek yukar da zikrettiimiz hususa k tutmaya alacaz. nce tasavvufi d ncenin Islam'da olduunu kuvvetlendiren hususlar grmee alalm:
,

1 slam Dneesindeki Tek ve Akan (Mte'al) Bir Allah inanc :

slam dncesinde Allah 'Bir' ve 'Tek' t__Bu teklik, sadece kendinden baka bir ilah olmad iin de il, fakat kendisinin e i, kfv vebenzeri olmad iindir. 53 O, hem zat itibariyle tek, hem de benzeri olmamas itibariyle tektir. Allah 'KayyM' 54 dur; tek Yarat c ve hakikaten mevcut, tek Mutlak Varl k'tr; nk O'ndan ba ka her ey yok olucudur. 55 Allah insann aklna gelen her eyden bakadr. 56 Bu ynden akllar O'nu idrak edemez. O, Zat' nda idrak edilemez, Samed'dir, her eyden mstani, her ey O'na muhtatr. 57 nsan dnce ve muhayyilesinin dndadr.
vehile akn bir varlk olmas hasebiyle bizatihi Kendisi ile vard r. Varelmak iin dardan bir sebebe ihtiyac yoktur. Aksine, dier btn varl klar, varlk kazanmak iin O'na muhtatr. Allah'n cinsi ve fasl yoktur, mahiyeti de yoktur. Tarife s maz, nk mrekkeb varlklar tarif edilir Allah' n mrekkeb oldu u ise dnlemez. O, kendisine noksanlk getirebilecek her trl s fattan uzak, aksine kendisine "keml" veren btn s fatlarla donat lmtr. Doksan dokuz gzel ismi (esmau'l-hsn) O'nun kemline ve Tek ilh oldu una dellet eder. Bu s fatlarn hi birisinde, ba ka hi bir varl k O'na ortakl k etmez, nk O, Tek'tir. Allah'n akl st, akn bir Varlk olduunu ifade eden ayet ve hadisler pek oktur. Bylece Allah, her trl insani idrak n dnda kalmaktadr. Bu sebeple O, bamba ka bir Varlktr. Ancak Kur'n- Kerim' deki baz ayetler Allahla insan aras nda bir yaknlk-n bulunduunu ima eder. Bunlardan biri Bakara Suresi'nin 31 nci ayet-i kerimesidir. (j1 J1.9 (... Ii) "Hani Rabbin meleklere Ben yeryznde bir halife yarataca m...", demiti...".
53 Enbiya, 22 54 Bakara, 255 55 Rahmn, 26, 27 56 Kelm- kibr. 57 Ihls, 1-4 . ()

74)1

JI

14

Bilinm.ezler veya "gayb" Allah'a aittir. Gayb asla bilinemez; ancak Allah vahyetti i takdirde bilinir. Allah bu dnyada grlmez O'nu grmek isteyenleri yldrm arpar. Allah bu dnyada gzle grlmesi mmkn olmayan bir Varlk'tr. Bu dnyadaki gzlerin O'nu grme e tahamml edemeyecekleri bizzat Kur'n- Kerim tarafndan bildirilmektedir. Nitekim Bakara Suresi'nin 55. yeti bunu a klar:
j

k;

t.2!1

L -

jA

"Ya Musa! Allah' apak grmedike sana inanmayaca z, demitiniz de gzleriniz gre gre sizi y ldrm arpmt". Bu yet-i kerimede de ifade edildii gibi yahudiler, Allah' grmek istedikleri fakat buna muktedir olamadklar ve tahamml edemedikleri iin kendilerini y ldrm arprnt . Ayn ekilde, Rabbii srarla grmek isteyen Musa'ya Allah' n hitab (...j1
t. ^

.,12;

j j Li.;

"...sen Ben'i gremeyeceksin, ama da a bak! E er o yerinde kalrsa sen de Ben'i greceksin...", (A'rf /143) eklindedir. yle ise sadece alelde insanlar de il peygamberler bile bu dnyada Allah' grme gc ve tahammlne sahip de illerdir. Ancak sadece, Hz.Muhammed (s.a.s.) Mi'rc hadisesi ile Allah'a yakla m , O'nunla konuma imkmna sahip olmu tu. Mamafih Kur'n- Kerim'de Allah' n hirette gzle grlece ine dair i aret, Ima ve telmihler vard r. Kymet Suresi 23. ve 24. yetinde (..6);1.; JI

. ..;,1;

J)

"o gn, bir tak m yzler Rab'lerine bakp parlayacaktr", diyerek i te bu hususa i aret eder. uras bir gerektir ki Allah'n hiret'te grlmesi ihatas z bir tarzda olacakt r. Hasan Basri gibi mfessirler bu hususa zellikle dikkat ekerler. Ayr ca Hz. Peygamber'in (s.a.s.) baz hadislerinde hirette mii'minlerin zaman zaman Allah' grecekleri, bundan fevkalade byk zevk ald klar iin O'ndan ayr lmak istemeyecekleri bildirilmektedir. Tasavvufi d nceyi te vik eden hususlardan bir di eri Allah' n insana ok yakn olduunun, birok yette belirtilmesidir. Nitekim bir yet -i Cy.

Lf). 1 :)..4.)"Biz insana andamarndan

daha aknz"58 denilmektedir. nsana ok yakn olan Allah insann da kendisine yakn olmasn ister. Bu yakla ma, ancak Allah'n istedii e58 Kf, 16

15

kilde kul olmak ve ziyadesi ile yap lacak ibadetle mmkn olur. Nitekim bir hadis-i kudsrde "kulum Bana ancak ibadetle yakla r. Bana ibadet ettike yle bir an gelir ki, Ben onun gren gz, i iten kula, syleyen dili olurum" denilmektedir. Kastalanr i zikrettii bu hadis-i kudsrnin tasavvuf! hayat tevikte byk rol oynad inkar edilemez bir gerektir. Di er taraftan Islam inanc Allah'n baki kalaca n O'ndan baka her eyin yok olacan bildirir. Rahman Suresi'nin 26, 27 nci yetlerinde ifade edilen bu hususun insanlar mecbur! olarak Allah'a daha fazla ibadete ve tasavvuf! hayata yneltti i dikkatten kamayacak bir husustur. Zira geici nesnelere ba lanmanm hi bir kymeti ve deeri yoktur. Ebedi hayat hazrlayan bir insann, geici nesneleri bir yana brakp, Baki olana sarlmas ve O'na ulamak iin faaliyette bulunmas daha do ru olan husustur. Ayetlerde anlat lmak istenen budur. Bu ve benzeri ayetlerin tasavvuf! hayat n muharrikleri olmas elbette mmkndr. Bu tarz bir d nce, te vik unsuru olarak tasavvuf! hayatta byk rol oynam , daha sonra ortaya kacak olan fena ve bek hallerinin hazrlaycs olmutur. Bu konuda Hz. brahim'in "ben geici eylere tapmam, benim Rabbim Baki olan birisi olabilir" eklindeki ifadeleri tasavvuf tarihinde Allah'a daha ok ibdet edilmesi gerekti i hususunu vurgulanu , bu tr bir hayatn adeta kam laycs olmutur. Allah insana ok yakndr, insann da kendisine yakla masm ister 11

e-J sip.3

cs L5p .P

b j )"

Allah her eye Kdir'dir. O, hidayete erdirdi i gibi sapttrr. (s-kt: 43.!1,:j j ebl-am O, insan ve fiillerini yaratr.
c.3t;) 61

Ancak, insann hr iradeye sahip oldu u, kesb edece i fiillere gre sorumlu olduu bilinen bir husustur. 2. nsan Allah'a ibadet etmek ve emirlerine uymak il12.Yarat l-

(Z.) j.1^.*.7

mtr: Bu konudaki baz ayetler unlardr: ( ti.,11.9 c531


?(
59 Bakara, 186. 60 Bakara, 272. 61 Safft, 95,96. 62 Yasin, 22, 61.

dIA

"Beni yaratana ne diye kulluk et"...Bana ibadet ediniz... ,,62.

16

L*-21.4-

j) r"Cinleri ve insanlar ancak Bana ,11 "Allah'a

kulluk etmeleri iin yaratm mdr"63 . ( kulluk edin." 64. (...

Jli) "Ben Allah' n kuluyum, dedi..."


(..

j5. (.4.0 "G klerde ve yerde olan her ey Rahmn'a ba emi kul olarak gelecektir" 65 .
Esasen bu husus ezelde kabul edilmi ve belgelenmi tir. Insan ezelde Allah'la bir "misak" imzalam , bir 'akid' de bulunmu ve bir sz vermi tir. Arif Suresi'nin 172 nci iyeti bunun en a k delilidir:
a e ji4); ..

:).4 "Rabbin insan-

1.:kh

olunun sulbnden soyunu al p devam ettirmi , onlara 'Ben sizin Rabbiniz de il miyim' demi ve buna kendilerini ahit tutmu tu. Onlar da 'Evet, ahidiz' demilerdi. Bu, kyamet gn, 'bizim bundan haberimiz yoktu' dersiniz, diyedir". yle ise insan taahhd etti i hususu yerine getirmek mkellefiyet ve mecburiyetindedir. Zira insan andinden dolay mes'ldr. O/3-.4 C.)l5" 44,J1 :)I) Bir defa Allah' n Rabln kabul etmi , O'na kulluk edece ine dair sz vermi tir. Artk bu szden dnmek yoktur. Dnlmesi halinde cezay gerektiren bir durum ortaya kar. 3. Yaratlm her ey Geie_iiir. Bu fikir, mevcud her varl n sonlu olduunu ifade ile Bitki bir varla balanmak gere ini belirtir. Ebedi bir varl a kul olmak ve mkfat olarak sonsuz bir hayati kazanmak midini gsterir. Pek ok yet-i kerime bu fikri aklar: ( .54 ol:41 l
1,,.01 yz
)

"Dnya hay...at .gkten indirdih

`T ;$:,js"
63 Zriyt, 56. 64 Nh, 3. 65 Meryem, 30,93. 66 Yunus, 24.

4.5

17

i));..1 ., ( 514 1 j t,. 11; =. 1).)


:

J.1424

"Onlara dnya hayat misalinin tpk

yle olduunu anlat: Gkten indirdi imiz su ile yeryznde yeti en bitkiler birbirine kar r, ama sonunda rzgar n savuraca erpe dner. Allah her eyin -stnde bir kudrete sahip oland r. Mal ve oullar, dnya hayat nn ssdr. Ama baki kalacak yararl iler, sevab olarak da, emel olarak da Rabbinin kat nda daha hayrldr"67 .

=1'.) 4?-3

C-Ai

:>"

"Her ey yok olacak ve sadece yce ve cmert olan Rabbinin varl kalacaktr" 68 . Bylece dnyadan ve andaki yarat klardan uzaklama ve hakiki dostu bulma fikri ortaya kar. Allah'n her ey ve insann hi olduu, dini bir motiftir. Bu husus tasavvufi hayat n balangcn te kil etmektedir. Her eyi Allah zerine termerkz etmekle Kur'n, dindar ruhlar ve dnceleri, yok olucu dnyadan ekip, mutlak varl k Allah zerinde teksif etmekte ve O'nunla me gul olmaya davet etmektedir. Ancak nefislerin ve dncelerin Allah zerinde teksif edilmesi O'nunla birle meyi asla im etmez; bu mmkn de ildir. Bunu arzu edenler lmlerdir.. Bir ksm insanlar veya mutasavvflar bunu de itirerek mant ki bir yne evirmilerdir. "E er Allah her eyse, her ey Allah't r" demilerdir. Bu, monist ve felsefi bir tasavvuf anlay dr. bn Arabi'nin anlay dr. Bir ksm da Gazzali gibi, konular n snrlarn aamayarak yaamlardr. 4. islm Dneesinde Allah, nsana ok Yakndr: Allah akl st, akn (mte'l) bir varbkt r; bununla beraber uzak da de ildir. Gcyle ve ilmiyle insana yakndr. nsan iinde ya ad:_ bu dnyada Allah'n kudreti, kuvveti, saltanat , azameti, rahmeti vb. sfatlar nn tezahryle epeevre ku atlmtr. Allah'n doksan dokuz gzel isminin tecellileri, her an insana O'nu hat rlatmakta, O'nunla beraber oldu unu gstermektedir. D nen insan O'ndan ve tecellilerinden kamann mmkn olmadm anlar. Zira_ her yer ve her ey O'nundur ve O'nun varlnn i retidir.

.31 .) 4:)1 Ji d3A Ari s Ijii; \',?. 1; .. "Dou da, Bat da Allah'ndr. Nereye dnerseniz Allah' n yn orasdr. Dorusu Allah her yeri kaplar ve her eyi bilir" 69 .
(
67 Kehf, 45-46. 68 Rahman, 26-27. 69 Bakara, 115.

18

5. 'Rahman ve Rahim Olmas itibariyle de Yakndr:

( 4:1; -3

C-'=).a

uIJl

.)
:t.! b

...Kalbi

ile kii arasna gi-

rer...

jj .541

tA

"Allah onlarn gizlediklerini ve a a vurduklarn bilir,", "Yeryznde ya ayan btn canllarn rzk O'na aittir". (:).";- ,5 r (...

eA j, "Yoksa kendilerini, gizli a k konumalarn duy)

maz myz sanrlar, hayr yle de il ..."72

"...Allah konumann iitir..." 73 Ayrca ayn surenin yedinci yeti kii varsa drdncs C" j<f 14. .) ( . e e, 19se 411 O'dur..." diyerek her yerde her eyden haberdar oldu unu bildirir.
4:J 1 s
j)

"Biz o kiiye sizden daha

yaknz, ama gremezsiniz" 74, diyerek bu yaknl bilhassa belirtir.

6. Allah Kalplerde Olandan Bilir: (...Allah iinizde olanlar elbette bilir" 75 . ( J.1.,211

e.. Hs11

j; (jti ...)

"...Ben phesiz onlara yak nm Benden isteyenin duas m kabl ederim..." 76

(*.J.,S1
"Allah insana ah damarndan daha yakndr"77 .
70 Enfal, 24. 71 Hud, 5-6. 72 Zuhruf, 80. 73 Mcadele, 1. 74 Vaka, 85 75 Maide, 7. 76 Bakara, 186. 77 Kf, 16.

7j}1

19

Allah nsanlarn kendine yakla malarm ister: ( A 5(.5*. )

"Ey doru yolda olan! Sakn ona uyma, sen secde et. Rabbine yakla " 78 .
7. Gene slam dncesinde Kur'an'n bir emri olarak, insan Allah' ve Kinat dnmelidir:
L;

5141 ) &

J _

"Bu insanlar devenin nas l yaratldma, g n nasl ykseltildiine, dalarn nasl dikildiine, yerin nas l yayldna bir bakmazlar m ?" 79

11)
"Gn boluunda Allah'n buyruuna boyun e erek uan ku lara bakmyorlar (bj;21. ;*, "Dnen kimse iin bunda ders vard r" 81 . J'J j lt;11 j ).>(

-)

cJI

Yerin ve gklerin yarat lmasnda, "gece ile gndzn birbiri ardnca gelmesinde dnenler iin ibret vard r" 82 .
8. nsan Allah' Zikretmelidir:

Kur'an- Kerim bunu emretmektedir.

( 5p!:"..

"Rabbinin adn an, her eyi brakp yaln z O'na ynel" 83 .


9. Nitekim birok yet Allah'tan korkmay tavsiye eder:
j

...)<Ancak

Ben'den korkunuz..." 84 .

78 Alak, 19. 79 Waiye, 17-20. 80 Nahl, 79. 81 Nahl, 11. 82 mrn, 190. 83 Mzzemmil, 8. 84 Bakara, 40.

20

Ayrca, Burc, 12; Hild, 102-106; kl-i nrn, 28; Abese, 34-37; Hacc, 1-2; Rahmn,46; Tr, 25-28, yetleri hep Allah'tan korkmaya tevik ederler.
10. Baz:ayetler Allah'taniin kkema..eneyitavsiye ederler: l Zp.) jp J.,1

ji

"De ki, ey nefislerine kar haddi a m kullar m. Allah'n rahmetinden midi kes nevin" 85 . (. te bylece, inkrlar ndan tr onlar cezalandrdk. "Biz nankrlkte ve kfrde ileri gidenden ba kasn cezaland rr m yz ?" 86 (... "...Rahmetim her eyi ku atntr... " 87 . Ayrca Yusuf /87; A'rf /167 vd. Allah' n rahmetini bildirirler.

11. Bir takm ayetler Allah korkusu +e a lamay ifade ederim_


j )

"Alyarak yz st kapamrlar, bu onlar n huunu artrr" 88 .


LA ) \

"Siz bu Kur'an'a m taaccb ediyorsunuz, ona m glyorsunuz?" 89

12. Gene baz ayetler sade ya amaya dairdirle,r: ljo4.?1 j ;i i...a./1 I jPl,...;

s
L?t;

L:g1;,i)

*4-1

u-t. j,F,

"Onlardan sonra yerlerine tygunsuzlar geldi de namaz braktlar. Nefsani arzularma uydular. Bunlar azg nlklarmn cezasn bulacaklar. Ancak teybe eden, iman edip hay rl ve yararl iler yapanlar mstesna, bunlar cennete girerler ve hi zulme u ramazlar" 0 .
85 Zmer, 53. 86 Sebe', 17. 87 A'rff, 156. 88 tsr, 109. 89 Necm, 59-60. 90 Meryem, 59,60.

21

yym tarzda, Kasas, 79, 80; Tekasr,; 8, isra, 18, ay-etleri dnya nimetlerinin geicili ini syleyerek insana ahiret hayat na dnmeyi tavsiye ederler. 1.3. Tasavvuf'ta Peygamberler: Tasavvuf' dncenin geli mesinde Kur'an'da ismi geen peygamberlerin de rol oynad , Allah'n onlara hitab nn messir olduu bir gerektir. Mutasavv flar, birok konuda peygamberleri nmne kabul etmiler ve onlar gibi olmaya al m slardr. Bylece birbirinden farkl zelliklerle gnderilen peygamberler, kendilerine has bu halleriyle mutasavvflar iin adeta prototip olmu lardr. Allah'Ia insan aras nda bir yaknlk ve dostluk bulundu unu gsteren, bunun gerekle mesi iin o peygamber gibi olmak gerekti ini ifade edenler, dostluk iin Hz. brahim'i timsal gstermi lerdir.

:e Lf.5
t

)
415

"Iyilik eden bir kimse olarak kendini tam bir hulsla Allah'a teslim eden ve brahim'in tevhid dinine uymu kimseden daha gzel din sahibi kimdir? Allah brahim (a.s.)'i dost edinnitir"91 . s-a) brahim (a.s.) HaBlullah s fatyla tasavvuf' dnceye tesir etmitir. Tasavvi ftaki h u 11 e konusu buradan kaynaklamr. b) Masa (a.s.) Kelimullah olarak tesir eder.

e ..2412;

j+.: 1;

41P eib 44 1

"Gnderdiiniz yle peygamberler vard r ki, onlar bundan nce >sana beyan ettik. yle peygamberler vard r ki sana onlarn kssalarn bildirmedik; ve Allah Musa'ya (vastasz) hitap etti"92 . Tasavvuf' dncede mevcut m n a c 'at konusu buradan kaynaklan r. c) Isa (a.s.) tasavvuf' d nceye en ok tesir eden Peygamberlerden biridir. Hz. Isa (a.s.) azizli i, temizlii, Allah'n kendisine verdii ( mucizeler ve bahsetti i imkanlar sebebiyle birok me hur nutasavvfn zellikle de vandet-i vcud'a inananlarca "hateml-velaye" olarak kabul edilmitir.
91 Nisa, 125. 92 Nisa, 164.

22

Ad) Hz.Meryem de tasavvufi d ncenin olumasnda ve gelimesinde milessir olan ahsiyetlerdendir. Kur'an- Kerim'de zikredilen fevkalade halleri dolaysyla misal olarak kabul edilen Hz.Meryem, tasavvufta teslimiyetin timsali olmutur. Kendisine yap lan her trl alalt c davraalara kar Allah'a snan Hz.Meryem'in bu teslimiyet anlay , mutasavv fta bulunmas gereken bir husus olarak telakki edilmi tir. Al-i imrn suresinin 37., Meryem suresinin 23. yeti Allah'a teslimiyet sonunda Hz. Meryem'in kazand fevkalade halleri dile getirir. 'e) Mutasavvflar Hz. smail'in teslimiyet anlaynn da sufide bulunmas gereken bir sfat olarak de erlendirirler. Hz.ismail'in, bu vasfn Meryem suresinin 54. yeti dile getirir. Ayr ca Safft suresinin. 100 106. yetleri, bu teslimiyeti a ka belirtir. X f) Hz.Yahya (a.s.) da tasavvufi d ncede i f f et sembol olarak kabul edilir

"Ey Yahy! Kitab kuvvetle tut. Bir de, daha ocukken ona hikmet verdik" 93 . te onun iffetli oldu unu ifade eden nra suresinin 39. yeti: ) jIy i .~- j "Mabedde namaz klarken melekler ona seslendiler: 'Allah sana Kendisinin emriyle (vdid bulan sa'y) tasdik eden, efendi, iffetli, iyilerden bir peygamber olarak Yahya'y mjdeler" 94 . g) Sadece Allah inanc n muhafaza iin toplumdan kaan ve maarada ya amay tercih eden 'Ashb- K e h f' (Maara Ehli) de Kur'an'da belirtilen hususiyetleri dolay syla tasavvufi dncenin gelimesinde son derece messir olmu bir unsurdur. h) Tasavvfi dncenin gelimesinde elbette Hz.Peygamber'in byk rol,. olmutur. Kur'an- Kerim'de ondan sz eden yetler ve bizzat onun hayat mutasavvflarn kabul ettikleri ilk rnek ve kaidelerdir. Kur'an emirlerii aynen yaamak iddiasnda olan mutasavv flarn, onun teblicisi Hz. Muhanuned aleyhisselm taklid etmeleri
93 Meryem, 12. 94

AM

mran, 39.

23

tabii idi. Mutasacv flarca kabul edilen pek ok hususiyetleri yan nda, Hz.Muhammed (s.a.s.)'in g s alarak (inirh) hikmet yerle tirilmiti. L,J41; varil L.S2

Ji J

*"v,, .4-3J-L

C1'i"5

))

1.)1:9 I ja.

11

4:)I

d1 -9
"Ey Muhammed! senin g sn amadk in ? Belini bken ykn zerinden almad k m ? Senin ann yceltmedik mi? Elbette glkle beraber, phesiz bir kolaylk vardr. Gerekten glkle beraber bir kolaylk vardr. yleyse bir ii bitirince di erine giri ve (her i inde) ancak Rabbine sar l"95 . Necm suresinin 1 il 18. yetleri ve isr suresinin 1. yetinde belirtilen Mi'rac olay , tasavvufi dnceye tesir etmi fevkalade nemi haiz hususlardand r. phesiz Hz.Muhammed (s.a.s.) en gzel ahlkm timsali olmas ynnden de tasavvufi d nceye tesir etmi tir. Pek ok mutasavvf hayat tarz ve davran btnl asndan onu rnek almtr. Onun azndan ifade edilen pek ok hadis tasavvuf kitaplarn doldurur. 14. Hild suresinin 35. yeti hikmet ve hidayetle ayd nlanma konu_ sunda messir olan di er bir unsurdur: J* "Ey Muhammed! Sana, Kur'an.' kendiliinden uydurdu derler. De ki: Uydurdumsa suu bana aittir. Oysa ben sizin i lediiniz gnahlardan uza m". Bu yetlerin Allah' n nuruna ula ma konusunda, mutasavv fn hayat nda motor vazifesi grd bilinen bir husustur.

15. ...11fisak:
Misak da, tasavvuf felsefe ve d ncesinin tekmlnde messir olmu bir mefhumdur. Ezelde insanlarla Allah aras nda akdedilen bu anlama daha insanlar yeryznde var olmadan nce vuk bulmu tur. Bu_anlama ile--insanlar Allah' Rab olarak kabul etmi ler ve O'na kulluk edeceklerine sz vermi lerdir. Bu, bir taahhttr. Moncteiz nin s95 el- ni ih, 1-8.

24

zn veren insanlara bir hat rlatnadr. Bu sz tutanlara Allah yard m n esirgemeyecektir. yle ise mutasavv f bu am tekrar yaamak veya yaamak iin gerekeni yapmand r. Yani Allah'a verdi i sz tutan kul olmaldr.
j :).4

Le ,It;

1.1A.

Tu

"Rabbin insano lunun sulbnden soyunu alp devam ettirmi , onlara 'Ben. sizin Rabbiniz de il miyim?' demi ve buna kendilerini hid tutmu tu, onlar da: 'Evet ahidiz' demilerdi. Bu, kyamet gn 'bizim bundan haberimiz yoktu' dersiniz diyedir" 96 . Eflatuncu dii iin.celerden etkilenen monist mutasavv flar, bu anlayla "Allah'da ideal varclu " fikrini bulmu lardr. Bu dneeden 4:,11 4.11

"...Biz Allah'n z ve elbette O'na dnecegiz" 97 yani, "O'ndan gelip O'na dnmek" fikri geli mitir. Ancak, Allah'tan gelip O'na dn fikri, isl bir husustur. Bu konuda birok yetler vardr. Buraya kadar tasavv di dnceyi kolaylatran hususlardan bazlarm gstermeye altk. imdi de islam Dncesi iinde tasavvuf' bir hayat tarz na engel te kil edebilecek meseleleri belirtmeye ah ahm. B) ISLAS D SNCES 'NDE TASAVVUFIt HAYATA MANI OLAN HUSUSLAR: 1- Allah' n akliist, akn mtel bir varlk olu u, nflz edilemez bir husustur. Is m ni'nde iman sadece ahdet ke imesindedir. rasavvurta sz edilen Allah'la insan aras ndaki ' A k 'n. snrlar , kendisiyle asla birle emeyecek Allah'n yakmlndan ( k i r b) teye geemez. ikislm kolaylk dinidir Ve insana takatinden fazla bir sex_y_l lenez ve byle bir h insan tevik de etmez. islm'n kolaylk (y u s r) dini oldu unu belirten yetler unlardr:
96 A'raf, 172. 97 Bakara, 156.

25

(...

LIA

...)>f

"Allah, size kolaylk ister, zorluk istemez" 98 . (t4'

(.;

51

"Hayr; Rabb'ine and olsun ki. aralarnda ekitikleri eylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdi in hkm ilerinde bir sknt duymadan tamamen kabul etmedike inanm olmazlar" 99.
(.

.C__>""

F:1P

43A

t" )

"...Allah, sizi zorlamak istemez..." 100 .

cj :01

u.; iki jpY,,

jp

"Gszlere, hastalara ve sarfedecek bir eyi bulunmayanlara, Allah ve Peygamberi iin t verdikleri mddete sorumluluk yoktur..." 101 .

"...Allah dinde sizin iin bir zorluk klmamtr..." 102 .


1.4 Ft.`,....01

L.

"De ki, buna kar hk sizden bir cret istemiyorum. Kendili imden bir ey iddia eden kimselerden de de ilim" 103 . "Sonra yolu ona kolayla trmtr"104.

"Kolay olan yapmay sana kolayla trrz" 105 . (


98 Bakara, 185. 99 Nisa, 65. 100 Mide, 6. 101 Teybe, 91. 102 Hac; 78. 103 Sd, 86. 104 Abese, 20. 105 A'l, 8. 106 Leyl, 7.

3.).:0 ) "Ona (iini) kolaylatrnz" 106.

26

c.i s.u)
tj

L.

o.ar, stub. (.
,!.41 3

1:15"37

Zfi

.JJ

"brahim ve onunla beraber olanlarda, sizin iin uyulacak gzel bir rnek vardr. Onlar milletlerine yle demi lerdi: 'Biz sizden ve Allah' tan baka taptklarmzdan uza z; sizin dininizi inkr ediyoruz; bizimle sizin aranzda yalnz Allah'a inanmanza kadar ebedi dmanlk ve fke bagstermitir.' Yalnz brahim'in babas na "andolsun ki senin iin mafiret dileyece im, fakat sana Allah'tan gelecek her hangi bir eyi saymaya gcilm yetmez." sz bu rne in dndadr. Ey inananlar deyin ki "Rabbimiz Sana gvenlik, Sana yneldik, dn Sanadn' " 17 . ,',3-1,51 ._hem dnya hem 'ahiret dinidir:

slam vahyinin ba langcnda mekki yetler hireti kazanmak iin dnya nimetlerinden faydalanmay tavsiye eder.

cj..11,1 L5,4 ji (3_3)1


j21

AA41 ., o .5
I

cp i L911 43.A 1:3-l I

"Ey Muhammed! De ki; Allah' n kullar iin yaratt ziynet ve temiz rzklar haram klan kimdir? Bunlar, dnya hayat nda inananlarndr, kyamet gnnde de yaln z onlar iindir. Bilen kimseler iin yetlerimizi bylece uzun uzun a khyoruz" 108 . Arz, m'minlere verilmitir. Kur'an- Kerim'deki yetler inananlar n daha ncekiler gibi yer yznde halef k hnacam bildirir. rZ,i1;4-21

j)

t'
"Allah, iinizden inanp yararli i ileyenlere, onlardan nciekiler halef kld gibi, onlar da yeryzne halef kalaca na, onlar iin be endiim dini temeli yerle tirece ine ..." 109 .
107 Mmtahine, 4. 108 A'ritf, 32. 109 N0r, 55.

27

jj b 0-pj U-.0 (.5.1:fi

"Onlar, bize verdi i szde duran ve bizi bu yere varis k lan Allah'a hamdolsun derler..."Ho. M'min, hem hiret hayat nn bu dnyadaki gereklerini yapmal hem de dnya nimetlerinden faydalanmal dr. ,) 1 J UJI 4'111 koit J)

"Allah'n sana verdi i eylerden, hiret y rdunu da gzet. Dnyadaki pay n da unutma..." 111 . Ayrca nii'minin iman ona her iki dnya nimetini de kazandrabilir. u ayethususu ifade eder. 4., J; '11 1

,:y4

tr,4 439.; (C): j't,,J

"...Kim dnya ni'metini isterse ona ondan veririz; ve kim hiret nimetini isterse ona ondan veririz. kredenlerin mkafat n vereceiz"112. Yine u yet de bunun destekleyici mahiyettedir: 5.*' I ulj; L...,11; 4111 ( 7U)

"Bu yzden Allah onlara dnya nimetini de hiret nimetini de fazlasyla verdi. Allah i lerini iyi yapanlar sever" 113 . Nihayet, me hur yet-i kerine, m'minlerin orta bir mmet k lndklarm, onlarn ifrat ve tefritten uzak olduklar n bildirir. ( J.;_9 z1 ,7tA ,Wi,S"- J )

"Bylece sizi insanlara ahid ve rnek olmanz iin, tam ortada bulunan bir mmet kldk... "114 . Ayrca, Hz.Peygan ber' (s.a.s.) in Sa'd ibn Ebi Vakkas'a sadaka konusundaki tavsiyesi te birdir (1 /3). Varisleri zengin b rakmak onlar bakalarna muhta brakmakdan iyidir.
110 Zmer, 74. 111 Kasas, 77. 112 kl-i mran, 145. 113 )11-i mran, 148. 114 Bakara, 143.

28

slam, hem dnya, hem de hiret dinidir Dnya i leri ayn zamanda dini eylerdir. Islm sadece din i leriyle u ramay deil, biri bitince dierini yapmak gerekti ini bildirir.
j

.11

j1.411
LiA

"Namaz bitince yeryzne yay hn; Allah' n ltfundan r zk isteyin, Allah' ok ann ki sadete (felha) eri esiniz" 115 . Pek ok ayet-i kerime (Tfir, 17-18; Rahman, 78; Vak a, 10-40; Nebe', 31-37; Mutaffifin, 22-28 vs.) bir cennet hayat ndan sz ederek insanlar o gzel hayatta ya amak iin bu dnyada iyi ya amaya davet eder. Rabiatl-Adeviyye'den sonra btn mutasavv flar bu arzudan vazgernilerdir. Medeni ayetler cihad zerinde dururlar; bu, siyasi ve dini otoriteyi temin etme hedefine yneliktir. Bu cihadm fakirlik ve dnyadan yazgemekle mnasebeti yoktur. Mutasavv flar bu cihad manevi plana ekmeyi tecrbe etmi lerdir. (. 5k.N.0
. .

"Rabbmn adm sabah, akam an!" 116 .


.

"Arnm olan Rabbinin ad n anp namaz klan saadete erecektir" 117 .

4- Ahlk~t: M'minin ahlki hayat Hz.Peygamber (s.a.s.)'in hayat dr. Emirlere uymak, yasaklardan ka nmaktr. hsan derecesine eri mektir. ve d hayat birbirine uymaktr Hz.Peygamber (s.a.s.) dnya hayat n ve hirete mteallik i leri beraberce yrtm tr. Ahlki gereklilik, insann irade ve ahsi mes'liyeti zerine kurulmu tur. nk o, hirette en kk hesab nn farknda olacakt r.
115 Cumu'a, 10. 116 nsan, 25. 117 A'Itt, 14, 15.

29

Jui.5

ut:;.s
fj ) J12.A .

"O gn insanlar ilerinin kendilerine gsterilmesi iin blk blk dnerler. Kim zerre kadar iyilik yapm sa onu grr Kim zerre kadar ktlk yapm sa onu grr" 1 ". slam ahlaki, her kademeden insana kar itimal vazifeler ihtiva eder. u ayetler bunlardan baz larn ifade eder: 5k. "yleyse sakin ksze kt muamele etme; ve sak n bir ey isteyeni azarlama"n 9 . Bunun yamnda ibadet de vard r, ancak ibadette esas olan i 111 s ' tr. m y j.:11 Lkji) f` "Vay o namaz k lanlarm haline ki, onlar kldklar namazdan gafildirler, onlar gsteri yaparlar, onlar basit eyleri dahi vermezler" 120 .

eAC;;::1

Allah'a 'ula an, sadece amel ve ibadettir:

(s;cil

I/431,4

111 LiLf j) -

"Bu hayvanlarn ne etleri ne de kanlar Allah'a ulaacaktr. Allah'a ulaacak olan sizin O'nun iin gsteriten uzak olarak yapt nz amel ve ibdettir... "121 . Teheccd namaz klmak, Allah'n Kur'an'da Hz. Peygamber'e emrettii snnet olan bir ibadet,tir:

J..) ; 4,)

jr ri

..g

051.A!I e91),,

Zil;

"Gnein batya ynelmesinden, gecenin kararmas na kadar namaz kl, zira sabah namaz na n.elekler hid olurlar. Ey Muhammed' Geceleyin uyamp, yalnz sana mahsus olarak fazladan namaz k l. Belki de Rabbn seni vnlecek bir makama ykseltir"122.
118 Zilzl, 6-8. 119 Duh. 9-10. 120 Mafn, 4-7. 121 Hacc, 37. 122 Isr, 78-79.

30

Akam ve sabah namazlanu klmak, geceleyin uyanp namaz klmak Kur'an'n emridir:

.5U 4:-

1 4,La; . 5 .; yi c}A

It:t

"Ey elbisesine brnp yatan, gece kalk; biraz mstesna gecenin yarsnda kalk, yahut bu yandan biraz eksik; yahut o yar nn zerine ilave et. Kur'an' da yava ve ak olarak gzelce oku" 123 . 5. Kur'an ve Allah sesi: _ Kur'an'da Allahla insan aras ndaki sevgiyi belirten birok yet-i kerime vardr. Bunlardan bir o u dnya ile alkandr. nsan dnya ve nimetlerini sever, altn, gm, mal, mlk, ocuklar sever. Ayrca Allah kar-koca aras na sevgi koymutur. nsan Allah' da sever.

"...M'rniierin Allah' sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir..." 124.

"Ey Muhammed de ki: Allah' seviyorsanz bana uyun, Allah da sizi sevsin ve sizin giinahlarnz balasm..." 125 . ...)"...Allah, sevdii ve onlarn O'nu sevdi i... "126. ki defa Allah'tan V e d d alarak (Hd /90; Runic /14) sz ediliyor. Allah daha ok iyi i ler ileyenleri sever, ktlk yapanlar sevmez. 'Allah iyilii ister, ktl istemez' eklinde Kur'an'da 45 defa zikrolunrru ifadeler bulunmaktad r. Tercih sevgisi ise sadece u yette yer alm tr:

"Ey Musa! Gzmn nnde yeti esin,diye, seri sevimli kldm" 127 .
123 Mzzemmil, 1-4. 124 Bakara, 165. 125 Al-i mran, 31. 126 Maide, 54. 127 Tah, 39.

31

Insanla Allah aras ndaki sevgiyi belirten iki yet vard r:

c*JI .(1J1 ..es 4.549rb

c!.,U ji
( jl;t.Jto. . .

(.

5.4 (ii

dU l

"Bunun zerine Rabbi Meryem'i gzel bir kabul ile kabul buyurdu. Ve onu iyi bir ekilde yetitirdi. Zekeriyya peygamberi de ona kefil kld . Zekeriyya ne zaman Meryem'in bulundu u mihraba girdiyse, onun yannda bir yiyecek buldu. 'Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor' dedi. O da 'bu Allah tarafndan. phe yok ki Allah diledi ini hesapsz olarak rzklandrr' dedi" 128 . '
ry713 ; . kW 411

jit

vy

4k:a

5.31.1

:i3:)1

4.73?.

:t4

"Ey iman edenler, aranzda dinden kim dnerse bilsin ki, Allah, sevdii ve onlarn da O'nu sevdi i insanlara kar alak gnll, kar gl, Allah yolunda cihad eden, yerenin yermesinden korkmayan inkarclara bir millet getirir. Bu Allah' n diledi ine verii bol nimetidir. Allah her eyi kaplar ve bilir" 129 . 6. Hz. Peygamber'in Hayalw Onun hayat tasavvull hayat te vik edici olarak grlmtr. O, insan- kmirdir. Mutasavvflarm aksine onda dnyadaki baz eylere kar arya kamayan ba llk vardr. Me hur hadis bunu te'yid eder: "Dnyanzdan bana ey sevdirildi: Kadnlar, kokular ve benim gzmde en tatl, en kymetli ey olan namaz". Her eyden nce Hz.Peygarber (s.a.s.), Kur'an- Kerim'in belirttii vechile ideal bir m'min (u s v e t u n h a s e n e t u n) dir. ( .0

Ji, )

C.)T

"Sizin iin Allah'n Resl'nde en gzel bir rnek vard r..." 130 . yle ise onun hayat ndan daha gzel, model bir hayat tarz dn.le128 AM mran, 37. 129 Maide, 54. 130 Ahzb, 21.

32

mez. Onun hayat uygulanacak model olarak kabul edilince tasavvuf" hayat a sndan bir takm zorluklarla kar lalr. Buna ba l olarak "slm'da ruhbaniyet yoktur" (L rahbaniyyete fi'l-Islm) d ncesi Kur'an": bir vas f tamaktadr. Nitekim bu hususa u yet temas eder:
j

bi 45)1
sd%

...)

vT

"...fizerlerine bizim gerekli k lmadmz fakat kendilerinin gya Allah'n rzasn kazanmak iin ortaya att klar rahbaniyete bile gere i gibi riyet etmediler ilerinden inanm olan kimselere ecirleri i verdik; ama o u yoldan kmlardr" 13 1. Dier ynden slm, hem dnyada yaamay, hem de hireti dnmeyi tavsiye eder. Dnya i lerini hirete gre ayarlamal dr. Nitekim u yet bunu mirdir:

"Allah'n sana verdii eylerden hiret yurdunu da gzet, dnyadaki payn da unutmal..." 132 . Yine, u yetler de ayn m.ny ihtiva etmektedir:

Lsfl
55,1.:LI s

Zr-J71

55k,2.1J (*JI

lt: 1

"Ey inananlar! Gum'a gn namaz iin ezan okundu u zaman Allah' aramaya ko un. Alim-satm brakn. Bilseniz bu sizin iin daha hayrldr. Namaz bitince yeryzne da hn, Allah'n ltfundan rzk isteyin..." 133 . . Bu konudaki Hz.Peygamber'in hadisi de manidard r:
, "Sizin en iyiniz, ne dnyas iin hiretini feda eden; ne de hireti iin dnyas n feda edendir; fakat her ikisinden de nasibini aland r". Hz. Peygamber'in ibdetle ve hayatla ilgili bu konudaki hadisleri, tasa.vvufi dncede s k sk tavsiye edilen oru veya al a kar bir vaziyeti sergilemektedir. Bu konuda o, yle buyurnaktadr:
131 Hadid, 27. 132 Kasas, 77. 133 Cumu'a, 9-10.

33

"Vcudunun senin zerinde bir hakk vardr; hammuun senin zerinde bir hakk vardr ve ev sahibinin senin zerinde bir hakk vardr". "Devaml olarak oru tutan, oru tutmu saylmaz". "M'min aznda tad her lokma iin bir sevap kazan r". "Allah, bedeni kuvvetli bir mslman' zayf olana tercih eder". krederek beslenen, dnyadan yz evirerek oru tutandan daha de erlidir". Hz. Peygamber (s.a.s.) sade ya am , fakat fakirli i tavsiye etmemi tir. Dier ynden o, bekarh da yermitir: =."Bizim snnetimiz evlenmektir". "Evlenmek imann yarsdr". Hz. Peygamber (s.a.s.) evlenmeyen bir kimseye de yle demitir: "Bu halinle sen eytamn oullarmdan olduunu gsteriyorsun. E er Hristiyan bir ke i olmak istiyorsan, git onlarla beraber ol. E er bizden biri olmak istiyorsan, bizim snnetimizi takip et". Hz. mer zamannda, bir kimse yolda ok yava yryen ve ok hafif sesle konu an sofular grd ve yle dedi: "mer konu tuu zaman iittirir. vurdu u zaman da ac tr, ama o, hakiki bir sofu (nsik)dur." Hz. Peygamber yn elbise de il, beyaz ve pamuk elbise giyerdi. Hz. Peygamber rnek insan, ideal m'n indir (Usvetun Hasenetun): (... .1511J '...o j 423)

"Sizin iin Allah' n Rastil'nde ok gzel bir rnek vard r" 134 . O, rnek insan olarak daima itidlle ya am ve mmetine de bunu tavsiye etmi tir. nk Kur'an- Kerim, Lb..1 lA Ak>) "Th. Sana Kur'an' , skntya u raman iin indirmedik" 135 , demektedir. Bu uurda olan Hz. Peygamber (s.a.s.) elbette a rhklardan uzak bir hayat srecek, bu hayatta m' ninler iin takibedilecek biri olacakt.
134 Ahzb, 21. 135 Tb, 1-2.

34

Nitekim, Hz. Aie (r.a.) nin yannda otururken Hz. Peygamber'in ieri girmesi zerine kendisine takdim edilen ve ok namaz k ld sylenen bir kadnla ilgili olarak Hz. Peygamber: "Uzatma, gcnzn yetti ini yapn. Allah'a yemin ederim ki, siz usanmadka Allah usanmaz. O'nun en sevdi i ibadet az da olsa devamh olan ibadettir" 136, buyurmutur. Iller frsatta ifrat ve tefritten uzak bir hayat tavsiye eder. Hz. Peygamber'in davran m ifade eden bir hadis yledir: "Peygamber aleyhisselm, yanma gelmiti, o srada odamda bulunan bir kad na iaretle: 'bu kadn kimdir' dedi. Hz.Aie: 'Bu kadn filancadr, kld namazlar anlatyor' cevab n vermi . Peygamber aleyhisselm.: 'Uzatma, yapabilece iniz amellerle u ranz. Allah'a yemin ederim ki Allah- Teal usanmaz, fakat siz usamrsnuz. O'nun en sevdi i ibadet, az da olsa devaml yaplan ibdettir', buyurdu" 137 . Peygamber aleyhisselarn' n ailelerine kimse gelip Peygamberimizin ibadetini sordular, kendilerine haber verilince bu ibdeti az grm oldular. Peygamberin yan nda biz neyiz ? O'nun gemi teki ve gelecekteki gnahlar balanmtr, dediler. Bunlardan birisi: "Ben yaadm srece btn gece namaz k lacam" dedi. Dieri de "btn nrmde oru tutaca m, iftar etmiyece im" dedi. ncs ise "kad nlardan uzak kalaca m ve hi bir zaman evlenmiyece im" dedi. Sonra Peygamber aleyhisselm bunlar n yanna geldi: yle, yle diyenler sizler misiniz? Dikkat ediniz, Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan en ziyade korkannz ve O'ndan en ziyade' sak nammz benim. Byle iken bazen oru tutuyorum, bazen de tutmuyorum. Namaz k hyorum, uyuyorum ve kadnlarla evleniyorum; e er bir kimse benim snnetimden yz evirirse; o kimse benden de ildir" 138 . Peygamber aleyhisselam yle demitir: "Bu din kolayd r, bir kimse amellerim eksik olmas n diye kendisini zorlarsa din ona galebe alar. u halde ortalama gidin, size devaml mjde olsun, az da olsa, devaml amelle sevaba eri irsiniz. Sabah ve ak am gecenin serin bir vaktinden istifade ediniz" 139 . "Peygamber aleyhisselm camiye girdi ve iki direk aras na ekilmi bir ip grd. Ve bu ip nedir, diye sordu. Zeyneb'indir, yoruldu u
136 Riyaz's-Salikin ve Tercemesi c.I., H. 142, Ankara 1964. 137 Ayn eser, H. 143. 138 Ayn eser, H. 145. 139 Ayn eser, H. 146.

35

zaman ona tutumu, dediler. Bunun zerine Peygamber (a.s.), o ipi znz. Sizin herhangi biriniz ne at devam. ettike namaz Uslu, geverse yatsn ve uyusun, buyurdu" 140 . Bir baka hadisinde de: "Dini ilerde a r inceleyip, s k dokuyanlar, helk oldu" 141 . Bu r. konudaHz.Peygmbr'ihpkoadsvr "Ashabtan sonra dnd. (r.a.) bir seyabata kt ve bir sene

Ya Resulallah, beni tandn m, dedi. Peygamber (a.s.), sen kimsin diye sordu. Geen huzurunuza gelen Bhilryim, dedi. Neden bu kadar deitin halbuki klk kyafetin dzgndii.. Ya Resulallah senden ayr ldnm gnden beri yemek yemedim. Yalnz geceleri yedim cevab n verdi. Bunun zerine Resulullah (a.s.), kendi kendine i kence yapnusn, sabr aynda (Ramazan) tamamiyle di er aylarn her birinden birer gn oru tut, buyurdu. Ya Resulallah gnn say sn artr, zira bundan fazla tutmaya gcm yeter, dedi. Resul-i Ekrem o halde her aydan iki er gn oru tut, dedi. Biraz daha art r ya Resulallah dedi. Her aydan gn dedi. Daha artr ya Resulallah deyince recep, zilkade, zilhicce, muharrem aylarmda er gn oru tut, kalan gnleri de iftar et, emrini defa tekrarlad ve parma yla iaret etti. Onlar yumdu sonra b raktj ."142.

140 Aym eser, H. 146. 141 Ayn eser, H. 144. 142 Aym eser, s. 1277.

36

II. BLM

NEFS VE MAKAMLARI

A) NEFS KEL MES N N MANALARI

Nefs kelimesinin tasavvuf edebiyat nda kullanlmasna ve bu mana ile ilgili olarak geirdi i istihaleye gemeden nce, kullan ld yere gre bu kelimenin ifade etti i manalar mtehassslarca da belirtildi i ekilde ksaca a klamaya alalm. Birincisi: N e fs kelim Kerim'de baz a etleri let etti i vehile "Zatullah" manasma gelir, Mesela Lal L Suresi'nin 41. ayetinde kendim iin ayrdm . mran Suresi'nin 28. ayetinde (..7% QLI di l I Allah sizi kendisiyle korkutur En'n Suresi'ain 12. ayetinde ( 4*..-) 1 a . O, rahmet etmeyi kendi zerine alm t r, Ayn Sure'nin 54. ayetinde
4J4;
,

) seni

(jP k-7,4

ji).

(%3 '

t:`;kb

:>1.3)

(Ey Muhammed! yetlerimize inananlar sana gelince "size selam olsun" de .- ona rahmet etmeyi kendi zerine alm tr). 37

Mide Su.resi'nin 116. yetinde ( ,=-1,;Li

( '11 j

eise; )

LitA

li' (Sen benim iimde olan bilirsin, ben Senin iinde

olan bilemem...) , geen nefs kelimeleri Allah' n zaten ifade ederler. kincisi: ,N e f s kelimesi baz etlerde de belirtildi i vehilejnsan ruhu manasna lir. Buna dair en gzel misal, Feci' Suresi'nin 21, Ayetinde geen nefs :L:,-*='b Ey huzur iinde olan can, O, senden, sen de O'ndan ho nud olarak Rabbine dn. , . Ayrca En'm Suresi'nin 9.1, yetindeki (... e>,aj 1 ...canlarmz verin... nefs kelimesi ile Zmer Suresi'nin 42. ayetindeki
14.4 L*4

Cjv- vMniyl

(p..

.s j tly; ..3,3 Allah leceklerin lmleri an nda,

lmeyeceklerin de uykular esnasnda ruhlarn alr..., nefs ibresi, nefs kelimesinin insan ruhunu ifade etti ini gsteren misallerdir. "Nncsz Nefs kelimesi Allah' n zatn ve insan ruhunu ifade kalb, sadr ve benzeri manalar da ifade eder. Nitekim Al-i mran Suresi'nin 154. yetindeki j1;;, )114 e-4,a;I

(eri Sana amad klarm ilerinde gizliyorlar , nefs kelimesi ile


. ,

'rf Suresi'nin 205. yetindeki 4:-14J

(... R > j lf w RalA n gnlden ve korkarak iinden hafif bir _311.__ >ad.ah. ak am an , nefs kelimesi; Suresi'nin 77. yetindeki j 4.-,;1; J L:A... J::

( , tAh-L. Yusuf bunu iinde saklad , onlara amad, nefs kelimesi; Bakara yetindeki ict.<14 )

--(-;1; 1 L.S.,431Size bir peygamber nefsinizin ho lanmad( bir ey getirdike, byklk taslayarak..., enfusukum kelimesi; Ve gene ayn surenin 109. yetindeki I j1.;25- e.<; 38
r

JA1

y jg .

71 ii 4. J

Kitab ehlinin o u, Hak kendilerine t. -bx.: A+1 ( apak belli olduktan sonra, ilerindeki ekememezlikten tr sizi, inandktan sonra kfre dndrmeyi isterler enfusihim kelimesi; Ayn surenin 235. yetindeki ...iinizde olan Allah'n kelimesi; Ve Nisa Suresi'nin 113. yetindeki
( ts: ti )

;1J1 4:)1 1 9

1 j ...)

bildiini bilin..., enfusikum

...halbuki onlar kendilerinden

bakasn saptramazlar, sana da bir zarar veremezler..., 'enfusehum' kelimesi; En'm Suresi'nin 158. yetindeki ,Q.;20u. r y, . )

14A1 j

j..;

C;
,

L:2;

...Rabbnn birtakm mucizeleri geldi i gn, bir kimse daha nce inanmamsa veya imanyla bir iyilik kazanamam sa iman ona fayda vermez ..., 'nefsen' kelimesi; Ynus Suresi'nin 100. yetindeki ,: rt 3; (*.II (... 4341 kelimesi; e ...ilerinde olan Allah daha iyi bilir...; enfusihim kelimesi; Enbiy Suresi'nin 64. yetindeki ( C.) Lai
)

... Allah'n izni olmadan, hi kimse inanamaz ... `nefsin'

Hd Suresi'nin 31. yetindeki

.a31

...Kendi vicdanlarna bavurup

(ilerinden) "Do rusu siz haks zsnz dediler", ; enfusihim kelimesi; Neml Suresi'nin 14. yetindeki (...

Vi; (4."- ;1

J)

gnlleri kesin olarak kabul etti i halde, hakszlk ve byklerunelerinden tr onlar bile inkar ettiler..., 'enfusuhum' kelimesi; 39

Fusslet Suresi'nin 53. yetindeki c3 i (31.111


I Ait e 43 J 4...9 <4

Onun Hak olduu meydana

kncaya kadar varln/izin belgelerini onlara hem d dnyada, hem kendi ilerinde gsterece iz..., 'enfusihim' kelimesi yukarda i aret ettiimiz manaya delalet eden kelimelerdir. Drdncsr Nefs kelimesi kullanld mana itibariyle, ayn zamanda insann bedeni anlam na gelmektedir. Mesela, mran Suresi'nin 146.. yetindeki J I Q...ki (*.AS- 1A

( 5kr;,. I . tS J11 45;1) YI y oS

Hi bir kimse Allah'n izni

olmadan lmez, o, belli bir vakte balanmtr , 'nefsin' kelimesi; mran Suresi'nin Enbiya Suresi'nin 35. ve Ankebt Her nefis
L Q .,k,11

Suresi'nin 57. yetindeki (... lm tadacakt r... , "nefsin' kelimesi; isra. Suresi'nin 33. yetindeki , 'en-nefs' kelimesi; Ynsuf Suresi'nin ayetindeki

Allah'n haram kld cana haks z yere

(..._;2:, Yusuf, 'o benden murad almak istedi' dedi... , 'nefsr kelimesi, ad geen surenin 30., 61. yetlerindeki ayn kelimeleri, nefs kelimesinin insan bedeni manas na gelen numuneleridir." 3 Beincisi: Kur'an- Kerim'de kullanld vehile nefs kelimesinin ifade etti i beinci mana, bu kelimenin bedenle beraber ruh man:asma gelen ifade eklidir. Mesela.; Bakara Suresi'nin 286 ayetindeki (...

.0 1

y)

Allah kiiye ancak g-

cnn etece'i kadar kler; kazand "). i ilik lehine, etti ktlk ise ele , 'nefs' kelimesi ile,
143 Bunlara ilveten, Bakara (2), 240; A1-i mran (3), 61; Nahl (16), 7; Kehf (18), 6 Kasas (28), 19; Ahzb (33), 50; Fat r (35), 8; Zriyt (51), 21, yetleri ayn mnay- ihtiva der.

40

En'm Suresi'nin 152. yetindeki ( Biz kiiye ancak

1.-=; .411 -:.3.1JY

gcnn yetece i kadar yklefiz..., 'nefsen' kelimesi,


e..;;u. Lrit:11 1"i

Ynus Suresi'nin 23. yetindeki (

Ayn surenin 30. yetindeki

... ey insanlar! Geici dnya


L..i hI 131;.:)

hayatnda yaptnz taknlk aleyhinizedir... , 'enfusikum' kelimesi;

tA ite orada herkes dnyada yap( m oldu uyla imtihan verir ve gerek mevlalar olan Allah'a dndrlr... , 'nefsin' kelimesi,
Bu surenin 49. yetindeki (.1511 o.t..!:,L4 'VI de ki, Allah' n dilemesi dnda ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda de ilim... , nefsi' kelimesi, Gene Yunus Suresi'nin 44. yetindeki ( 4:) j e .4531 <:)1)

Allah insanlara hi

zulmetnez, fakat insanlar kendilerine zulmederler , 'enfusehum' kelimesi; Ve ayn surenin 54. yetindeki 4:-*-13; Ly-*;23 )

l.. hakszhk etmi olan her ki i yeryznde (.5;, ..> (4? 4::--Lt: olan her eye sahip olsa, onu azab n fidyesi olarak verirdi..., n.efsin' kelimesi; Ra'd Suresi'nin 11. yetindeki bir millet kendini bozmadka, Allah onlarn durumlarn deitirmez... , 'enfusihim' kelimesi; Ayn surenin. 42 . yetindeki (... v i j5 )

...Allah herkesin yapt n bilir... , nefsin' kelimesi; Isr Suresi'nin 7. yetindeki

s41i,

(...)j,

... iyilik ederseniz kendinize

iyilik etmi olursu-

nuz, ktlk ederseniz o da kendinizedir... , 'enfusikum' kelimesi;

41

Th Suresi'nin 15. yetindeki


L5'4'"3 k4-3. L .. ' ; (. Y

ISI J1

ilediinin karln grsn diye, zamann gizli tuttu um kyamet mutlaka gelecektir... , 'nefsid Ankebt Suresi'nin 6. yetindeki . .)

(... (...Hak u runa cihad eden, ancak kendisi iin cihad etmi olur...) , 'nefsihi.' kelimeleri hep ruhun bedenle birlikte bir btn kabul edildi ini ve kelimenin buna dellet etti ini gsteren misallerdir. Zmer Suresi'nin 70. yetindeki
t4 Q.".23 j ;., j

... her kiiye iledii denir, esasen Allah onlarn yapmakta olduklarn en iyi bilendir , 'nefsin' kelimesi; M'min Suresi'nin 17. yetindeki v.. Js4.5 j>,
(...

bugn herkese kazand nn karl ( verilir, bugn haks zlk yoktur ...) , 'nefsin' kelimesi, Csiye Suresi'ndeki 15. yetteki
( (.5A9

1>11.4, j4P

kim yararl i ilerse kendinedir. Kim ktlk 'nefsihr kelimeleri de ayn mnya delalet

yaparsa aleyhinedir ederler.

Altmes : 1\jet:Lkelimesinin kltrmzde 1.~:,vehtiva ettii ve "nefs" deyince anlad mz mn.dr. Yani bu nefs insan pinde bulunan bir cevherdir ki, insana ktlk ve fesad emreder. Bir kuvvettir ki, insan fenala sevkeder, bu hususta telyikte bulunur, ona uyan iyi amellerden vazgeip erre ynelir. Bu sebeple _de bu nefs, ktlenen eydir. Ahlak kitaplar ve tasavvufi dnce bu nefse muhalefet etmeyi emrederler. Byk sava bu fTsl-e-7aPilan TeHz.Peygamber'in ifadesiyle.griin .n".ey7F1-------1.1unanamc--"'- --------- d .---T dele, "c ihd- e k b e r "dir. Tasa v-vufun insan tasallutundan kuriari vadnefis, bu nefistir. Bu nefis insan Allah'tan gayri (msiva) eylere sevkeder. Bu nefsin insan ktlklere sevketti ine dair Kur'n- Kerimde Yusuf Suresi'nin 53. yetinde i aret vardr. Hz. Yusuf'un durumundan sz eden bu ayet, bu nefse "emmre" s fatn vererek 42

tasavvuf" hayata kap aar:

jt,4

(..)

s L .,) t_Si)

( .L.4.) e- j 14)h Ben nefsimi temize karmam, nk nefs Rabbimi merhameti olmadka ktl emreder... . Ayn tarzda, bu surenin 18. yetinde de j).

......;131

sizi nefsiniz bir i ypmaya siirltk

bana gzelce sab r gerekir, nefsin ktl emrettii belirtilmektedir. Ayrca, Taha Suresi'nin 96. yetinde ( ( . n e fs ), "r"

Mide Suresi'nin 30. yetinde ( :4 41;,4 '"; jlai)

(Bunun zerine karde ini ldrmekle nefsine uydu ve onu ldrerek hsrana urayanlardan oldu,) bu nefsin emmare s fatn tayan nefis olduunu ve daima ktlk emretti i belirtilmektedir. Bunun iindir ki, tasavvuf' dnce btn faaliyetini, bu nefsi terbiye, tezkiye ve tasfiye iin sistemle tirmitir. Riyazat ve mcahedat denilen bir sr biyolojik ve psikolojik uygulamalar bu nefsi kontrol altna almak iin yaplmaktad r. nk, bu nefs daima dnyaya ve onda mevcut olan eyaya e iliralidir; bylece insan ibadetten uzaklatrmaktadr; yani insan ynlendirmekte, daima tesir alt nda tutarak istedi i yne sevketmektedir. Bu durumda insana d en grev, bu nefsin tasallutundan kurtulmak, ona hakim olmakt r Bunun iin nce biyolojik tedbirler (alk, az yeme, veya oru gibi) al nmah, daha sonra da, psikolojik tesirlerle bu hakimiyet tesis edilmelidir. uur plannda gerekletirilecek bu hal ile yce Yarat c'ya dnmek ve hakiki kul olmak gerekle eeektir. Btn insanlarda mevcut olan bu nefs, sadece Kur'an" emirlerle e nmare makamndan m u t m a i n n e makamna kabilir; ancak, peygamberler, Allah'n izin ve inayetiyle bu nefsin tasallutundan kurtulmu olarak hayat srm lerdir. Onlarda mevcut "ismet" s fat buna dellet etse gerektir. Yedncsi: Nefs kelimmgsini bu meyanda tad mana' " z t " . . kelimesiyle ifade edilmektedir. Kur'an- Kerim'de kendilerinden sz edilen insan, hayvan, canl ve cansz varlklar ve cinlerden sz edilirken zaman zaman bu kelimeden. istifade edilmektedir. Nitekim,

43

Bakara Suresi'nin 48. yetinde kullan lan bu kelime 1.y.:1) ,


9,

kimsenin kimseden fayda-

lanamayaca t.. . zt manas n ihtiva et nektedir. 144 Ayn ekilde Lokman. Suresi'nin 28. yetinde ifade edilen )11. e.<;1 nefs kelimesi

(ey insanlar! Sizin yarat lmaniz ve tekrar dirilmeniz, tek bir nefsin yaratlmas ve diriltilmesi gibidir) ile, Ayn surenin 34. yetinde geen ( Q,;j1 L51, nefs

cs kimse yarn

ne kazanacan bilmez ve hi kimse nerede lece ini bilemez kelimeleri zt mnsm tarlar. Bu misallere, Mddessir Suresi'nin 38. y-etinde geen (Z-Jh Lyjt; J 5- )

herkes kazancina bal bir rehindir ve zt mnsnu

ifade eden nefs kelimelerini de ilve etmek gerekir. Sekizincisi: Nefs kelimesi sekizinci olarak 'cins' mnsma gelir. Mesela, .1evbe Suresi'nin 128. yetinde
.

L;)

ey inananlar! Andolsun ki iinizden size

aziz bir peygamber gelmi tir... nefs kelimesi bu manada kullan lmtr Buna uygun olarak, Rm Suresi'nin. 28. yetinde ( <
4:74
)

Allah size kendinizden bir misal vermektedir... geen 'enfusikum' kelimesi de bu mndad r. Ayrca, A'rf Suresinin 185. yetindeki Li" ;" c.t" . ( sizi bir nefisten yaratan
144 Bu O'yetiu yorumu iin tefsirlere mrticaat ediniz.

) 'nefsin'

kelimesi de 'cins' manast ra ifade etmektedir. Nihayet,

44

ura Suresi'nin 11. yetinde ( 1":- b 31 size iinizden e ler var cins manasm ihtiva etmektedir. 145 , 4enfusikurl' kelimesi de

B) NEFSN SIFATLARI Tasavvuf felsefesinde insan ruhu ulvi bir alemden ya admz sehadet (grnen) veya olu ve dal (kevn ve fesad) alemine d mtr. nsan, nefsinin eilimleri sebebiyle, iinde olmas gerektii makamdan aalara dm, bylece asli hviyetini kaybetmitir. Tasavvufun ayesi insan nce kendisi hakknda uur sahibi yapmak, sonra onu (ne sm TUGinlas gerektii makama ykseltmektr. Buna ilaveten, insann nn iddetli bir tarzda temaasm kolaylatrmak veya buna imkan haz rlamaktr. Derece derece ykselerek kendi i hayatna yone en Kerim'in "cennetime gir" hitab na mazhar oluncaya kadar ahlaki mnda bir tekml geirir. Gaybi tabir edilen tecelliler onu hem s fat, hem de hareket a smdan deitirirler. Nefis

"emmarc" olarak girdikballayat n sonunda "kamile" sfatma ular. Bylece, insann tabiat deil, fakat insann fikri, ahlak ve davran
:_egr d . Hayatm bu yeni dnemi, nefsin kademe kademe kazand yeni sfatlarla renklenir. Hayat tarz , dnce ve davran olarak yeni bir yn takib eder. Tecelliler ve temasa, bir tak m srlarla donatt klar nefsi mu ahhas rnek (numune-i misal) haline getirirler. Bylece nefiste, (dolay syla insanda) bir iyileme ve gzelleme grlr. Bu iyilik ve gzellik iten d a nfuz ve tesir ederek d ncede olduu kadar davran ta da kendisini gsterir. MutaSavvflarn aklamalarna gre, ktlkleri emreclici d.urumuna olan ve bu yzden de "emmare" sfatyla anlan nefis bu _ilk makamda dnyaya kar eilimlerle doludur. Kibir, hrs, _hased,_cehalet, zdam, ehvetlere esir ohra,__kti i olma gibi gerekten kt veya er kabul edilen s fatlar vardr. Henz ehadet (grnen) aleminde bulunan bu nefis Allah'a do ru gitmektedir. Yani seyri ilallah't r. Mutasavvfn gayetAllahlaiirolmak, O'na kaksmaktz. En gzel hal olan bu ana (vuslat) ula mak iin bir mcadelenin iinde bulunur. Bu mcadeleye byk sava (cihad- ekber) denir. Zira, nefisle yani emredici nefisle yap lan mcadele145 Bkz. Ayni, (M. Ali), Nefs Kelimesinin Manflan.

45

den daha byk bir me gale yoktur. Bu, benlikle mcadeledir. Benli in yok edilmesi, diergamln kazanilmas gereklidir. Mutasavvf bu gzel hasleti kazanmak iin yola kmtr. Bu konuda kendisine tavsiye edilen, snnet ehlinin esaslar na uyarak her trl a rhklardan uzak itidal sahibi olmasdr. Gzelliin ve hayrn balangc budur. Iyile mek, kt olan bilmek ve ondan uzakla ma niyetinde olmakt r. Bu uur hali emredilen birtak m uygulamalarla desteklenmelidir. ekilde grlecei gibi, hayat grafii yeni bir seyir takip etmektedir:

Kamile nsan Nefsinin iyile me ve Gzelle me Eksen

Radiye

Mar15.ye .

Insan Hayat Emmare


O

B 2 3 5 6 7

Tasavvufi D nce Ba lang c Nefs n Makamlar ve Hayat Seyri

ekilde de grld gibi tasavvufi hayat nefsi yceltir ve gzellefse letirir. Bir nakamdan dier bir makama ykseliL _Nitekim kazandm. Nitekim ikinci makama ykselen ve "levvme" s fatn r. Bu yzkt e lerin kt oldu klarn ien kendini knar onlar a mamak ister; fakat gerekli olgu nlu a ulasa 1'1 yapmayadev m un birtak Aucak iyileme46

ler mevcuttur. Yce Allah'a do ru seyreden (ilallah) nefsin yeri Berzah lemidir. Sevgi halinde bulunur. Hz. Peygamberin davran larn rnek alr. Emmare, nefsin baz sfatlarm aynen tar. Iyileme, kt olan knama halidir. Kur'ni emirlere ba ll ve sevgisi artmtr. Namaz, oru, sadaka vermek, gibi salih am elleri fazIala mtr. Amellerini Allah iin yapar, fakat bunun byle oldu unu halkn da bilmesini ister. nc makamda nefis "mlhime" ad n alr. Bu ad iyile menin bir derecesidir. Art k nefis, seve n vP gnahini Allah' n yardmyla bilmektedir.: Bu sebeple Allah'tan gayri her eyden (masiva) uzakla r. Ruhlar alemine ynelen bu nefis a k hali iindedir. lmi sever, cmerttir, kanaatkar ve mtevazidir. Sab r ve tahamml gc artm tr. MsaTn.ali- aTdr, zahmete ve Ikence e katlamr. Kainat n srrna hayran A kalr, halk terke p a a ya cla r. Gzel szl olur, hikmetli konu ur. eitli gzelliklere kavu an nefis, drdnc makam nda "mutmainne" sfat alr. Bu makamda nefsin zntleri hitablason bulmu , kalb hereyden emin olmutur. Allah'a doru (ilallah) giden bu nefis sahibinin kalbi,..tam ve gerek bir inan a ;a1 ptr. eriatn baz srlarn ii elde etmi , cmertlik, doruluk, yumu ak gnilllk, gideryzllk, tatl dillilik gibi gzel sfatlar kazanmtr. Daima tevekkl, tefviz teslim, sabr ve rza halleri iindedir. Kalbi her an huzur ve skun iinde kr ve sena eder. 1(as'arlari rter, hata ar lar. eriatn emirleen zerre ka-dr ayrlmaz. Hz. Peygamber Aleyhisselamm gzel ah lkm en iyi ekilde yaamaya alr ve bundan zevk al r. Birtakm ker. iilerin ve ilhamlarm_sahibidir. Btnhallerinde keml derecesini kazand iin kendisine sfat veril s, erilmi beeri sfatlardan 'adeta s yrlr, fena haline ulasn j.3rve mi asaldar btnyle tat i eder. Gzel huylar kendinde ortaya kmtr. lierksteneygiye_aaygLgrl- . Allah'n fllerinin, isimlerinin ve s fatlarnn tecellisi zaman zaman onda tezahr eder. Hakkal- akn me : I . ii . Ivilikler onun alsiyetidir. Yce Allah' n kendisinden raz olmasndan:tr altnc makamda "radiye" sfatn alan nefis, be eri istekleri terk etmi gzel huylu ol12Lutur. Kusurlar affeden, gzel d nen, efkatli, eli a k, insanlar srf Allah iin seven, hassas, ince d nceli, nefs muhasebesini en iyi ekilde a an., herkese nasip olmayan mezi etl o i ti . Bu nefis sahibi,_gaybn baz srlarn Allah izni ~. Bu bilgiler, Alla ' n : in'm ve ihsan olan hikmetlerdir. Bu ahsta, "... Ben kulumun

47

iiten kula, g.9 .g"z, syleyen dili olurum. . ." kudsi hadisi tahakkuk eder. Btn vlm sfatlarla bezenmi tir. Hatta bu ahs Cenab - Ha km izniyle baka ahslara tesir edebilir.

Nefs en yksek mertebe olan keml derecesine ula p ve manevi olgunluun son basamana vard iin "kamile" s fatn alr. Bu nefis k-e-sie- v-ii ta irli i) ve vandette kesreti (birlikte oklu u) t-t-C-7idrak eder. En gzel sfatlar onundur. En yksek ve en stn makamda bulunur. utun hareketleri iyilik ve badettr. Konumalarinda hm ve hilunet..,--lezzex....._y_ctml lk, huzur ve sevin vardr. Veliler makam na ulam olduu iin her an her eyiyle ibadet halindedir. Ksa izgilerle belini meye al tmz nefs halleri ve s fatlar gstermektedir ki nefs, tasavvufi hayata ba lad andan itibaren daima iyiye ve gzele giden bir ykseli katetmektedir. Bu iyile me veya gzelleme katlman manevi hayatn sonucudur. Estetik ve ahlaki a dan deerlendirilmesi gereken bu durum, sufinin lehine kaydedilen bir haldir. Bu konu ile ilgili olarak Allahla insan arameliki mnasebete te mdr. masetklz Kur'an'a gre insanla Allah arasndaki mnasebet u a_lardan....,de.

a) Ontolojik mnasebet : En yksek keml sahibi Allah ile varl n O' r lu olan insan mil i . : ani Yaratan- aratlan
I

ti.
b) Jis!,12e,dessne_rai~i : Allahla insann yakn ve karlkl bir mnasebeti vardr. Konuan Allah'tr. Insiyatif O'ndadr. Burada szl haberle me Allah'tan insana do' olursa vahiy, insandan Allah'a doru olurdA'Llr. Szsz haberle me ise bunun dnda olandr (ayetler, sa ibadet gibi). Bu konuda kalb-akl faaliyeti. mevcuttur. c) Rab-Kul mnasebeti : Bu, Allah'n Rab olmas dolaysyla izzet, celal ve kudret sahibiolmas n, insamn da kul olmas dolays la tevzi, itaatkr ve kula yaraan s ser sfatlara sahip olmasn gerektirir.
^

d) 4hlki mnasebet : Bu mnasebet Allah' n farkl iki cephesine dayanr. Allah bir ynden iyi, Rahim, Rahman, Gafr, di er ynden gazalve_iddet sahibisanda da bunabenzer~dmRuniara L 48

l olarak bir takm davram4ar ortaya koyar. 146 Bu husus bir yol meselesini ort_a_yas karr Bu yol Ktran'Aabektilen mstakim YO-1., dur. En'am (6) 153,154 buna i aret eder. ( 41.?' Ayrca e- ji

J ^;ti

k'11 o L'It (51i )

mran suresinin 99. yetide buna i aret eder.

e) Allah- nsan Mnasebeti : Allah insana insann konutuu dille hitab etmitir.1~ir. Vahiy Allah' n iradesidir. Insan dilinde Allah'n iradesidir. Allah iradesinin insan dilinde ifadesini buldu u andan itibarenisln va ir. Allah'n iradesini insan diliyle insana bildirmesi sonucu vahiy ve Islam mevcut olmutur. Bu, yeryznde tek gerektir. Bundan baka hakikat mevcut de ildir. Hakikat ezeli ve ebedi olann ifadesi olabilir. 147 Vahiy, Allah'n kelm dr. Teybe (9) suresinin 6. ayeti bunun ak delillerinden biridir. Ayn ekilde Bakara suresinin 70. ayeti de yledir. Allah insan arasndaki konumada ontolojik bir denge yoktur. Konuma Alla insana yani a aiya nsan Allah aras nda ortak anla ma sistemi olarak bir lisan seilmitir, ontolojik engel (mahiyet fark ) devam etmektedir. Vably'de insan daima al cdr. Allah da konu andr. la.f (50), 16. ayeti bunu ifade eder: (J. 4> ; 1"

Allah'la insan aras ndaki konumadan meydana gelir. ki taraf arasnda bir e itlik gerekle medike yani konu an (el-Kti1) ve dinleyen (es-Scimi() ili kisi olmadka kar lkl bir kelime al verii (et-tehlivr), retim (talim) ve renim (taallm) mmkn de ildir. Bu halin gerekle mesi iin ya dinleyen konuann galib etkisiyle derin bir ahsi de iiklie urar, ya da konu an aa inip bir para dinle yenin sfatlarma brnr. 1. de zil ve ar uultusu, 2. de Cebrail misal te kil eder.

Dua: Va hiy Allah'tan insana doru gelen bir hab erle me didir. nsan ihtiya hissettii an Allah'a nelir ve O'nunla konu <lorusu O'na seslenir bu, insandan Allah'a do ru olur. Dua ederken in-,
146 Bkz. zutsu, Kur'an'da Allah- nsan, Ankara 1975, s. 70. 147 Ayn eser, s. 143.

49

san farkl bir durum iindedir, stn bir haldedir. Bir takm eylerden syrlmtr. Adeta be eriliin stne kmtr. Usar"' rhi-manevi bir mahiyet kazan r. Yani dua kalbin Allahla konu masdr. Dua ibdete dn r, yani devaml olur. Nasl Allah insanla konuurken, yani ona vahyederken bu vahyin tasdik veya tekzib edilmesini ister, aynen insan da Allah'a yneltti i duasna cevap ister. Yani insan duasn kabul etmesini Allah'tan diler. Allah buna cevap verir (isticbe). Dua, cevap verme ile mnasebetlidir. Yaln z dua szl, cevap verme fiilidir.148 Dualara sadece Allah ceva verir b er mez. 149

Allah- nsan Mnasebetinde Vahiy: Kur'ana gre Allah insanla ancak yolla konu ur, uara suresinde bu ifrorlk -a-IFelb~ve birbirinden ayrlmtr.
( 1.4 4; :51'.

NI .531

4.4

j.)1s"

4 t- 1 )-,

"Allah bir insan ile (ba ka trl de il) sadece vahyetmek, yahut perde arkas ndan, yahut da eli gnderip ona dilediini vahyetmek suretiyle konu ur. Buna gre Vahiy, 1- Gizli konu ma, 2- Perde arkasndan konuma, 3- Eli gnderme suretiyle, gerekle ir. Vahiy ahsh ve szl bir mnasebettir. Allah -> Melek -> Hz. uhammed (s.a.v.); fakat gerekte drt a.hsla ilgili szl bir mnasebettir. nk Hz. Peygamber ald n tebli etmek ykmll ndedir. Allah -> Melek ->Hz. Peygamber -* Btn nsanlar. Kur'an araba inmi tir; nk Peygamber ve milleti araba konu maktadr. Kur'an dil meselesini kabul eder ve nem verir. Bu konuda, brahim Suresi Rum Kehf Hac uara Ahkaf Fussilet
55 75 59

4. 22 . 92, 93. 2 189,192, 195, 198,199. 11-12 ve 44. yeti bunu ifade eder.'"

55

75

148 Bunun iin bkz. zutsu, Kur'an'da Allah ve nsan s. 124 vd. 149 Bkz. Kur'an, nin., 14-15. 150 Bkz. zutsu, a.g.e., s. 170. Konunun nemi iin bkz. Gazzali, ihyau Uhuni'd-din, Msr 1302, C.I, 250 vd.

50

Manevi Yolculukta Nefsin Sfatlar ve Halleri Nefsin Sfatlar Emmre Levvme Mlhime Mutmaimne An'llah Rdiye Mardiyye Kamile

Seyrin Enva Avlim (Alemler) Ahval (Haller) Mahal

l'Allah

Al'Allah

B'illah

F' llah

Ma'Allah

L' llah

ehadet

Misal

Erval

Cebert

Laht

Naslt

Hakikat

Zevk

evk

Ak

Vasl

Hayret

Fena fi'l-Fena Hafi

Fen bil-Beka Ahfa

Sadr

Kalb

Ruh

Srr

Srru'sSrr Velayet

Varidat

eriat

Tarikat

Hakikat

Marifet

Sddikyyet

Kurbet

ulnd ,Esma (isimler) Envar (Nurlar)

Tevhid-i Ef'al La lale l'Allah Ezrak

Tevhid-i Sfat Allah

Tevhid-i Zt Hve

Cem' Hakk

Hadaratu' 1-Cem Hayy

Cemu'lCem Kayyum

Ehadiyyetu'lCem Kahhar

Asfar

Ahmer

Esved

Ahdar

Ebyad

Bil Levn

Haririzade Kemaleddin Efendi'nin T byanu Vesaili'l-Haktuk adl ese ndeki, manevi yolculukta nefsin s fat ve hallerini gsteren ema. Bu ema son asrlarda te ekkl ettirilmitir. Daha nceleri byle bir eye raslanmaz.

C) HAL ve MAKAM Salik, (tarikat alL .)2.2.ire ) kemal mertebesine ula mak iin takip s ettii ve bir makamdan br makamag_e_liitaa- ~Lereeede geer. s Makm ad verilen duraklarn her birinin kiilere bal oa l-Ta-k belirli hususivetleri vardr. Her ne kadar akik el-Belhi mak& mt drt durak (zhd, havf, cennet arzusu ve muhabbetullah) olarpk belirtiyor idiyse de tasavvufun teorisyenlerinden Ebu Nasr es-Serrae (0.378 /988) Kitabu'l-Luma' adl eserinde bunun yedi oldu unu syler: Teybe, -yazarlar n pek ou tarafndan listenin bana yerle tiriliyorvera', zhd -helal bile olsa bu dnyan n nimetlerinden mutlak nnda yaz gemek-, fakr, sabr, teN , ekkl, rza." 2 . Her makam bir st mak151 Safa (Peyami), Nasyonalizm, Sosyalizm, Mistisizm, st., 1979, s. 247. l52 Gardet-Anawati, a.g.e., s. 42.

5l

miii tezhr mahiyetindedir. Her makam sadece kelimenin ahlaki manasnda deil, fakat ontolojik makma gei te insan varllnn eitli kipleri almas halini gsterir. Bu makam, ulalan gere in devaml bilgisine sahip olunulan bir derecedir. Nefs, hakikat n aranmas srasnda kazand keml derecelerine gre bir makmdan di erine eitli hallere -maruz klarak ilerler. Muhakkak ki ki isel abalarla kazanlan bu makamlarnn yannda herkes iin geici ve baz haller ( ahv al) de bulmaktay z. Bir baka ekilde ifade etmek gerekirse, denilebilir ki maruz kal nan haller Allah' n mevahibi (ihsanlar) dir; onlar bir p rlt gibi gelir geerler; ve kendisine bir hal gelen ki i iinde bulunduu halin stne kar. 1- 53 Kprl'nn Eflatun"' fikirlerle benzerlik, hatta aynilik buldu u haller 154 vecd halinde iken, nefsin maruz kalabilir durumundan maruz kalm durumuna gemesi halidir. Esasen, btn mistikler, vecd halinde hakikat n en yksek derecesini buln.aktadr. 155 Vecd kendisi, fen, bek vs. maruz kal nan hallerdir ki, Ebu Nasr es-Serrc bunlardan on tanesini bildirir: Murakabe, m ahede, muhabbet, kurb, havf, rec, evk, ns, tuma'nine (it ni'nn) ve yakin. 156 iddetli heyecan durumuna yani vakte ba hdrlar. Bu psiikHaler, durum vaki omadan gerekle mezler; yani hallerin dinamik bir karakterleri vardr ve tasavvufi-ruhi ykseli in gerek hareket ettiricileridir. Ancak bunlarla ruhi ykseli gerekle ebilir. Byle bir hal iinde yaayan kimsenin Allah'ta varolmak (bek billah) gayesi vardr. Bu, Allah'n birliini tefekkr etmek, nefsi ihtiraslarn zorba basklarndan skp kurtarmak, Allah' n ismini zikretmek, her eyden armm bir kalbde Allah'tan ba kasna yer kalmamas amacyla kt i gdler ve bizi O'nun kar snda sulu drecek her trl e ilimlerden kurtulmakt r. Tasavvufta tekrar tekrar ele al narak de imi , mkemmellemi ve klasik hale gelmi olan hallerin ilk snflandrlmasn Zu'n.-Nun elMsri yapmtr. nce, geici ve tarikat hayat boyunca Allah'n ltfu olarak alnm haller, sonra uzun zaman kalmabilen sa lamlatrlm ve kazandm bir fazilet olarak velyetin bir derece veya bir cephesi mahiyetindeki makamlar gelir. Bylece takip edilen tasavvuf' yol, belirtileri ve itina ile tasvir edilmi devreleriyle durgunluk ve hareketlilik gibi ikili bir nitelik ihtiva eder. Maruz kal nan haller ikier ikier gruplanmaktad r153 Bkz. Kueyri, a.g.e., s. 140; Amaldez, La Mys., Mus., s. 634. 154 Fuat Kprl, lk Mutasavvflar, sh. 266. 155 James (William), Exprience Religieuse, frans. Tere. F.A. Bouzit, Paris 1908, s. 22. 156 Arberry, Le Soufisme, s. 9; Gardet Anawati, a.g.e., ss. 42, 128.

52

lar. Kabz ve bast; heybet ve ns; kurb ve bu'd, gaybet ve huzur, mal v ve isbat; setr ve tecelli; fena ve beka vs. Bu hallerin en iyi ekilde kullamlmalar nefsin makm halini alan ve uzun zaman kalabilen de iimlerini meydana getirmektedir. Bunlar teybe, daha sonra zhd, sabr, fakr, ma'rifet, muhabbet, fen ve bek gibi saliki Hakta varolmaya gtren hal ve makmlardr. 157 ibniii-Arire gre hallerin pek o u havass n katlanm aktan mahen]) olduklar manevi hastal klar ve elden karmak istedikleri tesadfi sebeplerdir 158 . Bunun iin Bayezid Bestami yle der: "Kam lmas gereken husus, makndarda durmak ve hallerden ho lanmaktr" 159. Ahvl, maknt ve zel retilerine ilve olarak mutasavv flar tasavvufi kavramlar ifade etmek iin hususi bir dil kullanyorlard . yle ki mutasavvflar, bu dille kendi aralar nda anla abiliyor idiyse de tarikatn dnda bulunan bir kimse anlyamyordu. Bu lisan onlarn iinde bulunduklar hal ve nakndar akhyordu. 160 Bu ifade, tarzuun sebebi bir halden di erine geerek ykselinen manevi dnyalardaki seyahattir. Bu dnyalar mutasavv flarca mlk, melekt ve cebert olarak adland rhr. Bylece daha birinci makamdan itibaren kendi huzuruna girmesini arzu ettiklerine bu rnsaadeyi veren Allah'a do ru bir seyahat ba lar. Bu duruma gre insann gayb lemine doru seyahati, bir yerden baka bir yere maddeten gei olmay p aksine onun iin dnyasmda bulunan gereklerin iindeki manevi bir harekettir. Bu gerekler zihin st, hissedilebilir ve akledilebilir dnyann kavramlarna ait rnlerdir. Bylece bilgi fenomeni ile kaint tamamen (mlk, melekt ve cebert) insan llerine gre klr. Kendi srasnda insan ise kalbi ve ruhu ile akla s mr. O akl ki bizzat kendi zerine btn dikkatini toplam zihni bir muhteva olan her eyi kavrar. Byle bir halde insan akhyla, mlk ve melekt lemlerinin bu ulvilik iinde de itiklerini grr. te byle bir anda kendi z bykl sebebiyle insani varl n unutan mutasavv f "ene'l-Hakk" diye haykrabilir. Byle bir durumda, psikolojik bir fenomen, uurun vastasz yerlerinin konusu oldu u bir ur eylemi vardr. Sarfedilen szler bu eylemin yorumlan.masdr.
157 Bkz. Nwyia, a.g.e., s. 230; Dermenghem a.g.e., s. 137; Massignon, Essai ,s. 222. 158 Mahasin al-Majalis, Fran. Tere. M.A. Palacios, Paris, 1933, P. Geuthner yay m, s. 56. 159 Dermenghem, a.g.e., s. 219. 160 Bkz. Kefabzl, et-Tearruf, s. 58 vd.

53

Makam, tlibin yolunda ve itihad mahallinde ayak bas p tutunmasndan ibarettir. Makam n derecesi kulun Allah katnda kazand miktar kadardr. Bu kelime 'makam' eklinde sylenirse, ikmet etmek; mekam' tarznda sylenirse ikmet edilecek yer manasma gelir. 161Hal, Allah'n kulunun kalbine att fazl ve ltfundan ibrettir. - _ _ elIali kazaruTmas nda kulun Mcadelesinin ilgisi yoktur. Maa~m ler nevinden olmasna mukabil, hal ltuflar eidindendir. ,.,1~kazanlarak elde_ edilen (mekasib) ihsaniar (mevahib) iixndendir. 162 Makam'da sahibinin mcadelesi art olduu halde, halde byle bir art yoktur. nk onun bu konuda iradesi yoktur. 163 tlalbuki Ebu Osman, halin devaml olmasn caiz grr. Bunu kabul eden mutasavvflar, muhabbet, evk, kabz srekli olmasayd ne seven, seven olur, ne de a k, ak olurdu derler. Bir hal sfat olacak ekilde kula yerle medike o ku-la o halin ismi verilmez. 164
imek ibidir; parlar ve derhal kaybolur. 165 Baz sufiler haller baki ve devaml olursa hal de il, nefsin sz olur, demi lerdir. Dier

bir takdire gre haller isimleri gibidir, yani haller kalbe gelirler ve derhal yok olup giderler. 166 Sfat mevsafla kimdir. bulunduu makamn artn yerine getirmeden bir st makma ykselemez, nk kanaati olmaya= tevekkl, tevekkill olma-

yanp rzas yoktur.

Hal, kulun cehd ve gayreti olmay p kalbine gelen sevin, znt, _genileme (bast) ve skI:Ma (kabz) vs. _gibi ruhrhalrdenir. aikr ere d -7-11 Allah vergileridir. Makamlar kulun cehd ve gayretine baldrJgakam sahibi makama sa lamca yerle mistir_Hal sahibi_halden hale ykselir.

xi

Eer haller birbiri ardna gelmez ve devaml olmazlarsa 1 e v h ^ bey dih denir. ve

IlaLhazaltinsanahaz verir, fakat_gelip_geieidir. Yani t av ar ktr Peygamber bir halden bir hale ykselmekteyffiLpyleyse makamlarm_gerektirdigi karar ve seb erektirdii ise gei ve Jernedir.,,flallera iLellerin miras ve neticesidir. Hal ve a va mi hiQ ve
161 Hueviri, Ke ful-Mahe6b, hz. S. Uluda , ist. 1982, s. 289; Kuseyri, Risle, T. Yaz c, s. 139. 162 Ayn yer. 163 Ayn yer. 164 Ayn eserler. 165 Ayni yer. 166 Kuseyri, Risale, S. Uluda tere. s. 183.

54

heyecanlar manas na gelmektedir. Hal vehbi, makam kesbidir, denilir. 167_Her makamin batan i ve biti noktalari v r. Bu ikisi aras nda birok haller vardr. Her makama ait bir ilim ve her hale ait bir i aret vardr. 168

4.4kt
Su fi iin. vakt, mazi, mstakbel, gemi ve gelecek dnce ve en____ di esinden uzak hah r ._., Vakt, Allah'tan gelen bir varidin s rr........_____ nn sufde aydnlanmas ve Hak ile ho olmas andr.217a su17 i in diTn . ve a L:.....yarnla megul olmas, Vakti- -YaaMaiinaVe varidin:kendisine ulamasnieialaolu r. manniiii- hlimmas tefekkrn ya: lu unun iareti, fikrin da nuklnn delilidir. Hz. Peygamber bir hadisinde "benim. Allahla yle bir 'an m olur ki, o anda ne bir melek, ne de bir resul beni o halden ay ramaz" der. Bununla alakah olarak u ayet vard r: "Muhammed' (s.a.s.) n ....--,. , gz orada ne kayd , ne de O'nu a t ."169 ( jr,k, to j j,:y1 . 1) L. ) Tevhid170 ehlinin vakitleri iki vakittir: a) Fakd (y okluk) halinde, b) Vecd halinde. Biri vasl mahallinde, cli frak mahallindedir. Her iki halde de onun gerek varl yoktur. Cnk o her iki halde de
167 Taarruf, s. 130. 168 Ayn yer. 169 Necm (53), 17. 170 Mutasavvflara gre tevhid'in 4 derecesi vard r. 1. si gafil ve inkar eden kalb ve dil ile olan dr: Mnafklar n tevhidi byledir. 2. si dildekini kalbe tasdik ettirmektir: Umum mslmanlar ve avam bu ekilde tevhid eder. 3. s keif yolu ve Hak nuru ile gere i m ahede etmektir. Mukarribler varl klar hakikatlanyla grr. 4. s mevcut olarak yaln z B R'i grr, sddk grdr. Bu hale sufiler "Fena fi'tTevhid" derler. Kendisini grmez. Mutasavvf tevhidde Msterak olduu, kendisini grmedii iin tevhid'de kendisi yok olur, yani kendisini ve di er varlklar grmez. Birinci halde tevhid sahibi yalmz dili ile muvahhid'dir. kinci halde muvahhid'dir ve dildekine inann Kalbin kendisi bile bir ba (mani, engel) dr, alp genilemez. Bid'at bu tevhid'i zay flatr, kelm ilmi ise korur. t iinc halde muvahhid Fail-i Hakiki'yi yalnz mahede etmi olmasndan tr O'nunladr. Avam'm ve kelmclarn tevhidi budur. Drdnc halde tevhid sahibi m ahedesinde Bir'den ba kasn hazrlanamtr. O'nu bir varlk olarak mtalaa etmi tir. Bu, tevhid'de son noktad r. Bylece tevhid kabuktan ze do ru bir gelime gsterir. 1. ve 2. si kabuklar 3. s zdr. lk ikisi cevizin kabuklar 3 s cevizin zdr. Zevk ve lezzet veren budur.

55

Hak iledir. Ve bu hallerde onun iradesi ve kesbi yoktur. Vakte teslim olmak gerektir. 171 Vakit bir trpdr, mutasavv f andrr, fakat tam yok etmez. Vaktin meydana gelmesi kulun kazanmas yla olmaz, ayn ekilde onu defetmek de kikinin. elinde deildir. "Vakit keskin bir klctr" denilir 172 Yani o sufinin mazi ve miistakbelle irtibat m keser dnn ,.z,....yar,, clezlini _gnlden_ siter. Vakti mutlaka bir hal Lakip_f1. bu vakt halin vaktiat. 173 oglJLtjsinde bulunulan_eydir. Sufiler iin vakt, iki zaman aras , yani Y gemi ve gelecek gibi iki zaman aras dr. Sufi de 'v ak t i n o lu' (ibn'l-vakt) dur, derler. Bununla, "sufi, gemi ve gelece e asla iltifat etmeyip, oldu u halde, bulundu u zaman iinde kendisine daha iyi olan ve lzumlu bulunan ibadetlerden birisiyle me gul ve o anda kendisiyle istenilen eyle de kaimdir" denilmek istenir. Sufi zaman zaman vaktin hkm altnda olur, yani iradesi d nda kendisine ula an bir eyle me guldr. Buna gre, sufinin nefsi seyr-i sliik esnas nda hallere maruz kaldka bir makmdan di er bir makama ykselir. Ztaayvflarca .urniLn_y etle kabul edilen yedi makam vardr. Ancak baz mutasavvfiar ilk , i drt makam kabul edip dierlerinden sz etmezier. Umumiyetle kabul edilen yedi makam nefsin ald sfatlar unlardr: 1. .,,,------ ______ emmare: Makam: Nefs-i Nefsin bu sfatla Kur'an- Kerim' de su ayette zikredilir , .. ..
j

1.1

C.1i 15j, ,

",Ben nefsimi ternize karmyorum, _nk nefis gerekten ktl emreder" 174 . 2. Makm: Kerim' de belirten ayet (kwA. yel nefis): Bunu Kur'an- . udur: (. ZAl /111 rj

"Yine piman olan nefse yemin ederim ki..." 175


171 Kueyri, s. 181. M.E.B. bas. s. 136. 172 Huevir, s. 159; Ku eyri, Risale, tere. S. Uluda , ist. 1981. 2. Bask, s. 181. 173 Ilueviri, Ke fu'l-Maheb, tere. S. Uluda, st. 1982, s. 518 vd. 174 Yusuf(12), 53. 175 Kygme(75), 2.

56

3. Makm: Nefs-i mlbime (ilham edilmi nefis), Bu, Kur'an'da u ayette ifade olunnutur:

Ct t. :5:3 4:7* r.
Or

"Nefse ve onu dzenleyene sonrada o nefse isyanuu ve itaatun retene ki muhakkak Allah' n temizledii nefs kurtar bntr"176 . 4. .Makam: Nefs-i mutmainne (huzura ermi nefis): Kur'an bu nefsden yle bahseder:
,

4 .

Ls4; J

L.5?" JI

(.

"Ey itaatkar nefis! Dn Rabbine, sen O'ndan, O da senden raz olarak. Haydi gir kullarxrun iine, gir eennetime!" 1-77 5 . Makam.: NefS-Lkiye (boyun e mi nefis): Yukarda (4 . makam' zikredilen ayette gemektedir. 6. Makam: Nef.s.-i_u~ (bzenilmi nefis): yi enkardaki Feer Suresi'udeki son *ayetlerde zikrtgeer. 7. Makam: Nefs-i kmile (olgun nefis): Bu makamdaki nefis Kur'an- Kerim'de ismen gexnernektedir. Mutasavvfn nefsi bu makmlarda bulunup, e itli hallere maruz kalrken gene mutasavvflarca adland rlm ve sauflandrdm bir takm alemlerde seyr eder. Bunlar, a) ehadet alemi: inde yaadmz kevn. (olu) ve fesad (da l) alernidir. b) Misal alemi: Melekt aleminin bir ubesidir. Ayni zamanda gayb alemi olarak da adland rdr. e) Ervah alemi: Ruhlarm bulundu u lem. d) Cebert alemi: Mutasavvflara gre Allah' n bulunduu, ilahi kudret alemi. e) Laht alemi: Hissi idraki kayboldu u ullhiyyet alemi. f) Nas& alemi: nsanlk alemi (Laht'un zdd). g) Hakikat alemi: ilahi gerekler alemi.
176 ems(91), 8-9. 177 Fecr(89), 27-28.

57

Bu lemlerin ncelikleri, zaman bak mndan deil, fakat zuhur balummdandr. Baz mutasavvflar Mlk, Melelart ve Cebert olarak ,. sadece lernden bahsederler. V..41141 viWd are ise kll lemler be tir: 1. Zat (veya Lht) lemi, 2. lk Teayyn alemi, 3. Melek& j, 5. Kevn lemi, (bu lem gayb ve emir lemleridir), 4. :ast (insan) lemi. Mutasavvflar Hacc suresi'nin 47. ayetine dayanarak "Melekt leminin bir gn nst aleminin bir y ldr" derler.

L. "Senden balarna acele azb getirmeli istiyorlar, Allah sznden asla caymayacakt r. Rabbinin katnda bir gn saydklarnzdan bin yl gibidir". liakka nisbetle nst aleminin bir gn ise elli bin y l gibidir. Bu husus Meric Suresi'nin 4. yetine dayand rhr:

L.

,t) c))1, :1-<, yl.l

cjA7)

"Melekler ve Cebrail miktar elli bin yl olan o derecelere bir gnde ykselirler"...

58

B LM
TASAVVUF TARIHINDE ME HUR MUTASAVVIFLAR VE FIKIRLERI

1. HASAN EL-BASRI
Hasan el-Basri Hicri I. asrm (21 /642-110 /728) en belirgin ahsiyet lerinden birisidir;,Bireok islami filmin do . u unda onun tesiri vardr.

Yani tefsir, hadis, bela at, ilk kelam ve zhd konular nda sz ve fikir-ill r..Pek ok mutasavvf tarafndan tasavvufun nderi,,s zs.- lerivad yeti olarak de erlendirilir. Hasan el-BasrVnin hayat Hz. Osman'n lm, Ali ve Muaviye aras ndaki savalar, Emev halifelerinin sahabelerin yolundan ayrlan hayat tarzlar , Irak'ta iilerin isyanlar ve Haccac' n, olaylar iddetle bastrmas hadiseleriyle kar karyadr. O, bu hadiseler karsnda dinin emrettii bir tutum iindedir. Ebl Said Hasan b. Ebi'l-Hasn Yesr Meysni el-Basrrnin Medine' _de doduu sylenir. Fakat el-Basri lkab onun Basra'da do duunu kuvvetlendiren bir unsurdur. Babasnn daha nc -e-We7)1dugu rivayet edilir. Hz. Peygamber'in lmnden sonra do duu iin tabindandr. Annesi Hz. Peygamber'in e lerinden mm Seleme'nin azatl klesidir. Annesi i iin bir yere giderken o lunu mm Seleme'nin kucana brakrd . Hasan el-Basri onun kuca nda sakinleirdi. Denilir ki, Hasan el-BasrVnin sahip olduu hikmetin kayna buradan gelmektedir. Hasan el-Basri 14 yanda Osn.an_(r.a.)' n lmn:ii idrak eder. 14-19 alar arasnda mslmanlar arasnda vuku bulan sava lar grr. Hz. Ali ve muhalifleri aras ndaki sav lar Ce vak'as ve A___._._ Muave arasndaki savalar ve nihayet S ffin olay ve cemaatin snni, ii, hrici olarak e ayrlmas onun iinde yaad olalardand.r. 59

find an

18a .... iken, Hz. Ali hicri 41'de bir harici taranda - - --

Hadiseler birbirini kovalar, isyanlar ve Muaviye'nin mslmanlarn eniri olmaktan ziyade araplar emiri gibi davranmas ve Haccac b. Yusuf'un zuhn Hasan el-Basrrye tesir eden olaylard r. Hasan el-Basri hadiseler kar snda iinunete ve mmet uuruna sadk kalr. yi bir mslmann yapacagi-gibi hareket eder. syan etmez, fakat halifelere a ka hatalarn syler. Hatta Haccac'a kafa bile tutar. Basra'ya yerle ir. Hicri 86'dan 95'e kadar Haccac' n adamlarndan saklanr. H.99 /717'de kinci mer zamannda Basra kads olarak tayin olunur. Ancak 102 /720'de Haccac' n hareketlerini tasvip etmemek iin istifa eder. 178 Hasan el-Basri hem slam topluluunda, hem de islami uura sadik kalm ve uygun bir tarzda hareket etmi tir. slam lks ve buna uymayan olaylar kar snda islam'a sadk kalmak isteyen mslmann yapaca baka ne idi?

r Hasan el-Basrrnin ya ad asrda bir ksm insanlar mslmanlara


fenahk gelmemesi iin olaylar n sebebini iktidara ykleyip kanaatlerini sylemeyerek olanlar Allah'a ve ahirete havale (irca') ediyorlard . Bunlara M r c i e denildi. Bir ksm adaletin yokluundan bahisle ad:aleti isteyerek hilafetin Peygamber Efendimizin ailesine verilmesi gerekti inde srar ediyorlard . Bunlar iller 'di. Dier bir ksm, ok ideal bir dnce adma yalnz Allah'n hakemliini kabul ediyorlard . Bunlar da H a r i ciler 'di. .. iiler, hariciler, hatta snniler ibn Zbeyr'in arkas nda isyana katldlar. stelik iiler aka isyamn imkans z olduunu syleyerek ( t a k i y y e yolunu setiler.
(

' Bir ksm mslmanlar da bu siyasi i lere karmayarak uzakla lar; yani dnya i lerinden kat lar.

Hasan el-Basri, btn bunlar reddetti ve en zor olann seti. Mslman topluluuna ve islam iilksne sadk kald.
178 Bkz. 'bn Sa'd, Tabalt'at, Dar's-Skl , Beyrut. s. 172,

60

Ha
sini hareket noktas ittihaz etmi tir. (. ;":11
-

) it"!

. )

"... Sizden iyilii emreden, ktlkten nehyeden bir topluluk bulunsun ..." 179 . MWminlere sylediklerini iktidara da sylemekten geri_durmam ; zellikle Haccac'a kar kmtr. O'na "ahlakszlarn ahlaksz', ktlerin en beter" diye hitap etmekten korkmamtr.180 ,--- --Haccac, Hasan el-Basri'ye Hz. Ali ve Hz. Osman konusunda ne d(Oindn sorar. O da Taha Suresi'nin 51-52. yetleriyle cevap verir: .3. j e;_j

Jti

(:)) .j2/1

jt

"Fir'avn: 'yleyse nceki nesillerin durumu ne oluyor' dedi. Musa (a.s.): 'Onlarn bilgisi Rabbimizin katmda yazldr. Rabbim armaz ve unutmaz".

HASAN EL-BASRI'NIN FIKIRLERI Kelm'da gnahkar m'min konusundaki fikri, o ahsn ne m'min ne de kfir olmad, fakat mnafk olduu merkezindedir. 181 Mu'tezili dncenin Hasan el-Basrrnin n.eclisinde bulunan Vasfi b. At ile ba ladn hatrlamak gerekir.

Kud r : Kaderiyye ve Cebriyye kendilerini Hasan szyle Kaderiyyeel-Basri'ye ba lyorlar. Halbuki Hasan el-Basri u ._ nin aksini sesler: "Ademo lu, Allah'n gazab karlnda hi kinisolun iyiliin ili - ist emez ve Allah'a itaat etmeyen kimseye itaat etmez. Allah'tan gelen birliTtuf iin kimseye kretmez, Allah' n kendisine vermedi n. kimsey su fmaz. Allah yaratklar ve tabiat a yaratt. Her ey yaratlma uygun olarak hareket eder". A hiret konusunda : iilerin gizli imamn dn.eek_konusundaki fikirlerini reddeder.
179 Imrn(3)/104. 180 Ibn el-Murtaz, Tabakt'l-Mu'tezile, s. 23. 181 Ayn eser, s. 134. 182 Ibn Kuteybe, Te'vilu 121; Trc. H. Krbaolu, st. 1979, s. 139.

61

Tefsir ve Hadiste : Mnekkid, fakat gereki bir r e sahipti. Mslmanlarn badetlerinde mevcut israilivat biliyordu. bn uteybe, Te'vilu Muhtelifil-Hadis adl eserinde u olay anlatr: "Basra Camii'nde Ebu Seleme b. Abddurrahman ile beraber olan ed-Dannac yle dedi: Hasan geldi. Ebu Seleme onun yan na oturdu ve Ebi Hreyre' den rivayet edilen bir hadisi okudu: 'Gne ve ay hirette ate e atlacak iki boad r'. Hasan hangi gnah yznden, diye sordu. Ebu Seleme, ben sadece hadisi aktar yorum, dedi. Hasan sustu. Etraftakiler yle dediler: 'Hasan' n hakk var. Gnahlar' nedir ?" 182 Bylece hadis olarak sylenen szn do ru olmad ortaya kt. Hasan, bir hadis rivayet etti i zaman isnad zincirinde artmalar veya eksilmeler oluyordu. Fakat mana ayn idi. 183 Tefsirleri ok derin ufuklar aar. Mesela, Iltid Suresi'nin bir yetinde mterek mes' lliyet olduunu syler:
.1pj r

b Zzlt

JU m, )2,,i

"Buna ramen onu deveyi kesip devirdiler. O zaman Salih, yarduruzda gn daha kal n, bu yalanlanmayacak bir szdr, dedi" 184 . Hasan el-Basri bu ayeti yle tefsir ediyor: Bir tek adam deveyi ldrd. Fakat Allah btn millet zerine azb etti. nk onlar bu gnah" topluca kabul ettiler. 185 Cennette Allah'n grlece i hususu da ayndr. Ona gre bu gr Allah'n zatnn ihatasz (snrsz) grn olacakt r. Fk h ve ahlk : Hasan el-Basri ibadet hayat nn btn kaide ve kanunlarnn sk skya tatbik edilmesinden yanadr. Sadece bununla kalmaz, ona gre fiillere de erleri veren niyettir. O, amelde ihlsm bulunmas gere ini kabul eder. Onun en byk d man nifak ve riyadr. u sz ona aittir: "Biz bir insan n dindarlm szyle deil, fiiliyle anlarz." 186 yle diyor: "Eskiden alimler dnya ehline muhtac olmamak iin ilimlerinden faydalainyorlard . Onlarn ilmi dnya ehlinin geici mallarnn kesintiye u ramas konusunda onlar hakknda hkm vermelerine yar yordu. Dnya ehli geici mallar n ilimleri iin alimlere sarfediyorlard . Bu gn alinler, ilimlerini ehl-i dnyann menfaati,
183 bn Sa'd, Tabakt, s. 159. 184 lind (11)/65. 185 abi; el-Beyan ve't-Tebyin, e. III., s. 130. 186 bn Sa'd, Tabakt, s. 117.

62

onlarn geici mallar iin sarfediyorlar. Ehl-i dnya mallanyla, alimlerden yz evirdi ve onlar n bilgilerinden mahrum kald lar. nk limlerin hkmlerinde talihsiz sonlar n] grdler. 187 Meser, Hasan el-Basri'ye bir soru sordu. Hasan el-Basri cevap verdikten sonra "fukaha farkl grte" dedi. Hasan serte cevap verdi: "Annen seni kaybetsin, Meser! Sen hi bir fakih grdn m? yi bir fakih kimdir, biliyor musun? Gerek fakih, takvti sahibi bir adamdr. Kendinden yksek bir kimseden himmet beklemez. A a olan da hakir grmez. Allah'n kendisine verdii bilgiye karlk kk bir dal bile kabul etmez" 188 . Bylece hakiki fakihle, zama undaki fakihlerin durumunu aklad . Zhd L: Hasan el-Basri, Basra'daki sufilerin Hatt o, siif ri erek a ~kil] ederdi. Ancak, tefekkr, nefs muhasebesi, dnyadan kopma ve en yksek noktas nn Allah'la insan aknn tekil ettii grleri bir zhd hayat nn sonunda ortaya kan hususlardr.

Tefekkr : Onun tefekkrnn temelinde, manevi hayat n kavna--n tekil eden ilm'l-kul l va . . Bu, filler zerinde derin slr derin diinmok---ve......ne,fs_muhasebesi yaprnuktan ibrettir. "Kalbleri_ nizle konuunuz. nk onlar paslanmaya elveri lidirler. Nefislerinizi gemleyin. nk onlar aznaya msaittirler" 189, sz ona aittir. Tefekkr konusunda Hasan el-Basri unlar syler: "Tefekkr, sana iyi ve kt tuh erini 0-steren bir aynadr." 190 "Allah kendini ekip evirene, Kitab alp onunla kendini inceleyen rahmet etsin, e er hareketleri Kitapla uyu muyorsa, kendini knasm, teybe etsin ve hemen Allah'a ynelsin". "M'min daima nefsinin hkimidir. Onu Allah iin inceler, burada (dnyada) nefsini kontrol (murakabe) edenlerin hesab hirette kolay olacakt r. Kendilerini murakabe etmeyenlerin hesab da etin olacaktr." 191 Sonra nefs murakabesini yle aklar: "M'min bir yap lacak mesele karsnda durur ve yle der: 'Allah a kna beni artyorsun. Bununla birlikte, benim sana ok ihtiyac m var. Fakat dur. Seninle benim aramda bir engel ( eriat) var!. Bu davran , fiilden nce dn187 Ciluz, Beyan, III, s. 136. 188 bn Sa'd, Tabakt, s. 177. 189 Massignon, Recueil, s. 3. 190 A.g.e., s. 2. 191 Cluz, a.g.e.. 134 ve devam!.

63

medir. E er m'min bir hata i lerse, geriye dner ve kendi kendine sorar: 'Byle hareket etmekle ne yapmak istedim? Kendime zr aramyorum. nallah bir daha yapmayacam". aanekBasri'llin nefs murakabe ve muhasebesine byk nem verdii grlmektedir. Etrafndakilerin daima ak llarna hitap ederdi. Hitabetindeki belgat insanlarda geici hisler uyand rmak gayesine matuf deildi, fakat insan n kendine dnmesini temin eden ve dnyan n geici olduunu hatrlatan konumalard . O, karsndakilere sorular sorar, cevaplarm gene onlara verdirir ve bylece hakikati kendilerinin bulmasn temin ederdi. Hz. mer'in yle dediini ifade eder: Ly k olduumuzu bize veren ki iden Allah raz olsun. Cevap vermeye kendinizi hazrlaym, nk hesap vereceksiniz. Hakiki m'min kendi gr lerine gre dinini semez, onu Allah'tan ahr." 192 Tefekkr tavsiye eden bir ba ka ifadesi yledir: "Ey demc lu, hayatm iyi dn. Yalnz leceksin, yalnz gmleceksin, yaln z diriltileceksin ve yalnz hesab vereceksin.- Ey demo lu, sz konusu olan sensin. istenilen ey senden bakasndan de il."193 ret dncesini ortaya karmandr. Bunun iin ilk adm dnyadan uzaklamak (zhd) ve Hz. Peygamber'in yolunu takip etmektir. Zhd de yle anlatr: "Ey insan, bu dnyay hiret iin sat ikisini de kazanacakAhireti dnya iin satma. Ikisini de kaybedeceksin." 194 Hz. Peygamber'in yolundan gitmeyi yle tarif eder: "Hz. Peygamber'i grenler onun sabahtan ak ama kadar al tn, Allah yolunda kotuunu grdler. Kendinizi kurtarm z, kendinizi kurtar nz. Acele ediniz, acele ediniz. Neye do ru yolunuzu de itiriyorsunuz ? En iyileriniz n tarafa getiler (ldler). Peygamberiniz daha nce gitti. Her geen gn kendinizi alalt yorsunuz. Gznz amz, gznz amiz ."195 Hzn Anlay : Bu dnyadan ka, zhd hayat, nefsinden emin olmama, Hasan el-Basri'de hznn kayna dr. O, her zaman hznl idi. "Uzun hzn iyi amellerin kaynadr", der. 196 Ona gre fazla glmek kalbi ldrr. 197
192 Aym eser, s. 133. 193 Massignon, Recueil, s. 2. 194 Cabiz, el-Beyan, c. III., s. 132. 195 Aym yer. 196 Massignon, Recueil, s. 2. 197 1bn Sa'd, Tabakta, 170.

Z hd ve fakr anlay :- Hasan el-Basrrye gre tefekkr daima hi-

64

Verce : Hasan el-Basri'nin dncelerinde nefs murakabe ve muhasebesi insan nemli bir menzile ula trr. Kii bir btn olarak Kur' an'a uygun hareket ederken, en kk ktlkten ekinir. Her konuda fazla hassas olur. te bu hal vera'd r.
Hasan el-Basri; "amellerini incele, nk birbirinden kesin sm rlarla ayrlan hayr ve er tartlacak. En kk bir hay r' de ersiz bulma, ahirette sana fayda verecek. En kk bir ktl zararsz addetme, hirette aleyhinde olacakt r" 198 der.

/jj/L: Hasan el-Basri'ye gre, manevi hayat n en yksek ,..Mul .... noktas Allah akdr. Allah a k , Allah'a doru ykseliin meyvesidir. Hasan el-Basri bu konuda Kur'an'da gememesine ra men, ak kelimesini kullanr. (Kur'ni olan m u h a b b e ve h u b b kelimeleridir.) Bu son iki kelime daha ziyade bedeni zevkler iin kullan lr. Allahla insan aras nda teekkl eden sevgiyi dile getiren n.ehur hadis-i kudsi yledir: "Kulun,. Beni anar ve d nr. Bana ibadetle yakla r. Ben ona daha ok yakla run. Kulum Bana daha ok ibadet eder. Ben de ona daha fazla yakla rm. Nihayet yle bir an gelir ki, Ben kulumun i iten kula, gren gz, syleyen dili olurum. Art k o, Benimle iitir, Benimle grr, Benimle konu ur."
Fask ve mnafk konularnda kaderiyyeye ve m l'tezileye yaklaan Hasan el-Basri birok grup taraf ndan sulannu t r. iiler de onu sulamlardr. nk o t a k i y y e ye kar dr. Sabit b. Kurra " adama zendim, devlet reisi olarak mer'e, zahid olarak Hasan'a ve filozof olarak Caluz'a", der. 199 Her tarikat ve meslek silsilesinde o vard r.

2. HICRI III. ASIRDA TASAVVUF Hicri III. asr tasavvufun alt n yl olarak de erlendirilir. Bu as r dini ilimler iin de alt n y l saylr. nk bu devirde islami ilimler ekillenmi ve doktriner ilimler haline gelmi lerdir. Hadis'de, Buhari (256 /870) gibi Ktb-i Sitte'nin en sa lam rneini veren byk bir kuvvetli bir ahs ortaya kmt r Tefsir'de Taberi (311 /923) gibi gr leri kuvvetli, eseri yzy llarca kaynak olarak kullan lacak fevkalade bir ahsiyet yeti mitir.
198 Chz, el-Beyn, e. 111., s. 135. 199 Massignon, Lexique, s. 179.

65

Gene bu as rda Mu'tezili dnceden E 'ari dnceye gei gerekle mitir. Bylece slam inanc safln yeniden kazanmtr. Felsefenin gelimesi de h.III. as rda olmutur. Tasavvuf da bu ilimler aras nda dierleri gibi sistematikle erek doktrinal ilim haline gelmi tir. Menziller, makamlar bu as rda ortaya km ve prensip kazanmlardr. Bayezid Bistami (261 /875) bu arada ya am ve athiyatyla m.ehur olmutur. O, peygamber gibi mirae,a ktn sylemi ve bu yzden srlmtr. Fazla kltr olmayan bir kyldr. Dini emirleri ok dikkatle incelemi ve ok iddetli bir kyldr. Dini emirleri ok dikkatle incelemi ve ok iddetli bir zhd hayat takip etmitir. Tevhid konusunu hocas Eb Ali Sindrden renmitir. ibadete byk nem verir, ancak i temizli i ile bunun gerek manasm bulacan ifade eder. temizlik olmaks zn ibadetlerin hi bir de eri yoktur. Kendisine tevhid kelimesi cennetin anahtar dr denildii zaman yle cevap verir "do ru sylyorlar, fakat kilitsiz anahtar hibir eyi amaz. Tevhidin kilitleri drt tanedir: a) Yalan ve gafletten uzak bir dil, b) Hile ve ihanetten uzak bir kalp, c) Haram ve pheli yiyeceklerden uzak bir mide, d) htiras ve bid'atten uzak fller. Hakk nda fazla bir ey bilmediiniz Allah'n ycelii yannda O'na yaplan ibadetlerin fazla bir nemi yoktur. Allah'n karsnda insanlar n ve fiillerinin de bir de eri yoktur. nsan btn mr boyunca Allah'a mtevekkil olmal dr; doru yola iletmesini sadece Allah'tan dilemelidir. Allah'a ula mak iin tevazudan, benliinden kurtulmaktan ba ka bir yok yoktur. Bunlar Beyazd Bistamrnin zerinde durdu u fikirlerdir. Beyaz d Bistami athiyat ok olan bir sufidir. Buna gre, bir defas nda vecdin verdi i sarho luk iinde ok yksek bir dereceye ula tna inanarak yle haykrr: ma a'zamu ani". "Kendimi takdis ederim, benim amm ne ycedir". Bu ifade sadece Allah iin kullanlabilecek bir deyimdir. Halbuki Bayezid Bistami bunu kendi hakk nda kullaanutr. Bu yzden o, bu tarzda athiyyat olan ilk sufidir. Bayezid Bistamrnin yle dedii rivayet edilir Bir gn Allah benim derecemi ykseltti ve beni kar sna alarak yle dedi; "ey Bayezid! Kullarm seni grmek istiyorlar". O zaman ben yle dedim, yle ise, beni kendi birli inle ssle. Bana vandaniyyetini giydir. Beni tekliine (ehadiyyet) yksek. Kullar n beni grerek yle desinler: 'Seni grdk.' O zaman, bu Sen'sin. Ve ben (o s rada) orada olmayaca m". te Bayezid Bistami bu tr athiyatyla mehur bir mutasavvftr. H.III.asr Hallc (309 /921) gibi iddetli tasavv di hayatn simalar mutasavvflar yetitirmitir. Tasavvufun bu as rda gelimesi ve sistem66

lemesi ise Basra, Msr, Badad ve Horasan'da gerekle mitir. Basra' da balayan ve Rabia Adeviyye ve bn Rebah'la gelien tasavvuf daha sonra ba kent Ba dad'da ieklenmitir. Ms r'da tasavvuf Zu'n-Nun Msri (. 245 /859) ile geli ir. Hristiyan anne-babadan do du u sylenir. Nubi (yani siyah denli olan ve Sudan' n kuzeyindeki blgede ya ayanlara verilen ad) dir. Zu'n-Nun btn konu malarinda Allah akm dile getirmi , bu sebeple de "el-Muhib" namyla anlmtr. Zu'n-Nn Msri, simya ilmi ile u raan bir sufi olarak kabul edilir Hiyero lifleri renmitir. Anlalmas zor kitaplar incelemi , bu konuda fikirler ileri srmtr. Eb Nuaym Isfahani onun tasavvufi fikirlerinden sz eder. Zu'n-Nan sema' nn en eski nazariyat larndandr. Marifet mefhumunu tasavvufa sokan odur. O ayn zamanda, ahvl ve maknat ilk defa smflandran sufidir. Zndklkla sulanm ve srgn hayat yaam tr. Zu'n-Nun Msrrye gre "rif her gn daha fazla hu u ierisindedir, zira her an O'na daha yak n hale gelmektedir". Ona gre, korku ve hu u olmadan na'rifet iddia edilemez. Hakk'm heybet ve hiikiimranl im gren daha ziyade korkar ve hu uu artar. 200 Onun fikirlerinde rifler kendi nefisleriyle var olmay p, ancak Allahla var olduklar mddete varliklar vardr. Onlar kendilerini Allah' n hareket ettirdi i gibi hareket ederler. 201 a) Badad'da tasavvuf, anne ve babas hristiyan Ma'rf el-Kerhi (200 /815) ile Bi r el-Hfi (227 /841) taraf ndan gelitirilip sistemletirilmitir. Bu mektebin nemli simalar ndan biri de Hris el-Muhasibi (243 /857)'dir. Basra'da doan Muhasibi daha sonra Ba dad'a gelir. Orada hadislerle zhd hayatn -N e felsefi tariflerin ba datm gstermeye al r. Hanbelilerin kar kmalar sonucu bu konudaki almalarn H.232'de durdurun. Bizzat Ahmed b.Hanbel ona kar km tr. Muhasibrnin "Kitab'r-Riye li-Hukkillah vel-K yan u bihe" adl eseri tasavvuf edebiyat nd.a fevkalade nemlidir. Kitab't-Tevehhilm' de tasavvufi d nce ynnden olduka mhimdir. Muhasibrnin fikirleri, ok yumu ak bir hayat tarz iinde, insan kendi iine dnk olarak de itirmek, ferdin Allah' n insan zerindeki haklarna riayet etmesini sa lamak ve onu layk olduu mevkiye oturtmak eklinde zetlenebilir.
200 HucvirI, Kesfu'l-Mahefb, s. 198. 201 Nicholson, isln Sufileri, s. 67.

67

Nefs muhasebesi yapmak. Allah' n istediklerini iyi tesbit etmek, kendisini efendisine hizmetle mkellef kle olarak kabul etmek, lme hazr olmak, dnyadan uzakla mak, eytann saptrmalarma kar mcadele etmek, sadece Allah r zas iin almak, her ite Allah' dnmek, bakasna kar yaplan davranlarda sonular iyi hesap etmek ve benzerleri tasavvuf hayat konusunda Muhasibrnin tavsiyeleridir. 202 Muhasibi iin tasavvuf! hayat n en yksek noktas muhabbetullah (Allah Ak)'dr. M'minlerin dini ibdetler konusundaki sevgileri Rablerinden gelir; zira bu konudaki ilk te ebbs O'ndan gelir. Gerekte kendisini kullarma tantan, kendine itaat etmelerini sa layan O'dur. Kulluu ve ibdeti insanlara sevdiren Allah't r. Kendini sevenlerin kalbine bu sevginin ilk tohumlarn koyan yine Allah'tr. Kullar iin sevgisini Idam kalplerine yerle tirerek kendine ynelten ve, bu sevgiyi iddetli kelimelerle ifade im.kn n veren yine O'dur. 32 eseri vardr. Muhasibrnin dncelerinde esas unsur insand r. Dier btn varlklar ve olaylar insan sebebiyle vard r. Elbette insam insan yapan Ruh'tur. nk insan ancak onunla varlk kazannaktadr. nsann "muhasebe" yapabilmesi iin nefsini bilmesi gerekir. yle ise nefsi tand ktan sonra onu yapt klar konusunda analiz yapabiliriz. Ruhun tecrbi hibir yan yoktur. Onun iin Muhasibi dier slam limleri gibi onu zerinde konumaz. Muhasibi "lm" kavram ve uuru zerinde durur. lm uuru varlklar iinde sadece insana verilmi tir. Muhasibrye gre lm, insan harekete sevkeden bir imknd r. lm vaktinin bilinmemesi ile ilgili olarak bilgiler veren Muhasibi, "bu uurun varl insan iyi ameller yapmaya sevkeder" der. lm uuru insan canl tutar. Zaman ve mekan' belli olmayan bir olayn fonksiyonel olmas onun uuruna baldr. Muhasibrye gre, Allah akl kalbe koymutur. Lhb c. elbetb hususiyetler, zler mns nda Kur'an'da kullanlan bu kelime Muhasibrye gre kalbe i aret eder. Ona gre kalb, alt kaptst olan eve benzer; kap lar, gzler, dil, kulak, grme, eller ve ayaklar. Bu kap lar ilimsiz olarak a lrsa kalb zarara u rar. Vazife uuruna, yksek de erlere kalb ile ulahr. Allah kullanm kalbine nem verir; yle ise organlar kalbe gre hareket etmelidir.
202 Anawati-Gardet, Yfystique Musulmane, s. 28.

68

Kali), akn alemle, zaman ve mekan tesi ile ba lant kurar. Kalb bilir, ama vastasz bilir, onun iin bu bilgi marifettir.203 Marifetin kayna kalbteki i ve d duygulardr. Muhasibi'ye gre havf ve reca Allah'n vaad ve vaidinin de erini bilmektir. Azab nn iddetinden korkmak, ve rahmetini mit etmektir. Gaybe ait bilgiler ancak kalble grlr. Marifet kalbte kan bir bilgidir. Muhasibi'ye kalbteki ktlkleri atman n en ksa yolu, Allah' n insana verece i ceza ve miikafat dnmektir. Allah'a, O'nun va'd ve vaidine inanan kimse korku ile mid aras bir hayat ya ar. Bu hal tereddt, rikkat ve dikkati gerektiren bir haldir. Muhasibi bu hali tavsiye eder. Bu husus ancak tefekkrle elde edilir
Tefekkr bu ynden ok nemli bir faaliyettir. Kalb daima bu faaliyet iinde olmal dr. Zira tefekkr insan ktlklerden alkor. Tefekkr dnyan n kaz ve zevklerini ortadan kald rr.
203 Mutasavvflar, marifet konusunda delilin bizzat Allah' n kendisi oldu unu sylerler. Ak l bu konuda bir delil olamaz. Ak l yaratlm olduu iin sadece kendi gibi hadis olan eyler konusunda delil olur. Akl sadece kullu un nasl yaplacan temin eden bir lettir. Allah lutfedip kendini ak l sahiplerine tamtmasayd akl onun var oldu unu iman cihetinden bilemezdi. Ak l, Allah', yine Allah'n ltfu olan imanla bilir. Allah'n kendisini tantt kimselerden bakas O'nu tamyamaz. O, birletmedikten sonra kimse O'nu tevhid edemez. Kalbine tecelli etti i kimselerden ba kas O'nu vasfedemez. Allah'n kendisine cezh ve celb etti i kimselerden ba kas O'nu tan manasyla tamyamazlar. Kelamclar insan akl mn klinat inceleyerek orada i aretler bulaca n ve Allah' n var olduu konusunda bir bilgiye sahip olacaklarn sylerler. Kur'an' da bu konuda ayn eyleri syler. Mesela Bakara suresinin 118, 164. yetleri AM Imren suresinin 190. ayeti ve di er pek ok ayet hep bu mealdedir. Felsefede Ffrabi ve. Ibn Sina gibi filozoflarm Allah' n varl konusunda ileri srdkleri deliller de bu yndedir. Alemin mmkn olmas Allah'n varlna delil olmaktadr. Mutezilllere gre Allah insanlara peygamber gndermese bile insanlar O'nun varl ndan haberdar olacaklard r. Maturidller ve haneffler bunu biraz de itirdiler. Insanlar Allahi tammaktan sorumludurlar, dediler. E'ariler. Allah' n eriatla bilinebilece ini ifade ettiler.

69

Kalb yun uatlmal , inceltilmelidir. Bunun iin kalbin kendi kendisini incelemesi lazmdr. Allah iin olan alnak, bakas iin olan terketmelidir. Uzun emelleri lm anarak unutulur.
Ak l : Kitabu. Mahiyyeti'l-Akl ve Ma'nahu ve htilafu'n-Nas fihi adl eserde akl inceler. Buna gre, ak l a) Garha : Doutan gelen bir kabiliyettir. tecrbi hibir yn

yoktur. Bu tanmlanamaz. b) Fehm (anlay kaabiliyeti) veya teorik akl, c) Basiret yani pratik ak l, olarak eitlenir.
Nefs : Muhasibi'ye gre, uyku annda insann nefsi alnmtr, fakat hayat devam eder. Nefs kelimesi psikolojik anlamda kullan lr; her trl faaliyetin men ei olan nefsi ldrmek szkonusu de ildir. Muhasibi e nmare, lev me, mlhime gibi blmler tanmaz bunlar nefsin s fatlardr.

D nceleri psikolojik ve ahlaki bir zellik arzeder. Basra'da do mu , Badat'a gelmitir. Muhasibi'rin Cneyd zellikle de Gazzali ze rinde tesiri vard r. O, sufi olmaktan ok ahlak dr. Gazzali'de onun tesirleri a ka grlr. azeliyye Tarikat 'nn ondan geldii sylenir. b) Badad mektebinin 3. nemli ahsiyeti Harrz (286 /899)' dr. Badad'da do mu Msr'da lmtr. Zu'n-Nun el-Msri, Seri Sakati ve Cneyd Badadrnin arkada dr. zellikle fena ve bek konularm i iemitir .204 Kermetleriyle nl, yapt riyzt ve szlerindeki nkteleriyle tan nan bir ahsiyettir. Abdullah Ensari onu Cneyd Ba dadi' nin zerinde bir ahsiyet olarak gstermekten ekinmez. H. 77 veya 88'de vefat eder. Ba dadl olup sufilere yap lan naho muameleler sebebiyle Msr'da yaamtr. Kitab'-S dk ve Mestiil adl iki eseri Sleymaniye ktphanesinde ( ehid Ali Pa a) bulunur. Kitabu's-S dk, sdk, ihlas ve sabr zerine yaz lm tasavvufa ait kk bir el kitab dr. Tasavvufi hayata yeni ba layan mride nas l hareket edece i konusunda bilgiler verir ve manevi tecrbeleri zhir lisan nda mbtedilere aktardn ifade eder. Bu ifade bu bilgilerin halini a klamalar da olduunu, ancak mride bunlar n aklannasmn do ru olmadn, nk onlar anlan.ann zel bir lisan veya anlay gerektirdi ini anlyoruz. Bu husus iin, Harraz' n Kitaba' s-Srr adl eseri yazd sylenir.205
204 Bkz. Hueviri, Ke fu'l-Maheb, s. 246. 205 Bkz. Nuyia, a.g.e., s. 233.

70

Baz sufiler tarafndan ileri srlen velilerin peygamberlerden stn olduu fikrini kabul etmez.

Kitabu'z-Ziy Kitab'l-Ke f ve'l-Bey, Kitabu'l-Ferec gibi risleleri mevcuttur. Harraz'a gre nefs, temaylleri kalbe ve ruha muhalefet eden ehevi bir ben de il, kendisinden yeme-ime ve i tihann yayld biyolojik bir prensiptir. nsan tabiat, nefsten stn ve farkl dr. Harraz, peygamberlere verilmi rzklardan bahseder. Bu r zklar, nefs. tabiat ve kalble alakal dr. Peygamberlerle ilgili olarak nefsin r zk besinler ve me rubattr. Tabiat n206 rzk kadnlar ve kokulardr. Kalbin rzk ise kitab, hikmet ve peygamberi tebligat n nakledilmesidir. rzklar konusunda nefsin r zk peygamberinkilerle ayn dr. Tabiatn rzk eriatm msaade etti i; ve nihayet kalbin r zk da nefsin ilham etti i bilgiler toplamdr. Allah'la kul aras ndaki yaknlk konusunda Harrz, Allah' n ak lst ve a kn (mtild) bir varhk olmas itibariyle insana yakn olduunu syler. O aklst olmasndan dolay yakndr. Yakn olmasndan dolay aklst ve akn dr.

Ayne't-cem' mefhumunu yle tarif eder: "Her n Allah'la beraber yaamak". Harraz vecd'i yle tarif eder: "Allah a knn kadehinden ien, an Yce Rabia co turucu konu malarnn zevkini tadan, hazz n duyana ne mutlu; o ki i O'nu sevmekten tr beliren a kla, evkle, ne eyle O'na gider, yakla r. O'ndan ba ka dostu, O'ndan baka srda olmayan iin o an ne gzel and r ki Yce Allah onu tatt rr. O kulluk ne kadar gzeldir. O geni lik, o bitki/ilik ne kadar gzeldir: 207 Ebxl-Hasen en-Nilri (0.295 /907) Ba dad'l mehur mutasavvflardandr. Muhabbet ve a k konularndan bahseder. (Kur'an, 5 /54). Sem ile me gul olanlardandr. Badad mektebinin simas ndan daha sonra bahsedece iz. Bunlar Hallc ve iki yakn arkada bn Ata ve Sibli'dir. III. asrn Horasan'da yeti en mehur sufileri unlardr. e) bn Kerrm, (0.255 /868) mutasavv f olduu kadar, hatta daha fazla ilahiyvt (kelamc ) dr. ok seyahat etmi . Vaazlarda bulunmu ; a rlklarndan, mbala al konu masndan tr sk sk hapsedilmitir.
206 nsan tabiatmn 207 Massignon, Lexique, s. 302 vd.

71

Eb Abdullah Muhammed b. Ali b. Hseyn Tirmizi (. 285 /898). el-Hakim iinvamyla tannr. Hadis, tasavvuf ve felsefi konularda me hurdur. Derin ve ok teferruath bilgilere sahip olup tasavvufi meseleleri izah ederken yunan felsefesinden faydaland sylenir. Mehr eseri Kitaba Hatmi'l-Evliya (Badad, 1960) dr. Buna gre velilerin mhr Hz. sa'dr. nk Allah' n ruhundan Hz. Meryem'e flenilmi olarak domutur. Hatemirl-Enbiya olan Hz. Peygamberle e it seviyededir, hatt stndr. Bu fikirlerinden dolay srlm tr. Sehl-i Tsteri : III. asrn Horasan'da yetitirdii bir baka ahsiyet Sehl-i Tsteri (.282 /896) dir. Zhd konusunda sebatkar, hareketli ve tam hadisidir. Hanbeli mezhebindendir. Ahlak dr. ctihad ve teybe konusunda nemli grleri vardr. d) Cneyd-i Ba'gddt : Badad mektebinin di er nemli bir ahsi Cneyd-i Ba dadi (.298 /910) dir. Ba dad'da domutur. Muhasibrnin mrididir. Badad Mektebi'nin eyhidir. nce, hassas ve aydn bir uurun temsilcisidir. Bunun iin Seyh'l-Me yh' diye a rhr. Birka risaleden ba ka yaz l eseri intikl etmemi tir. Fikirleri: Cneyd "tevhid inanc n" ve Allah'la bir_ olma d ncesini _, areket noktaortaya koyan ilk sufidir. Bu konuda "misk" (A'raf /12W dr. Insanla n'a tekrar dnmeli, onu ya amandr. Yani insan ezelde _s Allah'n Rabln kabul etmi ve kul olarak O'nu ibadet edece ini taahhd etmitir. Bu nda Rab ve kul vard r. Kul hi bir ktl e bulamam , gerek kul olma hususiyetinden uzakla manutr. Onu kul-Rab ilikisinden uzaklatracak bir ey mevcut de ildir. Menfaatsiz bir vaad sz konusudur.
,

te insan bu sz hat rlamal, Allah'la kul arasna girerek hakiki kul hviyetine brnmelidir. Cneyd'e gre, marifet ilimden stn olamaz. yleyse ilmi tahsil etmek arttr. Ona gre tasavvuf Allah' n seni senl~drmesi ve kendinde ya atxasdr. Muhabbet, ns vefent; m.akamlar n ilemitir. Tevhierinanci AIII Vahide, Ehad Fenl, --med, Kadm Alim, Kadir, Hay, Basir sfatlarmn aklamalar . zerine kurulmutur. .11a11 sfat ve isimlere sahiptir. Bunlar Kadimdir, ezelidir. Allah yarat klara benzemez. Muhlefetn li'l-Havdis'dir. Cneyd'e gre Allah, a klkta_ gizli, gizlilikte aktr. Zahir_vel3419.dr. Varlna delil kendisidir. Ondan evvel "nce" fikri ve sz yoktur. Sonra kelimesi ve mefhumu O'nun varh m kesintiye uratmaz. O'na, O'nda, O'ndan szleri hep O'ndan sonrad r. "O'nun varl zamandan
,

72

3. Makam: Nefs-i mlhime (ilham edilmi nefis) Bu, Kur'an'da u yetle ifade olunnutur: ( it 5"3 L 14.4.4.11; j)

"Nefse ve onu dzenleyen, sonrada o nefse isyamm ve itaat m iiretene ki muhakkak Allah' n temizledii nefs kurtarlm tr" 176. 4. Makam: Nefs-i mutmainne (huzura ermi nefis): Kur'an bu nefsden yle bahseder: J=:--5ti L.0 tf;, u.!) *

"Ey itatkr nefis! Dn Rabbine, sen O'ndan, O da senden raz olarak. Haydi gir kullarmm iine, gir cennetime!" 177 5. Makam: Nefs-i raziye (boyun. e mi nefis): Yukar da (4 . makam' da) zikredilen ayette gemektedir. 6. Makam: Nefs-i marziyye (be enilmi nefis): Yine yukar daki Feer Suresi'ndeki son ayetlerde zikri geer. 7. Makam: Nefs-i kmile (olgun nefis): Bu makamdaki nefis Kur'an- Kerim'de ismen gememektedir. Mutasavvfn nefsi bu makmlarda bulunup, e itli hallere maruz kalrken gene mutasavv flarca adland rlm ve snuflandrdnu bir takm lemlerde seyr eder. Bunlar, a) Sehadet alemi: inde yaadmz kevn (olu ) ve fesad (da l) lemidir. b) Misal alemi: Melekt aleminin bir ubesidir. Ayn zamanda gayb alemi olarak da adland rhr. e) Erval alemi: Ruhlarm, bulundu u lem. d) Cebert alemi: Mutasavv flara gre Allah' n bulunduu, ilahi kudret alemi. e) Laht alemi: Hissi idrakin kayboldu u ulhiyyet alemi. f) Nast alemi: nsanlk alemi (Laht'un z dd). g) Hakikat alemi: lahi gerekler alemi.
176 ems(91), 8-9. 177 Fecr(89), 27-28.

57

Bu alen.lerin ncelikleri, zaman bak mndan de il, fakat zulur bakunmdandr. Baz mutasavvflar Mlk, Melekt, ve Ceberitt olarak sadece lemden bahsederler. Vandet-i vcdulara gre ise klli lemler betir: 1. Zat (veya Lht) alemi, 2. lk Teayyn alemi, 3. Melekt alemi, (bu lem gayb ve emir lemleridir), 4. Nst alemi, 5. Kevn (insan) alemi. Mutasavvflar Hacc suresi'nin 47. yetine dayanarak "Melekt aleminin bir gn nst aleminin bir y ldr" derler. o..XP
L.R.1.4 .

"Senden balarna acele azb getirmeni istiyorlar, Allah sznden asla caymayacakt r. Rabbinin kat nda bir gn saydklarnzdan bin yl gibidir". Hakka nisbetle nst aleminin bir gn ise elli bin y l gibidir. Bu husus Mearic Suresi'nin 4. yetine dayand rhr:
( 4

3k11 c:3,5+ J

yal c.;)

"Melekler ve Cebrail miktar elli bin yl olan o derecelere bir gnde ykselirler"...

58

III. BLM

TASAVVUF TARIHINDE ME HUR MUTASAVVIFLAR VE FIKIRLERI

1. HASAN EL-BASR/

Hasan el-Basri Hicri I. asr n (21 /642-110 /728) en belirgin ahsiyet lerinden birisidir. Birok islami ilmin do uunda onun tesiri vard r. Yani tefsir, hadis, bela at, ilk kelam ve zhd konular nda sz ve fikirleri vardr. Pek ok mutasavvf tarafndan tasavvufun nderi, ilk ahsiyeti olarak de erlendirilir. Hasan el-Basrrnin hayati Hz. Osn.an'n lm, Ali ve Muaviye aras ndaki savalar, Emevi halifelerinin sahabelerin yolundan ayrlan hayat tarzlar , Irak'ta iilerin isyanlar ve Haccan' n, olaylar iddetle bastrmas hadiseleriyle kar karyadr. O, bu hadiseler karsnda dinin emretti i bir tutum iindedir. Eb Said Hasan b. Ebi'l-Hasan Yesr Meysni el-Basrrnin. Medine' de doduu sylenir. Fakat el-Basri lkab onun Basra'da do duunu kuvvetlendiren bir unsurdur. Babas nn daha nce kle oldu u rivayet edilir Hz. Peygamber'in lmnden sonra do duu iin tabindand r. Annesi Hz. Peygamber'in e lerinden Vmm Seleme'nin azath klesidir. Annesi i iin bir yere giderken o lunu C 111133.ii Seleme'nin kuca na brakrd . Hasan el-Basri onun kuca nda sakinle irdi. Denilir ki, Hasan el-Basrrnin sahip olduu hikmetin kayna buradan gelmektedir. Hasan el-Basri 14 yanda Osman (r.a.)'n lmn idrak eder. 14-19 ya lar aras nda mslmanlar arasnda vuku bulan savalar grr. Hz. Ali ve muhalifleri arasndaki savalar, Cemel vak'as ve Ali ile Muaviye arasndaki savalar ve nihayet S ffin olay ve cemaatin snni, ii, harici olarak e ayrlmas onun iinde yaad olaylardandr.

59

Hasan el-Basri 18 ya nda iken, Hz. Ali hicri 41'de bir harici tarafndan ldrlr. Hadiseler birbirini kovalar, isyanlar ve Muaviye'nin mslmanlar n emiri olmaktan ziyade araplar n emiri gibi davranmas ve Haecac b. Yusuf'un zulm Hasan el-Basri'ye tesir eden olaylard r. Hasan el-Basri hadiseler kar snda iimmete ve mmet uurma sadk kalir. yi bir mslmann yapaca gibi hareket eder. Isyan etmez, fakat halifelere a ka hatalar syler. Hatta Haccae'a kafa bile tutar. Basra'ya yerle ir. Hicri 86'dan 95'e kadar Haccac' n adamlarndan saklanr. H.99 /717'de kinci mer zamannda Basra kads olarak tayin olunur. Ancak 102 /720'de Haccac' n hareketlerini tasvip etmemek iin istifa eder, 178 Hasan el-Basri hem slam topluluunda, hem de islami uura sadk kalm ve uygun bir tarzda hareket etmitir. slam lks ve buna uymayan olaylar kar snda slm'a sadk kalmak isteyen mslman n yapaca baka ne idi? Hasan el-Basri'nin yaad asrda bir ksm insanlar mslmanlara fenalik gelmemesi iin olaylar n sebebini iktidara ykleyip kanaatlerini sylemeyerek olanlar Allah'a ve hirete havale (irca') ediyorlard . Bunlara M r e i e denildi. Bir ksm adaletin yokluundan bahisle adleti isteyerek hilfetin Peygamber Efendimizin ailesine verilmesi gerekti inde srar ediyorlard . Bunlar ili er 'di. Dier bir ksm, ok ideal bir dnce adna yalmz Allah'n hakemliini kabul ediyorlard . Bunlar da H a r i c ile r 'di. iiler, hariciler, hatta siinniler bn Zbeyr'in arkas nda isyana katldlar. stelik iiler aka isyan imkansz olduunu syleyerek t ak i y y e yolunu setiler. Bir ksm mslmanlar da bu siyasi ilere karmayarak uzaklatlar; yani dnya i lerinden katlar. Hasan el-Basri, btn bunlar reddetti ve en zor olann seti. Mslman toplulu una ve slam lksne sad k kald .
178 Bkz. lbn Sa'd, Tabakat, Dar's-Sachr, Beyrut. s. 172,

60

Hasan el-Basri, "emr-i bil-roa'rff ve nehy-i ani'l-mnker" kaidesini hareket noktas ittihaz etmi tir. (. .i":11

)it. J i!4:4

;L41

,. ',)%j )

"... Sizden iyilii emreden, ktlkten nehyeden bir topluluk bulunsun ..." 179. M'minlere sylediklerini iktidara da sylemekten geri durmam ; zellikle Haccac'a kar kmtr. O'na "ahlkszlarm ahlksz, ktlerin en beteri" diye hitap etmekten korkmarru tr. 180 Haccc, Hasan el-Basrrye Hz. Ali ve Hz. Osman konusunda ne dndn sorar. O da Th Suresi'nin 51-52. yetleriyle cevap verir: (. 3 ,.) J.;*.JY . (3.)

"Fir'avn: 'yleyse nceki nesillerin durumu ne oluyor' dedi. Musa (a.s.): 'Onlarn bilgisi Rabbimizin kat nda yazlldr. Rabbim armaz ve unutmaz".

HASAN 1,119SRPNIN
Kelm'da gnahkar m'min konusundaki fikri, o ahsn ne m'min 7 ne de kfir olmad, fakat mnafk olduu. ,merkezindedir. 181 Mu'tezili dncenin Hasan el-Basrrnin meclisinde bulunan Vs l b. At ile baladni hatrlamak gerekir.

,Kader konusunda : Kaderiyye ve Cebriyyc kendilerini Hasan el-Basrrye ba lyorlar. Halbuki Hasan el-Basri u szyle Kaderiyyenin aksini syler: "Ademolu, Allah'n gazab karlnda hi kimsenin iyiliin istemez ve Allah'a itaat etmeyen kimseye itaat etmez. Allah'tan gelen bir ltuf iin kimseye kretmez, Allah'n kendisine vermedii bir ey iin kimseyi sulamaz. Allah yarat klar' ve tabiat yaratt. Her ey yarathma uygun olarak hareket eder". 41hiret konusunda : iilerin gizli imamn dnecei konusundaki fi-

kirlerini reddeder.
179 A 1-1 imran(3)/104. . 180 bn el-Murtaza, Tabakat'l-Mu'tezile, s. 23. 181 Ayni eser, s. 134. 182 1bn Kuteybe, Te'vilu Muhtelifi'l-Ilaclis, s. 121; Trc. H. K rbaolu, st. 1979, s. 139.

61

bir grse sahipti Mslmanlarn ibdetlerinde mevcut israiliyyati biliyordu. bn Kuteybe, Te'vilu Muhtelifil-Hadis adl eserinde u olay anlatr: "Basra Camii'nde Ebu Seleme b. Abddurrahman ile beraber olan ed-Dannac yle, dedi: Hasan geldi. Ebu Seleme onun yan na oturdu ve Eb Hreyre' den rivayet edilen bir hadisi okudu: 'Gne ve ay hirette ate e atlacak iki boadr'. Hasan hangi gnah yznden, diye sordu. Ebu Selerne, ben sadece hadisi aktar yorum, dedi. Hasan sustu. Etraftakiler yle dediler: 'Hasan' n hakk var. Gnahlar' nedir ?"182 Bylece hadis olarak sylenen szn do ru olmad ortaya kt . Hasan, bir hadis rivayet etti i zamanisnad zincirinde artmalar veya eksilmeler oluyordu. Fakat mana ayn idi. 183 Tefsirleri ok derin ufuklar aar. Mesela, Hd Suresi'nin bir yetinde mterek mes'liyet oldu unu syler: LJ <*

.Tefsir ve Hadiste : ~ki

Jui

"Buna ramen onu deveyi kesip devirdiler. O zaman Salih, yurdunuzda gn daha kal n, bu yalanlanmayacak bir szdr, dedi" 184. Hasan el-Basri bu ayeti yle tefsir ediyor: Bir tek adam deveyi ldrd. Fakat Allah btn millet zerine azb etti. nk onlar bu gnah topluca kabul ettiler. 185 Cennette Allah'n grlece i hvsusu da ayndr. Ona gre bu gr Allah'n zatnn ihatas z (snrsz) grn olacaktr.

Fkth ve ahlak : Hasan el-Basri ibadet hayat nn btn kaide ve kanunlarnn sk skya tatbik edilmesinden yanad r. Sadece bununla kalmaz, ona _gre fiillere de erleri veren niyettir. O. amelde ihlas n bulunnas gere&i kabul eder. Onun en byk dman nifak ve riyadr. u sz ona aittir: "Biz bir insan n dindarln szyle de il, fiiliyle anlarz." 186 yle diyor: "Eskiden alimler dnya ehline muhtac olmamak iin ilimlerinden faydalamyorlard . 9nlarm ilmi dnya ehlinin geici mallarnn kesintiye u ramas konusunda onlar hakknda hkm vermelerine yaryordu. Dnya ehli geici mallar n ilimleri iin alimlere sarfediyorlard . Bu gn alimler, ilimlerini ehl-i dnyann menfaati,
183 bn Sa'd, Tabakt, s. 159. 184 Hild (11)/65. 185 Cblz, el-Beyan ve't-Tebytn, e. III., s. 130. 186 bn Sa'd, Tabakt, s. 117.

62

onlarn geici mallar iin sarfediyorlar. Ehl-i dnya mallar yla, limlerden yz evirdi ve onlar n bilgilerinden mahrum kald lar. nk limlerin hkmlerinde talihsiz sonlarn" grdler.'" Meser, Hasan el-Basri'ye bir soru sordu. Hasan el-Basri cevap verdikten sonra "fukaha farkl grte" dedi. Hasan serte cevap verdi: "Annen seni kaybetsin, Meser! Sen hi bir fakih grdn m? yi bir fakih kimdir, biliyor musun? Gerek fakih, takva sahibi bir adamdr. Kendinden yksek bir kimseden himmet beklemez. A a olan da hakir grmez. Allah'n kendisine verdi i bilgiye karlk kk bir dal bile kabul etmez" 188 . Bylece hakiki fakihle, zama ndaki fakihlerin durumunu aklad .
e Zhd Anla'QL: Hasan el-Basri, Basra'daki sufilerin ilki de ildir. Hatt,2-Lferek ayrlanlar' da tenkid ederdi. Ancak, tefekkr, nefs muhasebesi, dnyadan kopma ve en yksek noktas nn Allahla insan aknn tekil ettii grleri bir zhd hayat nn sonunda ortaya kan hususlardr.

nfekkiir : Onun tefekkrnn temelinde, manevi hayat n kav:lam tekil eden i 1 m ' 1 - =" b vardr. Bu, iiller zerinde derin derin dnmek ve nefs muhasebesi yapmaktan ihrettir. "Kalblerinizle konuunuz. nk onlar pasla.nmaya Nefislerinizi emleyin. nk onlar azmaya msaittirler" 189, sz ona aittir.
Tefekkr konusunda Hasan el-Basri unlariivier: "Tefekkr, sana iyi ve kt faillerini gsteren bir ayn.ad r." 190 "Allah kendini ekip evirme, Kitab alp onunla kendini inceleyen rahmet etsin, e er hareketleri Kitapla uyu muyorsa, kendini knasn, teybe etsin ve hemen Allah'a ynelsin". "M'min daima nefsinin hkimidir. Onu Allah iin inceler, burada (dnyada) nefsini kontrol (murakabe) edenlerin hesab hirette kolay olacakt r. Kendilerini murakabe etmeyenlerin hesab da etin olacaktr." 191 nata nefs murakabesini yle aklar: "Mii'minaplacak mesele karsnda durur ve yle der: 'Allah a kna beni artyorsun. Bununla birlikte, benim sana ok ihtiyac m var. Fakat dur. Seninle benim aramda bir engel ( eriat) var!. Bu davran, fiilden nce d n187 Ciduz, Beyan, III, s. 136. 188 Ibn Sa'd, Tabakt, s. 177. 189 Massignon, Recueil, s. 3. 190 A.g.e., s. 2. 191 Cblz, a.g.e., 134 ve devam .

63

medir. E er m'min bir hata i lerse, geriye dner ve kendi kendine sorar: 'Byle hareket etmekle ne yapmak istedim? Kendime zr aramyorum. Inaallah bir daha yapmayacam". Jlas : "L' nefs murakabe ve muh besine b k m ,verdii grlmektedir. Etrafndakilerin daima akllarna hitap ederdi, Hitabetindeki belgat insanlardageieihislernyanlrmak gayesine ma; tuf de"i : , fakat insann kendine dnmesini temin eden ve dnyan n gcl . geici olduunu hatrlatan konumalard.. O, karsnda.kilere sorular sorar, cevaplarn gene onlara verdirir ve bylece hakikati kendilerinin bulmasm ederdi. Hz. mer'in yle dediini ifade eder: Lay k olduumuzu bize veren ki iden Allah raz olsun. Cevap vermeye kendinizi hazrlayan, nk hesap vereceksiniz. Hakiki m'min kendi gr lerine gre dinini semez, onu Allah'tan ahr." 192 Tefekkr tavsiye eden bir ba ka ifadesi yledir: "Ey ademc lu, hayatm iyi dn. Yalnz leceksin, yalnz gmleceksin, yalnz diriltileceksin ve yalnz hesab vereceksin. Ey ademo lu, sz konusu olan sensin. Istenilen ey senden bakasndan deil." 193
ZijkLuefdxj L: Hasan el-Basrrye gre tefekkr daima hian la ret dncesini ortaya karmaldr. Bunun iin ilk adm dnyadan uz--ak14m (zhd) ye_HzPegan " yolunu takip etmektir. nak yle anlatr: 5,,y, insan, bu dnyay hiret iin sat ikisini de kazanacaksm. Ahireti dnya iin satma. Ikisini de kaybedeceksin." 194

Pexgamber'in yolundan gitmeyi yle tarif eder: "Hz. Peygamber'i grenler onun sabahtan ak ama kadar altm, Allah yolunda kotuunu grdler. Kendinizi kurtarm z, kendinizi kurtarTuz. Acele ediniz, acele ediniz. Neye do ru yolunuzu deitiriyorsunuz ? En iyileriniz n tarafa getiler (ldler). Peygamberiniz daha nce gitti. Her geen gn kendinizi alaltyorsunuz. Gznz again, gznz aenuz." 195
Hzn Anlay : Bu dnyadan ka , zhd hayat, nefsinden emin olmama, Hasan el-Basrrde hznn kaynakdr. O, her zaman hznl idi. "Uzun hzn iyi amellerin kaynak dr' ', cl- r. 196 0na gre fazla giilc

nek kalbi ldrr. 197 192 Ayn eser, s. 133.


193 Massignon, Recneil, s. 2. 194 Gliz, el-Beyan, c. III., s. 132. 195 Ayn yer. 196 Massignon, Recueil, s. 2. 197 Ibn Sa'd, Tabaktt, 170.

64

Xgra::

asan

d nceleri, nefs mu abe ve mu-

Vsebesi insan nemli bir menzile ula trtr,Kii bir btn olarak Kur nuda harekken, en kk ktiill
fazla hassas olur. te bu hal vera'd r. Hasan el-Basri; "arnellerini incele, nk birbirinden kesin snurlarla ayrlan hayr ve er tartlacak. En kk bir hay r deersiz bulma, hirette sana fayda verecek. En kk bir ktl zararsz addetme, l3irette aleyhinde olacakt r" 198 der. Muhabbetullh Hasan el-Basri'ye gre, manevi hayat n enksek noktas Allah akdr. Allah ak. Allah'a doru ykseli in..~dir. Hasan el-Basri bu konuda Kur'an'da gememesine ra men, ak kelimesini kullanr. (Kur'ni olan in u h a b b e ve h u b b kelimeleridir.) Bu son iki kelime daha ziyade bedeni zevkler iin kullanlr. ,411ahlu nda teekkl eden sevgiyi dile getiren me hur hadis-i kudsi insar yledir: "Kulum Beni anar ve d nr. Bana ibadetle yaklar. Ben ona daha ok yaklarm. Kulum Bana daha_ok ibadet eder Ben de ona (YaliM17F;klarm. Nihayet yle bir n gelir kiBen kulum.u. _j iten r , gren gz, syleyen dili olurum. Art k o, Benimle iitir Be- kula nimle grr, Benimle konu ur."
:

Fask ve mnafk konularnda kaderiyyeye ve mu'tezileye yak*. laan Hasan el -Basr birokr uA tarafndan sulanm tr. ler de onu ,sudamla r. nk o t a k iyy e' ye kar dr. Sabit b. Kurra " adama zendim, devlet reisi olarak 0.mer'e, zahid olarak Hasan'a ve filozof olarak Caluz'a", der. 199 Her tarikat ve meslek silsilesinde o vard r. gir 2. H CR III ASIRDA TASAVVUF
.

Hicri III. asr tasavvufun alt n yl olarak de erlendirilir. Bu as r dini ilimler iin de alt n y l saylr. nk bu devirde islami ilimler ekillemni ve doktriner ilimler haline gelmi lerdir. Hadis'de, Buhari (256 /870) gibi Ktb-i. Sitte'nin en sa lam rneini veren byk bir kuvvetli bir ahs ortaya kmt r Tefsir'de Taberi (311 /923) gibi gr leri kuvvetli, eseri yzy llarca kaynak olarak kullanlacak fevkalade bir ahsiyet yetimitir.
198 Chn, el-Beytn, e. III., s. 135. 199 Massignon, Lexique, s. 179.

65

Gene bu asrda Mu'tezili dnceden E 'ari dnceye gei gerekle mitir. Bylece Islm inanc safln yeniden kazanm tr. Felsefenin geli mesi de h.III. as rda olmutur. Tasavvuf da bu ilimler arasnda dierleri gibi sistematikle erek doktrinal ilim haline gelmi tir. Menziller, makmlar bu as rda ortaya km ve prensip kazanmlardr. Bayezid Bistami (261 /875) bu arada ya am ve athiyatyla mehur olmutur. O, peygamber gibi miraca ktn sylemi ve bu yzden srlmtr. Fazla kltr olmayan bir kyldr. Dini emirleri ok dikkatle incelemi ve ok iddetli bir kyldr. Dini emirleri ok dikkatle incelemi ve ok iddetli bir zhd hayat takip etmitir. Tevhid konusunu hocas Ebl Ali Sindrden renmitir. Ibdete byk nem verir, ancak i temizli i ile bunun gerek mnsuu bulaca n ifade eder. temizlik olmaks zn ibdetlerin hi bir de eri yoktur. Kendisine tevhid kelimesi cennetin anahtar dr denildii zaman yle cevap verir "do ru sylyorlar, fakat kilitsiz anahtar hibir eyi amaz. Tevhidin kilitleri drt tanedir: a) Yalan ve gafletten uzak bir dil, b) Hile ve ihanetten uzak bir kalp, c) Haram ve pheli yiyeceklerden uzak bir mide, d) htiras ve bid'atten uzak filler. Hakk nda fazla bir ey bilm.ediimiz Allah'n ycelii yannda O'na yap lan ibadetlerin fazla bir nemi yoktur. Allah'n karsnda insanlar n ve fiillerinin de bir de eri yoktur. nsan btn mr boyunca Allah'a mtevekkil olmal dr; doru yola iletmesini sadece Allah'tan dilemelidir. Allah'a ula mak iin tevazudan, benli inden kurtulmaktan ba ka bir yok yoktur. Bunlar Beyazd Bistanrnin zerinde durduu fikirlerdir. Beyaz d Bistami athiyat ok olan bir sufidir. Buna gre, bir defas nda vecdin verdi i sarholuk iinde, ok yksek bir dereceye ula tna inanarak yle haykrr: "Sublani m a'zamu ani". "Kendimi takdis ederim, benim amm ne ycedir". Bu ifade sadece Allah iin kullamlabilecek bir deyimdir. Halbuki Bayezid Bistami bunu kendi hakk nda' kullanmtr. Bu yzden o, bu tarzda athiyyat olan ilk sufidir. Bayezid Bistamrnin yle dedii rivayet edilir Bir gn Allah benim derecemi ykseltti ve beni kar sna alarak yle dedi; "ey Bayezid! Kullarm. seni grmek istiyorlar". O zaman ben yle dedim, yle ise, beni kendi birli iale ssle. Bana vandaniyyetini giydir. Beni tekliine (ehadiyyet) ykselt. Kullarm beni grerek yle desinler: 'Seni grdk.' O zaman, bu Sen'sin. Ve ben (o s rada) orada olmayaca m". te Bayezid Bistami bu tr athiyatyla mehur bir mutasavvftr. H.III.asr Hallc (309 /921) gibi iddetli tasavvufi hayat n simalar mutasavvflar yeti tirmitir. Tasavvufun bu as rda gelimesi ve sistem66

lemesi ise Basra, Msr, Badad ve Horasan'da gerekle mitir. Basra' da balayan ve Rabia Adeviyye ve bn Rebah'la gelien tasavvuf daha sonra ba kent Ba dad'da ieklenmi tir. Ms r'da tasavvuf Zu'n-Nun Misli. (. 245 /859) ile geli ir. Hristiyan anne-babadan do duu sylenir. Nubi (yani siyah denli olan ve Sudan' n kuzeyindeki blgede ya ayanlara verilen ad) dir. Zu'n-Nun btn konu malarinda Allah akm dile getirmi , bu sebeple de "el-Muhib" namyla alnmtr. Zu'n-Niin Msri, simya ilmi ile uraan bir sufi olarak kabul edilir Hiyero lifleri renmitir. Anlalmas zor kitaplar incelemi , bu konuda fikirler ileri srmiitr. Eb Nuaym Isfahani onun tasavvufi fikirlerinden sz eder. Zu'n-Niin sema'nn en eski nazariyat larndandr. Marifet mefbumunu tasavvufa sokan odur. 0 ayn zamanda, ahval ve makamat ilk defa snflandran sufidir. Zndklkla sulanm ve srgn hayat yaam tr. Zu'n-Nun Msri'ye gre ""arif her gn daha fazla hu u ierisindedir, zira her an O'na daha yak n hale gelmektedir". Ona gre, korku ve hu u olmadan ma'rifet iddia edilemez. Hakk' n heybet ve hkmranl m gren daha ziyade korkar ve luuu artar. 200 Onun fikirlerinde arifler kendi nefisleriyle var olmay p, ancak Allah'la var olduklar mddete varlklar]. vard r. Onlar kendilerini Allah' n hareket ettirdi i gibi hareket ederler. 201 a) Badad'da tasavvuf, anne ve babas hristiyan Ma'rf el-Kerhi (200 /815) ile Bi r el-Hafi (227 /841) taraf ndan gelitirilip sistemletirilmitir. Bu mektebin nemli simalarndan biri de Hris el-Muhasibi (243 /857)'dir. Basra'da doan Muhasibi daha sonra Ba dad'a gelir. Orada hadislerle zhd hayatn ve felsefi tariflerin ba datm gstermeye alr. Hanbelilerin kar kmalar sonucu bu konudaki almalarn H.232'de durdurur. Bizzat Ahmed b.Hanbel ona kar km tr. Muhasibi'nin "Kitab'r-Riye li-Hukkillah ve'l-K yamu bihe" adl eseri tasavvuf edebiyat nda fevkalade nemlidir. Kitab't-Tevehhm' de tasavvufi d nce ynnden olduka mhimdir. Muhasibi'nin fikirleri, ok yumu ak bir hayat tarz iinde, insan kendi iine dnk olarak de itirmek, ferdin Allah'n insan zerindeki haklarna riayet etmesini sa lamak ve onu layk oldu u mevkiye oturtmak eklinde zetlenebilir.
200 Hucvirl, Kefu'l-Mahclib, s. 198. 201 Nicholson, islm Sufileri, s. 67.

hi

Nefs muhasebesi yapmak, Allah' n istediklerini iyi tesbit etmek, kendisini efendisine hizmetle mkellef kle olarak kabul etmek, lme hazr olmak, dnyadan uzakla mak, eytamn saptrmalarma kar mcadele etmek, sadece Allah r zas iin alimak, her ite Allah' dnmek, bakasna kar yaplan dav-ramlarda sonular iyi hesap etmek ve benzerleri tasavvufi hayat konusunda Muhasibrnin tavsiyeleridir. 202 Muhasibi iin tasavvufi hayat n en yksek noktas nuhabbetullah (Allah Ak)'dr. M'minlerin dini ibdetler konusundaki sevgileri Rablerinden gelir; zira bu konudaki ilk te ebbs O'ndan gelir. Gerekte kendisini kullarna tantan, kendine itaat etmelerini sa layan O'dur. Kulluu ve ibdeti insanlara sevdiren Allah't r. Kendini sevenlerin kalbine bu sevginin ilk tohumlar n koyan yine Allah'tr. Kllar iin sevgisini onlarn kalplerine yerle tirerek kendine ynelten ve bu sevgiyi iddetli kelimelerle ifade imkann veren yine O'dur. 32 eseri vardr. Muhasibrnin dncelerinde esas unsur insand r. Dier btn varlklar ve olaylar insan sebebiyle vard r. Elbette insan insan yapan Ruh'tur. nk insan ancak onunla varl k kazmunaktadr. nsann "muhasebe" yapabilmesi iin nefsini bilmesi gerekir. yle ise nefsi tand ktan sonra onu yapt klar konusunda analiz yapabiliriz. Ruhun tecriibi hibir yan yoktur. Onun iin Muhasibi dier slam limleri gibi onu zerinde konu maz. Muhasibi "lm" kavram ve uuru zerinde durur. lm uuru varlklar iinde sadece insana verilmi tir. Muhasibrye gre lm, insan harekete sevkeden bir imlind r. lm vaktinin bilinmemesi ile ilgili olarak bilgiler veren Muhasibi, "bu uurun varlk. ' insan iyi ameller yapmaya sevkeder" der. lm uuru insan canl tutar. Zaman ve mekni belli olmayan bir olayn fonksiyonel olmas onun uuruna baldr. Muhasibrye gre, Allah akl kalbe koymutur. Lbb c. elbb hususiyetler, zler mans nda Kur'an'da kullanlan bu kelime Muhasibrye gre kalbe iaret eder. Ona gre kalb, alt kaps olan eve benzer; kap lar, gzler, dil, kulak, grme, eller ve ayaklar. Bu kap lar ilimsiz olarak a l rsa kalb zarara u rar. Vazife uuruna, yksek de erlere kalb ile ula hr. Allah kollarnn kalbine nem verir; yle ise organlar kalbe gre hareket etmelidir.
202 Anawati-Gardet, Mystique Musulmane, s. 28.

68

Kalb, akn lemle, zaman ve mekn tesi ile ba lant karar. Kalb bilir, ama vastasz bilir, onun iin bu bilgi marifettir.203 Marifetin kayna kalbteki i ve d duygulardr. Muhasibi'ye gre havf ve reca Allah'n vaad ve vaidinin de erini bilmektir. Azab nn iddetinden korkmak ; ve rahmetini mit etmektir. Gaybe ait bilgiler ancak kalble grlr. Marifet kalbte kan bir bilgidir. Muhasibi'ye kalbteki ktlkleri atman n en ksa yolu., Allah'n insana verece i ceza ve mkfat dn.mektir. Allah'a, O'nun va'd ve vaidine inanan kimse korku ile mid aras bir hayat ya ar. Bu hal tereddt, rikkat ve dikkati gerektiren bir haldir. Muhasibi bu hali tavsiye eder. Bu husus ancak tefekkrle elde edilir. Tefekkr bu ynden ok nemli bir faaliyettir. Kalb daima bu faaliyet iinde olmald r. Zira tefekkr insan ktlklerden alkor. Tefekkr dnyan n haz ve zevklerini ortadan kaldrr.
203 Mutasavvflar, marifet konusunda delilin bizzat Allah' n kendisi oldu unu sylerler. Akl bu konuda bir delil olamaz. Ak l yaratlm olduu iin sadece kendi gibi hadis olan eyler konusunda delil olur. Ak l sadece kulluun nasl yaplacan temin eden bir lettir. Allah lutfedip kendini ak l sahiplerine tantnasayd akl onun var olduunu iman cihetinden bilemezdi. Ak l, Allah', yine Allah'n ltfu olan imanla bilir. Allah'n kendisini tanttk kimselerden bakas O'nu tanyamaz. O, birletmedikten sonra kimse O'nu tevhid edemez. Kalbine teselli etti i kimselerden bakas O'nu vasfedemez. Allah'n kendisine cezb ve celb etti i kimselerden bakas O'nu tam manasyla tamyamazlar. Kelamclar insan aklmn kainat inceleyerek orada i aretler bulaca n ve Allah' n var olduu konusunda bir bilgiye sahip olacaklarn sylerler. Kur'an' da bu konuda ayn eyleri syler. Mesela Bakara suresinin 118, 164. ayetleri fi l-i mran suresinin 190. yeti ve di er pek ok ayet hep bu mealdedir. Felsefede Farabi ve bn Sina gibi filozoflarm Allah' n varl konusunda ileri srdkleri deliller de bu yndedir. Alemin mmkn olmas Allah'n varlna delil olmaktadr. Mutezililere gre Allah insanlara peygamber gndermese bile insanlar O'nun varl ndan haberdar olacaklard r. Maturidiler ve hanefiler bunu biraz de itirdiler. Insanlar Allah' tammaktan sorumludurlar, dediler. E'artler, Allah' n eriatla bilinebilece ini ifade ettiler.

69

Kalb yumuatlmall, incoltilnelidir. Bunun iin kalbin kendi kendisini incelemesi lzundr. Allah iin olan almak, bakas iin olan terketmelidir. Uzun emelleri lm anarak unutulur. Ak l : Kitabu. Mahiyyetil-Ak1 ve M'nhu ve htilafu'n-Nas fihi adl eserde ald inceler. Buna gre, ak l a) Gariza : Doutan gelen bir kabiliyettir. tecrbi hibir yn yoktur. Bu tammlanamaz. b) Fehm (anlay kaabiliyeti) veya teorik akl, e) Basiret yani pratik ak l, olarak e itlenir. Nefs : Muhasibrye gre, uyku annda insann nefsi alnmtr, fakat hayat devam eder. Nefs kelimesi psikolojik anlamda kullan lr; her trl faaliyetin men ei olan nefsi ldrmek szkonusu de ildir. Muhasibi emmare, lev ime, mlhime gibi blmler tanmaz bunlar nefsin s fatlardr. Dnceleri psikolojik ve ahlki bir zellik arzeder. Basra'da do mu , Badat'a gelmi tir. Muhasibrrin Cneyd zellikle de Gazzah zerinde tesir' vardr. O, sufi olmaktan ok ahlk dr. Gazzalrde onun tesirleri a ka grlr. azeliyye Tarikat 'nn ondan geldi i sylenir. b) Badad mektebinin 3. nemli ahsiyeti Harrz (286 /899)' d r. Badad'da do mu Msr'da lmtr. Zu'n-Nun el-Msri, Seri Sakat"' ve Cneyd Bacladrnin. arkada dr. zellikle fen ve bek konular n ilemitir.204 Kermetleriyle nl, yapt riyzt ve szlerindeki nkteleriyle tan nan bir ahsiyettir. Abdullah Ensari onu Cneyd Ba dadr nin zerinde bir ahsiyet olarak gstermekten ekilmez H. 77 veya 88'de vefat eder. Ba dadl olup sufilere yap lan nho muameleler sebebiyle Msr'da yaamtr. Kitab'-S dk ve Mescitil adli iki eseri Sleyn.aniye ktphanesinde ( ehid Ali Pa a) bulunur. Kitabu's-S dk, sdk, ihls ve sabr zerine yaz lm tasavvufa ait kk bir el kitab chr. Tasavvuf' hayata yeni ba layan mride nas l hareket edece i konusunda bilgiler verir ve manevi tecrbeleri zhir lisan nda mbtedilere aktardn ifade eder. Bu ifade bu bilgilerin bat ni aklamalar da olduunu, ancak mride bunlar n aklanmasmn do ru olmadn, nk onlar anlamalun zel bir lisan veya anlay gerektirdi ini anlyoruz. Bu husus iin, Harrz'm Kitabu's-S rr adl eseri yazd sylenir.205
204 Bkz. Hucviri, Ke ful-Maheilb, s. 246. 205 Bkz. Nwyia, a.g.e., s. 233.

70

Baz sufiler tarafndan ileri srlen velilerin peygamberlerden stn olduu fikrini kabul etmez.

Kitabdz-Ziy Kitab'l-Ke f
leleri mevcuttur.

Kitabu'l-Ferec gibi risk-

Harrz^a gre nefs, temaylleri kalbe ve ruha muhalefet eden ehevi bir ben de il, kendisinden yeme-ime ve i tihann yayld biyolojik bir prensiptir. nsan tabiat!, nefsten stn ve farkl dr. Harrz, peygamberlere verilmi r zklardan bahseder. Bu r zklar, nefs, tabiat ve kalble alkal dr. Peygamberlerle ilgili olarak nefsin r zk besinler ve me rubattr. Tabiatm206 rzk kadnlar ve kokulard r. Kalbin rzk ise kitab, hikmet ve peygamberi tebligat n nakledilmesidir. Velilerin rzklar konusunda nefsin rzk peygamberinkilerle ayndr. Tabiatn rzk eriatn msaade etti i; ve nihayet kalbin r zk da nefsin ilhm etti i bilgiler toplamdr. Allah'Ia kul aras ndaki yaknlk konusunda Harrz, Allah' n aklst ve a kn (mte41) bir varlk olmas itibariyle insana yakn olduunu syler. O aklst olmasndan dolay yakndr. Yakn olmasndan dolay aklst ve akndr.

'Ayne'l-cem' mefhumunu yle tarif eder: "Her n Allahla beraber yaamak". Harraz vecd'i yle tarif eder: "Allah a knn kadehinden ien, art Yce Rabia co turucu konu malarnn zevkini tadan, hazz n duyarsa ne mutlu; o ki i O'nu sevmekten tr beliren a kla, evkle, ne eyle O'na gider, yakla r. O'ndan ba ka dostu, O'ndan ba ka srda olmayan iin o n ne gzel nd r ki Yce Allah onu tattrr. O kutluk ne kadar gzeldir. 0 geni lik, o bitkinlik ne kadar gzeldir: 207 Ebu'l-Hasen en-Nri (.295 /907) Ba dad'h me hur mutasavvflardandr. Muhabbet ve a k konularndan bahseder. (Kur'an, 5 /54). Sem ile megul olanlardandr. Badad mektebinin simasmdan daha sonra bahsedece iz. Bunlar Hallc ve iki yakn arkada bn At ve Sibli'dir. III. asrn Horasan'da yeti en mehur sufileri unlardr. c) bn Kerrelm, (.255 /868) mutasavv f oldu u kadar, hatta daha fazla ilahiyet (kelamc) dr. ok seyahat etmi . Vaazlarda bulunmu ; a rlklarndan, mbalaal konumasndan tr sk sk hapsedilmitir.
206 nsan tabiatuun 207 Massignon, Lexique, s. 302 vd.

71

Ebu" Abdullah Muhammed b. Ali b. Hseyn Tirmizi (. 285 /898). el-Hakim nvamyla tannr Hadis, tasavvuf ve felsefi konularda me hurdur. Derin ve ok teferruatl bilgilere sahip olup tasavvull meseleleri izah ederken yunan felsefesinden faydaland sylenir. Mehr eseri Kitaba Hatmil-Evliya (Badad, 1960) dr. Buna gre velilerin mhr Hz. sa'dr. nk Allah' n ruhundan Hz. Meryem'e flenilmi olarak domutur. Hateml-Enbiya olan Hz. Peygamberle e it seviyededir, hatta stndr. Bu fikirlerinden dolay srlmtr.

Sehl-i Tsteri : III. asrn Horasan'da yeti tirdii bir baka ahsiyet Sehl-i Tsteri (.282 /896.) dir. Zld konusunda sebatkr, hareketli ve tam hadisidir. Hanbeli mezhebindendir. Ahlak dr. ctihad ve teybe konusunda nemli grleri vardr.
d) Cneyd-i Bagdd : Badad mektebinin dier nemli bir ahsi Cneyd-i Ba dadi (.298 /910) dir. Ba dad'da domutur. Mul asibl'nin mrididir. Ba dad Mektebi'nin eyhidir. nce, hassas ve aydn bir uurun temsilcisidir. Bunun iin Seyhl-Me ayh' diye a rl r. Birka risaleden ba ka yazl eseri intikal etmemi tir. Fikirleri: Cneyd "tevhid inanc n" ve Allah'la bir olma d ncesini ortaya koyan ilk sufidir. Bu konuda "misak" (A'raf /172) hareket noktasdr. nsan bu an'a tekrar dnmek, onu ya amandr. Yani insan ezelde Allah'n Rablnu kabul etmi ve kul olarak O'nu ibadet edece ini taahhd etmitir. Bu anda Rab ve kul vard r. Kul hi bir ktl e bulamam , gerek kul olma hususiyetinden uzakla mantr. Onu kul-Rab ilikisinden uzaklatracak bir ey mevcut de ildir. Menfaatsiz bir vaad sz konusudur. te insan bu sz hat rlamal, Allah'la kul arasna girerek hakiki kul hviyetine brnnelidir. Cneyd'e gre, marifet ilimden stn olamaz. yleyse ilmi tahsil etmek arttr. Ona gre tasavvuf Allah' n seni senliinden ldrmesi ve kendinde ya atmasdr. Muhabbet, ns ve fena makamlarn]. ilemitir. Tevhid inanc , Allah, Vahid, Ehad, Ferd, Sarned, Kadim, Alim, Kadir, Hayy, Semi', Basir s fatlarnn aklamalar zerine kurulmu tur. Allah sfat ve isimlere sahiptir. Bunlar Kadimdir, ezelidir. Allah yarat klara benzemez. Muhlefetn li'l-Havadis'dir. Cneyd'e gre Allah, a klkta gizli, gizlilikte a ktr. Zahir ve Bt ndr. Varlna delil kendisidir. Ondan evvel "nce" fikri ve sz yoktur. Sonra kelimesi ve neflumu O'nun varln kesintiye uratmaz. O'na, O'nda, O'ndan szleri hep O'ndan sonrad r. "O'nun varl zamandan 72

nce olup O'ndan nce hibir ey yoktur". "nce" kelimesi ve mefhumu O'ndan sonrad r. O denilince "O" harfini yaratan O'dur. O'nun keyfiyeti gizlidir. Seri Sakatrye, derecesi eyh'inin derecesinden yksek olan mrid var mdr, diye sorulunca "Evet vard r. Cneyd'dir" diye cevap verir. 208

3 . HALLAC (244 /858-309 /922) Ebti Abdullah el-Hseyn b. Mansur el-Hallc H.244 /858'de Iran.' da Beyza sehrindedog 'du. Mnda isti rk, davada istihlk halinde idi. Byk babasnun Zerdt dini'ne mensup olduu sylenir. Babas ihtida ederek isln'l seemi tir. Babas yn ve Eamuk atcs 'hallc' Hallc bizzat kendisi bu mesle i icra etmitir bundan dolay da bu lakabla amlnu tr. Daha sonralar kendisine 'hallc'l-esr r' da dendi i ve hakik ve dekik iinde menendi (e i) olmad vayet edilir. Hatta kendisinin bir gn bir pamuk at csnn dkkanma gittii ve pamuklar ok ksa zamanda att rivayetler aras ndadr. 209 Gen yata baba mesle ini icr iin Vst'a gelir. H.260'da tasavvufi bir hayata arldna inanarak bir eyhin hizmetine girer. U eyh 'e hizmet eder nden farkl alanlarda bilgi alr. Birincisi Sehl Tsteri'dir. H.260-262 yllar arasnda Ahvaz'da Sehrin yannda hadis ve Kur ' an_irenir. Bunlar n yannda gece namazrarnun hikmetini ve gerek tasavvufi d ncenin ne oldu un` anlar. nk bu asrm mslmanlar snnet, hadis ve Kur'an'a s k skya baldrlar. iddetli tasavvufi hayat ndan tr 261'de Basra'ya srlen Tsterrnin ard ndan Hallc da gider.
.~--

IkiciiAmr el-Mekki (0.297 /909) dir. Hallc, hadis ve snnete son derece ba l, Imam Buhar nin yetitirdii bu zattan dersler` alir: Ondan tevbenin zaruretini_ve_maneyi hallere.~_etn eme_ gerektiini renir. Tasavvuf s k sk Kur'an'a ba l olmaktan ibret olup snnet bu tarz dnceye inkn verir, fikrini de bu zattan. al r. Hallc h.264: ylnda bir mutasavv fn kzyla evlenir; ondan drt olu olur.
208 Keful-31andd, s. 230. 209 Bkz. Tezkiret'IJENdiya. '

73

ncs, Badadl mehur sufi Cneyd'dir. Hallc h. 264-284 yllar arasnda tam yirmi yl onun 'hizmetinde bulunmutur. Cneyd' in fikirlerini rettii bir meclisi vard . Hallc bu meclisde Nuri, Futi, Ibn At ve ibli gibi mehur mutasavv flarla beraber oldu. Hallc bu meclisde tasavvufi tecrbelerinin temelini te kil edecek bilgileri renir. Cneyd'in meclisinde Hallc, kendine has karakterini gsterir.. Fikirleri ve gr leri farkllk arzeder. Sufi elbiseleri yerine e itli tipte elbiseler giyer.
- '-

Hallc h. 282'de ilk hacc m yapar, namaz klarak dua ederek, mchede ederek Ka'be'nin yan nda bir sene kalr. Ebu Abdullah el-Maribi, Hallc'm Mekke'deyken tam le zeri Ebu Kubeys Da'nda kzgn bir gne altnda bir kayann zerinde ibadet etti ini, bu hali ile "kzgn gne altnda bile sana ibdet ederim" der gibi bir halle isyankr bir tutum iine girdi ini ve bu davramunu bir gn kendisi iin kt sonu verece inin ifade edildi ini anlatr. H, 284'de Cneyd'den ayrlan Hallc, kendi yol unu i ze r ve dier sufilerden de ayrhr._ Dier mutasavvflarm ona itimad kalmamtr. Zira hareketleri, onu umum mslmanlardan ay rmaktadr. Sufi elbisesini tamamen terkeden ve askerlerin "kaba" adn verdii bir tr elbise veya murakka giyer. H. 284'ten H. 286'ya kadar Tster'de inzivaya ekilir. H. 286'dan sonra kendi fikirlerini yaymak iin seyahate kar. Hallc, 286-290 yllar arasmda Horasan'da dola r. Bir mddet Alvaz' da kalir. Orada byk itibar grr. Sonra Irak'a geer. Fars lkesine gider, fakat Kum'dan kendisini karrlar. Hallc h. 291 de ikinci defa hacca gider. Sonra Ba dad'a gelir. Gayr-i mslimlere va'z etmek zere Hindistan ve Do u Trkistan'a seyahat eder. H. 292-294 y llarda buralarda vaaz eder, kastlardan pek ak kimse onun telkiniyle mslman olur. Bugn bile o mslmanlara 'mansri' denildi i rivayet edilir Bilha a ferLmefhumu ile yogadaki "yokolma" hali aras ndaki i benzerik dolaysyla sulanr. Yani fena halini o halle izah eder. Hatta onun Hindista'da siiir de rendii sylenir. Hallc'm gr leri, sn.. netle deruni tecrbenin mutlak bir uyum -halinde olmas dorultusundadr. Vaazlarnda daima Kur'an'a uymay, ok sk bir riyazet yapmay, ruha sinmi bir ibdet anlayna sahip olmay , devaml tevbekar olmay , durmakszm Allah' aramay bildirir. Kendisinin Allah'a ula tn ifade eder, konu malarinda en tannm ve en sahih hadislere mracaat ederdi, ancak bu hadislerin kendi tasavyufi tecrbelerine uygun olduklar da bir gerektir. Kaynaklar hadis rivayetinde isnad zincirindeki ahslar yerine sembolik isndlar koydu unu yani insanlar yerine, ilahi 74

isimler ve manevi varlklar yerle tirdi ini ifade ederler. Bundan gayesi isnadlarla konu amn Allah olduunu gstermektir. Mesela, "hayat n ruhu, iitmenin ve insan gr nn nuru bana, bildirdiler ki" "ebediye, gaybe, ak isim ve Allah'a gre, ademo lu bana sabahleyin topra a secde ederek kldg namazdan daha gzel bir ibdet sanamaz" gibi. Hallc her kesimden insanlara hit_b etmi tir. Her kesime onlar gibi _. ._ giyinerek gitmi ve onlar gibiTonusarakhitabetmitir. Bunun iindir ki zaman zaman szlerini anlamakta zorluk ekilir. Muteziliye mutezili gibi, snniye snni gibi konutuu sylenir. Bu sebepledir ki karmati propagandas yapt iddia edilir Gerekte Hallac, Ali sempatizan dr. Mehdi gibi Hz. sa'nn da dnece ini savunur. Ancak snnete de sad k kalmak istedii bilinir. Mevcut iktidara itaat emreder. lm bunu ispatlar. O kalbleri kazanmaya al yordu. Gayesi herkesin kulluk gereklerini yapmas yd . Kermetleri: nsanlar ve kaynaklar ona. birok keramet atfederler (Tuster'de y llarca yanan zerd t ate lerini sndrd n, Kuds'te bir tapnan mumlarm parmamdan kan bir kla yaktm, Mekke'ye hacca giderken ac ktklarn syleyen ve hurma isteyen drt\ yz mridine "beni sallayn" dediini ve kendisinden taze hurmalar /dkldn anlatrlar; hastalar tedavi etti ini, hapishanelerin duvar'alm yktn, bir iaretle zincirleri kopard m anlatrlar. Ancak, bunlarn efsaneyL nbalakali ifadeler oldu u bir gerektir. Ken_ .. disinin de "ben bunlar yapacak insan de ilim, halk bana yapmad n _ eyler' .- ad edi or, bu ehirden gideceim" de ip ayrld da bir gerektir. Hallac h.294-296 y llarnda Mekke'de yalnz kalr. Orada takibettii tasavvuf' yolun ve grevin tam uuruna sahip olar. Allah'a kavu mann tezahrleri belirir: Arafatta yle niyaz eder: "Ey vecde ulaanlarm klavuzu Allah! Ey Sultan! Bea Seni her eyin zerinde olarak tanyorum. Ben seni "subhanallah" diyenlerin zerinde tesbih ediyorum, "Allah'tan ba ka Allah yok" diyenlerin stnde kabul ediyorum, Seni idrak edenlerin idraklerinin stndesin diyorum. Ey Rabbim, Sana lazm gelen kr yapmakta benim aciz oldu umu biliyoisun; yle ise bana uygun gelen kr benim iin Sen kendine yap. te bu hakiki iikrdr210". H. 296 da Badad'a geri gelir. Her yerde a k vaaz eder. Herkese hitabeder ve pek ok kimse onun yoluna girer. Allah'a kavatuunu ilan eden konumalaryla halk cezbeder. Hallac daha Cneyd-i Ba dadi' nin meclisinde iken gsterdi i farkl olma halini daha sonra devam ettir210 Massignon, Passion, S.

116.

75

dii ve allmn d nda bir takm fikirler ileri srd iin takibe u rad . Baz fikirlerinden dolay muhalefet grd. Ona kar kanlar drt gurupta mtalaa edilir_ tehlikesi ms 1- Iktidar: Halifeve etraf , f-atimi r ve Afrika'da -nem kazannca daha dikkatli olmay benimsediler. Snni inanc sarsacak her trl fikir sahibini takip ettiler. Bunlardan biri de Hallc idi. Qel rzsteu_fikirleriyle halka tesir eden Hallac siyasi ve itimai dzeni tehdit eder hale geldi. Kendisi karmati daisi olmakla sulan p hakknda dava ald . 2- Hallac'a muhalefet edenlerin ikincisi fukah idi. Fukah, Hallac kenslinipcygamberleree a tuttuundan, mucizeler gsterdi inden ve Allah adna konutuundan onu sulad lar. 3- ler ve imamiler nce Hallc' n etrafnda toplandlar. Ancak, _- Hallac 260 /878 de kayboldu u ne srlen gab -mamn olduguru 'dan baka Mehdi'nin olmadn syleyince Tfallac'a kar ieephe alhlar. nk Hallac'a gre rububiyet herkese sunulmu tur, sadece bir imama ait olamaz, ve ona ait de de ildir. Di er ynden, Hallac' n tasavvufi grleri snni oldu u iin onu arlatanlkla suladlar. 4- Mutasa,v_vflarda eski arkada lar olmalarna ra men havasa ait sinan if a etti ini, bu hayatn iffet ve hususiyetini siyasi iktidar ve fukah nezdinde paymal etti ini ileri srerek Hallac' suladlar. Bir ksm ise ona sadk kald. Hallac'n yaad yllar iktidarlarn siyasi ve dini isyanlarla u ratklar , fatimilerin ve karmatilerin tehlike te kil ettii, zandka'nn rol oynad yllard r. H. 297 de vezir bnu'l-Furat, Hallac'm yaratt dini alkantlardan endieli olarak iki kaddan (Kadu'l-Kudat) onun hakk fetvaistedi. bn Davud (. 297) mezhebinin kurucusunda nun olu, pltonik ak taraftar olarak Hallac tarafndan ileri srlen ak birlemesine dmandr. yle fetva verdi: "E er Allah'n Peygamberine vahyetti i ve peygamberin bize getirdi i vahiy doru ise Hallac'n syledii yalandr". Hallac'a hcum etti ve ldrlrnesinin gerektiini syledi. Dier byk kad bn Sreye (.306 /918), afii fkhcsdr. Hallac'n dorudan tevkifini reddetti: Allah'tan ald klarn bilmediim bir adam olan Hallac hakk nda "bir kelime syleyemiyeceim"dedi. Buna ramen vezir Hallac' tevkif ettirdi. Gz alt na aldm'. Fakat Hallac kat . Ahvaz'da sakland . Mritleri de onu takibettiler. Onlardan biri yakaland ve Hallac'a ihanet ederek yerini syledi. H.301 de Hallac Ahvaz'da yakaland , Badad'a getirildi. Rubu76

biyete davet ve Allah' n szle insana hulfriinden sz etti i iin suland; Bylece karmat propagandas yapt ne srld. Yeni vezir Ali b. sa onu sulayacak bir ey bulunmadn syleyerek Hallac' aaca ba lattrd . Sakallarn tra ettirerek krbalatt . Ve tehlikeli adam olarak sekiz yl iin sarayda hapsetti. Hallac hakk nda ikinci bir dava a ld . Bu davada yeni vezir Hamid, iki yeni byk kad ya mracaat etti. I.si bn Sureyc'in aya n kaydran hrsl ve maliki kad Ebu mer, 2 . cisi yedi kraat' n sahibi ve kendi grlerine gre Kur'an? tefsir gittiinden dolay Hallac'a kzgn bn Mchid. Hmid, Hallac' yabuz brakt ve onu karmati daili iyle sulad . Hallac sorguland ve kendisine eziyet edilerek sarayda hapsedildi. Daha sonra kad lar aras nda yaplan istiarede una karar verildi: " ki ahadeti syleyen bir mslman ldrlmez". Ancak Hallac'n manevi Hac'dan sz etti i bir defter ele geirildi. Bu defterde yle denilmektedir: "Bir insan er'i hac yapmak isterde, yapamazsa evinin bir odas na yerle ip, belirli artlarla oraya bir mihrap yapar, orada temizlenir, ihram giyer. Hac iin gerekli eyleri syler ve yapar, bylece namaz klar, Kur'an' n u suresini ezbere okur ve bu odann etrafnda tavaf yapar, orada u ekilde tesbihleri yapar. Btn bunlar yapan Mescid-i Haram da Kbe'yi tavaf etmi gibi olur. 211 Bu husus kendisine soruldu u zaman Hallac inkar etmedi. Ancak kendisinin bir nasihatte bulundu unu bunun bir mecburiyet getirmedi ini ve iittii bir hadisi nakletti ini belirtti. Birinci kad , Ebu mer, Hab lac' zmdklkla sulayarak idam na karar verdi. kinci kad, bn Mca hid'in halefi bn Buhll, "eer bu bir hadisin nakledilmesi ise Hallac'a bunu tasvip edip etmedi ini sormak gerekir, belki vazgeip tvbe eder" diye karar verdi. Ancak, vezir Hamid, Ebu mer'in fetvas n kafi grerek bn Buhll'un oln.amasndan bilistifade fetvay onaylad . Zahit katibi'nin o lu ki. Zencinin hikyesi yle: "Hergn Hallac' n mridlerinin evinde bulunan defter paralar vezir Hamid'e getiriliyordu. Defterler onun nne konuluyor, o da okumas iin babama veriyordu. Hep byle yaplyordu. Birgn babam, kad lardan Ebu mer ve bn el-Urami'nin. huzurunda Hallac' n rislelerinden birini okudu. Orada Hallac yle diyordu: "Ser'i hacc n yapmak isteyen bir kimse buna imkan bulam yorsa, evinde kapal bir oda bulur, her tarafn temizler ve hi kimse oraya girmez. Orada, Beyt-i Harm'da yapar gibi tavaf yapar. Burada Mekke'de yaplan dua ve ibdetleri de yapar. Mesela otuz ksz ocuk toplar, onlar yedirir. Onlar yeme i yiyip ellerini ykaynca onlara birer gmlek ve yedi dirhem verir. Bu ona Hac sevab verdirir. "Babam bunu okuyup bitirince kad Ebu mer, Hallac'a bunu nereden ald n
211 Passion, s. 275.

sordu. O da Hasan Basri' lin Kitabu'l- ldas'ndan aldn syledi. Bunun zerine kad "yalan sylyorsun, senin kann aktlmandr," dedi. Kad Ebu mer, Hasan Basri'nin kitab n okudu byle bir ey yoktu. Ebu mer, Hallac'a, "senin kan n aktlmaldr" dedii zaman, vezir Hamid ona yle dedi: "Bunu yaz". Halbuki Ebu mer cmlesini bitirmekle meguld. Hmid ona, sylediini yazmas n tekrarlad ; kad konumay deitirerek kendini mdafaa ediyordu. Hamid mrekkebi ona uzatyor ve ka da yazmasm sylyordu. O reddetti, fakat vezir Hamid onu ban uurmakla tehdit ederek imzalamas m syledi. 0 da fetvay imzalad ; "Kamp aktmak helldir," ve mahkemenin di er yeleri de imzaladlar. Fetva okundu u zaman Hallac haykrd : "Bedenim korunmutur, gnahsz kanm aktlamaz. Benim imnm slam'dr, mezhebim snnet ve sahabeyi taltiftir. Benim snneti inceleyen pek ok kitabm vardr, kitaplarda satlyor. Allah benim kanm korusun." Bunlar tekrar ederken hakk ndaki karar kaleme alnyordu. Dava bitti ve Hallac hcresine kondu. 212 Karar Hallac' n arkada ba mabeyinci Nasr tarafndan halifeye ula trld . Nasr, bu velinin idam olunun zerinde kalr diyerek, halifenin annesini korkuttu. Gerekten de halife idam emretti, fakat hasta d t, kararn geri ald ve hastalktan kurtuldu. Vezir Hamid halifeye yeniden mektup yazarak idam konusunda onu sktrd . Halife ld. Vezir emniyet mirine id's.m yapmasn syledi. O da halkn ayaklanmas ndan korkarak bunu reddetti, fakat Hamid onu koruyacan syliyerek idamn detaylarn yazdrd. Son gecesinde Hallac, kalkt, kbleye dnd, ellerini yukar kaldrarak dua etti. Ak lda tutulanlardan bir ksm yle: "Biz hepimiz, senin grdklerine iltica ediyoruz ve senin kudretinin bykl ne inanyoruz, onunla ayd nlanyoruz. Ey krsisi gklerde olan yerlerin ve gklerin sahibi Allah, sen senin nasl houna giderse yle tecelli dersin." v.s. Vasiyeti: Idam iin gidince sehpay grd ve gld. Orada yak n dostu ibli'yi grd. Namaz kld, Bakara suresinin 155. yetini okudu. JIJA Q1 ) cy. C./..i.t.0=231 J.1.`?

ula.

kinci rekatta Ftihadan sonra Al-i mran, suresinin 185. yetini okudu.

;i2,G

j.S

1Jt , l G jli -U; 4-1


212 Passion, s. 281 vd.

jt,1-1 cj.c.

78

"Her nefis lm tadacakt r. Kyamet gn ecirlerin.iz size mutlaka denecektir. Ate ten uzakla tmhp cennete sokulan kimse art k kurtulmutur. Dnya hayat zaten, sadece aldat c bir geirmeden ibrettir." Ve yle konutu: "Ya Rabbi, sen bana kimseye vermediin nimeti verdin. v.s. gibi szlerden sonra yle dedi. "te kullarn, senin iin beni ldrmek iin topland lar. Onlar affet. nk bana gsterdiini onlara gsterseydin byle yapmayacaldard . Onlara perdeledi ini bana da perdeleseydin oldu umu grmeyecekti. Sana verdi in. kararn iin krler olsun. Sonra yava yava dua etti, sonra haykrd : J c".)1 (3.'3441

Li

cilej

"Dostlarm beni ldrnz. Benim lmm benim hayatmdr. lmm yeniden ya amaktr, hayatm lmektir. Varl= sonu bana yap lacak en gzel harekettir. Ve yaamam haks zhklarn en ktsdr. Hayatm nefsimden b kt . Bu yokolacak kemikler iinde beni ldrnz. Mezarmn yanndan geerken benim dostumun s rrn greceksiniz." 213 Bu srada cellat Ebu'l-Haris yakla t ve bir kl darbesi vurdu, burnunu uurdu, kanlar beyaz salar n boyad . O anda Sibli bir lk att ve elbiselerini yrtt . Bir ksm halk sessiz kald . Kemikleri grnnceye kadar kamland . Hallac susuyordu veya Allah diye kamdar sayyordu. Sonra ellerini ve ayaklar n kestiler arm ha gerdiler. Orada br gn sabaha kadar kald . Allah'a dua etti ve dostlar yla konutu. Idam sehpasnda bal iken Hallac'a yaklaan Sibli ona tasavvufu sordu. Hallac, Ula lacak en alak derece, bu, u anda grd ndr, dedi. En yksek derece nedir? diye soran ibli'ye, O senden uzakta, yar n greceksin. Ben onu grmeden onun ahidi oldum, fakat senin iin kapah kald , dedi. Gece olunca, halifeden Hallac' n boynunun uurulmas emri geldi. Subay ge oldu, yarn yapalim dedi. Sabahleyin ba n kesmeye gelince Hallac yle haykrd : "Allah' bulan kimse iin Bir'in (Allah' n) onu birlie irca etmesi kfidir." Sonra iira suresinin 18. yetini okudu:
213 Divan, kaside 10.

79

Zft.lAu

11:. (

tr.

(},...az.). )

(.151,;, ci3 Zp1-31 j

7 .111 (51

33-1

It.:1

"O'na inanmayanlar, acele olmas n beklerler, inananlar ise korku iinde titrerler ve onun gerek oldu unu bilirler. yi bilin ki kyamet gn hakknda tartanlar derin bir sap klk iindedirler." Bu son sz oldu. Ba uuruldu, bir rtye kondu, yakld . 24 Zu'lkade 309 /25 Mart 922.

Fikirleri:
Hallac Allah'la insan aras nda yakn bir mnasebetin oldu una knidir. bu sebeple onun gayesi ilahi birlii yaamaktr.

(3,1,

But vw 4:11

tw

3,- 3.4 33-1 3 33-1 l;1


(j)

4;1:

"Ey Bir'im, Allah'n bir olduunu bana syleterek beni bir k l. nk (bunun haricinde) hi bir be eri yol O'na gtrmes. Ene'l-Hak, Hak Hak iin bir hakt r" Bir defa O'nun cevherinden ku anmea artk ayrhk yoktur". Burada Hallac'a ait bir yol ve m.etod grlyor. Allah, insan iin imknsz olan birlii onda (insanda) gerekle tiriyor. Bu yol ak yoludur; nk Allah a ktr ve insan kendi suretinde yaratm tr. Kendi sevgisini dnyada gstermek iin insanla kendisi aras nda bu sevgiyi koymutur. Hallac'a gre Allah kinat akla yaratr. Hallac Allah'n bu sevgisinin bir nianesi olarak bir hadisten sz eder: "Allah insan kendi sure t inde yaratt ". 214 Bu hadis insann ve kinat n yarat lndaki ilk esasen ak olduuna bir delildir. Hallac' n dncelerinde, Allah muhabbettir, muhabbet Allah' n znn zdr. Ezelde Allah kendi s fatlarnda kendini temasa etmi ve onlar iinde en nemli olann semitir. Bu, Aktr ve O, insan yaratarak bu s fatn grnr klmak istemitir. Buna bal olarak ezelde Allah'la insan aras nda akdedilen misak (A'raf (7), 172) kar lkl sevgi anlamasdr, Hallac'm fikirlerine gre Lhut'un
214 Bir Tevrat fyeti (Tekvin, 1 /27) olan bu hadis, islnd kaynaklarda merfu hadis olarak zikredilir. Bkz. Buharl, e. 7, s. 125; Mslim, Kitabu'l-Cenne 8/149.

80

nasuta girmesi sz konusu de ildir. Insanla Allah aras ndaki iliki lhuta brnmek de ildir, fakat "kun" szyle gerekle en bir tezahr ve tecellidir. Hallac, Allah ve muhabbetle Allah' n suretin.de yarat lm insan arasnda manevi bir yaknln bulundu unu ifade etmek istiyor. Onun fikirlerin Allah, ak liist ve szle tammlanam.az olarak kal r, fakat sufi iin anla hr olabilir. Mamafih Divn'daki kasidelerine gre, Allah insanda mevcuttur:

:fr

j.;>t,-

312,;)
Z,..;e
;

.#:
"Yalnzliklarda ziyaret etti im bir dostum var. Gzlerden kasa bile, o her zaman var. Szlerinin ne sesi var, ne ifadesi. Hi bir ey sesinin melodisine benzemez. O, mevcut, namevcut, yak n, uzak ve sfatlarla tasvir edilmekten uzaktr.215
L5.1;

"Sen oradas n, kalbinde, orada Senden gelmi olan sularn gizli. Bu evde Kendine ho geldin, bu komuna ho geldin".
4 c:-. ..4.1P
j y .

Cy

i-01

jo.

"Senden ba ka kimse orada olamaz, bildi im sr budur. Kendi gznle bak oraya, hakk olmadan girmi biri var mdr?". 216 Hallac'a gre, Hz. sa, ilhi "kun" emrinin bir rnliir ve velniin modelidir. Hz. Isa mehdidir, bir gn, _elecek, yerde ve gk_te_1 .iretane taht oiacaktr.217
215 Divan, s. 47. 216 Ayni eser, s. 59. 217 Bkz. ayn eser, ss. 48-49.

81

Hallac'a gre ahiret hayat : Ona gre ahirette iyi ameller i leyen avan ink-araf vardr. Havas iin ise cemalullah sz konusudur, bu husus kesildi olarak gerekle ecektir, nk kesiksiz n.ahede mmkn de ildir. Allah'n nurunun yaylmas havass hayran brakr, kendilerinden geirir, t ki bu zevk devam etmesin ve onlar b kmasmlar. Allah' n nuruyla -tekrar kendilerine gelince, gene zevk almaya devam ederler. Bu m ahede dnyada gerekle ebilir mi? Bu konudaki metinler ak deildir. Baz yerlerde Hallac Allah'n iyi ameller ve tasavvuf sayesind insan ruhunda tecell edece ini syler. "Kur'an ahiretin, dnya da cennet ve cehennemin i aretidir" der. Fakat kendinden sonraki sufilerin gitti i yere kadar gitmez. Onlardan "dnyada len sufinin vecdi ahiret ve mahededir" diyenler olmutur. Hallac'a Hz. Musa'nn niin Allah' grmek istedi i soruldu. O da, Hz. Musa Allah iin kendini her eyden tecrid etmi ti. Onda sadece Allah kalmt . Allah Hz. Musa'nn dncelerinin tek nesnesi idi, Hz. Musa sadece Allah' dnyordu; e ya O'nu grnede bir perde idi. Bunun iin e yay terk etti ve Allah' istedi, O'nu grmek istedi, ama muvaffak olmad " dedi. 218

,In_san..a,Way : Hallac'a gre, insan iki cepheli bir kalbtir, biri chyani -ki maddeye e ilimlidir- dieri ilahi -ki ruhtur- ve Allah'a ynelm tir, nk O'nun suretindedii: -Tisavvufi yol; -aivan steklerden temizleyerek onu tamamen ruh k lacak ekilde kalbi tenizlemektir. Ta ki Allah'n ziyaretine aik bir kalh, srr haline geIsi, onu verimli - _ klsn ve_ oraya gerek uuru yerle tirsin. Kalbin bu tasfiyesi, u hususlar gerakle tirmekle mmkn olur. nce eriata smsk bir ballk gerektir, bui_gerek hrriyeti temin edei:. "-Trilrnyet isteyen, itaati bul. maya ynelsin" de Hallac. 219 "Salik itaatin btn artlarn yerine getirince hr olur ve itaatin emirlerini engel ve yorgu duk olmakszn yerine getirir. Bu hal, peygamberlerin ve s ddklarn halidir." "Allah, bizi eriatn ahlaki gereklerinden muaf tutacak herhangi bir manevi kolaylk ve Celal'inden gafil tutacak bir durum, ne de davetinden ay racak bir imtiyaz vermez." 220
Hallac'm dncelerine gre, Hz. Muhammed aleyhisselam Allah'la birlemeye gelmiti (ayne'l-husl) ve kararlarmda sadece Allah'a ba vuruyordu, abalar nn sonunda yalnz O'nu buluyordu. Allah veli
218 Massignon, Lexique, s. 310. Mmkn olup olmad konusunda bkz. Kur'an, A'r3f, 143. 219 Passion, s. 724. 220 Aym yer.

82

kulunun Kur'an'm emirlerini tatbike devam etmesini ister, bylece veli ibdetlerden muaf grhnemektedir. Sadece ibdet kfi de il, ayn zamanda ve ra da bulunmaldr. Nafile ibadetlere _devam. bunlar yryerek ve yiyeceksi7hac etme, oru tutma ve Kur'an' dnmedir. Kalbi Allah'n koyduu imanla dolu bir kimse iin, Kur'an onu temsil eden bir iaret, iman onu koruyan bir siper, tefekkr onu iin iin yakan bir alev, olur; abdesti bir tvbe, ibdeti gzellikler ne reden bir koku niteli indedir. Onun bedeninin s hhat salih amelleri, kendisini ktlklerden ve gnahlardan koruyan s na da. vera'd r. O hiret iin hareket eder, Allah'tan korkar ve daima Allah' n huzurunda olduunu hatrmdan karmaz. lme kadar oru tutar.? Salih amellerle evlenir, ancak faziletleri biriktirir. Skutu m hede, bak temaa dr.221 2Hakika.tlere ula mak iin vesilelerden kopmak gerekir (Iskatu'l____ Vesit). Vesilelerden hakikatlere (hakik) oradan da Hakk'a nenili olan budur.

L52
"Ey beni O'nu sevmekle sulayan, beni ne kadar s ktryorsun; kimden bahsetti ini bilseydin beni applamayacaktm. Insanlar n bir hacc var, benim Misafirime bir hacc m. var. Onlar kurban olarak bir koyun sunuyorlar, ben kalbimi ve kan m sunuyorum' '222. 3Temizlenmenin nc art btn varlklardan uzaklamaktr. Hallac'n tasavvuf tasfiye metodunda, Allah'a ula mak isteyen-7-aiinyay arkas na aimald Allah'a teslim olan ruhu' d nmez, onun . pe nde komaz. 223 Bu konuda tvbenin rol oynad n ifade eder. Ona ' gre, tvbe hikmetten nce gelir. Allah'a ynelen kullar, O'nu en iyi anlayanlardr. Hallac'a gre, iki trl rzk vardr: Dnya r zk, varolmak, zevkalmak, sonra istemek ve varl n srdrnektir. Ahiret rzk ise, Allah'a geri dnmek ve O'nun tarafmdan kabul edilmektir. Allah'a dnmek, ehev olan her eyi terketmektir. Her eyden uzaklamak, o kadar ileri gitmelidir ki, sufi peygamberden bile uzakla maldr, sadece Allah' bilmelidir. Denilir ki, Hallac ahdet kelimesinin birincisini syledikten sonra ikincisi hususunda aciz kal yordu. Talebelerine sk sk a221 Aym eser, s. 781. 222 Divn, s. 85. 223 Ahbar, s. 140.

83

hadet kelimesini tekrar etmelerini ve bu tekrar yapabilmek iin Allah'a dua etmelerini tavsiye ederdi. nk O, imkan vermezse kimse O'na ahadet edemez. Tabii bir mminin mutlaka peygamberi SeN mesi gerektii dnlrse, Hallac' n bu noktada ifrata gitti i anlalr. 4 Hallerden kanmak temizlenmenin drdnc esas dr. Dier birok mutasavvf gibi, Hallac da ula lan hallere itibar etmemek gerekti_ k"ini ifade eder. Hallac, "vecdde, veede getireni grmek gerektir" der. Tevekklde kalmak yerine onu terketmek ve Allah' bulmak lazmdr. Haller fevkalade bir durum de il, hemen uzakla dn.as gereken anlard r. Esas mesele Allah'a ula maktr. Hallac, Allah kendini anla lr klmadka hi bir kimsenin O'nu anlayamayaca kanaatndadr. Bu sebeple, "Allah kendisini bizzat gerekle tirmedike hi kimse gerekten O'nun bir olduunu ifade edemez. Allah inandrmadka hi kimse O'na inanamaz. E er Allah insann kalbini tecelli ettirmezse hi kimse ilahi s fatlardan bahsedemez" 224 der. Onun ifadesinde "Gerek vecdler, onlar ortaya karan hakikattir; hatta byk stadlar n akl onlar kavramaktan aciz olsalar bile." 225 Vecd nce hafif bir temas, sonra ie i leyen bir nazard r. 6 Zikir ve tefrid al trmalarndan kurtulmaya almak gerekir. _ Hallac bunu yle dile getirir. :
41 i1.{ II;
(-5.);1; cS;i L )01,Z12..01.) ')A .

(.;1* (:)1- co

.1 ..

"Beni hayran brakan Sensin, benim zikrim de il. Beni zikre ba lamak fikri benim kalbinden uzakt r. Dncem tefekkrmle ku atlmaya balad andan itibaren zikr Seni benden saklayan bir vas tadr." 226 mn tefrid'in ortadan kalkmas olduunda Halctevhid'nkbsm srar eder. Allah eytana Adem'e secde etmesini emretti; ancak eytan sadece Allah'a sesde etmek bylece O'nu birlemek istiyordu. Tevhid (birlem.e) yalnz Allah iin olabilirdi; bunun iin ona (Adem'e) secde etmeyi reddetti. Bylece hata i ledi, tefrid etti. Hakiki tevhid ahadetini
224 Passion, s. 547. 225 Divan, s. 54. 226 Ayn eser, s. 53.

84

bizzat Allah' n kendisinin yapabilece ini bilemedi ve grmedi. 227 Hallac'a gre, semnn skinleri arasnda eytana benzer bir nuvahhid yoktur. hh zat btn plaklyla ona grnmtr. Bu yzden o, Hz. Adem'e hi bakmad , hakiki mabdu takdis etmek iin kendi yalnzhnda kendini hereyden tefrid etti. 228 Hallac'm sk sk kulland tefrid-infirad, tecrid-incirad, mrid-murad deyimlerinde d taki temizlik faaliyetlerinden ie dnen bir temayl sezilir Yani Hallac, kalbin temizlii iin kendi dnda birtakm faaliyetlerde bulunurken di er ynden de kendi i dnyas nda baz tasfiye hareketleri gerekle tirmektedir. _geliir. Bunun 7- Bu tasfiye Alal temizlemek iste dii 'm iin Allah o ruha ac verir. Bu. ac ile temizlemek istedi i ve kendine yaklamasn arzu ettii ruhu dener. Pek ok mutasavv f tarafndan zikredilen I disu'l ibtilei adndaki sz Hallac da kullanr. Bu hadis yledir: E er Allah kulunu severse onu dener, onu ok severse kendini ondan ayrr onda ne mal ne ocuk b rakr.
-

_
4

s*.,

- 11;,.

(.; JTA j,

"Ben Seni arzu ediyorum, Ben Seni sevap iin arzu etmiyorum, fakat Seni azab m iin istiyorum. Bana gerekli btn iyilikleri ald m, sadece azabla vecdime sevin ve ne e katan hari." Ie ait temizlenme kendini bilhassa aclarda, denemelerde gsterir. Allah sevdiklerine ac lar gnderir, ve onlarn kendisine yaklamalarn kolaylatr r. "Ak ne edir, Allah'ta hi ne e yoktur. nk hakikatin dnemleri hayret, hayranl ktr. nsan iin Allah ak kendi kendisini denemesidir" Hallac ez ve cefn n kendisini dara acna gtrece ine, dolaysyla

Allah'a ulatraca ma inanmaktad r. Bunu bir iirinde yle ifade eder.


git, J J':)1

j1-1 L7'`I"431 .

"Arkadalarma haber ver, ben yksek bir denize gnderilmek zere gemiye bindirildim, ama sandal devrildi. Ben dara acnda lece im, artk Mekke ve Medine'yi istemiyorum." 229
227 Ayn eser, s. 64. 228 Passion, s. 868. 229 Divan, s. 91.

85

Hallac, kendi z benli inin Allah'a ulamasna mani olduuna inanyor, ancak onun ortadan kalkmas yla yani lmesiyle Allah'la kendi arasnda bir engelin kalmayaca ma inanyordu. Bunun iin lmek istiyordu. 8 Hallac, Rabia tarafndan alan yolda yiirr, bu yol a k yoludur. Allah'la insan aras ndaki sevgiyi ifadede kullanlan ak kelimesi sonralar muhabbetle yer de itirmitir. Hallac ikisini de kullan r, muhabbet ak'a giderken bir dnemi te kil eder. Ak, insan Allah'la birletirir. Hakiki ak, sfatlarn deimesidir. (tebadl's-szfat) Beeri sfatlardan soyulmak ve Allah' n verdii hviyete girmektir. Bunu delillendirmek iin, Hallac me hur kudsi hadisi zikreder: "Kulum bana nafile ibdetlerle yakla r, yleki Ben onu severim. Ben onu sevince de onun iiten kula, gren gz ve konu an dili olurum. Artk o, Benimle duyar, Benimle grr ve Benimle konu ur". Cneyd ve di er sufiler gibi Hallac da akn, sevenin sfatlarndan slyrlnas ve sevilenin sfatlaryla bezenmesiyle gerekle ece ine inann Sadece a kn gerekle tirebilece i psikolojik bir birleme sz konusudur. Bylece seven ve sevilen her ikisi uur plannda bir ahsi meydana getirirler. Bu hal vandet-i uhud olarak deerlendirilebilir. Hallac, insann tevhid kelimesini sylemekle Allah' gerek mnda birledi ine kni de ildir. Bunun gerekle ebilmesi iin Allah'n mdahalesini art ko ar. Hakiki birlemenin (tevhidin), istedi i kullarda, onlarn azndan Allah tarafndan yaplan tevhid oldu unu kabul eder. Yukarda belirtilen ve sadece uurda gerekle en psikolojik birleme birbiriyle karmakszn Allah'n gcnn insanda kendini gstermesidir. Hallac bunu u msralaryla ifade eder:
L

:41

.j 1 J:J _ tS` u,j 3


, c

-'?

:3 i

"Senin ruhun benim ruhumla, t pk taze niskle anberin birle ti i gibi, kart , eer bir ey Sana dokunursa bana dokunur; bylece Sen bensin, ayr lk yok."230 Bir baka iiri daha aktr: j#1.
230 Divan, ss. 77-82.

j.

(;??.

86

"Seninle benim aramda can m skan bir "ben" var. Beninle benim ben' imi kaldr ikimizin dma."231 1j1 c, yel :74_, 45' yel

l:

4J)

_ 4;

"Ben sevdiini kimse oldum ve sevdi ini kimse ben oldu. Biz bir bedende bulunan iki ruhuz. Bylece beni grmen O'nu grmen, O'nu grmen bizi grmendir". Hallae ve slam: Hallac'la, tasavvuf ve snni islam aras nda ayrlk ortaya kt . insanlar bln.dler: a) Iktidar, b) Fakihler, c) iiler, d) Sufilerin bir k sm da Hallac'a kar ktlar. Halk ve her toplulu un temsilcileri onunla beraber oldular. Davas on asr srd. Hallac sonuna kadar sad k bir mslman olarak kalmak istedi. Hatta vas talardan hakikatlara geme konusunda srar ederken de ayn dncede idi. Mezhep olarak da en muhafazakar mezheptendi, hanbeli idi. Hanbeli mezhebi nazariyat n karsmdadr. zellikle mutezilenin kar sndadr. Hallac eitli keranetler gstererek, kendini peygamber seviyesine km biri olarak gstermek isteyen bir kimse intiba n veriyordu. Mirac'dan bahseden yetleri tefekkr ederek kabekavseyn'de durmak deil daha ileri gitmek gere ini i aret ediyordu. defa hacca gitmi olmas na ramen manevi hac zerinde ok durdu ve bu yzden idam edildi. Idam s rasnda kendini fazla mdafaa etmedi, nk bu haliyle Allah'a Allah iin tanklk etmek mecburiyetinde oldu una inanyordu. Fakat Allah'a Allah iin tanklk ederken dudaklar n ahadetini gstermek suretiyle yar m bir ahit olunamaz. ahit fevkalade bir effafh a sahip bulunsun ki kendisi iin ahitlik edilen onda en gzel tarzda effafln arkasndan grnsn. Gerek ahit O'ndan ba ka her eyi yok ederek sadece O'nun grnmesini temin edendir. Fena'nm manas budur. te o zaman onunla konuan Allah'n kendisidir. O andan itibaren Hallac en gzel ahit olarak Ene'l-Hak dedi. Bunun iin en gzel tevhidin gene Allah tarafndan yaplaca hususuna inanmt . yle ise tevhidi en iyi yapan biri olmak gerekiyordu. Gerekten kam landktan, azalan kesildikten, ldrldkten sonra ve nihayet yak lp klleri Dicle'ye at ldktan sonra Hallac'm fiziki varlnn yok oluu ilahi akn en temiz ahiti oldu. Hallac'm tasavvufi dncesi Kur'an ve snnetten kaynaklamr. n O bir islam miffoneridir. Bunun iin in ve a Hinsre tm r.
231 Ayn eser, s. 90.

87

islamla Hallae' n tasavN ufi dnceleri aras nda srt me ortaya knca o, birini dierine feda etme yoluna gitmerni, , her ikisine de sad k kalarak lme gitmeyi gze alm tr. Bu konuda, halifeye, cevab yledir: Allah'a itaat edene her ey teslim olur, yapt n bilmeyen iin Allah'n hikmeti, emri vard r, bir de onu alan vard r; ayrca bir de arac vardr, yani ikinci sebep, Hakim'in (Allah'n) emrini mahluka nakleden kimse. Eer bu nakil hatal olursa velev ki do ru gibi gzksn bu hata aracya yklenmelidir. Hakim (Allah) adletsizlikle sulanma naldr. Sen ey halife! i te bu arac sn. Ben Allah'n emrini almaya haz r, hikmetine raz ve onu kabul eden bir kuluyum; yle ise memur oldu un gibi davran. Ancak dncelerinde ve kararlar nda ihtiyatl ol. Grevinin en yksek gayesini iyi de erlendir. Zihninde ve d ncende olan iyi l. Ben seni tenkit etmeyece im, ayplamayacam, sadece Hz. brahim gibi "dorusu ben yzm, gkleri ve yeri yaratana, do ruya ynelerek evirdim, ben puta tapanlardan de ilim"232 diyeceim, dedi yle anlat lr. Hallac camiye gelir ve "beni dinleyiniz" der. Etraf n evirirler, onlara, Beni ldrnz, der. Onlar da "namaz k lan, oru tutan. Kur'an okuyan birini niin ldrece iz," derler. Hallac, nk damarda saklanan kan, namazdan, orutan ayr dr, benim kanm helaldir. Beni ldrnz, o takdirde siz miicilid, ben ehi d olaca m, der. Anlatan yle bitirir, Onu takibettim., ne demek istedi ini sordum, mslmanlarn beni ldrmekten ba ka ihtiyalar yok, dedi, der. 233 "Beni ldrmek dinin hudududur. Emirleri a an cezasn ekmelidir" diyordu, ancak o. beni ldrn derken sulu oldu unu ve Islam'n dnda oldu unu sylemek istemiyor, aksine gerek Islam' n kendi syledikleri olduuna inanyordu. Fakat fukashann, sylediklerinin karsnda olduunu bu sebeple de ldrlece ini biliyordu. lmek istemesi sadakatinden kaynaklan yordu. Hallac zaman nda halk ikiye blnd: a) Hallac' tasvib edenler, b) red edenler. nal-d- -E. 1309 Jan 350 e kadar Hallac'm mridlerini ta_ kibettirdi. o u yakalanp idam edildiler. Hallac' n srdalarndan Ahmed b. Fatik, Hallac'm kendisine verilen bir s rr ifa etti inden dolay bu muameleye rev grld n ifade eder. H. 4. ve 5. as rda, Kueyri Hallac'dan bahsetmez; Ensari fikrini tasvip, fakat s rr fark etti ini syler. Gazzali, tasavvuf! hayat ve Hallac ahlakn kabul fakat, hull red eder. H. VI. as rdan itibaren mutasavvflar monisttirler ve Hallae'
232 Passion, ss. 777 vd.; En'am (6), 79. 233 Ahbar, s. 136.

88

da monist olarak kabul ederler. bn Arabi, ittihad konusunda Hallac'a serzenite bulunur. Hallac vandet-i vcudcu olmaktan ziyade vandet-i uhudcudur. Mevlana, "haksz her kad nn kalemi eline almda, daraacnda bir Hallac vardr" diyerek Hallac'm lmnde bir haks zlk olduunu dile getirmeye al r. Hallaciye tarikat h. VII. asrda yeniden kurulur. Hallac zikrini esas ahrlar. Allahla birle me (el-cem'bi Allah) fikri zerine kurulmu tur. Zikirleri "zikr el-celle" adn verdikleri bir zikirdir ve Lha, lhi, lhu kelimelerinin tekrar dr. Bunlar halvetin gereklili i zerinde dururlar. Kadiriyye, Mevleviyye, azeliyye, emsiyye'de Hallac zikrinin tesisleri grlr. Hallac ve fikirleri konusunda all :der ikiye blnm tr. Mesela Fahreddin Razi (.606 /1209) Hallac' tutar. bn Haldun (.809 /1406), bn Teymiye (.728 /1328), ve E 'ariler Hallac'a kar drlar. Suyati (6.911 /1505) ekimser kal r Bununla birlikte, resmi slam Hallac' sapk olarak de erlendirmitir. Hallac' takibedenler: Hallac hayatta iken ve ldkten sonra onun fikirlerini benimseyenler oldu. Bunlardan birisi Ebu'l-Abbas Ahmed ibn At' (.309 /922) dr. bn Ata'nn hayat konusunda kaynaklarda fazla bilgi bulunmamaktad r. Cneyd Ba dadrnin mridlerindendir. Hallac'la birlikte onun hizmetinde bulunmu tur. Hallac'm en samimi ve en gvenilir dostudur. Hallac, bilhassa, davalar s rasnda ve hapiste iken yazdklarn ona emanet etmitir. Kaynaklara gre, Dinever'de gece gndz yan nda kutu tayan bir adam grlr. Adam takibedilir ve phe zerine kutuya el konulur. Kutuda Hallac'a ait bir mektup vard r. Mektup yle balar: "Bismillahirrahmanirrahim, filan o lu filana "Mektup Ba dad'a gnderilir. O s rada Hallac Ba dad'da hapistedir. Hallac mektupla beraber kad nn huzuruna karhr ve mektup Hallac'a gsterilir. Hallac, "Evet, bu benim yazmdr, onu ben yazdm" der. Ona bylece senin peygamberlik grevinde gzn vard , imdi de, ilahi otorite olmak istiyorsun" derler. Hallac Hay r, ilahi otoritelik iddia etmiyorum. Bu bizim aramzda "ayne'l-cem" diye adlandrd= tasavvufi bir haldir ki, o anda onu yazan Allah'tr ve o anda ben bunun yazlmasna alet olan bir elim" diye cevap verir. Hallac'a Senin d ncende olan ba kalar var midir? diye sorulunca o da, elbette bn At, Ebu Muhammed el-Cuneyri ve Ebu Bekir e - ibli der. Bu itiraf zerine Ciineyri ve ibli 89

saklanrlar. Cneyri ifade vermek iin davet edilince yle der: Bu adam imann kaybetmitir, onu ve onun gibi konuanlar ldrmek lzmdr. ibli arlnca, sorgusunda "e er birisi byle konuursa, bu tarzda konumas yasaklanmal," der. Sonra bn At'ya sorulur, bu At ifadeyi kabul eder. Bu kabul onun hayat na mal olur. bn Ata, Kur'an'a ve snnete ba l salam bir mslmanclr. Tasavvdi grleri, Hallacnkilerle hemen hemen ayndr. Ona gre kemle eri mek iin tasavvufi yolda ac ve ile gereklidir. Bunlar temizle nneyi temin ederler. Fedakrlk kuvvetle yap lr; ac ve ile fedakrhktan stndr, nk onlar iki defa fedakrlktr. Birincisi feda edilenin verilmesi, ikincisi kendisinin verilmesidir. Bu konuda yle der: "Kur'an' okudum, grdm ki, Allah, kulunu denemeden nce, hi bir kimseden sz etmiyor. O'ndan beni denemesini istedim ve yle dedim "Y Rabbi beni dene ve bu denemede beni koru, beni sana ynelt". ok az zaman sonra, varl k sahibi olan bn Ata, kaybetmeye ba lar, mallar yok olur, o lu lr. Arkasndan ailesi terkeder, akl n yitirir. ok sonra (yedi y l sonra) akl bana gelir. Cneyd'in mridi olmasna ramen sab r ve kr konusunda ondan ayrlr. Ona gre, kr kemli kazandm. Cneyd'e gre sab r kemli ka.zandrr. bn At her konuda fakr' tercih eder. Onun iin tasavvuf hayat n tepesi tevhid'dir. Tevhid'in hakikati, tevhidi unutmaktr. Tevhid'in do ruluu, onu syliyenin birlikte tevhidle kaybolmasdr, der. Ibu Ata, geleneksel kaidelere ba l slm ile tasavvuf' tecrbeyi en yksek derecede ya ayan nunune bir insandr. Hallac'n bir baka dostu, Ebu Bekir Dulaf b. Candar e - ibli (247 /861-334 /945) dir. ibli air bir mutasavvftr. Hallac'la ayn grleri payla r. Ancak korkaktr, kaar ve itiraflar inkr eder. Hallac, daraacnda inknu ibli'nin yzne vurur. " iblrnin tasavvuf nedir ?" Sorusuna lk derece bu dara acdr, fakat sen ondan uzaks n, der. Sonralar ibli ii delilie vurur, yirmi iki defa t marhaneye gnderilir. Hallac gibi manevi hacc kabul eder. Sema yapar iirleri ve athatyla nemlidir.

4. TASAVVUFTA GAZZALI TES R Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-Gazzali (450 /1058 505 /1111) sln kltr hayatnin_en_mitrutaz_ simidir. Iliktiikkayat bocayun "yalan" i aramtr. Taklidi daima reddetmi , tahkiki iman 90

aramtr. Taklidden kurtulmann, yakin'i bulmann ancak btn ilimkri tahsil etmekle mmkn olaca na inanmtr. Hayat yakini bulma abas iinde gemi tir. Kendi hayat hikayesini anlatan el-Munk z min ed-Dalal'i bu abay dile getirir. Yakin'e ulamada dlen pheleri sergiler. Hayat slam d inan, dnce ve fikirlerin mslmanlar n arasnda yaylmasn nlemek, onlarn zararlarn bertaraf etmek ve nihayet yok etmek bylece saf slam inancn yeniden canland rmak gayesiyle doludur. Bunun iin ihyau Uliimi'd-Din adl eserini yazar. Tasavvuf, ite bu mcadele dolu hayatta ya amlan sakin ve tatmin edici bir hayat tarz dr. Onun iin Gazzali tasavvufta karar k lar. Her eyden nce Gazzali snni slam dncesinin stad dr. Onun bu konudaki stnl her hususta gerekle mi olup phe gtrmez. Bu yzdendir ki "hiiccetii'l-slm" olarak kabul edilmitir. slam alimberi iinde dierlerine en ok tesir eden olup bu tesiri hala da devam etmektedir. Her ne kadar zaman nda kendisine kar olanlar olmusa da bu tesiri. silememilerdir. Snni slam inancna yeniden hayat kazand rm , slam dncesine canllk vermitir. Bu hususta onun tasavvufi fikirlerinin ok byk rol olmutur. Kur'an- Kerim ve hadis-i eriflerde belirtildi i vechile aklayarak Allah sevgisine me ruiyet kazandrrntr. O, sadece Allah sevgisine de il, fakat btnyle tasavvufa me ruiyet kazand rm , bu ilmin slam ilimleri aras nda mtalaa edilmesine sebep olmu tur. Zamamna kadar e itli grlerden dolay yerilen, kabul edilmeyen tasavvufu, slam dncesi iinde herkesce kabul edilebilecek bir ekle sokarak snni bir dnce ve yaay haline getirmi tir. Rabra Adeviyye ve Haris el-Muhasibrnin anlad mnda bir zhd ve ahlak anlay ve manevi dnce kabul etmi ; fakat Allahla birlemeden bahseden Hallac veya Bista ni grlerini kabul etmemi tir. Gazzalrye gre, insan Allah'a gtren yol, Vcud- Mutlaka yakn bir yerde durur, insan ondan ileri gidemez. Gazzali bu noktaya "Kurb" adn verir. Kurb ilahi sfatlarn taklidi olarak tarif edilir Bu, t pk hadisde belirtildi i ekilde Allah'n ahlakyla ahlaklanmakt r yani "Tebdulu's-sfat"n gereklemesidir. Bu, bir mslman iin a lmas gereken s nrd r. Gazzali'ye gre yakin, iinde hi bir phe kalmayacak ekilde bilinen, kendinde yanl lk ve vehim ihtimali varit olmayan, kalbin yanl 'ana inanmad eydir. Gazzali yakin'e zaman ndaki ilimleri tahsil 91

etmekle ula acana inand Bunlar, fkh, kelm, ve felsefedir. Bu ilimieri en gzel ekilde rendi. Fakat bunlarda arad yakini bulamad . Ona gre, fkh ve kelm ok sathi ilimlerdir F kh bir dnya ilmidir, felsefe ise ok aklidir; iman da akl n tesindedir. 234 Yaki-n'i veya hakikati bulam.ayaea ndan midini keserek ahlaki olarak nitelendirebilece imiz bir krize tutuldu. Bu halin Allah' n kendisine hakikati gsterinceye kadar devam ettiini Munkz'da ifade eder. 235 Bu hakikat udur: yakini bulmak iin tek yol, sufilerin yoludur. 236 Kendini bu yola hasretmeye karar vererek 488 de Nizamiye Medresesini terkeder, onbir sene yalmz yaar. H.499 da sultamn srar ile inzivadan kar. Aradan geen zaman iinde tasavvufu hem d nce hemde hayat tarz olarak tan r ve bizzat yaar. Niabur'da bir ka sene ders verdikten sonra tekrar renimden ayrlr ve h. 505 de l". Inzivaya ekildi i senelerde me hur eseri hya'y yazar. Bu eserin yazlmasndaki gaye, islami inanc diriltmek ve tasavvufi d nceyi, bu inamlar iinde, zihinlere vermektedir. Bu eser drt k smdan meydana gelir: I. Ksm: bdt, namaz oru, zekat gibi hususlar, zikr ve vird anlatlr. II. Ksm: Muamelt olup sema ve vecdden de bahsedilir III. Ksm: Mhlikt olup kalb ve zhd halleri incelenir.

IV. Ksm : Mnciytt r, burada tasavvufi hal ve makamlar tvbe, tevekkl, teslim tefviz, sabr gibi hususlarda bilgi verilir. Gazzalrnin tasavvufi tutumu hakknda el-Munkz'daki ifadeleri gznne alnarak onun bu konudaki davran mnakaa halindedir. Bir ksm yazarlar haks zca onun bu hayat yaamaktan ziyade nazariyatm yaptn iddia ederler. Bir k sm da, Gazzalrnin tasavvuftan bahsederken onun renilmez, fakat ya aur bir ilim olduunu sylediini ve kendi tasavvufi tecrbelerinden sz etti ini ve bu sebeple hakiki mutasavvf olduunu kabul ederler. Gerek u ki, yazdklar ve yaadklar onun gerek bir mutasavvf olduunu gsterir ve tasavvufun onun hayatnda nemli bir rol oynad n aksettirir.
234 thya, tere. Serdaro lu, e. I, s. 51. . 235 A.g.e., s. 236 Ayn eser s.

92

Gazzali iin tasavvuf nedir? Onun iin tasavvuf, her eyden nce imamn yakinin.e ula mak iin bir v a s t a "dr. nkfiTman akilla do maz ve artmaz; fakat Allah onu kulun temiz kalbine yerle tirir. Bu adan tasavvuf, kalb aynasm temizleyecek ve oraya ilahi nurun yans masm temin edecek tek vas t a 'dr. Tasavvuf Allah'a giden yoldur. Bu yol marifeti hedef alr. Marifet en yksek noktas n muhabbette bulur.237 Muhabbet kulla Allah arasndaki sevgidir. Kul Allah' gerekten (hakkan) sever; nk Allah en byk hayr veya iyi'dir ki, insan n ona ihtiyac vardr. Buna karlk, Allah insan m e caz en sever; nk O'nun hi bir eye ihtiyac yoktur.2 38 Suret ve ekil bahis konusu olmakszn, Allah'la kul aras nda batni bir mnasebet vard r. Bunlarn bir ksmn kitaplarda yazmak caiz ise de bir ksmn yazmak caiz de ildir. O, toz altnda kalr. Tasavvufi dnce ile k u r b makamna ulaanlar anlarlar. 239 Allah'a kar olan sevginin hak oldu unu gsteren, sevgiye lay k olann yalnz O olduunu belirten be sebep vardr. Birincisi, insan kendisinin devamn ister ve kemlini sever. Bunlar ona veren ve temin eden Allah't r. nsann kendini sevmesi zaruri ise, kendisini yaratan, yaatan, ona harici ve bat ni vasflarm veren Allah' sevmesi de zaruridir. kincisi, insan maln korumay, bir bakasyla tatl konumay, yardmda bulunmay, dmanlarma kar kendini savunmay, ailesine ve bakalarna ihsanda bulunmay sever. Bunlar yapan ve yaptran Allah' sevmek zaruridir; nk Nahl suresinin 18. yetinde de belirtildi i vehile Allah'n nimetleri saymakla bitmez. ncs, insan ihsan ile hret bulun kimseyi sever; gerek ihsan eden Allah oldu una gre ancak O, sevilebilir. Drdncs: Gzellii itibariyle gzeli sevmek gerektir. Kinat gzelliklerle doludur. Nakka m gzel nakm, minarm gzel inaatna gren onu sever. Allah kainat en gzel tarzda in a etmi , nice gzelliklerle tezyi etmitir. yle ise O'nu sevmek zaruridir. Be incisi, sevenle sevilen aras nda bir mnasebet ve benzerlik olmas karlkl sevginin bir sebebidir. Herkes benzerini daha ok sever. Bunun iin insann meyli de benzedi i eye do rudur. Kendi meslek ve me rebinden olanla nsiyet eder. Allah'la kul aras nda bir m n a s e b et vardr. Mesela ocuk ocukla, byk bykle nsiyet eder. Ku bile kendi cinsinden olanla nsiyet eder Alimin alirnle dostlu u ve samimiyeti sanatkarla olan samimiyet ve dostlu undan farkhdr. Mnasebet
237 Ayni eser, s. 545. 238 Ayn eser, s. 558, 588. 239 Ayni eser, s. 553.

93

sevginin sebebi oldu una gre, ocuun ocuk ile kurdu u zahiri man.adaki mnasebet gibi, herkesin anhyamad gizli bir mnasebet de olabilir. Herhangi bir istifade sz konusu olmaks z n iki kii arasnda mevcut olan samimiyet bu nevidendir.

Kurb makamna vasl olanlarn idrak edebildikleri bir sevgi insanla Allah aras nda mevcut bat ni bir mnasebetin eseridir. Allah'la insan. arasndaki mnasebetler insanlar n kazanmakla emrolunduklar vasflardr. "Tahallekil bi ahl(tkalah" (Allah' n ahlaki ile ahlaklammz) sz bu manada ifadesini bulan bir prensip, bir emir ve bir tesbittir. Bu vlen,ler ilahi ilim, iyilik, ihsan vs. gibi gzel ahlakm kaideleridir. Bu gzel s fatlar insan Allah'a yakla trr. Fakat bu yakla ma mekan bakmndan deil, vasf bakmndandr. te bu vasflarda Allah ile gizli bir mnasebet vardr.
Gerek kenal ve gzellik Allah'ta bulunur; dier varlklarda bulunan kemal ve gzellik geicidir, izfidir. yle ise hakiki sevgi ancak Allah'a kar olan muhabbettir. "...Allah onlar, onlar da Allah severler..." 240 (..

( 439 4

...)

9.4 1 C): 34..9)


yetleri

" man edenlerin Allah'a sevgisi ise ok iddetlidir..." 241 Allah'la kul aras ndaki sevgiyi akca ifade eder.

"Allah ve reslu, ki iye bakalarndan daha sevimli olmad kca, iman etmi olmaz" hadisi de bu sevgiye i aret eder. Gazzali'ye gre, sevgi insana hastr. Bunun iin Hz. Peygamber: "Bana dnya nzdan ey sevdirildi: Gzel koku, kadn ve gzmn nuru namaz" demi tir. "Allah kimin kalbini slam'a amsa o, Rabbi kat nda bir nur zerine olmaz m ?"242, yetinin akl, basireti, iman veya yakin nurunu ifade etti ini bildiren Gazzali, kalbin hayal ve his ile bilinmeyen manalar anlamak vasfn haiz olduunu bildirir. Bu hususiyet, akl olarak acllandrhr.243 Bu a k l'la e yann hakikati anla lr. Onun tabiatnn iktizas, marifet ve ilimdir O, bunlardan zevk al r, nk ilim, rububiyetin zel niteliklerinden.dir ve kemlin son haddidir. lmin erefi malumun erefine ba ldr. En zevkli ilim yce Allah' n sfatlarm , fiillerini ve mlkndeki tedbirini bilmektir. Bilgi zevki, ehvet, gadap ve dier
240 Maide (5), 54. 241 Bakara (2), 165. 242 Zmer (29), 22 243 ihy, e, 4, s. 555 vd.

94

duyularla elde edilen hazlardan daha zevklidir. Allahla kul aras nda mevcut yaknlk ve mnasebete ait bir ima Kur'an- Kerim'de sra suresinin 85. ayetin de bulunur. (... j ..) A ci J11 ci

j)

"Ey Muhammed! sana ruhdan sorarlar. De ki, "ruh rabbimin emrindendir." Ayrca, "Muhakkak biz seni yeryznde halife yapt k" melindeki Sad suresinin 26. ayeti de bu gizli mnasebete i aret eder. Gazzall bu i aretleri yanl anlayanlarn bunlar grnenlerden ibret sayarak Allah'a e itli isnadlarda bulunduklarn ve bu isnadlarna gre m ebbihe, nusavvire, mcessime lakablanyla an ldklarm ifade eder. Bu frkalar hakk nda Kelam ve Mezhepler Tarihi kitaplar nda yeteri kadar bilgi verildi inden biz burada stnde durmuyoruz. Gazzalrye gre, Allah'la kul aras ndaki bu gizli mnasebet, farzlar kuvvetlendirdikten sonra nafilelere devamla anla lr; ve me hur kudsi hadisin manas tahakkuk eder: "Kulum bana nafile ibadetlerle durmadan yaklar ve ben de onu severim. Onu sevdi ini vakit, onun iiten kula, gren gz, konuan dili olurum." "Gazzali bu konuda ok dikkatli olmak Iiizumunu belirtir. Bu hususta insanlar n gruplara ayr ldn kaydederek bir k smnn ar gidip hulla inandklarn syler. Hatta bazlarnn "ene'l-Hak" diyecek kadar ileri gittiklerini kaydederek isim vermeksizin Hallac' tenkid eder. "IVesut Lehut'a brnmtr" veya "nasutla Lhut birle ti" eklindeki iddialar reddeder.

5. MITHYIDDIN BN ARAI3/ Muhyiddin 'bn Arab!. 560 /1165 de Ispanya'da Mrsiye'de do mutur. bn Arab! maliki mezhebinin hakim oldu u bir devlet idaresinde felsefenin par ltlar kaydettii bir ortamda ya amtr. Bu asrda felsefenin nemli ahsiyetlerin bn Tufeyl (.578 /1182) ve bn Rd (.595 / 1198), bn Arabrye yn verirler. bn Arab!, bn. Tufeyl ld zaman 28, bn Rd ld zamanda 45 ya ndadr. ib. Arab!, bn Rd'le kar lamasn Fut ahat fl-Mekkiye'sinde belirtir. 244 bn Rd ile arasnda meslek ve me reb ynnden ayrlk olduunu ryasnda grr ve bunun byle oldu unu anlar. bni Rd 595 /1198 ylnda Merake kadsyken lnce cesedi Kurtuba'ya getiril244 Bkz. Kahire Bas. 1329, e. s. 153.

95

miti. Cenazeyi ta yan devenin bir tarafnda feylesofun kitaplar kopmutu, eserlerin a rl cesede e it haldeydi, bn Arabi bu olaya hid oldu. ibn. Arabi, Kurtuba, Sevil veya I biliye ve Lizbon'da okudu. Tarihi bn Be kuval ve hadisci Ebu Muhammed'den ders ald . H. 590 dan itibaren 30 y l srecek bir seyahata kt . Kuzey Afrika'y dola an bn Arabi Tunus'tan Merake 'e geti. bn R d'n cenazesinde bulundu. H.598 de Maribi tamamen terketti. Ayn yl Hacca gitti. Msr'dan geti, orada z ndklkla suland, ve ldrlmek istendi. Daha sonra Kuds ve Mekke'ye gitti. H. 615 de Anadolu'ya, Konya'ya geldi. Sonra Halep, Musul (burada Tenezzillat- Musuliyye adl eseri yazd) ve Badad'a gitti, ve nihayet am'da kald. Halkla yapt sohbet toplantlarnda, vaaz ve ir ad faaliyetlerindeki a r ve nkteli bir ifade ile ortaya atlan miiteal hikmet ve hakikat bahisleri halkn zihnini kartrd. Ona dallet, kfr ve z ndkhk isnat edildi. H.638 /1240 da am'da ld. Eserleri: Eserlerinin pek ok oldu u sylenir. Kendisi bu sayy 289 olarak syler. Cami, 500 adet eseri var, der. Brockelmann onun eserlerinden yaynlanm ve yazma olan 200 eserin ad n verir. Eserlerinin en tann.nu u dr: a) Futiihatu'l-Mekkiyye: 4 cilttir. Alt blmden meydana gelir. 1. el-Ma'rif, 2. el-Muamelat, 3. el-Ahval, 4. el-Menazil, 5. elMnazalat ( lhamlar) ve el,Makamat (Selahaddin Alpay taraf ndan yaplan trke tercme k sm olup e itli blmlerden seilerek yap lm tr.) b) Fusiisul-Hikem (Hikmetlerin asl veya z): lahi Hikmetin herbiri bir Peygamberde a klamr. Mesela Hz. it'de nefs, Hz. smail'de al", Hz. sa'da nevbi, Hz. Sleyman'da Rahmant, Hz. Muhammed'de ferdi hikmeti aklamr. Ryasnda Hz. Peygamberin bu kitab halka aklamas iin bn Arabrye verdi i bizzat kendisinin ifadesidir. Trke erhleri vardr. Trke tercmesi N. Gencosman taraf ndan 1952 de yap lmtr. Trke erhleri, air Ne v'i, Abdullah Bosnavi, Ahmet Avni Bey, Selahattin Bey taraf ndan yaplmtr. c) Tercmnl-E vak: Bir mekkeli iin yaz lm ak iirlerini ihtiva eder, ancak bu msralar batl ve tasavvuf' bir tarzda a klanr. Zor bir uslup ve tutars z bir plan iinde ift anlaml kelimelerle yazlmtr. bn Arabryi takdir edenler aras nda bn Hacer Askalani, Celaleddin Suyu.ti, Seyyid erif Creani, Mevlana Cami, Abdu'l-Vahhab a'rni; tekfir edenler aras nda bn Haldun, bn Terniye, Taftazani, Aliyy'l-

96

Kri, ivizde gibi baz limler vardr. Abdlkerim el-Cili ve mam- Rabbani tereddtle kar lamlardr. bn Arabi'den sz edilirken hemen tasavvufun onunla kazand felsefi ehre akla gelir. Bunun iin, onun tasavvufu, felsefi ve monist bir tasavvufi sistemdir. Bu tarzdaki tasavvuf dnce tarz h.VI ve VII. asrda yaylma gstermi daha sonralar da devam etmitir. Felsefi tasavvuf dncesinin ortaya kmasnda elbette iinde bulunulan kltrel ortam n tesiri vardr. Felsefi veya monist dnce tarz bn Arabi tarafndan temsil edilmi olsa bile do u da ortaya kmtr. Byle bir dncenin ortaya kmasna sebep olan hususlar unlardr: a) Helenistik felsefe: Gerekte bu d nce slm Felsefesinin domasna sebep olmu tur. ib . Arabi, bn Sina, bn R d gibi filozoflar okumu , onlarn dncelerinin tesirinde kalmtr. Esasen bu filozoflarm sistemleri plotonizm, aristotaliz n ve yeni pitagorculuk fikirlerini tar. zellikle metafizik konularda yeni eflatuncu d ncelerin tesirini ihtiva eder. Bu felsefeye gre varl klar ilk varhktan feyz yoluyla sudur ederler. Ak l, nefs-i klli ve dier varlklar. Her varl k kategorisi kendinin stnde bulunan kem.le i tirak eder ve kaynaklar olan varla dnmee can atarlar. Bu sudur zorunludur, yani her varl k kategorisi olmak mecburiyetindedir. Bylece peygamberler de var olmal drlar. Varl itibariyle Vacib olan ilk kayna n dnda btn varlklar ola andr. Bu tarz bir sistem mistik bir d nceyi nceden haz rlar ve byle bir hayat msait hale koyar nk zorunlu olarak var olan varl klar tabiatlar icab Allah'a ynelmiler, O'na ula maya can atmaktad rlar. Eflatundaki bu mistik d nce bni Sina'da da vard r. Isln filozoflar bu sudurun bir "feyz" oldu u kadar bir "iiiyet" olduunu da syleyerek onu ltuf olarak tavsif etmi lerdir. nsan bunun farknda olmaldr.
f lo) Iran tesiri: Ba dat evresi ve o zamanki devletin do usundaki mslmanlar daha nceki kltrlerini unutmam lar, bu yzden de Iran kltrnn tesiri alt ndadrlar. Iran kltrne zerd teillk hkindir.

Buna gre, varl n kayna ktr. Nitekim bu husus Shreverdi tarafndan yeniden ele al np islami bir ereve iinde sunulmak istenmitir. Varlklar aldklar k nisbetinde derecelendirler; en ok k alan varlk plan nda en ne gelen varhkt r. Her varln bir btn bir de zhir yn vard r. Varln hakikatine ula mak iin zahiri b rakp btna ynehnek gerekir. Bu yol iin ak l cizdir, iman ise sadece zhir'e ula abilir. 97

Sadece hayal ve kalb ilmi, hissi olan sembole evirebilir ve varhklar n batm n:anasn kefedebilir, yani lem-i mis& insan sokabilir. Bu Mem hayal alemi, fakat hakikat &midir. Bu Meme de teville girilebilir. Iran tesiri d nceyi misal' e, ruhculua, mistie yneltmekte, fakat bir tehlike arzetmektedir: Gnos, gerek d olma, ikicilik tehlikesi. c) ii tesiri: Ortaya k tarih kitaplar nda akca belirtilen ii hareketi, bt ni dnce ve hareketlerde s nak bulmutur. Adeta gizli, anarik bir teori olarak zaman zaman mistik d nceye meyilli bu fikir ve hareket, peygamber ve onun ailesine ait baz hadiselerin savunucusu rol ile msait bir hava ve ortam bulmu tur. Bilhassa ismaili kol helen felsefesinin tesiri altmdadr. Bylece eski Iran dncesi ile ile iilrin ismaili kolu bir araya gelmitir. Nasr Hsrev, Kitab Cami el-Hikraeteydi (1953 Paris'te yay nland) yazarak bu dnceyi a klar. ihabeddin Yahya b.Habe es-Suhreverdi (el-maktul 0.587 /1191) yukarda belirtilen tesiri Hikmetirl-i rak adl eserinde terkib eder.
,

Fikirleri: bn Arabrnin fikriyatnn esas varolucu tek gerekcilik (monizmi) dir. bn Arabi Vandet-i Vcud telakkisini, iskenderiye nektebinin nazariyelerine istinad eden felsefi bir sistemin devam olmaktan ziyade slam. dininin aslnda olan ve onun akidelerine ba l bir hakikat olarak a klar. Baz muhkem (1) ve mte abih (d4:.-211) Kur'an yetlerini btini man:alan ve hakikat lisamyla tefsir ederek btn varln tek ve e siz Vcud- Mutlak'tan geldiini, bu Zat- Mutlak'm ken disinde mevcut "e'n" ve nisbetleri izhr etmesiyle sonsuz bir okluk meydana geldi ini, fakat bu oklu un hakiki birer varhk olmayp- her an bir hal ve e'n de bulunan Mutlak Zat' n deiik tecellileriyle yok olmakta ve yeniden benzerlerinin yarat lmakta bulundu unu aniatr.245 OnagreMutlkZ'dbivmecutolankdrisbe lfiil zuhur alemine kmas eya ve kainat dedi imiz u alemi dourmu , daha dorusu Mutlak Zat kendini eya ve kinat suretinde a a vurmutur. lk ve Son, ak ve gizli O'dur. O'ndan ba ka varlk yoktur. 246 ya ve kainat, Allah' n zahiri; Allah e ya ve kainatn btni ve ruhu E mesabesindedir. Yaratan, yarat lan, Halk, n.ahlk hep O'dur; nk vcud birdir. 247 bn Arabrye gre 'Mem mevhumdur, onun gerek varl yoktur. Bu ise hayalin manas dr. 248 Tabiatta meydana gelen ey
245 Fusus, s. 142. 246 Ayn eser, s. 54. 247 Ayn eser, s. 56.

98

O'ndan baka deildir. lem denilen varlk ayn- sabite suretlerinde Hakk'm belirmesinden baka bir ey deildir. bn Arabi'nin fikirlerinin verdi i umumi kanaat udur: Varln kayna ve mutlak varlk, yce Allah'tr. Mutlak varlk olmas itibariyle vcud ve varlk Allah'da birdir. Btn varlklar O'ndan ba lad gibi yine O'na dnerler. lemin varl , izfi bir varlktr. lem ezeli olarak mevcud ve geici olarak namevcuddur. Yani Allah' n bilgisinde ezelden beri mevcut olmas itibariyle lem mevcud, varl yla Allah'n dnda olmas itibariyle de namevcuddur. Allah varl itibariyle Vacib' l-Vcud ve aklstdr. Bu iki husus hakikaten iki cephesidir. Hak halka benzer. Ancak, Allahla birle mi varlik yoktur, burada sz konusu olan, mevcut olay hakknda uur sahibi olmaktr. Allah'n ezelilii ve Zhir ve Btndr. kdemi vardr. Bu ynden O, Evvel ve lemin kendi yokluumuzla btini ve varlmzla zahiri oldu unu anlayabilmemiz iin gayb ve sald det lemlerini yaratmtr. Kendi nefsini rza ve gadap ile tavsif k lm ; alemi de havf ve reca sahibi olarak yaratm tr. Allah nefsini Cemil ve Zlcelal olarak vasfetti, bizi de heybet ve ns zere icat k lmtr. Hz. dem, iki el eklinde tabir edilen Celal ve Cenal sfatlanyla yarat lm tr. 249 O, hem Hak, hem de halk't r, nk Adem, Hakkn suretiyle lemin suretinin birle mesini temsil eder. Kendisinden insan nev'inin halkoldu u tek nesildir. lemin meydana gelmesinde yarat c prensib, lemin akl ve lk Ak l olan Hakikat'l Muhammediyye'dir. Bu, en yksek ifadesini nsan-z Keimirde bulur.250 nsan- kamil hakikatin kk bir misali' dir. nsan-i kmil ayni zamanda lem-i Su ra (kk lem)dr; byle olmas itibariyle de lem-i Kebirin (byk alem) sfatlarn yanstr. Hakikat- Muhammediye'nin kainatn yaratc prensibi olmas gibi, insani kamil de kainatn sebebidir. lem insan- kamil iin yaratlm tn; nk yalnz o, Allah' sever, O'da onu sever. nsan Allah kat nda, bakan bir gzdeki bebek gibidir. 251 Allah hakkndaki bilgilerin en ycesi Peygamberlerin ve velilerin en sonuncusuna verilmi tir Bu ilmi nebi ve resllerden grebilenler ancak Htem-i Nbvvet olan Hz. Muhammed'in yla grrler, Veliler ise son yerinin kandilinden m ahede ederler. Peygamberler o ilmi
248 Ayn eser, s. 93. 249 Ayn eser, s. 15. 250 Bkz. Fsus, s. 146. 251 Ayn eser, s. 7.

99

ne zaman m ahede etseler ancak Hatem-i Velyet kandilinin yla grrler. Resllk ve nebilik sona ermi tir; Velilik asla nihayete ermez. Veliler de bu ilmi Hatem-i Velyet ndan ahrlar. 252 Nasl Hz. Peygamberin peygamberli i ok eskidir, bu da "Adem henz su ile toprak aras nda iken ben peygamber idim" szyle sabitse, Htem-i Evliya da veli iken .Adem su ile toprak aras ndadr.253 Bunun iin Resllerin sonuncusu hem veli, hem nebi, hem de Resiirdr. 254 n Peygambrliksondftve amiyor;nk,Alh' Veli sfatna baldr. Allah'n bu sfat bkidir, velilik de devam eder. bn Arabi "Hatem'l-Velaye" ve velyet konusunda Hakim Tirmizi ve Hallac'n grlerini paylar. Bu adan, bn Arabrye gre veli peygamberden stndr. Peygamberler ayn zamanda velidirler. Peygamberde mevcut velilik s fat peygamberlik s fatndan stndiir. 255 bn. Arabi "Haternii'l-Velaye" olarak Hz. Muhammed aleyhisselm kabul eder. 256 Bununla birlikte eserlerinde kendini de Hatem'l-Velaya olarak kabul eder: "Hatem do du, onu grdm, konu tum. Ben Hatem' 1-Velyeyim, haimi verasetinin mhrym." 257 bn Arabrnin dncelerine gre, mevcut tek bir varl k vardr, dier varl klar bu bir, tek ve mutlak varl n yansmasdr. Allah'n glgesi, dier varlklarnn bizde ortaya kan hissi ve yanltc grn lerinin zatndan ayrdr, fakat bt ni ve deruni hakikat nda O'na benzer. Bu, vandet-i vcud'dur. bn Arabrye gre, tasavvufi hayat lemin ve varlklarnn bu durumlar konusunda uur sahibi olmaktr. yle ise lem ve varlklar konusunda gerekten bilgi sahibi olmak iin, tasavvufi hayat benimsenmelidir. bn Arabrye gre tasavvufi hayat mefhumu yledir. Tek birlik hakk nda uur sahibi olabilmek iin insan, ben'ini yok etmelidir. Tasavvuf lisannda bu husus fena olarak adlandrlr. Buna ulamak iinse aklda, fikirde, zihinde, uurda olanla (Allahla) ylesine dolmal , ylesine me gul olmaldr ki, O'dan gayri bir ey kahnasm, bylece "fena bil-mezkar" gerekle sin. Tasavvufi hayat iin bu arttr. Ontolojik mndaki bu fena uuru, insann esasta mevcud olmad , onun Allah'n bir glgesi ve tecellisi oldu u merkezindedir.
252 Ayn eser, s. 24-25. 253 Ayni eser, s. 27. 254 Ayni yer. 255 Ayn eser, s. 145. 256 Ayn eser, s. 145. 257 Ftht II, s. 65.

100

Bunun iin, a) hayr ve er ayrumm yok etmelidir; nk her ey O'ndan gelir ve O'dur; b) insan, ak n ve olaylar karsnda ahsi durgunluk uuruna sahip olmaldr; nk sadece Allah i yapar; c) ahsi sfatlar yok etmelidir; nk sadece Allah grr, i itir ve konuur; d) zat ve alemi yok etmelidir; hatta fenCtu'l-f6nC'y yok etmelidir. Sufi Allah' m ahede etmez; Allah kendinde kendini m ahede eder. ibn, Arabr nin fikirlerinde a k nemli bir yer igal eder. Bu a k hem zati, hem ontolojik, hem de zaruridir. Bu a k, Allah iin ve O olan ebedi cevherlere kar duyulan aktr. bn Arabrye gre mutasavv f, Allah olan btn varlklar' sever veya btn varl klarda olan Allah' sever. Allah'da, btn varlklarda kendini sever. E er orada Allah'la birle me uuruna var lrsa ontolojik a kn en yksek noktas cinsi birlemedir. 258 Bylece bni Arabi, ilahi akla cinsi ak kartrr, anlalmaz klar. bn Arabi Kur'an'da geen tasvirlerin istiare ve hayali olduklar kanaatini ta r. Ona gre, arifler sema ve cehennemin subjektif bir hal oldu unu bilirler. Sema bizim ilahi hakikatimiz hususunda sahip oldu umuz uurumuz, cehennem de hakikatimizden gafil olma halidir. Abirette dnyada iken kendilerine peygamber gnderilmemi olanlarla, kk ocuklar ve mecnunlar iin eriat kurulacakt r. bn Arabi ahirette bunlardan bir nebi seilece ini de ifade eder. 259 bn Arabrye gre e itli dinler farkl ynlerden Allah'a ula rlar. Arif btn cephelerden ona ula r. Bu dncelere sahip bn Arabi btn dinlerin ayn kaynaktan geldi ini syler. Ona gre btn dinleri a mak gerekir. Buna inanarak !bn Arabi, "ben mslmmum, hristiyan m, mecusiyim"der. bn Arabrnin bu tr fikirlerine kar koyanlar onun mslmanln kabul etmezler ve onu tekfir ederler. Onu vandet-i vcudculukla sularlar. nk o, Allah dnyann birliidir, her ey Allah'tadr demekte ve Kur'ani bilgileri temsille tirmektedir. Hay r ve er ayrmm kaldrmakta, bylece mkellefiyetleri yok etmektedir; bu suretle de islam' izafi bir din haline getirmektedir. Ksaca belirtilmeye ah lan fikirleriyle bn Arabi tasavvufu bir hayat tarz olmaktan karmakta onu bir felsefe olarak takdim etmektedir. Btni ifadelerle tasavvufu herkese ait de il, fakat sadece felsefe bilenlere ait klmaktadr. Bylece ahlak", fazileti adeta kald rmaktadr. Herkese ait ahlak yerine anla lmaz bir anlay ikame etmektedir.
258 Aym eser, s. 284. 259 Ayn eser, s. 148.

101

Muhyiddin ibn Arabi'nin fikirleri anlat lnca, ister istemez vandet-i, vclid nazariyesi ile bundan yakla k drt as r sonra, bu nazariyeye kar kan ve mam- Rabbani tarafndan savunulan vandet-i uldulnazariyesi hakknda ksaca bilgi vermek zarureti ortaya kmaktadr. A. VAHDET- VtraJD: Btn mevcudat mutlak vcudun yani Zat- Ehadiyyetin esma ve evsaf olduu ve onda mstehlik bulundu u nazariyesine dayanan felsefi yahut dier tabirle tasavvufi meslek hakk nda kullanlan bir tabirdir. Vcld: Varlk, zt, mahiyet demektir. Viicild ba ka, zt ve maliyet yine bakadr. Zt ve mlliyet vcddan evveldir. Mesela bir demir paras harite meydana gelmeden nce, onun zt ve mahiyeti d nlebilir haldedir. Vcud i te bu zt ve mhiyet zerine fazla olarak hussi arazlar n ilvesiyle ortaya kandr. Zata (ze) ait keyfiyetler, baz arazi (sonradan gelen) keyfiyetler ile birle medike olumu varl kta meveud olmazlar. Vandet-i Vcild'un do u yeri Hindistn olup, oradan Yunanistan'a, oradan da dnyaya yay lmtr. Hintede B it eli akl demek olup, Buda hikmeti d nmek demektir. Seyyid Seyfullah Efendi, Risale-i Mifth- Vandet-i Vcd'da sfilerin vandet-i vcd telakkisini yle anlatr: "Vandet-i vdicla kail olan ehlullah bunu yle anlatr. Viics d birdir, birden fazla de ildir. O vcfid ise Hakk' n vcdudur. Hakk' n vcudundan gayri eyin vcudu yoktur. Bu kesret-i kevniyyede grnen btn kinat n varl bir zattand r. ek yoktur ki cmle e yada o zt- vhid kendi varln ve birliini gsterdi. Bylece bunlar n her biri O'nun varl na ve birliine dellet eder. Zannetme ki bunlar n her biri bahbana vardrlar. Cmle e ya ile lem yokken o vhid zt vard . u anda da eskiden olduu gibi vardr. O vhid zttan ba ka vcud yoktur. Alen dedikleri O'nun varl nn almetidir. Ve bu Mem zerinde grlen kesret-i kevniyyede btn kainat bir anda var grnr. Yine o an iinde yok olur. Varl kla yokluk arasndaki de ime fazla sratle vuku bulduu iin, her eyin varl idrak edilir, hissedilir; yokluk hissedilmez, idrak edilmez. Zira her anda yoklu u varlk takip eder. Bu sebepten uzun mddet zere her ey varhkla mternadi olur san hr. Her miinknde bir varl k gelip hzla sel gibi gider, yerine bir varl k gelir. 102

Her anda biri gidip, biri gel/nede... Bu sebeple ne geldi i grnr, ne gittii hissedilir ve her mmkn ey bir karar zere durur zannedilir 260 imdi, vandet-i vcd genelindeki hakim fikri unsurlar grelim. a) Zat-Stfat Mnasebeti : Sufilere gre, zalayla kim olan varl k birdir. O da Allah'n varldr. Bu vcud, vacib, kadim ve ezelidir. Artma, blnme ve de ime kabul etmez. Onun ekli, sureti de yoktur. Buna mutlak vcd denir ki s rf ve halis varlk demektir. Hakk' n yarat lmlara nisbetle bir ayna gibidir, btn e ya onda grnr. Veya Allah, Zatlyla de il fiil ve sfatlar haysiyetiyle btn eyada deineksizin grnr. Bu itibarla eya O'na ayna olur. Artma ve oalma, vcudun grn lerinde (teayymat) olup, kendisi bunlardan mnezzehtir. Nitekim gne bir oldu u halde, muhtelif renkli cam Tara vurdu u zaman, e itli renklerde grnr. Bu ayn vahid, grn ve kaytlandrmalardan slyr lmakla, yani mutlak oluu ile Hakk'tr, ortaya kmalaryla (taayyunatlyla) yarat lmtr ve lemdir. u halde Mem Hakk'n grn (zahiri) ve Hakk lemin bat ndr. Vcudu, vcd olmak dolaysyla kimse bilemez. Bilinecek olan ey vcd ile kim olan suretlerdir. Allah' n, Zatn grnlerden ayrarak bilmek imkanszdr. Fakat tecelli haysiyetiyle bilmek mmkndr. Yarat lm lar bir takm itibar ve fani ekillerden ibarettir. Bunlar n ortaya k akla ve hislere gredir. E yanm hakikatleri Hakk' n varlyla sbittir. Ve asllar yoktur. E ya aslnda hayal ve serap gibidir. Yarat lmlar var olmazdan nce ancak Allah' n Zat' vard . imdi de O'nunla bir ey yoktur. lahi kemallerin kendini gstermesi iin noksanl klarn varlna ihtiya vardr. ki trl kemal vard r: aa) Zati kenal: Ba ka ey dnlneden Allah' n nefsine, nefsinde, nefsi iin, nefsiyle grn ... Bu mufassalm mcmelde grn gibidir. bb) Esmai kemal: Harici grn te yani, kevni kendisine zuhurudur. Bu grn mcmelin mufassalda grn gibidir. lahi isim ve s fatlarn, zata ait i lerin ilahi ilimde suretleri vard r. nk Allah, zatn, sfat ve isimlerini bilir. lahi Zt muayyen nisbette ve hususi grn te, bu suretlerde tecelli etmi tir. Bunlara a'yn- sbite denir. Allah'n isim ve sfatlar oktur. Bunlar Zat' n mertebeleridir. Vctid, bu isimler ve s fatlar itibariyle birok s retlerde tecelli eder.
260 M. Zeki Pakalm, Osmanl Tarih ve Deyimleri Stizl , stanbul 1983 e. III sh. 563-4.

103

Isim Zt ile isimlendirilenin ayn, hususi mana itibariyle gayr dr. Sfat ismin batn olup meydana knca isimle olu ur. sim de sfatm zhiridir. Zt s fatn batn ve sfat zatn grndr. Yine isim, e yann bastm; e ya da ismin zhiridir. Ksaca varl k birdir. Alem o varln bir tecelli sahas dr. Yalnz bu tecellide bir ortaya k (teayyun) dereceleri ve ini (tenezzl) mertebeleri vard r ki bu derece v., rrtebelerden geerek tecelli has l olur. Buna tenezzlat-z sitte denir. Bunlar da unlardr: Birincisi : L teayyun, tlak ve s rf zt mertebesidir. Vcad her kayttan uzaktr. Bu, ayn zamanda Zt ve Ehadiyet mertebt,sidir. Allah bu mertebede bilinmediinden, bu nertebeye gayb- mutlak, gaybu'lgayb de denilir Burada Allah' n ad "Ehad" dir. Bu mertebede zat- ulahiyette btn isimler ve s fatlar yok olmu tur. Bu sebeple, burada btn nisbet ve uanlar s rf zat n aymdrlar. kincisi : lk teayyun mertebesi: Allah bu mertebede Zat n!, sfatlar n ve, btn m.evcudlarm birbirinden avrmaksz n bilir. Bu mertebeye u adlar verilir: Vandet, Hakikat-t Muhammediyye, Vandet-i Mutlaka, Mertebe-i Hviyyet, lm-i Mutlak. ncs : kinci teayyun mertebesi: Bu mertebede Allah zat n!, sfatlar m ve btn mevcutlar n birbirinden ayrarak bilir. Ilim suretleri birbirine ayr lk gsterdiklerinden ve saretler ilahi s fatlarn suretleri olduklar ndan, bunlara vahidiyet, hakikat-t insaniyye, ayan- sbite denir. Bu sreden miimkinlerin hakikatleri ve dayanaklardr. Drdncs : Ruhlar Alemi mertebesi: Bu, Mutlak Zat' n bir derece daha latifliini kaybetmesinden ibarettir. Bunda her bir ruh kendisini ve kendi mislini ve kendinin ba langc olan Hakk' kavranu tr. Be incisi : Misal Alemi: Bu, paralanma ve aynim.ak kabul etmeyen latif mrekkeb e yalardan ibarettir. Ruhlar aleminde bulunan her ferdin cisimler leminde brnece i sureti benzeri bu alemde meydana kar. Bunlar muhayyile kuvveti kavrad iin bu leme hayal alemi de denir. Alttnctst : eltclet Alemi: Bu mertebe cisimler alemi olup, paralanmay ve ayrlrlar kabul eden kesif ve karma k eyadan ibarettir. Yedincisi : Mertebe-i Cmia: Di er btn mertebeleri kendinde toplar ki bu da insandr. nsan nur ve maddeye ait btn mertebeleri kendinde toplar. 104

lk mertebe, gerek olmay p ilmidir. Zaman ddr. Zira bunlar Allah'n ezdi ve kadim sfatlardr. Drtten altya (4,5,6) kadar zaman, fiili ve gerektir. Bu ini teorisi, bir olan Zat n klliyatla arasndaki mnasebet ve ahengi bildirmesi bak mndan be hazret (Hazarat- Hams) diye de adlandrlmtr. Bunlar da unlardr:

Birincisi : Mutlak gayb hazreti; bunun alemi, ilim hazretindeki


sabit ayrlar (a'yan- sabite) lemidir.

kincisi : Mutlak ehadet hazreti, mlk lemidir. ncs : Muzaf gayb hazreti: mutlak gaybe yak ndr. Akllar ve mcerred nefisler, yani ceberat ve melekata ait ruhlar alemi. Drdncs : Muzaf gayb hazreti; mutlak
Misal lemidir. ehadete yakndr.

Beincisi : Cami' hazreti; tm bu ale nleri toplayan hazrettir ki,


bu da insandr. b) Mnasebeti : Vandet-i vcd'da yaln z Allah'n varl kabul edildiine ve Mem Allah'n sfatlarnn bir tecellisinden ibaret olduuna gre, lenin varl Allah ile kimdir. Alem glge ve hayalden ibarettir. Vcud birdir dedikten sonra, onun ancak vehim ve hayalde, veya his ve aklda glgesi olabilir. Glge ise asla vcad olamaz. Mesela, kar, buz, bulut, buhar birer hayali eylerdir. nk bunlar n suyun vellclundan ba ka veudlar yoktur. Ve her biri suyun cluyularun za gre ald bir ekilden ibarettir. Bunlar n hepsinin asl sudan ibarettir. u halde hayali deil, hakiki olan asl, sudur. Kar, buz, buhar vs. hayalidir demek, bunlar ancak zihinde mevcut demek de ildir. Bir vehim veya hayal, onu tahayyl edenin yok olmas yla yok olur. Halbuki, kar, buz, vs. su bu ekillerde kalmaya devam etti i srece bekas vardr ve darda mevcuttur. Kar tr, buz bamza dnce yaralar. u halde bunlara hayal demek hakikat! inkard r. Mutasavvflarca bunlarn mevcudiyeti duyular mza nisbetledir. Akl da duyulara tabidir. Sufilerin eyaya vehim ve hayal demeleri, e yann duyulara nisbetle olan varh&dara sarf- nazar ederek, kinatta tecelli etmekle beraber, de imeyen Hakk'n vcudundan ba ka bir ey grmemeleri itibariyledir. u halde lem duyulara gre hakiki, basiret nazar na gre hayalidir. Sufilere gre eyann hakikati vard r ve bu da onlarda tecelli eden Allah' n varlndan ibarettir. 105

c) Allah- nsan Mnasebeti : Btn mertebeleri kendinde toplayan insan ilahi s fatlarn mazhar olmutur. Hz. sa'nn ly diriltmesi, Hz. omer'in ran'daki orduya sesini duyurmas gibi. Fakat, ilahi sfatlara tam manas yla ve mkemmel ekilde mazhar olan kmil insand r. d) Yaratthn Sebebi : Allah, alemi isimlerinin zuhuru iin yaratmtr. Zira makdursuz Kadir, r zks z Rezzk, merhumsuz Rahim, etkisi atlete u ram hakikatlerden ibaret kal r.`b Muhyiddin ibn Arabrnin fikriyat zet olarak belli ba l u noktalarda toplanr: aa) Onun d ncesi idealist panteizmdir. Yani ideal bir birlik kabul eder ki bu da vdid- Hakk'dr. Bu ideal birlik eyadan mstakil olan, eyaya nfz eden, sonradan okluk halinde ortaya kan varlktr. Idealist panteizmin, z dd, natralist panteizmdir. bb) Muhyiddin ibn Arahrye gre, e ya yoklukta sabittir. Yani yokluk dahi mevcudiyettir. cc) Hakk-halk sentezi. Muhyiddin ibn Arabrye gre, vacibin varl halkn (yaratmann) sabit oluuna baldr. Bunlar birbirine muhtat r. Yani Allah yaratma ile kimdir. Fakat yarad l da Allahla kimdir. Yaradan, ile yaradlamn ayni olmas buradan kar. nk Allah yaratma fiilidir ve lem bunun tezahrdr. Fakat bu nokta Muhyiddin ibn Arabrnin sistemini esasl mkiller iinde brakr. dd) Sbjektif bilgi: Allah'n hakikati bilinemez. Fakat e yann da hakikati bilinemez. nk onlar gayb alemine aittir. Ve idraklerimizi aarlar. Ancak biz kendi kendimizi (nefs) bikbiliriz. tibari emirler yani glgelerden ibaret olan e yanin bilgisi hakiki de ildir. u halde vastasz ve yaplmadan bildiimiz biricik ey nefs hakkndaki bilgimizdir. 262 n kk nshas olmak bakmndan, kendini bilmekFaktins,vrl varh bilmek demektir. Bu suretle kk lemden byk leme intikal ederiz. B . IMAM-I RABBANI ve VAHDET- UHD a) Hayat: mam- Rabbani, Ekber ah'!' ilk gnlerinde Sirhind'de, 1563 tarihinde dnyaya geldi. Kk ya lardan itibaren islami ilimleri tahsile
261 Hilmi Ziya lken, islm Dncesi, stanbul 1946, sh. 156, 157; Sleyman Hayri Bolay, Trkiye'de Ruhu ve Maddeci Gr n Mcadelesi, stanbul 1975, sh.: 254-265. 262 Hilmi Ziya tIken, slam Dncesi, sh.: 172-3.

106

koyuldu. stad, babas eyh Abdulehad idi. Yirmi ya na varmadan islmi sahadaki filmlerde iczet sahibi oldu. Bir sufi olan babas ndan Sbriyye-i itiyye ile Suhreverdiyye tasavvuf disiplinlerini alm t. Kadiriyye yolunu eyh Kahnali vas tasyla elde eden mam- Rabbani, bu disiplinlerin ne 'esiyle nebf bir halde Hace Baki Billah- Kabl vastas yla Nakbendilie girdi. Ruh dnyasnn enginlii, sebebiyle bu sufi ekollerle tatmin sahas bulamaynca veysilik yolu ile daha ileri manevi kemlta ula ma arelerii aratrd . Bu kabiliyet ve istidad geni liinin hemen farkna varan eyhi Hace Baki Billah-i Kabl, taliblerin terbiye i ini ona havale etti. Imam- Rabbani sufilikle slam aras nda iyice zayflamaya yz tutmu ba glendirmek ve ikisini bir vcud haline getirmek iin byk aba sarfetti. Onun bu tasavvuf': disiplini, ki iliini. etkisiyle Hindistanda sr'atle yaylm ve hatta devlet riclinin o unu kendine rm etmi ti. Ancak bu aniden zirveye t rman, bir takm hasetilerin harekete gemesine sebep olmutu. Hkmdar Nureddin Cihangir'e yap lan ispiyonlarla hapse girmesine sebep oldular 263 Hilkmdarm olu h Cihan kurtarmak istediyse de, Imam- Rabbani hkmdara tahiyye secdesini yapmaktan iddetle kamd iin yla yakn bir sre hapis hayat yaad . Gwalior ehrindeki bu hapis hayatn, mam- Rabbani Mektubt'taki ekliyle u ekilde dile getirir: "... Sultan (Cihangir) taraf ndan vaki olan engele gelince, bu durumu aziz ve an sahibi Mevl'nn rzasna alan bir pencere olarak gryorum. Bilhassa bu eki meli gnlerde, yap lan bu muameleler kciptir. Bu tefrika gnlerinde bunlar, "264 Yani bu hapis Imam- Rabbani bir nazdr, ivedir, mltafedir iin bir ltuf, Allah r zasma alan bir yoldur. yla yakn hapis hayatndan sonra Hkmdar Cihangir onu affetti. Hayat nn sonuna kadar hkmdara islmi telkinlerde bulunan mam- Rabbani 1624 senesinde vefat etti. Mezar Sirhind'dedir,65 b) Vandet-i uhd Miiceddidiyye'nin en byk temsilcisi Imam- Rabbni, vandet-i vcuda kar karak vandet-i ulrd'u mdafaa etmi tir. mam- Rabbani, mridin ilahi varl k iinde erimesine kar km , Allah ve
263 Aziz Ahmad, Studies in Islamie Culture in the Indian Environment, London 1966, sh.: 182. 264 Imam-1 Rabbant, Mektbat, e. III. Mektup: 490.

107

Mem; Allah ve insan ikili inin devam etti ini mdafaa etmitir. Bu ikiligin kalkarak Allah-lem birli inin hasl olmas son merhale olarak kabul edilmi ve buna da vandet-i vdid denilmi ise de, bizzat mam- Rabbani, Muhyiddin ibn Ara.brnin btn bilgilerinin inceliklerini olduu gibi kendisine gsterdiklerini, onun ade n (yokluk) dedii Zati tecelli ile ereflendirdiklerini syler. Ona gre Yce Allah' n bu alemde sz edilen ekilde hi bir mnasebeti yoktur. Yce Allah her eyi ihatas ve yaknl zat ile de il ilmi iledir. Allah kemmiyetsiz ve keyfiyetsiz olduu halde, lem ba tanba a kemm.iyet ve keyfiyetten ibrettir. Kadim, hadisin, Vcib mmkinin ayn olamaz. Yarat klar, Yaratan' n isim ve sfatlarnn grnme vas tasdrlar. 266 Imam-1 Rabbani, vaktiyle mutasavv f Semnanrnin Fergani'ye kar yapt tenkidi yeniden ele ald . Onlar inki af ettirerek kendi sistemini kurdu. Semnani vandet-i viicad'un bir vecd ve sekr hali olduunu ve eyamn. Allah'la bir grnmesinin, salikde ilk zamanlarda meydana kan ruhi halden ba ka bir ey olmadn iddia ediyordu. Imam-1 Rabbanrye gre de panteizm bir hatad r. Alen asla tek prensibe irc edilemez. E er O, bize bazan 'bir' gibi grnyorsa, bu, isti rak halindeki tek fikircili in haricile mesinden baka birey de ildir ki buna vandet-i uhud yani grmek denir. Fakat bu hal getikten sonra ayr lemler meydana kar.267

C . MAM-I RABBANI LE MUHY DDN !BN ARABI ARASINDA MUK AXESE a) Birletikleri Noktalar: aa) Lataayyun ve taayyun lemlerinin ayr l . bl) Ilahi varlk mutlak varlktr. u mnda ki, alemin varlii izafi varhktr, fakat yok de ildir. cc) Byk ve kk lem, emir ve halk, lem-i misal, yenieflatuncu urc, tecelli, ruhun mcerred olmas gibi telakkilerde Imam- Rabbani Muhyiddin ibn Arabi ile beraberdir. 268
265 Kasm Kufral, Nakbendili in Kurulu u ve Yayl (st. tni. Edebiyat Fak. bas tmam doktora tezi), stanbul 1949, sh.: 84. 266 S. Hayri Bolay, Felsefi Doktrinler Szl , sh.: 282-3. 267 H. Ziya Ulken, slam Dncesi, sh.: 186. 268 H. Ziya 1.11ken, a.g.e., sh. :186.

108

b) Ayrldiklan Noktalar: aa) Muhyiddin ibn Arabrye gre Zt ve viictid ayn dr. imam- Rabbanrye gre vcd Zattan ayr dr ve ilk yaratlan ey odur. bb) Muhyiddin ibn Arabrye gre, s fatlar Zatn ayndr mam- Rabbanrye gre s fatlar zttan ayr dr ve kat lm (zid) viic'd ile d ta mevcutturlar. S fatlar Zat' n glgeleridirler. cc) Muhyiddin ibn Arabryc gre, lem s fatlarm beliri %e meydana kndan ibarettir. mam- Rabbanrye gre lem, s fatlarm beliri ve meydana kndan de il, ancak sfatlarm glgelerinin beliriinden ibarettir. dd) Muhyiddin-i Arabrye gre, 'Mem hayldir, ancak Allah vard r. Yani Allah lemdir. mam- Rabbanrye gre 'Mem hayal de ildir. nk byle kabul etmek, lemin objektif realitesini, ayn zamanda da Allah'n ibd' sfatn inkr etmek olur. Sonra e er Mem haylden ibaretse o yok, tasavvurlarm z var demektir. Bu takdirde de tasavvurlarn nz kaldrldnda onun da yok olmas lazm gelir. Daha sonra 'Meme, Allah' n varlna kyasla hayldir deniyorsa, o zaman da ailem Allah olamaz. nk Allah mutlak ve zorunlu, Mem ise mmkn ve geicidir. ee) Muhyiddin ibn Arabrye gre, lem glgedir. Fakat asl n, yani Allah'n kendisidir. iman - Rabbani'ye gre de alemi glgedir, ama bu glge asln kendisi de il asldan baka olan bir eydir ve asln kendisine bahettii ved ile dta kendi nefsinde mevcuttur. ff) Muhyiddin ibn Arabrye gre, a'yan- sbite vcdla memitir. Binaenaleyh Mem yok, ancak Allah vardr. mam- Rabbanrye gre, bu do ru de ildir. Zira bu takdirde hayalden ibret olan bir varlk hakiki varl nasl smrlandrabilir. gg) Muhyiddin ibn Arabrye gre Allah bir bak mdan da lemin te sinde ve stndedir. Bu itibarla hakikat tenzih ve te bih arasn birletirmektedir. mam- Rabbanrye gre, Allah lemlerden ganidir, bu sebeple Onu her hal ve surette tenzil etmek gerekir. hh) Muhyiddin ibn Arabrye gre, Allah'n alemde ve onun objelerinde tecellisi 'an' dadr. mam- Rabbanrye gre sreklidir. n) Muhyiddin ibn Arabrye gre, viied bir ve o da s rf hayr olduundan dolay alemde ktlk ve iyilik denen eyler mutlak ve ha109

kiki deil, nisbi ve izafidir. mam- Rabbani'ye gre, vdd-adem terkibinden meydana gelmi olan bu lemin mahiyeti yokluk oldu undan ve kendi nefsinde de mevcut olmas bakmndan lem, btn ktlklerin kkdr, ktlk ve noksanl klar da hakikidir. 269 6. MEVLIN:A CELA.LEDDIN RUM Trk-Islam tasavvuf dnyas nn en tannm en messir ve en renkli simalarndan biri, Mevln Celleddin Rumi (606 /1209-672 /1273) dir. Yunus Emre'nin tasavvufta halk taraf ndan en gzel ekilde anla bp tannmasna mukabil, Mevln ayd nlar ve saray evresinde daha ok tannm ve anlalmtr. Yunus Emre, saf, basit, gsteri ten uzak, tabii, insanlara yahu Trke ile hitap edip onlar taraf ndan kabul grrken, Mevln, girift, felsefi ve batini n n dolu farsca nusralanyla daha ziyade saraya ve ayd n kesime hitap etmi ve fars kltrne hayranl k duyan evrelerde kabul grm tr. Mamafih, Trk halk mehur ve ulu bir kii, bir veli olarak onu ba rna basm , pek fazla ehemmiyet vermitir. Mevln Celleddin Rumi h 606 /1209 da Horasan'da Belh ehrinde domutur. Anne tarafndan sultan soyundan gelmektedir. Babas , Mevln do duu zaman sarayda grevlidir. Mevln iyi bak lm ve eitli ynlerden iyi yeti tirilmi bir ocuktu'. nk babas sarayda grevli ve mehur Sultanii'l-ulemdr. Mevln limler ve mutasavv flar arasnda ne v nema bulur. Dier ynden bizzat Mevln'mn babas tasavvufi hayat n iindedir. Mevln daha ya nda iken Feridddin Attar ona Esrarnme adl kitabn ithaf eder. Sarayda grevli iken Mevln'un ailesi hakk nda dedikodular karl r. evrilen e itli entikalar sonunda ailesi Ba dad'a siirlr. Ba dad'dan Mekke'ye gelen Mevln'nn ailesi bir mddet sonra Suriye'ye gider. Oradan Karaman ve Konya'ya gelip buraya yerle ir. Mevln Konya'da evlenir. Bu evlilikten iki ocuu olur. Bu ocuklardan biri me hur Sultan Veled'dir. Mevln tasavvufi ahsiyetini babas ndan ve dostu ems-i Tebrizi' den kazanr. karlan eitli dedikodular ve ekememezlik sonucunda Tebrizi h. 644 /1246'da ldrlr. Bundan sonra Mevln tasavvufi hayatn iine iyice gmlr.

Hususiyeti: Mevln Celleddin Rumi her gzel yarat k karsnda duygulanan, heyecanlanan hassas bir airdir. O, musiki konusunda da ok hassast r; nk musiki onu vecde ula trmaktadr. Bu yzden o,
269 Cavit Sunar, Vandet-i Suhd Vandet-i Vdul Meselesi, Ankara 1960, sh.: 92, 93.

110

iir ve musiki ile temsil edilir Bu derece duygulu, heyecanl ve hassas olmasndan dolay iirleri oturucu ve evklendiricidir. Tasavvufi iirleri daima temsil ve hikayelerle doludur. Duygulu ve hassas bir air ve mutasavvf olarak Mevlana'n n ok miiahhas, canl ve mahit bir zihniyeti vard r. iirleri canl ve zevkli hikayelerle ssldr, hatta tehlikeli akalar bile mevcuttur. Bu hususiyetiyle Mevlana ok iyi bir zihniyetin, okun bir akn ve cihanml bir eanayaknln timsalidir. Eserleri: Mesnevi, on y lda yazlm bir eserdir. 26.000 beyit ihtiva eder. Mevlana'nn hayat ve Mesnevi hakknda en teferruath bilgi Menak b- Sip ehs alar adh eserde bulunur. Mesnevi, Mevlana' nn mridlerinden Hsamettin elebi'nin iste iyle yazlm tr. Mesnevr nin ilk onsekiz beyitini bizzat Mevlana yazm ; dier beyitlerini o sylemi , Hsamettin elebi yazm tr. M. 1264 de yaz lmaya balanm , muhtelif zamanlarda kaleme al nmak suretiyle on y lda tamamlanm tr. Alt cilt olarak tertip edilmi bulunan Mesnevi, bir dzen ihtiva etmez. Bir fikir anlat lmak istenirken konudan konuya geilir. Bir hikaye iinde bir ba ka hikaye anlatlr. Hatta ayn hikayede konu anlar deiir; hatta batan vezin bile kaybolur. Belki on sene gibi uzun zamanda yazlm olmas bu dzensizliin sebebidir. Buna ra men, msralarda daima derin bir mana vard r. u beyit bunun en gzel numunesidir: "Ben kafiye d nrm, Sevgili bana der ki, Yzmden baka bir ey dnme." Mevlana bu ifade ile mann n nemli olduunu belirtmek ister. Mesnevi okuyucuya daima bir eyler vermek ister. Bunun iin mnasip hikayeler bulur; uygun gelen Kur'an k ssalar bu hikayeleri ssler; ou kere dndrc blular kendini gsterir; konuyu okuyucuya iyice aktarabilmek iin gln hatta a k sak hikayelerden faydalamhr. Her hikayenin, her nusrann altnda daima ahlaki bir kaide, Kur'ani bir mana bulundu undan mesneviye maz-i Kur'an (Kur'amn iyzii) denir. Verilmek istenen dini, ahlaki tasavvufi fikir e itli alardan okuyucuya takdim edilir; bu sebeple de me ai felsefesinin pek ok meseleleri, yarat l ve dnya telakkileri, me hur sufilerin menkibeleri sergilenir. Fikri ifade iin seilen keli relerin kulland, bu m sralarm ve beyitlerin kendi aralar ndaki ahenk ve ustal k bakmundan Mevlana'n n airlii deta bir dehadr. Onun tasavvuf felsefesinin btnne a k, gzellik, musiki ve sema hkimdir. Mevlana'nn bu estetik anlaynda,

111

ak ve gzellik, Allah'n bir yansmas ve tecellisidir; nk ona gre, btn varhklar Allah'tan sz eder. Bu a dan bn Arab' de oldu u gibi, Mevlana dncesinde de halk Hak't r. Herkesi ve her eyi kucaklayan fikriyat ile Mevlana, dinleri aan bir tasavvuf anlay sergiler. Onu vecde ula tran, bu Memden alp manevi Meme gnderen semadr. Bu geii Mevlana temsillerle dile getirmeye al r. Bu konudaki hissiyatm dile getirerek her eyde buldu u gzellie methiyede bulunur. Cemal sahibi Allah, gzel, ve yarat lm her ey gzeldir; varhklarm hepsi O'nun gzelliinden bireyler tar; bylece gzel deta Allah'la karmtr. Allah akm dile getiren m sralanyla dost ve arkada larna da seslenir; bylece dost ve arkada sevgisiyle Allah a k karr. Bu sebepledir ki, Mevlana'n n iirleri be er' aka da hizmet edebilecek zellik arzeder. Mela ni fikirleri benimseyen Mevlana, bu tarzdaki d nceleriyle yanl yorumlara meydan verir. Sema insanlar en kesif maddeden alr, btn gkleri aarak akl- klliye ula trr veya akl- klliye btn gkleri katettirerek insana indirir. Semann ulatrd vecdle ilahi olanla birlikte olurlar. Sema, tecellinin maddede ardarda gerekle en derecelerini gsterir. Sema'ya a lan sa el ilahi feyzi alr, yere a lan sol el de onu insanlara ve topra a verir. Yere basan sol aya , bedenini toprakla irtibatlar ve madde ile bu dnyadan ayrhnanm mmkn olmadm im.a ederken, ruhuyla dnerek sem:aya ilahi kaynaa ykselir, zira semn n meydana getirdi i sarmal e ri (helezon), ykselii temsil eder. Mevlana'nm raks ve musikiye ba hln.m, ems-i Tebrizi'n.in telkinlerinden kaynakland ileri srlr. Ayn kaynaklar ems'in ismaili oldu unu da eklerler.

7. ERZURUMLU IBRAHIM HAKKI


Trk toplumu islamiyeti kabulnden yzyl/num bana kadar, gerek mnada, iki trl etkinin tesirindedir: Bir taraftan okullar n, bilginlerin yani kitabi bir tesir, di er taraftan da bunlardan uzak e itli evre ve ki ilerin tesiri. Bylece de iki e it toplum yaps ortaya kmaktadr: Birinci etkinin alt nda daha ziyade kentlerde oturanlar, ikinci etkinin altnda ise, geni manada, kyllerdir. te bunlardan birincisinin temsilcilerinden olan Erzurumlu brahim Hakk, H. 1115 /18 Mays 1703 ylnda Hasankale'de do mutur.270
270 Marifetnme, s. 514.

112

Mutasavvf bir babann oludur. Bu nedenledir ki, brahim Hakk ' nn ocukluu ve genlik yllar tasavvuf" bir hayat ierisinde keram.etlerle sslemntir. Byle olunca brahim Hakk'nm kiilii bu tasavvuf' hayatn bir rn olarak ortaya kmaktadr. ocuklu undan itibaren bir eyhin yannda byyen, genli i boyunca ona hizmet eden ve nihayet kendisi eyh olarak eyhinin yerini alan brahim Hakk'nn tasavvull-din" hayat yannda, gene bu hayat n zorunlu ve doal bir sonucu olarak beliren d nce sistemi, gerekten olduka nemlidir. nk, onun Marifetnme sahibi Erzurumlu brahim Hakk olarak hret bulmasn salyan, Trk-Islam d nce tarihinde nemli bir yer tutmasma sebep olan gerek ki iliinde ortaya kan bu hayat tarzdr. Esasen bunun byle oldu unu kendisi eserlerinde sylemektedix.271 Eserleri: 1 Divn: Naz m eklinde, ilk eseridir. Trke olup 1754 de yazlmt r. Bu eserde Yunus'un etkileri sezilir. 2 Marifetnm e: 1766 da yaz lm ansiklopedik bir eser. 3 r f n i y y e: 1760 da dilde yaz lmtr. Trke, Arapa, Farsa... Batan 220. sayfaya kadar Arapa, 410. sayfaya kadar Farsa ve gerisi Trkedir. Hadis, yet ve byk mutasavv flarn szlerinden derlenmi , kymetli bir eserdir. 4 n s niyye : 1762-63 y lnda dilde yaz lm , Allah' in birliini ifade eden iirler toplulu u. 722. sahife 5 Mecm t'l-Meani; 1764 de yaz lmtr, inde " ifa's-Sudr", "Uzletnne", "Ikbalnme", "Vasiyetname", "lfetii'lKulb", "Tarik- Nakbendiyye" ve "Hsnl-Arifin", "Mir'tii'l-Kevney-n", "Klt- Can", "N - Can", "Tezkiretii'l-Ahl ab fi Menkibi Kutbil-Aktb" adl risaleleri vardr. 6 Tuhfet'l-Kirm: 1766 da Arapa ve Farsa olarak yazlm derleme bir eserdir. 7 Nuh b et 'l-K elm: 1768 de dilde yaz lm , Marifetnme ve MecmuAtl-Meani'd.en derlenmi tir. 8 Me riku'l-Yh: 1771 de dilde yaz lmtr. Insaniyye ve yz (100) ayr kitaptan derlenmi tir.
271 Kr. Ma., s. 516.

113

9 S e fin et ' n Nh min Vridati'l-Fth: 1773 de Mecmutii'l-Meniden derlenmi tir. 10 K en z 'l- F t h: 1020 beytten meydana gelmi ve 1774 de Arapa ve Trke olarak yaz lmtr. 11 D e f net'r- R f h : 1775 de dilde yaz lmtr. Mecnutl- Meni'den derlenmi tir. ierisinde "Cilii'l-Kulb", " nsan-Kamil"," Kitbl-Alerc.", "Mektubu's-S rr", "Rznme", "Nefyl-Vcel", "Vandetume" ve "Teferrenme" adli risaleleri vard r. 12 R hu' -S ur h: 1776 da yaz lm ve llhinme'den derlenmi Trke bir eserdir. 13 1 f et ii ' 1 - E n : 1776 da Marifetnn e'den derlenerek Arapa olarak yaz lmtr. 14 U r v e t 1- slam : 1777 de Arapa ve Trke olarak Marifetnme'den derlenmi tir. 15 Hey'et'l- sl m: Astronomi ile ilgili Arapa bir eserdir. Son 10 kitaptan be i eriat ilimlerine aittir. Gene bu 10 kitaptan adlarnn sonu "he" ile bitenler pozitif ilimlere ve sonu "rnim" ile bitenler eriata aittir. Ayrca 17 kk risalesi vard r. Tasavvufi hayat ona u temel ilkeyi vermi tir: "Hilkat-i lem ve ademden maksad- aksa ve matlub- la marifet-i Mevld r". 272 Manifet-i Merl yani Allah' bilme ise, dier ilnlerin bilinmesine ba ldr. Astronomi'den psikolojiye kadar. brahim Hakk'mn ald gerek e itim, onu bu ekilde dnmeye ynelmektedir. Marifetnrne'deki soyut ilimlerden somut ilimlere do ru olan ykseli -yani aritnetik, geometri, mineroloji, botanik, zooloji ve anatomiye do ru- brahim Hakk'y tekrar soyut bir ilme ulatrr. Bu, insan psikolojisi, yani tasavvuftur. Onun zerine ne nle eildii konu budur. Fakat bu ilim de Allah bilgisi iin bir arat r. O halde gaye metafizik bir varl n bilinmesidir. Yani eksen, marifet-i Mevldr. Btn di er ilimler -yani felsefe, kelm, matematik, co rafya, biyoloji anatomi ve psikoloji - bu amaca ula mak iin basamaklardr.
272 Ma. s. 2.

114

Nasl Frbi ve Ilmi Sina felsefesinde, nefisler ilk Bir (Allah)den sudar ederek derece derece Faal Ak l'a kadar iniyorlarsa ve insan e itli uygulamalarla nasl Faal Akl ile iliki kurabiliyorsa, benzer bir ini ve k , Erzurumlu brahim Hakk'da da vardr. Onun ruhlarn, kayna hakknda fikirleri de baz farklarla buna benzer ekildedir. Onda lemin yaratl yledir: "Allah bir iken bilinm.eyi istemi ve hereyden nce bir cevher yarat ntr. Veya kendi nurundan latif bir cevher var etmitir. Buna Cevher-i Evvel veya Niir- Muhammedi, Levh-i Mahfz, Akl-t Klli veya Rh- izafi denir. Bu, ruhlar n ve cesetlerin ba langcdr. Allah bu cevhere bir bakm , o da hayas ndan eriyip su gibi akm ve onun z stne kmtr. te bu zden, nce Nefs-i KUM yarat lm , sonra da meleklerin. peygamberlerin, evliyan n, ariflerin, bidlerin, m'minlerin, kfirlerin, cinlerin, eytanlarn, hayvanlarn, nebatlarm ve tabaynn ruhlar srasyla varat lmtr. 273 Nr- Ilahi ehadiyyet (birlik) mertebesinden iner ve en son gene oraya kar. lk k klli akl, son kmil insandr. brahim Hakk'dan dinleyelim: "Vcudu san akl- klli'den ukll-u tis'a'ya ve oradan nffis- tis'a'ya ve onlardan eflak- tis'a'ya ve onlardan tabay - erbaaya ve onlardan anas r- erbaaya t Mke gelinceye dek mecmua- tarih-i meb d e'dir ve hkdan mdene ve ondan nebata ve ondan hayvana ve ondan insana ve ondan insan- kanile gelinceye dek bunlar n cmlesi tarik- m e d 'dr, Pes nar- ilahi ve feyz-i namtenahi nertebe-i ehadiyyetden ukill zere ve onlardan nflis zere ve onlardan eflak zere ve onlardan tabay zere ve onlardan anas r ve hk zere nazil ve fyiz olur ki bunamebde-i kavs- nzl dahi derler ve ba'de hakden madene ve ondan hayvana ve ondan insan.-1 kmile su'ad ve rucu' edip insan- kmilden Hakk a vasl olur... buna mei:it' ve kav s - i u r c dahil derler'. 274
'

Grlyor ki biri felsefi- di eri tasavvufi iki aklamann yakmla mas ortadad r. Marifethame'yi k saca tan tmak istersek diyebiliriz ki; o pek ok ilimlerden bahseden ansiklopedik bir eserdir. Yazar onu 400 kitaptan faydalanmak suretiyle yazd n kaydetmektedir. O tasavvuf!, felsefi, kelami bilgilerle manevi ilimler kitab olduu kadar da anatomi, co rafya, mineroloji, bilgileriyle de pozitif ilimler kitab dr. Manevi ilimlerde onun en ok zerinde durdu u konu, insan psikolojisi ve insann
273 Ma. s. 5. 274 Ma. s. 28.

115

yaratcs ile ilikisidir. Burada ona hareketi veren (muharrik) Hz. Peygamberin u hadisidir; "men arafe nefseh fekad arafe Rabbeh (nefsini bilen Rabbini bilir)." LkjP
j.eip

O halde nce bu psikolojiyi ve insann yaratcsyla ilikisini sa layacak maddi ve manevi yntemleri ve kavramlar grelim. Bu konuda nce kavramlarm muhtevalar n, daha sonra bunlara ula mak iin uygulanacak yntemleri grmek, nce eri ilecek amacn tesbiti, daha sonra bu hedefe varabilmek iin yap lacak ah malarn bilinmesi ynnden faydaldr. brahim Hakk'ya gre Allah bilgisi (marifet-i Mevl) ve Allah sevgisinin (muhabbet-i Mevl) yeri, btn hareketlerin kendinden kt veya emir ve komuta edildi i insan varlnn hayat merkezi kalbtir. 275 Buna gre, her iki kavramdan nce brahim Hakk iin kalb nedir ksaca grelim: Tpk kendisinden ncekiler gibi Erzurumlu brahim Hakk da kalbe eitli adlar verir: Ruh, gnl ve akl- med. 276 Kalbin cevheri akldr. nsan iin en iyi dost olan ak l, ilhi nurdan gelir ve gene oraya dnecektir. 277 eyhim.izin kitab nda kaydetti i bir hadise gre, Allah akldan daha fazla sevdi i bir ey yaratmam tr. Bunun iin akl ruhun esas kaynadr. O, nefs-i izafi, akl- klli, nur- Muhammed ve ak-t ilahidir, ki her eyi kuatr. 278 Kalb konusunda brahim Hakk , Gazzalrnin gr lerine sahiptir: Kalbin iki kap s vardr, Biri levh-i muhfuz olan lem- mekkat'a, di eri lem-i m ahede veya lem-i muhsus olan bu Meme alr. 279 E er verilen temel eler belirli bir yntem erevesinde uygulan rsa kalb e275 Ma. s. 227. 276 Gazzali ve en-Nuri, kalbe u adlar veriyorlard : Ruh, nefs ve ak l. Kr : Jabre (F.) La Notion de Certitude Selon Ghazzali, Paris 1968, S. 185 Nwyia (Paul), Exegeses Coraniques et Langage Mystique. Beyrut 1972, S. 35. 277 Ma. s. 228. 278 Ma. s. 280. Bir aklamaya gre, ak l, hfz, fehm ve ilim kalbde beraberce bulunurlar ve onunla bir btn meydana getirirler. 278 Kr . Ma. s. 287, 453; Jabre, a.g.e., s. 184; Tasavvufun organ beyin deil fakat marifetullah ile insan varl nn uzla t , uyutuu kalbdir. D nce ile kavranamayan bu merkezin dnda, her idrak eylemi nesnenin tabiat ndan ayr olarak ortaya kar. Onun iin yalnz kalbde insan bildi i eydir ve gene yalnz orada ne oldu unu bilir. (Kr . Abd al-Kerim al-Jili, nsan- Kamil, frans zca tere. T. Burekhardt, Alger 1953, s. 2).

116

itli merhalelerden geerek gayb eikmini mahade edebilir. Orada Allah'n gzelliini grerek akla dolu bir halde, zaman ve mekndan karak yarat klardan ayr lr,280 . eyhimiz, Gazzalrnin de syledi i gibi,281 her kalbin yarat l gere i (bi'l-ftra) derin gerekleri (hakeiy k) tanmaya yetenekli olduunu syler. Kalb bu zelli i ile dier yaratklardan ayrlr, bu Allah'n sz,

j~.11 jP ;i;twh t,. ii .)T 4;1


,

JP

yani "Biz emaneti, gklere, arza ve da lara teklif ettik de onlar bunu yklenmekten ekindiler; ondan korktular da insan onu yklendi" 282 iyetini ima etmektedir. Kalb sezgi ve ilahi tecellinin organ dr; ltif olan gere inde, kiisel btn ekilleri geen cevherin bulundu u yerdir. Kalbin veya nefsin geirdi i merhaleler sonucunda ula abilece i dereceleri tesbit etme ynnde Erzurumlu brahim Ilakk'mn Mem anlaym ekillendirmek yerinde olacakt r. Di er baz hususlar gibi, Gazzalrden esinlenmi olduuna inandmz lem dereceleri Marifetnme'de yle sralanmaktad r:

a) Alem-i Mallni: Dier adlaryla eilem-i m, eilem-i lahtt, lem-i cebertt (yani manalar veya ryalar alemi, mutlak gizlilik alemi, ilahi
tabiat veya ulhiyet alemi, en yksek gllk veya ilahi kudret alemi): Bu, lemlerin en yksek derecesidir, baz kere tilem-i Erveh'ia ayndr.

b) ilem-i Ervfl, lem-i melektit, 283 /em-i gayb284 (yani ruhlar alemi, Allah'n sonsuz hakimiyetinin alemi, gizlilik alemi): Bu alemlerin orta derecesidir. Orada melekler, ak llar, nefisler bulunur. Kalb sonsuz olan bu lemden yalnz ok kk bir paras n alglayabilir.
280 Ma. S. 295. Yahya b. Muaz' n dedii gibi yer yuvarla ma ait uzaklklar ayakla kat edildii halde br leme ait sahalar n almas kalb ile gerekle mektedir. (Dermenghem (G), Vies dee Saints Musulmans, Paris, s. 189. 281 Jabre, a.g.e., s. 181; Yine Bkz. Nwyia, a.g.e., s. 324. 282 el-Ahzab, 72. 283 Melekilt kelimesi Kur'an'da u srelerde gemektedir. En'am, 75, Mii'minun, 184. Yasin 83.

117

c) Alem-i Misal, lem-i haydi (simgeler ve hayal alemi): A a derece; birincisi ruhi oldu u kadar da maddi ve ekli bir lemdir kincisi ise mutlak bir hayal alemidir. Berzah alemi veya soyut kavramlar alemidir.

d) lem-i Eesm, lem-i ahadet, lem-i eflak, lem-i encm, lem-i ansr (yani cesetler tecrbe, semalar, basit cisimler alemi).
A.malar m zi tatmin etmekten uzak olan bu lem iki k smdan meydana gelir: Biri lem-i melekta ait blm ki, orada ar , krsi ve yedi gk bulunur ve lem-i ulvi, olarak adlandrlr; di eri deney alemine ait basit cisimlerin bulunduu lem-i kevn ve fesd (yani olu ve bozulu lar alemi)dr. 285

Marifet-i Mevl: Allah bilgisi kalbte bulunur, sevgi ile alakal zevke ait bir bilgidir. nk bu bilgi insan aka gtrn O halde Allah bilgisi ve ak arasnda birbirini tamamlayan bir iliki vardr.
Allah' tanma veya bilme dier ilimlere yani kainat tanmasna ve insann kendisini bilmesine ba ldr. Kendini tanyan insan kainat da tanyabilir. nsan., macrocosme byk Mem olan kainata oranla microcosme kk alem de il midir? O halde insan kendisini d nerek ve bilerek Allah' n! tanyabilir. 286 Fakat Allah, kendisini tan mlamada bize en byk k lavuzdur. O, bize Kendini tantmazsa yani kendini tan ma, bilme yetkisini bize vermezse, bizim O'nu tan mamz mmkn olmayacakt r.287 Erzurumlu brahim Hakk'ya gre rif, bid, zhid ve kilden stndr. ok z olarak verdi imiz bu bilgiler Gazzali'den esinlenmi tir. 288

Muhabbet-i Mevl: Allah' tanma bilgisinden (Marifet-i Mevla)


ayrlmas mmkn olmayan Allah a k, dini evk ve bilgi arasnda bir eit aracdr. Allah sevgisi, (...1.1t ,-. J...) ayetinde

284 Kur'an'da birok nyetlerde rastlanan bu kelime e itli manalarda tefsir edilmektedir. (Bkz. Nwyia, a.g.e., s. 39). 285 Bkz. Ma. s. 5, 301. 286 Ma. s. 387. 287 Arnaldez (Roger), "La Mystique Musulmane" La Mystque Paris 1965 (D.D.B. s. 578, Gardet-Anawati G. Mystique Musulrnan, J. Virin Paris 1968, s. 142 (Ayni dergide makale). 288 Kr . Jabre, a.g.e., s. 145-146 .d.

1)8

belirtildii gibi imandan ileri gelmektedir: " man eden kiwselerin Allah'a olan sevgisi ise daha kuvvetli ve daha devaml dr."289 brahim Hakk'ya gre a klanmas imkansz bir sr olan Allah ak, grnmeyen manevi bir mir olup Allah'a itaat etmek, O'ndan baka her eyi unutmak ve kendi insani s fatlarn O'nun sfatlarnda yok etmektir. brahim Hakk , gibi, her kan-ni insan Allah a kna ait szleri akla kavuturmak isteyerek, onu, kendi tarz na gre belirtir ve kendi zevkinin kiisel tecrbelerine gre onun zelliklerini a klar. brahim Hakk gerek Allah sevgisinin kulu, dnya arzular ndan uzaklatrp, sadece Allah'la me gul edeceini syler. Gerekte a k, korku deildir; nk ( Z31 .) "...Allah kullarna kar yumuak ve nerhametlidir." (Kur'an, Bakara, 143) Ancak, Allah a k , tpk kullarmn tecrbelerinin derecesi gibi, derecelenmektedir ve eitli isimler almaktad r. Allah dncesi ve Allah ak, kulu bu sevgiye lay k olmaya zorlar. Allah ak kiiye ahlaki bir dinamizm verir ki, bununla ki i ehit olmay gze alarak lme kar bir nevi zafer kazan r. eyhimiz Allah a knn eit olduunu syler: a) Muhabbet-i zat: yani Allah btn varl klar-1n yarat cs olduuna gre zat n sevme, b) Muhabbet-i sfat: Yani Allah' n Cemal, Celal gibi sfatlarm sevmek, e) Muhabbet-i s: Yani Allah' n yaratt eserleri onun eserleri olarak sevmek.290 brahim Hakk, akn am zerindeki psikolojik belirtilerini de (indices psychologiques) aklar. Ak korka cesur, kat p hogrl, cinriyi cmert v.b. yapar. Ahlak Felsefesi Erzurumlu brahim Hakk'da ahlak, toplulu u btnyle iine alr, ve nce Allahla kul aras ndaki davram larla balar. Kulun Rabbine kar davranlar tasavvufi ve itaatkr bir ehre arz eder. Kul daima Allah'n huzurundad r: Hareketleri de Rabbine kar olan hareketlerdir. retmen ve renci ilikileri onun ahlak anlay nda nemlidir.
239 Bakara, 165. 290 Ma., s. 406 v.d.

119

retmen, 1 Zorluk ve mkllere katlanmal , 2 Sessizlii temin etmeli, 3 Hakim ve selim olmal , 4 Ar ba l olmal, 5 Slin, Binmi kafaya sahip olmal, 6 Alay ve akay terketmeli, 7 renciye yumuak davranmal , 8 Zayf ve aciz renciye sab rla davranmal, 9 Gzel szlerle yola getirmeli, 10 Soru soran azarlamamah, 11 Sorular dikkatle dinlemeli, 12 Soruyu anlad ktan sonra cevap vermeli, 13 Mazereti kabul etmeli, 14 Do ruyu kabul etmeli, 15 Zararl bilgilerden renciyi korumaldr. renci , 9 1 - renci retmenin e selm vermeli, ayakta durmand r, 2 retmenin izniyle oturmal, 3 Edepli olmal,4 retmenin kar snda az konumal , 5 Sorulmadka sylernemeli, 6 gretmenden izin isteyerek soru sormal , 7 Ba kalarnn fikrini ileri srerek itiraz etmemeli, 8 Sorularla retmenden bilgili olduunu gstermemeli, 9 retmenin karsnda bakasnn kulana gizli sz sylememeli, 10 Ban nne e ip bakalarna iltifatta bulunmama'', 11 retmenin skldn ve yorulduunu grnce susmal , 12 retmen girip ktka aya a kalkm.al , 13 Ona saygda kusur etmemelidir. Aile ilikileri, ocuk anne, babasiyle sohbet edip, gr rken onlara sayg da kusur etmeyip davranlarn onlarn isteklerine gre ayarlamal dr. Onlara gzel szlerle muamele etmelidir. I lerini yapp rzalarn kazanmaldr. Aile ierisinde daha evlilikte ba layan mnasebetlerde e ler birbirlerine anlayh davranmaldrlar. Meydana kabilecek kusur ve hatalar affedilmeli ve tekrarlar na meydan verilmemelidir. Eve geli ve gidite davran larn mutlu ve gzel tezahrleri olmal dr. E lerde sadakat esast r. Yard mlama ve iyi muamele mutlulu un sebebleridir. Kadn kocasnn, koca da kar snn haklarna riayet etmek zorundadrlar. Baba ocuklar na kar psikolojik ve pedagojik ilkeler do rultusunda davranmaldr. Onlarn yetitirilmeleri ve terbiyeleri hep bu ereve iinde gerekle tirilmelidir. Aile reisi hizmetilerine davran larnda ll olacak, onlar kendi ocuklar ndan ayr kabul etmemeye al acaktr. 120

Ibrahim Hakk'da ahlak, nce fertten ba layarak toplumun d a doru her devresinde incelenir. Akrabalarla olan mnasebetler ve bunlar n yapl ekli brahim Hakkfnm ahlak anlay nn bir blmn meydana getirir. Sevgi ve saygnn temel oldu u bu mnasebetler ba lar kuvvetlendirecektir. Toplumu ayakta tutma ynnde bu sosyal davran larn nemi elbette byktr. Tpk akrabalarla oldu u gibi komularla da ilikiler sevgi, sayg, dayanmaya baldr. Aile iindeki mutluluk, kom uluk mnasebetleriyle devam ettirilmelidir. Kendi hak ve hrriyetlerimiz kadar kom ularnkini de dnmeli ve hogryle davram larmz ayarlamalyz. brahim Hakk'mn ahlak felsefesinde, arkada ve dostlarla olan ilikiler de nemlidir. nk ki inin ahlaki ynden geli mesinde arkada larn rolnn nemi tart lmaz bir gerektir. O halde, arkada ve dost seimi nemli bir meseledir. Bu sebeble dost ve arkada , akll, gzel huylu, hatalar m dzeltebilen, kanaatkar, do ru olmaldr. Dostlar eitli konularda beraberlik ve ortakl k kurmal, kendisine yap lmas istenilen davran lar dosta da yap lmaldr. Toplum iindeki kltr ynnden farkl kiilerle ilikilerde dikkatli davranmaldr. Dini, insani de erler basit karlara kar korunmaldr. Cahillerle sohbetlerden mmkn oldu u kadar kanlmaldr. Toplant larda davran lara dikkat edilmeli, kendini vmemeli, sade yaamaldr. nsanlar kendi seviyesinde ki ilerle akalamal, kk dnemeye dikkat etmelidirler. Bilginlerin davranlar hakknda brahim Hakk, Imam- Azam Ebu Hanife'nin mam Ebu Yusuf'a verdi i nasihatlar tekrarlayarak bu ekilde davranlmas gere i zerinde durur. Veliler ve eyhlerin davranlar onun ahlak anlaynn son blmn meydana getirir. Bu ise phesiz Hz. Peygamberin davran larna benzer bir ekilde olacaktr. Kibir, riya, hret ve dnya karlarmdan uzak sevgi ve efkat zerine kurulmu davranlar topluluu...

121

IV BLM TASAVVUK ISTILAHLAR

Bast: 'dan tremi tir. Yaymak, sermek, d emek manalarma gelir. Havf ve ree halinden sonra u ramlan bir haldir. Kabz haline benzer, belki ondan biraz daha iddetlidir. 291 Kabz halinden hemen sonra gelir. Kabz halinde g s kafesinin sktrld ve darald barsaldarn deta birbirine geti i hissedildii halde, bast hali bunlardan kurtulu , alma ve hafifleme halidir. Kabz halinin iddetine e it olarak bast hali de aksi ynde bir iddet gsterir. Tasavvuf kitaplar hakikat ehlinin kabz ve bast hallerinden Allah'a s ndklarn ifade ederler. Bek: ,s - .3 - y 'den tremi tir. Kalmak, durmak, eski halinde kalma, srmek, devam etmek, baki olmak manalarma gelir. Fena sznn insandaki kt s fatlarn yok olmasna i aret etmesi gibi, bek sz de insanda gzel huylarm ortaya kmas ve bunlarn devam etmesine de'alet eder. Mutasavv flar bek szn o unlukla "tehalluk- bi-ahlkillh" (Allah'n ahlakyla ahlaldanmak) ifadesi eklinde anlamlardr.

- y 'den tremi tir. Kar lamak, ans zn olmak, yakaBevsdih: lanmak manalarma gelir. Ne 'e ve hzn meydana karan ve gaybden anszn kalbe geleni ani ve a k ilhamdr. Bu'd: - den tremitir. Uzak olmak manasmad r. Kurb'm Allah'a yaknlam.ak, Allah'n ok sevdi i insan haline gelmek olmasna mukabil Allah' n emirlerine kar karak kirleamek, O'na itaat etmemek suretiyle uzakla mak demektir. Mutasavv flar "kul halktan uzaklamadka Hakka yakn olamaz" demi lerdir. Masiva (Allah'tan baka eyler)'ya dahuak, Allah'tan uzakla mak (bu'd) olarak telakki edilir.
291 Bka. Kur'in- Kerim, Bakara (2), 245,

123

Cem': Ldan tremitir. ( nsanlar) toplanp birikmek manasmdadr. Insann kulluk vazifelerini yerine getirmesi fark ad m ahrken, Allah Tel'nn kulluk gereklerinin yerine getirilmesine kar lk bu insann kalbine verdi i mn, ma'rifet, ltuf ve ihsan halleri cem' adn alr. Kulda cem' ve fark hallerinin ikisinin de bulunmas arttr. Fakr: J - .3 - Js'dan tremi tir. Mal gitmek, fakir olmak mnlarn a gelir. Fakr, mevcut olan kaybetmemek iin mevcut olmayan taleb etmemektir. Farzlar yerine getirmekten aciz kalma korkusu olmad ka rzk iste inde bulunmamak demektir. Mutasavv flar, "ihtiyalar olsa bile bakalarn kendilerine tercih ederler" (Ha r /9) yetinin bu tarz bir fakr anlay na dellet etti ini ve bu hususun bir eye sahip olmamak, o eye sahip olunduu zaman da onun senin olmad nn idrakine varmandr, demilerdir. Hatta, bunu kuvvetlendirmek iin Hz. Pey gamber'den rivayet edildi i sylenen "el-fakru fahri" (fakirlik v iind m bir haldir) hadisini s k sk kullanrlar. Fark: .3 js'dan tremi tir. Iki ey arasn ayrmak mnsmadr. Cemden sonra gelen tefrika hali, hazlarla ilgili olarak kul ile kayg lar arasndaki farkn grlmesi, kul ile zevk ve menfaatlerinin aras ndaki farkn mahede edilmesi demektir. Bylece kul kendisiyle nefsi aras ndaki fark grmekte amel ve hareketlerinin nefsi iin yap lm olmadn idrak etmektir. Fen: cs - - den tremi tir. Bir ey tkenmek, yok olmak mansmadr. Fen, stlhta insann kt sfatlardan kurtulmas hali olup nefsani haz ve arzularm n yok olmas demektir. Kulun daima iinde kendini yok etti i varlkla megul olmas sebebiyle eyadan tamamen yok olmas halidir.292 Firaset: -- J - den tremi tir. Gr , tahmin ve anlamada, dikkatli dnp isabet etme demektir. Mutasavv flar, bu ifadeyi gaybm grlmesine, yakinin mk efesine, isabetli gr lere, kalblerine doan samimi hislere, dini tefekkrn sonucunda ortaya kan akl hiikiimlere ve nail olunan makamlara hamlederler. Galehe: y - J - L' den tremi tir. Birine galip gelmek, yenmek, zafer kazanmak mnlar m ihtiva eder. Bu halin kendisine geldi i kimse,
292 Budizmdeki Nirvana'da fail' olma hali ile tasavvuftaki fena hali aras nda (arkwatlarea) bir benzerlik bulunuyorsa da hakikatte byle bir ey sz konusu de ildir. nk tasavvuftaki fena hali insamn yerilmi kt sfatlardan temizlenmesi, Kur'an- Kerim'de belirtildi i ekilde nefsin mutmainne derecesine kmas ve insan uurunun btn blgelerinin sadece Allah dncesiyle kaplanmas olduu halde, Budizm'de fiziki bir yok olu sz konusudur.

124

sebep ve vas talar grmemekte, eriatn adabna riayet etmesi mmkn olmamaktadr. Karsna kan hayr ve erri fark etme halinden yoksundur. Bu hale u ramyanlarm inkr ve reddedece i bir takm eyler ondan zuhur eder. Vecd halinde ortaya kan bu durume ve buna ba l olarak gerekle en hususlar, ortadan kalk nca kul kendine gelir, uur hali avdet eder. Gaybet: y 4,5 t" den tremitir. Kaybolmak, muvakkaten yok veya uzak olmak, uzakla mak. Duyularm kalbe gelen feyz ve ilham (varid) ile me gul olmas sebebiyle e yaya ve halka ait bilgilerin kulun uurundan ve kalbinden yok olmas halidir. Hz. Yusuf (a.s.)'u grd nde ellerini kesen kad nlar kssas buna ehadet eder. Hz. Yusuf (a.s.)'un cemalinin mahede edilmesinde durum bu olursa, Allah Zlcelalin nurlarmn mahede edilmesindeki gaybet acaba nas l olur? Halvet: J J-- t.' den tremitir. Bo yer, nikahhs ile kapal bir yerde bulunma, halvet, tenha, bo olma, bo altma, enliksiz yere u rama, yalnz bana bir yere ayrlmak, gibi mal:talan ihtiva eder. Tasavvuf' hayata yeni ba layan kimsenin hem cin.slerinden ayr lmasdr. Bundan gaye, zihnin Allah d ncesi zerine teksif edilmesini kolayla trmaktr. Birtakm artlar ihtiva eder. Hayatn 'dan tremitir. nsann iine, kalbine do an dolaan ey, his, arzu, vesvese, fikir, duygu, kalb, nefs (mec.) gibi manalar vardr. Kalbe gelen bir hitapt r. Bu, bazan melein, bazan da eytann ilkas yani kalbe mana getirmeleri ile olur. Bazan da nefsin vesvese ve desiseleri tarz nda grnr. Baz hallerde de Allah Teala'dan gelir. Bylece drt trldr: 1. Melekten. Bu durumda hat r veya ilham adn alr; doruluu da eriata uygun olmasyla bilinir. 2. Nefsten geldi i takdirde hacis (hevacis) olarak adland rhr. Nefsin bu konuda inat etmesiyle eytan" htrdan ayrlr. 3. eytan tarafndan gelen hatra ise, vesvese ad verilir, kulu o unlukla gnah ilemeye sevkeder. 4. RabMu". Bu Hakkn kulun kalbine att bir manadr ki, do ruluu her ynden mahede edilir. Havf: t' den tremi tir. Korkmak, sakmmak, emin olmamak n:analarna gelir. Havf, tasavvuf! hayata giren kimseye gelen ilk hal olup kendisine Allah korkusunun yerle tiini gsterir. Nitekim Kur'an- Kerim'deki pek ok ayet-i kerimelerde Allah'tan korkulmas gerektii ifade edilmektedir. 293 Havf, baz mutasavvflara gre derece 293 AM
mran, 175, Nahl, 50, Ra'd, 28, Secde, 16.

125

ihtiva eder: a) Havf, b) Hayet,. c) Heybet. Havf iinde bulunulan hal ve gelecek iin olur. Gelecekte elde edilecek olana kaybetme korkusunu ifade eder. Kerk mun derecesini gstermek zere, Peygamber (a.s.)' n u hadisini zikretmek yerindedir: "E er siz benim bildi im eyi bilseydiniz az gler ok a lardnz." Tirmizrye gre, havf halinde kalb bu korkudan irkilip srar, dengesini kaybeder; bu korkudan s klm olarak ruha bunu verenden ka p kurtulmak ister. Korkuya maruz kalm "hif" denilen kii daima zgn bir haldedir, mtevazi, fakir, kendisiyle konuup e lenenlere de kar lk vermez, bu haliyle de herkesten ayr lr. Havf, rec ile birlikte iki duygunun ortaya kmasna sebep olmaktadr. Va'd (verilen sz) ve ylM (tehdid) ki i Allah'n kendisi iin bu dnyada ve hirette hazrlad mkfatlar mit ettii gibi emirlere nymamann sonunda gerekle ecek cezalardan da korkar. Bu korkunun tesiri alt nda nefs kendisiyle Allah arasmda nemli perdeler olan her trl ihtiras, arzu ve dnyev eilimlerden uzaklar. Bu derece nemli bir hal olmas na ramen bni Arire gre rifler derecesinde ne havf n ne de cezann yeri yoktur. nk onlar tehdidi bir va'd, ve cezay da bir mkafat olarak kabul ederler. Heva: - ' d an tremitir. Bir ey yukardan aa dmek, bir eye m.eftf n olmak, sevmek mnlarma gelir. Mutasavv flar aras nda dnya ve onun nimetlerine bir ba ka ifadeyle nefsin arzular na esir olmak hevy ifade eder. Heybet: y ts - .'den tremitir. Korkmak, sakmmak mnb nadir. Kabz ve basttan sonra gelen ve onlar n stnde olan heybetin hakk kaybolmadr. Veya tasavvuf ifadeyle gaybettir. Nitekim her korkak kendinden geer. Heybet sahibi olan her slik gaybet halinde b alunur. Heybet ayn zamanda daha nce belirtilen havfm bir derecesidir. Hufi': t dan tremi tir. Alak gnll olmak, tevazu gstermek, boyun e m A, (gzlerini) indirmek, gzleriyle boyun bktn gstermek, skin ve sessiz olmak, (y ldz) batmaya yakla mak, (yaprak) solmak, (yer) kurumak, balgam tkrmek, aks rmak, tkrk atmak mnlarma gelir. Tevant' ile ayn mnya gelen hu ir Hakka boyun e mektir. Kalbin yumu aklk ve inceliine bal olarak kiinin yce Tanr'ya alak gnlllk gstermesi ve itaat etmesidir. Hu u'un yeri kalptir. Huzur: 'dan tremitir. Gelmek, haz r olmak, vsl olmak, bulunmak, ehirde oturmak getirmek, gibi mnlar vardr. Istlahta huzur, kiinin Hak ile hzr olmasdr. Yani halktan uzakla -

126

mak, Hakk anmak ve kalbin bu anma ile dolmas dr. Kii halktan uzak kald nisbette Hakkn huzurunda bulunur. Gaybet halinden sonra ortaya kan bu durum insan zihninin her an Allah' n huzurunda olduunun idraki iinde bulumnas dr. Hiiefm: --;;clan tremi tir. zerine atlmak, anszn saldrmak manasmadr. Hcm, Beveitlih gibi, insan iradesi sz konusu olmakszn vakte bal olarak kalbe gelen eydir.
-

Hznt J den tremitir. Kederli olmak, mahzun etmek, zmek, mteessir etmek manalar m ihtiva eder. Mutasavvf Allah'a ve ibdete ynelten bir motiftir. Mutasavv f bu dnyada dima hznl olmaldr. nk hzn nefsi sevin ve e lenceye ynelmekten ahkoymakta ve Allah'a yneltmektedir. icad: , 'den tretilmi tir. Allah' Tela insana varl k asndan iki byk ihsanda bulunmu tur. Bunlardan birisi icd di eri inidaddr. Yani, yce Allah insan var klmak suretiyle ona bir eref vermitir. nki varlk planna gemek ve var olmak ontolojik ynden fevkalade bir hadisedir. Zira var olmak suretiyle insan, kainatta kendinden baka varhklara hkmetmek ve onlardan faydalanmak imkan na kavumaktadr. Bu, sadece insana verilmi bir hususiyettir. Di er ynden Kur'an- Kerim'de de belirtildi i vechile insan, kendisine meleklerin bile secde etti i erefli bir varhkt r. En nemlisi de yce Allah' tanmak ve bilmek mazhariyetine eri mi bir varlktr. J 'dan. tremitir. Halis, temiz ve safi olmak, bitmek ve son bulmak mal:alarma gelir. Ihlas, kalb ve ruhun hi bir riy karmakszn Allah'a ynelmesi, ilerin sadece Allah r zas iin yaplmasdr.

mdd : r den tremitir. nsan var eden yce Allah


'

onun hayat n da devam ettirmek suretiyle byk bir iyilikte bulunmu tur. Eer Allah insan var kldktan sonra hayat m eitli nimetleriyle devam ettirmeseydi, insan varl k planna getikten sonra hemen yok olacakt . Bu ise herhangibir de eri olmadn gsterecekti. Halbuki yce Allah insana verdi i mr ierisinde onu ya atmas, kainatta yaratt btn nimetleri ona tahsis etmesi, kendisine , yaplan en byk insandr. Allah, insana verdi i saysz derecedeki nimetlerle ona kul olma haysiyet ve erefini de ba lamtr.
ntihah: ,:'den tremitir. eref ve an sahibi olmak, zikri yce olmak, dikkat etmek, anlamak, birini uykudan uyand rmak mana-

127

larna gelir. Istlahta, Allah' n, bir iny et olmak zere, gayrete getiren ilklar vastasyla kulu aldan engelinden kurtarmas dr. Isbat: - y den tremitir. Sabit k lmak, tesbit etmek, isbat etmek, delil getirmek, yazmak, sokmak, dald rmak, kaplamak, iyice anlamak, hakikat na varmak, sa lam yapmak manalarmad r. Mutasavvflar Hakkn varln isbat etmek suretiyle kt s fatlarn mahv edilmesine nefy ve isbt demilerdir. Isbt, nefy ile ortadan kald rlan kt sfatlarm yerine hakk temsil ve kudretine i aret eden sfatlarm ortaya karlmasd r. Mutasavvflar, kendini nefyeden kimsede Hak hakikatini isbat eder derler. !s/tat.: j 'Jan tremi tir. rtnmek, gizlenmek, saklanmak manasmadr. Kul ile gayb temasa aras nda beeri varln perde olmas halidir. Kabz: -- - v 'dan tremitir. Bir eyi parmak ularyla tutup almak manasma gelir. Kabz, bast gibi kulu tekellften dren hallerden bir haldir. Her iki halin geli i kesb ile olmad gibi gidii de cehd ile de ildir. Kabz bazan insan g duruma sokar, kalbinde s knt hissettirir, fakat bunun sebebinin ne oldu u bilinmez Sufiler bu hale boyun emek gerekti ini sylerler. nk vaktin hkm.ne boyun e en skntdan (kabz'dan) ksa zamanda kurtulur. 294 - d 'dal tremitir. Birine galip gelmek, zorla iste ini yaptrmak. Kal r ve lutf, nefy ve isbt gibi, iki hal olup, hemen hemen ayn n:analar ihtiva ederler. Kahr, Allah'n varlnn teyidi, ahsi isteklerin, yok edilmemesi, nefsin arzu ve e ilimlerinden kurtulunmas ve bunlar gerekletirirken ahsi bir menfaatin gzetilmemesidir.

Kahr:

Karar: 'dan tremitir. Bir yerde sabit ve mukim olmak demektir. Mutasavvflar arasnda, bu kelime ma'rilz kal nan halin hakikati konusunda dlen teredddn ortadan kalkmas n ifade eder.
,3 'den tremitir. Yakla mak, yakn olmak m analarm ihtiva eder. Kurb, Allah'a yaknl ifade eder. Ayn zamanda, Allah'n emrettii ibadetlerde sslenme manas ndadr. Kulun Allah'a yakn olmas ilk nce farzlara inanmak ve tasdik etmekle olur. Bundan sonra da Allah'n ihsan ve tahkiki kula yak n olur. Allah Teal insana ok yakndr.295 Kul da Allah'a en gzel ekilde ibadet etti i takdirde,
294 Bakara /245. 295 Viika (56), 85; Hadid (57), 4; Mcadele (58), 7.

Kurb: y -

128

buna paralel olarak Allah' na yaklar. Nitekim Hz. Peygamber bir ha,dis-i kudside yle der: "Kulum kendisinin zerine farz k ldm ibadetleri ilemekle yakla t kadar baka hi bir eyle Bana yakla amaz. Kul, daimi suretle yapt nafile ibdetlerle de bana yakla r. O derece yaklar ki, nihayet Ben onu severim. O da Beni sever. Ben onu sevince onun gz ve kula olurum. Artk o, Benimle grr Benimle i itir." 296 Levih: - J - J 'dan tremi tir. D grnler, programlar; susamak; bir ey belirip aa kmak, gzkmek mnlarm ihtiva etmektedir. Manevi hayata slk edenler, grnen ke if prltlarna levih; yaknlk (kurb) ltdarma da levmi' denir. Levnu' I - r J 'dan tremitir. Parlayan, p rlt ( imek), padamak mnsmad r.
-

Lutf: j.9 - J 'den tremitir. nce ve kibar olmak, effaf olmak, ufak ve kk olmak, iyilik yapmak mnlarmad r. Kahrla birlikte ge len bu hal, Allah'n kiiye lutfetti i srrn devam etmesi, m hedenin kesilmemesi, bu halin srmesi hususunda Hakk n teyididir. Mahv: s 'dan tremi tir. Bir eyin eserini, izini tamamen silmek, yok etmek mn.smad r. sbat'n gzel sfatlarn kazandmas olduu gibi mahv da kt s fatlarn yok edilmesidir. Mutasavvflara gre, mahv ksma ayrlr: 1. Bedenlerden, 2. Kalblerden, 3. S rlardan gnahn mahv:. Birincisinin gerekle mesi amellerle, ikincisinin gereklemesi m.akmlarn hakkn vermekle olur. rncsnn gerekle mesine ise vuslat i aret eder.
r

Makam: r 'den tremi tir. Ayak zerinde kalmak, dikilmek, kalkmak, aya n bast yer, topluluk oturulan yer mnlarma gelir. Kulun tekrar ede ede kazand ve vasf haline getirdi i db ve ahlktr. 297
-

Ma'rifet: - 'den tremi tir. Bilmek bir eyi dnerek, tefekkr ederek sonucunu, inceli ini bilmek, anlamak, kavramak, tan mak, tesirini be duyudan biri ile bilmek, d nerek bilmek, kavramak, alglamak, ilim mnlarma gelir. Allah' Teal'y sfat ve isimleriyle tanyan O'na kar grevlerinde sdk ve ihlds zere bulunan, O'ndan baka hi bireye kulak asmayan, ilahi kudretin tasarruflarm ne ekilde cereyan etti ine dair olan srlar Allah' Tel'nn trifi ve tlimi ile alan
296 Buhari, Rekfik, 38; ayr.bkz.: Kitab mzdaki Gazzall konusu, sh: 90. 297 Baknz: sh.: 90 .

129

kimse arif, onun bu hali de ma'rifettir. Ma'rifet ilhamd r; arif ise ilhama mazhar olan veli ve safi demektir.

Muhabbet: c. 'den tremitir. Durmak, sevmek, a k olmak, rabet etmek, istekle kar lamak manalarm ihtiva eder. Muhabbet, Maide (4) Suresinin 54 nc yetinde, "...Allah onlar sever, onlar da Allah' sever..." eklinde formle edilir. Bu formln ierisinde kulla Allah aras nda lfet ve nsiyet bulunur. Kulun sadece Allah' iste mesine ve Allah' n da bu kuluna yce haller vermesine muhabbet denir.
'<Un tremi tir. Mnzara, konferans, nutuk, ders vermek man:alarma gelir. Zikrin kuvvetinin kalbi istila etmesi suretiyle kavu ulan huz lra muhadara denilir. Bu hal mka efenin ba langcdr. Mka efeden sonra da mii ithede hali gelir.

Muhdara: j - -

Murad: - j - .) 'den tremitir. Sevilen, nem verilen, ehe miyet verilen, ra bet gsterilen, istenen, arzu edilen man:alarma gelir. 1. Mn: Hakk' n cezbe kuvvetiyle kendisine ekti i, iindeki halleri mahede ettirdii kimsedir. 2. Mn: Tasavvufi hayata giren ve bir tak m psikolojik merhalelerden geen kimse mriddir. Mridin arzu etti i varl k, Allah'tr. Bu manada Allah, Murad'd r. Murkabe: y - v - j 'den tremitir. Kontrol alt nda, gzeltnda bulundurmak, saklanan suluyu gzetlem.ek, gzlemek, kontrol etmek, gznne almak, beklemek, korumak, savd rmak, boynuna ip geirmek, atmak manalarm ihtiva eder. Hz. Peygamber (a.s.) Cibril hadisinde "sanki O'nu gryormu sun gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O'nu grmyorsan da O seni grmektedir." buyurmaktad r. Ahzb (33) Suresinin 52 nci ayeti "Allah her eyi murakabe etmektedir" diyerek bu hususu te'kid etmektedir. Buna gre, Allah kulunu her an murakalx etmektedir. te kulun bu husustan haberdar olarak kendisini kontrol etmesi muhasebede bulunmas , murakabedir. Me'dhede: - c. 'den tremi tir. Cihaad etmek, gcn vermek manalarm tar. Mcahedenin asl m, nefsi alkanhklardan kesmek, her zaman arzusunun aksine sevketmek te kil eder. Tasavvuf slk, mcahedesiz olamaz. Nitekim, Ankebt (29) Suresinin 69 ncu yetinde: "Bizim iin mchede edenleri yollar n za iletiriz" buyrulmaktadr.

Mkefe: L:3 'den tremitir. rtl bir eyi aa karmak manas nadr. Mldefe aklk vasfn tayan bir delile sahip kalbin Allah'n (c.c.) huzurunda olu u manas na gelir. Bunun almeti
130

azametin knhnde hayret halinin devam etmesidir. Mk efe halinde delil ek ve pheye imkan brakmayacak tarzda a ktr. Mrid: 'den tremi tir. Seven, nem veren, ehemmiyet veren, ra bet gsteren, isteyen, arzu eden, otlatan gibi manalar ihtiva eder. Baknz: Murad maddesi. Mahede: .> m 'den tremi tir. Grme, m ahede, muayene manalar m havidir. Mseihede, herhangibir phe konusu olmakszn Hakk'n kulun kalbinde huzilrudur. Araya setr ve ink ta' hali girmeksizin tecelli nurlar nn salikin kalbine ardarda gelmesidir. Nefy: 'den tremitir. Bir eyi uzaklatrmak, yerinden ayrmak manalarna gelir. Hakk' n varln isbat etmek iin be eri sfatlarm yok edilmesine nefy denilir. Reca: j den tremitir. mit etmek, ummak, yalvarmak, rica etmek, temelini etmek, dilemek, korkmak manalar na gelir. Havftan sonra gelen recii, istikbalde ortaya kacak olan ve arzu edilen eye kar kalbin duydu u ilgidir. Bir baka ifadeyle rec, Allah' n ihsan n mit etmektedir.
R'ya: ,s dan tremi tir. Uyurken rya, d grmek manasmadr. Kalbe gelen manevi hitap ve muhayyile ile tasavvur edilen bir haldir. Sabr: ..,'dan tremi tir. Sab rl, dayan kl olmak, skln ve gven iinde beklemek, sebat ve devam etmek, endielenmemek telalanm.amak, manalarim ihtiva eder. Yz ek itmeden ac y yudum yudum iine sindirme olarak tarif edilen sabr, kulun iradesiyle kazand eylere gsterdi i sabr ve iradesi haricinde olan eylere gsterdi i sab r, Allah. Teala'nn emrini yerine getirmede gsterilen sabr ve nihayet nehyettiinden uzak kalmada gsterilen sabr olmak zere blmlere ayrlr. Sabr billah, ilahi iradeyle, sabr 'iflah beeri iradeyle ortaya kar.

Samt: r o'den tremitir. Susmak skt etmek, konu mamak, sessiz kalmak, sessiz durmak, sus olmak, dili ba lanmak, konu amaz olmak manalarm havidir. Hz. Peygamber (a.s.)' n "Allah'a ve hiret gnne inanan, ya hay r sylesin veya sussun" hadisi mutasavvflarca Allah kelmndan baka bir ey sylememek ve mmkn oldu u kadar az dnya kelm konumak eklinde anlalm ve riyzt ve mcaledat denilen psikolojik uygulamalar n en belli bal kaidesini tekil etmitir.
r

131

Sahv: - - ,<.'den tremi tir. Uykudan uyanmak manasna gelir. Kulun muradnn ortaya kmasndan ibarettir. Sekr halinden sonra meydana gelen sahv, kulun hereyi ayrt edebilecek hale gelmesinden sonra elem verenle haz veren ay rdetmesi, fakat hakkn mama muvaf ktr diye elem veren eyi tercih etmesi, bu yolda ac duymamas aksine zevk almas mnnndadr. Sekr: j - J - 'dan tremi tir. Sarho olmak manasndadr. Eya arasndaki farklar grem emek yani temyiz kuvvetini kaybetmektir. Bu halde kul hakk bulmann verdii zevkle, eyann ve hislerin farklarn ayrt edemez. Gaybet halinden daha fazla ve daha kuvvetli olan sekr bir vridin tesiriyle kendinden gemi tir. Sekr hali, sadece vecd sahipleri iin bahis kont sudur. Sema: 1- r - ,-'dan tremitir. hret, n, ark, iitmeye de er ey, iitilerek kabul edilen nesne manas na gelir. Kur'an' dinlemek ve ondan zevk almak, iir dinlemek ve ondan zevk almak, ses ve nme dinlemek ve ondan zevk almak, gibi manalarda kullan lan seniii gafletin eseri olarak da nklk halinden topluluk haline gelebilmek iin mbtedilere ait bir alet ve vas tadr. Semti tvbekarda, m takta, mminde, mridde farkl neticeler meydana getirir. Mutasavv flarca insan eriatm darsna karmayan besteli iirlerin dinlenmesi mbh addedilmi buna ba l olarak kulu vecd haline ula tran bir vas ta olarak kabul edilmitir. Sdk: 3 - - 'dan tremi tir. Doru sylemek gere e uygun olarak konumak, haber vermek, ve gerek manalarma gelir. zn sze uygun olmas, helal olunacak yerde hak olan n sylenn esi eklinde tarif edilen sdk, halka olduu gibi grnmek veya onlara grn.ld gibi olmaktr. irb: - - 'dan tremi tir. Imek, kanmak, susuzlu u gitmek manalarma gelir. Tecellinin, ke fin ve varidatn tesiriyle aniden gelen hallerden olmak zere sufilerin ilerine do an hususlara denir. Man.alarn btn zevklerini tadan, makamlar n btn haklar n yerine getiren irb halini idrak eder. Yani sirb sahibi tam mesttir. irbin sreklilii, akn kuvvetiyle oranthdr. uhfd: 'den tremitir. Hazr, mevcut olmak, bulunmak, kesin haber vermek manalarm.a gelir. Nefsin. hazlar n kulun hak ile grmesi olarak tarif edilir. Yani faydalan lan ey veya duyulan haz tevzu' iinde idrak edilir. 132

kr: 'den tremitir. vmek, methetmek, te ekkr etmek mnsma gelir. hsanda bulunann nimetini ona boyun e erek itiraf etmektir. Takv: 5 'den tremi tir. Sakmmak, Allah'tan korkmak manasnadr. Nail olmad nimetler konusunda gzel bir tarzda tevekkl etme e, elde edilen nfinetlere, rz gsterme e, elde edilemiyenlere de en gzel tarzda sabretmeye takv denir. Bu hal Allah ile skn bulmak ve bu durumdan zevk almak demektir. Allah'a en gzel tarzda itaat ile, her trl davran ta son derecede dikkatli olunmas , her fiilde ok yksek derecede hassasiyet gsterilmesi, kredilmesi, nimetlerin inkr edilmemesi de takvd r. Tecelli: J 'den tremi tir. Ak, zhir olmak mnsmad r. Mk efe sz ile anlat lmaya allan tecelli, kalbin ke f makmma ulamas ve kalb gznn a lmasdr. Allah'n mk efe suretiyle gsterdii tecelliler setr edilmi tir. E er byle olmasayd, ilahi tecelliler zuhr ettii zaman havas mahv- peri an olurdu, denilir Tecelli zuhr etme grnmek mnhna da gelir. Kur'an- Kerim'de A'rf Sresinin 143 ve Leyl Suresinin 2 nci yetlerinde geen "tecell" bu manadad r. Tecrid: 'den tremi tir. Soymak, s yrmak manasma gelir. Dnya ve Allah'tan gayri olan kalpten ve srdan uzaklatrmaktr. Kulun zhirioin mal ve menfaatten, bt nnn da karlk bekleme dncesinden ar nmasdr. Tefrid: 'den tremi tir. Kulun emsal ve akran arasndan sivrilerek ortaya kmas hallerinde tek kii olmasdr. Bu, kulun sadece Allah iin amel etmesi hareketlerinde kendi insiyatifini grmemesi ve yapt her mel iin bir karlk beklememesidir. Telvin: J J 'den tremi tir. eitli hallere maruz kalan ki inin telvitt; bu hallerdeki hakikata eri en kiinin sfat da temkindir. sfat nk e kii bir halden di er bir hale ykselmekte, bir vas ftan dier bir vasfa intikal ederek e itli renklere dnmektedir. Bir makama ula nca da oraya yerle mekte yani temkin sahibi olmaktadr. Tevazu: 1 'dar tremitir. Alak gnll olmak manasma gelir. Tevzu Hakk'a teslim olmak, O'nun hkmne boyun e mektir. Tevbe: j 'den tremitir. Yapt gnah' terkedip Allah'a dnmek, piman olmak mnsna gelir. Teybe, tasavvuf yoluna slk edenlerin vuslata eriinceye kadar uradklar menzillerden ilkidir. T133

liblerin ulatklar makamlardan birincisidir. Teybe, eriatn yerdii eyden dnmektir. Hakiki teybe, nedamet duygular nn ortaya kmasdr. Tevb6, suyun camdaki tozlar sildii gibi, insan zihnindeki kt dnceleri ve gnahlar' siler gtrr. Teybe edenin zihni "table rase" (bo tahta) gibidir. Teybe eden, yapt iin ktln kalbiyle dnr, ondan dnmeye niyet eder. Bu, kt olandan dn isteidir. Bu istek, tevbeye ynelmekle kar& halini alr. Tevbenin bizzat gerekle mesi Allah'a ynelmedir. Ancak Kur'an'da ve tasavvufi d ncede esas olan, teybe edilen eye bir daha dnmemektir. Teybe, tasavvufta ya amlan hayatn ynn de itiren ilk siktir. Tevekkl: J J j' den tremitir. Bir ii tamamen birine sipari edip smarlamak, Cenab- Hakk'a itimad edip ba lanp, teslim olmak manalarmi ihtiva eder. Kalbde ortaya kan bu hal, tecelli eden kaderin hkmne teslim olmak tarz nda tarif edilir Talk (65) Suresi'nin 3 nc yetinde de belirtildi i vechile gereklidir. Her trl tedbiri alarak takdirin tecellisine ba lanmak manasnda olan tevekkl, sufikrce "ite (kalbde) sebeplere kar iddetle ihtiya duyulmas na ramen, kiide o sebeplere kar herhangi bir meylin ortaya kmamas, sebepler zerinde nemle durulmasna ramen Hakk'da bulunan skanun hakikatinden bir ey kaybetnenektir" diye tarif edilmitir. Bir baka ifade ile "tevekkl, kiinin kendi tedbirini terk etmesi, g ve kuvvet fikrini iinden skp atmasdr. Allah'n kulun iinde olanlar bildiini ve halini grdn idrk etmesi, halidir." Tevekkl, ayn zamanda kulun Allah iradesine mutlak surette teslim olmas dr.

Tevhfd: kelimesin'den tremi tir. Allah' n birliine iman etme, birleme manalarma gelir. Allah' sfatlar itibariyle birlemektir. Yani, O'nun zt ve s fat itibariyle tek oldu unu ifade etmektir. nevi tevizid vardr: Birincisi, Hakk' n Hakk iin tevhidi, yani Allah' Teala.' nn kendisinin bir olduunu bilmesi ve Ben tekim (Vhidim) diye haber vermesidir. kincisi, Hakk Teala'un halk iin olan tevhidi yani Allah' Teal'un kul muvahhiddir diye hkmetmesi ve kulun tevhidini yaratmasdr. ncs, halkn Hakk Teal iin tevhidi kulun Yce Allah birdir diyebilmesi ve O'nun bir oldu una hlimetmesidir. t'den tremi tir. Kulluk, itat, boyun e me ve Ulfdiyet: klelik gibi manalara gelir. Ubiidiyet mkemmel olmak artyla ibadetberi hakkyla yerine getirmek, yap lan her trl amel ve ibadete eksik ve kusurlu nazar ile bakarak, ki ide ortaya kan gzel fllerin ilahi takdirin neticesi oldu unu grmektir. Ubcliyet, her hl krda Allah'n
134

Rab olduunu ve yine her hl karda ki inin O'nun kulu olduunu idrk ile bu idrke uygun hareket etmesidir. "Em'budni, hz s ratun mustakim" emrine "iyyke na'budu ve iyyke nestain" duas yla cevap vermektir. Uzlet: J --; L' den tremi tir. Ayrlk, bakalk, tezad, yan izme, yana ekilme, uzlet, toplumdan ayr lma, topluma karmama gibi m.nlar vardr. Uzlet, hem insanlardan maddeten uzakla mak, hem de manen uzakla maktr. Bu, insanlar n errinden uzak olmak de il, aksine insanlarn kendi errinden uzak clmalar na inanmakt r. Uns: I 'den tremitir. Almak, uyar hale gelmek, cana yakn olmak mnlarm ihtiv eder. Heybet ismi mevcut olmakla birlikte, hamet duygusunun ortadan kalkmas dr Hakk ile sahv (uyank) olmaktr. ylesine ki kzgn ate ler ierisine at lsa bile hissetmemektir. Denilir ki ns halinde kulun yzne klla vurulsa ve yz yar lsa, kul bu acy hissetmez. Vakt: Bu konu iin baknz: kitapta konu ile ilgili yer. Vecd: 'den tremi tir. iste ini bulmak, elde etmek mnlarma gelir. Kas t ve zorlama olmaks zn slike gelen, kalbine tesadf ederek onu kendinden geiren eydir. Allah'tan gelen feyz ve ihsnlara kavuulan ndr. Vecd halinde hakikat n en yksek noktas na ulald iddia edilir D dnyadaki her trl idrakten uzakla arak megul olunan halin btnyle uuru kaplamas durumudur. Vera': 1-- y 'dan tremi tir. Gnahtan, pheli eylerden kanmak Allah'tan korkmak, dindarlk, takv gibi mnlar hvidir. Helal veya haram oldu u hususunda herhangi bir kayt bulunmayan eylerden ka nmaktr. Takvdan biraz daha ileri derecede bir haldir. Zevk: 3 'dan tremitir. Tadmak, tadn denemek, bakmak, azab ekmek, tecrbe etmek, denemek, hissetmek katlanmak n nlarm ihtiva eder. ierisinde bulunulan halden son derece duygulanarak yar sarho olma halidir. Bundan sonra gelen irb ise tam sarho olmaktr.

Zhd: ; 'den tremitir. isteksiz, ra betsiz olmak, dnya arzularndan vazgemek, kendini Allah'a ibadete adam mnsma gelir. inde bulunulan makm ve manevi zevke gre tarif edilen zhd dnyay terk etmektir. Mutasavv flar zhdn hem helalde hem de ha135

ramda olaca m sylemilerdir. Bir ksmna gre ise zhd, kasr- emeldir.

Zikr: ; J 'den tremitir. Allah' zikr etmek anmak, tesbih etmek, hat ra getirmek, vs. gibi mnlara gelir. Zikr Allah' iddetle sevmek ve korkusunun galibiyeti alt nda bulunmak artyla gafletten uzaklap mahede sahas na gem ektir 298 .

298 Bu stlhlar, Risle-i Kuseyri, Kesful-Mahenb ve Taarruf adl tasavvufi eserlerden derlenmi tir.

136

V. BLM
BAZI MUTASAVVIFLAR 1. Muhammed Bakr (. 27 /648): Hz. Ali neslindendir. Kur'an bilgisine vakft . Knyesi Eb Abdullah; lakab Bakr'dr. Takva ehlinden olup geceleri ibdetle geirirdi 299 . 2. Said b. Mseyyeb (. 91 /709): Fakih idi. Helal kazanc tergib ederdi. Zhid ve abid idi 300 . 3. Ali Zeyne'l-Abidin (. 99 /718): Hz. Ali slalesindendir. Devrinde ok ibadet etmesiyle tan nmtr. Kerbela Vak'as 'ndan sa kurtulabilenlerdendir. Cmertli i, takvas ve ibadetiyle tamnmt .301 4. Kas m b. Muhammed (. 102 /720): Tabfindendi. Hz. Ebu Bekir'in torunudur. Medine'de do mu, miladi 720 de Kadid denilen yerde vefat etmi tir. Yedi me hur fakihten biri de bu zatt r. Nafa ilimlerine de vakft . Takva ve verada ileri mertebelere ula m t r.302 5. Hasan Basri (22 /643-110 /728): Tabiinden olup alim ve zhid bir kiiydi. 6. Ca'fer-i Sad k (. 148 /765): Medine'de do mu olup vefat da oradadr. Baba tarafndan Hz. Ali, ana taraf ndan Hz. Ebu Bekir'e uzanan bir nesebe sahipti. Imam-1 A'zam' yetitiren zatn bu olduu rivayet edilmektedir. Mana ilimlerinde ileri seviyede vakfkufiyetiyle tannnut . 303
299 Hueviri, Kesfu'l-Maheb, vr.: S. Uluda , sh. 169. 300 Hueviri, 182. 301 Hueviri, 166. 302 Muhammed bin Abdullah Mini, Ad3b, vr.: Ali Hsrevo lu, Istanbul 1980, sh. 45. 303 Adb, 46, 47.

137

7. Imam-1 A'zam Ebu Hanife (80 /699-150 /767): Hanefi mezhebinin kurucusudur. Ba lang ta uzleti semesine ra men grd bir rya zerine uzleti terketmi tir. Kuma lkla itigal ederdi. Fakih ve bid idi. 8. Elya Ha im el-Kfi (. 150 /767): Sufi ad yla anlan ilk zat budur. 9. brahim b Edhem. (. 161 /777): Aslen Belhlidir. Belh sultan nm o lu idi. Sonradan sifiyye mesle ini semi , geimini ekip bimek, ba bekilii vs. gibi i lerde alarak sa lamtr. Veri sahibi bid bir kimseydi304 akik Belhi (. 164 /780): Horasanl dr. Tevekkl konusunda farkl bir dbu vard .

10.

11. Davud Tai (. 165 /781): mam- A'zam'n talebelerindendir. Fakih bir zt olup uzlet, zhd ve takvada mesefeler kat etmi tir. 305

12. Abdullah b. Mbarek (. 118 /736-181 /797): Mervlidir mam- A'zam'dan ilmen istifade etmi tir. Merv'de ehl-i hadis iin bir tekehl-i re'y iin ayr bir tekke in a ettirdi. Alim, muttaki, keramet ehli, mte erri' bir zat idi. mrnn son y llarn Harameyn'de mcavir olarak geirmi tir306 13. Fudayl b. Iy-az (. 187 /802): Semerkand'da do mu , Mekke'de vefat etmi tir. lk hallerinde yol kesici idi, sonradan teybe ile sifiyye mesle ine gemi tir. Hzn hali galip idi. rnrnde bir defa gld& grlm t, o lunun vefat gn. ok riyazet yapard . 307

14. Ma'rtif Kerhi (. 200 /815): Ba dadldr. Ali b. Musa Rza tarafndan yeti tirilmitir. Seriyyu's-Sakati'llin stad dr. Ftvvetle tannm , ver ve in:al ile anlmt . 308 15. Eb Sleyman Dal-ani (. 215 /830): am'a ba l Darran kynde do mutur. Riyazet ehli bir sufi idi. u sz me hurdur: "Nice defalar sufiler taifesine mahsus bir nkte ve hikmet kalbime d er
304 Kueyri, 112. 305 Hucvirl, 207, 208. 306 Huevirt, 192, 194. 307 Kueyri, 116. 308 Hueviri, 129-130.

138

de, Kitab (Kur'an- Kerim) ve siinnette iki adil ahit bunun doruluuna hitlik etmedike bunlar gnlerce kabul etmem". 309 16. Bir Hafi (. 227 /841): Merv'de do mu , Ba dad?da vefat etmitir. Usal ve furii' ilimlerine -N/adli Yaln ayak gezdi i iin "hafi" lakab yla nehur olmu tur.m 17. Ahmed b. Ebil-Havari (. 230 /844): amldr. lmiyye snfndand . Gazzali gibi sonradan safiyye mesle ini semitir. Takva, zhd ve ibadetiyle tan nmt . 311 18. Byezid Bistami (. 136 /753-231 /845): Aslen Bistamhd r. Abid ve zhid idi. 30 y l nefis mcahedesi ve hareketlerini ibne ba l klnaya almakla geirdi. 312 19 Hatemul-Esam (. 237 /851): Horasan eyhlerindendir. sine fkhi bir mesele soran bir kad nn gayr- ihtiyari yellenmesini sar taklidi yap p duymam gibi davranmas ve kadn utan vadisine dmekten kurtarmas ile kendisine esam (sar) lakab verilmiti. Abid, muttaki, zahid bir Allah dostu idi. 313 20. Ahmed b. HadraN eyh (. 240 /854): Horasanl dr. 95 yl ya am tr. Ftvvetde ans yce idi. Di er sufilerin onu en birok ifadeleri vard r. 314 21. Hris Muhasibi (. 243 /857): Aslen Basral olup, Badad'da vefat etmitir. Kaderi inkar etmesi sebebiyle babas ndan miras d en bin dirhemi almam tr. lm ile hakikati uzla tanutr.315 22. Znnan Msri (. 245 /859): M srldr. Zayf, nahit' bir bnyesi vard . Takva ve ver sahibiydi. lmiyle mil bir alimdi. u sz dikkate de er: "Btn sufi szleri u drt cmle etraf nda dner durur: 1. Allah' sevmek; 2. Dnyan n azndan bile nefret etmek; 3. Nazil olan Kur'an- Kerim'e uymak; 4. Durum ktye doru de iecek diye endi e etnek". 316
309 Kuseyri, 120-129. 310 Hueviri, 203. 311 Huevirl, 217-8. 312 Huevirl, 204-206. 313 Kuseyrl, 131. 314 Kuseyrl, 133. 315 Dr. Hseyin Ayd n, Muhasibrnin Tasavvuf Felsefesi, Ankara 1976, sh. 21-24. 316 Kuseyri, 114.

139

23. Ebil Trb Nahebi (. 245 /859): Horasanhd r. Ftvvet, zhd ve verda sekin bir ki ilie sahiptir. Gezgincilik vasf ar basan bir eyhtir. Birok lleri gezip dola mtr. Acip kerametlere sahip olduu ve su testisi nnde, ayakta, yn k bleye dnk cesedi, kurumu fakat l olarak bulundu u kaynaklarda zikrolunur. 317 24. Seriyyu's-Sakati (. 257 /870): Ba dadldr. Cneyd-i Ba dadr nin day sdr. Fakih idi. lk defa halleri geni olarak anlatan ve makamlar tertib etmeye te ebbs eden bu zat olmu tur. nceleri ticaretle i tigal ederken bir yang n olaynda btn dkkanlarn yanp kendisine ait dkkann yanmamas kendisini derinden etkileyerek s lfiyye mesle ine gemesine sebep olmu tur. 318 25. Yahy b. Muz er-Rzi (. 258 /871): Rey'li olup sonradan Belh ve Ni abur'a gitmitir. Tasavvufta recy kendine zel metod edinmitir. Mchedesiyle ta numtr. 319 26. Ebii Hafs Haddd (. 260 /873): Ni aburludur. Geimini demircilikle salard . Ftvveti u ekilde tarif etmesi Cneyd'in takdirini mikib olmutur: "Ftvvet, (ba kasna) in.safh davranmak, fakat bakasndan insaf istemeyi terketmi tir". Byk gnahlar iin yle derdi: "Humma, lmn habercisi oldu u gibi, gnahlar da kfrn habercisidir". 320 27. Hamdn Kassr (. 271 /883): Ni aburludur. Tasavvufta melmet ne 'esinin tarihi temeli bu sufiye dayan r. Sfyan- Seyri mezhebine mensuptur. u sz dikkat ekicidir: "Bir kimse kendi nefsini, Firav n'un nefsinden daha hayrl oldu unu zannederse, kibir veya gurur gstermi olur". 321 28. Sehl Tusteri (. 283 /896): Tusterlidir. Ver ve ibdette ileri mertebelere ulamt . Yedi yanda hfz olmu , on iki yana kadar arpa ekme iyle oru tutmutur. Az yer, az ierdi. Yeme i katkszd. Az yemek yemeyi yirmi gnde bir defaya indirmi ti. Sz: "ster gnah, ister sevap olsun, kulun eriata uymadan i ledii nefsin arzusunu tatminden ba ka netice vermez. eriata uyularak ilenen filler, nefs iin azapt r".322
317 Hueviri, 221-224. 318 Huevirl, 208-9. 319 Hucvir, 222-3. 320 Kueyri, 136. 321 Huevirl, 226. 322 Kueyri, 128-129.

140

29 . Eb Said Harrz (. 277 /890): Ba dadldr. Tevekkl, ma ve riyazetiyle nldr. u sz mehurdur: "Sufilerle uzun uzad ya sohbet etti im halde aramzda hi ihtilaf kmad . nk onlarla bulunurken nefsimin aleyhinde olurdum". 323 30. Hakim Tirmizi (. 295 /888): Hatemul-Evliya adl eserin sahibi olup, Kur'an ilimlerinde alim bir zatt . Hadiste ali isnad vardr.324 31. Eb Hamza Ba dadi (. 289 /901): Ba dadhdr. Kraata vakf bir fkh liniiydi. Ahmed b. Hanbel "ey sfi, bu konuda ne dersin" diye onun grn alrd . Hadiste 'ah rivayetleri vard .325 32. Eb Hamza Horasani (. 299 /902): Ni aburludur. Dindar ve ver sahibi idi. Sz: "Bir kimse lm iar edinirse, baki olan her ey ona sevdirilir ve fani olan her eyden nefret ettirilir". 326 33. Amr b. Osman Meldd (. 291 /903): Mekkelidir. Tasavvuf ehlinin byklerinden Olup tarikat ve usul konular nda sufilerin imam. idi.327 34. brahim Havvas (. 291 /903): Zhid, takva ve ver sahibi, byk bir sufi idi. Rey'de vefat etmi tir. Sz: "Rivayet oklu u ile ilim olmaz. Alim, ilmi az bile olsa ilme tabi olan, bilgisini tatbik eden ve snnete tabi olan kimseden ibarettir". 328 35. Eb Huseyn (. 295 /907): Aslen Ba dadhdr. ok ibadet ederdi. Mchede ehliydi. Yirmi y l sreyle, oru tuttu unu bilen olmamtr. 329 36. Ciineyd-i Badadi (. 297 /909): Ba dad doumlu olup aslen Nihavendlidir. Sfyan ,. Seyri mezhebinden olup onun ders halkasnda fetva verecek derecede fakih bir zatt . Tasavvufta imam olarak kabul edilir Tasavvufa dair e itli risaleleri olup ok luykymetlidir. Sz: "Kur'n ezberlemeyen ve hadis yazmayan nelere tasavvuf yolunda tbi olunmaz. nk bizim ilmimiz Kitap ve snnetle mukayyettir". 330
323 Kueyri, 150. 324 Hucviri, 244. 325 Kueyri, 155. 326 Kueyri, 159. 327 Hueviri, 241. 328 Kueyri, 153-154. 329 Kueyri, 142. 330 Kueyri, 139, 140.

141

37. bn Mesrk (. 298 /910): Horasanl dr. Ba dad'da vefat etmitir. Seriyyu's-Sakati'nin sohbetlerinde bulunmu tur. 331 38. Ebu Osman Hiri (. 298 /910): Reylidir. Ebu Hafs Haddad' n damaddr. 332 39. Mm d Dineveri (. 299 /911): Byk sufilerdendir. 333 40. Ebu Abdullah Maribi (. 299 /911): Yz yirmi sene ya am olup yllarca insan elinin de dii eyleri yememi , al kanlk haline getirdii ot kkleri ile idare etmiti. Sz: " nsanlarn en zelili zenginlere ya clk yapan veya tevzu gsteren fakirdir. nsanlarn en azizi fakirlere tevzu gsteren ve onlara kar hiirmeti muhafaza eden zengindir". 334 41. ah Kirmani (. 300 /912): Babas hkmdard . Kendisi buna ra men zhd hayat ya amtr. Ftvvette ileri mertebelere ula mtr. 335 42. Yusuf b. Huseyn (. 304 /916): Rey ve Cibl (Kafkasya) taraf eyhlerindendir. Alim ve edib bir zatt . 336 43. bn At (O. 309 /921): Alim bir sfi idi. Cneyd'in akramndandr. 337

44. Hallc- Mansr (O. 309 /921): Ba dad sufilerindendir. Davas n ldrlnceye kadar srdrd. atah ifadeleriyle hret bulmu tur. 338 45. Bnn Hamml (O. 310 /922): Vas thdr. Keram.etleri pek oktur. Byk sufilerdendir. 339 46. bn Bnan (O. 320 /932): M srldr. Said Harraz'a nisbeti vardr. Sz: "Haramdan uzakla tm z gibi, dk ahlakl olmaktan da uzakla mz". 340
331 Kueyrl, 151. 332 Kueyri, 141. 333 Kueyrl, 157. 334 Ku eyr, 150. 335 Kueyri, 148. 336 Kueyri., 148. 337 Kuey i, 153. 338 Hucviri, 253. 339 Ku eyr1, 154. 340 Kueyr1, 165.

142

47 . Rakki (. 320 /932): amldr. Uzun bir mr geirmi tir. Sz: "Allah sevgisinin almeti ibadet ve taat n tercih edilmesi ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'e tbi olunmas dr". 341 48. Eb Muhammed Ceriri (. 321 /933): Ba dad sufilerindendir. Sehl b. Abdullah'n sohbetinde bulunmu , vefat ndan sonra Cneyd-i Badadi'nin yerine gemi tir. 342 49. Hayru'n-Nessac (. 322 /934): Samarrand r. Dokuma iinde almtr. Yz yirmi yl kadar mr srm tr. Sz: "Allah korkusu bir kam dr. Terbiyesizli i alkanlk haline getiren nefisler onunla dz eltilir." 343 50. Eb Bekr Kettni (. 322 /934): Ba dadldr. mrnn son yllarn Mekke'de mcavir olarak geirmi tir. Sz: " ehvet eytann yulardr. Bu yular eytan'a kaptran ona kul olur". 344 51. Eb Ali Ruzbari (. 322 /934): Tasavvuf yolunun inceliklerine vakf bir sufi idi. 345 52. Eb Ali Sakafi (. 328 /939): Ni aburludur. Sz: "Bu mmet yle bir zamana ula acakt r ki, o vakit bir m'min bir mnafa dayanmadan iyi bir hayat ya ayamayacakt r". 346 53. Mzeyyin (. 328 /939): Ba dad'ldr. Mcavir hayat ya arken Mekke'de vefat etmi tir. Takva ve verad ileri bir zatt . 347 54. Murtai (. 328 /939): Ni aburludur. Vefat]. Ba dat'tad r. Filan adam su zerinde yryor diyen birine "bence, Allah' n kendisine heva ve hevesine kar koyma gc verdi i kimse, su zerinde yryen kiiden daha stndr" diye cevap vermi tir. 348 55. bn Mnazil (. 330 /941): Melmet ne 'esine sahip sufilerdendir. Niabur'da vefat etmi tir. 349
341 Kueyrl, 157. 342 Kueyri, 152. 343 Kueyrl, 158. 344 Kueyri, 162. 345 Huevirl, 261. 346 Kueyri, 161. 347 Kueyri, 163. 348 Kueyri, 160. 349 Kueyri, 161,

143

56. Nehrecori (. 330 /941): Nehrecorludur. Cneyd'in sohbetinde bulunmu , Mekke'de vefat etmi tir. 350 57. Eb Bekir b. Thir (. 330 /941): Cebel eyhlerindendir. lim ve veri sahibi bir zatt .351 58. Ruveym (. 330 /941): Zahiri mezhebi fakihlerindendir. Tefsir ve kraat ilimlerinde ileri seviyede bilgiliydi. etin riyazetleriyle tannmtr. 352 59. Ibnu's-Si (. 330 /941): Dineverlidir. M sr'da vefat etmi tir.353 60. Ebu Bekr ibli (. 334 /945): Usr' enlidir. Ba dat'ta vefat etmitir. Malikidir. lim, zarfet ve hal bak m ndan ileri mertebelere ulamtr. 354 61. Eb Bekir Tamestni (. 340 /951): Tamestanhd r. Niabur'da vefat etmi tir. lim ve hlde zamannn tekiydi. 355 62. Ebu'l-Abbas Dineveri (. 340 /951): Dineverlidir. Ni abur'da bulundu. Semerkand'da vefat etti. Alim bir zatt . 356 63. Ebu Ali b. Ktib (. 340 /951): Manevi hal itibariyle bykt. Sz: "(Allah) korkusu kalpte yerle irse, o kimsenin dili, ancak lzumlu olan konuur". 357 64. Eb Said b. Arabi (. 341 /952): Basral dr. Mekke'de mcavirken vefat etmi tir. 358 65. Ebu'l-Hayr Akta' (. 342 /953): Ma riblidir. Keskin bir firasete sahip olduu sylenir. 359 66. Ebu'l-Abbas Seyyri (. 342 /953). Mervlidir. Alim bir sufiydi. 36 o 67. Bu enci (. 348 /959): Horasanl dr. Ftvvet ehliydi. Mrvve350 Kueyri, 163. 351 Kueyri, 165. 352 Huevirl, 237. 353 Ku eyd, 156. 354 Ku eyrl, 1959. 355 Kueyrl, 171. 356 Kueyri, 171. 357 Kueyri, 164. 358 Kueyri, 166. 359 Kueyri, 162. 360 Kueyri, 168.

144

ti yle tarif etmi tir: "Kirmen Katibin ile birlikte oldu un zaman, zerine haram k lnan terk etmendir". 361 68. Eb Amr Zccaci (. 348 /959): Ni aburludur. Uzun yllar Mekke'de mcavir hayat yaayp orada vefat etmi tir. Zhid bir sfiydi. Senelerce Mekke'de ya amasna ra men abdest bozmak iin takribi 5-6 kilometrelik bir yol kat' ederek Mekke'deki harem snr dna kard . 362 69. Ca'fer Huldi (. 348 /959): Ba datlidr. Vefat da Badat'tadr. Zhd ileri derecedeydi. 363 70. Bunda'. (. 353 /964): iraz'ldr. Errecan'da vefat etmi tir. Sz: "Umduun ey (cennet) iin arzu etti ini (nefsin isteklerini) terket."364 71. Abdullah Razi (. 343 /964): Ni aburludur. Alim bir sufidir. 365 72. Dukki (. 363 /973): Dineverlidir. am'da ikamet etmi . mr yz seneyi gemitir. Vefat am'dadr. Sz: "Mide yiyeceklerin topland yerdir. Oraya helal yiyecekler atarsan, vcut organlarndan slih ameller zuhur eder. Helal oldu u pheli gdalar atarsan Allah'a giden yol hususunda pheye d ersin. Haram gda attn m, seninle Allah emri aras nda bir perde has l olur".365 73 . bn Nuceyd (. 366 /976): Zhid bir sufiydi. Mekke'de vefat etmitir. 367 74. Nasrabazi (. 367 /977): Ni aburludur. Alim ve zhid idi. 368 bu. At Ruzbari (. 369 /979): aml'yd . Sur'da vefat etmi tir. 36975. 76. bn-i Hafif (. 371 /981): ehzade iken tasavvufi hayata meyletmitir. Uzun seyahatler yapm tr.370 77. Husri (. 371 /981): Ba dathdr. 350
361 Kueyri, 169. 362 Kueyri, 166. 363 Kueyri, 167. 364 Kueyrl, 170. 365 Kueyri, 168. 366 Kueyrl, 169. 367 Hucviri, 263-264. 368 Kueyri, 174. 369 Hucvirl, 262. 370 Hucvirl, 264.

145

78. Ebu Osman Ma ribi (. 373 /983): Birok sufiye stadl k etmitir. Ni abur'da vefat etmi tir. 79. Eb Abbs Kassab (. 397 /1006): mmi idi. Tasavvufa dair ok ince ifadeleri vard r. 371 80. Ebu Ali Dekkk (. 405 /1014): Vaiz sufilerdendir Alim bir kiiydi.372 81. Dabistani (. 417 /1026): Alim bir zatt . Zhid, takva sahibi bir sufi idi. 373 82. Ebu'l-Hasen Harakni (. 419 /1028): ran'n Harakan yresinde do mutur. On iki sene Bayezid'in ruhaniyetinden istifade etmitir. Ahlaki yle tarif eder: " i Allah iin yapmakt r" 374 83. Ali b. Osman Hueviri (D. 390 /1000. 465 /1072): Gaznelidir. Bir ok seyahatlar yapm , Sultan Mahmd'un yak n evresinde yer alm , Lahor'da vefat etmi tir. 375 84, Ely Ali Farmedi (. 477 /1084): Frmed'de do du. Tus'da vefat etti. Alim ve zhid idi. mam Gazzlinin eyhidir. 376 85. mam Gazzali (450 /1058-505 /111): Tus'da do du. Alim sufilerdendir. Hayat boyu yakin.e erme e kendini vakfetti. Riyazet sahibi, takv ve verda ileri bir zatt . ok sayda eser te'lif etmi tir. 86. Yusuf Hemedni (440 /1048-534 /1133): Herat'da do mu Merv' de vefat etmi tir. Ba dad'da zhir ilimlerini tamamlay p tasavvufa intisb etmitir. Sz: "Ak bizim yolumuzdur". Ahmed Yesevrnin eyhlerindendir. 377 87. Abdulkadir Geylani (470 /1077-561 /1166): Hazar denizi gneyindeki Gilan eyaletinin Nif kynde do du. Nesebi Hz. Ali'ye ular. Hanbeli fkhm ve dier ilimleri tahsil etmitir. eyhi Ebu'l371 Hueviri, 266. 372 Hueviri, 267. 373 Hueviri, 269. 374 Adb, 53, 54. 375 Hueviri, 28-48. 376 Muhammed b. Abdullah Hani, Adal , ev. A. Hsrevo lu, sh. 56-57, st. 1980. 377 Ahmed Yesevi, Divan- Hikmet'ten Semeler. Prof.Dr. Kemal Eraslan, sh. 19, Ankara 1983.

146

Hayr Muhammed b. Mslim ed-Debbs't r. Tasavvufa dair e itli eserleri vard r. Takv ve vers mehurdur. Kdiriyye tasavvuf okulunu kurmu tur. Trbesi Ba dad'dadr. 378 88. Ahmed Yesevi (. 562 /1166-7): Sayram (Bat Trkistan)'da do du. Doum yerinin Yesi (Trkistan) oldu unu syleyenler de vard r. Baba tarafndan olan nesebi Hz. Ali'ye kadar ula r. eyhleri Aslan Baba ve eyh Yusuf Hemedani'dir. eyhinin lmnden sonra yerine nc halifesi s fatyla posta oturmu tur. Bir sre devam ettirdii ir d faaliyetine, eyhi Yusuf Hemedani'nin i aretiyle ara verip yerini Abdulhl k Gucduvni'ye b rakm tr. Bundan sonra Yesi'ye dnm , orada altm ya na kadar hizmet vermitir. Altm yanda Hz. Peygamber (s.a.s.)'in snnetine ar ball sebebiyle tek ki ilik mezar eklinde bir ile hane haz rlatm , yz yirmi ya na kadar ibadet, tezekkr ve teftkkrle hayat geirmi tir. Divan- Hikmet adl eseri inehurdur. Bu nl Trk eyhi Yeseviyye tasavvuf okulu'nun kurucusudur. Vefat Yesi'dedir. 379 89. Seyyid Ahmed Rufai (512 /118-578 /1182): Irak' n Vsf blgesinde do du. Seyyiddir. Yedi ya nda hfz olmutur. Alim bir sufiydi. Ebu'l-Alemeyn (yani, tarikat ve eriat sahibi) diye an lar. Refaiyye tasavvuf okulunun kurucusudur. e itli eserleri vard r. 380 90. Abdulhalk Gueduvani (855 /1189): Gucduvan (Buhara)'da do du. Ayn yerde vefat etti. Ilmi cephesi ile tan nm bir sufidir. Hzr (a.s.)' dan kendi tasavvuf yoluna esas olmak zere onbir esas renerek almtr. 381 91. Ruzbehan Bakli (606 /1209): irazhdr. Ak konusunu ilemitir. iirleri klasikler aras nda yer almtr. 382 92. Necmeddin Kbr (. 623 /1226): Harezm blgesindendir. M sr'da eyh Ruzbehan MsrVnin manevi terbiyesi alt nda iddetli riyazetler geirdi. Kbreviyye tasavvuf okulunu kurdu. Mo ollarm Harezm'i zapt srasnda, sava alannda savarken ehit dmtr. 383
37$ D.S. Margoliouth, islam Ansiklopedisi, c.I., sh. 8084, stanbul 1978. 379 Ahmet Yesevi, Divan- Hikmet'ten Semeler, Prof.Dr. Kemal Eraslan, Ankara 1983. 380 Ahmet Rufai, Delillerle Ma'rifet Yolu, H. Kamil Y lmaz, sh. 5, stanbul 1985. 381 Adb, 60-64. 382 Annemarie Schimmel, Tasavvufun Boyutlar , sh. 256. 383 E. Berthels, Necmeddin Kbra, islam Ansiklopedisi, c. IX., sh. 163-165, 1970. stanbul

147

93 . Feridiiddin Attr (627 /1229): Ni abur'da do du. Attr olarak alrd . Birok seyahatlarda bulundu. Tasavvufa dair say sz eserleri vard r. 384 94. Suhreverdi (632 /1234): ran as ll olup, Badad'da yaamtr. Suhreverdiyye tasavvuf okulunun kurucusudur. Bu tarikat ran ve Hindistan'da yayg ndr. Avariful-Merif adl eseri me hurdur. Bu sufinin halvet zerine orijinal fikirleri vard r. 385 95. ibnu'l-Ferid (. 632 /1234): Kahire'de do du. Erken yalarda tasavvufa yneldi. Kahire yak nlarndaki Mukattam da larnda onbe yl sreyle riyazet ve tefekkrle nefs terbiyesini gerekle tirdi. Sonra Khire'y e dnd. nemli sufi airlerindendir. Kaside-i Hamriyye'si nehurdur. 386 96. Hce Muinu'd-din iti (. 634 /1236): Sistan'da dnyaya geldi. Uzun yllar seyahatlar yapt . slm Hindistan'a girmeden nce Hindu dininin kutsal merkezlerinden Acmir'e tekke kurarak ihabeddin Guri'nin fethine kadar, islm' yayma, tebli etme faaliyetlerinde bulundu. Annesi tarafndan Abdulkadir Geylanr in ok yakn akrabas dr. itiyye tasavvuf okuluna mensuptnr. 387 97. Muhyiddin ibn Arabi (. 6/38 /1240): Mursiye'de do mutur. Vandet-i vctid nazariyesini sistemli olarak ilk ileri sren sufidir. Zhiri ve bat ni ilimleri erken ya larda iken tahsil etmi tir. Tasavvufa dair say sz eserleri vard r. 3 am'da ksiy.n. da a eteklerinde medfn dur. 88 98. Ebu'l-Hasan e - zili (. 656 /1258): Kuzey Afrikal dr. skenderiyye'ye yerle mi tir. Belli ba l bir eseri yoktur, ancak Hizbu'lBahr adl mnacat halinde bir eseri zamamm za kadar intikal etmitir. zili tasavvuf okulunu kurmu tur. 389 99. Mevlna Celleddin Rumi (. 672 /1273): Aslen Belhlidir. Mool istilasnda babas yla birlikte Konya'ya g etti. Kk ya ta zahiri ilimleri tahsil etti. Mesnevi adl eseri klasiklerden olup Mevleviyye tasavvuf okulunu kurmu tur. 39
384 Margareth Smith, Readings From the Mystics of Islam, sh. 80, London 1950. 385 Margareth Smith, a.g.e., sh. 91-93. 386 Ayn eser, sh. 94-96. 387 Naz, Khawaja Mueen-ud-din Chisti, Lahore 1970. 388 Nihat Keklik, Muhyiddin bn Arabi, stanbul 1966. 389 Annemarie Schimmel, a.g.e., sh. 218-9. 390 Mehmet nder, Mevliina, Tercan 1001 Temel Eser, No. 7, stanbul trz.

148

100. Sadreddin Konevi (. 673 /1274): Konyal dr. limdi Muhyiddin bn Arabi ekolnn nemli takipisidir. Birok eserleri vard r. 101. Hace Mahmd Fa nevi (. 677 /1278): Fa ne (Buhara)'de dodu. Vefat ayn yerdedir. Ticaret ve dlgerlikle geimini sa lard . 391 102. Ahmed Bedevi Tantavi (. 677 /1278): Tantal dr (Msr). Bedeviyye tarikatnun messisidir. mam- a'rani bu ekole mensuptur. Vefat Tanta'da olmu tur. 392 103. Ebu'l-Abbas Mrsi (. 686 /1287): Seyyiddir. azili ekolndendir. 104. Sultan Veled (. 712 /1312): Konya'da do mu tur, vefat da ayn yerdedir. Mevlana Celleddin R lini'nin. o ludur. Tasavvufa dair eserleri vardr. 393 105. Yunus Emre (638 /1240-720 /1320): Sivrihisar Sar ky'nde domutur. Trk sufilerin en byklerinden biridir. Tapduk Emre'nin tasavvuf terbiyesiyle yeti mitir. lmnn 1320 de yine Sar ky'de oldu u rivayet edilmektedir. Trke tasavv di iirler bulunan bir Divan' vardr. 394 106. Hac Bekta Veli (. 738 /1337): Trke eserler vermi bir sufidir. Bekta i tasavvuf ekoln kurmu tur. Vefat Hacbekta 'tadr. 395

107. Ebu Abdullah Siracuddin mer b. Ekmelddin Giylani el-Halveti, (. 750 /1349): Halveti tasavvuf ak nun tesis eden zatt r. 108 Muhammed Baheddin Nakbend (791 /1388): Kasr- Arifn'da doup yine orada vefat etmi tir. Nakbendi tasavvuf okulunun kurucusudur. Mnen Hace Abdulhal k Gucduvani'den feyz almtr lmi ve ahlaki sohbetlerle insan yeti tirmeyi hedef alm tr. Alim, zhid ve takva sahibi bir sufidir. Ortaasya ve Sibirya'da islam tebliinde faaliyetleri vard r. 396
391 Adb, 67-68. 392 Annemarie Schimmel, a.g.e., sh. 218. 393 Imam- a'rani, Tabakatl-Kbr, ev. A. Akiek, sh. 1031, Istanbul 1970. 394 Prof.Dr. F. Kadri Timurta , Yunus Emre Divan, Kltr Bakanl yaynlar, No: 72, ah. IVI, Ankara 1980. 395 Mahmud Es'ad Co an, Makalt Hac Bekta-1 Veli, Ankara 1986. 396 Adb, 78-83.

149

109. Nesin)" (. 821 /1418): Sufi Trk airi. Badad'da Nesim nhiy esinde do du. Halep'te derisi yzlerek idam edilmi tir. 397 110. Emir Sultan (770 /1368-833 /1429): Sufi Emir Kll'in o ludur. Buhara'da do mutur. Bursa'da nedfundur. Sultan Yldrm Bayezid'in damaddr. 398 111. Hac Bayram Veli (. 833 /1429): Ankara yak nlarnda Solfasol'da dodu. Ankara'da vefat etmi tir. Bayramiyye tasavvuf ekoln kurdu Alim bir sufiydi. Genlik y llarnda medrese mderrisi iken tasavvufa intisab etmi tir. Trke birka iirinden baka elimizde eseri yoktur. 399 112. Esrefo lu Rmi (. 874 /1469): znik'te do du. Krk yla yakn medresede ilmiyye mensubu olarak hizmet verdi. Mderrislikten tasavvuf] hayata gei yapmtr. Hac Bayram- Veli'nin damaddr. Tasavvufa dair e itli eserler vermi tir.400 113. Molla Cami (817 /1414-898 /1492): Horasan' n Cm kasabas nda dnyaya gelmitir. Herat ve Semerkand'da eriat ilimlerinin hemen hepsini tahsil etti. Sultan II. Bayezid'le nektuplamalar vardr. Nakbendidir. Doksan dokuz kadar eser verdi i sylenir., Ilerat'ta vefat etmi tir.401 114. mam- a'rani (. 898 /1565) M srl sufilerdendir. Tabakat me hurdur.402 115. mam- Rabbani (, 1034 /1624): Sirhind'de do du orada vefat etti. Bid'atlerle sava t ve dini yeniledii iin mceddid olarak kabul edilir. Mektubat' nldr. Zahir ve bat l ilimlerinde ok ileri mertebelere ula mtr:103 116. Aziz Mahmud Hiidi (1038 /1628): ereflikohisar'da do mutur. Medrese mderrisi iken ftde Hz.lerine intisable sufiyye yoluna girmitir. Celvetiyye'nin messisidir. Tasavvufa dair eserleri vardr. stanbul, skdar'da medfndur. 4"
397 Abdlbaki Glpnarl, Islam Ansiklopedisi, c. IX., sh. 206-7. 398 inasi oruh, Emir Sultan, Tercman Binbir Temel Eser, No: 8, st. trz. 399 Fuat Bayramo lu, Hac Bayram-1 Veli, Ankara, 1980.3 400 Esrefo lu, Rumi, Esrefo lu Divan, Tercman Binbir Temel Eser, No: 4, stanbul trz. 401 Cami, Baharistan, M. Nuri Genosman, Onsz, stanbul 1985. 402 Imam-1 a'rani, Tabalstii'l-Kbra, ev. Abdlkadir Akiek, stanbul 1969. 403 Adb, 100-102.

150

117. Erzurumlu brahim Hakk (111 /1703-1194 /1780): Erzurum Hasankale'de do mu bir Trk mutasavvfdr. Vefat yeri Tillo'dur. Zhiri ve bt ni ilimlere vakft . eyhi Ismail Fakirullah Hz. leri dir. ok sayda eser vermitir. 45 118 Ahmed Ticani (1227/1812): Fas'da Ayn Maz'da do du. Zhir ilimlerini tamamladktan sonra eyh Mahmud Krdi-i Halvetr nin tasavvuf terbiyesiyle kemale erdi. Ticaniyye adli sufi ekoln kurucusu bu zatt r.406 119. ah Veliyullah Dehlevi (. 1240 /1824): Pencap Beytle'de dodu. Hz. Ali neslindendir. Alim sufilerdendir. Mchede ve riyazetleri me hurdur. Vefat Dehl (Pencab), dadr. Tefsir, tasavvuf, f kh ve hadis sahalar nda kymetli eserleri vard r. Eserlerini tetkik ve ne ir iin Pakistan'da " ah Veliyyullah Dehlevi Ensitiis" adh bir kurum te kil ddilmitir. 407 120. Mevlana Hlid Ziyddin. Badadi (. 1253 /1837): Karada 'da do mu , am'da vefat etmi tir. nceleri ilmiyye smfmdan iken sonradan Hindistan'a giderek Dehlevi Hz.lerinden tasavvuf konusunda iczet alm tr. Hz. Osman neslindendir. Eserleri vard r.48 121. Ahmed Ziyaddin Gm hanevi (1812-1893) Mderris bir sufi idi. ok sayda telift zarrr. 1877-1878 OsmanlRus harbine bilfiil katlm oltp. kabri Sleymaniye Camii avlusundad r. 122. eyh Abdtdhakim Arvasi (. 1943): a mz sufilerinden olup Vadldr. Ankara'nn Balum nahiyesinde medfndur.

404 Hasan Kamil Ylmaz, Aziz Mahmd Hdyi ve Celvetiyye Tarikat', -Doktora ezi stanbul 1982. 405 Hayran; Alt nta, Marifetnme'de Tasavvuf, stanbul 1981. 406 Enver Behnan apolyo, Mezhepler ve Tarikatlar, Tarihi, sh. 185, stanbul 1964. 407 Adb, 111-113. 408 Adb, 114-116.

151

SONU

Grld zere tasavvuf felsefesi ayn gayeye ynelik, fakat dei ik metod ve mektepler halinde slam tefekkr tarihinde belli bir yeri igal etmi tir. Tasavvuf felsefesinin belli ba l ahsiyetleri fikirlerine gre her kesimde stad kabul edilerek etraflarmda halkalar te kil edilmitir. nceleri ahslar n fikirlerinden bahsedilirken, felsefenin tasavvufi d nceler ierisine girmesinden sonra eko]lerden bahsedilir olmu tur. Tasavvufi dnce sistemle tikten sonra, belli ba l kaideler ortaya km ve tasavvuf di er btn ilimler gibi islami bir ilim haline gelmi tir. Bu kk eserde m ahede edildi i gibi, tasavvufi d nce sisteminin baz kaideleri ve ekilleri yakn yzyllara kadar devam etmi tir. Daha nce de belirtildi i vechile tasavvuf ya anlan bir hal, bir tr hayat tarz ve e yann hakikatini anlama oldu undan, daha sonraki zamanlarda tasavvuf stadlar na, bu stadlar n ahsiyetlerine, kltrlerine ve takip ettikleri usllere gre farkl sistemler ortaya kabilecek ve yeni ekoller te ekkl edebilecektir. Ancak, gaye Allah'tan gayri d nceyi silip atmak ve uuru Allah Teal'ya ynelmek oldu una gre, kullanlan metodlar ne olursa olsun, esas de imeyecektir. Tasavvufi hayat n hakikati bizzat ya ayan tarafndan bilindiine ve bizim bu hayat hakkndaki bilgilerimiz onu ya ayanlarn ifadeleri dorultusunda ekillendiine gre, bu hayat n halleri konusundaki a klamalarm z deskriptif (tasviri) olmaktan teye gidemeyecektir. Bu durumda tasavvufi hal, sadece ya ayan tarafndan bilinecektir Zihin ve ruh plannda cereyan eden haller tam mns yla bilinmedike bu konuda objektif bir a klama yapmak mmkn olmayacaktr. Byle olunca elbette hem lehde, hem de aleyhde fikirler beyan edilecektir. in dorusu meselenin hakikatine nfuz ettikten sonra meseleleri islami ller ierisinde de erlendirmektir. Ancak byle oldu u takdirde do ru bir hkm verilmi olabilir. Bu kk eseri notlar halindeyken kitap haline getirme imkann verdiinden dolay Allah'a krediyor, ilmi almalarmuzda bizi muvaffak k lmasm diliyoruz. 152

BBLYOGRAFYA Achmi, Kesful-Hafa, Haleb, tarihsiz. Ahmet Rfai, Delillerle Marifet Yolu, ev.: H.K. Y lmaz, stanbul 1985. Ahmet Yesevi, Divan- Hikmet'ten Semeler, haz.: Kemal Eraslan, Ankara 1983. Altnta (Hayran), Marifetname'de Tasavvuf, stanbul 1981. Arberry (A.J.), Le Premi(ere Epoque de Devotion dans le Mysticism.e slamique, Sohbet, iinde mak. ev.: H. Sibel, Say , 6, tarihsiz. Arberry (A.J.), Le Soufisme, franszca ev.: J. Guillard, Paris 1962. Arnaldez (Roger), Hallaj ou religion. dela Croix, Paris 1964. Ate (Sleyman), slam Tasavvufu, Ankara 1972. Aydn (Hseyin), Muhasihi'nin Tasavvuf Felsefesi, Ankara. 1976. Bayramolu (Fuat), Hac Bayram- Veli, Ankara 1980-3. Berthels (E.), "Necmeddin Kiibra", s. Ansk. stanbul 1970. Burckhardt (Titus), Introduction aux Doctrines Lsoteriques de l'Islam, Paris 1969. Cahz, el-Beyan ve't-Tebyin, Kahire, 1948-50. Cami, Baharistan, ev.: M.N. Genosman, stanbul 1985. Caspar, (R.) Cours de Mystique. Musulman, Roma 1968. oruh (inasi), Emir Sultan, stanbul, trz. Coan (Mahmud Es'ad), Makalat, Hac Bekta - Veli, Ankara 1986. ubuku, (brahim Agah) Islam'da Tasavvuf, A.. .F. Dergisi, iinde makale, c. VII, Ankara 1961. Dermenghem (E.), Vies des Saints Musulmans, Alger trz. Ebu Nasr es-Sarrac et-Tusi, Lma', Ba dad 1960. 153

Erefolu Rumi, Divan, stanbul trz. Feridddin Attar, Tezkiret'l-Evliya, Gardet (L.) Islam, Paris 1970. Gardet-Anawati, Mystique Musulmane, Paris 1968. Gazzali, hyau Ulumi'd-Din, ev.: Ahmet Serdaro lu, stanbul 1975. ev.: Ahmet Suphi Furat, stanbul Gazzali, el-Munk z 1972. Glpmarl (Abdlbaki), "Neslini", sl. Ansk. stanbul 1970. Guenon (Reno), Esoterisme Islamique, "l'Islam et l'Occident" iinde makale, Cahier du. Sud, MCMXLIII, Viyana 1967. Hallac (Hseyin b. Mansur), Divan, fran. eviri ile birlikte ne reden: Louis Massignon, Paris 1955. Haririzade Kemaleddin Efendi, Tibyanu Vesaili'l-Hakay k fi Beyani Selasili't Taraik, Sleymaniye Ktphanesi, (el yazmas) no: 297.7-972. brahim Efendi, stanbul trz.

Hueviri, Keful-Maheab, ev.: S. Uluda , stanbul 1982. bn Haldun, Mukaddim.e, ev.: Z.K. Ugan, stanbul 1970. Mukaddime, frans zca ev.: V. Monteil, Beyrut 1967. bn Kuteybe, Te'vilu Muhtelifi'l-Hadis, ev.: Hayri K rbaolu, stanbul 1979. bn el-Murtaza, Tabakatu'l-Mu'tezile, bn Sa'd, Tabakatu'l-Kbra, Daru's-Sadr, Beyrut Mehasin al-Magalis, fran. ev.: Miguel Asin Palacios, Paris 1933. mam- arani, Tabakatu'l-Kbra ev.: A. Akiek, stanbul 1970. iz (Mahir), Tasavvuf, stanbul 1969. Jabre (Farid), La Notion de Certitude selon Ghazali, Paris 1965. James (William), Experience Religieuse, fran. ev.: F.A. Bouzit, Paris 1908. Keklik (Nihat), Muhyiddin bn Arabi, stanbul 1966. Kalabazi, (Ebu Bekr Muhammed b. shak Buhari), et-Tearruf li-Mezhebi Ehli't-Tasavvuf, M sr 1933; Trke ev.: Do u Devrinde Tasavvuf, Taarruf, Sleyman Uluda , stanbul 1982. Kprl. (Fuat,) Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 1928. 154

Kprl (Fuat), Trk Edebiyat nda lk Mutasavvflar, Ankara 1976. Kprl (Fuat), Anadolu'da slamiyet, Darl-Fn.un Edebiyat Fakltesi Mecmuas stanbul 1338 / 1922. Kueyri, Risale, ev.: Tahsin Yaz c , stanbul 1967; Sleyman Uluda , stanbul 1981. Margoliouth (D.S.), "Abdlkadir Geylani" slam Ansiklopedisi, Leyden 1934. Massignon (Louis), Akhbar al Hallaj, Paris 1965. Massignon (Louis), Passion d'al-Hallaj, Paris Massignon (Louis), Essais sur les origines du Lexique Technique de la mystique Musulman, Paris 1968. Massignon (Louis). "Tarikat", slam Ansiklopedisi, Leyden yay. 1934. Massignon (Louis), "Tasavvuf", slam Ansiklopedisi, Leyden yay. 1934. Muhammed b. Abdullah Hni, Adb, ev.: Ali Hsrevo lu, stanbul 1980. Muhyiddin ibn Arabi, Fususu'l-Hikem, ev.: M. Genosman, stanbul 1956. Muhyiddin ibn Arabi, Ftuhat, Kahire 1923. Mslim b. Haccac, Sahih-i Mslim, ev.: M. Sofuolu, stanbul 1967 1970. Naim (Ahmed), Miras (Kamil), Tecrid-i Sarih Tercemesi, Ankara 1974. Naz, Khawaja Mueen ed Din Chisti, Lah,or 1970. Nicholson (Reynold), slam Sufileri, Trke ev.: Heyet, Ankara 1978. Nevevi (Muhyiddin Ebu Zekeriyya Yahya b. eref), Riyazu's-Salihin, Trke ev.: Hasan Hsn Erdem, Ankara 1964. Nwyia (Paul), Exegese Coranique et langage Mystique, Bayrut 1970. Ogan (Raif), slam Tasavvufunda Ecnebi Din ve Felsefelerin. Tesirleri Var mdr? "slam Dnyas " iinde mak., say VII, stanbul 1952. nder (Mehmet), Mevlana, stanbul trz. Randop (P.), 'Islam, Paris 1965. Safa (Peyami), Nasyonalizm, Sosyalizm, Mistisizm, stanbul 1979. Schaya (Leo), la Doctrine Soufique de l'Unite, Paris 1972. Smith (Margaret), Readings from the Mystics of Islam, London 1950. Seyyid erif Crcani, Ta'rifat, stanbul 1300. 155

Sehimmel (A.), slam Tasavvufunun Boyutlar , ev.: E. Grol, stanbul 1982.

apolyo (E. Bebnan), Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, stanbul 1964.


Tevrat, Kitab- Mukaddes irketi, stanbul 1969. Timurta (F. Kadri), Yunus Emre Divan , Ankara 1980. Vezzani (V.), Mysticism dans le Monde, Paris 1955.

Wandenburg (J.J.). 'Islam dans le Miroire de l'Occident, Paris 1962.


Ylmaz (Hasan Kamil), Aziz Mahmud Hdayi ve Celvetiyye, Doktora tezi, stanbul 1982.

ah Veliyyullah Dihlevi, Bastnirl-Muhaddisin, v. Do. Dr. Ali Osman Kokuzu, Ankara 1986.

156

INDEKS DEYMLER

bid 4, 115, 118 bidla 4 adab 129 adem 110 Ahir 99 hiret 82, 131 hiret rzk 83 ahlk 119, 121, 129 ahvl 9, 10, 12, 52, 53, 67 akl 48, 53, 70, 94, 97, 105, 116 kil 118 akl- med 116 akl- klli 112, 115, 116 lem 108 lem-i ma 117 lem-i ansr 118 lem-i ceberut 117 lem-i eesm 118 lem-i encm 118 lem-i ervh 117 lem-i efk 118 lem-i hayl 118 lem-i kebir 99 lem-i kevn ve fesad 118 lem-i lhut 117 lem-i mani 117 lem-i mahsus 116 lem-i melekt 116 lem-i misl 98, 118 lem-i mhede 116 lem-i sura 99 lem-i ahadet 118 lem-i ulvi 118

lemin yaratl 115 limne cehalet 2 Allah 125, 128, 130 Allah bilgisi 116 Allah sevgisi 116 amel 30, 35 an 109 anmr- erbaa 115 anatomi 114, 115 rif 101, 115, 118, 130 aritmetik 114 ar 118 ashb- kehf 23 ak 86, 101 ak- ilahi 116 ayn- sabite 99, 103, 104, 105, 109 ayne'l-cem' 71, 89 ayne'l-husul 82 avam 82
-B-

Waki 16, 17 bast 52, 54, 123, 128 Bat 18 Btn 97, 99, 104 beden 129 bek 9, 16, 52, 53, 123 bek billah 52 Ben Sufa 5 bevdih 54, 123, 127 berzah lemi 118 be hazret 105 bi'l-ftra 117 biyoloji 114

157

botanik 114 bu'd 53, 102 budi 102 budizm 124 byk lem 118 -Ccami hazreti 105 ceberut 53, 105 cebert alemi 57 cebennem 101 Celal 119 cem' 124 ceml 119 el-cem billah 89 cemel vak'as 59 cemil 99 Cenab- Hak 134 cennet hayat 29 cevher-i evvel 115 cezbe 130 Cibril Hadisi 130 cihad- ekber 42, 45 cin 115 cins (manen) 44 corafya 114, 115 -D dua 48, 49, 50 Dou 18 dnya rzk 83 -Eeflak-i tis'a 115 Ehad 104 ehadiyyet 115 ehl-i hadis 138 ehl-i re'y 138 ehl-i suffe 5 ekzoterik 1 emmare 42, 43, 45, 47, 56, 70 ene'l-Hakk 53, 80, 87, 95 enfusihim 39 enfusukum 38 ervah alemi 57 esmai kemal 103 esmau'l-hsna 14 evliya 115

evvel 99 ezoterik 1 -Ffaal akl 115 fark 124 fakr 9, 53, 64, 124, 90 fakd 55 fakil 63 el-fakru fahri 124 fask 65 felsefe 114 fen 9, 16. 47, 52, 53, 72, 74, 87, 100, 123, 124 fenau'l-fena 101 feyz 97, 125, 135 feyz na-mtenahi 115 firaset 124 fena bi'l-mezkur 100 ftvvet 138, 140, 144 -Ggadab 99 galebe 124 gariza 70 gayb 15 gayb alemi 53, 99, 106, 117 gaybet 7, 53, 125, 127, 132 gaybi 45 gaybu'l-gayb 104 geometri 114 glge 105, 109 gnl 116 -Hhac 83, 87 hadis 108, 131, 141 hadisu'l-ibtila 85 hacis 125 Hakk 83, 102, 103, 104, 105, 106, 115, 123, 126, 127, 131 hakaik 83, 117 hakkal-yakin 47 hakikat alemi 57, 98 hakikat'l-Muhammediyye 99, 104 hal 54, 55 halife 147 hallacul-esrar 73

158

hal ve makam 53 halvet 125, 148 halilullah 22 hanbeli 87 harameyn 138 harici 60 hayet 126 Hatemul-Enbiya 72 Hatem-i nbvvet 99 hatem-i velyet 22, 100 havas 82 hevcis 125 havf 9, 52, 60, 99, 123, 125, 126, 131 havtr 125 hayal 98, 103, 105, 109 hayal alemi 98, 104, 118 hayr ve yer 125 hayr 101 hayret 131 hayvan 115 hazarat- hams 105 helenistik felsefe 97 hev 126 heybet 53, 126, 135 hikmet 24 hubb 65 hulle 22 hulul 77 huti 21, 126 huzr 53, 126, 130 hcum 127 hzn 64, 123, 127, , 138 Iskatu'l-Vesait 83 stlah 10, 12

ilallah 45, 47 ilham 123, 125, 130 ilk akl 99 ilk bir 115 ilk taayyun 104 ilk taayyun alemi 57 ilm-i mutlak 104 ilmiyye snf 139 ilmu'l-kulub 63 ima 10 imdad 127 inabe 138 inyet 97 inkita' 131 insan 105, 106, 118 insan psikolojisi 115 insan ruhu 38 insan- kamu 32, 99 inirah 24 intibah 127 irca' 60 ir ad 147 isbat 128, 129 isim 104 slam 87, 88, 101, 112 ismaili 98, 112 ismet (s fat) 43 isticabe 50 istitar 128 itminan 52 ittihad 89 ittisal 7

kaba 74 kabekavseyn 87 kabz 52, 54, 126, 128

ibadet 130 ibda' 109 ibn'l-vakt 55 icad 127 idealist panteizm 106 ihlas 30, 52, 70, 127, ihsan 3, 29, 124 ikinci taayyun 104 ilahi nur 116 ilahi tecelli 117 ilahi zat 85, 103 129

kdir 16, 106 kafir 115 kahr 128 el-Kail49 kal:mit 118 kalb 38, 48, 68, 69, 70, 82, 83, 98, 116, 117, 125, 127, 129 kamile 45, 48, 56 kann inan 106, 115, 119 karar 128, 134 kasr- emel 136

159

kavs-i zrue 115 Kayyum 14 kelm 114 kelimullah 22 keml 14 keramet 113 kesbi 54 kesret 48 kef 132, 133 kevn alemi 57 kevn ve fesd 45 kibir 121 Kiramen Ktibin 144 kul 123 kurb 25, 52, 53, 91, 93, 123, 128, 129 kk lem 118 klli akl 115 klliyat 105 kn 81 krsi 118 -Llhut 81, 95 lhut alemi 57 la teayyun 104, 108 levih 57, 129 levmi 129 levh-i mahfuz 115, 116 levvame lutf 129 lbb 68 -Mmacrocosme 118 mahiyet 102 mahv 53, 129 makam 51, 52, 54, 66, 129 makamat 5, 10, 12, 53, 67 manevi hac 87, 90 mansuri marifet 53, 67, 69, 72, 124, 129, 130 marifet-i Mevl 116, 118 masiva 42, 47, 123 matematik 114 mabde-i kavs-i nzul 115 mehdi 75, 81 mekam 54 meksib 54

melmet 112 melami 112 melek 115 melekt 53, 105 men arafe nefsehu 116 menzil 9 menzil 9, 66 mertebe-i camia 104 mertebe-i ehadiyyet 115 mertebe-i hviyyet 104 meai felsefesi 111 mevhib 9, 52, 54 microcosme 118 mineroloji 114, 115 misak 17, 24, 72, 80 misal 98 misal alemi 57, 104, 105 mirac 24, 87 monist 25 monizm 98 monoteizm 24 muhabbe 65 muhabbet 54, 72, 86, 130 muhabbet-i sar 119 muhabbet-i Mevl 116, 118 muhabbetullah 65, 68, 51 muhalefetn lil-havadis 72 muhdara 130 muharrik 116 muhasebe 68, 130 el-Muhib 67 muhkem 98 murad 130, 131 mukam 54 murkabe 9, 11, 52, 63, 64, 65, 130 murakk 74 musavvire 95 musiki 112 mutasavvf 113 mutasavvflar 123, 124 mutlak 103 mutlak gayb hazreti 105 mutlak ehadet 105 m tlak ehadet hazreti 105 mutlak varlk 108 mutlak zat 98 mutmainne 43, 47, 56 muvahhid 134

160

muzaf gayb hazreti 105 mchedat 43, 131 mchede 130 mchid 88 mcavir 138 mceddid 150 mcerred nefs 105 mcessime 95 muhabbet-i sfat 119 mkasefe 124, 130, 131, 133 mlhime 47, 56, 70 mlk 53 mlk alemi 105 mmin 115 mmkin 108 nncat 22 mnzara 130 mrcie 60 mrid 2, 8, 70, 130, 131 mrvvet 145 mahede 9, 130, 131, 136 mebbihe 95 mteal 14, 18, 25, 71 ntesabih 98 -Nnaksibendilik 107 nsik 34 nasut 81, 95 nasut alemi 57 natralist panteizm 106 nazar 84 nebat 115 nebi 100 nefy 131 nefy ve isbat 128 nefs 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 37, 48, 52, 70, 71, 106, 125 nefs-i emmare 56 nefs-i izifi 116 nefs-i kamile 56 nefs-i kll 97 nefs-i kl!! 115 nefs-i levvame 56 nefs-i marziyye 56 nefs muhsebesi 63 nefs-i mutmainne 56 nefs-i mlhime 56

nefs-i raziye 56 nur- ilahi 115 nur- Muhanmedi 115, 116 nfus- tis'a 115

oru 83 Ppost 147 pozitif ilimler 114 prototip 22 psikoloi 114 -RRab 135 Rahim 18, 106 Rahman 17, 18 Rahman Suresi 16 raks 112 raziye 47, 56 reca 9, 52, 69, 99, 123, 131, 140 resul 54, 100 Rezzak 106 ma' 9, 47, 51, 99, 133 rzk 71 riy 121 riyzat 43, 131 ruh 40, 68, 82, 85, 86, 104, 110 rabbani 125 ruhbaniyet 33 ruhlar alemi 104, 105 ruh- izafi 115 rya 131

-Ssabit aynlar 105 sabr 9, 47, 51, 53, 70, 92, 131 sabr- billah 131 sabr- lillah 131 sadr 38 safi. 5 saff- evvel 5 sahabi 4 sahv 132 slik 8, 51, 53, 82, 108 Samed 14 es-Smi 49 semt 131

161

sekr 132 sem 67, 71, 90. 101, 111, 112, 132 setr 53, 131 sevgi 31 seyr-i sulk 56 sezgi 117 sdk 70, 129, 132 sfat 103, 104, 109 sffin olay 59 srr 82, 129 so'os 5 sudur 115 suf 5, 63 sufne 5 sufetu'l-kafa 5 sufi 107, 128, 130, 138 sulk 1, 129

taklid 90, 91 takva 133, 135, 139 takva ehli 137 tlib 134 talim 49 tarik-i med 115 tasavvuf 82 tasavvufi hayat 114 tasfiye 83, 85 tavnk 54 taayyn 104 teayyiint 103 tebdl's-s fat 86, 91 tebeu't-tabiin 4 tecelli 53, 82, 84, 103, 104, 105, 131, 132, 133 tecrld 82, 133 tefekkr 63, 64, 69, 124 tefrid 84, 85, 133 tefrika 124

ahid 28 athiyyat 66 azeliyye 89 ehldet 45 ehdet alemi 45, 57, 99, 104 ehid 88 emsiyye 89 e'n 98 er 101 eriat 82, 140, 150 eriat ilimleri 114 evk 9, 52, 54 eyh 2, 121, 113 eyhu'l-me yih 72 eytan 115, 143 ii 60, 98 irb 132, 135 uhud 132 kr 133

tefviz 47, 92 tehalluk- bi-ahlkillah 123 et-tehvr 49 teheccd 30 tekke 138 telmih 10 telvin 133 temkin 133 tenezzl 104 -.enezzl sitte 104 tenzih 109 teslim 47, 92 teslimiyet 23 tebih 109 ,.evazu 126, 132, 133 teybe 92, 133 tevekkl 9, 47, 51, 54, 92, 134 tevhid 7, 54, 66, 72, 84, 86, 90, 134 tuma'nine 9

taallm 49 taayyn alemi 108 tabakt 11 taby- erbaa 115 tabiun 4 table rase 134 tahiyye secdesi 107 takiyye 60, 65

ubudiyyet 134 ukl- tis'a 115 usvetn hasenetn 32, 34 uzlet 135, 138

lfet 130 mmf 146

162

ns 9, 52, 53, 72, 135 nsiyet 130 veysllik 107

vesvese 125 vuslat 45, 129, 133 ved 99, -102, 109, 110 ved-u mutlak 91

vacib 106, 108 Vacib'l-Ved 99 va'd 69 vandet 48, 104 vandet-i mutlaka 104 vandet-i thld 86, 89, 102, 106, 107 vandet-i ved 7, 22, 89, 98, 100, 101, 102, 103, 105, 148 vahid 134 vahidiyyet 104 vahiy 48, 49, 50 vald 69 vakt 9, 52, 54, 55, 135 varid 54 varidt 132 varlk 99 vasl 8 vast 73 vecd 52, 55, 84, 85, 125, 132 vedild 31 vehbi 54 veli 82, 83, 100, 121, 130 velilik 81 veri 9, 65, 83, 135, 137, 138, 139 zhid 4, 118, 137 zahir 97, 99, 104 zat 43, 44, 102, 103, 104, 105, 109 zat alemi 57 zat- ehadiyyet 102 zat- mutlak 98 zati kemal 103 za,i teeelli 108 zatullah 37 zevk 135 zikir 84, 136 zikr el-celle 89 zooloj i 114 zuhur 133 zhd 9, 51, 53, 63, 64, 91, 135, 136, 139, 140 ziihhad 4 yakin 2, 9, 52, 90, 91, 92, 124 yedi gk 118 yokluk 106 yusr 25

163

YER VE SM NDEKS
-AAbdullah Bosnavi 96 Abdullah b. Mbarek 138 Abd'l-Vahhab Sa'rani 96 Abdullah Ensari 9, 11, 12, 70 Abdullah. Razi 145 Abdurrahman Slemi 11, 12 Abdulhalk Gucduvani 147 Abdlkadir Geylani 11, 146, 148 Abdlkerim el-Cili 97 Abdl-Vahid ibn Zeyd 6 Acmir 148 Adem 10, 84, 85, 99, 108 Afrika 148 Ahmet Avni (Onuk) Bey 96 Ahmet Bedevi Tantavi 149 Ahmed b. Fatik 88 Ahmed b. Ebil-Havari 139 Ahmed b. Hadraveyh 139 Ahmed b. Hanbel 141, 6 Ahmed Yesevi 146, 147 Ahmed Ziyauddin Gmhanevi 152 Ahvaz 73, 74, 76 Ahzab Suresi 130 Hz. Ali 59, 60, 61, 75, 137, 151, 146, 147 Ali b. Isa 77 Ali b. Musa Rza 138 Ali b. Osman Hucviri 146 Aliy'l-Kri 97 Ali Zeynelabidin 146 Allah 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 93, 94, 95, 99, 100, 101, 105, 106, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 118, 119, 123, 127, 128, 129, 130, 143 Amr b. Osman Mekki 141 Amr el-Mekki 70 Anadolu 96 Ankara 150, 151 Ankebut Suresi 130 A'raf Suresi 17, 21 Arberry 7 Aslan Baba 147 Aziz Mahmud Hdai 150
-

Badad 11, 67, 74, 75, 76, 89, 96, 110, 138, 139, 140, 141 142 143, 146, 147, 148 149, 150 Balam 151 Basra 6, 59, 60, 67, 139, 144, 147 Bayazid Bistami 7, 53, 66, 139 Bayazid 146 Bayezid II 150 Bayramiyye 150 Bedeviyye 149 Bektai 149 Beih 138, 140, 148, 110 Beytale 151 Beyt-i Haram 77 Bistam 139 Bistami 91 Bir el-Hafi 67, 139 Brockelman 96 Buda 102 Buhara 147, 149, 150 Buhari (imam) 65, 73 Bunan Hammal 142 Bundar 145 Bursa 150 Buenci 144 -CCabir b. Hayyan 5 Cafer Huldi 145

164

Cafer-i Sadk 137 Cahz 6, 65 Cam 150 Cami 96 Cebel eyhleri 144 Cebril 49, 58 Celvetiyye 150 Cibal (Kafkasya) 142 Cneyd 86, 90, 144 Cneyd Badadi 5, 8, 70, 72, 73, 74, 75, 89, 140, 142, 143 Ciineyri 90

Ebu Ca'fer Muhammed b. Yakub b. shak el-Kuluni 6 Ebu Ferve 4 Ebu Hafs Haddad 140 Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed b. elGazzali 90 Ebu Hamid el-Huldi 11 Ebu'l-Haris 79 Ebu'l-Hasan Ali el-Hueviri 12 Ebu'l-Hasan Harakni 146 Ebu'l-hasen en-Nuri 71 Ebu Haim el-Kufl 4 Ebu Hamza el-Ba dadi 8

-in 87 ivizade 97 itiyye 148

Ebu'l-Hayr Akta' 144 Ebu Hreyre 62 Ebu Muhammed (hadisi) 96 Ebu Muhammed el-Cneyri 89 Ebu Nasr es-Serrac 11 Ebu Nuaym el-Isfehani 11, 67 Ebu Osman 54 Ebu Osman Maribi 146 Ebu mer 77, 78 Ebu Said ibn el-Arabi 11 Ebu Said b. Arabi 144 Ebu Seleme b. Abdurrahman 62 Ebu Talib el-Mekki 11 Ebu Trab Nah ebi 140 Ebu Bekir Kettani 143 -EEbu'l-Kasm Abdu'l-Kerim el-Ku eyri 12 Ebu Sleyman Darani 138 Ebu Muhammed Ceriri 143 Ebu Abdullah-Maribi 142 Ebu Hafs Haddad 142 Ebu Haim el-Kufi 138 Ebu Hseyn en-Nuri 141 Ebu Hamza Badadi 141 Ebu Said Harraz 141 Ebu Osman Hiri 142 Ebu Abdullah (M. Bakr) 137 Ebu Yusuf (mam) 121 Ebu Kubeys da 74 Ebu'l-Alemeyn 147 Ebu'l-Hasen e - azili 148 Ebu'l-Hayr Muhammed b. Mslim ed-Debbas 147 Ebu'l-Abbas Mrsi 149 Ekber ah 106 Emir Sultan 150

-DDabistani 146 Darran 138 Davud (Hz.) 10 Davud Tai 138 Dehla 151 Dicle 87 Dinever 89, 144, 145 Dkki 145

Ebu'l-Abbas Ahmed ibn Ata 89 Ebui-Abbas Dineveri 144 Ebu Abbas Kassab 146 Ebu'l-Abbas Seyyar! 144 Ebu Abdullah el-Ma ribi 74 Ebu Abdullah Siracddin b. Ekmelddin Giylani el-Halveti 149 Ebu Ali b. Katib 144 Ebu Ali Dekkak 146 Ebu Ali Farmadi 146 Ebu Ali Ruzbari 143 Ebu Ali Sakari 143 Ebu Ali Sindi 66 Ebu Amr Zccaci 144 Ebu Bekr Dulef b. Candar e -ibli 90 Ebu Bekr el-Kelabazi 12 Ebu Bekir e-ibli 89, 144 Ebu Bekir b. Tahir 144 Ebu Bekir Tamestani 144

165

Emir Klal 150 Ensari 88 Erzuruml.: brahim Hakk 112, 113, 116, 118, 151

Hallaciye (tarikat) 89 Hamid 77, 78 115, Hamdun Kassar 140 Hanbeli 146 Harakan 146 Harem 145 Harezm 147 Haris el-Muhasibi 67, 58, 69, 91, 139 Harraz 70, 71 Hasan Basri 6, 15, 59, 65, 67, 78, 137 Hasankale 112, 151 Hatemul-Esamm 139 Hayru'n-Nessac 143 Hazar Denizi 146 Herat 146, 150 Herevi 11 Hzr (a.s.) 147 Hicaz 6 Hind 87 Hindistan 102, 107, 151, 148 Hindu 148 Hizbu'l-Bahr 148 Horasan 6, 110, 138, 139, 140, 142, 144, 150 Husri 145

Errecan 145 Erzurum 151 Esam 139 E'ari 69 E'ariler 89 Erefolu Rumi 150

Fane 149 Fahreddin Razi 89 Fartbi 69, 115 Farmed 146 Fergani 108 Feridddin Attar 11, 110, 148 Firavun 140 Fudayl b. Iyaz 138 Fudayl b. Iyaz 138 Futi 74

-GGazne 146

Hccetu'l- sla'm 91 Gazzall 2, 8, 12, 13, 18, 70, 88, 90, 91, 93 , Hsameddin elebi 111 116, 117, 118, 139 Hseyin Vaiz Ka ifi 8 Gilan 146 Gucduvan 147 Gwalior 107
-

Irak 147

H
Ibn Abdullah Shreverdi 12 bn Arabi 89, 96, 97, 99, 100, 101, 112 bn el-Arif 9, 53 bn Ata 10, 71, 74, 90, 142 Ibn Ata Ruzbari 145 bn Bakuval 96 brahim b. Edhem 138 Ibn Bnan 142 bn Buhlul 77 bn Davud 76 lnu'l-Ferid 148 bnu'l-Furad 76 bn Hacer el-Askalani 96 bn Hafif 145 bn Haldun 3, 5, 89, 96 Ibn Kerram 11, 71, 72

Hacc (Suresi) 57 Hacca b. Yusuf 60, 61 Hace Abdulhal k Gucduvani 149 Hace Baki Billah Kubuli 107 Hace Mahmud Fa nevi 149 Hace Muinuddin iti 148 Hac Bayram- Veli 150 Hacbekta 149 Hac Bekta Veli 149 Hafi 139 Hakim Tirmizi 100, 141 Halveti 149 Halep 96, 150 Hallac 6, 10, 11 66, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89 Hallac- Mansur 142

166

bn Kuteybe 62 bn Mesruk 142 bn Mchid 77 bn Mnazil 143 bn Nceyd 145 bn Rebah 67 bn Rd 95. 96. 97 bnu's-Sai 144 bn Sina 69, 97, 115 bn Sureyc 76, 77 bn Teymiyye 89, 96 bn Tufeyl 95 bn el-Usruseni 77 bn Zenci 77 bn Zbeyr 60 brahim (Hz.) 10, 16, 22, 88 brahim Hakk 113, 114, 115, 116, 119, 121 brahim Havvas 141 Imam- A'zam Ebu Hanife 121, 138 mam-. A'zam 137 mam Gazzah 146 Imam-1 Rabbani 97, 106, 107, 108, 109, 110, 150 mam- Sa'rani 149, 150 ran 97, 98, 106, 146, 148 Isa (Hz.) 10, 22, 23, 72, 75, 81, 96, 106 iskenderiyye 148 slam 148, 152 smail (Hz.) 10, 23, 96 Ismail Fakirullah 151 Ispanya 95 stanbul 150 Isbiliyye 96 Iznik 150 -KKadid 137 Kadiriyye 89, 147 Kadi'l-Kudat 76 Kahire 148 Karada 151 Karaman 110 Karmati 75 Kasm b. Muhammed 137 Kasiyun Da 148 Kasr- Arifan 149 Kastalani 16 Kerbela vak'as 137

Konya 96, 110, 148, 149 Kuds 96 Kufe 11 Kur'an 137 Kurtuba 95, 96 Kuseyri 88 Kuzey Afrika 96 Kbreviyye 147 -LLahor 146 Leyl Suresi 133 Lizbon 96 -M Marib 96, 144 Maz- Kur'an 111 Maide Suresi 130 Maliki mezhebi 95 Ma'ruf el-Kerhi 67, 138 Massignon 7 Matridi 69 Meari Suresi 58 Medine 85, 137 Mekke 75, 77, 85, 96, 110, 141, 143, 144, 145 Merake 95, 96 Merv 138, 146 Meryem (Hz.) 23, 32, 72 Meser 63 Mevlana 89, 111, 112 Mevlana Cami 96 Mevlana Celleddin Ruud 110, 148, 149 Mevlana Halid Ziyaddin Ba dadi 151 Mevleviyye 89, 148 Msr 7, 67, 96, 139, 142, 144, 149, 150 moollar 147 Mool istilas 148 Molla Cami 11, 150 Muaviye 59, 60 Mucibet'l-Bahili 36 Muhammed (s.a.s.) 10, 23, 24, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 47, 50, 59, 64, 72, 82, 96, 99 Muhammed Bakr 137 Muhammed Bahaeddin Nak bend 149 Muhammed b. en-Nuri 5 Muhasibi 9, 11, 72

167

Muhyiddin ibn Arabl 13, 18, 95, 102, 106, Rakki: 143 108, 109, 148, 149 Rey 140, 142 Mukattam 148 Rufaiyye 147 Mursiye 148 Murtai 143 Musa (Hz.) 10, 15, 22, 31, 82 Musul 96 Mutezile 69 Mmad Dineverl 142 Mrsiye 95 Mzeyyin 143 -Nnakbendi 149 Nasr Hsrev 98 Nasr 78 Nasrabazi. 145 Necmeddin Kbra 147 Nehrecori 144 Nesim 150 Nesimi 150 Nev'i ( air) 96 Nif 146 Nihavent 141 Nirvna 7, 124 Niabur 92, 140, 143, 144, 145, 146, Niziniye Medresesi 92 Nubi 67 Nureddin Cihangir 107 en-Nuri 74 Nuri Genosman 96 Nwyia 7 -O Ogan 7 Ortaasya 149 Osman Hz. (r.a.) 59, 60, 151 Osmanl-Rus harbi 152 -mer (II) 60 -PPakistan 151 Pencap 151 Peygamber Hz. (s.a.s.) 116, 121, 124, 130, 131, 143, 147 -RRabiatu'l-Adeviyye 29, 67, 86, 91 ah Cihan 107 Ruveym 144 Ruzbehan Bakli 147

-SSabiriyye-i i tiyye 107 Sabit b. Kurra 65 Sa'd b. Ebi Vakkas 28 Sadreddin Konevi 149 Said Harraz 142 Said b. Mseyyeb 137 Salih Hz. (a.s.) 62 Samerra 143 Sarky 149 Sayram 147 Sehl b. Abdullah 143 Sehl-i Tsterl 11, 72, 73, 140 Selahattin Bey 96 Selahattin Alpay 96 Semarkand 144, 150 Semmant (Alaeddin) 108 Seri Sakati 8, 70, 73, 138, 140, 142 Serrac 9, 51, 52 147 Sevil 96 Seyyid 147 Seyyid Ahmed er-Rufal 147 Seyyid Seyfullah Efendi 102 Seyyid erif Crcni 96 Sibirya 149 Sirhind 106, 107, 150 Sistan 148 Sivrihisar 149 Solfasol 150 Suhreverdiyye 148 Shreverdi 8, 97, 148 Sultan Mahmud 146 Sultanu'l-UlemIl 110 Sultan Veled 110, 149 Sur 145 Suriye 110 Suyutl 89 Sfyan- Seyri 140, 141 129, Sleymaniye Camii 152 Sleyman Hz. 96

168

ah Kirmani 142 ah Veliyyullah Deblevi 151 akik el-Belhi 9, 51, 138 am 96, 138, 139, 143, 145 em 96, 138, 139, 143, 145 azili 148, 149 ehit Ali Pa a 70 ems-i Tebrizi 110, 112 ereflikohisar 150 eyh Abdlehad 107 eyh Abdlhakim Arvasi 151 eyh Ruzbehan Misli: 147 eyh Yusuf Hemedan1 147 eytan 84, 85 ibli 71, 74, 79, 90 ihabeddin Guri 148 ihabeddin Yahya b, Habe es-Shreverdi (el-Maktul) 98 iraz 145, 147 it Hz. 96 -TTaberi 65 Taftazani 96 Tamestani 144 Tanta 149 Tapduk Emre 149 Tillo (Aydnlar) 151 Tirmiz! 126 Tirmizi (el-Hakim) 72 Tunus 96 Tus 146 Trk 110, 112 Tster 75, 140

Yeseviyye 147 Yesi 147 Yldrm Bayezid 150 Yunanistan 102 Yunus Emre 110, 149 Yusuf Hz. 38, 40, 42, 125 Yusuf b. Hseyin 142 Yusuf Hemedani 146 -7Zahiri Mezhebi 144 Zekeriyye Hz. 32 Zeyne'l-Abidin b. Ali b. Hseyin 6 Zeynep 35 Zu'n-Nun el-M sri 7, 8, 9, 11, 52, 67, 70 Kitap ndeksi Avarif'l-Maarif 12, 148 -Bel-Beyan ve't-tebyin 6 -C. Cilu'l-Kulfb 114 DDefinetu'r-Rh 114 Divn 81, 113, 149 Divn- Hikmet 147

Esrrnme 110 -FFussu'l-Hikem 96 Futuhtu'l-Mekkiyye 95, 96

ftade 150 mm Seleme 59 skdar 156 sruen 144 -VVan 151 Vasf 147 Vsl b. Ata 61 Vast 142 -YYahya Hz. 23 Yahya b. Muaz er-Razi 8, 10

Hakiku't-Tefsir 12 Htemu'l-Evliy 141 Iley'etu'l- slm 114 Hikytu'l-Evliya 11 Hilyetu'l-Evliy 11 Hikmetu'l- rk 98 Hsnu'l-Arifin 113

hyu Ulumi'd-Din 91, 92 kbalnme 113 Bhinme 114

169

insniyye 113 nsan- Kmil 114 irfniyye 113 Kel-Kfi fi limrd-Lrin 6 Kaside-i Hamriyye 148 Kenzu'l-Ftl 114 Kesfu'l-Esrr ve iddetu'l-Ebrr alt Kesfu'l-Mahcb li, Erbbi'l-Kulab 12 Kitbu']-A.lem 114 Kitbu Camii']-Hikmeteyn 98 Kitabu'l-Ferec 71 Kitbu']-Ilds 78 Kitbu']-Kesf 71 Kitbu']-Luma' 9, 11, 51 Kitbu Menzili's-Sirin 12 Kitbu'r-Riye 67 Kitbu's-Sdk 70 Kitbu's-Sur 70 Kitbu'-t-Te'arruf li-Mezhebi Ehli't-Tasavvuf 12 Kitbu't-Tevehhum 67 Kitbu'z-Ziy 71 Kitbu'z-Zhd 6 Kitbu'z-Zhd ve'r-Rakik 6 Kur'n- Kerim 82, 83, 87, 88, 90, 91, 101, 111, 124, 127, 139, 141 Kiit- Can 113 Ktitu'l-Kulb 11 -L Letifu'l-isrt 12 -MMarifetnme 113, 114, 115 Mecmtu'l-Meni 113, 114 Mektabt 107, 150 Mektbu's-Srr 114 Menkb- Sipehslr 111 Mesai! 70 Mesnevi 111, 148 Mesiriku'l-Yh 113 Mir'tu'l-Kevneyn 113 Munkz 92 el-MunkzuMine'd-Dalal 91

Nefehtu'l-Uns 11 Nefyu'l-Viicild 114 Nuhbetu'l-Keln 113 Ns- Cn 113 -RRznme 114 er-Riye 9 Risle 12 Risle-i Mifth- Vandet-i Vciid 102 Rahu's-Sural 114 -Ses-Sahfe fi'z-Zhd 6 Sefinetu'n-N611.- min Wridati'l-Ftah 114
- -

Sifu's-Sudr 113 TTabakat 150 Tabaktu'n-Nssk 11 Tarik- Naksbendiyye 113 Teferrcname 114 Tenezzlt- Msiliyye 96 Tercmnu'l-Esvk 96 Te'vilu Muhtelifi'l-Hadis 62 Tezkiretu'l-Ahbb ft Menk b Kutbi'.-Aktb 113 Tezkiretu'l-Evliya 11 Tuhfetu'l-Kirm 113 -UUrvetu'l-Isiam 114 Uzletnme 113
-

tlfetu'l-Enm 114 rifetu'l-Kulab 113


.V.

Vandetnme 114 Vasiyetnme 114

170

Fiyat: 1000 TL.

You might also like