You are on page 1of 8

Kyas ve ibni teymie bn-i Teymiyye'nin kyas hakknda ok deerli bir risalesi vardr. Bu risalesinde, hak ve bat!

kyas ortaya koymay denemitir. Kyasn esas olan illetin ufkunu geniletmi, onu nsanlarn yararlarna, eriatn gayelerine ve naslarna ince ve salam bir ekilde balanmtr. Bu, sadece teorik bir fkh aratrma olarak kalmad. Bilakis, insanlarn ilikilerinde doan problemleri zmlemek, onlara g yetiremeyecekleri eyi yklemeden, eriatin hkmlerine dayandrmak istemitir. Bu risalesinde, ihtiya veya zarurutin mecbur ettii care mzra'a, mudrabe vb. fukaha-nn kyasa uygun olmadn belirttii ve fakat istihsan yoluyla sabit olduunu benimsedii bir ok akdi ele aidi. bn-i Teymiyye, eriatin manalarndan ve naslarmdan ve naslanndan kard kanunlarn gereiyle, bunlarn kyas akitler olduunu ispatlad. bn-i Teymiyye, kyas, dier hukukular gibi tanmlar. Bununla birlikte, kyas terimini, sahih olan ve olmayan kyasn dahil olduu mcmel (kapal) bir terim olarak grmektedir. bn-i Teymiyye, bu hususta yle diyor: eriatin getirdii kyas, benzer iki eyin arasn birletirmek ve farkl iki eyin arasn birletirmek ve farkl iki eyin arasn ayrmaktr. Birincisini, kyas- tard olarak isimlendirir. nk, benzerler hakknda ayn hkm verilmekte, bu hkm de birbirine benzeyenlerde dzenlilik ve sreklilik gstermektedir. kinciyi ise kyas- aks olarak isimlendirmektedir. nk, illet? bulunmad iin asl'n hkmn fer'den nefyetmek (kaldrmak) iin yaplr. Hukukularn fkh illet, tard ve aks olarak amel eder dedikleri ite budur. Yani illet bulunursa hkm dourmakta, ayet bulunmazsa hkm bunun hilafna olmaktadr. Fsid kyas, illette benzerliin ya da hkmn illetinde ayrln kendisinde gereklemedii veya illet bulunup, ancak hkmn devamna -asl 9ibi- engel olan bir muarzn bulunduu kyastr. bn-i Teymiyye, sahih kyasn, kendisi dolaysyla Allah'n peygamberini gnderdii adaletin, bir paras olduunu kabul etmektedir. nk, bir muarz (aykr) olmadan benzer eye farkl davranmak hkmlerde, a-hsiar arasnda ve btn lerde hakszlk olur. Ayrm sebepleri var olduunda, eitlii izlemek de byledir. Benzer iki ey arasnda farkl davranmak nasl ki zulm ise, hkm sebeplerinde farkl olan ki eyi eit tutmak da zulmdr. Sahih kyas anlatrken Ibn- Teymiyye, sz biraz uzatarak yle diyor: Sahih kyas, mesel hkmn bal olduu aslda var olan illetin ayn ekilde ferde de ayn hkm engelleyen buna muarz bir ey olmakszn mevcut olmasdr. eriat, bu kyasn hilafn getirmez. Frik'm ilgasyla kyas da byledir. Bu, iki ekil arasnda eriatte messir bir farkn olmamasdr. eriat bu kyasn hilafn da getirmez. eriat kendisiyle benzerlerini ayrd baz zel hkmler getirdiinde, bu trn hkme ait oluunu gerektiren ve bakasyla eit. ligini engelleyen bir zel niteliin bulunmas lzmdr. Ancak, bu zel nitelik, ba-zan bir ksm insan iin ak olur, bazan da olmaz. Herkesin sahih olduunu bilmesi, makul sahih kyasn artlarndan deildir. yleyse, eriatte kyasa aykrlk grenin, bu grd aykrlk ancak kendinde oluan kyasla ilgilidir. Bu da ayn ekilde sabit ve sahih kyasn artndan deildir.[286] bn-i Teymiyye fsid kyasn zelliini aklar. Bu, kyasn, nas-sa, sahih kyasa yani sahih kyasla sabit olan hkmlerin ruhuna aykr olmasdr. Bu hususta yle diyor: Nassn, kyasa aykr geldiini bilince, kesinlikle bu kyasn fsid olduunu biliriz. u

manada ki, nassn dzenlemesi ari'in kendisine zellikle bu hkm vermesini gerektiren nitejik asndan ayn olduu zannedilen bu ekillerden bsbtn farkldr. yleyse, eriatte sahih kyasa aykr bir dzenleme yoktur; halktan bunun fasid olduunu bilmeyenler olsa bile fsid kyasa aykr den hkm vardr. Ibn-i Teymiyye, eriatn daima bu kyas iptal ettiini, halkn ahlakn, akaidi, hkmleri ve insanlarn ahlakn bozmaya ynelenlerin daima fsid kyaslar kullandklarn belirtir. Buna bir takm rnekler vererek yle diyor: eriat, fsid kyas daima iptal etmektedir. Alm-satm da faiz gibidir ye l hayvan kesilene kyas ederek, Kendi ldrdnz m, yoksa Allah'n ldrdn m yiyorsunuz? diyen mriklerin fsid kyas byledir. Bunlar, insann fiiliyle ldrlm olmasn aslda illet kabul ettiler. Mesih'i kendi putlarna kyas edenlerin kyas da byledir. Bunlar yle dediler: Bizim ilahlarmz cehenneme girdikten sonra. nk onlar Allah'tan bakasna kulluk ettiler. Ayn ekilde, Mesih'in de atee girmesi gerekir. Yce Allah yle buyuruyor: Meryem olu Isa, bir misal olarak anlatlnca, senin kavmin hemen ba-rmaya balayadlar. Bizim tanrlarmz m hayrl, yoksa O mu? dediler. Bunu sana ancak tartmak iin sylediler. yleyse onlar kavgac bir toplumdur. (Zuhruf, 58). Yine, Yce Allah Siz ve Allah'n dnda taptnz eyler cehennem odunudur. Siz oraya gireceksiniz. Eer onlar birer tanr olsalard, cehenneme girmezlerdi. Halbuki hepsi, orada ebedi kalacaklardr (302) (Enbiya, 2189) diye yeti indirdii zaman bnu'-Zibe (r.a.)'mn dmanl de buydu. nk, bu hitap, ehl-i kitaba olmayp, mriklere idi. Mrikler de Mesih'e tapmyorlar, sadece putlara tapyorlard. Ve taptnz eyler sznden kastedilen de putlardr. [287] Fsid kyasla ilgili rnekler verdikten sonra yle diyor: eriat fsid kyaslara aykr dzenlemeler yapmtr, diyen kimse elbette doru sylyor. Bu da, eriatin kemalinden ve Allah'n kendisi dolaysyla Peygamberini gnderdii adaletine ve hikmetine mil olmasndandr. Buna benzer fsid kyaslara kar kmayp, bilakis herhangi bir eyde ortak olmas sebebiyle iki eit eyi eit tutann, varlnn belli bir noktasnda mterek olan her varl eit tutmas gerekir. Bylece, Alemlerin Rabbi ile yaratklarn eit tutarak irk koanlardan olur. te, fsid kyasn en by de budur. (302) bn-i Teymiyye, sahih kyas le fsid kyas arasndaki farkll uzatm ve bunu ok saydaki rneklerle aydnlatmtr. Fsid kyaslar, bizi, ancak sahih kyas aklad lde ilgilendirir. Bu sebeple, misallerden sadece bir ksmn zikredeceiz. Ancak, bunlar zikretmeden nce, iki duruma iaret edeceiz: bn-i Teymiyye, bu farkll, gerek dorudan nasla, gerekse nassa balamakla olsun, slm eratinin tmnn naslara dayandn ispat etmek in aratrmtr. yleyse, eriat, bu naslarn getirdii ve bu naslara kyas edilenlerdir. slm eriatinin getirdii her ey, tamamen insanlarn yaralaryla ve sahih fkh kyaslarla uyuur. Hukukular, naslara kyas ederek, bunlardan bir takm kaideler karmaya, uyuanlar bir araya getirmeye ve farkl olanlarn farkllklarn aklamaya yneldiklerinde, bu kaidelerin doruluunun gstergesi, peygamberden nas veya ikrarla sabit olan bir ibaha'nn (mubah klmann), er' yasaklamann ya da emrin bu kaide ve kyaslara aykr bulunmamasdr. eriatte kabul edilen bir emre muhalefet edersen, ite bu kyas fsiddir. Ayn ekilde, benzerlerin arasn birletirmeye dayanan bir kaide, er' bir nassa aykr olduu zaman, aykrlk bu kaidededir, nasta ya da eriatin kabu! ettii durumda deildir. bn-i Teymiyye, illet sayilan niteliklere, Hanefler ve genellikle kyas hukukular gibi

snrl bir ekilde bakmaz. Bilakis, hkm gerektiren ve niteliin ierdii yaran salayan mnasib vasflan (hikmet) kyasta illet olarak kabul eder. nk, bu vasflar, kyasn gerek sebebidirler. Bunu (illet-hikmet ilikisini) ksaca da olsa biraz aklayalm: Hanefler ve onlarn yolunu izleyenler, kyasta ana esasn illet olduunu kabul etmektedirler. llet ise, asl (nas) ve fer de [nasta hkm belirlenmeyen) ortak olan dzenli (mazbut) ve ak (zahir) vasftr. Hkmn aslda sabit olmasnda bu vasf etkilidir. Buna bal olarak da, ayn hkm fer'de de sabit olur. Bu grtekiler, messer vasf olan illeti ile mnasib vasf ya da hikmeti birbirinden ayrrlar. Hkm olumlu ya da olumsuz olarak dzenlemede ari'in kastettii yararn gerekletii, dzenli olmayan mlim vasfa hikmet, hkmde messir olan dzenli, mlim (hikmete uygun) ve ak vasfa da illet diyorlar. llet, ou durumlarda hikmetle kesimektedir. nk aralarndaki ortak uygunluk, muri-zabt olmas dolaysyla llet olarak kabul edilen niteliin hkmn mena-t (illeti) olmasn gerektirmektedir. Ancak, bazan illet bulunup, fakat onunla birlikte hikmet bulunmayabilir. Bu durum, illetin messir olmasna engel deildir. nk, hkm varl ve yokluu asndan illete baldr. Hanefler ve onlarn yolunu izleyenler, hkm, hikmete ya da mlim vasfa balamazlar. Bu durumda, bu hkm kyasa aykrdr denir, sayg duyularak ona kyas yaplmazRisaletu'l-Kyas, (Mecmatr-Res'ili-Kubr), C .II, s. 218.

Kyasa Zaruret Vardr:


mam Mlik (Allah ondan raz olsun) elli yldan fazla fetva verdi, dnyann drt bucandan, doudan, batdan ona mesele sorup fetva almak iin geliyorlard. Meseleler bitip tkenmek bilmez. Hergn yeni yeni olaylar olur. Bunlar zmek' iin nasslar dikkatle szp anlamak, uzak, yakn maksatlarn biimek, iaret ve imalarn, er'1 sebeplerini kavramak gereklidir. Bylece onlarn geni mull anlalm olur. Bu yolla, hakknda nass olmyan, sahabe fetvalarnda bulunmayan, nassn zahiri kapsamna girmeyen, ancak nassn,hkmne ve illetine iaret bulunan meselelerin hkm zlebilir. te bundan dolay mam Mlik gibi bir fakih iin kyas mutlaka gerekliydi, en ince mnasyle fkh, hkmlere dellet eden nasslarn mnasn, illetlerini bilmek ve gayelerini kavramak hususunda fakihin >asiretli olmas ve murada nfuz etmesidir. Kyas da bu trden bir akl ilemidir. yleyse fakihin kyas yapmas lzmdr. Zira dinin muradn lam olarak anlayabilmek iin, hkmn illetini bilmesi gerekir, illet bili-ince, hkm sabit olur. Hkm illetle beraber bulunur, deveran eder. nk benzer mes'elelerin hkm de benzer olmaldr. Ayni hususiyetleri hiz olan eyler arasndaki eitlik, hkmlerde de eitlii ister. slm fkhnda kyasn tarifi yledir: Aralarndaki mterek illet iolaysyla, hakknda nass bulunan bireyin hkmn, hakknda nass Spimyan bir eye geirmektir, Demek kyas, benzerlerin ayn hkm jalmas kaidesine uymak demektir. Zira illetler birbirine benzeyip eit solunca- hkmlerde de benzerlik doar ve eitlik kendini gsterir.

Kysn Kaidelerini lk Tesbit Eden afi'dir:


Kaidelerini tesbit, esaslarn beyan ederek kyas hakknda ilk konuan imam afi olmutur. Gerek ondan nce ve gerekse onun anda fukah re'y hakknda konuurlar, ondan bahsederlerdi. Fakat onun hududunu beyana ynelmemiler, i'timad olunan ciheti aklamamlard. Yni doru re'y ile doru olmayan re'y arasna bir hudud koymamlard. Her ne kadar bundan bahsetmilerse de hududu izmemilerdi; kaideleri kurmamlard; usl vaz' etmemilerdi. afi'nin a gelince, o, doruluuna inand re'yin kaidelerini kurdu, sahh olmayan- istinbat nev'ini bildirdi. Kyasn hududunu izdi, onu birtakm mertebelere ayrd. Nassdan alman fkha nisbetle kyasa dayanan fkh hkmlerinin kuvvete derecelerini belli etti. Sonra kyas yapan fakhde bulunmas gereken artlar heyan etti. Sonra kyastan madasn bozuk grd re'y ile istinbat nevi'lerinden kyas ayrd. Bu suretle mam afi, ilmin bu babnn hakikatim beyan etme erefini herkesten nce kazanm oldu. Kendisinden sonra gelenlere bu yolu o at, onlar hazr yola koyuldular. [1] afi'nin Kyas Ta'rf: afi had veya resim[2] suretiyle ta'rif etme yolunu tutmad. Fakat verdii misllerden, yapt taksimlerden, konutuu artlardan grlyor ki o, dorudan usl ulems stlahnda malm olan kyasn hakikatini kasdetmitir. yle anlalyor ki, onun zamannda ilimlerde mantk uslub ve ekiller henz yerlemi ve hkim olmu deildi. Onun iin mantk bir tarzda kyas had ve resim suretiyle beyan etme yolunu tutmamtr, ilimleri bablara ayrma, gerekleri belirtme hususunda bu yola daha sonra girilmitir. Ulem kyas yle tarif ederler: Aralarndaki mterek illet sebe-byle nassla sabit bir eyin hkmn, hakknda nass bulunmayan bir eye de vermektir, afi'nin getirmi olduu misller ki onlar cidden oktur ve yapm olduu taksimler, kyasn bu tarifine taramiyle uymaktadr. Onun iin afi'nin kabul ettii kyas, usliyynun tarif ettii kyasn ayndr. [3] Kyasn Hccet Olduunu sbat in afii'nin Getrdii Deliller, Kyas Zarurdir, Kyas Zahire Gre lmdir: imdi afi'nin kyas hakknda dediklerini hulsa olarak syleyelim: afi, kyasa dir szlerine giri olarak iki mukaddime ile balamaktadr. Birinci Mukaddime: Vuku' bulan, yeni meydana gelen her hdisenin Mm Dni'nde bir hkm vardr. nk eriat ummdir, btn hdiseler hakknda hayr veya er, yasak veya mubah olmak zere bir hkm verir. Her eye bir hkm terettp eder, Sri' o hkm yerinde bulur veya o hkmn yerine baka bir hkm verir. Her kaziyye ve her hdise hakknda Sri' tarafndan veriimi bir hkm olduuna gre, bu hkmler ya nassia, ya iaret suretiyle veyahut dellet yoluyla beyan edilmi olmaldr ki, bu hkmleri bilmek isteyen kimse bunlar vastasiyle renip bulabilsin. Hkmleri nasslarn delletinden karp bilmek ise iti had yoluyla, benzeri mes'eleleri birbirine ilhak etmek suretiyle olur.. Birbirine benzeyen mes'elelere, misli misline bakarak hkm vermek, hi phe yok ki, kyasa gtrr. afi bunlar u szleriyle anlatmaktadr: "Mslmanlara

indirilen nasslarda tutulmas gereken hkm vardr, hak yolunu gsteren delletler mevcuttur. Nassda aynen bulunan hkmlere tabi' olmak lzmdr. Aynen bir hkm yoksa o Kaman ictihad suretiyle hakk bulmak iin nasslarn delletlerine bavurulur. Bu ictihad ve kyas demektir! afi'nin tutumuna gre ri'm beyanlar iki ksmdr: 1- Nassa bildirilen hkmler: Bu nasslarn maksad ve gayesi bilindikten, beyan tarzlariyle mm ve hss anlaldktan sonra bu hkmlere tabi' olmak vcibdir, 2- Dellet yoluyla olan beyanlar ki, Allhu Tel bunlar fikirleri, ; akllara yol gstermek iin birer almet olarak dikmitir. Mctehid, Allhu Tel'nm kendisine verdii akl ile bu hkmleri anlamaa alr, abalar. afi'ye gre ictihad, nass bulunmayan ve icm* vki' olmayan hususlardadr ve bu kyas yoluyla olur. Hatt o: ctihad kyasdr, demei kendisine caiz grmtr. tkinci Mukaddime: "er'in ahkmn bilmedii ksmdr. Biri ihata ilmidir, zahire ve btna mildir. Onu bilen, aikre ve gizlide hak olan o olduunu bilir. Bu yaknen bilinen bir eydir ki, kimsenin bunda pheye dmesi caiz olamaz. Dieri ise yalnz zahire gre olan bilgidir. Onun gereini bilmek Allah'a mahsustur, onun ilmi kuldan gizli kahniS-tr, hi kimse onu hakkiyle bilemez. Bu ilim, tercih ve zan yoluyla olur, cezm ve kat'! hkm yoluyla olamaz, ne nnden, ne ardndan btl ona yol bulamayacak ekilde bir bilgi deildir. Hkmleri birinci ksmdaki gbi kesin olarak bilmek iki yol ile olur: Kitb'n nassiyle veya mtevtr Snnetin nassiyle, yni afi'nin dedii gibi ummun ummdan rivayet ettii nakille olur. Bu iki yoi ile hell olan bir eyin hell olduu, haram edilen geyin de haram olduu bilinir, bunlar kimse biknemezlik edemez ve pheye demez."[4] Haber-i vhidle yni afi'nin tabiriyle haber-i hssa ile, icm' ve kyasla hsl olan ilim zahir ilimdir. Bu delil ile olan bilgi zahire gredir. Bunlarla hsl olan bilginin sahibi, ilminin gerekte ve nefs'1-emir-de yle olduuna iddia edemez. Hakikatim Allhu Tel bilir. EUndeJd imknlarla ulat bilgi budur esasna gre onunla arnel olunur. Elinde olmayan, gcnn yetmedii eylerin altna girerek onlar yklenmekle mkellef deildir. Birok ka.ziyyeler, bu nevi' ilim zere yrr. Hkim, ahitlerin ahitliine dayanarak bir maznunun katline hkm verir. Onlann doruluunu gsterir emarelere i'tibar eder, halbuki ahitlerin yalanc olmalar, yanlmalar ihtimali de vardr. Fakat hkim zahir olanla hkmeder, gizli olan Allah'a brakr. Mctehidler, delillerden hkm alrken esbabn gtrd ve bulduklar eyle amel ederler. Bulamadklar, gzlerinden kaan eyden dolay gnah yoktur. Mkellef olanlar, bilgileriyle vsl olduklar, zahirde bulduklar eyleri f etmekle teklif olunurlar. Bir kimse, kendisine hell olduunu sanarak bir kadnla evlense, onunla birletikten sonra st kz kardei olduu anlalsa, Allah ile arasnda gnah ilemi saylmaz. nk dudu bilmeyerek yapt, aratrmas onu geree gtrmedi. Gizi olan hakikat meydana knca nikh bozuldu. Zahire gre bir hkm vard, frtma gre de hkm vardr. Zahire gre yaplan nikhla neseb sabittir, iddet ve mehr lzngelir. Gerekte ise nikh btl olduundan; bilinmeksizin uzun zaman gese de, mras hakk sabit olmaz. afi, zahiren bilinenle, iin hakikati, iyz arasndaki ihtilflara dir birok misller getirmektedir. Biz onlardan birini zikredelim, dierleri ondan belli olur: Bir kimse gelerek Mslman olduunu aikre sy-tese, Mslman olmadn aa vuracak bir iaret ve almet grlmeke, biz zahire gre hkm veririz3 ona Mslman muamelesi yaparz. Mslman olarak grdmz iin Mslmanlarla evlenmesine msade

ederiz, arada mras cereyan eder. Btnen belki de Mslman olmam olabilir, fakat biz bilmeyebiliriz. Eer biri onun Mslman olmadn bi-hr, byle almetler de belirirse, iinde gizlediklerini aa vuran szler uyulursa, o zaman bunu bilen kimse ona Mslman muamelesi yapmaz. nu Mslmanla evlendirmez, miras yapmaz. Bylece iki ahsa nisbet-s bir kimse hakknda ayr ayr iki hkm bulunmu oluyor. Her ikisi de diklerine gre amel ediyorlar, bilgilerinin cbma uyuyorlar. [5

Eb Hanfe'nin Kyascl
Eb Hanfe Kitap'tan ve Snnetten bir nas bulamazsa, Sahabe kavli ve fetvas da yoksa o zaman ictihad ederdi. Mes'eleyi muhtelif ynlerden inceleyip anlamak iin re'y ve muhakeme ederdi. Bzan kyasa gider, bzan ictihsn yapar, halkn maslahatna bakar, dinde glk yoktur, kaidesine riayet ederdi. O kyas alrd, fakat kyas almak irkin ve yakksz olursa, halkn muamelelerine uymazsa o zaman istihsnla amel ederdi. Gerek kyas ve gerekse istihsn yaparken halkn muamelelerini gz nnde bulundururdu. Onun iin szmzn banda da dediimiz gibi, Eb Hanfe re'y ve grn muhtelif ynlerden ileyerek kyas, istihsn yapar, halkn rfn delil olarak alrd. Bunlardan her birinin onun itihadnda yeri ve itibar vard. Evvel en mehur olan kyasla balayalm: 151- Eb Hanfe'nn ok Kyasa Gitmesinin Sebepleri Eb Hanfe ok kyasclkla tannmtr. Ulema kyas yle tarif ederler: Aralarndaki mterek illet daysiyle Kitap, SnnqJ ve icm'la hkm sabit olan bir emri, hakknda nas olmayan bir mes'eleye de tatbik etmektir. Eb Hanfe'nin ictihad yolu ve Hadsleri anlaytaki meslei, yaad muhitle beraber onu ok kyas yapmaa sevk etmi, bir ok mes'eleleri o sayede halletmek mecburiyetinde brakmtr. nk Eb Hanfe yapt ictihadlannda yalnz vki olmu mes'elelerin hkmlerini beyanla kalmyor, hkm sahasn geniletiyor, vki olmam mes'elelerin hkmlerini de bildiriyor, onlarn vukuundan evvel hkmlerini hazrlyordu. Fukahmn tb-rinci bel gelmezden nce onu karlamaa hazrlanyordu. Mes'ele vukubulunca onun iinden nasl kacam bilirdi. Bundan nce naklettiimiz ibaresi bunu gsterir. phesiz ki bu iler, o ahkmn meru klnmas gayesine uygun illetler bulup karmaa icabeder. T ki onlarn zerine baka mes'ele kurulsun ve mutta-rid illetler uygun olan mes'elelere tatbik edilsin.

Eb Hanfe'nin naslan anlamada tuttuu yol onu ok kyas yapmaa gtrrd. nk dellet ettii ahkm anlamakla iktifa etmez, onu iine alan hdisat bilmek, insanlar slah iin ne gibi gayeler gttn anlamak ister, buna gtren sebepleri, ahkmda tesir eden illeti renir ve ona uygun olarak kyas yapard. Nzul sebeplerini bilir, Hadslerin, vrid olduu mes'eleleri tanrd. Bunlarda messir olan er'i sebepleri bilirdi. yle ki, Hadsleri en iyi tefsir eden o addolunur. Zira o yalnz szn siyaknn dellet ettii zahir mnay tefsirle kalmaz, ibarenin gtt gayeyi, yapt iaretleri, kelimenin mukteasmdan alnan mnay tanr ve hdiseden kan neticeyi bilirdi. phesiz ki bunlarn hepsi onu kyas yapmaa sevkederdi. T ki balad tefsir ve izahn sonuna kadar yryebilsin. Bilindii gibi Irak'ta Hads azd. Oraya gelip yerleen Ashabn fukahs re'y taraftan idiler. Re'yle hkm vermek, Hz. Peygam-ber'e bilmiyerek yalan sylemi olmaktan onlar iin daha hayrl idi. Peygamber'in demedii bir eyi rivayet etmektense, re'yle hkm tercih ederlerdi. Bu ciheti re'y ve Hads fukahsndan bahsettiimiz srada etraflca anlatm bulunuyoruz. Irak'da bulunan Tabin de ayn endie iinde idiler, bilmiyerek Hz. Peygamber'in lisanndan yalan sylemi olmaktan korkuyorlard. Mesel Kfe ekolnn stad olan ibrahim Naha ki Eb Hanfe itihadnda onun fkihtaki yolunu tutmutur yalan sylemekten ve Peygamber'in demedii bir sz sylemi olmaktan korkarak: Saha-b yle dedi. Tabin byle dedi demei, Hz. Peygamber yle buyurdu demee tercih ediyor.

Kyasla Haber-i Vhldn Tearuzu Mes'eles


te btn bu sebeplerden tr Eb Hanfe Hazretleri kyasa ok gitti. Kur'n- Kerm'den ve Hads-i eriflerden ahkm iin umum illetler karr, onlara gre fru' mes'eelere hkm verirdi. Hakknda nas vrid olmam her mes'eleyi bu illetlerin kaidelerine gre hal iin onlara tatbik ederdi. Onlarn muktezasma gre hkm verirdi. Kendisine rivayet olunan Hadsleri kard bu kaidelerin tesiri altnda incelerdi. Eer Hads, nce sabit hkme muvafk olursa onu takviye etmi olurdu. Eer muhalif derse, Hadsin rvisi mevsuk olup sahih rivayet artlarna uygun ise o zaman Hadsi alr, kyastan udul ederdi ve kyasa muhalif olan bu hadsi yalnz nas mevziine mnhasr klar, ona baka bir ey kyas yapmazd. Kyas hilfna sabit olan ey bakasna maks olamaz. Mesel: Hz. Hureyre, unutarak yiyip ien kimsenin orucunun bozulmadn Hz. Peygamber'den rivayet ediyor. Allah doyurup su-lam, oru bozulmuyor. Eb Hanfe bu Hads'i erifi ald. Halbuki orucu bozan eyler kaidesine bu muhaliftir. Yemek orucu bozar. Unutarak yiyip imekten maadasnda kyasn illetini yine umumu zere brakt. Unutarak cima' bozar. Hat ile yiyip imei, unutmaa kyas yapmad. Halbuki aralarnda illeti mtereke mevcut, yni

her ikisinde de kayt yok. nk unutarak yeyip imenin bozmas kyastan ayrdr, yle olunca yalnz nasn vrid olduu eye mnhasr kalr, o'hkm bakasna geirilmez, burada kyas' yaplamaz. Bylece onlar illetleri bulup karyorlar, bunu yaparken bz naslar da gzlerinden kamyor. Bulduklar illete muhalif ise nas-s hemen reddetmiyorlar, bz ulemann anlad gibi illetin ittrad ve umumilii namna nas kabul etmedikleri yok. Hanefiyye kyasa muhalif olunca haber-i vhid zerine kyas takdim olunur, demiyorlar. Belki o naslar yalnz vrid olduklar hkme mnhasr klyorlar, baka bir eyi ona kyas yapmyorlar. Unutarak yeyip ienin orucunun bozulmamas mes'elesnde olduu gibi.

You might also like