You are on page 1of 251

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI MERAKE FETVASI ALLAH NEREDEDR?

ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD ALLAH'IN TM MAHLKATTAN STTE OLUU VE STVA NUZL VE BENZER FL SIFATLAR UZERNDE NSANLARIN HTLAF SEBEPLER

BYK HAMA FETVASI Allah'n Ar'a istivas Selefin yolu ve halefin yolu Sfatlan reddetmenin dourduu sonular Selefin sfatlar konusundaki grlerini anlatan eserler Allah'n zt, sfatlar ve fiilleri Bunlarn birbirleri ile reddi Yoldan sapanlarn trleri Te'vil'in anlamlar Te'vil konusunda bn Abbas'n szleri Selefin szleri bn'l-Mcin'un szleri Eb Hanfe'nin szleri Dier Selef Ulemasnn Szleri Ar'a ve Krsi'ye iman konusu Eb Sleyman el-Hattabi'nin szleri Haris el-Muhasibi'nin szleri mam Eb Abdillah Muhammed b. Hafifin szleri Abdlkadir Geyln'nin gr bn Abdilberr'in gr Beyhak'nin gr Kad Eb Ya'l'nn gr E'ar'nin gr Baklln'nin gr Kaynak olarak Kur'an ve Snnet yeterlidir Allah'n beraberliinin anlam Allah'n sfatlaryla ilgili grlerin zeti

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI BYK HAMA FETVASI (1) Allah'n Ar'a istivas: Btn hamdler yalnzca Allah'a mahsustur. Kendinden sonra hibir peygamber gelmeyecek olan Reslullah'a da salt ve selm olsun. eyhlislm, byk lim Takyyuddn Ahmed b. Abdilhalim b. Abdisselm bn Teymiyye (r.a.)'ye u soru soruldu: Rahman Ar'a istiva etti(2), Sonra Ar'a istiva etti(3), Sonra duman halindeki ge (doru) istiva etti(4), yetleri ile benzeri sfat yetleri ve dem oullarnn kalbleri Rahmn'n parmaklarndan ikisi arasndadr(5), Cebbar ayan cehenneme koyar(6) hadisleri ve benzeri sfat hadisleri hakknda lim zatlarn gr nedir, acaba ne sylyorlar, bu konuda geni aklama yapn, inaallah hepimiz ecre nail olalm. Cevap: lemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun. Bizim bu konuda szmz Allah ve Reslullah (s.a.v.) ne sylediyse odur. Muhacir ve Ensr'dan ilk mslmanlarm, onlara ihsan ile tbi olanlarn, hidyet, akl ve bilgi sahibi olduklar mslmanlarn icm ile sabit bu nesli takib eden dier hidyet imamlarnn syledikleri ile ayndr. Gerek bu konuda, gerekse dier (itikd) konularda herkesin sylemesi vcib olan da budur. nk Allah sbhneh. Muhammed (s.a.v.)'i, insanlar karanlklardan aydnla karmak, yani Rab-lerinin izniyle aziz ve hamd ztnn yoluna sevketmek iin gndermi, onu, izniyle bu yolun davetisi kldna, aydnlatc bir lmba eylediine ahitlik etmi ve ona yle sylemesini emretmitir: De ki: te benim yolum budur, ben ve bana uyanlar Allah'a (bu yolda) basiret zere davet ediyoruz(7). Buna gre, sayesinde Allah'n insanlar karanlklardan aydnla kard o nur saan lmbann, insanlarn ihtilf ettii konularda aralarnda hkm vermesi iin kendisine kitab hakla indirdii peygamberin, din konularda anlayamadklar hususlar gnderdii kitaba ve hikmete (snnete) havale etmelerini insanlara emreden Allah'n peygamberinin, Allah'n yoluna, O'nun izniyle basiret zere davet eden peygamberin -ki Allah hem onun iin, hem mmeti iin dinlerini kemle erdirdiini, onlar zerine nimetini tamamladn haber vermitir- te btn bu ve baka beyanlar hesaba katldnda byle bir peygamberin, Allah'a iman ve Allah' bilme hususunu kark ve pheli brakm olmas, Allah iin vcib olan esm-i hsny ve yce sfatlar, O'nun hakknda caiz ve mmteni olan eyleri ak seik belirtmemi olmas aklen de, dinen de muhaldir. nk bunu bilmek dinin temeli ve hidayetin esasdr; gnllerin kazanaca, canlarn elde edecei, akllarn kavrayaca en gerekli ve en faziletli eydir. Artk nasl olur da byle bir kitb, byle bir resul, dier peygamberlerden sonra gelen ve Allah'n yarattklarnn en faziletlisi olan byle bir peygamber bu konuyu gerek inan, gerek ifade bakmndan hakkyla ed etmi olmaz? Yine Peygamber (s.a.v.) mmetine nasl abdest bozacaklarna varncaya kadar hereyi retmi, Sizi gecesi gndz gibi apaydn doru yol zere braktm, imdi ondan sapan mutlaka helak olur(7), ve sahih hadislerin bir dierinde de Allah hibir peygamber yollamamtr ki, ona bildii hayr mmetine gstermesi, serden sakndrmas vazife olmasn"(9), buyurmu, ayrca Ebu Zer: Reslullah (s. a.v.) vefat etti ve gkte iki kanadn rpan bir ku yoktu ki onun hakknda bize bir bilgi vermi olmasn(10), mer bn'1-Hattab, Reslullah (s.a.v.) iimizde iken kalkp bir yere durdu, ilk yaratltan balayp nihayet ehl-i cennetin cennetteki makamlarna, cehennem ehlinin cehennemdeki yerlerine giriine kadar hereyi anlatt. Btn bu anlatlanlar kimimiz ezbere biliyor,

kimimiz ise unutmutur(11) demi, dinde onlarn kk de olsa menfaatlerine olan hereyi retmitir. yleyse dillerinin virdi, kainlerinin itikad olacak eyleri, lemlerin Rabbi olan Allah hakknda sylecekleri, inanacaklar hususlar onlara retmemi olmas dnlemez. nk onlarn sylecekleri bu szler, inanacaklar bu itikadlar, bilinmesi btn bililerin gayesi; ibdet edilmesi, maksatlarn en ycesi ve btn arzularn sonu olan Allah bilgisidir. Evet bu bilgi peygamberi arlarn z, ilh rislet ve rabbani lknn zbdesidir, O halde nasl olur da kalbinde en ufak bir imn ve hikmet tutama olan bir kimse, Reslullah'n bu konuyu tamamiyle aklamam olabileceini dnebilir? Peygamber bunu tamamiyle aklam olduuna gre bu sefer yine nasl dnlebilir ki, mmetinin en hayrllar ve en faziletli nesli olan sahabe bu konuda kusur etmi, eksik anlam ve anlatm olsunlar? Ayn ekilde bu faziletli nesillerin, yani Peygamber (s.a.v.)'in gnderildii nesil ile onlar takib eden, sonra onlar takib eden neslin bu konuda apak hakk bilmemi ve sylememi olmas da muhaldir. nk bunun kart, ya bilmemi ve sylememi olmak, ya da hak olmayana inanmak, doru olmayan sylemek demektir ki, her ikisi de mmtendir. Birincisini ele alalm: Kalbinde ufak bir canllk ve azck bir ilim arzusu veya ibdet itiyak olan herkesin en ulvi amac ve en byk gayesi bu konuyu aratrp sormak, hak olan bilmeye almaktr. Tabi ki, inanmas gereken kendisine aklanacaktr, Rabbin ve sfatlarnn keyfiyyeti deil! Salkl gnller bu hususu bilmeyi arzu ettii kadar baka bir hususu bilmeyi arzu etmeyeceklerdir. Bu husus ftrat- vecdiyye ile bilinen, yaanan bir olaydr. Madem ki bu bir ftrat gereidir, artk nasl olur da ayn ftrat, o nesilde gelmi gemi efendilerimizde gereini yerine getirmemi olabilir? Bu, en aptal, Allah'tan en ok yz eviren, dnyya alabildiine dalm gafil insanlarda bile nerdeyse meydana gelmezken, o efendilerimizde nasl meydana gelebilir? Hak olmayana inanmalar veya hak olmayan sylemelerine gelince, hibir mslman ve hibir akl sahibi onlardan byle bir eyin vki olabileceine inanmaz. Dip Notlar: 1 ) Bu fetvaya el-Hameviyyet'l-Kbra ad verilir. nk mellifin daha nce yazd elHameviyyet's-Sura isimli risalesinin ilaveli tekrardr. (Derleyenin notu). 2 ) 20 Th 5 3 ) 7 A'raf 54; 10 Yunus 3; 13 Ra'd 2; 25 Furkan 59; 32 Secde 4; 57 Hadid 4 4 ) 41 Fussilet 11 5 ) Mslim, Kader, 17; Tirmizi, Kader, 7 6 ) Buhr, Tefsir, 50/1; Mslim, Cennet, 35, 37, 38. 7 ) 12 Yusuf 108 8 ) bn Mce, Mukaddime, 6; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/126 9 ) Mslim, mar e, 46; Nese, Biat, 25 10) Ahmed b. Hanbel, Msned, V/153, 162 11) Buhr, Bed'l-Halk, 1 Selefin yolu ve halefin yolu

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Selefin yolu ve halefin yolu :

Bu konuda onlardan ve onlarn sylediklerinden sz etmek bu fetvann hacmini kat kat aar. Aratrclar bunu bilirler. Bunlara gre, sonra gelenlerin, seleften daha bilge olmalar olas birey deildir. Nitekim selefin kadrini bilmeyen, hatta Allah', Resuln ve O'na iman edenleri emredildii zere hakkyla tanmayan baz kaln kafallar, Selefin yolu daha selmetli, halefin yolu daha bilgece ve hikmetlidir diyorlar. Her ne kadar kimi limler bu sz sylemekle bazan doru bir mn kasdetmi olabilirlerse de bu sz, genelde selefi, Allah' ve Resuln lyk ekilde tanmayan kaln kafallarn dilinde bu bozuk anlam tamaktadr. Yani haleften u filozoflarn ve felsefe yolunu izleyenlerin yolunu ve metodunu, selefin yoluna stn tutan bu bid'atlar, selefin yolunu Kur'an'n ve hadisin salt lfzlarna inanmak, anlamlarn kavrayamamak olduunu sandklar, selefi Allah'n haklarnda onlardan (ehl-i kitabtan) baz mmiler vardr ki kitab bilmezler, sadece baz kuruntular tarlar(12) buyurduu ehl-i kitb mmleri gibi kabul ettikleri, halefin yolunu ise, eitli mecaz ve dil oyunlarna kaplarak naslann hakikatlerinden uzak mnalar karmak olduunu vehmettikleri iin bu sz sylyorlar. te onlar bu sz sylemeye iten ey, bu bozuk zanlar ve vehimleridir. Bu szn z, slm' nemsememek demektir. Bylece selerin yoluna iftira etmi, halefin yolunu doru saydklar iin saptmlar; selefe iftira ettikleri iin onlarn yolunu bilmediklerini sergilerlerken, halefin yolunu dorulamakla hem cehaletlerini, hem de sapklklarn kantlamlardr. Btn bunlarn sebebi, kfir yoldalaryla ortak yanlar olan bozuk pheleri sebebiyle, gerekte naslann iaret ettii herhangi bir sfatn bulunmadna inanm olmalardr. Aslnda tunlar sfatlarn olmadna inanmakta, dolaysyla da naslann mutlaka ifade ettii bir mnann olmas kanlmaz hale gelmektedir. Lafza inanp mnay Allah'a havale etme yolu ile -ki selefin yolu dedikleri yol budur- bir tr zorakilikle lfzlar baka mnalara yormak yolu -ki halefin yolu dedikleri yol da budur- arasnda tereddtte kaldlar, bu btl ikilem, akl fesad ile nakli inkrdan mteekkil bir tenakuza dnt. nk sfatlan nefyederken tm dayar.aklan apak eyler sandklar ve aslnda phelerden ibaret olan akli hususlard. Nakli ise tahrif edip sylenenleri yerlerinden oynattlar. Bylece nazariyeleri yalanc ve inkarc iki nermeye dayal olunca, sonu olarak ortaya slm'da ne geen ilk mslmanlar chil ve saf grmeleri, onlarn avam tabakadan temiz insanlar mesabesinde olup Allah bilgisinin hakikatlerinde derini ememi, ilm-i ilhnin inceliklerine ermemi mmi bir topluluk olduklarn sanmalar, faziletli halefin ise btn bu hususlarda bayra hedefe diktiklerini zannetmeleri durumunu kard. Gerekten de insan bu sz dnrse, son derece bilgisizce ve hatta sapk bir sz olduunu grr. Sonradan gelen bu insanlar, hele hele u halef denince, din konusunda sk sk sarsntlar geiren, Allah bilgisi ile aralarnda kaln perdeler bulunan, dtkleri hle, sonuta nereye vardklarna vkf olan bir ztn, haklarnda: mrme yemin olsun ki, btn ilim yuvalarn dolatm, medreselere gz gezdirdim, Elini enesine dayam dnen, pimanlktan dizini dvenlerden bakasn grmedim, dedii kelmclar. Bu beyitleri kendilerine temsil getiren, veya yazdklar kitaplarda benzeri beyitler kaleme alan -ki onlarn ileri gelenlerinden birisi : Akln att admlarn sonu bukalara dolanmaktr, limlerin bu konuya ok dalmas saptmaktr. Ruhlarmz bedenlerimizden ayr, bir yalnzlk iinde, dnyada elimize geen azb ve vebal, mr boyu altk birey elde etmedik, toplaya toplaya 'dediler ve denildikleri topladk. demektedir- ve kendi szleriyle kendi aleyhlerine itiraflarda bulunan Kelmclar, (bu zt szn yle bitiriyor) kelm ve felsefi metodlar dndm, onlarn herhangi bir hastaya if verdiini, ienlerin susuzluunu giderdiini grmedim. En ksa yolun Kur'an'n yolu olduunu grdm, mesel isbt yetleri olarak "Rahman Ar'a istiva etti(13), *Gzel sz O'na ykselir(14) yetlerini, nefy yetleri olarak da: 'O'na denk gibisi dahi yoktur(15), Bilgice O'nu kavrayamazlar (16) yetlerini oku.

Benim geirdiim bu tecrbeyi aynen geiren, benim sonunda anladm anlar-, diyen kelmclar, ilerinden bir dierinin, derin bir denize dalm, meer slm ehlini ve ilimlerini terketmiim, beni nehyettikleri konulara dalmm. imdi eer Rabbim bana rahmetiyle yetimezse, halimiz haraptr. Bakn ben anamn itikad zere lyorum dedii kelmclar, bir dierinin de: lm annda en ok phesi olan insanlar kelmclardr dedii kelmclar, ite selefe muhalefet eden ve i hakikate bindii zaman yanlarnda Allah bilgisine dair bir gerek ve marifetullaha dair bir haber bulunmad anlalan, bu konuda bir kaynaa ve esere dayanmadklar belli olan kelmclar, bu perdeli, fazilette aa, eksik, geriden gelen, akn ve arm kelmclar, nasl olur da ne geen ilk mslmanlar olan Muhacir ve Ensr'dan, onlara ihsan ile tabi olan peygamber varislerinden, resullerin takipilerinden, hidyet sancaklarndan, karanlklarn lmbalarndan, Kitab' ayakta tutan ve Kitab ile ayakta duranlardan, Kitab'n bahsettikleri ve Kitab ile konuanlardan, kendilerine Allah'n verdii ilim ve hikmet ile, deil kitabsz mmetlere, kitabl mmetlere bile stn duruma geen, marifetlerin gereine, hakikatlerin iyzlerine vkf olan, baka herkesin bildii onlarn bildiiyle yanyana getirilse, karlatrma yapmak isteyen kimsenin utanaca lde ilmi genilik ve derinlie sahip olanlardan nasl bilge ve hakim olabilirler. Allah', isimlerini, sfatlarn nasl daha iyi bilebilir, zt ve yetleri hakknda nasl daha hikmetli olabilirler? Evet bu mmetin en hayrl nesilleri nasl olur da ilim ve hikmette (Kur'an ve Snnet'te) ve zellikle Allah', isimlerinin ve yetlerinin hkmlerini bilmede, kendilerine nisbetle ufak tefek olanlardan daha eksik olabilirler? Ya da felsefecilerin yavrular, Hintlilerin ve Yunanllarn tabileri, mecslerin, mriklerin, yahud, hristiyan, sbii ve benzeri sapklk ehlinin varisleri, peygamberlerin varislerinden, Kur'an ve iman ehlinden daha iyi bilebilir Allah'? Bu girii unun iin yaptm; bunlar kafalarna iyice yerletirenler, hidayet yolunun nerede olduunu anlar, birok mteahhir zta dallet ve hayretin Allah'n kitabn arkalarna atmalar, Allah'n Muhammed (s.a.v.) ile yollad ak yetlerden ve hidayetten yz evirmeleri, ilk mslmanlarn ve tabinin yolunu aramay terkedip, Allah' tanyamadklar, kendi itiraflar ile, mmetin ehdeti ile, baka birok delil ve iaret ile malm olan kiilerin ilimlerine talib olmalar sebebiyle arz olduunu anlar. Belli bir kiiyi kasdetmiyorum, btn amacm hem bunlarn, hem onlarn hakikatini ortaya koymak ve genel bir karlatrma yapmaktr. Durum bu olunca, bakalm ite Allah'n kitab bandan sonuna kadar, ite Resulnn (s.a.v.) snneti bandan sonuna kadar, ite sahabenin ve tabinin tm szleri bandan sonuna kadar, ite imamlarn szleri... Bunlarn hepsi, batan sona gerek zahirleri ve gerekse naslar ile dellet etmektedir ki, Allah Sbhneh ve Tel en stn ycedir, hereyin stndedir. Nitekim buyurur ki: Gzel sz O'na kar, iyi amel onu ykseltir(17), Ey s, seni vefat ettireceim ve bana ykselteceim(18), Gkte olann sizi yere batrmayacandan emin misiniz(19), "Yoksa siz gkte olann zerinize ta yadran bir frtna gndermeyeceinden emin misiniz(20), 'Aksine Allah onu kendine ykseltmitir(21), Melekler ve Rh O'na ykselir(22), Allah iini gkten yere dzenler, sonra O'na ykselir(23), stlerinden, Rablerinden korkarlar(24), Sonra Ara istiva etti(25) -ki bu yet alt yerde geer-, Rahman Ar'a istiva etti(26), Fir'avn dedi: Ey Hmn, bana yksek bir kule yap ki sebebler elde edeyim, yani gklerin yollarna erieyim de Musa'nn ilhna kp bakaym. nk ben onun yalan sylediini sanyorum(27), O hikmet sahibi, ok vlen (Allah)'tan indiril-mistir(28), Rabbinden hak ile indirilmitir(29). Daha bunlar gibi, saymakta bile glk ekeceimiz nice yet var. Ayn ekilde, burada saymas ok zor olan nice sahih ve hasen hadisler vardr. Mesel Resul (s.a.v.)'in Rabbine mi'rac olay, meleklerin Allah katndan inip O'na kmas kssas, melekler hakknda aranzda gece gndz nbetlee grev yapp, gece grev yapanlarn Rablerine ykselip, daha iyi bildii halde onlara sizi sormas hadisi byledir. Hriciler hakkndaki sahih hadislerde de, Gkte olann emini olduum halde, bana gvenmeyecek misiniz, bana gn haberleri sabah akam gelir(30), Eb Dvd ve bakasnn rivayet ettii Rukye hadisinde: Ey gkte olan Allah, ey Rabbimiz, ismin mukaddestir, emrin ve iin gkte ve yerdedir, rahmetin gktedir, onu yere ltfet, gnahmz, hatlarmz bala, Sen iyilerin Rabbi, rahmetinden bir rahmet indir, bu arya ifalarndan bir ifa indir(31) buyurmutur. Reslullah (s.a.v.), sizden birinizin veya bir kardeinizin bir ikyeti olursa Ey gkte olan Rabbimiz... desin eklinde beyanda

bulunmutur. Ev'l hadisindeki szleri de byledir: Ar onun (denizin), Allah da Ar'n stndedir ve ne halde olduunuzu bilir(32). Sahih hadiste cariyeye syledikleri de ayni: Allah nerede? buyurdular, criye: gkte* dedi, ben kimim? buyurdular, "Sen Allah'n resulsn dedi, bunun zerine, onu zd et, nk mmindir, buyurdular(33). Sahih hadisteki: Allah mahlkat yaratnca Ar'n stnde yanna konulmu bir kitaba 'rahmetim gazabm geti' yazmtr(34) szleri ile ruhun kabz hadisindeki nihayet Allah'n bulunduu ge ykseltilir(35) sz de byledir. Abdullah b. Revaha'nn Peygamber (s.a.v.)'in nnde syledii ve Peygamberimizin takrir ettii u sz de; ehadet ederim ki Allah'n va'di haktr ve cehennem kfirlerin barnadr. Ar su zerinde durmaktadr ve Ar'n stnde lemlerin Rabbi vardr. meyye b. Eb -Salt es-Sakaf' nin kendisi ve bakas tarafndan Reslullah huzurunda okunan ve Reslullah'm gzel bulup iiri iman etti, kalbi kfir idi buyurduu beyitleri de byledir. meyye der ki: Allah' ycelttiler, ki O bu yceltmeye ehildir. Rabbimiz gktedir, byktr O. nsanlar aan en yksek yapdadr. Ve gk stnde bir erir (divan) kurmutur. Uzun bir erir ki, gzlerin bak ona ulaamaz, berisinde ekil ekil melekler grlr. Msned'teki bir hadiste geen u sz de byledir: "Allah haya sahibidir, yce ve cmerttir, kul kendisine el at, ellerini ge kaldrd zaman, onu elini bo evirmekten haya eder(36). u sz de yle: Ellerini ge uzatr ve.- Y rab, y rab der(37). Byle daha nice szleri vardr ki, saysn ancak Allah bilir. Btn bu szleri, Reslullah (s.a.v.)'in Allah'tan dini tebli eden o peygamberin, Allah sbhneh'nn ar zere ve gn stnde olduu itikadn, davet ettii mmetine bildirdii hususunda zarur ilimlerin en zarurisi olarak yakini bir bilgi ifade eden lfzi ve manev mtevtirlerin bata gelenlerindendir. Ayn zamanda Allah, eytanlarn ftratn deitirdii kiiler dnda, dier arap ve acem btn milletleri hem cahiliyye, hem slm alarnda bu ftrat zere, yani Allah'n gkte olduu dncesi zere yaratmtr. Selefin bu konudaki szleri de, bir araya toplandnda yzlerce veya binlerce sayfa tutacak kadar oktur. Sonra ne Allah'n kitabnda, ne Reslullah (s.a.v.)'in snnetinde ve ne de bu mmetin selefinden gelen nakillerde, yan' ne sahabenin, ne onlara ihsan ile tbi olanlarn, ne ihtilf ve nevalarn oald aa yetien imamlarn szlerinde, bu esaslara ne nas olarak, ne zahir olarak ters den tek bir harf dahi yoktur. Onlardan hibiri: Allah gkte deildir, Ar zere deildir, Ztyla her yerde mevcuttur, O'nun asndan btn meknlar ayndr, Ne lemin iindedir, ne dnda, Ne muttasl (bitiik), ne munfasl (ayr) dr, O'na parmak vesaire ile hissi iarette bulunulmaz dememitir. Aksine Cbir b. Abdillah' tan gelen sahih hadiste Reslullah, Arafat gnnde, o byk hutbesini verdikleri zaman, hazr bulunduklar en byk topluluk ierisinde, tebli ettim mi? buyuruyor, sahabe de, evet diyorlard. Bunun zerine parman ge kaldryor, sonra onlara eviriyor(38) ve Allah'm ahit ol buyuruyor, bunu defalarca tekrar ediyordu(39). Onun bu tr ge iaretleri oktur. Dip Notlar: 12 ) 7 Bakara, 78 13 ) 20 Th, 5 14 ) 35 Fatr. 10 15 ) 42 Sra, 11 16) 20 Th, 110 17 ) 35 Ftr, 10 21 4 Nisa, 158 18 ) 3 l-i imran, 55 22 70 Meric, 4 19 ) 67 Mlk, 17 23 32 Secde, 5 20 ) 67 Mlk, 17 24 ) 16 Nahl, 50

25 ) 26 ) 30 ) 31 )

7 A'raf 54; 10 Yunus 3; 13 Ra'd 2; 25 Furkan 59; 32 Secde 4; 57 Hadid 4 20 Th, 5 27 40 M'min 36-37 28 41 Fussilet, 42 29 6 En'am, 114 Buhr, Meaz, 61; Mslim, Zekt, 144 Eb Dvd, Tib, bn Hanbel, VI/21 ibn Teymiye Klliyat: V F. : 2 32 ) Ebu Dvd, Snnet 18; bn Mce Mukaddime, 13; bn Hanbel. 1/206. Bu hads iin, bn Teymiye Klliyt, 3/167, 168'ln dipnotuna bkz. 33 ) Mslim, Mescid, 33; Ebu Dvd, Salat, 167 34 ) Buhar, Tevhid, 55; Mslim, Tevbe, 14-16 35 ) bn Mce, Zhd, 31; bn Hanbel. 11/364, VI/140 36 ) Tirmizi, Daavt, 104; Ebu Dvd, Vitr, 23 (Salat, 358); bn Hanbel, V/438, VI/314 37 ) Mslim, Zekt, 65; Tirmiz, Tefsir Sre, 2, 36 38 ) Reslullah (s.a.v.) bunu, Allah' onlara kar kendisine ahit 1 utmak iin yapyordu. (el-Hattb . 388 hicri) Melim's-Snen, (Ebu Dvd erhi). Eb Dvd, 11/462, dipnot/l. 39 ) Hadis iin bkz: Ebu Dvd, Mensik, 56; bn Mce, Mensik, 84. Sfatlar reddetmenin dourduu sonular

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Sfatlar reddetmenin dourduu sonular: Eer hak, Kitab ve Snnet'ten nas veya zahir olarak anlalan bu ifadelerde deil de, Kitab ve Snnet'te bu ibarelerle sabit olan sfatlar nefy ve reddeden bu insanlarn szlerinde olursa, byle farzedildii takdirde, (sbhnellh!) nasl olur da Allah Tel'nn, Reslullah (s.a.v.)'in ve mmetin en hayrl nesillerinin durmadan nas veya zahir olarak hakkn hilfna eyler syledikleri dnlebilir? Nasl dnlebilir ki, bunlar itikad vcib olan eylerin srrn hi zmezler, nas veya zahir olarak hibir dellette bulunmazlar da, ranllarn ve Bizansllarn baldr plaklar, yahudi, hristiyan ve filozoflarn veletleri gelir de bu mmete sahh akideyi bina eder, her mkellefin, her faziletlinin inanmas gerekeni syleyi verirler!! Vallahi eer bu tekellf kelmclarn syledikleri asl inanlmas gereken inan olursa -ki onlar bu itikad bilmek iin srf akllarna dayanmlardr-, eer bunlar, akllarnn gerektirdii kyas metoduyla Kitab ve Snnet'in nas ve zahir olarak dellet ettii her-eyi de reddediyorlarsa, o zaman insanlarn kitabsz ve snnetsiz olarak terk edilmeleri buna gre daha hidyete sevkedici olur. Hatt. Kitab'n ve Snnet'in varl dinin ess asndan srf zarar demektir. Gerekten bunlarn sylediine gre iin asl udur.- Ey bidler, Allah Azze ve Celle'nin marifetini talep etmeyin, O'na lyk olan ve olmayan sfatlar Kitab'tan, Snnet'ten, mmetin selefinden renmeyin; aksine bizzat kendiniz dnn ve O'na aklnzla lyk grdnz sfatlan lyk grn, bu sfatlarn Kitab ve Snnet'te bulunup bulunmadklar nemli deil, O'nu aklnzla lyk grmediiniz sfatlarla da vasfetmeyin! (te sylemek istedikleri veya szlerinin sonucu budur). Bu konuda onlar iki frkaya ayrlmlardr: ou, aklla isbt edilemeyen eylerin reddedilmesi gerektiini sylerler. Bazs ise bu konuda tevakkuf edin, - ve aklnzn kyasnn reddettii ve yeryznde yaayanlarn hepsinden daha ok ihtilf ettiiniz ve mtereddid olduunuz bu eyleri reddedin ve anlaamadnz zaman onlara mracaat edin!? (Sanki Allah'a byle dedirtmi oluyorlar ve bu dedirtmeye yle devam ediyorlar:) Onlara mracaat edin, nk ben sizi onlarla bana kulluk edici kldm. u Kitab ve Snnet'te akllarnzn idrk etmedii eyleri isbt eden veya akl kyasnza

aykr olarak zikredilenleri -ounluun metodu zere bu halde olanlar?!-ise biliniz ki, ben onlar indirerek sizi mihnete ve sk bir snava tbi tutmak istedim. Yoksa sizin iin hidyet olsun veya hidyeti onlardan elde edin diye deil!? Aksine kenarda kede kalm szcklere, garib szlere, z lfzlara dayanarak onlar kartmak iin btn gcnz kullann veya onlarn bilgisini Allah'a havi o ederek susun. Ama ifade ettii mnalar dnmeden sfatlar reddederek byle yapn diye!? te bu Kelmclarn grleri zere gidilirse varlacak sonu budur, iin asl buraya dayanmaktadr. Benim bu sylediklerimi onlardan bir grubun anlam olarak ak bir ekilde sylediini grdm. Zaten byle bir sonu, o gruh iin kanlmaz bir eydir; sylediklerinden, baka bir yere varmak imknszdr. Sylediklerinin z u: Marifetullah'a Allah'n Kitab ile eriilemez, Resul, kendisini peygamber olarak yollayan Allah' retmek ve bildirmekten uzaktr, insanlar anlaamadklar zaman anlaamadklar eyleri Allah'a ve Resule deil, cahiliyye devrinde sahip olduklar ilkelere, mrik olan brahman ve filozoflar, mecsiler ve baz sbiiler gibi peygamber mnkirlerinin hakem kabul ettii eylerin benzeri kaynaklara havale edeceklerdir. sterse bu havale, ii tamamen iinden klmaz hle getirsin, yine byle yaplacaktr!!!. Elbet i iinden hi klmaz hle gelecektir, nk onlardan her bir grubun hakem kabul ettii deiik tutlar vardr. Halbuki Allah onlara btn bu tutlar reddetmelerini emretmiti. Gerekten Allah'n u sz bu Kelmclarn halini ne gzel yanstyor: "Baksana unlara, kendilerinin, sana indirilene ve senden nce indirilene inandklarn iddia ediyorlar, bir taraftan da hakem olarak tutlara bavurmak istiyorlar! Oysa kendilerine tutu reddetmek emredilmiti. eytan da onlar iyice saptrmak istiyor. Onlara, Allah'n indirdiine ve peygambere gelin denince, o mnafklarn senden bsbtn uzaklatklarn grrsn. Ya naslm; elleriyle yaptklar yznden balarna bir felket gelince, hemen sana geldiler de, biz sadece iyilik olsun ve uzlama salansn istedik diye Allah'a yemin ediyorlar?(40). Evet gerekten bunlar Allah'n indirdii Kitab'a ve Resule -ki vefatndan sonra ona arma, snnetine armakla olur- arldklar zaman bunlardan yz eviriyor ve diyorlar ki: Tuttuumuz bu metod sayesinde daha gzel bilgi ve amel (pratik) gelitirmek, akli delillerle nakli delilleri uzlatrmak istedik. Sonra, delil adn verdikleri bu pheli eylerin ounluunu, genellikle mrik ve sbii topluluklarn tutlarndan veya reddetmekle emrolunduklar u veya bu vrislerinden veya kalbleri benzedii iin ayn eyleri syleyenlerden almaktadrlar. Allah buyuruyor ki: Hayr, Rabbin hakk iin onlar aralarnda kan anlamazlklarda seni hakem yapp, sonra da senin verdiin hkme kar ilerinde bir burukluk duymadan, tam anlamyla teslim olmadka iman etmi olmazlar(41). nsanlar tek bir mmet idi. Allah, peygamberleri mjdeciler ve uyarclar olarak gnderdi, anlamazla dtkleri konuda insanlar arasnda hkmetsin diye o peygamberlerle beraber gerekleri iinde tayan kitab indirdi. Oysa kendilerine kitab verilenler, kendilerine ak deliller geldikten sonra, srf aralarndaki kskanlktan tr anlamazla dtler. Bunun zerine Allah inananlar izniyle, onlarn zerinde ihtilf ettii geree iletti. Allah dilediini doru yola iletir(42). *Biz iyilik olsun, uzlama salansn istedik eklindeki bu szlerinin ayrlmaz anlam udur: Kitab, insanlar iin hidyet olamaz. O hibir eyi aklamamaktadr; gslerdeki dertlere are deildir, mes'eleyi aydnlatmyor anlamazlk annda bavurulacak makam olamaz. Szlerinden zorunlu olarak bu sonucu karyoruz. nk bu tekellflerin syledii ey, Kitab ve Snnet ne nass, ne de zahiri ile, inanlmas vcib olan hakka dellet etmemektedir szdr. Bir bilgi palavrac olsa olsa bunu hibir ey O'na denk olamamtr(43), Ona bir ada (denk) bilir misin!(44) yetlerinden karabilir ama... Akl olan herkes bilir ki, kim kalkar da O'na bir denk bilir misin yetinden Allah'n Ar zere olmadn, gklerin stnde bulunmad v.s. anlamn karr, halka anlatrsa tvbe iflah etmez, ya bilmece bulmaca oynamaktadr, ya da karklk kartmakta, phe yaymaktadr, nk onlarla apak arapa ile konumamtr. Dernek ki bu szn ayrlmaz sonucu u: nsanlar risaletsiz olarak (onlara peygamber gndermemek) dinlerinin esaslar asndan daha iyi olur, nk nasl olsa peygamber gelmeden nceki kaynaklarla, geldikten sonraki kaynaklar deimiyor. Dolaysyla peygamberlik gelince onlarn krlk ve sapklklarn artrmaktan baka birey yapmam!!!

Sbhnallh! Nasl olmu da peygamber ve seleften hibir zt, bir gn olsun kp, aman bu yet ve hadislerin dellet ettii mnalar itikd edinmeyin, kendi kyas ve llerinizin gerektirdiine itikd edin, veya yle yle inann, nk sizin kendi l ve esaslarnz haktr (!?), Kur'an ve Snnet'in zahiri sizinkilere ters derse sakn o zahire inanmayn, veya bakn, eer akllarnzn kyasna uyarsa kabullenin, yok uymazsa tevakkuf edin veya reddedin gitsin dememi hayret!!! Evet Reslullah (s.a.v.), mmetinin 73 frkaya ayrlacan haber vermi, olacaklar bildirmi ve sonra demitir ki: Size, iyi sarldnz takdirde asla saptmayacanz birey brakyorum. O, Allah'n kitabdr(45). Yine rivayet edildii zere O, frka-i nciyeyi 'Bugn benim ve ashabmn zerinde bulunduumuz yolun aynsn takib edenlerdir(46) diye aklamtr. O adamlarn sylediklerine gre Reslullah: Kimi itikd konularda Kur'an'a veya Kur'an'n delletine veya Kur'an'n mefhmuna veya Kur'an'n zahirine tutunursa, o kii sapktr demeli deil miydi? Hidyet sadece, sizin akllarnzn llerine, ilk nesilden sonra gelen Kelmclarnzn ortaya attklarna -ki bunlarn asl tabiin asrnn sonlarnda tremeye balad- bavurmakla elde edilir buyurmal deil miydi? Sonra bu szlerinin, yani sfatlar ilevsiz klc, reddedici szlerinin asl, yahd mrik ve sapk sbilerin rencilerinden alnmadr. nk slm dnyasnda bu sz, yani Allah Sbhneh ve Tel'nn hakikatte Ar zerinde olmadn, istiv'nn istil etmek anlamna geldii gibi szleri ilk olarak syleyen kii Ca'd b. Dirhem' dir, bu szleri ondan Cehm b. Safvn alm, aktan savunmu, bu sebeble Cehmiyye'nin syledii bu szler de ona nisbet edilmitir. Sylendiine gre, Ca'd bu szleri Ebn b. Sem'an'dan alm, Ebn, Lebid b. el-A'sam'm kz kardeinin olu T 1 t' tan alm, Tlt ise Peygamber (s.a.v.)'e sihir yapan yahudi Lebid b, el- A' s a m' dan almtr. Yine denildiine gre Ca'd b. Dirhem, Harran ehlin-dendi, Harran ehli iinde de Ken'anllarn ve Nemrud dinine inananlarn kalntlar -ki bunlarn sihirbazlklar hakknda baz mteahhirinin telifleri vardr- olan bir ok sbi ve filozoflar bulunuyordu.Nemrd kral demektir ve mrik Keldan, sbi halkn krallarna bu ad verilir. Tpk Kisr kelimesi gibi ki, ranllarn ve mecs-lerin krallar bu isimle anlr. Aynen, Msr (47) krallarna Fir'avun, Habeistan krallarna Nec, Yunan krallarna Batlamyus, Bizans krallarna Kayser demek gibi. Yani bu isimler zel isim deil, cins isimdir. Sbiiler o zaman, az bir ksm hari, irk zere idiler. Alimleri de filozoflard. Ancak bazan mrik olmayan, Allah'a ve hiret gnne inanan m'min bir sbi de olabilir. Nitekim Allah Tel "phesiz iman edenler, yahdiler, Hristiyanlar ve sbiiler, bunlardan kim Allah'a ve hret gnne inanr, iyi iler yaparsa elbet onlara Rab'leri katnda mkfat vardr, onlara korku yoktur ve onlar zlmeyeceklerdir(48) buyurur. Yine: phesiz inananlar, yahdi olanlar, sbiiler ve hristiyan-lardan Allah'a ve hiret gnne inanp, salih amel ileyenlerin ecirleri Rablerinin katndadr. Onlar iin artk korku yoktur ve zlmeyeceklerdir(49) buyurulmutur. Fakat sbilerin birou veya ounluu kfir ve mriktirler. Nitekim yahdlerin ve hristiyanlarn da birou tebdil ve tahrifleri sebebiyle kfir veya mrik idiler, yldzlara tapyorlar, yldzlarn heykellerini dikiyorlard. Bunlardan Rab konusunda inkarc olanlar, O'nun sadece selb (olumsuz), izaf veya hem selb hem izaf sfatlara sahip olduu grndedirler. brahim (a.s.) bunlara gnderilmitir. Mes'ele-ye bu adan baklrsa, C a ' d' m o szlerini bu filozof sbiilerden alm olduu ortaya kar. Eb Nasrel-Frbde Harran'da kalm, btn felsefesini sbii filozoflardan almtr. Cehm de ayn felsefeyi almtr. Bunu mam Ahmed ve bakas zikretmitir. mam Ahmed Smenler ad verilen baz Hind filozoflar ile yapt tartmalar anlatrken bundan da sz etmitir. Smenler duyusal bilgiler (madd ilimler) dnda kalan btn ilimleri inkr eden bir topluluktur, ite Cehm' in yahdilere, sbiilere(50) ve mriklere dayanan kltr silsilesi budur. Sapk filozoflar, ya sbiilerden veya mriklerden kmtr. Sonra Rm ve Yunan kitaplar ikinci yzyln sonlarnda arap-aya evrilince bel artt, eytan tarafndan sapklarn kalblerine daha nce atlanlara bir yenisi eklendi. eytan bu sapklarn

kalblerine, onlarn benzerleri (olan yahd, hristiyan v.s.) nin kalbine attn atmt. Hicr 3. yzyln sonlarna doru da, selefin Bir b. ys e 1 -Mreys ve gruhu sebebiyle Cehm szler adn verdikleri bu szler yaygnlk kazand. Mlik, Sfyan b. Uyeyne, bn'l-Mbrek, Eb Ysuf, afi, Ahmed, shk, Fuzayl b. Iyz, Bir el-Haf gibi imamlar bunlar daima yermiler, sapk olduklarn sk sk tekrar etmilerdir. nsanlarn ellerinde bugn mevcud olan u te'viller, yan Eb Bekr b. Frek'in Kitb't-Te'vilt'nda zikrettii, Eb Abdillh Muhammed b. mer er-Rzi'nin Te'sis't-Takds adn verdii kitabnda zikrettii te'villerin ounluu ile, bu zatlardan baka Eb Al el-Cbbi, Abdlcebbr b. Ahmed elHemedn, Ebu'l-Huseyn el-Basri, Ebu'1-Vef b. Ak, Eb Hmid el-Gazzl gibi birok zatn kitaplarnda, szlerinde yer yer geen baz te'villerle tamamen ayndr. Geri bu zatlardan bazsnn szleri arasnda te'vilin red ve ibtal edildiine de rastlyoruz, baz konularda gzel eyler de sylemilerdir. Ben sadece onlarn te'vil ettii eylerin, Bir b. el-Mreys'-nin te'villeri ile ayn olduunu aklyorum. Bu sylediime, Buhri zamannda yaam mehur imamlardan biri olan Osman b. Said ed-Drim'nin yazd Kitb'r-Reddi de delildir. Bu kitabm yazm ve adm (Yalanc inatnn tevhid konusunda Allah'a ettii iftiraya Osman b. Sad'in cevab, anlamnda) Redd Osman b. Sad al'1-Kzibi'l-And Fimefter al'llhi fi't-Tevhd olarak belirlemiti. Bu kitabnda, yaplan bu te'villeri Bir el-Mreys'den olduu gibi aktarmtr. O ifadelerden anlalmaktadr ki, Bir el -Mreys, bu te'viller kendilerine, kendisi ve bakas aracl ile ulaan u mteahhir kiilerden daha sistemli imi, nakliyyt ve akliyyt daha iyi biliyormu. Sonra da Osman b. Said bunlar yle gzel reddediyor ki, akll ve zeki bir insan onun bu reddiyesini okursa selefin yolunun hakikatim anlar, onlarn yolunun hakll ve delilli olduu, onlara muhalefet edenlerin yolunun delilden yoksun bulunduu gzleri nne serilir. Ayrca hidyet nderleri olan imamlarn, Mreyslerin yerilmesinde icm ettiklerini, hatt ounluunun onlar kfir veya sapk saydklarn grr ve u mteahhirnin szlerine sirayet etmi olan te'vil etme grnn Mreysi'nin metodunun ayns olduunu bilirse, hidyeti gz nnde bulacaktr. Elbette bu, Allah'n hidyetini murad ettii kiiler iin sz konusudur. La havle ve l kuvvete ill billh. Bu fetva, bu konuda daha geni aklama yapmaya elvermiyor. Ben sadece iin ilkelerine iaret etmekle yetiniyorum. Akll olan harekete geip dnr. Dip Notlar: 40 ) 4 Nisa, 60-62 41 ) 4 Nisa, 65 42 ) 2 Bakara, 213 43 ) 112 ihls, 4 44 ) 19 Meryem, 65 45 ) Tirmizi, Menkib, 32 Selefin sfatlar konusundaki grlerini anlatan eserler

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Selefin sfatlar konusundaki grlerini anlatan eserler: Selefin bu konudaki szleri birok kitapta mevcuttur. Burada ancak bir blmnn adn verebiliriz.

Mesel: L 1 e k ' nin((es-Snen))'si bn Batta'nn el-bne'si, Eb Zerr el-Herev'nin esSnnesi, Eb Amr el-Talemenk'nin *el-Usl, Eb mer bn Abdilberr'in szleri, Beyhak'nin elEsm ve's-Sft, daha nceki limlerden T a b e r n ' nin es- Srme'si, Ebu'-eyh elsfehn'nin es Snne'si, Eb Abdillh b. Mende el-sfehni'nin es-Snnesi, Eb Ahmed el-Assl el-sfehni'nin es-Snnesi, daha ncekilerden el-Halll'in es-Snnesi, bn Huzeyme'nin etTevhdi, Ebu'l-Abbs b. Sreye'nin szleri, Buhar i ve eyhi Abdullah b. Muhammed b. Abdillh elCu'fi gibi birok zatn Cehmiyyeye yazd reddiyeler, daha ncekilerden Abdullah b. Ahmed'in esSnnesi, Eb Bekr b. el-Esrem'in es-Snnesi, Hanbel'in es-Snnesi, el-Mervez'nin esSnnesi, Eb Dvd es-Sicistn'nin es-Snnesi, ibn Eb eybe'nin es.-Snnesi, Eb Bekr b. Ebi Asm'in es-Snnesi, Buhr'nin Kitb Halk Ef'li bd', Osman b. Said ed-Drimi'nin Kitb'rRed al'l-Cehmiyyesi ve bakalarnn kitablar.. Ayrca *el-Hayde fi'r-Reddi al'l-Cehmiyye sahibi E b u' 1-A b -b s Abdlaziz el-Mekki'nin, Nuaym b. Hammd el-Huz'nin ve daha nicelerinin szleri, mam Ahmed b. Hanbe 1' in; shk b. Rahye'nin, Yahya b. Sad'in, Yahya b. Yahya b. Yahya en-Neysbri'nin ve daha nce de Abdullah b. Mbarek gibi zatlarn szleri. Ayrca sem' ve akl birok delile sahibiz ki, burada hepsini zikretmeye imkn yok. Bir de ben biliyorum ki, sfatlar reddeden Kelmclarn mevcud birok pheleri vardr. Benim onlarn hepsini bu fetvada zikretmem mmkn deildir. Kim onlar dnr ve o kiilerin zikrettikleri phelerin aklanmasn isterse, bu ok basittir (bu fetvay veya saydmz kitaplar ve emsalini okusun veya unu dnsn:) Onlarn bu sznn, yani tatil (sfatlar geersiz klma) ve te'vil szlerinin asl, mriklerin, sbilerin, yahdilerin talebelerinden alnm olduuna gre, artk bir m'minin, hatt akl sahibi bir kiinin, kendilerine gazab edilmilerin, sapmlarn yolunu tutup Allah'n kendilerine ni'met verdii peygamberlerin, sddklarn, ehidlerin ve salihlerin yolunu brakmaktan, gnl nasl honut olabilir?! Allah'n zt, sfatlar ve fiilleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Allah'n zt, sfatlar ve fiilleri: Btn bu konularda sylenecek genel sz, Allah', O'nun ve Reslullah'n niteledii ekilde nitelemek, ne geen ilk mslmanlarn Kur'n' ve hadsi amayan nitelemeleri ile nitelemektir. -Allah kendisinden raz olsun- mam Ahmed der ki: Allah ancak, bizzat kendisinin ve Reslullah'm niteledii eylerle nitelenir. Kur'an ve hadis almaz. Selefin mezhebi de O'nu, ayn ekilde, kendisinin ve Resulnn vasfettikleri ile vasfetmek, tahrife, tatile, keyfiyet belirtmeye ve temsile gitmemektir. Biliyoruz ki, Allah'n kendisini vasfettii bu tr anlatmlarn hepsi haktr. Bunlar bilmece ya da akl oyunlar olmaktan uzaktr. Bu nitelemelerin anlam, tpk konuan kiinin maksadnn, syledii szlerden anlalmas gibi anlalr ve bilinir. Hele hele bu konuan, sylediini en iyi syleyen bir kii, ilmi aklamada en fasih bir insan, seksiz phesiz en iyi aklayan, tanmlayan, dellet ve iradda bulunan bir peygamber ise, elbet amacn en anlalr bir biimde anlatacaktr. Bu vasflarla birlikte Allah, ayn zamanda kendisine deil benzer, benzer gibisi bile olmayan, isim ve sfatlar ile birlikte zikredilen, ztnda ve fiillerinde asla benzeri olmayandr. Yine yaknen biliriz ki, O'nun hakikaten bir zt, hakikaten fiilleri, hakikaten sfatlar vardr. Bununla birlikte O'na, sfat ve fiillerinde u veya bu biimde benzeyecek hibir ey yoktur. Allah eksiklii ve sonradan olmay gerektirecek hereyden, hakikaten mnezzehtir. nk O, daha stnde hibir gaye olmayan en stn

kemal'in sahibidir. Yok olmas muhal olduu iin, sonradan olmas da muhaldir. Sonradan olmak, nce yok olmay gerektirdii, bir oldurucuya ihtiya gsterdii, O'nun varl ise binefsih vcib'lvcd (varl zorunlu) olduu iin, sonradan var olmamtr. Selefin gr ta'til (sfatlar geersiz saymak) ile temsil (sfatlara benzer ve denk kabul etmek) aras bir grtr. Onlar Allah'n ztna, yaratt eylerin zatlarndan bir e komadklar gibi, sfatlarn da yaratt eylerin sfatlarna denk tutmazlar Ayn zamanda O'ndan, kendisinin ve Resulnn vasfettii sfatlar nefye-derek Esm-i Hsn'sn, yce sfatlarn ilevsiz klmaz (ttl etmez) -lar, kelimeleri yerli yerinden oynatmaz, tahrif etmezler, Allah'n isim ve yetlerini inkr ynne gitmezler. Ta'til ve temsile sapan topluluklardan her biri, aslnda hem ta'tile, hem temsile sapmlardr. yle ki, tatil grn benimseyenlerin Allah'n isim ve sfatlarndan anladklar, yaratklara uygun olan anlamlardr. Daha sonra da kalkp bu anladklarn, ifadelere ykledikleri bu mefhumlar reddetmeye baladlar. Dolaysyla hem ta'tile, hem de temsile saplandlar. Yani nce temsile saptlar, sonra da ta'tile. Evvel Allah'n isim ve sfatlarndan anlalan ile mahlkatnn isim ve sfatlarndan anlalan birbirine benzer ve denk grme hareketlen, sonra da Allah'n mstehak olduu, zt- sbhnsine lyk olan isim ve sfatlarn ta'tili ve reddi hareketleri. nk, diyorlar, Allah Ar zerinde olsayd, ya Ar'dan byk veya kk, yahud da Ar'a eit olmas gerekirdi. Halbuki hepsi muhaldir, vesaire vesaire... Onlar byle diyorlar. nk, Allah'n Ar zere olmasn herhangi bir cismin dier bir cismin zerinde olmas gibi bir olu eklinde anlyorlar. Byle olunca da, yok byk olmas, yok yle, yok byle olmas gerekir diyorlar. Aslnda Allah Tel'-nn celline lyk ve sadece O'na mahsus bir istiva sz konusudur dediimiz zaman ise, bizim bu szmzden *o btl lzmlar, reddedilmesi gereken ve dier cisimler iin kanlmaz olan lzm eyler icab etmez. Onlarn szleri, temsile sapan birinin, lemin bir yapcs varsa, ya cevher veya arazdr ki, ikisi de muhaldir; ya cevher veya arazdr, nk cevher ve araz olmayan bir varlk yoktur demesi ile aynadr. Ayn ekilde eer Ar'a istiva etmise, o halde bu istiva insann divana kurulmas veya gemiye oturmasna benzer bir ey olur, nk baka trl bir istiva bilinmiyor* demesi de bu kabildendir. phesiz her ikisi de (Artan byk, kk v.s. olmas lzm diyen de, araz, cevher v.s. ve insann istivas gibi olmas lzm diyen de) temsile sapm, Allah' mahlkat gibi dnm, Allah'n kendisini vasfettii eyleri ta'til etmi, boa karmtr. Birincisi hakik istivann btn isimlerini reddetmi, yani istivay tmden ta'til etmi, ikincisi de mahlkatm zelliklerinden olan bir istiva anlayp bunu kabul etmitir(51). Tartmay kesecek sz, vasat (orta) mmetin zerinde bulunduu szdr. Allah'n celline lyk ve sadece O'na mahsus bir istiva ile istiva ettiini sylemek ve byle sylemenin aynen O hereyi bilendir, O hereye kadirdir, O iitendir, grendir v.s. dernek gibi olduunu ikrar etmektir. Bunu ikrar etmek, nasl ki O'nun ilminin ve kudretinin, yaratklarn ilim ve kudretlerinin sahip olduu arazi zelliklere sahip olduunu sylemek demek deilse, yani byle bir eyi mmkn ve caiz klmazsa, ayn ekilde O Sbhn Ar zeredir ve O'nun Ar zere olmas bir yaratn bir yaratk stnde olmas gibi deildir; dolaysyla yaratklara mahsus stte olularn gerektirdii zellikleri gerektirmez. unu bil ki, ne bedih akl asndan, ne sahih nakiller ynnden selefi yola aykr dnmeyi gerektirecek hibir ey yoktur. Fakat buras hak etrafnda dolaan pheleri cevablamann yeri deildir. Kim kalbinde bulunan bir phenin giderilmesini isterse, gerekten bu basit ve kolaydr. Dahas Kitab'a, Snnet'e ve mmetin selefine muhalefet eden te'vilciler, karmakark bir durumdadrlar. nk r'yeti inkr eden-(ler, bunu akln kabul etmediini, dolaysyla r'yeti te'vil etmek zorunda kaldklarn iddia ediyorlar. Allah'n kudretinin ve ilminin olmasn, kelmnn yaratlmam (gayr- mahlk) olmasn v.s. muhal grenler bunu akln muhal grdn, mecburen te'vil ettiini sylyorlar. Hatt, bedenlerin hasredilmesi hakikatim, cennette hakik yeme ve imenin bulunmasn inkr edenler de vardr ve bunlar akim bunu muhal grdn, dolaysyla te'vil etmek zorunda kaldklarn savunuyorlar. Allah'n Ar'm stnde olamayacan savunanlar da, bunu akim muhal grdn ve zorunlu olarak te'vil ettiklerini ne sryorlar. Akim neyi muhal grp neyi grmedii konusunda hibirinin genel-geer bir kurallarnn olmay, bunlarn sylediklerinin fasitlii konusunda yeterli bir delildir. Hatt onlardan bazsnn akl bunu muhal grr dedii ey hakknda, bir dieri, akl bunu caiz veya vacib grr iddiasnda bulunmutur.

Kitab ve Snnet'in acaba hangi aklla tartlacan bir bilsem! Allah mam Mlik b. E n e s ' ten raz olsun, diyor ki: Demek bize birbirinden daha iyi tartma yapan yeni insanlar geldike Cibril'in Muhammed (s.a.vj'e getirdiklerin:, bunlarn tartmasna uyup terk edeceiz yle mi? Dip Notlar: 51) Bu fark u ekilde de sylenebilir: Birincisi istivay asla istiva anlamna almyor ve kkten reddediyor. kincisi Allah stiva etti denince, zihninde yaratklarn istivas gibi bir istiva canlandryor. Bunlarn birbirleri ile reddi

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Bunlarn birbirleri ile reddi: Bunlarn her birinin sz dierinin sz ile birka ynden geersizdir. Birincisi, akim muhal grmemesi, kincisi, mevcut naslar te'vile imkn olmay, ncs, (bu hususlarn tevkifi ve taabbd olmas, yani) Reslullah (s.a.v.)'n bu hususlar, tpk be vakit namaz veya Ramazan orucu gibi zarur ve tartmasz hususlar olmak zere getirdii bilinmektedir. Onlar bu konumlarndan ayran te'vil ile, Karmat ve Btmlerin hac, namaz, oru ve peygamberlik makamnn getirdii sair ibadetleri te'vil etmeleri ayn mesabededir. Drdncs, doru dnen akln, naslarda sz edilen eylerle atmadnn aklanmasdr. Her ne kadar naslarda akl idrkten ciz brakan baz tafsilt olsa bile, akl onlar mcmel olarak bilecektir. Daha baka ynler de vardr ve bu ynler, ileri gelen byklerin, akln btn ilahiyat konularnda yakine (kesinlie) ulaamayacan itiraflar ile de destek kazanmaktadr. Durum byle olduuna gre, bunlarn ilmini, olduu gibi kabul edip peygamberlik makamndan almaktr. Allah Teal'nn Muhammed (s.a.v.)'i hidyet ve hak din ile, bu dini btn dinlerin stne karmak iin gndermi olduu m'minler tarafndan bilinmektedir -ki Allah ahit olarak buna yeterve peygamber Allah'n kendisine haber verdii Allah'a ve hiret gnne iman hususunu aklamtr. Allah'a ve hiret gnne iman ise mebde' ve meda iman iine alr, bu ise yaratma ve diriltmeye imandr. Nitekim bu husus u yette bir arada zikredilir; nsanlardan Allah'a ve hiret gnne iman ettik diyenler vardr. Halbuki onlar hi de inanm deillerdir(52). Yine buyurur ki: Sizin yaratlmanz ve diriltilmeniz tek bir nefisden yaratlmas) gibidir(53). Yine buyurur ki: Bata yaratan O-dur, sonra tekrar yaratacak(54). Ayrca Allah Tel, Resulnn dili zere de Allah'a ve hiret gnne iman eden kullarn hidyetine erdirecei, murad- ilhsini belirleyecei aklamay yapmtr. Yine m'minler tarafndan bilinmektedir ki, bu hususlar Reslullah (s.a.v.) baka herkesten daha iyi biliyordu, mmetine kar dier btn insanlardan daha iten ve daha nasihatyd. Herkesten daha anlalr ve daha gzel konuurdu, O'nun ahsnda ilmin, kudretin ve iradenin kemali btnlemitir. Ve bilindii zere, bireyi syleyen ve yapann ilmi, kudreti ve iradesi kmil ise, konumas ve fiilleri de kmil olur. Eksiklik olsa olsa, ya ilm bir eksiklikten veya bildiini aklamaktan ciz olmaktan, ya da aklamak istememekten kaynaklanr. Reslullah ilm olgunlukta son noktada, apak tebliim yapmay murad etmede yine son olgunluk noktasnda, apak teblie yeterli ve kudretli olmada son noktada yegne insan olduuna, tam kudret ve amaz irde varsa, aklanmas istenen bir murad olacana gre kat'iyetle bilinecektir ki,

Resulullah Allah'a ve hiret gnne imanla ilgili yapt aklamalarla, aklanacak murad, izah edilecek maksatlar ve konular tamamen aklamtr. Btn aklamalar ilmiyle mtenasib olarak ortaya kmtr. Ki O'nun bu konulardaki ilmi, btn ilimlerin en yetkinidir. Bu hususlar Reslulah'tan daha iyi bildiini, daha mkemmel akladn, mahlkatm hidayete ermesine O'ndan daha ok zen gsterdiini sanan herkes sapk ve mlhidtir; m'minlerden deildir. Sahabe ve onlara ihsan ile tab olanlar ve bu konuda onlarn yolunu benimseyenler ise istikmet zeredirler. Dip Notlar: 52) 2 Bakara, 8 53) 31 Lokman, 28 54) 30 Rm, 27 Yoldan sapanlarn trleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Yoldan sapanlarn trleri: Bunlarn yolundan sapanlar ise gruptur: Tahyil ehli, Te'vil ehli ve Techil ehli. 1. Tahyil ehli (sembolistler) : Bunlar, onlarn yolunda giden filozof, kelma, mutasavvf ve fkhlardr. Btn bu adamlar diyorlar ki: Resuln Allah'a ve hiret gnne imanla ilgili olarak szn ettii eyler, tm insanlarn yararlanmalar iin hakikatleri hayal ettirmekten (sembolik olarak anlatmaktan) ibarettir. Yani gerekte bunlar, hakk aklamak, insanlara doru yolu gstermek, ya da hakikatleri olduu gibi ortaya koymak deildir. Byle diyenler ayrca kendi aralarnda iki blme ayrlyorlar : Bir blm Resl'n, hakikatleri olduklar ekilde bilmediini sylyor ve diyorlar ki: Bu hakikatlar baz ilhiyat filozoflar ile evliya ad verilen baz ahslar bilmitir. Sonra da bu filozof ve evliya dedikleri ahslarn iinde Allah' ve hiret gnn peygamberler-, den daha iyi bilenlerin olduunu iddia ediyorlar. Bu szler, ia ve sfiyyenin btn gruplarndan olan filozoflardan an ilhad sapk kimselerin szleridir. Dier bir ksm da: Hayr, gerekte Resul hakikatleri biliyor, fakat onlar aklamamtr. Aksine bu hakikatlere zt eyler sylemi, halkn bu zt eyleri anlamasn murad etmitir. nk halkn faydas hakk yanstmayan bu itikadlardadr demilerdir. Bu adamlar yine diyorlar ki: Peygamberin, batl da olsa tecsim(cisimletirme), bedenlerin med (ba's v.s.) ve cennet ehlinin yiyip ieceklerini haber vermesi gerekir. nk halk, kullarn faydas iin, yalanlarla dolu olan bu metoddan baka bir metodla davet etmeye imkn yoktur. te bu szler Allah'a ve hiret gnne imanla ilgili naslar hakknda bu adamlarn < syledikleri szlerdir. Amellere gelince, bazs bunlar kabul ediyor, bir ksm da amelleri itikdlar gibi sembolik grerek diyor ki: Baz insanlar bu amellerle ykml, bazs deil; halk bunlarla ykmldr, ama sekinler deil. te bu yol, mlhid Btnilerin, smiliyye'nin ve benzerlerinin yoludur. 2. Te'vil ehli : Bunlar da yle diyorlar: Resul, Allah'n sfatlar hakkndaki naslarla, insanlarn asl btl olan eylere inanmasn istememi, bunlarla birtakm anlamlar kasdetmi, ama bu anlamlan onlara aklamam ve gstermemitir. Bakarak, hakki ak-laryla bulmalarn, bu naslar medlulnden baka ynlere evirmek iin almalarn istemitir. Byle yapmaktan maksad onlar

imtihan etmek, onlara klfet yklemek, zihinlerini ve akllarn yormaktr. Bunu, kendisinin szlerini medlulnden ve gerektirdii mnadan evirmeleri, baka anlama ekmeleri hususunda yapm, yani hakk onlara dolayl yoldan tarif etmitir. Bu szler ise Kelmclarn, Cehmiyyenin, Mtezile'nin ve ara sra bunlarn szlerine benzer eylere dalan kimselerin szleridir. te bu fetvamzda kendilerini reddetmek istediimiz grup bunlardan olumaktadr. nk insanlarn birincilerden katklar zaten mehur bir ey. Bunlar ise yle deil. Zira bu grup bir ok mes'elede snnetten yana grnmekle birlikte, aslnda ne slm iin tam bir destek durumundadrlar ve ne de filozoflar tam reddetmilerdir. Geri saydmz u mlhidler bunlar, med ile ilgili naslarda da, tpk sfatlarla ilgili naslarda iddia ettikleri metoda mecbur etmek istemiler, ama bunlar onlara demilerdir ki: Biz ztrr olarak peygamberlerin nedenlerin med (ba's v.s.) itikadn getirmi olduklarn biliyoruz*. Biz de daha nce med reddeden phelerin geersiz olduunu belirtmitik. Ehl-i Snnet bunlara unu sylyor: Biz Resullerin, sfatlarn is-bt ile gelmi olduklarn zorunlu olarak biliyoruz. lh kitablarda sfatla ilgili naslar, med ile ilgili naslardan daha ok ve daha byk bir yer tutmaktadr. Ehl-i Snnet unu da ilve eder: Arab mrikler ve dier bakalar med inkr ediyorlard, Resule kar da med inkr edip fiilen onunla tarttlar. Sfatlarda ise byle bir ey yapmadlar, yani araplardan hibiri peygambere kar Allah'n sfatlarn inkr edip kar kmamtr. Demek ki, akllarn sfatlar ikrar daha kolay, med ikrar ise daha zordur. Baka deyile akl inkr edecekse, nce sfatlar deil, med inkr eder. yle olunca siz nasl olur da haber verdii sfatlarn, haber verdii gibi olmadn, medin ise haber verdii gibi olduunu sylersiniz?! (Yani akla uygunluk ess kabul edilirse sfatlar akla medden daha uygundur. Buna gre, niin sfatlar akla uygun bulmayp te'vil ettiniz de, med mes'elesini te'vil etmediniz?!) Yine ayn ekilde Reslllah (s.a.v.)'in, ehl-i kitab, tahrif ve tebdillerinden dolay knad bilinmektedir. Biliyoruz ki Tevrat, sfatlar zikreden yetlerle doludur. Eer onlar bu sfatlarda tahrif ve tebdil yapm olsalard peygamber onlar elbette daha fazla knayp reddedecekti. Nasl yle olmasn ki, onlar gelip huzurunda sfat yetlerini zikrettike onlara hayret ederek ve onlar tasdik ederek (!?) glyordu, onlar, sfatlar reddedenlerin isbat edenleri aypladklar tecsime dtnz, tebihe saptnz v.s. gibi lfzlarla reddetmemiti. Aksine (Allah'n eli demelerinden deil) Allah'n eli baldr(55) demelerinden, 'Allah fakirdir biz ise zenginiz(56) demelerinden Allah gkleri ve yeri yaratnca istirahata ekildi demelerinden dolay knamt. Bu sonuncusu hakknda Allah: Biz gkleri, yeri ve arasndakileri alt gnde yarattk ve bize bir yorgunluk dokunmamtr(57) buyurur. O halde Tevrat, Kur'an ve hadiste zikredilen sfatlara uygun sfatlarla doludur, ama Tevrat'ta med Kur'an'daki gibi tasrih edilmemitir. Her iki kitabn ittifak ettii sfatlan te'vil etmek caiz grlrse, sadece birinde geen med te'vil etmek daha evldr. mdi peygamberimizin dininden zarur olarak -med te'vil etmenin btl olduu- malm olduuna gre, sfatlar te'vil etmek daha btldr. 3. Techil ehli (cahil sayanlar) : Snnete ve selefin tbilerine mensub olanlardan bylesi kimseler oktur. Bunlar derler ki: Reslllah (s.a.v.) kendisine inen sfat yetlerinin anlamlarn bilmiyordu. Bu yetlerin anlamlarn Cebrail de bilmiyordu, ne geen ilk msl-manlar da. Sfatlardan bahseden hadisler hakkndaki, bunlarn anlamlarn sadece Allah bilir, peygamber bunlar ilke olarak sylemi olmakla birlikte durum budur szleri de ayndr. Onlarn bu szne gre peygamber, anlamlarn bilmedii eyler sylemitir. Bunlar byle demekle Allah Tel'nn Onun te'vilini ancak Allah bilir(58) kavl-i kerimine uyduklarn sanyorlar. Gerekten selefin ounluu yetin burasnda susmay tercih etmitir. Bu susma sahih bir susmadr. Fakat bunlar, bir szn anlam ve tefsiri ile, yalnzca Allah tarafndan bilinen te'vilini birbirinden ayrmyor ve Allah'n bu yette zikrettii te'vil ile mteahhirinin szleri arasnda geen te'vilin ayn anlamda olduunu sanyor, dolaysyla byk bir yanlg iine dyorlar. Dip Notlar: 55) 5 Mide, 64 56) 3l- mran, 181 57) 50 Kaf, 38 bn Teymiye Klliyat: V F.: 3

58) 3 Al-i mran, 7 Te'vil'in anlamlar

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Te'vil'in anlamlar: Te'vilin anlam vardr: 1 Mteahhirnden birounun stlahnda te'vil, tahmin ettii bir delilden dolay lfz, tercih edilen kullanmdan alp tercih edilmeyen mnaya ekmektir. Binenaleyh bunlarn stlahna gre, lfzn, zahirinin delletine uygun olan anlam te'vil deildir. te bunlar Allah Tel'nn te'vil lafzyla bunu kasdettiini, naslarn medlullerine muhalif bir te'villerinin bulunduunu, bunu te'vilcilerin bilmediini ve sadece Allah'n bildiini sandlar. Sonra bunlardan birou da, bu naslar zahiri zeredirler; yani zahirleri murd edilmitir, bununla birlikte ayrca deminki anlamyla bir te'villeri daha vardr ki, bunu yalnz Allah bilir diyorlar. Halbuki bu bir elikidir ve drt imamn ve bakasnn ashabndan snnete mensub birok limde de bu eliki bulunmaktadr. 2 Te'vilin ikinci anlam, kelm tefsir etmektir, bu tefsir ister kelmn zahirine uygun olsun, isterse olmasn farketmez. Mfessirlerin ve bakalarnn ounluunun stlahnda te'vil bu anlamdadr. Bu te'vili ilimde derinlemi olanlar bilir. Bu durum, yetin "Onun te'vilini yalnzca Allah ve ilimde derinleenler bilir(59) ksmnda selefin susmasna uygun dmektedir. Nitekim bu susu, b n Abbs, Mchid, Muhammed b. Cafer b. Zbeyr, Muhammed b. shak, bn Kuteybe ve bakalarndan rivayet edilmitir. Her iki susu, yani Allah'a havale etme gr de deiik bir itibarla haktr. Bundan baka bir yerde sz etmitik. Dolaysyla her iki gr de bn Abbs' tan nakledilmitir ve her ikisi de haktr. 3 nc anlam ile te'vil, szn varp dayanaca hakikattir -ki bu hakikat szn sahirine uygun da olabilir- Buna gre Allah'n cennetle ilgili olarak haber verdii yeme, ime, giyme, evlenme, kyametin kopmas gibi eylerin te'vili, bunlarn bizzat mevcut hakikatleridir, bunlarn anlamlarndan zihinde oluan ve dil ile ifade olunan tasavvurlar deildir. te Kur'an stlahndaki te'vil budur. Nitekim Allah, Ysuf (a.s.)'dan u sz nakleder: Babacm, bu benim daha nce grdm ryamn te'vili (gerek lemdeki hakikati )dir, Rabbim onu hak kld (hakikatini gsterdi)(60). Yine buyurur ki: 'll onun tevilini mi (Kur'an yetlerinin birer hakikat olarak ortaya kmasn m) gzetiyorlar? Onun te'vili geldiini (haber verdii eyler hakikati ile ortaya kt) gn, nceden onu unutmu olanlar derler ki: Dorusu Rabb'imizin elileri hakk getirmiler*(61). 'Eer herhangi bir eyde anlamazla derseniz, -Allah'a ve hiret gnne inanyorsanz- onu Allah'a ve Resulne gtrn. Bu daha iyidir, ve te'vil (sonu ve ortaya kacak netice) bakmndan daha gzeldir(62). te bu te'vil, Allah'tan bakasnn bilmedii te'vildir. Buna gre sfatlarn te'vili de, yalnzca Allah'n bildii hakikatlerdir ve haklarnda Mlik ile baka selef imamlarnn, mesel istiva bilinmekte, fakat keyfiyeti bilinmemektedir dedikleri keyfiyetlerdir, istiva bilinen bir eydir; yani ne anlama geldii ve tefsiri malmdur. Bu kelime baka bir dile evrilebilir. stivann bilinen bu ksmn, yani anlam ve tefsiri demek olan te'vilini, ilimde derinlemi olanlar bilir. Ama istivann keyfiyet ve hakikati, yalnzca Allah Tel'nn bildii te'vildir.

Dip Notlar: 59) 3 l-i mran. 7 60) 12 Ysuf, 100 61) 7 A'raf, 53 62) 4 Nisa, 59 Te'vil konusunda Ibn Abbas'n szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Te'vil konusunda Ibn Abbas'n szleri: bn Abbs' tan, Abdurrazk ve bakalarnn ondan nakl ettikleri tefsirler arasnda unlar rivayet edilmitir, tbn Abbs demitir ki: Kur'n'm tefsiri drt yndedir: Birincisi, araplarn kendi dilleri ile bildii tefsir. ikincisi, bilmemenin mazeret olmad ve herkesin bilmesi gereken tefsir. ncs, limlerin bildii tefsir. Drdnc tefsir ise, yalnzca Allah azze ve celle'nin bildii tefsirdir. Kim bu tefsiri bildiini iddia ederse, o yalancdr. Bu tefsir, mesel Allah Tel'nn u sz gibidir: Yaptklarna karlk olarak onlar iin ne gzleri aydnlatc (nimet)ler saklandn hi kimse bilemez(63). Peygamber (s.a.v.) de yle buyurmutur: Allah Tel buyurur ki: Salih kullarm iin hibir kulan duymad ve hibir beerin aklna gelmeyen eyler hazrladm(64). Kyametin ne zaman kopaca gibi eyler de byledir. te bu anlamdaki te'viller, Allah Tel'dan bakasnn bilmedii te'villerdir. Ancak biz hitab olunduumuz eylerin mnalarn anlarz, bu szlerle bize anlatlmak istenen kadarn biliriz. Nitekim Allah Tel buyurur ki: "Kur'n' dnmyorlar m? Yoksa baz kalblerin zerinde kilitler mi var?(65), Onlar o sz (Kur'n') hi mi dnmediler(66). Binaenaleyh Allah bize Kur'an'n bir ksmn deil, tmn dnmemizi emretmitir. Ebu Abdurrahman es-Slem der ki: Bize Kur'n' okutup retenler, Osman b. Affan, Abdullah b. Mes'ud ve bakalar anlattlar ki, onlar, Peygamber (s.a.v.)'den on yet rendikleri zaman, o yetlerdeki ilim ve ameli renmedike gemezlermi. Derlerdi ki: Bylece Kur'n' rendik; yani hem ilmini, hem amelini rendik. M c a h id : Mushaf , Ftiha'dan sonuna kadar tbn Abbas (r.a.)'a arzettim, her yette durup ona soruyordum der. a ' b i de der ki: Hi bir kimse bir bid'at karmamtr ki onun beyan Allah'n kitabnda olmasn. Mesrk ise: Muhammed'in ashabna hangi soru sorulduysa, onun ilmi mutlaka Kur'an'da vard. Fakat bizim ilmimiz ona yetimiyor. Bunlar zikretmekten maksadmz, o fasit szlerin, Reslullah (s.a.v.)'in getirdiklerini bilip onlara iman hususunda sapklk icab ettiren, Reslullah' kendisine indirilen Kur'an'n mnalarn bilmiyor kabul eden, Cebrail'i sem'iyyt'n ilminden habersiz sayan, Kur'n' insanlara hidayet ve beyan olarak grmeden szlerin dayanaklarn aklamaktr. Maksadmz budur. Sonra bunlar, bu konudaki akl hususlar da topyekn inkr ediyor, Reslullah'm ve mmetinin marifetullah konusunda akl ve sem' ilimlere sahip olmadklarn kabul ediyorlar. Bu konularda onlar birok ynden mlhidlere benzemilerdir, onlar Reslullah'a ve selefe yamadklar cehalet ve bilmemezlik mes'elesinde hat etmilerdir. Nitekim tahrif ehli, fasit te'villere sapanlar ve sair mlhid

gruplar da bu konuda eitli hatlara dmlerdir. Biz burada selefin ve selefin mezhebini nakledenlerin szlerini olduu gibi elverdiince nakledip daha baka eylere de temas edeceiz. Bylece selefin mezhebini bileceksin. Dip Notlar: 63) 32 Secde, 17 64) Buhar, Tevhid 35, Bed'l Halk 8; Mslim, man 312 ' 65) 47 Muhammed 24. Kur'an' anlamasna engel olan kilidi, kalbine kiinin kendisi vurur. Kur'an'a hevs, inkr v.s. ile yaklarsa byle olur. Yani kalbler zerindeki kilit, insann kendi vurduu kilittir. Onun iin kilitleri buyurulmutur. 66) 23 M'minn, 68 Selefin szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Selefin szleri: Eb Bekr el-Beyhak, el-Esm ve's-Sfat isimli kitabnda E v z i' den sahih bir isnadla u szleri rivayet eder: Biz, -ki henz aramzda tabin oktu- Allah Tel'nn Ar zerinde olduunu syler, Allah'n snnette geen sfatlarna iman ederdik. Tebe-i Tabin devrindeki drt imamdan -Hicaz ehlinin imam Mlik' ten am ehlinin imam E v z i' den, Msr ehlinin imam L e y s ' ten, Irak ehlinin imam S e v r i' den- biri olan Evzi, Tabiin zamannda hret zere bilinen bu gr, yani Allah Tel'nn Ar zerinde oluuna ve sem' sfatlarna iman edildiini bize aktarm oluyor. Evzi bu szlerini, Allah'n Ar zere olmasn inkr eden, O'nun sfatlarn reddeden C e h m ' in mezhebinin ortaya kmasndan sonra insanlar tarafndan selefin mezhebinin, C e h m' in mezhebine muhalif olduunu bilmeleri iin sylemitir. Eb Bekr el-Halll, Kitb's-Snne'de Evzi'nin yle dediini rivayet eder: Mekhl'e ve Zhri'ye hadislerin tefsiri soruldu. Geldii gibi anlayn, kabul edin dediler. Velidb. Mslim'den rivayet edilir. Der ki: Sfyan es-Sevr'-ye Leys b. Sa'd ve Evz'ye sfatlar hakknda gelen haberleri sordum. Geldii gibi anlayn, kabul edin* dediler. Dier bir rivayete gre keyfiyetsiz olarak anlayn ve kabul edin, dediler (eklindedir). -Allah hepsinden raz olsun- onlarn olduu gibi anlayn ve kabul edin szleri Muattla'y. keyfiyetsiz olarak (bil keyf) szleri ise Mmessile'yi (temsil ehlini) reddetmektedir. Zhr ve M e k h 1, zamanlarnda tabinin en limleri idiler. Dier drt imam ise tebe-i tabiin devrinde dnyann imamlar idiler. H a m m d b. Z e y d, Hammd b. Seleme ve benzerleri de onlarn tabakasndandrlar. Ebu'l-Ksm el-Ezc, kendi isnad ile Mutarraf b. Abdil-lah'tan rivayet eder. Mutarraf der ki: Mlik b. Enes'i iittim, yannda sfat hadislerini reddedenler zikredildii zaman yle diyordu: mer b. Abdilziz: Reslullah (s.a.v.) bize bir snnet (yol) brakt, ondan sonra baa geen halifeler de birer snnet brakmlardr. Bu snnetlere (alan rlara) uymak Allah'n kitabn tasdiktir, Allah'a itaatin devamdr, Allah'n dini zere gl olmaktr. Allah'n yaratklarndan hi kimsenin bu snnetleri deitirme yetkileri yoktur, onlara aykr hibir eyi nemsemezler. Kim bu snnetleri izlerse, o kii hidyeti bulur, kim onlara uyup baarl olmak isterse, muvaffak olur. Kim de onlara muhalefet eder,

m'minlerin yolundan baka bir yola uyarsa Allah onu dndne dndrr ve cehenneme yaslar. Ne kt bir dn yeridir cehennem. H a 11 1 -herbiri sika imam olan bir senetle- S f y a n b. Uyeyne'den rivayet eder. Sfyan der ki: Rabia b. Eb Abdirrahman'a Rahman Ara istiva etti yeti konusunda, nasl istiva etti diye soruldu. Dedi ki: stiva bilinen bir ey, keyfiyeti ise akledilemez, Allah'tan risalet gelir, peygambere o risaleti apak tebli etmek, bize de tasdik etmek der*. Bu sz baka bir vecihle, Rabia b. Ebi Abdirrahman'n talebesi Mlik b. Enes' ten de rivayet edilmitir. Ebu'-eyh el-sfehni ve Eb Bekr el-Beyhak'nin Yahya b. Yahya'dan rivayet ettikleri u sz de bunlardandr: Mlik b. Enes'-in yanndaydk. Bir adam gelerek, ey Eb Abdillh, Rahman'n Ara istiva etmesi nasl oluyor? diye sordu. Mlik ban sallamaya balad ve sonunda zerinden bir ter boand. Arkasndan dedi ki: stiv bilinmeyen bir ey deildir, keyfiyyeti ise akledilemez. Ona inanmak vcib, hakknda soru sormak ise bid'attr; ben de seni ancak bir bid'at olarak gryorum. Sonra adamn dar karlmasn istedi ve onu dar kardlar. Dolaysyla Raba ve Mlik'in istiva bilinmeyen bir ey deildir, keyfiyeti ise akledilemez, ona iman vaciptir szleri, dierlerinin onlar geldii gibi anlayn, keyfiyetsiz olarak kabul edin eklindeki szlerine uygundur. Her iki sz syleyenler keyfiyetin bilinemeyeceini sylemiler, fakat bu sfatn hakikatim (hakikaten var olduunu) reddetmemilerdir. Eer bu insanlar -tabii ki Allah'a lyk olduu ekilde demek kaydyla- istiv'nm mnasn hi anlamadan kuru bir szce inanm olsalard, istiva bilinmeyen birey deildir, keyfiyeti ise bilinemez veya geldii gibi anlayn, keyfiyetsiz olarak kabul edin demezlerdi. nk o zaman istiva bilinen bir ey deil, bilinmeyen birey olurdu, (onlar da istiva mehuldr derlerdi) ve tpk alfabe harfleri gibi anlamsz kalrd. Ayrca, bir kelimeden herhangi bir anlam karlamyorsa, onun keyfiyetinin bilinemeyeceini sylemeye ihtiya olmayaca kukusuzdur. O halde ancak, sfatlar isbat ve kabul edildii zaman keyfiyetlerinin bilinemez olduunu syleme ihtiyac doar. Ayn ekilde haberi sfatlar -veya mutlak olarak sfatlar- reddeden kimsenin keyfiyetsiz olarak demesine gerek yoktur. Bu nedenle kim Allah Ar zere deildir derse keyfiyetsiz olarak demek gereini duymaz. Bu bakmdan eer selefin mezhebi sfatlar bizzat reddetmek olsayd, onlar keyfiyetsiz olarak demezlerdi. Onlarn, sfatlar geldii gibi anlayp kabul edin szleri de bu sfatlarn iaret (ettii anlam) larn olduu gibi braklmasn gerektirir. phesiz bu kelimeler bir takm anlamlara iaret edici olarak gelmilerdir. Eer bu iaretleri reddedilmi olsayd, kelimelerden anlalan mefhumlarn murad edilmediine itikad ederek sadece (kuru) kelimeleri kabul edin veya kelimelerin iaret ettii sfatlarla Allah'n hakikat zere vasfedilemeyeceine inanarak sadece, (kuru) kelimeleri kabul edin denilmesi gerekirdi. te o zaman geldii gibi anlayp kabul etmi olmazdn. Dolaysyla da sana keyfiyetini dnme denilmezdi. nk gerek olmayan bir eyin keyfiyetini nefyetmek bo bir szdr. bn'l-Mcin'un szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI bn'l-Mcin'un szleri: Esrem es-Snne'de, Eb Abdillh b. Batta el-bane'de, ayrca Eb Amr et-Talemenk ve bakalar sahih bir isnd ile Abdlziz b. Abdillh b. Eb Seleme el-Mcin'dan - ki bu zat Medine'nin

imamndan biridir. -Dierleri Mlik b. Enes ve bn Eb Zi'b'tir- rivayet ettiler. Bu zata Cehmiyye'nin inkr ettii husus sorulduunda yle cevap vermitir: mdi, sorunu anladm, bana, Cehmiyyenin ve onlarn arkasn-dakilerin, azameti tasvir edilemez ve dnlemez olan, dillerin kendisini vasfetmekten yetersiz kald, akllarn kudretini bilmekten ciz, azameti akllar durdurmu, onlara bir imkn brakmam, bu sebeple akllarn aalanp yorgun dtkleri, binaenaleyh akl sahiplerinin, Allah'n, takdiri ile yaratt eylere bakp dnmeleri, nceden yok iken sonradan var olanlarn keyfiyetinden soru sormalar emrolunduu bir rabbin, byle bir rabbin sfat hakknda sylediklerini soruyorsun. Evet O Rab ki deimez, yok olmaz, daima var, O'nun hibir ei yok, nasl olduunu O'nun dnda hi kimse bilmez, o halde bir balangc olmayann kadri nasl bilinir? lmeyen, eskimeyen bir varln sn nasl kavranr? O'nun herhangi bir eyinin vasfna, arifin bilebilecei, anlatanlarn belirleyecei bir ey, bir snr, bir son nasl olabilir? Kald ki O, yegne apak haktr, O'ndan daha gerek ve daha ak olan bir ey yoktur. Akllarn onun sfatnn gerekliini bilmekten ciz olmasnn delili, yarattklarnn en k olan, kklnden dolay dnp dolatn, gelip gittiini nerdeyse grmediin, gz kula farkedilmeyen, ekip evirdikleri, akl dolu hareketleri meydanda duran gznden, kulandan daha etrefilli, daha bir muamma olan bir yaratn (mesel bir sinein) sfatlarnn hakikatim bilmekten ciz oluudur. Yaratclarn en gzeli olan, icatlar yaratan efendiler efendisi, efendilerin Rabbi olan Allah ne ycedir, Deil O'na benzer, benzer gibisi bile yoktur, O, iiticidir, grcdr(67). unu anla -Allah sana rahmet etsin- ki, Rabbin bize bildirmedii sfatlarn bilme gayretkeliinden uzaksn. nk kendisinin sfatlar olarak bize bildirdiklerinin kadrini, keyfiyetini bilmekten cizsin. Madem ki anlatm olduu sfatlarnn kadrini bilmiyorsun, yleyse anlatmadklarnn kadrini bilmek iin bu bo aban niye? Bunlardan hareketle O'na daha fazla itaatte bir delil mi bulacak, O'na isyandan biraz daha m el ekeceksin! Rabbin kendisini vasfettii eyleri gayretkelik ve tekellf yaparak inkr edene gelince: O kiiyi yerde eytanlar ayartm, akn brakmtr(68). Ve -kendi iddiasnda- te yle olduu iin byle olmas lzm, yok yle olmas lzm gibi szlerini, Allah'n kendini vasfettii sfatlar, adlandrd Esm-i Hsn'y inkra delil getirmitir. Bylece bildirilmeyenlerden yola knca, bildirilenleri grmez olmu, Rabbin kendi isimleri olarak bize haber verdii esmasn, haber vermediklerinden hareketle reddetmitir. Tabi ki eytan ona (Allah'n yle olmas lzm, byle olmas lzm eklinde) yazdrmaya devam etmi, nihayet adam kalkp Allah'n u-. O gn yzler vardr prl prl, Rab'lerine bakarlar(69) yetini reddetmi ve demitir ki: O'nu kimse kyamet gn gremez!. Vallahi, bylece bu adam kyamet gn Allah'n dostlarna yapaca en stn ikram, O'nun vechine bakp yzlerin prl prl olmasn, her eye kadir bir melikin huzurunda sadkat makamnda bir ltfa nail olmalarn, kendilerine artk lmemeyi takdir buyurup, O'na bakp bakp prl prl, l l parlamalarn inkr etmitir! (lbn'1-Mcin) szlerine yle devam ediyor: Bu adam kyamet gn Allah'n grlmesini, kendi sapk ve saptrc delilini ayakta tutabilmek iin inkr etmitir. nk adam anlamtr ki, Allah kyamet gn kullarna grnd zaman, u kendisinin inkr ettii, m'minlerin ise inand eyi (vechullh veya tecell-i ilhyi) greceklerdir. (Bu grmeyi kabul etse, daha nce reddettii eyleri kabul etmi olacak. Bu sebeple Allah' grmeyi de reddediyor). Oysa mslmanlar, ey Allah'n resul, dediler, Rabbimizi kyamet gn grecek miyiz? nnde bulut yokken gnei grmekte zorluk eker, skntya der misiniz? buyurdu. Hayr, dediler. Peki, buyurdu, mehtap gecesi nnde bulut yokken ay' grmekte zorluk eker misiniz? Hayr, dediler. te buyurdu, o gn Rabbinizi de bu ekilde greceksiniz(70). Reslullah (s.a.v.) buyurdu ki: Cehennem dolmaz, t ki Cebbar (olan Allah) ayan ona koyar, bunun zerine yeter yeter der ve st ste bzlr71. Sabit b. Kays'a da yle buyurdular: Dn gece misafirlerine yaptklarna Allah gld(72). Bize ulaan haberlerde yine yle buyurdular: Allah Tel sizin darda kalp mit kesiinize ve size icabetinin sr'atine (bakar da) gler elbet. Araplardan bir adam bunun zerine dedi ki: A, a! Rabbimiz gler mi? Evet, buyurdular. Bunun zerine adam, glen bir Rabb'tan gelecek hayrdan asla yoksun kalmayz(73) dedi. Daha buna benzeyen ve sayp bitiremeyeceimiz nice hadis var. Allah Tel buyurur ki: O iiticidir, grcdr, Rabbinin hkm (gelinceye kadar) iin sabret.

phesiz sen gzlerimiz nndesin(74), Gzmn nnde yetitirilesin diye(75), ki elimle yarattma secde etmekten seni alkoyan ne?(76). Halbuki kyamet gn yer tamamen O'nun avucu iindedir (yeri tutacaktr), gkler de, elinde durulmutur. O, onlarn ortak kotuklarndan ok uzak, ok ycedir(77). Allah'a yemin ederim ki Allah, kendini vasfettii eyler ile tutuunun kuatt eylerin byklne ve azametine neyi delil ve iaret klmsa, bir benzerini de kltp onlarn, o mslmanlarn benliine koymutur. Evet bu delil ve iaretler Allah'n onlarn ruhlarna att bir ey, kalblerinin irfan zere yaratt bir ftrattr(78). Dolaysyla Allah kendini ne ile vasfettiyse, peygamberinin dili zere bize hangi isimlerini bildirdiyse, biz de O'nu, o isimleri ile anar, baka bir sfatla O'nu anma tekellfne kaplmayz, ne yle, ne byle deriz. Kendini vasfettii sfat ve isimlerini inkr etmez, vasfetmedii eyleri bilme tekellfne dmeyiz. -Allah sana rahmet etsin- unu bil ki: Dinde seni koruyacak olan ey, dinin bittii noktada durman, dinin sana izdii snr gememendir. nk dinen kemal, dinen bilinen eyleri bilip tanmak, bilinmeyene dalmamaktr. Binenaleyh dinde, neyin hakknda geni bilgi varsa, gnller hangi noktasnda durdurulmusa, neyin esas Kitap ve Snnet'te zikredil-mise, miras olarak bu mmetin elinde ne varsa, korkmadan onu syle. Rabbin hakknda, kendisini vasfettii sfatlarla konu, bundan utan duyma, bu vasflamalar lp bimeye kalkma. Nefsin neyi tanmamsa, Rabb'inin Kitab'nda, Peygamberinin hadisinde Rabb'inin sfatlar asndan bulamadn bireyi aklnla bilmeye alma, dilinle didelemeye kalkma, Rabb'inin o konuda susup birey sylemedii gibi, sen de sus ve birey syleme, nk kendisi hakknda bir aklama yapmad hususu bilmeye kalkmakla, kendisini vasfettii sfatlarn reddetmek ayn eydir. Dolaysyla inkarclarn, Rabbi'nin kendini niteledii eyleri reddetmelerini nasl byk (bir snr ama olarak) gryorsan, ayn ekilde O'nu, O'nun vasfetmedii eylerle vasfedenlerin gayretkeliklerini, tekellflerini de byk (bir snr ama) olarak gr. Allah'a yemin ederim ki, o mslman (ahab ve tabii) ler, o bilinenlerin bilgisine sahip, bu bilgiler sayelerinde bilinen, o bilinmeyenleri reddeden ve reddedilecekler sayelerinde reddedilen mslmanlar, bu konuda Allah'n kendisini Kitab'nda vasfettii eyleri iitiyor, peygamberlerinden aynsn duyuyorlard da, onlardan hibirinin kalbi bu an ve vasf lamalardan hastala tutulmuyor (phe etmiyor), onlardan hibir m'min Allah'n kadrini kendi kendine belirtmeye kalkmyor, bakalarnn O'na takt isimlemelere de kaplmyordu. Reslullah (s.a.v.)'in, Rabbinin sfatlar ile ilgili olarak O'nu isimlendirdii eyler de O'nun kendini isimlendirip tavsif ettii eyler mesabesindedir. limlerinin bittii noktada duran, Rabb'lerini kendi vasfettii eylerle vasfeden, zikretmeyi terkettii eyleri terkeden derin limler, O'nun kendim isimlendirdii sfatlarn asla inkr ve reddetmez, kendini isimlendirmedii eylerle O'nu asla vasfetmeye kalkmaz, derine dalmazlar. nk hak, O'nun terkettiini terketmek, O'nu, kendini isimlendirdii eylerle isimlendirmektir. "Kim mminlerin yolundan bakasna uyarsa, onu dndne dndrr ve cehenneme yaslarz. O ne kt bir sondur(79). Allah bize ve size hikmetler nasib etsin ve bizleri salihler iine katsn. Btn bunlar mam bn'l-Mcin'un szleridir. Onlar iyi dn ve nasl dier imamlar gibi sfatlar isbat edip keyfiyetlerinin bilinmeyeceini sylediine dikkat et. Sfatlar isbat edilirse bize yle yle sylemek gerekir -nitekim Cehmiyye byle syler-, Allah'n o zaman ya cisim olmas, ya da araz olmas gerekir, yle olursa sonradan var olmu olur gibi gerekeler ne srerek O'nun sfatlarn reddedenleri nasl reddediyor! Dip Notlar: 67) 42 Sra, 11 68) 6 En'am, 71 69) 75 Kyme, 22, 23 70) Buhri, Tefsir, 4-8, Tevhid, 24; Mslim, man, 29&-302 71) Buhr, Tevhid, 7; Mslim, Cennet, 38 72) Buhr, Menkb'l-Ensr. 10 73) bn Mce, Mukaddime, 13; tbn Hanbel, IV/11, 12, 13 74) 52 Tur, 48

75) 20 Th, 39 76) 38 Sd, 75 77) 39 Zmer, 67 78) Mesel, O ycelerdedir. Biz de O'na du ederken ellerimizi ycelere doru evirme ftrat zereyiz. 79) 4 Nisa, 115 Eb Hanife'nin szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Eb Hanife'nin szleri: Eb Hanife' nin ashab yannda mehur olan ve senetli olarak Eb Muti' el-Hakem b, Abdillh elBelh'den rivayet ettikleri "Fkh- Ekber kitabnda da unlar geer. Eb Muti' der ki: Eb Hanife'ye en byk anlay (fkh- ekberi) sordum. Dedi ki Hi kimseyi bir gnahndan tr tekfir etme, kimseyi bu sebeple imansz sayma. yilii emreder, ktlklerden sakndrrsn. Bil Ki bana gelecek olan asla amaz. Bana gelmeyecek bir ey de gelmez. Reslullah (s.a.v.)'m ashabnn hi birisinden uzaklama, birinden yz evirip dierini dost bilme. Osman ve Ali mes'elesini Allah'a havale etti (80). Eb Hanife dedi ki: Dinde en byk anlay elde etmek, ilimde anlay (fkh) elde etmekten daha hayrldr. Elbette insann Rabb'ine nasl kulluk edeceinin bilincinde olmas, birok ilmi (zihninde) toplamasndan daha iyidir (81). Eb Muti' el Hakem b. Abdillh dedi ki: Bana fkhn en faziletlisini haber ver Eb Hanife: Kiiye, iman, er' esaslar, snnetleri, hududu ve mmetin ihtilfn retmendir. Daha sonra Eb Hanife iman ve kader mes'elelerini zikrediyor ve kaderiyyeyi gzel bir ekilde reddediyor ki, bu konumuz dnda kalyor. Sonra der ki: Eb Hanife'ye, ma'rufu emredip mnkerden sakndran, bu sebeble, kendisine baz insanlar tbi olunca cemaate kar kan kimse hakknda ne dersin, bunu doru gryor musun? diye sordum. Hayr dedi. Niin? Halbuki Allah ve Resul ma'rufu emretmeyi, mnkerden sakndrmay emretmilerdir, bu kesin bir farzdr? dedim. Oras doru dedi, ancak kan dkerek, haram hellletirmek gibi eylerle karacaklar fesat, yapacaklar slahtan daha ok olur(82). E bu Mut' peinden, mam'n Hariclerin ve bilerin ldrlmesi hakkndaki szlerim rivayet etti. Sonra yle devam eder: Eb Hanife, Rabbim gkte midir, yerde midir, bilmiyorum diyen kimsenin kfir olduunu syledi, nk, dedi. Allah Rahman Ara istiva etti buyuruyor, Ar ise yedi gn stndedir(83). Dedim ki: Eer, O Ara istiva etti (84) ama bilmiyorum Ar gkte 80 mam A'zam'n Be eseri, s. 43'e baknz. 81 A.g.e. s., 44 vd. baknz. 82 A.g.e, s. 48-49 83 A.g.e., s. 55 84 Eb Hanife'nin bu sz, atf yaptmz tercemede yanl evrilmitir. bn Teymiye'nin yapt bu nakil trkesi ile birlikte baslan arapa aslnda aynen mevcuttur. Mtercim bu arapa asl (bkz. s. 45) yanl terceme ederek Keza Allah Ar? zerindedir diyen de, bilmiyorum Ar semda m, yoksa arzda mdr diyen de byledir eklinde evirmitir (s. 5). Halbuki keza Allah Ar zerindedir deyip de, bilmiyorum Ar semda m, yoksa arzda mdr diyen de byledir eklinde olacak.midir, yoksa yerde mi? derse ne dersin? Eb Hanife, o kii de kfirdir, dedi. nk o kii O'nun gkte olmasn inkr etmitir, zira Allah en ycelerde (A'l-i Illiyyinde) dir ve O'na dua ederken eller yukar kaldrlr,

aaya deil. Baka bir lfzda ise yle geiyor: Eb Hanife'ye Rabbim gkte midir, yerde midir bilmiyorum diyen kimseyi sordum. Kfir olmutur, dedi, nk Allah Rahman r'a istiva etti buyuruyor, Ar ise yedi gn stndedir. Eb Muti', peki adam Allah'n Ara istiva ettiini kabul ediyor, fakat Ar'n yerde mi, gkte mi olduunu bilmediini sylyor dedi, Eb Hanife ise O'nun gkte olduunu inkr ederse yine kfir olmutur diye cevap verdi. te Eb Hanife, ashab yannda mehur olan bu szlerine gre, Rabbim gkte midir, yerde midir bilmiyorum diyerek tevakkuf eden kimseyi tekfir etmitir. Artk gkte deildir veya ne gktedir, ne yerde diyerek O'nun gkte olmasn red ve inkr eden nasl olur, orasn sen dn. O kiinin kfrne de Eb Hanife Rahman Ar'a istiva etti" yetini delil getirmi ve Ar' yedi gn stndedir demitir. Bununla, "Rahman Ar'a istiva etti yet-i kermesinin, Allah'n gklerin stnde ve Ar'n zerinde olduunu akladn gstermitir. Ar'a istiva etmi olmas, Allah'n binefsihi Arn stnde olduuna delildir. Sonra Eb Hanife, O'nun Ar zere istiva ettiini kabul ettii halde, Ar'n gkte mi, yoksa yerde mi olduu konusunda tevakkuf eden kimsenin de kfir olduunu ilve etmi ve nk O'nun gkte olmasn inkr etmitir, oysa Allah yceler ycesin-dedir ve O'na yukar doru dua edilir. Aa doru deil demitir. te bu szler Eb Hanife' nin, Allah'n gkte olmasn inkr eden kimseyi kfir saydna dair sarih ifadelerdir. Bu kfir sayna da Allah'n yceler ycesinde olmasn, O'na yukar doru dua edilip aa doru dua edilmemesini delil getirmitir. Her iki delil de akli ve ftrdir. nk Allah kalbleri Allah'n ycede olmas, yukar doru dua edilip aa doru edilmemesi ftrat zere yaratmtr. Baka bir lfz (rivayet)'da bu ifade Eb Hani-f e' den sarih olarak rivayet edilmitir. Demitir ki, O'nun gkte olduunu inkr ederse kfir olmutur. Bu lfz ondan, bir isnad ile eyhu'l-slm Eb smail el-En-sri el-Herav, Kitbu'l-Frk'ta, rivayet etmitir. bn Eb' Hatim' in rivayet ettiine gre, Muhammed b. el-Hasen'in sahibi Rey kads Hiam b. Ubeydullah er-Raz, bir adam cehmlikten dolay hapsetmi. Adam tevbe edince salvermesi iin Hiam' -in yanna getirmiler. Tevbeden dolay Allah'a hamdolsun demi. H i a m onu imtihan ederek Allah'n Ar zere olup mahlkatndan ayn olduuna ehadet ediyor musun? diye sormu. Adam, ehdet ederim ki Allah Ar zeredir, ama bilmiyorum mahlkatndan ayr mdr, nedir demi. Bunun zerine Him . Bunu tekrar hapsedin, nk tevbe etmemi demi. Dier Selef Ulemasnn Szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Dier Selef Ulemasnn Szleri : Rivayet edildiine gre, Yahya b. Mu z er-Rzi yle demitir: Allah Ar zeredir, mahlkatndan ayrdr. lmiyle her-eyi kuatm, hereyi sayp dkmtr. Bu hususta geri. aptal, helakte ve phe iinde olan cehmlerden baka kimse phe etmez. Onlar Allah' mahlkat ile mezceder, kartrrlar, O'nun zatn pisliklerin, kokumu eylerin iinde dnrler. bn'l-Medin' den rivayet edilmitir. Cemaat ehlinin mezhebi kendisine sorulunca dedi ki: R'yete ve kelma (Allah'n grlmesi ve konumasna), Allah'n gklerin stnde. Ar zere istiva etmi olduuna inanrlar. Arkasndan, kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur(85) yet-i kerimesi soruldu. Dedi ki: .yetin ncesi olan, Gklerde ve yerde olanlar Allah'n bildiini grmyor musun? ksmn oku.

Eb s el-Tirmizi'den rivayet edilmitir. Dedi ki: O, kitab'nda vasfettii gibi Ar zeredir. lmi, kudreti ve saltanat ise her yerde. Eb Zur'a er-Rzi'den rivayet edilmitir. "Rahman Ar zere istiva etti yeti sorulunca dedi ki: Bunun tefsiri okunduu gibidir, yani O, Ar zeredir, ilmi ise her yerdedir. Kim baka birey sylerse Allah'n laneti onun zerine olsun. Eb Hami d el-sferini'nin ashabndan Hafz Ebu'l-Kasm el-Lleki el-Taberi, mehur kitab Usl's-Snne'de kendi isnad ile, Eb Hanife' nin talebesi Muhammed b. el-Ha-sen'den rivayet etmitir. Demi ki: Doudan batya tm fakih (mctehid)ler, Kur'n'a ve Reslullah (s a.v.)'den sika raviler vastasyla gelen tm hadislere, Rabbimizin bu ikisinde geen tm sfatlarna tefsirsiz, tavsifsiz ve tebihsiz olarak iman edilecei hususunda ittifak etmilerdir. Bugn kim onlardan bireyi tefsir ederse Peygamber (s.a.v.)'in yolundan km, cemaatten ayrlm olur. nk onlar bunlar ne nitelediler ve ne de tefsir ettiler. Ancak Kitab ve Sn-nefte olanlarla olduu gibi fetva verip sustular. yleyse kim. C e h m ' in sylediklerini sylerse cematten ayrlm olur. nk o, Allah' hibir asl olmayan sfatlarla nitelemitir. Muhammed b. Hasan ilmini Eb Hanife ve Mlik ile, bu iki zatn tabakasndaki limlerden almtr. Bize, bunlarn icmn aktarmtr. Ayrca Cehmiyye'nin Allah' genellikle veya daima selb (olumsuz) eylerle nitelediklerini (mesel, Allah yle olmaz, byle olmaz dediklerini) haber vermitir. O, tefsirsiz olarak sz ile sahabe ve tabiinin yapt gibi sfatlar isbat etmenin aksine, onlar tefsir etme bid'atn karan ta'tilci (inkarc) Cehmiyye'nin tefsirini kaydetmektedir. Beyhaki ve bakas Eb Ubeyd el-Kasm b. Sellm 'dan sahih bir senet ile rivayet ettiler. Eb Ubeyd dedi ki: Rabbimiz kulun mit kesiine ve halinin yaknda deieceine (bakar da) gler(86), phesiz cehennem dolmaz, ta ki Rabbin ayan ona koyar(87), Krs iki ayan koyduu yerdedir gibi hadislerle, r'yetle ilgili hadisler, bizim yanmzda hep haktr, sika limler bunlar birbirlerinden rivayet etmilerdir. u kadar var ki, bize onlarn tefsiri sorulsa tefsir etmeyiz, onlar tefsir eden birine de ulamadk. Eb Ubeyd drt imamdan -dierleri afi, Ahmed, Isl k- biridir ve fkh, lgat, te'vil ilimlerinde anlatmaya gerek olmayacak lde hrete sahiptir. Fitnelerin ve nevalarn oald bir zamanda yaad. Grld gibi limlerden bu sfatlar tefsir eden, yani Cehmiyye'nin tefsir ettii gibi tefsir eden hibir kiiye ulamadn bize bildirmitir. Llek ve Beyhak kendi senetleri ile Abdullah b. el-Mbrek'ten rivayet etmilerdir: Bir adam ona seslenerek, Ey E b Abdirrahman demi, benim, Rabbimizi vasfetmek houma gitmiyor. Abdillh b. el-Mbrek: Ben de, bu konu hi houna gitmeyen biriyim, ama Kitab ne sylerse onu syleyeceiz, eserlerde1 (hadis, sahabi szleri v.s.) birey gelirse onu syleme cesaretimiz olur dedi. Veya bu anlamda birey syledi. bn'l-Mbrek, Kitab ve eserler (haberler)den bize bir ey ulamadka biz Allah' tutup kendi kafamza gre anlatmaktan holanmayz demek istemektedir. Abdullah b. Ahmed ve bakas sahih senetlerle, yine bn'1-Mbrek'ten rivayet etmilerdir. Ona: Rabbimizi ne ile tanyacaz denilmiti. Dedi ki: Gklerin stnde, Ar zere ve mahlukatndan ayr olarak bileceiz. Cehmiyye'nin dedii gibi, ite burada yeryznde demeyeceiz. Zaten mam Ahmed ve bakalar da byle sylemilerdir. Sahih bir senetle imam Sleyman b. Harb' den rivayet edilmitir: Hammd b. Zeyd'i iittim, Cehmiyye'yi and ve dedi ki: Bunlar gkte ille bir ey olmadn sylemeye alyorlar. bn Ebi Hatim, er-Redd al'l-Cehmiyye isimli kitabnda mam Ahmed'in eyhlerinden ve Basra'llarn ilmen ve dinen imam olan Said b. mir ez-Zabu'den rivayet etmitir. Bu zatn yannda Cehmiyye anlm, demi ki: Onlar yahudi ve hristiyanlardan daha kt sz sylyorlar. Halbuki yahudiler, hristiyanlar ve dier din sahipleri Allah'n Ar zere olduunda mslmanlarla ittifak halindedirler. Bunlar ise Allah hibir ey zere deil- diyorlar. mamlar imam Muhammed b. shk bn Huzeyme der ki: Kim Allah gklerin stnde, Ar zere ve mahlkatndan ayrdr demezse tevbe etmesini istemek vaciptir. Tevbe ederse ne l, etmezse boynu vurulur ve ehl-i kblenin de, zimmilerin de rahatsz olmamas iin ple atlr. Hakim, bunu ondan sahih bir senetle rivayet etmitir. mam Ahmed'in olu Abdullah kendi senedi ile, afii' nin ve Ahmed'in eyhlerinin tabakasndan olan

ve Vst ehlinin imam Abbd b. el-Avvm el-Vst'den rivayet etmitir. Demi ki: Bir el-Mreys ve Bir'in ashab ile konutum. Grdm ki en sonunda gkte hibir ey yoktur diyorlar. Mehur imam Abdurrahman b. Mehdi diyor ki: Hev sahipleri iinde Cehm'in ashabndan daha kt olan yoktur. Dnp dolap gkte hibir ey yoktur diyorlar. Allah'a yemin ederim ki, ben onlarla nikh yaplmayaca, miras alverii edilemeyecei grndeyim. Abdurrahman b. Eb Hatim, er-Redd al'l-Cehmiyye adl kitabnda, Abdurrahman ibn Mehd'den rivayet etmitir. Demi ki: Cehm'in ashab, Allah Ms ile konumamtr, gkte hibir ey yoktur, Allah Ar zere deildir, demek istiyorlar. Benim grme gre onlar tevbeye davet olunurlar, tevbe ederlerse ne l, deilse ldrlrler. A s m dedi ki: Cehm'in kars gelip debbalarn yanna oturdu. Bir adam onun yannda Allah Ar zeredir dedi. Kadn mahdut birey mahdut bireyin zerinde dedi. Bunun zerine Asm dedi ki: Bu sznle kfir oldun. Ahmed'in, Buhri'nin ve bu iki imamn tabakasnn eyhi olan Asm b. Ali b. Asm' dan. Demi ki: Bir cehmi ile mnazara ettim, szlerinden anladm ki, gkte bir Rabb bulunduuna iman etmiyor. mam Ahmed b. Hanbel e-eyban rivayet eder ve der ki: Bize Sreye b. en-Nu'man haber verdi ve dedi ki: Mlik b. Enes'i iittim, yle diyordu: Allah, gktedir, ilmi ise her yerde, ilminin olmad bir yer yoktur. afi dedi ki: Eb Bekir Sddk (r.a.)'n halifelii haktr, buna Allah gkte hkmetmi ve kullarnn kalbini bu hak zere birletirmitir. Enes b. Mlik' ten gelen sahih bir hadiste geer. Dedi ki: Zeyneb, Peygamber (s.a.v.)'in dier hanmlarna kar iftihar eder ve der ki: Sizi, aileleriniz evlendirdi, beni ise gklerin stnden Allah evlendirdi(88). Onun bu sz afi'nin sz gibidir. Eb Hanife'nin rencilerinden Eb Ysuf'un kssas da mehurdur: Bir el-Mreys'yi Allah'n Ar'n stnde olmasn inkr ettii iin (89) tevbeye davet etmi, ancak adam kamt. Bu kssay bn E b i H tem ve bakas zikretmilerdir. Dip Notlar: 85) 58, Mcdele, 7 86) bn Mce, Mukaddime, 13; bn Hanbel, IV/11, 12, 13 87) Buhri, Tevhid, 7; Mslim, Cennet, 38 88) Buhri, Tevhid, 22; Tirmiz, Tefsir, 33/16 89) Bir nshada sfatlar inkr edip Cehm'in szlerini syledii eklindedir. ibn Teymiye Klliyat: 7 F.: 4 Ar'a ve Krs'ye iman konusu

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Ar'a ve Krs'ye iman konusu : Maliki imamlarndan mehur imam Eb Abdillh Muhammed b. Abdillh b. Eb Zemeneyn, Snnetin Asllar hakknda tasnif ettii kitabnn Ar'a iman Bab'nda der ki: Allah Azze ve Celle Ar' yaratt, bilhassa ona btn yarattklarnn stnde bir ykseklik ve ycelik verdii, sonra onun zerine nasl istediyse yle istiva ettii hususu Ehl-i Snnet'in szlerindendir. Nitekim Allah, kendisi hakknda buyurur ki: Rahman Ar zere istiva etti(90), Sonra Arz zere istiva etti. Yere gireni,

ondan kan, gkten ineni ve ona kan bilir. Nerede olsanz, O sizinle beraberdir, Allah yaptklarnz grmektedir(91). Dolaysyla, kendi uzak ve ilmiyle yakn olan, fsltlar iiten Allah' tebih ederiz. Daha sonra Eb Razn el-Ukayl hadisini zikretti. (Eb Razin der ki:) Ya Resulullah, Rabbimiz gkleri ve yeri yaratmadan nce nerede idi? dedim. Buyurdu ki: Altnda da, stnde de hava olmayan am'da idi. Sonra Arn su zerinde yaratt(92), Muhammed, (szleri nakledilen Mliki imam) der ki: Halil'in zikrettiine gre am; tabakal, youn buluttur. Baka haberler (eserler) daha zikrettikten sonra Krs'ye iman Babnda da yle der: Krs'nin Ar'm nnde bulunduu ve iki ayan koyduu yer olduu da ehl-i snnetin szlerindendir. Sonra hirette, Cuma gn tecelli edeceini bildiren E n e s hadisini zikretti. Bu hadiste unlar sylenmektedir: Cuma gn olduu zaman lliyyn'den (ycelerden) Krssinin zerine iner. Sonra mcevherlerle ssl, altndan minberler zere olan Krs'yi kuatr. Sonra peygamberler gelir ve onlarn zerine otururlar. Ayrca Muhammed b. Abdillh, mehur tefsir sahibi Yahya b. Salim'in zikrettiklerini de zikretmitir. Yahya der ki: Ala' b. Hill, Ammar ed-Dhen'den, Ammar, Sad, tbn Cbeyr ' den, bu zat da bn Abbas (r.a.) 'dan rivayet eder. Dedi ki: Gkleri ve yeri kaplayan Krs, iki ayan koyduu yerdir. Arn kadrini ise ancak onu yaratan bilir. Esed b. Ms hadisinden de sz etmitir: Bize H a m m d b. Seleme, Zrr'den, o da bn Mes'd'dan anlatt. Dedi ki: Dnya semas ile onu takib eden sema aras beyz senedir. Her sem aras da beyz senedir. Yedinci sema ile Krsi aras beyz senedir. Krsi ile su aras beyz senedir. Su (yun boyutu) beyz senedir. Ar su zerindedir. Allah ise Ar stndedir ve O sizin ne halde olduunuzu bilir(93). Daha sonra Muhammed b. Abdullah Hicablara man Babnda unlar syler: Allah Tel'nn hicab (perde) larla perdelendii ve mahlkatmdan ayr olduu da ehl-i snnetin szlerindendir. Allah (bunu ikrar etmeyen), zalimlerin sylediklerinden ycedir. Azlarndan ne byk bir sz kyor! Onlar yalandan baka birey sylemiyorlar(94). Ayrca hicablarla ilgili baz eser (haber) ler de zikretmitir. Muhammed b. Abdillh daha sonra Nzul (ini) e man Babnda da demitir ki: Ehl-i snnetin szlerinden biri de u: Allah dnya semasna iner. Onlar buna, herhangi bir eyle snrlandrmadan inanrlar. Daha sonra Mlik ve bakas yoluyla gelen hadisi zikreder ve sonunda der ki: *Bana Vehb, bn Vazzh'tan, o Zhri'den, o da bn Abbas'tan haber verdi. Demi ki: stadlarmzdan Mlik, Sfyan, Fuzayl b. yaz, sa b. el-Mbrek ve Veki'a ulatm. Diyorlard ki, nzul haktr. bn Vazzah dedi ki: Ysuf b. Adiyy'e nzul sordum, evet ona inanyorum, fakat yle veya byle demiyor (snrlandrmyor) um. Nzul bni Mayn' e de sordum. O'nu ikrar ediyor, herhangi bir snrlandrma getirmiyorum dedi. Muhammed dedi ki: Bu hadis, Allah (c.c.)'m gkte Ar zere olduunu, yerde olmadm aklyor. Bu husus Allah'n kitabnda aklanmtr. Reslullah'n birok hadisinde de mevcuttur. Allah Tel buyurur ki: (Allah) ii gkten yere dzenler, sonra O'na i ykselir(95), "Gkte olann sizi yere batrmayacandan emin misiniz? O zaman yer birden sallanmaa balar. Yoksa siz gkte olann zerinize bir ta yadrc gndermeyeceinden emin misiniz?(96), Gzel sz O'na kar, iyi amel onu (gzel sz) ykseltir(97). O, kullarnn stnde tek kahredicidir(98), Ey sa, seni vefat ettireceim ve kendime ykselteceim(99), Bilkis Allah onu kendine ykseltti (100). Mlik yoluyla gelen ve Peygamber (s.a.v.) 'in cariyeye syledii u szlerini de zikretmitir: 'Allah nerede? Cariye, gkte, dedi. Ben kimim? Cariye, Sen Allah'n resulsn, dedi. Bunun zerine onu zd et (nk o mslmandr)(101) buyurdular. (Muhammed b. Abdillh) sonra der ki: Bu gibi hadisler gerekten ok fazladr. Gktekileri bilmesi, yerdekileri bilmesi gibi olan Allah' tebih ederim, O tek yce ve en byk (Allah'tan) baka hibir ilh yoktur. Daha nce bir yerde, Allah'n sfatlarna ve isimlerine iman babnda ise unlar sylemitir; Bil ki Allah', resullerinin ve peygamherlerinin getirdiklerini bilen ehl-i ilim, Allah'n kendi hakknda haber vermedii eyleri bilmemeyi ilim, armad eylerden ciz olmay iman sayar, O'nu Kitab'ta peygamberin dili zere zikredilen sfat ve isimleri ile anar, baka birey sylemezler. Allah yle buyurur -ki O, sz syleyenlerin en doru szls-dr-: O'nun vechi dnda herey helak olucudur(102). De ki ahitlik bakmndan hangi ey daha byktr? Allah de, benimle sizin aranzda ahittir(103), "Allah sizi nefsinden sakndrr(104), Onu dzenlediim ve ona ruhumdan

flediim zaman hemen ona*secdeye kapann(105), Sen. gzlerimiz nndesin(106), Gzmn nnde yetitirilmen iin(107), Yahudiler Allah'n eli baldr dediler. Kendi elleri baland ve sylediklerinden tr lanetlendiler. Hayr Allah'n iki eli de aktr(108), Halbuki kyamet gn yer tmyle Onun avucu iinde (tutuunda) dr. Gklerde sa elinde durulmutur (109). Ben sizinle beraberim, iitiyor ve gryorum'(110), Konutu Allah, Ms ile syleti"(111). Yine buyurur ki: Allah gklerin ve yerin nurudur. Onun nuru, iinde lmba bulunan, penceresiz bir oyua benzer. Lmba cam ierisindedir. Cam sanki inciden bir yldz. Ne doudan, ne batdan olmayan mbarek bir zeytin aacndan yaklr. yle aa ki, ya nerdeyse ate demeden k verir. Nr zerine nur. Allah dilediini nuruna iletir. Allah insanlara misaller verir. Allah hereyi bilir*(112), O ilktir (kendisinden nce bir varlk yoktur), sondur (kendisinden sonra bir varlk yoktur), zahirdir, btndr, O hereyi bilendir(113). Bu gibi yetler Kur'an'da oktur. Binenaleyh O, Tebreke ve Tel, gklerin ve yerin nurudur, tpk haber verdii gibi, ve O'nun vechi, nefsi ve kendini vasfettii dier eyleri vardr. itir, grr, konuur. lktir, O'ndan nce bir ey yok; sondur, ilelebet bakdir. O'ndan te birey yoktur. Zahirdir, hereyin stnde olan ycedir; btndr, ilmi mahlkatn iine almaktadr, nk hemen devamnda O, hereyi bilmektedir buyuruyor. Kayymdur, Hayy'dr, O'nu ne bir dalgnlk, ne bir uyku tutar. (Muhammed b. Abdillh), sfat hadislerini zikrettikten sonra da der ki: te bunlar Rabbimizin, kendisini Kitab'nda vasfettii, peygamberin bize bildirdii sfatlandr. Bunlarn hibirinde bir snrlama, bir tebih ve l getirmek asla sz konusu deildir. Deil O'na benzer, benzer gibi olan bile yoktur, O iiticidir, grcdr(114), O'nu gzler grmemitir ki, nasl olduunu tahdd etsinler? Fakat O'nu kalbler, imann hakikatleri ire grrler. Muhammed b. A b d i 11 h ' in szleri burada bitti. Bu konuda imamlarn syledikleri, bu fetv'nn onlarn onda birini bile alamayaca kadar uzun ve oktur. Onlarn mezheblerini nakledenlerin szleri iin de ayn husus sz konusudur. Dip Notlar: 90) 20 Th, 5 91) 57 Hadd, 4 92) Tirmiz, Tefsir, 12/1; bn Mce, Mukaddime, 13 93) Eb Dvud, Snnet, 18; bn Mce, Mukaddime, 13; bn Hanbel, 11/26. 94) 18 Kehf, 5 95) 32 Secde, 5 96) 67 Mlk, 16-17 97) 35 Ftir, 10 98) 6 En'm, 18-61 99) 3 l-i mran, 55 100) 4 Nisa, 158 101) Mslim, Mescd, 33; Eb Dvd, Salt, 167 102) 28 Kasas, 88 103) 6 En'm, 19 104) 3 l-i mran, 28, 30 105) 15 Hicr, 29; 38 Sd, 72 106) 52 TT, 48 107) 20 T&h, 39 108) 5 Mide, 64 109) 39 Zmer, 67 110) 20 Tah, 46 111) 4 Ns, 164 112) 24 Nr, 35 113) 57 Hadid, 3 114) 42 ra, 11

Eb Sleyman el-Hattab'nin szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Eb Sleyman el-Hattab'nin szleri: Mesel Eb Sleyman el-Hattbi mehur risalesi *el-unye ani'l-Kelmi ve Ehlih de der ki: Sorduun sfatlar ile, Kitab ve Snnet'te bu konuda geenlere gelince, phesiz selefin mezhebi onlar isbt ve zahirleri zere icm etmek, onlardan keyfiyet ve tebihi reddetmektir. Dorusu baz topluluklar o sfatlar nefyedip, Allah'n isbat ettiini ibtal etmi, baz isbat topluluklar ise onlarn hakikatini kabul etmekle beraber bir nevi tebih ve keyfiyet belirlemeye kalkmlardr. Orta yol, iki taraf arasnda bulunan doru yola koyulmaktr. Allah Tel'nn dini, o dinde ar gidenle, c dini eksik ve kusurlu yapan aras bir yoldur. Bu konuda aslolan udur: Sfatlardan sz etmekle zattan sz etmek ayn hkme tbidir. Her ikisi hakknda da ayn konuma esasna ynelinir. Allah Sbhneh'nun varln kabul, nasl sadece O1nun var olduunu syleyip varlnn keyfiyetini sylemek deilse, O'nun sfatlarn kabul ve isbat etmek de sadece var olduklarn sylemektir; snrlarn belirlemek, keyfiyetlerini tesbit etmek deil. Binenaleyh yed (el), sem' (iitme), basar (grme) vesaire dediimiz zaman, bunlar Allah'n kendisi iin sabit kld sfatlardan ibarettir. Yani ne *yedin anlam kuvvet veya -ni'mettir, sem* ve basarm anlam ilimdir diyoruz; ne, bunlar uzuvdur diyor, onlar (bildiimiz) ellere, iitme ve grme organlarna benzetiyor ve i grme aralar olan uzuvlardr diyoruz! Asla! O halde deriz ki: Byle sylemek bu sfatlar isbt etmekten ibarettir. nk bunlar tevkifidir. (Allah ve Resulnden) byle gelmitir, onlardan tebihi nefyetmek de gereklidir. nk Allah, deil benzeri olmak, benzer gibisi bile olmayandr. te sfat hadislerinde selefin szleri bu usl zeredir. Bu szlerin tamam Hallab' nin idi. Hafz Eb Bekr el-Hatb de bir risalesinde bunlar sylemi, selefin mezhebinin bu ekilde olduunu haber vermitir. H a 11 b ' nin zikrettii szlerin benzerini, saylamayacak kadar ok lim de nakletmektedir: Mesel, Eb Bekr el-smil, mam Yahya b. Ammr es-Sicz, Zemm'l-Kelm ve Menzil'sSirin sahibi eyhu'l-islm Eb ismil el-Hervi -ki bu zat ok mehurdur-, eyhu'l-slm Eb Osman es-Sbn, Marib mam Eb mer bn Abdi'1-Berr en-Nemer ve bakalar gibi. Hlye sahibi Eb Nuaym el-Isfahn bir akidesinin ba tarafnda der ki: Yolumuz Kitab'a, Snnet'e ve mmetin icmana tbi olanlarn yoludur. Yine dedi ki: Peygamberimizden Ar ve Allah'n istivas hakkinda sabit olan hadisler, onlarn itikad olan eylerdir, onlar syler, keyfiyetsiz, misilsiz (temsilsiz) ve tebihsiz olarak isbat eder, Allah'n mahlkatmdan, mahlkatm Allah'tan ayr olduunu, O'nun onlar arasna girip hulul etmediini, onlarla karmadn, yeryznde ve yaratklar iinde deil, gnde Ar' zere istiva ettiini kabul ve ifade ederler. Hafz Eb Nuaym, yazd Mahccetul-Vsikin ve Medravet'l-Vmikin adli eserinde der ki: Onlar, Allah'n gkleri stnde olduunda, Ar zerinde bulunup, ona istiva etmi olduunda, Cehmiyye'nin dedii gibi Ar' istil etmi ve her meknda olmadnda icm etmilerdir ki, Cehmiyye'nin szleri Kitab'ta indirilenlerin hlfnadr: Emin misiniz ki gkte olan...*(115), Gzel sz O'na kar (116). Rahman Ar' zere istiva etti (117). zerine istiva ettii Ar' O'nundur, gkleri ve yeri kaplayan Krs'si O'nundur. Buyurur ki: Krsi gkleri ve yeri kaplamtr(118). Ve Krssi cisimdir, yedi yer ve yedi gk, Krsisine gre l yzeyinde bir halka kadardr. Cehmiyye'nin dedii gibi, Krssi ilmi deildir. Bilkis Krsisi kyamet gn mahlkat arasnda

hkm vermesi iin konulacaktr. Bunu Peygamber (s.a.v.) buyurmutur ve O'nun kyamet gnnde kullar arasnda hkmn verip yargsn bitirmek iin geleceini, meleklerin de saf saf dizileceklerini haber vermitir. Nitekim Allah Tel: Melekler saf saf olduu halde Rabbin gelir(119) buyurur. Peygamberimiz ek olarak, kyamet gn Allah'n kullan arasnda hkmn vermek iin geleceini, muvahhid gnahkrlardan dilediim balayp dilediine azab edeceini haber vermitir. Nitekim Allah buyurur ki: Dilediini balar, dilediine azb eder(120). Hicr drdnc yzyln sonlarnda, lkesinde sfiyyenin eyhi olan arif imam Mmer b. Ahmed elsfehni der ki: Ashabma snnetten bir vasiyeti, hikmetten bir d tavsiye etmeyi, hadis ve eser (nakil) ehlinin, ayrca mtekaddimn ve mteahhirnden ehl-i marifet ve ehl-i tasavvufun keyfiyetsiz kaydyla zerinde durduklar eyleri toplamak istedim. O (risalesi)nde unlar sylyor: Allah Ar' zere keyfiyetsiz, tebihsiz ve te'vilsiz olarak istiva etmitir. Filvaki istiva aklen biliniyor, ondaki keyfiyet ise mehuldr. phesiz Allah Cc.c.) Arna istiva etmitir, yarattklarndan ayrdr, yarattklar da O'ndan ayrdrlar, ne bir hulul (girme), ne bir birleme, ne bir karma, ne bir yapma olmakszn. nk O, mahlkatmdan ayr bir tektir, yegnedir, esizdir, yarattklarndan mstanidir. Ve Allah (c.c), iiticidir, grendir, bilendir; konuur, raz olur, kzar, gler, beenir, kyamet gn kullarna glerek grnecektir, her gece dnya semasna nasl isterse yle iner ve der ki: Var m bir dua eden ona icabet edeyim? Var m istifar eden, ona mafiret edeyim? Var m bir tevbe eden, tevbesini kabul edeyim? Bu, t afak sknceye kadar srer(121). Rabbimizin semya inii keyfiyetsiz, tebihsiz ve te'vilsiz olacaktr. Kim O'nun iniini inkra veya te'vil etmeye kalkarsa, o kii bd'atdr, sapktr. Ariflerden sair sekinler de bu inan zerindedirler. Sf eyhin sz burada bitti. eyh mam E b Bekr Ahmed b. Muhammed b. Hrn el-Halll Kitb's-Snnede der ki: Bize Eb Bekr el-Esram anlatt, bize brahim b. el-Hris, yani el-bd anlatt, bize Leys ibn Yahya anlatt ve dedi ki: brahim b. el-E'as'i -Eb Bekr (el-Halll) der ki, bu zt Fuzayl'in sahibidir- iittim, dedi ki: Fuzayl b. yz' iittim, diyordu ki: Bizim Allah hakknda nasldr diye birey dnme hakkmz yoktur. nk o Tel, kendini bize vasfetmi ve en beli olarak vasfetmitir. Buyurmutur ki: De ki: O Allah bir tektir, Allah yegne Samed'dir (herey varln ve beksn O'na borludur, herey O'na muhtatr. O hibir eye muhta deildir, hereyin tek ve dorudan yegne dayana O'dur), dourmamtr, dourulmamtr, hibir ey O'nun dengi olmamtr(122). Artk kimse O'nu, O'nun kendisini vasfettii gibi vasfedemez. O'nun u inii, u glmesi, u vnmesi, u muttali olmas, nasl inmek isterse yle bir ini, nasl glmek isterse yle bir gl, nasl vnmek isterse yle bir vn, nasl muttali olmak isterse yle bir muttali olutur. Dolaysyla bizim nasl?, acaba nasl? diye dnmek haddimiz deildir. Cehmler, yerinden ayrlan bir Rabbe inanmam dedii zaman, sen yle de: Hayr, ben istediini yapan bir Rabbe inanrm. Bu szleri Fuzayl 'den ayrca bakalar da nakletmitir. Buhri bunlardan biri olup, onlar Halku Ef'li'l-bd'da nakletmitir. eyhu'l-slm (el-Herav) de kitab el-Frfe'da, kendi isnad ile nakletmitir. Der ki: Bize Yahya b. Ammr anlatt, bize babam (veya beyy) anlatt, bize Ysuf b. Ykub anlatt, bize Haremi b. Ali elBuhri ve Hni' b. en-Nazr anlatt, Fuzayl'den... Amr b. Osman el-Mekk, el-Taarruf bi Ahvli'l bdi ve'l-Mte'abbidn adn verdii kitabnn eytann tevbekrlara ne yolda geldii bbnda eytann onlar, mitsizlie, sonra aldana ve uzun emellere drdn, ayrca tevhid konusunda yanlttn zikretmi ve yle demitir: Onun tevhid konusunda verdii en byk vesvese, arptma veya Rabbin sfatlar asndan temsil ve tebihe sapma veya onlar inkr ve ta'tl etmektir. Vesvese hadisini zikrettikten sonra da der ki: -Allah sana rahmet etsin, unu bil ki: Kalbinde dndn, zihninde doan, aklna den, dnp tasarladn ne kadar gzellik, iyilik, parlaklk, gz alclk ve dou varsa, zihninde hangi ey belirir, gzlerinin nnde ne canlanrsa, Allah ondan bakadr, onlardan daha yce, pek byk ve en uludur. Allah'n u szn iitmiyor musun: O'na deil benzer, benzer gibi olan bile yoktur(123), Ona hibir ey, hibir ekilde(124) asla- denk olmamtr(125). Yani O'na benzeyen, O'nu andran, O'nu dengeleyen, O'nun misli olan hibir ey yoktur. Bilmiyor musun ki O, daa tecelli ettii zaman O'nun byk heybeti, ulu saltanat sebebiyle da parampara olmutu. te O byle hibir eye tecelli etmez ki, o ey parampara dalp gitmesin! Ayn ekilde kim O'nu tevehhm eder, tasavvur etmeye kalkarsa, mutlaka helak olur. O halde sen de tebihi, misli,

benzer ve kfv, Allah'n, kendisini Kitab'nda bizzat aklad eylerle reddet! Bu eylere inanp korunursan ve yanma, Rab Tel ve Tekaddes'in Kitab'ndaki, resul Muhammed (s.a.v.)'in snnetindeki sfatlarn ta'til eden biri gelir sununla mevsf ise veya sen O'nu sununla vasf edersen benzerlik kanlmaz olur derse, o kiiyi yalanla, yalan sylyorsun de! nk o mel'n senin ayan kaydarmak, seni azdrmak, seni haktan kaym, Rab Tel'nn sfatlarn inkr eden sapklarn nitelemelerine daldrmak istemektedir. Allah sana rahmet etsin, bil ki: Allah Tel birdir, dier birler gibi deildir. Tektir, sameddir, dourmamtr, dourulmamtr, O'na hibir ey, hibir ekilde denk olmamtr. (A m r b. Osman) daha sonra der ki: Esm-i hsn sadece O'na mahsustur, bu isimler hakikatlerinin doruluu ve gereklii ile t ezelden beri vardr, Allah Tel'nn sonradan olan, nceden sahip olmad bir sfat, bir ismi, yoktur. H, bundan sonsuz bereket ve hayr sahibi yce Allah' tenzih ederim. Yni O, hidyete erdirecek (ezel) bir hadi idi, yaratacak ezeli bir yaratc idi, rzk verecek (ezel) bir rezzk idi, balayacak ezel bir mafiret sahibi idi, yapacak bir yapc idi. O'nun iin, istiva sonradan olma birey deil, bu fiilin meydana gelecei bir sfat dahilinde idi. O, ilhi fiilleri ierisinde istiva ile isimlendirilir. Ayn ekilde Allah Tel yine buyurur ki: Melekler saf saf olduu halde Rabbin geldi(126) ,Yani (kyamet gn) gelecek. O'nun gelmesi ve bu fiilinin t geli vaktine ertelenmesi, gelici ismini hadis klmaz. Binenaleyh O, gelecek olan bir gelicidir, O'nun gelmesi keyfiyetten ve tebihten tamamen uzak bir nitelikte olacaktr. nk bu geli Rabbe mahss bir fiildir ve Ma'bdun keyfiyetini elde etmeye kalkmak istedii anda akl durur, can kesilir. O halde iki tarafa da sapma, ne sfatlar inkr et, ne bireye benzet! Allah'n kendisi iin raz olduklarna raz ol, O'nun kendisini bildirdii snrda mslmanca, teslimiyyet gstererek, tasdik ederek dur, darmadank datmadan, didik didik didiklemeden! Daha sonra der ki: O Tebreke ve Tel: *Ben Allah'm, aa deilim, gelmesi gereklemeden nce de gelici olanm emri gelici olan deil, med (hiret) de dostlarna grnecek olanm, bylece onlarn yzleri kendisi ile aaracak, bunu inkr edenlere kar hccetleri bununla (Benimle) stn gelecek, doruluu aa kacak olanm, cellinin byklne gre Ar'a istiva eden, her meknn stnde olanm -Tebreke ve Tel- Ms ile hakikaten konuan ve ona yetlerimden gsteremem. Ve Ms Allah'n konumasn iitti, nk o, onu gizli konumak iin yaklatrd, O'nun konumasnn, yaratlm,' sonradan olma ve ciz bir fani olmasndan O mukaddes ve mnezzehtir. Yaratklarn yaratklarna varis klanm, seslerini iitenim, gz ile onlarn bedenlerine bakanm, iki eli ak olanm, -ki iki eli, nimetinden bakadr, dem'i yaratm, ona ruhundan flemitir, ruh O'nun emridir, h O, bir cisme girmekten, bir cisimle birlemekten veya bitimekten mnezzeh ve ycedir, bundan mnezzeh, yce, hem ok ycedir-, kendisi iin bir meet bulunan isteyici, ilmi olan bilici, iki elini rahmeti ile aan, mahlkatnn ibdet ederek yaklamalar, vesileye sarlarak rabet etmeleri iin her gece dnya semsna inen, yaknlnda h damarndan daha yakn olan yakn, yksekliinde her uzak mekndan uzak ve insanlara benzemez olanm. Daha sonra der ki: Gzel sz O'na ykselir, salih amel de onu (gzel sz) ykseltir(127). (Allah der ki:) Ben, Gkte olann sizi yere batrmayacandan emin misiniz? O zaman yer birden sallanmaa balar. Yoksa siz gkte olann zerinize bir ta yadrc gndermeyeceinden emin misiniz?(128) buyuranm. Amr b. Osman e 1 - M e k k i' nin szleri bitti. Dip Notlar: 115) 67 Mlk, 16, 17 116) 35 Ftr, 10 117) 20 Th, 5 118) 2 Bakara, 255 119) 89 Fecr, 22 120) 3 l-i mran, 129 121) Buhr, Teheccd, 14; Mslim, Msfirin, 16S-170; Ebu Dvd, Snnet, 21 122) hls sresi.

123) 42 ra, 11 124) yette geen <kfv> kelimesi denkliin her ynn ortadan kaldrmaktadr. nk bu kelime herhangi bir adan denk olan eyler hakknda kullanlr. Mesel asalet ynnden denk olan, biri kadn dieri erkek bir ift hakknda, bunlar birbirine kfvdr denilir. Ayrca birbirini baka alardan dengeleyecek eylere de kfv denilir. Mesel biri ar kuvvetli, dieri ok iyi oyun bilen iki grei de birbirine kfv'dr. Binaenaleyh Allah O'na hibir ey kfv olmamtn buyurunca, O'nun hibir ekilde bir kfvnn olmadn anlam oluyoruz. Bir nceki yette misleh buyurulmayp ke mislihi buyurulmaa da ayndr. Yani Allah'a benzer bireyin olmas bir yana, O'na uzaktan-yakndan yle veya byle en kk bir benzerin, benzer gibi bireyin bile olmas mmkn deildir. 125) ihls sresi. 126) 89 Fecr, 22 127) 35 Ftr, 10 128) 67 Mlk, 16-17 Haris el-Muhsibi'nin szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Haris el-Muhsibi'nin szleri: imam Eb Abdillh el-Hris b. Esed el-Muhsib, Fehm'l-Kur'an isimli kitabnda nsih ve mensuhtan sz ederken, haberlerde neshin caiz olmadm syler ve der ki: Hi bir kimsenin, Allah'n vglerinden, sfatlarndan ve isimlerinden herhangi bir eyin nesh edileceine inanmas hell deildir. Daha sonra der ki: Ayn ekilde O, sfatlarnn gzel ve yce olduunu haber verdiine gre, artk onlarn alak ve aa olduunu bildirmesi, btn gayb bildiini haber verdikten sonra kendisini, baz gayb bilmemekle vasfetmesi, olanlar grmemek, sesleri iitmemek, kudreti olmamak, konumamak, O'ndan olan bir kelm bulunmamak, Ar zere deil de, yerin altnda olmak ile tavsif etmesi olacak bir ey deildir. O bundan mnezzeh ve ycedir. Bunu anlayp kesin olarak inanrsan, neshi caiz olanlarla caiz olmayanlar bilirsin. Bylece, baz haberlerini, zahiri asndan neshettiini sandn bir yet okursan (yanla dmez, o haberlerde nesh olmadm bilirsin). Fir'avn hakkndaki u yet gibi: Nihayet boulma derecesine gelince (Fir'avn), iman ettim, dedi(129) (ve dier yetler). u yet de byle: T iinizden cihad edenleri ve sabr edenleri bilelim(130), (Birinci yet zahiri asndan Fir'avn'un m'min olduunu, ikincisi ise Allah'n daha nce bilmediini ifade ediyor. Bunun byle olmadn belirtmek zere Haris el-Muhsibi der ki. Bir topluluk Allah, onu boulaca srada iman ettii iin bedeni ile (cehennemi ateinden koruyacan kasdetmitir eklinde te'vil ettiler. (Haris el-Muhsib yine) dedi ki: Allah, Fir'avn'un deil de onun kavminin cehenneme gireceklerini zikretmi Onlar atee vardracaktr(131) ve Fir'avn ailesini azabn kts saracaktr(132) buyurmu Fir'avn'u saracaktr buyurmamtr (dediler). te byle diyerek Allah'a iftira ettiler. nk Allah onu (Fir'avn'u) hem dnya, hem hiret azab ile yakalar(133) demektedir. Allah sadk olanlar elbet bilecek(134) yeti de ayn ekildedir. Yani zahiri, Allah'n ilminin bir balangc olduunu ifade ediyor. Halbuki O, bundan yce ve mnezzehtir. nk ne yapmak istediini bilmeyen onu yapamaz. -Bu zorunlu bir kuraldr-. O yine buyurmutur ki: Hi yaratan bilmez mi? O, ltif (bilgisi en ince eye nfuz eden) ve hereyden haberdar olandr(135). Haris el-Muhasib der ki: Allah, t ki mcahid olanlar bilelim(136) buyurdu, bundan murad t ki grelim demektir. Bylece o ey mevcd bir ma'lm olmu olur. nk O'nun o eyi ayn anda henz vcuda gelmemi bir yok ve vcuda gelmi bir vr, hem yok, hem var olarak ayn anda bilmesi, ite bu muhaldir. rade konusunda da bu adan sz etmitir.

Daha sonra unlar sylemitir: Biz sizinle beraberiz, iitiyoruz(137) yeti de ayn ekildedir. Bunun anlam, O'nun iin iitmenin sonradan meydana gelmi bir sfat olmas deildir. O, onlarn szlerini iitirken hibir klfete dmez. Ehl-i snnetten bir grup Allah'n zatnda bir istima'nn (iitme ve dinlemesinin) olduunu kabul etmiler ve kullarn ise bir sz iitmeden dolay akllarnda bir bilginin hsl olduunu sylemilerdir. nk yaratklar iittii zaman, kulaklarnn duyduu ses den dolay onlarda bir alglama meydana gelir. De ki yapn, Allah ve resul yaptklarnz grecek(138) yeti ayndr ve burada, zatnda sonradan olma bir basar (grme) sfat sz konusu deildir. Aksine hadis olan eyadr ve Allah eyay meydana gelmelerinden nce ezelde bildii gibi, meydana geldikten sonra da onlar grr. Daha sonra unlar syler: u yetler de byledir: O kullarnn stnde yegne kahredicidir(139). Rahman Ar zere istiva etti*(140). Emin misiniz gkte olann,..(141), Gzel sz Ona ykselir, salih amel de onu ykseltir(142) Yine buyurur ki: "i gkten yere dzenler, sonra iler O'na ykselir (143) Melekler ve ruh O'na ykselir(144) . sa'ya da yle buyurdu: *Ben seni vefat ettireceim, kendime ykselteceim ve seni kfirlerden temizleyeceim...(145) Bilkis Allah onu kendine ykseltti(146). Yine yle buyurdu: Rabbinin yannda olan (melek)ler byklenip O'na ibadetten geri durmazlar(147). lhlar zikreder, eer baka ilhlar olsayd, onlarn, Ar'n -ki O oradadr- sahibine yol bulmaya alacaklarn aklar ve buyurur ki: De ki, eer dedikleri gibi O'nunla beraber baka ilhlar olsayd, o zaman onlar Ar'n sahibine yol bulmaya alrlard^(148). Yani O'nu isterlerdi. 'En stte olan Rabbinin adn tesbih et(149). Eb Abdillh der ki: Zikredenler bu sebeble asla neshedilmezler. u yetlerde byledir: O, gkte de (taplacak) tek ilh, yerde de (taplacak) tek ilh olandr(150), -Biz O'na ah damarndan daha yaknz(151). O, gklerde de, yerde de tek Allah'tr. Sizin gizlinizi ve anz bilir(152). kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur(153) ite byle bir yet, bir dier yeti neshedici ve bunlar birbirlerine zt deildir (her biri haber yetidir. Her birinin baka bir vechi vardr, birbirlerine neshetmezler). unu bilesin: Bu yetlerin anlam, bu yerlerde Allah'n zt ile olmas deildir ki O, eyann altlarnda bulunsun, eya bir yerden bir yere gittike O da onlarn iinde gitsin, onlarn hacmine gre paralara blnsn, onlar yok olduu zaman onlardan ayrlsn! H, tm bunlardan mnezzehtir. Dallet ehlinden bazlar insanlar bu gr^ arm ve Allah Tel'nn hem Ar zerinde, hem her meknda zat ile mevcud bulunduunu, Ar zere olmas ile her yerde olmas arasnda fark olmadn iddia etmi, sonra da kendi szleri dairesinde caiz olan eyi tesbit ettikten sonra nefyettiklerini nefyetmek iin muhal gstermilerdir. nk mna olarak bir eyi hem isbt eden, hem sz ile onu nefyeden kimse nefiyden mstani olamaz, dili ile derhal nefiy de eder. Bunlar saydmz bu yetleri Allah'n her yerde olduuna delil getirirler, sonra kabul ettikleri bu mnay nefy (redd) ederek bir eyin bir eyde olmas gibi deildir dediler. EbAbdillh dedi ki: "T ki bilelim*(154). Allah grecek(155). Biz sizin beraberinizde iitiyoruz*(156) yetleri bize delildir. Bunun anlam ancak, o ey var olsun, Allah onu var iken bilsin, iitecek halde iken iitsin, grlecek haldeyken grsn demektir, O'nun bilmesinin, iitmesinin ve grmesinin hadis olmas, yani sonradan var olan birer sfat olmas demek deildir. *Murad ettiimiz zaman kavlinin anlam ise murad olunann olma vakti geldii zaman demektir. (radesinin sonradan olmu bir sfat olduunu gstermez). Ayrca delilim "Ar a istiva etti (l57), O, kullarnn stnde tek kahredicidir...(158). Emin misiniz gkte olann...(159). O zaman Ar'n sahibine yol bulmaya alrlard(160) yetleri ile benzerlerinin, Melekler ve ruh Ona ykselir(161). *Gzel sz O'na ykselir(162) yetleri gibi olduudur. Bu yetler kesin bilgi ifade eder, O'nun Ar'm stnde ve btn eyann fevkinde, yaratklar iine girmekten mnezzeh olmasn gerektirir. Onlardan yine de hibir gizli ey O'na gizli deildir. nk bu yetlerde kendisinin binefsihi kullarnn stnde olduu anlamn murad etmitir. nk Gkte olann sizi yere batrmayacandan emin misiniz(163) buyurmutur, yani Ar'n stnde olann. Ar ise gk zeredir. Zira hereyin zerinde olan ayn zamanda gkte de olur. Buna benzer bir kavl-i kerimi u yette de geer: -Yerde gezin, dolan(164), yani yer zerinde. Byle demekle Allah yerin altnda gezin dolan, (?) demek istememektedir. "Yerde akn

akn dolaacaklar(165) yeti de byle. Yer zerinde demektir; yerin dibinde, iinde demek deildir. "Sizi hurma dallarnda sallandracam(166) yeti de ayndr. Yani dallarnn stne, zerine demektir. Yine Allah, "Emin misiniz gkte olann* buyurmu, sonra ayr olarak sizi yere batrmayacandan(167) demi, bunlar birbirinden zellikle ayrmtr, -yani bir gkte olan dan, bir yere batrmaktan sz etmitir-. Bunun eer bir anlam varsa, o da yalnzca ve yalnzca O'nun Ar' zere, gn stnde olduu anlamdr. Allah, i gkten yere dzenler, sonra i O'na ykselir'(168)ve Melekler ve ruh O'na ykselir(169) buyurmutur. Bylece iin ve meleklerin ykseldiini aklamtr. Sonra O'na doru ykselirken ne kadar bir sre iinde ykseldiklerini anlatarak muzdan elli bin yl olan bir gnde(170) buyurmutur. Allah, meleklerin O'na ykselmesinden bahsetmi O'na ksmn ve elli bin yl olan bir gnde ksmm ayr ayr belirtmitir. Mesel falana bir gn bir gecede yksel denir. Bu demektir ki, o falan yksektedir ve senin ona ykseliin tam bir gn tutacaktr. Binaenaleyh melekler Ar'a ykseldikleri zaman Allah'a ykselmi olurlar Her ne kadar O'nu o sra grmyor, ykseklik bakmndan O'na eit bulunmuyorlarsa da, phesiz mutlaka bir ykselme vk olmu, yeryznden hareket ederek o ykseklie ii alp ykselmilerdir. Allah buyurur ki: Bilkis onu Allah kendisine ykseltti(171). Byle buyurmu, s, O'nun yanndadr dememitir. (s yerde idi. Allah da yerde veya her yerde olsayd, o zaman byle bir ykseltmeden bahsedilmezdi). Fir'avn dedi ki Ey Hmn, bana yksek bir kule yap ki sebeblere erieyim, (yani) gklerin sebeblerine (erieyim) de Musa'nn ilhna kp bakaym(172). Sonra da ayrca, nk ben onun yalanc olduunu sanyorum demitir. Allah burada, Fir'avn'un, Musa'nn syledii szde yalanc olduunu sandn, bu sebeble, yani Musa'y yalanc sanmas dolaysyla mes'eleyi aratrmaya koyulduunu aklamaktadr. Eer M s , Allah zatyla her yerdedir deseydi, Fir'avn O'nu evinde arard, veya bedeninde veya (h) helasnda arard, bir kule yapmak iin hi de kendini yormazd! Allah ite btn bunlardan mnezzehtir. Eb Abdillh der k: Allah'n birbirinden ayrmadan zikrettiini iddia ettikleri yetlere gelince -ki bunlarda, aslnda, O'nun Ar'a istiva ettiini ifade eden szlerinin bamszl eklinde bir bamszlk yoktur- bu yetlerin birinde "grmyor musun ki, Allah gklerdekini de, yerdekini de biliyor(173) buyurmu, bize ilmini, yani bildiini haber vermi, arkasndan yakaran her kii ile beraber olduunu bildirmi, sonra bu yeti yine ilim (bilmek)le sona erdirerek O hereyi bilendir buyurmutur. Banda da, sonunda da ilimden sz etmitir. Bylece aklamtr ki O, onlar nerede olursa olsun onlar bilir, O'na gizli kalmazlar, yakarlar da O'na gizli kalmaz. Onlar en aada toplansalar, O da o yksekliinde olduu halde onlarla mnazara ederek Ben sizi daima gryorum, yakarlarnz iitiyorum dese elbet bu sznde dorudur. -En stn durum ve misal Allah'a aittir, h O yaratklarna benzemez-. Ama mutlaka yetin zahirine sarlacaklarsa ve bu (yani O ilmiyle beraberdir ztyla deil sz) sizin iddianzdr derlerse, yetin zahirine gre de onlar iin grlerinden kmak kanlmazdr. nk Allah eer gizli konuan iki veya daha fazla kiinin beraberinde (zt ile) mevcud ise, demek ki onlarn beraberindedir, ilerinde deildir. Kim biri ile beraber ise onun cismi iinde deildir. Bu da onlarn grlerinden kmalarn gerektirir. (Yani Allah her yerde deildir). *Biz O'na ah damarndan daha yaknz(174) yeti de byledir.nk bir eye yakn olan, o eyin iinde deildir. Binenaleyh onlarn iddiasna gre yetin zahirine baklsa, Allah'n ah damarnn iinde olmad ortaya kacaktr. O, gkte de (yegne taplacak) ilhtr, yerde de (yegne taplacak) ilh(175) yeti de byledir. Allah, -Emin misiniz gkte olann deyip kestikten sonra sizi yere batrmaya candan buyurduu gibi- bu yette, Gkte (yegne taplacak) ilhtr deyip kesmemitir. Aksine, O, gkte de ilhtr yani gk ehlinin de ilhdr, yer ehlinin de ilhdr buyurmutur. Bu dilde var olan bir ifade eklidir. Falanca hem Horasan'da, hem Belh'te, hem Semerkant'ta emirdir, dersin. Bu yerlerden birinde oturmaktadr o kii ve dier yerler onun iin gizlidir. Byle olduu halde sen yle dersin. Artk nasl olur da idare ettii, ekip evirdii hibir ey kendine gizli kalmayan, hereyin stnde en yksek olan Allah gklerde ve yerde ilh olmaz, hereyin stnde, Ar'nn zerinde olduu halde gkleri ve yerleri dare ederken ulhiyyeti devam

edip gitmez? O tm benzer ve denklerden ycedir. Eb Abdillh Haris el-Muhsib'nin szleri burada bitti. Dip Notlar: 129) 10 Ynus, 90 130) 47 Muhammed 31 131) 11 Hd, 98 132) 40 fir, 45 133) 79 Nzit, 25 134) 29 Ankebt, 3 135) 67 Mlk, 14 136) 47 Muhammed, 31 137) 26 uar, 15 138) 9 Tevbe, 105 139) 6 En'm, 18 140) 20 Th, 5 141) 67 Mlk, 16 142) 35 Ftr, 10 143) 32 Secde, 5 144) 70 Meric, 4 145) 3 l-i imran, 55 146) 4 Nisa, 158 147) 7 A 'raf, 206 148) 17 sr, 42 149) 87 A'l, 1 150) 43 Zuhruf, 84 151) 50 Kf, 16 152) 6 En'm, 3 153) 58 Mcdele, 7 154) 47 Muhammed, 31 155) 9 Tevbe, 105 156) 26 uar, 15 ' 157) 20 Tah, 5 158) 6 En'm, 18 159) 67 Mlk, 16 160) 17 sr, 42 161) 70 Meric, 4 162) 35 Ftr, 10 163) 67 Mlk, 16 164) 6 En'am 11 165) 5 Mide, 26 166) 20 Th, 71. Eb Abdillh fi ve al edatlarnn birbiri yerine kullandn aklamak istiyor. 167) 67 Mlk, 16 168) 32 Secde, 5 169) 70 Meric, 4 170) 70 Mearic, 4 171) 4 Nisa, 158 172) 40 M'min, 36-37 173) 58 Mcdele, 7 174) 50 Kf, 16 175) 43 Zuhrut, 84

mam Eb Abdillh Muhammed b. Hafif'in szleri

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI mam Eb Abdillh Muhammed b. Hafif'in szleri: mam Eb Abdillh Muhammed b. Hafif, tikad't-Tevhid bi sbti'l-Esmi ve's-Sft isimli kitabnda, mukaddimesinin sonunda unlar sylemitir: Muhacirin ve Ensar'n szleri, Allah (c.c.)'nin tevhidi, Allah'n simlerinin, sfatlarnn ve kaza (kader) inin marifeti hususunda tek bir sz ve apak bir eriat halinde ittifak etmitir. Onlar, bunlar Reslulah (s.a.v.)'den nakleden nesildir ki, onlarn naklettii bu eyler hakknda Peygamber, size benim bu yoluma sarlmak der(176) buyurmutur. (Eb Abdillh) bu hadisi ve yeni birey karana Allah lanet etsin(177) hadisini zikreder ve der ki: Sahabe bu konularda hibir ihtilfa dmeden ittifak zere olmulardr. -Ki onlar Allah'a hamdolsun fer'i mes'elelerde ihtilf ettikleri gibi, hi ihtilf etmedikleri tevhid hkmleri, dinin asllar olan Allah'n isimleri ve sfatlar konusunu kendilerinden almakla emrolunduumuz kimselerdir. Eer bu konuda ihtilf etmi olsalard, dier ihtilflar gibi bu da bize ulard. - yle ki, bu itikadn doruluu sahabenin hem sekinleri, hem geneli arasnda tamamen yerlemi, onlar bunu, kendilerine ihsan ile tbi olan tabine nakletmiler, onlarn mehur limleri arasnda da ayn itikadn doruluu karar bulmu, limler bunu nesilden nesile aynen nakletmi!erdir. nk onlara gre asldaki ihtilf kfr idi. Hamd Allah'a mahsustur. Sonra ben, Allah iin diyorum ki, brleri, sahabe ve tabinden ilk neslin mezhebine muhalefet ederek tevhidin hkmleri, Allah'n isim ve sfatlarnn zikri konusunda ihtilf edince, nakil ilmini bilmeyen, ilk neslin, haberleri olduu gibi zikretme metodlarn akledemeyen hu insanlar mes'eleye daldka dalnca, btn dayanaklar, onlarn mezhebine kt zan beslemekten dolay uzun ve gzel sz syleme arzusunun ortaya att hkmlere dayanmak, aslnda gnllerin o ekilde anlamaya yatmad bir takm yetlere taklp kalmak ve snneti (Reslullah'm, sahabe ve tabiinin yolunu) terk etmek olunca ve artk nevalarna uygun biimde te'viller yapmaya balayp, kendi grlerini bu ekilde doru gstermeye kalknca, onlarn, Reslullah (s.a.v.)'in mmetini sakndrd, icabet edenlerini men edip dikkatlerini ektii bu batl szlerine dlr korkusu ile, o ilk nesli, m'minlerin kaynan, ilklerin yolunu ortaya karma ihtiyac duydum. Byle syledikten sonra Eb Abdillh, Peygamber (s.a.v.)'-in, dar ktnda kader konusunu tartan bir grup grerek kzdn zikreder, Sizden hibirinizi bulmayaym...(178)* hadisi ile mmetim yetmi frkaya ayrlacak(179) hadisini verir, nk der, frka-i nciye onun (s.a.v.) ve ashabnn zerinde bulunduu yoldur. Sonra da unlar syler: Binaenaleyh mmete, sahabenin zerinde bulunduu yolu kesinlikle bilmek gerekir ve bu bilgiye de, sahabeye ihsan ile tbi olan ve sonradan kan mezhebleri kabul etmeyen, haberleri nakletmekle tannan tabin vastas ile ulalabilir. Tabiin neslinin tad bu miras nesilden nesile, adalet (takva) ve emanetleri ile tannm, mmet iin leh ve aleyhlerindeki her snneti olduu gibi muhafaza etmi limler tarafndan pepee aktarlmtr. Daha sonra der ki: lk olarak syleyeceimiz ey, bu mes'elenin yazl gayesi olan, Allah'n, Kitab'nda geen isimlerini, Peygamber (sa.v.)'in snnetinde aklad sfatlarn, Allah'n vasfedildii eyleri, bu konuda sz syleyenlerin szlerini, keyfiyetlerini aratrmaya kalkarak akllarmzn verdii hkmlere dayandrmamz caiz olmayan hususlar, teslimiyet gstermekle emrolunduumuz itikad anmaktr. Daha sonra der ki: Sonra Allah, vahdniyyetini isbat ve ulhiyyetini ikrardan sonra bize tannm, yle ki bu hususun hak kabul edilmesinden sonra Kitab'nda bize ilk olarak O, isimlerini ve sfatlarn zikretmi,

Peygamber (s.a.v.) de bunlar kendi szleri ile pekitirmi, sahabe ise ondan bunu tpk tevhidin ilk esaslar olan ve l ilahe illallah sznden anlalan prensipleri kabul ettikleri gibi kabul etmilerdir. Daha sonra der ki: (Allah) mcmelden tafsile geerek kendisinin nefsi* olduunu haber vermi ve buyurmutur ki: *Seni nefsim iin yaptm(180), Allah sizi nefsinden sakndrr(181) Bunun doruluuna ve s (a.s.)'m getirdiklerinin kesinliine delil olarak da, Sen benim nefsimdekini bilirsin, ben senin nefsin-dekini bilmem(182) buyurmutur. Yine buyurur ki: Rabbiniz nefsine rahmeti yazmtr(183), Peygamber (s.a.v.) de bunu kabul ve isbat etmenin doruluunu snnetinde pekitirerek der ki: Allah azze ve celle, kim Beni nefsinde anarsa, Ben de onu nefsimde anarm, buyurur(184). Peygamberimiz yine, Allah nefsine (bir hah olarak) eliyle rahmetim gazabma galip geldi, diye bir kitap yazmtr(185), Nefsinin rzasnca Allah'a tebih olsun(186). Adem'in Musa'ya kar hccet getirdii hadiste de: Sen, Allah'n setii ve nefsi iin yapt (yetitirdii) kiisin(187) buyurulmutur. Yani Allah bu yetlerin zahiri ile kendisine nefs isbt etmi, ayn eyi Reslullah da isbt etmitir Artk Allah' ve Resuln tasdik eden herkesin, Allah'n nefsine* dair haber verdii eyleri itikd edinmesi gerekir ve bu itikd O'na benzer gibisi bile yoktur(188) yetinin zahirine dayal olacaktr. (Yani keyfiyetlerine dalmayacaz). Sonra der ki: M'minlerin gerek havassna, gerek avamna, Peygamber (s.a.v.)'e kadar dil (takvl) rvilerle ulaan senetlerle bize rivayet edilmi olan btn hadisleri de kabul etmek lzmdr. phesiz Allah'n, Kitab'nda bize hkmettii, kendim vasfettii ve snnette de sahih olduuna delil bulunan eylerden biri de Allah'n nurunun olmasdr. Allah buyurur ki: Allah gklerin ve yerin nurudur. Arkasndan da, .. nr zerine nr,(189) buyurmutur. Reslullah (s.a.v.) de, O'na nr nisbet ederek dua etmi, Sen gklerin ve yerin nurusun(190) demitir. Eb Abdillh daha sonra Eb Ms hadisini zikreder: O'nun hicab (perdesi) nr -veya nr (ate)-, o perdeyi aacak olsayd, yznn cell ve nuru (sbht) mahlkatndan basarnn ulat hereyi yakard(191). (Eb Abdillh) , hadiste geen sbht'n cell ve nr olduunu sylemi, bunu Halil ve Eb Ubeyd'den nakletmi ve demitir ki: Abdullah b. Mes'd yznn nuru, gkleri nurlandrmtrdedi. Sonra derki: Hakknda nass bulunan hususlardan biri de, O'nun hayy (sa, diri) olmasdr. Sonra, Allah, O'ndan baka hibir ilh yoktur, yegne hayy ve yegne kayyumdur(192) yeti ile Ey Hayy, ey Kayym, ancak rahmetinden meded umarm(193) hadisini zikreder. Der ki: Allah'n kullarna kendisini tantt eylerden biri de, celle ve ikram'a sahip bir vech (yz) nn olmasdr. Nefsini vech ile isbat etmitir. Sonra yetleri zikreder. Daha sonra az nceki Eb Ms hadisini zikreder ve der ki: Bu hadiste Allah'n vasflarndan olarak uyumad geiyor, bu Kitab'n zahirine uygundur: O'nu ne bir dalgnlk ne uyku tutar(194). Ayrca nurlara sahip bir yz ve basar (gr, bak) olduu gemektedir. Kitab'ndan da O'nun iitici ve grc olduunu biliyoruz. Sonra Eb Abdillh, Allah'n vechinin, sem'inin, basarnn, olduunu isbat eden hadisleri ve buna dellet eden yetleri zikr eder. Sonra der ki: Sonra, Allah Tel m'min kullarna kendisini, rahmeti ile yayd iki eli olmakla da tantmtr. Sonra, bu konudaki hadisleri ve meyye b. Eb's-Salt'n (huzur-u nebevide okunan) iirini zikretmitir. Sonra, "...Cehenneme atlr, cehennem daha yok mu? der, nihayet (Allah) cehenneme ayan kor(195) hadisini zikreder. Buhr'nin rivayeti byledir. Baka bir rivayet ise cehenneme kadem (taban) m kor eklindedir. Sonra, Mslim el - Batin' in bn Abbas'tan rivayet ettii, Krs iki kadem (taban) n koyduu yerdir, Ar'n kadrini ise ancak Allah bilir rivayetini verir. Bizzat Mslim el-Batin'in sylediklerini, S d d ' nin, Vehb b. Mnebbih'in ve Eb Mlik'in szlerini zikreder. Bazsnn iki ayan zerine koyar dediklerini anlatr. Sonra der ki; Btn bu rivayetler ar- saadet ve tabin neslinden Peygamber (s.a.v.)'in szlerine uygun olarak gerek konumalarnda gemek, gerek ezberlemek suretiyle rivayet edilmi, sonra gelen nce geen selefin szn reddetmemi, onlarn emsali limlerden hibiri onlara kar kmam, gerek sekinlerden, gerek genel tabakadan herkes bu rivayetleri kitaplarna geirmi, i ayn minval zere devam edip gitmi, nihayet o mmetin son devrelerinde, Reslullah (s.a.v.)'in kendileri ile

oturmamamz, konumamamz syleyerek sakndrd, rzalarna uygun hareket etmememizi, cenazelerini teyi etmememizi emrettii, Allah'n saylarn azaltt insanlar peydh olmu, onlar, bu rivayetlere maksatl yaklam, bunlar tebihe hamletmiler, bu haberlere ilimiler, onlar kyas ve llerinin hkmlerine gre anlamaya, ilk nesli hor grmeye, onlara nankrlk etmeye almlar, sahabe ve tabine kar kmlar, rdn timsali imamlara kar karak onlarn szlerini reddetmiler, bu sebeble hem saptm, hem doru dzgn yoldan saptrmlardr. Daha sonra, (Eb Abdillh) bn Abbs' tan rivayet edilen haberleri, onun Necde el-Harr'ye cevabn, sonra suret hadisini zikreder ve bu konuda, insanlarn bunun te'vilindeki ihtilafna dair bir kitap yazdn aklar. Sonra der ki: naallah, snnetin esaslarn, bizim itikd ettiimiz, sapklk ehline muhalefet ettiimiz, isbt ehli olan hadis ashabna muvafakat ettiimiz hususlardaki ihtilflarn reddini zikredeceiz. Sonra imamet konusundaki ihtilf zikreder ve aleyhte deliller getirir. Muhcirn'un ve Ensar'n (Eb Bekir) Sddk' ittifakla stn grp mmetin en faziletlisi olarak kabul ettiklerini aklar. Sonra der ki: Kullarnn fiillerinin yaratlmas konusundaki ihtilf onlarn mukadderat olup olmad hususunda idi. Der ki: Bizim bu konudaki grmz, kullarn fiillerinin mukadderat ve malm olduudur. Kaderin isbatna da deinir. Sonra kebir ehli ile esma, ve ahkm mes'elesine temas ile der ki: Onlar hakkndaki grmz, onlarn alel'tlak m'min olup durumlarnn Allah'a havale edileceidir, ki isterse onlara azab eder, isterse onlar affeder. Der ki: mann asl, kullarn fiillerini douran bir mevhibe (ba) dir. Bu bakmdan iman temelde tasdik, ikrar ve ameldir. mann artp eksilmesi konusundaki ihtilf da zikreder ve der ki: Bizim (ehl-i snnetin) grmze gre iman artar ve eksilir. Der ki: Kur'an hakkndaki ihtilf, onun mahlk mu, deil mi olduu hususudur. Bizim ve imamlarmzn gr u ki, Kur'n; Allah'n yaratlmam kelmdr, Allah'n sfatdr, O'ndan balad ve hkm olarak O'na dnecektir. Sonra r'yet konusundaki ihtilf zikreder ve der ki: Bizim ve imamlarmzn gr u ki, itikadmza gre Allah kyamette grlecektir. Ve bunun delilini zikreder. Sonra unlar syler: Allah sana rahmet etsin, bil ki ben ihtilf hkmlerini her zaman bid'atlarn mevcut tertibine gre zikrettim ve nce akidelerle ilgili hkmleri ile ie baladm. Biz diyoruz ki: Allah azze ve celle'nin Ar' olduuna, O'nun Ar' zere, gklerin stnde btn isim ve sfatlara sahip olarak bulunduuna inanrz. Nitekim Allah, Rahman Ar zere istiva etti"(196) ve i gkten yere dzenler(197) buyurmutur. Gkte Ar' zere olduu gibi, ayn zamanda yerdedir de demeyiz. nk O, kullarnn ne halde olduklarn bilir, Sonra O'na (iler) ykselir(198). Daha sonra der ki: Allah Tel'nn cenneti ve cehennemi yarattna, onlarn bir gn yok olmak zere deil, ilelebet var olmak zere yaratldklarna itikd ederiz. Sonra der ki: Peygamber (s.a. v.)'in Sidre-i Mnteh'ya binefsihi mi'rc ettiine inanrz. Sonra der ki: Allah'n iki avu avulayp unlar cennetliktir, unlar cehennemliktir dediine inanrz. Resul (s.a.v.)'in havz olduuna, O'nun efaati kabul edilecek ilk efaati olduuna inanrz. Ayrca srat, mizan, lm ve maktuln rzkn tamamlayarak eceli ile ldnden de sz etmitir. Daha sonra demitir ki: Allah'n her gece, gecenin son te biri kaldnda dnya semasna indii, elini aarak, var m bir isteyen...(199) buyurduuna a'ban'n onbeinci gecesi ile Arafat akam da indiine inanrz. Bu konudaki hadisi zikreder. Der ki: Allah Tel'-nn M s ile hakikaten konutuuna, brahim'i hall (dost) edindiine, hlle (halillik)'in fakr (ihtiya) olmadna, bid'atlarn bu iddialarnn geersiz olduuna inanrz. Allah Tel'nn Muhammed'e hassaten r'yetini ltfettiine, O'nu brahim gibi dost (halil) edindiine inanrz. Allah'n, gaybn be anahtarn sadece kendine mahsus kldna, onlar Allah'tan bakasnn bilmediine itikd ederiz. yle ki: (Kyamet) saatinin ilmi yalnzca O'nun ka-tndadr. Yamuru O yadrr, rahimlerde olan O bilir. Hi kimse yarn ne kazanacan bilmez. Hi kimse hangi yerde leceini bilmez. Yegne bilen, yegne haberdr olan, yalnzca Allah'tr(200). Mest zerine neshetme sresinin misafir iin , mukm iin de bir gn olduuna, cuma ve bayram namazlarn kldrd srece zalim olsun, dil olsun Kureyli sultana sabredileceine inanrz. Onlar safnda cihad, kyamet gnne kadar kalcdr. Her nerede cemaatle namaz klmaya ar duyulursa, zr ve engel bulunmadka cemaate gitmenin vacip, teravih namaznn ise snnet olduuna inanrz. Yine ehadet ederiz ki, kasden namaz terkeden kfirdir. ehadet ve beraet mes'elesi bid'attr*. Kble

ehlinden olup len kimsenin cenaze namaz er'dir, Peygamber snnetidir. Allah'n hkm olmadka ne bir kimsenin cennete, ne de cehenneme gideceini syleriz. Dinde bo tartma ve cidal bid'attr. Ayrca una da inanrz: Reslullah (s.a.v.)'in ashab arasnda ortaya kan anlamazlklarda hkm verecek olan Allah'tr. Hz. A i e' ye rahmet dileriz; Allah'n rahmet ve honutluu zerine olsun. Lfz ve melfz, isim ve msemm hakknda konumak bid'attr. Yine imann mahlk olduunu, ya da mahlk olmadn sylemek de bid'attir. Bilesin ki, ayrntya girmeden sahabe ve tabinden nakledildii zere Ehl-i Snnet'in itikadn zet olarak anlattm. nk grlerini gzel bir ekilde anlatan diyanet ehli eyhlerimizin grleri daha nce anld. Ancak ashabmzdan tasavvuf ehlinin, kendilerini onlara nisbet eden bir grubun sonradan uydurduu eyleri sz konusu etmek istedim. nk gemiteki o insanlarn bu grubun uydurduklarna cevap verecek durumlar yok ve bu yol, onlarn uydurduklar eylerin stndedir. Sonunda sz u noktaya getirir-. Muhammed b. Cerir e t -Taber'nin et-Tabsr adn verdii bir kitabnda okudum. Taberi bu kitabn Taberistan halk iin yazm. Taberistan halk arasnda anlamazlk km ve T a b e r i' den kendi inan ve dncelerini yazmasn istemiler. Kitabnda Allah'n grlmesi konusunu da ele alm, bu konudaki gr ayrlklarn ortaya koymu ve bir grubun, Allah'n hem dnyada, hem de hirette grleceini sylediini de belirtmitir. Taber ad geen kitabnda hibir ayrm yapmakszn tasavvuf ehlinin tamamnn bu grte olduunu belirtmektedir. Ancak Taberi bu yargya varrken, tasavvuf ehlinden samim kimselerin grn bilmedii ortaya kmaktadr. Tasavvuf ehline bunu nisbet ederken, kayna, Abdlvhid b. Zeyd'in yeenidir. Onlardan samim olanlarn yannda Abdlvhid b. Zeyd'in deerini Allah bilir, artk yeeninin ne gibi bir deeri olur ki... Bir gruba mensup birinin sapmas, o grubun tamamna mal edilemez; nasl ki bir fakih veya muhaddisin sapmas btn fukaha ve hadis ehline mal edilemezse. Ayrca tasavvuf ehlinin kendilerine zg kelime ve bilgilerinin olduunu bilmelisin. Szcklerini, kendi aralarnda geerli olan rumuz ve iaretleri de konular dorultusunda kullanrlar. Onlarn bu ynlerini iyi bilmeyen-, hangi szckle neyi kasdettiklerini anlamayan, eli bo dner. Sonra r'yet szcn kaytl kullanlarna dikkat ekerek yle der: ou zaman Allah' grdm, dediler. Mesel C a' f e r b. Muhammed'e: Allah'a ibadet ettiin zaman O'nu grdn m? diye sorumu, evet O'nu grdm-, sonra kendisine ibadet ettim, demitir. Soran kii: O'nu nasl grdn? diye sorunca da u karl vermitir: Gzler O'nu, maddeyi grd gibi grmez, (ben kendisini bu ekilde grmedim), fakat bununla yakn iman gerekletirerek kalble grmeyi kastediyorum. Ca'fer b. Muhammed sonra yle dedi: Ama O, Kitab'nda haber verdii ve Peygamberinin zikrettii zere hirette grlecektir. Bizim ve imamlarmzn gr budur. Aramzdaki cahillerle kaln kafallar baka eyler syleyebilirler (onlar bizi balamaz) una da inanrz ki; Allah, m'minlere birbirlerinin kanlarn, mallarn ve namuslarn haram klmtr. Bu konu, Veda Hacc'nda dile getirilmitir. Her kim, m'minlere haram klman bir eyi hell etme gcne sahip olduunu ve Allah makamna ykselebileceini ileri srerse, o kfirdir. Kiinin ilim ve ibadeti hangi derecede olursa olsun, byle bir yetkiye sahip deildir. Ancak zor durumda kalm kii iin durum farkldr. Baz haramlar bu durumdaki kiiye mubah olur. Allah'n haram kldn hell klan, dinden kmtr. nandmz hususlardan biri de; Allah hakknda Ak kelimesinin kullanlmayacadr. nk byle bir kelime ne dini nasslar-da kullanlmtr, ne de kelimenin lgat anlam buna uygundur. Bu nedenle Allah hakknda bu szc kullanmak, en azndan bid'at ve sapklktr. Bu konuda Allah'n zikrettii sevmek szc yeterlidir. Ayrca una da inanyoruz ki; Allah, grlen eylere hulul etmez. O, isim ve sfatlarnda tek olup yaratklarndan ayr ve Ar' zerinde istiva etmitir. Kur'an da, O'nun kelm olup okunduu, retildii ve ezberlendiinde mahlk deildir. Yine inanrz ki; Allah Tel, Hz. brahim'i dost (halil), Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)'i de dost (halil), ve sevgili (habib) edinmitir. Mutezilenin ileri srd; dostluk (hlle), fakirlik ve ihtiya ifade eder iddialarnn aksine, Allah her ikisini dost edinmitir. Dostluk ve sevgi (hlle ve muhabbet) Allah'n iki sfatdr ve Allah onlarla muttasftr. O'nun sfatlar nasllk ve benzetme erevesine girmez. Yaratlmlarn sevgi ve dostluk sfatlar hakknda ise,

nasllk geerlidir. Allah'n sfatlar ise, bilgide malm ve tanmda mevcutturlar; ancak onlar iin benzetme sz konusu deildir. Buna inanmak vcibtir, ama onlar hakknda nasllk sz konusu deildir. Allah'n kazan, ticaret ve sanat hell; aldatma ve hakszl haram kldna inanrz. Kazanmann haram olduunu syleyen sapktr, saptrcdr ve bid'atdr. nk fesat karma, hakszlk ve aldatmann ticaret ve san'atla bir ilgisi yoktur. Allah ve Resul fesat karmay haram klmtr, kazan ve ticareti deil. Kazanmak ve ticaret yapmak Kur'an ve snnetle kyamete kadar caizdir. una inanrz ki, Allah hell yemeyi emredip sonra da ona varma yollarn btn ynlerden kapatmaz. nsanlardan neyi yapmalarn istemise, o ey kyamete kadar geerlidir. Her kim yeryznde hell yollarn tkeneceine ve insanlarn haram yollarda bocalayacana inanrsa, o sapk bir bid'atdr. Belki hell yollar baz yerlerde az,bazlarnda ok olabilir, ama bu yollarn tmden yok olmas mmkn deildir. nandmz hususlardan biri de udur: dmz kimseyi kazanc, mal ve yiyecei Byle birinin yemeini yemek ve kendisiyle dir. Sylediklerini aratrmak bize dmez, sorarsa, bu caizdir. Ancak malna hakszlk Tavrlarn gzel gr-konusunda sulamayz, al-veri yapmak caiz-Biri temkin ynnden karmsa o baka. Ancak bir kimsenin malna haran karmsa, o zaman Hz. E b B e k i r' in klesine sormas rneinde olduu gibi sormak ve saknmak gerekir. Birinin hell mallarnn dnda baka mal da bulunup bunlar birbirine karmsa, artk onun malna ne hell, ne de-haram gzyle baklr; bu pheli mala girer. Kim byle bir durumda sorar ve saknrsa, dinini korumu olur. Nitekim Hz. Eb Bekir byle yapmt. Ibn Mes'd ve Selmn- Frisi'ye gre ise, byle birinin yemei yenir ve sorumluluk mal sahibine ait olur. nsanlar tabaka tabakadr ve din de kolaylktr. una da inanrz ki; kii hayatta kald srece kendisi iin korku da vardr, umut da. Her kim emniyeti iddia ederse, o Allah' ve Allah'n kendisi hakknda haber verdiini tanmamaktadr: Allah'n tuzandan (kurtulacaklarna) emin mi oldular? Ziyana urayan topluluktan bakas, Allah'n tuzandan emin olmaz(201). Emin olduunu iddia edenin tutarszlm baka bir yerde anlattm. una da inanrz ki; kii ne kadar akll ve bilgili olursa olsun, kulluk grevleri zerinden dmez. Gc yettii grevlerle sorumluluu devam eder. nk peygamberler, sddklar, ehit ve salih kimselerin zerinden bile kulluk sorumluluklar dmemitir. Kulluk ykmllklerinden kurtulup hrriyet fezasna ulatn; Allah'n ibadetle ilgili emirlerinin artk kendisi iin geerli olmadn savunan, kukusuz kfirdir. Ancak delirmi, ya da iyiyi ktden ayrt edemeyecek derecede bunamsa o baka. Yalnzca bu durumda olan kii hakknda sorumluluk sz konusu deildir. Kullarn durumuna muttali olduunu; -Reslullah (s.a.v.) sz gibi indirilmi bir vahiy olmaksznAllah indindeki makam ve derecelerini bildiini iddia eden, dinden kmtr. Yine -Allah'n ya da Resulnn sznden bir vahiy bulunmakszn- insanlarn nereye varacan; ne zere leceklerini ve amellerinin sonucunun ne olacan bildiini iddia eden, Allah'n gazabna uramtr. Akladmz hususlar erevesinde firset haktr Ancak u sergilediimiz konularn firasetle bir ilgisi yoktur. Her kim Allah'n sfatlarnn kendi sfatlarnda ortaya ktn ve Allah'n azamet, tevfik ve hidayetinden hi sz etmeden Allah'n ezel sfatlarnn kendisinde grndn sylerse, lhtilie ve ittihada inanm bir hullcdr. Byle bir inan hi phesiz kfrdr. Btn ruhlarn yaratlm olduuna da inanrz. Her kim yaratlm olmadklarn ileri srerse, sz, Nastur Hristiyanlarn Hz. s Hakknda sylediklerine benzer ve bu Yce Allah hakknda bir kfrdr. Yine her kim Allah'n tm sfatlarnn, ya da bir blmnn bir kula hulul ettiini ileri srerse, kfre girmi olur. Kur'-an da Allah kelm olup ne yaratlmtr, ne de bir yaratlma hulul etmitir. O nasl okunur ve ezberlenirse, Allah (c.c.Vn sfatdr. Ders, tedris edilen; okumak da okunan deildir. nk Allah, btn sfat ve isimleriyle mahlk deildir. Bunun aksini syleyen, kfirdir. Kur'n'm bestelenerek okunmasnn bid'at ve sapklk olduuna da inanrz. Kasideler de bid'attir. Hkm asndan ise, iki ksma ayrlrlar: Gzel olanlar, Allah'n nimetlerini

sralayan, salih ve muttaki kiilerin vasflarn anlatanlardr. Bu tr kasideler caizdir. Ancak bunlarla uramayp Allah' zikretmek, Kur'an ve ilim renmek daha iyidir. Grlen madd eylerin ve yaratlmlarn niteliklerini Allah hakknda anlatmay ierenleri ise kfrdr. Yine Allah hakknda bu tr ark ve rubailer de kfrdr. Din bakmdan mzik eliinde raksedip oynamak ve raksedenlerin vasflarn sayp dkmek fsklktr. Elenmek iin bunlar yapmak ise, lehviyat ve oyundur. Sanatlar arasnda geerli olduu zere, zikir amacyla notal kaside ve rubailer dinlemek haramdr. Ancak tevhidin hkmlerini, Allah'n isim ve sfatlarn bilen ve bu hususta Allah'a izafe edilmesi mmkn olan ile, O'nun anna yakmayan birbirinden ayrt edebilen asndan durum, u yette anlatlan gibidir: Onlar ki, sz dinlerler ve onun en gzeline uyarlar. te onlar Allah'n kendilerini doru yola ilettii kimselerdir ve onlar akl- selim sahipleridir"(202)'. Bu hususu bilmeden ve dorusunu yanlndan ayrmadan sylenenlerin hepsini, Allah hakknda sylendii inancyla dinlemek kukuuz kfrdr. eitli szler derleyip onlar Allah'a izafe ederek dinlemek, ancak Allah'n zikri, nimetleri ve yaratklara ait nitelikleri ayrdetme ve Allah'n niteliklerini bilen asndan caizdir. Hatt bunu terketmek de daha iyi ve ihtiyata uygundur. Bu hususta ilke, bunun bid'at oluudur. ark ve rubaileri dinlemek, fitneye dmekten emin olunamayan bir durum olup bid'attir. Muttalib, Mlik, Sevr, Yezid b. Harun, Ahmed b. Hanbel ve s-hak bu tr eylere kar kmlardr. Bu limlere uymak, dini bilmeyenlere uymaktan daha hayrldr. Dierlerinin ihlsl kimseler yannda isimleri bile sz konusu edilmez. Bir b. el-Hris'e yle dendiini duydum: Senin ashabn, kaside denilen eyler kardlar. O, ne gibi? diye sorunca dediler ki: Sabret ey nefs, ta ki Celil'in yurdunda karar klasn trnden szler. Bir: Gzel! Bu tr eyleri oturup dinleyenler nerdeler dedi. Badat'ta dedim. -Kendisinden baka ilh bulunmayana yemin ederim ki- yalan sylyorlar. Bu tr eyleri dinleyenler Badat'ta oturmaz, dedi. Eb Abdillh dedi ki: Bizim dediimiz -ki imamlarmzn gr de budur-: Fakir kii ihtiyac olduu halde sabreder ve Allah kendisine bir kap ancaya kadar dilenmezse, kendisi iin daha hayrldr. Ama sabredemezse, Reslullah (s.a.v.)'in: Sizden biriniz ipini alp...(203) hadisine gre dilenmesi hayrldr. Ayrca deriz ki: Kiinin alp kazanmaktan uzak durmas caiz deildir. Ancak insanlarn elindekinden mstani olmas, iffetli olmas ve benzeri artlar mevcutsa o baka. Kiinin sal yerinde olduu halde dilenmeyi meslek hline getirmek kt bir eydir. Ayrca deriz ki: ark ve lehviyat dinleyenin durumu. Peygamber (s.a.v.)'in u hadisindeki durumdur: ark, kalbte nifakn yeermesine sebep olur(204). Bu durumdaki kii kfre varmasa bile kukusuz fska girmi olur. Bizim burada syleyeceimiz, imamlarmzn sylediidir: Dinde bo tartmay ve imann mahlk olduunu, ya da olmadn sylemeyi brakmak gerekir. Peygamber (s.a.v.)'in, grevini yapan bir arac olduunu ve kendilerine gelen eylerin ise, Peygamber (s.a.v.) '-in getirdiklerinden stn olduunu syleyen kfre girmi olur. Yine Allah'la arada her trl vastay reddeden (peygamberlerin araclna ihtiya yoktur, herkes direkt olarak Allah'tan alr diyen) kfre girmitir. (Eb Abdillh'n szleri burada bitti). Dip Notlar: 176) Eb Dvd, Snnet, 5; Tirmizi, lim, 16; tbn Mce, Mukaddime, 6 177) Bu hadis Medine hakknda varid olan hadis olsa gerek. Bkz. Buhar, 'tism, 5, 6, Medine, 1; Mslim, Hac, 467-469 178) Eb Davd, Snnet, 5; Tirmiz, lim, 10; bn Mce, Mukaddime, 2 179) Eb Dvd, Snnet, 1; Tirmizi, man, 18 180) 20 Th, 41 181) 3 l-i mran, 28, 30 182) 5 Mide, 116 183) 6 En'm, 54 184) Buhar, Tevhid, 150; Tirmiz, Du, 132 185) Buhr, Tevhid; 15, 55; Mslim, Tevbe, 14, 16

186) Mslim, Zikir, 79; Eb Dvd, Vitir, 24; Tirmiz, Daavt, 103 187) Buhr, Tefsir, 20/1 188) 42 ur, II 189) 24 Nr, 35 190) Buhr, Teheccd, 1; Daavt, 9; Mslim, Msfirin, 199 191) Mslim, man, 293, 194; bn Mce, Mukaddime, 13 192) 2 Bakara, 255 193) Tirmiz, Daavt, 92; Nes, Sehv, 58; bn Hanbel, III/158, 245 194) 2 Bakara, 255 195) Buhr, Tevhid, 7; Mslim, Cennet, 38; Drimi, Nikh, 122 196) 20 Th, 5 197) 32 Secde, 5 198) 32 Secde, 5 199) Buhr, Teheccd, 14; Mslim, Msfirin, 168-170; Eb Dvd. Snnet, 21 200) 31 Lokman, 34 * ehadetle, iilerin ezanda ehed enne Aliyyen veliyyullah demeleri kastediliyor olmaldr. Beraet ile neyin kastedildii ise kapaldr. nk iilerin muhtelif frkalarnda beraet dairesi farkllklar arzetmektedir. Kimileri bu kelimeyle; nbvveti Hz. Ali'ye deil de Hz. Muhammed'e getirmesi sebebiyle Cebrail'den beri olmay kasdederken; kimileri, hilfeti Hz. Ali'ye deil de Hz, Eb Bekir'e vermeleri sebebiyle Ben Sakife'de toplanan ashaptan beri olmay kasteder. Kimileri de, ilk halifeden beri olmay kasteder v.s. 201) 7 A'rf, 99 202) 39 Zumer 18 203) Buhar, Zekt, 50; bn Mce, Zekt, 25 204) Aclni, Kefu'l-Haf, H/80 Abdlkadir Geylni'nin gr

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Abdlkadir Geylni'nin gr: Tasavvuf ehlinin mteahhirininden eyh mam Eb Muhammed (Abdlkadir b. Eb Salih elGeyln), Gunye adl kitabnda yle demektedir: Yaratcy yet ve delillerin nda ksaca tanmaya gelince, kii bilmeli ki Allah, bir ve yegnedir... Geylni sz sonunda uraya getirir ve der ki: Allah, yukar taraftadr ve Ar zere istiva etmitir. Mlk kapsamtr. lmi, eyay kapsamtr. Gzel sz O'na kar, iyi amel onu ykseltir(205). (Allah yaratma iini) gkten yere dzenler. Sonra sizin saydnz (yllar)dan bin yl kadar sren bir gnde O'na kar(206). Allah her yerdedir demek caiz deildir.. Aksine gkte Ar'n zerindedir, demek gerekir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: O Rahman Ar'a istiva etmitir(207). Bu konuda bir takm yet ve hadisleri zikrettikten sonra da unlar syler: Te'vil etmeksizin istiva sfatn kullanmak gerekir. Allah ztyla Ar'in zerine istiva etmitir. O'nun keyfiyetsiz olarak Ar'n zerinde olduu, gnderilmi her peygambere indirilmi kitapta sz konusu edilmitir. Abdlkadir Geyln bu konuya uzun yer verir ki, hepsini buraya aktarmak mmkn deildir. Dier sfatlara da ayn ekilde genie yer verir. limlerin bu konuda sylediklerini buraya aktaracak olsak, kitabn hacmi gereinden fazla byyecektir.

Dip Notlar: 205) 35 Ftr, 11 206) 32 Secde, 5 207) 20 Tha, 5 bn Abdilberr'in gr

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI bn Abdilberr'in gr : Eb Amr b. Abdilber dedi ki: Mlik b. Enes, Sfyan es-Sevri, Sfyan b. Uyeyne, Evz ve Ma'mer b. Rid'den Allah'n sfatlaryla ilgili hadisler konusunda: Bu hadisleri (te'vil etmeden) olduu gibi anlayp kabul edin dedikleri rivayet edilmitir. Gvenilir raviler kanalyla Peygamber (s.a.v.)'den, ya da ashabndan nakledilenler, ilim olup din edinilir. Onlardan sonra ortaya kan ve kendilerinden nakledilenlerde dayana bulunmayan eyler ise bid'at ve sapklktr. Muvatta' ve erhinde nzul hadisinden sz ederken de yle demektedir: Bu hadisin rivayeti doru olup senet ynnden sahihtir. Hadisiler shhati konusunda ihtilf etmemilerdir. -u senedin dndaeitli senedlerle de nakledilmitir ve raviler adalet sahibidir. Hadiste, Allah'n gkte, yedi gn yukarsnda Ar'n zerinde olduuna ilikin delil vardr. Nitekim Cemaat ehlinin gr budur. Mutezilenin: Allah mukaddes zatyla her yerdedir iddialarna kar delilleri de bu hadistir. Hak ehlinin grlerinin sahih olduuna ilikin delil yce Allah'n u szleridir. (bn Abdilberr bu arada baz yetleri zikrettikten sonra yle der:) Avam ve havas arasnda en mehur ve en bilinen gr budur. Bu sebeple sz uzatmaya gerek yoktur. nk mes'eleyi byle anlamak zorunlu olup kimsenin bu konuda rehberliine ihtiya yoktur ve buna kar kan bir mslman da olmamtr. bni Abdilberr yine yle der: Nasslar anlamann kendilerine havale edildii sahabe ve tabiin limleri yce Allah'n: kii gizli konusa drdncleri mutlaka O'dur(208) sznn tefsirinde Allah'n Ar'n zerinde ve ilminin ise her yerde olduunda icm etmilerdir. Szne itimad edilir hi kimse bu konuda onlara aykr grte bulunmamtr. bn Abdilberr yine yle demektedir: Ehl-i Snnet, Kur'-an ve Snnet'te sz konusu edilen sfatlarn hepsini kabul etme, onlara iman etme, onlar mecaza deil hakikate hamletme konusunda icm etmilerdir. Ancak bunlardan hibir sfatn keyfiyeti zerinde durmaz ve Allah hakknda sfatn erevesini belirlemezler. Cehmiyye, Mutezile ve Hriciye gibi tm bid'at ehli ise, bu sfatlan inkr eder ve onlar hakikatlar zere hamletmezler. Onlar olduu gibi kabul edenlerin de Mebbiheden olduunu ileri srerler. Onlar kabul edenlere gre ise, bu bid'at ehli, mabudu yok saymakta, Ehl-i Snnet ve'l-Cematin Kur'an ve Snnet'e dayanarak syledikleri hakk reddetmektedirler. Marib ehlinin imam bn Abdilberr'in gr budur. Dip Notlar: 208) 58 Mcadele, 7 Beyhaki'nin gr

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Beyhaki'nin gr : bn Abdilberr'in ada Hafz Eb Bekr el-Beyhak, Ebu'l-Hasen el-E'ari'nin ashab, Kelmclara ballna ve onlar savunmasna ramen el-Esm ve's-Sft adl kitabnda yle demektedir : ki elin iki sfat olarak -iki organ olmas ynyle deil- isbat bab. Bu konuda sz doru olan (Peygamber) haber verdiinden dolay, bu iki sfat kabul etmek gerekir. Yce Allah yle buyurmaktadr: Ey blis, iki elimle yarattma secde etmekten seni alkoyan nedir?(209), Hayr, Allah'n, iki eli de aktr(210). Bey hak i, bu konudaki sahih hadisleri de zikreder/Mesel; efaatle ilgili hadiste: Ey dem, sen insanln atassn; Allah kendi eliyle seni yaratt(211) buyurmaktadr. Mttefekun aleyh olan bir hadiste: Ey Ms, Allah kendisine, hitap edip konumak iin seni seti ve sana eliyle levhalar yazd. Bir rivayette ise: Tevrat' sana kendi eliyle yazd(212) denilmektedir. Mslim'in Sahih'inde ise yle denilmektedir: Allah velilerinin kerametini kendi eliyle Adn cennetine dikti(213). Yine bir hadiste yle buyurulmaktadr: Kyamet gn yeryz bir somun ekmek gibi olur. Allah cennet ehline ikram etmek zere onu avucunda evirip evirir. Tpk sizden birinizin bazlamasn (tandra koyup piinceye kadar) evirip evirdii gibi(214). Beyhak bu arada u aadaki hadisleri de zikreder: , benim elimdedir(215). yilik senin ellerinindir(216). Muhammed'in can elinde olana yemin ederim ki Allah, gndz gnah ileyenin tevbesini kabul etmek iin gece elini ap uzatr. Gece gnah ileyenin tevbesini kabul etmek iin de gndz elini ap uzatr(217), Adalet sahibi kimseler, Allah'n yannda, nurdan minberler zerinde Rahman'n sandadrlar. Allah'n her iki eli de sadr(218). "Kyamet gn Allah gkleri katlar ve onlar sa eline aldktan sonra yle der: Hkmdar benim, han o zalim hkmdarlar? Hani bbrlenenler? Sonra da yerleri sol eline katlar ve yle der: Hkmdar benim, hani o zalim hkmdarlar? Hani o bbrlenenler(219). Allah'n sa eli, doludur, gece gndz cmertlik edenlerin in-faklar ondan birey eksiltmez. Gkleri ve yeri yarattndan bu yana neler infak ettiini grmediniz mi? Ama btn bunlar sa elindekinden bir ey eksiltmi deildir. Ar' da su zeredir. Dier elinde ise mizan vardr ve bir aa iner, bir yukar kar(220). Btn bu hadisler, sahih hadislerdendir. Beyhaki, u hadisleri de zikreder Allah dem'i yarattnda iki eli kapal olduu halde ona: Se hangisini istiyorsun dedi, dem de: Geri Rabbimin her iki eli de sa olup mbarektir ama, ben sa elini setim, Allah dem'i yarattnda eliyle srtn svazlad. Beyhak, bu konuda daha pek ok hadis zikreder ve sonra da yle der: Bu mmetten nce gelenler, bu babta naklettiimiz yet ve hadisleri tefsir etmemilerdir. Ar'a istiva ve benzeri haberi sfatlarla ilgili olarak da ayn eyi sylemekle birlikte mteahhir baz limlerin grlerini de nakleder. Dip Notlar: 209) 38 Sd, 75 210) 5 Mide, 64 211) Buhari, Enbiya, 3; Mslim, Kader, 15 212) Buhari, Kader, 11; Mslim, Kader 13; bn Mce, Mukaddime. 213) Beyhaki'nin naklettii hadisler ve grler iin bk. el-Esm ve's Sft, Beyrut (tarihsiz), s. 399421. 214) Buhar, Rikak, 44; Mslim, Sfat'l-Mnfikin, 30

215) Eb Dvd, Edeb, 169 216) Buhri, Enbiya, 7; Mslim, man, 379 217) bn Hanbel, IV/395 218) Mslim, mare, 18 219) Mslim, Mnfikn, 24; Eb Dvd, Snnet, 19 220) Tirmiz, Tefsir sre, 5/3; bn Mce, Mukaddime, 13 Kad Eb Ya'l'nn gr

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Kad Eb Ya'l'nn gr : Kad Eb Ya'l btlu't-Te'vil isimli kitabnda bu tr haberleri reddetmenin ve tevilleriyle uramann caiz olmadn syler. Vcib olan, onlar zahirlerine hamletmek, onlarn Allah'n sfatlar olduklarm ve o sfatlarla vasflanan yaratklarn sfatlarna benzemediklerini sylemek, onlarda tebihe kail olmamaktr. Bilkis mam Ahmed gibi imamlardan nakledilenlere uygun ekilde izah etmektir. Eb Ya'l ayrca Zhr, Mekhl, Mlik, Sevri, Evz, Leys Hammd b. Zeyd, Hammd b. Seleme, Sfyan b, Uyeyne, Fudayl b. yaz, Vaki', Abdirrahman b. Mehdi, Esved b. Salim, shak b. Rhye, Eb Ubeyd, Muhammed b. Cerir et-Taber ve baka limlerin bu konudaki szlerinden bir ksmn nakleder ki, hepsini buraya aktarmak mmkn deildir. Nihayet sz uraya getirir ve der ki: Sahabenin ve onlardan sonra gelen Tbiin'in bu haberleri zahirlerine hamletmeleri, te'villerine yeltenmem el eri ve onlara zahirlerinden baka anlamlar yklememeleri te'vilin batl olduuna delildir. Eer te'vil caiz olsayd, tebihi ortadan kaldrmas ve pheyi bertaraf etmesi sebebiyle herkesten nce kendileri te'vile sarlrlard. E'ari'nin gr

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI E'ari'nin gr : Kelma ve E'ari kelm ekolnn kendisine nisbet edildii Ebu'l-Hasen Ali b. smail el-E'ari, htilfu'l-Musallin ve Makaltu'l-slmiyyin konusunda yazd eserinde' Rafz, Havaric, Mrcie ve Mutezile ve dier frkalarn grlerine de yer verdikten sonra Ehl-i Snnet ve Hadis ashabnn gr bal altnda yle der: Hadisilerin ve Snnet Ehlinin gr, Allah'a, meleklerine, kitablarna, peygamberlerine, Allah'tan gelene ve gvenilir ravilerin Reslullah (s.a.v.)'den naklettiklerine inanmaktr. Bunlardan hibir eyi reddetmezler. Allah br ve tekdir. Sameddir (bakalarna ihtiyac olmad halde bakalar kendisine muhtatr). Kendisinden baka ilh yoktur ve ne e edinmitir, ne de ocuu vardr. Muhammed

O'nun kulu ve Resuldr. Cennet ve cehennem haktr. Kyamet kesin olarak kopacaktr, bunda phe yoktur. Allah, kabirlerde olanlar tekrar diriltecektir. Allah Ar'm zerindedir. Nitekim O yle buyurmutur: O Rahman Ar'a istiva etmitir(221). Keyfiyetsiz olarak iki eli vardr. Nitekim O, yle buyurmaktadr: Elimle yarattma...(222), Hayr, Allah'n iki eli de aktr(223). Yine keyfiyetsiz olarak iki gz vardr. Nitekim O, yle buyurmaktadr: ... gzlerimizin nnde akp gidiyordu(224) Bir de yz vardr. Nitekim O, yle buyurmaktadr: Yalnz Rabbinin, cell ve ikram sahibi yz baki kalacaktr (225) Mutezile ve Hariclerin iddia ettii gibi, Allah Tel'nn isimleri kendisinden bakadr denilemez. Allah'n ilminin olduunu da kabul etmilerdir. Nitekim O, yle buyurmaktadr: ... kendi bilgisiyle indirmi olduuna...(226). Bir diinin gebe kalmas ve dourmas O'nun bilgisiyledir(227). Mutezilenin nefyettii gibi, Allah hakknda duyma ve grmeyi nefyetmez, kabul ederler. Allah iin kuvveti de kabul ve ikrar ederler. Nitekim O, yle buyurmaktadr: ... Onlar yaratan Allah'n kendilerinden daha gl olduunu grmediler mi?(228). E ' a r i, Snnet ve Hadis ehlinin kader konusundaki grlerini de bu arada zikreder ve sz uraya getirir: Derler ki: Kur'an Allah kelm olup yaratlm deildir. Kur'an' okurken vakfe yapmaya gelince, bunlarn yaratlm olup olmadn szkonusu etmek bid'attir; Kur'an' telffuz iin ne yaratlmtr denir, ne de yaratlmamtr denir. Yine onlar, Bedir gecesinde ayn grlmesi gibi, kyamet gnnde Allah'n gzlerle grleceini ikrar ederler. M'min Allah' grr ama kfir gremez. nk kfirler, Allah' grmekten al konmulardr. Yce Allah yle buyurmaktadr: 'Hayr, dorusu o gn onlar, Rablerinden perdelenmilerdir(229). E ' a r i, islm, iman, havuz, efaat ve dier baz eyler hakknda Snnet ve Hadis ehlinin grlerini naklettikten sonra nihayet yle der: mann sz ve amel olduunu, artp eksildiini kabul eder ve onun yaratlm olduunu sylemezler. Byk gnah ileyenlerden herhangi bir kimse iin cehenneme gidecektir demezler. Dinde cedel ve anlamsz tartmay, cedel ehlinin ekimelerini, dinlerinde iine dtkleri tartmalar reddederler. Adalet sahibi gvenilir ravilerin pepee sraland bir senedle Reslullah (s.a.v.)den nakledilen sahih rivayetleri kabul eder ve nasl, niin gibi sorularla onlara kar kmazlar. nk onlara gre byle davranmak bid'attir. Kyamet gn Allah'n geleceine inanrlar. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: Melekler sra sra olduu zaman Rabbin geldi(230). Yine Allah'n diledii ekilde kullarna yaknlatn kabul ederler. Nitekim yce Allah yle buyurmaktadr: '...biz ona ah damarndan daha yaknz(231). Bid'ate davet eden bid'atdan uzak durmay ngrrler. Kur'an okur, rivayetleri yazar ve onlar mtala ederler. Fkh meseleleriyle urarlar, itaatkr ve alakgnlldrler, iyi ahlkldrlar ve iyi ahlk yaymaya alrlar. Eziyete engel olurlar. Dedikodu, sz tama ve ikyet etmekten uzaktrlar. Yiyecek ve ieceklerini salamak iin alr ve onlarn hell olmasna dikkat ederler. E ' a r dedi ki: Emrettikleri ve hayatlarna uyguladklar eylerin bir ksm bunlardr. Biz de, onlar hakknda zikrettiimiz btn eylere katlyor ve onlar sylyoruz. Muvaffakiyet Allah'tandr, yardm O'ndan istenir. E ' a r, Kble Ehlinin Ar konusunda ihtilf hakknda da yle der: Snnet ehli ve Hadis ashab der ki: Allah cisim deildir; eyaya benzemez ve O, Ar'a istiva etmitir. Nitekim O, yle buyurmaktadr: O Rahman Ar'a istiva etmitir(232). Allah'n sylediinin dna kmayz, aksine: Keyfiyetsiz olarak istiva etmitir, deriz. Yalnz Rabbinin, cell ve ikram sahibi yz baki kalacaktr(233) yetinde buyurulduu gibi, O'nun yz de vardr. Yine "...iki elimle yarattma...(234) yetinde buyurulduu gibi iki eli; ...gzlerimizin nnde akp gidiyordu (235) yetinde buyurulduu gibi iki gz; Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(236) yetinde buyurulduu gibi kyamet gn O ve melekleri gelecektir. Hadiste buyurulduu zere Allah dnya gne iner. Onlar, Kur'an'da bulduklar ve Reslullah (s.a.v.) den rivayet edilenden baka birey demezler. Mutezile ise, Allah'n Ar'a istiva etmesi, Ar'a istil etmesi anlamndadr derler. E 'ar , bu arada baka grler de nakleder. el-ibane fi Usli'd-Diyne isimli kitabnda ise ki ashabna gre E'ar'nin te'lif ettii son kitap budur ve bu sebeple E ' a r ' -ye yaplan itirazlar bu kitaba dayanarak cevaplandrrlar- yle der:

Biri kp siz Mutezile, Kaderiye, Cehmiye, Harriye, Rfiza ve Mrcie'nin grlerini reddettiniz, peki sizin grnz nedir? Siz neye balanyor ve neyi din ediniyorsunuz? Onu bize bildirin diyecek olursa, ona yle cevap verilir: Bizim grmz ve balandmz din, Rabbimizin kelmna, Peygamberimizin snnetine ve Sahabe, Tabiin ve hadis imamlarndan nakledilen rivayetlere sarlmaktr. Biz buna balyz ve Eb Abdillh Ahmed b. Hanbel'in Allah yzn aartsn, derecesini ykseltsin ve sevabn bol klsn- sylediklerini sylyoruz. Bakalar onun grlerine muhalefet edince onun grlerine kailiz. nk Allah'n hakk kendisiyle beyan ettii, sapkl defettii, takip edilecek yolu aklad, bid'atlarn bid'atn, sapkln ve phecilerin phesini kendisiyle ortadan kaldrp rtt fzl imam ve kmil rehber odur. Allah'n rahmeti o nden giden byk imam zerine olsun. zetleyecek olursak: Bizler Allah'a, meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine, peygamberlerin Allah'tan getirdiklerine ve gvenilir ravilerin Reslullah (s.a.v.)'den naklettiklerine inanrz. Bundan hibir eyi reddetmeyiz. Allah'n bir olduuna ve kendisinden baka ilh bulunmadna, tek ve samed olduuna; e edinmediine ve ocuu bulunmadna, Muhammed'in, O'nun kulu ve elisi olduuna ve onu hidyet ve btn dinlere stn klmak iin hak din ile gnderdiine, cennet ve cehennemin hak olduklarna, kyametin kopacana ve kabirlerden dirilmenin gerekleeceine inanrz. Yine inanrz ki; O Rahman Ar'a istiva etmitir(237) yetinde buyurduu gibi Ar'a istiva etmitir. Yalnz Rabbinin, cell ve ikram sahibi yz baki kalacaktr(238) yetinde buyurulduu gibi yz vardr. ... iki elimle yarattma...(239) yetinde ve Hayr, Allah'n iki eli de aktr, diledii gibi verir* yetinde buyurulduu gibi keyfiyetsiz olarak iki eli vardr. ... gzlerimizin nnde akp gidiyordu (240) yetinde buyurulduu gibi iki gz vardr. Allah'n isimlerinin kendisinin gayr olduunu syleyen sapktr. E ' a r , frkalarla ilgili eserlerde sylenenleri zikrettikten sonra nihayet yle der: Deriz ki: slm, imandan daha genitir; her islm iman deildir, Allah'n insanlarn kalblerini iki parmayla evirip evirdiine, Reslullah (s.a.v.)'den nakledilen sahih bir rivayette belirtildii gibi gkleri bir parmann, yerleri de bir parmann zerine koyduuna da inanrz. man, hem sz, hem de ameldir; artar ve eksilir, Reslullah (s. a.v.)'e ulancaya kadar adalet sahibi bir ravinin, yine adalet sahibi bir raviden naklettii sahih rivayetleri kabul ederiz. Nakil ehlinin isbat ettii; Allah'n dnya gne inmesi ve bir dilei olan var m? dileini kabul edeyim. Balanmasn dileyen var m?... rivayeti ile dier rivayetlere inanr, sapklk ehlinin yapt gibi onlar reddetmeyiz. htilf ettiimiz eyleri Rabbimizin Kitabna, Peygamberimizin snnetine, mslmanlarn icm ve bu anlamda olan eye havale ederiz. Allah'n izin vermedii bir eyi bid'at olarak dininde ihdas etmeyiz. Bilmediimiz bir eyi Allah hakknda sylemeyiz. ^Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(241) yetinde buyurulduu gibi, kyamet gn Allah'n geleceini. Biz ona ah damarndan daha yaknz(242) ve Sonra yaklat, (yere doru) sarkt. Onunla arasndaki mesafe iki yay kadar, yahut daha az kald(243) yetlerinde buyurulduu gibi diledii ekilde kullarna yaklatn kabul ederiz. E ' a r , nihayet yle der: Buraya kadar anlattmz ve ileride anlatacaklarmz, konu konu hepsinin delillerini zikredeceiz. E ' a r i bu arada kyamette Allah'n grleceini ve bunun delillerini; Kur'an'n yaratlm olmadn ve bunun delillerini zikreder. Sonra, Kur'an hakknda ne yaratlmtr, ne de yaratlmamtr, derim diyen kimsenin gr zerinde durur ve bunu da reddeder. Daha sonra ise, istiva konusunu ele alarak yle der: Biri, istiva hakknda ne dersiniz? diye soracak olursa cevap olarak yle denir: Allah Ar'a istiva etmitir. Nitekim O yle buyurmaktadr: <O Rahman Ar'a istiva etmitir(244), Gzel sz O'na kar, iyi amel onu ykseltir(245), Hayr Allah onu (sa'y) kendisine ykseltti(246). (Allah, yaratma) ii(ni) gkten yere dzenler. Sonra sizin saydnz (yllar)dan bin yl kadar sren bir gnde O'na kar(247). Yce Allah, Fir'avn'dan yle dediini aklar: ey Hmn, bana yksek bir kule yap ki o sebeplere (yollara) erieyim: (Yani) gklerin yollarna (erieyim) de Musa'nn tanrsna kp bakaym. nk ben onu yalanc sanyorum(248). Fir'avn, bunu sylerken, Hz. Musa'nn, Allah'n gklerin

yukarsnda olduuna dair szn yalanlyordu. Yce Allah yine yle buyurmaktadr: Gkte olann, sizi yere batrmayacandan emin misiniz? (249). Gklerin yukarsnda Ar vardr. Ar gklerin zerinde olunca da Allah: Gkte olann... buyurmutur. nk O, gklerin yukarsndaki Ar'a istiva etmitir. Her yukarda olan gk (semadir. Ar da gklerin (yukarlarn) en yukarsdr. O halde gkte olann Duyurulurken btn gkler kastedilmiyor, gklerin (yukarlarn) en yukarda olan olan Ar kastediliyor. Grmyor musun, Allah azze ve celle gkleri zikredip, Ve Ay' bunlarn iinde bir nr yapt(250) buyururken Ay'n gkleri doldurduunu ya da gklerin hepsinde olduunu kasdetmiyor. Yine gryoruz ki; btn mslmanlar dua ederken ellerini yukarya doru kaldryorlar. nk Allah, gklerin yukarsnda olan Ar'n zerindedir. Eer Allah Ar'n zerinde olmasayd, ellerini Ar'a doru kaldrmazlard. Niye yere doru amyorlar? E'ari sonra yle demektedir: Mutezile, Cehmiye ve Harriye O Rahman Ar'a istiva etmitir yetinde geen istiva nn istil, hkm altna alma ve hakim olma anlamnda olduunu, Allah'n her yerde olduunu sylerler. Hak ehlinin gr olan Allah'n Ar zerinde oluunu inkr ederler. Yani istiva yi kudretle aklarlar. Eer dedikleri gibi olsayd, Ar ile yedinci yer arasnda bir fark olmazd. nk Allah her eye ve bu arada yere de kadirdir. Allah yere, plklere ve evrendeki her eye kadirdir. Eer Allah'n Ar'a istivas, istil anlamnda olsayd -ki Allah hereye istil etmitir-, o zaman Ar'a da, yere de, ge de, plklere ve pisliklere de istiva etmi olurdu. nk Allah btn bunlara hakimdir. Allah hereye kadir olduuna ve mslmanlardan hibirince: Allah plklere ve pisliklere istiva etmitir demek caiz olmadna gre, Ar'a istivann, herey hakknda geerli bulunan istil anlamna alnmas caiz deildir. O halde istivann dier eyler dnda Ar'a hs olmas zorunlu olmaktadr. E ' a r bu konudaki yetleri nakleder ve bunlar te'vil edenleri o kadar ayrntl bir ekilde anlatr ki, szlerinin hepsini buraya aktarmak geni bir yer tutar. Mesel yle der: Eer bize. Allah'n iki elinin bulunduunu mu sylyorsunuz? diye soracak olursa, evet byle diyoruz, denilir. 'Allah'n eli, onlarn ellerinin zerindedir(251) yetiyle ...iki elimle yarattma...(252) yeti buna iaret etmektedir. Peygamber (s.a.v.)'in de yle buyurduu rivayet edilmitir: * Allah, dem'in srtn eliyle svazlad ve zrriyetini ondan kard. Adn cennetini eliyle yaratt ve Tevrat' da eliyle yazd. Sz konusu haberde Peygamber (s.a.v.)'in yle dedii nakledilmektedir: "Allah, dem'i eliyle yaratt. Adn cennetini eliyle yaratt. Tevrat' eliyle yazd. Tb aacn da eliyle dikti. Arap dilinde ve hitap geleneinde kiinin: Ellerimle unu yaptm deyip bununla *nimeti kasdetmesi tutarl bir ifade slbu deildir. Allah, araplara kendi dilleriyle hitapta bulunup onlarn dil kurallarna ve hitap mantklarna riayet ettiine gre ve onlardan fesahat ehlinin, elimle u ii yaptm deyip bununla nimeti kasdetmesi tutarl bir ifade olmadna gre, Allah Tel'nn kendi ellerimle sznden nimeti kasdettiini sylemek yanltr. E ' a r , bu mes'eleyi uzun uzadya anlatr. Dip Notlar: 221) 20 Tah, 5 222) 38 Sd, 75 223) 5 Mide, 64 224) 54 Kamer, 14 225) 55 Rahman, 27 226) 4 Nisa, 166 227) 35 Fatr, 11 228) 41 Fussilet, 15 229) 83 Mutaffifin, 15 230) 89 Fecr, 22 231) 50 Kaf 16 232) 20 Th, 5 233) 55 Rahman, 24 234) 38 Sd, 75

235) 236) 237) 238) 239) 240) 241) 242) 243) 244) 245) 246) 247) 248) 249) 250) 251) 252)

54 Kamer, 14 89 Fecr, 22 20 Th, 5 * 5 Maide, 64 55 Rahman, 27 38 Sd, 75 54 Kamer, 14 89 Fecr, 22 50 Kat, 16 53 Necm, 8. 9 20 Th, 5 35 Ftr, 10 4 Nisa, 158 32 Secde, 5 40 M'min, 37 67 Mlk, 16 71 Nh, 16 48 Fetih. 10 38 Sd, 75

Baklln'nin gr

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Baklln'nin gr: Kad Eb Bekr Muhammed b. et-Tayyib el-Bakilln, -ki E'ari'ye mntesip kelmclarn en stndr. Ne kendisinden nce, ne de sonra E ' a r ' ye mntesipler arasnda ondan faziletlisi yoktur- te'lif ettii el-bne isimli kitabnda yle demektedir: Biri kp Allah'n yz ve eli bulunduuna dair deliliniz nedir? diye soracak olursa, kendisine denilir ki: Yce Allah'n: Yalnz Rabbinin, cell ve ikram sahibi yz baki kalacaktr(253). (Rabbin ona) dedi ki: Ey blis, iki elimle yarattma secde etmekten seni alkoyan nedir?(254) szleridir. Yce Allah bu szlerde kendi hakknda yz ve eli isbat etmektedir. Eer o kii: Yz ve el ancak organ olduklar takdirde onlar aklede bildiine gre niin Allah'n yz ve elinin birer organ olduklarn reddediyorsunuz? diyecek olursa, deriz ki: Bu caiz deildir; tpk diri, lim ve kadir birini ancak cisim olduu takdirde akletmemizden hareketle, nasl ki biz de, siz de, Allah'n cisim olduuna hkmetmiyorsak Allah'n yz ve elinin organ olduklarna hkmetmemiz gerekmez. Yine biz de, siz de, evremizde bir eyin bizatihi var olmas iin mutlaka cevher olmas gerektiini mahede etmemize ramen, bizatihi var olan her eyin mutlaka cevher olmas gerekmez. Allah'n ilminin, hayatnn, kelm ve duymasnn, grmesi ve sair sfatlarnn araz olmalar gerektiini, nk grdkleri her eyin byle olduunu iddia edecek olurlarsa, kendilerine verilecek cevap yine ayndr. Bakillni yine yle demektedir: Eer, siz Allah'n her yerde olduunu mu sylyorsunuz derse, h, denilir, aksine Allah Ar'a istiva etmitir. Nitekim O, Kitab'nda yle buyurmaktadr: O Rahman, Ar'a istiva etmitir(255) Yine yle buyurmaktadr-. Gzel sz O'na kar, iyi amel onu ykseltir(256). Gkte olann, sizi yere batrmayacandan emin misiniz? Birden o sallanmaya balar(257). Eer Allah her yerde olsayd, h insann karnnda, aznda, plkte ve aza alnmayacak bilmem nerelerde de olmas gerekirdi. Yine yaratt yerler arttka artmas ve eksildike

de eksilmesi gerekirdi. O zaman dua ettiimizde yere doru, arkamza samza, solumuza doru ynelmemiz gerekirdi. Oysa mslmanlar, bunun hilfna icm etmi ve byle diyen biri ktnda onu hatal grmlerdir. Ayn eserinde Bakillani, yine yle demektedir: Allah'n ezelden ebede muttasf bulunduu zti sfatlar: Hayat, ilim, kudret, semi, basar, kelm, irade, beka, yz, iki gz, iki el, gazab ve rza sfatlandr. Bakillani, et-Temhid isimli kitabnda da pek ok ey sylemektedir. -Ancak sz konusu kitab u anda yanmda deildir-. Geri Kur'an snnet ve seleften nakledilenler bize yeter, ama dileyen gerek B a k 111 n , gerek dier kelmclarm bu konulardaki pek ok szlerini bulabilir. Dip Notlar: 253) 55 Rahman, 27 254) 38 Sd, 75 255) 20 Tha, 5 256) 35 Ftr 10 257) 67 Mlk, 16 Kaynak olarak Kur'an ve Snnet yeterlidir

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Kaynak olarak Kur'an ve Snnet yeterlidir: Mes'ele, kula Allah'n hikmet ve iman vermesidir. Ta ki kiinin akl ve dini olsun; anlasn ve balansn. Daha sonra Kur'an ve Snnet nuru, kendisine yetsin ve bakasna ihtiya gstermesin. Ne var ki, insanlarn pek ou, kelm gruplarndan birine intisap etmitir. Bakalarna deil! onlara hsni zan beslemektedir. Bu konuda bakalarnn varamad gereklere onlarn vardn zannetmekte ve kendisine bir yet de getirilse, o yete ancak onlarn bu yeti nasl anladklarn rendikten sonra tbi olmaktadr. Ama bununla birlikte onlar seleflerine aykr bir yoldalar, onlara tbi deiller. Gemilerinin szlerinde bulduklar hidyeti alsalard, hakk arama konusunda hidayetlerinin artmas umulurdu. Ancak belli bir gruptan geldii takdirde hakk kabul eden, sonra da o grubun getirdii hakka saramayanlarn, haklarnda Allah'n yle buyurduu yahudilerle bir benzerlikleri vardr: Onlara: Allah'n indirdiine inann denilse, bize indirilene inanrz, derler, tesini kabul etmezler. Halbuki o, kendi yanlarnda bulunan dorulayc bir gerektir. De ki: Gerekten inanyor idiyseniz neden daha nce peygamberleri ldryordunuz?(258) Yahudiler: Biz ancak bize indirilene inanrz, dediler. Allah, da onlara: Gerekten inanyor idiyseniz neden daha nce peygamberleri ldryordunuz? dedi. Bylece onlara: Aslnda siz ne peygamberlerinizin, ne de dier peygamberlerin size getirdiklerine tbi oluyorsunuz, siz sadece nevalarnza uyuyorsunuz. Bu, Allah'tan bir delil ve aklama olmakszn bir gruba kr krne baland halde, hak szkonusu olduunda, bu kendi grubundan da gelse, bakasndan da gelse, kabul etmeyenlerin durumudur. Ebu'l-Meli el-Cveyn, er-Risletu'n-Nizmiyye isimli eserinde yle demektedir: Bu nasslar konusunda limlerin izledii yollar birbirlerinden farkl olmutur. Bazlar bunlar te'vil etmekten yanadr ve Kur'an yetleriyle sahih snnette bu yola bavurur. Selef imamlar ise, te'vilden uzak durur, bu nasslar d grnleriyle alr ve anlamm Allah'a havale ederler. C v e y n i yle devam eder:

Bizim tercih ettiimiz ve akide olarak din edindiimiz, mmetin selefine ve kesin nakl delile tbi olmaktr. Bu konuda mmetin icm vardr ve o, tbi olunan bir delildir, eriatn byk ksmnn dayana budur. Dinin kurallarn zaptetme, onlar koruma ve bilmeyenlere retme konusunda var gleriyle alan ve bu uurda hibir fedakrlktan kanmayan mslmanlarn en sekinleri ve eriat ykn yalnz balarna omuzlayanlar olan Reslullah (s.a.v.)'in ashab, bu tr nasslarn anlamlarna dalmamay yol edinmilerdir. Eer onlar te'vil etmek caiz, ya da kanlmaz olsayd, eriatn fer' mes'elelerinden daha ok bu yne ynelir, ona nemle sarlrlard. Sahabe ve tabin dnemi te'vile ynelmemeyi setiine gre, tbi olunacak yol budur. O halde din sahibi kii, Allah'n yaratklarn sfatlarndan mnezzeh olduuna inanmal, zor mes'elelerin te'viline dalmamak. anlamlarn Allah'a havale etmeli; istiva ve Allah'n geliiyle ilgili yetleri, ...iki elimle yarattma.., Yalnz Rabbinin, cell ve ikram sahibi yz baki kalacaktr, ...gzlerimizin nnde akp gidiyordu yetlerini ve Allah'n dnya gne inmesi gibi Reslullah (s.a.v.)'den nakledilen dier sahih rivayetleri olduu gibi kabul etmelidir, Derim ki: Soran kiinin bu cevaptaki hedefi, bu konuda selefin grn nakleden baz limlerin szlerini zikretmektir. Kelmclardan ve dierlerinden naklettiklerimiz, bu konuda syleyeceklerimizin tamam deil, ancak bir blmdr. Fakat hak, kimin azndan karsa ksn kabul edilir. Muz b. Cebel, Eb Davud'un S-nen'inde naklettii mehur sznde yle demektedir: Kimden gelirse gelsin, onu syleyen kfir -veya fcir- bile olsa hakk kabul edin. Hikmet sahibi kimsenin saptmasndan da saknn. evresindekiler sordular: Kfirin hak sz sylediini nasl bilelim? Dedi ki: -Hakkn zerinde bir nur vardr (bu nurdan hak olduu anlalr) -Ya da bu anlamda bir sz syledi-. Bunun delille isbatma, ortaya kan phelerin ortadan kaldrlmasna ve gnln yakin derecesinde kabullenmesi iin iin aratrlmasna ve bu gibi konularda limlerin grlerinin ayrntl bir ekilde gzler nne serilmesine gelince; bunlar anlatmak bu fetvann boyutlarn aar. Daha nce bu konuda baz eyler yazm ve bizim meclislerimizde bulunanlara da anlatmtm. Belki de -Allah izin verirseileride yeterli derecede mes'eleyi ele alp yazacaz. zet olarak sylemek gerekirse, Allah'n kitabn ve peygamberinin snnetini tedebbr ile okuyan, maksad hakk bulmak olup szleri yerlerinden tahrif etmekten ve Allah'n isim ve yetlerinde ilhaddan uzak duran iin tam hidyet ve nur vardr. Dip Notlar: 258) 2 Bakara, 91 Allah'n beraberliinin anlam

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Allah'n beraberliinin anlam: Nasslarn birbirleriyle att sanlmamaldr. Mesel: Kur'-an ve snnet'te Allah'n Ar'n zerinde olduuna dair nasslara "Nerede olsanz o sizinle beraberdir(259) yetiyle, Peygamber (s.a.v.)'-in: Sizden biriniz namaza kalktnda Allah n cephededir hadisinin birbiriyle elitiini ve buna benzer eyleri syleyenin bu tr iddialar yanltr. nk yce Allah hakikat zere bizimle beraberdir ve yine hakikat zere Ar'n zerindedir. Nitekim yce Allah bu iki durumu u yette bir araya getirmitir. O'dur ki gkleri, yeri ve ikisinin arasnda bulunanlar alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. Yere gireni, ondan kan, gkten ineni, ona

kan bilir. Nerede olsanz, O sizinle beraberdir, Allah yaptklarnz grmektedir(260) Yce Allah bu yette, kendisinin Ar'n zerinde olduunu, her-eyi bildiini ve nerede olursak olalm bizimle beraber olduunu haber vermektedir. Nitekim Peygamber (s.a.v.) de Ev'l hadisende yle buyurmaktadr: "Allah Ar'n zerindedir ve sizin ne zere olduuzu bilir. nk beraber kelimesi kaytsz sylendiinde bitiiklik, ya da sanda veya solunda olma zorunluluu olmakszn mutlak beraberlik ifade eder. Ancak herhangi bir anlamla kaytlanacak olursa, o zaman kendisinden o mna anlalr. Mesel yle denilir: Ay veya yldzla beraber yrmeye devam ettik. Yine bir kimsenin eyas bann zerinde bile olsa, eyam benimle beraberdir der. O halde Allah hakikat zere kullaryla beraberdir, hem de hakikat zere Ar'nn zerindedir. Ayrca bu beraberlik, yerine gre deiik hkmlere tbidir. Mesel: ... Yere gireni, ondan kan, gkten ineni, ona kan bilir. Nerede olsanz, O sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz grmektedir(261) yetinde hitabn zahiri, buradaki beraberliin hkm ve gerei; Allah'n size muttali olduu, yaptklarnz yakinen bildii ve size egemen olduu eklindedir. Selefin: Allah ilmiyle onlarla beraberdir szlerinin anlam budur. Buradaki hitabn zahiri ve hakikati da budur. Yine, Gklerde ve yerde olanlar, Allah'n bildiini grmyor musun? kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur. Be kii gizli konusa mutlaka altnclar O'dur. Bundan az, bundan ok da olsalar, nerede bulunsalar, mutlaka O, onlarla beraberdir Sonra kyamet gn, onlara yaptklarn haber verir. nk Allah, hereyi bilendir(262) yetindeki beraberlik de bu anlamdadr. Peygamber (s.a.v.) maara arkadana: zlme, Allah bizimle beraberdir(263) derken, buradaki beraberlik de gerek olup zahiri zeredir ve karine, buradaki beraberliin; durumlarna muttali olma, onlar destekleme anlamnda olduuna dellet etmektedir. Allah Tel'nn: nk Allah, (azabndan) korunanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir(264) sz ile Hz. Ms ve Harun'a syledii: Korkmayn ben sizinle beraberim, iitiyorum ve gryorum(265), sz de bu anlamdadr. Burada beraberlik, zahiri zeredir ve buralarda da yardm ve destek anlamndadr. Mesel avludaki bir ocuun yanna, korktuu biri gelir ve ocuk alamaya balarsa, damdaki babas ona seslenerek: Korkma, seninle beraberim, ya da Ben burdaym, yanndaym gibi eyler syler. Bylece durumun ifade ettii holanlmayan defetmeyi gerektiren beraberlie dikkat eker. O halde beraberliin anlam ile, beraberliin gerei arasnda fark vardr. Hatt bazen gerei anlamna dahil olur. Bylece beraberlik, yerine gre baka anlamlar ifade eder. -Beraberlik kelimesi, Kur'an ve Snnet'te birok yerlerde zikredilmektedir ve yerine gre kendisiyle farkl anlamlar kastedilmitir. Ya yerine gre farkl iaretler arzetmektedir, ya da -Her zikredildii yerin ayn bir zellii olmakla birlikte - zikredildii yerlerin hepsinde bir ortak paydaya iaret etmektedir. Buna gre her iki durumda da beraberliin gerei; Allah'n zatnn yaratklarla karm bir halde olmasn ifade etmiyor ki, zahiri anlamndan baka bir anlama kullanldn syleyebilsin. Baz ynlerden rubbiyet ve ubudiyet kelimeleri de buna benzer. Bu kelimeler, her ne kadar rubbiyet ve ubudiyet kelimelerinin temel anlamlarnda ortak iseler de, lemlerin Rabbine, Ms ve Harun'un Rabbine...(266) buyurulduunda Ms ve Harun hakknda kullanlan rubbiyet, btn halk hakknda kullanlan genel rubbiyete ilve olarak zel bir anlam da ifade etmektedir. nk Allah, bakasna gre kendisine daha fazla keml verdii kimseyi bakasndan daha ok eitmi ve terbiye vermitir. Yine yce Allah'n: Bir kaynak ki Allah'n kullar ondan ierler, (istedikleri yere de) fkrtarak aktrlar(267) sz ile Eksiklikten uzaktr o (Allah) ki kulunu geceleyin yrtt...(268) sz de byledir. Abd-Kul kelimesiyle bazen kul olan kasdedilir. Ve bununla btn kullar ifade edilir. Mesel: Gklerde ve yerde bulunan Rahman'a kul olarak gelecektir(269) yetinde bu anlamda kullanlmtr. Bazen de bu kelimeyle abid kii kastedilir ve zel bir anlam kazanr. Ayrca abid kiilerin abidlik derecesi de kiilerde farkl farkldr. Kimin kulluu ilim ve hal olarak daha mkemmel ise, ubudiyeti de daha mkemmeldir. Bylece kendisi hakknda abidlik daha mkemmel olur. Ama bununla birlikte kul kelimesi kullanld btn yerlerde hakikati zere kullanlmtr. Kendileriyle neyin kastedildiine dair dinleyicinin pheye dmesi sebebiyle bu tr kelimelere

bazlar mekkike adn verirler. Bu kelimeler, mutavati (deiik msemmalarda kullanlan isimler) midir, yoksa lfzlar ynnden ortak olan (mterek) lfzlar mdr? Muhakkikler bilirler ki onlar, mutavati isimler dnda deiller. nk dili vaz'eden, lfzlar, msemmalar arasndaki mterek miktar hesaba katarak koymutur. Mekkik lfzlar, her ne kadar mutavati lfzlarn zel bir blm ise de, onlar hususi bir lfzda zikretmekte saknca yoktur. Beraberlikin varlklarn btn trlerine izafe edildiini, -mesel rubbiyetin izafesi de byledir- bir eye istivann Ar'a hs olmadn ve Allah'n ulvv (ykseklik) ve hakiki fevkiyet (stte olma) ile tavsif edilip ne hakikat zere, ne de mecaz olarak asla aalk ve tahtaniyet (altta olma) ile nitelenemeyeceini bilen, tahrife sapmakszn Kur'n' da zerinde bulunduu ey zere bilir. Allah'n gkte olmasnn, gn Allah' kuatt ve O'nu iine ald anlamnda olduunu vehmeden -eer bunu bakasndan naklettiini sylyorsa- yalancdr. Rabbi hakknda buna inanan kii sapktr. Biz Kur'an'n lfzndan bunu anlayan bir kimseyi duymadk ve byle bir eyi gemi limlerden nakleden birini grmedik. Eer dier mslmanlara: Allah'n ve Peygamberinin Allah gktedir szlerinden, gn Allah' kapsadn m anlyorsunuz? diye sorulsa, onlardan her biri; duraksamadan: Belki de hibir zaman byle bir ey aklma gelmi deildir diyecektir. Durum byle olunca, lfzn zahirinin muhal olup insanlar tarafndan anlalmadn ve lfz te'vil etmek gerektiini sylemek, mes'eleyi zorlamadan baka birey deildir. Aksine, halkn gznde Allah gktedir ve Allah Ar'm zerindedir szleri ayn anlamdadr. nk gk kelimesiyle ykseklik kastedilir. Yani Allah yukarlardadr, aada deil. Yine mslmanlar biliyor ki, Allah Tel'nn Krsisi gkleri ve yeri kuatmtr ve Krs Ar'ta, bir le atlm bir halka mesabesindedir. Ar da, Allah'n yaratklarndan olup Allah'n kudret ve azametiyle bir ilgisi yoktur. imdi btn bunlardan sonra kii, bir yaratn Allah' kapsayp ihata ettiini nasl vehmedebilir? Yce Allah yle buyurmaktadr: ...Ve sizi hurma dallarna asacam(270). te yeryznde gezin...(271). yetlerin (orijinallerinde geen) fi edat, ala anlamndadr. Bu, hakikat zere arapa bir ifade olup mecaz deildir. Edatlarn anlamlarn hakkyla bilenler bunu da iyi bilirler. Edatlarn anlamlar genelde mutavati kelimelerdir, mterek deildirler. Peygamber (s.a.v.)'in: Sizden biriniz namaza kalktnda Allah n cephesindedir. Bu sebeble n tarafa tkrmesin hadisi de byledir; zahiri zere haktr. Allah sbhnehu ve tel Ar'n zerindedir ve namaz klann n cephesindedir. Hatta bu vasf yaratklar iin de geerlidir. nk insan ayet ge, ya da gne ve aya mncatta bulunsa; gk, gne ve ay hem yukarsnda, hem de nndedir Peygamber (s.a.v.) bunu rnek olarak da vermitir. -En yce mesel Allah'ndr. Fakat rnek vermekten gayesi, bunun caiz ve mmkn olduunu aklamaktr; yaratcy yaratlma benzetmek deildir-. Szkonusu hadisinde Peygamber (s.a.v.) yle buyurmaktadr: Sizden her biriniz Rabbini, yalnz grecek. Bu arada Eb Rezn el-Ukayl: Ya Resulullah, bu nasl olur? Allah tektir biz ise byk bir topluluuz? diye sordu. Bunun zerine Peygamber (s.a.v.) yle buyurdu: Bunun bir benzerini, Allah'n yaratklarndan sonra rnek vereceim. u Ay'a bak, hepiniz yalnz banza onu gryorsunuz. Oysa Ay, Allah'n yetlerinden biridir ve Allah en byktr (Ya da Peygamber (s.a.v.) buna benzer bir ey syledi). Yine yle buyurmutur: Gne ve Ay' grdnz gibi Rabbinizi greceksiniz(272). Peygamber (s.a.v.) grlen, grlene benzemese de, bu hadiste grmeyi grmeye benzetmektedir. Kyamet gn m'minler Rablerini grp O'na mncatta bulunduklarnda, onlardan her biri, gne ve Ay' grd gibi Rabbini yukarsnda ve karsnda grecektir. Bunda bir eliki yoktur. Bilesin ki mteahhirlerden bazlar: Selefin gr, bu lfzlarla zahirlerinin kastedilmediine inanmakla birlikte, onlarda anlatlanlar kabul etmektir, derler. Aslnda bu sz *mcmeldir. nk, zahirleri kasdedilmiyor derken, zahirleri kelimesiyle insanlarn niteliklerini ve sonradan meydana gelmilerin vasflarn kastediyor olabilir. Mesel: -Allah'n, namaz klann n cephesinde olmasyla,namaz klann nndeki duvarda yer etmi olmas, ya da Allah bizimle beraberdir sznn zahiriyle, Allah'n zatyla yanmzda olduunun kastedilmesi gibi ifadelerle bu anlamlarn kastedilmediin de phe yoktur. Selefin gr, bunlarn kastedilmediidir diyen, anlam ynyle isabet etmitir, ama yet ve hadislerin zahirlerinin anlamlarnn bu olduunu kaytsz olarak sylemekten dolay da hata

etmektedir. nk birka yerde belirttiimiz gibi, bu imkn d olan anlam, nasslarn d anlam deildir. Ama bu mmteni olan anlamn, baz kimselerce anlald noktasndan hareketle byle deniliyorsa, kii bunu tlak zere sylemekten dolay mazur karlanabilir. nk zahir ve btn, kiilerin durumlarnn farkllna gre farkllk arz edebilir nisbi hususlardandr. Ama bu konuda takip edilecek en gzel yol, naslarn zahirlerinin bu olduuna inananlara, zahirlerinin bu olmadn aklamaktr. Ta ki Allah'n ve Rasulu'nun szlerine hem lafz, hem de anlam ynnden haklarn vermi olsun. Seleften nakil yapan kii eer: Selefe gre bu naslarn zahiri kastedilmektedir derken, bu yet ve hadislerden anlalan ve Allah'n cell ve azametine uygun dp yaratklarn vasflarna has olmayan, aksine Allah hakknda vacib, ya da hem zihinde, hem de harite caiz bulunan eylerin kastedilmediini sylyorsa, seleften yapt nakilde hat etmektedir, ya da bilerek yalan sylemektedir. Seleften herhangi birinin bile Allah'n Ar'm zerinde olmadna veya duymasnn, iitmesinin ve hakikat zere elinin bulunmadna dair bir szn nakleden asla yoktur. Bu anlam selefe nisbet eden ve te'vil ehlinin takip ettikleri yolun hakikatte selefin yolu olduunu -yani her iki grubun da, bu yet ve hadislerin Allah'n sfatlarna dellet etmedikleri konusunda ittifak ettiklerini syleyen baz kimselere - ahit oldum. Ne var ki selef, onlar te'vil etmekten kanm, halef ise, ortaya kan zorunluluktan ve maslahat te'vilde bulduklarndan dolay onlar te'vil etmilerdir. Diyorlar ki: Aralarndaki fark sadece mteahhirinin, te'ville neyin kastedildiini tayin etmeleri, selefin ise, baka bir te'vilinin de bulunmasnn caiz olmas sebebiyle tayine yanamamalardr. Kayt altna almakszn mutlak olarak ileri srlen bu gr, selef hakknda bir uydurmadan ibarettir. Sfatlarn birou hakknda kesin olarak uydurmadr. Mesel, Allah'n Ar'm zerinde olduu mes'elesi byledir. Seleften nakledilenleri -ki biz burada bunlarn onda birini bile nakletmi deilizinceleyen, zorunlu olarak bilir ki, selef, Allah'n hakikat zere Ar'm zerinde olduunu ak ak sylyorlard. Onlar hibir zaman bunun aksini sylemi deillerdir. Onlardan bir ou, birok sfat hakknda bu ekilde ak beyanda bulunmutur. Ben, tam bir aratrma ve imknlarmn ulat lde selefin szlerini inceleyip okudum ve onlardan hibirinin, ne ak bir ekilde, ne de karine yoluyla haberi sfatlar reddettiine ahit olmadm. Aksine, benim mahede ettiim; szlerinden bir ounun ya nas olarak, ya da zahir olarak bu sfatlarn cinsini ikrara dellet ettii eklindedir. Bununla onlarn her birinden, her sfat hakknda szlerinin bulunduunu sylemek istemiyorum, ama benim mahedem, genel olarak onlarn bu sfatlarn cinsini kabul ettikleridir. Onlardan herhangi birinin, bu sfatlan reddettiini grmedim. Onlar tebihi reddediyor ve Allah' yaratklarna' benzeten Mebbihe'ye kar ktklar gibi, sfatlar reddedenlere de kar kyorlar. Mesel, Buhri'nin hocas Nuaym b. Hammd el-Huz yle demektedir: Allah' yaratklarna benzeten de, Allah'n kendisini onlarla vasflandrd sfatlarn inkr eden de kfre girmitir. Ayrca Allah'n kendisini onunla vasflad ve Resulnn vasflad ey tebih deildir. Sfatlan isbat etmeksizin tebihi reddetme konusunda an giden birini grdklerinde de; bu muattladan bir cehmdir, diyorlard. Szleri arasnda byle bir ifadeye oka rastlanr. Cehmlerle Mu-tezililer, -yalan ve iftira olarak- bu gne kadar sfatlardan birey kabul edene rastladklarnda, onu Mebbihe olarak isimlendirirler. Hatt onlardan yle an gidenler olmutur ki, bunlar peygamberleri bile Mebbihe olmakla itham ederler. Cehmiyenin ileri gelenlerinden S m m e tbn'l-Eres yle demektedir. Peygamberlerden Mebbih edendir. Hz. Ms byledir. nk o: Bu (i), senin imtihanndandr(273) demitir. Hz. s da byledir. nk o: Sen benim nefsimde olan bilirsin, ben senin nefsinde olan bilmem(274) demitir. Yine Muhammed (s.a.v.) de Mebbih edendir. nk o: Rabbimiz iner demitir. Hatta Mutezilenin pek ou mam Mlik, Sevr i, Evz, afi, Ahmed ve bunlara tbi olanlarla, shak b. Rhuye, Eb Ubeyd ve baka imamlar Mebbi-heden sayarlar.afi Eb shak brhim b. Usmn b. Drba, Tenzihu Eimmeti'-eria Ani'l-Elkabi'-eria isminde bir eser yazm ve bu konuda selefin grlerini nakletmitir. Yine bu kitabnda bid'at ehlinden her birinin, tpk mriklerin Peygamber (sav)'e iftira rn lkaplar taktklarn zikreder. Rfziler onlar Navsb diye isimlendirirken Kaderiyye, Mcbire olarak; Mrcie, pheciler olarak; Cehmiyye, Mebbihe olarak, Kelm ehli ise onlar Haeviyye, Nevabit, us' ve aser diye

isimlendirmektedirler. Nitekim Kurey de Peygamber (s.a.v.)'i bazen deli, bazen air, bazen khin, bazen de mfteri diye isimlendiriyorlard. limler bu durumun, Ehl-i Snnetin gerek miras ve Peygambere hakkyla tbi olduklarna bir delil olduunu sylyorlar. Snnet, Reslullah Cs.a.v.) ile ashabnn zerinde bulunduklar yoldur. tikat olarak da, sz ve tavr olarak da nasl ki Peygamberden sapanlar, doruluuna inanmakla birlikte bozuk itikatlarna dayanarak-Peygamberi kt ve uydurma isimlerle isimlendiriyor idiyseler, o hayattayken de, o ldkten sonra da btn ve zahir olarak basiret zere ona tbi olanlar benzeri isimlerle isimlendirilirler. Btnlaryla Peygambere uyduklar halde zahirlerini ona uydurmaktan ciz kalanlar, zahirleriyle ona uyup batnlarn ona uydurmaktan ciz olanlar ve imknlar nisbetinde zahirde de, btnda da ona uyanlar, ister-istemez onun snnetinden sapanlar tarafndan eksiklikle itham edilecek ve knanacaklardr. Bu sapklar, - kendi inanlarnn doruluuna inansalar bile onlar uydurma isimlerle isimlendireceklerdir. Mesel bir Rafz yle der: Eb Bekir ile mer'e kin beslemeyen, A1 i' ye kin beslemektedir. nk Ali'-ye dostluk, ancak onlardan uzak olmakla mmkndr. Rafz, ayrca -doruluuna inand ve daha ok inadnn kendisini srkledii bu btl deerlendirmesinden hareketle Eb Bekir ve mer'i seveni Nsib diye isimlendirir. Kaderiyeciye gre: Olaylarn Allah'n iradesiyle olduuna ve kullarn fiillerini Allah'n yarattna inanan kimse, kullardan ihtiyar (seme) ve kudreti selbetmi ve onlar, irade ve kudreti olmayan cansz varlklar mesabesinde mecbur kimseler durumuna drm olur. Cehmiyeciye gre: Allah'n Ar'n zerinde olduunu syleyen, Allah'n bir meknla snrl olduunu ve O'nun mrekkeb bir cisim ve yaratklara benzediini iddia etmi olur. Yine Cehm ve Mtezilye gre: Allah'n ilim ve kudretinin bu lunduunu syleyen, Allah'n mrekkeb bir cisim olduunu iddia etmi olur ve Mebbihe'dendir. nk bu sfatlar arazdr ve arazlar ancak belli bir yerde bulunan cevherlerle ayakta durabilirler. Belli bir yer igal eden ise mrekkeb bir cisim ya da tek bir cevherdir. Bunu syleyen kimse de Mebbihe'dendir. nk cisimler birbirlerine benzerdir. nsanlar hakknda bu grleri nakledip kendisine muhalefet ettikleri akidesinden hareketle - onlar yalanc isimlerle isimlendiren, Rabbiyle babaadr ve Allah onu gzetmeyip durmaktadr. Kt hile, ancak onu plnlayp dzenleyenin ayana dolar. Dip Notlar: 259) 57 Hadid, 4 260) 57 Hadd, 4 261) 57 Hadid, 4 262) 58 Mcdele, 7 263) 9 Tevbe, 40 264) 16 Nahl, 128 265) 20 Th, 46 266) 7 A'rf, 121 - 122 267) 76 nsan, 6 268) 17 sr, 1 269) 19 Meryem, 93 270) 20 Th, 71 271) 16 Nahl, 36 272) Buhr, Mevakit, 16, 26; Eb Dvd, Snnet, 19; bn Mce, Cennet, 16 273) 7 A'rf, 155 274) 5 Maide, 116 Allah'n sfatlaryla ilgili grlerin zeti

BN TEYMYE KLLYATI BYK HAMA FETVASI Allah'n sfatlaryla ilgili grlerin zeti: zet olarak, Allah'n sfatlaryla ilgili yet ve hadsler hakknda sylenmesi mmkn grler alt blmdr ve Ehl-i Kble'den bu alt blmden herbirine inananlar vardr. Bu blmlerden ikisine gre: yet ve hadsler, zahirleri zere icra edilirler. kisine gre: Zahirlerinin hilfnadrlar. kisine gre ise: Bu konuda susup birey sylememek gerekir. lk iki ksmdan biri, bu yet ve hadsleri zahirleri zere icra eder. Onlara gre zahirleri, yaratlmlarn sfatlar cinsindendir. Bunlar Mebbihe olup grleri batldr. Selef, bu gr reddetmitir. Hakk'a dayanarak bunlarn grlerini reddetmek gerekir. kincisi ise, Allah'n yceliine uygun bir ekilde onlar zahirleri zere icra edendir. Nasl lim, Kadir, Rab, Mevcud, Zt ve benzeri isimleri Allah'n yceliine uygun ekilde zahirleri zere icra ediliyorlarsa, onlar da byledir. nk yaratklar hakknda bu sfatlarn zahirleri ya sonradan meydana gelmi cevherdirler, ya da cevherle ayakta duran arazdrlar. Kul hakknda ilim, kudret, kelm, meet, rahmet, rza, gazab ve benzeri eyler arazdrlar. Yz, el ve gz gibi eyler de kul hakknda cisimdirler. Sfatlar kabul eden kesimlerin hepsince Allah'n ilmi, kudreti, kelm ve meeti bulunup bunlar araz olmadklarna gre, Allah'n yz ve eller gibi sfatlar olup bunlarn cisim olmamas da caizdir. Hattb ve bakalarnn seleften naklettikleri gr budur. Selefin byk ounluunun sz buna iaret etmektedir. Geri kalanlarn sz de buna aykr deildir. Bu, ak bir durumdur. nk sfatlar da zt gibidir; nasl Allah'n zt hakikat zere sabit olup yaratklarn cinsinden deilse, sfatlar da hakikat zere sabit olup yaratklarn sfatlan cinsinden deildir. Ben u bilinen ilim ve elden baka ilim ve elin olabileceini aklma sdramyorum diyen kimse nasl yaratklarn ztlar cinsinden baka bir ztn olabileceini aklna sdryor? Ayrca u bir gerektir ki, her mevsfun sfatlan, kendi zt ve hakikatna uygundur. Asla benzeri bulunmayan Rabbin sfatlarndan, ancak yaratklarn sfatlarna uygun deni anlayan akl konusunda da, dini konusunda da sapkla dmtr. Biri ne gzel diyor: Cenini sana Allah nasl istiva eder? Nasl dnya gne iner? Elleri nasldr? gibi eyler sorarsa, ona de ki: Ya zt itibariyle nasldr? Eer: Ztnn ne olduunu ancak kendisi bilir, beer O'nun knhn bilemez, derse, ona de ki: Sfatn keyfiyetini bilmek, mevsfun keyfiyetini bilmeyi gerektirir. Keyfiyetini bilmediin bir eyin sfatnn keyfiyetini bilmen nasl mmkn olur? Allah'n ztn da, sfatlarn da ancak genel anlamda ve senin iin gerekli ekilde anlayabilirsin. Hatt u cennetteki yaratlmlarn bile keyfiyetini bilemiyorum, bn Abbas yle demitir: Cennettekilerden dnyada sadece isimler vardr. Yce Allah da, hibir nefis, kendisini mutlu edici olarak kendisine neler saklandn bilmediini haber vermektedir. Peygamber ts.a.v.) de yle haber vermektedir: Cennette yle nimetler var ki, ne gz onlar grm, ne kulak duymu, ne de herhangi bir beerin zihnine damlamtr(275). Cennet nimetleri, Allah'n yaratklarndan olmalarna ramen durumlar bu olunca, her trl eksiklikten mnezzeh olan yce yaratcnn durumu ne olur, artk onu sen dn. Y dem oullarndaki u ruh! Akll kii, insanlarn ruh hakknda dtkleri aknlk ve kmaz bilir. Nasslar da onun keyfiyetini anlatmamaktadr. Akl sahibi kii, ruha bakp Allah'n keyfiyetine dalma konusunda artk ibret almayacak m? Kald ki biz, ruhun bedende olduuna, bedenden kp ge ykseldiine, lm esnasnda bedenden ekilip karldna kesin olarak inanrz. nk sahih nasslar buna iaret etmektedir. Felsefeciler ve onlara tbi olanlar gibi, ruhu soyutlama konusunda ar gitmeyiz. Onlar ruhun ge kp iniini, bedene bitimesini ve ondan ayrln reddederler. Beden vr bedenin sfatlarna uymamas sebebiyle onlar, ruh hakknda asl astan olmayan eylere daldlar. Oysa

onun bedenle ayn olmamas, bu sfatlarn kendisi hakknda sabit olmasna engel deildir. Onunla ilgili eyler de kendisine gredir. Bu felsefeciler szlerini nasslara uygun bir ekilde yorumlasaydlar, sadece ifadelerinde ve slplarnda hata etmiler derdik. Ama onlar nerede, nasslar hesaba katmak nerede?! Baz kelmclarn iddia ettii gibi, ruhun, mesel kan ve buhar gibi, bedenin paralarndan bir para olduunu, ya da beden ve hayatn sfatlarndan biri olduunu, farkl cesetleri bulunduunu, hakikat ve z bakmndan dier cesetlerle ayn olduunu da sylemiyoruz. Aksine ruhun, bedenden ayr bir varlk olduuna, bedene benzer olmadna ve mecaz olarak deil, hakikat zere nasslarn onu vasflandrd sfatlarla muttasf bulunduuna inanrz. Ruhun hakikati ve sfatlar konusunda grmz onu ta'til edenler ve benzetenler arasnda bir yol olunca, artk lemlerin Rabbinin sfatlan konusunda nasl bir yol izlediimizi sen dn. Sz konusu yet ve hadslerin zahirlerini reddeden iki ksma gelince, bunlarla yle diyenleri kastediyorum: Hakikatte bu nasslarn, Allah'n sfat olacak bir delletleri yoktur. Allah'n subt sfatlar mevcut deildir. Aksine sfatlar ya selbi, ya izafi, ya da bunlarn ikisinden mrekkeptir. Yahut baz sfatlar - bunlar ya yedi, ya sekiz, ya da on be sfattr isbat ederler. Ya da sfatlar deil de, halleri isbat ederler. Haberi sfatlardan sadece Kur'an'da zikredilenleri kabul eder, hadslerde zikredilenleri reddederler. Kelmclarn grlerinden anlalan budur. Bunlar da iki ksmdr: Bir ksm, bu sfatlar te'vil ederler ve onlardan muradn ne olduunu tayin ederler. stivann istil veya makam ve mevki ycelii veya nurunun Ar'a zuhuru veya yaratmann ona varp bitmesi kelmclarn syledii daha baka anlamlara geldiini sylemeleri gibi. Bir ksm da yle derler: Bu nasslarla ne kasdettiini Allah daha iyi bilir. Bizim bildiimiz, Allah'n bildiimizin dnda bir sfat kasd etmediidir. Birey sylemeyip susan iki ksma gelince: Bunlardan bir topluluk yle diyor: Allah'n yceliine uygun zahirleri kastedilmi olmas caiz olduu gibi, onlarla Allah'n bir sfat ve benzeri eyler kastedilmemi de olabilir. Fukahnn birou ile balarnn izledikleri yol budur. Bir topluluk ise, btn bu konularda konumaz, Kur'an' tilvet etmekten ve hadsleri okumaktan teye gemez; kalb ve dilleriyle bu gibi aklama ve deerlendirmelerden kanrlar. Kii bu alt ksmn dnda olamaz. Sfatlarla ilgili yet ve hadislerin ounda doru yol, isbat yoluna kesin olarak tutunmaktr. Allah'n Sbhnehu ve Tel - Ar'-in zerinde olduunu gsteren yet ve hadisler byledir. Bu ve benzeri mes'elelerde kii, elikiye ihtimal brakmayan bir ekilde Kur'-an, Snnet ve cmm delaletiyle doru yolu bulup renmelidir. Bazlarnda ise, farkl olma ihtimali bulunmakla birlikte galip zanla hareket edilir. M'min kiinin bu konuda tereddd kendisine verilen ilim ve imana gredir. Allah'n kendisine bir nr vermedii kimsenin ise hibir nuru yoktur. Bu konularda kendisinde bir karklk hsl olan kimse, Mslim'in *Sahihinde Hz. ie'den naklettii u duada bulunsun: Hz. i e diyor ki: Reslllah (s.a.v.) gece namaza kalktnda yle derdi: Allah'm! Cebrail, Mikl ve srafil'in Rabbi! Gklerin ve yerin yaratcs! Gayb ve ehadet limi! Hakknda ihtilfa dtkleri eyde kullarn arasnda hkm veren sensin. htilfa dlen eyde izninle bana hakk gster. Dilediini dosdoru yola hidayet ettiren sensin(276). Eb Davud'un naklettii bir rivayette; namaznda tekbir getirir, sonra bu duay okurdu denmektedir. Kul, Allah'a ihtiyacn bildirir, O'na dua eder ve Allah'la Resulnn szlerini, Sahabe ve Tbin'in sylediklerini ve mslmanlarn imamlarnn sylediklerini srekli okursa, kendisine hidayet yolu alr. Sonra filozof ve kelmclarm bu konuda vardklar niha noktadan haberdar olur; delil diye ileri srdklerinin birounun aslnda pheden ibaret olduunu bilir ve gvendii birok eyin hakikati olmayan bir iddia, tutarsz bir kyastan olumu bir phe, ancak cz' olarak sahih olan klli bir nerme, hakikati olmayan bir icm iddias, ya da mezheb taassubu ve mterek lfzlara sarlma olduunu grrse, sonra da btn bunlar uzun ve esrarengiz kelimelerle bir araya getirilip stlahlarn bilmeyen birine takdim edildiinde, susuz kimseye serabn su grnmesi gibi, o kimseyi aldattnn farkna varrsa. Kur'an ve Snnet'in anlattklarna iman artar ve bilgisi fazlalar. nk bir eyin gzelliini, zdd olan bir-ey ortaya karr. Batl hakknda daha ok bilgisi olup hakk bulan kimse, hakkn deerini daha iyi anlar.

Kelmclardan ortada olanlara gelince, bu tr te'villere dalmayanlarla, sonuna kadar dalm olanlara bakarak daha endie edilecek bir durumdalar. nk dalmam olan, afiyet iersindedir. Sonuna kadar dalm olan ise, sonucu grmtr, artk onun iin endie edilecek bir durumu yoktur. Hak kendisine grnr de ona kari bir itiyak duyarsa, onu kabul eder. Ortada olann ise, bu gibi kimselerin ycelttiklerinin tuzana dmesinden korkulur. Bazlar yle demitir Dnyay en ok ifsad eden: Yarm kelmc, yarm fakih, yarm doktor ve yarm nahivci (dilbilimci) dir. Biri, dinleri bozarken; biri beldeleri; biri bedenleri; dieri de dili bozar. Felsefecilerden ve dier gruplardan kelmclarn genelde ihtilafl szler iinde haktan evirilmi bir durumda olduklarnn farkna varan, onlardan kimin zeki, kimin akll olduunu bilir. Grr ki, genelde syledikleri eyde basiret zere deiller, ileri srdkleri delilin bilerek ileri srlmediini ve airin syledii u deliller trnden olduunu grr: Sama sapan, cam gibi (krlmaya mahkm) deliller. Hak sanrsn onlar, oysa krk dkkler. Bilgi ve basiret sahibi kii, onlarn bir ynden mam afi'nin u sylediine mstahak olduklarn bilir-. Kelm ehli hakknda verdiim hkm: Hurma dallar ve ayakkablarla dvlerek (ibreti lem olsun diye) kabile kabile, airet airet dolatrlmalar ve: Kur'an'la Snnet'ten yz evirip kelma ynelenin cezas ite budur, denilmesidir. Baka bir ynden kader gzyle onlara baktnda - grrsn ki, aknlk iersinde bocalayp duruyorlar ve eytanlar her taraftan onlara musallat olmu -. te bu ynleriyle baktnda, onlara acrsn, efkat damarlarn kabarr. Zeklar var, ama iyi bir huylar yok; anlama yetenekleri var, ama ilimleri yok; kulak, gz ve kalbleri var, ama ... ne kulaklar, ne gzleri, ne de kalbleri kendilerine birey salamad. Zira (dnp ibret almyorlar, tersine) bile bile Allah'n yetlerini inkr ediyorlard. Ve alay edip durduklar ey, kendilerini kuatverdi(277). Bu ileri iyi bilen, selefin ne kadar isabetli, bilgili ve malmat sahibi olduklarn bilir. Yine unu bilir ki; Kur'an ve Snnet'ten bakasnda hidayet arayann, sadece ve sadece Allah'tan uzakl artar. Yce Allah'tan dileimiz, bizi dosdoru yola; kendilerine gazaba geldii ve saptanlarn deil, nimet verdii kimselerin yoluna ka-vuturm asdr. Hamd, lemlerin Rabbi Allah'adr, salt ve selm peygamberlerin sonuncusu Muhammed'in, l ve ashabnn zerine olsun. Dip Notlar: 275 Drimi, Rihak 98; bn Hanbel, II/313 276 Mslim, Msffifin, 200 277 46 Ahkf, 26 ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI

ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI Ulvv ve Ar'a istiva Allah'n yaknl Allah'n varlklarn yukarsnda oluu stiva'nn anlam stiva'nn te'vil edilmesi Ar'n yeri ve mhiyeti Allah'n her eyin stnde olmas konusunda nemli bir kural

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI Ulvv ve Ar'a istiva: eyh'l-slm bn Teymiye: Allah'n ycelerde oluu (ulvv) ve Ar'a istivas* konusundaki bir soruya u cevab verdi: Yce Allah Kitab'nda birok yette Resulnn dili zere kendisini ulvv (ycelerde olmak), Ar'a istiva ve fevkiyet (stte olma) ile vasflandrmtr. Hatt a f i i' ye tbi olan byklerden biri yle demitir. Kur'an'da, Allah'n yaratklarndan ycelerde ve kullarnn zerinde olduuna ilikin bin veya daha fazla delil vardr. Baka biri de: Bu konuda yz delil vardr, demitir. Mesel: Rabbinin yannda olanlar...(1), Gklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun yannda bulunanlar...(2) yetleri bu delillerdendir. Eer - Cehm'nin dedii gibi - O'nun yannda ifadesi, kudretinde demek olsayd, Allah'n btn yaratklar O'nun yannda olurdu. nk yaratklarnn hepsi O'nun kudret ve meetindedir. O zaman gklerde olanlarla yerde olanlar ve Allah'n yannda olanlar arasnda bir fark olmazd. Yine Ar'a istiva etmesi, Ar'a istil ve onu hkimiyeti altna alma anlamnda olsayd, btn yaratklara istiva etmi olurdu ve Ar' yaratmazdan nce de Ar'a istiva etmi olurdu. Oysa istiva, gkleri ve yeri yaratmasndan sonra Ar'a has bir eydir. Nitekim Allah Kur'an'da (bunu haber vermitir. Kur'an'da anlatlanlar, Allah'n bir defasnda Ar'a istiva etmiken, dier birinde istiva etmediine dellet etmektedir. Bu sebepledir ki, isbat ehli limlerce sfatlardan ulvv sfat hem nakil, hem de akl ile bilinen; Ar'a istiva ise, sadece nakil ile bilinen sfatlardandr. Burada bu mes'ele zerinde durmamzn sebebi u: Allah Tel kendisini beraber olma ve yakn olma ile nitelendirmitir. Beraberliin genel ve zel olmak zere iki anlam vardr. Nerede olsanz, O sizinle beraberdir(3) yeti birinci anlamda; nk Allah, (azabndan) korunanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir(4) yeti de ikinci anlamda kullanlmtr. "Yakn olma"ya gelince, Kullarm, sana benden sorarlarsa (syle): Ben (onlara) yaknm(5) yetiyle, Biz ona sizden daha yaknz(6) yetinde anlatld gibidir. Bu konuda insanlar drt gruba ayrlmlardr: 1 Allah ne lemin iinde, ne de dnda; ne stte, ne de alttadr, diyen nefy ehli Cehmler. Bunlar Allah hakknda ycelerde olma (ulvv) ve stte olma (fevkiyet) yi kabul etmezler. Aksine, bu konulardaki nasslarn hepsi te'vil edilir, ya da tafviz edilir. Bid'at ehlinin hepsi; mesel: Haricler, ia, Kaderiyye, Mrcie ve bakalar baz nasslara sarlrlar. Ancak Cehmiler byle deildir. Ellerinde inandklar nefy konusunda kendilerini destekleyen peygamber szlerinden tek biri bile yoktur. Bu sebebledir ki bn'l-Mbrek ve Yusuf b. Esbt, Cehmiye'nin yetmi frkann dnda olduunu sylemilerdir. A h -med b. Hanbel'in ashabndan nakledilen iki grten doru olan da budur. Eb Abdillah b. Ham id ve bakalar bu iki gr nakletmilerdir. 2 kinci bir grup yle der: Allah ztyla her mekndadr. Neccariyye frkasyla Cehmilerin birou; bid, suf ve avam ile bu grtedir. Derler ki:. Allah, yaratklarn vcdlarnn kendisidir. Nitekim varln bir olduunu syleyen vahdet-i vcdcular, hulul ve ittihada inananlar bu grteler. Onlar bunu ileri srerken beraberlik ve yaknlk ifade eden nasslar delil olarak ileri srer ve ulvv ile istiva nasslarm te'vil ederler. Halbuki delil olarak ileri srdkleri her nass, aslnda aleyhlerine delildir. nk nasslarda geen beraberliin byk ounluu Allah'n peygamberleri ile velilerine hastr. Oysa onlara gre Allah, her mekandadr. leri srdkleri nasslarda, grlerinin

aksini ortaya koyan unsurlar mevcuttur. nk yce Allah: Gklerde ve yerde bulunan herey Allah' tebih etmitir. O, azizdir, hakimdir"(7) buyurmaktadr. Gklerde ve yerdeki herey Allah' tebih etmektedir ve tebih eden, tebih edilen deildir. Yine yle buyurmaktadr: Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr(8). Bu yette mlkn kendisine ait olduunu bildirmektedir. Sonra yle buyurmaktadr: "O, ilktir (kendisinden nce hibir varlk yoktur), sondur (kendisinden sonra hibir varlk yoktur), zahirdir, btndr, O, hereyi bilendir(9). Sahih rivayette de: lk, sensin. Senden nce birey yoktu... buyurulmaktadr. Allah ilk olunca, O'ndan sonra meydana gelen de vardr; son olunca da, kendilerinden sonra olduu eyler vardr. Yine stnde birey bulunmayan zahir olunca, kendisinin stnde olduu birey vardr; berisinde birey olmayan btn olunca da, ortada baka bir takm, eyler var ki, onlarn berisinde olmadn sylyor. Bu sebebledir ki, b n Arabi yle demitir: Allah'n gzel isimlerinden biri de Aliydir. Ortalkta bakas olmadna gre O, Aliy'dir (stndr)?! Kimden stn olacak ki, O, ancak O'dur. stn oluu, kendine kardr. O, varlk ynnden mevcudatn ayndr. Muhdest (sonradan meydana gelmiler) olarak isimlendirilenler, bizzat onlar stn olanlardr; onlar, Allah'n kendisidir. H a r r a z da yle demektedir: O, hakkn vecihlerinden ve dillerinden biridir. Kendisi hakknda Allah'n zdlarn arasn birletirmekle bilindiini syler. O, zahir olann kendisidir ve zuhuru esnasnda btn olann kendisidir. Ortalkta grdn, O'ndan bakas deil ve kendisinden btn olduu da, bir bakas deildir. O, kendi nefsi iin zahir olmakta ve kendisinden btn olmakta (gizlenmekte) dir. Eb Said el-Harraz diye isimlendirilen de O'dur. Beraberlik karm ve bileime iaret etmez. Yakn kelimesi de byledir. Hulul ehline gre, Allah nasl dier aynlarda ise, ah-damarn da iindedir. Byle bir gr kfr olup Kur'an' bilmemektir. 3 nc grup, Allah'n hem Ar'm zerinde, hem de her yerde olduunu syleyenlerdir. Bu grte olan yle der: Ben btn bu nasslar kabul ediyorum; onlardan hibirini zahirinden baka anlamda yorumlamam. Bu, E ' a r ' nin el-Makaltu'1-slmiyyn isimli eserinde sz konusu ettii baz frkalarn grdr. Slimiy-ye ve sfiyyeden bir frkann szleri arasnda da bu tr ifadeler bulunmaktadr. Eb Talib el-Mekk, bn Berricn ve benzerlerinin grleriyle bu gr arasnda bir benzerlik vardr. unu da belirtelim ki, bu grte olanlarn byk ounluunun szlerinde birbirini rten szlere de rastlamaktayz. Bu nedenledir ki Meslibu bn Ebi Bir isimli eserin yazar ve Eb'l-Kasm b. Asakir'in grlerini reddeden Eb Ali e 1 - E h v a z , Salimiye frkasndandr. Ayn ekilde Hatib el-Badad, bir grup limin, Eb T a 1 i b ' in sfatlarla ilgili szlerinden bazsn reddettiklerini zikretmektedir. Bu nc grup her ne kadar nasslara sarlma konusunda dierlerinden nasslara daha yakn ve onlara muhalefetten daha uzak ise de - nk birinci grubun nasslarla hibir ilgisi yoktur - aksine hepsine muhalefet etmilerdir. kinci grup ise, .muhkem ve ak nasslarn birounu terkedip anlam kendilerine kark gelen az saydaki nasslara sarlmlardr. te bu nc gruptakiler: Biz nasslarn hepsine tbi oluyoruz, diyorlar. Ne var ki bunlar da mugalata ierisindeler. nk; Allah ztyla her yerdedir diyen Kur'an'a, Snnet'e, mmetin selefi ile imamlarnn icmana muhalefet etmekle birlikte Allah'n kullarn zerinde yaratt ftrata, slih akla ve birok delile de muhalefet ediyorlar. Bunlar birbirleriyle elien szler sylyorlar. Allah, Ar'-in zerindedir diyorlar, ama bir de: Ar'n Allah'tan pay, arifin kalbinin pay gibidir, diyorlar. Nitekim Eb Talib ve bakalar ak ak bunu sylyorlar. Oysa arifin Allah'tan paynn marifet, iman ve buna tbi eyler olduu bilinmektedir. Eer byle derken, Ar da byledir demek istiyorlarsa, kendi szlerine ters dm olurlar! Ama Allah'n ztyla arifin kalbine hulul ettiini demek istiyorlarsa, o zaman zel bir hulule inanm olurlar. Tasavvuf ehlinden bir grup hatt Menazilu's-Sirn yazan bile, menzilelerin sonuncusunda tevhidi anlatrken - byle bir hulul anlayna dmlerdir. Bu sebeble tasavvuf ehlinin baz imamlar byle bir grten sakndrma ihtiyacn duymulardr. C n e y d ' e tevhidin ne olduu sorulduunda: Sonradan olanlar kadmden ayrt etmektir, demitir. Bylece bu szyle muvahhid kiinin, kadm olan yaratc ile sonradan meydana gelen

yaratlm birbirlerinden ayrt etmesi; birini dierine kartrmamas gerektiine dikkat ekmitir. Bu nc gruptakiler Hristiyanlarn Mesih hakknda, ia'nn imamlar hakknda sylediklerinin aynsn marifet ehli hakknda sylerler. Hulul ve bhiye'ye kail birok kii, C n e y d gibi Kur'-an ve Snnet'e tbi mutasavvflarn hulul red konusunda ve emir ile nehyi isbata ilikin szlerine kar kar ve bu mutasavvflarn, . kendisiyle benzeri hullc ve ibhiyecilerin ulatklar marifet makamna ulamadklarn syler. 4 Drdnc grup ise, mmetin selefi ve mctehid imamlar; ilim ve ibadet eyhlerinden ilim ve din imamlardr. Onlar, kelimeleri tahrif etmeksizin Kur'an ve Snnet'te anlatlanlarn hepsine iman etmi; anlatlanlar kabul etmilerdir. Allah'n gklerinin yukarsnda, Ar'nn zerinde ve yaratklarnn dnda olduunu; yaratklarnn da O'ndan ayr olduunu sylemilerdir. Ama bununla birlikte Allah, ilmi ynnden btn kullaryla; onlara yardm ve destek ynnden, ve onlara yeterli olma bakmndan peygamber ve velileriyle beraberdir. Ayn ekilde yakn ve dualar kabul edendir. Necv yetinde kullarndan haberdar olduuna ilikin iaret vardr. Peygamber (s.a.v.) yle dua ederdi: Allah'm, yolculukta yol arkada sensin! Geride kalan aile efradma bakan da sensin(10). Yani Allah, yolculukta yolcuyla, evde de aile efradndan geri kalanlaryla beraberdir. Ama hi phesiz beraber olmas, ztnn onlarn ztyla karm olmasn gerektirmez. Yce Allah'n buyurduu gibi: Muhammed Allah'n elisidir. Onunla beraber olanlar...(11). Buradaki beraberlik, iman etmekle olan beraberliktir, yoksa Peygamber'in ztnn, onlarn ztlaryla karmas deildir. Aksine, taraftarlk anlamndaki beraberliktir. ...te onlar m'minlerle beraberdir(12) yetindeki beraberlik, iman ve dostlukta onlarla beraberlie iaret eder. Allah Tel kullarn bilir; nerede olurlarsa O, onlarla beraberdir. Onlar hakknda bilgi sahibi olmas, beraberliin gerektirdiklerindendir. Mesel kadn: Kocam, kl ba uzun, kl ok ve evi toplant yerine yakndr derken bu sylediklerinin hepsi hakikat zeredir ve maksad bunlarn gerektirdikleridir ki, o da uzun boylu, ok yemek yedirmesi sebebiyle cmert ve evinin misafirlere yakn olduunu sylemektir(13). Kur'n- Kerm'de: Yoksa biz, onlarn srlarn ve gizli konumalarn iitmez miyiz? Hayr, iitiriz ve yanlarnda bulunan elilerimiz de (her yaptklarn) yazarlar(14). Burada grme ve duymasndan maksat bu husus hakknda bilgisini isbattr. O, bunun iyilik mi, yoksa ktlk m olduunu bilir. yilikleri mkfatlandrr ve kt lkleri de cezalandrr. Yaratklara kar kudretinin isbat da byledir. u yetlerde olduu gibi: Siz, ne yerde, ne de gkte (Rabbinizi) aciz brakamazsnz(15)Yoksa ktlkleri yapanlar, bizi geeceklerini mi sandlar? Ne kt hkm veriyorlar(16). Burada maksat, ktlklerinin peinden gelenler ve ceza, intikam gibi ktlklerin gerektirdikleridir. Rab Tel'nn sakndrmak, korkutmak, iyiliklere tevik etmek iin kendisini, kullarn yaptklarm bilmekle nitelendirmesi pek oktur. Yine ayn payeyle kendisini kudret, duyma, grme ve yazmakla vasflandrmas da pek oktur. Lfzn medlulnden bu anlalr. Bazen de o anlamn gerei kastedilir. Bazen mutabakat ve mlzemet yoluyla kelimenin lgat anlam kastedilir. Kelimeyle, sadece kelimenin lzm anlam deil, aksine melzum medlul de kastedilebilir ve bu (mecaz deil), hakikattir. Dip Notlar: 1) 7 A'rf 206 2) 21 Enbiy, 19 3) 57 Hadid, 4 4) 16 Sahi, 128 5) 2 Bakara, 186 6) 56 Vakia, 85 7) 57 Hadid, 1 8) 57 Hadid, 2 9) 57 Hadid 3 10) Tirmizi, Deavt, 41; Muvatta', sti'zn, 34 11) 48 Fetih, 29

12) 4 Nisa, 146 13) Kl ba uzun olann boyu da gerekten uzundur.'Kl ok olan kii, bolca yemek piiren kiidir. Yemei piirdii yakacan kl de ok olur ve bu, onun bakalarna da yemek yedirdiinin iaretidir. Evinin toplant yerine yakn olmas da misafirlerinin okluuna iaret eder. 14) 43 Zuhruf, 80 15) 29 Ankebt, 22 16) 29 Ankebt, 4 Allah'n yaknl

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI Allah'n yaknl: Yaknlkla gelince, bazen tekil, bazen de oul sgasyla kullanlmtr. Mesel: Kullarm, sana benden sorar(lar)sa (syle): Ben (onlara) yaknm. Bana dua edince dua edenin duasna karlk veririm(17) yetiyle: Kendi nefislerinize merhamet edin... Kendisine dua ettiiniz, bineinizin boynundan size daha yakndr(18) hadisinde tekil sgasyla kullanlmtr. *Biz ona ahdamarndan daha yaknz(19) yetinde ise oul sigasyla kullanlmtr. Buradaki kullan, sana okuruz, sana anlatrz, *onu derleyip okutmak bize der, aklamas bize aittir gibi yetlerdeki kullana benzer. Burada okuma, Cebrail'den Kur'-an' duyduu zaman iin, onu aklama ise, Kur'an' tebli edecei kimseye onu aklamas iin kullanlmtr. mmetin selefi ile imamlarnn ve halefinin gr o ki: Peygamber (s.a.v.) Kur'an' Cebrail'den, Cebrail de Allah'tan duymutur. Okuruz, anlatrz ve benzeri ifadeler arap dilinde, kendisine itaat eden yardmclar bulunan byk kii iin kullanlr. Yardmclar, onun emriyle bir i yaptklarnda, O byk kii: Biz yaptk der. Nitekim hkmdar: Bu beldeyi biz fethettik der. Oysa kendisi bizzat fethi gerekletiren orduda deildir. Allah, ldkleri srada canlar alr(20) yeti de bu kabildendir. nk Allah, balarnda lm melei bulunan elileri vastasyla canlar alr. Nitekim baka yetlerde yle buyurulmaktadr: ... elilerimiz onun cann alr(21), zerinize vekil edilen lm melei, cannz alr(22). lmek zere olan kiiye meleklerin ztlar yaklar. Biz ona ahdamanndan daha yaknz(23) yeti de yine bu kabildendir. nk Allah Sbhnehu ve Tel ile melekleri, kulun nefsinin kendisine iyilik mi, yoksa ktlk m fsldadn bilirler. Kalbte niyyet, amelden ncedir. Biz ona ahdamanndan daha yaknz sz, meleklerin ztlarnn yaknl ve Allah'n ilminin yaknl anlamndadr. Meleklerin ztlar, ahdamardan kalbe daha yakndrlar. Buna gre onlardan bir ksmnn dierlerinden daha yakn olmas mmkndr. Bu sebepledir ki, yetin devamnda Onun sanda ve solunda oturan iki alc (melek, onun yaptklarn) kaydetmektedir(24). Bylece o meleklerin ahdamardan daha yakn olduklarn haber veriyor. Btn bunlar, melekler hakkndadr. Ben yaknm ve Allah kiiye, onun bineinin boynundan daha yakndr gibi nasslara gelince, bunlar dua konusunda sylenmitir. Her durumda Allah'n kullara yakn olduunu anlatmyorlar, bunun baz zel durumlarda olduunu ifade ediyorlar. Nitekim hadste: Kulun Rabbine en yakn olduu durumu, secde durumudur ve benzeri eyler sylenmitir. Bana bir kar yaklaana bir arn yaklarm; bir arn yaklaana bir kula yaklarm. Bana yryerek gelene koarak gelirim(25) kuds hadisine gelince, bir eyin bir eye yaknl, dierinin de ona yaknln gerektirir. Ancak ikincinin yaknl, birincinin yaknlnn bir gereidir ve ondan da bizzat bir yaknlk meydana gelmi olur.

Birincisi Mekke'ye ya da Kabe'nin duvarna yaklaann durumu gibi. Duvara yaklatka duvar da ona yakn olur, ama duvarda herhangi bir eylem sz konusu deildir. kincisi: Kiinin, kendisine yaklamakta olan birine yakn olmas durumu gibi. Bu, kuds hadste anlatlan bu yaklamaya benzer. Kul Allah'a yaklarken, Allah da ona yaklamaktadr. Bu husus mteaddid nasslarda dile getirilmitir. O yalvardklar da, onlarn (Allah'a) en yakn olan(lar) da Rablerine yaklamak iin vesile ararlar yeti ve benzeri nasslarda anlatld gibi. Burada Rab-bin kendisinin kullarna yaknlamasdr. Bu, Allah'n dnya gne inmesine benzer. Sahih bir hadiste de yle buyurulmaktadr: "Allah Tel Arafat akam yaklar (iner) ve meleklere kar Arafat'ta bulunanlarla vnr(26). Btn bu yaknlama baz durumlara hastr ve ne Kur'an'da, ne Snnet'te btn durumlarda asla, Allah'n ztnn yaklatna dair bir dellet yoktur. Hulule kail kimselerin grlerinin butlan buradan da anlalmaktadr. nk onlar mukayyed ve zel bir durumu mutlak ve genel bir durum gibi gsterdiler. Nitekim kardeleri vahdeti vcdcular da ...duyan kula olurum, Suretinden baka bir suret zere onlara gelir ve Allah'n, Peygamberinin dili zere: Allah kendisine hamd edeni duydu buyurmas gibi nasslar kendilerine delil olarak ileri srdler. Halbuki bunlarn hepsi aleyhlerine birer delildir. Bu anlattklarmz anlaldysa da; dua eden ve secdeye kapanan kii, ruhunu Allah'a ynlendirmektedir. Ruhun ise, kendine has bir ykselii vardr; aibelerden uzakl nisbetince Allah'a yaklar. Bylece ruhun yaklamasnn bir gerei olarak Allah da ona yakn olur. Allah'n baka trl bir yaklamas da var ki, o Arafat akam yaklamas, gece ortasnda yaklamas, kendisine bir kar yaklaana bir arn yaklamas gibidir. Gecenin sonuna doru insanlarn kalelerinde yle bir tevecch, ibadet duygusu ve rikkat var ki, baka zamanlarda bylesi mevcut deildir. Bu da, Allah'n dnya gne inmesine ve: Dua eden var m?... Bir istei olan var m?... Tevbe eden var m?... buyurmasna uygundur. Ayrca bu nzul, baka lkelerde byle bir vakfe bulunmamas sebebiyle, sadece haclar iin hsl olan Arefe akam yaknlamas (inmesi) gibi midir? Yine Ramazan orucunu tutan -bu aya sayg duymayan kfirler iin deil - mslmanlar iin cennet kaplarnn almas, cehennem kaplarnn kapanmas ve eytanlarn balanmas gibi midir? Yine Bedir gn Bedir savama katlanlara muttali olmas ve onlara: Dilediinizi yapn buyurmas, onlara hs mdr, yoksa genel midir? Bu konuda sylenecek eyler vardr, ama buras yeri deildir. Buradaki Allah'n yaknlamas sz her gece ve bir de Arefe akam inmesi ve aatan Musa ile konumas ve : Atein yannda olan ve evresinde bulunanlar mbarek klnmtr(27) buyurmas cinsinden bir szdr. Baka yerde Hammd b. Zeyd, shak b. Rhye ve baka selef limlerinin Allah'n dnya gne indii ve Ar'n kendisinden hli olmadna dair grlerini zikrettik. Snnet Ehli olduunu iddia eden bir taife bu durumda Ar'n kendisinden hli olduunu iddia etmise de, dorusunun bunun aksi olduunu beyan ettik. Eb'l-Kasm Abdurrahman b. Mende bu konuda bir eser yazm ve Ar kendisinden hl olmad halde indiini syleyenin grne saldrarak Ahmed b. Hanbel'in Msedd i d' e gnderdii mektupta sylenenlerin Ahmed b. Hanbel'e nisbetinin zayf olduunu ileri srmtr. Ona gre bu mektup tamamen uydurma mahsuldr. Mektubun rvisi olan el-Burdai Ahmed b. Muhammed mehul biri olup bn Hanbel'in ashab arasnda byle biri yoktur. Bir grup ise bu konuda tavakkuf eder; Ar kendisinden hli olur da demez, hl olmaz da demez. ki ktan hangisi olursa olsun ona kail olan reddeder. Hafz Abd'1-Gani el-Makdisi bunlardandr. Allah'n inmesi esnasnda gn yarlp tekrar bitiip kaynat mes'elesine gelince, bunu baz kiiler iddia etmise de cehaletin en katmerlisindendir. Dorusu: Selefin gr olup Ar'n kendisinden hl olmaddr. Kulun ruhu da, lnceye kadar gece-gndz kulun bedeninde-dir. Uyku esnasnda yukar kar ve bazen Ar'n altnda secde eder. Ancak yine de bedenden ayr dmez. Yine kulun Rabbine en yakn olduu an, secde andr ve bu anda da ruhu bedeniyle birliktedir. Ruhlarn tbi olduu kanunlar, bedenlerin tbi olduu kanunlardan farkldr. Ruhlarn kanunlar farkl olunca, ya melekler, hele Rab Te-l nasl olur, onu sen dn. Gece de dnyann her tarafnda farkl farkldr; douda gecenin te biri, batnn te birinden ncedir. Reslullah'm Allah hakknda haber verdii ge nzul bunlarn gne gecelerinin te birinde, dierlerinin gne de gecelerinin te birinde olur. Allah'n bir durumda olmas, baka

durumda olmasna engel deildir. Bireyi duyuyor olmas, bakasna duymasna engel deildir. Meselelerin okluu O'nu hata yapmaya srklemez. Aksine O, kyamet gn kullarla konuup onlar hesaba eker ve biriyle megul olmas, bakasyla megul olmasna engel deildir. bn Abbas'a: Kyamet gn Allah bir anda btn insanlarla nasl konuur? diye sormular; bir anda hepsine nasl rzk veriyorsa cevabn vermitir. Ayn ekilde Allah dnyada da dua edenlerin dualarn duyar ve istekte bulunanlarn isteine icabet eder. Oysa dua edenlerin dilleri farkl ve ihtiyalar muhteliftir. Bazen biz insanlardan bin bile, ayn anda birok konuann szlerini duyabilir. Mesel Kur'an okutucular byledir. Bir anda okuttuklarndan birounu dinler. Ancak yine de bu say azdr ve kendisine yakn olanlardr, inde bazlarna daha yaknlk duyar. Hazr olan, ya da olmayan kimselerden bazlarna yaknlk ve meyil hisseder ve bu yaknlk ve meyil dereceleri farkllk arz eder. Rab Tel ise, hereyi kuatr ve bilir. Duymas tm sesleri kapsar ve isteklerin hepsine icabet eder. Baz kimseler yanlgya derek Allah'n yaknlamasnn, insanlarn bedenlerinin yaknlamas nevinden olduunu sanr. Nasl ki insan bedeni bir yne yneldiinde dier ynden uzaklayorsa ve ruhu tarafndan olan amelin, bedeninin amelinin aksine olabileceini; mesel bedenen yaknl una olduu halde, ruh yaknl bakasna olabiliyorsa Allah'n yaknlamasnn bu anlamda olduunu zanneder. Ksacas; Rabbin m'minlerin kalblerine yaknl ve kalbleri-nin O'na yaknl bilmen bir husustur. Kalbler, iman ve marifetleri; zikir, hayet ve tevekklleri nisbetince O'na ykselirler. Bu husus btn insanlarca iltifat edilen bir husustur. Ama yaknlama mes'elesi byle deildir. Kendisine ibadet edilen; namaz klnp secde edilen gklerin yukarsnda bir Rabbin bulunmadn syleyen Cehm bu yaknlamay reddeder ki, bu kfrdr. Birincisini Kllbiyye ve ihtiyari fiillerin Allah'la kaim olamayaca grnde olanlar reddediyor. Ayrca E ' a r i' nin etbandan ve Ahmed b. Hanbel'le bakasnn ashabndan bazlar, rza, gazab, sevinme ve sevmeyi irade sfat olarak, bazen de irade dnda baka kadm bir sfat olarak grrler. bn Mende, bu konuda sz epeyi uzattktan sonra yle diyor: Bu da gsteriyor ki, Allah' ikrar eden herkesin, ikrar nisbetin-de imam vardr. Ayrca rivayetlerin dile getirdii aleyhine hccet bulunmayan kimse, bir eyi reddettiinden dolay tekfir edilemez. Bu da gsteriyor ki, namaz klanlarn hepsi, mabudlar ve O'nun sfatlar konusunda farkl itikatlara sahip olsalar bile Allah'a ve Resulne inanyorlar. Ancak kii mnafk olup diliyle m'min olduunu sylyor ve kfr iinde saklyorsa o baka. Mnafk olmad halde mslman olduunu izhar eden herkes m'mindir ve inand nisbette iman sahibidir. Kalbinde zerre miktar olsa bile cehennemden kacak ve cennete girecektir. Btn akide ihtilflarna ramen sfat ve kader konularnda tartan ve farkl dnenlerin hepsi bu hkm kapsamna dahildir. Eer Allah' ancak Peygamber'in tand gibi tanyanlar cennete girseydi, Peygamber'in mmetinden hi kimse cennete giremezdi. nk hepsi, ya da ou bu seviyede bir bilgi sahibi deildir. Aksine, cennete girecekler ve iman ile marifetleri nisbetince cennetteki menzileleri farkl farkl olacaktr. Biri bir imana sahip olup o imanla Allah'a ibadet ediyor ve baka biri gelip birincisinin aciz kald bir seviyeye ulayorsa, gcnn yetmedii ona yklenmez. Bu sebeble gcnn yetmedii ona yklenerek onu fitneye drecek eyler ona sylenmemelidir. nsanlarn eitiminde ve onlara anlatlacak eyler konusunda bu, nemli bir kuraldr. Vallahu a'lem. Dip Notlar: 17) 2 Bakara, 186 18) Buhri, Deavt, 51 19) 50 Kat, 16 20) 39 Zmer, 42 21) 6 En'm, 61 22) 32 Secde, 11 23) 50 Kaf, 16 24) 50 Kaf, 17 25) Buhr, Tevhid, 50; Mslim, Zikr, 2; Tirmiz, Deavt, 131; tbn Mce, Edeb, 58

26) bn Mce, Mensik, 56 27) 27 Nemi, 8

Allah'n varlklarn yukarsnda oluu

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI Allah'n varlklarn yukarsnda oluu: eyh'l-slm bn Teymiyye'ye Allah'n, yarattklarnn yukarsnda oluu (ulvv) sorulduunda u cevab verdi: Kur'an'da, Allah'n, yaratklarnn yukarsnda ve en iyi isimlerle ycelik sfatlarna sahip oluuna ilikin birok delil vardr. Bunlardan bazlar unlardr: Gzel sz O'na ykselir. Onu da iyi amel ykseltir-(28), Ben senin dnya hayatna son verir ve kendime ykseltirim(29), Gktekinin sizi yere geirmesmden emin mi oldunuz? Bakarsn ki o (yer durmadan) alkalanmaktadr. Yahut gktekinin zerinize ta yadrc (rzgr) gndermesinden emin mi oldunuz?(30), Aksine Allah onu kendisine ykseltmitir(31), Melekler de, ruh da O'na ykselir(32), Gkten yere ii dzenler, sonra ona ykselir(33), 'stlerindeki Rab-lerinden korkarlar(34).Alt yerde de: Sonra Ar'a istiva etti"(35) buyurulmaktadr. O Rahman ki Ar'a istiva etti(36). Firavn'un sylediini haber verirken de: Ey Hmn, benim iin yksek, bir kk bina et. Olur ki yollara, gklerin yollarna ularm da, Musa'nn ilhna muttali olurum(37) buyurmaktadr. Yine yle buyurulur: (O) Hakim ve Hamid'den indirilmedir(38). Bunun (Kur'n- Kerim'in) muhakkak Rabbin tarafndan hak olarak indirildiini bilirler(39) v.s. Snnet'ten deliller ise, Reslllah (s.a.v.)'in Rabbine mirac (ykselmesi) ve meleklerin Allah'n yanndan inip O'na ykselmeleri; Reslllah (s.a.v.)'in, gece ve gndz nbetlee olarak inip kan melekler hakkndaki u szleri; "Aranzda geceleyenler Rablerine ykselirler. O, kullarn daha iyi bildii halde kendilerine sorar..(40) Yine Haricler hakkndaki u sz: Bana inanmyor musunuz ki, gkteki bana inanp gvenmektedir(41). Rukye hadisindeki u sz: Gkteki Rabbimiz, adn mukaddes Oldu (42) Yine Ev'al hadisindeki u sz: "... Onun zerinde Ar, Ar'm zerinde Allah ve O, bu haldeyken ne yaptnz bilir(43). Ruhun kabz ile ilgili hadste de yle buyurmaktadr: ...Nihayet Allah'n bulunduu ge o ruhu gtrr(44). Eb Davud'un Sneninde Cbeyr b. Mut'im'den nakledilen bir rivayette yle denilmektedir: Bir a'rbi Reslllah (s. a.v)'e gelerek: Ya Rasulallah, canlar skntya dt; oluk-ocuk a kald ve mal yok olup gitti. Bizim iin Allah'a dua et. Seninle Allah'tan efaat diliyor ve Allah'la senden efaat diliyoruz. Reslllah, Allah' tebih etti (ve o kadar hiddetlendi ki, Ashab zerinde bile bu-nun etkisi grld. Sonra o a'rbiye yle dedi: Yazklar olsun sana! Allah'n ne demek olduunu biliyor musun? Allah'la, kullarnn hibirinden efaat istenilmez. Allah'n an bundan ycedir. Allah Ar' zeredir ve Ar', gkleri ile yeri zerindedir, ite yle (bu arada parmaklarn kubbe gibi yapt)(45). Cbir b. Abdillah' tan nakledilen sahih bir rivayette yle denilmektedir: Reslllah (s.a.v.) Arafat gn hitap ettii en byk topluluun bulunduu srada: Tebli ettim mi? diyordu. Hazr bulunanlar da Evet diyorlard. Bu srada Reslllah (s.a.v.) parman yukarya kaldrdktan sonra o toplulua iaret ediyordu ve.-Allah'm, ahit ol diyordu. Reslllah bunu birka defa tekrar etti(46) Yine cariye ile ilgili hadste belirtildii zere, Peygamber (s.a.v.) cariyeye Allah'n nerede olduunu sormu, cariye Gktedir cevabn verince onun azad edilmesini emretmi ve byle sylemesinin imanna delil olduunu kabul etmitir. Allah'n, yaratklarn yukarsnda, ycelerde olduuna iaret

eden daha pek ok hads vardr. Buna iaret eden icm delillerine gelince, Enes b. Malik'-den rivayet edilen, sahih bir nakilde yle denilmektedir: Hz. Zeyneb, Reslllah'n dier hanmlarna kar vnr ve: Sizleri aileniz evlendirdi, beni ise yedi gn yukarsndan Allah evlendirdi, derdi(47) Abdullah b. Ahmed ve bakalar, sahih senedlerle nakledilen bir rivayete gre bn'l-Mbrek'e: Rabbimizi ne ile biliriz? diye sorulmu, o da yle cevap vermitir: O'nu gklerinin yukarsnda Ar'm zerinde ve yaratklarnn dnda olmakla biliriz. Cehmiyye'nin dedii gibi O, burada yerdedir, demeyin. Yine sahih bir senedle Sleyman b. Harb'n yle dedii nakledilmitir. Hammad b. Zeyd'i duydum - Cehmiyye'den bahisle -: Onlar, gkte bir ey yoktur, demee gayret ediyorlar. bn Ebi Hatim de, - Basra ehlinin ilimde, dinde imam - Said b. mir ed-D a b ' i' nin yannda Cehmiyye'den sz edildiini, bunun zerine onun: Onlarn gr Yahudi ve Hristiyanlardan daha ktdr. Btn din sahipleri mslmanlarla birlikte, Allah Tel'nn Ar zerinde olduunu sylyorlar, bunlar ise, Ar zerinde bir ey yoktur dediklerini sylediini nakleder. mamlar imam Muhammed b. shak b. Huzeyme de yle demektedir: Allah'n, gklerinin yukarsnda, Ar'm zerinde ve yaratklarnn dnda olduunu sylemeyen, tevbe etmee davet edilir. Tevbe ederse, ne l. Etmeyecek olursa, boynu vurulup ple atlr. Bylece hem kble ehli, hem de zmmlerin ondan dolay eziyet grmeleri nlenmi olur. mam Ahmed'in rivayetine gre urayh b. en- Nu' man dedi ki: Abdullah b. Nafi' es-Sai dedi ki: Malik b. Enes'in yle dediini duydum: Allah gktedir, ama ilmi her yerdedir. lminden bo hibir yer yoktur. Evza -ki Etbau'Tabiin dneminde drt imamdan biriydi: Hicaz ehlinin imam Mlik; am ehlinin imam Evza; Basra ehlinin imam Leys ve Irak ehlinin imam da Sevr idi - Tabin dneminde Allah'n Ar'n zerinde olduuna ve sem' sfatlarna imann mehur ve yaygn olduunu belirtmitir. Evza bu szn, Allah'n Ar'n zerinde oluunu ve sfatlarn reddeden Cehm'in ortaya kndan sonra sylemi, bylece Selefin, C e h m ' in grnn aksine bir gre sahip olduklarm ifade etmitir. Hallal - tamam imam olan kiilerden mteekkil - bir sened-le Sfyn b. Uyeyne' nin yle dediini nakletmektedir: Rbia b. Eb Abdirrahman'a O Rahman Ar'a istiva etti yetinin anlam soruldu: Nasl istiva etmitir? Cevaben dedi ki: stiva mehul deildir. Nasll ise aklla bilinmez. Risalet, Allah'tandr; Resuln grevi tebli, bize den de tasdik etmektir. Rbia b. Eb Abdirrahman'n talebesi Mlik b. E n e s' ten de bylesi, ya da benzeri bir rivayet nakledilmitir. mam afi yle demitir: Eb Bekir'in hilfeti hak olup Allah gkte buna hkmetmi ve kullarnn kalbini Eb Bekir'-in hilfeti zere birletirmitir. Sadece afi' nin bu konuda syledikleri derlense yeterli olurdu. afii 'nin ashabndan Abdlaziz b. Yahya el-Kin-ni el-Mekki er-Redd alel-Cehmiyye isimli kitabnda ulvv mes'elesini inceleyerek Allah'n Ar'n zerinde olduunu ifade etmektedir. Gerekte hads, fkh, snnet ve tasavvuf ehlinden olup da mam afi'ye meyledip bu konuda sz sylememi kimse hemen hemen yok gibidir. Senedlerle Eb Hanfe' den rivayet edilen mehur el-Fk-hu'1-Ekber isimli kitapta Eb Muti' elHakem b. Abdil-1 ah'tan yle dedii nakledilir. Eb Hanfe'ye el-Fkhu'1-Ek-beri sordum. Dedi ki: iledii herhangi bir gnahtan dolay kimseyi tekfir etmemendir. Eb Hanife sz nihayet uraya getirir:Rabbim gkte midir, yoksa yerde midir, bilmiyorum diyen kfre girmitir. nk Allah: O Rahman Ar'a istiva etmitir buyurmaktadr. Ar' da yedi gn yukarsndadr. Dedim ki: Eer Allah Ar'n zerindedir ama Ar gkte midir, yoksa yerde midir, onu bilmiyorum derse ne olur? Yine kfir olur, dedi. Allah'a dua edilirken yukarya doru dua edilir, aaya doru deil. Ali b. el-Medin'ye: kii, aralarnda fslt ile konuurken drdncleri mutlaka Allah'tr....(48) yeti soruldu. Cevap olarak, yetin ncesini okuyun dedi. Grmez misin Allah, gklerdekini ve yerdekini hep bilir(49). Eb sa et-Tirmiz'nin yle dedii rivayet edilmitir: Allah, kitabnda vasfettii gibi Ar zerindedir. lim, kudret ve hkimiyeti ise, her yerdedir. Hanef imamlardan Eb Ysuf'a, Mreys' nin, haberi sfatlar ve Allah'n Ar'n zerinde oluunu

inkr ettii haberi geldiinde, onu krbalamak zere harekete gemi, ancak Mreys katndan arkadan fena halde krbalanlmtr. Eb Hanife'-nin ashabndan bu konuda nakledilenler saylamayacak kadar oktur. mam Mlik' ten de, Cehm'in grne aranlarn tevbe etmelerinin istenecei ve pelerinden namaz klnmayaca nakledilmitir. Mlik'in ashabndan mehur mam Muhammed b. Abdillah b. Eb Zemeneyn Usl's-Snne konusunda yazd kitabnda yle demektedir: Snnet Ehlinin grlerinden biri de: Allah'n Ar' yaratt, btn yaratklarn stnde ykseklik ve yukarda oluu Ar'a tahsis ettii, sonra da: O Rahman Ar'a istiva etti yetinde buyurulduu zere, diledii gibi Ar'a istiva etmitir. Uzak olup grnmeyen O sbhan, ilim ve kudretiyle yakndr. Ahmed b. Hanbel ve ashabna gelince, onlar bu konuda daha mehurdur. E'ar ekolnn kendisine nisbet edildii E b ' 1 -Hasen Ali b. smail el-E'ar de bn Hanbel'e uymu ve yle demitir: Eer biri: Mutezile, Kaderiyye, Cehmiyye, Harriyye, Rafize ve Mrcie'nin grlerini reddediyorsunuz, peki sizin grnz nedir? diyecek olursa, deriz ki: Grmz ve Allah'a balandmz din; Rabbimizin Kitab'na, Peygamberimiz Muhammed'in snnetine, sahabe, tabiin ve hadis imamlarndan yaplan rivayetlere sarlmaktr. Biz buna balyz. Ahmed b. Hanbel'in-Allah yzn aartsn, derecelerini ykseltsin ve ona bol bol sevap versin - sylediklerini sylyoruz. Onun grlerine aykr grlere kar kyoruz. nk faziletli imam, kmil nder odur. O yle biridir ki, sapklk ortaya ktnda, Allah hakk onunla aklad, izlenecek yolu gsterdi. Bid'atlarn bid'atlarn onunla giderdi. Aldatanlarn aldatmasn, phecilerin phelerini onunla yok etti. Allah'n rahmeti onun zerine olsun, o, nde giden bir imam, deeri byk bir kimseydi. zet olarak deriz ki: Allah'a, meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine, onlarn Allah'tan getirdiklerine ve gvenilir rvilerin Raslllah (s.a.v.)'den rivayet ettiklerine inanrz. Bunlardan hibir eyi reddetmeyiz. Allah birdir ve kendisinden baka ilh yoktur. Tektir, hibir eye muhta olmad halde, her ey O'na muhtatr. Ne ei, ne de ocuu vardr. Muhammed, O'nun kulu ve elisidir. Onu hidayet ve hak dinle gndermitir. Cennet, haktr. Kyamet mutlaka kopacaktr, bunda phe yoktur. Allah, kabirdekileri diriltecektir. Allah, Ar' zere istiva etmitir. Nitekim O yle buyurmaktadr: O Rahman ki Ar'a istiva etmitir(50), ihtilf ettiimiz hususlarda Rabbimizin kitabna, Peygamberimizin snnetine ve mslmanlarn icmna mracaat ederiz. E ' a r nihayet yle der: Biri kp: stiva hakknda ne dersiniz? diyecek olursa, deriz ki: Allah Ar' zerine istiva etmitir. Nitekim O, yle buyurmaktadr: O Rahman Ar'a istiva etmitir. Dip Notlar: 28) 35 Ftr, 10 29) 3 l-i mrn, 55 30) 67 Mlk, 16 31) 4 Nisa, 158 32) 70 Meric, 4 33) 32 Secde, 5 34) 16 Nahl, 50 35) 7 A'rf, 54; 10 ynus, 3; 13 Ra'd, 2; 25 Furkan, 59; 32 Secde. 4; 57 Hadid, 4 36) 20 Th, 5 37) 40 M'min, 36 38) 41 Fussilet, 42 39) 6 En'm, 114 40) Buhr, Mevkit, 16; Mslim, Mescid, 210 41) Buhr, Mez, 61; Mslim, Zekt, 144 42) Eb Dvd, Tib, 19; bn Hanbel, VI/21 43) Buhr, .Tevhid, 22; Tirmiz, Cennet, 4 44) bn Mce, Zuhd, 31 45) Eb Dvd, Snnet, 19 46) Buhr, Hacc, 132; Mslim, man, 378; Eb Dvd, Mensik, 56

47) 48) 49) 50)

Buhri, Tevhid, 22 58 Mcdile, 7 58 Mcdile. 7 20 Tha, 5

stiva'nn anlam

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI stiva'nn anlam: Mutezile, Cehmiyye ve Harriyye'den bazlar, -O Rahman Ar'a istiva etti yetinin istil etti, mlk altna ald ve galip geldi anlamnda olduunu sylemilerdir. Onlar, Allah'n her yerde olduunu syler ve hak ehlinin dediini kabul etmeyerek Allah'n Ar'm zerinde oluunu inkr ederler. stiv'nn kudret anlamnda olduunu savunurlar. Eer dedikleri gibi olsayd, Ar ile yerin tabakas arasnda bir fark olmazd. nk Allah hereye kadirdir. E ' a r i - bu konuda pek ok ey syledikten sonra - nihayet yle der: Doudan batya kadar imamlarn hepsi, Rab Tel'nn sfatlarna dair Kur'an'da ve gvenilir rvilerin Reslllah'tan naklettikleri hadslerde anlatlanlara tefsir, tavsif ve tebihe kamakszn iman etmenin gereklilii zerinde gr birlii etmilerdir. Her kim bugn bundan bireyi tefsir etmee kalkarsa, Peygamber (s.a. v.)'in zerinde bulunduu yolun dna km ve cemaatten ayn dmtr. nk onlar sfatlar ne tavsif ediyor, ne de tefsir ediyorlard. Onlar, Kur'an ve Snnet'te anlatlan ikrar ediyor ve sonra susuyorlard. O halde Cehm'in sylediini tekrar eden cemaatten ayr dmtr. nk Cehm, Allah', birey olmamakla vasf etmitir. stiva'nn te'vil edilmesi

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI stiva'nn te'vil edilmesi: stivy istil ile te'vil etmek birok ynden yanltr. yle ki: 1 Selefin sair mslmanlarndan; ne sahabeden, ne Tabiin den hi kimse istivy istil ile tefsir etmemitir. Bu konuda hibir sahih rivayet yoktur. Aksine, Eb'l-Hasen el-E'ar'-nin de belirttii gibi, byle bir tefsire ilk sapan, Cehmiyye ile baz Mutezillerdir. 2 Bu kelimenin anlam mehur olup bilinmektedir. Bu sebeb-le Rbia b. Ebi Abdirrahman'a ve Mlik b. Enes'e O Rahman Ar'a istiva etti(51) yeti sorulduunda yle demilerdir: stiv malmdur, keyfiyeti mehuldr, buna iman etmek vcib ve hakknda soru sormak ise bid'attir. Onlar bu szleriyle, stiv'nn dildeki anlam bilinmekte, ama yetteki anlam bilinmemektedir demek istemiyorlard. nk soru, yette geen istiva ile ilgiliydi. 3 Anlam, Kur'an'n indii dilde malm olduuna gre, Kur'-an'daki anlam da malmdu. 4 yette geen istivnn anlam malm olmasayd, keyfiyeti mehuldr deme ihtiyac

duyulmazd. nk ancak asl malm olan eyin keyfiyet bilgisi reddedilebilir. Nitekim yle deriz: Biz Allah' ikrar ediyor ve O'na inanyoruz, ama O'nun nasl olduunu bilmiyoruz. 5 stil, ister kudret anlamnda olsun, ister galip gelme anlamnda olsun, tpk rubbiyet gibi btn yaratklar iin geerlidir. Ar ise, yaratklarn en by olmasna ramen, rubbiyetin ona nisbet edilmesi, bakasna nisbet edilmesine engel deildir. De ki: Kim o yedi gn rabbi ve o byk Ar'n Rabbi?(52) yetinde olduu gibi. Yine skntyla ilgili duada olduu gibi. Eer istiva -tm varlklar hakknda geerli olan- istil anlamnda olsayd, Ar'a izafe edilmesi gibi, btn yaratklara izafe edilmesi: Ge istiva etti, havaya istiva etti, denizlere, yere, yerin zerine, aasna v.s. eylere istiva etti demek caiz olurdu. Nasl, Ar'a istiva ediyorsa, bunlara da istiva ederdi. Mslmanlar: Ar'a istiva etti demenin caiz, ama sair eylere istiva etti demenin caiz olmadnda birletiklerine gre - oysa hem Ar'a istil etti denildii gibi sair eylere istil etti, demek de caizdir - stiv'nn Ars'a has olduu ve herey hakknda geerli olmad anlalm olmaktadr., 6 Allah Tel, gkleri ve yeri alt gnde yarattn, sonra Ar'a istiva ettiini haber vermektedir. Yine gklerle yer yaratl-mazdan nce Ar'n su zerinde olduunu haber vermitir. Bu husus mran b. Hu s ay n' in Peygamber (s.a.v.)'den naklettii ve Buhr'nin Sahihinde rivayet ettii bir hadste de sabittir. Sz konusu hadste Peygamber (s.a.v.) yle buyurmaktadr: Allah vard ve baka birey yoktu. Ar' da su zerinde idi. Allah zikirde (kader defterinde) hereyi yazd. Sonra gkleri ve yeri yaratt(53). Oysa Ar daha nce yaratlmt. Ve Allah'n daha nce de, daha sonra da Ar'a mstevli olduu malmdur. O halde genel anlamdaki istil'nn belli bir zamana ve Ar'a has olan bu istil olmas mmkn deildir. 7 Dilde istevnn istevl anlamna geldii sabit deildir. nk bunu iddia edenlerin dayana olan: Bir, rak'a istiva etti. Klsz ve dklen kan olmakszn beytidir. Bunun Arap iiri olduuna dair sahih bir nakil yoktur. Dil imamlarndan pek ou onu reddetmi ve dilde bilinmeyen uydurma bir beyit olduunu sylemilerdir. Bilinen bir husustur ki, eer Reslllah (s.a.v.)'in hadisi delil olarak ileri srlecek olsa, rivayetinin sahih olup olmad aratrlr. O halde isnad bilinmeyen ve dil imamlarnn reddettii bir iirin ne hkm olabilir ki?! Eb'l-Muzaffer'in el-fsh isimli kitabnda Halil' den unu nakleder: Halil'e: Dilde istevnn istevl anlamna geldiine hi rastladn m? diye sorulmas zerine yle dedi: Bu araplarn bilmedii bir eydir ve dillerinde byle bir ey caiz deildir. Halil ki, dilde imamdr, herkes bunu bilir. O halde istev'nn, dilde bilinmeyen bir anlama hamledilmesi yanltr. 8 Dilcilerden bir grubun yle dedii rivayet edilmitir: stev'nn istevl anlamnda kullanlmas, ancak bir mddet aciz kaldktan sonra galip gelen hakknda kullanld takdirde caizdir. Allah' ise hibir ey aciz brakmaz. Ar hibir zaman Allah'a mukavemet edip galip gelmesine engel olmamtr. O halde yetteki isti-v'nn istil anlamna alnmas mmkn deildir. airin Bir, Irak'a istiva etti sz, mecaz bir sz olup maksadn ifade eden bir karine olmakszn mecaza hamledilmesi caiz deildir. Hele kelime mterek bir lfz olursa, karineye daha ok ihtiya vardr. yette ise, 'istil anlamnn kastedildiine dair karine mevcut deildir. Yine dilciler, ancak mnazaa ve karlkl galip gelme sz konusu olmakszn isti v'nn istil anlamnda kullanlamayacan sylyorlar. Ar hakknda ise, kimsenin Allah'la mnazaaya girmesi sz konusu deildir. stil'nn genel anlamnn kasdedilip edilmeyecei konusunda anlamazlk bulunmakla birlikte bu zel anlam sabit olsa bile, srf baz dilciler bunu iddia ediyor diye istivann bu anlama hamledilmesi gerekmez. Kald ki bunlar, mutlak olarak istil mnsnda kullanldn sylyorlar. stiv, Kur'an'n birka yerinde zikredilmitir. u rneklerde olduu gibi: Artk sen beraberindekilerle gemiye yerletiinde...(54), Ve gemi Cdi da zerinde oturdu(55), *Ta ki srtlarna kurulasnz(56). Adiy'in naklettii hadste yle denilmektedir: Reslllah (s.a.v.) bineini getirdi. Ayan zengiye koyduunda bismillah dedi. Srtna istiva ettiinde (kurulduunda) da elhamdlillah dedi(57). 9 Eer bunun Arap dilinde bulunduu sabit olsa, ribe arabnn lehesinde de bunun byle olmasn gerektirmez. Baz ribe araplarnn lehesinde byle bir kullan olsa, mutlaka Reslllah'n

lehesinde de byle olmasn gerektirmez. Eer Reslllah'n lehesinde byle bir kullan bulunsayd Kur'an ve Snnet'te bilinen anlamda olurdu ve kastedilen de o olurdu. Baka bir anlamn kasdedilmi olmas caiz deildir. 10 Bu anlama hamledilecek olsa, deil Allah ve Resul, hatt deil sahabe, baz imamlarn bile tenzih edilmesi gereken mahzurlu bir durum sz konusu olur. Eer Kur'an ve Snnet'te biz insanlarn ondan baka ey anlad ve Allah'la Resulnn baka anlamlar kasdettikleri ifadeler bulunsayd, Allah korusun bu bir aldatmaca olurdu. O halde bu airin, bu anlam iin bu lfz kullanmas, hakikat zere deildir, hakikat zere baka anlamda kullanlr. Eer hakikat zere bu anlamda olsayd, onda mecazi itirak gerekli olurdu. Ama eer baz Araplarda bu bir mecaz ise, ya da airin kendisinin ihdas ettii bir mecaz ise, bunun iin biz kalkp Reslllah'n mmetine hitap ettii ifade slbunu mu terkedelim?! 11 Bu szcn - ki Kur'an ve Snnet'te pek ok kere tekrarlanm ve havas tarafndan da, avam tarafndan da anlalmas iin yollar pek oktur - anlalmas iin sonradan sylenmi bir airin bir beytine mracaat etmek sakncal bir yoldur, Eer bu beyite mracaat edilecek olsa, onu te'vil edenlere reddiye mahiyetinde eser veren imamlar, hatta Allah ve Resul ile sahabe ve mctehid imamlar yalanlayp hatal olduklarn sylemeye sebeb olur. O zaman Allah, kullarna oyun oynayarak Kitap ve Snnet'te anlatlanlarn ve takip edilen slbun hilfna bireyler kasdetmi, bu yolla imtihan etmi olur. Oysa Allah, kimseye gcnn yetmedii eyi yk-lemez. Byle birey Allah, Resul, sahabe ve imamlar hakknda mmkn deildir. 12 stivnn anlam sahabe, tabiin ve etbauttbin arasnda ak bir ekilde biliyordu, Bu sebeble sonradan, ortaya km bir tefsir kat'iyetle batldr. Yezid b. Harun el-Vasiti'nin sylemek istedii budur. O yle demektedir: O Rahman Ar'a istiva etti(58) yetini halkn nefsinde karar klm anlamdan baka b:r anlamla tefsir eden, Cehmi'dir. mam M 1 i k' in: stiva malmdur sz de bu anlamdadr. Bazlarnn iddia ettii gibi bu szyle O, istivann Kur'an'da zikredildii malmdur demek istememitir. Gya kendisine: stiv Kur'an'da zikrediliyor mu, zikredilmiyor mu? diye sorulmu ve kendisi de bu cevab vermitir. Yine bazlarnn idda ettii gibi, kendisine gya istivann keyfiyeti sorulmu, o da: keyfiyeti malmdur demek istemi iddias da doru deildir. Nzul ve istiva lfzlarn sormak ve bu konuda sz sylemek bid'at deildir. nk sahabe de, tabin da bu konuda sz sylemilerdir. Bid'at olan, keyfiyeti sormaktr. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyen astronomi, yani ihata ve dnyann yuvarlakl hakknda biraz daha bilgi edinsin. O halde bu konu zerinde de durmak gerekiyor. Dip Notlar: 51) 20 Th, 5 52) 23 M'minn, 86 53) Buhr, Bed'u'l-Halk, 1 54) 23 M'minn, 28 55) 11 Hud, 44 56) 43 Zuhruf, 13 57) Tirmizi, Deavt, 46 58) 20 Th. 5

Ar'n yeri ve mhiyeti

BN TEYMYE KLLYATI

ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI Ar'n yeri ve mhiyeti: phesiz yerin yuvarlakl zerinde ittifak edilmitir. Byk ksm suyun iindedir. Su olmayan taraf ancak altda birden biraz fazladr. Su yeryzn her taraftan kubbe gibi sarmaktadr. Yerin stndeki su ile gn uzakl, bamzla gn arasndaki uzaklk gibidir. Yerin altnda sadece onun ortas vardr ve altnn sonu da merkezidir. Bylece bizim alt ve st dnda bir ynmz yoktur ve ynler insann yer d ei turnesiyle deiir. Yerin st her tarafta onun yzdr. Alt da yznn altndaki ksmdr. Merkezin son noktas odak noktasdr. Yerin ve suyun yzeyinin her tarafndan merkeze doru gidi, ini demektir. Merkezden yere ve suya doru gidi de ykseli olur. Dnya semas yerin stnde olduuna ve onu kuattna gre, bu sema yuvarlaktr. Dieri de byledir. Krs btn feleklerin stndedir. Ar da krsnn stndedir. Krsye oranla meleklerin ve iindekilerin durumu lde bir halka, ara oranla da hepsinin durumu, lde bir halka gibidir. Felekler (yrngeler) de Kur'an, Snnet ve cm ile yuvarlaktr. nk felek sz yuvarlakla iaret etmektedir. Yce Allah: Hepsi bir yrngede yzerler(59) buyurmaktadr. Ibn Abbas bunu tefsir ederken: Kirman yuvarla gibi bir yrngede demitir. Kzn memesi byynce yrngeleti denir. Astronomi ve hesap uzmanlar bu konuda mttefiktirler. Ar ise kubbemsidir. Eb Dvud Snen'inde Cbeyr b. M u t' i m' in yle dedii rivayet edilir: Reslullah'a bir arap geldi ve "Ey Allah'n Resul, ok sknt ektik ve oluk ocuk a kald... dedi. Eb Dvud hadisin tamamn zikreder. Sonunda: Reslullah yle buyurmaktadr: phesiz Allah Ar' zerindedir. Ar' da yerin ve gklerin zerinde u ekildedir diyerek parmaklarn kubbe gibi birletirdi"(60). Mutlak olarak Ar'n yuvarlak bir yrnge olduu sabit deildir. Belki yrngelerin stnde ve ayaklar olduu sabit olmutur. Buhar ve Mslim'de Eb Said'in yle dedii kaydedilir: "Yahudilerden bir adam Reslullah'a geldi ve: Ey Muhammed, ashabndan biri yzme vurdu dedi. Reslllah onu arn dedi. ardlar. Reslllah ona "Bunun yzne niin vurdun? dedi. yle cevap verdi: Ey Allah'n Resul, arda geerken Musa'y btn insanlardan stn klana yemin olsun diyordu. Muhammed'den de mi, ey kt kii? dedim ve fkelenip vurdum. Reslllah yle buyurdu: Peygamberler arasnda tercih yapmaynz. Kyamet gn insanlar baylr. lk aylan ben olurum. Bir de ne greyim Musa Ar'-n ayaklarndan birini tutmutur. Bilemiyorum benden nce mi aytm, yoksa Tr baygnlnn karln m grmtr?(61) Ar'm ykseklerde oluu konusunda Reslllah yle buyurdu: Allah'tan istediiniz zaman Firdevs'i isteyin. nk Firdevs cennetin ortas ve en ykseidir. Onun stnde Ar vardr ve cennetin nehirleri ondan doup akar(62) Bu hadislerden anlalmtr ki, Ar mahlkatn en yksei ve tavandr, kubbemsidir, ayaklar vardr. Ne olursa olsun, yrngeleri ister kuatsn veya kuatmasn, Ar sttr. Yce Allah'a nisbetle ulv ve sfli lemin son derece ufak olduunun bilinmesi gerekir. nk yce Allah yle buyuruyor: Allah hibir insana bir ey indirmemitir demekle, Allah' gerei gibi deerlendiremediler.(63) Dip Notlar: 59 21 Enbiy, 33 60 Buhr, Cuma, 34, 35; stisk, 9; Mslim. stisk, 18; Ahmed bn Han-bel, 11/420, III/256 61 Buhr, Husmt, 1; Enbiy, 25, 31; Tefsir Sre, 7; Rikak, 43; Diyt, 32; Tevhid, 31; Mslim, Fadil, 160 62 Buhr, Cihad, 4; Tevhid, 22; Tirmiz, Cennet, 4; Ahmed bn Hanbel, 11/235; bn Mce, Zhd, 39 63 6 En'm, 91 Allah'n her eyin stnde olmas konusunda nemli bir kural

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN YCELERDE OLUU VE AR'A STVASI Allah'n her eyin stnde olmas konusunda nemli bir kural: Onun en stte olduu, sarih akl ve sahih insan ftrat tarafndan kabul edilir. yle ki: Henz hibir ey yok iken Allah vard. Sonra lemi yaratt. Onu ya kendi ztnda yaatm ve ondan ayrlmtr ki, bu muhaldir. Yce Allah pisliklerle ve benzeri eylerle uramaktan mnezzehtir. Ya ayr olarak yaratm, sonra onun iine girmitir, ki bu da muhaldir. O, yaratklar iine girmekten mnezzehtir. Mslmanlar arasnda bu iki k hakknda ihtilf yoktur. Ya da yce varlndan ayr ve dta yaratm ve iine girmemi (hulul etmemi) tir. te kendisinden bakas caiz olmayan durum budur. Allah'a ancak bu yakr. Bu da, mihne zamannda mam A hm e d 'in Cehmiyye'ye kar kulland delillerdendir. E'ar Nakaltda imam olan Muhammed bn Klb'n yle dediini zikreder: Allah'n lemin stnde olduu aklla bilinir. istivas da nakille ve ftratlar mkemmelletirmekle gnderilen peygamberlerin bildirmeleriyle bilinir. Allah'n yaratt ftratta deiik olmaz. Filozoflar ve dier sapklk ehlinin hilfna eriat bunu bildirmitir. Sapklk ehli gerekleri ters yz etmilerdir. MERAKE FETVASI

MERAKE FETVASI Allah'n sfatlarn bilmek gerekli midir? Kur'an'n mnsn anlamak farzdr Ashabn tefsirdeki ihtilflarnn mhiyeti Allah' in sfatlan ve Ar zerine istiva etmesi Allah'n isim ve sfatlar kullarnki gibi deildir Allah'n isim ve sfatlan mecaz deil hakikattir Allah'n hem stte ve hem de yakn oluu Allah'n yaklamas Allah'a yaknln ortaya k ekli

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI

Allah'n sfatlarn bilmek gerekli midir?: limler dnyasnn ve devrinin esiz limi Ahmed bn Teymiye'ye soruldu: ki adam Allah'n sfatlarn kabul etme ve O'nun Ar zerinde oluunun kesinlii konusunda tarttlar. Biri yle dedi: Bunu kiinin bilmesi ve aratrmas gerekmez. Bu mekruhtur. Nitekim mam Mlik bunu soran adama: Seni kt bir adam olarak gryorum demitir. Kiinin bilmesi ve inanmas gereken, Allah'n mlknde esiz bulunduu, her eyin Rabbi, yaratcs ve hkimi olduudur. Bu konuda kim konuursa o, mcessime ve Haeviye'dendir. Bu szleri syleyen isabet mi etmitir, yanlm mdr? Yanlm ise, Allah'n sfatlarnn varlna ve Ar -ki yaratklarn en stndr - zerinde oluuna inanmalar ve bilmeleri gerektiine ilikin delil nedir? Tecsim ve havin anlam nedir? Bu iki mes'elede pheleri giderecek ve sadra ifa olacak ekilde bizi aydnlatn. Allah size mkfatnz versin(1). Cevap: Allah'a hamdolsun, insanlarn Hz. Peygamber'in getirdii eyleri kabul etmesi vcibtir. Kur'n- Kerim'in ve bilinen snnetin getirdii eyleri bir btn olarak, tafsili bilindii zaman da tafsili olarak kabul etmek insanlara vcibtir. Hz. Peygamber'in getirdiklerini kabul etmedike kii m'min olamaz. Bu da *L ilahe illallah Muhammedn Reslllahn gereklemesi demektir. Hz. Peygamber'in Allah'n Resul olduuna ehadet eden kimse, onun Allah'tan getirdii eyler konusunda doru olduuna ehadet ediyor demektir. phesiz bu, risaleti kabul etmenin gereidir. nk yalanc, syledii yalanlarla peygamber olamaz. Yce Allah yle buyurmutur: Eer Muhammed bize kar, ona baz szler katm olsayd, biz onu samzla yakalardk, sonra onun ahdamarn koparrdk(2).Bu islm'n zorunlu olarak bilinmesi gereken ilkelerindendir ve burada zerinde durmaya gerek yoktur. O da Kur'n- Kerm'in ve Hz. Peygamber'in bildirdiidir. Yce Allah yle buyuruyor: Andolsun ki Allah, inananlara, yetlerini okuyan, onlar artan, onlara kitap ve hikmeti reten, kendilerinden bir peygamber gndermekle iyilikte bulunmutur. Halbuki onlar nceleri apak sapklkta idiler(3), Nitekim biz size, aranzdan yetlerimizi okuyacak, sizi her ktlkten artacak, size Kitab' ve hikmeti retecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir Peygamber gnderdik(4), 'Allah'n zerinize olan nimetini, t vermek zere size indirdii Kitab ve hikmeti ann. Allah'tan saknn. Allah'n her eyi bildiini bilin(5), Biz her peygamberi ancak Allah'n izniyle, itaat olunmas iin gnderdik(6), Hayr, Rabbine and olsun ki, aralarnda ekitikleri eylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdiin hkm ilerinde bir sknt duymadan tamamen kabul etmedike inanm olmazlar(7), "Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Peygamber'e ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eer bir eyde ekiirseniz, Allah'a ve Peygamber'e brakn. Bu, hayrl ve netice itibariyle en gzeldir(8). Hz. Peygamber'in bildirdii eylerden biri de, ncelii kazanan ve kyamet gnne kadar onlara iyilikle uyan m'minlerden honut olmasdr. Yce Allah yle buyuruyor: yilik yarnda ncelii kazanan muhacirler ve Ensr ile onlara gzelce uyanlardan Allah honut olmutur. Onlar da Allah'tan honutturlar. Allah onlara iinde temelli kalacaklar, ilerinden rmaklar akan cennetler hazrlamtr(9), Hz. Peygamber'in bildirdii eylerden biri de, yce Allah'n dini u buyruuyla tamamladn bildirmesidir: Bugn size dininizi tamamladm, zerinize olan nimetimi btnledim ve din olarak size slm' beendim(10). Hz. Peygamber'in getirdii eylerden biri de, Allah'n apak tebli ile tebli etmesini emretmesidir. Yce Allah yle buyuruyor: "Peygambere den, sadece teblidir(11), Sana da, insanlara gnderileni aklayasn diye Kur'an' indirdik. Belki dnrler(12), Ey Peygamber, Rabbinden sana indirileni tebli et. Eer bunu yapmazsan O'nun eliliini yapmam olursun. Allah seni insanlardan korur(13).Hz. Peygamber'in risaleti tmyle tebli ettii ve ondan hibir ey gizlemedii kesin olarak bilinmektedir. Zira Allah'n kendisine indirdiklerini gizlemek risaletin gereiyle elimektedir. Hz. Peygamber'in, risaletten bir ey gizlemekten ve ona kendinden yalan eyler katmaktan mnezzeh olduu slm'n zahir bilgilerindendir. Risaleti Allah'n kendisine emrettii gibi tebli ettiine ve kendisine Allah'tan gelenleri akladna btn mmet ahittir. Yce Allah da dini tamamladn bildirmi ve bu tamamlan Hz. Peygamber'in tebliiyle yerini bulmutur. nk din ancak onun

tebli etmesiyle bilinmitir. Bylece yce Allah'n kullar iin teri ettii dinin tamamn tebli ettii anlalmtr. Nitekim Reslllah yle buyurmaktadr: "Sizi gecesi ile gndz bir olan apak, bir cadde zerinde braktm. Benden sonra him ondan saparsa helak olur(14) Yine yle buyurmutur: Cennete yaklatracak her eyi size anlattm. Cehennemden uzaklatracak her eyi de size akladm(15). E b Zer yle demitir: Reslllah gkte uan ku hakknda bile bize bilgi verdikten sonra vefat etmitir. Bu ak olunca, her mslmann Allah'n isim ve sfatlar konusunda bildirdii eyleri, Kur'an ve Snnet'te bu konuda varid olan hususlar tasdik etmesi vcibtir. ncelii kazanan Muhacir ve Ensr'n ve onlar iyilikle izleyenlerin, Allah'n kendilerinden raz olduu ve kendileri de Allah'tan raz olan bu insanlarn bunlar tasdik ettii gibi her mslmann da tasdik etmesi vcibtir. Dip Notlar: 1) Buna *el-Kaidetu'l-Merkeiyye* ad verilir. 2) 69 Hakka, 44-46 3) 3 l-i imran, 164 4) 2 Bakara, 151 5) 2 Bakara, 231 6) 4 Nisa, 64 7) 4 Nisa, 65 8) 4 Nisa, 59 9) 9 Tevbe, 100 10) 5 Muide, 3 11) 24 Nr, 54 12) 16 Nahl, 44 13) 5 Mide, 6714 bn Mce, Mukaddime, 1, 6 15) Benzer rivayetler iin bkz. bn Abdilberr, Cmiu Beyani'l-lm ve Fadlihi, 11/233; M. Nsruddin el-Elbn, et~Tevessl, 128 Kur'an'n mnasn anlamak farzdr

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI Kur'an'n mnasn anlamak farzdr : Kur'an' ve Snnet'i Reslllah'tan bunlar aldlar. Bu konuda ilmi ve ameli de ondan aldlar. Eb Abdirrahman es-S-1 e m i yle demitir: Bize Kur'an' okutan Osman bn Affan, Abdullah bn Mes'ud ve bakalar anlattlar ki; Reslllah'tan on yet rendikleri zaman, onun ilmini ve amelini de renmedike bakalarna gemez-lermi. Kur'an', ilmi ve ameli birlikte rendik dediler. Ashbdan ya kk olan Abdullah bn mer, Bakara sresini sekiz ylda renmitir. Bu da sadece anlamak, bilmek ve uygulamak iindir. Bunun aklamas udur; 1 Yce Allah'n insanlar zerinde yaratt genel det, onslara indirilen Kur'an'n lfz ve anlamna itina gstermelerini gerektirir. Hatta anlamna daha fazla zen gstermelerini gerektirir. Bir gerektir ki tp, matematik, nahiv, fkh veya baka bir ilim kitabn okuyan kimse mutlaka onu

anlamak ve kavramak iin okuyorsa, Allah'n kendilerine indirdii hidayete onunla erdirdii, hakk ve batl, hayr ve erri, hidayet ve dalleti, doruluk ve sapkl kendisiyle rettii Kur'an' okuyanlar onun anlamna nasl itina gsterip anlamaa almasn?! Yine bir gerektir ki, onu anlama ve kavrama arzular btn arzulardan daha byktr. renci retmenden bir sz iittiinde onu anlamaa alyorsa, Allah'n kelmn Allah'tan tebli eden kiiden iitenler nasl anlamaa almasn?! Hatta Hz. Peygamber'-in onlara Kur'an'n mnlarn retme arzusunun, harflerini retme arzusundan daha byk olduu bir gerektir. nk mnlar anlamadan harfleri renmek mmkn deildir. Zira lfz ancak mn iin renilir. 2 Yce Allah birok yerde insanlar Kur'an' anlama, kavrama, inceleme ve dnmeye tevik etmitir. yle buyuruyor: *Sana indirdiimiz bu Kitab, mbarektir. yetlerini dnsnler. Akl olanlar t alsnlar(16), Bunlar Kur'an' dnmezler mi? Yoksa kalb-leri kilitli midir?(17), Syleneni (Kur'an') hi dnmezler mi?f Yoksa onlara nceki atalarna gelmeyen bir ey mi geldi? Veya peygamberlerini tanmadlar da, bu yzden mi onu inkr ediyorlar?(18), "Kur'an' durup dnmyorlar m? Eer o, Allah'tan bakasndan gelseydi onda ok elikiler bulurlard(19). Yce Allah kfirleri ve mnafklar Kur'an' anlamaya, dnp kavramaya tevik ettiine gre, anlamn kfir ve mnafklarn anlamasnn da mmkn olduu anlalmaktadr. Kfir ve mnafklar onun anlamn anlayabiliyorsa, m'minlerin anlamas neden mmkn olmasn?! Bu da gsteriyor ki, Kur'an'n mnlar onlar tarafndan biliniyor ve anlalyordu. 3 Yce Allah yle buyuruyor: Biz onu, anlamanz iin Arapa bir Kuran olarak indirdik30, Apak kitaba andolsun ki, akletmeniz iin onu Arapa bir Kur'an yapmzdr(21). Anlamalar ve akletmeleri iin Arapa olarak indirdiini aklamtr. Anlamak ve akletmek de ancak mnlarn bilmekle olur. 4 Kur'an' anlamayanlar knayarak yle buyurmutur: Ey Muhammedi Kur'an' okuduun zaman senin ile hirete inanmayanlar arasna nleyici bir perde ekeriz. Kalblerine, anlamalarna engel olacak rtler ektik ve kulaklarna arlk koyduk. Kur'an'da Rabbi-ni bir tek olarak andn zaman onlar rkerek ardlarna dnerler"(22), "Bunlara ne oluyor ki, hibir sz anlamaya yanamyorlar?(23) M'-minler de Kur'n- Kerm'i anlamazsa, Allah'n knad bu durumda kfir ve mnafklara ortak olurlar. 5 Yce Allah, iittii zaman bu iitmeden nasibi, mnlar anlamadan ve onlara tbi olmadan sadece sesleri iitmekten ibaret olanlar ktlemi ve yle buyurmutur: nkr edenlerin durumu, arma ve barmadan bakasn duymayarak haykran gibidir. Sardrlar, dilsizdirler, krdrler. Bu yzden akledemezler(24) Yoksa oklarnn sz dinlediklerini veya aklettiklerini mi sanrsn? phesiz onlar davar gibidir, belki daha da sapk yolludurlar(25), Onlar arasnda seni dinleyenler vardr. Sonra senin yanndan knca bilgili kimselere az nce ne demiti? diye sorarlar. te bunlar Allah'n kalblerini mhrlemi olduu, kendi heveslerine uyan kimselerdir(26). Bu konuda daha birok yet vardr. Mnafklar Hz. Peygamber'in sesini iitmi ve anlamadan: Az nce ne syledi? diye sormulardr. Reslullah'n szlerini anlamayanlarn szdr bu. Onun iin yce Allah te bunlar Allah'n kalblerini mhrlemi olduu ve kendi heveslerine uyan kimselerdir buyurmutur. ncelii kazanm Ensr ve Muhacirlerin ve onlarn yolunu iyilikle izleyenlerin Kur'an' anlamadklarn syleyenler, onlar Allah'n ktledii bir eyde kfir ve mnafklar gibi tutmu olmaktadrlar. 6 Ashb- Kiram, Kur'an' tabine tefsir etmilerdir. Mesel M c h i d , Kur'an' bandan sonuna kadar bn Abbas'a arzettim, her yeti ayr ayr ondan sordum demektedir. Onun iin Sfyn es-Sevr yle demitir: Tefsir M-chid1 den gelirse, o sana yeter, bn Mes'ud da: Kur'an' benden iyi bilen, develerin gidebilecei bir kii bilsem ona giderim demitir. Ibn Mes'ud'un ve bn Abbas'n ashab da onlardan miktarm ancak Allah'n bildii kadar tefsir nakletmitir. Bu konuda ashb ve tabiinden nakiller oktur ve ilim erbab tarafndan bilinmektedir. Dip Notlar: 16) 38 Sd, 29

17) 18) 19) 20) 21) 22) 23) 24) 25) 26)

47 Muhammed, 24 23 M'minn, 68-69 4 Nisa, 82 12 Ysuf, 2 43 Zuhruf, 3 17 sra, 45-46 4 Nisa, 78 2 Bakara, 171 25 Furkan, 44 47 Muhammed, 16

Ashabn tefsirdeki ihtilflarnn mhiyeti

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI Ashabn tefsirdeki ihtilflarnn mhiyeti: Biri yle diyebilir: Kuran'n tefsirinde oka ihtilf edilmitir. Eer Reslllah, bunu aklam olsayd, bu konuda ihtilf etmezlerdi. Buna yle cevap verilir: Ashbtan, hatta tabinden Kur'an'n mnlar konusunda intikal eden ihtilf mutlaka u trlerden biri iine girer: a Her birinin, ismin mnsn arkadann lfzndan baka bir lfzla ifade etmi olmas. Msemma birdir. Her isim baka ismin iaret etmedii bir mnya iaret etmektedir. Halbuki ikisi de haktr. Yce Allah'n Esma-i Hsn (gzel isimler) ile isimlendirilmesi, Reslllah'n adlaryla isimlendirilmesi ve Kur'n- Kerm isimleriyle isimlendirilmesi gibi. Yce Allah yle buyuruyor: *De ki; ister Allah deyin, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en gzel isimler O'nundur(26/1). Mesel Rahman, Rahim, Melik, Kudds, Selm isimlerinin hepsi de, bir olan yce Allah'n isimleridir. simlerden her biri, bakasnn iaret etmedii Allah'n bir sfatna iaret etmesine ramen, hepsi de bir tek varln isimleridir. es-Srta'l-Mstakm(26/2) yetinin tefsirinde limlerin ihtilf bu tr tefsire bir rnek olarak verilebilir. Biri, bunun slm olduunu, biri Kur'an, yani Kur'an'a uymak olduunu, biri snnet ve cemaat olduunu, biri Allah'a kulluk yolu olduunu, bir dieri Allah'a ve Resulne itaat olduunu sylemektedir. Bilindii gibi bunlarn tm sratn vasflardr ve bu isimlerin tmyle isimlendirilir. Ancak her biri muhataba sratn bilinecei bir sfat ve bu sfat bilmekten yararlanaca bir vasf gstermitir. b Her biri isim tefsirinde ihata ve tmn sayma kabilinden deil, muhataba misal verme kabilinden ismin baz trlerini veya objelerini belirtmi olabilir. Tpk bir yabancya ekmein mns sorulduunda bir somunu gsterip bunun ekmek olduunu sylemesi gibi. Bu, ekmee misal ve belirli bir somuna deil, ekmein cinsine iarettir. Onlardan kimi kendine yazk eder, kimi orta davranr, kimi de Allah'n izniyle, iyiliklere koar(27) yetinin tefsirinde onlardan varid olan grler buna rnektir. Ortak gre gre kendine yazk eden, emredildii eyleri yapmayan veya yasaklar ileyendir. Orta davranan da, vcibleri yerine getiren ve haramlar ilemeyendir. yiliklere koan ise, Allah'n kendisini sevmesi iin farzlardan baka nafilelerle Allah'a yaknlk kazanmaa alan ve nihayet Allah'n kendisini sevdii kiidir. Onlar aklamalarnda bunun bir trn zikrederler. Biri yazk eden namaz zamannda klmayan, orta davranan, namaz zamannda klan, iyiliklere koan da, nce klmak daha faziletli olduundan, namaz ilk vakitte klandr, der.

Biri de yazk eden, akrabalarn gzetmeyen ve malnn zektn vermeyen cimri; orta davranan, zektn veren, akrabalarn gzeten, misafiri arlayan ve darlkta kalana yardm eden kii; iyiliklere koan ise, Eb Bekir'in btn maln verdii ve kimseden de bir ey almad gibi, vcib olan yaptndan baka mstehap olan da ileyendir, der. Bir dieri de yazk eden, ktlklerden kanan deil, yemek yemeyip oru tutan, orta davranan, hem yemekten, hem de ktlklerden oru tutan, iyiliklere koan ise, Allah'a yaklatrmayan her eyden oru tutandr, der. Btn bu grler birbirinin zdd deildir. Sadece her biri yetin kapsadklarndan yalnz bir tr zikretmitir. c Birinin yetin nzul iin bir sebeb zikrederken dierinin onunla elimeyen baka bir sebeb zikretmesi. yetin nzul sebebinin her ikisi olmas, yahut birinde bir sebeb, dierinde dier sebeb iin iki defa inmi olmas mmkndr. Selefin birbiriyle elikili ihtilflarndan nakledilenler, ihtilf etmediklerine oranla ok azdr. Sonra namaz, oru, zekt, hac, fe-riz, talk ve baka konularda baz snnet mes'elelerinde ihtilf etmeleri de bu snnetlerin temelde Reslllah'dan nakledilmi olmasn ve btn olarak hepsinin ondan tevatren gelmi olmasn engellemez. Yce Allah'n Hz. Peygamber'e Kitab' ve hikmeti indirdii ve elerine evlerinde okunan Allah'n yetlerini ve hikmeti retmelerini emrettii bilinmektedir. Seleften ok kii hikmetin snnet olduunu sylemitir. Nitekim Reslllah: Bana Kur'an ve onunla beraber benzeri verildi(28) buyurmutur. Snnet olarak Reslllah'tan sabit olan eylere, ister Kur'an'da vardr ama biz anlayamadk denilsin, ister Kur'an'da yoktur denilsin, uymamz gerekir. Yine ncelii kazanan Muhacir, Ensr ve onlar iyilikle izleyenlerin de zerinde ittifak ettii eylere, ister snnette belirtilmiti, ama bize ulamad denilsin, ister Kur'an ve Snnet'ten itihadlaryla istinbat edip kardklar eylerdendir denilsin, uymamz gerekir. Dip Notlar: 26/1) 17 sr, 110 26/2) 1 Fatiha, 6 27) 35 Ftr, 32 28) Kenzu'l-Umml, 1/880 Allah'n sfatlar ve Ar zerine istiva etmesi

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI Allah'n sfatlar ve Ar zerine istiva etmesi: Bu bylece anlalnca, yce Allah iin stte olmay ve benzeri eyleri ispat (kabul) etmenin vciblii birok ynden anlalmaktadr yle ki : 1 Kur'n- Kerim, mtevatir olan ve olmayan ok sayda hadis, ncelii kazanm olanlarn, tabiin ve bilinen neslin szleri, yce Allah'n ar zerinde olduunu ispat eden trl delillerle doludur. Bazan yeri ve gkleri alt gnde yarattn, sonra ar zerine istiva ettiini ifade eden eitli sfatlar ve deiik ibareler ihtiva etmektedir. Kur'an ar zerine istivay yedi yerde zikretmitr. Bazan eyann k ve iniini ve yce Allah'a ykseltiliini zikretmektedir. yle buyuruyor: "Bilkis Allah onu kendi katna ykseltti(29). Ben seni eceline yetireceim. Seni kendime ykselteceim(30). 'Melekler ve Ruh Ona ykselirler(31). "Gzel szler O'na ykselir, O szleri de yararl i ykseltir".

Bazan da kendisinden veya kendi yanndan iniini bildirmektedir. yle buyuruyor: Kendilerine Kitab verdiklerimiz, onun gerekten Rableri katndan indirilmi olduunu bilirler(33). De ki, Kur'an' Ruh'l-Kuds (Cebrail) Rabbinin katndan...indirmitir(34). Ha, mim. Bu Kitab, merhamet eden, merhametli olan Allah katndan indirilmedir(35), Ha, mim. Kitab'n indirilmesi gl ve Hakim olan Allah katndandr(36). Bazan da en yce olduunu bildirmektedir. Mesel; En stteki Rabbinin adn tebih et(37). O en sttedir, en byktr(38). Bazan gkte olduunu bildirmektedir. Mesel: Gkte olann sizi yerin dibine geirmesinden gvende misiniz? O zaman yer sarsldka sarslr. Gkte olann banza ta yadrmasndan gvende misiniz? Benim uyarmamn nasl olduunu yaknda bileceksiniz(39). Yeri zikretmeden sadece g zikretmi ve ne ulhiyet, ne baka bir eyle iliki kurmutur. Halbuki u yetlerde yle buyurmaktadr: 'Gkte de ilh, yerde de ilh O'dur(40), O, gklerde de, yerde de Allah'tr(41). Ayn ekilde Hz. Peygamber de yle buyurmutur: Gktekinin emini olduum halde bana gvenmiyor musunuz?(42). "Cariyeye, Allah nerede? diye sorunca, Gkte dedi. Bunun zerine efendisine Onu azd et, o mmindir(43) buyurdu. Bazan da mahlkatn bir ksmnn yannda olduunu bildirmektedir. Mesel, Gklerde olanlar da, yerde olanlar da O'nundur(44). Yanndakilerin O'na itaat ettiklerini bildirmektedir: -"Dorusu, Rabbinin katnda olanlar, Ona kulluk etmekten byklenmezler. O'nu tenzih ederler ve yalnz O'na secde ederler(45). Katnda olmann anlam, kudreti, meeti ve benzeri sfatlar kapsamnda olmalar gibi genel bir anlam olsayd, her mahlk O'-nun katnda olur ve hibir kimse O'na ibadet etmeyi byklne yedireremek yle dursun, O'na secde ve tebih ederdi. Halbuki yce Allah yle buyurmutur: Bana kulluk etmeyi byklklerine yediremeyenler alalm olarak cehenneme gireceklerdir(46). Bununla kendisine ibadet etmeyi byklklerine yediremeyen kfirleri, red ederek melekleri tavsif etmektedir. Kur'n- Kerm'de bunun saylamayacak kadar ok rnei vardr. Bununla ilgili hadsleri, ashb ve tabinden varid olan haberleri saymak mmkn deildir. Bu naslarm ispat ettii, yce Allah'n mahlkatmdan stte oluu mes'elesi, ya gerein kendisidir veya gerek ddr. nk zt iki eyden ancak bir tanesi gerektir. Ya da kendisi mahlkatm stndedir veya - Cehmiyye'nin dedii gibi - mahlkatm stnde deildir. Sonra bazan, ne mahlkatm stnde, ne altndadr, lemin ne iinde, ne dndadr, yeri ve yn de belli deildir, diyorlar. Bazan da ztyla her yerdedir, diyorlar, iki durumda da Allah'n, yaratklarnn stnde (fevkinde) olduunu reddetmi oluyorlar. Gerek ya bunun ispat (kabul) veya inkrdr. Bunu (Allah'n mahlkatna fevkiyyetini) inkr etmek gerein kendisi ise, phe yok ki bunu, ne Kur'an, ne Reslllah, ne ashb, tabiin ve mslmanlarn imamlarndan bir kimse, ne drt mezheb imamlarndan, ne de bakalarndan hibir kii sylememitir. Allah'n mahlkatna fevkiyyetini kabul etmediini veya byle bir eyi reddettiini onlarn hibirinden hibir kimse nakletmi olamaz. Allah'n mahlkatna fevkiyyetini ispat (kabul) edenlerden yaplan nakiller ise saylamayacak kadar oktur. Kur'an, Snnet ve cm sadece ispat (kabul) ifade ettii ve inkr (nefyi) hi zikretmedii halde, gerek ispat deil, sadece inkr (nefiy) ise, o zaman Reslllah ve m'minlerin bu konuda doruyu sylememi olmamalar, belki - ya nas olarak veya zahir olarak - doruya ve hidayete aykr yanl ve sapkl sylemi olmalar gerekir. Hz. Peygamber ve m'minler hakknda byle inanan kimsenin cezas udur: Doru yol kendisine apak belli olduktan sonra peygamberden ayrlp inananlarn yolundan bakasna uyan kimseyi dnd yne dndrr ve onu cehenneme sokarz(47). Biri kp yle diyebilir: Bu naslardan maksat grnen anlamnn zdddr veya iaret ettiinin hilafdr, yahut Allah kendinin mahlkatmdan fevkiyyetini demek istememitir, belki - baka yerlerde konuyu ayrntlaryla akladmz gibi- makamnn ycelii ve benzeri eyleri murad etmitir. Cevap olarak denilir ki: Byle olsayd insanlarn btn ve zahir olarak tasdik etmeleri vcib olan hakk (gerei) onlara aklam olmas, yani bu kelmdan mefhumu ve muktezay kasdetmediine dellet

edecek bir eyi aklam olmas gerekirdi. Yani zahiri mny kasdetmediini aka belirtmesi icab ederdi. Bu tr naslar iin yaplacak niha takdir hakikata aykr mecaz ve zahire aykr btn ile ifade etmitir, denilebilir. Akl sahipleri bilirler ki, anlatm mkemmel konumac, mecaz anlamda konutuu zaman, konumasnda mecaz anlam kasdetti-ini belirtecek ifadeler kullanr. Yani mecaz olduunu gsterecek bir karinenin varl lzmdr. nsanlara Allah'n indirdiini aklayan esiz beyan sahibi ve mbelli Hz. Peygamber, kelmdan maksadn mefhum ve muktezasmn hilaf olduunu biliyor idiyse, beyannda kastedilmeyen mny anlamaktan kalbleri alkoyacak ifadeyi konumasnda bulundurmas, zellikle Allah hakknda inanlmas caiz olmayan batl bir ey olduunda bu karineyi veya ifadeyi bulundurmas gerekirdi. nsanlar iin tehlike tekil eden ve buna dellet edecek bir eyi onlara sylememi olsa bile, Allah hakknda inanmalar caiz olmayan bir eyden onlar sakndrmak grevidir. Ya nefyeden-lerin batl dedikleri bu inanc onlara Reslllah'n kendi hitab retiyorsa?!.. Kur'an'da, Snnette, seleften ve imamlardan hibirinin kelmnda nefyedenlerin sylediklerine uyacak hibir ey yoksa, aksine onlar daima ispat (kabul) sylediine gre, o zaman maksatlarnn ispat olmamas, hi sylemedikleri ve izhar etmedikleri halde nefyi benimseyip ona inanm olmalar imknsz olmaktadr. Zira daima nefye muhalif ve aykr olan ispat aklayp durmulardr. Bu apak bir ifadedir. Onu kabullenmemek mmkn deildir. Sadece ke-lmc Cehmiyye ile felsefeci Cehmiyye'nin farkl bir gr bulunmamaktadr. Felsefeciler ve Karmatler ise, Peygamberlerin halka gerein hilaf olan sylediklerini ve gizlediklerinin aksini onlara akladn iddia ediyorlar. Hatta kamu maslahat iin yalan sylediklerini ve batl da olsa bu maslahatn ancak ispat izhar etmekle gerekleeceini sylyorlar. Bu sz, tad apak kfr ve zndklkla beraber kendi iinde elikili bir szdr. nk durum syledikleri gibi olsayd ve Resuller ve reisleri cinsinden olsayd, o zaman Resullerden havas olanlar buna muttali olur ve kendi havaslarndan olanlara bunu bildirirlerdi. Nefyetme mezhebi de mmetin havss, akl, ilim ve marifette en mkemmellerinin mezhebi olurdu. Halbuki durum bunun tam aksidir. Selefin ve imamlarn sylediklerini inceleyen bir kimse, mmet nazarnda mmetin en limleri olan Eb Bekir, mer, Osman, Ali, bn Mes'ud, Muaz bn Cebel, Abdullah tbn Selm, Selman el-Farisi, bey bn Ka'b, Eb'd-Derd, Abdullah bn Abbas, Abdullah bn mer, Abdullah bn Amr ve benzerlerinin insanlar iinde ispata en ok kail olduklarn grr. Tabiinden Said bn el-Mseyyeb, Hasan el-Bas-r, Ali bn el-Hseyin ve bakalar, bn Mes'ud ve bn Abbas'n ashab gibi nde gelenlerin de ispata kail olduklarn grr. Ancak ispatla ilgili bu ztlardan yaplan nakilleri birok kii aklamaktan ekinmektedir. Nitekim Yahya bn Ammar ve arkada eyh'l-slm Eb smail el-Ensar' den rivayet edilenin te'vili bu ekildedir: lmin bazs gizli ey gibidir. Onu ancak Allah' bilen bilir. Onu akladklar zaman ancak Allah konusunda aldananlar kar kar. Bu sz ispat konusunda varid olan eyler, eklinde te'vil etmilerdir. Yani bu gizli ilimden maksat spat bilgisidir, demilerdir. nk bu, Reslllah'tan, ncelii kazanm nesilden ve onlarn yolunu iyilikle izleyenlerden sabit bulunmaktadr. Halbuki nefiy yle deildir. nk onlardan byle bir ey varid deildir ve ona yorumlanmas da imknszdr. spat konusunda hadis limleri, saysn ancak Allah'n bilecei kadar ok nas toplamlardr. Halbuki nefiy konusunda, szlerini anlayamayacak kadar cahil kiilerin uydurduu hadisler dnda hibir kimse bir tek harf bile gsteremez. Bir takm kimseler, duyduu mcmel baz eylere sarlmaktadr. Halbuki bunlarn iinde uydurma eylerle dorular karktr. Mesel Hz. m e r' in yle dediini naklederler: Reslllah ve Eb Bekir konuuyorlard. Ben de aralarnda (dillerini bilmeyen) bir zenci gibiydim*. Hads bilgilerinin ittifakiyle bu sz yalandr. Doru kabul edilse bile, ne demek istedii kapal (mcmel)dir. spat taraftarlar, ispat konusunda onlardan nakledilenlere uygun olduu iin, konutuklar bu ey ispata ilikindir, demeleri, nefiy taraftarlarnn nefye ilikindir, demelerinden ok daha evldr. Yani bu sz olsa olsa nefye deil, ispata dairdir. Eb Hureyre'nin u hadsi de bu ekildedir: 'Reslllah'tan iki daarck ezberledim. Birisini size atm, dierini aarsam u grtlam kesersiniz(48). Bu hads sahih olmakla beraber mcmeldir. Bunun aklamas yle yaplmtr: kinci daarckta sava ve fitne ile ilgili eyler vardr. inde

sfatlarla ilgili bir ey bulunduu varsaylsa bile, nefye iaret edecek bir ey iermemektedir. Aksine Kyamet gn yce Allah'n gelmesi, nzul ve glme hadisleri gibi Eb Hureyre' den nakledilen sabit hadislerin tm ispata iaret etmektedir. Nefyedenlerin syledikleri cinsinden Eb Hureyre1 den bir tek harf nakledilmemitir. Kelma Cehmiyye ise, kendilerini hitabn dellet ettii eyden alkoyan karinenin, akim kendisi olduunu sylyorlar. Bylece nefyedenlerin grne uygun den akli delletle iktifa ettiklerini belirtiyorlar. Onlara cevabmz udur: a Reslullah'n syledikleri onlara sadece dallet (sapklk) ifade ediyor ve hidayeti yalnzca akllarndan alyorlarsa, o zaman Reslllah onlara hidayet sebeblerini deil, dallet sebeblerini gstermi, hidayeti bulmay onlara brakm oluyor demektir. Bu sylediklerine gre onlar cahiliyette brakmak, kendilerine yarar yerine zarar veren bu risalete iletmekten daha hayrl olmaktadr. b Reslllah aklen, nefyedenlerin sylediklerinden daha ak olan ispat aklamtr. Allah'n yaratmas, ilmi, meeti ve - aklla bilinen - benzeri eyler Cehmiyye'nin anlad nefiyden daha byktr. Kald ki, bu ispata aykr decek bir ey buyurmamtr. Byle olunca, daha kapal ve hassas olan nefiy konusunda onlar nasl salt akla brakr? Halbuki Reslllah'n kelm nefye deil, zddna iaret etmektedir. Allah byle bir eyi Reslullah'a nisbet edenlerin hasmdr ve onlar hesaba ekecektir. ihtimal vardr; Reslllah ya hidayeti aklam veya dalleti sylemi, yahut ikisini de aklamadan susmutur. Bilindii gibi ikisini aklamadan susmak, saptracak eyi sylemekten iyidir. Burada aklen bilinmektedir ki, Reslllah ispat aklam ve bu konuda susmamtr. Ondan bu konuda varid olanlar akla da uygundur. Byle olunca akln ispat ettii eyde davrand gibi, akln nefyettii eyi de nefyetmesi, ondan nefiyle szetmesi gerekirdi. Byle yapmadna gre, nefy konusunda susmu olmas mmet iin daha salim olmaktadr. Ama ispata dellet edecek eyler sylemi olmasna ramen akllan kendilerine srf nefyi bildirdii iin, sadece nefye inanmalarn istemi olmas muhaldir. Byle bir eyi Reslullah'a nisbet etmek mnafkln ve zndkln en byk sekili erindendir. c Akln nefy edenlerin grne uygun olduunu size kim sylemitir? Halbuki sarih ve sahih akl Reslllah'n ispat ettiine uygun dmektedir. Sahih nakil ile sarih akledilen arasnda hibir zaman eliki yoktur. Bunu deiik yerlerde akladk ve Reslllah'n buyurduklarna aykr olduunu syledikleri eylerin cehalet ve dalletten ibaret olduunu, sonra gelenlerinin nce gelenlerinden taklit ettikleri eyler olduunu belirttik(49). Bunlara akliyyt adn vermiler, halbuki cehliyyattan baka eyler deildir. Birisinden dallet rehberlerinin sylediklerini aratrmas istenildii zaman, dner dolar, onlarn sadece taklitlerine bakar. Bunlar, akliyyt denilen eyleri bildiini sandklar kiileri taklit ederek hem akla aykr davranyorlar, hem de eriat kabul etmiyorlar. Sapkln nderliini yapan imamlaryla olan ilikileri, F i r a v n kavminin F i r a v n' la olan ilikilerinden farkszdr. Yce Allah bu tavr ne gzel dile getiriyor: Firavn, milletini kmsedi, ama yine de ona itaat ettiler. Dorusu onlar yoldan km bir milletti(50). Biz de onu ve askerlerini yakalayp suya attk. Zalimlerin sonunun nasl olduuna bir bak! Onlar atee aran nderler kldk, kyamet gn yardm grmezler. Bu dnyada laneti artlarna taktk. Onlar kyamet gnnde de iren kimselerden olacaklardr(51). Firavn, nefy edenlerin imamdr. Onun iin nefiycilerin muhakkikleri F i r a v n' in szne uyduklarm aklamlardr. Nitekim nefiyci Cehniyye'den ittihatlar bunu ak olarak sylemilerdir. nk Firavn, Allah'n yaratklarnn stnde oluunu inkr etmi ve bu konuda Hz. M s a' yi yalanlamtr. Yce Allah'n Hz. Musa ile konumasn kabul etmeyerek yle demitir: Firavn, ey Hmn! Bana bir kule yap, belki yollara, gklerin yollarna eriirim de Musa'nn tanrsn grrm. Dorusu ben, onu yalanc sanyorum(52). Yce Allah, F i r a v n' m kendi diliyle yaratcy inkr ettiini bildirmi ve lemlerin Rabbi de nedir? dediini, Musa'nn tansn grmek iin yksee kmak istediini haber vermitir. Hz. M -s a ona Allah'n yukarda olduunu bildirmeseydi Firavn byle yapmazd. F i ra v n Allah'a inanmyordu. Hz. Musa ona Allah' haber vermeseydi, onun yukarda oluunu ispat ne Firavn' dan, ne Hz. Musa'dan meydana gelmi olurdu. Dolaysyla Allah' grmek istemesi de sz konusu olmaz, Hz. Musa' nn tanrsna kt

n syleyerek milletini de aldatmazd. Hz. Musa'nn tanrsna ykselmesi, kuyulara ve nehirlere inii gibi olur ve bu ona daha kolay gelirdi. Kule yapma zahmetine de ihtiya duymazd. Hz. Peygamber Mirc'a ktnda, birinci semada Hz. dem'i, ikincide Yahya ve s a' yi, ncde Ysuf'u, drdncde idris'i, beincide Harun'u, sonra Musa ve brahim'i grd. Sonra Allah'n katma ykseldi, ve burada kendisine elli vakit namaz farz klnd. Dnnde Hz. Musa ona Rabbine dn ve mmetin iin hafifletmesini iste. mmetin buna g yetiremez dedi. Reslllah yle buyurdu: Rabbime dndm ve mmetim iin hafifletmesini istedim. Hz. Musa ile yce Allah arasnda birka defa gidip geldiini bildirdi. Bylece yce Allah'n gklerin zerinde olmasnda Hz. Musa doru sylemi, Firavn ise bu konuda Hz. M s a' yi yalanlamtr. Nefyeden Cehmiyyeciler sapkln nderleri olan Firavn snfna uymaktadrlar. Ehl-i Snnet ve isbat ehli (sfatlar kabul edenler) ise hidayetin nderleri Hz. brahim'in snfna uymaktadrlar. Yce Allah yle buyuruyor: Onlar, emrimizle, insanlar doru yola gtren nderler yaptk. Onlara iyi iler yapmay, namaz klmay, zekt vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdi(53). Hz. Musa ve Hz. Muhammed, Hz. brahim snfndandr. Hatta Hz. brahim snfnn sekinleridir. Hepsine salt ve selm olsun. 2 spat ve yce Allah'n yerin ve gklerin stnde oluunu kabul etmek vcibtir. Bilindii gibi yce Allah dinini ve nimetini tamamlamtr. Kur'an' da her eyin aklaycs olarak indirmitir. Yce Allah'n sahip olduu ve mnezzeh bulunduu eyleri bilmek dinin en nemli konularndan ve en byk esaslarndandr. Bunu aklamak ve ayrntlaryla ortaya koymak da her eyden nde gelir. Byle olunca Hz. Peygamberin bunu belirtmemi ve ayrntlaryla aklamam olmas ve bu konuda mmetine ne syleyeceini retmemesi elbette mmkn olamaz. Rablerini, onu nefyedenlerin syledikleriyle mi, ispat ehlinin szleriyle mi tanyacaklarn bilmeden bu din nasl tamamlanm olur ve m'minler nasl apak bir cadde zerine karlm saylr? 3 Kalbinde en ufak ilim veya ibadet sevgisi bulunan kiinin aklna bu mes'elenin gelmesi, bu konuda gerei aramas ve neyin doru, neyin yanl olduunu bilmek istemesi gerekir. Btn ashb ve tabinin bu mes'eleye aldrmadklar, bunu sormadklar, renmek istemedikleri, gece gndz gnlleriyle yneldikleri, ak gizli dua edip mit ve korku ile yalvardklar Hakk' (Allah'), kalblerinin aramad dnlemez. Halbuki kalbler bunu bilme ve bu konuda gerei renme sevgisi zerine yaratlmtr. Birok ie duyduu hevesten ok, buna heves etmektedir. Salam irade ve kudret bulunduu zaman da maksadn hsl olmas gerekir. Bunlar Reslllah'a ve birbirlerine bunu sorma gcne de sahiptirler. Kald ki, bundan daha nemsiz eyleri ondan sormulardr. Kyamet gn Rabbimizi grecek miyiz? (54) diye sormular o da cevap vermitir. E b R e z i n : Rabbimiz gler mi? diye sormu, Reslllah Evet demitir. O da Glen bir Rabbin hayrndan mahrum olmayacaz(55) demitir. Yine Allah'n grlmesini sorduklarnda: Rabbinizi, ay ve gnei grdnz gibi greceksiniz(56) buyurmutur. Reslllah grlenleri deil, grmeyi grmee benzetmitir. Nefyedenler ise, gnein grld gibi grleceini sylemiyorlar. Gerekte syledikleri, hibir ekilde grlmeyeceidir, ispat ehline uyarak grleceini syleyen ve nefyedenlere kar iyzn gizleyenler, grlmeyi daha fazla bilmekle tefsir etmekte ve bunun ay veya gnei grmek gibi olmadn sylemektedirler. Belirtmek istediimiz udur: Ashb mutlaka ibadet ettikleri Allah', Reslllah'tan sormulardr. Sorduklarna gre O da mutlaka kendilerine bir cevap vermitir. Bilinen bir gerektir ki, nefyeden Cehmiyye'nin dediini, ashbtan hibirisi nakletmemitir. Aksine ispat ehlinin grne uygun olan eyler nakletmilerdir. 4 Yce Allah, ya nefyedenlerin grne inanmamz, ya ispat ehlinin grne inanmamz yahut iki tarafn da grlerine inanmamamz istiyor. Eer nefyedenlerin gr olan lemin ne iinde, ne dndadr, gklerin stnde bir rab ve arn zerinde bir ilh yoktur. Hz. Muhammed Mirc'ta Allah katna deil, sadece gklere kmtr, melekler de Allah'a deil, O'nun melektuna ykselirler. Allah'tan bir ey inmez ve O'na bir ey ykselmez gibi grlere inanmamz istiyorsa; nefy edenler de bunu: Hibir yerde deil, cisim deil, cevher deil, hibir cihette ve makamda deil gibi avam halkn Allah' noksanlklardan tenzih ediyor diye anlad, gerekte

ise nefyedenlerin bunlardan maksad gklerin stnde bir rab, ar zerinde ibadet edilen bir ilhn bulunmadn ve Reslullah'n Mirc'da Allah katma kmadn belirtmek olup bunu da sonradan uydurulan mphem mcmel ve vehim dolu ibarelerle ifade ediyorlarsa; Yce Allah bizden, nefyedenlerin bu grne inanmamz istiyorsa, phe yok ki ashb ve tabiin bizden daha faziletlidir. Onlarn da, Reslllah'n da bu nefye inanm olmas gerekirdi. Allah ve Resul bize - ya vcib veya mstehap olan - bu inanc tasvip ediyorsa, Reslullah'm bizim iin vcib olan bir eyi bize emretmesi ve mstehap olan bir eye tevik etmesi kanlmaz olurdu. Sonra Reslullah ve m'minlerin ve Allah'n sevdii, honut olduu ve kendisine yaklatran bu ispat aka ortaya koymu olmalar gerekirdi. zellikle: Bugn size dininizi tamamladm, zerinize olan nimetimi btnledim(57) yeti ile birlikte bunu aklam olmalar kanlmazdr. Cehmiyye bu gr dinin temeli saymaktadr. Onlara gre tevhid budur ve ancak bedbaht olanlar buna kar karlar. Reslullah mmetine tevhidi nasl retmemi olur? Ashb ve tabin tevhidi nasl bilmemi olur? Mutezile, filozoflar ve onlara uyanlar, nefyedenlerin grne tevhid adn veriyorlar. *el-Mridenin yazar da taraftarlarna muvahhidler adn vermitir. nk onlara gre tevhid nefyedenlerin grdr. Durum byle ise, Reslllah'n onu bildirmi olmas gerektii aktr. Halbuki Reslullah'm ve ashabnn nefyedenlerin grn sylemedikleri zorunlu olarak bilinmektedir. Bylece bunun vcib veya mstehap olmad, hatta yce Allah'n kullarna bildirdii tevhidle ilikisinin bulunmad anlalmaktadr. Yce Allah ispat ehlinin grne -ki inanmamz emredilen odur- inanmamz istiyorsa, bunu da mutlaka aklam olmas gerekir. Bir gerektir ki, Kur'an ve Snnet'te stte oluu ve sfatlar ispat eden naslar, abdest, teyemmm ve orucu ispat eden, mahremlerle evlilii ve kt yiyecekleri haram eden ve dier terleri gsteren naslardan daha oktur. Binaenaleyh ispat ehlinin grne gre din tamamlanmakta, Reslullah tebli ve beyan etmi olmakta ve tevhid seleften ak ve mehur olmaktadr. Kur'an ve Snnet birbirini dorulamaktadr. Selef de bu mmetin en hayrlsdr, yollar da en stn yoldur. Kur'an'n tm haktr. Onda saptrma olmad gibi, kfre ve muhal eylere rehberlik de yoktur. Belki Kur'an hidayet, nur ve ifadr. Btn bunlar bulunmas gereken zorunlu eyler ve kabul edilen sonulardr. Syledikleri elikili deil, birbiriyle uyum iindedir; reddedilmi deil, kabul edilmi eylerdir. Yce Allah bizim ispat veya nefyetmemizi istemiyor ve koyu cehalet iinde, kat kat karanlklar arasnda hakk batldan, hidayeti dalletten ve doruyu yalandan ayrdetmeden kalmamz, Ne onlarla, ne bunlarla, ikisi arasnda bocalayan(58)' aknlar gibi tasdik etmeden ve yalanlamadan ispat edenler ile, nefyedenler arasnda durmamz istiyor denilirse, bu yce Allah'n Hz. Peygamber'in getirdiklerini, yce Allah'n sahip olmas gereken mkemmel sfatlar bilmememizi, hakk batldan ayrmamamz ve phe ile aknlk arasnda kalmamz seviyor olmasn gerektirir. Halbuki yce Allah'n cehaleti, pheyi, aknlk iinde bocalamay ve dalleti sevmedii, aksine dini, ilmi ve yakni sevdii bir gerektir. aknlk iinde bocalamay ktleyerek yle buyurmutur: De ki: Arkadalar bize gel diye doru yola arrken, eytanlarn yeryznde arttklar bir kimse gibi, geriye mi dnelim? Allah bizi doru yola eritirdikten sonra, Allah'tan baka bize faydas olmayan, zarar da veremeyen eylere mi yalvaralm? De ki, doru yol ancak Allah'n yoludur. lemlerin Rabbine teslim olarak namaz kln. Allah'tan saknn diye emrolunduk. Kendisine toplanacanz O'dur(59) Yce Allah bize: Bizi doru yola, nimete erdirdiin kimselerin, gazaba uramayanlarn, sapmayanlarn yoluna eritir(60) demeyi emretmitir. Sahih-i Mslim ve baka kitaplarda Reslllah'n gece namaz kldnda yle dedii Hz. i e' den rivayet edilmektedir: Cebrail, Mikil ve srafil'in Rabbi, yeri ve gkleri yaratan, a ve gizliyi bilen Allah'm! htilf ettikleri eylerde kullarn arasnda hkm sen verirsin. zerlerinde ihtilf edilen hak konusunda izninle beni doru yola ilet. Dilediini dosdoru yola iletirsin(61). Hz. Peygamber, zerinde ihtilf edilen hak konusunda yce Allah'tan kendisini hidayete eritirmesini (hakk gstermesini) istiyor. Byle olunca, ihtilafl mes'elelerde hidayetsizlik (bocalama ve aknlk iinde bulunma) nasl Allah'n sevdii bir durum olabilir? Halbuki yce Allah: Rabbim, ilmimi

artr(62) buyurmutur. Bazlarnn, Hz. Peygamber adna naklettikleri: Hakknda aknlm artr sz hadis limlerinin gr birliiyle yalandr. nk ancak aknlk iindeki kimse byle bir istekte bulunabilir. Halbuki kiinin zaten aknlk iindeyken daha fazla aknla dmeyi istemesi caiz olmaz. Aksine ilim ve hidayeti ister. Kald ki, insanlar iin sapklktan hidayete rehberlik eden Reslllah nasl byle bir istekte bulunsun?! Byle bir ey varsa, bu olsa olsa bu tr konularda pelerinden gidilemeyecek baz eyhlerden nakledilmi olabilir. Ne isbat, ne de nefyetmeyen, iki grten birine kail olmayan bu Vakfiyye mensuplarnn grne u sonular terettp etmektedir : a Bunu syleyen kiinin nefyedenlere kar kmas gerekir. nk bunlar, asl Kur'an ve Snnet'te bulunmayan bir takm lfzlar uydurmulardr. spat edenler eer naslarla yetiniyorlarsa, bunu syleyen kiinin onlara kar kmamas gerekir. Bu Vakfiyyeciler gizli olarak nefyedenlere uymakta veya onlar tasvip etmekte ve yalnzca ispat ehline muhalefet etmektedirler. Bylece anlalyor ki, bunlar bid'at ehlini tasvip etmi ve snnet ehline dmanlk yapmlardr. b Kur'an'n ve hadsin anlamm bilmemek, Allah'n ve Resulnn sevmedii bir eydir. Onun iin bu sz batldr. c phe ve aknln kendisi Mslmanlarn ittifakiyle gzel bir ey deildir. Bu konuda sylenecek son sz, nefiy ve ispat hakknda bilgisi olmayan kiinin susmas gerektiidir. Ama hakk Reslullah'n aklamasna uygun olan delille bilen, menkul ve makul bilgisine sahip basiretle Reslllah'a tbi olan ve salam inan tayan lime, phe ve aknlk iindeki Vakfiyyecinin kar kmaa hakk yoktur. d Selefin tm nefiyci Cehmiyye'ye kar kmlar, ispata inanmlar ve bunu aka belirtmilerdir. Nefyedenlere kar kmalar ve ispata dair szleri, burada aktarlamayacak kadar oktur. Mlik, Sevri, Evz, Eb Hanfe, Hammd bn Zeyd, Hammd ibn Seleme, Abdurrahman bn Hanbel, ishak ibn Rahye, Eb Ubeyd, drt mezheb imamnn ashab olan imamlar gibi mehur limlerin de bu konuda saylamayacak kadar ok szleri vardr. ispat konusunda man M 1 i k' in sz aktr: Ey Eb Abdurrahman! Rahman ar zerine istiva etti deniliyor. Nasl istiva etti? eklinde bir soru soran kimseye yle cevap verdi: *stiv bilinmektedir, ancak keyfiyeti bilinemez. Bir rivayette de, istiva etmesi bilinmekte, - veya makul keyfiyeti ise aklla bilinemez. Ona inanmak vcibtir. Hakknda soru sormak ise bid'attir eklindedir. mam Mlik, istivann kendisinin malm, keyfiyetinin (nasllnn) ise mehul olduunu bildirmitir. Bu da ispat ehlinin grnn ta kendisidir. Nefyedenler ise, keyfiyeti bilinmeyen hibir istivay kabul etmiyorlar. Hatta bu phecilere gre istivann kendisi mehuldr. O bilinmeyince ve zellikle istiva diye bir ey kabul edilmeyince, keyfiyetinin mechl olduunu sylemee gerek kalmyor. nk yok ve roadum olan bir eyin keyfiyeti yoktur ve dolaysyla mechl veya malmdur denilemez. Halbuki mam M 1 i k' in, istivay ispat, bunun bilindii ve keyfiyetinin bulunduu konusundaki szleri aktr. Ancak o keyfiyet bizce mechl olup mahiyetini bilemiyoruz. Onun iin Mlik, istivann keyfiyetini soran kiinin bid'at- olduunu sylemitir. nk soru, ancak bizce bilinen bir ey hakknda olur. Halbuki yce Allah'n istiva keyfiyetini bilmiyoruz. Zaten malm olan ve keyfiyeti bulunan her eyin keyfiyetini biliyoruz diye bir ey yoktur. Mliklerin ve bakalarnn mam Mlik'-ten naklettikleri Allah gktedir, ilmi ise her yerde sz bunu aklamaktadr. Bunu Kurtuba hatibi Mekk, mam Mlik'in grlerinden derleme olan Kitabu'tTefsirinde nakletmi, Eb Amr et-Talemenk, Eb mer bn Abdilber, bn Eb Zeyd elMuhtasar'nda ve daha pek ok kii nakletmitir. Yine bunlardan baka Ahmed bn Hanbel, olu Abdullah, Esrem, Halll, Acurr, bn Batta gibi saylamayacak kadar ok kii ve bunlardan baka snnet alannda eser sahibi kiiler imam Mlik' ten nakletmitir. mam Mlik Vakfiyye'-den veya nefyedenlerden olsayd, ondan bunlar nakledilin ezdi. mam M1ik ' in sylediini daha nce hocas Rbia bn Eb Abdirrahman sylemi ve Sfyn bn Uyeyne ondan nakletmitir. Abdulaziz bn Abdillah bn Seleme el-Macin, ispat ehlinin grn kabul eden ve nefyedenleri reddeden grn uzunca serdetmitir. Onu baka bir yerde naklettik. Mlikilerin nefiyci Cehmiyye'yi reddeden aklamalar kitaplarnda mehurdur. Yine ilk Mliki

limlerle imamlarnn ispata ilikin grleri ok ve mehurdur. Nitekim Mliki limler yce Allah'n ztyla ar zerinde olduu konusunda Ehli Snnet ve cemaatin icm bulunduunu da nakletmilerdir. bn Ebi Zeyd de ancak dier selef imamlarnn zikrettiklerini zikretmitir. Bu konuda I b n Eb Zeyd'e Mlikilerden muhalefet eden de yoktur. Btn mslmanlara retilmesi iin bunu er-Rislenin nsznde belirtmitir. nk Ehl-i Snnet imamlarna gre bu herkese retilecek inanlardandr. Bu konuda bn Ebi Zeyd'e ancak nefiyci Cenimiyyeciler kar kmtr. Bunlar da onun sylediinin bid'at ve Kur'an ile snnete muhalif olduunu syleyerek kar kmam, sadece onun ve benzerlerinin sylediklerinin akla aykr olduunu iddia etmilerdir, bn Ebi Zeyd'in Allah hakknda neyin caiz olup olmadn ifade eden kelm iyi bilmediini sylemilerdir. tbn Ebi Zeyd ve mteahhirinden benzerlerine kar kanlar, bu kar k -Eb'1-Meali ve tabileri gibi- E'arilerin mteahhirlerinden almlardr. Onlar da bunu Mutezile ve benzerlerinin Cehmiyye ile paylatklar esaslardan almlardr. Bu kar kn asl, Mutezile ve bakalarndan olan Cehmiyye'dir. mmetin selefi ve imamlar ispat konusunda gr birlii iindedirler. Nefyedenleri ve Vakfiyye'yi reddetmektedirler. Mesel B e y h a k ve bakalar Evzi1 den unu rivayet ediyorlar: Tabinin oka bulunduu bir zamand Allah arnn zerindedir diyorduk ve Snnet'te varid olan sfatlarna inanyorduk. Eb Muti el-Belh, mehur el-Fkhu'1-Ekber adl kitabnda yle diyor: Eb Hanfe'ye. Rabbimin gkte veya yerde olduunu bilmiyorum, diyen kimsenin durumunu sordum. Kfir olmutur. nk Allah Rahman ar zerine istiva etmitir buyurmaktadr. Ar da yedi kat gklerin stndedir, dedi. Ar zerine istiva ettiini kabul ediyor, ama arn gke veya yerde olduunu bilmiyor dedim. Gkte olduunu inkr ediyorsa kfir olur, nk yce Allah ycelerin ycesindedir ve arlrken (kendisi'ne yalvarma veya dua yaplrken) aada deil, yukarda olarak arlr, dedi. Abdullah bn N a f i', Mlik bn Enes'in Allah gktedir ve ilmi her yerdedir dediini sylyor. Ma'danda, S f -yn e s - S e v r i ye Nerede olursanz O sizinle beraberdir yetini sordum. lmi sizinle beraberdir, dediini syledi. Buhr, bn Eb Hatim, Abdullah bn Ahmed ve bakalarnn rivayet ettii ve birok ynden sabit kavlinde Hammad bn Zeyd, Cehmiyye'nin grnn, gkte bir ey yoktur noktasnda dmlendiini sylemektedir. Ali bn Hasan bn akik yle diyor, Abdullah Ibn Mbrek'e: Rabbimizi ne ekilde bilelim? diye sordum. Gklerin stnde, arnn stnde ve yaratklardan farkl olarak dedi. Tarifi var m? dedim. Tarifini ondan bakas bilmez, dedi. bn Mbrek'in bu sz tannm bir szdr, ona ait olduu birok yoldan sabittir. Ahmed bn Hanbel, shak bn Rhuye ve birok imamn grnn de bu yolda olduu sabittir. Bir adam Abdullah bn Mbrek'e *Cehmiyye aleyhine o kadar ok dua ediyorum ki, Allah'tan korkuyorum dedi. O da: Gklerin ilhnn bir ey olmadn iddia ediyorlar, onun iin korkma cevabn verdi. Cerir bn Abdilhamid yle diyor: Cehmiyye kelmnn n bal, sonu zehirdir. Gkte ilhn olmadn sylemee alyorlar. Bunu bn Eb Hatim rivayet etmitir. Yine o, bakalaryla birlikte sahih senedlerle Abdurrahman bn Mehdi'nin yle dediini rivayet etmitir: Cehmiyye yce Allah'n Hz. Musa ile konutuunu, ar zerinde oluunu inkr etmek istemilerdir. Tevbe ettirilmeleri gerektiine, tevbe etmezlerse boyunlarnn vurulmasna kaniyim. Yezid bn Harun da yle demitir: Halkn zihninde bilindiinden (bilinen genel anlamdan) baka ekilde, Allah'n ar zerine istiva ettiini savunan kimse Cehmiyy e 'dendir. Said bn mir ed-Dabu -yannda Cehmiyye anlnca -Onlarn syledii Yahudi ve Hristiyanlarn sylediinden daha ktdr. Baka din mensuplar mslmanlarla beraber Allah'n ar zerinde olduu grnde birleiyorlar, onlar ise ar zerinde bir ey olmadn sylyorlar dedi. Abbd bn el-Avvm el-Vsti yle diyor: *Bir el-Mreys ve arkadalaryla konutum. Grdm ki, szlerinin sonucu gkte bir eyin (Allah'n) bulunmaddr. Allah'a yemin olsun ki, bana gre bunlarla nikh ve miras caiz deildir. Konumalarnda bu tr eyler oktur. Bu ekilde kelm ehli, halkn, yani Ehl-i Snnet ve Ehl-i Hads'in sylediklerini zikretmilerdir.

Nitekim Ebu'l-Hasan el- E 'ar htilfu'1-Musallin ve Makaltu'l-slmiyyin kitabnda bunu zikretmitir. Burada Haricilerin, Rafzilerin, Mutezile'nin, Mrcie ve bakalarnn sylediklerini kaydetmitir. Ehli Snnet ve Ashb- Hdis'in syledikleri blmnde onlarn grn zikrederek yle zetlemektedir: Allah', melekleri, kitaplar ve Resulleri, Allah'tan gelenleri ve sika ravilerin Reslllah'tan rivayet ettiklerini kabul ve ikrar ederler. Bunlardan hibir ey inkar etmezler dedikten sonra yle devam eder: phesiz Allah ar zerindedir. Rahman ar zerine istiva etmitir buyurmutur. ki eli vardr, iki elimle yarattm buyurmutur. Ellerinin keyfiyeti mehuldr. Allah'n ilmi olduunu ikrar ederler, ilmiyle, onu indirdi, Herhangi bir diinin gebe kalmas ve dourmas ancak O'nun bilgisiyle-dir buyuruyor, iittiini ve grdn ikrar ederler. Mutezilenin nefyettii gibi bunlarn varln nefyetmezler. Yeryznde meydana gelen hayr ve er ancak onun dilemesiyledir. Eya Allah'n dilemesiyle olur. O dilemedike siz dileyemezsiniz buyuruyor. Kur'n Allah'n kelmdr ve yaratlm deildir, diyorlar. Resulllah'tan gelen hadisleri tasdik ediyorlar. Mesel: 'Yce Allah dnya semsna iner, ve istifar eden yok mu, balayaym der hadsi gibi. Kyamet gn Allah'n gelmesini ikrar ediyorlar. Yce Allah Melekler saf saf dizildii halde Rabbin gelir buyuruyor. Allah'n kullarna diledii ekilde yakn olacan kabul ediyorlar. Ona ahdamarndan daha yaknz buyuruyor. Birok eyler daha belirttikten sonra yle demitir; Bunlarn tmne inanmay emrediyor, kullanyor ve kabul ediyorlar. Sylediklerinin hepsine katlyor ve biz de onlar gibi inanyoruz. E a r , istiva konusunda da yle diyor: Snnet ve hadis ehli, cisim olmadn, eyaya benzemediini ve Rahman ar zerine istiva etmitir dedii gibi, ar zerinde olduunu kabul etmektedirler. Bu konuda Allah ve Resulnn sylediiyle yetiniyoruz. Keyfiyeti malm olan iki elinin bulunduunu sylyoruz. Nitekim iki elimle yarattm buyuruyor. Hads'te getii gibi Allah dnya semsna iner. E ' a r yle devam etmektedir. Mutezile ar zerine istiva etmesinin, istila etmesi demek olduunu sylemektedir. E ' a r el ibane fi Usli'd-Diyne kitabnda istiva blmnde de yle demektedir: Birisi, istiva hakknda grnz nedir? diye sorarsa, ona yle deriz: Yce Allah Rahman ar zerine istiva etmitir, Gzel sz ona ykselir ve Bilkis onu kendine ykseltmitir buyurduu gibi, ar zerine istiva etmitir. Firavn'dan hikye ederek yle buyurmutur: Firavn-. Ey H-man, bana bir kule yap, belki yollara, gklerin yollarna eriirim de Musa'nn tanrsn grrm. Dorusu ben, onu yalanc sanyorum* dedi(63) Firavn, Musa'y: Allah gklerin stndedir sznden dolay yalanlamtr. Yce Allah yle buyuruyor: Yer sarsldka sarsldnda, gkte olann sizi yerin dibine geirmesinden gvende misiniz?(64). Gklerin stnde ar bulunmaktadr. stte olan her ey semdr. Gkte olan deyiiyle kasdettii btn gkler deil, btn gklerin stnde olan arn kendisidir. Nitekim gkleri anarak: Ay onlarda bir nur yapmtr demekte ve btn gkleri doldurduunu kasdetmemektedir. Btn mslmanlar dua ederken ellerini ge kaldrrlar. nk Yce Allah gklerin stnde bulunan ar zerindedir. Yce Allah ar zerinde olmasayd, ellerini ara doru kaldrmazlard. Mutezile, Cehmiyye ve Harryeden bazlar yle demitir: stiva etti demek mlik ve stn oldu demektir. Allah her yerdedir. Bylece hak ehlinin syledikleri ekilde, Allah'n ar zerinde olmasn inkr ettiler. stiva'nn kudret anlamna geldiini sylediler. Onlarn syledikleri gibi olsayd, ar ile yedinci arz arasnda fark olmazd. nk Allah her eye, arza ve onda bulunan pisliklere ve helalara da kadirdir. Eer ar zerine istiva, istil anlamnda olsayd, btn eyler zerine istiva etmitir, demek caiz olurdu. Allah btn eyler zerine, pisliklere ve helalara istiva etmitir, demek hibir mslmana gre caiz olmaynca, ar zerine istiva etmenin btn eyler iin genel olan istila etmek anlamnda olmas da btl olmaktadr. Bunu, E ' a r ' ye uyan birok imam da nakletmitir. b n F r e k ve Tebyinu Kezibi'l-Mfteri fi m ynsebu il'-eyh Ebi'l-Hasan el-E'ar kitabnda zikreden hafz bn Asa kir gibi imamlar, bn

Askir el-E'ar' n'n el-bnenin banda aklad inancn zikretmi ve yle dediini belirtmitir:Birisi, Mutezile, Kaderiyye, Cehmiyye, Harriyye, Rafiza ve Mrcie'nin grn reddettiinize gre, sizin grnz ve anlaynz nedir? diye sorabilir. Grmz ve din anlaymz udur: Allah'n Kitab'na, Reslllah'n snnetine ashb, tabin ve hadis imamlarndan rivayet edilenlere sarlmak. Biz buna balyz. Ahmed bn Hanbel'in- Allah rahmet etsin - grne katlrz. Onun grne aykr olan eye karyz. nk o faziletli imam ve kmil liderdir. Sapkln bagstermesi annda, Allah hakk onunla aa karm, yolu ve metodu onunla akla kavuturmu, bidatlarn, sapklarn ve phecilerin bidatim, sapkln ve phelerini onunla yok etmitir. Allah'n rahmeti onun ve mslmanlarn btn imamlar zerine olsun, O nde gelen bir imam ve gerekleri ortaya koyan byk bir insandr. zet olarak grmz udur: Allah'a, meleklerine, kitaplarna, resullerine, Allah'tan gelenlere, sika kiilerin Reslllah'tan rivayet ettiklerine inanyoruz. Daha nce geen eyleri ve baka yerde zikredilen dier eyleri zikretmitir. Eb Bekr el-Acurri Kitabu'-erida unlar sylemektedir: lim ehlinin gr udur: Allah gklerin stnde arnn zerindedir. lmi her eyi kuatmtr. Yce gklerde ve yedi kat arzda ne varsa, ilmi hepsini kuatmtr. Kullarn amelleri ona ykselir. Birisi kii gizli konuursa drdnc mutlaka O'dur. Be kii gizli konuursa altnclar mutlaka Odur. Bunlardan az veya ok, ne olursa olsunlar, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka on-larla beraberdir(65) yetinde onlarla beraber olmasnn anlam nedir? diye soracak olursa, ilmidir diye cevap verilir. Yce Allah ar zerindedir. lmi onlar kuatmaktadr. lim ehli bu ekilde tefsir etmitir. Bunun ilmi olduuna yetin ba da, sonu da iaret etmektedir. Allah ar zerindedir. Mslmanlarn gr budur. Muhammed bn Eb Zeyd'in Mecid (olan Allah) bizatihi arnn zerindedir ve ilmiyle her yerdedir szn, sfatlar iptal edenlerden biri Mecid (olan Allah) ycedir, maksad, Allah bi-zatih mecid olandr demektir, eklinde tevil etmitir. Bu apak bir cehalet olmas yannda Rahman bizatihi, Rahim bizatihi, Aziz bizatih mesabesindedir. bn Eb Zeyd *er-Rislenin mukaddimesinde ar zerine istiva etti ve mlk ihtiva etti diyerek kendilerine uyulan imamlar prensibine uygun olarak istiva ile istily birbirinden ayr deerlendirmitir. Bununla birlikte tbn Eb Zeyd el-Muhtasarda, Yce Allah'n yeryznde deil, gnde olduunu aka belirtmitir. Onun sz budur. bn Eb Zeyd'in sylediini btn zmrelerden Ehl-i Snnet imamlar sylemeye devam etmektedir. mam Eb Amr et-Talamenk, el-Vusl il Mrifeti'l-Usl adl kitabnda, Ehl-i Snnet'in Yce Allah'n bizatihi ar zerine istiva ettii konusunda birletiini belirtmitir. Ayn ekilde Buhar ve benzerleri tabakasnda bulunan Kfe hafz Muhammed bn Osman bn Eb eybe bunu Ehl-i Snnet ve Cemaattan zikretmitir. Yine lkesinin devlet bakanna yazd Sn-net'e dair mehur risalesinde imam Yahya bn Ammar e s - S i -c i s t a n i zikretmitir. Yine hafz Eb Nasr es-Secezi el-bne isimli kitabnda bunu zikretmi ve yle demitir: Sevr, Mlik, bn Uyey-ne, Hammad bn Seleme, Hammad bn Zeyd, b-nu'1-Mbarek, Fudayl bn yad, Ahmed ve shak gibi imamlarmz, Yce Allah'n bizatihi ar stnde ve ilminin her yerde olduunda gr birlii etmilerdir. Ayn ekilde eyh'l-slm el-Ensar, Ebu'l-Abbas et-Turuk, eyh Abdulkadir el-Cil ve saysn ancak Allah'n bildii slm limi ve imam, bunu zikretmitir. Hilyetu'l-Evliya ve baka mehur eserlerin sahibi hafz Eb Nuaym el-sbahan bu inan konusunda zet olarak yle demitir: Yolumuz Kur'n, Snnet ve mmet'in icmna uyan selefin yoludur. Allah'n, her zaman btn kadim sfatlaryla kamil olduuna, zeval bulmayacana ve deimeyeceine, ilim ile lim, basar ile basir, iitme ile iiten ve kelm ile mtekellim olduuna, eyay yoktan var ettiine, Kur'n'n Allah'n kelm, indirdii dier kitaplarn da ayn ekilde onun kelm olduuna ve yaratlmam olduuna, Kur'an'n kraat, tilvet, hfz, dinleme, yaz ve telffuz bakmndan hikye veya tercme olarak deil, hakikat olarak Allah'n kelm olduuna, lfzlarmzla Allah'n kelm olduuna ve yaratlmadna inanrz. Vakfiyye ve Lfzyye cehmiyyedendir. Bu ynlerden herhangi birisinde Allah kelmnn mahlk olduunu syleyen kimse Cehmiyyedendir ve Cehmiyyeden olan kimse de kfirdir. Bunun arkasndan baz konular zikrettikten sonra yle demitir:

Selef, ar ve Yce Allah'n onun zerine istivasna dair Reslllah'tan gelen sabit hadslerin sylediini kabul ve keyfiyet ile temsil olmakszn onlar ispat ederler. Allah mahlkattan ayrdr ve mahlkat ondan farkldr. Ne mahlkata hulul eder, ne de onlarla kaynar. Arznda deil, gnde ar zerine istiva etmitir. Bu konuda selefin btn inanlarn ve bu konuda icmlarm zikretmitir. Yahya bn Osman Risalesinde yle demitir: Cehmiyye'nin syledii gibi Allah'n meknlarn iinde, hereye karm olduunu sylemediimiz gibi, nerede olduunu bilmiyoruz, da demiyoruz. Aksine bizatihi ar zerinde olduunu ve ilminin her-eyi kuattn, iitmesi, grmesi ve kudretinin hereyi idrak ettiini sylyoruz. Bu da: Nerede olursanz, O sizinle beraberdir sznn anlamdr. Tasavvuf eyhlerinden arif eyh Ma'mer Ibn Ahmed yle demitir: Bu ada ashabma snnetten, mtekaddimin ve mteahhirinden hads, marifet ve tasavvuf ehlinden bir tavsiyede bulunmak istedim. Tavsiyesinde bir takm eyleri saydktan sonra yle demitir: Allah keyfiyetini bilmediimiz ekilde ar zerine istiva etmitir. Bunu tevil etmiyoruz. stiv bilmen bir ey, keyfiyeti ise bilinmezdir. Allah ar zerine istiva etmitir. Mahlkattan farkldr ve mahlkat ondan ayrdr. Hulul, kaynama ve baka bir eye bitimekten mnezzehtir. Semi, basir, habr, alim'dir. Konuur, raz olur, kzar, gler, beenir, kyamet gn kullarna glerek grnr, keyfiyetini bilmediimiz ve tevil etmediimiz bir ekilde her gece dnya gne iner. inii inkr eden veya tevil eden kimse bid'at ve dalalet ehlinden olur. mam Eb Osman smail bn Abdrrahman e s -Sabun en-Neysabr er-Risle fi's-Snne adl kitabnda yle demitir: Hadis ehlinin inanc ve ifadesi udur-. Allah yedi gn stnde, arnn zerindedir. Kitab, mmetin alimleri ve selefin sekin kiileri bunu sylemitir. Allah'n ar zerinde ve arnn gklerin stnde olduunda ihtilf etmemilerdir. yle devam etmitir: mammz Eb Abdillah e-Saf elMebsut kitabnda kefaret konusunda m'min klenin azd edilmesi meselesinde Muaviye bn elHakem'in haberine dayanarak kfir kle ile kefaret borcunun kalkmayacan sylemitir. Siyah cariyeyi kefaret olarak azd etmek isteyerek Reslllah'a bunu sormu ve Reslllah m'min olup olmadn anlamak iin onu imtihan ederek, *Rabbin nerede? diye sormu, ge iaret etmesi zerine Reslllah: Onu azd et, o m'mindir buyurmu, bylece rabbinin gkte olduunu syleyip onu stnlk ve fevkiyet sfatyla tanynca m'min olduuna hkmetmitir.Hafz Eb Bekr elBeyhak istiva blmnde yle demitir: Yce Allah yle buyuruyor: Rahman ar zerine istiva etmitir, Sonra ar zerine istiva etti, O, kullar zerine kahir olandr, stlerindeki Rabb'lerinden korkuyorlar. Gzel sz O'na ykselir, salih emeli de o kaldrr, Gkte olandan gvende misiniz? (Bununla gn stnde olan kastetmitir). Nitekim Hurma dallarnda sizleri asacam buyurarak hurma dallar zerinde demek istemektedir. Yine Yerde dolan diyerek, yerin stnde demek istemektedir. stte olan her ey semadr. Ar gklerin stdr. Dolaysyla Gkte olandan gvende misiniz? yetinin anlam baka yetlerde de aka ifade edildii gibi, Ar zerinde olandan gvende misiniz? demektir. B e y h a k i yle devam etmitir: Zikrettiimiz yetler, Allah'n zatyla her yerde olduunu iddia eden Cehmiyye'nin iddiasn iptal etmektedir. Nerede olursanz, O sizinle beraberdir yetinin anlam, zatyla deil, ilmiyle sizinle beraberdir, demektir. Eb mer bn Abdilber, *erhu'l-Mavattada nzul hadsine deinirken yle demitir: Bu hadsin shhatinde hads ehli ihtilf etmemitir. Ehli Snnet ve Cemaatin belirttii gibi, Yce Allah'n yedi gk stnde semada ar zerinde olduuna iaret etmektedir. Mutezileye kar derilerinden biri de bu hadstir. Bunu havas da, avam da ok iyi bilmektedir. Daha fazla aklamaya ihtiya brakmayacak kadar mehurdur. nk herkesin kabul ettii zorunlu bir ey olup hibir mslman bu konuda onlara kar kmamtr. yle devam etmitir: Kendilerinden tevilin nakledildii ashb ve tabin limleri kiinin gizli konumalar olmasn, mutlaka O drdncleridir yetinin tevilinde yle demilerdir: O, arn zerindedir, ilmi her yerdedir; Bu konuda szne itibar edilecek hi-kimse onlara muhalefet etmemitir. Halefin seleften alp kabul ettii budur. Seleften bundan baka ey nakledilmemitir. nk Kur'n yetlerinin ve nebevi hadslerin iaret ettii apak hakkn kendisidir. Bizim ve btn msl-manlarn akbetini hayr etmesini, hidayete erdirdikten sonra kalb-lerimizi saptrmamasn, rahmet ve ltfu ile

Yce Allah'tan dileriz. O, merhamet eden ve balayandr. Hamd sadece ona mahsustur. Dip Notlar: 29) 4 Nisa, 158 30) 3 l- mrn, 55 31) 70 Meric, 4 32) 35 Ftr, 10 33) 6 En'm, 114 34) 16 Nahl, 102 35) 41 Fssilet, 1-2 36) 45 Csiye, 1-2 37) 87 A'l, 1-2 38) 2 Bakara, 255 39) 67 Mlk, 16-17 40) 42 Zuhruf, 84 41) 6 En'm, 3 42) Buhr, Meaz, 61; Mslim , Zekt, 144; Ahmed bn Hanbel, IH/4 43) Mslim, Mescid, 33; Eb Dvud, Salt, 167; Eyman, 16; Nes, Sehv, Muvatta: Itk. 8-9; Ahmed bn Hanbel, 11/291. 1 44) 4 Nisa, 171 45) 7 A'raf, 206 46) 40 M'min, 60 47) 4 Nisa, 115 48) Buhr, lim, 42 49) Mellifin, Muvafakatu'l-Ma'kuli's-Sarih li'l-Menkuli's-Sahih, I-II, kitabna baknz. 50) 43 Zuhruf, 54 51) 28 Kasas, 40-42 53) 21 Enbiy, 73 54) Mslim, Zhd, 16 55) Rabbimizin glmesi konusunda baz hadsler iin bkz. Buhr, Tefsir Sre, 59; Tevhid, 34; Mslim, man, 399; Ahmed ibn Hanbel, III/294, V/287 56) Buhr, Mevkit, 16-26, Ezan, 129; Tefsir Sre, 50; Rikak, 53; Eb Dvud, Snne, 19; Cennet, 16 57) 5 Mide, 3 58) 4 Nisa, 143 59) 6 En'm, 11-12 60) l Fatiha, 5-7 61) Mslim, Msfirin, 200; Nes, Kymu'l-Leyl, 12; bn Mce, kame, 180; Ahmed Ibn Hanbel, VI/156 62) 20 Th, 114 63) 40 M'min, 36-37 64) 67 Mlk. 17 65) 58 Mcdele, 7 Allah'n isim ve sfatlar kullarnki gibi deildir

BN TEYMYE KLLYATI

MERAKE FETVASI Allah'n isim ve sfatlar kullarnki gibi deildir: Ebu'l-Abbas Ahmed bn Abdulhalim bn Abdusselm bn Teymiyye'ye - Allah rahmet eylesin Rahman ar zerine istiva etti ve Rabbimiz her gece dnya semasna iner ifadelerindeki istiva ile nuzul'un gerek olup olmad, gerekse ne anlama geldii, hakikatin, uslclerin syledii ekilde, lfzn vaz olunduu anlamda kullanlp kullanlmad, sfat yetlerinin hakikat olmas durumunda ne gerekecei soruldu. Cevap: lemlerin rabbine hamdolsun. stiv ile nzul hakknda sylenecekler, onun Yce Allah'n Kur'n'da ve Reslllah'n dilinden kendini tavsif ettii dier sfatlar hakknda sylenenler gibi olduudur. Yce Allah kendini birtakm isimlerle isimlendirmi ve sfatlarla nitelemitir. Kendini Hay, Alm, Hakim, Kadir, Semi, Basr, Gafur ve Rahm gibi isimlerle isimlendirmitir. Yce Allah yle buyuruyor: Sz ak sylesen de (gizli sylesen de) muhakkak O, gizliyi de, ondan daha gizlisini de bilir(66). Onun ilminden, ancak kendisinin diledii kadarndan baka bir ey kavrayamazlar. Onun krss, gkleri ve yeri kaplamtr(67). phesiz rzk veren, salam kuvvet sahibi olan ancak Allah'tr(68), G kendi ellerimizle yaptk ve biz onu geniletmekteyiz(69). Ve rahmetim her eyi kapsamtr'(70). Meleklerin dilinden Rabbimiz, ilmin ve rahmetin her eyi kapsamtr(71) buyurmutur. Yine yle buyurmutur: Allah ondan raz oldu, onlar da ondan raz oldular(72), Ve Allah'n honutluu daha byktr(73). "Allah onlara kzd ve lanet etti"(74), Rablerinden onlara bir gazap ve dnya hayatnda bir zillet eriecektir"(75)'. Ve Allah Musa ile kesin olarak konutu(76). Kimileriyle Allah konutu(77), Rabbinin sz doruluk ve adaletle tamam oldu(78), phesiz ben sizinle beraberim, grr ve iitirim(79). Allah iiten ve grendir(80) ki elimle yarattma seni secde etmekten alkoyan nedir?(81). Onlar seviyor. Onlar da O'nu seviyorlar(82). Onlar buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini mi bekliyorlar(83). Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldi(84). v.b yetler. Bu sfatlarn bazlar iin sylenecek ne ise dierleri iin de ayndr. mmetin selef ve imamlarnn gr, Allah'n kendini niteledii ve Reslllah'n onu niteledii sfatlarla, tatil, tahrif, tekyif ve temsile gitmeden, nitelemektir. Yce Allah'n kendini niteledii sfatlar nefyetmek caiz olmad gibi, onlar yaratklarn sfatlarna benzetmek (temsil etmek) de caiz deildir. nk Yce Allah: Hibir ey onun gibi deildir, O iiten ve grendir(85) buyurmaktadr. Yce Allah'a ne zatnda, ne sfatlarnda ve ne de fiillerinde benzeyen hibir ey yoktur. Nuaym bn Hammd el-Huza yle demitir: *Kim Yce Allah' mahlkattan bir eye benzetirse kfir olur. Allah'n kendini tavsif ettii eyleri inkr eden kfir olur. Allah'n kendini tasvif etmesi ve Reslllah'n onu tavsif etmesi, tebih (benzetmek) deildir. Selefin mezhebi iki taraf arasnda orta yol ve iki sapklk arasnda hidayettir; Allah'n sfatlarn ispat etmek ve mahlkata benzerliini reddetmektir. Hibir ey onun gibi deildir sz, tebih ve temsil ehlini reddetmektir. O iiten ve grendir sz de, sfatlarn nefyeden ve tatil edenleri red etmektir. Onu yaratlm eylere benzeten kimse gece karanlnda bocalamakta, sfatlarm tatil eden de kr olarak dolamaktadr. Benzeten (temsil eden) puta tapmakta, tatil eden de yoklua iaret etmektedir. spat edenlerin tm yce Allah'n hakikat olarak diri, lim, kadir, iiten, gren, dinleyen ve konuan olduunda birlemilerdir. Sfatlar nefyeden Mutezile bile, dier mslmanlarn syledii gibi, yce Allah'n hakikat olarak konuan, lim ve kadir olduunu sylemilerdir. Hatta Ebul-Abbas en-Ni gibi Mutezileden bazlar bu isimlerin Allah iin hakikat, bakalar iin mecaz olduu grndedirler. Eariye'den Kllbiyye, Kerramiyye, Salimiyye, Hanef, Maliki, afi ve Hanbel drt mezhep imam tabileri, hads ve tasavvuf ehlinden sfatlar ispat eden kelmclarla beraber Mutezilenin ounluu bu isimlerin kullar iin hakikat olarak kullanld gibi, yce Allah iin de hakikat olarak bulunduunu, hakikat olarak ilmi, kudreti, iitmesi ve grmesi olduunu sylemektedirler. Bu isimlerin bir hakikat olduunu sadece Batnyye, slmailiyye, Karmatiler ve Yce Allah'n gzel isimleri bulunmadn syleyen felsefeciler nefyetmektedir. Bunlar yce Allah'n ne diri, ne lim, ne cahil, ne kadir, ne aziz, ne mevcut, ne madum (yok) olmadn sylyorlar. Bunlar ve benzerleri yce

Allah'n sfatlar ve gzel isimleri olduunu nefyediyorlar. Bazlar, bu isimler baz mahlklar iindir, Allah iin ne hakikat ne mecaz mevcut deildir, demektedir. Bunlar mslmanlarn mlhidler olarak isimlendirdii kiilerdir. Zira Allah'n isim ve sfatlarn inkr etmilerdir. En gzel isimler Allah'ndr. Onu o isimlerle aran ve isimlerini inkr eden kimseleri terkedin. Onlar yaptklarnn cezasn greceklerdir'(86). phesiz yetlerimizi inkr edenleri ok iyi biliriz(87). Bunlar yce Allah'n bildirdii mriklerden daha beterdirler. yle buyuruyor: Onlara, Rahman'a secde ediniz denildiinde, Rahman da nedir? Bize emrettiin eye mi secde edelim? derler. Bu onlarn nefretlerini daha da artrmtr(88), "Ayn ekilde seni kendisinden nce nice mmetin gelip getii ve Rahman inkr eden bir mmete, sana vahyettiimizi onlara okuman iin gnderdik. De ki O Rabbimdir, O'ndan baka hibir ilh yoktur. Ona tevekkl ettim ve Ona tevbe ettim(89). Bu yetlerde szettii mrikler sadece Rahman* ismini inkr etmilerdir, Allah'n isim ve sfatlarn inkr etmemilerdir. Onun iin mslmanlara gre, yahudi ve hristiyanlardan daha kfirdirler. Allah'n isim ve sfatlar mutlak olarak kullanldnda nefyedilmesi doru bir mecaz olsayd, yce Allah'n diri, lim, kadir, iiten, gren olmamas, kullarn sevmemesi ve kullarn da onu sevmemeleri, ara istiva etmemesi ve benzeri eyleri bulunmamas caiz olurdu. Yce Allah'n ispat ettii isim ve sfatlar mutlak ekilde nefyetmenin caiz olmad slm dininde zaruri olarak bilinen bir eydir. nk byle bir ey, yaratcy inkr etmek ve onu var olmayan eylere benzetmektir. Onun iin E b mer bn Abdilber yle demitir: Ehli Snnet, Kur'n ve Snnet'te geen btn sfatlar kabul etme, onlara inanma, mecaz deil, hakikat olarak anlama konusunda icm etmektedir. Ancak hibirinde keyfiyet belirtmezler ve zatna mahsus hibir sfata snr getirmezler. Ama Mutezile, Hariciler ve Cehmiyyeden bid'at ehli olanlar bu isim ve sfatlar inkr eder ve hakikat olarak anlamazlar. Onlar kabul eden kiinin Mebbiheden olduunu iddia ederler. Halbuki isim ve sfatlar kabul edenlere gre bu bidatlar, mabudu ispat deil, inkr ediyorlar. Gerek, Kur'n ve Snnet'in sylediini syleyen Cemaat imamlarnn grdr. bn Abdilber'in Mutezile ve benzerlerinden bahisle naklettii bu eyler, yce Allah'n nefyettikleri baz isim ve sfatlarna ilikindir. Ama diri, lim, kadir ve mtekellim gibi ispat ettikleri sfatlarn ise, hakikat olduunu sylyorlar. Bu isim ve sfatlardan birinin hakikat olduunu inkr edenler, hakikatin ne olduunu bilmeyenlerdir; yahut bu, Allah'n sahip olmas gereken eyleri inkr veya tatil (ilevsiz) ettikleri iindir. nk inkr eden veya tatil eden kiiler, Allah hakknda byle bir eyin kullanlmasnn, yaratan ile yaratlann benzer olmasn gerektirdiini sanmaktadrlar. Halbuki byle bir ey batldr. nk Allah hakikat olarak mevcuttur ve kul da hakikat olarak mevcuttur. Biri de dieri deildir. Allah'n hakikat olarak zat vardr, kulun da hakikat olarak zat vardr. Allah'n zat mahlkatm zatlar gibi deildir. Ayn ekilde hakikat olarak ilmi, grmesi ve iitmesi vardr. Kulun da hakikat olarak ilmi, grmesi ve iitmesi vardr. Kulun ilmi, grmesi ve iitmesi Allah'n ilmi, grmesi ve iitmesi gibi deildir. Yine yce Allah'n ve kulun hakikat olarak kelm vardr; Yaratann kelm, yaratlann kelm gibi deildir. Yce Allah'n ar zerine hakikat olarak istivas vardr. Kulun da gemi gibi eyler zerine hakikat olarak istivas vardr. Ancak yaratann istivas, yaratlann istivas gibi deildir. Yce Allah hibir eye muhta deildir. O hereyden mstanidir. Yce Allah kudretiyle ar ve onu tayanlar tutmaktadr. Yeri ve gkleri yok olmaktan korur. mamlarn Yce Allah hakikat olarak ar zerine istiva etmitir sznn, onun istivasnn kulun binekleri ve gemi zerine istivas gibi olmasn gerektirdiini zanneden kimse, ayn ekilde imamlarn Allah'n hakikat olarak ilmi, grmesi, iitmesi ve kelm vardr, sznn de Allah'n ilmi, grmesi, iitmesi, ve kelmnn kullarn iitmesi, grmesi ve kelm gibi olmasn gerektirdiini kabul etmesi gerekir. Dip Notlar: 66 20 Tha 7 67 2 Bakara, 255 68 51 Zriyat, 58

69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

51 Zriyat, 47 7 A'raf, 156 40 M'min, 7 9 Tevbe, 100 9 Tevbe, 72 48 Feth, 6 7 A'raf, 152 4 Nisa, 164 2 Bakara, 253 6 En'm, 115 20 Th, 46 4 Nisa, 53 38 Sd, 75 5 Mide, 54 2 Bakara, 210 89 Fecir, 22 42 ra, 11 7 A'raf, 180 41 Fussilet, 40 25 Furkan, 60 13 Ra'd, 39

Allah'n isim ve sfatlar mecaz deil hakikattir

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI Allah'n isim ve sfatlar mecaz deil hakikattir: Bunun hakikat olmasnn anlam nedir? sorusuna gelince: Hakikat, vazedildii ey iin kullanlan lfzdr. Lfzn vazedildii anlam iin kullanlmasna da denir. Uslclerin terminolojisinde hakikat veya mecaz, lfzlarn zelliklerindendir. Anlamlarn zelliklerinden saydklar da olmutur, ama birincisi daha mehurdur. Bu isim ve sfatlar, mutlak olarak ve Allah'a izafe edilerek kullanldnda, kullarn zellikleri iin vazedilmi deildir. Sadece kullara izafe edilerek kullanldnda onlar iin vazedilmi olur. lim ad, mutlak olarak kullanld gibi, kula izafe edilmi olarak da kullanlmaktadr. Mesel, "Allah, melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri O'ndan baka ilh olmadna ahidlik etmilerdir (90) Yce Allah'a izafe edilerek de kullanlmaktadr. Mesel, Dilediinden baka ilminden hibir eyi kavrayamazlar(91). lim kula izafe edilmise, artk Allah'n ilmini kapsamaya elverili olmaz. Kulun ilmi Allah'n ilmi gibi de deildir. Yine Onu ilmiyle indirdi yetinde olduugibi, ilim Allah'a izafe edilirse, artk kullarn ilmi onun kapsamnda olmasna elverili olmaz. Allah'n ilmi, kullarn ilmi gibi de deildir. Mutlak olarak ilim denilirse, onu birtakm blmlere ayrmak mmkndr. Mesel ilim, kadim ilim, muhdes ilim diye ikiye ayrlr, denilir. lim kelimesi ikisinde de genel olup hakikat olarak ikisini kapsamaktadr. Yine varlk, kadim ve muhdes, vacip ve mmkn diye ikiye ayrlr, denir. stiva iin de Allah'n istivas ve kulun istivas diye ikiye ayrlr, denir. rade, rahmet, sevgi gibi isimler de Allah'n iradesi, rahmeti ve sevgisi; kulun iradesi, rahmeti ve sevgisi diye ikiye ayrlr, denir.

Hakikat in sadece kulun mahlk ve muhdes olan sfatn kapsadn, Allah'n sfatn kapsamadn zanneden kimse, son derece cahil bir kimsedir. nk yce Allah'n sfat en mkemmel, en tam ve bu gzel isimlere daha lyktr. Allah ile kulun zat arasnda bir balant (nisbet) olmad gibi Allah'n sfat ile kulun sfat arasnda da bir balant (nisbet) yoktur. Nasl olup kul gzel isimlere lyk ve lim, kadir, iiten ve gren denilmee lyk oluyor da yce Allah bunlara ancak mecaz olarak lyk oluyor?! Halbuki kulun sahip olduu her mkemmellik, ona sadece Allah'tan gelmitir. En gzel mesel O'nundur. Yce Allah, kulun sahip olduu her kemle sahip olmaa daha lyktr. Kulun mnezzeh olduu her eksiklikten de yce Allah mnezzeh olmaa daha lyktr. Onun iin en gzel mesel Allah'ndr. Kullarna kyas edilmez ve Ona kullaryla rnek verilmez. Ona daha baka eylerle, de rnek verilmez. Yce Allah ile kullar temsil kyasnda ayn mislde ortak olamayaca gibi, bireyleri eit uml kyasnda da mterek olamazlar. Gklerde ve yerde olan en stn mesel O'nundur. O gldr,Hakimdir(92). Bazlar bu isimlere Mekkike isimler adn vermektedir. nk anlam, iki taraftan birinde daha mkemmel bulunmaktadr. Vacip olanda varlk, mmkn olandakinden daha nceliklidir. Kardaki beyazlk fildiindekinden daha nceliklidir. Yce Allah'n isim ve sfatlar bu kabildendir. Her iki blm arasnda bir lde ortaklk varsa da, Yce Allah kullardan hibirine benzemeyecek tarzda bu isimlerle tavsif edilmektedir. Bu ortak ksm da mutlak olarak kullanldnda lfzn msemmasdr. Yani isim ve sfatlardaki isim benzerliidir. ki taraftan biriyle snrlanm olarak kullanlrsa, onunla snrl kalr. Varlk, mahiyet ve zt denildiinde, bu isim yaratan da, yaratlan da kapsar ve ikisi iin hakikat olan bu isme yaratan yaratlandan daha ok lyk olur. Ama Allah'n varl, mahiyeti ve zt denilirse, bu isim srf Allah'a zg olur ve kulun bu msemmada bir pay kalmaz. Bu isim sadece Allah hakknda hakikat olur. Yine kulun varl ve zt denilirse, bu isim kula zg ve onun iin hakikat olur. Kulun varl, mahiyeti ve hakikati denilirse, yaratan bu msemmaya dahil olmaz ve sadece kul hakknda hakikat olur. Cahil kii hakikat isminin sadece kulu kapsadn sanar. Bu ise, aklen ve dinen olduu gibi, dil bakmndan da yanll ak bir dallettir. nk mevcut her iki varlk arasnda bir lde ortaklk ve bir lde farkllk olduu zorunlu olarak bilinmektedir. Sadece ortaklk bulunan ksma delalet eden ey, farklln olduu ksm gerektirmez. slm'da zorunlu olarak bilinmektedir ki, yce Allah gzel isimlere lyktr. Kullardan bazlar da bu isimlerden bazlaryla isimlendirilmitir. Kula iiten, gren, diri, lim, hakim, rauf, rahim, melik, aziz, m'min, kerm gibi isimler verildii gibi. Bilindii gibi isimde benzerlik, yaratan ile yaratlann benzerliini gerektirmez, sadece iki msemma arasnda belirli lde ortaklaa bir hususun bulunduuna delalet gerektirir. Bununla birlikte iki taraf arasndaki farkllk, mterek husustan ok daha byktr. Dil bakmndan yanl oluuna gelince; arapa, rumca, trke, farsa ve berberi gibi btn dillerde buna benzer eyler bulunmaktadr. Btn milletlerin dillerinde bu bir hakikattir. Hatt yce Allah'n kuldan daha kadir ve fail olduunu biliyorlar. Kadir Rab ismine lyk oluu, kulun buna lyk oluundan ok daha byktr. Dier gzel isimlerde de durum ayndr. nsanlar iki isim arasnda bir lde ortaklk vardr derken, zihinlerin dnda yaratan ile yaratlan arasnda ortak bir durum olduunu sylemek istemiyorlar. Darda iki mahlk arasnda ortak bir ey yokken, yaratan ile yaratlan arasnda nasl ortak bir ey olsun! Byle bir eyi ancak Yunan mantklar ve onlarn uydular tevehhm edebilir ki, bunlar dta hissedilen varlklar arasnda ortak mutlak mahiyetler olduunu zannetmilerdir. Bazlar ise, E f -1 a t u n gibi, madd varlklardan soyutlamaktadr. Aristo ve b n - i Sina gibi bazlar da, bunlarn daima madd varlklarda olduunu sylemektedir. Bu konuyu baka bir yerde ayrntlaryla akladk, mantk ve ilahiyatta bu meselede tabilerinin dtkleri sapklklar sergiledik. Dnce sahiplerinden baz gruplar yle demilerdir. Rabbin varl mahiyetinin kendisidir. -spat ehlinin ve bni Kllb, E ' a r ve bakas gibi sfat ehli kelmclarnn gr de budur -. Bu da varlk kelimesinin, kelimedeki ortaklk ynnden ikisi hakknda kullanlm olmasn gerektirir. Bunu Eb Abdillah e r -Raz, E'ari, Hasan el-Basr ve bakalarndan zikretmitir. Aslnda onlarn grc bu deildir. Onlarn gr, varlk kelimesinin tevafuk (tevatu')la kullanlm olmasdr; bu da kadm ve muhdes diye ikiye ayrlr, eklindedir.

Bunun yannda Rabbin varlnn mahiyetinin kendisi olduunu da sylyor. Onlara gre varlk kelimesi, mahiyet kelimesi gibidir. Zt ve mahiyet, kadm ve muhdes diye ikiye ayrlp Rabbin mahiyeti ztnn ayns (kendisi) olduu gibi, varlk (vcud)da kadim ve muhdes diye ikiye ayrlp Rabbin varl ztnn ayns ve kulun varl da ztnn aynsdr. Bir eyin zt, onun mahiyetidir. Lfz, tevafuk (tevatu') eden lfzlardandr. Ama izafe edilince iki msemmadan birine mahsus olur. ki msemma varlk, zt ve mahiyet msemmasnda ortak olursa, Aristo, bn Sina, Raz ve benzerlerinin zannettii gibi, dta herbirinin zelliklerine ek olarak aralarnda ortak bir durum bulunmaz. Hatt dta mutlak olarak ne bir varlk, ne bir mahiyet, ne de bir zt bulunur. Mutlak olarak kullanlmas artyla mutlak a gelince; bunlar ve bakalar, dta var olmadnda ittifak etmilerdir Efltun ve tabilerinden sabit olduu takdir edildiinde bile bu zaruretle btl bir grtr. artsz mutlakn ise, darda bulunduu ve muayyen eyin bir para olduu zannedilir. Bu da yanltr. nk dta sadece muayyen eyler vardr. Yoksa dta muayyenin paras olarak bir mutlak yoktur. Ancak bunlarn paradan (czden) maksatlar, mevsufun zti sfat olan eydir. nk onlara gre mevsuf, zt czler diye isimlendirdikleri sfatlardan olumutur. nsan canllk ve konumann birlemesinden meydana gelmitir; dedikleri gibi. Bu sentez (terkip) zihn bir sentezdir. Zihinde mrekkeb olan mahiyet bu eylerden mrekkeptir. Bunlar da o mahiyetin paralandr. Dta varolan hakikata gelince; o da bu sfatlarla muttasftr. Ne var ki, bunlardan ou zihni varlkla dtaki varl kartrmtr. Bu yanlma filozoflarn szlerinde oka meydana gelmitir. Pisagorcular gibi. Bunlar darda saylabilen eylerden soyutlanm olan saylarn (soyut say kavramnn) varlna inanrlar. Eflatun-cular ise, idelerin (rnsl) varln, dardaki belirli varlklarn mutlak hakikatler: olarak deerlendirirler. Bu hakikatler de dardaki muayyen varlklarla beraberdir. Tpk akl cevherlerin gerek olular gibi. Bunlara soyut kavramlar (mcerredt) denir: Madde, heyl, akllar ve nefisler gibi. Nevileri oluturan ve cinsler ve fasllar adn verdikleri mahiyetten nce olan zt sfatlar ile mahiyetten ayrlmayan ve genel olarak araz ve havas adn verdikleri arz sfatlar arasnda ayrm yapmalar da bu kabildendir. Bunlar be tmeller (klliyat- hamse)dir ki, cins, fasl, nevi, genel araz, hassa'dan ibarettir. Bunlar sebebiyle mantk ve ilahiyat anlaylarnda ok kiiyi dallete gtren yanllar meydana gelmitir. Buna baka yerde dikkat ektik ve geni bir ekilde akladk. Onun i'n mrekkeb lfz onlarda be anlamda kullanlmtr. Bunlar vcud ve mahiyetten mrekkeb, zt ve sfatlardan mrekkeb, husus ve umumden mrekkeb, madde ve stetten mrekkebtir. Bir de tek cevherlerden olumu ferdi cevherleri (atom) kabul ederler. Muhakkik limler gibi bu mnlara terkip adnn verilmesinin bir terim (isimlendirme) ii olduunu bilirler. Bu da, ya dta var l olmayan zihni bir eydir, ya da mevsufta bulunan (mevcut) birden fazla sfata raci olmaktadr ki, dorusu da budur. Ehl-i Snnet ve Cemaat'in gr, yce Allah'n sfatlarnn gerek olduudur. Hatta keml sfatlar O'nun ztnn bir gereidir ve lzm keml sfatlar olmadan ztnn sbtu mmten (imknsz) -dir. Hatta sfatlar bulunmayan herhangi bir ztn gereklik kazanmas mmkn deildir. Btn bunlar baka yerde akladk. Belirtmek istediimiz udur: Bu bir insandr denildiinde, bu isimle iaret edilen varlk bir tek insandr, mutlak insan bunun bir paras deildir. Burada insan ancak mukayyed bir insan olup dta deil, ancak zihinde mutlak olarak bulunur. Ama insanlk hakknda ayn ey denilirse, anlalan mn, ikisi arasnda bir benzerliin bulunduu ve ayan (ayr ayr varlklar) da ikisinin ortak olaca bir eyin bulunmaddr. Akl olan bunu dnsn. nk bu, birok pheleri gidermektedir. Bu konuyu kavrayan bir kimse, bu isimlerin mnevi deil, lfz itirak ile sylendiine kail olanlarn yce Allah'a ait isimleri, kavramlara iaret etmeyen salt zel isim sayanlarn ve dta ayr ayr (ayan) varlklarn ortak olduu mutlak hakikatlarn bulunduunu iddia edenlerin yanlln anlam ve grm olur. Yine Rab-bin kendisi iin mstahik (sahip olmaa lyk) olduu eylerde baka bir varln hibir ekilde

ortak olamayacan ve sfatlarnn hibirinde, yaratlanlardan hibir eyin ona benzemediini anlar. Yaratlm eylere gelince, sfatlarnda bakas ona benzeyebilir. Ancak sahip olmas gereken sfatlardan baka eyde ona ortak olmaz. kisi hakknda kullanlan ve birbirine benzeyen (mtevat') isimler, ayr ayr ikisi iin de hakikattir. kisi iin umumi ise, ikisini kapsam olur. Ama mutlak ise, ikisinin tasavvuru onda ikisinin ortak olmasna engel olmaz. Mukayyed ise, o zaman kullanld ahsa mahsus olur. Allah'n varl, zt, ilmi, kudreti, grmesi, iitmesi, irdesi, kelm, rahmeti, gazab, istivas, inmesi, sevmesi, v.b. denilirse, btn bu isimler hakikat olarak Allah'n isimleri olur ve yaratlm olan hibir varlk ona dahil olmad gibi, onlarda mahlkattan hibir ey de ona benzer olmaz. Kulun varl (vcudu), zt, mhiyeti, ilmi, kudreti, grmesi, iitmesi, kelm, istivas, inmesi denildiinde de, bunlar hakikat olarak, kula mahsus olur ve hibir ekilde Allah'n sfatlarna benzer olmazlar. Bundan daha ak bir ey var; Yce Allah cennette yiyecekler, iecekler, giyecekler, evlenmeler ve Kur'an'da bildirdii baka eyler olduunu haber vermi, yine cennette st, bal, iki, et, ipek, altn, gm, huriler, kkler ve dier eyler olduunu bildirmitir. bn Abbas-, Dnyada bulunanlarla cennette bulunanlar arasnda sadece isim benzerlii bulunmaktadr demitir. hiretteki bu hakik eyler, baz ynlerden dnyada bulunan eylere benziyor ve isim hakikat olarak ikisini birden kapsyorsa bile, dnyadaki bu hakiki eylerin benzeri deildir. Bilindii gibi Allah kula benzemekten mnezzehtir. Byle olunca, Allah'n sahip olduunu bildirdii isim ve sfatlarda kullarna benzedii, bu isim ve sfatlarn Allah iin hakiki olmad nasl sylenebilir? stelik Allah'n mahlkattan farkll mahlkatn birbirinden farkllyla kyas kabul etmezken. Gklerin ve yerin Rabbi bu gzel isimlere ve stn sfatlara ncelikle sahip olmasna nasl itiraz edilebilir?! Cahil kii, kelmclarn, Araplar istiva kelimesini, insann eve yahut gemi zerine istiva etmesi veya geminin Cdi dana istiva etmesi gibi, baz yaratklarn istiva etmesi iin kullanmlardr. Tpk konuma, iitme ve grme szcklerini yanak, kirpik, kulak, dudak gibi organlarn bulunduu yer iin kullanmlardr, sz gibi szlerine bakarak saptr. nk byle bir ey yalandr ve eriatta sapklk karmaktr. Zira rahmet, ilim ve irde lfzlarn, yrek ve et parasnn bulunduu yer iin kullanmlardr, diyen kii, ancak cehaletini ortaya koymaktadr. Araplar insana, ancak ona izafe ettii eyleri kullanmlardr. Kulun iitmesi, grmesi, kelm, ilmi, irdesi, rahmeti ve ona mahsus eyleri kullanmlarsa, bu ancak kulun zelliklerini kapsar. Allah'n iitmesi, grmesi, kelm, ameli, irdesi ve rahmeti eklinde kullanmlarsa, bu da ancak Allah'a mahsus eyleri kapsar ve kullarn zelliklerinden hibir ey bunun kapsamna girmez. yet-i kerimede, istiva, yce Allah'a tahsis edilerek zikredilmesine ramen bu istivann hakikat olmas halinde kullarn sfatlarndan bazsn kapsadm zanneden kimse, dillerin delletlerim, hakikat ve mecaz hi bilmeyen koyu bir cahildir. Bu cahiller anlaylarnn banda yaratann sfatlarn, yaratlann sfatlaryla temsil ediyorlar. Sonra da bunlar nefy ve tatil ediyorlar. Bu konuda ancak kula mahsus olan eyleri anlyorlar. Bunun ieriini nefyederek yce Allah'n sahip olmas gereken sfat ve zelliklerini inkr etmi, Allah'n isim ve sfatlarnda lhada dm, akli kyasn ve er' nassn dna km oluyorlar. Ellerinde ne ak bir mkul, ne de ak bir menkul kalyor. Halbuki bunlarn, ispat ehlinin kantlad ve sfatlardan bazlarn ispat etmeleri kanlmazdr. Bazlarn ispat, bazlarn nef-yederlerse, o zaman onlara unu sormak gerekir: Nefyettikleriniz ile ispat ettikleriniz arasnda ne fark vardr? Niin bunlar gerek oluyor da, dierleri gerek olmuyor? Byle bir durumda verecekleri hibir cevap yoktur. eriat ve deer asndan cehaletleri ve sapklklar da ortaya km olmaktadr. Peygamberlerin ispat ettii isim ve sfatlardan bazsn inkr edenlerin hepsinin szlerini inceledim ve tmnn eliki iinde olduunu grdm. Hepsi de nefyettikleri iin, nefyeden kiinin, ispat etmek iin getirdii delilin benzerini getirirler. Bu durumda iki eyi de, ya nefyetmeleri veya ispat etmeleri gerekir, ikisini nefyederlerse, o zaman vcibu'l-vcdun hem var, hem yok olduunu sylemeleri gerekir ki, nefyeden ar mlhid, filozof ve Karmatlerin sonucu budur. Zd iki eyi birden nefyediyorlarsa, bilinmelidir ki, iki zd bir arada olamayaca gibi, ikisi de birlikte yok olmaz. ki zdln onda bulunmadn sylerken yce Allah' nce tasavvur etmeleri, sonra onu ifade etmi

olmalar kanlmazdr. Zira tasdikten nce tasavvur bulunur. Onu tasavvur edip gerek vcib veya baka ekilde ifade ettikleri takdirde, nefyettikleri eylerde, kanamayacaklarnn mukabili olarak, ortak ksm ispat etmeleri de kanlmaz olur. Allah'n isimlerinin sadece lfzi itirak (lfz benzerlii) ile kullanldn syledikleri halde, bundan bir eyin tasavvur edilmesi mmkn deildir. Hem bir yldzn hem de satn alan kiinin ad olan mteri szc gibi, yine hem bir yldzn, hem de Sheyl bn A m r '-m ad olan Sheyl gibi, mnevi deil de, lafz mterek olan iki mterek olabilir. Birisine, bana Sheyl bn Amr geldi, bu mal satn alacak budur, denildiinde, bu lfzdan hibir ekilde yldz anlamaz. Ama lfzn o yldz iin vazedildiini bilmesi halinde byle bir eyi anlayabilir. simler tevfuk, (tevatu') eden isimler deilse, insanlar, onun ztna mahsus olduunu bilmedike, onun isimlerinden hibir ey anlamazlar. Onun ztna mahsus olan eyi bilmediklerinden, hibir ey anlam olmazlar. Sonra varln kadim (ezel) ve muhdes (sonradan yaratlm) eklinde blmlere ayrldn bilmek, zorunlu bir bilgidir. Buna ancak sofestler kar kar. Ayn ekilde iki isim arasnda ortak bir tarafn bulunduunu bilmek de zorunlu^ bir bilgidir. Lfz ikisi hakknda hakikattir, denildii zaman bu, dil sahiplerinin lfz mutlak olarak sylemi ve mutlak ortak mny ifade etmi olmalarna ihtiya gstermez. Hayat, ilim, kudret, istiva, hatta el gibi, ancak bakasna oranla mevcut olan anlamlar mahallinden soyutlanm olarak dta bulunmayacak ekilde bakasyla kaim bir isim veya bir sfat olan eylerdendir. Ancak dnrler, mutlak kll kavramlar soyutlamak istediklerinde onlar mutlak kll lfzlarla ifade etmilerdir. Dilciler de konumalarnn banda, mesel Zeyd geldi, bu, Zeyd'in yzdr gibi ifadeler kullanr ve geliin, yzn sahibine iaret ederler. Muhatap da bunu anlar. Bazan da Amr geldi, Amr'n yzn grdm, at geldi, atn yzn grdm derler. Dinleyici bu ikisi arasnda hem ortak ve hem de farkl bir taraf olduunu anlar. Yine Amr'n bir gelii ve yz olduu, ona nisbetinin Zeyd'e geliin ve yzn nisbeti gibi olduunu, yani ikisinin de yz ve gelii olduunu anlar, Amr'n Zeyd gibi olduunu anlarsa, geliinin ve yznn de onun gelii ve yz gibi olduunu anlar. Atn Zeyd gibi olmayp ona ancak baz ynlerden benzediini anlarsa, atn geliinin ve yznn Zeyd'in gelii ve yz gibi olmadn, sadece baz ynlerden ona benzediini anlar. Ayn ekilde melekler geldiler ve Peygamberler meleklerin yzlerini grdler denildii zaman, meleklerin geliinin ve yznn olduu ve onlara nisbetinin, geliin ve yzn insana nisbeti gibi olduunu anlar. Bunun hakikatini bilmesi, meleklerin hakikatini bilmesini izlemektedir. Melekleri ancak icmali olarak biliyor ve keyfiyetlerini tasavvur edemiyorsa, gelileri ve yzleri bakmndan da ancak icmali olarak biliyor ve keyfiyetini tasavvur edemiyor demektir. Yine cinler geldiler sz de bu ekildedir. Btn bu yerlerde lfz, onlarn anlamlarna hakikat yolu ile iaret etmektedir. Hatta melein hakikati ve mhiyeti, cinnin hakikati ve mhiyeti gibi deildir denildiinde, ikisi iin hakikat ve mahiyet lfz hakikat yolu ile kullanlm ve tevatu' eden isimlerden olmu olur. Halbuki msemmalarda benzerliin bulunmad belirtilmitir. Ayn ekilde, dnya ikisi ve altn, hiretin ikisi ve altm gibi deildir, st ve bal da hiretin st ve bal gibi deildir, denildiinde, ikisinde de isim hakikat yolu ile kullanlm olmasna ramen burada benzerliin olmad tasrih edilmi olmaktadr. Buna benzer eyler oktur. Birisi, bu yaratk u yaratk gibi deildir; konuan bu canl konumayan u canl gibi deildir, yahut u beyaz renk bu siyah renk gibi deildir veya yaratan varlk yaratlan varlk gibi deildir gibi eyler sylediinde, bu isimler, birbirine benzemedii ifade edilen iki msemma hakknda hakikat yolu ile kullanlm olmaktadr. Tevatu' eden isimler, iki msemma birbirinin zdd ve birbirinden farkl da olsa, aralarnda bir lde benzerliin bulunmasn gerektirir. Bir kimse, Allah'n isim ve sfatlarnn hakikat olmas halinde Allah'n yaratklara benzer olacan, sfatlarnn onlarn sfatlarna benzeyeceini zannederse, insanlarn en cahili ve sznn ba safsata, sonu da zndklk olur. nk bu, yce Allah'n btn isim ve sfatlarnn nefyini gerektirir ki, bundan daha byk zndklk ve ilhad olmaz. Hakikat ve mecaz sebeblerinde eit olduklar halde iki sfat arasnda ayrm yapan bir kimse, sylediklerinde elikili, grnde isabetsiz, Kitab'n bir ksmna inanan, bir ksmn inkr eden kiilere benzemi olur. Akll ve saygn bir kii bu durumlar iyice dndnde, selefin ve imamlarn mezhebinin son

derece doru, shhatli ve kapsayc olduunu, sarih mkuln ve sahih menkuln gerei olduunu anlar. Buna aykr davranann da kendisinden dnebilecek kiinin dndrld elikili szleri yannda akln ve naklin gerei dna ktn, ftrata ve sahih nakle muhalif dtn kavrar. Yce Allah'tan bize ve btn m'min kardelerimize nimetini tamamlamasn, dnya ve hiret iyiliini vermesini dileriz(*). Bunun Allah'n sfatlaryla ilgisi yoktur. Bazs, yce Allah'n Musa'nn ardndan milleti, ziynet takmlarndan, canlym gibi bren bir buza heykeli yaparak onu tanr edindiler. O buzann kendileriyle konumadn ve yol da gstermediini grmediler mi? Onu tanr olarak benimseyip kendilerine yazk ettiler(93), yetinde yce Allah'n cisimden maddi bir cesedi ilh edinenleri ktledii-ni syleyerek, Allah hakknda sfatlarn ispat (kabul) edilmesinin, onun cisim olmasn gerektirdiini, byle bir eyin de bu er'i delil ile geersiz olduunu iddia etmektedir. Bu konuda eriata dayandm iddia eden kiinin sylediklerinin zeti budur. Ona, bu sylediinin birok ynden btl olduu sylenir. yle ki: 1 Bu ey olsa olsa, cisim olmasnn nefyine deil, ceset olmasnn nefyine iaret etmektedir. Sfat nefyedenlere gre cisim, cesetten daha geneldir. Onlara gre cisim, ltif (effaf) ve kesif (youn) diye ksmlara ayrlr. Halbuki ceset byle deildir. Bu szlerle, dilcilerin ceset olduunu syledikleri, szlk anlamndaki cisim kasdediliyorsa, cevap olarak denilir ki: Ar zerine istivasnn kabul edilmesi onun ceset, yani szlk anlamndaki cisim olmasn gerektirmez. Zorunlu bir bilgidir ki, hava yer yzeyinin stndedir ve ceset, yani lgav cisim deildir. Ar zerine istiva etmi olsayd cisim olurdu, cisim de cesettir, ceset de eriatla merduttur, szleri mugaltadan ibarettir. nk cisimle ceset kasdedilmise, birinci mukaddime (ncl) imknsz olur. Zira akl olan hibir kimse, ar zerinde olsayd ceset olurdu diyemeyecei gibi, ilmi ve kudreti olsayd ceset olurdu da diyemez. Yine grr ve konuur olsayd, ceset ve beden olurdu diyemez. nk meleklerin ilmi ve kudreti vardr, grr ve konuurlar. Cinler de byledir. Yine hava baka eylerden stte olur ve ceset deildir. Kelmclar iaret edilen, grlen veya grlebilen, yahut sfatlarla nitelenen, ya da bakasndan stn ve yukarda olan her eye cisim diyorlar. Cisimden maksat, kelmclarn iaret edilen dedikleri ise, o zaman yle cevap verilir: Bu kelm izah ile ceset ve cisim, arapada ceset demek deildir. Belki bu, kaln ve ince, ceset olan ve olmayan eklinde bir takm blmlere ayrlr. Onun iin fakhler, eer pislik, l hayvan gibi bir ceset ise, hkm udur, idrar gibi ceset deilse, hkm udur derler. Delilin o eyin ceset olmadn gsterdii takdir edilecek olursa, bu stlaha gre cisim olmamas gerekmez. nk cisim onlara gre cesetten daha geneldir. zel olann nefyedilmesinden genelin de nefyi gerekmez. Mesel, o insan deildir, sznden onun hayvan olmad gerekmedii gibi, Cisimszcnn szlkteki anlam ile kelmclarn rfndeki anlam arasnda bir ortaklk vardr. Szlkteki anlam, ceset anlamnn kendisi ise -ki belirtilen delille bu nefyedilmitir - bu sfatlara sahip olursa cisim olur, diyerek bizzat istivay veya baka sfatlar nefyedenlerin sz yanl olur. nk o takdirde mlzemet nefyedilmi ve iki mukaddime (ncl) den biri (ya birincisi veya ikincisi) btl olmu olur. Bunun benzeri udur: lim ve kudreti olsayd araza mahal olurdu ki, bu da kusurlarn ve fetlerin mahallidir. O zaman Kudds ve Selm olamaz. nk dilcilere gre araz, insana arz olan (sonradan ilien) hastalk ve benzeri eylerdir. Onda bu eylerin olmas caiz olsayd, yce ve mukaddes olan Allah kusurlu ve eksik olurdu. Halbuki Allah, bu eylerden mnezzehtir. O, Selm ve Kudds'tr. Araz szc de, sz edilen szlk anlam ile kelmclann rfndeki anlam arasnda mterektir, ilim ve kudrete mutlak olarak araz adn verenlere gre arazn anlam hayat, ilim, kudret, hareket ve skn gibi bakasyla ayakta duran, varln, baka eye borlu olan eydir. Bakalar ise, iki zamanda devam etmeyen yani geici olandr, diyorlar. Yaratklardaki sfatlarn aksine Allah'n sfatlar sonsuza kadar kalcdr. Halbuki kullarn sfatlar kalc deildir. Burada sylenmek istenen udur Onda ilim ve kudret kaim olsayd araz olurdu. Araz olanda da fetler olur. Bu sz bir mugaltadr ve mukaddimelerden biri btldr. Araz szc sfatla aklanrsa, ikinci ncl btl olur. nsana arz olan hastalk ve benzeri eylerle

aklanrsa, o zaman birinci ncl btl olur. Bunun benzen udur: Ar zerine istiva etmi olsayd, sonradan bir i yapm ve ondan iler sdr olmu olurdu. nk istiva sonradan ortaya km bir fiildir. - nce yokken sonra olmutur -. Onun istiva etmesi sonradan meydana gelseydi, kendisinde sonradan iler meydana gelen olurdu. Kendisinde sonradan iler meydana gelen ise, bir fiil yapm olur. Allah ise bundan mnezzehtir. nk Reslullah yle buyurmutur: Sonradan bir olay (bid'at) karana Allah lanet etsin. Yine "Sonradan kan (bid'at) eylerden saknn. nk her bid'at dallettir. Buna yle cevap verilir: Szlkte hadis, nce yokken sonradan meydana gelen eydir. Allah dilediini yapar. Yapt btn iler, sonradan meydana gelen eylerdir. Reslllah'n szn ettii sonradan meydana gelen (muhdesat) iler ise, dinde ihdas edilen (karlan) bid'atlardr. O da kiinin dinde, Allah'n teri buyurmad bir eyi sonradan uydurmasdr. Kullarn dinde bid'at karmas yasaklanmtr. Allah ise, dilediini ihdas eder ve hibir kimse O'nun yaptna kar kamaz. Mcmel ve mteabih lfz istidlalde kullanlrsa, sapma ve saptrma meydana gelir. Akl sahiplerinin ounun ihtilflarnn mterek isimler sebebiyle olduu sylenmitir. 2 u da yukardaki istidlalin btl olduunu gsterir: Yce Allah yaratklarn ne bedenleri, ne ruhlar, ne de baka bir eyleri cinsinden olmaktan mnezzehtir. Yce Allah bu yaratklarn herhangi birinin cinsinden olursa, O'nun hakikati de onlarn hakikati gibi olurdu. Biri iin gerekli olan bir ey, dieri iin de gerekli veya mmteni, ya da vcib olann dieri iin de vcib veya mmteni olmas gerekirdi. Bu ise mmkn deildir. nk kadm ve vcibu'l-vcd'-un, kadm ve vcibu'l-vcd'dan bakas olmas, hibir eye muhta olmamas, mmteni olan yaratn da yaratcya muhta olmas mmteni olacak bir gani (ihtiyasz) olmasn ve buna benzer elikilerin meydana gelmesini gerektirir. Halbuki yce Allah kendisini, bir dengi, benzeri, rakibi ve adann bulunmasndan tenzih etmitir. Bu er' ve akl deliller yce Allah'n, insanlarn veya baka yaratklarn cinsinden olmaktan mnezzeh olduunu gstermektedir. Ancak Musa'nn ardndan milleti, ziynet takmlarndan canlym gibi bren bir buza heykeli yaparak onu tanr edindiler yetiyle istidlal eden kimse ok zayf bir delille istidlal etmi olur. nk Cevheri ve bakalar, cesed'in beden anlamna geldiini sylemilerse de, gerekte cesedin baka anlamlan da vardr. Cisim kknden tecessm etti denildii gibi, ceset kknden de <tecessd etti> denir. Cesedin dier bir anlam da, zaferan ve benzeri boyadr. Yine kan anlamna da gelir. Nitekim N b i a putlara dklen kanlar (cesetler) demitir. Kur'an'da geen cesetten maksat ne bu, ne de odur. Buza da, insan vcudu gibi bir vcudu olan ve sr gibi bir bedeni bulunan demek deildir. Buza byle olmamtr. Araplar kan bulat zaman derler. Nitekim air yle demitir: Ya ve kuru kana boyanm krmz bir bilek Krmz ceset ve mcessed, ok iyi boyanm demektir. Bu isim ona, ok boya tuttuu iin verilmitir. Kelimede yapkanlk ve younluk anlam bulunmaktadr. Onun iin fakhler younlam ve younlamam necaset derler. Kur'n- Kerm'deki cesetten maksat, ii dolu, birbirine yapk ve younlam bir ey, yahut canll olmayan eydir. Kur'n- Kerim'de ceset kelimesi drt yerde gemektedir: Biz onlar yemek yemez birer ceset yapmadk(94), Andolsun ki Sleyman'a bir fitne de verdik ve tahtnn stne bir ceset braktk. Sonra tevbe ile rc etti(95), Musa'nn ardndan milleti, ziynet takmlarndan, canlym gibi bren bir buza heykeli yaparak onu tanr edindiler(96), Bunun zerine Samir onlara bren bir buza heykeli ortaya koydu. Bu da sanki karn olmayan, ii dolu, yahut cansz bir buza gibidir. Bren demitir. Cesedi olan, bedeni olan, cismi olan bir buza dememitir. nk cesedi olan her buzann bedeni ve cismi olan buza olduu bilinmektedir. Zaten buza denilince cesedi ve ruhu olan buza anlalr. Sylenmek istenen udur: Onu ruhsuz, ii dolu bir ekilde ortaya koymu, bylece hemen eksiklii aa kmtr. nk hareket ve hayattan yoksundu. Bir defa brd sylenir. Denilebilir ki, cesetten maksat, ii dolu veya younlam ve benzeri bir ey ise, eksikliini gstermek iin bu ekilde zikredildiinin sylenmesi nedendir? Zaten sapma, bu

adan olmutur. Halbuki eksiklii Onlarla konumamas ve bir yola hidayet etmemesi ynndendir. Hayattan yoksun ise, o zaman eksiklii hayattan ve benzeri keml sfatlardan yoksunluu ynndendir, yoksa bedeninin olup olmamas ynnden deildir. nsann bedeni vardr, denilebilir. Onlara dier buzalar gibi bir buza veya vcudu tam bir insan veya canl bir at, yahut bir deve, ya da baka bir hayvan ortaya koysayd, yine onun bedeni olur ve byle bir ey, acaip byk bir ey olur ve dolaysyla onun yolaaca fitne de daha korkun olurdu. Ama yce Allah ortaya konan ve noksanlk sfatlar tayan bu eyin maksad gerekletirdiini ifade etmektedir. 3 Yce Allah yle buyuruyor: Onlarla konumad ve onlara yol gstermediini grmediler mi? Kusurlar arasnda ceset sahibi oluunu zikretmemi, sadece kusur olarak onlarla konumad ve onlara yol gstermediini belirtmitir. Beden sahibi olmak bir ayp ve noksanlk olsayd, bu da sz konusu edilirdi. Bundan da anlalyor ki, yet bir eyin beden sahibi olmasnn ayp ve noksanlk olduuna iaret ettiini syleyenlerin yanlln gstermektedir. Bu delil, tpk ayn veya gnein batmasn delil gstermeleri gibidir. Batmak mnsndaki ufl kelimesinin szlk anlamn deitirmi ve hareket olduunu sylemilerdir. Hz. b -r a h i m ' in bunu, ayn veya gnein lemlerin Rabbi olmadna delil gsterdiini sanmlardr. Halbuki byle olsayd, lehlerine deil, aleyhlerine hccet olurdu. 4 Yce Allah onu, brmesi olan cesetten ibaret buza olarak nitelemi, sonra Onlarla konumad ve onlara yol gstermediini grmediler mi? demitir. Baka bir srede ise yle buyurmutur: Bunun zerine Samiri onlara bren bir buza heykeli ortaya kard. O ve adamlar Bu, sizin de Musa'nn da tanrsdr, ama o unuttu dediler. Grmyorlar myd ki, o heykel onlara ne sz syleyebilir, ne zarar ve ne de fayda verebilirdi?(98). Yce Allah onun bir ceset olduunu bildirmekle kalmam, onun brmesi olduunu, onlarla konumadn, onlara fayda veya zarar salamadn da belirtmitir. Noksanln gerektiren, ya btn sfatlarn toplam veya bazs, yahut herbiridir. Eer noksanlnn sebebi sfatlarn toplam ise, o zaman bir sfatn noksanl deildir. Bazs ise o zaman ceset oluu ile brmesi arasnda bir ncelik yoktur. Ayn ekilde bu iki sfatn konumamas, fayda veya zarar vermemesinden ncelii yoktur. Sfatlarn herbiri ise, biliyoruz ki onlar brmesi ve dier sfatlarla saptmlardr. Halbuki yce Allah onun konumamasn, fayda veya zarar vermemesini onlara kar delil gstermitir. 5 Kur'n- Kerm'de ceset oluu ile brmesi bulunmasnn bir eksiklik sfat olduunu gsteren bir iaret yoktur. Ancak Kur'-an'n noksanlk olduuna dellet ettii sfatlar, onlarla konumamas, onlara fayda ve zarar vermemesidir. Bu da gsteriyor ki, brmesi sestir. nsan da seslenir. kz de brr. nsan bakasyla konuur ve ona yol gsterebilir. Yce Allah buzann sfatlarnn bakasyla konuan ve bakasna yol gsteren insann sfatlarndan noksan olduunu aklamtr. O halde tapan (insan), taplan (buza)dan daha mkemmeldir. Bu da gsteriyor ki, onlarla konusayd yine ses karm olacakt. Bu bakmdan sesinin belirtilmesi noksanln gstermek iin olsayd, Onlarla konumadn grmediler mi? yetiyle istihad btl olurdu. Onlarla konumas olsayd, bu konuma ancak duyacaklar bir sesle olurdu. Bundan da anlalyor ki, ses karmasnn belirtilmesi, bir noksanlk sfat olduundan deildir. Cesedin zikredilmesi de ayn ekilde bir noksanlk olduu iin deildir.Sonu olarak, Kur"n- Kerim'in bu eyleri zikredip onlar ayp saydn ve buzann ilh olmadna bunlar delil getirdiini iddia eden kimse, dellet etmedii bir eyi Kur'n- Kerim'e isnad etmi olur. nk aksine dellet etmektedir. 6 Yce Allah, Hz. brahim'in babasna yle dediini ifade etmektedir: Babacm! itmeyen, grmeyen ve sana hibir faydas olmayan eylere niin tapyorsun? (99) Yine yle buyurmutur-. ardnz zaman sizi duyarlar veya size bir fayda ve zarar verirler mi? demiti. Hayr, ama babalarmz da bu ekilde ibadet ederken bulduk, demilerdi'(100). lh olmadklarn grp iitmemelerini, fayda ve zarar salamamalarn delil olarak gstermitir. Ta olsun veya baka bir ey olsun, ikisinin de bedeni ve cismi olmasna ramen, fayda ve zarar vermedikleri iin ilh olmadn sylemitir. Sadece bunu delil gstermek yeterli olsayd, Hz. brahim ve dier peygamberler onu zikrederlerdi. Bu yeterli olmad iin, peygamberler de yce Allah'n yapt gibi, putlarn kudret, kelm ve hareket gibi keml sfatlarna sahip olmamalarn delil gstermilerdir.

7 Yce Allah'n zikrettii bu eyler, ya yce Allah'n bu sfatlardan bazlarna sahip olduuna iaret etmekte, ya da etmemektedir. aret etmiyorsa, syledikleri btl olur; ediyorsa, o zaman yce Allah'n iitme, grme, kudret, fayda ve zarar, kullarla konuma gibi keml sfatlarna sahip olduuna iaret etmektedir. Bu da yetlerin, sfatlarn nefyine deil, ispatna iaret etmi olmasn gerektirmektedir. Sfatlan nefyedenler, onlar kabul etmenin tecsimi ve tecsidi gerektireceini iddia ettikleri iin nefyetmilerdir. Halbuki delil gsterdikleri yetler, onlarn lehine deil, aleyhinedir. Sfatlan nefyedenlerin delil gsterdikleri btn yetlerde durumun byle olduunu, bu yetlerin istediklerine deil, onun aksine dellet ettiini mahede ettik. 8 Her cisim bir ceset ve gne, ay, yldzlar, putlar ve Allah'tan baka taplan btn eyler birer cisim ve ceset ise ve yce Allah, buza hakknda bunu tanr olmadm belirtmek iin zikretmise, bu delilin Allah'tan baka taplan btn eyler iin geerli olmas gerekir. Bilindii gibi yce Allah bunu buza dndaki varlklar hakknda zikretmemitir. Onlar yoldan karmasnn sebebini aklamak iin bir ceset olduunu belirtmitir, yoksa bu delili aleyhlerine getirdii iin deildir. Onlara delil olarak sadece onlarla konumamasn ve onlara yol gstermemesini getirmitir. 9 Yce Allah A'raf sresinde yle buyurmutur: Onlarn yryecek ayaklar m var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da grecek gzleri mi var veya iitecek kulaklar m var?(101). Bu yetin aklanmasnda iki gr ortaya konmaktadr. a Tapann taplandan daha mkemmel olduunu gstermek iin onlar bu noksanlklarla nitelemitir. b Taplann bu sfatlarn zddyla muttasf olmas gerektiini gstermek iin bunlar zikretmitir. Birinci gr benimsenirse, aynsnn buza yeti iin de sylenmesi gerekir. Bylece orada ilhn sfatlarna temas sz konusu olmaz. kinci gr benimsenirse, yce Allah'n putlardan nefyettii eylerle muttasf olmas gerekir. O takdirde, bu eyler cisim ise, bu iaret o yette zikredilen eylere aykr olur. Bu eyler cisim deilseler, onlar Allah'tan nefyetmek btl olur ve Kur'an ile Snnet'te varid olan eller trnden eylerle yce Allah'n nitelenmesi vcib olur. Bunlarn cisim olmas gerekmedii gibi, byle bir ey tecsim de olmaz. Bu bir tecsim (cisimlendirme) deilse, fevkiyyetin (stte oluun) ispat (kabul) ncelikle tecsim olmaz. Bylece bunun tecsim olmad ve sylediklerinin eriata aykr olduu anlalmaktadr. 10 Kur'an ve Snnet'in delleti keml sfatlarnn ispat (kabul) ve yce Allah'n ar zerinde snrlanmayacak kadar byk ve yce olduu eklindedir. Yce Allah yle buyuruyor: Gzel sz O'na ykselir, Halbuki Allah onu katna ykseltmitir, Melekler ve Ruh (Cebrail), O'na ykselir, Rabbinin yanndaki kimseler. Buna, benzer yetlerin yz kadar olduu, hepsi de Kur'an'-dan anlalan ve Allah'n kelmndan kavranan apak deliller olduu sylenmitir. Bunlarn ispat edilmesi (kabul) yce Allah'n cisim ve ceset olmasn gerektiriyorsa, buza kssasnda zikredilenlerle bu naslarm gereini defetmek mmkn olmaz. nk bu yetlerde salt ceset oluu - yce Allah'n ktledii ve ilhlna engel sayd - noksanln kendisi deildir. Sfatlar ve stte oluu cisim ve ceset olmasn gerektirmiyorsa, temel yaptklar stte oluunu ispat tecsim ve tecsidi gerektirir szleri de btl olur. Bunun tecsim ve tecsidi gerektirmediini kabul ediyorlarsa, o zaman bunu nefyetmek iin bir delilleri kalmaz. Bylece, buza kssas veya bakas Allah'n cisim veya ceset olmasnn imknszlna iaret edince, naslar arasnda bir eliki olmaz. Belki bizzat kendisi arn stnde olmakla tavsif edilir ve kendisi hakknda nefyedilmesi vcib olan ey de ondan nefyedilir. Sonu olarak, eriatta, stte oluunu (fevkiyeti) ve baka sfatlan kabul etmeyenleri destekleyecek hibir ey yoktur. Allah daha iyi bilir! Dip Notlar: 90) 3 Al-l mrn, 18 91) 2 Bakara, 255 92) 30 Rm, 27 Buradan itibaren sonuna kadarki ksmn yeri iki nshada daha ncedir re zat, kadm ve muhdes diye ikiye ayrlr, Rabbin mahiyeti ztndan bakadr ibaresinden sonra bulunmaktadr. (Derleyenler)

93) 7 A'raf, 148 94) 21 Enbiy, 8 95) 38 Sd, 34 96) 7 A'raf, 148 97) 20 Tah, 88 98) 20 Th, 88-89 99) 19 Meryem, 42 100) 26 uar, 72-74 101) 7 A'raf, 188 Allah'n hem stte ve hem de yakn oluu

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI Allah'n hem stte ve hem de yakn oluu: Yce Allah Kur'an'da ve Reslullah'n dilinde kendini ycelik, ar zerine istiva ve fevkiyetle nitelemi ve bunu birok yette belirtmitir. Hatta afi' nin sekin ashabndan bazs, Kur'an'da, Allah'n kullardan ve mahlkattan yce ve stte oluunu gsteren bin, hatta belki daha fazla delil olduunu sylemitir. Bir bakas ise bu konuda Kur'an'da yz kadar delil olduunu belirtmitir, mesel: Rabbinin yanndaki kimseler, Gktekiler, yer-dekiler ve yanndakiler O'nundur. Cehmiyye'nin dedii gibi yannda sznden maksat, "kudretinde, kudreti dahilinde olsayd, zaten btn mahlkat onun irde ve kudreti dahilindedir. O zaman gktekiler, yerdekiler ve yanndakiler arasnda bir fark olmazd. Ayn ekilde istivdan maksat, istil olsayd, o zaman btn mahlkat zerine istiva etmi ve yaratmadan nce daima ar zerine istiva etmi olurdu. Halbuki istiva Kur'an'da bildirildii ekilde yerin ve gklerin yaratlndan sonra ara mahsus bir eydir. Bu da arn zerine ba-zan istiva etmi, bazan istiva etmemi olduunu gsteriyor. Onun iin stte olu (ycelik), ispat (kabul) eden imamlara gre, akim yannda nakil (nas) ile de bilinen sfatlardandr. Ar zerine istiva ise, aklla deil, sadece nakille bilinen sfatlardandr. Bundan baka, yce Allah kendini beraber olmak ve yakn olmakla nitelemitir. Beraber olmak genel ve zel olarak ikiye ayrlr. Genel beraberlik (maiyet) u yette belirtildii ekildedir: Nerede olursanz O sizinle beraberdir*(102). zel beraberlik de u yette belirtildii ekildedir: "phesiz Allah muttaki olanlar ve iyilik yapanlarla beraberdir(103). Buna benzer yetler oktur. Yakn olmak da u yetlerde olduu gibidir: Ben yaknm(104), Biz ona ahdamarndan daha yaknz(105), Biz ona sizden daha yaknz(106). Bu konuda insanlar drt gruba ayrlmlardr: 1 Yce Allah lemin ne iinde, ne dnda, ne stte, ne alttadr diyen ve sfatlar kabul etmeyen Cehmiyye, stte oluunu ve fevkiyetini de kabul etmemektedir. Bu konularn hepsini ya te'vil ediyorlar veya susuyorlar. Haricler, ia, Kaderiyye, Rfza, Mrcie ve dier bid'at ehlinin hepsi, baz naslara sarlyorlar. Cehmiyye ise, byle deildir. Peygamberlerden kail olduklar nefyi destekleyecek hibir nassa sahip deildir. Onun iin bn el-Mbrek ve Ysuf bn Esbat yle demitir: Cehmiyye yetmi frkann dndadr. Bu da imam Ahmed ashabnn iki grnden biridir. O grleri Eb Abdillh bn Hamid ve bakalar zikretmitir. 2 Bazlar da yce Allah'n ztyla her yerde olduunu sylemektedir. Neccriyye'nin, Cehmiyye'den bid, sofu ve avamdan ok kiinin gr budur. Bunlar yce Allah'n, tpk

mahlklarn varl gibi olduunu sylyorlar. Nitekim lemin bir tek varlk olduunu syleyen vahdet-i vcdular, bir de hulul ve ittihada kail olanlarn da gr bunun aynsdr. Delil olarak da beraberlik ve yaknlk ifade eden naslara sarlyorlar. stte oluu ve istivay ifade eden naslar te'vil ediyorlar. Halbuki delil gsterdikleri btn naslar onlarn aleyhinedir. Beraberliin ou peygamberlerine ve evliyasna mahsustur. Bu ksm mensuplarna gre yce Allah her yerdedir. Naslar ise sylediklerinin aksini gstermektedir. Yce Allah yle buyuruyor: Gklerde ve yerde olanlar Allah' tebih eder. O gldr, hakimdir(107). Gklerde ve yerde olan herkes tebih etmektedir. Tebih eden de, kendisine tebih edilen (tenzih eden ve tenzih edilen)den bakadr. Yine: Gklerin mlk O'nundur(108) yetiyle mlkn O'nun olduunu gstermitir. O, ilktir, O'ndan nce bir ey yoktur. O sondur, O'ndan sonra bir ey yoktur. O zahirdir (her seyin stndedir), btndr, ilmiyle her eyi kuatr(109). Sahih hadiste yle buyurulmutur: Sen ilksin, senden nce hibir ey yoktur. Sen sonsun, senden sonra hibir ey yoktur. Sen zahirsin, senin fevkinde hibir ey yoktur. Sen btnsn, senden daha yakn hibir ey yoktur(110). Yce Allah ilk ise, O'ndan sonra olan baka eyler de var demektir. Allah son ise, Allah'n kendilerinden sonra da baki kalaca eyler var demektir. O zahir ise, O'nun stnde bir ey yok ise Allah'n kendilerine stn olduu baka varlklar var demektir. Allah btn ve ondan daha yakn yok ise, onun kadar yakn olmayan baka varlklar var demektir. Onun iin bn Arabi yle demitir: Gzel isimlerinden biri el-Aliy (stn) dir. Kime stn olsun? Zira ondan bakas yoktur. Hangi eye stn olsun? Ondan baka bir ey yoktur. stnl kendinedir. Varlk (vcd) bakmndan o, mevcudatn kendisidir, msemma olan hadis varlklar, kendi kendilerine stndrler, o varlklar da Allah'n kendisinden baka bir ey deildirler. yle devam ediyor: H a r r z der ki: O, hakkn yzlerinden bir yz ve dillerinden bir dildir. Kendi kendine sylyor ki, Allah zd eyleri benliinde toplamakla bilinmektedir. O, grnen eyin kendisi olduu gibi, grnrken de gizli olan eyin kendisidir. (Yani bir anda hem zahir, hem btndr). Ortalkta grnen kii, ondan bakas deildir. O kii gizli olunca da ondan bakas deildir. O kendine zahir, kendinden gizlidir. O da Eb Sad el-Harrz adn tayan ahsn kendisidir. Beraberlik, karma ve kaynamaa iaret etmez. Yakn olmak (kurb) kelimesi de byledir. Hullclere gre Allah, ahdamar gibi btn varlklarn iindedir. Btn bunlar ise, kfr ve Kur'an' tanmamaktr. 3 Bazlar da, Allah'n hem ar zerinde olduunu, hem de her yerde bulunduunu sylerken bu naslar kabul ettiim ve hibirini zahirinin dna karmadn sylemektedir. Bunlar, E ' a r 'nin *el-Makltul-slmiyyede zikrettii baz gruplarn grleridir, Salimiyye ve Sfiyye zmrelerinin kelmnda mevcuttur. Eb Tlib el-Mekk, bn Berracan ve bakalarnn sylediklerinde de bunun benzeri bulunmaktadr. Kald ki ounun syledikleri elikilerle doludur. Onun iin Eb Ali el-Ehvz - ki Meslibu bni Eb Bir kitabn yazm ve Eb'l-Kasm bn Askir'e cevap vermitir - kendisi Salimiyye'den olmutur. Ayn ekilde Htib el-Badad bir cemaatin Eb Tlib el-M e k k ' nin sfatlar hakknda sylediklerine kar ktn zikretmitir. Bu ksm naslara ilk iki snftan daha bal kalmaya ve onlara muhalefet etmemee daha yakn grnmektedir. Birinci ksm nas-lardan hibir eye tbi olmam, aksine hepsine muhalefet etmitir. kinci ksm, muhkem ve mbeyyen ok naslar brakm, mnlar kendisine kapal bulunan az sayda naslara sarlmtr. nc ksm ise, btn naslara tbi olduunu sylemekte, ama yine yanllar iinde bulunmaktadr. Allah ztyla her yerdedir diyen herkes, Kur'an'a, Snnet'e, mmetin selef ve imamlarnn icmna muhalefet ettii gibi, Allah'n insanlar yaratt ftrata, aka akledilir eylere ve ok sayda delile de muhalefet etmi olur. Bunlar elikili eyler sylyorlar. Allah'n ar stnde olduunu sylerken, arn ondan nasibinin arifin kalbinin nasibi gibi olduunu sylyorlar. Eb T 1 i b ve bakalar bu nevi eyleri zikretmektedir. Bilindii gibi arifin kalbinin ondan nasibi marifettir, imandr ve buna bal eylerdir. Arn byle olduunu sylyorlarsa, kendisi arn stndedir, szleriyle elikiye dm olurlar. Bizatihi ariflerin kalblerine hulul ettiini sylyorlarsa, bu da katksz hulule kail olmaktan baka bir ey deildir.

Sfiyye'den bir grup da hulule dmtr. Hatta Menzilu's-Sairn yazan, kitabn sonundaki tevhid aklamalarnda byle bir hulul iine dmtr. Onun iin Sfiyye imamlar tu gibilerden sakmdnrlard. Cneyd'e *Tevhidin ne olduu sorulunca, *huds kdemden ayrdetmektir demi, muvahhid kimsenin yaratan kadimi, yaratlan hadsten mutlaka ayrdetmesi, birini dierine kartrmamas gerektiini aklamtr. Bunlar marifet ehli hakknda, hristiyanlarn Hz. Isa ve ia'-nn imamlar hakknda sylediklerini sylyorlar. Hulliyye ve bhiyye'den oklar, Kur'an ve Snnet'e uyan ve hulul reddeden, emir ve nehyi isbat eden marifet ehlinin byklerinden Cneyd ve benzerlerinin szlerine kar kmakta, Hulliyye ve bhiyye'den kendilerinin ikml ettii tarzda hakikat marifetini ikml etmediklerini sylemektedir. 4 Drdnc ksm ise, mmetin selefi ve imamlardr, ilim ve ibadet nderlerinden dinde ve ilimde imamlardr. Kur'an ve Snnet'-in btn getirdiklerini tahrif edip deitirmeden kabul etmekte ve ona inanmaktadrlar. Yce Allah'n gklerin stnde olduunu, ar zerinde ve yaratklardan ayr, yaratklarn da ondan ayr olduunu, ilmiyle btn kullarla beraber, yardm, destekleme, ve onlara yeterli olma ile btn peygamber ve evliya ile beraber olduunu, yakn ve icabet ettiini kabul etmektedirler. Gizli konuma yetinde, yce Allah'n kullarn bildiine iaret bulunmaktadr. Reslllah yle buyurmutur: Allah'm, yolculukta arkada ve ailede halifesin(111). Yce Allah yolculukta yolcu ile ve ikamet yerinde aile fertleriyle beraberdir. Bu da ztnn, onlarn ztlarna karm olmasn gerektirmez. Tpk Muhammed Allah'n Resuldr ve onunla beraber olanlar...(112) dedii gibi. Yani imanda onunla beraber olanlar; yoksa onlarn zt onun zt iindedir demek deildir. Belki onunla beraber bulunanlar demektir. Yine Onlar m'minlerle beraberdir sz, imanda muvafakat ettiklerini ve beraberliklerini ifade etmektedir. Allah kullarn bilir. Nerede olurlarsa onlarla beraberdir. Onlar bilmesi beraberliinin gereklerindendir. Tpk kadnn Eimin klba uzun, kl ok ve toplant yerine evi yakndr* dedii gibi. Bunlar hepsi hakikattir, maksad, bunun gerektirdiklerini, yani boyunun uzunluunu, ok cmertliini ve misafir arlama yerine evinin yaknln bildirmektedir. Kur'n- Kerm'de Yoksa kendilerinin gizli ve ak konumalarn duymaz olduumuzu mu sanyorlar?(113) buyurulmaktadr. Grme ve iitmesinden maksat, bunu bilmesidir. Bunun hayr veya er olduunu, ona gre ceza veya mkfat vereceini bildiinin ispatdr. Kullara kar kudretinin ispat da bu ekildedir. yle buyuruyor: Yerde ve gkte aciz brakacak deilsiniz(114), Yoksa ktlk yapanlar bizden kaabileceklerini mi sanyorlar? Ne kt hkm veriyorlar!(115) Maksat, ktlklerin sonularyla ve gerektirdii ceza ve intikamla korkutmaktr.Bu ekilde yce Allah'n uyarmak ve korkutmak ve nefisleri hayra tevik etmek iin kendini ilim ve amellerle tavsif ettii oktur. Yine kendini kudret, iitme, grme ve yazma ile nitelemektedir. Lafzdan murat, onun medluldr. O mnnn lzm da murat edilmitir. Lfzn dilde mutabakat ve iltizam ile dellet ettii ey de murat edilmitir. Yoksa lfz sadece lzm (gerei) anlamda kullanlm deildir. Belki onunla lzm olan medlul kastedilmitir ki, o da hakikattir. Yaknlk (kurbiyet) lfz Kur'an'da bazan tekil, bazan da oul kipte zikredilmitir. Tekil ekli, dua edenin duasna icabet ettiini bildirdii yette varid olmutur. yle buyuruyor Kullarm sana beni sorarlarsa, bilsinler ki ben phesiz onlara yaknm. Benden isteyenin dua ettiinde duasn kabul ederim(116). Hads-i erifte de yle buyurulmutur: Yava olunuz, sar veya hazr olmayana deil, iiten ve yakn olana dua ediyorsunuz. Dua ettiiniz (Allah), her-birinize devesinin boynundan daha yakndr(117) u yetlerde de oul kipiyle kullanlmtr: Biz ona ahdamarndan daha yaknz, Biz sana hikye ediyoruz, O vahyolunan kalbine yerletirmek ve onu sana okutturmak bize der..- Sonra onu aklamak bize der(118). Buradaki okuma Cebrail'den dinlerken, aklama da, Kur'an' tebli ettii kiiye aklamasdr. mmetin imam, selef ve halefinin gr udur: Hz. Peygamber Kur'an' Cebrail'den dinledi. Cebrail de onu yce Allah'tan dinledi. Okuyoruz, hikye ediyoruz, onu okuduumuz zaman kipi arapada, itaat eden yardmclara sahip byk, tekil kiiler iin kullanlr. Yardmclar onun emriyle bir i yapt zaman biz yaptk der. Tpk hkmdarn, bu memleketi biz fethettik, bu orduyu biz yendik- demesi gibi. nk bunu

ancak yardmclaryla yapmaktadr. Yce Allah'n emrinde, baka varlklar yannda melekler almaktadr. Onun sznn dna kmazlar ve sylediklerine gre alrlar. Onlara emrettiklerini yerine getirir ve hi itaatsizlik yapmazlar. Bununla beraber yce Allah onlarn, fiillerinin ve kudretlerinin yaratcsdr. Onlara hibir ekilde muhta deildir. Yardmclar kendi kudret ve hareketleriyle alan ve onun kudret ve hareketine ihtiya duymadklar hkmdar gibi deildir. Yce Allah'n, melekler yolu ile yaptna biz yaptk demesi, bir hkmdarn 'biz yaptk demesinden ok daha evldr. Bu lfz mteabih lfzlardandr ki, hristiyanlarn Kur'an'da biz fethettik ve benzeri ifadeleri grnce teslis konusunda Reslullah'a kar delil gstermee altklar kaydedilmektedir. Onun iin yce Allah, Kur'an'daki Allah'n bir olduunu ifade eden muhkem yetleri brakp biri ve denklerini, teki ve kullar olan yardmclarn ifade eden mteabihe sarldklar iin Allah onlar ktler. Fitne isteyerek mteabihlere sarldlar, o da birden fazla ilhn varln tevehhm ettirerek kalbleri saptrma fitnesidir. Te'vil etmek iin mteabihlere sarldlar. Halbuki te'vilini ancak Allah ve ilimde derinlik sahipleri bilir. limde derinlik konusunda selefin iki gr olup ikisi de haktr. Birinci gr, ilimde derinlik sahiplerinin mteabihin te'vilini bilemeyeceini sylemektedir. Bu gr sahiplerine gre onun te'vili, onun sonucudur. O da Kur'n- Kerm'in biz ve phesiz biz szlerinde bildirdiidir. Bunlar da yerin ve gklerin ilerini yce Allah'n kendileriyle yrtt ve kullar olan melekler ki saylarn, sfatlarn, onlara nasl emrettiini ve bu emirleri nasl yerine getirdiklerini O'ndan bakas bilemez. Yce Allah yle buyuruyor: Rab-binin ordularn O'ndan bakas bilemez(119). Meleklerden herbiri kendi durumunu ve bakasnn durumunu bilse bile, btn melekleri ve meleklerden Allah'n neler yarattn bilemez. limde derinlik sahibi kiilerin mteabih te'vilini bileceini syleyen gre gre te'vil, tefsirdir ve anlamlar insanlara aklamaktr. Buna gre ilimde derinlik sahibi kiiler Kur'an'n btn tefsirini ve yce Allah'n bildirdii anlamlarn bilirler. Bu konuda seleften haberler oktur. limde derinlik sahibi kiiler meleklerin saysn, isimlerini, sfatlarn ve ztlarnn hakikatini bilmemekle beraber, yce Allah'n biz sznden maksadn, bunu meleklerle beraber yaptn ifade etmek olduunu bilirler. Bunlar biz ve phesiz biz kelimelerinin anlamn bilmeyen cahiller gibi deildirler. Cahiller anlamlarn bilmedikleri szler sylyorlar, yahut ilhlarn birden fazla, kii olmasn veya yardmclar olmayan tek kii olmasn caiz gryorlar. Bu mtesahihlerden biri Allah nefislerin ruhlarn alr(120) yetidir. Yce Allah onlarn ruhlarn melek elileri vastasyle alr. Nitekim: Elilerimiz onun ruhunu ald(121), lm melei ruhlarnz alr(122) buyurmutur. Onlarn ruhlarn, balarnda lm meleinin bulunduu meleklerle alr. Onu okuduumuz zaman okunuuna tbi ol(123) yetindeki okuma da C e b r i 1' in okumasdr. Yce Allah onu Cebrail vastasyla okumutur. Yahut bir eli (melek) gnderir, izniyle dilediini vahyeder(124) yetinde belirttii gibi. Cebrail'in dilinden ve onu gndererek Hz. Muhammed'le konumaktadr. M'minler iin bu gerektir. Nitekim Allah haberlerinizi bize bildirmitir(125) buyurmutur. Allah'n onlara bildirmesi Hz. Muhammed'in vastasyla olmutur. "Allah'a ve bize indirilence inandk, deyiniz(126), Size indirdii Kitab ve hikmet(127) yetleri de bu ekildedir. Yani Kur'an m'min-lere Hz. Muhammed vastasyla indirilmitir. Meleklerin ztlar da can ekien kiinin ztna yaklar. 'Ona ahdamarndan daha yaknz buyuruyor. Yce Allah ve meleklerinin kulun iinden geenleri bildii Buhr ve Mslim hadis-leriyle sabittir. Hz. Peygamber yle buyuruyor: Kul bir iyilik dnp de ileyemezce, yce Allah meleklerine Onu kendisine bir iyilik yazn buyurur. Dnd iyilii ilerse, on iyilik yazn, der....(128) Melekler kulun iinden geirdii iyilik ve ktl biliyoruz. inden geirmek, tasarlamak da nefiste ancak amelden nce olur. Bunun daha ak rnei, eytann insana kan gibi sirayet ettii, arzu ettiini ona fsldad ve nefsinin arzu ettiini rendiidir. Biz ona ahdamarndan daha yaknz yetindeki yaknlk, yce Allah'n bilgisi ve meleklerin bizzat yaknlklardr. O, meleklerin ve ruhun rabbidir. O'nun izni olmadan hibir ey bilemezler. Meleklerin zt kula ahdamarndan daha yakndr. Meleklerin ona birbirlerinden daha yakn olmalar da caizdir. Onun iin yetin devamnda yle denilmitir: Sanda ve solunda, onunla beraber oturan iki alc

melek, yannda hazr birer gzc olarak syledii her sz zaptederler(129). B da.- Yoksa, kendilerinin gizli veya ak konumalarn duymayz m sanyorlar? Hayr, yle deil, yanlarndaki elilerimiz yazmaktadr(130) buyurmas gibidir. Ayetteki "" zarftr. ki melek her szn yazarken, ona ahdamarndan daha yakn olduunu bildirmitir. Sa tarafnda bir, sol tarafnda da bir melek oturur. Syledii her sz zapteden iki melek vardr buyurmutur. Yani yannda her zaman hazr iki melek bulunmaktadr. Btn bunlar meleklerle ilgili haberlerdir. Sen yaknm, O, birinize devesinin boynundan daha yakndr(131) ifadeleri, dua halinde durumunu ifade iindir. Yoksa her durumda kullara, yakn olduunu deil, ancak baz durumlarda yakn olduunu belirtmitir. Hadiste de: Kulun Allah'a en yakn olduu an (veya durum) secde an (veya durumu) dr(132) denilmitir. Yce Allah Sen secde et ve Rabbine yakla(133) buyurmutur. Maksat, secde annda dua eden kiinin yaknldr. Nitekim Secdede ok dua edin, duanzn kabul edilmesi umulur(134) denilmitir. Secde annda kulun Allah'a yakn olduu bir durumda ok dua edilmesine allmas emredilmitir(135). Namaz klan kiinin secdede Sbhne Rabbiye'1-A'l diye dua etmesi istenmitir(136). Bunu -Snen sahipleri rivayet etmitir. bn Mes'ud hadsinde yle denilmektedir: Kul secdeye gider ve secde annda defa sbhne rabbiye'l-a'l derse, scdu tam olmu olur. Bu da asgari miktardr(137). Mslim'in rivayet ettii H u z e y f e hadsinde yle denilmektedir: Reslllah gece bir namaz kld ve onda Bakara, Nisa ve l-i mrn' okuduktan sonra rka gitti. Sonra okuduu kadar secdede kald. Rkda Sbhne Rabbiye'l-Azm ve secdede Sbhne Rabbiye'l-A'ld dedi(138). nk secde, kulun boyun eme, zillet ve mahviyetinin, en erefli uzvu olan aln ve yzn yerlere koyarak tevazu gstermesinin en gzel eklidir. Son derece mtezellil olduu bir anda Rabbini en yce olmakla tavsif etmesi gayet uygundur. A'l (en yce), Aliy (yce) den daha belidir. Kul, nefsindeki (ztndaki) hibir eyin sahibi deildir. Zt itibariyle salt yokluktur. Byklk ve azametten de nasibi yoktur. Yeryznde stnlk de byledir. Kulun bunda hakk yoktur. Yce Allah, Firavun ve iblis gibi, yeryznde stnlk tasla-yanlan ktlemitir. M'min ise, yeryznde stnlk taslamakla deil, imanla stnle sahip olur. Yce Allah yle buyuruyor: Gevemeyin, zlmeyin! nanmsanz mutlaka en stnsnzdr(139). Secde, kulun alal ve tevzusunun en mkemmel ekli olduundan, bu durumda en yce olan Rabbinin adn tebih eder. O en ycedir, kul ise en aadr. Yine O Rabdir, insan ise kuldur. O zengindir, kul fakirdir. Rab ile kul arasnda salt kulluktan baka bir ey yoktur. Kul kulluunu mkemmelletirdike Allah'a yaknl artar. Zira Allah iyilik sahibidir, ihsan ve ltuf sahibidir. Kula uygun olann verir. Kulun, Allah'a kar fakirlii arttka zenginlii o kadar ok olur. Ona kar zilleti oaldka, izzeti o kadar byk olur. Tad trl hevesler ve eytann verdii vesveseler sebebiyle nefis yce Allah'tan uzaklar ve lanete urayacak kadar rahmetten uzak olur. Lanet, uzaklk demektir. Laneti gerektiren en byk gnahlardan biri, yeryznde byklk taslamaktr. Yeryznde secde de d ve alaln en son eklidir. Yce Allah yle buyuruyor: "Bana kulluk etmeyi byklklerine yediremeyenler alalm olarak cehenneme gireceklerdir(140). Sahih hadste yle Duyurulmutur: Kalbinde zerre miktar kadar kibir olan kimse cennete giremez(141). Yce Allah, blis hakknda yle buyurmutur: Ona, in oradan, orada byklenmek sana dmez. Defol, sen alan birisin(142) Ancak Allah'n sz ycedir(143). Bu onun iin kalc bir vasftr. Ondan bakasn stn klmaa alan herkese kar cihad yaplr, yani onunla savalr. Reslllah yle buyuruyor: Allah'n sznn stn olmas iin savaan kimse, Allah yolunda savam olur(144).Allah'n sz, verdii haber ve yapt emirdir. Allah'n sznn stn olmasndan maksat da, emrinin yerine getirilmesi ve bakasnn sznn stn olmasndan maksat da, emrinin yerine getirilmesi ve bakasnn emrinden nde tutulmas, haberinin de tasdik edilmesi ve bakasnn haberinden nde tutulmasdr. Sadece Allah'n dini kalncaya kadar onlarla savan(145) buyurmutur. Din de, itaat, ibadet, boyun eme ve teslimiyettir. Arapada denir. Yani onu zelil kldm, ezdim, o da zelil oldu, ezildi, demektir. O, rebba boyun edirip ald. Nameleri savata alnan esir gibi esir ettiini hatrlyorum. Kebabn peinden o kadn da boyun edi, ve szle cezalandrma-nn verdii azab gibi oldu.

Yce Allah'a ibadet, itaat ve zillet, zt en yce olduu gibi, kullarn nefislerinde de onun en yce oluunu gerekletirmektedir. Yine bizatihi yce olan sz de kullarn nefislerinde en yce olmaktadr. Tekbir de bu ekildedir. Ondan maksat kulun gznde Allah'n hereyden byk olmasnn gereklemesidir. Nitekim Reslllah, Adiy tbn Htim'e yle buyurmutur: Seni rkten nedir? Seni rkten, Allah'tan baka ilh yoktur, denilmesi mi? Allah'tan baka ilh olan bir varlk biliyor musun? Ey Adiy, seni rkten nedir? Seni rkten, Allah ekber (Allah en byktr) denilmesi mi? Allah'tan byk bir ey mi vardr?(146) Bu da ekber kelimesinin kebir (byk) anlamnda olduunu syleyenin szn geersiz klmaktadr. Reslllah yle buyuruyor: Biz peygamberler topluluu, dinimiz tektir(147). O da slm'dr. slm da bakasna deil, sadece Allah'a teslim olmaktr. taat ve boyun eme sadece kendisine olacak ekilde teslim olmaktr ki la ilahe illallah sznn hakikati budur. phe yok ki, bunun dnda kalan eyler kabul edilmez. Yce Allah'a her dnemde ve her zaman emrettii eylerle itaat edilir. Hz. Peygamberin gnderiliinden sonra da slm, ancak getirdii eylere inanmak ve ona itaat etmekle olur. Bu da beyinsizlerden bakasnn yz evirmeyecei Hz. brahim'in dinidir. Ayn ekilde Hz. Peygamber kendisine uyulan mmettir. Yine kendisinin peinden gidilen nderdir. Cenb-i Hakk'n Ben seni insanlara imam yapyorum(148) buyurduu gibi. O itaat edendir. Kunut, itaatin devamdr. Kunut sahibi de Allah'a devaml itaat edendir. Hanif de, bakasna deil, sadece Allah'a ynelendir. Bir kar yaklaana bir arn, bir arn yaklaana bir kula yaklarm. Bana yryerek gelene koarak giderim(149) hadsi mehurdur. Bir eyin bir eye yakn olmas, dier eyin ona yakn olmasn gerektirir. Ancak ikinci eyin yaknl, birincinin yaknlnn gerei olabilir. Kendine yaknlk da ondan olabilir. Birincisi, Mekke'ye veya Kabe duvarna yaklaan kimse gibidir. O yaklatka, dieri de hareket etmeksizin ona yakn olmu olur. kincisi de bu hadste getii gibi, insann kendisine yaklaan kimseye yaklamas eklindedir. Kulun Allah'a yaklamas ve Allah'n ona yaklamasn birok nas ifade etmitir. Yce Allah yle buyuruyor: Onlarn yakardklar kiilerin (Allah'a) en yakn olanlar bile Rablerine vesile ararlar(150), Ama mukarrabin (gzdeler)den ise, rahatlk, holuk ve nimet cenneti onundur(151), Mukarrabin (gzdeler)in itii pnar, Mukarrabinden..., ...ne de mukarreb melekler...(152) gibi yetler. Kudsi hadste: Kulum kendisine farz kldklarm yerine getirince bana yakn olduu kadar hibir eyle yakn olmaz(153) denilmitir. Yine hadiste: Kulun Allah'a en ok yaknl, gecenin son blmnde olur(154) buyurulmutur. Bu hadsleri ve insanlarn bu mn ile ilgili sylediklerini Cevabu'l-Es'ileti'l-Msriyye al'l-Futya elHameviyye risalesinde etraflca ele aldk. Bu, yce Allah'n kula yakn olmasdr. Dnya semasna inmesi gibidir. Hadste, Yce Allah Arefe gecesinde yakn olur(155) buyurulmutur. Bu yaknln tamam hususdir. Kur'an ve Snnet'te her durumda yce Allah'n ztnn btn mahlkata yakn olduuna dair bir ey yoktur. Bundan da anlalyor ki, Hulliyye'nin gr btldr. Onlar mukayyed hususiyi (hass) mutlak umumi olarak anlamlardr. Nitekim kardeleri olan ittihadiyye de u naslarda ayn eyi yapmtr: Onun kula olurum, Suretin den baka bir surette onlara gelir. Yce Allah Peygamber'in diliyle, kendisine hamd edeni Allah iitir buyurmutur. Btn bu naslar onlar aleyhine hccettir. Aklannca bu ortaya kar. Dua ve secde eden kimse ruhunu Allah'a yneltir. Ruhun da kendine uygun bir ykselii vardr. phesiz yce Allah'a pisliklerden arnmas orannda yaklar. Bylece yce Allah onun yaknlndan doan yaknlkla ona yakn olur. Ayrca ondan, Arefe gecesinde, gece ortasnda, kendisine bir kar yaklaana bir arn yaklamasndaki yaknl gibi fazladan bir yaklama daha olur. Zhd'de Ahmed, mran el-Ksir'den naklederek Hz. Musa'nn yle buyurduunu kaydeder: Ey Rabbim! Seni nerede arayaym?" Kalbleri krlm olanlarda ara, hergn onlara bir kula yaklarm. Bu olmasayd, onlar yklrlard, buyurdu. Bu da, namaz benimle kulum arasnda ikiye bldm... sz gibi olabilir. Ben yaknm sznn zahiri, yaknln dua ve secde edenin yaknlnn gerei olan deil, onun bir sfat olduunu gstermektedir. Arefe gecesindeki yaknl da haclarn yapt dua, zikir ve tevbeden holanmak iin olan yaknldr. Arafat'ta hibir kimse durmayacak olursa,, yce Allah'n onlara bu yaknl meydana gelmez. Yce Allah Arafat'ta duran haclarla meleklere kar iftihar etmektedir. Arafat'ta kimse bulunmazsa, bu da meydana gelmez. Bu da dier hadisin iaret ettii gibi,

yce Allah'n onlara yakn olmas sebebiyle, onlarn kendisine yaknlklarna iaret etmektedir. Gecenin son ksmnda, insanlarn kalbinde baka zaman bulunmayan rikkat, yaknlk ve yneli bulunmaktadr. Bu da yce Allah'n dnya semasna nzulne ve Dua eden var m? steyen var m? Tevbe eden var m? buyurmasna mnasiptir. Acaba bu nzul Arefe gecesindeki gibi fiillere mi baldr? Kfr memleketlerinde gece ibadete kalkan olmadndan onlar i;.n bu nzul meydana gelmez. Nitekim Arefe gecesi yaklamas baka memleketlerde haclardan bakalar iin meydana gelmez. nk o memleketlerde meru vakfe ve meleklere kar iftihar yoktur. Nitekim Ramazan ay girdiinde cennet kaplarnn almas, cehennem kaplarnn kapanmas ve eytanlarn zincirlere vurulmas Ramazan'a sayg duymayan kfirler iin deil, o ayda oru tutan mslmanlar iindir. Bedir gn m'minlere muttali olmas ve dilediinizi ileyin-buyurmas da acaba Bedir savana katlanlara m mahsustur, yoksa genel midir? Bu da tartmal bir konudur ve yeri buras deildir. Bu yaklama hakknda sylenecekler, her gece inmesi, Arefe gecesi yakn olmas ve Hz. M s ile aatan konumas hakknda sylenecekler gibidir. Yine: Oraya geldiinde kendisine yle ses gelmiti: Atein yannda olan ve evresinde bulunanlar mbarek klnmtr(156) hakknda da sylenecekler gibidir. Baka yerde bunu geni olarak akladk. Hammad bn Zeyd'in sn ak'm ve seleften bakalarnn dnya semasna inerken ar ondan yine hli olmaz grnn - Ehl-i Snnet'ten olduunu iddia eden bir zmre, arn ondan hli olduunu zannetmise de, - doru olan gr olduunu beyan ettik. Eb'l-Kasm Abdurrahman tbn Mende bu konuda bir kitap yazm ve inerken ar ondan hli olur diyenlerin grn rtmtr. Msedded Risalesinde Ahmed'den bu konuda nakledilen eylerin zayf olduunu, bunlarn Ahmed adna uydurulduunu, bunu rivayet eden Berdai Ahmed bn Muhammed'in de mechl bir kii olup Ahin e d' in ashab arasnda bilinmediini sylemitir. Bir zmre de susarak arn ondan hli olup olmadn belirtmez ve syleyenleri yadrgar. Hafz Abdulani el-Makdsi onlardandr. Gklerin yarldn, sonra birletiini tevehhm etmek ise, sekin baz kiiler bu yanlgya dmlerse de, byk bir cehaletten baka bir ey deildir. Yce Allah'n arn zerinde olduuna inanmayanlar ise, arn hli (bo) olmas veya olmamas suretiyle inmesine de inanmazlar. leri gelenlerden biri kabul edenlerden birine, -O'nun emri iner demitir. O da: Kimden iner? Sen orada kimsenin olduunu kabul etmiyorsun ki! nce yce Allah'n orada olduunu kabul et, sonra emrinin indiini syle demitir. Bu da shak bn Rhuye'nin, emir Abdullah bn Tahir'in huzurunda sylediinin benzeridir. Dorusu, selefin grdr. O iner ve ar ondan hli olmaz. Kulun ruhu, gece gndz, lnceye kadar vcudunda olduu halde, uykuda ykselir, sahibinin vcudundan ayrlmad halde arn altnda secde ettii de olur. Kulun Allah'a en yakn olduu zaman, secde halidir hadsinde de durum ayn olup kulun ruhu o anda da vcudundadr. Ruhlarn hkmleri vcutlarn hkmlerinden farkl olunca, melekler ve lemlerin Rabbi nasl farkl olmasn?! Gece de deiir. te biri batda olmadan nce, te biri douda olur. Reslllah'n, bu taraftakilerin semasna inmesini ve u taraftakilerin emasna inmesini haber verdii inii gerekleir ve biri dierine engel olmaz. Ona yaklaan dua ve secde sahibinden her birine, nerede ve ne durumda olursa olsunlar, ayr ayr yakn olmas da bu ekildedir. Ayr yerlerde secde eden kiilere ayr ayr ya-km olduu gibi ayn yerde secde eden iki kiiye ayr ayr yakn olur ve bu yaknlnda biri dierine ortak deildir. Varid olan naslarda hidayet ve ifa vardr. Onlar ak ak tebli eden, insanlar arasnda Rabbini en iyi bilen, kullara en yararl ve samimi olan, en gzel ekilde aklayan ve byk belagata sahip olan Hz. Peygamber'dir. Hibir kimsenin onun gibi bilmesi, syledii ve bildirdii gibi syleyip bilmesi mmkn deildir. Kalbine Allah'n basiret verdii ve ltfta bulunduu herkes bunu bilir. Yce Allah yle buyuruyor: "Kendilerine ilim verilenler, sana Rabbinden indirilenin hah olduunu, gl ve hamde lyk olann yolunu gsterdiini bilirler(157). Bunlarn zdd olanlar hakknda da yle buyurmutur: yetlerimizi yalanlayanlar karanlklarda kalm sar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse saptrr ve kimi dilerse de doru yola koyar(158). O zahirdir sz, stn olandr, mnsn tamaktadr. Mesel *Artk onu aamadlar(159). Hatip minbere kt denir.

Elbisenin zahiri, iinin zdd olan d ve stdr. nsann zahiri iinin zdddr. Evin zahiri stdr. Szn zahiri ise grnen ve ak olan ksmdr. Bir ey ne kadar yksek olursa o kadar zahir olur. Onun iin Hz. Peygamber: Zahir sensin, senin stnde bir ey yoktur demitir. Zahir oluunu ispat etmi ve onun stnde bir eyin olmadn sylemitir. Senden daha ak ve daha ok bilinen yoktur dememitir. Bylece zahir szn mruf (bilinen) diye tefsir edenlerin, Eb'l-Ferec ve bakalarn syledii gibi, delille zahir ve perde ile gizlidir, diyenlerin yanll aa km olmaktadr. Eb'l-Ferec'in sylediinin de doru bir yan olmakla beraber Allah ve Resulnn demek istediini dememitir. *Sen btnsn, senden yakn bir ey yoktur derken, ikisinde de izafet (reltiflik) anlam vardr. Zahir ve btn olmak, aa kmak ve gizlenmek anlamlar tasalar da, ortaya kan ve gizli olan iin olmas gerekir. Geri zuhur'da stte olmak ve yksekte bulunmak anlam da vardr. Ancak buna ramen yce Allah alak olula tavsif edilemez. Bunu baka yerlerde etraflca akladk. Ancak O, st taraftan bize zahir (bizden stte) olur. Kalbleri bilerek ve kalbler O'na ynelerek, kyamet gn her eyden stte ve apak grnerek zahir olur. Dier taraftan kendisinden daha yakn hibir varlk olmayacak ekilde yakn olur. Oysa Allah onlar aralarndan evirmitir(160). Onun tesinde hibir ey yoktur. Dip Notlar: 102) 57 Hadid, 4 103) 16 Nah, 128 104) 2 Bakara, 186 105) 50 Kf, 16 106) 56 Vaka, 85 107) 57 Hadd, 1 108) 9 Tevbe, 116 109) 57 Hadid, 3 110) Mslim, Daavt, 61; Eb Dvud, Edeb, 98; Tirmiz, Daavt, 19, 63; Van Mce, Du, 3, 10, 15. 111) Tirmiz, Daavt, 46; Darim, sti'zam, 42 112) 48 Feth, 29 113) 43 Zuhruf, 80 114) 29 Ankebt, 22 115) 29 Ankebt, 4 116) 2 Bakara, 186 117) Buhri, Meazi, 38, Cihad, 131, Daavt, 50, 68, Kader, 7, Tevhid, 9; Mslim. Zikr, 44-45; Eb Dvud, Vitir, 26; Tirmiz, Daavt, 57. 118) 75 Kyamet, 17-18 119) 74 Mddessir, 31 120) 39 Zmer, 42 121) 6 En'm, 61 122) 32 Secde, 11 123) 75 Kyamet, 18 124) 42 ra, 51 125) 9 Tevbe, 94 126) 2 Bakara, 136 127) 2 Bakara, 231 128) Buhr, Rikk, 31; Mslim, man, 203, 204, 206, 207, 259 129) 50 Kf, 17-18 130) 49 Zuhruf, 80 131) Mslim, Zikr, 46 132) Mslim, Salt, 215; Nes, Mevkit, 35, Tatbik, 78; Tirmiz, Daavat, 118; Ahmed bn Hanbel, 11/421 133) 96 A'lk, 19 134) Mslim, Salt, 207; Eb Dvud, Salt, 148; Nes, Tatbik, 8

135) 136) 137) 138) 139) 140) 141) 142) 143) 144) 145) 146) 147) 148) 149) 150) 151) 152) 153) 154) 155) 156) 157) 158) 159) 160)

Mslim, Salt, 307 Eb Dvud, Salt, 147, 149, 150; bn Mce, kmet, 30, 70;- Drimi, Salt, 69 Eb Dvud, Salt, 147, 149, 150 Mslim, Salt'l-Msafirin, 203 3 l-i mrn, 139 40 M'min, 60 ' Mslim. man, 148, 149; Eb Dvud, Libas, 26; Tirmiz, Birr, 61 7 A'raf, 13 9 Tevbe, 40 Buhr, ilim, 45, Cihad, 15; Mslim, mart, 150, 151; tbn Mce, Cihad, 13 8 Enfl, 39 Tirmizi, Tefsir Sre, 1; Ahmed bn Hanbel, IV/378 Buhr, Enbiy, 48; Mslim, Fadil, 145; bn Mce. Fiten, 33 2 Bakara, 124 Buhr, Tevhid, 50, Zikr, 2, 3, 20-22, Tevbe, 1; Tirmiz, Daavt, 131. bn Mce, Edeb, 58 17 sr, 57 56 Vaka, 88-89 4 Nisa, 172 Tirmiz, Sevabu'l-Kur'an, 17; Ahmed bn Hanbel, V/268 Buhr, Eribe, 17; bn Mce, Mensik, 56; Muvatta', Hac, 3-133 Bkz. bn Mce, Mensik, 56 27 Nemi, 8 34 Sebe 6 6 En'm, 39 18 Kehf, 97 85 Buruc, 20

Allah'n yaklamas

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI Allah'n yaklamas: Yce Allah'n bir iitmesi, dier bir iitmesini engellemez ve mes'elelerin okluu O'nu yanltmaz. Kyamet gn kullarla konuur ve sorgularn yapar. Bir i O'nu, dier bir ii yapmaktan alkoymaz. Ibn Abbas'a, Kyamet gn hepsiyle bir anda nasl konuur? dye sorulunca, bir anda hepsine rzk verdii gibi cevabn vermitir. Nitekim Reslllah yle buyurmutur: Her biriniz dolunayn olduu bir gecede ayla babaa olduu gibi, Rabbi de onunla babaa olacaktr(161). - Yce Allah dnyada dua edenlerin duasn iitir, dillerin farkllna ve ihtiyalarn eitliliine ramen isteyenlerin isteklerine karlk verir. Birimizin, konuan birok kiinin konumalarn iitecek bir kuvveti olabilir. Nitekim hocalarn bazs birden fazla okumay iitebilmektedir, ama ona ancak birka tanesi yakn olabilir. Birimiz hazr olan ve olmayan insanlardan bazlarna kar iinde meyil ve yaknlk hissettii halde, bazlarna kar hissetmez. Bu yaknlk ve uzakln farklln iinde duyar. Halbuki yce Allah hereyi ihata etmekte, ilmi sonsuz, iitmesi btn sesleri ve vergisi btn ihtiyalar kapsar. Bazlar yanlarak yce Allah'n yaklamasnn, bir taraftan baka tarafa meylederken insan vcudunun hareketi cinsinden olduunu sanmtr. Ruhu ile yapt iin, vcudu ile yaplan ie aykr

olduunu, birinden uzaklap dierine yaklamadan nefsinin insanlardan birok kiiye yaklatn hisseder. Yine baz insanlara kar sevgi ve boyun eme hissettii halde, bazlarna kar da nefret ve uzaklk hisseder. Bazlarna doru bir yneli ve bazlarndan da uzaklama hisseder ve bunlarn hibirisinde vcut yerinden hareket etmez. Bazlar yanlarak yce Allah'n yaklamasnn, insann bu nevi yaklamas trnden olduunu sanr. zet olarak unu belirtelim ki, Kur'an ve Snnet'in belirttii, yce Allah'n kendisine ibadet ve dua edenlere yaklamas, btn mahlklar iin genel ve mutlak deil, zel ve mukayyeddir. Onun iin Hulliyye'nin syledii btldr. Yce Allah yle buyuruyor: ^Kullarm sana beni sorarlarsa, phesiz ben yaknm. Bu, kendisine dua edene yaknldr. Kendisine ibadet edene yaknln da yle ifade etmitir: Yakardklar kiilerin Allah'a en yakn olanlar bile Rablerine vesile ararlar(162). Kudsi hadiste de yle buyurulmutur: Kulum bana kendisine farz kldklarm yerine getirmek kadar baka hibir eyle yaklam olmaz, Bana bir kar yaklaana ben bir arn yaklarm". Bu, yce Allah'n kula ve kulun da O'na yaklamasdr. Arefe gecesi dnya semsna yaklamas da bu iki ekil yaklamann dnda deildir. Reslllah yle buyuruyor: Duann en faziletlisi, arefe gn yaplan duadr (163). Yce Allah'n yaklamas, yaplan dualar sebebiyledir. Her gece dnya semasna inmesine gelince; bu ini kendisine dua ve istifar eden, O'ndan istekte bulunan iin olursa, o vakitte kendisine ibadet edenlere yle yaklar ki, baka vakitte bu meydana gelmez. Dnya semasna inii de bu kabildendir. nii mutlak ise, o takdirde vakit sebebiyledir. nk onda meydana gelmemise bile, o vakit buna elverili olmutur. Cuma saatinde icabet etmesi de bunun gibidir. Cuma ileriyle mukayyed olduu rivayet edilmitir. O da, imamn minbere kmasndan namaz, bitinceye kadarki zamandr. Onun iin bu icabet, cuma iiyle mukayyeddir. Cumann farz olduuna inand halde, zrsz klmayan kiinin bu icabetten nasibi olmaz. Ama cumalar kld halde, hastal veya yolculuu sebebiyle klamayan kiiye, salam ve mukim iken yaptnn ayns yazlr. Hapiste ve benzeri durumda olan kiilerin de durumu ayndr. Bunlara da cumay klann ald ecir kadar ecir vardr ve dualar cumay klanlarn dualar gibi olur. Arefe gecesi haclara ve cumay klanlara inen rahmetin bereketleri, zr sahiplerine de yaylm olabilir. Onlarn da duann icabetinden nasibi ve Ramazan'da olduu gibi bunda hazr olanlarla beraber pay bulunabilir. Kiileri ve yaptklar ibadetleri seven kimse iin de bu mevcuttur ki, kalbinde Allah'a bir yaknlk meydana gelir ve onlarla beraber bulunmu olmay arzu eder.Ama hacc bir ibadet ve cumay farz bir ibadet kabul etmeyen kfir ve mnafk bu ileri sevmek ve arzu etmekten yz evirir. Bunun kalbi Allah'n rahmetinden uzaktr. nk Allah'n rahmeti ihsan sahiplerine, iyi iler yapanlara yakndr. Bu ise onlardan deildir. Cuma saatinin gnn sonu olduu da rivayet edilmitir ki, bu durumda sebeb vaktin kendisidir. Sahih hadste sabit olmutur ki, cuma gnnde olduu gibi, gecede de duann kabul edildii bir saat vardr. Bu da her gecededir. Kulun Rabbine en yakn olduu an da gecenin son ksmdr. Dip Notlar: 160) 85 Buruc, 20 161) Bkz. Buhr, Mevkit, 16; Tevhid, 24; Mslim, Mescid, 211, 212; bn Mce, Mukaddime, 13 162) 17 sr, 57 163) Muvatta', Kur'an, 32, Hac, 246 Allah'a yaknln ortaya k ekli

BN TEYMYE KLLYATI MERAKE FETVASI

Allah'a yaknln ortaya k ekli: Yce Allah'n m'minlerin kalblerine ve kalblerinin O'na yaklamas bilinen bir olaydr. Kalbler sahip olduu iman, marifet, zikr, tevekkl ve Allah korkusu orannda O'na ykselir. Bunda herkes ittifak halindedir. Ama Cehmiyye, yce Allah'n yaklamasn inkr ederek gklerin stnde ibadet edilen bir rab, kendisine secde edilip namaz klman bir ilh olmadn sylemektedir. Ki, bu da apak kfrdr. Birinciyi de Kllbiyye ve ihtiyar ilerin onunla meydana gelmediini syleyenler inkr etmektedir. Baz E ' a r i tabileri ile A h m e d ' in ashab ve bakalarndan, honutluu, gazab, sevinci ve sevgiyi irde olarak kabul edenler, bazan da irdeden baka kadm bir sfat sayanlar vardr. Kalb-de olan ve zerinde ittifak edilen bu yaknlk, hakikatte ilmi temessl yaknldr. Bu da onun sevgisini gerektirir. nk birini seven kiinin kalbinde o canlanr ve onu kalbine ok yakn grr. Onu and zaman kalbinde hazr olur. nsan sevdii mahlkun sevgisinde fena bulabilir. Nitekim birisi, Sende kayboldum, seni kendim sandm demitir. Yine birisi, Kalbde mevcut, gryorum. Onu unutmuyorum ki hatrlayaym demitir. Bir dieri, hayalin gzmde, adn dilimde, yerin kalbimde, nerede kayboluyorsun? demitir. te bu, yce Allah'n en stn mesel Allah'ndr(164) buyurduu en stn meseldir. Yine yle buyuruyor: O, gkte ilh olandr, yerde de ilah olandr, Gklerde ve yerde Allah O'dur, Onun misli (benzeri) hibir ey yoktur(165) yetinde en stn mesel (rnektir). O'na hibir ey benzemez. Mukaddes ztna varlklardan hibir ey benzemez. Mukaddes ztna varlklardan hibir ey benzemedii gibi, sfatlarna da hibir sfat benzemez. Kalblerde bulunan marifetine ve sevgisine de hibir marifet ve sevgi benzemez. Kendisi en yce olduu gibi, en stn mesel (rnek) de O'nundur. Yce Allah yle buyuruyor; Onlar, evresini aydnlatmak iin ate yakn kimseye benzerler(166), Allah'n rzasn kazanmak ve kalb-terini salamlatrmak iin mallarn sarfedenlerin misali, ykseke bir tepede bulunan, bol yamur olduunda yemilerini iki kat veren, bol yamur yamasa bile isentisi den bir bahenin misali gibidir. Allah ilediklerinizi grr(167). Bundan baka bu ekilde ok yetler vardr. Bu rnei u rnee benzetmektedir. Bu da bunun ztn, unun ztna benzetmeyi iermektedir. Eyadan haber vermek ve tanmak ancak onu bildikten sonra olur. Yce Allah nce zihn suret denilen ilm meseli sz konusu etmitir. Sonra, haber doru ise, tasavvur ettii eye uygun olarak hakikat hakknda onunla istidlal edilir. Onun iin insanlar bir eyi ancak bildikleriyle ifade edip nitelemilerdir. Bildikleri sfatlarna gre, onlarda isimleri de deiik olmaktadr. Yce Allah' ryada gren kii, kendi durumuna gre onu suret (ekil) lerden birinde grr. Bu kii slih ise, onu gzel bir surette grr. Onun iin Reslllah onu en gzel surette grmtr. bn mer'in tavaf esnasnda kzn istedii bnu'z-Zu b e y r iin syledii tavafmzda Allah' kalbimizde mahade ederken bize kadnlardan m sz ediyorsun? sznde ve bakalarnda olduu gibi uyank iken ariflerden bazlar iin meydana gelen mahadeler, ancak mahade edilen ilm mesel (zihinsel suret) le ilgilidir. Ama Reslllah'n yce Allah' ryada grmesinin baka zellii vardr. Ki aklama yeri buras deildir. bn Abbas: Kalbiyle onu iki defa grd demitir. Reslllah, bakasnn ortak olmad birtakm eylere sahiptir. Bu ilm mesel (zihinsel suret), Allah'a dair marifet ve sevgiye gre kalblerde saylamayacak ekilde deiik olmaktadr. Nitekim insanlar Allah'a, Kur'an'a ve Resulne imanlarnda eit eittir. Allah'a, Kur'an'a ve Resulne imanda ortaklklar yannda, Kur'an ve peygambere dair herbirinin kalbindeki ilmi mesel (zihinsel suret) de ona dair bilgisiyle orantldr. Bu konuda eitli ve birbirinden farkldrlar. Cennet, cehennem, hiret ve gayb eylere imanlar da bu ekildedir. nsanlarn birbirlerine haber verdii gaybi eylerde de durum bu ekildedir. Hatta sesleri iittikleri ve ileri mahade ettikleri halde, insanlar grme ve iitmede farkldrlar. Grlen eyden birinin grdn bir bakas grmyor. Hatta ihtilf edip biri bir durumunu kabul ederken, bir bakas onu kabul etmiyor, mahade edilen bir varlk iin durum byle olunca, bildirilen gayb eylerde nasl olmasn?! Reslllah insanlara gaybi, birok hadslerle bildirmitir. 3u hadisleri de hepsi mufassal olarak dinlememilerdir.. ittiklerinden hepsi de ayn ekilde ne demek istediini anlam deildirler.

Bilgilerinde farkl olduklar gibi, iitme ve anlamada farkldrlar. manlar da buna gredir. Kimileri birok eyleri kabul ederken, kimileri onlar kabul etmez. zellikle nefyedenlerin phelerini kalbinde tayan kimse Kitab ve Snnetin ispat ettiini ve hak ehlinin sylediini nefyetmektedir. Btn bunlar, imanda dereceleri farkl da olsa, Allah'a, Kitab'na, Peygamberine ve hiret gnne inandklarn gstermektedir. Ama kendisine hak ve dosdoru yol ak olduktan, sonra Reslllah'a inanmayan ve m'minlerin yolundan bakasna uyan kimseler elbette bunlarn dndadr. nanan bu insanlar, irde ve ilimde de farkldrlar. Allah'a sevgisi, ibadeti ve zikri fazla olan kimsenin iman, isim ve sfatlara dair bilgisi daha fazla olan kimseden daha salam ve daha kuvvetlidir. Allah'a itaat ve sevgi besleyen, O'nu zikreden kiinin kalbinde, bu eyleri yapmayanda meydana gelmeyen nsiyet ve Allah' hatrlama meydana gelmektedir. Reslllah'a iman da bu ekildedir. Bir kimse Reslllah'n sfatlarn daha ok bilebildii halde, dierinin ona sevgisi daha fazla olabilir. Mehur kiilerin durumu da byledir. Biri grdklerini daha iyi bilebilirken, dieri de ona daha ok sevg besleyebilir. Ruhlar kuanm askerlerdir. Tananlar kaynar, tanmayanlar ihtilf ederler. Onlarn tanmas birbirine uygun olmasdr. Benzeme ise bilgi, sevgi ve tiksinmede olur. Kalbi mesel, sureti mahade eden ve bu surette fena bulan bu insanlardan ok kii, bizzat yce Allah' grdn sanr. nk mesel, suretin etkisi onun kalbini istil etmi ve temyiz edecek akl kalmamtr. Bu eyleri mahade eden kalbin kendisidir. Ancak onlar bazan zahirdeki his vastasyle, bazan da nefsiyle mahade ettiinden, iki mahade arasnda yine ayrm yapamamaktadr, iki mahade arasndaki fark anlamayacak derecede kendinden gemi ise, bizzat yce Allah' grm sanr. Mahade eden ile edilen arasndaki fark farketmeyecek durumda ise, mahade edilenin kendisi olduunu, yani mahade edenle mahade edilenin ayn varlk olduunu sanr. Eb Yezid'in yle dedii nakledilir: Cbbemin iindeki Allah'tan bakas deildir. Bir dieri de: -Sende o kadar fena buldum ki, seni kendim sandm demitir. Sevgili kendini suya atm, seven de kendini peinden atmtr. Btn bunlar, akln zayflamas ve kalbin iddetli mahade-sinden ileri gelmektedir. Tpk uyuyann ryada grmesi gibi. Uykuda akl bulunmadndan, grd ve iittii eyleri zahir (organ) gz ve kulayla grp iittiini sanr. Konutuklarn da (organ) diliyle konutuunu zanneder. Halbuki gz kapal ve dili suskundur. Bazan da uykuda hayal tasavvuru gl olabilir ve zahir duyusuyla birleir. Uyuyan kimse uyandktan sonra da diliyle okumaa ve konumaa devam eder. Buna ramen akl hl yoktur ve bunun farknda deildir. Deli, sarho ve benzerlerinde meydana geldii gibi. Onun iin eriatta deli, baygn ve uykuda olandan teklifin kalkt kaydedilmitir. Sadece haram bir sebeble akl kaybolan kiinin hkmnde ihtilf edilmitir. Bu da gsteriyor ki, Allah' kabul eden kiide kabuln derecesine gre bir iman bulunmaktadr. Naslarm bildirdii eyler konusunda hccet sahibi olmayan (kendisine bildirilmeyen ve delili bulunmayan) kii, bu eyleri inkr ettii iin kfir olmaz. Yce Allah ve sfatlan hakknda inanlar deiik de olsa, ehl- kblenin tm Allah'a ve Resulne inanmaktadr. Ancak diliyle imann aklayp kalbinde Reslllah' kabul etmeyen mnafk, m'min deildir, iman aklayan ve mnafk olmayan herkes m'min olup derecesine gre iman sahibidir. Kalbindeki iman zerre miktar da olsa, atetenkacak kiilerdendir, inanlarnn farkllna ramen kader ve sfatlar hakknda ihtilf edenlerin tm bunun kapsamndadr. Cennete ancak Reslllah'n bildii ekilde Allah' bilenler girecek olsayd, mmeti cennete giremezdi. nk mmet -veya ou-Allah' bu ekilde bilmee g yetiremez. Onun iin hepsi cennete girer ve makamlar iman ve marifetleri derecesine gre farkl olur,Bakasnn sahip olduu kadar kuvvetli imana sahip olmaktan aciz bulunan bir kimseye, gcnn stnde yk yklenmez. Byle bir ey onu fitneye dryorsa, ona fitneye drecek bir ey anlatlmaz. Bu, insanlara retmede ve Kur'an, mehur hads gibi hepsinin iittii, ama anlamnda ihtilf ettikleri naslarla onlara hitap etmede byk bir esastr. Allah her eyin en iyisini bilir. Hz. Muhammed'e, line ve ashabna salt ve selm olsun. Dip Notlar: 164) 16 Nahl, 60

165) 42 ra. 11 166) 2 Bakara, 17 167) 2 Bakara, 265 ALLAH NEREDEDR?

ALLAH NEREDEDR? Allah'a bir mekn izafe etmek mmkn mdr? Allah hakknda yn mes'elesi Yn'le ilgili bir tartma Allah lemin dnda mdr? mam Ahmed'in szleri Abdlaziz el-Mekki'nin grleri bn Kllb'in gr Allah hakknda nerede sorusu sorulur mu? Nzul hadisi Terkb ve terkb trleri Gayb ve ehdet bilgileri arasndaki iliki Mtebih'in te'vili bilinebilir mi? Te'vil'in anlam Allah'n sfatlarna bir bak Allah'n varlnn sbat

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Allah'a bir mekn izafe etmek mmkn mdr? Soru; nanta iki adam ihtilf etti. Birisi, Allah'n gkte olduuna inanmayann dallette olduunu syledi. Dieri de, Allah hibir yerle snrl deildir, dedi Bu adamlarn ikisi de afii mezhebinde-dir. Bu konuda afi' nin uyacamz inancn ve iin dorusunu bze aklar msnz? Cevap : Allah'a hamdolsun. afi' nin inanc - Allah ondan raz olsun - Mlik, Sevri, Evz, bn Mbarek- Ahmed ibn~Hanbel ve shak bn Rahuye gibi selef imamlarnn inancdr. Yine Fudayl ibn yd Eb Sleyman ed-Drni, Seni bn Abdillah el-Tsteri ve bakalar gibi pelerinden gidilen mutasavvf imamlarn inancdr. Bu imamlar arasnda dinde ve dinin esaslarnda anlamazlk yoktur. Eb Hanfe de byledir. Tevhid, kader ve benzeri konularda onun inanc bunlarn inanc gibidir. Bunlarn inanc da ashb, tabiin ve onlar iyilikle izleyenlerin inancdr ki, Kur'an ve Snnet'in ifade ettii inantr.

afi er-Risalenin mukaddimesinin banda yle demitir: Allah'a hamdolsun. O kendini tavsif ettii gibidir ve halkn tavsif ettii eylerin stndedir, afi, yce Allah'n Kur'an'da ve Reslullah'n dilinden kendini tavsif ettii eylerle muttasf olduunu aklamtr. Ahmed bn Hanbel de ayn ekilde yle demitir: Allah ancak kendni niteledii veya Reslullah'n niteledii eylerle nitelenir. Tahrif ve ta'til etmeden, tekyif ve temsile gitmeden bunlarla tavsif edilir. Mslmanlar, kendisinin sahip olduunu syledii gzel isimler ve stn sfatlarn kabul ederler. O'nun benzeri hibir eyin bulunmadn, iiten ve gren olduunu bilirler. Ne sfatlarnda, ne ztnda ve ne de fiillerinde hibir ey O'na benzemez. yle devan ediyor: Gkleri, yeri ve aralarndaki eyleri alt gnde yaratan, sonra arn zerine istiva eden O'dur. Ms ile kesin olarak konuan O'dur. Daa tecelli eden ve onu yerle bir eden O'dur. Sfatlarnn hibirinde O'na hibir ey benzemez. Hibir kimsenin ilmi, kudreti, rahmeti, istivas, iitmesi, grmesi, konumas ve tecellisi O'nun ilmi, kudreti, rahmeti, istivas, iitmesi, grmesi, konumas ve tecellisi gibi deildir. Yce Allah cennette et, st, bal, su, ipek ve altn bulunduunu bize haber vermitir. bn Abbas -Allah ikisinden Taz olsun-hiretteki eylerin dnyada isimlerinden baka bir ey yoktur, demitir. simler benzer olduu halde, grnmeyen o yaratklar grnen bu yaratklar gibi deilse, yaratcnn mahlkattan farkll, isimler benzer olsa bile, mahlklarn birbirinden olan farkllndan elbette ok daha byktr. Yce Allah kendini Hayy (diri), Alm (bilen), Semi' (iiten), Basr (gren), Rauf (efkatli). Rahim (merhametli) diye isimlendirmitir. O'nun dirilii, bilmesi, iitmesi, grmesi, efkati ve rahmeti bakasnn dirilii, bilmesi, iitmesi, grmesi, efkati ve rahmeti gibi deildir. Allah'n nerede olduu sorusuna, gkte* cevabn veren mehur cariye hadsi ile ilgili olarak da yle demitir: Bu, Allah'n gn iinde olduunu ve gklerin onu kuatp sarmalad anlamna gelmez. Bunu mmetin selef ve imamlarndan kimse sylememitir. Aksine yce Allah'n gklerin stnde, ar zerinde ve yaratklarndan baka olduunda gr birlii etmilerdir. Ztnda mahlklardan hibir ey olmad gibi, onlarda da ztndan hibir ey yoktur. Mlik tbn Enes de yle demitir: Allah gn stnde ve ilmi her yerdedir. Allah'n gn iinde ve onunla kuatlm olduuna, ara veya baka bir yarata muhta olduuna, arnn zerine istiva etmesi mahlkun sandalyesi zerine oturmas gibi olduuna inanan kimse, sapklk iinde olup cahil ve bid'at ehlindendir. Gklerin stnde ibadet edilen bir ilhn bulunmadna, arn zerinde kendisine ibadet edilen ve namaz klman bir Rabbin bulunmadna, Hz. Muhammed'in Allah'n yanma Mirac'a gitmediine, Kur'-an'n Allah'n katndan inmediine inanan kimse sapk, bid'at, muattladan bir Firavn'dur. Uzun bir aklamadan sonra yle demitir: Allah'n gkte olduuna inanmayan sapklktadr, diyen kimse, bununla Allah'n ihata edecek ve kuatacak ekilde gn iinde olduuna inanmayan kimseyi kasdetmise, hata etmitir. Ama Allah'n gklerin stnde, yaratklardan ayr olduuna dair Kur'an ve Snnet'in sylediklerine, mmetin selef ve imamlarnn zerinde ittifak ettiklerine inanmayan kimseyi kasdetmise isabet etmitir. mayan kimse Reslullah' yalanlam, m'minlerin gittii yoldan baka bir yola uymu, gerekte de Rabbini ntrletirmi (ta'til etmi ve inkar etmi olur Hakikatte ibadet ettii bir ilh, dua ettii ve istedii bir Rabbi mevcud olmaz. Bu da muattl olan F i r a v n ve tabilernden Cehmiyye ve benzerlerinin grdr. Yce Allah, kullarn yle yaratmtr ki, O'na dua edip yalvardklar zaman kalbleri daima yksee ynelir ve kendisini yerin dibinde aramazlar. Onun iin ariflerden biri yle demitir: Allah diyen hibir arif yoktur ki, - dili hareket etmeden nce - kalbinde, saa sola sapmadan, ykseklik mnsn (yksekte oluu) bulmu olmasn. mam, uzun bir izahtan sonra: Her doan ftrat zere doar(1) hadsini zikretti. Hulul ve ta'til ehlinin Allah'n Kitab'na ve Reslullah'm snnetine, mmetin selef ve imamlarnn zerinde icm ettiklerine, Allah'n kullarn zerinde yaatt ftrata ve sahih akl delillerin iaret ettii eylere aykr den pheleri bulunmaktadr. Btn bu deliller yce Allah'n mahlklarn stnde ve fevkinde olduu konusunda ittifak etmektedir. Yallar ve ocuklar bunun zerine yaratt gibi, kendisini kabul ve itiraf etmek zere de

yaratmtr. Reslullah yle buyurmutur: 'Her doan ftrat zere doar, sonra ana babas onu yahudi, Hristiyan yahut mecs yapar. Tpk bir hayvann btn organlar tam bir yavru dourmas gibi. Onda hibir organ eksiklii gryor- musunuz?(2) Ondan sonra Eb Hureyre yle demitir: sterseniz.- 'Allah'n insanlara yaratlta verdii ftrat, Allah'n yaratlnda deime yoktur'(3), yetini okuyun. Bu da mer bn Abdlaziz'in u sznn anlamdr: (Bedevi) araplarnn, kk ocuklarn dinine ve Allah'n onlar yaratt ftrata (yaratla) sarl. phesiz Allah kullarn hak zere yaratmtr. Peygamberler de ftrat deitirmek ve saptrmak iin deil, onu pekitirmek ve salamlatrmak iin gnderilirler. Ama Firavn'un yolunu izleyen ve peygamberlerin dman olan Cehmiyye, Allah'n bu yaratln deitirmeye, insanlardan ounun bunlardan maksatlarnn ne olduunu anlayamad ve cevap vermeyi beceremedii kapal ve mtebih kelimelerle halkn zihnine pheler sokmaya almaktadr. Sapklklarnn temeli; Kur'-an ve Snnet'te bulunmayan, mslmanlarn imamlarndan hibiri tarafndan sylenmeyen cisim, cihet, bir tarafa ekilme gibi kelimeleri kullanm olmalardr. Onlarn phelerini giderebilen gidersin, bilmeyenler de sylediklerine iltifat etmesin ve ancak Kur'an ve Snnet'te varid olanlar kabul etsin ve yce Allah'n u buyruuna uysun: "yetlerimizi ekimeye dalanlar grnce, baka bir konuya gemelerine kadar onlardan yz evir. eytan sana unutturursa hatrladktan sonra artk zulmedenlerle beraber oturma(4). Allah ve O'nun isim ve sfatlar hakknda Kur'an ve Snnet'e aykr eyler syleyenler, btl bir ekilde Allah'n yetlerini ekitirenlerdendir. Bunlarn ou mslmanlarn imamlarna, sylemedikleri eyleri nisbet etmektedir. afi, Mlik, Eb Hanfe, ve Ahmed bn Hanbel'e sylemedikleri eyleri nisbet ediyorlar. Mensuplarna, u falan imamn inancdr, derler, imamlardan sahih nakil getirmeleri istendii zaman yalanlar ortaya kar. afi yle diyor: Kelmclar hakknda grm, sopa ve ayakkablarla dlmeleri, kabile ve oymaklarda dolatrlarak, Kur'an ve Snneti brakp kelma ynelenlerin cezas budur diye tehir edilmeleridir. Kad Eb Ysuf: Dini kelmda arayan, zndk olur- der. mam A h -m e d de, kelma bulap felah bulan kimse yoktur demitir. limlerden biri de unlar sylemitir: Muattladan olan kii yoklua, temsile giden kii de puta tapmaktadr. Muattladan olan kii krdr,temsile giden kii de karanlkta bocalamaktadr. Allah'n dini, onda ar giden ile ondan uzaklaann ortasndadr. Yce Allah: Sizi orta bir mmet yaptk* buyuruyor. slm'da Snnet, dinler arasnda slm gibidir. lemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun. Dip Notlar: 1) Mslim, Kader, 25 2) Buhr, Ceniz, 79, 93; Tefsir Sre, 30; Kader, 3; Mslim, Kader, 66; Eb Davud, Snnet, 17 3) 30 Rm, 30 4) 6 En'm, 68 Allah hakknda yn mes'eles

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Allah hakknda yn mes'eles: Soru: Allah hakknda cihet (yn)e inanan kimse bid'at veya kfir olur mu, olmaz m? Cevap: Cihet (yn) e inanan kimse, yce Allah'n yaratt eylerin iinde olduuna, yaratklarn O'nu

kapsadna ve gklerin O'nu kuattna, baz yaratklarn O'nun stnde, bazlarnn da altnda olduuna inanyorsa, sapklk iinde bir bid'at olur. Yine, Allah'n tayacak ar veya baka bir eye muhta olduuna inanyorsa, ayn ekilde sapklk iinde bir bid'at olur. Yine, Allah'n sfatlarn yaratklarn sfatlar gibi kabul ederek Allah'n istivas, nzul ve dier fiilleri yaratklarn istivas, nzul ve dier fiilleri gibidir, derse, ayn ekilde sapk bir bid'at olur. nk Kitab, Snnet ve akl, mahlklarn hibir eyde Allah'a benzemediine, Allah'n her eyden gani olup (hibir eye muhta olmadna), O'nun mahlklarn stnde ve hepsinden ayr olduuna iaret etmektedir. Bir kimse Allah'n yaratklarndan ayr ve farkl olduuna, ar stnde olup yaratklardan ayr bulunduuna, mahlklarda ztndan hibir ey bulunmad gibi, onlardan da ztnda hibir ey bulunmadna, Allah'n ara ve kendisinden baka her eye muhta olmadna ve yaratklardan hibir eye ihtiya bulunmadna; aksine, arn zerine istivasna ramen onu ve ar tayanlar kudretiyle tadna, Allah'n istivasnn yaratklarn istivasna benzetilemeyeceine, Allah'n sahip olduunu bildirdii isim ve sfatlara sahip olduuna ve kullarn ona benzemediine, ztnda, sfatlarnda ve fiillerinde Allah'a hibir eyin benzemediine inanan bir kimse, inancnda isabet etmi ve mmetin selef ve imamlarna uygun dm olur. mmetin selef ve imamlarnn mezhebi, Allah' bizzat kendi kendisini niteledii, Reslullah'n onu niteledii sfatlarla, tahrif ve ta'til etmeden, temsil ve tekyife gitmeden nitelemitir. Allah'n her eyi bildiini, her eye kadir olduunu, yeri, gkleri ve aralarndaki eyleri alt gnde yaratp sonra arn zerine istiva ettiini, Hz. M s ile kesin olarak konutuunu ve daa tecelli edip onu yerle bir ettiini bilir ve ylece inanrlar.Kendini niteledii btn eylerde Allah'a hibir eyin benzemediini bilir, O'nu noksanlk ve kusur sfatlarndan tenzih ederler. Keml sfatlara sahip olduunu kabul ederler. Keml sfatlarnda O'na denk hibir kimsenin bulunmadn bilirler. Nuaym bn Ham-md e 1 - H u z yle diyor: Allah' mahlkata benzeten ve Allah'n kendini niteledii eyleri inkr eden, kfir olur. Allah'n kendini niteledii ve Reslullah'm onu tavsif ettii eylerde tebih yoktur. Yn ile ilgili bir tartma

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Yn ile ilgili bir tartma : bn Teymiye am'dan getirilmi ve emniyet binasnda meclis kurulduktan sonra Halep kalesindeki kuyuda tutuklanmtr. Halep'e 26 Ramazan Perembe gn varm, meclis 27 Ramazan Cuma gn kurulmu ve tutuklanma karar alnmtr. Kendisinden, Allah'n hibir cihet ve ynde olmadna inanmas ,Allah kelamnn onunla kaim harf ve ses deil, ztyla kim bir anlam olduunu sylemesi, Allah'a fizik olarak iaret edilemeyeceim kabullenmesi, avam yannda sfatlarla ilgili yet ve hadislere temas etmemesi, ilgili fetvalarda onlara deinmemesi ve yazmamas istenmitir. Cevab u olmutur-. Allah'n hibir cihet ve ynde olmadna inanmam konusunu ele alrsak, hemen belirteyim ki, sylediklerimde byle bir kelime yoktur. nk bu kelimeyi mutlak olarak sylemek bid'attr. Ben Kur'an ve Snnetin syledii, mmetin zerinde birletikleri dnda bir ey sylemedim. Bu szn sahibi, gklerin stnde bir rabbin, arn zerinde bir ilhn olmadn, Hz. Muhammed'in Allah'n katna miraca kmadn ve lemin stnde salt yokluktan baka bir ey bulunmadm sylemek istiyorsa, bu btl bir grtr ve mmetin selefinin icmma aykrdr. Ama bundan maksad,mahlukatn Allah' ihata edemeyecei

ve O'nun varlklarn iinde (ortasnda)olamayacana ise, bu benim syleyip aka belirttiim bir eydir. Zaten ben bunu sylyorum. Tekrarlanmasnda ne yarar vardr? Allah'n kelm onunla kim harf ve ses deil, ztyla kim anlam olduunu sylemiyor, diyenin szne gelince; phe yok ki, sylediklerimde byle bir ey yoktur ve bunu kesin olarak sylemi deilim. unu belirteyim ki, Kur'an onunla kim harf gibi, ztyla kim anlamdr demek ve sestir, demek bid'at olduu gibi, zatyla kaim anlamndadr demek de bid'attir. Seleften hibir kimse ne bunu, ne onu sylemitir. Benim sylediklerimde de hibir bid'at yoktur.Benim sylediim, sadece selefin zerinde icm ettii eydir, O da, Kur'an'n Allah'n kelm olup mahlk olmaddr. Yce Allah'a fizik olarak parmakla iaret edilmez sz de benim deildir. Benim szlerim de bid'atlarn ortaya kard ve O'na iaret edilmez szne benzer nefyedici szlere kar k vardr. Bu szn sahibi, bununla Allah mahlklarla snrl olmadndan O'na iaret edilmez demek istiyorsa, bu dorudur. Ama Allah'a dua eden_kimse, O'na ellerini kaldramaz demek istiyorsa, bu, Reslullah'tan gelen mtevatir snnete ve Allah'n insanlar zerinde yaratt, duada elleri havaya kaldrmak ftratna aykrdr. Reslullah yle buyuruyor: "Yce Allah kendisine ellerini kaldran kulunu ho evirmekten utanr(6). Kii buna maddi (fiziki) olarak iaret eder ve caiz olmaz derse, onun bu syledii kabul edilmez. Sfatlarla ilgili yet ve hadslere avmn yannda temas etmesin szne gelince, hemen belirteyim ki, bu gibi konulardan hibirini halk yannda tartmadm. Ama yol arayp renmek isteyen kimseye Allah ve Resulnn bildirdikleriyle cevap verme konusu ise, Reslullah yle buyurmutur: Kendisinden bildii bir ilim sorulduunda, onu gizleyen kimseye Allah kyamet gn ateten bir gem vurur'. Yce Allah yle buyuruyor: phe yok ki indirdiimiz yetleri ve doru yolu Kitab'ta insanlara akladktan sonra gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lnetiler lanet eder(7). Bir lime Allah'n lanetini gerektirecek eyler emredilmez. Allahu lem. lemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun! Dip Notlar: 5) Tirmizi, Daavt, 104; Eb Dvud, Vitr, 32; bn Mce, Du, 13 6) Eb Dvud, lim, 9; Tirmizi, lim, 3; bn Mce, Mukaddime, 24 7) 2 Bakara, 159 Allah lemin dnda mdr?

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Allah lemin dnda mdr? eyhu'l-slm bn Teymiye'ye u beyitlerin anlam soruldu: Ey limler! Bize sadra ifa olacak fetva verin, sabrm dkenmek zeredir.Mdahane etmeden, gerek mabuddan Allah hakknda bir akide sistemletiren bir kiinin syledikleri hakknda fetva verin. Ey Allah'n yaratklardan ayr olduunu inkr eden kii! Ey saptm ve ey bakasn saptran! Sapttn farzet, syle nerdesin? Sen bakasndan ayr deilsen, O senden ayrdr! Ayr deilim dersen, o halde ittihad veya hulule inanyorsun. O'ndan bir eyin ite olmas gerek diyorsan, o zaman Rabbin iimizde sakin olmadn syleriz. O'nun bir tarafta olmas gerek veya bir yndedir, dersen aklndan zorun var, demektir.

nk yalan sylyorsun. Taraf olan herey mekndr, O da ondan ayrdr. Cihetler de O'nun iin szkonusu deildir. Bu konuda Hah apaktr. Zira Hakk'n stnde, baka kimse yoktur ki, O'nun iinde yaad sylenebilsin. Ne itedir, ne dtadr, dersen, yok olduunu sylemek istiyorsun. nk ztlklar toplam ve yok saydn halde onlarla nitelemi oluyorsun. Farknda msn? 0 zahir deildir, O btn deildir dememi, belki o zahirdir, O btndr, demitir. Onun iin vazge ve tevbe et. Senin gibi syleyen kii muattladandr ve iinde kfr gizlenmektedir. Deerli szlerinizle ltfen cevap veriniz, bu adam sylediklerinde doru mudur, yoksa yanlyor mu? Ayr ayr her blm cevaplandrn, isabet eden mftye yce Allah ikinci bir ecir garantilemitir. mam - Allah ondan raz olsun - bu soruya u cevab verdi:, lemlerin Rabbine hamdolsun. Byle bir sz hakknda tartanlar, onun iki eyi ierdiini sylyorlar. 1 Yce Allah'n lemden ayr ve onun dnda olduunu istidlal etmesi, 2 Bunu reddeden ve byle bir eyin bir ynde veya bir tarafta olduunu sylemeyi gerektirdiini iddia edenin deliline cevap tekil etmesi. stidlal etmesi u ekildedir: erik olarak yle diyor: Ya yaratandan ayrsn veya ayr deilsin. Ayrym dersen, bu O'nun (Allah'n) da senden ayr olmasn gerektirir. nk mbyenet (ayr olu) mfaale kipindendir ki, taraflardan biri iin ayrln sabit olmas, dierinin de aklen ayr olmasn gerektirir. (Yani ortaklk ifade eder. Ortaklardan bir taraf ayr olursa, dier taraf da ister istemez ayr olur). Dilde de yledir. Sadece baz yerlerin bundan mstesna olduu sylenir, daha dorusu buralar te'vil edilmitir. Hrsz cezalandrdm, Ayakkaby aktm, Allah sana afiyet versin ve benzeri yerler, byledir. O'ndan ayr deilim, dersen, ittihad ve hulule inanman gerekir. nk baka eyden ayr ve ondan farkl deilse, onunla birlikte ve iiedir, demektir. Sfatn, bulunduu mahal ile ve o sfatta olduu gibi, onunla beraber, iice ve bir btn halinde olmas demektir. Mesel elmann rengi ve tad, elmadan ayr deildir. Belki onunla birlikte ve onunla iiedir. O tad da renkle birliktedir. Yani biri neredeyse, dieri de oradadr. Mbyenet ayr olmaktr ve birlikteliin zdddr. Araz adn tayan sfat, cisim adn tayan mahalli ile birlikte ve baka bir arazla beraber bulunduundan byle bir eyin Allah hakknda mevcud olmamas bilinen bir ey olmaktadr. nk Allah ne araz, ne de sfattr. Belki o kendi kendine kim ve kim olaca bir yere muhta deildir. Mahlklarla birlikte olmak ve onlara hulul etmek, O'nun iin caiz deildir. nk bu taksimi kabullenmeye ramen cismi nefyetmek apak bir elikidir! Bu szler tecsimi gerektiriyorsa, tecsime kail olanlar iin gereken ey, sahibi iin de gerekli olur. Bunu kabul etmeyenlere sapan ve saptranlar diye hitap etmi, onu iddia eden kiinin muattladan olduunu ve sylediklerinde gizli olarak kfr bulunduunu belirtmitir. Bu da tecsimi kabul etmeyenleri tekfir etmeyi gerektirir. Byle bir eyin de byk bir vebal olduu aktr. spat ehli olanlara icmali ve tafsili olarak iki ekilde cevap vereceini sylemitir. cmali (toplu ve zet) cevap: Bu nermenin zorunlu bir nerme olduunu kabul etmiyoruz sznz makbul olmayan bir men (yasaklama) dir. nk zorunlu nermelerde men (yasaklama) caiz deildir. Eer zorunlu eyleri men caiz olsayd, hibir mnkire kar istidlal ve hccet ikame etmek mmkn olmazd. stidlal yapan kimsenin amac, zorunlu ncllerden oluan bir delil getirmektir. Zorunlu nclleri menetmek caiz olsayd, istidlal sahih olmazd. Zorunlu olmad veya doru olmadna dair yapt istidlal de doru deildir ve kabul edilemez. nk zorunlu olanlar nazariyatn asldr. Nazariyatla zorunluluu rtmek caiz olsayd, fer' (dal) ile asl (kk) rtmek olurdu. Bu da fer'in ve asln birlikte btl olmasn gerektirir. Fer' fasit olursa, onunla kar kmak caiz olmaz. Sahih olursa, aslnn sahih olmas gerekir ve asl rtmesi caiz olmaz. Bylece, iki takdirde de nazariyatla zorunlulua kar kmak caiz deildir. Akla yle bir soru gelebilir Farzet ki zorunlu ncller arasnda temam (birbirine mani olma) caiz olmad gibi, nazariyelerle de onlara muaraza (kar kma) caiz deildir. stidlal yapan kii ncln zorunlu olduunu iddia ederse, sz kendisiyle mnazara yapana kar hccet olur mu, sorusunun cevab udur: Mutlak olarak zorunlu olduunu iddia etmek, hasmna kar bir delil olmaz. Ama nermenin zorunlu olduunu bilen bir kimse, byklenip inat etmezse, ona dair bilgi meydana gelmi

olur. Bakas onu ister bilsin, ister bilmesin, ister onu kabul etsin, ister hakknda tartsn, durum ayndr. Kendisinin zorunlu olarak bildii bir eyden phe etmesi caiz deildir. Kendisine muhalefet edeni ilzam etmenin yolu udur: Bu konuda ftratna aykr olmayan bir akln ve kasdn muhalefet etmedii salim akl sahiplerinin bu eyi kabul etmelerini delil getirir. Buna aykr olacak her trl heves ve inantan uzak salim akl sahipleri bu nermenin kendilerince zorunlu olarak bilindiini itiraf ediyorsa, durumun gerekten byle olduunu anlar.. Buna kar kp tartan kimsenin de bir heves veya bir inantan dolay yaratld ftratnn deimi olduunu kavrar. Zira hissi (duyuyu) yanltan eyler olabilecei gibi akl da yanltan eyler olabilir. Bu nermenin gerek olduunu gsteren eylerden biri de udur: Semav btn kitaplar ve btn peygamberler onun zddn deil, ona uyan eyler sylemilerdir. Ashb, tabin ve onlarn yolundan giden mmetin selefi de onun gereine muvafakat eder ve muhalefet etmezler. Bu mmette doruyu syleyen hibir kimse bu zorunlu nermeye muhalefet etmemitir. Kelmc ve felsefecilerin ou da onun gereini kabul etmektedir. Sadece felsefeci grnenlerden. Mutezile ve benzerleri gibi kelmclardan bir zmre ona muhalefet etmitir. limleri ve aklclar, ona muhalefet edenler de bu konuda elikiye dm, bu daha ak olmasna ramen, benzeri mes'eleler-de zorunluluu iddia etmilerdir. Onlardan bunu inkr edenler, sonuta hissedilen ve zorunlu olan (hissiyat ve zarriyt) btn eyleri inkra gitmilerdir. Bu zorunlu nermeyi inkr eden kii, iki durum arasndadr; ya btn zorunlu eyleri inkr etmee mecbur olacak, ya da bunun kadar ak ve kuvvetli olmayan - onun cinsinden zorunlu - baz nermeleri kabul edecektir. Bunu undan anlyoruz; Allah ne cisimdir, ne de bir taraftadr, diyenler, daha sonra onun lemin stnde olup olmadnda ihtilfa dmlerdir. Birok zmre Allah'n lemin s-tnde olduunu hatta arn stnde olduunu sylemitir. Buna ramen O, cisim deildir ve bir tarafta deildir. Kllabiye, Kerramiyye, E'ariyye'den baz zmreler, Hanefi Maliki, afi ve Hanbel mezhebinden, hadis ehli ve sufiyyeye mensup zmreler bunu sylemektedir. E'ari'nin hads ve snnet ehlinden rivayet ettii de budur. Bunlardan baz zmreler de Allah'n lemin stnde olmadn, arn ve lemin stnde hibir ey bulunmadn sylemilerdir. Bu da Cehmiyye, Mutezile, mteahhir E'ariyye'den baz kesimler, nefyeden felsefeciler ve btmi Karmatilerin grdr. Yahut ztiyla her yerde olduunu sylyor ki, bunu da bu kesimlerden abid, ke-lamc,sufi ve avam zmreler sylemektedr " Bazlar da Allah lemin ne iindedir, ne dndadr, ne ona huhakknda kart btn vasflar nefy ediyorlar. Buda kelmc ve dnrlerinden baz zmrelerin grdr Birinci gr, onlarn genelinde, bid, marifet ve tahkik ehli olanlar'nda galip olan grtr. kinci gr ise onlardan kelamc, dnr ve aratrma ehlinde glib olan grtr. Onlardan ou iki gr birletirmektedir. Dnme ve aratrma durumunda, Allah'tan kart her iki vasf da nefyetmekte, lemin ne iindedir, ne dndadr demektedirler. bid ve Allah'a yneldii durumlarda da Allah'n her. yerde olduunu, O'ndan bo bir eyin bulunmadn sylemektedirler. Hatta hayvanlarda ve baka eylerde Allah'n hulul ettiim aka ifade etmektedirler. Her eyle ittihad ettiini ve mevcudatn varlnn bizzat onun varl olduunu (yani her eyin ayr ayr Allah olduunu) sylemektedirler. Sebebi de udur: Dua, isteme, tevecch etme, irde ve kasdet-me bir mevcudu gerektirmektedir.Halbuki dznce, aratrma ve kelm (konuma) yle deildir. nk ilim, kelm, aratrma, "kyas ve dnce, mevcut hakknda olabilecei gibi, madum (mevcut olmayan) hakknda da olabilir- Kalb bir ibadet, dua ve tevecch iinde deilse, nefyetmesi ve olmadn syleyip ispattan yz evirmesi kolaydr. Ama dua ve ibadet durumunda ise, kasdedecei, ibadet edip kendisinden istekte bulunaca bir mevcut ister. Kart iki vasf selbetmek (kabul etmemek) de ancak yokluu ve mevcut olmamay gerektirir. Onun iin selbederken mabud veya maksud olan eyi nefyetmez. Bu beyitlere muhalif olan kimse kart iki vasf nefyedenlerden-se ve mahlkattan ayrdr diyorum ama, hulul ve ittihada kail deilim diyorsa, ona sorulur: Niin mbyenete kail olmazsam, hulul ve ittihada kail olmam gerekir, dedin? Bu beyitlerin sahibine ve benzerlerine nefyedenlerin imamlarnn

syledii budur. O zaman lemin dnda ve ondan ayr olduunu syleyenler ve nefyedenlerden her yerde olduunu syleyenler - Onlarn, arif ve muhakkiklerinin szlerinden bu anlalmaktadr- zorunlu olarak biliyoruz ki, mevcut ya bakasndan ayrdr, ya da onunla birliktedir. Yine birbiri iinde olmayan ve ne birlikte, ne de birbirinden ayr bulunmayan iki mevcudu kabul eden kii akl zaruretine muhalefet etmi olur, diyeceklerdir. Bu bilgi nefyedenlerin sylediklerini taklit edenler dnda btn insanlarn ftratlarnda mevcuttur. Bu ikisini_nefyetmek, Cehmiyye'nin imamlar olan batini Karmatilerin grlerindendir. Karmatler ve ar felsefecilerle beraber Cehmiyye -ne bir eydir, ne bir ey deildir diyorlar. Yine ne mevcuttur ne madumdur, ne diridir, ne ldr, ne alimdir, ne cahildir ne kadimdir, ne muhdestir gibi eyler sylyorlar Birok kii zerinde szbirlii etmesine ramen bu grlerin bozukluu akli bir zorunlulukla apak bulunmaktadr. phe yok ki, birinin dierinden rendii bir mezhebi taklit eden topluluk zorunlu eyleri inkr etmede ittifak edebilecei gibi, anlama ve ittifakn yannda yalan zerine de ittifak edebilir. Onun iin hristiyanlar, Rafziler ve felsefeciler gibi btl mezheb* mensuplar arasnda, bozukluunu zorunlu olarak bildikleri gr zerinde srar edenler bulunmaktadr. Mmteni ise, tevatr ehli iin imknsz olan eydir. O da byk bir topluluun ittifak ve anlama olmadan yalan zerine birlemesidir. Bylece sabit olduu zorunlu olarak bilinen bir eyi inkr veya sabit olmad zaruretle bilinen bir eyi ispat etmeleri imknsz (mmteni) olmaktadr. nk byle bir ey, yalan zerine ittifak etmektir. Tevatr ehlinden ise yalan tasavvur edilemez. Ama bir phe ve delillerle onlara bir ey telkin edilip bunun doruluuna inansalar, byk bir topluluk da olsalar ve bu ey akl zaruretine muhalif de olsa, ona inanmakta srar edebilirler. Bu sebeptendir ki, Allah kfirlerin kalblerini mhrler, bylece hakk bilmezler. Yce Allah yle buyuruyor: Onlarn kalblerini, gzlerini, -Ona ilk defa inanmadklar gibi - eviriniz, onlar taknlklar iinde akn akn brakrz*, Onlar yoldan sapnca, Allah da onlarn kalblerini saptrmt, Allah, yoldan kan milleti doru yola eritirmez9, Bu ekilde Allah byklk taslayan her zorbann kalbini bundan dolay mhrler1*. phesi?, zarriyt ancak salim kalblerden ve taklid ettii inan: lar ve alt maksatlarla hastalanmam doru akllardan alnr. spat ehli yle diyor: Nefyedenlerin sylediklerini dinleyen ve ftrat bozulmam herkes sylediklerinin sakatln zaruretle anlar. Ne kadar zeki ve keskin anlayl olursa, sylediklerinin bozukluunu daha iyi kavrar. Onlar, ispat istenen Allah'n lemin stnde oluundan ibaret olan muayyen nermeyi bilmek ftrat ve zaruretle malmdur, diyorlar. Bunun zddnn btl olduunu da ftrat ve zaruretle biliyorlar. Dolaysyla umumi (byk) nermeyi ve husus (kk) nermeyi de zaruretle biliyorlar. Bylece yaratcnn lemin stnde olduunu, biri dierinden ne ayr ne de onunla iice iki mevcudun varlnn imknsz olduunu, Allah lemden ayr deilse, onunla beraber ve iice olacan, bunun da hulul ve ittihad gerektireceini biliyorlar. phe yok ki bu, demoullarndan milletlerin zerinde bulunduu durumdur. Ama yce Allah'n lemin stnde ve ondan ayr olduunu kabul edenlerin syledii aktr. Yce Allah'n lemin stnde ve ondan ayr oluunu kabul etmeyenler bunun zddn bilmiyorlar. Bildikleri Allah'n her yerde oluudur, iki durumu da nef-yetmeleri istenecek olursa, bunu ne tasavvur eder, ne de anlarlar, Hull ve ittihad ehlinin muhakkiklerinden Sadreddin Konev ve benzerleri onlardan kabul etmeyenlere bunu delil gstermitir Onlara yle demitir: Allah'n lemin ne iinde olduunu, ne de ondan ayr olmadn kabul ettiniz. Byle olmaynca mmkn olan varlklarn ya kendisi veya onlarn iinde olmadka onun varl anlalmaz. nk ancak u veya bu ekilde anlalabilir.Sadreddin Konev ve benzerleri sonra syle diyorlar: O mutlak vucut (varlk) tr, Onunla, eya arasndaki fark, mutlak ye muayyen arasndaki farktr. Bu da insan cinsi ile, tek tek insanlar arasndaki ve hayvan cinsi ile tek tek hayvanlar arasndaki farka benziyor. Sanki Rab,cins veya,dier-varlklar iin umumi araz ol-maktadr. Bilindii gibi byle bir varln mahlklardan ayr ve kendi bana bamsz bir varl olmaz. nk - cins, nevi, fasl, husus ve umum araz gibi - klliler mevcut fertler tayan) den ayr olarak darda bulunmaz. Bu zorunlu olarak bilinen ve akl sahipleri arasnda zerinde ittifak edilen bir eydir. Bu

konuda ihtilf, sadece, zihnin dnda ve ayan (bireyler)den soyut klliyt olan Efltun' un ideleri ni kabul eden Efltun taraftarlarndan ve mutlak sayy zihnin dnda ispat konusunda Pythagoras taraftarlarndan nakledilmitir. Muallim-i evvel Aristo ve taraftarlar iki tarafn sylediklerinin de btl olduunda ittifak etmektedir. Yce Allah'n mutlak varln kendisi olduunu bu itibarla zannetseler, kandklar eyin iine dm olurlar. nk bu, Allah'n mahlklardan ayr ve munfasl olmasn gerektirir. Halbuki akl banda hibir kimse, bir sfatn mevsufunu ve klliytn muayyen varlklarm (bireylerini) ibda ettiini (yarattn) sylemez. Maksat, yce Allah'n yaratklardan stnln kabul eden ve muhtelif kesimleriyle bunu nefyedenler, btn halk u taksimi ve hasr kabul ettiini sylemektedir: Bir ey baka bir eyden ya ayr olur, ya da onunla beraber ve iice olur. Biri olmazsa dieri sabit olur. Bunun zorunlu olarak bilindiini sylyorlar. Nefyedenler, bu mes'elenin zarriyttan olduunu kabul etmiyoruz, diyorlar. Delili de udur insanlar arasnda ortak olan insanlk gibi kavramlar, lemin iinde veya dnda olmad halde akledilen klliyttan ve bakasndan anlyoruz (aklediyoruz). Yine Aristo ve onun taraftarlar olan kelm ehlinden bir zmre, nefs-i natkann, akllarn ve nefislerin de byle olduunu ispat etmilerdir ve fesad zorunlu olduu bilinen eye kail olmamlardr. Yine, sarih ak eyann ayr ve bamsz olan ile olmayan, dahil ve hari, dahil ve hari olmayan, bir tarafta bulunan ve onunla kim olan, bir tarafta bulunmayan ve onunla kim olmayan gibi blmlere ayrldn bilir. Bu taksimin bozukluunu, ikin;n yarsnn bir olduunu bildii gibi, ak bir ekilde zorunlu olarak bilmez. Ayn ekilde ayr ve bamsz oluun, giri ve kn gerekliliine dair sylediiniz eyler, ancak bir tarafta olan cisimde anlalabilir. Bir tarafta bulunan iki ey farzedersek, bunlardan birinin ya dierinin iinde, ya da dnda olmas gerekir. Ama cisim olmayan ve bir tarafta bulunmayan bir mevcudu (varl) var sayarsak, bakasndan ayr ve mstakil olmasna, onun iinde ve dnda bulunmasna imkn yoktur, belki iki ksm da nefyeder. O takdirde bu taksim ve hasr, yce Allah'n bir ynde bulunan ayr bir cisim olmasn gerektirir ki, bu da btldr. Bir tarafta olmaktan maksadmz, beyitlerin sahibinin cevap verdii gibi, yce Allah' var olan fizik bir tarafn ihata etmesi deildir, yn (cihet) den de maksadmz, yine beyitlerin sahibinin cevap verdii gibi, snrl bir yerde olmas deildir. Belki cihette olan taraftan maksadmz, hisle uradadr veya buradadr diye iaret edilecek ekilde olmasdr. phe yok ki, lemin stnde ise, orada olduuna iaret edilmesi gerekir. Bize gre bir tarafta ve cihette olmak budur. Bu taksim cihet ve taraf kabullenmeyi gerektiriyorsa, o takdirde cihet ve tarafa kail olmak sahih olmadka bu taksim sahih olmaz. Beyitlerin sahibi ise taraf, cihet ve cisme kail olmann shhatine dair bir delil belirtmemitir. Taraf, cihet ve cismin nefyine dellet eden nazari delillerin bu taksim ve hasrn shhatini nefyettiini sylyoruz. Cisim olmayan, bir cihet ve tarafta bulunmayan bir varlk mevcut olursa, o zaman bunun bakasndan ayr ve bamsz olmamasnn anlalmas mmkn olur. Durum byle olursa, tecsime kail olmak nefy edil dike, bu istidlal de btl olur. ttihad da bu ekildedir. ki eyin olduu gibi "kalmas ittihad olmaz. Belki ictihad, ikisinin nceden olduu gibi sfatlar zere devam etmesidir. Ama su ile stn, su ile arabn karp ne salt su, ne de st olmayp, ikisinin zelliini tamakla birlikte baka bir ey olmas gibi, ittihaddan maksat nc bir eide dnmek ise, bu ancak ikisinden birinin dnmesi ve ztna bir bozulmann arz olmasndan sonra olur. Allah ise bundan mnezzehtir, O, kendi kendine var olan (Vcib'l-Vcd)dur. Zt ve sfatlaryla kadimdir, sfatlarndan herhangi bir eyin bulunmamas O'nun hakknda caiz deildir. O'nun hakknda bozulma ve dnme mmteni (imknsz) dr. nk yaratc ile yaratlan birbirinden ayr ve farkl olmazsa, hulul ve ittihad gerekli olur. Hulul ve ittihadn ikisi de btl olduuna gre, birinci durum olmas gerekir. Muhalif tarafn buna itiraz, mbayenetin (ayr ve farkl oluun) mnsn aklamaktan sonra olmaktadr. Kelm ve dnce ehli mbayeneti mnda kullanrlar: 1 Mabehet, mmselet ve mukarebet karl olan mbayenet. 2 ice, dda olma, karma ve birlikte olma karl rai-b ay enet. 3 Temas ve bitiik olma karl mbayenet. Bu mbayenet ikinci ktaki mbayenetten daha zeldir. nk bir eye mbayin (ondan ayr) olan ve ondan ayr bulunan bir ey, onunla bitiik ve

temas halinde bulunabilecei gibi, ondan ayr ve uzak da bulunabilir. Bu nc mbayenet ve mukabili, sadece cisimler gibi kendi kendine kim eylerde kullanlr. Mesel, u gz ya bununla bitiik ve temas durumundadr, ya da ayr bir durumdadr. Ama bundan nceki mbayenet ve ona mukabil olan, kendi kendine kim olan ve olmayan kapsar. Kendi kendine kim olan araz, ondan ayr olmad gibi, onunla bitiik durumdadr da denilmez. Mesel, bu renk bu gzden veya bu taddan ya ayrdr, ya da onunla birlikte ve iiedir, gibi cmlelerde olduu gibi. Bitiik ve yapk lfzlar sfatn mevsufu ile kim olmasnda kullanlrsa, lfz bir mnazaat olur. Birinci ksma gelince: Hasan el-Basri' nin yle dedii rivayet edilir: Afiyette birbirlerine yakn olduklarn grdk. Musibet gelince birbirlerinden ok ayrlrlar. Yani birbirlerinden uzak ve farkl olurlar. Yine Bu, denklerinden ayr ve farkl olmutur denir. Yani onlara benzerlik, mabehet ve sahip olduu stnlkler sebebiyle onlara yaknlktan kmtr. u ikisi arasnda byk bir fark vardr ve birbirinden tamamen ayrdr, denir. kinci ksm da Abdullah bn Mbrek'e Rabbimizi nasl bilelim? diye sorulduund verdi u cevapta "olduu gibidir: Gklerin stnde, ar zerinde, yaratklardan ayrdr. Cehmiyye'nin dedi gibi, uradadr, demiyoruz." A h m e d bn Hnbel, s h a k Ibn Rahye, Buhari, i b n Hu z ey m e, O s m_a n Ibn said ve seleften birok imam ayn ekilde sylemilerdir. Bunur aksini seleften hibir kimse onlardan med bn el-Hsan"n arkada Hiam ibn Ubeydullah er- Ra-z i bu* adama: Rahman arn zerine" istiva etmitir dedirtmek iin bir yere hapsetmi, ancak bunu syledikten sonra brakmtr. Yaratklardan ayr olduunu da kabul ediyor musun? diye sorunca da, hayr demesi zerine tekrar hapsedin, o cehmdir demitir.Bu ve benzeri imamlarn szlerinde mbayenetten maksatlar, mmaselet (benzerlik) deildir. Bu konuda kimsenin ihtilf yoktur. Hususi mbayeneti kabul etmeleri iin de kimseyi mecbur etmemilerdir. Mahlkattan ayrdr, diyorlar, sadece artan ayrdr demiyorlar. Bylece mbayeneti btn yaratklardan kabul etmi, yani btn yaratklardan ayr olduunu sylemilerdir. Buna ar da, bakas da dahildir. O mahlklardandr. Bylece anlalyor ki, bu mbayenette Allah'n ar bitiik (bir arada) olup olmamasna temas etmemilerdir. Ancak nefyedenlerden biri yle diyebilir: Mbayenetten maksadm, dnda oluu mnsn buna dahil etmeden sadece iice ve birlik halinde olmadn sylemektir. Madum olan bir ey de byle bir mbayenetle tavsif edilebilir ve bu itibarla madum, mevcuddan ayrdr denilebilir. Bu da mbayenetin mnlarndan drdncsdr. nsanlarn mbayenetten unu da, bunu da kasdedebilecekleri anlalnca, phe yok ki birinci mns, insanlarn ittifakyla sabit olur. Hepsi yce Allah'n mevcutlardan hibir benzeri olmadnda, mahlklara sfatlarnda mbayeneti, mahlklarn birbirlerine mbayenecinden daha byk olduunda, sfatlarn da yce Allah'n mahlklardan herhangi birine benzer veya yakn olmaktan ok daha byk bulunduunda mttefiktirler. Ancak beyitlerin sahibinin kasdettii ne bu mn, ne de nc mndr. nk mbayenetin nefyedilmesinin hulul ve ittihad gerektirdiini sylemitir ki, bu da mbayenetin ikinci mnsdr. Yoksa nc mnnn nefyedilmesi temas ve yapk (yanyana) olmasn gerektirmektedir. Beyitlerin sahibi bunu zikretmemitir. Bu nc mn, ikinci mny gerektirir, ama ikincisi ncy gerektirmez. nk yapkln zdd olan hususi mbayenet, iice ve birlikte olmann zdd olan umumi mbayeneti gerektiren bir sfattr. Ama umum mbayenet, husus mbayeneti gerektirmez. Beyitlerin sahibinin, dilde, limlerin ve halkn konumasnda mehur olan bu umum mbayeneti kasdettii anlalnca, muhalifler ona yle derler: Mbyin (ayr) olmamasnn hulul ve ittihad gerektirdiini kabul etmiyoruz. nk bu, lemin dnda deilse, iindedir sz gibidir. Halbuki biri: Ne iindedir, ne dndadr diye itiraz edebilir. Yine ne ayrdr, ne birliktedir, ne btndr, ne ayrdr diyebilir. Ona mbayeneti ve birlikte oluu tmden nefyettin. Hulul ve ittihad da birlikte olma kapsamndadr. Onun iin yaratcdan ayr deilsem, ben de hulul etmediini veya benimle ittihad etmediini nasl syleyebilirim, denilir. Nefyedenlerin szlerinden bu anlalmaktadr. Bir ksm yle diyorlar: Allah lemin ne stnde, ne dnda ve ne de ondan ayrdr. Bazlar da Allah lemin iine hulul etmi veya onunla ittihad etmitir,

demektedir. Hanefi, afi, Maliki ve Hanbel mezhebi mensuplarndan, Sfiyye ve hadis ehlinin mteahhirlerinden bir zmre bunda onlara muvafakat etmitir. Allah'n bizzat lemin stnde olduunu nefyedenler, O'nun grlmesi konusunda farkl iki gre sahiptirler; Bir ksm grlmesi (r'yeti)nin caiz olduunu ve bunun hirette olacan sylemektedir. Bu da Kllbiyye, Kerrmiyye ve E'ariyye gibi kelm ehlinden ve bakalarndan Ehl-i Snnet'e mensup olan herkesin grdr. Btn hads ehlinin ve tasavvuf eyhlerinin de gr budur. Drt mezheb imamna ve baka fakihlere mensup olanlarn da grdr. Btn bunlar ilim, kudret ve benzeri sfatlar kabul ederler. Bir ksm ise, bn Hazin ve baz grlerinde Eb Hamid gibi r'yeti kabul ettiklerini sylemekle beraber sfatlar nefyederler. kinci gr ise, Mtezil filozoflar, Karmatler ve Cehmiyye'-den olanlar gibi, r'yeti kabul etmeyenlerin grdr. Bunlar sfatlar da nefyetmekte ve sfatsz bir zt kabul etmektedirler. Allah ahvl ve tavsif edilebilir mi? Bu konuda da iki gr vardr: Yahut bir mutlakn varln kabul ederler, ancak b n Sina ve benzerlerinin syledii gibi, bu mutlakn sbt eylerden biriyle nitelenmemesi artn koarlar. Halbuki mantk esaslarnda yle diyorlar: Mutlak olmak artyla mutlak dta bulunur. Ancak muayyenin kendisi mi, yoksa muayyene yakn kll inidir? Onlara gre doru olan, birincisidir. kincisi ise, grlerinin farkllna ramen mantklardan biroklarn grdr. Bunun zerine o kadar cehaletler bina etmilerdir ki, saysn ancak Allah bilir. Bunu baka yerlerde akladk. Buna gre Allah artsz mutlak varlk saylrsa ve mutlak muayyenden bir cz ve onun mlzmdr denilirse, vcib varlk mmkn varlklardan bir cz olur. Ama darda mevcut ayan (ferdi varlklar) dan baka olan bir mutlak yoktur denilirse, dorusu budur. nk bu insanda vasfedildii sayda cevherler yoktur. O hassas bir cisimdir, kimdir, irde ile hareket eder, konuur denilirse, muayyen insanda o muayyenin dnda bizatihi kim cevherler olmaz. Bu da zaruretle bilmen bir eydir. Buna gre, Hak, artsz mutlak varlktr denilirse, vcib varlk, mmkn varlklarn kendisi olur ve biri vcib, dieri mmkn iki varlk bulunmaz. Bu da ittihadlarn grdr. Halbuki mmkn varlklar yaratan Vcib'l-Vcd'un varln aka nefyetmek, lemde grdmz olaylarn meydana gelmesi ve gelmemesi gibi varlklar yaratan vcib'l-vcdun varln aka nefyetmek, lemde grdmz olaylarn meydana gelmesi ve gelmemesi gibi vcib'l-vcdun varolmay ve yok olmay kabul ettiini aka ifade etmekten baka bir ey deildir. Bu ak bir kfr olduu gibi, ayn zamanda en byk ve irkin bir cahilliktir. Allah mutlak varlktr diyen herkes, O'nun nefyini (yokluunu) ifade eden bu gibi grlere kail olmu demektir. Btn sfatlardan soyutlanm bir zt kabul etmek de, ancak zihnin takdir edecei bir eydir, yoksa byle bir ztn varl darda mmtenidir. Zt, sz bunu gerektirir. nk zt temelde kelimesinin diilidir. (sfatlara sahip) sznn asl, sfatlara sahip nefis dir. Zt kelimesinin anlam sahip olmaktr ve sfatlar gerektirmektedir. Lfz bakmndan durum budur. Mn ynne gelince; phesiz her mevcudun kendine zg olan ve baka her eyden onunla ayrld bir hakikati vardr. Varlklarn her birine zt denir. Btn varlklar vcud* isminde ortak olduklar gibi, zt isminde de ortaktrlar. Her ztn, bakasndan ayrld bir takm zelliklerinin bulunmas lzmdr. Yine her mevcudun, kendisini bakasndan ayran zelliklere sahip olmas gerekir. Onun iin kendisini bakasndan ayran zellikleri bulunmayan mutlak bir ztn farzedilmesi mmkn olmad gibi, hibir zellii olmayan mutlak bir varln bulunmas da imknsz (mmteni)dir. Her ztn kendine mahsus olan ve kendisini bakasndan ayran eylere sahip olmas gerekir. Bunlar da onun nitelikleri olan zelliklerdir. Onun iin kendisiyle vasfedilecek bir hakikati olmayan bir ztn bulunmas muhaldir. Bunun izah baka yerlerde etraflca yaplmtr. Maksadmz, burada halkn sylediklerine dikkatleri ekmek, ispat ehlinin zikrettii u zorunlu hkm kabullenmeleri gerektiini belirtmektir Biri dierinin ne iinde ne dnda, ondan ne ayr, ne birleik olmayan iki varln varl mmteni olduu gibi, kendisine ve mahalline iaret edilmeyen bir mevcudun varl da mmtenidir. Bunu kabul etmeyen bir kimseye iki ey gerekli olur-. Ya zorunlu birtakm mes'eleleri kabul edecek ki, bu onlarn hepsinden daha aktr, ya da hissi (duyusal) zaruri

btn hkmleri (nermeleri) inkr edecektir. nsanlarn bu konuda birbirleriyle nasl tarttn da zikrettim. Allah'n baka varlklardan mbyenetini kabul edenler ar zerine istiva ettiini, cisim olmadn, bir tarafta snrl bulunmadn, ar zerine istivasnn nakille (nasla) sabit olduunu, stnlk ve mbyenetinin nakil yannda aklla da sabit bulunduunu, bir tarafta snrl deilse, arn zerinde olduunu nefyedenlerin ileri srdkleri delillerin geersiz olacan sylyorlar. Arn zerinde olduunu nefyedenler yle diyorlar: Ya artan byktr. Ya da artan kktr; yahut onun kadardr. Byle olursa, o zaman husus bir miktar olur. Bu da tahsis eden birini gerektirir. Bunlara kar, arn zerinde olmasn ispat edenler yle diyorlar: Bu syledikleriniz ancak bir tarafta snrl bir cisim olmas halinde szkonusudur. Ama arn zerinde olup bir tarafta snrl bir cisim deilse, bu gereklerden hibiri gerekli olmaz. O zaman Allah'n her eyin stnde oluunu nefyedenler iki durum arasnda kalrlar. Cisim ve bir tarafta snrl olmadn kabul etmekle beraber arn zerinde olduunu kabul ederlerse, arnn stnde olduunu nefyetmek iin ileri srdkleri delillerin tm geersiz olur. nk arn zerinde oluunu nefyetmelerini, arn zerinde olmas bir tarafta snrl bir cisim olmasn gerektirir, hkmne dayandrmlardr. Lzm menf olunca, melzum da menfi olur. Yani bir tarafta snrl bir cisim olmas gerekmediinden, ar zerinde olmas da nefyedilmez. Mlzemet sabit olmaynca nefye dair delilleri de olmaz ve Kur'an ile Hads'te lemin stnde olduunu ispat eden naslara aykr bir ey de kalmaz. stenilen de budur. Ar zerinde sz, Allah'n bir tarafta snrl veya mnferid bir cevher olmasn gerektirir. Bir tarafta snrl olmas nefyedildii halde, arn zerinde oluunu kabul etmenin elikili olduu zorunlu olarak bilinen bir eydir derlerse, o zaman onlara yle cevap verilir : phe yok ki, bu gr akla, lemin ne iinde, ne dnda olan bir varl ispat etmekten daha yakndr. lemin ne iinde ve ne de dnda olduunu syleyen grle, lemin dnda bulunan ve cisim olmayan bir varln bulunduunu syleyen iki gr akl sahiplerinin nne getirirsek, birinci grn makul olmaktan daha uzak olduu ve ftrat ile zaruretin onu daha fazla reddettii grlr. Bu ftrat ve zaruretin hkm makbul ise, birinci grn geersiz olmas gerekir. Makbul deilse, ikinci gr inkr etmeleri caiz olmaz. Her iki durumda da lemin dnda olmadna dair hccetleri kalmaz. stenilen de budur. Bu, esaslarnn elikili olduunu, ftratn hkmn hem kabul edip, hem de tahakkm ve hevesle reddettiklerini, hatta kabul ettiklerinden daha salam ve daha ak olan ftrat ve zaruret hkmlerini reddettiklerini aka gsteren ve kar kamayacaklar bir takrirdir. Burada sylenmek istenen, Allah'n lemden ayr ve onun dnda oluudur. Onlar bunu Allah'n ya cisim veya mnferid bir cevher olarak bir tarafta snrl olmasn gerektirecei gerekesiyle reddediyorlar. Mesel ara bakan ksm, ara bakmayan ksmdan ayr olursa, o zaman cisim ve blnm olur. Ayn deilse, mnferid cevher mesabesinde kk olur diyorlar. Hibir akllnn bunu sylemeyecei ortadadr, spat ehlinden olan topluluklar onlara, u veya bu tarafta olmas sz konusu olmadan da arn stnde olmas mmkndr. nk sizin sylediiniz, bir tarafta snrl olmas durumunda olabilir. Byle olmadna gre, u veya bu tarafta olmakla nitelemeden de lemin stnde bulunmas mmkndr, diye itiraz edebilir. Bir eyin karsnda olmadan ve ona temas etmeden, stte oluu kabul etmek akla uygun deildir, veya fasid oluu apaktr, diyebilirler. Onlara u cevap verilir: Ayrl, birliktelii, ite veya dta oluu kabul etmeden varl ispat etmek akla ok daha aykr ve elikilidir. Akl banda ve ftrat bozulmam herkese lemin dnda ve onunla birlikte olmayan bir varln bulunmas ile lemin iinde veya dnda olmayan bir varln bulunduu grleri arzedildii zaman, ftrat ikinciye kar daha byk nefret duyacaktr. Bir insann ftrat olarak ikinciyi kabul ettii varsaylsa bile, birinciyi kabullenmesi daha byk ihtimaldir. O zaman nefyedenlerin lemin ne iinde, ne dnda olmayan bir varln var olmasnn mmkn olduunu sylemeleri, ya makbul olur veya makbul olmaz. Makbul olmazsa syledikleri temelden geersizdir. Makbul olursa buna iaret ettii kadar lemin dnda ve bir tarafta snrl olmayan bir varln var olmasnn mmkn olduuna delleti daha ak ve kuvvetli olur. Aklen bunun mmkn

olduu sabit olursa, o ncelikli olarak mmkn olur. O mmkn olursa, bir tarafta snrl olamayacana dair zikrettikleri delil, lemin stnde olduunu ve arn zerinde bulunduunu nefyetmez. Bylece bunu nefyedecek delilleri olmaz. stenilen de zaten budur. Bunu nefyedecekleri delil geersiz olunca, - bilindii gibi naslar ona ya kesin veya zahir delletle iaret etmektedir - muarz bulunmayan zahir naslar zahirlerinden karmak caiz deildir, stnl ve mbyeneti ftrat, zaruret ve yerinde etraflca akland gibi, nazar, akl delillerle malmdur, denildiinde nasl geersiz olmasn?! Bunu aklayan eylerden biri udur: Nefyedenler lemin ne iinde, ne dnda bulunan bir mevcudu ispat edince, onu - ne varln, ne mmkn olmasn - zaruretle ispat etmiyorlar, belki varln da, varlnn mmkn olmasn da dnceyle (nazar) ispat ediyorlar. Halbuki ispat ehli, bunun imknszlnn zorunlu olarak bilindiini sylyorlar. Allah'n stn olmasnn, en kuvvetli delillerden olan ve Allah'n insanlar zerinde yaratt ftrat ile de bilindiini sylyorlar. nk insanlarn ftratnda bulunan bilgiler, ancak iki tarafn tasavvur ettikten veya bir nevi teemmlden sonra mecbur olduklar bilgilere olan bamllklarndan daha gldr. Zorunlu olan ey, bazan yaratlm ey iin, kendisinden ayrlmas imknsz bir gereklilik diye tefsir edilebilir. Bazan da kazanmas ve tercihli olmadan kul iin hasl olan eyle tefsir edilebilir. Sylenmek istenen udur: Hibir akl sahibi, lemin ne iinde, ne dnda olan bir varln bulunduuna inanmann zorunlu olarak bilindiini sylememitir. Cisim deildir, bir tarafla snrl deildir, gibi, bu gre bal olan eyler de byledir. Bu nefyin zorunlu olarak bilindii hibir akll tarafndan sylenmemitir. Belki bu konuda sylenen her ey, teorik olarak bilinen eyler cinsindendir. Halbuki teorik ilimlerin zorunlu mukaddimelerle sonulanmas lzmdr. Aksi halde hadis bir balangc olan eyde teselsl ve ksr dng gerekli olur. Bunlarn geersizlii konusunda btn dnen insanlar fikir birlii iindedirler. Byle olunca, lemin ne iinde, ne dnda olan bir mevcudun varl gibi, imkn veya ispatn onun zerine kurulaca hibir zorunlu mukaddime yoktur ki, bu sonucun olumsuzluu aklda o mukaddimeden daha gl olmasn. Zorunlu oluunu kesin kabul etmek, kart delilin mukaddimesinin zorunlu olduunu kesin olarak kabul etmekten daha kuvvetlidir. Bunun aklamas udur: Muarzn maksad lemin dnda olsayd, ya cisim olurdu veya bir tarafla snrl olurdu. Bu da olamayacandan lemin dnda deildir, demektir. lemin dnda olmadn sylerken, bunun iin ortaya koyduklar deliller erbabna gizli olmayacak kadar kapal ve mphemdir. Tad bu kapallk ve mphemlik sebebiyle ok kimseler ona iyi gzle bakmtr. yi gzle bakmalar da, akllaryla kesin anladklar iin deil, syleyenleri taklit etmee dayanmaktadr. Bunlar syleyenler halk, Allah'n sfatlar hakknda peygamberlerin bildirdiklerini, akla aykrdr diyerek taklit etmekten alkoyarlar. Halbuki peygamberlerin ancak gerei sylediklerine kesin olarak inanyorlar. Peygamberlerin bildirdiklerine, akli sandklar mukaddimelerle kar koyarken liderlerini taklit ediyorlar. Tabileri, akl mukaddimeler dedikleri eylere kesin olarak inanmamakta, bu konuda sadece liderlerini taklit etmektedirler. Onun iin mukaddimeleri tahkik edilip tartld ve sylediklerinin imknszl akland zaman apak cehalete snrlar. Ya cevab lm ve yok olmu birisine havale ederler - ki tahkik halinde onun kendilerinden daha ok phe ve tutarszlk iinde yzd grlr -, yahut tartma kurallarnn dna karak zalim ve beyinsiz kiilerin tavrn taknrlar. Yahut da bunun dine aykr bir kfr olduu kuruntusuna kaplrlar. Halbuki syledikleri eylerde ve metodlarnda Kur'an'a ve peygambere muhalefet etmi, m'-minlerin yolundan baka yola uymulardr. Ashb, tabiin ve m'-minlerin imamlarndan kimsenin sylemediini sylemilerdir. Mes'eleyi akla kavuturan bir nokta da udur: Nefyedenlerin, mukaddimeleri zerinde ittifak ettikleri bir tek delilleri yoktur. Hatta her zmre bakasnn delilini tenkit etmektedir. Felsefeciler sfatlar nefyetme mes'elesinde, hatta cisim, bir tarafta olu ve benzeri eyleri nefyetme konusunda Mtezile'nin delilini tenkit etmektedir. nk Mtezile'nin delili, kadim sfatlara ve hareketlere mahal olmaz, bylece cisim ve bir tarafta bulunmak da olmaz, nk sfatlar arazdr temeline dayanmaktadr. nk hadis olduuna araz ve hareketlerin hadis olmasn ve cismin araz ile hareketlerden bo bulunmamasn, hadis olan eylerden bo olmayann da hadis olacan delil gsterirler.

E ' a r ' nin kendisi, yazd bir risalede yle demektedir: lemin hadis olduu konusunda gsterdikleri bu delil - arazlarnn hadis olduunu syleyerek cisimlerin hadis olduuna dair istidlaldir- peygamberlerin eriatlarnda haram olan bir delildir. Bir peygamber ve onun tablerinden hi kimse onunla istidlal etmemitir. Baka bir kitabnda Mtezile'nin Allah'n cisim olmadna dair delil getirmekten ciz olduunu belirtmitir. Eb Hmid el-Gazali gibi dnrler filozoflarn sfatlar nefyetmede izledikleri yolun bozukluunu gstermi, Allah'n cisim olmadna ve hatta tevhide dair delil getirmekten ciz olduklarn,E ' a r ' nin yukarda temas ettii ve Mtezile'nin yolu olan birinci yol dnda filozoflarn cismi nefyetmelerinin mmkn olmadn belirtmitir. Zeki ve sekin dnrlerden herbiri nefyi zerine kurduunu iddia ettii dier tarafn delilinin ncllerini eletirmektedir. Bu da gsteriyor ki, bu ncller zorunlu eylerden deildir. nk zorunlu olan tenkid etmek mmkn deildir. Onlarn bu zaruri mukaddimeleri tenkit ettikleri sylenirse, yle cevap verilir: Nefyedenlerin imamlarnn btl olarak zorunlu nclleri tenkit etmelerini caiz grrseniz, ispat ehlinin istidlal ettii eyleri tenkit etmelerini ncelikli olarak caiz grrsnz. Nefyedenlerin delilleri ve mukaddimeleri baka bir yerde genie ele alnmtr. Akl sahibi herkes bu aklamalarla, onlarn doru yoldan saptklarn, akliyatta safsata ve sem'iyyatta (naslarda) mugalta yaptklarn, nefiylerini akl ve nakli hibir delilin desteklemediini, sadece: nkr edenlerin ileri engin llerdeki serap gibidir. Susayan kimse onu su zanneder, fakat oraya geldiinde hibir ey bulamaz. Orada Allah' bulur ve O da hesabn grr"1' yetinin belirttii gibi gren kiinin ak deliller sand phelere dayandklarn grr. Onun iin daha ok hayret, phe, kararszlk ve tutarszlk iindedirler. Bu pheler onlarda kesin mukaddimeler olmu, onlar akl ve nakli deliller zannetmilerdir. Halbuki mtereklik ve benzerlikten dolay kesin gibi grnen eylerdir. Hibir mukaddimeleri yoktur ki, kapal lfzlar ihtiva etmesin. nsanlardan sapacaklar saptran kapallk ve karklkla doludur. Bu nevi mukaddimelerle sabit olan netice, o zarriyyat hkmleri nasl uzaklatrabilir? Burada dikkat ektiimiz konuyu ve nefyedenlerin sylediklerini dnen bir kiinin, muhtevas hakknda bilgisi ve basireti artar. nk nefyin, akim ispat ehlinin kesin mukaddimelerini kabul ettii oranda kabul edecei zarur mukaddimeler zerine bina edilmesi tasavvur edilemez. Zira nefyin dayandrld mukaddimelerin sonular bozuktur. O da Allah vardr, lemin ne iindedir, ne dndadr demeleridir. Bu kesin sonucun zerine bina edilecei mukaddimeleri, akln kesin kabul etmesine denk kesin bir kabul olmaynca, kesinlikle onun derecesinde olmayan mukaddimelerin neticeleriyle zorunlu akl kesinliin zail olmas mmkn deildir. Bunlar, bu kesinlie kart olan o mukaddimelerin sahih veya fasid olduunu dnp tanmadan nce sylenen eylerdir. Halbuki burada maksat, ftratta bulunan bu kesinlie iddia edilen nazari delillerle mnazarada kar klmasnn kabul edilemeyecei ve byle bir eyin mnazaraya elverili olamayacan belirtmektir. pheleri giderilmemise bile, onun reddedilmesine bu makam yeterlidir. Tpk sofesti (safsatac) ya: Nefyettiklerin zarur hkmlerdir, zikredilen nazari phelerle onlarn reddedilmesi kabul edilemez demek, onun reddedilmesine yeterli olduu gibi. Ayrntl ikinci cevaba gelince: O da nefyedenlerin sylediklerinin mmkn olduuna dair zikrettikleri delillerin bozukluudur. spat ehli onlara yle demektedir: lemin ne iinde, ne dnda olan bir varln ispat iin belirttiiniz deliller safsata (sofesta) delillerdir. nsanlar arasndaki ortak insanlk ve benzeri klliyat (tmel kavramlar) lemin iinde veya dnda deil, zihnin haricindedir, denilemez. nk bunlar zihinde ve tasavvurda bulunan eylerdir. Darda mevcut olduu sylenirse, o zaman kendi kendine kim bir birey (nesne) veya o bireyle kim bir sfat olmas gerekir. phe yok ki, mutlak artyla makul olarak darda klli olarak bulunmaz, belki darda sadece muayyen ve mahhas olarak bulunur. Biri; tefti, mahsus (hissedilen) den makul (akledilen) eyi karr, diyebilir. Bundan maksad, onun aklda sabit olduunu sylemek ise, belirtelim ki, aklda sabit olan ey, darda ayn ile (fert olarak) mevcut olan ey deildir. Ama maksad, darda bulunan ve hissedilen eyde zihinde olmayan makul bir durumun varln sylemek ise, bu btldr. Muayyen insanda, muayyen olan ey dnda bir ey yoktur. O da - bedeni, ruhu ve sfatlar - ile bu muayyen insandr. Btn bunlar muayyen, mukayyed ve mahhas bir

husustur. Ne kllidir, ne mutlaktr. Zt iki eyin - akllar ve nefisler - lemin ne iinde, ne dnda sabit olduunu sylemeleri de hccet deildir. Aksine bu hccetler hasmlar susturulduu gibi, onlar da susturulur. stelik byle sylemeleri sfatlar ve fevkiyeti nefyedenlerin sylediklerinden hccet olarak daha bozuktur. Bir gre, ondan daha zayf ve haktan daha uzak bir ey nasl delil gsterilebilir? Bilindii gibi, akl banda olan btn din mensuplar bu sylediklerini reddetmektedir. Onlar bunu sylerken bozukluu zorunlu olarak bilinen eyleri sylemi deildirler. nk durum byle deildir. Belki mevcut iki varlk ya birbirinden ayr veya birlikte olmaldr, diyen ispat ehli, onlarn buna muhalif olarak iddia ettii bu eyin bozukluunun zorunlu olarak bilindiini sylyorlar. Hatta fevkiyeti kabul etmeyen kelmclarn imamlar zaruri ilmi iddia etmekte ve mmkn bir ey ya cisimdir, ya da cisimle kim bir eydir, derler. Halbuki filozoflarn ispat ettikleri akl, nefs, heyl ve suret gibi mmkn cisimler, cisim olmad gibi, cisimlerle kim arazlar da deildir. Filozoflar bu eylere akl cevherler demekte, zihnin dnda bulunduunu, cisim olmad gibi cisimlerin arazlar da olmadn sylerler. Dnce (nazar) ehlinin imamlar, bunun fasid olduunun zorunlu olarak bilindiini sylyorlar. Eb'I-Mel el-Cveyn ve benzeri kelm ve nazar imamlar bunu zikretmilerdir. ehristani, Rzi, Amidi ve benzerleri, bunu esas almayanlar filozoflarla zayf (ilzam etmeyen) bir mnazara yapm ve kendilerinden daha gl nazar (dnce) imamlarnn akladklar ekilde esaslarnn bozukluunu ispat etmemilerdir. Bunlar filozoflar karsnda zayf bir mnazara yapm, esaslarnn bozukluunu ispat etmemi ve filozoflarn haktan saptrmakta kullandklar btl mukaddimelere boyun emilerdir. Ama Kad Eb Bekr e 1 -Bakilln, Eb'l-Mel el-Cveyn, Eb Hmid el-Gazal, Eb'l-Hseyn e 1 - B a s r , Eb Abdilah bn el-Haysem el-Kerrm ve Eb'1-Vef Ali bn kil gibi nazar ehlinin imamlar byle davranmamlardr. Bunlardan nce Eb Ali e 1 - C b b d i, olu Eb Him, Eb'l-Hasen e 1 - E ' a r i, Hasen b. Yahya e 1 - N e v b a h t ve benzerleri, bunlardan nce de Eb Abdillah Muhammed b. K e r -rm, Ibn Kllb, Ca'f er b. Mbeir, Ca'f er b. H a r b , Eb shak N a z z m , Eb'l-Hzeyl e 1 - A11 f, Amr b. Bahr e 1 -C h z , Him el-Cevlik, Him b. e 1 - H a k e m , Hseyn b. Muhammed enNeccr, Drr b. Amr e 1 - K f , Eb s Muhammed b. s Bers, Hafs el-Ferd ve saylarn ancak Allah'n bildii daha nice nazar ve kelm ehlinin felsefe ehliyle yaptklar tartmalar onlarnkinden ok daha seviyelidir. Bunlar ve bakalar, filozoflarn, cisim olmad gibi bir cisimle kim olmayan varl mmkn bir eyin mmkinattan olduuna dair grn reddederler. Hatta nderleri, bu nc ksm-n btl olduunun zorunlu olarak bilindiini ak bir ekilde ifade etmilerdir. Hatta Sfatyye'nin imam Eb Muhammed Abdullah b. Said b. Kllb, tpk Eb'l-Abbas el-Kalnis, Eb'l-Hasen el E'ar ve Eb Abdillah b. Mchid ile bakalar gibi, varlklardan her birinin mutlaka baka bir varlk asndan ya onunla bitiik, ya da ondan ayr olduunu sylemilerdir. Bu husus her varlk iin sz konusudur. Bitiik, ya da ayr olmayan bir varln olabileceini ileri sren kimsenin, bu grnn btl olduu zorunlu bir bilgi ile bilinir. Nasl ki mmkinattan olan varln cisim ve araz olma mecburiyeti varsa, nazar ehlinden baz gruplar yle demilerdir: Mevcud, ya cisimdir, ya da cisim ile kimdir; bunun dnda bir mevcud yoktur. - Cismi lgat anlamyla deil, stlah anlamyla aldmzda durum budur. - Demek oluyor ki, onlara gre mevcud, halkn zihnindeki mevcudun aynsdr. Filozoflarn birounun, ya da ounluunun gr de budur. Ayn ekilde imam A h m e d , Abdulaziz el-Mekk ve benzeri byk imamlar Cehmiyye'ye cevap verirken bu gr ileri srm ve sfatlar nefyedenlerin, lemin iinde de, dnda da olmayan nc bir ksm mevcudun bulunduu eklindeki iddialarnn akln sarih kurallaryla attn aklamlardr. Onlara gre bu akl sahiplerinin akllaryla bildikleri ak nermelerdendir. [Allah hakknda) cismin isbat, ya da reddedilmesi, selef imamlardan hi kimsenin sz konusu etmedii bid'atlardandr. Ayn ekilde selef, bir yerde olma ve cihet lfzn isbat veya red yoluna gitmemilerdir. Onlar sadece Kur'an ve Snnet'te zikredilen sfatlar isbat ve Allah'n yaratklara benzemesini reddetmilerdir. Bu konuda ileri srlen grleri inceleyen akl ve ilimle hret bulmu kimselerin hepsi, bakasna nazaran onun ne iinde, ne dnda olmayan bir mevcudun varlnn isbatnn mmkn olmayacann, akim apak prensiplerine bilindii ak olarak ifade ettiklerini grr.

nc delile gelince tirazcnn akl, malmu dta olan ve ite olan, dta olmayan ve ite olmayan ve benzeri blmleri ayrr, eklindeki szne yle cevap verilir: Bilinen taksim: vcib olan ve mmkn olan; vcib olmayan ve mmkn olmayan; kadm olan ve sonradan meydana gelen; kadm olmayan ve sonradan meydana gelmeyen; varl kendisine bal olan ve varl bakasna bal olan; varl ne kendisine ve ne de bakasna bal olan ve benzeri gibi zihne gelebilecek taksimattr. Bilindii gibi bu hususlarn zihne gelmesi, harite de mmkn olduklarn gstermez. Zihnin tahayyl ettii taksimatn ve deerlendirmelerin hepsinin mmkinattan olmas, ya da ayanda mevcutluu sz konusu deildir. Aksine zihin, algladklarn vcib, mmteni, mmkn ve bir de mevcut ve madum olmak zere ksmlara ayrr. Zihin akla gelebilecek eylerin hepsini deerlendirir. Bu sebeble de zihne gelen baz eyler vardr ki, mmteni attan olup zihnin dnda bir varlnn olmas mmkn deildir. ddiacnn: Nasl birin, ikinin yars olduu kesin ise, dta olan ile ite olan eklindeki taksim de ylece kesin olup bunun yanl olduu ileri srlemez szne gelince, deriz ki: Zorunlu mes'elelerin birimlerinin herkese ak olmas bu mes'elelerin artlarndan biri deildir. art olan, birimleri zerinde dnlp akl yrtldnde, akln bunlarn doruluklarna karar vermesidir. Oysa birin, ikinin yars olduunu herkes ak-seik bilir. Dolaysyla bunun zerine kurulan bir eyi dorulamak, bakasna nazaran daha aktr. Bu sebeble ellibe bir eyrek ve sekizde bir saysnn, yzonbuuk ve eyrek saysnn yars olduu mes'elesi zihin asndan, birin, ikinin yars olduu mes'elesi kadar apak deildir. Halbuki bu sonularn her ikisi de zorunlu olarak dorudur. Bu anlattmz eylerin benzerleri oktur. lemin iinde ve dnda szlerinin anlam balangta ak olmayp daha nce belirttiimiz gibi kapaldr. Buna ramen anlamlar akl sahiplerine aklandnda, nc bir ksm varln olamayacana kesin olarak hkm verirler. Ayn ekilde kadm - sonradan olma, vcib -mmkn, cevher - araz gibi lfz ve taksimatn durumu da budur. Ne anlama geldikleri akl sahiplerine aklanmadka mevcudun bu iki ksmdan ibaret olduunu bilemezler. Ama aklandktan sonra bu hkmn doru olduunu onaylarlar. Eer akl sahiplerine; Varlklar kendilerine dayal iki varlk dnn, biri, dierinin ne dnda ve ondan ayr, ne de onun iindedir; ne dierinden uzaktr ve ne de ona yakndr; ne dierinin stde, ne de altndadr; ne sandadr, ne de solunda; ne nnde, ne de arkasndadr. Bir de, bunlardan birinin, dierine ne iaret etmesi, ne de ona gitmesi; ne yaklamas, ne de ondan uzaklamas; ne ona doru ve ne de aksi istikamette hareket etmesi; ne ona ynelmesi; ne ondan gizlenmesi, ne de ona tecelli etmesi; ne gzne grlmesi, ne de grnmemesi sz konusudur denilirse byle iki varln olamayacan zorunlu olarak bilirler. tirazcnn Bu sylenenler, mtehayyiz (yer kaplayan, bir ynde olan) cisim iin geerlidir. Ama mtehayyiz olmad gibi, cisim de olmayan bir varlk sz konusu edildiinde, bu iki ksmn dnda olabilecei ve baka bir ksmn sz konusu olmasnn mmkn olduu kabul edilir eklindeki iddiasna gelince, cevap olarak ona denilir ki: Her eyden nce cisim, hayyiz ve cihet lfzlar kapal ve mbhem olup stlah lfzlardr ve onlarla eitli anlamlar kastedilebilir. Kur'an ve Snnet, (Allah hakknda) bu lfzlar ne kabul, ne de reddetmitir. Selef imamlarndan herhangi biri de bu konuda herhangi bir ey sylememilerdir. Onlar ne kabul etmi, ne de reddetmilerdir. Dolaysyla bu lfzlar kullanarak kar kmak, er'i bir delile dayanarak kar kmak deildir. Bu konuda ne Kur'an'da ve ne de Snnet'te bir ey varid olmam, bir icma gereklememi, hatta bu konuda bir sahab veya tabinden hibir nakil yaplmam, mslmanlarn imamlarndan, hatta byk mctehidler, bu konuda sz syleyenleri knam ve onlar btl kelm ehli bid'atlerden saymlardr. Onlar hakknda herkese bilinen ar szler sarfetmilerdir. Mesel mam afii - Allah rahmet etsin -yle demitir: Kelm ehli hakknda benim vereceim hkm udur: Bunlar sopalarla dvlp tekmelenmeli ve ibreti lem olarak ehir ehir dolatrlarak bakn grn, Kur'an ve Snnet'e yz evirip kelm ile uraanlarn cezas ite budur denilmelidir. Sonu olarak lfzlarn iki tr olduu bilinmektedir: a Kur'an, Snnet veya icmda varid olan lfzlar, Bu lfzlarn mnsn ister anlayalm, ister anlamayalm, gerektirdiklerini yerine getirmekle ykmlyz. nk Reslullah (s.a.v.) sadece ve sadece hakk syler ve mmet de sapklk zere birlemez. b Haklarnda er'i bir delilin varid olmad lfzlar. Kelmc ve felsefecilerin hakknda ihtilfa

dtkleri lfzlar byledir. Bunlardan biri: O (Allah) mtehayyizdir (yer kaplamaktadr) derken, dieri deildir demektedir. Biri: O, bir cihettedir derken, dieri deildir demektedir. Biri O'nun cisim veya cevher olduunu sylerken, dieri cisim veya cevher deildir demektedir. Aslnda bunlar ileri sren kimsenin ne kasdettii akla kavumadka ne red, ne de kabul edilirler. Kii bunlarla neyi kasdettiini aklar ve szleriyle bir gerei anlatrsa, o zaman kabul edilirler. Ama bir btl kasdettii ortaya karsa, o zaman da reddedilirler. ou kimse bu lfzlar kullanrken, nefiy ve isbat konusunda hak ve btl biribiri-ne kartrr. Allah hakknda: O, bir cihettedir deyip, bununla Allah'n yaratklardan herhangi bir eyin kapsamnda olduunu syleyen kimsenin -kim olursa olsunbu sz kabul edilmez. Aslnda bu gr hulla inananlarn grdr. Ama bunu sylerken, eer yaratklarn dnda ve stnde olduunu ifade ediyorsa, dedii kabul edilir. Bu, hulul ehlinin ileri srd grn hilfnadr. Allah bir cihette deildir diyen kimse ise, eer bu szyle Allah'm lemin dnda ve ondan ayn olmadn, yaratklarn fevkinde de olmadn kastediyorsa, bu sz kabul edilmez. Ayn ekilde mtehayyiz sz de deiik anlamlarda kullanlabilen bir szdr. Bu szle, Kim o gn savamak iin bir tarafa ekilmek, ya da baka bir birlie 'katlmak,' dnda arkasn dner (kaar)sa o, Allah'tan bir gazaba urar12 yetinde olduu gibi, mevcut bir varln ihata ettii ey anlam kastedilebilirken, bakasndan ayr olan da kasdedilebilir. Allah hakknda birinci anlam, reddedilip kabul edilmez. Ama kii bu szle, Allah'n yaratklardan ayr ve onlar dnda olduunu kastediyorsa, bu anlam kabul edilir. Tabii bu durumda, sz mutlak olarak sylemeyip bu anlam kasdettiine herhangi bir iaretin bulunmas gerekir. tirazc eer: Bu taksim, zorunlu olarak bilinmektedir diyecek olursa, ona denir ki: Bu sylediin lemde yer kaplayan ve bir ynde olan hakknda makldr ve bu, zorunlu olarak bilinene zarar vermez. Hatta yle denir: Bu taksim ya gereklidir, ya da deildir. Eer gerekli deilse, mes'ele bitmitir. Ama gerekli ise, zorunlu olann gerei haktr, dorudur. Zorunlu mes'eleler eer baz hususlar gerekli klyorlarsa, O gerekli hususlarn shhatine iaret ederler ve o gerekli hususlarn reddedilmesi iin onlarn btl olduuna delil getirilmez. nk onlar reddetmek, nazari bir eydir ve nazari eyler de zorunlu olanlara kar koyamaz. ddiac-, Yer kaplamayan ve bir ynde olmayan bir varlk sz konusu olsa, o zaman bu taksim onun hakknda doru olurdu derse, ona denilir ki: Varlnn byle bir varsaym sonucunda mmkn olmas, gerekte de onun var olduunu gerektirmez. Onun gerekte var olmas, ancak byle bir varsaymn isbat edilmesiyle olur. Aslnda byle bir taksim gerekte bu varsaymn sbtunu reddeder. Taksim zorunlu olarak bilindiine gre, sz konusu varsaym da bunun bir gerei olarak ortadan kalkar. O zaman nazariyatta da bu varsaymn sbtu kabul edilemez. nk bu durumda nazar bir eyle kesin ve zorunlu olan reddetmi oluruz. Bu varsaym is-bata yol kalmadna gre, sbtunun varsaylmas, sz konusu taksimin bozukluunu dzeltmez. nk bu, sbt kazanmam ve sbtu imkn d olan, sbt bulmu bir ey gibi kabul ederek taksimin fesadna varmaktr. Bu varsaymn isbatnn mmkn olduu farzedilecek olsa, bu, bir eye kar koyma kabindendir, ncllerini ortadan kaldrma deil. Kar koyma ise, hereyden nce delil getirmeye dayaldr. Bu mes'eleyi ileride ele alacaz. tirazc: Taksimin shhatini reddediyor ve bunu reddediime dayanak olarak alyorum diyecek olursa, bu da kabul edilemez. nk denir ki: Reddetme, bir ncldr ve ona dair bir delil getirilmemitir. Delil getiren ise, taksimin shhatini zorunluluk ile aklamtr ve onu reddetmek doru olmaz. Fakat ne lemin iinde ve ne de dnda olan bir varln mevcudiyetinin imkn dahilinde olduunu isbat ederse, bu, kar tarafn grnn aksine delil getirmedir ve o zaman delil getirme makamn gasbetmi olur ki, gasbetme; sonucun aksini isbat etmekle ncl reddetmektir. Aslnda itirazc hakk bulma peindeyse, yle demelidir: Delil getirenin delili doru kacak olursa, grm rtlm olur. Grm, u u sebeblerden dolay rtlmemitir. Bu, delil getirme yolunu tkayp onu gasbetmektir ve bu sebeple de kabul edilemez. Mes'ele udur: Bu varsaymdan hareketle taksimat reddediyorsa, bu onun iin mezhebdir. nk bu taksimat kabul etmeyen, bir mevcudun varln iddia etmektedir. Tartma konusu olan da budur. Bunun mmkn olduunu sylyorsa, delil yolunu tkam olur ve bu durum kabul edilemez. Bylece delletin tam olduu ortaya km oldu.

Aslnda itirazcnn ileri srd deliller u mesabededir: Eer hem kadm, hem de muhdes olmayan bir mevcud sz konusu olacak olsa, o zaman mevcud u muhdes ve kadm eklinde ksmlara ayrmak doru olmazd. ayet vcib de, mmkn de olmayan bir mevcud sz konusu olacak olsa, mevcudu vcib ve mmkn eklinde ksmlara ayrmak doru olmazd. Kendi kendisiyle de kim olmayan, bakasyla da kim olmayan bir mevcud sz konusu olsa, mevcudu kendi kendisiyle kim olan ve olmayan eklinde ksmlara ayrmak doru olmazd. tirazcnn ileri srdkleri, bu tr faraziyeler mesabesindedir. Oysa zorunlu bir bilgiye dayanan bir taksim, kart faraziyeler ve bunlarn gerektirdiklerinden dolay rtle-mez. Ancak aksinin isbat edilmesiyle rtlebilir. Aksi sadece bir nazariyattan ibaret ise, onu kart bir delil eklinde tanmlamak bile zaittir. Bylece itirazcnn ileri srdklerinin, zorunlu bir eye nazar olanla kar koymak olduu ortaya km olmaktadr ve kabule yn olmad gibi hak da deildir. nsanlarn bu konuda drt cevab vardr: a Bu taksim, mutlak olarak akla yatkndr diyenlerin gr. ahsen bu grn reddi veya kabul konusunda bir tartmaya girmek niyetinde deilim. nk bu gr, nazar eylere dayanarak zorunlu eyleri reddetmekten baka bir ey olmayp sofistlerin delilleri mesabesindedir. Zorunlu bir bilgiyle bildiimiz bir eye, kimileri kp mnazara ve cedele bavurarak saldryorsa, kalkp uzun uzadya ona cevap verecek deiliz. Zorunluya muhalefet ettiinden dolay tutarsz olduunu sylemekle yetiniriz. Zorunluya muhalefet etmi olmakla, zaten tutarszln ortaya koymutur. Hadis, fkh ve kelm limlerinin pek ou bu gibi mes'elelerde bu tutumu izlerler. Bu gr sahiplerinden biriyle konuacak olursan yle der: Ben, Allah ne yer kaplamaktadr, ne de kaplamamak tadr derim. Ne bir yndedir derim, ne de bir ynde deildir. Ben biliyorum ki, O, lemden ayrdr ve lemden ayr olmas da, onunla iice olmas da mmtenidir. Karmat btn de ayn eyi sylyor: Ben Allah ne mevcuddur, derim, ne de madumdur; ne limdir derim, ne de cahildir; ne gc yetendir derim, ne de acizdir derim. nk btn bunlar, cisimlerin sfatlarndandr. Ancak cisim l ve diri, lim ve cahil, gc yeten ve yetmeyen, mevcut ve madum eklinde ksmlara ayrlr. Cisim olmayann, lim veya cahil; gc yetenin de, aciz, diri veya l olamayacam kabul edersek, bu Karmat'nin sz, o Cehmiyecilerin sz mesabesindedir. O Cehmiyeciler de: Allah, lemin ne iindedir, ne de dndadr diyorlar. C e h m ' in gr aynen Karmatilerin gr cinsindendir. Nitekim mezheblerle ilgili grleri derleyen Makalt isimli eserlerin mellifleri, her iki tarafn grlerinin ayn olduunu nakletmi ve her iki tarafn Allah hakknda: *O, bir eydir demediimiz gibi, bir ey deildir de demeyiz dediklerini belirtmilerdir. Aslnda bir mevcud hakknda kart iki hususu da nefyedenin, Karmatileri amas mmkn deildir. Bu sebeble bunlar, Karmatlerle tartmalarnda ok zayf kalmlardr. Bu mes'eleyi yerinde etraflca akladk. 6 Aksine, ben diyorum ki, Allah ne yer kaplar, ne de bir yndedir. Ama bununla birlikte, O, lemden ayrdr diyenlerin gr. Bu gr, Allah, lemin fevkindedir ve ne cisim, ne cevher ve ne de yer kaplayp bir ynde bulunmaktadr, diyenlerin gr olup Kllbiye, E'ariyye ve Kerrmiyye genelde bu grtedir. Drt mctehid imamn tablerinden baz fakihlerle hadis ve tasavvuf ehli de ayn kanaattedir. Eer bunlara: lemden ayr olup yer kaplamayan ve bir ynde olmayan bir varl kabul etmek akln zorunlu ilkeleriyle elien bir durumdur, denecek olsa, derler ki: lemin ne iinde ve ne de dnda olmayan bir varln bulunduunu sylemek, akim zorunlu prensiplerine bundan daha ok aykrdr. nk akln vard hkm makbul ise, ileri srdmz btldr ve o zaman lemden ayr olduu konusundaki netice hsl olmu demektir. Ama akln vard hkm merdud ise, Allah'n lemin fevkinde ve ondan ayr olduu ve cisim olmad gibi, cevher de olmadna dair grmzn ibtali konusundaki deliliniz mesnetsiz kalm olur. Ayrca Allah'n lemin fevkinde olduunu ibtal edecek bir delil ortada bulunmad ve akl deliller buna dellet edip ftrat da buna iaret ettii halde bunun aksini sylemek, yani Allah'n lemin fevkinde olmadn ileri srmek doru deildir. Bylece Allah'n lemden ayr olduu da "kanlmaz olmaktadr. Daha nce de sz konusu ettiimiz gibi, bu iyi bir deerlendirmedir. Gerekten de Allah'n sfatlarn reddedenler, akl kendi lehlerine delil olarak kullanrlar, ama aleyhlerine kullanmazlar. Hasmlarnn aleyhinde zorunlu bir mes'ele grdklerinde ona sk skya sarlp onu delil olarak ileri srerler, ama

hasmlarn zorunluluu daha ak bir delil getirseler bile gzlerini krpmadan ona muhalefet ederler. Grlerine aykr her bir delil getirildiinde: Bu, vehm ve hayal mahsuldr, akl mahsul deil derler. Bu konuda ileri srdkleri delil de rahatlkla rtlr. Onlara denilir ki: lemin dnda ve ne cisim, ne de bir yer kaplamayan bir mevcudun varlm reddetmeniz, vehim ve hayal mahsul olup akln mahsul deildir. Fazilet sahibi herkesi bu noktay dnmee davet ediyoruz. c Allah'n yer kapladn veya bir ynde olduunu, yahut cisim olduunu syleyenlerin gr. Bu grte olanlar yle derler: Naslarda Allah hakknda bu hususlar reddedecek bir iaret yoktur. Bunlar reddedenlerin ileri srdkleri deliller temelsiz ve rktr. Ayrca bunlar reddedenler, bu konuda zorunlu bir bilgiye dayanmadnda ve ileri srdkleri delillerin akl bir deerlendirme mahsul olduunda ittifak halindeler. Ayrca ittifak ettikleri tek bir delilleri bile yoktur. Aksine her biri, dierinin deliline saldrmaktaBu konudaki inkrlarn Allah'n sfatlarn reddetme zerine kuran felsefeciler, bunlar reddeden kelm ehlinin delilleriyle birlikte, isbat ehlinin delillerine malm dayanaksz delilleriyle saldrrlar. Bunlar reddeden kelm ehli de, filozoflarn ileri srdkleri delilleriyle birlikte isbat ehlinin delillerine saldrrlar. Allah'n sfatlarn kabul eden msbitenin grleri ile, onlar reddedenlerin ileri srdkleri delillerin rkl, bu konularda ileri srlen karmak grlerin izah ve bu mes'elelerde takip edilmesi gereken ince kstaslarla akl deerlendirmeler baka yerlerde etraflca anlatlmtr. d Bu konuda drdnc gr, tafsilt isteme grdr. Bu grte olanlar yle derler: Allah hakknda kullanlan Tahyiz (bir yerde olma), cihet, cevher ve benzeri kelimeler anlam kapal mcmel kelimeler olup gerek isbat ve gerekse red bakmndan ne Kur'an, ne de Snnet'te Allah hakknda kullanlm deiller. Hatta mmetin selefinden ve imamlarndan hi kimse bunlardan szetmemitir. Bu sebeble, er' bir delile dayanmakszn ve sz takyid etmeden onlar reddetmek de, kabul etmek de Ehl-i Snnet'in mezhebi deildir. Mutlak olarak onlar reddetmek ve kabul etmek kelmclarn ortaya koyduu bir bid'attr. Bu mes'eleyi ilk olarak onlar ortaya atm ve uluorta grler ileri srmlerdir. ayet konuyu onlarla tartacaksak, ilm bir metod takip etmeli, bu kelimelerden neyi kasdettiklerinin izahn onlardan istemeliyiz. Eer bu kelimeleri kabul eden kii: Ben Allah bir yerdedir, cisimdir ve bir yndedir derken, O'nun yaratklarn iinde olduunu, ya da yaratklarn onu kuattn, yahut O'nun yaratklara benzediini, yaratklar hakknda geerli olan eyin O'nun hakknda da geerli olduunu kastediyorsa, bunlarn hepsi btldr. Allah'n yaratklardan ayr olmas, bu anlamda bir yerde olmasn, bir ynde olmasn, ya da cisim olmasn gerektirmez. Bunlar reddeden kii de eer: Allah lemin fevkinde ise, bu O'nun bir ynde olmas, bir yerde olmas ve cisim olmas anlamna gelir ki, Allah hakknda bunlar imknszdr* diyecek olursa, ona denir ki: Allah'n lemin dnda olduunu reddetmek btldr ve btln gerektirdii de btldr. Sz konusu kelimelerin msemmlarnn reddi, Allah'n lemin dnda oluunu reddetmenin gerektirdiklerinden olduuna gre, onlar reddetmek de btl olur. Bu itibarla msemmlarnn reddi konusunda zikredilen deliller de btldr. Sz konusu kelimeleri kabul eden diyor ki: Allah'n, lemin dnda ve yaratklarn stnde oluunu reddetmek btldr. Hatta bunu ileri srmek Reslullah'm Rabbi hususunda kabul edip haber verdiini yalanlamak anlamna gelir ki, bu kfrdr. Ancak her kfr sz syleyen kfre girmez. O szn kfr olduuna dair isbat edici delil getirildikten sonra kfre girmesi sz konusu olur. Delil getirildii ve mes'ele kendisine isbat edildii halde hl o szde diretiyorsa, ite o zaman kfre girer. Evet, bu hususlar inkr kfre gtrmekle de kalmaz, Reslllah'n Rabbi hakknda verdii haberlerde Reslllah' tekfir etmeyi, hatta hakikatte Allah' inkr ve O'nu ilevsiz klmay da gerektirir. Mes'eleye bu adan bakldnda, bu gibi eyleri reddetmek kfr gerektirdii halde iman ehlinden baz gruplar bunlar reddediyorsa, mezhebin (grn) gerektirdii, mezhebin kendisi deildir. Ancak o gr sahibi, onu da gerekli gryorsa o baka. nk insanlardan birou baz kelimeleri red ya da kabul ediyor, hatta baz mnlar red, ya da kabul ediyor ki, bunlar kfr gerektiren baz hususlar ieriyor. Ama onlar bunlarn kfr gerektirdiini bilmiyorlar. Aksine, elikilere dyorlar. Gerekten bu konuda insanlar elikilere ne kadar da ok dyorlar. eliki ise, kfr deildir.

Nazm: Ben bunu syleyeni haber verdim: O, fitneye dp aldanm ve bakalarm fitneye drp aldatmaktadr diyor. Bu dorudur. nk szleriyle bakalarn fitneye drm ve bakalar da onu fitneye drmtr. Ne var ki, her fitneye bulaan kfir deildir. Bunu syleyen kiinin sznn ta'tili gerektirdiini, bylece kfrn, sznn kapsamnda sakl olduunu sylyor. Ancak bir eyin kapsamnda gizli olann akta da olmas gerekmez. Eer sznde kfr ak olsayd, onu syleyenin kfir olmasn gerektirirdi. Ama kapsamnda olup gizli ise, kapsamndaki gizli kfr bilmeyen, o sz sylemekle kfir olmaz. Tecsim szc, anlam kapal bir szck olup dini naslarda zikredilmemitir. Bu sebeble onu reddetmek de, kabul etmek de bir takm aklama ve delile ihtiya gsterir. Bu szc kabul eden kii, eer: Benim bundan maksadm, Allah'n lemin fevkinde ve onun dnda olduudur, derse bu anlam dorudur. Reddeden kii de, bunu reddetmekle: Yaratklarn Allah' kapsamadn ve O'na benzer olmadn ifade etmektir, derse, bu anlam da dorudur. Bu aklamalarla her iki gr arasnda eliki yoktur. Allah, lemin fevkinde ve dndadr, yaratklar O'nu kapsamaz, evrelemez ve O, ne Ar'a ne baka bir eye muhtatr. O'nun bir benzeri ve dengi de yoktur. lem hakknda caiz olan, O'nun hakknda caiz deildir. Tecsim szcn kabul edenin de, reddedenin de ifade ettii btn bu anlamlar Allah hakknda dorudur. Ancak her iki tarafn daha nce sz konusu ettiimiz iddialar yanltr ve reddedilmesi gerekir. nk kabul ehlinin materyalistlere verdikleri u cevap: Allah, diledii ve onlara g yetirdii fiilleri yapar, bununla da, Reslullah (s.a.v.)'den nakledilen rivayetlerde anlatlanlara uygun olarak kendisinden ayr olan yaratklar yaratr. nk Allah, yer ve gkleri alt gnde yarattn, sonra ar'a istiva ettiini haber veriyor. Ar'a istiva etmeden ncesini yle haber veriyor: Duman halinde bulunan ge yneldi, ona ve arza-. steyerek veya istemeyerek (varla) gelin dedi. steyerek geldik dediler1*. Bu ve benzeri yetler, yaratklarn yaratlmalarnn balangcn anlatyorlar. Yaratklarn tekrar ne olacaklaryla ilgili olarak da yce Allah yle buyuruyor: Allah' gerei gibi bilemediler. Halbuki kyamet gn yer, tamamen O'nun avucu iindedir, gkler de sa elinde drlmtr. O, onlarn ortak kotuklarndan uzak ve ycedir1*. Eb Hureyre'den nakledilen sahih bir hadste de Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduu sabittir: Allah, yeri avucuna alr ve g sa elinde drer. Sonra da yle buyurur: Hkmdar benim, hani yeryznn hkmdarlar?1". Buhar ve Mslim* in bn mer' den naklettikleri bir hadiste de Peygamber Cs.a.v.) minberdeyken yukardaki yeti okuduktan sonra yle buyurmutur: Allah, gkleri sa elinde drdk-ten ve yeri de dier eline aldktan sonra yle buyuracaktr.- Melik benim, Kudds benim, Selm benim, M'min benim, Mheymin benim, Aziz benim, Cebbar benim, Mtekebbir benim,- daha nce hi-bir eyken dnyay yaratan benim, onu tekrar iade edecek olan da benim Reslullah (s.a.v.) bunlar anlatrken ellerini ap kapyor ve minber tmyle kecekmi gibi sallanyordu1'. bn Abbas yle demitir: Rahmn'n elinde yedi gk ve yedi yer, ancak sizden birinizin elindeki hardal tanesi mesabesindedir. Onun yine yle dedii nakledilir: Allah onlar ocuun topu frlat gibi, frlatr. Btn bu nakiller, Allah Tel'nn kudretine nisbetle feleklerin bir hi mesabesinde olduunu gstermektedir. Nasl olmasn ki, g drp avucuna alyor, yeri kabzasnda tutuyor. Buhr ve Mslim*in bn Mes'ud' dan naklettiklerine gre, bir yahudi, Peygamber (s.a.v.)'.e yle demitir: Kyamet gn Allah, g bir parmakla, yeri bir parmakla, aalarla topra bir parmakla, dalar bir parmakla ve dier yaratklar da bir parmakla tutar, tbn Mes'ud diyor ki: Peygamber (s.a.v., yahudinin bu szne hayret ve dorulayc bir edayla gld, sonra: * Allah' gerei gibi bilemediler... yetini okudu. Btn bu nakledilenler, felsefe ehlinin phelerini izale edecek ekilde Allah'n fiillerinin olduunu isbat etmektedir. Dip Notlar: 8) 6 En'm, 110 9) 61 Saf, 5 10) 40 M'min, 35 11) 24 Nr, 39

12) 8 Enfl, 16 13) 41 Fussilet, U 14) 39 Zmer, 67 15) Buhr, Tefsir Sre, 39/2; Rikak, 44; Mslim. Msfirin, 69 16) Buhri, Rikak, 44; Mslim, Mnfikin, 23 mam Ahmed'in szleri

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? mam Ahmed'in szleri: Soran kiinin sz konusu ettii ksmlandrma, selefin szlerinde de bilinen bir taksimdir. Mctehid imamlar Allah'n yaratklarn dnda oluu, Ar'm zerinde oluu gibi hususlarda sfatlar reddeden Cehmlere kar bu taksimi delil getirirler. mam A h m e d b. Hanbel er-Radd al'l-Cehmiyye ve'zZendika isimli eserinde Cehmiyye'nin, Allah'n Ar'm zerinde oluunu inkr etmeleri konusuna deinirken yle demektedir: Yce Allah: Rahman, Ar'a istiva etti(17) buyurmaktadr. Yine yle buyurur; O ki gkleri, yeri ve ikisinin arasnda bulunanlar alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti(18). Ama Cehmiyye, 'Allah Ar'm zerinde olduu gibi yerin yedinci tabakasndadr da. Allah, Ar'n zerindedir, gktedir, yerdedir, ksacas her yerdedir; O'nun bulunmad hibir mekn yoktur; bir yerde olup baka yerde olmamas diye bir ey olamaz' derler ve: O, gklerde de, yerde de (tek) Allah'tr"(19) gibi yetleri de kendilerine delil olarak zikrederler. Onlara cevap olarak dedik ki: Mslmanlar, Rablerinden hibir eyin bulunmad ok yer biliyorlar. Ne gibi yerler, dediler. Onlara yle dedik: Sizin i organlarnz, barsaklarnz, domuzlarn barsaklar, ikembeler, pislik yerleri, evet btn bu gibi yerlerde Rab Tel'dan hibir ey yoktur. Rabbimiz, gkte (yksekte) olduunu haber vererek yle buyurmutur: Gkte olann, sizi yere batrmayacandan emin misiniz? O zaman yer, birden sallanmaa balar(20). Yine yle buyurmutur: Gzel sz O'na kar(21), Ey s, ben seni ldreceim, bana ykselteceim(22), Hayr, Allah onu (sa'y) kendisine ykseltti(23), Gklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun yannda bulunanlar, O'na kulluk etmekten byklenmez ve yorulmazlar(24), stlerinden, Rablerinden korkarlar(25), Melekler ve ruh, miktar ellibin yl sren bir gn iinde O'na ykselir"(26), O, kullarn stnde tam hkimdir(27), O ycedir, byktr(28). mam A h m e d szne devam ederek yle diyor: Yce Allah, kendisinin gkte olduunu haber veriyor. Ayrca Kur'an'da aada olanlarn knandn gryoruz. Yce Allah yle buyurmaktadr: Dorusu iki yzller, atein en aa tabakasndadrlar(29), (Atee giren) kfirler dediler ki: Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptranlar bize gster, onlar ayaklarmzn altna alalm da alaklardan olsunlar(30). Ayrca onlara dedik ki: blis'in de, eytanlarn da varlkta bir yer igal ettiklerini bilmiyor musunuz? Yce Allah'n: O, gklerde de, yerde de (tek) Allah'tr(31) sz u anlamdadr: Allah, gktekilerin de, yerdekilerin de ilhdr. O, Ar'n zerindedir, ama ilmi, Ar'm aasn da kuatmtr; ilminin ulamad hibir yer yoktur; ilminin bir yere ulap dierine ulamamas diye bir durum sz konusu deildir. Yce Allah u sznde bunu dile getirmektedir: Allah'n hereye kadir olduunu ve Allah'n bilgisinin, hereyi kuattn bilesiniz(32). Bu hususun daha iyi anlalmas iin yle dedi: effaf camdan yaplm bir maddeyle dolu bir bardak dnn, insan bu bardaa baktnda her tarafn grr. Ama insan o bardan iinde deildir. Allah da - ki en yce mesel (vasflar) Allah'ndr - yaratklarn iinde olmad halde, onlarn hepsini ihata

eder. Yine bir adam dnn, kendisine bir ev ina ediyor. Sonra kapsn kapatp dar kyor. Bu adam evinde ka oda bulunduunu, her odann geniliini bilir. Allah Azze ve Celle de ki en yce mesel (vasflar) Allah'ndr- yaratklarndan hibir eyin iinde olmad halde yaratklarnn hepsini ihata eder; nasl olduklarn ve ne olduklarn bilir. Cehmiyye, Yce Allah'n: kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur(33) szn te'vil ederek: Allah Azze ve Celle bizimle beraberdir ve bizim iimizdedir, derler. Onlara deriz ki: yetin tamamn zikretmeden, niin bir ksmn dierinden kopuk olarak naklediyorsunuz? Yce Allah yle buyuruyor: "Gklerde ve yerde olanlar, Allah'n bildiini grmyor musunuz? kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur. Be kii gizli konusa, mutlaka altn clar O'dur. Bundan az, bundan ok da olsalar mutlaka O, onlarla beraberdir. (Yani ilmiyle onlarla beraberdir). Sonra kyamet gn onlara yaptklarn haber verir. nk Allah her eyi bilendir(34). yetin tamam zikredildiinde mes'ele daha iyi aydnlanmaktadr. yet Allah'n ilminden bahisle balamakta ve onunla son bulmaktadr. Cehmi kimselere ayrca denilir ki: Allah, azametiyle bizzat bizimle birlikte ise, kendisiyle yaratklar arasnda olup biten hususunda sizi balar m? ayet evet diyecek olursa Allah'n yaratklarnn dnda olduunu ve yaratklarn O'nun berisinde olduunu ileri srm olur. Balamaz diyecek olursa, o zaman kfre girmi olur. Cehm'nin Allah her mekndadr iddiasn ileri srdnde Allah hakknda yalan sylediini renmek istersen ona sor: Hibir ey yokken Allah var deil miydi? Evet, diyecektir. O zaman ona de ki: Yaratklar yarattnda onlar kendi nefsinde mi, yoksa dnda m yaratt? Bu soruya verilecek cevap szkonusu olabilir: a Allah'n yaratklar bizzat kendisinde yarattn ileri srm olacandan kfre girmi olur. b Onlar ztnn dnda yaratp sonra onlara girdiini syleyecek olursa, Allah'n pis, irkef ve aalk yerlere girdiini iddia etmi olur ki yine kfre girmi olur. c Ya da onlar ztnn dnda yarattn ve yarattktan sonra da onlara girmemi olduunu syleyecektir ki, bu takdirde nceki grlerinden vazgemi olur. Nitekim bu, Ehl-i Snnet'in grdr. mam Ahmed de sarih akim ve bed'ihi ftratn gerei olarak bu alternatifi zikrederek Allah'n yaratklar ya kendi ztnda yarattn, ya ztnn dnda yaratp sonradan onlara hulul ettiinin, ya da kendi ztnn dnda yaratp hl da ayr olduunu; bu husustan birinin kanlmaz olduunu belirtmitir. Bu mes'elelerden bahsederken ayrca yle demektedir: Cehm, Allah'n her eyde yaratklaryla beraber olduunu, fakat bir eyle ne bitiik ve ne de onun dnda olduunu iddia ederken aleyhindeki hccet ortaya kmaktadr. Bu durumda ona: Allah yaratnn dnda olmadna gre ona bitiik deil midir? dedik. Hayr, dedi. Peki bir eye ne bitiik ne de onun dnda olmamas nasl olur? dedik. Geveleyip: Keyfiyetsiz olarak, dedi. Ama yine de szyle baz cahilleri aldatp gzlerini boyad. Dip Notlar: 17) 20 Th, 5 18) 25 Furkan, 59 19) 6 En'm, 3 20) 67 Mlk, S 21) 35 Ftr, 10 22) l-i mrn, 55 23) 4 Nisa, 158 24) 21 Enbiy, 19 25) 16 Nahl, 50 26) 70 Meric, 4 27) 6 En'm, 18

28) 29) 31) 32) 33) 34)

2 Bakara, 255 4 Nisa, 145 6 En'm, 3 65 Talk, 12 58 Mcdele, 7 80 41 Fussilet, 29 58 Mcdele, 7

Abdlziz el-Mekk'nin grleri

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Abdlziz el-Mekk'nin grleri: Ayn ekilde mam afii'nin talebesi mehur el-Hiyadann mellifi Abdlziz el-Mekk, zndklar ve Cehmleri reddeden ve bu kitabnda ayn eyleri zikretmekte ve Cehmiyye'nin, O Rahman Ar'a istiva etmitir(35) yeti hakknda syledikleri bal altnda yle demektedir: Cehmiyye, Araplarn: Falan, Msr'a istiva etti, am'a istiva etti v.s... deyip bununla o kimsenin buralar istil ettiini -yani hkimiyeti altna aldn - kaydetmeleri gibi, Allah Tel'nn: O Rahman Ar'a istiva etmitir sznn de Allah'n Ar'a istil etmesi; hkimiyeti altna almas anlamna geldiini ileri srer. Bu konuda Cehm kimseye denir ki: Aradan bir mddet getii halde Allah'n hkimiyeti altna almad yaratklar var mdr? Cehm, hayr diyecek olursa, kendisine bunu ileri sren kiinin durumunun ne olduu sorulur. Bunu iddia eden kfirdir, diyecektir. O zaman ona yle denilir: stivy hkimiyet anlamna alrsan, bir mddet iin Allah'n Ar'a hkim bulunmadm sylemi oluyorsun. nk Allah gkleri ve yeri yaratmadan alt gn nce Ar' yaratm ve gklerle yeri yarattktan sonra Ar'a istiva etmitir. Yce Allah yle buyurmak tadr: O ki gkleri, yeri ve ikisi arasnda bulunanlar alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti. (O) Rahmandr. Bunu bir bilene sor(36), Ar tayanlar ve onun evresinde bulunanlar, Rab'lerini verek tebih ederler(37), Sonra ge yneldi, onlar yedi gk olarak dzenledi(38), Sonra duman halinde bulunan ge yneldi(39). ayet sence Allah'n Ar'a istiva etmesi, Ar' hkimiyeti altna almas ise, gklerle yer yaratlncaya kadar Ar'n Allah'n hkimiyetinin dnda olmas gerekir. *stivy bu ekilde anlamann sonucu budur. mrn b. Husayn'dan nakledildiine gre, Peygamber (s. a.v.) Temim kabilesinden gelen bir toplulua: Mjde size ey Temim oullan, demi, topluluk da: Bizi mjdeledin. (yi ama) bize (Beyt'l-Ml'dan dnyalk) da ver, dediler. Peygamber (s.a.v.) Yemen'den gelen toplulua: Ey Yemen halk, (Madem Temm oullan mjdeyi kabul etmediler) o mjdeyi siz kabul edin, buyurdu. Kabul ettik, dediler. Sonra Peygamber (s.a.v.)'e kinatn balangta nasl yara tld bize haber ver dediler. yle buyurdu: -Hibir ey yokken Allah vard. Ar' da su zerinde bulunuyordu. (Sonra Allah) Levh'-de hereyi takdir ve tesbit etti(40) Peygamber (s.a.v.)'in sorusunu taaccb ve takdirle "karlad Ebu Rezin El- Ukayli'den rivayet edildiine gre o, Peygamber (s.a.v.)'e: Y Reslullah, Rabbimiz gkleri ve yeri yaratmazdan nce kendisi neredeydi? diye sormu, Peygamber de: stnde de hava olan, altnda da hava olan am'da idi(41). u anlattklarmz karsnda biri kp yle diyebilir: Allah Ar'a nasl istiva etti, bize onu haber ver? stev falnun al's erir sznde olduu gibi istivy falan kiinin divann zerine dorulup oturmas anlamnda m anlyorsun? Bunun anlam: Divann zerinde bulunan kiiyi ihtiva etmesidir. O zaman sylediinin bir gerei olarak Ar, zerinde bulunan Allah' ihtiva etmi olduu neticesi

kar. Biz bir eyin, baka bir eyin zerinde oluundan bunu anlyoruz. Bu itiraza yle cevap verilir: Nasl istiva etti? diye soruyorsun, Allah hakknda nasl sorusu sorulmaz. Kendisi Ar'a istiva ettiini bize haber vermi, ama nasl istiva ettiini bildirmemitir. Allah nasl istiva ettiini bize haber vermediine ve dnyada gzler O'nu grmediine gre, O'nu grdmz eylere bakarak niteleyemeyiz. Ayrca Allah Tel, kendisi hakknda bilmediimiz bir eyi sylememizi bize yasaklamtr. Bize den, haber verdii *istivya inanmamz ve naslln Allah'a havale etmemizdir. Fakat sen ey Cehmi, asl Allah Tel'nn snrl ve meknlarn O'nu ihtiva ettiini syleyen sensin. nk meknlarda olduunu iddia eden sensin. Eer bir ey bir meknda ise, iinde bulunduu meknn onu ihtiva etmemesi akla smaz. Araplar: Falan, evdedir. u kuyudadr derken, ev o kiiyi, kuyu da suyu kapsamaktadr anlamn kastederler. Hatta sylediklerin bundan daha irkin bir sonucu dourur. Senin sylediin, Hristiyanlarn sylediinden de beterdir. nk onlar, Allah sa'dadr dediler. En nihayet s, bir insan vcdudur ve tektir. Ama yine de onlar bu szlerinden dolay kfre girmiler ve kendilerine: Allah' Meryem'in karnna sokmakla O'nu yceltmi olmazsnz denilmitir. Siz Cehmiler ise, Allah'n her yerde; btn kadnlarn karnlarnda; s'nn da, dier insanlarn da bedeninde olduunu sylyorsunuz. Yine sana gre kpek ve domuzlarn barsaklarnda da olmas gerekir. nk oralar da mekndr ve O, her yerdedir. Allan hi phesiz btn bu yerlerden yce ve mnezzehtir. Abdlziz el-Mekki diyor ki: Cehm, grnn ne kadar irkin sonular dourduunu grnce yle diyebilir: Ben Allah'n her yerde olduunu sylyorum. Ama O, bir eyin bir eyin zerinde oluu; bir eyin, bir eyin dnda ve ondan ayr oluu gibi her yerde deildir. M e k k sznn devamnda yle diyor: Cehm'ye denir ki: Grnn temeli kyas ve akldr. Ama kyas ve akln da hibir eye ibadet etmediine delil getirmi oldun. nk kyas ve akl ile bilinen bir ey, bir eyin ya iinde, ya da dnda olur. Sana gre O bir ey olmadndan, bir eyin iinde, ya da dnda olmas imkn ddr. - Hayatma yemin olsun ki sen - ne id belirsiz ve varl olmayan bir eyi anlatyorsun ki, senin dinin de aslnda budur. Grnn temeli, Allah' ilevsiz klmaktr. Grdmz gibi Abdlziz el-Mekki, kyas ve akln, bir eyin iinde de, dnda da olmayan bir eyin varlndan bahsedilemeyeceini gerektirdiini; byle bir vasfn ancak varl bulunmayan madum iin sz konusu olabileceini belirtmektedir. Burada kyastan maksat, akl delillerdir. Akldan maksat ise, zarur bilgilerdir. Dip Notlar: 35) 20 Th, 5 36) 25 Furkan, 59 37) 40 M'min, 7 38) 2 Bakara, 29 39) 41 Fussilet, 11 40) Buhr, Bed'u'l-Halk, 1 41) Tirmizi, Tefsir Sre, 11; tbn Mce, Mukaddime, 13; tbn Hanbel, IV/11-12 bn Kllab'n gr

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? bn Kllab'n gr :

Eb Bekr b. F r e k' in nakline gre, Kalnis, E'ari ve onlarn tabileri gibi Sfatiyye kelmclarnn imam Eb Muhammed Abdullah b. Sid b. K 11 ab da ayn grtedir. bn Frek, bn Kllb'n yle dediini nakleder: Allah'n lemin iinde veya dnda olmadn syleyen, akln da, naklin de dna km, dpedz Allah'n varln reddetmitir. nk ona Allah' yok olmakla tant denecek olsa, bundan fazla syleyecek bir eyi yoktur. Byle diyen kii, Allah'n ak ak haber verdiini reddetmektedir. Ne dini bir nassn, ne de akln caiz grd bir eyi sylemektedir. Ama bununla birlikte onlar, bunun hlis bir tevhid olduunu ileri srerler. Demek ki onlara gre hlis bir red, tam ve blis bir isbattr. stelik kendilerini kyas ehli (akl delillere sarlanlar) olarak grrler. b n K 11 b dedi ki: Eer, bu anlattnz Ar hari Allah'n meknlarn hepsinde olmadn ifade etmektir, diyecek olsalar, yle deriz: Meknlarda olmamasn, buralarn tedbir- ve ilminden hli olduu anlamna alrsanz, bu yanltr. Ar'a istiva ettii gibi meknlarda istiva etmedii anlamna alrsanz, biz; Allah'n Ar'a istiva ettiini sylemekten ekinmeyiz. Fakat yere, duvara, eve istiva ettiini sylemekten haya ederiz. Eb Muhammed b. K 11 b yine yle dedi: Onlara: Allah, yaratklarnn stnde (fevkinde) midir? diye sorulur. Evet diyecek olurlarsa, yaratklarnn stnde olmasyla neyi kastediyorsunuz? denilir. Kudret ve izzetiyle onlarn stndedir diyecek olurlarsa, bizim sorduumuz bu deil denilir. ayet soru hatal bir sorudur, diyecek olurlarsa, onlara: O halde yaratklarnn stnde deildir demek istiyorsunuz? denilir. ayet; evet stnde deildir diyecek olurlarsa, altnda da deildir deil mi? diye sorulur. Evet altnda da deildir, diye cevap verirlerse, o zaman Allah' yok saym olurlar. nk altta da olmayan, stte de olmayan bir ey yok demektir. Ama: O alttadr da, sttedir de diyecek olsalar, o zaman onlara: st, alttr; alt da sttr (yle mi, diye sorulur). b n K 11 b yle devam eder: Kendilerine denilir ki: insann mekna bitiik olmas, ya da ondan ayr olmas mmkn olmadna gre, Allah hakknda bu, kesinlikle dorudur; yani O, ne ayrdr, ne de bitiiktir deil mi? Eer, evet derlerse onlara denilir ki: O halde Allah, vehimde olmayan ve sabit bulunmayan imkndlk sfatn tar, deil mi? ayet buna da, evet diyecek olurlarsa, onlara yle denilir: Bu ynden imkndlk vasfn tadna gre, o halde her ynden imkndlk vasfn tamas gerekir. Ayrca yle denilir: nsanda sabit olan bir ey iin ne bitiiktir, ne de ayrdr denilemez deil mi? Evet, diyecek olurlarsa, o zaman onlara: Mabudunuzdan haber verin, O, mekna bitiik midir, ondan ayr mdr? diye sorulur: Allah bu ikisiyle de vasflanamaz diyecek olurlarsa, o zaman onlara yle denilir: Yaratcnn isbat sfat, yaratlann yokluu sfat gibi olduuna gre, insan iin yokluu kullandklar gibi, niin Allah iin yokluu kullanmazlar? Ayrca onlara denilir ki: Yaratlann yokluu, Allah'n varl anlamna geldiine gre, yaratlann cehaleti, O'nun iin ilimdir. nk yaratlan iin yokluu, Allah iin varlk olarak vasfladnz. Yokluk, varlk olunca cehalet ilim, acz de kudret olur. denilir ki: Yaratlann yokluu, Allah'n varl anlamna geldiine gre, yaratlann cehaleti, O'nun iin ilimdir. nk yaratlan iin yokluu, Allah iin varlk olarak vasfladnz. Yokluk, varlk olunca cehalet ilim, acz de kudret olur. Allah hakknda nerede sorusu sorulur mu?

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Allah hakknda nerede sorusu sorulur mu? bn Kllb yine yle dedi: Reslullah (s.a.v.), Allah indinde yaratklarn en sekini, en iyisi ve hepsinin en bilgini olmasna ramen Allah hakknda neredelii caiz gryor, bunu sylyor ve

Allah'n gkte olduunu syleyenin bu szn tasvip edip onun m'-min olduuna ehdet ediyor, ama Cehm b. Safvan ve tabileri Allah hakknda nerede sorusunun sorulmasn caiz grmyor ve nerede olduunu sylemenin haram olduunu sylyorlar. Eer bu bir hata olsayd, ncelikle Reslullah bunu reddederdi. Bunu syleyen cariyeye: Byle deme! Bu sznle Allah'n snrl olduunu ve bir yerde olup baka yerde olmadn vehmettiriyorsun. Allah her yerdedir demen gerekir. Dediin yanl, dorusu budur demeliydi. Ne var ki, Reslullah byle bir ey demedi. Cariyenin bu sznn ne anlama geldiini hi phesiz ok iyi biliyordu ve onu caiz grd. nk imann dorusu budur ve bunu syleyenin imanna ahitlik etmek gerekir. Bu sebebledir ki bu sz syledii zaman Reslullah o cariyenin imanna ahitlik etti. Hak, nasl bunun aksi olur ki, Kur'-an da bunu sylemekte ve buna ahitlik etmektedir. Ehl-i Snnet ve'1-Cemaat mezhebinin doruluuna baka deliller ehdet etmemi olsayd bile, u zikrettiimiz hususlar bu konuda yeterli olurdu. Haddizatnda bu konuda insanlarn ftrat ve bilgilerinde yerletirilmi bilgi, her eyden daha ak ve salamdr. Arap olsun, acem olsun; hatta m'min veya kfir olsun, her kime Rab-bin nerededir? diye sorsan, mutlaka: Gktedir, karln alrsn. Dili varsa, bunu ak ak syleyecek, deilse eliyle veya gzyle g iaret edecek, ama hibir zaman yere, ovaya veya dalara iaret etmeyecektir. Dua eden herkes, mutlaka ellerini ge kaldrr. Cehmlerin dnda Rabbini her yerde arayan kimseyi grmedik. Ama yine de onlar kendilerini insanlarn en stn grrler. Sanki herkes akln yitirmi de, sadece Cehm ve ona tbi olan bir-iki kii hak yolda: Fitnelerin saptrmalarndan Allah'a snrz. bn Kllb, Eb'l-Hasen el - E ' a r ve ona tbi olanlarn syledikleri bu. Haris el-Muhasib de sylediklerini tbn Kllb' tan alm. Onun Fehmu'l-Kur'an isimli eserinde ve bakalar baka yerlerde hep bunlar sylemilerdir. Selefin ve mctehidlerin buna dair pek ok szleri vardr. Allah en iyisini bilir. Nzul hadisi

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Nzul hadisi: Soru: Nzul Hadsi hakknda tartan ve biri bunu kabul eden, dieri de kabul etmeyen iki kii hakknda ne dersiniz? Aralarndaki tartma yle: Kabul eden: Rabbimiz her gecenin son te birinde dnya gne iner. Reddeden: Nasl iner? Keyfiyetsiz olarak iner. indiinde, Ar O'ndan boalr m, boalmaz m? Bu, sonradan ortaya konmu bid'at bir sz ve uydurma bir grtr. Bu, soruma cevap deil, cevaptan kamaktr. Hayr, sorunun cevab budur. Sadece O'nun emri ve rahmeti iner, O inmez. Emri ve rahmeti her an iin iner. Oysa Peygamber (s.a.v.) hadisinde, ini iin gecenin son te birini tayin etmitir. Gece, her lke iin ayn vakit deildir; baz blgelerde gece onbe saat, gndz dokuz saat iken; bazlarnda gece onalt saat, gndz sekiz saattir. Bazen de bunun aksi olmaktadr. Enlem ve boylamlara gre gece vakti deimektedir. Baz yrelerde gece ile gndz eit iken, bazlarnda gece o kadar uzundur ki, yirmi drt saatin byk bir blmn kapsar ve gndz gayet ksadr. Buna gre,

gecenin te biri, vaktin tamamn kapsar. Dolaysyla Allah, her an iin ge iniyor. Bu konudaki phe ve kapall gidermenizi, sapklk ehlini susturmanz diliyoruz. Cevap: Hamd, lemlerin Rabbinedir. Peygamber (s.a.v.)'in hadisini nakleden ilk konumac, sznde isabet etmitir. nk naklettii hadis, mstefiz haberlerle Peygamber (s.a.v.)'den nakledilmi, mmetin selefi, mctehid imamlar ve Snnet ve Hads bilginleri onu tasdik ve kabul zere ittifak etmilerdir. Reslullah (s.a.v.)'in sylediini syleyen, szlerinin ihtiva ettii mnlarn hakikatlerini bilmese bile, sz hak ve dorudur. Tpk Kur'an okuyup ihtiva ettii mnlar anlamayan gibi. Szn en dorusu hi phesiz Allah'n sz, yollarn en hayrls Muhammed (s.a.v.)'in yoludur. Peygamber (s.a.v.), nzul ile ilgili hadsle benzerlerini ak olarak sylemi ve hi kimseden saklamakszn mmetin tamamna tebli etmitir. Sahabe ve tabin de onu kendi aralarnda konumu, nakletmi, tebli etmi ve havasla avamn meclislerinde rivayetlerde bulunmulardr. Buhr ve Mslim'in Sahih'leri, mam M li k ' in Muvatta', mam A h m e d ' in Msned'i, Eb Dvud, Tirmizi ve N e s i' nin Snen'leriyle benzeri avam ve havas meclislerinde okunan hads kitaplar onu nakledip rivayet etmilerdir. Ancak bu hadsle benzerlerinden, Allah'n mahlkatn vasflarna benzetilmesi ve hak ettii kemle aykr den eksikliklerle vasflanmas gibi tenzih edilmesi gereken hususlar anlayan, hat etmektedir. Bu tr grler izhar edecek olursa ona engel olunur. Hadisn bunlara dellet edip bunlar gerektirdiini ileri srecek olursa, yine hat etmektedir. Sz konusu hadste yce Allah'n nzul ile vasflanmas, O'nun kendisini, u zikredeceimiz yetlerde olduu gibi duman halinde olan ge istiva etmek, alt gnde gkleri ve yeri yarattktan sonra Ar'a istiva etmek, gelmek sfatlaryla vasflamas gibidir: 'Onlar, buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini ve iin bitirilmesini bekliyorlar deil mi?(42) (nanmak iin) ille meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin gelmesini, ya da Rabbinin baz yetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? (43), Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(44) O ki gkleri, yeri ve bunlar arasnda bulunanlar alt gnde yaratt,- sonra Ar'a istiva etti(45), Allah sizi yaratt, sonra besledi, sonra ldryor, sonra diriltiyor. (Peki), ortaklarnn iinde bunlar yapan var m?(46), Gklerden yere her ii yrtr sonra ona ykselir(47). Dilcilerin geili fiiller -ki Kur'an'da zikredilenlerin ou bu eittendir yada mef'ullerini direkt almayp edatlar vastasyla olduundan dolay geisiz diye isimlendirdikleri bu ve benzeri fiillerle yce Allah kendisini vasflandrmaktadr. Yce Allah, kendisini bu fiillerle vasflandrd gibi geili ve geisiz konuma fiiliyle de vasflamtr. u rnekler byledir: Rabbin meleklere yle demiti(48), Allah, Ms ile de konumutu(49) Rableri onlara seslendi(50), O gn (Rableri) onlara seslenerek: Elilere ne cevap verdiniz? der(51), Allah gerei syler ve O, doru yola iletir"(52), Allah ki O'ndan baka tanr yoktur- sizi mutlaka kyamet gnnde bir araya toplayacaktr. Bunda phe yoktur. Allah'tan daha doru szl kim olabilir?(53), Allah szn en gzelini indirdi(54) -Rabbinin srail oullarna verdii gzel sz, sabretmeleri yznden tam yerine geldi(55), 'Rabbinin sz hem doruluka, hem de adalete tamamlanmtr(56), "Allah, size va'dini dorulad*(57). Yce Allah aynca kendisini ilim, kuvvet, rahmet ve benzeri eylerle de vasflandrmaktadr. 'O'nun ilminden, ancak kendisinin diledii kadarndan baka bir ey kavrayamazlar(58), phesiz rzk veren, salam kuvvet sahibi olan ancak Allah'tr, (59)Rabbimiz, rahmet ve bilgi bakmndan hereyi kapladn(60), Rahmetim ise hereyi kaplamtr(61) Bu ve benzeri yetlerde Allah'n kendisini vasflandrd hususlarla Rasulullah (s.a.v.)'in sahih rivayeti erdeki vasflandrmalarnn hepsi hakknda sylenecek sz ayndr. mmetin selefi ile mctehid imamlarnn gr; gerek isbat gerek red bakmndan Allah'n kendisini vasflandrd ve Peygamber'in O'nu vasflandrd sfatlarla O'nu vasflandrmaktr. Allah Tel, kendisinin yaratklara benzemediini bildirmitir: De ki.- O Allah birdir. Allah Samed'dir (hereyi, varln ve bekasn O'na borludur. Herey O'na muhtatr. O, hibir eye muhta deildir. Hereyin bavuraca, yardm dileyecei tek varlk O'dur. Kendisi dourmamtr ve dorulmamtr. Hibir ey O'nun dengi olmamtr(62) buyurarak kendisine denk kimsenin bulunmadn belirtmektedir. Hi O'nun ada olduunu bilir misiniz?" buyurarak kendisiyle ayn ad tayan baka bir eyin bulunmadn bildirmektedir. Yine yle buyurmaktadr: yleyse siz de,

bile bile Allah'a eler komayn,(63), Allah'a meseller vermee (birtakm benzerler ortaya kararak Allah' onlara benzetmee ve Onu kotuunuz ortaklarla kyaslamaa) kalkmayn(64), Ona benzer hibir ey yoktur(65). Yce Allah'n, benzerden, adatan, denkten, eten ve bakasna benzetilmekten kendisini tenzih etmeyi haber vermesi, sfatlarndan ve fiillerinde bir benzerinin bulunmadn belirtmektedir. nk sfat ve fullerde benzerlik, ztta da benzerlii ierir. Ztlar farkl iki ey, sfat ve fiillerinde de birbirlerinden farkldrlar. Sfat ve fiillerde benzerlik olursa, bu ztlarn da benzerliini kanlmaz klar. nk sfat, kendisiyle niteleme; fiil de onu ileyene tbidir. Hatta bu, i yapann kendisiyle vasfland eydir. Bu sebeble iki tarafn sfat benzer olursa, nitelenenler de benzer olurlar. yle ki, nitelenenler arasnda fark ne kadarsa, sfatlar arasndaki fark da o kadardr. Mesel ayn cins olan iki insann ztlarnn farkll kadar sfatlar da biribirlerinden farkllk arz eder; benzerlikleri ne miktarda ise, sfatlarnn benzerlii de o miktardadr. Ayn ekilde insan ile atn canl olmalar asndan aralarnda bir benzerlik; birinin konuuyor olmas ve dierinin kiniyor olmas asndan da aralarnda farkllk vardr. Dier eyler iin de durum budur. Ksacas iki zt arasnda farkllk ne miktar ise, sfatlan arasnda da o miktarda farkllk vardr. nk sfattan soyutlanm zt, ancak zihinde mevcut olabilir. Zihin sfattan soyutlanm bir zt ve tayin edilmemi mutlak bir varl alglayabilir, ama, her trl sfattan soyutlanm olarak bir ztn mevcudatta varl mmkn olamayaca gibi, belli ve tahsis edilmemi bir mutlakn varl da mmkn deildir. Allah'n sfatlarm kabul edenlerden biri: Allah'n sfatlarn ztna zaid olarak kabul ederim dedii zaman bununla: sfatlar reddedenlerin kabul ettii zta ilve olarak sfatlarn da kabul ediyorum, demek istemektedir. nk reddedenler, sfatlardan soyut bir ztn sbtuna inanrlar. Buna karlk sfatlar kabul edenler de, bunlarn kabul ettiklerine ilve olarak sfatlarn varlna da inanrlar. Var olan ztn kendisinin sfatsz gereklemesi asla tasavvur edilemez. Bu, can olmayan, konumayan, varl ne kendisine, ne de bakasna dayal olmayan, kudret, hayat, hareket, skn ve benzeri hususlar bulunmayan bir insann varln, ya da gvdesi, dallar, yaprak, kabuk v.s. gibi eyleri bulunmayan bir hurma aacnn varln iddia etmek trnden bir eydir. Aslnda bu tr iddialar, gerek lemde hakikatinin bulunmadn isbat eder. Byle bir eyin varl akledilemez. Bu nedenledir ki, selef ve mctehid imamlar, Allah'n sfatlarm nefyedenler "muattile" diye isimlendirirlerdi. nk grlerinin hakikati, Allah Tel'nn ztn ta'til etmek - ilevsiz klmak -tr. Kendi grlerinin bu sonucu kanlmaz kldn bilmeseler bile, sonu budur. nk Allah' elien iki vasfla vasflandryorlar. Allah vardr, kadimdir ve varl zorunludur diyorlar, ama varlnn gerektirdiklerini reddediyorlar. Bylece szlerinin hakikati u olmaktadr: Allah, var olmayan var, hak olmayan hak, yaratc olmayan yaratcdr. Yani Allah hakknda elien iki eyi de reddediyorlar. Bunu reddederken ya ak ak reddettiklerini sylyorlar, ya da onlardan birini sylememek eklinde reddediyorlar. Bu sebeble muhakkikleri - ki onlar da Karmatilerdir -, Allah hakknda elien iki eyi reddederek: Allah ne mevcuttur, ne de deildir; ne diridir, ne de diri deildir, ne limdir, ne de lim deildir, demiyorlard. Ancak; nk Allah hakknda bir eyin varln iddia etmek, O'nu mevcudata benzetmek; yokluunu iddia etmek ise O'nu ma'dumlara benzetmek olur diyorlard. Bylece tebihi reddetme konusunda ar bir ekilde ileri gitmeleri, onlar, Allah' son derece ta'til ile vasflamaa srklemitir. Ayrca katklarndan kurtulamazlar. Aksine, szleri l alndnda Allah' mevcuddan da, mmkinattan olan ma'dumdan da beter olan mmteni'ye benzetmi oluyorlar. Bylece Allah' mevcudat ve ma'dumta benzetmeme iddiasyla, O'nu, mmkin ma'dumlarn hilfna var olmay kabul etmeye mmtenitn sfatlaryla vasflandrm oldular. Hi phesiz Allah' mmtenita benzetmek, mevcd eylerle mmkin ma'dumlara benzetmekten beterdir. Oysa bu mlhidlerin kendisinden katklar ey, mahzurlu deildir. nk Allah'n hak, mevcud, varl kendisine dayal, diri, lim, raf, rahim diye isimlendirilmesiyle birlikte yaratlmn da bunlarla isimlendirilmi olmas, O'nun yaratlma benzer olmasn asla gerektirmez. ayet byle bir ey sz konusu olsayd, her mevcud dier mevcuda ve her ma'dum dier ma'duma benzer olurdu. Yine kendisi hakknda sfatlardan hangisi reddedilirse, kendisi hakknda o sfatn reddedildii dier

eylere benzer olurdu. Bunlarn grne gre mesel 'siyah' vardr denecek olsa, her 'var' siyaha benzetmi oluruz. Yine 'beyaz' yoktur diyecek olursak, her 'ma'dum'u beyaza benzetmi oluruz. Byle bir ey iddia etmenin samal gayet aktr, ilhad taraftarlarna da bu kadar rsvaylk yeter. Birok benzeri bulunan 'siyahlk' iin byle bir ey gerekmediine gre, lemlerin yaratcs hakknda O, vardr ve ma'dum deildir; lmeyen diridir, yaratklarn ynetir, O'nu ne bir uyuklama, ne uyku alr denildiinde, bunun Allah'n her mevcud, ma'dum, diri ve yneticiye, ya da cennet ehli misalinde olduu gibi, hakknda ma'dumluun lm ve uykunun reddedildii varlklara benzetilmi olmas anlamna geldii nasl sylenebilir?! Dilbilimcilerin cins isim diye isimlendirdikleri bireyler arasnda genel bir zellii eit bir ekilde tayan bir hususa isim olarak konulan mutavt' isimler ister anlamlar tam uyusun, ister siyahlk ve benzerlerinde olduu gibi, birtakm derece farkllklar tasn, ister Mekkik* -Mekkike'nin, mutavtie'nin bir eidi olduu da sylenir- olsun; ya mutlak ve genel olarak kullanlr; mevcudun, vcib ve mmkn, kadm ve muhdes (sonradan olma), yaratc ve yaratan eklinde ksmlara ayrlmas, yine ilmin, kadm ve muhdes eklinde ksmlara ayrlmas buna misaldir. Ya da zel ve muayyen olarak kullanlr. Zeyd'in ve Amr'n varl, Zeyd'in ve Amr'n ilmi, Zeyd'in ve Amr'n zt misallerinde olduu gibi. ayet isim hs ve muayyen olarak kullanlmsa, kendisiyle isimlendirilene hs olan eye iaret eder, darda bakasnn o hususta ona ortak olduu eye iaret etmez. Msemmaya hs olana bakas ortak olmaz. Mesel: Zeyd'in ilmi, Zeyd'in inii, Zeyd'in istivas denildiinde, bu ancak Zeyd'in ilmine, iniine ve istivasna iaret eder, bakasnn-kine deil. Fakat Zeyd'in, Amr'n benzeri; ilminin Amr'n ilminin benzeri ve iniinin de, Amr'n iniinin benzeri olduunu biz biliyorsak bunu kelimenin iareti asndan deil, kyas ve akli deerlendirme yoluyla biliyoruz. Yaratklarn sfatlarnda bu durum sz konusu ise, Yaratc hakknda ncelikle sz konusu olur. Bu sebeble Allah'n ilmi, kelm, inii, istivas, varl, hayat ve benzeri eyler sylendiinde, bu, yaratklardan birinin bu hususlarn birinde O'na ortak olduuna haydi haydi dellet etmez. Ayrca Zeyd ve Amr rneinin iaret ettii gibi, bu hususlarda bakasnn O'na benzer ve denk oluuna da iaret etmez. nk Zeyd ve Amr arasnda benzerliin olduu sonucuna varrken akl deerlendirme ve kyas yoluyla gitmi ve Zeyd'in Amr'a benzemesi noktasndan hareket etmitik. Burada ise biz biliyoruz ki, Allah'n benzeri, ei ve dengi yoktur. O halde bundan ilminin bakasnn ilmine, kelmnn bakasnn kelmna, istivasnn bakasnn istivasna, iniinin bakasnn iniinin ve hayatnn bakasnn hayatna benzediini anlamamz caiz deildir.Bu sebebledir ki, selef ve mctehid imamlarn gr; sfatlarn kabul edilmesi ve yaratlmlarn sfatlarna benzerliklerinin reddedilmesi eklindeydi. nk Allah, eksii bulunmayan keml sfatlaryla muttasflar, eksiklikten mutlak olarak mnezzeh olduu gibi keml sfatlarnda bakasnn kendisine benzer olmasndan da mnezzehtir. Bu iki anlam, tenzihi cem etmitir. Yce Allah'n De ki: O Allah Ahd'dr, Allah Samed'dir sz bu iki hususa iaret eder. Samed ismi, keml sfatlarn, Ahd ismi de benzerinin olmasn reddetmeyi ierir. hls sresinin tefsirinde bu mes'ele etraflca anlatlmtr. Allah'n sfatlar hakknda sylenecek sz, zt hakknda sylenenin ayndr. O'nun ne ztnda, ne sfatlarnda, ne de fiillerinde bir benzeri vardr. Fakat bundan, u sfatn mevsfuna nisbetinin, o sfatn mevsfuna nisbeti gibi olduu anlalr. Allah'n ilmi, kelm, inii ve istivas nasl ztna uygun ve O'na lyk ise, kulun sfat da ztna uygun ve ona lyktr. Sfatnn ztna nisbeti de kulun sfatlarnn ztna nisbeti gibidir. Bu sebeble bazlar yle demitir: Biri kp sana: Nasl iner, nasl istiva eder, nasl bilir, nasl konuur, g yetirir, ya da yaratr? diyecek olursa, ona: O'nun zt nasldr? de. Ztnn keyfiyetini bilmiyorum, derse, sen de: Ben de sfatlarnn keyfiyetini bilmiyorum, nk sfatn bilmek, ardndan o sfatla tavsif edilenin keyfiyetini bilmeyi gerektirir, cevabn verir. Bu isim ve sfatlar tahsis ve ta'yin zere ki Kur'an ve Sn-net'te varid olan da budur- kullanldnda mes'ele byledir. Ama mutlak ve genel olarak kullanldklarnda - dnce ehlinin mevcudu, kadm ve muhdes; ilmi de ayn ekilde kadm ve muhdes eklinde taksim etmelerinde olduu gibi - bu, mutlak ve genel kelimenin msemmsdr. lim de' mutlak ve genel bir kavramdr. Mutlak ve genel kavramlar ise, a'ynde deil, ancak zihinde bulunur. Baka, bir ifadeyle mutlak ve genel ancak zihinde

alglanabilir. Mutlak insan, ya da hayvan ancak zihinde olur. Deilse bizatihi mevcudat ancak muayyen, kendine hs ve bakasndan ayrt edilmi halde bulunurlar. Akll kii bu ayrt edici noktay iyi dnsn. nk hakikat-lar aratrmaa dalan nazar ehlinden nice kiinin burada aya kaym, hatta bu klli mutlak kavramlarn zihinde olduu gibi, d-arda da mevcud olduklarn zannetmilerdir. Yine zannederler ki; Allah - Azze ve Celle mevcuddur, diridir, limdir ve kul da mevcud-dur, diridir ve limdir dediimizde bu szmzden darda Rab ve kulun ortak olduklar bir varlk vardr ve o varlk bizatihi kul ve Rab'ta, hatta her varlkta vardr. Oysa Rabbi yaratktan ayrt eden bir ey olmaldr. Bylece Rab'ta iki cz bulunmu olur. Birincisi: Her yaratlma ait olan ki, kendisiyle dier mevcudat arasnda ortak olan ksmdr. kincisi: Kendisine hs olan ksmdr. O'nu dier varlklardan ayrt eden de budur. Ayrca onlar, O'na hs olan hibir ey zikretmezler ki, buna benzer bir durum o eyde sz konusu olmasn. Eer: O, zt, hakikati, ya da mahiyeti, yahut benzeri eylerle dierlerinden ayrdr diyecek olsalar, bu, varlyla dierlerinden ayrdr demeleri gibidir. nk zt, hakikat ve mhiyet, tpk varlk kelimelerinde olduu gibi, hem mutlak, hem de muayyen olarak kullanlrlar. Nazar ehli imamlarndan pek ok grubun aknla dtkleri nokta ite budur. Hatta onlardan bir grup yle demitir: Varlk kelimesi ve benzeri dier kelimeler sadece lfz ynnden ortaktrlar. Ayrca bunu, davranlar reddeden herkesten - ki bunlar isbat (sfatlan kabul eden) edenlerin tamamdr - bunu naklederler. Bylece nakillerinin kapsamna mslmanlarn tamamnn ve bn Kldb, E'ari, bn Kerram ve baka isbat taraftar kelmclarn, hatta Eb'l-Huseyn e 1 - B a s r i ve baka Mutezile muhakkiklerinin gr de girmi olmaktadr. Hem Allah'n hem de yaratlmlarn kendisiyle isimlendirildikleri 'varlk' ve baka kelimeler asndan mes'eleye bakldnda, arada sadece lfz ynnden bir ortaklk sz konusudur. ki msemm arasnda genel bir mn yoktur. Bu, tpk 'mteri' kelimesiyle hem satn alan kiinin, hem de yldzn isimlendirilmesi, yine* Sheyl kelimesiyle hem yldzn, hem de insann isimlendirilmesi gibidir. Bu nakil, kendilerinden nakil yaplanlar hakknda byk bir yanltr. nk onlar, bu isimlerin kapsamna mekkik'in de girdii genel mutavt' gibi - genel muta vat' olduklar konusunda mttefiktirler. Bu isimler, ksm ve nevilere ayrlmay kabul ederler ki, bu, ancak mutavt' isimlerde olur. Mevcud; kadm ve muhdes, vcib ve mmkin ksmlarna ayrlr, dememiz gibi. Hatta mteahhirinden Eb Abdillah er-Rz ve benzeri na-kilcilerin kendileri konumalarnda sadece lfz ynden bir ortakln bulunduunu iddia etmenin yannda, bu isimlerle ilgili yukardaki taksimatlar da bir arada zikreder ve bu taksimatn ancak kelime ve anlam ynnden mterek mutavt' lfzlarda olabileceini; sadece lfz ynnde mterek olanlarda olamayacan sylerler. Mekkik diye isimlendirdikleri lfzlar da bu cmleden sayar ve aralarnda genel mterek bir mn bulunmayan isimlerde bu taksimatn olamayacan da zikrederler. Felsefe ve kelm konularnda deerlendirme (nazar) ve tahkikle hret bulmu bu mteahhir limler, bu konuda ite byle elikilere dm ve yanl nakillerde bulunmulardr. Burada yle tutarszlklar iinde kalmlardr ki, en basit halk bile bu derece elikilere dmemitir. Bunun sebebi ise, mantklardan aldklar, hidayet ve doruluktan uzak mantk kurallardr. Bu sebeble mutlak kllilerin gerek lemde de var olduklarn ve muayyenatn bir paras olduklarn sanrlar. Bu ise, muayyenin o mterek klli ile kendine hs olan eyden mrekkeb olmasn gerektirir ki, bu grn sonucuna gre varl zorunlu Rab Tel'nn mterek varlk ile kendine hs zorunluluk, vcd ya da mhiyetten olumu olmas gerekir. Oysa mantklarca mehur olan; kllilerin a'ynda deil, ancak zihinlerde bulunabileceidir. Allah Tel'nn hidyete kavuturduu kimse bilir ki, varlklar kendilerinde mevcut bir eyde asla bakasna ortak deiller. Aksine her varlk, ztyla ve sahip bulunduu sfat ve fiilleriyle dierlerinden bamsz olur. Bu insan konuan bir canldr, ya da: drak sahibi bir canldr veya benzeri eyler sylediimizde, onun canl olmas, idrak sahibi olmas; konumas ve canll kendisiyle bakas arasnda ortak bir ey deildir. Aksine, kendisine hs ve kendisine aittir; bakasna hs olan da, bakasna aittir. Sadece canllk, ya da idrakinin ve dier sfatlarnn birbirlerine benzemeleri miktarnca benzerdirler.

Dip Notlar: 42) 2 Bakara, 210 43) 6 En'am, 158 44) 89 Fecr, 22 45) 32 Secde, 4 46) 30 Rm, 40 47) 32 Secde, 5 48) 2 Bakara, 30 49) 4 Nisa, 164 50) 7 A'raf, 22 51) 28 Kasas, 65 52) 33 Ahzb, 4 53) 4 Nisa, 87 54) 39 Zmer, 23 55) 7 A'raf, 137 56) 6 En'm, 115 57) 3 l-i mrn, 152 58) 2 Bakara, 255 59) l Zriyt, 58 60) 40 M'min, 7 61) 7 A'raf, 156 62) 112 hls sresi 63) 2 Bakara, 22 64) 16 Nahl, 74 65) 42 ra, 11 * Mutavt', kelimenin, fertler aras ortak bir husus iin kullanlmak zere dilde kullanlmas gibi, (nsan kelimesi byledir), demoullarnn hepsini kapsayacak ekilde kullanlr. Mekkik ise. bunun zdddr. Fertleri arasnda derece farkllklar bulunur. (Bkz. Tehnev, Kefu Istlahti'lFnn, stanbul, 1984, II. 780). Terkb ve terkb trleri

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Terkb ve terkb trleri: nsan, mterek olan canllktan ve kendine hs olan idrkten mrekkeptir diyen kimse, eer bununla bu terkibin zihinsel olduunu sylemek istiyorsa, dorudur. nk zihinlerimizde idrak sahibi bir canl tasavvur ettiimizde, canllk bu zihinsel kavramn bir cz', idrak de dier cz' olur. Ayrca canl cz'nn benzerleri, idrak cz'nn benzerlerinden daha oktur. Canlnn msemmsyla idrak sahibi olmann msemmsn tasavvur ettiimizde, canl msemmsnn, insan ve baka canllar kapsarken, idrak sahibi msemmsnn sadece insana hs olduunu grrz. Zihinsel kavramlarda insann bu iki unsurdan olutuu iddias dorudur. Fakat bu, bir l deildir. Aksine, ister gerek olsun, ister btl olsun, insann tasavvuruna gredir. Mhiyetin dahilinde bulunan cz'yle bu tasavvurun kapsamna giren ey ve varlnn bir gerei olup kendisinin dnda olan cz'yle de kapsam ve iltizam yoluyla bu lfzn dellet ettii eyi ve

mhiyetin tamamyla da mutabakat yoluyla dellet ettii ey kastediliyorsa; bu dorudur. Ancak bu, gerek lemde mevcud olan hakikatlerin zel ve genel sfatlardan mrekkeb olmasn gerektirmedii gibi, Yunan mantklarnn ileri srd ekilde baz lzm Sfatlarn, hakikatinin znn bir paras olarak ona dahil olduklarn, bazsnn ise hakikatin dnda ve onun arzi sfatlan olmasn da gerektirmez. Bu konu, Yunan mantklarnn saptt bir konu olup nazar ehlinden onlara tbi olanlar da onlarn saptmalar sebebiyle saptmlardr. Ayrca grlerinin hakikatim ve gerektirdiklerini anlamayan ve onu tam olarak tasavvur edip mes'eleyi enine boyuna lp tartmayan baz kimseler de kr krne onlar taklit etmilerdir. Eer terkbten (insann iki unsurdan olumasndan) maksatlar, insann canllk ve idrakle sfatlanm olduu ve sfatlarndan birinin benzerinin baka canllarda mevcut olup dierinin insana hs olduunu sylemek ise, bu doru bir anlamdr. Ama bununla, canllnn kendisi ile bakas arasnda ortak olduu sylenmek isteniyorsa, bu yanltr. nk her canlnn canll, her idrak sahibinin idraki gibi olup o, kime ait ise ona hstr. Ayn ekilde terkbten maksatlar eer bir tarafta canl sfatn tayan bir varlk mevcut olup konuan ya da kineyen sfatn tayan varlk tan baka bir varlk olduunu ve insann bu varlkla o varlktan mrekkeb olduunu, ayn ekil de atn da, bu varlktan ve o varlktan mrekkeb bulunduunu sylemek istiyorlarsa, yine yanlg iersindeler. Aksine, u insandan baka bir 'varlk' yoktur ve o, konuan canl sfatlarn tamaktadr. At da, kineyen canl sfatlarn tayan bir tek varlktr. Dier canl ve mevcudatn durumu da budur. Kii: nsan undan ve ondan mrekkebtir', derken ayet bununla insann biri biri erinden ayr iki czden meydana gelmi; iki ayr eyin karm olduunu sylemek istiyorsa, o kii tamamen cahildir. Aksine insan iki sfatla muttasf bir tek varlktr ve o, ancak bu iki sfatyla var olur; iki sfat da ancak kendisinde bulunur. ite bu anlam dorudur; insan canllk ve idrakle muttasftr. Sfatlar kendisi iin kanlmazdr; kendisi iin gerekli olan bu sfatlar yoksa, o da yoktur. olan da, bu tasavvurun lzm olur. Kelime ite bu iki anlama iaret eder. kincisi: Cins ve fasldan oluan terkib: nsan, canllk ve idrakten mrekkeptir sznde olduu gibi. Bu nevi terkibe genel ve zel kavram da eklerler ki, o zaman terkib cins ve fasldan, ya da hass, araz ve nmdan oluan terkib diye adlandrlr. ncs; Zt ve sfattan oluan terkib. Diri, lim, ve kadir msemms gibi. Yine cismin mfred cevherler ve ............den*, ya da onun madde ve ekilden mrekkeb olduunu syleyenlerce cismin maddi czlerinden mrekkeb olmas gibi. Aklclarn byk ounluu birinci ve ikinci terkibin gerek lemde bulunmadm sylemilerdir. Drdnc ve beinci terkibe gelince; aklclar arasnda bu konudaki tartma mehurdur; aralarndan kimisi, cisimde bu iki terkibten birinin var olduunu sylerken kimi de, ne bundan, ne ondan mrekkeb olmadm sylemilerdir. Drdncsne gelince, bunun varl konusunda aklclarn byk ounluu bunun varl konusunda onlara muvafakat etmilerdir. Anlam asndan onlara muhalefet edenlerin bulunduunu duymadm. Sadece Abdurrahman b. Keysn e 1 - s a m gibi dnce ehlinden bir grubun arazlar nefyettikleri ve cisme zaid olarak arazlarn varl reddettikleri, cisme zaid olarak hareketin varlna da kar ktklar nakledilmitir. Aslnda bu tartma - Allah bilir ya - sadece lfzdr. O da, cismin msemmsnn, cisimle birlikte arazlar da ieriyor mu, yoksa arazlar cismin msemmsna zaid midirler? konusudur? Deilse, tad. renk, koku, hareket ve mevsfla kim olan dier sfatlarn varln inkr eden akl sahibi yoktur. Bu, Allah'n sfatlarnn ztna zaid olup olmad konusundaki limlerin tartmalarna benziyor. Zt ile mcerred zt* kastedenlere gre sfatlar zaid; bununla mevsf zt* kastedene gre ise, sfatlar, lzm sfatlarla muttasf bulunan zttan ayr deildir. Bunlar, bu terkb nevilerini reddettiklerini sanrlar. Bu terkiblerin drd hakknda bazlar der ki: Bunlar deil yaratc, yaratlan hakknda bile sz konusu deiller. Drdnc nevi terkibe gelince, sfatlarn zta zaid olup olmad tartmas, lfz bir tartmadr. Bu sfatlarn bizatihi var olduklar

konusuna kar kan ve reddettiklerini kabul etmeye mecbur olduklarn belirtmektir. Fakat bunlar yle diyorlar: Bu, ortaklktr ve ortaklk da tebihtir. Yine: Bunlar czlerdir ve bu, bu czlerden bir terkibtir, diyorlar. Daha sonra ortaklk ve tebih diye isimlendirdiklerini de, cz, terkib ve taksim diye isimlendirdikleri u hususlar da reddedemiyorlar. Diyorlar ki: O, akledendir, akledilendir ve akldr; lezzetlidir, lezzettir ve lezzetlenilendir; ktr, k olunandr ve aktr. Bazan da: O, limdir, kadirdir ve mriddir dedikten sonra: lim, kudrettir, kudret de iradedir diye ekliyor ve bylece her sfat, baka bir sfat klyorlar. Yine: ilim, limdir, - bazan da, bilinendir -diyerek sfat mevsf, ya da yaratlanlarn kendisi olarak deerlendiriyorlar. Bu naklettiimiz onlarn ileri gelenlerinin szleridir ve ne kadar sama olduu apak ortadadr. Bu sebeble tebih ve terkb diye isimlendirdiklerini kabul etmek zorundalar. Ama onlar, tebih, terkib ve taksimi reddettiklerini sanyorlar. Akll kii yalan ve elikilerini, aknlk ve sapklklarn iyi dnsn. Bu sebeble onlar sonuta ya elien iki eye inanyorlar, ya da elien eylerin her ikisinden de uzak duruyorlar. Ayrca tebih ve terkb olduunu sanarak Allah'n kendisini vasfettii eyleri ve Peygamber'inin O'nu vasfettii eyleri reddediyor, Allah ve Peygamber'inin haber verdiklerini kabul edenleri de tebih ve terkib ehli olarak isimlendiriyorlar. Allah ve Resulnn haber verdiklerini kabul edenler de, bizzat onlarn metodlarndan hareketle onlar susturuyor ve aresiz brakyorlar. Onlar: Beni hastalyla vurdu ve kendisi svp gitti diyen airin bu durumuna benzer bir durum iine dmlerdir. phesiz bu elikiye dmeyi onlar hedef edinmemilerdi, ama onlar bu duruma dren bozuk mantk kurallar olmutur. Bu kurallara dayanarak mevsflarn sfatlarndan mrekkeb olduklarn ve klli mtereklerin a'ynda mevcut olduunu sandlar. Kural haline getirdikleri o tutarsz mantk kurallara uyulduu takdirde dnme eyleminde zihnin yanlmayacan sandlar. Ne var ki, onlar bu sapklk ve elikiye dren, bu kurallarn kendisidir. Hi phesiz bu kurallar iersinde doru olanlar vardr. Bu da onlarn eliki ve cehaletlerine iaret eder. nk onlar mantki kurallar arasnda unu tesbit etmilerdir: Klli, cz'nin aksine, kendisinde ortakln vukuunu tasavvur etmeye engel bulunmayandr. Yine unu da tesbit edip kabul etmilerdir: Klliler, a'ynda deil, ancak zihinde bulunur. Itlak artyla mutlak ancak zihinde mevcuttur. Aslnda bunlar doru kurallardr. Ayrca kendinden ncekilerin en stnn iddia ettiini iddia eder ve derler ki: Vcib'l-Vcd, her sbt eyden soyut olmak artyla mutlak varlktr; ya da onlardan bir grubun dedii gibi: Her sbt ve selb husustan soyut olmak' artyla mutlak varlktr. Nitekim ia'ya mensup ve tasavvufa mensup btn mlhidler de ayn eyi sylyorlar. Yahut nc bir grubun dedii gibi: Onlardan her frkann ileri srd hibir art olmakszn mutlak varlktr. Ayrca onlar, var olan ve yok olan btn eylerden soyut olmak artyla mutlak varln gerek lemde mevcut olmad hususunda ittifak etmilerdir. Her sbt eyden soyut olarak mutlakn mevcut olmamas evldr. nk varlk ve yokluun selb ediliiyle kaytlanann hem ver olmaya, hem de yoklua nisbeti eittir. Varln selb ediliiyle kaytlanan ise, varla deil yoklua hstr. artsz mutlak ise, ancak zihinlerde bulunur. O, gerek lemde mevcuttur denilecek olursa, bunun anlam; onun mutlak olacak deil, mukayyed olarak bulunduudur. Bir grup bunu iddia ediyor olsa bile, bu btldr. Bu mes'eleyi tem olarak dnen, grlerinin btl olduunu anlar. Bu, zorunlu olarak bilinen bir husustur. Rabbin varln isbat konusunda bu salkl kuraldan yararlanmadlar. Aksine Allah', elien her iki husustan, ya da var olan artlardan soyut olmak artyla, yahut artsz mutlak varlk kabul ettiler ki bu, ancak zihinde tasavvur edilebilir. Onlar bu eliki ve samala dren o tutarsz kurallardr. Ne suretle olursa olsun tebihten kaar sonra da yle derler: Varlk, vcib ve mmkin olmak zere iki ksma ayrlr. Bu ikisi, varln msemmsnda ortaktrlar. Mhiyet, hakikat ve zt lfzlar da byledir. Ne denilirse denilsin, varlk, vcib ve mmkin diye iki ksma ayrlr. Taksim edilen ey de, taksime tbi tutulan ksmlar arasnda ortaktr. Bylece ksmlar, benzetikleri eye mil klli ve genel kavramlar ortak olmu oluyorlar. Bu ise, kendilerinin kail olduu bir tebihtir. Ama bununla birlikte tebih diye isimlendirilen her eyi reddettiklerini ileri srerler. Hatta bu sebeble Allah'n isimlerini bile reddederler. Cehmiyye ve

Btnilerin arlar, tebihten kanmak iin Allah' ey diye isimlendirmekten bile kanyorlard. Her neyi kabul ederlerse yukardaki duruma derler. Deilse, vcib'l-vcdun varl ne mmkn, ne kadm, ne de muhdes olabilir. Ayrca muhdes ve mmkn iin bir kadimin bulunmas kanlmazdr. Bilindii zere varlkta muhdes ve mmknn bulunmas ve bunlar iin de kendi kendine vcib bir kadmin bulunmas zorunludur. Bylece her iki nev'in varl zorunlu olmaktadr. Aslnda mutlak lafzyla bazan klli kastedilir ve bu kllinin mns dnldnde, kendisinde ortakln bulunduuna dair bir engel yoktur. Bu durumuyla da, deil lemlerin Rabbinin bu ekilde olmas, gerek lemde kendi nefsiyle kim, ya da bakasna sfat olan bir eyin varl bile imkn ddr. Bazan da mutlak ile; sbti sfatlardan, ya da hem sbt, hem de selb sfatlardan soyut ve tlak kayd olmakszn mutlak kastedilir. Bu var olacak olsa, muayyen ve hs olur, klli deil. nk bunun gerek lemde varl, klli olmalar sebebiyle herhangi bir artla mutlak kllilerin mmteni olmasndan daha imknszdr. Zira bu kllilerin gerek lemde mevcud paralar (czleri) vardr ve klliler de bunlara mutabktr. Sbt, ya da selb herhangi bir sfatla vasf edilmekten uzak soyut bir eyin, klli olarak da, cz' olarak da gerek lemde varlnn gereklemesi imknszdr. Ayn ekilde sbti herhangi bir sfatla vasf edilmekten uzak soyut bir eyin de durumu budur. Hat ta bu, ncelikle imkn ddr. Varlk msemmsnda byle bir mutlak, dier varlklara ortak oluyor ve kendisi ancak selbi kaytlarla onlardan, onlar da ancak sbt kaytlarla kendisinden ayrt ediliyorsa, varlktaki her mmkin, vcib'l-vcd diye takdim ettikleri u varlktan ok daha mkemmeldir. nk klli varlk, kendisiyle onlar arasnda ortaktr ve onu onlardan ayrt eden yokluk, onlar ondan ayrt eden ise varlktr. Bylece onlarn ondan ayrt edildikleri hususlar, kendisinin onlardan ayrt edildii hususlardan daha mkemmel olmaktadr. nk varlk, yokluktan mkemmeldir. -Allah, bir art olmakszn varlktr denecek olursa, bu her mevcuda tetabuk eden klli ve tabii varlktr ve ancak zihinde klli olur. Gerek lemde ise, ancak muayyen olarak bulunur. Bazlar: Bu klli, muayyenattan bir czdr, demilerdir. ayet birincisi doru ise, zorunlu varln gerek lemde yok olmas, ya da zorunlunun kendisi, mmkinin kendisi olur. Nitekim vahdet-i vcda inananlar bu grtedir. Ama ikincisi doru ise, varlnn her varlktan bir para olmas gerekir. Bylece vcib'l-vcd, mmkinatn varlndan bir para (cz) olmu olur. Bir eyin parasnn, o eyin tamamnn yaratcs olamayaca zihnin apak kanunlarndan biridir. Aksine, bal olduu btnn yaratcs olmak bir yana, kendi kendisinin bile yaratcs olamaz. nk btn, paralarndan daha byk olduuna ve parann yaratcs olmas mmkn olmadna gre, btnn yaratcs olamayaca zaten ortadadr. Ksacas bunlar, Allah' tanma konusunda salkl mantk kurallarndan yararlanmadlar. Btl mantk ise onlar Allah hakknda son derece samalk ve cehalete srkledi. Bir kimseye Allah nr vermedikten sonra onun nuru olmaz(66), Allah, inananlarn dostudur. Onlar karanlklardan aydnla karr. Kfirlerin dostlar da tattur. (O da) onlar aydnlktan karanla karr. Yce Allah yine yle buyurur: Andolsun, biz elilerimizi ak delillerle gnderdik ve onlarla beraber kitab ve (adalet) l(sn) indirdik ki insanlar adaleti yerine getirsinler. Ve kendisinde byk bir kuvvet ve insanlara birok faydalar bulunan demiri indirdik ki Allah, kimin (ondan istifade ederek) gaybda (grmedii halde) Allah'a ve Resulne yardm edeceini bilsin, (ortaya karsn). phesiz Allah kuvvetlidir, daima stndr(67), nsanlar bir tek mmet idi. Allah peygamberleri, mjdeciler ve uyarclar olarak gnderdi; anlamazla dtkleri konularda insanlar arasnda hkmetsin diye o peygamberlerle beraber gerekleri iinde tayan kitab indirdi. Oysa indilerine kitab verilmi olanlar, kendilerine ak deliller geldikten sonra, srf aralarndaki kskanlktan tr o (kitab hakk)nda anlamazla dtler). Bunun zerine Allah, kendi izniyle inananlar, onlarn zerinde ihtilf ettikleri geree iletti. Allah, dilediini doru yola iletir(68). Mslim'in Sahih'inde rivayet ettiine gre Peygamber (s.a.v.) gece ibadetine kalktnda yle dua ederdi:

Allah'm, Cebrail, Mikil ve srafil'in Rabbii! Gklerin ve yerin yaratcs! Gayb ve ehdeti bilen! htilf ettikleri eyde kullarnn arasnda hkmeden sensin. htilfa dlen hususlarda beni hakka ilet. zninle, y Rab. Dilediini dosdoru yola ileten sensin(69). Dip Notlar: * Orijinalinde bir kelime silik olduundan okunamad. 66) 24 Nr, 40 67) 57 Hadd, 25 68) 2 Bakara, 213 69) Mslim, Misafirin, 200; Eb Dvud, Salt, 119; Tirmiz, Daavt, 31 Gayb ve ehdet bilgileri arasndaki iliki

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Gayb ve ehdet bilgileri arasndaki iliki: Bu konunun akla kavumas iin tamamlayc bir bilgi olarak u hususa da dikkat etmek gerekir: Hakknda bilgi sahibi olmadmz gayb, ancak ahit bulunduumuz eyi bilmekle bilebiliriz.Zahir, ya da btn duyularmzla birtakm eyler biliriz ve bu bilgi muayyen ve hs bir bilgidir. Ayrca aklmza dayanarak gaybla ilgili bir deerlendirme yaptmzda, hareket noktamz, grdklerimizdir. Bylece zihnimizde genel ve klli nermeler kalr. Bize ahit olmadmz bir eyin vasf konusunda bir ey sylendiinde, ancak ahit olduumuz eyler hakkndaki bilgimizden hareketle o syleneni anlarz. Alk, susuzluk, tokluk, sevgi, nefret, lezzet, elem, rza, kzgnlk gibi duygular bizzat yaayarak mahede etmemi olsaydk, bunlar bize anlatldnda, hakikatlerini tam olarak kavrayamazdk. Ayn ekilde mahedemizle hayat, kudret, ilim, konuma gibi eyleri bilmemi olsaydk, bizden gaibte bulunan birinin bu tr vasflar bize anlatldnda, bu anlatlan anlayamazdk. Ayn ekilde herhangi bir varl mahede etmemi olsaydk gaibte bulunann varln anlayamazdk. O halde mahede ettiimizle, gaibte bulunan arasnda ortak bir yn olmaldr ve bu yn mtavati' lfzn msemmsdr. Bu muvafakat, ortaklk, benzerlik ve uyuma sebebiyledir, ki gaib olan bylece anlar ve kabul ederiz. Akln alma zellii budur. Byle bir ey olmasayd, duyularmzla algladmz eylerden bakasn bilmez, genel kavramlara varamaz ve zahir, ya da btn duyularmzdan gaibte olan eyleri anlayamazdk. Bu sebeble bir eyi, ya da benzerini duyularyla alglayamayan, onun hakikatini bilemez. Ayrca yce Allah, hiret yurdunda bize vadettii nimet ve azab; orada neyin yenilip iileceini, nikh, zifaf gibi eyleri haber vermitir. Dnyada benzerleri konusunda bir bilgimiz olmasayd, bize vadettiini anlayamazdk. Bununla birlikte o hakikatlerin, dnyadakinin ayns olmadn da biliyoruz. Hatta bn Abbas: Cennetteki eylerin dnyada sadece isimleri vardr demitir. Kavillerden birine gre; "(Cennetteki bu rzk), onlara o (dedikleri)ne benzer verilmitir(70) yetinin tefsiri budur. Dip Notlar: 70) 2 Bakara, 25 Mtebih'in te'vili bilinebilir mi?

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Mtebih'in te'vili bilinebilir mi? Dnyadaki bu varlklarla hiretteki varlklar arasnda baz ynlerden benzerlik ve ortaklk vardr. Bu sebebten dolay hiretle ilgili haberlerden maksadn ne olduunu bilip onu istemi, sevmi ya da holanmayp nefret etmiiz. phesiz aralarnda, dnyada takdir edemeyeceimiz kadar byk farkllk ve stnlk vardr. Te'vilini bilemediimiz eylerden biri de budur. Onu sadece Allah bilir. Bu sebebledir ki: Mtebihin te'vilini sadece Allah bilir diyenin sz doru olduu gibi, ilimde derinlik sahibi olanlar da te'vilini bilir sz de dorudur. Her iki gr de, sahabe ve onlara iyilikle tbi olan tabinden nakledilmitir. Dinde derinlik sahibi olanlar mtebihin te'vilini bilirler, diyen kimse, bu szyle onlarn tefsir ve anlamn bildiklerini kasdediyor. Yoksa hangi mslman, Peygamber (s.a.v.)'in, syledii ve tebli ettii yet ve hadislerin mnsn bilmiyordu, diyebilir?! Anlamlar olan birtakm kelimeler sylyordu ama mnlarm bilmiyordu demek mmkn m? limde derinlik sahiplerinin de mtebihin te'vilini bilmediklerini syleyenler ise, bununla Allah'n ilmini kendisine tahsis ettii keyfiyetlerini bilmezler demek istiyordu. Bu sebeble E b i a , Mlik b. Enes ve dier selef limleri: stiva bilinen bir eydir, ama keyfiyeti bilinemez diyorlard. bn'lMacin, A h med b. Hanbel ve dier selef limlerinin gr de budur. Dier sfatlar hakknda da ayn grtedirler. stiva bilinen bir eydir sz dinde derinlik sahibi olanlarn bildii te'vil ve tefsirdir. Keyfiyet ise, demoullar ve baka yaratklar iin mehul olup bilinmeyen ve ancak Allah'n bildii te'vildir. Allah'n cennette vadettii eyler de byledir. Kullar, Allah'n haber verdii eylerin tefsirini bilir, ama keyfiyetlerini bilemezler. Yce Allah: Yaptklarna karlk olarak onlar iin ne gzler aydnlatc (nimetler)in saklandn hi kimse bilemez(71) buyurmaktadr. Peygamber (s.a.v.) de sahih bir hadiste yle buyurmaktadr: Yce Allah buyurur ki: Salih kullarm ne bir gzn grd, ne bir kulan duyduu, ne de bir beerin aklna getirdii eyler hazrladm(72). Allah'n (cennetteki) eylerin sfatlarna dair verdii haberlerin tefsirini ve anlamn bilir; bize hitap ettii szleri anlar bal, et ve st, ipek, altn ve gmn anlamlarn bilir ve bu isimlerin msemmsn birbirlerinden ayrt ederiz. Ama zerinde bulunduklar hakikatlerini bilmemize imkn yoktur. Kyametin ne zaman kopacan da bilemeyiz. Allah'n kullarna hazrlad eylerin tafsiltn ise, ne mukarreb melek, ne de gnderilmi bir peygamber bilebilir. Bu gibi eyler, sadece Rab Tel'nn bildii tevillerdendir. Cennet ile dnya arasnda bu kadar fark varsa, yaratc ile yaratlm arasndaki fark kim bilir ne kadar olur? Allah'n yaratklarndan farkll, azamet, stnlk ve ycelii, hi phesiz yaratlmlar arasndaki farkllktan ok daha byktr. Cennetteki yaratlmlarn sfatlar ile dnyadakilerin sfatlar birbirlerine benzemekle birlikte, aralarnda dnyadayken bilmediimiz lde stnlk fark varsa, hi phesiz yaratcnn sfatlaryla yaratlmlarn sfatlan arasndaki stnlk fark ve bakalk daha fazladr. Bu fark ise, sadece Allah bilir. Ayrca bu hususlar, hi kimsenin bilmedii; aksine, bir ksmn derin limlerin; bir ksmm peygamberlerin ve meleklerin bildii ve bir ksmn da sadece Allah'n bildii te'vil konularndandr. Nitekim bn Abbas (r.a.) yle demitir: Tefsir drt vecihtir: a Araplarn, kendi dillerine dayanarak bildikleri tefsir. b Bilgisizlii sebebiyle kimsenin mazur kabul edilmedii tefsir. c limlerin bildii tefsir. d Sadece Allah'n bildii tefsir. Kim bu sonuncusunu bildiini iddia ederse, o, yalancdr.

Dip Notlar: 71) 32 Secde, 17 72) Tirmiz, Cennet, 21; Nes, man, 3 Te'vil'in anlam

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Te'vil'in anlam: Selefin dilinde te'vil kelimesiyle tefsir, ya da kendisine varlan gerek lemde mevcut hakikat kasdedilir. u yette olduu gibi: 'lle onun te'vilini mi gzetiyorlar? Onun te'vili geldii (haber verdii eyler ortaya kt) gn, nceden onu unutmu olanlar derler ki: Dorusu Rabbimizin elileri gerei getirmi(73). Te'vilin, kendisine bitiik, ya da ondan sonra gelen, yahut herhangi bir delilden dolay lfz, rcih ihtimalden geri plnda kalan ihtimale hamletme anlamnda kullanlmasna gelince, bu, mteahhir baz limlerin kulland bir stlah olup seleften hi kimse te'vili bu anlamda kullanm deildir. Sonralar te'vilin bu anlam mteahhir alimler yaygnlanca "te'vilin Allah'tan baka kimse bilemez"(74) ayetinde gecen "te'vil" kelimesi bu anlamda kullanldn sandlar sonra bir grup: Tevilin ancak Allah bilir derken baka bir gurup aksine ilimde derinlik sahibi olanlar da bilir, dediler. Aslnda her iki grup da yanlg ierisindedir. Bunun hibir hakikati yoktur, hatta btldr. Allah byle bir te'vilin olamayacan bilir ve bu yette de byle bir te'vili kasd etmemitir. Aslnda bu anlamyla te'vil, Batni Karmatlerin ve Cehmiye gibi ilhad ve bid'at ehlinin te'vil-lerine benzer. Bu te'viller btldr ve Allah, Kur'an'da bunu kasd etmemitir. Kasd etmedii ey iinde, onu kasd ettii biliniyor demeyiz. nk bu, Allah hakknda yalan sylemek olur ve dinde derinlemi olanlar da Allah hakknda yalan sylemezler. Bununla birlikte Allah'n kendisi hakknda verdii haberlerden -hatta en stn misalin Allah'a ait olduundan hareketle - Allah'n keml sfatlaryla tavsif edileceini; hayat, ilim ve kudretle muttasf olup bunlarn keml sfatlar olduunu; bunlar yaratann, yaratlandan daha lyk olduunu biliyoruz, O halde yaratlmn keml sfatlaryla muttasf olduu eylerde, Allah'n onlarla muttasf olmamas imkn ddr. Bu isim ve sfatlar, eer mterek klli mnlara iaret etmeseydi, Allah hakknda bir ey bilmezdik ve kalbimizde O'na iman gereklemezdi. O'nun hakknda ne bilgimiz, ne marifetimiz, ne muhabbetimiz olurdu; ne O'na ibadet ve dua etmeye isteimiz bulunurdu. Bu mterek kll mn tavatu' ve muvafakati gerektirdiinden dolay Allah'n isim ve sfatlarn anlayabiliyor ve onlar Allah hakknda isbat ediyoruz. Allah' tanmamz, O'nu sevmemiz, O'na ibadet edip dua etmemiz, O'nu yceltip ta'zim etmemiz ancak O'nun hakknda bilgi sahibi olmamzla mmkndr. O'nun hakknda bilgi sahibi olmamz ise, ancak isim ve sfatlarn anlamamzla gerekleir, isim ve sfatlarn anlamamzn yolu ise, anlamlarndaki muvafakat ve tavatu'dan geer. Ancak ayn anlam tayan ahit olduumuz eyler hakknda bilgi sahibi olduktan sonra, gaibte olan hakknda bilgi sahibi olabiliyoruz. Dip Notlar: 73) 7 A'raf, 53 74) 3 Ali imran, 7 Allah'n sfatlarna bir bak

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Allah'n sfatlarna bir bak : Bu yce hakikatleri ve deerli kaideleri anlayan kimse, Allah'n kendilerine bu konuda nimet verdii kimselerin en faziletlilerinden olacak ekilde ilim, marifet, tahkik, tevhid ve iman sahibi olur ve phe, sapklk ve aknla dmekten kurtulur. Allah'n kendilerine gazab ettii kimselerden ve saptanlardan olmaz. lim ve iman ehlinin ileri gelenlerinden olur. Allah'n baz sfatlar hakknda sylenecek szn, dierleri hakknda sylenenin ayns olduu, sfatlarn hepsi hakknda sylenecek szn de, Allah'n zt hakknda sylenenden farkl olmad kendisine tebeyyn etmi olur. Ayrca unu da anlar ki: Sfatlarn hepsi ortak olmalarna ramen Raslullah (s.a.v.)'in tebli ettii sfatlan birbirinden ayn tutarak birini kabul ettii halde, dierini reddeden eliki iersindedir. Tebih, terkb ve tecsimden kayorum zannyla nzul ve istivay, ya da rza ve gazab, ilim ve kudreti, yahut lim veya kadir isimlerini ve mevcud ismini inkr eden, bilsin ki, Allah hakknda neyi kabul ederse, ayn durum sz konusudur. Allah'n isim veya sfatlarndan hangisi olursa olsun, bakas onu kabul ettiinde o kiiye ne gerekiyorsa, kendisi de ayn durumdadr. Nzul, istiva, rz ve gazab reddetmek iin ne delil getirirse, hasm da benzeri delillerle irde, sem', basar, kudret ve ilim sfatlarn reddedebilir. Yine kudret, ilim, sem' ve basar reddetmek iin neyi delil getirirse, hasm benzeri delilleri lim kadir, semi ve basir'i reddetmek iin delil olarak ileri srebilir. Bu isimleri reddetmek iin neyi delil olarak getirirse, hasm da, mevcud ve vacibi reddetmek iin benzer: delilleri ileri srebilir. Zorunlu olarak bilinen bir husustur ki; kadim, bizatihi vcib ve yokluun kendisine arz olmas imkn d olan bir varln mevcudiyeti kanlmazdr. Mevcud, ya mmkin ve muhdes (sonradan olma), ya da vcib (varl zorunlu) ve kadimdir. Mmkin ve muhdesin varl, ancak vcib ve kadmin varl dolaysyla gerekleir. Ayrca sabit sfatlarn reddine delil var ise, bu, vcib ve kadim olan varln reddini de gerektirir ki, bu varl mutlak olarak reddetme sonucunu da dourur. Bundan da anlalyor ki, byle bir delil ile gerekleen bir sfat ta'til edenin (ilevsiz klann) bu gr, u grlen varln ta'tilini de gerekli klar. Bu konuyu bir rnekle biraz daha aalm: Eer nzul, istiva ve benzeri eyler, cisimlerin sfatlarndandr, ancak mrekkeb bir cisim iin nzul ve istiva sz konusu olabilir, akla uygun olan budur. Allah (c.c.) ise cisimden mnezzeh olduuna gre, onun gerektirdiklerinden de mnezzeh olmaldr, diyecek olsa; ya da: Nzul ve istiva birer olaydr, olaylar ise ancak mrekkeb cisimlerle yaplr, diyecek olsa; yahut: Rz, gazab, sevin, sevgi gibi eyler cisimlerin sfatlarndandr, diyecek olsa cevap olarak denilir ki: Ayn ekilde irade, iitme, grme, ilim ve kudret de cisimlerin sfatlarndandr. Nasl inenin, istiva edenin, gazaba gelenin ve rza gsterenin mutlaka cisim olmas gerektiini sylyor ve cisim olmadan bunlarn yaylmasn- aklmza sdramyorsak, cisim olmakszn duymasn, grmesini, istemesini, bilgi ve kudret sahibi olmasn da aklmza sdramyoruz. ayet: Allah'n duymas bizim duymamz, grmesi bizim grmemiz, iradesi bizim irademiz, ilim ve kudreti de bizim ilim ve kudretimiz gibi deildir, diyecek olursa kendisine: Ayn ekilde rzas bizim rzamz, gazab bizim gazabmz, sevinci bizim sevincimiz, ini ve istivas da bizim ini ve istivamz gibi deildir, deriz. ayet: u yaadmz lemde gazab, ancak intikam hrsyla kann kalbte sr'atli deveran, nzul de bir yerden bir yere intikali ifade eder ki, bu, bir yerin o inenden boalmas ve inenin baka bir yeri igal etmesidir. Eer Allah iniyorsa Ar'n yukarsnda Rab kalmaz, diyecek olursa ona yle denir: u yaadmz lemde irade (istek), kalbin ihtiya duyduu ve kendisi iin yararl grd eye meyletmesidir. Bylece istekte bulunan, kendisinden bakasna ihtiya duymakta ve kendine zarar vereni uzaklatrma gereini hissetmektedir. Her trl eksiklikten mnezzeh olan yce Allah ise,

kudsi bir hadste kendisi hakknda u haberi vermektedir: Ey kullarm, bana yarar vermeye ulaamazsnz ki bana yararnz; zarar vermeye de ulaamazsnz ki bana zararnz dokunsun. O halde Allah, u yaadmz lemdeki iradeden mnezzehtir. Ayn ekilde duymak da, u yaadmz lemde ancak sesin kulak deliine girmesiyle mmkn olur. Ayrca duyma fiilinin gereklemesi iin ses ile kulak arasnda bir mesafe ve boluun bulunmas gerekir. Yce Allah ise, samed olup her trl ihtiya ve eksiklikten mnezzehtir. Hatta grme ve konuma da mesafe ve bolua ihtiya duyar ve yce Allah bunlardan da mnezzehtir. bn Mes'ud, bn Abbas, Hasan- Basr, Said b. Cbeyr ve seleften bakalar *samedin iinde boluk bulunmayan anlamna geldiini sylerler. Seleften bakalar ise, hkimiyetinde kemle ulam anlamnda olduunu sylerler. Her iki gr de haktr. nk lgatte samed kelimesi hem bu anlama, hem o anlama gelir. Samed lgatte idareci iin.kullanld gibi, ii kapal ve dolu ey iin de kullanlr. Bu sebebledir ki Yahya b. Eb Kesr(*); Melekler samd (ileri dolu; yemez-imez)dirler, insanlar ise cevf (ileri bo; yer-ier)dirler der. Bu da baka bir delildir. Melekler ki, onlar nurdan yaratlmlardr, nitekim Mslim Sahih'inde Hz. i e ' den Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduunu nakleder: Melekler nurdan, cinler ateten, dem ise, size anlatlan eyden y ar atlmtr'7S. Nurdan yaratldklarna gre yemez ve imezler; aksine samd'dirler, insanlar gibi cevf deillerdir. Yine de onlar konuur, duyar, grr, kar, inerler. Bu hususlarn hepsi sahih nasslarla sabittir. Ama bununla birlikte sfat ve fiilleri, insanlarn sfat ve fiillerine benzemez ve hi phesiz Allah'n insanlardan farkll, meleklerin farkllndan daha byktr. nk melekler de, insanlar da yaratlmlardr. Yaratlm ise, yaratandan ok yaratlana benzer. Ayn ekilde insann ruhu da duyar, grr, konuur, iner ve kar. Bu hususlar da sahih nasslar ve ak akli kurallarla sabittir. Bununla birlikte ruhun sfat ve fiilleri, bedenin sfat ve fiilleri gibi deildir. kisi birden insan oluturan ve daima birlikte bulunan ruhun sfat ve fiilleri, bedenin sfat ve fiillerine benzemediine gre, yce Allah'n sfat ve fiilleri, bedenin sfat ve fiillerine hi benzemez. Sfatlar reddeden kimse eer: Ben, Allah'n kendisiyle kim bir kelmnn (konumasnn) bulunmadn; aksine, kelmnn yaratlm olduunu sylyorum, derse, kendisine denir ki: Allah'n grmesi ve duymas konusunda da ayn eyi sylemen gerekir. nk Mtezile'nin Basra kolu idrki kabul ederler. ayet: Ben, onlardan Badat kolunun grndeyim, bu sebeble de Allah'n kendisiyle kim ne duymasnn, grmesinin, ne de kelmnn bulunduunu kabul ederim. Aksine, kelm da yaratklarndan biridir. nk aksini sylemek, tecsim ve tebihtir. Ben aynen Badat kolunun dedii gibi Allah'n iradesini de kabul etmiyorum. Ben iradeyi ya menf ynden alr, ya da izaf olarak sylerim; Mrid olmas, malbiyet tanmamas ve mecbur olmamas, ya da yaratmas ve emretmesi anlamndadr derim diyecek olursa, kendisine denilir ki: Allah'n diri, lim ve kadir olmas konusunda da ayn eyi sylemen gerekir. nk Mutezile, Allah'n diri, lim ve kadir olduu konusunda ittifak halindedir. Ayrca denilir ki: Sen ancak cisim olan eyin diri, lim ve kadir olduunu bilirsin, bu nedenle Allah'n diri, lim ve kadir olduunu sylersen senin iin tecsim ve tebih gerekir. ayet ta'til konusunda daha ar gider ve: Ben Mtezile'nin de grnde deilim, aksine, srf Cehmiyye'nin, felsefeci Btmiyye'nin ve Karmatlerin grndeyim; sfatlarla birlikte isimleri de reddediyorum. Allah' ne diri, ne lim, ne kadir ve ne de mtekellim olarak isimlendiririm. Allah hakknda bu eyleri selb ve izaf olarak ancak mecazi anlamda kullanrm. Yani, Allah ne chil, ne de cizdir, bakasn lim ve kadir klmtr diyecek olursa, denilir ki: Bu takdirde ayn eyi Allah'n kendine dayal zorunlu varlk olmas, kadim olmas ve fail olmas konularnda da sylemen gerekir. nk nakledildiine gre Cenin, Allah'n fail ve kadir olduunu kabul ediyordu. nk ona gre insan fail ve kadir deildir. Dolaysyla Allah hakknda bunlar kabul edildiinde tebih sz konusu olmaz. i bu dereceye kadar gtrdnde onlardan bir frkann sylediini sylemek kanlmaz olur ve yle der: Allah' ne varlk, ne de yokluk sfatyla nitelerim; ne vardr, ne de yoktur derim. Baka bir ifadeyle ne mevcuddur, ne de gayr-i mevcuddur, derim. elien hususlarn her ikisini de sylemem: ne nefiy, ne de isbat konusunda konuurum. Yahut: Ben Allah' asla sbti, hatta selb bir hususla vasflamam; mevcuddur demem, ma'dumdur demem, mevcut deil demem, gayr-i mevcut deildir demem.

Yahut: Aksine, O ma'dumdur, diyecektir. Ksmlandrma zorunludur. Ya sbt bir eyle O'nu vasflandracaktr ki, o zaman bakas iin gerekli grd tebih ve tecsim kendisi iin de kanlmaz olacaktr; ya da: Ben O'nu sbt eylerle vasflamam, aksine, yokluu reddederim; O, vardr demem, yok deildir derim. Ya da srf ta'tile sarlp: Zorunlu varlk diye bir ey yoktur, der. Eer birinci gr ileri srer ve iki elienden hibirini kabul etmem; ne varl, ne de yokluu kabul ederim derse kendisine yle denilir: Diyelim ki bunu dilinle sylyor ve kalbinle iki husustan birine de inanmyor, aksine, Allah' tanmaktan, O'na ibadet etmekten ve O'nu zikretmekten yz evirme yoluna gidiyorsun. O'nu asla anmyor, O'na ibadet ve dua etmiyor ve O'ndan bir ey ummuyor ve korkmuyorsun. Bu takdirde senin inkrn, O'nu itiraf eden blis'in inkrndan daha byktr. elien eylerin ikisini de kabul etmekten kanman, aslnda her ikisinin de sz konusu olmasn bertaraf etmeyi gerektirmez. nk elien eylerin her ikisinin de yok saylmas mmkn deildir. Bir ey ya vardr, ya yoktur. Bu ikisinin dnda olamaz. Var ve yok arasnda nc bir durumun sz konusu olmas imkn ddr. ster reddet ister itiraf et; ister zikret, ister yz evir, mes'ele-nin hakikati budur. Kiinin gne, ay, yldz ve g grmekten yz evirmesi bunlarn varlklarna glge drmez. elien iki husustan biri mutlaka vardr. Gne, zorunlu olarak ya vardr, ya da yoktur. O halde kalbin ve dilin Allah' anmaktan yz evirmesi nasl Allah'n varln ortadan kaldrabilir ve iki elienin birlikte yok olmalarn gerektirebilir ki?! O halde "gerekte Allah ya vardr, ya da yoktur. Ben, Allah vardr demiyorum, aksine yok deildir, diyorum diyen iin de durum ayndr. Buna da denilir ki: iki elienden bi rini reddetmek, zorunlu olarak dierini isbat ve kabul etmek demektir. Sen, sadece ifade eklini deitirdin. nk yok deildir demek, var olduunu gerektirir. Yok olmayan; ya vardr, ya da ne var ne de yoktur. Ancak bu sonuncu alternatif, yani bir eyin ne var, ne de yok olmas elien iki hususun birlikte yokluunu gerektirir ki, bunun butlan zorunlu olarak bilinmektedir. O halde bir ey yok ise, mutlaka vardr. Dip Notlar: (*)Yahya b. Eb Kesir: Dneminde Yemme balknn imam olup Tabiin'in ileri gelenlerinden hads dinlemitir. Hads konusunda onu Zhr'ye tercih edenler vardr. H. 129 ylnda vefat etmitir. (Zirikl, el-A'lm, IX/186). 75) Mslim, Zhd, 60; bn Hanbel, VI/153 Allah'n varlnn isbat

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH NEREDEDR? Allah'n varlnn isbat: Aksine, O'nun yok olduu grndeyim diyen kimseye denilir ki: Bir takm mevcudatn varl, mahede ve akl ile bilinmektedir. Yine bilinmektedir ki, bunlarn bir ksm daha nce iken sonradan meydana gelmi ve var olmutur. Mesel kendimizin de nce yok iken sonradan var olduumuzu biliyoruz. Yine bulut, yamur, bitkiler, hayvanlar ve benzeri eyler sonradan var olmulardr. Yce Allah bu eylerin kendi varlna delil olduklarna iaretle yle buyurmaktadr: phesiz gklerin yaratlnda, gece ve gndzn deimesinde, insanlarn faydasna olan eyleri denizde tayp giden gemilerde, Allah'n gkten su indirip onunla lm olan yeri dirilterek zerine her eit canly yaymasnda, rzgrlar ve yer ile gk arasnda emre hazr bekleyen bulutlar evirip evirmesinde

elbette dnen bir topluluk iin (Allah'n varlna ve birliine) deliller vardr(76). u grdmz olaylarn varlklarnn zorunlu olmas mmkn deildir. nk varl zorunlu olann yok olmas imkn ddr ve kadim olmas zorunludur. u eyler ise, sonradan varoldular: Yok iken sonradan varolmalar, varlklarnn da, yokluklarnn da mmkn olduunu gsterir. nk her iki husus da kendilerinde gereklemitir. Bylece varln, sonradan meydana gelen mmkin (olurlu) varl kapsad zorunlu olarak ortaya km olmaktadr. tte burada deriz ki: Sonradan meydana gelen mmkin varln, varl kendine dayal kadm bir varlk tarafndan var edildii kanlmazdr. nk kendi kendine var edilmi olmas mmkn deildir. Aslnda bu husus, zaruri bilgilerin en ak olanlarndandr. nk insan, var edildikten ve g sahibi olduktan sonra kendine bir organ bile yaratp ekleyemiyor; boyunu ksaltmaya veya uzatmaya g ye tir emiyor lar. Yine zorunlu bir bilgidir ki, nceden yok olan bir olay, onu meydana getiren olmadka meydana gelemez. Bu, ftratla bilinen zorunlu bir bilgidir. Hatta ocuk bile, grmedii ve habersiz bulunduu biri ona vuracak olsa bana kim vurdu? der. Ona kimsenin kendisine vurmad sylenirse, akl, o vurmann kendi kendine meydana gelmi olmasn kabul etmez. O olayn meydana gelmesi iin onu yapan birinin olmas gerektiini bilir. Bu sebebledir ki yce Allah yle buyurmaktadr: "Yoksa kendileri, hibir ey olmadan m yaratldlar? Yoksa yaratanlar kendileri midir?(77). Buhri ve Mslim'de nakledildiine gre Cbeyr b. Mut'im diyor ki: Bedr esirlerinin fidyelerini demek zere (Medine'ye) gelmitim. Peygamber (s.a.v.) akam namazn klarken Tr sresinden Yoksa kendileri, hibir ey olmadan m yaratldlar? Yoksa yaratanlar kendileri midir? yetini okudu. Bu yeti duyduumda neredeyse yreim paralanacakt(78). O halde bu, zorunlu bir taksimdir. Yce Allah'n onu, olumsuz soru kalbyla zikretmesi, bu ncllerin zaruri bilgilerle bilindiini ve inkr edilmelerinin mmkn olmadn gstermek iindir. Buyuruyor ki: Yoksa kendileri, hibir ey olmadan m yaratldlar?y. Yani, onlar yaratan bir yaratc olmakszn m yaratldlar, yoksa kendi kendilerine mi yarattlar?! Oysa elienlerin her ikisini de reddetmenin btl olduunu biliyorlar. Kendi kendilerini yaratmadklarna gre, bir yaratclarnn bulunduu ortaya kmaktadr ki, o da her trl eksiklikten mnezzeh olan Allah Te-l'dr. Allah' isbat etmenin pek ok yolu vardr. Mesel: Varlk ya kadim, ya da muhdes (sonradan olma) dir; muhdesin de kadime htiyac vardr. Mevcd, ya vcib (zorunlu) dir, ya da mmkin (olurdu) dir. Mmkin ise, bir vacibe ihtiya duyar v.s. gibi. Her halkrda varlkta kendi kendine kim zorunlu bir varlk ile, nce yokken sonradan meydana gelen mmkin bir varlk vardr. Bu ikisi varlk diye isimlendirilmeleri konusunda ortaktrlar. u grdmz lemde varlk denildiinde, cismi olan ey akla geldiine gre, Allah'n var olduunu sylemekten dolay, herhangi baka bir sfat kabul eden bakalarna ynelttii tebih ve tecsim kendisi iin de geerli olur. O halde anlyoruz ki; dinde zikredilmeyen ve akln da iaret etmedii Allah hakknda ileri srlen bir sfat bile bu yoldan hareketle reddetmek btldr. Artk dinin isbat ettii ve akim da kabul ettii sfatlar bu yolla reddetmek nasl mmkn olabilir? Bylece kesin olarak ortaya kyor ki, - tebih ve tecsimi gerektiriyor iddiasyla- Allah'n sfatlarndan herhangi birini reddeden, bakas onlar kabul ettiinde o kimse iin ne gerekiyorsa, aynyla kendisi iin de o ey geerlidir ve cevap her ikisi iin ortaktr. Yine, her halkrda bu durum gerekli olunca, gerektirdiinin reddi iin, bunun delil olarak ileri srlmesinin btl olduu ortaya km olmaktadr. nk gerektirdii, mevcut olup herhangi bir ekilde reddi mmkn deildir. Bu sebepledir ki mmetin selefi ile mctehidlerinden bu ekilde bir delillendirme yoluna giden kimse yoktur. Onu ilk ortaya srenler, Cehmilerle Mtezile'dir. Daha sonralar birok kimse bunu onlardan alm ve Rab Tel hakknda reddedilmesi gereken cehalet, acz, muhta olma ve benzeri eksiklik ifade eden eyleri reddetmiler ki, bu yerinde bir tenzihtir. Ancak bunlar izah ederken bunlarn tecsim ve tebih'e sebep olduklarn ileri srerek reddetmiler ve sonuta Allah hakknda neyi isbat ederlerse etsinler, bu ileri srdkleriyle elikiye dmlerdir. Mlhid Btnlerin mslmanlar kandrmak iin ieri szdklar kap da burasdr. Bu yoldan nice kiiyi slm'dan uzaklatrdlar. Biri, Allah'n herhangi bir sfat, ya da sfatlaryla isimlerini reddettiinde hemen ona yanar ve: Allah' tebih ve tecsime dmemek iin bunu reddediyorsun deil mi? derler. Adam: Evet, der. Bunun zerine yle derler: Kabul ettiin eyler iin de ayn durum

sz konusudur. Kii reddetme konusunda onlara muvafakat ede ede ortada bir ey kalmaz ve nihayet kalbiyle Allah' tanmaz, diliyle O'nu anmaz, O'na ibadet etmez, Allah'n yokluuna kail olmasa bile O'na kulluk etmez duruma der. Artk onun iin iman diye bir ey sz konusu olmaz; iman ilevsiz klm olur. Oysa bunlarn elikilerini yukarda aklamtk. F i r a v u n' a uyup Allah' ta'til ve inkra sarldnda ise, elikisi daha da byr. Byle birine denilir ki: u mevcud lemin yaratcs yoksa kadm, ezel ve kendi kendine kim olmas gerekir. - Oysa yukarda anlatld gibi bu lemde hi yokken sonradan meydana gelen pek ok ey vardr. O halde varlkta kadm ve muhdes, vcib ve mumlun mutlaka vardr. Buna gre iki ayr varln bulunmas senin iin kanlmaz olur: 1 Kadm ve vcibtir. 2 Muhdes ve mmkindir. O zaman kendisinden katn tebih ve tecsim senin iin kanlmaz olur. nk u grlen lem kendisi iin hareketin var olduu bir cisimdir. Yine felek, gne, ay ve yldzlar, kendileri iin hareket ve sfatlarn var olduu birer cisimdirler. Varl zorunlu kadim olan, kendisi iin hareket ve sfatlarn sz konusu olduu bir cisim klmamak iin Rabbl lemin'i inkr ettin. Ama sonuta varl kendi kendine kim ve zorunlu olan birok ynden biribirlerine benzeyen, kendileri iin sfat ve hareketlerin, hatta ihtiya ve noksanlklarn sz konusu olduu mteaddit cisimler durumuna drdn. nk gne, ay ve yldzlar, bulunduklar yerlere, onlar tayan ve dnlerini yaptklar mahallere muhtatrlar. Felekler ve lemdeki dier varlklarn hep baka varlklara ihtiyalar var?! Burada dikkat ekmek istediimiz husus u: Allah hakknda tebih ve tecsimi gerektiren eylere dmemek iin varl zorunlu kadmi var olmakla nitelemeyen ve keml sfatlaryla tavsif etmeyen ve gerekli klan reddetmeyi, gerekli olan reddetmek anlamna alan u kii, neticede kat eye yakalanmakta; varl zorunlu mevcudu, bakasna benzeyen cisme dntrmekte; Rabbi, tenzih edilmesi gereken ve eksiklik ifade eden sfatlarla nitelemekte, hatta yaratcy inkr etmeye kadar gitmektedir. Bylece mriklerin kfrlerinden daha byk bir kfr iine dyor. nk mrikler yaratcy kabul etmekle birlikte bakasna da ibadet ediyorlard. Oysa bu, yaratcy kabul etmeyi de yitirmi olmakta ve neticede insanlarn en cahil ve beyinsizi, en tutarsz durumuna dmektedir. Firavun ve benzerleri gibi akl ve deerlendirme, delil ve kyas gibi iddialarla Allah'n isim ve yetlerini inkr edenleri Allah ite byle drr. Yce Allah yle buyuruyor: "And olsun biz Ms'y yetlerimizle ve apak bir delil ile Firavun'a, Hmn'a ve Karn'a gnderdik. Dediler ki: (Bu), yalanc bir bycdr. (Ms), onlara katmzdan hakk getirince: "Onunla beraber inananlarn oullarn ldrn, kadnlarn sa brakn! dediler. Fakat kfirlerin tuza hep boa kar. Firavun yle dedi: Brakn Musa'y ldreyim de, Rabbine yalvarsn (bakalm O, Musa'y kurtaracak m?). nk ben onun, dininizi deitireceinden, yahut yeryznde bozgunluk, karacandan korkuyorum. Ms dedi ki: Ben, hesap gnne inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz (olan Allah) e sndm. Firavun ailesinden imann gizleyen m'min bir adam (yle) dedi: Rabbim Allah'tr, dedii iin bir adam m ldryorsun? Oysa o size Rabbinizden mucizeler getirmitir. Eer yalanc olursa yalan kendi zararnadr. Ve eer doru sylyorsa size vadettiklerinin (hi deilse) bir ksm banza gelir. phesiz Allah ar giden, yalanc olan kimseyi doru yola iletmez. Ey kavmim, bugn mlk sizindir. (Bu) yerde siz hkimsiniz. Eer (Allah'n hm) bize gelirse kim bizi Allah'n hmndan kurtarr? Firavun dedi: Ben size yalnz (doru) grdm gsteriyorum ve ben sizi ancak doru yola gtryorum. nanan (adam) dedi ki: Ey kavmim, ben zerinize (nceki) topluluklarn gn gibi bir gnn gelmesinden korkuyorum: Nh kavminin d ve Semd ve onlardan sonrakilerin durumu gibi (bir durumla karlamanzdan endie ediyorum). Allah kullara zulmetmek istemez (gnahsz kimselere ceza vermez). Ey kavmim, sizin iin o arma gnnden korkuyorum. O gn arkanz dnp kanmak istersiniz ama sizi Allah'dan azabn)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptrrsa artk ona yol gsteren olmaz. Daha nce Ysuf da size ak mucizeler getirmiti. Onun getirdiklerinden de kukulanp duruyordunuz. Nihayet o lnce: Allah ondan sonra peygamber gndermez dediniz. te Allah, ar giden, pheci kimseleri byle saptrr. Onlar ki kendilerine gelmi bir delil olmadan Allah'n yetleri hakknda tartrlar. (Bu hareketleri) gerek Allah yannda, gerek inananlar yannda (onlara kar) ne byk bir kzgnlk

(dourur)! te Allah, her kibirli zorbann kalbini byle mhrler. Firavun dedi: Ey Hmn, bana yksek bir kule yap ki o sebeplere (yollara) erieyim: (Yani) gklerin yollarna (erieyim) de Musa'nn tanrsna kp bakaym. nk ben onu (Musa'y, peygamberlik davasnda) yalanc sanyorum^. Bylece yapt kt i, Firavun'a ssl gsterildi ve (O), yoldan karld. Firavun'un tuza tamamen boa kt(79). Yce Allah yine yle buyurur: Elbette biz elilerimize ve inananlara hem dnya hayatnda, hem de hidlerin (hidlie) dura caklar gnde yardm ederiz. O gn zalimlere, mazeretleri fayda vermez. Onlar iin lanet ve yurt(lar)n en kts vardr. Andolsun biz Musa'ya hidyet verdik ve srailoullarna o kitab miras kldk. (O), akl- selim sahiplerine bir yol gsterici, bir ttr. (Ey Muhammed, sen) sabret, Allah'n va'di mutlaka gerektir. Gnahna da istifar et ve akam sabah Rabbini verek tebih eyle (O'nun snnn yceliini an). Kendilerine gelmi hibir delil olmadan Allah'n yetleri hakknda tartanlar (yok mu), onlarn gslerinde, (hibir zaman) eriemeyecekleri bir byklk taslamaktan baka bir ey yoktur. Sen Allah'a sn, nk iiten, gren O'dur(80). Bunun sebebi, cisim ve tebih szcklerinde kapallk bulunmasdr. naallah ileride bunu aklayacaz. nk bu kimseler reddettikleri cisim szcyle, lgatteki cisim szcnde kasdedilen anlam kasdetmiyorlar. Sfatlarla mevsf olann, lgatteki cisim olmas gerekmiyor. Nitekim dilciler ittifakla bunu naklediyorlar. Bu konuyu da ileride ele alacaz. Onlar cisim szcyle paralardan meydana geldiine inandklar eyi kasdediyorlar. Yine sfatlar bulunan her eyin paralardan (czlerden) meydana geldiine inanrlar. Oysa bu, btldr. Aksine, yce Allah, sfatlarla muttasftr ve iddia ettikleri gibi ne cevherlerden, ne maddeden ve ne de suretten mrekkeb bir cisimdir. naallah bunu da ileride aklayacaz. Sfatlar kabul etmek, iddia ettikleri muhal eyin olmasn gerektirmez. Bu iliki konusunda yanlmaktadrlar. Ama gerekli oluunda phe bulunmayana gelince, Allah hakknda onu kabul etmek vcib, reddetmek ise caiz deildir. Yanlglar mcmel Ikapah) bir szc kullanmalar ve ileride belirteceimiz gibi ncllerden birinin; birincisinin veya ikincisinin btl olmasdr. Bunlar, muhtasar ve genel kaideler olup yerlerinde etrafl bir ekilde anlatlmlardr. Dip Notlar: 76) 2 Bakara, 164 77) 52 Tr, 35 78) Buhri, Tefsir Sre, 52 79) 40 M'min, 23-37 80) 40 M'min, 51-56 ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD

ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Allah'n nzul Nzl'n te'vili zerine Hadsilerin gr Nzul te'vil edenlere cevab Allah'n Ar zerinde olmas ve tecsim

Ruh'un semaya ykselmesi ve tekrar bedene dnmesi Uykuda ruhun halleri Allah'n Hz. Musa'ya yaklamas ve ateten konumas Gecenin son te birinde Allah'n inii Eb Tlib el-Mekki ve grleri Allah'n yaknl ve beraberlii konusunda seleften bazlarnn gr

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Allah'n nzul : Daha nce anlattklarmz kavrandysa, bir kimsenin: -Allah nasl iner? sorusu, nasl istiva eder? Nasl duyar? Nasl grr? Nasl bilir? Nasl g yetirir? Nasl yaratr ve rzk verir? gibi sorularla ayn anlama gelir. Bu tr sorulara mam Mlik, onun hocas Rbia b. Eb Abdirrahman ve benzeri mctehidlerin verdikleri cevab yukarda nakletmitik. Birka vecihten rivayet edildii zere, biri: O Rahman Ar'a istiva etti yetiyle ilgili olarak mam M 1 i k ' e : Nasl istiva etti? diye sormu, mam Mlik ban nne emi, vcuduna ter basm ve sonra: stiv malmdur, keyfiyeti ise mehuldr. Allah'n istiva ettiine iman etmek vcib ve bu konuda soru sormak bid'attir. Ben seni ancak kt biri sanyorum demi, sonra da o kiinin oradan karlmasn istemitir. Bu cevabn bir benzeri mam M 1 i k' in hocas Rbia' dan da nakledilmitir. Yine mm Seleme'den mevkuf ve merf olarak rivayet edilmitir. Ne var ki, bu rivayetin senedi gvenilir deildir. Dier mctehid imamlarn gr de u ekilde olup mam M 1 i k ' in grne uygundur. Allah'n ztnn nasllm bilmediimiz gibi, istivasnn keyfiyetini de bilemeyiz. Ama bu hitabn neye iaret ettiini biliriz; istivann anlamn bilir, ama keyfiyetim bilemeyiz. Sem', basar, ilim ve kudretin anlamlarn bilir, ama keyfiyetlerini bilemeyiz. Yine rahmet, gazab, rz, sevin ve glmenin. anlamlarn bilir, ama Allah hakknda keyfiyetlerini bilemeyiz. Soran kiinin: Allah indiinde Ar O'ndan hli (bo) kalr m, kalmaz m? eklindeki sorusuyla, bu konuda ne cevap vereceini bilmedii iin, cevap verenin susmasna gelince; cevap veren, hakikatim bilmedii bir eye cevap vermekten kanm ve susmutur Soru soran kii eer bu soruyu Reslullah (s.a.v.)'in syledii bir eyi reddetmek anlamnda sormusa, bu kendisinin bir hatasdr. Ama srf renmek iin sormusa, bu gzeldir. Eer kendisine sorduu kimsenin bilgisizliini ortaya karmak iin sormusa, bu mes'elede ayrntl bilgiye ihtiya vardr. nk Reslullah (s.a.v.)'in sylediini syleyip keyfiyet hakkndaki bilgiyi nefyedenin bu gr isabetlidir ve keyfiyet hususu kendisine sorulmaz. Bu soruyla ona itiraz eden kiinin bu itiraz btldr ve bu, cevap verenin cevabna zarar vermez. Kendisine soru yneltilen kiinin: Bu, bid'at bir soru ve uydurulmu bir grtr demesi ise, cevaptan kamak olup doru cevap verme konusundaki bilgisizliine iaret eder. Ama itiraz eden kiinin, Reslullah'm haber verdii eyi reddetmesinin doruluuna ve Allah'n inmesinin, emir ve rahmetinin inmesiyle te'vil edilmesinin doru bir te'vil olduuna iaret etmez. u durum bunu aklamaktadr: itiraz eden kii, ya Allah'n Ar'-m zerinde olduunu kabul etmekte, ya da etmemektedir. ayet kabul etmiyorsa, Ar Allah'tan boalr m sorusu, btl bir szdr. nk bu taksimat, Allah'n Ar'n zerinde olduunu kabul etmenin bir cz'dr. Eer itirazc: Ben bu taksimi, Allah'n iniini de, Ar'n zerinde oluunu da reddetmek iin sz konusu ettim, nk Ar O'ndan hli kalr diyecek olursa, Ar'a istiva ve onun fevkinde olutan da hli kalm olur. O zaman ini esnasnda Allah en yce olmaz; aksine, evrenin iinde bulunur ve evren O'nu kuatm olur. Eer:

Ar O'ndan hli kalmaz diyecek olursa, inmi olmaz. nk Ar O'ndan hli olmakszn O'nun inmesi akl edilmez diyecek olursa, cevap olarak denilir ki: Bu itirazn btl olup sana bir yarar yoktur. nk Yaratc Sbhneh ve Tel zaruret, eriat, akl ve ittifakla mevcuttur. O, ya evrenden ayr ve evrenin yukarsndadr, ya evrenin iinde ve onda yer kaplamaktadr, yahut da bunlarn ikisi de sz konusu deildir. Eer: O, evrende yer almaktadr diyecek olursan, szn btldr. nk sana gre O, ztyla her yerde olduuna gre, iniini caiz grrsen, Ar'n yukarsnn O'ndan hli olmas, sence imknsz bir ey deildir. Aksine oras daima O'ndan hlidir. nk sana gre orada bir ey yoktur. Ayrca sana denir ki: Bununla birlikte O'nun hem her yerde olmas, hem de dnya gne inmesi akledilebilir mi? Evet, diyecek olursan, sana: indiine gre baz meknlar O'ndan hli kalr m, kalmaz m? diye sorulur. Eer: Evet baz yerler O'ndan hli kalr diyecek olursan, bu, Ar'n O'ndan hli kalmasnn bir benzeri olur. Eer: Hayr, O'ndan hibir mekn hli olmaz, diyecek olursan, bu da, Ar'm O'ndan hli olmamasnn bir benzeridir. Sen bunu caiz gryorsan, hasmnn da onu caiz grme hakk vardr. Bylece hasmn iin gerekli olan, senin iin de gerekli olmu olur. Hatta senin grn daha da akldan uzaktr. nk evrenin yukarsnda olann inmesi, akla, evrenin tamamna hulul etmi olann inmesinden daha yatkndr. nk evrenin tamamna hulul etmi olann inmesi hibir ekilde dnlemez. Bylece hululden kaaym derken, bir benzerine yakalandn. Aksine, Allah'n evrenin yukarsnda olduunu kabul eden hasmn, -ki ona gre bu, Allah'n evrenden daha yce olduunu ifade eder - Allah'n, evrenin yukarsnda evrene indiini sylerken senden daha ok Allah' ta'zim edip yceltmektedir. Ona ayrca denilir ki: Varlklar kendi kendilerine dayal iki varln, biribirlerinde yer igal etmeleri akla uygun mudur? Eer hayr cevabn verirse, sz btl olur. Evet diye cevap verecek olursa, o zaman da ona yle denilir: O halde Allah'n Ar'm yukarsnda olduu ve Ar kendisinden hli olmad halde dnya gne inmesi kabul edilsin. nk bu akla, Allah'n leme hulul ettii grnden daha yatkndr. Eer: Allah evrenden ne ayrdr, ne de onunla iiedir, diyecek olursan, cevap olarak sana denilir ki: Varlklar kendilerine dayal iki varln biribirlerinden ne ayr, ne de iice olduklarn iddia etmek akla hi sar m? Akl sahiplerinin byk ounluu, bunun tutarszlnn zorunlu olarak bilindiini syleyeceklerdir. ayet: Evet, bu akla yatkndr diyecek olursa, kendisine denilir ki: Ne evrenden ayr, ne de onunla iice olan ve varl kendisiyle kim bir mevcudun varl caiz ise, evrenin dnda olup evrene inmesi ve evrenin yukarsnn ondan hli olmamas akla daha yakndr. nk ancak darda (grnr lemde) hakikatini akl ettiin eyin varln kabul ediyorsan, darda biri dierinin ne iinde, ne de dnda olan ve varlklar kendi kendine dayal bulunan iki varl aklede-mezsin. Ama darda hakikatini akledemediin bir varln mevcudiyetini kabul ediyorsan, biri dierinden ayr iki varln bulunduunu kabul etmek ve onlardan birinin Ar'm yukars ondan hli olmakszn inmesi, onun ne evrenin yukarsnda, ne de evrenin iinde olmasndan akla daha yakndr. ayet kyasa bavuracak olsan, kyas senin lehine deil, aleyhinedir. Bavurmayacak olsan, hasmna kar takip ettiin delil getirme yolu salkl olmaz.Soran kiinin: Bu benim sorduum soruya cevap deil, aksine, cevaptan kamaktr szne gelince, buna iki ynden cevap verilir: , a Allah'n iniine ve evrenin yukarsnda oluuna itiraz eden ve bunu kabul etmeyene verilecek cevap. b Bunlar kabul edene verilecek cevap. Sen, mes'elenin hakikatini renmek iin soru sormuyorsun, itiraz ve reddetmek iin soruyorsun. Bu sebeple itiraznn faydasz olduu konusu zerinde durduk ve bu itiraznn sana bir faydasnn bulunmad, itiraznn geerli olmad ortaya km oldu. ister, Ar'n Allah'tan hli kald, ister hli kalmad sylensin, senin iin farketmez. Bunda, Allah'n evrenin iinde de, dnda da olmadna dair grnle, Allah'n ztyla her meknda olduuna dair grn destekleyecek bir ey yok. Bu iki gr de btl olunca, ister-istemez nc gr kabul etmek zorunluluu ortaya kyor ki, o da: Allah Tel'nn gklerinin yukarsnda, Ar'nn zerinde ve yaratklarnn dnda olduudur. Durum byle olunca itirazcnn itiraz btl olmaktadr. Eer itirazc, Allah'n Ar'n yukarsnda olduunu kabul etmiyorsa verilecek cevap budur. Allah'n yukarda oluunu inkr edenlerin ileri gelenlerinden birine nzul mes'elesi sorulmu, Allah'n emri

iner, demi. Soran kii: Kimden iner? Sana gre evrenin yukarsnda bir ey bulunmadna gre kimden iner; mahza yokluktan m?! deyince adam dut yemi blble dnm. tiraz eden kii eer Allah'n yukarda oluunu kabul ediyor ve Allah'n Ar'm zerinde olduunu sylyor, ama iniini kabul etmiyor, aksine melein, ya da Allah'n emrinin indiine inanyorsa - ki buna gre inen, Allah'n yaratt yaratklarndan biri; yani nzul, Allah'n gkte sonradan yaratt bir yaratk olmu oluyor. Nitekim Ar'a istivas konusunda da buna benzer eyler syleyenler var- cevap olarak kendisine denir ki: Bu taksim seni balar. ayet sen: ndii takdirde Ar O'ndan hli kalr dersen, birinci mahzur ortaya kar, ama: Ar O'ndan hli kalmaz dersen, Ar O'ndan hli olmakszn bir nzul kabul etmi olursun ki, dayandn temel grle badamaz. Eer: Bunu baz yaratklar iin kabul ediyorum, diyecek olursa, kendisine denilir ki: Kelimeleri tahrif etmekle birlikte, kastedilmesi mmkn olmayan ve bu hitaptan anlalmayan kendi nefsi ile kim ihtiyar bir fiil olmakszn neyi isbat ettin ki!.. Sen iki eyi bir araya getirdin: Bunlardan biri: sbat ettiin eydir ki, bunun Raslullah'n hitabndan anlalmas mmkn deildir. Dieri ise, Rasulullah (s.a.v.)'n szn tahrif etmendir. Eer: nen, melektir diyorsan, sana denir ki: Bu iddian birka ynden btldr: a Melekler gece-gndz devaml inmektedir. Nitekim yce Allah yle buyuruyor: 'Melekleri kullarndan dilediine, emrinden ruh ile indirir(1), "Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz(2). Buhri ve Mslim'in Eb Hureyre ve Eb S a i d ' den naklettiklerine gre, Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: (Her gn) bir takm melekler geceleyin, dier bir takm da gndzn birbirlerini mteakip size gelirler. Bunlar sabah ile ikindi namazlarnda bir araya geldikten sonra aranzda kalm olanlar ge ykselirler. Rableri, kullarn daha iyi bildii halde onlara: Kullarm ne halde braktnz, diye sorar. Onlar da: Onlar namaz klarlarken braktk, nitekim gittiimizde de onlar namaz klarlarken bulmutuk, derler"(3). Yine sahih bir rivayette Eb Hureyre'den Peygamber (s. a.v)'in yle buyurduu nakledilmitir: 'Allah'n, insanlarn amellerini tesbit edenlerin dnda gezgin melekleri vardr, zikir meclislerini takip ederler. Allah Tel'y zikreden bir toplulua rastladklarnda biribirlerine.- Aradnza geliniz, diye seslenirler. Bunun zerine melekler o zikredenleri dnya gne kadar kanatlaryla kuatrlar. Peygamber (s.a.v.) dedi ki: - Cenb- Hak onlar pek iyi bildii halde - onlara sorar.- Kullarm ne sylyorlar? Onlar da yle cevap verirler.- Seni tebih ve tekbir ediyorlar, sana hamd edip vyorlar(4). M s 1 i m ' in naklettii bir rivayette ise yle denilmektedir: nsanlarn amellerini tesbit eden melekler dnda Allah'n gezgin melekleri vardr. Bunlar, zikir meclislerini aratrrlar ve bir zikir meclisi bulduklarnda o zikredenlerle birlikte otururlar. Birbirlerinin zerine yle rler ki, o zikir meclisinde bulunanlarla dnya gnn arasn doldururlar. Daldklarnda ge ykselirler. Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: Allah, -durumlarn daha iyi bildii halde - onlara.- Nereden geliyorsunuz? diye sorar. Yeryzndeki kullarnn yanndan geliyoruz, onlar seni tebih edip tekbir ediyorlar, seni vp sana hamd ediyor ve senden istiyorlar...(5). b Allah'n iniinden bahseden hadste: Benden bir istei olan var m, vereyim? Bana dua eden var m, icabet edeyim? Balanmasn dileyen var m, balayaym? Duyurulmaktadr. Bir melein Allah'tan nakille bu ifadeyi kullanmas doru olmaz. Aksine, melein syledii: Peygamber (s.a.v.)'den nakledilen u sahih hadisteki ifade gibi olur. Szkonusu hadiste yle buyurulmaktadr: Allah kulu sevdiinde, Cebrail'e seslenip: Ben falan seviyorum, sen de onu sev diye seslenir. Cebrail de onu sever, sonra gkte yle seslenir. Allah falan seviyor, siz de onu sevin; bylece gktekiler de o kiiyi severler ve yeryznde kabul grenlerden olur(6). Melek, Allah'tan nakille muhatap kipiyle konumaz. Aksine yle der: Allah, unu emretti, unu syledi. Ayn ekilde bir hkmdar, mndye br eyi halka duyurmasn istediinde, mnd: Ey insanlar, hkmdar unu emrediyor; unu yasaklyor gibi ifadeler kullanr. Ben unu emrediyorum; unu yasaklyorum demez. Byle bir ey syleyecek olursa ceza bile grr. Aslnda bu, Cehmiyye'nin eski tevillerinden biridir. Onlar, Allah'n Hz. M s ile konumasn te'vil etmi ve onunla konumas iin bir melei grevlendirmiti, demilerdi. Ehl-i Snnet de onlara yle cevap vermiti: Eer Hz. Ms ile konuan melek olsayd Muhakkak ben, (evet) ben Allah'm,-

benden baka tanr yoktur. (Yalnz) bana kulluk et ve beni anmak iin namaz kl(7), demez, aksine t s aleyhisselmn dedii gibi: Ben onlara: Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, diye senin bana emretmi olduundan baka bir ey sylemedim(8) derdi. Melekler, Allah'n peygamberlere gnderdii elileridir, Cebrail aleyhisselmn Muhammed (s.a.v.)'e syledii gibi sylerler. Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz. nmzde, arkamzda ve bunlar arasnda olan her ey O'na aittir(9). Melek, Allah sana unu emrediyor, unu sylyor, der ama hibir zaman Muhakkak ben, (evet) ben Allah'm; benden baka tanr yoktur. (Yalnz) bana kulluk et demez. Bana dua edecek var m, ona icabet edeyim? Benden bir istei olan var m, vereyim? Balamam isteyen var m, balayaym?" demez. Kullarm bakasna sormam da deme (10). Bu da, baz kimselerin ileri srdn iptal etmektedir. nk bunu ileri srenler, Nesi'nin rivayet ettii hadisin baz rivayet tariklerinde ifade edildii zere, Allah'n mnadiye emrettiini ve onun da seslendiini delil olarak getirirler. Eer Peygamber (s. a.v.)'den nakledilen bu rivayet gerekse Allah bunu sylemekte ve bir mnadiye bunu sylemesini emretmektedir. Yoksa mnadinin kendisi: Bana dua eden var m, icabet edeyim? demez. Peygamber (s.a.v.)'den mnadinin byle dediini rivayet eden, Peygamber (s. a.v.)'e yalan isnad etmektedir. Bu rivayet, mmetin nesilden nesile aktard mtevtir mstafiz rivayete aykr olmakla birlikte - akl ynden de fasiddir, bid'at ehlinden bazlarnn uydurmasdr. Tpk bazlarnn iner szn indirir eklinde rivayet etmeleri gibi. (Bu bid'at ehlinin lfz ve mn tahrifleri, hadisleri aarak Kur'an'a kadar uzanmtr). Nitekim bazlar ve kellemallahu Ms teklmen yetini ve kellemellahe...(11) eklinde tahrif etmilerdir. Eer *inii, Allah'n rahmeti ve benzeri bir eyin iniiyle te'vil edecek olursa, denilir ki: Kabul ettiin rahmet, ya kendi kendine kim bal bana bir varlk, ya da bakasyla kim bir sfattr. Bal bana bir varlk olup dnya gne iniyorsa, tpk melein: Bana dua eden var m, icabet edeyim? demesi mmkn deilse, rahmetin de bunu sylemesi mmkn deildir. Sfatlardan bir sfat ise, kendi bana kim olamaz. Aksine, bir mekna ihtiya duyar. Ayrca ne sfatn, ne de meknn bunu sylemesi mmkn deildir. Hem eer rahmet dnya gne iniyor ve bize kadar gelmiyorsa, bunda bizim ne gibi bir yararmz olabilir? ayet: Aksine rahmet, Allah'n, gece ibadet eden kimsenin kalbine indirdii yakar ile ibadet tatll ve dua ile marifet gzellii, kalblerde husule gelen Allah' ve O'na iman marifetinin art, ' O'nu zikir ve O'nun vellerinin kalelerine tecellisidir, gece ibadete kalkan kimse bunu bilir, diyecek olursa, kendisine yle denilir: Bunun kalblerde husule geldii mes'elesi dorudur. Ancak bu, yeryzne; kullarnn kalbine iner, dnya gne deil. ndikten sonra ela tekrar yukar kmaz. Kalblerde husule gelen bu durum, fecri douundan sonra da kalblerde kalmaa devam eder. Kalblerdeki bu nr, bereket ve rahmet, yce Allah'n bizatihi iniinin sonucunda ortaya kan bir husustur. Nitekim yce Allah kendisini, mteaddit sahih hadste Arife gecesi inmekle* nitelemektedir. Bu hadislerden bazs, Mslim-de de nakledilmitir. Hz. i e ' den Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduu rivayet edilmitir: * Allah Arife gn o kadar kulunu cehennemden zd eder ki, bu kadar ok kiiyi azd ettii baka bir gn yoktur. Allah azze ve celle iner ve o azd ettikleriyle meleklere hars vnr ve: Bunlar ne istiyorlar? buyurur(12). Cbir b. Abdullah'tan da Peygamber ts.a.v.Kin yle buyurduu nakledilmitir: Arife gn olduunda Allah dnya gne iner ve meleklere vnerek yle buyurur: Kullarma bakn, yorgun arzn uzak yerlerden gelmiler(13), mm Seleme (r.a.)'den de Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduu nakledilmitir: Allah dnya gne iner, Arafat'da bulunan (hac)larla meleklere vnr ve: Kullarma bakn, yorgun argn gelmiler, der(14). Btn bu hadislerde Arife akam yce Allah'n dnya gne indii ve meleklere kar haclarla vnerek: Kullarma bakn, yorgun argn bana gelmiler, bunlar ne istiyorlar? dedii belirtilmektedir. Bilinen bir vakadr ki, Arife akam haclarn kalbine iman, rahmet, nr ve bereket yle iner ki, tarifi mmkn deil. Ancak kalblerine bu inen, dnya gne inerek meleklere kar vnenin kendisi deildir. Muattla'dan Cehmiyye ve benzerleri, yaratcsz yaratlm ve messirsiz eseri ve ii yapan olmakszn ii kabul ederler. Metodla-rndan bu anlalr ve yine bu, Cehmiyye'nin grlerinin bir parasdr. Ayrca ona yle de cevap verilir: Yce Allah Kur'an'da nasl kendisini gkleri ve yeri alt gnde

yaratp sonra Ar'a istiva etmekle duman olduu halde ge istiva etmekle, mbarek blgede aatan Musa'ya seslenmekle, Rabbin ve melekler saf saf geldi(15) ve '(nanmak iin) ille meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin gelmesini, ya da Rabbinin baz yetlerinin gelmesini mi bekliyorlar?"(16) yetlerinde, gelmekle niteledii gibi inmekle de kendisini nitelemitir. Yce Allah'n kyamet gn geleceini, cuma gn cennet ehline geleceini belirten mtevatir hadsler pek oktur. Selef, bu hadsleri inkr edenlere kar bunu delil olarak ileri srm ve Kur'an'n, hadislerin mnlarn doruladn aklamlardr. Nitekim shak b. Rahye, Horasan emri Abdullah b. Thir huzurunda Cehmiyye'den birine kar bunu delil olarak zikretmitir.Abdullah erRabti yle demitir: Bir gn emr Abdullah b. Thir'in meclisinde bulunuyordum, shak b. Rhye de oraya geldi. Kendisine nzul ile ilgili hadisin sahih olup olmad soruldu. Sahihtir, cevabn verdi. Abdullah'n komutanlarndan biri: Ey Eb Ykb, Allah'n her gece indiini mi ileri sryorsun? Evet, dedi. Komutan: Nasl iner? dedi. s h k: O'nun yukarda olduunu ikrar et ki, sana nasl indiini anlataym, dedi. Komutan: Yukarda olduunu kabul ediyorum, deyince s -hk: Yce Allah: Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldi(17) buyurmaktadr, dedi. Bu arada Abdullah b. Thir sze kararak: Ey Eb Ykb, bu kyamet gn olacak, dedi. Bunun zerine s h k yle dedi: Allah emiri aziz klsn. Kyamet gn gelenin bugn gelmesine kim engel olabilir?!! Bir de, Allah indiinde Ar O'ndan hli kalr m, kalmaz m? Bu, ayr bir mes'ele olup Allah'n indiini kabul edenler bu mes'ele zerinde de konumulardr. Bunlardan kimi, Ar O'ndan hli kalmaz, demilerdir. Bu gr, gnderdii mektubunda Ahmed b. Hanbel'den, Ishk b. Rhye, Hammd b. Zeyd, Osman b. Sad ed-Drimi ve bakalarndan nakledilmitir. Bir ksm da bunu reddetmi, Ahmed b. Hanbel'e ait olduu sylenen mektubunun rvisinin mehul biri olduunu sylemilerdir. Birinci grn baz limlere nisbeti bilinmektedir. Mesel Ham-md b. Zeyd, shk b. Rhye ve bakalarnn bu grte olduu limlerce bilmen bir husustur. H a 11 1, Kitab's-Snende yle demektedir: Ca'fer b. Muhammed e 1 - F i r y b , Ahmed b. Muhammed el-Makdimi' den, o da Sleyman b. H a r b ' -dan nakletti ki: Bir b. es-Ser, Hammd b. Zeyd'e sordu: Ey Eb smail, Rabbimiz dnya gne iner hadsi konusunda ne dersin, Rabbimiz bir mekndan bakasna intikal eder mi? Hammd b. Zeyd bir mddet sustu, sonra yle dedi: O, bulunduu yerdedir, kullarna diledii ekilde yaklar. bn Batta da el-bne isimli kitabnda ayn rivayeti naklederek yle der: Eb'l-Kasm Hafs b. Amr el-Erdebil, Eb Hatim er-Rzi'-den, o da, Sleyman b. Harb' ten yle dediini nakletti: Bir b. es-Ser, Hammd b. Zeyd'e sordu: Ey Eb smail, Rabbimiz dnya gne iner hadsi konusunda ne dersin, Rabbimiz bir mekndan bakasna intikal eder mi? Hammd b. Zeyd bir mddet sustu, sonra yle dedi: O, bulunduu yerdedir, kullarna diledii ekilde yaklar. bn Batta ayrca yle der: Eb Bekr en-Neccd, Ahmed b. Ali b. el-Ebbr' dan, o da Ali b. elHarem'den yle dediini nakletti: shak b. Rhye dedi ki: Abdullah b. T h i r' in meclisine girdim. u rivayet ettiiniz hadsler nedir? dedi. Hangileri, Allah emiri islh etsin, dedim. Allah'n dnya gne ineceini rivayet ediyorsunuz dedi. Evet dedim, onlar ahkmla ilgili hadisleri rivayet eden gvenilir rviler rivayet etmiler. Dedi ki: Ar' terkedip iner mi? Ar kendisinden hli olmakszn da inebilir, dedim. Evet, dedi. Ben de: Bu konularda niin konuuyorsun ki?! dedim. L a 1 e k d ayn olay, farkl lfzlar ve munkat' bir senedle nakleder. Bu sened daha sahihtir. Bu ve nceki rivayetlerin her ikisi de sahih olup onlar gvenilir limler nakletmilerdir. H a m m d b. Z e y d , Allah bulunduu yerde olduu halde diledii ekilde yaratklarna yaklatn sylyor. Bylece Ar'n yukarsnda olduu halde yaratklarna yaklamasn kabul etmi oluyor. Horasan'da baa geenlerin en hayrllarndan olan Abdullah b. Thir, Allah'n Ar'n yukarsnda olduunu biliyordu, ama inmesiyle Ar'n O'ndan hli kalacan vehmederek bu sebeple inmesini yadrgam-t. mam 1 s h a k da, Ar'n yukarsnda oluuna dair bilgisini ikrar etmi ve ona Ar kendisinden hli olmadan inebileceini sylemi ve emir: Evet, deyince shak: Bu konuda niin konuuyorsun ki?! demitir. Bununla t s h a k, ona unu demek istiyordu: Allah buna g yetirebileceine gre, Ar'n O'ndan hli kalmas gerekmez. Bu sebeple Ar'n O'ndan hli kalaca gerekesiyle inmesine itiraz edilemez. Hi phesiz bu, Ar'm yukarsnda hibir ey yoktur deyip bunu da, onu da inkr edenin itirazndan ehvendir. Bunun bir benzerini de Eb Bekr el-Esrem es-Snnede nakletmektedir. Eb Bekr diyor ki: brahim

b. ,el-Hris e 1 - b -di, Ley s b. Yahya'nn kendisine yle dediini nakletti: brahim b. el-E'as, Fuzayl b. yz'n yle dediini duydum: Cehm sana: Ben yerinden ayrlan bir Rabb'e inanmam, derse, ben de dilediini yapan bir Rabb'e inanrm de. Fuzayl b. yz bu szyle, Allah'n ihtiyar fiillerinin bulunmadn; Allah'n gelmesinin, iniinin, istivasnn ve dier ihtiyar fiillerinin tasavvur edilemeyeceini ileri sren Cehm muhalefeti kasdetmekte ve: Eer Cehm sana: Ben yerinden ayrlan bir Rabbe inanmam diyecek olursa, sen de: Ben, dilediini yapan bir Rabbe inanyorum de, tavsiyesinde bulunmaktadr. Bylece kendisinden ayr olanlar deil, ztyla kim olan fiillerden dilediini yapan Rabbe inanmasn emretmektedir. E v z a ve seleften baka limlerden de nzul hadisiyle ilgili olarak Allah dilediini yapar dedikleri nakledilmitir. Lalek yle demektedir: Mesir b. Osman, Ahmed b. Hseyn'-den ve o da Ahmed b. Ali el-Ebbr'dan yle dediini nakletti: Yahya b. Main'in yle dediini duydum: Eer Cehmi, ben inen Rabbi inkr ederim diyecek olursa, sen de: Ben, dilediini yapan Rabbe inanrm, de. Kad Eb Bekr ve kendisine tbi olanlarla b n kil, Kad y z gibi selefe deer verip ihtiyari fiillerin Allah'n kendisiyle kim oluunu reddedenler, selefin dilediini yapar szn, Allah'n kendi ztyla kim olan bir fiili deil, ondan ayr bir fiilin husule gelmesi eklinde yorumlarlar. Onlar bu yoruma dayandklar u iki temel ilke gtrmtr: a Onlara gre fiil, mef'ln (ilenenin); yaratma, yaratlann kendisidir. Bylece onlar, mteaddi (geili) fiillerin, mesel: Gkleri ve yeri yaratt ve benzeri fiillerin, Allah'n kendi ztnda herhangi bir davran olmakszn kudretiyle meydana geldiklerini sylerler. Yaratma iinden nce de, sonra da Allah'n hali ne ise, o ekilde devam eder ve halinde hibir deiiklik olmaz. Onlara gre sadece Allah'a nisbet edilen eyde bir deiiklik olmaktadr. Allah'n kullarn sesini duymas, amellerini grmesi, Hz. Ms ve bakalaryla konumasnda da durum ayndr. Yine Kur'an' indirmesi, ondan neshettiini neshetmesi ve baka eylerde de durum budur. Onlara gre yenilenen sadece yaratan ile yaratlan arasndaki nisbet ve izafettir ki, bu, varlkla ilgili bir ey deil, yoklukla ilgili bir eydir. Allah, Ar'm yukarsndadr, derken Allah'n Ar'm zerinde istivas konusunda da ayn eyi szlerler. b n Akil ve bakalarnn, Kad Eb Y a ' 1 ' nn iki grnden ilki budur. b n Akil bu nisbete haller ismini verir. Herhalde o bunu, nazar ehlinden is-bat ehlinin haller diye isimlendirdikleri ve ne vardr, ne de yoktur dedikleri durumlara benzetmektedir. Nitekim Eb Him ve Kad Eb Bekir'le Kad Eb Y a ' 1 ' nn ve Eb'l-Mali' nin iki grnden ilk gr budur. limlerin ou bu konuda onlara muhalefet etmi' ve Allah'n ztyla kim bir fiilinin ve yaratlmtan baka bir yaratmasnn varolduunu kabul etmilerdir. Yaratlmtan baka olan bu yaratmaya da tekvin ismini vermilerdir. Kllbiyye mezhebine mensup ilk limler bu grtedir. Kur'an mes'elesinde aralarnda ihtilf karken Eb Bekir Muhammed b. Huzeyme' nin talebeleri Sekaf, Dab'i ve bakalarnn akaid konusunda yazdklar ve hocalar b n Huzeyme'ye takdim ettikleri kitapta bu mes'ele anlatlmtr.E b Y a ' 1 ' nn son gr ile Hanef, Hanbel, Maliki ve afiilerin cumhurunun gr de budur. B e a v i ern's-Snne-de bunu zikretmi ve B u h r limlerin icm ettikleri grn bu gr olduunu sylemitir. Bu mes'eleyi baka yerde tafsilatyla anlattk. b Dayandklar ikinci ilke ise, Allah'n kudret ve meietine bal eylerin kendisiyle kaim olmalarn reddetmeleridir. Onlar buna sonradan meydana gelen eylerin hulul ismini verirler. Bunlar reddedince de, Allah'n kendi ztyla kaim, kudret ve meetiyle meydana gelen ihtiyari bir fiilinin olabileceini reddederler. Bu konuda lzm (geisiz) fiiller de, mteadd (geili) fiiller de ayn durumdadr; kendi ztyla kaim ne inii, ne gelii, ne istivas, ne yaratmas, ne dirilmesi, ne ldrmesi ne de baka bir fiili vardr. Bu sebeple de, selefin nzul grlerini, Allah'n dilediini yapmasyla tefsir eder ve bundan maksatlar: Allah'tan ayr bir yaratlmn meydana gelmesidir, derler. Oysa selefin bunu kasdetmedikleri, Allah'n ztyla kaim ihtiyari fiilini kasdettikleri aktr. Fudayl b. yz - Allah rahmet etsin - Ar'n Allah'tan hli kaldn kasdetmiyor, Cehmilere muhalefeti hedefliyordu. nk Allah, dilediini yapar derken bu szyle Allah'n Ar'n altnda olabileceim kasdetmiyordu. Onun sz, Evzai, Hammad b. Z e y d ve benzeri selef limlerin sz cinsindendir. Onlardan kimisi, Ahmed b. Hanbel'in Mseddid'e gnderdii risalenin rivayet senedinde tannmayan biri bulunduunu, Ahmed b. Hanbel'in talebeleri arasnda Ahmed b. Muhammed el-Bur-d u i diye bir ztn bulunmadn syleyerek szkonusu mektubun uydurma olduunu ileri srerler.

Hads ehli bu mes'elede gre ayrlmlardr: Onlardan bir ksm, Ar'n Allah'tan hli kalacan, ya da kalmayacan sylemeyi reddeder. Hafz Abd'1-ani e 1 - M a k d i s i ve bakalar bu grtedir. Bir ksm, Ar'n O'ndan hli kalacan syler. Eb'l-Kasm Abdurrahman b. Ebi Abdillah b. Muhammed b. Mende, Ar'm Allah'tan hli kalmayacam syleyenlere kar yazd eserine: erRaddu al men zaame ennellahe f klli mekn ve ala men zaame ennellahe leyse leh mekn ve al men teevvele'n-nzl ismini vermitir. bn Mende szkonusu kitabnda Eb S a. i d en-Nekka ' in Akvlu Ehli's-Snne isimli kitabnda Eb'l-Hasen Muhammed b. Ali e 1 - M e r v e z i 'nin Muhammed b. brahim ed-Dine veri' den, onun Ali b. Ahmed b. Muhammed b. M s ' dan ve onun da Ahmed b. Muhammed elBurdu et-Temim' den naklettii hadisin kendisine sorulduunu belirttikten sonra yle der: Kader, rafzlik, i'tizl, ire, halku'l-Kur'an gibi mes'elelerde eitli grlerleri srlmesi sebebiyle Mseddid b. Mserhid'in Snnet konusunda problemi olmu ve Ahmed b. Hanbel'den, kendisine Snnet konusunu yazmasn istemitir. Ahmed b. Hanbele ona cevap yazm ve bu cevabnda besmeleden sonra Allah'n dnya gne indiinde, Ar'n kendisinden hli kaldn yazm ve shk b. Rhye' den bu anlamda bir hads de nakletmitir. Abdurrahman tbn e 1 - C e v z i, gerek b n Hanbel gerek bn Rhye ve gerek bakalarndan rivayet edilen bu hadisin lfznin hadis ehlince mnker ve hadis olduunu syler ve der ki: Hadisin senedinde ad geen Ahmed b. Muhammed el-Burdu mehul biridir. bn Hanbel'in talebeleri arasnda Ahmed b. Muhammed isminde biri bulunmamaktadr. bn Hanbel'den rivayet edip ismi Ahmed, babasnn ismi Muhammed olanlar unlardr: Ahmed b. Muhammed b. Hni', Eb Bekr e 1 -Esrem, Ahmed b. Muhammed b. el-Haccc, Eb Bekr e 1 - M e r v e z i, Ahmed b. Muhammed b. s el-Birn e 1 - K d i, Ahmed b. Muhammed e s - S i , Ahmed b. Muhammed b. Galip e 1 -K d , Ahmed b.Muhammed b. Mezid el-Verrk. bnu'l-Cevz, yukardaki isimlere unlar da ilve eder: Ahmed b. Muhammed b. Hlid Eb Bekr elKd, Ahmed b. Hlid Eb'l-Abbs e 1 - B i r a n i, Ahmed b. Muhammed b. Abdullah b. Sadaka, Ahmed b. Muhammed b. Abdilhamd e 1 - K f , Ahmed b. Muhammed b. Yahya el-Kehhl, Ahmed b. Muhammed b. el-Buhr, Ahmed b. Muhammed b. Batta. Muhammed'ler arasnda Muhammed b. smail e 1 - T i r -m i z ' yi de zikreder ve onun da Mseddid' den rivayet edenler arasnda olamayacan belirtir. Bu hadisi, sahabeden bir topluluk nakletmi olup hepsi ayn lfz tekrarlamtr. Eb Bekir e s -S iddik, Ali b. Eb Tlib, Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Amr, Osman b. Ebi'l-ss, Muz b. Cebel, Eb mme, Ukbe b. mir, Eb Sa'lebe el-Hueni, Rufa b. Urabe el-Chen, Ubde b. e s - S m i t, mer b. Abse, Eb Hurey-re, Eb'd-Derd, Eb M el-E'ari, Cbir b. Abdillah, Cbeyr b. Mut'im, Enes b. Mlik, ie, mm Seleme ve bakalar - Allah hepsinden raz olsun - buhadisi rivayet etmi, ama kimse bu lfz sylememitir; ne sahabeden, ne tabiinden ve ne de imamlardan hibiri. Sonra hadsleri lfzlaryla nakleder ve kimsenin bu lfz sylemediini belirterek yle der: Bu lfz, Ar'n Allah'tan hli kalmayacan ve Allah iin bir mekn bulunmadn zannedenlerin grne muvafktr. Nzul initen baka bir ey te'vil edenin bu yapt, Rabb her gece dnya gne iner diyen ile fecre kadar o halde devam eder diyenin bu grlerine aykrdr. Derim ki: Bunu syleyenler, bu lfzn hadisin kendisinde oldu unu sylemiyorlar. Ayrca hadiste ne Ar'n Allah'tan hli kak-ne de kalmad ifade edilmektedir. Ne isbat taraftarlarm, ne de reddedenleri destekleyen bir lfz vardr. Ama bunlar nzul inme-ten baka bir anlama te'vil ediyorlar. Hatta aralarnda Allah'n inme iini bizzat yaptn reddeden ve nzl Allah'tan ayr bir yaratlm olarak gren var. Ibn Mende1 nin verdii cevap bunlar, da kapsyor, ne var ki bn Mende, cevabnda bir ilvede bulunmu ve bundan dolay bid'ate nisbet edilmitir. Aynca bu sebepledir ki babas Eb Abdillah kendisine tercih ederlerdi. smail fc Muhammed b. el-Fadl el - T e m i m i ve bakalarnn bu mes'ele zerinde konutuklar bilinmektedir.

Abdurrahman b. el-Cevz, nzul initen baka anlama te'vil eden, sahih hadisleri reddetmek iin mevzu hadisleri delil olarak ileri sren, nzul hadisini kabul ettiini ileri srp onu tahrif eden, Allah'n Kitab'nda indirdii delili konumasnda inkr eden ve Reslullah'n Allah'n ztyla ineceine dair aklamasn reddeden; nzul, emir ve yasaklamann inii eklinde te'vil edip nzuln gerek anlamyla hibir ilgisi bulunmayan eyler ileri sren akaid konularnda ariflerden sayd imamlarnn, Allah'n bir yerden baka bir yere intikal etmekten tenzih ettiklerini zannedip mezhebi hadisin zahiri olmadndan bu konuda yaplan rivayetleri reddeden ve btl te'vil ile fasid akli kurallar kendilerine ilke edinenlere babasnn cevap verdiini ve yle dediini nakleder: Yce Allah'n-. Ztna benzer hibir ey yoktur(18) sz, btn yn ve anlamlaryla tebihi reddetmektedir. Fakat mitsiz miskin imamlara saldrmak iin ancak bu yolu bulmu ki kendisi buna daha mstahaktr. Sonra nzul ile ilgili hadsi, illet ve ihtilf saylmayacak eylerle hadsi illetli gstermeye alarak rvinin: gecenin yars getikten sonra Allah'n indiini* sylediini, bazlarnn ise; Gecenin te biri ve yars getikten sonra dediini anlatr.bn Mende, bunun eliki olmadn, rvinin, gecenin yars m, yoksa te biri getikten sonra m Duyurulduunu kesin olarak tesbit etmemi olduunu belirtir. Aynca Muhammed b. Zeyd b. S inan'n babasndan, onun Zeyd b. Ebi Enise'den, onun Trk' tan, onun Said b. Cbeyr' den ve onun da b n A b -bas' tan naklettii hadisi delil olarak getirir. Sz konusu hadste b n A b b a s , Peygamber (s.a.v.) 'in yle buyurduunu nakleder: "Allah her gece bir mndi'nin nida etmesini emreder. Bu hads, grn destekleyen mevzu bir hadistir. ddia sahibi tereddt ve cehaletinin bir eseri olarak Yahya b. Said el-Kat-tn, bn Mehdi, Buhri ve Mslim'in kitaplarnda bu gibi metruk zayf rvilerden hadis naklettiklerini ileri srer. Yine bu cehaletinin bir eseri olarak, Eb Him er-Rif' nin hadsini H a f s' a nisbet eder. Ubeydullah b. mer' den, onun Zeyd b. Ebi Enise'den, onun Trk'tan, onun Said b. Cbeyr' den ve onun da bn Abbas' tan naklettii: Allah her gece iner eklindeki Trik hadsi de byledir. Osman b. Ebi'1-ss' tan H a s e n ' in naklettii hadse gelince, bu hads zerinde yukarda durmutuk. Bu hadsin ne kendisi, ne rvileri sahihtir. ayet iddia sahibi hadisi bilme konusunda sussayd, kendisi iin daha iyi olurdu. Allah, bu konuda bilgisini selbetmi ve sahih rivayetleri ibtal etmeyi ve bozuk akli delillerine sarlmay kalbine yerletirmitir. Derim ki: Bu szler, Abdurrahman'n, babasndan naklettikleri szlerdir ve babas kendisinden daha lim, daha fakh ve tutarldr. Ayrca Eb'l-Kasm Abdurrahman b. Eb Abdillah b. Mende de ayn eyi sylemitir. bn Mende: Muhammed b. Muhammed b. e 1 - H a s e n , Abdullah b. Muhammed elVerrk, Zekeriy b. Yahya e s - S c i bize anlatt der. Abdurrahman daha sonra yle der: Ahmed b. Nasr bize yle anlatt: Sleyman b. Harb'n yanndaydm, kendisine kelm ehlinden biri geldi ve dedi ki: Sizler, Allah'n Ar'n zerinde olduunu ve olmaya devam ettiini sylyor ve dnya gne indiim de ileri sryorsunuz? Sleyman b. Harb, Hammd b. Zeyd' den naklederek yle dedi: Allah Ar'nn zerindedir ve kullarna diledii ekilde yaknlar. Abdurrahman ayrca yle der: Hammd b. Zeyd ile Sleyman b. Harb'n: Allah kullarna diledii ekilde yaklar derken, bu szleriyle Allah'n bulunduu yerden ayrlmadn syleyen, onlar Kur'an ve Snnet'te vrid olann aksine bir eye nisbet etmi olur. Abdssamed b. Muhammed, Belh'te bize unu anlatt: brahim b. Ahmed el-Mstelim, Abdullah b. Ahmed b. H i r ' tan, o da Ahmed b. el-Hasen b. Z e y y d' dan ve o da brahim b. el-E'as' tan yle dediini haber verdi: F u d a y 1 b. yz' yle dediini duydum: Cehm biri sana ben yerinden ayrlan bir Rabbe inanmam diyecek olursa, sen de ona, ben de dilediini yapan bir Rabbe inanyorum, der. Abdurrahman diyor ki: Bunu Fudayl b. yz' dan bir topluluk nakletmitir ve bunlardan hibiri, bununla, Allah'n zndklarn sylediklerini yaptm kasdetmi deildir. Bu sebeple Kur'an ve Snnet'in sylediini ibtal etme bakmndan: nen ve yukar kan bir Rabbe inanmyorum, diyenle: Ben, Ar'n kendisinden hli olmad bir Rabbe inanrm diyenin szleri arasnda bir fark yoktur. Abdurrahman daha sonra Fudayl b. yz'in yle dediini senediyle nakleder: ayet Cehm biri: Ben, inen ve yukar kan bir Rabbe inanmam derse, sen de ona: Ben de, dilediini yapan bir Rabbe inanyorum, de. Derim ki: Eb'l-Hasen el-E'ar, Snnet Ehlinin itikad ile ilgili pek ok eyi Zekeriyya b. Yahya e s -

S c ' den almtr. Makaltu'l-slmiyyin isimli kitabnda Ehl-i Snnet ve Hads'in grne dair naklettiklerinden birou Sci'dendir. Yine Ehl-i Snnet ve Hads'in Allah'n Ar'n zerinde olduuna ve kullarna diledii ekilde yaklatna dair grlerini, Hammd b. Zeyd'in onlar hakknda sylediklerinden nakletmitir. E ' a r ' ye ve Allah'n ihtiyari fiilleri ztyla yaptn reddedenlere gre bunun anlam; Allah, baz yaratklarda birtakm arazlar yaratmakta ve onlara nzul ismini vermektedir. Nitekim ona gre Allah, Ar'a bir ey yaratmakta ve buna istiva ismini vermektedir. E ' a r i' ye gre bu, Allah'tan bir fiil olmakszn Ar' kendisine yaklatrmasdr. Yani E ' a r i, nzul ve istiva gibi lzm (geisiz) fiilleri, yaratma ve ihsan gibi mteadd (geili) fiiller gibi saymaktadr. Ona gre bunlarn hepsi, Allah'tan ayr yaplan eylerdir. E ' a r ve Kad E b B e k r ile dier talebeleri, Allah'n ztyla Ar'n zerinde olduunu sylerler. Lkin, Allah'a sonradan arz olan eyleri reddetme ilkesinden hareketle nzul ve benzeri fiillerde bu gr ileri srerler. Onlara gre, Allah dilediini yapar ve diledii ekilde iner diyen selef ile Cehm biri ben, yerinden, ayrlan bir Rabbe inanmam derse, sen de ona: Ben de, dilediini yapan bir Rabbe inanyorum de tavsiyesinde bulunan Fudayl b. yz'n bu szlerle maksatlar, bu szlerin aksinedir. (Onlar sadece Cehm'-nin sylediklerini reddetme sadedinde bunu sylyorlard). Eb Abdillah b. Mende bunlarn bu grlerini reddederek, onlarn bu izahlarna gre Allah'n indiini syleyen ile bu fiilleri reddedenin grleri arasnda bir fark bulunmadn belirtmektedir. nk Allah'tan ayr fiillerin (geili fiillerin) varln btn mslmanlar kabul etmekte, kimse buna kar kmamaktadr. Bylece selefin szkonusu szleriyle Allah'n ztyla kaim ihtiyari fiilleri kasdettikleri malmdur. Ama bununla birlikte Abdurrahman b. e 1 - C e v z ' nin iddiasnn aksine, onlarn szlerinde Ar'n Allah'tan hli kald ve Ar'm zerinde kalmasnn zail olduu diye bir ey yoktur. Hadste de byle bir aklama mevcut deildir. Ahmed b. Han bel'in olu Abdullah, Kitab's-Snne* isimli kitabnda senediyle unu rivayet eder: Muhammed b. Muhammed b. el-Hasen bize haber verdi Babam, Ahmed b. Muhammed b. Umar elLbnn, Abdullah b. Ahmed b. H a n b e 1' in yle dediini haber verdi: Babam, Ms b. Dvud Eb Ma'mer'den Abbd b. el-Avvm'n yle dediini anlatt: Bize reyk geldi, kendisine: Allah, aban aynn yars gecesinde iner(19) hadsini sordum, bazlar bu hadisleri inkr ediyor, dedim. Ne diyorlar? dedi. Bu hadislere ta'n ediyorlar, dedim. Dedi ki: Bu hadsleri bize nakledenler, Kur'an', namaz, hacc, orucu nakledenlerin kendileridir. Allah, ancak bu hadslerle bilinir. shk b. Rhye olayna gelince, onu, smail el-Tir-m i z rivayet etmi ve bn Eb Hatim' den bu rivayet hakknda konuulduunu (shhati konusuna ta'nedildiini) da zikretmitir. Olay, Ahmed b. Ms b. Breyde(*), Ahmed b. Abdillah b. Muhammed b. B e i r' den ve o da T i r m i z ' den yle dediini nakletmitir: shk b. Rhye 'nin yle dediini duydum.- Bir gn Cehmler toplanarak Abdalla h h. T hir'e gittiler ve: Ey emir, s h k ' bakalarna takdim ediyor ve ona deer veriyorsunuz. Oysa o, kfirdir, her gece Allah'n dnya gne indiini ve Ar'm kendisinden hli kaldn ileri sryor, s h k dedi ki: A b d u ll a h buna ok kzd ve bana haber gnderdi. Kalkp gittim, kendisine selm verdim, ama fkesinden selmm almad ve bana otur da demedi. Biraz sonra ban kaldrd ve: Yazklar olsun sana ey shk! Bunlar neler diyor, dedi. Bilmiyorum, dedim, Yce Allah'n her gece dnya gne indiini ve Ar'm kendisinden hli kaldn sylyormu sun yle mi? dedi. Ey emir, dedim, bunu syleyen ben deilim, bunu syleyen Peygamber (s.a.v.)'in kendisidir-. Eb Bekr b. y, shk'tan, o da el-Ear b. Mslim'den yle dediini bize anlatt: Eb Hureyre ve Eb Said'in, Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduuna ahitlik ettiklerine ahitlik ederim: *Allah, her gece dnya gne iner ve yle buyurur: Bana dua eden yok mu, ona icabet edeyim? Benden istei olan yok mu, isteini karlayaym? Benden balanmasn dileyen yok mu, onu balayaym?" Lkin onlardan benimle tartmalarn iste. shk dedi ki: Kendisine Peygamber (s.a.v.)'in dediklerini nakledince Abdullah'n fkesi yatt ve bana: Otur, dedi. Ben de oturdum ve: Ey emir, emret benimle tartsnlar, dedim. Onlardan benimle tartmalarm istedi. Onlara dedim ki: Allah, Ar kendisinden hli kalmakszn inebilir mi, inemez mi? Sustular ve balarn nlerine ediler. Dedim ki: Ey emir, emret cevap versinler. Susup cevap vermediler. Bunun zerine emir: Ne oluyor sana ey shk!! Onlara ne soruyorsun? dedi. Ey emir, syle onlara: Allah, Ar kendisinden hli olmakszn inebilir mi, inemez mi? dedim. Emir: Ne anlatmak istiyorsun? dedi. Dedim ki: ayet Ar

kendisinden hli kalmakszn inemeyeceini ileri srecek olurlarsa, Allah'n benim gibi ve onlar gibi ciz olduunu ileri srm olurlar ki bu takdirde kfre girerler. Ama Ar kendisinden hl olmakszn, inebileceini sylyorlarsa, Allah diledii ekilde dnya gne iner ve mekn O'ndan hl kalmayabilir. Abdurrahman dedi ki: shak ile Abdullah b. Tli i r arasnda geen konumayla ilgili rivayetlerin dorusu; babamn, Eb Osman Amr b. Abdullah el-Basri' den, onun da Muhammed b. Hatim' den naklettiidir. Muhammed b. Hatim diyor ki: shak b. brahim b. Mahled'in yle dediini duydum: Abdullah b. Thir bana dedi ki: Ey Eb Ykb , u nzul ile ilgili rivayet ettiiniz hadisler nedir? Ey emir, dedim, bu hadisler, ahkmla yani hell ve haramla ilgili hadislerin geldii yoldan geldi, limler onlar nakletti. Bu sebeple reddedilmeleri caiz deildir. Nzul ve benzeri mes'elelerle ilgili hadislerde anlatlanlar, keyfiyetsiz olarak olduu gibi kabul edilirler. Bunun zerine Abdullah: Doru syledin, imdi bu hadisleri anladm, dedi. Abdurrahman dedi ki: Allah'n bulunduu yerin kendisinden hl olmamas, nzul ortadan kaldran ve *bu haberler keyfiyetsiz olarak olduklar gibi kabul edilirler diyenin bu szn de ibtal eden bir durumdur. Bu sebeple denilir ki: Aksine, t s h k' in, Abdullah b. Thir'le konumas bu rivayettekinden fazlayd. Nitekim bu rivayetin dndaki rivayetlerde baka eyler rivayet edilmitir. Bu tr konuma ve tartmalarn bir ksmn biri naklederken, dier bir ksmn baka bir rivayet nakledebiliyor. Nitekim Ahmed b. Hanbel ve bakalarnn tartmalar konusunda da bu durum vki olmutur. Birinin, dierinin nakletmedii bir ksm naklettii oluyor. Nitekim Salih, Abdullah, Mervezi ve bakalar ayn konumay nakletmiler ve bunlarn hepsi de gvenilir kiilerdir. Hi phesiz shk, bn Thir'le mes'eleyi enine boyuna konumulardr. eyh'l-slm lkabn da tayan Eb Osman en-Neysbr e s -S b n , Snnet"le ilgili risalesinde yle der: Hads ehli itikad ve ahitlik eder ki, yce Allah, Kitab'nda da belirttii gibi, yedi gnn yukarsnda ve Ar'm zerindedir. O'dur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt, sonra Ar'a istiva etti-(20). Sbni bu konuda baka yetler de nakleder. nk yce Allah, bu hususu Kur'an'n yedi yerinde zikretmektedir. Sbni devam ederek der ki: Hads ehli, bu konuda Allah'n sylediini kabul eder, O'na inanr ve verdii haberi dorularlar. Allah'n buyurduu gibi, Allah Ar'a istiva etmitir der, sz zahiri zere brakr, bilgisini Allah'a havale eder ve: "Ona inandk, hepsi Rabbimiz katndandr, derler. Akl- selim sahiplerinden bakas dnp anlamaz(21). Kendi senediyle iki tarikten rivayet eder ki: mam M 1 i k' e : Rahman Ar'a istiva etti yeti soruldu: Allah nasl istiva etti? M-1 i k yle dedi: stiva bilinmeyen bir ey deildir, keyfiyeti ise akl bilinemez. stivaya iman etmek vcib, fakat hakknda soru sormak bid'attir. (mam Mlik, soru soran kiiye:) Sen sapk birisin, dedi. Sonra da meclisinden kmasn emretti. S b n , kendi senediyle Abdullah b. Mbarek'in yle dediini nakleder: Rabbimizin yedi gnn zerinde ve yaratklarndan ayr olduunu biliyor ve Cehmiyye'nin dedii gibi - eliyle yeri iaret ederek - O, buradadr, demeyiz.. Yine der ki: Eb Abdillah el-Hfz - el-Hakim -Niabur halk iin derledii el-Trih isimli kitab ile Mrifetu Usli'l-Hads isimli kitabnda -ki daha nce bu iki kitap gibisi yazlm deildir nakleder ve der ki: Eb Ca'fer Muhammed b. Salih b. Hni' den Eb Bekr Muhammed b. shk b. Huzayme' nin yle dediini naklettiini duydum: Allah'n Ar' zerinde ve yedi gnn yukarsnda olduunu kabul etmeyen kfir olur ve kan helldir; nce tevbe etmeye arlr, tevbe ederse mes'ele kalmaz. Ama etmezse, boynu vurulur ve plklerden birine atlr. eyh Eb Osman yle der: Hads Ehli, yaratklarn iniine bir benzetme olmakszn keyfiyetsiz olarak Allah'n her gece dnya gne indiini kabul ederler. Daha dorusu, Reslullah (s.a.v.)'-in dediini kabul eder; bu konuda varid olan sahih rivayeti zahiri zere kabul eder ve bilgisini Allah Sbhneh ve Tel'ya havale ederler. Ayn ekilde Onlar, buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini ve iin bitirilmesini bekliyorlar deil mi?(22) yetiyle "Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(23) yetinde zikredilen Allah'n gelmesini de kabul ederler. Eb Bekr b. Zekeriyya, Eb Hmid e- arki'-den yle dediini haber verdi: Hamdan es-S'lem ile Eb Dvud el-Hafff'n yle dediklerini duydum: shk b. brahim el-Hanzali'nin yle dediini duyduk: Abdullah b-Thir bana dedi ki: Ey Eb Ykb, Reslullah (s.a.v.)'-den Rabbimizin her gece dnya gne indiine dair rivayet ettiiniz u hads var ya, Allah nasl iner? Dedim ki: Allah emiri

erefli klsn, Allah'la ilgili herhangi bir husus iin nasl diye sorulmaz; O, keyfiyetsiz olarak iner. Ayrca Eb Abdillah el-Hfz'n yle dediini duydum: Eb Zekeriyya Yahya b. Muhammed elAnber i' den, o da brahim b. Eb Tlib'ten, o da Ahmed b. Said b. brahim Eb Abdillah er-Ribt'den yle dediini duymu: Bir gn emr Abdullah b. Thir'in meclisinde bulunuyordum, shk b. brahim de oradayd. Kendisine nzul ile ilgili hads soruldu; Sahih mi, deil mi? Sahihtir, dedi. Abdullah'n komutanlarndan biri: Ey Eb Ykb, Allah'n her gece indiini mi sylyorsun?! Evet, dedi. Komutan: Peki, nasl iner? diye sordu. shk: Allah'n yukarda olduunu sylyorum, dedi. Komutan: Yukarda olduunu mu sylyorum? diye sordu. Bunun zerine shk yle dedi: Yce Allah: Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(24) buyuruyor. Bu arada emr Abdullah sze kararak: Bu kyamet gn olacak, dedi. O zaman shk yle dedi: Allah emiri erefli klsn, kyamet gn gelenin bugn gelmesine kim engel olabilir ki?!! Eb Osman yine yle der: Eb Bekr el-smali'nin Cilan halkna yazd mektupta unu okudum: Peygamber (s.a.v.)'-den nakledilen sahih bir rivayette belirtildii zere Allah, dnya gne iner. Yce Allah da yle buyurmaktadr: Onlar, buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini ve iin bitirilmesini bekliyorlar deil mi?(25), "Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(26). Btn bunlara nasll zerinde durmadan -olduu gibi inanrz. ayet Allah bunlar nasl yaptn aklamay dinleseydi, onu aklard. Bu sebeple biz, muhkemini syler ve mtebihi zerinde durmaktan kanrz. u yette bununla emrolunmuuz: "Kitab sana O indirdi. Onun baz yetleri muhkemdir, bunlar Kitabn anasdr. Dierleri de mtebihtir. Kalblerinde erilik olanlar, Fitne karmak, kendilerine gre yorumlamak iin onun mtebih yetlerinin peine derler. Oysa onun te'vilini Allah'tan baka kimse bilemez. limde ileri gidenler.- "Ona inandk, hepsi Rabbimiz katn-dandr derler. Akl- selim sahiplerinden bakas dnp anlamaz(27). Abdurrahman b. Mende, kendi isnadyla Harb b. s m a i 1' den unu rivayet eder: shak b. brahim'e sordum, dedim ki: Peygamber (s.a.v.)'in hadisi: "Allah, dnya gne iner eklindedir. Evet, Allah her gece dnya gne diledii ve dileyecei ekilde iner, dedi. Ibn Mende, Harb'ten yle dediini de nakleder: Allah' ilgilendiren mes'elelerde, kullar ilgilendiren meselelerde olduu gibi ileri-geri konuamayz. nk yce Allah yle buyurmaktadr: O, yaptndan sorulmaz, ama onlar sorulurlar(28). H a r b' ten yle dediini de nakleder: Bu, ilim imamlarnn, hads ehliyle rivayet ehlinin ve bununla bilinen snnet ehlinin; A h -med b. Hanbel, tshk b. Rhye, Humayd ve benzeri limlerin grdr. Onlar yle diyorlard-. Allah, her gece diledii ekilde dnya gne iner, Ztna benzer hibir ey yoktur*(29). Har b ' ten yle dediini rivayet eder: shak b. brahim yle dedi: Yaratklarla ilgili hususlar hakknda dnlmesi ve ileri srlmesi caiz olan eyleri Allah, O'nun sfat ve fiilleri hakknda da vehmetmek hi kimse iin caiz deildir. Allah'n her gece, gecenin te birinden sonra diledii ekilde inmekle vasflanmas mmkndr, ama nasl indii sorulmaz, nk O, diledii ekilde davranr. bn Mende, Muhammed b. Selm'nda yle dediini rivayet eder: Fudle, Abdullah b. Mbarek' ten aban aynn ortasndaki nzul sordu. Abdullah yle dedi: Zavall! Allah diledii ekilde iner. tbn Mbarek* in yle dediini de nakleder; Her kim sana ey mebbih derse, bil ki o Cehm'dir. Abdurrahman b. Mende ayrca yle der. Dilediini yapan bir Rabbe inanyorum deyip sonra da Allah'n diledii ve kullarndan inanmalarn istedii Kur'an ve Snnet'te zikredilen eyleri; her gece ztyla Ar'tan dnya gne iniini reddetmekten seni sakndrrm. Zndklar, hibir yerin O'ndan hli kalmayacan ileri srerek dnya gne iniini inkr ederler. bn Mende, Nuayn b. Hammd tarikiyle Cerir'den, o da L e y s 'den, o da B i r 'den ve o da E n e s' den Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduuna dair merf bir hadis rivayet eder: -Allah, Ar'ndan inmek istedii zaman ztyla iner. Derim ki: Eb'l-Kasm smail et-Temimi ve baka hadis hafzlar bu merf lfzn zayf olduunu sylemilerdir. b -nu'1-Cevz, bu hadsi Mevzuat'nda zikreder. Eb'l-Kasm et-Temim, sz konusu hadisle ilgili olarak yle der: Allah'n inmesi anlam olarak dorudur ve ben bunu ikrar ediyorum. Ancak Peygamber (s.a.v.)'e refedilmesi sabit deildir. Lfz olarak rivayet edilmemi olmakla birlikte mnsnn sahih olmas mmkn olabilir. Mesel: Allah, bizzat kendisi gkleri ve yeri yaratmtr; O, bizzat kendisi Hz. M s ile konumutur; O, bizzat kendisi Ar'a istiva etmitir

ve benzeri bizzat kendisi tarafndan yaplan fiilleri, bizzat kendisi tarafndan yapld sylenecek olursa, anlam dorudur, fakat anlam Kur'an ve Snnet tarafndan belirtilen hereyin Kur'an'n lfznda da mevcut olduu, ya da lfz olarak da merf olduu sylenemez. Bu naklettiklerimiz, Abdurrahman b. Mende'nin bir zetiydi. bn Mende, nzul ile ilgili hadsin rivayet tariki ve lfzlarm da bir araya getirerek cemetmitir. Bunlardan misaller: Gecenin ilk te biri getikten sonra Rabbimiz dnya gne iner ve yle buyurur Melik benim, benden istei olan var m, isteini vereyim? Bana dua eden var m, duasna icabet edeyim? Benden balanmasm dileyen var m, balayaym? Fecre kadar bylece devam eder. Baka bir lfz yle: Geceden te ikisi kaldnda Rab, dnya gne iner. Bir lfzda: Fecir douncaya kadar, sonra yukar kar denilmektedir. Bir rivayette de yle denilmektedir: Kullarm bakasndan sormam, benden bir istei olan var m, isteini karlayaym? Amr b. Abse rivayeti: Rab, gece yars dnya gne sarkar eklindedir. Bir lfzda ise-. Fecir douncaya kadar, sonra yukar kar denilmektedir. Arefe akam ve aban aynn yarsnda indiine dair eitli tariklerden yaplan rivayetleri de zikreder. bn Mende ayrca Allah'n kyamet gn buluttan glgeler iinde ineceini, Allah'n ini ve yukar kn sz konusu eden sair hadsleri de sz konusu eder. bn Mende, bu arada Ar'n Allah'tan hli kalmayacan syleyen grleri de reddeder ve bunu sylemenin, Allah'n her yerde olduunu syleyen grle, hibir yerde olmadn syleyen grn ayn olduunu syler. Bu sebeple bn Mende'nin sz; Allah hakknda u iki grten ancak birinin mmkn olduunu-, Allah indiinde Ar kendisinden hli kaldn. syleyenlerin sz, bir de, Allah'n kendi ztyla kim ihtiyari bir fiilinin bulunmadn ileri srenin sz gibi Allah'n bir inmesinin de sz konusu olamayacan syleyenlerin sz cinsindendir. Bu iki gruba gre, bir meknn boalp dierinin igal edilmesini gerektiren kullarn cisimlerinin kendisiyle nitelendii inmekten baka ini yoktur. Daha sonra bunlardan bir ksm, Allah hakknda byle bir inii reddeder ve O'nu byle bir eyden tenzih ederler. Dier ksm ise, bir yerin boalp dierinin igal edilmesini gerektiren bu neviden bir inii Allah hakknda kabul ederler. Dierleri: Bu gr btl olduuna gre birincisinin doruluu ortaya kmaktadr derken, bunlar da: Birinci gr btl olduuna gre ikinci grn doruluu ortaya kmaktadr. Bunlara gre seleften nakledilen: Allah dilediini yapar szlerini, ini esnasnda Ar'm Allah'tan hli kalmasna hamdederler. Dierlerine gre ise bu szden maksat; Allah tarafndan yaratlan ve O'ndan ayr bir fiildir. Sonu olarak, Ar'm Allah'tan hli kaldm syleyenler, Hadis Ehlinden kk bir topluluktur. Hads Ehlinin byk ounluuna gre ise, Ar kendisinden hl kalmaz. Ehl-i Snnet'ten olmakla hret bulmu mctehid imamlardan nakledilen de budur. Ne sahih, ne de zayf bir senedle onlardan birinin, Ar'm Allah'tan hli kaldn sylediine dair bir rivayet mevcut deildir. shak' tan nakille sz konusu rivayetlerin zayf olduunu ileri sren Abdurrahman b. Mende'nin iddiasna gelince, bn Batte ve bakalarnn rivayet ettii dier rivayette Sleyman b. Harb'in Hammd b. Zeyd'den naklettii lfz da zikrettik ki bunu Hallal ve bakalar da rivayet etmitir. Ahmed b. Han bel'in Msedded b. Mserhed'e gnderdii mektuba gelince, sz konusu mektup gerek Ahmed b. H a n b e 1' in talebelerine e, gerek dier Hads ve Snnet ehlince mehur olup onu kabul ile karlamlardr. Eb Abdillah b. Batte de el-bane kitabnda onu zikretmi ve bakalar da ona itimat etmilerdir. Nitekim Eb Ya'l da ona itimat etmi ve onu kendi elyazs ile yazmtr. Dip Notlar: 1) 16 Nahl, 2 2) 19 Meryem, 64 3) Buhr, Mevkit, 16; Mslim, Mecsid, 21 4) Tirmiz, Daavt, 129; Drim, Rikak, 58 5) Mslim, Mescid, 21 6) Buhar, Bed'u'l-Halk, 6; Edeb, 41; Mslim, Birr, 157 7) 20 Tha, 14 8) 5 Mide, 117 9) 19 Meryem, 64

10) bn Mce, kme, 182 11) Bu kraata gre Allah'a Ms seslendi anlam kar. 12) Mslim, Hacc, 436; tbn Mce, Mensik, 56 13) bn Hanbel, n/224, 305 14) Nesi, Hacc. 194 15) 89 Fecr, 22 16) 6 En'm, 158 17) 89 Fecr, 22 18) 42 Sra, 11 19) Tirmiz, Savm, 39; bn Mce, kme, 191 * Bir nshada Breyde yerine Merdye yazldr. 20) 57 Hadid, 4 21) 3 l-i mrn, 7 22) 2 Bakara, 210 23) 89 Fecr, 22 24) 89 Fecr, 22 25) 2 Bakara, 210 26) 89 Fecr, 22 27) 3 l-i mrn, 728) 21 Enbiy, 23 29) 42 Sra, 11 Nzl'n te'vili zerine

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Nzl'n te'vili zerine : Snnet ve Hads'e bal bir topluluk, nzul hadsi ile gelme, aa inme gibi, Rabbin lzm (geisiz) fiillerine dair nasslar te'vil etmi ve bu konuda Mlik ile Ahmed b. Hanbel'in bir grn de nakletmilerdir. Hatta Eb'l-Hasen ez-Zn ve Ahmed b. Hanbel'in mezhebine mensup, baka mteahhir limlerden, Ibn Hanbel'den baka konularn hilfna bu mes'elenin te'viline dair iki rivayet zikrederler. b n Akil, bu sfatn dnda te'vil konusuyla ilgili iki rivayeti zikreder ve bazan te'vilin vcib olduunu ileri srerken, bazan haram olduunu, bazan da caiz olduunu syler. Ona gre bazan te'vil mutlak olarak haberi sfatlar iindir. O, bunlar sfat olarak isimlendirmez, izft diye isimlendirir. Mutezile'den -Eb'l-Hseyin el-Basr' nin talebeleri Eb Ali b. Velid ve Eb'l-Kasm b- et-Tebbn da bu konuda bn A k i 1' e uyarlar. Eb'l-Ferec bnu'l-Cevz de baz kitaplarnda, mesel Kefft'-Tebih bi Keffi't-Tenzih isimli kitabnda tbn Akil'e muvafakat ederken, bazlarnda da ona muhalefet etmektedir. Ahmed b. Hanbel'in mezhebine tbi olanlarn ou ise, ne bu sfatlar, ne de bakalarnn te'vili konusunda Ibn Hanbel' den farkl bir grn olduunu kabul etmezler. Eb Hmid el-Gazzl' nin, Hanbeli birinden naklettii: bn Hanbel, sadece u eyde: Hacer-i Esved, Allah'n yeryznde sa elidir(30), Kullarn kalbleri, Rahmn'n parmaklarndan iki parmak arasndadr(31), Rahmn'n nefesini Yemen tarafndan hissediyorum(32) hadslerinde bavurmutur, iddiasna gelince, bu, bn Hanbel hakknda uydurulmu bir iftiradan baka bir ey deildir. bn Hanbel'e ulaan bir senedle bunu rivayet eden olmad gibi, talebelerinden bunu

nakleden kimse de yoktur. Gazzl' nin kendisinden naklettii sz konusu Hanbel kii bilinen biri deildir. Ne bu konuda bir bilgisi ne de doruluu vardr. bn Hanbel'in Allah'n gelmesi, inmesi ve benzeri eylerin te'vilinde itihadnn muhtelif olup olmad konusunda da ashab arasnda farkl grler ileri srlmtr. nk mihne esnasnda kendisine kar Peygamber (s.a.v.)'in: Bakara ve l-i mrn, iki bulut veya iki tente gibi, ya da kanatlar gerilmi kulardan meydana gelen bir glgelik gibi gelecekler(33) eklinde, Kur'an'n gelmesiyle ilgili hadsleri delil olarak getirip ancak yaratlm gelmekle vasflanr dediklerinde, bn Hanbel'in - Snnet imamlarndan bakalarn da dedii gibi - bu hadsten maksat; Bakara ve l-i mrn srelerinin sevaplarnn gelmesidir, dedii nakledilmitir. Nitekim kabirde ve kyamette amellerin gelmesinden maksadn da amellerin sevaplar olduu sylenmitir. Peygamber (s.a.v.) ayrca: Bakara ve l-i mrn' okuyun. nk onlar, kyamet gn iki tente veya iki bulut gibi, ya da kanatlar gerilmi kulardan meydana gelen bir glgelik gibi gelecekler ve onlar okuyanlar savunacaklar(34) buyurmutur. Bu hads, sahih bir hadstir. Peygamber (s.a.v.) Bakara ve l-i mrn srelerinin okunmalarn emredip onlarn gelerek onlar okuyan savunduklarn zikrettiine gre, bununla o okuyan kimsenin onlar okumas olduu anlalmaktadr ki bu, okuyucunun amelidir. Nitekim, tilvet demek olan amelinin geleceini haber verdii gibi, baka amellerin de geleceini haber vermitir. Baka yerde bu konuyu etraflca inceledik: Allah ameli, kendi nefsiyle kaim bir cevher haline dntrr m, yoksa arazlar cevherlere dnmez mi? sorusuna cevap vermee altk. lm, akl-karal alaca bir ko suretinde getirilir(35) hadsi hakknda sylenecek sz de ayndr.Burada maksat u: Peygamber (s.a.v.) Kur'an'n bu ekilde geleceini haber verirken, bununla Kur'an okuyan kiinin ameli demek olan okuyuundan haber vermektedir ki, bu da Kur'an okuyan kiinin sevabdr. Bundan maksat, Allah'n kendisiyle kaim olan konutuu kelmn iki bulut ekline girerek gelmesi deildir, Bylece bu, Cehmilerin iddia ettiklerine delil saylamaz. Ayrca mam Ahmed mihne(*) esnasnda yce Allah'n: Onlar, buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini ve iin bitirilmesini bekliyorlar deil mi?(36) yetiyle iddialarna kar kmtr. A h m e d b. Hanbel'in, bu yette Allah'n emrinin geleceini syledii nakledilmitir. Oysa bn Hanbel'in mihne* esnasndaki tartmasnda byle bir ey dediini, sz konusu ahstan baka kimse nakletme mistir. Bu, tartmay rivayet eden ne b n Hanbel'in olu Abdullah, ne Salih b. Ahmed, ne M e r v e z , ne baka biri byle bir ey nakletmitir. Bu sebeple de Hanbeli mezhebine bal limler ihtilfa dmlerdir. Bir ksm, bunun bn Hanbel'in bir hatas olduunu sylemi, sonra da yle demiler: bn Hanbel'in bilinen baz yanlmalar vardr ve bu da onlardandr. shak b. akull'nn gr budur. Bir ksm da yle demitir: Aksine mam Ahmed bunu, ilzam etmek zere sylemitir. Diyordu ki: Allah kendi nefsi hakknda gelmeyi haber verdiinde, bu, kendisinin mahlk olduu anlamna gelmediine, aksine sizler bunu, emrinin gelmesi eklinde te'vil ettiinize gre, Kur'an'n gelmesiyle ilgili bu haberi de, Kur'an'n kendisinin gelmesi deil, Kur'an'n sevabnn gelmesi eklinde kabul edin. nk burada te'vil daha gereklidir. Maksat; Kur'an okuyan kiinin kraati ve amelinin sevabdr. Rab Tel, kendisinin geliini haber verirken, bunu te'vil edip, emrinin gelmesi anlamna geldiini sylediinize gre, Kur'an'n kraatinin geliini haber verirken bunu Kur'an kraatinin gelmesi eklinde te'vil etmeniz daha evl ve gereklidir. Onlar ilzam etmek zere bunu sylediine gre, onlarn grnde olmas ve orada sylediine bal olmas gerekmez. nk kullarn amellerinin gelmesiyle ilgili benzeri pek ok hads vardr ve bu hadste maksat; Kur'an okuyucusunun ameli demek olan kraatinin gelmesi olup kullarn amelleri de, amellerinin sevab da yaratlmtr. Bu sebepledir ki A h m e d seleften bakalar, Kur'an'n sevabnn geleceini sylemilerdir. Sevab ise, Rabbin sfat ve fiillerine deil, kullarn ameline aittir. Ahmed'in ashabndan nc bir grup ise: O zaman iin Ahmed bunu sylemi ve sonra da bu gr kendisinden nakledilmitir. Daha sonra Ibn Akl, bn Cevzye dier te'vile bavuranlar bunu kendilerine dayanak edinmilerdir derler. Hatta Eb'l - Ferec b. Cevzi bunu tefsirinde zikreder ve bu szle elien ne A h m e d ' den, ne de selefin baka birinden bir sz nakleder.

Ama u bir gerektir ki, Ahmed'den tevatr yoluyla nakledilen eyler bu rivayetin hilfnadr ve onun: Rab gelir, ya da iner denildiinde, bunun Allah'n emri demek olmad grnde olduunu ortaya koymaktadr. Hatta o, emridir diyenlerin grn reddetmektedir. Allah'n nzul ve benzeri fiiller konusunda A h m e d ' in te'vile bavurduunu sz konusu edenlerin iki gr vardr: Bunlardan bir ksm bunu kastl olarak te'vil eder. Bazlarnn sonra ge istiva etti szn kastl olarak te'vil etmeleri gibi. bn Z n ' nin zikrettii budur. Bir ksm ise, bunu emrinin gelmesi ve inmesi eklinde te'vil eder ki, bn Hanbel'den yaplan rivayette sz konusu edilen de budur. mam A h m e d ' in ashabndan ve bakalarndan oluan nc bir grup -Eb'l-Hasen el-E'ari'ye uyan Kad E b Ya'l ve benzerleri- fiilin, yaplan iin kendisi (mef'l) olduu ve Allah'n ihtiyar bir fiili bizatihi yapmad grndeler. Derler ki: Nzul, istiva ve benzeri eyler, Rabbin, yaratlmlarn kendisinde yapt eylerdir. Eb'l-Hasen el-E'ar ve bakalarndan nakledilen budur. Derler ki: stiv, Allah'n Ar'm kendisinde yapt bir fiil olup bununla Ar, istiva olunan olur. Eb'lHasen b. ez-Zn'nin gr de budur. Bunlar, bu grleriyle selefe muvafakat ettiklerini iddia ederler. Oysa durum byle deildir. Biz bu hususu baka yerde etraflca anlattk. Bu gr mam Mlik'ten de nakledilmitir. Ancak limler bunu rivayet eden ztn, yapt nakillerde yalanc olduunu ittifakla sylerler. Hi kimse onun Mlik' ten yapt nakilleri kabul etmez. Bu konuda baka rivayetler de vardr, tbn Abdilber, bu rivayetleri zikretmektedir. Ne var ki, bu rivayetlerin sened;nde de mehul kiiler vardr. Snnet ve hadse mensup A h m e d' in ashab ve bakalar nzul, gelme ve benzeri fiillerde ihtilf etmilerdir: Bu gibi eyler hareket ve bir yerden bakasna Allah'n intikal etmesiyle mi olur, yoksa hareket ve intikal yok mudur? Yahut olumlu, ya da olumsuz hibir ey sylememek gerekir? Bylece ayr gre ayrlmlardr. Kad Eb Ya'l, htilfu'r-Rivyeteyn ve'l-vecheyn isimli kitabnda bunlar zikreder. Birincisi: Eb Abdillah b. Hmid ve bakalarnn grdr. kincisi: Eb'l-Hasen et-Temimi ve ehl-i beytinin grdr. ncs: Eb Abdillah b. Batte ve bakalarnn grdr. Daha sonra bunlar arasnda anlam kabul etmekle birlikte lfz sylemekten imtina edenler vardr. Eb mer b. Abdirrahman ve bakalarnn da zikrettii onlardan birounun gr budur. Bir ksm, lfzla birlikte mny da kabul etmekten kanr, ster hata, ister isabet etsin, mn konusunda mcmel tasavvurlar olanlar olduu gibi, tafsiltl dnenleri de vardr. A h m e d ' e bu rivayeti isnad edenlerin kendileri ve snnet ve hadse mensup dierlerinin, bunun te'vili konusunda iki grleri vardr. Bunlardan birine gre bundan maksat, Allah'n emrinin isbat ve emrinin gelmesidir. Dier gre gre ise, Allah'n ynelmesi ve kasdetmesidir. Bu grte olanlar, Sonra duman halinde bulunan ge istiva etti(37) yetini bu ekilde te'vil etmi ve: Allah ge yneldi, onu kasdetti, demilerdir. Dilcilerden bir grubun te'vili de budur. Dilcilerden Eb Muhammed Abdullah b. K u t e y b e de bu grte olup hadislere saldran kelm ehline reddiye olarak yazd Muhtelefu'l-Hadis isimli kitabnda bunu zikreder. bn Kuteybe diyor ki: Kur'an ve icmm yalanlad tebih ifade eden bir hads, dediler. Dediler ki: Peygamber ts.a.vj'in yle buyurduunu rivayet ettiniz: Allah - Tebreke ve Tel - gecenin son tebirinde dnya gne iner ve: Dua eden var m, duasna icabet edeyim? Balanmasn dileyen var m, balayaym? buyurur(38). Arife akam, Arafat'ta vakfede bulunanlara iner(39). aban'n ortasnda geceleyin iner(40). Oysa bu hadsler, yce Allah'n u szlerine aykrdr: kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur. Be kii gizli konusa mutlaka altnclar O'dur. Bundan az, bundan ok da olsalar, nerede bulunsalar mutlaka O, onlarla beraberdir(41). (Yalnz) O'dur ki, gkte de ilhtr, yer de de ilhtr(42). nsanlar, Allah'n her yerde bulunduuna ve bir hal zere bulunmasnn O'nu, baka bir hal zere bulunmaktan alkoymayaca konusunda icm etmilerdir.

Biz: kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur... yeti hakknda: Ne yaptklarm bilmek suretiyle, yani ilmiyle onlarla beraberdir, deriz. Nitekim uzak bir beldeye gnderdiin ve kendisine herhangi bir iini havale ettiin birine: Sana havale ettiim u i hakknda kusur ve gafletten sakn; iyi bil ki seninle beraberim, dersin. Bu szlerinle, kendisine havale ettiin ite bir kusur ilediinde ondan haberdar olacan, kendisine daima kontrol ettireceini ifade edersin. Byle sylemek, gayb bilmeyen bir beer iin mmkn olduuna gre, .gayb bilen Allah'n sylemesi haydi haydi caizdir. Ayn ekilde: Allah, her yerdedir; seni grr sznden maksat da, mekanlardaki her eyin kendisinden gizli olmayaca; ilmi ve ihatasyla O'nun her yerde olmasdr. Durum byle olduu halde, hulul zere Allah'n her yerde olduunu nasl syleyebilir? Hem Allah: O Rahman Ar zerine istiva etti, yani karar kld, buyurmaktadr. Nitekim Allah: (Ey Nh) sen beraberindekilerle gemi zerine istiva ettiin zaman...(43), buyurduunda, (Hz. Nuh'a): Sen geminin zerine kp stnde karar kldn zaman... demek istemektedir. Yine, Allah: yi sz ancak O'na ykselir, slih ameli de iyi szler ykseltir(44) buyurduu halde Allah'n ztyla her yere hulul ettii nasl sylenebilir? Allah'la beraber olan bir ey, kendisine nasl ykselir? Veya amel, Allah'n yannda olduu halde nasl O'na kar? Kyamet gn melekler ve ruh nasl O'na ykselirler? (yet ve hadislerde kullanlan) ta'rucu, tas'adu szckleri; yukar kar, ykselir anlamndadr. Bir ey ge ykseldiinde *arece il's-Sem denilir. Allah, zu'1-Maric>dir, denilir. Maric, merdivenler demektir. Nedir bu merdivenler? Allah, en yksek yerlerde olduu gibi, en aa yerlerde de olduuna gre, melekler (insanlarn) amellerini nasl O'na gtryorlar? Bunun aksini syleyenler eer ftratlarna ve yaratllarnda mevcut olan Allah' bilme hiss-i tabiisine dnp onu dinleseler, Allah'n yce, en yce olduunu; yce bir meknda bulunduunu bilirler. Zikir esnasnda kalblerin O'na doru ykseldiini, duada ellerin O'na doru yukar kaldrldn; ferahln yukardan umulduunu, yardm gelmesinin yukardan beklenildiini, rzkn yukardan indiini anlarlar. Krsi, Ar, Hucub (perdeler) ve melekler de oradadr. Yce Allah yle buyurmaktadr: Gklerde ve yerde kim varsa hep O'nun-dur. O'nun yannda bulunanlar, O'na kulluk etmekten byklenmez ve yorulmazlar. Gece-gndz tebih ederler, hi ara vermezler(45). ehidler hakknda da: Rableri katnda diridirler, mhlanmaktadrlar(46) buyurmaktadr. Onlara ehidler denmitir. nk onlar Allah'n melektun mahede ederler. hednn mfredi, ehidedir. lim, Ulem, kefl-Kfel dendii gibi. Yine Allah: Eer bir elence edinmek isteseydik, elbette onu katmzdan edinirdik(47) buyurmutur. Yani: Eer bir kadn ve ocuk edinmek isteseydik, bunlar katmzdan edinirdik, sizin katnzdan deil. nk erkein hanm ve ocuu onun yannda ve onun huzurunda olur, bakasnn deil. Ftratlar zere braklp ve eitilmek yoluyla bundan vazgeirilmedikleri mddete arab ve acemiyle btn insanlar: phesiz Allah gktedir, derler. Hadiste rivayet edildii zere bir adam, acem asll bir cariyeyi azad etmek iin Peygamber (s.a.v.)'e getirdi. Peygamber cariyeyi: Allah nerededir, dedi. Cariye: Gktedir, dedi. Peygamber: Ben kimim? dedi. Cariye: Sen Allah'n Resulsn, dedi. Bunun zerine Peygamber (s.a.v): O m'minedir, buyurdu ve azad edilmesini emretti (48). Umeyye b. Ebi's - Sall da yle demitir : Ululayn Allah', O ululanmaa lyktr. Rabbimiz gkte yce oldu. nsanlar aan byk binada. Ve gn zerinde bir taht kurdu, yle uzundur ki (o taht) gz ona eriemez

Melekleri o tahtn altnda boyun emi olarak grrsn. iirde geen savar kelimesi, evsarn oulu olup boynu eik* demektir. Ar' tayan meleklere de savar denilmitir. Srtnda veya omuzunda ar bir yk tayan herkes boynunu yana emeden edemez. *ncilde Mesih s (a.s.) yle demitir: Ge yemin etmeyiniz, nk o, Allah'n krssidir. Havarilere de yle demitir: Eer siz, insanlar balarsanz, gkteki Rabbiniz de sizi balar. Gkteki kulara bakn, phesiz onlar, ne ekin eker, ne bier, ne de gkte ambarlara toplarlar. Gkteki Rabbimiz onlar rzklandryor. Peki siz onlardan daha stn deil misiniz? Bu konuda daha pek ok delil var. Hepsini zikredecek olsak, sz uzar gider. . tbn Kuteybe, devam ederek yle diyor: 'Odur ki, gkte de ilhtr, yer de de ilhtr*(49) yetine gelince, bu yette Allah'n ge veya yeryzne hulul ettiine dellet eden bir ey yoktur. Allah bu yette unu kastediyor: Allah gn ve gktekilerin; yerin ve yerde-kilerin ilhdr. Bu, yle demeye benzer: O Horasan'da da emirdir, Msr'da da emirdir. Bu szlerinle: O adam bu iki yerden birinde veya bu iki yerden baka bir yerde olduu halde, o iki yerin emirlii de kendisinde toplanmtr, demek istersin. Bu gayet aktr. tiraz eden kii: Allah'n nasl indiini soracak olursa, deriz ki: Biz, Allah'n inii hakknda hibir hkm vermeyiz. Ama bizim iin ini ten bahsedildiinde bunun ne anlama geldiini aklarz. Allah' iniiyle ne kasdettiini en iyi bilen, yine Allah'tr. Bunlar iin olan nzul iki anlama gelir:Birisi: Bir mekndan dierine intikal etmektir. Dadan dzle, evin atsndan avluya inmek gibi. Dieri ise: rade ve niyyet ederek bir eye ynelmektir. Hubt (ini), istifa (ykselme), bul (ulama), masr (varma) ve benzeri szler de bu anlamda kullanlr. Mesel bir kimse sana bedevi araplardan bir kavmin yerini soracak olsa - kendisi oraya gitmek istemiyor olsa bile - ona yle dersin: u daa vardn zaman oradan aa iner ve sa taraftan gidersin. u vadiye vardnda oraya in ve solu takip et. Falan yere vardnda da oradaki tepeyi aar onlar grrsn. Bunlar kendisine anlatrken, u dediklerini bedeninle yap demek istemiyorsan, niyetin ve kasdnla bunlar yap demek istersin. Mesel biri: Onlara svmek iin erefli kimselere vardn, hakaret etmek iin halifelere gittin, ilimden hibir ey almamak iin ilme geldin. Ahlkn ycelerinden alaklarna indin, dediinde, bunlar sylerken bedeninle oralara intikal ettin demek istemiyor. Aksine irade, azim ve niyetle bir eye ynelmeyi kastediyor. Yce Allah'n: Gerekten Allah, takva sahipleriyle ve iyilikte bulunan kimselerle beraberdir"(50) yeti de bu anlamdadr. Bu yette Allah'n bizzat o kimselerle beraberlii deil, yardm, muvaffak klma ve kuatmasyla onlarla beraberlii kastediliyor. Yce Allah'n: 'Kim bana bir kar yaklarsa, ben ona bir zira yaklarm. Kim bana bir zira' yaklarsa, ben ona bir kula yaklarm. Kim bana yryerek gelirse, ben ona koarak gelirim"(51) sz de bu anlamdadr. ' bn Kuteybe dedi ki: Abdulmn'im, babasndan, o da Vehb b. Mnebbih'den yle dediini bize anlatt: Ms (a.s.)'a aatan: Ayakkablarn kar diye seslenildiinde, Ms hemen arya uymu ve buyur Allah'm demitir. Bu, sadece Ms'nn sese nsiyet kazanmas ve kendisinin yatmas iindir. Ms: Sesini iitiyorum, fsltsn da hissediyorum, ama nerede olduunu bilemiyorum, neredesin? dedi. Allah, cevaben buyurdu: Ben senin stnde, nnde ve arkandaym; seni kuatm durumdaym ve sana senden daha yaknm. Allah bu szleriyle unu kastediyordu: Seni senden daha iyi biliyorum. nk sen nne bak-, san arkandakini gremezsin. Bakn yukarya evirsen, aasn gremezsin. Oysa sen, hangi halde olursan ol, bana gizli deilsin; her eyini bilirim. Rbiatu'l-Adeviyye'nin u sz de buna benzer: Dnya sevgisi, kalblerini Allah'tan megul etti. Eer dnyaya dalmay braksalard, kalbleri melekt leminde dolar ceveln eder, yararl bilgilerle onlara dnerdi. Rbia bu szleriyle onlarn kalb ve bedenleriyle gkte dolaacaklarn kasdetmitir, dnce, kasd ve o tarafa ynelmekle dolaacaklarn kasdetmitir. Eb Mehdiyye el-Arab'nin: Cehenneme baktm ve airlerini boyunlarn emi grdm sz de

byledir. A r a b , bu konuda yle bir iir de sylemitir: ekirgeleri de sar'aya tutulmu ve boyunlarn emi grdm, Eer birisi, Peygamber (s.a.v.)'in: "Cennete baktm, oradakilerin ounun fakirlerden olduunu grdm. Cehenneme baktm, oradakilerin ounun kadnlar olduunu grdm(52) hadsi hakknda, buradaki Peygamber (s.a.v.)'in bak, dnmek ve kalbi bir ynelme iledir diyecek olsa, bu, gzel bir te'vildir(*). Derim ki: Allah'n gelmesi, inmesi ve benzer: fiillerini, kasd, irade ve benzeri eylerle te'vil etmek, bir grubun grdr. Sonra ge istiva etti yetini de bu ekilde te'vil ettiler. bn ez-Zn ve benzerleri, bn Han bel'den gelen iki rivayetten birinin de bunu sylediini iddia ettiler. Dorusu: Btn bu te'viller sonradan uydurulmutur. Ne sahabe, ne de iyilik zere onlara tbi olan tabinden biri byle bir ey demitir. Bu gr Snnet ve Hadis imamlarndan; A h m e d b. Hanbel ve dier snn mctehidlerden nakledilen mtevatir haberlere de tamamen aykrdr. Ne var ki, bozuk te'villere dalanlardan bir ksm, baz imamlara nisbet edilen bu tr nakillere sarlrlar. Halbuki bu rivayetler ya yanllk eseridir, ya da tahrif edilip deitirilmitir. Daha nce sz konusu ettiimiz, E v z a ve dier selef limlerinden nakledilen: Allah, dilediini yapar szlerinin izahlar byledir. Bunlarn bir ksm, nzul, Allah'tan ayr yaratlm bir i olarak tefsir eder ve selef: Allah, dilediini yapar derken bunu kasdettiklerini ileri srerler. Daha nce de iaret ettiimiz gibi selef, hi de byle bir eyi kasdetmemilerdir.Bakalar ise, - Mesel Kad E b Ya'la btalu't-Te'vil kitabnda yle demilerdir: E v z , nzuln, fiil sfatlarndan olduunu kasdetmemitir. Allah dilediini yapar yetinde anlatlan kasdetmitir. Onlar bunu, Allah Tel'nn u szne benzettiler: Rahman ocuk edindi, dediler. O (byle eylerden) ycedir. Hayr, onlar (melekler) ikram edilmi kullardr. O'ndan nce sz sylemezler ve onlar, O'nun emriyle hareket ederler. (Allah), onlarn nlerinde ve arkalarnda ne varsa (ne yapm, ne etmilerse) bilir. (Allah'n) raz olduundan bakasna efaat edemezler ve onlar O'nun korkusundan titrerler(53). Bunlar kendi bozuk grlerinden hareketle yce Allah'n bu szyle ocuktan kendisini tenzih etmeyi kasdetmediini ileri srerler. nk onlara gre Allah, hibir fiilden tenzih edilemez; aksine, gcnn yettii herey kendisi iin caizdir. E v z ve bakasnn sznn de bu anlama geldiini sylerler. Derler ki: Nzul, Allah'n diledii bir fiil deildir. Kendi temel grlerinden hareketle nzuln fiil sfatlardan deil, zti sfatlardan olduunu sylerler. Ayrca ihtiyar fiiller, Allah'n ztyla kaim olmaz. Eer fiil bir sfat olsayd, ztyla kaim olmamas gerekirdi, aksine, O'ndan ayr olmas gerekirdi. Bunlar yine yle derler: Nzul, zat sfatlardandr. Bununla birlikte onlara gre nzul, ezeldir. Nitekim ayn eyi istiva, gelme, rz, gazab, sevinme, glme... gibi sfatlar hakknda da sylerler. Btn bunlar, Allah hakknda zti sfatlar olup kadm ve ezel sfatlardr, Allah'n meet ve ihtiyar ile ilgili deiller. Onlar bunu sylerken, bn Kllb'n gryle ayn olan temel grlerini esas alrlar ki, bu da Allah'n meet ve ihtiyarna taallk eden eylerin ztyla kaim olmadklar grdr. Hatta bunlar arasnda Allah'n meet ve kudretiyle konumadn; meet, ve ihtiyariyle meydana gelen bir fiilinin bulunmadn syleyenler bile vardr. Hatta bunlar arasnda yle diyenler de vardr: Allah hakkndaki fiiller, kadim ve ezel olup bununla birlikte Allah'n meiet ve kudretiyle ilgilidirler. Akl sahiplerinin ou, akl zaruretle bunun tutarszlnn bilinen bir ey olduunu kabul ederler. Nitekim ayn eyi, felein kadm ve ezel olduunu ve Allah'n kudret ve me etiyle onu yarattn syleyen kimi filozoflarn grleri hakknda da sylerler. Akl sahiplerinin byk ounluuna gre; a'yn ve sfatlardan belli bir ey, eer Allah'n meet ve kudretiyle meydana geliyorsa, ezel deildir.Haris el-Muhsib, Eb'l-Abbs el-Kalnisi, Eb'l-Hasen el-E'ari, Kad Eb Bekr b. et-Tayyib, Eb Ya'l b. el-Ferr, Eb Ca'fer es-Semm-ni, Eb'l-Velid elBci ve Eb'l-Mali el-Cvey-n gibi ileri gelenlerle Eb'1-Vef b. Akil, Eb'l-Hasen b. ez-Zn ve benzeri Ibn Kllb'n gittii yolu takip edenlere gre Allah, meiet ve kudretiyle olan eyleri bizzat yapmaz. Bunu da, sonradan meydana gelen eylerin Allah zerinde bir etkilerinin olmamasyla izah ederler. Aslnda bu grleriyle onlar, Cehm b. Safvn ve ona tbi olan Cehmiye ve Mutezile'nin yolundan gidiyorlar. Bylece Kur'an ve Snnet'te varid olan Allah'n sfatlar konusunda iki grten birine kail olurlar. Ya bu sfatlarn hepsini mahlk ve Allah'tan ayr kabul ediyorlar ve diyorlar ki: Allah'n kelm yaratlm olup O'ndan ayrdr. Allah'la kaim bir kelm yoktur. Allah'n rzas, gazab,

sevinmesi, gelmesi, nzul ve benzeri eyler de byledir. Btn bunlar mahlk olup O'ndan ayrdrlar. Onlara gre Allah, bizzat kendisiyle kaim bir eyle vasfla-namaz. Bu gibi eylere, fiili sfatlar deseler bile, bunun anlam: Bu sfatlarn Allah'tan ayr ve O'nun dnda olmasdr. Bu eyler Allah'a izafe edilirler ama O'nun ztyla kaim sfatlar deiller. Bu sebeple onlardan birou, bu hususlar ihtiva eden yetlere izafet yetleri ve hadislere de izafet hadsleri der, sfat yetleri ve sfat hadisleri diyenlere kar karlar. Ya da, btn bu anlamlar kadim ve ezeli sayarlar. Derler ki: Allah'n nzul, gelmesi, sevinmesi, gazab, rzs ve benzeri hususlarn hepsi kadm ve ezeldir. Nitekim ayn noktadan Kur'an'n kadm ve ezeli olduunu sylerler. Daha sonra bir ksm Kur'an' bir tek anlam olarak deerlendirirken, bir ksm da kendi ierisinde tertip zere olmakla birlikte kadm ve ezeli harfler, ya da harfler ve sesler olarak kabul eder ve varlnn tertibi ile mahiyetinin tertibi arasnda fark olduunu sylerler. Baka bir yerde bu grlerle onlar ileri srenler, her kesimin akli ve nakli delilleri zerinde genie durduk. Burada bunlar anlatmaktan maksadmz u: Bu grlerden hibirinin sahabe, iyilik zere onlara uyan tabin, Evzi, Mlik b. Enes, Hammd b. Zeyd, Hammd b. Seleme, Abdullah b. Mbarek, afi, Ahmed b. Hanbel, Is-hk b. Rhye ve benzeri mehur Ehl-i Snnet ve Hads imamlarnn grleriyle bir ilgisi yoktur. Aksine, sahabe ve tabinden selef limleriyle, onlarn yolundan giden din nderleri ve mslman limlerin grleri, szlerini lfzlaryla ve bilinen senedleriyle nakleden kitaplarda mevcuttur. Bu grler birok kitapta nakledilmitir. B u h r ' nin eyhi Muhammed b. Abdillah e 1 - C u ' f ' nin es-Snne ve er-Raddu ale'l-Cehmiyye isimli kitabyla Eb Dvud es-Sicistni. Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Eb Bekr el-Esrem, Hanbel b. shk, Harb el-Kirmni, Osman b. S a -id edDrim, Nuaym b. Hammd el-Huzi, Eb Bekr el-Halll, Eb Bekr b. Huzeyme, Abdurrahman b. Eb Hatim, Eb'l-Kasm et-Tabern, Eb'-eyh el-sfahni, Eb Abdillah b. Mende. Eb Amr etTalemenk, Eb mer b. Abdilber gibi limlerin kitaplar selefin bu grlerini senedleriyle naklederler. Yine rivayete dayal tefsirlerde de bu grlerin byk bir ksmna rastlayabiliriz. Mesel Abdurrezzk, Abd b. Humayd, bn Cerir et-Taber, Eb Bekr b. el-Mnzir, Abdurrahman b. Eb Hatim gibi, sahabe ve tabiinin szlerini bilinen senedleriyle nakleden limlerin tefsirleri bu arada saylabilir. Hi phesiz Reslullah (s.a.v.) ve sahabenin maksatlarn aratrmak, ilmin asl ve hidyet kaynadr. Yoksa, selefin grlerim zikredip nakleden nice kimse var ki, bu konuda bir bilgiye sahip deildir. Sfatlar anlatan yet ve hadislerin mnlarnn hi kimse, hatta Reslullah tarafndan bile bilinmediini zannetmeleri gibi, te'-vilini ancak Allah bilir yetini bu anlama aldklarn sanrlar. Buna gereke olarak da selefin, vakfenin lfza-i cell zere olduunu sylemelerini gsterirler. Bylece selefin grlerinin ieriine, Raslullah'n mnsn anlamad bir Kur'an' tebli ettiini, hatta sfatlarla ilgili hadislerinin mnsn da bilmediini, ne Cebrail'in, ne sahabenin, ne de tabiinin bunlarn mnsn bilmedii gibi unsurlar sokarlar. Bu, Allah'n ve Resulnn sz konusunda dlen en byk sapklklardan biridir. Tahyil, tahrif, tebdil ve techil ehlinin zanndr. eitli yerlerde bu mes'eleyi etraflca inceledik. Allah bizi ve dier kardelerimizi dosdoru yola; Allah'n kendilerine nimet verdii peygamberlerin, sddklarn, ehid ve slihlerin yoluna hidayet ettirsin, onlar ne gzel arkadatrlar. Dip Notlar: 30) Acln, Kefu'l-Haf, 1/348 31)Mslim, Kader, 17; bn Mce, Du, 2 32) Acln, Kefu'l-Haf, 1/217 33) Drim, Fadilu'l-Kur'an, 15 34) Drim, Fadilu'l-Kur'an, 15 36) Tecrid-i Sarih Tercemesi, XI/132 * Mihne: ktidar da yanna alan Mutezile'nin, Kur'an'n yaratlm olduunu sylemeyen Ehl-i Snnet limlerine bask yaparak, hapsederek, ezlyyet ederek Kur'an'n yaratlm olduunu sylemeleri iin

zorlanmalar olayna denir. 36) 2 Bakara, 210 37) 41 Fussilet, 11 38) bn Kuteybe, Te'vilu Muhtelefi'l-Hadis, Msr, 1966, s. 270. 39) Ayn kaynak ve ayn yer. 40) Ayn kaynak ve ayn yer. 41) Mcdile, 7 42) Zuhruf, 84 43) M'min, 28 44) 35 Ftir, 10 45) 21 Enbiy, 19-20 46) 3 l-i mrn, 169 47) 21 Enbiy, 17 48) bn Hanbel, 11/291 49) 43 Zuhruf, 84 50) 16 Nah, 128 51) Buhari, Tevhd, 15-50; Mslim, Zikr, 20-21; Tirmizi, Daavt, 131 52) bn Hanbel, 1/234 * bn Kuteybe'den yaplan iktibas burada sona eriyor. 53) 21 Enbiy, 26-28 Hadsilern gr

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Hadsilern gr : Bizim burada zerinde durmak istediimiz husus; Allah indiinde Ar'm kendisinden hli kalmad mes'elesidir. Hads ehli bu konuda gre ayrlmlardr: a Onlardan bir ksmi, Ar kendisinden hli kalr demeyi de, kalmaz demeyi de reddederler. Hafz Abdulan ve bakalar bu grtedir. b Bir ksmna gre, Ar kendisinden hli kalr. Abdurrahman b. Mende, Ar kendisinden hli kalr demeyi de, kalmaz demeyi de reddedenlerin bu grlerine itiraz eden bir eser yazmtr. Nitekim bn Mende'nin bu konudaki grlerinden bir ksmn yukarda iktibas etmitik. Hads ehlinden birou, Ar hli kalr, ya da kalmaz deme konusunda susarlar. Byk ounlua gre ise, Ar Allah'tan hli kalmaz. Bu konuda susanlar, phelerinden dolay susarlar. Onlara gre, hli kalr demek de, kalmaz demek de kesin deildir. Hatta bunlardan birinde, bu grlerden biri arlk kazansa bile, hadiste bu husus ak ak ifade edilmediinden ve grne kar klaca endiesiyle, grn belirtmekten imtina eder. Ar'n Allah'tan hli kalacan kesin bir ekilde syleyenlere gelince, bize ulaan haberlere gre bunlar ancak az sayda bir hadisi grubudur. c nc gre gelince - ki dorusu olan ve mmetin selefi ile imamlarndan nakledilen budur Allah'n Ar'n zerinde olmaya devam ettiini, kullarna yaklap dnya gne inmesine ramen, Ar'n O'nun yukarsnda olmayacan syleyen grtr. Ayn ekilde kyamet gn inip geldiinde de Ar O'nun yukarsnda olmaz. Nitekim bu husus Kur'an ve Snnette de belirtilmitir. Bu konuyu Allah izin verirse - incelemee alacaz. Mes'ele geni izaha muhtatr.

Nzul te'vil edenlere cevap

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Nzul te'vil edenlere cevap : nenin, Allah'n emri ve rahmeti olduunu ve Allah'n kendisinin inmediini sylemek, birka vecihten yanltr. Allah'n yukarda (ulvv) olduunu kabul etmekle birlikte iniini reddedenlere daha nce dikkat ekmi ve ileri srdkleri delilleri reddetmeye almtk. Allah'n hem yukarda oluunu, hem de iniini reddedenlere gelince, bunlara da birka ynden cevap vermek mmkndr. yle ki : 1 Emir ve rahmetle, ya melekler gibi kendi nefisleriyle kaim cevher olduklar kastedilmektedir, ya da sfat ve araz olduklar. Eer birinci k kastediliyorsa, melekler her an iin yere iner. Oysa hadste sz konusu edilen nzul gece olmaktadr ve dnya gnde son bulmaktadr. Halbuki meleklerin inmesi ne bu vakte, ne de bu mekna hastr. Bu inie sfat ve araz denirken eer seher vaktinde ibadet edenlerin kalblerinde husule gelen yumuaklk, Allah'a boyun eme, ibadet zevki ve benzeri eyler sylenmek isteniyorsa, bu hususlar yerde gereklemektedir, dnya gnde deil. 2 Sahih hadste: Allah dnya gne iner ve sonra: Kullarm benden bakasna sormam, buyurur(54) denilmektedir. Bu sz ancak Allah'n syleyecei aktr. 3 Sahih hadste yine yle denilmektedir: Allah dnya gne iner ve yle buyurur.- Bana dua eden var m, ona icabet edeyim? Benden istei olan var m, isteini yerine getireyim? Benden balanmasn dileyen var m, onu balayaym? Fecir vaktine kadar bu byle devam eder(55) Yine bilinen bir gerektir ki duaya icabet eden, balayan ve her dilekte bulunann dileini kabul eden, Allah'n kendisidir. O'nun emir ve rahmeti bunlardan hibirini yapmaz. 4 Allah'n emir ve rahmeti ancak kendisinden iner. Bu ise, Allah'n lemin yukarsnda olmasn gerektirir. Dolaysyle nzul te'vil edenin bu te'vili bile Allah'n lemin yukarsnda olmad grn ibtal etmektedir. Bu sebepledir ki Allah'n lemin yukarsnda olduunu reddedenlerden biri, kabul edenlerden birine, nen, Allah'n emir ve rahmetidir dediinde, kabul eden: Bunlar kimden iniyor ki?! Sana gre yukarda hibir ey yoktur; Allah'tan ne emir iner, ne rahmet, ne de baka bir ey. O zaman reddeden aakald. Oysa bu kii. reddedenlerin ileri gelenler indendi. 5 Mteaddit hadislerde, sonra yukar kar buyurulmaktadr. 6 nenin meleklerden biri olduu ve nida edenin, Allah'n yerine bu melek olduu farzedilecek olsa, -nitekim hadisin lfzn tahrif eden bazlar, hadisteki iner szn indirir ekline dntrerek rivayet etmi ve nida eder szn de, nida etmesi iin birine emreder ekline evirmitir- hadsin devamnn da yle olmas gerekirdi: Allah'a dua eden var m, Allah duasn kabul edecek? O'ndan bir istei olan var m, isteini karlayacak? Balanmasn dileyen var m, onu balayacak? Nitekim Buhr, Mslim, mam Mlik' in Muvatta', Ahmed b. Hanbel'in Msned'i ve dier hadis kitaplarnda Eb Hureyre' den Peygamber (s.a.v.)'in yle buyurduu nakledilmektedir: Allah bir kulu sevdiinde gkte Cebrail'e nida ederek: Ey Cebrail, ben falan kiiyi seviyorum, sen de onu sev, buyurur ve Cebrail de o kiiyi sever. Daha sonra Cebrail: Allah, falan kiiyi seviyor, siz de onu sevin, diye nida eder. Bunun zerine gk ehli de o kiiyi severler. Daha sonra o kiinin yeryznde de kabul grmesi salanr. Allah'n sevmedii kimse hakknda da ayn ey sylenmitir. Hadste grld gibi Peygamber (s.a.v.), Allah'n nida etmesi ile Cebrail'in nida etmesini biribirinden ayrarak, Allah'n nidas hakknda: -Ey Cebrail, ben falan kiiyi seviyorum, sen de onu sev derken Cebrail'in nidas hakknda da: Allah falan kiiyi seviyor, siz de onu sevin demektedir.

Muhatap olduumuz dilin gerei de budur. Hatta btn dillerde bu byledir. Ben zamirini ancak konuan kii kullanr. Bakas hakknda haber veren ise, ya o baka kiinin ismini kullanr, ya da o zamirini kullanr. Aksini iddia edenler, Allah'n nidasn, sultann nidasna benzeterek Sultan, bakasna nida etmesi iin emredecek olsa, o kii: Sultan nida ediyor ki diyebilir, derler. Nitekim katksz Cehmiler, Allah'n Hz. M s ile konumas hakknda da ayn eyi syler, Allah bakasna emretti ve o emrettii kii Hz. M s ile konutu, konuan Allah deildir derler. Bu iddialarna kar denir ki: Sultan bakasna nida etmesini, bakasyla konumasn, ya da ona hitap etmesini emrettiinde o kii: Ey insanlar, sultan unu emretti, ya da u vergilerin alnmasn emrettider, yoksa *Ben size unu emrediyorum demez. Eer: Ben size unu emrediyorum diyecek olursa, halk ona kar karak: Sen kim oluyorsun da bize emrediyorsun?! derler. Oysa mnad her gece yle nida ediyor: Bana dua eden var m, duasn kabul edeyim? Benden bir istei olan var m, isteini karlayaym? Balanmasn dileyen var m, onu balayaym? Hadsteki bu nida, tpk Hz. Musa'ya yaplan u dua gibidir: Muhakkak ben, (evet) ben Allah'm. (Yalnz) bana kulluk et ve beni anmak iin namaz kl(56). Ey Ms, muhakkak lemlerin Rabbi Allah, benim, ben!(57). Bilindii gibi, eer Allah, bir melee her gece nida etmesini emretseydi, melek: Bana dua eden var m, icabet edeyim? Benden bir istei olan var m, isteini karlayaym? Balanmasn dileyen var m, onu balayaym?- demezdi. Ne de: Kullarm bakasndan sormam derdi. tirazcnn: Gece vakti, coraf konuma, mevsimlere, gece ve gndzn uzunluk ve ksalna gre deiir, eklindeki itirazna gelince: Bu itiraza verilecek cevap, onun Ar Allah'tan hli kalr m, kalmaz m eklindeki itirazna benzer. Ar Allah'tan hli olmakszn Allah'n inmesi caiz olduuna gre, inmesinin nce veya sonra olmas, uzunluu ksal da byledir. nk buradaki nzul, yaratklarn nzulne benzemez ve ona kyas edilemez. Sonu olarak bu soruya verilecek cevap birka eittir: Birincisi: Reddedip kar kan kimsenin bu reddetmesinden ortaya kan sonularn, kabul edenin kabul etmesinden dolay ortaya kan sonulardan akla daha uzak olmalardr. Bu sebeple eer bu konuda akl deliller sahih bir hccet kabul edilirse, reddedenin grnn btl olduu ortaya kar ve kabul edenin gr sbt kazanr. nk hak, iki elienin dnda deildir. Ama eer btl ise, onunla kabul edenin gr ibtal edilmez. nk akl ftrat ile nebevi yol biribirlerine kart olarak ileri srlemezler. Bu, Allah Ar'n zerinde olsayd, cisim olurdu. Bu ise imkn ddr demesine benzer. Dip Notlar: 54) Drim, Salt, 156 55) Buhr, Teheccd, 14; Mslim, Msafirn, 168; Eb Dvud, Daavat, 78 56) 20 Th, 14 57) 28 Kasas, 30 Allah'n Ar zerinde olmas ve tecsim

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Allah'n Ar zerinde olmas ve tecsim : Bu konuda insanlarn ayr gr vardr: a Bir ksm, Allah Ar'n zerindedir ve cisim deildir, der. b Bir ksm, Allah Ar'm zerindedir ve cisimdir, der.

Bunlarn bir ksm da: Ben ne Ar'n zerindedir, ne de zerinde deildir demem, der. Bir baka ksm ise, bunu kabul etmenin de, reddetmenin de dinde uydurulmu bir bid'at olduu gerekesiyle, kabul etmekten de, reddetmekten de kanarak her ikisini de azlarna almaz, susarlar. c Bir ksm ise cismin ne anlamda kullanld zerinde durur. Eer cisme, Rab Tel'nn tenzih edilmesi gereken bir anlam veriliyorsa, cismi reddeder ve Allah'n Ar'n zerinde olmasnn byle bir cismi gerektirmediini sylerler. Ama Rab Tel'nn kendisiyle vasflanaca ekilde mn verilirse, cismi kabul ederler. Szlkte cisim, ktle anlamnda olup Allah bundan mnezzehtir. Kelmclar bazan yalnz bana cevherlerden, ya da madde ve suretten mrekkeb eylere cisim derler. Onlardan pek ou yaratlm cisimlerin hem bundan hem de ondan mrekkeb oluuna kar karlar. Aksine, akll kimselerin ouna gre gkler mrekkeb deildir; ne yalnz balarna cevherlerden, ne de madde ve suretten. O halde nasl olur da Allah hem bundan, hem ondan mrekkeb olsun? Allah hakknda cisim lfzn kullanp cisimle bu mrekkebi kasteden bu hususta hataldr. Allah hakknda bu terkibi reddedene gelince, bu reddetmesinde isabet etmitir. Ancak maksadm ortaya koyacak bir aklamay ihmal etmemesi gerekir. Terkib lfzndan, bir eyin temelde mrekkeb olmas kasdedilebilecei gibi, czleri ayr ayr olup sonradan bir araya getirilen ey, ya da dankln zdd kasdedilir ki, Allah btn bunlardan mnezzehtir, Bazan da cisim ve bir ynde olan lfzlaryla kendisine iaret edilen, yani dua esnasnda eller kendisine doru kaldrlan; o, buradadr, oradadr denilen kasdedildii gibi, kendi ztyla kaim olan, ya da mevcut olan kasdedilir. Hi phe yok ki, Allah vardr ve kendi ztyla kaimdir. Selef ve Ehl-i Snnet'e gre dua esnasnda eller O'na doru kaldrlr. O, Ar'n zerindedir. Bu anlamlarla muttasf olan msemmnm cisim diye isimlendirilmesi, diri ve lim olmakla muttasf bir bakasnn da cisim olarak, yine hayat, ilim ve kudreti olan bir bakasnn cisim olarak isimlendirilmesi gibidir. Sonu olarak ortaya kyor ki, bu grleri ileri srenlerin hepsi makamda ihtilf ediyorlar: Birincisi Bu vasflarla muttasf olann cisim diye isimlendirilmesi din ve dil asndan bir bid'attr. Dilciler bunu cisim diye adlandrmazlar. Aksine onlarca cisim, beden (ktle) dir. Nitekim dilcilerden birou cisme bu anlam verir. Cevheri, mehur Shahnda yle diyor: Eb Zeyd yle dedi: Cesede cisim denir. -Csmn ve csman (*) da ayn anlamdadr. Esma de yle diyor; Cisim ve csman, ceset anlamndadr. ahsa da *csmndenilir. Cssesi byk olana ecsm denilir. bnu's-Sikkt'e gre tecessemt el emre denildiinde, en byk ii yklendim, demektir. Allah, cisim kelimesini Kur'an'da iki yerde zikreder.- Onu bilgi ve cisim ynnden arttrd(58) yetinde ve: Onlar grdn zaman cisimleri houna gider(59) yetinde. Cisim bazan mahalde ka im olan sfatla da tefsir edilir ki bu, miktar ve younluk anlamndadr. Kuma iin, bunun cismi var olmaya veya cismi yok denildiinde, sk dokunmu, kaln, iri ve dayankl, ya da aksi kasdedilir. Yine cisim kelimesiyle bazan younluk, katlk ve irilik kasdedilir. Allah hakknda cisim kelimesinin kullanlmasn reddeden baz kelmclar, szlkte baka eylerden bir araya getirilmi ve mrekkeb olan eylere cisim denildiini ileri srmlerdir. Kendisine her iaret edilen eye cisim ismini vermeleri, lgate uygundur. nk kendisine her iaret edilen ey, baka eyden ayrlr. Bu durumda olan her ey de, her biri paralara ayrlmayan cz ve bir yn dier ynlerden ayrdedilemeyecek bir ekilde meydana gelmi cevherler, ya da akledilebilen iki cevher olan madde ve suretin karmdr. Nitekim filozoflardan bazs da bu grtedir. Derler ki: Kendisine iaret edilen, baka eylerin bir araya gelmesiyle meydana gelen mrekkeb olunca, cisim de arapada baka eylerin bir araya gelmesiyle meydana gelen bileik eydir. nk araplar: Racln cesmun ve Zeydn ecsem min Amrn dediklerinde, iri-yan, boyuna enine gelimi kiiyi kasdederler. Eoseni ve cesm derken, kiinin bedenine ilve ve artrmlarn okluundan baka bir ey kasdetmezler. nk bir araya gelip oalmay ifade etmeyen, kiinin ilimlerinin oalmas, deerinin oalmas ye benzeri tasarruf ve sfatlarnn oalmas durumunda kiiye ecsem demezler. Ne zaman ki, czleri artp bir araya gelirlerse ecsem, racln cesm derler. Burdan da anlalyor ki, cisim dediklerinde farkl eylerin bir araya gelerek bir sentez oluturmasn kasdediyorlar.

Allah hakknda cisim kelimesinin kullanlmayacan syleyenlerin grlerinin temeli budur. Grleri iki temele dayanmaktadr: Biri semaa dayal, lgavdir; dieri ise nazar, akli ve ftrdir. Sem'i (duymaya dayal) lgavi'ye gelince; dilciler cisim kelimesini bileik eyler iin kullanrlar, demeleri ve buna delil olarak da, ecsem denildiinde enine boyuna gelimi iri-yan kiinin kasdedildiini ve bunun da, czlerin okluunu gerektirdiini sylemeleridir. Onlara yle cevap verilir: Dilcilerin, bakasndan daha byk, ya da daha kk bir miktar olan hereye cisim dedikleri eklindeki birinci nermeleri, arapada bulunmayan bir eydir. Gkle yer arasndaki genilii, ya da insan ruhunu cisim diye adlandrdklarn kimse syleyemez ve araplardan byle bir eyi nakleden olmamtr. Aksine, mehur olan, cisim ile ruhu birbirlerinden ayrdklardr. Bu sebepledir ki yce Allah, Onlar grdn zaman cisimleri houna gider(60) buyurmutur. Allah, bu szyle btnda bulunan ruhlarn deil, bedenlerini kasdetmitir. Araplarn dillerini nakledenler, cismin ceset olduunu zikretmilerdir. Bu kelimenin dilde katlk ve younluk anlam ierdii bilinen b:r husustur. Kendi nefsiyle kaim hava (boluk) ve ruh gibi ltif eyleri cisim diye isimlendirmezler. Velevki bunlarn bir miktar bulunup biri dierinden daha byk olsun. Bunlara dilde cisim ismi verilmez. Bunlardan birinin dierinden fazla oluu durumunda da bu, undan ecsemdir demezler. Yine u geni mekn, u dar mekndan ecsemdir, demezler, velevki dierinden byk ve bunun czleri dierininkinden ok olsun. Oysa cismin czlerden mrekkeb olduunu sylemilerdi. O halde araplar, czlerden meydana gelmi hereye cisim adn vermiyorlar. Arap dilinde cismini kabzetti, cismiyle ge ykseldi, Allah, dilediinde cisimlerimizi kabzeder ve dilediinde onlar geri iade eder eklinde kullanlar yoktur. Buna ruh ismini verirler ve bedenlerle ruhlar birbirlerinden ayrdettikleri gibi, ruhun msemms ile cismin msemmsn birbirlerinden ayrdederler. Ayn ekilde ceset ve ruhu da birbirinden ayrdederler. Bollua cisim ismini vermezler. Cisim kelimesi onlara gre cesed kelimesi gibidir. Cevheri yle der: Cesed, bedendir. Cesed iin nasl tecessede diyorsan, cisim iin de tecesseme dersin. Dil bilginlerinin cisim iin cesed dediklerini yukarda nakletmitik. Bu anlattklarmzdan da anlalyor ki, bu iki kelime e anlaml, ya da buna ok yakndrlar. Bu sebeple sk dokunmu kaln kumaa cesed dendii gibi cisim de denir. limler necasete, kan ve l gibi olursa mtecesside: katlam, slaklk gibi olduunda da gayr- mtecesside: kat olmayan derler. air N a b i a' nn dedii gibi. Hayr, hayatma yemin olsun ki..... Ve bayraklar zerine aktlan cesed (kan). Cesede cisim de derler. Bylece, kendisinden baka bir eyin ayrdedildii hereye dilde cisim ismi verildii iddias btl olmaktadr. Bu syledikleri kabul edilse bile, ikinci nermeleri cisimlerin bamsz cevherlerden olutuu noktasndan hareketle bir eyin czleri arttnda, ona cisim ismi verildii eklindedir. Bir an iin bunu doru kabul etsek; dilciler buna itibar etmezler. Onlardan bunu syleyen yoktur. Buradan da anlyoruz ki, dilciler katlk ve younluu esas almlardr. Czlerin okluu ve azln l aldklar iddiasna gelince, cesm ve ecsem derken, btn dilcilerin bunu kasdettiklerini sylemek bir yana, demoullarnn byk ounluu byle dnmemektedir. Dilde mehur olan, msemmsn ancak baz kimselerin bildii bir ey olamaz. Mstakil cevherlerin kabul mes'elesine gelince, bu baz kimselerin bildii bir ey olup dilde cismin msemmsnn ancak baz kimseler tarafndan bilindiini ve bunun da, bu cevherlerden mrekkeb olan ey olduunu sylemek bir tutarszlktr. Akl dayanaklarna gelince; kendisine burada, ya da orada diye iaret edilebilen her eyin mstakil cevherlerden, ya da madde ve suretten mrekkeb olduu eklindeki grleridir. Bu, tamamen akl bir konudur. Kelm ehlinden olsun, dierlerinden olsun rasyonalistlerin ou, cismin mstakil cevherlerden, ya da madde ve suretten mrekkeb olduu grn reddederler. Bunu reddetme, sfat mes'elelerinde E ' a r i' nin imam olan - bn Kllb ve Kllbiye mezhebinden olan etba, Himiye, Neccriye, Drriye ve Kerrmiye'den bazlarnn grdr. Mstakil cevher! kabul eden bu kimselere gre, Allah'n kendi nefsiyle kaim bir eyi yoktan var ettiini bizler ne duyularmzla, ne de zorunlu bir bilgiyle bilebiliriz. Yaratlm diye, u mahede ettiimiz bulut, yamur, hayvan, bitki, maden, insan ve insan olmayan herey, mstakil cevherlerde

meydana gelen bir araya gelme, biribirlerinden zlp ayrlma, hareket ve skn gibi eyler sebebiyle meydana gelmitir. Onlara gre Allah bedenlerimizi yarattnda onlar kendi nefisleriyle kaim bir ekilde yaratmamtr. Aa, meyve ve dier yaratklar da byledir. Allah, bunlarn yannda bir takm arazlar meydana getirmitir. Mstakil cevherlere gelince, onlar ezeli olup teden beri mevcutturlar. Daha sonra bir ksm, onlarn sonradan meydana geldiini sylemitir. Bir ksm ise, sonradan meydana gelmi olduklarn, deiikliklerle kar karya kallarndan anladklarn; sonradan ortaya kan deimelere her maruz kalan eyin de, sonradan yaratldn sylerler. Dediler ki: te bu akl delil ve benzeri delillerle, Allah'n, kendi nefsiyle kaim bir eyi yaratmadn anlyoruz. nk eyann sonradan meydana gelen deimelere maruz kaldn gryoruz. Bulut ve yamur rneinde olduu gibi, Bedenlerin lmden sonra diriltilmesi konusunda da bu temele dayanarak hkm verirler. Onlarn bir ksmna gre Allah, bedenleri paralara ayrr ve onlar bir araya getirir. Bir ksmna gre ise, onlar yok ettikten sonra yeniden diriltir. Bu noktada, bir hayvann baka bir hayvan yemesi durumunda, tekrar nasl dirilt ilecekleri konusunda ne diyeceklerini arrlar. Bir ksm ise, Allah'n, lemin czlerinin tamamn yok ettikten sonra tekrar yeniden onlar dirilteceini sylerler. Dier bir ksmna gre ise, bu mmkndr, ancak olup olmayacan biz bilemeyiz. Daha sonra onlara gre lmden sonra dirilme, Allah'n bu cevherleri yeniden yaratmasna baldr. Cehm b. Safvn bu cevherlerin sonradan yok olacaklarn syler. Ona gre cennet ve cehennem de son bulacaktr. nk olaylarn ve deiimlerin gemie doru nasl bir sonu varsa, gelecekte de bir sonu vardr. E b ' 1 -Huzeyl el-Allf da hareketlerin son bulacan syler. Onlara gre cisimlerin birbirlerine dnmesi, ya da bir cinsin baka bir cinse dnmesi mmkn deildir. Aksine, cevherler birbirlerinin ayndr ve cisimler onlardan mrekkebtir. Sadece terkibin deimesi szkonusudur, deime ve istihale yoktur. Hi phesiz mslman ve gayr-i mslim akl sahiplerinin byk ounluu bu gr reddetmektedir. Cisimlerin birbirlerine dnmesi konusunda fkhlarn ve filozoflarn syledikleri, kendi kitaplarnda yazldr. Onlara gre cisimler, birbirlerinin ayn deildir. Aksine, su havadan farkl ve hava da topraktan farkldr, insan bedenleri, bitkilerle ayn deildir. Bu sebeple Allah'n sfatlarn reddedenler, biri sfatlan kabul etti mi, bunun Allah hakknda cismi de kabul etmesi gerektirdiini sylerler. Onlara gre cisimler, birbirlerinin ayn olunca da, sfatlar kabul edeni mebbihe-den sayarlar. Bakasna mebbihe derken, bu ncllerden hareket ederler. Oysa bu ncller bakalarn balad gibi, onlar da balar. Ne var ki, bu nclleri elikilerle doludur ve onlara dayanarak dzenli ve tutarl bir gre varmak mmkn deildir. Bu ncllerin hepsi akl sahiplerinin byk ounluunca tutarsz ve imkn ddr. Bu tr mugalta ve pheleri iermeleri sebebiyle de birok yerde dil kurallar zorlanmakta ve aklla badamayan birok hususlar beraberinde getirmektedir. yle ki, kii bu sebeble kmazlara girmektedir. Hi phesiz kiinin akl ve dinini geersiz klmas, iman ve Kur'an'n dna kmas kolay deildir. Sfatlarn kabul konusunda bu hususlarn hepsi geerlidir. Bir kimsenin Rabbin paralardan olutuu ve yaratklarn benzeri olmas gibi, kii iin gerekli kldklar eylere sarlp kabul etmesi kolay deildir. nk bunun btl olduunu pekl bilmektedir. Elbette Rab Tel bundan tenzih edilmelidir. nk O, Ahd ve Samed'dir. Ahd olmas, kendisinin benzerinin bulunmasn ibtal eder. Samed olmas ise, deil czlerden meydana gelmi olmasn, dalma, ksm ve paralara ayrlmasn ibtal eder. Bundan hareketle, Allah'n kendisini niteledii eylerle O'nu nitelemenin akla uymadn ve bu gibi eylerin ancak insan bedenleri iin geerli olacan muhatablarna anlatrlar. Hatta bunu ak ak belirtir ve derler ki: Konuma, insan az gibi bir az bulunan mrekkeb bir suretten sadr olur. (Bununla Allah'n kelm sfatn reddederler). Allah hakknda sfatlan reddedenler, muhatablarna: Allah grlr dediiniz zaman, bu, Allah'n mrekkeb ve eitli czlerin bir araya toplanmasndan meydana gelmi olmasn gerekli klar. nk grlen, ancak gren asndan bir ynde olmasn gerekli klar. Gren asndan bir ynde olan da ancak cisimdir; cisim se, czlerden mrekkebtir, dediklerinde, ya da: Allah, Kur'an veya baka bir eyle konutuu kabul edilirse, ayn durum sz konusudur. Yine Ar'n zerinde olduu sylenirse, ayn sonu kanlmaz olur, dediklerinde, muhatab eer Reslullah (s.a.v.)'in buyurduklarndan haberdar biri ise, bilir ki; Allah, hirette grlecektir. nk bu konuda Peygamber (s.av.)'den tevatr

derecesine varan haberler nakledilmitir. Yine bilir ki; Allah Kur'an'la da, baka kelmla da konuur. Yine O'nun Ar'n zerinde olduunu da bilir. nk bu konularda da Reslullah (s.a.v.)'den nakledilmi mtevatir haberler vardr. Ayrca Allah'n insanlar zerinde yaratt ftrat da, bu ve benzeri mes'eleleri kabul eder. Eer muhataba: Bu, Allah'n mnferit czlerden mrekkeb olmasn gerektirir. Mrekkeb ise, bir terkb ediciye ihtiya gsterir ve bu Allah'n muhdes olmasn gerektirir. nk mrekkeb, czlerine muhtatr ve czleri, kendisinden bakadr. Bakasna muhta olan ise, bizatihi vcib'l-vcd (varl zorunlu) olamaz derlerse, muhatab, Peygamber'in sylediini yalanlayan ve bir ksmn inkr eden bir mrted durumuna dmese bile, aknlk ve pheye der. Bu phesi, imanna, dinine, bilgi ve aklna zarar verir. Kendilerine denilir ki: Rab Sbhneh ve Tel'nn, bakas tarafndan terkb edilmi bir mrekkeb olmas mes'elesine gelince, bu apak bir tutarszlktr. Bunu iddia eden, insanlarn en kfiri, en cahili ve Allah'a sava amlarn en katsdr. Mehur slm frkalar arasnda bu grte olan yoktur. Ayn ekilde, -yemek, il, elbise ve binalarda olduu gibi, czlerin dank olup sonradan bir araya getirildii anlamnda - Allah'n mrekkeb olduu inancn tayan kii, insanlarn en kfiri ve en sapdr. mmetin mehur frkalarndan hibiri Allah hakknda byle bir gr ileri srm deildir. Hatta akl sahiplerinin byk ounluuna gre yaratklar bile byle terkible mrekkeb deiller. Bunu syleyenler ancak mstakil cevherleri kabul edenlerdir. Rab Tel'nn, dalma, ksmlara ve czlere ayrlmay kabul etmesi anlamnda mrekkeb olduunu syleyen de ayn ekilde insanlarn en kfiri ve en cahilidir. Sz, Allah'tan bir cz'nn ayrlmas anlamnda Allah'n bir olunun bulunduunu syleyenlerin szlerinden daha ktdr. hls sresinin tefsirinde ve baka yerlerde bu mes'eleyi ayrntl olarak anlattk. Yine bamsz cevherlerden, ya da madde ve suretten mrekkeb olduu anlamnda Allah'n cisim olduunu sylemek btl ve reddedilmesi gereken bir szdr. Hatta deil Allah hakknda, yaratlmlar hakknda bile bunu sylemek doru deildir. Baz mcessime ile mcessimeliklerine dair rivayetler nakledilen Himiye ve Kerrmiye'ye mensup kimselerin byle bir iddiada bulunmu olmalar mmkndr. nk bunlardan bir ksm, cismin, mstakil cevherlerden mrekkeb olduunu sylemekle birlikte Allah'n da cisim olduunu sylerler. Sanyorum bu sz Kerrmiye'den bir ksmnn szdr. nk onlar, bamsz cevherleri kabul etme konusunda farkl dnmekle birlikte, Allah'n cisim olduu konusunda ittifak halindeler. Ancak cisimden ne kasdettikleri konusunda kendilerinden farkl grler nakledilmitir; cisimden maksadn bizatihi kaim varlk m, yoksa mrekkeb varlk m olduu konusunda aralarnda ihtilf vardr. Eb'l-Heysem ve dier mantklarndan nakledilen mehur gr; mrekkeb ve czleri bir araya^ getirilmi anlamnda deil, kendisine iaret edilebilen ve bizatihi kaim bir varlk olmas anlamnda Allah bir cisimdir. Allah hakknda cisim kelimesinin kullanlmasn reddedenler bile, bu kesimin tekfir edilemeyeceklerini itiraf etmilerdir. nk Allah hakknda fasid bir anlama kail deiller. Ancak onlar reddedenler, her bizatihi kaim olan, ya da her mevcudu cisim diye adlandrmalar sebebiyle dil asndan hatal olduklarn belirtmi ve dilde ancak mrekkeb olana cisim denir, demilerdir. Gerek o ki; her iki taraf da dil asndan hataldr Her bizatihi kaim olan cisim ismini verenler de, her kendisine iaret edilen ve ellerin kendisine kaldrldna cisim ismini verip bu durumda olan her eyin mrekkeb olduunu iddia eden ve dilcilerin, mrekkeb olan her eye cisim dediklerini syleyenler de. Hata, dil asndandr ve dinde bid'at karma konusunda her iki grup ortaktr. Anlam asndan mes'eleye bakldnda, her iki gruptan Allah ve Resulnn kabul ettiini reddeden de, reddettiklerini kabul eden de hataldr; hem akl asndan, hem de din asndan hataldr. Hatta bunlar, onlara yle derler: Tartma konusu olmayan hususlarda bizler de, sizler de, bizatihi kaim olann cisim diye isimlendirildiini ittifakla kabul ediyoruz. Daha sonra sizler, ittifak ettiimiz u isimlendirmenin, Allah'a hs olmak zere geersiz olduunu iddia ettiniz. Biz ise Allah hakknda bunun geerli olmadn akladk. nk sizler bunu ileri srerken, cisimlerin mrekkeb olduu grnden hareket ediyorsunuz. Bizler ise, bunu kabul etmiyor ve cisimlerin bamsz cevherlerden mrekkeb olmadn sylyoruz. Bu sebepledir ki, selef ve A h m e d b. Hanbel ile baka mctehid imamlar, bid'atin bid'atle

reddedilmesini ho karlama m -lardr. bn Hanbel, Kur'an'n mahlk olup olmad konusundaki Cehmlerle yapt tartmada, Eb sa Muhammed b. s B e r s , kendisini ilzam edip eer Kur'an mahlk deilse, Allah'n cisim olmas gerekir, bu ise, doru deildir, dediinde, bn Hanbel, bu grne ne muvafakat etmi; ne onu reddetmi, ne de kabul etmitir. O, sadece yle demitir: De ki: O Allah birdir. Allah sameddir. Kendisi dourmamtr ve (bakas tarafndan) dourulmamtr. Hibir ey O'nun dengi olmamtr(61). Ahmed b. Hanbel, bu szle neyi kasdettiklerini bilmediine dikkat ekmitir. O halde konumacnn ne sylediini bilmiyorsak, sylediini ne kabul edeceiz, ne de reddedeceiz. Eer Allah ve Resl'nn kabul ettikleri bir anlam sylyorsa, biz de kabul edeceiz, reddettikleri bir eyi sylyorsa biz de apak bir dille onu reddedeceiz. Dinde sonradan uydurulmu ve dilde tahrif edilmi; akl asndan da elikili szleri delil diye ileri srmeyeceiz. Aksini yapacak olursak, din de, dil de, akl da fesada urar. Nitekim btl kelm ehlinden bid'at ehli baz kelmclar Kur'an ve Sn-net'e muhalefet ederek byle tavrlar ierisine girmilerdir. Cebr kelimesi de byledir; selef cebr kelimesini kullanmaktan ve mecbur olduu demekten holanmazlard. Ha Hl, es-Snne adl kitabnda mam Eb shk el-Fezr' den yle dediini nakleder: Evzai dedi ki: Bana iki adam gelip kaderi sordular, onlar sana getirsem, szlerini dinleyip cevap verir misin? Allah sana merhamet etsin, cevap vermeye sen daha lyksn, dedim. F e z r diyor ki: Evzai, o iki adam da alp getirdi. Onlara: Mes'elenizi anlatn, dedi. yle dediler: Kader ehlinden bazlar bize geldiler ve kader konusunda tarttk. Onlara dedik ki: Allah,, bizi kendisinden sakndrd eye mecbur etti, bize emrettii eyle aramza bir engel koydu, bize haram klnan eyi de bize rzk olarak verdi.... Evzai; Ey Eb shk, onlara cevap ver, dedi. Allah sana merhamet etsin, cevap vermeye sen daha lyksn, dedim. Ama cevap vermem iin tekrar tekrar srar etti. Ona muhalefet etmek istemedim. Dedim ki: Beyler! Sizinle tartanlar, size bir bid'at getirmi, dinde olmayan eyler sylemiler. Ama onlar nasl bir bid'ate dmlerse siz de bid'ate sapm ve onunla onlara cevap vermek istemisiniz. Benim bu szlerim zerine Evzai: Cevaplarn verdin ve iyi ettin ey Eb shk, dedi. Yine Bakiyye b. Velid'den yle nakletti: Zebidi ve Evzai'ye cebri sordum, Zebidi yle dedi: Allah'n emri ve kudreti zorlamaktan ycedir: Allah sadece takdir eder ve ynetir, kulunu sevdii ey zere yourarak yaratr. Evzai ise yle dedi: Cebr iin Kur'an ve Snnet'te bir temel bulamyorum, bu sebeple bunu sylemekten kamyorum. Fakat kaza ve kader, yaratma ve yourma Kur'an ve Reslullah (s.a.v.)'in hadslerinde bilinen eylerdir. Bunu sylyorum ki cemaat ve tasdik ehlinden kimse pheye dmesin. Eb Bekr el-Mervezi'nin yle dediini rivayet etmitir: Eb Abdillah'a sordum, Allah'n insanlar mecbur ettiini sylyormusun, dedim. Byle deme, dedi ve sylediimi yadrgad. Sonra yle dedi: Allah dilediini saptrr ve dilediini hidyete kavuturur. M e r v e z i yle dedi: Abdulvahhab Hseyin b. Halef, el-Ukberi' nin durumunu bana yazd. Dedi ki: Ukber, babasnn mirasndan bir ey almaktan kand. Bunun zerine Kaderiye'den biri: Allah, kullarn ktlk ilemeye zorlamaz, dedi. Ahmed b. Rec da: Allah kullarn zorlar dedi. - Bunu sylemekle kaderi isbatlamaa alyordu - A h m e d b. Ali bir de kitap yazarak bunu isbatlamaa alt. Onu Eb Abdillah'a gtrdm ve kendisine olay anlattm. Eb Abdillah: Bir de bu konuda kitap yazm yle mi? diyerek kzgnln belirtti. Her iki tarafn da gr ve tavrlarn benimsemedi: Hem b n R e c ' -nn: Allah kullar mecbur eder szn, hem de: Allah kullar mecbur etmez diyen Kader'nin szn reddetti. A h m e d b. Ali1 nin bu konuda bir eser yazmasn ve Kaderiye'den olan kiinin iddialarn reddetmek iin kulun mecbur olduuna dair deliller ileri srmesini ho karlamad. Hatta bu konuda bir eser yazmas sebebiyle kendisiyle ilikilerin kesilmesini emretti. Ayrca bana dedi ki: Allah kullarn mecbur eder, dedii iin Rabbinden mafiret dilemelidir Bunun zerine Eb Abdillah'a: Bu mes'elede verilecek cevap nedir? dedim. yle cevap verdi: Allah, dilediini saptrr ve dilediini de hidyete kavuturur. Hail l dedi ki: Mervez bu mes'eleyle ilgili olarak bize unu da haber verdi: Eb Abdillah, kulun mecbur olmadn syleyenin de, mecbur tutulduunu syleyenin de grlerini reddettikten sonra: Birinin ortaya att her bid'atta, ona verecekler; cevab daha da genilettiler. Her kim, ortaya attklar bid'atlere bir bid'atle cevap verirse, Rabbinden balanmasn dilesin, eklinde devam etti. Daha

sonra, biri bir cevap verecek olursa, kendisinden nce mctehid bir imamn o cevab vermi olmas gerektiine dikkat ekti. Mervez dedi ki: A h m e d b. Ali Ukbera'dan gelir mez kendisini Eb Abdillah'a gtrdm. Beraberinde Ukber (Kaderiye'den olan kiiye verdii cevab ileyen) kitabtan. bir nsha da getirmiti. (Eb Abdillah'la konutuktan sonra' yle dedi: Ey Eb Abdillah, u kitab Eb Bekr'e ver. onu paralasn. Ben de Ukber minberine kp Allah'tan beni balamas iin af dileyeyim. O zaman Eb Abdillah bana dnerek yle dedi: Artk onu kabul etmelisiniz, tekrar kendisiyle kurun. Mervez dedi ki: limlerden birinin yle dediini duydum Abdurrahman b. Mehd'nin yle dediini duydum: Sfyn es-Sevr, kullar mecbur klnd denilmesini reddetti ve Allah, kullarn eilimlerini yaratt, dedi. Mervez dedi ki: Bu zyle Peygamber (s.a.v.)'in: L ecce Abdu'1-Kays szn kasdet .tiini sanyorum. Derim ki: Bu mes'eleler baka yerlerde genie anlatld. Burada una dikkat ekmek istiyoruz ki selef, Allah'n sfatlan ve fiilleri gibi Allah' ilgilendiren konularda kabul ettiklerinde olsun, reddettikleri hususlarda olsun, Kur'an ve hadsin lfzlarn gzetliyorlard; reddetme konusunda da, kabul etme konusunda da sonra ortaya konmu nevzuhur bir kelimeyi kullanmyorlard. Aksine, her doru anlam, Peygamber (s.a.v.)'in haber verdikleri arasnda vard. Sonradan ortaya km szcklerin ise belirlenmi bir erevesi yoktur: her frka, o szckle baka bir frkann kasd etmedii bir anlam kasd eder. Cisim, cihet, mekn, cebr ve benzeri szckler byledir. Oysa Peygamber (s.a.v.)'in kulland szckler byle deildir. Dier szlerinden muradnn ne olduu anlalyorsa, bu konularda kulland szcklerden muradnn ne olduu da anlalr. Kii eer Peygamber (s.a.v.)'in muradn biliyorsa, ona iman etmesi gerekir. Ama baka biri doru bir anlam kasdetse bile, Peygamber (s.a.v.)'in haber vermediini islm dinine sokmas caiz deildir. Peygamber (s.a.v.)'in haber verdii ise byle deildir, ona inanmak vcibtir. Sonradan dine sokulmu szckler, Peygamber (s.a.v.)'in getirdiklerinden birounu yalanlamay iermektedir. Peygamber (s.a. v.)'in kasd ettii ile o szckleri kullanan bid'at ehlinin kasdettiklerini anlayan bunu bilir. Sonradan ortaya km szckler yaygnlk kazanp Kur'an ve Snnetle elien hususlar ierdikten ve bu szckleri kullananlar, bunlarla Kur'an ve Snnet'te anlatlanlara kar knca bu szlerle ne kasdettikleri anlald. Dil ve akl asndan ileri srdkleri eyler, m'min kiiye bid'at ve sapkla dmemesi - eer dmse, onlardan kurtulmas - iin bir uyar oldu. Bylece m'min, iinde ve dnda Peygamber (s.a.v.)'e imanyla, elien hususlardan kendisini arndrp uzak tutmay bildi. Bu mes'ele baka yerde geni bir ekilde anlatlmtr. Burada unu anlatmak istiyoruz ki: Peygamber (s.a.v.)'in getirdikleri, tecsim ve benzeri btl anlamlar ieren mns kapal szlerle savunulmaz. Bu gibi szleri reddeden de, hak ve btl birlikte reddetmi olur. Bu szcklerin btl anlamlar anlatldnda kalbler o szcklerden nefret eder. Tecsime kail olan bir grup muhataba (Peygamber - s.a.v. -'in u anlattklar) tecsimi gerektirir. nk bu anlatlanlar, ancak cisim iin sz konusudur, dediklerinde, onlar nasl reddedeceini beceremez. Sz tahlil etmeyi de bilemez. Sonu olarak bu szckleri kullananlar da, onlar tmden reddedenler de eliki ierisindedir. Rab Tel'nn kendisini vasfettii eyler, ancak mahede ettiimiz demolunun bedenleri gibi az saydaki yaratklar anlamakla akl ede biliriz, eklindeki szleri, gayet cahilce sylenmi bir szdr. nk yaratklar arasnda mahede etmediklerimiz de vardr. Mesel melekleri, cinleri, hatta ruhlarmz bile mahede edemiyoruz. Peygamber (s.a.v.)'in haber verdikleri, mahede ettikleri bir tarafa, mahede etmediklerine benzemesi de gerekmez. Lgat asndan cisim szc hakknda sylenecek szler bu kadar. Mes'eleye din asndan baklacak olursa; ne peygamberlerden, ne sahabeden, ne tabiinden ve ne de mmetin selefinden hibirinin, Allah hakknda cisimdir, ya da cisim deildir dedii konusunda bir nakil vardr. Aksine, bu reddetmek de, kabul etmek de dinde bidattir. Akl asndan mes'eleye bakldnda cisim diye adlandrdklar eyler hususunda, mesel gk, yer, hava, su gibi iaret edilen ve bir ynde olup bir yer igal eden eylere cisim denilip denilmeyecei hususunda ihtilf etmilerdir. Yine cismin, blnmeyi kabul etmeyen cevherlerden, ya da madde ve suretten, yahut ne bundan, ne de ondan mrekkeb olup olmad konusunda ihtilf etmilerdir. Akl

sahiplerinin ou nc kk tercih etmektedir, ilk iki kk ise baz nazar ehli ileri srmtr. Birinci k daha ok kelmclar tarafndan, ikincisi ise felsefeciler tarafndan ileri srlmtr. Fakat her iki grubun da gr btldr. nc kka inananlarca iki grubun gr de akla uygun deildir. Durum byle olunca, eer kii: Ben Allah Ar'n zerindedir; eller kendisine doru kalkar trnden eyleri sylyorum ve bu durumda olan her ey, ne mfred czlerden, ne de akledilen madde ve suretten rnrekkebtir, derse bununla yaplacak tartma, bunun neyi gerektirip neyi gerektirmedii konusunda yaplr. Buna karlk ikinci biri: Aksine, bakasnn zerinde olan, kendisine ellerle iaret edilen her ey, ya bundan, ya da ondan mrekkebtir derse, bunun sz, ncekinin szyle ayn mertebededir. Bu da diyor ki: Her diri, kadir ve lim olan mutlaka bu terkible mrekkebtir. Ya da her hayat, kudret ve ilim sahibi mutlaka bu terkible mrekkebtir. Yahut her duyan, gren ve konuan mutlaka bu terkible mrekkebtir. nk kendi ztyla kaim olan her ey cisimdir ve her cisim de byle bir terkible mrekkebtir. Bu grn limlerle akl sahiplerinin byk ounluuna gre btl olduu aktr. nk kendilerine itibar edilen akl sahiplerinden hibir frka, Allah cisimdir ve byle bir terkibten olumak tadr, dememitir. Ben byle bir ey duymadm. Benim bildiim; Himiye ve Kerrmiye frkalar, Allah'n cisim olduunu sylyorlar, ama Allah'n byle bir terkipten olutuunu hepsi sylemiyor. Onlardan sadece bazlar bunu sylyorlar. Bazlarndan nakledilen bu tr grleri de, bazlar doru bulmamaktadr. Mesel M u -katil b. Sleyman ve Him b. el -Hak em' den bu konuda reddiyeler nakledilmitir. Yine Muktil b. Sleyman'dan yaplan bu nakilleri reddedenleri baka pek ok kimse kabul etmemitir. Him' dan yaplan nakle gelince, kendisine tbi olan pek ok kii bunu reddetmitir. Eer baz kimseler byle bir ey sylemise, dier btl szler gibi, onunda sz btldr. Mesel Yahudi, Rafzi ve Mcessime'den baz kimselerin Allah' mnezzeh bulunduu birtakm eksikliklerle niteledikleri rivayet edilmektedir: Allah hakknda O'nun midesi vardr, bir gn o kadar alam ki gzlerinden rahatsz olmu ve melekler onu ziyarete gitmiler. Bir defasnda parmaklarn srm ve parmaklarndan kan gelmitir. Arife akam, gri renkte bir devenin zerinde iner v.s...... Btll apak akl va sahih rivayetlerle bilinen Allah hakknda daha nice iftiralar... Eer biri kp: Allah dnya gne inerse, O'nun hakknda hareket ve bir yerden bakasna intikal gerekli olur. Hareket ve intikal ise, cisimlerin hussiyetlerindendir derse, ya da: Bu takdirde Ar'-n kendisinden hli olmas gerekir, bu bir muhaldir, derse... Bu konuda gr ileri srlmtr: a Allah iner ama cisim deildir, b Allah iner ve O, cisimdir. c Allah hakknda cisim szcn ne reddeden, ne de kabul edenlerin gr. Bu grte olanlar, byle bir eyi sylemekten kanmalar, ya yukarda anlattmz gibi byle bir eyin bid'at oluu sebebiyledir, ya da cisimden ne kasdedildiini tesbit etme isteindendir. Bu szckle ne kasdedildii ortaya konulduktan sonra dorusunu kabul eder ve btlm reddederler. Karkln bulunduu yerde de aklama yaparlar. Mesel: Nzul, yukar kma, gelme ve benzeri hareket kelimesinin kapsamna giren davranlarn, kelmclarn isbat ve reddi konusunda sz sarf ettikleri suni cisme hs olmadn, aksine daha genel olduunu anlatrlar. Daha, sonra burada iki yol vardr: Birincisi: Bu gibi hususlarla cisimler de, arazlar da nitelenir. Mesel: Souklar geldi, scak geldi, humma hastal geldi denir ve gelmek szcyle arazlar nitelenir. Arazlar gelmekle nitelendiklerine gre, gelmek cisimlerin zelliklerinden deildir. Bu sebeple cisim olmad halde hakikat zere bu gibi fiillerle vasflanmas caiz deildir. E ' a r ve hads ehlinden akl deerlendirmeye nem verenlerle, drt mezheb imamna tbi olan. Kad Eb Ya'l ve bakalarnn yolu budur. E'ar'nin Makaltta Snnet ve Hads Ehline nisbet ettii grn anlam budur. Bu sebepledir ki bn Kllb, E'ar, Kalnisi ve drt mezheb imamnn yolunda gidenler iinden onlara muvafakat edenler, istivann, Allah'n Ar'ta yapt bir fiil olduunu sylerler. Nzul hakknda da ayn eyi sylerler. unu demek istiyorlar: Allah, Ar'ta bir yaknlk meydana getirir ve Allah'n bizzat kendisinin ihtiyar bir fiili olmakszn Ar'n zerinde olur. ster fiilin mef'ln (yaplan iin)

kendisi olduunu sylesinler, ister bunu sylemesinler -ki nzul de onlarca byledir-, lzm (geisiz) fiilleri, mteaddi (geili) fiiller mesabesinde kabul ederler. nk onlara gre ihtiyar herhangi bir fiil Allah'la kaim olmaz. Ancak bu, sonradan meydana gelen bir olaydr ve onun Allah'la kaim olmas, Allah'n sonradan meydana gelen olaylara maruz kalmasn gerektirir. nandklar bu temel sebebiyle Allah'n bizzat kendisinin byle bir fiilinin olmasn reddettiler. kincisi: Denilir ki: lm esnasnda insandan ayrlan ruh (nefs) iin de gelme, yukar kma ve inme kelimeleri kullanlmaktadr. Ayn ekilde melekler de bu fiillerle vasflanmaktadr. Oysa ruhun inmesi ve yukar kmas, bedenlerin inme ve kmas trnden deildir. Hatta m'minin ruhu kabzedildikten sonra, bedeni kabre konuncaya kadar gklerin yukarsna kp yere iner. Bu, ok ksa bir mddet olup beden bu sre iinde gklerin yukarsna kp yere inemez. Dip Notlar: (*) talik yazl kelimedeki s harfi peltek sdir. 58) 2 Bakara, 240 59) 63 Mnfikn, 4 60) 63 Mnfikn, 4 61) hls sresi Ruh'un semaya ykselmesi ve tekrar bedene dnmesi

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Ruh'un semaya ykselmesi ve tekrar bedene dnmesi: Ruhun uyuyup uyanncaya kadar yukar kp tekrar bedene dnmesi de byledir. Bu sebepledir ki baz kimseler, ruhun kabre iniini, n iniine benzetirler. Ancak bu, tam bir rnek deildir. nk gnein kendisi inmemektedir. Yeryznde grlen k, gne sebebiyle ortaya kan arazlardan biridir; ne gnein kendisidir, e de onunla kaim bir sfattr. Oysa yukar kp inen, ruhun kendiidir. Bera' b. zib (r.a.)'m ruhun kabzedilmesi ve kabir fit-nesiyle ilgili hadsinde - ki bu hadisi mam Ahmed ve Eb D -v u d muhtasar olarak rivayet etmitir. Ayn ekilde Nesai ve bn Mce de rivayet etmitir. Yine Eb Uvne Sahih-inde uzun bir ekilde rivayet etmi olup hadisi Zdn' dan nakletmitir. Zdan, burada: Ber'dan duydum ki demektedir. Bylece bu, Zdn'in Ber'dan hadis duymadn ileri srenlerin iddiasn da ibtal etmektedir. Bu hadsi Hkim de Sahih'inde Eb Muviye' den naklen u ekilde rivayet eder: A' m e bize, Minhl b. Amr -Eb Amr Zzn tarikiyle - Ber b. zib'in yle dediini anlatt: Bir gn Hz. Peygamberle beraber bir cenaze iin kmtk. Kabristan'a vardk. l henz mezara indirilmemiti... Hkim ayrca Muhammed b. el-Fazl (*)' dan A' m e bize anlatt diye balayarak bu hadisi nakleder; sonunda da yle der: Fudayl bize bu hadsi, babas Eb Hzim, Eb Hureyre tarikiyle nakletti; ancak yle dedi: ....kendisini ancak en ok sevdii kimsenin uyandrabildii kiinin uykusu gibi uyurum...... Der ki: Bu hadisi, u'be, Zaide ve bakalar, A'me'ten; Memmel ise Sevri yoluyla A' me ' ten nakletmitir. Hadis, Buhri ve Mslim'in artlarna uygun olup B u h r ve Mslim, Minhl b. Amr' hccet kabul etmilerdir. bn Cerir, -u'be - Eb shk tarikiyle - Ber' dan yle dediini nakletti: -Peygamber Efendimiz m'mini ve kfiri zikretti. Sonra kabir hadsinin bir ksmn aktard. mam Ahmed de M s n e d ' de hadisi mufassal bir ekilde - Abdrrezzk -Ma'mer-Ynus b. HabbbMinhl b. Amr senediyle -tahric etmektedir. Ayn ekilde Eb Hlid ed-Dln, Amr b. Kays el-Mell

ve Hasan b. Ubeydillh en-Nehai de Minhl' den nakletmektedirler. uayb b. Safvn ise-Ynus b. Habbab- Minhl -Zzn -Eb'1-Bah-ter - el-Ber' - tarikiyle hadsi vermitir. Ancak bu isnat ekli uayb'n vehmidir. Aynca Ma'mer, Mehd b. Mey-mn ve Abbd b. Abbd da Ynus et-Tmir'den bu hadisi rivayet etmilerdir. Hafz Eb Nuaym el-sfahn der ki: Minhl b. Amr'n, Zzn' dan, Zzn'n da Ber' dan naklettii Ber hadisi, mehur bir hads olup Minhl 'den byk bir grup nakletmitir. Ber' dan Adiyy b. Sabit, Muhammed b. Ukbe ve daha bakalar, Zzn' dan da At b. es-Sib rivayet etmitir. Bu hads, hadis rvilerinin mehur ve mstefz olduunda icm ettikleri bir hadstir. Hafz Eb Abdillh b. Mende der ki Bu hadsin isnad muttasl olup mehurdur ve B e r ' dan bir topluluk rivayet etmitir. mam Ahmed Msnedde yle der: Eb Muviye, A'me-Minhl b. Amr-Zzn tarikiyle -Ber b. z i b ' -in yle dediini bize nakletti: Bir gn Reslullah (s.a.v.) Efendimizle birlikte Ensr'dan bir ztn cenaze merasimine kmtk. Kabristana vardk; henz l mezara konmamt. Hz. Peygamber oturdu; biz de evresine oturduk; balarmz zerinde sanki kular varm da, konusak ve hareket etsek uacaklarm gibi sessiz ve sakin duruyordu. Hz. Peygamber'in elinde bir deynek vard ve bununla yere vurup izgiler iziyordu. Derken ban kaldrd ve yle dedi: Kabir azabndan Allah'a snn!" Bunu iki veya defa tekrarlad. Sonra yle devam etti: M'min kul, dnyadan ayrlaca ve hirete ynelecei na geldii zaman, onun yanna semdan yzleri sanki gne gibi, beyaz yzl melekler iner. Yanlarnda Cennet kefenlerinden bir kefen, kefenlere salan kfur gibi, Cennet kokularndan bir koku vardr. Bu melekler o kulun gznn alabildiince (her tarafa) otururlar. Arkasndan lm melei gelir,- ba ucunda oturur ve yle der: Ey gzel nefis, Allah'n mafireti ve rzasna k! Bu kiinin ruhu kar ve su kabnn azndan damlann kayp akt gibi akar,- melek de onu alr. lm melei bu ruhu ald vakit, dier melekler bir gz ap kapayncaya kadar dahi elinde brakmayp hemen alrlar ve bu kefen ile bu koku arasna brakrlar. Ondan, yeryznde bulunabilen en gzel misk ryihasna benzer bir koku yaylr. Melekler bu ruhu alp gklere ykseltirler. Yer ile sem arasnda uradklar her melek grubu mutlaka: "Bu gzel ruh neyin nesidir?" der; onlar da, dnyada onu ardklar en gzel isimleriyle anarak: Falan olu falandr diye cevap verirler. Bylece onunla nihayet dnya semsna varrlar. Onun iin sem kapsnn almasn isterler, kap alr. Her sem katnda onu o semnn mukarrebleri bir sonraki semya kadar yolcu ederler. Bylece yedinci kat semya kadar onu gtrrler. Cenb- Hak yle seslenir: Kulumun kitabn illiyyin arasnda yazn ve onu yeryzne dndrn. nk ben onlan yerden yarattm, yere dndreceim ve daha sonra yine yerden karacam. Bunun zerine onun ruhu dndrlr. Arkasndan ona iki melek gelip oturur ve sorarlar: Rabbin kim? Cevap verir: Rabbim, Allah! Dinin ne? Dinim, slm! Sizin aranzdan gnderilen u adam hakknda ne dersin? O, Allah'n Resuldr; salt ve selm zerine olsun. Bilgin nedir? Allah'n Kitabn okudum, O'na inandm ve tasdik ettim. Bunun zerine semdan bir mnd: Kulum, doru syledi. Ona Cennet'ten bir dek seriniz, Cennet'ten bir giysi veriniz, Cennete bir kap anz diye seslenir. Bu kiiye Cennetin esintisi ve kokusu gelir. Kabri gznn alabildiince geniletilir. Gzel yzl, gzel elbiseli, ho kokulu bir ahs gelir ve yle der.- Mjdeler olsun sana, seni sevindirecek ey! te vdolunduun gndr bugn! Kabir sahibi, bu gelen ahsa sorar: Kimsin sen; yzn, hayr getiren bir yze benziyor? O yle cevap verir: Ben senin slih amelinim. Bunun zerine kabir sahibi: Ya Rabbi, kyameti kopar da oluk ocuuma, malma dneyim" der. Kfir kula gelince; dnyadan ayrlaca, hirete ynelecei vakte ulanca onun yanna kara yzl melekler iner; yanlarnda eskimi ullar vardr. Onun gznn alabildiince otururlar. Arkasndan lm melei gelir, ba ucunda oturur ve yle der: Ey kt nefis, Allah'tan bir gazab ve kine k! Bu kiinin ruhu cesedinin her tarafna dalp yaylr. Azrail onu, iin slak ynden sklp karld gibi skp kararak alr. Ald zaman da dier melekler bu ruhu Azrail'in elinde bir gz

ap kapayncaya kadar dahi brakmazlar ve hemen alp bu eski-psk ullarn iine koyarlar. Ondan yeryznde bulunabilecek en kt cife kokusu gibi bir koku kar. Melekler onunla semya ykselirler. Uradklar her melek grubu mutlaka.- Bu kt ruh neyin nesi?" der. Melekler de, o kiiyi dnyada arld en kt isimleriyle anarak: Falan olu falandn derler. Bylece onu dnya semsna kadar gtrrler. Ona sem kapsnn almasn isterler, fakat kap almaz. Ardndan Peygamber Efendimiz u yeti okudu.- Onlara gk kaplar almayacak ve halat ine deliinden geinceye kadar onlar Cennete giremeyeceklerdir(62). Peygamber Efendimiz devamla: Bu srada Cenb- Hak yle seslenir: Bunun kitabn en aa tabaka yerde, siccinde yazn. Bunun zerine ruhu iddetle frlatlr dedi ve u yet-i kermeyi okudu-. Kim Allah'a ortak koarsa, o sanki gkten dm de kendisini ku kapyor veya rzgr onu uzak bir yere srklyor gibidir(61). Artk ruhu cesedine dndrlr. Ona iki melek gelip yanna otururlar ve sorarlar: Rabbin kim? u cevab verir. Bilmiyorum! Dinin ne? Bilmiyorum! Aranzda gnderilen u adam hakknda ne dersin? Bilmiyorum! Bunun zerine gkten bir mndi: Kulum, yalan syledi. Ona Cehennem'den bir dek deyin, Cehennem'den bir elbise giydirin ve Cehennem'e bir kap an! diye seslenir. Bu kiiye Cehennem'in harareti ve bunaltc rzgr gelir. Kabri iyice daralr,- hatta kaburga kemikleri birbirine girer. O, bu haldeyken irkin yzl, irkin elbiseli, cife kokulu bir adam yanna gelir ve yle der.- Mjdeler olsun sana, seni zntye sokacak ey! te vaktiyle vdolunduun gn bugndr. Kabir sahibi sorar: Kimsin sen,- yzn ktlk getiren bir yze benziyor? u cevab alr: Ben, senin kt amelinim. Bunun zerine adam: -Ya Rabbi, kyameti koparma! der(64) Ben derim ki: Bu hadsi Zzn'dan baka Ber b. zib'-ten birok kimse rivayet etmitir. Mesel Adiyy b. Sabit, Muhammed b. Ukbe ve Mchid bunlardandr. Hafz Eb Abdillh Muhammed b. shk b. Mende, er-Rhve'n-Nefs* adl kitabnda der ki: Bize Muhammed b. Ykb b. Ysuf- Muhammed b. shk es-Sn - Eb'n'-Nadr Him b. Kasm -sa b. el-Mseyyib-Adiyy b. Sabit tarikiyle -Ber b. zib'in yle dediini nakletti: Bir gn Hz. Peygamber'le birlikte Ensr'dan bir ztn cenazesinden kmtk. Kabristana vardk. Henz l mezara konmamt. Hz. Peygamber oturdu, biz de evresine oturduk. Sanki srtmzda kaya paras, bamzda ku varm gibi sessiz ve hareketsiz duruyorduk. Peygamber Efendimiz bir sre skt etti. Ban kaldrd zaman unlar syledi M'min kii, hirete ynelecei, dnyay geride brakaca vakte girdii ve lm melei geldii zaman yanna semdan melekler iner. Yanlarnda Cennet'ten bir kefen ve Cennet'ten bir kefen kokusu vardr. Onun karsnda gz alabildiince otururlar. lm melei de gelip ba ucunda oturur ve yle der.- k ey gzel nefis, Allah'n rahmeti ve rzasna k! Bu kiinin ruhu, su kabndan damlann damlad gibi kayp akar. Ruhu kt zaman insanlar ve cinler hari yer ile gk arasndaki btn melekler ona salt getirirler. Sonra o, gkyzne ykseltilir. Ona semnn kaps alr. Her semnn mu-karreb melekleri onu ikinci, nc, drdnc, beinci, altnc ve yedinci semya, oradan da Ar'a kadar yolcu ederler. Ar'a vard zaman kitab illiyyin'de yazlr. Rab Tel yle seslenir: "Kulumu yatt yere dndrn. nk ben onlara, kendilerini oradan yarattm, oraya dndreceimi, daha sonra da oradan karacam vadettim. Bunun zerine bu kii, kabrine dndrlr. Onun yanna Mnker ve Nekir, n dileriyle topra yararak, salaryla yeryzn syrp topran devirerek gelirler. Yanma oturur ve sorarlar . Ey u adam, Rabbin kim? Cevap verir. Rabbim, Allah! Doru syledin. Dinin ne? Dinim slm! Doru syledin. Peygamberin kim? Muhammed Reslullah! Doru syledin.

Bunun ardndan kabri ona gznn alabildiince geniletilir ve-gzel yzl, ho kokulu bir ahs gelip ona yle der.- Allah seni hayrla mkfatlandrsn! Vallahi bildiim u ki, sen Allah'a itaatta ok sratli, Allah'a ma'siyette ise ok yava idin. Kabir sahibi yle karlk verir.- 'Allah seni de hayrla mkfatlandrsn. Kimsin sen? Bunun zerine o ahs-. Ben, senin slih amelinim der. Sonra onun iin Cennet'te bir kap alr. Kyamet kopuncaya kadar buradan Cennet'teki yerine ve evine bakar. Kfir ise dnyadan ayrlaca, hirete ynelecei vakte eritii ve lm melei geldii zaman semdan onun yanna melekler iner. Yanlarnda Cehennem'-den bir kefen ve Cehennem'den bir kefen kokusu vardr. Onun karsnda gznn alabildiince otururlar. lm melei de gelip ba ucunda oturur ve yle der.- k ey kt nefis, Allah'n gazabna ve fkesine k! Bu kfirin ruhu, grd ve mahede ettii eylerden dolay kmak istemeyerek cesedinin her tarafna yaylp dalr. Fakat lm melei bu ruhu, slak ynden iin ekilip karld gibi karr. Ruhu kt zaman, insanlar ve cinler dnda yer ve gk arasndaki her ey ona lanet eder. Sonra o, dnya semsna ykseltilir; fakat nnde kaplar kilitlenir ve Rab Tel yle seslenir-. Kulumu yatt yere dndrn. nk ben onlara kendilerini oradan yarattm, oraya dndreceimi, daha sonra da oradan karacam va'detmitim. Bunun zerine onun ruhu, yatt yer olan kabrine dndrlr. Akabinde yanma Mnker ve Nekir, n dileriyle topra yararak, salaryla yeryzn syrp topran aktararak gelirler; sesleri ok iddetli gk grlts, gzleri gz alan imek gibidir. Onun yanma oturup sorarlar: Rabbin kim? Cevap verir Bilmiyorum. Kabir cihetinden bir ses duyulur: Bilemez ol! Ve iki melek ona demirden yle bir balyozla vururlar ki, dou ile bat arasndakiler birlese balyoz onlardan daha kk olmaz. Kaburga kemikleri birbirlerine girinceye kadar kabri de daraltlr. Sonra yanna irkin suratl, kt elbiseli, pis kokulu bir adam gelir ve yle der.- Allah senin cezan versin. Vallahi bildiim u ki, sen Allah'a itaatta ok ar davranr, ma'siyete ise koardn*. Adam sorar: "Kimsin sen? Gelen ahs cevap verir.- Ben, senin kt amelinim. Sonra bu adam iin Cehennem'e bir kap alr. Kyamet kopuncaya kadar buradan Cehennem'deki yerine bakar. bn Mende der ki: Bu hadsi mam A h m e d b. Hanbel, Mahmd b. yln ve bakalar, Eb'nNadr'dan rivayet etmilerdir. Bu hususa iaret eden hadslerden birisi de bn Eb Zi'b'in-Muhammed b. Amr b. At-Sad b. Yesr tarikiyle Eb Hu-r ey re'den naklettii hadistir. Bu hadsi Msned'inde mam Ahin e d ve dier muhaddisler rivayet etmilerdir. Hafz Eb Nuaym el-Isbahni der ki: Bu hadis, rvilerinin dil olduunda ittifak olunmu bir hadistir. Seyhan, Yani Muhammed b. smail el-Buhr ve Mslim b. elHaccc, bn Eb Zi'b, Muhammed b. Amr b. At ve Said b. Yesr zerinde ittifak etmilerdir. Bu rviler Buhr ve Mslim1 in artlarna sahip rviler-dir. Bu hadsi bn Ebi Zi'b' den, ileri gelen selef limleri rivayet etmitir. Mesel bunlardan birisi bn Ebi Fdeyk olup ondan da Dhaym b. ibrahim nakletmitir. Ben derim ki: Bu hadisi bn Ebi Zi'b' den, birok kimse nakletmitir. Fakat biz burada, ncelii dolaysyla bn Ebi Fdeyk' in rivayet eklini aktaracaz. bn Ebi Fdeyk der ki: Muhammed b. Eb Z i * b bana - Muhammed b. Amr b. At-Sad b. Yesr tarikiyle -Eb Hureyre' den naklen Reslullah (s.a.v.) Efendimizin yle buyurduunu anlatt: len bir kiinin yanna melekler gelir. Salih bir kul ise derler ki: k, ey gzel cesette bulunan gzel ruh! vlm olarak k ve mjdeler olsun sana rahatlk, gzel rzk ve gazabl olmayan Rab Tela! Ruhu kncaya kadar bunu sylerler. Sonra bu ruh dnya semsna ykseltilir; onun iin sem kapsnn almas istenir, cevaben yle denilir-. Kim bu? Melekler: Falan ahs! diye cevap verince, o semda grevli melekler: Merhaba, ey gzel cesette olan gzel ruh! vlm olarak gir ve mjdeler olsun sana rahatlk, gzel rzk ve gazabl olmayan Rab/ derler. Cenb- Hakk'n bulunduu semya ulatrlncaya haclar ona bunlar sylenir. Fakat bu kii kt bir adam ise melek yle der. k, ey kt cesette bulunan kt ruh! Zemmedilmi olarak k ve mjde olsun sana kaynar su, irin ve o eklinden baka daha eit eit azablari Ruhu kncaya kadar byle sylerler. Sonra bu ruh semya ykseltilir,- onun iin sem kapsnn almas istenince sorulur: Kim bu? Cevaben: Falan ahs!

denilince o semda grevli melekler yle derler: "Kt cesette bulunan kt ruha merhaba olmasn! Zemmedilmi olarak dn geri! nk senin iin sem kaplar almayacaktr. Bunun arkasndan sem ile yer arasnda gnderilir ve kabrine braklr. Korkusuz ve skntsz olduu halde slih kiinin kabrine gelip oturulur sonra sorulur: Ne hal zere idin? "slm zere idim cevabn verir. Yine sorulur,- "Bu adam hakknda ne dersin? O, Allah'n Resul Muhammed'dir. Bize Allah tarafndan ak deliller getirmitir. Biz O'na iman ettik ve tasdik ettik" diye cevap verir. Rvi devamla hadisin tamamn nakleder(65). Burada sylenmek istenen udur: Eb Hreyre hadsinde geen Kabrine braklr sz, aynen Ber b. Azib hadsindeki gibidir. eitli tariklerle rivayet olunan Eb Hreyre hadisi, Ber b. Azib hadisini tasdik etmekte olup baz tariklerinde tm tafsilatyla Ber hadisinin siyakn (anlatm tarzn) tamaktadr. Hadsi bu ekliyle Hkim zikretmitir. stelik tevatr derecesine ulam sahih dier hadsler de ruhun bedene dndne iaret etmektedir. nk ruh olmakszn sadece bedene yaplacak sorgulama, limlerden bir grubun savunduu bir gr olmakla beraber, cumhur tarafndan reddedilmitir. Sorgulamann bedene deil de, sadece ruha yaplaca gr de bu ekilde olup bn Meysere ve bn Hazm bu gr savunmulardr. Fakat eer byle olsayd kabir iin ruh zellikle zikredilmezdi. bn Hazm, ruhun bedene dnmesi konusunu Ber' dan sadece Z z n' in rivayet ettiini ileri srm ve Z z a n' m zayf olduunu belirtmitir. Fakat durum hi de bn Hazm'n dedii gibi deildir. Aksine bu hususu Ber'dan, Zzn' dan bakalar da rivayet etmilerdir. Ayrca Ber dnda A d i y y b. Sabit gibi dier kimselerden de bu. husus rivayet olunmutur. Ki Drakutn, mstakil bir risalede bu rivayetin tariklerini toplamtr. stelik Zzn sika rvilerden olup Hz. mer ve dierleri gibi ileri gelen sahblerden rivayette bulunmutur. Sahih'-inde mam Mslim ile dier muhaddisler de onun rivayetlerini almlardr. Yahya b. Ma'in Zzn sikadr der. Zzn hakknda gr sorulduu zaman Humeyd b. Hill da unlar sylemitir: O, sikadr. Byle zevatn durumu sorulmaz. bn A d i y y ise yle der: Kendisinden sika bir rvi rivayette bulunduu zaman Zzn'n hadslerinde bir mahzur yoktur. Zzn , Kerbis'ye tbi olurdu. Onu tenkit eden kimse sadece ok konutuu iin tenkit etmitir. Minhl b. Amr ise, Buhar'nin riclindendir ve ruhun cesede dnmesi hadisini ayn ekilde B e r ' dan baka bir tarikten rivayet etmitir. Sonu olarak diyebiliriz ki, Z z n hadsi, selef ulemsnn da, halef ulemsnn da rivayetinde ve kabul ile telkki edilmesinde.ittifak ettii hadislerdendir. M'minlerin ruhlar Cennet'tedir. Yalnz bununla beraber bu ruhlar bazan bedenlerine dndrlrler. Nitekim ruh, mesel uyku halinde olduu gibi, nce bedende olur, sonra semya ykseltilir. M'minlerin ruhlarnn Cennet'te olduu konusunda genel hadsler vardr. Bu hususa mam A h m e d ve dier limler aka iaret etmiler ve Hz. Peygmber'den menkl umum hadisler ile uyku ve dier durumlarla ilgili zel hadsleri delil gstermilerdir. lkine rnek olarak mehur Z h r hadisini gsterebiliriz. Bu hadisi Z h -r ' den naklen Muvatta'nda mam Mlik, uayb b. Ebi H a m z a ve dier muhaddisler rivayet etmilerdir. Ayrca mam A h m e d de Msnedine ald gibi, dier imamlar da tahric etmilerdir. Z h r i der ki: Bize Abdurrahman b. Abdillah b. Ka'b b. Mlik haber verdi ki, - Cenb- Hakk'n tevbelerini kabul ettii az kiiden biri olan - Ka'b b. Mlik el-Ensri, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin yle buyurduunu anlatrm: 'Mminin ruhu, Cennet aacndan beslenen bir kutur. Cenb- Hak onu bedenine dnd-rnceye kadar orada kalr(66). Grld gibi hadste m'minin ruhunun, cesedine dndrlnceye kadar Cennet aacndan beslenip rzklanaca belirtilmitir ki, burada cesedine dndrlnden maksat kyametteki dndrlmesidir. Eb Abdillah b. Mende der ki: Bu hadisi Ynus, Zbeyd.Evz ve bn shk da rivayet etmitir. Burada hadisin bir tarkini verelim: Amr b. Dnr ve Zhr* nin kardeinin olu -Zhr- Abdurrahman b. Ka'b-babas (Ka'b b. Mlik)... Dier bir tariki ise yledir: Salih b. Keysn ve Zhr'nin kardeinin olu Zhri - Abdurrahman b. Ka'b - Kab'n yle dedii ona ulat... Bu hadsi mam Ahmed, Nesi, bn Mce ve Tirmizi tahric et- T i r m i z : Hasen'dir, sahihtir demitir(67). Ben derim ki: Mehur bir hadste de bu hususa dellet vardr. Bu hadisi Muhammed b. Amr, Eb Seleme tarikiyle Eb H r e y r e ' den nakletmi, Eb Hatim de Sahih'inde rivayet etmitir; ayn ekilde dier muhaddisler de tahric etmilerdir. Peygamber Efendimiz yle buyurmaktadr:

l, kendisini kabre brakp dndkleri zaman kabristandan gidenlerin ayakkablarnn seslerini iitir. Eer m'min ise, namaz ba ucuna gelir durur, orucu sa tarafna, zekt sol tarafna, sadaka, akrabay ziyaret edip kollama, insanlara iyilik ve ihsan gibi hayr amelleri de ayak ucuna durur. Ba ucundan gelinir, namaz: Benim tarafmdan giri yok! der. Sa tarafndan gelinir, orucu: Benim tarafmdan girecek yer yok! der. Sonra ayaklar ynnden oha yaklalr, sadaka, sla, insanlara iyilik ve ihsan gibi hayr amelleri: Benim tarafmdan giri yok! der. Bunun zerine ona. Otur! denilir. O da gurup an-na yaklam bir vaziyette, gne kendisi iin dikilmi olarak oturur. Arkasndan kendisine sorulur.- Sizin aranzdaki u adam neyin nesidir, onun hakknda ne dersin? O ise: Brakn beni de namaz klaym der. Melekler yle derler. "Tamam, onu yapacaksn. Yalnz imdi sen bizim sorumuza cevap ver. O sorar: Bana neyi soruyorsunuz? Derler ki: Sizin aranzda olan u adam hakknda ne dersin, ona ne ile ehdet edersin? u cevab verir: O'nun, Allah'n Resul olduuna ve Allah katndan hakk getirdiine ehdet ederim. Bunun zerine ona yle denilir.- Bu esas zere yaatldn, bu esas zere ldn, inaallah bu esas zerine yeniden diriltileceksin. Sonra ona Cennet kaplarndan bir kap alr ve kendisine denilir ki: te Cennet'te senin yerin ve orada Cenb- Hakk'n senin iin hazrladklar! Sevin ve gpta iinde kalr. Arkasndan ona Cehennem kaplarndan bir kap alr ve kendisine yle denilir: -ayet Rabbine isyan etseydin - te Cehennem'den yerin ve Cenb- Hakk'n orada senin iin hazrladklar byle olacakt! Bunlar grnce nee ve gpta bir kat daha artar. Sonra kabri yetmi zira' geniletilir ve orada kendisine bir nr, bir aydnlk verilir. Cesedi ilk yaratld hale dndrlr, ruhu da gzel ruhlar arasna konulur. Artk ruhu, Cennet aacndan beslenen bir kutur(68). Hadsin bir varyantnda: Artk o, Cennet aacndan beslenen bir kuun iindedir ifadesi yer almaktadr. Eb Hureyre der ki: Cenb- Hak yle buyurmaktadr: Allah, inananlar dnya hayatnda da, hirette de salam szle tesbit eder(69). Bir rivayette ise u ifade vardr: "Sonra ceset, kendisinden yaratld eye dndrlr. Bu dndrlme mes'elesi u yette sz konusu edilmitir: Sizi ondan (yani yerden) yarattk, yine oraya dndreceiz ve bir kez daha ondan karacaz(70). Burada sz edilen dndrme, har'de ikinci kez yaratma deildir. Bu hadisi Sahihinde Hkim, - Ma'mer- Katde Kasa-me b. Zheyr tarikiyle - Eb Hreyre'den rivayet etmitir. Buna gre Peygamber Efendimiz yle buyurmulard: Mmin, lm anna yaklat zaman rahmet melekleri ona beyaz ipekliler getirirler ve yle derler: Raz olarak ve senden raz olunmu bir vaziyette rahatlk, gzel rzk ve gazabl olmayan Rabbe k!* Onun ruhu da en gzel misk kokusu halinde kar. Hatt melekler onu koklayarak birbirlerine devrederler. Bylece onu sem kapma kadar getirirler ve yle derler: Yeryznden size gelen bu koku ne kadar ho!! Her sem katna gelilerinde byle sylerler. Nihayet onu m'minlerin ruhlarnn yanna gtrrler- Onun geliine m'minlerin ruhlar, gurbette olan bir yakn geldii zaman sizden birinizin sahip olduu sevinten fazla sevin duyarlar ve ona: 'Falanca ne yapt? diye sormaya balarlar; fakat arkasndan da: Brakn hele bir dinlensin; nk dnya tasalarnn iindeydi derler Bu yeni gelen m'minin ruhu, o sorulan hakknda; "Size gelmedi mi?! Daha nce lmt!.. deyince: Demek, Cehennem'e gtrlm!" derler. lm anndaki kfire gelince; azab melekleri ona gelirler ve yle derler: fkelenmi bir vaziyette ve sana kar ga-zablanlm olarak Allah'n azabna ve gazabna k!" Onun ruhu. en berbat bir cife kokusu eklinde kar.. Onu yerin kapsna kadar gtrrler ve.- 'Bu ne kadar berbat koku!!." derler. Her yer tabakasna gelilerinde byle sylerler. Bylece onu kfirlerin ruhlarnn yanna getirirler. Hkim der ki: Him ed-Destvi, Katde'den naklederek bu hadise mtbe'atta(*) bulunmutur. Hemmmb Yahya da - Katde - Eb'l-Cevz tarikyla - Eb H -rey re'ye varan bir senedle bu hadsin benzerini Hz. Peygamber'-den nakletmi tir. Btn bu hususlar dorudur. ahidi de Ber b. Azib hadisidir. Aynca bu hadsi Hafz Eb Nuaym, aynen M a' m e r ' in rivayet ettii gibi Kasm b. el-Fadl el-Hza hadisi olarak rivayet etmitir. Eb Ms ve Bndr da-Muz b. H i - m - babas - Katde tarikiyle - bu hadsi aynyla merf olarak nakletmitir. Katde' nin ashabndan, mevkuf olarak rivayet edenler de vardr. Hemmm da - Katde Eb'l-Cevz-Eb Hreyre tarikiyle - merf olarak rivayet etmitir. Ayrca N e s , Msned'inde B e z z r, Sahih'inde Eb' Hatim de tahric etmilerdir(71).

mam Mslim Sahh'inde Eb Hreyre hazretlerinden u hadsi nakleder: Mminin ruhu kt zaman onu iki melek karlar ve onu ykseltirler. -Bu ruhun kokusunun gzelliinden ve miskten bahsetti ve devamla yle dedi:- Sem ehli yle der: Yeryznden gzel bir ruh geldi. Allah sana ve mmur ettiin cesede salt etsin! Bu ruh, Rabbine gtrlr, sonra denir ki: Bunu kyamet kopuncaya kadar gtrn. Kfirin ise ruhu kt zaman, -kokusunun ktlnden ve lanetten bahsetti ve devam etti:- Sem ehli yle der: Yeryznden habis bir ruh geldi. Ve yle denilir: Bunu kyamet kopuncaya kadar gtrn. Eb Hreyre der ki: Hz. Peygamber u ekilde, zerindeki ridnn bir ucunu burnuna gtrp, burnunu kapatt(72)-. Sahih bir hadste yer aldna gre Peygamber Efendimiz uyumadan nce yle dua ederdir Ya Rabbi, senin isminle bedenimi yataa koydum, seninle kaldracam. ayet ruhumu alrsan, mafiret et. ayet brakrsan slih kullarn muhafaza ettiin gibi muhafaza et(73). Yine sahih bir hadse gre yle de derdi: Allah'm, nefsimi sen yarattn, sen ldreceksin. Onun lm de, dirimi de sana aittir. ayet ruhumu alrsan, rahmet et. Eer brakrsan onu, slih kullarn muhafaza ettiin ekilde muhafaza et!(74). Dip Notlar: (*) Bir nshada bu isim, Fudayl eklindedir. 62) 7 A'rf, 40 63) 22 Hacc, 31 64) bn Hanbel IV/287-288 65) bn Mce, Zhd, 32; bn Hanbel. VI/13&-140 66) Muvatta', Ceniz, 49 67) bn Hanbel, IV/455, 456; VI/386, 425; Tirmizi, Fedil'l-Cihad, 13; bn Mce, Zhd, 32; Ceniz, 4 68) Hadisin benzeri iin bkz. Buhr, Ceniz, 67; Muvatta', Ceniz, 49; bn Hanbel, in/455. 69) 14 brahim, 27 70) 20 Th, 55 (*) Mtbe'at kelimesi bir hads stlah olup, eyhinden rivayetiyle tek kalm bir rvinin naklettii ve ferd olduu zannedilen bir hadsi, bir baka rvi'nin ya o eyhten, yahut eyhin eyhinden aynyla rivayet etmesi demektir. (Bkz. Talt koyiit, Hadis Istlahlar, s. 334-336). 71) Nes, Ceniz, 9 72) Mslim, Cennet, 75 73) Buhr, Tevhid, 13, Daavt, 12; Ibn Mce, Du, 15; Tirmizi, Daavt, 20 74) Buhr, Tevhd, 13; Eb Dvud, dab, 98; Tirmizi, Du, 20 Uykuda ruhun halleri

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Uykuda ruhun halleri: Ruhun semya ykselmesi ve tekrar bedene dnmesi ile ilgili btn bu hadislerden aka anlald zere ruhun ykselmesi, bedenin ykselip inmesine benzemeyen baka trl bir durumdur. Bize Hafz Eb Abdillh Muhammed b. Mende1 den er-Rhve'n-Nefs adl kitabnda - Ahmed b. Muhammed b. brahim Abdullah b. el-Hasan el-Harrn-Ahmed b. uayb-Ms b. Eymen - Mutrrif

Ca'fer b. Ebi'l-Muire -Said b. Cbeyr tarikiyle - nakledildiine gre tbn Abbas: "Allah, ldkleri srada canlar alr, lmeyenleri de uykularnda (bedenlerinden alp kendilerinden geirir)(75) yetini yle tefsir edermi: -Dirilerin ruhlar, uykuda, llerin ruhlar ile karlar ve birbirlerine olup bitenleri sorarlar. Allah, llerin ruhlarn tutar: dirilerin ruhlarn ise cesetlerine gnderir. Hafz Eb Muhammed b. Ebi Hatim Tefsirinde yle rivayet eder: Bize Abdullah b. Sleyman Hasan - mir-Furt - Esbt tarikiyle - S d d ' den ... lmeyenleri de uykularnda... yetinin tefsirinde yle dediini nakletti: Onlar uykularnda ldrr. unlar da sylemiti: Dirilerin ruhlar ile llerin ruhlar karlarlar; tanrlar ve grp mzkerede bulunurlar. Dirilerin ruhlar, dnyadaki ecelinin kalann tamamlamak zere dnyadaki cesedine dndrlr. llerin ruhlar da cesedine dnmek ister; fakat engel olunur. "Sonra lmne hkmettiini yannda tutar(76) yeti zerinde iki gr vardr. Birincisine gre bu yette kasdedilen husus udur: Daha nce len kimse, dirilerin ruhlar ile karlar. ounluun sahip olduu ikinci gre gre ise, alnp tutular ruh da, cesedine geri gnderilen ruh da uyku dolaysyla alnmlardr. ldrmek maksad ile alnan ruh ise nc bir ksm oluturur ki, bu hususa yetin ncesinde ylece iaret olunmutur: Allah, ldkleri srada canlar alr(77) ve Kitab da, Snnet de buna dellet etmektedir. nk Cenb- Allah yle buyurmaktadr: "Allah, ldkleri srada canlar alr. lmeyenleri de uykularnda (bedenlerinden alp kendilerinden geirir). Sonra lmne hkmettiini yannda tutar, tekilerini de belli bir sreye kadar (bedenlerine) gnderir(78). Grld gibi burada Hak Tel, uyku ile ald ruhlardan lmne hkmettiklerini tutup alakoyduundan bahsetmektedir. Fakat lm annda ruhunu aldklarndan hi sz etmemekte, onlarn ruhlarnn tutulmas, ya da gnderilmesine herhangi bir iarette bulunmamaktadr. Ayrca yette llerin, uykudakilerle karlamasndan da bahsedilmi deildir. Gerek u ki, yet iki tr iine almakta ve Hak Tel iki tr can altan bahsetmektedir: ldrmek maksadyla cann alnmas, uyku dolaysyla ruhun alnmas ve ldrlenlerin tutulduunu, dierlerinin ise gnderildiini belirtmektedir. Bilindii zere Yce Rabbimiz, ister uykuda olsun, ister uyku dnda, len her can tutacak, lmeyeni ise gnderecektir. Allah ldkleri srada canlar alr yeti, uyankken leni de, iine almaktadr. Allah Tel iki tr ruh altan bahsederken bunlardan birisinde ruhu alakoyduunu, dierinde ise gnderdiini belirtmitir. Bu husus, lfzn zahiri ve herhangi zorlama olmakszn iaret ettii mndr. yetin lfznda herhangi bir iaret olmamakla beraber uykudakilerin ruhlar ile llerin ruhlarnn karlamasn zikretmek, yetin ruhuna zt deildir. nk "lmne hkmettiini yannda tutar yet-i kerimesi, ister uyankken, ister uyku annda olsun, lmne hkmederek ald ruhu tutup alakoymas, uyuyan kiinin ruhunu gndermesinin hilfna onu gndermemesini gerektirmektedir. Bu sebepledir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yle dua etmitir: Allah'm! Sen benim canm yarattn ve onu sen alacak-sn. Onun lm de, dirimi de sana aittir. ayet onu alrsan rahmet et. Eer gnderirsen slih kullarn koruduun ekilde onu muhafaza et(79). Grld gibi Peygamber Efendimiz, uyku annda ruh alnd zaman onun ya alakonulacani, ya da gnderileceini belirtmitir. bn Eb Hkim der ki: Bize babam -mer b. Osman-Bakyye - Safvn b. Amr-Sleym b. mir elHad-r a m tarikiyle - Hz. mer b. el-Hattb'n Hz. Ali b. E b i T 1 i b ' e yle dediini nakletti: u rya iine hayret ediyorum. Kii geceleyin yatyor, ryasnda hi aklnda olmad halde bir ey gryor, arkasndan da ryas aynen kyor veya aksine, bir ey gryor, ama ryasnda grdkleri vuku bulmuyor! Bunun zerine Hz. Ali dedi ki: Bunun mhiyetini size haber vereyim mi ey m'minlerin emri? Bakn, Cenb- Hak yle buyuruyor: Allah, ldkleri srada canlar alr, lmeyenleri de uykularnda (bedenlerinden alp, kendilerinden geirir). Sonra lmne hkmettiini yannda tutar, tekilerini de belli bir sreye kadar (bedenlerine) gnderir. Bylece Allah, canlarn hepsini alr. Ruhun - semda Cenb- Hakk'n yannda iken grd eyi sdk (olduu gibi kan) ryadr. - Bedenlerine gnderilirken - grdkleri ise, havada eytanlar onlar karlar, Cenb- Hakk'n yannda grdklerini yalanlar ve ona olur-olmaz aslsz eyler bildirir. Ruh da bu hususlarda yalana der*. Hz. Ali' nin bu aklamas Hz. m e r' in ok houna gitti.Bu rivayeti Eb Abdillh Muhammed b. shk b. Mende de er-Rh ve'n-Nefs adl kitabnda zikreder ve yle der: Bu rivayet, Safvn b. Amr' dan ve dierlerinden naklen mehur bir

haberdir. bn Mende' nin lfzlar yledir: Ali b. Eb Tlib (r.a.) dedi ki: Ey m'minlerin emri! Bakn, Cenb- Hak yle buyuruyor: Allah, ldkleri srada canlar alr, lmeyenleri de uykularnda (bedenlerinden alp, kendilerinden geirir). Sonra lmne hkmettiini yannda tutar, tekilerini de belli bir sreye kadar (bedenlerine) gnderir. Yni ruhlar uykularnda ykseltilirler. Semda iken grdkleri haktr. Bedenlerine dndrlrken havada onlar eytanlar karlarlar ve yalan haberler verirler, ite bu grdkleri de btldr.mam Eb Abdillh b. Mende der ki: Bu rivayet, Eb'd-D e r d ' dan da nakledilmi olup yledir: bn Lehi'a, - Osman b Nuaym er-Ruayni - Eb Osman el-Asba-h tarikiyle- Eb 'd -D er d' dan unlar nakletti: nsan uyuduu zaman ruhu ykseltilir. T Ar'a kadar getirilir. ayet bu kii temiz ise ruhunun secde etmesine izin verilir. Cnp ise secde etmesine izin verilmez. Bu rivayeti ayrca Zeyd b. el-Hubb ve bakalar da nakletmitir.Hz. AI i ve Hz. m e r ' le ilgili hadisi, bn Mende merf olarak da rivayet etmi olup bu rivayet u ekildedir: Bize Eb t s -hk brahim b. Muhammed -Muhammed b. uayb-bn Ayya b. Eb smail -Hasan b. Ali-Abdurrahmn b. Muhammed-Kuteybe ve Rz(*)-Muhammed b. Humeyd(*)-Eb Zheyr Abdurrahmn b. Mr ed-Devs - Ezher b. Abdillh el-Ezd - Muhammed b. Acln- Salim b. Abdillh b. mer babas tarikyle-unlar anlatt mer b. el-Hattb, Ali b. Eb Tlib ile karlat ve dedi ki: Ey Eb'lHasan! Mmkndr ki sen bulundun, biz bulunamadk, ya da olabilir ki biz ahid olduk, sen bulunamadn; ey var ki sana onlar soracam, bu konularda bir bilgin var m? Ali b. Ebi Tlib: Nedir onlar? diye sordu. mer de yle dedi: Kii, kendisinden hibir menfaat grmedii halde bir kiiyi seviyor; yine kii, kendisinden hibir ktlk grmedii halde bir kiiye buz ediyor. (Bu hususa ne dersin?) Hz. Ali cevap verdi: Evet, Reslullah (s.a.v.) Efendimizin yle buyurduunu iittim: Ruhlar, toplanm askerler gibi olup havada birbirleriyle karlar ve birbirleri arama karrlar. Onlardan tandklaryla uyuup lfet peyda ederler. Yadrgadklaryla ise aralarnda ihtilf meydana gelir. Hz. mer: Bu, bir! dedi ve devam etti; Kii bir sz konuurken bakyorsunuz birden, diyeceini unutuyor; unuttuu bir eyi de sonra hemen hatrlyor. (Bu nasl oluyor?). Hz. Ali yle dedi: Tamam, Reslullah Efendimizin yle buyurduunu iittim: Hibir kalb yoktur ki, ay perdeleyen bulut gibi bir bulutu olmasn. Nasl ki ay k verirken, bakarsnz hemen bir bulut kar ve onun n keser, bir de bakarsnz bulut syrlp alr ve ay yine k saar; ite aynen bu ekilde kalb, konuurken birdenbire perdelenir ve ne diyeceini unutur-, sonra bu perde alverir ve hatrlar. Hz. mer: Bu, iki! dedi ve unu sordu: Kii rya gryor. Bu ryalardan bir ksm doru, bir ksm yalan kyor. (Buna ne dersin?. Hz. Ali de u cevab verdi: Tamam, Peygamber Efendimizin yle buyurduunu iittim: Yatp uykuya iyice dalan hibir kul yoktur ki ruhu, Ar'a ykseltilmi olmasn. Ar'a varmadan nce uyanmayan kimsenin grd rya sdk ryadr.Ar'a varmadan uyanan kimsenin grd rya ise yalan kan ryadr. Bunun zerine Hz. mer yle dedi: Bu da, renmek istediim nc husus idi. lmeden nce bunlar renmeme imkn veren Allah'a hamdolsun.bn Mende, bu rivayeti nc bir tarikten de nakleder. Buna gre bn Abbs bu hususlar Hz. mer'e sormutur. imdi de bu rivayeti grelim: Bize Ahmed b. Sleyman b. EyybYezd b. Muhammed b. Abdissamed - dem b. Eb ys-smail b. Ayy-Sa'lebe b. Mslim el-Has'a mi - bn Ebi Talh el-Kura tarikiyle - unlar anlatt: bn Abbs (r.a.), Hz. mer'e dedi ki: Ey m'min-lerin emiri! Sana baz eyler soracam. Hz. mer de: Dilediini sor! cevabn verdi. bn Abbs unlar sordu: Ey m'min-lerin emiri! Kii neden dolay hatrlar, neden dolay unutur? Neden dolay sadk rya ve neden dolay asl kmayan rya grr? Hz. mer yle cevap verdi: nce 'kii neden dolay hatrlar, neden dolay unutur?' sorusunu ele alalm: Kalb zerinde, tpk ay perdeleyen kesf kara bulutlar gibi, kesf bulutlar vardr. Bunlar kalbi bryp kaplad zaman insanolu unutur. Kalbten syrlp ald zaman ise unuttuu eyi hatrlar. 'Neden dolay sadk rya, neden asl kmayan rya grr?' sorusuna gelince; bak, Cenb- Hak yle buyuruyor: Allah, lm annda canlar alr. lmeyenleri de uykularnda (alr)80. Bu uykularnda alnan ruhlardan semnn melektuna girenlerin grdkleri, sadk ryadr; semnn melektuna giremeyenlerin grdkleri ise, asl olmayan ryalardr. Ben derim ki: Bu iki tarikte de asl olmayan ryann ycelere tam ulaamayanlarn grd eyler olduu belirtilmitir. Birinci rivayette bu hususun, ruhun dn srasnda vukbulan hususlardan olduu zikredilmitir ki, her iki durum da mmkndr. nk hkm, artlarnn deimesi, ya da hkme engel olan bir sebebin bulunmasna gre deiebilir. krime ve Mchid derler ki: nsan

uyuduu zaman, bu kiinin ruhunun akp hareket ettii bir yolu vardr ve bu yolun balang noktas bedendedir. Ruh, bu yoldan giderek, Allah'n diledii yere kadar varr. O, yoluna devam ettii mddete insan uykudadr. Ruh bedene dnd zaman insan uyanr. Bu, aynen gnein klar mesabesindedir ki, bu klarnn ilk k noktas gnee bitiik olup, oradan t yeryzne vurmaktadr. bn Mende der ki: Bana Abdullah b. Abdirrahmn es-Semerkand'den bildirildi. O da Ali b. Yezd esSemerkand1 den naklediyor -ki Ali b. Yezd es-Semerkand, ilim ve ahlk sahibi bir zt olup tp ve ta'br konularna da vkf idi. O yle demektedir: Ruhlar, insanlarn burun deliinden snp uzar. Dayanaklar ve temelleri bedendedir. Eer ruh bedenden ayrlp ksa insan lr. Aynen fitili ayrlp kt zaman kandilin snmesi gibi. Fitil varken atein fitilin zerinde bulunduunu, nn ve ualarnn evi doldurduunu grrz. te ruh da bu ekildedir. nsanolu uykuya dald zaman burun deliinden sner ve t semya varr, muhtelif beldeleri dolar, llerin ruhlar ile karlar. Kullarn ruhlaryla grevli melek onu grd zaman, o kimsenin grmekten holand eyleri ona gsterir. Eer bu kimse uyankken akll, zeki, doru birisi ise btl bir eye ynelmiyorsa, ruhu ona dner ve doruluunun derecesine gre Cenb- Hakk'n kendisine gsterdii eyle doru olmay kalbine yerletirir. Ama hiffet sahibi, sefih, btl seven birisi ise, uyuduu zaman Cenb- Hak ona iyilik, ya da ktlkle ilgili bir ey gsterir; ruhu bedenine dner. Uykuda iken ruhu btl herhangi bir ey veya bir eytan civanmerdi grd zaman aynen uyankken durup ilgilendii gibi, durup bu btl eyle ilgilenir ve bylece kalbine yerletirir; ama grd eyleri akledemez. nk hakk btlla kartrmtr. Hakk btlla kartrd iin, bir rya yorumcusunun bu ryay yorumlamas da mmkn deildir. mam bn Mende der ki: Bizim, -Allah hepsinden raz olsun- Hz. mer, Hz. Ali ve Hz. Eb'd-Derd' dan naklettiklerimiz de bu rivayeti dorulamaktadr. Ben derim ki: bn Kuteybe Ta'biru'r-R'y adl kitabnda u rivayeti tahric eden Hseyin b. Hasan el-Mervezi-Abdullah b. el-Mbrek-Mbarek-Hasan tarikiyle -unu anlatt: Bana bildirildiine gre kul secdede iken uyuyakald zaman Hak Tel yle buyurur: Bakn, kuluma, ruhu benim yanmda, bedeni bana itaattadr*. Ruh, bedende olmakla beraber semaya ykseldiine gre, bu ykselme, ayn imkna sahip bulunmayan bedenin ykselmesi cinsinden deildir. Meleklerin inip kmas ise, bedenin inip kmas cinsinden olmamakla beraber, ruhun inip kmas cinsindendir. Cenb- Hakk'n inmesi ve kmasna gelince; elbette bu husus, btn bunlardan tamamen farkldr ve daha ycedir. nk Hak Tel, yaratt eylerden herhangi birine benzemekten yce ve mnezzehtir. Birisi kp: ni, k, gidi ve geli, hareket cinsinin deiik trleridir derse, ona u cevab veririz: Hareketin kendisi de deiik trlere sahiptir. Mesel; ruhun hareketi, bedenin hareketi gibi deildir. Meleklerin hareketi, bedenin hareketine benzemez. Hareket denilince, bedenin ve cismin bir mekndan baka bir mekna intikal etmesi kasdedildii gibi, dier baz hususlar da ksdedilir. Nitekim bu duruma tabiatlar ve felsefecilerin pek ounun szlerinde rastlamak mmkndr. Mesel kemmiyette hareket olur; bir gelime srasndaki hareket byledir. Keyfiyette hareket olur; insann cehaletten bir bilgiye geiindeki hareket buna rnek verilebilir. Siyahtan beyaza geite, aarma olaynda olduu gibi, elbise veya rengin hareketi olur. Nihayet 'neredelik' asndan bir hareket olabilir. Mesel bitki ve hayvanlardaki gelime, byme ve oalma veya solma ve eksilme gibi hareketler byledir. Btn bu durumlarda asla cismin bir mekndan dier bir mekna intikl etmesi sz konusu deildir. Tek bana olan cevherler intikal eder denilecek olursa, bu sz de, baka bir yerde genie izah ettiimiz zere, yanltr. Ayrca cisimlerin renkleri, tadlar ve kokular da bir halden dier bir hale intikal eder. Bir cisim nce beyaz iken sonra kararr. nce ac iken ve tad yokken sonra tadlanr. Btn bu durumlarda her ne kadar cismin bir mekndan dier bir mekna intikli yoksa da, bir hareket, bir deiim, bir intikl mevcuttur. Tek bir yerde dnen cisimlerde de ayn durum sz konusudur. Mesel bir dolab veya yldzlar lemini (feleki) ele alalm. Dolap, ya da yldzlar devaml hareket halinde olmakla beraber tm yeknuyla belli bir mekndan darya kmamaktadr. Btn bu hareketler, cisimlerde olan hareketlerdir. Ruhlarda cereyan eden hareketlere gelince; nefis, buzdan sevgiye, fkeden rzaya, honutsuzluktan arzuya, cehaletten bilgiye geip bir halden dierine intikl eder. Ve insan iinde nefsinin hareket ettiini, intiklde bulunduunu, indiini, ykseldiini hisseder.

Elbette bu durum, bedeninin hareketi cinsinden olmayan baka bir cins harekettir. Bu husus bilinince artk diyebiliriz ki, elbette melekler iin de bu durumlar anlarna yarar bir biimde sz konusudur. Rab Tel'nn mevsuf bulunduu sfatlar ise, bunlarn tamamndan ok daha mkemmel, yce ve tamdr. te bu durumda H a m m d b. Zeyd, s hk b. Rhye ve Ehl-i Snnet limlerinden dierleri gibi imamlar ve selef: Cenb- Hak nzul eder ve Ar, O'ndan hl kalmaz dedikleri zaman bunu reddederek: Byle bir ey mmtenidir demek caiz deildir. Aksine bir mahlkun dier bir mahlk iin muhal olan bylesi durumlarla vasflanmas mmkn iken ve ruh, bedenin vasflanmas asla mmkn olmayan bylesi sfatlara sahip olabilirken, elbette bu durumlarn Rab Tel hakknda caiz olmas, insanlarn ruhlar ve melekler gibi yaratlm varlklar hakknda caiz olmasndan daha evldr. Rab Tel'nn sahip olduu sfatlarn ancak insanlarn bedenlerinin sahip olduu sfatlar gibi olabileceini zanneden kimsenin ierisine dt hat, phe yok ki ruhun sahip olduu sfatlarn aynen bedenlerin sahip olduu sfatlar gibi olduunu zanneden kimsenin hatasndan kat kat byktr. Dip Notlar: 75) 39 Zmer, 42 76) 39 Zmer, 42 77) 39 Zmer, 42 78) 39 Zmer, 42 79) Buhr, Tevhd, 13; Eb Dvud, db, 98; Tirmiz, Du, 20 * Bir nshada bu iki isim bn Kuteybe er-Rzi eklinde tek isim olarak verilmitir. Bir nshada bu isim Cmeyl seklindedir. Allah'n Hz. Musa'ya yaklamas ve ateten konumas

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Allah'n Hz. Musa'ya yaklamas ve ateten konumas: Bunun temeli udur: Cenb- Hakk'n mahlkatndan bir ksmna yaklamas ve yaknlamas, Zt- Bri'sinin Ar'n stnden hli olmasn asla gerektirmez. Aksine O, Ar'nn stndedir ve selefin belirttii gibi kullarna nasl dilerse ylece yaklar. Mesel aatan seslendii zaman Hz. M s ' ya yaklamas bunun bir rneidir. Bu husus yetlerde ylece belirtilir: Ms, ailesine: Ben bir ate grdm, (gidip) size ondan bir haber getireyim, yahut size bir ate koru getireyim de snasnz. Oraya gelince (kendisine) seslenildi: Atein iinde bulunan da, evresinde olan da mbarek klnd. lemlerin Rabbi Allah, eksikliklerden mnezzehtir. Ey Ms, gerek u ki, ben stn ve hikmet sahibi olan Allah'm! Asan at! (Ms att). Onun (o kocaman eyin) kk bir ylan gibi titretiini grnce (korkudan) arkasna dn(p ka)d, geri dn(p bak)mad (bile). Ey Ms korkma, nk ben (evet), benim huzurumda Peygamber korkmaz(lar). Ancak zulmeden, sonra yapt ktln yerine iyilik yapan olursa ona kar da ben balayc, esirgeyicitim(81), Ms, sreyi bitirip ailesiyle yola knca Tr'un (sa) yannda bir ate grd. Ailesine dedi ki.- Siz durun, ben bir ate grdm, belki ondan size bir haber getiririm, yahut bir ate koru (getiririm) de snrsnz. Oraya gelince o mbarek yerdeki vadinin sa kysnda bir aatan kendisine seslenildi: Ey Ms, muhakkak lemlerin Rabbi Allah benim, ben!,(82) Kitab'da Musa'y da an, nk o, ii temiz (bir insan)d ve gnderilmi bir peygamberdi. Ona Tr'un sa tarafndan seslendik ve onu (kendisiyle) zel konumak iin (bize) yaklatrdk(83) Grld gibi Cenb- Hak, M s ' ya Tr'un sa tarafndan seslendiini ve onu (kendisiyle) zel konumak iin yaklatrdn bildirmektedir. u

yetlerle de bu hususa iaret edilir: Andolsun biz, ilk nesilleri (Nh, Hd, Salih ve Lt kavimlerini) helak ettikten sonra Musa'ya, insanlarn kalb gzlerini aydnlatacak nr ve onlara yol gsterici olarak Kitab verdik, belki dnr, t alrlar diye. Musa'ya o ii yaptmz (yani kendisine bildirmek istediimiz ii ona vahyettiimiz) vakit sen (mukaddes vadinin) bat tarafnda deildin, (o hdiseyi) grenlerden de deildin. Fakat biz, (Musa'dan sonra) birok nesiller yarattk da onlarn zerinden uzun zamanlar geti (vahiylerimiz tahriflere urad. te insanlar doru dine arman iin sana bunlar vahyettik. Bunlar tamamen senin bilmediin, vukuuna ahit olmadn gayb haberleridir). Sen Medyen halk arasnda oturup da yetlerimizi onlardan oku(yarak ren)miyordun. Fakat (onlar sana) gnderen biziz. (Musa'ya) seslendiimiz zaman sen Tr'un yannda deildin. Fakat Rab binden bir rahmet olarak (orada geenleri sana bildirdik) ki senden nce kendilerine bir uyarc (peygamber) gelmemi olan toplumu uyarasn, belki dnp t alrlar(84), Musa'nn haberi sana geldi mi? Hani Rabbi ona Kutsal Vadide, 'Tuv'da seslenmiti: Fir'avn'a git, nk o azd. De ki: (Nasl), arnmaa gnln var m? Seni Rabbin (i bilme)e ileteyim de O'ndan korkasn. (Musa gitti, Allah'n emrini Fir'avn'a duyurdu). Ona byk mucizeyi gsterdi(85). bn Ebi Hatim -Tefsirinde der ki: Bize Ali b. el-H-seyn-Osmn b. Eb ey be - Mu viy e b. Himreyk-At-Said b. Cbeyr tarikiyle -bn Abbas'n -Oraya gelince (kendisine) seslenildi: 'Atein iinde bulunan da, evresinde olan da mbarek klnd'(86) yeti zerine unlar sylediini nakletti: Burada ateten (nr'dan) kast, nurdur. Nurun iinde bulunan da Allah'tr. Bylece nurun iinde bulunan da... mbarek klnd, diye seslenilmitir. Bize Ali b. el-Hseyn-Muhammed b. Hamza Ali b. el-Hseyn b. Vkd babas -Yezid en-Nahvkrime tarikiyle - Nem sresinin 8. yetinin tefsirinde bn Abbas'n yle dediini nakletti: Burada geen nr (ate), Allah'n nurudur. Buna gre yetten anlalacak husus, nurun iinde bulunann da, nurun evresinde bulunann da mbarek klnm olmasdr. Ayn ekilde bn A b b a s ' tan naklen A11 y y e ' nin tefsirinde de senediyle u rivayet yer almaktadr: Bu yette atein iinde bulunan ile Cenb- Hak bizzat kendi Zt- Br'sini kasdetmektedir. Alemlerin Rabbinin nuru (o vakit) aata ve evresinde bulunanlarda idi. Bana babam - brahim b. Sad el-Cevher-Eb Muviye-eybn tarikiyle -Ikrime' den unlar anlatt: Bu yetten anlalacak udur: Allah, nuru iinde idi. Bize Eb Zr'a-bn Ebi eybe-AIi b. Ca'fer e 1 -Medin-Verk-At b. es-Said b. Cbeyr'in bu yet zerine yle dediini nakletti: Cenb- Hak M s ' ya, nr iinde olduu halde seslendi. Bize Ali b. el-Hseyn(*)el-Mencni-Sad b. Eb Meryem-Mufaddl b. Ebi Fudle(**) tarikiyle - bn Damre'nin Nemi sresinin 8. yeti ile ilgili olarak unlar sylediini anlatt: Hz. Ms, Vd'nin kysnda idi... Bu ekilde balayarak anlattktan sonra unlar syledi: Kalkt vakit atei grd, ona doru yrd. Atein yanna geldiinde 'Atete olan mbarek klnd, diye seslenildi'. Aslnda o grd ey ate deildi. Fakat Allah'n nuru idi ve bu nurun iinde bulunan bizzat Cenb- Hak olup bu nr O'ndandi; Hz. Ms da evresinde bulunan idi. Bize Eb Said b. Yahya b. Said el-Kattn-Mekki b. brahim - Ms b. Ubeyde tarikiyle - Muhammed b. K b' m bu yet hakknda unlar sylediini anlatt: Buradaki nr (ate), rahmet nurudur; Allah'tan bir ktr. evresinde bulunanlar ise, Hz. Ms ile meleklerdir. Senediyle bn Abbas'tan evresinde bulunanlardan kasdn melekler olduu rivayet edilmitir. bn Eb Hatim der ki: krime'den, Hasan ( el-Basr) ' den, Said b. Cbeyr'den ve Kaid e' den de ayn husus rivayet olunmutur. Ancak sadece dd 'den atein iinde olandan kazdn meleklerin olduu eklinde bir rivayet de bulunmaktadr. Sahih-i Mslim'de Eb U b e y d e ' den naklen Eb Musa'nn yle dedii rivayet olunur: (Bir gn) Reslullah (s.a.v.) Efendimiz aramzda kalkt ve drt cmleyi syledi: Allah uyumaz, uyumak O'nun snndan da deildi. Mizan indirir ve ykseltir. Geceleyin yaplan bir amel, ertesi gn yaplacak bir amelden nce.- gndzn yaplan bir amel de takib eden gecede yaplacak amelden nce O'na ykseltilip arz edilir. O'nun hicab (tecelli etmesine mani olan ey) nr bir rivayette nr (ate) tir. ayet bu hicab ap engeli kaldracak olsa, yznn nuru ve celli, mahlkatndan gznn eritii her eyi (yani tm mahlkt) yakar, kavurur(87). Sonra Eb Ubeyde: ...Atete bulunan da, evresindekiler de mbarek klnd.... yetini okudu. Vlib, Tefsirinde bn Abbas'tan mbarek

klnd lfznn mukaddes klnd demek olduu; M c h i d ' ten de Atein iinde bulunan mbarek klndsznn Ate mbarek klnd mnsna- geldii zikredilmi, b n A b a s ' m da ayn ekilde aklad belirtilmitir. Dier bir srede(88) u hususlar kaydedilmitir: Mbarek beldede, Vdi'nin sa yanndan bir aatan Cenab Hak Hz. Musa'ya seslenmitir, yetinde geen aatan kelimesi, arapa nahiv kaidelerine gre Vd'nin sa kysndan lfzndan bedeldir. Buradan aacn, Vd'nin sa kysnda olduu aka anlalmaktadr. yette Biz ona Tr'un sa tarafndan seslendik Duyurulmaktadr. Tr, da demektir. Buna gre seslenme, Tr'un sa tarafndan ve Vdi'den olmutur. Bylece yette geen lfz ile lfzlar birbiri ile tamamen tetbuk etmektedir. Ayrca yette Bat tarafnda deildin* denilmektedir ki, bundan da anlalmas gereken husus: Bu Vd'nin bat tarafnda deildin mnsnn kasd edildiidir. Bu kast, Vd'nin sa tarafnn, douya deil de batya dtne de dellet eder. Burada seslenmenin belli bir yerden yapld belirtilmektedir; bu yer de Mukaddes Tv Vadisi olup Vdi'nin sa kysndan, Tr'un sa tarafndaki bir aatan ses gelmiti. Yine burada Cenb- Hakk'n Hz. M s ' yi kendisiyle zel olarak konumak zere yaklatrd, ona seslendii ve onunla zel bir ekilde konutuu da belirtilmektedir. Elbette burada Hz. Musa'ya seslenen, onunla zel olarak konuan, bir bakas deil, bizzat lemlerin Rabbi olan Allah idi. Hz. Musa'ya seslenmesi ve onunla zel konuma fiili de Cenb- Hak ile kaim idi; yani bu fiiller bizzat Cenb- Hak'tan vcud bulup sdr olmulard. Yoksa bazlarnn: Herhangi bir sz Allah ile kaim olmaz, yani bizzat Allah'tan konuma sdr olmaz. Aksine O'nun kelm ztndan ayr olup mahlktur diyerek iddia ettikleri gibi mahlk ve O'nun ztndan ayr deillerdi. Evet, Rab Tel Kur'n- Kerim'in iaret ettii gibi, o vakitte Hz. Musa'ya seslenmi ve onunla konumutu. Halbuki bazlar yle iddia ediyorlar: Cenb- Hak ezelden beri M s ' ya sesleniyor ve ona hitap ediyordu, yani kelm ezeli idi. Ancak, ezel ve ebed olan kadm nidasn idrk edip alglama gc Hz. M s ' da ancak Tr'a geldii vakit yaratld. Bu iki iddia, seleften hi kimsenin sylemedii bid'at szlerdir. Hz. M s ' ya seslenen bizzat lemlerin Rabbi olan Allah olduuna ve ona belli bir yerden seslenip onu kendisine yaklatrdna gre, bu hususlar selefin belirttii ekilde Cenb- Hakk'n Hz. Ms'ya yaklap yak nl at gna iaret eder. stelik bu yaknlk semdan da ire bir yaknlktr. Ayrca Vehb b. Mnebbih'in ve bakalarnn hadislerinde isriliyyt olarak, Cenb- Hakk'n Eyyb (a.s.)'a ve dier peygamberlere de yaklat nakledilmektedir. Baavi' nin eserine ald bu hadsin lfzlar yledir: Hz. Eyyb bir bulutu takip etmi, ama yolunu armt. Derken kendisine seslenildi: Ey Eyyb! Ben Allah'm! Ses yle diyordu: Ben, sana yaklatm; yaknma ineceim. Ancak isriliyyta dayanan haberler, yalnz mtbe'at tarikiyle nakledilir; tek balarna bu haberlere itimat olunarak nakledilmez. Bilinen udur ki, Hak Tel Zt- Br'sini Kitabnda, Peygamber Efendimiz de Snnet'inde, dua edene yaknlk, kendisine ynelerek yaklama abasnda bulunana da yaklama sfatna sahip olarak vasf etmitir. O, yle buyurur: Kullarm, sana benden sorarlarsa (syle): ben (onlara) yaknm. Bana dua edince dua edenin duasna karlk veririm(89). Buhri ve Mslim 'de Eb Ms ' dan nakledilen bir hadise gre ashb-i kiram bir seferde Hz. Peygamber'in yannda bulunuyorlar ve tekbir getirirken seslerini ykseltiyorlard. Bunun zerine Peygamber Efendimiz yle buyurdular: ^nsanlar! Durun hele! Siz bir sara ya da gaipte olan birine seslenmiyorsunuz. Her eyi iiten ve yaknda olan Allah'a sesleniyorsunuz. Sizin seslendiiniz Allah, sizden (her)birine binitinin boynundan daha yakndr(90). Yine Buhri ve Mslim'de yer alan bir hadis-i erifte Peygamber Efendimiz yle buyurdular: Cenb- Hak yle buyurur: Bana bir kar yaklaana, ben bir arn yaklarm. Bana bir arn yaklaana ben bir kula yaklarm. Bana yryerek gelene ben koarak giderim(91). Cenb- Hakk'n kullarna, onlarn kendisine yaklama abalar dolaysyla yaklamas, ihtiyari fiillerin bizzat Cenb- Allah'tan sdr olduunu ister kabul etsinler, ister etmesinler, O'nun Ar'n stnde olduunu syleyen tm zmrelerin tasdik ettii hususlardan birisidir birisidir.Bunu reddedenlere gelince;

Bunlardan bir ksm kullanr yaklamasn, onlarn bz ynlerden Cenb- Allah'a benzemeye almalar ve yaklanalaryla tefsir etmilerdir ki, bylece kullar Cenb- Hakk'a yakn olmaktadrlar. Bu gr Eb Hmid el-azzl'nin ve felsefecilerin tefsiri olup onlar felsefenin, g yettiince ilha benzemeye almak olduunu sylemektedirler. Dier bir ksm, kullarn yaklamasn itaat ve ibadetleriyle, Allah'n yaklamasn da mkafat vermesiyle tefsir etmektedir. Bu da, Cehmiyye'nin byk ounluunun tefsiridir. nk onlara gre temelde ne yaknlk sz konusudur, ne de yaklatrma... Yaknlk kelimesinin ihtiva ettii anlamlara, iyilik ve gzellikle bilinen ve sevilen ma'rfun ve ariflerin ve bidlerin kalblerinde yakn olmas anlam da elbette dahildir ve bu anlam eitli gruplardan hibirisi reddetmemektedir. nk bir eyi seven, onu gzel bilir ve kalbine yaklatrr; holanmad ve kin duyduu eyi de kalbinden uzak tutar. Fakat bununla kasdedilen ey, bizzat Cenb- Hakk'n ztyla ariflerin ve bidlerin kalblerine girip hulul etmesi deildir. Kalblerde ancak O'nun marifeti, ibadeti, muhabbeti ve O na iman vardr. Fakat ilim ve marifet, bilinene mutabakat eder. te kalblerde olan bu iman, gklerde de, yerde de O'na ait bulunan en yce misldir(***). u yetler de bu hususa iaret eder: "(Yalnz) O'dur ki gkte de Tanrdr, yerde de Tanr'dr(91), O, gklerde de, yerde de (tek) Allah'tr(92). Bu yette bir ksm mutasavvflar, felsefeciler ve bakalar hatya dm ve hristiyanlarn Hz. s hakknda dndkleri cinsten, Cenb- Hakk'n ztyla bid ve ariflere hulul edip onlarla ittihd ettiini ileri srmlerdir. Oysa bu iddia, daha nce izah ettiimiz gibi btl bir iddiadr. Cenb- Hakk'n kullar kendisine yaklatrdn kabul edenlerin gr, seleften ve imamlardan maruf ve mehur olan grtr. E'ar i ile Kllbiyye'den dier limler de bu gre sahiptirler. Bu zevt Cenb- Hakk'n kullar kendisine yaklatrdn kabul ettikleri gibi, bizzat Ar'a istivasn da, benzeri hususlar da kabul ederler ve derler ki: stiva, Cenb- Hakk'n Ar'ta yapt bir fiil olup bu ekilde Ar'a istiva eder olmutur. bn kil, bnu'z-Z n ve mam A h m e d ' in ashabndan bir grup ile baka birtakm limler de bu gre sahiptir. Bz kullarna Cenb- Hakk'n bizzat kendisinin yaknl ve yaklamasna gelince; bu hususu, ihtiyari fiillerin bizzat O'ndan sdr olduunu, kyamet gnnde geliini, nzuln, Ar'a istivasn kabul edenler tasdik ederler. Selef imamlarnn, mehur slm limlerinin ve hads ehlinin mezhebi de bu ekilde olup onlardan bu konuda vrid nakiller tevatr derecesine ulamtr. Bu hususu slm'da ilk reddeden zmre, Cehmiyye ile onlarn grne sahip kan Mu'tezililerdir. Bunlar, Allah'n sfatlarn ve Ar zerinde oluunu reddediyorlard. Sonra bn Kllb geldi ve bu noktada onlara muhalefet ederek Allah'n sfatlarn ve Ar'-in stnde oluunu kabul etti; fakat Allah'tan ihtiyari fiillerin sdr olamayaca hususunda onlara muvafakat etti. Buna bal olarak da Kur'an hakkndaki Kur'an kadmdir; Cenb- Hak kudretiyle Kur'an' telffuz etmemitir, eklindeki grn ortaya att. Halbuki seleften hi kimseden byle bir sz bilinmemektedir. Bilkis onlardan tevtren gelen gr, Kur'an'n Allah kelm olup mahlk olmad, Allah'n kudreti ve iradesiyle konutuu eklindedir. Nitekim ben, bu hususa dair bizzat onlarn lfzlarn baka yerlerde birok risalede naklettim. Cenb- Hakk'n irade ve kudretiyle ve bizzat kendisinden sdr olan bir konuma ile Hz. Musa'ya seslenerek konutuunu kabul edenler, O'nun kullarna ztiyla yaklap yaknlatn da kabul ederler. "Kur'an mahlktur veya kadimdir diyenlere gelince; bunlarn temeli, Cenb- Hakk'n bir eye yaklamasnn ve yaknlamasnn mmkn olmad grne dayanmaktadr. Bunlardan Cenb- Hakk'n yaklamasnn mmkn olmadn sylerken, Kur'an'n kadim olduunu savunan kimse eliki iinde olduundan byle dnmektedir ve Kur'an'n kadim olduunu syleyenlerin hangi temele dayandklarn anlamamtr. Kelmclar, grn temelinde kendilerine muvafakat eden, ama bunun hakikatini ve beraberinde kanlmaz olarak getirdii mnlar bilmeyen kimselerin idrak edemedikleri asllarna ait hakikatlari bazan bilip kavrarlar. Bu sebeple bu konuda insanlardan birounun szlerinde elikilerin bulunduu grlr. Halbuki Kitab ve Snnet'te bulunan nasslar, seleften gelen haberler Cenb- Hakk'n yaknlnn ve yaklamasnn varlna aka iaret etmektedir. Ne Kitab'ta, ne Snnet'te, ne de selefe ait haberlerde bunu reddedecek tek bir delil bile yoktur. Bu reddin temelinde Cehmiyye'nin

gr yatmaktadr. bn Kllb geldiinde bir ayrm koymu, insanlardan birou da onun grn paylamtr. Bylece pek ok kimse seleften gelen gr, Kitab ve Snnet'in iaret ettii mny kabul etmi, hem de buna tamamen ters den red taraftarlarnn grne inanm, ortadaki tenakuzu bir trl anlayamamtr. Allah dilediini doru yola iletir(94). Dip Notlar: 81) 27 Nemi, 7-11 82) 28 Kasas, 29-30 83) 19 Meryem, 51-52 84) 28 Kasas, 43-46 85) 79 Nzit, 15-20 86) 27 Nemi, 8 (*) Bir nshada Hasan eklindedir. (**) Bir nshada Eb kayd olmayp, sdece bn Fudle eklindedir. 87) Mslim, mn, 293, 294; bn Mce, Mukaddime, 13 88) Bkz. 28 Kasas, 29-30 89) 2 Bakara, 186 90) Buhr, Mezi, 38, Cihd, 131; Mslim, Zikr, 44, 45; Eb Dvud, Vitr, 26. 91) Buhri, Tevhid, 50; Tevbe, 1; Mslim, Zikr, 2, 3, 20-22; Tirmiz, Daavt, 131 (***) Bu lfzlar Rm, sresi, 27. yetinden alnmtr. 92) 43 Zuhruf, 84 93) 6 En'm, 3 94) 2 Bakara, 213 Gecenin son te birinde Allah'n inii

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Gecenin son te birinde Allah'n inii: Bylece, farkl lkelere gre gecenin te biri devaml deiecektir diye itiraz ederek bu farkll delil getiren kimseye verilecek cevap ortaya km olur. Bir grup bu farkll delil gstermi, nzul hadisi zerine yaptklar te'vile bunu delil yapmlardr. ayet Cenb- Hakk'n nzul, insanlarn bedenlerinin yukardan yere inmeleri cinsinden bir ey olsayd, onlarn zikrettikleri bu husus doru olurdu. Bu aynen: Mahlktn bir ksm stnde, bir ksm altnda olmas itibariyle Ar, Allah'tan hli olur diyen kimselerin szne benzemektedir. Vakitlerin byk ounluunda veya tamamnda Allah'n Ar'n altnda olmas gerektiini belirtmeleri sebebiyle byle bir nzuln mmten olduunu farzetsek, nzul reddedenlere denilir ki: Dnyann meskn blgelerinde gnein doudan doduu balang noktas ile batda batt en u nokta arasnda astronomi asndan 180 derece vardr. Her 15 derecelik meridyen normal olarak bir saat tutmaktadr. Normal bir saat de, gece ile gndz birbirine eit olduu zaman 12 saatlik gece ile 12 saatlik gndzde yer alan bir saattir. - Nitekim Araplarn (iklim artlarna nazarla) yaz diye adlandrdklar ilkbaharn ba (12 Mart) ile yine Araplarn (iklimleri dolaysyla) ilkbahar dedikleri sonbaharn banda (21 Eyll) gece ile gndz eit olmaktadr. - Yalnz gece ile gndzden birisi dierinden daha uzun olur, buna ramen yine gece ve gndz 12'er saat kabul edilecek olursa elbette bu durumda saatler, uzunluk ve ksalkta birbirinden farkl olacaktr. Bilindii zere gne, henz batda bulunanlara gre batmam olmasna ramen douda bulunanlar asndan batar. Ayn ekilde

batdakilerden nce doudaki-ler zerine doar ve her iki durumda da tam dou ile tam bat arasnda 12 saat kadar veya daha fazla fark vardr. Gne, nerede olursa olsun, gn ortasndaki ykseklii gibi daima yerden ayn yksekliktedir. nk bu durumda gne, 90 derece batdan, 90 derece doudan olmak zere hem doudan, hem batdan nnde ve arkasnda olan varlklara k vermektedir. Gn-dzleyin hareketinin toplam, alts dou ynnde, alts bat ynnde olmak zere 12 saat etmektedir. te bu, normal bir gndzdr.Aslnda byle bir gndzn olmad an yoktur. Ancak kuzey veya gne tarafna meyletmesi sebebiyle gnein nlar grlmez. Yeryznn mamur (daha ok meskn) olan blgesi, kuzey yarm kre olup buras da kuzey ve gney kutuplarna nisbeti ayn olan gndzn normal deveranna paralel olan ekvatorun kuzey ksmdr. Bu sebepledir ki ecsm- semviyyenin (felekin) hareketi hakknda, ekvatorda bu hareketin aynen bir dolabn dnmesi gibi olduu, kutuplarda deirmen tann dnmesine benzedii, ma'mr blgede ise kllarn boyuna asld baa (hamaile) benzedii sylenmitir. Yeryznn mamur olan blgesinden kast, daha fazla meskn olan blgesidir ve bunun 60 ksur derece olup 1/6'dan biraz fazla tuttuu sylenmektedir. Bu konu baka bir yerde uzun uzun anlatlmt ve biz orada Kitab ve Snnet'in, sahabe ve tabin ile onlara tbi olan dier slm limlerinin szlerinin, gk kubbenin dairev olduuna dellet ettiini zikretmitik. Zaten pek ok kimse, bu konuda slm limlerinin icm ettiklerini belirtmitir. Mesel 400'e yakn eseri bulunan ve mam A h m e d ' in ashab arasnda ikinci tabakada yer alan mam Eb'lHseyn b. el-Mnd, Eb Muhammed b. Hazm, Eb'l-Ferec bn'l-Cevz ve dierleri bunlardandr. Bizim burada demek istediimiz udur: Gne doudaki en u noktadan ya batma durumundadr, ya da grup anma iyice yaklamtr. nk gne, nlan, nnde de 90, arkasnda da 90 derece olacak ekilde bulunmaktadr. Bu 90 derecelik mesafe gnein nn varabildii en son noktadr. Doduu zaman gne ile o bl-gedekiler arasnda 90 derecelik bir mesafe bulunur. Gnein doduu her lke iin de bu durum sz konusudur. Astronomi ile megul olan hesap uzmanlar saatlerin arasn ayrdettikleri gibi dereceleri de ayrdederler. nk zamanlara ait muhtelif saatlerden her biri bu zamana uygun olarak 15 derecedir. Gnele bat arasnda da bat ynnden 90 derece vardr. Gnele bir mekn arasnda 90 derece bat bulunduu zaman batt gibi, 90 derece dou olduu zaman doar. Tam ortaya geldiinde ise - ki bu vakit gnein batya meyledip kaymasndan nceki tam tepe noktasnda dikildii vakittir - gne, 90 derece bat, 90 derece douya sahiptir. Durum byle olduuna gre imdi en gzel salt ve selmlar zerine olsun - Peygamber Efendimizin hadisinde yer alan nzul mes'elesine dnelim: Bu hadis zerinde iki byk otorite (eyhn) olan mam Buhr ve Mslim ittifak etmi, hads limleri de sahih olduunu ittifakla bildirmilerdir. Hadis yle balamaktadr: Gecenin son te biri kald zaman..(95). Yans ve te ikisi eklindeki rivayeti mam Mslim, naklettii varyantlardan birinde mnferid olarak vermitir(96). T i r m i z i der ki: Bu konudaki rivayetlerin en gls, Eb Hreyre'den Gecenin son te biri kald zaman.. eklinde gelen rivayettir(97). Daha nce zikrettiimiz gibi, bu konuda Hz. Peygamber'den sahabe vastasyla pek ok muhaddis rivayette bulunmutur. Bu sebeple diyebiliriz ki, bu hadis, hadis ilmine vkf olanlar nazarnda mtevtir bir hadstir ve zerinde herhangi bir phe bulunmayan ekli Gecenin son te biri kald zaman...." eklidir. Eer Peygamber Efendimiz, gecenin ilk te biri getii ve gece yars olduu zaman da nzul n meydana geleceinden bah-setmise, O'nun szleri haktr; O, doru szldr ve sz tasdik edilmitir. Bu durumda eit nzul sz konusu olur: 1 Gecenin ilk te biri getii zaman meydana gelen nzul, 2 Gece yars olduu zaman cereyan eden nzul, ki bylesi daha uygundur, 3 Gecenin son te biri kald zamanki nzul, ki bu nzul, eidin en uygunudur. eriat koyucunun kelmnda gndz ve gece lfzlar mutlak olarak kullanldnda yle anlalr: Gndz, fecrin doduu andan itibaren balar. Mesel bir yette yle buyurulmutur: Gndzn iki tarafnda (sabah, akam) ve gecenin (gndze) yakn saatlerinde namaz kl(98), Peygamber Efendimiz de yle buyurmutur: Bir gn oru tut, bir gn tutma(99), ...Gndzn orula, gecesini kyamla ihya eden gibidir(100). Buna benzer nasslar oktur. Burada gndz orucu denirken fecrin douundan itibaren balamas kasdedilmitir. Sabah namaznn vakti de ayn ekilde

fecrin tulu ile balar. Evet, avam ve havas herkesin bildii mtevtir rivayetle sabittir ki, orucun balama vakti, fecrin douudur ve bu konuda mmet arasnda seksiz phesiz tam bir icm hsl olmutur. Hz. Peygamber'in u sz iin de ayn durum sz konusudur: Gece namaz ikier rek'attir. Sabahn girmesinden endie ettiin zaman tek rek'at klarak vitir yap(101). Bundan dolaydr ki -mam Ahmed b. H a n b e 1 ve dierleri gibi - limler, sabah namaznn, gndz namazlarndan olduunu sylemilerdir. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz eer gndzn yars demi olsayd - geri byle bir tabir ne O'nun hadslerinde, ne de slm limlerinin szlerinde kullanlm deildir- bununla, gnein douundan itibaren balayan gndz kasdetmi olurdu ve asla fecrin tulundan itibaren balayan gndz kasdetmezdi. nk bu durumda gndzn yars, zeval vaktinden nce olmaktadr. Bundan dolay bz mteahhir fukah - limlerin: -Nafile oru tutan kimsenin gndzn yars olmadan nce bu oruca niyet etmesi caizdir; gndzn yarsndan sonra niyet etmesi caiz olur mu, olmaz m? eklindeki mtalalarn grdkleri iin, ki bu konuda iki gr olup mam A h m e d ' den de iki rivayet gelmitir hatya dm burada gndzden maksadn, fecrin dousuyla balayan orula ilgili gndz olduunu zannetmitir. Onlarn bu konuda hatya dmelerinin sebebi, mutlak olarak kullanld zaman gndz mefhmu ile gndzn yans mefhmu arasndaki farka dikkat etmemeleridir. Halbuki Hz. Peygamber ile O'nun mmetinin limlerinin szlerinde yars tabirinin izfesiyle kullanlan gndz, gnein douundan itibaren balayan gndzdr. Namaz ve oru vakitleriyle ilgili olarak ve mutlak bir ekilde kullanlan gndz ise, fecrin dousuyla birlikte balayan gndzdr. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, gecenin te biri kald zaman vukbular nzl'den bahsederken kulland gece tabirine te bir lfzn izafe etmitir. Aka anlald zere buradaki gece, aynen kendisine yars* ifadesi eklenmi gndz trnden bir mefhumdur. Bu sebeple de gnein douuna kadar devam edecei aikrdr. Hz. Peygamberin u hadslerinde de durum ayndr: "...Yats vakti, gece yarsna veya te birine kadar...(102) Burada da fakhler gecenin te biri ve gecenin yars lfzlarn, sanki mutlak gece lfz gibi kullandklar zaman; aynen gndzn yans tbirinde olduu zere hatya derler. Ayn ekilde hesap uzmanlar da, bu kullantan bakasn bilmemekte ve aradaki incelii kavrayamamaktadrlar. Denilebilir ki: Burada gece denilince gnein douuna kadar deil, fecrin douuna kadar devam eden gece anlalr. Nitekim sahih bir hadste yle buyurulmutur: Kalkarak gece ihyasnn en faziletlisi, Hz. Davud'un kyamdr. Dvd (a.s.), gece yansna kadar uyur, gecenin te birini ibadetle geirir, sonra altda birinde yine uyurdu(103). Mtd ve mruf olan gn, gnein douuna kadar da olabilir, fecrin douuna kadar da olabilir. Eer hadste kasdedilen anlam fecrin douuna kadar ise ve bu takdirde dounun en u noktasnda gecenin te biri olduu farzedilirse, orada bulunanlara gnein domasna henz drt saat var demektir. Peygamber Efendimiz yle buyurmulardr: Rabbimiz her gece, gecenin son te biri kald zaman dnya semsna nzul eder ve yle seslenir: Kim bana yakaryor, ona icabet edeyim? Kim benden istiyor, ona vereyim? Kim benden mafiret diliyor, ona mafiret edeyim? Fecr tul edinceye kadar, bu devam eder-(104). Grld gibi Peygamber Efendimiz, Cenb- Hakk'n bu hitabnn fecrin douuna kadar devan ettiini bildirmitir. Bir rivayette ise: ...Sabah namaznda okuyucu kraatini tamamlayncaya kadar... ifadesi vardr(105). Nitekim Cenb- Allah yle buyurur: *...ve sabahn Kur'an'n, (uzunca Kur'an okunan sabah namazn) da (unutma). nk sabah namaznn Kur'-an' ahid olunur(106). ahid olup bulunan, gece ve gndz melekleridir. Allah ve melekler ahid olur da denmitir. Bunlara gre nzul, gecenin son altda birine kadar devam ettii zaman, ayn ekilde btn insanlara nazaran gecelerinin te biri getii vakit, onlarn yannda zamann altda biri devam ediyor demektir. Gecenin yarsnda veya te ikisinde vukbular nzule gelince; bu nzul, vaktin drtte biri veya te biri kadar devam eder ve ncekinden daha fazla tutar. Eer gnein douu ile son bulan gece kasdedilecek olursa, nzul vakti bundan daha az olup yaklak olarak vaktin sekiz, ya da dokuzda biri kadar eder. Gecenin yans ve te biri rivayetine nazaran da zamann yaklak altda biri, drtte biri ve biraz daha fazlas kadar tutar.

Bilindii zere, doudaki bir lkede gecenin te birlik zaman, batdaki bir lkede gecenin te birlik zamanndan ncedir; bu bilinen bir eydir. Mamur olan blgede gecenin uzunluu 12 saat olup 180 derecedir. Her bir saatlik miktar iin - ki bir saat, mamur blgede 15 derecedir - te birlik bir blm olduunu ve bu te birin, dier bir saatlik miktarda yer alan te birin ayn olmadn farzetsek, yni her saat iin ayr ayr te birler kabul etsek, mamur blgede 36 tane te bir bulunmu olurdu. Nzul de her te birde zamann altda biri kadar devam ederdi. Bu ise, nzuln gece gndz hep devam etmesini gerekli klard. Gece ve gndze gre alt defa srerdi. Mamur blgede her saat iin te birlik bir blm kabul edilince yeryznde yaayan kullarna sormak zere dnya semsna ilh nzul nasl olacaktr? Byle bir durumda Cenab- Hakk'n her belde halk iin zamann altda biri kadar mtemadiyen nzul edip, devaml: Var m isteyen? Var m du eden? Var m istifarda bulunan? diye sormas gerekir. Doudan batya kadar saysz lke var. slm, Allah'a hamdolsun ki, doudan batya her tarafa yayld. Nitekim Peygamber Efendimiz sahih bir hads-i eriflerinde yle buyurmutur: Yeryz bana dousuyla, batsyla devirilip topland. Bana toplanlan bu blgelere mmetimin hkmranl eriecektir(107). Btn bu hususlar zikrettik; nk yle denebilir; Bu nzul ve sul, sdece Allah'a ibadet eden, O'ndan isteyen ve istifarda bulunan m'min kullarna mahsustur. Nitekim Arafat gecesi inmesi, sadece haccetmek zere toplanan m'min kullarna mahsustur. Ayn ekilde Ramazan girdii zaman oru tutan m'min kullar iin Cennet kaplar alr, Cehennem kaplar kilitlenir ve eytanlar zincire vurulur. Ramazan gnnde oru yemeyi hell sayan, Ramazan hakknda hi hrmet ve meziyyet grmeyen kfirlere gelince, bu ayda onlar iin ne Cennet kaplan alr, ne Cehennem kaplan kapanr, ne de eytanlar zincire vurulur. Maksadmz bu mny uzun uzadya izah etmek deildir. Yalnzca unu demek istiyoruz: Eer nzul, sadece m'minlere bahsus ise, Allah'a hamdolsun ki, mslmanlar dounun en ucundan, batnn en uzak noktasna kadar her yerde mevcuttur. Eer herkes iin geerli ise, bu daha mulldr. Her iki durumda btn beldelerin halkna ilhi nzuln, zamann altda biri veya daha fazlas kadar devam etmesi gerekir. Eer yaz geceleri ksa denilecek olursa cevaben denir ki: K geceleri de uzun... Bylece yaz ile k denkleir. Bu sebeple bir rivayette yle vrid olmutur: K, m'minin bahardr. Gndzlerinde oru tutar, gecelerinde kalkp ibdet eder(108). Durum byle olduuna gre -nzul, baz cahillerin zannettii gibi olsayd ve Allah her lke iin gecenin te biri kadar semvtn altnda, dnya semsnn stnde ve Ar'n altnda bulunsayd -bunun kanlmaz sonucu, Allah'n sadece mtemadiyen Ar'n ve semvtn altnda olmas gerektii eklinde olmazd. Bu, ayet mamur blgeden her altda birin tamam iin sadece birer tane te bir olsa ve toplam alt tane te bir bulunsayd, yukardaki durum sdece, bunun sonucu olarak ortaya kard. Cenb- Allah'n nzulnn bir blgedekilere te birlik bir miktar devam etmesi, sonra baka bir blgedekilere te birlik bir sre devam etmesi, O'nun mtemadiyen Ar'n veya semvtn altnda veya cahillerin zannettikleri bir yerde olmasn gerektirirdi ve asla Ar'n stnde olmazd. Her lke iin bakasndan ayr bir te birlik vakit bulunup(*) iki lke arasnda mevcut mesafeye gre bir lkedeki te birlik vakit bittikten sonra, dierinin te birlik vakti balyorsa -ki bu durumda doudaki bir lkede gecenin te birinin son an, batdaki bir lkede gecenin te biri nihayete ermeden, daha nce son bulacaktr; aslnda te birlik vakitler birbirine girip tedahl ediyorsa da durum ayndr - bu halde nzuln, her lkede fecir douncaya kadar, oradaki gecenin te biri miktarnca devam etmesi gerekir. Buna bal olarak da lkeler saysnca birok te birlik anlarn olduunu kabul etmek kanlmaz olur. stelik lkelerin boylam derecelerine gre, gecenin te birlik an nasl deiiyorsa, ayn ekilde enlem derecelerine gre de deiir. Kuzey yarmkrede yer alan lkelerde gece, k aylarnda daha uzun, yaz aylarnda ise daha ksadr. Buna karlk ekvatora yakn blgelerde k aylarnn gecesi, kuzeydeki lkelere gre daha ksa, yaz aylarnn gecesi ise kuzeydekinden daha uzundur. Yalnz burada gece ile gndz hemen hemen birbirine eittir. imdi bu durumda Cenb- Hakk'n her kavme nzul, oradaki gecenin te biri miktarnda olacaktr ve bu miktar, douda veya batda olua gre nasl deiiyorsa, kuzeyde veya gneyde olua gre de deiecektir. Ayrca bir lkede gecenin te biri olduu zaman, ona yakn olan blgelerde de (yaknlk

derecesine gre) ksa bir sre sonra gecenin te biri girmi olacaktr. Artk gecenin te biri kald zaman da Peygamber Efendimizin haber verdii ilh nzul vukbulacak ve mamur blgelerin sonuna kadar bu ekilde devam edecektir. Baz cahillerin tevehhm ettii gibi nzul srasnda Cenb- Hakk'n, Ar'n altnda olduu, altnda ve stnde semnn bulunduu vehmedilse, bu vehmin birok ynden mmten olduu aikrdr. yle ki: 1 Bu durumda Cenb- Hak, hibir zaman Ar'in zerinde olmaz, mtemadiyen altnda olur. 2 Bu takdirde, bu ekilde vuku bulabilmesi iin zamann gerekten kat kat fazla olmas gerekir. 3 Fecirleri tul edinceye kadar birilerinin gne inmesinin srekliliiyle birlikte, bir bakalarnn da gecelerinin te birinde onlara inmesi mmkn ise, nce veya sonra olma ynnden, uzunluk ve ksalk bakmndan bunlarn gecelerinin te biri, dierlerinin te biriyle uyumaz. Halbuki durum bu cahillerin zannettikleri gibi deildir. Bu kimseler, kullarn inii gibi inen bir varlk tahayyl edemezler. yle ki, bu varlk gecenin te birinde bir blgenin semsna inecek, ayn anda hem de baka bir blgenin semsna nzul edecektir. Bir taraftan da bir ksmna nce, bir ksmna sonra inecek veya bir ksmna fazla, dier bir ksmna az nzul edecektir. Anlatldna gre cahil bir kimseye: *Cenb- Hak nzul ederken semvtn durumu nasldr? diye sorulunca u cevab vermi: Allah semvt kaldrr, sonra tekrar koyar. O, buna elbette ki kadirdir. Peygamber Efendimizin Rabbi hakknda yapt tavsiflerin, kendi bedenlerine ait sfatlarn benzeri olduunu zannedenlerin tamam sapklk ierisindedir. Bu noktada birletikten sonra bunlar iki ksma ayrlrlar: 1 Birinci grupta yer alanlar byle bir dncenin btl olduunu bildikleri halde, nassn zahirinin ve iaret ettii mnnn bu ekilde olduunu zanneder, nasstan bu mn dnda baka bir mn anlayamazlar. Bu durumda da, ya kelimeleri yerlerinden tahrif edecek ekilde bir te'vile giderler; ya da bundan bir ey anlalmyor der ve stelik bu grn, selefin yolu olduunu iddia ederler. unlar da sylerler: *Onun te'vilini Allah'tan baka kimse bilmez yeti, mtebihin mnsn Allah'tan baka kimsenin bilmediine iaret etmektedir. Kur'an'da olduu gibi, hadiste de mtebih vardr. te bu husus da hadste varid olan mtebihtendir. Onlarn bu szlerinin kanlmaz sonucu udur: Nzul hadsini ird eden Hz. Peygamber, - h - syledii eyin mnsn bilmiyordu, - ilk defa o sylemi olduu halde- szlerindeki mnlar bilmiyordu... Acaba akl sahibi bir kimsenin, byle bir eyi herhangi bir akl sahibi insan hakknda dnmesi caiz olabilir mi? Hele peygamber ler, hele hele ncekilerin ve sonrakilerin en faziletlisi, insanlarn en bilgilisi, mahlktn en fasihi, insanlara onlarn en hayrhah olan sevgili Peygamberimiz hakknda byle bir zan caiz grlebilir mi? in garibi u ki, bu adamlar bir de kalkp kendilerinin ehl-i snnet olduunu ve Reslullah ile O'nun mmetini vasflandrdklar bu dncenin, ehl-i snnetin gr olduunu iddia ediyorlar. Hi phe yok ki, bu adamlar syledikleri szlerin hakikatim ve gerektirdii sonular tasavvur edemiyorlar. Eer bunlar tasavvur edip dnebilseler, elbette sylediklerinin kfirlerin peygamberler hakknda syleyip besledikleri dncelerin en irkinlerinden birine varp dayanacan bileceklerdir. Halbuki bunlar, Hz. Pey-gamber'e noksanlk atfeden bir kimsenin szlerine asla rza gstermiyorlar; Hz. Peygamber'e noksanlk isnd eden bir kimsenin katlini caiz gryorlar. Elbette bu kimseler, - Allah'n selm zerlerine olsun- peygamberlere dil uzatp sataan kimselerin ldrlmesini caiz grrken doru dnmektedirler. Ama ne yazk ki, bizzat kendi szleri, en irkin satamay ihtiva etmektedir; fakat iin farknda deiller.... phesiz bir szn kanlmaz olarak varaca sonu, dorudan doruya o sz gibi deildir. ayet bu kimseler, syledikleri szn douraca neticeleri bilseler, bu szleri sylemez, bu dncelere sahip olmazlar. 2 kinci grup ise Cenb- Hakk' mahlkatma benzetenlerden oluur. Bunlar, nceki gruptakilerin sz ve grlerinin hi de ho olmadm grr, Hz, Peygamber'in szlerinin hak olduuna da inanrlar. Sonunda ise una benzer cahilane szler sylerler: Cenb- Hakk'n altnda da sem olacakm, stnde de sem olacakm; semvt nce kaldrlr, sonra tekrar yerine konurmu; btl olduunu azck akl bulunan kimselerin derhal anlayaca benzeri birtakm szler... Buhri ve Mslim'de Cenb- Hakk'n nzul ile ilgili hads mevcuttur. Hadsin bir rivayet ekli yledir: Allah, her gece, gecenin son te biri kalnca dnya semsna iner(109). Dier bir hadste de yle buyurulur: Cenb- Hakk'n kuluna en yakn olduu an, gecenin son sszlndadr(110).

Sahih-i Mslim'de yer alan bir hadste: Gecenin te biri getii vakit Allah dnya semsna nzul eder(111) buyurulmaktadr. Yine Sahih-i Mslim'de u hads mevcuttur: Gecenin yars veya te ikisi geince Allah, dnya semsnainer(112). lkelere gre gecelerin farkl oluuyla ilgili olarak daha nce zikrettiimiz hususlar, nzul srasnda Ar'm Allah'tan boalacan ve Allah'n bu durumda Ar'm veya semnn altnda olacan zanneden kimsenin dncesini rtr. Kullarn cisimlerinden vukbulan, nzul cinsinden olmayan nzule gelince; byle bir nzuln, ayn anda birok kimse iin vuk-bulmas ve sresinin baz kimseler iin daha fazla olmas imkn d deildir. Hatta Cenb- Allah'n kullarndan bir ksmna yaklap dierlerine yaklamamas da imkn d deildir. Hak Tel, kendisine du eden kimseye yaklap, du etmeyene yaklamayabilir. Cenb- Allah'n kendisine vasf olarak zikrettii yaknlk tabirini ihtiva eden yetlerin hibirisinde, maiyyet (birlikte olu) tabirinde olduunun aksine, yaknln btn mahlkt iin umum olduuna iaret eden herhangi bir karine mevcut deildir. Halbuki maiyyet sfat, umum ve hususi olarak iki trl de kullanlmtr. Kendisine yaklamaya abalayan kimseye Cenb- Hakk'n yakn olmas ise, yaklamaya abalayanlara mahsustur. Mesel du eden, ibadette bulunan kimsenin durumu byledir; Arefe gecesi yaklamas, haclar iin dnya semsna inmesi de byledir. Geri (Hicaz blgesine gre) Arefe gecesi, baz lkelerde gndzn ortas olabilir, dier baz lkelerde ise yine gece olabilir. Ancak Cenb- Hakk'n bu lkedekilere yaklamas da, dnya semlarna inmesi de sz konusu deildir. Sz konusu olan ey, sadece haclarn zerine ve- onlarn dnya semsna yaklamasdr; geceleyin nzul etmesi de bu ekildedir. Bu, aynen Allah Tel'nn kyamet gn kullarn hesaba ekmesi gibidir. Cenb- Hak insanlarn tamamn ayn anda sorguya eker. Onlardan her biri, kiinin dolunay gecesi ayla kar karya tek bana kald gibi, Cenb- Hak'la kar karya gelir ve gnahlarn O'na itiraf eder. Sorguya ekilen bu kimse o srada Cenb- Hakk'n, bir bakasn da sorguya ekmekte olduunu grmez. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): Sizden hi kimse yoktur ki, birinizin dolunay gecesi ayla kar karya kald gibi, kyamet gn Cenb- Allah onunla kar karya gelmesin buyurduu zaman Eb Razn'in Ya Rasulallah! Bu nasl olur, biz ouz, Allah ise tek?! diye sormas zerine Peygamberimiz yle buyurdular: Sana bunun bir rneini, Allah'n nimetlerinden bildireceim: te ay, onu hepiniz kar karya olarak gryorsunuz!.. Allah ise daha uludur(113). Bir ahs, bn Abbas'a: Allah, kullarn ayn anda nasl hesaba eker? diye sormu ve ondan u cevab almt: Ayn anda onlar nasl rzklandryorsa, yle!.. Sahih-i Mslim'de Eb Hr ey re'den naklen tahric edilen u hadste de durum ayndr: Allah yle buyurur: Namaz, kulumla kendi aramda iki yarya ayrdm. Bir yars benimdir, dier yars kulumundur. Kulum iin, istedii verilecektir. Kul: Hamd, lemlerin Rabbi Allah'a olsun dedii zaman Allah: Kulum bana ham-detti der. Kul: ...Rahman ve Rahim olan...* dedii zaman Allah: 'Kulum bana senada bulundu der. Kul: ....Din gnnn mliki...* dedii zaman Allah: Kulum beni yceltti der. Kul: "Ancak sana kulluk eder, ancak senden yardm isteriz dedii zaman Allah: Bu. benimle kulum arasnda iki yardr. Kuluma istedii vardr der. Kul: Bizi doru yola ilet. Nimet verdiin kimselerin yoluna.... Kendilerine gazab edilmi olanlarn ve sapmlarn yoluna deil!.. dedii zaman Allah: Bunlar, kulumundur; kuluma istedii verilecektir' der(114). Evet, Ftiha'y okuyarak namaz klan herkese Cenb- Allah byle syler. Onun kld her rek'atta bu tekrarlanr. Ayn anda Ftiha'y okuyarak namaz klan, saysn ancak Allah'n bilecei kadar pek ok kimse bulunabilir. Kyamet gnnde hesaplar nasl olacaksa ayn ekilde bunlarn tamamna Cenb- Allah bu szleri syler ve bu i hep ayn anda cereyan eder. Esasen Cenb- Hakk'n, kullarnn konumalarn iitmesi de bu ekilde olur. Dilleri farkl, ihtiyalar deiik olmasna ramen onlarn szlerini ve konumalarn iitir; dualarn duyar ve onlara icabet eder. Birisini iitmesi, brn iitmesine asla engel deildir. O, istekleri kartrmaz. Israrla yalvaranlarn srarndan usanmaz. Btn bunlar yaratan O'-dur. Btn mahlkata rzk veren, miktarna ve kendisine uygun sfatna gre vcudun her parasna gday ulatran yine O'dur. O, bitkilere de bu ekilde can verendir Krs'si, gkleri ve yeryzn kaplamtr. Onlar koruyup gzetmek kendisine ar gelmez. Olanca tafsiltna ramen bunlar yaratmak ve rzklandrmak O'na ar gelmediine gre, nasl olur da bunlar bilmek veya szlerini iitmek, yahut yaptklarn grmek, ya da dualarna icabet etmek ar

gelir?!.. phesiz Allah, zalimlerin sylediklerinden kat kat mnezzehtir, beridir. O, yle buyurur.-Allah' gerei gibi bilemediler. Halbuki kyamet gn yer, tamamen O'nun avucu iindedir. Gkler de sa elinde durulmutur. O, onlarn ortak kotuklarndan uzak ve ycedir(115).Evet, bu yet, bu adamlarn hatsn aklyor. B u h r i ve M s 1 i m ' de yer alan bir hadste Hz. Eb Hreyre, Reslullah Efendimizin yle buyurduunu nakletmektedir: Allah yeri avu-cuna alr, gkleri de sa eline drer ve yle der.- Hkmran benim. Nerede yeryznn hkmranlar, hkmdarlar?!(116). bn mer' den gelen hadis daha mull olup mam Mslim'in rivayeti yledir: Allah, kyamet gn gkleri drer. Sonra onlar sa eline alr. Ardndan yeryzn sol eline drer ve yle der: Hkmdar benim! Nerede cebbarlar, nerede byklk taslayanlar?!(117). Hadis, Ebbekr b. Eb eybe'den ve Osman b. Eb eybe' den de rivayet edilmi olup bu rivayet u ekildedir: Kyamet gn Allah gkleri drer. Sonra onlar sa eline alr ve.- Hkmran benim! Nerede cebbarlar, nerede byklk taslayanlar?! der. Arkasndan yerleri drer. Sonra onlar sol eline alr ve yle der: Hkmran benim! Nerede cebbarlar, nerede byklk taslayanlar?!(118). Abdullah(*) b. Mksem hadisinde, Abdullah b. mer'den unlar nakledilir: Peygamber Efendimizi minberde unlar sylerken grdm: Cebbar olan Allah gklerini ve yerini alr -Hz. Peygamber bunlar sylerken avucunu skt ve ap kapatmaya balad -ve yle der.- Rahman benim, hkmran benim, Kudds benim, Selm benim, M'min benim, Mheymin benim, Aziz benim, Cebbar benim, Mtekebbir benim, hibir ey deilken dnyay ilk defa yaratan benim, onu tekrar dndrecek olan da benim! Hani nerede cebbarlar, nerede o mtekebbirler?! Hz. Peygamber saa sola meylediyor, sallanyordu. Hatta minbere baktm, en aa noktas bile sallanyordu. O kadar ki; kendi kendime: Acaba minber Reslullah'la birlikte devrilecek mi? dedim(119). Hadsi bn Mende, bn Huzeyme, Osman b. Said ed-Drim, Said b. Mansr ve dier hafz, arif, mnekkit limler rivayet etmitir. Evet, Hak Tel gkleri tamamiyle sa eline drp toplayacaktr. O'nun nezdinde kinatn deeri ite budur. Nitekim bn Abbs (r.a.) yle der: Rahman olan Allah'n elinde yedi kat gk, yedi kat sem, semda ve yerde bulunanlar ve ikisi arasndakiler ancak ve ancak sizden birinin elindeki hardal tanesi gibidir. Yce Rabbimiz azametini bize aklmzn alaca ekilde beyan buyurmutur. Bu konuda Abdlziz el-Mcin yle der: Allah'a yemin olsun ki; Allah'n kendisini vasfettii ve avucunun ihata ettii eylerin bykln kullara ancak sahip olduklar benzeri eylerin kkl bildirir. Bu, onlarn ruhlarnda mevcuttur ve kalblerini onu bilecek tarzda yaratmtr. Cenb- Hak yle buyurur: 'Gzler O'nu kuatamaz. O, gzleri kuatr(120). bn Ebi Hatim, Tefsirinde der ki: Bize Eb Zr'a -Mincb b. el-Hris-Bir b. Umara -Eb Ravk -Atyye el-Avf tarikiyle - Eb Said el-Hudri (r.a.) 'den bu yet hakknda Peygamber Efendimizin yle buyurduunu nakletti: ayet cinler, insanlar, eytanlar ve melekler yaratldklar andan yok olacaklar zamana kadar tek bir saf halinde dizilseler, Allah' asla kuatamazlar. Hak Tel byle bir azamete sahipken mahlkatndan bir mahlk: Sem veya baka bir ey O'nu nasl kuatabilir, ki kalkp: Dnya semsna indii zaman Ar, O'nun stnde olur veya Mahlkatmdan bir ey O'nu kuatp evreler densin!.. O, btn bu iddialardan uzaktr ve ycedir. Birisi kp: Allah, dilediine kadirdir diyecek olursa, deriz ki: Byle diyeceine, Allah, Ar' zerinde olduu halde nzul etmeye kadirdir desen ya! Madem ki herhangi bir aklama yapmakszn mutlak olarak kudret ve azametle delil getiriyorsun; kudret ve azamette daha mull olan eyle Cenb- Allah'n vasflandrlmas, elbette bu durumda olmayan bir eyle vasflandrlmasndan daha evladr. Kendisinden daha byk olmayan ve kk bir mahlkunun kendisini kuatabilecei ekilde klmeye kadir olan bir azamet sahibi Allah tasarlayan ve bu tasarsn kudret ve azametle izah eden bir kimsenin (bu dncesi yerine) Allah, azametinde ve Ar' stnde oluunda hibir deiiklik olmakszn nzul eder demesi, kudret ve azamet asndan daha mull ve daha belidir. Esasen eriatn da, akln da muvafakat edip belirledii husus budur. Dip Notlar: 95) Buhr, Teheccd, 14; Mslim, Msfirin, 168, 169 96) Mslim, Msfirin, 170, 171 97) Tirmizi, Salt, 211, 329

98) 11 Hud, 114 99) Buhri, Savm, 56; Mslim, Siym, 181; Eb Dvud, Ramazan, 8 100) bn Mce, Ticrt, 1 101) Buhri, Teheccd, 10; Mslim, Msfirin, 160; Tirmiz, Vitr, 12 102) Buhr, Mevkit, 21, 25; Mslim, Mescid, 172; Tirmiz, Mevkit, 1, 9 103) bn Mce, Sym, 31 104) bn Mce, kmet, 182; Darimi, Salt, 168 105) bn Hanbel U/504 106) 17 sra, 78 107) Mslim, Fiten, 19; Tirmizi, Fiten, 14 108) bn Hanbel, 111/75 Bir nshada cmle: <Bir lkedeki te birlik vaktin sonu, dier lkelerdeki te birlik vaktin ba ise. nzuln devaml olmas gerekir... eklindedir. 109) Buhri, Teheccd, 14; Mslim, Msfirin, 168, 169 110) Nes, Mevkit, 35; Tirmiz, Deavet, 118 111) Mslim, Msfirn, 168, 169 112) Mslim, Msfirin, 170, 171 113) Eb Dvud, Snnet, 20 114) Mslim, Salt, 38, 40; Eb Dvud, Salt, 132 115) 39 Zmer, 67 116) Buhr, Rikk, 44, Tevhid, 6; Mslim, Mnfikn, 23; bn Mce, Mukaddime, 13 117) Mslim, Mnafikin, 24; Eb Dvud, Snnet, 19 118) bn Mce, Zhd, 33 ;bn Hanbel, 111/72 (*) Hadslerde bu isim. Ubeydullah eklindedir. 119) Mslim, Mnfikn, 25; bn Mce, Mukaddime, 13, Zhd, 33 120) 6 En'm. 103 Eb Tlib el-Mekki ve grleri

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Eb Tlib el-Mekki ve grleri: Yukarda belirttiimiz dnce, imdi aklayacamz bir grup insann sahip olabildii grlere benzemektedir ki, bu grupta yer alanlardan birisi de Eb Tlib el-Mekk olup bu zt yle demektedir: Eer Allah dilerse O'nu en kk bir ey kuatr; dilerse hibir ey kuatamaz. sterse O'nu her ey bilir; istemezse hibir ey bilemez. Arzu ederse her eyin yannda bulunur; arzu etmezse hibir eyin yannda bulunmaz. O, snr ve lleri amtr. Sylentileri ve yarglar gemitir. Saylamayacak sfatlarn sahibidir. Bitmez tkenmez deerlere mliktir. Tek bir surette mahpus deildir. Tek bir sfatla da kaytl deil... Kelimelerle O'na hkm bici-lemez. O, bir vasfla iki defa tecelli etmez. ki varla ayn tek s-retiyle grnmez. O'ndan ayn anlamda iki kelime sudur etmez. Bilkis O'ndan sdr olan her tecellinin ayr bir sureti vardr. Zuhur ettii srada her kul iin ayr bir sfata sahiptir. Her bakta ayr bir kelm, her kelimede ayr ayr anlamlar vardr. O'nun tecellisine nihayet yok, vasflarna da son yoktur. Ben derim ki: Allah rahmet eylesin Eb Tlib el-Mekki ve - S e h 1 b. Abdillah et-Tster' nin ashabndan olan eyh Ebu'l-Hasan b. Slim'in tablerinin oluturduu - Slimiyye'ye mensup ashab, bilgi, ibadet, zhd, snnet ve cemaata ittiba gibi ehl-i snnet iin mehur olan tm zelliklere

sahiptirler ve bu zellikleriyle tannmaktadrlar. Bu zevat, Snnet'te iki byk imama mntesiptir: mam Ahmed b. Hanbel ve Seni b. Abdillah et-Tster... Bunlar arasndan Beyt'-eyh Eb Mu-h a m m e d (*) ve dierleri gibi Mlik b. Enes'in mezhebi zere fkhta ihtisas yapanlar olduu gibi mam afi' nin mezhebini benimseyenler de vardr. Bu imamlara balanan veya onlar ta'zim edip tbi olmay arzulayanlar - Allah, cmlesinden raz olsun - hidyet imamdrlar ve bu konuda ehl-i snnet ve'1-cematten benzerleriyle edeere sahiptirler. Mteahhirn'dan hemen hemen hibir grup yoktur ki, birok ynden bid'at ehline benzediklerinden dolay szlerinde bir eit hat vukbulmam olsun. Bu sebepledir ki usl- fkh, usl'd-din, fkh, zhd, tefsir, hads gibi alanlarda yazlan eserlerin birounda, nemli temel bir konuda saysz grleri aktaran, insanlarn eit eit dncelerini nakleden, ama Cenb- Hakk'n Resuln gnderdii gr ve szden hi bahsetmeyen kimselere rastlamak mmkndr. Yalnz bu kimseler Reslullah'n zerinde olduu esaslar beenmedikleri iin deil, ama bilmedikleri iin byle yapmaktadrlar. Bu zevatn szlerinde baz eyler vrid olmutur ki, E b Tlib el-Mekki' nin sfatlar konusundaki szlerinde yer alan - hulule benzer ve dier ekillerdeki - baz hususlar reddetmilerdir. Onlarn bu tr dncelerini ilim ve din imamlar reddetmiler ve bu fikirlerinden dolay onlar Hulliyye'ye nispet etmilerdir. Bu sebeple Eb'l-Kasm b. Askir Haz Meslib Eb'l-Hasan el-E'ari ve haz Menkbuh adl eserini yazd zaman burada E b Ali el-Ehvzi'yi tenkit etmitir. Eb Ali elEhvz, S 1 i m i y y e ' den olup, bir grup, onu Hulyye'ye nispet ediyordu. Kad Eb Ya'l'nn da Slimiyye'ye red konusunda yazd bir eseri vardr. Bu kimseler -Kad Eb Ya'l ve dierleri gibi, E'ari'-nin ashab ve kendilerini tenkit eden dierleri gibi - muhaliflerinin tenkit ve itirazlarna maruz kaldklar konularda, dier insanlara yaplan cinsten bir tenkit ve itirazla kar karyadrlar. Bzan bunlarn hem hak, hem btl dnceleri reddedilir. Bzan hak olan dncelerinden biri reddedilir. Bzan btl fikirleri yine btl fikirlerle tenkit ve taarruza urar. Bzan da btl dnceleri hakla reddolunur. Bu kabilden olmak zere Hatb el-Badd Trih-inde, limlerden bir grubun, sfatlar konusunda Eb Tlib el-Mekki' nin szlerinde yer alan baz dnceleri reddettiini kaydeder. Eb Tlib'in szlerinde yer alan hulule ait dncelerinden bir ksm, ondan ilim alan Eb'l-Hakem b. Berricn ve benzerleri gibi dier baz limlere de sirayet etmitir. Menzil's-Sirin adl eserin sahibi Eb smail el-En-sari'nin szlerinde ise umum hulul yoksa da, tevhid makam diye adlandrd mertebeye ulam arif kul hakknda cri olduunu belirttii bir tr zel hulul dncesi mevcuttur. O, bu dncesini, Eb Tlib' den daha belirgin bir ekilde ilemi, ancak st kapal lfzlarla anlatmtr. Umumi hulul fikri Eb Tlib'in szlerinde, hulul lfzndan kanm olmasna ramen byk bir yer tutmaktadr. Geri Eb Tlib el-Mekki, tevhid konusunda gerekten gzel birok ey sylemitir. Mesel o yle der: Allah, chil olmayan limdir. Aciz olmayan kadirdir. lmeyen diridir. Gaflet etmeyen kayymdur. Sefih olmayan halimdir. iticidir, grcdr. Mlk zeval bulmayan hkmdardr. Vakitle snrlanamayan kadimdir. Snn, sonu olmayan hirdir. Ezel varlktr... Szlerinin devamnda yle der: ...O, her eyin nndedir. Her eyin ardndadr. Her eyin stndedir. Her eyle beraberdir. Her eyi iitir. Bir eye bizzat o eyden daha yakndr. Ama bununla beraber O, eyaya girip hulul etmi deildir. Eya da O'nun iinde deildir. O, Ar zerine nasl dilemise ylece istiva etmitir; keyfiyetini bilmez, tehibe gitmeyiz. O, her eyi bilir, her eye kadirdir ve her eyi kuatr. Sonra grlerine uygun olarak mahlktla ve onlarn bir ksmnn dier ksmn ihata etmesiyle ilgili dier baz szler syler, ardndan yle der: Allah'n an ycedir, azameti uludur. O, bizatihi ayr bir varlktr. Sfatlarnda tektir. Btn mahlkatmdan ayrdr. Cisimlere hulul etmez, arazlar da O'nunla iice deildir. Ztnda O'ndan baka bir ey yoktur. Msivada da O'ndan bir ey bulunmaz. Mahlkatm iinde mahlkat'tan, O'nun ztnda da yaratc'-dan baka bir ey yoktur. Ben derim ki: Bu szler, daha nceki szlerinde de olduu gibi hulul reddetmektedir. Tevhide ehdet ve Yakn Sahiplerinin Tevhidini Tavsif Fasl adl blmde ise yle devam eder: Yakin sahibi kii ehdetinde kesin olarak bilir ki Allah, her eyden daha evveldir; her eyden daha

yakndr; veren de O'dur, engel olan da O'dur. Doruya ileten O, sapkla dren O'dur. Allah'tan baka ilh olmad gibi, O'ndan baka veren, engel olan, fayda salayan, zarar tevlid eden de yoktur. Yakn sahibi kii, Allah'n kendisine yakn olduuna, kendisini murakabe ettiine, zerindeki kudretine ve kendisini kuattna ehdet eder. Bu kiinin nazar ve kaygusu her eyden nce Allah'adr; her eyde O'nu anar. Kalbini her eyden arndrp O'na ynelir. Her eyde O'na dner. O'ndan baka hibir eye kulluk etmez. Bilir ki Allah, kalbe, ahdamarndan daha yakndr; ruha, canndan daha yakndr; gze, bakndan daha yakndr; dile, tkrnden daha yakndr - byle bir yaknlk, O'nun, (dilemedike) kendisine yaklalan ayan ve yaklamaya are de bulunulmayan vasfdr-. Btn bu hususlarda O, Ar' zerinde ycelmitir. Ar'tan kat kat yce olduu gibi yerden de kat kat ycedir. Yeryzne ve her eye yaknl, aynen Ar'a yaknl gibidir. Ar, O'na duyularla alglanabilecek bir ekilde bitiik deildir(*). Allah, orada bir yer tutmu deildir. O'nun hakknda fslt ile gizlice bir ey sylenmez. Gzyle O'na bakacak kimse yoktur. O, kuatlmaz ki grlsn. nk an yce olan O, tm mahlkatmdan kudretiyle perdelenmitir. Ar'n O'ndan nasibi, ancak O'nu bilen yakn sahibi bir kiinin nasibi gibidir. O, Cenb- Hakk'n verdii zellik sayesinde Allah'n, kendi zerinde olduunu bilir ve Ar Allah ile mutmaindir. Allah her eyin stnde olup Ar' da kuatmtr. O, her eyin altndakinin de stndedir. O, stn st, altn altdr. Alt ile snrlandrlamad iin, O'nun iin st de yoktur. nk o en yce olandr. Allah nerede olsun?! Hibir mekn O'nun ilminden ve kudretinden bo deildir. O, bir meknla snrlandrlamaz. Bir mekndan kayp saylamaz; ama o meknda bulunamaz da... Alt, aa iindir; st de yukar iin. O Sbhn, stnlkte her stn stndedir; ykseklikte her altn fevkindedir. O, yer meleklerinin stnde olduu gibi ayn ekilde Ar meleklerinin ve mmkn olan btn meknlarda grevli meleklerin stndedir. O'nun mekn, dilemesi; varl, kudretidir. Ar ile yer arasndaki eyler, bunlar, mahlkat iin bir snrdr. Alt ve st, O'nun kabzasnda bir hardal tanesi mesabesindedir. O, btn bunlardan ycedir ve btn bunlar kuatandr. Akl, O'nu kavrayamaz. Tasarlar, O'nun keyfiyetine eremez. stnlne son, yceliine st, yaknlna uzaklk yoktur. Allah' hibir ey, dier bir eyden perdeleyip alakoyamaz. Hibir ey O'na yk olmaz. O, her eye sahip olduu sfatyla yakndr ki, bu sfat da kudret ve kuatma sfatdr. Eya ise, sahip olduu zellik sebebiyle uzaklatrlmtr ki, bu zellik uzaklk ve perdeli olutur. Uzaklk ve uzaklatrma, O'nun iradesinin hkmdr. Snrlar ve blgeler, mahlkatma ait engellerdir. Yce Rabbimiz yle buyurmaktadr: Gklerde de ilah, yerde de ilh O'dur(121), 'Sonra Ar'n zerine istiva etti*(122), Nerede olursanz olun, O sizinle beraberdir(123). Bu beraberlikte Hak Tel, mahlkatna bitiik deildir, ama onlardan ayr da deildir. Kinatla temas halinde olmad gibi, ondan uzak da deildir. Aksine ztyla her eyden ayrdr; vasflarnda tektir. Bir eye bitimez, hibir ey de O'nunla bitimez. O, vasf olan yaknlkla her eye yakndr. Sfat olan kuatma ile her eyi kuatr. O, her eyle beraberdir; her eyin stndedir. stnl ve yaknl ile her eyin nnde, her eyin tesindedir. Ar' tayan meleklerin ardndaki engellerin tesindedir. Ruh demek olan ahdamarndan daha yakndr. Buna ra men her eyin stnde olup her eyi kuatmtr. Btn bu hususlarda Hak Tel, herhangi bir eye mekn deildir; herhangi bir ey de O'na mekn deildir. Btn bu noktalarda hibir ey O'na benzer deildir. Hkmranlnda O'nun orta yok, mahlkatnda yardmcs yoktur. Kullarnda O'nun benzeri yok, yaratmasnda rnei yoktur.'Sfat olan ncelikle, sonluunda ilktir, O... vasf olan sonluuyla, nceliinde sondur, O... yaknl demek olan btn oluuyla, zuhurunda btndr. Ycelii demek olan zahir oluuyla btn oluunda zahirdir. O... Ezel olarak bu ekilde ilktir, ebed olarak hep son kalacaktr. Ezelden beri btndr, ebede kadar zahir olacaktr . unlar da syler: Allah, zt iin haber veriiyle sabittir ki, Ar' zerindedir. Yalnz Ar mahlkatnn stteki snrdr; Allah ise Ar' ile snrlandrlm deildir. Ar, bir mekna muhtatr; Rab Tel ise muhta deildir. O: Rahman Ara istiva etti(112) buyurmaktadr. Rahman bir isimdir, istiva da O'nun sfat olup ztna bitiiktir. Ar ise O'nun mahlku olup O'nun sfatlarndan ayrdr. Allah, kendisini kapsayacak bir mekna muhta deildir; zaten O'nu tayabilecek hibir tayc da yoktur.

yle devam eder: Dilemesi dnda hibir ey O'nu kapsaya-maz. Sfatnn nurlar dnda zahir olmaz. Ltfnun bolluu dnda bulunmaz. Elini kapatt zaman, ortaya karp yayd eyleri kaldrp gizler. At zaman da, kaldrp gizlediklerini tekrar dndrr. Kinattaki her varlk hakknda bunlar ayn ekilde yapar; her mekn isminde de ayn eyleri icra eder. Dilerse azametiyle zuhur eder, dilerse hikmet ierisinde gizli kalr. Hibir ey O'nu kuatamaz, ancak dilerse yaknl sayesinde kuatlmas hari. hdu dnda bilinemez. Ancak nuru ile grlebilir. Bu da bugn veli kullar iin kalblerinde gayb halinde olabildii gibi mahede annda gzleriyle de olabilir. Dilemesi dnda bilinemez, O... Eer O dilerse en kk varlk O'nu kuatabilir; ama dilemezse hibir ey O'nu kuatamaz. Eer isterse O'nu her ey bilir; ama istemezse hibir ey bilemez. Arzu ederse her eyde bulunur; etmezse hibir eyde bulunmaz...... Ben derim ki: Eb Tlib el-Mekki'nin burada zikrettii Cenb- Hakk'n yaknl, mutlak varlk olsun, bir vasfla iki defa tecelli etmemesi, iki varlk iin ayn tek surette grnmemesi gibi hususlar, baz tasavvuf erbabnda hsl olan, Cenb- Hakk'n kalblerinde yaknl ve kalblerine tecellisi kanaatinin bir sonucudur. -Aslnda bu husus Cenb- Hakk'n vasflarndan deildir ve kymet gnnde gzler iin hsl olacak olan bu muhtelif tecelliler de vrid deildir. te bu husus, mutasavvflardan birounun hatya dt bir noktadr. Bunlar kalblerinde baz eyleri mahede ederler ve o eylerin d dnyada da aynen o ekilde mevcut olduunu sanrlar. Hatta bunlar .arasnda gerek mtekaddimn'dan, gerek mteahhirn'dan Allah' gzleriyle grdklerini zannedenler bile vardr. Bu zan undan ileri gelmektedir: Kalblerine, marifet, zikir ve muhabbet galip gelmekte, kalblerine hsl olan eylerin mhedesiyle kendinden gemekte ve bunlar iin fena ve istilm (yokluk) hali hsl olmaktadr. Bu sebeple de bu hususlarn gzleriyle mahede ettikleri eyler olduunu sanmaktadrlar. Halbuki bunlar ancak kalblerinde cereyan eden durumlardr. Bundan dolaydr ki mutasavvflardan birou, dnyada gzyle Allah' grdn zan ve iddia etmitir. Bu husus, mtekaddimn'dan ve mteahhirn'dan pek ok kimsede grlen bir ey olup tamamen hatdr. stelik bu kimselerin iddialarndan dolay, genel olarak Allah'n grlmesini (r'yeti) caiz gren ve Snnet'i tekiler kadar bilmeyen kelm ve tefekkr ehli nezdinde yle bir phe de meydana kmtr: Acaba Allah'n dnyada grlmesi mmkn m, deil mi? Bunlar arasnda byle bir r'yetin dnyada meydana gelebilecei konusunda iki gr zikredenler olduu gibi, bunun caiz olduunu syleyenler de vardr. Fakat btn bu grler, sapklktr. nk ehl-i snnet ve'1cemaat'n imamlar, dnyada hi kimsenin gz ile Allah' gremeyeceinde ittifak etmiler, sadece zel olarak Peygamber Efendimiz hakknda ihtilf etmilerdir. Cenb- Hakk' dnyada grmemizin mmkn olamayaca hakknda Hz. Peygamber'den birok vecihle rivayetler gelmitir. Mesel bunlardan birisi, mam M s 1 i m ' in Sahih'inde yer alan u hadistir: 'Biliniz ki sizden biriniz lmedike, Rabbini gremeyecektir(125). Ms (a.s.) Rabbini grmek istemiti. Cenb- Hak bunu zikreder, Beni asla gremezsin(126) buyurduktan sonra M s ' ya arz olan baygnl belirtir. Bunlar arasndan bir ksmi: Ms, Rabbini grd. Da, Cenb- Hakk'n grlmesine engel oldu. Da yerle bir edince Hz. Ms O'nu grd demektedir. Bu szler, Eb Tlib el-Mekk ile benzerlerinin szleri arasnda mevcuttur. Bir ksm ise gren ile grleni bir saymakta, ikisinin de ayn, yani Allah olduunu iddia etmektedir. Bylece bunlar ittihad'tan sz etmekte, Cenb- Hakk'n M s ' yi nefsinden fni kldn, sonuta da grenin grlenle aynletiini belirtmektedirler. Bunlara gre Hz. M s Allah' ztyla ancak kendi ahsnda grmtr. Bu adamlar ayn eyi kendileri iin de iddia ederler. Halbuki ittihad (vahdet-i vcud) ve hulul btldr. Bunun d dnyada deil, kalbte ve btnda olduunu syleyenlerin szlerine gre de durum ayndr. nk bunun varaca sonu, hristiyanlarn Hz. s hakknda yaptklar iddialarla ayn olacaktr. stelik bunlar, herhangi bir kimsenin nst (insanlk) zrhna brnm batini Lht'u (Allah') grdn sylememilerdir. Evet bu hat, mutasavvflardan birounda ortaya kmaktadr. Bunlarn i dnyalarnda baz eyler cereyan etmekte ve. bunun d dnyada da var olduunu zannetmektedirler. Bu noktada tefekkr ve akl yolunu izleyen felsefecilerle benzerlerinden hataya denler mesabesinde bulunmaktadrlar. Felsefeciler, klliyyt (tmeller) ve mcerredt gibi soyut eyleri dnrler ve bunlarn d dnyada da mevcut olduunu zannederler; halbuki bunlar sadece i dnyalarnda vardr. Bu sebeple, Eb'l-

Ksm es-Sheyli ve dier limler yle demilerdir: Felsefecinin kyasndan ve sfnin hayalinden Allah'a snrz. Bundan dolay felsefecilerin ve sfilerin szlerinde birok elikiler bulunur. bn Arabi gibi, felsefecilerin bozuk grleri ile sflerin kmaz hayallerini biraraya getirip kendisinde toplayan ahslar ise yeryz sakinlerinin en sapklardr. Bu sebeple mutasavvflarn efendisi ve hidyet nderi olan Cneyd el-Baddi - Allah kendisinden raz olsun - baz sflere arz olan halleri bilmi ve kendisine tevhidin ne olduu sorulduu zaman: Tevhid, hudsu (sonradan var olmay) kdemden (ezelde varolutan) ayr tutmaktr demiti. Bylece Cneyd el-Badd, hulul ve ittihad dncelerinden sakndrmak zere, hads (sonradan olan) varlklar kadm (ezel) Zt'tan ayrdn aklamtr. bn Arabi ve benzerleri gibi mlhidler kp C ne y d' in bu szlerini reddetmilerdir. nk bu szler, onlarn bozuk mezheplerini iptal ediyordu. Cneyd ve benzeri zevat, hidyet nderi kiilerdir; bu konularda onlara muhalefet edenler ise sapklk ehlidirler. Ayn ekilde Cneyd dnda baka eyhler de, sliklere arz olan hallerden, kalblerinde grdkleri nurlardan vesir durumlardan bahsetmi ve onlar, bu grdklerinin bizzat Allah Tel'nn zt olduunu zannetmekten sakm-dnmlardr. Tavafta iken Urve b. ez-Zbeyr, Abdullah b. mer'in kzm istemiti. Bunun zerine Abdullah b. mer dedi ki: Biz tavafmzda Allah' grmeye alrken bana kadnlardan m bahsediyorsun?! Elbette btn bunlar ve benzeri hususlarla bu zevat, kalb ile Allah arasndaki btn perdelerin kaldrlacan ve neticede rh'un, Allah'n Ztn, nasl ki Cenb- Hak onu gryorsa, o ekilde yz yze gelerek grebileceini sylemek istememilerdir. nk byle bir ey dnyada hi kimse iin mmkn deildir. Bunu caiz grenler, sadece ve sadece Peygamber Efendimiz iin caiz grmlerdir. Mesel bn Abbas yle der: Hz. Muhammed Cs.a.v.) Rabbini, kalbiyle iki defa grd. Fakat bu tecelli, kulun iman, marifeti ve muhabbetine gre muhtelif vastalarla hsl olur. Bu sebeple insanlarn bu konudaki ahvli, aynen Allah' ryada grmelerinde olduu gibi, farkl farkl olur. Her insan O'nu imanna gre ve eitli suretlerde grr. Eb Tlib el-Mekk'nin ve benzerlerinin bu konuda syledikleri, eer kalblerde hsl olan ahvl ile alkal olarak sylen-mise, her ne kadar baz hususlarda tenkide ak ise de, doruya yakndr. Ama Rab Tel, Ztnda da aynen bu ekildedir- deniyorsa, durum asla yle deildir. Eb Tlib el-Mekk' nin: Sahip olduu yaknlk sfatyla Allah, ruha canndan; gze bakndan; dile, tkrnden daha yakndr... O, ahdamarndan daha yakndr.... szlerine gelince; byle bir sz ne Allah'n Kitab'nda, ne Reslullah'm Snnet'inde, ne de seleften herhangi bir ztn szlerinde mevcut deildir. Byle bir eyi ne ashbtan, ne onlara gzelce tbi olanlardan, ne drt imamdan, ve benzeri slm limlerinden, ne de kendilerinin izinden gidilen marifet ve tasavvuf eyhlerinden biri sylemi deildir. Kur'-n- Kerim'de de Cenb- Hakk'n her eye yakn olduu eklinde bir vasf asla mevcut deildir. Aksine, Kur'an'da szkonusu edilen yaknl, umum deil, hususdir. Mesel u yeti ele alalm: Kullarm, sana benden sorarlarsa (syle): Ben (onlara) yaknm. Bana dua edince dua edenin duasna karlk veririm(*). Grld gibi Cenb- Hak, kendisine dua edenlere yakndr. Buhr ve Mslim'de yer alan Eb Ms el - E'ari hadsinde de durum ayndr. Eb Ms' nin nakline gre ashb- kiram, Hz. Peygamber'le birlikte bir seferde bulunuyorlard. Tekbir getirirken seslerini ykselttiler. Bunun zerine Peygamber Efendimiz yle buyurdu: Ey insanlar! Biraz yava olun! Siz, bir sara veya ortada bulunmayan birine seslenmiyorsunuz. Sizin seslendiiniz Allah, sizden birine binitinin boynundan daha yakndr(*). Burada da Hz. Peygamber Sizin seslendiiniz Allah, sizden birine... daha yakndr buyurmu, Btn mevcudata yakndr dememitir. Kur'n- Kerm'de Salih (a:s.)'dan naklen yer alan u yette de durum ayndr: O'ndan mafiret dileyin, sonra O'na tevbe edin! nk Rabbin yakndr; (O, dualar) kabul edendir(127). uayb (a.s.) da yle demiti: Rabbinizden mafiret dileyin, sonra O'na tevbe edin! Dorusu Rabbim ok esirgeyen, ok sevendir(128). Bilindii gibi yette geen ...yakndr, dualar kabul edendir sz tevbe ve istifara bitiiktir. Bununla, kendisinden mafiret dileyen ve tevbe eden kimselerin istifarndan dolay yakn ve dualar kabul eden olduunu kasdetmitir. Ayn ekilde istifarlarndan dolay, tevbe edenlere rahmet ve muhabbet sahibidir. Zten yaknlk vasfn icabet etme vasfyla beraberce zikretmesi de bunu gstermektedir. Bilindii zere-. Allah, her mevcuda icabet eden, isteklerini

kabul edendir denmez. cbet ancak O'ndan isteyen ve O'na dua eden iin sz konusudur. Yaknl da bu ekilde O'na yalvarp yakaranlar iindir. Allah Tel'nn iiten, gren, mafiret eden, kredene mkfat veren, dualar kabul eden, yakn olan gibi mutlak isimlerinin btn mevcudata taallk edip, hepsiyle alkal olmas gerekli deildir. Aksine her isim, o isme uygun olan eye taallk eder. Mesel alm (her eyi hakkyla bilen) ismi, her ey bilinmeye uygun ve elverili olduundan dolay her eye taallk etmektedir. Bir de u yetlere bakalm: Andolsun insan biz yarattk ve nefsinin ona ne fsldadn biliriz. (nk) biz ona ahdamarndan daha yaknz. Onun sanda ve solunda oturan iki alc (melek, onun yaptklarn) kaydetmektedir. (nsan) hibir sz sylemez ki yannda (onu) gzetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazr bulunmasn(129), Ya can boaza dayand zaman? Ki o zaman siz (o can ekien kimseye) bakar durursunuz. Biz ona sizden daha yaknz, fakat siz grmezsiniz(130). Bu yetlerde kasdedilen husus, Cenb- Hakk'n kiiye melekleri ile yaknldr. Bu anlam, seleften olan mtekaddimn mfessirlerden renilmi bir eydir. Bu mfessirler yle demilerdir: lm melei, kiiye ailesinden daha yakndr. Fakat siz melekleri grmezsiniz. Bir grup mfessir ise bu yette geen Biz ona sizden daha yaknz cmlesini ilimle kaydyla tefsir etmi, bir ksm ilim ve kudretle demi, dier bir ksm da kudretle ve grmekle ifadelerini kullanmlardr. Ancak bu szler, zayftr. nk Kur'an ve Snnet'te Cenb- Hakk'n genel olarak btn varla yaknl eklinde bir vasf yok tur ki, bu zevat ilimle, kudretle, grmekle diye tefsir etmeye muhta olsun. Ne var ki baz kimseler, Cenb- Allah'n her eye yaknlkla vasflandn zannettikleri iin, bu yeti Onun her eyi bilmesi, her eye kadir olmas ile te'vil etmilerdir. Durum onu gsteriyor ki; bu kimseler yaknlk kelimesinin beraber olu (maiyyet) kelimesiyle benzer olduunu zannetmilerdir. nk beraber olu kelimesi, Hadd ve Mcdele srelerinde u ekilde gemektedir: Odur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt. Sonra Ar'a oturdu. Yere gireni, ondan kan, gkten ineni, ona kan bilir. Nerede olursanz O, sizinle beraberdir. Allah, yaptklarnz grmektedir(131), kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur. Be kii gizli konusa mutlaka altnclar O'dur. Bundan az, bundan ok da olsalar, nerede bulunsalar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kyamet gn, onlara yaptklarn haber verir(132). Dip Notlar: (*) Burada geen Beyt's-eyh* lfz, eyhlislm bn Teymiye'nin siyakna gre Eb Muhammed'in lkab olarak gzkmektedir. Ancak rical kitaplarnda byle bir kullan ve byle bir ahsa rastlamadk. Bu durumda bn Teymiye'nin genel rnekleme metoduna uygun olmamakla beraber, burada eyh Eb Muhammed'in ekolne mensup olanlar eklinde bir mny da dnmek gerekmektedir. (*)Orjinal nshann burasnda bir karklk var. 121) 6 En'm, 3 122) 7 A'rf, 54; 10 Yunus, 3 123) 57 Hadid, 4 124) 20 Th, 5 125) Mslim, Fiten, 95 126) 7 A'rf, 143 (*) 2 Bakara, 166 (*) Buhr, Mezi, 38, Cihd 131; Mslim, Zikr, 44, 45 127) 11 Hd, 61 126) 50 Kf, 16-18 128) 11 Hd, 90 130) 56 Vaka, 83-85 131) 57 Hadid. 4 132) 58 Mcdele, 7 Allah'n yaknl ve beraberlii konusunda seleften bazlarnn gr

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Allah'n yaknl ve beraberlii konusunda seleften bazlarnn gr: Bu yetlerle ilgili olarak selefin yle dedii malmdur: Allah ilmiyle onlarla beraberdir. bn Abdi'1-Berr ve dierleri, bu anlayn, sahabe ve onlara gzelce tbi olanlarn icm' olduunu belirtirler. Szne itibar edilir hibir kimse de bu konuda onlara muhalefet etmi deildir. Bu hususta bn Abbs' tan, Dahhk'tan, Muktil b. Hayyn'dan, Sfyn es-Sevri'-den, Ahmed b. Hanbel' den ve daha bakalarndan gelen rivayetler de ayn eye iaret etmektedir. bn Ebi Hatim, Tefsir'inde der ki: Bana babam -smail b. brahim b. Ma'mer - Nh b. Meymn elMadrb Bkeyr b. Ma'rf-Muktil b. Hayyn - krime tarkyle - Nerede olursanz O, sizinle beraberdir yeti konusunda bn Abbas'n yle dediini nakletti: O, Ar' stndedir; ilmi onlarla beraberdir. Sfyn es-Sevr' den de lmi onlarla beraberdir dedii rivayet edilmitir. Yine bn Ebi Hatim unlar syler: Bana babam -Ahmed b. brahim ed-Devrak-Nh b. Meymn el-MadrbBkeyr b. Ma'rf-Mukatl b. Hayyn tarikiyle -Dahhk b. Mzhim'in kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur diye balayp Ne rede bulunsalar... eklinde devam eden yet hakknda yle dediini anlatt: O, Ar' zerindedir; ilmi onlarla beraberdir. bn Eb Hatim bu rivayeti Muktil b. Hayyn'dan naklen deiik bir isnadla da rivayet eder. Ki Mukatil b. Hayyn, tefsirde gvenilir (sika) bir zt olup, Muktil b. Sleyman'n aksine zayf (mecruh) deildir. Abdullah b. Ahmed der ki: Bana babam - Nh b. Mey-mn el-Madrb-Bkeyr b. Ma'rf-Eb Muviye(*)-Muktil b. Hayyn tarikiyle - Dahhk'n: U kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur. Be kii gizli konusa mutlaka altnclar O'dur. Bundan az, bundan ok da olsalar, nerede bulunsalar mutlaka O, onlarla beraberdir yeti zerine unlar sylediini nakletti: O, Ar'mm zerindedir, ilmi onlarla beraberdir. Ali b. el-Hasan b. akik der ki: Bize U b d e' nin talebesi Abdullah b. Ms, Ma'dn' dan nakletti - ki, bu ahs hakknda bn'l Mbrek yle der: Eer Horasan blgesinde abdal olan ahslardan biri varsa o Ma'dn'dr-. Ma'dn yle demiti: Sfyn esSevr1 ye: Nerede olursanz O, sizinle beraberdir yetini sordum. Beraber olan, ilmidir cevabn verdi. Hanbel b. shk es-Snne adl kitabnda unlar syler: Eb Abdillh Ahmed b. Hanbel'e: Nerede olursanz O, sizinle beraberdir ve: kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur.... Nerede bulunsalar mutlaka O, onlarla beraberdir yetlerinin anlamn sordum. u cevab verdi: Beraber olan, ilmidir. O, gayb'ta olan da, hazr olan da bilir; her eyi kuatr. hid'tir; allm'l-guyb'tur, gayb lemini bilir. Rabbimiz, snrsz ve sfatsz olarak Ar stndedir. Krs'si gkleri ve yeri kaplamtr. mam A hm, e d b. Hanbel er-Radd ale'l-Cehmiyye adl eserinde beraber oluun (maiyet'in) anlamn geni bir ekilde aklamtr. Mayyet>> lfz Kur'n- Kerm'de yukarda verdiimiz iki yette olduu gibi genel olarak, yni herkesi kapsayacak ekilde getii gibi, zel olarak, yni sadece bz kimselere mahsus olmak zere de vrid olmutur. Mesel zel kullana rnek olarak u yetleri verebiliriz: nk Allah (azabndan) korunanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir1", Ben, ikinizle beraberim, iitir ve grrm1**, zlme, Allah bizimle beraberdir!1*5. Eer maksat, Cenb-i Hakk'n bizatihi her eyle beraber bulunmas olsayd, genel kullan zel kullan nakzederdi. nk aka bellidir ki: 'zlme, Allah bizimle beraberdir yeti ile Allah, kfir dmanlarla deil, zellikle Peygamber Efendimiz ve Hz. Ebbekir ile beraber oluu murd etmitir. Ayn ekilde * Allah, (azabndan korunan ve iyilik edenlerle beraberdir buyururken bu beraberlii zlimler ve fcirlere deil, sadece sz konusu nitelikleri tayan m'minlere mahsus klmtr. Ayrca mayyet kelimesiyle ne Arap dilinde, ne de Kur'an'da kullanld yerlerden herhangi birinde iki varln bizzat birbiri iine girerek karmas kasdedilmi deildir. rnek olarak u yetleri

verelim: Muhammed Allah'n elisidir. Onunla beraber bulunanlar....*"', te onlar mminlerle beraberdir1", Allah'tan korkun ve dorularla beraber olun1", ...Sizinle beraber savatlar1'8. Daha buna benzer birok yet vardr. Byle olunca O (Allah), sizinle beraberdir yetinin, Cenb- Hakk'n ztnn, mahlktn ztlar ile iice girip birbirine karmasna iaret etmesi kesinlikle mmkn deildir. stelik yet ilim ile balamakta, yine ilim ile son bulmaktadr. Bylece siyak ve sibak da burada beraberlik ile Cenb- Hakk'n onlar bildiinin kasdedildiine dellet etmektedir. Bu konuda biz, baka bir yerde genie bilgi vermi ve lgatta maiyyet kelimesinin - her ne kadar beraber olu, birleme, bir arada bulunma ve bitimeyi gerektiriyorsa da - Cenb- Hakk'n kullaryla beraber olduu sylendii zaman, bunun Ar'n zerinde stte oluuna tezat tekil etmediini beyan etmitik ve demitik ki: Cenb- Hakk'n beraber oluu, her yerde durumuna gredir. Btn mahlktla beraber olduu zaman burada ilim, kudret ve hkimiyet sz konusudur. Bz kullarna mahss olarak belirtildii zaman ise yardm, iane ve te'yid edip destekleme sz konusudur. bn Ebi Hatim der ki: Muhammed b. el-Fadl'a unlar okudum: Muhammed b. Ali b, elHasan b. akk-Muhammed b. Muzhim-Bkeyr b. Ma'rf tarikiyle -Muktil b. Sleyman'n, Hadid sresinin drdnc yeti hakknda unlar sylediini nakletti: (Allah) yere gireni bilir derken, kasdedilen yamurdur. Ondan cihan da..." derken de bitkiler kasdedilmektedir. Gkten ineni...* yani damlay; ...ona kan bilir yani ge kan melekleri bilir. Nerede olursanz O, sizinle beraberdir^, yani kudreti, hkimiyeti ve ilmiyle, siz nerede olursanz olun O, sizinle beraberdir. Ayn isndla, Muktil b. Sleyman'n yle dedii nakledilir: Hadd sresinin nc yeti ile ilgili olarak -Allah daha iyi bilir ama bize unlar ulat: O, evveldir, yani her eyden ncedir. -hirdir yani her eyden sonradr. Zahirdir, her eyin stndedir. Btndr, her eye yakndr. Yaknlk ile kasdmz, Ar' zerinde olduu halde ilmi ve kudretiyle yaknldr. O, her eyi bilir. Gizli konumalarn bilir, szlerini iitir. Sonra kyamet gnnde, konutuklar iyi-kt her eyi onlara haber verir. Muktil'in bu son rivayeti, kendisinden eitli vecihlerle nakledilen ilk rivayet kadar mehur deildir. Zten sylediklerini kesin bir ifade ile sylememi, aksine: Bize ulatna gre ifadesini kullanmtr. Burada Muktil, btn lfzn yakn ile tefsir ettikten sonra, yaknlk iin de ilim ve kudret tefsirini getirmitir. Halbuki byle bir tefsire hi de ihtiya yoktur. Sahih bir hadste, Peygamberimizin yle buyurduu sabittir: Sen evvelsin-, senden nce hibir ey yok. Sen hirsin; senden sonra hibir ey yok. Sen zhir'sin; senden stte bir ey yok. Sen btn'sn; senden ire bir ey yok!(140) Bu isimlerin tefsiri zerine Hz. Peygamber'den gelen E b Hreyre ve Eb Zerr hadisleri ile dl (nzul) hadisini(*), h-ta Mes'elesi ile ilgili blmmzde tafsilatyla izah etmitik. K a t d e ' nin Tefsir'inde zikrettii hadste de ayn durum sz konusu olup burada btn mnsnn yakn olmad, btn sznn byle bir anlama iaret de etmedii, Kur'an'da ve Snnet'-te genel olarak her ey iin kullanld zaman yaknlk lfznn mayyet lfz gibi olmad, ayrca gerek dil asndan, gerek Kur'-an asndan yaknlk sznn mayyet lfzna hi benzemedii aklanmtr. Bunu ylece aklayabiliriz-. Bir kii: Bu, sununla beraberdir dedii zaman, bu szyle bir arada bulunu, beraberlik ve birlikte olmay kasdeder. Bu sz, ne iki varln bizzat birbirine yaknlna, ne de bu iki eyin birbiriyle iice olup karmasna iaret etmez. Dolaysyla Allah, onlarla beraberdir denildii zaman, Kur'an ve Snnetlin bildirdii gibi, Allah Tel'nn, Ar' zerinde olmakla beraber ilmi, kudreti ve hkimiyetinin onlar kuatt anlalr. Nitekim Yce Rabbimiz yle buyurur: O'dur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt. Sonra Ar'a oturdu. Yere gireni, ondan kan, gkten ineni, ona kan bilir. Nerede olursanz O, szinle beraberdir(141). Burada Cenb- Hak, Ar' zerine istiva etmi olmakla beraber her eyi bildiini, Ar' zerinde olmasnn her eyi bilmesine engel olmadn bildirmektedir. Snen'lerde yer alan Ev'l hadisi de bu ekildedir. Peygamber Efendimiz: "Allah, Ar'n stndedir ve sizin ne hl zere olduunuzu bilir buyurmu, ama yaknlk lfz hakknda ayn ifadeleri kullanarak: Allah, Ar'nn stndedir ve her eye yakndr dememitir. Denilen ey udur: Muhakkak ki Allah'n rahmeti, iyilik edenlere yakndr(142), Kullarm bana benden sorarlarsa (syle): Ben (onlara) yaknm. Bana du edince du edenin duasna karlk veririm(143). Peygamber Efendimiz de yle buyurmutur: Siz, bir sara veya gaybta olan birine seslenmiyorsunuz. Sizin seslendiiniz Allah, iiticidir, yakndr(144).

Ibn Ebi Hatim der ki: Bana babam -Yahya b. el-Mure-Cerir-Abde b. Ebi Berze(*) es-Sicistni-Sal: b. Hakim - babas-dedesi tarikiyle - unlar nakletti: Bir adam Hz. Peygamber'e geldi ve yle dedi: Ya Raslllah! Rabbimiz yakn m, ki O'na yava bir sesle s.eslenelim. Yoksa uzak m, ki yleyse yksek sesle yakaralm. Peygamber Efendimiz sustu. Derken Cenb- Hak u yeti indirdi: 'Kullarm sana benden sorarlarsa (de ki): Ben (onlara) yaknm! Bana du edince du edenin duasna karlk veririm. O halde onlar da bana karlk versin (benim arma uysunlar, bana inansnlar(145). Yani bana du etmelerini ben onlara, emrettiim ve onlar da bana du ettikleri zaman onlara karlk veririm. imdi burada Allah ilmiyle ve kudretiyle yakndr. nk O, her eyi bilir; her eye kadirdir denmez. nk ashb- kiramn bu hususta hi phesi yoktu ve sorduklar da bu deildi. Onlarn sorduklar ey, Cenb- Hakk'n, kendisine du eden ve yava sesle yakaranlara olan yaknl idi. Bu sebeble de Cenb- Hak: Kullarm sana benden sorarlarsa (syle): Ben (onlara) yaknm. Bana du edince, dua edenin duasna karlk veririm buyurarak kendisinin yakn ve dualara karlk veren olduunu bildirmitir. Ehl-i Snnet'ten bir grup, yetlerde ve hadslerde geen yaknlk lfzn -ilimle tefsir etmiler ve maksadn bu olduunu sylemilerdir. nk (onlara gre) Allah, du edenin duasn iitip bildii zaman maksad hsl olmutur. Bu dnce, baz kimselerin kalkp yle demesini gerekli klacaktr: Allah her eye ilim ve kudret anlamnda yakndr. Nitekim daha nce Muktil b. Hayyn'-dan naklettiimiz gibi seleften bir ksm ile haleften birok kimse tarafndan bu gr dile getirilmitir. Fakat bunlardan hibirisi Allah'n bizatihi varlyla her eye yakn olduunu sylememitir. Bu anlam, Allah'n Ar'n stnde olduunu kabul eden, etmeyen btn mslmanlar kabul etmektedir. bn Eb Hatim, isnadn da vererek Abdlziz b. Abdillh b. Eb Seleme el-Mcin' dan unlar nakleder.-O Rahman Ar'a istiva etmitir. O, bu durumda iken nefislerimizin iimizde bize verdii vesveseleri bilir. Bu sebeple de bize ahdamarmzdan daha yakndr. Nefislerimizin iimizde bize verdii vesveseleri bildiine gre, niin byle olmasn, niin ahdamarndan daha yakn bulunmasn?! Eb Amr et-Talemenk de ayn eylere temas eder ve der ki: Biz, ona ahdamarndan daha yaknz(146) yetini soran kimse bilsin ki, btn bunlar Allah'n o eyleri bildii ve odlara kadir olduu anlamndadr. Bunun delili de yetin ba ksmdr. yetin banda Hak Tel yle buyurmaktadr: Andolsun insan biz yarattk ve nefsinin ona ne fsldadn biliriz. (nk) biz ona ahdamarndan daha yaknz. nk Allah, insann iinde hsl olan vesvesesini bildiine gre, ahdamarndan daha yakn olur. Zira ahdamar nefsin fsldad vesveseyi bilemez. Ama mlhid, buna ramen itikadna smsk sarlr. Ona gre mabudu, insann kanna ve etine karmtr. Hem yaratc (halik), hem yaratlm (mahlk) diyebilmek iin, insana srf mahlk ismini vermez. nk iddiasna gre, mbdu, insann ahdamarnn hem iinde, hem dndadr. Ve buna gre onun Rabbi, onunla iice karm olup ondan ayr deildir. Talemenki szne yle devam eder: Ehl-i Snnet'e mensup mslmanlar, Allah'n, Ar' stnde ve tm mahlktndan ayr olduunda icm etmilerdir. Allah, sapklk ehlinin iddialarndan ve zlimlerin szlerinden kat kat ycedir, mnezzehtir. Devam ederek yle der: Kendisine lm gelmi kii hakkndaki: Biz ona sizden daha yaknz. Fakat siz gremezsiniz-(147) yetiyle ilgili cevap da bu ekilde olup Allah, ilmi ve kudretiyle yakndr. nk siz, lm halindeki bir hastaya are bulamaz, ondan lm engelleyemezsiniz. Ayrca Hak Tel yle de buyurmutur: Elilerimiz onun cann alrlar, onlar (bu hususta) hi geri kalmazlar(148), De ki: zerinize vekil edilen lm melei cannz alr(149) Ben derim ki: Mfessirlerden birok kimse, mesel S a' l e b . Eb'l-Ferec b. el-Cevz ve dierleri: Biz ona ahdamarn-dan daha yaknz yetinde ayn eyleri zikretmitir. Biz ona sizden daha yaknz yetinde ise Eb'l-Ferec iki grn olduunu belirtir. Birincisine gre, bu yaknlk, melekler vstasyladr ki, bu gr Eb Salih yoluyla Ibn Abbas1 tan aktarlmtr, ikincisine gre ise yaknlk, ilim iledir. Btn bu zevatn maksad udur: Burada kasdedilen ey, Zt- Br'nin bizzat kulun ahdamarna ve lye yaknl deildir. Bu yetlerde yaknlktan muradn, meleklerin yaknl deil, sadece Cenb- Hakk'n yaknlnn olduunu zannettikleri zaman da bunu aynen mayyet* lfznda olduu gibi ilim ve kudretle tefsir etmilerdir. Halbuki buna hi gerek yoktur. nk: Biz ona sizden daha

yaknz* denilince her iki yette de maksat meleklerimizle demektir. Yalnz mayyet* lfznda durum farkldr. Baknz, Cenb- Hak: Biz onunla beraberiz dememitir. Kendisinin kullaryla beraber olduunu belirtmi ve yaptklarn kyamet gn onlara haber vereceini bildirmitir. nk gkleri ve yeri yaratan, Ar'a istiva eden O'dur. Kur'n- Kerim, ikisinin arasna fark koymuken bir lfzn, dier lfzn benzeri saylmas mmkn deildir. Eb Hmid el-Gazzli de baz szlerinde Eb Tlib el-Mekk'ye muvafk, baz szlerinde de muhalif ifadeler kullanmtr. G a z z 1 de Allah'n bizzat Ar'm stnde oluunu reddedenlerdendir. Ona gre istiv'dan maksat, Cenb- Hakk'n Ar zerinde kudret sahibi olup, hkimiyetinin bulunduu veya O'nun Ar'tan daha faziletli olduudur. O yle der: Allah, buyurduu ekil ve murd ettii mn zere Ar'a istiva etmitir. yle bir istiva ki temas etmekten, istikrar bulmaktan, yer tutmaktan, hulul ve intikl etmekten mnezzehtir. Ar, O'nu tayan deildir. Aksine bizzat Ar ve Ar' tayan melekler, Cenb- Hakk'n kudretinin ltfuyla tanan varlklardr ve onlar Allah'n kabzasnda hkm altna alnmlardr. Allah, Ar'n stndedir, yeryznn snrlarna kadar her eyin stndedir. Ama O'nun bu ekilde stte oluu Ar'a ve semya olan yaknlna bir ey katmaz. Aksine O, yeryznden kat kat yce ve faziletli olduu gibi Ar'tan da kat kat faziletli ve ycedir. Ama buna ramen O, mevcudattan her birine yakndr; kula ahdamarndan daha yakndr. O, her eye hidtir. nk nasl ki zt cisimlerin ztna benzetilemezse, yaknl da cisimlerin yaknlna benzetilemez. O, hibir eye hulul etmez, hibir ey de O'na hulul edemez... Gazzl, szne devam ederek unlar syler: Allah, sfatlaryla mahlktndan ayrdr. O'nun ztnda, msiv yoktur. Msiv'da da O'nun zt mevcut deildir. Ben derim ki: Gazzl 'nin kudret ve hkimiyyetten bahsederken kudret stnl eklinde ele ald stnlk; O'nun mahlkttan daha faziletli olduu; ilim veya ilim ve kudret eklinde izah ettii yaknlk; ilmi, kudreti ve her eye hkim olduu gibi hususlar, btn mslmanlarn ittifak ettii eylerdir. Cenb- Hakk'-n yaknlnn bu ekilde tefsir edilmesi limlerden bir grup tarafndan da yaplm bir eydir. nk bunlar yetteki yaknln meleklerde deil, sadece Hak Tel ile olduunu zannetmekte ve btn mahlkt iin genel olduunu da zannettikleri iin ilimle tefsir ederek Allah, mevcudattan her birine ilim anlamnda, yni onlarn her hlini bildii anlamnda yakndr demektedirler. Halbuki daha nce de belirttiimiz gibi hi de byle bir tefsire ihtiya yoktur. Biz ona ahdamarndan daha yaknz yetine gelince, burada srf ilmin kasdedildiini sylemek caiz deildir. nk bir eyi, dier birinden iyi bilen bir kimse iin sadece bu bilgisinden ve sadece buna kadir olmasndan dolay bu kimse, o eye dier kiiden daha yakndr denmez; bu anlam iin yaknlk tabiri kullanlmaz. stelik Hak Tel, kiinin gerek gizli sylediini, gerek aa vurduunu ve btn amellerini bilir. Byle bir durumda ahdamarnn zel olarak zikredilerek Allah'n kula ahdamarndan daha yakn olduunu sylemenin bir anlam olmaz. nk ahdamar, izhr edilen sze deil, kalbe yakndr. Allah ise insann iini de bilir, dn da... Nitekim O, yle buyurur: Sznz ister gizleyin, ister aa vurun (farketmez); nk O, gslerin zn bilir. Yaratan, bilmez mi? O, ltiftir (bilgisi her eye nfuz eder, her eyden) haberdardr"(150), O, gizliyi de, ondan daha gizlisini de bilir(151), Bilmediler mi ki Allah, onlarn srlarn ve gizli konumalarn bilir ve Allah gizlileri bilendir?!(152), "Yoksa biz, onlarn gizli konumalarn iitmez miyiz sanyorlar?! Hayr, iitiriz ve yanlarnda bulunan elilerimiz de (her yaptklarn) yazarlar(153), Gklerde ve yerde olanlar, Allah'n bildiini grmyor musun? kii gizli konusa mutlaka drdncleri O'dur. Be kii gizli konusa mutlaka altnclar O'dur. Bundan az, bundan da ok olsalar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kyamet gn, onlara yaptklarn haber verir. nk Allah, her eyi bilendir(154). Yaknlk ile ilmin kasdedilmediine iaret eden yetlerden biri si de udur: Andolsun insan biz yarattk ve nefsinin ona ne fsldadn biliriz. (nk) biz ona ahdamarndan daha yaknz. O vakit onun sanda ve solunda oturan iki alc (melek, onun yaptklarn) kaydetmektedir(155). Burada Yce Rabbimiz, nefsin fsldad eyi bildiini beyan etmi arkasndan da yle buyurmutur: Biz ona ahdamarndan daha yaknz. Bylece bir ilmin varlndan bahsetmi, bir de yaknlktan sz etmi ve bu iki unsuru ayr ayr eyler olarak zikretmitir. Dolaysyla bu iki unsurdan birinin dieri ile ayn saylmas mmkn deildir. Ayrca yaknlk tbirine u ekilde bir kayt da getirmitir: O

vakit onun sanda ve solunda oturan iki alc (melek, onun yaptklarn) kaydetmektedir. (nsan) hibir sz sylemez ki yannda (onu) gzetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazr bulunmasn(156). Burada yaknlk tan maksadn, Rab Tel'nn Zt'nn ahdamarna veya yine Zt'nn lye ailesinden daha yakn olduu zannn tayan kimse, tamamen zayf bir temel zerindedir. yle ki: Allah'n her yerde olduunu veya ztyla her eye yakn olduunu syleyenler, bunu bz eyleri hri tutup sdece bz eylere mahss klmamaktadrlar. Buna gre bir mslmann: Allah, ailesi efrad na deil, ama lye yakndr, Dier uzuvlara deil, ahdamarna yakndr demesi mmkn deildir. Byle bir sz, onlarn temel inanlarna gre nasl sahih olabilir?! Zira onlara gre Allah, insan bedeninin her tarafndadr veya insan bedeninin her yerine yakndr, ya da lde olduu gibi, lnn aile etrfndadr da. Ayn tarz zere hem l ile, hem de etrafndakilerle beraber olduu zaman nasl olur da Hak Tel: Biz ona sizden yaknz der? Bizzat kendi nefsine, yine kendi nefsinden daha yakn olabilir mi?! Yukarda verdiimiz her iki yette de siyak, maksadn melekler olduuna iaret etmektedir. nk Hak Tel yle buyurmutur: Biz ona ahdamarndan daha yaknz. O vakit onun sanda ve solunda oturan iki alc (melek, onun yaptklarn) kaydetmektedir. (nsan) hibir sz sylemez ki yannda (onu) gzetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazr bulunmasn(157). Grld gibi Allah Tel, yaknl o vakit- ifadesiyle kaytlamtr. Ki bu vakit, kiinin sanda ve solunda oturan iki alcnn bulup kaydettii vakittir. Bu iki alc da (kiinin yaptklarn) yazan hfzedici meleklerdir. Nitekim yet bu hususa iaret etmektedir: (nsan) hi bir sz sylemez ki yannda (onu) gzetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazr bulunmasn. Bilindii zere, eer maksat Rab Tel'nn ztnn yaknl olsayd, sadece bu hle mahsus klnmazd; stelik iki tarafta oturan, gzetleyen, zapteden iki melekten bahsedilmesi de, anlama uygun dmezdi. Dier bir yette de, ayn hususa iaret edilmitir: Ya can boaza dayand zaman? Ki o zaman siz (o can ekien kimseye) bakar durursunuz. Biz ona sizden daha yaknz, fakat siz gremezsiniz(158). Evet, eer maksat Allah'n ztnn yaknl olsayd, bu yaknl bu hle mahsus olarak zikretmez, fakat siz grmezsiniz de demezdi. nk bu sz, ancak ve ancak ortada baz hallerde grlmesi caiz olan, ancak bizim gremediimiz bir varlk olduu zaman sylenebilir. Halbuki bu durumda Rab Tel'y ne melekler, ne de herhangi bir insan gremez. Ayrca Yce Rabbimiz: -Biz ona sizden daha yaknz buyurmu ve lm annda olan bir kimseye bu halde etrafnda bulunan insanlardan daha yakn olan varlktan sz etmitir. Rab Tel'nn zt her yerdedir denilecek olursa veya mevcudattan her birine yakndr denilirse o takdirde yette getii gibi, byle bir zamana, bir mekna ve baz durumlara mahsus klnmas mmkn olmaz ve Allah hibir eye dierinden daha yakn bulunmazd. Burada Cenb- Hakk'n u yette olduu gibi zel yaknlnn kasdedilmi olmas da caiz deildir. Yce Rabbimiz bu yette yle buyurmaktadr: Kullarm sana benden sorarlarsa (de ki:) Ben yaknm(159). nk burada sz konusu olan durum, Cenb- Hakk'n kendisine du eden veya ibadette bulunan kimseye yaknldr. Halbuki lm annda bulunan kimse, kfir de olabilir, fcir veya m'-min de olabilir, Cenb- Hakk'a yaknlk kazanm bir zt da olabilir. Bu sebeple Rabbimiz yle buyurmutur: "(len kii, Allah'a) yaklatrlanlardan ise, ona rahatlk, gzel rzk ve nimet cenneti var. Eer sa ehlinden (amel defteri sa tarafndan verilenlerden) ise, (Ey sa ehli) sana sa ehlinden selm! Ama yalanlayc sapklardan ise. kaynar sudan bir ziyafet ve Cehennem'e atlma var(160). Hak Tel, etrafndakilere deil de sdece bylesi bir yalanlaycya yaknln hs klacak deildir. stelik etrafndakiler m'min bir topluluk da olabilir. Hatt bunlar, lm annda m'minin ve kfirin yannda bulunan meleklerdir de... Nitekim Rabbimiz yle buyurur: 'Nefislerine yazk eden kimselere, canlarn alrken melekler: Ne ite idiniz?' dediler*(161), *Grseydin o inkr edenleri: Melekler, onlarn canlarn alrken yzlerine ve arkalarna vuruyorlard(162), O zalimler lm dalgalar iinde, melekler de ellerini uzatm: 'Haydi canlarnz karn (kurtarn), Allah hakknda gerek olmayan sylemenizden ve O'nun yetlerine kar byklk taslamanzdan tr, bugn alaklk azbyla cezalandrlacaksnz!' (derken) onlarn halini bir grsen(163), Nihayet birinize

lm gelince elilerimiz onun cann alrlar, onlar (bu hususta) hi geri kalmazlar(164), De ki: 'zerinize vekil edilen lm melei cannz alr, sonra Rabbinize dndrlrsnz .(165) Bu sylediimize delil tekil eden hususlardan birisi de yaknlktan bahsederken Cenb- Hakk'n oul sigas kullanmas ve Biz ona sizden daha yaknz, Biz ona ahdamarndan daha yaknz* demi olmasdr. Bu tr kullan, u yetlerdeki kullana benzerlik arzetmektedir-. nanan bir kavim iin Musa ile Fir'avn'un haberinden bir paray doru olarak sana okuyacaz(166), -Biz, bu Kur'an' vah-yetmekle sana kssalarn en gzelini anlatyoruz(167), Onu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okutmak bize der. Bana Kur'an' okuduumuz zaman onun okunuunu takip et. Sonra onu aklamak bize der(168). Kur'an'da byle oul bir kullan eklinin zikredilmesi Hak Te-l'nn orada sz konusu edilen ii meleklerden oluan askerleri ve emri altndakiler vastasyla yaptn gsterir. nk biz eklindeki oul sasn, emrine uygun askerleri olan byk, itaat edilen ve ardndan gidilen bir kii kullanr. Hi kimsenin de, meleklerin Rablerine itaat ettikleri gibi itaatkr askerleri olamaz. Zira meleklerin Yaratcs ve Rableri O'dur. O, nefsin fsldad eyi bilir; melekleri de bilirler. Burada uygun olan ey, biz lfznn kullanlmasdr. Biz, nefsin fsldadn biliriz(169)yetinde de durum ayndr. nk insann iinden geirdii eyi Allah bildii gibi, melekleri de bilirler. Nitekim Buhar ve Mslim'de Hz. Peygamber'in yle bir hadisi yer alr: Kul bir iyilik yapmaya niyet ettii zaman ona bir iyilik (sevab) yazlr. Eer bu iyilii yaparsa on sevap yazlr. inden bir ktlk yapmay geirirse bu ktlk dncesi yazlmaz. Ama bu ktl ilerse o zaman bir ktlk (gnah) yazlr. Bu ktl Allah iin terk ederse bir sevap yazlr(170). Yni melekler de kulun iinden geirdii iyilik veya ktl bilmektedirler. Ve bu husus, Cenb- Hakk'n, sadece kendisine mahsus kld gayb bildiklerinden dolay deildir. bn Uyeyne' den nakledilen bir rivayete gre, melekler gzel bir koku duyarlar ve kulun bir iyilie niyet ettiini anlarlar; burunlarna irkin bir koku gelince de kulun iinden bir ktlk geirdiini bilirlermi. Burada meleklerin gzel, ya da irkin bir koku almalarndan bahsedilyorsa da, onlarn sahip olduu bilgi buna ihtiya brakmaz. Bilkis onlar, insanolunun kalbinde olan bilirler. Hatt onu grr, nefsinin fsldamasn iitirler. Hatt (deil melekler,) eytan bile insann kalbinde yer tutar. Kii Allah' and zaman siner; ama kalbi Allah' zikirden gafil olduu zaman ktlk fsldar. Yani kiinin Allah' zikredip zikretmediini, zikirden gafil olup olmadn bilir. Nefsin arzulad sapklk isteklerine de muttali olur ve bunlar kiiye ssleyip gzel gsterir. Hz. S a f i y y e (r.a.) 'nin zikriyle ilgili sahih bir hadiste Peygamber Efendimiz yle buyurmutur: eytan, insanolunun iinde kann dolat gibi dolar(170). ster m'min olsun, ister kfir olsun insanolunun kalbine meleklerin ve eytann yaknl, rivayetlerin tevatr derecesine ulat hususlardan birisidir. Ama bizzat Rab Tel'nn ztnn m'min-kfir herkesin kalbine yakn olduu dncesi btldr. Byle bir eyi ne bu mmetin selefinden herhangi bir zt sylemi, ne de Kitab ve Snnet belirtmitir. Aksine Kitab, Snnet, selefin icm ve akl bunu nakzetmektedir. Bu sebeple Cenb- Hak, kendisine dua ve ibdet edenlere yaknlndan bahsederken yle buyurmutur: Kullarm sana beni sorarlarsa (syle): Ben yaknm. Bana dua ettii zaman dua edenin duasna karlk veririm(172). Burada, dua edenin duasna karlk verecek yakn olan melekler deil, bizzat Cenb- Hak'tr. Sahih olduunda ittifak hsl olmu u hadiste de ayn durum sz konusudur: Siz sar veya gaybta olan birine seslenmiyorsunuz. iten ve yakn olan Allah'a sesleniyorsunuz. Sizin yakardnz Allah, sizden her birine binitinin boynundan daha yakndr(173). Bunun aklamas yledir: Allah, dua edenin kalbine yakndr: kalbi ise kiiye, binitinin boynundan daha yakndr. Dua edenin kalbine Allah'n ne ekilde yakn olduu konusuna gelince; bu yaknln, Allah, Ar/m stndedir diye ispat ehli arasnda ittifak edilmi bir mns olduu gibi, bir de zerinde tartlm baka bir mns vardr, spat ehline gre zerinde ittifak edilmi mn, dua edenin kalbini kendisine yaklatrmasyla olur. Nitekim Allah, secde edenin kalbini de kendisine yaklatrr. Sahih bir hadiste yle Duyurulmaktadr: Kulun Rabbine en yakn olduu an, secde andr(174). Secde eden kimseyi Rab Tel kendisine yaklatrr; her ne kadar vcudu yeryznde ise de, kalbi Rabbine yaklam olur. Her ne zaman iki eyden birisi dierine yaklarsa, dier eyden bizzat bir hareketin sdr olmad farzedilse bile,

zaruri olarak dier ey de brne yaknlam olur. Mesel bir kimse Mekke'ye yaklat zaman, Mekke de ona yakn olmutur. Hak Tel, gerek meleklerden, gerek insanlardan kendisine yaklamaya abalayanlar kendisine yaklatrdn beyan etmektedir; u yetlerde olduu gibi: Ne Mesih, Allah'a kul olmaktan ekinir, ne de (Allah'a) yaklatrlm melekler(175) Ve o sbkn (inanta ve amelde ne geenler), ileri geenler! te o yaklatrlanlar-(176), "(len kii Allah'a) yaklatrlanlardan ise, ona rahatlk, gzel rzk ve nimet cenneti var(177), Bir eme ki (Allah'a) yaklatrlanlar ondan ierler(178), O yalvardklar da, onlarn (Allah'a) en yakn olanlar bile Rablerine yaklamak iin vesile ararlar(179), Ona Tr'un sa tarafndan seslendik ve onu (kendisiyle) zel konumak iin (bize) yaklatrdk(180). Bizzat Cenb- Hakk'n, ztndan kaynaklanan bir fiille yaknlamasna gelince; byle bir yaknlamay, Kllbiyye ile ihtiyar fiillerin bizzat Cenb- Hak'tan sdr olmasn mmkn grmeyenler reddetmektedirler. Selef ile hadis ve snnet imamlar ise bunu mmkn grrler. Kelmclardan birounun gr de bu ekildedir. Her gece dnya semasna nzul etmesi, Arefe gecesi inmesi ve benzeri hususlar bu kabildendir ve bu sebepledir ki, Hak Tel nzuln dnya semsna kadar olacan beyan buyurarak snr koymutur. Hz. M s ile konumas da bu ekildedir. Eer sadece haclarn ve geceleyin ibadete kalkanlarn kendisine yaklatrlma-s murd edilmi olsayd, dnya semsna inmesi zel olarak zikredilmezdi. Nitekim du edenin duasna icabet ve kendisine ibadet edenlerin yaknl konusunda byle zel bir kayt getirilmemi ve sadece yle buyurulmustur: ayet kullarm sana beni sorarlarsa (syle.) Ben yaknm; bana dua ettii zaman dua edenin duasna karlk veririm. Bir hadis-i kudside de yle denilir: Bana bir kar yaklaana ben bir arn yaklarm'(181). Cenb Hakk'n yaklamasn ifde eden bu ikinci ksm, zerinde ittifak olunan yaknlk ekliyle, yani kulun ihtiyar olarak Allah'a yaklama abasnn mkfat olmak zere Allah'n da ilveten kulunu kendisine yaklatrmasyla olur. Bylece kul her ne vakit ihtiyaryla Allah'a bir kar yaklamaya abalarsa Rab Tel yaknlamasn artrr; neticede kul bir arn yaklam gibi olur. Allah'n, bid kulunun kalbine yaklamas da byledir. Ve bu yaknlk, kulun kalbinde hsl olan mrifetullah ve Allah'a iman olup en yce misl budur. Bu anlamda da ihtilf yoktur. Bylece kul, Rab Tel'nn sevdiini sever. O'nun kzdna kzar, O'nun dost kldn dost edinir, O'nun dmanlk ettiine dmanlk besler hale gelir. Neticede bu kulun maksad ile Allah'n sevip raz olduu ve emrettii maksat bir hle gelir. Bu husus, kulun Rabbini, Rabbin de kulunu dost edinmesine dhil olan noktalardandr. Zira dostluk, dmanln zdd olup muhabbet ve muvafakati gerektirir; dmanlk ise fkeyi ve muhalefeti ierir. Sahih-i Buhri'de Eb Hreyre' den nakledilen bir hads-i erifte Peygamber Efendimiz yle buyururlar: Allah Tel buyuruyor ki: Kim benim bir dostuma dmanlk ederse, bana muharebede meydan okumu demektir. Kulum bana, kendisine farz kldm eyleri eda ile yaklat ekilde baka bir eyle yaklaa-maz. Kulum mtemadiyen nafilelerle bana yaklamaya abalar. Neticede ben onu severim. Artk ben onu sevince, onun duyan kula, gren gz, tutan eli, yryen aya olurum. Benimle iitir, benimle grr, benimle tutar, benimle yrr. Benden isteyecek olsa ona veririm; bana snacak olsa onu korurum. Yapacak olduum hibir eyde m'min kulumun cann alrken tereddt ettiim kadar tereddt etmi deilim; kulum lmden holanmaz, ben de onun cann skmaktan holanmam; ama onun iin lmden kurtulu yoktur(182) Bylece Cenb- Hak, kulun farzlarla yaknlk salad, nafilelerle mtemadiyen yaknlk kazanmaya alt iin sonunda Allah'n onu sevdiinden ve kulun artk Allah'n mahbb'u hline geldiinden bahsetmektedir. u yetler de bu konuya temas etmektedir: De ki: Eer Allah' seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin(183)Allah, yaknda yle bir toplum getirecek ki (O) onlar sever, onlarda O'nu severler(184)yilik edin, dorusu Allah iyilik edenleri sever(185), ...Andlamalarn, kendilerine tandnz sreye kadar tamamlayn. nk Allah, mttakileri sever(186), 'Onlar size drst davrandka siz de onlara drst davrann. nk Allah mttakileri sever(187), Allah tevbe edenleri sever, temizlenenleri sever(188) , Allah, kendi yolunda kurunla kaynatlm binalar gibi saf balayarak, arpanlar sever(189), "Onda temizlenmeyi seven erkekler

vardr. Allah da temizlenenleri sever(190), Allah yolunda balarna gelenlerden ylmadlar, zayflk gstermediler, boyun emediler. Allah, sabredenleri sever(191). Bu yetlerde Allah Tel, Resulne tbi olanlar, kendi yolunda cihad edenleri, mttakileri, sabredenleri, tevbe edenleri ve temizlenenleri sevdiini bildirmitir ki, O farz, ya da mstehap olarak emrettii her eyi sever. "Nefsinin fsldadn biliriz. Biz ona ahdamanndan daha yaknz(192)yeti, Hak Tel'nn ve bu ile grevli askerlerinin, nefsinin kula fsldad eyi bilmelerini gerektirmektedir. Nitekim Allah yle buyurur: Yoksa biz, onlarn srlarn ve gizli konumalarn iitmez miyiz sanyorlar? Hayr, iitiriz ve yanlarnda bulunan elilerimiz de (her yaptklarn) yazarlar(193). Grlyor ki Allah iitir; meleklerden dileyenler ve Allah'n diledii melekler de iitirler. Yazma iine gelince; bu ii Allah'n elileri yapar; u yetlerde belirtildii gibi: (nsan) hibir sz sylemez ki yannda (onu) gzetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazr bulunmasn(194), Biziz, biz ki, lleri diriltiriz ve ne srdkleri ileri ve braktklar eserleri yazarz(195). Bu son yette Cenb- Hak yazma iini biz ifadesiyle ve oul olarak yazarz eklinde kullanmtr. nk askerleri O'nun emriyle yazarlar. Ayrca bu yette iitme ile yazmay ayr tutmutur. nk O, bizzat iitir. Amellerin yazlmas ise O'nun emriyle olur ve melekler yazarlar. ona ahdamanndan daha yaknz- yeti aynen ne srdkleri ileri ve braktklar eserleri yazarz yeti gibidir. nk melekler, Cenb- Hakk'n emriyle kulun amellerini nasl yazarlarsa, yine o ekilde, Allah'n emriyle kula yaklarlar. Bylece O'nun herkese yaknl, melekler vstasyladr-, aynen insanlarla konumasnn, elileri vastasyla olduu gibi... Nitekim O yle buyurur: Allah bir insanla (karlkl) konumaz. Ancak vahiyle, yahut perde arkasndan konuur; yahut bir eli gnderip izniyle dilediini vah-yeder(196), ite bu, elileri vastasyla btn kullaryla konumasdr. br de lm annda, insann iinde kendi konumas ve diliyle aka bir eyler sylemesi srasndaki yaknl... Allah yle buyurur: Oysa zerimizde muhafaza edici (yaptklarmz zaptedici melekler vardr; erefli ktipler, her yaptnz bilirler(197). Bir grup, yaknlk lfznn anlamnda hat ve yanlgya derek kendisinden Kur'an duyulann bizzat Cenb- Hakk'n zta olduunu, dolaysyla her Kur'an okuyann kraatini de bizzat Cenb- Hakk'n okumakta olduunu zannetmilerdir. Bunlar son dnem (mteahhirn) hadisileri ile, son dnem mutasavvflarndan bir gruptur. nsanlardan bir ksm da: Allah her eye bizzat o eyden daha yakndr diyenlerin szn u ekilde yorumlamaktadr: Varlklar, ztlar (nefisleri) asndan madm (yok) durlar. Onlar ancak Rab Tel'nn kendilerini yaratmas sayesinde mevcutturlar ve Cenb- Hakk'n, varlk leminde brakmas sayesinde bakdirler. Allah'n diledii olur, dilemedii olmaz. O'nun var etmesi dnda hibir mevcut yoktur; O'nun varlkta tutmas hri, hibir ey varln srdremez. Bir eyin yaratlmasn ve oluturulmasn Allah'n dilemediini farzedecek olsak, o ey asla vcudu olmakszn hep adem (yokluk) olarak kalrd. Byle olunca Allah eyaya bizzat kendi ztlarndan daha yakndr. Bir eyin olumas, yaratlmas ve var edilmesi, Rab Tel'nn fiilidir. Eya O'nun sayesinde varlk bulur ve d dnyada gereklemi bir zt hlini alr. Mevcudat, daima Yaratcsna muhtatr; O'ndan bir gz ap kapayncaya kadar bile mstani kalamaz. Dolaysyla eya, Yaratc'sna nispetle mevcut, kendisine nispetle madmdur. Eyann ztna bakldnda ancak ve ancak ademe mstehak olduu grlr. Bu itibarla Rab Tel, mahlktn bizzat kendilerine olan yaknlndan ziyde onlara yakndr. Bir ksm insanlar da bazan O'nun yznden baka her ey helak olacaktr(198) yetini bu mn ile tefsir etmilerdir. nk btn eya, ztlarna mahz yokluk ve srf nefy'dir. Eya, Yaratc'ya ynelik vehesi ile tam olarak mevcuttur ki bu vehe, eyann Allah'a, O'nun irdesi ve kudretine taallku vechesidir. te bu veheye itibarla eya mevcuttur. Kendi ztlarna ynelik vehesiyle ise yokluktan baka bir ey deildir. Onlar, Lebd'in u msran da bu ekilde tefsir ederler Dikkat edin, Allah'tan baka her ey btl!... Bu grn bizatihi doru olduu sylenemez. nk eer Allah eyay yaratmam olsayd mevcut olmazlard; onlarn varln devam ettirmeseydi devam edemezlerdi. Tefekkr ve tartma ehli, eyann Allah'a olan ihtiyacnn sebebi acaba huds mudur - ki eya, hudsa, Cehmiyye,-Mu'tezile ve benzerlerinde bu gr savunanlarn syledii gibi ancak

ihdas (sonradan var etme) hlinde ihtiya duyar - yoksa imkn mdr? Ki imkna gre eya, huds olmakszn, kadim ve ezeli olarak, bir illetle vcut bulan (ma'll) mmkn olmas sebebiyle var olmaktadr. Varln srdrme durumunda da eyann muhtal, b n Sina' nm ve bir grubun iddia ettii gibi hudssuz mmkndr. Huds gr de, imkn gr de yanltr. Biz bu konuyu ilgili blmde genie aklamtk. Buna gre imkn ve huds, birbirinden ayrlamayan, biri bulununca dierinin de bulunmas mutlaka gerekli iki unsurdur. Nitekim evvelkilerden ve sonrakilerden akl sahiplerinin byk ounluu, hatta Aristo ve onun yolundan gidenler gibi ilk dnem felsefecileri de bunu kabul etmektedir. Bu zevat ayn zamanda unu da sylemektedirler: *Her mmkn, muhdesdir. Onlarn bu grne bn Sina ve bir grup muhalefet etmitir. Bundan dolay da bn R d ve dierleri gibi filozof kardeleri bn Sina' nn bu tavrn ve dncesini tenkit etmilerdir. Mahlkt, Yaratc'ya (Hlk'a) muhtatr. Muhtalk, mahlkt iin lzm (kanlmaz) ve devaml bir vasf olup, mahlkt, Allah'a devaml muhtatr. Aslnda imkn ve huds, muhtaln iki delilidir; yoksa bu iki vasf bir eyi muhta klyor deillerdir. Bilkis eyann Yaratc'sna ihtiyac eya iin lzm bir husus olup bu konuda bir illete ihtiya yoktur. Mesel Rab Tel'nn mstani oluu, Zt'nn lzm olup O'nun mstanlikle vasflanmasnda bir illete ihtiya duyulmaz. Mahlk da bu ekilde olup muhtalkla vasflanmasnda bir illete ihtiya yoktur. Bilkis o, ztnda muhta olup, zt kanlmaz bir muhtalkla mutlaka muhtatr. Mstani olan ancak Allah'tr. te bu izahmz, Samed isminin mnlarndan biridir: O Allah, her eyin kendisine muhta olduu, kendisi her eyden mstani olan Samed'dir. Hatta eya O'na Rab oluu ynnden de muhtatr, ilh oluu ynnden de... O'nunla olmayan ey olmaz-, O'nun iin olmayan da fayda vermez, slih olmaz ve devam etmez. Ancak, sana ibadet eder ve ancak, senden yardm isteriz yetinin mns, ite budur. Eer Allah, iradesiyle ve kudretiyle eyay yaratmam olsayd, hibir ey var olmazd. Btn ameller de eer - ztndan dolay Allah, mbd, maksd ve mahbb olacak ekilde- O'nun rzas iin olmazsa ancak ve ancak fsid ameller olur. Hareketler, illet-i filiyye'ye muhta olduu gibi, illet-i giyye'ye de muhtatrlar. Hatt fail, fail olma zelliini illet-i giyye sayesinde kazanr; ayet o olmazsa fail olamaz. Eer Allah ztndan dolay mbd ve mahbb olmazsa amel ve hareketlerden hibir ey asla fayda salamaz, hatt lem fesada urar, bozulur. Bir yet-i kerimede bu mn yle ifde olunur;Eer yerde, gkte Allah'tan baka tanrlar olsayd, ikisi de (yer de, gk de) bozulup gitmiti(199). Dikkat edilirse yette ikisi de yok olurdu denmemitir. te Lebid' in: Dikkat edin, Allah'tan baka her ey btl!. msrann anlam budur. Rivayetlerle gelen (me'sr) u duada ayn mn mevcuttur; Ben ehdet ederim ki, senin kerem sahibi yzn dnda, Ar'mdan itibaren, yeryznn merkezine kadar her mbd btldr. Dip Notlar: (*)Bir nshada bu isim Eb Muz eklindedir. 133) 16 Nahl, 128 134) 20 Th, 46 135) 9 Tevbe, 40 136) 48 Fetih, 29 137) 4 Nisa, 146 138) 9 Tevbe, 119 139) 8 Enfal, 75 140) Mslim, Zikr, 61; Eb Dvud, Edeb, 109; Tirmiz, De'avt, 67; tbn M-ce, Du, 2. (*) Burada <<idl (nzul) hadsinden kast, Ahmed b. Hanbel'in Msned'-inde, IV/385'te yer alan: Allah gecenin ortasnda iner> eklindeki hadis olsa gerek. 141) 57 Hadid, 4 142) 7 A'rf, 56 143) 2 Bakara, 186 144) Buhri, Meazi, 38; Mslim, Zikr, 44

(*) Metinde bu isim Ebi Bezeze eklinde ise de, bu yanl olup mam Buhri'nin et-Trihu'lKebir'ine gre dzeltilmitir. Bkz. Buhar, et-Trihu'l-Kebir, VI/115, Haydarbd. Dakkan, 1378. 145) 2 Bakara, 186 146) 50 Kt, 16 147) 56 Vaka, 85 148) 6 En'm, 61 149) 32 Secde, 11 150) 67 Mlk, 13-14 151) 20 Th, 7 152) 9 Tevbe, 78 153) 43 Zuhruf, 80 154) 58 Mcdele, 7 155) 50 Kf, 16-17 156) 50 Kaf, 17-18 157) 50 Kf, 16-18 158) 56 Vaka, 83-85 159) 2 Bakara, 186 160) 56 Vaka, 88-94 161) 4 Nisa, 97 162) 8 Enfl, 50 163) 6 En'am, 93 164) 6 En'm, 61 165) 32 Secde, 11 166) 28 Kasas, 3 167) 12 Ysuf, 3 168) 75 Kyam, 17-19 169) 50 Kf, 17 170) Buhr, Rikak, 31; Mslim, mn, 203-209 171) Buhr, Ahkm, 21; bn Mce, Sym, 65 172) 2 Bakara, 186 173) Buhri, Cihd, 131; Mslim, Zikr, 45 174) Mslim, Salt, 215; Nesi, Tatbik, 78 175) 4 Nisa, 172 176) 56 Vaka, 10-11 177) 56 Vaka, 88 178) 83 Mutaffifin, 28 179) 17 sr, 57 180) 19 Meryem, 52 181) Buhr, Tevhid, 50; Mslim, Zikr, 20-22 182) Buhr, Rikk, 38; bn Mce, Fiten, 16 183) 3 l-i mran, 31 184) 5 Mide, 54 185) 2 Bakara, 195 186) 9 Tevbe, 4 187) 9 Tevbe. 7 188) 2 Bakara, 222 189) 61 Saf, 4 190) 9 Tevbe, 108 191) 3 l-i mrn, 146 192) 50 Kf, 17 193) 43 Zuhruf, 80 194) 50 Kf, 18

195) 196) 197) 198) 199)

36 Yasin, 12 42 ra, 51 82 nftr, 10-12 28 Kasas, 88 21 Enbiy, 22

Btl ne demektir?

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN NZULNE DAR TE'VLLER VE REDD Btl ne demektir?: Btl sz ile madm (yok olan ey) kasdedilebildii gibi, fayda salamayan ey de kasdedilebilir. Nitekim Hz. Peygamber'in u hadisinde bu ikinci mn sz konusudur: Kiinin oynayp oyaland her elence btldr (fayda salamaz); ancak unlar mstesna: Ok atmas, atn eitmesi, zevcesiyle oynamas... Bunlar haktr.(200) Ayn mnada, Hz. mer' den bahsederken de yle buyurmutur: Bu adam, btl sevmez. Ayn ekilde Kasm b. Mu-h a m m e d' e ark ve trkden sorulduu zaman yle demiti: Kyamet gn Allah, hakk btldan ayrd zaman, mzii hangisi iine koyacak? Sonran kimse: Btln ierisine* deyince Kas-m u yeti okudu: Gerekten sonra sapklktan baka ne var?(201) u yette de ayn mn mevcuttur: Bu, byledir. nk Allah Hak'tr. O'ndan baka yalvardklar ise btldr(202). Aslnda onlarn yalvardklar birtakm ilhlar vardr-, fakat onlara yaplan ibadetler ve yakarlar btldr, yani fayda salamaz; onlardan istenilen ey hsl olmaz. yleyse bu btldr; onlarn ilh olduuna inanmak btldr; yani geree uygun deildir, bizatihi ilh diye va s inandrlmalar da btldr. Yoksa btl, madm (yok olan ey) mnsna deildir. u yetlerde de yine ayn mn sz konusudur-. Hayr, biz hakk btln zerine atarz da onun beynini paralar, derhal (btln) can kar(203), De ki: Hak geldi, btl gitti; zten btl yok olmaya mahkmdur(204) Yalan, btldr; nk geree mutabk deildir. Fayda salamayan her fiil de btldr; nk byle bir fiilin vlen mevcut bir gayesi yoktur. Peygamber Efendimizin: airlerin syledii szlerin en dorusu Lebid'in: Dikkat edin, Allah'tan baka her ey btl!" szdr(205)demesinin mns ite budur. Allah dnda tapnlan her mbd, btldr. O, yle buyurur: Bu, byledir. nk Allah Hak'tr. Ondan baka yalvardklar ise btldr(206) De ki: Sizi gkten ve yerden kim rzklandryor? Ya da o kulak(lar)a ve gzlere kim sahiptir (onlar yaratp yneten kimdir)? lden diriyi, diriden ly kim karyor? (Yaratma) i(in)i kim dzenleyip ynetiyor? Allah diyecekler. De ki: O halde (O'nun azabndan) korunmuyor musunuz?(207) Bundan bir nceki yette de yle buyurur: Gerek sahipleri olan Allah'a dndrlrler ve uydurduklar eyler, kendilerinden kaybolup gider(208). u yetleri de kaydedelim: Nihayet birinize lm gelince elilerimiz onun cann alrlar, (bu hususta) hi geri kalmazlar. Sonra o (ca)nlar, gerek Tanrlar olan Allah'a dnd(rlp gt)rlrler(209) "Bu, byledir.- nk inkr edenler btla uymular; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymulardr(210). Hz. Osman veya bir bakas - hasta olan - Ibn Mes'd1-un yanma girmi ve yle demiti: Kendini nasl hissediyorsun? yle cevap verdi: Kendini gerek mevlm olan Allah'a dndrlyor hissediyorum. Hak Tel yle buyurur: O gnk dilleri, elleri ve ayaklar yaptklarna ahitlik edecektir. O gn Allah, onlara hak (ettikleri) cezalarn tam verir ve onlar da bilirler ki Allah, apak Hak'tr(211). Bu zevat, dnyada taplan birtakm btl mbdlarn mevcudiyetini kabul etmilerdir,

fakat bilirler ki te dnyada apak Hak olan, bakalar deil yalnz O'dur. Bunun iin Allah Tel, hasr sgasyla O'dur Hak olan buyurmutur. O gn, kendisinin ilh olduu iddia edilen hibir varlk kalmayacak, Rabbine herhangi bir eyi ortak koan kimse bulunmayacaktr. Dip Notlar: 200) Eb Dvud, Cihd, 23; Nes, Hayl, 8 201) 10 Ynus, 32 202) 22 Hacc. 62 203) 21 Enbiy, 18 204) 17 sr, 81 205) Buhr, Menkib'l-Ensr, 26; Mslim, ir, 3-6 206) 22 Hacc, 62 207) 10 Ynus, 31-3 208) 10 Ynus, 30 209) 6 En'am, 61-62 210) 47 Muhammed, 3 211) 24 Nr, 24-25 ALLAH'IN TM MAHLKATTAN STTE OLUU VE STVA

ALLAH'IN TM MAHLKATTAN STTE OLUU VE STVA stte olu ve stiv Kabir ahvli

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN TM MAHLKATTAN STTE OLUU VE STVA stte olu ve istiva : Bundan nceki btn aklamalar, Allah Tel'nn mutlak olarak noksanlk sfatlarndan mnezzeh olduunu aka ortaya koymutur. O, aalkla ve her ne suretle olursa olsun bir eyin O'nun stnde olmas ile vasflanamaz. Bilkis O, ancak ycelerde olan yceler ycesidir. Peygamber Efendimizin bildirdii gibi kendisinden stte hibir ey olmayan zahirdir. Vasf olarak sahip bulunduu lzm (geisiz) ve mteaddi (geili) fiillerde, ne nzulde, ne istivada, ne de dier eylerde, O'nun benzeri hibir ey yoktur. Bununla beraber, Kitab'mda ve Resulnn dili zere kendi zt iin varln bildirdii eylerin varln kabul etmek gerekir. Sahih akli deliller de bunlar dorular, nakzetmez. Ancak gerek nakiller, gerek ak, Kitab ve Snnet'e muhalif olan bid'atleri

nakzeder. Selef, hatt sahabe ve gzelce onlara tbi olanlar, Cenb- Hakk'n istiva, nzul ve dier fiillerini, olduu hl zere kabul ediyorlard. Eb Muhammed b. Ebi Hatim Tefsirinde der ki: Bize Ism b. er-Ravvd -dem -Eb Ca'fer Rab'tarikiyle- Sonra (Allah) semya istiva etti(1) yetinde Eb'1-liye'nin: Ykseldi dediini nakletti. Hasan el-Basr'den ve Rab' b. Enes1 ten de ayn ey rivayet olunmutur. mam B u h r , ahincinin Kitb't-Tevhid ksmnda der ki: "Semya istiva etti yeti iin Eb'l-liye yle der: Ykseldi ve yaratllarn dzenledi. Mchid der ki: Ar'a istiva etti(2)Yni Ar'n zerinde yksek oldu. bn Ebi Hatim de Tefsir'inde Sonra Ar'a istiva etti yetinde ayn eyi syler ve bu isnd'la - Eb'l-liye - Hasan tarikiyle - Rab'den naklen Eb'l-liye' nin szlerinin aynsn rivayet eder. Yine isndyla Sonra Ar'a istiva etti yeti iin yedinci gnde aklamasn getirir. Eb Amr et-Talemenki der ki: Onlar - yani ehl-i snnet ve'-cemat - Allah'n Ar'nn bulunduu, Ar'na istiva ettii, ilminin, kudretinin ve ileri idare etmesinin tm mahlkt kapsad konusunda icm etmilerdir. Ehl-i Snnet'e mensup mslmanlar Nerede olursanz O, sizinle beraberdir"(3) yetinin ve buna benzer dier yetlerin mnsnn Allah'n ilmi eklinde olduunda ve Allah'n, diledii ekilde bizatihi gklerin stnde olup Ar'na istiva ettiinde de icm etmilerdir. Talemenk, szlerine yle devam eden Ehl-i Snnet, O, Rahman Ar'a istiva etti yeti hakknda: Allah'tan yce Ar' stne istiva mecazen deil, hakikat olarak vukbulmutur derler ve u yetleri delil getirirler: Sen ve yannda bulunanlar gemiye kp yerletiiniz (istiva ettiiniz) zaman...(4), Onlarn srtna binesiniz (istiva edesiniz) diye...*(5), (Gemi) Cdi'ye oturdu (istiva etti)(6). Yalnz bu konuda ispat taraftar kelmclar farkl grlere sahiptir. - Allah kendisine rahmet etsin - mam Mlik yle demitir: stiv malmdur; keyfiyeti mehuldr; buna iman vcib, bu konuda soru sormak ise bid'attir. Abdullah b. Mbarek ile ona tbi olan ilim ehli - ki bunlar pek oktur - yle derlerdi: Ar'a istiva etti demek, yerleti demektir. Kuteyb de ayn eyi sylemitir. Bakalar ise istivann, zahir olmak anlamna geldiini belirtmitir. Eb U b e y -de Ma'mer b. el-Msenn der ki: stiva, ykselip stte olmak demektir. Araplar: Atn srtna istiva ettim derler. Bundan kast kp stne oturdum demektir. Ayn ekilde : Evin damna istiva ettim derler. Bu ykselip zerine ktm demektir. Yine ayn anlamda Tavana istiva ettim (yani stne ktm denir. Cenb- Hak da yle buyurmutur: Sen ve yannda bulunanlar gemiye kp yerletiiniz zaman...(7), Onlarn srtna binesiniz diye....-(8), (Gemi) Cdi'ye oturdu(9) ve (Allah) Ar'a istiva etti. Yani Ar'm stnde oldu. Hasan (el-Basri) yle der: M 1 i k ' in sz, bu mes'e lede verilmi cevaplarn en mull ve en muhtevallarndan biridir. nk O'nun sz, keyfiyeti reddetmi, malm olan istivay ispat etmitir. lim ehli, onun bu szn rnek alp benimsemi, onun gzel ve iyi bir cevap olduunu belirtmitir. Arkasndan o, istiva kelimesini, istil (hkim olmak) eklinde te'vil edenlerin szlerinin bozukluu hakknda konuur. Sa'leb, Kelbi ve Muktil, Sonra Ar'a istiva etti yetindeki istiva iin yerleti anlamn vermilerdir. Hasan e 1 -B a s r yle devam eder: Eb Ubeyde: Ykselip kt demitir; hkim oldu denilmi, mlk altna ald da denmitir. Kendisi ise Ferr' dan ve bir gruptan naklettii Ar' yaratmaya yneldi ve onu yaratmay kasdetti eklindeki anlam benimseyerek yle der: u yet de bu anlama iaret etmektedir: Sonra duman halinde bulunan ge istiva etti(10). Yani semy yaratmay murd ederek ona yneldi. Ar'a istivann anlamyla ilgili bu gr, en zayf grlerdendir. nk nasslarda, gklerin ve yerin yaratlmasndan nce Ar'm su zerinde olduu bildirilmitir. Nitekim Sahh-i Buhri'de tmrn b. H u s a y n ' dan nakledilen bir hadiste Peygamber Efendimiz yle buyururlar: Allah vard ve O'ndan nce hibir ey yoktu. Ar' su zerinde idi. Allah, Levh-i Mahfz'da her eyi yazd. Sonra gkleri ve yeri yaratt(11). Ar, gklerin ve yerin yaratlmasndan nce yaratlm olduuna gre, nasl olur da istivaya, onu yaratmak iin ynelmek mns verilebilir?! stelik dilde u eye istiva etti dendii

zaman, bunun: Onu yapmaya yneldi anlamna geldii bilinse ve byle bir kullan olsa, neyse!.. Ama dilde byle bir kullan, ne hakikat ve ne de mecaz olarak bilinmedii gibi, ne herhangi bir manzum ifadede, ne de nesirde byle bir kullan yoktur. stivann, ynelmek mnsna geldiini syleyen kimse bu grn Sonra duman halinde bulunan ge istiva etti(11) yeti ile ilgili olarak ileri srmektedir. nk bundaki istiva fiili eklinde gaye mns tayan harf-i cerri ie teadd etmi, geililik kazanmtr. Nitekim byle bir kullan olarak una yneldim, una niyet edip yneldim denir ve harf-i cerri kullanlr; ama ayn mny ifade iin harf-i cerri ile ve denmez. Ancak bu yet zerine yukarda zikredilen gr, dilde bilinen bir ey deildir ve selef mfessirlerinden herhangi birisi byle bir ey sylememitir. Selef mfessirlerinin gr, daha nce bir ksmndan nakiller yaptmz gibi bunun aksinedir. slm'da bu ve benzeri grler, Rab Tel'nn ztndan sdr olan ve O'nun kudreti, irdesi ve ihtiyaryla yapt fiilleri inkr hareketi zuhur ettii zaman bid'at olarak atlmtr. te o vakit Kur-an' tefsir eden baz kimseler, dier bid'at ehlinin Kur'an' kendi grlerine uygun decek bir tarzda tefsir ettii gibi, bu fiilleri nef yedecek bir ekilde tefsir etmilerdir. Byle bir tefsir ekli kesinlikle seleften herhangi birisinden nakledilme m itir. Aksine selefin bu konudaki szlerinde ittifak vardr. Halbuki onlar bazan baka birtakm yetlerde farkl grlere sahip olabiliyorlard. Bu konuda onlarn kullandklar ifadeler farkl da olsa maksatlar birdir ve o da Allah'n Ar' stnde olduudur. yle bir itiraz yaplabilir: Daha nce belirtildii gibi Allah, mahlkt zerinde mtemadiyen stteyse, nasl olur da: "Sonra Allah duman halinde olan semya ykseldi veya Sonra Ar' zerine kt denebilir?! Bu itiraza yle cevap verilir: Bu, aynen Cenab Hakk'n dnya semsna inip sonra kmasnn - bir rivayette kmay ifade etmek zere su'd lfz yerine urc lfz kullanlmtr haber verilmesi gibidir ve bu durumlarda da Allah hep Ar zerindedir. O'nun ykselmesi, inmesi trnden bir itir. O, nzul ettii zaman mahlkttan hibir ey O'nun stnde olmadna gre, ayn ekilde mahlkttan hibir ey stnde olmad halde ykselir. Sonra semya istiva etti yetini, limler ykseldi- eklinde tefsir etmilerdir. nk yetin ncesi yledir: Siz mi arz iki gnde yaratan tanmyor ve Ona eler kouyorsunuz? te lemlerin Rabbi O'dur. Ona stnden ar basklar (salam dalar) yapt. Onda bereketler yaratt ve onda arayp soranlar iin, gdalarn (bitkilerini ve aalarn) tam drt gnde takdir etti (dzene koydu). Sonra duman halinde bulunan ge istiva etti, ona ve arza: steyerek veya istemeyerek gelin! dedi. "steyerek geldik dediler. Bylece onlar iki gnde yedi gk yapt(13), Fussilet sresindeki bu yetler Mekke'de nazil olmutur. Sonra Hak Tel Medine'de Bakara sresinden u yetleri inzal buyurdu: "Allah' nasl inkr edersiniz ki, siz ller idiniz, O sizi diriltti; yine ldrecek, yine diriltecek; sonra Ona dndrleceksiniz. O ki, yeryznde ne varsa hepsini sizin iin yaratt; sonra ge istiva etti, onlar yedi gk olarak dzenledi. O, her eyi bilir(14). Burada semya istivasnn yeryznn ve iindekilerin yaratlndan olduu zikredilince, istiva ykselme mnsn zorunlu olarak gerektirir. nk sem, yeryznn zerindedir, dolaysyla da semya istiva, ona ykselmek, demektir. ayet Allah, gkleri ve yeri alt gnde yarattktan sonra Ar'a istiva ettiine gre, bundan evvel Ar zerinde deildi, demektir denilirse, cevaben deriz ki: stiva, zel bir stte olutur, Herhangi bir eye istiva eden her ey, onun stndedir. Ama herhangi bir eyin stnde olan her ey ona istiva etmi deildir. Bunun iindir ki, bir bakasnn stnde olan her ey iin Bu ona istiva etmitir; bu ona istiva etti denmez. Ama hakknda: Bu dierine istiva etti denilen her ey, mutlaka dierinin stndedir. Hak Tel'nn, gklerin ve yerin yaratlndan sonra olduunu haber verdii ey, mutlak olarak stte olu (ulvv) deil, istivadr. Bununla beraber O'nun, gklerin ve yerin yaratlndan nce Ar' su zerinde iken bu halde Ar'a istiva etmi olmas da caizdir. Sonra O, bu lemi yaratnca, nce onun stnde olup istiva etmemiken bu lemi yarattktan sonra ona istiva etmitir. Aslolan ey udur: Nasl azameti, ycelii ve kudreti O'nun iin lzm bir nitelik ise, ayn ekilde O'nun mahlktnn stnde oluu da lzm bir niteliktir, stiv ise, Hak Tel'nn irdesi ve kudretiyle yapt bir fiildir. Bunun iin de, "Sonra istiva etti buyurmutur. Yine bunun iin istiva, nassla bilinen nakli sfatlardandr.

Mahlka tn zerinde ve stte oluu (ulvv) ise, ispat ehlinin imamlarna gre nakil yannda aklla da bilinen akli sfatlardandr. Eb Muhammed b. Kllb'n ve bakalarnn gr de bu ekildedir. Ayrca Kad Eb Y a' 1 ' nn bu konuda sahip olduu iki grten sonuncusu da bu ekilde olup hads ve snnet ehli ile sfatlar kabul eden tefekkr ve cedel ehlinin byk ounluu da bu grtedir. Bu ve benzeri konular, insanlardan birounda karklk dourmutur. nk bu kimseler, Cenb- Hakk'n nitelendirildii sfatlarn, kendi cisimlerinin vasfland sfatlar trnden olduunu zannetmekte, bunun ise birbirine zt iki eyi birarada toplamay gerekli kld kanaatini tamaktaydlar. Buna bal olarak da Allah'n hem Ar' zerinde olmas, hem de ayn anda nzul, onlarn cisimlerine benzetildiinde imkn d olmaktayd. Halbuki bunun mmkn olduunu onlarn kolayca anlamalarn salayacak ey, ruhlarn, ruhlarnn sfatlarn ve fiillerini anlamalardr. te ruh, uyuyan kimseden, bedeninden ayrlmakszn * semya ykselmektedir. Nitekim Yce Rabbimiz yle buyurur: Allah, ldkleri srada ruhlar alr; lmeyenleri de uykularnda (alp kendilerinden geirir). Sonra lmne hkmettiini yannda tutar, tekilerini de belli bir sreye kadar gnderir(15). Secde edenin durumu da byledir. Peygamber Efendimiz yle buyururlar: Kulun Rabbine en yakn olduu an, secde andr(16). Secde hli dnda yine bedeninde olduu halde ruhun Allah'a yaklama abas da bu ekildedir. Bu sebeple seleften bir zt yle der: Kalbler ceveln eder. Kalb vardr, Ar'n etrafnda ceveln eder; kalb vardr, hun (helann) etrafnda ceveln eder. Ruh kabzolunduu zaman en ksa srede Allah'a ykseltilir; sonra tekrar bedene dndrlr ve bedende iken sorguya ekilir. ayet inen, kan, cisim ve beden olsayd bu, uzun zaman alrd. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin belirttii kabrinde lnn durumu, Mnker ve Nekir'in onu sorguya ekmesi de bu ekilde olup bu konuyla ilgili birok hadis vardr. Dip Notlar: 1) 2 Bakara, 29 2) 7 A'rf, 54; 10 Ynus, 3; 25 Furkn, 59 3) 57 Hadid, 4 4) 23 M'minn, 28 5) 43 Zuhruf, 13 6) 11 Hd, 44 7) 23 M'minn, 28 8) 43 Zuhruf, 13 9) 11 Hd, 44 10) 41 Fussilet, 11 11) Buhr, Bed''I-Halk, 1, Tevhid, 22 12) 41 Fussilet, 11 13) 41 Fussilet, 9-12 14) 2 Bakara, 28-29 15) 39 Zmer, 42 16) Mslim, Salat, 215; Nes. Tatbik, 78 Kabir ahvli

BN TEYMYE KLLYATI ALLAH'IN TM MAHLKATTAN STTE OLUU VE STVA Kabir ahvli:

Buhr ve Mslim'de Ber b. Azb'ten nakledilen bir hadiste Peygamber Efendimiz yle buyururlar: l kabrine oturtulduu zaman kendisine gelinir; sonra o, Allah'tan baka ilh olmadna ehdet getirir. te.- 'Allah, inananlar dnya hayatnda da, hirette de salam szle tespit eder(17) yetinin mns budur(18). Buhr ve dier hads mecmualarnda da K a t d e' nin E n e s ' ten naklen Peygamber Efendimiz'den rivayet ettii u hads yer alr: 'Kul kabrine konulduu ve yaknlar ayrlp gittii zaman -ki bu srada l onlarn ayakkablarnn seslerini duyar- ona iki melek gelir ve onu oturtup yle sorarlar: u adam, yani Muhammed hakknda ne diyordun?" l cevap verir: "Ben, O'nun Al'n kulu ve Resul olduuna ehdet ederim. Bunun zerine melek ona.- Bak, Cehennem'deki yerine, ki senin iin Allah o yeri Cennetten u yer ile deitirdi der. Peygamber Efendimiz devam eder: "Kabir sahibi, her iki yeri de grr. Ama kfir ve mnafk (bu soru sorulunca), yle cevap verir.- Bilmiyorum, insanlar ne sylyorsa yle sylyordum. nsanlarn bir eyler sylediini duymu, ben de yle sylemitim". Bunun zerine ona: Bilemedin, okuyamadn! denilir ve iki kulann ortasna demirden bir balyozla vurulur. Adam yle bir lk atar ki ins ve cin hari, kendisini takip edenler duyar(19). Bylesi durumlarda insanlar gre ayrlmtr: 1 Bir ksm, lnn (kabrinde) oturtulmasn mutlak olarak reddeder. nk bunlara gre, bedenini kabirde oturmas mmkn klmayacak ekilde ta ve toprak konmutur. Hatt zerine byk bir kapak ta kapatlm olabilir veya cesedin zerine yle bir ey konmu olabilir ki, Cistendii zaman) bu ey alp durumuna baklr. Benzeri durumlar olabilir. Bundan dolay baz kimseler, kabir azabnn sadece ruh zerinde olaca grne sahip olmulardr ki, mesel bn Mesira ve bn Hazm bu grtedir. Halbuki bu gr, ehl-i snnet ve'l-cematn ummu tarafndan reddedilmi bir grtr. 2 Dier bir grup, nasslardan anladklar ekilde cesetteki ruhun oturtulduu grn benimser. 3 nc grup ise Cenb- Hakk'n kudretini, doru szl Resl'n verdii haberi delil gsterir, duyularla ve mahede ile bilinen eylere bakp ona gre hkm vermezler. Onlara gre Allah'n kudreti haktr, Hz. Peygamber'in verdii haber haktr; ancak durumu, iin mhiyetini onlar bilirler. Biz biliriz ki uyuyan bir kii uyurken ruhu oturur, kalkar, yrr, gider, konuur, ruhuyla beraber bedeninin i alemiyle de birtakm iler ve fiiller yapar. Bu ilerden dolay bedeni ve ruhu iin nimet (sevin) ve azab (sknt) hsl olur. Ama btn bu durumlarda vcudu uzanm yatmaktadr, gzleri kapaldr, az yumulmutur, organlar hareketsizdir. Sadece bzan iteki hareketin kuvveti sebebiyle bedeni hareket edebilir; hatt kalkp yryebilir, konuur, i alemindeki iin kuvvetinden dolay barp lk atabilir, ite btn bu hususlar, kabirdeki lnn durumu iin de itibr edilecek hususlardandr. Bylece ruhu, oturur, dorulur, nimet ve azab grr.barr. Bu durumlarda ceset kabirde uzatlm yatarken, ruh bedene bitiiktir; ondan ayrlm deildir. Bzan cereyan eden i ylesine kuvvet kazanr ki, sonuta bu bedenine yansyp onda da zuhur eder. Bzan azab ierisinde olduu halde ve azab melekleri onunla grevli olarak lnn kabirden kt grlr. Bedeni hareket eder, yrr, kabrinden kar. Pek ok kimse, kabirde azab grenlerin seslerini iitmitir. Azab ierisinde olduu halde kabrinden kanlar mahede edilmitir. Meydana gelen olay kuvvet kazand zaman bedeni oturanlar da vardr. Fakat bu durumlar, her l hakknda mutlaka gerekli lzm hususlar deildir, Nitekim uyuyan bir kimsenin bedeninin, grd eylerden dolay kalkp oturmas da her uyuyan iin mutlaka gerekli lzmi bir husus deildir; aksine bu, cereyan eden iin kuvvetine gredir. Bilinen bir eydir ki, Peygamberlerin cesetleri, peygamberler dnda sddklarn, Uhud ehidlerinin, dier ehidlerin cesetleri gibi birok cesetleri toprak yemez. Bu konuyla ilgili haberler, tevatr derecesine varmtr. Fakat bizim burada anlatmak istediimiz ey, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin sz konusu ettii lnn mutlak olarak oturtulmas, bedenin zahiri uzatlm yatar bir durumda olsa bile onun i lemlerinde oturtulmasna yneliktir. Buna benzeyen hususlardan birisi de, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Mi'rc gecesi sem katlarnda grd peygamberlerden haber vermesidir. Hz. Peygamber o zaman - Allah'n salt ve selm hepsinin zerine olsun - dem, s, Yahya, Ysuf, dris, Hrn, Ms ve brahim peygamberleri grmt. Ayrca Peygamber Efendimiz, Hz. Msa'y kabrinde ayakta namaz klarken grdn

bildirmi; Hz. M s ' yi ayn ekilde semvtta da grmt. Bilindii zere peygamberlerin bedenleri, Hz. s ve dris hari, kabirlerdedir. Hz. Ms, kabrinde ayakta namaz kldna ve Peygamber Efendimiz, ok ksa bir sre iinde cereyan eden bir hdise olarak onu altnc kat semda grdne gre bu i ceset iin hsl olmayacak bir eydir, Cebrail olsun, dier melekler olsun meleklerin inmesi de bu kabildendir. nsanlarn ruhlar ile meleklerin sahip olduu hareket, inme, kma ve benzeri trden sfatlarn, bu dnya gzlerimizle mahede ettiimiz beere ait cisimlerin ve dier eylerin hareketine benzemedii, beer bedeni iin mmkn olmayan eylerin, ruhlar ve melekler iin mmkn olduu bilindii zaman, bu hususlarla ilgili olarak Hak Tel'nn sahip olduu sfatlar, elbette mmkn olmaya daha lyk ve cisimlerin nzulne benzemekten daha uzaktr. Ayrca O'nun nzul, her ne kadar onlarn cisimlerinin nzulne daha yakn ise de, meleklerin ve beer ruhlarnn iniine benzemez. Madem ki kabrinde olunun dorulup oturmas, (dnyada) bedenin oturmas gibi deildir; yleyse Allah Teala hakknda, Ca'fer b. Ebi Talib hadisinde, mer b. el-Hattab hadisin-de ve baka hadislerde varid olduu gibi, Peygamber Efendimizden gelen hadislerde yer alan ve oturmay ifade eden culus, ku'ud lafzlar, kullarn cisimlerine ait sfatlara benzemeye daha evladr. Dip Notlar: 17) 14 brahim, 27 18) Buhr, Cenaiz, 68, 87; Mslim, 70 19) Buhari, Ceniz, 68, 86; Eb Dvud, Snnet, 27; Nesi, Cenzi, 110 NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER

NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Fiili sfatlar zerindeki ihtilaflar Felsefecilerin saptma sebepleri Batn ve ir te'vil rnekleri Mihne olay ve imam Ahmed Rz hakknda bir deerlendirme Hareket eitleri ve Allah hakknda hareket Sonu

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER

Fiili sfatlar zerindeki ihtilaflar: Nzul hadisinin ve Kitab ve Snnet'te yer alan buna benzer, Rab Teala'ya izafe edilen gelmek, varmak; semaya ve Ar'a istiva etmek gibi lazimi (geizsiz) fiillerin, hatta yaratmak, ihsanda bulunmak, adaletle hkmetmek ve emsali mteaddi (geili) fiillerin manas zerinde insanlann ihtilafi, onlarn iki temel nokta zerindeki ihti-laflarndan kaynaklanmaktadr. yle ki: 1 Acaba Rab Teala'nn fiilleri O'nunla mi kaimdir, yani bizatihi Zati'ndan herhangi bir fiil sadir olur mu? Gkleri ve yeri yaratmas, gayr-i mahluk (yaratlmam) olarak yapt bir fiil midir; yoksa bu fiil, sadece yapilan o ey (mef'ul)den, yaratma da, sadece yaratlan (mahluk) dan mi ibarettir? Bu konuda bilinen iki gr vardr vardir: a (Rab Teala'nn fiilleri O'nunla kaimdir, eklindeki) birinci gr, seleften rivayet edilmi olup bu gr imam el-Buhari Kitab Halk Ef'ali bad adl eserinde umumi bir ifadeyle alimlerin gr olarak vermi ve bu konuda herhangi bir ihtilafi zikretmemitir. Ayn ekilde Bagavi ve bakalar da bu goru Ehl-i Snnet'in mezhebi olarak nakletmilerdir. Yine Ebu Ali es-Sekaf i ile ed-Dabu'i ve uzerinde ittifak ettikleri *Akide de 1 bn Huzeyme' nin ashabndan dier zevat ve nihayet Ibn Huzeyme de bu akidenin Eh-li Sunnet'in mezhebi olduunu belirtirler. Ayrica Kelabazi *et-Tearruf liMezhebi't-Tasavvuf adl kitabda sufiyyenin grnn de bu ekilde olduunu kaydeder. Hanefilerin gr de ayn minval zere olup, Hanefilerde mehur olan gr budur. Kelam konusunda eser vermi Razi ve benzerleri gibi baz mellifler, bu konuda bu zevatn karma muhalif fikirler dikmilerdir. yle ki bunlar okuyan birileri, bu zevatn sz konusu grte tek ve yalnz kaldklarn zanneder. Halbuki selefin tamamnn ve farkl gruplarn byk ounluunun gr budur, tik dnemdekilerin (mtekaddimun) tamam ve sonra gelenlerin (mte-ahhirn) ekseriyeti olmak zere imam Ahmed'in ashabnn byk ounluu da bu grtedir. Kad Eb Ya'l'dan mehur iki grten biri budur. Ayrca hadisi Mlikiler ile fiilerin ve ke-lmclarn ounluunun imamlar da bu gr benimsemilerdir. Mesel kelmclardan Himiyye tamamyla veya ounluuyla, Kerrmiyye tamamyla, Mutezile ksmen bu gr savunur; ncekilerden olsun, sonrakilerden olsun felsefecilerin temel talar mesabesinde olan birok kimsenin gr de bu ekildedir. b Buna mukabil ikinci gr olarak dier kelmclar: Ceh-miyye, Mutezle'nin ekseriyeti ve E'arler, yaratmann, sadece bizzat yaratlm (mahlk)'dan ibaret olduu fikrini savunmulardr. Bunlara gre bizzat mahlkt dnda Allah'n ne bir yapma ii, ne bir fiili, ne yaratmas, ne de var etmesi, hibirisi yoktur. b n Sina ve emsali filozoflar Allah, yaratcdr, yaratr derken sonraki felsefecilerden bir grup da bu ikinci gre sahip kmtr. Bu kelmclarn, grleriyle ilgili olarak mehur delilleri u ekildedir: ayet mahlktn yaratlmas, bir yaratma fiiliyle olsayd bu yaratma fiili, ya kadm (nceden, ezelden var olan) olurdu, ya da hadis (sonradan var olan) olurdu. ayet kadm olursa, o zaman yaratlm her eyin de kadm olmas gerekir ki bu kfrdr. Eer hadis olursa ve yaratma ii Rab Tel ile kim ise o zaman da hadis olan eylerin Allah ile kim olmas icap eder. ayet bu i Allah ile kim deilse o takdirde de yaratma fiilinin yaratc dnda bir eyle kim olmas gerekir ki bu da mmtendir. ster Allah ile kim olsun, ister olmasn bu yaratma fiili, baka bir yaratma fiiline muhtatr, bu da teselsl gerektirir... te bunlarn temel dncesi byledir. Bu dnceye selefin ve cumhr-u ulemnn cevab, bunlarn ncllerinin nn kesmek suretiyle olmutur. Her grup, bir ncln nne geip bu ncl rtm ve onlar kurtuluu olmayan bir ekilde ilzam edip susturmutur. imdi srasyla bu nclleri ve rtlmesini grelim: 1 Bunlarn ilk ncl yledir: ayet yaratma ii, kadm olursa o zaman yaratlm her eyin de kadm olmas gerekir. Bu ncl u sz syleyenler rtmektedir: Yaratma ii, Yaratc ile kim olan kadim bir fiildir. Yaratlm olan ey ise, muhdes (sonradan var olan) dr. Bu sz Kllbiyye, Hanefiyye, Hanbeliyye, fiyye, Mlikiyye ve Sfiyye mensuplar ile hadsiler sylemekte ve yle devam etmektedirler: Siz bize, Cenb- Hakk'n irdesinin kadm ve ezel olduu, ama irde buyurduu eyin (murd'n) sonra zuhur ettiinde muvafakat ediyorsunuz. Yaratma da ite bu ekilde olup kadmdir, ezeldir; ancak yaratlm ey (mahlk) sonradr. Siz ne zaman irde hakknda yukardaki gibi sylyorsanz, biz de sizi yaratma hakknda ayn eyle ilzam ediyoruz.

Evet, bu, onlarn kap kurtulamayacaklar ilzam edici bir cedel cevabdr. 2 kinci nclleri yledir: Eer yaratma ii, Rab Tel ile kim, hadis ve fiil olursa o zaman da hadis olan eylerin Allah ile kim olmas icap eder ki, bu mmtendir. Bu nclleri, selef-i slihn, muhaddis imamlar, felsefecilerin ileri gelenleri, nceki ve sonraki limlerinden birou, Himiyye ve Kerrmiyye gibi kelm ehlinin pek ou rtm ve yle demilerdir: Zorunlu olarak gereken eyin (yni hadis olan eylerin Allah ile kim olmasnn) reddedilmesini kabul etmiyoruz... Allah izin verirse bu husus zerinde kinci temel noktamda duracaz. 3 nc nclleri se: ayet bu i Allah ile kim deilse... ki bu da muhaldir eklindedir. Onlarn bu dayanaklarn kesenler, sadece Mutezile ve dier frkalara mensup kelmclardan baz gruplar olmutur. Bunlardan bir ksmi: Hayr, sizin dediiniz gibi deil, aksine yaratma ii yaratlan eyle kimdir demi, dier bir ksm ise: Hayr, yaratma ii bir mahalde vukbuluyor deildir. Nitekim Basra ekolne mensup Muteziller: Bu, herhangi bir mahalde deil, irdede vukbulan bir fiildir derler. Ancak byle bir ey mmtenidir; ben seleften, hads ehlinden, fukahdan, sfiyyeden ve felsefecilerden herhangi birisinin byle bir ey sylediini bilmiyorum. 4 Drdnc nclleri de: Hadis olan yaratma ii, baka bir yaratma ameliyesine muhtatr... eklindedir. Bu ncllerini, hadis bir yaratmann varlm kabul eden tm hadisiler, kelmclar, felsefeciler, fkhlar, mutasavvflar, Eb Muz et-Tmen ve Zheyr el-beri ile Himiyye, Kerrmiyye, Dvd b. Ali el-sbahn ve ashab, B u h r ' nin ve dierlerinin zikrettii selef rtmekte ve yle demektedirler: Cenb- Hak gkleri ve yeri yaratma fiiliyle yaratt zaman, bu yaratmann da baka bir yaratmaya muhta olmas gerekmez. Ancak bu yaratma, her ne kadar hadis ise de, Hak Tel'nn kudreti ve iradesiyle hsl olur. Bunlarn ilzamnn bozukluuna delil udur: Hadisin meydana gelmesinde kudret ve irde ya yeterlidir; ya da yetersizdir. ayet yetersiz, denilirse Mahlkt, yaratma fiiliyle deil, srf kudret ve iradesiyle ortaya kar* szleri btl olur. Bu szleri geersiz olunca da aikre anlalr ki, her mahlk iin onu yaratan Yaratc'ya mutlak ihtiya vardr ki varlmak istenen netice de budur. Mahlkun meydana gelmesinde kudret ve irde yeterlidir, denilirse kendisiyle mahlktn yaratld bu yaratma fiilinin de kudret ve iradesiyle ortaya kmas caiz olur ve baka bir yaratma fiiline ihtiya olmaz. Bylece anlalmaktadr ki her iki takdirde de mahlkt, yaratma fiili olmakszn yaratlmtr denilmesi mmkn olmaz; bilkis: yaratma fiiliyle yaratmtr demek caiz olur ki zten arzulanan da budur. Yine buradan anlalan odur ki Cenb- Hakk'n fiillerini nef-yedenlerin bir ncle dayal hibir delilleri yoktur ki, bir baka yerde bu ncl rtmemi olsunlar ve bylece delillerinin tm nclleri rtlmemi olsun. Ayrca aklen bilinen hususlardandr ki, bir failin yapt mstakil bir mef'l (yaplm olan ey) mutlaka, onu yapan failin ztyla kim bir fiille ortaya kar. O ztla kim bu fiilin bizzat kendisi de baka bir fiile ihtiya duymaz; bilkis o ztn kudreti ve iradesiyle ortaya kar. Bundan dolaydr ki, bu gre sahip olanlar, varlklar hakknda mahlk tbirini kullanmayp hadis tbirini kullanyorlard. Muhdes denilip denilmeyecei konusunda ise iki gre ayrlp ihtilf etmilerdi. Ayn ekilde onlar yle diyorlard: Allah, irdesi ve kudretiyle konuur. O'nun kelm hads'tir (telffuz edilen sz) ve szlerin en gzelidir.- ttifak halinde belirtirler ki mahlk deildir; hads ve hadis diye isimlendirilir. Muhdes diye adlandrlp adlandrlamayaca konusunda iki gre ayrlmlardr. Muhdes lfzn sadece ayr mahlk iin kullanma prensibine sahip olanlarn stlah haline gelmi bu kullanlarna gre ehl-i snnet nazarnda Kur'an muhdestir demek caiz deildir. Nitekim bu stlah, mam A h -m e d' in mruz kald mihne hdisesi srasnda Kur'an hakknda tartma aan mnakaaclar nezdinde mehurdur- Kur'an muhdestir diyenler ise mutlaka Kur'an mahlktur da demilerdir. Bundan dolay mam A h m e d , kendisine yazd mektubunda bu tbiri kullanan D v d ' un bu kullann tenkit etmiti. Bu stlah kullananlar da D v d ' un maksadnn Kur'an'n mahlk olduunu syletmek olduunu zannetmi, Snnet imamlar da onu tenkit etmilerdir. Halbuki bizzat D v d ' un byle bir maksad yoktu. Aksine o ve ashabnn ileri gelenleri, Allah kelmnn gayr- mahlk olduunda ittifak halindeydiler. D v d' un maksad sadece Kur'an'n, Zt Br ile kim olduu hususu idi ki esasen bu gr, selef imamlarndan pek ok kimsenin, marn el-Buhri'-nin ve

daha bakalarnn da gr idi. Ehl-i Snnet arasnda bu konudaki ihtilf lfz itibaryladr. nk Ehl-i Snnet, Kelmullah'n mahlk ve munfasl (ayr) olmadnda; ama Zt- Br ile kim olduunda mttefiktirler. A h m e d , Buhar, Dvd, bn'l-Mbarek, bn Huzeyfede, Osman b. Said ed-Drimi, bn Eb eybe gibi Snnet imamlar, Allah Tel'nn irdesi ve kudretiyle konutuunda ittifak halindeydiler ve bunlardan hibiri Kur'an'n kadm olduunu sylememiti. Bunu syledii mehur olan ilk kimse, bn K 1 -1 b ' tr. mam A h m e d , Kllbiyye'den sakndrr ve Kllbiyye'den olduu iin Haris el-Muhsib' den uzak durulmasn emrederdi. Haris' ten bahisle denildiine gre o, Kur'an hakknda bn K 11 b ' m grnden dnmt ve artk: Allah, sesle (savt ile) konuur diyordu. Onun bu durumunu zikredenlerden birisi de Kelbz olup et-Tearruf li - Mezhebi't-Tasavvuf adl kitabnda bunu kaydeder. Burada demek istediimiz udur: ayet Allah'n eyay yaratmas, bizzat o eyadan ibaret olmasayd bu yaratma ii de baka bir yaratma fiiline muhta olur ve bylece yaratma fiile de mahlk olurdu diyen kimsenin bu sz imkn ddr. Bilkis yaratma fiili, Rab Tel'nn kudret ve dilemesiyle hsl.olur; mahlk da, yaratma fiiliyle vcut bulur . 5 Beinci nclleri: Bu ise teselsle gtrr... eklinde olup bu ncl iki ekilde ifde olunur: a Birincisi: Bu yaratma ii, baka bir yaratma fiiline muhtatr. O da, bakasna... eklinde olup yukarda bunu vermitik. b kinci ifde ekli ise yledir: Farzedelim ki bu yaratma isi, baka bir yaratma fiiline muhta olmasn; fakat yaratma diye isimlendirilmese de kendisiyle yaratmann hsl olduu bir sebebe muhtatr. te bu sebep, ancak yaratma vcut bulduu srada tamam olur. Tamam olmas ise hadistir. Her hadisin de mutlaka bir sebebi olmas gerekir. nk bu yaratma ii hadis bir sebebe muhta olmam olsayd, hadis bir sebep olmakszn hadisin vcut bulmas gerekirdi. Eer sebeb-i tm, kadmdir* denilirse bu takdirde msebbibin (bir sebebe bal olarak ortaya kan eyin) kendisine ait sebeb-i tm'dan sonraya kalmas gerekir. Bu ise mmtendir. Burada, yaratma iinin mahlk olmadn, ama hadis olduunu savunanlarn cevab vardr: aa Birincisi yle diyenlerin cevabdr: Hadis olan yaratma, ne yaratma olsun, ne baka bir ey olsun, hadis bir sebebe muhta deildir. Bunlar yle derler: Siz, ey tartmaclar grubu, hepiniz, hadis bir sebep olmakszn bir hadisin vcut bulabileceini sylyorsunuz ve diyorsunuz ki: Mahlk, yaratmann ayns deildir diyen kimseye gre tm mahlkt hadis bir sebep olmakszn vcut bulmutur. Yaratma fiili, kadmdir* diyen kimse ise, phe yok ki kadmi muayyen bir vakte mahss klmak mmkn deildir. Dolaysyla kendisi iin tayin edilmi belli vaktinde vcut bulan mahlk iin hadis bir sebep hsl olmamtr. Bunun ardndan yle devam ederler: Hangisi kabul edilirse edilsin, bu, mutlaka gerekli olduuna gre zel bir cevaba ihtiya yoktur. Bilkis deriz ki: Mahlkt, yaratma fiiliyle vcut bulmutur. Yaratma fiili de, baka bir sebebe muhta olmakszn, Allah'n kadm irdesi ve kudretiyle ortaya kmtr. Bu szler, hadisi ve Kerrmiyye ile dierleri gibi kelmc gruplardan birounun grdr. bb kinci cevap, Mutezillerden yle diyenlerin cevabdr: Ortaya kan yaratma ii, mahlk ile kimdir veya mahal dnda bir eyle kimdir. Bunlar irde hakknda da yle derler: rde, ortaya kmasn gerektiren bir sebep olmakszn, bilkis srf kudretle ortaya km ve herhangi bir mahal sz konusu olmadan meydana gelmitir. cc nc cevap Ehl'l-Meni: Mn ehli diye adlandrlan M a' m e r ve ashabnn cevabdr. Bunlar tek bir anda teselsln olduuna inanr ve derler ki: Yaratma ii iin bir yaratma fiili vardr. Bu fiil iin de yine bir yaratma ii cereyan eder. Bunun iin de baka bir yaratma sz konusu olur... Bu bylece devam eder; fakat ila-nihye deildir. Aksine bunlarn tamam tek bir anda mevcuttur. Onlarn bu gre sahip olduklar, mehur bir eydir. dd Bu cevaba u drdncy de eklemek mmkndr ki bu, yle diyenlerin cevabdr: Hadis olan yaratma, hadis bir sebebe muhtatr. Bu sebep de ayn ekilde bir sebebe muhtatr. Ve bu bylece devam eder. . Bu, ayn trn devamn gerektirir ve mmten deildir. Zira selefin mezhebi yledir: Allah, diledii zaman hep konuur. Kelimelerine nihayet yoktur. Her sznden nce de bir sz gemitir ve bu snrl bir noktaya kadar deildir. Allah, kudreti ve iradesiyle konuur.

yle de derler: Buhar' nin dedii ve Nuaym b. Ham-md, Osman b. bn Huzeyme ve daha bakalarndan da aktard gibi hayy (diri) olan varlk mutlaka faal olur ve Osman b. Said ed-Drimi ile daha bakalarnn da syledii gibi mutlaka hareket halinde bulunur. Bu iki gruptan her biri, syledikleri bu eyin, ehl-i snnetin mezhebi olduunu zikreder. Ayrca bu konu ile ilgili grlerini bir baka yerde zikrettiimiz ilk dnem ve son dnem felsefecilerinin ileri gelenleri de ayn eyi sylemektedir. Bunlar derler ki: Bu, eserlerde sz konusu bir teselsldr. Delil ise, sadece messirler hakknda teselsln mmten olduuna dellet etmektedir. Ancak bu iddia, baka bir yerde zerinde genie durduumuz gibi, tutarszl sarih aklla bilinen ve mmten oluunda akl sahiplerinin ittifak ettii hususlardan birisidir. Hak Tel'nn, nihayeti olmayan kelimelerle konumas ve konumasnn irde ve kudretiyle olduuna gelince; sahih nakillerin ve sarih akim dellet ettii ey budur, bu mmetin selefinin ve imamlarnn mezhebi de budur. Felsefeciler, bu trn devam ettiine muvafakat etmekte, ilka filozoflarnn nde gelenleri de aynen slm limlerinin ve selefin dedii gibi bu konumann Zt- Bari ile kim olup O'ndan sudur ettiini kabul etmektedir. Bunun mmten olduunu syleyenler ise slm'da bid'at karan Cehmiyye ve Mutezile kelmclardr. Bunlar, kendisiyle hadis eylerin kim olduu her eyin hadis olduuna, balangc olmayan hadislerin olamayacam delil gstermilerdir. 2 kinci temel nokta: Bylelikle ikinci temel nokta ortaya kmaktadr ki bu temel nokta zerine Rab Tel'nn lzm (geisiz) ve mteadd (geili) fiilleri dayandrlmaktadr. Bu husus da, YceRabbimizin kudret ve irdesine taallk eden ihtiyar ilerin Zt- Bari ile kim olup olmad mes'elesidir. Selefin, hadis imamlarnn, kelm ve felsefe gruplarndan birounun mezhebi, bunun caiz olduu eklindedir. Cehmiyye, Mutezile ve felsefecilerden ilh sfatlan nefyedenler ile sfatlan kabul eden Kllbiyye ise bu ilerin Zt- Bari ile kim olmasnn imkn d olduunu savunmulardr. ilhi sfatlan nefyedenler, bu hususu da, daha baka eyleri de nefyetmekte, yle demektedirler: Btn bu eyler arazdr. ise ancak bir cisimle kim olur. Cisimler de muhdestir. yleyse ayet sfatlar Allah ile kim olsayd Allah da muhdes olurdu. Kllbiyye ise yle der: Biz, sfatlarn Zt- Bari ile kim olduunu kabul ediyoruz; bunlarn araz olduklarn ise reddediyoruz. nk araz, iki ayr zamanda varln srdremez. Rab Tel'nn sfatlan ise, bize gre mahlkt ile kim arazlarn hilfna bakidir-, evet, bize gre arazlar iki zamanda baki olamaz. Akl sahiplerinin byk ounluu ise bu konuda onlara itiraz etmi ve yle demitir: Bir sre nce mevcut olan siyahlk ve beyazlk, yine ayn siyahlk ve beyazlktr... Bu konuyu biz baka bir yerde genie ele almtk. Burada maksadmz sadece, bu temel nokta zerinde farkl gruplarn grlerine dikkat ekmektir. Kllbiyye unu der: ayet hadis olan eyler, Rab Tel ile kim olsayd, Hak Tel'nn onlardan hli olmamas gerekirdi. nk bir eyi kabul eden bir ey, o eyden ve zddndan hli olmaz. Allah, hadis eylerden hli olmad zaman ise kendisinin de hadis olmas icap eder*. Fakat bu, cisimlerin hadis oluunun delilidir. Kllbiyye ise bu noktada da bu prensibi kullanmtr. Bunlara muhalefet edenler, Kllbiyye'nin her iki ncln, bazan da sadece birisini rtmlerdir. Himiyye ve Kerrmiyye gibi, Eb Mz ve Zheyr e 1 - b e r i gibi kelm ve hads ehlinden pek ok kimse ilk ncl reddetmektedir. Ayn ekilde Rzi, midi ve dier E'arler de ilk ncl reddederek tutarszln beyan etmi ve yle demilerdir: Bir delili, kendi dvasnn aleyhine kullanan kimsenin delili yoktur. Kllbiyye'nin sylediinin aksine, bir ey, dier bir eyi kabul edici zellie sahip olabilir ve o eyden de, zddndan da hli bulunabilir; nitekim bunun rnekleri de vardr. Bu temel gre kail olanlar, her cismin bir tad, rengi, kokusu ve cisimlerin kabul ettii arazlar cinsinden dier birtakm eyleri olduunu kabule kendilerini mecbur saymlardr. Akl sahiplerinin cumhuru, bu grn apak bir inat ve tekebbr, delilsiz bir dva olduunu belirtmitir. Kllbiyye'nin bu dnceye sahip kmas elbette ki bu temel noktadaki grlerinden kaynaklanmaktadr. kinci nclleri ise, hadis trnn devamn rtmekle ilgili olup bu nclleri Allah Tel'nn kudret ve iradesiyle konutuu, kelimelerine nihayet olmad grn savunan snnet ve hads imamlar,

mam el-Buhr1 nin ve daha bakalarnn syledii gibi Hak Tel'nn devaml faal olduuna inananlar, D r i m i' -nin ve dierlerinin belirttii gibi hareketin, hayt sfatnn kanlmaz gereklerinden olduu ve hareketsiz bir hayatn varlnn asla mmkn olmad dncesine kail olanlar reddetmitir. S a' 1 e b Tefsir inde isndyla - Allah kendisinden raz olsun -Ca'fer b. Muhammed es-Sdk' tan unlar nakleder: Ca'fer es-Sdk'a Bizim sizi bo yere, bir oyun ve elence olarak yarattmz m sandnz?(1) yetinin sorulmas ve Cenb- Hak mahlkt niin yaratt? denilmesi zerine u cevab vermiti: -nk Hak Tel, devaml olan eye devaml olan eyde devaml olarak yle ihsanda bulunur: Allah, ihsann mahlktna tarmay istedi. O, onlardan mstanidir. Onlar ne kendisine bir menfaat salamak, ne de kendisinden bir zarar uzaklatrmak iin yaratmamtr. Fakat onlar yaratm, onlara ihsanda bulunmu ve hak ile btl birbirinden ayrsnlar diye Peygamberler gndermitir. Artk kim gzellikler yaparsa onu Cennet'le mkfatlandrr; kim de isyan ederse Cehennemle cezalandrr. bn Abbs (r.a.), Allah balayc, esirgeyicidir(2), Allah bilendir, hikmet sahibidir(3) gibi yetler hakknda yle dedi: Allah byle idi; yine hep byledir ve byle olmaya devam edecektir. Bu ncl felsefecilerin hepsi de reddetmektedir. Fakat Cehmiyye, Mutezile, Kllbiyye ve Kerrmiyye bunun mmten olduunu sylerler. te bu husus, Hak Tel'nn kelm ve yaratmas hakknda sylenecek szn dayand nemli temel noktalardan birisidir. Selefin ve imamlarn zemmettii, slm'da bid'at olarak ortaya atlan szn temeli de bu grtr. nk Cehmiyye, Mutezile ve bunlara tbi olanlardan bu szn sahipleri, Kitab ve Snnet'in iaret ettii ve zerinde mslmanlar, yahdiler ve Hristiyanlarla teki din sahiplerinin ittifak ettii gibi Allah Tel'nn, her eyin Yaratcs olmasnn anlamn yle sanmaktadrlar: Rab Tel, hep muattal bir vaziyette olup asla bir ey yapmaz ve hibir ey konumaz. Aksine O, syledii bir kelm ve yapt bir i olmakszn tek bana mevcuttur. Sonra kendisinden ayr olarak ortaya kan kelam, yapt eyler sonradan ortaya km bu lem zuhur etmitir. Yine bunlar, - Allah'tan baka her eyin mahlk, Allah'n ise her ey iin halik olduu eklindeki - peygamberlerin getirdii ve zerinde muhtelif din mensuplarnn ittifak ettii esasn anlamnn bu olduunu sanmaktadrlar. Bunun zdd ise lemin veya z maddesinin kadm olduunu syleyenlerin szdr. Bunlar kelma dir kitaplarnda mutlaka u iki gr zikretmektedirler: 1 Mslmanlarn ve dier din mensuplarnn lem muhdes-tir sz. Onlara gre bu grn anlam yukarda getii ekildedir. 2 lem kadimdir- diyen denlilerin (ateistlerin) grdr. Bunlar kelm ve maklt (farkl gr ve inanlar) kitaplarnda hep unu aktarmlardr: Mslmanlar, yahdiler, hristiyanlar ve dier muhtelif din mensuplarnn gr, Allah, ezelde hibir ey yapmyor, hibir kelm sarf etmiyordu. Sonra lem hadis oldu* eklindedir. Dehrlerin mezhebi ise lem, kadimdir eklindedir. lemin kadm olduuna inananlardan mehur olan husus, onlarn, bu lem iin bir Yaratc'nn olmadn da sylemeleridir. Bylece onlar, Yaratc olan Allah' inkr etmektedirler. Maklt konusuyla megul olanlar belirtirler ki, felsefeciler iinde lemin kadm olduunu syleyen ilk kimse, felsefenin esasn mantk, tabi ve ilh olmak zere kuran Aristo' dur. Aristo ve ilk dnemdeki ashab kitaplarnda bir ilk illetin (let-i l) varln kabul ederler, ve derler ki: (yldzlar alemiyle beraber gkkubbe), ona benzemek iin hareket etmektedir. Bu itibarla ite bu, felekin hareketi iin bir illettir. ayet felekin benzemeye alt eyin varl olmasayd, felek hareket etmezdi. Felekin hareketi, onun varlnn kanlmaz sonularndandr. ayet felekin hareketi btl olsa, fesada urar. Ancak Aristo, son dnem felsefecilerinden 1 b n Sina ve benzerlerinin syledii gibi felek, bizatihi mucibtir- dememi, ilk illet, felekleri var etmitir iddiasnda da bulunmamtr. Ayn ekilde A r i s t o . Felek kadimdir ve bizatihi mmkndr eklinde bir ey de sylemez. Aristo ve ilk dnemdeki etbma gre, aynen dier ak sahiplerinde olduu gibi, mmkn, varl da, yokluu da imkn dahilinde olan eydir. Byle olan bir ey de mutlaka muhdestir. Bunlara gre felek, mmkn olmayp kadimdir, ezeldir. Bunlarn szlerinin gerekte anlam udur: Felek, vcib'l-vcud olup ezelidir, ebeddir. Bundan dolaydr ki, ilk dnem kelm kitaplarnn tamamnda, lemin kadim olduu gr sadece

Yaratc'y inkr edenlerde grlr. b n Sina gibi felsefecilerden lemin kadim olup, bizatihi varl gerekten ve kadim olan bir illetten ne'et ettii fikrini ileri srenlerin bu fikirleri, lemin kadim olduunu savunanlara, dier bir sz salad ve szlerinde ortaya kan lemin yaratcsn inkr enaatini bu sz sayesinde izle ettiler. Bu arada mslmanlarn kulland lem yaratlmtr, muhdesdir v.s. gibi ifadeleri de kullandlar. Fakat bunlar sylerken maksatlar, lemin bir illetten ne'et ettii (mall), kadim ve ezeli olduu idi. Allah her eyin yaratcsdr derken bile nceden yokken, eyay Allah var etmitir mnsn kasd etmiyorlard. Onlara gre bunun mns yukarda belirttiimiz ekilde idi. Sonraki dnem kelmclar da bu gr sylemeye baladlar. Muhtelif din slihlerinden naklettikleri lemin hadis oluunun mns hakknda kelmclardan mehur olan gr, daha nce getii ekildedir. Nitekim bu gr ehristn, Rzi, m i d i ve daha bakalar zikretmektedir . Cehmiyye'nin ve onlara tbi olan kelmclarm bid'at olarak ortaya attklar, Allah'n fiillerinin devam etmesinin mmten olduu eklindeki bu temel unsur, evet ite bu temel unsur zerine bu adamlar dinlerinin esasn bina etmiler, bu unsuru mslmanlarn dininin esas saymlar ve yle demilerdir: Cisimler, hadis olan eylerden hli olmaz. Hadis olan eylerden hl olmayan ey de hadistir veya hadis olan eylerden nce olmayan ey de hadistir. nk hadis eylerden hadis olmayan ve hadis eylerden nce olmayan ey, o hadislerle beraber veya onlardan sonra olur. Hadislerle beraber veya onlardan sonra olan ey ise hadistir. Bunlardan birou bu husus aikr olduu iin bu konuda herhangi bir delil zikretmez. nk bunlar hadis olan eylerin tr ile belli bir hadis ey arasnda fark gzetmemektedir. Fakat bunlar ierisinde aradaki fark grp anlayanlar, bu konuda yle diyerek delil getirirler: Hadis olan eyler devaml olmaz. Aksine balangc olmayan birtakm hadislerin olmas mmtenidir. Bunlar ierisinden bir ksm, sonu olmayan hadislerin bulunmasn da mmteni grmektedir ki, mesel bu dncenin imam olarak Cehm b. Safvn ve Eb'l-Huzeyl byle sylemektedir. Bu dncenin gerek yz, Allah ezelde bir fiili yapmaya kadir deildir, nceden o fiili yapmaya kadir deilken sonra kadir olur demek olduundan mslmanlar onlarn bu dncesini reddetmilerdir. Sonuta bu dnce, onlarn zikrettikleri bid'atlerden, aka bid'at sahiplerini lanetledikleri zaman Horasan'da ortaya kan fitnede E'ari' nin bid'atlerinden saymlardr ki Horasan'da cereyan eden olay mehurdur. Ayrca Nazzm ve Allh gibi kelmclar ile Mutezile'nin, Cehmiyye'nin ve dier gruplardan onlara tbi olanlarn ileri gelenlerinden daha bakalar gibi kelm imamlar yle derler: slm dini ancak bu temel esas zerine kimdir; Hz. Muhammed'in, Allah'n Resul olduu da ancak bu eser ile bilinebilir. nk peygamberi bilmek, onu gndereni bilmeye baldr. Bu sebeple ncelikle mutlaka yaratcy, O'na caiz olan ve olmayan eyleri bilmenin gerekliliini kabul etmek lzmdr. Arkasndan yle devam ederler: Yaratcy bilmek ancak bu yolla mmkn olur. nk onlarn iddiasna gre yaratcy bilmenin yolu ancak mahlktn bilmekten gemekte ve yine iddialarna gre mahlktn hadis olduunu bilmek ancak bu yolla mmkn olmaktadr. Bunlarn ekseriyeti yle der: nsana ilk gereken ey, mrifetullah, yani Allah' bilmektir; O'nu bilmek de ancak bu yolla mmkndr. Bunlardan birou yle der: Bu yol, Batanlar sevmem(4) yetinde sz konusu edilen brahim Hallullah'n yoludur. nk Hz. brahim, batma iini - ki bir hareket ve intikaldir hareket edenin ilh olamayacana delil getirmiti. yle devam ederler: Bundan dolaydr ki, Reslullah'tan bu esasa muhalif olarak vrid olan ve Rab Tel'ya gelme, varma, inme ve benzeri vasflar veren haberleri te'vil etmek gerekir. nk onun peygamber olduu ancak bu akl delille bilinebilir. ayet bu hususa dil uzatlrsa onun peygamberliinin deliline de dil uzatlm olur ve onun Allah'n Resul olduu bilinemez. Nakle ve akla muarz olduunu syledikleri akl delil ite bu ve benzeri ekildedir. Biz deriz ki: Nakiller ile akl att zaman, her ikisini birden tasdik edip* dorulamak, her ikisini de yalanlamak ve akl deil, nakli dorulamak mmtendir. nk akl, naklin temelidir. ayet eriatn temeli yaralanacak olursa, bizzat eriat yara alm olur. te bu yoldan dolaydr ki Cehmiyye ve Mutezile, ilhi sfatlar ve hirette Allah'n grlmesini (r'yetullh) inkr etmi ve Kur*an mahlktur demilerdir. Yine bu sebepten Cehmiyye, Cennet ve

Cehennem'in fni olduunu savunmu, ayn sebepten A11 i, hareketlerinin fni olduu fikrini savunmu, bundan dolay kelmc-lardan pek ou para para olmutur. Nitekim biz bu konuyu bir baka yerde genie ele almtk. insanlar, bunlara derler ki: Bu yol, slm dininin ve Reslullah'n peygamberliinin bilinmesinde temel esastr sznn, tutarszl islm dininden zorunlu olarak bilinen hususlardandr. nk Reslullah (s.a.v.) Efendimizin ve ashabnn durumunu, O'nun getirdii iman ve Kur'an' bilen herkes iin bilinmektedir ki. Peygamber Efendimiz insanlar asla bu yolla davet etmemi; sahabe ve onlara tbi olanlardan hi kimse de bu yolla konumamtr. Peki yleyse, nasl oluyor da, iman getiren ve insanlarn en stn imanls olan Hz. Peygamber ve O'nun tabileri asla bu yolla konumamken ve onlardan hi kimse bu yola slk etmemiken, bu yol imann temel esas oluyor?! Bu yolun, bid'at bir yol olduunu bilenler iki gruptur: 1 Birinci grup aslnda bu yolun doru olduunu sanmaktadrlar. Fakat selef bu yoldan ncllerinin uzunluu ve kapall dolaysyla ve bu yola slk edenin phe ve bkknla dmesinden endie edildii iin, yz evirmitir. Bu gr, Sar'a (hudut boyuna) gnderdii mektubunda yer ald zere E'ar, Hattb, Halimi, Kad Eb Ya'l, bn Akl, Ebbekr el-Bey-h a k i gibilerden meydana gelmi bir grubun grdr. 2 kincisi ise: Hayr, bu yol bizatihi btldr; bunun iindir ki, selef bu yolu ktlemi ve ondan uzak durmutur diyenlerin grdr. bn'l-Mbrek, afi, Ahmed b. Hanbel, tshk b. Rhye, Eb Ysuf, Mlik b. Enes, bn'1-Mcin, Abdlziz ve seleften daha bakalar gibi selef imamlar bu gre sahiptir. Hafs el-Ferd, Kur'an mes'elesinde mam afi ile mnakaaya tututuu zaman - ki bu mnakaada Hafs: Kur'an mahlktur demi, afi de onu tekfir etmiti - ite bu yolla mnakaa etmiti. Ayn ekilde Eb s -Muhammed b. s Brgs da, mam Ahmed b. Hanbel de Kur'an mes'elesinde bu yolla mnakaa edenlerdendi. mam Ahmed, Cehmiyye'ye reddiyesinde onlar ayplayp tenkit ettii noktalardan birisi olarak Allah konumaz ve hareket etmez demelerini zikretmiti. Abdullah b. el-Mbrek de lkesinde bu adamlara dr olmutu ve onun mezhebi oka bunlara muhalefet ihtiva ediyordu. Bunlar red konusunda M c i n da ayn durumda idi. Ayn ekilde bunlar red konusunda selefin pek ok sz ve beyan olmutur, insanlar bu adamlara yle diyorlard: Kendisiyle yaratcy ispat ettiinizi ve bu yol dnda Allah'n mahlktn yaratcs olduunun bilinemeyeceini iddia ettiiniz bu yol, tam sizin sylediinizin aksinedir. Aksine bu yol, Rab Tel'nn lemin yaratcs olduunu nakzetmektedir. Bu grten hareketle ne lemin hadis olduu sylenebilir, ne de felsefecilere redde bulunmak mmkn olur. Bu gr bid'at olarak ortaya atan ve stelik bir de bu yolla slm'a yardm ettiklerini, felsefeciler gibi slm dmanlarn reddettiklerini iddia eden kelmclar, ne slm'a yardm etmiler, ne de slm dmanlarn krmlardr. Aksine, bid'at olarak ortaya attklar bu gr, slm'n hakikatini bozup ifsd eden unsurlardan biri olmutur. Evet, bu adamlar, slm tbilerinin akln ve dinini ifsd etmi, bu gr sebebiyle kendilerine kar kan mslmanlara saldrp haddi amlar ve bylece slm dmanlar iin maksatlarna ulaacaklar bir yol amlardr. Bu adamlarn szlerinin gerek yz udur: Rab Tel, kadir deildi; kelm ve bir ii yapma (fiil) da O'nun iin mmkn deildi. Devaml olarak bir sre veya nihayet konulamayacak bir sre miktarnca bylece kald. Sonra bunu gerektirecek bir sebep olmakszn konutu ve bir ey yapt. Bu adamlar Cenb- Hakk'n yapt eyi (mef'l), fiilinin ayns saymakta, O'nun fiilini ve fiiline ait irdeyi kadm ve ezeli, mef'l ise sonra kabul etmektedirler. Yine bunlar, kadir olan Allah'n kudreti altnda olan iki eyden birini dierine, tercihi gerektirecek bir ey olmakszn tercih ettiini belirtmektedirler. Oysa ki btn bunlar, sarih akla, Kitab ve Snnet'e muhaliftir. Bu adamlar Allah'n sfatlarn, r'yetullh', inkr etmekte, O'nun kelmnn (Kur'an'n) mahlk olduunu sylemektedirler ki, bu husus da slm dinine muhaliftir. Bu adamlara tbi olmakla beraber, ilhi sfatlar kabul edenler ise yle derler: Allah, murd ettii eylerin tamamn tek bir irde ile irde eder. O'nun konutuu veya konuaca her kelm, tek bir ey olup oalmaz ve paralara ayrlmaz. Allah, eyay mevcut olmadka grmez ve iitmez. Eya daha sonra mevcut olduu zaman da mevcut bir ey Allah'la kim olmaz. Aksine O'nun grmeden ve

iitmeden nceki durumu, bunlardan sonraki durumu gibidir... Ve hem sarih akla, hem de sahih nakle muhalif buna benzer bir sr szler... Dip Notlar: 1) 23 M'minn, 115 2) 4 Nisa, 96 3) 4 Nisa, 17 4) 6 En'm, 76 Felsefecilerin saptma sebepleri

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Felsefecilerin saptma sebepleri: Felsefeciler, bu adamlarn-btn bildiklerinin bundan ibaret olduunu, bunlarn zerinde -olduklar slm'n da bu olduunu grp, bunun ise tutarsz olduunu anladklar zaman lemin kadm olduu eklindeki grlerini aka ortaya koydular ve nce yok iken daha sonra bir fiilin yeni olarak ortaya kmasnn mmteni olduunu, yeni olarak ortaya kan her ey iin mutlaka hadis bir sebebe ihtiya bulunduunu, burada ise fiilin devaml olabilmesi iin bir sebebin olmadm belirterek delil getirdiler. Sonra uydurma ve iddiadan ibaret olan u dnceyi de rtmediler: Fiil devaml olduuna gre, feleklerin ve unsurlarn (ansr'n) mutlaka kadim olmas gerekir. Sonra bunlar nbvvetin varln tasdik etmek istedikleri zaman nbvvetin, faal akldan veya baka bir eyden peygamberin nefsine tap akan bir feyizden ibaret olduunu, bu durumda lemlerin Rabbi'nin, kendisinin muayyen bir peygamberi olduunu bilmediini iddia ettiler. Ayn ekilde Allah'n Hz. Ms, Hz. s ve Hz. Muhammed'i birbirinden ayrt edemediini, cz'iyyt bilmediini, O'nun nezdinden herhangi bir melein inmediini, aksine Cebrail' in, Peygamber'in nefsinde, i dnyasnda canlanan bir hayalden veya faal akl'dan ibaret olduunu iddia ettiler. Ayrca gklerin ve yerin alt gnde yaratlm olmasn, gklerin yarlp paralanacan ve Peygamber (s.a.v.) Efendimizin bildirip haber verdii daha baka eyleri inkr ettiler. Reslullah Efendimizin getirdii esaslarla sadece, halkn byk ounluuna onlarn faydalanacaklarn zannettikleri ekilde hitap etmeyi kasdettii, ama gerekte durumun hi de yle olmadn, peygamberlerin de insanlara gerekleri aklamadklar ve onlara iin mhiyetini aklamadklarn iddia ettiler. Hatt ilerinden bir ksm kp filozofu, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'den stn tuttu. Bunlarn szleri asl olarak u anlama geliyordu: -Peygamberler, insanlarn faydalanmasn salama dvasnda yalan sylyorlard. Acaba bu durumlarnn farknda mydlar, yoksa bilmiyorlar myd? Bu konuda felsefeciler iki gruba ayrlmlardr. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e ve - Allah'n salt ve selm cmlesinin zerine olsun - dier peygamberlere apak iftira, kfr ve ilhd trnden daha buna benzer bir sr szler... Bir baka yerde biz, bu adamlarn, mslman olduklarm syleseler bile, nesh ve tebdile uradktan sonraki haliyle yahudiler ve hristiyanlardan daha kfir olduklarm aklamtk. Bu adamlar, slm'a Hz. Peygamber zamanndaki mnafklardan daha fazla muhalefet etmektedirler. Huzeyfe b. elYemn hazretleri: Bugn mnafklar, Hz. Peygamber gnndeki mnafklardan daha zararldrlar

demi ve niin? diye sorulunca u cevab vermiti: nk onlar nifaklarn gizli yapyorlard; bugnkler ise aktan yapyorlar. Halbuki Huzeyfe (r.a.) zamannda henz, bu nifakn derecesine ulaan, hatt buna yaklaan kimseler yoktu. slm leminde bu adamlar, Abbas devleti dneminde ve Emevi devletinin sonlarnda yunanca ve benzeri dillerden kitaplar arapaya evrildii zaman tremitir. Bir baka yerde, bunlarn reddi konusunda geni lgi vermitik. Bunlar sylemekten maksadmz udur: Durum, felsefecileri red ve tenkit ettiklerini iddia eden bu kelmclarn dedii gibi deildir. Aksine bunlar, felsefeciler iin zndklk dehlizini am oldular. Bu sebepledir ki, bu mlhidler arasna giren kimselerden pek ounun bu kelmclarn kapsndan girdii grlr. Mesel b n Arabi, bn Seb'in ve daha bakalar byledir. Bu mlhidlere kar red ve tenkitte bulunacak bir kii kalkt zaman mlhidler, bu bid'at kelmclardan yardm ve medet istemiler; bunlar da, Allah'a ve Resulne yardm edenlere kar o mlhidlere yardmda bulunmulardr. Bu bid'at kelmclar, bizzat hid olunduu gibi, Allah ve. Resulne kar yaplan savata onlarn askerliklerini yapmaktadrlar. Bu yollarnn, "Batanlar sevmem(5) yetinde ifade olunan brahim (a.s.)'in yolu olduu eklindeki iddialar, Hz. brahim'e ak bir iftiradr. nk yette geen fl kelimesi, lgat ve tefsir limlerinin ittifakiyle kaybolma ve gizlenme demek olup lgatta aikr olan hususlardan birisidir. fl kelimesi ister gnein domasyla, ayn ve yldzlarn nn gitmesini ifade etsin; isterse bunlarla, batda ufuktan aaya inmesi kasdedilsin farketmez. nk gne doduu zaman: Yldzlar kayboldu ve gizlendi denir. Halbuki gkyznde mevcutturlar; ancak gnein onlarn n yok etmitir. Bu nokta, ayn batndan sonra gnein domasnda y.ete vrid olan iklin nispet olunduu hususlardandr, brahim (a.s., yldzn, ayn ve gnein hareket ettiini grd zaman deil, aksine bunlar kaybolup gizlendii zaman batanlar sevmem demitir. Eer Hz. brahim'in bu sznden maksad, -bu adamlarn iddia ettii gibi - fl ile (ki bunlara gre fl, hareket mnsna gelmektedir -, fl (hareket) eden eyin lemlerin Rabbi olamayacana delil getirmek olsayd bile, bu kssa onlarn aleyhine delil olurdu. nk Hz. brahim, yldzn, ayn ve gnein domasn ve batma vaktine kadar semdaki hareketini bu hususu red iin delil saymamtr. Aksine bu hususun delili olarak bunlarn batmasn kabul etmitir. Hz. brahim'in delil getirmekten maksad konusunda bunlarn iddias doru olsayd bile, bu, onlarn maksadnn zddna delil tekil eder, hareket etmenin, hadis oluun delili saylmasnn btllna iaret olurdu. Fakat gerek u ki, Hz. brahim byle bir ey kasdetmemitir. Onun *ite bu, Rabbimdir sz de, o eyin lemlerin Rabbi olduunu zannettiini gstermez. Zten hibir insan bir yldzn gkleri ve yeri yarattna inanm deildir, gne ve ay iin de bu durum sz konusu deildir. Hz. b r h i m' in kavmi olan mrikler de byle bir itikad tamyorlard. Onlar, yldzlara taparak Allah'a ortak kouyor; yldzlara yakaryor; onlar iin heykeller yapyor ve orada putlarna tapyorlard. Keldnilerin, Kednlerin ve Hanf olan deil, mrik olan Sbilerin dini byle idi. Bunlar, esSrru'l-Mektm fi's-Sihri ve Muhtabet'n-Ncm, adl eser sahibinin, kitabn, dinlerine gre yazd kimselerdir. Bu, am'da, Cezire'de, Irak'ta ve baka blgelerde oturan birok kimselerin kabul ettii bir dindir. Bunlar, Mesih (a.s.)'in dini ortaya kmadan nce vard. Dimek camii, Harran camii ve daha baka yerler bunlarn yerleri idi. Kuzey kutbuna ynelerek namaz klyorlard. Dimek'te kuzeye doru eski birtakm mihraplar vardr. Yunan felsefecileri de bu mrikler cinsinden olup yldzlara ve putlara tapyorlar, sihir yapyorlard. Msr ahalisi ve daha bakalar da byle idi. Mriklerin byk bir ounluu, lemlerin Rabbini kabul etmekte olup, F i r' -a v n ve benzerleri gibi O'nu inkr edenler azdr. Hz. b r h i m ' in kavmi de yaratc olan Allah' kabul etmekteydi. Bu sebepledir ki, brahim (a.s.), onlara yle demiti: Eski atalarnzn ve sizin nelere taptklarnz gryor musunuz? Onlar benim dmanmdr. Dostum ancak lemlerin Rabbidir(6). Bylece onlarn tm taptklarn dman iln etmi, yalnz lemlerin Rabbini mstesna tutmutu. Hak Tel da yle buyurmutur: brahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin iin gzel bir misl var; onlar kavimlerine demilerdi ki: Biz sizden ve sizin Allah'tan baka taptklarnzdan uzaz. Sizden taptklarnz) tanmyoruz. Siz, bir tek Allah'a inanncaya kadar sizinle bizim aramzda srekli bir dmanlk ve nefret belirmitir. Yalnz

brahim'in babasna: "Senin iin mafiret dileyeceim, fakat senin iin Allah'tan (gelecek) hibir ey (i nlemey)e gcn yetmez demesi hari(7). Yine Hz. brahim yle diyordu: (Elinizle) yonttuunuz eylere mi tapyorsunuz? Oysa sizi de, yaptnz (bu eyler)i de Allah yaratmtr(8). En'm sresinde yle buyuruluyordu.- (O da) batnca dedi ki: Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak kotuunuz eylerden uzam. Ben, yzm tamamen, gkleri ve yeri yoktan var edene evirdim ve artk ben (O'na) ortak koanlardan deilim! Kavmi onunla tartmaya giriti. (O onlara) dedi ki: "Beni doru yola iletmi iken Allah hakknda benimle tartyor musunuz? Ben sizin O'na ortak kotuunuz eylerden korkmam, Rabbim ne dilerse o olur. Rabbim, bilgice her eyi kuatmtr. Hl, (kendinize gelip) t almyor musunuz? Hem siz, Allah'n size, (tanr olduklar) hakknda hibir delil indirmedii eyleri Ona ortak komaktan korkmuyorsunuz da, ben nasl sizin (O'na) ortak kotuunuz eylerden korkarm? imdi biliyorsanz syleyin), iki topluluktan hangisi (tek Allah'a inananlar m, yoksa Allah'a ortak koanlar m) gvende olmaya daha lyktr? nananlar ve imanlarna bir hakszlk kartrmayanlar... te gven onlarndr ve doru yolu bulanlar da onlardr. te bunlar, kavmine kar brahim'e verdiimiz hccetlerimizdir. Dilediimizi derecelerle ykseltiriz. phesiz Rabbin hikmet sahibidir, bilendir(9). Bu adamlar fl kelimesini hareket olarak tefsir edip kelimeleri tahrif kapsn anca, mlhidler bu kapdan girdiler. b n Sina gibi mlhidler, fl kelimesini u iddialarnda yer ald ekilde imkn ile tefsir ettiler: Felekler, kadimdir, ezeldir; ama bununla beraber mmkndr. Felekler ierisinde yer alan yldzlar, gne ve ay da bu durumdadr. Ve yle dediler.- brahim'in fl edenleri sevmem sz, kadim ve ezeli de olsa ma'll (bir illetten ne'et etmi) mmkn sevmem demektir. fl kelimesinde bu anlama gelecek hibir eyin bulunmad ortada. Fakat kelimeleri tahrif edenlerin durumu budur. Dip Notlar: 5) 6 En'am, 76 6) 26 uar, 75-77 7) 60 Mmtehine, 4 8) 37 Sfft, 95-96 9) 6 En'm, 78-83 Batn ve ir te'vil rnekleri

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Batn ve ir te'vil rnekleri: Bunlarn ardndan tahrifte ilveler getirenler tremi ve yle demitir: Yldzlar, gne ve aydan maksat, nefis, akl-i faal ve akl- evveldir. 3u dnceleri, kitaplarndan birinde Eb Hmid elGazzl zikretmi ve bunlarn bir ksmm bir bakasndan nakletmitir. O, yle demektedir: Akl sahibi bir kimse iin u yldzlar, gne ve ay, lemlerin Rabbi deildir; aksine bunlar nefis ve akldr. Yldzlar, gne ve ay lfzlarnn bu mnlara delleti, batini mlhidlerin alacak tahriflerin dendir. Nitekim bunlar, amele taallk eden hususlar, bilgiye taallk eden eylerle te'vil etmiler ve yle demilerdir: Be vakit namaz, srlarmz bilmektir; Ramazan orucu, srlarmz gizlemektir; hac, mukaddes eyhlerimizi ziyarettir. Btni mlhidlere bu kapy aanlar, bir ksmnn ifadelerinde yer alan u te'villerle Cehmiyye ve Rfzler olmutur: Kur'an'da geen imam- mbn, Ali b. Ebi Tlib' dir; lanetlenmi aa, meyye

oullardr; kesilmesi emredilen inek, i e ' dir; inci ve mercan, Hasan ile Hseyin' dir. Bylesi tahriflerde onlara sfilerden bir grup ile baz mfessir-ler de katlmtr. Mesel yle diyenler vardr: Tin'e ve Zeytn'a andolsun, Sina Da'na andolsun ve bu gvenilir ehre andolsun ki...(10). Bunlardan kast, -Allah kendilerinden raz.olsun- Eb bekir, mer, Osman ve Ali'dir. Bir ekin gibidirler ki, filizini kard, yan E b b e k i r; onu glendirdi, yani mer; kalnlat, yani Osman ve derken gvdesinin stne dikildi(11); yani Ali. Sfilerden bir ksm da yle demektedir: mdi sen Firavn'a git; nk o azd(12) yetindeki Fir'vn'dan kast, kalbdir. "Allah ise inei boazlamanz emrediyor(13). Bundan kast da nefistir. Ve benzeri bir sr tahrifat... Fakat bu tefsirler arasnda lfzdan maksat yle deilse de anlam doru olanlar da vardr. Sfiyye'nin ir tefsirlerinde ounluk byledir. Bunlardan bir ksm da yeti tefsir olarak deil de, kyas ve ibret alma babnda getirilmitir ki bu, doru ve ilm bir yoldur. Mesel bunun rneini "Ona temizlenenlerden bakas dokunamaz(14) yetinde ve Hz. Peygamber'in: erisinde kpek bulunan eve melekler girmez(15) hadsinde grebiliriz. Onun sahifelerine temizlenenlerden bakas dokunamayacana gre, bunun mnlarndan olarak onunla ancak temiz kalblerin hidyete erebileceini sylemek mmkndr. Melekler, ierisinde kpek olan eve girmediine gre, ho gelecek mnlardan birisi de udur: Melekler, ierisinde kpeklerin ahlk gibi kt ahlkl kimselerin kalbine girmez, bylelerine inmezler. Bu konuyu genie izah etmenin yeri buras deildir. Bizim burada maksadmz udur: Bu bid'at kelmclar akl hususlarda fsid kyas, nakli hususlarda da fasid te'vil kapsn anca bu durum, mlhid zndklar iin, bundan daha tehlikeli olmak zere akl hususlarda safsata, nakl hususlarda da Karmatlie gtren bir dehliz olmutur. Bu noktada yeni bir ey ilve eden herkes iin, bu bid'ati daha erli eylere davetiye karmtr. yle ki Karmat-lerin durumu malm olan tm eriat prensiplerini iptale kadar varmtr. Mesel bunlara reisleri, am'dan yle demitir: Sizden ibadetleri drdk; artk oru yok, namaz yok, hac yok, zekt yok! Bu sebepledir ki seleften bir zt yle diyordu: Bid'atler, kfrn postas, gnahlar da nifakn postasdr. Bid'at kelm imamlar, Allah'n her eyin yaratcs olmasnn mnsna yukarda getii ekilde inanp, Allah'n ezelde hibir ey yapmadna, hibir ey konumadna, nihayet lemin var olduuna itikat edince onlarn mutlaka yle demeleri gerekli oldu: Kur'-an veya Allah'n Kur'an dnda bir baka kelm, mahlk olup O'n-dan ayrdr. nk O'nun kadm bir kelm veya gayr- mahlk bir kelm olsayd - kendilerine esas kabul ettikleri temel ilkeye gre -lemin kadm olmas gerekirdi. nk akl sahipleri bilirler ki, kelm ancak konuann kudreti ve iradesiyle olur. Kudret ve irde sz konusu olmakszn, konuann ztyla kim olan kelma, yani konumaya gelince; bu, akl sahiplerinden hi kimsenin tasavvurundan geirmedii bir eydir. Herhangi bir kimsenin yle bir ey sylediini de bilmiyoruz. Hatt byle bir ey insanlarn byk ounluunun aklna bile gelmemitir. T ki, b n K 11 b bu sz ortaya Atncaya kadar... Onu bu gre zorlayan husus u idi: Bu kelmclar, temel esaslarnn gerei olan Kur'an'n mahlk olduu fikrini akladklar zaman, ki bunu ikinci yzyln balarnda izhar etmilerdi, slm mmetinin limleri bu dnceyi red ve tenkit ettiler. Daha sonra her ne vakit kelmclarn gr ortaya ktysa, limler hemen reddettiler ki, bu konuda selefin ve imamlarn szleri mehur ve mtevtirdir. - Bu durum, bu kelmclarn bid'at szleri, M e ' m n dneminde g kazanncaya kadar devam etti. Kelmclar, M e ' m n ' u da iin iine soktular ve kendilerine ait delillerini ona sundular. yle diyorlard: lem ya mahlktur, ya da kadimdir. kincisini, yani kadm olduunu kabul etmek ak bir kfr olup tutarszl hem aklen, hem dinen malmdur. lem, nceden yokken sonradan yaratlm (mahlk) ve muhdes olduuna gre, ortada tek olan Allah'tan baka kadm bir varlk kalmaz. Eer lem kadm olsayd, Allah yannda baka bir kadmin de olmas gerekirdi. Kelm (konuma) da bu ekilde olup ayet Zt- Bari ile kim ise, hadis olan eylerin devaml olmas ve bu hadislerin Rab Tel ile kim olmas gerekir. Bu ise onlar arasnda mehur olan lemin hadis oluuna dair delili geersiz klar. Yok eer O'ndan ayr ise bu takdirde de ezelde mahlkun var olmasn gerektirir ki, bu da lemin kadm olduunu sylemek demektir. Dip Notlar:

10) 95 Tin, 1-3 11) 48 Fetih, 29 12) 20 Th, 24 13) 2 Bakara, 67 14) 56 Vkta, 79 15) Buhar, Bed''l-Halk, 7, Mezi 12 Mihne olay ve mam Ahmed

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Mihne olay ve mam Ahmed : te o zaman insanlar bununla imtihan ve fitneye mruz kaldlar. Bu mihne olay yaygnlap hret buldu. Allah, snnet imamlarndan sabit kldn sabit kld. mam Ahmed b. Hanbel, bu konuda imam oldu - ki Cenb-x Hak, onu (hak zere) sabit klm ve snnete imam yapmt. yle ki bu mihne olaynn ortaya kmasndan sonra ilim sahipleri, insanlar Ahmed b. Hanbel'e gre imtihan ediyorlar, ona muvafakat edenin snni, kar kann bid'at olduu hkmne varyorlard. - Evet, bylece o, Kur'ann Allah kelm olup yaratlmam olduunda sebat etmiti. M e ' m n, Tarsus'ta hudut boyuna (Sar'a) gittii zaman Irak'taki vekili shk b. brahim'e mihne ile ilgili bir mektup yazmt. Bunun zerine shk b. brahim, limleri, fakihleri ve kadlar ard. Bunlar bu fikirleri kabul etmeyi ve muvafakat gstermeyi reddettiler. Naibi de durumu Me'mn'a yazd. Bunun zerine Me'mn ikinci bir mektup gnderdi ki, burada iki kad: Bir b. el-Velid ve Abdurrahman b. shk' tan bahsediyor ve kabul etmezlerse boyunlarnn vurulmasn, dier limlerin ise, eer kabul etmezlerse balanp kendisine gnderilmelerini emrediyordu. Bunun zerine bu iki kad kabul gsterdiler, taraftarlarna ve talebelerine de kendilerinin ikrah (zorlama) altnda olduklarn bildirdiler. nsanlarn (limlerin) birou da bu tehdidi grnce elleri balanmadan nce bu fikri kabul ettiler. Ancak sadece alt kii reddetti; nib de onlarn ellerini balatt. Balannca iki kii hri, kalanlar da muvafakat gsterdiler. Bu iki kii, Ahmed b. Hanbel ve Muhammed b. Nh en-Neys-b u r idi. Nib, bu ikisini elleri bal olarak Me'mn'a gnderdi. Muhammed b. Nh, yolda ld. Fakat mam A h m e d , blgeye varmadan nce de M e ' m n lmt. Onun yerine kardei Eb tshk gemi, kaza makamna ise A h m e d b. E b Dd gelmiti. Ahmed b. Hanbel 218/833 senesinden, 220/ 835 ylma kadar hapiste kald. Sonra bunlar, mam A h m e d ' i ardlar ve onunla gnlerce, mteaddit kereler tarttlar. mam Ahmed onlarn delillerini rterek boa kard; tutarsz olduklarn aklad. Onlar ise sylediklerie ne Kitab'tan ve Snnet'ten, ne de rivayetlerden hibir delil getiremediler. Aslnda onlarn bid'at olarak bir sz ortaya atp, bu szde insanlar kendilerine muvafakat etmeye, zorlamaya kendilerine muhalefet edenleri cezalandrmaya hibir hak ve yetkilen yoktu. nk insanlar zorunlu olarak balayacak ey, ancak ve ancak onlar Allah ve Resulnn balad eylerdir; ancak Allah'a ve Resulne isyankr olan cezalandrlr. Farz klmak, haram koymak, sevap, ceza, tekfir etmek, fskla karar vermek, sadece Allah'a ve Resulne rcidir. Bu konularda hi kimsenin hkm verme hak ve yetkisi yoktur. nsanlara den ey, Allah ve Resulnn farz kldn farz bilmek, haram kldn haram saymak, haber verdii eyleri tasdik etmektir. Bu noktada yle eyler olmutur ki, aklamak uzun der. Bu durum yaygnlap hret bulunca ve insanlar iin onlarn iyz aa kp Allah'n sfatlarn ilevsiz klan muattla'dan olduklar ve: Allah grlmez; O'nun ne ilmi vardr, ne de kudreti; Ar'n stnde Rab yoktur; semvtta da ilh yoktur; Muhammed, Rabbine mircda bulunmamtr... ve sfatlar nefyeden Cehmiyye'nin szlerinden buna benzer daha baka szler syledikleri anlalnca,

muhtelif gruplarn onlara bazan Kur'an'la, hadisle ve rivayetlerle, bazan hak szlerle, bazan da btlla red ve tenkidi oald. Bu kelmclar red iin aba gsterenlerden birisi de Eb Muhammed Abdullah b. Said b. Kllb'tu*. Bu zt, fazilet, ilim ve din sahibi bir ahstr ~bn Kllb'n ayplar ve kusurlar hakknda bir grubun syledii ve kz kardeine bu hususu vasiyet ettiini belirttikleri gibi - onun, hristiyanlar mslmanla galip getirmek iin birtakm bid'atler kardn syleyen kimseye gelince; bu ona atlm bir iftiradr. Ona bu iftiray atanlar, bn Kllb' in kendilerini reddettii Mutezile ve Cehmiyye mensuplardr. Bunlar, sfatlar kabul edenlerin, hristiyanlarn grne sahip olduklarn iddia ederler. Cehmiyye'ye reddiyesinde mam Ahmed, onlardan buna benzer eyler zikretmitir, bn Kllb hakkndaki bu szleri Mutezile' den olmayan, ama Slimiyye'ye mensup kimseler de nakletmi; Kur'an hakkndaki bid'atndan dolay ondan uzak duran hadisiler ve fakhler de ayn eyi zikretmi ve bylece Cehmiyye ve Muteze'nin onun aleyhinde uydurduklar bu tr szlerden medet ummulardr. Halbuki bunlar bilmemektedirler ki bn Kllb' bu tr szlerle zemmedenler, ondan daha beter ve erlidirler; bn Kllb ise onlardan daha hayrl ve snnete onlardan daha yakndr. Eb'l-Hasan el-E'ar, Mutezile'den vazgeip dnd zaman Eb Muhammed b. Kllb'n yoluna slk etmiti. Kendilerinin snnete ve hadse mntesip olduklarn syleyen Slimiyye'den bir grup ve Eb Ali el-Ehvz gibi dier baz ahslar, Eb'l-Hasan el-E'ari' nin ayp ve kusurlar arasnda Muteze'nin ve dierlerinin ona iftiralarndan olan baz eyleri zikretmeye balamlard. nk E ' a r i, Muteze'nin szlerindeki tutarszlk ve elikileri, bir bakasnn aklayamad ekilde ortaya koymu ve onlar yerin dibine batrmtr. bn Kllb, Cehmiyye'yi reddederken onlarn slm dininde bid'at olarak ortaya attktan sonra u zerinde durduumuz muhdes szn esasnn bozukluunu kavrayamam ve bu konuda onlara muvafakat etmiti. bn Kllb ve E'aryi btlla zemmeden u kimseler, hadis ehlinden, Hanbelilerin Slimiyye'ye mensup olanlarndan, fiyye'den, Mlikiyye'den ve dierlerinden olup bunlarn pek ou da bu konuda bn Kllb ve E'ar' nin grlerini paylamakta, bid'at olarak ortaya attklar szlerinin asl zere Cehmiyye'ye muvafk dnmektedirler. Bunlar, Kur'an mes'elesinde konuup, Kur'an'n mahlk olmadn aklarken bn Kllb ve E'ari' nin szlerini alp, bunlarla Mutezile ve Cehmiyye'ye kar tartmlar, (bir baka zaman) Cehmiyye ve Muteze'nin szlerini alp onlara kar bu szlerle mnakaa etmiler, seleften hi kimsenin bavurmad bir ekilde bunlarn ve tekilerin szlerinden mrekkeb sonradan kma bir sz oluturmulardr. bn Kllb ve E'ar ile dierlerine Kur'an kadmdir sznde muvafakat etmi ve bunlarn zikrettii eyleri, Mutezile, Cehmiyye ve dierlerinin szlerinin bozukluuna delil getirmilerdir ve bu durumda onlarla beraberdirler. Mslmanlarn byk ounluu: Arapa indirilen bu Kur'an, Allah kelmdr. Allah, onu harfle ve sesle (savtla) konumutur derken bunlar: Bu harflerin ve seslerin yn kadimdir. Veya ses olmakszn harflerin yn kadimdir. B, sn, mm gibi harfler ztlar itibariyle birbirinin pei sra gelmekle beraber bunlarn yn ezelidir, imdi de byledir, ebede kadar da byle kalacaktr derler. Bizim burada maksadmz, muhtelif gruplarn farkl grlerinin aslna dikkat ekmektir. Cehmiyye'ye ait szlerin esasnn kalbinde yer etmesi, kendisini zorunlu olarak ortaya yeni bir ey atmaa sevk ettiinden bn Kllb yeni bir gr ortaya atm; Cehmiyye'nin Allah'n sfatlarn ve stte oluunu nefyeden grlerinin tutarszln aklamtr. Sfatlar ve tevhidin temel esas konusunda birok eser vermi, Cehmiyye'nin grnn bozukluuna dair pek ok akl delil serdetmi ve bu eserlerinde, Allah'n mahlkt'nn zerinde stte oluunun, mahlktndan ayr bulunuunun hem ftratla, hem de Kitab ve Snnet'in dellet ettii gibi ayrca akl ve kyas delillerle bilinen bir ey olduunu aka ortaya koymutur. Ayn ekilde bu hususu Haris el-Muhsib de Fehm'l-Kur'an adl eserinde ve dier kitaplarnda zikretmi, burada Allah'n ycelerde oluu ve Ar'na istivas konularnda nefy taraftarlarnn grnn tutarszln beyan eden aklamalarda bulunmutur. Bu durum karsnda, kelmclarm szlerinin asln esasn bilen, Allah'n sfatlarnn varln idrk eden pek ou sevinip ferahlamlar, bn Kllb'n slk ettii bu yoldan dolay byk bir sevin duymulardr ki, bunlara rnek olarak Eb'l-Abbs el-Kalnis, Eb'l-Hasan el-E'ari ve Sekaf'yi; bunlara tbi olanlardan Eb Abdillah b. Mchid ve ashabn, Kad Ebbekir, Eb Ishk el-sferin, Ebbekr b. Frek gibi daha baka

kimseleri zikredebiliriz. Btn bu ztlar, Mutezile'ye kar, bn Kllb'in, Kala-n i s ' nin, E ' a r i' nin ve sfatlar kabul eden dier limlerin yapt ekilde redde bulunmaya ve Mutezile'nin, Kur'an'n mahlk olduu ve benzeri grlerinin tutarszln beyn etmeye balamt. Bunun neticesinde Mutezile ve Cehmiyye'nin iddet ve azameti krlm, Snnet'e ait iarlar ortaya kmaya balamt ki, bunlar da Kur'ann Allah kelm olup mahlk olmad, hirette Allah'n grlecei, ilhi sfatlarn ve kaderin kabul ve Snnet'in temel esaslarndan olan daha baka hususlar idi. Fakat btn bunlara ramen, Allah'n sfatlar ve kelm konusunda bn Kllb'in grn zerine bina ettii akl temel, bizzat Cehmiyye ve Mutezile'nin temeliyle ayn idi. Bu ztlar Allah'n gkleri ve yeri ve dier mahlkt yaratmas konusunda konutuklar zaman mutlaka Cehmiyye ve ona uyanlarn bid'at olarak ortaya att temelde konuuyor, bunlarn naklettii ekilde din slihlerinin szlerini sylyor ve kabul ettiklerim bunlarn delilleriyle kabul ediyorlard. mam A h m e d' in maruz kald mihne olay 220/835 ylnda olmu, ayn yl Btn Karmatiler, grlerini yaymaya balamlard. nk bu srada felsefe kitaplar arapaya evrilmi, insanlar felsefecilerin grlerine muttali olmulard. Felsefeciler, Reslullah (s.a.v.) Efendimize ve ehl-i beytine nispet edilen grn, Cehmiyye kelmclar ile onlara tbi olanlarn savunduu gr olduunu tespit edip bu grn de akl ynnden tutarsz olduunu grnce, bu dini deitirip bozmaya heveslendiler. Bunun sonucunda onlardan bir ksm Yaratc'y inkr fikirlerini izhr etti; apak kfr ortaya koydu; mslmanlarla arptlar; Bahreyn Karmatilerinin yapt gibi Hacer-i Esved'i yerinden skp gtrdler. Bunlardan nce de Bbek el-Hurremi"(16) mslmanlara kar, mehur faaliyetlerde bulunmutu. Kad Ebbekr b. el-Bklln ve bakalar, Btnilerin srlarm ortaya dken ve sr perdelerini paralayan eyler zikretmilerdir. nk Bklln de nce btn Hurrem nefy taraftarlarndan idi. Bunlar konumalarnda ve kitaplarnda, A r i s -t o' nun ve onun grnde olanlarn zikrettii delillerle delil getiriyorlard ki, bu delil de yle idi: Hareketin bir balangcnn olmas mmtendir; zamann da bir balangcnn olmas mmtenidir. Failin (bir fiili yapann) nce fail deilken sonra fail olmas da mmtenidir. Bylece hem bu felsefeciler, hem de bu kelmclar, her ikisi de grlerine hareketi delil getiriyorlard. Aristo ve ona uyanlar yle diyordu: nce yok iken sonradan hareket trnn ortaya kmas mmtenidir. Failin de nce fail deilken sonra fail olmas imkn ddr. Sarih aklla bilinen bir husustur ki, bir eyin zt, bir ey yapmazken (fail deilken), nce fail olmad halde sonra bir ey yaparsa mutlaka hadis olan eylerden bir hadisin ortaya kmas gerekir. Yoksa o eyin zt olduu hl zere bir ey yapmaya kadir olup nce o eyi yapmyor, u anda yapmyor, ama bu anda yapmaya balyorsa, onun fiilinin devaml olmas gerekir. yle devam ediyorlard: nce ve sonra zaman gerektirir. Zamann hadis olduunu syleyen kimse onun hadis olduuna inanrken te taraftan mutlaka kadim olduunu sylemek durumundadr. Szleri yle devam ediyordu: Zaman, hareketin lsdr. Zaman kadim olunca hareketin de mutlaka kadim olmas gerekir. Hareketin kadm olmas ise hareket edenin - yani cismin - kadm olmasn gerektirir. Bu da kadm bir cismin var olmasn gerekli klar. Bunlar syledikten sonra, bu kadim cismin felek olduunu belirtirler. Fakat, baka bir yerde zerinde genie durduumuz zere bu konuda onlarn hibir delili yoktur. Cehmiyye, Mutezile, Kllbiyye ve Kerrmiyye kelmclar bunlar red ve tenkit etmilerdir. Bunlar, ihtiyar ve kudret sahibi olan Allah'n, kudreti altnda olan ve biri dierine benzeyen iki eyden ona benzeyen birini asla bir sebep olmakszn tercih ettii iddiasnda bulunmular ve Allah'n, mahlktn yaratcs olmasn bu esas zerine bina etmilerdir. Sonra ilh sfatlar nefyedenler Allah, srf kudretiyle tercih eder demitir. Kaderiyye'nin dayand temel esas da bu ekildedir. Mutezile ise iki hususu bir araya getirmitir. Kllbiyye ve Kerrmiyye gibi ilhi sfatlar kabul edenlere gelince; bunlar, Allah'n ezel ve kadm iradesiyle tercihte bulunduunu iddia etmektedir. Akl sahiplerinin byk ounluu bu her iki gr de reddetmektedir.

Bu sebepledir ki, bu konuda eser verenlerden birounda, mesel R z ' de, ondan nceki -ehristn ve daha nceki kelm ve felsefe gruplarndan dier ahslar gibi- kelm ve felsefe imamlarndan mutlaka ya felsefecilerin illet (sebep), ya Mutezile'-nin kudret, ya da Kllbiyye'nin meet (irde) esas grlr. Halbuki bunlarn her de gerek akl, gerek eriat asndan merdddur. Bu sebepledir ki ihtiyar sahibi kadir olan Allah mes'elesin-de R z i' nin bahisleri mslmanlar asndan son derece zayftr ve bu bahisler daha ok Dehrilerin (ateistlerin) grlerine iaret etmektedir. Bid'at kelmclar, balangc olmayan hadislerin mevcut olmasnn mmten olduunu delil getirip yle demilerdir: ayet balangc olmayan hadisler bulunsayd; fakat biz faraza tfn'dan nce ve hicretten nce varlk kazanan iki hadis dnp bu ikisini birbirine kyaslasak, ya ikisi birbirine eit olacaktr - ki bu mmtendir. nk fazla olan da eksik olan gibidir-, ya da biri dierine stn gelecektir. Bu durumda da nihayeti olmayan eylerde stnlk sz konusu olur ki, bu da mmtendir. Daha byle bir takm hccetler zikrederler.., insanlar, bu ve benzeri deliller zerinde konumu ve bozukluunu aklayarak stnln, nihayet bulmayan taraftan deil, nihayet bulan taraftan olduunu, bunun ileride ortaya kacak olaylarla nakzedildiini belirtmilerdir. nk hadsin, mazi (gemi) veya mstakbel (gelecek) olmas izaf bir durumdur. Bu sebeple -Cehm ve Alln gibi- bu grn imamlar, gelecekte son bulmayacak hadislerin varln reddetmi, mesel Cehm, Cennet ve Cehennem'in fni olup bir gn son bulacaklarn, Alln da hareketlerin fni olduunu sylemitir. Btn bu hususlar biz baka bir yerde aklam bulunuyoruz. Dip Notlar: 16) Bbek el-Hurremi, Abbasler dneminde ortaya kan ve sapk bir frka olan Hurremiyye'nin lideridir. slm, Maniheizm ve Zerdt dinlerinin kartrlmasyla ortaya atlan ve haram birok eyi caiz sayan bu sapk frka, Me'-mn ve Mu'tasm dnemlerinde slm idarelerini bir hayli megul etmi; Bizans'tan da destek alan Bbek el-Hurremi nihayet Mu'tasm dneminde glkle ele geirilerek Samarr'da idam edilmitir; 223/838. (slm Ansiklopedisi, 11/170-174). Rz hakknda bir deerlendirme

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Rz hakknda bir deerlendirme: -Rz, A m i d i ve dierleri gibi - baka bir grup ise bunlarn ve tekilerin szlerine vkf olmulardr. Bunlar, kelma dair kitaplar yazdklar zaman bu kitaplarnda, slm mmeti arasndaki kelamclarn zikrettii lemin hadis oluu mes'elesini bu bid'at ke-lmclarn metoduyla ele alarak buna destek oluyor ve balangc olmayan hadislerin mmten olduu fikrini savunuyorlard. Ama arkasndan Rz'nin *el-Mebhis e-arkyye adl eseri ve dier kitaplar gibi, felsefeye dair eserler yazyorlard ki Rz bu eserinde kelmclann, balangc olmayan hadislerin mmten olduuna, zaman, hareket ve cisimlerin bir sonu bulunduuna dair delillerini zikredip arkasndan bunlarn tamamn nakzederek mukabil cevaplar veriyor ve bunlarn sonunun olmadn savunanlarn delillerini tasdik ediyordu. Yalnz unu belirtelim ki, bu durum, Rz' nin bile bile btla destek olmay kasdetmesinin bir sonucu deildi. Aksine dnce ve aratrmasnda akli delillere uygun olan duruma gre bir gr ve kanaata varyordu. Dnce ve tefekkrne gre ma'kul olan hususlarda felsefecilerin szlerini tenkit edecek bir nokta grd zaman tenkit ediyordu. Vaziyeti, kendisine aikr olan duruma gre mutlak bir aratrma olan kii, kendisine aikr olan eyle bunlarn szlerini tenkit eder ve bu tenkidinde

tekilerin szlerinden istifade eder. Ama ayn eyi tekilerine kar da yapabilir.Baz kimseler, Rz hakknda kt zanda bulunmu ve bile bile btl szler sylediini iddia etmitir. Ama durum byle deil3Ir; aksine her mes'elede ilminin, tefekkrnn, aratrma ve incelemesinin ulat seviyeye gre "kendisi iin ak olan eyleri konumutur. Fakat sylediklerinin ^tamamnda eliki ierisindedir. Bakarsnz burada bir eyi kabul ve tasdik eder; ama bir baka yerde nakzeder. nk Rz' nin, zerinde fikir rettii ve selef nazarnda zemmedilmi bid'at kelmclann szleri ile slm'dan km felsefecilerin szlerinden olan akl unsurlar, btl szleri, bazan unlarn, bazan tekilerin szlerini iermektedir. Bu durumda da R z i nce dncesiyle bir grubun szlerini kabul ve tasdik etmekte, ama baka bir yerde ayn eyi bu defa nakzetmektedir. Bu sebepledir ki, mrnn sonlarnda itirafta bulunmu ye yle demitir: Kelmclann yollar ve felsefecilerin metodlar zerinde dndm. Bunlarn bir derde ifa olamayacan, susam bir insan kandramayacan anladm. Yollarn en yakn Kur'an yoludur imdi ispat Ve kabul konuumla: O Rahman ar'a istiva etti(17) Gzel sz O'na kar(18) yetlerini; nefy konusunda ise: Hibir ey O'nun benzeri deildir(19) ve Onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar(20) yetin okuyorum. Benim geirdiim tecrbeyi gei-ren kimse, benim bu bilgimi bilir. midi' ye gelince; nemli temel esaslarn tamamnda kendisine hkim olan durum aknlk ve kararszlk (tevakkuf) tr. Hatt sebeplerin (illetlerin) teselsl konusunda bizzat kendisine bir soru yneltmi ve bu konuda herhangi bir cevab bilmediini iddia ederek yaratcnn ispatn bu esas zerine bina etmitir. midi, kitaplarnda ne yaratcnn ispatn, ne lemin hadis oluunu, ne Allah'n vahdaniyetini, ne peygamberlikleri, ne de bilinmesine ihtiya olan temel esaslardan herhangi birisini tasdik etmemitir. Rzi ise - her ne kadar bu unsurlardan bir ksmn tasdik ediyorsa da - tasdik ettii unsurlarda geerli olan durum, bir baka yerde onu nakzetmesidir. Fakat bilinmesine ihtiya olan temel esaslarn tasdikinde midi'den daha arzuludur. Eer Rz, delil olarak ileriye srd bid'at kelmclarla mlhid filozoflarn szlerini sarih aklda toplayp bir deerlendirme yapsayd varlan sonucun tamamyla Reslullah (s.a.v.) Efendimizin getirdii esaslara uygun olduunu grr ve sarh akln nakle mutabk olduunu anlard. Fakat bu adamlar, Reslullah Efendimizin getirdii esaslarn hakikatim anlamyorlar. Bu sebeple de ma'kl olan konularda arpk anlaylar, naklin ve akim bilinmesinde noksanlklar ortaya kyor. ayet bu noksanlk, kiinin kudretinin son noktasnda balyor ve kii bu noksanl gidermeye g yetiremiyorsa elbette acizlik insan iin bir zr olur ve Allah, o kiiye zerine gerektii ekilde tam mansyla aba sarfetmi ve buna gre ictihadda bulunmusa, azab etmez. Bu hkm, Gc yettii kadar Allah'tan korkan bir kimse, bz hak unsurlar bilmekten aciz kalmsa bundan dolay azaba uramaz eklindeki selef ve imamlarn grlerine gre verilmi bir hkmdr. Cehmiyye'den ve benzerlerinden Allah, acizlere de azab edebilir diyenlerle Mutezile'den ve benzeri Kaderiyye mensuplarndan: Her mctehidin mutlaka hakk bilmesi gerekir. Hakk bilemeyen kimse azcinden dolay deil, haddi atndan dolay azab grr diyenlere gelince; bu iki gr, zayf grlerdir ve bu grler sebebiyle ayn kbleye ynelen muhtelif gruplar birbirlerini tekfir eder, birbirlerine lanet okur hale gelmilerdir. Aristo'ya ve fail olu ile onun zorunlu gereklerinin devamllna inananlardan olan etbna yle denilir: Sarh akl, bu lemden hibir eyin, ne felekin, ne de baka bir eyin, a'ynlar ile kadm olduuna iaret etmez. Ancak ve ancak Rab Tel'nn hep faaliyet halinde olduunu gsterir. Bu durumda O'nun mtemadiyen bir eyden sonra baka bir eyi yaratt kabul edilince, O'ndan baka her ey (msiv), mahlk, muhdes ve kendisine adem (yokluk) sebkat etmi olur; lemden de kadim bir ey olmaz. Sizin, bu dnceyi iptal edecek hibir deliliniz yoktur. O halde niin bunu nefyediyorsunuz?! Fiilin bizzat miktar, zaman diye isimlendirilen eydir. Zaman iin hareketin lsdr denildiinde, zaman cinsi, hareket cinsinin ls olur. Bu durumda da bunun gnein mi, yoksa felekin mi hareketin ls olduu belirlenemez. Muhtelif din slikleri ittifak etmilerdir ki, Allah gkleri ve yeri alt gnde yaratmtr. Bunu da gklerden ve yerden nce mevcut olan bir maddeden yaratmtr. Bu madde, buhardan ibaret olan dumandr. Nitekim Hak Te yle buyurur: Sonra duman halinde bulunan ge istiva etti, ona ve

arza: steyerek veya istemeyerek gelin^ dedi. 'steyerek geldik dediler(21). Bu duman, o zaman mevcut olan su buhar idi. Nitekim sahabe ve tbiun'dan gelen rivayetler bu hususu iermekte, ehl-i kitb buna inanmaktadr. Burada sz konusu edilen eyyam: gnler, bu gnein ve bu felekin hareket ls deildir. Bu durum, bu gnlerde yaratlan eylerden birisidir. Evet, bu gnler, baka bir hareketle takdir edilmitir. Allah, bu gkleri yaratt, kyameti kopard, Cennet ehlini Cennet'e koyduu zaman da durum ayndr. yle buyurur: Orada sabah akam rzklar da hazrdr(22). Peygamber Efendimizden gelen rivayetlere gre, Hak Tel, m'min kullarna cuma gn tecelli edecektir. Onlarn derece itibariyle en stn, Allah Tel'y her gn iki defa grendir. Halbuki Cennet'te gne yok, ay yok, orada felekin hareketi de yoktur. Aksine burada sz konusu edilen zaman hareketlerle takdir edilmitir. Nitekim rivayetlerde yer aldna gre Cennet ehli, bu tr zamanlar, Ar ynnden zuhur eden nurlarla bilecektir. Akl delil, Allah'n, birinin ardndan dieri gelen fiillerin Ztyla kim olan kadmliine iaret ettiine gre bu medlul, - selefin ve imamlarn zemmettii- sonradan ortaya km bid'at bir sz uyduran ve: -Rab, ezelde fiilden ve konumadan muattald diyen muhtelif din mensubu bid'atlarn gryle elimektedir. Felsefecilerden ve dierlerinden muhtelif mmetlere mensup akl sahiplerinin sarih aklla bildikleri ey, Reslullah'm szlerine muhalif olarak mmeti arasnda bid'at karanlara kar Reslullah'm getirdii esaslara destek ve yardmcdr. Sarih akln yansra dinle de bilinen husus, dehr (ateist) felsefecilerin syledii, Allah'la beraber lemden herhangi bir eyin kadm olduu iddiasn reddetmektedir. Aksine lemin kadimliine inanmann btl olduunda akl sahiplerinin hepsi gr birlii etmektedir. Sadece bir dinin, yani slm'n mensuplar deil, dier btn semav din slikleri de byle bir iddiay btl saymakta; bunlar dnda kalan mecslerin, snf snf mriklerin: Arap mriklerinin, Hind mriklerinin dier milletlerdeki mriklerin hepsi, felsefecilerin en by durumundakilerin hepsi, btn bunlar, bu lemin muhdes olduunu, nce yokken sonradan varolduunu itiraf etmektedir. Hatt bunlarn tamam, Allah'n her eyin yaratcs olduunu itiraf ediyordu. Mrik Araplarn tamam da, Allah'n her eyin yaratcs olduunu, bu lemin tamamyla mahlk bulunduunu, Allah'n, onun yaratcs ve Rabbi olduunu itiraf ediyordu. Bu konular baka bir yerde genie izah edilmitir. Dip Notlar: 17) 20 Th, 5 18) 35 Ftr, 10 19) 42 r, 11 20) 20 Th, 110 21) 41 Fussilet, 11 22) 19 Meryem, 62 Hareket eitleri ve Allah hakknda hareket

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Hareket eitleri ve Allah hakknda hareket: Bizim burada maksadmz, kendisine ihtiya duyulan Nzul hadsi ve benzeri nasslar anlama konusunda aklama yapmaktr. Bu konuda gr ayrlna sebep olan, daha nce zikrettiimiz iki temel nokta vardr. Hareket kelimesi, ikinci temel noktann tamamlayc unsurlarndan olup bu

lfzla Cenb- Hak vasflandrlabi-lirmi, yoksa bunun Cenb-i Hak'tan nefyi mi gerekir? mes'elesi ihtilfa yol am; bu mes'elede mslmanlar, dier din mensuplar, hadisiler ve kelmclar, felsefeciler ve daha bakalar ayn gr belirterek anlamazla dmlerdir. Bu gr, mam Ahin e d ' in ve dier imamlarn ashabndan olan drt mctehid imamn ashab arasnda da mevcuttur. Kad Eb Ya'l, er-Riv-yeteyn ve'1-Vecheyn adl eserinde ve dier kitaplarnda mam A h -m e d * in ashabndan bu gr zikretmektedir. Fakat ncelikle bilmek gerekir ki hareket, intikal, taayyr, tahavvl be benzeri kelimeler, mcmel lfzlardr. Kelmcar, hareket kelimesini sadece mekndaki hareket iin kullanmlardr. Bu da bir cismin, nceki tarafn bo, ikinci tarafn dolu ve megul olaca ekilde, bir mekndan dier bir mekna intikal etmesidir. Mesel vcudumuzun, bir yerden baka bir yere hareketi, havann, suyun, topran, bulutun, nceki meknn bo, ikinci tarafn dolu olacak ekilde bir taraftan dier tarafa hareketi byledir. Kelmclann ekseriyeti, hareket iin bunun dnda bir mn bilmemektedir. te buradan hareketle nasslarda vrid olan hareket trne ait eitleri nefyetmilerdir. Bunlar, nasslardaki btn hareket lfzlarnn hep bu anlama iaret ettiini sanmaktadrlar. Aslnda nasslarda mevcut hareketi kabul eden, ama bunlarn tamamnda yukarda verdiimiz mny anlayanlarn durumu da ayndr. Bunlara rnek olarak Hak Tel'nn dnya semsna inmesinden, baz mahlktnn O'nun stnde kalaca mnsn anlayanlar verebiliriz ki, buna gre Allah, kendisinden stte hibir ey olmayan zahir, ycelerdeki en yce olmamaktadr ve daha nce getii gibi bunlara gre Allah'n hibir durumda Ar zerine istiva etmemi olmas gerekir. Felsefeciler, hareket kelimesini kendisinde bir halden dier hale tahavvl bulunan her ey iin kullanmakta ve yle demektedirler: Huds (sonradan var olma) hakikaten bir hareket midir, yoksa tedricen azar azar kuvveden fiile kma ve husul mdr? yle de derler: te bu ifadeler, hareket kelimesinin anlamna iaret etmektedir. Bunlar hareketi bu ifadelere gre tarif edip snrlandrmakta ve Rab Tel hakknda: Acaba O'nunla hareket tr kim olur mu, yani O'ndan hareket trne giren bir ey sdr olur mu? konusunda iki gre ayrlarak ihtilf etmektedirler. Aristocular, hareketi sadece cisimlere mahsus klm ve nefsi herhangi bir tr hareketle nitelemilerdir; oysa bunlara gre cisim olmad iin, elikiye dmlerdir. Bunlara gre eit hareket vardr. bn Sina bunlara bir drdncsn daha ekledi. Bu ekilde onlar hareketi, altnda eitleri olan, eitlere ayrlan genel bir tr olarak kabul etmilerdir ki, eitler unlardr: 1 Keyfiyette hareket, 2 Kemmiyette hareket, 3 Konumda hareket ve 4 Meknda hareket. 1 Keyfiyette hareket: Bir eyin bir nitelikten baka bir nitelie dnmesidir. Mesel bir eyin kararmas, kzarmas, yeermesi, sararmas; tatl, eki olmas; kokusunun deimesi gibi. Nefislerde de durum ayndr. Mesel insann cehaletinden sonra bilgisi, fkesinden sonra sevgisi, kfrnden sonra iman, hznnden sonra sevinci, gazabndan sonra rzas byledir. Nefiste cereyan eden btn bu haller, keyfiyette harekettir. Bu durum, Allah hakknda hareketi caiz grenlerin kulland delillerden biridir. nk bunlara gre Cenb- Hakk'n bir eyi var etmek iin irdesi, bir harekettir. 2 Kemmiyette hareket: Mesel bir eyin uzamas, hayvann bymesi, byledir. Aacn ve bitkilerin gelimesi, kklerinin yerde, dallarnn havada uzamas da byledir. Bu eit hareket, miktarda ve kemmiyette harekettir. 3 Konumda (vaz'da) hareket- Mesel bir eyin tek bir yerde dnmesi byledir; felekin ve su dolabnn dnmesi, deirmen tann ve dier eylerin hareketi gibi. nk bunlar bir mekndan dier bir mekna intikal etmemekte, tek bir yerde hareket halinde bulunmaktadrlar. Fakat konumlarnda (vaziyetlerinde) deiiklik olmaktadr. Bunlardan bir para bazan st tarafn hizasnda, bazan alt tarafn yannda veya bazan sa tarafn hizasnda, bazan sol tarafn yannda olmaktadr. Bu eidi b n Sina' nn ilve ettiini sylerler. 4 Meknda hareket: Bu eit, meknda meydana gelen hareket olup bir eyin bir mekndan dier bir mekna gemesidir.Dilcilerin tamam ise, hareket kelimesini her trl fiil iin kullanr. Herhangi br fiil yapan herkes, onlara gre hareket etmitir. Nefsin hallerini de hareket diye isimlendirirler. Mesel yle derler: Onda sevgi hareket etti; onda hamiyyet harekete geti; fkesi harekete geti. Bylece bu haller, hareket ve skn ile vasflandrlr. Mesel fkesi dindi (geti) denir. Nitekim Cenb- Hak yle buyurmaktadr: fkesi dinince (skt edince) Ms, levhalar ald(23). Bylece Hak Tel, fkeye vasf olarak skt kelimesini vermitir.

Dilciler, Z e c c c ve daha bakalar da ayn eyleri sylemilerdir. Cevheri der ki: fke skt etti demek, skn buldu* demek gibidir. Yalnz skn bulmak, daha zeldir. Buna gre skt eden her ey, skn bulmutur. Fakat her skn bulan, skt etmi deildir. Bir ey skn ile nitelendii zaman, bu o eyin daha nce hareket halinde bulunduunu gsterir. Bu, nefisle ilgili arazn hareket ve skn ile vasflandrlma sidir. E ' a r , hareketin ve eitlerinin sadece cisimlere mahsus olmadna, bu ztlarn arazlar hakknda da bu kelimeyi kullanmalarn delil gstermi ve demitir ki: Dilciler yle derler: Humma geldi, shhat geldi, k geldi, scak geldi... ve arazn gelme, varma ile nitelendirildii benzeri ifadeler... Bu arazn gelmesi, bir halden dier bir hale tahavvl, taayyur ve hudstur. yle denilebilir: Bu arazn hareket ve sknla nitelendirilmesi, sadece bu araz tayan mahallin hareketinden dolaydr. Yoksa araz bizzat kendi kendisine kim deildir; mahallinden de ayrlmaz. Mesel humma, scaklk, soukluk, bunlar tayan hava ile kimdir. fke de byle olup intikam arzusuyla kalbteki kann galeyanndan ibarettir ve kann hareketi sz konusudur. Kann galeyan skn bulduu zaman fke de skn bulur. Buna yle cevap verilir: Durum, yle deildir. Bu lfzlar, ortada arazla beraber intikl eden bir cisim olmasa da, bir mahalde birbiri ardnca ortaya kan araz iin de kullanlr. Nitekim keyfiyet ve sfatlarda meydana gelen hareketten, daha nce bahsetmitik. Mesel su snd zaman, onda hararet ortaya kar ve scak bir cismin kendisine intikli sz konusu olmakszn, ierisinde su bulunan kap da snr. Isnm su, souk bir yere konacak olursa, yine souk bir cismin kendisine intikli sz konusu olmakszn sour.Titremeli ate veya me nbetleri demek olan humma da byle olup, bedenin her bir parasna scak veya souk bir cismin intikli sz konusu olmakszn beden ile kimdir. fke de, -her ne kadar baz kimseler kalbteki kann galeyandr diyorlarsa da - kalbteki kann galeyan sz konusu olmakszn, fkeli kimsenin nefsiyle kim bir sfattr. Kann galeyan ise sadece bunun bir eseridir. nk fkenin harareti kam str ve bylece kan galeyan eder. Zira fkenin ilk balang noktas nefistendir; ki ncelikle nefis, fke ile vasflandrlr. Sonra bu fke, bedene sirayet eder. znt, sevin ve nefisle ilgili dier hallerde de durum ayndr. znt, kann ekilmesini gerektirir; bu sebeple de zlen kimsenin rengi sararr ve bu, nefisle ilgili hallerdendir. Fakat zlen kii, bana gelen holanmad o eyi defetmekten aciz olduunu hisseder; bundan midini keser; buna bal olarak da kan ekilir. fkeli kimse ise, holanmad o eyi defetmeye veya onu cezalandrmaya kadir olduunu hisseder; bunun sonucunda kan yaylr. Nefsin kendisiyle nitelendii gnl huzuru, skn ve hareket, cismin nitelendii eylerin benzeri deildir. Cenb- Hak yle buyurur: yi bilin ki ancak Allah' anmakla kalbler huzura erer(24). Bu yette geen itmi'nn (gnl huzuru) kelimesi, skn demektir. Cevheri yle der: demek, kii skn buldu demektir. Yine Yce Rabbimiz yle buyurmutur: Ey huzu eren nefis! Raz edici ve raz edilmi olarak Rabbine dn!(25). te bylece kalbler iin de onlara uygun den bir seknet (gnl huzuru vardr. Allah Tel: O, imanlarna man katsnlar diye m'-minlerin kalblerine huzur (ve sebat) indirdi(26) buyurmaktadr. Nefsin pheden dolay hareketi demek olan reyb (ek, phe) kelimesi de byledir. Bununla ilgili olarak u hadsi zikredelim: Hz. Peygamber, kum ynna km bir ceyln grd ve hi kimse bunu phelendilmesin, yani iz'ac etmesin dedi(27). Dilde: dendii zaman bununla, ondan bana phe geldi mns anlalr. u hadisleri de grelim: Sana phe veren eyi brak, phe vermeyene bak(28), Yalan, phe (i sknts), doruluk ise i huzurdur(29). Bylece Peygamber Efendimiz, gnl huzurunu, phenin (i skntsnn) zdd olarak kullanmtr. Kesin bilgi demek olan yakn de ayn ekilde phenin zdddr. Yakin, gnl huzuru ve skn bulma anlamn da ierir. Bu kelimeyle ilgili olarak durulup sknet bulmu su deyimi kullanlr. Ayn ekilde denir ki, tedirgin ve zgn olmay ifade eder. i daralan, nefsi ve bedeni zdrap duyup bulunduu yerden ayrlan kimse iin bu ifadeler kullanlr. Ayn ekilde bu tr hareket eitlerini belirtmek zere Nefsi darald Nefsi bunald denilir. nsan cinsinin lfet duyup sevgi besledii eye yani Can yolda, nsiyet salanan ey denir. nk insan o eyle yatp, sevin duymaktadr. Ayn ekilde

Falan kimse, filancaya sevgi besleyip gven duymaktadr ve Kalb, filnca kimseye yatp ona gven duymaktadr denir ve bu ifadeler, o kii dorulukla bilinen emin birisi olduu zaman kullanlr. nk doruluk, kalb huzuru ve sknet dourur. Arap dilinde zevceye de denmitir. yetlerde yle geer: O'nun yetlerinden biri de, kendileriyle kaynamanz iin size kendi nefislerinizden eler yaratmas ve aranza sevgi ve merhamet koymasdr(30), "...Gnl snsn diye ondan eini var etti(31). Erkek, zevcesine hem kalbiyle, hem de bedeniyle seknet duyar. Bazan bir kiinin bedeni sakin, ama nefsi kuvvetli bir hareketle hareket halinde olabilir veya tam tersine kalbi sknet, bedeni hareket halinde olabilir. Bir eye kar sevgi ve itiyak besleyen kimse ona kar hareket halinde olmakla vasflandrlr. Bunun iin yle denilir: Ak, bo olan nefsin hareketidir. Beden yukarya doru hareket etmese de, kalbler muhabbet ve tevbe ile O'na rc ve tevecch ve dier kalbi amellerle Allah'a doru hareket eder. Peygamber Efendimiz yle buyurmulardr: Kulun Rabbine en yakn olduu an, secde ndr(32). Bununla beraber bedeni, olabildii en aa durumdadr. Artk buna gre bilmek gerekir ki, hareket, bir cins olup bu cinsin altnda, bu eyle nitelenen eylerin eitliliine gre muhtelif trler vardr. nsan nefsinin vasfland irade, muhabbet, tiksinti, meyi ve benzeri eylerin tamamnda nefsin bir halden dier bir hale tahavvl ve faaliyeti sz konusudur. te bu tahavvl, durumuna gre nefis iin bir harekettir. Bu sebepledir ki btn bu mnlar hareket lafzyla ifade edilir. Mesel yle denilir: Falanca kimse, filancaya uarcasna gidiyor (can atyor). Nitekim air yle demitir: Selvi boyluya kalbimden tutkular can atyor,-Ne yapaym ona?! O, yurduna ait kelimesi, hafif bir eyin sr'atle hareketinde kullanlr. Mesel denince kuun szlp utuu anlalr. Yn ve benzeri bir ey havada gittii, yani utuu zaman da ayn kelime kullanlr. Ayn ekilde denilir. Yani ceyln bir taraftan dier tarafa srayarak geti demektir. Ayn kkten alnarak, kk hata ve ayak srmesi iin de tbiri kullanlr. Bir de lfz vardr ki, kk bir hareket iin *zelle denilmektedir; hefve de ayn ekildedir. Ayn ekilde sevgisi, alkadan kuvvetli olan k iin , onun durumu iin de tbirleri kullanlr ki birincisi itiyak duyan k, ikincisi de itiyakn iddet ve harareti demektir. (Aslnda dklmek anlamna gelen bu kkten) a bu ekilde isim verilmesi, aynen akan suyun dklmesi gibi n kalbinin sevgiliye akp dklmesinden dolaydr, Su dadan akp, dklr. Onun dklp akmasnda hibir eyin engel olamayaca bir hareketle hareket etmesi sz konusu olunca, n hareketi de diye adlandrlmtr. Bu kelime, vlen sevgide de kullanlr, yerilen sevgide de... Bununla ilgili olarak yle bir hads vardr: Eb Ubeyde (r.a.) Hazretlerini, Peygamber Efendimiz bir seriyyede grevli olarak gnderdii zaman Eb Ubeyde, Hz. Peygamber'e olan itiyki ve akndan dolay alad. ve harfi ile muza'af (tekrarlanm) harfi birbiri yerine kullanrlar. Mesel: Hamle edip sataann sen hakkndan gelirsin derler. kelimesi de byle olup mnas meyletti demektir. Bu kkten alnarak ocua denilmitir; nk ocuk sratle bir eye meyleder. Cevheri der ki: kelimesinde de evk ve itiyak anlam vardr. Bu kkten denilir, yani -cehalete ve yiitlie meyletti; kadn onu meftun etti demektir. Bu kelime vlen meyilde de kullanlabilir. Mesel bir kraate gre phesiz iman edenler; yahudilerdir, Hristiyanlar ve sbiiler.. .(33) yetindeki kelimesi yiye meyledenler eklinde hamze'siz olarak okunmutur ki, mam N f i' nin kraati byledir. mam Nfi Kur'an'daki btn kelimelerini hamzesiz okumaktadr. Bylece bunlardan bir ksmm Cenb- Hak vm olmaktadr. Buna benzer bir kullan olarak yle denilir: Onu ok zledi; efkat gsterdi. Ana itikakta denildii zaman da anlam yaknl vardr. Cevheri der ki: yani ona efkat ve merhamet gsterdim, yani efkat gsterir kelimesi de byle olup -efkat ve merhamet etti demektir. air yle der: efkat gsteriyor sana nefis, yakc ak. ateinden Sen nasl merhamet edersin ona, bir taraftan kmserken

Cevheri yle devam eder: evk ve arzudur. denilir; onu ok zledi; efkat ve merhamet etti demektir. rahmet ve merhamet anlamna gelir. Merhamet etti mnsna denilir ki, bu kelime yette yle gemektedir: Katmzdan bir rahmet ve temizlik de (verdik)(34). Hannn ise rahmet sahibi demektir. demek, ona efkat ve merhamet etti demektir. Araplar veya derler ki, ikisi de ayn mnya olup rahmetini isteriz, ya Rabbi* demektir. Burada Cevher"nin szleri bitti. *el-Hannn, el-Mennn kelimesinin tefsiriyle ilgili bir rivayette yle denilmektedir: Hannn, kendisinden yz evirene ynelendir, Mennn ise, istemeden evvel vermeye ve ihsana balayandr. Bu geni bir konudur. Bizim burada maksadmz udur: Btn bunlar, genel hareket cinsinin eiti erindendir. Genel hareket de, bir halden dier bir hale tahavvldr. Tahavvlle ayn kkten gelen bir kelimeyi yle kullanrz: Allah'n g ve kudretinden baka (deitirecek) g ve kuvvet yok. Buhar i ve Mslim'de de yer alan bir hadse gre Peygamber Efendimiz, E b M s ' ya: Sana Cennet hazinelerinden bir hazinenin yolunu gstereyim mi? demi, Eb Ms da: Evet, gster! deyince yle buyurmutu: L havle vel kuvvete ill billah(35) Sahh-i Mslim'de ve dier hadis mecmualarnda Hz. Peygam-ber'in u hadsi yer alr: Mezzin Allah Ekber dedii zaman (dinleyen) kii de Allah Ekber der. Mezzin Ehed en l ilahe illallah' dedii zaman kii de aynsn syler. Arkasndan mezzin Ehed enne Muhammeden Reslullah deyince, kii de aynsn tekrar eder. Mezzin Hayye al's-salh dedii vakit, kii La havle vel kuvvete ill billah der. Ardndan mezzin 'Hayye al'l-felh deyince kii yine 'L havle vel kuvvete ill billah der. Sonra mezzin Allah Ekber, Allah Ekber dedii zaman, kii de Allah Ekber, Allah Ekber der(36). Burada geen el-havl kelimesi, btn bir halden dier hale deimeyi iine almaktadr. el~kuvve kelimesi de bu tahavvl ve deimeye kadir olmay ifade etmektedir. Bylece bu nemli cmle, Allah'n deitirmesi ve gc dnda gerek ulv, gerek sfli lemin, bir halden dier hale tahavvl ve hareketinin ve buna yetecek gcnn olmadna iaret etmektedir. Baz kimseler bu cmleyi zel bir mn ile tefsir etmekte ve yle demektedirler: Allah'n korumas dnda O'na ma'siyetten uzak kalnamaz; O'nun yardm dnda O'na itaata g bulunamaz. Ancak cumhurun da kabul ettii doru mn, bizim nceki verdiimiz mndr. Bu cmlede geen lfzlar da buna iaret etmektedir. nk buradaki el-havl kelimesi, sadece ma'siyetten uzak kalmaya mahsus deildir; ayn ekilde *el-kuvve kelimesi de yalnzca itata g bulmaya mahsus deildir. Aksine havi kelimesi her trl deime ve tahavvl iine almaktadr. Bu kkten bir de, kesreli olarak fi'le vezninde hile* kelimesi vardr ki, deime kknden zel bir nevidir, yani deimenin nev'ine, keyfiyetine iaret eder. Mesel ayn kalpta el-cilse (bir tr oturu), el-k'de (bir tr oturu), el-libse (bir tr giyi), elikle (bir tr yeme) denilir. Kesreli olarak daha baka eyler sylenir ve kullan da zel tre iaret etmektedir. Bataki harf fetha olursa, o zaman da kemmiyete ve o iin bir kerre olduuna iaret eder. el-hle kelimesi aslnda el-hvle eklinde idi. Fakat vv harfi sakin olup, kesreden sonra geldii iin y harfine evrildi. Mzn, mkt ve md kelimeleri de byle olup bunlarn vezni (kalb) mef'l eklindedir. Aslnda bu vezne kyasla mivzn-ve mivkt demek gerekir. Fakat sakin olan vv kesra'dan sonra geldii iin *y harfine evrilmitir. Cenb- Hak yle buyurur *Yalnz hibir areye gc yetmeyen ve g iin yol bulamayan, gerekten zayf erkekler, kadnlar ve ocuklar hari(37). Burada geen - kelimesi tm arelerden hibir areye gc yetmemeyi ifade etmektedir. nk kelime nekre olup, ncesinde de nefy (olumsuz cmle) vardr; dolaysyla btn are trlerini ummi olarak iine almaktadr. Kuvvet kelimesi de bu ekildedir. Hak Tel yle buyurur: (O) Allah'dr ki sizi za'fdan yaratt. Sonra zayfln ardndan (size) bir kuvvet verdi. Sonra kuvvetin ardndan da zayflk ve ihtiyarlk verdi(38). Kuvvet kelimesiyle, kudrette dierinden daha tam olan ey kasdedilir; yani kuvvet, dier bir kudretten daha baskn olan veya tam olan kudrettir. Ayrca kuvvet kelimesi, kudret kelimesinin aksine cemdttaki gc de iine alr. Bu sebepledir ki *ve-l kuvvete denildii zaman, yani

menfilikle kuvvet lfznn kullanlmas, daha mull ve daha tamdr. Allah'n kuvveti dnda kuvvet olmadna gre ncelikle ve haydi haydi Allah'n kudreti dnda kudret de olmayacaktr. Bu, geni bir konudur. Bizim burada maksadmz udur: nsanlar, Rab Tel'nn ztyla kim olan gazab, rza, sevin gibi, yaknlk, yaklama, istiva ve nzul gibi ihtiyari ileri, hatt yaratma, ihsanda bulunma ve benzerleri gibi mteadd (geili) fiilleri iine alan genel hareketin cinsinde ihtilf edip gre ayrlmlardr: 1 Birinci gr, bunu mutlak olarak ve her trl mansyla nefyedenlerin grdr. Bunlara gre ihtiyari ilerden herhangi bir eyin Rab Te&l ile kim olmas caiz deildir. Allah, bir kiiden nce raz deilken sonra raz olmaz, nce gazab etmemiken, sonra da gazab etmez, tevbeden sonra tevbeye sevinmez, kelm O'nun ztyla kimdir denilirse irde ve kudretiyle konumaz. Bu grle mruf olmu ilk kimseler, Cehmiyye ve Mutezile mensuplardr Bilhare onlardan Kllbiyye, E'ariyye, Slimiyye ve drt mctehid imamn etbndan bunlara muvafakat edenlere intikl etmitir. Mesel Eb'l-Hasan et-Temm, olu E b ' l -F a d 1, onun olu Rzkullah, Kad Eb Ya'l, bn kil, Eb'l-Hasan b. ez-Zni, Eb'l-Ferec b. el-Cevz ve mam A h m e d' in ashabndan daha bakalar bunlardandr. - Geri bunlarn her biri, szlerinde elikiye dmektedir. - Eb'l-Mel el-Cveyn ve mam afi'nin ashabndan emsali ahslar, Eb'l-Veld el-Bc ve mam Kerhi ve mam Eb H a n i f e' nin ashabndan bir zmre de bunlardandr. 2 kinci gr, bunu kabul edenlerin gr olup Himiyye, Kerrmiyye ve hareket lfzn tasrih eden kelmclarn baz zmrelerinden dierleri bu grtedir. Yalnz, hareketi genel anlamyla kabul edip bunun mulne, ihtiyar fiillerin ve ilerin Zt- Bari ile kim olmasn dhil edenler, baka olup, bu zikrettiimiz gruplardan ayr baz zmrelerin grdr. Mesel Eb'l-Hasan el-Basri bunlardandr. Eb Abdillah b. e 1 - H a t i b er-Rz ve tefekkr ehlinden dierleri de bu grtedir. Bir zmre ise bu grn, btn gruplar iin mutlaka gerekli olduunu sylemitir: Osman b. Said ed-Drimi, Bir el-Mreysi'yi red ve tenkit edip bunun ehl-i snnet ve'1-hadsin gr olduu fikrini destekledii bir kitabnda hareket lfzm kabul ettiini belirtmitir. Bu hususu Harb b. smail el-Kirran de, ehl-i snnet ve'1-hadisin tamamndan ehl-i snnet ve'1-hadisin mezhebim zikrederken belirtmi ve bu zevattan bu gre sahip olarak karlat kimseler arasnda Ahmed b. Hanbel'i, shk b. Rhyfi'yi ve Sad b. Mensr'u saymtr. Ayrca Eb Ab-di t ah b. Hami d ve daha bakalar da bu grtedir. Ehl-i snnet ve'1-hadsten birou der ki: Bu mn dorudur. Fakat bu lfz, kendisiyle ilgili rivayet ve nass gelmedii iin kullanlmaz. Mesel bunu Eb mer b. Abdi'1-Berr ve daha bakalar, nzul hadsiyle ilgili aklamalarnda belirtmilerdir. Ehl-i snnet ve'1-hadis nezdinde seleften mehur olan gr, Kitab ve Snnet'te vrid olan, Allah'n geldii, indii eklindeki ve bunlar dndaki lzm (geisiz) fiillerini tasdik etmektir. Eb Amr et-Talemenk der ki: Onlar - yani ehl-i snnet ve'1-cemat- icm etmilerdir ki, kyamet gn Allah Tel, melekler saf saf dizilmi olduu halde mmetlerin hesabn grmek iin gelir. mmetlerin O'na arzedilmesi O'nun diledii gibidir, nasl dilerse yledir. Hak Tel yle buyurur: Onlar, buluttan glgeler iinde Allah'n ve meleklerin gelmesini ve iin bitirilmesini bekliyorlar, deil mi?(39), Melekler sra sra olduu halde Rabbin geldii zaman(40). Talemenk yle devam eder: Yine onlar, Allah'n diledii ekilde ve sahih rivayetlerde geldii tarzda her gece dnya semsna indiinde icm etmilerdir. Bu konuda hibir snr da getirmezler. Sonra T a 1 e m e n k i, isndyla Muhammed b. Vaddh'tan u rivayetler bulunur: Muhammed b. Vaddh dedi ki: Yahya b. Main'e nzul sordum. Evet! dedi ve nzul tasdik etti; bu konuda herhangi bir snr da getirmedi. 3 nc gr, kabulden de redden de kanp fikir beyan etmemektir. Bu gr, bn Btta ve dierleri gibi hadsilerden, fakhlerden, sflerden birounun ihtiyar ettii grtr. Bunlar arasnda bir ksm, kalbiyle de bu iki durumdan birisini tercihten sarf- nazar etmekte; bir ksm ise kalbiyle bu iki grten birisine meyletmekte, fakat diliyle ne kabul, ne de red ynnde bir ey konumamaktadr. Dip Notlar:

23) 7 A'raf, 154 24) 13 R'd, 28 25) 89 Fecr, 27-28 26) 48 Fetih, 4 27) Nesi, Hacc, 78; Muvatta', Hacc, 79; bn Hanbel, III/452 28) Buhr, By, 3; Tirmiz, Kyamet, 60 29) Tirmiz, Kyamet, 60 30) 30 Rm, 21 31) 7 A'rf, 189 32) Mslim, Salt, 215; Nes, Tatbik, 78 33) 2 Bakara, 62 34) 19 Meryem, 13 35) Buhr, Meazi, 38, De'avt, 51; Mslim, Zikr, 44-46; Tirmizi, Du, 67 36) Mslim, Salt. 12; Buhr, Cum'a, 23 37) 4 Nisa, 98 38) 30 Rm, 54 39) 2 Bakara, 210 40) 89 Fecr, 22 Sonu

BN TEYMYE KLLYATI NZUL VE BENZER FL SIFATLARDA NSANLARIN HTLF SEBEPLER Sonu: Kesin olarak sylenmesi gereken husus udur: Allah'n ztn vasflandrd btn hususlarda O'na benzer hibir ey yoktur. O'nu herhangi bir eyde mahlktn sfatlarna benzer bir sfatla vasflandran kimse, kesinlikle yanlg iindedir. Mesel insann evin damndan aaya inmesi gibi Allah'n indiini, hareket ettiini, intiklde bulunduunu syleyen kimse byledir. Ayn ekilde Ar'n,O'ndan hli olduunu, O'nun nzulnn bir mekn iin boluk, dier mekn iin doluluk dourduunu syleyen kii de byledir. Byle bir dnce btldr; daha nce belirttiimiz gibi, Rab Tel'y byle bir eyden tenzih etmek gerekir. Bu, yle bir eydir ki reddini ve Rab Tel'y bundan tenzihi, er' ve akl deliller gerekli klmaktadr. nk bizzat Cenb- Hak kendisinin en yce olduunu bildirmitir. O, yle buyurur: En yce olan Rabbinin adn tesbih et..(41) Eer ulvv = ycelik kelimesi Zt'nn Ar'n stnde yce olmasn gerektirin eeydi, Allah'n Ar'n stnde olmas da gerekmezdi. O takdirde de nzul ve benzeri kelimelerin mutlaka te'vil edilmesi gerekirdi. nk orada bir ey yoktur ki, onun nzul tasavvur edilsin. Eer ulvv = ycelik lfz, Zt- Bri'nin Ar'n stnde yce oluunu gerektiriyorsa -ki O Sbhn, her eyden byk olduu gibi, her eyden ycedir- ve lemden herhangi bir eyin altnda oluyorsa bu durumda, mahlka tndan bir ksm O'ndan daha yce, O ise daha yce deil, demektir. Bu ise O'nun ztna verdii vasfn hilfnadr. Ayn ekilde Yce Rabbimiz, gkleri ve yeri alt gnde yarattn, sonra Ar'a istiva ettiini haber vermitir. Ar'a istivas, Ar'n stnde olmasn gerektirmeseydi, istiva malm olmazd. O takdirde de Ar'n stnde hibir eyin olmamas caiz olur; bu durumda da nzul ve dier lfzlarn te'vil edilmesi gerekirdi. Bu husus, O'nun Ar'n stnde olmasn gerektirdiine gre Ar'a istivasn da gerekli klar. Hak Tel, gkleri ve yeri alt gn1 de yaratnca Ar'a istiva ettiini bildirmi ve bunu, istivasndan

binlerce sene sonra Muhammet! Mustafa Efendimize Kur'an' indirirken bildirmitir. O'nun kelm- kadmi, Kur'an'n nzul srasnda Zt- Br'sinin Ar'a hl istiva halinde bulunduuna iaret etmekledir. nk O, yle buyurmaktadr: *O'dur ki gkleri ve yeri alt gnde yaratt. Sonra Ar'a oturdu. Yere gireni, ondan kan, gkten ineni, ona kan bilir. Nerede olursanz olun O, sizinle beraberdir. Allah yaptklarnz grmektedir(42). Eb Dvud, Tirmizi ve dierleri gibi Snen sahiplerinin rivayet ettii Ev'l hadsinde belirttiine gre bir bulut geince Peygamber Efendimiz buyurdu.- 'Bu nedir, biliyor musunuz?' Cevap verdiler.Allah ve Resul, daha iyi bilir. Bunun zerine Peygamber Efendimiz.- Buluttur dedi, onlar da.Buluttur dediler. Hz, Peygamber devam ederek ve yamur bulutudur dedi, onlar da: Ve yamur bulutudur dediler. Sonra Peygamber Efendimiz, gkleri, adedini, her iki sem kat arasnda ne kadar mesafe bulunduunu zikretti. Bilhare yle dedi: "Allah, Ar'nn stndedir,- sizin ne hl zere olduunuzu bilir(43) Eb Dvud ve dierlerinin rivayet ettii Cbeyr b. Mut'-im hadisi de ayn ekildedir. Cbeyr b. Mut'im diyor ki: Reslullah (s.a.v.) Efendimize bir bedevi geldi ve yle dedi: Ya Reslllah! Ktlk oldu, oluk ocuk a kald, mallar helak oldu, hayvanlar helak oldu. Allah'tan bize yamur iste. Biz Allah'a kar seninle efaat istiyor; sana kar Allah'la efaat diliyoruz. Bunun zerine Peygamber Efendimiz: Yazklar olsun sana! Ne dediini biliyor musun?! dedi ve Sbhanallh! ekti. ylesine durmadan Sbhnallh! diyordu ki (durumun vehmeti) ashabnn yzlerinden anlalr hale geldi. Sonra Hz. Peygamber; Yazklar olsun sana! Allah nedir, biliyor musun?! Allah, Ar' zerindedir. Ar' ise gklerin zerinde kubbe gibidir dedi ve eliyle iaret etti(44). te bu hadisler, Kur'n- Kerm'in de iaret ettii gibi, bu durumda da Hak Tel'nn Ar'n stnde olduunu bildirmektedir. Nitekim Cenb- Hak, Ar'a istiva ettiini ve nerede olursak bizimle beraber bulunduunu bildirmitir. O'nun bizimle beraber oluu, zel bir durumdur; r'a istivas da ayn ekildedir. Ayrca dier nasslar da bu zamanda dahi Allah Tel'nn Ar'nn stnde olma vasfn aka ifade etmektedir. Bylece malm olmutur ki, Rab Tel mtemadiyen Ar'nn stndedir. Eer O, zamann yarsnda veya tamamnda Ar'n altnda veya mahlkttan bir ksmnn altnda olsayd, bu durum, O'nun Ar'a istivasna tezat tekil ederdi. Ayn ekilde Mslim'in ve dier muhaddislerin rivayet ettii sahih bir hadiste sabit olduu zere, Peygamber Efendimiz yle buyuruyordu: Allah'm! Sen evvelsin, senden nce bir ey yok. Sen hirsin, senden sonra bir ey yok. Sen zahirsin, senin stnde bir ey yok. Sen btnsn, senden ire bir ey yok!(45). Bu hadis, Allah'n stnde hibir ey olmad konusunda nasstr. Zahir oluu, aynen evvel ve hir oluu gibi, O'nun lzm bir sfatdr. Btn oluu da byledir. O, hep, stnde hibir ey olmayan zahir ve hep, kendisinden ire bir ey olmayan btndr. Bu drt ismin (yani evvel, hir, zahir ve btn isimlerinin) tefsirinde zikredilen Eb Zerr, Eb Hreyre ve Katde hadisi de byledir ki, bu hadis, ihata Mes'elesinde zikrettiimiz nzul hdisesini ihtiva etmektedir. Yine bu hads, Hak Tel'nn zahir ve btn oluuyla beraber ve dnya semsna nzul durumunda da hep mahlktnn zerinde stte olduunu beyan eden delillerdendir. Ayrca Yce Rabbimiz yle buyurmutur: Allah' gerei gibi bilemediler. Halbuki kyamet gn yer, tamamen O'nun avucu iin-dedir; gkler de sa elinde durulmutur. O, onlarn ortak kotuklarndan uzak ve ycedir. Cenab- Hak bu azamete sahipken, mahlktndan herhangi bir eyin O'nu ihata etmesi imkn ddr. Peygamber (s.a.v.) Efendimizden bu yetin tefsirinde, hadis ilmine vkf olanlarn shhatinde, kabul ve tasdik ile karlandnda ittifak ettii sahih hadsler vrid olmutur. Allah Tel her eyin en iyisini bilir. Dip Notlar: 41 87 A'l,1 42 57 Hadd, 4 43 Eb Dvud, Snnet, 18; Tirmiz, Tefsiru Surati'l-Hkka, 1; bn Mce, Mukaddime, 13; bn Hanbel, 1/206.

44 Eb Dvud, Snnet, 18 45 Mslim, Zikr, 61; Eb Dvud, Edeb, 109; Tirmiz, De'avt, 67 www.darultawhid.com

You might also like