You are on page 1of 128

KULLUK RSALES 1.RSALE "Ey insanlar!

Sizi ve sizden ncekileri yaratan Rabbinize Kulluk (ibadet) ediniz ki (O'na kar gelmekten) saknm olabilesiniz." (Bakara: 21) Ayetinin Tefsiri 2.RSALE slm'da Allah (c.c) ile Kul Arasnda Vasta Var mdr? GR SAYFASI

1.RSALE "Ey insanlar! Sizi ve sizden ncekileri yaratan Rabbinize Kulluk (ibadet) ediniz ki (O'na kar gelmekten) saknm olabilesiniz." (Bakara: 21) Ayetinin Tefsiri Giri badet, Kulluk, taat Kur'an'da Kulluk Kavram Cibril Hadisi Din Deyimi (Kavram) Sevginin En leri Derecesi Kulluk taat Ve Kulluk Sadece Allah (c.c) in Olur. (Allah (c.c)'a yaplr) nsanlarn Uygulayaca Hkmleri Koymak Sadece Allah (c.c)'a Ve Rasulune Ait Bir tir Gvenilmek Ve Yeterli Bulunmak Gibi Yce VasflarYalnz Allah (c.c)'ndr Genel (Umumi) Kulluk zel (Hususi) Kulluk Kaza Ve Kader Gnah Vahdedi Vcut Telakkisi Kur'an Ehli Olan M'minler Dallet Ehli (Kaderiyecilerin Snflar) Dalletin (Btn Sapklklarn) Gerek Sebebi Zevk, Vecd ve Benzeri eyler Kfr, Bid'at ve ehvet Ehli (Hakk ve Hakikati Reddedenler) Allah (c.c)'tan Baka Hi Kimseyi Hkm Sahibi Kabul Etmemek

badetlerin Temeli Salih Amel badetin Kapsam (eitleri) nsanlarn Kulluktaki Dereceleri Allah (c.c)'tan Bakalarna Kul Olanlar Kulluk Ve Klelik Hakikatte Kalbin Kul Ve Kle Olmasdr Yalnzca Allah (c.c)'tan stemek,Ummak , ikayetini Yalnzca Allah (c.c)'a Yapmak Kalbi Allah (c.c)'tan Bakasna Balamak nsan Yalnzca Allah (c.c)'a Kulluk le Baka eylere Kulluktan Kurtulur Bu Dnyada Ycelik, stnlk ve Riyasetin Kulu ve Klesi Olanlar Maln ve Midesinin Kulu ve Klesi Olanlar Yalnz Allah (c.c)'n Kulu Olanlar Cihadn Gerek Anlam Gerek Sevgi Sevgiliyi Dost Edinmekle Sonulanr Kalb Allah (c.c)'a Muhtatr Allah (c.c) in Sevmekle Sadece Kendisi in Sevmek Arasndaki Fark irk Ve Kibir Btn Rasl Ve Nebiler slam Dini le Gnderilmitir mana Zulm Kartrmak Ne Demektir? brahim'in (a.s.) zellikleri Hillet (Halil Kkenli Dostluk) Yalnzca Allah (c.c)'a Mahsustur Sevginin Hakikati Dost Edinmek Sadece Allah (c.c)'a Mahsustur Allah (c.c)'a Korku, Umut, Sevgi le Birlikte badet Etmek Sevgi Konusunda Hududu Aanlar Allah (c.c)' Sevmek Raslene (s.a.v) Uymakla Gerekleir slam eriatna Uymak Ve Onun Adna Cihad Etmek Hak Din slam badette ki Esas (hlas Ve Rasle Uymak) Fena Kelimesi 1 - Enbiya Ve Kamil Evliyalarn Fenas 2 - Enbiya Ve Salihlerden Bir Kast Taleb Edenlerin Fenas 3 - Mnafk, Mfsid Ve Mebbihlerin (Allah (c.c)' Mahluka Benzetenlerin) Fenas Salam Ve Doru uhud: "Ulhiyeti" (lahl Mahade) En Efdal (Geerli) Zikir Btn Dinler ki Byk Esas Getirmitir KULLUK RSALES

Giri

eyhlislm, byk alim, snnetin ihyacs (Allah Raslnn slam uygulamasn yeniden ortaya karan), bid'atlarn ykcs (dine sonradan sokulan zararl hurafelerin en amansz dman) , Teymiyye olu Abdullah'n olu Ahmed'e: "Ey insanlar! Sizi ve sizden ncekileri yaratan Rabbinize Kulluk (ibadet) ediniz ki (O'na kar gelmekten) saknm olabilesiniz." (Bakara: 21) ayeti kerimesinin manasn sordular. badet nedir? Kulluk ne demektir? Teferruata (bunlarla ilgili dier kk ayrntlara) ait bilgiler nelerdir? Dinin tamam kulluk manasnn iinde midir, yoksa deil midir? bundan daha baka odak deyimler varmdr? Kulluun hakikati nedir? Kulluk dnya ve ahirette en yksek makam mdr, yoksa onun zerinde daha yksek makamlar da var mdr? (Kulluk dnyada ve teki dnyada insan en yksek makama gtren bir faaliyetin admdr? Yoksa yce makamlara gtrc kulluktan baka bir faaliyet, hareket alan var mdr insan iin? ) Bize bu meselede geni malumat vermenizi istirham ediyoruz. (Bizi bu konuda anlayacamz bir biimde aydnlatrmsnz. yle aklayn ki, biz artk hibir teredde dmeden kulluk grevlerimizin ne olduunu bilerek hareket edelim bundan sonraki hayatmzda.) Allah (c.c)'n, fazl ihsanndan iyi muamelede bulunmasn niyaz ederiz. (Allah (c.c) bizi iyi niyetimizden tr dllendirir midindeyiz!) Merhum byk alim ve dnr bni Teymiyye, bu sorularn cevabn vermek iin aadaki risaleyi (kitab) kaleme alp, Mslmanlar bu ok nemli konuda aydnlatmaya altlar: KULLUK RSALES 1.RSALE

badet, taat, Kulluk

Alemlerin Rabbi olan Allaha hamd sena ve O'nun Raslne salt ve selm olsun. badet taat ve kulluk: Yce Allah'n sevip raz olduu, gizli ak btn sz ve amelleri ( fiil / i ve davranlar), iine alan bir kavramdr. - Namaz, zekat, oru, hac, - Doru sz, - yilii emretmek (Allah (c.c)'n sevdii, raz olduu davran ve tutumlar emretmek), - Ktlkten menetmek (Allah (c.c)'n sevmedii, raz olmad davran ve tutumlardan menetmek), - Kfirlere ve mnafklara kar cihad etmek (Dini reddedip dmanlk yapanlara, dinden grndkleri halde onu gizli gizli arkadan vurmak isteyen mnafklara kar sava amak); - Komuya, yetime, fakire, yolda kalm gariblere, boaz tokluuna alan klelere ve hayvanlara yardmda bulunmak; - Kur'an'da olanlar (manalarn dnerek) okumak, - Dua etmek (Allah (c.c)'tan istemek), - Zikretmek (Konuurken Allah (c.c)'n emirlerini konumak, anlatmak) ve benzeri gibi fiil / i ve hareketlerin hepsi itaat ve kulluun ifade ettii mana ve kavram iine girerler... - Allah (c.c)' ve Rasuln (s.a.v) sevmek, - Allah (c.c)'tan baka hi kimseden korkmamak, - Sadece Allah (c.c)'a boyun emek, - O'nun emrettiklerini rzasn kazanmak niyetiyle yerine getirmek; - nsana kt gibi gelen hareket ve ilerde Allah (c.c)'n hkmlerine uyup sabretmek ve nimetine kretmek; - Kaza ve kaderine rza gstermek (Kaza ve kaderine hak nazaryla bakmak); - Allah (c.c)'a tevekkl etmek (Elinden geleni yaptktan sonra hkm Allah (c.c)'a brakmak), - Rahmetini mid edip (Affediciliine snp), azabndan korkmak ve benzeri btn hal ve telakkiler hep itaat ve kulluk kavram iine girerler. Bylesi itaat ve kulluk, Allah (c.c)'n sevdii, raz olduu ve insanlar bunu yerine getirmek iin yaratt temel amatr. Cenab- Hakk: "nsanlar ve cinleri ancak bana kulluk etmeleri iin yarattm" buyuruyor. (Zariyat: 56)

KULLUK RSALES 1.RSALE

Kur'an'da Kulluk Kavram (Kulluk Makam) Nuh'un (a.s.) dilinden unlar aktaryor: "Allah'a itaatla (ibadet) kulluk edin. Sizin O'ndan baka itaatla sorumlu olduunuz bir ilhnz yoktur!" (A'raf: 7/59) Btn nebi ve rasuller de zaten sadece bu maksat iin gnderilmilerdir. Hud (a.s.), uayb, Salih ve dier btn nebiler de insanlara ayn eyi sylemilerdir. "Allah (c.c)'tan baka hi kimseye bir borcunuz yoktur, onun iin sadece O'na itaatla (ibadet) kulluk ediniz!" Evet hepsi de byle demilerdir. Yce Allah buyuruyor: "Yemin ederim ki biz, her toplulua, "Allah'a itaatla kulluk edin, O'ndan bakasna itaatla kulluk etmeyin!" diye ikaz eden nebi ve rasul gndermiizdir Fakat onlarn kimi itaat etmi, kimileri ise gerei reddetmi sapkla dmlerdir." (Nahl: 16/36) "Biz senden evvel gnderdiimiz btn nebi ve rasulere yle buyurmuuzdur: Gerek udur ki; benden baka ilh (ibadet itaat ve kulluk edilecek hibir merci) yoktur, o halde sadece bana itaatla kulluk edin!" (Enbiya: 21/25) "Ey nebi ve rasuller! Sizin iin temiz helal saydmz nimetlerimizden yiyin ve dediimiz biimde yaayn. Ben her ne yaparsanz bilen ve grenim. u insanlar, sizin iin tek bir topluluktur ve size baldr. Sizin indinizde hi birinin brne stnl yahut eksiklii yoktur. Onlar sizin mmetiniz, ben de sizin Rabbinizim, onun iin yalnz benden korkun!" (M'minun: 23/51-52)

taatla kulluk grevi yle bir temel grevdir ki, Allah (c.c) bizzat kendi Raslnde bu grevle grevlendirmitir: (Rasl iin de lnceye kadar lzumlu klm ve emretmitir.) "lm gelip seni alncaya kadar Rabbine itaatla kulluk et" (Hicr: 15/99)

Gene yce Allah (c.c), melekleri de tpk Rasuller gibi kendisine kul olmakla ykml saymtr. te Kur'an ayeti: "Gklerde ve yerde her ne varsa hepsi de O'nundur. O'nun huzurunda olanlar O'na kulluk etmekten asla byklenip kamazlar, onlar yorulmazlar da. Ve yine onlar gece - gndz demeden O'nun emirlerini tekrarlarlar ve her trl zaaftan uzak tutarlar" (Enbiya: 21/19-20) Bir baka ayet: "Hi phe yok ki, Allah'n huzurunda olanlar, O'na kulluk etmekten asla kklk duymazlar. Daima O'nu hatrlarlar ve bykl karsnda boyun eerler" (Araf: 7/206)

Yce Allah kibirlerinden, byklk taslamalarndan tr itaatla kulluktan kaanlar ktlyor ve tehdid ediyor: "Rabbiniz buyurdu ki; "Ben'den taleb edin, Ben de vereyim. Kendini byk sanp bana kulluk yapmaktan, Ben'den istemekten kananlar horlanm ve hakir bir biimde cehenneme girecekleredir" (M'min: 40/60)

Yine yce Allah, yaptklaryla, iledikleriyle cenneti hak etmi insanlar da kul olarak vasflandryor ve buyuruyor ki: "O kafur bir pnardr ki, onu ancak Allah'n kullar ierler, onu nereye olursa aktrlar, kolayca kullanrlar" (nsan: 76/6) te baka ayetler: "O acyan yce Allah'n kullar ki, onlar yeryznde vekar ile byklenmeden gezerler, beyinsizler kendilerine sz syledikleri laf attklar zaman "haydi iinize gidin" der baka cevap vermezler. Gene o kullar ki, geceleri Rableri iin secdeye kapanrlar ve kyam ederler" (Furkan: 25/63-64) Hicr Suresinin 39 ve 40. ayetinde, "eytan, "Rabbimin beni azdrd gibi, ben de muhakkak O'nun kullarn azdracam, yeryznde fenalk yapmalarna vesile olacam. Ancak onlardan samimi inananlar ebette ki azdramam" dedii zaman, yce Allah, "te bu sylediinde dorusun! Benim emirlerime samimi bir biimde inanp kulum olanlar zerinde senin hibir hkmn yoktur ve olamaz da. Ancak sapklar senin gsterdiin azab yolunda gider olsunlar" (Hicr: 15/41-42-43)

Orta bulunmayan, hkmde hi kimseyi kendisine e kabul etmeyen yce Allah, meleklerini de kul olarak vasflandryor. te ayetler: "Rahman evlat edindi dediler. O'nun an bu halden ok ycedir, byle zaaflardan uzaktr. Hayr

onlarn evlat dedikleri, Allah'n ikramna ulam kul'dan baka bir ey deildir" (Enbiya: 21/26) "Bunlar szleriyle asla Allah'n nne geemezler, olduu gibi O'nun emri ile hareket ederler. nlerindeki de arkalarndakileri de O bilir. Bunlar O'nun rzasn kazanm olanlardan bakasna efaat da edemezler. Onlar Allah korkusuyla tir tir titreyen kullardr" (Enbiya: 21/36-38) "Allah bir evlat edindi dediler. Yemin ederim ki ok irkin bir sz sylediler. Onlar Allah'n bir olu olduunu iddia ettikleri zaman neredeyse gkler parampara olacak, yer yarlacak, dalar dalp dklecekti. O Allah'a evlat edinmek asla yaktrlamaz. Yerlerde ve gklerde her ne varsa hi istisnasz O'na kul olarak yaratlmlardr. Andolsun O bunlar hem topluca hem de teker teker sayp dkm etmitir. Ve onlarn her biri tek tek, bir bana O'nun huzuruna gelecektir" (Meryem: 19/88-93)

"Ulhiyet" izafe edilen (Kendisine "ilah" nazaryla baklan) ve Allah'n olu olduu iddia edilen sa (a.s.) hakknda yce Allah yle buyuruyor: "O (sa) bizim nimet vediimiz, srailoullarna bir ibret dersi alsnlar diye rnek yaptmz kulumuzdan baka hibir ey deildir" (Zuhruf: 43/59) te bundan tr Allah'n Rasl u szleri sylemitir: "Hristiyanlarn, Meryem olu sa'y uurduklar gibi, siz de beni lzumdan ok methederek uurmaynz. Ben ancak bir kulum. Bana onun iin sadece Allah'n kulu ve Rasulu deyiniz" (Buhari, Enbiya: 48; Darimi, Rikak: 68; Ahmed: 1/23-24-47) )

Allah (c.c), Resln (s.a.v) en yce hali olan "Mira" annda bile "kul" olarak vasflandryor: "O Subhan ki, kulunu geceleyin gtrd" (sra: 17/1) Vahiy'den bahsederken de yine kul deyimini kulland: "Kuluna vahyettii eyi vahyetti" (Necm: 53/10)

Dua, isteme hakknda da yle buyurdu: "u gerek vahyedilmitir: Allah'n kulu O'ndan istemeye kalktnda, neredeyse onlar (cinler) etrafnda keeler gibi dertop oluyorlard" (Cin: 72/19)

Kur'an'n doruluu hakknda Yce Allah meydan okuyup diyor ki: "Eer kulumuza ksm ksm indirdiimiz Kur'an'n bizden geldiinde pheniz varsa. O zaman onun iindeki surelere benzer bir tanecik sure getirin de grelim!" (Bakara: 2/23)

Balangtan bu yana naklettiimiz btn Kur'an ayetlerinde kul ve kulluun vasflarndan bahsedilmektedir. Btn bu ayetlerden anlalmaktadr ki, dinin tamam itaatla kulluun ifade ettii mana iindedir. KULLUK RSALES 1.RSALE

Cibril Hadisi (Kulluk Makam) Cebrail'in (a.s.) bir Arabi kyafetinde brnerek Allah'n Raslne (s.a.v), slam, imam ve ihsan hakknda sorular sorduu rivayet edilmitir. Bunun gerek olduunu, Allah'n Rasl (s.a.v) bir sahih hadislerinde yle anlatmaktadr: "Cebrail bana "slamdan haber ver, nedir slam?" diye sorduunda, yle cevap verdim: "- Allah'tan baka kulluk (ibadet) yaplacak bir mabud , merci bulunmadna, Muhammed'in O'nun kulu ve Rasulu olduuna iman etmen, - Ramazan orcunu tutman, - Namaz klman, - Zekat vermen ve - Gcn varsa Hac yapmandr" Cebrail'in "man nedir?"sorusuna ise u cevab verdim: "Allah'a, - Meleklerine, - Kitaplarna, - Peygamberlerine, - Ahiret gnne (ldkten sonra yeniden dirilmeye), - Kadere, hayrn da errin de yaratcsnn Allah olduuna inanmandr (iman etmendir) "

En son olarak Cebrail (a.s) "hsan nedir?" diye sormutur. Buna Allah'n Raslu (s.a.v) u cevab vermitir: "Sanki Allah' gryormusun gibi O'na itaatla kulluk etmendir. Zira sen onu grmyorsan da, O'nun seni grdn bilmelisin" Hadisin sonunda buyurmutur ki: "Bu gelen Cebrail'dir ve size dininizi retmek iin bana sorular sormu, cevaplarn istemitir. Kendisi iin deil, sizin iindir bu cevaplar" (Buhari, man: 1; Mslim, man: 1.) Zikredilenlerin nakledilenlerin hepsini dinden saym ve din erevesinde aklamtr bunlar. KULLUK RSALES 1.RSALE

Din Deyimi (Kavram) Din deyimi, boyun eme, teslim olma, zelillik, kendini her eyden byk grmeme, tevz manalarn iinde barndran odak bir deyimdir. "Din" kelimesinin etimolojik kknden Araplar "dnet hve dne" deyimini karrlar. Yani: "Onu zelil etti (kmsedi, hor/ hakir grd aalad), boyun edirdi. O da zelil olup (kkln, acizliini kabul edip, diz kp) boyun edi" demektir. Yine "Din" kknden: "nedinullahe ve nedinu lillahi" cmlesini karrlar ki; "Allah (c.c)'a itaatla kulluk eder ve yalnz O'na boyun eeriz" demektir. Allah (c.c)'n dini demek: O'na itaat etmek, O'na kulluk (ibadet) etmek, O'na boyun emek, O'nun bykl nnde kendi kkln bilip, kabul etmek ona gre hrmet etmektir. (badetin ve kulluun hakiki manas da, yine boyun emek, tezelll yannda son derece sevgi demektir.) Araplar; "Mabedin (badethanelerin) yolu tezelll yolu (kendini hor / hakir / kk grmek. Son derece itaatkar, muti / uyumlu olmak) olduu zaman ayaklar kendine eker" derler. Fakat slamda emrolunan "ibadet" : Kulluk, boyun eme, tezelll (kendini hor / hakir / kk grmek. Son derece itaatkar, muti / uyumlu olmak) ve muhabbet (sevgi) manalarnn hepsini birden ihtiva eder.

Allah (c.c)'a kar nihayetsiz (sonsuz) tezelll (kendini hor / hakir / kk grmek. Son derece itaatkar, muti / uyumlu olmak) ve muhabbet (sevgi)... KULLUK RSALES 1.RSALE

Sevginin En leri Derecesi: Kulluk Muhabbetin (Sevginin) en ileri derecesi kulluk, en alt derecesi ise alkadr (ilgidir). lk bata insan kalbi sevgiyle ilgi ve "alka" duyar, zaman getike, sevgi derinletike sevdiini sayklamaya balar. Daha ilerde kalpten bir sevgiyle insan lgna dner. te bundan sonra muhabbet (sevgi) "aka" inklb eder (dnr), aktan sonra ise "kulluk" (ibadet), itaatkarlk derecesine ykselir. Allah (c.c)'a itaatkarlkla kul olan kii; O'nu son derece seviyor, ihtiram (hrmet, sayg) duyuyor, tezelll (kendini hor / hakir / kk grmek. Son derece itaatkar, muti / uyumlu olmak) gsteriyor demektir. - Bir kimse sevmedii, nefret ettii, buz ettii bir insana hrmet edip, hud (tezelll) edip boyun eerse, ona kulluk ediyor saylmaz. - Bir baka ekilde, tersine olarak, bir kimse bir kimseyi sevse fakat hud (tezelll) etmese hrmet ve sayg duymasa, boyun emese yine kulluk ediyor saylmaz. Bir insan ocuklarn yahut arkadalarn sever, fakat bu sevgi kulluk deildir. te aynen bu durumdadr yukarda tanmlanan kiiler. Bundan tr, Allah (c.c)'a kulluk yapmada, sevgi yahut huddan (tezelll), saygdan birinin bulunmas yeterli olamaz.

Allah (c.c), kula her eyden daha sevgili ve sayg deer olmal, kul Allah (c.c)' her eyden daha yce, daha azametli bilmeli. Yani; Allah (c.c)' her eyden daha fazla sevmeli, boyun emeli, itaat etmeli tezelll gstermeli ki, insanolu "kul" olabilsin.

Kul bilmelidir ki;

- Allah (c.c)'tan bakasna beslenen ar sevgi fasklk, - Allah'n emri dnda tazim ve hrmet gsterdii kimselerin azameti btldr. Bu durumu ayeti kerime ne kadar da gzel aklamaktadr: "De ki: Babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, kabileniz, elinizdeki mallar, zarar etmekten korktuunuz ticaret ve hounuza gitmekte olan konutlar, size, Allah'tan, O'nun Rasulunden ve O'nun yolundaki cihattan daha sevgili ise, artk Allah'n emri ve hkm gelinceye kadar bekleyedurun. Allah fasklar gruhunu asla himaye etmez, doruluklarn kabul etmez" (Tevbe: 9/24)

Belli oluyor ki; - En ileri derecedeki sevgi ve muhabbet, sadece Allah (c.c)'a ve O'nun Raslne (s.a.v) gsterilendir. - Zira itaat sadece Allah (c.c)'a ve O'nun raslne yaplr. - Kul sadece Allah (c.c)' ve rasln raz etmek zorundadr.

Ayette yle buyuruluyor: "Allah' ve rasln raz etmeleri kendileri iin daha hayrldr" (Tevbe: 9/62) KULLUK RSALES 1.RSALE

badet , taat Ve Kulluk Sadece Allah (c.c) in Olur (Allah (c.c)'a yaplr) badet taat ve kulluk ve buna uygun den tevekkl, korku ve benzeri eylere gelince; bunlar da sadece Allah (c.c) iin olur. (Allah (c.c)'a yaplr). nk yegane "Rab" Allah (c.c)'dr. Yce Allah buyuruyor: "Rasulum, de ki: "Ey ellerinde kitap olan Yahudi ve hrstyanlar! Bizim ve sizin aranzda mterek olan kelama gelin. Allah'tan bakasna itaat ve (badet) kulluk yapmayalm. O'na hibir eyi e ve ortak tutmayalm. Allah' brakp birbirimizi rabler kabul etmeyelim. ayet ellerinde kitap bulunanlar bu davetine icabet etmezlerse, o zaman yle syle: ahit olun ki, biz gerekten Mslman olanlarz" (Al-i mran: 3/64) Baka bir ayette de yle buyrulmaktadr:

"Eer onlar Allah'n ve Rasulunn kendilerine verdiklerine raz olsalard da, "bize bu yeter, bize Allah yeter ki, o Allah ltuf ve kereminden biz acizlere verendir, Rasul de yle. Biz ancak Allah'n verdiklerine itibar ederiz" deselerdi" (Tevbe: 9/59) KULLUK RSALES 1.RSALE

nsanlarn Uygulayaca Hkmleri Koymak Sadece Allah (c.c)'a Ve Raslne (s.a.v) Ait Bir tir nsanlarn uygulayaca hkmleri koymak sadece Allah (c.c)'a ve Raslne (s.a.v) ait bir itir. Vermek de Allah (c.c) ve Raslne (s.a.v) aittir. te bu hususta Allah (c.c)'n buyruu: "Rasulm size ne verdiyse aln, neyi de yasakladysa ondan saknn!" (Har: 59/7) KULLUK RSALES 1.RSALE

Gvenilmek Ve Yeterli Bulunmak Gibi Yce VasflarYalnz Allah (c.c)'ndr Gvenilmek ve yeterli bulunmak gibi yce vasflar da yalnz Allah (c.c)'ndr. Nitekim Yce Allah buyurmaktadr: "Onlar o kimselerdir ki, insanlar onlara; "dmanlarnz size kar byk ordular hazrlad, korkun onlardan!" dedikleri zaman, bu szler onlar korkutmad,aksine imanlarn artrd ve bir de stne "Allah bizim iin yeterli bir koruyucudur ve o ne gzel bir koruyucudur!" dediler" (Al-i mran: 3/173) Bir baka Allah kelam: "Ey Nebi! Allah sana ve senin izinde olanlara yeterlidir, baka desteklere ihtiya yoktur" (Enfal: 8/64) Bir baka ayetinde de yle buyuruyor: "Allah kuluna her konuda yeterli deil mi?"

Bu ayeti kerimede "abid", yani "kul" ; Allah (c.c) karsnda aciz ve yetersiz olduunu Allah (c.c)'n ltuf ve keremine muhta olunduunu bilmek; sadece O'nun tasarruf ve hkm sahibi olduuna kesin inan anlamna gelmektedir. KULLUK RSALES 1.RSALE

Genel (Umumi) Kulluk Allah (c.c)'n Rububiyetine Karlk Yaplan Bir Kulluktur. Bu anlamdaki kullukta, ister sadk olsun isterse fask, ister mmin olsun isterse de kafir, ister cennet ehli olsun isterse de cehennem, btn insanlar Allah (c.c)'n "kulu" ve "abdi" dir. Zira Allahu Tela btn insanlarn Rabbi ve Mlikidir. (insanlarn yaratcs ve tedbirleriyle kuatcsdr.) Hi kimse O'nun kudreti ve meeti (dilemesi) dna kamaz. (O'nun tespit ettii tabii kanunlarn dna hi kimse kamaz.) stese de istemese de, O'nun koyduu tabiat (doa) kanunlarna uymak zorundadr. Hi kimse O'nun kudretinin ve isteklerinin dna kamaz. ster Allah (c.c)'a verdii iman sznden dnen fask, isterse verdii bu sze sadk olsun, kimse Allah (c.c)'n hkmlerini deitiremez. nsanlar ister istesinler ister istemesinler Allah (c.c)'n iradesi muhakkak tahakkuk eder. (Allah (c.c)'n istedii ey mutlaka olur.) Allah (c.c) istemedii taktirde kimsenin istekleri sonuca ulaamaz. Allahu Tela yle buyurur: "Onlar Allah'n dininden bakasn m aryorlar? Bouna! Gklerde ve yerde her ne varsa, isteseler de istemeseler de O'na evrilip gtrleceklerdir" (Al-i mran: 3/83) Demek ki Allahu Tela btn alemlerin Rabbi, halkedicisi (yaratcs), rzk vereni, ldrcs ve dirilticisidir. Kalbleri (temaylleri) istedii yne eviren ve ilerinde ortaksz yetki ve tasarruf sahibi yegane kudret Allah Teala'dr... Hi kimsenin Allah'tan baka Rabb'i ve Mlik'i yoktur. Hereyin Hlk' (yaratan), Mdebbir'i (yarattklar iin kanun koyan) ve Muharrik'i (hareket ettireni) yalnz O'dur. nsanlar ister kabul etsinler isterlerse etmesinler, ister bilsinler isterlerse de bilmesinler, sonu deimez, gerek asla bozulmaz. nsanlardan ancak iman ehli olanlar (Allah (c.c)'a, Raslne (s.a.v), Rasl aracl ile indirilen Kitab'a inananlar) bunlar bilirler. Bildikleri iin iman ederler; Allah (c.c)'n rahmetini umarak,

azabndan korkarak, O'na kredip kulluk ederler. Bu gerekleri bilmeyen veya Allah (c.c)'a kar kibirlenerek inkr edenler byle deildir. Kendilerini bir kudret sahibi sandklar iin gerekleri reddedenler ok kt bir durum iindedirler. Bunlar Allah (c.c)'n yegne Hlk ve Rab olduunu bildikleri halde bu bilgilerini ikrar etmez (aklamaz, itiraf etmez) ve O'na boyun emezler. Kabullendikleri halde ve bildikleri halde kibirlerinden dolay hakikati ikrar etmemeleri bylelerine byk zarar getirir. Zira Allahu Tela yle buyurmaktadr: "Kalpleri ve vicdanlar bunlarn tam doru olduuna kanaat getirdii halde, byklenmeleri ve zlm etme temaylleri sebebiyle gerekleri inkar ettiler. O ard niyetli bozguncularn halleri bak nice oldu!" (Neml: 27/14) Bir baka ayeti celile: "Kendilerine kitap verdiklerimiz, rasul ve nebilerimizi z oullarn tanr gibi tanrlar. Byle olduu halde baz bilginler gerei halktan, sade insanlardan saklarlar, bile bile insanlarla hakkn arasna girer, gerei rteder" (Bakara: 2/146) te o gznn nuru ayetlerden biri daha: "Onlar senin doru sylediini biliyorlar. Ama gene de o zalimler, Allah'n ayetlerini inatla inkar ediyorlar" (En'am: 6/83) Kul, Allahu Tela'nn gerekten Rabbi ve Hlk' olduunu ve kendisinin Allah (c.c)karsnda fakir ve muhta bulunduunu bildii zaman, Allah (c.c)'n Rubbiyetine ait ubudiyeti ve kulluu bilir ve idrak eder. te bu kul yalnz Rabbinden ister, O'ndan istimdat dilenir (medet umar), O'na boyun eer ve yalnz O'na ynelir (O'na alak gnlllk tavr iinde yalvarr) ve tevekkl eder. (O'nun verdiklerine ve vereceklerine gnll bir biimde raz olur). Fakat, Allah (c.c)'n emirlerine bazen itaat ve bazen de isyan eder; bazen Allah (c.c)'a kulluk (ibadet) eder, bazen de eytana, ve sair putlara kulluk ve ibadette bulunursa (emirleri kendilerini rab ilan edenlerden alrsa) bu ekildeki kulluk cennet ve cehennem ehlini birbirinden ayrr ve byle bir kulluk ile kii m'minler safna dahil olamaz. nk Allah'mz yle buyuruyor: "Onlarn ou Allah'a hkm ve kararda ortak kotuu halde, kendilerini mmin sayarlar. Halbuki ise byle ortak koucular Allah'a iman etmi deillerdir" (Yusuf: 12/106) Gerekten de yaratp rzk verici olarak kabul (ikrar) ettikleri halde gene de Allah (c.c)'tan bakasna ibadet, itaat ve kulluk etmektedirler insanlarn bir ou. te ayet: "Andolsun ki, o mriklere "u gkleri ve bu yeri kim yaratt" diye soracak olsan, onlar; "muhakkak ki Allah'dr" diye cevap vereceklerdir" "De ki: "Kimin o arz ve ondaki btn varlklar, biliyor musunuz?" Onlar; "Allah'ndr" diyeceklerdir.

yleyse "onlar dnp Allah'n kudretini idrak edemiyor musunuz?" diye sor. Yine onlara de ki: "O yedi gn sahibi kim? O ok byk arn rabbi kim? Onlar; Allah'dr" diyecekler. O halde de ki: "Bunlar bildiiniz halde, btn varlklarn sahibi olan Allah'tan niin korkmuyorsunuz? Yine de ki: "Hereyin mlkiyeti ve btn hazinlerini elinde tutan kimdir? kimdir hibir eye ihtiyac olmayan? Korunmaya muhta olmayan? Eer biliyorsanz bana bildirin" Onlar yine yle cevap verecekler: "Allah'dr" O halde onlara syle. "Bunlar biliyorsunuz da, neden aldatlyor ve Allah'a ortaklar kouyorsunuz?" (M'minun: 23/84-88) Hakikatten ve onu mahededen bahseden bir ok kimse, bu kevn hakikati (hereyi yaratan, hereyin Rabbi ve sahibinin ancak Allah (c.c) olduu hakikatini), mahede ediyorlar ki, bu kevn hakikati bilmekte ve mahede etmekte (yukarda geen ayetlerde olduu gibi), m'min-kfir, sadk-facir mterektir. (Gerekten de, varlklar aleminin sahibini bilmek hususunda btn insanlar birbirinin ayndr.) Hatta o kadar ki; bu hakikati iblis ve ona bal cehennem ehlinin hepsi de bilip itiraf etmektedirler. Nitekim iblis demektedir ki: "Ey Rabbim! O halde insanlarn tekrar diriltilecekleri gne kadar bana mhlet ver!" Yine iblis yle demiti: "blis; "Rabbim" dedi. Beni azdrmandan tr andolsun ki ben de insanlar gnahlarla ssleyeceim ve onlarn hepsini de azdracam" (Hicr: 15/39) Ve gene iblis: "yleyse yceliine yemin ederim ki, onlarn hepsini azdracam" (Sad: 38/89) Yine iblis: "u benden stn saydn grdn m? Nesi varm onun da benden stn tuttun onu? Yemin ederim ki, bana kyamet zamanna kadar izin verirsen, onun soyundan gelecek olanlar ok az mstesna olarak ktlkte peimden srkleyeceim" (sra: 17/62) Allah (c.c)'n hereyle birlikte kendisinin de Rabbi ve Hlk' olduunu ikrar eden blis'in, yukardaki ve daha bir ok yerdeki hitaplar hep kevn (varlklar alemindeki) hakikatleri kabul ve itiraf eden belgelerdir. Cehennem ehli de bu hakikati itiraf ederler, kabul ederler ve yle derler: "Ey Rabbimiz" Aldanmlmz bize hakim olmutu. Onun iin doru yolda olanlardan ayrlm olduk" Gene cehennem ehli yle der: "Rabblerinin huzurunda sulu sulu durduklar zaman sen onlar bir grsen! Allah huzurunda duran o cehennem ehline: "Size bildirdiklerim hak deilmi imi. Emirlerimi yerine getirmediiniz tadirde sizin iin vaadettiim u cehennem de szin iin hak deil midir?" Onlar: "Evet, Rabbimize yemin ederiz ki, bizim iin belirlediin ceza haktr" (En'am: 6/31) te cehennem ehli de, kevn hakikatleri (varlk aleminin gereklerini) olduu gibi kabul ve ikrar

etmektedir. Bir kimse bu "kevn hakikati" (varlklar aleminin gereklerinden bir gerei) mahede ederek durur ve Allah (c.c)'n ulhiyetine ait ibadetten, Allah (c.c)'n ve Raslnn (s.a.v) emirlerine itaatten ibaret olan "dn hakikati" yerine getirmez ve ibadetten ve emre itaatten geri durursa, iblis'in ve cehennem ehlinin fiili cinsinden (yapt ilerden) bir i yapm olur. Bununla beraber "bunlar (Allah'n kevn hakikatini mahede edip, dn hakikatten ve kulluktan geri duranlar) Allah (c.c)'n has evliyas, hakikat ve marifet ehlidir, bunlar er'i emir ve yasaklardan muafdr" diye itikat edilirse, bu itikat sahipleri kfr ve ilhad ehlinin zmresine dahil olurlar (iblis ve cehennem ehli zmresinden olurlar.),onlarn sapklna ortak olmu olurlar. (kevn hakikati) Varlk aleminin baz gereklerini kefetmek, kavramak baka, itaat ve kul olmak (dn hakikat) gene bakadr. Her kim, "Hzr ve dier benzerlerini mahede ettiinden dolay kendilerinden ilh emir ve nehiyler dt" derse, bu szleri Allah (c.c)'a ve O'nun Raslne kfreden kfirlerin sapk szlerinden olur. Ta ki, "Abd" kelimesinin manasnn ikinci (zel kulluk) nevine girinceye kadar. KULLUK RSALES 1.RSALE

zel (Hususi) Kulluk Allah'n "Ulhiyetine" Karlk Yaplan Bir Kulluktur "Kulluk" "Abidlik" bir ikinci manaya gelir ki: Bu mana zeldir, lokaldir. Belli lleri vardr. Byle bir kullua herkes, btn insanlar sahip olamaz. Byle bir "abidlik", bu eit bir "kulluk" insan iin en bulunmaz bir nimettir. (Allah (c.c)'n vermi olduu btn kaabiliyetleri ve o kaabiliyetlerle ulalacak her trl ihtiya maddesini, Allah (c.c)'n dedii biimde kullanmak manasna gelen bu tr kulluk, sadece Kur'an ayetlerine balanmakla mmkn olur.) Burada "abd", "abid" manasnadr. - O zaman Allah (c.c)'a ibadet (kulluk) eden ve O'ndan bakasna ibadet etmeyen; (Rasl vastasyla gnderdii Kur'an'dan baka kitap kabul etmeyen, kabul ettii Kur'an'n btn prensiplerini elinden geldiince yerine getirmeye alan) - Allah (c.c)'n ve peygamberin emirlerine itaat eden;

- Allah (c.c)'n m'min ve muttaki kullarn kendine dost, fask ve kfirleri de kendine dman edinceye kadar alan insann abdiyeti... (Allah (c.c)'n dostlarn dost, dmanlarn dman bilen bir badettir bu stn kulluk makam)... (Byle bir kulluk sadece Allah (c.c)'a ait klnr. Her trl hkmdarlk hakk Allah (c.c)'a aittir bylesi bir kullukta)

Bu eit kulluk (ibadet) Allah'n "ulhiyetine" karlk yaplan bir kulluktur. te bundan dolaydr ki, tevhidin mana ve medlul "L ilahe illllah" (Allah (c.c)'tan baka ibadete layk ilah yoktur) hitabyla ifade edilmitir. Allah (c.c)'n rububiyetini ikrar edip, O'na ibadet ve kulluk etmeyen veya O'nunla birlikte baka bir ilha da ibadet ve kulluk eden byle deildir. (Yalnz O'na itaatla kulluk etmek, O'ndan baka hkm ve marifet sahibi, kudret merkezi kabul etmemek bu ikinci tr yce "ulhiyette" kulluktur ki, bu tiplerden bakas imkan yok bu tr kulluun ifade ettii mana iine giremezler.) Bunlar Allah (c.c)''n hereyin Rabbi, terbiye edeni, tekml ettireni ve Hlk' olduuna inanr; fakat ulhiyetine; yani "kulluk (ibadet) edilmeye lyk tek ilh ve mabud" olduuna inanmaz ve bakalarna kulluk eder. (Bir insan Allah (c.c)'n hereyin Rabbi, yaratcs, terbiye edicisi, gelitireni olduuna inanr, fakat O'nu yegane itaat ve ibadet edilecek kudret (varlk) bilmez, bakalarnn szlerine ve emirlerine de itaat ederse, ikinci tr "ulhiyette" kulluk makamna giremez. )

"lah", kmil (tam ve yce, tecezzi / blnme paralanma kabul etmez) bir muhabbet (sevgi) ve tazimle (saygyla), icll (yceltme) ve ikramla, korku ve mitle ve benzeri ihtiramlarla (hrmetlerle) kalbin titreyerek yneldii, beendii tabi olduu (baland) kudrettir (varlktr).

te bu ibadet ve kulluk, Allah (c.c)'n sevdii ve raz olduu bir ibadettir. (Bylesi bir kullua "abidlik" demektedir slam dini.) Allahu Tela sekin kullarn da bu ibadetle vasflandrmtr; Rasl ve nebilerini de bu maksad hasl ettirmek iin gndermitir. Abd, yaratk ve mahlk manasna alnd zaman, inkr edenler de iman edenler de msavidir (birbiriyle eittir). Bu manada m'min ve mnkir mterektir (ayn stat iindedir). Hepsi de Allah (c.c)'n mahlku ve abdidir (kuludur).

Abdin ve kulun bu iki manas arasndaki fark ile: Allah (c.c)'n sevdii ve raz olduu, ibadetine, dinine ve er'i emirlerine dahil olan ve O'nun ehlini (bu ileri mkemmel bir biimde yerine getiren insanlar) kendisine dost ve veli edinecei, onlara cennetle ikramda bulunaca dn hakikatlerle; m'minin, kfirin, sadkn ve facirin mterek ve msavi olduu ve kevn hakikatler (varlklar alemindeki gereklere ballk) arasndaki fark anlalr. Her kim ki, sadece kevn hakikatler ile iktifa edip (varlklar alemindeki mahhas gereklerle yetinir), dn hakikatlere tbi olmaz (aldr etmezse) ise, mel'un (lanete uram) blis ve alemlerin Rabbine kfreden kfirlerin tbilerinden olur. KULLUK RSALES 1.RSALE

Kaza Ve Kader Her kim dn hakikatlarn bir ksmn terkederek dier bir ksm veya baz mertebe ve hallerini terkederek dier baz mertebe ve halleri ile iktifa ederse, dn hakikatlerden terkettii nispette imanndan ve Allah (c.c)'a yaknlndan kaybetmi olur. Bu mesele ok nemlidir. Nice nice kiiler bu konuda byk hatalara dtler. Bu konu da birok kimse phe bataklna daldlar, aknlk iine girdiler. O kadar ki, tevhid, hakikat ve irfan ehli olduklarn iddia eden byk eyhlerden, saysn ancak Yce Allah'n bildii saysz kiilerin aya kayd bu konuda. eyh Abdlkadir Geylani (Allah (c.c) ona rahmet eylesin) kedisinden nakledilen u sznde konuya temas edip diyor ki: "Bu ricalden birou kaza ve kadere raz oldular ve durdular. Ancak bana hakikatin pencerelerinden bir pencere ald. Hakkn kaderlerine gene hak ile mcadele atm. Er kii kader ile mcadele eder. Kadere muvafakat eden, evet diyen, boyun een er kii deildir" Rahmetli eyhin bahsini ettii ey Allah (c.c)'n ve raslnn syledii ve istedii (emrettii) eydir. Fakat saysz insan bu hususta hataya dt ve yok oldu. Bunlar insanlarn yaptklar baz sular yok etmek iin kullanyorlar kaza ve kaderi. Bunlar kendilerinden veya halktan bir kimseye, gnah, isyan ve hatta kfrden takdir edilen eylere bazen ehadet ediyorlar ve bunun Allah (c.c)'n dilemesinde, kaza ve kaderinde cereyan ettiini, rubbiyet hkmne dahil bulunduunu ve ilahi dilemenin sonucu olduunu ileri sryorlar da; teslim ve raz olmann ve muvafakat etmenin, din, tarikat ve ibadet olduunu zannediyorlar. Bylece mrikler gibi dnm oluyorlar (Bu ekilde inkarc cehennem ehlinin szlerine ok yaklam

oluyorlar). O mrikler ki; "Allah'a hkm ve emirde ortak koanlar ve bylece kfre denler yle diyecekler: Eer Allah dileseydi, ne biz ortak koucu mrik olurduk, ne babalarmz. Ne de tek bir haram ileyebilirdik!" (En'am: 6/148) Yine o mrikler (ortak koucular): "O kimseye biz mi yedireceiz ki? Allah dileseydi ona yiyeceini verirdi" (Yasin: 36/47) Ve yine: "Eer Rahman dileseydi, bizde kendinden bakalarna itaatla ibadet etmezdik"(Zuhruf: 43/20) ayet mrikler ortak komayan dorulayclar olsalard (hidayet olunsalard), kesinlikle bilirlerdi ki, her ey Allah (c.c)'n emirlerini tatbik etmediklerinden tr ktye gider. Fakirlik, korku ve hastalk gibi kaderden olan iler sadece kendilerini yaratan ve terbiye eden Allah (c.c)'n emirlerini yerine getirmemekten dolay sk sk balarna gelmektedir. Allah (c.c)'n emirlerini yerine getirdii halde baz ktlklere duar olursa insanolu, bunu kader kabul etmesi, genel ilahi kanunlar iinde bulunduunu kabul etmesi gerekir. Byle telakki ettii zaman, bana gelen hesap d felaketleri selametlere evirecek sabr gsterebilir.Byle bir sabr gstermekle emrolunduk nk: "Allah (c.c)'n izni olmadka, hibir ey kendiliinden ortay kmaz. Kim Allah (c.c)'a inanrsa, Allah (c.c)onun kalbini doru yola sevkeder" Seleften bazlar demilerdir ki: "Er kii odur ki, kendisine bir kt i isabet ettiinde, bunun Allah'n genel adetleri iinde bulunduunu bilir, kusuru kendinde arayp sabreder" Yce Allah buyuruyor: "Ktlk, kuraklk, hastalk ve tabiat afetleri gibi, btn felaketlerin hepsi, daha yaratlmadan Allah indindeki bilgi defterinde kaytldr. Bylesi Allah iin ok kolay bir itir" (Hadid: 57/22) Buhari ve Mslim'de olan bir hadisi erifde Allah'n Rasl yle buyurmaktadr: "Adem (a.s.) ile Musa (a.s.) ruhlar aleminden karlkl konutular; birbirlerine delil getirdiler. Musa (a.s.) dedi ki: "Sen o Ademsin ki, Allah seni eli ile yaratt, sana ruhundan fledi, sonra sana melekleri secde ettirdi, her eyin ismini retti. Byleyken neden bizim cennetten kovulmamza sebep oldun?" (yani cennette neden gnah iledin?) Adem (a.s.) Musa'ya (a.s.) u cevab verdi:

"Sen de Musa'sn ki, Allah sana kitap ve kelam verdi, bu nimete layk kld ve seni eli olarak seti. Byle olduu halde beni suladn konunun, daha ben yaratlmadan nce zerime yazl olduunu grmedin mi?" Musa (a.s.): "Evet, grdm!" dedi. te Adem (a.s.) Musa'ya (a.s.) byle delil getirdi" (Buhari, Kader: 11; Mslim, Kader: 13.) Adem (a.s.), gnah ileyenlerin gnahlarna mazeret olarak kaderi getireceini bildii iin, kaderi kullanmad. Yani "Allah takdir etti, istedi ve ben de yaptm, benim suum yok" demedi. nk byle bir sz hibir Mslman, hatta akl sahibi hibir mahluk sylemez, syleyemez. ayet kaderde var olduu iin yaptm denebilseydi, byle bir zr bulunsa idi, bu zr eytan da, Nuh ve Hud kavmi de, hatta btn kafirler de der ve yakay kurtarrlard. Byle olunca da kfrlerinde hakl olurlard. Yukarda zikredildii gibi, Musa (a.s.) gnah ilediinden tr Adem'i (a.s.) sulayp ekitirmemiti. Adem (a.s.) iledii su iin Rabbine tevbe etmi ve yeniden doru yola girmesine izin vermiti. Fakat Musa (a.s.) O'nun iledii suta bizlere kadar ulat iin "neden kendini ve biz evlatlarn cennetten karacak bir su iledin" diyerek, bir merakn gidermeye almtr. Adem'de (a.s.) ona,"beni suladn konunun, daha ben yaratlmadan nce zerime yazl olduunu grmedin mi?" diyerek, snanmak iin yaanlacak dnyaya gnderilmek bahanesi iinde gstermitir iledii suu. te bu takdirde, byle bir kadere rza gstermek icab eder. nsan iin genel olarak takdir edilmi, ve yaplmas yahut yaplmamas kulun insiyatifine braklm kadere, bu kaderin insan iin var olan musibetlerine rza gstermek kulluun bir gereidir. Bu teslimiyet, Allah (c.c)' "Rab" kabul etmenin sonucudur. KULLUK RSALES 1.RSALE

Gnah Gnah konusuna gelince: Kul iin "gnah ilemem" diye bir mesele olamaz. nsan btn gnahlardan kaacak kadar gl deildir. Onun iin gnah ilememek deil, ilenen gnah gnah bilerek, o gnahdan tevbe etmektir, uzaklamaktr. Kula yakan budur. Gnahlarndan tevbe ile uzaklap, kt sonularna rza gstermek kul iin vacibdir. Yce Allah bu konuda buyurmaktadr:

"Bana gelen belalara sabret. Allah'n vaadi haktr ve ilediin sutan tr istifar et, balanman iste" (M'minun:23/55) "Eer siz sabrl olur, korunursanz, olarn hileleri size hibir zarar vermez" (Al-i mran: 3/186) Yusuf (a.s.) yle demiti: "Dorusu kim Allah'tan korkar ve iine dt felaketlere sabrederse, muhakkak ki Allah bu sabredenleri sabrlarndan tr mkafatlandrr" (Yusuf: 12/90) Kullarn gnahlar da aynen byle bir stat iindedir. nk en byk musibet gnah ileyip Allah (c.c)'n gazabna muhatab olmaktr. Onun iin her Mslmann, (kudreti nisbetinde) elinden geldii kadar; - yilii emretmesi, ktlkten alkoymas, - Allah yolunda kfirlerle ve mnafklarla cihad eylemesi; - Allah'n dostlarn dost, dmanlarn ise dman bilmesi; - Allah iin sevmesi ve Allah iin buz etmesi zerine vacibdir. Yce Allah buyuruyor: "Ey iman edenler! Dmanlarm ve dmanlarnz dostlar edinmeyin. Siz onlara sevgi gsteriyorsunuz. Halbuki onlar Hak'tan size geleni (Kur'an') inkar ettiler. Rabbiniz Allah'a iman ediyorsunuz diye sizi ve Peygamberi (Mekke'den) karyorlard. Eer sizler, benim yolumda ve rzam urunda cihad iin ktnzsa (dmanlarm dost edinmeyin!). Siz onlara sevgi gstererek sr veriyorsunuz. Halbuki Ben, sizin gizlediklerinizi de, akladklarnz da hep bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, artk hak yolun ortasndan sapmtr. Eer onlar size stn gelirlerse, hepinize dman kesilirler ve size ellerini, dillerini ktlkle uzatrlar, kfretmenizi arzu ederler. Ne hsmlarnz, ne de evlatlarnz size asla fayda vermez. Allah, kyamet gnnde aranz ayracaktr. Allah, btn yaptklarnz en iyi grendir. Gerekten sizin iin brahim'de ve beraberindekilerde gzel bir rnek vard. Hani kavimlerine yle demilerdi: "Biz sizlerden ve Allah'dan baka taptklarnzdan beriyiz. Siz bir olan Allah'a iman edinceye kadar sizi tanmyoruz Sizinle aramzda ebedi dmanlk ve kin ba gsterdi" (Mmtehine: 60/1-4) "Allah'a ve ahiret gnne imanda sebat eden hibir kavmin, Allah'a ve Rasule dmanlk eden kimselerle, isterse bunlar onlarn babalar, yahut oullar, veya biraderleri, yahut soysoplar olsunlar, dostluk kurduklarn grmezsin. Onlar o kimselerdir ki, Allah iman kalplerine yazm, ve kendinden bir ruh ile desteklemitir" (Mcadele: 58/22) "yle ya! Biz Mslmanlar o gnahkarlar gibi yapar myz hi?" (Kalem: 68/35) "Yoksa biz, bize iman edip de gzel gzel hibir ard niyetsiz emirlerimizi yaantlarna aksettiren Mslmanlarla, yeryznde fesat ve bozgunculuk yapanlarla bir mi tutacaz? Veya Allah'tan

korkanlar, hesaba almayan ve doru yoldan sapanlarla ayn m sayacaz?" (Sad: 38/28) "Yoksa kt iler yaparak cezaya mstahak olanlar, iman etmi ve gzel gzel iman ettii Allah kanunlarn hayatlarna tatbik etmi gibi mi davranacamz sanyorlar kendilerine? lm ve dirimleri ayn m olacak sandlar? Bu zanlar kendileri iin ne kadar aldatc ve kt bir son getirecek" (Casiye: 45/21) "Krle gren, karanlkla aydnlk, glgelikle scaklk nasl ki bir deildir, l ile diri de yledir" (Fatr: 35/19-20) "Allah'a hkmnde ve kudretinde ortak koanlarla, O'nu ait olduu mstesna yere ortaksz oturtanlarn durumuna dair Allah yle bir misal vermitir: Kle bir adam ki, onun bir takm ortaklar ve efendileri var. Her biri kendisine ayr ayr yol gsterip emirler verecek ekitirip duruyorlar. Dier bir kle de tek bir insana, zel bir efendiye sahip ve tek bir adamdan emir alyor ve asla kafas karmyor. Bu iki kle arasnda bir byk fark yok mudur?" (Zmer: 39/29) "Allah yle rnek getirdi: "Hibir eye gc yetmeyen memlk bir kul, bir de hr bir zat ki, kendisine tarafmzdan gzel rzklar verilmitir. O bu verdiklerimizden gizli aikar bizim rzamz yolunda harcamaktadr. Bu iki insan hi eit olurlar m? Btn hamd Allah'ndr. Hayr onlarn ou bilmezler. Allah u iki kiiyi de rnek gsterdi: Bunlardan birisi dilsizdir, hibir ey beceremeyerek efendisinin omuzlarna yk olmaktadr. Efendisi ona ne i verse yerine getiremez. imdi byle biri, doru yola giderek adaleti emreden bir kimse gibi olabilir mi?" (Nahl: 16/ 75-76) "Cehennem ehli ile cennet ehli bir olmaz asla. Cennet ehli, onlar ancak arzularna kavuanlardr" (Har: 59/20) - Ve hak ile batl ehlini, - taat edenle isyan edeni, - Fesad gruhu (Bozguncu zmre) ile saadet erbabn (birletirici) olan, - Hidayet yolcular (doru yolda olanlarla) dallet zmresini (iblisin yolunda olanlar), - Sapklar topluluu ile, raidler cemaatn (Sz, amel ve hal bakmlarndan irkten uzaklam bulunan kimseleri), - Sadklar (dosdoru olanlar) ile yalanclar birbirinden ayran daha nice ayeti kerimeler vardr Kur'an- Kerim'de... KULLUK RSALES 1.RSALE

Vahdedi Vcut Telakkisi

te her kim dini hakikatlerden ayr bir biimde, sadece kevn hakikatleri (varlklar aleminde olanlar) hesaba alr, onlar istedii biimde kullanmaya kalkrsa, Allah (c.c) da onu, varlk alemini Allah (c.c)'n dini zere kefedip kullanan gerek anlamdaki kulundan ayr tutar ve hakk olan cezay verir. nk varlk aleminde olanlar kendi istedii biimde kullananlar, onlara kendilerince bir deer bienler, Allahu Tela'nn aralarn son derece hassas bir ekilde tefrik ettii bu eitli snflarn hepsini eit sayar; hatta bu kanaat sonuta Allah (c.c) ile putlar denk grmeye kadar gider (Allah (c.c) ile kendince gya varln ellerinde tutanlara kullua kadar varr i). Yce Allah bu tr insanlar yle haber veriyor: "Allah'a andolsun, gerekten biz apak bir sapklk iindeydik. nk biz dnya meta olan putlarla, kainatn haliki Allah' bir tutmaktaydk" (uara: 26/97-98) Daha dorusu bunlar, Allah ile btn mahlukat birbirinin ayn sayyorlar; (tabii ki bu sapklk sonucu) yalnz Allah (c.c)'n lyk olduu ibadet ve taata btn varlklar iinde hak tanyorlar.(Burada bahsi edilen sapklk, yaratcy yaratlann iinde sanmak; yaratcnn yaratt ile birlikte vcut bulmas; Allah'n, mahlukunun varlnda tecelli etmesi gibi; sonradan var edilmi olanla var edeni bir grme sapkldr) nk bunlar btn mahlukatn vcudunu Allah (c.c)'n bizzat kendisi olarak kabul ediyorlar. Bu ise alemlerin Rabbi olan Allah (c.c)'a kar en byk kfr ve inkrdr. (u koca, usuz bucaksz kainatn yaratcsna yaplacak bundan daha byk kfr olabilir mi?) Bunlarn kfrleri o mertebeye, (o boyutlara) kyor ki; hem abd ve hem de mabud olmak zere, Allah'n kulu olduklarn inkr eder duruma dyorlar. (bunlar kendilerini hem abd hem de mabut sayyor; bylece Allah (c.c)'a kulluu ortadan kaldryorlar.) Zira kendi nefislerinin bizzat Hakk'n kendisi olduuna inanyorlar. (Bir kii kendi nefsini halikten bir para olduuna inanyorsa, O'nun kulluk grevlerini yerine getirecei mabut nerede kalyor?) Bu hususu, tautlar olan "Fsusu'l Hikem" yazar Muhyiddn-i Arabi ve bni Seb'n gibi iftirac mlhitler apak sylyorlar; ve kendilerinin bizzat hem abidler ve hem de mabudlar olduklarn iddia ediyorlar. Bu telkki, (iddia) ne kevn ve ne de dn bir hakikatin mahedesi deildir. (ne kevni (varlklar, sonradan yaratlm olanlar) ne de dini hibir hakikate dayanmamaktadr elbette.) Belki bu (tersine), Hlk'n vcudunu mahlkun vcudu saydklar ve her trl gzel ve irkin sfatlar Hlk'n ve mahlkun sfat kabul ettikleri iin, kevn hakikatin mahedesinden sapmak ve krlemektir. nk bunlara gre; bir eyin vcudu, ayn ekilde ayr eylerin de vcududur. Yani Allah (c.c)'n vcudu ayn zamanda mahlkun vcududur diyorlar. (Yani, Allah (c.c)'n vcudu ayn zamanda mahlukatn da vcududur demekle, varlk aleminin, yaratlm alemin gereklerinden de bihaber oluyorlar) Kevni varln, yaratlm btn mevcudun vcudu bir olunca, yani; ster Allah (c.c)' mahlkun kendisi, ister mahlku Allah (c.c)'n ayns olarak kabul ederek, varl bir adet kabul ettikleri iin, slm dininin iman edilmesini emrettii (btn gerekleri ve) Allah (c.c)' inkr etmi oluyorlar.

KULLUK RSALES 1.RSALE

Kur'an Ehli Olan M'minler Allah (c.c)'a ve Raslne (s.a.v) iman edenlere gelince; Bunlarn en basit ferdinden en stn vasfl olanna kadar herkes Kur'an ehlidir. Allah'n Rasl (s.a.v) buyurmaktadr: "phesiz insanlar iinde Allah (c.c) ehli olanlar vardr" dediinde, etrafndakiler, "kimdir onlar?" diye sordular. Cevaben buyurdu ki: "Allah (c.c) ehli, Allah (c.c)'n has kulu olanlar sadece Kur'an ehli olanlardr" Kur'an ehli olan bu mminler; Allah (c.c)' hereyin Rabbi, halik ve mliki olarak bilirler. Hlkn mahlkun zdd olduu hlkn mahlka hulul etmiyeceine (yerlemeyeceine) hlk ile mahlkun birlemiyeceine ve hlkn vcudunun ayn zamanda, mahlkun vcudu olmayacana kesinlikle (bilerek) inanrlar. Yce Allah hristiyanlar, yalnzca Allah (c.c)'n mahlkta (hulul ettiine) vcud bulduuna ve sa (a.s.) ile birletiine inandklar iin kafir saymtr. Allah (c.c)'n btn mahlklara hulul ettiini (vcud bulduunu) ve her mahlk ile birletiini iddia edenler nasl olur da Mslman olarak kabul edilebilirler? (nasl mslman kalrlar?) O yegane kitap olan Kur'an'n ballar (m'minler), Allah (c.c)'n, kendisine ve Raslne itaati emrettiini, gene kendisine ve Raslne isyan edilmesini yasakladn bilir ve inanrlar. Gene bu mminler Yce Allah'n fesat karanlar sevmediini, kullarnn kfrne raz olmadn ve insanlara yalnz Allah (c.c)'a kulluk edip emirlerine itaat edilmesi lzm geldiini bilir ve byle inanrlar. Fatiha suresinde iaret buyurulduu gibi, btn bunlar yapabilmek iin: "Ancak sana itaatla (ibadet) kulluk eder ve ancak senden yardm dileriz" (Fatiha: 1/5) diyerek, yalnz Allah (c.c)'tan yardm istenmesi lzm geldiini idrak ederler.

Bir insann kendi imkn ve gc, kudreti orannda, iyilii emretmek, ktlkten alkoymak, balca

kulluk grevleri arasndadr. Allah (c.c)'a ve Rasulne sava am kfr ve nifak ehliyle, Allah (c.c)'n emri galip gelsin diye cihad etmek (savamak), Allah (c.c)'a itaatla kulluk, ibadet grevlerinin en nemlisidir.

Mminler Allah (c.c)'n dinini idame ettirmek (yaymak iin) gayretle canla bala ve evkle alr didinirler. Bunu yaparken de Allah (c.c)'n kendilerine yardm etmesini niyaz eder yalvarrlar. Bylece ellerinde olmadan, bilmeden yapm olduklar gnahlarnn affn temin etmeye hak kazanrlar. Elbette ki gnahlarndan tr balarna gelecek felketleri, belalar da defetmi olurlar. Nasl ki insan, ackt zaman aln yemek yemekle izale eder ve gelecekteki al o yemekle defederse; nasl ki souu elbiseyle defederse; (Allah (c.c)'n taleblerinden birini yapmakla da bir kt i defedilmi olur.) te ayn ekilde, her bir matlub ile bir mekruh defedilir. (stenilerek yaplan her (iyi) bir ey ile, vukuu istenmeyen (kt) bir ey nlenir.) (stenilerek yaplan her iyi i, istenmeyen kt ilerden birini yapmaktan alkoyar insan.) Nasl ki, Allah'n Raslne (s.a.v) sordular: "Ey Allah'n Rasul! Haber ver bize; birtakm ilalarla hastalklar iyiletiriyoruz, baz dualarla ve koruma usulleriyle kendimizi koruyoruz. Bu yaptklarmz gerekten Allah (c.c)'n bizim iin izdii kaderden herhangi birini nler mi?" Allah'n Rasul cevap verdi: "Btn saydklarnz da Allah (c.c)'n yazm olduu kaderden czlerdir" (Tirmizi, Kader: 12; Tbb: 21.) Bir hadisi erifte Allah'n Rasl (s.a.v) yle buyurdu: "Tedbir alnarak yaplm olan dua ile banza gelecek bela yerle gk arasnda karlar ve biri dierine ila olur, stn gelir" (Hakim.) te btn bunlar Allah (c.c)'a ve Raslne (s.a.v) iman eden ve sadece Allah (c.c)'a itaatla kulluk eden mminlerin halidir ve saydklarmzn hepsi de "ibadet" kelimesinin ifade ettii mana iinde en nemli yerlere sahiptir. KULLUK RSALES 1.RSALE

Dallet Ehli Kaderiyecilerin Snflar

Sapklar ise; Allah (c.c)'n her eyi yaratmasndan ve terbiye etmesinden ibaret olan kevni hakikatlar gryor ve bunu dalletteki mertebelerine gre, Allah (c.c)'n dini ve er'i emirlerine uymaya engel sayyorlar. Ar dallet (sapklk) iinde olanlar ise, kevni hakikatlar, dini hakikatlara uymaya engel saymay, mutlak manada genel bir kaide olarak kabul ediyorlar. eriata uygun olmayan btn ilerinin doruluuna da kader lsn delil olarak getiriyorlar. Btn bu szler, yahudi ve hristiyanlarn szlerinden besbeter kfrdr ve erlidir. (ktlk getiricidir). Byle szler aynen mriklerin szlerine benzemektedir. Onlar yle demilerdi: "Allah dileseydi, ne biz ve ne de babalarmz Allah'a irk koamaz ve hibir helali haram sayamazdk" (En'am: 6/148) Ve yine o mrikler: "Eer Rahman isteseydi, biz onlara, yani putlara ilah nazaryla bakamazdk" (Zuhruf: 43/20) demilerdi. Bunlar yeryznn, szleriyle en ok elikiye (gereklere ters) den kimseleridir. Daha dorusu, eriata uymayan fiiline kaderi delil gsterirse, byle bir kimse mutlaka tezada dm olur. (eriata uymayan ilerine kaderi ahit getiren insandan daha edid sapk yoktur yeryznde.) nk btn insanlarn yaptklar iin doruluunu ikrar etmek mmkn deildir. (insanlarn yapt hereyin doru olduunu iddia etmekten daha korkun bir hata olamaz. nsanolu yapm olduu her iin doru olduunu kabul ederse, o zaman yaptklar btn zulmler de meru duruma girer) Aksi halde; kendisine ve halka zulm yapan bir zalim, yeryznde bozgunculuk yapan, halkn kann dken, namusunu ineyen ve nesli helak eden, halkn takat getiremeyecei ok ar ykler ykleyen bir kimsenin btn bu hareketlerini kadere ykleyerek bu zalimlere ceza vermemek lzm gelirdi. Bu zalimlere ceza vermek isteyen dmanlarna da: "ayet kader bir hkm ve hccet ise, sana ve bakasna istedii herhangi bir eyi yapan kimseyi brak ve onu cezalandrma; nk bu senin ve bakalarnn kaderi imi; yok eer, kader bir hkm ve hccet deilse, o zaman senin szlerin ve iddialarn btl olur ve yklr" denilmesi gerekir. te, bu kevn hakikatler (kader) ile hccet (delil) getirenler bu iddiada bulunurlar, fakat onu iltizam etmezler. Yani, iddialarnn icab ettirdii neticelere raz olmazlar (Kendileri byle sonular kaderden kabul edip boyun emezler). Bunlar sadece kendi arzu ve hevalarna uyuyorlar (Demek ki bunlar sadece kendi ilerine geldii yerde heva ve heveslerine kullanmak iin kaderi o ekilde mtalaa ediyorlar). Bu insanlar hakknda baz alimlerin u tanmlamalar ne de uygundur: "Sen itaat ederken kaderiye, isyan ederken cebriye oluyor; heva ve hevesine hangi mezheb uygun dyorsa (iine hangisi geliyorsa) sen onu kendine mezheb ediniyorsun."

Dallet erbabndan bir grub da; kendilerinin hakikat ve marifet ehli olduklarn iddia ediyor ve yasaklarn haramlarn kendi nefsini fail grp ona sfatlar tanyan kimselerle alakal olduunu zannediyor; fakat fiillerinin mahlk olduunu veya o fiile cebredildiini ve -Allah (c.c)'n dier hareketleri meydana getirdii gibi- kendisinin o fiilinin de bizzat Allah (c.c)'n tasarrufunda olduunu mahede eden kimseden emir ve vaidin kalkacan ileri sryorlar. Bazen de klli iradeye ahit olanlardan emir ve vaadin kalkacan ileri sryorlar. Hzr olaynda, hzr klli iradeyi mahede ettii iin ondan teklifin kalktn zannediyorlar. Bunlar bir de, sade bir insan, avam bir fertle, -kevn hakikatleri mahede edip Allah'n, kullarnn fiillerinin halik (yaratcs), btn kinatn irade ve tedbir edicisi olduuna ehadet eden - havasn arasn tefrik ediyorlar (birbirinden ayryorlar); Bunu ilmen bilen ile uhden grenin (bizzat mahede edenin) arasn tefrik ederek (birbirinden ayrarak),Bu mtalaa ile kevn hakikata yalnz iman eden kimseden teklifi kaldrmyorlar; fakat onu mahede edib de kendi nefsi iin asla mkellefiyet kabul etmeyen kimseden teklifi kaldryorlar. Bunlar bu ekilde cebr ve kaderin ispatn teklife engel saymyorlar. Tevhid, tahkik ve marifet ehli olduklarn iddia eden bu taifelerin hepsinin ayaklar kayd ve beyin st dtler. Bunun sebebi ise, kullar zerine takdir edilen eye muhalif bir ile emrolunacana dair sarfettikleri szlerinin, mutezilenin ve kaderiyenin szleri gibi eksik ksr ve yanl olmasdr. (Yani bu aya kayan kimseler; kul kendisine takdir edilen eyin zdd ile emrolunmaz diyerek veya zannederek delalete dyorlar.)

Sonra Mutezile er' emir ve yasaklar, Allah (c.c)'n umumi (genel) irade ve kullarn fiillerini yaratmasndan ibaret olan kaza ve kaderin dnda olarak kabul ediyor. Bunlar ise kaza ve kaderi kabul ediyor ama, kadere bizzat ahit olan insanlar hakknda, emir ve yasaklarn olamayacan iddia ediyorlar. Bunu byle sylemelerinin, sebebi yani "avam nas ve basit insan iin; kaza ve kaderi ilmen bilen ve inanan iin emir ve yasak vardr" demelerinin sebebi, yasak ve emirleri mutlak anlamda kullanmaktan ekinmeleridir.nk emir ve yasaklar mutlak surette inkr etmeleri mmkn olmuyor. Aslnda bunlarn szleri mutezilenin szlerinden daha irkindir. Bundan tr bunlarn iinde seleften byklerimizin hi birini gremezsin. nk bu (taife) sapklar emir ve yasaklar, kevni hakikatleri bizzat mahede edemiyen bilgisiz avam iin lzumlu grmektedirler. Bylece bu hakikatlar grenlerin zerinden btn kulluk ykmllklerini (emir ve yasaklar) kaldryorlar: "Artk bu kimse havsdan oldu ve emir ve yasaklar kendinden dt (hi bir teklif bunlar iin deildir) " diyorlar. Bundan irkin bir sz, Allah (c.c)'a yaplm iftira olur mu? ok defa: "Sana yakn (lm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et" Mealindeki ayet-i kerimeyi tevil ediyor ve ayetteki "yaknin" kevn hakikati bilmekten ibaret olduunu iddia ediyorlar.

Bu kimselerin szleri apak bir kfrdr. Her ne kadar birok kimse bunun kfr olduunu bilmeyerek taklid ile bu itikada dyorlarsa da, mazur deillerdir, nk gene kfr oluyor. Zira hibir mazeret kfr ortadan kaldrmaz. Zira, akl banda olduu mddete, herkes lnceye kadar emir ve yasaklara uymak mecburiyetindedir. (Elbette ki eytan, yahut Yahudi mstesna ) Bu (keyfiyet) kaide slam dininin hi deimeyecek temel kaidelerindendir ve de bunu herkes bilmektedir. Hibir kimseden emir ve yasaklar, ne kaderi mahede etmekle ve ne de baka bir eyle dmez (kaldrlmaz, kaldrlamaz). Herhangi Bir kimse bu esas (gerei) bilmezse, ona iyice anlatlr,ve bu kaide btn aklyla izah edilir; Buna ramen hala eski (emir ve yasaklarn deceine dair) itikadnda srar eder,devam ederse, kendisi mrted kabul edilerek ldrlr.

Bir ksm insanlardan emir ve yasaklarn deceine dair szler, sonradan gelenlerin (mteahhirin) yazlarnda pek oktur. lk Mslmanlarn, yani sahabe ve onlarn arkasndan gelen tabiin devrinde (tavrnn iinde) yaayan hibir kimsenin, byle sapk szler sylediini hi kimse ne duydu ve ne de grd. nk onlar (Allah ve Rasulnn dostlar ise) byle dmanca szler sylemezler. Onlar insanlar Allah (c.c)'n tayin ettii doru yoldan saptmaktan iddetle kaarlard. nk bu szler, Allah (c.c)'a ve Raslne dmanlk, Allah (c.c)'n tayin ettii yoldan saptmak, O'na kar gelmek, peygamberini yalanlamak ve hkmlerine aykr dmektir. Bu szleri syleyen bir kimse, her ne kadar kfr olduunu bilmese de zerinde bulunduu halin, peygamber ve hak ehli evliyalarn yolu olduunu zannetse de, netice yine deimez... Bu szleri syleyenler, kendisinde kalbi bir takm haller vehmederek namaza muhta olmadn,namazn kendisine farz olmadna itikad eden veya kendisinin havasdan olup zarar vermedii iin ona arabn hell olduuna itikat eden, veya kendisinin bir deniz, bir umman gibi olup onun iin de her kirin ve pisliin umman iinde kayboluu gibi, btn gnahlarn kendisinden kaybolduunu; onu kirletemedii iin zinann kendisine hell olduuna iman eden kimse mesabesinde (parelelinde) saylr. Hi phe yok ki, Rasl ekremi tekzib eden (yalanlayan) bylesi mrikler, Allah (c.c)'n eriatna aykr uydurduklar bid'atlara ve Allah (c.c)'n emirlerine muhalif iler zerine kader ile delil getirme abasndadrlar. Bahsi geen bu taifeler tpa tp mriklerin benzeridirler. Zira, onlar ya bid'at uyduruyor, ya kaderle delil ve hccet getiriyor veya bu iki hususu birletiriyorlar. (gnahlar, yasaklar, emirleri, hlasa insan iin tamas gerekli grevleri kader ve kaza gibi iki nemli hususu delil gstererek, ortadan kaldryor,Yani bir bakma iki hususu birletiriyorlar.)

(Bid'at ehlini ve kfr ikiz karde yapyorlar.) Yce Allah bu mriklerin hallerini mealen yle aklyor: "O iman etmeyenler bir hayaszlk yaptklar zaman: "Biz atalarmz da bunu yaparken bulduk, Allah bize de bunlar yapmamz emretti" dediler. Onlara syle: "Allah hibir zaman ktlk emretmez, bilmediiniz eyleri iinize geldii iin Allah'n zerine mi atmak istiyorsunuz?" (A'raf: 7/28) Bir baka Kur'an ayetinde de mealen yle buyrulmaktadr: "Allah'a e ve ortak koanlar diyecekler ki: "Eer Allah dileseydi, ne biz ne de atalarmz Allah'a ortak koamazdk. Kendi kendimize hibir eyi haram klamazdk" (En'am: 6/148) Yce Allah, helali haram sayma, Allah (c.c)'n eriatnda olmayan, hatta ona aykr ibadetleri yapma gibi sapklklar, mriklerin din adna uydurduklar bid'atlar hakknda yle buyurmaktadr: "Onlar batl zanlaryla dediler ki: "Bu davarlarla ekinler haramdr; onlar bizim izin verdiklerimizden bakas yiyemez. u hayvanlarn srtna binmek de haram edilmitir. Bir takm davarlar da vardr ki, zerlerine Allah'n ismini anmazlar. Onlar Allah'a kar iftira ederek uydurdular. Allah onlar yapagelmekte olduklar iftiralar yznden cezalandracaktr" (En'am: 6/138) Bu hususta Yce Allah'n bir baka ifadesi: "O iman etmeyenler bir hayaszlk yaptklar zaman "biz babamz da bu hal iinde bulduk. Allah da bize bunu byle emretti" dediler. Onlara syle: "Allah hibir zaman ktlk emretmez. Bilemediiniz eyleri iinize geldii iin Allah'n zerine mi ykmaya alyorsunuz?" De ki: "Rabbim adaleti emretti, her secdeye ynnz kbleye dndrn" De ki: "Allah'n kullar iin yaratt zineti, temiz ve ho rzklar kim haram etmi?" De ki: "Rabbim ancak hayaszlklar, onlarn an gizlisini, bununla birlikte her trl gnah, haksz isyan, Allah'a hibir eyi ortak komamanz, bilmediiniz eyleri Allah'a isnat etmenizi haram klmtr" (A'raf: 7/26-32) Bunlar kaderden olan baz tecellilere, ahit olduklar baz eylere hakikat dedikleri gibi, bazen kendi uydurduklar bid'atlara da hakikat nazaryla bakmaktadrlar. Bunlara gre, hakikatin yolu (geree giden yol), riyazet, halktan ayrlmak, az yemek yemek ve eriatn sahibinin yasaklaryla kaytl olmayan, badamayan, fakat Allah (c.c)'tan gafil kalbin de grd zevk ve vecd ile mukayyed (kaytl) olan slukdur. Bunlar her zaman kaderle hccet gstermezler (delil getirmezler). Daha doru bir deyimle, dayanaklar rey ve hevalarna uymak, arzu ve heveslerine uygun grdklerini hakikat saymaktr. Allah (c.c)'n ve Raslnn (s.a.v) emirlerine deil, kendi heva ve heveslerine uyulmasn isterler. Bu kelmclardan Cehmiyye frkas ve dier frkalarn bid'atlarna benzer ki, bunlar kitab ve snnete aykr bid'at olarak uydurduklar bir ksm szlerini, dn hkmlerin dellet ettii esaslar deil, uyulmas vacib olan akl hakikatler olarak saymaktadrlar. Sonra kitap ve snnetteki hkmleri, ya te'vil veya tahrif ederek maksadndan uzaklatryorlar; Ya da onlardan bsbtn yz eviriyorlar. Onlar dnerek anlayamadklar ve zddna itikad ettikleri halde; "bu ayet ve hadisin manasn Allah (c.c)'a havale ederiz" derler.

Nasl ki bu Cehmiyye frkasnn; Kur'an'a ve hadise muhalif akl hakikat dedikleri fikirlerin mahiyeti incelendii zaman, bu fikirlerin birer cehalet ve batl inan unsuru olduu grlrse; Sfilerin de aynen, Allah (c.c)'n evliyalarna ait hakikatlar olduunu zannettikleri Kur'an'a ve snnete muhalif fikirler de incelendii zaman; bunlarn Allah (c.c)'n evliyalarnn deil de, dmanlarnn tbi olduu birer heva ve hevesten ibaret olduu aka anlalr. KULLUK RSALES 1.RSALE

Dalletin (Btn Sapklklarn) Gerek Sebebi Btn sapklklarn (dalletin) esas sebebi udur: - Sadece kendi akli kyasnn ortaya kard sonular, Allah (c.c) katndan inmi bulunan Kur'an delillerinin nne geirmek ve - Kendi nefs hevasna (hudud tanmaz ihtiraslarna) uymay Allah (c.c)'n emirlerine tbi olmaya (uymaya) tercih etmektir. KULLUK RSALES 1.RSALE

Zevk, Vecd ve Benzeri eyler Zevk, vecd ve benzeri eyler, kulun sevmesi ve nefsinin meyletmesi nispetindedir. Bir sevenin sevgisi, kendi gc oranndadr ve elbette ki bu g orannda zevk ve vecd duyabilir. Demek ki, u aadaki Hadis-i erifde buyrulduu gibi, iman ehlinin, iman eden bir kimsenin de imanndan dolay duyaca zevk ve vecd vardr: " ey vardr ki, bunlar her kimde bulunursa o kimse imann lezzetini (halvetini ve tadn) tatmtr. O bulunanlardan birisi, Allah ve Rasulnn kendisine baka her eyden daha sevgili olmas; kincisi, bir kimseyi Allah iin, Allah raz olsun diye sevmesi;

ncs, Yce Allah bir kimseyi kfrden kurtardktan sonra bir daha kfre dnmeyi atee atlmak gibi (kt ve kerih) telakki etmesi ve iren bulmas" (Buhari, man: 9-14; krah: 1; Mslim, man: 67; Tirmizi, man: 10; Nesai, man: 3; bni Mace, Fiten: 23.) Dier bir sahih hadis-i erifde de konuyla ilgili olarak yle buyrulmutur: "Tek Rab olarak Allah (c.c)', yaanlacak tek din olarak slam', kitap' eli olarak da Muhammed'i seip benimseyen bir kimse imann lezzetini de almtr" (Ebu Davud, Zekat: 4.) KULLUK RSALES 1.RSALE

Kfr, Bid'at ve ehvet Ehli Kfr, bid'at (dinde olmayan onda varm gibi gsterenler) ve ehvet (ehvetlerine malub olup ktlkler ileyenler) ehline gelince; bunlarn da her birinin sevdikleri ey nisbetinde, zevk, tad ve vecdler vardr. Sfyan bin yeyne'ye sorulmu: "nsanlardan heva ve heves ehli (kendi ehvet ve isteklerine tabi olanlar) nasl oluyor da heva ve arzularna uygun eylere bu kadar iddetle bal oluyorlar?" O da yle cevap vermi: "Yce Allah'n: "Kfrleri sebebiyle kalblerine altn buza sevgisi sinmiti" ayetini ve benzeri bir ok ayetleri unuttunuz mu?" Demek ki kfrleri sebebiyle, kalpleri kendilerini esir eden eylere meyletmi ve kleletiren birok sahte sevgiyle kalpleri dolmu. Yce Allah'n bir ok ayeti kerimede beyan buyurduu gibi; Allah (c.c)'tan baka eylere itaat edenler, itaat ettiklerini ok severler. (putlara tapanlar da ilahlarn (putlarn) severler.) Yce Allah mealen buyuruyor: "nsanlardan kimi de, Allah'tan gayrsna itaat ederler, O'na hkmde ve emirde ortak koarlar ve bu ortak kotuklarn adeta Allah' severmi gibi severler, muhabbet beslerler. Ama iman edenlerin Allah'a olan sevgileri bunlarnkinden ok kuvvetli, kkl ve devamldr" (Bakara: 2/165) Bir baka Kur'an ayeti:

"Sana ibadet, itaat etmek istemezlerse bil ki: onlar kendi ehvet duygularnn arkasndan gitmektedirler. Halbuki Allah'tan dosdoru bir delil olmakszn dinde sadece kendi ahsi isteklerinin arkasnda koanlar her trl sapklardan daha sapktr. Hi phe yok nefsinin arkasnda koan, baka bir l ve delil bilmeyen zalimlere Allah asla rza gstermez" (Kasas: 28/50) Bir baka ayet: "Onlar kuruntudan ve nefislerinin arzu ettii evhetlerden bakasna tabi olmuyorlar" (Necm:53/23) Nefislerinin arzularna uyduklar iin, kendilerine her eyden fazla deer verdikleri iin, insanlar Allah (c.c)'tan bakasna meylediyor, O'ndan bakasn sevebiliyor. Mesela; iir, ahenkli gzel ses ve i gcklayan mzik paralar dinlemeyi arzu ediyorlar ki, msik letleri, iir ve ahenkli sesler ehveti galeyana getiren, arzular tahrik eden eylerdendir; mutlak muhabbeti tahrik eder; Fakat bu muhabbet, iman ehline ait bir muhabbet deildir. (man ehli byle eylerden zevk alp vecde dalmaz). (Fakat bugn, bu muhabbete mptela olmutur hemen hemen herkes.) Bu muhabbette, Allah (c.c)' seven de, putlar seven de, (salibi) ha seven de, vatan seven de, kardeleri seven de, yabanclar seven de, erkekleri seven de, kadnlar seven de ayn durumdadrlar. Btn bu kimseler, Kur'an- Kerim'i hi hesaba almadan, ilk Mslmanlarn itibar ettii ve itibarda ittifak ettii eylerin hi birisine balanmadan, (hi birisini itibara almadan) sadece kendi ehvetlerinin arkasnda kouyorlar, nefislerinin arzulad her eyi ister meru isterse de gayrimeru elde etmek iin ellerinden geleni ardlarna koymuyorlar (sadece zevk ve vecdlerine tbi oluyorlar). KULLUK RSALES 1.RSALE

Allah (c.c)'tan Baka Hi Kimseyi Hkm Sahibi Kabul Etmemek Allah'n Raslnn (s.a.v) Getirdii eriata Smsk Sarlmak Hkmn sadece Allah (c.c)'a ait olduuna, ibadetle itaatin sadece Allah (c.c)'a yaplacana itikat etmeyen bir kimse asla inanm biri olarak kabul edilemez. Allah (c.c)'n, Rasl Muhammed aracl ile gndermi olduu kitap olan Kur'an- Kerim'in hkmlerine uymayan Allah (c.c)'a ve Raslne itaat etmenin lzumuna dair Reslu ile gnderdii hkmlere muhalefet eden kimse, Allah (c.c)'n dini olan slam'a kesinlikle tbi olmu, girmi saylmaz.

Yce Allah buyuruyor: "Sonra ey Rasulm! Seni dinden bir eriat ile grevli kldk. Onun iin o eriata uy da ilmi olmayanlarn arzu ve heveslerine tabi olma. nk onlar sana Allah'tan gelecek hi bir eyi engelleyemezler. Muhakkak ki zalimler birbirlerinin dostlardrlar. Fakat Allah, sadece kendisine itaat edenin dostudur" (Casiye: 45/18-19) Gene buyuruyor: "Yoksa o kafirlerin bir takm ortaklar var da, onun iin mi Allah'n izin vermediini meru hale getirdiler" (ura: 42/21) Bunlar, bazen Allah (c.c)'n eriat zerine tercih ettikleri ve hakikat yaftasn taktklar bid'atlara uyarlar; bazen de Yce Allah'n mriklerden haber verdii gibi (ki yukarda nakledildi) eriat aleyhine kevn kaderle delil getirmeye kalkarlar.(Yani varlklar aleminden kader lleri karr ve yaptklarn hakl gsterirler.) Bir ksm bid'at ehli vardr ki bunlar bid'atlarn en ileri gruhudur ve bid'attaki dereceleri ok yksektir. Bunlar, dindeki mehur farzlar eda etmede ve mehur haramlardan saknmada nefs hevalarna uygun olarak tercih ettiklerine smsk yaprlar. (Yahut bunlar dindeki mehur farzlar veya ak haramlar, nefislerinin ehvetlerine uyarak yapmayanlar,ve bu irretlii Allah'n kader hkmne balayanlardr.) (Bunlar Allah (c.c)'n en mehur emirlerini ve yasaklarn yerine getirmemekle kalmazlar, insanlara da kt olarak onlarn da yapmamalarna sebebiyet verirler.) Fakat bid'at ehli, tbi olmas birer ibadet olarak emredilen sebepleri terketmekle mslmanlar saptrlar. Bunlar zannederler ki; arif olan kii kadere ahit olduu zaman sebepleri terkeder. Bir rnek verelim: Tevekkl, dua ve benzeri ibadetleri avam halkn hallerinden ve makamlarndan sayp, havasa ait olmadn sylemeleri gibi... Onlara gre; kaderi mahede eden havas duaya ve tevekkl etmeye muhta deildir. Zira arif kii bilir ki, evvelden izilmi belirli bir mukadderat mutlaka vuku bulur (gelir atar insana). te bu telkki ve inan apak bir sapklktr. Hi phe yok ki, Allahu Tela hereyi sebepleri ile birlikte takdir etmitir. Ayn ekilde saadet ve sekert (mutsuzluu) da sebepleri ile birlikte takdir etmitir. Rasl Ekrem bir hadis-i eriflerinde yle buyurmaktadr: "Hi phe yok Yce Allah cenneti iin bir takm insanlar yaratmtr. Cenneti de bu insanlar iin yaratmtr. Halbuki bu insanlar daha babalarnn sulbnde idiler. Bu kimseler cennete layk olacak ileri yaparlar. Cehennem iin de bir ksm insanlar yaratt. Cehennemi de bu insanlar iin halketti. Halbuki bunlar da babalarnn sulbnde idiler. Bu kimseler cehenneme girecek olanlarn ilerini yaparlar" (Mslim, Kader: 3; Ebu Davud, Snnet.)

Yukardaki ifadelerden anlalaca zere, cennete veya cehenneme girie kendi yaptklarmz, yahut da yapmadklarmz sebep olmaktadr Allah'n Rasl (s.a.v.) ashabna (arkadalarna), Yce Allah'n kaderleri yazdn syleyince Sahabeler kendisine sordular: "Byle olduuna gre, kadere rza gsterip ameli, hareketi terk mi edeceiz?" Yce Rasl: "Hayr! alnz, hareket ediniz, i yapnz. Her ey yaratld ey iin tesirli olur. Bir kimse saadet ehli ise, ona saadet ehlinin ilerini yapmak istidad verilir. Bir kii de cehennem ehli olmak isterse, ona ktlk yapma gc verilir" (Buhari; Mslim; Kader: 3.) Bylece belli oluyor ki, Cenab- Hakk'n takdir ettii sebeplere tevessl (mracaat) etmek birer ibadettir. Yce Allah tevekkl ile ibadet kavramn bir arada zikretmitir ayeti kerimesinde: "Allah'a tevekklle itaat ve ibadet et!" (Hud: 11/123) "De ki: "O Rahman benim Rabbimdir ve O'ndan baka ibadet edilecek ilah da yoktur. Ben ancak O'na tevekkl ettim ve tevbem yalnz O'nadr" (Ra'd: 13/30) Bid'at ehlinden bazlar da, amellerin, ibadetlerin vacibini deil, mstehaplarn terkederler, Bylece elbette ki, faziletleri, stnlkleri terkettikleri mstehaplar orannda eksilir. Bu gibi ilerle megul olmak ou zaman kiiyi mehur eder ve marurlua sokar. Mesela, byle kiilerin keif ehli olduu ve (muhalif) dualarnn hemen kabul edildii gibi iddialar ileri srlr. Bu gibi ilerle megul olanlar yapmakla mkellef olduklar ibadetten krden vesair dini vazifelerden uzaklarlar. nk iine dtkleri gurur bunlara mani olur. Onlarda varolduu kabul edilen ileriyi grme, olacaklar evvelden bilme gibi harikulade hallerle oyalanrlar ve zerelerine deni yapmazlar. (Bu mkefeyle harikulade iler ve haller seyri slk ehline pek ok arz olur.) Kul, ancak Allah'n Rasul'nn getirdii eriata smsk sarlarak kendini byle bo hayallerden kurtarabilir. Zuhri'nin syledii gibi: "nceki, ilk Mslmanlar yle sylerlerdi: Kurtulu ancak snnete smsk sarlnd zaman mmkndr" Bu sz mam Malikin (r.a) u sz gibidir: "Snnet Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen de kurtulmutur. Eer binemezsen (geri kalrsan) helak olursun"

KULLUK RSALES 1.RSALE

badetlerin Temeli badet, itaat, istikamet, srat- mstakimi (doru yolu) tercih gibi, manalar ve maksad (hedefleri) bir olan btn bu stlahlar (kavramlar) iki esas ifade ederler. 1 - Bir kimse Allah (c.c)'tan baka hi kimseye itaatla ibadet (kulluk) etmemelidir. 2 - Allah'a ancak Kur'an'da belirlenen hudutlar iinde, eriat dairesinde (eriat prensiplerine gre) ibadet ve itaat etmelidir. Hi kimse, bid'atlarla, kendi nefsi heveslerinin arkasndaki zanlarla, ehvet duygularnn gtrd arlklarla ve benzeri eriat d, snnet harici eylerle Allah (c.c)'a ibadet yapmamaldr. Yce Allah yle buyuruyor mealen: "O halde bir kimse Rabbinin rzasn taleb ederse, emrettiimiz bir ameli ilesin ve Rabbine ibadet ederken, O'na hi kimseyi ortak olarak kabul etmesin" (Kehf: 18/110) Bir baka ayette mealen: "Hayr, onlarn dedikleri gibi deil! Her kim yapt ilerde Allah'n kanunlarn kendine nder tanr, kendini tamamen Allah'a teslim ederse onun iin Allah katnda yapt iyi ilerin karlnda cennet var. Ve onlar iin herhangi bir korku da yoktur ve onlar asla mahzun da olmazlar" (Bakara: 2/112) Bir baka ayet meali: "yilik eden bir kimse olarak kendini tam bir samimiyetle Allah'a teslim eden ve brahim'in tevhid dinine uymu bulunan kimseden daha gzel din sahibi kimdir? Zira Allah brahim'i kendine dost edinmitir" (Nisa: 4/125) KULLUK RSALES 1.RSALE

Salih Amel

Salih amel, yani Allah (c.c)'n Kur'an'da belirledii ileri yapmak ilahi ihsan'n ta kendisidir. nk, zaten ihsan, iyi iler yapmakla elde edilir. Hasen ve doru iler de, Allah (c.c) ve Rasl'nn (s.a.v) sevdii eylerdir. Bunlar da, yukarda belirttiimiz gibi, Allah (c.c) ve Rasul'nn (s.a.v) vacib veya mstehab olarak insana ykledii vazifeler, emirler manzumesidir. Kur'an- Kerim'de ve sahih hadislerde, yani snnette bulunmayan, sonradan heva heveslerine bal insanlar tarafndan uydurularak dine sokulan bid'atlara gelince: Syleyen sylemeye, yapanlar yapmaya devam etselerde asla meru olamazlar. nk eriata aykr her ey yasaktr slam dininde. Allah (c.c) ve Rasl (s.a.v) bunlarn hi birini sevmez. Byle olunca da, bid'atlar ne hasenattan, ne de iyi ilerden saylmazlar. Nasl ki fuhu ve zulm gibi caiz olmayan (yasaklanm) bir fiili ileyen kimse, hasenat ve salih amel yapm saylmazsa... Yce Allah mealen yle buyurmaktadr: "Rabbine ibadet ve itaat ederken, kimseyi ortak komasn O'na" (Kehf: 18/110) Yine mealen: "Btn varln Allah'a teslim etti, tamamen O'na yneldi" Bu ayeti kerimede dini sadece Allah (c.c)'a ait klma anlam vardr. Din yalnz Allah (c.c)'ndr. hlas ve samimiyet hususunda Hattab'n olu mer (r.a.) unu sylemektedir: " Allahm! amelimin (ilerimin) hepsinde beni samimi kabul et, ihlasl kl. Btn yaptm ileri yalnz senin iin yapmama izin ver, baka hi kimseye ondan pay drme!..." yazolu Fudayl Yce Allah'n: "O hanginizin daha gzel amelde bulunacan snamak (imtihan etmek) iin lm dirimi de yaratandr" (Mlk: 67/2) Ayeti kerimesini yle aklamtr: "yette geen amelce en gzel demek, "amelin en ihlsl (halis) ve en dorusu" demektir". O'na sordular: En ihlsl (halis) ve en doru amel ne demektir? Fudayl yle cevap verdi: " Bir amel ne kadar ihlsl olsa da, doru olmaynca kabul olunmaz.

Doru olup da ihlsl olmasa yine makbul (kabul) olmaz. Ancak, hem ihlsl ve hem de doru olduu zaman Allah (c.c) katnda makbul (kabul) olur. hlsl amel, amelin yalnz Allah (c.c) iin yaplm olmasdr; Doru amel ise snnet zere (snnete uygun) ilenmi (yaplm) amellerdir." (te u yette kastedilen mn budur) KULLUK RSALES 1.RSALE

badetin Kapsam (eitleri) Allah (c.c)'n sevdii btn iler ayet ibadet kavram iine giriyorsa; neden baka kelimelerle de ifade edilmektedir ibadet? (niin ibadet kelimesinin zerine daha baka bir ok isimler ilve ediliyor?) Mesela: Fatiha suresinde geen; "Yalnz sana ibadet eder ve sadece senden yardm isteriz!" (Fatiha: 1/5) Raslullah'a (s.a.v.): "O'na ibadet et ve sadece O'na tevekkl eyle!" (Hud: 11/123) Nuh (a.s.): "Allah'a ibadet edin! Sadece O'ndan korkarak bana itaat edin!" (Nur suresi) gibi surelerde, btn peygamberler ayn eyleri sylemektedir. badet kavramna daha birok kelimeler ilave edilmi, ve bu kavram iine birok deyim sokulmutur, diye sorulacak olursa yle cevap veririz bu soruya: Aadaki ayetler bu konuya biraz daha aklk getirmektedir: "Muhakkak ki, namaz fuhu (arlktan), mnkerden (ktlklerden) ve gerekleri unutmaktan kurtarr insan" (Ankebut: 29/45) Dikkat edilirse, "fuhu", yani arlk mnkerden (ktlklerden) bir cz olduu halde ayrca ifade edilmitir.

"Muhakkak Allah adaleti, ihsan ve akrabaya vermeyi emreder; fuhu; mnker ve isyandan meneder" (Nahl: 90) Akrabaya vermek adalet ve ihsana; fuhu ve isyan mnkere (ktle) dahil olduu halde, Yce Allah bunlar ayr ayr zikretmitir. Ve yine: "Onlar ki kitaba ynelirler ve smsk sarlrlar ve namaz ikame ederler..." (A'raf: 7/169) ayeti kerimesinde de byledir. "Namaz", kitaba ynelmenin ve ona smsk sarlmann ta kendisi olduu halde, ynelmeye ilave olarak eklenmitir. Allah (c.c) kendi Rasllerinin hallerini anlatrken de ayn tavr grlmektedir: "Muhakkak onlar (nebi ve Rasuller) hayrl ilere sratle kouyorlard; rabet ve rehbetle (korku ve mitle) bize yalvaryorlard" (Enbiya: 21/90) Halbuki, "rabet" (korku) ve "rehbetle" (umut) dua etmek, hayra dahildir; fakat yine de hayra ilve edilerek zikredilmitir. Bu ekildeki ayetler Kur'an- Kerim'de pek oktur. Kur'an- Kerim'de bu tarz ifadeler, bazen biri dierinin cz (paras) olduu halde, zel olarak zikredilerek manay pekitirmek iin ve onun genel ve zel anlam ile de ifadesi arzuland iin ilk kullanmn zerine ek olarak zikredilir. Bazen de, yalnz ve dieri ile beraber zikredildiinde kelimenin bu manaya delleti eitli olur. Yalnz olduu zaman genel manay, bakasyla birlikte olduu zaman zel manay ifade eder. Mesela,"Fakir" ve "miskin" kelimeleri gibi.Bunlarn her biri yalnz olarak zikredildikleri (ifade edildii) zaman, dierinin manasn da yklenirler (Yani bir manada genel anlam kazanr) "Sadakalar kendini Allah yoluna adam fakirler iindir" (Bakara: 2/273) Buradaki "fakir" kelimesi ayn zamanda "miskin" kelimesini de iine alarak genellemektedir. Bir baka rnek: "Yemini bozmann kefareti ailenize yedirmekte olduunuz ortalama yemekten on miskini de doyurmanzdr" (Maide: 5/89) Burada geen "miskin" kelimesi de, ayn zamanda "fakir" kelimesini de iine alarak genellemektedir. "Sadakalar ancak fakirler ve miskinler iindir..." (Tevbe: 9/60) Bu ayette olduu gibi, iki deyim ayr ayr kullanld zaman manalar zelleir ve iki mana ifade etmi olurlar. "Fakir", asli (gerekli) ihtiyacndan artrp zekat veremeyecek durumda olana, "miskin" ise hi bir eyi olmayana denir.

Denildi ki; genel manalnn zerine atfedilen zel manal kelime, ikisi birlikte zikredildikleri zaman genel manalya dahil olmaz; belki u izahn yaptmz ekilde olur: "Kim Allah'a, meleklerine, resullerine, Cebrail'e ve Mikail'e dman olursa Allah o gibi kafirlere dmandr". (Bakara: 98) (Burada genel manal olan melike kelimesine, zel manal olan Cebrail ve Mikail kelimeleri atfedilmitir. Eer genel manalnn zerine atfedilen zel manal kelime o genel manalya dahil olmaz ise, Cebrail'in de Mikil'in de melek olmamalar lazm gelir.) "Hatrla o zaman ki biz Rasullerden misaklarn almtk. Sen'den de, Nuh'dan da, brahim'den de, Musa ile Meryem'in olu isa'dan da. Evet biz onlardan yle bir salam misak (ahid) aldk". (Ahzab: 7) (Burada genel manal olan Rasuller kelimesine; zel manal olan isimler atfedilmitir (ilave edilmitir). Eer genel manalarn zerine atfedilen zel manal kelime, o genel manalya dahil olmaz ise, isimleri geen Rasullerin Rasul olmamalar icab ederdi ki, durum bunun tam aksinedir.) zel manalnn genel manal ile birlikte zikredilmesi eitli sebeblerden dolay olur. Bazen genel manalnn dier fertlerinde bulunmayan onun bir zellii olduu iin, yukardaki ayeti kerimede isimleri geen Rasllerin dier rasullerden ayr bir zellii olduu iin "Rasuller" kelimesinden sonra teker teker isimleri zikredilmitir. (Onlar da dier Rasl ve nebiler gibidir ama, kendilerine ait zellikleri de vardr, manasnda bir zikir.) Bazen de umumi (genel) mana tayan kelimede, hududlar belli mutlak bir vasf vardr, saa sola ekilecek yn yoktur. Onun iin genel olmasna ramen zel bir mahiyette kabul edilir: "O takva sahipleri ki, onlar gaybe inanrlar, namazlarn en iyi bir biimde, hakkn vererek yerine getirirler, kendilerine rzk olarak verdiklerimizden Allah'n istedii yerlerde kullanlmak zere datrlar. Onlar sana indirilene de, senden evvelki Rasuller vastasyla indirilenlere de inanrlar" (Bakara: 2/3-4) Yukardaki ayette geen "Gayba inanrlar" deyimi, inanlmas gereken btn "gayb" kavramn kapsar (iine alr). nk genel manal bir deyimdir. Fakat bu deyimde ayn zamanda zmleme ve dolays ile de icmal ve mutlaklk vardr. "Sana indirilene ve senden evvelki Rasllere indirilene" cmlesinin, "gayb" manas iine girdiine dair bir delalet yoktur. Onun iin de ayrca zikredilmitir. Bu ayetin kast yle de olabilir: "Haber verilene inanrlar, ki ite bu gaybdir"... "Gayb" ile haber vermeye de inanrlar, ki bu da: "Sana ve senden evvelki Rasullere indirilene" cmlesidir. u ayetler de ayn babdandr (durumdadr): "Sana vahyedilen kitab tilavet et" (Ankebut: 45) "Bir de kitaba smsk sarlanlar ve namaza dosdoru kalkanlar." (Araf: 170)

Kitab tilavet etmek (okumak); ona uymak ve onunla amel etmektir (emir almak ve alnan emirleri yerine getirmek, uygulamak demektir). bni Mes'ud'un Bakara 121. ayeti kerime ile ilgili olarak yle dedii gibi: "Kendilerine kitap verdiimiz kimseler onu hakiki bir tilavetle okurlar" (Bakara: 121) bni Mesud yukarda zikredilen ayeti yle aklamtr: "Kitabn helal kldn helal, haram ettiini de haram sayarlar. Geni anlamlar tayan, aklanmas zor mteabih ayetlere olduu gibi inanrlar, (muhkem) hkm ayetleriyle ise hayatlarn tanzim ederler, onlarla amel ederler" Bylece "kitaba ittiba etmek" (kitaba uymak),ayn zamanda, namaz ve dier btn ibadetleri de iine alan bir hadisedir. Fakat yukardaki ayeti kerimede, namaz kelimesi meziyetinden dolay (zellii itibariyle) ayrca zel olarak zikredilmitir. Yce Allah'n Musa'ya (a.s.) hitab da byledir: "Hi phe yok ki, Yce Allah Ben'im, ben! Ben'den baka itaat edilecek hi bir ilah yoktur. yleyse bana itaatla ibadet et; Ben'i hatrlamak ve emirlerimi anlamak iin namaz kl!"(Taha: 20/14) O'nu hatrlamak iin, emir tekrar yapmak iin namaz klmak, ibadetlerin en faziletlilerinden biri olmasna ramen, namaz ayrca zikredilmitir. Aada zikredeceimiz ayeti kerimeler de ayn mahiyettedir: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve her zaman doruyu syleyicilerden olun!" (Ahzab: 7/70) "Ey iman edenler! Allah'dan korkun O'na yaklamaya yol arayn" (Maide: 35) "Ey iman edenler! Allah'tan korkun Allah'a sadakatle itaat eden kullarnn yannda, onlarla birlik olun!" (Tevbe: 9/120) Bu ayetlerde zikredilen, doru sz, rzasn kazanarak yaknlama ve sadklarla birlikte bulunma gibi haller, Allah (c.c)'tan korkmann ta kendisidir. (korkunun tamamndandr.) "O'na kulluk et, O'na gvenerek tevekkl et!" (Hud: 11/123) Bu ayeti kerime de, ayn espiri iindedir. nk,"tevekkl"; "istineden" (yardm istemekten) niyaz etmekten ibarettir. Bu ise Allah (c.c)'a ibadetin ta kendisidir. Fakat ibadet eden kimse tevekkl zel olarak kasdetsin diye ayrca zikredilmitir. Zira o tevekkl; btn ibadet eitlerini yapabilme zerine yaplan yardmdr. Zira Allah (c.c)'a, ancak istekle, niyazla O'nun yardmyla ibadet edilir. KULLUK RSALES

1.RSALE

nsanlarn Kulluktaki Dereceleri Anlatmak isteimiz espri anlaldna gre, artk mahlkun kemali Allah (c.c)'a olan kulluunu gerekletirmesindedir, esprisi anlalm olmaktadr. nsan Allah (c.c)'a, kulluunu ne kadar artrrsa, o nisbette kemali artar ve derecesi ykselir. Herhangi bir kimse mahlkun herhangi bir vecihle kulluktan kacan sanrsa veya kulluktan kmann daha yksek bir keml olduuna inanrsa, (kulluk dnda bir ycelik, bir stnlk ararsa, kulluk yapmadan da bir takm dereceler kazanacana inanrsa) o kimse mahlkatn en cahili ve en sapdr. Btn mahlktn (yaratklarn) Allah (c.c)'n kulu olduunu bildiren o kadar ak seik ayeti kerimeler vardr ki, bunlar saymakla bitmez. Herkesin Allah (c.c)'a kul olduu anlaldktan sonra, malumdur ki, insanlar bu hususda dier yaratklardan ve birbirlerinden ok farkl derecelere ayrlrlar ve fazilet dereceleri birbirinden farkldr. (yilikleri, stnlkleri birbirine benzemez.) Birbirlerinden farkl faziletlere sahip olmalar bizzat imanlaryla alkaldr. Bu hususda (vasfda) insanlar, genel olarak topluluk, halk ve sekinler olarak ikiye ayrlrlar. Yani, hss (hususi) ve mm (umumi) olarak vasflanrlar. Bundan dolaydr ki, Rabbin ulhiyetinde (Allah indinde) onlar iin genellik (mm) ve zellik (Hss) vardr (iki deerlendiri vardr). Gene bundan dolay, bu mmette irk, karncann izinden daha gizli bir mahiyet tar. KULLUK RSALES 1.RSALE

Allah (c.c)'tan Bakasna Kul Olanlar Sahih bir hadisi erifde Yce Rasul (s.a.v) yle buyurmutur:

"Parann kulu yzst dsn (srnsn), helak olsun! Dinarn kulu yzst dsn (srnsn) helak olsun. Saakl ve atafatl (gsterili) elbiselerin kulu yzst dsn (srnsn)! Mide kulu yzst dsn (srnsn) helak olsun, yklsn ba aa olsun! Bir erre urarsa kurtulmasn ki o, kendisine verildii zaman raz olur, verilmezse kzar ve gazablanr." (Buhari, Cihad: 7; Rikak: 10; bn Mace, Zhd: 8.) Allah (c.c)'tan bakasna kul olanlar Allah'n Rasl (s.a.v) byle sfatlandryor ve onlara ac ihtarlarda bulunuyor: Tarif edilenler "mal" ve "midelerine" kul olmulardr. Ayrca bunlara verildii zaman memnun, verilmedii zaman ise gazabl ve fkeli olduklar vasfn da adeta sebeb olarak beyan buyuruyor. (bu tiplere, verildii zaman iyisindir, vermediin zaman ktsndr. Sana kzar ve kinlenirler.) Hem de sadece kul olduklar eyi onlara vermediiniz iin yaparlar bunu. Yce Allah da yle buyuruyor: "Onlardan bir ksm mnafklar ganimetlerin blnmeleri hususunda sana ikayette bulunurlar, bask yaparlar, seni adaletsizlikle ithama kalkrlar. nk onlar ancak o ganimetlerden istediklerini elde ederlerse raz olurlar, verilmezse de ite byle kzar kinlenirler" (Tevbe: 9/58) Onlarn kzmalar da, rzalar da Allah (c.c)'tan baka mabudlar (ibadet edilenler) iindir. Nefsinin (hevasnn) arkasndan koanlar, (riyasete) hkmetmek iin sultaya talib olanlar da aynen byledirler. Eer onlar nefsi arzular tatmin edilirlerse ancak tatmin olurlar, edilmezse kzp kinlenirler. Bu kimseler hangi nefsi arzularna bal iseler, bal olduklarna kuldurlar ve kledirler. Bu istekleri uruna feda etmeyecekleri hibir ey yoktur. KULLUK RSALES 1.RSALE

Kulluk Ve Klelik Hakikatte Kalbin Kul Ve Kle Olmasdr Bir insann kalbi neye ok meyletmi, kalbi neyi en ok sevmise, (baland nefs istekleri ne ise) ite insan o eylerin kulu, klesi olur. nk, kulluk ve klelik hakikatte kalbin kul ve kle olmasdr. Kalb, neye ar tazim eder ve kleleirse, ite insan o eye kul olmu olur.

Bundan dolaydr ki, airin biri: "Kle, kanaat ettii srece hr, tamah ettike de kledir" demitir. Yine airin biri: "Nefsimin istekleri arkasna kotum (arzularma uydum), beni kleletirdi bu komalar. ayet nefsimin arzularna bu kadar bal olmasaydm (nefs arzularma uymasaydm), elbette ki kle olmayp hr bir insan olacaktm!" demitir. Denilir ki, insann snr geen nefs arzular boyunlarda bir esaret zinciri ve ayakta prangadr. Boyundan zincir kalknca, ayakdan da pranga kendiliinden zlr. Hattab olu mer (r.a.) demitir ki: "Nefs arzular fakirlik, yeis (umutsuzluk) ise zenginliktir. nk sizden biriniz bir eyden midini kestii zaman ondan mstani (kurtulmu) olur." Bunu insan bizzat kendi nefsinde bulur. Ondan mit kestii bir eyi istemez. Buna kar tamah gstermez. Kalbinde ona bir ihtiya duymaz. Ve ne de ondan meydana gelecek eye ihtiya hissetmez. Amma, herhangi bir eye tamah eder ve ondan mitlenirse o zaman kalbini gitgide artan bir iddetle ona balar ve onu elde etmeye urar. Veya husulne (meydana gelmesine) sebeb olacana inand eylere kar hrs duymaya balar; Malda, makam hrsnda, eitli ekil ve suretlerdeki sevgiler, ballklar, istekler hep byledir. Elde etme umudu tad eyi elde etmek iin kendisini ldresiye hrpalar, elde edinceye kadar rahat huzur grmez. KULLUK RSALES 1.RSALE

Yalnzca Allah (c.c)'tan stemek, Ummak , ikayetini Yalnzca Allah (c.c)'a Yapmak Allah (c.c)'a Muhta Olmak Allah'n Rasul (s.a.v) buyurmutur ki: "Rzk sadece Allah (c.c)'tan isteyiniz! Yalnz Allah (c.c)'a kulluk ediniz. nk sonunda gtrebileceiniz huzur O'nun huzurudur. Onun iin sadece O'na kr ediniz"

Kula mutlaka rzk lazmdr yaamas iin. Yaamak iin ihtiyac vardr. ayet rzkn Allah (c.c)'tan isterse, insan olu Allah (c.c)'a muhta, yani kul olur. ayet mahluktan isterse rzkn, istedii kimseye muhta olarak kul ve kle olmu olur. Onun iin herhangi bir mahlkdan (kimseden) bir rzk istemek (dilenmek), dnyalklar taleb etmek haram klnm, ancak ihtiyalar, zaruri maddeleri istemek mubah klnmtr. Rzk kuldan istemeyi (dilenmeyi ve istimdad) yasaklayan ve bu konuda bizleri uyaran birok hadisi erif sylemitir Allah'n Rasul (s.a.v). Mesela u hadisi erifleri: "Bakasndan taleb etmeye (istemeye) devam eden sizden herhangi biriniz, kyamette Allah'n huzuruna, yznde bir parack olsun et bulamayarak gelir" buyurmaktadr.(Buhari, Zekat: 52; Mslim, Zekat: 103; Nesai, Zekat: 83.) Baka bir hadislerinde: "Kendisinde yeteri miktar ihtiya maddesi olduu halde bir kimse insanlardan bir eyler isterse, kyamette yz kantl yara ile Allah huzuruna kar" ( Ebu Davud, Zekat: 23; Tirmizi, Zekat: 22.) Dier bir hadis-i erifde; "u kimseden bakasna dilenmek hell olmaz (haramdr): - Rezil edici bor sahibi, - ok zdrap verici hastalk sahibi, - Yahut halsiz ve mecalsiz brakan dehetli yoksulluk hali iinde olan kimse" ( Ebu Davud, Zekat: 26; Tirmizi, By: 10.) Baka bir hadis-i erif: "Sizden birinizin ipini alp, odun toplayp satmas veya buna benzer iler yaparak maietini temin etmesi, halktan bir eyler istemesinden ok daha hayrldr. stediklerini halk ya verir veya vermez refuze eder zaten" (Buhari, Zekat: 50; Byk: 15.) Bir bakas: "Sen istemediin ve kalbin tamahkrlk etmedii halde, sana verilen mal al, ayet byle deilse asla alma. Nefsini ona yneltme!" (Buhari, Zekat: 50.) Bylece Allah Raslu (s.a.v) dil ile isteyerek ve kalb ile arzulayarak bir mal (bedavadan hediye olarak) almay irkin grmtr. Allah'n Rasul (s.a.v) bir sahih hadislerinde yle buyurmutur: "Kim mstani (tok gzl) olursa, Allah onu zengin klar (bolluk iinde tutar).Tok gnll (gzl) olan Allah doyurur. Bir kimse iffetini korumak isterse, Allah onun iffetini korumak hususunda destekler ve iffetini korur. Her kim sabr etmeyi isterse, Allah onu sabrl klar. Hi kimseye sabrdan daha byk bir nimet, ondan daha byk bir ihsan yoktur" (Buhar, Zekat: 50; Rikak: 20; Mslim,

Zekat: 124; Muvatta, Sadaka: 7; Ebu Davud, Zekat: 28.) Allah'n son Rasul (s.a.v), ashabnn ileri gelenlerinden insanlardan bireyler istemelerini menetti ve vasiyet etti. yle ki, Ebu Bekir'in (r.a.) elinden bastonu derdi de hi kimseye unu bana verir misin? demezdi. Kendisine niye byle yapt sorulduu zaman; "Sevgili efendim Muhammed Mustafa (s.a.v), bana: "nsanlardan hibir ey isteme" buyurmutu" (bn Mace, kame: 182.) Malikolu Avf bir toplulukla birlikte Allah'n Rasulne biat ederken, Allah'n Rasul onlara bir gizli kelime vasiyet etti: "nsanlardan hibir ey istemeyiniz!" Bu cemaattan bazlar sonradan, ellerinden herhangi bir eyleri decek olsa "o deni bana verir misin" dememilerdi bir kula. Dinin hkmleri, sadece Allah'tan istemenin emredildiini, mahlktan / yaratktan istemenin ise yasaklandn bize gstermektir. Konuyla ilgili Allah Teala buyuruyor ki: "O halde memur olduun ii bitirip grevini yerine getirdin, ve ykten kurtuldun mu, yine kalk bir baka i iin kollar sva al ve yorul ve sadece Rabbine ynel ve yalnz O'ndan iste" (nirah: 94/78) Allah Rasul (s.a.v) bni Abbas'a buyurdu: "stediin zaman mutlaka Allah'tan iste! stiane ve yardm istersen sadece Allah'tan dile yardm" bni Abbas'n yukarda rivayet ettii hadisi erifte: "Rzk yalnz Allah (c.c)'tan isteyiniz" buyurulmaktadr. "Allah (c.c)'tan rzk isteyin" buyurulmamtr. "Zira rzk yalnz Allah'tan isteyiniz" dendii zaman, byle bir cmle, "bakasndan istemeyiniz" anlamn da iinde tamaktadr. Bir ayette de byle denilmektedir: "Yalnz Allah'n Fazl- kereminden isteyiniz" (Nisa: 4/32) nsan'n muhta olduu rzk ve dier eyler mutlaka yerine gelmelidir, devreye girmelidir. nsan'a zarar veren eyler de ondan uzak olmaldr. Bunlar insan hayat iin kanlmaz bir eydir. Amma btn ihtiyalarn Allah (c.c)'tan istenmesi, btn zararllardan, Allah (c.c)'n korumas altna girilmesi de arttr. (Ancak, bu her iki eyin husul iin yalnz Allah (c.c)'a dua edilmesi emredilmitir) Kul ihtiyalarn ancak Allah (c.c)'tan isteyecek ve ikayetini sadece Allah'a yapacaktr. Kur'an- Kerim'de Yakup Peygamberle (a.s) ilgili bir ayette:

"Yakup dedi ki: Ben byk kederimi ve zntm sadece Allah'a havale ederim, O'na ikayet ederim" (Yusuf: 12/86) Yce Allah Kur'an- Kerim'in'de; Hicr-i Cemil, Safh-u Cemil ve Sabr- Cemil gibi deyimler kullanmtr. Bu deyimler iin denildi ki; Hicr-i Cemil eziyetsiz ayrlk; Safh-u Cemil sitem edilmeksizin dn; Sabr- Cemil ise, mahlka ikayet etmeksizin sabretmektir, te bu sebepledir ki, hastal zamannda Ahmed bin Hanbel'e; "Tavus hastann inlemesini irkin bulmakta ve inlemenin ikayet olduunu sylemektedir" dediler. Bu sz duyduktan sonra Ahmed b. Hanbel lnceye kadar asla inlemedi. Ancak Allah'a ikayet etmek sabr Cemil'e aykr deildir. Nitekim, Yakub (a.s.) Sabr- Cemil dedii halde: "Ben kederimi hznm ancak Allah'a ikayet ederim" demiti. Hattabolu mer sabah namaznda; Yusuf, Yunus ve Nahl surelerini okuyor, Yakub'un (a.s.): "Ben kederimi ve hznm ancak Allah'a ikayet ederim" Ayetini okuduu zaman da alyordu. Musa'nn (a.s.) duasnda da u cmleler gemektedir: "Allahm! Hamd ancak sanadr; ikayetler ancak sanadr. Sensin ancak yardm istenecek, istimdat edilecek msten, Dn ancak sanadr. Hayra ve erre g yetirmek ancak sana mahsustur." Taiflilerin kendisine eza ve cefa verdikleri Hazreti Rasl (s.a.v) de u mahzun dua ile niyazda bulunmutur: "lahi! Kuvvetimin zaafn, aresiz kaldm, halk nazarnda hor grldm ancak sana arzederim, ancak sana ikayet ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi; herkesin hor grp de dalna bindii biarelerin, zayflarn Rabbi sensin! lahi! Huysuz ve zalim bir dman eline beni drmeyecek, hatta hayatmn dizginlerini eline verdiin akrabadan bir dosta bile brakmayacak kadar beni esirgesin. lahi! Senin gazabna uramayaym da, ektiim mihnetlere ve belalara aldrmam. Senin af ve koruman bana bunlar gstermeyecek kadar genitir. lahi! Gazabna uramaktan, rzaszla duar olmaktan, senin o karanlklar prl prl parlatan dnya ve ahiret ilerinin medar- selh olan yznn nuruna snrm. lahi! Sen raz olana kadar ite affn diliyorum. Her kudret ve kuvvet ancak seninle birlikte vardr ve devam eder"

Kulun, Allah (c.c)'n rahmet ve nimetine olan tamah ve ihtiyalarnn giderilmesine, skntlarnn defedilmesine olan midi ne kadar artar ve kuvvetlenirse, o nisbette Allah (c.c)'a olan kulluu ve baka varlklardan yz evirme duygusu artar ve kuvvetlenir. (Bir insan ihtiyalarnda, rzk isteklerinde ne kadar Allah (c.c)'a dayanr, O'ndan isterse, o nispette Allah (c.c)'tan baka mahluklara kul olmaktan kurtulur. Allah (c.c)'tan istemek, yalnz O'na yalvarmak, insan' dier mahluklar karsnda eilmekten kurtarr.) Nasl ki kulun mahlka ihtiyac ona kulluk yapmasn icab ettirir ve mahlktan midini kestii zaman kalbinin ondan gna getirmesini icab ettirirse... Denilmitir ki: Naziri (benzeri,dengi) olmak istediin kimseden mstani ol. Emri olmak istediin kimseden daha faziletli ol. Esiri olmak istediin kimseye muhta ol. Yani: Ancak mstani olduun kimsenin naziri (benzeri,dengi); Daha faziletli olduun kimsenin emri ve Muhta olduun kimsenin esiri olabilirsin. Yukardaki llere uygun olarak; - nsann Allah (c.c)'n rahmetine olan itiyak ve umudu onun Allah (c.c)'a kulluunu icab ettirir. - Ve yine, kalbinin Allah (c.c)'tan istemekten ve O'ndan umutlanmaktan uzaklamas, o insann kalbinin Allah (c.c)'a kulluktan yn evirmesi sonucunu dourur. Hele de bir kimse mahluktan bekler, halikten ummazsa...

Mesela: Bir kimsenin kalbi, bir mahluk olan herhangi bir insan'n kendisine hkmetmesine rza gsterirse; Hkmdarn askerlerinden, yandalarndan, onlarn dnya imkanlarndan, karlarndan, arkadalarndan ekinir; Yahut, eyhi, hkmdar, olu gibi lm ve lecek byklerine ve efendilerine itimat besler, onlardan bir takm eyler umarsa, O zaman byle bir kalbin sahibi Allah (c.c)'a deil, saydmz eylere kulluk yapm olur.

Ayet sadece lmsz Allah (c.c)'a kulluk yapmamz, yalnz O'na gvenmemizi emrediyor bize. "lmn yaklaamad o an Yce Allah'a gvenip dayan. Yalnz O'na hamd et, sadece O'nu hatrla. O'nun kullarnn btn gnahlarndan haberdar olduunu bilmen sana yeter" (Furkan: 25/58) KULLUK RSALES 1.RSALE

Kalbi Allah (c.c)'tan Bakasna Balamak Bir Kimsenin Kalbini Yalnz Allah (c.c)'a Balamamas Halinde, Kurtuluu Yoktur. Herhangi bir kimse kendisine yardm etmelerini veya rzk vermelerini veya kendisini hidayete gtrmelerini bekleyerek kalbini mahlklara balarsa, (Onlara kalbinde byk bir yer verip) onlara kar kalbinde hud (tezelll) alaklk duyar ve o nisbette o varlklara kar kalbinde ubudiyet (kulluk) hissi bulunmu olur (Onlara kul olmu olur). sterse o kimse, zahiren byle kimselerin ilerini tasarruf ve idare eden emirleri olsun. (stelik de zahiren stn grnen mahluklardr bunlar ve hepsi de geicidirler.) Zira, akll Akll kiiler grne deil gereklere bakarak hareket ederler. Mesela bir erkek gnln bir kadna balarsa, isterse o kadn helali olsun, istese de istemese de kalbi o kadna esir olmu olur. Bu durumda sevilen bir kadn erkee istedii biimde tasarruf ve tahakkm (hkm) eder. Fakat dardan bakld zaman, erkein kadna hkmettii sanlr. Zira grntde erkek kadnn maliki (sahibi) ve efendisi grnse de, hakikatta erkek kadnn kulu klesidir.Hele de kadn erkeinin kendisine ak olduunu ve kendisinden vazgeemiyeceini biliyorsa, erkein kendinden baka hi bir eyden tatmin bulmadnn farkna varmsa, o zaman kadn erkee azat kabul etmez bir kle gibi hkmeder, onu istedii biime sokar. O kadar ki, dnyann en zalim efendisinin klesine yapt eziyetleri yapar ve hatta daha da ileri gider. nk, kalbin esir olmas, bedenin esir olmasndan ok daha korkuntur; kalbin klelemesi, bedenin klelemesiyle mukayese bile edilemez. Zira bir kimsenin bedeni kle ve esir olsa; kalbi hr ve mutmain olduu srece bedeni esirliine aldr etmez; iinde daima bir kurtulu midi ve itiyak vardr. Fakat, bedene hakim olan kalb esir ve kle durumuna derse; Allah (c.c)'tan baka eylere de kul ve kle olursa; ite asl zillet ve asl esaret budur. Kulun bundan daha aa bir derecesi yoktur; bundan daha beter klelik mevcut deildir Allah (c.c)'n kulu iin... Mkafaata veya azaba hak kazanmak, ancak kalbin esareti veya kulluuna baldr. Mkafat veya cezay kalbin durumu tayin eder.

Bir mslman bir kfir haksz olarak esir ve kle ederse; gcnn yettii nisbette zerine den vazifeleri yerine getirdii taktirde, bu esaret ve klelik o mslmana zarar vermez. Bir kimse, hakl olarak kle yaplp da, Allah (c.c)'n ve (kendisini hak olarak kle eden) efendisinin hukukunu (gnll bir biimde) yerine getirirse ona iki ecir vardr, ayet bir kimse kfretmeye zorlansa ve o da kfretse; fakat bunu syledii zaman kalbi de iman ile mutmain bulunsa (kalbi Allah (c.c)'a iman ile dolu olsa), o kimseye zorla yaptrlan kfr bir zarar vermez. Fakat bir kimsenin kalbi bakalarna kul kle olsa ite bu kimse Allah (c.c)'tan bakasna kul kle olmu olduundan (isterse dille kfretmesin) her trl zarara duar olur, isterse grnte halkn padiah bulunsun (hkmdar olsun).... Anlalyor ki, hrriyet ve klelik kalbe nisbet edilmektedir (Kalbin iidir, kalple ilgili bir konudur). Hrriyet de, klelik de aslnda kalbin halleriyle alkal iki kavramdr. ayet kulluk kalbde deilse o kulluun en kk bir deeri yoktur. Allah (c.c)'a yemin ederim ki, bir kimsenin kalbini Allah (c.c)'a balamamas halinde, kurtuluu yoktur. Hi kimse kendisini kalben Allah (c.c)'a balamadan kurtaramaz. Allah'n Rasl (s.a.v): "Zenginlik dnyaln okluu deil, kalbin zenginliidir" buyurmutur. (Buhari ve Mslim) Allah (c.c)'a kasem ederim ki, bir kimse ayet kalbini uygun bir ekilde Allah (c.c)'a kleletirmise ne al; Fakat haram klnd bir tarzda, kalbini, mesel kadna veya ocua kleletirmise... (yanmtr byle bir adam). Byle yapmsa; ite bu hal, ackl azabn ta kendisidir (Bylesi iin ok ackl azab vardr); hem de benzeri olmayan bir azab... Bu suret ve ekil aklar, insan'larn azab bakmndan en ar ve tevbe bakmndan kabul en zor olandr. Surete, zahiri grntye ak olanlarn tevbesi ok zor kabul edilir ve byle olduu iin de byk azablara en yakn olanlardr. nk bir surete, geici zevkler veren herhangi bir zahiri grntye ak olanlar, kalpleri bu surete bal kald srece, klelie devam ettii mddete, kendilerinde saysn ancak Yce Allah'n bilecei eitli er, fesat ve hsranlar toplanr. sterse bunlar byk bir su olan zinadan uzak dursunlar. Bir insan zina suu ilemese, fakat kalbi ba devam etse, byle bir durum suu ileyip, sonradan tevbe etmekten daha beter sonular dourur. Bir baka deyile, kalben bal olmayarak ilenen bir sutan sonra, tevbe insan' kurtarr da, kalben suu benimseyip onu ilememek ok daha byk bir sorumluluk getirir insan'a.

Yok eer, nefsinde o fiili silmek iin mcahede ediyorsa, bu Allah (c.c)'a taatndadr; mutlaka er olduu hkm doru olmaz. Yukarda tefsir edildii gibi; kalbin bir surete ballnn devam, elbette ki kiiyi bir cihetle de olsa eriata muhalefete srkler, fakat zinaya taalluk etmez. (ahs ve ailev baz vecibelerini ihmal edip yerine getirmeyii gibi). u beyitlerde denildii gibi, bunlar (kalbini bir surete balayan aklar) sarho ve lgndrlar. Sarholuk heva sarholuu, iki sarholuudur. Kendisinde sarholuk olan kimsenin aylmas ne zamandr? Dediler ki: Bir kimseyi nefs hevas deli etmi; onlara dedim ki; ak delilikden daha ileri bir haldir. Ak insan yllarca ayktrmaz; deli ise baz zamanlar saralanr ve baz zamanlar aylr. Ak aylmaya hibir zaman meydan vermez. Byle aylmaz sarholua gtren en byk sebep, kalbi Allah (c.c)'tan bakasna balamaktr. Gerekten bir kalp Allah (c.c)'a balanmadnda, bu balln (Allah (c.c)'a kulluun ve O'na ihlsn) tadn aldnda, bundan baka bir sevgi aramaz. Byle bir kalbe sahip insan'a, Allah (c.c) sevgisinden daha tatl, daha lezzetli bir ey yoktur. KULLUK RSALES 1.RSALE

nsan Yalnzca Allah (c.c)'a Kulluk le Baka eylere Kulluktan Kurtulur nsan bir sevgiliyi, ancak ondan daha ok yer verdii bir baka sevgiliye sahip olmakla terkedebilir. Bir sevgiliyi, sevgisini yitirmekten daha ok rkt bir baka sevgili uruna veya korktuu bir bel karlnda terkedebilir. Kalb, kendisini esir eden fasid (doru olmayp bozuk olan) bir sevgiden, salih (elverili uygun) bir sevgi veya kendisini korkutan bir zarar ile vazgeer. Yce Allah Yusuf (a.s.) hakknda yle buyurmutur: "te biz ondan, yani Yusuf'tan ktl ve fuhuu uzaklatralm diye byle deliller gsterdik. nk o ihlasa erdirilmi kullarmzdan idi" (Yusuf: 12/24) Allahu Tela Yusuf'u (a.s.) kendisi iin ihlsl klarak, ondan surete meyl ve ballkdan ibaret olan fenal ve fuhu uzaklatrmtr. Bu fenalk ve fuhu, Allah (c.c)'a ubudiyet ve ihlsn tadn tatmadan (Allah'a tam ballktan) nce oluyordu. nk, kadnn arzusuna uymak zere, nefsi galebe almt. Fakat Allah (c.c)'a ihlsn tadn tatt ve bu his kalbinde kuvvetlendii zaman; Baka bir ilaca ihtiya hissetmeden (ilsz bir ekilde) nefs hevesi kayboldu ve arzusu snd. (sadece Allah'a olan meyli, onu bu ktlkten korumutu).

Yce Allah yle buyurmaktadr: "Sana vahyedilen kitab oku; namazn gereklerini yerine getirerek kl, zira gerekleri yerine getirilerek klnm namaz, insan'lar mnkerden (ktlklerden), edebsizliklerden ve akl ve eriata uymayan dier btn iren ilerden korur. Allah' hatrlamak, O'nun emirlerini tekrar etmek elbette ki en byk bir ibadettir. Her ne yaparsanz Allah onu mutlaka eksiksiz bilir" (Ankebut: 25/45) Namazda ktlkleri defetme, irkin ilerden kandrma haleti ve fazileti vardr.Defettii ktlkler btn fuhu (haddi amalar) ve dier mnkerler (yasaklar) dir. Yine namazda ok hayrl ve de sevimli bir vasf vardr ve bu hayr, ecir kazandrc vasf, Allah (c.c)' zikretmektir (Allah (c.c)' hatrlayp, O'nun emirlerini tekrarlamaktr). Byle bir hayrn meydana gelmesinin kymeti, menettii yasaklardan daha ileri derecededir. Zira Allah (c.c)' zikretmektir (anp, emirlerini tekrarlamaktr). Byle bir hayrn meydana gelmesinin kymeti, menetii yasaklardan daha ileri derecededir. Zira Allah (c.c)' zikretmek (anp, emirlerini tekrarlamak) en byk ibadetlerdendir. Bir insan'n ibadetinin sahih olmas iin, kalbin o ibadete coku ile itirak etmesi gerekmektedir. Kalp Allah (c.c)'a kul olmadka, ibadet sahih olmaz. Halbuki, kalbden erri defetmek ise, "maksudun li gayrihdir"; yani, errin defi dier baka bir eyin kalpte vcut bulmas iin lzmdr, kendisi iin deil. nk kalb hakk sever; bunu sevecek ve irade edecek ekilde yaratlmtr. Ktle ne kadar itilecek ve zorlanacak olsa, gene de kalp daima iyi ileri gzel eyleri arar. Kt ve irkin hastalklardan kurtulmaya alr. erri, kty irade etme hastal ona musallat olursa da, her zaman bu hastalktan kurtulmay taleb eder. Zira o irade-i er (kty irade etmek) yabanc ve parazit otlarn ekini ifsad ettii gibi, kalbi ifsad eder, bozar. Bundan dolay Allahu Tela yle buyurmutur: "Nefsini tertemiz yapan muhakkak ki umduuna ermitir. Onu alabildiince gnahla rten ise, elbette ki byk bir ziyana uramtr" (ems: 91/9-10) "Gerek o ki, iyice temizlenen ve Rabbinin ann zikrederek namazn klan kimse umduu iyiliklere ermitir" (A'la: 87/14-15) "Mmin erkeklere syle: Gzlerini haramdan saknsnlar ve rzlarn korusunlar. Bu kendilerini koruyan ok temiz bir harekettir" (Nur: 24/21) Grlyor ki, Yce Allah, gz haramdan saknmay,karmay ve rz korumay nefs iin en gzel temizlik ve arnma olarak kabul buyurmutur. Fuhu terketmenin, ondan uzaklamann nefsi temizleyen hareketlerden olduunu beyan buyurmutur. Nefislerin temizlenmesi, kirliliklerden arnmas iin: fuhu, zulm, irk, yalan ve benzeri hareketlerin terkedilmesi gerekmektedir. (Nefislerin temizlenmesi ise; fuhu, zulm, irk, yalan ve benzeri btn erlerin zail olmasn ve yok olup gitmesini salar.)

KULLUK RSALES 1.RSALE

Bu Dnyada Ycelik, stnlk ve Riyasetin Kulu ve Klesi Olanlar Bu dnyada ycelik, stnlk ve riyaset (hakimiyet, makam) isteyen kimseler de byledir. nsanolu kendisini hkmdar klan, byten, glendiren kimselere bal olduu iin, bir bakma kledir. sterse, kendisini o hakimiyet makamna karanlarn stnde olsun, lideri gibi grnsn, onlar kendilerine itaat ediyormu gibi davransnlar. Gerekte, kendisine g kazanmak iin destek verenlerden korkar, bir takm eyleri de umut eder. Onun iin de, onlar itaat ve yardmlarn devam ettirmeleri iin, mal ve makam vererek kazanmaya alr. taat ve yardmlarn devam ettirmeleri iin, kendisine kar iledikleri sular affetmek yoluna gider. Durum bu olunca da, kendisine itaat ettikleri zannedilen destekiler, aslnda efendi durumuna km olur. Bylece, grnte itaat edilen reis fakat gerekte ise kendisine itaat edenlere kul ve kledir. Bir baka deyimle, gerek anlamda bu iki taraf da birbirinin kulu ve klesidir. nk her iki taraf da Allah (c.c)'a kul olmay terketmiler birbirlerini kul edinmilerdir. Bunlarn birbirleriyle yardmlamalar, bu dnyada haksz bir ycelik, g elde etmek iinse: O zaman bunlar yol kesen ekiyalarn birbirleriyle yardmlamalarna benzer bir hal iinde olurlar. Bu iki kesim de, (kendilerini kleletiren) nefsinin (hevalarna) istediklerine ulamak iin, dierinin kulu olmu olurlar. KULLUK RSALES 1.RSALE

Maln ve Midesinin Kulu ve Klesi Olanlar Mal istemede "ihtiras" gsterenlerin durumu da aynen byledir.

Zira, "ihtiras" (ar mal istemek), istedii maln kulu yapar insan. Bu mesele iki trl vasfa sahiptir: 1 - Yiyecek, iecek, mesken, cinsi tatmin ve benzeri, bir insann doal ihtiyac olan eyler. Bir kimse bunlar Allah (c.c)'tan ister, elde etmek iin sadece O'ndan yardm beklerse, ihtiyac olan bu eyler insana basit ve tabii gelir. Adeta bindii herhangi bir binek, yahut oturduu bir iskemle gibi. Ve hatta hacetini giderdii hela (yz numara) gibi basit bir eydir btn ihtiyalar, onlar Allah (c.c)'tan isteyen iin. Fakat o eyaya, yahut ihtiyalara hrsla sarlan, onu elde etmek iin her ii mubah sayan bir ar muhteris insan iin bunlara malik olmamak, tabii ihtiyalarnda kendi arzusunca tatmin bulmamak dehetli bir azabdr. Hrsna malub olan insan, kendi nefsine istemedii bir bela geldii zaman feryad basar, ikayetleri ayyuka kar. Fakat kendisine hayr ve zenginlik isabet ederse cimrileir ve kendisinde iyilie doru herhangi bir hareket gremezsin. 2 - Kulun hi de ihtiyac olmayan, hayatn srdrmesi iin mutlak gerekli olmayan eyler. Mesela, bir binek, yahut atafatl yatak yorgan, yahut haddinden fazla gsterili bina, veya kullanacandan fazla ev eyas gibi... nsann, kalbini byle eylere meylettirmemesi gerekir. nk kalbi bunlara balayan insan, baland eyann kulu klesi olur. Hemen hemen her zaman. Allah (c.c)'tan baka destek aramak zorunda kalr. O zaman da Allah (c.c)'a kul olmann ve tevekkln btn manas ve gerei yok olur gider. Hatta Allah (c.c)'tan bakasn ihtiya gidermede gvenen bir insan, bir bakma Allah (c.c)'tan bakasna kul kle olma girdabna yuvarlanr ve Allah (c.c)'tan bakasna kulluk (ibadet) ve tevekkl etmi duruma der. Byle bir duruma dm kimseler Allah Rasul'nn u szlerine muhatab olurlar: "Parann kulu yzst dsn (srnsn), helak olsun! Dinarn kulu yzst dsn (srnsn) helak olsun. Saakl ve atafatl (gsterili) elbiselerin kulu yzst dsn (srnsn)! Mide kulu yzst dsn (srnsn) helak olsun, yklsn ba aa olsun! Bir erre urarsa kurtulmasn ki o, kendisine verildii zaman raz olur, verilmezse kzar ve gazablanr." (Buhari, Cihad: 7; Rikak: 10; bn Mace, Zhd: 8.) Allah Rasul'nn sayd eylere kalben meyleden (tevekkl etmi) kii, meylettii o eylerin kulu klesi olmutur. Btn bunlar Allah'tan istedii zaman, Allah isteini karlarsa raz olur, sevinir, fakat karlamazsa kzar ve kser. KULLUK RSALES 1.RSALE

Yalnz Allah (c.c)'n Kulu Olanlar

Halbuki; Allah (c.c)'n raz olduuna raz olan, Allah (c.c)'n kzdna kzan; Allah (c.c)'n ve Rasl'nn sevdiini seven, Allah (c.c) ve Raslnn (s.a.v) buzettiine (sevmediini) buzeden (sevmeyen); Allah (c.c)'n dostlarn dost edinen, dmanlarn ise dman sayan kimseler ancak Allah (c.c)'a kul olmu saylr. (ancak (bunlar) Allah (c.c)'n kulu ve hizmetisidir.) Hadiste belirtildii zere ancak bu kimseler iman asndan yce makamlara (kemle) ermi, Allah (c.c)'n kulu olmulardr: "Bir kimse Allah'n sevdiini sever, nefret ettiinde nefret eder; Allah iin verir ve gene Allah iin ktlklerden menederse, imann yceltmi, kemale erdirmi olur" (Ebu Davud, Snnet: 17.) "man salamlatracak, gerek iman haline getirecek en kuvvetli destek, Allah iin sevmek, yine Allah iin nefret etmektir" (Taberan ve Ahmed) Bir baka sahih hadisi erifde yle buyurulmaktadr: "Her kimde u ey bulunursa, o kii imann tadn tatmtr. - Allah'n ve Raslnn kendisine, baka hereyden daha sevgili olmas, - Kiinin bakalarn ancak Allah (sevdii) iin sevmesi, bir de, - Allah'n kendisini kfrden kurtardktan sonra, yeniden kfre dnmeyi atee atlmak gibi iddetli bir azab olarak grmesi, kerih (irkin) telakki etmesidir." (Buhari ve Mslim) te ancak byle bir kimse, Rabbinin sevdiine ve sevmediine aynen itirak ettii iin, Allah (c.c) ve Rasl (s.a.v) kendisine baka hereyden daha sevgili olan kimsedir. Bu kimse mahlku (yaratlm) Allah (c.c) iin sever, baka bir dnceyle deil. te bu Allah (c.c)' sevmenin tamamlaycsdr. nk sevgilinin sevdiini sevmek, bizzat sevgiliyi sevmektir. Bir kimse byle yapt zaman Allah (c.c)'n sevdii, raz olduu bir eyi yapm olur. Onun iin de byle bir kimseyi Yce Allah mutlaka sever. Yce Allah kendisini sevenler iin iki alamet, iki tantc iaret gstermitir. 1 - Seip gnderdii Raslne (s.a.v) uymak, 2 - Kendi yolunda cihad etmek. KULLUK RSALES 1.RSALE

Cihadn Gerek Anlam Cihadn gerek anlam; Allah (c.c)'n sevdii ve istedii imann ve iyi amelin (i ve hareketin) yeryznde geerli hale gelmesi, buzettii (istemedii ve nefret ettii) kfr fasklk ve isyann hayattan karlp atlmasdr. Kulun bu ama iin didinip gayret sarfetmesidir. Yce Allah yle buyurmaktadr mealen: "(Ey Rasulm! Hicreti terkedenlere) de ki: "Babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, karlarnz, soyunuzdan olan kimseler, kazandnz gzel mallar, geersiz olabileceinden korktuunuz bir ticaret, size ok keyf veren sevimli meskenler, eer size Allah ve Rasul'nden ve Allah'n yolunda cihattan daha sevgili ise, artk Allah'n gazab gelinceye kadar bekleyin. Allah fasklar gruhunu asla kurtulua erdirmez" (Tevbe: 9/24) te ailesi ve mal Allah ve Rasul'nden ve Allah (c.c) iin yolunda cihattan daha sevgili gelen insana byle iddetli bir (kibet) azab gsterilmektedir ayette. Dahas da var. Bir sahih hadisde yle buyurulmaktadr: "Nefsimi yed-i kudretinde (ellerinde) tutan Allah'a yemin ederim ki, beni kendi ocuundan, babasndan ve btn sevdii insanlardan daha fazla sevmeyen kimse iman etmi saylmaz" (Buhari, man: 8; Mslim, man: 70; Nesai, man: 19.) Yine bir sahih hadiste yle buyurulmutur: "mer (r.a) Allah'n Rasul'ne (s.a.v) hitaben: "Allah'a yemin ederim ki ya Raslallah! Sen bana nefsimden baka her eyden daha sevgilisin" dedii zaman, Allah'n Resul (s.a.v) yle cevap verdiler: "Hayr (olmad) ya mer! Ben sana nefsinden daha sevgili oluncaya kadar tam iman etmi saylmazsn". Bunun zerine mer (r.a): "Allah'a yemin ederim ki ya Raslallah, sen imdi bana nefsimden daha sevgilisin." dedi. O zaman Allah'n Rasl (s.a.v): "te imdi imann kemale erdi (tamamland) ya mer" buyurdular. (Buhari ve Mslim) KULLUK RSALES 1.RSALE

Gerek Sevgi Sevgiliyi Dost Edinmekle Sonulanr Gerek sevgi, sevgiliyi dost edinmekle sonulanr. Bir dost da, dostun sevdiini sever, buz ettii (sevmediini) sevmez. Sevgide ve nefrette dostunun yannda olur daima. Allah (c.c) iman etmeyi ve takvay (imann gereini yaamay) sever, kfr, fasklk ve isyandan ise nefret (buz) eder. Onun iin, O'nun kulu, O'nu kendisine efendi ve sevgili yapm bir kimse, Allah (c.c)'n sevmedii kfr, fasklk ve isyan elbette ki buzeder sevmez. Herkes, bilir ki sevgi insann kalbinin iradesini tahrik eder. Sevgi kalpte kuvvetlendii derinletii ve iyice yerletirdii zaman, sevgi orannda sevilenin istediklerini yapmay arzular. ayet sevgi kesin bir hal alnca her emri, her istei itirazsz yerine getirilir. (Sevgi tamamland zaman, sevilenin elde edilmesini arzulayan kesin bir irade gerekir. Bu durumda eer kul gc yeterse, onu meydana getirir). Kul gcnn yettii son noktaya kadar, sevgiliye yaranmak iin urar didinir. Eer gsz olursa, gcnn yettii kadarn ifaya alr. Sevgilinin her istediini btn gayretine ramen yerine getirememise, srf o samimi gayretinden tr, yapamadklarn da yapm saylr, ve btn ecirleri alr. Bu konuda Allah Rasul (s.a.v) bir sahih hadislerinde yle buyurmutur: "Bir kimse bakalarn, doru yola, hidayet yoluna davet ederse, byle bir kimseye kendisine uyanlarn sevab kadar ecir verilir; davetine icabet edenlerin ecirlerinde de bir ey eksilmez. Bir kimse de insanlar eri yola, delalet yoluna davet ederse, kendisine uyanlarn gnahlar kadar gnah kazanr ve bu durum itirak edenlerin gnahlarn eksiltmez" (Mslim, Zekat: 69; Nisai, Zekat: 64.) Bir baka hadislerinde Allah'n Rasul (s.a.v) yle buyurmutur: "Medine'de yle kimseler vardr ki, siz hayr iin hangi dereyi geerseniz, hangi yolda yrrseniz, kazandnz sevabda sizinle ayn dereceyi kazanrlar!" "Onlar Medine'den hi hareket etmedikleri halde mi, kazanacaklar sevab ey Allah'n Rasul?" diye sordular sahabiler. Allah'n Rasul: "Evet, nk olar Medine'de alkoyan zrleri, sebepleri vard" diye cevap verdiler." (Mslim, maret: 159.)

Cihad; Yce Allah'n (sevdiinin yaplmas), sevdii eylerin insan hayatna hakim olmas, (sevmediinin terkedilmesi), sevmediklerinin de defolmas iin, insann btn kudretiyle almasdr.

Kul gcnden daha aa bir gayret sarfederse, gc yettii halde baz ileri yapmaktan kanrsa, byle bir kulun kalbinde Allah (c.c) ve Rasul'nn (s.a.v) sevgisi yeteri kadar yok demektir. Herkes bilir ki, phesiz sevilenlere, ekseriya sevilmeyen eylerin vukuu ihtimali ile nail olunur. (insanolu sevdii eylere, genellikle sevmedii ileri yaparak ular.) (Muhabbette) sevgide ister salih (samimi) olsun, isterse de fask olsun, bu byledir. Demek ki, dnyada mal, riyaset, makam, mansp ve eitli suretleri sevenler, ancak bu arzularna, dnyada kendilerine gelecek bir zarar karl ularlar. (Sevdiklerine ulamak iin, baz zararlar gze almaldrlar. Sevdiklerinden bazlarn terketmek zorunda kalrlar nk. ) Tabii ki dnyada zarara urayanlar ahiretde de zarara uramlardr.

te Allah (c.c)' ve Rasul'n (s.a.v) seven bir kimse: Birok sevdiklerinin zarara uramasn gze alarak; mal, makam ve suret arkasnda koanlarn katland ve tahamml ettii eziyet ve cefa kadarn gze almaldr en azndan. Dnyalk elde etmeye alanlarn terketmek zorunda kaldklar, feda etmek mecburiyetinde olduklar dier sevdii eylerden vazgeerken duyduklar zdraplar ektikleri eziyetleri duymal ve ekmelidir. Byle eziyet ve cefalara tahamml etmez ve katlanmaz ise; bu o kimsenin Allah (c.c)'a ve Resulne olan sevgisinin zayflna ve samimi olmadna dellet eder. Bu durumu akl olan herkes byle bilir ve inanr.

Yine herkes bilmektedir ki, mmin, dier insanlarn sevdii eyleri sevme derecesinin ok zerinde Allah (c.c)' seven kimsedir. Dier insanlarn dnyalk sevgisinden ok stn derecede olmayan Allah (c.c) sevgisi mminlik saylamaz. te bu konudaki Allah (c.c)'n kelam: "nsanlardan yleleri vardr ki, Allah'n dndaki sevdii eyleri, Allah' sever gibi severler. Ama iman edenlerin Allah sevgisi, onlarn Allah'tan gayrilerine duyduklar sevgiden ok daha iddetli ve ok daha salamdr" (Bakara: 2/165) Bazen seven kii akl zayfl ve dnce ksrl iinde bulunduundan, Allah (c.c)'tan baka sevdii eylere ulama iinde yanl yollara sapar ve sevdiini elde edemez. Bu eit sevgi sahipleri, yani sevgilisine ulaacak akl olmayan, yanl yollara sapan kii, samimi sevse de, riya yapsa da, vgye layk bir i yapm saylmaz. Sorulacaktr. Salt sevgi, bilinen bir yolda kullanld halde arzu edilene ulatrmazsa, mal okluu ve riyaset (iktidar makam) nasl olur da insan maksada ulatrabilir? Elbette ulatramaz. nsanolu her eye akl selimle bakarsa, iyi dnerek hareket ederse ancak ulaabilir.

Salt sevgi, yahut mal, riyaset (makam) ve suret ak insanolunu akl ve dnce sahibi olmadan hibir yere gtrmez. Maksut (stenilenin elde edilmesi), ancak akl- selim sahibi olan insanlarn takip ettikleri yolu takip etmekle mmkndr.

Anlattklarmz eer anlalmsa, iyi kavranlmsa; Kalpte Allah (c.c) sevgisi ne derecede yerlemi ve salamlamsa, o derece de kulluun artt anlalm olacaktr. Allah (c.c)'a kulluk ne derecede artarsa, dier mahlklar, nesneleri sevmek yznden dnlen klelik o derece azalr, hrriyete o derecede ular insanolu. KULLUK RSALES 1.RSALE

Kalb Allah (c.c)'a Muhtatr Kalb, bizzat iki cihetten (ynden, bakmdan) Allah (c.c)'a muhtatr: Birincisi, badet cihetindendir ki, bu insann yaratlnn gayesidir ve insan ibadet yapsn diye yaratlmtr. kincisi ise, istine (yardm isteme) ve tevekkl (her iinde Allah (c.c)' vekili tutma) cihetindendir ki; nk o, illet-i failedir (Allah (c.c) btn faaliyetlerin tek k kaynadr). Allah (c.c) yapan ve yaratandr. Kalp, kendisini yaratp terbiye eden Allah (c.c)'a ibadet edilmedii takdirde salah bulmaz, felah grmez (rahata kavumaz), nimetlenmez, sevin ve nee duymaz, tad ve lezzet almaz, honut olmaz, skunet bulamaz ve asla tatmin olmaz. (Ancak, yalnz Rabbine ibadet ve O'na sevgi ve tevekkl ile skun bulur, tatmin olur). Allah (c.c)'a ibadetin meydana gelmesi iin de, O'na sevgi duymak ve yalnz O'ndan yardm istemek arttr. nsan isterse btn zevklerin sahibi olmaya kudret gstersin ve btn mahlukatn zevklerini tatsn, kalp yine de Allah (c.c)'n dnda mutmain (tatmin) olmaz, sknet bulmaz (sakinlemez). Zira, Mabud'u (ibadet mercii), Mahbub'u (sevgili) ve Matlub'u (taleb edilecek) olmas itibariyle, ftrat icab kalb bizzat Allah (c.c)'a, yani Rabbine muhtatr.

Bundan dolay,ancak ibadet ile kalbde ferah, srr, huzur, lezzet, tat, nimet, skn ve itminan hasl olur. Bu da ancak Allah (c.c)'n kendisine yardm etmesiyle meydana gelir. Allah (c.c) yardm etmedii takdirde, hi kimse byle bir Sevin ve itminan insann kalbine sokamaz. Byle bir ie kimsenin gc yetmez. Onun iin insanolu her zaman: "Yalnz sana ibadet eder ve yalnz senden yardm isteriz" ayetinin hakikatna muhtadr. Eer bir kimseye sevdii, arzulad, itahland ve istedii her eyi elde etmesi iin, yardm edilse ve Allah (c.c)'a ibadet etmek zere kendisine yardm edilmese; o kimsenin ancak, elem, hasret ve azaba duar olmasna yardm edilmi olur. Dnya elemlerinden ve geim skntlarndan, ancak ihls ile (samimi bir biimde) Allah (c.c)' sevmek insan kurtarabilir. Arzulad dnya nimetlerine ulaamayan insann iine dt azabdan ve hsrandan kurtulmas ancak Allah (c.c) sevgisiyle ve O'na ibadet etmesiyle mmkndr. Allah (c.c) sevgisini her sevginin stne koyan, her sevgiden daha yce sayanlar dnya zevklerinden ulaamadklarna hasretlik duymaz ve kahrolmaz. yle ki, Bir insann Allah (c.c) muradnn gayesi, maksudunun nihayeti ve kasd evvel ile de sevgilisi olacak; Allah (c.c)'tan baka btn sevdiklerini de, ancak O'nun iin sevecek; hibir eyi ahs (nefsi) adna sevmeyip, yalnz Allah (c.c) iin sevecek. (ki bir insan mmin olsun). Bir kimsede bu hal hasl olmad srece "L ilhe ilallah" (Allah (c.c)'tan baka ibadete layk hi bir ilah yoktur) demenin bir manas kalmaz. k kendi adna, Allah (c.c)' hesaba koymadan severse insanolu, byle bir sevgiden tevhit, kulluk ve Allah'a sevgi tahakkuk etmez. (domaz). Onda, tevhid ve iman eksiklii var demektir. Hatta, elem, hasret ve azabda da o nisbettedir. Eer insan bu matlubu (arzu ettii bir eyi) elde etmek zere alsa; fakat, elde edilmesi iin Allah (c.c)'tan yardm istemese, O'na tevekkl edip, O'na boyun eip, muhtalk gstermese (belirtilmezse), byle bir alma bouna bir gayretten teye gemez (bouna yaplm olur). nk Allah (c.c)'n yardm olmadka netice hasl olmaz, hibir eye ulalamaz. Zira her zaman Allah (c.c)'n diledii ey olur, dilemedii ise olmaz. Allah (c.c): Matlub (taleb edilen,istenecek merci), Mahbub (sevilen,sevgili), Murad (istenen, irade edilen) ve Mabud (ibadet edilen, itaat edilen), olduu iin, kul O'na her zaman muhtatr. Allah (c.c), arzu edilen, her zaman yardm istenen, gvenilip tevekkl olunan (dayanlan) bir mabud (kudret) olmas bakmndan, kul her zaman iin O'na muhtatr.

nk, O, kendisinden baka mabud (ibadet edilen, itaat edilen) bulunmayan (yegane) bir tek ilahdr. nk, O, kendisinden baka yetitirip byteni olmayan yegane Rab'dr. Onun iin Allah (c.c)'a kulluk bu iki eyle tamamlanr. (badet ve istine)... KULLUK RSALES 1.RSALE

Allah (c.c) in Sevmekle Sadece Kendisi in Sevmek Arasndaki Fark nsan, Allah (c.c)'n dnda sevdiklerini, Allah (c.c) iin deil sadece kendisi iin severse veya Allah (c.c)'tan bakasna, kendisine yardm edecek diye iltifat ve itibar eder ve ynelirse; byle bir insan, o sevgi duyduuna, iltifat ettiine ve medet beklediine; sevdii, iltifat ettii ve mit besledii oranda kulluk etmi olur. Amma her bir sevdiini sadece kendi nefsi istedii iin deil de, Allah (c.c) istedii iin severse, Allah (c.c)'tan baka sevdii ne varsa yalnz Allah (c.c)'n rzasn kazanmak iin severse, Allah (c.c)'tan baka hi bir kimseden yardm taleb etmez, imdad beklemez; yalnz Allah (c.c)'tan mitlenirse; Bir neticeye ulamak iin o neticeye ulamann sebeplerine gc yettiince sarlr ve alrsa; Ayn zamanda o sebeplerin yaratcs takdir edeni ve sahibi olarak sadece Allah (c.c)' grr ve itikad ederse; Gkte ve yerde ne varsa, btn mevcudatn haliki (yaratcs) ve maliki (sahibi) olarak yalnz Allah (c.c)' grrse; Her yaratn Rabbi, maliki, haliki ve teshir edip ynetenin Allah (c.c) olduuna iman eder ve kendisinin de yalnz O'na muhta bulunduunu mahade eder inanrsa; O zaman vesilelere sarlarak i baarmak ve varlan sonular da geerli ve caiz olur. Kendisinin her ite O'na muhta olduunu bilen insan, vesilelere sarlarak maksuda ulat takdirde o sonu Allah (c.c)'n rzasna uygun bir sonu olur. Bu Allah (c.c)'a (iman etmenin) kulluk anlaynn iinde derin bir hal olarak saylr. nsanolu, kendisine kulluk grevlerinde yklenebildii miktarda itibar kazanr Allah (c.c) indinde. Kulluktan nasibine den oranda byr insanolu. Fakat insanlar bu konuda derece derecedir. Bu derecelerin saysn ancak Yce Allah bilir. nsanlarn en mkemmel, en faziletlisi, en ycesi, Allah (c.c)'a en yakn olan,en kuvvetli, en doru yolda (hidayet bulmu) olan, Allah (c.c)'a izah edilen biimde en iyi kulluk yapandr.

Yani, Allah (c.c)'a "ubudiyeti" (kulluu) ve "itaati" en ok olann derecesi en yksektir. te bu; Yalnz Allah (c.c)' sevmek, Allah (c.c)' sevdii iin de, Allah (c.c)'n sevmesini istedii eyleri sevmek Allah (c.c)'n gnderdii dinin en byk gereidir. Allah (c.c)'n Raslleri, ve indirdii kitaplar ile gnderdii slm dininin temel hakikatidir bu. Bu hakikat,bir kulun sadece ve yalnz Allah (c.c)'a teslim olmas, bakasna kul olmamasdr. Btn ilahi emirlerin nirengi noktasdr bu. Hem Allah (c.c)'a ve hem de bakalarna teslim olan (kimse) "mrik", O'na teslimiyetten yz evirmi Allah (c.c)'a srtn dnm (kimse) "mtekebbirlerden" olur. KULLUK RSALES 1.RSALE

irk Ve Kibir Bir sahih hadisde yle buyurulmutur: "Kalbinde zerre miktar kibirlenme olan bir kimse hi phesiz cennete giremez" (Mslim, man: 147; Ebu Davud, Edeb: 29; Tirmizi, Birr: 61.) Rasl sznde zikredilen kibir, Allah (c.c)'a kulluktan, O'na itaatten engelleyen kibirdir. Kalbinde zerre miktar iman olan bir kimse nasl ki sonsuza kadar cehennemde kalmazsa, zerre kadar byklenme de cennetten mahrum brakr. Demek ki; Kibir imann karldr. Zira kibir, ubudiyetin, abidliin, hakikatna zttr. (kulluun gereine uymamaktadr). Bir kutsi hadisde yle buyurulmaktadr: "Allah buyuruyor ki: "Azamet gmleim, (kibriya) byklenme de kaftanmdr. Bir kimse bunlar Ben'den soyup almaya kalkrsa, ona azab ederim" (Mslim, Birr: 136; Ebu Davud, Libas: 29.) Azamet, kibriya ve byklk Rubbiyetin zelliklerindendir. Kibriya (byklk), azametten daha yksektir. Bundan dolaydr ki, azameti gmlee benzetirken, kibriyay onun zerinde kaftana benzetmitir. Bundan dolaydr ki, namazn, ezann ve bayramlarn alameti ve iar, tekbir yani ululatrma olmutur (Hep O'nu ululatrma ile alr kaplar).

Safa ve Merve gibi yksek yerlerde, insan bir erefe ykseldii veya bir binee bindii zaman ve benzeri yerlerde tekbir getirmek mstehab olarak kabul edilmitir... Bir yangn ne kadar byk olursa olsun, yrekten kan bir tekbirle sndrlr. Ezan okunurken, tekbirle balad iin eytan kaar. Yce Allah yle buyurmaktadr mealen: "Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, size karln vereyim. Bana itaat ve ibadet (kulluk) etmekten byklenip (kibirlenip) yz evirenler, bu kibirleri yznden muhakkak klm ve zelil olarak cehenneme gireceklerdir" (M'min; 60) Kibrinden kendisini byk zannetmesinden (kibirinden) tr; Allah (c.c)'a ibadetten kul olmaktan uzak duran kimse, mutlaka bakalarna boyun eip zillet iine der. Zira insanolu iradesiyle hareket etme istidadndaki hassas bir yaratktr. Bir gerek hadisde yle buyurulmaktadr: "simlerin en gzeli ve dorusu, Haris ve Hemam'dr" (Ebu Davud: 69; Nesai, Hayl: 3.) "Haris" alan ve kazanan demektir. "Hemam" ise, hemme kelimesinden tremektir, ve Hemme ise, ilk adm, balang, depara kalktr. Yani iradenin teekkl an ve yerine getirilme ilk hamlesi. Her iradenin de elbette bir maksudu, irade edileni olacaktr. nsann devaml olarak iradesi vardr. Her iradenin de mutlaka bir maksudu, murad (irade edileni, istenileni) vardr. (bulunmas gerekir. te bu murad "ilh" tr) Demek ki, her kulun sevgi ve iradesinin sonuland, nihayete erdii bir (mahbubu) sevgilisi ve (matlubu, murad) hedefi, amac vardr. Bir kimsenin sevgi ve iradesinin nihayeti, hedefi, gayesi demek olan murad; Allah (c.c) olmazsa, kibrinden dolay Allah (c.c)'tan yz evirirse; elbette ki byle bir kimsenin baka bir murad ve mahbubu vardr. Byle kimseler, ya mal ya makam, ya suretleri, yahut peygamberlerden, salihlerden ve meleklerden bir ksmn kendisine "ilh" edinmitir. Baz kimseler peygamber ve evliyalar rabler ediniyorlar. Daha baka eyleri de ibadetlerine hedef ittihaz (kabul) ediyorlar (ibadetlerine muhatab sayyorlar).

Bir insan Allah (c.c)'tan bakasn kulluk yapmaya layk grd m, byle biri mutlaka mrik olur. Kulluundan tr kibirlenen kimseler de mriktir. Bunun iindir ki; Firavun, Allah (c.c)'a ibadet yapmaktan kanan, kullua yanamaktan uzak duran, kibirlenip yz evirenlerin en ileri geleni ve en azls idi ve elbette ki mrikti.

Yce Allah yle buyurmaktadr: "Dorusu biz Musa'y mucizelerle ve apak bir delillle Firavun'a, (veziri) Haman'a ve Karun'a gnderdik. Onlar (Musa iin yle) dediler: ''Bu bir sihirbazdr, yalancdr", ayetinden; "Musa da yle dedi: 'Ben hesap gnne inanmayan her kibir ve azamet sahibinden Rabbime ve rabbinize sndm." ayetine kadar. "te Allah her mtekebbir zorbann kalbini byle mhrler" (M'min: 23) Yine Allahu Tela yle buyuruyor: "Karun'u da, Firavun'u da, (onun veziri) Haman' da helak ettik. Gerekten Musa onlara apak delillerle gelmiti de, onlar yeryznde kibirlenip bakaldrdlar. Halbuki, (azabdan) kurtulacak deillerdir." (Ankebut: 39) "nk Firavun o yerde (Msr da) bakaldrm (kibirlenmi) ve ahalisini paralara blp kendisine balamt. Onlardan bir topluluu ezmek isteyerek oullarn boazlatyor, kadnlarn ise diri brakyordu. phesiz o fesatlardan idi." (Kasas: 4) "Kalbleri ile yaknen bildikleri halde nefislerine zulm yaparak ve kibirlenerek btn mucizeleri inkr ettiler. Ey Raslm! Bak ki nefislerin akbeti nasl oldu?" (Neml: 14) Bunlarn benzeri ayetler Kur'an- Kerim'de oktur. Kur'an- Kerim Firavun'u mrik olarak tavsif ediyor (nitelendiriyor, tarif ediyor): te bir baka ayet meali: "Firavun'un kavminden ileri gelenler, Firavun'a yle dediler: "Musa'y ve kavmini, fesatlk yapmalar ve Musa'nn hem seni ve hem de senin tanrlarn terketmesi iin mi bu yerde brakacaksn?" (Araf: 127)

Btn aratrmalar gstermitir ki: Bir insan Allah (c.c)'a ibadet ve kulluk yapmaktan kibri yznden ne kadar kanrsa, Allah (c.c)'a irk komada o kadar ileri gitmi olur. nk, ne kadar Allah (c.c)'a kulluktan kibirlenip yz evrilirse: kasd evvel ile (o nispette), kalbinin maksudu olan (elde etmeyi istedii) sevgili muradna (nihai hedef ve amacna) olan fakr ve ihtiyac (Allah (c.c)'tan bakalarna kulluu) o kadar artar. Bylece o, ynelip kul olduu Allah (c.c)'n yerine koymu olduu eyi, Allah (c.c)'a irk komu olur. Kalp asla btn yaratklardan mstani olamaz, uzak duramaz onlara sevgi beslemekten kanamaz. Ancak:

- Allah (c.c) sevgisi btn sevgilerin zerinde olacak. - Allah (c.c)'a kulluk etmede, - Yalnz O'ndan yardm dilemede, stimdad etmede, - Sadece O'na gvenip dayanmada, tevekkl etmede, - Tek O'nun sevdiini sevmede, sevmediini sevmemede, - Raz olmadndan raz olmamada, Raz olduklarndan ferahlk duymada, - Allah (c.c)'n kerih ve iren grdn iren grmede ve kt bir eyi yapmamada, - Allah (c.c)'n dostluk kurduklaryla dostluk kurmada, - Allah (c.c)'n dman tandklarn dman olarak tanmada, - Allah (c.c) iin sevmede, gene Allah (c.c) iin nefret etmede, - Allah (c.c) iin vermede yine O'nun iin vermemede, - Asla O'na ortak komayacaktr. Allah (c.c)'a olan sevgisini ve dinine olan balln artrdka kulluu (ubudiyeti) da glenir, kuvvetlenir ve Allah (c.c)'tan bakasna ihtiya duyma, gvenme halinden kurtulur insanolu. Allah (c.c)'a kul olmann keml derecesine km olmann verdii kuvvetle irkten ve kibirden kurtuluu da kemle erer. (Allah (c.c)'tan bakasna kul olmayan kimsenin kibri ve irki olmaz. nk, yalnz Allah (c.c)'a kul olmann gc bunlara engeldir).

Nasaraya (Hristiyana) irk, yahudiye ise kibir galip gelmitir. Yce Allah (c.c) "hristiyanlar" (nasaralar) hakknda mealen yle buyurmaktadr: "Onlar (hristiyanlar) alimlerini ve rahiplerini, Allah'n yerine koyup Allah'dan baka Rabler edindiler. Meryem'in olu sa'y da. Halbuki onlar da tek olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmulard. Allah'tan baka ibadet (itaat ) edilecek hibir ilah yok. O, mriklerden kendisine ortak kotuklarndan tamamen mnezzehtir" (Tevbe: 9/31) "Yahudiler" hakknda da Allahu Tela yle buyuruyor: "Artk size (ey yahudiler) nefislerinizin holanmayaca bir emirle her bir peygamber geldike kibirlendiniz ve inat ettiniz. Peygamberlerden bir ksmn yalanladnz ve bir ksmn da ldrdnz." (Bakara: 2/87) "Yeryznde haksz olarak kibirlenenleri ayetlerimi anlamaktan men edeceim. Onlar doru yolda hangi mucizeyi grseler, ona inanmazlar da, eri yolda, sapklkta kendilerine bir yol bulduklarnda, o yola giderler. Onlarn byle hareket etmeleri, ayetlerimizi yalan saymalarndan ve bilgi edinememelerindendir" (A'raf: 7/146)

Kibir irki (celbeder) davet eder. irk ise slam kelimesinin ifade ettii manann tam ve kamil zdddr. O yle bir gnah ki, Allah (c.c) bu gnah (suu) asla affetmez.

Yce Allah bu konuda mealen yle buyurmaktadr: "Dorusu, Allah irk koan balamaz. Fakat bundan baka sular, diledikleri iin balar ve affeder. Kim de Allah'a irk koarsa, pek byk bir gnah ilemi olur" (Nisa: 4/48) "Muhakkak ki Allah kendisine ortak koanlar asla balamaz. Bu korkun sutan bakalarn mafiret buyurur. Kim Allah'a ortak koarsa, kendisini Allah'tan ok uzaklatran bir sapkla dmtr" (Nisa: 4/116) KULLUK RSALES 1.RSALE

Btn Rasul Ve Nebiler slam Dini le Gnderilmitir Btn Rasl ve nebiler slam dini ile gnderilmitir. O yle bir dindir ki, Yce Allah ondan baka bir dini din olarak kabul etmez. Ne evvelkilerden ve ne de sonra gelecek olanlardan. Nuh'dan (a.s.) bahseden bir ayette yle buyrulmaktadr: "Nuh: "Davetimden yz evirdiiniz takdirde size yazk olur. Davetime icabet ederseniz kazanrsnz. Ben sizden herhangi bir cret istemiyorum ki. Benim mkafatm ancak Allah'a aittir. Ve ben yalnz O'nun birliine ve emirlerine boyun emekle emrolundum." (Yunus: 12/72) brahim (a.s.) hakknda da yle buyurulmaktadr: "Kendini bilmeyenden baka, kim brahim'in dininden yz evirir? Hakikat ki biz brahim'i setik o ahirette sahillerdendir. brahim'e Rabbi "Mslman ol. (emrime teslim ol)" buyurduu zaman o yle demiti: "Kendimi alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim ettim (mslman oldum.)" Bu dini brahim kendi oullarna vasiyet ettii gibi, Yakub da vasiyet etti: "Ey oullarm! phe yok ki Allah raz olduu slm dinini sizin iin seti. O halde siz ancak

mslmanlar olarak can verin dendi." (Bakara: 2/132-133) Yusuf'tan (a.s.) naklen: "Beni Mslman olarak ldr ve salih kullarn arasna kat" (Yusuf: 12/101) Musa'dan (a.s.) naklen: "Musa yle dedi: "Ey kavmim! Siz gerekten Allah'a iman etmiseniz ve O'nun birliine ihls ile teslim olmu mslmanlar iseniz, artk Allah'a tevekkl edip gvenin." (Yunus: 10/84) Yine Yce Allah yle buyuruyor: "Hi phe yok ki, Tevrat' biz indirdik. Onda bir hidayet ve nur vard. Mslman olan nebiler Yahudiler arasnda onunla hkm verirlerdi"(Maide: 5/44) Belks'dan naklen yle buyuruluyor: "(Belks) dedi: Ey Rabbim, ben gerekten de nefsime zulmetmiim. imdi Sleyman'n rehberliinde, alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim olup Mslman oldum!" (Neml: 27/44) Yine Yce Allah buyuruyor: "Hani sa'ya bal olanlara: "Bana ve Rasulme iman edin!" diye ilham etmitim de, onlar: "man ettik, bizim gerekten Mslman olduumuza ahit ol!" demilerdi." (Maide: 5/111) "Kim slam'dan baka bir din ararsa, o din asla kendisinden kabul edilmez ve ahirette ebediyen zarar ekenlerden olur" (Al-i mran: 3/85) "Onlar Allah'n dininden bakasn m aryorlar. Halbuki gklerde ve yerde ne varsa, hepsi ister istemez O'na teslim (mslman) olmutur ve ahirette O'na evrilip gtrleceklerdir." (li mran: 3/83) Demek ki bylece; Yce Allah, bu kainatta her ne kadar yaratk varsa, gerek isteyerek gerekse istemeyerek Mslman (Allah'a teslim) olduklarn beyan buyurmutur. nk btn mahlkat (varlklar), genelde Allah (c.c)'a kul olmalar iin yaratlmtr. Bunu ister kabul etsin, isterse etmesin, asla farketmez, sonu deimez. Btn mahlkat (yaratklar), isteseler de istemeseler de, O'na ynelmekte, O'na borlu ve muhta olarak yaamak zorunda kalmaktadr (Bylece btn kinat isteyerek veya istemeyerek Allah (c.c)'a teslim (mslman) olmutur). Mahlkattan hibir ey Allah (c.c)'n izdii kader izgisinin dna kamamaktadr. Takdir ve kaza nasl yazlmsa, ylece yaamak zorundadr yaratk. Hayra da erre de g ancak O'ndan gelir. O btn alemlerin Rabbi ve Melikidir. O istedii ekilde tasarruf ve idare eder. O her eyin halik (yaratcs); mucidi ve ekil verenidir.

Allah (c.c)'tan gayr her ey sonradan var edilip yaratlm, tanzim edilmitir ve mahluktr. Fakir, zelil ve muhta olarak yaratlmtr. Onun iin de kuldur. Allah (c.c) ise her trl bildiimiz ve bilmediimiz noksanlardan mnezzehtir. O her trl vasfda tek ve birdir. Yaratc, icad edici, ekil verici ve kahredicidir. O her ne kadar sebeplere yaplmasn emretmise de, o sebeplerin halik (yaratan) ve takdir edeni de yine O'dur. Kendisi iin sebep klnan ey de, sebepler gibi sadece O'na muhtatr. Mahlkatta, bir hayr yapmak veya bir erri defetmek iin mstakil, zel bir sebep yoktur. Belki btn sebepler kendisine yardm edici dier bir sebebe ve kendisine kar kan ve engel olan zarar def ediciye muhtatr. te o son sebebi yaratan da Yce Allah'dr. (Veya son sebeb Allahu Tela'nn bizzat kendisidir) O bir ve mahlkattan gandir.O herhangi bir yaratktan yardm almaz. Hibir eye muhta deildir. O'nun kendisine yardm edecek bir orta, yahut kar koyacak ve engel olacak bir rakibi zdd da yoktur. Yce Allah buyuruyor: "O halde bana haber verin bakalm. Allah bana bir keder dilerse sizin Allah'tan baka taptklarnz O'nun bu zararn giderebilirler mi? Yahut Allah bana bir nimet ve afiyet dilerse, onlar O'nun bu nimetini engelleyebilirler mi? De ki: "Allah bana yeter. Her Mtevekkilin (tevekkl edenin) tevekkl ancak O'nadr" (Zmer: 39/38) "Eer Allah sana bir bel (keder) isabet ettirirse, o isabet eden belay artk O'ndan baka kimse senden gideremez. Sana bir hayr dilerse (verirse) , yine bu hayr devam ettirmeye ve her eye kadirdir" (En'am: 6/17) KULLUK RSALES

mana Zulm Kartrmak Ne Demektir? Allahu Tela brahim aleyhisselmdan yle nakil buyuruyor: "phesiz ben sadece hak dine (tevhide) boyun eip yneldim ve yzm gkleri ve yeri yaratm olan Allah'a evirdim ve ben O'na irk koanlardan deilim." Kavmi de kendisine kar mcadeleye kalkt. O yle dedi: "Allah beni doru yola iletmiken; siz Onun hakknda benimle ekimeye mi kalkyorsunuz? Ben O'na ortak kotuunuz eylerden (putlardan) asla korkmam. Rabbim dilemedike, onlar bana hibir ey yapamaz, Rabbim her eyi ilmiyle ihata etmitir. Artk dnp, hisse almayacak msnz?" man edip de imanlarn zulm ve irke kartrmayanlar (var ya) ite korkudan emin olmak onlarn

hakkdr ve hidayete (doru yola) erenler de onlardr." (En'am: 6/79-80 ve 82) Abdullah bni Mesud'dan rivayet edilen sahih bir hadiste yle buyurulmaktadr: "Bu ayet indii zaman Allah (c.c)'n Raslnn ashabna ok iddetli ve meekkatli geldi ve dediler ki: "Ya Raslallah! Hangimiz imanna zulm bulatrmam ve kartrmamtr ki?" Allah'n Resul (s.a.v) yle cevap buyurmulardr: "Salih kulun szne kulak vermediniz mi? O ancak irktir ve phe yok ki irk en byk zulmdr" (Buhari, man: 23; Enbiya: 8- 41; Tefsir En'am: 3; Lokman: 1; stitabe: 1-9; Mslim, man: 197; Tirmizi, Tefsir En'am.) KULLUK RSALES 1.RSALE

brahim'in (a.s.) zellikleri hlsa erdirilmi ve iyiye, doruya ynelenlerin imam Halil brahim (a.s); Rasl olarak gnderildii zaman, btn yeryzn mriklerin dini kaplamt. Allahu Tela yle buyuruyor: "Hatrlayn ki bir vakit brahim'i Rabbi bir takm kelimelerle (emir ve yasaklarla) imtihan etti. brahim o kelimeleri tamamen yerine getirdi. Allah: "Ben seni insanlara imam yapacam" buyurdu. brahim: "Benim zrriyetimi de imam yap" diye yalvard. Allah: "Senin zrriyetinden olan zalimler benim ahdime (imametime) asla nail olamaz" buyurdu." (Bakara: 124) buyurdu. Grlyor ki, Allahu Tela'nn imameti ve ahdi zalime ait deildir. Demek ki Allah (c.c) zalimin imam (nder) olmasn istememektedir. Zulmn en ileri derecesi ise, evvelce de belirttiimiz gibi, irktir. Yani, Allah'n mahlkatndan herhangi birine, Allah (c.c)'a gvenildii gibi gvenilmektir. Mahlktan imdad dilenmek, belalar defedeceine inanmaktr. Ksacas Allah (c.c)'n yed-i kudretinde (ellerinde) olan ileri mahlkattan beklemektir. Allahu Tela yle buyuruyor: "Gerekten brahim hak dine ynelen, Allah'a itaat zere bulunan bir mmetti (imam idi) ve o hibir zaman mriklerden olmamt." (Nahl: 16/120)

mmet kelimesinin asli manas; kendisine tabi olunan ve hayr retici kimse anlamna gelmektedir. Kdve kelimesinin, kendisine uyulan kimse demek olduu gibi. Yce Allah brahim'in (a.s.) zrriyetine peygamberlik ve kitap ihsan etti. Kendisinden sonra gelen btn nebi ve Rasulleri onun soyundan getirdi. Yine, Allahu Tela yle buyuruyor: "Sonra ey Raslm! Sana yle vahyettik: Doru yola ynelerek brahim'in milletine (dinine, slm'a) uy! O hibir zaman mriklerden olmad." (Nahl: 16/123) "Gerekten brahim'e insanlarn en yakn, zamannda ona bal olanlarla, u Rasl (Hz. Muhammed) ve ona, iman edenlerdir. Allah m'minlerin yardmcsdr." (li mran: 3/68) "brahim ne bir yahudi, ne de hristiyand. Fakat Allah' bir tanyan gerek bir mslmand ve mriklerden de deildi;" (li mran: 3/67) "Yahudi ve hristiyanlar mslmanlara yle dediler: "Yahudi veya hristiyan olun ki doru yolu bulasnz" Habibim sen de ki: "Hayr biz hak yol brahim'in milletindeniz (dinindeniz). O hibir zaman mriklerden olmad". Ey mminler yle deyin: "Biz Allah'a ve bize indirilen (Kur'an'a); brahim, smail, shak, Yakub ve torunlarna indirilenlere, sa'ya ve isa'ya verilenlere ve Rableri tarafndan btn nebilere verilen kitaplara iman ettik, onlarn hibirini dierinden ayrt etmeyiz. Biz ancak Allah'a boyun een mslmanlarz." (Bakara: 2/135-136) Allah'n Rasl (s.a.v) sahih bir hadisde yle buyurmutur: "Hi phesiz, brahim insanlarn en hayrlsdr!" (Mslim, Fedail: 150.) brahim (a.s.) Raslullah'tan (s.a.v.) sonra Rasllerin en efdalidir en ileri gelen kuldur. nk o "Halilullah" tr. Yani, Allah'n dostu. Yine sahih bir hadisde yle buyurulmutur: "phesiz Allah brahim'i dost edindii gibi beni de dost edindi." (Mslim) Baka bir hadisde yle buyuruluyor: "Eer yeryz ehlinden bir dost edinseydim, Ebu Bekir'i dost edinirdim. Fakat (kendisini kastederek) aradanz Allah'n Halili ve dostudur" (Tirmizi, Menakb: 14; bn Mace, Mukaddime: 11; Ahmed: 11.) Ebu Bekir (r.a.) hakknda sylenen bir baka sahih hadiste de yle buyurulmaktadr: "Mescid-i saadete alan hibir kap bkarlmad, hepsi kapatld. Ancak Ebu Bekir'in kaps ak brakld" (Buhari, Menakb: 45; Mslim, Fedail: 2.) Dier bir hadis-i erifde yle buyuruldu: "Dikkat ediniz ki, sizden evvelki bir ok kimseler kabirleri mescidler, yani secde yeri ediniyorlard. Dikkat ediniz ve kabirleri mescid edinmeyiniz. Ben sizi bundan mutlaka menediyorum" (Mslim, Cenaiz: 97.)

Btn bunlar sahih hadiselerdendir. Yine sahih hadislerde beyan edildiine gre, Allah'n Rasul, yukardaki kabirleri mescid edinme hakkndaki szlerini ve dierlerini lmnden birka gn nce sylemilerdir. Onun iin bu hadisler, Rasl- Ekrem'in risaletini tamamlayan hadislerdir. nk burada Allah dostluunun hakikatinin tamam vardr. O dostluk ki, asl, Allah (c.c)'n kula sevgisi, kulun da Allah (c.c)'a sevgisidir. Bu hususa "Cehmiyye" frkas (ekol) itiraz etmitir. Yine bu hadislerde; Mriklere benziyenlere red olarak, Allah (c.c)'n tevhidinin (birliinin) hakikati ve O'ndan baka kimseye kulluk (ibadet) etmeme gerei vardr. Ayrca bu hadislerde; Ebu Bekr sddkn (r.a.) hakkn ayaklar altna almaya alan "Rafizlere" de red vardr. O Rafizler ki, kble ehli olan Ali'ye (r.a.) ve dier bir ksm byk insanlara ibadet etmekle en byk mriklerden olmulardr. KULLUK RSALES 1.RSALE

Hillet (Halil Kkenli Dostluk) Yalnzca Allah (c.c)'a Mahsustur Peygamber -Sallallahu aleyhi vesellem-in Halillii Hillet (Halil Kkenli Dostluk) Yalnzca Allah (c.c)'a Mahsustur. Hillet (Halil kknden gelen dostluk) o kemli muhabbettir ki, kulda Allah (c.c)'a kmil bir ekilde "ubudiyeti" gerektirir. Allah (c.c)'tan ise kullarna kmil "rubbiyeti" ifade etmektedir. O kullar ki, Allah (c.c) onlar sever, onlar da Allah (c.c)'... "Ubdiyet" (kulluk) kelimesi kmil muhabbet (sevgi) ve kmil tezelll (Tevz, alakgnlllk, kendini her eyden byk grmemek, kkln bilip, kabul etmek) kapsar. Araplar; "Kalb sevgiliye kul kle olduu zaman muti' olur (tirazsz itaat doar sevdiine kar)." derler. tirazsz itaat da gerek kulluun ta kendisidir. Zira Muti', kul olmak demektir. Teymullah, Abdullah demektir. Bu, Hz. brahim ve Hz. Raslde kemale, en son noktaya ulaan bir haldir. Bundan dolaydr ki, Rasl ekremin yeryznde hibir Halili (halil ve hillet kelimelerinin ifade ettii

manada tek bir dostu) yoktur. nk "Hillet" okluk kabul etmez bir mana iindedir. Allah'n Raslnn tek halili bizzat Allahu Tela'dr. Fakat, sevginin (muhabbetin) asl (hillet gibi) deildir. nk Resul ekrem (s.a.v) bir sahih hadisde Hazreti Hasan ve Usame (r.a) hakknda yle buyurmutur: "Allah'm! Ben phesiz onlar (Hasan ve Usame'yi) seviyorum. Sen de sev onlar. Ben onlar seveni de seviyorum" (Buhari, Fedail: 22; Mslim, Fedail: 58-59.) Amr b. As sordu: "Ey Allah'n Rasul! Sana kadnlarn hangisi daha sevimli gelmektedir?" Allah Rasul buyurdular: "Aie" Amr b. As: "Peki erkeklerden hangisini daha fazla seviyorsunuz? diye sordu. Allah Rasul: "Onun babas Ebu Bekir'i" diye cevap verdi. (Mslim, Fedail: 33; Ahmed: 2/384.) Allah Rasul yle buyurdular: "Bayra yarn bir adama vereceim ki, Allah' ve Rasul'n sever, Allah ve Rasul de onu sever" (Buhari, Fedail: 9; Mslim, Fedail: 32.) Sevgi konusunda bunlara benzer daha bir ok beyan vardr, ama btn bu sevgililer hilletin ifade ettii mana iine girmezler. Yce Allah Kur'an'da mealen yle buyurmaktadr: "Allah muttakileri sever" (Al-i mran: 3/76) "Allah ihsan eden muhsinleri sever" (Bakara: 2/195) "Allah adaletle hareket edenleri sever" (Hucurat: 49/9) "Allah tevbe ederek gnahlarndan temizlenenleri sever" (Bakara: 2/222) "Hi phe yok Yce Allah kendi yolunda birbirlerine kenetlenmi bir bina gibi saf balayarak arpanlar sever" (Saf: 61/4) "Allah yle bir kavim getirir ki, Allah onlar sever, onlar da Allah' severler" (Maide: 5/57) Bu ayetlerde Allahu Tela m'min kullarn sevdiini, m'min kullarnn da kendisini sevdiini haber vermektedir. Hatta bir ayeti cellede yle buyurmaktadr: "man edenlerin Allah'a olan sevgileri daha kuvvetli ve iddetlidir." (Bakara: 2/165)

Hillete gelince (halillik, halil edinme eklinde dostluk), bu husus (zel) bir dostluktur. Sevgi ise umumdir (genel anlam tar). Baz kimseler Allah (c.c)'n Rasul (s.a.v)'e "Habibullah" (Allah (c.c)'n sevgilisi) brahim'e (a.s.) ise "Halilullah" (Allah (c.c)'n halili) demektedirler. Bu kimseler muhabbetin hilletten stn olduunu sanyorlar. Bu kavl ok zayf bir kavldir. Allah'n Rasl (s.a.v) de ayn ekilde brahim (a.s.) gibi "Halilullah" dr. Yani Allah (c.c)'n dostudur. Yukarda zikrettiimiz sahih hadis bunu ifade buyurmaktadr. Hz. Abbas'n (r.a) bir habib ile halilin arasnda har olunacana dir ve benzeri rivayet edilen szler mevzu hadislerdir ve onlara itibar etmek asla (doru) caiz deildir. Sahih hadisin ifadesine uygun olarak, biz, yukarda: Allah (c.c)'a muhabbetin; hem Allah (c.c)' sevmek ve hem de Allah (c.c)'n sevdiklerini sevmek olduunu beyan edip, belirttik. KULLUK RSALES 1.RSALE

Sevginin Hakikati Sahih bir Hadis-i erifde buyurulmaktadr: " ey vardr ki, bunlar her kimde bulunursa o kimse imann lezzetini (halvetini ve tadn) tatmtr. O bulunanlardan birisi, Allah ve Rasulnn kendisine baka her eyden daha sevgili olmas; kincisi, bir kimseyi Allah iin, Allah raz olsun diye sevmesi; ncs, Yce Allah bir kimseyi kfrden kurtardktan sonra bir daha kfre dnmeyi atee atlmak gibi (kt ve kerih) telakki etmesi ve iren bulmas" (Buhari, man: 9-14; krah: 1; Mslim, man: 67; Tirmizi, man: 10; Nesai, man: 3; bni Mace, Fiten: 23.) Allah'n Rasl (s.a.v) ey kendisinde bulunan kimsenin imann tadn tadacan haber veriyor. nk, bir eyde halavetin (lezzetin) bulunmas, ona muhabbet duyulmasna baldr (Bir insann bir eyden lezzet alabilmesi iin, o eyi ok sevmesi, muhabbet duymas gerekmektedir). Bir kimse bir eyi severse veya bir eye itahlanrsa, o zaman o kimse iin o eyde lezzet ve murad hasl olur (o eyden byk lezzet alr). nsan o sevdii eyde, tad, lezzet, halavet ve srru bulur. Lezzet, mlayim (iyi, uygun, faydal) olan sevgili veya kendisine itahlanlana kavumann peinden hasl olan bir eydir.

Felsefe ve tb ehlinden baz kiilerin dedii gibi: "Lezzet mlayime (iyiye, uyguna, faydalya) kavumaktr: Yani, idrak etmektir." diyen kimse, bu hususta ok fahi bir yanlma iine yuvarlanm olur. nk, idrak sevgi ile lezzetin arasnda olan bir haldir. Mesel, insan, bir yemee itahlanrsa ve onu yerse, lezzet alr. Bir kimse, bir eye bakmay arzular da ona bakarsa yine lezzet duyar. Nazara ittiba eden lezzet, bizzat nazar ve bakma deildir (Sadece bakm olmak iin bakmak insana lezzet vermez). Demek ki o bir eyi grmek deil, grmenin peinden duyulan hazdr (lezzettir). Allahu Tela Kur'an- Kerim'de yle buyuruyor: "Cennette canlarn isteyecei (itahlanaca) ve gzlerin lezzetlenecei her ey var.." (Zuhruf: 43/71) Bylece, nefis iin hasl olan btn lezzet ve elemler, ferah ve hzndendir. Bunlar da, sevileni (mahbubu) veya sevilmeyeni (mekruhu) uurlu bir ekilde anlamaktr. Fakat anlamann bizzat kendisi, idrak etmek, ferahlk ve hzn deildir. Netice; Ferahlanma ve lezzetlenmeyi iine alan imann halaveti ki, bunu imann lezzetini tadan m'min bulur,bu kulun, Allah (c.c)'a muhabbetinin kemaline ittiba eder (tabi olur) ve O'na balanr. Bu hal eyle meydana gelir: 1 - Muhabbeti kemle erdirmek; 2 - Onu tarif etmek ve 3 - Zddn def etmek. Muhabbetin kemale ermesi: Allah (c.c) ve Raslnn (s.a.v) muhabbetinin, onlardan baka hereyden stn olmasdr: Allah (c.c) ve Rasln (s.a.v) normal bir sevgiyle sevmek yeterli deildir. Yukarda ifade ettiimiz gibi, Allah (c.c) ve Raslnn (s.a.v) sevgisi hereyden ve her sevgiden daha stn olacak. Muhabbetin tarifi: Sevdiini ancak Allah (c.c) iin sevmek ve Muhabbetin zddn defetmektir, imann zdd olan kfrden, atee atlmaktan nefret edildii gibi nefret edip tiksinmektir. KULLUK RSALES 1.RSALE

Dost Edinmek Sadece Allah (c.c)'a Mahsustur.

Allah'n Rasl'n ve btn m'minleri sevmenin Allah (c.c) sevgisinden geldiini bir iyi anladktan sonra (ki, Allah (c.c)'n Rasl de m'minleri, Allah (c.c) sevdii iin severdi. Zira o, Allah (c.c)'a duyulan muhabbet konusunda, btn insanlarn en stnyd ve sevdiini sevmeye, sevmediini sevmemeye en layk olan idi.) Hilleti daha iyi anlam olacaz. Hillette , yani (Halil) dost edinmede, Allah (c.c)'tan bakas iin hi bir hak yoktur. Baka bir deyimle, Allah (c.c)'tan bakasn dost edinme diye bir mesele olamaz. Dost (Halil) edinmek sadece Allah'a mahsustur. Allah'n Rasul (s.a.v) yle buyurmutur: "Eer yeryznde olanlardan birini dost edinmek hakkm olsayd, elbette ki Ebu Bekr'i dost edinirdim" (Buhari, Salat: 80; Feraiz: 9; Fedail: 3-5; Mslim, Mesacid: 38; Fedail: 27.) Demek ki, Allah Rasul bile Allah (c.c)'tan bakasn kendisine (Halil) dost edinemiyor. nk, dostluk sadece Allah (c.c)'a mahsustur, O'na ait klnmtr. te btn bunlar byle anlalnca, "hilletin" mutlak, tecezzi (paralara ayrlma ve blnme) kabul etmez bir muhabbet olduu ve her muhabbetin zerinde olduu anlalm olur. KULLUK RSALES 1.RSALE

Allah (c.c)'a Korku,Umut,Sevgi le Birlikte badet Etmek Maksud (ama, gaye) : Allah (c.c)'a "muhabbet" ve "hilletin" (dostluun) ve O'na "ubudiyetin" (kulluun) gereklemesinden ibarettir. Bu hususda bir ok kimse yanlm ve kulluun, beraberinde muhabbet bulunmakszn, yalnz boyun emek ve tezelllden bunun lezzetini almaktan ibaret olduunu zannetmilerdir. Kullukta muhabbet, heva ve nefsi arzularda ferahlamak ve rububiyetin tahamml edemiyecei bir zillete dmektir. Bundan dolay rivayet edilir ki: Etrafndakiler muhabbet meselesi hakknda konutuu vakit Znnn yle demitir: "Durunuz ve bu meseleden bahsetmeyiniz! Nefisler muhabbeti iitmez ki, onu iddia etsin." lim ve marifet ehlinden birou, hayet (bilerek korkmak) duymadan muhabbetten ok bahsedenlerin meclisinde bulunmay (kerih) kt saym ve bu gibi meclislere itibar etmemilerdir (byle toplantlara asla katlmamlardr). Selefden biri yle sylemitir:

"Bir kimse sadece sevgi ve muhabbetle ibadet ve kulluk yaparsa byle bir kimse zndktr. Bir kimse Allah'a sadece mid bekleyerek bir eyler umarak Allah'a ibadet ve kulluk yaparsa, bu kimse mrcielerden olur. Bir kimse Allah'a sadece korku ile kulluk ve ibadet yaparsa, byle bir kimse de Haruriyelerden olur. Her kim, Allah'a, sevgi, mit, ve korku ile birlikte kulluk ve ibadet ederse, ite bunlar m'min ve muvahhiddir."

(Zndk, kfr iinde saklad halde darda iman izhar eden (iman ehli olarak grnen) kii) (Mrcie mezhebi; kfrle itaatin bir fayda vermeyeceine ve imanla da gnah ilemenin bir zarar getirmeyeceine itikat eder.) (Harriye; hakem meselesi sebebiyle askerlerin iinden Hz. Ali'ye kar kp onunla bir ky yaknnda harbedenlerdir. O kyn ismi Harra olduundan bu cemaata Harra ismi verilmitir.). KULLUK RSALES 1.RSALE

Sevgi Konusunda Hududu Aanlar Seleften sonra gelenlerden bazlar, muhabbet konusunda o kadar ileri gitti, ki, inirahlanp ferahladlar. Hatta onu bir eit ahmaklk ve kullua zd ve ancak Allah (c.c) iin caiz olan bir eit rubbiyet mertebesine karan bir mesele haline getirdiler. Bunlardan bazlar ylesine ar gidiyorlar ki enbiya ve resllerin bile sylediini aan, baz davalar ileri sryorlar. Yahut Allah (c.c)'tan yle bir ey istiyorlar ki; o, ancak Allah (c.c) hakknda caiz ve mmkn olur. Enbiyalar ve rasller hakknda bile caiz olmaz. Bu bahis, bir ok eyhin ayann kayp dt bir bahistir: Dlerinin sebebi; Rasllerin beyan eyledii ve getirdii emir ve yasaklarn tespit etmi olduu "ubudiyeti" (kulluu) yeterince tahkik ve talim etmemi olmalardr. Belki de "ubudiyeti" (kulluu) anlayacak kafa yapsna sahip bulunmamalar onlar ukura drmt. Elbette ki akl zayf olunca, dini anlamak mkl olur. Neticede, sapk ve cahilane bir muhabbet vardr. Nefis, ahmaklndan dolay bu muhabbetle ferahlk

duyuyor. Nasl ki bir insan, dier bir insana olan muhabbetinde, cehalet ve hamakat (ahmakl) ile birlikte ferahlar ve der ki: "Ben onu seviyorum; kendisine kar yapacam her trl ktlk ve kabalk sebebiyle muaheze edilemem ve sorumlu tutulamam! Sevgim beni temizler her trl kirlilikten" te bu dnce, dalletin zirvesidir. Byle dnen ve inanan kimse, dalaletin en derin gayyasnda boulmutur. nk bu sz Kur'an'da nakledilen Yahudi ve hristiyanlarn szlerine bezemektedir: "Yahudiler ve hristiyanlar: "Biz Allah'n oullar ve sevgilileriyiz" dediler. Yce Allah onlara yle cevap verdi: "Onlara de ki: O halde neden gnahlarnzdan tr Allah size azab ediyor? Hayr, dorusu siz O'nun yaratt insansnz. Dilediini balar dilediine azab eder" (Maide: 5/18) Bu ayette Allah (c.c) onlara, gnahlar sebebiyle azab edeceini, onlarn Allah (c.c) katnda sevgili olmadklarn ve oul nisbeti ile (haa) Allah (c.c)'a mensub bulunmadklarn ortaya koyuyor. Kendilerinin de dier insanlar gibi, yaratlm, bytlm ve tanzim edilmi bir mahlk olduklarn ispatlyor. Allah (c.c) bir kimseyi severse, onu sevdii muhabbet duyduu ilerde kullanr. Allah (c.c)'n sevgilisi, Allah'n, kfr, fasklk ve isyan gibi buz ve gazab ettii eyleri yapmaz. Bir kimse byk gnahlar iler, ona devam eder ve tevbe de etmezse; phesiz Allah (c.c) ona da onun yaptklarna da buz eder kzar ve cezalandrr. Nasl ki, m'min kulunu ve onun yaptn sever ve raz olursa... Zira Allahu Tela, kulunu iman ve takvas orannda sever. Allah (c.c) kendisini seviyor diye, iledii gnahlara devam eden kimse ve hele bunun kendisine bir zarar vermeyeceine inanan bir insan; Zehir itii halde, bnyesi salam olduu iin bu zehri yeneceine kendisine zarar vermeyeceine inanan ve ve tedaviye de lzum grmeyen ahmak kimse gibidir. Eer byle ahmaklar; Allah (c.c)'n Rasllerinin kssalarnda beyan buyurduklarn; Onlarn devam eden tevbe ve istifarlarn, inde onlar iin halisletirme ve temizleme bulunan uradklar eitli bela ve musibetleri, (Kendilerine indirilen kitaplardaki emir ve yasaklara uymak iin, ne byk eziyetlere katlandklarn, ne ac bela ve zorluklar karlamak zorunda olduklarn) bilselerdi (dnm olsalard), elbette ki, byle bir ahmakla dmezlerdi. Ki o Rasllerin insanlarn Allah (c.c) katnda kacaklar en yksek makamlara ktklarn, ycelikte ve Allah (c.c)'n sevdiklerinde mstesna yeri olduklarn bilirler (iledikleri gnahlarn kendilerine zarar vereceini anlarlar) ve belki de doru yola gelebilirlerdi (birazck akllar olsayd). Bir kimse, bir mahlku (baka kimseyi) gerekten sevse bile, o sevdiini umursamaz, irade etmez, sevilenin dediklerini yapmaz, onu memnun etmeye almazsa bir de stne stlk yapt ilerde de cahillik, kabalk, zulm olursa (sevdiine kaba muamele ederse); Bu durum, sevilen mahlkun

(sevilenin), kendisini sevene buz ve nefret etmesine ve hatta ceza vermesine sebebiyet verir. Dine bal olan bir ok kimse srf cahillikleri ve idaresizlikleri sebebiyle, Allah (c.c)'a kulluu sadece sevgide aradlar. Bunlar Allah (c.c)'n hududlarna tecavz ettikleri (yasaklarn) inedikleri, Allah (c.c)'n hukukunu zayi ettikleri (hakkn vermedikleri), batl ve sapk iddialar ileri srdkleri halde, sevginin kendilerini kurtaraca (zannederek) sapklna dtler. O kadar sapk eyler sylediler ki, bu szleri Allah (c.c)'n affetmesi mmkn deildir. Mesela: - "Benim hangi mridim ki bir kimseyi cehennemde brakrsa ben ondan uzam" diyen, mesel: - "Benim hangi mridim ki, m'minlerden bir tanesini cehenneme brakrsa ben ondan uzam" gibi batl szler syleyenler bile sevgiye snmak hatasna dtler. Hepsi Allah (c.c)'n hududlarn inemilerdir. Bunlardan birincisi, mridi, cehennemde bulunan herkesi oradan karabilecek gte gryor. kincisi ise, mridini cehenneme girmesine mani olacak kudrette gryor. Burada ihtimal mrid kelimesi eyh yerine kullanlmtr: Yahut da eyh, deil kendisinin, mridinin bile insanlar cehennemden kurtarabileceini ifade etmek istiyor. (Mridini byle bir gte grmekten daha sapk gr var mdr insanlk aleminde. Mrid, yani talebe bile bu gde olduktan sonra, siz varn hesap edin, eyh hangi gtedir). Bazs da yle syler: "Kyamet gn cehennemin zerine benim adrm rtlr ve rty ap da hi kimse cehenneme gnderilemez" ok mehur eyhlerden bu ve buna benzer sapk szler duyulmu ve rivayet edilmitir: Bunlar ya o eyhlere yaplar iftiralardr ya da bizzat kendilerinden sadr olmu sapk szlerdir. Bu gibi szler bazen insanolu sarho haldeyken azdan kar ve fena hallerinde sadr olur. Bu gibi hallerde insan temyiz gcn, muhakeme yeteneini kaybeder, ne sylediini bilmeyecek kadar gsz kalr. Sekr, yani sarholuk, temyiz olmakszn (iyiyi ktden ayrma gcnde olunmad zamanlarda) tadlan bir lezzettir. Bundan tr, bu szleri sarfedenler, sekr halinden kp ayldklar zaman, sylediklerinden pimanlk duyup tevbe ve istifar etmilerdir ekseri. (Burada ok ciddi bir mesele kyor ortaya. Madem ki sarholuk ve fenafillah annda cezbelenen kii Allah (c.c)'a layk olduu zamandan daha yakndr, yleyse, sarholuk ve fena hallerinde Allah (c.c)'a isyan dolu szler deil de, ayk olduklar zaman sylediklerinden daha doru szler sylemeleri lazm gelmez mi? Byle olmadna gre demek ki, bu hallerde Allah (c.c)'tan uzaklama vaki oluyor...) Sevgiden, evkden, levmden, (nefsi ktlemekten) melametten ve aktan bahseden kasideleri dinlemeye mereblerinde - tarikatlarnda geni yer veren baz eyhlerin asl maksad budur. nk bu eit kasideler, neye kar (neye ait sylenmi) olursa olsun, dinleyen ve okuyan kiinin kalbindeki sevgiyi tahrik eder ve sevgi dourur.

Yce Allah ne kadar ak anlatyor bu gerei: "Allah sevgisini ve muhabbetini indirdi, onunla sevenleri imtihan ediyor" Ve yine; "De ki; eer Allah' seviyorsanz bana tbi olunuz (ki), Allah da sizi sevsin.." (li mran: 31) buyuruyor. Demek ki, ancak Rasl'ne tbi olanlar (uyanlar) seviyor Yce Allah. Demek ki, Rasl'ne ittiba etmi (uymu) olanlar gerekten sevmi oluyorlar Allah (c.c)' bakalar deil... KULLUK RSALES 1.RSALE

Allah (c.c)' Sevmek Rasulene (s.a.v) Uymakla Gerekleir Rasle itaat etme ve tbi olma ise; ancak "ubudiyeti" (kulluu) (ne olduunu aratrp renmekle) hakkiyle ifa etmekle gerekletirilebilir. Halbuki, Allah (c.c)'a muhabbeti olduunu iddia eden pek ok kimse, Allah (c.c)'n gnderdii eriattan ve Raslullah'n snnetinden kmakta ve bu hacimsiz yerde izah edemeyeceimiz eitli sapklklar ileri srmektedirler. Hatta bunlardan bazlar, kendisinden emirlerin iskad olduunu dtn ve haramlarn hell olduunu ve daha birok, Allah (c.c)'n eriatna Rasl ekremin, snnetlerine ve taatlarna aykr iddialar ileri sryor. Bir ayeti kerimede, Yce Allah, yalnz kendisine ve Raslne itaat edip muhabbet duymay ve akabinde de Allah (c.c) ve Rasl iin cihad etmeyi imann temeli saymaktadr. "Cihad", Allah (c.c)'n emrettiini sevip yceltmek, yasak ettii eylerden de nefret (buz) edip defetmek iin yaplan mcadeledir. "Cihad" Allah (c.c) ve Rasul sevgisinin en tabii sonucudur. Bundan dolaydr ki, Allahu Tela, kendisinin sevdii ve onlarn da kendisini sevdikleri kimselerin sfatlar hakknda yle buyurmaktadr: "M'minlere efkatli, mriklere ve kafirlere izzetli ve ecaatl (eci iddetli) davranrlar, Allah yolunda mallaryla canlar ile cihad ederler ve knaycnn (dedikoducunun) knamasndan (dedikodusundan) korkmazlar" (Maide: 5/54)

te bunun iindir ki; - Bu mmetin Allah (c.c)'a olan muhabbeti, dier gemi mmetin muhabbetinden ok daha kmil, iddetli ve ileridir. - Bu mmetin Allah (c.c)'a olan kulluu (ubudiyeti) eski mmetlerin kulluundan daha kmildir, ok daha stndr. - Bu mmetin en kmili (stn) ise, Allah Rasl'nn (s.a.v) ashabdr. Onlarn iinde de en ileri olan, Rasle en ok benzeyenidir. Durum byle olunca, muhabbet iddia edenlerin durumu acaba nerede kalr? eyhlerden yle szler duyulmutur: "Muhabbet kalpde var olan bir atetir ki, mahbubu, muhabbet duyulan (sevileni) murad (irade) etmekten gayri her eyi yakar kl eder" Bu szlerle, meydana gelen her ey, vaka halinde ortaya kan her olu ancak Allah (c.c) istedii iin var olur. Allah (c.c)'n istemedii hi bir ey meydana gelemez. Byle olunca da, elbette ki Allah (c.c)' sevdiimiz iin, onun murad edip ortaya kard her ne varsa sevmemiz gerekmektedir. Hatta kfr, fasklk ve isyan bile. Evet byle zannetmektedirler. Madem ki, kalpde doan bir hali Allah (c.c)'a olan sevgi yakmamtr, yleyse o ey gzeldir telakkisi. Halbuki, bir insann varlk aleminden bulunan her eyi sevmesine imkan yoktur. nsan ancak kendisine iyi (uygun) gelen, faydas olan eyleri sever. Kendisine zd olan, kar koyan, zarar veren eyleri ise hi sevmez. Bu adamlar hi phe yok, kendi nefsi isteklerine uyarak byle hatalara dtler. Tabii ki, kendi nefislerinin istedii eye uyduklar iin, nefsi istekleri geliip oald, bylece ehvetlerine daldka daldlar. Bylece, siretler, riyaset, fazla mal ve sapk bid'atlar gibi nefs hevalarna uygun den eyleri Allah (c.c) muhabbetinden sayarak, sevmeye baladlar; yalan syleyip sapttlar (Her trl sapkl Allah (c.c) sevgisinden tr sevdiklerini iddia ettiler). Halbuki; Allah (c.c)'a muhabbet (sevgi) ancak: - Raslnn (s.a.v) getirdiklerini sevmekle, - Buzettii, yasaklad eyden nefret etmek (sevmemekle) ve - Kfr ehline (kfire) kar, canla ve malla cihad etmekle mmkn ve belli olur.

Bunlarn dalletlerinin asl: "Muhabbet kalpde var olan bir atetir ki, mahbubu, muhabbet duyulan (sevileni) murad etmekten gayri her eyi yakar kl eder" szn sarfeden sfiler; Allah (c.c)'n murad ile, btn varlklardaki

irade-i kevniyeyi (olu, meydana geli iradesinde iyi ve ktsyle birlikte) kasdediyor. Fakat bunlar bu sfilerden baka, Allah (c.c)'a, kitaplarna ve rasllerine iman eden bir m'min sylemi olsa; o, murad- ilh ile, rzasn ve muhabbeti manasna olan dn ve er'i iradeyi kasdetmi olur. Bu m'min yukardaki sz syledii zaman "muhabbet kalbde Allah (c.c) sevgisinden baka hereyi yakar" manasna sylemi olur. nk, ancak Allah (c.c)'n sevdiini sevmek; Allah (c.c)' sevmenin gerekli kld bir haldir. O'nun sevmediini sevdiin zaman; O'na olan sevgiyi ortadan kaldrr.

Allah (c.c)'n, sevmedii, nefret edip buz ve gazap ettii, hasl yasaklad eylere ait kaza ve kader konusuna gelince: ayet bir insan O'nun buz ve gazab ettii ve irkin grd eyleri, ayn ekilde gremezse, yani, gazab ve nefretine muhatab saymazsa, Allah (c.c)' sevmemi ve aksine, O'nun buzettiini sevmi olur ve byle bir kiinin bana geleceklerden ikayeti olamaz. KULLUK RSALES 1.RSALE

slam eriatna Uymak Ve Onun Adna Cihad Etmek Gelelim slam eriatna uymak ve onun adna cihad etmek meselesine: Bu gerek m'minlerle, sahtelerini birbirinden ayran en geerli endazedir. "Cihad" Allah (c.c)' sevenlerle, yani, Allah (c.c)'a muhabbet ehli ve Allah (c.c)'n onlar onlarn da Allah (c.c)' sevdii evliyalar ile, genel rubbiyetine bakarak Allah (c.c)'a muhabbet ettiklerini iddia edenlerin arasn ayran en kesin izgidir "Cihad" Kur'an'a uyanlarla, eriata muhalif bir ksm bid'atlara uyanlar, slam'da olmayanlarn arkasnda koanlar birbirinden ayrt eden ok kesin bir ablondur. Gnderdii eriata, yani kanunlara uymadan, Allah (c.c)'a muhabbet beslediini syleyenlerin muhabbeti, hristiyanlarla yahudilerin besledii muhabbete benzer. Hatta bunlarn durumu Yahudi ve hristiyanlardan ktdr. irki onlarnkinden daha beter bir irktir. nk, onlarda yle bir nifak vardr ki, onlar bu nifak sebebiyle cehennemin en aa derecesindedirler.

Bazen de, yahudi ve hristiyanlarn kfr seviyesine varamadklar zaman; Tevrat'ta ve ncil'de Allah (c.c) sevgisinin tevik edildii, onlarn zerinde ittifak ettii hususlardandr. Hatta bu keyfiyet, onlara gre dn emirlerin en bydr. Nitekim ncil'de sa aleyhisselmn en byk vasiyeti: "Btn, kalbinle, nefsinle ve aklnla Allah (c.c)' seveceksin!" Hristiyanlar, bu vasiyeti yerine getirip, ou zaman bu sevgiye sahip olduklarn ileri srerler. Onlarda zhd ve ibadet ounlukla sevgi zerine oturur. Halbuki onlar, Allah (c.c)'n eriatna (kanunlarna) muhalefet ettikleri uymadklar iin, Allah (c.c)'a muhabbetten ok uzaktrlar ve bu sevgileri bo bir sevgidir. Allah (c.c)'n sevdiklerini sevmedike, iddia ettikleri sevginin onlara hibir faydas yoktur. Allah (c.c)'n sevdiklerine uymuyorlar ve tam tersine, gazab ettiklerine uyuyorlar ve bylece Allah (c.c)'n rzasna kulak asmyor, hakir gryorlar. Bunun iin de btn amelleri heba olup gitmektedir. Zira Yce Allah kafirlere lanet etmektedir. Ancak kendisini sevenleri sever. Kul Allah (c.c)' sevmedii takdirde, Allah (c.c)'n yle bir kulu sevmesi bahis konusu bile edilemez. Ancak, kul Allah (c.c)' hangi miktarda seviyorsa, Allah (c.c) da o kulu sevdii miktarca sever. (Her ne kadar, Allah (c.c) kulun yaptndan daha ok verecektir amma, kul bir verirse Allah (c.c) on verecektir )... Sahih bir hadis-i erifde ifade buyurulduu zere: "Her kim bana bir kar yaklarsa, ben ona on kar yaklarm; Kim bana bir arn yaklarsa, ben ona on kula yaklarm; Kim bana yryerek gelirse ben ona koarak giderim" (Mslim, Rikak: 38; Mslim, Zikir: 20-22.) Yce Allah, muttakileri, muhsinleri, tevbe ederek gnahlarndan temizlenenleri sevmekte olduunu haber vermektedir. Daha baka bir deyimle, aadaki hadis-i kudside beyan buyrulduu zere; Yce Allah, farz ve mstehablar (emrettiklerini) yapan, yasakladklarn da yapmayan herkesi sever. Kudsi hadisde yle buyrulmaktadr: "Kulum kendisine farz kldm eyleri yapmakla bana yaklat gibi hibir eyle bana yaklaamaz. Kulum nafilelerle bana yaklamaya devam eder, taki onu sevdiim zamana kadar. Onu sevdiim zaman ise, sevdiimin iiten kula, gren gz olurum" (Buhari, Rikak: 38; Mslim, Zikir: 20-22; bn Mace, Fiten: 16.) (Yani, benim istediim biimde grr, istediim biimde iitir denmek istenmektedir.) Saysz hataya den bu aklszlar, zhd ve takva adna misli grlmedik sayda bid'at uydurdular. Aynen yahudi ve hrstiyanlar gibi; - Kendi eriatlarna (kanunlarna) muhalefet ettikleri (uymadklar), - eriatlarnn (kanunlarnn) egemen olmas iin hi bir teebbse ve mcadeleye girimedikleri ve - Urunda mcahedeyi terk ettikleri halde;

Allah (c.c)'a muhabbet iddia etmelerine benzer bir duruma dmlerdir. Dnn siz sapkln derecesini. Szde Rablarna yaknlamak maksadyla, aynen hristiyanlarn yaptklar gibi, mteabih ayetlere, yahut da dorumudur erimidir bakmadan (ki isterse doru syleyen biri olsun, bu hkm deitirmez, nk hibir insan masum deildir) baz veli zannedilen insanlarn anlattklar hikyelere ve szlerine itibar ettiler. Bunlar (kendileri iin delil sayarak) dinin deimez ls olarak kabul ettiler. Tabii ki, szlerini kabul ettii eyhleri kendileri iin hccet olarak kabul ediyor, gide gide her szleri birer kanun oluyor bu eyhlerin. Hayatlarn byle yanlmaz kabul ettikleri eyhlerin szlerine gre yayor ve elbette ki bylece onlar "Rab" yerine koymu oluyorlar. Tabii ki szleri senet olarak kabul edilen kiiler daha da ok aryor, ardka da bid'atlar artyordu. Aynen hristiyan ruhbanlarnn durumuna benziyordu bunlarn durumu. Onlarda aynen "ubudiyeti" (kulluu) rencide eden hristiyanlarn sa aleyhisselm ve din reislerinde (azizlerinde) var olduunu ileri srdkleri iddia ettikleri bir takm yetkiler ve kaabiliyetler gibi; yetkiler ve kaabiliyetler vehmediyor gryorlar eyhlerinde. Hatta Allah (c.c)'n yetkilerini onlar da var sanyorlar. (Ve hristiyanlarn, Hz. sa, annesi, din reisleri ve ruhbanlar hakknda ileri srdkleri irkin daha tehlikelisini bunlar da kendi eyhleri ve tbi olduklar bykleri hakknda ileri sryorlar). Ve bu inanlarn da iddetle savunuyorlar. Bylece hristiyanlarn irk telkkisine ortak oluyorlar. (Hristiyan telakkilerini benimsemi ve mrik olmu oluyorlar.) KULLUK RSALES 1.RSALE

Hak Din slam Hak din slam, her ynyle Allah (c.c)'a "ubudiyeti" (kulluu), sadece O'na itaat ve ibadet etmeyi gerekletirmektedir. Bu da her derece ile Allah (c.c)'a muhabbeti ve sevgiyi gerekletirir. "Ubudiyet" (Kulluk) kemle erdii (gelitii) oranda Allah (c.c)'a kar duyulan sevgi ve muhabbet de kemle erer (oalr ve dorua ular). "Ubudiyet" (Kulluk) eksildii oranda da, muhabbet (sevgi) de eksilir ve nihayet yok olur gider.

Bir insann kalbinde Allah (c.c)'tan baka eylere kar ne kadar sevgi ve yer varsa, o kii de sevgi duyduu eylere o kadar kulluk var demektir. Allah (c.c) iin olmayan her sevgi (ey) btldr. Bir amelde Allah (c.c)'n rzas murad edilmese, byle bir i ve amel btldr. Dnya ve onun iindekiler melun olur, eer onun iindeki insanlar dnyada var olanlar Allah (c.c) rzas iin kullanmazsa. Uzun szn ksas: Allah (c.c) ve Rasl'nn (s.a.v) sevdii ve meru sayd er'i eyler dnda her hareket batldr. Allah (c.c) iin olamaz ve asla insana fayda vermez. KULLUK RSALES 1.RSALE

badette ki Esas (hlas Ve Rasle Uymak) - Herhangi bir i ki, Allah (c.c) rzas iin yaplmamtr, Allah (c.c)'tan gayrisi murad edilmitir, Allah (c.c)'tan baka bir ama iin ilenmitir, Allah (c.c) iin ilenmemi ve yaplmam saylr. - Herhangi bir i ki, Allah (c.c)'n eriatna uygun olmaz, (Allah (c.c)'n belirttii kanunlar erevesinde yaplmazsa) o i Allah (c.c) iin olamaz. Daha doru bir deyimle, u iki hali kendinde birletirmeyen hibir ey Allah (c.c) iin deildir ve olamaz: 1 - Bir i Allah (c.c) iin olmal, 2 - Raslllah'n sevgisine muvafk bulunmal (Rasuln sevdii bir i olmal). Bunlar da Allahu Tel'nn Kur'an'da buyurduu gibi farz ve mstehablardr. (Vacib farza, snnet de mstehaba dahildir.) Yce Allah mealen yle buyuruyor: "Her kim Rabbinin rzasna kavumay arzu ederse salih bir amel ilesin ve Rabbine yapt ibadete hi kimseyi ortak etmesin" (Kehf: 18/110) Demek ki salih amel ilemek lazmdr. Elbette ki salih amel Allah (c.c)'n Kur'an'da belirledii ve yaplmasn istedii btn ilerdir. Bunlar da farz ve mstehablardr. Yce Allah'n da mealen buyurduu gibi; her i ancak sadece Allah (c.c) iin olmaldr:

"Hayr, onlarn dedii gibi deil! Her kim itaat ve amelinde muvahhid ve m'min olduu halde kendini tamamen Allah'a teslim ederse, onun iin Rabinin katnda mkafat olarak cennet vardr. Onlara hibir korku da yoktur ve onlar mahzun da olmazlar" (Bakara: 2/112) Allah'n Rasl (s.a.v) de yle buyurmaktadr: "Her kim bizim zerinde emrimiz olmayan bir i yaparsa, o i ondan reddolunur" (Mslim ve Ahmed.) Yine: "Ameler ancak niyetlere gredir. Her kii iin ancak niyet ettii ey vardr. Her kimin hicreti Allah'a ve Rasl'ne ise, onun hicreti Allah'a ve Rasl'nedir. Her kimin hicreti kavumak istedii bir dnya malna veya kadna ise, o kimsenin hicreti onlaradr. (hicreti kasd ettii eyedir)" (Buhari, BedilVahy:1; Itk: 6; Menakb: 45; Nikah: 5; Eyman: 23; Hiyel: 1; Mslim, maret: 155; Ebu Davud, Talak: 11; Tirmizi, Cihad: 16.)

te bu iki hadisi erifde bildirilen iki esas, dinin temelidir. Bir kimse bu iki esas kaideyi gerekletirdii oranda dinini gerekletirir. Yce Allah, Rasllerini bu iki esas bildirmek iin gndermi, kitablarn bunun iin indirmitir. Allah (c.c)'n Rasl (s.a.v) bunlara davet etmi, bunlar iin cihad etmi (savam), bunlar emretmi ve tevik etmitir. Bunlar ve zellikle niyet, dinin zerine oturduu en kuvvetli stundur.

Bir hadis-i erifde buyurulduu gibi, nefislere irk galebe alar: "Bu mmette irk bir karncann yrynden daha gizlidir" (Bu hadisi Bezzaz rivayet etmitir ve zayf bir hadistir.) Bu sz zerine Ebu Bekir (r.a.) Allah'n Rasul'ne (s.a.v) sordu: "Madem ki bizdeki irk karnca yrynden daha gizlidir, biz ondan nasl kurtuluruz?" Allah'n Rasul (s.a.v) cevap verdi: "Sana bir kelime reteceim, dikkatle dinle! Bu kelimeyi iyi anlar ve seversen, irkin bynden de knden de kurtulursun! Allah'm sana irk komaktan yine sana snrm ve bildiim ve bilmediim her trl eyden dolay senden af dilerim" (Ebu Yal'a rivayet etmitir ancak bu hadis Metruk'tur.) mer (r.a.) duasnda:

"Allahm amelimin hepsini (btn ilerimi) salih (gzel) kl ve hepsini de srf rzan iin halis eyle; o amelden bakalar iin nasib ayrma" diyordu. ou zaman cahil nefislere; Allah (c.c)'a muhabbetin ve kulluun gereklemesinde ve dinin ona ihlaslatrlmasnda bazen gizli ehvetler karr. Evsolu eddad'n dedii gibi: "Ey yaayan Araplar! zerinize en ziyade korktuum ey riya ve gizli ehvetlerdir." Davud Sicistan'ye, "Gizli ehvet nedir?" diye sordular. "Riyaset (Ba olmak) sevgisi" diye cevap verdi. K'b b. Malik Allah'n Raslnden yle nakletmitir: "Koyunlar iine salnan iki a kurtun o koyunlar datmasndan daha berbad, kiinin mala ve an hrsndan tr, dinini datmasdr" (Tirmizi, Fiten) Grlyor ki, Allah'n Rasl (s.a.v) mal ve erefe kar hrslanmay, dini ifsad eden iki a kurda benzetiyor ve hatta koyun aln bozguna uratmasndan daha iddetli gryor. phesiz ihlsl bir m'minde bylesi bir hrs bulunmaz. phesiz kalb Allah (c.c)'a kulluk ve muhabbet lezzetini tatt zaman, ona hibir ey bundan daha sevgili olamaz ki, onun nne geebilsin (kalbini Allah ve Rasul'nn sevgisi her sevginin zerinde doldurmutur). te bunun ile ihls ehlinden ktlk ve irkinlikler bertaraf edilir. Allahu Tel'nn buyurduu gibi: "te biz ondan fenal ve irkinlii (fuhuu) gidermek iin byle yaparz. nk o, ihlsl kullarmdandr." (Yusuf: 12/24) nk ihlsl kimse; kendisini bakasna kul olmaktan kurtaran, Allah (c.c)'a kul olmann lezzetini tadan ve kendisini Allah (c.c)'tan bakasn sevmekten meneden kimsedir. Ancak byle bir insan Allah (c.c) sevgisinin tadn tatm olabilir. Zira ihlsl bir kalb iin ; inde Allah (c.c)'a kulluk ve ihls bulunan "iman"dan daha irin, daha lezzetli, daha gzel, daha sevinli, daha nimetli ve daha tatl bir ey yoktur. Bu kalbin Allah (c.c)'a cezbelenmesini (iddetle ynelmesini) iktiza eder. (gerekli klar). Bylece kalb, korkarak ve mid ederek Allah (c.c)'a dner. Yce Allah'n da mealen buyurmu olduu gibi: "Cennet Rahman olan Allah'a gyab hayet ve sayg gsteren ve (Allah'n rzasna) ynelmi bir kalble gelen kimselere mahsustur". (Kf: 50/33) Zira seven kii, matlubunun zevalinden (sevdiini kaybetmekten) ve korktuunun bana gelmesinden rker. Bylece; Allah (c.c)'a kulluk eden ve O'na muhabbet besleyen kimse korku ile mid arasnda bulunur. Yce Allah mealen yle buyuruyor:

"Onlarn (mriklerin) tapndklar da (hangisi daha yakn olacak diye) bizzat vesile (derece yaknl) arayp duruyorlar. Onun rahmetini umuyorlar, O'nun azabndan korkuyorlar. nk Rabbinin azab korkuntur." (sra:17/57) Kul Allah (c.c)'a ihlasla bal olduu zaman, Rabbi onu sever, kalbini diriltir ve onu kendisine doru yneltir. Bylece kendisine sknt veren fenal ve irkinlii bertaraf eder (ktlklerden uzaklatrarak korur onu). Artk o, bunun zddnn zuhura gelmesinden korkar. (Artk o Allah'n rzasna aykr eyler yapmaktan ok korkar). Amma Allah (c.c)'a ballkta ihlasl olmayan kalbin sahibi byle deildir. Onda, irade,arzu ve mutlak manada sevgi yoktur. Bylesi bir kalbin sahibi, Allah (c.c)' deil, fakat, kendi nefsine ho grnen her eyi byk bir sorholukla arzular, heveslenir . Ve arzu ettii ve hevasna uygun olan bu eyi elde edebilmek iin her teebbste bulunur, her yolu meru sayar. Rzgarn nndeki yaprak gibi, arzu ettii eyin arkasnda yalpalayarak, daldan dala arparak uar gider. Yani artk onu irade deil, ehevi arzular ynetir. Onu bazen baklmas haram olan veya olmayan suretler cezbeder. (Nefsinin arzulad suretlere koturur durur ). yle kimselere kul ve kle olur ki, o kimse kendisini resmen kle edinmi olsa, bu kendisine ayp, noksanlk ve zl olur. (kle olduu kimseye resmen kle olmu olsa kurtulu imkan vardr da, bylesi bir klelikten kurtulu imkan yoktur...) Bazen onu bir an, eref ve bir riyaset (makam) cezbeder (kendisine balar, eker) de, artk onu bir kelime raz eder, bir kelime fkelendirir. Batl ile de olsa (Hakk olmayan) birinden bir dayak yese de, ona klelik hali devam eder, fakat hak da olsa (hakk olan) birinin basit bir tenkidine dmanlkla karlk verir. Bazen onu, para, altn ve kalbleri kleletiren ve onun arzulad istedii eyler kleletirir. ? Byle kimseler heva ve hevesini (kendi nefsi arzularn) kendisine "ilah" edinir. Allah (c.c)'n hidayetine (doru yoluna) deil de kendi nefsinin hevasna (arzularna) uyar. Herhangi bir insan ihlasla, samimiyetle, canla bala Allah (c.c)' sevmez ve yalnz O'na kulluk yapmazsa, Allah (c.c)'tan bakasna sevgi beslemesi (kulluk ve tevazu) asndan, o kalbi tek ve eriksiz olan Rabbine kullatrlmam ve zelil ettirilmemi olur. (Rabbine deil, bakalarna kul olur, zelil duruma der). - nsan ya Allah (c.c)'a kul olur, sadece O'na boyun eer, - Yahut da bu dnyann varlklarna kul olur (btn kinat kendisini kul eder), eytanlar klelik zincirini boynuna geirir. Kalbini eytanlar istila eder. (eytann saptm yoldalarndan olur). Bu iki ktan dar kmaya gc yoktur insann. Byle kimseler, dta insanlara kar saklayabilseler bile, Allah (c.c)'n bilecei ktlk ve (fuhu) arlk sahibidirler. Bu hi kanlmayacak bir sonutur. Yani Allah (c.c)'a kul olmayan, mutlaka O'ndan bakasna (en basit maddi varlklara bile) kul olur. Eer insanolu kalbini ktlk arzulamaktan evirmez, alkoymaz ve Allah (c.c)'tan bakasna tevecch etmekten, meyletmekten kandramazsa, o zaman mrik olur.

Allahu Tela buyuruyor: "O halde gerek Mslman olarak kendini dine ynelt. Allah'n dinine ki, insanlar onun zerine yaratmtr. Allah'n yaratt bu dini deitirmeye kimsenin gc yetmez. te dosdoru din budur, fakat insanlarn ou bunu bilmez. Hep Allah'a dnp O'na itaat edin. O'ndan korkun ve namaza devam edin. Mriklerden olmayn. O mriklerden ki, dinlerini paralara ayrdlar ve bylece blk blk oldular. Her ayr din sahibi blk (grup) kendinde var olan dine inanp gvenmektedir" (Rum: 30/30-32) Yce Allah brahim (a.s.) ve evlatlarn bu ktlklerden yz eviren, ihlsl olarak (samimi bir biimde) Allah (c.c)' sevip O'na (kulluk) itaat eden ve dinlerinde samimi olanlara, imamlar, nderler, Rasller yapmtr. Nasl ki, Firavun ve evlatlarn nefsi hevalarna (isteklerine) uyan, arzularnn arkasnda koan sapklara, mriklere nder ve imam yapmsa. Allahu Tela Hz. brahim aleyhisselm hakknda yle buyurmaktadr: "brahim'e (evlt olarak) shak', stelik bir de Yakub'u ihsan ettik ve herbirini salih kimselerden yaptk. Kendilerine hayrlar ilemeyi, namaz klmay, zekt vermeyi vahyeyledik. Onlar hep bize ibadet (kulluk) ediyorlar." (Enbiya: 21/72-73) Firavun hakknda da Allahu Tela, yle buyurmaktadr: "Biz onlar atee (kfr ve irke) aran ncler yaptk. Kyamet gnnde onlar yardm olunmazlar. Hem kendilerine bu dnyada aralarndan bir lanet yadrmaktayz, hem de kyamet gn onlar yzleri irkin olanlardr." (Kasas: 28/41-42) te bu lanetten tr firavun'a bal olanlar, Allah (c.c)'n sevdii ve raz olduu eyle, kaza ve kaderi arasndaki fark ayrd edemiyorlar, edemezler de... Daha dorusu, mutlak meete bakyorlar. Sonuta hlk ile mahlk arasndaki fark ayrd edemez duruma dyorlar Bylece, hlkn vcudunu mahlkun vcudu ile bir sayyorlar. Firavuna tbi olanlarn muhakkikleri (ileri gelen alimleri) diyor ki: "eriat taat ve masiyettir. Hakikat ise, sadece taatsz masiyyettir. Gerek incelemede ise, onda ne taat vardr ve ne de masiyet." te byle bir itikad ve anlay (tahkik), Hlik'in kendi kulu Musa ile konumasn ve O'nun gnderdii emir ve yasaklar inkar eden firavun ve onun kavminin mezhebidir Hanf Rasllerden olan brahim (a.s.), li brahim (onun evlatlarna) ve onlara iman edenlere gelince: Bunlar hlk ile mahlk arasndaki fark benzersizlii muhakkak surette bilirler. Ve gene bilirler ki, kul bu konuda (fark anlamann tahkikinde) ne kadar derinleirse, kalbindeki Allah (c.c) sevgisi muhabbeti o oranda artar. Sevgi de artnca, itaat ve kulluk doruk noktaya doru yol alr. Byle olunca da, kendisi gibi ve hatta kendisinden ok daha aciz eylere kulluktan muhabbetten ve taattan kurtulur ve gerek hrriyet yolunda ilerler. Bu sapk mrikler Allah (c.c) ile mahluku (msavi) eit grmektedirler.

Halil brahim aleyhisselm diyor ki: "brahim yle dedi: "imdi grdnz m, o sizin ve gemi atalarnzn taptklarn; muhakkak onlar benim dmanlarmdr. Bundan ancak alemlerin Rabbi mstesnadr" (uara: 26/75-77) KULLUK RSALES 1.RSALE

Fena Kelimesi Hristiyanlarn yaptklar gibi, bu sapk mrikler de eyhlerinin benzer (mteabih) szlerine sarlyorlar. Bunlardan bir tanesi "Fena" kelimesidir. Hi kukusuz fena eittir: 1 - Enbiya ve kmil evliyalarn fenas. 2 - Enbiya ve salihlerden kasdinin (bir kast taleb edenlerin) fenas. 3 - Mnafk, mlhid, mfsid ve mebbihlerin (Allah (c.c)' mahluka bezetenlerin) fenas. KULLUK RSALES 1.RSALE

1 - Enbiya Ve Kamil Evliyalarn Fenas Birinci gruba girenlerin fenas: Bunlarn fenas, Allah (c.c)'tan baka hi bir eyi istememektir. Bakalarn (irade etmekten) istemekten kurtulmaktr. O kadar ki, bunlar sadece Allah (c.c)' sever ve yalnz O'na kulluk eder. Sadece O'na tevekkl eder (O'nu kendine vekil tayin eder) ve gvenir. Allah (c.c)'tan baka hibir eyden istimdat (yardm ve destek) dilemez. Bu, Ebu Yezid'in ifade ettii ve kastettii manadr. O yle ifade etmitir bu manay: "O'nun irade ettii eyden baka hibir eyi murad etmiyorum."

Yani, mahbubun raz olduu muradn (sevgili Allah (c.c)'n) murad ettiinden baka hibir istei yok). Elbette ki, byle bir murad, dinin emrettii, istedii muraddr. (Bu da dn iradeyi murad etmekten baka bir ey deildir) Byle bir istek sahibi kimse, dinin istediklerini ister, istemediklerini ise reddeder. Kulu ycelten, kemle erdiren ey; Allah'n irade ettii, diledii, istedii, raz olduu ve sevdii eyden bakasn istememek, dilememek, sevmemek ve O'nun raz olduundan baka hibir eye raz olmamaktr. Bu da Allah'n farz ve mstehab olarak emrettii eylerden bakas deildir. Melekler, Rasuller ve salih kullar gibi, Allah (c.c)'n sevdiklerinden baka hibir eyi sevmez. Byle bir hal, Yce Allah'n anlatt u haldir: "O gn ki ne mal bir fayda verir, ne de oullar. Ancak Allah'a selim bir kalple gitmek mstesna" (uara: 26/88-89) Diyorlar ki: "Selim bir kalp Allah'tan baka eylerden selim olan bir kalpdir". Yani, Allah'a kulluktan baka veya Allah'n iradesinden baka her eyden selim olmak, kurtulmu olmak. Mana birdir. Bu manaya, ister "Fena" ismi verilsin, isterse verilmesin. (Bu manay "Fena" kelimesiyle izah et, istersen de baka baka kelimelerle), netice deimez. nk, bu mana: slam dininin hem evveli hem de sonu, hem btn ve hem de zahiridir. KULLUK RSALES 1.RSALE

2 - Enbiya Ve Salihlerden Bir Kast Taleb Edenlerin Fenas kinci gruba girenlerin fenas: Allah (c.c)'n dndaki btn varlklardan "fena" bulmaktr. Mahluklar mahede etmekten uzaklam olmaktr. Bu hal birok salikte meydana gelen bir haldir. Hi phe yok ki, bunlarn kalpleri Allah (c.c)'n zikri ile, O'na kulluk ve sevgi gstermeye o kadar ok balanmtr ki, baland ve zikrettii Allah'tan bakasn grememektedir. Gremedii iin de, Allah (c.c)'tan bakasn hatrlamaz. Hatta belki dnemez bile. Yce Allah yle buyurmaktadr mealen:

"Musa'nn anasnn kalbi, evlat derdinden baka her eyden bo olarak sabahlad. Eer vaadimizi tastik edenlerden olmas iin kalbine sabr vermeseydik, az kalsn onu aa vuracakt" (Kasas: 28/10) Bu ayet hakknda diyorlar ki: "Musa'y hatrlamaktan dolay, ondan baka hereyi unutmutu". Bu hal, kendini sevgi, korku veya mid gibi eyler istila eden kimselerde sk sk olan bir haldir. Bu hallerde insan kalbi, o sevdii, korktuu veya mitlendii eyden baka ne varsa yz evirir. yle ki, istirak (dalp mestolma) halinde sevdiinden baka hibir eyi mahede ve idrak edemez olur. Bu ekildeki fena hali, sahibinin zerinde artp kuvvetlendii zaman; onun varlnda kendi varln,onu mahededen kendini mahedeyi, onu seyretmekten kendini seyretmeyi, onu hatrlamaktan kendini hatrlamay, onu tanmaktan, bilmekten kendini bilmeyi unutur, her hali yok olur gider (yani fenaya eriir). Hatta her ey, kulun bizzat kendisi ve btn dier varlklar varlklarn srd halde, onun idrakinden silinir gider. Ve sadece ezeli ve ebedi olan varlk baki kalr ki, O da Yce Allah'dr. Murad, yani niyet, kast, kulun hafzasnda ve mahedesinde (grnde) Allah (c.c)'tan baka ne varsa, hepsinin yok olmas, fena bulmasdr. ve kulun da mahlukat mahede etmekten ve hatrlamaktan fena haline gelmesidir. Bu hal insanda kuvvetlendii zaman, seven kii zaaf iine girer, iyiyi kty, yarat, yaratan birbirinden ayrd etmesi fevkalade zorlar. Artk mahbubun sevilmesi lazm gelenin bizzat kendisi olduunu vehmetmeye, zannetmeye balar. Bir bakma kendisini ilahla birleik grmeye balar. Anlatld gibi... Birisi denize der, onu sevenlerden birisi de arkasndan denize brakr kendini. Denize den arkasndan denize atlayana sorar: "Ben dtm. Seni benim arkamdan suya atan sebep nedir? " Cevap verir atlayan: "Seni ben sandm. nk kendimi sende kaybetmitim, yok etmitim" Bu konuda byle inanan bir kimsenin aya kayd ve helak (yok) oldu. Onlar fena bulmay birleme zanettiler. Sevenle sevileni bir grmeye baladlar. Bir baka deyimle, halikle mahluk bir vcuda birleiktir zannna kapldlar, ikisinin varl hakknda bir fark grmediler. Bu azim bir hata, mthi bir yanlmadr. nk, kesin bir gerek vardr ve bu gerek; Hlk (Hlkedici) olan Yce Allah, mahlkuyla (halkettii varlkla) birlemez. Allahu Tel yle buyuruyor: "O'nun misli, benzeyeni yoktur. O btn sylenenleri iitir ve btn yaplanlar mutlak bilir" (ura: 42/11) O birdir ve hibir eye muhta deildir. Her ey varln srdrmek iin O'na muhtatr. Domam ve dourulmamtr. O'na denk olacak hibir ey yoktur.

Hayr, hayr... Hayr hibir ey, bir baka eyle birleemez. Ancak istihale geirebilir, Varlklar deiebilir. Varlklar deiime urayarak iki eyi birbirine balar yahut birletirir ve nc bir eyi meydana getirirse, bu olabilir. Byle bir sonuda da, ortaya kan nc ey, ne birincidir, ne ikincisi. Ne biridir ve ne de br. Su ile stn, su ile arabn birleiminde olduu gibi... Fakat murat ile mahbub, murat ile mekrin, yani sevilmeyen, nefret edilen birleebilir. Bunlar irade ile kerahat (istek ile irkinlik) eitlerinde ittifak edebilirler (birleebilirler). Biri dierinin sevdiini sevebilir ve bir bakas brnn nefret ettiinden nefret edebilir. Raz olduuna raz olur, kzdna kzar. iddetli davrandna iddetli davranr, tiksindiinden tiksinebilir. Dost edindiini dost, dman saydn dman sayabilir. Ama btn bu fenalarn hepsinde eksiklik vardr. Ebu Bekir (r.a.), mer (r.a.) ve muhacir ve Ensar'dan nce gelip geen btn byk evliyalar bile arz ettiimiz bu fena biimine dmediler. Nerede kald Rasuller dsn. Onlar byle bir fena durumuna asla dmemilerdir. Btn bu hallerin sahibi olduu gibi iddialar ashab kiramdan sonra oraya kmtr. Bu kabil, kalbe arz olan iman hallerinden, akl terketmek yahut kaybetmek, hayrla erri, iyiyle kty birbirinden ayrd edememek gibi haller sahabelerden sonra ortaya kan arzalardr. Hi phe yok ki sahabeler (Allah onlarn hepsinden raz olsun) akli bakmdan herkesten daha stn, daha (kmil) ileri idiler. manlar, akllarn kaybetme, baygnlk geirme, kendinden geme sorholuk veya delilik gibi hallere dmeyecek kadar salamd. Bu ilerin balangc, tabin devrinde ve Basra'da ar ibadetle megul olan kimseler arasnda zuhur etti. Bunlarn iinde Kur'an- Kerim'i dinledii zaman baylp den kimseler vard. Ebu Cheyri Darr ve Basra Kads Ebu Evfa olu Zerare gibi adamlar vard. Aynen byle, sfiyenin eyhlerinde de, kendisine fena hali, onunla iyiyi ktden ayrd etme gcnn zayflad sarholuklara mptel insanlar vardr. Bu kimseler bu sarholuk ve kendini kaybetme zamanlarnda bir takm szler sylediler, fakat bu halden aylp kendilerine geldikleri zaman sarhoken syledikleri szlerden tr tevbe ve istifar ettiler. Mesela: Ebu Yezid'i Bestami, Ebu Hasan en-Nuri, Ebu Bekri ibli gibiler hep byledir. Ebu Sleyman-ed-Darani, Ma'ruf-u Kerhi, Fudayl bin Iyaz ve Cneyd-i Badadi ve daha bir oklar byle deildir. Bunlar seyri slk halinde iken akllar balarnda iyiyle kty birbirinden ayracak uurda idiler ve onun iin asla eriata aykr szler sylemediler. Akl artan bu eit bir fena haline hi duar olmadlar. Hayr, bin kere hayr. Onlar, sarholuk iinde samalamadlar. Bunlar kitap ve snnetin hidayeti ile hidayetlenen (doru yolu ile beslenen), kalplerinde Allah sevgisinden, Allah' istemekten, O'na kulluk etmekten baka bir ey bulunmayan, (dnmeyen ve yapmayan) byk kmil m'minlerdir. nk, onlar her hallerinde iinde bulunduklar durumu ok iyi, uurlu bir biimde mahede etmilerdir. Byle olmalar onlarn (mahede ettiklerinden iyisini ve ktsn ayrd edecek kadar) ilim sahibi olduklarn gsterir elbette. Daha baka bir deyimle, bunlar, btn mahlukatn Allah (c.c)'n emri ile kaim ve O'nun diriltmesiyle

hareket ettiini ve btn yaratlmlarn Allah (c.c)' tesbih ve dua eder olarak mahede ederler. Bylece mahlkatn (yaratklarn) bu hallerinde, kendilerinde basiret ve tezekkr hasl olmakta ve bu mahede ettikleri eyler onlarn kalplerinde dinin ihlasn, Allah (c.c)'a tevhidin sadelemesini, eriksiz ve esiz olan Allah (c.c)'a, sadece O'na kulluk etmelerini salamlatrr ve kkletirir. Bu Kur'an- Kerim'in tanmlad, davet ettii gerek iman sahiplerinin ve stn ve kmil irfan ehlinin yerine getirdii bir gerektir. Son nebi, sevgili Rasulmz Muhammed (s.a.v.) bunlarn nderi ve en kmilidir (en stndr). Bundan trdr ki, semavata uru ettii (ykseldii) ve eitli alametler grd, rabbinin ona eitli biimlerde mnacaatlardan vahyeyledii ve Mekke insanlarnn iinde sabahlad halde, durumu hi deimemi ve kendisinde reddedilmesi gereken bir fena ve sarholuk gibi bir hal zuhur etmemitir (grlmemitir). Hibir sarho edici artta kendisini kaybetmemitir. Fakat baygnlk geiren Musa (a.s.) byle deildir. O bile dayanamamtr harikuladeliklere. KULLUK RSALES 1.RSALE

3 - Mnafk,Mfsid Ve Mebbihlerin (Allah (c.c)' Mahluka Benzetenlerin) Fenas Fena hali dedikleri nc ekil fenaya gelince: Bu Allah (c.c)'tan baka hibir varlk mahede etmemek, halikin vcudunu mahlkun vcudu sanmaktr. Elbette ki byle bir hal, Allah (c.c) ile kul arasndaki fark olduu gibi kaldrmaktadr. Allah (c.c) ile kulu birletirmektedir. Bu "hulliye", yahut "Vahded-i Vcud" sapk telakkisine denler, zndklarn ve dinsizlerin en ktsdr. Sahabe ve hidayet klavuzu (doru yolun ncleri) din imamlar ve snnetin hidayeti zerine mstakim olan alimler bu eit fenadan beridirler. Eer bunlardan birisi: "Allah (c.c)'tan baka hibir eygrmyorum veya Allah (c.c)'tan bakasna bakmyorum" ve benzeri eyler sylerse; syledii ispat edilebilirse, onlarn bu szlerden murad (kast), sylemek istedii: "Allah (c.c)'tan baka Rab, O'ndan baka mdebbir ve hlk, O'ndan baka kendim iin ilh grmyorum. Sevgi, korku ve mid itibariyle Allah (c.c)'tann bakasna nazar etmiyorum O'ndan baka bir kudret kabul etmiyorum", demektir. nk gz, kalbin kapld, takld, eye nazar eder ona bakar. Bir kimse bir eyi sever veya mitlenir veya ondan korkarsa, ona iltifat eder ve elbette ona ynelir. Kalbte ona sevgi, ondan mitlenme ve korkma, o eye nefret ve kalbe ait dier hallerden her hangi bir ilgi olmad zaman, kalp ona iltifat etmeyi, ona bakmay asla istemez ona nazar etmeyi kastetmez.

Sadece onu (muvafkan) stnkr grr belki. Kalbin meyletmedii eylere bakan gz, sadece bir eyaya bakar gibi bakar fakat aslnda grmez. (Bu kalbinde ilgisi olamayan bir perde ve benzeri eylere bakm gibi haldir). Byk alimler ve salih Mslmanlar. Tevhid-i Rabbaniyi tecrit ve dinin tamamnda ihlas gerekletirme konusunda yle eyler zikrediyorlar ki... Kul Allah (c.c)'tan baka hibir ey en kk bir iltifat gstermeyecek, nazar etmeyecek (bakmayacak), korkmayacak, mitlenmeyecek. O kadar ki, kalbi btn yaratklardan azade olacak, mstani kalacak, Byle bir insan, mahlka (yarata) Allah (c.c) nuru ile bakar, Bylece hak ile (hakkn yardm ile) iitir, grr, hak ile grr, hak ile tutar ve hak ile yrr, Yaratklardan Allah (c.c)'n sevdiini sever, sevmediini de sevmez (kin ve nefret ettiine kin ve nefret eder), Allah (c.c)'n dost (edindiini) saydn dost, dman (edindiini ) saydn dman (edinir) sayar. Yalnz Allah (c.c)'tan korkar ve Allah (c.c)'tan korktuu iin dnyada hibir eyden korkmaz. Dnyada btn ilerinde Allah (c.c)'a mit balar, Allah (c.c) iin dnyaya mid balamaz.(Yani Allah (c.c)' brakp dnyaya umut balamaz.) te bu, ktlkten yz eviren, muvahhid, mslim, m'min, enbiya ve Rasllerin marifetini, hakikatini ve tevhidini gerekletirebilen, kalb-i selimin ta kendisidir.Gerek tevhid budur. nc gruba girenlerin tevhidi ise: Yani, vcudda yok olmak, vahded-i vcud tevhidi ise, Firavun'un ve onun yolunda gidenlerin tevhididir. Yahudi "karamita" tekilatlarnn ve bu tekilatn yolunda giden, Halla, Muhyiddin Arabi, bni Fariz, bni Sebin ve Afif Telemasani'nin ileri srd vahded-i vcudu kendilerine din edinen ve kabul eden insanlar gibi... Allah (c.c)'n Rasul'ne tbi (bal) olanlarn fenas ise: Bu eit fena vlen, methedilen cinsden bir gerektir. Byle bir halle hallenen kii, Allah (c.c)'n vd, sevdii muttaki evliyalarndan kurtulua eren cemaatndan ve galib gelen, zafer kazanan askerlerinden olur. Yukarda geen szler ile meayih (byk alimler) ve salihler (h) "Allah (c.c)' mahlukattan gryorum" demek istemiyorlar. nk Allah (c.c) yer gk ve onun iinde olan hereyin Rabbidir. Byle bir sz ancak; dallet ve fesadn en son derecesine dm insanlar syleyebilir. Bu da, ya akl bozukluundan veya itikad bozukluundan gelir. Byle kimseler, ilhad (dinsizlik) ile delilik arasnda bocalayan kimselerdir. Din yolunda kendisine uyulan byk alimler, mmetin selefinin nde gelen imamlarnn ittifak ettii, birletii eyler zerinde ittifak etmi, bulumulardr.

Bu ittifak ettikleri (birletikleri) ey, Yce Allah'n yaratklardan ayr olduu gereidir. O'nun zatndan yaratklarn da hi bir para bile yoktur. Yaratklardan hibirisi de O'nun zatnda mevcut deildir. Ezeli olan, kadim olan sonradan var edilmi olandan ayrd etmek, halik mahlktan, temyiz ve tefrik etmek ve haliki ait olduu esiz ve benzersiz yere oturtmak her mmin insan iin farzdr. Ve bu sz byk din nderlerinin syledii en byk gerektir. Onlar kalplere musallat olan arzalardan tr pek ok gerek szler sylemilerdir. Mesela: nsanlardan bazlar zaman zaman mahlukatn vcudunu grr, somut varln mahede eder, fakat onun mcerredini, soyutunu, i yzn gremez, mahede edemez, idrak edemez. nk kalbinde farklar grc, birbirinden ayrc hassa tefrik ve temyiz etme gc yok olmutur. Asl gremediinden, geree nfuz edemediinden, surette, grntde kaldndan, grebildiini yerin ve gn sahibi zanneder. Gne n gren ve bu grdn gne zanneden insann durumunda olduu gibi. Onlar bazen hem fark hem de vahdetten (birlikten) bahsediyorlar. Fena kavram hakknda birok szler bulunduu gibi bu konuda birok yazl ibareler vardr... KULLUK RSALES 1.RSALE

Salam Ve Doru uhud: "Ulhiyeti" (lhl) Mahede "La ilahe illallah" ehadetinin Gereklemesi Hi phe yok ki, insanolu yaratklarn okluuna ve eitliliine ahit olduu zaman ap kalr. Bu aknlk kalbini, kalbi balarn bler datr. Kalbin okluk karsndaki aknl, yaratklara balar onu. Fakat bu ballk, ya muhabbet, ya korku yahut da umut eklindedir. Fakat mahlukat birleik olarak teklemi grd zaman, kalbi Allah (c.c)'n tevhidi, orta olmayan o mabuda kulluk etmek zere itima eder ve birleir. Bylece btn yaratklara iltifat ettii halde, kalbi tek bana Allah (c.c)'a iltifat eder. Bu iltifat, Rab korkusu, midi ve yardm isteme eklinde tecelli eder. Bu durumda bazen yaratan ile yaratlann arasn ayrdedebilmek iin, yarata bakma frsat bulamayacak kadar kalbi Allah (c.c) ile meguldr. Durum bu olunca, yaratklardan nazari ve kasti olarak yz evirir. Btn dncesini bir noktaya, sadece Hakka yneltir. Byle bir hal, fena deyiminin ikinci tipine girer. Fakat ikincisinden biraz fark vardr. Bu fark kulun, yaratn Allah (c.c) ile kaim olduunu, ancak O'nun emriyle hareket ettiini bilmesidir. Yaratklarn okluunun ve eitliliinin Allah (c.c)'n vahdaniyeti (birlii) iinde yok olduunu;

Allah (c.c)'n btn yaratlmlarn Rabbi, ilah, halik (yaratan) ve maliki olduunu grr. Bylece; hls, muhabbet, korku, mid, istine (isteme), tevekkl; O'nun iin dostluk ve O'nun iin dmanlk etmek, tibar ve kalbi Allah (c.c) zerinde birlemekle birlikte; hlk ile mahlk arasndaki fark ikisini birbirinden ayrtederek mahede eder. Ve mahlkatn ok ve eitli oluunu mahede eder; Allah (c.c)'n her eyin Rabbi, maliki ve halik olduunu ve O'ndan baka ibadete layk ilh bulunmadn tahkiki olarak bilir ve buna inanr. te bu uhud; yani mahede ve gr, salam ve doru grn ta kendisidir. Ve bu gr; kalbin ilminde, ehadetinde, zikri ve marifetinde, kalbin hal ve ibadetinde, kasd ve iradesinde, muhabbet, dostluk ve taatnda vacibdir. "Allah (c.c)'tan baka ibadete layk ilah yoktur", yani; "La ilahe illallah" gereine ehadetin ta kendisidir. "Tevhidin" gereklemesidir. Zira bu ehadet; - Kalbten, Hakk'dan bakasnn ulhiyetini (ilahln) "nefyedip" silmek, silkip atmaktr. - Sadece Hakk'n ulhiyetini (ilahln) "isbat" tesbit etmektir. (Allah (c.c)' tek ilh, tek hkmedici olarak kabul etmektir). ehadet; - Btn yaratklardan "ulhiyet" (ilhlk) hakkn ve vasfn (reddeder) kaldrr. - Bylece; "Ulhiyetin" (ilhln) sadece yerin ve gn Rabbi yaratcs ve tek sahibi olan Allahu Tel'nn hakk olduu (isbat) kabul edilmi olur. Byle bir ehadet; kalbin Allah (c.c)'tan baka hereyden ayrlmasn, temizlenmesini ve Allah (c.c)'n zerinde karar klmasn gerekli klar. Bu durumda kul, bilgi ve kasdnda, ehadet ve iradesinde, marifet ve muhabbetinde, hlk ile mahlkun arasn ayrc olur. yle ki, sadece Allah (c.c)' bilir, O'nu zikreder ve kalbini O'nun hikmetleriyle doldurur. (O'na arif olur) Fakat bununla beraber o; Allah ( c.c)'n mahlkata zd, onlardan ayr ve mahlkat olmadan da O'nun bir olduunu (tek bana var olacan) bilir ve bunu hibir zaman aklndan karmaz. - Bylece, sadece Allah (c.c)' sever, - O'nu yceltir ve yalnz O'na kul olur. - midini sadece O'na balar ve yalnz O'ndan korkar. - Sadece O'nun iin sever,

- O'nun dost olduklarna dost, dman olduklarna ise dman olur. - Yalnz ondan istimdad (yardm) dilenir ve sadece O'ndan taleb eder. - O'na tevekkl edip gvenir. O'nu kendine vekil ve sahip kabul eder, (- O'ndan bakasna kulluk (ibadet) etmekten, - stimdad (yardm) dilenip, tevekkl etmekten, - O'ndan bakasndan korkmaktan ve mitlenmekten; - O'ndan bakas iin (velayet) dostluk kurmaktan, (Adavet) dmanlk yapmaktan saknr. - O'ndan bakasnn meru olmayan emirlerine tabi olup, itaat etmekten (Hkm konusunda O'ndan bakasnn mahkemesini kabul etmekten), saknr, uzak durur.)

Btn bu haller Allah-u Tel'y yegane "ilh" olarak kabul etmenin tabii sonucudur. Btn bu haller O'nun "rubbiyetini" ikrar eden, yalnzca Allah (c.c)'n "ulhiyetini" kabul ettiren hususiyetlerdendir. Ki o, hereyin Rabbi, Meliki; Hlk ve Mdebbiridir, te bu ekilde iman edip inanlrsa, Allah (c.c)'n muvahhid ve gerek kulu olunur. KULLUK RSALES 1.RSALE

En Efdal (Geerli) Zikir Beyan olunur ki, Tirmizi'nin de rivayet ettii gibi; zikrin en gerek ve efdali: "L ilahe illallah" dr Tirmizi'nin ve dier muhaddislerin zikrettii hadis-i erif yledir: "Zikrin en efdali "la ilahe illallah", duann en faziletlisi ise "Elhamdlillah" dr" (bn Mace Edeb: 55; Tirmizi Deavat: 8.) Muvatta ve dier hadis kitaplarnda Ubeydullah olu Talha'dan rivayet edildiine gre, Allah'n

Rasul yle (s.a.v) buyurmutur: "Benim ve benden evvel gelen Rasllerin sylediklerinin en faziletlisi: "L ilahe illallahu vahdehu l erike lehu leh'l-mlk ve leh'l-hamd ve huve al klli ey'in kadr"dir." ("Allah (c.c)'tan baka ibadete layk hi bir ilh yoktur. O (birdir) tektir ve (ei) eriki yoktur. Mlk ve hamd O'nundur. O her eye kadirdir.") (Malik, Muvatta, Kurlen: 20.) Her kim zan ve iddia ederse ki bu, avam halkn zikridir, havasn (ileri sfilerin) zikri mfred isimdir. Halbuki bu zamir ismidir. Yani, zikir yalnz "Allah" kelimesinden ibarettir derse, bunu syleyenler, saptm, fahi bir hataya dm ve yoldan km olurlar. Bazlarnn, Allahu Tel'nn: "Sen, "Allah" (o kitab indirdi) de, sonra onlar brak, btl dedikodularnda oynaya dursunlar" (En'am: 6/91) ayetini alp da iddialarna delil getirmeleri, bunlarn en ak ve byk yanlglardr. nk ayetteki "Allah" ismi, istifhamn, yani sorunun ve acabann cevabndaki emirde zikredilmitir. Ki ayetin evveli: "Musa'nn nur ve insanlara hidayet olarak getirdii kitab kim indirdi?" eklindedir. Ayetin arka ksmnda da "Allah de" denmektedir. Bylece yurakdaki soruya cevap verilmi olmaktadr. Yani, "Musa aleyhisselmn getirdii kitab Allah indirdi de" denmektedir. Tek olarak "Allah" demek deildir bu. "Allah" ismi (mpteba) balang, haberi de sorunun delalet ettii cmledir. Mesela: Sana kim geldi? diye sorulduu zaman, cevaben Zeyd denildii gibi... Sonra tek bir isim, ister ahs zamiri, isterse gayb zamiri olsun, tam bir kelam ve mana ifade eden bir cmle deildir. Yani, "Allah Allah Allah", "hu hu hu" kelimeleri tam bir anlam ifade eden kelime deildir. Bu eit tek kelime ne iman, ne kfr, ne emir, ne nehiy ifade etmez. Bu tarz (eit) zikri, selefden ve ashabdan hi bir kimse yapmam ve Allah'n Rasl (s.a.v) de yaplmasn sylememi, meru klmamtr. Bir tek zel ya da sfat isimini zikretmek, kalbde bir (marifet) bilgi meydana getirmez ve kiiyi faydal biri yapacak hale sokmaz. Sadece kalbe mutlak bir tasavvur verir ve bir kmldama meydana getirir ki, bu tasavvurun zerine ne menfi ve ne de mspet hibir fikir bina edilmez. (Yani, Allah, Allah, Hu, Hu, deyince, hibir mana kasdedilmi olmaz. Fakat, "L ilahe illallah" deyince, "Allah (c.c)'tan baka ibadete layk hi bir ilh olmad" ifade edilmi olur.) Bizatihi mana ifade etmez, kalbe bir bilgi ve marifet kazandrmaz ise, byle bir zikir faydasz ve bouna yaplm olur. eriat ise, bizatihi (tek bana) manalar ifade eden zikirleri meru saymtr. Baka kelimelerle destekli deil, (sadece) bizzat kendisi bir mana ifade etmesi lazmdr, fayda verecek zikirlerin.

phesiz, bu eit tek isim, "Allah, Allah; Hu, Hu" zikrine devam edenlerin bazs eitli "ilhada" (dinsizlie), eitli "ittihada" (vahdet-i vcuda, Allah (c.c) ile mahlkat birletiren, ikisini ayn ey sayan itikada) dtler. Ki, baz eyhlerin syledii rivayet edilen: " Nefyi (yok) ile isbat arasnda lmekten korkuyorum" szleri bu kabilden szlerdir. Yani, "La ilahe illallah" derken, "la ilahe", ( (ibadete layk) hibir ilah yoktur) deyip, "illallah" (ancak (ibadete layk) Allah vardr) demeden lrsem, kafir olarak lp giderim diye korkarm denmek istenmektedir. Bir baka deyimle ite bu korkudan dolay, sadece "Allah" "Allah" derim denmeye getiriliyor. te byle bir te'vil sakattr. Zira bu szn korkun bir hata olduu apaktr. Ve asla byle bir sze iltifat ve itibar edilemez. nk ameller, hareketler niyetlere gre olmaktadr. Allah'n Rasl (s.a.v) bir sahih hadisde can ekimekte olan bir kiiye: "L ilahe illallah" kelm erifini telkin etmeyi emretmi ve: "Bir kimsenin son sz "La ilahe illallah" olursa, cennete girer" buyurmutur. (Mslim, man: 53154.) Eer bu mbarek cmle zikredilmesi mahzurlu bir cmle olsayd; o, sylerken her an lmesi beklenen bir kimseye telkin edilmez, kt bir ekilde lmesine meydan verilmez ve bu kelmn yerine mfred bir isim telkin edilirdi. zetle: yalnzca (mnferid) tek isim olarak, "Allah, Allah; Hu, Hu; Hay, Hay, diye zikretmek snnetten ok uzak, bid'atn en iinde ve eytann dalletine (sapklna) en yakn den bir faaliyettir: nk bir kimse, "ya hu, ya hu"; veya "hu, hu" (Ey O, Ey O; veya O, O,) dedii zaman, bu zamir (O zamiri) ancak kalpten geen anlama, manaya gre ekil alr. Yani kalbinde tasavvur ettii eye ait (uygun) olur. Kalp ise, bazen iyi dnr, bazen ise kt... Fsus sahibi Muhyiddin-i Arab bir kitap yazarak adn "Kitabu'l-Hu" koymutur!... Bunlardan bazs li mran sresindeki yedinci ayet olan "Ve m y'lemu te'vilehu illallah"n manasn "Lehu" isminin tevilini Allah (c.c)'tan baka kimse bilmez eklinde tefsir etmitir. Halbuki ayetteki "hu", yukarda geen mteabih ayetlere ait olan zamirdir. Ayetin manas ise, "O mteabih ayetlerin tevilini (gerek manasn) Allah (c.c)'tan baka kimse bilmez" eklindedir. Her ne kadar btn mslmanlar, hatta akl banda btn insanlar byle bir iddiann apak bir btl olduunda ittifak etmi iseler de, yine de bunlardan birisine yle dedim: "Eer bu, sizin dediiniz gibi olsayd,ayeti kerimede "Te'vilehu" diye bitiik yazlmaz da; "Te'vile-hu" diye mnferid (ayr) yazlrd. Kur'an'da Allah Teala yle buyurmaktadr mealen: "Hem Rabbinin ismini zikret, hem de yalnz O'nu ycelt" (Mzemmil: 73/8) "Yce Rabbinin ismini tesbih (tenzih) et." (A'la: 87/1) ""Temizlenen (zekat vererek maln temizleyen) ve rabbinin ismini zikredip de namaz klan phesiz

felaha ermitir." (A'la: 87/14) "Azim olan Rabbinin ismini tesbih et" (Vaka: 56/74) Bunlarn benzeri ayeti kerimelerde emredilen zikirlerin tek isim olarak (Allah, Allah) gibi yaplmas iktiza etmez (gerekmez). nk, Allah Rasul'nn snnetinde sabit olmutur ki: "Azim olan Rabbinin ismini tesbih et" (Vaka: 7) ayeti kerimesi nazil olduu zaman, Allah'n Rasl (s.a.v) yle buyurmutur: "Bunu secdenizde yapnz" (Ebu Davud ve Ahmed) diye emir buyurmutur. Bunun zerine mslmanlar iin rkuda: "Sbhane rabbiye'l-azim" (azim olan Rabbimi tesbih ve tenzih ederim) secdede: "Sbhane rabbiye'l-a'l" (Yce olan Rabbimi tesbih ederim.) diye zikir ve tesbih eylemek snnet klnmtr. Sahih olan rivayete gre Allah'n Rasl (s.a.v) rkunda aynen (yukarda zikrettiimiz tesbihi sylyordu) "sbhane rabbiye'l-a'l" diyordu. Bunda btn mslmanlar ittifak etmilerdir. Hlsa; (Demek ki), yce olan Rabbin ismini tesbih etmek ve Allah (c.c)'n ismini zikretmek emri tek isim olarak, "Allah Allah" eklinde deil de, tam bir mana ifade eden cmle halinde (yce rabbimin ismini tesbih ederim) eklinde tatbik olunmu ve snnet klnmtr. Nasl ki bir sahih hadis-i erifde de Allah'n Rasl yle buyurmaktadr: "Kur'an- Kerimden sonra en faziletli kelm: "Sbhanallah, vel-hamdllah ve lilahe illallahu vallahu ekber (Allah' tesbih ve tenzih ederim. Hamd Allah'a mahsustur. Allah (c.c)'tan baka ibadete layk hi bir ilh yoktur. Allah her eyden byktr) kelmdr." (Buhari, iman: 19; Mslim, Edeb: 12; Tirmizi, Deavat: 127; bn Mace, Edeb: 56; Ahmed: 5/10-11-20-21.) Dier bir sahih hadis-i erifde yle buyrulmaktadr: "ki kelime vardr ki, dilde hafif, fakat mizanda, keyfiyette ar ve Rahman'a gre sevgilidir. Bunlar: Sbhanallahu ve bihamdihi, sbhanallahilazim" (Buhari, Deavat: 65; Tevhid: 58; Mslim, Deavat: 31; Tirmizi, Deavat: 59; bn Mace, Edeb: 56; Ahmed: 2/232.) Baka bir sahih hadisde yle buyurulmutur: "Her kim gnde yz defa; "L ilahe illallahu vahdehu l erike lehu, leh'l-mlk ve lehu'l-hamd ve hve al klli eyin kadir" (Allah (c.c)'tan baka ibadete layk hi bir ilh yoktur, O birdir, eriki yoktur; mlk O'nun, hamd O'nundur; O hereye kadirdir.) derse; Allah o kimseyi o gn eytann errinden emin klar, ta akamlayncaya kadar, kendi gibi veya kendinden fazla syleyenden baka hi kimse o adamdan daha faziletli olamaz." (Buhari, Deavat: 54; Bedil-Halk: 10; Mslim, Zikir: 28; Tirmizi, Deavat: 61.)

Baka bir hadisde de yle buyurulmutur: "Her kim gnde yz kere: "Subhanallahi ve bihamdihi sbhanallahilazim" (hamd ile Allah' tesbih ve tenzih ederim; azim olan Allah noksanlardan mnezzehdir) derse o kimselerin hatalar silinir isterse deniz kp kadar olsun". (Buhari ve Mslim) Malik'in (Allah (c.c) ondan raz olsun) "Muvatta" isimli hadis kitabnda rivayet edilen bir hadisi erifde Allah'n Resul (s.a.v) yle buyurmaktadr: "Ben ve benden nceki nebilerin syledii en faziletli kelm: L ilahe illallahu vahdehu l erike lehu, leh'l-mlk ve lehu'l-hamd ve hve al klli eyin kadir" kelamdr" bni Mace'nin ve dierlerinin sahih hadis kitaplarnda Allah'n Rasl (s.a.v) yle buyurmutur: "Zikrin en efdali ve faziletlisi "l ilahe illallah"; duann en faziletlisi "Elhamdlillah" dr." Zikir ve dua konusunda bunlara benzer hadis-i erifler oktur. Kur'an- Kerim'de de birok ayet-i kerime zikir ve duay talim ve beyan buyurur. Fakat hi birinde bir tek ismin zikredilmesi gerektii sylenmemi byle bir ey emredilmemitir. Emredilen btn zikirler ya cmle halinde, veya tek bana bir anlam tayan (mana ifade eden) kelmlardr. Mslmanlara namazlarnda, ezanlarnda, bayramlarnda bir tek ismin zikredilmesi emredilmemitir. Hepsi, sylenmesi gerek btn kelamlar, (ancak ve ancak tam mana ifade eden cmlelerdir) mutlaka bir anlam tam olarak ifade etmelidir. Mesela mezzin; "Allahu ekber Allahu ekber, ehed enl l ilahe illallahu ve ehedu enne Muhammeden Raslllah" demektedir. Namazda ise; "Allahu ekber, sbhane rabbiye'l-azm, sbhane rabbiye'l-al, semiallahu li-menhamide, rabbena leke'l-hamd, ettehiyyat lillahi", ve hac yapmakta olann; "lebbeyk Allahumme lebbeyk" ve dier ibadetlerimizdeki btn zikirler hep bir mana ifade eden cmleler halindedir. Allah (c.c) byle emretmitir. Hibirinde, tek bir ismin veya zamirin zikredilmesi emredilmemitir.

Hlsa, maksadmz, anlatmak istediimiz udur: Allah (c.c)' zikretmede phesiz meru klman kelimeler tam mana ifade eden kelimelerdir. Buna

kelam ismi verilir. (Kelm, en az iki kelimeden ibaret cmlelerdir.) Bu eit zikir; (kalpleri takviye eder ve kalbin sahibine iyi iler yaptrr). Kalblere fayda verir, onunla sevab ve ecir hasl olur. (Bylece insana sevap ve mkafat kazandrr). Kalbleri Allah (c.c)'a, marifetine, muhabbetine ve hayetine eker,cezbeder. (bykl karsnda boyun emeye zorlar). Bu eit zikir ile daha nice yksek arzular ve byk maksatlar hasl olur. (Bu eit zikirde burada sayp dkmeye imkan bulamadmz nice faydalar vardr.) Bu isterse "Allah, Allah" gibi tek isim, isterse "hu, hu" gibi zamir olsun, (stn nderlerin) hasslarn ve ariflerin zikri olduu yle dursun, bu eit (tek isim veya zamirle yaplan) zikirlerin hibir asl esas yoktur. Tam aksine bu eit zikir, eitli dallet ve bid'atlara vesile ve vahdet-i vcud ve ilhd (zndk) ehlinin fasit hallerine ve tasavvurlarna, niyetlerine bir vastadr. Bunlar hakkndaki fikirlerimiz baka yerlerde beyan edilmitir. (bu kitabn baka satrlarnda ifade edilmitir.) KULLUK RSALES 1.RSALE

Btn Dinler ki Byk Esas Getirmitir Btn dinler iki byk esas getirmitir: 1 - Allah (c.c)'tan baka hi kimseye kulluk ve ibadet etmemek. 2 - Allah (c.c)'a kulluu ancak (meru ekilde) dinin kaynandan renip yapmak, kendi kafamzn, hevai hevesimizin bize telkin ettii bid'atlara dayal olarak ibadet yapmamak... Yce Allah yle buyurmaktadr mealen: "Bir kimse Rabbinin rzasna kavumak arzusu tayorsa, salih bir amel ilesin ve Rabbine yapt ibadette kimseyi O'na erik (ortak) komasn" (Kehf: 18/110)

Bu ayn zamanda iki ehadetin gereklemesidir. 1 - Allah (c.c)'tan baka ibadete layk hi bir ilh olmadna ehadet ve 2 - Muhammed (s.a.v)'in Allah'n Resul olduuna ehadet. Birinci ehadette, O'ndan baka kimseye itaatla ibadet etmememiz gerektiini.

kinci ahadette ise, Muhammed (s.a.v) adl Rasl aracl ile gnderilen eriata, Kur'an'a gre bu ibadet ve itaati yapmamz gerektiini belirtmekteyiz. Ettiimiz u ehadete gre; zerimize farz olan ey; Rasln (s.a.v) tebli ettii, haberini getirdiklerini, tasdik ve emirlerine itaat etmemizdir. Hi phe yok ki Allah'n Rasl (s.a.v) bize, Allah (c.c)'a ne ile (nasl) ibadet edeceimizi bildirmi ve bid'atler ile ibadet etmeyi menetmi ve onlarn birer dallet ve sapklk olduunu haber vermitir. Allahu Tela yle buyuruyor mealen: "Hayr, onlarn dedii gibi deil. Her kim itaat ve amelinde muvahhid bir mmin olarak kendini tamamen Allah'a teslim ederse, onun iin Rabbi katnda amelinin mkafat olarak cennet vardr. Onlar iin hi bir korku da yoktur ve onlar mahzun da olmazlar" (Bakara: 2/112)

Ve biz phesiz nasl ki: - Ancak Allah (c.c)'tan korkmakla, ancak O'na tevekkl etmekle, ancak Allah (c.c)'a rabet etmekle, ancak Allah (c.c)'tan yardm istemekle ve ibadetlerimizi sadece Allah (c.c) iin yapmakla memur, mkellef isek; Ayn ekilde biz; - Rasle (s.a.v) uymakla, emrine itaat etmekle ve yasaklarndan kanmakla da memuruz, mkellefiz. Helal sadece O'nun helal ettii, haram sadece O'nun haram sayd ve meru din sadece O'nun meru sayd eydir.

Yce yaratan mealen yle buyuruyor: "Ne olurdu bunlar Allah ve Rasl kendilerine ne verdiyse raz olsaydlar da, yle deseydiler: "Bize Allah yeter. Allah bize fazlndan yine verir, Rasl de... Biz ancak Allah'a rabet edicileriz..." (Tevbe: 9/59) Allahu Tela vermeyi kendine ve Raslne ait klmtr. Baka bir ayette olduu gibi... Allahu Tela buyuruyor: "Rasln size verdii eyi aln, size menettiginden geri durun" (Har: 59/7) Tevekkl ise sadece kendine ait klmtr yce Allah: "Allah bize yeter dediler". (Tevbe: 9/59) Dikkat edilirse, Allah ve Rasl bize yeter denmemitir ayeti celilede. Ashabn (Sahabilerin) vasflarn anlatan ayetlerde de yle buyurulmutur:

"Onlar o kimselerdir ki, insanlar onlara "halk size fenalk yapmak zere birletiler onlardan korkun" dedikleri zaman bu onlarn imanlarn artrr ve derler ki: "Allah bize yeter; O ne gzel bir vekildir". (li mran: 3/173) "Ey Nebi Allah sana yeter, sana uyan m'minlere de." (Enfal: 8/64) Dier bir ayeti kerimede: "Allah kuluna kfi deil midir?" (Zmer: 36) buyurulmaktadr. Allah'n Resul (s.a.v) bni Abbas'a yle buyurmutur: "stediin zaman Allah'dan iste; istine (istimdat) ettiin zaman Allah'dan istine et." (Tirmizi Kyamet: 59; Ahmed: 1/293-303-307.) Kur'an- Kerim bir ok ayeti celilede bu manaya iaret etmektedir. - badet, hayet ve takva Allah (c.c)'a ait klnm, - Muhabbet ve sevgi hususu ise, Allah ve Resulne ait klnm (birlikte zikredilmitir). Nuh aleyhiselamn dedii gibi: "Allah'a ibadet edin ve Yalnz O'ndan korkun (O'na kar takva sahibi olun) ve bana itaat edin." (Nuh:71/ 3) Dier bir ayet-i kerimede mealen yle buyuruluyor: "Her kim Allah'a ve Raslne itaat eder, Allah'dan korkar ve takva sahibi olursa ite kurtulua erenler bunlardr." (Nur: 24/52)

Eer zetlersek: Rasller, yalnz Allah (c.c)'a ibadet, rabet, tevekkl edilmesini ve Allah (c.c)'a ve kendilerine itaat edilmesini emrettiler. Fakat eytan (nasaray) hristiyanlar ve benzerlerini aldatt saptt da, Allah (c.c)'a irk kotular ve Raslne asi oldular. Rahiplerini ve ruhbanlarn ve Hz. sa aleyhisselm Allah (c.c)'tan ayr olarak rabler edindiler. Baladlar onlara rabet ve tevekkl etmeye, emirlerine kar ve snnetlerine muhalif olduklar halde onlardan yalvarp istemeye baladlar. Fakat bunlara mukabil (karlk) Allah Teala ihlasl kullarn, yani m'minleri, hakk bilen ve ona uyanlarn yoluna, srat- mstakime (doru yola) hidayet etti. ve: - Bylece gazaba urayanlardan ve saptanlardan olmadlar (yollarndan gitmediler). - Dinlerini sadece Allah (c.c) iin ihlsla benimsediler. - Allah (c.c)' sevip, yalnz O'na gvendiler, - mitlerini sadece O'na baladlar,

- Yalnz O'ndan koktular ve sadece O'ndan istediler, - Bir tek O'na rabet ve iltifat ettiler, - lerini O'na havale ettiler, - O'na tevekkl ettiler (O'nu kendilerine vekil edindiler), - Rasllerine de itaat ettiler. - Rasllerini aziz bildiler (stn bir yere koyup) hrmet ettiler ve onlar sevdiler. - Onlar dost edinip onlara uydular, (szlerini dinlediler). - Eserlerine sarlp (meylettiler), nderliklerini kabul ederek (onlarn klavuzluu sayesinde) doru yolu buldular. te bu Allahu Tela'nn evvelki ve sonrakilere gnderdii Raslleri ve gnderdii slm dininin ta kendisidir. Bu yle bir dindir ki; Allah Tela hibir kimseden ondan baka bir din (ve bu dinden bakasna balanmay) asla kabul etmiyor. Allah (c.c)'a kulluun ve ibadetin tek yolu bu dinden gemektedir. badet ve kulluun gerei sadece bu dinde bulunmaktadr. (Alemlerin Rabbi olan Allah (c.c)'a kulluun (ibadetin) hakikatidir bu). Yce Allah (c.c)'tan, bizi bu dinin zerinde sebatkar klmasn, ve bizi yine bu dinle yceltmesini niyaz ederiz. Bizi ve dier Mslman kardelerimizi bu dinin gereklerini yerine getirirken dnyadan (ukbaya) grmesini, intikal ettirmesini (dua) niyaz ederiz. Yalnz Allah (c.c)'a hamdolsun ve Allah (c.c)'n selt ve selam efendimiz Muhammed Mustafa'nn ve onun li ve ashabnn zerine olsun... KULLUK RSALES 1.RSALE

2.RSALE

slm'da Allah (c.c) ile Kul Arasnda Vasta Var mdr? GR 1.BLM 6.BLM 11.BLM 2.BLM 7.BLM 12.BLM 3.BLM 8.BLM 13.BLM 4.BLM 9.BLM 14.BLM 5.BLM 10.BLM 15.BLM KULLUK RSALES

GR Her ihtiyacmza (kfi) yeterli olan Allah (c.c)'a hamd, seip beendii kullarna salat ve selam olsun. Bu kk risale iki kii arasnda geen bir konumay, tartmay (mnazaray) dile getirmektedir. Kiilerden birisi: "Allah (c.c) ile bizim aramzda mutlaka bir vasta (arac) olmas lazmdr. nk biz vastasz olarak Allah (c.c)'a vasl olmaya muktedir deiliz" diyor. kincisi ise: Bu szlerin ifade ettii manalara cevap veriyor... KULLUK RSALES 2.RSALE

1.BLM Alemlerin yaratcs ve Rabbi olan Allah (c.c)'a hamdolsun. Eer vasta deyimiyle, Allah'n emirlerini bize tebli eden kimseler kast ediliyorsa, bu sz haktr ve dorudur. Gerekten insanolu; Allah (c.c)'n neleri sevdiini neleri sevmediini, nelerden raz olup, neleri

istemediini, neleri emredip, nelerden yasakladn, dostlarna hangi nimeti, dmanlarna hangi (azab) cezay hazrladn kendi bana bilemez. Yine insanlar, Allah (c.c)'a layk olan gzel isimleri ve yce sfatlar idrak edemezler ki, bunlar aklla ve kendi kendine anlamak ve semekten aciz kalrlar. te btn bunlar ve benzerlerini bilebilmek iin insann Allah (c.c) ile kendisi arasnda bir vastaya ihtiyalar vardr. Ve bu vasta da Allah'n seip grevlendirdii Rasllerdir. Ancak bunlar aracl ile Allah'n istekleri bilinebilir. Bu arac Rasullere iman edenler, onlara tbi olanlar ve hidayete erenlerdir. (onlar takip edenler doru yola ulaanlardr). Allah (c.c) bunlara katnda yce makamlar verir, derecelerini ykseltir ve ahirette de nimet ve eref baheder. Rasl ve nebilerine muhalefet edenler (kar olanlar) ise, melun lanetliler, Allah (c.c)'n yolundan sapanlar ve aztanlardr. Yce Allah mealen buyuruyor: "Ey adem oullar! Eer size aranzdan ayetlerimi tebli eden nebi ve Rasuller gelirse, artk kim onlara muhalefetten saknr ve nefsini islah ederse, onlar iin bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardr. Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlar kibirlerine yedirmeyenler ise, onlar atein dostudurlar ve onlar o atete ebedi kalcdrlar" (A'raf: 7/35-36) "Artk ne zaman benden size doru yola gtrc bir kitapla Rasul gelirse de kim benim doru yoluma uyarsa, o kimse saptmaz ve bedbaht olmaz. Kim de benim doru yolumu kabul etmezse, onun da hakk dar bir geimdir. Ve biz onu kyamet gnnde gzleri kr olarak hasrederiz. O, "Rabbim! Beni neden kr hasrettin, halbuki ben gryordum" der. Allah da ona yle cevap verir: Sana ayetlerimiz geldiinde sen onlar grmedin ve unuttun. te bugn de sen grlmeyip unutuluyorsun!" (Taha: 20/123-127) bni Abbas: "Kur'an- Kerim'i iindekileri anlayarak okuyan; ve ayetlere uygun hareket (amel) eden kimseyi Yce Allah (c.c) bu dnyada saptmamay, (ahirette) br dnyada da bedbaht etmemeyi vaad etti ve kefaleti (garanti) altna ald" demektedir. Cehennem ehlinden Yce Allah yle haber veriyor: "fkesinin iddetinden neredeyse patlayp paralanacak. Her gn cehenneme atldka, muhafzlar onlara sorarlar: "Size azab ile sakndrc bir nebi gelmedi mi?" Onlar cevap verir: "Evet! Gerek o ki. Bize azabla sakndrc ve korkutucu nebi gelmitir. Fakat biz onu yalanlayarak dinlemedik. Allah seninle hibir ey indirmemitir. Sen ancak byk bir sapklk iindesin demitik" (Mlk: 67/8-9) "O kafirler, ayr ayr blkler halinde cehenneme srld. Nihayet oraya geldikleri zaman onun kaplar ald. Cehennemin muhafzlar onlara "Size aranzdan Rabbinizin ayetlerini karnzda okuyacak, sizi bu gnlere gelmekle korkutacak nebiler gelmedi mi?" diye sorarlar. Onlar "Evet, geldi" diyerek cevap verirler. yleyse azab hkm kafirlerin zerine bir hak oldu" (Zmer: 39/71) "Biz elileri mjde vericiler ve uyarp-korkutucular olmaktan baka (bir nedenle) gndermiyoruz. u halde kim iman ederse ve (davranlarn) dzeltirse, artk onlar iin korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardr. Ayetlerimizi yalanlayanlara, fska sapmalarndan dolay azab dokunacaktr." (En'am:

6/48-49) "Nuh'a ve ondan sonraki nebi ve Rasullere vahyettiimiz ve brahim, smail, shak, Yakub ve evlatlar sa, Eyyub, Yunus, Harun ve Sleyman'a vahyettiimiz ve Davud'a Zebur'u verdiimiz gibi, ey Muhammed hi phesiz sana da vahyettik biz. Gnderdiimiz nebi ve Rasullerin hikayelerini gerek olarak sana bildirdik. Yine nebi ve Rasuller yolladk ki, onlarn hayatlarndan sana bir haber vermedik. Allah Musa ile de hitap ederek konutu. Biz nebi ve Rasullerimizi rahmet mjdecileri ve azab habercileri olarak gnderdik. Ta ki bu elilerimizden sonra, insanlarn Allah'a kar bir bahaneleri olmasn. Allah mutlak galibdir, yegane hkm ve hikmet sahibidir" (Nisa: 4/163-165) Bu ayetlerin benzeri Kur'an- Kerim'de pek oktur. Ve bu husus, mslman, yahudi ve hristiyanlar gibi btn din ehlinin zerinde ittifak ettikleri esaslardandr. Bylece btn dinlerin salikleri Allah (c.c) ile kullar arasnda Allah (c.c)'n emir ve yasaklarn tebli edici nebi ve rasulleri arac olarak kabul ederler. Byle bir vastay hi kimse inkar etmez herhangi bir semavi dine bal olarak. Yce Allah buyurur: "Allah, melekler ve insanlar arasndan (peygamberler) eliler seti, gnderdi" (Hacc: 75) Btn dinler ehlinin ittifak ile bu vastalar kim inkr ederse kafir olur. Yce Allah'n Mekke'de indirdii : En'am, 'raf ve banda Elif lam ra, H mim, T sn gibi harfler bulunan ve benzeri sureler Allah (c.c)'a, Peygamberlere ve ahirete iman gibi slm'n temel esaslarn beyan ve ihtiva ederler. Yce Allah bu surelerde (Peygamberlerini) elilerini yalanc sayan kafirlerin hallerini ve onlar nasl helak eylediini, elilerine ve onlara iman edenlere nasl yardmc olduunu beyan buyurmutur... te bu konudaki ayetlerden mealen bir ka: "Andolsun ki peygamber olarak gnderilen kullarmz hakknda gemi bir szmz vardr: Muhakkak onlar muzafferdirler. Muhakkak bizim ordumuz, herhalkrda galip olacaklardr": (Safft: 37/171-173) "Muhakkak ki biz, (peygamberlerimizi) elilerimizi ve iman edenleri hem dnya hayatnda hem de meleklerin ahid olaca kyamet gnnde muzaffer klacaz" (M'min: 51)

Yce Allah'n da buyurduu gibi, bu vastalara (nebi ve rasullere) uyulur ve kaytsz artsz onlara itaat edilir: "Biz hibir peygamberi, Allah'n izni ile kendisine itaat edilmesinden baka bir hikmetle gndermedik." (Nisa: 4/64) "Kim peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmi olur." (Nisa: 4/80) "De ki, eer Allah' seviyorsanz bana tbi olunuz, Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn." (li mran: 3/31)

"te peygambere iman edenler, onu tazim edenler, ona yardm edenler ve onunla beraber indirilen Nur'a (Kur'an'a) tbi olanlar; onlar selamete erenlerin ta kendileridir." (Araf: 7/157) "Andolsun ki, Allah'n Rasulnde sizin iin, Allah' ve ahiret gnn umanlar ve Allah' oka zikredenler iin ok gzel rnekler vardr" (Ahzab: 33/21) KULLUK RSALES 2.RSALE

2.BLM Eer vasta ile; menfaatlar (faydalar) celb, zararlar defetmek iin mutlaka bir vastann lzm gelecei kastediliyorsa... Mesela: Kullarn rzklandrlmasnda, kendilerine imdad ve hidayet edilmesinde bir vastann bulunmas ve kullarn bu menfaatleri byle bir vastadan istemeleri ve ondan bunu mit etmeleri gibi bir vastann (lzumu) olmas murad ediliyorsa... te byle bir vasta telakkisi en byk bir irktir. (Ki Yce Allah mrikleri de bundan dolay kfir ve mrik saymtr.) Yce Allah bu iddialarndan tr hristiyan ve Musevileri kafir saymtr. yle ki; onlar Allah'dan baka kendilerine dost ve efaatlar ediniyorlar. O dost ve efaatlarn vastas ile menfaatlar celb, zararlar defetmek istiyorlard. Her ne kadar Allah (c.c)'n izin verdii insanlarn efaat etmeleri hak ise de... efaat hakknda Yce Allah buyuruyor ki: "Allah gkleri ve yeri ve bunlarn arasnda olanlar alt gnde yaratan ve sonra ara istiva edendir. Sizin O'ndan baka hibir (dostunuz) yariniz , Allah'tan baka hibir efaatiniz yoktur. Artk iyice dnmez misiniz?" (Secde: 32/4) "Rabbilerin (gtrlp) toplanacaklarndan korkanlar sen onunla (Kur'an'la) sakndr ki, onlarn O'ndan (Rabblerinden) baka ne bir (dostu) yari ne de bir efaatisi yoktur. (Senin bu inzarn) onlarn saknmalar iindir" (En'am: 6/51) "...(Kur'an ile) va'z et ki, hibir kimse kazand (gnah) yznden helake srklenip atlmasn, ona (her bir nefse) Allah'tan baka ne bir (dost) yr, ne de bir efaati yoktur." (Enam: 70) "De ki; O'nu (Allah') brakp bo yere (lh veya Allah ile aranzda vasta ve efaati) zannettiklerinizi arn, onlar sizden herhangi bir sknty gideremeyecekleri gibi, deitiremezler de. Onlarn dua edip taptklar da (Allah ile kendileri arasna vasta olarak kabul edip, dua ve istimdat

ederek yardm ve efaatlarn istedikleri melekler, peygamberler ve salih kimseler de) hangisi Rabblerine daha yakn (olacak) diye vesile (derece yaknl) arayp duruyorlar, onun rahmetini umuyorlar, onun azabndan korkuyorlar, nk Rabbinin azab korkuntur." (sra: 56-57) "(Mriklere) de ki, Allah'tan baka (ilh veya Allah ile aranzda efaati ve vasta) zannettiklerinize (istediiniz kadar yalvarn, istimdat edin), onlarn ne gklerde, ne yerde bir zerre miktarna bile gleri yetmez. Onlarn buralarda (yerde, gkte) hibir ortakl olmad gibi O'nun (Allah'n) da bunlardan bir yardmcs yoktur, O'nun nezdinde kendisine izin verdii kimselerden bakasnn efaati faide vermez." (Sebe: 22-23) Selefden bir grup diyor ki: "Bir ksm kavimler Hz. sa, Hz. zeyr ve Meleklere dua edip onlardan istimdat ediyorlard. Allahu Tela bir ok ayetlerle, meleklerin ve peygamberlerin herhangi bir zarar kaldrmaya ve tebdil etmeye muktedir olmadklarn, meleklerin de, peygamberlerin de Allah'a yaklamaya altklarn, onlarn da Allah'n rahmetini umduklarn, azabndan korktuklarn beyan buyurdu..." "Beerden hibir kimseye yakmaz ki kendisine, kitab, hkm ve peygamberlii versin de sonra o insanlara "Allah' brakp da bana kul olun" desin, fakat "retmekte ve okuyup yazmakta olduunuz kitap sayesinde Rabbaniler olun" (der). Sizin melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi de emretmez, o, size, siz mslmanlar olduktan sonra hi kfirlii emreder mi?" (li mran: 3/79-80)

Grlyor ki, Yce Allah melekleri ve peygamberleri "Rab" edinmenin kfr ve irk olduunu beyan etmektedir. yleyse, her kim melekleri ve peygamberleri Allah ile kendileri arasnda vastalar edinir; Onlara dua ve tevekkl eder ve onlardan menfaat celbini ve zararlarn defini isterse; Mesel; onlardan gnahlarn affn, kalplerin hidayete ermesini, skntlarn giderilmesini, yoksulluun nlenmesini taleb eylerse, o kimse mslmanlarn icma ile kfir olur.

Yce Allah buyurmaktadr mealen: "ok esirgeyici Allah bir evlat edindi dediler. O'nun an bundan ycedir, mnezzehdir. Hayr, evlat dedikleri sadece ikrama nail olmu kullardr. Bunlar szle asla O'nun nne geemezler. Onlar Allah'n emriyle hareket ederler. nlerindekini de arkalarndakilerini de o bilir. Bunlar O'nun korkusundan titreyenlerdir. Bunlar ki "ilah o deil benim derse" biz O'nu derhal cehennemle cezalandrrz. Biz o zalimleri de cezalandracaz" (Enbiya: 21/26-29) "Ne Mesih, ne en yakn melekler Allah'n kulu olmaktan asla ekinmez. Kim O'na kulluktan ekinir ve kibirlenmek isterse, (dnsn ki Allah) onlarn hepsini huzurunda toplayacaktr" (Nisa: 4/172) "Dediler ki: Rahman (olan Allah) bir evlat edindi. Yemin ederim siz ok kt bir sz sylediniz. Onlar O Rahman olan Allah'a evlat izafe ettikleri iin, byle bir szden dolay nerede ise gkler paralanacak, yer yarlacak ve dalar kp dalacaktr. Halbuki o ok esirgeyen Allah iin bir evlat edinmek asla yaktrlacak bir i deil. Gklerde ve yerde olan herkes, hi istisnas olmamak zere O Rahman olan Allah'a mutlak kul olarak gelecektir. Andolsun o bunlar cemiyet olarak da saym, ferd

olarak da saymtr. Her biri kyamet gn O'na tek bana gelecektir" (Meryem: 19/88-93) "Onlar Allah' bkarp kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermeyecek olan eylere balanrlar. Bir de, "bunlar Allah yannda bizim efaatlarmzdr" derler. De ki: "Siz Allah'a gklerde ve yerde bilmedii bir eyden mi haber veriyorsunuz?" Haa! O irk komakta olduklar her eyden ok uzaktr, ok ycedir" (Yunus: 10/18) "Gklerde nice melek vardr ki, onlarn efaaatlar bile hibir ie yaramaz. Ancak o efaat Allah'n dileyecei ve raz olaca kimseler iin verecei izinden sonra olursa, o baka" (Necm: 53/26) "Onun izni olmayan kimseye efaati olan kimmi?" (Bakara: 2/255) "Eer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu kendinden baka hi bir giderici yoktur. Eer sana bir hayr da dilerse O'nun bu hayrn geri evirici hibir kuvvet de yoktur" (Yunus: 10/107) "Allah'n insanlara aaca herhangi bir rahmeti tutacak yoktur. Tutaca bir eyi de salverecek yoktur" (Fatr: 35/2) "De ki: "O halde bana haber verin. Allah bana herhangi bir zarar dilerse, sizin Allah' brakp da taptklarnz O'nun bu zararm giderebilirler mi? Yahud Allah bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini geri evirebilirler mi?" De ki: "Bana Allah yeter, gven ve dayanak arayanlar da ancak O'na gvenip dayanrlar" (Zmer: 39/38) Bunlara benzer ayetler Kur'an- Kerim'de daha bir oktur. KULLUK RSALES 2.RSALE

3.BLM Nebi ve Rasullerin dndaki din ve ilim adamlarna gelince: Bunlar, nebi ve Rasllerin mmeti arasnda, Rasllerin getirdii emirleri mmete tebli edip (aklayp) talim ettiren, onlara edeb ve terbiyeyi reten ve mmet tarafndan (iktida edilen) dinlenen birer vasta olarak kabul (ve ispat) eden kimseler bu inanlarnda isabet kaydetmilerdir, doruyu grmlerdir. Bu, din ve ilim adamlar, bir mesele zerinde icma ve ittifak ettikleri zaman, byle bir ittifak kfi (yeterli) bir hccet ve phe edilmeyecek delil hkmne girer. (delil nitelii kazanr.) nk Allah (c.c)'n dininin gerek alimleri (hata) dallet zere ittifak etmezler. ayet ilim ve din adamlar bir mesele zerinde ittifak etmilerse (birlemilerse); Onu Allah (c.c)'n kitabna ve Rasul'nn (s.a.v) hadislerine havale etmi, bu iki mutlak kaynaa dayanarak, (bunlarn

hkmleriyle fasletmi ve) halletmilerdir. nk, gerek din ve ilim adamlarndan hibiri, ahsen, ferdi bakmdan, mutlak surette masum deildirler. Zaten insanlar, hemen hepsinin, szlerinin (ve hkmlerinin) bir ksmn kabul ve bir ksmn reddedebilirler. Fakat Allah Rasl'nn (s.a.v) hibir sz ve hkm asla reddedilemez. Onun iin de din ve ilim adamlar, ihtilafa dt bir meseleyi Allah (c.c)'n ve Rasul'nn (s.a.v) hkmne mracaat ederek zmlerler. Din ve ilim adamlar hakknda Allah'n Rasul (s.a.v) yle buyurmaktadr: "Alimler nebi ve Resllerin miraslardr. Muhakkak ki Nebi ve Rasuller insanlara altn ve dirhemi (paray) miras olarak brakmazlar. Onlarn miras sadece ilimdir. Kim onlarn brakt ilmi elde ederse, ok byk bir nasib elde etmi demektir" (Buhari, lim: 10; Ebu Davud; lm: 1; bn Mace, Mukaddime: 17) KULLUK RSALES 2.RSALE

4.BLM "Bir kimse hkmdara yakn olan kimselerin, hkmdar ile halk arasnda vasta oluu gibi, din ve ilim adamlarn veya eyhleri Allah (c.c) ile kullar arasnda bir vasta olarak grrse, byle itikad ederse... " yle ki; kullarn ihtiyalarn Allah (c.c)'a onlar sunuyor ve Allah (c.c) ancak kullarna onlarn vastasyla hidayet ediyor ve rzk veriyor... Halk onlardan, onlar da Allah (c.c)'tan istiyorlar.Tpk, hkmdar nezdindeki vastalarn hkmdara halktan daha yakn olduklar iin, halkn taleplerini bizzat melikten istememek iin, edeben onlardan istemeleri gibi. Yahut da, vastalar hkmdara ihtiya sahibinden daha yakn olduu iin, vastalardan istek ve talepte bulunmay daha faydal buluyor. (Elbette ki halk isteklerini dorudan doruya hkmdardan istememek iin, onun yaknlarn araya koyar. te her kim bu ekil zere, Allah (c.c)'la kullar arasnda vastalarn varln kabul ve itikat ederse, o kimse kfir ve mrik olur. Byle bir kimsenin er'an tevbe etmesini istemek vacib olur. Tevbe ederlerse kurtulur, etmezlerse katledilirler. nk; bu tebihiler, Hlk' mahlka, Allah (c.c)' insanlara benzetmi ve bylelikle Allah (c.c)'a irk komu olurlar.

Kur'an- Kerim'de bunlar reddeden ayetler, bu risaleye smayacak kadar oktur.

(Mesel yle olmaktadr: Halk, kraln yaknlarndan neden efaat istemektedir? unun iin... Kral veya hkmdar, halkn ne istediklerini topyekn bilemeyecektir elbette... Onun yanndaki memurlar ve hususi yaknlar, halkla, kendisinden daha fazla ili dldrlar. Yani, makam olarak halka daha yakndrlar. Halk hkmdar ulalamyacak kadar byk kabul ettii iin, bu vastalar araya koymak zorunda kalrlar. nk, kendileri bildirmedike, kral durumlarn bilememektedir. te buras mhim bir noktadr. Allah (c.c)' da (h) bir kral gibi bilgisiz kabul etmi olmak ne byk bir irktir. Allah (c.c) hereyi gren, iiten ve vastasz olarak bilen kudrettir. Onun iin kulunun durumunu araclardan daha iyi bilmektedir. Aksini kabul ve iddia etmek Allah (c.c)'a (h) eksiklik izafe etmek olur ki, ite bu yukarda da belirtildii gibi en byk irk olur.) KULLUK RSALES 2.RSALE

5.BLM Hkmdar ile teb'as arasndaki vastalarn varl u ekilden birine dayanr: Birinci ekil: Hkmdarn bilmedii halkn bir ksm ihtiyalarn vastalarn hkmdarlara haber vermesi eklinde olur. (Hkmdar her eyi bilmez. Onun iin, halkn isteklerini bildirmesi ancak arac ile olur. ) Halbuki Allah (c.c), gizli ak her eyi bilendir. Bir kimse, Allah (c.c)'a bilgisizlik izafe ederse irke ve kfre dm olur. Melekler, Nebi ve Rasuller, eyhler ve bakalar haber verinceye kadar, Allah (c.c) kullarnn durumundan haberdar olmaz, hallerini bilmez, gibi bir itikad sahibi, elbette ki kfrn en derin gayyasna der, (gerekten kfir olur.) Allah (c.c) her trl eksiklikten mnezzeh olan mutlak bir kudrettir. Gkte ve yerde her ne oluyorsa, kim ne yapyorsa, onu mutlak anlamda bilir. O hereyi iitir, en kk bir zerreyi bile grr. O, ayr ayr dillerden kendisine dua edip isteyen kullarnn seslerini duyar, dillerini anlar. Birini dinlerken, brn iitmekten uzak olmaz. steklilerin ve isteklerin okluu O'nu asla yanltmaz.

kinci ekil: Hkmdar gsz ve iktidarsz olduundan, her eyi bilecek kaabiliyet ve gde olmadndan, vastalar olmakszn halkn isteklerini ve halini bilemez. Ve bilemedii iin de, idare etmekten aciz kalr. te bundan tr hkmdar, bilgi edinmek iin, yardmclar edinir, onlar halkla kendi arasnda vasta olarak kullanr. Halbuki, yukarda da izah ettiimiz gibi, Allah (c.c)'n haa byle bir eksiklii ve zaaf olmad iin, yardmcya ve kullar ile arasnda bir vasta kullanmaya ihtiyac yoktur. nk o her eye kadir, her eye mutlak anlamda g yetirendir. O, btn mevcudatn, o mevcudad iindeki btn klli sebeplerin yaratcs, maliki, hkmedici, Rabbidir. O yaratt hibir mahlka muhta deildir, fakat btn mahlkat ancak O'na muhtatr. Yardmc ve dayanaklarna muhta olan hkmdarlar byle deildir. Hakikatte, hkmdarn yardmclar ve vasta olarak kullandklar, onun mlk ve sultanlna ortak olanlardr. Hkmdarlk haklarn blenlerdir. Halbuki Allah (c.c)'n mahlku zerindeki hkmranlnda hibir eriki ve orta yoktur. Allah (c.c) hibir eriki ve orta olmayan sultandr, Mabud'dur ve mlk mutlak anlamda O'nundur. Hamd sena yalnz O'nadr ve O her eye (kadirdir) hkmedecek kudrettedir.

nc ekil: Hkmdar, hariten bir bakas tahrik ve tevik etmedike, teb'asna (halkna) bir yardmda ve ihsanda bulunmay arzulamaz ve dnmez. Ne zamanki, emrinden saknd ve desteine muhta olduu bir kimse hkmdara nasihat ve ikazda bulunur yol gsterirse; o zaman, ancak o zaman halknn ihtiyalarna are bulmak zere hkmdarn iradesi faaliyete geer. Ama bu hareket, nasihat veren kiinin dnden hkmdarn kalbinde hasl olan bir merhamet de olabilir veya ona t verenin ikazndan meydana gelen bir korku da olabilir. Belki de sadece ikaz edenin hatr... Allah (c.c) ise hereyin sahibi ve Rabbidir. O, kullarna annenin ocuuna duyduu efkatten ok daha efkatli ve ok daha merhametlidir. Herey O'nun dilemesi ile olur, ancak O'nun istedii ey olur, tahakkuk eder, istemedii hibir ey de olmaz. Allah (c.c) kullarnn bir ksmnn dierlerine faydal olmasn irade ettii zaman, falan, filana yardmda bulunur, ona dua eder ve efkat gsterir ve daha birok iyiliklerde bulunur. (Btn yardmlar Allah (c.c)'n istei ile olur.nk, araclarn d ve yol gstermesi ancak Allah (c.c) izin verirse hkmdarn kalbini yumuatr. ) Btn bunlarn yaratcs Odur. O, yardm edenin, dua yapann ve efkat gsterenin kalbinde, yardm, dua ve efkat etme iradesini yaratan Allah (c.c)'tr. Kinatta hibir kimsenin, Allah (c.c)' iradesinden baka bir ey yapmaya zorlamas veya Allah (c.c)'n (h) bilmedii bir eyi O'na retmesi mmkn olamaz.

Kinatta Allah (c.c)'n mit bekledii veya (h) korktuu hibir varlk mevcut deildir. Bundan dolaydr ki, Allah'n Rasl (s.a.v) : "Sizden hibiriniz "Allahm beni istersen affet istersen bana rahmet eyle" demesin. Fakat istediini kesin olarak sylesin, zira, Allah (c.c)' zorlayc hibir (kuvvet) kudret mevcut deildir" buyuruyor. (Buhari, Deavat: 21; Tevhid: 31; Mslim, Zikir: 7; Muvatta, Kur'an: 28 Tirmizi, Deavat: 79; Ebu Davud, Salat: 358; bn Mace, Deavat: 8) KULLUK RSALES 2.RSALE

6.BLM Allah (c.c) katnda efaat edecek eyler, sadece Allah (c.c)'n izin verdii eylerdir ve ancak Allah (c.c)'n izni ile efaat edebilirler. Cenab- Hakk buyuruyor: "Allah, o Allah'dr ki, kendinden baka ibadete layk hibir ilah yoktur. O, geriye ve ileriye doru sonu olmayan diridir. Zatyla ve kemaliyle kaimdir. O'nu uyuklama hali yakalamaz ve asla uyumaz O. Gklerde ve yerde ne varsa hepsi de ortaksz olarak O'nun. O'nun izni olmadka nezdinde efaat edecek olan da kimmi? O herkesin nnde ve ardnda ne olduunu kesin kes bilir. O'nun ilminden yalnz kendisinin dilediinden baka hibir eyi kabil deil kavrayamazlar. O'nun krss gkleri ve yeri kuatmtr. Bunlarn varl O'na ar gelmez. O ok yce ve byktr" (Bakara: 2/255) "nlerindekini de arkalarndakini de hep O bilir. Bunlar Allah'n rzasna kavumu olan kimseden bakasna efaat edemezler. Bunlar O'nun korkusundan tiril tiril titreyenlerdir" (Enbiya: 21/28) "Ey Rasulm! Onlara de ki: Allah' brakp da, O'nun yerine koyduklarnz efendilerinize istediiniz kadar yalvarn. Onlarn gleri ne yerde ne de gkte hayr ve er yapmaya, bir zerre miktar bile yetmez. Onlarn buralarda hibir ortakl olmad gibi, Allah'n da bunlardan hibir yardmcs yoktur. O'nun nezdinde, ahirette O'nun izin verdii kimselerden baka hibir efaatinin aracl fayda vermez. Nihayet ona izin kt ve korku giderildii zaman, birbirlerine: "Rabbimiz ne buyurur?" derler. O efaat ediciler de: "Hakk syledi" derler.O Allah ok yce ve ok byktr" (Sebe: 34/22-23)

Btn bu ayetlerden anlalyor ki; Allah (c.c)'tan baka hi kimsede ne verilecek bir mlk ne de herhangi bir baka ey var. Halbuki, istimdat istenecek, (dua edilecek) dilenilecek kimsede mlk ve istenen eylerin hepsi olmaldr.

- Her yaratlm ey ortaksz olarak sadece Allah (c.c)'n olduuna gre, O'ndan bakas kimseye herhangi bir ey veremez. - Byle olduuna gre, elbette ki, hi kimse O'nun yardmcs da olamaz. - Allah (c.c)'n izni olmadka, kimse kimseye efaat edemez. Hkmdarlarn durumu byle deildir elbette. Hkmdara araclk yapacak kadar yakn olan bir kimsede, verebilecei bir miktar mlk vardr. Bazen de mlkde hkmdarlarla ortaktrlar. Mlkn idare edilmesinde hkmdarn yardmcs, hatta hkmdarn dayand kuvvettirler zaman zaman... Bu efaatlar (Hkmdarn yaknlar ve yardmclar), hkmdarn huzurunda, ne hkmdardan ve de bir bakasndan izin almadan araclk efaatilik yaparlar. Hkmdar bu (araclara) efaatlara bazen ihtiyac olduu iin efaatlarn kabul eder, bazen korktuu iin, bazen de, hkmdara daha evvelce yapm olduklar bir iyiliin ve ihsann karl, mkfat ve bor olarak kabul eder. Hatta hkmdar karsnn ve ocuunun efaatini bile kabul eder. nk, hkmdar karsna ve ocuuna, muhtatr. O kadar ki, kars ve ocuu kendisinden yz evirse bundan zarar grr. Hkmdar klesinin dahi efaatini kabul eder. nk, eer kabul etmezse kendisine sadakatle itaat etmeyeceinden ve zararna alacandan korkar. Hkmdar klesinin efaatini bile kabul eder zaman zaman. nk baz isteklerinin yerine getirmedii klesinin kendisine sadakatle itaat etmeyeceinden, zararna alacandan, iyi hizmet vermeyeceinden ve hatta ktlk yapacandan korkar. Kullarn bir ksmnn dier bir ksm nezdindeki efaatinin hemen hepsi bu cinstendir. Kullardan biri dierinin efaatini, mutlaka ya bir eye tamah gsterdiinden, ya da bir eyden korktuundan kabul eder. Halbuki, Allahu Tel ne bir kimseden menfaat bekler, ne tamah sahibidir, ne kimseye muhtatr ve ne de bir kimseden korkar. O mutlak zengin ve mutlak g sahibidir.

Btn bunlar anlatmzdaki sebep udur: Allah hibir kula dier bir kuldan herhangi bir ey istemesini emretmemitir. Ancak o istedii eyde, kendisi iin bir maslahat bahis konusu ise, bylesi bir istek yapmaya da engel bir hal yoktur. Bu maslahatn da, ya "vacib" ya "mstehap" olmas lazmdr. Yce Allah kuldan bundan bakasn dilemez. (kulun bundan bakas iin kimseden bir ey istemesini ho grmez). (Hele sadece kendisinin gc dahilindeki ortaksz sahibi olduu eylerin bir kuldan istenmesini hibir ekilde izin vermez.) Hem Cenab- Hakk, mahlktan bundan bakasn istemeyi nasl emreder?

Kald ki Cenab- Hakk Zaruret olmakszn, mecbur olmadka, (hayati bir konu olmadka), hi kimsenin bir bakasndan bir ey istemesini haram klmtr. Yce Allah buyuruyor: "O gn onlarn hepsini bir araya toplayacaz. Sonra mlk ve hkmde Allah'a ortak koanlara: "Siz de, ortak kotuklarnz da durunuz durduunuz yerde" diyeceiz. Onlar birbirinden tamamen ayrmzdr. Bize hkmde ortak kotuklar (ilahlar) onlara: "Siz dnyada bize tapmyor ve itaat etmiyordunuz ki" diyerek, onlar yalanlayacak" (Yunus: 10/28) "Haberiniz olsun ki, gklerde ve yerde her ne varsa phe yok ki Allah'ndr. Allah'tan bakasna itaat edenler dahi, gerekte, Allah'tan gayri itaat ettiklerine itaat etmi olmuyorlar. Onlar ancak kendi bo zanlarna uymu oluyorlar ve yalan sylemi oluyorlar" (Yunus: 10/66) KULLUK RSALES 2.RSALE

7.BLM Mrikler efaat saydklar eyler cinsinden efaatlar ediniyorlard. (Mrikler istediklerini elde etmek iin efaatlar ediniyorlard. ) Yce Allah bunlar hakknda yle buyurmaktadr mealen: "Onlar Allah' brakp kendilerine ne bir zarar ne de bir yarar salayamayacak eylere balanrlar. Bir de bu balandklar eyler hakknda 'bunlar bizimle Allah arasnda bir aracdrlar, Allah katnda bizim efaatmzdr' derler. De ki: "Allah'a gklerde ve yerde bilmeyecei, bilemeyecei bir eyden mi haber veriyorsanz? Haa, O e tuttuklar eyden mnezzehdir" (Yunus: 10/18) "O vakit, Allah' brakp da kendilerine Rab ve efaati edindikleri dzmece ilahlar, onlara Allah'n azabn savmada yardmc olmal deil mi idi? Tersine, bunlar, kendilerini terkedip balarnn aresine dtler. Bunlar onlarn yalanlardr, dzdkleri hayalleridir" (Ahkaf: 46/28) " yi bil ki! Halis din Allah'ndr. O Allah' brakp da kendilerine bir takm baka dostlar edinenler derler ki: Biz bunlara, bizi biraz daha Allah'a yaklatrsnlar diye ibadet ediyoruz." "Hi phe yok yce olan Allah, onlarla mminler arasnda, ayrlklara degeldikleri eyler hakknda, hkmn verecektir. Syledikleri muhakkak ki yalandr ve gerekten kafir olan yle kimseleri Allah doru yola gtrmez" (Zmer: 39/3) "Sizin melekleri ve nebileri ilahlar edinmenizi emretmez. O, size hi Mslman olduktan sonra, yeniden kafirlie dnmenizi emreder mi?" (Al-i mran: 3/80) "De ki: Allah' brakp da O'nun yerine kendinize ilah edindiklerinizi arn yardmnza! Onlar sizin

herhangi bir skntnz gideremiyecekleri gibi, size gelecek herhangi bir belay da deitiremezler. Onlarn yardm istedikleri ve bylece kendilerine Rab edindikleri de, Allah'a daha yakn olmak iin yol arayp duruyorlar. O'nun rahmetini umuyorlar ve azabndan korkuyorlar. nk Rabbin azab ne kadar korkun bir azabdr" (sra: 17/56-57) Naklettiimiz son ayette, Yce Allah, kendi dndaki varlklardan dua ve istimdat edilenlerin, (yardm istenenlerin, beklenenlerin), hibir zarar kaldramayacaklarn, belay defedemiyeceklerini, tebdil de edemeyeceklerini , byle bir gleri olmadn aklyor. O dua ve istimdat edilen (yardm beklenen) lerin de ayn kendileri gibi, yani dua ve istimdat edenler (yardm isteyenler) gibi yardma muhta olduklarn, Allah (c.c)'n azabndan korktuklarn ve aynen isteyenler gibi, Allah (c.c)'a yaklamak ve snmak istediklerini beyan ediyor. Bylece Cenab- Hakk mriklerin melekler ve peygamberler hakknda ileri srdkleri dua ve istimdat etmek ve onlar efaati edinmek telkkisini red etmekte ve yasaklamaktadr. (Kendisinden baka hi kimseyi duaya muhattab saymyor Yce Allah...) Ancak izin verilen efaat mstesnadr. KULLUK RSALES 2.RSALE

8.BLM efaat bir biimde duadr. Hi phe yok ki, insanlardan bir ksmnn bir baka ksm iin yapt dua fayda verir. nsanlarn birbirine dua etmesi Allah (c.c)'n emridir. Fakat, efaat ve dua eden kimse, ancak Allah (c.c)'n kendisine bu hususta izin verdii raz olduu, kabul edecei, kimselere dua ve efaata bulunabilir. (Mriklere efaat etmek, onlarn Allah (c.c)'tan affn istemek gibi, yasaklanm olan efaatta ve duay yapmaz.) Mesela, bir kimse bir mrik iin dua etmi olsa karl sadece bir hitir. Din dmanlarna mafiret dilese bir kimse, byle bir kimsenin duas kendisine beddua olarak geri dner. Onun iin hibir Mslman, Allah (c.c)'n yasaklad kimseler iin dua edemez, byleleri iin Allah (c.c)'tan hibir ey isteyemez. Yce Allah buyuruyor: "Mriklerin, o lgn atein yoldalarnn cehennemlik olduklar kesinlikle ortaya ktktan sonra, artk onlarn lehine ister en yakn akrabalar isterse rasul olsun, hi kimsenin efaat dilemeleri doru

deildir, brahim'in babas hakknda yapm olduu dua, ancak ona yaplm bir vaadden tr idi. Yoksa, onun Allah'n dman olduunu rendikten sonra ona efaati olmaktan vazgeti ve ondan uzaklat. brahim cidden ok tazarru ve niyaz eden bir hassas kalbe ve ezaya sabrla gs geren bir yree sahipti" (Tevbe: 9/113-114) Cenab- Hak mrikler hakknda yle buyurmaktadr mealen: "Ha istifar etmisin onlara, ha etmemisin, hibir ey deimez. Allah onlar asla balamaz. Hi phe yok Allah fasklar grubunu doru yola iletmez" (Mnafikun: 63/6) Yce Allah kendi elisini (Hazreti peygamberi (s.a.v) ) mrik ve mnafklar hakknda af dilemekten menetmitir ve byle bir af istedii takdirde af etmeyeceini ak ak beyan buyurmutur... Bu durum sahih bir hadisde de dile getirilmitir... Mesela u ayeti celilede buyrulmaktadr: "phesiz Allah, kendisine ortak koanlar balamaz. Bundan baka sular iin, dilediini balar. Kim Allah'a bir ortak koarsa, hi phe yok ki iftira etmi ve byk bir gnah ilemi olur" (Nisa: 4/48) Bir baka ayette mealen: "Onlardan len bir kimseye ebed dua etme. (Defin veya ziyaret iin) kabrinin banda da durma. nk onlar Allah' ve Rasln inkr ile kfir oldular, onlar fask kimseler olarak ldler." (Tevbe: 84) "Rabbinize yalvara yakara, gizlice dua edin. u asla deimez bir gerektir ki, Allah haddi aanlar sevmez" (A'raf:7/55) Yukarda naklettiimiz ayet, duada haddi amayn (tecavz etmeyin) emrini vermektedir. KULLUK RSALES 2.RSALE

9.BLM Yce Allah (c.c)'n yapmayaca bir eyi istemek, duada haddi amak (tecavz etmek) demektir, ve karl da cezadr. Mesela: Nebi ve Rasullerin derece ve makamlarn istemek, yahut mriklerin affn dilemek ve benzeri dualar, haddi aan dualardr.

Veya, ierisinde, kfre, isyan ve faskla yardm etmesini istemek gibi, iinde Allah (c.c)'a kar bir gnah bulunan dualar, haddi aan dualardr. (Hasl Allah (c.c)'n gnah sayd herhangi bir eyi dua ederek Allah (c.c)'tan istemek haddi amadr.) Yce Allah, ancak iinde gnah olmayan duay istedii kimseden kabul buyurur. Bir bakma byle bir dua, zaten hakedilmi bir istektir. Kendisinin efaati kabul edilebilir kullar, zaten bundan bakas iin kimseye efaat etmez. ayet bilmeyerek, Allah (c.c)'n raz olmad, dua edilen kimsenin haketmedii bir istekte bulunmusa, bu duasndan hemen vazgeer. nk efaat izni verilebilecek kullar, caiz olmayan bir fiili yapmaya devam etmekten uzak kimselerdir. Nuh'un (a.s.) duas ve Allah (c.c)'n verdii cevabda olduu gibi: "Nuh Rabbine dua edip dedi ki: "Ey Rabbim, benim olum da phesiz benim ailemdendir. Senin vaadin phesiz ki haktr. Ve sen hakimlerin hakimisin" Allah da yle buyurdu: "Ey Nuh. O asla senin ailenden deildir. nk onun yapt iledii i, bizim istemi olduum doru i deildir, tersine ok kt bir itir. O halde asln bilmediin bir eyi benden isteme. Seni bilmez kimselerden olmaktan men ederim" Nuh: "Ey Rabbim! Ben bilmediim bir eyi senden istemekten yine sana snrm. Eer, beni yarglamazsan, esirgemezsen, hsrana urayanlardan olurum!" (Hud: 11/45-47) KULLUK RSALES 2.RSALE

10.BLM Allahu Tela'ya dua eden ve efaat dileyen herkesin bu dua ve efaati ancak Cenab- Hakk'n kazas, kaderi ve dilemesi ile olur. Duaya icabet eden, efaati kabul buyuran O'dur. Sebebi ve neticeyi yaratan da O'dur. Dua da, Allah (c.c)'n takdir buyurduu sebeplerden biridir. Gerek bu olunca, Allah (c.c)'n sebeplerine ynelmek sadece onlara gvenmek, tevhid inancna gre irk saylr. Sebepleri yok bilmek sebebi msebbib (sebeb olan) yapmaktr ki, bu da byk bir akl eksikliidir. nk sebeplerden uzaklamak, onlara tevessl etmemek eriata gre yasaktr. Kul iin vacib olan, zorunlu olan, tevekkln, istemesini, duasn ve itibar ve rabetini yalnz Allah (c.c)'a yneltmesidir. Yce Allah, kendisine sebeplerden, insanlarn duasndan ve efaatndan dilediini takdir ve nasib buyurur. Derece ve makam olarak stn olann duasnn kabul buyrulaca gibi, derece ve mertebesi aa

seviyede olannda duas kabul buyrulur. Baka bir deyimle, derecesi yksek olan bir kiinin kendinden aada olan iin yapt dua kabul olabilecei gibi, derecesi dk olann kendisinden daha st derecede olan iin yapm olduu dua da makbul olabilir. (caiz ve merudur). KULLUK RSALES 2.RSALE

11.BLM Her Mslmann baka Mslman hakknda dua etmesi caizdir. Rasllerden dua ve efaat talep edilmesi gibi... Nasl Ashab- kiram Reslllah'dan (s.a.v) yamur yamas iin dua ve efaat istemilerdir. Reslllah'dan sonra, Hazreti mer (r.a.)ve mslmanlar Reslllah'n amcas Abbas'dan da ayn byle yamur duas yapmasn talep etmi istemilerdir. nsanlar kyamet gnnde, Rasulullah'dan (s.a.v.) ve dier nebilerden efaat (talep edecek) isteyeceklerdir. Allah (c.c)'n Rasul (s.a.v) efaat edicilerin efendisidir. Onun kendisine mahsus efaatlar vardr. Bununla birlikte, Sahihi Mslim ve Buhari'de Reslllah'n yle bir buyuruu yer almtr: "Ezan okuyan bir mezzinin ezann duyduunuz zaman, siz de mezzinle birlikte dediklerini tekrarlayn. Sonra da zerime salt okuyun. Kim bana bir salt okursa, Allan ona on rahmet gnderir. Sonra Allah'tan benim iin vesile isteyin. Vesile cennette bir mertebedir. Allah'n kullarndan bir kula nasib olacaktr. mit ediyorum ki ben o kul olaym. Kim Allah'tan benim iin bir vesile isterse, kyamette efaatim ona helal olur" (Buhari, Ezan: 8; Mslim, Salat: 11; Ebu Davud, Salat: 36) mer (r.a.) Umre hacc yapmak zere Reslllah ile vedalarken, Reslllah (s.a.v) ona yle sylemiti: "Ey kardeim, beni de duadan unutma!" (Ebu Davud, Vitir: 23; Tirmizi, Deavat: 199; bn Mace, Menasik: 5) Anlalyor ki, Allah'n Rasl (s.a.v) mmetinden kendisi iin dua etmesini istemitir. Fakat bu istek, mmetin istedii biimde bir istek deildir. Bu, mmetin amel ettiklerinde ve sevap kazandklar dier emirlerde olduu gibi, mmetine vermi olduu emirlerden bir emirdir. Allah'n Rasulne de, emirleri ile hareket eden mmetinin kazand ecir kadar sevap ve mkafat ihsan buyrulur.

Bu hususda bir sahih hadis-i erifte yle buyrulmaktadr: "Bir kimse dierlerini bir hidayete arsa, davetine uyan kimselerin sevab kadar sevap kazanr. Davete icabet edenlerin ecirlerinden de zerre kadar eksilmez. Bir kimse bir baka kimseyi sapkla davet etse, ayn sapkla davet ettii kiinin gnah kadar gnah kazanm olur. Davete icabet eden kiinin gnahndan da zerre kadar eksilmez" (Mslim, lm: 16; Ebu Davud, Snnet: 6; Tirmizi, lm: 15) Allah'n Rasl (s.a.v) de insanlar doru yola, yani hidayete armaktadr. Elbette ki davetine uyanlarn kazand sevap ve mkafatlar kadar mkafat ve sevap kazanmtr Allah'n Rasl (s.a.v)... mmeti Reslllah'a (s.a.v) salt-u selm eyledii zaman da durum byledir. Bir salt-u selm (edene) gnderene Allah on rahmet eder. Allah'n Rasul'ne de bu salt-u selm getirenlerin (gnderenlerin) sevab kadar sevap yazlr, mkafat ihsan edilir. nk, mmetin Allah'n rahmetine ulamas iin gerekli almay o yapmtr. Bir baka deyimle, mmeti onun almalar sonucu ulatklar slamdan dolay mkafatna ve ihsanna layk bulmutur. Byle olunca da mmetinin hakettii mkafatn ayns Allah'n Rasul'ne de verilmektedir. Bu, Yce Allah'n Rasul'ne layk grd bir nimetidir. Sahih bir hadiste Allah'n Rasl (s.a.v) yle buyurmaktadr: "Bir insan yannda olmayan bir kardeine hayrl bir dua ederse, Cenab- Hak ona muhakkak bir melek tayin eder ve yanna arkada olarak koyar ki, her dua edite o grevli melek "Amin, bir o kadar da senin iin" der" (Mslim, Zikr: 87) Baka bir hadisde de yle buyurulmutur: "En ok kabul edilen dua, birbirinden uzak olan kiilerin birbirlerine ettii duadr" (Buhari, Mezalim: 9; Mslim, Zikr: 88 Ebu Davud, Salat: 364; Tirmizi, Birr: 88) Her ne kadar dua eden kii dua edilen kii deilse de, bakas iin yaplan dua, hem hakknda dua edilen kiiye, hem de dua eden kiiye de menfaat temin eder. Bir m'minin dier m'min kardei iin yapt hayrl dua, hem ona hem de kendisine fayda verir. Bir kimse dier bir kimseye "bana dua et" dese ve bununla ikisinin de menfaatlanmasn kasteylese, takva ve iyilik zerine birbirleriyle yardmlam olurlar. Duay isteyen dierini uyarm ve ikisine de fayda verecek bir hayra nayak olmutur. Dua etmesi istenen kii de, o ikisine de menfaat salayacak fiili yapmtr. Bu, bir kimse bakasna iyilik ve takva ile emrettii zaman emre uyan fiiline karlk sevap alr, emreden de, yukarda izah edildii gibi hayra ard iin emrine uyann ecri kadar mkfat kazanr. Bilhassa, kulun emrolunduu dualarda, Cenab- Hakk yle buyurur: "yleyse, (frsat elde iken) u: "Allah'tan baka ibadete layk hibir ilah yoktur" hakikatini bil, hem kendinin ve hem erkek hem de kadn m'minlerin gnahnn balanmasn iste. Allah hem dolatnz, hem de barndnz yeri ok iyi bilir" (Muhammed: 47/19) (AllahTela) Rasulne m'minler iin istifar eylemesini emrediyor ve sonra buyuruyor:

"Biz hibir peygamberi, Allah'n izniyle kendisine itaat edilmesinden baka bir hikmetle gndermedik. Onlar kendilerine zulmettikleri vakit sana gelip de Allah'tan mafiret dikselerdi onlara (sen) peygamber de mafiret isteseydi(n) elbette Allah' tevbeleri hakkyla kabul edici, ok esirgeyici bulacaklard" (Nisa: 4/64) Yce Allah erkek ve kadn m'minlerin gnahlar iin af dilediklerini ve Allah'n Rasl'nn de onlar iin istifar eylediini zikrediyor. nk Allah Rasl'nn istifar Allah'n emirlerinden bir emirdir. Yce Allah, Raslne, m'min erkekler ve m'min kadnlarn gnahlarnn aff iin af dilemesini ve bizzat istifar eylemesini emretmitir. Allah hibir (mahlka) insana dier bir (mahlk) insan iin bir ey istemesini emretmemitir. Allah'n byle bir emri yok. Fakat m'minlerin birbirlerine dua etmesini vacib veya mstehab olarak emretmitir. yleyse byle bir emri yerine getirmek Allah'a ibadet ve itaat etmenin ta kendisidir. Bu Allah'a bir yaknlk sebebi ve failine salh ve hasenedir (gzel bir itir). Bir bakasna dua etmek, onun iin iyilik istemek, insan iin en byk nimet ve iman gstergesidir. Belki de bylesi bir isteyi Allah'n kullarn gerek anlamda, hakiki imana gtrecek olan nimetini ihsan buyuraca zamana rastlar ve Allah da vakti denk gelen istei yerine getirir. man; tasdik, ikrar (karar (sz) vermek) ve ameldir. (verilen (sz) karar yerine getirmek iin almaktr). Bu bakmdan kulun itaat ve hasenat, hayrl amelleri ne kadar artarsa iman da o o derece artm olur. te bu, Fatiha sresindeki: "Kendilerine nimet ihsan ettiklerimizin yoluna" ibaresinde ve Nisa suresinin 96. ayetinde zikredilen: "hakiki nimetin" ta kendisidir. KULLUK RSALES 2.RSALE

12.BLM Din nimeti olmakszn yalnz dnya nimeti hakik nimet midir, yoksa deil midir? Bu konu hakknda asrmzn alimlerinin ve evvelkilerin iki gr vardr. Hakikat udur ki, tek bana dnya nimeti drt ba mamur bir nimet olmasa da, bir ynden yine de

stn bir nimettir. stenmesi gereken dn nimetlere gelince, onlar, farz, vacib ve mstehab gibi Allah'n emirleridir. Bunlar btn mslmanlarn ittifak ile taleb edilmesi lzm gelen, gereken hayrl nimetlerdir. Ehl-i snnete gre, hakiki nimetler bu dn nimetlerdir. nk, ehl-i snnete gre, Yce Allah, kullarn hayrl iler yapmaya sevketmekle, onlar nimetlendirmi ve en byk ihsanna mazhar klmtr. Kaderiyeye gre ise, Cenab- Hakk yalnz kullara onunla iyilik veya ktlk yapmaya msait olan kudreti bahetmekle nimet vermi ve ihsan eylemitir.

Sylediklerimizin maksad udur: phesiz Yce Allah (c.c), hibir yaratn dier yaratktan bir eyler istemesini emretmemitir. Ancak mahlk iin bir maslahat (menfaat verici bir ey) olursa,bylesi bir istek szmzn dnda kalr. Bu maslahat da ya farz, ya vacib, ya da mstehab saylm olan ilerdir.Yce Allah (c.c) kulundan bundan baka bir ey istemiyor.

Gene anlatmak istediimiz manalardan biri de udur: Kim hkmdar ile teb'as (halk) arasnda bulunan (vastalar) araclar gibi bir arac snf, ya da kiileri; Allah ile kullar arasnda da (vastalar tanr) ve kabul ederse, byle bir telakki sahibinin "irk" kotuunu (mrik olduunu) vurgulamaktr. Bylesi bir inan mriklerin ve putperestlerin dinidir, gereini anlatmak istedik... Nitekim mrikler: "Bu heykeller peygamberlerin ve salih kimselerin temsilleri ve sembolleridir. Bunlar Allah ile bizim aramzda vasta ve vesilelerdir. Bunlarn vastal ile biz Allah'a yaklayoruz" diyorlard. Yce Allah (c.c) hristiyanlarn bu kabil inanlarn irk sayarak reddetti. Yce Allah (c.c) bu konuda buyuruyor ki: "Onlar Allah' brakp, bilginlerini, rahiplerini, Meryem'in olu Mesihi Rabler edindiler. Halbuki bunlar da, ancak bir olan Allah'a ibadet etmelerinden bakasyla emrolunmamtr. 'Allah'tan baka ibadete layk ilah yoktur'. O, insanlarn ortak kotuklar her eyden yce ve mnezzehdir" (Tevbe: 9/31) KULLUK RSALES 2.RSALE

13.BLM Vastaya gerek yok. nk Allah kuluna herkesten ve her eyden yakndr. Cenab- Hak buyuruyor: "Kullarm sana (Habibim) beni sorarsa (haber ver ki) ite ben muhakkak yaknmdr. Bana dua edince bana dua edenin davetine icabet ederim. O halde onlar da benim davetime (itaatle) icabet ve bana iman (da devam) etsinler. Ta ki, O sayede doru yola ulam olalar" (Bakara: 2/186) Yukardaki ayette Yce Allah, emir ve yasaklarma uymalar iin onlar ardmda, bu davetime icabet etsinler ve bana iman eylesinler. Ben de onlarn, isteklerine, yakarlarna, dualarna ve arlarna icabet ederim, demek istemektedir. Aadaki ayeti kerimeler de konumuz hakknda ikaz mahiyetindedir: "O halde bo kaldn m hemen (kalk) yorul. Ve (her iinde) ancak Rabbine sarl." (nirah: 94/7-8) "Denizde size bir sknt isabet ettii zaman, O'ndan baka btn kendinize efendi edindikleriniz kaybolup gider. Sadece gerek efendi olan Allah'tan yardm istersiniz. Fakat O sizi kurtarp karaya karnca yine O'ndan yz evirirsiniz. u insan ne de nankrdr" (sra: 17/67) "Yoksa bunalmsa, kendine dua ve iltica ettii zaman icabet eden, fenal gideren, sizi yeryznn efendisi ve hkmdar klana m? Allah ile birlikte bir baka ilah ha? Siz ne rezilane dnyorsunuz!" (Neml: 27/62) "Gklerde ve yerde ne varsa hepsi O'ndan ister. O her an bir itedir" (Rahman: 55/29) KULLUK RSALES 2.RSALE

14.BLM Cenab- z'l-Cell hazretleri Kur'an- Kerim'de tevhidin btn esaslarn pek ak bir biimde beyan buyurmu ve irkin (btn kollarn budayp) her trlsn skp atmtr. yle ki, hi kimse Allah (c.c)'tan baka hibir eyden korkmasn.

O'ndan bakasndan mit beklemesin ve O'ndan baka hibir kuvvete tevekkl etmesin. Maide 44, Al-i mran 175. ayetlerde Yce Allah bizi eytann dostlarndan korkutur. Nisa 77, Tevbe 15, Nur 52. ayetlerinde de, itaatin sadece Allah (c.c)'a ve Rasulne yaplmas gerektiini beyan eder. Hayet ve hayranlk da sadece Yce Allah'a duyulur. Cenab- Hakk buyuruyor: "Onlar Allah ve Rasul kendilerine ne verdiyse sadece buna raz olsalard da "Bize yalnz Allah yeter, yaknda bize kerim olan rzkndan Allah da verir Rasul de. Biz yalnz Allah'a rabet edicileriz" deselerdi" (Tevbe: 9/59) Ve bakas: "Onlar yle kimselerdir ki, kendilerine "dmanlarnz olan insanlar size kar ordu hazrladlar, o halde onlardan korkun" dediler de, bu szler onlarn imanlarn artrd ve "Bize Allah yeter. O ne gzel vekildir" dediler" (Al-i mran: 3/173) Allah (c.c)'n Rasul de bu tevhid anlayn mmetine telkin ve tavsiye ediyordu. Allah (c.c)'n kullarn (mmetini) irkin her eidinden kurtarmaya, syrmaya ve uzaklatrmaya alyordu. Allah Rasul'nn btn gayreti tevhidle ilgilidir. Her almann hedefi "La ilahe illallah" (Allah (c.c)'tan baka ibadete layk ilh yoktur) lafznn hakikatidir. Zira:

"lah", kalplerin btn varl ile baland, balanaca bir kudrettir (varlktr). Onun iin, kalp byle bir (varla) kudrete , kemli (tam ve yce, tecezzi / paralanma ve blnme kabul etmez) muhabbet (sevgi), tazim (sayg), icll (yceltme) hayet, korku, ihtiram (hrmet), ikram ve sonsuz mitle balanmaldr. Ksacas; "lah", insann kulluk (ibadet) ettii, edebilecei kudret (varlk) demektir...

O kadar ki, bir ksm kimseler "Maaallah ve ae Muhammed" (Allah ve Muhammed byle diledi ) dedii zaman, Allah'n Rasul (s.a.v ) yle buyurmutur: "Byle demeyin! nce Allah diledi sonra Muhammed diledi deyin" buyurdu. "Allah ve sen diledin" diyen bir adama Allah'n Rasul (s.a.v ) yle buyurmutur: "Beni Allah'a erik mi kouyorsun? Yalnz Allah diledi; de" buyurdu. Baka bir hadis-i erifte Rasulullah (s.a.v.) yle buyurdu:

"Kim yemin etmek diliyorsa (istiyorsa) Allah'a yemin etsin, deilse sussun" (Buhari, Eyman: 4; Mslim, Eyman: 1; Ebu Davud, Eyman: 5; Tirmizi, Eyman: 8; Nesai, Eyman: 5) Bir baka hadisi erifte: "Kim Allah'tan bakasna yemin ederse Allah'a irk komutur" buyurdu. (Tirmizi, Nuzur: 9; Nesai, Eyman: 4) bni Abbas'a yle buyurmutur: "stediin zaman Allah'tan iste. stimdad ve yardm istersen Allah'tan iste. Kalemin mrekkebi kurumutur, sen karlatn ey ilesin. Btn yaratklar urasa, sana Allah'n yazd faydal eyden bakasn veremezler ve gene btn yaratklar alsa, sana Allah'n yazdndan baka hibir zarar veremezler" (bn Mace, Keffaret: 2; Darimi, Nuzur: 6) Bir baka hadisde: "Hristiyanlarn sa'y gklere kardklar gibi, onu ycelttikleri gibi beni de yceltmeyin, uurmayn. Ben de ancak bir kulum. Onun iin bana Allah'n kulu ve Rasul deyin" (Buhari, Enbiya: 48; Darimi, Rikak: 68; Ahmed: 1/23-24) Allah Rasl (s.a.v ) Allah'a (c.c) yle yalvaryordu: "Allah'm! Benim kabrimi ibadet edilen bir put haline getirme" (Muvatta, Kasr: 85) Byle dua eden Allah'n Rasul, Mslmanlara da yle diyordu: "Kabrimi ziyaretgah edinmeyin, ama bana dua ve salvat ediniz. Siz nerede olursanz olunuz, o dua ve salvat bana ular" (Ebu Davud, Menasik: 100; Ahmed: 2/367) Allah Rasl (s.a.v ), hastal srasnda yle buyurdu: "Nebilerinin ve Rasullerinin kabrini mescid ve secdegah yapan yahudi ve hristiyanlara Allah lanet eylesin!" (Buhari, Enbiya: 50; Mslim, Mesacid: 22; Nesai, Mesacid: 13; Darimi, Salat: 120; Ahmed: 6/220-275) Allah'n Rasl byle ifade ederek mmetini, tevhidi anlaytan sapmakdan, irkten menetmeye alyordu Aie (r.a.): "Eer Allah Rasul byle demeseydi, kabrini daha geni bir hale getirirdim, imdi yapamyorum, nk o, kabrinin mescid haline getirilmesini yasaklamtr" diyor. Bu konu ok geni bir konudur. M'min kii her ne kadar, Allah (c.c)'n hereyin Rabbi olduunu biliyor ve Allah (c.c)'n yaratt sebepleri inkar etmiyorsa da... Mesela; Yamuru, bitkileri yetitirmeye sebep yaptn (Bakara: 2/64) ve gnele ay onlar ile meydana getirdii eylere, efaat ile duay onlar iin icra edecei eye tayin buyurduunu... Mesela, Mslmanlarn cenazeye namaz klmalar, Allah (c.c)'n o cenazeye rahmet eylemesine bir sebep tekil ettiini, ayrca cenaze namaz klanlarn da sevaplandn biliyor ve inkar etmiyorsa da...

KULLUK RSALES 2.RSALE

15.BLM Sebepler konusunda eyi iyice bilmek lazmdr: Birincisi: Bir istenen eyi, muayyen tek bir sebep yerine getiremez. Belki bir ok sebebin bir araya gelmesi ile istenen ey elde edilebilir. Bununla birlikte, o (matlubun) istenen eyin elde edilmesine engel olacak birok sebepler de vardr. ayet Allah (c.c) elde edilmesini mmkn klacak sebepleri bir araya getirmez, engelleyecek sebepleri de yok etmezse, maksada ulamann imkan yoktur. Mutlaka ve mutlaka, Allah (c.c)'n diledii ey meydana gelir, insanlar istese de istemese de... nsanlarn istediini elde etmesine ancak Allah izin verirse imkan vardr...

kincisi: Bir eyin dier bir eye sebep olduuna itikad etmek, inanmak, ancak onu iyice bilmekle olur. Bilmeden ve eriata muhalif olarak bir eyi dierine sebep tanyan kii batla itikad etmi olur. Mesel; Nezir'in (adan) baz bellar defetmeye, baz nimetleri de meydana getirmeye sebep olduunu zanneden kimseler gibi... nk sahih hadis-i erifte, Allah'n Raslnn (s.a.v) byle bir itikad yasak ettii ve: "O hibir hayr getirmez, ancak o, cimri olan kimseden mal karlr" (Buhari, Kader: 6; Eyman: 26; Mslim, Nuzur: 3-7; Ebu Davud, Eyman: 18.) buyurduu rivayet edilmitir.

ncs: Dini amellerden herhangi birisi ancak meru olacak bir eye sebep tekil eder. nk: badetlerin temeli; mevkuttur (vakti belli olmaktr), sabit ve deitirilemez olmaktr.

Binaenaleyh, ibadet adna insanolunun Allah (c.c)'tan bakasna dua ve istimdad ederek, Allah (c.c)'a irk komas asla caiz deildir. nsan her ne kadar baz arzularnn yerine gelmesine sebep zannetse de... Bu sebepten tr, eriata muhalif, bid'atlarla (sonradan icad edilmi eylerle) Allah (c.c)'a ibadet edilmez, edilemez. Her ne kadar byle bir ibadetin doru olduu zannedilse de... nk insan Allah (c.c)'a irk kotuu zaman, insann istikametini eytan gsteriyor demek olur. Byle kimseleri eytan kendi maksad iin kullanr... nsanlarn maksatlarn, ayet Allah (c.c)'a erik kouyorsa, elbette ki eytan ynlendirecektir... Nitekim, kfr, fasklk ve isyan ile de baz arzular elde edilebilmektedir: Fakat bunlarn hibiri helal olamaz. Zira bunlarla ortaya kan ktlk (fesat) elde edilen her eyin (maslahattn) zerindedir. Ktlk ar basar sonunda, elde edilen ne kadar faydal grnrse grnsn. Yani, ksacas, kt iler yaplarak elde edilmi karlar, zararlar asla karlamaz. Allah'n Rasl (s.a.v): " Maslahatlar (menfaatleri) tahsil ve ikmal etmek, ancak fesadlar ve ktlkleri azaltmak iin gnderilmitir" buyurmaktadr. En faydal ve en makbul olan (maslahata uygun) eyler, Allah (c.c)'n emrettiklerini yaparak elde edilen eylerdir. Onun iin bunlar gerek Mslmanlar tarafndan kabul ve tercih edilir. Bu cmleleri u sahifelere smayacak kadar geniletmek mmkndr. Her eyin dorusunu yalnz Yce Allah bilir... KULLUK RSALES 2.RSALE

You might also like