You are on page 1of 206

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar

1








TAO-CULUK'DAK!
ANAHTAR-KAvRANLAR

Toshihiko !zutsu


eviren:

Ahmed Yksel Ozemre








USKUDAR-2001



Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
2

!!NDEK!LER


evirenin Takdmi

!K!NC! K!S!N: Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar

!. Blm: Lao-Tzu ve uang-Tzu
!!. Blm: Efsane Uretiminden Netafizige
!!!. Blm: Rya ve Gerek
!v. Blm: unun ve Bunun Otesinde
v. Blm: Yeni Bir Nefsin Dogumu
v!. Blm: Ozclk Karitlari
v!!. Blm: Tao (Yol)
v!!!. Blm: Sayisiz Nucizelerin Kapisi
!X. Blm: Kader ve Hrriyet [Cz' !rade|
X. Blm: Degerlerin Ters-Yz Edilmesi
X!. Blm: !nsan-i Kamil
X!!. Blm: Homo Politicus

UUNCU K!S!N: !bn Arab ile Lao-Tzu ve uang-Tzu'nun
Nukayesesi

!. Blm: Netodoloji Aisindan Bir Nlahaza
!!. Blm: !nsanin Derun Dnm
!!!. Blm: Realite'nin [e'niyyet'in| ok-Katmanli Yapisi
!v. Blm: Zat ve varlik
v. Blm: varligin Kendiliginden Zuhuru


EK ! : Tevhd Nertebeleri
EK !! : Prof. !zutsu'nun Eserine Dair Bazi Grler

Kk Szlk







Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
3

Ev!REN!N TAKDN!

Prof. Toihiko zutsu'nun A Comparative Study of The Key Philosophical
Concepts in Sufism and Taoism/Ibn 'Arab and Lao-Tz, Chuang Tz balkl iki
cildlik bidev eserinin 1. ksmnn evirisinin ilk basks Haziran 1998'de ve ikinci
basks da Aralk 1999'da, gene Kakns Yaynlar'nda, bn Arab'nin Fuss'undaki
Anahtar-Kavramlar ad altnda yaynlanmt. Rahmetli stdn bu eserinin Tao-
culuk'daki Anahtar-Kavramlar hakkndaki incelemesini ihtiv eden 2. ksm ile bn
Arab ile Lao-Tz ve uang-Tz'nun Varlk Anlaylarnn Mukyesesi hakknda-
ki incelemesini ihtiv eden 3. ksmndan oluan bu ikinci ve son cildinin evirisini de
imdi okuyuculara takdm edebilmekten byk mutluluk duymaktaym.

Prof. zutsu eserinin bu 2. ve 3. ksmlar iin, 1. ksmn banda takdm etmi ol-
duu nsz ve Giri'den ayr bir nsz ve Giri takdm etmi deildir. Bu 2. ksm
Tao-culuun Lao-Tz ve uang-Tz'nun bak asndan anahtar-kavramlarnn se-
mantik bir incelemesini ihtiv etmektedir. Ancak bu inceleme, konunun idrkini ko-
laylatrmak asndan, eserin 1. ksmna srekli olarak yollama yapmakta ve eserin
3. ksmn tekil eden mukyesenin zeminini hazrlamaktadr. Bu bakmdan eserin 1.
ksmnn daha nce okuyucu tarafndan okunmu olmas bu ikinci cildin anlalp
hazmedilmesini kolaylatracaktr.

ince'de baz kavramlarn haiz olduu mulklk ile inlilere has diyalektik, e-
serde yer yer hazm kolay olmayan ibrelerle ve pasajlarla kar karya kalnmasna
sebeb olmaktadr. Eserde yazarn metnin daha iyi anlalmas iin yapt aklamalar
ve ekler yuvarlak parantezler iinde, bendenizinkiler de keli parantezler iinde ve-
rilmi bulunmaktadr. ince btn kelimeler yazarn takdm ettii ekle gre
1
ve
Trke okunduklar gibi ve italik harflerle yazlmtr. Eserin orijinalinde yalnzca
dipnotlarnda bulunmakta olan ve sdece ince bilen filologlar ilgilendiren
ideografik karakterlerle dizilmi olan yazlar, dizgi imknszlndan tr, eviride
yer alamamtr. Bu durum metnin anlalmas hussunda hibir engel tekil etme-
mektedir.

Bu kitabn tercmesine Akkuyu Nkleer Santrali hlesi'nde Trkiye Elektrik -
retim letim A.. nin (TEA'n) Genel Mdr'ne danmanlk yapmakta iken, Aralk
1999'da Ankara'da baladm. Haziran 2000'den Mays 2001'e kadar (geirdiim yk-
sek tansiyon, enfarkts, eker, hepatit gibi bir dizi rahatszlk dolaysyla) 11 ay kadar
ara verdim. 215 sayfalk kitabn orijinalinin son 75 sayfasnn tercmesi, Ek: I ve
EK: II nin yazlmas ve Kk Szln hazrlanmas ise, sa gzmden geirdiim
14 ameliyatn etkisiyle, yalnzca sol gzm kullanarak mmkn oldu.


1
Mesel, bat kaynaklarnda Lao-Tz'nun Tao T King diye geen kitab yazar tarafndan Tao T
ing olarak kabl edildiinden bu tercmede de yazarn kabl muhfaza edilmitir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
4
Bu ilelere sabretme gcn veren Cenb- Rabb-l lemiyn'e gerektii gibi
hamddan cizim. Ayrca bana kar anlay ve sabr bidesi olan muhterem eim Gl-
sen hanma ve sevgili kzlarm Fez ve Rbia'ya da karln veremeyeceim kadar
ok ey borluyum. Kymetli dostlarm Hasan Alpay, Dr. Mustafa Aydn ve Necmet-
tin ahinler metni sk bir kontrol ve eletiriye tb tuttular. Bu katklarndan dolay
kendilerine minnet ve muhabbetlerimi arz ediyorum. Cenb- Hakk hepsinden rz
olsun.

AHMED YKSEL ZEMRE
skdar, 10 Temmuz 2001



























Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
5






!K!NC! K!S!N
TAO-CULUK'DAK! ANAHTAR-KAvRANLAR

















Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
6
2f!. BOLUN

LAO-TZU vE UANG-TZU


Tao T ing adyla bilinen kitap artk btn Dny'da tannmakta ve Dou Bilge-
lii'nin en kymetli temel metinlerinden biri olarak Bat'da da eitli evirilerinden
yaygn bir biimde okunmaktadr. Bu kitabn, genellikle (ya da halk arasndaki sy-
lentilere baklacak olursa), Konfys ile ayn zamanda yaam ama ondan daha
yal Lao-Tz isimli eski bir in bilgesi tarafndan yazlm felsef-rhn bir kitap
olduu dnlmektedir. Fakat daha bilimsel evrelerde bugn, bu beynn gerei
yansttn kimse kabl etmemektedir.

Gerekten de, bu kitabn kimin eseri olduu sorusunun in'de
2
ilk kez sorulmaa
balanm olduu 'ing Hnedn zamanndanberi, bu konu yalnzca in'de ve Ja-
ponya'da deil fakat Bat'da da o kadar ok kimse tarafndan tartlm ve
biribirinden o kadar farkl varsaymlar ileri srlmtr ki biz de Tao T ing'in tek
bir dnrn eseri olup olmad ve hatt Lao-Tz diye bir kimsenin gerekten de
yaam olup olmad konularna bu kitapta hi deinmemei tercih ettik. Bu kitabn
ne zaman ve kimin tarafndan yazlm olduuna tam bir gvenle herhangi bir trih
yaktracak konumda deiliz.
Tao T ing'in kimin eseri olduunun ya da gerekten de kendisine izfe edilen
kiinin eseri olup olmadnn, bu kitaptaki amacmz asndan, yalnzca marjinal
bir nemi vardr. Eskiden in'in 'u eyletinde, yzaltm yldan ok yaad san-
lan
3
Lao-Tz isimli trih bir ahsiyetin mevcd olup olmamasnn da, bu bilge kii-
nin gerekten de Tao T ing'i yazan kii olup olmamasnn da, ya da (ister olumlu
ister olumsuz cevaplar verilsin) buna benzer btn sorularn da bu incelememizin i-
erii zerinde hibir etkisi yoktur. Asl temel neme ship olan Tao T ing'de
mevcd olan dncedir. Uygun bir biimde tahlil edilip idrk edildiinde ise, Tao
T ing'deki temel fikrin kendine zg bir i-yapya ship olduu ve bn Arab'nin
takdm ettii tarzdaki "Varln Birlii" (Vahdet-i Vcd) felsefesinin fevkalde ilgi
ekici bir in kopyasn ortaya koymakta olduu anlalacaktadr.
Tao T ing'i kimin yazm olduu konusunun bizi ancak marjinal bir biimde
ilgilendirdiini ifde etmi bulunuyorum. Ama daha kesin konumak gerekirse ko-
nunun, sz konusu felsefenin temel yapsn isbetli bir biimde tahll edip idrk ede-

2
Bu konuda, Lao-Tz'nun halk arasnda yaygn olan hayat hikyesinin inanlrl hakknda cidd ku-
kular ileri sren biri olarak, 'ing Hnedn dneminin en yetkili yazarlarndan olan Ts'ui u'yu zik-
retmek gerekir. Ts'ui u, Tao T ing hakknda: "Tao ve Fazilet Hakknda Bebin Kelime'yi kimin
yazm olduunu kimse bilmemektedir. Bunun, her hlkrda, Yang u'yu izleyenlerden birilerinin
bir sahtekrl olduunda phe yoktur" demektedir. (Yang u, 'ing Hnedn zamannda yaam,
antikonformist yni rf ve trelere kar km olan bir zttr."evirenin notu").
3
Lao-Tz'nun ismi ksaca "Yal std" anlamndadr ama "yal" kelimesi bu kapsamda "lmsz"
kelimesiyle hemen hemen ayn anlamda kullanlmaktadr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
7
bilmemizle ilgili olmas bakmndan, gene de bizi ilgilendiren bz vechelerinin bu-
lunduunu kabl etmemiz gerekir. Aada bu vechelere dikkati ekecek, ve daha
sonraki blmlerde btn ayrntlaryla takdm edilecek olan husslarn derinliine
anlalabilmesini salamak zere gerekli olan zemini hazrlamak iin bunlarn ksa
bir aklamasn da takdm edeceiz. Bu kapsamda, meseleleri uygun bir biimde iki
balk altnda toplayabiliriz: bunlardan biri Tao T ing'in kronolojisiyle, dieri ise
kim olurlarsa olsunlar Tao T ing'in melliflerinin amanist arka-plnlaryla ilgili-
dir.
Lao-Tz kendisi hakknda kesin bir bilgiye ship olmadmz efsnev ya da yar
efsnev bir kimsedir. nk, ona izfe edilmekte olan hayat hikyesinin dayand
trih bir nvenin olduunu varsaysak bile, halkn hayl gc onun etrafnda ylesine
olanak-d ve inanlmaz olaylardan oluan bir rg rm bulunmaktadr ki bunlarn
efsnelerden, uydurma hikyelerden (estirden) ve (gerek) vak'alardan oluan girift
yuman zebilmeyi mid etmek asl mmkn deildir.
Eski devirlerde btn inli trihilerin en temkinlisi, en gveniliri olarak bilinen
ve Han Hnedn zamannda (yni M.. I. yzyln banda) yaam bulunan Ss
Ma 'ien dahi Lao-Tz'nun hayt ve mcerlar hakknda ilk kez derli toplu bir bilgi
sunan Trih Kitab isimli eserinde, farkl kaynaklara dayanan fakat biribiriyle tutarsz
eitli rivyetlerden oluan bir hikye takdm etmekle yetinmitir.
Bu efsnelerden birine baklacak olursa Lao-Tz, 'u
4
eyletinde domumu.
Kendisi ou kraliyet haznesi memurluu grevinde iken Konfys onu ziyrete
gelmi. Bu karlamadan sonra Konfys'n kendi talebelerine Lao-Tz hakknda
u uyarda bulunmu olduu rivyet edilmitir: "Kular uar, balklar yzer ve hay-
vanlar yrr. Btn bunlar kesin olarak bildiim eylerdir. Bundan baka: yryen
tuzaa debilir, yzen oltaya taklabilir ve uan da bir okla vurulabilir. Ama biz bir
ejderh ile ne yapabiliriz? Biz onun rzgrlara ve bulutlara nasl binmekte olduunu
ve ge nasl ykseldiini bile gremeyiz. Benim bugn karlam olduum u
Lao-Tz yok mu, ite o muhtemelen ancak bir ejderh ile kyaslanabilir!"
Bu hikye Lao-Tz'yu Konfys'n (M.. 551-479) yal bir ada olarak
takdm etmektedir. Bu, Lao-Tz'nun M.. VI. yzylda yaam bir kimse olduuna
iret etmekte ise de bu rivyet muhtemelen gerek bir trih olguya tekbl etme-
mektedir.
Yukarda anlatlm olan hikyenin trih bir olay olmad hakknda pekok dell
ileri srlmtr. Bunlardan biri daha dorusu (bu kabil dellleri desteklemek zere
retilen ayrntlar arasndan byk farkllklar bulunmas bakmndan) bir "tip"i de-
memiz gereken dell, eski in'de felsef dncenin trih gelimesine has kalplarla
ve bu ve bunun gibi hikyelerin dil alarndan incelenmesiyle ilgili olarak, bizim i-

4
Lao-Tz'nun iddia edilen bu doum yerinin anlam bu blmde daha sonra tartlacaktr. Benim bu-
rada Lao-Tz'nun grevini "ou kraliyet haznesi memurluu" eklinde tercme etmi olmamla ilgili
olarak iegata Koyanagi'nin 1942'de Tokyo'da yaynlanm olan Lao-Tz ve uang-Tz'nun Fikriyt
ve Tao-culuk isimli eserinin 26 ve 27. sayfalarna baknz.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
8
in zel bir nem arzetmektedir. Dil asndan ileri srlen delllere burada bir rnek
vermek istiyorum.

Skii Tsuda Tao-cu Ekoln Fikriyt ve Geliimi balkl mehr eserinde Tao
T ing'deki bz anahtar teknik terimlerin srad kullann dil asndan (filolojik
adan) titiz bir incelemeye tb tutmakta ve bu kitabn ancak Mencius'un
5
dnemin-
den sonraki bir dnemin rn olduu sonucuna varmaktadr. Bu, hi kukusuz, Lao-
Tz'nun (trih bir ahsiyet olarak yaam olduunu varsayarak) Mencius'den sonra
yaam olmasn gerektirmektedir.

Tsuda bu incelemesinde kstas olarak Tao T ing'in XVIII. Blm'nde bulunan
ve jn ile i kelimelerininin bir bileimi olan jn-i deyimini semektedir
6
. nsanlk an-
lamndaki jn kelimesi ile drstlk anlamndaki i kelimesi, dorusunu sylemek ge-
rekirse (bu hlleriyle), Lao-Tz'nun szlne ait olmayan kelimelerdir; bunlar
Konfyslk'de geerli olan anahtar-kavramlardandr. En temel iki beer hasleti
temsil eden bu kelimeler bizzat Konfys'n ahlk dncesinde fevkalde nemli
rol oynamaktadr. Ama bunlar Konfys'n aznda biribirinden bamsz iki ayr
kelime olarak kalmaktadrlar; bunlar Konfys'de jn-i eklinde bileik bir biime
ship olan semantik bir birim olarak terkb edilmi deildirler. Byle bir terkbe an-
cak Konfys sonras dnemde rastlanmaktadr.

Tsuda, jn-i kavram zerinde duran ilk dnrn Mencius olduuna dikkati
ekmektedir. Bir yandan bu, dier yandan da Lao-Tz'nun jn ile i'yi sz konusu bi-
leik biimde kullanm olduu olgusu Tao T ing'in Mencius'dan itibren jn-i de-
yiminin artk iyice yerlemi olduu dnemin bir rn olduunu telkin etmektedir,
zr Tao T ing'de jn-i'nin kullanld pasaj Konfys'deki ahlk anlaynn bi-
linli bir eletirisini yapmak zere kaleme alnm grnmektedir. Baka bir deyile,
Lao-Tz'nun bu deyimi kullanmas ancak gznn nnde Mencius'un eserinin ve
onun ahlk teorisinin bulunmasyla mmkndr.

Bundan baka Tsuda, Mencius'un Konfys-lk ile badamayan her eyi
hiddetle ihbr ve iln ederek stne gittiine ama, Tao-culuun kendi doktriniyle ta-
ban-tabana zt bir reti olmasna ramen, hibir yerde Lao-Tz'yu ya da Tao T
ing'i eletirmek iin bilinli bir gayret sarf etmemi olduuna da dikkati ekmekte-
dir. Hatt Mencius, Lao-Tz'nun ismini bile zikretmemektedir. Bu ise Tao T ing'in
Mencius'un dneminden sonraki bir dneme ait olduunun reddedilmesi mmkn
olmayan bir kantdr. te yandan Lao-Tz'nun doktrininin Hsh-Tz (M.. yakla-
k: 315-236) tarafndan aka eletirilmi olmas bunun Hsh-Tz'dan sonra
olamyacann da dellidir. Buna gre Tsuda, sonu olarak, Tao T ing'in Mencius
ile Hsh-Tz arasndaki ( yni M.. 289 il 236 arasndaki) bir dnemde yazlm
olmas gerektiine hkmetmektedir.


5
Bat'nn, ltinletirilmi ismiyle, Mencius diye bildii Mngtzi ya da Mengtzi (M.. 372-289)
Konfys- ekoln Konfys'den sonraki nemli temsilcilerinden biridir (evirenin notu).
6
Tao T ingin XVIII. Blm Ne zaman ki Tao terkedilir, o zaman beer drstlk ortaya -
kar diye balamaktadr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
9
Tsuda'nn ortaya koymu olduu delllerde bu kitaptaki ilgi alanmzn dnda
kaldklar iin tartmak istemediim bz problematik noktalar bulunmaktadr. Ama
btn gz nnde tutulduunda kendisinin hakl olduunu dnmekteyim. Gerek-
ten de Tao T ing'de, salam bir temel zerinde kurulu bulunan Konfys felsefe-
sinin dayand arka-plna kart olan bir yere yerletirmeksizin isbetle anlamamzn
mmkn olmad bz pasajlar bulunmaktadr. Ve bu da, aslnda, en azndan nce-
likle Lao-Tz'nun fikriyt ile ilgilenenler iin btn meselenin zn tekil etmek-
tedir. Mesel, Tao T ing'in balangcnda, sradan yni gerek olmayan bir "yol"
ile sradan yni gerek olmayan "adlar"a kesinkes zt bir biimde, gerek Yol ile ger-
ek Ad'n zikredilmekte olduu mehr satrlarn
7
dellet ettii gerek anlam, ancak,
sradan "yol"u Konfys ekol tarafndan anlald ve retildii gibi yaamann
ahlk yolu olarak ve bu sradan "adlar" diye tantlanlarn da Konfys'vr adlar
yni belirli "adlar" araclyla tesbit edilmi en yce ahlk kategorilerden (yni a-
nahtar-kavramlardan) baka bir ey olmadklarn idrk etmek sretiyle anlayabiliriz.

Bundan baka Tao T ing Mo-Tz, Yang u, ang Yang ve hatt uang-Tz,
n Tao ve dierleri gibi farkl kaynaklardan tretilmi olan (ya da en azndan yle
grnen) bir takm kelimeler ile cmleler de iermektedir. Bu gzleme dayanarak
bz aratrclar, Tsuda'dan da teye giderek, Tao T ing'in uang-Tz ve n Ta-
o'dan da sonraki bir dneme ait olduunu beyn etmilerdir. Bir rnek vermi olmak
iin, Pekin'de ada bir aratrc olan Yang Jung Kuo'nun da Eski in'in Dnce
Trihi isimli eserinde
8
bu kabil bir tutum sergilemekte olduunu syleyebiliriz.

Geleneksel olarak Lao-Tz'dan sonra yaam gibi telkki edilen dnrlere
mehaz olarak yaplan bu "yollamalar"n bzlar Tao T ing'in bizzat icr ettii etki-
lere bal olarak aklanabilir. Bunun yannda bu kitabn, bugn elimizde bulunduu
ekliyle, metninin de Han Hnedn dneminde herhlde bir bask, yeniden bask ve
yeniden dzenleme srecinden gemi olduunu da unutmamak gerekir. Bu takdirde
sz konusu "yollamalar"n ou, sdece, sonradan yaplm olan eklemeler de olabi-
lir.

Eer bu byle ise, Tao T ing'in ihtilfl bir eser olduu kabl edilmelidir. Ve
en azndan, bundaki dncenin ekilleniinin Konfys dnce ekolnden sonra
gereklemi olduu kesindir. Kitabmzn amalar erevesinde kalmak iin, Tao
T ing'in kronolojisi konusunda bu noktadan ileri gemek istemiyoruz.

imdi Lao-Tz'nun amanist arka-plnna dnyorum. Bu, tartmasn kapatm
olduumuz Tao T ing'in kronolojisi meselesinden ok daha nemli bir meseledir.
Bu, ayn zamanda, incelememizin dayand temel tez asndan da merkez bir ne-
mi hizdir. Bundan sonraki blm, tmyle, Lao-Tz ile uang-Tz'nun felsef d-

7
Bu pasaj ileride tercme edilip aklanacaktr.
8
Bu kitabn ilk basks Pekin'de 1954 ylnda yaplm olup gene Pekin'de 1955 ylnda yaplm olan
3. Basksnn VII. Blm'nde s. 245-247 'de yazar: "Lao-Tz'nun kitab, bana gre, uang-Tz eko-
lnn Muhrib Eyletler dneminde vuku bulan gelimesinden sonraki dnemin bir rndr" demek-
tedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
10
ncesinin amanist kkeninin ayrntl bir tartmasna tahsis edilmi olduundan
burada basit bir n bilgi vermekle yetineceim.

Lao-Tz'nun Ss Ma 'ien'in Trih Kitab isimli eserinde verilen hayat hikyesi-
nin Lao-Tz'yu 'u eyletinde domu olarak gstermi olmas zerinde durmaya
deer bir husustur. Ss Ma 'ien bir pasajda: "Lao-Tz, 'u eyletinin K'u vilyetin-
de, Li Hsiang'da ' Jn kynde domutur" demektedir. Baka bir pasajda da,
farkl bir nakle binen, Konfys'n zamannda Lao Lai-Tz isimli bir ztn bulun-
duunu, bunun 'u eyletinde domu bir kimse olduunu, iinde Yol'dan bahsettii
onbe kitap yazm olduunu ifde etmektedir. Ss Ma 'ien bu ztn Lao-Tz ile
ayn kimse olabileceini de eklemektedir.

Btn bunlarn hepsi pekl bir efsne de olabilir. Bana gre bu efsnenin Tao T
ing'in yazar ile 'u eyleti arasnda bir bant kurmas ok anlaml grnmektedir.
Lao-Tz'nun gneydeki bu 'u eyleti ile balantl olmas yalnzca bir tesdf ola-
maz. nk Tao T ing'in bandan sonuna kadar "'u eyletine has bir espri"nin
hkmrn olduu gzlenmektedir. "'u eyletine has bir espri" ile zihnin amanist
eilimini ya da amanist dnce tarzn kastetmekteyim. 'u, in'in meden Orta
Krall'nn gney kenarnda bulunan doal gzellikler bakmndan zengin ama kl-
tr bakmndan fakir ve in kkenli olmayan farkl ve tuhaf rf ve dete ship pekok
insann yaad yabn nehirler, ormanlar ve dalardan oluan geni bir eyletti. Bu-
rada tabiat-st varlklar ve cinler hakknda her cins btl tikad yaygn bulunmakta
olup amanist rf ve detler de pek revatayd.

Ama, 'u eyletinin en byk amanist irlerinden ' Yan'n
9
yazd mersi-
yelerin de tanklk ettikleri gibi, bu ilkel ve "uygar olmayan" grnl evrenin h-
rikulde bir hayl gcn ve irne bir ilhm besleyen ideal bir temel olmas mm-
kndr. Ayn evre metafiziksel dncenin fevkalde farkl bir nev'ini retebilir. Bu
pekl da mmkndr, nk, aslnda her ne kadar ham bir vka imi gibi grnse
de, amanizm'de yaanan vecd ve istirk hli rafine edilerek yksek bir mnev d-
zeye doru tekemml ettirilmeye msait bir tabata shiptir. Bu felsef tekemml s-
reci en canl bir biimde bizzat uang-Tz tarafndan ortaya konulmaktadr. Lao-Tz
ise sonucu daha ok niha ve statik ekliyle takdm etmektedir. Fakat ben her hl-
krda, Lao-Tz'nun dncesindeki mnev derinliin en iyi ekilde ancak kadm
in'deki eski aman geleneinin felsef bir hikas olarak idrk edilmek sretiyle
deerlendirilebileceine inanyorum. Bu [mnev derinlik ise, bn Arab'nin anlad
biimde] Hakk'da yok olmakla sonulanan ahs bir tevhd [zevk ve] tecrbesine da-
yanan metafizik [btn] bir sistem olarak ortaya kmaktadr. [Byle bir tecrbenin
temin ettii ve] eynn be hissimizin dnda haiz olduu dzeni idrk ettiren [by-
le bir] vizyon [hd] ise, aslnda, en i ve en basit ekilleri altnda bile amanizm-
'de bilkuvve bulunan ezel bir deerdir.

9
Olduka anlaml bir olgu olarak 'u eyletinin bu byk irinin uang-Tz'nun ada olduuna
dikkati ekmemiz gerekir. Kuo Mo Jo'nun yapm olduu ok ayrntl ve mkemmel incelemeye gre
' Yan, M.. 340 ylnda domu ve M.. 278 ylnda altmiki yanda lmtr. Ma Hs Lun'un
uang-Tz iin yapt buna benzer mkemmel bir inceleme de onun yaklak olarak M.. 370-300
arasnda yaam olduunu ortaya koymu bulunmaktadr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
11

Bu bakmdan ben, Henri Maspero'nun
10
: 1) Tao-culuun, Mild'dan nce dr-
dnc yzyln banda, mistik bir metafizik [btnlik] olarak birdenbire Lao-Tz ile
ortaya km olduu, 2) o yzyln sonuna doru uang-Tz tarafndan felsef bir
sistem olarak gelitirilmi olduu, 3) Lieh-Tz tarafndan byk lde avma hitb
edebilecek bir ekle sokulmu olduu ve 4) Han Hnedn'nn son dnemine kadar
da tmyle bir btl tikadlar, animizm, sihir ve byden oluan karmakark bir sis-
teme dnerek bozulma ve soysuzlama yolunu tutmu olduu hakkndaki yerleik
kanaati reddetmesinde hakl olduunu dnmekteyim. Maspero, ziraat topluluuna
has ve kiinin [mnev] kurtuluu ile ilgisi olmayan Devlet dininin aksine, Tao-
culuun kk ok eski devirlere kadar inen "ahs" bir din olduuna inanmakta ve
Lao-Tz ile uang-Tz ekolnn bu geni din hareketin belirgin bir rhn-felsef
eilimle temyz eden zel bir kolu olduunu savunmaktadr.

Bu gzlemler bizi, bir kere daha, Tao T ing'in yazarnn kim olduu ve Lao-
Tz diye bir kimsenin gerekte yaam olup olmad meselesine sevketmektedir.
amanizm'in bu kabil bir metafizik olgunluunun, sra-d bir felsefe dehsyla do-
natlm bir dnrn bilfiil bir mdhalesi ve katks olmakszn kendi doal ge-
limesinin bir sonucu olarak ortaya km olabilecei hi tahayyl edilebilir mi?
Ben, kendi hesabma, bunun byle olamyacan dnyorum. amanizm, eer bir
dhnin dnce gcyle daha yksek bir dzeye ref edilmemi olsayd [bir takm]
din hislerin avm bir ifdesi olarak kendi ilkel hamlnda kalmaa devm etmi o-
lacak, ve muhtemelen Evren ile ilhlarn ve cinlerin ortaya klarn aklamaa
ynelik kozmogonik efsnelerden baka bir ey de retmemi olacakt. Bu kabil ef-
sneler felsef bir lem'e bak asn gelitirecek malzemeyi temin etmeleri bak-
mndan balbana bir neme shiptir. Ama her eyden nce bunlarn da belirli bir
kemle erdirilmesine almak gerekir. Ve bu kapsamda bir emek de ok byk bir
entellektel gayret ister. 'u'nun Mersiyeleri'nin ortaya kabilmesi iin ilkel bir
amanist lem vizyonunun ' Yan'n zihninden gemesi gerekmitir. Benzer e-
kilde, ayn bir amanist lem vizyonu da bu sefer, ancak mnferid bir felsefe dhsi
tarafndan, Tao'nun derin metafiziine ykseltilebilirdi.

Bu gzlemleri gz nnde bulundurarak Tao T ing'i okuduumuz zaman ola-
anst bir ztn btn kitaba siryet etmi olan nefesini, ve rhniyeti kitabn her
kelimesinde zong zong atmakta olan sra-d bilge bir kiiyi hissedebiliyoruz. Daha
sonra yaplm olduunu rahatlkla kabl ettiim mmkn btn eklemeleriyle bile
Tao T ing'in biribirleriyle uyumsuz farkl kaynaklardan alnm dnce parala-
rndan oluan bir terkib eseri olduu grne katlmam imknszdr. Zr kitabn her
yerinde elle tutulur temel bir birliin mevcd olduu grlmektedir. Ve bu birlik de
tek bir ahsn eseri olan bir birliktir. Gerekten de bir btn olarak Tao T ing, sra-
d tek bir ztn, bilge bir amann ahsiyetiyle belirgin bir biimde renk kazanm
olan ve bir ei daha bulunmayan bir eserdir. Zten kitabn XX. Blmnde bu zt
kendi portresini de bizzt kendisi izmektedir:

10
Henri Maspero: Le Taosme (Mlanges Posthumes Sur Les Religions Et L'Histoire De La Chine
II), Paris, 1950, III. Blm.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
12

"nsanlarn ou, tpk mkellef bir ziyfete dvet edilmiler ya da ilkbaharda
yksek yerlere trmanyorlarm gibi, neeli ve evklidir.
Yalnzca ben, henz daha glmsemee balamam bir bebek gibi, hibir faali-
yet emresi gstermeden sessiz ve skin kalrm. Yalnzca ben yeri-yurdu, gide-
cek yeri olmayan biri gibi me'ys ve gyesiz bakarm.
Dier kimseler (mit ve beklentilerle) dolup taarken ben bombo ve fakirim.
Benimkisi aptal bir kiinin dimadr. Ne kadar da ar, ne kadar da karmakar-
ktr! Dier kimselerin hepsi de zek ve parlaktr, ama ben snk ve kaln kafal-
ym. Dier kimselerin fehmetleri yksektir, ben ise tpk srekli dalgalanan de-
rin bir okyanus gibi, tpk dur-durak tanmadan esen rzgr gibi yava ve iime
kapanm.
Dier herkesin yaplacak bir ii varken ben tpk bir kyl gibi beceriksizim. Ben
herkesden farklym; nk ben, beni, Ana'nn
11
beslemesine deer veriyorum".

Baka bir pasajda (LXVII) da kendisi hakknda, benzer ekilde, unlar beyn
etmektedir:

"Gn altnda kim varsa hepsi de beni trif ediyor ve benim byk olduumu
ama ilgisiz grndm sylyor. Evet ben ilgisiz grnlym ama byk
olduum iin ilgisiz grnlym. Eer her ie karan, ilgi duyan biri olsaydm
oktan klm olurdum".

Kez LXX'de de unu okumaktayz:

"Benim kelimelerimi anlamak ok kolay, izlemek ok kolaydr. Ama Gk altnda
kimse onlar anlamamakta ve kimse onlar izlememektedir.
Kelimelerim bir ilkeye dayanmakta, ef'alim ( fiillerim) ise hkim bir kuraldan ne-
et etmektedir. Ama halk (bu ilkeyi) anlamamaktadr. Ve ben de bundan dolay
halkn idrkinin dnda kalmaktaym.
Beni [mhiyetimi] idrk edenlerin ndir oluu, hi kukusuz, benim deerimin
yceliinin lsdr. te bunun iindir ki "Kutsal nsan"n kaba-saba giysileri
vardr ama iinde deerli bir yeim ta tar".

Bu pasajlar ok zgn bir rh hletini, zamanlarn hayatn d zevkleriyle gei-
ren "zek" kimselerden kendini uzakta tutan meys, ilgisiz ve beceriksiz gibi grnen
bir zt trif etmektedir. Bu zt, kendisinin, sradan bir kimseden tammen farkl ol-
duunun bilincine ship olduu iindir ki bu kabil bir davran sergilemektedir. Bu-
rada bizim sormamz gereken nemli soru udur: Bu farkllk ne zaman ortaya k-
maktadr? Buna bizzt Tao T ing ve kez uang-Tz kesin bir cevap vermektedir-

11
Burada Ana, Tao'yu remzetmektedir. Tpk bir bebein hibir ey yapmakszn ana rahminde bes-
lenmesi gibi Tao-cu bilge kiiler de Tao'nun snesinde herhangi bir fuzl faaliyet gstermeksizin hr
ve kaygszca yaarlar.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
13
ler: Bu ztn kendisini dier kimselerden farkl grmesinin sebebi Varln gerek
anlamna yalnzca kendisinin vkf olduunun bilincine ship olmasdr. Ve bu zt
bunu, uang-Tz'nun tso wang ya da "nisyn kendisine mesken edinmi olmak" di-
ye isimlendirdii, yni istirk hlinde Tao ile birlik iinde olmasna dayanan dern
metafizik uhdu [gr, hit oluu] araclyla bilmektedir. te bu adan bakl-
dnda, yukarda beyn ettiimiz ifdelerin tesinde kalan zt amanist bir bilge ki-
idir; ya da, baka bir deyimle, bir bilge dzeyine ykselmi ve yakaza hlinde tecell
eden bir r'yete [gre] ship olan bir amandr.

Bu kabil bir tasvre uyan felsef adan gelimi bir amanizmin znn Tao T
ing'in her yerine siryet etmi olduunu kaydetmek incelememizde gttmz
ama iin ok anlamldr. ster lem'in metafizik [batn] yapsyla, ister insann ta-
batyla, ister halk ynetme sanatyla, isterse de haytn pratik ideali ile ilgili fikir ol-
sun kitapta rastladmz btn temel dncelerin epeevre bir dzen iinde bulun-
duu (tbir ciz ise) yaamakta olan ahs bir "merkez" vardr. Ve bylesine organik
bir birlik-btnlk ancak, Tao T ing'in asl uradan buradan rastgele toplanm
uyumsuz fikir krntlarnn bir terkbi olduu iddiasyla deil fakat kitabn btnyle
tek bir mellifin eseri olduunun kablyle izah edilebilir.

Bununla beraber Tao T ing'in mellifinin kim olduu meselesi bu inceleme-
miz iin asl birinci derecede nemi haiz bir konu deildir. Bizim kendi gr a-
mzdan nemli olan: 1) Tao T ing'in temelini oluturan bu ahs birlii bir btn
olarak idrk etmek, ve 2) buna, kitabn btn temel fikirlerinin koordinasyonunu sa-
layan bir merkez olarak, bir nrengi noktas nemi atfetmektir. Zr aksi takdirde bi-
zim Tao T ing'in anlalmas g sembollerinin neye dellet ettiine nfz etme-
miz de, bu kitaba zg metafiziin yapsn duyarl bir biimde tahll etmemiz de
mmkn olmazd. Bu hususu zellikle vurgulamak istememin sebebi dilbilimcilerin
bu kabilden yanl yorumlar pek sk yapm olmalardr
12
. Bu incelemenin birinci
ksmnda (yni "bn Arab'nin Fuss'undaki Anahtar-Kavramlar"da
13
) bn Arab'nin
mistik metafiziini incelediim zaman, dncenin kaynayp da sdr ettii derinlie
erieceimizi mid edebileceimiz bir "duygu birlii" tavryla yni zel bir uyumlu
sezgiyle konuya yaklamamzn gerekliliini vurgulamtm. Ayn tavr Lao-Tz sz
konusu olduu zaman da gereklidir.

Lao-Tz'dan uang-Tz'ya dndmzde daha salam bir zemine basmakta ol-
duumuzu hissetmekteyiz. nk, her ne kadar uang-Tz'nun gerek hayat ve ki-

12
Daha nce de szn etmi olduumuz Japon dilbilimcisi Tsuda'y buna bir rnek olarak gsterebi-
liriz. Tsuda bir dilbilimci olarak birinci snf bir limdi; ama idrki Tao T ing'in amanist-mistik
vechesinin dellet ettii anlama kapalyd. Sonu olarak da Lao-Tz'nun retisinin pragmatik bir ha-
yat tarzndan baka bir ey olmad yni her trl ktln cirit att bir devirde mmkn btn
artlar altnda bir insann gven ve skn iinde yaamak iin nasl davranmas gerektiine dair bir
reti olduu hkmne varmt (a.g.e., sayfa:107-108). Lao-Tz'nun metafiziinin de byk bir de-
eri olmayan olaanst yzeysel olduunu sylyordu. Kez, bir derinlik izlenimi verebilen btn
soyut kavramlar ve anlalmas g ifdeler iin de: "...(Lao-Tz'nun) dncesinin znn mhiyeti
de olduka dnyev ve cismndir" diyebiliyordu (a.g.e., sayfa:97).
13
bn-i Arab'nin Fuss'undaki Anahtar-Kavramlar, eviren: Ahmed Yksel zemre, Kakns Ya-
ynlar, 2. Bask, skdar 1999.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
14
ilii hakknda daha fazla bilgimiz yoksa da onun en azndan Mencius, daha nce s-
zn etmi olduumuz 'u eyletinin byk amanist iri ' Yan ve mantksal
kavramlar kullanmak sanatnda std dzeyinde bir rekbet iinde bulunduu parlak
diyalektiki Hui ih ya da Hui-Tz ile ada olarak M.. IV. yzyln ortalarnda
yaam trih bir ahsiyet olduunu bilmekteyiz.

Ss Ma 'ien'in yukarda sz edilmi olan Trih Kitab isimli eserinde uang-
Tz ya da uang ou, Mng doumlu biridir. Bir zamanlar Mng'de bulunan 'i-
Yan'da bir memurdu. Byk ve eitli bir bilgiye ship bir allme idi ama savundu-
u doktrin esas itibariyle Lao-Tz'nun retisine dayanmaktayd. 100.000 kelimeden
daha geni bir hacma ship olan tm yazlarnn nemli bir ksm sembolik ve
allegorik anlatmlar iermekteydi.

Ss Ma 'ien tarafndan uang-Tz'nun doum yeri olarak gsterilen Mng'in
bugnk Ho Nan olmas ve eski Sung eyletindeki bir yer olmas anlamldr. Bunu
anlaml bulmamn sebebi Sung'un eski Yin kavminin torunlarnn, bu kavmin ou
kavmi tarafndan yenilgiye uratlmasndan sonra, yaamalarna izin verilen yer ol-
masdr. galcileri tarafndan "malblar" olarak hor-hakr grlmekte olan, bir za-
manlarn bu anl-erefli kavminin torunlar srekli olarak komularnn tehdidi ve is-
tils altnda kalmalarna ramen din inanlarn ve atalarnn efsne ve
menkabelerini muhafaza etmee muvaffak olmulardr.

ncelememizin tezi asndan bu olayn anlam yalnzca Yin kltrnn (kurban
trenlerinde, gaybdan haber verme yinlerinde ve kez bu kavim ile ilgili efsnelerde
ortaya kt ekliyle) animist-amanist vechesi gz nnde tutulacak olursa hemen
anlalacaktr. Yin kavmi, geleneksel olarak, rhn nesnelere kar gsterdikleri ta-
pnmaya varan ar sayg ve "Her-eyin-stndeki-Tanr"ya ibdet etmeleriyle ta-
nnmaktaydlar. Yin ile ou kavimleri arasndaki fark eskidenberi: "Yin rhn nes-
nelere tapar, ou ise beer kltre en yksek deeri atfeder" eklinde ifdesini bulan
eski bir veczeyle ifde edilmekteydi.

Yin Hnedn ile Sung kavmi arasndaki trih bantdan tammen bamsz ola-
rak Fung Yu Lang in Felsefesinin Trihi isimli eserinde
14
, bana gre isbetli bir e-
kilde, uang-Tz'nun dncesinin 'u kavmininkine yakn olduuna dikkati ek-
mektedir. Fung Yu Lang: "Sung eyletinin 'u ile snrda olmas, uang-Tz'nun,
bir yandan 'u tarafndan dier yandan da (Sung doumlu olan Hui ih gibi) diyalek-
tikiler tarafndan da etki altnda kalm olmasn pekl mmkn klm olabilir.
Buna gre Hui ih'in diyalektiini kullanan uang-Tz, derin dncelerini bir d-
zene sokabilmi ve tutarl bir felsef sistem ortaya koyabilmitir" demektedir.

Daha nce Lao-Tz'nun dncesinin temel yapsyla ilgili olarak "'u eyletine
has bir espri"den sz etmitik. Fung Yu Lang 'u ('u-Tz)'nun Mersiyeleri ile
uang-Tz ile karlatrmakta ve "bir hayl zenginlii ve rh zenginlii" izhr et-
mede her ikisi arasnda dikkat ekici bir benzerlik bulunduunu mhede etmekte-

14
D.Bodde'nin evirisi, 2 cild, Princeton, 1952-1953: I. cild sayfa: 221-222.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
15
dir. Fakat bu benzerlii gerek amanist kkenine indirmeyi ihml ettii iin bu "ha-
yl zenginlii ve rh zenginlii" aklamasz kalmaktadr. Bundan sonraki blmde
bu konuda daha ok bilgi verilecei iin imdilik bu meselenin ayrntlarna girmek-
ten kanyoruz.

Lao-Tz ve uang-Tz arasndaki iliki meselesi dilbilimciler tarafndan enine
boyuna tartlmtr. Daha nce de deinilmi olduu gibi uang-Tz'nun bellibal
savlarnn, geleneksel olarak, Lao-Tz'nun retisine dayanmakta olduu ileri srl-
mtr. Bu gr asndan Lao-Tz, hi kukusuz, Tao-cu Felsefe'de uang-
Tz'nun bir ncsdr, ve bu dncenin anahatlar Lao-Tz tarafndan ortaya kon-
mu olup uang-Tz'ya ise, yalnzca, bunlar felsef ve edeb becerisiyle kendine
has bir biimde byk lekte allegorik bir sistem eklinde ele alp gelitirmek kal-
mtr. Bu gr u iki olgunun tesbitinden kartlacak doal bir sonu olarak da or-
taya kmaktadr: 1) bu iki zt arasnda, bunlarn lem hakkndaki grleri ile mis-
tik dnce tavrlar asndan reddedilmesi mmkn olmayan bir i balant
mevcddur; 2) uang-Tz, sk sk, Lao-Tz'yu ilk Tao-cu bilgelerden biri olarak zik-
retmekte olup bz yerlerde [her ikisi tarafndan] kullanlan deyimler de hemen he-
men ayndr.

Bununla birlikte, mesele ilk grnd kadar da basit deildir. Ve son zamanlar-
da bu mesele hakknda cidd sorular sorulmu bulunmaktadr. Srf bir girizgh olsun
diye, her ne kadar uang-Tz'nun yazlarnda Lao-Tz efsnev bir ahsiyet olarak
zikrediliyor ve fikirleri de takdm ediliyorsa da uang-Tz'nun Tao T ing'e hi
yollama yapmadn syleyebiliriz. uang-Tz'nun yazlarnda kendilerine nemli
roller verilmi olan pekok ahsiyetin, aslnda, tammen hayl ahsiyetler olduunu
bildiimizden, Tao T ing'e yollama yaplmam olmas da kesin olarak bir ey is-
patlamaz. Dil benzerlii ise daha sonra Tao T ing'e yaplm olan eklemelerle, ya
da daha nce her iki mellifin ortak bir kaynakdan yararlanm olmalaryla da izah
edilebilir.

Bu blmde kendisine yollama yaplm olan Yang Jung Ko yalnzca Lao-
Tz'nun uang-Tz'nun bir ncs olduuna kukuyla bakmakla kalmayan, fakat
daha da ileri gidip her ikisi arasndaki kronolojik sray tmyle tersine de eviren
ada limlerin bir temsilcisi olarak kabl edilebilir. Yukarda sz edilen Eski in-
'in Dnce Trihi isimli eserinin ilgi ekici bir blmnde bu lim, uang-Tz'nun
Lao-Tz'nun bir kirdi olmam olduunu ve aksine Lao-Tz'nun ya da daha ak
sylemek gerekirse Tao T ing'in uang-Tz'nun bir devm ve daha sonraki bir
geliiminden baka bir ey olmadn kesin bir biimde beyn etmektedir
15
. Ve bu
iddiasn da tmyle filolojik [dilbilimsel] temellere dayandrmaktadr. Hakl oldu-
unu ispat edebilmek iin de Lao-Tz ve uang-Tz'nun ortak anahtar-
kavramlarndan bzlarn derinliine bir incelemeye tb tutmakta, ve inceleme so-
nunda da Tao T ing'in metninin ieriinden, uang-Tz'nun Tao T ing'den daha
eski olmas gerektiine hkmetmektedir. Mesel, doal gelimenin evrensel ilkesi
olarak Tao'nun (Yol'un), ya da Tabat'n, uang-Tz'da "Sem'dan ve Arz'dan nce"

15
a.g.e., sayfa: 252-257.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
16
olduunun ifde edilmesine karlk Mutlak'n (yni Tao'nun) bu iki vechesi arasn-
daki balant ancak eksik bir biimde ilenmi bulunmaktadr. Kavramn mevcd
olmasna ramen bu, henz, iptida bir safhada bulunmaktadr. Tao T ing ise kav-
ram bu safhada ele almakta ve bunu: 1) her eyin kendisinden sdr ettii
16
, 2) ezel-
ncesi
17
, ve 3) "bilinmesi mmkn olmayan [mteal, akn, mnezzeh] Kaynak",
(yni) bir mutlak ilke ekline sokarak ilemektedir. Ve Yang Jung Ko, uang-Tz'yu
balang noktas ve Lao-Tz'yu da bunun kemle ermi hli olarak tasvir ederek bu
ikisi arasndaki trih bantnn Tao-cu Felsefe'nin yapsnn tmnde gzlenebildii
fikrindedir.

Bu hususta ileri srm olduu dell ise, her ne kadar ilgi ekici ise de, hi de
meseleyi kestirip atacak kadar kesin deildir. nk sz konusu edilen anahtar-
kavramlar Lao-Tz'dan uang-Tz'ya kadar uzanan bir geliim sreci cinsinden
te'yid edilebilir bir aklamaya da pekl izin vermektedir. Mesel Tao'nun metafizi-
i asndan Lao-Tz yalnzca sonular vermekte; yni merkezinde "mutlak Mutlak"
anlamndaki Tao bulunan; ve Tao'nun bu merkezden itibren, kendi doal yaratc
faaliyeti araclyla, kesret lemine doru safha safha [nzl edip] gelimesini ie-
ren, iyice belirgin bir monist sistem takdm etmektedir. Daha nce de dikkati ekmi
olduum gibi, bu ontoloji, yalnzca, Varlk [idrkinin] mistik bir deneyime [yaanan
ahs bir zevke] dayand varsaymyla anlalabilmektedir. Bununla beraber Lao-
Tz, kendine has bu lem grnn bu deneyimsel vechesini if etmemekte fakat
bununla ilgili mulk sembolik ipular vererek telkinlerde bulunmaktadr. te bu-
nun iindir ki Tao T ing kendisinden nce de mevcd olan bir takm eylerin sanki
felsef bir geliimi imi gibi bir izlenim uyandrmaktadr. Ama bu, "kendisinden nce
de mevcd olan bir takm eyler"in ille de baka bir takm kimselerden esinlenilmi
olmasn zorunlu klmaz.

te yandan, uang-Tz zellikle Tao-cu mistisizmin Lao-Tz'nun dokunmadan
brakt bu deneyimsel vechesiyle ilgilenmektedir. uang-Tz'nun balca dnce-
si, Bilinmesi-Mmkn-Olmayan'dan balayarak eitli renk ve sretlere doru nz-
le kadar uzanan evrensel bir boyuta ship bir metafizik in etmek deildir. Onun tek
derdi insann Varlk esrrna nfz etmesini mmkn klan bu ok zel "deneyim"
eididir. uang-Tz insan gitgide daha da idrk shibi klan, ve hislerle alglanan
bu lemin ardnda gizli kalan [Gayb] lemin[in] gerek yapsna yaklatran psikolo-
jik ya da rhn sreci bzen allegorik bzen de teorik bir biimde ayrntlaryla res-
metmee almaktadr.

Lao-Tz'nunkiyle karlatrldnda, uang-Tz'nun tutumu metafizik olmaktan
ok epistemolojik bir tutumdur. Tao'nun duyular-st alglanmasndan neet eden
pratik etkiler hussunda her ne kadar ikisi de ortak bir ilgiyi paylamaktaysalar da,
bunlar temelde ayran da ite bu farktr. Ayn fark birisi yukarya dieri ise aaya
doru iki hareket cinsinden de ifde etmek mmkndr. Lao-Tz mutlak olan Mut-
lak'n (Tao'nun) nasl Bir'e, Bir'in de nasl ki'ye, ki'nin de nasl 'e ve 'n de na-

16
Tao T ing'den: "Tao onbin eyi retir ya da bytr"
17
Bu kavram isbetli bir biimde islm kadm kavramyla mukyese edilebilir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
17
sl "onbin nesne"ye doru gelitiini metafiziksel bir biimde tasvr etmee al-
maktadr. Kendisi her ne kadar Geriye Rc' kavramnn yni btn her eyin ortak
meneine dn srecinin nemini vurgulamaktaysa da, Lao-Tz'nun bu tasvri
balbana bir ontolojik aaya doru ini [yni nzl] ya da [aaya doru]
sdr
18
hareketidir. Buna karlk uang-Tz, insan idrkinin bu kesret leminden
hareket ederek btn farkllklarn Bir'de (Vhid'de) kaybolduu ontolojik dzeye
kadar ykseliinin epistemolojik adan tasvriyle ilgilenmektedir.

Tao'nun idrkinin epistemolojik vechesine atfedilen bu zel nem dolaysyla
uang-Tz Tao kavramn felsef bir sistem olarak gelitirmek zahmetine katlanma-
maktadr. Onun Tao hakkndaki metafiziinin eksik ya da kemle ermemi olarak
grnmesi ite bundan dolaydr. Bu ise onun mutlaka Lao-Tz'dan daha nceki bir
dneme ait olmas gerektiine dellet etmez. u hlde bu ikisi arasndaki fark, gr-
m olduumuz vechile pekl, sdece bunlarn konuyu ele alp vurgulay tavrla-
rndan domu olan bir fark olabilir.

Bu blm uang-Tz'nun ismiyle bilinen kitap hakknda da ksa bir aklama
takdm ederek kapatmak istiyorum.

Han Hnedn'nn Vakyinmesi'inde bulunan nemli Bibliyografya uang-
Tz'nun kendi ismiyle anlan bu kitabnn elliiki blmden ibret olduunu kaydet-
mektedir. Ama bugn elimizde bulunan temel metinde yalnzca otuz blm bu-
lunmaktadr. Bu Kuo Hsiang'n M.. I. yzylda gerekletirmi olduu bir dzen-
lemenin sonucudur. uang-Tz'nun bu trihten sonraki btn kopyalar hep Kuo
Hsiang'n bu dzenlemesine dayanmaktadr. Tao-cu ekoln bu gzde dnr
uang-Tz'nun metnini eletirirek incelemi, kesin olarak dzmece ve deersiz ol-
duuna inand pasajlar kartm ve geri kalanlar da grupta toplamtr. Dern
Blmler (nei p'ien) diye isimlendirilen birinci grup yedi blmden olumaktadr.
Zhir Blmler (wai p'ien) diye isimlendirilen ikinci grup onbe blmdr. Ve e-
itli Blmler (tza p'ien) diye isimlendirilen nc grupta da onbir blm bulun-
maktadr.

Mmkn ekler ve metin-ii-eklemeler meselesini bir yana brakacak olursak De-
rn Blmler'in genellikle uang-Tz'nun kendi dncesini temsil etmekte oldu-
unu ve muhtemelen de bizzat kendi kaleminden km olduunu syleyebiliriz. Di-
er iki grupla ilgili olarak bugnk aratrclar, bunlarn uang-Tz'yu izleyenlerin
ana metne eklemi olduklar daha ge bir dneme ait gelime, yorum ve aklamalar
olduunda ittifak etmektedirler. uang-Tz'nun ister kendi kaleminden km olsun
ister olmasn, Zhir Blmler ile eitli Blmler'in yalnzca tl bir neme ship
olmalarna karlk, Dern Blmler'in kitabn en eski tabakasn temsil etmekte ol-
duu ve gerek felsef gerekse edeb adan da en temel ksmn oluturduu kesindir.


18
Bk. Tao T ing, XLII. "Sdr" konusundan, daha sonra, btn ayrntlaryla sz edilecektir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
18
Bu incelemem yalnzca Dern Blmler'e dayanmaktadr. Bunu, biraz nce zik-
retmi olduum sebepten tr ve benim uang-Tz'nun dncesi hakknda takdm
ettiim tahll tasvire tutarllk kazandrmak arzusuyla yapmaktaym
19
.

* * *





























19
uang-Tz'dan pasajlar zikrederken Kuo 'ing Fan tarafndan hazrlanm olan uang-Tz i ih
balkl Pekin 1961 basksnn 1. cildindeki sayfa numaralarn vereceim. Bu kitabn editr 'ing
Hnedn dneminin ileri gelen dilbilimcilerinden biri olup bu edisyon da Kuo Hsiang'n yorumu ile
'ng Hsan Ying ve Lu T Ming'in ayn derecede mehr iki erhini ve baz daha modern aratrc-
larn sonularn da ihtiv etmektedir. Lao-Tz sz konusu olduunda ise buna ait pasajlar Kao
Hng'in anghay'da 1943 ylnda baslm olan Lao-Tz ng Ku balkl edisyonundan alnm olup,
mtad zere, sayfa numaralar yerine blm numaralar ile birlikte verilmitir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
19
2f!!. BOLUN
EFSANE URET!N!NDEN NETAF!Z!GE

I. Blm'de amanizm ile Tao-culuun felsefesi arasnda kuvvetli bir bant o-
labileceine ksaca deinmi ve, Lao-Tz ve uang-Tz'nun fikriyt ya da lem
hakkndaki tasavvurlarn eer trih bir vka olarak kabl etmek durumundaysak,
bunlarn, kadm in'deki amanist mnevyat geleneinin oluturduu arka-pln gz
nnde tutarak incelenmesi gerektii dncesini zetlemee almtm. Bu blm
bu meselenin daha ayrntl bir tartmasna, tam olarak Tao T ing'in ve uang-
Tz'nun temsil ettii Tao-cu felsefenin amanist arka-plnna tahsis edilecektir.

Gerekten de in dncesinin uzun trihi boyunca "amanist dnce tarz" diye
adlandrlabilecek bir tavrn izleri kolayca mhede edilmektedir. Bu zel dnce
tavrnn zel zaman ve yerlerle uyumlu olarak bzen btl tikad ve mstehcenlie
kaan avm fakat fantastik bir biimde, bzen de entelektel adan zarif ve mantk
asndan da zerinde uralm bir biimde eitli ekillerde ve sretlerde ortaya
kt grlmektedir. Kez, bu kabil bir dnce tarznn Konfys'n ve onu izle-
yenlerin kat ahlk dny grnn temsil ettii realist ve aklc dnce tarzyla
taban tabana zt olduunu da mhede etmekteyiz.

Ksaca ifde etmem gerekirse, ben Lao-Tz ve uang-Tz'nun Tao-cu lem-
tasavvurunu bu amanist dnce tarznn felsef bir kristallemesi ya da hikas o-
larak kabl etmekteyim. Baka bir deyimle, bu Tao-cu lem-tasavvuru: varlk lemi-
nin, eyy hisler-tesi bilin dzeyinde alglama yetenei ile donatlm kimselere
zg ahs bir deneyimle idrk edilmesinin dourduu zel bir felsefe biiminden
baka bir ey deildir.

Tao T ing ve uang-Tz'nun Kitab gibi eserler vermi olan Tao-cu filozoflar
bir yandan kendi lem-grlerinin dayand ahs tecrbeleri asndan "aman"lar
gibi davranmakta ama te yandan da, avm amanizm'in ilkel dzeyinde kalm ol-
mak kendilerini tatmin etmedii iin, daha st dzeyde bir idrke erimek zere, bu
zgn grlerini Varlk leminin gerek yapsn izah etmee ynelik olarak tasar-
lanm bir takm metafizik kavramlardan oluan bir sistem erevesinde tekemml
ettiren bir fikr faaliyette bulunmakta olan kimselerdi.

Lao-Tz, ng-jn ya da "Kutsal nsan"dan sz etmektedir. Bu, onun felsef dn-
y-grne ait anahtar-kavramlardan biri olup bu niteliiyle de onun dncesinde
fevkalde nemli bir rol oynamaktadr. "Kutsal nsan": 1) Tao ile eksiksiz bir birlie
kavumu olarak, O'nun sezgiyle kavranmasnda en st mertebeye ulam, ve 2) bu
Dny'da faal olduunu hissettii Tao'nun direktiflerine uygun bir biimde davranan
bir kimsedir. Yni ksacas o, Tao'nun insan olarak tecessm etmi sreti, [tecell-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
20
si]dir. uang-Tz ise n-jn
20
yni "Gerek nsan"dan, ih-jn yni "Niha n-
san"dan ve n-jn
21
yni "lh (ya da beer-st) nsan"dan sz etmektedir. Bu
farkl kelimelerle ifde edilmekte olan insan, gerekte, filozof bir amandan ya da
lem hakkndaki sezgisi iyice saflam (rafine edilmi) ve Varlk hakknda felsef bir
tasavvur hlinde tekemml etmi olan bir amandan baka bir ey deildir.

Btn bunlara yataklk eden kavramn trih adan amanizm ile sk bir balan-
tsnn olduu keyfiyetini burada "kutsal" diye tercme edilmi olan ng kelimesinin
etimolojik anlam ortaya koymaktadr. Bu kelimenin etimolojik yapsnn anlamn
aklarken uo Wn ih Tz (XII): "ng kulak delikleri olaanst alc olan bir
adama dellet eder" demektedir. Yni bu terim, fevkalde hassas kulaklara ship ol-
mak bakmndan tanr ya da cin gibi doa-st varlklarn sesini duyabilen ve bunla-
rn arzu ve niyetlerini aracsz anlayan bir insana iret etmektedir. Eski Yin Hned-
n'nn somut trih ortamnda ise byle bir kimse, khinlik etmek zere tutulmu olan
bir rhipden bakas olamaz.

Bu balamda Tao T ing'de "Kutsal nsan"dan bir devletin en st dzeydeki
miri, ya da "hkmdar" olarak sz edilmekte olmas ve (Kutsal=Hkmdar) denk-
leminin sanki bu saduyuya dayanan ve geerlilii garanti edilmi bir eymi gibi or-
taya konmas da ilgi ekici bir olgudur. Ayrca, Yin Hnedn
22
dneminde ama-
nizm'in politikayla iie olduunu da gz nnde tutmamz gerekir. Bu hnedan d-
neminde devletin brokrasisine hkim olan st dzey brokratlarn hepsi de aman
kkenliydiler. Bu hnednn ilk dneminde ise Byk aman ya ba kei-vezir ya
da hkmdrn bizzt kendisiydi
23
.

Bu, nsn- Kmil'in Tao-cu ideali olan "Kutsal nsan"n ardnda bir aman sre-
tinin gizli olduunu ve Taoizm'in metafizik lem tasavvurunun yzeyinin altnda da
in trihinin en eski dnemlerine kadar uzanan amanist bir lem tasvrinin (kozmo-
lojinin) alglanabilir olduuna iret ediyor gibidir.

ncelememizin amalar asndan amanizm kavramnn ayrntl bir teorik tar-
tmasna girmei gerekli grmemekteyiz
24
. Biz amanizm'i ksaca, ilhma ak bir
khinin vecd hlinde iken, ister tanrlar isterse cinler olsun, doa-st varlklarla te-
msa gemesi olay olarak tanmlamakla yetineceiz. Bu kabil bir doal yetenei o-

20
Kemlin en st snrna erimi insan.
21
Bu ve bundan nceki kelimenin ayn bir kavrama dellet etmekte olduklarna ve bu incelemenin
[bn Arab'nin Fuss'undaki Anahtar-Kavramlar (Kakns Yaynlar, 2. Bask, skdar 1999) bal-
yla yaynlanm olan] birinci cildinde nsn- Kmil olarak geen kavrama Tao-cu Felsefe'de tek-
bl eden kavram olduuna dikkati ekmemiz gerekir.
22
Bundan nceki blmde Yin Hnedn ile 'u eyletine mahsus zihniyet arasndaki muhtemel tri-
h balantya yollama yaplmt.
23
Kadm in'de, seklrize olmam devlette en yksek brokratik gc temsil eden aman (wu) ko-
nusunda daha ok ayrnt iin, mesel, Liang 'i 'ao'nun Hnednndan nceki Dnemlerde Siys
Dncenin Trihi, II. Blm, Pekin, 1923 isimli eserine baknz.
24
Bunun iin okuyucuya Mircea Eliade'n Londra 1964 basm Shamanism, Archaic Techniques of
Ecstasy balyla ingilizceye evrilmi olan eserini tavsiye ederim.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
21
lan bir kimse ilkel bir toplumda o toplumun fertleri ile gayb lemi arasnda bir arac
olarak hizmet eder.

Efsne retimi ise amanlarn dnce tarznn tipik bir zelliidir. Bu ise ala-
cak bir durum deildir; zr tanm gerei amanlar, vecd hlindeyken algladklar
eyler alelde kimselerin normal yaantlarnda hisleri araclyla grdklerinden
tmyle farkl olan kimselerdir. Ve bu da amanlarn, doal olarak, alelde kimsele-
rin iinde yaamakta olduklar lemi anladklarndan olduka farkl bir dzeyde yo-
rumlamalarna yol amaktadr. Bu ise, nesnelerin sembolik ya da efsnev sretlerde
grnd bir beer bilin dzeyidir. Kendinden gemi olan bir amann grmekte
olduu lem, ne kadar ham olursa olsun, Henri Corbin'in isbetli bir biimde "yarat-
c tahayyl" diye isimlendirmi olduu bir lemdir. Bu bilin dzeyinde etrafmzda
algladmz nesneler doal ve saduyuya uygun varlk tarzlarn terk edip bir takm
grnt ve sembollere dnrler. Ve bu grntler de kendilerine zg geliim mo-
dellerine uygun olarak dzenli ve sistematik bir kalba girdikler zaman efsnev bir
kozmolojinin retimine doru seyrederler.

Kadm in'de amanist gelenek byle bir kozmoloji retmi bulunmaktadr. Bir
nceki blmde sz konusu etmi olduumuz 'u Mersiyeleri'nde amanist dnce
tarznn nasl bir kozmoloji tr rettiini ak ve somut bir biimde grmekteyiz.
Ayrca, 'u Mersiyeleri'ni Huai Nan Tz
25
gibi bir kitabla karlatrmak sretiyle
amanist kozmoloji ile Tao-cu metafizik arasnda mevcd olan ok yakn banty
mhede etmemiz mmkndr. Burada asln hemen hemen andran bir biimde, ef-
snev amanist lem tasavvurunun nasl olup da Tao'nun ontolojisine geliip dn-
tn grmek mmkndr.

amanlarn filozoflar tarafndan metafizik bir sisteme dntrlm olan Varlk
hakkndaki bu r'yetleri
26
, baka bir dzeyde (daha avm bir tahayyl dzeyinde),
lemin yaratl hakknda bir efsne retimine de sebeb olmu bulunmaktadr. Bu-
nunla Lao-Tz ya da uang-Tz'nun, avmn tahayylndeki kaba ama renkli yarat-
l efsnesini alp da bunu Varlk hakknda metafizik bir sisteme irc etmi oldukla-
rn beyn etmi olmak istemiyorum. fde etmek istediim, daha ziyde, amanlarn
bu ilkel fakat ilham dolu r'yetlerinin muhtemelen beer bilincinin biri efsne reten
dzeyi dieri ise metafizik dzeyi gibi farkl iki dzeyinde farkl iki sistem retmi
olduudur. Yni eer Lao-Tz diye bir dnr ve uang-Tz diye de bir dnr
yaamsa bunlar, sz konusu ettiim bu sistemlerden birini, felsef olann retmi
olan ilk kiilerdir.


25
M.. II. yzylda Huai Nan hkmdr Liu An'n saraynda bir araya getirmi olduu eitli ekolle-
re mensub dnrler tarafndan eklektik bir derleme eser. Bu kitap her ne kadar eklektik bir yapya
ship ise de temel fikri Tao-cu ekolnkdr.
26
"R'yet", burada, Bat dillerindeki vision kelimesinin karl olarak kullanlmakta "ilhm dolu
r'yet" de visionary experience karl olarak kullanlmaktadr. R'yet (ya da vizyon) "ba gz" ile
(yni basar ile) deil, "kalp gz" (yni basret) ile yaanm olan bir tecrbeyi, grene has bir
yakaza'y ifde etmektedir (evirenin notu).
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
22
Tao metafizii ile amanizm'in (r'yete dayanan) lem tasavvurlar arasnda ya-
kn asl ve trih bir ilikinin bulunduunu dorular gzken bir baka olgu da Tao-
izm'in Savaan Eyletler dneminden sonraki trihinde bulunmaktadr. Gerekten de
Lao-Tz ve uang-Tz ile felsef hikasna eritikten sonraki geliiminde Ge D-
nem Han Hnedn devrinde btl inanlar, sihir ve byclkle hemen hemen ean-
laml olduu bir merhaleye vsl oluncaya kadar Taoizm gitgide soysuzlamaya ba-
lam ve balangcndaki "efsne reticisi" niteliine rc ederek amanist temelini
yeniden gzler nne sermitir. Tao-cu metafiziin zhir yaps onun amanist arka-
plnndan elle tutulur hemen hemen hibir ey if etmemektedir. Bununla beraber,
mesel, Tao'nun Lao-Tz tarafndan verilen felsef tasvrinde bunun amanizm ile
balantsna iret saylabilecek ekilde inkr mmkn olmayan, allmn dnda
ve acyib bir takm eyler bulunmaktadr.

leride daha ayrntl bir biimde de greceimiz gibi Lao-Tz, Tao'yu: Sem'nn
ve Arz'n [Sem ve Yer'in] varlndan nce mevcd; glgeli ve karanlk, bilinmeyen
ve bilinmesi de mmkn olmayan; nfz edilemeyen ve isbetli bir biimde ancak
Varlk-D diye tasvr edilebilecek, kavranmas mmkn olmayan nitelikte; hiz ol-
duu karanlkta bilkuvve mevcd bulunan biimlere, sretlere ve nesnelere hmile
olan Bir-ey olarak tanmlamaktadr. Bu trl tanmlanan metafizik Tao'nun an Hai
ing'in
27
temsil ettii avm efsne retici fikr hlet indinde fantastik bir biimde
zuhur eden ilgi ekici bir kopyas bulunmaktadr.

Batya doru yzelli mil sonra Sem Da diye bilinen bir da bulunur. Bu da
altn ve yeim retir. Ying nehri bu dadan kar ve Kaynar Su Vdisi'ne kadar
yoluna gney-bat istikmetinde devm eder. te bu dada vcdu tpk sar bir
torba gibi olan, yanan ate gibi krmz, alt ayakl ve drt kanatl bir lh Ku
yaar. Bu yz, gzleri olmayan acyib biimde ekilsiz ama tmede ve dans et-
mede ok hnerli olan bir kutur. Gerekte ise bu Ku tanr iang'dan baka bir
ey deildir.

Buradaki pasajda dikkatimizi iki ey ekmektedir. Bunlardan birincisi bu ucbe
kuun tmede ve dans etmede hnerli olmasdr. Eer "tmenin ve dans etmenin"
yni ritel dansn dim amanizm'e refkat eden bir olay olduu hatrlanacak olursa
bu hussun benim iddiam ile ilikisi de derhl idrk edilecektir. Kadm in'de dans
etmek ilh kudreti elde etmee almak, vecd hline dalmak ve gayb leminden e-
cinni tayfasn armak iin kullanlan gl bir vstayd. Yukarda sz gemi
olan uo Wn ih Tz szl wu (aman) kelimesini "Sretsiz (yni gze grn-
meyen) varlklara hizmet etmek hussunda doal bir yetenei olan ve dans ederek
ecinni tayfasn aran bir kadn" olarak tanmlamaktadr. Ayn szlk bu wu keli-
mesini temsl eden (ince yaz) karakteri(ni) aklarken bunun sandan ve solundan
aa sarkan iki uzun kolu olan, dans eden bir kadn resmettiini sylemektedir.
(Bugnk ekline varncaya kadar geirmi olduu) geliim srecinin daha erken d-

27
Bu, dalarda ve denizlerde yaayan estir (mitolojik) her cinsten ucbelerin ayrntl bir tasvrini
veren, in mitolojisi iin en nemli kaynak-kitaplardan biridir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
23
neminde (bu yaz karakteri) bir cinnin ya da bir ilhn karsnda iki eliyle bir yeim
tan yukar kaldrm olan bir aman resmetmektedir.

Kez sz konusu ucbenin bir ku olduunun beyn edilmi olmas da anlaml-
dr. Bu, en byk ihtimlle, sz konusu olan aman dansnn amann tylerden ya-
plm bir klh tad bir cins bir ty-dans olmasna dellet eden bir irettir.

an Hai ing'den yukarda verilmi olan pasajda kaydedilmesi gereken (ve ilkine
oranla bizim bu incelememiz asndan ok daha byk nemi olan) ikinci husus bu
ucbenin yzn tasvr etmek zere kullanlm olan zel hun tun deyimidir ki bunu
yukarda "acyib biimde ekilsiz" eklinde tercme etmi bulunuyorum. Bu: 1) nes-
nelerin bir hercmerc (karmaa, kaos) hline, 2) hibir eyin aka ekil ve emili-
nin mevcd olmad ve 3) hibir eyin dierinden ayrdedilemedii ama 4) her eyin
de mahz adem (yokluk) hlinden uzak bulunduu bir hle dellet etmektedir. Bu,
aksine, bir eyin ya da henz biribirlerinden farkl bir duruma gelmemi olan bir ey-
lerin mevcdiyetinin mulk ve snk bir biimde algland fevkalde karanlk bir
"hazr bulunma" hlidir.

Bu pasajda kullanlm olan hun tun deyimi ile uang-Tz'nun mparator Hun
Tun allegorisi arasndaki bant ok ncelerden 'ing Hnedn dneminin
dilbilginleri tarafndan kaydedilmi bulunmaktadr. Mesel, an Hai ing'i yorumla-
yan Pi Yan sz konusu ucbenin bu tasvrini ak bir biimde mparator Hun Tun-
'un hibir zellii olmayan yzne balamaktadr.

uang-Tz tarafndan verilmi olan allegori yledir:

Gney Denizi'nin imparatorunun ismi u, Kuzey Denizi'nin imparatorunun ismi
Hu
28
ve merkez blgenin imparatorunun ismi de Hun Tun
29
idi. Gnn birinde
u ile Hu, Hun Tun'un blgesinde bulumular ve Hun Tun da bunlar iyi bir bi-
imde arlam. Bunun zerine u ile Hu onun bu ltfuna nasl karlk verebile-
ceklerini tartmlar; ve: "Btn insanlar grmek, iitmek, yemek ve nefes almak
iin yedi delie shiptir. Ama bir tek bunun (yni Hun Tun'un) hibir delii yok.
Gel, onda birka delik delelim" demiler.

Bunun zerine yedinci gn Hun Tun lnceye kadar her gn (yzne) bir delik
delmiler.


28
u da Hu da ok ksa bir zaman sresine dellet etmekte ve dolaysyla bu allegorik anlatmda da
mevcdiyetin geiciliini remzetmektedirler.
29
Hun Tun'un yni farkllamann bulunmad hlin merkeze yerletirilmi olmas dikkat edilmesi
gereken bir husustur. Bu, Hun Tun'un Varln gerek realitesini temsil etmekte olduuna ve her iki
yannda da "geicilik" snrlarnn bulunduuna iret etmektedir. Btn bunlarn felsef adan gerekli
kld sonular daha sonraki bir blmde aklanacaktr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
24
Bu masal ("z"n varla oranla kadm olduu"nu ilke olarak kabl eden felsefe de-
mek olan) zclk (ya da Esansializm)
30
tipi bir felsefenin Realite zerinde icr etti-
i tahribkr tesiri sembolik terimlerle tasvr etmektedir. Bu, daha sonra greceimiz
vechile, uang-Tz'nun evkle savunduu "varln ze oranla kadm olduunu ilke
olarak kabl eden felsefe trnn zel bir ekli adna, zn varla oranla kadm ol-
duu"nu ilke olarak kabl eden felsefe trnn acmasz bir biimde ipliinin pazara
karlmasdr. Beerin varlnn geiciliini remzetmekte olan u ile Hu, Hun Tun-
'un merkez blgesinde bulumular; hsnkabl grmler ve isimlerinin de dellet
ettii gibi ksa bir zaman sresi boyunca da mutlu olmular. Bu olay da beer idrki-
nin "farkllamann bulunmad" hisler-tesi leme adm atn ve Varlk leminin
mistik bir sezgisinin dourduu vecd hlinin salad geici ve ne yazk ki ok ksa
sren mutluluu tatm olduunu remzeder gibidir. Bu deneyle cesret kazanan beer
idrki ya da Akl, Mutlak(olan Zt)da delikler delmee yni farkllamalar belirgin
klmaa kalkmakta; ve balangta farkllamann bulunmad hlde bilkuvve
mevcd bulunan btn sretleri fiilen mevcd hle getirmee almaktadr. Bu
"delme hareketi"nden elde edilen hsla ise: zler'in ontolojik dzeyinde, btn nes-
nelerin belirli, snrlar izili ve birinin dierinden kesin olarak farkl olduunu kabl
eden Konfys ve ekolnn (yni zn varla oranla kadm olduunu ilke olarak
kabl eden felsefe trnn) temsil ettii simler (ming) felsefesinden baka bir ey
deildir. Amm velkin, yznde delikler delinir delinmez Hun Tun lmektedir. Bu
demektir ki Mutlakn (yni Tao'nun, ya da bn Arab'nin terminolojisine gre Hakk-
'n), Mutlak'n gereinde z ynnden yaplan farkllamalarla Akl tarafndan idrk
edilmesi salanabilmekte ve bu takdirde de anlalabilir bir nesne olabilmektedir;
ama O'nun bu aklen idrk edilmeye kalklmas fiili, Mutlak'n zn de tahrib et-
mektedir.

uang-Tz'nun "varln ze oranla kadm olduu" hususundaki doktrininin ay-
rntlarna burada girmeyeceim. Burada bu rnekle, yalnzca, efsne retici amanist
tahayyln Tao-cu Felsefe'nin douuna ve yapsna nasl skskya bal olduunu
ve kez ayn zamanda da bu felsefenin amanist dnceden gerek felsef alntlar
asndan ne kadar uzak olduunu gstermek istedim.

Eer bu bantnn iki ucu arasna Sem ile Arz'n varlk kazanmalarn akla-
may amalayan ve efsne retici zihniyetin bir rn olan kozmogonik masal (yara-
tl efsnesini) vaz edecek olursak, amanizm ile felsefe arasnda bulunan bu uzak-
lk hissi epeyi azaltlabilir. Bu aslnda bir "masal" deil, bir "teori"dir. Bu, Varlk -
leminin memban ve nesnelerin bugn bizlerin ins olduumuz sretlerini ka-
zanma srelerini teorik olarak tasvr etmeye ynelik cidd bir giriimin sonucudur.
Bu anlamda kozmogoni (yni lem'in yaratl), trih olmasa bile yapsal adan,
ham aman efsnesi ile Tao'nun ok gelimi metafizii arasndaki orta terimi olu-
turmaktadr.


30
z (ingilizcesi: essence): "Bir eyin zt tabat ya da vasf; o eyi, dier btn niteliklerinden so-
yutlansa bile, baka bir ey deil de o ey klan". zclk: Bir eyin, onu ne ise o klan z-el bir nite-
lie ship olduunu ve "z"n "varlk"dan nce geldiini savunan doktrin (evirenin notu).
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
25
Yukarda sz edilmi olan Huai Nan Tz'nun takdm ettii ekliyle kozmogoni-
nin tercmesini aada veriyoruz:

Sem ile Arz'n henz ekilleri yoktu. Bu, kararsz ve taayyn etmemi, ekilsiz
bir akclk hli idi. Bu hle Byk Balang denilmekteydi. Byk Balang
kusursuz bir boluk retti. Kusursuz boluk da Evreni retti. Evren (her eye ya-
ylan) "hayat veren enerji"yi retti. "Hayat veren enerji" biztih farkllklara s-
hipti. Berrak ve hafif olan ince tabakalar hlinde uuarak yukar kp Sem'y
oluturdu. Buna karlk, ar ve bulank olan da phtlaarak Arz oldu. Berrk ve
saf unsurlarn bir araya gelmesi doal olarak kolay olur ama ar ve bulank un-
surlarn phtlamasnn vukuu zordur. Bu sebebden tr, ilk nce Sem teek-
kl etmi ve daha sonra da Arz teesss etmi bulunmaktadr.
Sem ile Arz kendi "hayat veren enerji"lerinin en saf unsurlarn bir araya getire-
rek Yin (negatif, [Cell]) ve Yang (pozitif, [Ceml]) ilkelerini oluturmular, ve
Yin ile Yang da "hayat veren enerji"lerinin en saf unsurlarn bir araya getirerek
drt mevsimi tesis etmilerdir. Drt mevsim de "Onbin-Nesne"ye varlk vermek
iin kendi "hayat veren enerji"lerini yaymlardr. Yang'n stc enerjisi, birikin-
ce, atei dourmu ve bu atein z de Gne olmutur. Yin'e zg soukluk e-
nerjisi de, birikince, su olmu ve suyun z de Ay olmutur. Gne'den ve Ay'-
dan taan da, saflanca, yldzlara ve gezegenlere dnmtr. Sem Gne'i,
Ay', yldzlar ve gezegenleri kabl etmitir. Arz ise suyu, amuru, tozu ve top-
ra kabl etmitir.

Buraya alnm olan pasajda da, bu sefer lemin yaratlndan nceki durumu
temsil eden kozmogonik ilke ya da Byk Balang olarak gene farkllamam e-
kilsiz Bir-ey, iptida bir karmaa (kaos) ile karlamaktayz. Byk Balang hi
kukusuz an Hai ing'in efsnev ucbesinden de Tao T ing'in metafizik ilkesin-
den de farkldr. Ama ayn zamanda da, bu nn de tek ve ayn bir eyin farkl "g-
rnleri"nden baka bir ey olmad da apak ortadadr.

Buna benzer ekilde ayn kitabn baka bir pasajnda da unlar okumaktayz:

ok ok eski zamanlarda Sem ile Arz daha henz yoklar iken ne belirgin bir s-
retler ve ne de belirgin ekiller vard. Esrrengiz ekilde derin, ardndakini belli
etmeyen bir karanlk (hkm srmekteydi); hibir ey belirgin deildi; hibir ey
anlalr deildi; her ey snrsz uzak, geni ve botu; hi kimsenin bunun kaps-
n farketmee tkti yoktu.
Bundan sonra iki ulv varlk dodu. Bunlar Sem'da hkmrn olmaa ve Arz'
da idre etmee baladlar. Sonsuz derin (olan Sem idi) ve kimse bunun snr-
nn nerede bulunduunu bilmiyordu. Alabildiine geni (olan Arz'd) ve kimse
bunun nerede bittiini bilmiyordu.
Bundan sonra da (Varlk) kendiliinden Yin ve Yang diye (yni Olumsuz ve O-
lumlu diye [ya da Cell ve Ceml diye]) ikiye ayrld. Sonra bunlar da sekiz yne
ayrldlar.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
26
Sert ile yumuak biribirlerinin eksikliklerini tamamladlar ve bunun sonucu ola-
rak da Onbin-Nesne niha ekillerini kazanm oldu. Kaba ve kark "hayat veren
enerji" (vah hayvanlar, kular, srngenler ve balklar dhil) hayvanlar retti.
En saf "hayat veren enerji" ise insan retti. te bunun iindir ki rhn olan ey-
ler dorudan doruya Sem'ya, cismn olanlar ise Arz'a aittir.

Trih adan bakldnda bu ve buna benzer kozmogonik teoriler Tao-culukdan
ve metafiziinden ok etkilenmi grnmektedirler. Bununla beraber, yapsal adan
ele alndklarnda, bunlar, hem efsnenin hem de felsefenin bir parasym gibi her
ikisi arasnda bir kpr vazifesi grmekte ama gerek zihniyetlerinde gerekse yapla-
rnda bunlardan gene de farkl olmaktadrlar. Bu anlamda kozmogoni bizlere, Tao'-
nun, Lao-Tz ve uang-Tz tarafndan ihds edilmi olan metafiziinin efsne reti-
ci arka-plnn if eden bir konumdadr.

Yukarda szn etmi olduumuz 'u'nun Mersiyeleri ile Lao-Tz ve uang-
Tz'nun kitaplarn karlatrmak sretiyle amanizm ile Tao-cu Felsefe'nin arasn-
daki bantnn sbjektif (yni bir anlamda epistemolojik) vechesine de benzer ekil-
de k tutabiliriz. 'u eyletinin byk aman iri ' Yan ile Tao-cu ekoln filo-
zoflarnn karlatrmal bir incelemesinden ilgi ekici bir sonu elde etme imknna
ok nceden Henri Maspro tarafndan iret edilmiti. Ama ne yazk ki,
Maspro'nun vefat onun bu fikri eksiksiz bir biimde gelitirmesine imkn vermedi.

Li Sao ve Yan Yu
31
isimli eserlerde aman irler bir nefsin vecd hlinde iken,
farkl ilhlarn ve cinlerin yardm ve refkatiyle, "ezel varlklar"n yaamakta ol-
duklar semv beldeye ykselmelerini salayan yakaza hlleri srecini ayrntlaryla
tasvr etmektedirler. Bu ise gerekte, amanist bir unio mistica'nn (yni mistik birlik
hlinin) tasvrinden baka bir ey deildir. Ve biz yakaza hlinde iken vuku bulan,
daha saf ve daha ilenmi metafizik bir murkabe eklinde tezhr eden ayn ykse-
lii Lao-Tz ve uang-Tz'nun (ve zelikle de bu sonuncusunun) tefekkrnde de
aka grmekteyiz. Tpk aman irin, vecdin kendisine bahettii nisyn hlinde
iken, nefsinin bir tr lmszlk ve ebediyet duygusunun tadn al gibi Tao-cu fi-
lozof da ezel ve ebed Tao ile birleme hlini yaarken bir lmszlk ve "uzun ha-
yat" tad almaktadr. Bu balamda, bu mnev deneyiminin son safhasnda, irin
Adem-i craat' da aarak
32
ezeldeki Saflk hline eritiini ve Byk Balang ile
yan yana bulunduunu ifde etmesi ilgi ekicidir. Tao-culua zg terminoloji er-

31
Birok incelemeci, sanrm hakl olarak, bu nemli ve ilgi ekici eserin kimin tarafndan ve ne za-
man kaleme alnm olduu hususunda cidd phelere shiptirler. Bu, Tao-cu Felsefe'nin niteliklerine
uygun bir biimde, muhtemelen, Han Hnedn dneminde tertib edilmi bir eserdir.
32
Daha sonra ayrntlaryla tahlil edeceimiz Mutlak Sknet ya da incesiyle wu-wei, Tao-cu Fel-
sefe'nin anahtar-kavramlarndan biridir. Ksaca ifde etmek gerekirse Mutlak Sknet insann bir ey
yaparken btn sun', eynn tabiatna uymayan gayreti terk ederek kendisini tmyle, aslnda Tao'-
nun en doal tecellsinden baka bir ey olmayan Tabat'n faaliyetiyle uyumlu klmas demektir. Bu-
rada ir mnev yolculuunun u noktasnda Mutlak Sknet'i de atn ve Tabat ile yek-vcd
olarak Tao'nun snesine gmldn iddia etmektedir. O, bu bilin dzeyinde (ya da daha dorusu
kendi bilincinden kurtulmu olduu bu anda) artk beer bir varlk olmaktan kmakta bir nevi tanr-
lamaktadr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
27
evesinde irin bu safhada "Tao ile yanyana bulunduunu" yni "Tao ile tam bir vi-
sl hlinde bulunduu", aralarnda hibir farkn kalmam olduu sylenir.

Li Sao isimli eserde ir bu kadar ykseklie urc etmemektedir. Li Sao ve Yan
Yu'nun gerekten de ' Yan'n eserleri olduu varsaymyla Maspro; 1) Li
Sao'nun irin mnev tekmlnn, bir aman olarak henz niha amaca erimemi
olduu daha erken bir dnemi, ve 2) Yan Yu'nun ise irin mnev hayatn ar- b-
lsna erimi olduu daha ge bir dnemi temsil etmekte olacana dikkati ekmek-
tedir.

Byle bir yorumun maalesef savunulacak bir yan yoktur. nk Yan Yu'nun
daha ge bir dnemin bir iri tarafndan tertib edilmi ve sonradan ' Yan'a izfe
edilmi bir eser olduunu bilmekteyiz. Fakat her ne olursa olsun bugnk ekliyle bu
iir briz bir biimde Tao-cu zihniyetin bir rn olup ihtiv ettii fikirlerden bzla-
rnn da reddedilemeyecek bir biimde Lao-Tz ve uang-Tz'dan iktibs edilmi
olduu grlmektedir. Burada da eserin kime ait olduu meselesi bizim iin byk
bir neme arz etmemektedir. Bu iirin ya da bunun bir blmnn Han Hnedn
dnemine ait bir sahtekrlk olduunu kabl etsek bile gene de Tao-cu metafiziin
amanist bir lem tasavvuruna bylesine doal bir biimde dntrlebilmesi (ya da
rc' ettirilebilmesi) biztih amanizm'in de ve Tao-culuun da ayn bir kaynaktan
neet etmekte olduklar olgusunun bir kantdr.

'u'nun Mersiyeleri ile Lao-Tz ve uang-Tz'nun kitaplar arasnda ayrntl ya-
placak bir mukyese, hi kukusuz, fevkalde verimli ve tatminkr olurdu. Ama bu-
na burada teebbs etmek bizi imdiki incelememizin amalarnn ok uzana ta-
yacaktr. te yandan biz bu incelemizin ilk blmlerinde, biraz nce szn etmi
olduumuz mnev yolculuun felsef versiyonunu zten ayrntlaryla tasvr edece-
iz. Bu da imdiki amacmz iin yeterlidir.

imdi Tao-culuun amanist kkeni meselesini bir yana brakarak bunun saf fel-
sef vechelerine dnyoruz. Buradan itibren balca megalemiz yalnzca Tao-cu
metafiziin bizzt yapsnn ne olduu ve bu metafiziin anahtar-kavramlar olacak-
tr.

* * *

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
28
2f!!!. BOLUN

RUYA vE GEREK

nceki blmde Evren'in balangcna takaddm eden iptid farkszlk
[ltaayyn] hline tekbl eden Karmaa (Kaos) efsnesi hakknda bilgi verdik. a-
manist ekliyle Karmaa'nn "tasvri mmkn olmayan bir ucbe" olarak takdm
edilmesi tuhaf, ilkel ve de kaba grnmektedir. Bununla beraber, sembol olarak ele
alndnda bu, byk bir nemi haizdir; nk bunun remzettii felsef fikir Varlk
realitesinin tam zne deinmektedir.

Lao-Tz ve uang-Tz'ya gre Varln realitesi Karmaa'dr (Kaos'dur). Onla-
rn ontolojisinin z de ite burada yatmaktadr. Fakat bu beyn, iinde yaamakta
olduumuz lemin (gzlem ve deneye dayanan) bir olgu olarak karmaa iinde d-
zensiz olduu anlamnda deildir. nk her gnk gzlemlerimizin de gstermekte
olduu vechile, hislerimizle algladmz bu somut lem an Hai ing'in ucbe ku-
unun yzne benzer ekilde zelliksiz ve ekilsiz olmaktan uzaktr. Aksine bu,
biribirinden fakl olduklar aka farkedilebilen, her birinin kendisine zg bir "i-
sim" shibi olduu, ve her biri kesin bir biimde trif edilmi ve belirlenmi olan
pekok eyi mhede etmekte olduumuz bir lemdir. Bu lemde her ey kendine
mahsus bir yere ship olup nesneler de kesin bir silsile-i mertibe [hiyerariye] gre
sralanm bulunmaktadrlar. Biz ite byle bir lemde yaamakta ve bu lemi de
byle bir sezgiyle kavramaktayz. Tao'cu filozoflara gre Akl'mzn hastal da ite
tam budur. Ama sradan bir akl iin bu lemdeki farkllklar "grmemek" o kadar
zor bir eydir ki! Ksacas, lem karmaa iinde (kaotik) deildir.

uang-Tz gibi birinin birinci grevi de bizlere, Varln grnrde bu su geir-
mez intiban veren blmelerini krp darmadan ederek iptida Karmaa'nn derinli-
ine gz atabileceimiz bir budak delii hazrlamak olacaktr. Bu ise, ne tarafndan
baklrsa baklsn, hi de kolay bir i deildir. Bu amala uang-Tz pekok farkl
yaklam denemektedir. Bunlarn bizler iin idrk edilmesi muhtemelen en kolay
olan, onun "ry" ve "gerek"i "karmaalatrma" [kaosa dntrme] denemesidir.
uang-Tz grnrde ok basit bir tasvr ve masalvr anlatm diliyle bizleri bir-
denbire "ry" ve "gerek"in biribirinden farkedilebilir olmalarnn ortadan kalkt
bir ontolojik dzeye ykseltmektedir
33
.


33
ncelememizin birinci ksmn tekil eden bn Arab'nin "Fuss"undaki Anahtar-Kavramlar ba-
lkl kitabmzda, bn Arab'nin metafizik lemine girmek zere hareket noktas olarak semi oldu-
umuz "ry" ile "gerek" arasndaki farkn ortadan kalkmasn anlatan blm burada hatrlatmak
yerinde olacaktr. Bu blmde bn Arab "sretler" ve "timsller"in ontolojik dzeyinden sz etmek-
teydi. Burada greceimiz gibi, uang-Tz ise kendi temel tasavvurunu yorumlayan baka bir kavram
takm kullanmaktadr. Ama bu iki dnrn tasavvurlarnn artc bir biimde biribirlerine benze-
dikleri grlmektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
29
Aaya alm olduumuz uang-Tz'dan ok mehur bir pasajdr ve burada bu
bilge kii bizlere, nesnelerin karmaalatrlmasnn
34
ne demek olduunun anlk bir
idrkini tattrmay denemektedir:

Ben, uang ou (yni gerek ismiyle uang-Tz) , gnlerden bir gn rymda
bir kelebek olduumu grdm. evrede rahata ve keyfimce dolarken gerek-
ten de bir kelebek idim. Mutluluk ve ne'e iinde, (asl) ou olduumun bilin-
cinde deildim. Birden uyanverdim. Heyht ki ben, meer, ou imiim! Acaba
rysnda kelebek olduunu gren ou muydu? Yoksa kelebek mi rysnda ou
olduunu grd? Bunu bilmek iin ne yapabilirim ki? Bununla birlikte ou ile
kelebek arasnda reddi mmkn olmayan bir fark var. Ben bu durumu nesnelerin
Transmtasyon'u [yni birinden dierine dnmesi] olarak isimlendiriyorum.

Bu pasajn son yars uang-Tz'nun asl konusuna deinmektedir. Tasvr ettii
durumda o ve kelebek, kimliklerini kaybederek, biribirlerinden farkedilmez olmakta-
drlar. Ama buna ramen uang-Tz: "Bununla birlikte ou ile kelebek arasnda
reddi mmkn olmayan bir fark var" demektedir. Bu ifde kevn [yni olaylarn, olu-
um ve bozulumun zuhur ettii] lemin, insanlarn genellikle "gereklik" [realite] de-
dikleri hline dikkati ekmektedir. Varln bu "gerek" ve "somut" idrk dzeyinde
ne "insan" "kelebek", ve ne de "kelebek" "insan" olabilir. Biribirlerinden kesinlikle
farkl ve fark edilebilir olan bu iki nesne bu farkllklarn ancak beer idrkinin belir-
li bir dzeyinde kaybedebilir ve farkszlk yni karmaa (Kaos) hline gmlrler.

Bu ontolojik duruma uang-Tz "nesnelerin birinden dierine dnmesi"
(Transmtasyon) anlamnda wu hua
35
adn vermektedir. Wu hua uang-Tz'nun fel-
sefesinin en nemli anahtar-kavram'larndan biridir. imdi bunun zerinde ayrntla-
ryla duracaz. Burada ayn kavramn benzer timsallerle akland bir baka pasa-
jn evirisini takdm ediyorum:

Adamn biri rysnda arap itiini grm ve sabahleyin uyandnda da ala-
yp feryd etmi. Bir baka adam ise rysnda aladn grm ama sabahleyin
ne'e iinde avlanmaya km. nsan ryda iken ry grmekte olduunun far-
knda olmaz; hatt (bzen rysnda) rysn yorumlamaa bile kalkr. Grd-
nn bir ry olduunu ancak uykudan uyandktan sonra idrk eder.
Benzer ekilde, insan ancak Byk Uyan'
36
tatt zaman btn bunlarn
37
bir
Byk Ry'dan baka bir ey olmadn idrk eder. Ama aptallar hl uyank
olduklarn tahayyl ederler. Miniminnck zeklarnn aldatmasyla kendilerini
38

asl ile soysuzu biribirinden tefrik edecek kadar zek sanrlar. Aptallklar ne ka-
dar da tedvi kabl etmez ve ne kadar da derinlere kk salmtr!


34
uang-Tz, II, s. 112. Bu Blm'n ismi olan 'i wu da bu kapsamda olduka mnl olup "nesne-
lerin denkletirilmesi" anlamndadr.
35
Kelimesi kelimesine: "nesneler-dnm".
36
Byk Uyan: ta eh.
37
Yni "gerek" denilen bu Dny'da insann idrk ettii ne varsa.
38
Yni hayatn da gerein de rydan baka bir ey olmad olgusunu idrk edemeyenler.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
30
Aslnda ben de siz de bir ryyz. Hatt benim, sizin ry grmekte olduunuzu
anlatmam olgusu bile bizzt bir rydr.
Bu kabilden bir beyna kolaylkla "tuhaf safsatann teki" etiketi yaptrlabilir.
(Ama bu, Gerei yanstt iin ne kadar kymetlidir) ve bunun srrna nfz ede-
bilecek byk bir bilge de bu Dny'ya ancak onbin ylda bir gelebilir.

Ayn fikir u pasajda da tekrarlanmaktadr
39
:

Rynzda bir ku olduunuzu grdnz varsayalm. (Bu takdirde) gkte u-
arsnz. Rynzda bir balk olduunuzu grdnz varsayalm. (Bu takdirde)
havuzun derinliklerinde yzersiniz. (Siz, btn bunlar ryda yaarken yaamak-
ta olduunuz size ait bir "gerek"tir). Buna dayanarak bir muhakeme yrtrsek,
hlen konumakta olduumuz hlimizle bizim yni benim ve sizlerin uyank ya
da ry grmekte olduumuzdan kimse emn olamaz
40
.

Byle bir gr Ben ile Sen arasndaki farkll yalnzca bir benzeyie indirge-
mekte ya da en azndan bu fark pheli ve temelsiz klmaktadr.

Her birimiz bunun Ben olduumuza (ve sonu olarak da "bundan farkl olann"
Sen ya da O olduuna) inanrz. Bununla beraber, dnecek olursak, "Ben" ola-
rak telkki ettiim bu "Ben"in gerekten de benim "Ben"im olduundan nasl e-
mn olabiliriz ki?
41


Bylece, varln en kav ve en gvenilir z olan ve Descartes anlamnda [kar-
tezyen dncede] "her eyin varlndan phe etsem bile kendisinin varlndan as-
l phe edemeyeceim tek nesne" olan kendi nefsim bile birdenbire gerekliini
kaybedip ryms bir eye dnmektedir.

Bylece uang-Tz "tuhaf safsatann teki" gibi grnen bir sre araclyla
her-eyi bir Byk Ry'ya dntrmektedir. Gerein bu keskin bir biimde reddi
onun felsefesine henz daha ilk adm oluturmaktadr; zr bu felsefenin olumlu [po-
zitif] bir yan da vardr. Ama bizim "miniminnck zekmz"n idrk etmeyi asl
mid edemeyecei bu olumlu yan takdm etmeden nce uang-Tz bu zekya ve
Akla, bunlar dayandklar zeminden mahrum ederek, ldrc bir darbe vurmakta-
dr.

lem bir rydr; herhangi baka bir ey gibi sapasalam olarak addettiimiz
"gerek" de bir rydr. Dier hemcinslerine her eyin bir ry olduunu anlatan a-
dam da, onun bu retisini dinleyenler de bir rynn paralardr.


39
uang-Tz, IV., s. 275.
40
Yni, pekl, birisi rysnda kendisinin bir adam ya da bir ey olduunu grebilir ve rysnda
baka biriyle konumakta olduunu da dnebilir.
41
uang-Tz, IV., s. 275.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
31
uang-Tz'nun bununla telkin etmek istedii acab nedir? Onun telkin etmek is-
tedii, kelimenin gerek anlamyla, Gerek denilen eyin Akln "gerek" gzyle
bakmakta olduundan tmyle farkl bir ey olduudur. Bunun hakik mnsn an-
layabilmek iin bizim normal bilincimizin kendi kimliini kaybetmesi gereklidir. Ve
"nefsimiz" ile birlikte bunun alglad ve btn nesnelerin de kimliklerini kaybede-
rek hepsinin yukarda Karmaa (Kaos) diye adlandrm olduumuz bir hle indir-
genmeleri gereklidir. Bu, ry ile gerein ya da insan ile kelebein aralarndaki te-
mel farkll kaybettikleri, hatt bizzt bu kabil farkllklarn anlamnn da kaybol-
duu bir ontolojik dzeydir. Sbjektif adan bakldnda bu, hibir eyin artk
"kendisi" olarak kalmad ve herhangi bir eyin herhangi bir baka ey olabildii,
normal beer bilincin ok stnde yer alan bir bilin hlidir. Bu, allagelmi btn
snrlamalarndan kurtulmu olan btn varlklarn biribirlerine zgrce dnebil-
dikleri yepyeni bir Varlk dzenidir. te bunun iindir ki uang-Tz buna "nesnele-
rin birinden dierine dnmesi" (Transmtasyon) demektedir.

uang-Tz'nun kavrad gibi Transmtasyon (nesnelerin birinden dierine d-
nmesi) iki farkl referans asndan anlalmaldr. te yandan bu btn nesnelerin
biribirlerine "dnebilir" olduklar metafizik bir hle iret etmektedir, yle ki so-
nunda btn bu nesneler mutlak bir Birlik iine batm hle gelmektedirler. Bu an-
lamda, "nesnelerin birinden dierine dnmesi" zaman da aan bir sretir; bu,
nesnelerin tb olduklar zaman-tesi bir dzendir. Byk Uyan' tatm olan bir
kimsenin gznde her ey Bir'den (Vhid'den) baka bir ey deildir; her ey Ger-
ein (Hakkatn, Hakk'n) bizzt kendisidir. Ama ayn zamanda da bu tek Gerek
onun gzne "asl" olarak biribirlerinden farkl olan sonsuz eitli nesnelerin
kaleydoskopvr bir grnn de if etmektedir. Ve Varlk lemi de, bu adan,
kesretle kprmekte olan bir grn arz eder. Varln bu iki vechesi biribiriyle, bu
nesnelerin Mutlak Bir'in (Vhid-i Mutlak'n) sonsuz saydaki kevn sretleri oldukla-
rn idrk ederek badatrlmaldr. Bu trl idrk edilen "Varln Teklii" (Vahdet-
i Vcd) Lao-Tz ve uang-Tz'nun felsefesinin zn tekil eder.

te yandan, ayn Transmtasyon'un sanki zamana bal bir sremi gibi anla-
lmas da mmkndr. uang-Tz'nun anlay da byledir. a gibi bir nesne bir za-
man sresince a olarak kaldktan sonra vakt-i saati gelince
42
artk a olmaktan kar
ve b gibi bir baka nesneye dnm olur. Bir nceki paragrafta sz edilmi olan
zaman-telii asndan a ile b metafizik olarak [yni fizik-tesi kapsamnda, btn-
da] bir ve ayn nesnedirler. Bunlarn aralarndaki fark yalnzca bir [kevn] grnt
farkdr. Bu bakmdan a'nn a olmasnn sona ermesinden nce bile (yni
balangtanberi) a zten b'dir ve b de a'dr. a mdem ki a olmak hasebiyle zten
b'dir, o hlde a'nn b durumuna gemesi diye bir mesele de yoktur.

kinci bak asndan ise a, a'dr ve baka bir ey de deildir. Ve bu a zamana
bal bir sre iinde b gibi farkl bir nesne olmakta, a bylece b'ye dnmektedir.
Fakat burada da gene dnp dolap ayn fizik-tesi Vahdet'e girmekteyiz. Zr, a'nn

42
Bu meselenin zerine, Tao-culuun lem tasavvurunda belirlilik ve zgrle tahsis edeceimiz
daha sonraki bir blmde ayrntlaryla eileceiz.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
32
dnerek b oluu a'y gerisin geriye bizzt kendi kkeni ve kaynana havle etmek-
tedir. b'ye dnp de b olmas fiiliyle a yalnzca farkl bir sret altnda gene kendisi
olduundan, sz konusu srecin tm ontolojik bir [tecelller] ember[i] oluturmak-
tadr.

"Hayat" ve "lm" kavramlarna uygulandnda byle bir fikir doal olarak ok
zel bir Hayat Felsefesi'ne, beerin var oluunun temelde iyimser olan bir tasavvuru-
na yol amaktadr. Bu, Hayat ile lm arasndaki kesin fark silip tmyle ortadan
kaldrd iin "iyimser"dir. Bu adan bakldnda lm meselesi yalnzca [aslnda
mevcd olmayan] sahte bir meseleye dnmektedir.

Bu her ne kadar Gerei grm olanlarn bak asndan sahte [yni gerek ol-
mayan fakat gerekmi gibi grnen] bir mesele ise de, uang-Tz bu konuya sk sk
temas etmekte ve dncesini bunun etrfnda gelitirmektedir. Gerekten de bu, o-
nun en gzde konularndan biridir. Bunun byle olmasnn sebebi onun bilfiil bir me-
sele, ya da [dpedz asl] mesele olmasdr. zellikle lm avm iin en ok huzur-
suzluk veren mesele olarak karmza kmaktadr. Hayatnn her nnda bir kimsenin
yok oluunun dehetiyle kar karya kalma skntsnn stesinden gelmesi onun
"Gerek nsan" safhasnda olduunun iretidir. Ayrca, bunun bu kadar hayat bir
mesele olmas hasebiyle bunun zmnn de, Transmtasyon kavramnn dellet
ettii anlam bakmndan, akl tatmn etmekte olduu mukakkaktr. Dier taraftan,
herhangi baka bir eyin de tpatp Hayat ve lm gibi ayn ontolojik durumda bu-
lunduu ikrdr.

imdi uang-Tz'nun her eyi ryms bir varlk konumuna indirgedii noktaya
geri dnyoruz. Varlk leminde hibir ey muhkem bir biimde kendikendine var
deildir. Iskolstik terminoloji erevesinde bu hli, benzeyi ve grn dnda
hibir eyin deimez bir mhiyeti ya da z olmadn ifde ederek tasvr edebilir-
dik. Ve nesnelerin bu [akan bir] sv [gibi her n deimekte olduu] hlleri gz -
nnde tutulduunda, herhangi bir eyin kimliinden emn olmamz artk mmkn
olmaz. a'nn gerekten de a olup olmadn dahi bilemeyiz.

Ve bu asl ryms belirsizlik doal olarak Hayat ve lm iin de geerlidir. E-
er Hayat ve lm kelimelerininin yerine a ve b koyacak ve durumu tmyle yuka-
rda verilmi olan a-b kalb cinsinden temsil edecek olursak, bu beynn kavramsal
yaps kolaylkla ortaya kacaktr.

Lu eyletindeki bir "Gerek nsan"dan sz ederken uang-Tz unlar sylemek-
tedir:

Onun niin yaamakta olduunu bilmee hibir merk yoktur. Niin leceini
bilmee de merk yoktur. Neyin daha nce, neyin daha sonra vuku bulduunu
bile bilmez [(yni aralarndaki farkn karanlk ve anlamsz olmas dolaysyla,
Hayat ve lm onun zihninde birbirinden farkszdr). Transmtasyon'un doal
seyrini izleyerek o bir ey olmu bulunmaktadr; imdi de sdece baka bir
Transmtasyon beklemektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
33

Ayrca, eer bir kimse Transmtasyona uramaktaysa (gerekte) deimekte ol-
madndan nasl emn olabilir ki? Yok, eer Transmtas-yona uramamsa (bu
sefer de gerekte) deimemi olduundan nasl emn olabilir?
43


lm problemiyle ve "Gerek nsan"n buna kar taknd tavr ile ilgili buna
benzer bir baka pasajda uang-Tz, Konfys'e aada verilmekte olan szleri
syletmektedir
44
. Burada, tabi, Konfys'n trih Konfys ile hibir ilgisi olma-
yan hayl bir kimse olduunu ayrca hatrlatmamza gerek yoktur. Bununla beraber
Konfys'e byle bir kazda bulundurulmasnda [trih bir ahsiyet olan Konf-
ys'n dnce sistemine kar] ince bir istihz gyesi gdlm olduu da gzden
karlmamaldr.

Bunlar (yni "Gerek nsanlar") snrlarn (yni kendi davranlarnn mtad
normlarnn) serbeste tesine geenlerdir; hlbuki benim gibi kimseler ise yal-
nzca snrlarn iinde serbeste dolarlar. "Snrlarn tesi" ve "snrlarn ii"
biribirlerinden ayr zt kutuplardr.
Bunlar, Zt'yla birlemi olduklar Yaratc'nn balangtaki Vah-det'inin ml-
knden, hayat veren enerjinin
45
Gkler (Semvt) ve Yer diye blnmesinden
nce, tad alanlardr.
Bunlarn idrkinde Hayat (ya da Doum) yalnzca bir ur ya da siil misli zuhur
eden bir fazlalktr; ve lm de bir bann ya da bir tmrn alp (cerhatini
dar boaltmas) gibidir. Bu byle olduuna gre bunlardan, hi Hayat ve -
lm'den hangisinin daha iyi, hangisinin daha kt olduu sorusunu merk etmele-
rini bekleyebilir miyiz?
Bunlar, yalnzca, farkl unsurlar dn alp kendi vcdlarnn ortak sretinde
bir araya getirenlerdir
46
. Bundan tr de ne karacierlerinden ne de safralarn-
dan haberleri vardr ve kulaklaryla gzlerini de bir yana atmlardr
47
. Son'un ve

43
Bu ifdenin anlam, sanrm, yle bir benzetmeyle aklanabilir. Olabilir ki (Hayat'tan lm'e)
"dnm olmak" belki de gerekte "dnm olmamak"tr (yni lmemektir). Benzer ekilde hi
kimse, "dnm olmamakla" (yni lmeyerek hayatta kalmakla) oktan dnm bulunduunu
(yni oktan lm bulunduunu) bilmez. Elimizde bulunan en eski yorum olan Kuo Hsiang kitabnda
bu husus onun tarafndan yle aklanmaktadr: "Canl bir varla dntkten sonra bir kimse do-
umundan nce vuku bulmu olan olaylar nasl bilebilir? Ve henz dnme uramadan yni henz
lmeden de lmnden sonra vuku bulacak olan olaylar nasl bilebilir?". Bunu burada zikretmemin
sebebi pekok kiinin bu pasajn anlalmasnda Kuo Hsiang'n yorumunu izlemelerinden trdr.
(VI., s. 274).
44
VI., s. 267-268.
45
Hayat-veren-enerji'den maksat, amanist kozmogoni ile ilgili son blmde de grm olduumuz
gibi, lemin yaratlndan nce var olduu dnlen evrensel (kozmik) enerjidir. Bu, Semvt'n ve
Yer'in de Yin ve Yang'n da henz daha ayrlmam olduu kozmogonik duruma iret etmektedir.
Felsef adan ise: kendisini Kesret olarak izhr etmesinden nce, fizik-tesi Bir'in (Vhid'in) saf Bir-
lik (Vahdniyet) hline dellet etmektedir.
46
Bunlarn grlerine gre beer varl, farkl unsurlarn (yni: toprak, hava, su ve ate gibi drt
temel unsurun) bir ans eseri vcd sretinde terkib edilmesiyle ortaya kan geici bir kevn sretten
baka bir ey deildir.
47
Bunlar fiziksel varlklarna hibir nem atfetmezler.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
34
Balangc'n biribirilerini sonsuz kere tekrarlayp duran dalgalarna kendilerini
terkedip balang ve biti noktalarn bilmedikleri bir dairesel harekete kendile-
rini kaptrmlardr.

uang-Tz iin lm, Ezel ve Tek-Olan-Gerein sonsuz eitli kevn sretleri-
nin [tecelllerinin] birinden baka bir ey deildir. Bizim idrkimiz asndan bu fi-
zik-tesi Gerek zaman iinde vuku bulan bir sre olarak kuvveden fiile kmakta
ve gelimektedir. Ama bu kabil zamana bal bir biimde alglansa bile, bu sre,
gene de bir emberin zerinde ezelden ebede kadar dolanan ve hi kimsenin gerek
balang noktasn ve sonunu bilmedii bir hareketi resmetmektedir. lm bu em-
berin zerinde bir menzilden baka bir ey deildir. Bu olay vuku bulduu zaman be-
lirli bir kevn sret, tmyle farkl bir kevn sret olarak zuhur etmek zere, embe-
rin zerinden silinerek gzden kaybolmaktadr. Tabat srekli olarak oluup bozul-
maktadr. Ama emberin kendisi yni Gerek hi deimeden kalmaktadr. Gerek
ile bir olmas ynnden "Gerek nsan"n idrki de asl rahatsz olamamaktadr.

uang-Tz'nun naklettiine gre
48
bir "Gerek nsan" haytnn son gnlerinde
kendi vcdunun iren ekilde irkinlemi olduunu grm. Bir kuyunun iine
eilip suda yansyan sretine bakarak: "Heyht! Yaratan beni ne kadar da arpk ve
irkin klm!" demi. Bunun zerine bir dostu ona: "Hlinden ikyet mi ediyor-
sun?" diye sormu. lmekte olan "Gerek nsan"n buna u cevb vermi:

Hayr, niin ikyet edeyim ki! Mmkndr ki Transmtasyon srecinde sol ko-
lum bir horoza dnsn. Bylece ben de, ondan sabahn douunu terek iln
etmek iin yararlanrm. Ola ki sre devm eder de bu sefer de sa kolum bir
yaya dnr. O zaman da onu, kzartp da yemek zere bir kuu vurmak iin
kullanrm. Olabilir ki bu sre kalalarm araba tekerleklerine ve rhumu da bir
ata dntrr. Bu takdirde de bunlar araba niyetine kullanrm. Artk ikinci bir
ata da ihtiycm kalmaz.

Ne elde edersek edelim (yni bu Dny'ya nasl bir sretle gelirsek gelelim) bu,
zamann gelmesine baldr. Ne kaybedersek kaybedelim (yni lm) bu da sra-
nn gelmesine baldr. Biz "zaman"dan memnn olmak ve "sramz" da kabl
etmek zorundayz. Bylece iimize ne hzn ve ne de ne'e karr. Eskilerin nez-
dinde bu kabil bir tutuma "kaytlardan zde olmak" denilmektedir. Eer insan
kendisini kaytlardan zde klamyorsa bu, nesnelerin onu skskya balam
olmasndan trdr.

Baka bir "Gerek nsan" son anlarnda dostlarndan bir baka "Gerek nsan"
ziyret etmi. uang-Tz'nun naklettii ekliyle, bunlar arasnda geen konuma ilgi
ekicidir. Misfir lm yata etrfnda alap feryd-u fign eden e ve ocuklar
grnce onlara: "Susun! ekilin! Hastay Transmtasyon srecinden geerken rahat-
sz etmeyin!" demi. Sonra da lm deindekine dnerek demi ki:


48
uang-Tz, VI., s. 259-260.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
35
Yaratan ne ycedir! imdi acab senden ne yapacak? Seni nereye yollayacak?
Seni acab bir farenin karacieri mi yapacak? Yoksa bir bcein kolu mu?

lmekte olan adamn buna cevb da yle olmu:

(Yaratan'n beni ne yapaca hi nemli deil. Ben bu durumu kabl eder, emrine
de uyarm). Grmyor musun? Bir olan ile onun ebeveyni arasndaki ilikide o-
lan ister dou, ister bat, ister gney ya da kuzey olsun anas-babas kendisine ne-
reye gitmesini emrederlerse oraya gider. Ama Yin-Yang (yni kevn Olu srecini
kontrol eden Knn) ile insan arasndaki iliki olan ile ebeveyni arasndaki ili-
kiden ok daha skdr. u anda Yin ile Yang beni lmn eiine getirmi bulu-
nuyorlar. Eer onlara itaat etmeyi reddedersem bu benim tarafmdan edeb d bir
tutum olmaz m?...
Burada metale ekil veren byk bir demirci ustas bulunduunu varsay! Eer
metal kalkp da: "Ben ancak Mo Yeh klc
49
gibi bir kl olmalym, asl baka
bir ey deil!" diye ortal velveleye vermi olsayd herhlde demirci bu metale
pek kt bir eymi gibi bakard. Ayn ey, kaderi dolaysyla bir insan sretine
brnm olan bir kimsenin kalkp da: "Ben yalnzca insan olmak istiyorum; asl
baka bir ey deil!" diye srr etmesi iin de geerlidir. Yaratan herhlde ona
ok kt bir tabata shipmi gibi bakard.
Btn lemi byk bir ocak ve Yaratan' da bir demirci ustas olarak dn! Biz-
ler nereye gidersek gidelim, her ey hep yerli yerinde olacaktr. Uykuya da (yni
lme de) sknetle geecek ve birdenbire (yeni bir varlk sreti iinde) uyanm
olacaz.

uang-Tz tarafndan anlald ekliyle "nesnelerin birinden dierine dnme-
si" (Transmtasyon) kavramnn [Reenkarnasyon'un bir zel hli olan]
"transmigrasyon"u andrmakta olduu dnlebilir. Fakat burada bu benzeyi sde-
ce yzeyseldir. uang-Tz nefsin bir vcddan bir bakasna hicret etmekte olduu-
nu ifde etmemektedir. Buradaki dncenin z her bir eyin, kendisini pepee
farkl tecelllerle izhr eden Bir ve Tek Olan Gerein [Hakkatn, Hakk'n] kevn
bir sreti olduudur. Btn bunlar Varln ezel, zaman-d bir dzeyinde vuku
bulmaktadr. [in gereinde] btn her ey Zaman ve Mekn'n tesinde ezel ve
ebed olarak Bir'dir.

* * *







49
M.. VI. yzylda Wu eyletinde yaplm olan mehur bir kl.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
36
2f!v.BOLUN
UNUN vE BUNUN OTES!NDE


nceki blmn son sayfalarnda uang-Tz'nun Hayat ile lm arasndaki far-
k ya da ztl nasl hkmsz kldnve bunlar Balangc'n "farkszlk" hline na-
sl rc' ettirdiini grm bulunuyoruz. uang-Tz'nun en gzde konusu olmas ha-
sebiyle ve kez onun Hayat Felsefesi'nin de nemli bir vechesini gzler nne serdi-
i iin buna yeterince yer verdik.

Bununla beraber, gerei sylemek gerekirse, Hayat'n ve lm'n ontolojik a-
dan bu kadar byk bir yer igl etmemeleri gerekir. nk biribirlerine "zt" olduk-
lar sylenenler aslnda uang-Tz'nun felsefesinde gerekten de biribirlerinin zdd
deildirler. Gerekten de uang-Tz'ya gre baka bir eyin zdd olan hibir ey
yoktur; zr kendi ontolojik yaps iinde sbit biimde tyin edilmi bir "z"e ship
hibir nesne yoktur. Daha nce nesnelerin "karmaalatrlma"s diye isimlendirmi
olduum hli yaam olan bir kimsenin gznde her ey, "asl" temelinden yoksun
olarak, keskin ve deimez kenarlarn kaybeder. Her ey ontolojik adan bulankla-
r ve bunlarn aralarnda saduyunun tesis etmi olduu farklar da tmyle ortadan
kalkmam olsalar bile snk, karanlk ve ayrdedilmez olurlar. Bu hlde farklar ar-
tk anlaml ve asl olmaktan karlar. Ve "ztlar" da gerek deil ancak kavramsal o-
larak "ztlar" olarak kalmaktadrlar.

Akl dzeyinde biribirlerinden kesin olarak farkl olan, ve insann haytnda da
byk bir yn verici rol oynayan: "gzel" ile "irkin", "iyi" ile "kt", "doru" ile
"yanl", "sofu" ile "mansz" kablinden btn kavram iftleri, gerekte, mutlak ol-
maktan uzaktrlar. Tao-culuun gelitii trih ereveye oturtulacak olursa, bu
tesbitin ne muazzam bir neme ship olduu ortaya kar. Zr, daha ileride grece-
imiz gibi, "asl" olarak telkki edilen bu farkllklar ve ztlklar, Konfys felsefe-
sinin btn yapsnn zerinde ykseldii temeli tekil eder.

Genellikle kltrel, estetik ya da ahlk deerler olarak kabl edilen "ztlar"a ve
"farkllklar"a kar uang-Tz'nun tavr, ne eksik ve ne de fazla bir biimde, rlti-
vizm [izflik, grecelik] olarak adlandrlan felsef bir tavr gibi grnmektedir. Ay-
n durum Lao-Tz'nun tavr iin de geerlidir.Yalnz, bunun sosyal haytn amel uy-
gulamalarna ynelik dzeyinde anlald gibi allagelmi bir rltivizm olmad-
n gz nnde tutmak fevkalde nemlidir. Bu, ok zel bir mistik sezgi trne:
varln Vahdet'inin ve Kesret'inin mistik sezgisine dayanan kendine has bir rlti-
vizmdir. Bu, kendisini sonsuz eitli nesnede ve nitelikte if eden ve sonra da ba-
langtaki Vahdet'e tekrar rc' eden Gerein [Hakkatn, Hakk'n, Tao'nun] fizik-
tesi [metafizik, btn] bir idrkinin doal bir sonucu olan bir "ltaayyn" hlidir.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
37
Tao-cu rltivizmin bu fizik-tesi temeline bir sonraki blmde ayrntlaryla ei-
leceiz. Burada ise bu felsefenin rltivist vechesiyle iktif edecek ve Lao-Tz ile
uang-Tz'nun meselenin bu zel yan hakkndaki fikirlerini olabildiince yakndan
izlemee alacaz.

Biraz nce de dikkati ekmi olduum gibi uang-Tz ile Lao-Tz'nun her ikisi-
nin de kltrel deerler denilen kavramlara kar tutumu, yzeysel olarak, allagel-
mi olan anlamyla "rltivizm"den baka bir ey deil gibi grnmektedir. imdi
nce, bunlarn kitaplarndan (yni Tao T ing ve uang-Tz'dan) birka uygun se-
ilmi pasaj takdm ederek bu konuda bir fikir shibi olmaya alalm. Tahllimizin
bu ilk evresinde bile bu rltivizmin Konfys ekolnn "zclk (esansialist)"
tutumuna kar bir tutum olduunu aka gzleyebileceiz. Aada takdm edilen
pasajn
50
son cmlesinde Konfys'n tutumuna ak bir yollama yaplmaktadr:

Eer bir kimse rutbetli bir yerde uyursa nce srt armaya balar sonra da san-
ki yar fel inmi gibi hareket edemez olur. Pekiyi ama bu, amur bal iin de
byle midir? Eer bir kimse aa zerinde yaamak zorunda kalrsa [aa d-
mek korkusuyla] srekli dehet iindedir. Ama bu, maymun iin de byle midir?
imdi bu nden (yni insandan, amur balndan ve maymundan) acab han-
gisi, yaamas gereken yeri (mutlak srette) doru [ya da isbetli] bir ekilde bi-
lir
51
?

nsan sr eti de yer, domuz eti de; geyik ot yer; krkayaklar da ylanlar pek lez-
zetli bulurlar; aylaklar ve baykular da fareden holanrlar. (Mutlak) lezzetin ne
olduunu bunlardan acab hangisi bilmektedir?
Bir maymunun arkada gene bir maymundur; bir geyiin arkada gene bir ge-
yiktir. amur bal ise baka balklarla birlikte yaamaktan holanr. Mao 'iang
ile Li i
52
ise btn erkeklerin indinde ideal olarak gzel kadnlardr. Ama eer
bir balk onlar gibi bir gzel kadn grse suyun dibine dalacak; kular yukarlara
uacak; ve geyik de herhangi bir yne doru drt-nala kaacaktr. Pekiyi, bu dr-
dnn arasnda (mutlak) gzellik idealini hangisi biliyordur acab?
Bu gzlemler benim "insanlk" (jn) ve "doruluk" (i)
53
, ve "doru" ile "yanl"
arasndaki snrlarn olaanst belirsiz ve karmakark olduklarna hkmetme-
me sebeb olmaktadr. (Gerekten de bunlar) o kadar belirsiz ve karmakark (ki
bunlarn arasndan hangisinin mutlak srette doru hangisinin de mutlak srette
yanl olduunu ekip karmamz mmkn deil!).

Bu trden rltivizme Lao-Tz'nun kitabnda da rastlamaktayz. Buna yataklk
eden telkki uang-Tz'nun kitabndakinin aynsdr. Lao-Tz da, daha ileride de g-

50
uang-Tz, II., s. 93.
51
Yni "mutlak olarak" uygun bir yer yoktur. nk her varln yaamak alkanlnda olduu yer
isbetli yerdir ama bu isbetlilik ancak kiilere gredir, mutlak deildir.
52
Byk gzellikleriyle n salm olan iki kadn.
53
I. Blm'de jn ve i kavramlarnn Konfys ve ekol iin en tipik ahlk iki deer olduklarna
dikkati ekmitik.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
38
receimiz vechile, grnen farkllklara, ztlklara ve elikilere hep snesinde btn
nesnelerin kavramsal farkllklarnn ortaya koyduklar keskin kenarlarn kaybolduu
ve uyumlu bir biimde harmanland fizik-tesi Bir'in (Vhid'in) asndan bakmak-
tadr. Bu bakmdan uang-Tz ile Lao-Tz arasndaki tek fark: uang-Tz'nun d-
ncesini bol ve ssl tasvirlerle gelitirmeyi sevmesine karlk Lao-Tz'nun dn-
cesini ok ksa, veciz ve darbmesel slbunda ifde etmeyi tercih etmesidir. Bunun
dnda her ikisi de ayn dnceyi paylamaktadrlar. Aada Tao T ing'den tak-
dm ettiim pasajlarn ilkinde Lao-Tz kapal bir biimde rltivizm tarafn tutarak,
Konfys ekolnn kltrel "zclklk (esansializm)" yann tenkd etmektedir.

renmeyi terk edersen artk tasalardan da kurtulursun. "Evet" ile "hayr" arasn-
daki fark nedir? Pekiyi, "iyi" ile "kt"y ayran nedir? (Bu kabilden farklarn
dayand ilke) "bakalarnn sayg duyduklarna benim de sayg duymam gere-
kir"dir
54
.

Lao-Tz insanlarn nesnelerin biribirlerinden asl olarak farkl olduunu tahayyl
etmee temylleri olduunu ve Konfys'lerin de her eyin dierlerinden kendi
"z" cihetiyle farkl olduu kavram zerinde ayrntl bir ahlk sistemi in etmi
olduklarn ifde etmektedir. Bunlar bu "farklar"n hepsinin de srekli ve bozulmas
mmkn olmayan farklar olduuna inanmlardr. Hlbuki gerekte bunlar sdece,
Varln zhir ve kevn vecheleri tarafndan aldatlmaktadrlar. Gzleri bu kabil bir
aldanla perdelenmemi olan bir kimse Varlk lemini nesnelerin biribirlerinin iine
karp kaybolduklar usuz bucaksz bir mekn olarak grr. Nesnelerin bu ontolojik
hli uang-Tz'nun Karmaa (Kaos) diye adlandrdndan baka bir ey deildir.
Kltrel dzeyde bu kabil bir telkki doal olarak rltivizme sevkeder. Lao-Tz
bunu u ekilde ifde etmektedir
55
:

"irkin" kavram Dny'da herkesin "gzel"i "gzel" olarak tanmas sonucu olu-
ur. Btn herkesin "iyi"yi "iyi olarak tehis etmesiyle de "kt" kavram oluur.
"Varlk" ile "adem" de benzer ekilde biribirlerini doururlar; "zor" ile "kolay" da
biribirlerini retir; "uzun" ile "ksa" da biribirini ler; "yce" ile "alak" ise kar-
lkl biribirlerine eilirler; "ezgi" ile "grlt" biribirlerine uyum bahederler;
"nce" ile "sonra" da biribirini izler.

Ksacas her ey izfdir [rltiftir]; ve hibir ey mutlak deildir. Bizler bir izf
farklar ve izf antitezler dnysnda yaamaktayz. Fakat insanlarn ounluu bun-
larn izf olduklarn hi mi hi idrk edemez. Bunlar kendilerinin, ya da sosyal ha-
yatn temllerinin, "gzel" olarak grdn biztih [yni asl olarak] "gzel" ola-
rak dnmek ve belirli bir norma uymayan nesneleri de biztih "irkin" diye tehis
etmek eilimindedirler. Byle bir tavr taknmakla bunlar, bu ikisi arasndaki farkn
yalnzca bir gr as meselesi olduu hussundaki cehletlerini ortaya koymakta-
drlar, o kadar! Lao-Tz'nun da ifde etmi olduu gibi bunlar "az ok ve ou da
az klmak" hussunda beceriksizdirler.

54
Tao T ing, XX
55
Tao T ing, II.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
39

Daha nce de iret etmi olduum gibi bu, hi kukusuz, rltivizmin ta kendi-
sidir ama lemin ontolojik yaps hakknda ok yn- dikkat bir sezgiye dayanan ya
da bu sezgiden neet eden bir rltivizmdir. Lao-Tz da uang-Tz da bu sezgiyi
paylamaktadrlar. Fakat uang-Tz'da bu sezgi, dinamik vechesiyle, nesnelerin
Transmtasyonu olarak idrk olunan "Karmaa"ya (Kaos'a) yni nesnelerin asl fark-
szlk hline yol amaktadr. Lao-Tz sz konusu olduunda ise, dinamik vechesiyle
ayn sezgi, statik vechesi tartm olduumuz rltivizm olan ve "diyalektik ontolo-
ji" diye isimlendirebileceimiz tavra yol amaktadr.

Felsefesinin bu blmnde Transmtasyon'un (hua) uang-Tz'nun anahtar-
kavram olmasna karlk Lao-Tz da, dncesinin isbetli bir ifdesi olarak ve bir
anahtar-kavram olmak zere Geri Dn' (fan ya da fu) teklif etmektedir.

Lao-Tz tarafndan anlald ekilde Geri Dn'n dellet ettii evrensel an-
lamdan daha sonra bahsetmek imknmz olacak. Burada biz bu kavramn yalnzca
rltivizm konusu ile dorudan doruya olan ilikisini gz nnde tutmaktayz.

Geri Dn dinamik nitelikli bir kavramdr. Baka bir deyimle bu, Lao-Tz'nun
yukarda sz edilmi olan rltivizminin dinamik vechesine ya da bunun dayand
dinamik ontolojik temele yollama yapan bir kavramdr. Lao-Tz bu kavram, ontolo-
jisinin tmnn zeti olarak telkki olunabilecek olan aadaki pasajda veciz bir bi-
imde aklamaktadr
56
:

Geri Dn Tao'nun gerek faaliyetidir. Benzer ekilde zayflk da onun kendini
izhr edi aracdr. "Onbin Nesne" [Kesret] Varlk'dan doar; Varlk ise Adem'-
den domutur.

Bu pasajn birka kelimeyle aklanmaya ihtiyc vardr. Birinci cmlenin anla-
m var olan her (a) nesnesinin "geriye dnmek" yni (a)nn kart olan (b)ye d-
nmek, ve tabi (b)nin de kart olan (a)ya geri dnmek hussunda bir imkna ya da
doal bir eilime ship olduudur. Buna gre btn her ey, srekli olarak, a'dan
b'ye ve sonra da b'den a'ya doru bir diyalektik hareket sreci iinde bulunmaktadr.
Lao-Tz'ya gre bu, ontolojik hareketin (tung) kural ya da Gerein [Realite'nin]
dinamik vechesidir.

kinci cmle ise Gerein hangi sret altnda faaliyette bulunduuna yollama
yapmaktadr. Burada "zayflk" aslnda "negatif" anlamndadr. Lao-Tz bu "nega-
tif"de Gerein her maddede ortaya kan faaliyetinin balang noktasn tehis et-
mektedir. "Negatif" btn yaratc faaliyetin kayna ve ilkesidir. Her eyin douu
"negatif" [Cell] ile olur ve daha sonra bu "pozitif" [yni Ceml] merhlesine doru
geliir.



56
Tao T ing, XL.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
40
Bundan sonra gelen cmle ise ayn ontolojik kural bu sefer tersinden ele almak-
ta, yni btn nesnelerin kuvveden fiile kp da gereklik kazanm olduklar "kes-
ret" hlinden geriye bakarak bunlar en son mene'lerine kadar izlemektedir. Burada
"Onbin Nesne"den kast lemdeki btn nesnelerdir [yni bu lemin doal "Kesret"
hlidir]. Bu kesret Tao'nun "varlk" merhalesinde kuvveden fiile kmaktadr. Fakat
bu "varlk" merhalesi ise Tao'nun bizzt "bilinmeyen-bilinmesi-mmkn-olmayan"
dipsiz karanl [Gayb'] demek olan "Adem" merhalesinden itibren gereklik ka-
zanmaktadr. Burada dikkat edilmesi gereken husus bu saysz nesnenin nce varla
ve akabinde de ademe kadar izlenmesinin yalnzca bizim zihnimizde vuku bulmakta
olan kavramsal bir sre olmaddr; Lao-Tz'ya gre bu, ncelikle, kozmik [evren-
sel, kevn] bir sretir. Her ey, ontolojik adan ve biribirleri arasnda diyalektik d-
nmlere urayarak, niha meneine rc' eder. Her eyin niha meneine geri dn-
, daha nce de bildirmi olduum gibi, daha sonraki bir blmde tartlacaktr. Biz
burada, yukardaki pasajn ilk cmlesinde deinilmi olduu vechile, yalnzca nesne-
lerin diyalektik Geri Dn ile yni a ve b arasndaki mtekbil dnm sreci ile
ilgileneceiz. Lao-Tz, aaya aldm iki pasajn da gsterdii gibi, bu fikrin ifde
edilmesinde kendisine has bir yol izlemektedir:

Mutluluk felkete dayanmakta, felket ise mutluluun altnda pusuya yatm bek-
lemektedir. (u hlde her ikisi de birinden dierine dnp durmaktadr, yle ki)
bu srecin nerede bir sona erieceini kimse bilmez. (Benzer ekilde) gzkmek-
tedir ki (mutlak) "doru" da yoktur; zr "doru", "yanl"a rc' etmek [dn-
mek] eilimindedir. "yi" bile "kt"ye rc' etmek [dnmek] eilimindedir.
(Varlk leminin bu temel kuraln bilmediklerinden dolay) insanlar uzun za-
mandr hayl krkl iindedirler
57

Nesnelerin doas yledir ki nde giden sonunda geride kalr, ve bakalarn izle-
yen de sonunda kendisini dierlerinin nnde bulur. Bir eyi stmak iin stne
fleyen sonunda onu soutur; ve bir eyi soutmak iin stne fleyen de sonun-
da onu stm olur. Gl olmaa alan zayflar, zayf kalmay isteyen de ba-
karsn gleniverir. Emniyette olan tehlikeye dar olur, hlbuki tehlikede olan
da sonunda emniyete kavuur
58
.

Bylece gerek Lao-Tz'nun gerekse uang-Tz'nun gznde lemde ne varsa
hepsi de izfdir; bu anlamda gvenilir ya da kararl hibir ey yoktur. Daha nce de
iret etmi olduum gibi, bu son tesbitin, uang-Tz ve Lao-Tz ile balantl ola-
rak, ok zel bir mnda yni hibir eyin "z" ya da "mhiyet" denilen bir eye s-
hip bulunmad mnsnda anlalmas gerekir.

Gerein en derin dzeyinde her ey "z-sz"dr. lemin ise bizzat kendisi kar-
maa iindedir (kaotik'tir). Bu yalnzca iinde var olduumuz d lem iin deil fa-
kat bizim kendi i lemimiz yni kavramlarmzn, hkmlerimizin [ve tasavvurlar-
mzn] lemi iin de geerlidir. Aslnda bunu fehmetmek hi de g deildir; nk
bu karmaa iindeki lemde setiimiz herhangi bir nesne hakknda herhangi bir h-


57
Tao T ing, LVIII.

58
Tao T ing, XXIX.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
41
km verdiimizde, hkmmzn murd ettii nesnenin zten ontolojik olarak izf
olmas dolaysyla, bu hkmmzn hem izf hem tek-yanl hem mulk ve hem de
gvenilir olmaktan uzak olmas kanlmazdr.

uang-Tz'nun bu noktada ileri srd dell mantk asndan ilgi ekici ve -
nemlidir. Savaan Eyletler dnemi in'de mantksal semantik teorilerinin yn-
hayret bir gelimesine hit olmutur. uang-Tz'nun yaad zaman Konfys ve
Mao-Tz ekollerinin izleyicileri biribirlerine iddetli bir biimde kart bir durumda
bulunmakta ve bu her iki ekol de Diyalektikiler
59
(ya de Safsataclar) ya da dier bir
adyla simler (yni kavramlar) ekol
60
diye bilinen ekole muhlefet etmekteydiler.
Bunlarn arasnda beer kltr, bunun eitli tezhrleri, ahlkn menei, dncenin
mantksal yaps, v.s...v.s.... hakknda ateli tartmalar vuku bulmaktayd. Ve bu ka-
bil tartmalar da diyalektik tarznda srdrmek bir modayd. "Bu dorudur", "bu
yanltr" ya da "bu iyidir", "bu ktdr" kablinden hkmler bu kimselerin mesele-
lerini tartrken kullandklar genel formllerdi.

Gerein biztih karmaa iinde (kaotik) olduunu savunan uang-Tz'nun g-
r asndan bu durum yalnzca gln, ve bu tartmalarn hepsi de abestir. Bu ze-
vtn ateli szlerle tartmakta olduklar konular ise asl olarak zten kararsz ve
mulak konulardr. Mesel Diyalektikiler: "...sanki iki ayr iviye aslmlar gibi,
uzun uzadya "sert" ve "beyaz" arasndaki fark tartmaktaydlar"
61
.

Sdece bu kadar da deil! Bu tarzda tartmaktan holananlar "en iyi delle ship
olma" ile "objektif biimde hakl olma"y, ve "bir delli keye sktrma" ile "objek-
tif biimde haksz olma"y biribirine kartrmak sretiyle de korkun bir hat yap-
maktaydlar. Aslnda, mantk bir mnzarada zafer kazanm ya da bozguna uram
olmak objektif bir olgunun "hakl" ya da "haksz" ("doru" ya da "yanl") olduunu
belirlemez.

Varsay ki sen ve ben bir eyi tartyor olalm! Gene varsay ki sen beni mat edi-
yorsun ama ben seni yenemiyorum! Bu senin "hakl" benim "haksz" olduuma
dell olabilir mi?
Buna karlk benim sana stn geldiimi, seninse beni yenemediini varsay! Bu
benim "hakl" ve senin de "haksz" olduunu gsterir mi? Yoksa bu (yalnzca)
eer ben "hakl" isem sen "haksz"sn, ve de eer sen "hakl" isen ben "haksz"m
hlini mi gsterir? Yoksa ikimiz de mi "hakl" ya da ikimiz de mi "haksz"z?
Buna karar vermek ne benim ve ne de senin iin. (Aramzdaki anlamazl -
zmlemek iin bir nc ahsn hakemliine ne dersin?) Ama dierleri de bizim

59
pien .
60
ming ia.
61
uang-Tz, XII, s. 427. Fung Yu Lan'n ad geen eserinde zikrettii ekliyle (I., s. 192). Burada
diyalektikilerden Kung Sung Lung'un mehur tezine yollama yaplmaktadr. Buna gre "sert beyaz
ta" aslnda iki eydir: sert bir ta ve beyaz bir ta, nk "sert" ile "beyaz" biribirinden tammen fark-
l iki sfattr. Bununla beraber Fung Yu Lan'n tercmesi azck phe uyandrcdr. Bunu belki de:
"Sert" ile "beyaz" arasndaki fark bunlar sanki gkkubbede aslymlar gibi aka grnmektedir
eklinde evirmek daha isbetli olurdu.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
42
gibi ayn karanlk iinde bulunmaktadrlar. sbetli bir hkme varmas iin bunla-
rn iinden kime bavurmamz gerekir? O konudaki fikri benimki ile uyuan bir
kimsenin bize hakemlik ettiini varsayalm. in bandanberi benimle hemfikir
olmasndan dolay bu kimse nasl olur da isbetli bir hkme varabilir?
Seninkinden ve benimkinden farkl bir fikre ship birini hakem klsak ne olur?
Bu takdirde daha iin bandan itibren o bizim her ikimizle de niz hlinde olur-
du. Byle bir kimse nasl olur da isbetli bir hkme varabilirdi? (Olsa olsa bir -
nc rey ya da mtlaa ortaya konmu olurdu, o kadar!).
Eer her ikimiz ile de uyuan birini hakem klsak ne olurdu? Bu, iin
bandanberi her ikimize de hak verdiine gre byle bir kimse nasl olur da is-
betli bir hkme varabilirdi? (Olsa olsa bana da "hakl"sn, sana da "hakl"sn de-
mekten baka bir ey yapmazd, o kadar!).
Bu mtlealardan benim de, senin de ve nc bir ahsn da (gerein nerede
olduunu) bilemeyecei sonucunu karmaa mecbruz. Bunun iin drdnc bir
ahsn zuhurunu bekleyecek miyiz?
62

Byle bir duruma dmenin sebebi nedir? uang-Tz buna, btn bu temyiz ve
tefrik edilemeyen hlin aslnda Akl'n her eyi hep "hakl-haksz" ya da "doru-
yanl" ztl cinsinden dnmee olan doal eiliminden kaynaklandn ifde
ederek cevap vermektedir. Ve Akl'mzn bu doal eilimi ise Varla zclk
(esansialist) bir bak asnn rndr. Doal Akl'n bir eyin, onu yle bildiimiz-
den [yni sbjektif olarak] ya da umm kabl yoluyla "doru" olan bir eyin zn-
den dolay "doru" ve "yanl" olan bir eyin de znden dolay "yanl" olduunu
dnmek konusunda zel bir yetenei vardr. Hlbuki gerekte hibir ey znden
dolay [biztih] "doru" ya da "yanl" deildir. "Doru" ve "yanl" denilen her ey
izf konulardr.
zclk (esansialist) olmayan tavrla uyumlu olarak uang-Tz bizler iin it-
tihaz edilmesi gerekli ve mdafaas mmkn olan yegne tutumun: 1) her eyden n-
ce "doru" ve "yanl"n izfliini bilmek, ve sonra da 2) bu izflii (rltivizmi) de
aarak, 3) realite'nin daha alt bir dzeyinde her ne kadar biribirlerinden izf olarak
farkl ve ayr olmaktaysalar da, nesnelerin biribirlerinden zden [yni temelde, asl
olarak] farkl olmad bir "eitleme" merhalesine erimek olduunu ifde etmekte-
dir. Yalnzca "Gerek nsan"a has olan byle bir tavra uang-Tz t'ien ni
63
(Semv
Tesviye), t'ien n (Semv Eitleme), ya da man yen (Snrszlk) ismini vermekte-
dir.
Ne "doru" "doru"dur ve ne de "byle" "byle"dir. Eer "doru" (mutlak olarak)
"doru" olsayd, "doru-olmayan"dan o denli (mutlak biimde) farkl olurdu ki ar-
tk tartmaya mahl kalmazd. Eer "byle" de (mutlak olarak) "byle" olsayd,
"byle-olmayan"dan o denli (mutlak biimde) farkl olurdu ki artk tartmaya
mahl kalmazd.

62
uang-Tz, II., s. 107.
63
Genellikle ni "kenar", "snr", "blm" anlamndadr. Ama ben burada Lu u ih ile Pan Ku'nun
yorumlarn izlemekteyim.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
43

Bylece ("doru""doru-olmayan""doru""doru-olmayan" .... eklinde-
ki) "yer deitiren tezler"(in sonu olmayan zincirinde tezler ve antitezler) hep
biribirlerine bal olurlar. Ve (bu bamlln biribirine kart olan tez ve antitez-
lerin tm zincirini izf klmas dolaysyla) btn bunlara biribirlerinin kartlar
deillermi gibi de bakabiliriz.
(Byle bir durum karsnda taknabileceimiz yegne mkul tavr) btn bu tez
ve antitezleri Semv Tesviye yoluyla uyumlu klmak ve (mevcdlar arasndaki
sonu gelmeyen kartl da) Snrszlk hline rc' ettirmektir.
"Nesneler arasndaki saysz ztl Snrszlk hline rc' ettirmek" demek zc-
lk-lerin [esansialistlerin] telkkisine gre biribirlerinden fark edilebilen btn
nesneleri, balangta, bu nesneler arasnda kesin "snr" ya da kenarlarn bulunmad-
karmaa (kaos) Vahdeti hline rc ettirmek demektir. Sbjektif yanndan bu,
gnlk Akl
64
dzeyinde yapmakta olduumuz btn akl yrtme ve hkm verme-
lerin terkedilmesi demektir. uang-Tz, ister rtk ister ak bir biimde olsunlar,
herhangi bir ey hakknda yrttmz bu muhakeme ve verdiimiz hkmleri u-
nutmann insanda, btn hkmlerden ve Akl'n btn faaliyetlerinden nceki zihn
hli tesis edeceini ve bu hlin ise nesnelerin balangta haiz olduklar "Semv" ya
da "z-sz" hlde grlebilmelerini saladn vurgulamaktadr.
Ama bunu gerekletirmek hi de kolay bir i deildir. Bu, uang-Tz'nun ming
yni "Aydnlanma" [ya da rk vey Nra Kavuma] diye adlandrd fizik-tesi
zel bir tr sezginin aktif bir biimde harekete gemesini gerektirmektedir. Ve bu
aydnlatc sezgi tr de, zevkine herkesin erebilecei bir ey deildir. Tpk fiziksel
olarak kr ve sar kimselerin olmas gibi mnev adan da kr ve sar kimseler
vardr. Ve Mneviyt leminde de kr ve sar olanlarn says, ne yazktr ki, gre-
bilme ve iitebilme yeteneine ship olanlardan ok daha fazladr.
Kr olan, gzel renklerin ve ekillerin zevkine eremez. Sar olan, zillerin ve da-
vullarn sesinin zevkine eremez. Ama bu krln ve sarln yalnzca vcdu-
muzun uzuvlarna has bir ey olduunu mu sanyorsun? Asl! Bunlar bilgi alann-
da da vardr
65
.
"Ming-vr sezgi"nin yaps ileride daha yakndan incelenecektir. Bu meselenin
derinliine girmeden nce uang-Tz'nun "ontolojik" farkllklarn izf ve herkes
tarafndan kabl edilen tabat hakknda fikir ileri srd bir baka pasaj daha tak-
dm etmek istiyoruz. Bu pasaj Varla zclk [esansialist] bak asna kar
uang-Tz'nun ittihaz ettii "varoluu" tavr tartmamzn yolunu hazrlayacaktr
66
.
Nesnelerin tabat yledir ki hibiri "u" olmay, olmamaya ve "bu" olmay, ol-
mamaya kdir deildir (yni her ey "u" olabilir, ve herey "bu" olabilir).

64
Yni Akl- Mea'n (evirenin notu).
65
I., s 30.
66
Bu pasaj uang-Tz, II., s. 66'dan alnmtr. Ben bunu daha kk ksmlara blp her birini ksa
aklamalarla teker teker takdm edeceim.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
44

Biz genellikle "u" ile "bu" arasnda bir fark gzetir ve civrmzdaki nesnelerden
bu temel kartl kullanarak sz ederiz. "Bu"nun "u" olmamas, ve "u"nun da
"bu" olmamas ne anlama gelmektedir? [Bunlarn arasndaki] bant temelde "ben"
ile "dierleri" arasndaki gibidir.
"Ben"im gr amdan "ben": "bu"dur; ve "ben"im dndaki herhangi bir ey de
"u" dur. Fakat "dierleri" asndan "dierleri": "bu"dur; ve "ben" de "u"yumdur.
Bu anlamda her eye "bu" ve "u" denebilir. Baka bir deyimle "bu" ile "u" arasn-
daki fark sdece izfdir. Bu mnsebetle, bunun, dilin ve anlamn ada felsefesin-
de "egosantrik terimler"in temel ilevi olarak tartlanla ayn olduuna da dikkati
ekelim.
(Yalnzca) "u"nun asndan "u" ("u" olarak) grnmez. Ben (yni "bu") ancak
kendimi ("bu" olarak) bilirsem o (yni "u", o zaman "u" olarak) bilinir.
"u" kendisini ancak, eer "bu" kendisini "bu" olarak tantr ve "u"ya da objesi
ya da "bu"dan farkl bir ey olarak bakarsa "u" olarak tantr. Bylece, her ey
"u"dur ifdesi tek bana Varln realitesini eksiksiz bir biimde tasvir ede-
mez.Bunun tersi olan her ey "bu"dur ifdesi de tek bana Varln realitesini eksik-
siz bir biimde tasvir edemez. Bizler ancak "bu" ve "u"nun asl izfliini tahakkuk
ettirdiimizde [idrk ettiimizde] nesnelerin yaps hakknda [da artk] gerek bir id-
rke kavumay mid edebiliriz.
Bunun en nemli noktas, hi kukusuz, bu izfliin "Aydnlanma" [rk, Nra
Kavuma] araclyla idrk olunabilmesidir. Bu ontolojik izfliin Akl yoluyla id-
rki, essnda eriilmesi g bir ey olmakla birlikte, maddenin sezgisel bir biimde
idrki iin bir hazrlk merhalesi olmas dnda nfile bir gayrettir. Bir sonraki b-
lmde izfliin de nesnelerin ontolojik yapsnn tmn eksiksiz bir biimde tant-
mad aklanacaktr. "zflik" bu ontolojik yapnn yalnzca bir vechesidir. Hlbuki
bizim nesnelerin ontolojik yapsnn realitesinin daha nceleri sksk szn etmi
olduumuz "karmaa hlindeki farkszlk" olduunu ifde etmemiz gerekir. Bu
"karmaa hlindeki farkszlk" bizim Akl'mzn [Akl- Me'mzn] idrkinin ok -
tesinde kalmaktadr. Eer buna ramen Akl bunu kendine has yolla anlamaa al-
makta srar ederse "farkszlk" onun fehmetine sdece "izflik" eklinde tecell e-
der. Baka bir deyile nesnelerin "izflii", balangtaki ontolojik "farkszlk" hli-
nin mantksal dnce dzeyine nzl etmi eklini temsil etmektedir. imdiki b-
lmde biz hl bu dzeyde bulunmaktayz.
Bundan dolaydr ki "u"nun "bu"ndan kt ve "bu"nun da "u"ya bal olduu
iddia edilmitir
67
. Bu doktrine Fang ng teorisi ya da "karlkl bamllk" teo-
risi denir.
68


67
Bu iddiann babas diyalektikilerden Hui ih'dir.
68
Daha kesin bir biimde ifde edilirse Hui ih'in bu teorisinin tam ad fang ng fang ss yni "ha-
yat"n "lm" ve "lm"n de "hayat" dourmas teorisidir. Bk. uang-Tz, XXXIII. Fang kelime-
sinin bu zel mns iin uo Wen'e baknz: "Fang (nceleri) biribirinin yanna yerletirilmi iki ge-
mi anlamndayd".
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
45

Bununla birlikte ("bu" ile "u" arasndaki karlkl ilikinin btn nesnelere uygu-
lanabilen temel bir ilke olarak idrk edilmesi gereklidir). u hlde "doum" var
olduu iindir ki "lm" vardr, ve "lm" olduu iindir ki "doum" da vardr;
"iyi" var olduu iindir ki "iyi-olmayan" da vardr, "iyi-olmayan" var olduu iin-
dir ki "iyi" de vardr. (Mnkaa edenlerin) biri "doru" diye telkki ettiine da-
yand (ve bir eyi tasdik ettii) zaman, dieri de "yanl" diye telkki ettiine
dayanr (ve ayn eyin "doru" olmasn reddeder). Bunun aksine biri "yanl" diye
telkki ettiine dayanrsa, dieri de "doru" diye bildiine dayanr.
uang-Tz bununla, aslnda, gerek Realite'nin (Gerein) btn bu ztlar bn-
yesinde eriten Bir (Vhid) olduunu ve balangtaki bu Bir'in "hayat" ve "lm", "i-
yi" ve "kt" ya da "doru" ve "yanl" vs... diye blnmesinin insanlarn eitli ba-
k alarndan ileri gelmekte olduunu sylemek istemektedir. in hakkatinde, eer
bir kimse "iyi"ye dayanan bir tutum ittihaz etmise, onun gr asndan lemdeki
her ey "iyi"dir. Byle bir tutumu semi olan bir kimsenin nazarnda "iyi-olmayan"
diye telkki edilebilecek hi bir ey yoktur. Ama gerek Realite bu ve bu kabil b-
lnmelerden nce gelir. O hem "iyi" ve hem de "iyi-olmayan"dr, ve ne "iyi" ve ne de
"iyi-olmayan"dr.
Bylece "Kutsal nsan"
69
(bu kabil ztlklarn hi birine) itibar etmez, aksine, (her
eyi) Sem'nn
70
nruyla aydnlatr.
("Kutsal nsan"n) bu (tutumu), hi kukusuz, "doru" diye telkki ettiine daya-
nan bir kimsenin de tutumudur. Ama (bunun, "yanl"a zt olan bir "doru" tr
olmadndan, aksine bnyesinde btn ztlklar ve elikileri kuatan mutlak ve
akn [mtel, transandantal] Doru olmasndan tr) "bu" burada "u" ile ayn,
ve "u" da "bu" ile ayndr. (Bu, "doru"yu da "yanl" da kuatan ve aan yle
bir konumdur ki burada) "u" hem "doru"yu ve hem de "yanl" tevhd eder,
ama "bu" da hem "doru"yu hem de "yanl" tevhd eder.
(Byle bir gr asndan bakldnda) "u" ile "bu" arasnda hl bir fark var
mdr acab? Ya da, "u" da "bu" da artk yok mudur?
71

"u" ile "bu"nun her birinin de kendisine kart olan refikini kaybettii bu merha-
leye "Tao'nun (Yol'un) Menteesi" denir.
Bir kapnn menteesi, ancak, mil yatann ortasna yerletirildikten sonra sonsu-
za kadar i grmee balar. (Benzer ekilde Tao'nun Menteesi de ancak btn
kevn ztlklarn stnde bulunan mutlak Bir'in ortasna yerletirilirse bu kevn -
lemin sonu gelmez deiken durumlarna sonsuzadek serbeste mukbele edebi-
lir). (Byle bir durumda) "doru" birbiim (hi bir farkllk ihtiv etmeyen) bir

69
ng jen "Gerek nsan" ya da "lh nsan" ile yni nsn- Kmil ile eanlamldr. ng jen deyi-
mi uang-Tz'ya oranla Lao-Tz tarafndan daha sk kullanlmaktadr.
70
Burada Sem olarak tercme edilmi ama asl anlam Tabat'n Byk Yolu (ya da Tao'su) olan
t'ien bizzt Varln, btn gr alarnn stnde olan akn (mteal) gr as demek olan mutlak
gr asdr.
71
Bu uang-Tz'nun bir eyi iddetle reddetmek iin ok sk kulland zel bir ifde tarzdr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
46
ebediyyet olur; kez "yanl" da birbiim (hi bir farkllk ihtiv etmeyen) bir
ebediyyet olur.
te ben de bunun iin "Aydnlanma"dan (rk'den, Nra Kavu-ma'dan) daha iyi
bir ey olmadn iddia ediyorum.
Mutlak Bir [Vhid-i Mutlak], hi kukusuz, btn Varlk lemi'ne yaylm olan;
hayr, yaylm da ne demek, Varlk lemi'nin tm olan Tao'dur. Ve O, bu konu-
muyla da btn farkllklarn ve ztlklarn stndedir. Yni Tao'nun bak asndan
"hakik" ile "sahte" arasnda hi bir farkllk olamaz. Fakat acab beer lisn bu du-
rumu yanstmak iin uygun mudur? Asl! En azndan lisn bugn kullanlmakta ol-
duu gibi kullanld srece bu mmkn deildir. uang-Tz: "Lisn, nefesi sal-
vermekten farkldr; nk konuan kimsenin ifde etmek istedii bir anlam olduu
varsaylmaktadr" demektedir
72
. Bununla beraber bugn kullanlmakta olduu ekliy-
le lisn herhangi bir gerek anlam naklediyor grnmemektedir, zr mnkaaya
girien kimseler ve zellikle de Diyalektikiler iin "bu"nun "doru" olmas ve
"u"nun da "yanl" olmas, ya da "bu"nun "iyi" olmas ve "u"nun da "kt" olmas,
vs.... kesin olarak belirli muhtevlar olmayan nesneler hakknda konumaktan te
bir ey deildir.
Bunlar gerekten de (anlaml) bir eyler mi sylyorlar? Yoksa hi bir ey syle-
memi mi olmaktalar? Sylediklerinin acem aylak cvltsndan farkl olduunu
mu zannediyor bunlar? Yni bir fark var m? Yoksa asl hi bir fark yok mu?
Gerekten de Tao (bu kabil kimseler iin) nerede gizli ki "hakik" ve "sahte"den
sz edilebilsin! (Gerek anlamyla) Lisn nerede gizli ki "doru" ve "yanl" ola-
bilsin? Gerekte Tao nereye gidebilir ki O'nun mevcd olmas ortadan kalkm ol-
sun? Lisn nerede bu kabil mevcd olabilir ki kabl edilmesi mmkn olmasn?
(Vka udur ki) Tao hep miniminnck hasletlerle [izfetlerle] setredilir
[idrkden uzak kalr] ve Lisn da hep ar derecede kendini beenmilikle
73
set-
redilir. Hiziblerden birinin "doru" dediini "yanl", bir dierinin "yanl" dedi-
ini "doru" olarak telkki eden Konfys-ler ile Mao-Tz-cular arasndaki
"doru"-"yanl" mnkaalar ite hep bundan domu bulunmaktadr.
Eer (daha yksek bir dzeyde) her iki hizbin de "yanl" telkki ettiini te'yid
etmek ve bunlarn "doru" dediklerini reddetmek istersek elimizde "Aydnlan-
ma"dan
74
[rk'den, Nra Kavuma'dan] daha iyi bir imkn yoktur.
Bylece tekrar "Aydnlanma" [rk, Nra Kavuma] meselesine rc' etmi bu-
lunmaktayz. Burada takdm edilmi olan pasajlar "Aydnlanma"nn btn "izf" g-
r alarnn stnde, hepsinden akn (mtel) "mutlak" bir gr asn temsil et-
tiini ikr klm bulunmaktadrlar. Bu: "bu" ve "u", "ben" ve "sen" arasndaki
farkllklarn stnde ve tesinde bir fehmet ve idrk hlidir. Eer byle bir ey var-

72
uang-Tz, II., s.63.
73
Yni beer zeksnn mnkaa ve mnzaralar eklinde kendini tehir etmek hussundaki doal
eilimi.
74
uang-Tz, II., s. 63.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
47
sa, bylesine yce bir mnev idrke nasl eriilebilir? Byle bir tecrbenin muhtev-
s ve yaps nedir? te bunlar nmzdeki iki blmde megl olacamz ana mese-
lelerdir.

* * *





































Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
48
2fv. BOLUN

YEN! B!R NEFS!N DOGUNU


Bir nceki blmde bu-"doru"dur-ve-u-"yanl"-tr trnden tartmalarn or-
taya koyduklar allagelmi dnce modellerinin uang-Tz'nun telkkisine gre
ne kadar bo ve ne kadar abes olduunu grm bulunuyoruz. Btn bu bo lf sala-
talarnn kayna nedir, acab? uang-Tz bunun, insann kendisi hakkndaki hatl
kanaatten ve zellikle de insann mutlak bir ontolojik bamszla ship ve kendi
kendine yeten bir nesne olan bir "nefs" shibi olmasndan kaynaklandn dn-
mektedir. nsan bu kadar bamsz ve mutlak olduuna inand "nefs"inin gerekte
biztih izf ve baml bir ey olduunu gz ard etmek temylndedir. Bu "nefs"
neye nazaran izfdir acab? Tabi ki "sen" ve "onlar"a ve kendisinin etrafndaki di-
er nesnelere gre izfdir. Pekiyi ama bu "nefs" neyin bamlsdr? Bu "nefs" ken-
disinden mutlak olarak yce olan Bir-ey'in, uang-Tz'nun Yaratc [Hlik] ya da
kelimesi kelimesine Nesnelerin-Yapcs
75
diye adlandrd Bir-ey'in bamlsdr.
uang-Tz bu durumu "Glge ve Yar-glge"
76
tebihiyle tasvr etmektedir
77
.

Gnlerden bir gn Yar-glge Glge'ye demi ki: "Senin bzen yrdn g-
ryorum, ama sonra hareket etmeden duruyorsun. Bzen de oturduunu gryo-
rum, ama hemen sonra ayaa kalkyorsun. Niin bu kadar dnek, bu kadar karar-
szsn?"
Glge buna u cevab vermi: "Bana yle geliyor ki (byle davranrken) ben s-
dece birine (yni vcda) bal olarak byle yapyorum. Ama bal olduum da
sanki baka bir eye (yni Yaratc'ya) bal olarak hareket etmekteymi gibi dav-
ranyor. Bylece benim btn hareketlerim de bu bamllklar iinde tpk bir
ylann pullarnn ya da bir austos bceinin kanatlarnn hareketleri gibidir
78
.
Bu durumda ben, niin u trl deilde bu trl hareket ettiimi nasl bilebilirim
ki?

uang-Tz "nefs"i, onun kendi kendine var ve kendi kendine yeterli olduu intiban-
dan bir rpda mahrum brakmaktadr. Fakat byle bir gr insann gnlk hayatn
pekitirdii, kendisi hakkndaki inan ve kanaatine doal olarak kardr. nk nes-
nelere gnlk hayatn bizi altrm olduu bakla baktmzda "nefs", insann
mevcdiyetinin gerek temeli ve merkezidir; yle ki bu olmazsa insan ahsiyetini de

75
Tsao wu (Bk. uang-Tz, VII, s. 280). Bu isim Tao'yu ahs vechesiyle [Rubbiyyet vechesiyle]
temsl etmektedir. Tao'nun bu vechesine, kez, ta ih yni Byk Efendi [Rabb-i Ekber] de denilmek-
tedir. Gk yni t'ien kelimesi de ayn anlamda kullanlmaktadr. Bu konuda daha fazla ayrnt, ileride
IX. Blm'de, "belirlilik" kavramn tarttmz zaman verilmi olacaktr.
76
Yar-glge(ye tekbl eden ince terim) Kuo Hsiang tarafndan "glgeyi evreleyen hafif karanlk"
olarak aklanmaktadr.
77
uang-Tz, II, s. 110-111.
78
Bir ylann pullarnn ve bir austos bceinin kanatlarnn hareketlerinde bamszlklar yoktur.
Aksine bunlarn btn hareketleri mtekbilen ylan ve austos bcei tarafndan belirlenir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
49
ahs btnln de kaybeder ve bir hi olur. "Nefs" insann, kiiliinin ister fizik-
sel isterse zihn olsun btn farkl unsurlarnn tevhd edildii koordinasyon [eg-
dm] merkezi, sentez merkezidir. Bu trl idrk edilen "nefs"e uang-Tz "Zihin"
79

demektedir.

Bu balamda, idrkin tabatyla ilgili olarak uang-Tz'nun tefekkrnn
anahatlarnn ekillenmesinde kesin bir rol oynam olduu gzken bir ift anahtar-
kavram ithl etmek isbetli olacaktr. Bunlar tso 'ih "otururken drt nala komak"
ve tso wang ya da kelimesi kelimesine "otururken unutmak"dr.

Bunlarn ilki olan tso 'ih alelde bir kimsenin, dardan gelerek dikkatini eken
ve merkn uyandran saysz izlenimlere cevben bu anda bu yne ve bir sonraki
anda u yne ynelen, vcdu skin bir biimde otursa bile, bir lhza bile durup din-
lenmeden srekli bir biimde hareket hlinde olan zihninin durumunu tasvr etmek-
tedir. Vcd ne kadar skin dursa bile zihin devaml onun etrafnda dolanp durmak-
tadr. Hsin kelimesi bu balamda beer zihninin bu kabil bir durumuna dellet etmek-
tedir. Bu ise skin ve selm bir fikr younlamann [konsantrasyonun] taban tabana
zdd olan bir durumdur.

Zihnin biri "otururken drt nala komak", dieri ise "skin ve bo oturup duran"
iki hli arasndaki bu zddiyyeti kavramsal adan anlamak kolaydr. Ama sradan bir
kimse iin kendisini birincisinin tahakkmnden kurtarmak ve kendisinde ikincisinin
hlini gerekletirmek fevkalde zordur. Bu duruma Zihnin stibdt diyebiliriz. Fa-
kat uang-Tz'nun retisine gre, Zihnin, kendisinin zerinde bylesine mstebid
bir tesir etmesine msaade etmekten insann bizzt kendisi sorumludur; nk Zihnin
mstebid tahakkm, hani yukarda grm olduumuz ve insann kiiliinin ontolo-
jik merkezi olarak bizzt ihds ettii, u sahte "nefs"inin tahakkmnden baka bir
ey deildir. uang-Tz insann bu temel durumu iin: ih hsin ya da "Zihni kendi
hocas klmak" diye kendine zg bir deyim kullanmaktadr
80
.

Bu trl anlald ekliyle "nefs" insann kendi cddr. Fakat insan, "nefs"
sanki objektif ve mutlak bir eymi gibi ona itimad eder, ona sarlr. Kendisinin o
olmakszn mevcd olmasn asl hayal bile edemez; bundan dolay da onu bir an bile
terketmez; bylece kendi Zihn'inde, "nefsi"ni hrmet ettii "hoca"s klar.

Bu Zihin, daha entellektel bir dzeyde, sonu karc [tmdengelimci, istidll]
dnce ve aklyrtme [usavurma] yetenei demek olan Akl olarak grnr.
uang-Tz bunu bzen 'ng hsin
81
ya da "cill zihin" diye adlandrmaktadr. Bu
"cill zihin" artk belirli bir ekle girmi ve tbir ciz ise phtlama safhasnda bulu-
nan bir zihin hline dellet etmektedir. Bu, rehberlii araclyla (burada "zihni ken-

79
incesi: hsin.
80
uang-Tz, IV., s.145.
81
uang-Tz, II., s.56. Bu kelime hakknda benim yorumum Kuo Hsiang ile 'ng Hsan Ying'in
verdikleri yorumlara dayanmaktadr. Mesel Lin Hsi I gibi baz yorumcular bu kelimeyi ilh safly-
la ftr, doal olarak bahedilmi zihin olarak yni tammen zt bir mn atfederek yorumlamaktadr-
lar. Ancak bu yorum uang-Tz'nun temel dncesini te'yid eden bir yorum deildir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
50
di hocas klmak" deyimini hatrlamamz gerekir) insann nesneler arasnda farklar
tesbit etmesini ve bunlar hakknda "bu dorudur" ve "u yanltr" kablinden hkm-
ler vermesini ve samalklarn hadsiz hudutsuz batanda daha da derinlere batmasn
salayan Akl'dr.

Herkes kendi "cill zihni"ni izler ve ona kendi hocas gibi byk sayg gsterir.
Bu gr asndan bakldnda hocas olmayan kimse yoktur. Durmakszn de-
imekte olan olaylarn realitesini bilenler ve (bu kevn Transmtasyon yasasn
muhakemelerinin) standard olarak kabl edenler hocas olmayan yegne kimse-
lerdir. (yukarda sz edilmi olan anlamda) aptallarn bile kendi hocalar vardr.
Bir kimsenin bir "cill zihn"e sahip olmakszn "doru" ile "yanl" arasndaki
fark zerinde srar etmesi mmkn deildir. Bu bir kimsenin (kuzeydeki bir ey-
letten) bugn hareket edip de (in'in gney snrndaki) Yeh eyletine dn var-
mas kadar imknszdr.

Bylece, bir nceki blmde gerek yaplar if edilmi bulunan, "doru" ve
"yanl" ya da "iyi" ve "kt" ile ilgili btn sahte meselelerin insann kendi "cill
zihn"ini iletmesi sonucu ortaya kmakta olduunu grmekteyiz. uang-Tz'ya gre
Zihin beer btn deliliklerin kaynadr.

Zihin hakkndaki bu dnce, yaklam tarz uang-Tz'nunkinden biraz farkl
bile olsa Lao-Tz trafndan da paylalmaktadr. Mesel Tao T ing'in XLXI. B-
lm dikkatle okunacak olursa dncenin temelde ayn olduu hemen grlecektir.
Lao-Tz'nun bu blmde 'ang hsin
82
yni "sbit ya da deimez zihin" terimini kul-
lanm olmas olduka ilgi ekicidir. Bu terim bize uang-Tz'nun 'ng hsin yni
"cill zihin" terimini hatrlatmaktadr. Lao-Tz, 'ang hsin terimiyle, btn doal
esnekliinden mahrum edilerek kuvvetli bir biimde sbit klnm olan zihne ya da
zihnin, ifde etmekten holand gibi, bir bebein doal "yumuak"ln kaybetmi
olan hline iret etmektedir. Sz geen pasajn da gsterdii gibi zihnin bu doal
olmayan [gayr- tabi] sertlii [eilip bklmezlii] her yerde "iyi"yi ve "kt"y,
"doru"yu ve "yanl" alglayan ve bu kategorilere de sanki objektif ve mutlak kate-
gorilermi gibi bakan zihnin tefrik ve temyz faaliyetinde tipik bir biimde ortaya
kmaktadr.

Lao-Tz iin bu sdece, insann tarafgr, nyargl ve yobaz olmas meselesi de-
ildir. Onun grne gre zihnin bu faaliyeti beer varlnn nvesine de tesir et-
mektedir. Bu, insann varlk krizinin bir meselesidir. nsan, denilebilir ki hemen he-
men doal olarak, zihninin faaliyeti nesnelerin biribirlerinden tefrik ve temyz edil-
mesine kilitlenmi olan ackl bir hlet iinde bulunmaktadr.


82
'ang kelimesi Tao T ing'de mphem bir kelimedir; zr Lao-Tz bunu tabantabana zt iki an-
lamda kullanmaktadr. Bu, bzen, tpk bu pasajda olduu gibi, Lao-Tz'nun felsefesinde nesnelerin
mmkn hllerinin en kts demek olan "esnek olmayan","iyice sbit klnm" anlamnda, ve bzen
de, daha sonra greceimiz gibi byk nemi haiz pekok pasajda olduu gibi, "asl-deimez" ve
"mutlak" anlamnda kullanlmaktadr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
51
"Kutsal nsan"n "iyice sbit klnm zihn"i olmaz. O insanlarn zihinlerini kendi
zihni klar
83
. (Onun ilkesi): "yi olana iyi imi gibi muamele ederim. Ama iyi ol-
mayanlara bile iyi imi gibi muamele ederim. (Niin mi byle bir tavr takn-
rm?) nk tabat gerei her ey iyidir. Samim kimseye samim imi gibi mu-
amele ederim. Ama samim olmayana da [doal hsn-i zannmdan dolay] sami-
m imi gibi muamele ederim. (Niin mi byle bir tavr taknrm?) nk tabat
gerei her ey samimdir.
Bylece bu dnyda yaamakta olan "Kutsal nsan" esnek bir tavr taknarak her
eye kar kendi zihnini bir hercmerce tb' tutar [karmaalatrr].
Alelde kimse ise (nesneleri tefrik edebilmek iin) gzn kulan drt aar.
"Kutsal nsan", bunun aksine, her konuda bir bebek gibi davranr.

Lao-Tz 'ih yni "bilme" kelimesini burada sz konusu edilen zihnin temyz
faaliyetine dellet etmek zere kullanmaktadr. Ama bu kelimeyi iyi anlamak hus-
sunda temkinli davranmak gerekir; nk Lao-Tz iin bu, aslnda takbih edilmeye
lyk olan "bilme" [yni bilgi kazanma] fiilinin biztihi kendisi deildir. Bunun [ku-
surlu ve bu sebepden tr] takbihe lyk olmasn "bilme"nin zel uygulanma tarz
ile bu ilemin hedef ald zel objeler belirlemektedir.

Lao-Tz'nun gznde "yanl" olan "bilme" tr daha nce grdmz gibi
uang-Tz tarafndan iddetle sulanm olan zihnin tefrik ve temyz faaliyetinin ay-
nsdr. Bununla beraber, rneklerini kendisiyle ada diyalektikilerin "doru" ve
"yanl zerine yaptklar tartmalardan seerek, bu fikri bir diyalektik meselesi h-
linde mantksal bir dzeyde gelitirmi olan uang-Tz'nun aksine Lao-Tz bu tr-
den "bilme"nin fec etkilerini daha pratik bir dzeyde ele almak ynnden mtevz
davranmaktadr. Lao-Tz zihnin farklar ortaya koyucu faaliyetinin en dorudan do-
ruya sonucu olan "deerlendirme tavrna" dikkati ekmektedir. Burada bu-
"doru"dur-ve-u-"yanltr" tarzndaki bir deerlendirme bir mantk meselesi deil-
dir. Bu yalnzca pratik adan bir deerlendirmedir, o kadar. Ve bu niteliiyle de ha-
yatn somut olgularna dorudan doruya baldr. Bu anlamda anlalan "bilme" in-
sanlarn zihinlerini gereksiz ve yanl biimde bulandrdndan eletirilmektedir.
Olumlu ya da olumsuz deerlerin alglanmasyla zihnin bulanmasn Lao-Tz beer
varl iin yanl ve zararl olarak telkki etmektedir. nk bu, insan gerek ftra-
tndan ve sonunda da bizzt Tao'dan uzaklatrmaktadr. Aadaki pasajda
84
'ih ke-
limesi aka bu anlamda kullanlmaktadr.

Eer (ynetici) bilge (denilen) kiilere byk sayg gstermeyecek olursa, avm
da biribirleriyle ekiip itimekten korunmu olacaktr.
Eer mirler elde edilmesi g olan emteaya deer vermezlerse halk da hrszlk
yapmaktan alkonmu olur. Eer mirler ihtirs tahrik edebilecek olan eyleri or-
taya karmazlarsa halkn zihni de bulanmaktan alkonmu olur.

83
Yni kendisinin "sbit klnm zihni" yoktur; ister "iyi" olsun isterse "kt" olsun her eyi kabl
eder. Hatt "iyi" ile "kt" arasnda fark da gzetmez.
84
Tao T ing, III.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
52

Bundan tr "Kutsal nsan" halk ynetirken karnlarn doyurur ama zihinlerini
boaltr; kemiklerini kuvvetlendirir ama ihtirslarn zayflatr.
Bylece halkn dim bilgisiz ve ihtirssz klmaya alr ki "bilenler" denilen-
ler bir yolunu bulup da mdhale etmesinler.

Zihnin temyz faaliyetinin muzr etkisi o kadar gldr ki onun az bir mikdr dahi
insan Tao'dan uzaklatrmaya yeter.

Eer bir azck bir ey "bilme" durumunda olsam, Byk Yolda [yni Tao yolun-
da] yryor olsam dahi bu ["bilgi"] benim yoldan sapmam iin byk bir tehli-
kedir. Byk yollar doal olarak dzeyli ve emndirler ama [her nedense] insan-
lar hep patikalar semektedirler
85
.

Bununla beraber "bilme"nin kendisi bizzt muzr deildir; "bilme"nin kalitesi ynel-
dii zel hedeflere baldr. "Bilme"nin da dnp de zhir nesnelerin peinde
komas eklinde beliren allagelmi eilimi eer engellenir de btna ynelirse bu
takdirde "bilme"nin kendisi de sezginin en yce ekline "Aydnlanma"ya
86
(rk'e,
Nra Kavuma'ya) dnr.

Dierlerini (yni zhir nesneleri) bilen "zek" bir kimsedir, ama nefsini bilen
"Aydnlanm" [Nra kavumu] bir kimsedir
87
.

Burada tpk uang-Tz'da da karlam olduumuz ayn ming yni "Aydn-
lanma" [rk, Nra kavuma] kelimesine rastlamamz anlamldr. Bundan daha da
anlaml olan, sz konusu pasajda "Aydnlanma"nn insann bilgisiyle balantl ola-
rak zikredilmi olmasdr
88
. Bunun, Tao hakknda [insanda] aracsz ve sezgisel [ola-
rak zuhur eden] bilgiye dellet etmekte olduu ikrdr. Bu, insann kendini bilmesi
ya da "nefsini bilii" olarak tasvr edilmektedir, nk Tao'nun aracsz bir biimde
idrki ancak insann "kendi dernuna dnmesi"yle elde edilebilmektedir.

Lao-Tz ve uang-Tz'nun grne gre Tao, hi kukusuz, her eye siryet
etmi, her eyi kaplamtr [yni her yerde hzr ve nzrdr]. O lemde her yerdedir;
lem bizzt Tao'nun bir tecellsidir. Bu anlamda "zahir" [grnen] nesneler bile bu
hlleriyle ve her biri de kendine has tavr ve biimde Tao'yu izhr etmektedirler.
Ama btn lemde bilin ve idrk shibi olan yalnzca insandr. Bu demektir ki, tbi-
ri ciz ise, Tao'yu btnen idrk edebilecek durumda olan yalnzca insandr. [lemde
ancak] o, kendisinin de Tao'nun bir tecelligh olduunu idrk edebilir. Kendi bt-

85
Tao T ing, III.
86
incesi: ming
87
Tao T ing, III.
88
Bu incelemenin bn Arab'nin Fuss'ndaki Anahtar-Kavramlar (Kakns Yaynlar, 2. Bask, s-
kdar 1999) bal altnda yaynlanm olan birinci ksmnda grm olduumuz gibi bn Arab'nin
felsefesinde nemli bir rol oynayan "Men 'arafa nefse-h, fakad 'arafa rabbe-h" yni "Nefsini bilen
Rabb'ini bilir" hadisini burada hatrlatmakta yarar vardr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
53
nnda faaliyette olan [Tao'nun, o] Mutlak'n zinde bir biimde [Hayy olarak, tpk bir
nabzn atmas gibi] haytiyetini hisseder ve onunla temas kurar. Tao'yu sezer. Fakat
onu zahir nesnelerde sezemez, nk bu nesnelerin btnna gemee gc yoktur
ve bu nesnelerin Tao'yu yanstmasn kendi sbjektif hli imi gibi zevk edemez.
Onun Tao ile sbjektif kiisel karlamas en azndan kendi dernunda olmaldr.

Bu amala zihnin da dnk olma eilimi gzden geirilip yn tersine evril-
melidir. Bu zecr yn deitirmesi Lao-Tz tarafndan "btn deliklerin ve kaplarn
tkanmas" olarak tasvr edilmektedir. Zihninin btn da dnk faaliyeti iin mm-
kn btn klar tkamakla insan kendi varlnn nvesine eriinceye kadar zihni-
nin derinliine iner.

nsann kendi zihninin derinliinde bulduu varlnn nvesi biztih Tao olma-
yabilir, nk bu ne olursa olsun Tao'nun kiilik kazanm olan bir eklidir. Ama di-
er taraftan da bu ikisi arasnda bir fark da yoktur. Lao-Tz bu durumu, sembolik o-
larak, biztih Tao'yu Anne ve kiilik kazanm ekliyle Tao'yu da ocuk
89
diye ifde
etmektedir. ocuu bilen, bu bilginin araclyla, Anne'nin kendisini de bilir.

Aada takdim edeceim pasajda
90
"btn deliklerin ve kaplarn tkanmas"nn
nemi, bunun insann ocuu ve ocuk araclyla da Anne'yi tand yegne im-
kn olarak vurgulanmaktadr. Ve bylece eriilen niha hle de "Aydnlanma" [rk,
Nra kavuma] denilmektedir. Bir anlamda Anne'nin (incesi: mu) kiilik kazanm
bir kopyasn temsil eden ocuk (Tz) Lao-Tz'nun baka yerlerde Fazlet ya da Er-
dem (t) diye adlandrdndan ya da, daha kesin bir ifdeyle, varlk nvesi olarak
yaratma ve hayat verme gcne ship Tao'nun bizzt "Onbin Nesne"ye dalm
[Kesret olarak tecell etmi] bir tecellsinden baka bir ey deildir. Daha ileride g-
receimiz gibi, Tao'nun bir tecellsi olarak her bir kimsede mevcd olan byle bir ya-
ratma ve hayat verme gcne Lao-Tz "Fazlet"
91
demektedir.

Gn altnda ne kadar nesne varsa, hepsinin de Annesi olarak addedilmesi gere-
ken bir Balangc vardr
92
.
Eer insan "anne"yi tanrsa ondan dolay onun "ocuklar"n da tanr. Ama eer
insan "ocuklar" bilip de onlardan hareketle Anne'ye rc' eder de ona skskya
yapacak olursa artk mrnn sonuna kadar asl hatya dmez.
Eer insan "btn deliklerinin ve kaplarnn tkanmas"n salarsa (yni duyu or-
ganlarnn normal ilemesini ve zihninin allagelmi olan da dnk faaliyetini
durduracak olursa) btn mr boyunca onun rhn gc asl tkenmez.


89
slm Tasavvufu'nda insann dernunda Hakk'n tecellsinin ilk idrkini remzeden Vildet-i Veled-i
Kalp (Gnl ocuunun Douu) kavramyla karlatrnz (evirenin notu).
90
Tao T ing, LII.
91
Burada Fazlet diye tercme edilmi olan t kelimesinin Lao-Tz'nun btn anahtar-kavramlarnn
en nemlisi olduu Lao-Tz'ya atfedilen kitabn Tao T ing yni Tao'nun (Yol'un) ve Fazlet'in
Temel Kitab diye bilinmesinden de grlebilir.
92
Gn altndaki btn nesneler kevn lemin Kesret'ini, Balang ise bu nesnelerin ontolojik
mene' ve kaynaklarnn Bir-liini (Vahdet'ini) temsil etmektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
54
Ama, bunun aksine, eer tutar da (d dny ile ilikisini salayan) btn delikle-
rini sonuna kadar aar ve (Zihninin) faaliyetini de daha da arttrmak yolunu tutar-
sa btn mr boyunca asl selmete eremez. Kk bir nesneyi (yni Tao'nun
snesindeki ocuk olan duyular-tesi bir eyi) idrk etmek "Aydnlanma"nn
[rkn, Nra Kavumann] ta kendisidir. Yumuak ve esnek olana yapmak
(yni nesneler arasndaki farkllklarn esr ald Zihn'in katln terkedip nes-
nelerin biribirlerine dnmelerinin temsil ettii gerek hllerini "yumuaklkla"
kabl etmek) aslnda kav olmak demektir.
Eer insan kendi Nr'unu kendisi hazrlar da bu yolla (Balang'taki) Aydnlan-
ma hline geri dn yaparsa artk hi bir tehlikeye mruz kalmaz. Bu kabil bir
(niha) hle "ezel ve ebed geree adm atmak"
93
denir.

"Btn deliklerinin ve kaplarnn tkanmas", yukarda da iret etmi olduum
vechile, ilk admda btn duyu alglama uzuvlarnn i grmelerini durdurmak ve
sonra da Zihn'i fizik ve madd arzulardan temizlemek anlamna gelmektedir. Bu, a-
aya kardmz Tao T ing, XII. pasaj ile en son vermi olduumuz pasajn
karlatrlmasndan hemen grlmektedir:

Be renk (yni: beyaz, siyah, mvi, krmz ve sardan oluan temel renkler) in-
sanlarn gzlerini kr eder. Be msk notas insanlarn kulaklarn sar eder.
Be lezzet (yni: tatl, tuzlu, eki, keskin, ac) insanlarn azlarn bozar. Kou ve
av (gibi yarlar) insanlarn kalblerini delirtir. Elde edilmesi g olan eyler in-
sanlarn (iyi) tavr ve hareketlerini engeller.
Bundan trdr ki "Kutsal nsan" karna itibr eder, gze itibr etmez
94
(yni
varln btn nvesini gelitirmee gayret eder ve duyularnn kendisine dikte
ettirdii emirlerin peinden gitmez). Buna gre o, sonuncu kk terkeder, ilkini
izler.

"Kutsal nsan", Zihn'in zhire dnk faaliyetinin kendisini Tao'dan uzaklatrmaktan
baka bir ie yaramadn bildiinden, gzle grnene deil kendi btnnda buluna-
na itibr eder. Tao ise en somut ve en elle tutulur bir biimde, zten, onun kendi bt-
nndadr. nsan ne kadar d leme dnk olursa Mutlak ile olan temas da o kadar az
olur. u hlde yaplmas gereken "evde oturup" dar kmamaktr.

Kapnn dna kmadan da Sem'nn altnda ne varsa (yni nesnelerin realitesi-
nin ne olduu) bilinebilir. Pencereden dar bakmadan da Sem'ya giden Yolu

93
incesi: hsi 'ang. 'ang kelimesinin anlam iin bu blmn 8 numaral dipnotuna baknz. Hsi
kelimesi bir eyin iine adm atmak anlamndadr; ama burada mistik anlamda bir eyin gereini i-
inden yni btnndan kavramak demektir. Bu kelime Tao T ing, XXVII'de hsi ming yni "Aydn-
lanma'ya adm atmak" (Nr'a kadem basmak) eklinde ok karakteristik bir terkib hlinde kullanl-
maktadr.
94
Karn'n arapas batn'dr. Bu cmlede Lao-Tz'nun murd ettii: nsn- Kmil'in, iin gzle g-
rnen zhir vechesine deil, fakat o zhirin ardnda ona yataklk eden btn vechesine itibr ettiidir.
(evirenin notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
55
[ya da Sem'nn Tao'sunu] grmek mmkndr. nsan ne kadar dar karsa
[yni dernundan ne kadar uzaklarsa] o kadar az bilir.
Bundan dolaydr ki "Kutsal nsan" dar kmadan [gerekli olan her eyi] bilir.
Bakmadan "Aydnlanr". Ve "teebbste bulunmakszn" her eyi baarr
95
.

Tao T ing'den alm olduumuz bu pasaj Tao meselesinin epistemolojik
vechesiyle yni insann nasl ve nerede Mutlak' "sezinleyebilecei" ile ilgilidir.
Grm olduumuz gibi, Lao-Tz tarafndan buna verilen cevap, insann bu gyeyi
gerekletirebilmek iin ittihaz edecei tek yolun ancak kendi zihninin d leme [-
lem-i ehdet'e] kar eilimine tmyle engel olmak ve bunu, sonunda kendisini
"Aydnlanma"ya sevk edecek olan dernuna ynelik bir faaliyetle ikme etmek ek-
lindedir.

Bununla beraber Lao-Tz, insann bu trden bir sezgi sonucu ve onun etkisiyle
kendisinde bir "i gz"nn [dern grn, kalp gznn, basretin] olumasna
ynelik olan srele pek de ilgili deildir. Filhakika, szne byle bir srecin sonuna
eritii noktadan balamaktadr. Onu ilgilendiren sdece iki ey bulunmaktadr. Bi-
rincisi ming'in insann temel tavr ve davran zerinde hsl ettii: 1) gerek, 2) pra-
tik ve 3) grnr etkidir. "Kutsal nsan", yni rhn geliimin en st dzeyine eri-
mi insan, itima hayatn allagelmi durumlarnda nasl davranr? te bu onun ilk
srada gelen meselelerinden biridir. Bu mesele, ileride, "nsn- Kmil" kavramnn
tartlmasna hasredilmi olan XI. Blm'de ele alnacaktr.

Lao-Tz'nun ana meselelerinden ikincisi: Tao'nun her eyin gerek kayna ve
temeli olduuna gre Varlk leminin metafizik (fizik-tesi) yapsdr. Burada da me-
selenin epistemolojik vechesi ya hemen hemen tmyle gz ard edilmi ya da buna
sdece son derecede mphem bir tarzda iret edilmekle yetinilmi bulunmaktadr.
Lao-Tz'yu, daha ok, mutlak olarak Bilinmeyen-Bilinmez Kalan Tao'nun kevn -
lemin sonsuz Kesret'i merhalesine eriinceye kadar kendisini gitgide grnr ve be-
lirgin klmasnn ontolojik srecini tasvr etmek ilgilendirmektedir. Bu arada, btn
her eyin mutlak Vahdet'in balangtaki hline rc' etmesine de temas etmektedir.

Bu konuda kayda deer olan, bu ontolojik srecin tasvrinin tmnn oktan
"Aydnlanma"ya erimi ve Varlk leminin srrn eksiksiz bilen bir kimsenin gr
asndan yaplm olmasdr. Bu bakmdan uang-Tz, Lao-Tz'dan farkldr. O, ni-
ha "Aydnlanma" merhalesinden hemen nce gelen ve "Aydnlanma"ya erimeye
yol aan srecin kendisine hayat bir nem atfetmektedir. uang-Tz, tabat gerei
lf kalbna dklmesinin mmkn olmadn bilmesine ramen, "Aydnlanma"nn
yaanan muhtevsn tasvr etmee ya da en azndan sembolik tasvrler araclyla
bile olsa ifde etmeye almaktadr. Bu blmn geri kalan ksm ile bunu izleyen
blm meselenin, "Tao'yu-tatma"nn epistemolojik ya da sbjektif yan diyebilece-
imiz vechesine hasredilecektir.


95
Tao T ing, XLVII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
56
Bu blmn balangcnda "Tao'yu-tatma"nn sbjektif yanyla ilgili olarak
biribirine taban tabana zt, yn izen iki kavrama: tso 'ih ya da kelimesi kelimesine
"otururken drt nala komak" ve tso wang ya da kelimesi kelimesine "otururken u-
nutmak" kavramlarna dikkati ektimdi. Bundan nceki sayfalarda ilk kavramn ya-
psn inceledik. imdi ikinci kavrama dnmenin zaman gelmi bulunmaktadr.

"Otururken unutmak" hline brnm bir kimse o kadar acyib ve o kadar farkl
grnr ki herhangi bir gzlemci bunun byle olduunu hemen tehis eder. uang-
Tz kitabnn II. faslnda byle bir kimse hakknda tipik bir rnek takdm etmektedir.
Burada tasvr edilen kimse Gney Havlisi'nden Nan Kuo Tz 'i'dir. Kendisinin "
Gney Havlisi"nde riyzat ve tikfa ekilmi, 'u'nun byk bir Bilge kiisi olduu
sylenmektedir. Ve bu zt uang-Tz iin nsn- Kmil'in tipik bir rneidir.

Gney Havlisi'nden Tz 'i gnn birinde arkasz bir iskemleye yaslanm dur-
maktayd. Gzn ge dikmi derin fakat yava bir ekilde nefes alp vermek-
teydi. Kendi bedeninin varlndan tammen bgne, ("ben" ve "ey", ya da
"nefs" ve "dierleri" gibi) eylerin bilincini tmyle kaybetmi grnmekteydi.
Huzur hizmetkr olarak orada bulunmakta olan (mrdlerinden) Yen 'eng Tz
Yu: "Size neler oluyor, Efendim? Vcdun kurumu bir aa ve zihnin de l
topra gibi olabilmesi mmkn mdr? Bu iskemleye dayanm duran Efendim
daha nce bu iskemleye dayandn defalarca grm olduum Efendim deil
(sanki)!" diye trizde bulundu.
Tz 'i buna u cevab verdi: "Bana bu soruyu sorman isbetli oldu, Yen! (Daha
nce olduumdan farkl grnmekteyim) nk imdi nefsimi kaybetmi bulunu-
yorum
96
. Ama acab sen bunu(n gerek anlamn) bilebilir misin ki?

Bu girizghdan sonra Tz 'i akn mrdine "nefsini kaybetmi olma" hlini ve
bu hlde nasl bir zevke erimi olduunu tasvr etmee balar. Bunun sonucu olarak
btn uang-Tz kitabnn en gzel ve en etkileyici pasajlarndan biri olan Evrensel
Rzgr hakkndaki grle ilgili pasaj karmza kmaktadr. Bu pasajn tercmesi
bundan sonraki blmde takdm edilecektir. Bununla ilgili olarak biz burada yalnz-
ca, Tz 'i'nin "imdi nefsimi kaybetmi bulunuyorum" eklindeki beynnn "otu-
rurken drt nala komak" hlinin kart bir hl olan "otururken unutmak" hlinden
baka bir ey olmadna dellet ettiini ifde etmekle yetineceiz.

Ama acab "otururken unutmak" tam olarak ne demektir? nsan bu hli nasl ya-
ayabilir [zevkine, tadna nasl varabilir]? Burada lf kalbna dklmesi fevkalde
zor, hemen hemen imknsz olan bir durum sz konusudur. Bununla beraber uang-
Tz bunu gene de denemektedir.


96
Yni: ben nefsimi kaybetmi ve artk "ben" ile "nesneler" (ey) arasnda hi bir farkn bulunmad-
bir hle adm atm bulunuyorum. Lin Hsi I, yorumunda: "Nefs"in mevcd olduu srece "nesne-
ler" de vardr. ama eer ben "nefs"imi kaybedecek olursam artk "ben" olmam. "Ben" olmadna g-
re artk "nesneler de olmaz" demektedir. (Yni nesnelere zhir bir varlk, bir realite izfe eden yal-
nzca benim nefsimdir; belki de daha dorusu benim nefsimin dourduu vehimdir. "evirenin notu")
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
57
Kitabnn IV. ksmnda "otururken unutmak" ne anlama geliyor, onun hakknda
kendi tanmn vermektedir. Bununla ilgili pasaj yledir:

"Otururken unutmak" hli neye dellet etmektedir?
Bu: 1) vcdun btn uzuvlarnn eriyip feshedilmi, 2) insann hem ekil ve hem
de zihin [balarndan] kendisini kurtarm olacak ekilde gzlerin ve kulaklarn
faaliyetinin (yni btn duyu organlarnn faaliyetinin) iptl edilmi, ve 3) Her-
eyde-Yaylm-Olan ile (yni her eyde hzr ve nzr olan Tao ile) birlik (Vah-
det) bilincine erimi olmasna dellet etmektedir. te benim "otururken unut-
mak" dediim budur.

Zhiren vcdun btn czlerinin "erimi" ve unutulmu bulunmas nefsin vcd
zerindeki hkmnn ortadan kalkm olmas demektir. Btnen ise btn zihn faa-
liyetler iptl edilmi bulunmaktadr. Bu ise nefsin, insann zihn faaliyetinin birleti-
rici ve hkmedici ilkesi olarak bilincinin de artk hkmn kaybetmesi demektir.
Bunun sonucu olan zahir "ben" ile btn "ben"in eksiksiz bir biimde "unutulu"una
[nisyn'na] uang-Tz: hs yni Boluk demektedir. Bu, artk Tao'nun her yere si-
ryet eden faaliyetini engelleyebilecek hi bir eyin bulunmad fizik-tesi rhn
bir hldir.

"Boluk" kelimesinin burada, bu balamda, srf olumsuz bir anlamda anlalma-
mas gerekir. Bunun olumlu bir anlam vardr. Ve bu olumlu vechesi bakmndan
Boluk denilen eyin bu pasajda sz edilen Her-eyde-Yaylm-Olan kavramyla
ilikilendirilmesi gerekir.

ince kelimesi kelimesine "byk istil" demek olan ta t'ung deyimini burada
'ng Hsan Ying tarafndan verilen yorumuna uygun olarak Her-eyde-Yaylm-
Olan eklinde tercme etmi bulunuyorum. 'ng Hsan Ying ta t'ung deyimini ta
tao yni "Byk Tao" ile zdeletirmekte ve: "Ta t'ung, ta tao'nun ayndr; Tao her
eyi istil ettii ve her eye haytiyet verdii iin, bu anlamda, O'na Her-eyde-
Yaylm-Olan demek cizdir" demektedir. Bu yorum isbetli grnmekle birlikte
bunu, konunun bir baka vechesinin u ekildeki idrkiyle tamamlamak gerekmekte-
dir: Burada sz konusu olan rhn hl yaanrken kesret hlinde bulunan btn nes-
neler, hi bir engele mruz kalmakszn, biribirlerinin serbeste iine geebilmekte
olup "nefs"ini kaybetmi olan kimse de bu deneyimi yaarken kendi "nefs"ini Evren-
sel ya da Akn (Transandantal) Nefs diye adlandrabileceimiz ve kendini serbest-
e, biribirlerine dnmekte olan nesnelere dntren, tmyle farkl bir sret altn-
da yeniden kefetmektedir.

ok daha allagelmi olan tao kelimesinin yerine zel bir deyim olan ta t'ung
ifdesinin kullanlmasnn gerek gereklilii ite bu olmaldr. Bu husus, Kuo
Hsiang'n u ifdesiyle ok ak bir biimde yorumlanmaktadr: "nsan 'iinde' kendi
bedeninin mevcdiyetinin bilincine ship deildir; 'dnda' ise Sem'nn ve Arz'n
mevcdiyetinin farknda deildir. O yalnzca yle bir hldedir ki kendini tmyle
kevn Deiimler sreciyle ve hi bir engele mruz kalmakszn, zdeletirmitir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
58
Bir kere bu hlde oldu muydu artk onun serbeste her eye yaylp siryet etmesini
nleyecek hi bir ey yoktur".

uang-Tz da ayn hli daha veciz bir ekilde:
Tevhde kavuann meyli, dnme urayann da sbitlii kalmaz.

diyerek ifde etmektedir.

Bundan nce verilmi olan aklamalarn nda bu veciz ifde kolayca u e-
kilde aklanabilir. Tao'nun ztyla vahdette zdelemi olan bir kimsenin artk her-
hangi bir eye meyli ya da ona kar bir nefreti olamaz. Bu kabil bir rhn hlde bu-
lunan bir kimse "doru" ile "yanl", "iyi" ile "kt" arasndaki allagelen farklarn
tesine gemi bulunur. Ve artk Tao ile zdeliini idrk etmi olduundan ve Tao
da kendini bu kesret leminde saysz srette izhr ettiinden bu hli yaayan insan
da, hi bir engelle karlamakszn ve sanki byk Boluk denilenin etrafnda dn-
mekteymi gibi, bir eyden bir baka eye "dnmektedir". Ama o zten "boluk"
iindedir, nk her yere siryet edip yaylm olan Hayat ile birlikte zonk zonk atan
ve eit eit sretler altnda grnp kaybolan nesneler vardr. Burada nemli nokta
udur ki bu fizik-tesi Boluk iinde bu nesneler onun mutlak hrriyetine herhangi
bir engel tekil etmezler. Zr bu hlde iken o bu nesnelerin her biriyle zde olup
bylece Transmtasyon'un bu kevn akna itirk etmektedir; hatt o imdi bu kevn
Transmtasyon'un ta kendisidir. te bu da "sbitlii yoktur" ifdesiyle anlatlmak is-
tenen eydir. "Sbit olmamak" demek snrsz esneklie ve mutlak hrriyete ship
olmak demektir.

Bu sylenenlerden de anlald vechile hs hem metafizik ve hem de rhn
Boluk'tur. Gerekte bu balamda "metafizik" ve "rhn" arasndaki bu farkllk bi-
raz yapay grnmektedir, nk sz konusu mnev hl insann Her-eyde-
Yaylm-Olan ile tam ve eksiksiz bir zdelemesine dellet eden bir hldir. Ama
gene de teorik olarak byle bir fark gzetmenin bir zellii bulunmaktadr. Zr insa-
nn Tao ile bylesine eksiksiz bir biimde zdelemesi iin pratik adan somut ola-
rak ne yapmas gerektiine dair mesele ortaya atld zaman biz zihnin "bo" olmas
fikrine mracaat etmitik. nsan ancak kendi zihnini tmyle "bo" tutmay baarrsa,
ite o zaman kendisini metafizik Boluk iinde bulur. uang-Tz'nun retisinin bu
blm insann byle bir mnev hle erimeyi mid edebilmesi iin uygun bir yol-
yordamla ilgili pratik bir reete ekline brnmektedir. Bu metoda uang-Tz "oru
tutmak" ya da Zihn'in tasfiyesi adn vermektedir.

Zihn'in tasfiyesi bir insann "sradan" bir kimse durumundan "nsn- Kmil" du-
rumuna terakki etmesinin en nemli noktasn tekil etmektedir. "Sradan" bir kimse
bu dnm noktasndan gemeden asl bir nsn- Kmil olamaz. Yukarda uang-
Tz'nun "Zihni kendisinin hocas klmak" eklindeki kendine zg ifdesini hatrla-
yacak olursak bu mnev deneyimin anlam da akla kavuur. nsan doal olarak
Zihn'ine ve Akl'na tutunmak ve itibr etmek eiliminde olup bunlarn hkmlerine
gre dnr ve icraatta bulunur. Zihni onun neye inanmasn telkin ederse o mutlak
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
59
srette gerektir, ve neyi yapmasn isterse de o mutlak srette iyidir. Baka bir de-
yimle beer "nefs"ine kendi "hoca"s imi gibi ihtirm eder.

Bu gzlemin altnda "Zihnin tasfiyesi" tamtamna insann bu Zihn'e ihtirm
alkanln iptl etmesi ve kendi "nefs"ini de pe atmas anlamndadr. Ve bu, o-
nun bir nsn- Kmil'e dnmesine ynelik ilk admn tekil edecektir.

uang-Tz'nun kendi tezini onaylatmak amacyla uydurmu olduu hayl bir
konumada, ince bir alayla Tao-cu bir bilge kisvesine brndrd Konfys m-
rdi Yen Hui'ye Zihn'i tasfiye etmede baarl olmak iin nasl davranlmas gerekti-
ini retmektedir.

Bu konumada Yen Hui bir nsn- Kmil olmak amacyla doru yolu bulmak i-
in byk gayret sarfetmi ama baarl olamam olan sdk bir mrdi temsil etmek-
tedir. En sonunda Konfys'e bavurarak kendisine bunu retmesini tevzu ile so-
rar. Aada bu pasaj takdm edilmektedir
97
:

Yen Hui: Artk ilerleyemiyorum. Bana doru yolu gstermenizi sizden ric
edebilir miyim?
Konfys: nce oru tut! Sonra bunu retirim. Zihn'ini muhafaza ederken
(Hakkat' grmenin) kolay olduunu mu sanyorsun? Eer her-
hangi biri bunun kolay olduunu dnrse geni ve parlak Sem
onu te'yid etmez.

Burada "oru tut" diye tercme edilmi olan ai kelimesi, bir kimsenin Kurban'a
hemen takaddm eden dnemde kendisini din adan temizlemesi iin icr ettii "o-
ru tutmak" fiili anlamndadr. Buradaki balamda Konfys kelimeyi allagelmi
din anlamnda deil de mecz anlamda "Zihin orucu tutmak" yni "Zihni tasfiye
etmek" anlamnda kullanmaktadr. Hlbuki Yen Hui bunu anlamamakta ve kelimeyi
allm anlamyla alglamaktadr. Konfys'n bu kelimeyle yemek imekle ilgili
olan din oruca riayet etmeyi kastettiini zannetmektedir. Bundan da Efendisine ver-
mi olduu u gln cevap kmaktadr:

Yen Hui: Benim ailem fakirdir; yle ki pekok aydr ne erbet iebildim, ne
de sarmsak ve soan yiyebildim. Acab bu, oru tutmuum gibi
telkki edilebilir mi?
Konfys: Szn ettiin din orutur. Zihnin orucu deil.
Yen Hui: Zihnin orucu ile neyi kastettiinizi sorabilir miyim?
Konfys: Zihnin btn faaliyetini bir tevhd noktasnda topla. Kulaklarnla
deil Zihinle dinle. (Sonra bir adm daha ilerle) Zihinle dinlemeyi
durdur; Rh'unla ('i)
98
dinle.

97
uang-Tz, IV, s. 146-148.
98
'i kelimesi daha nce II. Blm'de 12 numaral dipnotta aklanmt. Bu, btn Varlk lemine
yaylm olan madde-ncesi, ekilsiz kevn "realite" olup ister canl isterse cansz olsun her bir eyin
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
60
Kulak (ya da daha genel anlamyla duyularla alglama) duymakla snrldr (yni
her duyu organ kendine has hedefi fizik olarak alglar).
Zihin (kendi dndaki objelere) tekbl eden kavramlar oluturmakla snrl-
dr.Rh'a gelince O (kendine has belirli objeleri olmadndan) biztih "bo-
luk"tur, ve nesnelerin Transmtasyonu'na uygun olarak snrsz bir biimde [hl-
den hle] dnr durur. Tao ise tmyle yalnzca "boluk"a (yni "nefsin eseri
kalmam olan Zihn"e) yerleir. (Bu yoldan) Zihni "bo" klmak ite benim sana
"Zihnin orucu" dediim eydir.

Daha nce de iret etmi olduum gibi "boluk" anlamndaki hs uang-
Tz'nun felsefesinde bir anahtar-kavramdr. Bu, bu balamda, insann kendisi bizti-
h bir Boluk olan Tao'nun yapsna tekbl eden sbjektif tavrn temsil etmektedir.
Bu son husus Tao'nun metafiziine hasredeceimiz ilerideki bir blmde de ayrnt-
laryla greceimiz gibi Lao-Tz tarafndan da kuvvetle vurgulanmaktadr. Burada
biz hl konunun sbjektif yanyla ilgilenmekteyiz. Buradaki temel fikir: eer bir
kimse tmyle boalm zihniyle, nefsinden emre kalmam "boluk" iinde "nis-
ynda ikmet" ediyorsa, bu takdirde btn nesnelerin de, evrensel Transmtasyon s-
recinde zuhur edip kaybolduklar ekliyle, naslsalar ylece zuhur edecekleri fikridir.
Bu hlde bulunan bir kimsenin zihni her eyi en ufak bir arptma ya da ekil bozuk-
luuna uratmakszn yanstan tertemiz bir ayna gibidir.

Hi kukusuz btn bunlar dorudan doruya yaanm olmas gereken bir hu-
sustur; bunlarn daha fazla kavramsal bir biimde idrkinin ancak pek az bir faydas
olur. Okumakta olduumuz anekdotta, zihni bu kiisel deiim konusunda zten iyi-
ce olgunlam bulunan Yen Hui, Efendi'sinin bu retici kaz syesinde, birdenbire
"Aydnlanr" ve kendisi hakknda u gzlemi dile getirir:

Yen Hui: Hui'den (yni "ben"den) nce Hui gerekten de Hui'den baka bir
ey deildi (yni "ben" benim miniminnck "nefs"imden baka
bir ey deildim). Ama bu kaza mazhar olduum u anda anladm
ki iin t bandanberi, asl, Hui (diye isimlendirilen bir "nefs")
hi olmam. Bu iinde bulunduum hle (biraz nce szn etmi
olduunuz) "boluk" hli denebilir mi acab?
Konfys: Gerekten de bu odur!

Daha sonra Konfys bu psikolojik hli "otururken drt nala gitmek" ile karla-
trmakta, ve nceki hli de yalnz kendine has beyaz bir nr ile kendisini aydnlatan
smsk kapal bo bir odayla mukyese ederek tasvr etmektedir
99
.


ontolojik nvesini tekil eder. Hi kukusuz, insan da bunun bir istisns deildir. 'i dzeyinde insan
da btn lemle olduu kadar her bir nesne ile de badaktr. nsan lemle tmyle vahdet hlinde
olmadka "'i araclyla iitemez. 'i ile iiten yni alglayan "nefs" artk alelde bir epistemolojik
"sje" ("zne") deildir; o artk Evrensel (Kozmik) Nefs'tir.
99
uang-Tz, IV, s. 150.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
61
u kapal odaya bir bak da onun bo "ii"nin nasl parlak bir beyazlk rettiini
gr! lemin btn nmetleri gelip burada, bu sessizlikte mekn tutarlar.

Tersine, eer senin Zihn'in sknette deilse ite o zaman benim "otururken drt
nala komak" dediim hldesin demektir.
Ama eer bir kimse kulaklarn ve gzlerini kendi "dern"una yneltir ve Zihni
ile Akln da devre "d" brakrsa, brak insanlar, cinler ve periler bile serbeste
orada mesken tutmaya gelirler. te bu da Onbin Nesne'nin Transmtasyo-
nu'dur
100
.

Buradaki son cmle uang-Tz'nun metafiziinin ana konularndan birini temsil
etmektedir. Bir anahtar-kavram olarak hua'nn zel anlam yukarda aklanmt.
Burada kaydedilmesi gereken, imdi szn ettiimiz pasajda hua'nn aka sanki
insann sbjektif bir hli, onun dernunda vuku bulan bir eymi gibi tasvr edilmi
olmasdr. Hatt "dern"u Onbin Nesne'nin yni lemdeki btn kevn nesnelerin ve
olaylarn transmtasyonu olarak takdm edilmektedir.

Btn konu, daha teorik biimde, insann "Aydnlanma"ya ynelik mnev terak-
ki sreci cinsinden yeniden formle edilebilir
101
.

Gnlk beer yaant dzeyinde sonsuz deiken olaylarn sbit gel-giti Efendi
durumundadr. Bunlar insann zerinde kalc biimde messir olur, onu itekler ve
baml klarlar. Byle bir durumda insan bir hizmetkr ya da bir esirdir. Zihni para
para blnr ve nesneler ile olaylarn bukalemunvr [deiken] sretlerinin pein-
den her ynde kouur durur.

Ne zaman ki insan kendisini bu esretten kurtarr da yaantsnn olaan sretle-
rini aarsa gzlerinin nndeki sahne tammen farkl bir grntye brnr. Burada,
bir kaleydoskopun iine baktnzda grnene benzer grnt hl hkm srmek-
tedir. Nesneler ve olaylar tpk ncesi gibi deiim ve dnmlerine devm etmek-
tedirler. Bu iki safha arasndaki tek asl fark bu ikinci safhada, grnen ve kaybolan
btn bu nesnelerin ve olaylarn insann "dern"unun cill aynasna skin bir biim-
de yansmasdr. nsann kendisi artk hi durmakszn deien olaylarn telna ve
karmaasna karmamaktadr.

nsan, bu safhada, eynn skin bir gzlemcisi olup zihni de tpk cill bir ayna
gibidir. Kendi "dern"una dhl ederken her eyi kabl eder ve bu, gr alanndan
karken de hi istifini bozmadan onu uurlar. Onun iin reddedilecek bir ey olma-
d gibi peine dlecek bir ey de yoktur. Ksacas o "iyi" ile "kt"nn, "doru"
ile "yanl"n tesindedir.


100
"Onbin nesnenin hua's"
101
Bunu yaparken uang-Tz'nun kitabnn II. faslnda s. 74 de vermi olduu tasviri harfiyyen izle-
mekteyim. Pasajn kendisi ise bundan sonraki blmn sonunda takdm edilecektir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
62
Bir adm daha atarsa artk "farkszlama" safhasna eriir ki burada, daha nce de
grm olduumuz vechile btn nesneler "karmaalamaktadr". Ama bu dzeyde
hl nesneler mevcddur. Ama bu nesneler birini dierinden ayracak snrlara ship
deildirler. te bu, evrensel Transmtasyon safhasdr. Sbjektif vechesiyle
Transmtasyon insann kendinin bir psikolojik safhasdr.

"Zihn'in oru tutmas" dolaysyla imdi artk insan tmyle "nefssiz"dir. Ve
"nefssiz" olmas dolaysyla da "Onbin Nesne" ile vahdet hlindedir; "Onbin Nes-
ne"nin kendisi olmaktadr. Ve kendisi dahi bu nesnelerin sonu olmayan deiimiyle
deimektedir. Artk deimekte olan nesnelerin skin bir "gzlemcisi" de deildir.
Artk Transmtasyona tb bulunmaktadr. Bu durumda "dern" (btn) ile "d"
(zhir) arasnda tam ve mkemmel bir henk teesss etmitir; onlar arasnda da fark
kalmamtr.

bn Arab'nin kulland terminolojiye dayanarak: mnev terakkisinin bu yksek
dzeyinde insan, sbjektif olarak Vahdet-i Vcd'un idrkinde olup bu durumda b-
tn Varlk lemini zevk etmektedir. Bu durum uang-Tz tarafndan u ekilde tas-
vr edilmi bulunmaktadr
102
:

lmek ve yaamak, var olmak ve yok olmak, belya dar olmak ve yldz par-
lamak, fakir olmak ve zengin olmak, zek olmak ve beceriksiz olmak, gzden
dmek ve itibrl olmak, a olmak ve susuz olmak, scaktan ve souktan
muzdarib olmak; btn bunlar (kevn) eylerin srekli deiimlerinden baka bir
ey olmayp Kader'in fslasz iledii naklarn sonulardr.
Btn bunlar gzlerimizin nnde biribirlerinin yerlerine ikme olmaktadr ama
hi kimse Zihni araclyla bunlar gerek mene'lerine kadar tkib edememek-
tedir.
Bununla beraber btn bu deiiklikler (Transmtasyon ile vahdet hlinde olma-
sndan tr, "otururken unutmak" zevkini yaamakta olan bir kimseyi) rahatsz
edecek kadar ne gldrler ve ne de bunlar (byle bir kimsenin) "en dern ha-
znesi"ne
103
dhl edebilirler.
Aksine, byle bir kimse (bu "en dern haznesi"ni btn bu deiimlerle) yle
bir skin henk iinde muhfaza eder ki, herhangi bir engellemeye uramakszn,
onlarla bir olur ve mnev lezzetini de asl kaybetmez.
Hi ara vermeksizin gece ve gndz btn bunlara zemberein yay gibi bal
olmann keyfini srer. (Varln duyular-tesi bir dzeyinde hi ara vermeksizin
deimekte olan nesnelere) katlarak kendi "dernunda" (lemin) "zaman"(n)
104

yaar.

102
uang-Tz, V., s. 212.
103
Ling fu: kalbin btn mnev faaliyetin merkezi olan en gizli yeri (Srr ya da Srr-s Srr)
104
Yni btn kevn nesnelerin "zaman" olan drt mevsimin deimesini, kendi dernunda hi rahat-
sz edilmeksizin, yaar. Bu onun dnmlerin aralksz srecindeki nesneler ile tam vahdet hlinde
bulunmas demektir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
63
Byle bir hle ben "beer imknn kemli"
105
(ya da kmil zuhuru) adn takyo-
rum.

Mnev geliimin bu yceliine erien bir kimse nsn- Kmil unvnna hak ka-
zanm olur. Ama bu "otururken unutmak" hlinin son ve en u merhalesi deildir.
Bunun tesinde daha da yce bir merhale bulunmaktadr. Bu "artk lm ve Hayat'n
olmad"
106
mertebedir. uang-Tz buna bzen bilginin "niha snr" demektedir.
Bu son en yce mertebede insan, bir nceki merhalede olduu gibi, sonsuzadek dei-
en "Onbin Nesne" (Kesret lemi) ile deil fakat evrensel Transmtasyon hline he-
nz nzl etmemi Mutlak'n en u metafizik hli olan "Srlarn Srr"
107
[Gayb, -
lem-i Gayb ya da A'm] ile tam vahdet hlinde bulunur. Bu durumda insan Tao ile
ylesine bir vahdet iindedir ki Tao ile vahdet iinde olduunun farkna bile varmaz.
Tao bu evrede insann bilincinde Tao olarak mevcd deildir. Ve bunun byle olma-
snn sebebi de artk bilin diye bir eyin ve hatt izinin dahi kalmam olmasdr.
"Nisyn" tmyle gereklemitir. Bylesine kmil bir "nisyn"n kuvveden fiile
km olmas, niha Mutlak'n yni Tao'nun mutlak olan mutlaklnda "bir ey" diye
bile adlandrlamyacak "Bir ey" olmasnn metafizik olgusuyla aklanmaldr. Do-
u felsefelerinde Mutlak'a "Hi bir ey" (Adem) denilmesi alkanlnn kkeni ite
budur.

"Otururken unutmak" hlinin yukarda tasvr olunmu olan mnev geliiminin
safhalar uang-Tz tarafndan kitabnda eitli yerlerde farkl ekillerde tartlm
bulunmaktadr. Bunu takdm ederken uang-Tz bzen ykselen ve bzen de aksi
ynde bir yol tutturmaktadr. Bunlardan ilki bir kimsenin zihninin mnev kemle
doru terakki etmesi srecine tekbl etmektedir. Nan Po Tz K'uei isimli biri ile N
Y diye bilinen bir nsn- Kmil arasnda geen bir konumay yanstan bir pasaj
bu trden tasvre zg bir rnek olmak zere gsterebiliriz. uang-Tz, bu pasajda,
nsn- Kmil olmak zere zel bir yetenekle domu olan bir kimse tarafndan, en
son safhaya ulancaya kadar, alan merhalelerin bir tasvrini takdm etmektedir.
Eer bu, slm'daki fen ya da "nefsin yok olmas"nn Tao-cu kopyas olarak telkki
edilirse bu tasvr ok ilgi ekici olmaktadr.

Konuma Nan Po Tz K'uei'nin N Y'nn grnnn bir ocuun grn
gibi olduunu mhede etmesiyle duyduu aknl dile getirmesiyle balamakta-
dr:

Nan Po: Epeyi yalsnz ama Efendim grnnz tpk bir ocuk gibi. Bu
nasl oluyor da byle oluyor?
N Y: (Bunun byle olmasnn sebebi) Tao'yu tanm oldum da ondan.
Nan Po: Benim de Tao'yu renmem mmkn mdr acab?

105
Ts'ai 'an, uang-Tz'nun anahtar-kavramlarndan biridir. Doal beer yeteneklerin, en st ke-
ml mertebesine ref edilmesi demektir.
106
"Ahadiyyet" mertebesinin in kltrndeki mudili (evirenin notu).
107
Hsan ih yu hsan ifdesi Tao T ing'den alnmtr. Bu bir sonraki blmde Tao kavramn in-
celediimizde greceimiz vechile zel bir anlamla donatlm olan Tao'ya dellet etmektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
64
N Y: Hayr. Nasl mmkn olsun ki? Sen bunu yapabilecek trden bir kimse
deilsin ki.
Pu Liang I'y tanr msn? O (daha iin balangcnda) bir "Kutsal n-
san" olmak iin doal bir yetenee shipti ama hl Tao'ya erieme-
miti. Benimse byle bir yeteneim yok ama Tao ile bir'im. ans y-
ver gider de bir "Kutsal nsan" olabilir mi diye grmek iin ona reh-
berlik etmek istedim. Amacma ulam olamasam bile (dndm ki)
Tao'ya ship olan bir kimsenin Bu'nu bir "Kutsal nsan" yeteneine
ship birisine iletmesi kolay olacaktr.
Bylece ona srarla ders verdim. gn sonra lemi Zihn'inden nasl
defedeceini rendi.

"lemi Zihn'inden defetmek" yni lemin var olduunu unutmak birinci merhaleyi
tekil etmektedir. "lem" objektif bir ey ve dolaysyla da Zihin'den izf olarak u-
zak olduundan, insan iin bilinciden silinmesi en kolay olan eydir.

O lemi kendisinin dna defettikten sonra ben gene ona ders vermekte srarl
davrandm. Yedi gn sonra da nesneleri Zihn'inden nasl defedeceini rendi.

"Nesneleri Zihin'den defetmek" de ikinci merhaleyi tekil etmektedir. lemin var
olduunu unutmak o kadar zor deildi, ama insana ok daha sk bir ekilde bal o-
lan "nesneler" bilinden silinmi olmaya kar direnirler. Kuo Hsiang'n iret ettii
gibi: "Nesnelere gnlk hayatta ihtiya duyulur. Onun iin bunlar nefse fevkalde
yakndrlar. te bunun iindir ki bunlar Zihin'den defetmek bu kadar zordur". Ve
'ng Hsan Ying de: "Btn lemin ahvli hem bize yabanc ve hem de bizden u-
zaktr. Bunun iin bunlar unutmak kolay olur. Gnlk hayatmzda kullandmz
nesneler ve letlerle ise nsiyetimiz fazla olduundan bunlar unutmak da bizim iin
zor olur" demektedir.

nsan evreleyen ve gnlk hayatnda onunla nsiyet kesbetmi olan eyy u-
nutmakla d dny insann bilincinden tmyle silinir.

O, nesneleri Zihn'inden sprdkten sonra ben gene ona ders vermee devm et-
tim. Ve o, dokuz gnde Hayat' Zihin'den nasl defedeceini rendi.

Bu da nc merhaledir. Bu, insann Hayat' unutmasndan, ya da baka bir de-
yimle, kendi Hayat'nn yni kendi kiisel varlnn olaylarn kendi bilincinden
silmesinden ibrettir. Bu, "nefs"in ortadan kalkmas merhalesidir. Bunun sonucu ola-
rak hem zhir ve hem de btn vechesiyle lem bilinden yok olur. Bu merhlenin
hemen ardndan "Aydnlanma"nn afa atar.

Hayat' Zihn'inden defettikten sonra (kalp gz alr) ve (gecenin karanlnda)
afan ilk grlr.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
65
Bir kere bu "Aydnlanma" vuku buldu muydu artk baka merhale de kalmaz. Ya
da belki demeliyiz ki baka merhaleler de vardr ama bunlarn hepsi de ayn anda
gereklemi olurlar. Eer bunlar "merhaleler" olarak telkki edecek olursak bunlar
hepsi birden mnev afan nfz edici n tarafndan alan kalp gznn ald
anda bir kerede vuku bulan ufk merhaleler olarak tasvr olunmaldrlar. Bu kabil
merhalelerin ilki "mutlak Ahadiyyet'in idrki"dir.

afa att anda Ahadiyyet'i grd.

te bu an her eyin ve "Ben" denilenin mutlak srette bir olduu andr. ("Gren"
sje [zne] ile "grlen" obje [nesne] tam birlemi olduklarndan dolay) obje ile s-
je arasnda artk ztlk kalmad gibi "bu" ile "u", "varlk" ile "adem" arasnda da
herhangi bir fark kalmamtr. "Ben" ile lem artk balangtaki mutlak bir-liine
rc' etmitir.

(Bilinte) Ahadiyyet'i idrk ettikten sonra artk ne gemi ve ne de imdiki zaman
vardr.

Mutlak Ahadiyyet evresinde artk "gemi" ile "imdiki zaman" arasndaki farkn
bilinci olmaz. Artk "zaman" bilinci de yok olmu bulunmaktadr. Bu durumu insann
artk Ebed imdiki Zaman'da bulunduunu ifde ederek de tasvr edebiliriz. "Za-
man"n aknn bilinci bile kalmam olduundan artk "ne lm ve ne de Hayat"
vardr.

Gemii ve imdiki zaman hkmsz kldktan sonra "ne lm ve ne de Ha-
yat"n hkm srd hle eriti.

"Ne lm ve ne de Hayat"n hkm srd hl bizzt Mutlak'n hlinden baka
bir ey olamaz. Bu hle erimi olan kimse artk zdeletii ve bir olduu Tao'nun
zelliklerine shiptir. O da artk, vahdet hlinde bulunduu Tao gibi, hayatn da l-
mn de tesindedir.

Bununla beraber Tao'nun ya da Mutlak'n hli yalnzca Hayat ve lm'n te-
sinde olmak deildir. nsann sonunda O'na eritii epistemolojik srecin de aka
gsterdii gibi bu hl saf olumsuz anlamyla btnyle bir "adem" hli deildir. Bu,
daha ziyde, en utaki metafizik [mnev, btn] hldir, ontolojik Kesret'in yaylma-
snn rc' ettii mutlak Vahdet'tir (Bir-lik'tir). Bu "Onbin Nesne"nin tevhdi ile olu-
an bir Vahdet'tir; ve yle bir Vahdet'tir ki btn nesneler bu Vahdet'te "adem" hli-
ne indirgenmi olarak mevcddurlar.

Burada "ne lm ve ne de Hayat" vardr. Yni bu tam bir Sulh ve Sknet hli-
dir. Burada, duyularla idrk edilen lemin grlt ve yaygarasnn artk izi bile yok-
tur. Ama buradaki Sknet lm'n skneti deildir. Burada artk gzlenebilir ha-
reket yoktur. Ama saf olumsuz anlamyla da hi bir hareketin bulunmad bir hl de
deildir. Bu, daha ziyde, i ontolojik gerilimlerle dolu ve kendi iinde sonsuz hare-
ket ve kargaa imknn gizleyen dinamik bir hareketsizlik hlidir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
66

Bylece bu imdi zikredilmi olan her iki vechesiyle de bir coincidentia
oppositorum yni "ztlarn akmas" [tevhd-i ezdd] hlidir. Bu adan Mutlak, sa-
ysz sretler altnda "Onbin Nesne"yi [Kesret'i] gerekletirip kuvveden fiile kar-
tan ve onlar snrsz bir Transmtasyon sreciyle deitiren ve ayn zamanda da b-
tn bu nesneleri zaman-tesi ve mekn-tesi bir Vahdet iinde muhafaza eden Bir-
ey'dir. Bu kendisi biztih Kesret olan bir Vahdet'tir. Kendisi biztih Fkr-Fkr-
Kaynayan bir Sknet'tir.

Pasajn sonunda uang-Tz Tao'nun bu vechesine u kelimelerle iret etmekte-
dir:

Hayat' ldrm olan lmez. Yaayan her eye Hayat vermi olan yaamaz. Her
eyi defetmek ve her eyi nezketle karlamak onun tabatdr. O'nun tahrib et-
medii ey yoktur. O'nun mkemmel yapmad hi bir ey yoktur. Bu adan
O'na Grltl-Sknet denir. Bu Grltl-Sknet ismi O'nun (yni Tao'nun)
btn nesneleri kargaa ve alkantya dar ettikten sonra Sknet'e
sevketmesine dellet etmektedir.

Mnev geliimin bu en yce safhasnda insann Tao ile tammen Vahdet hlinde
bulunduunu gz ard etmememiz gerekir. Tao Grltl-Sknet'ten baka bir ey
olmadna gre, Tao ile tam Vahdet hlinde bulunmakta olan insan da kargaa ve
alkant iinde "Onbin Nesne" [Kesret] hlinde eitlilik kazanmakta ve sonra da
balangtaki Sknet hline rc' etmekte olan mutlak Vhid'in bu evrensel srecine
tb olur. Tao-culuun ontolojisi bu kabil bir deneyime dayanan bir ontolojidir. Tao-
cu bir bilgenin mnev bakyla Varlk'a baknn, felsefesini mesel etrafndaki -
leme salam ve gvenilir saduyu dzeyinde bakmakta olan vasat bir kimsenin al-
lagelmi ontolojik deneyimi zerine bin etmi olan bir Aristo'nunkinden temelden
farkl bir tabatta ve yapda olacan dnmemiz doaldr. Aristo trnden filozof-
larn en doal bak alar zclk'tr [Esansiyalizm'dir]. Kadm inde zclk
gr as Konfys ve ekol tarafndan temsil edilmektedir. Lao-Tz ve uang-
Tz'nun her ikisi de buna kar kararl bir tavr taknmaktadrlar. Bir sonraki blm
bu hussun aklanmasna hasredilecektir.

* * *










Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
67





2fv!. BOLUN

"OZCULUK" KAR!TLAR!


Bir nceki blmn sonuna doru uang-Tz'da "otururken unutmak" hlinin
mnev geliim merhalelerinin: 1) biri ykselen, 2) dieri ise alalan olmak zere iki
zt ynde izilmi olduu olgusuna iret etmitim. Bunlarn ilki, en aa merhale-
den hareket ederek en ykseine eriinceye kadar merhale merhale ykselmekten i-
bretti. Bunun tipik bir rnei de ayrca takdm edilmiti.

Aksi yndekini alacak olursak bu, en yksek merhaleden balayarak aaya do-
ru en alt merhaleye giden yoldur. Bu blmn ana konusuna girmek zere uang-
Tz'dan, sz konusu [almas gerekli] merhalelerin bu ekilde tasvr olunduklar bir
pasajn
108
tercmesini vermekle ie balayacaz. Bu pasajda uang-Tz, "otururken
unutmak"dan sz edecei yerde, insanlarn Realite hakkndaki bilgilerini biribirleri
arasnda pepee bir mertib zinciri oluturan drt snfa ayrmaktadr. Bu mertebeler
Lao-Tz'nun Tao T ing kitabnda nesnelerin Tao'nun mutlak Vahdet'inden srekli
olarak Varlk lemine kma srecinde tefrik etmekte olduu ontolojik merhalelere
tekbl eden epistemolojik merhalelerdir.

Bilginin en son snr nedir? Bu, "ezeldenberi hi bir eyin asl mevcd olmam
olduu" eklindeki grn temsil ettii merhaledir. te bu, (Bilgi'nin), buna hi
bir eyin eklenemeyecei en u snrdr.

Geen blmde de grm olduumuz gibi bu, "otururken unutmak" hlinin so-
nunda insann erimi olduu en son merhaledir. Bu merhalede insan Tao ile ylesine
tam bir vahdet iinde ve Realite (Hakkat, Gerek, Hakk) ile ylesine zdelemi
olur ki Tao'nun ya da Realite'nin artk byle olduklar hissedilmez bile! Bu, yukarda
aklanm olduu anlamyla, Boluk ya da Adem dediimiz merhaledir.

Bu merhale hakknda Kuo Hsiang unlar sylemektedir: "nsan bu merhalede
Sem'y da Arz' da tammen unutmu, mevcd btn nesneleri de zihninden defet-
mi olur. Zhirde btn Evren'in varln alglamaz; btnda ise kendi mevcdiyeti-
nin bilincini kaybetmitir. Snrsz bir biimde "bo" olduundan onu da hi bir ey
engelleyemez. Nesnelerin kendileri nasl deiiyorlarsa o da deimekte olup onun
tekbl etmedii hi bir ey de yoktur".


108
uang-Tz, II., s.74.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
68
Bundan sonra "nesneler"in mevcd olduklarnn bilincinin bulunduu merhale
gelir. Ama (bu bilin hlinde) bu nesneler arasndaki "snrlar" balangtanberi
asl mevcd olmamlardr.

Bu ikinci merhalede insan btn nesneleri kuvveden fiile kmam bir biimde
ihtiv eden Tao hakknda bilince ship olur. Tao bundan sonraki merhalede "Onbin
Nesne"nin sretlerinde eitlenmi olacaktr. Ama bu durumda bu nesneler arasnda
henz snrlar yoktur. "Nesneler" hl bilkuvve biribirlerinden farkl olan snrsz
saydaki unsurlarn paralara ayrlmam bir Btn' hlindedirler. Bunlar, daha he-
nz nesnelerin "asl" farkllklarna kavumam olduu srekli bir ortam, bir Karma-
a (Kaos) tekil ederler.

Bundan sonraki (yni nc merhale nesneler arasndaki) snrlarn belirlenmi
olduu merhaledir. Bununla beraber "doru" ile "yanl" arasnda henz hi ama
hi bir fark bulunmamaktadr.

te bu noktada Kaos, ihtiv ettii nesnelerin kesin sretlerini if etmee bala-
mtr. Burada artk nesnelerin hudutlar ekilmi ve her bir nesne kendisini dier
nesnelerden ayran kendi snrn aka izhr eder duruma gelmitir. Bu saf "zler"
merhalesidir. Balangtaki Bir-lik [Vahdet] hli blnmekte ve Kesret olarak eitli-
lik kazanmakta ve Mutlak [artk Kendisini] saysz "izf" varlklar hlinde izhr et-
mektedir. Bunun sonucu olarak da daha nceleri beer vukfunun gr alannn te-
sinde kalan Realite ilk kez onun idrkinin snrlar iine girmi olmaktadr.

imdi, bu merhalede bile, "doru" ile "yanl" arasnda bir fark ortaya km de-
ildir. Bu da nc merhalede bile bizim hl Tao'nun ilk balangtaki btnl
ile temasta olduumuzu gstermektedir. Bununla beraber Tao ile bu temasn, artk,
"zler"in oluturduklar perdenin ardndan gerekletirilen dolayl bir temas olduu-
na da dikkat etmek gerekir. Bu mnsebetle II. Blm'de okumu olduumuz, hani
dostlar hi bir uzvun bulunmad yznde delikler aar amaz lveren mparator
Hun Tun'un [Kaos'un] efsnesini hatrlamakta da yarar vardr. Bu pasajn nda bu
efsnede gereinden fazla basitletirmeye tevessl edilmi olduu anlalmaktadr.
nk Kaos sdece yznde alm olan "delikler" (yni "temelde zle ilgili farklar)
yznden lmemektedir. Kaos'un gerek lm bundan sonraki merhalede vuku
bulmaktadr.

Bununla beraber "doru" ile "yanl" aka ortaya ktklar zaman Tao da hasa-
ra uram olur. Ve Tao da hasar grr grmez Ak doar.

"Doru" ile "yanl"n zuhuru ile Kaos da doal haytiyetini kaybedip zn sre-
tinin verdii katlkla fosillemekte ve kadavra gibi kaskat kesilmektedir. Wang
Hsien 'ien'in de dedii gibi: "Doru ile yanl'n farkna varld an Tao'nun kaotik
btnl de artk bozulmu olur".

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
69
Ve bu, Ak domadan nce vuku bulmaz. Akn douu ak ve nefret, holanma
ve tiksinme gibi beer heyecanlarn faaliyetini remzetmektedir. te bu, Bilgi'nin en
son ve en aa kademesidir.

Meselenin, hi kukusuz, bir baka vechesi daha vardr. Tao'nun ak ve nefret gi-
bi beer heyecanlarn zuhruyla [idrkden] sndnden sz edilir. Ama bu ancak,
durum, Mutlak'n asl kaotik btnl yni asl farksz olu hli gz nnde tutul-
duunda byledir. Aksi hlde, her ey zten Tao'nun bizzt zel bir tecellsinden
baka bir ey deildir. Ve bu hliyle "fosillemi" bir z dahi Mutlak'n bir "tecel-
l"sinden baka bir ey deildir. Fakat iin bu vechesi imdilik konumuzun dnda-
dr.

Daha nce de birok kez kaz etmi olduum gibi (ve uang-Tz'nun "zc-
lk/Esansiyalizm" ekolne kar taknd felsef tavrn hakkyla anlalabilmesi iin
bunu bir kez daha hatrlatmak zellikle nem kazanmaktadr) burada verilmi olan
drt merhalenin tasvri soyut bir teoriden ibret deildir; bu, yaanan bir olgunun
tasvridir. Bu ise, yaanan ekstasis [yni "vecd"] hlinin fenomenolojik bir tasvridir.
Yukarya alnm olan pasajda vecd sreci alalan bir mertib erevesi iinde tasvr
olunmutur. Yni uang-Tz, burada, "bilin" hline dn tasvr etmektedir.
uang-Tz "nisyn"n [unutkanlk hlinin] murkabe edildii en st murkabe mer-
halesinden balayarak normal bilin dzeyine varncaya kadar adm adm nasl inil-
diini gstermektedir.

Bu mesele ile ilgili olarak aklda tutulmas gereken, ister ykselen isterse de ala-
lan mertibde ele alnm olsun, vecd srecinin biribirine tam olarak tekbl eden iki
vechesinin bulunduudur. Bunun biri "epistemolojik" diyebileceimiz sbjektif [z-
nel] vechesi, dieri ise objektif [nesnel] ya da "metafizik" vechesidir.

Mesel en yksek merhaleyi ele alalm. Bu, sbjektif yanyla, daha nce de ifde
etmi olduum gibi murkabeye dalm olan kimsenin bu murkabede vecd'i tatm
olduu bir merhaledir. O, bu hlde iken, kendisi ve tm lem de dhil olmak zere
her eyi unutmu [yni tam bir nisyn iinde] olur. Bu, doal olarak, onun Adem'e
kadem basm olduuna dellet eder; nk hi bir eyin bilincinde deildir; nk
burada "bilin" de yoktur. Ve kiinin bu sbjektif Adem'i Tao'nun objektif Adem'ine
tekbl eder. nk ezel mutlak saflnda Tao da bir Adem'dir; "ezeldenberi hi bir
eyin asl var olmam olduu" bir hl yni herhangi bir eyin bir varlk olarak fark
edilemedii fizik-tesi (metafizik) bir hldir.

Murkabeye dalm olan kimsenin bunun gibi tam bir sbjektif ve objektif Bo-
luk hlinden zihnin gnlk normal hline geri dnmee baladn dnn. Kendi
dernunda nce bir eyler kmldamaya balayacaktr. Artk onda Bilin, nesnelerin
var olduunu tehis ederek uyanmaya balayacaktr. Bununla beraber bilin bu mer-
halede daha hl donuk ve ksk bir k gibidir. Gn nn o gz kamatran par-
lakl daha zuhur etmemitir. Bu, bilincin afa ve nesnelerin yalnzca biribirinden
pek tefrik edilemeden gzlenebildii bir alaca karanlktr.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
70
Durumun byle tasvr edilmesi bir kimsede olumsuz bir deerlendirme izlenimi
brakabilir. Bu merhalede insann bilincinin hli, daha ok, donuk bir k olarak tas-
vr edilmi bulunmaktadr, nk bu tasvr sradan bir zihnin "normal" bilinci asn-
dan yaplm bulunmaktadr. Bu sradan zihin iin vecd hlindeki bilincin snk
ve belli-belirsiz gzkr; nk nesneleri biribirlerinden tefrik ve temyiz edememek-
tedir. Hlbuki gerekte bu kabil bir farkszlk, uang-Tz'ya gre, Realite'nin gerek
hlidir.

Realite'nin gerek hli de biztih "snk" ve "belli-belirsiz" olduundan bilin
de zarr olarak "snk" ve "belli-belirsiz" olacaktr. Btnyle Realite ancak byle-
sine snk bir kla aydnlatlabilir. Normal bilin hlinin gz kamatran bu ya
da u zel nesne zerine kuvvetli bir projektr tutar. Ama tek bir nesne zerinde
younlatrmakla da lemin btn geri kalannn da karanla gmlmesine yol aar.
Bu noktaya dikkati eken uang-Tz diyor ki:

Yaygn ve belli-belirsiz Ik "Kutsal nsan"n amacdr. Bununla beraber o bu I-
(belirli bir nesneyi aydnlatmak iin kullanmaz, [aksine]) genel olarak btn
nesnelere geici olarak yanstr. te "Aydnlanma" denilen de budur.

Burada "yaygn ve belli-belirsiz Ik" diye tercme edilen cmle, mevcd olup
olmad hakknda emin olunamyan bir tr a dellet etmektedir; bu yle bir k-
tr ki bu ya da u belirli nesne zerine younlaacak yerde "yaylmakta" ve her eyi
istil etmektedir. Bu gz kamatrc bir k deildir. Bu snk, belli-belirsiz, ne par-
lak ve ne de karanlk bir ktr. Aslnda bu, her eyi gerekten de ne ise yle aydnla-
tan Evrensel Ik'tr.

uang-Tz bu manev Ik trne, kez, "glgeli Ik" (pao kuang) demektedir.
Pao kelimesi "stn rtmek", "iinde gizlemek" anlamndadr. 'ng Hsan Ying'in
aklad gibi: "("Kutsal nsan"n zihni nesneler arasnda tefrik etmeyi) unutur ama
her eyi aydnlatr. Ve onlar aydnlattnda da onlar unutur. te n donuklat-
rp kstka kendisinin daha da parlaklamas bundandr.

uang-Tz iin bu merhaleye tekbl eden "objektif" veche btn merhalelerin
ontolojik olarak en nemlisidir. Bunun sebebi bu merhalenin tam "karmaalatrma"
merhalesi olmasdr. Murkabeye dalm kiinin bilincinin ksk ve yaygn Inda
"Onbin Nesne" sanki bir sisin ardndan hayl gibi belirir. "Snrlar", yni birini die-
rinden tefrik ettirecek belirli "zleri" ya da "mhiyetleri" olmadndan hepsi de be-
lirsiz ve bulank grnrler.

Bunun uang-Tz iin ontolojik adan en nemli merhale olduunu ifde etmi-
tim. Bunun sebebi daha yksek merhalenin yni Mutlak'n mutlakl dzeyindeki
merhalenin her trl dnce ve akl yrtmenin tesinde
109
bir merhale olmasna
karlk daha alttaki btn nesnelerin insan bilincine biribirlerinden snrlar aracl-

109
Bununla beraber Lao-Tz bu "sz kalbna dklemeyen" Bir-ey hakknda gene de dnp be-
ynda bulunabilmektedir. Bu konuya bir sonraki blmde temas edeceiz.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
71
yla belirgin bir biimde ayrlm olarak grndkleri "zler" ve "mhiyetler" mer-
halesidir. Ve uang-Tz da bu son merhalenin Realite'yi gerekte olduu gibi temsil
ettii grne kar sava vermektedir.

Bylece btn nesnelerin ezel farkszlk hlinde mhede edildikleri, yni "z-
ler"inden ayr ve bunlarn tesinde bulunduklar, "karmaalatrma" merhalesinin
uang-Tz'nun metafiziinin eksenini tekil ettiini grmekteyiz. Bu metafizii, var-
lk (existentia) kelimesini Ortaa'daki anlamyla telkki ederek, "Varoluuluk" di-
ye isimlendirmemiz mmkndr.

in bandanberi, gerek rtl gerekse ak bir biimde, uang-Tz'nun tavrn
"varoluu" olarak vurgulayagelmekteyim. Artk bunun gerek anlamnn yalnzca
"otururken unutmak" hlinin (yukardan) ikinci merhalesi ile balant kurduumuz
zaman anlalabilir olduu, sanrm, yeterince aklk kazanm bulunmaktadr. Bu,
Byk Karmaa'nn (Kaos'un) idrk edilip yaanmasna dayanan felsef bir tavrdr.
Bu "zclk"le ayn dzeyde bulunan bir tavr deildir. "zclk" ise her bir nesne-
nin kendine zg, aka belirgin snrlarla donatlm olarak "Onbin Nesne"nin zu-
hur ettii epistemolojik-ontolojik merhaleye has ve bu merhaleyi karakterize eden
Realite'nin (e'niyyet'in) yaanmasnn telkn ettii bir gr asdr. "Otururken u-
nutmak" hli sreci (yni tam vecd hlinden "normal" saduyu lemine doru Geri-
Dn sreci) asndan "zclk" tavr yukarda aklanm olan nc merha-
leye aittir.

u hlde, byle bir mnev tecrbenin erevesi iinde "Varoluuluk" aslnda
"zclk"den bir mertebe daha yksek bir merhaledeki Realite'nin idrk edilip ya-
anmasn temsl etmektedir. Burada unu nemle kaydetmek gerekir: sz edilen bu
merhaleye ancak, bu ereve iinde telkki edildii srece, vecd hlindeki murka-
beden Geri-Dn srecinin nc merhalesi olarak baklr. Bununla birlikte vecd
iinde murkabeye dalm olan kii bu merhaleden aa iner de nesnelerin belirgin
snrlara ship olduklarnn idrkine kavuursa gerekte vecd tecrbesi hakknda bir
ey bilmeyen sradan bir kimse ile o anda artk eit deerdedir. Bu dzeyde iken o-
nun Varlk hakkndaki gr, saduyu asndan, mtadn dnda ve "anormal" de-
ildir. Aksine bu, Varlk hakknda, "salkl" ve "normal" bir zihinle donatlm olan
btn insanlarn paylat ortak bir grtr.

Bununla beraber bu beyn, "zclk" grnn gerek uang-Tz gerekse Lao-
Tz asndan yanl ve hatl bir Varlk gr olduu ve nesnelerin gerek yapsn
arptp biimini bozduunu m ettii eklinde anlamamak gerekir. nk tpk
"Varoluuluk" grnn Mutlak'n [Tao'nun] belirli bir merhaledeki bir tecellsine
tekbl etmekte oluu gibi "zclk" gr de Mutlak'n bir baka merhaledeki
baka bir tecellsine tekbl etmektedir. Ayrca, sbjektif vechesiyle "zclk", daha
nce de grm olduumuz gibi, "otururken unutmak" hlinin murkabeden Geri-
Dn srecindeki nc merhalesini tekil etmektedir. Ve bu vasfyla da onun
hakknda herhangi bir yanlln bulunmas muhldir.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
72
Cidd bir mesele ancak, saduyunun: 1) "Varoluuluk" ile "zclk" grleri
arasndaki ontolojik "dzey"ler cinsinden bir fark bulunduunu reddetmesi, ve 2)
"zclk" grnn Varlk bilincinin yegne doru gr olduunu iddia etmee
balamas hlinde ortaya kmaktadr. uang-Tz ise, ite ancak bu artlar gerekle-
tii vakit, "zclk" grne kar ak bir ba kaldrma sergilemektedir. Fakat
saduyu, doal yaps sebebiyle, nesneleri hep bu "zclk" gr asndan idrk
ettii iin, uang-Tz ile Lao-Tz da bu gre kar srekli bir bakaldr (isyn)
izhr etmee zorlanm bir tavr iinde bulunmaktadrlar. Bu bakmdan onlarn felse-
fesi Akl'n hkmranlna kar bir bakaldr olarak da nitelendirilebilir.

uang-Tz, Konfys'n ahlk felsefesinde "zclk" tavrn tipik bir rnei-
ni grmektedir. uang-Tz'nun dncesine gre, Konfys'n felsefesi ontolojik
"zclk" grnn ahlka ayrntlaryla uygulanmasndandan baka bir ey deil-
dir. Konfys'n "insanlk", "adlet", vs... gibi temel olduu sylenen fazletleri her
yerde kendi "z"lerinin kat bir biimde belirledii nesneler grmek eilimi olan
Zihn'in normal faaliyetinin bir sr rnnden baka bir ey deildir. Mutlakl y-
nyle Realite'nin bu kabil "snrlar" bulunmamaktadr. Ama Konfys, olmad
yerde farklar tesis etmekte ve bunlardan kat, esneklii olmayan ahlk kategoriler
kararak beer davrann denetim altnda tutmay plnlamaktadr.

Dur! Fazletlerin[in retisiy]le insanlara yaklamakdan uzak dur! Yere snrlar
izmek ve bu snrlarn iinde yrmekle yaptn i tehlikelidir, gerekten de
tehlikelidir!
110


Ontolojik "zclk" tehlikelidir, nk byle bir tavr taknr taknmaz zihnimi-
zin doal esnekliini kaybetmee ve dolaysyla da var olan btn nesnelerin gerek
kayna ve temeli olan mutlak "farkszlk" hlini gz ard etmee mahkm oluruz.
"zclk", ontolojinin alannda durup kalmayacaktr; bu, doal olarak, teesss eder
etmez btn davran sistemimize hkmedecek olan deerlerin kategoriletirilmesine
de yaylacaktr.

Aada verilmi olan pasajda
111
uang-Tz, mutlak ve asl bozulmayacak ekil-
de belirlenmi bir takm eylermi gibi telkki ettikleri nesnelerin "deer"leri hak-
knda hararetli tartmalara girien kimselerin sembolik bir tasvrini ac bir istihz ile
takdm etmektedir:

Pnar kuruyunca btn balklar da dibe vurdular. (lm hlinin verdii zdrabla)
biribirlerinin stne nemli nefesler pskrtmekte ve biribirlerini minicik kpk-
lerle slak tutmaa almaktadrlar. Eer bunlar biribirlerini geni bir nehir ya da
denizde unutabilselerdi bu onlar iin elbette ok daha iyi olurdu.
Buna benzer ekilde, insanlar bir "byk adam" methetmekte ve bir "kt ada-
m" da yermektedirler. Eer bunlar her ikisini de (yni "iyi" ve "kt"y de)

110
uang-Tz, IV., s. 183.
111
uang-Tz, IV., s. 242.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
73
unutabilseler ve bizzt Tao ile zgrce "dnm olsalard" bu elbette onlar iin
ok daha iyi olurdu.

"zclk", grld kadaryla, beer zihnine en uygun den bir felsef tavrdr.
Her ne hl ise, Akl ile bunun avmlemi ekli olan saduyu, doal olarak,
"zclk" bir tavr taknmaya meyyldirler. Bu tavr ise bizim sradan dncele-
rimizin ortaya kmasnda belirgin bir rol oynar. Varlk hakknda bunun m ettii
grten mahrum olan bir kimsenin zihninin akl yrtmesi mmkn deildir. Bu
takdirde btn Aristo mant sistemi batanbaa alt-st olup anlamsz hle gelir.

"zclkler"in dncesine gre btn nesneler "zler" ya da "mhiyetler" ile
donatlmlardr. Ve her bir nesne de dierlerinden "z" araclyla ayrlr. Mesel
bir masa daima bir masadr ve asl bir koltuk olamaz. Masann stndeki kitap "z"
dolaysyla bir kitaptr, ve "z" asndan da masadan ya da masann gayr olan bir
eyden farkldr. lemde "Onbin Nesne" yni sayya gelmeyecek kadar ok nesne
vardr. Ama bunlar biribirlerine kartrmak mmkn deildir; nk bunlar
biribirlerinden, "zler"inin temin ettii, gyet keskin snr izgileriyle ya da "snrlar"
araclyla ayrlm bulunmaktadrlar.

Daha nce de sylediim gibi "zclk" ontoloji biztih reddedilecek bir ey
deildir. Eer bu isbetli yerde kullanlrsa, yni onun nesnelerin belirli bir ontolojik
dzeyde grnts olarak anlald srece, nesnelerin sdk bir tasvrini temin eder.
uang-Tz buna kzmamaktadr. Onun zellikle zerinde durmak istedii "zc-
lk"te nesnelere tek ve niha grnm nazaryla baklmamas gerektiidir. Ve bir
kimse eer byle bir iddiada bulunursa ite o zaman uang-Tz isyan bayran a-
maktadr. nk uang-Tz'nun kanaatine gre bu, nesnelerin niha grnm de-
ildir.

Kendi geirdii vecd tecrbesinde nesneleri baka bir k altnda grm olan
bir kimsenin bak asndan, ontolojik olarak, "zler"in yok olup ortadan kalkt bir
merhale vardr. Bu ise uang-Tz iin, t ezeldenberi, nesnelerin kat ve salam on-
tolojik nveleri anlamnda "zler" diye bir eylerin mevcd olmadna dellet et-
mektedir. Bu gre gre, herhangi bir olayda bu "zler" denilen eyler salamlkla-
rn kaybetmekte ve [bir eit] svlamaktadrlar. "Ry" ile "realite", vs ve snrsz
"farkszlk" leminde biribirlerinden fark edilmemektedirler. Bu lemde artk bir ma-
sa ile bir koltuk arasnda, bir masa ile bir kitap arasnda ekilecek belirgin bir ayrm
fark [snr] bulunmamaktadr. Burada her ey kendisi olmakla beraber ayn anda
baka saysz nesnedir de. "zler" olmadndan her ey biribirinin iine dhl et-
mekte ve sonu gelmeyen bir biimde biri tekine dnmektedir. Btn nesneler, di-
namik bir biimde, "bir"dirler. Bu gr asn isbetli bir biimde bn Arab'nin
Varln Birlii (Vahdet-i Vcd) kavramyla mukyese edebiliriz. Ve artk idrk e-
diyoruz ki bu, uang-Tz'nun "Byk Karmaa" ya da Kaos dedii eydir.

bn Arab, kendisi biztih mutlak Vahdet olan, Mutlak'n [Hakk'n] gr asn-
dan saysz varlklarn lemi olan Kesret lemi'ne bakm olduu iin Varln Birli-
i'nden [Vahdet-i Vcd'dan] sz edebilir. Benzer ekilde uang-Tz da, nesnelere
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
74
mutlak metafizik Vahdet'i temsil eden Tao'nun bak asyla bakt iin bunlarn
"karmaalatrlmas" fikrine erimitir.

ada Bat felsefesinde dilin "zlim" gc, yni dncelerimizi kalba sokan
dil ablonlar tarafndan icr edilen biimlendirici byk etki zerine sksk vurgu
yaplmaktadr. Nesneler hakknda "zclk" gr asnn ekillenmesinde dilin
etkisi zellikle grlmektedir.

Mutlak bir "Varoluuluk" asndan Varlk leminde su szdrmaz hcreler yok-
tur. Buna ramen insan balangta blnmemi olan bu btn pekok hlde keyf
bir biimde paralara bler durur. Realite'nin bir parasna bir isim takld myd bu,
hemen o anda, bir "nesne" ["ey"] ekline dnr. sim ona "zsel" [zt] bir katlk
baheder, ve onun [bu sretle kazand btnlnn] dalp gitmesinin nne ge-
er. yi yanyla da kt yanyla da dilin gc ite byledir. Baka bir deyimle, dil
"zclk" iin byk bir destektir.

Bir "nesne" ("ey") belirli bir isimle tannd myd insan da kolaylkla artk bu e-
yin herhangi baka bir ey deil fakat z dolaysyla o ey olduunu dnmee
balar. Eer bireyin ismi A ise o bylelikle "A-lk" kazanm olur; yni A olmak vas-
fn, zn kazanm olur. Ve o, "z" dolaysyla, A olduundan asl A'dan baka
bir ey, yni A-d olamaz. Bu artlar altnda nesnenin B, C, ya da D olmas dn-
lemez. Bylelikle nesne deimez bir biimde sbit ve belirli olmaktadr.

"zclk" ile dil arasndaki bu temel bant uang-Tz tarafndan da kaydedil-
mitir. O bunu, birok kere tekrarlayarak iret etmi olduumuz gibi, meseleye Zt-
'nda "zclk" taayyntn izi dahi bulunmayan mutlak Tao'nun gr asndan
bakt iin kaydetmektedir.

Tao'nun mutlak olarak hi bir "snr" yoktur. (Bu kabil "snrlar" retip ifde e-
den) dilin de mutlak olarak herhangi bir kalcl
112
yoktur. Ama bu ikisi arasn-
da tekbliyet teesss ettii zaman) gerek ("zclk") snrlar da ortaya -
kar
113
.

Kung Sun Lung'un safsatac mantk ekolne dikkati eken uang-Tz bu kabil
mantn dil ile ilgili "zclk" anlaynn bir rn olduuna iret etmektedir
114
.

"Parmak" araclyla "parman" "parmak" olmadn ispata almak yerine
neden "parmak-olmayan" araclyla "parman" "parmak" olmad ispat edil-
miyor?

Bu pasajn mns ancak, bunun, uang-Tz'nun yaad dnemde moda olan
safsatac mantn arka-plnnn aleyhinde olduunu kavrarsak akla kavuur.

112
Yni bu "snrlar"a tekbl eden kelimelerin deimez semantik sbitlikleri yoktur.
113
uang-Tz, II., s. 83.
114
uang-Tz, II., s. 66.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
75
Kung Sun Lung ekol Safsataclar'nn iddias u ekilde zetlenebilir. "Parmak"
kavram kendi iinde ba parmak, iret parma, orta parmak, yzk parma ve k-
k parmak kavramlarn ierir. Zten bu be parmaktan bakas da yoktur. Yni
"parmak" zorunlu olarak bu beinden biri olacaktr. imdi bunlardan birini, mesel
"iret parma"n alacak olursak, bunun btn geri kalanlar inkr edip dladn
grrz, nk "iret parma" dier drt parmaktan herhangi biri deildir. Byle-
likle gerek bir "parmak" olan "iret parma"nn, kendi kavramnn dierlerine de-
il de yalnzca kendisine uygulanmas hasebiyle, bir "parmak" ola-myaca anlalr.

Buna muhlefet eden uang-Tz bu kabil bir iddiann sdece s ve sath bir saf-
sata rnei olduuna dikkati ekmektedir. Bu tarzda bir muhakemeyle eer bir "par-
man" bir "parmak" olmadn ispat etsek bile bu bize hi bir ey kazandrmaz. Bu-
nunla beraber bir "parman" bir "parmak" olmadnn isbetli bir biimde telkki
olunaca belirli bir bak as vardr. Ve bu son gr de, her ne kadar sath olarak
ayn (yni bir "parman" bir "parmak" olmad) sonucu veriyorsa da bu bir safsata
deildir. Bu, nesnelerin "karmaalatrlmas"na dayanan bir gr olup Realite'nin
de tam kalbine ulamaktadr.

Yukardaki beynn ikinci yarsnda ortaya kan "parmak-olmayan" terimi "par-
man" mantksal kart olarak ifde edilmi deildir. Bu,"parmak-st" gibi bir e-
ye ya da bir "parman" artk bir "parmak" olmad ontolojik bir hle dellet etmek-
tedir. uang-Tz: Neden "parmak-olmayan" araclyla "parman" "parmak" ol-
mad ispat edilmiyor? diye sormaktadr. O bu soruyla: Kung Sun Lung ve onu izle-
yenlerin yaptklar gibi, mantksal hlelerle bir "parman" bir "parmak" olduu d-
zeyde, kalkp da bir "parman" bir "parmak" olmadn ispatlamay denerken za-
man kaybetmek yerine"z"e ait farklarn ontolojik dzeyini bir anda aarak "Aydn-
lanma" gzyle durumun gereini (realitesini) grmemiz daha iyi olmaz myd?
demek istemektedir. nk, hadd-i ztnda, "karmaalatrma" dzeyinde bir "par-
mak" artk kendinden baka bir ey olamayacak kadar iyice sbitletirilmi bir "par-
mak" deildir. [Bu dzeyde] btn her ey bir'dir, ve bizim de A'nn A olmas hase-
biyle A'dan baka bir ey olamyaca fikrine inatla sarlmamzn hakl bir yan yok-
tur. Yni [bu dzey gz nne alndnda]: "Bir parman bir parmak olmad" id-
diasnn gerek olduu grlmektedir; ama bu kez bunun doruluu, Safsataclarn
ayn iddiay ispatlamak iin yrtndklarndan daha yksek bir [bilin] dzey[in]de
anlalm olmaktadr.

uang-Tz, bir baka rnek olarak, kendi adalar olan Safsataclarn pek sev-
dikleri bir baka konu olan bir "at"n bir "at" olmadna da deinmektedir:

"At" araclyla "atn" "at" olmadn ispata almak yerine neden "at-
olmayan" araclyla "atn" "at" olmad ispat edilmiyor?

Bu iddiann yaps da bundan ncekinin tpksdr. Safsataclar u gzlem zerine
bir "atn" bir "at" olmadn iddia etmektedirler. Bunlarn dediklerine gre "at" kav-
ram "beyaz at", "al at", "siyah at" vs... gibi farkl renklerdeki atlara uygulanabilme-
lidir, ve hlen mevcd olan "atlardan" hi biri de renksiz deildir. Hlen mevcd o-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
76
lan her bir at ya beyazdr, ya aldr, ya siyahtr, vs... Ve bunun da hi bir istisns
yoktur. imdi bir rnek olarak bir "beyaz at" gz nne alalm. "Beyaz at" beyaz ol-
mas hasebiyle doal olarak dier btn atlardan farkldr; ve [bu] kavram bir "siyah
ata" da ya da bir "al ata" da uygulanamaz. Ve bu, her renkden her at iin geerlidir.
Bununla beraber "at" kavram her renkden her ata uygulanr olmak zorunda olduun-
dan, buradan da, hlen mevcd olan hi bir atn bir "at" olmadna hkmetmek zo-
rundayz.

Safsataclar bylelikle bir "atn" bir "at" olmadn tesis etmekte ya da tesis et-
tiklerini iddia etmektedirler. uang-Tz, bunlarn iddialarnda hakl bile olsalar eri-
tikleri sonucun hi bir gerek anlam olmadn ifde ederek bunlara kar cephe al-
maktadr. "Parmak" hakknda daha nceki iddiada olduu gibi uang-Tz bir baka
vecheden ayn sonuca ama tmyle farkl bir anlamla ykl olarak eriilebileceine
iret etmektedir. Burada da "at-olmayan" terimi "z" ile ilgili btn farkllklarn
"karmaalatrlma" araclyla elendii metafizik dzeye yollama yapmaktadr.

Byle bir dzeye yerletik miydi bir "parman" bir "parmak" olduunu ama ayn
zamanda da bir "parmak" olmadn, bir "atn" bir "at" olduunu ama ayn zamanda
da bir "at" olmadn idrk ederiz. Tpks baka herhangi bir ey iin de geerlidir.
Yalnz bu deil, hatt bu dzeyde btn lemin bir "parmak" ve btn lemin bir "at"
olduunu da syleyebiliriz.

Sem ve Arz (yni tm lem) bir "parmak"tr. Her ey bir "at"tr.

lerindeki "Onbin Nesne" ile birlikte Gk ve Yer her eyin ontolojik olarak
biribirine nfz etmekte ve "farkllamann henz balamam olduu" bir btnden
baka bir ey deildir. Byle bir hl sz konusu olduunda bir "at" deimez bir bi-
imde bir "at" deildir; pekl herhangi baka bir ey de olabilir. Bu zel duruma ak-
si ynden bakacak olursak diyebiliriz ki btn nesnelerin kendilerine bir "at" ya da
"parmak" ya da herhangi baka bir ey gzyle baklmaya hakk vardr.

uang-Tz "zclk" tavr, byle bir bak asndan u ekilde eletirmekte-
dir
115
:

(Meseleye "parmak-olmayan" ve "at-olmayan" gr asndan bakacak yerde in-
sanlar Varln farkllamam ezel btnln bu sefer de "doru" ve "doru-
olmayan" diye snflandrdklar kategorilere blmekte) ve "doru"nun deimez
bir biimde "doru" ve "doru-olmayan"n da deimez bir biimde "doru-
olmayan" olduunda srar etmektedirler. (Bununla beraber "doru" ile "doru-
olmayan" arasndaki fark "z"e ait bir ey, yni Varln yapsna dayanan bir
ey olmaktan uzak, ve tpk daha nceleri yol olmayan yerde) insanlarn zerinde
srekli yrye yrye bir yol tesis etmeleri gibi bir alkanlk ve itiyadn sonucu-
dur. Buna benzer ekilde "nesneler" de (yalnzca itima alkanlklar ya da ka-

115
uang-Tz, II., s. 69-70.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
77
bller sonucu
116
) kendilerine izfe edilen u ya da bu isimle isimlendirilmeleri a-
raclyla teekkl ederler.

(Ve "nesneler" bir kere bylece billrlatrldlar myd artk ister "doru" ister
"doru-olmayan", "yle" ya da "yle-olmayan" diye telakki olunmaya balar-
lar). nsan bir eyin "yle" olduuna hangi temele dayanarak hkmeder? Onun
"yle" olduuna (baka kimselerin ya da cemiyetin itiyd zere ona) "yle" di-
ye hkmetmelerine gre hkmeder. Pekiyi bir kimse bir eyin "yle-olmayan"
olduuna hangi temele dayanarak hkmeder? Onun bu trl hkmetmesi daha
ok (baka kimselerin det zere) "yle-olmayan" diye hkmetmesinden tr-
dr.
(Bununla beraber "Aydnlanma" gr asndan nesnelerin [eynn] realitesi
ancak insan kendisini, her trl elemeden sarf- nazar eden ve btn bu kabil iz-
f farkllklar aan bir konumdaki daha yce bir bilin dzeyine ykseltirse kav-
ranabilir. Ve bu konumdan bakldnda da) istisnsz her eye "yle" (yni tas-
dik ve kabl edilebilir) olarak baklabilecei ve istisnsz her eye de "doru" i-
mi gibi baklabilecei belirli bir cihet de vardr. "yle" olmayan hi bir ey
yoktur. "Doru" olmayan hi bir ey yoktur. ster bir tahl sap ya da bir byk
stn, ister bir czaml ya da Hsi ih (gibi gzel bir hanm) olsun; yni nesneler
ne kadar acyib, tuhaf, irkin ve kaba olurlarsa olsunlar Tao hepsini de bir'e irc
eder.

Bu dzeyde idrk edilen Realite'ye uang-Tz "Semv Eitleme" karl t'ien
n ya da (ayn anda) "ki-Yolda-Yrmek" anlamnda liang hang demektedir. lk
terim "iyi" ile "kt", "doru" ile "yanl", vs... arasndaki farkllklardan rahatsz e-
dilmeksizin btn nesnelerin ezel henk ya da eitliklerinde huzur iinde bulunduk-
lar "doal" bir metafizik hle dellet etmektedir. 'ng Hsan Ying'in de mhede
ettii gibi, "Kutsal nsan" eyy daim bu kabil bir Eitlik hlinde grmekte oldu-
undan, zihni de ebed bir huzur iinde olaraktan, ey arasndaki farkllklardan as-
l rahatsz olmamaktadr. "ki-Yolda-Yrmek" denilen ikinci terim ise "iyi" ile "k-
t"nn, "doru" ile "yanl"n her ikisinin de eit srette kabl edilebilir olduu meta-
fizik hle tekbl etmektedir. Bu ise, baka bir deyimle, coincidentia oppositorum'un
[Tevhd-i Ezdd'n: ztlarn akmasnn] vuku bulduu yni ztlarn akt
Vhid'in bnyesinde btn ztlklarn ve elikilerin ortadan kalkt bir hldir.

uang-Tz'nun ikinci blmnn balnn 'i Wu Lun
117
yni "(Btn) Nesne-
lerin Eitletirilmesi Hakknda Nutuk" olmas ok anlamldr. Bu blmn byle i-
simlendirilmesinin sebebi her eyin "eit", yni eninde sonunda Vhid, olduu gr-
yle ilgili olmasndan trdr. Ve bu gre gre de nesnelerin bu kabil bir "eit-
letirilmesi"si "z" deil de ancak "Varlk" dzeyinde te'yid edilebilir olduundan,

116
Burada da uang-Tz'nun dile nasl bir "z"-retici kudret izfe etmekte olduunu kaydediniz.
Ezelde "isimsiz" olan bir nesne kendisine bir isim verildi miydi birdenbire salam bir biimde sbit-
letirilmi ve deimeyen bir eye dnmektedir.
117
Bu "Varlktaki eitli Yollarn Eitletirilmesi", [yni mutlak aknlkta (Gayb leminde, A'm'da)
Varln (Vcd'un) eitli grnleri arasndaki ztlklarn ortadan kalkmas] olarak da tercme edi-
lebilir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
78
ben de bu teorinin hakl olarak bn Arab'nin Vahdet-i Vcd'uyla kyaslanabilecei
dncesindeyim.

Eer "zclk" var olanlar hakknda felsef bir bak as olacaksa btn Varlk
lemini de aklayabilmelidir. Ve bu gr btn nesneleri kapsayacak kadar vs'atli
olmaa niyetlidir, ve hatt rtk bir biimde de olsa bunu iddia etmektedir. Ama ya-
ps, ontolojik birimleri tek tek izole ederek bunlar biribirinden "z"leri asndan
bamsz klmaktan ibret olan bu gr as gerekten de [iddia ettii gibi] nasl
vs'atli olabilecektir? Nesnelere bu trl bir yaklam iinde olunur ve sonra da hepsi
kapsanmak istenirse insan ister istemez numaralandrma ve toplama metoduna ba
vurmak zorunda kalr. Fakat bu istikmette ne kadar uzak gidilirse gidilsin niha so-
nuca erimek mmkn olmayacaktr. Ne kadar ok sayda bamsz birimler biribiri
zerine ylrsa ylsn gene de hi dokunulmam ve kapsanmam sonsuz sayda
nesne geride kalm olacaktr.

u hlde "zclk", tabat gerei, sonsuz giriftlii ve snrsz geliim ve dn-
mleri asndan Varlk leminin gereini [realitesini] kavramak hussunda kesin
olarak cizdir. Varlk lemini gerekte olduu ve tesirlerini icr ettii ekliyle kavra-
yabilmek iin, uang-Tz'nun iddiasna gre, bizim "zclk" asndan nesneler
arasndaki farkllklar dzeyini terk etmemiz ve kendimizi btn nesnelere yaylm
olan "Varlk" ile tevhd ederek btn nesnelere bunlarn ezeldeki "karmaalatrlma"
ve"farkszlk" hline gz atmamz gerekmektedir. uang-Tz bu tezi teorik bir bi-
imde ortaya atacak yerde grn mehur ut std ao Wn'in mahhas rnei
araclyla aklamaktadr.

Bir nesnenin (ayn anda) hem "mkemmel" ve hem de "kusurlu" olmasna uygun
bir misl olarak ao Wn'in utunu ald zaman vuku bulanlar gsterebiliriz.
Bir nesnenin "mkemmel-olmadan" ve "kusurlu-olmadan" kalmasna bir misl
olarak da ao Wn'in udunu almad zaman vuku bulanlar gsterebiliriz
118
.

Bu pasajn dellet ettii mn yle aklanabilir. ao Wn bir mzik dhsidir.
O udunu ald zaman, ald mzik paras mkemmel bir ekilde kuvveden fiile
km olur. Bu, "bir nesnenin mkemmel olmas"na dellet etmektedir.

Bununla beraber ao Wn'in belirli bir mzik paras alarak onu mkemmel bir
ekilde kuvveden fiile karmasyla sonsuz saydaki dier mzik paralar ise alnan
parann ardnda karanlkta ve hkmsz kalmaktadrlar. Bu da "bir nesnenin kusur-
lu olmas"na dellet etmektedir. u hlde tek bir mzik parasnn mkemmel bir e-
kilde icr edilerek kuvveden fiile karlmas, ayn anda, geri kalan btn imknlarn
reddi ve hkmsz klnmas demektir. Biz ancak ao Wn udunu almad zaman
onun kuvveden fiile karabilmee muktedir olduu btn paralar[n hepsini] bee-
necek bir durumda oluruz. Ve onun mzii de mutlak anlamyla ancak bu ekilde
"kemle erer", yni bir anlamda "keml" ile "kusur" arasndaki fark aar.


118
uang-Tz, II., s. 74.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
79
Btn nesnelerin "eitletirilmesi" bylece bizi Varln realitesinin nvesine ge-
tirmektedir. Bununla birlikte, eer bu fikre yapp kalnr da nesnelerin kevn
vechesi tmyle gz ard edilirse bu sefer de gene affedilmez bir hatya dlm
olur. nk, eninde sonunda, sonsuz eit ve klktaki olaylar da Realite'nin [yni
Gerein, Hakkat'n, Hakk'n] bir vechesidirler. Hi phesiz, ao Wn'in mzii
mutlak anlamda ancak o udunu almad vakit "mkemmellemektedir". Ama u da
bir gerektir ki onun ustalnn ardnda gizli kalan imknlarn da izf bir anlamda
"mkemmel" klnmalar mukadderdir, ve bunlar bir bakasnn aleyhine de olsa im-
kn hlinden hareketle kuvveden fiile kmak iin bir yol bulmak hussunda asl dur
durak tanmayacaklardr. ster mutlak ister izf, ister temel ister kevn olsun
mkemmeliin her iki hli de onun mziinin realitesi iin gereklidir.

Benzer ekilde, nesnelerin ontolojik yaps sz konusu olduunda, ezel "farksz-
lk" da kevn "farkllama" da, ya da Vahdet ile Kesret'in her ikisi de gerektir. Eer
uang-Tz bu ilk vecheyi bu kadar [nemle] vurguluyorsa bunun sebebi, zellikle
beer yaantnn saduyu dzeyinde, kevn vechenin fevkalde gze batc ve ege-
men olmasndan trdr, yle ki [bu veche, srf bu yzden] genellikle ontolojik rea-
litenin ta kendisiymi gibi telkki edilmektedir.

Varln kk mutlak olarak bir'dir. Ama o, bu ezel Vahdet hlinde, sonsuzadek
skin kalmamaktadr. Aksine, kendisini sonsuz sretlerde izhr etmekden asl vaz
gememesi Varln zt tabatnn bir zelliidir. O kendini "Onbin Nesne"de eit-
lendirir [Kesret'te izhr eder]; sonra da bunlarn her biri sonsuzadek bir bakasna
dnr durur. te bu, Varln kevn vechesidir. Fakat "eitlenme" ve "farklla-
ma" srecinden geerek aslnda btn nesneler gene kendi niha kaynaklarna dner-
ler. "ni" [Nzl] ve "Ykseli" [Mi'rc] sreleri de artc biimde bir ve ayn
eydir. Vahdet ile Kesret arasndaki bantnn da bu ekilde anlalmas gerekir.
Tpk Vahdet'in statik bir lm ve katlk "bir-lii" gibi deil de asl kesintiye ura-
mayan dinamik coincedentia oppositorum [ztlarn akmas] sreci olmas gibi,
Kesret de nesnelerin bir daha deimemek zere salam biimde sbitlik kazanm
olduu statik bir "farkllama" deil de iinde Vahdet ile Kesret'in ontolojik gerilimi-
ni ihtiv eden sbit bir hayat srecidir.

Eer "farkllama" asndan baklacak olursa (hi bir ey baka herhangi bir e-
yin ayn deildir), 'u ve Yeh eyletleri biribirlerinden ne kadar uzaksalar kara-
cier ile safra kesesi de biribirlerinden o kadar farkldrlar. Ama "aynlk" asn-
dan bakldnda, btn nesnelerin hepsi de bir ve ayndr
119
.

Ne yazktr ki sradan kimselerin gzleri Kesret'in kevn parltlaryla kamam
olduundan bunlarn, btne [yni Varlk lemine] yataklk eden dinamik Vahdet'i
alglamas mmkn deildir. uang-Tz'nun deyiiyle, bu kimseler "bilgilerinin ob-
jelerini tevhid etmek" konusunda muktedir deildirler
120
.


119
uang-Tz, V., s. 190.
120
uang-Tz, V., s. 193.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
80
Byle bir durumda bizim taknabileceimiz en isbetli tavr "zihinlerimizin, ma-
nev kemlin hengi iinde rahat olmasn" temin etmektir. Burada "henk" (ho) ke-
limesi, 'ng Hsan Ying'in de iret ettii gibi, "bilgimizin objelerini tevhd ettii-
miz" ve btn nesneleri de "karmaalatrma" ilemine tb tuttuumuz zaman, "ku-
laklarmzn ve gzlerimizin te'yid ettikleriyle" artk rahatsz edilmeyen zihnimizin
mkemmel bir huzuru tatmasna dellet etmektedir; bu, ayn zamanda, bu dzeyde
btn nesnelerin biribirleriyle huzur dolu birlik iinde olduuna, aralarnda "z"e i-
likin ztlklarn kalmam olduuna da dellet etmektedir. uang-Tz'nun anlatmak
istedii: bizim, Varln kevn vechesine gzlerimizi yummamamzdr; ama ayn
kevn dzeyde kalarak, bizim de aralarndan birisi olduumuz nesnelerin Kesret'ini
kevn gr asndan mhede etmemizin yanl olduudur. Byle bir merhaleyi
[behemehl] amamz, daha yksek bir dzeye ykselmemiz ve buradan aaya
doru bakarak nesnelerin durmakszn biribirlerinin yerlerini aldklar Kesret kaley-
doskopunu mhede etmemiz gerekir. Ancak bunu byle yaptmz zaman Varln
realitesinin ne olduunu bilecek bir durumda olacaz.

Ezel mutlak Vahdet ile kevn Kesret arasndaki iliki, yni "metafizik karanl-
ndan" [Gayb'ndan] bu zuhur lemine adm atarak ztn kevn lemin saysz nes-
ne ve sretleri altnda izhr eden Mutlak'n dinamik sreci, tekrar ede ede dikkati
ekmi olduum gibi, kendi realitesini ancak vecd hlindeki (ya da uang-Tz'nun
tbiriyle "otururken unutmak" hlindeki) bir zihne if eder. Vecd deneyimini yaa-
mam bir kimse iin "zler"in ontolojik statsn anlamak zellikle zor bir eydir.

Mutlak [yni Tao] "Onbin Nesne"nin sretinde ve ard arkas kesilmeyen tecell-
ler zinciriyle kendisini, tbir cizse, ksmlara ayrdka bunlarn her biri sanki zel
bir "z" kazanm gibi grnr. nk, eninde sonunda, eer biribirlerinden ayrt
edilemeyeceklerse "Onbin Nesne"den [yni Kesret'ten] sz etmenin anlam nedir?
Eer bunlar "z" ile techiz edilmemilerse bunlar biribirlerinden nasl ayrt edebiliriz
ki? A'nn B'den farkl ve ayrt edilebilir olduunu tandmz zaman ayn zamanda da
A'nn kendisini B'den tefrik ettiren bir "z"le donatlm olduunu da tanm olmu-
yor muyuz?

Bununla birlikte uang-Tz'nun gr asndan nesnelerin "z"lerle donatlm
olmas ve "z" asndan biribirlerinden tefrik olunmalar yalnzca grnm mesele-
sidir. "Onbin nesne"den her biri hi deimeyecek biimde sbitletirilmi olan kendi
"z"ne shiptir. Gerekte ise o, daha ok, byle bir "z"e shipmi gibi grnmek-
tedir.

Ama bu grnt bu zhiren "z" gibi grnen eylerin btnyle adem olmamas
dolaysyla girift bir hle brnmektedir. Bunlar yalnzca kuruntunun eseri de deil-
dir. Bunlarn biztih bir eit zel bir ontolojik gereklii de vardr. Ontolojik olarak
bunlar temelsiz deildirler. Her eye nfz edip yaylan [siryet eden] "Varlk" hepsi
iin bir eit ontolojik temelin mevcd olmas hasebiyle, sonsuz eitli sretleri de
kabl etmektedir. Bizim, hi kukusuz, kelimenin allagelmi anlamyla "zler"in
var olduklarn ifde etmemiz kesinlikle mmkn deildir. Ama bunlarn mutlak an-
lamda var olmadklarn da ifde edemeyiz.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
81

Hatrlayacamz gibi, bn Arab de ite tam bu noktada kendi metafizik sistemi-
ne A'yn- Sbite kavramn ithl etmiti. Ve bu kavram takdre yn bir biimde iyi
sonu vermiti. bn Arab bu paradoksal durumun ortaya kard sknty bu kav-
ram araclyla felsef bir ereveye yerletirmee muvaffak olmutu. "A'yn- sbi-
te" o trden metafizik umdelerdir ki bunlarn ne var olduklar ve ne de var olmadk-
lar sylenebilir; ve bunlar syesindedir ki her eye siryet eden ilh Varlk sonsuz
sayda eyda tecell eder. Ama bn Arab iin de bu, temelinde, felsef bir meseleden
ok vecd hlinde iken yaanan bir r'yet meselesi idi.

uang-Tz byle bir felsef mrifete ship deildir. Bunun yerine her zaman yap-
t gibi reyi, dorudan doruya, kendi metafizik telkkisinin muhtevsnn sembo-
lik bir temsiline bavurmakta bulmaktadr. Bunun sonucu olarak elimizde in edebi-
ytnda, oybirliiyle, rzgrn en stdne tasvirlerinden biri olarak kabl edilen bir
tasvir bulunmaktadr. Bu hi kukusuz edeb bir eser deildir. Bu, uang-Tz'nun,
sz kalbna dklmesi mmkn olmayan szl olarak ifde etmek iin kulland
felsef bir semboldr de. Ayrca, hemen greceimiz gibi [bununla ilgili olarak aa-
ya dercettiimiz pasaj, tmyle], "Allah'n varlnn Tao-cu bir isbt" diye isim-
lendirebileceimiz bir dn tarzn ortaya koymas bakmndan da fevkalde -
nemli bir felsef pasajdr.

Bu pasajn ba tmyle semboliktir. Bunun gerek felsef mns, bunu okurken,
eer hatrda Evrensel Rzgr'n Varl ya da her eye siryeti asndan Mutlak'
remzetmekte olduu ve aalarn gvdelerindeki "kovuklar"n da "zler"i
remzetmekte olduklar hatrda tutulacak olursa daha iyi anlalacaktr:

Byk Arz pskrr; pskrlen bu eye de Rzgr denir
121
. Pskrme vuku
bulmuyorsa hi bir ey gzlenmez. Ama bu vuku bulur bulmaz aalarn kovuk-
lar da ngraklar gibi tmee balarlar.
Dinle! Uzaktan esip gelen rzgrn srklenen sesini duymuyor musun? Dalar-
daki ormanlarn aalar hrdamaya, kprdanmaya ve sallanmaya balyor ve
yz arn yksekliindeki devs aalarn btn kovuk ve deliklerinden farkl
sesler kyor.
Burun gibi, az gibi, kulak gibi olan delikler var; bir ksm da stn bal gibi
(drtke), kimisi fincan gibi (yuvarlak), kimisi de direk gibi. Bzlar derin g-
letler gibi; bir blm de s havuzlar gibi.
(Bundan tr bunlarn kardklar sesler de farkldr): bir ksm kayalara arpan
seller gibidir; bzlar uan oklar gibidir; kimi hrlar, kimi solur, kimi haykrr,
kimi de inler. Bz sesler derin ve rtldr, bz sesler ise hznl ve ackldr.

121
Mutlak Vahdet'ten kevn nesnelerin sdru burada byk Arz'n Rzgr pskrtmesine benzetil-
mektedir. Bu efsnev tasvr ile, bn Arab'nin Esm'-l Hsn'nn Hakk'daki ontolojik i gerilimini
tasvr ederken kulland tasvr arasndaki olaanst benzerlii kaydediniz. Hatrlayacanz gibi bu
gerilim o kadar hd safhada idi ki ancak Esm'-l Hsn'nn "fkrmas" syesinde rahatlk salan-
maktayd. (Bk. bn Arab'nin "Fuss"undaki Anahtar Kavramlar, 2. Bask, s. 184-187, Kakns Ya-
ynlar, skdar 1999; 1. Bask'da s. 194-197).
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
82
lk rzgr tannn bir sesi peinden srkleyerek uzaklarken bunun ardndan de-
rin ve grleyen bir ses gelir. Frtnams bir rzgra bunlar yksek sesle cevap ve-
rirler.
Bununla beraber bu iddetli bora geer gemez btn bu kovuklar ve delikler de
bo ve sessiz kalrlar. Sen artk yalnzca byk dallarn sessizce sallandn ve
yumuak srgnlerin de nazl nazl kprdandklarn grrsn.

Daha nce de sylemi olduum gibi bu, rzgrn yalnzca edeb bir tasvri ol-
mak kastyla yazlm deildir. uang-Tz'nun gerek amac bu pasaj izleyen b-
lmde ortaya kmaktadr. Onun felsef olarak kastetmekte olduu u ekilde belirti-
lebilir. Aalarn "kovuklar" ile "delikleri" bamsz olarak var olduklarn ve kendi-
lerinin sesler karmakta olduklarn vehmetmektedirler. Bunlar bu seslerin, sdece,
Rzgr'n kendileri zerindeki fiil etkisiyle ktnn farknda deildirler. Gerekten
de "kovuklar"n n n tmelerini salayan Rzgr'dr.

Bu, "kovuklar"n var olmamalarndan tr deildir. Hi kukusuz onlar aala-
rn zerinde bulunmaktadrlar. Ama bunlar ancak Rzgr'n olumlu etkisiyle kendile-
rinin var olduklarn izhr edebilmektedirler. Apak grld gibi bu, daha nce
sz edilmi olduu vechile, "z"lerin ontolojik statsnn gyet uygun bir tasv-
ri[mesbesinde]dir.

Buradaki Rzgr'n da alelde bir fizik rzgr olmad ikrdr. Bu bn Arab'-
nin sereyn- vcd [kelimesi kelimesine: Varln yaylmas] kavramna tpatp tek-
bl eden Evrensel Rzgr'dr. bn Arab'nin de uang-Tz'nun da "Varlk" kavramn
"hareket eden", "esen", "akan" ya da "yaylan" bir-ey olarak telkki etmeleri gerek-
ten de hem ok ilgi ekici ve hem de fevkalde anlamldr. Her ikisi iin de "Varlk"
demek fiil demektir.

(Ayn bir Rzgr) Onbin Nesne zerinde farkl biimlerde esmekte ve kovuklarn
kendilerine zg seslerini reterek bunlarn her birinin bu zel sesin bizzt kendi
sesi olduunu vehmetmesine yol amaktadr. Ama gerekte (kovuklarn) eitli
sesleri(ni) reten kimdir
122
?

Evet, kimdir o? Eer bu soruya isbetli cevabnz yoksa Evrensel Rzgr'n felse-
f mnsn anlayamazsnz. Bu soruyu sorma tarznn bizi, dorudan doruya, yuka-
rda "Allah'n varlnn Tao-cu bir isbt" diye isimlendirmi olduum yne
sevkediyor grnmesi nemlidir. Ama uang-Tz, sz konusu meseleyi bu tarzda
ele alacak yerde bir kimsenin "dern"unda ne olup bittii hakknda olduka uzun bir
tasvr takdm etmektedir. Tpk zerilerine Rzgr estii zaman aa kovuklarnn
her eit sesi karmalar gibi insann "dern"u da srekli bir kargaa hlindedir. B-
tn bu karkla sebeb olan kimdir? te meselenin merkezindeki soru budur. nsan-
larn zihinleri mi bundan sorumludur acab? Ya da d nesnelerden gelen uyarlar m
[stimuli'ler mi] bunun sebebleridir? uang-Tz buna "Hayr!" diye cevap vermekte-

122
uang-Tz, II., s. 50.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
83
dir. Ama nce uang-Tz'nun grltleri ve sesleri dur-durak tanmakszn reten
dern "kovuklar" nasl tasvr etmekte olduunu bir grelim.

Uykuda bile olsalar insanlarn nefisleri (ryda) eitli eylerle karlamaktan
tr eziyet iindedir. Uyandklar zaman bedenin ilevleri de faaliyete geer; d-
ndaki eylerle temsa geer, ve her trden dnce ve heyecn bylece meyda-
na gelir. Ve bu da insanlarn, zihinlerini her gn bakalaryla ekimelerinde kul-
lanmalarna sebeb olur. Bz zihinler aylk ve botur. Bzlar mulktr. Bzlar
titizdir. Ufak tefek korkular bulunan sinirlidir; byk korkulara mruz kalanlar
ise sdece akn olurlar.
Konularn doruluklar ve yanllklar zerine delil getirme ekilleri bizlere ok
ve ta atan (yni fevkalde hzl ve faal olan) kimseyi artrr. Sanki ilhlarn
nnde yemin etmilercesine (tartmalarda) muzaffer olmak iin yrtnr durur-
lar. Zihn enerjilerini gn be gn harcama ekilleri ise bizlere (aalarn yaprak-
larn) sonbahar ve kta dkmelerini artrr.
Bunlar hayl krkl ve aknlkta o kadar ileri gitmilerdir ki artk onlar iin
geri dn imkn kalmamtr. Yalandka gitgide artan bir lgnln esiri ol-
ma ekilleri ise bizlere (tamah) mhrleriyle skca mhrlenip kapatlm olan
zihinleri artrr. Bylelikle, zihinleri lme doru srklendiinde onlar
genliin parlaklna geri dndrmek imkn da kalmaz.
Gerekten de (insanlarn zihinlerinin kprtlar aalarn kovuklarnn rettikleri
sesler kadar sonsuz eitlilik arzeder): ne'e, korku, znt ve zevk! Bzen t
hakknda endelenirler; bzen bir daha ele gemeyecek olan mz hakknda fay-
dasz yere hayflanrlar. Bzen herca, bzen inat, bzen pohpohlayc, bzen
kibirli, bzen saf, bzen de sun' davranldrlar.
Bunlar bizlere (bir neyin) bo delikler(in)den kan her eit sesi, ya da scak ru-
tbette biten mantarlar artrr. Gzlerimizin nnde, gece gndz demeden,
birinin dierinin yerine gemesi eklinde tezhr eden bu deiikliklerin ard ar-
kas kesilmez.
Bu (ard arkas kesilmeyen deiimler) nereden filizlenmektedirler acab? Kimse
bunlarn mene'lerini bilmez. Bunu bilmek mmkn deildir, kesinlikle mmkn
deildir! Ama u reddi mmkn olmayan bir olgudur ki btn bunlar[n hepsi de]
hlen dernumuzda sabahtan akama kadar vuku bulmaktadr. te bunlarn (biz-
de) vuku bulmas da bizim yaamakta olduumuza dellet etmektedir!
123


Zihnimizde gece gndz vuku bulmakta olan sonu olmayan psikolojik olaylar bu
ekilde tasvr ettikten sonra uang-Tz bu artc olayn yorumuna gemektedir.
Btn bunlarn gerek ve niha sebebi nedir? Kendi kendine btn bu psikolojik
kargaann niha sebebinin kendi "nefs"imiz olup olmadn sormaktadr. "Nefs"in
btn bunlarn sebebi olduunu sylemek, dolayl da olsa, d dnyadan gelen uyar-
larn bizim psikolojik kprdanlarmzn sebebleri olduunu tehis etmekten baka
bir ey deildir. uang-Tz d uyarlar ile zihnimizin deien ahvli arasndaki bu

123
uang-Tz, II., s, 51.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
84
banty "u" (yni nesneler) ile "nefs" arasndaki bir bant cinsinden tasvr etmek-
tedir.

"u" olmasayd "nefs" de olmazd. "Nefs" olmasayd "u"nun da yakasna yap-
aca hi bir ey olmazd. (Bylece "nefs"imiz, yni psikolojik olaylarmzn
tm, varln d dnyann uyarlarna borlu grnmektedir). Bu gr
hakkata yakn grnmektedir. Ama (zihinlerimizin) izhr ettikleri gibi davran-
masna gerekten neyin sebeb olduu sorusunu gene de cevapsz brakmaktadr.

uang-Tz d uyarlarn zihinlerimizde karklklar hsl ettiini kabl etmek-
tedir. Ama byle bir gr meselenin tam nvesini aklayamamaktadr. Bu gr a-
snn dernumuzda vuku bulan btn psikolojik deiimleri aklayabildiini veh-
medenler tpk, aalarn, Rzgr'n faaliyetini gz ard ederek rettikleri seslerin
bizzt kendileri tarafndan retildiini saf saf vehmeden "kovuklar" ve "delikler" gi-
bidir.

D etkenlerden gelen uyarlarn ardnda niha sebeb olarak Bir-ey, d nesneleri
zihinlerimize tesir etmee ve bylece bunlarn da heyecanlanmasna sebeb olmaa
sevk eden Bir-ey bulunmaktadr. Btn bu olaylarn ardnda, tpk "kovuklar" tara-
fndan kartlan seslerin ardnda bir Rzgr'n bulunmas gibi, faal hlde olan ve
zihnimizin btn kprdanlarn ve olaylarn kontrol etmekte olan gerek bir Fil'in
bulunduu hissedilmektedir. Bununla birlikte tpk Rzgr'n gze grnmez ve ko-
layca kavranmaz olduu gibi bu Fil'in de bilinmesi ve grlmesi mmkn deildir.
Grnr olmasa bile, tpk bizim Rzgr'n varln onun faaliyeti dolaysyla his-
setmemiz gibi, Fil'in varln da O'nun ef'ali [fiilleri] araclyla hissedebiliriz.

Gerek bir Ynetici'nin
124
var olduu hissedilmektedir. Bizim iin O'nu mah-
has bir srete brnm olarak grmek mmkn deildir. O'nun faal olduu ko-
nusunda en ufak bir phe yoktur. Ama, O'nun eklini sretini grememekteyiz.
O faaliyetini izhr etmekte, ama hislere hitb eden herhangi bir sreti bulunma-
maktadr
125
.

uang-Tz'nun, Mutlak' bizim idrkimizin ancak fiiliyle ulaabildii ahs
vechesiyle yni mutlak Fil [Fil-i Mutlak] olarak ne srmesi felsef adan fevka-
lde nemlidir. Bu adan bakldnda Mutlak: fiil'dir; bir nesne deildir. Hislere
hitb eden bir sreti olmamasna yni bir nesne olmamasna ramen faaliyetini izhr
etmekten bir an geri kalmamaktadr. O'nun, her yerde ve her eyde, yalnzca izini s-
rebilmekteyiz. Ama O'nun bizzt eklini, sretini asl grememekteyiz; nk O'nun
bir ekli, bir sreti yoktur ve nk O bir nesne deildir. Bununla beraber insan zih-
ni kendi tabat gerei "zclk"nn tekidir. Onun herhangi bir eyi bir "nesne"nin
sreti dnda dnebilmesi, imknsz olmasa bile, fevkalde zordur. nsan zihni
herhangi bir eyi, ancak pek ndir hller hri olmak zere, Adem olarak alglayabi-
lir. Mutlak'n Adem olarak telkki edilen Bir-ey gibi kavranmas sradan bir akl i-

124
ince: n tsai.
125
uang-Tz, II., s. 55.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
85
in, tmyle bir samalk olmasa bile, sdece tahamml mmkn olmayan bir para-
dokstur.

Bu metafizik paradoksu bir nebze daha kabl edilebilir klmak zere uang-Tz
bu durumu, mekanizmasnn tm "nefs" diye gze grnmeyen "bir ey" tarafndan
ynetilip kontrol altnda tutulan bedenin uzuvlarnn ve organlarnn girift ileme tar-
zyla mukyese etmektedir.


Yz kadar eklem, dokuz delik ve alt da barsak. te bir insann bedeni bunlar-
dan oluur. Pekiyi imdi biz bunlardan en ok hangisine daha ok sayg gster-
meliyiz? (yni bunlardan hangisine bedenin Yneticisi gzyle bakmalyz?).
(Ynetici olarak) bunlarn hepsine ayn saygy gsterdiini syler misin? (Hayr.
Bu mmkn deildir). Pekiyi, bunlardan birini zellikle senindir diye ne kar-
makta msn acab? (Hayr bu da imknszdr). Ama eer bu byle deilse (yni
bunlarn tm de bunlardan zel biri de bedenin zerinde hkim durumda deil-
se) acab bu, onlarn (arasnda hi bir Ynetici bulunmadndan tr) hepsinin
de hizmetkrdan baka bir ey olmadklarnn delli midir? Bununla beraber, eer
bunlarn hepsi de hizmetkr olsalard bu belde (yni beden) nasl olurdu da [g-
rnen bu muazzam] nizm iinde olurdu? Yoksa bunlar srasyla ve biribirlerini
izleyerek nce Ynetici ve hemen sonra da hizmetkr durumuna m gemekteler?
Hayr, (muhakkak bunlarn hepsini idre eden) gerek bir Ynetici vardr. Ve in-
san bu Ynetici'in mahhas sretini ister bilsin isterse bilmesin, O'nun realitesi
bu durumdan asl etkilenmemektedir; bu sebebden tr ne eksilmekte ve ne de
artmaktadr
126
.

Bu durumda gerek Ynetici, somut sreti kimse tarafndan bilinmemekte olan
nefistir. Fakat hi kukusuz bu, burada, Mutlak [yni Tao] ile Varlk lemindeki b-
tn olaylarn arasndaki banty aydnlatmak zere ileri srlm bir hayldir. Be-
denin btn uzuv ve organlar nasl grnmeyen nefsin hkm altnda ise lemde
mevcd olan ve vuku bulan her ey de bilinmeyen-bilinemez-olan Ynetici'nin [yni
Rabb'n] hkm altndadr.

Daha nce de belirtmi olduum gibi uang-Tz'nun, burada, lemin "Gerek
Ynetici"sini fiil olarak takdm etmesi ok anlamldr. Hi kimsenin Mutlak' mevcd
"Bir-ey" gibi grmesi mmkn deildir, ama hi kimse de O'nun ef'ali'nin [fiilleri-
nin] varln inkr edemez. Ve bu ef'al de felsef adan Varlk'dan baka bir ey de-
ildir.

Daha nceki pasajda Evrensel Rzgr, yni evrensel kuvvet olarak tasvr edilmi
olan Mutlak'n ef'ali burada sanki ahs Rabb olarak takdm edilmi bulunmaktadr.
uang-Tz'nun lem telkkisinde Mutlak'n ya da Tao'nun evrensel ve ahs olmak
zere farkl iki vechesi vardr. Evrensel vechesi itibriyle Mutlak: Varln her eye
nfz edip yaylan ve bunlar mevcd klan, byten, bozan ve nihyet ezel kaynak-

126
uang-Tz, II., s. 55-56.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
86
larna geri dndren bir hayat enerjisi olan Tabat'tr; ama ahs vechesiyle de
Semvat'n ve Arz'n Hlik'i [Gklerin ve Yerin Yaratcs] btn nesnelerin ve olay-
larn Rabb' olan Allah'dr. Kavram ve temsl olarak her ikisi de biribirinden tmyle
farkldr, ama gerekte her ikisi de bir ve ayn eye dellet etmektedir. Tabat ile Al-
lah arasndaki fark daha ok farkl gr alar, ya da insan zihninin biztih tmy-
le bilinmeyen ve bilinmez olan Mutlak' kavramaa alt yaklam ynleri mese-
lesidir. Bundan sonraki blmde bu niha metafizik srra yaklamaa alacaz.

* * *



































Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
87



2fv!!. BOLUN

TAO (YOL)


Buraya kadar hep, zihnini btn Varlk leminin, saduyu dzeyindeki sradan
insanlarn paylamakta olduklar kanaatten tmyle farkl ve buna kesin olarak zt
yeni bir bak asna am olan Tao-cu bir nsn- Kmil'e, Mutlak' (Tao'yu) idrk
etmesine yol aan sre nasl if olunmusa bu sreci tahlil olarak tasvr etmeyi de-
nemi olan uang-Tz'nun ayak izlerini tkip edegeldik. Bunu yaparken Lao-Tz'yu,
birka yer hri, hep gz ard ettik. Kez, Tao T ing'de ifdesini bulmu olan fel-
sef fikri de sistematik bir biimde tahll etmedik. Pekok sebebden tr bu yolu
benimsemi bulunmaktayz. Bu sebeblerin en nemlisi, daha nce de pekok kez i-
ret etmi olduum gibi, Lao-Tz'nun Mutlak ile olan deneyimin hemen hemen sde-
ce sonularn (yni bu deneyimden ve ondan sonra neyin zuhur ettiini) takdm et-
mekle yetinmesine karlk, uang-Tz'nun Tao meselesinin epistemolojik vechesine
hayt bir nem atfetmesidir.

Bir nceki blmde, uang-Tz'nun, insan zihninin Tao-cu bir kemle erimek
hussunda derece derece geliim srecini nasl ayrntl bir teorik tahlle tb tuttu-
unu grdk. uang-Tz, insann sonunda kendisiyle tam vahdet hline erdii Mut-
lak'a doru "ykselmesi"ne vesiyle olan vecd hlinin Tao-cu trnn sdk bir tasv-
rini vermee gayret etmektedir. uang-Tz, hi kukusuz, zihni vecd hlinden gn-
lk bilin dzeyine yni mutlak Vahdet hlinden "zclk" Kesret hline rc' et-
tiren "ini" hareketiyle de ilgilenmektedir. Ama o zaman bile, onun ni [Nzl] ile
ilgili tasvri ontolojik olduu kadar epistemolojiktir de. Bir baka deyimle, onun tas-
vri yledir ki Varln her objektif merhalesine vecd hlinin sbjektif bir merhalesi
tekbl etmektedir. Bylelikle uang-Tz'nun takdm ettii ekliyle, ontolojik sistem
ayn zamanda katksz bir epistemolojik sistemdir; ve bunun tersi de crdir. Ayrca
uang-Tz'ya has bir zellik olarak, bu iki veche biribiriyle ylesine bir btn hlin-
de kaynam bulunmaktadrlar ki, zaman zaman, zikredilen bir pasajn meselenin
sbjektif yannn m yoksa objektif yni ontolojik yannn m bir tasvrini kastetmek-
te olduuna karar vermek bizim iin zor olmaktadr. "Oturarak unutmak" buna iyi bir
rnektir.

Buna mukbil, Lao-Tz Mutlak'n niha r'yetine takaddm eden epistemolojik
merhaleler hussunda pek ilgili imi gibi grnmemektedir. Bize Mutlak'n r'yetine
nasl ve hangi sre araclyla eriileceini aklamak zahmetini de ihtiyr etme-
mektedir. O, daha ziyde: 1) Mutlak, yni Tao nedir? 2) "Kutsal nsan"n [nsn-
Kmil'in] cemiyet hayatnn sradan durumlarnda nasl davranmas beklenmektedir?
gibi sorularla ilgilenmektedir.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
88
Lao-Tz daha iin bandan itibren Tao-cu kemlin en yksek merhalesine er-
milerin temsilcisiymi gibi, btn ifde ettiklerini hep Tao'nun adna sylemektedir.
Tao T ing'in sayfalarnn ardnda Tao ile en mahrem vuslat yaam, ve dolaysy-
la da Tao'nun ne olduuna rif olan bir kimsenin mevcdiyetini hissetmekteyiz.

Lao-Tz (hemen hemen hibir girizgh yapmakszn) Tao hakknda konumaya
birdenbire balamaktadr. Tao hakkndaki kiisel bilgisini ve lem hakkndaki (sa-
duyu iin) garip (grnen) telkkisini bizlere bildirmeye kalkmaktadr. Eer
uang-Tz olmasayd bu hrikulde lem telkkisinin aka ifde edilmemi "tri-
hncesi" olarak ne gibi bir [mistik] tecrbe arka-pln olduunu bilebilmemiz kesin-
likle pek zor olurdu. te bizim de imdiye kadar, Lao-Tz'nun dncesinin sistema-
tik bir analizine girimekten kendimizi bilerek frenlemi ve bu "trihncesi"ni
uang-Tz'nun bunun hakknda sylediklerinin nda aydnlatma greviyle ken-
dimizi snrlandrm olmamzn sebebi budur
127
.

Fakat, eer Mutlak'n [Tao'nun] Tao-cu kavramnn, realitesinin ve ef'alinin net
bir bilgisini elde etmeyi istersek, Lao-Tz'nun temel tavr ile ilgili olarak biraz nce
zikrettiimiz zel durum Tao T ing'in bizim iin imkn dhilinde bavurulacak en
iyi [mracaat kitab] olduunu telkin ediyor grnmektedir. Hemen de farkna vara-
bileceimiz gibi, Lao-Tz ve uang-Tz tarafndan anlald ekliyle, tabat gere-
i, Tao'yu tasvr etmek sz kalbna sar bir i deildir. Buna ramen Lao-Tz bu
szle anlatlmas mmkn olmayan, en azndan, sembolik bir anlatmla tasvr etme-
e almaktadr. Ve bunda da hrikulde bir ekilde baarl olmaktadr. Aslnda Tao
T ing znde tasvr edilmesi mmkn olmayan Tao'yu mmkn olann en u sn-
rna kadar tasvr etmek hussundaki abas asndan olaanst bir eserdir. te biz
de bu blmde Tao'nun [Mutlak'n] metafizik yapsn aydnlatmak hussunda bu ki-
taptan ok faydalanacaz.

Bununla beraber, burada, Lao-Tz'nun Tao'nun nasl ve niin sz kalbna smaz
olduunu aklamadna da dikkati ekmemiz gerekir. Lao-Tz sdece Tao'nun "ad-
sz" ["isimsiz"], "ekilsiz", "sretsiz", "grnmeyen", "iitilmeyen", vb..., yni "hibir
ey" (wu wu) ya da "Adem" ["Yokluk", wu] olduunu beyn etmektedir. Bu sonuca
nasl bir psikolojik ya da mantksal srele eriildii konusunda ise hibir ey beyn
etmemektedir. Bu sre, kendisinin mkemmel bir diyalektiki olduuna tanklk e-
den bir pasajda, uang-Tz tarafndan ilgi ekici bir biimde aklanmaktadr. imdi
Lao-Tz'nun Tao hakkndaki telkkisini aydnlatc teorik bir girizgh olmak zere
sz konusu pasaj dikkatle okuyarak ie balayalm.

uang-Tz, mutlakl asndan Mutlak'n yni Tao'nun hibir sz ve akl y-
rtme kalbna smadnn ve logos [kelime] dzeyine indirildiinde, derhl ve -
nne geilmez bir biimde, bir kavrama dnm olacann [ve yalnzca da bir
kavram olarak kalacann] kesin bilincine shiptir. Bir kavram olarak Tao bile her-

127
Lao-Tz ve uang-Tz'nun bu davranlarn islm Tevhd Mertebeleri asndan ele alacak olur-
sak, Lao-Tz tpk Tevhd-i Zt makmn zevk ettikten sonra Cem makmnda bulunan bir Vel ve
uang-Tz da tpk Cem'-l Cem makmn hazmetmi bir Vel-Mrebbi' gibidir. (Daha fazla bilgi i-
in EK: I'e baknz). Dorusunu Cenb- Hakk bilir! (evirenin notu).
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
89
hangi baka bir kavramla tpatp ayn mertebeye shiptir. uang-Tz bu gzlemi
kendi iddiasna dayanak klmaktadr. Avmn btn konularda "doru" ile "yanl"
arasnda bir fark gzetmekte olduunu ve bundan tr de "doru" ile "yanl" ara-
snda gerekten de temelde bir fark bulunduu konusunda bir kanaate ship olduu-
nu, ama kendisinin "doru" ile "yanl" arasnda hibir fark olmad tezini ileri sr-
mekte olduunu beyn etmektedir
128
. Bu bakmdan avm ile uang-Tz'nun kanaat-
leri taban tabana zttr. Bundan sonra da, bir mantk nermesi olarak, "doru-ile-
yanl-arasnda-bir-fark-vardr" nermesi nasl bir logos (yen) ise, bunun zdd olan
"doru-ile-yanl-arasnda-hi-bir-fark-yoktur" nermesinin de bir logos olduunu
sylemekle devam etmektedir. Bu bakmdan bu nermelerin her ikisi de ayn katego-
riye (lei) mensb bulunmaktadrlar.

Gerekte ise bu iki nerme de tmyle farkl iki konuma dzeyine yollama
yapmaktadr. Daha nceden de bildiimiz gibi fark ancak, olumlu beynn konuma-
nn ampirik dzeyine has bir beyn olmasna karlk olumsuz beynn vecd hlinde
iken Tao ile vahdeti tadan nsn- Kmil'in yaad ontolojik "karmaalatrma"ya
[yni farklarn ortadan kalkarak tam Vahdet zevkine yakn kesbettii na] has bir du-
rumu temsil ettiinin idrk edilmesi hlinde ortaya kmaktadr. nsn- Kmil'in ya-
ad bu zgn hlin bir ifdesi olarak [sz konusu] beyn ancak zhir ekliyle bir
mantk nermesidir. Ama mantksal bir ekle ship olduu srece bu bir mantk -
nermesidir; ve bu niteliiyle de sdece "doru-ile-yanl-arasnda-bir-fark-vardr"
nermesinin zddndan baka bir ey olmamas dolaysyla da bu benzeri olmayan
"karmaalatrma" tecrbesini uygun bir biimde temsil etmemektedir. Durum byle
olduuna gre bizlerin tam bir skt hlini muhafaza etmekten baka herhangi bir
tavr ittihaz etmemiz mmkn mdr? uang-Tz: "Buna ramen ben gene de mese-
leyi (mantksal ya da kavramsal dzeyde) tartmaya cr'et etmek isterdim" demekte-
dir. Bu n kazlardan sonra uang-Tz aadaki ekilde fevkalde ilgi ekici bir id-
diay gelitirmee koyulmaktadr. Bu iddia, ksaca, ezel mutlakl iinde Tao'nun
kavramsal adan reddin-reddinin-reddi olduunu, yni Tao'nun Varln reddi de-
mek olan Adem olarak reddi olduunu tesis etmektedir. Ve bu da mantksal dn-
cenin Tao'yu [Mutlak'] kavramlar dzeyinde idrk etmek konusunda cretkr girii-
mindeki en u snrdr.

Bir nceki blmde "oturarak unutmak" hlinin mnev tekml merhalelerini
tasvr ederken uang-Tz'nun vecd hlinde bilgi iktisbnn en u snr olarak
"ezeldenberi hi bir eyin asl mevcd olmu olmad" grn zikrettiini gr-
mtk.

Bilginin en son snr nedir? Bu, "ezeldenberi hi bir eyin asl mevcd olmam
olduu" eklindeki grn temsil ettii merhaledir. te bu, [Bilgi'nin], buna hi
bir eyin eklenemeyecei en u snrdr
129
.


128
Bk. IV. Blm.
129
Bk. Yukarda 56. sayfa.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
90
Bu pasajdaki "ezeldenberi hi bir eyin asl mevcd olmam olduu" biraz sonra
okuyacamz pasajn
130
[isbetli ve] doru bir biimde anlalmas iin anahtar-
cmledir. Bununla beraber, bu son pasajn insann bilgi iktisbnn en son snrnn
epistemolojik olup olmad meselesiyle ilgili olmadn gz nnde bulundurmak
nemlidir. Bizim buradaki meselemiz genellikle metafizik ieriklidir. Zr Varln
ya da lem'in ezeldeki balangcyla ilgili bulunmaktadr. Burada sz konusu olan
"balang" Varlk leminin balang noktas anlamndadr. Biz ne zaman Varlk -
leminin oluumunu mantk adan dnecek olsak gerek bir "balang"n varl-
n vaz etmemiz gerekir. Akl'mz Varlk leminin, bir balang noktas olmakszn
var olmaa balamasn idrk edemez.

Bylece Balangc' vaz ederiz. (Ama Balangc' vaz ettiimiz an Akl'mz bu
noktadan daha geriye gidemez ve) biz hi "Balang-olmam-olduu" fikrini de
bylece kabl etmi oluruz. (Bylelikle "Balangcn-olmad" kavram da ister
istemez tesis edilmi olur. Fakat "Balangcn-olmad"n vaz ettiimiz an bizim
mantk dncemiz biraz nce tesis olunan reddederek daha da geri gider ve)
"Balang-olmam-olduu" dncesinin olmam olduunu kabl eder. ("Ba-
lang olmam-olduunun-olmam-olduu" kavram da bylece tesis edilmi o-
lur.)

Aslnda Balang, yni btn Varlk leminin balang noktas kavram sdece
izf bir kavramdr. Bunu kavramsal olarak daha da geriye iteklemek mmkndr.
Ama bunu ne kadar geriye gtrrsek gtrelim bu kavramsal srecin bir sona eri-
mesi mmkn deildir. Bu srece kesin bir son vaz etmek iin Balangc'n kendisini
reddetmek sretiyle bunu bir hamlede amamz gerekir. Bunun sonucu olarak "Ba-
langcn-olmad" kavram elde edilmi olur.

Bununla beraber, "Balangcn-olmad" kavram, yalnzca Balangc'n zdd
olmak hasebiyle var olan bir kavram olmas dolaysyla, gene de izf bir kavramdr.
Bu izflii ortadan kaldrmak ve mutlak "Balangcn-olmad"na erimek iin bu-
nu reddedip "Balangcn-olmadnn-olmad"n tesis etmek sretiyle "Balang-
cn-olmad"n amamz gerekir. Bununla beraber "Balangcn-olmadnn-
olmad", gerek anlam ancak, bunun sezgiyle kavranacak meselelerin metafizik
hline dellet ettiini anlayabilmee muktedir olan kimselere f olunan bir kavram-
dr. Ve bu, "Balangcn-olmadnn-olmad" her ne kadar Akl'n vaz ettii bir ey
ise de, bu kavramn her trl mantk aklyrtmenin [muhkemenin] tesinde kal-
makta olduuna iret ediyor gibidir.

Bylece ie Varln mevcd olduunu kaydetmekle balyoruz. (Ama Varl
tehis ettiimiz an Aklmz, daha geri giderek,) Varlk-olmadnn (Adem'in) ol-
duunu da kabl etmektedir. (Ama Varlk-olmadn vaz ettiimiz an daha da
geri gidip) ezeldenberi Varlk-olmadnn olmam olduunu kabl etmekten
baka remiz olmaz. (Bylece "Varlk-olmadnn-olmad" bir kere tesis e-
dildi miydi, Akl daha da geri giderek) "Varlk-olmadnn-olmadnn-

130
uang-Tz, II., s. 79.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
91
olduu"nun olmam olduunu kabl eder (ki bu da "Varlk-olmadnn" reddi-
nin reddi demektir.)

"Varlk-olmadnn-olmad"
131
ya da "Adem-olmadnn-olmad"
132
kavra-
m bizim reddimizle yni Varlk ile Varlk-olmadnn zddnn bizzt reddiyle erii-
len en u mantk merhaleyi temsil etmektedir. Bu, Tao'nun, yalnzca basit bir "a-
dem" olmayp sradan anlald gibi, hem "Varlk" ve hem de "Varlk-olmad"nn
tesinde kalan metafizik Adem'in kavramsal tamamlaycsdr.

Bylelikle Tao'yu mutlak ve mteal [akn] bir Adem olarak kavramlatrma-y
baarm grnmekteyiz. Ancak, bu trl kavramlatrlm olan Mutlak [yni Tao],
Mutlak'n [yni Tao'nun] realitesini sdk bir biimde yanstabilmekte midir acab?
Bu soruya ne Evet ve ne de Hayr diyebiliriz. "Balangcn-olmadnn-olmad"
kavram iin olduu gibi "Ademin-olmadnn-olmad" kavram da ancak, Mutlak-
' anlama abamzda mantk dnce alann ap da vecd hlinde mazhar olunan
mistik sezgi alanna girildii vakit, Mutlak'n realitesinin hakkn verebilir. Ama by-
le yaptmzda da "Ademin-olmadnn-olmad" kavram o anda bir kavram ol-
maktan kar. Bu iin sonunda da, takaddm eden btn mantk aklyrtmelerin
gerekte faydasz ve kullansz olduunu idrk ederiz. Bunun aksine, eer
aklyrtme dzeyini amay reddedecek olursak "Ademin-olmadnn-olmad"
kavram sonsuzadek btn olumlu mnlardan yoksun bo bir kavram olarak kalr ve
bundan tr de Mutlak'n realitesinin hakkn veremez. u hlde her iki ynde de
zihnin kavramlatrma faaliyetinin Mutlak' [Tao'yu] gerekte naslsa o trl idrk
etmek konusunda gsz ve etkisiz olduu ortaya kmaktadr.

(Akl faal iken) anszn "Varlk" ve "Adem" ile kar karya kalveririz. (Bu
merhalede "Varlk" olann bir sonraki merhalede "Adem" oluu ve bunun da bu
minvl zere srp gitmesinin sonucu bunlarn izf eyler olmalar dolaysyla)
gerekten de neyin "Varlk" ve neyin de "Adem" olduunu kesin bir biimde
bilmemiz mmkn olmamaktadr. imdi anlaml grnen bir eyi (yni Mutlak'n
"Adem-olmadnn-olmad"n) tesis etmi bulunuyorum. Ama gerekten an-
laml bir ey tesis etmi olup olmadm da tesis etmi olduumun, eninde so-
nunda, tmyle anlamsz olup olmadn da bilmiyorum.

uang-Tz bu noktada dncesinin ynn birdenbire deitirmekte ve baka
bir yaklam tarzn denemektedir. Bu sefer, daha nce de grm olduumuz gibi,
Mutlak'n en briz zelliklerinden biri olan Vahdet vechesine dnmektedir. Ama me-
seleyi mantk akl-yrtme dzeyinde ele almadan nce, ihtiyat bir tedbir olarak,
Mutlak'n "Vhid" ["Bir"] olduu beynndan neyin anlalmas gerektii konusunda
bizlere hatrlatmada bulunmaktadr. uang-Tz Mutlak'n [yni Tao'nun] bir
coincidentia oppositorum [ztlklarn akmas, tevhd-i ezdd] olarak "Vhid" oldu-
unu sylemektedir. uang-Tz'nun bu meseleyle ilgili tutumunu daha nce IV. B-
lm'de tartmtk. Bunun anahtar-kelimesi Semv Tesviye anlamndaki t'ien ni ya

131
Varln-ademinin-ademi
132
Ademin-ademinin-ademi
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
92
da Semv Eitleme anlamndaki t'ien n kelimesidir; bunlar her eyin Tao'da
(Mutlak'da) "eitlenmesi"ne [yni birbirlerinden fark kalmayacak ekilde Tao'nun
Vahdet potasnda erimelerine] dellet etmektedir.

uang-Tz'ya gre Tao ya da Mutlak, Semv Eitleme'nin metafizik hlidir yni
btn ztlar ve elikileri "eit klan" mutlak Vhid'dir. Bu merhalede en kk ayn
zamanda en byktr, ve bir n da ebediyettir.

(Semv Eitleme hli saduyuya ve akla smaz; zr bu merhalede) dnyda bir
hayvann bir klnn ucundan daha byk hibir ey olmad, buna karlk (ok
byk bir nesneye rnek olarak zikredilen) T'ai Da'nn ise fevkalde kk ol-
duu kabl edilir. Akl- bli olmadan len bir ocuktan daha ok yaayan bir
kimse bulunmad gibi (800 yl yaam olduu rivyet edilen) P'ng Tsu iin de
gen ld denir. Gk de Yer de zaman bakmndan benim kadar dayanrlar (yni
Gk de Yer de ya asndan benim yam kadardrlar). Ve Onbin-Nesne'nin t-
m de benim nefsimin tam tamna ayndr.

u hlde her ey, Semv Eitleme asndan, gerek zaman gerekse mekn y-
nnden tek bir birime rc olmaktadr. Mantk aklyrtme bylesi bir mutlak Vah-
dniyet'i nasl fehmedebilir? te mesele budur.

(Bu merhalede) btn her ey mutlak srette "bir"dir. Ama eer byle iseler bi-
zim bir ey sylememiz nasl oluyor da mmkn oluyor? (yni her ey mutlak
olarak "bir" olduundan, artk herhangi bir eye zt herhangi bir ey de yoktur.
Ztlk olmadna gre de "bir" demek dahi anlamszdr)
(Ama aklyrtmek iin de bir ey vaz etmem gerekir). te bunun iin de: "bir"
diyorum. Ama (bir eyin ya da bir eylerin) "bir" olduuna bu terimi (yni "bir"
kelimesini ya da kavramn) vaz etmeden nasl hkmedebilirim ki? Bununla be-
raber, ("bir" terimini vaz eder etmez, ezel) "bir" (yni tevhid-i ezdd olarak mut-
lak Vhid) ve "bir" terimi (ya da kavram) zorunlu olarak "iki" olmaktadr. (Bu
demektir ki akln krnts bile kalsa bu, ezel Vhid'i ki'ye blmekte ve bylelik-
le dalizmi retmektedir.)
Daha sonra bu "iki" (yni iki terimli "Tao Vhid'dir" hkm) "bir" ile birlikte
(yni her hkme takaddm eden mutlak Vhid ile birlikte) "" eder.
Bu noktadan itibren sre sonu gelmeksizin ylesine uzar da gider ki yetenekli
bir hesap uzman dahi bunun [merhalelerinin] saysn hesap edemez.
Eer Varlk-olmayan'dan Varla doru hareket etmek kanlmaz bir biimde
bizi (en az) ""e gtryorsa eer biz Varlk'dan Varla doru hareket edersek
(yni mutlak Vhid'den hareket edecek yerde izf bir tutum taknr da sonsuza
kadar eitlenecek olan her bir mnferit nesnenin peinden gitmee balarsak) bu
bizi nereye gtrecektir? Belki de en iyisi hi harekete gememektir (yni Mutlak
ve nesnelerle yni ey ile ilgili olarak hi akl yrtmemektir). (Btn ztlklar
ve elikileri aan ve her eyi aslnda olduu gibi brakan byk) Evet'te sebt
ederek kendimizi tatmn edelim!

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
93
Bylece uang-Tz, Tao'nun (Mutlak'n) mhiyeti hakknda olduka ayrntl bir
muhakeme gelitirdikten sonra, istihzya kaan bir tarzda, aklyrtmenin faydasz-
lna hkmetmektedir. Bize de Mutlak hakknda btn mantk dnceyi
terketmemizi ve mutlak sezgisel Bilgi'nin iine gml kalmamz tavsiye etmekte-
dir. nk mutlak Vhid ile dorudan doruya temas kurabilmeyi ancak byle yapa-
rak mid edebiliriz.

Bylece Bilgi'nin en yce merhalesi, (aklyrtme yoluyla) bilinmesi mutlak ola-
rak mmkn olmayan konusunda hareketsiz kalmaktadr. Artk bir "kelime" ol-
mayan Kelime'yi bilen kimse var mdr acab? Bir "yol" bile olmayan Yol'u [Ta-
o'yu] bilen bulunur mu acab? Eer byle bir kimse varsa o gerekten de "Gn
Haznesi" lkabna lyk olur (yni byle bir kimse Varlk evinin sonsuz hazne-
sinin anahtarna mlik olur. Hatt o, "hazne"nin kendisiyle zde olur. Byle bir
kimse ile zde ve vahdet hlinde bulunan Gn Haznesi ise tpk usuz bucak-
sz bir ummn gibidir); bunun iine ne kadar su koyarsanz koyun asl dolmaz ve
buradan ne kadar su ekerseniz ekin asl kurumaz. Ve kimse de bu (snrsz)
nesnelerin nereden ve nasl varlk kazandklarn bilmez.
te byle bir kimsenin Bilgi'sine isbetli bir ekilde "glgeli Nr" denebilir.

uang-Tz'nun delllerini adm adm izlemek sretiyle Tao'nun [Yol'un] ya da
Mutlak'n realitesinin son safhasnn her trl aklyrtme ve kavramlatrmann te-
sinde kald sonucuna varm bulunmaktayz. Bu sonu ise Lao-Tz'nun metafizik
dncesinin balang noktasn tekil etmektedir. Bu blmn banda da dikkati
ekmi olduum gibi, Lao-Tz kendi metafizik sisteminin dayanmakta olduu man-
tk ya da epistemolojik sreci izah etmek klfetine katlanmamaktadr. Ama biz im-
di bu metafiziin hangi arka-plnn aleyhine kullanlmas gerektiini anlayabilecek
durumdayz.

Olduka doal bir ekilde, Lao-Tz'nun metafizii Tao'nun olumsuz sfatlarn
zikretmekle ie balamaktadr. Mesel Tao "adsz"dr.

Mutlak realitesi ('ang) iinde, Tao'nun ad yoktur
133
.
(Faaliyetinin) tpk bir yiv gibi sonu gelmez, ama kendisine bir ad takmak
mmkn deildir
134
.
Tao gizli ve adszdr
135
.

133
Tao T ing, XXXII. Buradaki 'ang kelimesi "hakik" ya da "reel" anlamndaki n kelimesiyle
eanlamldr. Bu kelimenin benzer bir kullanm iin Tao T ing'de XVI, XXVIII, LII ve LV b-
lmlerine baknz. 'ang kelimesinin orijinal anlam ise "sbit" [ya da "deimeyen"] ya da (ezel ola-
rak) "deitirilmesi mmkn olmayan"dr. Lao-Tz'nun Yorumu balkl blmnde: "nce gelien
ama daha sonra bozulan nesnelere 'ang denemez. Ancak, Gk ile Yer'in biribirlerinden ayrlmasyla
varlk kazanm olup da Gk ile Yer yoklua dnseler bile gene de lmeyen ve ne de bozulmayan
eyler 'ang diye isimlendirilmeye lyktrlar. Gerekten de 'ang olan bir ey asl deimez" demek-
tedir. Ksacas, 'ang: ebediyyen deitirilmesi mmkn olmayan hakik realite [bir anlamda Hakk]
demektir.
134
Tao T ing, XIV.
135
Tao T ing, XLI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
94

Tao'nun adsz olmas "Tao"diye ifde ettiimiz ismin ireti bir ad olmasn gerek-
li klmaktadr. Lao-Tz onu zorki bir biimde Tao diye adlandrmaktadr, nk ona
herhangi bir ad vermemi olsayd ondan, bir ekilde, nasl sz edebilirdi ki? Bu husus
Tao T ing'in mehur balang cmlesinde aka ifde edilmi bulunmaktadr:

Uygun bir biimde "tao" diye hitb edilebilen "tao" hakik
136
olan "Tao" deildir.
Uygun bir biimde "adlandrlm olan" "ad" da hakik
7
olan "ad" deildir
137
.

Bu pasajn, Tao'nun "adsz" olduunun ak bir beyn olmas yannda,
Konfys- realizmin de rtl bir tenkdini hedef aldn fark etmek hem ilgi e-
kici ve hem de nemlidir. Burada gerek Yol [Tao] olmad ifde edilen yol da
Konfys- ekoln anlad biimde beer (ya da ahlk) "yol"dur. Ve "hakik"
Ad olmad sylenen "ad" da Konfys-lerin bellibal fazletler olarak telkki
ettikleri "insanlk", "hikmet", ve benzeri "adlar"na dellet etmektedir.

lk defa Konfys ve evresi tarafndan kullanlm olduu ekliyle "tao" keli-
mesinin anlamna gelince, bunun hakknda gvenilir bilgi Lun Y'de ("Seme Eser-
ler" isimli kitapta) verilmektedir. Meselenin ince ayrntlarna girmek bizi bu incele-
memizin amacndan ok daha uzak yerlere gtrebilirdi. Onun iin burada, tao'nun
Konfys- kavramnn en temel zelliklerinin srf aydnlatlmas amacyla birka
rnek takdm etmekle yetineceim.

(Konfys'n mrdlerinden) std Yu bir gn una dikkati ekti: Yaplar ge-
rei evlda ve kardee yakr ekilde (yni ana-babalarna ve kendilerinden b-
yk kardelerine kar ftr bir hsnniyetle) davrananlar (sosyal hayatta da) ndi-
ren kendilerinden byklerin irdelerine kar kmak eilimindedirler. Ve, ger-
ekten de, (kendi stlerinin irdelerine kar davranmayanlardan) hibiri (cemi-
yette) karklk karmaa kalkmamtr.
(Bu olgunun mhedesi bize gstermektedir ki) "asl kimse" kk tesis etmee
gayret etmelidir, nk kk bir kere yerleti miydi "yol" [tao] da doal olarak ge-
liir, byr. Ana-babaya ve byk birderlere kar doru olan tutum, bu adan,
"insanln" kk olarak telkki edilebilir
138
.

Bu balamda bu pasajdaki "yol"un [yni tao'nun] insann cemiyetteki kardeleri-
ne kar kendi ahlk tutumuna dellet etmekte olduu ikrdr. Bu iddia
Konfys-lere has tipik bir iddiadr. Bu, insann en yakn akrablarna kar ftr
iyi niyetini beer ahlkn "kk" ya da "kayna" olarak tehis etmektedir.Bu ftr iyi
niyet cemiyetin btn yelerine bu sefer evrensel bir iyi niyet olarak temil edilirse
"insanlk" fazletini temsil eden ahlk davrann en yce ilkesine, "tao"ya [ya da
"yol"a] dnr.

136
'ang'n burada da gene "reel", "ebed", deitirilmesi mmkn olmayan" ya da "mutlak" anla-
mnda kullanlmakta olduunu kaydediniz.
137
Tao T ing, I.
138
Konfys'den Semeler I, 2.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
95

Bunun kavramsal yaps, pak bir biimde, "evldn ebeveyne saygs",
"birderne sayg" ve "insanlk" terimlerine dayanmaktadr. Burada "tao" [ya da
"yol"] hemen hemen rz bir biimde zikredilmitir.Bu, kelimenin gerek anlamnda,
bir anahtar-kavram dahi deildir.

std (Konfys) dedi ki: "Ey n!
139
Benim "tao"m (benim davranmn b-
tn ekillerine) nezret eden bir birimdir". std Tsng saygyla: "Evet" dedi.
std ayrlp gittii zaman dier mrdler (std Tsng'e): "Ne demek istedi?"
diye sordular. std Tsng: "stdmzn "tao"su ["yolu"] "drstlk"den (yni
kendi bilincine kar drst ve sdk olmakdan) ve "cmertlik"den (yni bakala-
rna kar da sanki onlarn meseleleri kendisinin meseleleri imi gibi anlayl
olmakdan) ibrettir" dedi.

Bu pasajda da "tao" gene ahlk davrann rehber ilkesine dellet etmektedir.
"Benim tao'm nezret eden bir birimdir" beynyla Konfys, her ne kadar kendi
davran eitli ekillerde tezhr ediyorsa da, btn bunlarn altnda hepsinin de
dayand tek bir ahlk ilke olduunu anlatmak istemektedir. Baka bir deyimle, bu-
rada "tao" ahlk davran biimlerinin tmn bir at altnda tevhd eden ilkedir.

std dedi ki: "Tao"nun bir devlette hkm srmesi hlinde sen hem konumada
ve hem de fiilde cretkr olabilirsin. Ama eer "tao" hkim deilse fiilde cretkr
olabilirsin ama konumada temkinli olmalsn.

Konfys sk sk "tao"nun bir devlette hkim olmasndan ya da daha edeb bir
tarzda "bir devletin "tao"ya ship olmas"ndan sz etmektedir. Bu balamda bu keli-
meyle neyin kastedilmekte olduu aklama gerektirmeyecek kadar ikrdr.

std dedi ki: Asl kimsenin "tao"su ["yol"u] kendisini ekilde izhr eder.
Ama ben bunlardan hi biriyle ayn dzeyde deilim. Gerekten fazletli olan
kimse [bunu kendine] dert etmez. Gerekten bilge olan kimse ise asl aknla
dmez. Gerekten cesur olan kimse de korkmaz.

(Konfys'n rencilerinden) std K'ung dedi ki: Efendim, ite bu da sizin
"tao"nuz ["yol"unuz]
140
.

Tao kelimesinin yorumu, aa be yukar, balama gre deimektedir ama
bunun temel anlam kelimenin btn kullanl biimlerinde gzlenebilmektedir. Bu,
cemiyet hayatndaki davrann doru ya da isbetli "yolu" [yni Tao'su] anlamnda-
dr. Konfys iin "tao" ahlk davrann en yce ilkesidir.


139
Burada Konfys, mrdi std Tsng'e hitb etmektedir.
140
Konfys'den Semeler XIV, 30.


Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
96
[Bununla birlikte] Konfys- "tao" kavramnn yalnzca beer olduunu be-
yn etmek de dpedz izmeyi amak olurdu. nk bu somut tezhrnde her ne
kadar asl olarak beer ve ahlk ise de bu kavram, Konfys'n ahlk bilincinde,
kozmik bir metafizik nveye de ship grnmektedir. "Tao" ezel metafizik grn-
mnde Varln her eye yaylm olan yce yasasdr. Genelde Evren'i hkm altn-
da tutan ve zelde de insan btn Evren'in bir paras olarak idre eden yce yasaya,
bunun insann bilinci tarafndan kavranmas ya da yanstlmas hlinde, "tao" denil-
mektedir. Ahlk davrann en yce ilkesi, bu anlamda, Varln evrensel yasasnn
insan hayatnn doru ekillerine hkmeden yce yasa biiminde bir tecellsinden
baka bir ey deildir. Konfys'e gre ahlk davrann ilkesi, kat'iyyen, beerin
davrann dardan idre eden beer-yapm bir kural ya da bir kurallar takm de-
ildir. Bu, Evren'in en yce yasasnn beer bilincine bir yansmasdr. Ve bu vasfyla
da, beerin davrann ierden idre eden "dernletirilmi" evren yasasdr.

Bylece "tao"yu tanmak, hi de, isbetli davrann ekilci kurallarn ve grg
kurallarn bilmekten ibret deildir. Bu, lem'de her eye nfz ve siryet etmi o-
lan metafizik yasann bilincine ship olarak insann bu yasayla temas kurmasndan
ibrettir. Konfys anlamndaki "tao" eer sdece bir etiket ve doru davrana ri-
yet etmekten ibret olmu olsayd aada verdiimiz kuvvetli ve tutkulu beyn biz-
lere sama ve hatt gln grnecekti:

std dedi ki: Eer bir kimse "tao"yu sabahleyin duymu olsa (yni O'nun derin
mnsn anlam olsa) akamleyin rahat ve mutlu lebilir
141
.

Bu "semv" ynyle "tao"nun Konfys- telkkisinin, bunun Tao-cu benze-
riyle bz ortak noktalarda bulutuu sylenebilir. Ama ikisi arasndaki fark, biraz-
dan greceimiz gibi, hl, bunlarn temas noktalarndan ok daha nemli ve ok da-
ha gze arpcdr. Bir kere her ne olursa olsun, "tao"nun Konfys ve izleyicileri
tarafndan anlalma ekline kar gerek Lao-Tz'da gerekse uang-Tz'da aka
fkeli ve bilinli bir itiraz vardr. Lao-Tz, sradan insanlarn (yni Konfys ve
onun temsilcileri olan izleyenlerinin) tandklar [ve tehis ettikleri] "tao"nun gerek
"Tao" olmadn sylemektedir. Gerek Tao, ya da mutlakl ynyle Mutlak, sra-
dan bir zihnin idrkine eriebilecei bir ey deildir. O nasl bilinebilir ki? Nasl du-
yulabilir ki? O zten tabat gerei bilinmeyen ve bilinemez olan bir eydir.

Biztih bilinmeyen ve bilinemez olan Tao "adsz"dr. Burada da karmza gene
"isimler" konusundaki Konfys- tavra bilinle ba kaldran Lao-Tz kmakta-
dr. Hi kukusuz Lao-Tz da "isimler"den sz etmektedir. Ona gre, "adsz" olan
Tao kendini belirlemesi srecinde eitli "adlar" taknmaktadr.

Mutlak hakkat cihetiyle Tao'nun ad yoktur. O yontulmam tahtaya
142
benzer....
Ancak yontulduunda "ad" shibi olur
143
.

141
a.g.e., IV,8.
142
incesi p'u olup aslnda "ekil verilmemi ktle" demektir. Kendisinden eit eit mlekler ya-
plan bu ekil verilmemi [kil] ktle[si] hl "adsz"dr. Bu ktle, ancak, kendisine eitli mlek e-
killeri verildiinde eitli "adlar" kazanm olur.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
97

Lao-Tz'nun sz konusu "adlar" deimez ve mutlak ekilde teesss etmiler gi-
bi telkki etmemesi asndan kendisiyle Konfys arasnda esasl bir fark bulun-
maktadr. Bundan nceki blmlerde uang-Tz'nun "karmaalatrma" ile ilgili a-
klamalaryla Lao-Tz'nun bu "lem"deki her eyin "izf" olduuna dair tezinden
renmi olduumuz vechile btn "adlar" ve dolaysyla da "adlarn dellet ettii
"nesneler"in hepsi de tabatlar gerei izfdirler. Buna karlk Konfys- "rea-
lizm" her bir "ad"n ardnda buna takbl eden objektif ve deimeyen bir realite bu-
lunduunu savunmaktadr. Ve [buna gre de] en yce Adlar'a en yce realiteler te-
kbl etmektedir. Bu Ad'lar: "insanlk", "doruluk", "(det hline gelmi) grg ku-
rallarna uyum", "hikmet [bilgelik]", "sadkat" gibi bellibal fazletleri temsil etmek-
tedirler. Buna kar Lao-Tz "ad verilebilen bu adlarn" gerek "adlar" olmadn i-
leri srmektedir. Lao-Tz'nun telkkisine gre Konfys-ler tarafndan bu kadar
deer verilmekte olan bu Ad'lar ya da bellibal fazletler soysuzlamann ve bozul-
mann yni kendisini Mutlak'dan uzaklatrm olan insann almetlerinden baka bir
ey deildir.

"nsanlk-doruluk" fazleti ancak byk Tao (mutlaklndan) nzl ettiinde or-
taya kar. Gz kamatran yalanclk da ancak lemde zek ve beceriklilik zuhur
ettiinde vuku bulur. Srf alt temel akrablk mnsebetindeki (yni baba ile o-
ul, byk ve kk kardeler, kar ile koca arasndaki ilikilerde) henk bozul-
duu iindir ki "evlt saygs" ve "baba efkati" vurgulanp durmaktadr. Yksek
dereceli "nmuslu" memurlar da ancak devlet bozulup da rzesinden kt
zaman ortaya karlar
144
.
"nsanlk" da ancak Fazlet kaybolduunda ne kar. "(det hline gelmi) gr-
g kurallar" da ancak "doruluk" kaybolduktan sonra deer kazanr..
Gerekten de "(det hline gelmi) grg kurallar" da "drstlk" ve "sad-
kat"in ndir olduu zamanlarda meydana kmaktadr. Bu ise cemiyette dzenin
bozulmaa balam olduunun iretidir
145
.

Konfys-lerin savunduklar gibi gerek deerler olmaktan ok uzak olan,
Adlar denilen btn bu eyler insann Gerek'ten uzaklam olduunun iretlerin-
den baka bir ey deildir. Bu Adlar'n mutlak ve daim deerler olarak yerlemi
olmas Tao'nun (Mutlak'n) unutulmu, gzden kaybolmu olmasnn kesin emresi-
dir. Daha genel bir biimde ifde edecek olursak hibir "ad" mutlak deildir. Mutlak
olan tek "gerek Ad" ('ang ming) Mutlak [yni Tao] tarafndan stlenilen Ad'dr.
Bununla birlikte bu mutlak Ad de, paradoksal bir biimde, "Adsz" ya da birazdan
greceimiz gibi "Srlarn Srr" ["Srr'-l Esrr"], "Mcizeler Kaps"dr.

Burada "Mutlak [yni Tao] tarafndan stlenilen Ad" diye bir ibre kullanm bu-
lunuyorum. Gerekten de, Lao-Tz'nun da aka kabl etmekte olduu gibi, "adsz"

143
"Yontulmu olmak" (incesi: ih) "adsz" Tao'nun sonsuz saydaki ey eklinde tecell etmesine
dellet eden sembolik ifde.
144
Tao T ing, XVIII.
145
Tao T ing, XXXVIII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
98
Tao ilk zt tecellsinde ya da ilk taayynnde [taayyn-i evvel'de] daha kesin bir
"ad" stlenmektedir. Yaratc faaliyetinde Tao tarafndan stlenilen bu ilk "ad"
Varlk'tr (yu). Lao-Tz avmn konuma tarzna da bir hak tanyarak buna bzen de
Sem ve Arz (t'ien ti) demektedir. Aslna baklacak olursa Tao bu merhalede daha
henz Sem ve Arz deildir. O, bu merhalede yalnzca bilkuvve Sem ve Arz'dr. T-
biri cizse bu, Tao'nun ztndan tecell edecek olan Varlk lemi'ne bakt yzdr.
Bu [ad] Tao'ya, ezel ve ebed yaratcln kayna olmak vasfyla dellet etmekte-
dir.

"Adsz-Olan" Sem ve Arz'n mebdeidir. "Ad-stlenmi-Olan" ise Onbin-
Nesne'nin [yni btn varlklarn] Ana'sdr [Hlik'idir]
146
.

Fakat "Ad-stlenmi-Olan"n meselesinin ayrntlarna girmeden nce bizim, bir
mddet daha, Tao'nun "Adsz-Olan" vechesinin peinden koturmamz gerekmekte-
dir.

Tao'nun bu vechesi hakknda ayrntlara girmeden nce Tao T ing'in yukarda
zikredilmi olan ve bizleri "tao"nun ve "ad"n (ming) anlalmas asndan
Konfys-lk ile Tao-culuk arasndaki asl farkllk hakknda uzun bir eit mt-
laa serdetmeye sevketmi olan balang kelimelerini hatrlatmakla ie balayalm.
Sz konusu pasajda yle denilmekteydi: Uygun bir biimde "tao" diye hitb edilebi-
len "tao" hakik olan "Tao" deildir. Uygun bir biimde "adlandrlan" "ad" hakik
olan "ad" deildir.

Tao hakkndaki ayn telkki uang-Tz tarafndan biraz farkl bir biimde:

Eer Tao ikr klnrsa o artk Tao deildir
147


eklinde dile getirilmektedir. uang-Tz bu aforizmasyla Tao niyetine ne gsterilir-
se gsterilsin bunun gerek Tao olmadn sylemek istemektedir. Gene, bu meyn-
da, u cmleyi de zikredebiliriz:

Bir "tao" bile olmayan Tao'yu bilen bulunur mu acab?

Bu da, hi kukusuz, gerek Tao'nun O'nun "tao" kelimesiyle adlandrlabilecei
hibir grnen nitelii olmadna dellet etmektedir.

Tao'nun ya da mutlak olmas bakmndan Mutlak'n "adsz" olduunu ifde etmek
yni Tao'nun herhangi bir adla adlandrlmay reddetmesi, ada terminoloji asn-
dan, O'nun lf kalplarna san bir anlam olmann tesinde kald anlamndadr. Bu
ise Tao'nun hem dnce ve hem de hisler araclyla idrkin tesinde [akn,
mtel] kaldn sylemee denktir. Tao yledir ki O'nu ne Akl idrk edebilir ve ne

146
Tao T ing, I.
147
uang-Tz, II., s. 83.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
99
de duyu organlarmz alglayabilir. Baka bir deyile, Tao mutlak srette her eyden
Mnezzeh'dir.

Bizler O'nu grmee alsak bile O'nu grmek imknszdr. Bu bakmdan O'na
"sretsiz" denilebilir.
Bizler O'nu iitmee alsak bile O'nu iitmek imknszdr. Bu bakmdan O'na
"iitilmesi mmkn olmayacak kadar sessiz" denilebilir.
Bizler O'nu kavramaa alsak bile O'na dokunmak imknszdr. Bu bakmdan
O'na "olaanst ufak" denilebilir.
O, bu vechesiyle de derinliklerine varlamaz, anlalamaz ve kavranlamazdr.
Ve veche
148
ise Vhid'de mezc olmu olup tevhd hlindedirler.
(Genellikle bir nesnenin st ksm parlak ama alt ksm glgeli ve karanlk olur.
Ama Tao iin bu byle deildir). O'nun st ksm (zellikle) parlak deildir. Alt
ksm da (zellikle) karanlk deildir.
Faaliyetinin, tpk bir sonsuz vida gibi, nihyeti yoktur ama buna bir ad bulmak
imknszdr. Ve (O'nun bu nihyetsiz yaratc faaliyeti), sonunda, ezel Adem'e
rc' eder.
(fde tarzmz zorlayarak da olsa) O'nu sretsiz bir Sret ya da tasvirsiz bir Tas-
vr olarak tanmlayabilir miyiz? O'nu Mulk-ve-Belirsiz diye tasvr edebilir mi-
yiz?
O'nun karsnda olduumuz hlde onun yzn grmyoruz. O'nun arkasndan
gittiimiz hlde ensesini de grmyoruz
149
.

u hlde Tao'nun "adszl" tpk O'nun Varlk-Olmayan olmas gibidir. nk
her ne kadar mutlak olarak alglanmas ve kavranmas mmkn olmasa da, her ne
kadar bir srete balanmas mmkn deilse de, insan iin O, sanki "mevcd deil"
gibidir. O "Adem"dir
150
["Yokluk"tur].

Tao'nun ancak bizim O'na bak amzdan "Adem" olarak grndn kaydet-
mek nemlidir. O beere has bilgi edinme imknlarnn tesinde kald iindir ki bi-
zim iin "Adem"dir [yni sanki hi yokmu gibidir]. Bu, arap filozoflarnn syleye-
cekleri gibi i'tibr (ya da beer) bir bak asndan ibrettir. Tao, brakn "adem"
olmay, aksine tam anlamyla biztih Varlk'dr. nk Tao btn varln ezel
kaynadr.


148
Bu veche genelikle duyularla alglamay temsil etmektedirler. Tao ise duyularla alglamann e-
riebildiinin tesinde olup bunun en u snrnda Tao: derinliine eriilemeyen ve farkna dahi var-
lamayan Vhid olarak grnmektedir. drk olunabilen her ey O'nda eriyip mezc olmaktadr. Bu de-
mektir ki O'nun kesinlikle hi bir eklem yeri [yni bir eyin bir baka eye bitimesine imkn veren bir
yaps] yoktur.
149
Tao T ing, XIV.
150
incesi: wu.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
100
Sradan beer bilin iin Tao ademdir. Ama tammen olumsuz anlamda da bir
"adem" deildir. O, edilgen [pasif] bir "adem" de deildir. O, Varla hmile olan
"Varlk-Olmayan" anlamnda pozitif bir Adem'dir.

Tao'nun bu pozitif vechesini aklamann O'nun negatif yanndan ok daha zor
olduu ikrdr. Dorusunu sylersek bunu szle aklamak mutlak olarak imkn-
szdr. Zr daha nce de grm olduumuz vechile Tao'nun realitesi ne tasvre ve
ne de sze gelmektedir. Buna ramen Lao-Tz O'nu gene de tasvr etmee ya da en
azndan bizim Varlk leminde O'nun mevcdiyetini nasl "hissetmemiz" gerektii
hussunda birka ipucu vermee almaktadr. Doal olarak bu ipular olaanst
donuk ve karanlktrlar. Ve zorunlu olarak da sembolik bir yaplar vardr.

Kendi gereinde Tao kesinkes mulk, kesinkes bulanktr
151
.
Kesinkes mulk, kesinkes bulank ama dernunda gene de (daha da arkalardaki
Bir-ey'in belli-belirsiz) Hayl[i] bulunmaktadr.
Ne kadar kesinkes bulank, kesinkes mulk olursa olsun dernunda gene de Bir-
ey vardr.
Kesinkes derin, kesinkes karanlk ama dernunda gene de "Saf Realite"yi
[Hakkat'] barndrmaktadr.
Bu "Saf Realite" ise ezel ve sbittir.
(O'nun ezel ve deimez yaratcl ylesine faaldir ki) ezelden u na kadar O'-
nun smi O'nu asl terketmemitir. O, smi'nin
152
araclyla mevcd olan ne
varsa hepsinin de kurallarn idre eder.
Pekiyi ama bizler lemde mevcd ne varsa btn bunlarn u anda olduklar gibi
olmalarnn sebebini[n ne olduunu] nasl biliriz? [Gyet tabi ki] btn bu sy-
lediklerimden!
153


u hlde, insann bilgisinin mutlak olarak tesinde kalan srf olumsuz vechesi
gz nne alndnda, Tao: Adem'dir [Yokluk'tur] ve Var-Olmayan'dr. Bu veche-
siyle Tao'nun hi bir "ad" yoktur. "Tao" kelimesi bile isbetli bir biimde uygula-
namaz. O adszdr.

Kavranmas ve nfz edilmesi mutlak srette mmkn olmayan bu Srr kendi ka-
ranlndan dar bir adm atp bir "ad" ile adlandrlmakla bir merhale daha yakna
gelmektedir. Bu zt tecell merhalesinde O (daha da arkalardaki Bir-ey'in) "belli-
belirsiz bir Hayli"dir. Kendimizi heybetli ve esrrengz Bir-ey'in huzurunda hisse-

151
Yni Tao yle bir metafizik hldir ki burada Var-Olan ile Var-Olmayan' biribirinden ayrdetmek
mmkn deildir.
152
Lao-Tz bu pasajda ayn anda hem Var-Olan ve hem de Var-Olmayan olan "Mutlak Bir"i [Mutlak
Vhid'i, yni Ahad'i] tasvr etmee almaktadr. Aslnda Tao'da bu her iki veche de biribirlerinden
tefrik edilemez durumdadrlar. Ama eer dikkatimizi iin olumlu yanna teksif edecek olursak, Tao
nceleri Bir-ey'in mulk ve karanlk bir Hayli ve sonra da ezeldenberi yaratc olan saf bir Hakkat
olarak grnmektedir. Bu vechesiyle ve bu merhalede Tao'nun ezel bir smi vardr: yu yni Varlk.
153
Tao T ing, XXI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
101
deriz. Ama hl O'nun ne olduunu bilmeyiz. O bu merhalede Bir-ey olarak hissedi-
lir ama hl daha bir ad yoktur.

Bu incelemenin birinci ksm olan bn Arab'nin Fuss'undaki Anahtar-
Kavramlar'da bn Arab'nin metafizik sisteminde de mutlakl ynnden Mutlak'n
[yni Hakk'n] bir adnn bulunmadn grmtk. Ve gene, Mutlak'n [Hakk'n] bu
safhada, isbetli bir biimde Allh adyla anlaca merhalenin nasl ok daha tesin-
de bulunmakta olduunu grmtk. Buna benzer ekilde, Lao-Tz'da da [sz konu-
su olan u] Bir-ey Tanr'ya (ya da edeb tbiriyle Semv mparator'a) takaddm et-
mektedir.

Derin[lik] ve dipsiz[liinde], O tpk Onbin-Nesne'nin [Kesret lemi'nin] menei
ve mebdei gibidir....
O hibir ey deildir ama gene de "Bir-ey"mi gibidir.
O'nun kimin ocuu olduunu [yni nereden neet ettiini] bilmiyorum
154
.
O sanki mparator'a (yni Tanr'ya) bile takaddm ediyor gibidir.

Bu "adsz" Bir-ey, olumlu vechesi cihetiyle yni ezel ve ebed yaratcl a-
sndan, geici olarak Tao diye "adlandrlabilir". Lao-Tz bizzt bunun geici bir
"ad" olduunu kabl etmektedir. Ama btn mmkn geici adlar arasnda Tao ad
temsil yetenei olan bir addr. Lao-Tz, aslnda, Tao iin bir sr "adlar" daha teklif
etmekte ve her biri Tao'nun u ya da bu zel vechesine dellet eden pekok zgn
"sfat"a da iret etmektedir
155
.

Gk'den ve Yer'den nce domu olan [yni vcd bulmu olan] karmaa [kaos]
hlinin
156
iinde Bir-ey mevcddur.

lemin vcd bulmasndan nce belirsiz [taayyn etmemi] Bir-ey vard. Bu
Bir-ey skin ve botur. O kendi kendine yeter [Ganiy] ve deiime de tb de-
ildir. Her eye nfz etmi olup her yerde hzr olarak yorulmadan sereyn eder
durur. O'nu btn lemin Ana's [yni btn lem'e vcd vermi olan Yaratan]
olarak kabl etmek mmkndr.
Onun adn bilmediimden ona geici olarak Tao diyeceim. O'na zorla "Yce"
adn da verebilirdim. "Ycelik" yaylmay, yaylmak ise uzaklamay zorunlu k-
lar. Ve uzaklamak da geri dn zarr klmaktadr
157
.


154
"Mutlak'n babasnn kim olduunu kimse bilmez". Bu demektir ki Tao'nun varlnn "sebebi"
yoktur; O, kendi kendisinin sebebidir. [Ayn dnce slm Tasavvufu'nda: "Hakk Ganiyy'dir yni
zengindir, kendi kendine tmyle yeticidir" diye ifde edilir/ evirenin notu]
155
Tao T ing, XXV.
156
"Eriyip biribiriyle kaynaan btn nesnelerin oluturduu" anlamndaki hun 'ng Tao'nun hem
kavramlatrlma ve hem de duyularla alglama srelerinin tesinde kalan metafizik bir Realite oldu-
una dellet eden sembolik bir ifdedir.
157
yle ki Tao'nun metafizik hareketi byk bir evrensel ember oluturmaktadr. Bunun zerindeki
hareketin de bu sebebden tr bir sonu yoktur.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
102
Bu pasajda Lao-Tz, Tao'nun eitli ekillerde adlandrlmas imknndan sz
etmektedir. Ama ayn zamanda da btn bu "adlar"n ya da "sfatlar"n geici, izf
ve kstl olduunu da telmih etmektedir. Bir misl vermi olmak iin onun Tao'yu
"Yce" olarak da adlandrma eilimini ele alalm. Lao-Tz Tao'ya "Yce" demekte
hakldr, nk Mutlak ya da Tao gerekten de "Yce"dir. Ama O ancak belirli bir
anlamda ve belirli bir gr asna gre "Yce"dir. Tao'ya "yce" bir eymi gibi
bakmak biz beer varlklarn Mutlak'a kar ship olduumuz sdece bir bak as-
n temsil etmektedir. Bu, hi kukusuz, Tao'nun "kk" olarak adlandrlmas gere-
ken bir vechesi olduunu da tazammun etmektedir. O "yce" olarak da "kk" ola-
rak da telkki edilebilir. Her iki isim de dorudur, ama bunlarn hi biri onun gere-
ini yanstmak iin yeterli deildir.

Bu bakmdan Tao, tpk, akntyla bu ya da u yne dnen bir su bitkisi gibidir.
Hibir sbitlii yoktur. Sbitlii olmadna gre herhangi bir ad kabl eder, ama
adlarn hi biri O'nu kemliyle temsil edemez.

Byk Tao (tpk) suda yzen (bir su bitkisi gibi)dir. Sola da gider, saa da gider.
Onbin-Nesne [yni Kesret lemi] mevcdiyetini O'na borludur. Ama O gene de
(kendi yaratc faaliyetinden tr) vnmez. Bir i tamamlandnda bile hibir
pye ya da liykatin peine dmez. Onbin-Nesne'yi giydirir, rzklandrr, ama
gene de onlarn Efendisi (Rabb'i) olduunu izhr etmez. Bu bakmdan O'na "K-
k" demek uygun der.
Onbin-Nesne [Kesret lemi] tekrar O'na rc' eder de O gene onlarn Efendisi
[Rabb'i] olduunu izhr etmez. Bu bakmdan da O'na "Yce" demek uygun d-
er
158
.

Mutlak'a uygun bir ad takmaa alrken ister istemez karlatmz bu zorluk
yalnzca O'nun biztih adsz olmasndan deil, fakat Mutlak'n bizim "ey" kelime-
siyle genellikle anladmz gibi bir "ey" olmamasndan da kaynaklanmaktadr. Be-
er lisnnn tasvr kudreti ne yazktr ki snrldr. Bizler, ister metafizik isterse ampi-
rik olsun, belirli bir durumu lisnen bir ad araclyla ifde etmee kalktmz n
bu durum "eyleir" ya da "nesneleir" [yni kendi bana bir "ey" ya da "nesne"
olma vasf kazanr] ve bizim tasavvurumuzda da bir tr bir "cevher"e dnverir.
Bir mddet nce Mutlak' (Tao'yu) Bir-ey olarak ifde ettik. Ama Bir-ey, ne kadar
esrrl olursa olsun, bizim haylimizde bir cevher'dir. Bunun tammen ayns "Ana",
"Yol", vb... gibi isimler ve hatt "Adem" iin dahi geerlidir.

Bununla beraber btn bu isimler araclyla adlandrdmz Mutlak ise bir
"cevher" deildir. Ve bir "cevher" imi gibi de anlalmamaldr. te bu da Lao-
Tz'nun teklif ettii btn adlarn ireti eylerden ibret olduklar hakknda niin bu
kadar durmakta olduunun sebebi ya da temel sebeblerinden biridir. nk "cevher"
anlamnda bir "ey" olarak Mutlak hi bir ey deildir. Ayrca mutlak olarak "ekil-
siz", "grlmeyen", "duyulmayan", "tutulmayan", "tad olmayan"
159
olduunda bir

158
Tao T ing, XXXIV.
159
Tao T ing, XXXV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
103
ey nasl olur da bir "cevher" olabilir ki? Mutlak ancak bir Fiil ya da bizzt Varlk fii-
li anlamnda "Bir-ey"dir. Iskolstik felsefe asndan bu gr Mutlak'n [Tao'nun]
Saf Fiil olmasyla aklanr. Tao en stn biimde "hakik" olmas anlamnda, ve ke-
z var olma fiili ve "ey"y mevcd klma fiili olarak var olmas anlamnda Saf Fi-
il'dir. Lao-Tz ve uang-Tz'nun aadaki szleri bu noktay aydnlatmaktadr.

Lao-Tz diyor ki:

Eer Byk Grnt'nn [ehdet lemi'nin] dizginlerini elinde tutarsan, nereye
gidersen git, hibir zarara uramazsn
160
. Her zaman selmette ve sknette olur-
sun.
Gzel msk ve lezzetli yemekler yolcuyu cezbedip yolundan alkor. Bunun ak-
sine Tao dile getirildii zaman yavan ve lezzetsizdir.
O'na baklsa bile O grlmez.
O dinlenilse bile O iitilemez.
Ve gene de O'ndan yararlanlsa
161
bile O'nu tketmek mmkn deildir.
162

Gerekten de byk bir ses zorlukla duyulur.
Gerekten de byk bir Grnt'nn ise ekli yoktur [nk gzn bu Grnt'-
nn btnn kuatmas mmkn deildir ki ona belirli bir ekil yaktrsn!]
Tao gizlidir [mestrdur] ve ad da yoktur. Ama Tao gene de ltuf ve ihsanlaryla
ve de kemle erdirmeyle kendini izhr etmektedir
163
.

Ve uang-Tz da diyor ki:

Tao'nun gerekten de etkisi ve delli vardr
164
. Ama bu O'nun bir eyi kasten if
ettiini de tazammun etmez. O'nun herhangi bir mahhas sreti de yoktur. O
("Gerek nsanlar"
165
arasnda gnlden gnle) intikal eder, ama (zahir bir s-
rete ship olan bir ey hli iin olduu gibi) kavranamaz.
O kendi kendine yeterlidir [Ganiyy'dir]. Kk gene kendisindedir.
O Gk ile Yer var olmadan nce de vard. O, hi kukusuz, en eski
zamanlardanberi vardr
166
.

160
Bk. uang-Tz, I., s. 30-31: "Bu kimseye hibir ey zarar veremez. Sel sular ge kadar bile yk-
selse, o asl boulmaz. Yakc bir scakta mdenler ve talar buharlasalar ve toprak ile dalar da ya-
np kl olsalar bile, yalnzca o, sca hissetmez."
161
Tao'nun varl O'nun tesirleri araclyla hissedilir. Baka bir deyile, Tao fiil demektir.
162
Tao T ing, XXXV.
163
Tao T ing, XLI.
164
Tao fiil olarak bir realiteye shiptir ve varlnn ak dellini de yaratt tesirlerde takdm eder.
165
nsn- Kmil'ler (evirenin notu).
166
Yukarda uang-Tz'nun Tao'nun Balangc (Ezel) meselesini nasl zdn grmtk. Bura-
daki: "O, hi kukusuz, en eski zamanlardanberi vardr" ifdesi bizi uang-Tz'nun "eski zamanlarda"
ya da "ezelde" bir "balang-noktas" tehis etmekte olduu zehbna kaplmamza sebeb olmasn. Bu
yalnzca bir ifde tarzdr, o kadar! Bu mnsebetle uang-Tz'nun ayn blmde birka paragraf aa-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
104

O Rhlar'a rhniyeti bahedendir. Ve O'dur Semv mparatoru [Rabb'-l Ar'-
l l'y] ilh klan. G de yaratan O'dur, Yer'i de yaratan O'dur. Gkte en yk-
sek noktadan daha yksektedir. Ama gene de "yksek" deildir
167
. Alt istikme-
tin de (yni btn lemin de) altndadr ama gene de "derin" deildir.
Gk'den de Yer'den de nce vard ama gene de "ihtiyar" deildir. En eski adan
daha da yaldr. Ama gene de "yal" deildir
168
.

Lao-Tz da uang-Tz da Tao'nun fiil olduu konusunda hemfikirdirler. ikr-
dr ki fiil mevcddur. Ama bu kat bir cevher gibi mevcd deildir. Bu kavram da
"nesneletirmemek" lzmdr. Onu "nesneletirmemek" iin onu sezgimizle kavra-
mamz gerekir. nk bir eit "cevher"e dntrmeden bizim Mutlak' (Tao'yu) ta-
hayyl ve temsil edebilmemiz ve kavrayabilmemiz imkn ddr. Sezgi, sretine
cidd bir hasar vermeksizin, O'na yaklaabileceimiz tek mmkn aratr. Ama by-
lesine bir sezgi ancak, uang-Tz'nun "otururken unutmak" dedii hlin en st sn-
rn tatm olanlara aktr.

Ne olursa olsun bundan nceki aklama Tao'nun biri olumlu (pozitif) dieri ise
olumsuz (negatif) olmak zere iki zt vechesi olduunu ortaya koymu bulunmakta-
dr. Olumsuz vecheyi bn Arab'nin "Am' " ya da "Dipsiz Karanl" ile mukyese
edilebilir. bn Arab'nin leme bak asnda da, hatrlayacaksnz, Mutlak (yni
Hakk) biztih yni kendi mutlakl ynnden dipsiz bir Karanlk (Am') idi. Bu h-
liyle de O, mutlak bir Akn'dr [Mteal'dir, Subhan'dr, Kudds'tur, her eyden
Mnezzeh'dir], ve bu niteliiyle de beerin bilgi kesbetmesi asndan "Adem"dir.
Ama hatrlayacanz gibi, bn Arab'nin metafizik sezgisinde Mutlak [yni Hakk]
srf negatif anlamda "adem" olduu iin deil, fakat daha ziyde O dolu dolu mevcd
olduu iin, hatt mevcd olmak ne demek biztih Varlk olduu iin "Adem"dir.
Buna benzer ekilde O ktan mahrm olduu iin deil, ama daha ziyde dolu dolu
nrlu olduu iin, hatt nrlu ne demek biztih Nr olduu iin dipsiz bir
Karanlk'tr.

Ayni ey Lao-Tz'nun sezdii gibi Tao iin de geerlidir. Tao karanlk deildir
ama ok aydnlk ve parlak olduu iin karanlk grnmektedir. Lao-Tz bununla il-
gili olarak:

(ok) parlak olan Tao karanlk grnmektedir
169
.

demektedir.


da Tao'yu i shih yni "bir balangca benziyor" diye nitelendirmi olmas ok anlamldr. Tao'nun
byle nitelendirilmesinin sebebi O'nun "bir balangc olan bir eye benzemesi"dir ya da, daha doru-
su, gerekte hi olmasa bile gene de sanki bir balangc varm gibi grnen bir ey olmasdr.
167
Grm olduumuz gibi "yksek" Mutlak'a (Tao'ya) uygulanamaz olan izf bir kavramdr.
168
uang-Tz, VI., s. 247
169
Tao T ing, XLI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
105
Tao biztih parlaktr. Ama "beer tarafndan bilinmesi iin ok derin olduun-
dan"
170
, beerin bak asndan, karanlktr. Tao bu anlamda "Adem"dir [yni hibir
eydir!].

Bununla birlikte, negatif vechesi Mutlak'[n her eyi demek deildir ve O'nu] t-
ketmez. Eer O'nu tketmi olsayd [yni O'nu efrdn cm ve ayrna mn bir
biimde tasvr edebilmi olsayd], ortada ne lem ve ne de yaratlmlar olurdu. bn
Arab'ye gre Hakk (Mutlak), o kavranmas mmkn olmayan rdesi araclyla,
Dipsiz Karanlk ya da "Adem" merhalesinden tecelller merhalesine nzl etmekte-
dir. Her ne kadar baka eylerle mnsebeti olmayan biztih bir Srr ve kendi kendi-
ne tmyle yeten bir Realite olsa da, Hakk'n leme dnk pozitif baka bir vechesi
de vardr. Ve bu pozitif vechesinde Hakk her eyi simler ve Sfatlar sretinde ihtiv
etmektedir. Ayn ekilde, her ne kadar biztih "adsz" Bir-ey, her eyin tesinde ka-
lan bir Karanlk ise de, Lao-Tz'nun Tao'su da hem "Adlanm-Olan"dr ve hem de
"Onbin-Nesne'nin Anas"dr. "Varlk-Olmayan" olmaktan ok uzak, O bu mnse-
betle en dolu anlamyla Varlk'tr.

"Adsz" iken Sem'nn ve Arz'n [yni btn Mkevventn] balangcn temsil
eder. "Adlanm-Olan" niteliinde iken de Onbin-Nesne'nin Anas'dr.

Bu pasaj u ekilde de tercme etmek mmkndr:

"Adem" tbirini Sem'nn ve Arz'n balangcna uygulamak mmkndr. "Var-
lk" tbirini ise Onbin-Nesne'nin Anas'na uygulamak mmkndr.

Bu iki eviriden hangisini seersek seelim sonu gene tpatp ayndr. nk
Lao-Tz'nun metafizik sisteminde "Adsz", daha nce de grm olduumuz gibi,
"Adem"in eanlamlsdr, buna karlk "Adlanm-Olan" ise "Varlk" dediimizin
ayndr.

Burada kayda deer daha nemli olan ey: Mutlak'n (Tao'nun) zt mhiyeti ge-
rei, "Adsz" ya da "Adem"in "Adlanm-Olan" ya da "Varlk"dan ok daha yce ya
da ok daha temel bir merhaleyi temsil ettii keyfiyetidir. Tpk bn Arab'ye gre en
yce tecellnin bile Mutlak z'den yni Zt'tan bir dk merhale olmas gibi, Lao-
Tz'ya gre de "Varlk" Mutlak'n mutlakl cihetiyle tl bir metafizik merhaleyi
temsil etmektedir.

Gn altndaki Onbin-Nesne "Varlk"dan (yu'dan), ve "Varlk" da bizzt "A-
dem"den (wu'dan) domutur.

Eer bu iki pasaj yanyana koyarsak Lao-Tz'ya gre Mutlak'n (Tao'nun) niha
metafizik merhalesinde "Adsz" ve "Adem" olduunu ama, buna karlk, lemin ya-
ratlnn ilk merhalesinde "Adlanm-Olan" ve "Varlk" olduunu anlarz. Lao-
Tz'nun "Adsz"a dellet etmek zere kulland "Gn ve Yerin balangc" ifdesi

170
Tao T ing, XV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
106
onun, burada, Tao'yu sanki zamana dayanan bir nizam cinsinden telkki etmekte ol-
duunu m eder gibidir. Ve kabl etmeliyiz ki biz de ancak bu kabil bir gr a-
sndan lemin "yaratlmas" ya da "retilmesi"nden isbetli bir biimde sz edebili-
riz. Bununla birlikte, bu zaman m eden ifde meselenin realitesini tmyle yan-
stmamaktadr. Zr, tpk bn Arab'nin lh Tecelller'in biribirlerini izleyen merha-
leleri dncesinde olduu gibi burada sz konusu edilen "balang" da, tbiri ciz
ise, zamana bal bir kavram deildir. Bu yalnzca Mutlak'n [Hakk'n, Tao'nun] ken-
di ztnda kesreti bilkuvve kucaklad vechesine dellet etmektedir. Baka trl if-
de edilecek olursa metafizik gizlilik hlinde kesret sfatyla Mutlak, Balang'tr
[yni: Balang, Mutlak'n, henz ikr biimde tecell etmemi olan Kesret
vechesidir]. Balang, bu anlamda, "Adem" ile ayndr. "Balang" kelimesinin an-
lam, eer bunu "lk Asl" ya da Varln "metafizik temeli" olarak tercme edersek,
ok daha anlalabilir olacaktr.

Btn mevcd nesnelerin "retilmesi" ya da "varlk kazanmas" kavram yle bir
sretir ki bunun ilk merhalesi "Adem", ikinci merhalesi ise "Varlk"tr. Bununla be-
raber, metafizik asndan, Mutlak'da zamana bal herhangi bir geliim olamaz. Lao-
Tz iin Mutlak [yni Tao] ayn zamanda hem "Adem" hem "Varlk", hem "Adsz"
hem de "Adlandrlm-Olan"dr.

Lao-Tz "Adem" ile "Varlk" arasndaki banty u ekilde tasvr etmektedir:

Ezel ve gerek olan "Adem"de "Kutsal nsan" [yni nsn- Kmil] onun gayb
Realite'sini [Hakkat'n], fakat ezel ve gerek olan "Varlk"da da onun kayt al-
tndaki [snrl] vechesini grr.
Bu her ikisi de (ezelde) bir ve ayn eydir. Ama bir kere zuhur ettiler miydi ("A-
dem" ve "Varlk" diye) farkl adlar stlenirler. Farklln olmad ezelde (Tao'-
ya) Srr [Gayb] demek doru olur. O gerekten de Srlarn Srr'dr [Srr'l-
Esrr'dr, Gayb'l-Guyb'dur]. Ve ite bu, saysz M'cizeler'in de Kaps'dr!
171


inde gayb Hakkat'nn (miao) mhede edilecei "Adem" ya da "Adsz", bn
Arab'nin grne gre, Mutlak'n (Hakk'n) gerekten de yaratc bir biimde faal
olmaya balamazdan nceki hline tekbl etmektedir. Ve Tao'nun kendisini sonsuz
"kaytlar" (ciao)
172
altnda izhr ettii Varlk ya da "Adlanm-Olan"n bn Arab'nin
dncesindeki mtekbili de Hakk'n yaratc faaliyetinin zuhur edip yaylmasyla
ve bylelikle de sonsuz saydaki eyda "taayyn" etmesiyle [belirginlemesiyle] or-
taya kan hlidir.

Lao-Tz'nun bu pasajda Varlk ile Adem arasndaki farktan da teye gitmesi
kayda deer bir husustur. Adem [Yokluk] en niha metafizik mebde' ve Varln en
temel kaynadr. Bu tpk varln da Tao olmas gibi Tao'nun ta kendisidir. Ama,
Varln kavramsal kart olmak hasebiyle, gene de en son ey olamaz. Bu temeldeki

171
Tao T ing, I.
172
iao, kelimesi kelimesine: "Serhad boyundaki kale" demektir. Zamanla: "snr" anlamnda kulla-
nlmaya balanmtr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
107
kartln dahi almas [bu ztln da tesine geilmesi] gerekir. te Lao-Tz da
Varlk ile "Adem"in bu ztlnn ardnda szle asl ifde edilemeyen, ve kendisinin
de [bu yzden] sembolik olarak hsan dedii Bir-ey hissetmektedir. Bu kelime
"krmz" ile "siyah"n bir karm olarak alglanmaktayd. Bu, belirli bir merhaleden
sonra Kendisini bilkuvve [krmznn remzettii] Onbin-Nesne'ye hmile gibi izhr
eden ve [siyahn remzettii] mutlak srette "grnmeyen" bir-ey, derinliklerine i-
nilmesi mmkn olmayan bir Srr iin ok yerinde bir ibredir. Lao-Tz Mutlak'
(Tao'yu), bu Srlarn Srr'nda, Varlk ile Adem'in daha henz biribirlerinden tefrik
olunmadklar bir hl olarak, yni "Varlk ile Adem'in bir ve ayn ey olduklar" niha
metafizik hl olarak grmektedir.

Srlarn Srr [Srr'u-l Esrr, Gayb'u-l Guyb, Am', Dipsiz Karanlk] olduu s-
rece Mutlak'n (ya da Tao'nun) kevn lem ile bir ilgisi yokmu gibi grnmektedir.
Ama biraz nce de mahede etmi olduumuz gibi, bu byk Gayb'n tam karanl
iinde kevn olaylarn zuhurunun belli belirsiz bir nsezisini tesbit etmitik. Ve Srla-
rn Srr'na da, ayn zamanda, " M'cizeler'in Kaps" da denilmekteydi. Bir sonraki
blmde Onbin-Nesne'nin [yni Kesret'in] bu kapdan dar kmas sreciyle me-
gl olacaz.

* * *
























Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
108





2fv!!!. BOLUN

SAY!S!Z NUC!ZELER!N KAP!S!

Bir nceki blmde "Tao" adnn, neresinden baklrsa baklsn, aslnda ad-
landrlmamas gereken bir ey iin uydurulmu bir ifdeden, ireti bir addan baka
bir ey olmadn renmi bulunmaktayz. "Tao", dorusunu sylemek gerekirse,
sembolik anlatmn dahi tesinde kalan Bir-ey'e dellet etmek zere uygun seilmi
olan bir semboldr. Bununla beraber, bu temel anlaya dayanarak, Lao-Tz'nun yap-
t gibi, biz de bu ibreyi Lao-Tz ve uang-Tz'nun leme fizik-tesi [metafizik,
btn] baklarnn tasvrinde kullanabiliriz.

Lao-Tz'nun: Srr [ya da Gayb, incesi: hsan], Adem (wu) ve Varlk (yu) diye
tefrik ettiini grm olduumuz Mutlak'n ezel vechesinden ikrdr ki Tao ad
uygun bir biimde ancak ilkine uygulanabilir. Gerisi ise yni Adem, Varlk ve hatt
bu sonuncusundan sdr eden "Onbin-nesne" dahi hepsi de istisnsz Tao'dur ama
ncelikli olarak deil. Bunlar Srlarn Srr'nn [Srr's-Srr, ya da Srr'l-Esrr] zt-
n izhr ederken tecell eden eitli safhalar asndan Tao'durlar. Baka bir deyimle,
bu safhalarn her biri: tl [ikincil], tretilmi ve snrlandrlm vechesiyle Tao'dur-
lar. Bununla beraber mahz Olumsuzluk olan Adem safhas sz konusu olduunda
"snrllk" ya da "taayyn" [belirlilik] o kadar zayf, o kadar belli belirsizdir ki bu
hemen hemen "ltaayyn" ile ayn gibidir.

Bununla beraber, "Adem" kavram "Varlk" kavramnn zdd ya da O'nun aksi
olarak tefrik ve temyiz edilerek algland srece, Adem safhasnn dahi Tao'nun ni-
ha ve mutlak safhas olmad bir gerektir. Bu dorultuda niha ve mutlak safhasna
erimek iin, uang-Tz'nun yapt gibi, bizzat Adem kavramn ve Adem ile Var-
lk arasndaki fark reddetmemiz, ve kavramsal olarak "Ademin-ademi" ya da "Ade-
min-ademinin-ademi"ni vaz etmemiz gerekir. Bunlar bir nceki blmn ilk sayfa-
larnda renmi bulunmaktayz.

Bu blmde Tao'nun artk ncelikle bu mutlak vechesiyle deil de O'nun yara-
tlm olan leme ynelik vechesiyle megl olacaz. lgi odamz da Tao'nun yara-
tc faaliyeti meselesi olacaktr. Bu durumda, buradaki tasvirimiz Srlarn Srr mer-
tebesinden birazck aadaki bir safhayla balayacaktr.

Biraz nce: "Srlarn Srr mertebesinden birazck aadaki bir safha" ibresini
kullanm bulunuyorum. Bu ise kevn lemden hareket ederek sahfa safha Mutlak'a
(Hakk'a) doru seyrimizde eriebilmeyi umduumuz son ve niha safhadr. Zr, yu-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
109
karda da grm olduumuz gibi Tao'nun Srr mertebesinin bu kevn lemle hi bir
irtibt yoktur. Bu da bize, Lao-Tz'nun:

Tao "Onbin-nesne"nin [Kesret'in] Tahl Ambar'dr
173
,

dediinde onun Tao kelimesiyle "Srlarn Srr'nn hemen birazck altndaki bir mer-
tebeye" iret etmekte olduunu idrk ettirmektedir. Tao, ite tam bu mertebede
"Onbin-nesne"nin Tahl Ambar olarak idrk edilmelidir. Zr Tao ite tam bu saf-
hada yaratc vasfn izhr etmektedir. Burada "tahl ambar" deyimi aka, Mutlak-
'n [Hakk'n], btn nesnelerin bilkuvve iinde bulunduunu im eden ontolojik kay-
nak [varlk kayna] olduu tasavvurunu yanstmaktadr. Geen blmn sonuna
doru alnt yapp da akladmz pasajda Lao-Tz Tao'nun bu vechesinden "ezel
ve gerek Adem" ya da "Adsz" [simsiz] diye sz etmekteydi. unu da kaydetmek
gerekir ki, ayn pasajda, "Adsz"n "Sem'nn ve Arz'n Balangc" olduu da sy-
lenmekteydi. "Adsz" ya da "Adem" mertebesinde bulunuyorken Mutlak bilfiil Sem
ve Arz deildir. Ama Sem ve Arz olmaa ynelmi bulunmaktadr. Yni O, zten
bilkuvve Sem'dr da, Arz'dr da. Ve "Sem ve Arz" deyimi de burada apak daha
felsef bir terim olan "Varlk" ile eanlamldr.

Bu noktada Lao-Tz sistemine bir baka nemli terimi, "Bir"i ithl etmektedir.
Bu incelemenin birinci ksm olan bn Arab'nin "Fuss"undaki Anahtar-Kavram-
lar'da ahadiyyet ve vhidiyyet ekilleri altnda "bir" kavramnn Hakk'n tecellleri ile
ilgili olarak bn Arab'nin dncesinde nasl nemli bir rol oynadn gstermitik.
"Bir" kavram Lao-Tz'nun dncesinde de bundan daha az nemli bir rol oynuyor
deildir.

Lao-Tz iin "Bir", Tao'ya en yakn olan bir eydir; bu "Srlarn Srr" anlamnda
alndnda hemen hemen Tao'dur. Ama Srr olarak alndnda Tao'nun tam olarak
ayn da deildir. Bu Tao'nun, artk Varla doru msbet bir biimde harekete ge-
mi olan safhasn temsil etmektedir.

Bu durumun ilgi ekici bir aklamas Sem ve Arz Hakknda balkl bir blm-
de uang-Tz'nun bir pasajnda bulunmaktadr. Bu blm uang-Tz'nun bizzat
kendi kaleminden km olmayabilir. Ama bu, pasajn neminden bir ey kaybettir-
memektedir. Bu pasaj yledir:

lemin yaratlndan nce
174
sdece Ademin-Ademi vardr
175
. (Bundan sonra)

173
incesi ao; Tao T ing, LXII.
174
uang-Tz burada da durumu kronolojik sray gzeterek trih gelimesi iinde tasvr etmektedir.
Ama bunu bu trl tasvr ederken gerek amacnn da, nesnelerin trihiyle hi bir ilgisi olmayan, me-
tafizik [yni fizik-tesi, mnev] bir olgu olduu ikrdr. "lemin yaratlndan nce" deyiminin i-
ret etmekte olduu durum da buna uygun olarak gemi [mz] deildir; tpk gemile ilgili olduu ve
tpk gelecekle de ilgili olmaya devm edecei gibi, bu dorudan doruya hl [imdiki zaman] ile ilgi-
lidir.
175
Bu pasajn al cmlesini yorumlarken 'ind Hnedn dneminden Lin Yn Ming'i izledim.
Ama Kuo Hsiang tarafndan temsil edilen ekolde bu cmle: "lemin yaratlndan nce Adem vard.
(Yni) Varlk da yoktu, Ad da yoktu" eklinde evrilebilecek bir ekilde ifde edilmektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
110
Adsz zuhur eder. Bu kendisinden Bir'in neet ettiidir. imdi ortada Bir vardr
ama henz daha sret zuhur etmi deildir (yni varla ait sretlerin hi biri he-
nz belirgin deildir. Ama (Onbin-Nesne'den) her biri onu (yni itirk yoluyla
Bir'i) iktisb ederek varlk kazanr. Bu zel balamda ona (yni Bir'e) Fazlet
176

[ya da ffet) denir.
Bylece (biztih varlk safhasnda iken Bir) herhangi bir sret izhr etmez. Ama
buna ramen gene de (Onbin-Nesne'ye) blnml (bilkuvve) ihtiv eder.
(O hliyle bilfiil blnm olmadndan) gene de herhangi bir atla yoktur.
Buna ([yni] saysz nesnelere blnp farkllama imknna) Emir
177
[Emr] de-
nir.

Bu nemli pasaj Bir'in, "Srr olarak Tao"nun ayn olmadn kesin bir biimde
aklamaktadr. nk Tao'da her ne kadar varlk ynnden bir imknn mevcdiyeti
gzlenebilmekteyse de Bir byle bir imkna deil byle bir imknn glgesine dahi
izin vermemektedir. O mutlak Mutlak'dr.

"Bir" mertebesinde iken Tao tmyle "belirlenmi" ya da "kayt altna girmi, s-
nrlandrlm" olmasa bile artk bir ekilde "taayyn" etmi durumdadr. Bu, uang-
Tz'nun vermi olduu aklamaya gre, Adsz (ya da Adem) safhasndan sonra ge-
len metafizik bir safhadr ki bu da iptida Ademin Ademi safhasndan sonra gelmek-
tedir. Ve bu vasfyla da bu safha Adem ile Varlk arasnda bir ara safhadr. Adem'in
son ve Varln da ilk noktasnda bulunmaktadr.

u hlde, "Bir" bilfiil Varlk deil, fakat bilkuvve (potansiyel olarak) Varlk'tr.
Bu, henz zuhur etmemi, kendisini izhr etmemi fakat sreklilik arzeden metafizik
bir hldir. Bu kendisini farkllamaya hazrlayan ve Tao'nun yaratc faaliyetinin t-
myle tecell edecei birliktir [vahdet hlidir].

Tao'nun lem'in yaratlnda tecell eden yaratc faaliyetinin ortaya koyduu
btn bu sre ile Onbin-Nesne, Lao-Tz tarafndan, u ekilde tasvr olunmaktadr:

Tao "bir"i, "bir" ise "iki"yi, "iki" ise "" ve " de Onbin-Nesne'yi retir.

176
incesi: t. Bu da, ileride greceimiz gibi, Lao-Tz'nun anahtar-kavramlarndan biridir. Tao T
ing'in ismi dahi (Tao'nun [ya da Yol'un] ve Fazlet'in [ya da Fazlet'in] Kitab) bunun nemine iret
etmektedir. t kelimesi harfi harfine "kazanma [iktisb]" ya da "kazanlm ey [mukteseb]" demektir
ve bu, var olan her bir nesnenin muktesebi olarak Bir'e dellet etmektedir. Kelimenin semantik yaps
uang-Tz'nun bu pasajda vermi olduu aklamayla iyice vuzuha kavumu bulunmaktadr.
177
incesi: ming. Buradaki "emir"i [arapa telffuz edildii ekliyle] islm "emr" [lh Emr] kav-
ramyla mukyese etmek gerekir. incede buna tekbl etmekte olan kavram ou kere "Semv E-
mir" t'ien ming anlamndaki deyimle ifde edilmektedir. Bunun altnda yatan: "Varlk lemi'ndeki her
eyin Bir'in Emri'ne uygun olarak nasl olmas lzmsa hlen de yle olduu" dncesidir. Her ey
Bir'e katlm bulunmakta ve O'ndan alacan [mktesebtn] alm olmaktadr; ama bunlarn her biri
O'ndan alacan kendine zg bir biimde alm olmaktadr. te bunun iindir ki, her nesnenin kendi
varln Bir'e borlu olmasna ramen, lemde bir nesne bir dierinin tptpna ayn deildir. Btn
bu sylediklerimiz bizi ister istemez "kader" meselesiyle kar karya brakmaktadrlar. Bu ise daha
sonra konu edilecektir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
111
Bu Onbin-Nesne[nin her biri] srtnda Yin'i
178
[karanl, Cell'i] tar, ve
Yang'
179
[nru, Ceml'i] kollaryla kucaklar, ve (Yin ile Yang'n harmanndan
[Cell ile Ceml'in biribirine mezc edilmesinden] oluan) hengin diri kuvvetiyle
uyumlu bir yapya shiptir.
180


uang-Tz'nun yukarda zikredilmi olan aklamasna uygun olarak, pasajn ba-
ndaki Tao kelimesinin Srr'n kendisini Adsz olarak izhr ettii safhaya dellet et-
tiini kabl etmek gerekmektedir. Zr kesin konumak gerekirse, Srlarn Srr her-
hangi bir eyin sebebi olmamaktadr. O byle bir faaliyetin stnde ve tesindedir.
Buunla birlikte Lao-Tz burada bu kelimeyi, bir bakma daha gevek bir kapsamda
da kullanyor ve buna mevcd ne varsa hepsinin metafizik Memba' [prensibi, ilkesi,
asl] olarak Mutlak anlamn da yklyor olabilir.

Bu niha metafizik memba'dan, ya da daha dorusu Adem safhasndaki bu meta-
fizik memba'dan, "Bir" hsl olmaktadr. Biraz nce de grm olduumuz gibi,
"Bir" btn nesnelerin metafizik Vahdeti yni btn nesnelerin Onbin-Nesne [Kesret
lemi] olarak henz daha zuhura gelmeden nce bir kaos [karmaa] iinde rtl bir
hlde bulunduklar iptida Vahdet'tir.

te "iki", yni Sem [Mnev lem] ve Arz'n [Madd lem'in] evrensel ikilii bu
Vahdet'te zuhura gelmektedir. Bunlardan Sem Yang ilkesini ve Arz da Yin ilkesini
remzetmektedir. Bu safhada Tao kendisini Varlk ve Adlanm-Olan olarak izhr et-
mektedir. Daha nce zikredilmi olan bir pasajdan renmi olduumuz vechile
181

Adlanm-Olan, "Onbin-Nesne'nin Anasdr". Bununla beraber, "iki"nin "On-bin-
Nesne'nin Anas" olarak harekete gemesi iin nc prensibe, Yin ile Yang'in bir-
liinin hsl ettii "uyumun diri kuvveti"nin zuhuruna yol amas gerekir. "ki
hsl eder" deyimi bu safhada lem'in yaratlna iret etmektedir.

Bu asln ortak etkisinin sonucunda Onbin-Nesne de hsl olur. Bu u demektir
ki varla brnm olan her nesnenin, istisnsz, bileeni bulunmaktadr: 1) "sr-
tnda tad" Yin, 2) "kollaryla kucaklad" Yang, ve 3) bu iki eleman birlik iin-
de uyumlu bir biimde tutan diri kuvvet.

Sem ve Arz'n yni kilik, Varlk ya da Adlanm-Olan safhasndaki Tao'nun
"Onbin-Nesne'nin Anas" olarak telkki edildiine dikkat etmek gerekir. "Ana" ile
"ocuklar" arasnda sk bir doal ba bulunur. Bu "Onbin-Nesne"nin Sem ve Arz'a
en sk en gizli balarla bal olduunu telkin etmektedir. Bu Onbin-Nesne, Adlan-
m-Olan olarak, Tao'nun en sdk sretini salamaktadr.

Sem'nn altndaki her bir eyin, btn nesnelerin Anas nazaryla bakabilecei-
miz bir balangc vardr.

178
yni karanlk ve negatif Kozmik eleman.
179
yni aydnlk, pozitif eleman.
180
Tao T ing, XLII.
181
Tao T ing, I. Bk. sayfa: ....
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
112
"Ana" bilindi miydi "ocuklar" da bilinir. Eer bir kimse "ocuklar" bilip de bu-
radan hareketle "ana"ya rc edecek ve ona sk sk yapacak (yni onu gzden
kaybetmeyecek) olursa mrnn sonuna kadar asl hatya dmez
182
.

Bu kelimeler Adlanm-Olan ya da Varlk safhasndaki Tao ile kevn lem
arasndak sk ontolojik ba sembolik bir biimde tasvr etmektedir. Kevn nesnele-
re Adlanm-Olan'n "ocuklar" nazaryla baklmaldr. Bu, bunlara Adlanm-
Olan'n kuru kuruya objektif rnleri nazaryla bakmamak gerektiine dellet etmek-
tedir. Bunlarn arasnda [det] bir kan ba mevcddur.

Adlanm-Olan ya da Sem ve Arz, Tao'nun yava yava geliiminin bir safha-
sndan baka bir ey olmadndan ayn ilikinin Tao ile kevn nesneler arasnda da
geerli olduunu sylemek gerekir. Neresinden baklrsa baklsn, kevn nesneler de
zten Tao'nun gelimesinde bir safhadr.

Burada "Tao'nun yava yava gelimesi" diye bir deyim kullanm bulunuyorum.
Ama biz gyet iyi biliyoruz ki Tao tarafndan kevn olaylar lemine ynelik herhangi
bir hareket Bir'in bulunduu safhada balamaktadr. Bir, Tao'nun yava yava gelii-
mindeki balang noktasn temsil etmektedir. Kevn lemdeki her ey Bir ile payla-
m iindedir. Bu ekilde her ey tarafndan paylalan Bir her eyin ontolojik nve-
sini tekil etmektedir. Biztih yni Srr olarak Tao ise bu safhann tesinde kalmak-
tadr. Bylece Lao-Tz, Tao'ya itirk eden kevn nesnelerden sz ederken sk sk
Bir'i zikretmektedir. Buna gre daha gevek bir anlamda "Tao" kelimesi bu anlamda
da kullanlabilir, ve Lao-Tz da bunu Tao'nun bu zel vechesiyle ilgili olarak kul-
lanmaktadr. Ama en dakk kullanmnda "Bir" bu kabil balamlar iin uygun olan
deyimdir.

Sem "Bir'e Erenler'den" olunca berrklar [tertemiz olur],
Arz "Bir'e Erenler'den" olunca skinleir,
Rhlar "Bir'e Erenler'den" olunca ilhleir,
Vdi "Bir'e Erenler'den" olunca dolar,
Onbin-Nesne "Bir'e Erenler'den" olunca hayat bulur [Hayy olur],
Yneticiler "Bir'e Erenler'den" olunca lemin miyr olur,
Btn bunlarn olduklar gibi olmas hep Bir'dendir.
Eer Sem bu sebebden dolay berrk olmasayd, yrtk yrtk olurdu,
Eer Arz bu sebebden dolay skin olmasayd, kerdi,
Eer Rhlar bu sebebden dolay ilh olmasalard, hi bir eye gleri ermezdi,
Eer Vdi bu sebebden dolay dolu olmasayd, kururdu,
Eer Onbin-Nesne bu sebebden dolay diri olmasayd, yok olur giderdi,
Eer Yneticiler bu sebebden dolay mi'yr olmasalard, alaa edilirlerdi
183
.

Bu pasajn ilk blm lemdeki her bir eyin ne olmas gerekiyorsa, Bir'e katl-
m hasebiyle, o ey olduunu ifde etmektedir. Kevn nesneler asndan bakldn-

182
Tao T ing, LII.
183
Tao T ing, XXXIX.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
113
da hlen vuku bulan Bir'e katlmdr; fakat Tao asndan bakldnda ise btn bun-
lar Tao'nun "Bir" hviyeti altndaki yaratc faaliyetidir.

Pasajn ikinci blm ise bu fikri gelitirmekte ve, en yce mertebeden en alt
mertebeye kadar, lemde var olan her bir nesnede Tao'nun "Bir" sreti altnda bilfiil
hzr ve nzr olduunu vurgulamaktadr. "Bir" her eyin ontolojik temeli olmas ba-
kmndan her eyde mevcddur. Her bir nesnede o nesnenin ontolojik temeli [varl-
nn temeli] olarak fildir. Her bir nesnede bu nesnenin kendine zg ontolojik yap-
syla uyum iinde [yni bu nesnenin a'yn- sbitesi'ne uygun] olarak fil olur; bun-
dan dolaydr ki gk berrk, arz skin, vdi de suyla doludur, vs... Eer "Bir"in bu fa-
aliyeti olmam olsayd lemde hi bir ey varln gerektii gibi muhafaza edemez-
di.

Bu anlamda Tao her eyin iinde meknz olan [bir hazne gibi gml bulunan]
Memba'dr. Bu btn kevn leme nfz edip yaylm olup her nesne onun ontolojik
[yni varlk kazandrc, Hilkat] faaliyetinin tesiri altndadr. Hi bir nesne,Tao'nun
bu "her yerde hzr ve nzr olmas"nn dnda deildir.

Semav Tao mcdele etmeksizin yenmesini bilir. Konumaz ama (bakalarn
kendi arsna) cevap ver[dir]ir. armaz ama nesneler kendiliklerinden O'na
gelirler. Her ey iin mkemmel dzenlemeler yapar. Sem'nn byk ann yal-
nzca geni delikleri vardr ama bunlarn arasndan hi bir ey szlp gitmez
184
.

Tao'nun kevn lemde "her eyde hzr ve nzr olmas"n, tammen farkl bir e-
yin dardan kevn leme gelip de nesnelere konmas eklinde alglamamak gerekir.
Baka bir tarzda sylemek gerekirse, kevn nesneler kendilerine ait olmayan bir kuv-
vetin etkisi altnda hareket ediyorlar deildir. Aksine, kevn lemdeki nesnelerin Ta-
o'nun bizzat stlendii [kendine lyk grd] farkl sretler olmalarndan tr Tao
her nesnede "hzr ve nzr" olmaktadr. Ve ite bu da, "Onbin-Nesne'nin Ana"snn
Tao olduunu sylediinde Lao-Tz'nun gerekten de murd ettii ey olmaldr. Bu
adan bakldnda, Tao ile lemdeki mevcd nesneler arasnda ontolojik bir fark
bulunmamaktadr.

u hlde, kevn nesnelerin Tao'nun faaliyeti dolaysyla nasl olmalar gerekiyor-
sa hlen yle olduklar metafizik adan her ne kadar doruysa da, kendi alarndan
bakldnda, bunlar nasl olmalar gerekiyorsa kendilerine yabanc bir eyden tr
deil de gene kendi tabatlarndan tr olmaktadrlar. Lao-Tz da bu anlamda
"Onbin-Nesne'nin tabatlarndan (ya da Tabat'ndan)" sz etmektedir. Burada "tab-
at" diye tercme edilen Tz jan kelimesinin tam tamna "kendiliinden-yledir" de-
mek olmas anlamldr. Zten olduunu olmas iin hi bir ey baka bir ey tarafn-
dan zorlanmamaktadr. Her ey "kendiliinden-yledir". Ve bu biraz nce de syle-
diim gibi, ancak ve ancak, her yerde hzr ve nzr olan Tao ile her birinin varlk
memba olduu nesneler arasnda ontolojik bir fark bulunmamasndan dolay mm-
kndr. Bir nesneyi dourtan, byten, gelitiren ve sonra da kendi meneine geri

184
Tao T ing, LXXIII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
114
dndren muharrik kuvvet, yni her nesnenin kendi tabatnda bulunan varlk kuvve-
ti, aslnda her nesnede kendini snrlandrarak izhr eden Tao'dan baka bir ey de-
ildir.

Tao fiilini bu trl izhr ederken de herhangi bir eyi zorlamakta deildir. te bu
Tao'nun mehur "Adem-i craat"nn (wu wei) anlamdr. Ve Tao hi bir eyi zorla-
mamakta olduu iindir ki Onbin-Nesne'nin her biri "kendiliinden-yledir". Buna
uygun olarak da, ileride greceimiz gibi Tao'nun en mkemmel tecellgh olan
"Kutsal nsan" de hi bir eyi zorlamaz.

Bylece "Kutsal nsan" Onbin-Nesne'nin "kendiliklerinden-yle olmalar"nda
yalnzca hazr bulunur. Herhangi bir mdhaleye kalkmaz (yni nesneleri, tab-
atlar dolaysyla olduklarndan baka bir ey olmaya bililtizam zorlamaktan ber-
dir).
Durgunluk ve sessizlik; ite "tabat" (ya da "kendiliinden-yle-olmak") budur.
Bunun iindir ki bir kasrga btn bir sabah boyunca srmez. Bunun iindir ki
bardaktan boanrcasna yaan bir yamur da btn bir gn srmez. Pekiyi bun-
lara sebeb olan kimdir? Bu Sem ile Arz'dr. Mdem ki Sem ve Arz bile bu o-
laylar uzunca bir zaman srdrmekten cizdirler, o zaman insan bu ii nasl be-
cersin (yni tabata aykr bir durumu muhafaza etmekte nasl baarl olsun)?

Var olan nesnelerin "Tabat" ya da "kendiinden-yle-olmalar" fikri bizi hemen
bir baka nemli kavrama: Fazlet [ya da ffet, Erdem] (t) kavramna sevk etmekte-
dir. Gerekten de t, bir nesnenin "kazanm olduu" bir ey nazaryla bakldnda o
nesnenin "tabat"ndan baka bir ey deildir. T, bir nesnede o nesnenin ontolojik
btn nvesi sretinde fail olduu vechile Tao'dur. Buna gre bir Fazlet Tabat'n t-
patp aynsdr; bu ikisi arasndaki tek fark Fazlet kavram sz konusu olduunda,
Tao'nun nesnenin katld bir ey olmasna karlk Tao sz konusu olduunda da
Tao'nun, bu nesnenin nesneyi "kendiliinden-yle" klan hayat ve varlk baheden
kuvvet olarak telkki edilmesidir.

Yukarda da grm olduumuz gibi her ey ("Bir" safhasnda) Tao'ya katlr. Ve
Tao'ya katlm olmakla da kendi varlnn da nvesini iktisb etmi [kazanm] o-
lur. Wang Pi'nin de dedii gibi: "Tao'nun btn her eyin niha kayna olmasna
karlk Fazlet (t) her eyin Tao'dan iktisbdr". Ve bir nesne ne ise ve ne olursa
hep kendi Fazlet'inin "tabi" amelinden trdr.

Burada bir nesnenin Fazlet'inin "tabi" ameli olarak telkki edilen eyin aslnda
Tao'nun amelinden baka bir ey olmad Lao-Tz'nun metafizik sisteminin kendine
zg zelliidir.

Tao bir nesnedeki yaratc faaliyetini bu nesnenin kendi varlk membann istid-
dnda icr eder, yle ki Tao'nun faaliyeti biztih nesnenin faaliyeti olur. te bu nok-
tada bn Arab'nin, Hakk'n kavranlmas mmkn olmayan derinliinden sdr ede-
rek mmkn btn Varla nfz edip yaylan ve lemdeki btn kevn nesnelere
varlk baheden "Nefes-i Rahmn" ya da daha genel bir biimde Rahmet kavramyla
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
115
mukyese edilebilecek bir kavramla karlam olmaktayz. Bu balamda M.. 7
yzyln mehur devlet adam Kuan ung'a izfe edilen Kuan Tz'nin Kitab'ndaki
bulduumuz u ilgi ekici beyn kaydetmekte de fayda vardr: " Fazlet (t) Tao'nun
merhametini datmas amelidir", yni Fazlet Tao'nun btn her eye kar izhr et-
tii Merhamet'tir. Ve bu Merhamet fiili, Kuo Jo Mo Jo'nun da dedii gibi, "Onbin-
Nesne'nin bytlp rzklandrlmas" eklinde somut olarak gzlenebilen bir eydir.

Bu anlay tarz Lao-Tz'nun Fazlet'in faaliyeti hakkndaki aadaki pasajndaki
kazyla da uyum iindedir:

Tao (Onbin-Nesneye) hayat verir. (Bunlar varlk kazandklar zaman da) Fazlet'i
onlar rzklandrr. Nesneler (bylece) sretlere brnr ve doal bir sikle geli-
imlerini tamamlarlar.
te bunun iindir ki istisnsz Onbin-Nesne'nin hepsi de Tao'ya snrsz tzim,
Fazlet'e de sayg gsterirler. Tao'ya bu tzim ve Fazlet'e de bu sayg birileri ta-
rafndan emredilmi olmayp kendiliindendir. Bunlar ezeldenberi kendiliinden
olagelmitir.
Tao onlara hayat verir. Fazlet ise onlar ihtimam altna alr, bytr,
rzklandrr, olgunlatrr, belirli bir sretle donatr, muhkem klar, yceltir ve
korur.
Tao bylece Onbin-Nesne'ye Kendine ait olduklarn savunmakszn hayat verir.
Fazlet sretinde Tao onlara nice hayrl iler yapar da gene bununla vnmez.
Nesneleri bytr ama zerilerinde hi bir selhiyet iddiasnda bulunmaz. te bu
benim Srl Fazlet dediim eydir
185
.

Daha nce Lao-Tz'nun Tao'ya nasl "geici olarak" ve "mecbren" "isimler"
verdiini, yni O'nu deiik sfatlarla tasvr ettiini grdkt. Lao-Tz, buna benzer
ekilde, Fazlet'te de birok sfat ya da vasf tefrik etmektedir. Ve buna uygun olarak
da sanki Fazlet'in eitli trleri varm gibi Fazlet'e de eitli isimlerle hitab etmek-
tedir. Biraz nce karlam olduumuz Srl Fazlet (hsan t) bunlardan biridir.
Bununla ilgili baka isimler de u pasajda karmza kmaktadr:

En saf beyazn kirli grnmesi gibi "yce" Fazlet (ang t) de bir vdye benzer.
"Geni" Fazlet (kuang t) yetersiz grnr.
"Salam" Fazlet (ien t) zayf grnr.
"Basit" Fazlet ise kirli grnr.

Nasl ki Tao'nun eitli isimleri Tao'nun farkl trlerine iret etmiyorsa btn bu
isimler de Fazlet'in eitli "tr"lerine dellet etmemektedirler. Bunlar, yalnzca, biz-
lerin lyk olduu vechile ve biztih bir tasnife tutulmas mmkn olmayan Fazlet'-
te, "bilmecbriye" tefrik etmekte olduumuz farkl "vecheler"e iret etmektedirler.
Fazlet, bu anlamda ve yalnzca bu anlamda: "yce", "geni", "salam", "basit" vs...
dir.

185
Tao T ing, LI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
116

Bununla beraber zel olarak zikredilmesi gereken bir husus vardr. Bu da Tao T
ing'de "yce" Fazlet ile "alt kademeden" Fazlet arasnda gzetilmekte olan farktr.
Bu fark Fazlet'in kevn lemde tecellleriyle kendini izhr eden Tao'nun brnd
somut sretler olmak hasebiyle nesnelerin "doal olmayan" yni belirli bir maksatla
yaptklar mdhalelere mruz kalmasndan dolay ortaya kmaktadr. Olduka mi-
zah bir biimde, tabat gerei, Fazlet'in ve dolaysyla da Tao'nun en mkemmel
tecellgh olmas gereken nsan, Fazlet'in faaliyetine bu ynde engel olabilecek tek
yaratktr. nk nsan'dan baka, "belirli bir maksatla" fil olan hi bir ey yoktur.
Nesneler tabatlar gerei nasl olmalar gerekiyorsa yledirler ve bunlarn her biri de
kendi "tabat" ile uyum iinde hareket eder. Ne yaparlarsa, onu yapmak hususunda
kendilerinden en ufak bir maksat iin iine katlmakszn yaplm olur. Buna karlk
nsan, kendisinde tabat gerei bulunan Fazlet'i, Tao'nun mkemmel bir tecellgh
olmak ve Fazlet'ini "yce" klmak maksadyla "drebilir"
186
.

"Yce" Fazlet Fazlet-ddr. te bunun iindir ki Fazlet'dir.
"Alt kademeden" Fazlet asl-terk-edilmeyecek-Fazlettir. Onun iindir ki Fazlet
deildir.
"Yce" Fazlet fil deildir, fil olmas iin bir maksad yoktur; bunun iindir ki
hi bir eyi icr edilmemi brakmaz.
"Alt kademeden" Fazlet ise belirli bir maksatla fildir; bunun iindir ki nesneleri
icr edilmemi brakr
187
.

"Yce Fazlet'li bir nsan'n fazletli olmak gibi bir amac yoktur" diye de tercme
edilebilen "Yce Fazlet Fazlet-ddr" cmlesi "yce" Fazlet'in, Fazlet'inin idr-
kinde olmasa bile, insanda tmyle ve kemliyle gerekleen Fazlet'ten ibret oldu-
unu kastetmektedir. drk burada Tao'nun doal bir biimde tecellsine engel olur.
Byle bir durumda, Tao'nun tecellsinden baka bir ey olmayan Fazlet tam anla-
myla kmil olmaz, "alt kademeden" olur. nk bir insan Fazlet'i tam anlamyla id-
rk ederse bu sefer onu asl elden karmamak iin aba sarfeder. Bu bilinli aba ise
Tao'nun Fazlet olarak [kemliyle] tecell etmesine set eker.

Byle bir durumdaki fazlet "alt kademeden", yni bozulmu ve kemlden uzak-
lam olarak telkki edilmektedir; zr gerektii gibi Tao ile birlik hlinde olacak
yerde fazlet bu ikisi arasnda bir tr farkn gzlenmesine msit biimde, Tao'dan
sanki uzaklatrlm olmaktadr.

186
Burada tasvr edilmekte olan fikir bn Arab'nin nsan'n Varlk sralamasnda bir bakma en alt
kademeden dzeyde bulunduu fikriyle mukyese edilebilir. Camadtn [hareketsiz nesnelerin] nefis-
leri yoktur. Bu onlar Rabb'in emirlerine kaytsz artsz mut klmaktadr; yni bu demektir ki bunlar
Rabb'in onlarn zerindeki fiiline, Rabb ile aralarnda herhangi bir engel olmakszn, savunmasz bir
ekilde mruz kalmaktadrlar. Bu lekte ikinci sray bitkiler ve nc sray da hayvanlar almakta-
dr. Ship olduu Akl dolaysyla nsan, bu bak asndan, btn Varlk leminin silsile-i
mertibinde [hiyerarisinde] en alt srada bulunmaktadr. Bk. bn Arab'nin "Fuss"undaki Anah-
tar-Kavramlar.
187
Tao T ing, XXXVIII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
117

Byk Fazlet'in faaliyeti yalnzca Tao'nun Emr'ine uymaktr
188
.

"Alt kademeden" fazlet, Tao'nun Emri kadar, ve yalnzca bu emri deil fakat, in-
sann maksadn da izlemesi hasebiyle artk Tao'nun kmil ve dorudan doruya
tecellgh olan Fazlet deildir.

Bundan sonraki tartma da bizi en doal yoldan Adem-i craat (wu wei) mesele-
sine sevketmektedir.

Tao zamandan bamsz olarak daim fildir. O'nun faaliyeti Onbin-Nesne'yi
[Kesret'i] yaratmak ve Fazlet'iyle [Rahmet'iyle] onlar rzklandrp btn imknlar-
nn snrna kadar ynlendirmekden ibrettir. Tao'nun bu yaratc faaliyeti gerekten
de byktr. Bununla beraber Tao bu byk eseri onu yapm olmak iin if etmez.

Sem ve Arz ezel ve ebeddirler. Sem ve Arz neden ezel ve ebeddirler? nk
onlar bilinli olarak kendileri iin yaamamaktadrlar. te onlara ezel ve ebed
olabilmelerini salayan da budur
189
.

Bu pasajda Tao, Sem ve Arz olarak yni Sem ve Arz safhasnda gsterilmekte-
dir. Yukarda grm olduklarmzdan dolay byle bir ifdenin yol aaca metafi-
zik sonular artk bilmekteyiz. Bu ifde burada tam yerinde sylenmi bulunmakta-
dr; nk Tao'nun yaratc faaliyeti tpatp bu safhada zuhur etmektedir. Bundan
sonraki pasajda da Lao-Tz "Sem ve Arz" bunlarn niha metafizik kkenine rc
ettirmektedir:

Vdinin rhu lmszdr. te bu benim Srl Dii diye isimlendir-diimdir. Srl
Dii'nin kaps Sem ve Arz'n Kk'dr. (Bu eitli sretler altnda Tao) ancak
belirsiz ve karanlkta [grlebildii kadaryla] grlmektedir. Buna ramen gene
de var olmakta devm ediyor grnmndedir. Ve faaliyetinde de bilinle bir ey
yapmaya abalyor deildir
190
.

Ne kadar tuhaf ve paradoks gibi grnrse grnsn, srf "hi bir ey yapmad"
iindir ki her eyi yapan Tao'dur. Biz belirli bir maksatla bir ey yapmak iin gayret
sarfettiimiz zaman yapmay mid ettiimiz o eyi yaparz ama ite o kadar, ondan
bakasn yapm olmayz. Bundan tr beer faaliyetin alan, dima bilin ve mak-
sat tarafndan deien mertebelerde snrlandrlp belirlenmektedir. Tao'nun faaliyeti
ise beerinkinden tmyle farkldr.

Tao, Adem-i craat'a uygun olarak i grmektedir. Bundan tr de hibir eyi ic-
r edilmemi brakmamaktadr
191
.


188
Tao T ing, XXI.
189
Tao T ing, VII.
190
Tao T ing, VI.
191
Tao T ing, XXXVII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
118
u hlde eer Tao kendi yaratc faaliyetinin bilincinde deilse, faaliyetinin so-
nularnn da bilincinde deildir. te birka sayfa ncesinde zikri gemi olan Srl
Fazlet bu dnceye dayanmaktadr. Bu zel vechesiyle Tao btn nesnelere kar
son derece merhametlidir. Onun bu faaliyeti hepsine rzk datcdr. Bununla birlik-
te Tao nesnelerin zerine yadrd ltuf ve ihsnlar asl saymaz. Her ey ylesine
"tabi bir biimde", yni Tao'nun bu nesnelere herhangi bir ltuf ve ihsnda bulunma
kaygusu olmakszn, icr olunmaktadr ki nesnelerin mazhar olduu bu ltuf ve ih-
snlar Tao'nun asndan hi bir sretle ltuf ve ihsn tekil etmezler.

(Tao, Onbin-Nesne'yi) dourur ve onlar bytr. Onlara varlk vermesine ra-
men onlarn kendi mlk olduunu savunmaz. O kadar byk iler yapar ama
gene de bunlarla bbrlenmez. Nesneleri bytr, idre eder ama kendine kle
etmez. te Srl Fazlet byledir
192
.

Adem-i craat ilkesi yni her eyi "tabat"na terkedip bilinli ve maksatl hi bir
ey yapmamak ilkesi [yni tam teslimiyet], Lao-Tz'nun lem grnde bu dny-
daki ideal hayat tarzyla ilgili olarak zel bir nem kazanmaktadr. nsn- Kmil ile
ilgili daha sonraki bir blmde bu konuya tekrar dneceiz. Ben burada Tao T
ing'in, Lao-Tz'nun ayn anda hem Tao'ya ve hem de nsn- Kmil'e atfta bulun-
duu bir baka pasajn zikretmekle yetineceim. Bu zel pasajda nsn- Kmil, Tao
iin dnlen ne varsa ayns nsn- Kmil iin de vrid olacak ekilde kendisini
eksiksiz olarak Tao ile zde klm olarak takdm edilmektedir.

Bunun iindir ki nsn- Kmil kendisini Adem-i craat lkesi'ne tbi' klmtr
[yni kaytsz artsz bir teslimiyet iindedir]. Kelimelere bavurmadan retir.
Onbin-Nesne [Kesret] zuhur eder de o bununla hi vnmez. retir de rettikle-
rine ship kmaz. [Karlnda hi] bir ey beklemeksizin fildir. Eseri kemle
erince de artk onunla ilgilenmez. lgilenmedii iindir ki eseri srp gider
193
.

Bylece Tao kendi fiiliyle asl vnmemektedir. Ne gerekletiriyorsa onu en
kk bir gerekletirme niyeti olmakszn doal olarak gerekletirmektedir. Tao'-
nun hem kendi yaratc faaliyetine ve hem de yarattnn somut sonularna kar
tmyle kaygsz olduunu syleyerek de ayn dnceyi ifde etmek mmkndr.
Tao yaratt lemi umursamamaktadr. Bu bir anlamda Tao'nun btn nesnelere tam
bir zgrlk tanmakta olduu eklinde de anlalabilir. Ama bir baka anlamda da
bu, Tao'nun yarattklarna kar efkatinin olmadna iret eder. Bunlar kendi hlle-
rine terkedilmi gibidirler.

Bu hussta Lao-Tz ince bir istihz ile, Tao'nun hi beer yan (insanl= jn)
bulunmadn ifde etmektedir. Daha nce de dikkati ekmi olduum gibi, jn
Konfys ile onu izleyenler tarafndan temel bir iffet olarak tibar edilen bir kav-
ramdr. Bu onlarn gznde ahlk hasletlerin en ycelerinden biriydi.


192
Tao T ing, X.
193
Tao T ing,II.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
119
Sem ve Arz'n beeriyeti yoktur. Bunlar Onbin-Nesne'ye ii saman dolu kpek
kuklalar mumelesi yaparlar
194
.
Ayn ekilde nsn- Kmil'lerde de beeriyet bulunmaz. Onlar da halka tpk ii
saman dolu kpek kuklalarna yaplan mumeleyi yaparlar.

Lao-Tz'nun bu paradoksal ifdeyle anlatmak istedii Yce Tao'nun, yce oldu-
u iin, Konfys'n aksine, kendi faaliyetinde jn hasletine itibar etmemekte oldu-
udur. nk jn, Lao-Tz'nun gznde, fil tarafndan doal olmayan yapay bir
gayreti gerektirmektedir. Tao nesnelerin doal tekmlne mdhale etmemektedir.
Buna ihtiyc da yoktur nk nesnelerin doal tekml zten Tao'nun biztih ken-
di faaliyetidir. Lao-Tz, burada, Konfys'n itibar etmekte olduu jn'in gerek
jn olmadn ve gerek jn'in ise grnte [zhiren] ilgisiz ve jn-siz olan Fil'in
varlndan ibret olduunu anlatmak ister gibidir.

Tao'nun yaratc faaliyetini tasvr ederken Lao-Tz'nun zerinde nemle durduu
bir baka nemli husus daha vardr. Bu da Tao'nun "boluu"dur.

Daha nceki balamlarda Tao'nun "Adem" olmas kavramna sk sk deinmitik.
Burada "Adem" Tao'nun mutlak srette akn [mtel, her eyden mnezzeh] olmas-
na dellet etmektedir. Tao, insann bir ey hakknda bilgi kazanma alannn dnda
kald iindir ki "Adem" olarak telkki edilmektedir. Tpk insan gz iin ok ok
parlak bir n karanlk ya da sanki hi k yokmu etkisi yapmas gibi Tao da Var-
ln ta kendisi olduu iin "Adem" ya da "Varlk-D" gibidir. Ama imdiki ba-
lamda sz konusu olan "Adem" kavramnn mhiyeti farkldr. Burada "Adem" Tao'-
nun "snrsz" yaratclna dellet etmektedir. Lao-Tz'ya gre Tao kendi ztnda
madd hi bir ey ihtiv etmedii iindir ki snrsz ve sonsuz bir biimde yaratc
olabilmektedir. Kendinde belirli ve tanm yaplm hi bir ey olmad iindir ki b-
tn nesneleri yaratabilmektedir. Kuan-Tz bu dnceyi: "Bo ve sretsiz, ite bunun
iindir ki ona Tao denilmektedir" ve "lh Tao (ya da Semv Yol) bo ve sretsizdir
[ekilsizdir]" diyerek yanstmaktadr.

Bu dnce iin Lao-Tz halkn gnlk yaantsnda ilgi ekici birok sembol
[remiz] tesbit etmektedir:

Tao bo bir kaptr. Ne kadar sk kullanrsanz kullann, O'nu asl dolduramazs-
nz
195
.

Bu yle bir sihirli kaptr ki ezeldenberi bo olduundan onu doldurmak mmkn
deildir ve bunun iin de bu kap nmtenh nesneyi muhtevdir. Buna ters ynden
baklacak olursa bu: "kap zhiren bo olduu iindir ki snrsz bir ekilde doludur"
anlamndadr. Bylelikle, Tao'nun mhiyeti ile ilgili olarak "Adem"in haiz olduu iki

194
Eskiden ii saman dolu kpek kuklalar din trenlerde sunulmak zere hazrlanrlard. Trenden
nce bunlara byk bir sayg gsterilir fakat tren biter bitmez p niyetine bir yere atlrlar ve geen-
lerin ayaklar altnda ezilip giderlerdi.
195
Tao T ing, IV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
120
anlamdan birincisi sz konusu olduunda yukarda karlam olduumuz duruma
aynen rc etmi olmaktayz. Yukarda Tao'nun Varlk ile dopdolu olmas (daha
dorusu bizzt Varlk olmas) hasebiyle Adem olduunu ve bu vasf dolaysyla da
insann bilgisinin eriiminin dnda kaldn grmtk. Burada da gene nesnelerle
dopdolu olduu iin bombo grnen bir eyle kar karyayz. Baka bir deyile
Tao bombotur; ama bir nesnenin olumsuz ve edilgen bir tarzda bo oluu gibi bo
deildir. Bu biztih keml olan olumlu metafizik bir boluktur.

Keml sanki bolukmu gibi gzkr. Ama gerek keml oluu ondan yararlan-
dnzda onu asl tketememenizle tesbit olunur
196
.

Bu zel vechesi itibariyle Tao bir krk ile de mukyese edilebilir. Bu, faaliyeti
asl tkenmeyen byk bir Kevn Krk'tr.

Sem ile Arz'n aras bir krktr. Bu [krn ii botur ama faaliyeti] asl t-
kenmez. Ne kadar ok ilerse o kadar ok retir
197
.

Lao-Tz aadaki pasajda "Boluk" [ya da "Adem"] denilenin yce reticiliini
gstermek zere daha somut ve daha basit misllere bavurmaktadr:

Tekerlei gbeine birletiren otuz ubuk vardr ama tekerlein [bir eksen etr-
fnda] dnmesini salayan gbeinde hi bir ey olmamasdr [gbeindeki bo-
luktur, adem'dir]. Kili yourup anak-mlek yaparsnz ama bunlar ileri bo
olduu iin ie yararlar. Bir evi in ederken kaplar ve pencereler aarsnz ama
evi oturulabilir klan iindeki boluktur. Varlk yararl olan yaratr ama onu kul-
lanlabilir klan "Adem"dir
198
.

Sanrm "vdi" sembol de Tao T ing'de bunun iin bylesine nemli bir rol
oynamaktadr. Vdi tabat gerei ukur ve botur. Ve srf ukur [ya da oyuk] ve bo
olduu iindir ki dolu olabilir. Vdinin "altta" bir yer igl etmesi olgusuna, ister be-
er olsun isterse beer-olmam olsun gerekten de yce olan bir eyin bir baka -
nemli zelliini ekleyin. Bylece vdi, "bo" ve "Adem" olmas hasebiyle Varln
kemli olan ezel yaratcln mutlak mebdei olarak idrk edilen Tao iin uygun bir
sembol olur.

Lao-Tz'nun vdi semboln Tao'nun tkenmez yaratclndan sz ederken kul-
land iki pasaj daha nce kaydetmitik:

Vdinin Rhu lmszdr
199
.
... "Yce" Fazlet de bir vdiye benzer
200
.

196
Tao T ing, XLV.
197
Tao T ing,V.
198
Tao T ing, XI.
199
Tao T ing, VI.
200
Tao T ing, XLI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
121

Bunun altndaki dnce Lao-Tz'nun, herhangi bir eyin (zhiren) kusurlu oldu-
u iin gerekten de eksiksiz [kmil] olabilmesi meselesini tartt baka bir yerde
daha da belirgin klnm bulunmaktadr.

Oyuk olduu iindir ki o (gerekten de) doludur
201
.

"Oyuk" ve "altta" olmak "dii" fikrini telkn etmektedir. Daha nceki sayfalarda
bu fikirle de karlalmt. Gerekten de Tao'nun yaratc vechesinin dii unsurunun
vurgulanmas Lao-Tz'nun kendine has zelliklerinden biridir. "Oyukluk" ve "altta
olma"ya ek olarak "dii" fikrinin de dourganln en uygun sembol olduu ikr-
dr. Mesel, Tao Onbin-Nesne'nin Ana'sdr.

"Adsz" iken Sem'nn ve Arz'n (yni btn Mkevventn) balangcn temsil
eder. "Adlanm-Olan" niteliinde iken de Onbin-Nesne'nin Anas'dr
202
.

lemin, btn lemin Anas nazaryla baklan bir Balangc' vardr.

"Ana" bilindi miydi "ocuklar" da bilinir. Eer bir kimse "ocuklar" bilip de bu-
radan hareketle "ana"ya rc edecek ve ona sk sk yapacak (yni onu gzden
kaybetmeyecek) olursa mrnn sonuna kadar asl hatya dmez
203
.

Tao'nun btn nesnelerin Anas ve nesnelerin de onun "ocuklar" olmasnn me-
tafizik olarak neye dellet ettikleri bu blmde daha nce akland.

Bu blmde baka bir meseleyle ilgili olarak "Srl Dii"ye atfta bulunulan bir
pasaj da kaydetmitik.

Vdinin rhu lmszdr. te bu, benim Srl Dii diye isimlendirdi-imdir. Srl
Dii'nin kaps Sem ve Arz'in Kk'dr
204
.

Bu Srl Dii (hsan p'in) deyiminde, Lao-Tz'nun daha nce de Tao'ya "bilin-
meyen ve bilinmesi mmkn olmayan metafizik Mutlak" (yni Varln da Ade-m'in
de tesinde kalan Tao) olarak atfta bulunduu zaman da kullanm olduu hsan ke-
limesiyle bir kere daha karlam bulunmaktayz.

O gerekten de Srlarn Srr'dr [Srr'l-Esrr'dr, Gayb'l-Guyb-'dur]. Ve ite
bu, saysz M'cizeler'in de Kaps'dr!
205


Bu her iki pasajda da Tao'nun sonsuz ve tkenmez yaratclnn "kap" (mn) ile
remzedilmi olmas ilgi ekicidir. Ve bu da "Srl Dii'nin kaps"nn "saysz

201
Tao T ing, XXII.
202
Tao T ing, I.
203
Tao T ing, LII.
204
Tao T ing, VI.
205
Tao T ing, I.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
122
M'cizeler'in kaps" ile ayn ey olduuna iret etmektedir. Faal vechesi ynnden
Mutlak Varlk (Tao) sembolik bir biimde Onbin-Nesne'nin Varlk lemi'ne salnd-
bir kapya ship olarak tasvr edilmektedir. Doal olarak dourganl ve anal
telkn etmesi asndan da "dii" hayvan sreti ise bu sembolu daha da uygun klmak-
tadr.

Daha nce de iret etmi olduum gibi Lao-Tz'nun lem'e baknda "dii" s-
reti zayfl, tevzuu, uysall, sessizlii ve bunun gibilerini telkn etmektedir. Ama
Lao-Tz'ya has paradoksal dnce tarz dolaysyla "dii"nin zayf, uysal alt kade-
meden olduunu ifde etmek onun snrsz kuvvetli, kudretli ve stn olduunu ifde
etmenin bir baka tarzdr.

Dii sessizliiyle (yni kavga etmeden ve stn gelmee kalkmadan) daima er-
kee stn gelir. Sessiz iken daima alt mertebeden bir konumu muhafaza eder.
(Ve bylece alt mertebede bir konumu muhafaza ederek daha yce bir konumu
elde eder.)
206


Bu kelimelerin de aka gstermekte olduu gibi, burada sz konusu olan "di-
i"nin zayfl ciz bir kimsenin tmyle olumsuz zayfl deildir. Bu, ancak kud-
reti zabtetmekle elde edilen ok zel bir zayflk trdr. Bu iinde sonsuz bir kudret
ve mukvemet imkn ihtiv eden bir zayflktr. Bu husus, Lao-Tz'nun, "Kutsal n-
san"n [nsn- Kmil'in] temel davranndan sz ettii aadaki pasajdaki ifdesiy-
le dikkatimize sunulmaktadr. Lao-Tz iin nsn- Kmil'in Tao'nun kmil bir
tecellgh olduunu bildiimizden "nsn- Kmil" iin ne sylenirse bu Tao iin de
geerlidir. Bu pasaja da "dii" ablonunun "vdi" ablonuyla dorudan doruya ilgi-
lendirilmi olmas kayda deer.

"Er kii"yi [kendi gcn, kudretini] bilip de "dii"ye bal kalmak [tevzu ve
yumuaklkdan ayrlmamak] bir kimseyi btn lemin ""vdi"si "klar. Bir kimse
btn lemin "vdi"si oldu mu gerek Fazlet de onu asl terketmez
207
.

Ve hi kukusuz aadaki beyn da bu anlamda anlalmaldr:

"Zayf olmak" Tao'nun etkin olmasnn tarzdr
208
.

Bu blmde Tao'nun "kaps"ndan salnmakta olan Onbin-Nesne'nin, Lao-Tz
tarafndan idrk edildii ekilde, tb olduu ontolojik sreci tasvr etmee altk.
"Tao Bir'i, Bir ise ki'yi, ki ise ' ve de Onbin-Nesne'yi retir
209
". Bu Onbin-
Nesne yni lem ile lemde mevcd olan btn nesneler Tao'nun kendisini izhr et-
mesi faaliyetinin [tecelllerinin] niha snrn temsil etmektedir. Bu kevn nesneler
metafizik ni'in [Nzl'n] son safhasdr. Kevn nesneler asndan bu ni [Nzl]
onlarn ahs tabatlarnn kemlidir. nk Tao kendisini (eski Grek'lerin

206
Tao T ing, LXI.
207
Tao T ing, XXVIII.
208
Tao T ing, XL.
209
Tao T ing, XLII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
123
phainesthai fiilinin orijinal anlamnda) en somut sretlerde bu safhada izhr etmek-
tedir.

Bununla beraber bu, Varln metafizik srecinin sonu deildir. bn Arab'nin -
lem telkkisindeki gibi, ni'i [Nzl'] yaratc hareketin geriye rc etmesi yni
Ykseli [Mi'rc] izlemektedir. nite en son safhaya erien Onbin-Nesne burada bir
mddet renk ve sret bolluu iinde gelitikten sonra kevn sretlerini kazanmadan
nceki ilk safhaya yni Bir'in sretsiz Hli'ne doru ykselen bir seyir tkib ederler,
daha sonra "Adem"e ve nihyet de Srr'-s Srr'n Am'sna [Dipsiz Karanl'na] v-
sl olurlar. Lao-Tz bu fikri fu ya da Rc [Geri Dn] anahtar-kavramyla ifde
etmektedir.

Onbin-Nesne hep birlikte varlk kazanrlar. Ama gzlediim kadaryla, bunlar
(Mebde'lerine) rc etmekteler.
Bu nesneler gr ve bereketli bir ekilde byrler ama (vakti gelince de) hepsi de
"kkleri"ne "rc" ederler.
Kk'e Rc Durgunluk'ta ikmettir. Durgunluk'ta ikmet ise (ontolojik kaderin
Semv) Emr[in]e rc demektir.
Emr'e rc ise ezel [ve ebed] Hakkat'tr.
Bu ezel Hakkat' bilmek ise Nr'a Kavumak'tr
210
.

Bitkiler ilkbaharda ve yazn gr ve bereketli bir biimde byr, geliir. Bu onla-
rn kklerinde bilkuvve bulunan hayat enerjisinin harekete geip fil olmas, saplar-
dan yukar doru hareket etmesi ve keml safhasnda da yapraklar, iekler ve
meyvalar olarak tmyle kendisini gstermesinin eseridir. Ama souk mevsimlerin
gelip atmasyla ayn hayat enerjisi kklere doru inerek kendisini btn bu tecellle-
rin mebdeinde sakl tutar
211
.

Lao-Tz bu son safhay Durgunluk
212
ya da Sknet diye adlandrmaktadr. Yu-
karda da "durgunluk" kavramnn Lao-Tz'nun gzde kavramlarndan biri olduunu
grmtk. Bu kavramn yaps itibariyle Lao-Tz'ya has genel dnce ablonuna
uygun olduunu grmek kolaydr. nk bu balamda idrk edildii tarzda "durgun-
luk" lm ya da hayattan tam bir kopu deildir. Kkn karanlna gizlenen hayat
enerjisi o nda hareketsizdir [durgundur] ama kk asl l deildir. Kk, aslnda,
nmtenh haytiyete gebe bir durgunluk iindedir. Zhiren hi bir hareketin fark
edilememesine karlk btnen ezel ve ebed Hayat'n durup dinlenmek bilmeyen
faaliyeti gelecek ilkbaharn hazrln srdrmektedir.


210
Tao T ing, XVI. Nr'a kavumann epistemolojik yaps uang-Tz'nun Kitab ile balantl o-
larak V. ve VI. Blm'de tammen aklanmt.
211
Bu aklamam Yan Hanedn dneminden Wu 'ng'in yorumunun hemen hemen harfi harfine
bir tercmesidir.
212
incesi: ing.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
124
Bu itibarla Tao'nun yaratc faaliyeti devr bir sre oluturmaktadr. Ve bu devr
bir sre olduundan bunun sonu da yoktur. Bu balang noktas da son noktas da
[belli] olmayan ezel bir faaliyettir.

Bu dnceyi anlayabilmek iin ou kere karlam olduumuz Lao-Tz'ya
has bir baka ablonu da gz nnde bulundurmamz gerekir. Bununla, Lao-Tz'nun
metafizik [fizik-tesi, btn] bir hakkat sk sk zamana bal bir biim iinde tasvr
etmekte olduu olgusuna dikkati ekmek istiyorum. Onun metafizik bir hakkat za-
man (ve mekn) terimleriyle tasvri ona gre bunun zarr olarak zamana bal bir
sre olduuna dellet etmemektedir.

Tao'nun rahminden [batnndan, btnndan] sdr eden Onbin-Nesne ile bunla-
rn ilk kaynaklarna Geri Dn' [Rc'u] Tao T ing'de zamana bal bir sre
gibi takdm edilmektedir. Bu trl tasvr olunan da gerekten de zamana bal bir s-
retir.

(Tao'nun tek gerek faaliyetinin "zuhura gelmek" olmasndan ziyde) Tao'nun [a-
sl] gerek faaliyeti "geri dn"tr.
Ayrca (saduyunun telkn ettii dncenin aksine) "zayf olmak" da Tao'nun
fil olma tarzdr.
Gn altndaki Onbin-NesneVarlk'dan hsl olmutur. Ve Varlk da Yokluk'dan
[Adem'den] hsl olmutur
213
.

Ama srecin tasvrini byle bir ekle balayarak verirken Lao-Tz, ayn zaman-
da, zamann stnde ve tesinde kalan ezel ve ebed ve zaman-tesi bir olguyu da
tasvr etmee almaktadr. Ve bu noktadan bakldnda kevn nesnelerin mebde'le-
rine geri dn zaman ve mekn iinde vuku bulan bir ey deildir. Bu metafizik bir
beyndr. Bu sdece Tao'nun her yerde "hzr ve nzr" olmasna atfta bulunmakta-
dr. Bu adan bakldnda ise btn kevn nesneler Tao'nun kendisini (phaintesthai
olarak) izhr ettii somut tecellghlardr. Nesneler harfi harfine ifde edilirse
phainomena'drlar [grntlerdir]. Ve bu nesnelerin her birinde "kendisini izhr e-
den", "tecell eden" bizzt Tao olduundan dolay Tao btn bu nesnelerin her birin-
de bunlarn fizik-tesi [btn] temeli olarak "hzr ve nzrdr". Ve her bir nesne de
kendi iinde kendi varlk kaynan ihtiv etmektedir. te Geri Dn'n metafizik
anlam budur. Yukarda da grm olduumuz gibi bu zel Sreti altnda Tao'ya
Lao-Tz t yni Fazlet adn vermektedir.

* * *






213
Tao T ing, XL.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
125
2f!X. BOLUN


KADER vE HURR!YET [CUZ' !RADE|


Geen blmde iki kere lh Emir (t'ien ming) kavramyla karlatk. Felsef a-
dan bu kavram temel nemi haizdir; nk bu bizi, Bat dncesinde her eyin ne
olacann penen belli olduu "predestinasyon" problemi ve slm'n mnevver
gemiinde de kaz ve kader
214
problemi diye bilinen determinizm fikrine sevk et-
mektedir.

Btn bu meselenin en ilgi eken yan, herkese kabl edilmekte olduu vechile,
Hristiyanlk ve slm gibi tektanrl dinlerin balamnda bunun derin teolojik ["Ke-
lm lmi" asndan] sonulardr. Bu mesele, teolojik bir mesele olarak ilk bakta,
Lao-Tz ve uang-Tz'nun leme bak alarna olduka yabanc bir meseleymi
gibi grlebilir. Bununla birlikte, Tao-culuun da kendine has bir teolojik vechesinin
bulunduunu hatrlayacak olursak durumun hi de byle olmad anlalacaktr.

Bundan nceki blmlerde Tao ya da Mutlak'a hemen hemen yalnzca metafizik
gr asndan yaklald. Baka bir deyimle, ve hakl olarak, Tao'nun metafizik
vechesini tahlil etmee altk. Zr bu, ne olursa olsun, Tao-cu felsefe sisteminin
tmnn dayand temel konudur.

Fakat Tao-cu filozoflarn idrk ettikleri ynyle Tao yalnzca ve mnhasran b-
tn nesnelerin metafizik [btn] Temel'i deildir. O ayn zamanda: Yaratc (yni ke-
limesi kelimesine: tsao wu , "Nesnelerin-Yapmcs", [Hlik]), Gk (t'ien) ve
inlilerin an'anev sylemlerine gre Gk'teki mparator (t'ien ti) [Semv Rabb] o-
lan Allh'dr da. Mutlak'n kadm in'deki "ahslatrlm" [tebih] sretinin Tao-
culuun bu kitapta gz nne alm olduumuz felsef dalnn ortaya kmasndan
ok ncelere uzanan uzun bir trihi vardr. Bu, in kltrnn ve in zihniyetinin t-
rih boyunca kalplamas zerinde byk bir tesir icr etmi olan olduka gl bir
an'anedir. Ve eer Tao'nun, Tao-cu bilgelerce idrk edildii (ya da daha dorusu,
karland) gibi, yalnzca saf metafizik bir Mutlak olduunu dnrsek korkun
bir hat yapm oluruz; nk onlar iin de Tao metafizik bir Mutlak olduu kadar
ahslatrlm bir lh'tr da. Nesnelerin-Yapmcs, metafizik Mebde'nin asl meta-
forik ya da mecz bir ifdesi olarak alnmamaldr. uang-Tz'nun Kitab'nda "Yce
Rabbmz Efendimiz"
215
diye bir blm bulunmaktadr.


214
Bk. bn Arab'nin Fuss'undaki Anahtar Kavramlar, XII. Blm.
215
(Metindeki ingilizcesi: "The Great Lordly Master). incede ih rencileri tarafndan uysallkla iz-
lenen bir eitici ya da bir retmen anlamndadr. Burada, mevcd btn nesnelerin nasl var olmalar
gerektiini "reten" Mutlak ya da Allh, mridlerini Hakkat yolunda eiten yal ve saygya deer
bir std'a [Efendi'ye, eyh'e, Mnev Mrebbi'e] benzetilmektedir. Bu dnce Batllarn Allh'a ya-
ktrdklar "Lord" [Rabb] kavramna tekbl etmektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
126
Eer Mutlak Varln bu "mahhas" kavramn Tao'nun metafizik yaps cinsin-
den tahll edecek olursak belki bunun Tao'nun yaratc faaliyetinin tmyle tecell et-
tii "Varlk" safhasna tekbl etmekte olduunu sylememiz gerekecektir. Zr iin
aslna baklacak olursa, Srr safhasnda ya da Adem safhasndaki Tao beerin bilgi
alannn mutlak olarak tesinde kalmaktadr. Nasl ki bn Arab'nin lem telkkisinde
"Rabb" kelimesi, btn taayyntn ve btn bantlarn tesinde kalan Mutlak Zt'a
deil de, Mutlak Varln kendisini belirli bir isim araclyla izhr ettii ontolojik
safhaya dellet etmekteyse, Tao-cu "Nesnelerin-Yapmcs" kavram da Tao'nun
kendisini hereyden saklayp gizli tutan vechesine deil de kendisini izhr eden ya
da yaratc vechesine dellet etmektedir. btn bunlar Lao-Tz ve uang-Tz'nun
metafizik doktrinlerinin teorik bir sonucundan baka bir ey deildir. Onlar da bu
hussu bu zel ekliyle ve ayrntlarna girerek bizzt incelemi deildirler. Ayrca
Gn Yce Rabbi olarak Mutlak Varlk kavram da, Mutlak Varln nce Bir, son-
ra "Adem", sonra Srlarn Srr [Srr's-Srr] olarak idrk olunduu mistik sezgiden
farkl olan bir din idrk alanna aittir. Tao-cu felsefenin trih oluum srecinde bu
iki farkl din idrk biimi biribirlerini karlkl olarak etkilemi grnmektedir.
Bundan tr Tao-cu Mutlak Varlk kavramnn bugn biri metafizik [tenzih, akn,
mteal] dieri ise mahhas [tebih] olmak zere iki ayr vechesi olduu rahatlkla
savunulabilir.

Ne olursa olsun, Yce Rabbimiz Efendimiz'in yaratlm lemin umrunu [ileri-
ni] ynetmek hussundaki faaliyetinin uang-Tz tarafndan verilmi olan tasvri
Lao-Tz'nun Tabat'n ya da Mutlak Varln faaliyeti hakknda sylediklerinin ayn-
sdr. Aadaki pasaj bu beyn desteklemekte olan pasajlardan biridir:

Ey benim Efendim, benim (tek) Efendim. O ki Onbin-Nesne'yi minimini parala-
ra ayrr da gene de "dil" davrandn dahi izhr etmez. hsn onbin nesile -
mildir. Gene de "insn bir ey" yapmakta olduunun idrkinde deildir. O ezel-
den de daha eskidir. Ama O'nda yal olduunun bilinci de yoktur. G [Ar']
kaplamtr, Yer'e de destek olmaktadr. Btn sretleri yontan, ekil veren de
O'dur. Ama ne kadar mhir olduunun bile farknda deildir
216
.

Dikkati ektiim husus bu pasaj ile geen blmde zikredilmi olan Lao-Tz'ya
ait olan ve Tao'nun Fazlet olarak faaliyeti ile ilgili dier bir pasajla karlatrld-
nda daha da iyi anlalacaktr:

(Tao, Onbin-Nesne'yi) dourur ve onlar bytr. Onlara varlk vermesine ra-
men onlarn kendi mlk olduunu savunmaz. O kadar byk iler yapar ama
gene de bunlarla bbrlenmez. Nesneleri bytr, ynetir ama kendine kle et-
mez. te Srl Fazlet byledir
217
.

Bu kabil bir teolojik arka-pln gz nnde tutarak artk Tao-culuk'daki "kader"
meselesine isbetli bir biimde yaklaabiliriz. Bu fikri tartrken daha ok uang-

216
uang-Tz, VI, s.281.
217
Tao T ing, LI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
127
Tz'ya bal kalacaz. nk uang-Tz "Kader ve Cz' rde" meselesiyle Tao-cu
felsefenin zel balamnda zellikle megl olmu grnmektedir.

Bu kitapta daha nce Karmaa [Kaos] kavramnn uang-Tz'nun felsef siste-
mindeki merkez nemine dikkati ekmitik. Bu vesiyleyle de, uang-Tz'ya gre,
bizi her taraftan evreleyen ve bir paras olarak iinde yaamakta olduumuz Varl-
n da, realitesini "otururken unutmak" hlini yaarken sezdiimiz bir Karmaa ola-
rak kendini izhr ettiini renmitik. Bunu yaayanlara mahss vecd hlinde iken
her ey "karmaalam" grnmektedir. Hibir ey kat ve kararl deildir artk. Bu
hlde iken btn nesnelerin hibir engel olmakszn serbeste biribirlerine dntk-
lerinin artan sahnesine hid oluruz.

Varln bu grnmnn bizi, Realite'nin harfi harfine karmaadan ibret olup
baka hibir ey olmadn dnmemize sevketmemesi gerekir. nk Karmaa
[hli] Varln ancak bir vechesini temsil etmektedir. Karmaa [ancak] metafizik bir
realitedir. Ama bu zhir dzensizlik ve karkln ortasnda kevn lemde vuku bu-
lan her eyi idre eden yce bir nizmn varl mhede edilmektedir. Btn gr-
nr karklklarna ramen lemde mevcd olan btn nesneler ve vuku bulan btn
olaylar, hep, Realite'nin [e'niyyet'in] biribirlerine bir nizm iinde bal olan doal
balantlarna uygun olarak mevcddur ve vuku bulur. Bu adan bakldnda iinde
yaamakta olduumuz lem kat bir Gereklilik [Zarret] tarafndan belirlenmi bu-
lunmaktadr. Zten nasl baka trl olabilirdi ki? nk Onbin-Nesne [aslnda]
Mutlak Varln kendisini izhr etmekte olduu sretlerden baka bir ey deildir;
bunlar Hakk'n nmtenh tecelllerinin sretleridir.

Bu ontolojik Gereklilik kavram uang-Tz tarafndan: t'ien (Sem), t'ien li (o-
laylarn Gk tarafndan belirlenen doal silsilesi), ming (Emir) ve pu t i (kanl-
mas mmkn olmayan) gibi eitli deyimlerle ifde edilmektedir.

uang-Tz "t'ien li ile uyumlu yaamak" hline, bu lemde, "nsn Kmil" iin
en ideal hayat tarz gzyle bakmaktadr. Bu ifde "[insann] tabatn verdiklerini
kabl edip onlara kar bir cehd- gayret sarfetmemesi" anlamna gelmektedir. Bu,
her bir kimse ve her bir nesne iin t ezelde Sem [Hakk] tarafndan tyin edilmi o-
lan [ve o kimse ya da nesnenin zarr olarak izleyecei] doal bir olaylar silsilesi bu-
lunduunu telkn etmektedir. Bu adan bakldnda Varlk lemi doal olarak belirli
bir nizm iinde biribirine bal unsurlardan mteekkil olup hibir ey bu ezelde ta-
ayyn etmi olan olaylar silsilesinin dnda vuku bulmamaktadr. Bylece, ister can-
sz ister canl olsun, her bir nesne kendi kaderine uysal bir biimde itaat ederek
mevcd olmakta ya da yaamaktadr. Btn bunlar Tabat'n hibir kaama olma-
yan bu Knnu ile mutlak uyum iinde mevcd olmaktan mutlu ve mutmain g-
zkmektedirler. Bu adan bakldnda bunlar, doal olarak, "t'ien li ile uyumlu ya-
amak"tadrlar.

lemdeki btn varlklar arasnda yalnzca insan t'ien li'ye bakaldrmaktadr. Ve
bunu da kendisi hakkndaki bilinci dolaysyla yapmaktadr. nsan iin kendi kaderi-
ne boyun emek fevkalde zordur. nsann kendi kaderinden kamak ya da onu de-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
128
itirmek iin cehd- gayret sarfetmek hussunda doal bir eilimi vardr. nsan,
bundan dolaydr ki, Varln evrensel hengine uyumsuzluk izhr eder. Ama her ey
ezelde taayyn etmi olduundan dolay onun btn bu iddetli mcdelesi bouna
ve faydaszdr. Beerin mevcdiyetindeki trajedinin kayna da ite buradadr.

u hlde acaba nsan iin Hrriyet mutlak srette yok mudur? nsan ne kadar se-
fil olursa olsun doal olarak kendisine takdr edilmi olan durumuna hi homurdan-
madan rz olmal mdr? uang-Tz tmyle olumsuz vurdumduymazl ya da ni-
hilizmi mi telkin ve nasihat etmektedir? Asl! Pekiyi ama o zaman da Kader kavram
ile beer Hrriyet'i nasl badatrabilecektir? te bizi ileriki sayfalarda megl ede-
cek olan soru budur.

Bu meseleyi zmek zere atlmas gereken ilk adm bu lemde her ne vuku
bulmaktaysa bunun Sem'nn faaliyeti araclyla vuku bulmakta olduu hakknda
berrk ve derin bir bilince shib olmaktr. (Burada Sem "mahhas" bir anlamda
kullanlmtr). Bununla ilgili olarak uang-Tz fkralar hlinde bir takm misller
vermektedir. te onlardan biri:

Adamn biri iledii bir sudan dolay ayann biri kesilmi olan bir kimseyi g-
rr.
Adamn sakatln grdnde ararak haykrr:
"Bu nasl bir adam!" Aya nasl olmu da kesilmi? Bu da acab Sem'nn ii
mi? Yoksa adamn kendi kabahati mi?
Adam cevap verir: "Bu insann ii deil, [tabi ki] Sem'nn ii. Sem bana hayat
verdiinde benim tek-ayakl olmam da takdr etmi. nsan tabi olarak iki ayakl
doar. Buradan ben benim tek-ayakl olmamn sebebinin Sem olduu neticesini
karyorum. Bu [asl] insan ii olamaz!

Yalnzca bu ve bunun gibi ferd seflet ve tlihsizlikler (ya da saadet ve tlihlilik-
ler) deil ama beerin varoluunun ba ve sonu olan Hayat ve lm de Semv E-
mir'e baldr. III. Blm'de Hayat ve lm hakknda uang-Tz'nun temel tavrn
ama bir baka adan tartmtk. O blmde bu kavramlar Deiim
[Transmtasyon] kavram cinsinden tartmtk. Ayn mesele imdi megl olduu-
muz balamda da kader ya da Semv Emir meselesiyle balantl olarak karmza
kmaktadr.

Lao-Tz vefat ettii zaman (yakn dostlarndan) 'i ih veft dolaysyla [det
olduu zere] yaplan yas tutma mersimine katld. (Olduka batan savma bir
ekilde) lnn zerine defa hngrdeyip odadan kt. Bunun zerine (Lao-
Tz'nun) mrdleri (bu saygsz davranndan dolay): "Sen stdmz'n dostu
deil miydin?" diye onu knadlar. O: "Gerekten de yleydim" dedi. "O zaman
onun ls zerine bu (kadar batan savma) ekilde hngr-demeniz uygun mu-
dur?". "Evet (ly da budur). Ben onun (kmil) bir insan olduunu dnmek-
teydim. Ama imdi grdm ki hi de yle deilmi. (Onun hakkndaki kanaati-
min deimesinin sebebine gelince,) tam onun iin yas tutmaa gitmitim ki onun
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
129
yannda sanki kendi z ocuklarna yas tutuyorlarm gibi yas tutmakta olan yal
kiiler, ve sanki kendi z annelerine yas tutuyorlarm gibi yas tutmakta olan
genler grdm. Bu kimselerde bylesine bir acma hissi uyandrmasndan (b-
tn mr boyunca) gyet usturuplu bir biimde, u ya da bu ekilde, bu trl dav-
ranmalarn ya da yas tutmalarn aka taleb etmeksizin onlara lm hakknda
(znt ve keder ifde eden) szler sylemeye ikn etmi olmas gerektii anla-
lmaktadr
218

Bu
219
ise Sem'dan uzaklamaktan (yni Sem'nn belirledii ekliyle olaylarn
tabi rotasndan uzaklamaktan) ve beer tabatnn realitesine zt hareket etmek-
ten baka bir ey deildir. Bu kiiler kendilerinde ne varsa bunu nereden alm
olduklarn (yni hayatlarn ve varlklarn Semv Emir araclyla Sem'dan
alm olduklarn) tammiyle unutmulardr. Eskiden bu kabil davran Sem'dan
uzaklamak (suunu tekil etmesi) asndan cezlandrlabilirdi.
stdnz (domas) mukadder olduu iin tabi olarak bu dnyya gelmitir.
imdi ise sras gelmi olduundan buray (lerek) gene tabi olarak
terketmektedir.
Eer "zaman"dan honut olur da "sra"y da kabl edecek olursak, bizi znt de
sevin de asl istil edemez. Eskilerde byle bir tutuma (Semv) mparator'un
[Rabb'n] "kaytlarndan zde olmak" denilirdi
220
.

Bu pasajn son paragraf daha nce III. Blm'de, "kaytlardan zde" ifdesinin
de ayn yni tam hrriyet anlamnn ykl olarak grnd bir baka pasajda, he-
men hemen kelimesi kelimesine aynen zikredilmi bulunmaktadr
221
. Ve bu fikir de,
her eyin Sem'nn [Rabb'n] rdesi'ne bal olduu hakknda berrk bir bilin shibi
olunduktan sonra, Gereklilik [Kll rde] ile beerin Hrriyet'i [Cz' rde] arasn-
daki ihtilf halletmek iin hangi istikmete dnlmesi gerektiine iret eder gibidir.

"Semv mparator'un [Rabb'n] kaytlarndan zde olmak" konusunda uang-
Tz'nun gzlemine uygun olarak atlmas gereken bir sonraki adm kadere bgne
kalmaktan ya da kaderin cilvelerini amaktan ibrettir. Tek-ayakl adam hakkndaki
anekdotun son yarsnda bu adam, Sem'nn kendisi iin takdirine tmyle teslim o-
larak keyfini srd hrriyet trn bizzat tasvr etmektedir. Bu adamn gzledii
vechile, baka kimseler, tek-ayakl olmas dolaysyla onun kendi hayatn ekilmez
bulmas gerektiini hayl edebilirler. Ama o bunun hi de byle olmadn ifde et-
mektedir. Ama o durumunu bir bataklk sln misliyle aklamaktadr.

218
Kendisi bir "Gerek nsan" olmad iin bu durumda isbetli bir ekilde nasl davranlmas ge-
rektiini de [zten] retemezdi.
219
"Bu", stdn lmnde bu kadar iddetli bir biimde yas tutanlarn davranna yollama yapmak-
tadr.
220
uang-Tz, III., s. 127-128.
221
III. Blm'deki bu paragraf aynen yle idi: Biz "zaman"dan memnn olmak ve "sramz" da ka-
bl etmek zorundayz. Bylece iimize ne hzn ve ne de ne'e karr. Eskilerin nezdinde bu kabil bir
tutuma "kaytlardan zde olmak" denilmektedir. Eer insan kendisini kaytlardan zde klamyorsa
bu, nesnelerin onu skskya balam olmasndan trdr.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
130

Bataklkta yaayan u slne bir bakn! (Karnn doyurmak gyesiyle) bu ku bir
lokma yemek iin on adm, bir yudum su iinse yz adm atmak atmak zahmetine
katlanmak zorundadr. (Bunu seyredenler slnn bu kabil bir hayat sefil buldu-
unu dnebilirler). Oysa sln bir kafeste muhafaza edilip beslenmeyi asl ar-
zulamayacaktr. nk (sln bir kafeste doyuncaya kadar yiyip iebilmesine) ve
hayatiyet dolu olmasna ramen kendisini hi de mes'ud hissetmeyecektir.

Bir aya olmamak demek hrriyeti olmamak demektir. Gndelik hayatta tek a-
yakl adamn, tpk bataklk slnnn bir lokma yemek ve bir yudum su iin bir sr
adm atmas gibi, zahmete katlanmas gereklidir. Normal bir vcd yapsna shib bir
adam her iki ayayla da yrmekte "hr"dr. Ama burada sz konusu edilmekte o-
lan hrriyet fizik bir d Hrriyet'tir. Bir adamn mnev bir i Hrriyet'e shib olup
olmamasnn fark nedir? Eer iki ayakl bir adam mnev Hrriyet'e shib deilse
durumu bir kafesin iindeki slnnkinin benzeri olacaktr; hibir fizik sknt ek-
meksizin yiyip iebilir ama, buna ramen, bu Dny'da var olmu olmasnn keyfini
sremez. Byle bir kimsenin gerek sefleti, byk bir acz iinde, asl deitirileme-
yecek olan deitirmek ve hayatn mahvetmek iin abalamasdr.

Bununla beraber, uang-Tz'nun dncesi bu safhada son bulmu deildir. Ba-
na ne gelirse gelsin bunu edilgen [pasif] bir biimde kabllenmeye dayanan mnev
hrriyet, ya da Kader'e kar daha ok boyun emeye dayanan zihin huzuru uang-
Tz iin beer Hrriyeti'nin son safhasn temsil ediyor deildir. Mnev Hrriyet'in
en son safhasna erimek iin bir adm daha atlmal ve insan kendi varoluu ile Ka-
der arasndaki fark ya da ztl yok etmelidir. Ama acaba bu nasl gerekletirilebi-
lir?

uang-Tz sk sk "kurtulmann mmkn olmad ey"den ya da "baka trl
olmas mmkn olmayan"dan sz etmektedir. Her ey, zarr bir biimde, Emir ya
da Sem da denen, bir eit Evrensel [Kll] rde tarafndan tesbit ve tyin edilmi-
tir. Bir insann bilincinde bu Evrensel [Kll] rde ile kendi ahs irdesi arasnda en
ufak bir fark mevcd olduu srece Kader onun elini kolunu balayan, kendi irdesi-
ne kar bile olsa kabl etmek zorunda olduu bir ey olarak alglanr. Bu artlar al-
tnda, eer insan boyun eme yoluyla belirli bir vs'atte bir "hrriyet" kazanrsa bu
tam bir Hrriyet deildir. Tam Hrriyet, ancak, insan kendisini bizzat Kader ile yni
nesnelerin ve olaylarn izledikleri doal istikmetle zdeletirirse ve bu olaylarn iz-
ledikleri yolun u ya da bu yne dnmesine paralel olarak kendisini de deitirebilir-
se elde edilir.

Olaylar nereye giderse sen de onlarla beraber git; ve zihnini de ylece (mutlak
Hrriyet mlknde) dolamaya terket. Kendini tammen "baka trl olmas
mmkn olmayan"a terket ve zihnin (bozulmam) dengesine mzhir ol. Bu, hi
kukusuz, beer varlnn en yce tarzdr
222
.


222
uang-Tz, IV, s. 160.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
131
Deitirilmesi mmkn olmayan Kader'e kar bu kabil bir tavr taknmak, sy-
lemeye gerek yoktur ki, ancak "Gerek nsan" [nsn- Kmil] iin mmkndr. Fa-
kat avmdan bir kimsenin bu en yce ideale yaknlamas hussunda btn midini
terketmesi iin sebeb de yoktur. nk avam dahi, kendi seviyelerinde, bu ilkenin
emirlerine uyumlu olarak hayat srebilir. Bunun iin kendilerinden istenen, fkesini
belli etmeyen sessiz ve pasif bir ekilde tevekkl etmek yerine kaderlerini olumlu bir
ekilde kabl etmelerinden ibrettir. uang-Tz bu gibilerine niin olumlu ve ird
bir kabl tavr taknmalar gerektii hussunda kolay anlalabilir bir sebeb ileri sr-
mektedir. Bu seviyede Kader, olduka doal bir biimde, somut Hayat ve lm ol-
gusuyla temsil edilmektedir.

Hayat ve lm (Semav [Rabbn]) Emr'in [Hkm'n] iidir. Tpk Gece ve Gn-
dz'n biribirlerini tkib etmeleri gibi (bunlar da biribirlerini tkib ederler). Bu
amaz dzen Sem'nn [Rabb'in] iidir. Bu lemde (Hayat ve lm, Gece ve
Gndz ve saysz daha birou gibi) beerin mdhalesinin tesinde kalan nice
olay vardr. Bu eynn doal yapsnn gereidir.
nsan genellikle kendi babasna sanki bu Sem'nn [Rabb'in] bizzat kendisiymi
gibi sayg duyar ve onu (yni babasn) samim bir iten ballkla sever. Durum
byle ise [bir de dnnz] kendi babasndan ok daha yce olan [Rabb'ini] ne
kadar daha fazla sevip saymas gerekir!
nsan kendisine hizmet ettii mirini, genellikle, kendisinden yksek olarak grr.
Onun uruna lmeyi bile gze alr. Eer durum byle ise [bir de dnnz]
(kendisine kar ycelii asndan) gerek (mir) ne kadar daha yce olmal-
dr!
223


"Kurtulmann mmkn olmad ey" (pu t i) ifdesi insann doal olmayan zor-
lamalar altnda bulunduunu telkin etmektedir. Byle bir ifde, yalnzca, dikkatimiz
(genellikle bu trden hllerde) ferd zel eyya ya da olaylara odaklanm olduu
zaman ortaya kmaktadr. Bunun yerine eer dikkatimizi, yaratc faaliyetini Varlk
leminin sretlerinde tecell ettirmesi ynyle bizzat Yol'dan [Tao'dan] baka bir ey
olamayan "kurtulmann mmkn olmad ey"lerin tmne dndrecek olursak me-
sele hakknda olduka farkl bir intiba edineceimiz muhakkaktr. Ve daha sonra da
eer bu faaliyet safhasnda kendimizi Yol [Tao] ile zdeletirir ve onunla birlemi
ve bir olmu olursak deimesi mmkn olmayan ve "hrriyeti ketmeden" Kader de
derhl mutlak bir Hrriyet'e dnecektir. te asl Hrriyet budur, nk bu kabil bir
mnev hl bir kere gerekleti miydi insan kendisinin dnda vuku bulanlardan artk
hi etkilenmez. Her ey, insann iinden gelen kendine has bir eyler olarak yaanr.
Kevn lemi karakterize eden kaleydoskopvr deiiklikler de bizzat kendi deiik-
likleri olur. Kuo Hsiang'n da dedii gibi: "Allh ile eytan (arasndaki fark) unutu-
lup, Hayat ile lm de bir kenara braklnca insan artk Evrensel Transmtasyon
[Deiim] ile tammen bir olur. Artk o hibir engelle karlamakszn istedii yere
gider.


223
uang-Tz, VI., s. 241.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
132
Ve mdem ki her ey onun kendisine aittir (ya da diyebiliriz ki, mdem ki Evren-
sel Transmtasyon'la kendisini dntrd kadaryla her ey onun kendisidir), o
da kendi bana gelenleri ya da mhede ettiklerini isteyerek ve sevgiyle kabl eder.
Lao-Tz'nun dedii gibi:

"Kutsal nsan" [nsn- Kmil] kat bir biimde sbit bir zihne shib deildir. O,
dier insanlarn zihinlerini kendi zihni klandr.
(O der ki) "Ben hayra hayr mumelesi yaparm. Ama erre de hayr mumelesi ya-
parm. (Byle bir tutum taknmamn) sebebi Fazlet'in (yni Tabat'taki her eyin)
mahz hayr olmasdr
224
.
Drste drst mumelesi yaparm. Fakat drst olmayanlara bile drst mume-
lesi yaparm. (Byle bir tutum taknmamn) sebebi Fazlet'in (yni Tabat'taki her
eyin) drst olmasdr.
u hlde, bu lemde yaarken, "kutsal insan" [nsn- Kmil] esnek bir tavr mu-
hfaza eder, ve kendi zihnini de her eye kar "karmaalatrr". Sradan insanlar
[avm] ise ey arasndaki farklar tehis edebilmek iin) gzlerini ve kulaklarn
zorlarlar. "Kutsal insan" ise, tersine, her konuda kk bir ocuk tavr taknr.

Burada "Kutsal nsan"n eyya kar tutumunun sradan insanlarnkiyle olan zt-
l belirgin bir biimde vurgulanmaktadr. "Kutsal nsan" kat-bir-biimde-
sbitlemi-bir-zihni-olmayan, yni sonsuz esneklie shib bir zihni olan kimse ola-
rak nitelendirilmektedir. Bu esneklik ise onun kendisini "Onbin Nesne"nin [Kesret-
'in] Transmtasyonu ile tammen tevhd etmi olmasnn sonucudur.

"Kutsal nsan"n zihnini "karmaalatrm" olduundan da sz edilmektedir. Bu,
yalnzca, onun zihninin "hayr" ile "er", "doru" ile "yanl", "drst" ile "yalanc",
...vb gibi ikilemler arasndaki izf farklarn tesinde ve stnde olduuna dellet
etmektedir. Kendinin, kendisini tecelllerinde izhar eden Yol [Tao] ile "bir" olduu-
nun idrkini zinde tutan biri nasl olur da bu kabilden farklara tibar eder? Zten her
ey bizzat Yol'un faaliyeti olan Fazlet'in zel bir sretinden baka bir ey mi ki? Ve
kez, Fazlet'in her zel sreti aslnda onun biztihi kendi sreti deil mi ki?

uang-Tz byle bir durumda insann mutlak Hrriyet'inin tecellsini grmekte-
dir.

Byk toprak paras (yni Yeryz, Gk ile Yer, ya da Tabat) bana belirli bir
sret bahetti (yni beni belirli bir cismn sretle donatt). Benim hayat tarzma
da ekil vermektedir. Beni ihtiyarlattrarak hayatm daha rahat klacaktr. Ve (so-

224
slm Tasavvufu'nda: "Cenb- Hakk mahz hayrdr; ve hayrdan da ancak hayr sudr eder" d-
ncesiyle karlatrnz. (eviren'in notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
133
nunda da) lmemi ve huzura kavumam salayacaktr. (Bu drt safhann hepsi de
benim kendi varlmn drt farkl sretinden baka bir ey deildir; ve bunlarn
hepsi de gene Tabat'n sonsuz eitli sretlerinden yalnzca drddr). Eer ben
kendi Hayat'mdan memnn isem, lm'e kavumaktan da memnn olmalym.

uang-Tz'nun bu zel kapsamda ilgilendii ey Hayat ve lm' amak mese-
lesi deildir. Gz nne alnan mesele, Hayat'n ve lm'n gze arpan yalnzca iki
somut rneini tekil ettii Kader meselesidir. uang-Tz'nun dellinin ana fikri: e-
er bir kimse Kader'in bizzat kendisiyle bir olursa [yni Kader'in srrn idrk eder
de tavrn buna uydurursa] Varln Kaderi'nin de artk "kader" olmaktan kt key-
fiyetidir. Nereye giderse gitsin ve hangi srete brnrse brnsn o artk "kader"
olmas sona ermi olan Kader ile birliktedir. Ama, tersine, eer kendisinin bu birlii
tam deil de bu btnn tek bir paras bile kendisine yabanc kalmsa ite bu zel
para onun Hrriyet'ine her an zarar verebilir.

(Bir balk hrszlara kar emniyet tedbiri olmak zere) sandaln genie ve de-
rin bir dere ukuruna ve balk an da batakla saklar. Ama gece yarsnda gl
bir adam (yni hrsz, gelip) enyi (balk) farkna varmakszn hepsini srtna vu-
rup gtrebilir. Kk bir eyi geni bir yerde bu trl saklamak muhakkak ki be-
lirli bir lde gyemize hizmet edecektir. Ama (bu tedbir mutlak emniyeti sa-
lamayacaktr, nk kk eynn) ortadan kaybolmas iin hl geni imkn bu-
lunmaktadr.
Tersine, eer siz kalkar da btn lemi bizzat btn lemin iine saklarsanz
225
ar-
tk hibir ey kaabilmesi mmkn olan herhangi bir yer bulamaz. te bu btn
eynn paylat byk hakkattr.
Siz hemen hemen ans eseri bir insan sretini kazanm bulunmaktasnz. Bu bile
sizi memnn klmaya yetmektedir. Ama (hatrlaynz ki) insan sreti Evrensel
Transmtasyon'un eitli (kevn) sretlerinin yalnzca birisinden baka bir ey de-
ildir. (Eer tek bir kevn sret sizi bu kadar mutlu etmeye yetiyorsa, Yol'un [Ta-
o'nun] izhr ettii btn deiimleri yaayabilecek olursanz) sevinciniz gerekten
de tasavvur edilemeyecek kadar byk olacaktr. Bundan dolaydr ki "Kutsal n-
san" [nsn- Kmil] "kendisinden kamann mmkn olmad ve iinde her e-
yin varlnn bulunduu" mlk iinde kendi kalbinin zne ger. Ve (byle bir
mnev hlde iken de) her eyi iyi olarak grr; [ona gre artk] erken lm de
iyidir, yallk da iyidir, balang da iyidir, son da iyidir. ("Kutsal nsan" da, ne
de olsa, beer bir varlktr). Ama bu adan da avma bir model olarak hizmet et-

225
Bu ifde her eyi kapsayan Yol [Tao] ile tam vahdet hlinin mnev safhasna dellet etmektedir.
"Btn lemi bizzat btn lemin iine saklamak", bizim yaptmz gibi kk eyleri byk eyler-
de saklamakla tezat tekil etmektedir. Bu sonuncu hlde kk eylerin baka herhangi bir yere gitme-
leri iin daim imknlarn bulunmasna karlk btn lemi bizzat btn lemin iine saklamak sz
konusu olduunda byle bir imkn yoktur. Buna gre "btn lemi bizzat btn lemin iine sakla-
mak" aslnda, paradoksal biimde, "hibir eyi gizlememek" ya da "her eyi doal olarak naslsa yle
brakmak" ile eanlaml olmaktadr.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
134
mektedir. u hlde herkes, byk lde, onbin nesnenin neye bal olduunu ve
Evrensel Transmtasyon'un esas temelinin de ne olduunu bulmaldr
226
.

Bu kitabn III. Blm'nde vcdu cidd bir hastalk dolaysyla korkun biim-
de deforme olmu ve kendi durumu hakknda da u kaz yapan bir "Kutsal nsan"n
[nsn- Kmil'in] hikyesini okumutuk
227
.

Ne elde edersek edelim (yni bu Dny'ya nasl bir sretle gelirsek gelelim) bu,
zamann gelmesine [yni Kaz'nn zuhruna] baldr. Ne kaybedersek kaybede-
lim (yni lm) bu da srann gelmesine baldr. Biz "zaman"dan memnn ol-
mak ve "sramz" da kabl etmek zorundayz. Bylece iimize ne hzn ve ne de
ne'e karr. Eskilerin nezdinde bu kabil bir tutuma "kaytlardan zde olmak"
denilmektedir. Eer insan kendisini kaytlardan zde klamyorsa bu, nesnelerin
onu skskya balam olmasndan trdr.

Ve buna unu da ilve etmektedir:
Yallardan kimse Sem'ya kar bir zafer kazanm deildir. ([Buna gre] bama
gelenlere) ben nasl gcenebilirim ki?
Sem'nn [Kader'in] kaytlarndan zde olacak yerde avm, kendisini, her eyle
kayt altnda tutmaktadr. Yni "btn lemi bizzat btn lemin iine saklamak" ye-
rine avm yalnzca "kk eyleri byk eylerin iinde saklama"ya almaktadr.
Bunlarn zihninde Hrriyet'e yer yoktur. Bunlar mrlerinin her nnda Sem'nn
[Kll] rdesi'nin [dikte ettii] mutlak Zorunluluu'nun ya da ayn ey demek olan-
kendilerine zulmeden, [cz'] irdelerine engel olan ve onlara dar bir kafese hapsol-
mu hissi veren Tabat Knnu'nun idrkini zinde tutmulardr. Sem'nn [Kll] r-
desi'nin bu trl anlalmas bir hat deildir. nk, ontolojik adan, olaylarn vu-
kuu mutlak ve zorunlu olarak Yol'un [Tao'nun] kesin faaliyetiyle tesbit edilmi bu-
lunmakta olup bundan kimse kaamaz. Ve "kimse Sem'ya kar bir zafer kazanm
deildir". Bununla beraber, dier taraftan da, mnev adan yle bir nokta bulun-
maktadr ki burada bu ontolojik Zorunluluk [Kader] mutlak Hrriyet'e inklb etmek-
tedir. te bu dnm noktas bir insan tarafndan yaanacak olursa o artk Tao-cu fel-
sefede anlald vechile bir "Kutsal nsan" ya da nsn- Kmil'dir. Bundan sonraki
blmlerde Tao-cu dnce erevesinde nsn- Kmil kavramnn yapsyla megl
olacaz.

* * *

226
uang-Tz, VI., s. 243-244.
227
uang-Tz, VI., s. 260.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
135

2fX. BOLUN

DEGERLER!N TERS-YUZ ED!LNES!

Btn Tao T ing boyunca ng jn ("Kutsal nsan") deyimi o trl kullanl-
maktadr ki bunu, hakl olarak, slm'daki nsn- Kmil kavramnn en yakn ede-
eri olarak kabl etmek mmkndr.

Bu terimin uzak eskiaa kadar uzanmakta olduu dnlmektedir. Ne olursa
olsun, Konfys tarafndan Semeler'inde kullanl ekline baklacak olursa, bu te-
rim onun zamannda bile mll bir ekilde kullanlm olmaldr.

std dedi ki: Bir "kutsal adam" benim karlaacam biri deildir. Eer
prensvr fazlete ship biriyle karlaabilseydim ok daha memnn olurdum.
std dedi ki: Benim bir "Kutsal nsan" olduumu ya da hatt (kmil) bir "insan-
lk" shibi bir kimse olduumu iddia etmee nasl cr'et edebilirim ki?

Konfys'n bu terime atfettii kesin anlam filolojik adan tesbit etmek hi de
kolay deildir. Gene de, bu terimin kullanld balamdan olduu kadar Kon-
fys'n retisinin hkim unsurlarndan da, sanrm, onun ng jn deyimiyle bir
eit insan-st ahlk kemle ulam bir kimseyi kastettiine gvenle hkmede-
biliriz. Konfys, hayatnda, deil bizzat kendisinin byle bir kimse olduunu iddia
etmek, bu eit bir kimseyle karlamay mid etmeye dahi cr'et etmemitir.

Bununla beraber bu balamda ele almamz gereken mesele bu deildir. Burada
parmak basmak istediim husus ng jn deyiminin Konfys dneminin aydn ki-
ilerinde grnte olduka anlalabilir bir kavram temsil etmi, ve Lao-Tz'nun da
bu deyimin m' ettii mnda byk bir deiiklik yapm olduu keyfiyetidir. Bu
semantik kayma Lao-Tz'nun aman kkenli olan metafizik [btn] gr asnn
eseridir.

Bu kitabn ilk blmnde Lao-Tz'nun (ve de uang-Tz'nun) nasl bir aman
ortamndan km olduunu grmtk. Lao-Tz iin nsn- Kmil balangta
"kmil" bir aman demekti. Bu olgu Lao-Tz'nun lem telkkisinin yaln bir biimde
amanist olmamas fakat olaanst girift bir metafizik donanmla takdm edilmi
olmasnn sonucu olarak gzlerimizden silinmiti. Ama, Tao-cu "Kutsal nsan" kav-
ramnn amanist kkeni, mesel Tao T ing'den alnan u aadaki pasaj ile
uang-Tz'nun "otururken unutmak" ile ilgili vecd hline ait kazlar arasnda bir i-
linti kurarsak kendiliinden ortaya km olacaktr.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
136
Eer bir kimse btn deliklerini (yni gzlerini, kulaklarn, azn, vs...) tkar ve
btn kaplarn da (yni Akl'n faaliyetini) kapatrsa (mnev enerjisi) btn m-
r boyunca tkenmez.
Ama, tersine, eer btn deliklerini sonuna kadar aar ve, daha da ilerisi, (zihni-
nin) faaliyetini arttrmaya alrsa btn mr boyunca kendisini asl gvende
hissedemez.
Kk bir eyi
228
alglamann Aydnlanma [Nra kavuma, Nrlanma, Nrnler
zmresine katlma] (ming) olarak adlandrlmas isbetlidir.
Yumuak ve esnek
229
olana dayanmann da kuvvet olarak adlandrlmas isbetli-
dir.
Eer bir kimse kendi zt I'n iler de (balangtaki) Aydnlanma hline rc
edecek olursa bundan byle hibir zdrab ekmez. Bylesine bir (niha) hle "e-
zel ve ebed gerek olana adm atmak [kadem basmak]" denir
230
.

"Ezel ve ebed gerek" ('ang), sk sk deinmi olduumuz gibi, ezel ve ebed
olarak hi deimeden [bk kalan] Hakkat vechesiyle Yol'a [Tao'ya] iret etmek-
tedir. Buna gre bu pasajdan anladmz kadaryla "Kutsal nsan" kavram yni
"Aydnlanma'ya rc etmi" ve dolaysyla da "ezel ve ebed gerek olana adm at-
m [kadem basm]" yni Tao'da kendisini ifn etmi insan kavram, geen blmde
Kader ve Cz' rde meselesiyle ilgili olarak tartm olduumuz "baka trl olma-
s mmkn olmayan" ile "Bir" olmu olan insan kavramyla kesin olarak ayndr.

Lao-Tz iin de uang-Tz iin de "Kutsal nsan" [nsn- Kmil] zihni, avmn
aceleciliinden uzak bir biimde, "mutlak Hrriyet mlknde gezinen"dir. Byle bir
kimsenin, saduyu kstasna gre hkmedildiinde, abartl biimde anormal [ola-
an-d] grnmesi olduka doaldr. Eer bu dnyya bal kimseler "normal"in
temsilcileri ise "Kutsal nsan" [nsn- Kmil] muhakkak ki garip, acyib ve tuhaf bir
yaratk olarak telkki edilecektir.

Sorabilir miyim, "anormal" (i jn) bir kimse nasl biridir?
Cevap: Anormal bir kimse dier btn insanlardan tammen farkl ama Sem
[Rabb] ile kmil bir uyum iinde olan biridir. Buna gre Sem [Rabb] asndan
nemsiz biri olann avmn nazarnda prensvr fazlete ship bir kimse olduunu
sylemek mmkndr; buna karlk Sem [Rabb]'nn nazarnda prensvr fazle-
te ship birisi de avmn nazarnda nemsizin tekidir.

u hlde nsn- Kmil, srf Sem [Rabb] ile kmil bir uyum iinde bulunmasnn
sonucu olarak, avm ile her bakmdan uyumsuzluk iindedir. Onun davran biimi

228
"Kk bir ey", burada, kendisini insann zihninde izhr eden Yol'a [Tao'ya] dellet etmektedir.
Mistik aman btn hislerin kaplarn ve zeksn kapamak sretiyle kendi dernunun derinliine
rc ederek Yol'un [Tao'nun] tpk "miniminicik bir ey" gibi icr-i faaliyette bulunduunu farkeder.
229
"Kutsal nsan"n [nsn- Kmil'in] srekli olarak ocuk zihninin esnekliini muhfaza etmesi key-
fiyeti IX. Blm'de ilenmiti. Bu konu bundan sonraki blmde daha geni ilenecektir.
230
Tao T ing, LII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
137
herkesin kabl ettiinden o kadar farkldr ki bu onu "normal" beer cemiyetin d-
na atar. O "anormal"in tekidir, nk kmil bir uyum iinde bulunduu Yol'un [Ta-
o'nun] kendisi de, avmn bak asndan, acyib ve "anormal" bir eydir, o kadar
"anormal"dir ki avm bunu elenceli ve gln bir eymi gibi grr. Lao-Tz'nun
da dedii gibi:

Alt tabakadan biri Yol'dan [Tao'dan] sz edildiini duyunca kendini tutamaz g-
ler. Eer byle bir kimse buna glmemi olsayd Yol [Tao] zten sayg gsteril-
mee demezdi
231
.

Eer Yol [Tao] yalnzca garip ve mulk deil ayn zamanda tuhaf ve gln bir
tabata ship grnyorsa, Yol'un [Tao'nun] yaayan bir sreti [tecellsi] olan nsn-
Kmil'in de gln ya da bzen can skc ve sab bozucu olarak grnmesi ok do-
aldr. uang-Tz Kitab'nda "anormal"in tuhaf davrann sk sk tasvr etmektedir.

Gnlerden bir gn Konfys'n kirtlerinden biri (tabi bunun hayl bir hikye
olduunu gz nnde tutmak gerekir) iki "anormal" kiinin bir baka "anormal" kii
olan dostlarnn cesedinin banda, doru drst cenze hazrlklarn yapacak yerde,
en akrak ve keyifle ark sylemekte olduklarn grm. Can skkn ve fkeli ola-
rak aceleyle geri dnp grdklerini std'na anlatm. Konfys bunlarn ne bi-
im kimseler olduunu sormu.

"Bunlar ne biim insanlar m? Bunlar grg kurallarna uymuyorlar. Grne hi
riyet etmiyorlar. Cesedin yannda yzlerinin ifdesini bile deitirmeden tutup
bir de ark sylyorlar. Bunlarn tavr (ylesine anormal ki) bunu nitelendirmek
iin kelime bulamyorum. Ne biim insanlar, bunlar!"

uang-Tz, olduka istihz dolu bir biimde, Tao-cu felsefenin erevesi iinde
Konfys' gerek durumu yeterince kavram gibi gstermekte ve [grdklerin-
den] akn vaziyetteki kirdine bu anormal kimselerin tavrlarndaki mizc [gene
onun azndan] aklattrmaktadr. te Konfys'n bu konuda syledikleri:

Bunlar snrlarn (yni insan davrannn mtad normlarnn) tesinde serzat
[hr] gezinen kimselerdir; hlbuki benim gibi kimseler yalnzca sz konusu snr-
larn iinde serbeste dolarlar. "Snrlarn d" ve "snrlarn ii" biribirinden
ok uzak kutuplardr....
Bunlar, kendilerini Bizzt Yaratan'da ifn etmi olarak, hayt kudretin Sem
[Rabb] ve Arz [nefis] diye ayrmasndan nceki ezel Vahdet'in mlknde (yni
rhn hlinde) zevk-u sef srenlerdir.
Bunlar Hayat' yalnzca bir fazlalk, bir siil ve lm' de bir bann yarlmas,
bir urun atlamas gibi telkki ederler.... Bunlar yalnzca farkl unsurlar emne-
ten alp hepsini bir vcdun bildiimiz sretine yerletirirler (Bunlarn telkkisi-
ne gre beer bir varlk bir vcd iine tesdfen yerletirilmi olan farkl unsur-

231
Tao T ing, XLI.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
138
lardan meydana gelen bir bileiktir). Bundan dolaydr ki bunlar ne karacierle-
rinden ve ne de safra keselerinden haberdardrlar, ve kulaklaryla gzlerini de bir
kenara brakmlardr. Kendilerini Son'un ve Balang'n sonsuzadek tekrarlanp
duran dalgalarna terk ederek balang noktasn da biti noktasn da bilmedik-
leri bir emberin zerinde gezinip dururlar.
Bunlar, bylece (kendi varlklarnn dahi) bilinc(in)e ship olmakszn tozun ve
pisliin hkmettii yerlerin tesinde dolar, ve hibir faaliyette bulunmakszn
kendi gnllerinin iinde gezinmenin zevk-u sefsn srerler.
Bu gibi kimseler, srf avmn gzleri ve kulaklar honut olsun diye, avma mah-
sus db- muaeret kurallarna eksiksiz olarak riyet etmek hususunda kendile-
rini zahmete sokarlar m hi?
232


Buna gre bu kimselerin davran biimi, deerlerin kabl edilen allm dze-
nini zarr olarak tammen alt-st etmektedir. Hi kukusuz onlarn bu allm de-
er sistemini alt-st etmek gibi bir niyetleri bulunmamaktadr. Fakat bu kimseler bu
Dny'da yaamakta ve davranlarn sergilemekte olduklarndan onlarn tavrlarnn
izi, saduyu ve Akl'n kabl ettii deerlerle badamas asl mmkn olmayan ok
farkl bir deerler normunu ortaya karmaktadr.

uang-Tz bu fikri farkl ekillerde ifde etmektedir. Bu amala kullanmakta ol-
duu ilgi ekici ifdelerden biri olarak "fazletleri biimsizletirme ya da sakatla-
ma"
233
diye paradoksal grnen cmleyi zikredebiliriz. ren sakatl dolaysyla
"Sakat u" denilen bir adamn mrn nasl gven ve keyif iinde tamamlam oldu-
unu anlatrken uang-Tz u gzlemde bulunmaktadr:

Eer bu kadar sakat vcdl bir adam bile kendi kendisine tahamml eder de
Sem [Rabb] tarafndan kendisine tahsis edilmi olan mr tamamlarsa, [bir de
dnn] "fazletleri sakatlam" olanlar iin bu ne kadar daha stn olacaktr
234
.

Fazletleri "sakatlamak" ya da "biimsizletirmek [deforme etmek]", aslnda, "de-
erlerin ortak silsile-i mertibini [hiyerarisini] alt-st edip zarar vermek" anlamnda
kuvvetli bir deyimdir. Ve bu "sakatlar"a has yaama tarznn ya da varlk ilkesinin
dayanmakta olduu deerler sistemi avmnkine kesinkes zt olduundan, bunlarn
[sakatlarn] gerek ululuunun avm tarafndan tannp teslm edilmesi mmkn de-
ildir. Akln en iyi biimde kullanabilen insan bile
235
, en azndan asl bir eyle kar
karya olduu hakknda belli belirsiz bir sezgi shibi olsa da "anormal" hayat tarz-
nn dellet ettii mny anlamakta baarl olamaz.

Daha nce de sz edilmi olan
236
, uang-Tz ile ada, nl diyalektiki Hui
ih (Hui-Tz) uang-Tz'nun Kitab'nda sz edilen u "safsatac" hakkndaki fkra-

232
uang-Tz, VI., s. 267-268.
233
Chih li t.
234
uang-Tz, IV., s. 180.
235
Eninde sonunda Akl'n da saduyunun bir eseri olduunu unutmaynz.
236
Bk. I. Blm.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
139
larndan biri dolaysyla uang-Tz'yu eletirmekte ve onun dncesinin muhakkak
ki "byk" [ya da asl] ama bu gereklik leminde herhangi bir yarar olmayacak
kadar ok byk olduuna dikkati ekmektedir. Bu "byk ama sakattr". Buna kar
uang-Tz da, klielemi ve fosillemi bir an'anev deerler sistemine bal kimse-
lerin gzlerinin, gerekten de byk olann bykln grmelerinin mmkn ol-
madna dikkati ekmektedir. Bunun yan sra da gerek anlamda "yararl" olan
eylerin [aslnda] herkesin bildii "yararllk" kavramn aanlar olduunu ifde et-
mektedir. "Yararsz"n "yararll", "anormal"in bykl [ya da asleti], ksacas
deerler dzeninin mutlak anlamda tepetaklak edilmesi: ite nsn- Kmil'in dny
grn karakterize eden budur.

nce Hui-Tz'nun "anormal biimde byk" olan eylerin "yararszl"n nasl
tasvr ettiini grelim.

Bir zamanlar Wei kral bana ok byk bir sukabann
237
ekirdeklerini ver-
miti. Ben de onlar ektim ve meyvelerini de topladm. Herbir sukaba o kadar
bykt ki 30 kilo kadar ekiyordu
238
. Bunlardan birini iine su ve daha baka
svlar koymak zere kullanmaya kalktm, ama ylesine arlayordu ki bunu
kendi bama kaldramadm. Ben de tuttum bunu ikiye bldm ve herbir paray
maraba olarak kullanmaya kalktm. Ama bunlar da bir sv ihtiv etmek iin
ok dz ve s idiler.
Bu yeterince byk deil deildi. Hi kukusuz bykt ama devs bir byk-
l vard! Ama tmyle yararszd. Ben de hepsini paralara bldm [ve pe
attm]
239
.

Hui-Tz'nun sukabaklarn byk ve hatt ok byk olarak nitelendirdiine dik-
kat edilmelidir. Ama bunlarn abartl bykl onlar pratik herhangi bir kullanm
iin uygunsuz klmaktadr. Hui-Tz bu sembol araclyla nsn- Kmil'in mnev
boyutunun ok byk olabileceini ama mnev boyut belirli bir snr at myd da
insann hemen hemen aptal bir kiiye dnebileceine dikkati ekmek istemektedir.
Bu ise uang-Tz'nun, Hui-Tz'nun "byk eylerden uygun biimde nasl yararla-
nlacan bilmemesinden dolay" sukabann kullanlamyacana hkmetmekte ol-
duuna iret eden zehir gibi bir cevbna yol amtr. uang-Tz [bu balamda]
unu da eklemektedir:

Mdem ki 30 kiloluk bir sukabanz vard da bunu bir byk f gibi kullanabi-
leceiniz neden hatrnza gelmedi? Sukabann ok byk ve herhangi bir sv
ihtiv etmesine zlecek yerde pekl [bununla] nehirlerde ve gllerde dolama-
nn zevk-u sefsn da srebilirdiniz! uras ikr ki azz dostum, hl, yaban
otlarla ar derecede rtl bir zihniniz var.

237
Kabakgiller (cucurbitaceae) familyasndan olup ardakta yetitirilen bir bitki. Meyvasnn yars
dar, dier yars ise ikindir. Kurutulduktan sonra su kab olarak ya da boyuna kesilerek marapa ola-
rak kullanlabilir .(evirenin notu)
238
Metinde herbir sukabann 5 pikul ektii yazldr. Pikul in'de ve Gney-Dou Asya'da kullan-
lan bir ktle birimi olup yaklak 6 kilodur. (evirenin notu)
239
uang-Tz, I., s. 36.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
140

Bu fkray izleyen baka bir fkrada da tpatp ayn trden bir durum bulunmakta-
dr.

Hui-Tz, gnn birinde, uang-Tz'ya dedi ki: "(Bahemde) halk arasnda u
diye bilinen (yararsz, pis kokulu) byk bir aa var. Gvdesi yumru yumru bu-
daklarla dolu olduundan kimse onu bir mezura ile lemez.
Dallar da ylesine kvrk ve eiktir ki bunlara pergel ve gnye tatbik etmek im-
knszdr. Onu (gnn birinde satabilirim midiyle) ne kadar ihtimamla ayakta
tutmaya alsam bile hibir marangozun dikkatini ekmemektedir.
mdi, sizin szleriniz de olaanst byktr ama hibir yarar yoktur. te bunun
iindir ki insanlar bu szlerinizden kamakta ve kimse sizi dinlemek istememek-
tedir".
Bunun zerine uang-Tz dedi ki: "Bir gelinciin yere sinerek kendisini nasl
sakladn, ve salna salna (tavuk, fare, vs.. gibi) eylerin nnden dikkatsizce
gemesi iin [sabrla] beklediini muhakkak mhede etmisinizdir. Gelincik,
bzen de, abuk abuk douya ve batya doru srar ve tereddt etmeden yuka-
rya ve aaya doru da atlar durur. Ama sonunda bir kapana yakalanr ya da bir
an iinde lr gider.
imdi de u kara kze bir gz atalm. Bu tpk gkte asl duran bir bulut kadar
byktr. Ve gerekten de kocamandr! Ve bir farenin nasl yakalanacan bil-
mez. (Bu bakmdan yararszdr ama bir kapann ya da an iinde de lmez).
Siz byk bir aacnzn olduunu ifde etmekte ama onun faydaszlndan ya-
knmaktasnz. Pekiyi ama onu neden Hi-Bir-eyin-Var-Olmad Ky'ne ya
da Snrsz-Genilik Sahras'na dikmiyorsunuz da gnlerinizi aylk aylk hibir
ey yapmadan onun yannda geiriyor ve altnda da huzur iinde uyuyorsunuz?
[Bu olgular gz nnde tutulduunda] aa, u hlde, bir baltann darbelerinin
sebeb olaca vakitsiz bir lme asl mruz kalacak deildir. Kez ona zarar ve-
recek herhangi bir ey de olacak deildir. Eer hibir faydas yoksa o zaman ne-
den sizin srekli zlmenize ve fkelenmenize sebeb olsun?

Hui-Tz tarafndan temsl edilen aklclk ve faydaclk trne kar uang-
Tz'nun tavrn sergileyen bu pasaj onun bz temel dncelerini sembolik bir tarz-
da ihtiv etmesi asndan byk nemi haizdir. Bu dnceler biribirlerine o kadar
sk bir ekilde baldrlar ki bunlar teker teker ele almak zordur. Bunun yannda,
bunlarn bzs baka meselelerle ilgili olarak ayrntlaryla tartlm, ve dier bz-
larna da dorudan doruya ya da dolayl olarak temas edilmi bulunulmaktadr. Ko-
laylk asndan bunlar drt balk altnda toplayacak ve her birini bu blmn zel
balam asndan tartacam. Bu drt balk unlardr: 1) Hi-Bir-eyin-Var-
Olmad Ky ya da Snrsz-Genilik Sahras gibi deyimlerin dellet ettikleri
acyib ve fantastik bir blge; 2) kendi vaktini aylklk ederek geirme kavram; 3)
"anormal byklk"; ve 4) hr gezgin kavram.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
141
(1) Hi-Bir-eyin-Var-Olmad Ky ya da Snrsz-Genilik Sahras deyimleri
uang-Tz'nun felsef antropolojisine has deyimlerdir. Bunlar, sembolik olarak, n-
sn- Kmil'in kendi mutlak skn ve hrriyetini kefettii mnev hli dile getir-
mektedirler. uang-Tz bir baka pasajda hayl bir nsn- Kmil'in
240
azndan bu
deyimlerden neyi anlatmak istediine dair, gene sembolik olarak, bir ipucu vermek-
tedir.

Ben kendimi Yaradan'mda ifn edeceim. Ama bu duruma alr almaz hemen
Saf-Boluk-Kuu'na binip alt ynn snrlarnn (yni Evren'in) tesine geece-
im. Orada gnlmn dernunda Hi-Bir-eyin-Var-Olmad Ky'ne uzanp
Snrsz-Genilik Sahras'nda yalnz bama yaayacam
241
.

uang-Tz'nun balca dnceleri hakknda imdiye kadar bildiklerimizin -
nda "Hi-Bir-eyin-Var-Olmad Ky" ya da "Snrsz-Genilik Sahras", ikr
olarak, nsn- Kmil'in vecd hlinde iken donatld sezgiyle yaad [tatt] m-
nev hle dellet etmektedir. Vecdin zirvesinde, "otururken unutmak" deyiminin de
telkin ettii gibi, nsn- Kmil'in zihni bir nev'i bo levha [tabula rasa] gibidir.
Kevn btn olaylarn izleri bilincinden silinip gitmitir; hatt bilincinin kendisi dahi
silinmitir. [Onun iin artk] "nesne" ile "zne" arasnda hibir fark kalmamtr.
nk zihni de nesneler de tammen yok olup gitmilerdir. imdi artk o "iinde
mutlak olarak ademin bulunduu", fizik-tesi acyib bir "snrsz geni" diyrn ski-
nidir.

Bununla beraber bu [tatmakta olduu], onun "Hi-Bir-eyin-Var-Olmad K-
y"nn ya da "Snrsz-Genilik Sahras"nn bir skini olmasnn ilk safhasndan ba-
ka bir ey deildir. Bu mnev deneyimin ikinci safhasnda ise kevn lemin realitesi
ona if edilir. Bilincinden silinmi olan her ey, kendi bilinci dahi, bu safhada ta-
mmen yeni bir biim altnda ona geri dner
242
. Bylece, Varlk leminin yeni bir
seviyesinde yeniden domu olan nsn- Kmil artk, her an sonsuz eitlilikteki
nesnelerin gelip gittii, zuhur edip kaybolduu ezel hayat ile zonk zonk atmakta o-
lan btn Varlk leminin kapsaml ve hibir eyle rtlp perdelenemeyen bir viz-
yonuna hkim durumdadr. nsn- Kmil'in bu vechesini daha nceden bilmekte-
yiz
243
; onun Adem ve Snrszlk diyrnn bir skini olmas ise daha felsef bir tarz-
da eynn Transmtasyonu meselesi olarak uang-Tz tarafndan tartlmtr.

[nsn- Kmil] sahtelii olmayan (yni Hakkat, Yol, Tao) ile kmil bir nsiyet
iinde bulunduundan deimekte olan ey ile birlikte deimez
244
. O, nesnele-

240
Bu pasajda sz edilen nsn- Kmil'in adnn da "Adsz-nsan" olmas ilgi ekicidir.
241
uang-Tz, VII., s. 293. Kez bk. VII., s.296.
242
slm sylemde: "btn bunlar kendisine, yeni bir idrk erevesinde, geri verilir". Bu durum
Mertib-i Tevhd'in Fen Mertebeleri'nde beer grnen ef'alini, sfatlarn ve ztn Rabb'ine iade et-
tikten sonra Bek mertebelerini aarken Rabb'inin kendisine ztn, sfatlarn ve ef'alini ilh bir idr-
ke brnm olarak iade etmesine ok benzemektedir. (evirenin notu)
243
Bk. Toshihiko zutsu: bn Arab'nin Fuss'undaki Anahtar-Kavramlar, eviren: Ahmed Yksel
zemre, 2. Bask, XIV. ve XV. Blm'ler, Kakns Yaynlar, stanbul 1999.
244
Bu nsn- Kmil'in kaskat bir sbitlik iinde olup esnekliinin bulunmad anlamna gelmez.
Aksine, o btn nesnelerin evrensel Transmtasyonu ile uyumlu olarak kendisini deitirir. Ama s-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
142
rin evrensel Transmtasyon'una lh Kader'in dorudan doruya tecellsi olarak
bakmakta ve onlarn Byk Kayna'na sk skya tutunmaktadr (yni deien
nesneler araclyla Byk Kayna [Zt] sezmektedir)
245
.

(2) "Vaktini aylklk ederek geirme" fikri Adem ve Snrszlk diyrnda yaa-
makla sk skya baldr. nk bir nsn- Kmil vaktini aylklk ederek geirmek-
sizin, bir ey yapmadan ve zaman zaman rahatsz edilmedii bir uykunun zevk-u se-
fsn srmeden byle bir diyrn skini olamaz. "Aylk olmak" temel Adem-i craat
fikrinin sembolik bir tarzda ifdesidir. Daha nce de grm olduumuz gibi Lao-
Tz ve uang-Tz asndan beer hayatnn bu Dny'daki en yksek tavrn temsil
etmekte olan Adem-i craat prensibi nsn- Kmil'den "doal olmasn" ve her eyi
kendi doal hline ve doal seyrine terketmesini taleb etmektedir. O kimsenin kade-
rine burnunu sokmaz. Bu, daha nce de szn etmi olduumuz, "Onbin Nesne"ye
[Kesret lemine] kar nsn- Kmil'in "bgnelii"dir.

Ama bu hle has "bgnelik" cehlete ya da bilgi eksikliine iret etmemektedir.
Aksine, gelip gitmeleri ve zuhur edip kaybolmalar sresince, btn nesneler nsn-
Kmil'in zihninin "boluu"nda sdk bir biimde yansmaktadrlar. Bu bakmdan
onun zihni lekesiz bir ayna ile mukyese edilebilir. yi cill bir ayna, tam karsnda
durduu srece, her nesneyi yanstr. Ama eer nesne ekilir giderse ayna onu orada
tutmak iin herhangi bir gayret sarfetmez; kez, nne gelen yeni bir nesneye de zel
bir karlama mersimi yapmaz. Buna gre nsn- Kmil'in zihni btn nesnelerin
en berrk sretini elde eder ama onlar tarafndan rahatsz edilmez.

(nsn- Kmil)
246
hretin yegne shibi olmaz (ama brakr, her ey kendi h-
retine ship olsun). O, plnlarn bekisi de deildir (ama brakr, her ey kendisi
iin bir pln yapsn). O, her eyin sorumluluunu yklenmez (ama brakr, her
ey kendi sorumluluunu yklensin). O, hikmetin yegne shibi de deildir (ama
brakr, her ey kendi hikmetini izhr etsin).

O, tketilmesi mmkn olmayan (yni Tao'nun "snrsz" faaliyetini) kapsar, izi-
olmayan-diyr'da (yni Hilik'te) kendi kalbinin muhtev-snda gezinir durur.
O, Sem'dan [Rabb'ndan] ne almsa onu sonuna kadar kullanr ama herhangi bir
ey iktisb etmi olduunun bilincinde deildir. O "bombo"tur; O, ite byledir.
"Cz'lere ayrlamayan insan"n zihni (lekesiz) bir ayna gibi iler. Hibir eyi al-
koymaz. Hibir eye ho-medde bulunmaz. O, yalnzca, cevap verir ve (bana
ne gelirse gelsin) dnr. Ama hibir eyi biriktirip saklamaz
247
.


rekli deiken Tabat ile bir olmu olduundan da mruz kald deiimlerin bilekesi eninde sonun-
da onun deimemi olmasna denk dmektedir.
245
uang-Tz, V., s. 189.
246
Bu pasajda nsn- Kmil iin, uang-Tz'nun bu kavram ifde etmek iin kulland pekok de-
yimden biri olan "cz'lere ayrlamayan insan" anlamndaki ih jn terimi kullanlmaktadr.
247
uang-Tz, VII., s. 307.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
143
Bir zamanlar eer bir ayna iyi cillanm ise, onun yzeyinde tozun
barnamyacan iitmitim; (bu demektir ki) eer aynann yzeyinde toz birikir-
se o ayna iyi cillanm deildir
248
.

nsn- Kmil'in zihninin durumunu yanstan bir remiz [sembol] olarak "iyi cil-
lanm ayna" misline Tao t ing'de de rastlamaktayz:

(Bir insann yapmas mmkn en iyi ey) lekesiz olmas iin Esrarl Ayna'y te-
mizleyip cillamasdr
249
.

u hlde, nsn- Kmil hibir ey yapmaz, yni bir ey yapm olmak niyetiyle
bir ey yapmaz. Bir kimsenin bir ey yapt n bunu yapm olmasnn bilinci onun
bu fiilini "gayr- tabi" klar. Buna karlk, nsn- Kmil hereyi, kendisini ve dier
eyleri kendi tabatlarna [yni, bir bakma, kaderlerine] terkeder. te Adem-i craat
(wu wei) teriminin anlam budur. nsn- Kmil hibir ey icr etmedii iindir ki
hibir eyi de icr edilmemi hlde brakmaz. Ve kendi Adem-i craat' dolaysyla da
eninde sonunda her eyi yapm olur. nk bu mertebede kendi varl ile Tabat
zdelemi bulunmaktadr. Tabat da, aslna baklacak olursa, hibir eyi zorlamak-
szn her eyin stesinden gelir.

(3) nsn- Kmil'in "anormal bykl" uang-Tz'nun Kitab'nda bir mikdar
kayda deer semboln retilmesine vesile olmutur. Bunlardan unlar daha nce
grm bulunmaktayz: herhangi bir kullanm iin ok byk olan byk suka-ba,
Hui-Tz'nun bahesindeki byk ve yararsz u-aac, kara kz, ayrda uzanm
olmak, hibir ey yapmamak, bir fare yakalamaktan dahi ciz olmak. Bununla bera-
ber, bunlar olduka basit sembollerdir; bunlar ayn Kitab'da karlatmz dierleri-
ne oranla orta boydaki nesnelerdir. Bu kabil fantastik sembollere bir misl olarak
uang-Tz'nun Kitab'nn daha ilk sayfalarnda karlatmz efsnev muazzam
Ku'un mehur hikyesini de zikredebiliriz:

Kuzeyin (yni lemin kuzey snrnn) karanlk esrrengiz okyanusunda ad K'un
olan bir Balk yaarm. Onun bykl ylesine muazzamm ki kimse ka bin
kilometre olduunu bilmemekteymi.
(Sonunda Transmtasyon vakti gelip de atnca) Balk, ad P'ng diye bilinen bir
Ku'a dnm. P'ng'in srt o kadar genimi ki kimse ka bin kilometre oldu-
unu bilmemekteymi.
Ku ise birdenbire kendine gelerek uup gitmi. u ie bak ki bu kuun kanatlar
gkte asl duran bulutlar gibiymi. Ve okyanusun iyiden iyiye alkantl olmaya
balamas zerine Ku da gneyin karanlk esrrengiz okyanusuna doru yola
kmaya niyet etmi. Gney okyanusu ise "Semv Gl"dr.


248
uang-Tz, V., s. 197.
249
Tao T ing, X.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
144
Gerekten de acyib olaylardan ve nesnelerden bahseden 'i Hsieh
250
isimli
Kitab'da (bu Ku'un) u tasvrini bulmaktayz: "P'ng gneyin karanlk esrrengiz
okyanusu iin havalandnda bebinbeyz kilometre boyunca suyun yzeyini
kanatlaryla dvm. Sonra bir kasrgann girdabna kaplarak yzaltmbin ki-
lometre havaya ykselmi. Sonra da duruncaya kadar alt ay daha umaya devm
etmi
251
.

Bunu hemen, Ku'un yzaltmbin kilometre yukardan aaya Dny'mza bak-
t zaman hissettii izlenimin stdne bir tasvri tkib etmektedir. Ku, sonu olma-
yan bir kargaa iinde her trden madd karlarn ve zabt-u rabt altna alnmam ar-
zularn kaynayp kprmekte olduu "dnyev" lemin ok stndeki bir blgede do-
lanp durmaktadr. Ku bu pespyeliin "kirli" dnysn grmemektedir. Bu "kirli"
dny hl orada, Ku'un altnda bulunmaktadr. Tek fark bu ba dndrc yksek-
likten aaya bakldnda Dny'nn Ku'un gzlerinde sanki gzel, sonsuz gzel
bir ey izlenimini brakmasdr ki bu da nsn- Kmil'in zihninin lekesiz yzeyinde
[bir ayna gibi] her eyi yanstmas tavrnn bir baka sembolik ifdesidir.

(u iinde yaadmz dnyya bir bakn! Greceksiniz ki) topraktan kan bu-
har ykselmektedir; toz ve pislik uumaktadr; canllar biribirlerine (pis kokan)
nefeslerini flemektedir.
Bunun tersine, yukardaki gk, koyu mavinin usuz bucaksz bir enginliidir. Bu
mavilik gn gerek rengi midir? Yoksa o bizden bylesine uzak bir mesafede
bulunduu iin mi byle (gzel bir mavilikte) gzkmektedir? (Ne olursa olsun)
yukardan aaya bakmakta olan Ku da muhakkak ki sdece buna benzer bir
ey grecektir (yni bizim "kirli" dnymz onun gzlerine gzel bir mavi engin-
lik gibi grnecektir)
252
.

uang-Tz Ku'un seyhatinin bu tasvirini Ku'un "Bykl" ve onun buna
tekbl eden durumunun "bykl" fikrine geri dnerek bitirmektedir. Onun ka-
leminin kudreti syesinde Ku, beer varlnn nemsizliini ve fasafisoluunu aa-
rak hr bir biimde Sonsuzluk ve Adem'in "boluu"nda gezinmekte olan nsn-
Kmil iin uygun bir sembol olarak imdi haylimizde yaamaktadr.

(Ku niin bylesine yksek bir yerde umaktadr?) Eer su birikintisi yeterince
derin deilse bu, byk bir gemiyi kaldrp yzdremez. Eer yerdeki bir ukura
bir bardak su dkecek olursanz ince toz zerreleri onun yzeyinde sanki gemiler-
mi gibi rahata yzerler. Ama eer o suya bir kse koyacak olursanz, suyun ok
s ksenin de ok byk olmas dolaysyla, bu kse derhl dibe oturacaktr.

250
'i Hsieh "dengeleyici henk" ya da "iinde her eyin dengelendii (Evrensel) henk" uang-
Tz'nun ontolojisine zg bir deyimdir (Bk. III. ve IV. Blm'ler). Baz uzmanlar bunun kitabn deil
yazarnn ismi olduu dncesindedirler. Ne olursa olsun bu, grnd kadaryla, uang-Tz'nun
hylinin bir caddr. Bunu yaparken de uang-Tz, yalnzca, kendi zamanndaki dnrlerin be-
ynlarn yetkili eski kiilere yollama yapmak sretiyle kuvvetlendirmek hussundaki alkanlklarn
alayc bir biimde takld etmek istemektedir.
251
uang-Tz, I., s. 2-4.
252
uang-Tz, I., s. 4.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
145

(Benzer ekilde) eer rzgrn birikimi de yeterince kaln deilse bunun, muaz-
zam kanatlar kaldracak kudreti olmaz. Ama yzaltmbin kilometre ykseklikte
rzgr(n kaln birikimi) Ku'un altndadr. Ku da ancak bu kabil artlarda, uu-
unu engelleyecek herhangi bir ey olmakszn, rzgrn srtna binebilir ve mavi
g de srtnda tayabilir. Ve artk o, gneye doru seyhat edecek durumda-
dr.

Burada nsn- Kmil saduyu leminin ok stnde uan devs bir Ku olarak
resmedilmektedir. Bu Ku da ve mtekbilen bunun iinde hareket etmekte olduu
yer de "byk"tr. Ama nsn- Kmil'in bu abartl "bykl" onu, saduyudan
baka bir hkm verme standardna ship olmayan avmn gznde tammen anla-
lmaz ve hatt gln klmaktadr. Yukarda daha nce Lao-Tz'nun, Yol'un [Tao'-
nun] "anormallii"ne yollama yaparken, "avm"n Yol'a [Tao'ya] glmemesi hlinde
Yol'un Yol olarak telkki edilmeye lyk olmad eklindeki paradoksal bir kazda
bulunmu olduunu grmtk. Gerekte de P'ng Kuu "anormal byk"tr. uang-
Tz nsn- Kmil'in "bykl"ne glen "avm" bir austos bcei ve bir gver-
cin ile remzetmektedir.

Bir austos bcei ile bir gvercin Ku'a kmsemeyle glmler ve demiler
ki: "Biz btn enerjimizi toplayp da umaya kalktmzda en ok bir karaaa-
cn ya da bir meenin tepesine eriebiliyoruz. Ama (byle bir uuta bile) bzen
baarl olamayp yere iniyoruz. (Hangi lekte olursa olsun bizim uuumuz da
gene bir uutur). (Ku'un) gneye doru seyhat etmesi iin yzaltmbin kilo-
metreye ykselmesinin gerei nedir ki?"
Yakndaki bir krda piknik yapmaa giden birisi yanna yalnzca vnlk yi-
yecek alr; ve (akam) evine dndnde de karn toktur. Ama ikiyz kilometre
kadar uzaa seyhat eden biri budayn, hazrlk iin, bir gece ncesinden -
tr. Ve binaltyz kilometre uzaa seyhat edecek olan biri ise erzan ay n-
cesinden hazrlamaya balar.
Bu iki yaratk
253
(Ku'un gerek durumu hakknda) ne bilebilirler ki?
Miniminnck bir hikmete mazhar olmu olan, l Hikmet'e ship kimselerin d-
ncesini anlayamaz ki!
254


P'ng Kuu'nun lemdeki bu hayl uuunun tasvri ok mehur bir pasajdr. Bu
pasajn uang-Tz'nun Kitab'nn tam bana yerletirilmi olmas da anlamldr.
Kitab' ilk defa eline alan ve [std'n dnce tarzna] alkn olmayan okuyucu bir
yandan hikyeyi oluturan allm-d semboller tarafndan akna evrilecek, di-
er yandan da btn hikyeyi nasl yorumlamas gerektiini bilmeyerek hayretten
hayrete srklenecektir. Fakat, bu hayret onu, dorudan doruya, amanist dnce
tarz diyebileceimiz dnce tarzna has efsne ihds edici acyib atmosfere soka-
caktr. amanist sezginin allm formlarnn aksine, Ku'un bu seyhatinin hikye-
sinde allm-d bir huzur, saflk ve sknet hkm srmektedir. Bu ise, artk yal-

253
Yni austos bcei ile gvercin.
254
uang-Tz, I, s. 9-11.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
146
nzca bir aman deil fakat, kelimenin Greke etimolojisine uygun olarak, byk bir
"filozof" olan nsn- Kmil'in dern ahvlinin de bir yansmasdr. uang-Tz'nun
kudretli ve dinamik uslbu byle olunca onun yaratc hayli de nsn- Kmil'in m-
nev "bykl" iin [bu kabil bir] artc sembol retmi bulunmaktadr.

(4) Hr bir biimde gezinip durmak dncesiyle ilgili olarak sylenecek ok az
ey kalmtr. nk Ku'un uuunun daha nceki tasvri, sz konusu "hr gez-
gin"in olduu kadar nsn- Kmil'in "bykl"nn de mkemmel bir tasvridir.

"Hr gezgin" nsn- Kmil'in varlnn her bir nnda zevk-u sefsn srd
mutlak hrriyet iin sembolik bir ifdedir. "Mutlak hrriyet"in ne anlama geldii ise
daha fazla bir aklama gerektirmeyecek kadar ikrdr. nsn- Kmil hibir eye
baml olmad iin mutlak srette hrdr. Ve kendisini Yol'da [Tao'da] tammen
ifn etmi olduundan, onun yapt ile Semnn-ve-Arzn yapt arasnda bir fark
bulunmadndan dolay da herhangi bir eye baml deildir. Aadaki pasajda,
uang-Tz "bamllk" ve "bamszlk" bakmndan insanlar drt byk kategori-
ye ayrmaktadr. Bunlarn ilki "miniminnck hikmet" shibi adamdr; ikincisi Sung
Jung Tz'nun
255
temsil ettii ortanca hikmet adamdr; ncs Tao-cu hakm Lieh-
Tz'nun temsil ettii, mnev kemli asndan henz daha eksik olan "byk hik-
met" shibi kimsedir; drdnc ve sonuncu ise en u kemle ship olan gerek n-
sn- Kmil'dir.

te bu, bilgelii kendisini resm bir mevkii baaryla igl eden uygun biri kla-
cak kadar, mirini tatmin edecek kadar, ve beceriklilii de kendisini devlet politi-
kasnda gze arpc klacak kadar iyi olan biridir. Byle bir kimse tpk (yukar-
da sz edilmi, kendi kendilerinden memnn ufak yaratklar) gibi kendisini -
nemli biri sayar.
Sung Jung Tz muhakkak ki byle bir kimseye glp geerdi. O, btn dny
kendisini methetse bile bundan etkilenmeyen ve btn dny kendisinden nefret
etse bile bundan dolay da cesreti krlmayan biridir.
Bunun sebebi onun zhir ile btn ok iyi tefrik edebilmesidir. O gerek ltuf ile
gerek yz karas arasndaki snr ok kesin bir bilinle temyz eder. Bu da onu,
bu dnynn miniminnck karlarna kar ilgisiz klmaktadr. [Hi kukusuz
byle bir kimse dnyda pek ndirdir ama] o henz iyice sonuca varm (yni
tammen kendine-yeten, bamsz) biri deildir.
Bir [rtbe] sonra Lieh-Tz
256
gelmektedir. O, rzgrn [vecd ve istirkin] srtna
binip byk bir rahatlkla seyhat eder ve (srekli uutan) onbe gn sonra Yer-
yz'ne [yni gndelik idrke] avdet ederdi. Mutluluu ele geirmek onu hi ilgi-
lendirmezdi. Bunun yannda, (haiz olduu uma yetenei) onu yrmenin sknt-
sndan korumaktayd. Ama gene de bir eylere (yni rzgra) bamlyd.

255
Sung Jung ya da Sung ien sulhseverlik ve mukvemetsizlik retisinden dolay nlyd. Onun
bu retisi uang-Tz'nun Kitab'nn son (XXXIII.) blmnde aklanm bulunmaktadr. Onu
Mencius, Hsn-Tz ve Han Fei Tz da zikretmilerdir.
256
Genellikle kabl edildii vechile Lieh-Tz, uang-Tz ile birlikte, Lao-Tz'nun balatm olduu
Tao-cu felsefe okulunu temsl eden bir nsn- Kmil olarak addedilmektedir.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
147

Sem'nn ve Arz'n doal seyrine binen ([yni Kader'in derin idrkine, ve dolay-
syla da] mutlak hrriyet ve bamszla ship) kimseye gelince o, Tabat'n alt
unsr sretini de ird kontrol altnda tutarak Snrszlk diyrnda serbeste ge-
zindii iin neye baml olabilir ki?
Bunun iindir ki "nih insan" (sfatyla nsn- Kmil) "nefs"e ship deildir (ve
"nefs"i olmad iindir ki kendini her eye ve her olaya snrsz bir esneklikle
uydurur [adapte eder]). "lh nsan" (sfatyla nsn- Kmil) hibir liykata s-
hip deildir (nk niyet ederek hibir ey yapmamaktadr)
257
.

Burada tasvr edilmi olan drt snf insandan sonuncusu nsn- Kmildir. Ve
"hr gezgin" de onun bu dnydaki varlk biimini karakterize eden mutlak mnev
bamszl iin sembolik bir ifdeden baka bir ey deildir. Bu onun mutlak Hr-
riyet'ine, bir yerde tutulu kalmamasna ve herhangi bir eye bal olmamasna iret
etmektedir. Bu ifde, ayn zamanda, vecd hlinde iken kendi vcdunun zincirleri ta-
rafndan engellenmeksizin snrsz evrende zgrce seyhat etmek alkanlndaki
bir aman olarak Tao-cu nsn- Kmil'in ilk prototipini anmsatmas asndan da il-
gi ekicidir. uang-Tz'nun Kitab'nn ilk blm "Hr Gezgin" baln tamakta-
dr. Ben 'u'nun Mersiyeleri'nde bulunmakta olan ve amanist iirin heserlerinden
biri olan Yan Yu'nun ("Uzaa Seyhat"in) Tao-culuun lem anlaynn efsne re-
ten vechesi ile, bir rastlantdan ok, arpc benzerlikler gstermekte olduunu d-
nmekteyim. Tao-cu nsn- Kmil de byk aman 'u da "bulutlara trmanmakta,
uan bir ejderhya binmekte ve drt ummnn ok tesinde gezinip durmaktadrlar".

* * *


















257
uang-Tz, I., s. 16-17.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
148
2fX!. BOLUN

!NSAN-! KAN!L


Bundan nceki blmlerde nsn- Kmil'in zelliklerinin ou, ak ya da rtl
bir biimde, zikredilmi bulunmaktadr. Bunlarn bzlarnn enine boyuna tartlm
olmasna karlk dierlerine ancak stnkr temas edilebilmiti. Bundan baka da,
Lao-Tz ve uang-Tz tarafndan telkki edildii ereve iinde nsn- Kmil'in
bizzat Yol'un [Tao'nun] ahsletirilmi tecellsinden baka bir ey olmadn da tek-
rar tekrar vurgulamtk. nsn- Kmil Yol'un [Tao'nun] sdk bir ahs sreti olduu
iindir ki "kmil"dir. Bu anlamda, Yol'un [Tao'nun] tabatn ve faaliyetini tasvr et-
mek sretiyle nsn- Kmil'i tasvr etmi olabileceimizi de syleyebiliriz. u hlde,
bir bakma, nceki blmlerin hepsine nsn- Kmil'in karakteristik vasflarnn bir
tasvri olarak bakmak mmkndr. Buna gre, Tao-cu ereve iinde nsn- Kmil
kavramyla bir nsiyetimiz teesss etmi bulunmaktadr. Ve bu blm de, ister iste-
mez yalnzca, nsn- Kmil ile ilgili olarak bu kitapta imdiye kadar tartlm olan-
larn sistematik bir biimde yeniden gzden geirilmesi eklinde olacaktr.

nsn- Kmil kavram hakkndaki en temel gzlemi tekrarlamakla ie balaya-
lm; o da udur ki: nsn- Kmil Yol'da [Tao'da] tmyle ifn olarak onunla "bir"
olmu olan bir kimsedir. Manev vecd iinde iken bir kimse eer Nra Kavuma'nn
kendi "nefs"inden hibir kalntnn [iz'in], ve "kendisi" ile Yol [Tao] arasnda da hi-
bir farkn kalmam olduu niha safhasn yaarsa, ite bu olay bir nsn- Kmil'in
douunun almetidir. Lao-Tz bu safhaya "Vhid'i [Bir'i] kucaklamak" (pao) adn
vermektedir.

"Kutsal insan" Vhid'i kucaklar ve bundan tr de Sem'nn [Ar'n] altnda ne
varsa hepsinin de mi'yr olur
258
.

Nefsini kontrol altnda tutarak ba kaldrmasn engelleyen (nsn- Kmil)
Vhid'i kucaklar ve bir daha da O'ndan asl ayrlmaz
259
.

Bu ikinci alntnn bandaki cmlecik uyandrd amanist anmsatma dolaysy-
la ilgi ekicidir. Eski in'de ngilizce "soul" [nefis] (Greke'si psyche) ile ifde edile-
ne tekbl eden eyin biri hun [rh] dieri ise p'o [gerek nefis] diye iki ayr cevher-
den olutuuna inanlmaktayd. Ya da insann iki nefse ship olduuna inanldn
ifde edebiliriz. Bunlardan ilki yce ya da mnev nefis olup akl ve mnev fonksi-
yonlar tanzim etmekteydi. Sonuncusu ise bedene ait madd fonksiyonlar tanzim e-
den sefil ya da fizik (ya da hayvn) nefisti. Bir kimse ld zaman hun'un Sem'ya

258
Tao T ing, XXII.
259
Tao T ing, X.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
149
ktna ve p'o'nun ise Arz'a girdiine inanlrd
260
. Burada "kararsz (fizik) nefis"
diye evrilmi olan ying p'o cmlesiyle ilgili olarak tammen ayn kombinezonun
'u'nun Mersiyeleri'nde, amanist iirin aheserlerinden biri olan "Uzaa Seyhat"te
(Yan Yu'de) de bulunmakta olmas anlamldr:

Kararsz nefsin bakaldrmasn engelleyerek puslu bir ykseklie kar,
Yzen bulutlara binerek daha da ykseklere giderim.

Hi kukusuz, nsn- Kmil serke nefsini "otururken unutmak" yoluyla nasl
kontrol altnda tutacan bilmekte, ve serbeste Vahdet semsna kadar ykselerek
bir daha terketmemek zere Vhid'i kucaklamaktadr.

Bylece nsn- Kmil nefsinin serkelii tarafndan artk tciz edilmez olur. Ak-
sine, nefsini her trl etkenden daim korur.

"Gerek insan" ile neyi kastediyorum ben? Eski zamanlarn "gerek insan"n
kastediyorum. Onlar ktlk (yni kt tlih) karsnda isyn etmezlerdi. Kendile-
rinin lehine olan artlarda da kibirli davranmazlard. Bir takm ilerin sonucunu
almak niyetiyle kesin plnlar da yapmazlard.
Byle bir kimse, bir hat yapsa dahi, pimanlk duymaz; baarl olsa bile kendiy-
le vnmez.
Byle bir kimsenin en yksek yerde bile ba dnmez. Suya dalsa bile slanmaz
[yni ktlelerin kendisine gsterecei perestiden etkilen-mez]. Atee girse bile
yanmaz [yni mruz kald aalayc mumelelerden, iftirlardan ve ileler-
den de etkilenmez].
Btn bunlarn hepsi de Yol'da [Tao'da] ifn olmu ve niha kemle ulam ol-
mak hasebiyle [kendisine verilmi olan] (gerek) Hikmet'in sonucudur
261
.

Tao-cu ataraksi
262
, en iyi, nsn- Kmil'in kendi Hayat' ve lm' karsnda
taknd tavr ile rneklendirilebilir. Bu mesele daha nce baka balamlarda da ele
alnmt. Burada ise bu dnce ile ilgili mnkaann tm hakknda iyi bir zetmi
gibi grnen bir pasajn tercmesini takdm etmekle yetineceiz.

Eski dnemlerin "Gerek nsan"lar Hayat sevmek ve lm'den de nefret etmek
konusunda hibir ey bilmezlerdi. Onlar (bu dnyya) herhangi bir zel hazdan
mahrm olarak gelirler, ve buradan da herhangi bir yardma mazhar olmakszn
ayrlrlard (yni lrlerdi). Sknetle gelirler, sknetle giderlerdi. Onlar, var
olmaya nasl balam olduklarn (yni Hayat'larnn balangcn Yol'un [Tao'-
nun] kendine has fiiline borlu olduklarn) unutmazlard. Kez mevcdiyetleri-
nin sonu (yni lm'den sonra ne olacaklar) hakknda da asl endelenmezlerdi.

260
P'o ile ilgili olarak Tso 'uan'da u ifdeye rastlamaktayz: "Bir kimse doduu zaman onun ilk
beden fonksiyonunda p'o denilenin tezhr grnr".
261
uang-Tz, VI., s. 226.
262
Ataraksi: nefs itminn, huzur ve skn, Adem- zdrab, lkaytlik. (evirenin notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
150
Onlar sdece (Hayat') kabl eder ve ([kendilerine verilmi olan] bu Hayat'tan)
memnn olurlard. Ama (lm gelip att zaman da) sdece (Hayat'larn) iade
eder ve unuturlard.
te benim: "Yol'un [Tao'nun] icraatna kar Akln kullanmak sretiyle isyn
etmekten, ve Sem'nn iine (miniminnck) beeri (gayretlerle) kendini zorlaya-
rak karmaktan imtin etmek" diye isimlendirdiim bu tutumdur.
"Gerek insan" ite byle olur
263
.

Bu trl dern bir hlin nsn- Kmil'in fizik artlarn da etkileyecei aktr.
Onun skin ve alkant tanmayan zihni vcdunun fonksiyonlarna da yansr. nsn-
Kmil yalnzca mnev hli asndan deil fizik yaps bakmndan da avmdan
farkldr.

Eski dnemlerin "gerek insan"lar uyuduklar zaman ry grmezlerdi. Onlar u-
yank olduklar zaman sknt duymazlard. Yemek yedikleri zaman da yediklerin-
den zel bir zevk almazlard.
Nefes allar skin ve derindi. Onlar topuklaryla nefes alrlard
264
. Hlbuki a-
vm grtlaklaryla nefes alr (yni nefes allar sdr). Mnkaada keye s-
km olan kimselerin grtlaklarna saplanm [gibi grnen] kelimeleri aresiz-
ce nasl kusmaa gayret ettiklerini bilirsiniz. (te, nsn- Kmil'in nefes alna
kyasla avmn nefes al da tpk buna benzer). (Bunun sebebi ise hibir hev ve
hevesi bulunmayan nsn- Kmil'in aksine, avmn) arzu ve tutkularnda derin,
fakat mnev donanmlarnda s olmasdr
265
.

Burada avm: 1) "arzu ve tutkularnda derin", 2) ve "mnev donanmlarnda ise
s" olarak nitelendirilmektedir. Bu bakmdan da bunlar, Lao-Tz'nun beer varl-
nn Tao-cu tavrnn ideali olarak vurgulamakta olduu: "hikmetsiz-arzusuz" (wu-ih-
wu-yu)
266
diye ifde edilen tavrn tam kartn temsil etmektedirler.

Artk, "btn deliklerin ve kaplarn kapatlmas" araclyla Zihn'in dnyev ar-
zulardan tasfiye edilmesinin nsn- Kmil kavramnn kuvveden fiile kmasnn ilk
zorunlu adm olduunu bilmekteyiz.

nsanlarn gzlerini be renk kr eder. nsanlarn kulaklarn be msk notas
sar eder. nsanlarn azlarn be tat bozar. nsanlarn gnllerini yarmak ve
avlanmak (gibi oyunlar) bulandrr. nsanlar ktlk yapmaya mal-mlk arzusu
tahrik eder.

263
uang-Tz, IV., s. 229.
264
"Topuu ile nefes almak" deyimi onlarn nefes allarnn derinliini ve sknetini vurgulamak i-
in kullanlmaktadr. e ekilen havadaki hayat enerjinin btn vcdda dolamas o trl salan-
maktadr ki insan, onlar nefes verirken nefesleri sanki topuklarndan kyormu hissine kaplmakta-
dr.
265
uang-Tz, VI., s. 228.
266
Tao T ing, III.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
151
Bundan tr, "kutsal insan" karnna [batn'na] zen gsterir de gzne zen
gstermez [yni gzn ihml eder]
267,268


Yukarda daha nce, Lao-Tz ile uang-Tz'nun telkkisine gre Akl'n Tabat'n
icraatn nasl engellediini grmtk. Akl en dk dzeyinde saduyu dediimiz
eydir. Avm hdistn doal seyrine kar yaar, nk onlar kendi akllarnn ve
saduyularnn insfna kalmlardr.

Kontrol altna alnmam arzular ve tartmaya can atan Akl "nefs"in nvesini
tekil eder. Ve "nefs" de bir kere teekkl etti miydi sonunda bir insann btn varl-
na hkmedecek kadar kuvvetlenerek byr durur; onun btn fiillerini Akl dikte
eder ve btn hisleri, heyecanlar ve dnceleri de hep Akl'n yce kumandasna i-
taat eder. te bundan dolaydr ki avmdan bir kimse iin "kendi nefsini sfrlamas"
olaanst zordur
269
.

Akl insan "kat" ve "sert" yapar. Arzu ise onu doal artlara kar didimeye ve
arzusunu ynlendirdii nesneleri ele geirmeyi "tasarlamaya" zorlar. Bu ise akl y-
rtmeksizin ve herhangi bir eyi arzu etmeksizin hdistn tabi seyrine uymak ve bu
yoldan da Tabat ile tammen birlemi olmak hussundaki Tao-cu idealin kesin kar-
tdr. Lao-Tz asndan bu ideal iin "bebek" uygun bir sembol tekil etmektedir.

Kendinde Fazlet'in kemli bulunan bir kimse tpk yeni domu [erkek] bebek
gibidir. Zehirli bcekler onu sokamaz [yni kt szlerden etkilenmez]. Yrtc
hayvanlarn ona saldrs etkisizdir [yni saldrgan kimselerin kt szleri ve ifti-
rlar onun dinginliini bozmaz]. Yrtc kular onu karmaz [yni hev ve he-
vesler, ihtiraslar onu penelerine alamaz].
Yeni domu bebein kemikleri zayf, kaslar yumuaktr ama penesi ok kuv-
vetlidir.
Kadn ile erkein birlemesini bilmez ama penisi g-kuvvet doludur. Bu da be-
bekte hayat enerjinin zirvede olmasndandr.
hengi o kadar mkemmeldir ki btn gn boyu alayp zrlasa bile sesi ksl-
maz.
(Doal) hengi bilmek ezel Realite'yi ('ang) kavramak, ezel Realite'yi kavra-
maksa Nra Kavumak (ming) demektir
270
.

Buna gre bebek "doal olarak" Nra Kavuma safhasnda bulunmaktadr nk
"doal olarak" Yol [Tao] ile birdir. Ve bebein "zayfl" ya da "yumuakl" da

267
Tao T ing, XII.
268
Burada karn (ya da batn) ile gz iki kart kutup gibi ortaya konulmutur. Karnn (ya da batnn)
st rtl olan, ve gzn de st rtl olmayan yni grneni, zhiri remzetmekte olduu ikr-
dr. Bylelikle Lao-Tz btn ile zhir arasndaki kart polriteye iret ederken Tao-cu nsn- K-
mil'in yznn, avmn aksine, zhire deil de btna dnk olduunu vurgulamaktadr. (evirenin
notu)
269
Tao T ing, XIII.
270
Tao T ing, LV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
152
ezel olarak esnek ve kvrak olan Yol'un [Tao'nun] yaratc icraatnn yaayan bir s-
retidir. O, gerek Hayat'n bir semboldr.

nsan doduunda yumuak ve zayf, ldnde ise kat ve sert olur.
Yaadklar srece onbin nesne [Kesret leminindeki her ey] , otlar ve aalar
yumuak ve krlgan olurlar; bir kere ldler miydi kuruyup sertleirler.
Buradan da kat ve sertin lm'e, buna karlk yumuak ve zayfn da Hayat'a re-
fkat ettiklerini grmekteyiz.
Bunu da ok kudretli bir ordunun bir sava kaybetmee eilimi olmas ve ok
sert bir aacn da krlabilir olmas rnekleriyle aklayabiliriz.
Gl ve kudretli sonunda yere serilir; ama yumuak ve zayf olan daha yksek
mevkiler igl eder
271
.

Aadaki pasaj ise Lao-Tz'nun "esneklik", "yumuaklk", "aa olmak", "basit
olmak" gibi ksacas Olumsuzluk fazletine ait favori sembollerini bir araya toplam
olmas bakmndan dikkate yndr.

"Er kii"yi [kendi gcn, kudretini] bilip de "dii"ye bal kalmak [tevzu ve
yumuaklkdan ayrlmamak] bir kimseyi btn lemin ""vdi"si "klar. Bir kimse
btn lemin "vdi"si oldu mu gerek Fazlet de onu asl terketmez
272
.
Ve eer bir kimse btn lemin sel ukuru olursa gerek Fazlet ondan asl eksik
olmaz
273
, ve bylece o da sonunda yeni domu bebek hline rc' eder.
Beyaz iyi tanmak ama siyaha bal kalmak insan Sem'nn [Ar'n] altnda ne
varsa hepsinin mi'yr [norm'u] klar
274
.
Ve eer bir kimse Sem'nn [Ar'n] altnda ne varsa hepsinin mi'yr [norm'u]
olacak olursa gerek ezel Fazlet ondan asl eksik olmaz, ve bylece o da so-
nunda Snrszlk hline rc' eder.
an-erefi iyi tanmak ama kepzelie dayanmak insan Sem'nn [Ar'n] altnda
ne varsa hepsinin de "sel ukuru" klar.
Ve eer bir kimse Sem'nn [Ar'n] altnda ne varsa hepsinin de "sel ukuru" o-
lursa, gerek ezel Fazlet ok olur, ve bylece o da sonunda "yontulmam odun"
hline rc' eder.

"Yontulmam odun" (kendine has basitlii iinde bilkuvve btn kap trlerini
ihtiv eder); eer yontulursa eitli kaplar retir. Benzer ekilde, "kutsal insan"
da bunu (yni "yontulmam odun" fazletini) kullanarak herkesin Efendi'si olur.

271
Tao T ing, LXXVI.
272
Yni Fail'i idrk edip de mef'le bu idrk ile bakan kimse leme yaan Rahmet ve tecell yamur-
larnn temerkz ettii yce bir tecellgh olur. (evirenin notu)
273
Byle ulu bir tecellghdan da etrafna Rahmet yaar. (evirenin notu)
274
Bu pasajn 1. ve 3. cmleleri kadm in diyalektiindeki Yang ve Yin'e yollama yapmaktadr.
Yang: aydnl, erkei, fili, beyaz, Gnei; Yin ise: karanl, diiyi, mef'l, siyah, Ay simgeler.
Bu, slm Tasavvufu'ndaki Cell ve Ceml sfatlaryla da mukyese edilebilir. (evirenin notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
153
En byk yontma hi-yontmama'dr (yni: "Yontulmam odun"dan yontularak
retilmi her bir kap biztih mkemmel bir rn olabilir ama o artk "taayyn
etmi" olup yalnzca belirli bir kullanm iin uygundur. Bunun tersine, "yontul-
mam odun" bu hliyle belki ilenmemi olabilir ama o, btn kaplarn retildii
kaynan kendisi olmak haysiyetiyle, btn kaplarn "efendisi"dir)
275
.

Olumsuzluun zel semantik alannda en yksek anahtar-kavram, daha nce bir-
ok kere karlam olduumuz wu wei yni Adem-i craat'tr. Daha nce kaydetmi
olduumuz vechile, Adem-i craat'n en temel anlam kii tarafndan btn "niyet-
ler"in, btn "yapay" (ya da "doal olmayan") gayretlerin nefyidir
276
.Ve nsn- K-
mil de "nefsi" olmadndan, "kendi nefsini sfrlam [ortadan kaldrm] oldu-
u"ndan dolay bu ahlkn srekli ve tutarl bir biimde muhafaza etmee muktedir-
dir. Ama btn arzularn ve btn kastl fiillerin znesi olan "nefs"in "sfrlanmas
[ortadan kaldrlmas]", yaratc icraatnda Yol [Tao] ile tammen bir olan yepyeni
bir "Nefs"in (Kozmik Nefs'in [Nefs-i Kll'nin]) teesssne yol aar.

Sem da Arz da ezel ve ebeddirler. Sem'nn ve Arz'n ezel ve ebed olmalar-
nn sebebi kendileri iin yaamadklardr. te onlar ezel ve ebed klan da bu-
dur.
Bununla uyumlu olarak, "Kutsal nsan" da kendisini hep arkaya brakr, ama (srf
kendisini arkaya brakt iin) doal olarak nde yer alr. O kendi nefsine hi
nem vermez, ama onun nefsi srf bu yzden korunur. Nefsi (yni kk nefsi)
olmad iindir ki [gerek] Nefs'i teesss etmi olur
277
.

Bylece nsn- Kmil her bakmdan Sem'nn ile Arz'n, yni kendisini Varlk
lemi olarak izhr eden Yol'un [Tao'nun], Kmil sretidir. Sem ile Arz hangi asla
dayanarak var iseler ve yayorlarsa nsn- Kmil de ayn ilkeye gre var olur ve ya-
ar. nsn- Kmil ile Yol'un [Tao'nun] icraatnn bu ortak ilkesi Adem-i craat ilke-
sinden baka bir ey deildir. nsann yaamak ve maksadna ulamak zere ortaya
koyduu bilinli aba, bu yce ilkeyi iner ve onun gerekletirmeyi umduunu ta-
mmen aksi bir sonuca ynlendirir.

Parmaklarnn ucunda duran uzun zaman ayakta kalamaz.
Byk admlarla yryen ok uzaa gidemez.
Kendini gze arpc klmaya abalayan parlamaz.
Kendini hakl karan ne kavumaz.
Kendine ok gvenen uzun sre dayanmaz.
Yol'un [Tao'nun] bak asndan byle bir tutum fuzl gda ve vcddaki ur ola-
rak tasvr edilebilir. Bu Birisi'nin (yni Yaradan'n) [Tao'nun] rz olmad bir ey-
dir. u hlde Yol'da [Tao'da] ifn-i vcd etmi olann asl byle bir tavr olmaz.
278



275
Tao T ing, XXVIII.
276
Nefy (ngilizcesi: negation): anlamndadr. (evirenin notu)
277
Tao T ing, VII.
278
Tao T ing, XXIV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
154
u hlde "Kutsal nsan" Adem-i craat ilkesine uyar ve retisini Sz-Olmakszn
icr eder.
279


nsan kendini okumaya hasrederse bilgisi gnden gne artar.
nsan kendini Yol'a [Tao'ya] hasrederse gnden gne klr. Kle kle en
sonunda Adem-i craat'a eriir. Eer Adem-i craat' uygularsa hibir eyi icr e-
dilmemi olarak brakmaz. Buna gre, Yaplacak-Hibir--Yoktur (ilkesini) uy-
gulamakla imparatorluk kazanlr. Eer Yaplacak-Bz-ler-Vardr (ilkesi) uy-
gulanacak olursa kimse imparatorluk kazanamaz.
280

Kapdan dar kmakszn da Sem'nn altnda ne varsa bilinebilir.
Pencerden gizlice darya baklmakszn da Sem'nn Yol'u bilinebilir.
Ne kadar uzaa gidilirse o kadar az bilinir!
u hlde, "kutsal insan" dar kmadan (her eyi) bilir. Bakmakszn Nra kavu-
ur. Hibir ey "yapmakszn" (her eyi) icr eder.
281


Burada Sem'nn Yolu'ndan kast Sem'nn doal icraatdr. Ve Sem da kendisi-
ni Tabat ya da "kendiliinden-byle-olan" olarak izhr eden Yol'dur. Bu anlamda
Sem her n faaldir; hi ara vermeksizin faaliyetini srdrr; saysz "icraat" yapar".
Bununla beraber, onun "icraat" insann bir maksada ynelik "icraat"ndan farkldr.
Sem her eyi, herhangi bir ey icr etmek hususunda en kk bir maksad olmaks-
zn, icr eder. Onun icraat onbin nesnenin kendilerinden ne iseler o olmalarndan i-
brettir. Baka bir deyimle Sem, Adem-i craat ilkesinin en kmil eklinin rneidir.

uang-Tz'nun:

Sem'nn icraatn bilen kimse ... (beer Hikmet'in) en yksek snrndadr. n-
k Sem'nn icraatn bilen Sem(nn uyduu ilke) [Se-m'nn snneti] ile uyumlu
olarak yaar.
282


eklindeki beynn yorumlayan Kuo Hsiang u ilgi ekici ve nemli kaz yapmak-
tadr:

Burada "Sem", Tabat ("kendiliinden-byle-olan") anlamndadr. "cr eden"
(yni icr etmek maksad ya da bilinciyle bir eyler yapan, kelimenin gerek an-
lamnda) hibir ey yapamaz. (Gerek) "icraat" nesnenin "kendi kendine icraatta
bulunmasdr" (yni kendi tabat gerei "kendiliinden" olmasdr). Buna benzer
ekilde, "mlmat olduunu izhr eden" (yni maksadl ve bilinli olarak bir ey
bilmee alan) aslnda (kelimenin gerek anlamnda) hibir ey "bilemez".
(Gerek) "mlmat" (bir eyin) "kendiliinden [yni bilenin hibir gayreti ol-

279
Tao T ing, II.
280
Tao T ing, XLVIII.
281
uang-Tz, VI., s. 224.
282
uang-Tz, VI., s. 224.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
155
makszn] bilinmi olmas"ndan ibrettir. Her eyin "kendiliinden [yni bilenin
hibir gayreti olmakszn] bilinmi olmas"ndan sz ediyorum. Bylece (gerek
"bilmek", aslnda) "bilmemektir". Bunun "bilmemek" olduundan sz ediyorum.
Buna gre "bilmenin" niha kayna "bilmemek"tir.
Ayn ekilde "icraatta bulunmak" da o eyin "kendiliinden yaplm olmas"dr.
Buna gre de (gerek "icraat", aslnda) "Adem-i craat"tr. Bunun "Adem-i cra-
at" olduundan sz ediyorum. u hlde "icraat"n niha kayna "Adem-i cra-
at"tr.
Buna gre "Adem-i craat", "icraat"n ilkesi olarak telkki edilmelidir. Benzer
ekilde, "bilme"nin kkeni "bilmemek" olduuna gre "bilmemek" de bilme"nin
temeli olarak telkki edilmelidir.
Bundan dolaydr ki "gerek insan", "bilme"yi bir kenara brakt iin "bilir". O,
icraatta bulunmad iin, icra eder. Her ey "kendiliinden" olmaktadr ( ve bu
da "gerek insann "icraat"nn anlamdr). O yalnzca her eyi unutmu [zihnin-
den silmi olarak] oturur, ve dolaysyla da her eyi elde eder.
u hlde ("gerek insan"a nazaran) "bilme" kelimesi uygulanabilirli-ini kaybet-
mekte ve "icraat" da tammen ortadan kaybolmaktadr.

Bu, aslnda, Lao-Tz ve uang-Tz'nun telkkilerine gre "Adem-i craat" anah-
tar-kavramnn, bu konu hakkndaki herhangi bir baka aklama gayretini fuzl ve
anlamsz klacak kadar, mkemmel bir aklamasdr.

Bununla beraber burada, Adem-i craat kavramn aklamak iin deil de Lao-
Tz'nun dn tarznn bir zelliini tebrz ettirmek iin bir eyin daha zikredil-
mesi gerekmektedir. Lao-Tz'nun tipik bir zellii olarak onun dncelerini geli-
tirdii "sembolik" tavra srekli dikkati celbetmi bulunmaktaym. Lao-Tz zellikle
kendi gr asndan hayat nemi haiz meselelerle urarken dncesini ou ke-
re tasvrler araclyla gelitirmekte ve ilemektedir. "Su" onun gzde sembollerin-
den biridir. O bunu Adem-i craat'n yce gcne atfta bulunmak zere kullanmak-
tadr. Suyun faaliyetinin deneye dayanan gzlemi Lao-Tz'nun Adem-i craat teorisi
iin kesin burhan ve Adem-i craat'n etkilerini izhr ettii tavrn canl bir tasvrini
temin etmektedir.

Bu dnydaki nesnelerin en yumua (yni su) bu dnydaki (talar, kayalar gi-
bi) en kat nesnelere hkimdir. Kendine has bir varl olmadndan (yni bir
cevher olarak kendine has bir ekli bulunmadndan) o atla olmayanlarn ii-
ne bile nfz eder.
te Adem-i craat'n en etkili [ey] olmasn bunun vstasyla anlamaktaym.

Bununla beraber, (kendisi suskun kalmasna ramen ahs tesirinin civrndaki
her eye "doal olarak" tesir ettii nsn- Kmil'in szsz eitimi demek olan)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
156
Szszlk ve Adem-i craat'n etkisi araclyla [gerekletirilen bu tarz bir] ei-
time btn bu lemde gerekten de ancak pek az kimse eriebilmektedir.
283


Bu pasajda suyun zikri aka gememektedir. Ama Lao-Tz'nun "nesnelerin en
yumua" ile kastettii eyin aslnda su olduu u pasajdan anlalmaktadr:

Sem'nn altnda sudan daha yumuak ve daha zayf olan bir ey yoktur. Ama sert
ve kuvvetli eyleri andrmada da onu hibir ey geemez.
nk hibir ey ona direnemez ve ona hkim olamaz.
Zayfn kuvvetliye, ve yumuan da serte galebe aldn bu lemde herkes
bilmektedir. Ama bunu [kendi tutum va davranna] uygulayabilen kimse yok-
tur.
284


Suyun bu "olumlu edilgenlii" ya da "gl zayfl" Lao-Tz iin Yol'un [Tao'-
nun] ve dolaysyla nsn- Kmil'in en uygun sretlerinden biridir.

En yce Fazlet tpk su gibidir. Tabat gerei suyun "Onbin Nesne"ye hayr do-
kunur ama o hibir eyle rekbet etmez. O, avma menfur grnen (alak) yer-
lerde bulunmaktan memnn olur. Ama srf bu (doal eilimi) yz(n)den o Yol'a
[Tao'ya] (ve dolaysyla da Kutsal nsana) daha yakndr.
(Tpk su gibi "Kutsal nsan" da) hi kimseyle (ya da hibir eyle) rekbet etmez.
Bundan dolaydr ki hi hat yapmaz.
285


Suyun tabatnn telkin ettii "hi-kimseyle-rekbet-etmeme" nsn- Kmil'in
tavr- harektn dzenleyen bir baka yce ilkedir.

Hakik bir kumandan hiddetli grnmez. Hakik bir sava hiddete kaplmaz.
Hakik bir glib (dman) harbe zorlamaz. nsanlar kullanan hakik bir nder
onlarn nnde tevzu shibidir.
te bunu ben "asl-rekbet-etmeme" Fazlet'i diyorum. Buna insanlar ynetme-
nin (gerek) kudreti ad da verilebilir.
Byle bir kimseye, hakl olarak, hatt Sem'nn eiti diye de baklabilir. Ne de-
mek, hatt bu, Sem'nn (Yol'un [Tao'nun]) en son snrn temsil eder.
286

"Kutsal nsan" asl hi kimseyle rekbet etmez. te bunun iindir ki Sem'nn al-
tnda hi kimse onunla rekbet edemez.
287


Bylece nsn- Kmil hi kimseyle ve hibir eyle rekbet etmemektedir. Tpk
iyi bir sava iin de olduu gibi, onun kkrtlmas ve tahrik edilmesi de asl

283
Tao T ing, XLIII.
284
Tao T ing, LXXVIII.
285
Tao T ing, VIII.
286
Tao T ing, LXVIII.
287
Tao T ing, XXII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
157
mmkn deildir. Bu bakmdan, onun mtad beer heyecanlara ve hissiyta ship
olmad sylenebilir. Filhakka, eer insan kelimesiyle mtad bir beer varlk kas-
tediliyorsa, o bir "insan" deildir. O, gerekten de, sonsuz byklkte kozmik bir
varlktr [yni slm Tasavvufu deyimiyle: dem-i Kebr'dir]. Bu meseleyle ilgili ola-
rak uang-Tz kendisi ile, daha nce szn etmi olduumuz, diyalektiki Hui-Tz
arasndaki bir mnkaann ilgi ekici cereynn Kitab'na kaydetmi bulunmaktadr.
Bu diyalogun gerek ya da hayl olduunu bilmiyoruz. Ama, ister hayl isterse ger-
ek olsun, bu nsn- Kmil kavramnn nemli bir vechesini aydnlatmas bakmn-
dan bizim iin deerli bir ehdettir.

Tartma uang-Tz'nun u beynndan sonra balamaktadr:

"Kutsal nsan" bir insann fizik sretine shiptir ama onda bir insann duygular
yoktur. nsan sretinde olduu iin dier insanlar arasnda onlardan biri imi gibi
yaar. Ama kendisinde bir insann duygular olmad iin "doru" ve "yanl"
(ya da holanrm ve holanmam [gibi deer hkmleri]) ona eriemez.
Ortak beeriyetin bir rkn olduu srece ne kadar da deersiz ve kktr o!
Ama kendisinde Sem'nn kemlini tamas asndan (bu lemde) yekt olduu
srece de ne kadar ycedir o!
288


Bu beyna kar Hui-Tz nemli bir soru sormaktadr. Ve bu soru da bu tema
evresinde uang-Tz ile Hui-Tz arasnda teorik bir mnkaaya sebep olmaktadr:

Hui-Tz: Bir insann duygusuz olmas hi mmkn mdr?
uang-Tz: Evet, mmkndr.
Hui-Tz: Ama eer bir insann duygular yoksa, buna nasl "insan" denebilir?
uang-Tz: Yol [Tao] ona insan zellikleri vermi. Sem da vcdunun sre
tini bahetmi. Onun bir "insan" olduunu nasl olur da reddede-
riz?
Hui-Tz: Ama ona "insan" dediiniz andan itibren onun duygusuz olmas
akln alaca bir ey deil.
Chuan-Tz: Sizin "duygu"dan anladnz benim ayn kelime-
den anladmdan farkl. Ben "onun duygular yoktur" dediimde
insann kendi nefsinin hoa giden ya da gitmeyen eylerden etki-
lenmemesini, hayat enerjisini arttrmaya asl teebbs etmeden
her eyin "kendiliinden byle olma"sna kendisini uyumlu klma-
sn kastediyorum.
Hui-Tz: Eer kendi hayt enerjisini (besleyici gdlar yemek, elbise giy-
mek,.. vs yoluyla) arttrmaya teebbs etmiyorsa, vcdunu nasl
canl muhafaza edebilir ki?


288
uang-Tz, V., s. 217.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
158
uang-Tz: Yol [Tao] ona insan zellikleri vermi. Sem da vcdunun sre-
tini bahetmi. (O da bunun sonucu olarak varlk lemine "insan"
olarak gelmi). Hl byle olunca onun yapmas gereken kendi
nefsinin hoa giden ya da gitmeyen eylerden etkilenmesine en-
gel olmaktr. (te benim "hayat enerjisini arttrmay deneme-
mek"le kastettiim budur.)
imdi siz "rh"unuzu darya doru ynlendiriyor (yni srekli
olarak d dnynn nesneleriyle urayor) ve kimi zaman bir
aaca dayanarak kimi zaman da kapal gzlerle sandalyenizin s-
tnde iki bklm kalarak zihninizi tketiyorsunuz.
Sizin bedeninizi ltfeden bizzat Sem'dr. Ama siz onu (Sem'-
nn rdesi'ne uyumlu klacak yerde, bir tan) beyaz m yoksa
siyah m olduu hakkndaki vr zvr eylerle megl ediyor,
bunlar sorun yapp tartyor-sunuz.
289


u hlde "duygular olmayan nsn- Kmil"in, bana ne gelirse gelsin ve
gzlerinin nnde ne cereyn ederse etsin, bunlardan asl etkilenmeyeceinden ba-
ka bir eye dellet etmedii ikrdr. Ve bunun da derin bir metafizik [btn] sebebi
vardr. nsn- Kmil, btn mkevvent ile "bir" ve mkevvent oluturan nesneler
de sonunda "bir" olduundan, bu temel tavrn her art altnda muhfaza etmektedir.
Daha nce de grm olduumuz vechile, metafizik [btn] gr asndan btn
nesneler "bir" olduundan nsn- Kmil'in onlara kar tavr da ancak "bir" olmakta-
dr.

Avm (her n deimekte olan hdist karsnda) oraya buraya koar durur; hl-
buki "Kutsal nsan" (o kadar etkilenmemi olarak kalr ki) aptal ve donuk gr-
nr. Onbin aa itirk eder de (buralarda vuku bulan hdistn hibiri ona tesir
etmediinden) gene de "bir" olarak kalarak saf iptida basitliini muhfaza eder.
(Byle bir bak asndan bakldnda) lemdeki her ey de byledir (yni saf
basitlikleri iinde "bir"dirler). (Ne kadar biribirlerinden farkl grnrlerse g-
rnsnler) bunlar, gerekte, biribirlerinin stne ylm olduklar "iddia oluna-
bilen" bir sr nesneden baka bir ey deildir. (yni Her ey Yol'un [Tao'nun]
tecellleri olmak bakmndan sonunda biribirlerinin [btn olarak] aynsdr).
290


"Duygular olmayan" nsn- Kmil kavram, bu yolla, artk bize tammen in
ok daha temel bir dnceye yni nsn- Kmil'in kendine has bir "nefs"inin bu-
lunmad dncesine indirgenmektedir. Kendisine has bir "nefs"in bulunmamas
hasebiyle o, ey arasnda bir tefrik yapmamaktadr. Baka bir deyimle, nsn- K-
mil srekli olarak "bir" makmnda bulunur. Ve onun, "duygular olmayan" deyimiy-
le ayn ey demek olan, ferden "bir" olmas da Hakkat'n "bir" [Vhid] olmasnn ob-
jektif olgusuna dayanmaktadr. Bununla beraber bu, nsn- Kmil'in kevn lemin

289
uang-Tz, V., s. 220-222. Bir tan siyah m beyaz m olduu, "sert ve beyaz ta" n, "sert" ve
"beyaz"n iki ayr sfat olmas hasebiyle, gerekten de bir deil iki nesne olduu hakkndaki mehur
mugltac tezine yollama yapmaktadr. Bk.. yukarda IV. Blm.
290
uang-Tz, II., s. 100.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
159
sonsuz eitli nesneleri arasnda, zorunlu olarak, herhangi bir ekilde bir fark grme-
dii anlamna gelmez. Bu nesnelerin pekl farkl nesneler olduunun bilincinde
olmasna ramen nsn- Kmil'in "nesneler arasnda fark grmemesi"nin anlam,
daha ziyde, mnev bir gz [kalp gz] araclyla, deiken sretlerin ardnda me-
tafizik [btn] "Vhid"i ve bu deiken sretlerin de yalnzca O'nun farkl tecellleri
olduunu sezmesidir. Ve o, grnrde bu kadar farkl olan nesnelere byle bir zel
bak asndan baktnda bunlar kendilerini onun gzne bir ve ayn bir eyin
"biribirlerinin zerine ylm" ve hepsi de "hayr"l ve "dorulanabilir" pekok tek-
rar olarak izhr ederler."

(Grnrde) bir eyleri sevse de sevmese de ("Gerek nsan") "bir"dir. O, btn
nesnelere "bir" imiler ya da "bir" deilmiler gibi baksa da gene de "bir"dir.
O (her eyin) "bir" olduuna dair bir tutum taknrsa Sem'nn refiki gibi hareket
ediyor (yni Semv Dengeleme makmnda bulunuyor) demektir. (Her eyin)
"bir" olmadna dair bir tutum taknrsa o, nsan'n refiki olarak davranyor (yni
kevn Kesret lemine, bunun insanlarn gzlerine grnd gibi bakan bir ma-
kmda bulunuyor) demektir.
u hlde onda Sem ve nsan biribirini reddetmemektedir (yni o, Sem'nn
"mutlak" gr as ile nsan'n "izaf" gr asn elikisiz ve uyumlu olarak
kendinde tevhd etmektedir).
"Gerek nsan"n tabat ite byledir.
291


"Duygusuz olmak", nsn- Kmil'in fke, haz, znt, memnniyet, vs... gibi
eyleri bilfiil tatmad anlamnda telkki edilmemelidir. Bu konuda onunla avm a-
rasndaki yegne fark, onun bu duygular tadarken kalbinin dernunda, daim, bu
duygularn tesir etmedii bir eyin mevcd [ve nsn- Kmil'in de bu eyin idrkin-
de] olmasdr. Duygular onun dernundan, tpk d dnydaki drt mevsimin gelip
gemesi kadar doal bir biimde gelip geerler.

Onun zihni hangi durumda zuhur ederse etsin o durumda bulunmaktan rzdir.
Onun d grn sessiz ve skindir. Onun aln aktr ve bak da kaygszdr.
O bzan sonbahar gibi souk ve acmasz olur; bzan da ilkbahar gibi scak ve
candan olur. Tpk drt mevsimin Tabat'a urayp gemeleri gibi, sevin ve fke
de ona ayn doallkla urayp geerler. (Sonu olmayan bir deiim iinde
biribirine dnmekte olan) her eyle kmil bir uyum iinde olan nsn- Kmil
hibir snr tanmaz.
292


Temel mnev ahvli byle olan nsn- Kmil, her ne kadar kendisinin ve dier
kimselerin tb olduu btn hdista dikkat ederse de, btn lemde onun zihninin
dengesini bozacak hibir eyi alglamaz. Btn dier insanlarla birlikte dnyev faa-
liyetlere katlr ama ayn zamanda da kalbinin dernunda dnynn grltsnden

291
uang-Tz, VI., s. 234-235.
292
uang-Tz, VI., s. 230-231.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
160
patrdsndan ve telndan kouturmasndan da kendini tecrd eder [yni o, "el ite,
gnl oynata" ilkesini tatbik eder].

(Dern) "boluun" en son snrna erierek zihnimin "skneti"ni (yni "rahat-
sz edilememezlii"ni) sk skya muhfaza ederim.
293

("Kutsal insan") berrk ve skin olmasyla Sem'nn altndaki her eyin mi'yr
[norm'u] olur.
294


Mtad vechile, uang-Tz "durgunluk" ve "sknet" hasletlerini tasvr ederken
daha az veciz davranmaktadr:

Btn yzeyler iinde en mkemmeli sknet hlindeki su yzeyidir. Bundan
(yni mkemmel yzey olmasndan) tr bu tesviye ileminde bir standart
[norm, mi'yr] olarak kullanlabilir. (Durgun suyun yzeyinin mkemmel olmas,
sknetteki suyun) kendi iinde (derin bir durgunluu) muhfaza etmesi ve kendi
dnda da herhangi bir alkant izhr etmemesindendir. Buna benzer ekilde Fa-
zlet de bir insann (zihninin) durgunluunu kemle eritirdiinde vsl olunan
(mnev) bir hldir. (Byle bir hlde) Fazlet dardan bakldnda grnebilen
bir sret altnda grlmez (nk byle bir kimse mkemmel bir srette durgun
olduundan yzeye intikal edecek bir alkants bulunmaz). Ama nesneler, kendi-
leri asndan, (onun bu grnmeyen Fazlet'inin czibesine kapldklarndan)
kendilerini ondan ayramazlar.
295


* * *


















293
Tao T ing, XVI.
294
Tao T ing, XLV.
295
uang-Tz, V., s.214-215.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
161




2fX!!. BOLUN

HONO POL!T!CUS


Bundan nceki blmlerde Tao-cu dnce erevesi iinde nsn- Kmil'i mut-
lak stnle ship bir kimse olarak tasvr edegeldik. nsn- Kmil: 1) nesneler ara-
sndaki btn farklardan "habersiz", 2) zihnini hibir eyin rahatsz etmedii, ve do-
laysyla da 3) "Vhid" ile bir olmann bahettii derin "sknet"in ortasnda yalnz
bana yaayan bir kimse olmak cihetiyle, avmn ve sradan nesnelerin lemini t-
myle amaktadr. O hayr da "hayr", erri de "hayr" olarak kabl eden, "beer duy-
gular olmayan (ya da bu duygularn stnde bulunan)" biridir. O Adem-i craat ilke-
sine sk skya riyet eder ve hdistn doal seyrine de burnunu sokmaz. Buna kar-
lk kesret leminde ne varsa her birini "zamanna" ve "eilimine" uygun olarak olu-
umu, bymesi ve sahneden ekilmesi sresince kendi hline terkeder. O btn
bnlara, tpk Sem'nn ve Arz'n kesret lemindeki nesnelere kar "bgne" [ilgisiz]
olmalar gibi, "bgne"dir; ve onlara kar sanki bunlar "samandan kpekler"
296
imi
gibi davranr.

Bu adan bakldnda nsn- Kmil bir mutlak Olumsuzluk adamdr. Kendisi
Sem'nn Yol'u ile, yni eninde sonunda bizzt Yol [Tao] ile, tammen tevhd hlin-
de bulunduu iindir ki btn bu ve daha da baka "olumsuz" zellikler ona [doal
olarak] ait olmaktadr. Bu trl davranmakla nsn- Kmil Yol'un [Tao'nun] faaliye-
tini somutlatrmaktadr.

Ama unu hatrlamak gerekir ki saf olumsuzluk ya da edilgenlik [inkyd, boyun
eme] Yol'un [Tao'nun] icraatnn tm deildir. Filhakka, Yol'un [Tao'nun] edil-
genlii mtad anlamnda anlald gibi "edilgenlik" deildir. Bu, "olumluluun"
destekledii bir "edilgenlik"tir. Ya da belki, Yol'un [Tao'nun] genellikle kabl edilen
anlamnda "olumlu" olabilmesi iin srf ok "olumlu" olmas hasebiyle "edilgen" ol-
duunu ya da yle grnmekte olduunu sylememiz gerekirdi. Mesel, Adem-i c-
raat
297
muhakkak ki edilgen ve olumsuz bir ilkedir ama "hibir eyi icr edilmemi
brakmad" iin gerekte olumlu bir kuvvettir de. Bu olgu, tammen edilgen ve o-

296
Bk. VIII. Blm, 22 numaral dipnotu. (evirenin notu)
297
imdiye kadar rendiklerimizden, Adem-i craat'n ya da islm adyla Mutlak Teslmiyetin
Tao'nun (yni Rabb-l lemiyn'in) ezelde takdir etmi olduu Kader karsnda nsn- Kmil'in: 1)
bunu deitirebilecei vehmine kaplmamasn ve 2) bunu deitirmek ynnde (dua, by, tedbir gi-
bi) hibir fuzl teebbste bulunmamasn salayan ve kemliyle yalnzca ona zg, srekli zinde tu-
tulan bir idrk dzeyi olduu anlalmaktadr. (evirenin notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
162
lumsuz olduu iin deil de Varln stn kemli dolaysyla "Hilik" olarak tasvr
edilmekte olan Yol'un [Tao'nun] eksiksiz bir baka vechesidir.

Yol'un [Tao'nun] mahhas ve kmil bir timsli olarak nsn- Kmil, O'nun "o-
lumlu" (ve hatt "olumlularn olumlusu") vechesini de mecbren yanstmaldr. Tpk
Yol'un [Tao'nun] bizzt bu lemin ynetilmesinde olumlu bir ekilde dahli olmas ve
bu lemin btn seyrini en ince ayrntsna kadar Adem-i craat ile [yni ezelde hk-
metmi olduu Kader araclyla] ynetmesi gibi nsn- Kmil de lemin Adem-i
craat ilkesine gre olumlu bir ekilde ynetilmesiyle ilgilidir.

Bunun yannda, daha genel bir tarzda ifde etmek gerekirse, kadm in'de felsef
dncenin halkn ynetimi meselesine hayat bir nem atfetmekte olduu da bu fel-
sefeye has, belirgin bir vasftr. Gerekte de Homo Politicus [Siyset Adam] in d-
ncesinin btn bellibal ekollerinin merkez bir anakonusudur. Lao-Tz ile
uang-Tz da bu genel kuraln istisnlar deildirler. Bu bakmdan, Lao-Tz gibi bir
kimsenin bir yandan Yol'un [Tao'nun] fevkalde girift bir metafiziini gelitirip ideal
insan mutlak olarak dny-d bir zihniyete ship ve gnlk haytn grlt ve
patrdsnn ok ok stnde yaamakta olan bir kimse olarak tasvr ederken, te
yandan da, bir imparatorluu ynetme sanatyla da ok yakndan ilgilenmekte olma-
s olaanst ilgi ekici grnmektedir. Lao-Tz'ya gre bir nsn- Kmil, kendi
halknn yce Yneticisi olarak bir imparatorluun banda bulunmadan gerekten
de "kmil" olamaz. nsn- Kmil ayn zamanda hem filozof ve hem de siysetidir.

Bu beyn, hi kukusuz, nsn- Kmil'in gerekten de siys kudret kazanmas
ya da dnyy fethetmesi gerektii anlamna gelmemektedir. O, hatt, kendisini ne
karmak iin dahi gayret sarfetmez.

O kendisini ne karmad iindir ki gze arpar.
Kendisini kantlamad iindir ki parldar.
vnmedii iindir ki liykat shibidir.
298


O, kendisini ne karmak iin gayret sarfetmez. Ama onun bu kendi kendine
kar olumsuz tavrndan tr, ve daha da temelden o aslnda "kmil" olduu iindir
ki "doal olarak" gze arpar. O dikkati ekmek iin kendiliinden hibir ey yap-
maz; ama halk onun etrfnda kendiliinden toplanr. O kendini geri plnda tutar ama
halk, ou kere bilincinde bile olmakszn, onu kendiliinden n plna karr. Btn
Tao T ing nsn- Kmil'in bu zelliini tasvr eden ifdelerle doludur. Bunlarn
arasnda en tipik ve en mehuru muhtemelen "parlty yumuatmak ve (avmn)
toz(u) ile ayn hizya gelmek"tir.

("Kutsal nsan") keskinliini kreltir, dmlerini zer, parltsn yumuatr, ve
toz ile ayn hizya gelir. te buna ben Esrarl Tesviye diyorum.
Byle bir insana ok samim bir ekilde sokulmak mmkn deildir. Onu ok u-
zakta tutmak da mmkn deildir. Ona bir fayda salamak da ona bir zarar ver-

298
Tao T ing, XXII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
163
mek de mmkn deildir. Ona eref bahetmek ya da onu rezl etmek de imkn
ddr.

te bunun iindir ki o, "Sem'nn altndaki her eyin en ereflisidir" [yni o:
Eref-l Mahlkat'tr].
299


"Esrarl Tesviye" (hsan t'ung) ok anlaml bir ifdedir. nsn- Kmil, beer s-
fatyla, cemiyetin bir yesi olarak avmn arasnda yaamaktadr. Orada gnlk ha-
ytn ortasnda, dier insanlarn ardnda ve yannda, skin ve durgun bir biimde ha-
ytn srdrmektedir. O kendisini tesviye edip avmn seviyesine uyarlar. Grnte
o da ayn, dier insanlar gibidir. Ama, mnev ycelii dolaysyla o mutlak hrriyet
ve bamszlk gnde tpk P'ng Kuu gibi ok ykseklerde szlmekte olduun-
dan, gerekte, bu pek tuhaf bir "aynlk"tr. Bundan dolaydr ki nsn- Kmil'inki
"esrarl" bir tesviyedir.

te bu trl bir kimsenin kendiliinden faaliyeti araclyla Yol'un [Tao'nun]
Fazlet'i kmil bir siys kural olarak tecessm etmektedir. Lao-Tz ve uang-Tz'ya
zg dnce kalbna gre, nsn- Kmil mnev kemli dolaysyla mnev lemde
doal olarak en yksek mevkii igl etmektedir; ve mdem ki mnev lemde en
yksek mevkii igl etmektedir, o hlde zhirde de zorunlu olarak en yksek mevkii
igl etmelidir. O "btn memurlarn miri [efendisi]" olmaldr.
300


Burada gene Tao-cu bilgelere has paradoksal bir dnce tarzyla karlam bu-
lunuyoruz. Bunlara gre nsn- Kmil "tozun ve pisliin hkmettii yerlerin tesin-
de serbeste dolaan, ve kendi gnl leminde Mutlak-Olarak-Hi-Bir-eyin-
Olmad Ky'nde aylk aylk gezip tozmann zevk-u sefsn sren" bir kimsedir.
Ama srf tozun ve pisliin hkmettii yerlerin tesinde bu tarzda haytn srdrme-
sinden dolay kendisini gerek ve madd lemin tozunun ve pisliinin tam ortasna
yerletirmektedir. lemdeki minnck karlara tammiyle "bgne" kalarak o, ger-
ek dnynn byk meseleleriyle ilgilenmektedir. Hi kukusuz o, "tek bir devletin
siysetinde yeterince gze arpacak kadar kbiliyeti olan"
301
bir kimse deildir. Ama
o, bir imparatorluun ve hatt btn lemin mutlak yneticisi olacak kadar iyidir.

u hlde nsn- Kmil'in siyseti nedir? Saduyu asndan uang-Tz siys i-
lerin ynetiminin en ideal eklinin "mirin btn kurallar ve mevzut bizzt kendi
ahs iin plnlayp halkn buna gre ynetmesinden" ibret olduunu sylemekte-
dir, zir bu takdirde ona itaatsizlik etmee cesret edemeyenler onun fazleti [yni
onun bu siyseti] syesinde "deieceklerdir".

uang-Tz byle bir eyin yanltc bir fazletden ('i t) baka bir ey olmadn
beyn etmektedir. "Dnyy bu kabil bir ilke araclyla ynetmek okyanusta yr-

299
Tao T ing, LVI; kez bk. IV.
300
Tao T ing, XXVIII.
301
uang-Tz, I., s. 16.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
164
meye, kendi elleriyle geni bir nehir yata kazmaya ya da bir sivrisinee koca bir
da tatmaya kalkmak gibidir!"
302


nsn- Kmil lemi, insan haytnn yalnzca zhir vechesini kontrol altnda
tutmak zere tasarlanm, zhir eylerden baka bir ey olamayan, insan yaps k-
nnlarla ynetmez. O, lemi, "kendisini yneterek" yni kendi dern fazletini ke-
mle erdirerek ynetir.

Eer "kutsal insan" ynetici durumundaysa, halkn zhir haytn ynetmee ak-
la sar bir ekilde nasl ilgi duyabilecektir?
Onun ilgi duyduu kendi "dernunu" dzeltmek (yni dern Fazlet'ini kemle
erdirmek) ve ancak bundan sonra (halkn) ynetmektir. O yalnzca kendi iini
salama almakla ilgilidir, o kadar.
(Yni o, dier btn her eyi kendi tabatlarnn srtna yklemekte-dir). Bir okla
vurulmak tehlikesinden gkte yksekten uarak kaan bir kuu; ya da birileri ta-
rafndan bir kazda bulunup yerinden yurdundan edilme tehlikesini bertaraf et-
mek iin kutsal bir tepenin altndaki derin bir delikte yaayan bir fareyi gz n-
ne aln! (Her yaayan mahlkun, nasl gvenli bir ekilde yaayacan sezgisel
olarak bildii, kendine has bir bilgelii vardr). Pekiyi ama insanlar bu iki kk
yaratktan daha az m bilgiye shiptirler?
303


uang-Tz'nun "kendi dernunu dzeltmek" ile neyi kastettii, daha mah-has
bir ekilde, gene kendisi tarafndan aada aklanmaktadr.

Braknz, zihniniz (iinde arzularn izinin dahi bulunmad) Basitlik (ml-
kn)'de serzat dolap dursun, hayat enerjiniz snrsz Sknet ile tevhd olup
nefsinizin ie karmasna izin vermeksizin hdistn doal seyrini tkib etsin. -
te o zaman btn lem (kendiliinden) ynetile-cektir.
304


Ksaca ifde etmek gerekirse bu, nsn- Kmil'in kelimenin gerek anlamyla
kuvveden fiile km olmasyla lemin, nsn- Kmil'in kat knnlar vaz edip bun-
lar uygulayarak deil de "kendiliinden" ynetilmekte olduu anlamna gelmektedir.
lemin doru dzeni nsn- Kmil'in, kendi payna deni yapt yni "kendi der-
nunu artt" zaman kendiliinden teesss etmektedir. Bunun ise temel ilke olan
Adem-i craat ilkesini [Mutlak Tevekkl'] uygulamaktan baka bir ey olmad i-
krdr. te Lao-Tz ve uang-Tz iin siysetin en yce ve en ideal ekli budur.

Lao-Tz bu durumu u ifdelerle tasvr etmektedir:


302
uang-Tz, VII., s. 291.
303
uang-Tz, VII., s. 291.
304
uang-Tz, VII., s. 294.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
165
Bir devlet "drstlk"
305
ile pekl ynetilebilir. Bir sava basknla pekl kaza-
nlabilir. Ama imparatorluk
306
ancak Adem-i Faaliyet
307
(wu ih) ile elde edilebi-
lir.

Bunun byle olduunu nasl m biliyorum? te u gzlem araclyla:
mparatorlukta ne kadar ok yasaklama ve yasaklanm ey varsa halk da o kadar
fakirdir.
Halk ne kadar ok meden araca shipse, lke de o kadar akn ve karktr.
Halk ne kadar ok yetenee ve zenaate shipse o kadar da tuhaf ve faydasz ey
retilir.
Ne kadar ok knn ve kararnme karlrsa o kadar da ok hrsz ve haydut t-
rer.
te bunun iindir ki "Kutsal nsan" yle der: Ben Adem-i craat' uyguladm
srece halk (ahlk asndan) kendiliinden deiir. Ben "sknet"i seversem
halk da kendiliinden drst olur. Ben faaliyette bulunmazsam halk da kendili-
inden zenginleir. Ben arzusuz olursam, halk da kendiliinden "yontulmam
odun" kadar sde olur.
308


Sk sk vurguladm vechile devlet adam olarak nsn- Kmil, stn yetenei-
ni, Adem-i craat' uygularken Yol'un [Tao'nun] mkemmel bir kopyas [kmil bir
tecellgh] olmasna borludur.

Yol [Tao], mutlak hakkat iinde, "Adem-i craat"tr [hibir fiilde bulunmamak-
tr]
309
. Ve (hibir ey icr etmemekle de) o, icr edilmemi hibir ey brakma-
maktadr.
Eer krallar ve efendiler [senyrler, derebeyleri] bu ilkeyle uyum iinde olabil-
selerdi (onlarn etkisiyle) bu kesret lemi de deiirdi.
Eer bu deiim srasnda (Tabat'a kar [yni hdistn doal seyrine kar g-
zken]) bir arzu [hev- heves] ortaya km olsayd, onu da ben "yontulmam
odun"un "isimsiz" basitlii(nin kudreti) araclyla dindirirdim. "Yontulmam
odun"un "isimsiz" basitlii onlar da arzusuz klard.
Eer halk arzularndan syrlm ve dolaysyla da skin olursa btn imparator-
luk da kendiliinden drst bir ekilde ynetilmekte olacaktr.
310


305
Bu, Konfys- siyset idealine alayc bir yollamadr. Gnn birinde adamn biri Konfys'e
devlet ynetimi sanatnn ne olduunu sormu. Konfys ona u cevb vermi: Ynetme (ng) d-
rstlk (ng) demektir [ince'de her iki kelimenin de yazllar farkl ama telffuzlar ayndr]. Eer
siz (halk) nce kendinizi dzelterek ynetirseniz, kimsecikler drstle kar koyamaz
306
Tao T ing'in baz evirilerinde imparatorluk yerine kinat denildii de vkidir. (evirenin
notu)
307
wu ih [Adem-i Faaliyet], wu wei'in [Adem-i craat'n] eanlamlsdr. Hsn-Tz ih'i: bir eyi bir
kar beklentisiyle yapmak diye tanmlamaktadr.
308
Tao T ing, LVII.
309
bn Arab'ye gre Allh'n Zt'nn da icraat yoktur. Buna gre, burada Tao'nun mutlak
hakkatnn Allh'n Zt'na iret ettii rahatlkla ifde edilebilir. (evirenin notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
166
Yol'un [Tao'nun], mutlak hakkat iinde ismi yoktur. (O bu adan tpk "yon-
tulmam odun" gibidir)
311
. nemsiz gibi grnse de "yontulmam odun" aslnda
yledir ki ona hibir ey hkmedemez.

Eer krallar ve efendiler [senyrler, derebeyleri] bu ilkeyle uyum iinde olabil-
selerdi (onlarn etkisiyle) bu kesret lemi de onlara kendiliinden sayg gsterir-
di. Sem ile Arz da onlarn zerine tatl bir ebnem yadrmak hussunda birle-
irler ve halk da, hibir kararnme ya da emir yaynlanm olmasa bile, kendili-
inden sulh ve skn iinde ynetilmi olurdu.
312


Buna gre, devlet adam sfatyla nsn- Kmil egemenliini Adem-i craat ilke-
siyle uyumlu olarak if eder. "O, hibir icraatta bulunmamaktan baka hibir icraatta
bulunmaz"
313
. Ama "hibir icraatta bulunmamak"la o aslnda byk bir ey yapmak-
tadr. nk sz konusu hlde "hibir icraatta bulunmamak", hdistn doal seyrine
kar hibir ey yapmamak demektir. Bundan dolay onun "hibir icraaatta bulun-
mama"s her eyin doal ve kendiliinden geliimine "yardm etmesi" ile edeerdir.

Eer "Kutsal nsan"n arzu ettii bir ey varsa o da "arzu etmemek"tir. Eer -
renmek istedii bir ey varsa o da "renmemeyi" renmek-tir
314
.

O bylece, srekli olarak, avmn farkedemedii (Niha Kaynaa) rc' eder.

Kesret lemindeki her eyin kendiliinden gelimesine yardm eder (yapt da
budur zten) ama fail olmaya kalkmaz
315
.

Tao T ing'den, Adem-i craat fikrinin, Tao-cu siysetin en yce ilkesi olarak
vlmekte olduu pekok baka pasaj da rnek olarak verilebilir. Ama bizim zel
amacmz iin imdiye kadar takdm edilmi olan yeterlidir.

Bununla beraber, siys bir fikir olarak Adem-i craat ile ilgili olarak zerinde du-
rulmas gereken bir baka husus daha bulunmaktadr. Yukarda, Adem-i craat ilke-
sine gre imparatorluu yneten nsn- Kmil'in, daha ok, tavryla ilgilenmi ol-
duk. imdi ise dikkati ekmek istediim konu: ynetilenlerin, yni nsn- Kmil'in
bamllar olarak hkmettii avmn, hlet-i rhiyesi ya da tavrdr.

Kez yukarda zikredilen pasajlardan birinde eer bamllarnn balarna "arzu"
ve "bilgi" shibi olmak gelirse, bunun nsn- Kmil'in ideal kuralnn uygulanmasn

310
Tao T ing, XXXVII.
311
nk ondan henz daha herbiri dierinden bir isimle farkl olan eitli kaplar yaplm bulunma-
maktadr.
312
Tao T ing, XXXII.
313
Tao T ing, Bk. LXIV.
31+
Avm bilgisini arttrmak iin incelemek ve renmek hussunda byk gayret sarfeder. Oysa n-
sn- Kmil, bilginin azalmasnn niha safhasnda yontulmam odunun basitliine kavumak iin
bilgisiz kalmay renir.
315
Tao T ing, LXIV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
167
engelleyeceine iret edilmiti. nsn- Kmil'in kendisi (duygulardan yoksun olma-
s hasebiyle) btn beer "arzularn" [hev- hevesin] de (ve kendi zihnini iyice
karmaalatrm olmas hasebiyle) zihninin akl yeteneinin faaliyeti dolaysyla ka-
zanlan nemsiz "bilgilerin" de mutlak olarak stnde bulunabilir. Ama kendisi ne
kadar Kmil olsa da, avm onun ynetimini kabl etmek hussunda kmil bir ekilde
hazr olmadka, nsn- Kmil bundan dolay Adem-i craat ilkesi arac-lyla y-
netmek idealini gerekletirmek durumunda olamyabilecektir. Fakat onlarn da n-
sn- Kmil'in ynetimini kabl etmek hussunda iyice hazr olmalar ancak "arzu-
lar"dan ve "bilgiler"den arndklar zaman mmkndr. u hlde avm bu engeller-
den arndrmak Adem-i craat siysetinin bir parasn oluturmaktadr.

Eer (ynetici) bilge (denilen) kiilere byk sayg gstermeyecek olursa, avm
da biribirleriyle ekiip itimekten korunmu olacaktr.
Eer mirler elde edilmesi g olan emteaya deer vermezlerse halk da hrszlk
yapmaktan alkonmu olur.
Eer mirler ihtirs tahrik edebilecek olan eyleri ortaya karmazlarsa halkn
zihni de bulanmaktan alkonmu olur.
Bundan tr "Kutsal nsan" halk ynetirken karnlarn doyurur ama zihinlerini
boaltr; kemiklerini kuvvetlendirir ama ihtirslarn zayflatr.
Bylece halkn dim bilgisiz ve ihtirssz klmaya alr ki "bilenler" denilen-
ler bir yolunu bulup da mdhale etmesinler.
Yol'u uygulamakta mahret shibi olmu olan bu yal (yneticiler) halk bilge ve
zek klmaa gayret etmemilerdir. Onlar halk daha ok chil brakmak yolunu
semilerdir. Halk ynetmenin zor olmasnn sebebi onun gereinden ok "bilgi"
shibi olmasdr.
Kim ki bir devleti (halkn) "bilgi" [enformasyon] ile (donatarak) ynetirse lke-
sine zarar vermi olur. Kim ki bir devleti (halkn) "bilgi"siz brakarak ynetirse
lkesine saadet baheder.
Bu iki ilke (arasndaki fark) bilmek (yneticinin) kstasna aittir. (Siysetin) ks-
tasn bilmee de dima Esrarl Fazlet gzyle baklr. Bu Esrarl Fazlet de ne
kadar derin ve ne kadar kapsamldr!(Onun derinliini gsteren udur ki) o ey-
nn tabatna aykr olarak faaliyet gsterir ama sonunda gene de Evrensel U-
yuma [henke] rc eder (yni ilk bakta Srl Fazlet eynn doal dzenine
kar imi gibi gzkr ama gerekte Byk Yolun [Taonun] icraatyla tam bir
uyum iindedir)
316
.

Adem-i craatn uygulanmasyla gereklemesi beklenen Evrensel Uyum, bir
devletin eitli ynetim ekilleri arasnda en yksek keml derecesini temsl etmek-
tedir. Bu nsn- Kmile zg ynetim sanatdr. Ve bu kstas asndan deerlendi-
rildiinde de, geriye kalan btn siys ynetim ekilleri deien derecelerde kusur-
ludurlar.


316
Tao T ing, LXV.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
168
Btn yneticilerin mutlak srette en ycesi, halkn, var olduunu bildii ama
ahsen tanmaddr; [ite bu halk Tao araclyla ynetendir]
Ondan sonraki halkn sevip vd yneticidir; [bu da suhlet ve adletle yne-
ten kimsedir]
Sonraki halkn korktuu yneticidir; [bu ise onlar zek ve bilgiyle ynetendir]

En sonuncusu da halkn adam yerine koymad, nefret ettii yneticidir; [bu y-
netici ise halk kendi karlar iin d kurnazlklarla ynetendir]. Bunun sebebi
drstlk eksikliidir (yni ynetici drst olmad iin halk ona timat etmez).
(Bu gibi bir durumun nne geebilmek iin) byle bir yneticinin (en azndan)
kendi szlerine riyet etmesi hussunda yeterince temkinli ve anlayl davran-
mas gerekir. (Bununla beraber, izledii yolda halkn timadn muhafaza etmekte
baarl olsa bile, onun ynetimi gene de btn ynetim ekillerinin en rezlidir).
(Aksine en yce ynetim eklinde) i kmil bir biimde yaplp da takdre yn
bir baar elde edildiinde, halkn hepsi de: "Bunun byle olmas bizim syemiz-
dedir" der
317
.

Halkn byle bir duyguya kaplmasnn sebebi nsn- Kmilin onlar Adem-i c-
raat ilkesiyle ynetmesidir. Halk onun kendileri zerindeki mevcdiyetinin belli be-
lirsiz bilincindedir; ama hdistn srf onun kendilerinin yneticisi olmas hasebiyle
bu kadar yumuak bir biimde seyretmekte olduunun farknda bile deildir.

Bu pasajda numaralandrlm olan ynetici tiplerinden ikincisinin, yni halkn
sevip vd yneticinin, aka, Konfys- "beeriyet" idealine iret etmekte
olduunu grmek ilgi ekicidir. Bu balamda Lao-Tznun daha nce zikretmi ol-
duumuz
318
"Ne zaman ki Tao terkedilir, o zaman beer drstlk ortaya kar" ek-
lindeki szlerini hatrlamalyz. Bunun im ettii ey ise, Konfys ile ekolnn ba-
k alarndan siysetin en yce idealinin Lao-Tznun bak asndan yalnzca i-
kinci en iyi ynetim deil fakat bunun ayn zamanda byk Yolun [Taonun]
terkedilmekte olduunun da bir eit ireti olduudur.

Ne zaman ki Tao terkedilir, o zaman beer drstlk ortaya kar.
Ne zaman ki lemde zek ve beceriklilik yaylr, o zaman gze batan hilekrlk
ba gsterir.
Ne zaman ki ailede alt kii
319
biribirleriyle anlaamazlarsa, o zaman "evlt sayg-
s"na ve "baba efkati"ne vurgu yaplr.
Ne zaman ki devlet bozulur ve dzen yozlarsa, o zaman ortaya "drst" bakan-
lar kar.
320

Eer (ynetici) "beceriklilii" lveder ve "zek"y da terkederse, bunun halka

317
Tao T ing, XVII.
318
Bk. I. Blm, dinotu: 5.
319
Ailedeki alt kii: baba ile evlt, byk evlt ile karde, koca ile kardr. (evirenin notu)
320
Tao T ing, XVIII.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
169
yz kere daha fazla faydas olacaktr.
Eer "insanl" lveder ve "drstl" de terkederse, halk da (kendiliinden)
"evlt saygs"na ve "baba efkati"ne rc edecektir.
321


Eer beceriklilii lveder ve kar( peinde komay) terkederse, artk ne hrsz-
lar ve ne de haydutlar olacaktr.
Bu ilke de kendi alarndan yalnzca ssten ibrettir ve yeterli de deildirler.
Bunlarn gerek bir temele oturtulmu olmalar gerekir. (Bu temel ise udur):
(zhirde) "basitliin" sergilenmesi, (btnda) "yontulmam odun" (ilkesinin) be-
nimsenmesi, "nefs"in zayflatl-mas, ve "arzu ve isteklerin" [hev- hevesin] de
imknn en son snrna kadar kstlanmas.
322


Temelde ayn fikri, aka ifde edilmi olarak, uang-Tzda da bulmaktayz.
Eski zamanlarn, Konfys tarafndan "kutsal imparator" olarak sayg gsterilen
byk devlet adam un, uang-Tznun bak asndan, ikinci mertebeden bir siy-
setiden baka bir ey deildi; nk un bizzt "insanlk" fazletine dayanmaktayd.

O [un] "insanlk" fikrine dayanarak insanlar kandrp kendi tarafna ekmee
alt. Ve insanlar kandrd da. Ama kendisini ap da "beer olmayan"n (m-
nev) mertebesine eriemedi.
323


"Kutsal imparator" Sun hakkndaki bu gzlem, uang-Tznun gznde, en yce
devlet adamnn Konfys- fazletlerin stndeki dzeyde olmas gerektiine i-
ret etmektedir. Byle bir devlet adam "beer olmayan"n (mnev) mertebesine e-
rimi biri olmaldr. Onun mnev mertebesi beer deildir, yni beeriyetin ok
ok stndedir, nk o nefsini tammen ortadan kaldrm bulunmaktadr.

(Byle bir kimse) uyuduu zaman huzur iinde uyur, ve uyank olduu zaman da
"bo"gzlerle bakar (nk zihni unun ya da bunun "hayr" ya da "er" olduuna
ak seik odaklanm deildir).
Bzen kendisini bir atm gibi grr (yni bakalar ona "at" derlerse o bu lkab
kabl eder); bzen de kendisini bir kzm gibi grr.
(Kendi gznde her ey bir "karmaa iinde" bir [ve ayn ey] olduundan, o bu
ve bunun gibi dier "esasl" farklara tammen bgnedir.) Onun bilgelii gerek-
ten de gvenilir bir bilgeliktir ve fazleti de gerek fazletdir. Ama gene de o t-
myle "beer olmayan" bir alanda deildir (yni, "beer olmayan" kemline
ramen o hl avmn dnysnda bulunmakta, onlarla birlikte ve onlarn arasn-

321
Bunun, daha nceki pasajda okuduumuzla eliki iinde olduu dnlebilir. nk orada sz-
l olarak vurgulanan evlt saygs ve baba efkati sz konusu idi. Burada ise Lao-Tz yalnzca
halkn zihninde, bu fazletlerin nemini vurgulayan kimse olmakszn oluan evlt saygs ve baba
efkatinin doal hli hakknda konumaktadr.
322
Tao T ing, XIX.
323
uang-Tz, VII., s. 287. Kez bk. II., s. 83: Byk Beeriyet beer olmamaktr, Beeriyet bir
kere teesss ettimiydi (yni bir fazlet hline dntmyd) artk kmil olmaz.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
170
da yaamakta, ve, Yce yneticileri olarak, onlar ynetmektedir).
324


Yukarda zikredilmi olan pasajlardan birinde Lao-Tznun gznde en yce y-
neticinin, halkn kendisine zel bir fazlet ya da liykat atfetmeksizin "yalnzca zeri-
lerinde bir yneticileri bulunduu" bilincinde olmasn salayacak ekilde onlar
"doal bir biimde" yneten kimseyle temsl edilmekte olduunu grdkt. Bu hu-
susta uang-Tz da Lao-Tzyu tammen desteklemektedir. Bu trl bir ideal yne-
timde Lao-Tz ve uang-Tzya gre yalnzca halk yneticinin liykatini fark et-
memekle kalmamakta, fakat yneticinin kendisi de kendi liykatinin bilincinde ol-
mamaktadr.

Lao-Tz diyor ki:

"Kutsal nsan" yledir ki iini tamamlar da eseriyle vnmez; deerli iler yapar
da bundan kendine pay karmaz. O kendi becerikliliini leme iln etmek hus-
sunda hibir arzuya ship deildir.
325


uang-Tz da diyor ki:

Eer bir "nra kavumu kral" dnyy ynetecek olursa onun liykati Gn al-
tndaki her eyi rter. Ama o bu liykatin kendisinden zuhur ettiinin farknda bi-
le olmaz.
Onun deitirici gc bu kesret lemini etkiler. Ama halk ona bal olduunu
hissetmez bile.
(Onun ynetici olmasndan dolay dnyda) "bir eyler" vuku bulmaktadr ama
bunun ne olduunu kimse tam olarak dile getireme-mektedir. (Bu "bir eyler"in
mevcdiyeti aka yalnzca ununla bellidir ki bu "bir eyler") kendiliinden her
eyi honut ve mutlu klmaktadr.
Kendisi ise Derinliklerine-Varlamayanda [Tasavvufa gre Amda] (yni Onun
mnev mertebesinde) bulunur ve kendi gnlnn znde [srrnda] Hi-Bir-
eyin-Olmad yerde dolar durur.
326


Bu blm, "Kutsal nsan" tarafndan Adem-i craat ilkesine gre ynetilen ve
Tao-cu siysetin en yce ideali olan Adem-i craat ilkesinin somut bir ekilde kuvve-
den fiile kt hayl bir devleti Lao-Tznun saf ve sevimli bir biimde tasvr et-
mekte olduu Tao T ingden bir pasajla kapatmak istiyorum. Sz konusu olan, Ef-
ltunun Cumhriyeti gibi byk lde bir ideal devlet filn deildir. Bu hemen
hemen bir kydr, o kadar. Ama kim bilir? Belki de bu kck lkenin insanlar Ef-
ltunun tasarlad devletin skinlerinden daha mutlu ve daha da honutturlar.

Kk bir lke, az sayda bir nfus. (Bu lkede) herbiri avmdan on ya da yz

324
uang-Tz, VII., s.287.
325
Tao T ing, LXXVII.
326
uang-Tz, VII., s.296.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
171
kiiye bedel, byk beceri shibi kimseler yaamakta. Ama bunlar becerilerini
uygulamak iin bir zemin bulamamaktalar. Halk (o kadar mutlu ve hlinden o
kadar honut ki) hayatna nem vermekte (yni hayattan zevk ald iin lm
karsnda gnlsz). Ahlinin uzak yerlere gitmek hussunda da bir arzular
yok. Bundan dolay da her ne kadar gemileri ve arabalar varsa da bunlardan ya-
rarlanmak isteyen bir kii kmaz aralarndan. Her ne kadar savata kullanmak
zere silhlar varsa da bunlar kullanmak iin hibir frsat zuhur etmiyor.
Bu halk (girift yaz sistemi yerine) dm atlm sicimlere (ezeldeki Basitli-
e) rc etmektedir.
Bunlar gdlarn lezzetli, elbiselerini de gzel bulmaktadrlar. Evlerinde
mesd ve kendilerinden honut olarak kendi detlerinden de memnndurlar.
Bunlara komu durumundaki lke ise ok yakndr [yle ki] horozlarnn t-
ve kpeklerinin havlamas dahi duyulmaktadr. Ama her iki lkenin skin-
leri biribirlerini bir kerecik olsun ziyret etmeden bymekte, yalanmakta ve
lmektedirler.
327


* * *


























327
Tao T ing, LXXX.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
172






UUNCU K!S!N

v A R L ! K

!bn Arab ile Lao-Tzu ve uang-Tzu'nun
varlik Anlayilarinin Nukayesesi



















Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
173

3f!. BOLUN

NETODOLOJ! A!S!NDAN B!R NULAHAZA

Bu eserin ilk ksmn [ve I. Cild'ini] tekil eden bn Arabnin Fussundaki
Anahtar-Kavramlarn Giriinde de ifde edilmi olduu zere, ben bu incelemeye
Prof. Henri Corbinin "trih-tesi bir diyalog" dediinin gnmz dnysnda cilen
gerekli bir ey olduu kanaatinin tahrikiyle balam oldum. nk, insanlk trihi-
nin hibir dneminde Dnydaki milletler arasnda karlkl anlaya bugnk ka-
dar iddetle ihtiya duyulduu grlmemitir. "Karlkl anlay" hayatn bir dizi e-
itli dzeyinde pekl gerekletirilebilir ya da en azndan [ne olmas gerektii] anla-
labilir. Felsef dzey bunlardan biri, ve belki de en temelidir. Felsef dzeyin ken-
dine has zellii ise: burada sz konusu olan "karlkl anlay"n, Dnynn harc-
lem durumlarna ve bugnk artlarna az ya da ok bal olan dier beer ilgi o-
daklarndan farkl olarak, trih-d bir diyalog eklinde somutlamasna msaade
etmesidir. Ve ben, trih-d diyaloglarn metodik bir ekilde yrtldkleri takdirde
sonunda, deyimin en kuvvetli anlamyla, bir Philosophia Perennis [Ezel ve Ebed
Hikmet] olarak belirginleeceine inanyorum. nk insan zihninin felsef drts
alar, yerler ve milletlerden bamsz olarak sonunda ve temelde birdir [ve ayn-
dr].
Ben bu eserimin bu ideale yaklaabilmi olmaktan ok uzakta bulunduunu
kolaylkla kabl etmekteyim. Ama en azndan unu syleyebilirim ki bu incelemeye
baladmda motivasyonum buydu. Birinci ciltte islm mistisizminin en byk d-
nrlerinden biri olan bn Arab'nin leme bak asnn temel felsef yapsnn or-
taya karlmasna teebbs edilmiti. Bu konudaki tahlil alma herhangi bir mu-
kyese mlhazasndan hemen hemen bamsz olarak yrtlmt. O almada
bn Arab'nin leme bak asnn temelini oluturan bellibal ontolojik kavramla-
rn, bunun tammiyle bamsz bir inceleme tekil edebilmesi iin, olabildiince titiz
bir biimde yalnzca snrlarn izmee ve tahlil etmee altm.
Lao-Tz ve uang-Tz ile ilgili bu ikinci cildin ise biraz farkl bir mhiyeti
vardr. Bu ikinci cild de hi kukusuz Tao-cu felsefenin, bu ynden pekl kendi ba-
na okunabilecek, ayn lde bamsz bir incelemesidir. Ama birinci cilde oranla
bir hususta (yni anahtar-kavramlarn snrlarn tesbit edip de onlar sistematik bir
biimde takdm ederken bile koordinasyon ve mukyese ii iin hazrlklara balam
olmam dolaysyla) biraz farkldr. Bunu ifde ederken, yalnzca, bu eser boyunca
zaman zaman bn Arab'nin dncesinin de zikredilmi olduuna yollama yapyor
deilim. Daha temel ve metodoloji asndan daha ar basan bir eye iret etmekte-
yim.

Biraz nce koordinasyon ve mukyese iin hazrlk almasndan bahsettim.
Somut olarak bu, Tao-culuk'daki anahtar-kavramlarn tahllinin trih-d bir diyalo-
gu mmkn klan mterek felsef temeli ortaya karabilmek zere benim btn me-
seleyi bilinli bir ekilde derleyip takdm etmeme iret etmektedir. Fakat bu, muk-
yeseyi kolaylatrmak amacyla eldeki verileri deitirmi olduum, olaylar deforme
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
174
etmi olduum ya da Lao-Tz ve uang-Tz zerinde bu amala bir eyi zorlam
olduum anlamnda alnmamaldr.
Daha ziyde unu ifde etmem gerekir ki Tao-cu anahtar-kavramlarn objektif
bir tahlli beni, doal olarak, sz konusu iki dnce sistemi arasnda en temel ba-
lant halkas gibi yararlanlabilecek merkez bir fikrin kefine bizzt yneltmi bu-
lunmaktadr. Bu konuda yapm olduum tek keyf ey (ona da keyf denilebilirse)
bu merkez fikre felsef bir "isim" vermi olmamdan ibrettir. Bu isim "varlk" ismi-
dir. sim bir kere taklr taklmaz da benim, Lao-Tz ve uang-Tz'nun leme felsef
bak alarnn istikmetini, Konfys- ekoln "zlk" [esansiyalist] eilimine
kar, "varlk" [egzistansiyalist] olarak nitelendirebilmem mmkn oldu.

Lao-Tz ve uang-Tz'nun felsefesini "varlk" balamnda idrk etmekle
bunlarn dnceleri zerine yabanc bir klf giydirmi olmadm, btn bu ikinci
cild boyunca, yeterince aklam olduumu mid etmekteyim. Buradaki tek fark:
bn rab'nin ayn fikir iin, gerek trih adan gerekse yapsal adan Arapa tam
ifdesi olan vcd kelimesini kullanm olmasna kar Tao-cu bilgelerin bu zel fikir
iin belirli bir "isim" teklif etmemi olmalardr. Elbette ki Lao-Tz ve uang-Tz
"var olan" ve "varlk" anlamndaki yu kelimesini "varlk-d" anlamndaki wu keli-
mesinin zdd olarak kullanmaktadrlar. Ama, grm olduumuz gibi, onlarn d-
nce sisteminde yu kelimesi burada sz konusu olan "varlk" kelimesininkinden
farkl olan ok zel bir rol oynamaktadr. Yni yu kelimesi, Mutlak'n yaratc faali-
yetinin zel bir vechesine ya da safhasna: mutlak olarak "isimsiz" olan Mutlak'n
[Cenb- Hakk'n Zt'nn] belirgin bir biimde kendisine "isim atfedilen"e dnerek
[tenezzl ederek] Kesret hlinde kendisini izhr etmesi safhasna dellet etmektedir.

Bu bakmdan yu kelimesinden daha isbetli bir kelime, islm Hakk kelimesi-
nin Tao-cu tam mudili olan, Tao yni Yol kelimesidir. Ama Tao, bir kere, olaans-
t girift ve pekok eyi birden telmih eden bir yapya shiptir. Srlarn Srr'ndan
[Srr-s Srr'dan] btn varlklarn "kendi-kendilerine-olular"na kadar uzanan yay-
gn bir semantik alan kaplamaktadr. Anlam, tbir cizse, fevkalde eitli nans-
larla boyanm ve fevkalde farkl armlarla yklenmi bulunmaktadr. Hi p-
he yok ki Tao, "varlk" kelimesinin anlamn byk lde rtmektedir. Ama eer
"varlk" kelimesinin bir edeeri olarak kullanlacak olursa "varlk" kelimesinin te-
mel anlamna ister istemez bir sr baka unsur katacaktr. Mesel, Tao-culuk ile
"zclk"n
328
temel konumlar arasndaki asl tezat meydana karmay arzu etti-
imiz balamlarda "varlklk" yerine "Tao-culuk" teriminin kullanlmas, durumu
daha da mulk klacak ve temyz ve tefrik edilemez bir mecrya srkleyecekti.
Actus purus [saf fiil] olarak idrk edildii zel vechesiyle Tao'ya yollama yapabil-
mek iin bizim Tao kelimesinden ok daha az "renkli" bir kelime bulmamz mutlak
olarak gereklidir. Ve ite "varlk" [ya da "vcd"] bu ama iin en uygun kelimedir.

Bu mlhazalar bizleri trih-d diyaloglarn imknyla ilgili ok nemli bir
metodoloji meselesine ynlendirmektedirler. Bu mesele bir ortak dil sistemine duyu-

328
"zclk"n Konfys'n "isimler" (ming) kavramnn ngilizce bir edeeri olduunu da ilve
edelim.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
175
lan ihtiya ile ilgilidir. "Diyalog" kavramnn bizzt kendisi karlkl konuan iki ta-
raf arasnda ortak bir dilin varln penen kabl ettii iin bu doaldr.

Eer mesel Efltun ile Aristo, Aquinas'l Thomas ile skoya'l Duns, Kant
ile Hegel, vb... gibi ayn bir kltr ve trih arkaplnna ait iki dnr arasnda felsef
bir diyalog tesis etmek niyetimiz varsa ortak bir dilin gereklilii meselesi diye bir
mesele de, hi kukusuz, bahis konusu olamaz. Bu mesele kendisini, mesel Aristo
ile Kant gibi, ayn bir kltr geleneine ait ama biri dierinden birka etken syesin-
de tefrik olunan iki dnr seersek hissettirmee balar. Bunlarn herbiri dieri-
ninkinden farkl bir dilde [yni kendi anadilinde] felsefe yapmtr. Ama geni bir an-
lamda biz, bunlar biribirlerine sk skya balamakta olan ortak bir felsefe gelenei-
nin rbtasndan dolay, bu ikisi arasnda gene de ortak bir felsefe dilinin var olduu-
nu ifde edebiliriz. Gerekten de [bu kapsamda] eski Greke'deki fevkalde nemli
bir anahtar-kavramn Almanca'da bir edeerinin bulunmamas tahayyl bile edile-
mez. Doal olarak bu dil uzakl, mesel bn Sn ile Aquinas'l Thomas gibi, iki
farkl kltr geleneine ait iki dnr arasnda bir diyalog tesis etmek istersek daha
da gze batmaktadr. Ama burada dahi bunlarn skolstik felsefenin, her biri de e-
ninde sonunda tek ve ayn Yunan kaynana indirgenen, iki farkl trn temsil et-
meleri hasebiyle ortak bir felsefe dilinin varln tehis etmekte haklyz. Mesel A-
rapa'da vcd ve Ltince'de de existentia sretinde ortaya kan "varlk" kavram
hem Dou'nun ve hem de Bat'nn skolstik geleneinde ayn temel telmihlerle [m-
larla] ortaya kmaktadr. Bundan dolaydr ki bu mislde de ortak dil meselesi ok
belirgin bir srette kendisini hissettiriyor deildir.

Bu mesele, her ne ekilde olursa olsun, iki dnr arasnda hibir bantnn
bulunmad zaman kendisini had safhada hissettirir. te bn Arab ile Lao-Tz ve
uang-Tz'nun hli tam bu durumu yanstmaktadr. Byle bir durumda eer her iki
sistemde de faal olan ama yalnzca sistemlerin birinde mudili bulunan merkez bir
kavramn var olduu ortaya karsa, bu kavram, dil bakmndan akcl [selseti]
olmayan ya da amorf bir hlde bulunduu sistemde tesbit edip sonra da ona belirli bir
"isim" araclyla istikrar kazandrmamz gerekir. Eer dier sistemde kullanlmakta
olan terim gerekten de isbetli bir terim ise, bu takdirde "isim" bu sistemden dn
alnabilir. Ya da bu amala bir baka kelime de seilebilir. Bizim zel durumumuzda,
bn Arab, tercmesi olan "varlk" ekliyle amacmza tam olarak hizmet edecek olan
vcd kelimesini takdm etmektedir. nk, bu kelime ifde edilecek olan kavram
olabildiince basit bir ekilde yni ona zel bir takm telmih ve mlarla "renk" kat-
makszn ifde etmektedir. Bu kelimenin iltibsa yol amamasnn sebebi ise bn A-
rab'nin ayn kavramn zel telmihlerini tasvr etmek zere terchen tecell, feyz,
rahmet, nefes, vs... gibi bir takm baka terimler kullanmasdr.

Eer uang-Tz'nun verdii Evrensel Rzgr tasvrini bunun VI. Blm'de
verilmi olan tahlil yorumuyla birlikte yeniden incelemek zahmetine katlanlacak
olursa bizim Tao-cu bilgelerin dncelerinin merkez fikrine "varlk" kelimesini
uygulamakla onlarn leme bak alarnn realitesine herhangi bir hakszlk yap-
mamakta olduumuz berrk bir ekilde anlalm olacaktr.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
176
Gene de, her iki sistemin de merkez kavram olarak "varlk" kavramnn
tesbiti ve kablyle artk bir taraftan bn Arab dier taraftan da Lao-Tz ve uang-
Tz arasnda, zerinde trih-d bir diyalog tesis edebileceimiz ortak bir felsef
zemine ship bulunmaktayz. Bunu gz nnde tutarak daha nceki sayfalarda ayrn-
tlaryla tahll etmi olduumuz bu iki felsefe sisteminin balca konularn gzden
geirelim.

e balarken bir btn olarak her iki sistemin felsef yapsnn "Varln Bir-
lii" kavramnn hkimiyeti altnda olduuna dikkati ekmek istiyorum. Bu kavram
Arapa'da Vahdet-i Vcd ile ifde edilmekte olup kelimesi kelimesine Varln Bir-
lii demektir. uang-Tz ise, ayn temel kavram ifde etmek iin, t'ien ni "Semv
Tesviye" ve t'ien chn "Semv Eitleme" gibi deyimler kullanmaktadr.

"Tesviye" ve "eitleme" kelimeleri sz konusu "birlik"in basit bir "birlik" ol-
mayp pekok farkl eyin oluturduu bir "birlik" olduunu telmih etmektedir. Fikir,
ksaca, udur: hlen farkl eyler mevcddur ama bunlar biribirleriyle "eitlenmi" ya
da "birlik" hline [eriinceye kadar] tesviye edilmilerdir. Baka bir deyimle bu "bir-
lik" aslnda "okluk"un "birlii"dir. Ayn ey bn Arab'nin Vahdet'i iin de doru-
dur.

Her iki sistemde de Varlk lemi, "Birlik" ile "okluk" arasndaki bir tr on-
tolojik gerilim olarak gsterilmektedir. bn Arab'nin leme bak asndan Birlik,
Hakk ile, buna karlk Tao-culuk'da ise Tao ya da "Yol" ile temsil edilmektedir.
okluk bn Arab iin mmkint [ya da kesret], Lao-Tz ve uang-Tz iinse wan
wu yni "Onbin Nesne"dir.
Tecell
Hakk Mmkint

ng
329

Tao Wan Wu

Ontolojik gerilimin iki terimi arasndaki bant da Birlik bantsdr. Bu bir
Birlik'tir; nk okluu oluturan btn nesnelerin hepsi de, eninde sonunda, Mut-
lak'n (yni Hakk'n ya da Tao'nun) brnd kevn sretlerden baka bir ey deil-
dirler. Balangtaki Bir'in kendisini okluk hlinde eitlendirdii kevn srece bn
Arab tecell (yni Bir'in kendini izhr etmesi), Lao-Tz ile uang-Tz da ng de-
mektedirler. zellikle uang-Tz daha sonra bu fikri Evrensel Deiim, wu hua ya
da kelimesi kelimesine "deien nesneler" fikrine dntrmtr.

bn Arab ile Tao-cu bilgelerin leme bak alar tarafndan paylalmakta olan
geni kavramsal kafes ite byledir. Btn bu kafes tmyle en temel kavram olan
"varlk" kavram zerinde in edilmitir. Bundan sonraki sayfalarda bu kafesin ve
bu temel kavramn erevesi iinde her iki felsef sistemi karakterize eden tumturakl
uslbun bellibal konularn inceleyeceiz.

329
ince'de "retir" ya da "vcda getirir" anlamnda.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
177




3f!!. BOLUN

!NSAN!N DERUN DONUUNU

ster "Varln Birlii" eklinde isterse "Semv Eitleme" eklinde olsun, "ok-
luun Birlii" [ya da "Kesrette Vahdet"] olarak isimlendirilen felsef leme bak a-
s en azndan sra-d bir bak asdr. Bunun sra-d bir leme bak as [dn-
y gr] olmas sra-d bir insann bizzt yaayarak zevkine vard, sra-d bir
Varlk tasavvurunun rn olduu iindir. Bu trden bir felsefenin en karakteristik
vasf Varln gerek derinliinde, onun "mutlak" olarak Mutlak olduu dzeyde v-
stasz bir sezgisel idrk sonucunda harekete geen bir faaliyet olmasdr.

Her zaman ve her yerde saysz filozofun balca konusu olmu olan varlk mese-
lesine bir takm farkl dzeylerde yaklalabilmekte ve idrk edilebilmektedir. Bu
konuda Aristo-cu tavr Tao-cu filozoflarla mutasavvflarn takndklar tutumun tam
zddn temsl etmektedir. nk bir Aristo iin varlk, ncelikle somut kevn "reali-
te" [e'niyyet] dzeyinde ferd "nesneler"in mevcdiyeti demektir. Onun bu konudaki
felsef faaliyeti saduyu dzeyinde btn insanlar tarafndan paylalan Varlk yaan-
tsndan hareket etmektedir. Bunun aksine bir bn 'Arab ya da uang-Tz iin, fizik
dzeyde sradan bir zihnin alglad ekliyle bu "nesneler" bir rydan baka bir ey
deildir. Onlarn gr asnda bu dzeyde alglanan "nesneler" (her ne kadar, enin-
de sonunda, Mutlak'n pekok kevn sretlerinden baka bir ey olmasalar da, ve bu
vasflaryla Varlk'dan da baka bir ey olmasalar da, gene de) Varlk olgusunun
gerek metafizik [fizik-tesi, btn] derinliini ortaya karmamaktadrlar. Byle bir
yaantya dayanan bir ontoloji ise yalnzca "nesneler"in yzeyine dokunur geer;
byle bir ontoloji "nesneler"in Varlk'larnn temeli bakmndan yapsn aydnlatabi-
lecek bir konumda deildir. Bu tipten bir filozof, bn Arab'nin terminolojisine gre,
ne'e-i dnyevye dzeyinde bulunan bir kimsedir. Byle bir kimsenin Varlk srrna
derinliine nfz edebilmek iin mutlaka gerekli olan "mnev bak" yni basret
gz (ya da uang-Tz'nun terminolojisiyle: "aydnlatc nr"u, ming'i) yoktur. By-
le bir bak elde etmek iin: 1) insann mnev yeni bir dou yaamas ve 2) "varl-
n dnyev hli"nden (ne'e-i dnyevye'den) "varln uhrev hli"ne (ne'e-i
uhrevye'ye) intikal etmesi gerekmektedir.

Ne'e-i dnyevye hli insanlarnn ounluunun doal hli olduundan, ne'e-i
uhrevyeye ulam kimseler bunlarn gzne, ister istemez, "anormal" kimseler ola-
rak grneceklerdir. Tao-culuk ile Tasavvuf'un leme bak as, bu anlamda, "a-
normal"insanlara has bir Varlk tasavvurunu temsl etmektedir.

nsanda vuku bulan bu mnev dnm srecinin bn Arab ve uang-Tz tara-
fndan tpatp ayn temel yapy ortaya koyan bir biimde tasvr edilmi olmas an-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
178
lamldr. bn Arab bu mnev dnm srecini "nefsini yok etmek" (fen), ve
uang-Tz da "otururken unutmak" (tso wang) deyimleri araclyla ifde etmekte-
dir. Burada kullanlan "yok etmek" ve "unutmak" kelimeleri, ikrdr ki, tek ve ayn
kavrama dellet etmektedir. Ve bunun temelindeki ayn kavram da "zihnin tasfiyesi"
ya da uang-Tz'nun dedii gibi mnev "oru"tur.

"Tasfiye" [saflatrma, arndrma] srecinde neler olduu hakkndaki ayrntlar
bu kitabn Birinci ve kinci Ksmlar'nda verilmi bulunmaktadr. Bundan dolay sz
konusu tasvri burada bir kere daha tekrarlamann anlam yoktur. Gerek Tao-culuk'da
gerekse Tasavvuf'da "tasfiye", ksacas, insann kendisini her trl arzu ve istekten
olduu kadar Akl'n faaliyetinden de arndrmasndan ibrettir. Baka bir deyimle bu,
farklar belirleyen Akl ile arzu ve isteklerin btn faaliyetlerinin znesi olarak
"nefs"in tmyle snp sfrlanmas sonucu yeni bir Nefs'in, Evrensel Nefs'in [Nefs-i
Kll'nin] tesis olunmasndan ibrettir. Bu yeni Nefs'in: 1) Tao-culukta, yaratc faa-
liyetinde Mutlak [Tao] ile tmyle bir olduu telkki edilmekte, ve 2) bn 'Arab ba-
kmndan da, imknn en u snrna kadar Mutlak [Hakk] ile vahdet hlinde olduu
ifde edilmektedir.

Mukyese etmek asndan bu konuya bal belki de en ilgi ekici husus "tasfi-
ye"nin "safhalar" meselesidir. bn 'Arab de uang-Tz da bu "tasfiye" srecinde
temel safha ayrt ettikleri iin mukyeseli bir mlhaza burada fevkalde ilgi ekici
olacaktr. Bu iki sistem biribirlerinden ayrntlarda farkldrlar ama temelde uyum i-
inde bulunmaktadrlar.

e, nce, uang-Tz tarafndan ileri srlen tezi gzden geirmekle balayalm.
Ona gre ilk safha "lemi Zihin'den karmak"dan, yni objektif lemin varln
unutmakdan ibrettir. "Objektif" bir ey olarak lem t balangtanberi tabat gerei
bir Zihin'den olduka uzak olduundan, onu istirka dalarak bilincinden silmek in-
san iin nisbeten kolaydr.

kinci safha ise "nesneleri Zihin'den karmak"dan, yni insan gndelik haytn-
da evreleyen ne varsa hepsini bilincinden silmekden ibrettir. Bu safhada d lem
bilinden tmyle kaybolur.

nc safhaya gelince bunun insann Hayt', yni kendi haytn ya da ahs
varln unutmasndan ibret olduu ifde edilmektedir. Bu safhada "nefs" tmyle
mahv olmu olur ve gerek d lem gerekse i lem bilinden yok olur. Ve "nefs"in
ortadan yok olduu anda insann dern gz alr ve bu mnev gecenin karanln-
da birdenbire "nrlanmann" afa atar. te insanda yeni bir Nefs'in domu oldu-
unun ireti budur. nsan artk kendisini btn zaman ve mekn kaytlarndan zde
olarak Ezel Hl'de [yni ezeldeki imdiki zamanda] bulur. Kez artk o "Hayat ve
lm'n de tesinde"dir, yni o her eyle birlikte "bir"dir ve her ey de onun "bilin-
dl"nda "bir" ile tevhd hlindedir. Bu mnev hlde her eyin zerinde olaans-
t bir Sknet ve Huzur hkm srer. Ve hislere hitab eden lemin kargaa ve skn-
tsndan uzakta, bu ezel Sknet'in iinde insan "Onbin Nesne"nin evrensel Deii-
mi'nin sreci ile "bir" ve "zde" olmasnn sefsn srer.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
179

Daha nce de ifde etmi olduum gibi, sreci safhaya blen bn Arab de bu
mnev "arnma"nn gze arpc islm bir versiyonunu vermektedir. Bunun birinci
safhas "fen-i sfat" [sfatlarn ifn edilmesi, ortadan kaldrlmas]dr. Bu safhada
insan btn "beer" sfatlarn ifn etmi ve bunlarn yerine kendi sfatlar olarak l-
h Sfatlar stlenmitir
330
.

kinci safha ise insann kendi ztn ifn ederek lh Zt ile bir olduunu der-
nunda gerekletirmesinden ibrettir. Bu, kelimenin tam anlamyla, "nefsin fen
bulmas" ileminin tamamlanmasdr. Bu safhadan sonra, tbiri ciz ise, "kendiliin-
den varolma" (bek) safhas gelmektedir. Bu safha uang-Tz'nun nc safhas-
nn, insann kendi eski "nefsi"ne terkedildiinin ifde edildii ilk yarsna tekbl
etmektedir.

bn 'Arab'ye gre nc safha insann bir nceki safhada ifn etmi olduu
"zt"n yeniden kazand [yni, eski tbiriyle, "iktisb ettii"] safhadr. Ancak, in-
san ztn daha nceki [beer] artlaryla deil bu sefer lh Zt'ta kazanm olur
331
.
Bu, ikrdr ki, eski "nefsi"ni terketmi olarak yeni bir Nefs shibi olduunu
sylemekden baka bir ey deildir. nsan bylece hayatn kaybetmi ama Hakk'da
ifn olarak
332
yeni bir Hayat'a kavumu olmaktadr.

Bu nc safha da, arnma srecinin uang-Tz'ya gre blnmesinin nc
safhasnn son yarsna tekbl etmektedir. Artk insan btn kevn nesnelerin
biribirleriyle har neir olmasna ve lh Hayt'n ummnna karmasna tank ol-
maktadr. Onun bilinci, ya da dorusunu sylemek gerekirse stn-bilinci, [Hakk'n]
sonsuz taaynt ve sret eklinde zuhuruna takaddm eden ontolojik safhadaki lh
Bilin ile hemen hemen zdelemi bulunmaktadr. Byle bir kimse doal olarak
derin bir Suskunlua gmlr ve Zihn'ini de olaanst bir Sknet kaplar.

Zihnin "arnmas" meselesiyle ilgili olarak tezekkr edilmesi gerekli nemli bir
husus bulunmaktadr. Bu, "arnma"nn ie dnk yn ile ilgilidir. "Nefsin fens" ya
da "nefsin arnmas" sreci, eer baarl olursa, kesinlikle beer varlnn dern
zne dnk ve ynelik olmaldr. Bu istikmetin ise Zihn'in sradan hareketlerinin
aksi ynnde olduu ikrdr. Zihn'in faaliyetinin karakteristik vasf da dnk ol-
masdr. Zihn'in d dnynn nesnelerinin czibesiyle ve onlarn peinde d dnyya
doru "kamak" konusunda belirgin bir eilimi bulunmaktadr. "Arnma" amacyla
bu doal eilim ters yne evrilmelidir. "Arnma" ancak insann "dernuna dnmesi"

330
Burada bn 'Arab'nin telkkisine gre "arnma" srecini, safhalar asndan, uang-Tz'nunkine
paralel klmak hussunda merhm Prof. Toshihiko zutsu'nun ahs deerlendirmeye dayanan bir gay-
retine hid olmaktayz. Bu "arnma" sreci hakknda ok ayrntl bir inceleme iin bk. "Necmettin
ahinler: Ganiyy-i Muhtef'nin Mertib-i Tevhd Rislesi, Kakns Yaynlar, skdar 2001". Bu e-
serden esinlenerek takdm ettiim ksa bir bilgi iin elinizdeki kitabn sonunda yer alan "EK: Tevhd
Mertebeleri"ne baknz. (evirenin notu)
331
Vahdet-i Vcd anlayna gre bu yeni ztn "zuhuru" Prof zutsu'nun burada ifde ettii gibi
kesb deildir; aksine, vehb'dir. Yni insan bunu kazanamaz. Bunu ona Hakk verir. (evirenin notu)
332
Yazar, burada, islm edeb asndan bizlere nks gelebilecek olan "Hakk ile bir olarak" ifdesini
kullanmtr. (evirenin notu)
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
180
syesinde gerekletirilebilir. Bu husus bn 'Arab tarafndan mehur: "Nefsini bilen
Rabb'ini bilir" hadsiyle ifde edilmektedir. Tao-culuk'ta buna Lao-Tz'nun: "Dier-
lerini (yni d dnyya ait nesneleri) bilen zek bir kimsedir: ama nefsini bilen nra
kavumu bir kimsedir" eklindeki hikmetli sz tekbl etmektedir. Lao-Tz, ayn
duruma dellet etmek zere: "btn deliklerin ve kaplarn kapanmas"ndan sz et-
mektedir. "Btn deliklerin ve kaplarn kapanmas" zihnin darya dnk faaliyeti
iin kullanlan mmkn btn deliklerin ve kaplarn tkanmas anlamndadr. Bu-
nunla amalanan, insann kendi varlnn zyle temas kuruncaya kadar zihninin de-
rinliklerine inmesidir.

zel nemi haiz olarak bu hussun niin zikredilmesi gerektiinin sebebi byle
bir tezin ilk bakta ok daha temel bir tez olan Vahdet-i Vcd tezini nakzeder g-
rnmesidir. nk, gerek bn 'Arab'nin gerekse Tao-cu bilgelerin leme bak a-
snda yalnz kendimiz deil ama tek bir istisns olmadan lemdeki btn nesneler
Mutlak'n kevn sretleridir. Ve bu vasflar dolaysyla da bunlarn arasnda temelde
bir fark yoktur. Btn mevcdat herbiri kendine has tarzda ve srette Mutlak' izhr
etmektedir. O hlde niin, d leme ait nesneler Vahdet-i Vcd'un bu sbjektif ola-
rak kuvveden fiile karlmasna zarar verici olarak telkki edilmektedirler?

Cevap uzakta aranmamaldr. D dnynn nesneleri her ne kadar Mutlak'n e-
itli sretleri [tecellleri] ise de ve her ne kadar bunun byle olduunu da idrk edi-
yorsak da bu nesnelerin ierisine [btnna] nfz edememekte ve Mutlak'n Hayat'-
n, onlarn iinde faal olarak hkm srd ekliyle, ieriden yaayamamaktayz.
Btn yapabildiimiz onlara dardan bakmaktan ibrettir. Yalnzca, nefsimiz sz
konusu olduunda her birimiz kendi "iine" girip de Mutlak' kendisinin bir eyi imi
gibi kendi ierisinden kavrayabilmektedir. Varn Srr'na yalnzca bu trl sbjektif
bir biimde katlabilmekteyiz.

Bunun yannda, zihnin da dnk eilimi de dorudan doruya Akl'n farklar
tehis eden faaliyetine bal bulunmaktadr. Ve Akl da "zlk" bir tavr taknmak-
szn var olamaz. nk kavramsal snrlarn bulunmad yerde Akl tam mnsyla
gszdr. Akla gre "realite" [e'niyet, gerek] her biri "z" denilen ve birinin geri
kalanlardan tefrik edilmesini salayan eye ship "nesneler" ve "nitelikler"den ibret-
tir. Aslnda bu "nesneler" ve "nitelikler" ise Mutlak'n kendisini izhr ettii saysz
sretlerden baka bir ey deildir. Ama kendikendilerine mevcd ve bamszca var
olan nesneler olduklar srece bunlar kendi "zlk" kaskat paravanalarnn ardn-
da Mutlak' gizlemi olurlar. Bunlar Mutlak ile bizim grmz arasna girerler, ve
Realite'yi [Hakkat'] dorudan doruya alglayabilmemize mni olurlar. nsanlarn
ounluu, gr ite "nesneler"in kaln perdesiyle bu trl engellenenlerdir. Bunla-
rn Tao-culuk'taki mudilleri de "nesneleri"n "karmaalatrlmas"n beceremeyerek
realiteyi "bu" ya da "u", "iyi" ya da "kt", "doru" ya da "yanl", vs... gibi kav-
ramlar cinsinden baka trl yorumlayamyanlardr.

Zihin, "arnmas" tamamlanp da kendisinin iini de dn da unutarak metafizik
bir "Boluk" hline dnt zaman Tao-cu bilgelerin "nra kavuma" (ming) de-
dikleri ve bn 'Arab'nin de "keif" ya da "zevk" kelimeleriyle iret ettii bir hli ya-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
181
ayp tadabilir. Bu "nra kavuma"nn ve "kef"in (ya da "zevk"in) her ikisinin de
karakteristik zellii udur ki bu niha safha tmyle gerekleir gereklemez "a-
rnma" srecinde bilinden dlanm olan "nesneler" bir kere daha ama bu sefer ta-
mmen mhiyet deitirmi olarak, bunu yaayan kimsenin, Lao-Tz'nun deyimiyle
artk iyice cill ve lekesiz bir ayna (Esrrengiz Ayna) olan Zihn'ine geri dnerler.
Btn sezginin en st mertebesi, kevn vechesini unutarak, yalnzca Mutlak'a ehdet
edenlerinki deildir. bn 'Arab'ye gre "kef"in en st ekli Mutlak'n [Hakk'n] da
mahlktn da Gerein [Hakkat'n] iki vechesi olduuna, daha dorusu btn her
eyin, kendini eitli vechelerde ve bantlarda farkl ve srekli bir biimde izhr
eden, Zt' tibryla "bir" ama Esm'-l Hsn'sna nisbetle "her ey" olan tek Hak-
kat olduuna ehdet edenlerinkidir.

Benzer ekilde Tao-culuun nsn- Kmil'i de Varln kevn dzeyinde sonsuz
eitli nesneleri alglamakta ve kendi Esrrengiz Ayna'snn lekesiz yzeyi de btn
bu bir grnp bir kaybolanlar yanstmaktadr. Ama her an deien bu sretler,
kevn lemin bu eitli perdelerinin ardnda hep metafizik "Bir"i sezdii iin, Zihn'in
evrensel Skneti'ni bozmamaktadr. Hatt kendisi Transmtasyon'un [Deiim'in]
sbit ak ile bir olduundan ayn zamanda "Bir" ile de bir olmaktadr.

bn Arab'nin olsun Lao-Tz'nun (uang-Tz'nun) olsun leme bak alar ite
bylesine "anormal" bir mnev hlin rndr. Bu, Varln felsef dncelerle
mahml bir tasavvuru olmak hasebiyle, bir ontolojidir. Ama bu olaanst bir onto-
lojidir, nk dayand Varlk tasavvuru hi de sradan bir tasavvur deildir.

* * *



















Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
182


3f!!!. BOLUN

REAL!TE'N!N [E'N!YET'!N|
OK-KATNANL! YAP!S!


Trih kken tibriyle ikrdr ki Tasavvuf ile Tao-culuk arasnda hibir ba
yoktur. Trih asndan Tasavvuf sm tektanrclnn slm diye bilinen ekline
baldr; Tao-culuk ise bu incelemenin banda ileri srm olduum varsaymn
doru olmas hlinde, amanizm'in Uzak-Dou tipinin felsef olarak ilenip geli-
tirilmesinin bir rndr.

Bu iki hareketi biribirinden ayrmakta olan byk trih ve kltrel uzakla ra-
men bunlarn felsef dzeyde ayn zemini paylamalar fevkalde anlamldr. Her iki-
si de felsef dncelerini, ayrntlarnda ya da tl meselelerde biribirlerinden farkl
olabilmekle beraber, aslnda zde olan ok zel bir Varlk kavramna dayandrmak
hussunda biribirleriyle tam bir uyum iindedirler.

Her iki hlde de, bunlar, her bir sistemin felsefesinin niha kkeninin Varlk hak-
knda akl yrtmek deil, Varl yaamak olduunda da anlamaktadrlar. Bundan
baka bu zel hlde Varl "yaamak" onu sradan duygu alglamalaryla deil, fakat
duygular-tesi sezgi dzeyinde (ya da dzeylerinde) yaamakdan ibrettir.

Duygular-tesi dzeylerde "yaanan" Varlk ya da Realite kendisini ok-kat-
manl bir yap olarak izhr etmektedir. Yni, bu kabil bir sezgide mhede edilen
Realite tek-katmanl bir yapda deildir. Ve Realite hakknda bu trl elde edilen
vizyon, avmn paylamakta olduu "realite" grnnden tammen farkldr.

bn 'Arab'nin de uang-Tz'nun da, saduyuya sert bir darbe indirerek, "realite"
denen eyin herhangi bir realitesi olduunu kabl etmeyi reddederek ve bunun ry-
dan baka bir ey olmadn syleyerek ie balamalar fevkalde ilgi ekicidir. bn
'Arab mehr: "Btn insanlar uykudadr; ancak ldkleri zaman uyanrlar" hadsini
zikrederek: "lem bir vehimden ibrettir; gerek bir varl yoktur. Bil ki sen dahi
bir haylden ibretsin. Ve idrk edip de kendi kendine 'bu ben deilim' dediin ne
varsa o dahi bir hayldir" demektedir. Benzer ekilde uang-Tz da una dikkati
ekmektedir: "Kendinizin ryda ku olduunuzu farz edin. (Bu durumda) gkde s-
zlr durursunuz. Kendinizin ryda balk olduunu farz edin, bu sefer de havuzun
derinliklerinde yzersiniz. (Btn bunlar siz rynzda yaarken yaadnz sizin
"realite"nizdir). Buradan muhakeme ederek kimse bizim yni bu trl bir konumaya
katlmakta olan sizin ve benim uyank m yoksa ryda m olduundan emn ola-
maz". Bylece "realite" denilen eyin birdenbire ryms ve gerek-d bir eye d-
np indirgenmi olduunu grmekteyiz.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
183
Bununla beraber, daha da dikkate deer olan bn Arab iin de uang-Tz iin de
"Her ey bir rydan ibrettir" sznn ok olumlu bir btn anlam olduu keyfiye-
tidir. Bu, hibir ekilde, iinde yaadmz lemin bir ryya benzedii, bu lemdeki
her eyin trajik bir biimde ksa mrl ve geici olduu intiban vermee mtuf o-
lan hiss bir beyn deildir. Aksine bu, btn nesnelerin katym gibi grnen snr-
larndan yoksun olarak kendi doal ekilsizliklerini izhr ettikleri daha yksek bir
ontolojik dzeyin mevcdiyetini tasdik eden kesin bir ontolojik beyndr. Daha da
artcs, hem bn 'Arab'ye ve hem de uang-Tz'ya gre Varln bu "ryms"
dzeyi "realite" denilen eyden ok daha "gerek"tir.

bn Arab'nin ontolojik sisteminde Varln bu "ryms" dzeyine "lem-i Misl
ve Hayl", uang-Tz'nunkinde ise "Kaos" [ya da Karmaa] denilmektedir.

Her eyin bir ry olduuna dair temel iddia "realite" denilen eyin bo ve temel-
siz ve dolaysyla da tam anlamyla deersiz olduuna dellet etmemektedir. Bu id-
dia, fizik lemin yalnzca vehimden ibret olduuna dellet edecek yerde, hisler d-
zeyinde yaadmz bu lemin kendi kendine kim bir gereklik olmadna ama
bunun mulk bir ekilde "Daha-tedeki-Bir-ey"i telmih eden bir Sembol olduuna
iret etmektedir. Hisler araclyla algladklarmz, bu trl yorumlandklarnda,
Mutlak'n bizzt kevn sretleridir ve bu sfatla da zel bir tarzda "reel"dirler [gerek-
tirler].

Bununla beraber bu da gene vstasz bir sezgi yaants meselesidir. "Reel" [ger-
ek] Realite, grne gre d ve haylin rengrenk bir dokusu olan ve adna "reali-
te" denilen eyin ardnda ve tesinde sakl kalmaktadr. Bu gerek ise, env-i eit
sret ve zelliklerin aslnda Realite'nin [Hakkat'n] saysz tecellleri olarak (bn A-
rab'nin dedii gibi) isbetle nasl "yorumlanmas" gerektiini renmi olanlardan
bakas iin maalesef anlalr bir ey deildir. te, bn Arab'nin bir kimsenin "l-
mesi ve uyanmas" gerektiini ifde ettii zaman kastettii budur: "(Kelimenin ger-
ek anlamyla) tek realite Mutlak'n, tecelllerinin tecellghlarndan baka bir ey
olmayan hissedilir sretlerde gerekte naslsa kendisini yle izhr etmesidir. Bu hu-
sus, ancak, nefsin Allh'da ifn edilmesiyle bu dnyya ldkten sonra (aslnda ger-
ek hakknda her eyi unutturan bir uyku olan) bu hayattan uyanld zaman anla-
labilmektedir". Benzer ekilde uang-Tz da Byk Uyan'n yaanmas gerein-
den sz etmektedir: "Ancak bir Byk Uyan yaand zaman realite denilen eyin
bir Byk Ry olduu idrk olunur. Ama aptallar hl uyank olduklarn tahayyl
ederler. Miniminnck zeklarnn aldatmasyla kendilerini
333
asl ile soysuzu biribi-
rinden tefrik edecek kadar zek sanrlar. Aptallklar ne kadar da tedvi kabl etmez
ve ne kadar da derinlere kk salmtr!

Bu rhn Uyan' tatm olanlarn gznde her ey, kendi sretlerinin altnda ve
kendi dzeylerinde, "Daha-tedeki-Bir-ey"in mevcdiyetini izhr eder. Bu "Daha-
tedeki-Bir-ey", sonuta, bn 'Arab'nin Hakk ve Lao-Tz ile uang-Tz'nun da
Tao dedikleri Mutlak'dr. Hem bn 'Arab ve hem de Tao-cu bilgeler Mutlak'n kendi-

333
Yni hayatn da gerein de rydan baka bir ey olmad olgusunu idrk edemeyenler.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
184
sini izhr eden tekml srecinde eitli mertebeler ya da safhalar ayrdetmektedirler.
Ontolojik adan bu, Varln ok-katmanl bir yaps olduu anlamndadr.

Bu katmanlar bn 'Arab'ye gre yledir:

1) Zt mertebesi (Srr-s Sr, Am'),
2) lh Sfatlar ve Esm'-l Hsn mertebesi (Ulhiyet mertebesi),
3) lh Faaliyet mertebesi (Rubbiyet mertebesi),
4) Sretler ve Misller mertebesi,
5) Hislerle alglanan lem mertebesi.

Ve Lao-Tz'ya gre de:

1) Srlarn Srr,
2) Varlk-d'lk (Adem ya da simsizlik),
3) Bir [Vhid],
4) Varlk (Sem ve Arz),
5) Onbin nesne.

Her iki sistem de: (1) ilk mertebenin mutlak bir Sr olmas, yni btn farklar
ve snrlar ve hatt "snrl olmama"y da aan, mutlak srette bilinmeyen ve bilin-
mesi de mmkn olmayan bir ey olmas hussunda, (2) geriye kalan dier drt mer-
tebenin de zt ontolojik tekml srecinde Mutlak Srr'n taknd eitli sretler
olduu ve dolaysyla da hepsinin, bu anlamda, "bir" olduklar hussunda birbirleriy-
le tam bir uyum iinde bulunmaktadrlar. Bu sonuncu husus yni Birlik [Vahdet] me-
selesi bundan sonraki blmde tartlacaktr.

* * *
















Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
185

3f!v. BOLUN

ZAT vE vARL!K

Yukarda grm olduumuz gibi, uang-Tz'nun "Semv Tesviyesi" ile bn
Arab'nin "Vahdet-i Vcd"u: her eyin, eninde sonunda, mutlakl itibriyle Mut-
lak'n [Hakk'n] iptida Bir'liine [Ahadiyyet'ine] yni "Ahadiyyet dzeyindeki Zt"a
indirgenebilir olduu fikrine dayanmaktadr.

bn Arab'ye gre Ahadiyyet'teki Zt'n saf Varlk olduunu, ve zt (yni mhi-
yet) ile "varlk" arasnda en ufak bir farkn bulunmadn belirtmek gerekir. Baka
bir deyile Mutlak, actus purus'dur [saf fiildir], "var olma"nn bizzt fiilidir. Mutlak,
"cevher" anlamnda bir "ey" deildir.

Kn'nin dedii gibi: "Ahadiyyet dzeyindeki Zt denilen Hakkat, gerek m-
hiyeti itibriyle, yalnzca Varlk'dan baka bir ey deildir. O ne ltaayyn ile ve ne
de taayyn ile art altna alnr; nk O, Zt' itibriyle herhangi bir zellikle ya da
isimle tavsif edilmekten ber olacak kadar kutsaldr [Subhn'dr]. O'nun ne bir vasf
ne de bir kayd vardr; O'nda Kesret'in glgesi dahi yoktur. O bir cevher de deil-
dir...nk bir cevherin varlkdan baka bir ztnn (znn), yni bir cevheri dierle-
rinden tefrik ettiren bir mhiyetinin olmas gereklidir".

Taayynle de ltaayynle de artlanmam Mutlak kavram ok daha veciz bir
ekilde Lao-Tz tarafndan "Adem" ve "simsizlik", uang-Tz tarafndan da "Var-
lk-olmamann-reddinin-reddi" deyimiyle ifde edilmektedir. Bu sonuncu "Varlk-
olmamann-reddinin-reddi" deyimi, tahlil olarak, btn taayynlerden mnezzeh o-
lan Mutlak'n fikrinin idrkini salayan mantksal srecin safhalarna iret etmekte-
dir. nce Mutlak'n Varlk olduu fikri reddedilmekte ve bylece Varlk-olmama vaz
edilmi olmaktadr. Sonra bu Varlk-olmama kavram, Varln basit bir reddi olmak
hasebiyle izf bir Varlk-olmama'dan baka bir ey olmamasndan tr elenmekte-
dir. Bylece Varlk-olmamann-reddi kavram elde edilmi olmaktadr. Bu kavram
ise hem Varln ve hem de Varlk-olmamann reddi olmak hasebiyle hl bu ztlar
arasndaki ztln bir izini ya da yansmasn tamaktadr. te bu kk izflik izini
de ortadan kaldrmak zere bu sefer de Varln-olmamasnn-reddi'ni reddetmek ge-
rekmektedir. Ve sonunda da bylece, mutlak aknl itibriyle "Adem" olarak,
"Varln-olmamasnn-reddinin-reddi" kavram tesis edilmi olur.

Ve uang-Tz da, o takdre yn Evrensel Rzgr sembol araclyla bu
mteal Adem'in kelimenin sradan anlamyla, srf olumsuz bir "adem/hilik" olmad-
na; aksine, her eyin niha ontolojik temeli, btn mevcdtn kayna olan ve on-
lara varlk vermek itibriyle de, aslnda, Varln bir kemli olduuna aklk ka-
zandrmaktadr. uang-Tz: "yle grnyor ki gerekten de bir Ynetici var. [Fa-
kat ne yazk ki] bizim iin O'nu somut bir sret altnda grmemiz mmkn deil. O'-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
186
nun fil olduu hussunda hibir phe yoktur; ama O'nun sretini grememekteyiz.
O, faaliyetini izhr etmekte ama hislerle alglanabilecek hibir sreti bulunmamak-
tadr" demektedir.

Bu sdece "Varln-olmamasnn-reddinin-reddi"nin (ya da teolojik adan
lemin gerek Yneticisi'nin) fiil olduu, bir cevher olmad demektir. Evrensel
Rzgr da (bir cevher olmad iin) biztih gze grnmeyen elle tutulamayan bir
eydir ama bizler onun var olduunu onun ontolojik faaliyeti araclyla, onbin "de-
lik" ve "oyuk" zerine estii vakit bunlarn her birinin kard zel ses araclyla
bilmekteyiz.

Rzgr sembolnn kullanlnn dayand temel fikir, bn Arab'nin gzde mi-
sli olan Varln ak (sereyn- vcd) ile mukyese edilebilir. "Haytn srr (yni
Varlk) suya has [bir vasf olan] akclk fiilinde mnderictir". Varlk "suyu" ezel o-
larak her eyin iinden akmaktadr. Bu, her eye nfz ederek ve her eyi kaplayarak,
btn leme "yaylmaktadr". uang-Tz'nun da bn Arab'nin de Varl: "esen", "a-
kan", "yaylan", "nfz eden", vs... gibi hareket eden bir ey olarak takdm etmesi
ok anlamldr. Bunun byle olmasnn sebebi, onlarn gznde, Varln actus [fiil]
olmasdr.

Actus [fiil] olan Varlk biztih her yere yaylmakla onbin nesneyi retir. Onbin
nesne de, defalarca aklam olduum gibi, Varln (ya da Mutlak'n) kendisini iz-
hr ettii eitli sretlerdir. Bu anlamda da, her ey yalnzca Varlk'dr, Varlk'dan
baka bir ey deildir. Ve Varlk'dan baka hibir ey yoktur. Bu adan bakldnda
da btn Varlk lemi bir'dir.

te yandan biribirlerinden kesinlikle farkl, son derece eitlilik arz eden saysz
"nesne"nin gzlerimizin nnde bulunmakta olmas da reddedilmesi mmkn olma-
yan bir olgudur. bn Arab: "Bu'nun u'ndan farkl olduu ikrdr... Ve lh lem
ne kadar geni olursa olsun, biribirinin ayn olan iki ey yoktur. te bu gerekten de
temel bir olgudur" demektedir. Bu gr asndan, herhangi baka bir eyin ayn o-
lan bir tek ey yoktur. Hatt, iin gereinde, ayn bir nesne biribirini izleyen iki anda
dahi tammen ayn deildir.

Ferd olarak biribirlerinden farkl olan bu nesneler, Varln ok daha evrensel bir
dzeyinde, bu sefer ferd olarak deil de ztlar [zleri] itibriyle bu farkllk ve ayr-
lklar muhfaza ederler. Ve nesnelerin bu dzeyde izhr etmekte olduklar bu onto-
lojik farkllk ve ayrlklar ok daha kat ve bozulmas mmkn olmayan bir zellik
arz ederler, nk bunlarn dayandklar niha zemin kendi ztlardr ve nesneler de
onun araclyla sbt etmilerdir. Bir eyin zt, ona, bozulup dalmasnn nne
geen "temelden" bir sbitlik bahetmektedir. Bir "at", "zt" dolaysyla bir "at"tr;
asla bir "kpek" olamaz. Bir "kpek" de "asl itibriyla" bir "kpek"dir ve asla baka
bir ey deildir. Bunun, aslnda, "zlk" ontoloji tipinin dayand temel olduunu
sylemeye gerek yoktur.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
187
Yukarda sz edilmi ve btn nesnelerin mutlak Bir'lii demek olan Vahdet-i
Vcd ile, bir ve tek bir eye indirgenmesi yle dursun, biri dierine dahi indirge-
nemeyen onbin nesnenin reddedilmesi mmkn olmayan Kesret'i arasndaki zhir
elikiyi nasl aklayabiliriz? Bu iki bak as yan yana konulacak olursa insan
zihninin, mruz kald akn bir perianlk iinde, [bu elikinin zmne] yar-
dmc olamyaca kesindir. Kesret'te Vahdet'i ve Vahdet'te de Kesret'i grmek ya da,
daha ziyde, Kesret'i Vahdet ve Vahdet'i de Kesret olarak grmek doal olarak, bn
Arab'nin hayret dediine sebeb olmaktadr.

Bu mesele karsnda uang-Tz btnyle zlk-kart bir tavr taknmakta-
dr. uang-Tz, her biri [kendisine atfedilen] muhkem bir "zt" "snrlandrma"syla
dierlerinden tefrik edilebilen nesneler bak asnn, bu nesnelerin hakik bir tasv-
rini temin etmediini savunmaktadr. Ona gre saduyu ve Akl'n, nesneler arasnda
tanmakta olduu zta [ze] ait bu farklar gereklikten yoksundurlar. Nesnelerin, al-
lm olduu gibi, "zt" itibriyle biribirlerinden farklym gibi grnmelerinin se-
bebi yalnzca sradan insanlarn "uyanm" olmamasdr, o kadar! Eer uyanm olsa-
lard nesneleri "karmaalatracaklar" ve bunlar iptida "ltayyn" hliyle grebile-
ceklerdi.

Bununla beraber, "karmaalatrlm" olan nesneler bu nesnelerin katksz adem
olmas demek deildir. Eer Varlk leminde kesret olmasayd "karmalatrma" kav-
ram da anlamsz olurdu. bn Arab'nin savunduu gibi, biztih ya da daha yksek
Varlk dzeyleri asndan ne kadar gerek-d olurlarsa olsunlar, "farkl" pek ok
nesnenin var olmas gerekten de temel bir olgudur. lemde mhede edilen farkl-
lk ve ayrlklar, vecd ve istirak hlindeki bir bilgenin "mnev gz" [basreti] ile
mhede edildiklerinde "gerek-d" grnebilirler; ama nesnelerin bir olgu olarak
biribirlerinden farkl olduklar srece bunun iin de belirli bir ontolojik temelin ol-
mas zarrdir. Ve bu ontolojik temel de "ztlar"dan [zlerden] baka bir ey olamaz.

"Ztlar" uang-Tz tarafndan sembolik olarak Rzgr estii zaman her eitten
sesler karan "kovuklar" misliyle tasavvur edilmektedir. uang-Tz "kovuklar"n
var olmadklarn asl beyn etmemektedir. Bunlar muhakkak ki vardrlar. Tek hu-
sus, bunlarn kendiliklerinden ses retmedikleridir: "Onbin Nesne'nin zerine farkl
tarzlarda (hep tek ve ayn Rzgr) esmekte ve her bir kovua kendine mahsus sesi
karttrmaktadr, yle ki bunlarn her biri kan bu zel sesi bizzt kendisinin ret-
mekte olduunu hayl etmektedir. Pekiyi ama, kovuklara eitli sesler karttran a-
cab gerekte kimdir?"

Her ne kadar uang-Tz ayn kavramlar erevesinde konumamakta ise de, b-
tn bu ifdeler "ztlar"n saf ademden ibret olmadklarn, bilkuvve mevcd olduk-
larn beyn etmekle edeer grnmektedir. "Ztlar" mevcddurlar ama bilfiil deil
bilkuvve mevcddurlar; bunlar kelimenin tam anlamyla gncel ya da reel deildir-
ler. Reel olan tek ey yalnzca Varlk'dr, baka hibir ey deil! "Ztlar" ise Varln
faaliyetinin kuvveden fiile kmasnn brakt iz ile sanki "reel"miler gibi grn-
mektedirler.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
188
uang-Tz'nun ontolojisinde "kovuklar" bn Arab'nin ontolojisindeki "a'yn-
sbite"ye tekbl etmektedir. kisinin arasndaki bellibal fark ise "kovuklar" sz
konusu olduunda Zt ile Varlk arasndaki bantnn daha ok sembolik olarak tel-
mih edilmesine kar bn Arab'nin meseleyi bilinli bir ekilde ontolojik bir konu o-
larak ele alp ok daha teorik bir biimde incelemesinde yatmaktadr.

"A'yn- sbite"nin kavramsal yaps hakknda ayrntlar Birinci Cild'in XII. B-
lm'nde verilmi bulunmaktadr. Burada unu hatrlatmak gerekir ki "a'yn- sbite"
nesnelerin "ztlar"dr ve bunlar "ne mevcd ve ne de nmevcd" olarak tasvr edil-
milerdir ki ayn keyfiyet uang-Tz'nun "kovuklar" iin de geerlidir. Bununla be-
raber "a'yn- sbite"nin bn Arab tarafndan "lem-i Gayb'da ezeldenberi mevcd
Hakik [Hakkatlar] olarak tasvr edilmesi de dikkate yndr. Bu demektir ki
"a'yn- sbite" her ne kadar "zhir varlk" olarak "nmevcd" iseler de lh
Bilin'de bilfiil mevcd olmaktadrlar. bn Arab'nin ontolojisi, bu adan bakldn-
da, Efltun'un realite fikrine uygundur; bu ontoloji "ztlar"a saf bir imkndan baka
bir ey tanmayan uang-Tz'ya oranla ok daha "zlk"dr.

* * *

























Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
189
3fv. BOLUN

vARL!G!N KEND!L!G!NDEN ZUHURU


Tasavvufta da Tao-culukta da Varln mutlak ve niha temeli Srr-s Srr'dr. Bu
ise, bn Arab'nin dedii gibi, enker-n nekrat yni "belirlenmemilerin en belirlen-
memii"dir; yni bu beerin kavrayabilecei btn sfatlardan ve bantlardan m-
nezzeh olan Bir ey'dir. Ve mnezzehlii hasebiyle de, bu mertebede "asl-
bilinmeyen-ve-bilinemeyecek-olan" olarak kalmaktadr. u hlde biztih Varl
kavramak ve ona yaklamak mutlak srette mmkn deildir. bn Arab Varln bu
vechesinden Am' yni Dipsiz Karanlk
334
diye sz etmektedir. Tao-cu sistemde ise,
Varln bu mutlak srette tenzih safhasna atfta bulunan en isbetli kelime, hsan
yni Srr kelimesidir.

Tao-cu bilgelerin wu yni Adem, wu wu yni Hilik, wu-ming yni simsizlik,
vs... gibi bir dizi olumsuz kelimeleri de vardr. Btn bu kelimeler gene balangtaki
mnezzehliin kapsamnda anlaml olarak telkki edilmelidir. Bununla birlikte, bu
olumsuz terimlerle "Srr" arasnda kavramsal olarak bir fark gzlenebilmektedir;
nk bunlarn "olumsuz" olmalar aslnda "olumlu" bir eyin zdd olduklarna, y-
ni (varla-brnecek-olan-nesnelerin "snrlar"nn belli belirsiz taayyn ettii daha
sonraki) Varlk ya da yu safhasna iret etmektedir. te bu, uang-Tz'nun olum-
suzluk dzeyini terketmeksizin Varln niha safhasndan (yni Srr-s Srr'dan) sz
etmek iin, "Varlk-olmamann-reddinin-reddi" ya da ""Hiliin-reddinin-reddi" gibi
girift bir deyimin kullanlmasn niin teklif etmi olduunun gerekesidir. Bununla
beraber, Srr ile btn bu olumsuz terimler arasndaki bu fark yalnzca kavramsal bir
farktr. Yoksa "Adem" de, "Hilik" de ve "simsizlik" de tammen ayn bir eye,
"Srr"a dellet etmektedirler. Bunlarn hepsi de mutlakl cihetiyle Mutlak'a ya da
bilinmeyen-bilinmesi-mmkn-olmayan, her trl nitelendirmeden, taayynden ve
bantdan mnezzeh olan Bir ey olarak niha [ezel] safhasndaki Varla dellet
etmektedir.

bn Arab ite bu ontolojik dzeye [mertebeye] Ahadiyyet demektedir. Bu merte-
bede Mutlak, herhangi bir tavsifi kabl etmei reddetmesi bakmndan "Ahad"dr
[bir baka biri olmayan Bir'dir]. Burada, "Ahad" olmak, mutlak tenzhden baka bir
ey deildir.

Tao-cu bilgeler de Tao'nun "Ahad" ya da "Bir" olduunu ifde etmektedirler.
Daha nce gstermee alm olduum gibi Tao-cu sistemde "Bir", kavramsal ola-
rak, "Adem" ile "Varlk" safhalar arasnda yer almaktadr. Srr olmas sfatyla Tao
iin bu byle deildir; nk bu, onbin nesnenin "iktisb ettii", yni ona katld
bir ey olarak telkki edilmektedir. Baka bir deyimle, "Bir" her yerde "hzr ve n-
zr" olmann membadr. Bir nesnenin Varlk baheden ekirdei ya da (Lao-Tz'nun

334
Bk. bn Arab'nin Fuss'undaki Anahtar-Kavramlar, II. Blm, Kakns Yaynlar, skdar.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
190
dedii gibi) Fazlet'i olmak hasebiyle Tao var olan her eyde hzr ve nzrdr. Ama
ister "hzr ve nzr" gzyle, isterse de "mnezzeh" gzyle baklsn Tao Tao'dur.
Her eyde hzr ve nzr olan, tam tamna, her eyden mnezzeh olandr. Ve bu du-
rum tenzh ile tebh arasndaki kavramsal farka ve bn Arab'nin sisteminde her iki-
sinin de olgusal zdeliine tekbl etmektedir.

u hlde Tao-cu "Bir" kavram, Mutlak'n kendisinden sz edildii srece, bn
Arab'nin Ahad'nn tam bir mudili; ama znde Kesret'in imknn ihtiv ettii s-
rece de Vhid'in yni simler ve Sfatlar mertebesindeki Bir'in bir mudilidir. Ksaca-
s Tao-cu "Bir" Tasavvuf'daki hem Ahad' ve hem de Vhid'i kapsamaktadr.

Bu mlhazalar, bizlere, Varln ilk ve ezel safhasna iki farkl adan: (1) biz-
tih Mutlak asndan, ve (2) kendiliinden zuhur srecinin kayna ve balang
noktas olarak Mutlak asndan bakmann mmkn olduunu idrk etmemize yar-
dmc olmaktadrlar. Bu iki vechenin ilkinde Mutlak: Srr'dr ve Am'dr. kinci
vechesinde, bunun aksine, bu saf karanln ortasnda artk pek snk bir aydnlk be-
lirtisi alglanabilir olmaktadr. bn Arab'nin ifde ettii gibi: "Tpk parlak gn -
nn afan karanlnda bulunmas gibi Nefes de snesinde her eyi ihtiv etmekte-
dir".

Bu mnsebetle, Tao-cu bilgelerin Srr' ifde etmek iin kullandklar hsan ke-
limesinin, aslnda, krmzyla kark "siyah" anlamnda olmas da olduka anlaml-
dr. Daha nce de tesbit etmi olduumuz gibi Lao-Tz, bu anlamda, aslnda "yon-
tulmam odun" anlamna gelen p'u kelimesini kullanmay sevmektedir. Bu mutlak
basitliinde Varlk da tpk "yontulmam odun" gibidir. "Yontulmam" kald s-
rece onda mhede edilebilecek olan "odun"dan baka bir ey deildir. Ama o, her
trl kap-kacan retimi imknn ihtiv ettii srece yalnzca "odun" olmakdan
baka bir eydir. Bu hliyle de hl "Hi"dir ama bilkuvve her eydir. En azndan bir
eylerin vukuu bulaca hussunda belli belirsiz bir his vardr. Ve ite bu, Srr'n "o-
lumlu" vechesi, Mutlak'n hilkat lemine dnk olan yzdr. bn Arab, ayn fikri,
bir hads-i kudsdeki "Kenz-i Mahf" (Gizli Hazne) ifdesiyle ifde etmektedir. Ve
"Gizli Hazne" de tabat icb "bilinmeyi arzu eder".

Bununla beraber "bilinmeyi arzu etme" yni Varln bu dern ontolojik drts,
bn Arab'nin leme bak as erevesi iinde, Esm'-l Hsn (lh simler ve S-
fatlar) safhasnda kuvveden fiile kmaktadr. Mutlak Bir'lik [Ahadiyyet] safhasnda
mutlakl itibriyle Mutlak'n nitelii tam bir "bamszlk"dr ve bu safhada Mutlak,
kendiliinden ve kendisi iin, herhangi bir yaratc faaliyet gerektirmemektedir. Eer
bu safhada "hilkat" var ise bu ancak son derece snk bir belirti eklindedir. Tao-
culuk sisteminde Adem ya da Hilik kavram ite bu hassas duruma iret etmekte-
dir. Lao-Tz bununla ilgili olarak yle diyor: "O, derinlii ve dipsizlii hasebiyle
"Onbin Nesne"nin asl ve memba' gibidir... Ortada hibir ey yoktur ama gene de
Bir ey var gibidir. Bunun kimin olu olduunu bilemem. O sanki Semv mpara-
tor'dan da ncedir". "Kendi hakkatnda Tao tam anlamyla mulk, tam anlamyla
belirsizdir. Tam anlamyla mulk, tam anlamyla belirsiz olmasna ramen gene de
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
191
O'nun ortasnda bir Sret vardr. Tam anlamyla mulk, tam anlamyla belirsiz ol-
masna ramen gene de O'nun ortasnda Bir ey vardr".

"Gizli Hazne bilinmeyi arzular". Hazne gizlidir ve tbir ciz ise bilinmek arzu-
suyla iin iin tahrik olunmaktadr. Daha somut olarak ifde edilecek olursa, Hakk'da
(Mutlak'da) saf mmknat eklinde bulunmakta olan saysz nesne iddetli bir ekilde
bir k yolu aramaktadr. Bu, Hakk'da, doal olarak bir ontolojik gerilime yol a-
maktadr. Ve gitgide daha da zorlanan bu dern ontolojik durum sonuta dar do-
ru bir patlamayla [sanki] rahatlamaktadr. bn Arab'nin de uang-Tz'nun da bu du-
rumu tasvr etmee gayret ederken ayn tr tasvrlere ba vurmu olmalar fevkalde
ilgi ekicidir. uang-Tz "pskrme"den bahsetmekte ve yle demektedir: "Byk
Arz pskrr; ve pskrdne de Rzgr denir. Pskrme zuhur etmedii srece
hibir ey gzlenmez. Ama bir kere de bu vki oldu muydu aalarn btn oyuklar
n n tmee balarlar". Onbin nesnenin Mutlak'dan zuhuru burada Byk Arz'n
Rzgr' pskrmesine benzetilmektedir.

bn Arab'nin konuyu "nefesi salmak" eklindeki tasvri de daha az keskin, daha
az canl deildir. Bu pskrmeye takaddm eden ve ieride birikmi olan nesnelerin
ar mikdarnn sebeb olduu ontolojik had gerilim hli bir kimsenin nefesini iine
hapsederek tutmasna benzetilmektedir. Gerilim son snrna eriir, ve gsteki sk-
k hava iddetli bir patlamayla dar fkrr. Buna benzer ekilde Varln yaratc
drts de Hakk'n derinliinden fkrmaktadr. te bu, bn Arab'nin "Rahmn'n
Nefesi" dedii eydir. bn Arab'ye has lm-i Kelm lisnnda ayn olay dern ba-
sncn en u snrnda Esm'-l Hsn'nn, nden, Hakk'n derinliinden fkrmas
olarak da tasvr edilebilir. "Esm'-l Hsn (kevn sretler eklinde) d lemde
mevcd olmadan nce, ve hepsi de d varlk lemine doru bir k yolu aray i-
inde olarak, Hakk'n Zt'nda (yni Srr-s Srr'da) gizli olarak bulunurlar. Bu du-
rum bir kimsenin nefesini iine hapsederek tutmasna benzer. Bu trl gse hapse-
dilmi olan hava darya doru bir k yolu arar; ve bu had skma insana ac ve-
rir. O kimse tutmakta olduu nefesini salverince de artk bu basncn ona ac vermesi
durur. Tpk insann nefesini salvermedii zaman skntda olmas gibi Hakk da
Esm'-l Hsn'nn talebine cevap olarak eer bu leme varlk vermeseydi (ontolo-
jik) basncn skntsn hissedecekti. Bu, Lao-Tz'nun, Tao'nun sonu gelmez yaratc
faaliyetini tasvr ettii byk bir Evrensel Krk misliyle de mukyese edilebilir.
"Sem ile Arz arasndaki mekn bir kre benzetilebilir. O botur (yni Srlarn Sr-
r olarak Mutlak "Hilik"dir) ama faaliyetine son yoktur. Ne kadar ok faaliyet gste-
rirse o kadar ok retmektedir".

u hlde ztnn zarr ve dern doal talebine uygun olarak Varlk, sonu gelmez
bir biimde kendisini somut nesneler olarak taayyn etmektedir. Ve "Rahmn'n Ne-
fesi" ya da ontolojik Rahmet de, her birinin varlklar asndan ekirdeini tekil
ederek, btn bu nesnelerde sereyn etmektedir. Ve Tao-cu bilgeler de her bir kevn
nesnenin iktisb etmi olduu, varlnn bu ekirdeine t ya da Fazlet demektedir-
ler.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
192
bn Arab'nin Rahmet'i her eyden nce ontolojik bir olgu olarak anlamakta oldu-
unu belirmek gerekir. Bu, Varln fiili'ne yni nesnelere varlk ihsn etme eylemine
dellet etmektedir. Bu, bir merhamet ve hayrseverlik gibi duygusal bir tavra iret
etmemektedir. Fakat "varlk ihsn edici" olarak Rahmet hi kukusuz duygusal ve
sbjektif bir nans tar. Ve bu da ahlk ynden slm'n Allh' anlay ile iyi ba-
damaktadr. Tao-culuk'da Varln yaratc faaliyeti byle bir kavrama taban tabana
zt bir ekilde temsl edilmektedir. nk Tao-culuk'da Tao'nun "gayr- beer" (pu
jn) olduu ifde edilir. Lao-Tz: "Sem'nn ve Arz'n beer vechesi yoktur... Bunlar
onbin nesneye sanki samandan yaplm kpeklermi mumelesi yaparlar" demekte-
dir. Bununla beraber bu iki sistem arasndaki fark yalnzca yzeyseldir. nk ister
Rahmet isterse Rahmet-sizlik erevesinde tasvr edilmi olsun, tasvr olunan temel
olgu hi deimeden ayn kalmaktadr. Bunun sebebi de bn Arab'nin dncesine
gre Rahmet'in mutlak srette karlk beklemeden verilmi olmasdr. Rahmet ya da
Rahmet-sizlik ile kastedilen, aslnda, Varln her eyde sereyn eden yaratc faali-
yetinden baka bir ey deildir. bn Arab'nin bizzt kendisi Rahmet kelimesinin ola-
an armlaryla birlikte idrk edilmesine kar bizleri uyarmaktadr. "O'nun faa-
liyetine herhangi bir amaca ulama gayreti ya da belli bir ama iin bir nesnenin uy-
gun olup olmamas dncesi karmaz. ster uygun olsun ister olmasn lh Rahmet
her eyi ve herhangi bir eyi varlkla rtmektedir".

bn Arab'nin Rahmet hakkndaki bu aklamas Tao-culuun rhuna o kadar uy-
gundur ki bu, kelimesi kelimesine, (hereye ve herkese "varlk" ihsn etmede bn A-
rab'nin Rahmet kavram kadar eit derecede tarafsz ve ayrm gzetmeyen) Tao-cu
Rahmet-sizliin Lao-Tz tarafndan verilen bir aklamas yerine geebilir. Lao-
Tz'nun grne gre Mutlak'n [Tao'nun] yaratc faaliyeti srf Rahmet-sizlie da-
yand iindir ki tek bir istisns olmakszn onbin nesnenin zerine yaylm bu-
lunmaktadr. Eer bunun iine pek az bir beer duygu bulam olsayd Mutlak bu
kabil mutlak bir tarafszlkla faaliyette bulunmazd. Hlbuki, aksine, bn Arab'nin
grne gre Mutlak [Hakk] srf bir Rahmet fiili olmasndan dolaydr ki hibir eyi
darlamakszn her eye "varlk" ihsn etmektedir. lh Rahmet, tabat gerei snr-
sz olduundan, btn lemi kaplamaktadr. Aka grld gibi her iki hlde de
temeldeki fikir bir ve ayndr.

Rahmet ya da Rahmet-sizlik kavramnn yaps baka bir nemli fikre, Mutlak'n
[Hakk'n ya da Tao'nun] "hayrn da errin de tesinde" olduu fikrine dorudan do-
ruya bal bulunmaktadr. Mutlak'n [Hakk'n ya da Tao'nun] her eye "varlk" ihsn
etmekten ibret olan yaratc faaliyeti hibir ahlk hkm iermemektedir. Mutlak'n
[Hakk'n ya da Tao'nun] asndan belirli bir nesnenin iyi ya da kt olmasnn nemi
yoktur. Hatt nesneler arasnda asl byle bir fark da yoktur. Nesneler bu ve daha
bakalar gibi deer hkmlerini Mutlak'n hibir ayrm gzetmeyen fiili araclyla
kendilerine "varlk" ihsn edilmesinden sonra, ve o da mahlktn zel bak asn-
dan tr, yklenmektedirler. Baka bir adan baklacak olursa, btn mevcdt,
bn Arab'nin dedii gibi, srt- mstakm yni doru yol zerinde ve, Tao-cu bilge-
lerin dedikleri gibi de, "kendiliklerinden byle"dir. Bu safhada hayr ile er [iyi ile k-
t] arasnda bir fark yoktur.

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
193
Bu dnce Lao-Tz ile uang-Tz tarafndan btn deerlerin izaflii asn-
dan takdm edilmektedir. Avm "hayr" ile "er", "gzel" ile "irkin", "asl" ile "rezil",
vs... arasnda tefrik etmekte ve, bunlar sanki nesnelerin tabatlar tarafndan asl bo-
zulmayacak bir tarzda tesbit edilmi objektif kategorilermi gibi, itima olduu ka-
dar ahs hayatlarn da buna gre in etmektedirler. Bununla beraber iin gerein-
de, bu ve salam grnen objektif kategoriler, aslnda, "objektif" olmak yle dursun
"sbjektif" ve "izaf" bak alarndan baka bir ey deildir. uang-Tz, beer ba-
k asndan "gzel" olan bir hanmn hayvanlar asndan bu hanmdan hzla uzak-
lamalarna sebeb olacak kadar "irkin" ve "dehet verici" olabildiini gstermee
almaktadr. Farklar yalnzca su katlmadk bir "izaf bak alar", yni "hoa gi-
dip, gitmeme" meselesidir. bn Arab'nin dedii gibi: "Kt, insann houna gitme-
yenden ve iyi de houna gidenden baka bir ey deildir".

Buna gre Tasavvuf'da da Tao-culuk'da da "varlk" asndan herhangi bir ey ne
hayrdr ve ne de erdir eklinde temel bir sav geerlidir. Bununla beraber her iki sis-
temde de her eyin temelden "hayrl" olduuna dair bir gr de vardr. Bunun sebe-
bi ise "varlk" asndan her eyin eninde sonunda Mutlak'n [yani Hakk'n ya da Ta-
o'nun] bir tecellsi olmasdr
335
. Byle bir bak asyla bakldnda ise lemdeki
her ey zten "bir"dir. Lao-Tz da: "Ben hayra hayr gibi mumele ederim. Ama erre
de hayr gibi mumele ederim, nk Fazlet [biztih] hayrdr. Ben drste drst
gibi mumele ederim. Ama drst olmayanlara da drst gibi mumele ederim, n-
k Fazlet de [biztih] drsttr". Byle bir tavr bn Arab'nin de derhl onaylaya-
ca bir tavrdr. Baknz o ne diyor: "Kt olan srf (bu hussta etkili olan sbjektif
izlenimin sebeb olduu) zevkden dolay ktdr; ama ayn ey, eer (sbjektif bir
beer tavr olan) hoa gitme ya da gitmeme keyfiyetinin dnda gz nne alnacak
olursa, pekl temelden iyi bulunabilir".

Btn bu mlhazalar hem bn Arab'ye ve hem de Tao-cu bilgelere gre Mutlak
[Hakk ya da Tao vey Yol] ile kevn lemin nesneleri arasnda fevkalde yakn ve ay-
rntl bir ilikinin mevcd olduunu ortaya koymaktadrlar. Her ne kadar kevn le-
min nesneleri Mutlak'dan zhiren uzakta grnmekteyse de bunlarn hepsi de, eninde
sonunda, Mutlak'n eitli safhalarda ve yerlerde kendini izhr etmek zere taknd
farkl sretlerden baka bir ey deildir. Hilkat srecinin iki unsuru olan Mutlak ile
kevn lemin nesneleri arasndaki bu sk ontolojik mnsebet Tao-cu-luk'da sembo-
lik olarak Ana-ocuk mnsebeti misliyle ifde edilmektedir. "Varlk" ya da "Ad-
landrlm olma" safhasndaki Yol ya da Tao, Lao-Tz tarafndan "Onbin Nesne'nin
Anas" olarak telkki edilmektedir. Bu beynn sembolik anlamndan kinye kevn
lemde ne varsa hepsinin de Mutlak ile bir eit neseb ba iinde bulunduudur.
Tao-cu ideal de insann "Ana'y bilmek yoluyla ocuklar'n bilmesi, ve ocuklar
bilmesiyle de Ana'ya sk skya tutunmas"dr.

bn Arab cephesinde ise Hakk [Mutlak] ile Kesret [kevn nesneler] arasndaki bu
ayn ontolojik mnsebet "glge" ile kayna yni glgesi yere den insan ya da

335
Tasavvuf anlayna gre Hakk zten mahz Hayr'dr. (evirenin notu)

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
194
nesne arasndaki mnsebetle karlatrlmaktadr. bn Arab: "Hislerinizin ynlen-
dirdii sradan yaantnzda glgenin kendisine sebeb olan kimseye ne denli bir ba
ile sk skya bal olduunu ve onun bu badan kendisini kurtarmasnn nasl mut-
lak srette imknsz olduunu grmyor musunuz? Bu mmkn deildir, nk
bireyin kendisinden ayrlmas mmkn deildir" demektedir. Bu lem de Hakk'n
"glgesi"dir, ve bu sfatyla da ona yle bir mnsebet bayla sk skya baldr ki
bu ba asl kesilip atlamaz. lemin her bir paras Hakk'n zel bir vechesidir ve
Hakk'n taayyn etmi bir sretidir.

bn Arab bu ayn mnsebeti Esm'-l Hsn'dan El Ltf ismine rc' ederek
tasvr etmektedir. Bu balamdaki Letfet madd olmamas hasebiyle dier btn nes-
nelerin iine nfz edip dolduran ve bylece kendisini bunlarn iinde yayan, madd
olmayan bir eyin vasfna dellet etmektedir. "Hakk'n, kendine mahss bir ad olan
her bir nesnede, bu nesnenin zt olarak var olmas O'nun zt letfetinin sonucudur.
O her bir nesnede yle bir tarzda hzr ve nzr bulunmaktadr ki O'ndan bu nesnenin
kabl edilmi olan mtad ismiyle sz edilmektedir. Buna gre biz: "Bu Gk'tr", "Bu
Yer'dir", Bu bir aatr", vs... demekteyiz. Ama bu nesnelerin her birinde mevcd o-
lan zt yalnzca bir'dir".

Kn'nin Fuss hakkndaki tefsirindeki bir pasajda Ana mislini kullanmakta
olduunu hatrlatmakta fayda vardr. "Her eyin niha temeline Ana (umm) denilir
nk ana btn dallarn neet ettii gvdedir".

bn Arab ile Tao-cu bilgelerin hilkat srecini daim ve sbit bir akm gibi res-
metmeleri de kayda yndr. Onlarn bu bakmdan leme bak alar gze arpc
bir biimde dinamiktir. Sknette bulunan hibir ey yoktur. lem btnyle cokun
bir hareketlilik iindedir. "Bir nehirden akan suyun daim onu srekli olarak yenile-
mesi gibi" (bn Arab), lem de kendisini tpk bir kaleydoskop gibi ndan na dei-
tirmektedir. Lao-Tz'nun Evrensel Krk misli sonu olmayan hilkat sreci iin is-
betli bir semboldr. "Sem ile Arz arasndaki mekn bir kre benzetilebilir. O bo-
tur (yni Srlarn Srr olarak Mutlak "Hilik"dir) ama faaliyetine son yoktur. Ne ka-
dar ok faaliyet gsterirse o kadar ok retmektedir".

uang-Tz'nun ne srd nesnelerin Evrensel Transmtasyonu tezi de Reali-
te'nin bu vechesine dokunmaktadr. Bu kevn lemde her ey srekli olarak bir sret-
ten bir baka srete dnp durmaktadrlar. Ontolojik olarak her ey Evrensel
Transmtasyon srecine tbdir. "lmek ve hayatta olmak, yaamak ve yok olmak,
kmaz bir durumda olmak ve tlihli olmak, fakir olmak ve zengin olmak, zek olmak
ve beceriksiz olmak, gzden dmek ve itibra mazhar olmak... bunlarn hepsi de
nesnelerin sbit olan deiimlerinden baka bir ey deildir, ve Kader'in de srekli
faaliyetinin eseridir. Btn bu nesneler gzlerimizin nnde bir dierinin yerini ala-
rak geip giderler, ama kimse Zihn'iyle bunlar geri dndrp de gerek menelerine
rc'' ettiremez". Btn bu deiimler "bize (bir neyin) bo deliklerinden kan sesle-
ri, ya da scak rutbetli bir yerden fkran mantarlar hatrlatmaktadr. Gece gndz
bu deiimler gzlerimizin nnde bir eyin yerine bir bakasn koymak hussunda
asl dur durak tanmazlar".
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
195

bn Arab nesnelerin bu daim akn, tek bir na indirgemektedir. Bunun sonu-
cu, onun Halk- Cedd (yeniden yaratl) teorisi yni lemin her bir n yeniden yara-
tlmakta olduu tezidir. Her bir n saysz nesne ve zellikler retilmekte ve bunu iz-
leyen nda da bunlar, yerlerine saysz baka nesneler ve zelliklerin vaz edilmesi i-
in, ifn olmaktadrlar. Ve bu ontolojik srec de kendi kendini tekrarlayarak
sonsuzadek srer gider.

Tasavvuf'da da Tao-culuk'da da (Srr-s Srr'dan balayp da kevn nesneler saf-
hasna kadar) Nzl [ni'in] Varln niha tamamlanmasn temsl etmemektedir.
Nzl'n ardndan Mi'rc [Ykseli] gelmektedir. Nzl'n son safhasnda onbin
nesne [Kesret] bereketli bir ekilde geliir ve sonra da sonunda Am'da kaybolup
kevn lem ncesi Sknet'te dinlenecekleri yere vsl oluncaya kadar kendi asl
memb'larna doru ykselen bir yol izlerler. Buna gre btn hilkat sreci gerekten
de balang ve biti noktas bulunmayan devs bir ontolojik daire oluturmaktadr.
Safhalarn birinden dierine hareket, kendisi asndan hi kukusuz zamana bal bir
olaydr. Ama dairenin ne bir balang ne de biti noktas bulunan tm, zaman-d
bir olaydr. Baka bir deyimle bu metafizik [fizik-tesi, btn] bir sretir. Her ey
Ezel imdiki Zaman'da vuku bulmaktadr.

* * *
Ankara, Ocak 1999
skdar, Cumartesi 28 Haziran 2001/ 01.13.





















Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
196
EK: !
TEvHD NERTEBELER!
336

Akl- Me denilen, beere has Gndelik Akl'n en byk yanlglarndan biri: g-
rnen gerei yni ehdet lemi'ni ve bu lemin a'rzn niha Hakkat olarak alg-
layp onunla yetinmesidir. Aslnda btn bu ehdet lemi, Btn' idrkden setre-
den, ketmeden byk bir nefsn vehimden baka bir ey deildir. Bunu idrk ise an-
cak Cenb- Hakk'n byk bir ltfu olan Akl- Med syesinde olur. Akl- Med s-
hibi olan Ehl-i rfn btn bu ehdet lemi'nin hiylelerini temyz eder, grnenin
ardndaki Hakkat' vstasz bir ekilde dorudan doruya fehm ve idrk ederler.
Bir kimsede Akl- Med'n bir nebze olsun tecell etmesi iin Tevhd Mertebeleri'-
nin en azndan ilme-l yakn zevk edilmi olmas arttr.
Mertib-i Tevhd yni Tevhd Mertebeleri altdr. "Mertib-i Tevhd Slku" en
alt noktas Beeriyyet ve en st noktas da Tevhd-i Zt diye isimlendirilen bir em-
ber gibi dnlr. Bu emberin Beeriyyet durandan itibren balayan Ykseli
Kavsi: Tevhd-i Ef'al, Tevhd-i Sfat ve Tevhd-i Zt mertebelerini kapsar; bunlara
Fen Mertebeleri denir. Bu emberin ni Kavsi ise: Cem', Hazret-l Cem' ve
Cemm-l Cem' mertebelerini kapsar; bunlara da Bek Mertebeleri denir. Bu iki ka-
vis tamamlannca Cemm-l Cem' mertebesi ile Beeriyyet dura akr. Slik by-
lece hareket noktasna geri dnm olur. Ama bu dnte sliin elde ettii idrk ile
salt beer seviyesinde yni bu mnev yolculuun bandaki idrki arasnda pek b-
yk bir fark vardr.
Mertib-i Tevhd'in ilk basama olan Tevhd-i Ef'l'de, slikde egemen olan id-
rk: asl filin Cenb- Hakk olduunun idrkidir. Bu idrke erien slik artk hibir
fiili kendi fiili olarak grmez ve kendisininmi gibi grnen fiilleri de Cenb- Hakk-
'a rc' ettirerek o na kadar fiillerini kendisininmi gibi grm olmasnn ortaya
koyduu haf irkden O'na snr. Bu idrk slike Kader ve Kaz'ya mnn temelle-
rini iyice hazmetmesini ve Mkevvent'a daha bilgece bakmasn salar...
Mertib-i Tevhd'in ikinci basama olan Tevhd-i Sfat'ta, slikde egemen olan
idrk asl mevsfun Cenb- Hakk olduudur. Bu idrke erien slik artk hibir sfat
kendi sfat olarak grmez ve kendisininmi gibi grnen sfatlar da Cenb- Hakk'a
rc' ettirerek o na kadar sfatlarn kendisininmi gibi grm olmasnn ortaya
koyduu haf irkden O'na snr. Bu idrk slike Mkevvent'a daha skin, daha
temkinli ve daha rahmn bir nazarla bakmasn salar...


336
Necmettin ahinler'in Ganiyy-i Muhtef'nin Mertib-i Tevhd Rislesi (Kakns Yaynlar, sk-
dar, 2001) balkl kitabndan mlhemdir. (evirenin notu)

Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
197
Mertib-i Tevhd'in nc basama olan Tevhd-i Zt'ta, slikde egemen olan
idrk, kendisinin hibir ztiyyetinin olmaddr. Bu idrke erien slik artk hibir fi-
ili, hibir sfat ve kez kiiliinin z olan ztn da kendisine ait nesneler gibi deil
bir sre kendisine izfe edilen emnetler olarak idrk eder ve bunlarn tmn
Cenb- Hakk'a rc' ettirerek o na kadar kendine izfe edilen ef'ali, sfatlar ve zt
kendisininmi gibi grm olmasnn ortaya koyduu haf irkden O'na snr: haki-
k fakr ile O'nun Zt'nn ummnnda bir katre gibi ifn olmann idrkini yaar. Bu
idrkin yaanmasyla birlikte, slikde bu idrk de dhil olmak zere btn a'rzn id-
rki de yok olur...
Tevhd-i Zt ne'esini zevk ve hazm eden biri iin artk bu Mkevvent'n insa-
noluna mekri [hiylesi] kalmaz. Nereye dnse muhtab Hakk'dr. Her n Hakk'n
huzrunda bulunmann kendisine bahettii stn Edeb'le hareket eder...
Cem makmn hazmeden slikin beeriyeti zhir bir iktisb olur. Bu grntnn
setrettii ise Hakk'n Zt'dr. Slik artk Hakk'n Zt'yla mevcddur. Anlayana, onun
bu ahvli yalnzca Hakk'a dell olur...
Makm- Hazret-l Cem'de slikin beeriyyeti zhir olur. nk slikin Tevhd-i
Sfat merhlesinde Hakk'a rc' ettirdii btn sfatlar, bu sfatlarn ilh mene'inin
idrki ve ilmi ile birlikte (yni Esm'-l Hsn lmi ile), slike iade edilmitir. Artk
o, tasarrufuyla birlikte, Esm' lmi'nin mazhardr...
Cem'-l Cem makmn hazmeden kii Cenb- Hakk'n ilh ltuflarn ubdiyyet
perdesi altnda vekarla setreden bir nsn- Kmil ve Mrebbi'dir. Byle bir kiiye e-
rien ve o ztn bu niteliini kefeden kimse bilmelidir ki nne km olan bu frsat
kemle ermek iin hayatnn frsatdr...

* * *















Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
198
EK: !!

Prof. !ZUTSU'nun ESER!NE DA!R
BAZ! GORULER


Prof. Toihiko zutsu'nun A Comparative Study of The Key Philosophical
Concepts in Sufism and Taoism/Ibn 'Arab and Lao-Tz, Chuang Tz balkl iki
cildlik bidev eseri bir yandan bn Arab'nin Fuss'u ile bunun daha ok Kn ta-
rafndan verilmi olan yorumunu, dier taraftan da Lao-Tz'ya atfedilen Tao T ing
ile bunun uang-Tz'nun Kitab'nn ilk yedi blmn gz nnde bulundurarak
Vahdet-i Vcd'un ve Tao-culuun kavramsal yaplarn semantik adan inceleyen
ok deerli bir eserdir.

Prof. zutsu bu incelemede bn Arab'nin Vahdet-i Vcd doktrinini, bu doktrinin
anahtar-kavramlarnn semantii asndan, ok ayrntl olarak incelemi ve bu ince-
lemeyi temel alarak da Tao-culuun [gene semantik adan inceledii] anahtar-
kavramlar ile Vahdet-i Vcd'unkilerin ne vs'atte rtmekte olduklarn tesbit et-
mitir.

Ortaya kan sonu artcdr. Her iki doktrin de Vahdet-i Vcd'un temelde
ayn, terminolojide farkl iki versiyonu gibidir. bn Arab'nin anlad ekliyle Zt,
Am', Adem, Kenz-i Mahf, Gayb lemi, Hakk, Kader, Rabb, Vahdet, Kesret, Rah-
mn'n Nefesi, Rahmet, Nefs, Rh, nsn- Kmil gibi anahtar-kavramlarn Tao-
culuk'da yalnzca ontolojik mudilleri bulunmakla kalmamakta, fakat ayn zamanda
bu kavramlar bn Arab'de nasl bir yap oluturuyor ve biribirleriyle ne trl ilikiler
iinde bulunuyorlarsa bunlarn Taoculuk'daki mudilleri de kendi aralarnda bu yap-
y ve bu ilikileri aynen muhfaza etmektedirler.

Ancak A'yn- Sbite, Fen, lem-i Misl ve Hayl gibi bz kavramlarn Prof.
zutsu'nun atfta bulunduu Tao-cu mudillerinin Tao-cu bilgeler tarafndan ak-
seik bir biimde nceki kavramlar gibi ontolojik olarak iyice tanmlanm bulundu-
unu iddia etmek zordur. Bu kavramlar Tao-cu bilgelerde, en azndan, bn Arab'deki
gibi ayr birer doktrin oluturacak kadar belirgin bir ekilde dile getirilmi de deil-
dirler.

Evrensel Rzgr'n etkisiyle aalarn kovuklarnn kard farkl sesler ile ilgili
pasajn a'yn- sbite'nin Tao-cu ontolojik temelini tekil edebileceini iddia etmek
biraz zorki bir yorum olarak gzkmektedir. Bu, ontolojik bir hakkat olarak a'yn-
sbite'ye deil, sdece Rahmn'n Nefesi'ne mruz kalan kovuklarn bu rzgrn fiili-
ne cevap vermek hussundaki istdatlarna iret eden bir allegoridir, o kadar!

Tso Wang yni "otururken unutmak" da, Fen'ya dellet etmekden ziyde, sra-
dan vecd ya da istirk hline dellet etmektedir. Fen'da vecd ve istirak vardr ama
her vecd ya da istirk Fen deildir. Prof. zutsu'nun yorumu sanki Tao-cu bilgele-
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
199
rin her istedikleri n Fen hlini yaayabildiklerini ngryor gibidir. slm idrkde
Fen kesb ve ird deil, vehbdir.

Ayn ey Tao-cu bilgelerin "karmaalatrma" ya da kaos hlinin Prof. zutsu ta-
rafndan lem-i Misl ve Hayl'in mudili olarak kabl edilmesi iin de geerlidir.
"Karmaalatrma"nn Tao-cu bilgelerce verilen tasvrine baklacak olursa bu, lem-i
Misl ve Hayl'e deil, yalnzca: murkabeye dalm olan bir nsn- Kmil'in,
Esm'-l Hsn'nn, zhir nesnelerin btnndaki tecelllerini mhede ederken
kendi idrkinden hd lemi'nin silinmesine tekbl eden bir mnev vecd hlidir,
o kadar!

Tao-cu bir bilge ile bir nsn- Kmil arasndaki farka da ksaca iret etmek isti-
yorum. Tao-cu bilgeler Muhammed bir nsn- Kmil gibi muhfaza etmekle y-
kml olduklar bir eriat'a deil, yaay tarz olarak "Adem-i craat" ilkesine yni
"Kader karsnda mutlak teslmiyet" ilkesine baldrlar. Bu, onlarn sanki cemiyet
haytnn nisbeten dnda yaadklar gibi bir izlenim uyandrmaktadr. Oysa Mu-
hammed bir nsn- Kmil, "Kader karsnda tam teslmiyet" ile eriat' ve Hazret-i
Muhammed'in Snnet'ini uyumlu bir biimde tevhd etmitir. Ve bunlara sk skya
bal olmak hasebiyle de cemiyetten kendini tecerrd ederek deil, tersine, cemiyet
iinde ve cemiyet haytna katlarak yaar.

Tao-culuun bn Arab'nin Vahdet-i Vcd-uluuyla tammen rtmekte oldu-
u hakknda kolaylkla uyanabilecek olan bir izlenimin nne gemek zere takdm
etmi olduum bu tenkdlerim Prof. zutsu'nun eserinin deerini asl azaltmamakta-
drlar.

te yandan, biri Mrsiye/spanya'da domu, 28 harflik bir alfabeye dayanan A-
rapa konuan; dieri ise Beijing/in'de ortadan kaybolmu olduu rivyet edilen ve
40.000 ideogramlk bir alfabeye dayanan ince konuan iki insann dnce sistem-
lerinin arasnda yaklak onalt yzyllk bir zaman fark, 9.500 km'lik bir mekn
fark bulunmaktadr. Bunlarn biribirlerini u ya da bu ekilde etkilemi olmas t-
myle abestir. Her iki sistemin de bu kadar iyi rtmesinin sebebi ise, ancak,
Cenb- Hakk'n kendi esrrn [hikmeti yalnzca Zt'na m'lm olmak zere] farkl
velerin rts altnda diledii sekin kullarna bildirmesindeki irdesinde yatmak-
tadr.

* * *








Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
200

EK: !!!

TER!NLER!N NUKAYESES!


bn Arab Lao-Tz & uang-Tz
Zt Tao'nun Mutlak Hakkat
Mutlak Teslimiyet Adem-i craat
nsn- Kmil
ng Jn
Rabb Tsao Wu e, Ta ih, Semv mparator,
Am', Dipsiz Karanlk, Kenz-i Mahf
Hsan, Derinliklerine Varlamayan, Sr,
Yontulmam Odun
Vcd, Varlk
Yu
Adem Wu, "Varlk-olmamann-reddinin-reddi"
Hakk Tao, Yol,
Kesret, Mmknat Onbin Nesne, Wan Wu
Tecell ng,
Vahdet-i Vcd Semv Eitleme
Basret Ming, Aydnlatc Nr
Fen Otururken Unutmak, Tso Wang
lem-i Misl ve Hayl Karmaa, Kaos
Mi'rc Sonras Byk Uyan
A'yn- Sbite Aacn kovuklar
Rahmn'n Nefesi Evrensel Rzgr
Rahmet T, Fazlet
Srt- Mustakm "Kendiliklerinden Byle"
Rh 'i
Gayb lemi Hsan
Kader
T'ien Li









Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
201



Kk Szlk
A
Adem: varln zdd, yokluk.
Aforizma: zdeyi.
Akl- Med: grnenin ardnda (btnndaki) hakkatlar vstasz bir ekilde fehm
ve idrk eden akl.
Akl- Me: nesneleri ve bunlarn zihnimizdeki tasarmlarn tehis etmeyi, kategori-
letirmeyi ve bunlarn aralarndaki bantlar vaz ve kef etmeyi mmkn klan akl.
Allme: her ilme in olan lim.
Allegori: bir dncenin bir resim, bir tablo, canl bir varlk araclyla telmih edil-
mesi.
Animizm: Tabat'taki her nesnede bilinli bir yaay olduu inanc.
Ar- bl: en yksek konum, mertebe.
Avm: 1) idrki kt kimseler, 2) cemiyetin aa tabakas.
Aylk: ii olmayan, bo gezen.

B
Btl: geree aykr.
Bilkuvve: tasavvurda olan, henz gerekleip de ortaya kmam olan.
Biztih: kendiliinden, kendinden.
Bu meynda: bu arada.

D
Dern: ie ait, kalb.
Diyalektik: tartma ve aklyrtme tratejisiyle ilgili.

E
Ef'al: fiil'in oulu.
Efrdn cmi', ayrna mni': gerekli btn unsurlar ihtiv eden, gerekmeyenleri
ise derda brakan, tam, mkemmel (trif).
Egosantrik: nefsi merkeze yerletirip de her eyi ona baml gren inanla ilgili.
Eklektizm: eitli fikirler arasndan bzlarn seerek yeni bir doktrin in etme.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
202
Emre: almet, nian, eser, iz.






Epistemoloji: ilimlerin ve ilm kavramlarn geerlilik snrlarn tartan ilim.

F
Fen: yok olma.
G
Girizgh: konuya giri.

H
Hadd-i ztnda: aslnda.
Haf: gizli, sakl.
Hals: kurtulma.
Harc- lem: herkesin kulland, yapt ya da kullanabilecei, yapabile-cei.

I
Iskolstik (Skolstik): inanc ve bilgiyi Kilise'nin doktrini ve Aristo'nun grleriy-
le badatrmay hedef alan Ortaa Felsefesi.


reti: dn alnm, kullanann kendi mal olmayan, sahte,
htiyr etmek: semek.
kme etmek: 1) yerine koymak, 2) dv amak.
ktibs: ireti alma, faydalanma.
btida: balangca ait, balangtaki.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
203
rc etmek: indirgemek.
stikrar: yerleme, karar bulma, bir yerde sbit olma.

K
Kabil: soy, nevi, snf, trl, gibi; bu kabil: bunun gibi.
Kadm: eski.
Kav: kuvvetli, dayankl.
Kaz: Kader'de yazl olann zaman iinde gereklemesi.
Kesb: insan tarafndan kendi cehd gayretiyle kazanlan
Ketmetmek: gizlemek, saklamak.
Kevn: olma, var olma
Kevn: Kevn'e ait.
Kozmoloji: Evren'i tasvr eden ilim.
Kozmogoni: Evren'in yaratln tasvre alan ilim.
Kozmogonik: Kozmogoni ile ilgili.

L
Ltaayyn: taayyn etmemi, belirginlememi.

M
Mahml: ykl, dolu.
Mebde': balang.
Mehaz: bir eyin alnd yer, kaynak.
Memba': kaynak.
Mene': neet olunan yer, k yeri, asl, esas.
Menzil: konak, merhale, iki konak aras, katedilmesi gereken uzaklk.
Merhale: konak, menzil, safha, aama.
Mersiye: at.
Metafor: kendi z anlamyla kulla-nlmayp benzetme yoluyla bir baka anlamda
kullanlan sz ya da tasvr; istire, tebih, benzetme, mecz.
Metaforik: metafora ait.
Mevsf: nitelendirilmi, bir sfat olan.
Me'ys: zntl, ye'se dm. Mezc olmak: kartrma, katma.
Mudil: eit.
Muhl: gereklemesi imknsz olan.
Murkabe: 1) bakp gzetme, 2) Hak-k'n Vahdeti'nde kendinden geme, istirk.
Mtad: tiyd edilmi, allm.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
204
Mkevvent: 1) olu ve bozulu (kevn- fesd) lemi, 2) bu lemdeki varlklarn
tm.
Mnezzeh: bir eye muhtc olmayan, temizlenmi, arnm.
Mnferid: yalnz, tek, kendi bana, ayr.
Mnhasran: belirli olarak, mahss olarak, sdece.
Mphem: snrsz, belirsiz, mulk, her tarafa ekilebilen.
Mteal: yksek, yce, deney ve gz-lemle elde edilen bilgi ve ilmin snrlarn aan.
Mzhir: birinin tarafn tutan, yar-dm eden.

N
Nmtenh: sonu olmayan.
Nihilizm: yksek ideallerin deerlerini kaybetmelerinden kaynaklanan olumsuz bir
fikr tutum.
Nirengi: bir yrenin en yksek noktas.
Nisyn: unutma.
Niz: anlamazlk, ihilf, kavga, ekime, az kavgas,
Nfz: bir eyin iine geme ya da iine ileme.
Nve: ekirdek.

O
Ontoloji: konusu varlk olan ilim.
P
Paradoks: kklemi kanaatlere ve bilgilere aykr olarak ileri srlen ve yadrgatc
dnce.
Paradoksal: paradoksa ait.

R
Rafine: zarif, ince, tekml etmi.
Reenkarnasyon: nefsin lmden son-ra bir baka beer bedene geerek yeniden
hayata dndn iddia eden inan.
Ref etmek: kaldrmak, ykseltmek, yukarya kartmak.
Remzetmek: bir konuyu belli bir sem-bol araclyla anlalabilir hle sokmak.
Rltivizm: bilginin izaf olduunu, niha Hakkat'a eriilemeyeceini iddia eden
felsef doktrin.
Rc': geri dnme, avdet.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
205
R'yet: grme, seyretme, mhede etme.

S
Safsata: gerei ortaya karma iddiasyla aldatc ve/vey yalanc delllere ve akl
yrtmelere dayananlarn tavr.
Slik: belirli bir yolu tkib eden, o yola bal olan.
Siryet: geme, bulama, intikl, ya-ylma.
Slk: bir yola girme.


hika: zirve.
kirt: bir i ya da bir ilim renmek zere bir stda balanm olan kimse.
rzeden kmak: ilerin dzeninden kmas.
ve: 1) tarz, tavr, slb; 2) lehele-rin ayrld az.
ml: 1) iine alma, kaplama, hv olma, ihtiv etme, 2) dellet etme.

T
Taayyn: belirli klnma.
Tahsis: bir eyi birine vey bir tarafa mass klma, ait etme.
Takaddm etmek: nden gelmi olmak.
Takbh: ayplama, knama, irkin grme.
Tannn: ok tnlayc olan, gzel ses veren.
Tasfiye: saflatrma, arndrma.
Tecessm: 1) cisimleme, vcd hline gelme, 2) grnme, gzn nne gelme.
Tekemml: olgunlama, kemle erme.
Telmih: sylenen bir szden mn kararak m yoluyla dokunup aka syleme-
me.
Temyz: kendini ortaya koyma, belli etme, sivrilme.
Tenzh: 1) kabahat ve eksikliklerden arndrma, 2) Hakk' noksan sfatlardan ber k-
larak yceltme.
Terkb: 1) birka eyi bir araya getirerek bileik bir ey vcda getirme, 2) bu trl
meydana gelen ey.
Tao-culuk'daki Anahtar-Kavramlar
206
Tesviye: Bir ve eit hle getirme.
Tebih: benzetme.
Tevhd: 1) birleme, 2) tebih ve tenzihi uyumlu bir biimde idrk ederek Hakk'n es-
rrna nfz etme stratejisi.
Te'yid: 1) kuvvetlendirme, salamlatrma, 2) doru olduunu kabl etme, dorula-
ma.Timsl: ekil, biim, sret, resim, tasvr.
Timsl: ekil, biim, sret, resim, tasvr.
Transmigrasyon: nefsin insan bedenini terk ettikten sonra bcek, bitki, hayvan, vs...
gibi bir baka trn bedeninde ya da cin sretinde hayat bulacana dir inan.

U
Urc: yukar ekilme, kma, yksel-me.


nsiyet: alkanlk, alma, lfet.

V
Vecd: kendini ve bilincini kaybedecek derecede ilh aka dalma.
Vehb: Rabb tarafndan karlksz olarak ihsn edilen.
Visl: sevdiine kavuma, vuslat.

Z
Zecr: zorlayc.

You might also like