You are on page 1of 44

www.islamvetasavvuf.

org
1- MAM AF, HAYATI, YAADII A ............................................... 1 8- Neden afi'yi ne Ald k?..................................................................... 1 9- Doumu Ve Soyu:.................................................................................. 2 10- Soyu Hakk nda Sylenenler:............................................................... 4 11- Gazze'den Mekke'ye Gen Yoksul Blr lenin ocuu: ................. 4 12- ocukluu, Yetimesi, l Hayat:..................................................... 5 13- Mekke'de Ve Medine'de lm Tahsil Etmesi:..................................... 6 14- Vllkte, Memuriyette Bulunmas : .................................................... 8 15- afi'nin Ta'kbe Uramas, Badad'a Getirilmesi:........................... 9 16- Badad'da Muhammed b. Hasan'la Grmesi Ve Ehl-i Re'y Fkhn renmesi:.................................................................................. 10 17- Mekke'ye Dn Ve Mescd-i Haram'da Ders Vermesi:............... 12 18- Tekrar Badad'a Gtmes Ve Grlerini Orada Yaymas: ........... 13 19- nc" Defa Badad'a Geli, Oradan Msr'a Gidii: ................. 14 20- afi'nin, stad Mlk'i Tenkide Balamas:................................... 15 21- cthad Safhalarnn Hayatnn Devrelerine Balan:................... 17

1- MAM AF, HAYATI, YAADII A (150-204 H. / 767-820 M.) 8- Neden afi'yi ne Aldk? Bu yl, sizinle etd iin, mam afi'yi setik. Dersimize onunla balad k- Zr afi'nin fkh, slm fkhm en parlak ve en olgun devrinde en mkemmel bir surette temsl etmektedir. O, re'y ehli fkh ile Hads ehli (Badad fkh ile Hicaz fkh) arasn dil llerle birletirmektedir. afi, fkhta re'y kaidelerini tesbit etmi, Kyas llerini koymu bir fakihtir. Ayn zamanda Snneti zabt ve tesbit etmee alan, bu i iin ller ve mikyaslar koyan ilk hadsci fakhtir. Kitap ve Snneti anlamann yollar n ayd nlatan, nsih ve menshu beyan eden odur. Giritii bu ilerle, vaz'ettii usl- fk h ile hkm istinb iin sabit esaslar kurmu, tahric yoluyla hkm karma usln vaz'etmitir. Onun nasslar-dan hkm alma usln etd eden kimse, slm fkhn, gelimi ve olgunlam, esaslar aydnlanm, r dzelmi bir halde incelemi olur. mam afi'yi ve fkhn etd eden kimse, bu aratrmay yaparken Hicaz fkhna, onlarn bahis usllerine de temas eder. nk o, hicret yurdunun imam, anda Hicaz'n en byk stad olan mam Mlik'ten ders ald . Yine bu inceleme isinde Irak ehlinin fkh na da temas eder. nk ma m afi, onlarn kitaplarn okudu, Hanef fkh kitaplarn derleyen Muhammed b. Hasan'la grt; ondan ders

ald ve onlarn arasnda yaad; onlarla mnazara ve mnakaalar yapt; mcdele edip urat. Mcdele yapan kimseye, mcdele yapt kimselerden bz eyler geer. Onlarn tutumundan, dnce tarzndan bir eyler alr. Nasl ki, harb yapan kimse, karsndaki dmann tutumuna, plnlarna gre hareket eder, ondan bir ey alp faydalanr. Fikirler insanlara, dostlardan olduu gibi dmanlardan da geer. Hanhellerden birtaJum, bz dinsizlere cevap vermee koyulmulard. Muhaliflerinin bza grleri, dncelerin geii yoluyla, farkna varmakszn kendilerine getiini sezdiler... te afi de bylece, her iki taraftan da bza eyler alm oldu. Re'y ve Hads taraftarlarndan faydaland . Bu bakmdan afi'yi incelemek, slm fkhn, gelime, olgunlama anda en stn derecesine karken her ynden onu incelemek demektir. Bunlarn zerine ilve olarak afi, Usl- Fkh n da va'z d r. Nass-Iardan hkm karmann, istinbt ilminin umum esaslarn ve usln o kurmutur. Onu etd etmek, usl- fkh incelemek ve renmek demektir. Bylece usl- fkh n s n rlan iz'1!^ kendine mahss bir yer almaa balad grlr. Fer' mes'elelerden ve onun genel kaydlanndan ayr l r. Bu incelemenin kendine mahsus meyveleri ve faydalan vard r. nk bu fru' mes'eleleri ve hkmlerini inceleme ilminden ayn, bambaka bir ilim tarihinin etd demektir. mam afi, mezhebinin usln ve itihadnn ynlerini toplayan kitaplar te'lif etmi ve yazmtr. Bylece o, bu n ilk am demektir. Ayn zamanda bu yolu gsteren iaretleri koyarak, incelemelerde bulunmak isteyenlerin yoluna da k tutmu, yollarn aydnlatmtr. Biz bu aratrmamzda man afi'nin yetimesini, kltrn, stad-lann , talebelerini inceleyeceiz. Btn bunlar onun hayatn etd etmek demektir. Bundan sonra onun yaad a, fkhn, kitaplann inceleyeceiz. Kitaplarm nasl te'lif ettiini, onlardaki kltr derecesini aratracaz. Daha sonra umm olarak istinbt ve hkm karmak iin vaz'ettii uslleri inceleyeceiz. Mezhebini vaz'ederken tuttuu sistemi, onun derli toplu grlerini etd edeceiz. Sonra da mezhebini ve yaylmasn, geliip genilemesi sebeplerini aratracaz. 1[1] 9- Doumu Ve Soyu: Rivayetlerin ouna gre mm- afi Suriye'de (Filistin'de) Gaz-ze'de dodu. Fukah tarihilerinin ve Tabakt yazarlanmn byk bir ounluunun grleri bunda birleiktir. Fakat, ounluun benimsedii bu rivayetin yansra onun Askaln'da doduunu syleyenler de vardr. Askaln, Gazze'den fersah uzaktad r. Hatt Suriye'den Yemen'e atlayarak onun Yemen'de doduunu syleyenler bile olmutur2[2]. Fakat ekseriyet bunlardan doru olan seip
1[1] 2[2]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 12-13. Bu trl rivayet afi'nin dilinden nakil olunmaktadr. Onun yle dedii syleniyor: "Ben 150 ylnda Gazze'de dodum. ki yanda bir ocukken Mekke'ye gtrldm." Dier bir rivayet ise yledir: "Ben Askaln'da dodum". Ykt Hamav diyor ki, Askaln ile Gazze aras fersahtr. Her ikisi de Filistin'dedir. Onun yle dedie de rivayet olunur: "Ben Yemen'de domuum. Annem benim snp gitmemden korkmu., beni Mekke'ye gtrm."

almtr. Bzlar bu rivayetin arasn yle birletirmek ister: O Yemen'de domutur, demekten maksat, Yemenlilerin bir mahallesinde domu demektir. O Askaln'da ve Gaz-ze'de yetiti. Askaln'da Yemenli kabileler ve Yemen soyundan olanlar vardr. Bu itibarla Yemenliler arasnda domu demektir. Ykt Hamev der ki: "Eer o rivayet doru ise, bu tarzda anlamak bence gzel bir te'vildir." Btn rivayetler onun 150 ylnda doduunda ittifak eder. Aym senede mamA'zam Eb Hanfe vefat etmitir. Hatt bzlar Eb Han-fe'nin ld gece afi'nin doduunu sylerler. Bu, halk tarafndan; bir imam ld, ayn gece de dier bir imam dodu, tarznda sylenmi bir szden baka bir ey deildir. Bundan ne fazilet kar? Nesebine gelince, fkh tarihini yazanlarn ounun benimsedii rivayete gre o, Kurey ve Muttalib kabilesinden olan bir babadan domutur. ounluk onun soyunu yle tesbt eder: Abdi Menf olu, Muttalib olu, Him olu, Abdi Yezid olu, Ubeyd olu, Sib olu, fi' olu, Osman olu, Abbas olu, dris olu Muhammed'dir. Soyu, Hz. Peygamber'le Abd-i Menf da birlemektedir. afi'nin nesebinin vard Muttaib, Abdi Menfin drt olunun biridir. Onlar da unlardr: Muttalib, Him, Emevlerin atas olan Abdi ems, Cbeyr b. Mut'im'in atas Nevfel. Bu Muttalib, Hazret-i Peygam-ber'in Atas Hin'in kardei olu Abdulmuttalib'i bytp yetitirmitir. Muttalib oullar ile Him oullan beraber olup bir taraf idiler. C-hiliyet zaman nda Abdi ems oullar yni Emevler onlara kar idiler. Bunun slmiyet devrinde iki ite eseri grlmtr: 1- Kureyiler Hz. Peygaraber'e ve akrabasndan onun tarafn tutanlara boykot iln edince, Muttalib oullar Peygamber'in yardmna kotular. Bu ite Mslman olan da, olmyan da beraberdi. Peygamber'in yan nda ez ve cefaya katlanma kabul ettiler. 2- Hz. Peygamber: Ganimet taksimine dir olan yet-i kermede zilkurbye ayrlan hisseden Muttalib oullarna da pay ayrd. Abdi ems oullarna, Nevfel oullarna byle bir pay ayrmad. Cbeyr b. Mut'im rivayet ediyor: "Hz. Peygamber Hayber'den al nan ganimetten Zevilkurb hissesinden Ben Him'e ve Ben Muttalib'e pay verince ben ve Osman b. Affn Hz. Peygamber'e gittik. Ben dedim ki: Y Resla'llh, bunlar Ben Him'den aenin kardelerin. Onlarn fazileti inkr olunamaz. Allhu Tel Seni onlardan kld . Ancak Sen Abd'l-Mutta-lib oullarna pay verdin, bizi brakt n. Biz onlarla ayn derecedeyiz." Hz. Peygamber cevaben: "Onlar, hem chiliyette, hem de Islmiyet-te bizden hibir vakit ayrlmadlar. Him oullar, Muttalib oullar hep bir eydir." buyurdular ve sonra da iki elini birbirine kilitlediler3[3]. Nesebi hakknda Cumhur'un benimsedii budur. Fakat afi'ye kar olan bz Mliki ve Hanef Mezhebi mutaassb ar , mezhebler aras nda taassub fikrinin nefret derecesinde hkm srd devirlerde, afi'nin soy itibariyle Kurey
3[3]

Bunun iindir ki imam afi, zevi-kurb hissesinden kendisine pay verilmesini istedii vakit, bu dilei yerine getirildi.

olmayp, klelik vn;:.vlen Kurey olduunu iddia ettiler. nk atas afi, Eb Leheb'in klesi imi. Hz. mer onu Kurey klelerine katmam. mer'den sonra Osman onu bunlara katm. Bu rk bir iddiadr. Bu, afi'nin soyu hakknda kendisinin sylediklerine uymaz. Onun sylediklerini anda hibir kimse yalanlamad. Mevsuk rviler nesebi hakk ndaki szleri ondan naklettiler; kitaplar bunu birbirinden alarak bylece yazd . Bu haber her tarafa byle yayld. Mehur olan bir habere aykr birey ileri srenler dvalarn isbt edecek kuvvetli bir delil, salam bir sened getirmelidirler. Halbuki bunlarn elinde byle bir ey yok4[4]. 10- Soyu Hakk nda Sylenenler: Anas ise Ezd kablesindendir; Kureyten deildir. afi'ye taraftarl kta ileri gidenlerden bzlar, onun Kureyten, Hz. Ali sllesinden olduunu ileri srer. Dorusu, Fahrrrz onun Kureyten olmas rivayetini az bulur, icma muhalif grr. Bu konuda yle der: "afi'nin annesi tarafndan nesebi hususunda iki kavil vardr: Birincisi, Hkim Eb Abdullah Hf z'm rivayeti olup ki bu azdr afi'nin annesi Ftma bint-i Abdullah b. Hseyin b. Hasan b. Ali b. eb Talib'dir. kincisi mehur olan rivayettir ki, o da Ezd kabilesinden olduudur." Soyu hakknda afi'nin lisnndan naklolunan rivayetlerin hepsinde anasn n Ezd kabilesinden olduu kendi lisniyle tasrih edilmektedir. Bunun zerinde icm vardr. afi'nin babasnn soyu, anasnn lzumsuz bir surette Kureyten olduunu iddiadan onu mstani klar. 5[5] 11- Gazze'den Mekke'ye Gen Yoksul Blr lenin ocuu: Yukarda beyan ettiklerimizden grlyor ki, afi Kureytendir. Kendisi Filistin'e snm fakir bir aileden yetiti. Yemenlilerin yaadklar semtte oturdu. afi'den naklolunan mteaddit rivayetler gsteriyor ki, babas, o henz kkken vefat etmitir. erefli nesebi zayi' olmasn diye annesi onu alp Mekke'ye gtrmtr. Ykt Hamev, Mu'ceml-deb'da afi'nin yle bir rivayetini nakleder;
4[4]

Falreddin Rz, Mliki ve Hanef Mezhebi mutaass plar na ynden cevap verir: a) Mliklerden ve Han enlerden o ada ona muhalif olanlar, onunla mcdele ediyorlard. lerinden onu ekemeyip kk drmek isteyenler vard. Eer o, Kurey/ten olmasayd onun soyuna ta'n ederlerdi ve bu da o zaman duyulur, yayl rd . Halbuki mcdele ettii kimselerin byle bir ey dedikleri hi naklolunma-mtir. b) mam f, Harun Reid'e kar ayaklanan Alevlerle beraber olmakla itham edilince bu neseb iddiasn Halfe Harun Regid'in huzurunda yapt. Eer Mev-lden olsa idi, o zaman Halfenin amucasmn olu olduu iddiasnda bulunamazd. nk byle bir ithamla elleri kelepeli olduu halde korku inde getirilmiti. Eer neseb'i gne gibi meydanda olmasayd, afi gibi akl banda bir adam byle bir makamda yle asl omad k iddiada bulunamazd . c) Byk Ulem bu nesebin byle olduuna ahddirler. Muhammed bn-i smail Euh , Tarih-i Keb'inde afii'yi anlatrken der ki: "Muhammed b. dris afi, Kureytendir..." Mslim b. Haccac da der ki: "Mekke Valisi olan Abdullah bn-i Sib, Muhammed b. dris'in atas olan afi b. Sib'in kardeidir. Abdullah b. Sib'in Kureyten oduunda hi niza' yoktur." (Fahrrrz, Menakb- afi, s. 87). mam afi hakknda ilk eser Dvud Zahir (lm 270 H. / 883 M.) tarafndan yazlmtr. Sonra Sc (lm 307 H. / 919 M.), bn-i Eb Htem (lm 327 H. / 938 M-) taraflarndan da menkb yazlmtr ve bunlar baka eserler takp etmitir. Tarih ve Tabakt kitaplar nda da ona dir geni bilgi vardr (Mtercim). Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 13-15. 5[5] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 15-16.

demi ki: "Ben 150 senesinde Gazze'de dodum, iki yanda iken Mekke'ye gtrldm." Kendisinden Mekke'ye on yanda iken vard da rivayet olunur. Hatb Badad, Tarih-i Badad'da, afi'ye ulaan bir senedle der ki, afi yle demi: "Yemen'de dodum, anam, soyumun gaybe uramasndan korktu ve bana: Kabilene katl ki, sen de onlar gibi olas n. nk ben nesebinin kay b olmasndan korkar m, dedi 'v beni Mekke'ye gtrd. Mekke'ye geldiimde ben on yalarnda idim. Akrabamdan birinin yannda kaldm ve ilim renmee baladm." phe yok ki zahirde bu ikisi arasnda tearuz vardr. Bunlarn arasm yle bulmak; mmkndr: Filistin'de kabilesinin yaad yer ile Mekke arasnda gelip giderdi. Akrabalariyle tanp sllesine intisb etmek zere ilk gidii iki yanda iken idi. Sonra on yama gelince onlarn kltr ile yetimek ve artk aralarnda kalmak zere gitti, orada yaad ve onlara kart. Bundan sonra art k yoksul bir fakir yaay iinde yaadnda btn haberler birleiyorlar. Demek afi, zamannn en erefli bir soyu olan ve asrlar boyunca byle devam edecek olan yksek ve anl bir soydan dodu. _ Fakat byynceye kadar yoksulluk iinde yaad. erefli bir soydan olan bir kiinin yoksulluk iinde yetimesi, engeller ortadan kalkar ve kaideden ayrlm olmazsa, onu olgunlatm-, gzel ahlk sahibi yapar, iyi' yola sevk eder. 'nk yksek ve erefli bir soydan oluu onu daha kk yatan itibaren byk ilere yneltir, kk ilerden uzaklatrr. A1-? ak eylere tenezzl etmez. Yoksullua bir de zillet katmaz. Kgtik d-i src eylere yaklamaz. Yoksulluk hissetinden, ihtiya zilletinden kur-11 tulmak iin byk bir himmet ve celdetle erefli mevkilere koar. Bundan baka onun soyunun erefli olmas dvasn gderek byle fakr u, zaruret iinde yetimesi, onu insanlarn iine kararak onlarn duyduklarn duymaa sevk eder. Her tabakadan trl insanlarla temas eder, onlar n i lemlerine muttali' olur; ne gibi duygularla, dncelerle dolu olduklarn renir. Bu ise toplumla ilgili ilerle alkadar olan, onlarn muamelelerini bir dzene koymak isteyen kimse iin bilinmesi zarur ilerdendir. nk eriat yorumlamakta, onun hakikatlerini meydana karmada, onun llerini aklamada aratrc bunlardan faydalanr. Rivayet olunduuna gre mm- A'zam Eb Hanfe'nin talebesi Mu-hammed b. Hasan eybn elbise boyaclarna gider, onlarn muamelelerini, aralar nda cri usul sorup renirdi. Bunu sormaktan maksad , insanlar n ahvline ve detlere taallk eden bir meselede vermi olduu hkmn, eriatn usl ve hkmlerinin, bir asla muhalif olmamak artiy-le, o detlere daha yakn ve uygun olmas n salamakt. afi'nin, soyunun erefli oimasiyle beraber byle yoksulluk iinde yetimesi onu yle olgunlatrd ki, kendisini stn tutup muamelelerinde halktan uzaklamad. Fakat avam gibi ibtizle de dmedi; halkn nazarnda kmsenecek eylerden saknd. Soyunun erefi vard, fakirliinin de temiz bir deeri oldu. Bunlarn her ikisini birarada toplamann, sonra hayatn bolluuna kavuunca, eseri grld. Vezir, kendisine hediye verdii zaman onu kabul etmedi. nk bu hediye kendisinden dn olan birindendir. Halfe kendisine atiyye verir, ihsanda bulunur; onu alr, ancak bulunduu yerden ayrlmadan

onlar bakalarna datr, yahut onlar yannda alkoyup yaknlar ndan olan yoksullara tevzi etmitir. 6[6] 12- ocukluu, Yetimesi, l Hayat: mam afi yoksul bir aileden yetiti. Yukarda bildirdiimiz gibi kszd. Annesi onun soyundan ayr kalp bilinmemesinden endie etti. Onun ilk terbiyesini, kcklndeki zeksn ve keskin zihnini gsteren rivayetlerin hepsinden alnan zet udur: afi kk yata Kur'n- Ke-rm'i ezberledi. Kur'n- Kerm'i abucak ezberlemesiyle kuvvetli zeks meydana kt . Kur'nKerm'i ezberledikten sonra Hz. Peygamber'in hadslerini ezberlemee koyuldu. Bunlar ezberlemee ok merakl idi. Muhaddisleri dinler ve bir iitite hads ezberlerdi. Sonra hadsi bzan levhalara bzan deri zerine yazd . Divana giderek yazmak iin arkas yaz lmam ktlar alrd7[7]. Btn bu rivayetler gsteriyor M, o henz minimini krpe bir ocukken ilme hevesli idi. Peygamber'in hads-i eriflerini renmei pek severdi. Allah'n Kitab n ezberlemek ve Peygamber'in hadslerini bellemekle beraber dier cihetten arapay dzgn ve mkemmel renmee de balad, Araplar n Arap obnyanlarla ihtilt neticesi, byk ehirlerde ve blgelerde Arap lisnn tehdit eden bozuk arapadan ve onun kt tesirinden uzak kal p kurtulmak istiyordu. Bu maksatla l hayatna at ld ve Hzeyl kabilesi aras na kat ld . Bu konuda kendisi yle der: "Ben Mekke'den ktm, lde Hzeyl kabilesi arasnda kaldm. Onlarn dilini, ivesini rendim, onlarn detlerini ald m, Hzeyl'e kabilesi, Araplarn en fasihi idi. Onlarn arasnda yaadmdan onlarla ger konard m, nereye gitseler giderdim. Mekke'ye dnnce gr sylemee baladm,. Edebiyat ve hikyeler bilirdim." Hzeyllilerin iirlerini ve hikyelerini o derece bellemiti ki, Asma?, Arap dinde o yksek mevkide bulunduu halde, yle diyor: "Hzeyl kabilesi iirlerini, Kureyten Muhammed bn-i dris ad ndaki bir genten tashih ettim." Anlalyor ki, afi'nin, bn-i Kesr'in bir rivayetinde getii zere, glde on sene gibi uzun bir mddet kalmas, l halknn gzel bulduu detlerini almasna sebep olmutur. Atclk, okuluk rendi ve ona merak sardrd . Hem de mkemmel ok atard . Hatt on ok atar ve bunlar n hepsi hedefe isabet ederdi. Kendisi yle diyor: "lde iken himmetim iki eyde toplanmt: Okuluk ve ilim. Ok atmakta o kadar maharet sahibi idim ki, on ok atsam hepsi hedefe isabet ederdi." Bunu syledikten sonra ilim hususunda birey demeden sustu. Yannda bulunan biri: "Vallah sen ilimde, okulukta olduundan ok daha stnsn." dedi. Jtte afi'nin ilk terbiyesi, ilk yetimesi byledir. Bu, o adaki Arap
6[6] 7[7]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 16-17. Bu, afi'nin kendi azndan duyulmu birok rivayetlerde vardr. Bunu Falrrrz, Menkb- afi'de, Hamal Yakut Mu'cem'ldeb'da nakleder. Hepsi ayn mndadr. Bu rivayetlerde dvanda iine yazlm, arkas beyaz kalm ktlar alda sylenir. Bu eserde afi'nin biyografisine it birok ksmlar, Ykt Hamev'nJn Mu cem'l-deb'smdan alnmtr. Dr'I-Me'mn Matbaas nda bas lan Mu'cem'I-de-b'n n XVII. cildinin 281/327. shifelerini tutan Muhammed b. dris afi maddesinden yer yer alnan bu k s mlar iin shife gsterilmemitir, isteyen o maddeye mracat edebilir (Mtercim).

terbiyesinin en mkemmel rneini arzeder. Kur'n- Kerm'i ezberlemek, hads renmek, dzgn arapa bilmek, binicilik ve atclk renmek, ehirde ve lde yaayanlarn detlerini, ahvlini tanmak. 8[8] 13- Mekke'de Ve Medine'de lm Tahsil Etmesi: afi Mekke'de iken, oradaki fukahdan ve muhaddislerden okuyup ilim ald. Fk h tahsil etti ve ilimde yksek mertebeye ulat. Hatt Mslim b. Hlid Zenci ona fetva vermesi iin izin vererek: Y Eb Abdullah, artk fetva ver, senin fetva vermen zaman geldi, dedi. afi fetva verecek bir mertebeye ulamt; burada durabilirdi Fakat onun ilim renme ak ve himmeti bir hadde duramad . nk, ilmin hududu yoktur. Medine'nin mctehid mam Mlik'in haberini duymutu. Mlik'in ismi o sralarda her tarafa yaylmt. Diller onun hretini ilden ile naklederdi. lmde ve hadste yksek bir noktaya ulamt. Yce himmeti afi'yi bilgi almak iin Medine'ye gmee sevk etti. Fakat o Medine'ye Mlik'in ilminden bihaber, bombo gitmek istemedi. Mekke'de bir adamdan Muvatta' emanet ald . Onu okudu. Hatt rivayetler onu ezberlediini syler. Muvatta' okumas ve ezberlemesi, onun hicret yurdunun imm olan Mlik'e gitmee evkini arttrd. Onun sayesinde Mlik'in fkhiyle nsi-yet hs l etti, Hz. Peygamber'den rivayet ettii hads-i erifleri rendi. mam afi, Mekke Valisinden bir tavsiye mektubunu hmil olduu halde mam Mlik'e gitti. Bu gmeden sonra afi'nin hayat bsbtn fkha yneldi9[9]. Mlik onu grnce, fersetiyle onun uyan k bir gen olduunu sezdi ve ona: Y Muhammed, Allah'dan kork, gnahtan sak n. Zr sen byk mertebe sahibi bir zt olacaks n, Allah senin kalbine nur koymu, onu gnahla sndrme, dedi. Ve sznn sonunda:
8[8] 9[9]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 17-18. Yakut'un Mu'cem'l-deb'smda, Fahrrrz'nin Menk b- afi eserinde naklolunduu zere afi'nin Mlik'e gitmesini ve onunla grmesini onun dilinden 'dinleyelim. nk bu, o ada ilim adamlarnn mevkiini gsterir. afi diyor ki: "Mekke Valisinin yanma girdim. Onun Medine Valisine ve Mlik fbn-1 Enes'e yazd mektubu aldm. Medine'ye geldim. Mektubu Valiye sundum. Mektubu okuyunca: Ey delikanl, benim Medne iinden Mekke iine yal nayak yryerek gitmem, Mlik bn -t Enes'in kapma gitmekten bana daha kolaydr. Onun kap s nnde durup dikilmekte ben hibir kklk grmem. Dedim ki: Allah Emre iyilik versin, onu davet buyursan z. Bu olmaz, biz onun ayana gitmeliyiz. Eer Medine'nin tozuna toprana katlanrsak bz emelimize belki ni oluruz, dedi. ikindi vakti szletik. Toptan yollandk. Vallah, dedii gibi, Akk (Medine'de bir dere boyu) in tozu topra inde kaldk. Eve vardmzda bir adam ilerleyip kapy ald . Siyah bir criye . Emir ona: kt Efendine benim kapda olduumu syle, dedi. Criye ieri girdi. Biraz gecikti, sonra kt ve yle dedi: Efendim selm ediyor ve diyor ki, eer bir mesele sormak stiyorsa onu bir kda yazsn, cevbn alsm. Eer ders iin ise ders gnn biliyorsun, dn! Emr dedi ki: Ona syle, ben ona mhim bir i hususunda Mekke Valisinin mektubunu getirdim. Criye ieri girdi ve elinde bir sandalye olduu halde kt. Sandalyeyi yere koydu. Sonra mam Mlik heybet ve vakar inde kt. Uzun boylu, snnet zere braklmg sakall, yal muhterem bir zt. Oturdu. Banda taylasn vard. Vali kendisine mektubu takdim etti. Ap okumaa balad. "... mektubu getirenin ii u merkezde, onunla konu, gereini yap..." szlerine gelince mektubu elinden att ve:. Sbhnallh, Reslullh'm lmi artk byle vstalarla alnr m oldu? dedi. Baktm ki, Vali onunla konumaktan korkuyor. Ben ileri atld m ve: Allah. iyilikten ayrmasn, ben Muttalib ailesinden bir adamm. Maksadm udur, diyerek hayat hikyemi anlattm. Szlerimi dinleyince o zaman bana bakt. Onda byk bir feraset ve sezgi vard . Bana Ad n ne? dedi. Muhammed, dedim. Ey Muhammed, Allah'dan kork, gnahtan sakn, zr sen yksek mertebe sahibi bir adam olacaks n, dedi.

Yar n gelirsin, sana okutacak olan da gelir, dedi. afi diyor ki: "Ertesi gn ona geldim. Okumaa baladm, kitap da elimde. Mlik'ten ekinip okuma kesmek istedimse de, gzel ve dzgn okuyuumu pek beendiinden: Ey gen, devam et, dedi. Byle devam ederek az gn zarfnda kitab ona okudum." afi, Mlik'in Muvatta'n rivayete ehliyet kazandktan sonra ondan fkh almaa, onun fetva verdii mes'eleleri renmee devam, etti. 179 senesinde bu byk immn lmne kadar ondan ders ald. f o zaman mrnn baharnda, genliin en olgun anda idi- yle anlalyor ki, afi mam Mlik'e devamla beraber, vakit vakit onun dersine ara veriyor, slm lkelerinde seyahatler yap yordu. Bu seyahatlerinde her zeki yolcu gibi insanlar n envalini, tarihini reniyor, itima olaylar incelemek frsat m bulu3'ordu. Bu arada Mekke'ye gidiyor, annesini ziyaret ediyor, onun tlerini dinliyordu. Zr o bilgili, anlayl, gzel dnceli, asl bir kadnd. afi'nin mam Mlik'in dersine devam etmesi, onun seyahatlerine, ahs inceleme ve aratrmalarda bulunmasna bir mni tekil etmezdi. 10[10] 14- Vllkte, Memuriyette Bulunmas : man Mlik (Allah ondan raz olsun) vefat edince, afi ilimden yeteri kadar nasibini aldna kn oldu. O vakte kadar fakir idi. Kendisine kazan salayacak, ihtiyalarn karlayacak bir ey dnd. Hayatn kazanmak iin bir i ara1!. Bu srada Yemen Valisi Hicaz'a gelmiti. Ku-reyten bzlar ona afi'yi beraberinde Yemen'e gtrmesini sylediler. Vali bunu uygun bularak afi'yi beraberinde gtrd. afi bu hususta diyor ki: "Annemde bana verecek yol paras bile yoktu. Evi rehin olarak verdim, yol parasn tedarik ettim. Yemen'e varnca Vali bana i verdi." Bu ite afi'nin mevhbeleri, tecrbeleri, zeks, bilgisi, soyunun asaleti kendini gsterdi. dil, sekin bir adam olarak nm her tarafa yay ld . Mekke vadisinde ad dillere destan oldu. Kendilerinden ilim ald ve kendileriyle grt fukah ve muhaddisler de bunu duydu. Bunu trl trl karladlar. Kimisi onun ilmi brakp memuriyete girmesini ho grmediler. Memuriyeti brakr asn tavsiye ettiler. afi Necrn'da ie balad. Orada atlet bayran aarak hakkaniyet zere i grd. Her ada ve her yerde olduu gibi Necrn'da da insanlar; valilere, kadlara, hkimlere yaranmaa alrlar, onlara yaknlamak iin yol ararlar. Fakat bu gibiler, byle yaranmak, yaltakl k suretiyle afi'ye yaklamaa yol bulamad lar, onun adaletine glge kondurmaa imkn yoktu. Kendisi bu konuda yle diyor: "Ben Necrn'da vazife grmee baladm. Orada ben Haris b. Abd'l-Medn ve Sekf me-vsi yaamakta idi. Oraya bir vali gelince ona yaranrlarm. Bana da bunu yapmak istediler, fakat bende aradklarn bulamad lar,"
10[10]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 18-20.

Demek oluyor ki afi, yaranmak suretiyle kendisini let etmek isteyenlerin yzne karg yaranma kapm kapamtr. Bu yle bir kapdr ki, kendileri kk olanlar, byklerin kalbine bu kapdan s zarak onlar adaletten ve hak yolundan evirmee alrlar. f, bu kapy kapamakla kendisini her trl serden ve zulmden korumutur. Byklere dalkavukluk suretiyle sokulanlar onlar yanltr. afi bundan kendini korudu. Onun iin btn yaptklar adaletti. Fakat adalet, dima, stne binilmesi g bir binee benzer. Ona ancak azim sahibi olan kimseler g yetirir. Onlar da zamann iddetine ve ezasna mruz kalrlar, ite f de byle oldu. 11[11] 15- afi'nin Ta'kbe Uramas, Badad'a Getirilmesi: Yemen'e zlim, gaddar bir vali geldi. Necrn da Yemen vilyetine dhil. afi, onun zulm ellerinin, idaresi altndakilere uzanmas na mni' olurdu. ok defalar afi, ulemnn ellerinde ok iyi kullanmasn bildikleri keskin bir kl olan tenkd vastasiyle bu valiyi uyarmaa alt. Onu hrpalad. Fakat afi'nin, zulmne kar koyduu bu valiyi tenkd ederek onu byle hrpalamas, valiyi kendi aleyhine harekete geirdi. Vali ona kin balayarak hakknda iftiralar uydurdu, tezvrata balad. Herkes tabiatnn icbn yapar. Abbasler, karlarnda en kuvvetli dman olarak Hz. Ali evldn grrlerdi. nk onlar da ayn soydand lar. stelik Ali'nin torunlar "Re-alullh'in neslinden idiler. Bu, onlarda yoktu. Abbas Devleti neseb iddias sayesinde kurulmu bir devlet olunca, Hz. Ali torunlar da ayn nesebe shib, hatt Reslullh'a daha yaknd lar. Onun iin Ali torunlar na bir davet sezdiler mi, onu daha beikte iken hemen bastrrlard. Bu hususta uzun boylu tahkikat yapmadan, kati delile bakmadan phe zerine insan ldrrlerdi. Prensipleri uydu: ilerin kendi karlarna yorumu urunda susuz kimseyi ldrmei, ilerini bozacak bir maznunu serbest b rakmaktan kendileri iin, daha evl grrlerdi. te bu zlim vali de Abbsleri bu zayf noktalar ndan avlamas n becerdi. afi'yi Alevilie taraftar olmakla itham etti. Halfe Hnn Reid'e yazd: "Alevilerden 9 kii kmldanmaa baladlar." Sonra, mektubunda yle dedi: "Ben onlarn hkmet aeyhinde ayaklanmalar ndan korkuyorum.. Burada afi Muttalib oullarndan bir adan var, o burada olduka benim ne buyruum tutuluyor, ne de yasam." Bz rivayetlere gre ise afi hakknda yle demi: "Harb meydanlar nda savaan bir kimsenin klla yapamadm o, diliyle yap yor." Bunun zerine Halfe Reid, Hz. Ali taraftan olan bu dokuz kiinin, afi de beraber olmak zere, Badad'a getirilmesi iin emir vermi.12[12]
11[11] 12[12]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 20-21. Burada iki eye iaret etmek, istiyoruz: 1- afi, Hz. Ali evldna besledii sevgiyle tannmt. Nasl ki, bunu ileride sklayacaz, bn-i Abdu'I-Berr'in El-lntika's nda ve bakalarnda kaydedildiine gre, onun gyle dedii rivayet olunur: "Hz. Muhammed'in Ptai sevmek rfizlik ise, ins ve cin tan k olsun ki ben rfizyim." 2- Raviler ittifak etmitir ki, afi, AH tarafdari ile itham olunmutur ve Halfe Reid bu yzden onu tazyik etmi ve Badad'a getirtmitir.

Rivayetlerin dediine gre Halfe bu dokuz kiiyi ldrtmtr. afi hccetinin kuvveti ve Hanef fakhi Muhamned b. Hasan eybn'nin gehdeti sayesinde kurtulmutur. Hccet ve delilinin kuvveti undan anlalyor: Kendisine kl altnda Alevilik itham yneltildii zaman Halfe Harun Reid'e yle cevap verdi: Y Emr'l-M'minn, iki adam var, bunlardan birisi beni kendisine karde sayyor, dieri klesi addediyor. Ne dersin, bunlardan hangisi bana daha sevgilidir? Seni karde sayan daha ok seversin. te o adam sensin ya Emr'I-M'minin. Zr siz Abbas oullar, onlar ise Ali oullar. Biz de Muttalib oullar. Siz Abbas oullar bizi karde grrsnz, onlar ise bizi kle sayarlar. Hanef fakhi Muhammed b. Hasan eybn'nin onun hakkndaki iyi ehdetine gelince: afi onu, itham olunduu esnada Harun Reid'in meclisinde grp tanmt. Zr ilim, ilim ehli arasnda bir akrabalk badr. afi mdafaas sras nda syledikleri aras nda kendisinin ilimden, f htan nasibi olduunu k syledi ve kad Muhammed b. Hasan da bunu bilir, dedi. Harun Reid, bunu Muhammed b. Hasan'a sordu. O da: O ilmi ok, bilgiden nasibini alm bir zttr. Ona isnat olunan bu ile onun bir ilgisi yoktur. O yle adam deil, dedi. Harun Reid de: Onu yanna al, bakalm, dnelim, dedi. Bu sayede afi kurtuldu. 13[13] 16- Badad'da Muhammed b. Hasan'la Grmesi Ve Ehl-i Re'y Fkh n renmesi: Bu snamayla afi'nin Badad'a gelii 184 ylnda idi. O zamanlar 34 yanda bulunuyordu. Bana gelen bu hl onun hkmet umuriyle uramaktan, valilik ilerinden el ekip ilme dnmesine bir vesile oldu. Bundan sonra yine kendini ilme verdi. Okudu, okuttu; ders ald , ders verdi, nsanlar iin fk hta ebed eserini meydana getirdi. Zr Muhammed b. Hasan' n nezdinde misafir olarak kalyordu. Bundan nce onun adn ve fkhn duymutu. Onun Irak fkhnn hmili ve nairi olduunu biliyordu. Belki daha nce karlamlard. afi Irak fkhn renmee balad. mm Muhammed'in kitaplarn okudu, ondan ilim ald. Bylece Hicaz fkh ile Irak fkh onda birlemi oldu. Yni ou nakle dayanan fk h ile akla nem veren fk h bir arada topland . Bunlar zaman ndaki
Yalnz htilf ettikleri cihet gudur: O Mekke'de iken mi, yoksa Yemen'de iken mi bu ithama mruz kald ? bn-i Hacer'in Tevl El-Tessi'nde, Fahreddin Rz'nin Menk b- afi'sinde, Ykt Hamev'nin Mu'cem'I-'deb'snda naklettiklerine gre bu itham Yemen'de bulunduu esnada olmutur ve Yemen'den alnarak Badad'a Halfe Reid'e getirilmitir. bn-i Abd'1-Berr ise El-ntik'da bu itham n Mekke'de bulunduu srada olduunu kaydediyor. afi'nin dilinden yle anlatlyor: "Harun Reid'e ihbar etmiler ki: Mekke'de birtak m tertipler var, Yemen'den Alici olan bir adam ardlar, o da mcavir olarak Mekke'ye geldi, Kurey'ten bir cemat onun etrafnda topland . Ona bat etmek istiyorlar. Harun Reid, Yahya b. Hlid Bermeki'ye emir verdi. Bermek, Mekke'de hepsi de Kurey'.ten 300 kiinin elleri bad olarak gnderilmesi iin Mekke Valisine derhal yazmasn talep eder. Onlarla birlikte ben de vard m." Sonra dier bir rivayette yle diyor: "afi, Ali tarafdarlannm onuncusu olarak Hicaz'dan getirildi." Bu rivayetler phesiz ki, zahirde birbirine aykrdr. Fakat aralarn gyle bulmak mmkndr: afi ailesini ziyarete geldii srada Mekke'de iken itham olunmutur. Bu itham yapan da hakknda tezvr ve iftiralar hazrlayan Yemen Valisidir. itham olunanlarn saysndaki htilfa gelince: Asl itham on Kiiye ynetilmitir. Dierleri onlar dinleyip onlara uyanlardr. 13[13] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 21-23.

en byk fakhlerden ald. bn-i Hacer bu konuda der ki: "O zaman Me-dne'de fkhta riyaset imam Mlik b. Enes'te nihayet bulmutu, afi oraya giderek ondan ders ald. Irak'ta f k hta otorite Eb Hanfe olmutu. O vefat etmi bulunmas hasebiyle Irak f kh n hmil olan talebesi Muhammed b. Hasan'dan ald. Irak f kh na dir ne varsa hepsini ondan dinledi. Bylelikle ehl-i re'y fkh n ve ehl-i hads fkhm elde etmi oldu ve bunlar zerinde ileyerek usl vaz'etti, kaideler kurdu. Muvaf k, muhalif bu konuda herkes ona ba edi. hreti yayld , nm duyuldu, itibar artt ve olgunlaa olgunlaa bildiin o hle ykseldi." afi, Muhammed b. Hasan'dan ilim ald. Onun kitaplarn okudu, ondan nakletti, bu nakil ettiklerini kaydetti. Kendisi yle demitir: "Muhammed b. Hasan'dan bir deve yk ilim ald m, hepsi de bizzat ondan duyduklarmd r." Muhammed b. Hasan' ok sever ve sayard . Onda sanki stazm grrd. Onu ok er, ilmini ok takdir ederdi. Onun hakknda yle derdi: "ncelenmesi gereken bir mes'ep sorulduu vakit yzn atmayan tek bir kii grmedim, ancak Muhammed b. Hasan yle deildi." afi ondan hads de rivayet etti, ondan yalnz re'y fkhn almakla iktifa etmedi. (El'm)'de diyor: "Bize Muhammed b. Hasan haber verdi, o da Ykb b. brahim'den, o da Abdullah b. Dinar'dan, o da bn-i mer'den rivayet ediyor, Hz. Feygamber buyurmutur ki: Vel da neseb akrabal gibi bir akrabalkt r, ne sat l r, ne de hibe olunnr." imm Muhammed de afi'ye lyk olduu hrmeti gstermekte hi kusur etmezdi. Hatt afi'nin meclisinde bulunma, sultann meclisinde bulunmaa tercih ederdi. Rivayet olunduuna gre: Bir defa imam Muhammed Halfenin saray na gitmek zere atma binerek evinden kmt. afi'nin geldiini grd. Hemen atndan indi ve afi'ye kotu. Hadimine: Sen hadi git, zr dile, ben gelemiyeceim, dedi. afi: Ben baka vakit geleyim, dedi ise de o: Hayr, dedi ve afi'nin elinden tutarak evine getirdi. afi, imam Muhammed b. Hasan'm ders halkasna devam ederdi. Bununla beraber kendisini man Mlik'in talebesinden, onun mezhebinin fukahasmdan ve Muvatta'n rvilerinden sayard . Onu korur, onun stne titrer, Medine ehlinin fkh m mdafaa ederdi. te bu yzdendir ki, mam Muhammed ders meclisinden kalkt ktan sonra onun talebeleriyle mnazara ve mbhase yapar, Hicaz fkh n ve onlar n yolunu mdafaa ederdi. Belki de stadhk mevkiine saygs ndan bizzat imam Muhammed'le mnazara yapmazd . imam Muhammed, onun kendi talebesiyle mnazara yaptn haber alnca, ondan bizzat kendisiyle mnazara yapmasn istedi. O s k ve bundan ka nd . ld mam Muhammed srar edince istemiyerek mnazaraya giriti. Hicaz fukahas ile Irak fukahas arasnda mnakaa mevzuu olan bir ahit ve yeminle hkmetme14[14] meselesinde afi, imam Muhammed'le mnakaa yapt ve afi

14[14]

Bir ahit ve yemnle hkmetme mes'elesi Hanefler ile filer ve Mlikler arasnda ihtilf konusu olmu mehur bir mes'eledir. Mes'elenin esas udur: Hanef-lere gre beyyine davac ya, yemn de inkr edene der, buna g"8re davacya yemn yoktur. Eer kabule ayan beyyinesi varsa onlarla hkmolunur, beyyine yoksa o zaman dvlya yemn teklif olunur. Eer yemn ederse yemine gre hkm verilir. Eer yemn etmezse o zaman davacnn lehine, hkm verilir. Hibir suretle davac ya yemn teklif olunmaz.

olan rvilerin rivayetlerine gre bu mnakaada afi kazanmtr. afi Badad'da mam, Muhammed'in talebesi olarak oturdu. mam Mlik'in talebesinden Medneli bir fakh olmas itibariyle onunla ve talebesiyle mnazaralar yapard. Bundan sonra Mekke'ye dnd. Yukar da sylediimiz vehile yaranda Irakllarn kitaplarndan bir deve yk kitap gtrd. Rvilerin ou bu geliinde Badad'da ne kadar kaldn sylemiyorlar. Fakat herhalde ehl-i re'y fkhm renecek kadar bir mddet kalm olmas akla yak nd r. Bu da iki sene kadar olsa gerek. 15[15] 17- Mekke'ye Dn Ve Mescd-i Haram'da Ders Vermesi: afi Mekke'ye dnd ve Mekke'de Harem-i erifte derslerini vermee balad. Hac mevsimi gelince nice byk limler onunla grr, onu dinlerlerdi, ite bu esnada Ahmed b. Hanbel de onunla grt. Artk afi'nin ahsiyeti yepyeni bir fkhla ortaya kmt. Bu, ne yamz Me-dne ehlinin fkh idi, ne de yaln z Irak ehlinin fkh . Belki de her ikisinden de alnm yeni bir fkh ki, Kitap ve Snnet ilminin olgunlatrd, arapay ve insanlarn ahvlini iyi bilmenin perinledii, kyas ve re'yin gelitirdii parlak bir akln hulsasdr. Kendisiyle gren limler, onda nev'i ahsna mnhasr yepyeni bir lim tipi grrlerdi16[16]. Rvilerin szlerinden anlaldna gre afi bu geliinde Mekke'de dokuz sene kadar oturdu. phesiz afi, birbirinden farkl olan her iki trl fkh grdkten, mnazara ve mnkaalarda bulunduktan sonra grlerin ayrldn, nokta-i nazarlar n muhtelif bulunduunu, tutumlarn 'aka baka olduunu grnce hakk bldan ayrmak iin belli ller, usl kaideleri vaz'etmek zarur olduunu anlad. Yht en az ndan hakikate en yakn olan bilmenin yolunu arad . Zr Hicaz fukahas ile Irak fukahas aras nda gr farklar, ihtilflar bulunduunu grdkten sonra, afi gibi her iki gr sahiplerini tanyan ve sayan, kanaatlere hrmet eden bir ztn, ince ve esasl bir lye vurmadan bu grlerden birinin bt l olduuna hkmetmek asla makl bir ey olamazd. te bunun iindir ki, o istinbat usln, hkm alma kaidelerini tesbit etmei dnd. Grlerin birbiriyle arpt ve boutuu Irak'n grltl haytndan uzak kal p
Mlik ve filer ise diyorlar ki: Davacnn yalnz bir ahidi varsa, kendisine bir de yemn teklif olunur, bu yemn ikinci ahit yerine geer. Fakat bu da yalnz mal dvalarmdadr. Mal dvalarndan bakalarnda mevrid-i nassa bak larak davac ya yemn tevcih olunmaz. Bu mnazara El-mm'n yedinci cz'nde zikrolunmutur. 15[15] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 23-25. 16[16] Ykt Hamev, Mu'cem'l-deb'da kaydediyor: shak b. Rheveyh diyor ki, Sfyn b. Uyeyne'nin yannda Amr b. Dinar' n hadslerini yaz yordum. Ahmed b. Hanbel gelerek bana: Ey Eb Ykb, kalk, sana gzlerinin mislini grmedii bir adam gstereyim, dedi. Ben de kalktm. Beni zemzem kuyusu meydan na gtrd. Baktm ki, orada beyaz elbiseli bir adam duruyor. Yz esmerce, gzel, yakkl bir zt. Akl sunasnda okunuyor. Beni yanbama oturttu ve Ahmed ona: Ey Eb Abdullah, shak b. Rheveyh Hanzal ite budur, dedi. afi beni selmlad, ltifatta bulundu. Karlkl ilm mes'elelerin mzkeresine daldk. Onda cokun bir ilim grdm. Bilhassa hfz houma gitti. Orada oturmamz uzaynca Ahmed b. Hanbel'e: Ey Eb Abdullah, kalk, adam n yanma gidelim, dedim. O da: ite adam budur, dedi. Ben de: Sbhnallah, dedim, Zhr bize hads rivayet etti diyen adamn yan ndan kald r nca, bizi Zhr veya ona yak bir adam yan na n n gtreceini sezmitim. Bizi byle bir gence getirdin... Bana: Ey Eb Ykb, bu adamdan ilim al, zr benim gzlerim bunun gibisini grm deil, dedi. Bu ve emsali hikyeler Ahmet b. Hanbel'in afi'yi Mekke'de grdn gstermektedir. Fakat bunun ilk grmeleri olup olmad bu hikyeden anlalamyor.

Mekke'de uzun mddet oturmay da bunun iin tercih etmitir. Z-r bu kaideleri karmak iin kendisini huzur iinde ilme ve teemmle vermesi gerekli idi. Vaktini Kur'n'a vakfedip onun dellet yollarn aratrd , hkmleri inceledi, ns h ve mensh, her ikisinin hususiyetlerini tand. Snneti ele ald, onun eriat ilminde yerini ve deerini belli etti- Sa-hh olann rk olan ndan ay rmay , snnetle istidlal etmeyi, Kur'n- Kerm'e nazaran derecesini tan d . Sonra Kitap ve Snnet'te bulunmay nca hkmler nasl kar lacak ve bu durumda itihad n usl ve kaideleri ne olacak? Mctehid iin izilmi hudut nelerdir ki, ictihdde bir yanlla dmemek iin o hududu amasn, ite btn bunlar tesbit etmesi lzmd . Bu da salim kafayla olurdu. Onun iin, durmadan seyahat eden bir kimse olarak tandmz afi'nin bu defa Mekke'de uzun mddet kaldm gryoruz. te bu esnada istinbat usln vaz'etti ve onlar insanlara sundu. Belki*de cumhr- fukahya arzedecek kadar birtak m kaideler vaz'ettikten sonra bilmum fukah yata olan Irak'a tekrar gitti. Trk imam Mlik'in vefatndan sonra Medine eski parlakln kaybetti ve artk Badad'da hem ehl-i re'y ve hem de ehl-i hads vard . 17[17] 18- Tekrar Badad'a Gtmes Ve Grlerini Orada Yaymas : 195 senesinde imam afi'yi tekrar Badad'da gryoruz. Bu ikinci geliidir. Bu geliinde fkhta yepyeni bir yolu vardr. Artk yalnz-hkmlerini beyn iin fer' mes'elelere bakmyor, yaln z fetva vermek iin cz' mes'eleleri ele alm yor. Bu defa Badad'a geldiinde o heybesinde kll kaideler tayan bir fakhtir. Usl vaz'etmitir. Onlarla cz' mes'eleleri bir kaide alt na zabt ve tesbit etmitir. O halde fkh, cz' ve fer' deil, kll bir ilim hline getirmitir, husus fetvalar ve hkmler deil, umum kaideler kurmutur. Badad afi'de bunlar grd. limler ve fkh isteyenler, onun bana topland. Muhaddisler ve eh-i re*y hepsi ona kotu. Bu geliinde o ilk defa olarak, usl- fkh ilminin esasm kurmu olan Kitb'rRisle'sini te'lif ettiini sylerler. Fahreddin Rz, Menkb- afi eserinde diyor ki: "Rivayete gre Abdurrahman b. Mehd, afi'den daha genken kendisi iin yle bir kitap yazmasn istemiti ki, onda Kur'n, Snnet, icm ve kyasla istidlalin artlarm bildirsin. Ns h ve menshu, umm hususun mertebelerini beyn etsin. Bunun zerine |fi, Kitb'r-Risle'sini yazarak ona gnderdi. Abdurrahman Mehd, kitab okuyunca yle dedi: "Zannetmem ki, Allhu Tel bu adam n bir dengini yaratnu olsun." Sonra Rz yle diyor: "Bilmi ol ki, afi, (Allah ondan raz olsun) Kitb'rRisle'sini Badad'da iken yazd. Msr'a dnnce onu tekrar yazd. Bunlarn her ikisinde de ok ilim vard ." Buna gre afi Kitb'r-Risle'sini Badad'da yazm oluyor. Ta-rih-i Badad'da byle kaydediyor. Ancak Rz'den naklettiimiz fkrann banda Abdurrahman b. Mehd kendisinden bu kitab yazmasn diledii zaman afi'nin
17[17]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 25-26.

gen olduu syleniyor. Halbuki afi Badad'a bu geliinde orta yama girmiti, 45 yan aknd. Ancak bu yata bir kimseyi gen sayarsak i dzelir. Bz insanlar n yle dedikleri de olur: Er-Ris-le'yi Abdurrahman b. Mehd'nin dilei zerine Mekke'de iken yazp sonra Badad'a geldiinde kendisine gndermi olmas da ihtimal dahilindedir ve onun iin Badad'da yazd denilmitir. afi, Irak'ta kendisinin am olduu bu yeni yolu yaymaa balad. Onun esaslar na gre mcdele ediyor, ilim mes'elelerini onun usllerine gre tenkde tabi' tutuyor, kitaplar yazyor, risaleler nerediyor, fkh adamlar yetitiriyordu. Bu geliinde Badad'da iki sene kald. Sonra 198 senesinde tekrar Badad'a gelerek bu defa birka ay oturdu. Sonra Msr'a gitmee karar verdi ve Msr'a yolland. 199 ylnda Msr'a ulat. 18[18] 19- nc" Defa Badad'a Geli, Oradan Msr'a Gidii: Bu son geliinde acaba neden Badad'da az oturdu? Neden orada uzun mddet kalmad? Badad o zaman ulem yata idi. afi'nin de orada talebeleri, sevenleri vard. Badad ilim merkezi idi, ilim oradan her tarafa yaylyordu. Halbuki, o zaman Ms r'n Badad gibi ilm bir mevkii yoktu. Ona yaklaamazd. yle ise afi neden Badad'dan Msr'a gitti? iimizde bu sorular uyanyor. Bunun cevab belki udur: 198 senesinde Hilfet makamna Abdullah Me'mn geti. Me'mn'un zamannda iki i oldu ki, afi'nin hayt ve onun ilm gidii bunlar ho karlamaa m-sid olmadndan orada oturmadi. 1- Me'mn zamannda Iran askeri Araplara galebe ald . Zr Emin ile Me'mn arasnda balayan mcdele gerekte Emin'in ve kumandanlarnn temsil ettii Arap kam ile, Me'mn tarafn tutan, askeri ve kumandanlar Arap olmyanlardan olan Iran kamp arasnda bir savat. Bu sava iranllarn galebesiyle neticelendi. Bylece nfuz ve kuvvet onlarn eline geti. afi gibi Kureyten olan bir ztn, Iran nfuzu altnda kalan bir yerde yaamak, onuruna dokundu. 2- Me'mn kendisi feylesof kelmclardandr. Mu'tezileyi kendine yaklatrd. Ktipleri, mabeyn memurlar , nedimleri, husus meclisinde bulunanlar, en yakn adamlar , ilimde sz sahibi sayd klar hep onlardand. afi ise Mu'tezileden ve onlarn mbhase usllerinden hi holanmazd . Akid mes'elelerinde onlarn yolunca konuan, onlarn daldklar mnakagalara dalan kimselere ceza terettp ettiini sylyordu. afi gibi bir adam onlarla bir arada bulunmaa, onlara byle yz veren bir Halfenin idaresinde yaamaa raz olamazd. Nasl ki, sonralar i oraya vard ki, islm Tarihinde (Mihnet-i halkKur'n) denilen olayda fukah ve nuhaddisler. trl snamalara uradlar. Rivayet olunduuna gre Me'mun, mam afi'ye kadlk teklif etmi, o da zr dileyerek kabul etmemitir. Onun dnce mantna uyan da budur. Onun imdiye kadar rendiimiz hayatna da yakan budur.
18[18]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 26-27.

Badad'da oturmak afi'nin houna gitmedi. Oradan gmesi zarur idi. Kendisine g yeri, rahat yurdu olarak Ms r' uygun buldu. nk Ms r' n Valisi Kureyten Hsim, Abbas idi. Ykt, Mu'cem'1-de-b'da diyor ki: "afi'nin Msr'a gelmesinin sebebi udur: Abbs b. Abdullah b. Ab-bas b. Ms b. Abdullah bn-i Abbs kendisini oraya davet etti." Bu Abbs, Halfe Abdullah Me'mun tarafndan M s r'a vali tyin edilmiti. afi Msr'a gitmee niyet ettii zaman u kt'ay sylemiti: "im, Msr'a gitmek evkiyle yanar, Ne are arada ller, ller var. Bilmem alr m baht le zafer? Yoksa mezar e mi srkler kader?" afi bu iiriyle soruyordu: Msr'a acaba bollua ve kurtulua m gidiyor, yoksa mesre mi srklenmektedir? Kader onun bu sorularn n her ikisine de cevap verdi: Onu bunlarn hepsine kavuturdu: erifler soyundan olmas dolay siyle Zev'l-kurb hissesinden tahsisat ald , bylece refaha kavutu, ilmini, fkhn, grlerini yayma sayesinde anl zafer kazand . En sonunda lm onu orada buldu. Ms r'da mezre gmld. 20 Ocak S20'ye rastlayan Hicr 204 yl Recep aynn son gecesi 54 yanda iken hayata gzlerini kapad19[19] (Nur iinde yats n). 20[20] 20- afi'nin, stad Mlk'i Tenkide Balamas: afi'nin hayat hakknda sz bitirmeden nce onun hayatiyle ve tarihiyle alkal ilm bir noktaya iaret etmek lzumunu duyduk. O da udur: afi 195 ylnda Badad'a geldikten sonra, hatt bundan nce Mekke'deki derslerinde fkhta yeni bir r sahibi idi. Bz yeni grler getirdi. Bunlarda Mlik'in grlerinden ayrlma vard. Fakat Mk'in grlerini tenkd veya tezyif etmiyordu. Muvafk da olsa, muhalif de olsa, Mlik'in grlerini tenkd etmeden kendi grlerini sylerdi. Her ne kadar bz grlerinde az ok Mlik'e muhalefet de etse, ite bu sebeple yine de Mlik'in ashabndan, talebesinden sayl rd . Nas ki, mam Mlik'in bz ashab Mlik'e, Eb l Hanfe'nin ashab ve talebesi stadlanna muhalefet ettikleri olmutur. Fakat afi'yi, stad Mlik'in grlerini tenkd ve tezyifle ona hcuma sevk etmee bir olay sebep oldu. afi, bz islm lkelerinde, mam Mlik'ten kalan eserlerin, eyann ve elbiselerinin takdis olduunu duydu. Mslmanlar arasnda yleleri meydana kmt ki, kendilerine Res-lullh' n bir hadsi sylense, ona kar Mlik'in szleriyle mukabele ve muraza ederlerdi. te bunlarn karsnda afi artk kendini tutamayp cotu. Bakt ki, insanlar mam Mlik'i,
19[19]

Ykt, Mu'cem'I-'deb, c. XVII, s. 304. imam afi'nin mezar Mukattam dann eteindeki mezarlktadr. Bugn civan binalarla doludur. Trbe gayet ssldr, zerindeki muazzam kubbe Melik Kmil Eyyb tarafndan 608/1211'de yaplmtr. Mezar, ziyaret mahallidir. Kubbenin zerinde kulara yem koymak iin kayk eklinde bir yemlik vardr. Trbe her zaman ziyarete akt r. bgu kad n olmak zere pek kalabal k zi yareti gelir. Trbe dilek mahallidir. Koca arayan kzlardan tut da imtihan kazanmak isteyen rencilere liadar herkes her trl dileini bu trbeye yapar. Bu dilekler, dileke (arzuhal) eklinde yazlp trbenin parmaklklarndan ieri atlr. Hatt posta le dileke gnderenler de vardr. Posta mvezz imam afi adresine postalanm her zarf getirip buraya atar. Ne tuhaftr ki, mam afi, stad mam Mk'in saryla Endls halknn yamur duas yaptklarn duyduu zaman, bu hurafeye hcum etmiti. Sonradan onun mezar da baka bir hurafeye vesle yapld (Mtercim). 20[20] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 27-28.

Reslullh'm hadslerinden alan bir mctehid mertebesinden ileri armaktadrlar. Bylece tehlikeli bir yol tuttuklarn grd. Zr isabet de, hata da edebilen bir muctehidin szleriyle Peygamberin hadslerine muraza ediyorlar. Halbuki hadsin yannda kimsenin re'yi olamaz. te bunun iindir ki, anda ulemnn, hads yardmcs adm verdikleri afi, hadslerin yardmna kotu. Tutaca yol nnde belli idi. Mlik'in re'ylerini tenkd ile ie balayarak. Onlarn rk olanlar n duyurmak lz . T ki insanlar bilsinler ki, M lik de md bir insand , hata da eder, isabet de. Hads varken onun re'yinin hkm olamaz. Bu konuda bir kitap yazarak ona (Hilaf- Mlik) ad n verdi. Fakat stad Mlik'e hrmeten kitab meydana karmakta tereddt etti. Hayat boyunca ona stad nazariyle bakmt. Evet Mlik'in hatal bulduu grlerini syleyerek halk ird etmesi lzmdr. Halkm onu takds etmesi, Snnet iin bir tehlike idi. Fakat stadna vefa gstermesi de gerekti. Onun iin bir sene kadar kitab drp kaldrd . Sonra Allah'dan hay r n dileyerek kitab a s klay yayd . p Fahreddin Rz bu konuda yle der: "afi, Mlik aleyhinde bu kitab yazda. nk duydu ki, Endls'te halk, Mlik'in sariyle yamur duas yapyorlar. Kendilerine: Peygamber dedi, diye hads rivayet olununca: Mlik yle dedi, derlerdi. afi dnd ki: Mlik bir insandr, hat da eder, isabet de. te bu dnce afi'yi, Mlik'e kar kitap yazmaa sevk etti. Kendisi: Bunu yapma hi iyi grmedim, bir sene Allah'dan hayrl s n nasip etmesini diledim, derdi." Rab' diyor ki: "afi'yi yle derken iittim: Msr'a geldim. Mlik'in rivayet ettii hadslerden yalnz onaltsma muhalefet edildiini bilirdim. Baktm, grdm ki O, asl al yor, fer' b rak yor. Fer' al yor, asl b ra k yor." Bundan sonra Fahrrrz, afi'nin stad Mlik'i tenkd etmesini hakl gstermek iin, Aristo'nun Efltun'u tenkidine gelerek gyle diyor: "Ben de derim ki, Feylesof Aristo, felsefeyi Efltun'dan rendi. Sonra ona muhalefet etti. Kendisine: Bunu nasl yapt n? denildi. O da: stad m dostumdur, hak da dostumdur, bunlar birbiriyle karlanca hakkn dostu olmak daha evldr." dedi. afi'yi de stad Mlik'e muhalefete sevk eden bu dncedir. afi, Mlik'e muhalefeti aa vurdu. Bunu ancak Allah rzas iin yapt. Mlik'i tenkd etmek ona ok ar geldi. nk o, stad idi. Ondan dima std diye bahsederdi. Bu tenkd ona pahal ya mal oldu. Bana felketler getirdi. Zr Mlik Ms r'da mctehdler aras nda birinci mertebeyi igal ederdi. Mlikler, afi aleyhinde harekete getiler. Onu ten-kde, ona hcuma baladlar. Ona ta'n ediyorlard. Hatt Mliklerden kalabal k bir grup valiye giderek, afi'yi memleketten karmas n istediler. Fahrrrz diyor ki: "afi, Mlik'e kar o kitab yazanca, Mlik taraftarlar hkmdara gittiler, ondan afi'yi memleketten karmas n istediler." afi yalnz Mlik'in grlerini tenkd etmedi, ondan nce Irak fu-kahsmdan Eb Hanfe'nin ve onun arkadalarnn ve dier Irak fuka-hasnn grlerini de tenkd etti, onlara muhalif olduu yerleri zikretti, onlar n re'ylerini rtt. Evz'ye muhlf olduu yerleri zikretti ve pnun Syer'deki grlerini tenkd

etti21[21]. Halbuki bunlar n hepsinin, o zaman fk h adamlar ndan taraftarlar vard , onlara toz kondurmak istemezlerdi. Onlar tenkd etmesiyle afi'ye kar byk bir cedel ve mnazara yapmaa baladlar. O da onlara ayn mukabelede bulundu. Bu mcadele ve mnazaralar nda db- mnazara kaidelerine riyet ederdi. Gr sahibine bir ktl dokunmazd. Yalnz hccete sarlrd, delile dayanrd . O zel bir f k felsefesine sahip bir zatt Onun hakk nda Ah-med b. h . Hanbel yle demitir: "afi, drt eyde feylesoftur: lisnda, insanlarn ahlkm bilmede, mnalara vukufta ve fk hta." 22[22] 21- cthad Safhalarnn Hayatnn Devrelerine Balan: Yapt mbhaselerde her zaman hads adamlar tarafn tutard, cedel uslne vkft . Ehl-i re'y, onunla 184 ylnda Badad'da ilk karlanca, onun bu kudretine hayran kalmlard. Raz bu hususta yle diyor: "nsanlar afi'nin zaman ndan nce iki gruptular: Hads sahipleri, re'y sahipleri. Hads sahipleri Hz. Peygamber'den rivayet olunan hadsleri ezbere bilirlerdi; fakat onlar incelemekten, mnazaradan cizdiler. Re'ysahiplerinden biri onlara bir sual sorup, onlara mkl bir mesele arz edince arp kalrlar, onlarn nnde ciz derlerdi. Re'y sahipleri ise, nzr ve cedel sahibi kimselerdi. Ancak onlar da eser ve snnet hususunda cizdiler. afi ise Hz. Peygamber'in snnetlerini bilir, onlar n uslne vkft . Mnazara ve mbhase dab n bilir, onlarda da kuvvetli idi. Dzgn szl idi. Hccet ve delil kuvvetiyle karsndakini ilzam etmesini bilirdi. Reslullh' n hadslerini korurdu. Ilendisine herhangi bir kimse bir sul sorsa, bir mk arzetse onu kandrc cevaplarla halleder, karsndakini sustururdu. Ehl-i re'yin, ehl-i hadse saldrmasn o durdurmu oldu," afi, usln vaz'edip kaideler kurmaa balaynca grd ki, Hicaz fukahsndan olanlar, bu usln d na yorlar, onlarla mukayyed olmuyorlar, k stad da bunlardan biridir. Bakt ki, stad (Mlik) bir asl al yor, fer' b rak yor, fer' al yor, asl b yor. Byle bir tt rads zl k var. Onun iin Hicaz rak fukahsiyle de mcdeleye, giriti. Bu yzden btn haytn bu eriat fkhnn urunda savaarak geirdi. Hak iin, hak yolunda alt. Hatt bz tarihiler onun bu uurda can verdiini sylerler23[23]. Gerekten afi, anda fkhta imam idi. 24[24]
21[21] 22[22]

Merhum Hseyin Beyin bast afi'nin fkh mecmuasnda bu kitaplarn hepsi var. Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 28-30. 23[23] Ykt, Mu'cem'I-Udeb'da diyor ki: "Msr'da Mlik bn-i Enes'in taraftarlarndan Fityn isminde birisi vard. Sert ve han bir kii idi. afi le sk sk. mnazara yapard. Halk da onlarn etrafna topland. Gnn birinde hrrn bey'i mes'elesini mnakaa ettiler. Yni bir adam klesini rehin braksa, sonra onu zd etse, baka mal da olmasa, zd etmekle hr olur. Fakat rehin braklm olduundan rehine karlk satlabilir mi? afi bir kavime gre bu satn caiz olduu cevbn verdi. Fityan ise bunu caiz grmez. nk madem ki, zd edilmitir, her "bakmdan zddr (afi'nin bir kavli de byledir). afi kuvvetli delilleriyle stn gelince Fityan skp kald. afii'ye en irkin ekilde kfr etti. afi azn ap ona tek kelime bile sylemedi. O, meselenin mnakaasna devam etti. Biri bu ii valiye aksettirdi. Vali, afi'yi ararak meseleyi sordu, srar karsnda afi olup bitenleri anlatt. ahitler Fityan'm aleyhinde ahitlik ettiler. Vali, afi gibi bir kii Fityan aleyhinde ahitlik etse onun boynunu vururdum, dedi ve Fltyan'a dayak atlmasn emretti. Fityan bir deve zerinde ehirde tehir olundu, nnde bir mndi, Realullh'n sllesine ovenin cezas budur, diye nida ediyordu, Bundan sonra Fityan tarafn tutan ayak takmndan bir grup anlap afi'nin dersine gelip oturdular, afi'nin talebesi dersten kalkp gitmekle afi yalnz kalnca zerine hcum ettiler. Onu dvdler. Sonra afi evine gtrld, hastal devam etti ve nihayet ld.

2- AF'NN TAHSL VE LMNN KAYNAKLARI ............................... 1 22- afi'nin limdeki Mevkii, lmlern Bu Husustaki Szleri: ............. 1 23- Arap Edebiyat na Olan Dern Vukufu:.............................................. 3 24- Onun Blg Hamurunun Yorulduu Unsurlar:................................ 3 25- ahs Kaabilyeti, nsan Pstkolojisne Vukufu, Hakikati Aramadaki Temiz Nyet:.............................................................................................. 4 26- (II.) stdlar, F k h Ekolleri, Muhtelif Mezheb Ve Meslekteki Ulemdan Ders Al:................................................................................. 7 Medneli Olan stdlar :........................................................................... 7 Yemen Ahalisinden Olan stadlar :......................................................... 8 Irak Ahalisinden Olan stdlan:.............................................................. 8 27- Hads Ve Re'y Fkh Ekolleri, Mekke Ekol: .................................... 9 28- (III.) Husus Etdleri Ve Blgiler:.................................................... 11 29- lm Yolundaki Seyahatlerin Faydas, Grt Ulem le Mnazaralar, Kitaplar ncelemesi: ..................................................... 12 30- Br dda: f Yunanca Blyor Muydu?........................................ 13 2- AF'NN TAHSL VE LMNN KAYNAKLARI 22- afi'nin limdeki Mevkii, lmlern Bu Husustaki Szleri: afi'nin hayatn, btn safhalariyle, seyahatleriyle anlatm bulunuyoruz. Bu esnada onun hayatndaki tutumu ve geirdii safhalara k tutacak ekilde ilminden de biraz bahsettik. Fakat afi'nin ilminin kaynaklan bal bana bir bahiste incelenmee lyktr. Yoksa onun hayatndan bahsederken tesadfen sz amak, iinde yaad olaylar anlatrken mnasebet aldrarak bahsetmek suretiyle bu i olmaz. Zr zerine fkhn kurduu temel budur. Onun fkh ise bizim incelemek istediimiz konunun zdr. afi, ilmiyle ve akliyle insanlar alkadar ve megul eden bir zttr. Ehl-i re'y yata olan Badad'da onunla ilgilendiler. Cz'iyyt yerine kll esaslar, fer' meseleler yerine usl kaideleri kurarak yepyeni bir fk h ile ortaya kmaya balaynca Mekke'de de dikkatleri zerine toplad. Fuka-hnn ihtilflar m, bz ashabn ihtilflarn kendi bulduu usllere gre incelemee balaynca, Badad'da da fikirleri megul etti. Ulemnn ilgisini ekip, onlar alkaland ran bu ilim nedir? Bunun kaynaklan nedir? Biz bunlardan bzlar na onun hayatndan bahsederken temas ettik. imdi mstakil bir blmde ele alacaz.
Ne gariptir ki slm'da drt mezhebin drt imam da tarihten zulm grmtr, mam Mlik biat fetvasndan dolay dayak yedi. imam afi a tarafdar diye yakalanp sorguya ekildi. Eb Hanfe o hazn akbete urad, Ahmed b. Hanbel 18 ay hapiste yatt ve dayak yedi. tin garibi Ahmed'e dayak atan adam da Ah> ed gibi oruluydu. Bu rivayetten anlalan, lm bu dvme yznden olmutur. Bu biraz sz tar. Dvme olay doru olsa da, olmasa da, rivayetlerin ounda zikrolunduu zere afi'nin lmne sebep olan mayasl illetidir. Fazla kanama yapmas yznden Tan -r'nu rahmetine kavumutur. Allah rahmet eylesin. 24[24] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar : 30-31.

Btn stdlar , yaknlar ve kendisinden ilim alan talebeleri ittifak etmilerdir ki o, ulem arasnda bir bayrak gibiydi, onunla kimse, boy lemez, yara giremezdi. Bunlar tarihin kayd ve nakil ettii ehdet-ler hlinde bize kadar gelmitir. afi henz olgunlamam, gayesine ulamam olduu bir zamanda stad Mlik onu mtr. Abdurrahman Ibn-i Mehd, kendisinin arzusu zerine yaz p gnderdii usl hakkndaki risalesini okuyunca yle diyor: "Bu, anlayl, zek bir gencin szdr." Ms r'daki talebesinden biri olan Muhammed b. Abdullah b. Hakm diyor ki; eer afi olmasayd, bir kimseye nasl mukabele edeceimi, nas l cevap vereceimi bilemezdim. Ben rendiklerimi ondan rendim. Bana kys o retti; o, snnet ve esere riyet eden, faziletli, hayrsever bir kimseydi. Lisn dzgn, stn ve salim ak l sahibi idi. Ahmed b. Hanbel onun hakknda yle demitir: "Hz. Peygamber'-den rivayet olunduuna gre Alhu Tel her yzyln banda bu mmete dnini dorultacak bir adam gnderir. Birinci yzyln banda mer b. Abdulazz vard. Umarm ki ikinci yzyln banda da afi'dir." Dvud b. Ali Zahir diyor ki: afi'nin yle faziletleri vard ki, bunlar bakasnda bir arada toplanm deildir. erefli soy; din ve akde salaml; cmertlik; hadsin sahih olann , olm yanm bilmek; nsihini, menshunu tan mak; Kur'n' ve hadsi ezberlemek; ilk Halfelerin sre-ti zere olmak; gzel gzel eserler yazmak. Bunlarn hepsi onda vard r. Byle onun hakknda anda ilm mevkiini gsteren bu kabl eh-detler oktur. Bunlarn hepsini renmek istersen, onun hl tercmesi ve menkb hakknda yazlm kitaplara bak25[1].
25[1]

Mehr-i Ashb- Gzin ve Tereim-i Ahv!-i Fukah adl eserden afi'nin hikmetli szlerinden bzlar n naklediyoruz: lim renmek, nafile namazdan efdldr. Dnya ve hireti arzu eden ilmi rehber tutsun. Ulemnn ss, ilimlerinin amellerine uymas d r. Doru davramh vicdan sahipleri, kt ahlkl baya kimselerle imtiza edemezler. Akll, hayr le erri ayrt edendir. Hibir vakit yoktur ki, mtala znt ve kederi gidermi olmasn. Kitap okumak, kalbin en ince ve en derin noktalarn uyand r r, duygulan canlandr r. Sdk dost, arkadann zntsne ve sevincine ortak olandr, ki kii darldktan sonra birbirinin ayb n sylemek, mnaf k al metidir. kl Kibir ve gurur ile tahsil olunan ilimde felah yoktur. Baa gemeden nce im ren. Hafzada duran birtakm meseleler, ilim deildir. lim, fayda verendir. limlerin fakirlii ihtiyar, ehillerinki ise zorluk yzndendir. ilim yle bir meziyettir ki, sahibinden asla ayr lmaz. Nefsnt arzular azg n olanlar, kendilerini ibdete vererek onlar yen sinler. Kalbi nurlu olmak isteyenler, az yeminli ve alaklar n yanma gitmemelidir. Mrvvet, mann badr. Eer souk suyun mrvveti yok edeceini bilsem, asla souk su mezdim. Her ide hayr bulma arzu edenler, insanlara kar iyi niyet beslesinler. Haks z szleri tasdik eden dalkavuktur. Sad k dost, arkadann kusurunu grnce ihtar eder, ifa etmez. Arkadann sohbetini zehirleyen szlerde neg'e yoktur. Arkadann mrvvetine gvenip de fenalk ve latifeye kalkma, her sevene gvenme. Sana durmadan cef eden seni reddetmi saylr. Bilmediin, tanmadn adam medhetme. Sende olmiyan bir iyilikle seni enin, kzd zaman sende bnlunmyan bir fenalkla seni yereceinden phen olmasn. Arkadann kusurunu ona gizlice sylersen, nasihat etmi, olursun, alenen sylersen ifadr. Kanaat rahat dourur.

Biz o gehdetleri bir yana brakalm, gnk onlarn bir deeri olmakla beraber, syleyenler, afi'ye taassubla bal bulunmakla itham olunabilirler. Onlar n aksini syleyenler de aleyhtarlk thmetinden kurtulamaz. Her ne kadar bt l da olsa gehdete karg ehdettir. Bunlar bir yana brak p geersek, delil ynnden kuvvetli ve ok ak olan ahitler buluruz ki, onlar da brakt eserler, yazd risaleler, ondan naklolunan szler ve fetvalar, dikte ettii kitaplar, tesbit ettii ihtilflar, yapt mnazaralardr. Bunlar n hepsi onun ilm kudretini, yksek kaabiliyetini, bilgi ufkunun geniliini, ifdesinin dzgnln gsterir. O bir edib olmaktan daha byk, bir fakh olmaktan daha yksektir. 26[2] 23- Arap Edebiyat na Olan Dern Vukufu: afi'ye, Allah ondan raz olsun Arap edebiyat bilgisi verildi. Kur'n bilgisi verildi. Bu sayede Kur'n'm mnasn inceledi, esrar n ve maksadlarn rendi. Derslerinde bunlar yayd . Talabesinden bz s diyorlar ki: afi yeti tefsir etmeye balaynca, sanki onun indiriliini grm gibi vkfne konuurdu; hads ilmini bilirdi. Mk'in Muvatta'n ezberledi. Snnetin kaidelerini kurdu. Maksd olan ve onu delil olarak kullanma bilirdi27[3]. Nsihini, menshunu tanrd. Re'y ve kyas fkhna vkft, salamn, rn ayrmak iin kys kaidelerini ve llerini vaz'etti. O dima bilgi almaa davet ederdi. yle derdi: "Bir kimse Kur'n' renirse deeri artar, bir kimse hads yazarsa hcceti kuvvetlenir. Bir kimse fkhla megul olursa derecesi artar, bir kimse edebiyat bilirse tabiat nazikleir, hesab bilirse gr geniler. Bir kimse kendi erefini korumazsa ilmi ona fayda vermez." Onun ilim meclisinde trl ilimler renilirdi. Rab* b. Sleyman diyor ki: "afi merhum, sabah namazn kldktan sonra krssne oturur, Kur'n ehline ders vermee balard. Gne dounca onlar kalkarlar, hads ehli gelirdi. Hads yorumlarn , mnlarn Sorarlard. Gne ykselince onlar da kalkarlard . Ondan sonra ders halkas nda mzkereler ve mnazaralar balard. Kuluk vakti olunca dalrlard. Arkasndan arapa, aruz, nahiv, gr yn edebiyat erbab
Yksek meziyetli insanlar, kendilerinde stnlk grmeyenlerdir. Derecelerinin st ilere ve bilmedii eye karan, kadir (kymet) ve meziyetlerini kaybederler. Bir adam grnte ne kadar gzel davranl olursa olsun, alak; vicdanl ve kt huylu adamlar, bildii halde, dost edinirse ahlkszlkta mterek saylr. ibret almak istersen, kt kimselerin akbetlerine bak da aklm bana al Servet elde etmek iin kszlerin ve kadnlar n etraf nda dolananlar zil lettedirler. Kendine merhameti olmyanm sana faydas olmaz. Kendine her trl tarziye verildii halde hakkna raz olmiyan eytandr. nsan, bir ilmi rendike kusurunu daha ziyde anlad zaman lim olur. afi, edeb zevki olan bir zatd. Bir gn gayet hazn bir sesle iir okuyan bir muganniyi tatl tatl dinledi. Yannda bulunan birine: Birey anladn m ? diye sor du. O da: Hayr, deyince: yle ise sende insanlk duygusu yokmu, dedi. (Hilmizde ibrahim R fat: ad geen eser, s. 131/134, 137.) (Mtercim). 26[2] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 32-34. 27[3] Snnetin mnasn bildiinden, Arap edebiyatiyle ilgili olan ksmlar, a-tdlar bazen ondan sorarlard . Ykt, Mu'cemti'l -deb'da diyor ki: Hz. Peygamber'in, "Kua dokunmayn, yerinde dursun." hadsi rivayet edildi. afi, Ibn-I yeyne'nin yambamda idi. Ona dnerek: Ey Eb Abdullah, Hz. Peygamber'in bu sznden murd nedir? dedi. afi dedi ki: Araplarda kularla tefe'l etmek vardr. Birisi evinden kp bir yere yollannca grd ilk kua bakard. Sandan geerse: Bu uurlu ku, derdi. Ve iine devam ederdi. Eer solundan geerse: Bu, uursuz ku, derdi ve iinden vazgeip yolundan dnerdi. Hz. Peygamber'in: "Kuu yerinde brakn!" buyurmas, onu rktmeyin, yerinden oynatmay n, demektir. Yni, kuu yerinden kaldrp onunla fal bakmak hibir ey yapmaz, bundan iinizde bir ey kmaz, Allah'n kaza ve takdir ettii olur."

gelirdi. leye yakn bylece devam ederdi." 28[4] 24- Onun Blg Hamurunun Yorulduu Unsurlar: afi, bunca ilmi nereden elde etti? Onu ilmin bu mertebesine ulatran kimdir? Btn kuaklar zerinde byle derin tesiri nedendir? yle ki, zamannda, etraf nda dnlen bir kutub oldu. Herkes ona kouyor, onu aryordu. Bence insan bilgiye yneltmede tesiri olan drt unsur vard r: 1- Kiinin ahs kaabiliyeti; istidad ve temaylleri ki, dierlerinin zaten direi ve temeli budur. 2- Kendisine ilim yolunu gsteren, bilgi rn aan stdlar ve rehberleri ki, bunlar onu doru bir yne evirip iinde silinmez tesirler brak rlar, takip edecei yolu izerler. 3- ahs aratrmalar, tecrbeleri ve incelemeleri. 4- Yaad a, iinde bulunduu muht ve kendisini besleyen fikir evresi. te bu unsurlardan birer birer bahsedelim. nk bunlarn hepsinin afi'yi, afi yapmakta tesiri vardr. Bunlarn her biri muayyen bir lde onun zerinde tesirini gstermi, onu yourup meydana getirmitir. 29[5] 25- ahs Kaabilyeti, nsan Pstkolojisne Vukufu, Hakikati Aramadaki Temiz Nyet: Allhu Tel afi'ye yle bir istidd ve kaabiliyet vermitir ki, bu mevhbeler onu mtefekkirlerin bana geirir, grg sahiplerinin birincisi yapar. 1- afi kavray kuvvetli bir zatt. Akl kuvvetleri salamd . Hazrcevapt . Lzumu nnda mnalar ona akard, dncelerinde duraklama ve t kanma olmazd, mnalar kapal kalp anlayta tutuklua uramazd. Okuttuklar na kendi dnnden yle k tutard ki, nnde hakikatler perde perde alr, hakikatlerin mant dosdoru grnr ve gereklerin yolu belli olurdu. Dncesi derindi, zeks engin deniz gibiydi. Eyann yalnz dn, kabuunu renmekle yetinmezdi. Onlarn, derinliklerine inerdi, dibini bulurdu. Anlay ok derindi. Hakikatin t kendisini bulmadka hibir had tan maz ve durmazd . Olaylar ve hkmlerini incelerken onlar umm kaideler alt nda toplamay hedef tutard, incelemeleri kl kaidelere, umm nazariyelere ynelmiti. Yalnz para parga incelemeler hlinde deildi. phesiz ki kll kaidelerin renilmesi daha kuvvetli akl, daha keskin dnce, daha parlak basiret ister. Cz' meselelerin incelenmesi byle bir eye ihtiya gsterir. Onun cz' mes'eeieri deil de kll kaziyyeleri incelemee ynelmesi onu, usl- fk h ilmini ve onun esaslarn vaz'etmee gtrmtr. 2- afi'nin ifde tarz hem ok ak, hem de ok kuvvetli idi. lisan dzgn, ifadesi beli, beyn kuvvetli olduu gibi ok tesirli tok bir sesi vard. Dzgn
28[4] 29[5]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 34-35. Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 35-36.

kelimelerle ak anlatt gibi, sesinin hengiyle de tesir ederdi, imam Mlik'le grt zaman Mlik, Muvatta'm ona, bz arkadalarna okutmak istemitir. O da, ben sana bir sahife okuyay m bakaym, demiti ve bir sahife okuyunca imam Mlik, sonuna kadar devan etmesini istemi ve dinlemiti. Bu, onun sesinin gzel, tesirinin, ifadesinin hog olmasn n bir eseridir. Kelimeleri telffuzu tatl idi. Sesi gzel olduundan Kur'n okuduu zaman dinleyenleri alatrd. Ha,tb Badad, Trih'inde onun adalarndan nakleder; diyorlar ki: Biz gzya dkerek gnlmz yumuatmak istediimiz zaman, aramzda birbirimize: Haydin u Muttab gence gidelim, Kur'n okutalm, derdik. Ona geldiimiz vakit Kur'n okumaa balard. Etrafna halk toplanrd. Alay sesleri oalrd. O, bu hli grnce okuma keserdi. Yine ayn kitapta nakl olunuyor: bn-i Eb El-Crud, afi hakknda yle diyor: "Hibir kimse grmedim ki, her yazdklar, szlerinden iyi olmasn. Ancak afi byle deildir. nk onun lisan, kitaplarndan daha hotur." afi'nin kitaplar, temiz ifde ve dnceyi gzel tasvir bakmndan en iyi bir durumda olduu halde, konumas onlardan daha ho olunca, artk onun konumas kimbilir nasldr? bareleri dzgn, ifdesi tatl, edas kuvvetli, beyn ak bir konuma olduu muhakkak. Yukarda bz adalarndan naklolunan, bunu gsterir, ifdesinin gzellii o dereceye ulamtr ki, bn-i Rhavey ona Hatb'I-Ulem (Bilginlerin hatbi) nmn vermitir. 3- 'afi insanlarn ruh haletine vkft. Kuvvetli bir feraset, sezgi sahibi idi. stad mam Mlik gibi insanlarn ahvlini tanrd. Kimin ne tayacan bilirdi: Bu, hasmm kendine ekmek isteyen zek mnazara^ c da bulunmas gereken bir vasf olduu gibi, talebesine ders veren std-da da aranan bir vasft r. Onlara, marifetinin ne kadar na takatleri yeteceini lmesi lzmdr. Bylece talebesinin anlay seviyesine hocasnn anlat derecesi uygun dsn. Mnsip olan ilm gerekler aklansn. afi'nin bu husustaki mehreti ile ifde kudretinin gzellii, kendi etraf nda byk bir talebe kitlesinin ve arkadalarnn toplanmasna sebep olmutur. Rivayet olunmama gre o, Badad'a geldiinde etrafnda alt arkada toplanmt. Fakat camide derse balaynca ders halkas geniledi. Camide onun ders halkasndan bakas kalmad. Tarih-i Badad'm kaydettiine gre camide ondan nce 50'ye yakn ders halkas varm. nsanlarn ruhlarn iyi tandndan, dinleyicilerine ancak kavrayp hazmedebilecekleri bilgileri verirdi. Onlarn tayabilecekleri kadarn retmee alrd. Ykt, Mu'cem'l-deb'da diyor ki: O bz adalar ile Hzeyl kablesi iirlerim mzkere ederlerdi, afi ezbere bir iir okudu. Yanmdakine: "Bunu hads ehlinden kimseye retme, zr onlar buna tahamml edemezler." dedi. Grlyor ki, afi insanlara ancak tayabilecekleri, takat getirecekleri eyleri veriyor. Arkadalarnn, havsa-lalar almyacak bir eyi kendisinden iitmelerini sevmezdi, hatt bu, bilinmesi istenen, er'in tand ve reddetmedii bir ey olsa da onu gizlerdi.

4- afi, ruhu temiz bir insand, dnyann kirleri ona szmamit, szamamt. Hakikat ve m'rifet talebinde ihls zere idi. Hakikatleri aramada doru gr sahibiydi. lmi, Allah iin isterdi. lmi aramada doru yola ynelirdi. arkn hikmetli szlerindendir: "Hakikati aramada ihls zere olmak, insan n kalbine ma'rifet nuru kor, ruha yle bir safiyet verir ki, hakikatleri anlamaa balar, akla idrk kaps alr, fikir doru istikmete ynelir." Sonra bu sahh mnalar en doru ibarelerle ifdeye balar. Bylece dnce ve gr doru olur, ifde de salam olur. afi, hakikati aramadaki ihlsmdan, hayat boyunca, hibir vakit ayrlmad. Kendi ihlsi, insanlarn alk olduklar grle atnca cesaret ve kuvvetle kendi grn iln ederdi. Tarihten ve ashab n haberlerinden, Hz. Ali'nin yksek mevkiini rendi ve onun bu mevkiini ilndan ekinmedi. Bundan dolay rfizlikle itham olundu30[6]. Fakat ne thmet, ne iftira umurunda bile deil, o, hakkata ve ilme nem vermektedir. B-gler hakk ndaki hkmnde Hz. Ali'nin Hariclerle olan savalarna dayan yor. Hz. Eb Bekir'in faziletini zikrediyor. Bu defa Ns b olmakla itham olunuyor. Yni l-i Beyt'e dmanlk tuza kurma thmetine uruyor. Birinci ithama kulak asmad gibi bu da umurunda deil, 'hatt bu hususta bir iirinde yle diyor: "Biz Hz. Ali'yi tafdl edersek, chiller nezdinde bununla rftz sayihrvs. "Eb Bekir'in faziletini zikredersek, fazln sylediimizden tuzak kurmakla itham olunuruz. "Ne olursa olsun, ben bu trl rftslik ve nsib olmaktan vaz gemem. Topraa gmlnceyedek bu kanaattan ayrlmam Hakkata olan ihls, stdlarma olan ihls ile arpnca yine o, ha-kkat seer. mam Mlik'e olan ihls onu, ona muhalefetten al koymad . Endls'te halk n Mlik'in saniyle yamur duas yaptklann, onun szleriyle Hz. Peygamberin hadslerine muhalefet ettiklerini duyunca, mam Mlik'e muhalefetini iln etti. Muhammed b. Hasan geybnfye olan ihls, onunla mnazara yapmas na ve mnazarada onu s ktrmasna mni olmad. mam Muhammed'in arkadalarna galip gelerek Hicaz ehlinin cn ald ve hads yard mc s unvan kazand . n lm yolunda dima byle srf hakikat iin ihls nurunun nda yrd, onun iin mnazara yapt kimselerle ihls zere mnazaraya giriti. Bunu, hakikati meydana karmak iin yaptndan dima muzaffer olurdu. islm Dni'nin esaslarnn, Allah'n Kitab ile Peygamber'in Snneti olduuna inanrd. Reslullh'm snnetlerinin hepsini ilmiyle ihata ettii kanaatmda deildi. Arkadalarn ve talebelerini hads renmee tevik ederdi. Onun takrir ettiklerine muhalif sahh bir rivayet bulurlarsa, onun grn reddedip, hadsi
30[6]

Bu hususta u beyitleri sylyor: "Ey yolcu, Min'ya vardtmda dur, cokun Frat dalgalar gibi hacilar Minya geldiinde onlara haykr: "Eer Muhammed'in l'ini sevmek rftsUJc ise: ns ve cin hid olsun ki, ben rf zyim!" slm gtri rahmetli klf, Safaht'n altnc kitab sim'da bunu gyle anlatr: "afi'nin mi, kimindir o iirf Hangi iir? Hani Peygamberin evldn candan sevmek, Rf zlikse, Evet Yer de beer, gkte melek, Rftsdir bu, desin hepsi de hakkmda benim, Ben oyum ite.." diyor,,..

almalarn sylerdi. Ykt, Mu'cem'I-Udeb'da31[7] Rab' b. Sleyman'dan naklen yaz yor: "afi'ye bir adam bir mesele sordu. O da, Hz. Peygamber'in bu hususta yle yle buyurduu rivayet olunuyor, dedi, Adamona: Ey Eb Abdullah, sen de buna m kailsin, deyince, afi titredi, rengi sarard. Hli de deiti, ve: Reslullh'tan bir hads rivayet olunur da ben, evet yledir, canm ve bam stne, demezsem beni hangi yer stnde tar, hangi gk altnda barndrr?., dedi." hlasn bir nev'i vardr ki Allhu Tel onu sekin kullarna baheder, onlar da insanlara rehber ve rnek olurlar. O da m'minin dncesi, kanaati urunda erimesidir. Bu ekilde ihls gstermek, klmas g bir merdivendir, eriilmesi zor deerli bir istektir. Sz dellosu yapanlar, hccete gvenerek hcuma geenler, delille arpanlar arasnda kendisine gurur gelmeyen ve stn gelmek arzusuna kendini kapt rmayan gayet azdr. afi ite bunlardan biridir. Onun iin o, mnazara ve cedelde hi kzmazd. Kimseye iddetle dil uzatmazd. nk o, yapt mnkaada hakikati arard. Gerei meydana karmak iin mnkaa yapard, yoksa stn kmak iin deil. lim mevkiinde zhd, hakk aramakta ihls o dereceye ulamt ki, o, insanlarn, ilmi kendisine nisbet etmeden onun ilminden faydalanmalarn isterdi. bn-i Kesr Tarihi kaydediyor: afi bir adama yle demitir: "Ne kadar isterdim ki, insanlar bu ilmi rensinler, bana ondan hibir ey nisbet etmesinler, beni mesinler, bylece ben de ecir ve sevabna ere-yim." Bu ihls ona, gayet temiz bir kalb, yksek emel, kuvvetli bir ruh kazandrd . Kklklerden uzak tuttu, olgun insana yakmayan eylerin stnde kald. Yahya b. Man onun vasfnda yle diyor: "Onun iin yalan sylemek, faraza mbh edilseydi bile, mrvveti onu yalandan yine menederdi." Bu, huls sahibi drst bir kimsenin eriebilecei en yksek bir haldir. 32[8] 26- (II.) stdlar, F k h Ekolleri, Muhtelif Mezheb Ve Meslekteki Ulemdan Ders Al: afi fkh ve hadsi yle atdlardan ald ki, bunlarn memleketleri birbirinden uzak, usl ve sistemleri birbirinden ayrd r. Hatt bunlar n iinde Mu'tezil olanlar vard. Onlar, afi'nin menettii kelm ilmiyle megul idiler, gfi onlardan alnmas gerekeni al yor, reddedilmesi gerekeni at yordu. afi Mekke'de, Medine'de, Yemen'de, Irak'ta birtakm stdlardan ilim ald. Fahrrrz, onun stdlar ndan bzlar n n adlar kaydetmekte Ve yle n demektedir: "Bitmi ol ki, kendilerinden ilim ald stdlan oktur. Biz onlarn mehurlarn zikredeceiz. Fkh, ve fetva erbabndan olan stdlan 19 olup bunlardan bei Mekkeli, alts Medneli, drd Yemenli, drd de Irakld r.
31[7] 32[8]

Ykt Hamev, Mu'cem'I-deb, Muhammed bn-i ris afi maddesi. Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 36-39.

Mekke halkndan olan stdlan unlardr: 1- Sfyn b. Uyeyne, 2- Mslim b. HlM Zenc, 3- Sad b. Salim Kaddh, 4- Dvud b. Abdurrhman Attr, 5- Abdulhamd bn-i Abdulzis b. Eb Zevd. 33[9] Medneli Olan stdlar : 1- Mlik bn-i Enes, 2- brahim b. Sa'dl-Ensri, 3- Abdulziz b. Muhammed Drverd, 4- brahim b. Eb Yahya34[10], 5- Muhammed b. Sad b. Eb Fdeyk, 6- bn-i Eb Zeyb'in akirdi Abdullah b. Nfi Si. 35[11] Yemen Ahalisinden Olan stadlar : 1- Mutarrif b. Mazin, 2- San' Kads Higm b. Ysuf, 3- Evz'nin akirdi mer b. Eb Seleme, 4- Leys b. Sa'd'm akirdi Yahya b. Hassan. 36[12] Irak Ahalisinden Olan stdlan: 1- Vekf b. Cerrah, 2- Eb sme, Hammd b. sme (Bu ikisi Kfelidir), 3- smail b. UJeyye, 4- Abdulvahhb b. Abdulmecd'dir (Bu ikisi de Basrahd r). Bunlardan baka, afi, Muhammed b. Hasan eybn'den onun ki-taplann sima' (dinleme) suretiyle ad, ondan hads rivayet etti. Irak f kh n ondan rendi. Bu bakmdan o da onun stdanndand r. Fahrrrz her ne kadar taassub yznden bunu sylememise de, ilim, onun taassubuna boyun eecek deildir. Bu sylediklerimizden kan netice udur: f trl mezheb sahibi, trl eilimli birok stdlardan ilim almtr. Bu i'tibrla diyebiliriz ki, O, andaki mezheblerin ounun fkhn renmitir. Mlik fkhn bizzat Mlik'ten ald. Mlik, onun stdlarmm iinde parlayan bir y ld z gibidir.
33[9]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 40. Fahrrrz diyor ki: ibrahim b. Eb Yahya'nn M'tezileden olduunda ittifak vardr. Bu, afi'ye bir zarar g-etirmez. nk afi ondan ugl- din, ('tikd mes'eleleri) deil; fkh ve hads alyordu. afi diyor Ki: Yemen'de vazifede dim. Dima hayr yapmaa alyor, ktlkten kam yordum. Sonra Medne'ye geldim, bn-i Eb Yahya le grtm. Onun meclisinde bulunurdum. Bana: Bize muhalefet edersiniz ve bizden ilim alrs n z. Birinize bir fenal k olursa ona dakl r kal r, dedi 35[11] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 40. 36[12] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 40.
34[10]

Evz'nin fkhn, onun akirdi mer h. Eb Seleme'den okudu. Msr' n fakhi Leys b. Sa'd'n fkhn onun akirdi Yahya b. Hassan'dan ald. Eb Hanfe'nin ve akirtlerinin fkhn Muhammed b. Hasan'dan rendi. Bylece Mekke, Medne, am, Msr ve Irak fkh onda bir arada toplanm oldu. Mtezillikle tannan ve usl- dnde yni 'tikadtta hads ve fkh erbabnn mesleini tutmamakla ma'rf olan kimselerden bile fk h almakta bir beis grmedi, bylece her koldan gelen pek ok ilim, afi'nin znde topland ve ortaya her trl karmlardan meydana gelen salam bir fkh dodu ki, bunda her trl eilimler uygun ve denk bir ekilde birleti, ahenkli bir halde kaynat. Bundan, afi'nin potasnda iledii ve parlak bir slp ve salam szler hlinde insanlara sunduu stn mnlar dodu. 37[13] 27- Hads Ve Re'y Fkh Ekolleri, Mekke Ekol: afi'nin yukarda saydmz stdlarndan hangisinden ne okuduunu aklayacak bir durumda deiliz. Ancak burada bir noktaya iaret etmek gerekir38[14]: Fkha dir yazanlardan bz lar diyor ki: F iki ekol vard . k hta Bunlardan her birinin muayyen bir sistemi vard. Fukah, pek az mstesna, bu iki ekolden birinin yolundan yrrlerdi. Bunlardan biri hads ekoldr ki, merkezi Medine'dir. kincisi re'y ekol ki, merkezi Irak'tr39[15]. Biz bunlara uymakla beraber buna nc bir ekol daha ilve ediyoruz ki, o da
37[13] 38[14] 39[15]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar : 40-41. Bu az syleyenlerce bu iki ekol afi zamannda birbirine yaklamtr. std hmed Emin, Duha'l-slm adl kitab nda re'y ekol olan Eb Ha-nfe Medresesinin ashb'dan, tbin'den ve sonra gelenlerden olan stdlarn n silsilesini yle tesbt ediyor: 1a- Abdulh b. Mes'd (32) 1b- Ali b. Eb Tlib (40) 2a- ureyh b. Haris Kindi (88) 2b- Alkarna b. Kays Naha (62) 2c- Mesrk b. Ecda' (63) 2d- Esved b. Yezd Naha (65) 3a- brahim Naha (95) 3b- Amir b. uranbil (104) 4a- Hammd b. Eb Sleyman (120) 5a- Eb Hanfe Nu'mn b. Sabit (80-150) Ehl-i Hads Ekol'ntin messisi olan mm Mlik'in silsilesi ise yledir: 1- Ubeydullah b. Abd. b. Utbe b. Mes'd (99) 2- Kas m b. Muhammed b. Eb Bekir (106) 3- Sleyman b. Yesar (100) 4- Salim b. Abdullah b. mer (106) 5- Nafi Mevla Abdullah b. mer (117) 6- Rabiatur-Rey (136) 7- Malik b. Enes (93-179) 1- Urve b. Zbeyr (94) 2- Said b. Mseyyeb (93) 3- Harice b. Zeyd b. Sabit (100) 4- . Zhri (124) 5- Ebu Zinad Abdullah (131) 6- Yahya b. Said (143) 7- Malik b. Enes (93-179) Sonra afi'nin kimlerden ders aldna gelince, O'nun, bu her iki medreseden ders aldn sylyor. Demek afi'nin ilim silsilesi bu her iki silsile olmu, oluyor. Biz byk stadmzn cedvelde gsterdiklerine muvafakat ediyoruz. Ancak d.noktaya dokunmak isteriz: 1- Abdullah bn-i Mes'd, Hz. mer'in mesleine muhalif deildi. Btn m-dakk klara gre ashbdan ehl-i re'yin stad Hz, mer'dir. Birok mes'eleler hakkndaki gr, onun mesleini aka gsterir, yleyse Kfe ekol, Abdullah bn-i Mes'd yoluyla Hz. mer'e dayan r. 2- Abdullah bn-i Abbs siysetten el ektikten aonra Mekke'de ikmet etti. Orada ders verdi, o zellikle Kur'n' n tefsrine nem veren bir ekol sahibi idi. afi, Mekkeli mteahhrn ulem vstasiyle o ekolden ilim ald. Nasl ki Evz'nin gkirdi ve Leys b. Sa'd'm klrdlerl vstasiyle onlarn ilmini rendi. Bylece andaki fkh ekollerinin hepsiyle mnsebet kurmu oldu.

tefsir ekoldr. Kur'n' n yorumunu yapar, nzul sebeplerini retir. Me'sr olan tefsiri rivayet eder. Arap diline ve bz detlerine bakarak bunlarn nda Kur'n' anlamaa alr. Bu ekol de Mekke ekoldr. Bunu Abdullah bn-i Abbs kurmutur. Bana kalrsa, bu ekoller hads ve re'y bak m ndan birbirinden ayr lmaz, belki ders alma sistemi ve gr yoluyla ayrlr, sahabe fetva okluu ve azliiyle llr. Kabul edilmi bir gerektir ki, Hicaz, yni hads fkhnn stdlar olan yedi fakh40[16] ok defa re'y kullanrlard. Her ne de olsa afi hepsinden ald. Hicaz ekolnn stad olan mam Mlik va-s tasiyle ehl-i hadsten ilim ald . imam Mlik de teba- tabinden olan bir cematten ilim telkk et. Bunlar da fk h ilmini, sahabe fetvalarm ve asar bilmekle olduu gibi re'y ile de hret bulan tabinden ald lar. Bunlar da Hz. mer, Zeyd b. Sabit, Abdullah bn-i mer'in meslei zere yryen ashbdan ald lar. Bunlara bir mes'eie arzolununea onun hkmn Kitapta ararlard , bulamazlarsa Hz. Peygamber'den nakil ve rivayet olunan eserlere bakarlard. Bulamay nca insanlar n maslahat na gre, faydasna yarar bir ekilde hkmederler, fetva verirlerdi. Irak ekolne gelince, bunun stdlar , Eb Hanfellen sonra onun talebeleri oldu. Eb Hanfe, fkh, Muz'm fkhnn tesiri altnda kalm olan tabinden ders alan teba- tabinden ald . Muz ise: Snnette bula-mazsam kendi re'yimle ictihd ederim, diyen bir sahbidir. Keza yine bu tabin mer b. Hattb'm mesleini temsil eden Abdullah bn-i Mes'd'-dan ilim almtr. Bylece Irak fkh re'ye kail olan meslee dayanr. afi bunlardan da ilim ald . afi, Kur'n ve tefsr ilmini Mekke'de rendi, Mekke'de oturan Abdullah bn-i Abbs'm medeini tutmu olup, hayatta kalan son ulemdan ders ald . bn-i Abbs Mekke'de Kur'n'n mnam retir, tefsr dem verirdi. Hatt ona nisbet olunan bir cild tefsr bulundu. Abdullah bn-i Mes'd, bn-i Abbs' (Tercmn'l-Kur'n) diye vasfland rd . Abdullah bn-i mer'e bir yetin mns soruldu. Soran kimseye, Abdullah bn-i Abbs'a git ve ona sor, zr Muhammed Aleyhisse-lm'a Allah'n inzal ettiini en iyi bilenlerden hayatta olan odur, dedi. Ata bn-i Rebh diyor ki: bn-i Abbs'm meclisinden daha deerlisini ve ereflisini, fkha en zengin, heybete en yksek olann asla grmedim. Fk h erbab onun katnda, Kur'n erbab onun katnda, iir ve edebiyat erbab onun katnda, bunlarn hepsi bir kaynaktan su alyor. A'ma diyor ki: bn-i Abbs bir hutbe syledi. Kur'n okuyup yle tefsr etmee balad ki, ben: Bunu ran ve Bizans halk dinlese Mslman olurdu, demekten kendimi tutamad m. afi Mekke'de yetiti. Ora ulems veya onlarn bir ksm Abdullah bn-i Abbs'm mesleinin ve onun dn anlay yolunun te'sri altnda kalmtr. Byd ve tahsil grp yetitii yer Mekke idi. Sonra Mekke onun ders verdii yer oldu. Fkhta mesleini tyin ettii, ilimde yolunun hududunu izdii
40[16]

Medine'nin yedi fakhi listede gsterilmitir. Ashb iinde en fakh olup yedi fakh nmiyle anlanlar da unlardr: Hz. mer (23), Hz. Ali (40), Abdullah bn-i Mes'd (32), Hz. Aie (58), Zeyd b. Sabit (45), Abdullah tbn-i Abbs (68), Abdullah bn-i mer (74). (Mtercim)

yer orasd r. Belki de o bu esnada bn-i Abbs'n yolunu tutmutu. Onu rnek tutuyor, kendini onun mesleine gre yetitirmee alyordu. nk her stn zek sahibi bir kimsenin, kendini yetitirdii ve hazrlad srada, ilim, fikir ve ahlk sahasnda kendine uyduu, stn bir rnek olarak rehber tuttuu bir ahs vardr. Onu takip eder, ikisinin aras nda bir uyuma, istiddlari arasnda bir yaklama bulunur. bn-i Abbs'm meziyetleri bu ada dillerde destan, illerde yaygn idi. limler ve tarihiler onlar anlatyor, Him Devletinde yni Abbasler yanndaki yksek mevkiinden tr ondan bahsediyorlar . afi ile bn-i Abbs arasndaki benzeyi meydandadr: afi'nin lisn ok dzgnd. bn-i Abbs da byle idi. afi Kur'n ilmine ok nem verirdi, bn-i Abbs da byle idi. afi fkha olduu gibi iir ve edebiyata da nem verirdi. bn-i Abbs da byle yapmt. Sonra afi'nin derslerine; Kur'n ilmi isteyenler, hads talebesi, fkh renmek isteyenler, gr ve arapa merakllar devam ederlerdi. Bu hl ibn-i Abbs'da da aym idi. Bunlara bakarak afi'nin bn-i Abbs' kendine rnek tuttuu ve onun yolunda yrd kansna acaba varamaz myz? Byle farz ediimiz doru olsun, olmasn, muhakkak olan bir cihet var ki, afi, Mekke'de ders okuyup orada ikmet etmekle, ne Irak'ta ve ne de Medine'de bulunmayan ilimlerden istifade etmitir. Yni bn-i Abbs yolunu tutarak Kur'n ilmine nem vermi, Kur'n'n mcmelini, mufassaln, nutlkm, mukayyedini, hssni, mmn incelemi, andaki fukahya, malzeme nlerinde hazr olduu halde incelemedikleri yeni yeni eyler vermitir. 41[17] 28- (III.) Husus Etdleri Ve Blgiler: Bir lim, bilgisini yalnz nazar kaabiliyetlerinden ve stdlarmdan almaz. Belki onun husus incelemeleri, trl ilimleri aratrmas, seyahatleri, deneyleri, grgleri, bunlar n hepsinin onun kltrnde byk te'sri vard r. Verimli olmasnda, akl meyvelerini veri zelliinde bunun te'sri byktr. afi Mekke'de ve Medine'deki stdlariyle bulumakla beraber, yararl iler peinde koard. Seyahati severdi. Kk yata H-zeyl kabilesine gitti. Onlar n lehesiyle dilini dzeltti. Onlarn yan nda kald , onlar nereye giderlerse o da gider, nereye konarlarsa o da orada konaklard . On sene gibi uzun bir mddet byle geti. Arap yurtlarn , onlarn detlerini ve tabiatlerini yak ndan tan mak ona ok eyler kazandrd. Kur'n ki, onlar hakknda ve onlarn iinde inmiti. Onlar n detlerinin bzs , Kur'n- Kerm'de olanlar n bir k sm m tefsre yaramakta idi. Bundan sonra hads ve fkh renmek iin seyahate balad. Medine'ye gelerek mam Mlik'le grt ve onun dersine devam etti. Mlk'-le mnsebetini devam ettirmekle beraber Arabistan Yarmadas nda bilgi toplama ve tedkk seyahatleri yapt. mam Mik'in lmnden sonra Ye-men'e gitti, bz vilyetlerde hkmet vazifeleri ald , Necrn'da bulundu, mirle memur, hkimle halk arasndaki mnsebeti rendi. nsanlarn birbirleriyle ilgilerini yak ndan
41[17]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 41-44.

grd. Sonra Irak'a, oradan da Msr'a gitti. phesiz ki o, bu seyahatlerinde insanlarn aralar nda yapt klar muameleleri rendi. detlerin ve rflerin nasl cereyan ettiini bildi. Bunlarn hepsinin onun adalet grnde ve anlaynda tesiri oldu. Buna gre ller vaz'etti, hkmler kard . O, seyahat etmede ok byk fayda grrd. Bir iirinde yle der: "Ben lkeleri batan basa, enine boyuna, dolaacam, ya muradma kavuurum, yahd da yabanc illerde y": ,p olarak lrm. "Eer bu uurda canm karsa, Allah hayrlar versin, "Eer s, salim, kalrsam, memleketime dn yakndr."42[18] phesiz ki seyahat etme, yolculuk yapma, bir fakhe fkh malzemesi ve tecrbe bilgisi verdikten baka ayrca onun zihnini aar, grn geniletir, duygusunu inceltir ve keskinletirir. Fikre tasavvur ufku hazrlar ve onu geniletir. Akl nazariyeler, vukbulan mes'eleler iin yollar aar. Onun iin, cz' hdiseler hakk nda kll kaideler koymak isteyen mtefekkire bu lz m bir eydir. Bundan tr deil midir k, insan aklnn verdii eserlere yeni yeni eyler katan feylesoflarn ou yeryznde seyahat edenler, arzn s rtlar nda dolaanlar olmutur. 43[19] 29- lm Yolundaki Seyahatlerin Mnazaralar, Kitaplar ncelemesi: Faydas, Grt Ulem le

afi'nin seyhadleri ilm seyahatlerdi. O bu seyahatlerde stdlarla buluup grr, ulem ile ders mzkereleri yapar, onlardan ilim alr, onlara ilim verirdi. Bu seyahatler onun iin ders halkas gibi idi. Muhtelif mezheb sahipleriyle grt, bzlarndan dinlemek suretiyle ilim ald, bzlarnn yazdklar kitaplar grp okudu. Evz'nin mezhebini incele di. Bu incelemenin mahsl olarak yazd kitap bugne kadar gelmitir. Msr'da baslan Mecmua-i F khiyye'de Syer'l-Evz kitab da vardr. afi onda Evz'nin Syer'ndeki fikirlerini mnakaa etmektedir. Onlarn bz lar nda Evz'ye muhalefet, bzlar nda muvafakat etmektedir. Leys b. Sa'd'm mezhebini inceledi. Hatt fk hta Leys'i, imam M-lik'ten stn bulduu sylenir. "Leys, Mlik'ten daha fakhtir, ancak Leys'in talebeleri vazifelerini yapmadlar." demi. Byle bir sz, afi gibi bir zttan, iki taraf n grlerini incelemeden kmaz. Her iki tarafn grlerinin kuvvet derecesini tand ktan, sahibinin f k htaki mertebesini ltkten sonra ancak bu sz syler. yle olunca, phe yok ki, afi Leys b. Sa'd'm fkhn derin bir incelemeden geirdi ki, neticede byle bir hkme vard. F kh n zayi' ettiklerinden, onu yaymaa almadklarndan dolay Leys'in talebelerine de levmde bulundu. Bundan sonra, Irak ehlinin fkhn inceden inceye rendi. Muhammed b.
42[18]

afi seyahatin faydasna dir dier bir iirinde yle demektedir: "Seyahat et ki, brakp ayrldklarnn yerine bakalarm bulursun. Bu uurda mekkatlara katlan, zira hayatn evki yorulmaktadr". "Ben grdm ki, suyun bir yerde durmas onu bozuyor, Ak p gitmesi ise onu temiz ve berrak yapyor, akmazsa temiz olmuyor". "Aralan yaad ormandan ayrilmazsa av bulup avlanamaz, Ok yayndan kmaynca hedefe isabet etmez. Alt n tozu yerinde brakdika toprak gibidir. Udda yerinde durduka bir odun paras d r". 43[19] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 44-45.

Hasan'n kitaplar n bizzat Muhammed b. Hasan'dan dinledi. Hilfiyt kitaplar n Irakllar n kendilerinden okudu. Elimizdeki Mecma -i Fiklu'yye'sinde bu incelemelerin bir ksm kayd ve tescil olunmu bir haldedir. Bu eserde sen, Eb Hanfe ile Ibn-i Eb Leyl'nn ihtilflarna dir Eb Ysuf'un yazd kitab bulursun. Orada afi, Eb Hanfe'nin, Jtbn-i Eb Leyl'n n ve Eb Ysuf'un grlerini mnkaa eder, sonra bunlarn iinden hakkate en yakn grdklerini seer. Btn bunlardan gryoruz ki, afi, zamanndaki tannm, mez-hebleri bir mdekkik ve mnekkid gryle incelemi, doruyu bulmak ve anlamak istemitir. Yoksa ne kusur bulmak isteyen bir kimse, ne de adamlara ve srf isimlere tabi' olan bir mukallid sfatiyle bunu yapm deildir. O, bu ilm seyahatlerinde yalnz, halfeler hizmetine ve itat na girmi olan ehl-i snnetin fukahsn incelemekle kalmad. Belki ia'nn ve dier mezheblerin grlerini de inceledi. Bunun izlerim, o ulemnn bzsn en szlerinde grmekteyiz. bn-i Kesr Tarih'inde getii zere, onun yle dedii rivayet olunuyor: "Fkh renmek isteyen kimse Eb Hanfe'nin iylidir, syer isteyen Muhammed b. shk'm iylidir, hads isteyen Mlik'in iylidir, tefsir isteyen Muktil b. Sleyman' n iylidir." afi'nin tefsr ilminin imm olarak tand bu Muktil b. Sleyman, ia'nn Zeydiyye mezhebindendir. bn-i Nedm, Fihrist'inde der ki: "Muktil b. Sleyman, Zeydiyye'dendir. Muhaddistir ve mfessirdir. Onun u kitaplar vard r: Tefsr-i Kebr kitab, Nsih ve Mensh kitab , K raat kitab , Mtebihi'l-Kur'n kitab , Cevb Lil-Kur'n kitab ." yle ise o, clir. afi onun kitaplarm okudu, inceledi ve neticede onlar okumaa tevik etti. Onu bu hususta imam addetti. Bu maddede kendisine bavurulan bir lim sayd.. phesiz bu da gsteriyor ki, afi fkhla ilgili olan her eyi inceliyordu. Fkha dir naklolunan ictihdJan, o kimsenin mezhebine bakmakszn aratryordu. lme nail olmaktan bag-ka bir ey onun umurunda deildi44[20]. 30- Br dda: f Yunanca Blyor Muydu? afi, ana kayna Kitap ve Snnet olan bir fkh mezhebi kurmak istedi ve slm fkhna faydal olan her geyi rendi. Arap dilini, Kur'n'i, hadsi, kendinden ncekilerin grlerini rendi. nlarm mezheb ve kanaatlerine bakmaksz n, ayrldklar, birletikleri noktalar inceledi. Bu uurda ilm seyahatlerde bulundu. Bunlardan byk istifdelerde bulundu. ok bilgiler edindi, insanlar n tabiatlerini, durumlarn , itima hallerini tand . Lkin acaba bu meyanda yunanca da rendi mi? Bu hususta elimizde salam, doru bir rivayete dayanan bir bilgi yoktur. Biz her ne kadar redde meyyal isek de, t'Jnu red veya isbat eden
44[20]

Bundan gfi'nin, a- Zeydiyyeye meyil ettiini karmak istemiyoruz. nk bu ona bir delil saylamaz. nk afi ilmi nerede bulursa alrd. O, ilmi iinde tayan kaba bakmazd, onun iin mhim olan, kabn iindeki limdi. afi Harun Regld zamannda Hkle tham olundu, gizli olarak Evld- Al'den bz lar na bat etti, denildi. Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 45-46.

bir delile sahip deiliz. nk afi, stdlanmn ounu ve kendileriyle grt limleri zikretti. Eer kendisine yunanca reten biri olsayd onu da sylerdi. Kendisine taraftarlkta ar gidenler, onu ilmin en stn derecelerine karmaktadrlar. Eer yunanca rendiini gsteren bir ey olsayd, onu hemen iln ederler, afi'nin nmn ykseltirlerdi. Fakat onlarn tu-tunabilecekleri doru bir rivayet bulamyoruz. fi hakknda incelemelerde bulunanlardan bzlarnn onun yunanca bildiini ileri srdklerini gryoruz. Bu konuda Fahrrrz'nin eserinde geen szleri delil tutuyorlar. Fahrrrz'nin rivayet ettiine gre, afi ilik ithmiyle Harun Reid'in huzuruna karld vakit, Harun Reid ona neler bildiini sorar. Bu karlkl konuma da yle geiyor: "Reid ona: Tp bilgin nasldr? dedi. afi de yle cevap verdi: Aristo, Hipocrat, Calinus, Sertorius, Ebuklis gibi Yunan bilginlerinin dediklerini onlar n lisniyle bilirim. Arap tabiblerinin nakil ettiklerini, Hind feylesoflarn n takrir ettiklerini, ran bilginlerinin yazd klar m bilirim."45[21] Bu szler onun Rumca, yani ark tarihilerinin ounun tbirince, Yunanca bildiini ifade etmektedir, fakat geen mnakaaya dair Rz'-nin anlatt bu hikyenin bu tarzda cereyan, zerinde nemle durulacak bir noktad r. nk bu hikyeye gre Harun Reid'in meclisinde Eb Ysuf ile Muhammed b. Hasan varm. Halbuki afi'nin itham olunarak Badad'a gelmesi 184 yl nda idi. Yni Eb Ysuf'un vefatndan sonra olduu muhakkak..nk Eb Ysuf 183 ylnda vefat etti. Yine bu hikyede Muhammed b. Hasanla Eb Ysuf'un Harun Reid' f aleyhine tahrik ettikleri isnad olunur. Byle bir ey ilim erbabnn ahlkiyle, bu iki deerli immn mruf olan halleriyle asla badaamaz. Bundan baka, herkes arasnda yaylp duyulan ve tarihi kat' olarak bilinen eyler hkmnde olan bir cihet vardr ki, imam afi bu seyahati esnasnda Ba-dad'a geldiinde, man Muhamned'le grt. Onun kitaplarm ondan dinleme suretiyle okudu. O hikye, bununla da badaamaz. Sonra o hikyede geen fkh mnakaalarnda afi'nin verdii cevaplar, afi mezhebine uygun deildir, bu da hikyenin uydurma olduunu gsterir. Fahrrrz, bunlar n bzs n mdfaa etmek isterse de bn-i Kesr ve bn-i Hacer bu hikyeyi reddetmilerdir. bn-i Hacer bu hususta diyor ki: "afi'ye nisbet olunan ve Abdullah bn-i Muhammed Belev yoliyle rivayet edilen seyahatnameyi br, Beyhak ve bakalar uzun ve ksa surette karmlar, Fahrrrz de, bu ikisine gvenerek onu, isnadszz olarak, Menkib- afi'de kaydetmitir. Bu yalandr. Bundakilerin ou uydurmadr. Bzlar da baka rivayetlerle kartrlm eylerdir. Bundaki en a k yalanlardan biri udur: Gya Eb Yusuf'la
45[21]

bn'l-Kayyim bu rivayeti reddetmitir. Mifth's-Sade kitabnda Yunan tbbim onlarn diiyle bildii rivayetini syledikten sonra diyor ki: "Bu, afi'ye ya-plm g bir iftiradr, yalandr. Bu yalan, Muhammed olu Abdullah Belev'den gelmektedir. O yalancd r, yalan uyduran biridir. afi'nin seyahatim Rhlet'-fi'ye uyduran odur. Onda afi'nin Eb Ysuf'la Reid'in huzurunda mnazara yaptn syler. Halbuki afi Ebfi Ysuf'u hi grmedi. Onunla asla bulumad. nk Eb Y-suf un lmnden sonra Badad'a geldi. Bundan baka hikyenin gelii de akl olan kimseye bunun yalan ve iftira olduunu gstermektedir. nk afi Yunanca bilmiyordu ki, onlar n dediklerini kendi dilleriyle biliyorum demi olsun. Yine bu hikyede, Muhammed b. Hasan'm, afi'yi Harun Retd'e gammazlad, Regid'in de onu ldrmek istedii syleniyor. Halbuki man Muhammed'in afi'ye karg gsterdii sayg, besledii sevgi, afi'nin de onu sayd, onu d herkese bilinen bir eydir. Bu da, o yalan reddetmektedir. Bak: bn-i Kayyim Cevziyye, Mifth's-Sade, a. 565.

Muhammed b. Hasan, Harun Reid'i afi'yi ldrmee tevik etmiler imi. Bu, iki ynden btld r: 1- mam afi Badad'a geldii zaman, mam Eb Ysuf vefat etmiti, bu itibarla afi ile bulumasna imkn yok. 2- Bu iki imam gibi zatlar, bir Mslmnm, bilhassa ilmiyle mehur olan bir kimsenin katline almaktan ok uzaktrlar. Allah'n kendisine bahettii ilminden baka bir eyi olmayan bir kimsenin ne sugu var? Byle bir ey bu gibi zatlardan asla beklenemez. Onlarn mevki, anlar, herkese bilinen temiz dindarlklar bunu redde kfidir." Rvileri doru syleyenlerden olmadndan ve rivayetin btl olduu iindekilerden anlaldndan, madem ki, bu hikye muhakkik rvi-lerce kabule ayan grlmeyip reddedilmitir. yle ise ona bakp da en= da tutunacak yer aramak ilm aratrma ile badaamaz. Ancak bu hususta baka bir delil bulunur, daha doru ve daha duru bir haber varsa o bakadr. Biz bu rivayetten baka bir yerde onun Yunanca rendiine dir bir gey bulamadk. Bu bak mdan onu kabul edemiyoruz. Bu konuda gerek ilm aratrma yolundan baka yola uymu deiliz. Zr trih meseleleri, doruluu tercih olunarak, rvisinde ve rivayetinde yalan aibesi bulunmad takdirde kabul olunur. afi'nin Yunanca rendii iddiasn reddetmekte, bizim husus bir maksadmz yoktur. afi yle bir imamdr ki, onun bahis yolu a kt r, ilminin kaynaklar meydandad r. Hkme balad mes'elelerde hkm karma metodu, usl ls olarak koyduu kll kaideler bellidir. Yunanca bilmesi onun mezhebini ta mamza birey ilve etmez. O dili bilmi olmas onun metoduna bir nak se vermez. 46[22]

3- AF'NN YAADII A ...................................................................... 1 31- slm Medeniyetinin, Eski Medeniyetlerin Shibi Mlletlerle Karlamas: ............................................................................................. 1 32- Badad, Eski Medeniyetlerin Ve Milletlerin Kart Br Merkezdi: .................................................................................................................... 1 33- Terceme Hareketinin Canlanmas : .................................................... 2 34- Zndklara Kar Mcadele in Halfelerin Mu'teziley Harekete Geirmesi, Fukahnn Ve Muhaddislern Onlara Kar Tutumu: ........ 2 35- Mezhebleri Yaymak in Hareketler, Zeydiyye Mezhebi: ................ 4 36- limlerin Tedvni, Eser Yazma Yar: ............................................... 4 37- slm Devletinin Genilemesi, lm Merkezlerinde Canllk: ............ 5 38- Abbas Halifelerinin lme Saygs : ...................................................... 6 39- Ulem Aras ndaki Cedel Ve Mnazaralar, Leys'n Mlk'e Br Mektubu:.................................................................................................... 7 40- lm Mnazaralar n F k hta nem Ve Yer:................................... 12

46[22]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 46-48.

3- AF'NN YAADII A 31- slm Medeniyetinin, Karlamas: Eski Medeniyetlerin Shibi Mlletlerle

afi Abbasler devrinde dodu. Onlarn devrinde yaad. afi'nin mr srd y llar, Abbas Devletinin idareye hkim olup istikrar bulduu, slm hayatnn parlak devrini yaad bir devirdir. Bu devri di-erlerinden\ayran birtak m hususiyetler vardr ki, bunlarn, ilmin geliip serpilmesinde, slm'da fikir hareketlerinin uyanmasnda, ulemn n Yunan felsefesini, ran edebiyatn, Hind ilmini almas nda byk tesiri olmutur. Bu an fikir ve ictimiyyat sahasnda gze arpan zelliklerinden k saca bahsedelim47[1] 32- Badad, Eski Medeniyetlerin Ve Milletlerin Kart Br Merkezdi: Bu ada slm ehirleri ranl, Rum, Hindli, Nabat vs. gibi muhtelif unsurlarla dolup taard. Badad hkmet merkezi idi. blm Hkmetinin bakenti eitli rklara mensup, meram ve gayeleri muhtelif, eitli yapda ve apta milletlerle kaynard. slm dnyasmn her tarafndan oraya hey'etler, temsilciler gelirdi. Bunlarn her biri, kalblerinin iinde, duygular n n alt nda kendi milletinin kltrn tard. Badad e-gitli kltrlerin kaynat bir yerdi. Bu tarzda olan bir cemiyette itima olaylar oalr. Zr bu kabl mill zellikler trl sahalarda kendim gsterir, belirtiler meydana kar. Her hdisenin eriatta bir hkm vardr. slam Dni umm bir dindir. Kk byk, nemli nemsiz her hdise hakk nda mubah veya yasak tarz nda hkmn verir. Bu hdiseleri incelemek fakhin akln geniletir, onun zihnini mes'elelerin hkmn karmaa hazrlar. Bylece mes'eleleri tasvr eyleme, farz ve takdir etme alan geniler. Biribirine uymayan fer' mes'eleler iin umm kaideler kurma imkn salamr. 48[2] 33- Terceme Hareketinin Canlanmas : Bu ada tereeme hareketi de camand. Abbas Halfeleri bunu des-tekieyerek tevik ediyorlard. Arap dili, muhtelif yollardan gelen Yuna dncesinden geme eylerle zenginleti. Bunlar Yunanllarn tesirinde kalm olan ran yoliyle geldi. O ada Yunan felsefesinin en byk nkili olan Srynler yoliyle geti. Bizzat Yunanllardan dorudan geldi. nk Mevliden bir ksm Yunancay ve Arapay mkemmel biliyordu. Bunlar Yunan dncesinden setiklerini Arapaya aktard lar. Demek oluyor ki. Yunan felsefesi bzan z
47[1]

Tarih'l-Cedel adl kitab m zda Abbslerin ilk devrindeki itima ve fik r zelliklere dair bir ks m yazd k. steyen oraya baks n, s. 241 249. Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 49. 48[2] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 49.

hlinde, bzan ran elbisesi giyerek, bzan da Yahudilik ve Hristiys.ik kisvesine brnerek Srynler yo-liyie Araplara geti. Bunun slm dncesinde tesiri oldu. Bu felsefeyi elde edenlerin akln n ve dninin kuvvet derecesine gre, bunun tesiri de ok deiik ve trl oldu. nsanlardan kinlinin akl salam ve drsttr, man sdktr. Ak llar n n ve manlarn n kuvvetine gre kendilerine gelen, arzolunan dncelere hkim oluyorlar. Onlar hazmediyorlar, dncelerini, kavraylarn besleme ve gelitirme, akllarn olgunlatrma hususunda bundan faydalanyorlar. Bu kabiliyette olmiyanlar, buna dayanamazlar; bu dnceler kargsnda kalnca eski ile yeni arasnda akllar sarslr, br dnce anarisine derler, istikrar bulamazlar. Bakarsn kimisi ir, kinlisi muharrir, kimisi kendini ilme vermi zatlar, byle dnce karsnda kalnca onlar, akllar hazmedemedi, eski yararl dncelerinden ayrld lar, fakat yeniyi iyi kullanamay p sars lar, ld arp kaldlar. Bunlann yanbamda zndklar da tredi. slm cematini kartrmak iin bozguncu fikirler saarlard, slm ykmak iin alr, Mslmanlara tuzak kurup, onun ann drmee urarlard, islm hkimiyetini kaldr p eski Iran hkimiyetini diriltmek isteyenler de vard , Mehdi devrinde Abbas Devletine kar ayaklanan Horasanl Mukanna' gibi. 49[3] 34- Zndklara Kar Mcadele in Halfelerin Mu'teziley Harekete Geirmesi, Fukahnn Ve Muhaddislern Onlara Kar Tutumu: Abbas halfeleri, devlete kar gelen zndklara kar kl ektiler, slm cemaatnda fesat karp Mslmanlar arasnda ibahacl yaymak, gerat emirleri, din hududu dna kmak isteyenlere kar da k rba kulland lar. Yaldzl delillerle bozuk akideleri Mslmanlar arasna yaymak isteyenlere kar ulemay ileri srdler. slm fikir trihinde Mu'tezile50[4] nm verilen ulem, stn gelen cemiyetleri, kuvvetli delilleri ile bozguncularn karsna dikildiler. Onlar malp ettiler. Halfeler Mu'tezileyi kendilerine yakn tuttular, meclislerine ald lar. Mansur ve Mehd halifelikleri sras nda saraylar n kap n onlara at lar. Sonra Me'n un, n lar Mu'tasm ve Vsik zamanlar nda hep byle devam etti. Bu son Halfe zamannda Mu'tezileden vezirler, mbeyn memurlar , saray k tipleri vard . Hatt Me'nun kendisini Mu'tezileden sayard . Zndklara, Mecslere ve bozgunculara cevap vererek slm' mdafaa iine bu ulemn n kendilerini vermesi, akideleri isbat ve onlar korumak iin delil getirme hususunda yeni bir yol tutmalar na sebep oldu. Bu yol, daha nce ashb ve tabin devirlerinde selef-i slih nezdinde a lm deildi. Mu'tezile bu yoda felsefeden silhlarn bilemee yarayacak olan , delillerini kuvvetlendirecek eyleri aldlar. Bundan baka hcum ve mdafaada dmanlarnn taktiini, usln ald lar. Bu yzden, karlarndaki dmanlarn, iine daldklar
49[3] 50[4]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 50. afi'nin aiyle ilgili olduundan bu bahiste Mu'tezileden biraz sz aacaz.

meseleler onlara da sirayet etti. Bundan dolay, ashb ve tabin zaman nda Mslman ulemsnn dnmedikleri felsef meseleleri kurcalamaa baladlar: nsan iradesinden ve fiillerinden, Allah'n bunlar zerinde hkimiyetinden sz atlar, Allhu Tel'nn vasflarndan bahsederek, sfatlar ile zt ayn ey midir, sfat zt n n ayn mdr, yoksa gayr mdr, diye konutular. Fukah onlarn bu yaptklarn ho karlamadlar. nk bunu akideye, istidlal hususunda selef-i slihin yoluna, muhaddislerin ve fukahnn yoluna ayk r buldular. Pek tabi ki, slm Dni'ne hizmette bulunan bu her iki grubun, akliyeti ve dnce mant birbirinden farkl olduundan bunlar birleemezdi. Fukah ve muhaddisler dni, Kitap ve Snnetten reniyorlard. Onlarn akllarnn ii Allah'n Kitab'nm ve Peygamber'in Snnetinin naslarm anlamakt . Onlar n ibarelerinden ve iaretlerinden hkm karmaa alyorlar, nass olnyan yerlerde re'y ile ictihd yapyorlard . En ok yayabildikleri bu idi. Mu'tezile ise akaidi isbat hususunda akl kys lzumlu gryordu. Onun iin mant k kullan yorlar ve felsef bahislere bavuruyorlard. lerin ak, herkesin ihtisas dhilinde yrmesini icb ederdi. Bunlar n vazifesi Kur'n- Kerm'in ve Hz. Peygamber'in hadslerinin nassla-nn anlay p onlardan slm kanunlarn karmak, onlarn ise karlarndaki hasmlar n ilzam ederek slm akidesini beyn ve mdfaa etmee almak ve bu savata zafere gtren her vastadan faydalanmak. byle iken Abbas Halfelerinden bzlar , ulemy bir ana meselede Mu'-tezilenin grn kabule zorlamaya kalktlar. Buna slm trihinde Halk- Kur'n meselesi denir51[5]. Me'mun, Mu'tasm, Vsk fukahy ve muhaddisleri bu meselede .Mu'tezilenin dediini kabule zorladlar. Bu uurda yumuaklk deil, iddet gsterdiler, ikence yapt lar. Bylelikle Mu'tezile, fukah ve muhaddislere has m, durumunda oldular. Kelm ilmi, afi zamannda Mu'tezilenin retilerine ve slbuna dayanrd. O yzden afi bu ilimden nefret etti ve onunla megul olma ho grmedi. nk o, bu ilmi ancak Mu'tezede grd ekilde anlamt. Diyebiliriz ki, Mu'tezilenin, afi zerindeki tesiri umumiyetle menf olmutur. Ancak bir bakmdan msbet oldu. O da onlar n cedel ve mnazara usln benimseyerek fk h meselelerinde bunu kulland . Delilleri kuvvetli oldu. Mu'tezile saflar na katlm olan Bir Mersi gibi bz re'y fukahsiyle mnakaa ve mnazara yapard . Bunlar cedel ve mnazarada mehret sahibi idiler. afi de onlarn1 cedel yolunu tuttu. Hasmla nasl tartlr, onun szlerinden aleyhine delil nasl karlr, bunu rendi. afi bu hususta hret kazanm bir limdir. Kitaplar bunlarla doludur. Her duruma gre afi'nin a her ynden cedel ve mnazara a idi. 52[6]

51[5]

Bu mesele Me'mun, Mu'tasm ve Vs k olmak zere Abbas Halfesi zamannda zihinleri megul etti. Meselenin esas udur: Kur'n mahlk mudur, deil midir? Mu'tezile mahluktur diyor. Allah halk etti, Resulne indirdi. Muhaddis-Jerin, ve fukahnn bir k sm , mahlk deildir, nk Allah kelmdr, Allah kelm mahlk deildir, dedi. Muhaddislerin ve fukahnn bir ksm ise meselede tevakkuf ettiler. 52[6] Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 50-52.

35- Mezhebleri Yaymak in Hareketler, Zeydiyye Mezhebi: Emevlerden hkimiyeti almak iin kl ca sar l olan islm frkalar, yni a ve Hariclerin artk kllar korlemiti, kuvvetleri zayflamt, fitneleri yatmt. Fakat bu frkalara mensup kimseler cihd tarzlarn deitirmilerdi. Ok yerine kalem kullanyorlard. Grlerini nazma ekiyorlar, hccetlerini yazyorlar, frsat dtke delil ve burhanla dvalarn mdafaa ediyorlard. a nezhebleri meydana gelmiti. Bunlardan biri On ki mam frkas idi. Onlar n ayr f hlar vard . m-miyyenin smailiye kolu teekkl k etmiti. Onlarn felsefesi, ictimiyyt vard , propagandalar vard . Zeydiyye mezhebi kurulmutu. Bu ada onlarn byk bir f kh vard Milano'da bz . islm eserleri bulundu. Bunlar aras nda 122 senesinde vefat eden man Zeyd'e mensup bir fk h yazmas mevcuttur. Bu yazma eserin mam Zeyd'e nisbeti ister sahih olsun, ister olmasn, phe gtrmeyen bir cihet vardr ki, o da afi zaman nda a fkhnn okunur ve yazlr bir halde olmasdr. Yukarda arzettimiz gibi afi, Mukt b. Sleyman'n eserlerine muttali' idi. O ise a-n n Zeydiyye mezhebndendir. phesiz ki, afi, bu frka hakknda bilgi sahibi idi. Kitaplarnda her ne kadar onlarn adn zikretmemise de onlarn f kh n bilirdi. O, birok mnakaalar nakleder, fakat sahiplerinin ismini aklamaz. 53[7] 36- limlerin Tedvni, Eser Yazma Yar: nsanlardan birtakm kimselerin muhtelif ilimleri renmee ynelmelerinin tabi neticesi olarak, ilimleri tedvine baladlar. te Abbasler devri bununla temayz etmitir. Emevler devrinde ilim ifah idi, dinleme suretiyle aln rd . Bilhassa dn ilimler semen telkk edilirdi. Abbasler devrinde ilimler tedvin olunmaa balad, ubelere ayrld. Her ilimle ayr ayr megul olan limler vard. Bunlar bir ilimde derinleiyor, kaideler kuruyorlard . Halil bn-i Ahmed aruz vezinlerini vaz'ede-rek nzn ekillerini, iir tarzn tesbit etti. Lisan ulems sarf ve nahiv ilminin kaidelerini vaz'ettiler. Her ilimde byle yap ld . Fk h, Hads ilimlerinde de ayn oldu. Fukah ve muhaddisler Eme-v devrinin sonlarnda eserlerim yazmaa baladlar. Medine fukahst Abdullah bn-i mer, bn-i Abbas ve Hz. ie'nin fetvalarm ve onlardan sonra Medine'deki tbin'in byklerinin fetvalarn topluyorlar, onlar gzden geiriyorlar, hkm kar yorlar, onlara gre meseleleri hallediyorlard. Irak fukahs da Abdullah bn-i Mes'ud'un fetvalarm, Hz, Ali'nin verdii hkm ve fetvalar, Kad reyh'in ve dier Kfe ka-d lanmn hkmlerini topluyorlar, onlardan hkm kar yorlar, kendi hkmlerini onlara gre veriyorlard54[8]. Abbasler devri gelince, Hadis tedvninin ufku geniledi, fkh bablar tertibine gre Hads tertibi oald. Bu i, yalmz muhaddislere mnhasr deildi. Yukarda beyan etmitik ki, a fukahs da eserler yazmaa balamt, btn fukah grlerini tesbit
53[7] 54[8]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 52. Ahmed Emin, Duha'l-Ialm, c. 11, s. 171.

ediyorlard. mam Eb Ysuf Kitab'l-Harc, El-Hilf beyne Eb Hnife ve bni Eb Leyl kitabn yazd . Muhammed b. Hasan Eb Hanfe'nin ve ashbimn fkhm tedvin etti. bylece devam ediyordu, tbn-i Nedim, El-Fihrist'inde Eb Hanfe'ye ve ashabna nisbet olunan birok kitaplar saymaktad r. afi anda fkh tedvn olunurken, eskilerin tedvin olunmu fkh mevcuttu. afi 'onlar ve adalarnn tedvn olunmu mukarrer fkhn grd. Onlardan bir ksm m, yazanlar n kendisinden dinledi. Sahibinden bizzat iitmek mmkn olmyan dier ksmn ise okudu. afi'nin nnde ham deil, olgunlam bir fk h malzemesi vard . Elbette bunlar kolayca boazdan geecek, hazm kolay olacaktr ve yle de oldu. afi kendi kabiliyeti ve gryle mtensip, yeni bir eyler vermi, bylece mezhebi domu, usl teesss etmitir. 55[9] 37- slm Devletinin Genilemesi, lm Merkezlerinde Canll k: Bu ada slm Devleti'nn sahas ok genilemi, batda t Endls'ten balayarak douda in'e kadar uzanan lkelere yaylmt. Bu genig lkelerde birok mhim slm merkezi ve byk ehir kurulmutur. Bunlar n ilim trihinde byk, hretli mevkii vardr. Eskiden Res-hllh' n ashab bu byk ehirlere yaylmlard. Her sahbinin kirdleri olduu gibi onlarn bulunduklar hle uygun fkh grleri vard. Sonra her ehirde kendine gre itima, ticar ve ilm bir durumu vard. Her biri ulemsnn ve fukahsmn okluuyla stn bir mevki kazanmak isterdi. Merhum stadm z Muhammed Hudar Bey (Allah makam m nur-land rsm), Abbslerin ilk devrinde bu ehirlerin, durumunu, Trih'l-Teri' Bl-Islm adl eserinde yle anlatyor: "Batya doru giderek slm lkelerinin en sonuna uzanrsan, Endls'te Kurtuba ehrini bulursun. Bu ehir, Endls'te Emev Devleti'-nin kurucusu olan byk Emr Abdu ^rahman b. Muviye'nin idaresi altnda gelimekte ve Badat'la karlkl nmee hazrlanmaktadr. Kuzey Afrika'da Kayrevn ehrini bulursun ki, Afrika'daki Roma ehirlerinin azametine vris olmu, onlarn gzellii kendine gemi, orada yayor. Daha beri gelirsen Msr'n bakenti olan Fustt ehrini grrsn. En ulu camii olan Amr Camiini ulemnn ders halkalar doldurmu. O ulem ki, ictihd ve istinbatta en byk eserleri meydana getirdiler. Btn insanla.r iin, muhtelif mezheblerin mctehid imamlarn n f kh m meydana kar p gzonne serdiler. Bu diyar n tarihilerinin yazdklar na gz gezdiren kimse buras n n ilim, medeniyet, ticaret, sanat hususunda Badat'tan hi de geri olmadn grr. Sonra Dima.sk (am) ehrini bulursun. O, her ne kadar hilfet merkezi olmak ssnden mahrum kalm ise de, Enev oullarndan kendine mras kalan o hameti hl muhafaza etmektedir. Kfe ve Basra ulem ve hkem ile dolup tamaktadr. Hilfet merkezi Badat, bu iki ehre en yakn olduu halde, o hametiyle bunlar n gneini asla gIgeleyemedi. nk Basra Hind'Ie yaplan ticaretin en byk
55[9]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 52-53.

liman idi. Kfe ise Arap unsurunun yaad bir yerdi. Buradan douya doru gittik mi Merv, Nibur ve dier byk ehirleri grrsn. Medeniyetin ilerlemesi; ticaret, ziraat ve sanayi dairesinin genilemesini icabeder. Bunlarn hepsi bu devrede en stn noktasna ulatlar, O derece ki, slm diyar, kendinden nceki medeniyetlerin hepsinden parlak bir medeniyete sahip idi. nk o, muhtelif medeni-1 yetlerin hulsas demektir. phe tamaz bir gerektir ki, bunun fkhta da byk tesiri oldu. nk fkhla megul olan kimse, bu meselelerin cevabm bulmak iin muhtelif konularn kaidelerini koymak imkn n arar ve bulurdu."56[10]. Hi phe yoktur ki, btn bunlarn afi'nin kltr zerinde byk tesiri oldu. zellikle bu ehirlerin fkh tedvin olunup yazlyor ve muhtelif lkelere yayl yor, ulem onlar tenkd ediyor, mnazaralarda inceleme konusu yapyorlard. Sfi bu lkelerin ounda gezip dolat. Arabistan Yarmadasnn her tarafn gezdi. lleri dolat. Yemen'in bz vilyetlerine memur olarak gitti. Kfe'ye, Basra'ya gitti. Vard yerde ulem ile mnakaalar yapt, onlardan ilim ald , onlara cevap verdi. Ki-tb- El-m, hadsin hccet olduunu inkr eden Basra ulemsiyle, omn mnakaalarda bulunduunu bize haber veriyor. Bylece onun Mekke ile Badat arasnda bir aratrc, renici, inceleyici sifatiyle gidip geldiini gryoruz. Vard her ehirde ve yerde, ulemnn yazdklarn okur. renirdi. En sonunda seyahat asasn Msr'da elinden yere att ve orada, btn bu aratrp incelemelerin meyvecim verdi, btn rendiklerinin neticesini ortaya dkt. 57[11] 38- Abbas Halifelerinin lme Saygs : Abbas Devleti Halfelerinde dn bir meyil ve tutum, vard . Her ne kadar, zaman zaman, lks hayata dalmlar, zevke ve lehviyata sapmlar, bz yasak ileri yapmlar veya ithamlarn en uzak ihtimallisine bakarsak, yasak korun m yakn nda dolamlar ve hell ile haram arasnda pheli olan eyleri ilemilerse de, dn eilimleri vard. Bu devlet acaba neden bu tutumu tuttu? Bunun cevab udur: Bu. devlet, Hz. Pey-gamber'e nisbet olunan bir aile tarafndan kurulmutu. Yni Hz. Pey-gamber'in sllesinden idiler. Demek bu dnin sahibine nesebce ballk kuvvetine dayanyordu... Halbuki Emev Devleti byle bir iddiada bulunamazd . nk o, devletin kurucusu, bu hkimiyeti, nesebce Peygam-ber'e en yakn olan ve bu dne en ok bal bulunan kimselerin elinden almt. Onlar da, Hz. Ali ve ondan sonra evlddr. te Abbas Halfeleri bu dn meyil sebebiyle ulemy kendilerine yaklatrdlar. Onlarn mevkilerini ykselttiler. Onlara bol bol atiyye ve ihsanda bulundular. Onlara ilim yollar m kolaylardlar. Mehd, Hd, Me'mm, Mu'tasira, Vsk hilfetleri zamanlarnda, z nd klarla ve sm prensiplerine .sal ran gayrimslimlerle savaabilmek iin, Mu'tezile ulemsn ileride tutuyorlard. Harun Reid
56[10] 57[11]

Muhammed Hudar, Tarih'J-Teri' Bl-slm, Kahire. Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 53-55.

zaman nda fukah, muhaddisler, vaizler en ileri tutulan ulem oldular. Hatt rivayete gre Reid, Mu'tezileyi hapsetti*, onlar Kelm ilmiyle itigalden meneyledi. Belki de bu yzden afi, Harun Reid zamannda Badat'ta kalma arzu etti. Sonra Me'mun gelince, yukarda hayt ndan bahsederken akladmz gibi, Badat onu skt, oradan ayrld. Harun Reid'in fukahy kendisine yaklatrmasnn ak eseri grld: Onlarn tlerini dinliyor, onu sktrsalar da onlar istiyor; kelimeleri sert, bareleri iddetli de olsa onlar dinliyordu, , mam Mlik'in t verici, irat edici risalelerini okuyor, herkesin iradna kulak veryordu. Rivayet olunduuna gre, afi, Ali taraftarl ile itham olununca Harun Reid'in huzurunda kendini mdafaa ederek bu iten beri olduunu isbat ettii zaman, Reid ondan kendisine nasihatte bulunmas isteinde bulunmutur. Bunun iin Harun Reid zamannda fkhn ve fukahnn yksek mevkii vard. lmin erefiyle ereflenirler, onun yceliiye ykseliyorlar-di. Bu, fkha tevik edici bir ey oluyordu. Zek ve asalet sahibi kimselere fkh renmei sevdiriyordu. Emin'in hilfeti devrinde de fukah bu itibar grp faydaland lar, babas gibi onlar kendine yak n tutmad ise ve babas gibi onlar dima dinlemediyse de, onlar ihmal de etmedi. Me'mun devri gelince ilk zamanlarda fukahya bir zarar dokunmad. Fakat devrinin sonuna doru ortaya att Halk-i Kur'n snamas yznden fukahn n basma birok bellar geldi. Olan onlara odu. Demek oluyor ki, afi, fkh ve Hadse nemli yer verilen bir ada yaad . afi'nin genlii ve adamlk a, fukahnn ve muhaddislerin Halfe nezdinde yksek derecelere nail olduklar bir aa rastlar. 58[12] 39- Ulem Aras ndaki Cedel Ve Mnazaralar, Leys'n Mlk'e Br Mektubu: Abbasler devrinin ilk zamanlar nda cedei ve mnazara artt, ald yrd; hatt limler, edibler, yazarlar arasnda yar ve msabaka konusu hline gelmiti. Bu, her derin limin deer ls idi. lmi ve aratrmay erefe doru ykselme yolu tutan her temiz soylu aratrcnn basama olmutu. Halfelerin teviki sayesinde mnazara ve mbahase hareketi daha ok canland . Halfelerin ve emirlerin saraylarnda ilim meclisleri kurulur, mnazaralar yap l rd . Halfelerin aras ndan bu mnazaralara karp onun derinliklerinde kula atanlar olurdu. Bu hususta en byk n kazanan Halfe Me'mun olmutur. O, ilim ve felsefe sahibi bir kii idi. Yarta kazanma ve stn gelme arzusundan ileri gelen bu mnazaralar n yanbamda, dn hamiyet ve mezheb gayretinden doan dn mnazaralar da vard . Bunlar, muhaddislerle fukah arasnda olduu gibi bunlarla Mu'tezile arasnda da cereyan ederdi. Fukahy bu mbahase ve mnakaalara sevkeden ey dne olan ihlslar idi, Mu'tezile tarafnda bzlar nda da byle bir ihls
58[12]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 55-56.

vard. Bundan baka, fukah kendi aralar nda da birbirleriyle mnazaralar yaparlard . Hacda, Kabe'nin hareminde, Medine'de, Mescid'in hareminde fukah arasnda mnazaralar olurdu. Byk slm merkezlerinde, Badat'ta, Basra'da, Kfe'de, am'da, Msr'da, Fstt'ta trl fkh ynelilerine sahip fukah aras nda byle mnazaralar cereyan ederdi. Bir fakh, nereye gitse, orada kendisiyle mnazara yapacak birini bulurdu. Bu mnazaralar, aralarnda yalnz ifah olarak cereyan etmee mnhasr kalmazd. Mektuplama ve risaleler yazma suretiyle de mnazara yapl rd , tmam Mlik, Ms r'da Leys b. Sad'm Peygamber'in hicret yurdu ve Kur'nKerm'in indii yer olan Medne halknn hilfna olarak fetva verdiini duyunca, ona tenkdlerini yaz yor, Leys b. Sa'd da ona cevap veriyor. Bu cevap, ihls ile birlikte fkh anlaynn derin ve keskin bir gr, sr aratrmada ciddiyet dolu bir cevapt r. Leys b. Sa'd'm risalesinin zetini burada veriyoruz59[13]. nk bu saha o adaki fkh ynelii aklad gibi ehl-i re'y fkh e ehl-i Hads fkh arasn ok uygun bir tarzda birletirmektedir. Risale bn-i Kayyim Cevziyye'nin 'lm'l-Muvakk n'inden alnmtr60[14]. "Sana seldin olsun. Kendisinden baka hibir Tanr bulunmayan Allah'a hamd ederim. Allah bana ve sana s hhat ve afiyet versin. Dnyada ve hirette akbetimizi iyi ve hay rl k n. ls "Mektubunuzu aldm. Hlinizin iyi olduunu sylyorsunuz, buna sevindim. Allah iyilikte berdevam klsn. krn edye yardm etmekle, ihsann arttrmakla nimetini tamamlasn. Sana gnderdiim yazlarm hakkndaki grn, onlar dorulttuunu, zerlerine mhrn bastn sylyorsun. Bu yaptn hayrlarn Allah mkfatn versin. Sizin bz yazlarnz bize ulat, ben de onlarn hakikatini sizin nazar n za arz-etmek istemitim... Benim, sizin katm zdaki cemate muhalif olarak bz hususlarda halka fetva verdiimi size ulatrmla:-. Bu fetvalara i-mad hususunda benim kendim hakkmda endie etmem, gerekir. nsanlar Medne ehline tabidirler, Peygamber'in hicreti oraya ai, Kur'n orada nazil oldu, diyorsun. Bundan sonra yazdklar n hep yerinde. Bunlar gnlmde sevdiin yeri ald. lim erbab iinde ben kadar z fetvalar kerih gren bir kimse bulunmad gibi gemi Medne ulemsn ben kadar stn tutan, onlarn ittifak ettikleri fetvalar ben kadar alan bir kimse de yoktur sanr m. lemlerin Rabb olan Allah'a hamd ve senalar olsun. O'nun hibir orta yoktur. "Peygamber Efendimizin Medine'de ikamet ettiklerini, Kur'n- Kerm'in orada Ashab arasnda iken nazil olduunu, Allah'n onlara rettiklerini, halk n bylece onlara tabi olduklarn hat rlatmana gelince, bu cihet byledir. "ne geerek birinci olan Muhacirler ve Ensr ile iyilikte onlar takip
59[13]

Leys b. Sa'd, mstakil ictihad sahibi bir imamdr. 175 ylnda Msr'da ld. lm afi'nin Msr'a geliinden yllarca ncedir. afi onunla mam Mlik'in meclisinde grm, olsa gerek, 60[14] Bak: bn-i el-Kayyim, 'lm'I-Muvakkn, c. III, s. 72, Mnir D magk tab' . Bu risaledeki fkh hkmlerini mam Mlik hakkndaki eserimizde erh ettik. Orada Mlik'in Leys'e yazd Risle'yi de koyduk, isteyen oraya baks n.

edenlerden Allah honud olmutur, onlar da AUahMan honuddurlar. Allah onlara iinden rmaklar akan Cennetler haz rlad ; orada ebed ve dim olarak kalrlar. te en byk saadet budur." (Tevbe: 101) yetini zikretmene gelince, bu sbiknun ou, Allah'n rzsn kazanmak iin Allah yolunda cihda kt lar. Ordular toplay p haz rladlar, insanlar da onlar n etrafnda topland . Allah' n Kitab ve Peygamberinin Snnetini dima n meydanda tuttular. Bildikleri hibir eyi saklamadlar. Her orduda Allah' n Kitabn ve Peygamber'in Snnetini bilen bir cemat vard . Kur'n'm ve Snnetin aklamad hususlarda re'yleriyle ictihd ediyorlard. Bu hususta onlar n nderi Mslmanlar n kendilerine reis setikleri Eb Bekir, mer, Osman olmutur. Bu ahs Mslman ordularn kayba, zarara srkleyecekler deildi, gafil de deildiler. Dni dosdoru tutmak iin en kk bir eyde hemen yazrlard. Allah'n Kitab ve Peygamberinin Snnetinde ihtilfa dmekten sakndrrlard. Kur'n'm aklad hibir emri, Hz. Peygamber'in iledii bir ii veyahut Peygam-ber'den sonra aralarnda ya p uyduklar hibir1 eyi brakmakszn onlar rettiler. Msr'da, Suriye'de, Irak'ta Eb Bekir, mer ve Osman'n hilfetleri zamanlarnda ResluHh'm Ashabnn amel ettii bir i varsa ve vefatlarna kadar ondan devam ettiler ve onun aksi bir eyle emir etmedilerse, Ashbdan ve Tabinden olan selef-i slihnin yapmadklar bir ii bugn slm askerinin ortaya atmasn caiz grmyoruz. Halbuki Reslullh' n Ashab sonra birok eylerde fetva hususunda ihtilfa dtler. ayet bunlar senin bilmediini bilsem,, sana yazard m. Bunun ardndan Reslullh' n Ashab ndan sonra Tabin de bz eylerde ihtilfa dtler. Sad b. Mseyyib ve emsali birbiriyle iddetle ihtilf ettiler. Sonra onlarn ard ndan gelenler de ihtilfa dtler. Bunlar Medine'de ve dier yerlerde bulunuyorlard. O gn reisleri bn-i ihb ve Raba b. Ab-durrahman idi. Raba'nm, kendinden ncekilerden bzlarna muhalefet ettiini biliyorsun. Bunlara sen de ahid oldun, bu hususta senin dediklerini, Medne ehlinden re'y sahiplerinin, Yahya b. Sad, Ubeydullah b. ner; Kesr b. Ferkad ve daha yal olan biroklarnn dediklerim duydun. Hatt bunlar houna gitmediinden o meclisten ayrldn. Sen, Ab-dlziz b. Abdullah bn-i Raba hakknda kullandn bz vasflar mzkere ettin. Siz de benim reddettiklerime muvafakat etmitiniz. Benim kerih grdm siz de kerih grmtnz. Btn bunlara ramen Ra-ba'da da birok iyi cihetler vardr. Asl bir akl, dzgn bir lisan, ak bir fazilet, Mslmanlkta tuttuu gzel bir yol, btn arkadalarna, hassaten bize kar sadakatli bir sevgi vardr. AUah ona rahmet etsin, onu balasn, amellerine iyi mkfat versin. "bn-i ihb ile karlatmz veya onunla yaztmz zaman birok ihtilflar olurdu. Nice defalar, re'y ve ilminin fazlna ramen, bir ey hususunda sebepten kendisine yazmak lzumu duyulurdu: Re'y-leri birbirini nakzederdi, bu hususta daha nce geen re'yinin farknda olmazd. te beni, onu terke sevkeden budur. Benim: Ondan kabul etmeyip reddettiim bir husus da, yamurlu gecede akam ve yats, iki namazn bir arada k l nmas meselesidir. Suriye'nin yamuru, Medine'nin

yamurundan daha boldur. yle olduu halde tek bir imam yamurlu gecede iki namaz cem'etmi deildir. Eb Ubeyd b. Cerrah, Hld b. Ve-lidT Yezid b. Eb Sfyn, Amr b. s, Muaz b. Cebel gibi zevat bunlar aras ndad r. Bize rivayet yoliyle gelen hads-i erifte Hz. .Peygamber yle buyurmutur; "inizde hell ve haram en iyi bilen Muz b. Cebel'dr." Yine: "Muz, Kyamet gn ulemn n bir ad m ilerisinde, nde gelir." denilmitir. "urahbil b. Hasen'e, Eb el-Dard, Bill b. Rabh da bunlardandr. M s r'da Eb Zer, Zbeyr b. el-Avvam, Sa'd b, Eb Vakkas bulundu. Humus'da, Ehl-i Bedir'den yetmi zt vard. Irak'ta bn-i Mes'd, Huzey-fe b. Yemn, Imrn b. Husayn bulundu. Emr'l-M'minn Hz. Ali senelerce orada ikamet etti. Onunla birlikte Reslullh'n Ashab ndan biroklar vard. Bunlar akam namaz le yats namaz m asla cem etmediler." "Kabul etmediim mes'elelerden biri de, bir hid ve davacn n ye-.mini ile hkmetmedir. Bilindii zere Medine'de hl bununla hkm verilmektedir. Halbuki am'da, Humus'da, Msr'da, Irakla Reslullh'n Ashab bununla hkmetmediler. Hz. Eb Bekir, Hz. mer, Hz, Osman ve Hz. Ali yni Hulef-i Ridnden hibiri onlara bunu yazmadlar. Daha sonralar mer b. Abdulziz Halfe oldu. Malm olduu zere o, Snneti ihya etmek, dni hakkiyle yerine getirmekte cidd olmak, re'yde isabet gstermek, halkn gemite yaptklarna vkf olmak vas flar m hizdi. Halfe olunca Zreyk b. Hakem kendisine yazarak: Sen Medine'de iken hani bir ahit ve davacnn yeminiyle hkm veriyordun, ne oldu? diye sordu. mer b. Abdulziz ona u cevab yazd: 'Biz Medine'de iken bununla hkm veriyorduk. Fakat am halkn bunun aksine bulduk. Onlar ancak iki dil adamn veya bir erkek iki kadnn ahitliiyle hkm veriyorlar. O Hansir'daki evinde yamur bardaktan boanrcasna yad halde byle yamurlu bir gecede akam namaziyle yats namazn cem etmedi." "Burada talk, l' mes'elelerine temastan sonra devamla diyor ki: 'Sizin houmuza gitmeyen bz fetvalarnz bize ulamt. Bzlar hakk nda size yazdm, fakat cevap vermediniz. Korkarm ki, bunu ar buldunuz. Ben de red ettiim eyleri tekrar yazma braktm. Duydum ki, sen, Zfer b. sim Hill'i, yamur duas iin namaz klaca zaman, namazn hutbeden nce k l nmas n emir etmisin. Bu yersiz bir eydir. nk yamur duasnda hutbe, Cum'a gn hutbesi tarzndadr. u kadar var ki, imam Hutbeyi bitirecei zaman du ederken cbbesini ters evirir, sonra iner, namaz k ld r r. mer b. Abdulziz, Eb Bekir Muha -ned b. mer b. Hazm ve bakalar yamur duas yaptlar; bunlarn hepsi hutbeyi ve duay namazdan nce yaptlar. Zfer b. sm'm yaptm btn halk istihfafla karlad, ho grmedi." "Yine bana ulatna gre sen: ki cins kark olan bir malda, her cinsi ayr ayr nisab miktarn tutma2sa, zekt farz olmadm sylyor-musun. mer b. Hattab'm mektubuna gre ise bunlarda zekt farzd r ve bu msavi surette cereyan eder. Sizden nce mer b. Abdulziz'in valilii srasnda bununla amel olunurdu. Bize Yahya b. Sad byle anlatt. O, andaki ulemnn en

faziletlilerinden hi de geri deildi. Allah ona rahmet etsin, onu balasn, makamn Cennet eylesin." Yine duydum ki, yle diyormusun: "Bir kimse, bir adama mal satsa ve parann bir ksm m kabzetse veya alan kimse mal n bir k sarf ederek malda sm n tasarruf etse, bu adam ifls ettiinde, mal satan kimse mfliste bulduu mal alr." Halbuki halk n teaml byle deildir. Mal satan kimse paran n bir ksmn alrsa, yahud da mteri maldan sarf ederek tasarruf etmi olursa, artk o mal byiin maln n ayn olmaktan kar. "Yine bu kabildendir ki, sen Hz. Peygamber, Zbeyr b. Avvm'a harb ganimetinden ancak bir at hissesi verdi, diyormusun. Halbuki insanlar n hepsi, ona iki at iin drt hisse verdiini sylyorlar. Ancak nc hisseden mahrum etmitir. Btn mmet bu hadsle amel etmektedir. am halk, Msr halk, Irak halk, Afrika halk hep bunun zerindedir. Bunda iki kii ihtilf etmi deildir. Bu hadsi bir ho adam-; dan bile duymu olsak btn mmete muhalefet etmek sana yakr bir ey deildir." Buna benzer birok mesele var ki ben onlar bir yana b rakt m. Size Allah'tan tevfk ve uzun mrler dilerim. Bunda halka fayda grrm, senin gibi bir zt n aramzdan gitmesi byk bir kay pt r. lkelerimiz uzak olsa da sizin makamn zla nsiyetimiz var. Sizin benim kat mda de receniz byledir, hakknzdaki grm budur. Bunu iyi bilmelisiniz, Ba* na mektup yazarak hlinizi, olunuzun ve ailenizin iyi haberlerini bildirmenizi rica ederim. Sizin veya baka birinin bir haceti olursa onu grmee memnuniyetle hazrm. "ste size yazdklar m bu kadar. Biz s hhat ve afiyet zereyiz. Allah'a hamd olsun. Allah'dan size ve bize bahettii nimetlerin krn edada hepimize kolaylk gstermesini' bize nimetlerini tamamlamas n dileriz. Selm ve Allah' n rahmeti zerinizde dim olsun." Bu mektuptan iki ey meydana kyor: 1- Fukah arasnda f kh n her koluna it mesele zerinde mnazaralar ve mnkaalar oluyordu. Bu mnazaralarn zn hakikati aramak arzusu tekil ederdi, yoksa kendi re'yine taassup gstermek deil. Onun iin bunlarda sz nezaheti hkimdi, hitablar yumuakt, gnller sakin ve rahatt. nk kalbe, gayenin erefi dolmutu. Hev ve hevesten, fkeden, kazmaktan, kaba ve seri; szden uzakt. 'nk bunlar h rs ve kt niyet olan yerde bulunur. O zaman gerek ortaya kmaz; hakkatler, arpan hissiyat ve gelien heves frtnalarnn ortas nda kaybolur gider. Kendini beenmek, hakikatle bir arada bulunamaz. 2- Leys b, Sa'd, mam Mlik'e muhalefet ettii mes'eleleri arz ederken bu mes'ele hakknda muhtelif Ashabn ve Tabinin grlerini afc- iyor, sonra bunlarn arasndan ounluun gr olarak grdn; alnmas z saylmayacak olan seiyor. Bu da gsteriyor ki, o vakitler-deki incelemeler Ashabn, Tabinin ve dier beldeler ulemsnn grlerini aratrma iine alyordu. nceleyici, o grleri birbiriyle mukayese yapp lyor, ilerinden insanlar iin en yarayl olan ve ounluun kabul ettiini seiyordu.

afi (Allah ondan raz olsun), gerek andaki ve gerekse nceki fukahnn grlerini incelemee son derece tin ederdi. Gerek rivayet ve gerekse dirayet bakm ndan onlar tenkd ediyor, sonra ilerinden kendi tutumuna uygun olup Hz. Peygamber'den gelen sahih rivayetlere aykr olmayan seerdi. 61[15] 40- lm Mnazaralar n F k hta nem Ve Yer: istersen afi'nin yaad devre, verimli fkh mnazaralar a adm verebirsin. Bil ki, istinbat olunan slm fkh, gayesi erefli ve temiz olan bu mnazaralara borludur. Burada ortaya birok mes'eleler kt M, bunlar inceleme ve aratrma konusu oldu. Bunlar, muhtelif fkh eilimlerinin etrafnda dnd bir merkez, bir kutub gibi idi. Soi> ra bu mnazaralar f kh delillerin, fru'da muhtelif grlerin yardm-1 and usln bir sicilli mahiyetinde idi. Zr fukah kitaplarn tedvn ederken, pek az mstesna, fru* mes'eleleri ve hkmleri, delillerini ve istinat ettikleri usl zikretmeksizin kaydederlerdi. Cz' hdiseyi ve ona verdikleri hkm zikrederler, bundan baka bir ey beyan etmezlerdi. Fakat fkh mnazaralarda grler birbiriyle arpnca herkes delilini ortaya koyard, mesleini aklard. yleyse mnazaralar mez-heblerin uslne kaynak vazifesi grdler. afi, mezhebini-tedvn veya iml edince veyahud mezhebi ondan rivayet olunurken mnazara kisvesine brnm bir hl ald. nk birok mnazaralar n eseri idi, Mezheb hkmleri delillerle birlikte zikrolu-nurdu. Belki de afi bu mnazaralarda cilalanm bir lim olduundan usl- fkh n vaz'mda bunlardan mmkn olan zami derecede faydalanmtr. Muhtelif mnazaralar, eitli grler arasnda mukayeseler yapma, afi'nin fikrini olgunlard. Birbirine kark bu aprak eylerden hkm karma hususunda umum kaideler toplad . Birok mes'eeler etrafnda mnakaalar cereyan ederdi. Bunlar slm fkh n n kaynaklan ve esaslar addolunurdu. Bu mes'elelerin bz n, afi'nin devrinde bunlar etrafnda cereyan eden mnakaalar zikredelim, t ki, afi'nin ne dereceye kadar kendisinden ncekilerin tesiri altnda kaldn ve bu ictihadlarnn semeresini kendinden sonra gelenlere nasl verdiini bilmi olal m.

Kaynak: mam afi Muhammed Ebu Zehra

www.islamvetasavvuf.org

61[15]

Muhammed Ebu Zehra, mam afii, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 56-61.

You might also like