You are on page 1of 27

Luden Goldmann KANT FELSEFESNE GR

G t R

I
Bugn okuyucuya Kant dncesinde insann ve insan toplumunun yeri konulu bir inceleme sunarken, sanrm birok yanl anlalmay gze almak gerekecek. Okuyucu, baln anlamna kaplp, ikincil bir sorun zerine azok bilgece bir yapt bekleyebilir. Uzmanlarn ou, bugne kadar Kant' tam bir bilgi kuramcs, ayrca sistemli bir deerler filozofu saydlar; bu filozof baz ksa almalarnda Fransz devrimi zerine, bozulmayan bar zerine, evrensel toplum zerine, v.b. grlerini ortaya koymutu; bu filozof iin bu tr sorunlar, felsefi etkinliin yanmasnda, dolayl sorunlardr. Kant'n toplumsal sorunlar zerine ya da tarih felsefesinin sorunlar zerine yapt incelemelerin belli bir yarar olduu kabul ediliyordu elbette, nk bir byk adamn bu sorunlar zerine ne dndn bilmek her zaman ilgi ekici grnyordu, ama bu zorunlara bir byk fizikinin ya da herhangi bir uzman aratrcnn, rnein bir Einstein'n, bir Planck'n bugnk toplumsal ve siyasal sorunlar zerine almalar kadar nem verilmekteydi. Btn bunlar bilgeliin alanna, giderek siyasal tartmann alanna girmekteydi, felsefenin alanna hi mi hi girmiyordu. Bu gr asyla bizim gr amz arasndaki kartl belirleyebilmek iin, yalnzca Kant dncesinin temelinde deil, ama btn modern felsefenin temelinde bulduumuz insan ve insan topluluu konusunu gn na karmak istiyoruz. Biz burada ne bilgece bir alma ne de bir dilbilim almas yapyoruz metinlerin ve olgularn tam bilgisi her ciddi almann tam koulu olmakla bir-

55

likte ama insann ve felsefenin balca sorunlar zerine bir alma yapyoruz. Burada, eitli felsefe sistemlerinin bilgi kuram, ahlak, tarih sorunlar karsnda tam anlamyla ak ve anlalr olmasn salayan k noktasn bulmak szkonusu bizim iin. Kant'c dilde metafizik diye adlandrlan eyi bulmak szkonusu. Bu t u t u m u gerekletirebilmek iin, daha en bata, ileri sonulara ynelmeden nce, en kantlayc tankla, Kant'n kendi tanklna bazvurabiliriz. Kant, Antropolojinin balarnda, Bencillik zerine adl blmde trl bencillik ayrr, bu trl bencillii yaptn btnnde ele alp inceler. Bencillik ayr gerekirlik ortaya koyar; anlk gerekirlii, beerii gerekirlii, pratik yarar gerekirlii. Yani bencillik mantksal, estetik ya da pratik olabilir (1). Bu biimi ardarda inceledikten sonra, u sonuca varr: Bencillie kart olarak oulculuk konabilir; oulculuk, kendini kendinde evreni ieren bir varlk gibi grmemeye ve b u n a gre davranmamaya, a m a k e n dini dnyann basit bir yesi gibi grmeye ve buna gre davranmaya dayanan bir dnce biimidir. Bu da a n t r o polojinin bir blmn meydana getirir. nk ayn ayrm metafizik kavramlar asndan yapld zaman, bizimburada ele alacamz bilimin alan dnda kalr tmyle. Demek ki, dnen bir varlk olarak kendi varoluumun dnda bir varlklar btnnn, benimle topluluk halinde yaayan (ve evren diye adlandrlan) bir varlklar btnnn varoluunu kabul etmem iin nedenler bulunup bulunmadn bilmem szkonusu olduu zaman ortaya antropolojik bir sorun deil, ama yalnzca metafizik b i r sorunkar. (2). Burada yazarn gerekten ortaya koyduu eyler dna tamamaya alrken, sanrm gene de bu alntdan iki fikir karabiliriz: 1. Kant'da, insann ve insan tolumunun sorunu o l a (1) Kant. Btn yaptlar, cilt VII, s. 128. (2) Kant, Btn yaptlar, cilt VII, s. 130.

56

rak bencilliin yn, mantksal, estetik ve pratik yn, Eletiri'ye karlktr tam tamna (3). 2. Bencilliin bu biiminin incelenmesi, zellikle insan ve onunla topluluk halinde yaayan (ve evren diye adlandrlan) bir br varlklar btn arasndaki ilikilerin incelenmesi iki blmldr; birincisi, antropoloji alannn incelenmesidir (biz bugn buna toplumbilim alannn incelenhesi deriz), br de metafizik alannn incelenmesidir. unu kantlamaya alacaz; insanla topluluk arasndaki ilikiler sorunu, Kant'n metafizik diye adlandrd ve bizim daha gvenilir olsun diye felsefe dediimiz eyin temel sorunudur. Bu iki noktann dnda, bundan byle ele almak istediimiz bir nc nokta var: evren ve btnsellik kavramlar Kant'c dncede insan topluluu kavramna sk skya baldr. Kant dncesinde insan topluluu fikrinin nasl bir tutarllkla ortaya konduunu kantlamak iin. Antropoloji ancak yallk dneminde yaymlanm olduuna gre, eletirici felsefenin oluum dnemiyle ilgili bir alnty burada vermek istiyoruz. Bu alnt bir ngrrn dleri'nden alnmtr; biz gerekte yaptn birinci blmnn ikinci parasn buraya tmyle almak isterdik, burada ruhlar topluluu fikri, sonraki dnlr dnya fikrinin bir ntasarmidr ve hemen hemen her satrda yer alr; bununla birlikte biz imdi, yapt Moses Mendelssohn'a gnderildiinde yapta eklenen mektuptan iki blm almakla yetineceiz. Sanrm, iin z, sorunun elerini aratrmaktr; ruh, evrende, maddi zlerde olduu kadar kendi trnden br eylerle nasl bulunmaktadr?(4). Az ileride yle der: imdi uyarlhktan ya da tanrsal amalardan karlm kantlar bir yana brakrsak ve ruhun evrensel uzamda hem maddeyle ilikileri iinde, hem de kendisiyle ayn yapda olan
(3) Mantksal burada kuramsal anlamndadr. (4) Moses Mendelssohn'a mektup (8 nisan 1766).

57

zlerle ilikileri iinre nasl varolduunu bilebilmek iin ruhun yaps zerine yeterli bir bilgiye kendi deneylerimizden giderek sahip olup olamayacamz dnrsek, o zaman doumun (metafizik anlamda), yaamn ve lmn hi Jjjr zaman aklla kavranlamayacak eyler olduunu grrz. Elbette derinlikli bir alma Kant dncesinde insan topluluu sorunununun iki yzn de, toplumbilimsel-antropolojik yzn de felsefi-metafizik yzn de ele almak zorundadr. Ama sorunun birinci yz birok yaptta incelendi, oysa ikinci yz, bildiimiz kadaryla, bugn hemen hemen unutulmu olan iki deerli kitapta paral ve dolayl bir biimde ele alnd yalnz (5). Belki de okur ounluunca beklenilenin tersine, kendimizi sorunun znde snrlandrmak zere, Kant'm toplumbilimsel ve siyasal yazlarm bile bile bir yana brakacaz ve dikkatimizi onun tam anlamnda felsefi yazlan zerinde, zellikle eletiri zerinde ve filozofun lmnden sonra yaymlanan yaptlarnn ilgili blmleri zerinde toplayacaz. Gene de unu belirtmemiz uygun olacak: Bu iki grup yaz arasna kesin bir ayrc izgi ekmek olanakszdr, te yandan toplumbilimsel ve siyasal yazlar iinde ok ilgi ekici blmler, hatta bazen ngryle yazlm blmler vardr; ama balandmz ereveyi amak isteme diimiz iin burada onlardan alntlar yapmayacaz.()
(5) E. Lask, Fichtes Idealismus und die Geschichte, Btn yaptlar, cilt I, Tbingen 1923. ve G. Lukacs, Geschichte und Klasseribewusstsein, Berlin, 1923. (6) rnek olmak zere, cok az bilinen, bununla birlikte zellikle gncel olan iki blm buraya almakla yetineceiz; bu blmlerde Kant domakta olan alman ulusuluunun tehlikelerinden szeder: Ulusal gururu nermek alman ruhuna uygun dmemitir, hi deilse bugne kadar. Byle bir gurura sahip olmamak ve ayn zamanda kendi deerlerinden ok baka halklarn deerlerini tanmak tam tamna onun meziyetlerine uyan bir zelliktir (Btn yaptlar, cilt XV, no. 1351). Alman ulusallk ruhu. Halklarn bir-

58

II
Konuyu ortaya koyma yntemimize gelince, bunda da iki yanl anlalma olabilir. nerdiimiz sorunlar yalnzca bigi kuram, ahlak ve estetik alannda kalarak, deneyhnsel ve zellikle toplumbilimsel tm bavurmalardan kanarak ileyebilirdik. Kant'n eletirisinde bavurduu ve gnmzde Lask'n az nce adn andmz yaptnda, Alman lkclnn en baarl incelemelerinden biri olan yaptnda yararland yntemi kullandmz lde yaptmz bilgece bir yapt olacakt ve niversite geleneine uygun decekti. Bununla birlikte, toplumbilime hi saknmadan bavurmaya karar verdiysek, sorunu aydnlatmaya katks olabilecek eyin hi bir yanm dta brakmamak gerektiine inandmzdandr ve hem de ada felsefenin baz rnlerine tepki olmak iindir; ada dncenin baz rnlerinde sorunlarn ele alnd metafizik slup bize bbirine karmay tanr inayetinin bir eilimidir, ama halklar nefret ettirici bir gcn etkisi altnda birbirleriyle atmaya girerler, ulusal gurur ve ulusal kin uluslarn birbirlerinden ayrlmas iin gereklidir. Bu yzden bir halk br halklardan nce kendi halkn sever: ya dinden tr olur bu, o zaman Yahudiler ve Trkler gibi btn halklarn kt olduuna inanmaktadr; ya da bazen zeki olmay kendi tekelinde grerek, btn br halklar beceriksiz ve cahil sayar, bazen cesur olmay kendi tekelinde grerek btn br halklarn kendisinden korkmakta olduuna inanr, bazen de zgr olmay kendi tekelinde grerek, br halklarn kle olduuna inanr. Hkmetler bu lgnla baylrlar. Dnyay dzenleme mekanlzma'sdr bu, bizi balar ve ayrr. Bununla birlikte, akl bize u yasay yazdrr: igdler, kr olduklarndan, hayvanlkla ilgili olan yanmz iyi ynetirler, ama yerlerini akln kurallarna brakmak zorundadrlar. Bu yzden, bu ulusal lgnlk atlmal, yerine yurtseverlik ve evrensellik getirilmelidir (Btn yaptlar, cilt XV, no. 1353). 59

yk lde karanlklatrc ve ayn zamanda etkileri ve yaknlklar silici grnmektedir. Bunun iin nemli bir rnek vermek, ilediimiz konuyla da ilgisi olan bir rnek vermek yetecektir. Son, yllarda kan ok nl yaptlardan birinden, Martin Heidegger'in Sein und Zeti'ndan (Varlk ve Zaman) szetmek istiyorum. Byk lde Lask'la ve zellikle de Lukacs'm Geschichte und Klassenbewusstsein'iyla. (Tarih ve Snf Bilinci) bir tartma ortaya koyduunu gznnde tutmadan bu kitab anlama olana yoktur. Lucaks'n yaptnda felsefe, toplumbilim ve siyaset hemen hemen ayrlmaz bir biimde birbirine karm olduu halde, Heidegger btn tartmay metafizik plana indirgemitir. ada dnceyle ilgili bir tarihi bu ilikileri bilmedii ve 1914 - 1919 arasndak siyasal yaamn Heidelberg'deki yeniler evresi(7) diye andlandrdmz evre zerindeki etkisini gzden uzak tuttuu zaman varoluuluu anlamayacak ve varoluuluun kkeni zerine ne olursa olsun yanl eyler dnecektir. , . Bu olgular Lask'tan, Lukacs'dan ve Heidegger'den sk (7) Heidelberg'deki yeniler evresini eskiler evresinden ayrmalyz (Windelband, Rlckert). Grnte bu evrenin ruhu olan Lask, 1915'te, savata ld. Rickert'in an makalelerinden kardmza gre, Lask cepheye biraz da istei dnda gitmiti. Belki de, doru bilinse, gerek yaarma doru oluan bir evrim Lask' ve Lukacs' eyleroe, toplurma yneltmiti. Biri, yurtu ve ulusu topluma ynelmiti, br snfsal devrim toplumuna ynelmiti. Lask bunu yaamyla dedi, Lukacs da felsefede uzun bir suskunluk dnemine girdi, bu suskunluun dna birka yl nce km bulunuyor. Buna karlk Heidegger ontolojiye yneldi, bunalt filozofu, lme doru yaam filozofu, ken bir toplumun en nl dnr oldu. Lask'la ilgili olarak, Rickert'in an makalelerine baknz, bu makaleler Btn yaptlar adl kitaba1 nsz olarak konmutur (Tbingen, 1923). Lukacs'la ilgili , olarak do Kant-Studlen dergisine (1918) baknz.
60

sk szedeceimiz iin konu ettik daha ok; bunlarn karlkl ilikilerini tanmak okur iin biraz olsun nemlidir.

III
Kullanacamz toplumbilim terimlerinin en nemlisi, klasik burjuva dncesidir, bir de ona karlk olan felsefe. Burjuva szcnn burada toplumsal bir anlam vardr ve bu szck hi bir deer yargs gstermemektedir. XI. ve XII. yzyllarda kentlerin douu gibi, modern ulusal devletlerin douu gibi, Rnesans kltr gibi, ngiltere, Fransa ve Almanya'da v.b. klasik felsefenin ve edebiyatn geliimi gibi, zellikle de modern dncenin iki temel deerinin, zgrlksn ve birey olarak insan'm olumasna kadarki srekli ve kesintisiz bilinlenme gibi ilk bakta ok deiik grnen olgular biraraya getiren yaknl belirterek XVII. ve XVIII. yzyl bat uygarln ve dncesini temel noktalarnda ortaya koyan bir deyime gereksinmemiz var. En genel tarihsel ve toplumbilimsel aratrma, btn bu olgularda ortak olan tek enin Tiers-Etat(8) ve burjuvazi tarafndan ortaya konan yaratlar olduuna gstermeye yeter. Kant dncesini, bu dncenin nceki filozoflarla, Descartes, Leibniz, Hume'la ilikilerini, getirdii temel yenilii, Fichte, Schelling, Hegel'le olan sonraki geliimini, modern felsefeye, Bergson'a, Lukacs'a, Heidegger'e,, Sartre'a kadarki geliimini anlamak istiyorsak u noktadan yola kmalyz: Kant da, Kant' kesin olarak etkilemi ddnrler de, temel deerleri yalnzca birey ve zgrlk olan klasik burjuva dncesine balydlar. Kant'da bireyci klasik burjuva kltrnn en derin ve en ileri dnrn bulacaz; Kant bu kltrn snrlarn apak grm, bununla birlikte bu snrlar tam olarak aamamt. Gene de, Kant, bu akgrrlyle, yeni bir felsefi kategoriye doru, evren, Btn kategorisine doru ilk adm atabilmi ve modern felsefenin sonraki geliimlerine ulaabilmesi iin yol amtr. I(8) Fransa'da soylu ve rahip snfnn dnda kalanlara verilen ad. (C.N.)
61

Ayrca Kant, greceimiz gibi, burjuva dncesinde tarihd olan eyi biliyordu, zgrlk denen sonsuz insani deerin bilincindeydi (ciddi yanl anlamalardan kanmak iin bunu her zaman gznnde tutmak gerekir); duygu ve sezgi gizemciliine kar, zgrl btn gcyle savunmu, Bergson'un, Scheler'in v.b. geliinden yz yl nce bu gizemciliin tehlikelerini grm ve ustaca ortaya koymutu^). Elbette her eyi klasik burjuvazi terimi altnda biraraya getirmeye ne hakkmz var ne de eilimimiz. Burada szn edeceimiz dnrler arasnda, lkeye gre, aa gre, bireye gre kkl ayrlklar vardr, bu ayrlklar her birinin yaptnda zgl o!an eyi ortaya koymaktadr tam tamna; bizim iin belirlenmesi szkonusu olan da bu zgl elerdir. Ama biz bu zgl eleri, ancak dncelerinin temeli olarak onlarda ortak olan eyin iinde bulabileceimize inanyoruz. Bu yzden, bize gre, konuyu her trl toplumbilimsel ayrtrmann dnda tam anlamnda metafizik bir biimde ele almak pek aydnlk bir i olmayacaktr, bundan kanmak gerekir.

IV
Bir nokta daha; yaptmzn amac Kant felsefesine bir giri yapmaktr, yoksa bu felsefenin ayrntl bir aklamasn yapmak deil. Her eyden nce, gzden uzak tutulduunu ya da yeni Kant'larm yorumuyla bozulduunu sandmz noktalar gstermek istiyoruz, bu noktalara gerek anlamlarn vermeye alacaz. Bu arada unu da ekleyelim: Kant'c dncenin baz elerine Kant'n verdi'inden daha deiik bir deer ve daha deiik bir nem verdik. nk bunlar sonraki felsefi geliimin altnda inceledik. Bununla birlikte Kant ruhuna bal kaldmz sanyoruz. Kant mezlerinden felsefi okumay dar ve snrl bir dilbilimle kartrmamalarn birok defa istemiti. (9) Dnceye ynelmek ne demektir?, Btn yaptlar, cilt V S H s. 131.
62

BRNC KTAP BRNC BLM

KLASK FELSEFE VE BATI BURJUVAZS

I
Felsefi bir yapta byk lde deneysel ve toplumbilimsel bir blmle balamak her zaman atlganlk gibi grnr. Biz ayrca Almanlarn dnce toplumbilimi diye adlandrd ey zerine, bir baka deyile dnce rnlerinin toplumbilimsel yorumu zerine baz ncesel dnceleri ortaya koymann yararl olacana inanyoruz. Bu terim. Birinci Dnya Sava'n izleyen yllarda ok tutuldu. O elbette okuyucuya, o dnemde ad ok geen yazarlar, zellikle Max Scheler, Gyrgy Lukacs ve Kari Mannheim' hatrlatmaktadr. Az ok ak ya da kapal bir biimde tarihsel maddecilikten esinlenen bu yazarlar(lO) dnce tarihini ilgilendiren ayrnt sorunlar zerine birok deerli yapt ortaya koydular. Ama Gyrgy Lukacs dnda hibiri gerek felsefi sorunlar zerinde durmad. Bize gre Lukacs, felsefi dncenin temel elerini toplumbilim asndan ayrtrmay deneyen ilk filozoftur. Yaptmzn amac hi deilse baz bakmlardan bu olduuna gre, byle bir giriimin ne lde dorulanr olduunu ya da olaslk tadn dnmemiz gerekir. Her felsefi dnce, insan varlnda srekli ve deimez bir yan bulunduu konutundan yola kar; bu yann aratrlmas tam tamna felsefenin balca abasn meydana getirir. Bu k noktas bir nesnel doru'nun varln gerektirir. yi ama toplumbilimsel yorum, her trl bilgiyi tarihsel ve toplumsal koullara balad lde bu nesnel gerei yadsm, modern ve bilimsel bir biimde eski grecilie dnm olur. Bu iki gr arasnda eliki yok mu? (10) zellikle Karl Mannheim, bamsz grme isteine ramen, Marx'a ve Lukacs'a byk lde baml kalr. zellikle en nl yapt deoloji ve topya'ya baknz. 63

Hem felsefe yapmak hem de dnce topiumbiliminin doruluunu benimsemek olacak i mi? Ne olursa olsun, bu sorular ortaya atlmaldr.Biz gene de dnce toplumbiliminde bir eliki bulunmad inancndayz. nk, zamandan ve uzamdan az ok bamsz bir tek nesnel felsefi doru bulunsa bile, bu doruyu tanma olana dnrn yaad toplumsal koullarn bilinmesine baldr. Birey kendi hesabna durumunu deitirse ve gr asn geniletse de, btn bir toplumsal topluluun, bir ulusun, bir snfn v.b. bunu yapmas ok zor, hatta olanakszdr. Bize, dnsel alanda toplumsal topluluklarn deil de bireyin szkonusu olduunu syleyip kar kanlar olabilir. Ama bylesine kesin bir gr benimsenebilir mi? Sanmyoruz. nk dnceleri bu dnceler ne kadar doru olursa olsun iinde yaad btn topluluklarn toplumsal karlaryla ve varolu koullaryla atan biri, zgn bir yalnz olarak kalmaya mahkumdur. O belki dehadr, ama bu trajik ve anlalmaz deha insanlarla birlik ve iliki kuramad iin snp gider ok kere. Kim bilir, dnceleri bize kadar ulamam ka deha yaamtr gemite; onlar tanmamamzn tek nedeni, bu dncelerin hi bir etki yaratamam, hi bir iz brakmam olmasdr. Gerek byk dnr, herhangi bir toplumsal topluluun karlarndan ve durumundan giderek, olas olan (11) en ok doruya ulamay ve onu gerek bir yaygnlk ve etkililikle formlletirmeyi baaran kiidir. nk genel olarak dnce dnyasnda olduu gibi, felsefede de, insann varoluunu dntrecek katklarda bulunan nemlidir. nsann varoluu bir yalnzn deil, bir topluluk'un ve bu (11) Terim aklamas: olas olan en byk bilgi u anlama gelir: dnr, topluluun nnde bulunmal, ona gidecei yolu gstermelidir, topluluk yelerinin gerek ve deneysel dncesine uyarlanp kalmamaldr. Gerek bilinle olas bilin arasnda Lukacs'n yapt ayrma baknz. 64

topluluk iindeki kii'nin varoluudur; bunlar birbirinden ayrlmaz. Bu yzden, gemiteki bir felsefe sistemini incelemek isteyen her alma her eyden nce bu sistemin temel elerini insanlarn yaad toplumsal koullara, sistemin de doup gelitii insan ortamnn toplumsal koullarna balayan ilikileri gznnde tutmak zorundadr. Hatta bazen bu almamzda olduu gibi, toplumbilimsel inceleme yalnzca ematik ve genel bir biimde yaplabilse de.

II
Kant'n dnya gr daha kendi zamannda Alman burjuvazisini en iyi temsil eden felsefe sistemi olarak kabul ediliyordu. Hegel dnemindeki kesintiyi saymazsak gnmze kadar hep byle kabul edildi. Hemen hemen btn byk Alman dnrleri, Kant' olmasalar bile Kant'dan yola karlar ve onun dnceleri karsnda aydnlk bir duruma kavumak gereini duyarlar. Ficte'yi, Hegel'i ve gnmzde Lask', Lukacs', Heidegger'i dnmek yeter. Kant sisteminin hangi toplumsal koullar iinde olutuunu inceleyerek almamza balamak istiyorsak, nce genel olarak avrupa burjuvazisinin douunu ve evrimini, sonra da zel olarak alman burjuvazisinin douunu ve evrimini ele almalyz. XII. yzyldan XVIII. yzyla kadar avrupa burjuvazisinin dnya gr u temel kavrama dayanyordu; btn kavramlarn anas olan zgrlk kavramna. Kentin havas insan zgr klar. Feodal toplum iinde glkle gelien kk kentler bu ilkeyi uygulad ve zgrlk fransiz burjuvazisinin btn dnyaya ateli szlerle ilan ettii tnsan Haklar Bildirisinin ilk szc oldu. Elbette avrupa burjuvazisi tarihsel ak iinde aktan aa zgrle aykr davranlarda bulundu sk sk nk mutlakynetimi avrupa burjuvazisi yaratt. TiersEtat'nn destei olmadan mutlakynetimin ayakta kalmas dnlemezdi. Ama btn bunlar feodaliteye kar yr65

tlen savan geici tarihsel zorunluluklaryd ve Bu yzden burjuvazinin ideologlarna gre hi de aykr bir ynleri yoktu. Burjuvazinin dnya grn kuran ikinci temel ge bireycilik'di. Zaten bireycilik ar bir zgrln br yzdr; nk birey btn balarndan kurtulmu ve yalnzca benzerlerinin zgrln inememek zorunluluuyla snrlanm insandr. En sonra, zgrln ve bireyciliin sonucu olarak, onlarn yannda bir de yasal eitlik'i saymak gerek, nk ayrcalhklarn bulunduu yerde birey tam zgr deildir. zgrlk, bireycilik, yasal eitlik: burjuvaziyle birlikte ve burjuvazi sayesinde gelien dnya grnn temel esi bunlardr. Daha sonra bu eler dnce yaamnn eitli alanlarnda eitli anlamlar kazand; bu anlamlar iinde bizi ilgilendirenler felsefeyle ilgili olanlardr. Bu ge aklclkta sekin bir anlatm biimi kazand: zellikle ngiltere'de gelien deneycilikte ve duyumculukta da daha az nemli ve daha az kkl bir anlatm biimi ald. Aklclk her eyden nce zgrlk, daha dorusu ift anlaml bir zgrlk demektir: a) bir d yetkeye ve d zorlamaya kar zgrlk, b) bizi d dnyaya balayan kendi tutkularmza kar zgUrlk. Burjuva dncesinin aklcla dnn felsefe tarihinin bize sunduu saysz rnekle anlatmak bizi ok uzaklara gtrr. Herkesin bildii birka olay hatrlatalm yeter: Rnesans'da Platon'culuun yenilenii, Stoa ahlaknn yenilenii, modern felsefeyle Descartes, Leibniz ve Spinoza'nm matematii arasndaki sk balar, Descartes'i* yntemli kukusu, Descartes'n Tutkular zerine inceletne'si v.b. Kant'n Salt akln eletirisi adl yaptndan u paray almadan geemeyeceiz: Yzylmz eletiri yzyl, her ey eletiriden gemek zorunda. Ne var ki, din papa hazretleri'ni, yasama da hkmdar hazretlerim, ne srerek genellikle bundan ka66

mak istiyor. O zaman din ve yasama kendilerine kar hakl kukular uyandryor, akln zgr ve ak snavndan geerek salanan iten saygya hak kazanmyorlar. Ama aklclk aynca bireyin bir yandan evrenle bir yandan da insan topluluuyla bam koparmas demektir. nk her bireyin doru, iyi ya da gzel zerine ayr, bamsz ve hi bir ilikisi bulunmayan kararlar verdii yerde, bireyi aan bir btnden, evren'den szedilemez. O zaman insan topluluu ve evren blnm ve atomlam d gerekler durumuna geliyor: incelenebilen, gzlemlenebilen, stelik yasalar bilimsel olarak aratrlabilen, ama zneyle yani insanla hi bir canl ilikisi olmayan d gerekler. Zekay atomlatran, eriten bu tutum en ak biimiyle Leibniz'in monadclnda grlr. Ama buna Descartes'da, Malebranche'da ve hatta Kant'n Antropoloji'sinde de rastlanabilir. Gerekten de, Kant'n bu yapt yle balar: nsan dnyadaki tm br canl varlklarn ok stne karan ey, insann kendini ben olarak grebilmesidir. Aklclk ayrca tm bireylerin yasal eitlik'ini gerektirir, nk akl nnde btn insanlarn haklar doal olarak eittir. Geometri teoremlerinin renilmesinde ya da ahlak ykmllkleri karsnda bir ayrcahlk szkonusu deildir. Saduyu, dnyada en eit paylalm eydir... Akl btn insanlarda doal olarak eittir diyordu Descartes. Kant da doutan ya da toplumsal durumlardan gelen ayrcallklara kar hep dmanca tavr almt. Bu ksa ve yzeysel belirlemeler bizi Kant felsefesinin canalc noktasna gtryor. imdi biz Kant'n balca nclerinin (Spinoza'y dta tutalm) hem bu iki temel kategoriden yani zgrlk ve bireyin zerklii'nden, hem de zgr insanlarn eylemi iinde bu zgrln anlam ve rn olan insan topluluu, evren, btnlk kavramlarndan yalnzca birincisini, zgrlk' tanmlayabilmi olmalarnn nedenini anlyoruz. Kant bize varoluun temel kategorisi olan btnlk'n nemini kavram ilk dnr olarak grnyor; ancak bu kategori onda her zaman sallantl bir zellik tamtr. Kant'n nemi her eyden nce uradan gelir: Kant dn67

cesi, hem kendinden ncekilerce ele alnm ve en sn noktasna kadar gtrlm olan bireyci ve atomcu dnya grlerini ok aydnlk bir biimde aklamtr, daha nemlisi bu dnya grlerinin Kant'da insan varoluunun, dncenin, insan eyleminin snrlar durumuna gelen son snrlarna ulamtr, hem de yeni - Kant'clardan ounun yapt gibi bu snrlarn belirlenmesinde durup kal-. mam, ama ikinci kategorinin yani btnlk ya da evren kategorisinin felsefeye katlmasna doru ilk saknk ama kararl adm atmtr, bylece Fichte, Hegel ve Marx'dan gerek Lask, Sartre, Heidegger, Lukacs'a varan ve oradan modern Fransz kiilikiliine ve henz geliimini tamamlam olmaktan uzak bulunan ada Manc'cla doru uzanan yolu amtr.

Ill
Klasik bat dncesini genel izgileriyle bylece tanmladktan sonra, bu dncenin ingiltere, Fransa ve zellikle Almanya gibi eitli lkelerde ald zgl biimleri inceleyelim^). Bu lkede burjuvazinin iktisadi ve toplumsal evrimi ok deiik oldu. Bu deiiklik ulusal kltrn btn, zellikle felsefi dnce zerinde arln duyuracaktr. ktisadi ve siyasal bakmdan en ileri lke Ingilteye'ydi. ingiltere'de burjuvazi ksa zamanda iktisadi stnl, 1648 ve 1688'den sonra da siyasal iktidar ele geirmiti. Bu hzl ve erken evrim yznden ingiliz dncesi kta Avrupasnnkine oranla ok daha gereki ve her eyden nce ok daha az kktencidir. . Hzl evrimi yznden gen ve gl ingiliz burjuvazisi henz gl olan ve kendisine kar direnme yeteneinde bulunan ve zellikle de byk bir iktisadi aba gsteren bir (12) Tam bir inceleme elbette br bat lkelerini de, zellikle Hollanda'y da gz nnde tutacaktr; Hollanda yalnz iktisat tarihi ve resim tarihi iin deil, ayn zamanda felsefe tarihi iin de ok nemlidir. Descartes ve Spinoza bu lkede yaadlar. 68

soylular snfyla karlat. Daha sonra Fransa'da olaca gibi, bu snf iktisadi ve sosyal yaamdan skp atmak szkonusu olabilirdi. (Oysa burjuvazi, kraln mutlak ynetimine kar savamak iin soylularla sk sk ibirlii yapmak zorundayd.) Bu yzden, iki snf arasndaki atma, 1648 ve 1688 devrimlerine ramen, bugnk ngiltere'yi ortaya karan bir uzlamayla sonuland. Uzlama demek, eylemlerimizin dayand isteklerin ve umutlarn d gereklikten gelen bask altnda snrlandrlmas demektir. Bir lkenin iktisad ve toplumsal yaps temelde iki kart snf arasndaki uzlamadan domusa, bu lkede airlerin ve filozoflarn dnya gr, ykselen snfn kartlk iinde uzun bir kavgay srdrd lkelerdekine gre daha ok gereki ve daha az kktencidir. Bylece, ngiliz burjuvazisinin baland felsefenin deneyci ve duyumcu oluunun, Fransa'daki gibi aklc olmaynn balca nedenlerinden biri budur bizce. Siyasal ve dinsel balarndan kurtulmu bireyin kendi d alglar ve kendi duyarll karsndaki, kendi duygulan ve igdleri karsndaki bamll, ngiliz dnrlerine gre kta Avrupa'smdaki aklclarn sandndan ok daha az tehlikelidir. Bu tutumu glendiren iki ayr etken daha vardr, birinciden doma iki etken. nce, ngiltere'de gl bir aklc gelenein bulunmadn syleyelim. Bu yokluk, burjuvaziyle soylular arasndaki savan ksa ve yumuak olmasnn doal sonucudur. Sonra, daha nemli bir ey var: Locke, Berkeley, Hume gibi byk ngiliz dnrleri burjuvazinin siyasal iktidar ele ald bir dnemde yazdlar. Oysa Fransa'da Descartes' m, Almanya'da Kant'm yaad zamanlarda burjuvazi muhalefetteydi. Ancak iktidardaki bir snf, evreni kuran elerin ilikileriyle ilgili temel soruya, bu ilikilerin a priori, zorunlu olmad, ama imgelerin ortakl, alkanl v.b. ile edimli olarak doduu yolunda bir cevap verebilir. Biz bir olguya, bu olgu daha nceden etkinse ve evrensel olarak bili69

niyorsa sahip kabiliriz ancak. Bu ilikilerin gereklemesinin beklendii ya da yalnzca arzu edildii lkelerde bu durum yoktur. Kta Avrupasmda, zellikle Almanya'da toplumsal burjuva dzeninin ve demokratik devletin ortaya kmas bir sorundu ve ancak uzun bir gelecek iinde gerekletirilmesi szkonusuydu. Birey zgrlnn uyumlu ve zorunlu bir btn yaratlmasn gvence altnda tutmadn, zgr ve akll bireyler arasndaki uyumu zorunlu olarak salayacak a priori dnce ve eylem yasalar bulunmadn sylemek, en kutsal deerleri kukuyla karlayan bir sapknlk, her durumda tehlikeli bir kukuculuk demek olurdu. Ancak,, ok daha sonra, Fransa'da Devrim'den az nce, zellikle Bat Avrupa'da -XIX. yzyln ikinci yarsnda burjuvazi iktidar ele alp knca, kta Avrupas btn ters geleneklere ramen deneycilie kar gittike artan bir yaknlk duydu, bu yaknlkla birlikte deneycilik en ar basan dnce durumuna geldi, ama XX. yzylda ortaya kan byk bunalm bu durumu bir kere daha ortadan kaldrd, mistik ve akld eilimlere kap at; bu eilimler ada avrupa dncesinin baskn eilimleri durumuna geldiler.

IV
imdi baklarmz kta Avrupas'na, Fransa ve Almanya'ya doru evirirsek, durum apayr bir biimde kendini gsterecek. Geliigzellie dmeden, Fransa'nn evrimini normal, Almanya'nn evrimini hastalkl olarak belirleyebiliriz sanrm (burada her iki terime de, Goethe'de aldklar anlam veriyoruz; Goethe klasik'in salkl, romantik'in hastalkl olduunu sylerdi). Fransz devleti, Tiers Etat'nn normal organik geliiminin rndr; u zamana kadar bu devlet toplumsal ve iktisadi temellerinin konu edilmesini gerektirecek bir byk bunalma dmedi. 1789-1815 yllar bile, bu organik geliimin gl ve byk bir dnemi oldu, bu yllar bu geliimi ne durdurdu ne saptrd.
70

Fransz mutlakynetimi, byk feodallere kar giriilen kavga iinde ve Tiers Etat'yla srekli ve dayankl bir anlama sayesinde dodu. Burjuvazi, krala, harcamalarn, zell.kle srekli paral ordunun harcamalarn karlamas iin mali yrdmlarda bulunuyordu. Buna karlk, mutlak ynetim, burjuvaziyi soylularn ar isteklerniden koruyor, onun iktisadi karlarn gzetiyordu. ktisadi gelimeler ve mutlakynetim gcnn art soyluluun dn abuklatrdka, Tiers Etat da grev satyla ve noblesse de robeun(13) yaratlyla devletin siyasal ve ynetimsel yapsn ele geiriyordu. Sonunda, byk soylular btn iktisadi ve gerek askeri glerini yitirince, Tiers Etat'nn mutlakynetimle anlamaya ihtiyac kalmad, ve giderek mutlakynetimi adaletsiz ve zellikle pahal bir yk saymaya balad. Onun artan muhalefeti o sra kendini gsterdi, bu muhalefet, Fransz devrimiyle ve iki Napolyon dneminden sonra tmyle burjuva nitelikli Fransz demokrasisinin dousuyla sonuland, bu demokrasi iinde byle bir soyluluk artk hi bir rol oynayamamtr. Almanya'da, tersine, Otuz Yl Savalarndan sonra iktisadi ve siyasal geliim ok yavalam, hemen hemen durmutu. Birliki bir ulusal devlet ancak 1871'de, tam anlamnda alrsak ancak XX. yzylda kurulabildi. te yandan, bu ulusal devlet, burjuvaziye azok kar olarak ve soylulua hi bir biimde kar olmakszn tepeden inme kurulmu oldu. Wesatfalen bar, 1648'de, lkeyi deiik byklkte birok egemen prenslie blmt, bu prensliklerin kkl ulusallk inancn zorunlu olarak hasralt edecekti. Amerika'nn kefi ve buna bal olarak Akdeniz'deki byk ' ticaret yollarnn Atlantik okyanusuna doru yer deitirmesi, XV. ve XVI. yzyllarda Almanya'da, rnein Hanse' de ortaya kan iktisad atlm balad yerde durdurdu ve bodu. Otuz Yl Savalar lkeyi altst etmi ve yoksullatrmt. Birka kk rnei saymazsak (Hamburg ve (13) Grevleri bakmndan soyluluk alan burjuvalar. (C-N.) 71

Leipzig), Almanya'da iktisadi yaam tam bU" duraklama, hatta gerileme iinde bulunuyordu. Siyasal, toplumsal ve iktisadi adan Almanya hastalkl ve anormaldi. Elbette btn bu koullar ulusal bir kltrn douu iin byk bir engel meydana getiriyordu. Byk Friedrich zamannda bile sarayda ve Berlin akademisinde zellikle Franszca konuulduunu, anadilini eksiksiz konuup yazan ilk byk alman filozofu Leibniz'in yaptlarn kltrl bir topluluu kabul ettirebilmek iin Franszca yazmak zounda kaldn unutmamalyz. Descartes'n Yntem zerine konumalar', Locke'un Deneme'yi (14) Almanca yazmasn dnebilir misiniz? Bu nedenlerle, normal ve hastalkl szcklerinin Fransa'yla Almanya'nn siyasal, iktisadi, toplumsal evrimleri arasndaki ayrl, hi deilse 1648-1871 arasn kapsayan dnem iin, en iyi belirlediini sanyoruz. Bu ayrln elbette iki lkenin manevi yaamnda, zellikle felsefi dncesinde yanklar olacakt. Gerek ve ciddi biimde hasta olan insanlar belirleyen ey, onlarn hastalklarn ve iyileme yolunu her eyden nce dnmekte olmalardr. Salkl insanlar, tersine, kendi salklarn ya hi dnmezler ya da pek az dnrler, salkllarn dikkati her, eyden nce d dnyaya evrilmitir. Bu, ayn zamanda, Avrupa'nn iki byk kltrn, Alman kltryle Fransz kltrn iki yzyl birbirinden ayran temel ayrlktr ve bize, ayrca hastalk son zamanlarda Bat Avrupa'da yaylrken niin fransz dncesinin de iki koldan Alman dncesine ynelme yolunu setiini aklar. Bir yandan, Bergson gibi duygu filozoflar Alman gizemcilerine, Schellingj'e, bir lde Schopenhauer'a ynelir (ya da I. P. Sartre'a, Heidegger'e); te yandan, kiilikilik ve Fransa'ya yeni yeni giren Marx'cihk, her zaman bilinli olarak yapmasalar da, Alman insanclnn sorunlarna oka yaklarlar, hatta bu insancln vard yerlerden ok daha uzaa gitmeye kalkarar-yle ya, XX. yzyldayz.
(14) An Essay Concerning Human Understanding. (.N.) 72

Salkl bir ortamda gelien fransz dncesi, her eyden nce, tanmak ve anlamak istedii d dnyaya yneldi, Kuramsal doru, epistemoloji, matematik, psikoloji ve toplumbilim fransz felsefesinin balca sorunlar ve uralardr. Buna karlk, hastalkl bir toplumun dncesi olan alman dncesi, her eyden nce, kendine, kendi hastalna, hastaln iyiletirme arelerine yneldi. Alman felsefesinin btn byk sistemleri ahlak problemi'nden Bergson'a gelinceye kadar fransz filozoflarnn hemen hemen hi bilmedii pratik probleminden yola kar. nl ve belirleyici birka rnek vermek yetecektir. Montaigne, kendinden szederken yle der: Bakalan insanlara biim verir, ben insanlar anlatrm. lk ve en nemli modern fransz filozofu Descartes, her eyden nce fizikle, matematikle, epistemolojiyle ilgilenir. Doru'yu. aramaktadr: iyi, onun iin, ikincil bir nem tar. lk ilkesi evrenin en lml grlerini benimsemek olan, bu ilkenin yerine hi bir zaman kesin bir ahlak koymay dnmeyen geici bir ahlak anlayyla yetinmeyi dnmyor muydu Descartes? Malebranche'n rastlantsal nedenleri, Maine de Biran'n abas, Meyerson'un zdeliki gibi eyler, fransz filozoflarnca getirilen eyler fizik, psikoloji, zellikle epistemoloji kategorileridirler, ahlak kategorileri deil. Almanya'da, buna karlk, Leibniz'de, bilinli olan, dnyay yanstan, en ok aydnla, fizik bir atoma kadar varan monad' kavramak gtr. Monadda insann bir yanssn grmek, Leibniz'de ahlak sorununun nemli bir yer tuttuunu benimsemek doru olacak. Burada kukuya yer yoktur. Kant'da pratik akln ncelii Goethe'nin Faust'unda Faust'un Lagos'u eylemle aklad nl sahne, Fichte'nin Tathcndlung'u, Scoper.hauer'n istemi, Nietzsche'nin Zerdt' btn bu pratik, istem, eylem, alman felsefesinde byk sistemlerin ana sorununu ve k noktasn meydana getirir. Bu ayrlk edebiyat alannda da daha az belirgin deildir. Genellikle fransz roman ve fransz edebiyat (baz zel durumlarn dnda; bu zel durumlarn en nemlisi Pascal'dir) her eyden nce gereki'dr, psikolojiktir, ba73

zen tarihsel ve toplumbilimseldir, insandan szederken, her eyden nce, insan aratrmak, insan anlamak ister. Yazar, insann ne dndn, ne duyduunu, ne yaptn bilmeye alr, ne yapmas gerektiini deil. Ayrl birden grebilmek iin, Goethe'nin, Schiller'in, Hlderlin'in, Kleist'n balca yaptlarna gz atmak yetecektir. Bu yaptlarda hemen her zaman lk vardr, olmas gereken vardr, ahlak sorunlarnn felsefi diliyle. Fransz aklcl her eyden nce epistemolojiktir, ynelimi bilimsel ve varlkbilimseldir. O, dnya karsnda gzlemci bir baktr; oysa alman aklcl, en yksek biimlerinde, genel felsefi bir aklclk olarak, her eyden nce pratik ve ahlaki bir aklclktr. Toplumsal ve iktisadi evrimdeki bu ayrln bir baka sonucu, iki lkede insanc yazar ve filozoflarn bambaka durumu'dur. Btn Avrupa'da, talya, ngiltere, Hollanda'da olduu gibi Fransa ve Almanya'da insanc dncenin (aklc olsun deneyci olsun) geliimi lkenin iktisadi geliimine yani ticaret ve sanayi burjuvazisinin geliimine sk skya bal oldu. Tiers Etat'nn varl ya da yokluu toplumda insanc ya da gizemci yazarlann durumunu da belirledi. Fransa'da insanc ve aklc yazarlar, halklarna ve tm ulusa organik balarla balydlar. Halklarna katlyorlar, halklarm dnce ve duygularn anlatyorlard; yazarlk br meslekler yannda bir meslekti. Bir. Montaigne, bir Racine, bir Descartes, bir Moliere, bir Voltaire lkelerinin ve alarnn en yetkin anlatmlardrlar. Yazlarnn arkasnda, ulusun tm kltrl blm vardr, bu yzden saldrlan tehlikeli, yergileri dokunduu her ey iin ldrcdr. Eski bir atasz Fransa'da glnlk ldrr derken bunu pek gzel anlatr. Almanya'da durum taban tabana karttr. Toplumsal ve iktisadi gelimenin gsterdii, byk gecikme, iki yzyl akm bir sre boyunca gl bir ticaret ve sanayi burjuvazisinin hemen hi olmay insanc ve aklc gl dnce akmlarnn filizlenmesini engelleyince, Almanya her eyden nce gizemcilie, duygusal ve sezgisel tamalara ak
74

oldu. Bu yzden lkede kendilerini evreleyen halkla, toplumla gerek ilikileri olan insanc ve aklc yazar ve dnrler ortaya kmad. Yalnzlk, byk Alman insanclarnn yaptlarnda her zaman grlen balca temadr. Leibniz, Lessing, Hlderlin, Kleist, Kant, Scopenhauer, Marx, Heine, Nietzsche ve nicesi kendilerini anlamayan, iliki kuramadklar alman toplumunun ortasnda tek balarna dikilirler. Bu yzden pekounun gnl krlmtr. Hlderlin, Nietzsce ve Lenau delirdiler, Kleist intihar etti, Klopstock, Winckelmann, Heine, Marx, Nietzsche yabanc lkelerde gnll gnlsz srgn kaldlar, Kant ve Scopenhauer kendilerini evrelerinden yaltan bir zgn insan yaam srdrdler. Lessing, Wolfenbttel'de bir kede ld gitti; orada, yoksulluk yznden, cimri ve mark bir yerli zorbaya balanmt. Bu noktada Goethe tek gerek ayrcalk gibidir, ama bu dahi airin talya'ya ka ve Tasse'da sarayda yaayn anlat biimi dnlnce, bu ayrcahhk da iyice problemli duruma gelir. Heine, Almanya'da felsefenin ve dinbilimin tarihi adl yaptnn bir yerinde alman insancln gerek doal ortamlarnn uzanda, bir odann bir kesine braklan istiridyelere benzetti. Denizlerin uzak devinimlerini duyarlar, gelgit zamanlarn duyarlar, durmadan alr kapanrlar, ama tmyle yabanc bir ortamda devinimleri yersizdir, anlamszdr. Buna karlk, Almanya'da gizemci ve duygusal yazarlarn toplumlaryla ve alaryla sk ilikileri oldu. Jakob Bhme'den Hamann, Schelling ve romantiklere, onlardan da Rilke, George ve Heidegger'e kadar hemen kimsenin gnl krk deildi. Romantikler genellikle nem burjuva mesleklerinin adamydlar, daha ok memurdular ve ne kadar eliik grnrse grnsn. Almanya'da en amas ve en skc d gereklie en iyi gs gerenler gizemciler, cokulular ve mutlak dleyenlerdi Btn Alman felsefe ve edebiyat tarihi bu iki akmn,
75

insanclarla gizemcilerin atmas asndan yazlabilir(15). Henz bitmemi olan (rnein gizemciler iin Rilke, George, Thomas Mann, Heidegger, insanclar iin Karl Kraus, Bertolt Brecht, Erich Mhsam, Gyrgy Lukacs dnlsn), ama bunalmn ve toplumsal hastaln genel yaylmamdan sonra gnmzde Avrupa kltrnn temel sorunlarndan biri durumuna gelen atmadr bu. Bu aklamayla ilgili bir baka belirlemede blunam: Anlattmz eyler Almanya'da yergici ve gldrc yazarlarn neden ok az olduunu ortaya koyar. Glmek, diyordu Bergson, tmyle aydnca bir tutumdur. Gc) olarak yenilmi, yklm olana glnebilir ancak; gelecek ak olduu
(15) Edmond Vermeil, L'Allemagne, Essai d'explicatlon adl nl

yaptnda bu ynde bir giriimde bulundu. Elbette tm alman filozof ve airlerini bu iki akmdan birine balayamayz, Kant', Goethe'yi, Schiller'i ya da Schelling'i ve Novalisi balayabiliriz ama. ou bu akmlarn ikinsinden de deiik biimlerde etkilenmitir. Bunlarn en nllerinden birkan sayalm: Kleist, iki ayr dnya grnn kendisinde yaratt ekimeden sarslmtr. Karamsarlyla Napolyonun dnden -bu d Fransz devriminin kesin sonu gibidir- sonraki alman insanc ve demokratik burjuvazisinin umutsuzluunu ortaya koyan Scopenhauer, bu karamsarlndan tr, sisteminde ok nemli bir yer tutan mistik ve gerici eilimler arasna yerletirilebilir, bu yzden Bergson ve Thomas Mann Scopenhauer'a gtrlebilir. Fichte ya da daha ok Wilhelm Humboldt gibiler genliklerinde tam anlamnda insanc olarak ie baladlar, ama az sonra, zellikle de alman bozgununun etkisiyle, Prusya devletinin ve alman ulusuluunun mistikliini kazandlar. Hegel gibilerde iki ayr dnya gr birbirine karmtr, ama pek az lde bileime uramtr. Bu iki dnya grn bir sayfann iinde bile seip ayrmak mmkndr. Yaral kiiler* dizisi bugn de srmektedir. Bu konuda Kari Kraus'un mutlak yalnzln, Stefan Zweig, Kurt Tucholski, Ernst Toller gibi baz daha az nemli yazarlarn intiharn dnmek yeter. 76

zaman, btn halk insann arkasnda olduu zaman glnr. Bu yzden, glmek, aa yukar ulusal bir erdem oldu Fransa'da. Ayn nedenle, alman aklclar ve insanclar hi glmediler. Kavgalar ok aclyd, durumlar ok yalnz ve ok skkt. Topluma ve halka kar bir kavgay tek balarna ykmlenmilerdi; gittike kendi zayflklarn, rakiplerinin glln grdler; glmeleri pek yersiz kaacakt; bir alman insancs glerse, yergisi acl bir ses kazanr, Heine'de ya da ada edebiyat Kari Kraus'da olduu gibi. Btn bu belirlemeler bizi grnte Kant felesefesinden uzaklatrm gibidir. Oysa ona hi bu kadar yaklamamtk, nk Kant felsefesinin neden Almanya'da doduunu ve yalnz bu lkede doabileceini ancak imdi anlayabiliriz. Descartes, Locke, Hume ve br fransz ve ingiliz dr nrleriyle Kant'm ortak yan bireysel zgrl ve btn akll insanlarn eitliini savunmasiyd. Onu onlardan ayran, ikinci soruya verdii karlktr: bu zgrlk ve bu eitlik gerekleince evrenin eleri arasnda uyum nasl salanacak, bireyler arasnda uyum ve anlama nasl salanacak? Buna iki cevap verilebilir: Fransa'da Descartes'n, Almanya'da Leibniz-Wolf'n cevab, dogmac cevap; ngiltere'de her eyden nce Hume'un cevab, kukucu cevap. Gelecekten kukulanmayan ve gelecekten kukulanmas iin hi bir neden bulunmayan kktenci Fransz burjuvazisi iin evrenin uyumu bir sorun deildi. Bireylerin zgrl bunu kendiliinden ve ayrca gerekletirecekti. Evrensel matematik kuramsal uyumu, Stoa'c dev ahlak pratik uyumu kurabilirdi ve az nce sylediimiz gibi pratik uyuma ok az nem veriliyordu; nk o kendiliinden olur gibiydi. ngiliz burjuvazisi ok daha az kktencidir. ngiliz burjuvazisi evrensel matematie Stoa'c dev ahlakna inadndan daha az inanyordu. Kant'm kukuculuk dedii budur. nk ngiltere'de bu kukucu tutum kta Avrupasnda olduundan daha az tehlikeliydi. nk orada burjuvazi
77

oktan iktidara gemiti. Burjuvazi, uyum zorunlu deilse de gerek'tir grnden yana kabiliyordu. Uyumun a priori nitelii kesin olmasa da gereklii kesindi. Bu yzden, doutan fikirlerden vazgeilebiliyor, armclkla, imgelerin etkin uyumuyla yetinilebiliyordu. Ahlak alannda Stoa'c dev ahlaknn insan gcn at gznnde tutularak bu ahlakn gereklerinden vazgeilebiliyor, buna karlk Epikuros'cu ve duyumcu bir yararcln bir uyum salad ne srtebiliyordu, bu uyum zorunlu olmasa da gerek ve etkindi. Geri kalm Almanya'da bu iki gr as da tutulmuyordu. zgr toplum ve demokratik devlet ok uzaklardayd, onlarn gereklemesine kar koyan gler ok kuvvetliydi; bu gler karsnda soukkanl kalmak ve olarn yanllarn, snrllklarn grmemek gerekiyordu. te yandan, bir olgu durumunun yle bir belirlenmesi alman insanclarna yetecek gibi deildi, nk bu olgu onlarca hi bilinmiyordu. Byle bir tutum onlara tehlikeli bir kukuculuk olarak grnebilirdi, nk onlar dogmac aklcln yanllarn paylamyorlard. Deneyci kukuculuu ama olana onlar iin acil ve yaamsal bir aba olabilirdi. nsan toplumsal-toplumd bir varlk diye belirleyerek burjuva toplumunda insann zn ak bir biimde ortaya koyan ve ierik dzeyinde gelecein saklad tm belirsiz atklarn ortaya ktn grerek uyum'la uyarhhk' tam anlamnda biimsel elere indirgeyen Kant sistemi de ite bu geri kalm Almanya'da dodu. nk bu ok aydnlk ve ok derin aratrma hastalkl bir durumun sonucuydu; pratik akim nceliini nermeyi, zgr ve bamsz insann ulat snrlarn bilincine varmay ve bylece bu snrlar ama zorunluluunu kavramay baard. Btn bu nedenlerle, burjuva toplumunun snrlarnn her zamankinden daha duyulur olduu, hastaln ve bunalmn her yerde artt u gnlerde Kant sistemi bize klasik felsefenin en derin ve en etkin anlatmlarndan biri olarak grnyor. Bugn de bu anlatm, elbette bize at yol zerinde kendisini amak artyla, k noktas olarak alabiliriz. Bu blm bitirmeden nce, ortaya 78

konabilecek bir kar sav gznnde tutmak istiyoruz. Kant klasik felsefede bireyin snrlarnn bilincine apak bir biimde varan tek temsilci deildir. nsann ve varoluunun bu grnm, Goethe'nin dnda iki byk fransz klasiinin yaptlarnda, Racine'in trajedilerinde ve Pascal'in yazlarnda srer. Yalnzca dnya grlerini gznnde tutarsak, Descartes'la Corneille'i bir yana, Kant', Goethe'yi, Racine'i, Pascal'i br yana koyabiliriz. Ama bizim yapmaya kalktmz aratrmayla bunu nasl badatracaz? Kant felsefesi yalnzca Almanya'da olasyd dersek, fransz air ve dnr onunla ayn dnya grne nasl sahip olabilir? Ortaya koyduumuz genel izgileri, kat ve kesin bir sistem diye almamak gerekir. Aratrmay daha ileriye gtrseydik, hemen bir dizi ayrlkla karlaacaktk. Demek, ki fransz burjuvazisi sk bir btnlk meydana getirmez; burjuvazinin iinde, ayr iktisadi ve toplumsal durumlar doal olarak ayr ideolojik zelliklere karlk olan birok, topluluk vardr. Balca aynm Tiers Etat'yla noblesse deerobe ayrldr. Burjuva kkenli noblesse de robe stlendii devlet grevlerinden tr soylu olmutu; bylece,, iktisadi varlyla ve geleneiyle, mutlakynetime sk skya balyd. Burjuva kkenli olu, saray soyluluuyla atkl olu, alan, gerek bir toplumsal ilevi yerine getiren, bunun da tam tamna bilincinde olan bu tabakann: saray soyluluu kesiminde sren zevk ve serbestlik karsnda duyduu istek ve aalama, btn bunlar ona daha. iyi bir dnyay, yeniden dzenlenmi bir toplumu zletiyordu. Ama te yandan, noblesse de robe az nce de sylediimiz gibi, tam anlamnda devrimci bir tutum alamayacak kadar, toplumsal dnme katkda bulunamayacak kadar salam balyd mutlakynetime. insann bykln insann dileklerinde, kkln de bu dileklerin gereklemezliinde bulan ve Almanya'daki burjuvazinin en ileri tabakalarnn ideolojisini meydana getiren trajik dnya gr, Fransa'da burjuvazinin ok dar bir kesiminde,, noblesse de robe iinde geliebiliyordu ancak. Bu ideo-

lojiyi ortaya koyan organizma Port-Royal(16) oldu. ki byk Fransz trajiinin, Pascal ile Racine'in buradan km olmalar rastlant deildir. Racine'le Kant ve Goethe arasnda nemli ayrlklar vardr gene de. Racine, bireyin snrlarn sezdi ve bu snrlar btn trajik yanlaryla grd. Btn dnya edebiyatnda bireyin snrlarn bylesine korkutucu ve bylesine yazgsal bir biimde anlatan bir baka air yoktur. Bununla birlikte, Racine bu snrlar amann ne umudunu ne zorunluluunu sezer. Kahramanlar kendi snrlarnda paralanrlar ve bu yzden lrler, ama snrlar amazlar. Hi bir tanr, hibir lmszlk onlara bu snrlarn tesine gemekte yardmc olmaz. Bu tam anlamnda bilinli ve ylmaz kahramanlar, yazglarnn karsna dikilirler. Lukacs' in bir yerde dedii gibi, Tanr bir seyircidir ve eyleme hi karmaz. Bireyin snrlar en ilkel yani en basit biimlerinde grnrler. Bunlar insanla insan topluluu arasndaki snrlar ya da insanla evren arasndaki snrlar deil, bir insanla bir baka insan, bazen ayn ailenin yeleri arasndaki snrlardr. Kant'da ya da Goethe'nin Faust'unda sorun bambaka bir biimde konur. Sanat bakmndan daha yetkin olmayan, ama felsefi bakmdan daha derin ve daha geni olan bir biimde konur. Bunlarda sorun en geni biiminde, birey, insan topluluu ve evren arasndaki ilikiler biiminde konur. Ayrca, snr bilinci yaptn tmnde baskn olan en nemli geyse, snrlar ama yolunda herhangi bir olaslk bulmak iin olaanst bir aba szkonusu olacaktr. ATcn diyalektikte, kendinde eyde, ilkqrneksel anlkda, tanrda, tarihte, Kant'daki gzelde, Goethe'nin ihtiyar Faust' unun hayalinde, her eyde, bireyi aan daha yksek bir eye (16) Port-Royal, Fransa'da Chevreuse'de (Saint-et-Oise) kurulmu (1204) bir kadnlar manastryd. 1625'te Paris'e tandi. Daha sonra Janseniusculuun merkezi durumuna geldi. Racine burada renim grd. Pascal 1654'te buraya ekildi. 1709'da kapatlan manastr 1712'de ykld. (CN.) 0

yaklamak, onu sezmek, hi deilse onu umma nedenlerini bulmak iin giriilen abay duyarz - somut ve gerek yaamda ona ulama olasl yok gibi grnse de. Faust'da, Logos szcnn nl evirisinde, hi deilse bir kere, bireyi ama yolunda ikin ve somut bir olaslk kendini gsterir. nce eylem vard. Gerekten, modern filozoflarn en nemlileri, klasik dncedeki en yksek noktalarn, ne lde mirass ve srdrcs olduklarn pek dnmyorlar artk. (Srecek) eviren: AFAR TMUN

81

You might also like