Professional Documents
Culture Documents
Edebiyat ve Sinema
Sinema balangcndan itibaren edebiyatla ok yakn iliki iinde oldu. ki disiplin arasndaki etkileim verimli almalara sebep olurken kuramsal ve pratik plnda geni apl tartmalara yol at. Romandan Sinemaya balkl dosyamzda sinemaclarla edebiyatlar kar karya getiren bu derin ilikiyi uyarlamalar zelinde deerlendirmek istedik. Kuramsal tartmalar ele alrken yannda uygulamalara da baktk. Konu geni apl olduundan edebiyat ve sinema etkileiminde her meseleye eilemedik. nmzdeki saylarda konunun farkl katmanlarn tekrar ele almay umuyoruz. Dosya-Perspektif kemizde Enes zel, edebiyat sinema ilikisini ele alan dosyamzla paralellik tayan yazsnda Halit Refi ile Kemal Tahirin ilikisi balamnda sinemayla edebiyat arasndaki etkileimi, Yeilam sinemasn ve Ulusal Sinema Kavgasn eletirel bir yaklamla deerlendirdi. Ksa bir filmografisi olmasna ramen Trk sinemasnda nemli bir yer edinen Tayfun Pirselimolu, Rza (2006) ve Pusun (2009) ardndan Sa ilelm ve Vicdan lemesini tamamlam oldu. Pirselimolu ile lemede yaratlan stanbul siluetini, kentin iinde yaayp yanmzda olduu halde grlmeyenleri, lmle ve vicdanla bouanlar konutuk. Tataristann bakenti Kazanda 6-11 Eyll 2011 tarihleri arasnda dzenlenen 7. Kazan Uluslararas Mslman Sinemalar Film Festivaline Trkiyeden de youn bir katlm oldu. Festivalin konuklarndan Sinan Sertel etkinlii dergimiz iin deerlendirdi. Yumurta ile 44. Antalya Altn Portakal Film Festivalinden En yi Sanat Ynetmeni ve En yi Kostm Tasarm, Hacivat Karagz Neden ldrld? ile 13. Altn Koza Film Festivalinden En yi Sanat Ynetmeni olmak zere pek ok dle sahip Naz Erayda ile sanat ynetmenlii ve kostm tasarm zerine konutuk. Neden Film Seyrediyoruz? sorusuna cevap veren Cihan Akta ile sinema tarihisi Giovanni Scognamillo bu saymzdan itibaren yaz ve syleileriyle Hayal Perdesinde. Celil Civan
SAM
www.hayalperdesi.net
VZYON
24
indekiler
38 DOSYA
Romandan Sinemaya
Sinema balangcndan itibaren edebiyatla ok yakn iliki iinde oldu. nl yazarlar senaristlik yaparken birok edebiyat eseri de sinema tarihi boyunca ynetmenlere ilham verdi. ki disiplin arasndaki etkileim verimli almalara sebep olurken kuramsal tartmalara da yol at. Sinemaclarla edebiyatlar kimi kez kar karya getiren bu derin ilikiyi uyarlamalar zelinde deerlendirirken kuramsal tartmalar yannda uygulamalara da baktk.
20SYLE
Tayfun Pirselimolu
Ksa filmografisine ramen Trkiye sinemasnda anlaml bir yer edinen Tayfun Pirselimolu, Rza (2006) ve Pusun (2009) ardndan Sa ilelm ve Vicdan lemesini tamamlam oldu. Pirselimolu ile lemede yaratlan stanbul siluetini, kentin iinde yaayp yanmzda olduu halde grlmeyenleri, lmle ve vicdanla bouanlar konutuk.
VZYON
DOSYA
28
82
DOSYAPERSPEKTF
100
Tataristann bakenti Kazanda 6-1 Eyll 201 tarihleri arasnda 1 1 dzenlenen 7. Kazan Uluslararas Mslman Sinemalar Film Festivali, bu yl da tm dnyadan sinemaseverleri konuk etti. Trkiyeden de youn bir katlmn olduu festivali Sinan Sertel deerlendirdi.
Enes zel, edebiyat sinema ilikisini ele alan dosyamzla paralellik tayan yazsnda sinemayla edebiyat arasndaki etkileimi, Yeilam sinemasn ve Ulusal Sinema Kavgasn eletirel bir yaklamla deerlendiriyor.
DOSYA-PERSPEKTF
BELGESEL ODASI
VZYON
Elias Canetti nsann Taras isimli eserinde taraya bakmak, insann kendi iine bakmasdr der. Nuri Bilge Ceylann imdiye kadar ektii filmlerde taraya bakarken, taray ayn zamanda iselletirdiini ve Trkiyenin yaad Dou-Bat ikilemini, geleneksel-modern kamplamasn, merkez-tara/ky-kent atmasn tara zerinden anlamlandrmaya altn grrz. Ceylann taray tekrarlarla ve simgesel bir anlatmla metaforikletirmesi, bir anlamda
Canettiden hareketle kendi i dnyasna baknn da yansmasdr. Bununla birlikte Ceylann ilgilendii ey tpk Canettinin bahsettii gibi bir tr tarallk hlidir. Tarann fiziksel olarak merkezden uzakta kalmasndan ok Ceylann ilgisini eken ey, taralln devam eden bir ruh haline dnmesidir. Tara, yitirilen, nostaljik ekilde tasavvur edilen ve aidiyeti tanmlayan bir yer deildir; ayn zamanda merkeze bakarak yorumlanan ktcl ve kasvetli bir imgeler btnn de ifade etmez. Ceylann taras klielemi tara tanmlarndan uzakta, kiinin yaad srece pei-
VZYON
ni brakmayan biteviye bir ruh halini imler. Bu yzden de, Mays Sknts (1999)ndaki taral karakterle Uzak (2002)taki kentli (her ne kadar taradan gelmi olsa da) karakterin yaad duygu durumu ortaktr. Bir Zamanlar Anadoluda filminde karakterler benzer ekilde bir tr tarallk durumdan muzdariptir. Anadolunun cra bir kesine tayinleri den savc ve doktor da, tarann etin hayat artlarnda doup bym komiser Naci ve ofr Arap Ali de, vahi bir cinayet ilemi tutuklu da taray ilerinde hisseder. Bu yzden, iyiyle ktnn net izgilerle ayrlmad, merkez-tara atmas gibi klielemi kutuplarn olmad, isel bir tarada hapistirler. Savc intihar eden karsnn yasn, doktor sevgilisinin melankolisini, komiser sert bir corafyada hayatta kalabilmenin bedelini, tutuklu ise iledii cinayetin vicdan azabn film boyunca iten ie yaar. Hibir karakterin i dnyas filmde tamamen darya aksettirilmese de, ynetmen gerek mizansenleri gerekse de alan dna ykledii metaforik anlamlarla karakterlerinin i dnyasn da yanstmay baarr. ocukluk ve ktidar Ceylann filmde baaryla aa kard bir dier ey ise, tarallk halinin ocukluktan itibaren bir insanda nasl olutuu ve bunun iktidar mekanizmasyla nasl iliki halinde gelitiidir. Ynetmen Radikal gazetesine verdii bir syleide ocukluk ile ilgili dncelerini u ekilde ifade eder: Bilirsiniz ocuklukta bir alay Bir Zamanlar Anadoluda Ceylann ok sevdii ehovun hikyeleri gibi, her eyin tmyle basit olduu ama ayn zamanda da bir o kadar karmaklat bir evrende geiyor.
mekanizmas vardr. Alay edilmemek iin alay etmek zorundasnzdr. ktidar ilikisi ocukken okulda balar.1 Bu balamda, filmde cinayetin ilendii yrede doup byyen polis memurlarnn hayata ilgili yaptklar vurgular nemlidir. Gerek komiser Naci gerekse de ofr Arap Ali hayatn ok acmasz olduundan bahsederek, o yrede yaamak iin gerektiinde acmasz olmann ve ezilmemek iin ezmeyi renmenin art olduunu syler. Hayatta kalmay, glnn gsz ezdii bir er meydan olarak tanmlayan ikili, Ceylann rportajnda alntlad mekanizmann ileyiini betimler. Babas ldrlen ocuk zerinden komiser Nacinin sylediklerinden sonra, ocuun babasn ldren tutukluya ta frlatmas ve hastanede babasnn otopsisinin bitmesini beklemesi, ocuun da dzene uyum saladn ve acmasz olmas gerektiini rendiinin kant gibidir. Batan beri insan doasna yaplan atflar, ocuun finaldeki duruuyla da yerini bulmu olur. Nuri Bilge Ceylann bundan nceki filmlerinde olduu gibi tarallk hali znde
1 Gldal Kzldemir, Radikal Gazetesi, 21 Aralk 1997, www.nbcfilm.com Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
VZYON
Tara, yitirilen, nostaljik ekilde tasavvur edilen ve aidiyeti tanmlayan bir yer deildir; merkeze bakarak yorumlanan ktcl ve kasvetli bir imgeler btnn de ifade etmez. Nuri Bilge Ceylann taras klielemi tara tanmlarndan uzakta, kiinin yaad srece peini brakmayan biteviye bir ruh halini imler. ocukluktan balayan bu acmasz doal seleksiyonu anlamaya ynelik bir abann tezahrdr. Bu yzden de, ynetmen vahice ilenmi bir cinayette bile net bir ekilde iyi/kt ayrm yapmaktansa, bunlarn birarada olduu bir deerler btnne younlamay ve bunu anlamlandrmay tercih eder. Bu nedenle, filmdeki cinayet meselesi sadece yzeydeki olay rgsn takip etmek iin bir ara ilevi grr; nemli olan len kiinin cesedinin
bulunmasndan ok karakterlerin yolculuk boyunca bilindna taan tarallk halini aa karmaktr. Bu adan deerlendirildiinde, Bir Zamanlar Anadoluda filmi Ceylann ok sevdii ve etkilendii ehovun hikyeleri gibi, her eyin tmyle basit olduu ama ayn zamanda da bir o kadar karmaklat bir evrende geer.
BR ZAMANLAR ANADOLUDA
Ynetmen: Nuri Bilge Ceylan Senaryo: Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan, Ercan Kesal Oyuncular: Muhammet Uzuner, Taner Birsel, Ylmaz Erdoan, Frat Tan Yapm: Trkiye-Bosna, 201 150 dk. 1, Vizyon Tarihi: 23 Eyll 201 1
VZYON
Bu yaz yazlmadan nce hakknda iyi bir eyler okuduum, bir arkadamn daha sonra hatrlatt gibi, Radikalin drt yldz verdii (Radikal ten fazla yldz vermezmi filmlere, drt ok iyi bir yldz says yani) bir filme girmek iin sinemann giesinde bekliyoruz. zleyeceiniz filmle ilgili iyi bir eyler duymak istemenin verdii dayanlmaz duyguyla -aslnda pheyle- giedeki ablaya soruyoruz: Film iyi di mi? Abla hem bir eyler satmann hem de satt rnle ilgili bir eyler sylemek zorunda olmann verdii ikilemin arasnda kalyor: Yani, ite, sanatsal bir film, Nasl yani ablacm? te, herkes izleyemeyebilir, sklabilir insan. Uzun uzun sahneler Bir arkadamz atlyor anlamak iin: Zeki Demirkubuzunki gibi mi?, Yok ya, Zeki Abininkiler iyi, bu yle deil, bu hayli yorucu, zor yani Tayfun Pirselimolunun Sa filmine bu duygular iinde giriyoruz. Sa, ynetmenin -
lemesinin sonuncusu. Benim durumum ise vahim: Daha nceki iki filmi, yani te ikiyi izlemeden yazyorum bu yazy. Biraz eksik bir yaz bu nerden bakarsnz ama te yandan da yle bir imkn da tanyor: Bir film var karnzda ve sadece o filmin kendisini kendisiyle deerlendirerek, filmi biricik bir yerden grmeniz mmkn hale geliyor. Sa, gerekten de sanatsal bir film ve sanatsal olduu kadar da bir hayli skc. Bu yaz boyunca da filmin iki zellii olan sanatsallk ve skclkla ilgili bir eyler sylemeye alacam. Sanatsal bir film, tabiri/tanmlamas, yanl anlamyorsam, bir filmin bireysel olmasyla, toplumsal/ siyasal bir eylerden uzak durmasyla ya da eer bir siyaset zerine bir eyler sylyorsa bunu belirli dzeyde bir karamsarlk/yenilmilik zerinden yapmasyla ilgili olarak kullanlyor ve daha ok halkn, kendisine uzak grd birtakm filmlere gnderme yapyor. Seksen sonrasndaki siyasal ortamda, Trk solunda yaanan
10
VZYON
krlmalarn bir sonucu olarak iine dlen yalnzlklarn u verdii bir ortamda bylesi filmlere bolca rastlamak mmkn hale gelmiti. Bu trden filmler diyerek btn filmleri ayn kefeye koymak niyetinde deilim ama bu trden filmlerin tad ortalama bir ruh halinin de olduunu sylemek yanl olmasa gerek. Bu durumsa unu sylyor: ine dlen ar siyasal angajmanl bir durumdan sonra (ki bir u durumu anlatyor bize) gelinen bir dier udurum; bireysel ve apolitik bir yer. Nereden baksanz, seksen sonrasnda bazlarnn kendilerini ve dnyay anlamak iin bolca bavurduklar psikanalizin diliyle syleyecek olursak, bir eksiklik/boluk durumunu, daha dorusu bir yas anlatmaktayd bizlere bu filmler. Boluk yani amasz ve dayanaksz kalnan bir dnyada iine dlen o derin kuyu
Seksen sonrasndaki siyasal ortamda, Trk solunda yaanan krlmalarn sonucu olarak sanatsal denilen filmlere bolca rastlamak mmkn hale gelmiti. Sa, bu trden bir bireyselliin taycln stenmek noktasnda gerekten de sanatsal olarak tanmlayabileceimiz bir film. Bu trn ilk rneklerinde, iinde klan siyasal bozgunun dorudan doruya izlerini takip etmek mmkn olsa da, zaman iinde bu durum yerini kiisel (minimalist olarak okuyun) hikyeler anlatmak zerinden ileyen, genelde karanlk, bir tr psikolojik bir bozukluk iinde olan ve nihayet ounlukla intihar eden kahramanlara sahip, bakaca sylersek bir kaypla biten filmlere brakr. Artk olmaEyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
11
VZYON
yan devrimin yasn tutan kahramanlara gerek yok; hayata tutunamam anti-kahramanlarla bu i ok daha gzel ve incelikli bir ekilde kotarlyor. Dolaysyla filmle ilgili bir deerlendirmede olduu gibi, filmin esas olan peruku Hamdinin Yusuf Atlgann Aylak Adamndaki Bay C. ya da Tutunamayanlardaki Selim gibi orta snf, okumu, entelekt birtakm kahramanlar zerinden ilerlemesi sanlann aksine pek de o kadar matah, halk bir durum ya da tutum (bunu anti-entellekt bir tavr olarak okuyun) deil. nk nereden bakarsnz bakn kahramanlk devirleri kapanal hayli vakit oldu. Artk herkes oktan ve en bandan kahraman. nk herkes kendi hayatna son verebilecek kadar gl, herkes oktan bir tanr-insan haline gelmi durumda. D Dnyann Dekora Dnmesi te yandan bir dier nemli nokta, bir anlat dili olarak siyasallktan boalan yeri, psikolojiklemi bir dilin almas. Dardan ie doru bir kvrlma, bzme var ortada ve byle olduu oranda nemli olan nokta filmin kayp adamnn iiyle ilgili olmaktadr nihayet. (Asl nemsememiz gereken eyin, bu trden bir sanatsal filmde kahramanlarn siyasal gemileriyle ilgili olmadn hatrmzda tutalm. nemli olan, bu trden bir kavisin alnm olmas.) Bu i, darda olan tamamen iptal etmese de iine geldii oranda, kelimenin en saf anlamyla bir dekor olarak grr. Baka bir syleyile, kendine malzeme ald eyi
ne kadar maddi analizlerden bamsz yapyorsa bir film o kadar sanatsaldr. Filmdeki maddi unsurlar o kadar dekoratif ki o dekorlar karp baka enstrmanlar koysanz da deien bir ey olmaz. nk aslolan o bireysel/psikolojik ruh durumudur, ruhsallktr. Oysa ki bir filmdeki d cephe yani dekoratif unsur tam da sizin izleyiciye anlatmaya altnz o eyin -artk adna ne diyeceksek- ayrlmaz bir btndr. Sada karmzda ana karakter peruku Hamdi kar. Ama film peruku Hamdinin ve onun dekor/atif dkknn deil de duvar ustas Hasan ve onun dekor/atif inaatn da gsterebilirdi. Hamdi ve onun i hali o kadar bu d/ar/dan kopuktur ki ne olsa gider (yani deien bir ey ol(a) maz) gibi bir hissi verir. te yandan bu i hale odaklanma ve dekorlarn/d dnyann iptali/grmezden gelinmesi, bunun i halden kopuk/temassz olmas meselesi, bize bir insann temel/iptal edilemez o insanlk durumuna odaklanmakla ilgili
12
VZYON
angajmanlar/belirlenimler iinde kaybolmasndan kaynaklanmaktadr. Btn bunlar bizi filmin skclyla ilgili o meum noktaya getiriyor. Film, gerekten de skc. Bunun ynetmenin kendi tercihi olduunu syleyip halletmek mmkn elbette (ki ynetmen de bunu sylyor zaten.) Ama te yandan bunun, yaznn bandan beri anlatmaya altm, sanatsal bir filmin iine dt kanlmaz bir sonu olduunu da sylemek mmkn. Dolaysyla skclk bir tercihten ziyade bu filmin iinde tad zaaflarn hlasas anlamna geliyor. Bu zaaflar ise bizi, bir kez daha, Sahici ve samimi bir sinema dili nasl olur? ya da Bir film nasl var olan btn gereklii skalamadan kendine ve bu topraklara yabanclamaz? sorularnn eiine getirip brakyor. nk mesele hi de sanld kadar epistemolojik deil ontolojik bir mahiyet arz eder ve skclk tam da bununla alakaldr.
deildir. Yani karmzda klsik olmaya aday bir film yoktur. Yoktur nk bizim klsik olarak adlandrdmz bir film temel bir insanlk durumunu anlatrken i dnya/ d dnya diye bir ayrma gitmeden, o an kendine merkez/konu/odak ald eyi bir btn olarak grerek bu deeri hak etmitir. Bir klsik filmi izledikten sonra bizde, hem bize anlatlan somut hikye, hem o hikyenin getii yerler yani d olarak deerlendirebileceimiz btn unsurlar, hem de nihayet orada karmza kan o insanlk durumu bir arada gelip bizde yer eder ve kendine bizde bir yer aar. Bir paralanma olmakszn yerleir bir film. Baka bir syleyile ortada bir btn vardr ve bu bir analizle ele alnamayacak kadar muhkem bir haldedir. Bu, bir angajmana gark olmu bir dnyaya al eklinin skalayaca bir durumdur. Filmin eksik olan noktas, bir insani durumu, denebilirse, bir btn halinde grememesinden, belirli trden bireysel(lemi) bir
SA
Ynetmen: Tayfun Pirselimolu Senaryo: Tayfun Pirselimolu Oyuncular: Ayberk Pekcan, Nazan Kesal, Rza Akn Yapm: Trkiye-Yunanistan, 2010, 130 dk Vizyon Tarihi: 9 Eyll 201 1
13
VZYON
Adalet ve gvenlik Tarih boyunca liderler ve brokratlar tarafndan sk sk kart ynlerde konumlandrlan bu iki olgunun arasndaki karlkl bamllk ilikisinin younluu, adalet hasar grdnde
gvenliin de eksilip ilevini kaybedecei bilinen bir gerektir. Bu bilgiye ramen yine de baz dnemlerde adalet kolayca rafa kaldrlabilir. zellikle lkelerin ve/ ya uluslarn i ya da d tehdit algsnn ykseldii kriz anlarnda, gvenlii koruma refleksi de ezamanl ve doru orantl
14
VZYON
ykselen devlet mekanizmalar, adaletin tesisine hassasiyet gstermekten rahatlkla imtina edebilir. Oysa ynetici akln soukkanlln yitirip, temel hukuk kurallarna uygun adil bir yarglamay dmanlarndan/veya dman zannettiklerinden esirgemesinin, devletin temel grevleri listesinin banda gelen adaletin tesisine duyulan inanc zayflatarak uzun vadede gvenliin zedelenmesine yol amas kanlmazdr. Parlak oyunculuk kariyerini ynetmenlikle talandran Hollywood yldzlar arasnda muhalif duruu ve kimlii ile saygn bir yer edinen Robert Redford, Suikast (The Conspirator, 2010) ile Amerikan tarihinin en kritik davalarndan biri zerinden sulularn cezalandrlmas ile gzda verme-intikam alma arasnda gidip gelen bu zor zamanlarda adalet meselesine el atyor. Bakan Abraham Lincolna 15 Nisan 1865te dzenlenen suikasta yardm ve yataklk etmek suuyla dier yedi erkek sank ile birlikte yarglanan tek kadn olan Mary Surratt (Robin Wright), onu savunan gen ve idealist avukat Frederick Aiken (James McAvoy) ve bu ikilinin dava srecinde yaadklar Suikastn temel hikyesini tekil ediyor. Federasyondan ayrlmak isteyen Gneyliler ile lkenin birliinin korunmasn isteyen Kuzeyliler arasnda 186165 yllarnda yaanan Amerikan Savan Kuzeyin zaferiyle sonulandran Bakan Lincoln, galibiyetinin tadn karamadan suikasta Parlak oyunculuk kariyerini ynetmenlikle talandran Hollywood yldzlar arasnda muhalif duruu ile saygn bir yer edinen Robert Redford, Suikast ile Amerikan tarihinin en kritik davalarndan biri zerinden sulularn cezalandrlmas ile gzda verme-intikam alma arasnda gidip gelen zor zamanlarda adalet meselesine el atyor.
urayarak hayatn kaybetmitir. Gneyli bir tiyatro oyuncu olan ve i sava srasnda Gney lehine casusluk yapan John Wilkes Booth (Toby Kebbell), 15 Nisan gecesi bakan eiyle birlikte tiyatro izlerken silahla vurarak ldrr. Booth, Lincoln ile ezamanl olarak Bakan Yardmcs Andrew Johnson ve Dileri Bakan William H. Sewardn da ldrlmesini ieren bir komplo hazrlamtr. Johnson ve Seward bu komplodan kurtulmay baarrlar ve Johnson, len bakann grevini stlenir. Her ne kadar dzen ksa srede salanmsa da bu suikast, lkeyi yeniden yaplandrmaya alan Washington byk bir panik ve korkuya itmitir. Suikastn ardndan kamay baaran Booth ksa sre sonra bir iftlikte yakalanarak askerler tarafndan ldrlr. Booth ile birlikte bu komployu hazrladklar tespit edilen yedi kii ile birlikte, Washingtonda bir konuk evi ileten iki
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
15
VZYON
yetikin ocuk annesi dul bir kadn olan 42 yandaki Mary Surratt da tutuklanr. Suikastlar, Surrattn konuk evinde toplanarak plnlarn hazrlamlardr ve Surrattn olu John (Johnny Simmons) da bu toplantlara katlmtr. Fakat John suikasttan birka gn nce Washingtondan ayrlmtr ve dava boyunca hl aranmaktadr. Surratt srekli olarak komployu bilmediini ve hibir ekilde plnlara dhil olmadn iddia eder. Yine de yanl bir ey olduunu sezdiini ve olunu kt bir ey yapmama konusunda uyardn ifade eder. Surratt ile birlikte yarglanan dier yedi kiinin olaydaki rolleri konusunda hi phe yoktur lakin Surrattn durumu ok tartmaldr. Sanklarn sivil yerine askeri bir mahkemede yarglanmas zaten daha iin bandan Washingtonn dava karsndaki tutumunu ortaya koyar. Amerikan Savanda Kuzey cephesinde yer alan ve nnde parlak bir kariyer uzanan gen avukat Aiken, balangta gnlszce kabul ettii Surrattn avukatln dava ilerledike byk bir hrsla benimser. Annesinin tutuklanmas sonras tek bana kalan Surrattn kz Anna (Evan Rachel Wood) ile temaslar sonucu olaylarn geliimini renen ve onun masum olduuna inanan Aiken, evresinin knamalar pahasna, mvekkilinin masumiyetini kantlamak iin var gcyle urar. Aikena gre ABDnin, uruna savat zgrlk, eitlik gibi deerlerin bylesine korkun bir cinayet sonras bile gz ard edilmeyecei bir lke olduunu tm Amerikallara ve
dnyaya gstermek asndan Surrattn konumu bir nevi turnusol kddr. Aiken dava ilerledike daha fazla tkanr nk yeni Bakan Andrew Johnson davann sonucunun herkese tam bir gzda vermesini istemekte ve Surrattn en ar cezaya arptrlmasnn bu kany glendireceini dnmektedir. Aiken bu davay almaya ikna eden Senatr Reverdy Johnson (Tom Wilkinson) bile, ynetimin Surratt da komplocular arasnda gstermekteki srar karsnda gen avukat yalnz brakr.
16
VZYON
rika ktasna, corafi keiflerin ardndan ounlukla ngiltere ve rlandadan g eden insanlarn torunlar, 1776da Byk Britanya mparatorluundan bamszlk iln edince federal bir cumhuriyet olarak dnya sahnesine kmt Amerika Birleik Devletleri. ok geni ve zorlu bir corafyada devlet otoritesini tesis etmenin glne zaman iinde lkenin kuzeyi ile gneyi arasndaki ekonomik kar farkllamasnn eklenmesiyle ABDnin devlet olarak birliini korumas giderek zorlamaya balamt. 1861de bakanlk koltuuna oturan Lincoln, siyahlarn kleliini kaldrmak iin harekete geti. Ekonomisi endstriye dayanan kuzey eyaletleri bu giriimi destekliyorlard. Kleliin kalkmas halinde ekonomisi tarm odakl gney eyaletlerindeki iftliklerde zorla altrlan Afrikal kleler serbest kalp kuzeye g edebilecekler, bylece sanayi iin gereken emek gc bollap ucuzlayabilecekti. Tekinsiz Corafyann Tedirgin Zihniyeti Tarihilerin ABDnin gelmi gemi en baarl bakanlar arasnda ilk sralarda gsterdikleri Abraham Lincolna dzenlenen suikast, 1963teki Bakan John F. Kennedy suikastna kyasla faillerinin kimlikleri, saiklar ve hedefleri asndan ok daha ak ve net bir olay olsa da zellikle suikast sonras gelimeler zerindeki tartmalar ilgi ekmeyi srdrmektedir. Yerleik bir uygarlk kurmam gebe Kzlderili yerlilerin yaad usuz bucaksz Kuzey AmeKleliin kaldrlmasn kabul etmektense ayrlmay tercih eden Gneyin direnii sonucu balayan Amerikan Sava, 1865te Kuzeyin zafer kazanmasyla sona erdi. Bakan Lincoln klelii kaldrm, lkenin birliini salam ve tarihe gemiti. Artk iin daha zor ksmna geilmiti: Gneylilerin fkesine ramen ABDnin birliini salamak. Savatan daha zordur bar srdrmek. stelik gmenler tarafndan kurulmu, tarihsel derinlii olmayan ve i sava yorgunu bir lkede bar ve istikrar salamak daha da zordur. Tm bu
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
17
VZYON
ABDnin devlet ve toplum olarak balangcndan itibaren iinde tad tedirginlik ve tekinsizlik hali, her krizde kendini byterek tekrarlyor. Her lkenin maruz kalabilecei askeri, siyasi ve ekonomik bir tehdit yahut zorluk ABD iin travmatik bir varolu kaygsna dnebiliyor. ni ekmek her zaman iin meydan okuyucuyu bir giriimdir; stelik teatralleme ve ders verir tarza girme riski de byktr. Suikast bu risklerden nasibi almsa da kalitesi itibariyle kalburst bir alma olarak adlandrlmay hak ediyor. Tarihi film kategorisine giren Suikast, sadece gemite kalm bir olay erevesinde alglanmyor. zleyicinin zihninde, 19. yzyln ikinci yarsndaki gen ABD devleti asndan siyasi ve ekonomik ynlerden ar hassas bir dnemden, kresel sistemin yeniden belirlendii 21. yzyln bana ok net bir hat izebiliyor. ABDnin 1 Eyll sonras iine dt ok ve 1 dehet havasnn aslnda yeni bir tepki olmad mesajn veriyor. Bunun, Amerikan Savan lkenin birliini koruyarak noktalayan ve zaten tam bir kurgu rn olan Amerikan ulusunu yeniden kurgulama srecinde kendisine fazlasyla ihtiya duyulan karizmatik bir bakann ldrlmesinin yaratt ok ve fkenin yeniden douu olduunu aka hissettiriyor. Btn uluslar belli lde bir kurgu eseridir, ulus denilen olgu bir tr modern hayali cemaattir.1 Ancak ayn corafyada uzun bir sre yaayan, kkl bir tarihsel mirasa sahip olan milletler, modern ulus devlet formu iinde yeniden yaplanrken ierdikleri baz kurgusal katklara ramen, varolusal bir bunalm yaamazlar. Tarihi
1 Benedict Anderson, Hayali Cemaatler: Milliyetiliin Kkenleri ve Yaylmas, ev. skender Savar (stanbul: Metis, 1995) kinci Basm.
zorluklar omuzlamas beklenen bir liderin beklenmeyen lm, zaten ortaya k ekli itibariyle pheci ve gvensiz olan bu kurgu devletin psikolojisini daha da yaralar. ABDnin devlet ve toplum olarak balangcndan itibaren iinde tad bu tedirginlik ve tekinsizlik hali, her yeni krizde kendini biraz daha byterek tekrarlar. Her lkenin maruz kalabilecei askeri, siyasi ve ekonomik bir tehdit yahut zorluk ABD iin travmatik bir varolu kaygsna dnr. Robert Redford ve senarist James D. Solomon, Washingtonn kayglarnn hukuki snrlar nasl andrdn, izleyicinin yorumuna yer brakmayacak derecede, hatta kimi zaman gze sokarcasna beyaz perdeye yanstmay tercih etmiler. Filmin barol oyuncular Robin Wright ve James McAvoy, bu youn anlam ykl senaryo iinde yer yer teatral bir havaya brnseler de fazla falso vermiyorlar. Sonu herkes tarafndan bilinen tarihsel bir olayn filmi-
18
VZYON
tecrbeleri onlara, karlatklar krizleri, yalpalasalar bile, bir ekilde atlatmalarnn yollarn sunar. Oysa btnsel bir hayali cemaat formu iinde tebarz etmi Amerikan zihniyetinin tedirginlik ve tekinsizlii, 1 Eyll sonras, stelik bu defa 1 tm dnyay da iine alacak ekilde yeniden yklenir. Redform ve Solomon, gemiten bugne yaptklar grnmez flash back ile sinemasal adan biraz abartm olsalar da, bu sorunlu algnn kendini srekli rettiini izleyiciye hissettirmeyi baarrlar. 20. yzyl boyunca otoriter ve totaliter ynetimlere kar tm dnyada insan haklar ve zgrlk ampiyonluu yapan ABDnin, 1 Eyll 2001de maruz kald 1 terr saldrlarnn ardndan balatt Terrle Kresel Sava stratejisi altnda imza att btn hukuksuzluklar, Suikastn grnmeyen arka pln olarak resmigeit yapyor. Yzlerce insann mahkeme nne karlmakszn yllarca Guantanamo Askeri ssnde tecritte tutulmas, extraordinary rendition (terr zanllarnn CIA ajanlarnca karlp ABD mttefiki baz lkelerin istihbarat servislerine ikence ile sorgulanmak zere teslim edilmesi veya ABD kontrolndeki gizli hapishanelere nakledilmesi)2 ve Iraktaki Ebu Gureyb Hapishanesindeki akla hayale gelmeyen ikence ve aalamalar Kendisinin de barolnde oy2 Ebru Afat, Amerikann gizli hapishaneleri , Anlay, Ocak 2006, Say 32. www.anlayis.net/ makaleGoster.aspx?dergiid=32&makaleid=4758
nad Lions for Lambs (Aslan Kuzulara, 2007) ile Afganistan Savan ele alan Robert Redford, yine bir politik sinema denemesi olan Suikast, ABDnin post-1 1 Eyll politikalarn, Amerikan kamuoyunu etkileyecek bir damar zerinden eletirmek iin bir zemin olarak deerlendiriyor. Bize de, bamsz filmlere alan aabilmek iin 1985te Sundance Film Festivalini kuran3 bu idealist sanatnn dokuzuncu ynetmenlik denemesini dikkatle izlemek kalyor.
3 Stephanie Zacharek, Robert Redford, Mr. Nice Guy, New York Times, June 3, 201 1. www.nytimes.com/201 1/06/05/books/review/ book-review-robert-redford-by-michael-feeney.ht ml?ref=sundancefilmfestivalparkcityutah Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
19
TAYFUN PRSELMOLU:
SYLEI: KLTGN KAAN AKBULUT
20
SYLE
f Rza, Pus ve Sa ile lm ve vicdan lemeniz tamamlanm oldu. Hepsinde stanbulda yaayan yoksullarn, kaybolmularn hikyesi var. Bu lemede nasl bir dnya ile karlayoruz? lemenin oturduu ana tema dediiniz gibi lm ve vicdan. Daha fazla ortak noktalar da var, filmlerin hepsi stanbulda geiyor. Can alc bir dier ortak zellikse stanbulda normal hayatn iine dalamayan insanlarn hikyesi olmas. Sokakta yanndan geip giderken fark etmeyeceiniz insanlar. Fakat aralarndaki ayrm yle olabilir. Rza stanbula ok ksa sreliine gelip burada tklp kalan bir kamyon ofrnn, nispeten stanbulun ortasnda geen hikyesiydi. Pus, ehrin periferisinde yaayp merkeze ancak aradaki otobandan bakabilen bir ocuun hikyesiydi. Sa ise stanbulun iinden, Beyolu, Tarlabandan balayan bir hikye. Ortak nokta, bu sistemin dnda, duvarn arkasnda kalm, duvar hi aamayacaklarn hikyesi olmas. f Filmin n neyin aktn merak ediyorum. Tarlaba grnts m, AVMde temizliki olarak alan bir kadn m yoksa bir peruku dkkn m? lk bata, sa ile alakal bir hikye yazmak vard aklmda. San yle tuhaf bir zellii var: Birine ait kiisel bir eyi alp bakasna takyorsunuz. Hi tanmadnz birine geiyor; bu seyahat ok enteresan. kincisi san kendisi tuhaf bir konu bizim toplumumuzda ve dou toplumlarnda.
FOTORAF: MUHAMMED CHAT CANER
lmn herkesin meselesi olduunu dnyorum. Cevabn asla bilemeyeceimiz ama sormadan edemeyeceimiz bir problem. Srekli beynimi trmalayan bir sorun bu. lmle kurduum iliki asla bir korku ilikisi deil, ne olduunu anlama ilikisi. Bir yanyla ok pornografik, bir yanyla kutsiyet atfediliyor. ncecik bir sa teline bu kadar nem atfedilmesi etkiliyor insan. Bu meseleyle ilgili bir hikye yazmak, film ekmek vard kafamda, ama sa fikrinden sonra asl balad nokta perukulard. Tarlabanda, stanbulun eitli yerlerinde lokalize olmu birok peruku var. Filmi ektiim yerde peruk satan adam gerekten de orada yayor. Ben de kafamda yle kurgulamtm, ama peruk satt yerde yaayan adam grdmde ok etkilendim. f Perukuda ve perukunun yaad yerde mi yaptnz ekimleri? Evet. f AVMde alan bir temizliki kadn, Tarlabanda peruk satan bir adam ve hastanede morgda alan bir adam birletiren ne oldu? Onlarn isimlerinden balayarak kaznmas gereken noktalar var. Peruk satan Hamdi, durumuna pek kreden birisi deil. Bir ekilde tevekkl hali var ama aresizlikten
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
21
22
SYLE
f Filmin banda peruk almaya gelen bartl bir kadn gryoruz. Orada, sizin dier filmlerinize nazaran karakterlerin toplumla daha fazla iliki kuracan dnmtm. Ancak, yine psikolojik gerilimler zerinden ilerledi film. Neden filmin banda byle bir giri yaptnz ve sonrasnda baka bir yola saptnz? Ama bunlarn oturduu yer tam da toplumsal strabn yansmas. Hayata dhil olamamak tamamen politik bir durumun tezahr ok aleni iaret edilen eye itibar etmiyorum. En bataki bartl kz bu straplardan biri; gze arpyor. Rzann sknts da, kasabn endiesi de, perukunun zdrab da bu toplumun iindeki hikyelerden dolay byle. f Tansiyonu ykselen sahnelerin birinde kadn adamn evine gelir, kendi sandan yaplm peruu fark eder, sanki affettiini, anladn dnrz. Ancak sonra sinirle karp gider. Bana son umut krntsn da ykmsnz ya da ana akm sinemadaki anlayp affetme temasyla dalga gemisiniz gibi geldi. Bu sahneyi biraz anlatr msnz? O sahneyi anlatmayaym ama genel olarak unu anlataym. Adamn ve kadnn yaadklarna bakarsak, amacn elde etmek iin bir bakasn ldrmeyi gze alm bir adamn hikyesi var. Onun karsndaki kadnn ise aczi, kendisi iin bunu yapm olmasn anlayp bunu kabul etmekte glk eken kadnn durumu var. En sonunda kadn kabul ediyor ama bu yle bir imknsz hl ki asla bir araya gelemiyorlar. Mutlu Mutlu sonlara inanan biri deilim. Hibir hikye orada bitmez. Hikyelerin bittii yerde daha sylenecekler vardr diye dnyorum. sonlara dediiniz gibi ben de inanan biri deilim. Hibir hikye orada bitmez. Daha dorusu hikyelerin bittii yerde daha sylenecekler vardr diye dnyorum. f Filmdeki gibi mutlu sonu engelleyeni ldrsek, yine de mutlu olamayacak myz, hayaleti hep peimizde mi olacak? O ekilde okumak ne kadar doru bilemem ama bizim zm diye bulduumuz eylerin aslnda gerek zmler olmas ok zor. nemli olan zme ulamaya almak olmal. Son nokta muhtemelen ancak lmle gerekleebilir. Btn lemenin etrafnda dnd ey de bu. Bunu da balangcn iareti olarak ele alyorum. Bu nedenle karamsar deilim. f lemedeki filmler gittike karanlk hale geliyor. Bunu bilinli mi yaptnz? Giderek karanlk yapmak istemedim ama genel olarak hayatn gidiine kar bir karamsarlm var. Bunu da olumlu bir ey olarak gryorum. nk dibe vurmamz lazm. nk bu gidiin nurlu ufuklara doru olduuna inanmyorum, tam tersine bu bir illzyon. Bu illzyonun yarat sonularn vahim olduunu dnyorum. Bu kanlmaz bir ey ve kanlmaz olarak da son noktaya ulamamz lazm.
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
23
24
SYLE
de gryorum mesela, kolay okunur diye yazyorlar ve bunu bir erdem olarak sunuyorlar. Kolay okunur olmak bir yazar iin utanlacak bir ey olmal. Mesela bir cmle yazyorsunuz ve o cmle sizde hibir ey brakmadan atlanlacak kadar basit. Sizde hibir ey brakmayan cmleler yazmak kolay okunmak ise utanlacak bir hadisedir. zleyiciye sorular sordurtacak, kafasnn bir tarafnda tayaca filmler yapmak istiyorum; bu bir zorluksa -ki an hastalklarndan biri de bu tr nitelemeler- sinemann sanat olduunu dnenler iin bu tarz ifadeler edilmemesi lazm. Seyirci adna da talihsiz bir ifade bu. Zor filmler yapyorum diyorum, ama bu nedenle. nsanlara zor gelen taraf da bu belki, o sahne bir eye iaret etmiyor, bir eyi ima ediyor. Size orada bir ey olduunu, sizi rahatsz, huzursuz ya da mutlu edecek bir eyin sakl olduunu ima edip ona ulamak iin abalamak. O duraanlk iinde gerilimin ne olduunu anlamak iin aba talep ediyorum. Bundan dolay duraanm gibi duran sahnelerin i devinimleri izleyicinin biraz daha dikkat etmesi gereken unsurlar. f Grnt ynetmeni Ercan zkanla oluturduunuz ilgin bir grnt estetii olduunu dnyorum. Hem kadrajlarn hesaplanarak kurulduunu fark ettim, hem de filmdeki grntnn yeil filtresi filme ilgin bir hava katm. Grnt ynetmenlii almasnda neler dndnz? Filtre deil o, sahnenin klarn yaparken benim setiim zel bir renk. Yeil rengi seviyorum, postta yaptm renk skalasn da bunun zerine koyuyorum. f Ressam ynnzle ba var m? Bu ereveyi yaparken ressam gzyle bakmann yararn muhtemelen gryorum. Ama bunu yaparken ressam gzyle bakaym diye bir hesabm yok. f Filmin barolndeki oyuncu da karakterlerinin ruhsal durumlarn ok iyi yanstyorlar. Daha ok atmosfere ve bo anlara dayanan bir film olduu iin merak ediyorum, oyuncularla nasl bir alma yaptnz? Ben btn filmlerimde oyuncularmla ayn ekilde iliki kuruyorum. nemli olan oyuncunun samimiyeti. Teknik olarak yanl oynamaktan ziyade, ruhsal olarak samimi olduuna inandm oyuncularla almak istiyorum. Amatr ya da profesyonel hi nemli deil. O ruhu tayp tamadklarna bakyorum. ekim ncesi de sadece karakteri anlatmamdan ibarettir. Sonrasnda oyuncunun kendince ar anlam yklemesinin nne gemek gerekiyor. Sonuta ynetmen olarak sizin yarattnz bir karakter. Onun kontroln ekim ncesinde de, ekim sonrasnda da elimde tutuyorum. Doal olarak bir paslama sonucu olan bir ey. n alma yapmay sevmiyorum. Oyuncunun gereinden fazla anlam yklemesini de istemiyorum. f Bugnk kentsel dnm tartmalar iinde Sata grlen merkez evre iliEyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
25
26
FESTVAL GNL
Tataristann bakenti Kazanda 6-1 Eyll 1 201 tarihleri arasnda dzenlenen 7 Ka1 . zan Uluslararas Mslman Sinemalar Film Festivali, bu yl da tm dnyadan sinefilleri arlad. Festivalin yarma blmnde 14 uzun ve 9 ksa metraj film; 8i uzun olmak zere 16 belgesel ve 9 animasyon
yart. Festivalde her kategoride yaran bir Trk filmi oldu. Adn Poyraz adl ksa filmiyle duyduumuz Belma Ban ilk uzun metraj filmi Zefir ile dizi ve film ynetmeni Murat Saraolunun 72. Kou adl filmi, Trkiyeden yarmaya katlan uzun metrajl yapmlard. Ksa film kategorisinde Muhammed Abdulgafur ahinin Gvercin, Kutay Denizlerin Beklerken, Selim Akgln
28
FESTVAL GNL
Baar adl filmleri yarrken belgesel kategorisinde Haydar Demirtan Babam Tarih Yapyor; animasyon kategorisinde ise Murat Payn Kavu-ma adl filmi festivalde yaran dier Trk filmleri oldu. 7. Kazan Uluslararas Mslman Sinemalar Film Festivali, dnyadaki muadillerine gre ok yeni olmasna ramen organizasyondaki baarsyla tm katlmclarn beenisini kazand. 28 farkl lkeden katlmcy arlayan festivalde, ayn dili konuan her grup iin bir tercman grevlendirilmiti. Yanmzdan ayrlmayan bu tercmanlar sayesinde hi yabanclk ekmeden ve herhangi bir skntyla karlamadan tm festivali takip edebildik. Ayrca tercmanlarmz sayesinde Tataristan daha yakndan tanma frsatmz oldu. Festivalin slogan Kltrlerin diyalogundan, diyalog kltrne idi. Bu iddial slogann festival iin anlamn, Kazan kentini tanmaya baladka anladk. Gemite kez soykrmdan geirilmi ve en byk darbeyi kilise dnda tm ibadethanelerin ykld Korkun van zamannda alm olan Tatar halk, bu dnemde ne dinlerinin gereini yerine getirebilmi ne de kendi dillerini konuabilmi. Fakat bu aclarn yaand bu topraklarda, Tatar halknn hogrs galip gelmi ve diyaloga dayal bir medeniyet yeniden ina edilmi. imdi Kazan kentinde kilise ile cami yan yana bulunurken sokaklarda da hem Tatarca hem de Rusa konuuluyor. Dnya zerinde Mslmanl kabul eden ilk Trk devFestivalde ksa film kategorisinde Muhammed Abdulgafur ahinin Gvercin, animasyon kategorisinde ise Murat Payn Kavu-ma adl filmleri de yart.
leti dil-Ural Bulgar Hanlnn1 bu topraklarda var olmu olmas tesadf deil. sminden dolay, festivalin ierii Kazana gitmeden nce de hep merak ettiimiz bir konuydu. Organizasyon boyunca da hararetle tartlan konularn banda festivalin ad geldi. Kazan Kentinin en byk kltr organizasyonu olan festival, Mslman filmler ya da Mslman sinema eklinde tanmlanp gerekletirilen, uluslararas bilinirlilie sahip ilk ve tek festival. Mslman dnyay temsil konusu dnldnde hayli iddial bir isme sahip olan festivalin, ismen tam olarak neye karlk geldii konusunda tam bir kafa karkl hkim. Mslman corafya filmleri denemiyor nk birinci olan uzun metraj film bir in filmi. Mslman ynetmenlerin filmleri de denemiyor nk festivalde kendini Mslman olarak tanmlamayan ynetmenler bulunuyor. Filmlerin ieriinde yer alan slami eler olarak dnldnde ise yine herhangi bir slami ierik barndrmayan filmlerin festivalde yer ald grlyor. Yaplan tartmalar neticesinde festival filmlerinin kapsayc bir
1 www.diyanet.gov.tr/turkish/DIYANET/avrupa/201 1/mart.pdf Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
29
FESTVAL GNL
erevede olduu sonucuna varld. Ad Mslman olan bir festivalin uyandrd izlenimin kapsayc olmas ise her adan dikkate deer bir sonutu. Rusa bilmeyen katlmclarn ortak ikyeti olan Rusa dublaj konusu, bizim de baz skntlar yaamamza sebep oldu. Filmlerde Rusa altyaz yoktu fakat bunun yerine filmlere mikrofonla Rusa dublaj yapan bir bayan vard. Rusa dublajn duyulmas iin filmlerin sesleri kslmt ve bu yzden filmleri ngilizce altyazlarndan takip etmek durumunda kaldk. ngilizce altyazs olmayan filmleri ise anlamamz mmkn olmad. Festivalin tek negatif
unsuru olan Rusa dublaj meselesi umarz dnyadaki dier rnekleri gibi ilerleyen yllarda zlr. Festivalin dllendirdikleri inde BabAziz (2005) filminin ynetmeni Nacer Kemirin de olduu jri, En yi Film dln My Spectacular Theatre ile inli ynetmen Lu Yange verdi. Korsan bir DVD satcsnn hikyesini anlatan film, nahif hikyesi ile seyircinin ilgisini ekmeyi baard. En yi Ynetmen dln alan Strange Mother filmi ise Rus asll Mslman bir annenin, kzn arama hikyesiydi. Festivalin gl filmlerinden biri olan ve En yi Senaryo ile En yi Erkek Oyuncu
30
FESTVAL GNL
dln alan Belvedere filmi, Srebrenitsa katliamndan geriye kalanlar konu alyordu. Bosna-Hersekten gelen bu yapm iin festivalin en politik filmiydi demek yanl olmaz. En yi Grnt ve Trksoy zel dln alan Belma Ban filmi Zefir festivalin tartmasz en ilgi eken yapmlarndan biriydi. Gerek sinema dilinin gc gerekse anlatt hikyenin sertlii dolaysyla insanlarn ilgisini eken Zefirin gsterimine ilgi ok youndu. Bol dll film Ayrlk (Die Fremde) ise Sibel Kekilliye En yi Kadn Oyuncu dln getirdi. Trk aile yaps ve Mslman yaam tarzna Batl ve tarafl bir bak asna sahip film, hznl hikyesi ve ac sonu ile izleyicileri alatt. Filmin dilindeki didaktizm ve tek tarafl bak as her ne kadar filmin gerekliini zedelese de srkleyici anlatm ile ynetmene Sinemaclar ve Eletirmenler Dernei zel dln getirdi. Krgzistandan gelen ve ynetmenliini Nergiz Mamatkulovann yapt ksa film Kpeler dl alamasa da sahip olduu sinema dili ve gl hikyesi ile festivalin favorileri arasnda yer ald. En yi Ksa Film dln ise Ainour Askarovun, kk bir ocuun kylerine gelen gezici sinemaya gitme hikyesini konu alan Rus yapm filmi Ambitious ald. Festivalin en iyi sekilerinden olan belgesel ve animasyon kategorisinde, seyirciye bir gazetecinin gznden savata yaananlar etkileyici ekilde anlatan Yunan yapm belgesel Shooting vs Shooting, Mslman dnyay temsil konusu dnldnde hayli iddial bir isme sahip olan festivalin, ismen tam olarak neye karlk geldii konusunda tam bir kafa karkl hkim. En yi Uzun Metraj Belgesel dln alrken g srasnda yerli halkn zor koullarda hayatta kalma abasn etkili bir dille anlatan Krgz yapm Nomadic En yi Ksa Belgesel dlnn sahibi oldu. dl almasa da seans sonras tartmalarda en dikkat eken ksa belgesel film Kzlar (Girls) oldu. ranl ynetmen Muhammed Rza Abbasiann ektii belgesel, Trkiyede barts sorunu sebebiyle istedii niversiteye gidemeyen kzlar konu ediniyor. Film, Bosna-Hersekte rahat bir ekilde niversitede okuyabilen kz rencilerin, bir bayram sabah yaadklar zerinden derinlikli bir panaroma sunuyor. Festivalde En yi Animasyon dln Rus yapm stop-motion film Kpr ile Dean Velikovsky alrken ranl ynetmen Maallah Muhammedin nsanolu (Human Beings) ve Murat Payn Kavu-ma adl filmleri de festivalin dier arpc animasyonlar oldu. Grkemli bir trenle kapanan festival, herkeste gzel anlar brakt. Gelecek yl Zefirin ynetmeni Belma Ban jri yeleri arasnda yer alaca festival, imdiden merak uyandryor.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
31
FAYSAL SOYSAL
Saat Ka (2006), Mizansen (2006) ve Kayp Zaman Dleri (2007) gibi ksa filmlerinden tandmz air ve sinemac Faysal Soysal, uzun sredir ilk uzun metrajl filmini ekmek iin hazrlk yapyor. Soysaln ilk uzun metraj film projesinin ne durumda olduunu renmek iin kendisiyle grtk. Syleide Soysalla sinema ve iir ilikisini de konutuk. f lk uzun metrajl filminizin k srecinden ve konusundan bahseder misiniz? 2003 ylnda ilk kez rana gittiimde, o zamanlar bir ksa film zerinde dnyordum. Yabanclama, modern dnemde insann kendi ryasn kaybetmesi zerine bir senaryoydu ve o zamanlar bir ksmn yazmtm, u anda filmin ilk sekans ondan oluacak neredeyse. Filmin hikyesini ksaca izah etmeye alaym: Batmanl bir air olan Bnyamin be yldr Bosnadadr. Yaanan katliam sonras BMye bal Sava Kayplar Komisyonu ats altnda alyor ve toplu mezarlardan llerin karlmasna yardmc oluyor. Yirmi dokuz bin toplam kayp vard. Yirmi bir bini bulundu, hl sekiz bini kayp ve almayan birok toplu mezar var. Yerleri bilinmeyen, sylenmeyen ve tespit edilemeyen toplu mezarlar var. Bir anlamda bu olaya da k tutmak istedik. Bnyamin gittike lm karsnda baka eyleri sorgulamaya; kendisine ve hayata yabanclamaya balyor. Aabeyi Yusufla birlikte evvelden bir medrese eitimi grmler ve burada babalarndan ciddi anlamda klsik eitim almlar. Babalar arif birisi; ondan ryalarla ilgili baz bilgi ve eitim almlar. Bnyamin bir sre sonra o lmlerle ve bu psikolojik travmalarla ilgili garip ryalar grmeye balyor ve ryalarn bir ksm neredeyse gereklemeye yz tutuyor. Bu izgideyken, ben eer gerek
32
33
YEN PROJELER
Akn olmamas, bazen varlndan ok daha anlaml, ok daha insana deer katan bir ey. nn hl dntremedii bir ey varsa o da iirdir. Hakiki iiri dntremez, nk hakiki iir insann vicdanna arpar ve o vicdan onun para etmediini bilir. Bu film iin bte ya da kaynak ararken yaadm da bununla doru orantl. nk senaryoyu okuyan insanlar buradan bir fayda grebileceklerine inanmyorlar. f iir ve rya Trk sinemasnda ok fazla iine girilmeyen bir alan. Gemite buna benzer rneklerin fazla olmamas bir handikap tekil ediyor mu? Baz arkadalar iir ve rya sinemas ad altnda baz teorik yaplar ortaya koydular iyi niyetle, lakin teoriden nce pratik daha nemli olurdu. Sadk Yalszuanlarn rnek verdii Ken Russelln filmi ok anlam ifade etmiyor bizim iin, zellikle Trk iirinden etkilenen bir insan iin. Belki bir ngiliz iin anlam ifade edebilir. iirimiz Ece Ayhan olsun, Cemal Sreya olsun, Sezai Karako olsun hl imknlarla dolu. rnekler kt kp bizi umutsuzlua sevk edebilir. Yaptmz bir eyi tercme etmek deil. Herhangi bir sanat formu baka bir eye tercme edilemez. nk orada bir his var etmisiniz ve o his ancak o insan izlerken veya okurken ortaya kabiliyor. Tercme ettiinizde o hissi tamamyla bir kenara brakyorsunuz. Rya, hayal ve hatra bu anlamda sinemaya mthi malzeme olan iir formlar ya da iire karlk gelecek metaforlar. zellikle hatralar. rnein Alain Resnaisnin Geen Yl Marienbad (Lanne Dernire a Marienbad, 1961) veyahut Tarkovskinin Ayna (Zer-
olsa ilgilenen bir kesim vard. Ciddi anlamda iiri baucunda tutard, ona bir deer verirdi. Ama gittike iir kayboluyor ve bu, u anlama geliyor; gittike Trk sinemamz da kaybolacak. Ben daha evvelden yle bir yaz yazdm: Trk Sinemas Nereden Kopar diye, ismini ve baln biraz deitirdiler geri. Trk sinemas Trk iirinden kopar ama Trk iiri de yle bir olgunlua erecek ki onun meyvesi olarak Trk sinemas kopacak. Belki resmi, mzii kopacak nk zerinde bina edilecek bir sanatmz varsa o da iir. rnein Rus sinemasna bakyorsunuz resim ok gl olduu iin hem belgesele hem sinemaya yansyor. Fransz sinemasna baktmzda, empresyonistlerin, ayn zamanda modern iirin etkisi var. talyada resim akmlar sinemay mthi etkilemi, ran edebiyat ve iiri birlikte etkilemi ama bizim Trk iirimiz henz bu anlamda bir bak as kazandramad Trk sinemasna. f Eskiden belli bir kitle vard ama artk o kitlenin yava yava geri ekildiini gryoruz. Popler isimler n plna kyor ve iir kitaplarn popler romanlar gibi pazarlamaya balad. Poplerlemenin iire ne gibi etkileri var? Bu pazarlananlar iir deil, nk iir pazarlanabilecek bir ey deil. iir tamamyla paraya kar olan bir durum. Bugn para-
34
35
VZYON
ROMANDAN SNEMAYA
Bu saymzdaki dosyada sinema ve edebiyat ilikisine odaklandk. Bir sayda ele alnamayacak kadar geni olan bu konuyu uyarlamalar zelinde deerlendirmeye altk. Yazlarda bir yandan teoriye iaret ederken dier yandan kimi uygulamalara gz attk. Dosyamzn ilk yazsnda Ahmet Terziolu, uyarlamayla ilgili kuramsal tartmalara eiliyor ve ortaya koyduu kuramsal ereve ile Kskanmak ve Glgesizler filmlerini ele alyor. kinci yazmzda Bar Saydam Yeilam Sinemasnn edebiyat ve uyarlama ile ilikisini eletirel bir gzle ele alyor. Hande Sever yazsnda Uurtmay Vurmasnlarn roman ve film uyarlamas arasndaki farklara vurgu yaparak uyarlamann pratikte nasl ilediini inceliyor. Onur Bali, Albert Camusnn Yabancs ile Zeki Demirkubuzun Yazgsn karlatrrken Rmeysa zcan Saatlerde katmanlaan uyarlama srecine ve i ie geen hayatlara bakyor. Dosyamzn son yazsnda Alper eker, Demirkubuzun Masumiyeti ile Dostoyevskinin Budalas arasndaki paralellikleri ele alyor.
36
VZYON
DOSYA
28 38 40 42 46 52
37
MASUM YA DA DYOT
ALPER EKER
UYARLAMA TEKNK BR DZLEMDE LERLEYEN, DZ YAZI METNN TEKNK BR YAPI KAZANARAK SENARYOLAMASI DELDR. BR METNN EDEBYAT ALANINDA, EDEBYATIN MKNLARIYLA DEERLENDRD SORUNLARI SNEMANIN MKNLARI VE KENDNE HAS SORUNSALLARI EREVESNDE ELE ALMASIDIR.
Film filmdir, edebiyat ise edebiyat.1 1. Robin Wood Bir filme kaynaklk eden metin ne kadar iyiyse, filmin de o kadar iyi olacana inanlr. Bu yaygn inan bir yere kadar hakl olsa da kendi iinde ift tarafl ve ok katmanl birok sorun barndrr. Sorunun taraflar filmleen metnin izleyicisi ve metni filmletiren yaratcdr. Bu iki u kendilerine has bir tembellikte buluurlar. Filmi ksn, kitabn okuyamayacamclarla, haliha1 Derleyen Ginette Vincendeau, Introduction, Film/Literature/ Heritage, British Film Institute, 2001, s. 7 .
zrdaki kelimelerin baarsna gvenerek onlar yryen, hareket eden cmleler haline getirmeye merakl olanlar buluturan tembellik olduka ksr bir dngye sokar bizi: Hikyenin yaratc taraf, metnin anlam zenginlii, konvansiyonal frsatlar ve ok seslilii sinemasallatrlamazken, tketici taraf katlmc olmaktansa izleyici olmay semitir. Ancak kapsaml bir mesele olan uyarlamann farkl bir boyutu daha vardr. Yazarn gerek lmnn kayna olan uyarlamalarn kolektif tagline Filmi daha iyiydidir. Bu iki kmenin kesiimleri ve bileimleri o kadar zengin bir muhteviyat vaat eder ki muazzam bir yavansylemler ve sloganlar yn konunun merakllarnn
38
DOSYA
Glgesizler, 2008
itahn ve fkesini her daim kabartr. Kimi iin filmi daha iyidir, kimi ise filmin kitaba benzemediinden, kitabn sinemaya aynen aktarl(a)madndan ikayetidir. Yani elimizde toplam iki ayr kme vardr: a- Kitab daha iyiydi, b- yi metin iyi filmdir. Kitab Daha yiydi Bir edebiyat eserini sinemaya uyarlamak dendiinde genellikle aklmza dz yaznn tm hudutlarn kapsayan dev Roman gelir. Ancak burada not dmemiz gerekir ki ksa ykden -ki bizde ok da fazla gelimi ya da nemsenmi deildir- izgi romana dek uzanan geni bir yelpaze ierisinde edebiyat uyarlamalar yaplmaktadr. Romann akla ilk gelmesinin nedeni trler aras yaps, farkl metinleri tek bir potada
eritebilmesidir. Uyarlamalarn olmazsa olmaz malzemesi roman ile sinema arasnda kurulan sk ilikinin temellerine bakmamz, uyarlanan ile uyarlanan arasndaki ilikiyi alglamamz asndan nemli olacak. Roman sanatyla sinema arasndaki iliki, usta rak ilikisini andrr. Ama burada bahsi geen Romann natralist roman olduunu belirtmemiz gerekir. Roman, sinemaya emekleme andan beri kol kanat germi, ona bir biimde destek olmutur. Kukusuz resmin de sinemann hzl serpiliindeki etkisi, birikimiyle salad katk nedeniyle byktr. Lakin romann, metin retimi konusundaki kapsayc yaps, metin retmenin temel kurallarn neredeyse belirlemesi, ne yapyor olursak olalm ierikle aramzda kurulan mecburi iliki nedeniyle etki gc daha yksektir.
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
39
40
DOSYA
bir gz gibi alr, boyun eeriz; o bize deil, biz ona uyarz. ki boyutlu analitik dzlemde, birbirlerini deilledikleri iin Y ekseninin deimeli olarak, zaman zaman negatif, zaman zaman pozitif blgelerinde bulunan ynetmen ve yazar, birbirleriyle zellikle de sinemaya uyarlanan metinlerde, yani uyarlamalarda kar karya gelirler. Yazar iin metin, belirsiz bir alcya gnderilmi iletidir. O farkl mecralara akmaktan yana deildir, yalnzca davet edilirse gider: zgn bir film senaryosu yazmas, ya da bir metni senaryolatrmas istenirse, kendisi iin ok da yabanc olmayan (romann kurucu elik kudretini hatrlayacak olursak) bir ortamda (=medyada) grevini icra eder. Ynetmen iinse durum farkldr; o kendisini, bir metni sinemaya uyarlamaya koyulduu zaman iki ortamda da kabul ettirmek zorundadr: lk olarak uyarlad metnin yazaryla resmiyete vurulmam souk savanda muvaffak olmas, ikinci olarak bir formdan dierine aktard hikyenin hudutlarna girdii yeni formda da, o formun hakkn vermesi gerekir. Ynetmenin ikilemi ile yz yzeyizdir artk; ya uyumlu bir ocuk olacak ya da yaramazlk yaparak kendince ana metin ile eser arasnda sapmalar yaratacaktr. Sapmalar yapp kendi yaratc edimini eserine katarsa izleyici hayal krklna urayacak, ancak bu hayal krkl sinemasal olann ycelmesi, deerlenmesi anlamna gelecektir. Kayplarn kazan olduu bir yerin snrlar ierisindeyiz u anda. Kaynak metne uyum sradanlamak anlamna gelecei iin fark yaratmann neminin ortaya kt bir yerdeyiz. imdi uyarlamay yeniden tanmlamamz gerekiyor: Uyarlama yalnzca teknik bir dzlemde ilerleyen, dz yaz metnin teknik bir yap kazanarak senaryolamas deildir. Uyarlama, bir metnin edebiyat alannda ve edebiyatn imknlaryla ele ald, deerlendirdii sorunlar sinemann imknlar ve kendine has sorunsallar erevesinde yeniden ele almasdr. Ksacas, yaznsal bir egzersizin sinemasallatrlmasdr. Ortaya byk bir uyumsuzluk kartabilmektir uyarlama. Kitab daha iyiydi yorumuyla kar karya kalmaktr; nk yoruma dikkatli gzerlerle yeniden baktmzda unu grrz: Kitab daha iyi olabilir, ama kendi azmzla sylediimiz gibi iki farkl eyden sz etmekteyiz: Beendiimiz ey bir ieriin kitaplatrlm haliyken, dieri sinemasallatrlm halidir. Neticede iki farkl eyi kyaslamaktayzdr: Elmalar ve armutlar. Uyumsuzluktan Ortaya kan Frsat: yi Metin yi Filmdir. Hayatmzn byk ksmn yanlglar zerine ina ederiz. yi metin iyi filmidir de bu yanlglardan biri. Daha ihtiyatl davranarak bir eyler sylemeye alr, bu yanlgnn biraz daha kapsaml bir hal almasna izin verirsek, kardmz baz nemli ayrntlar fark ederiz. yi metin iyi metindir; nk metinsel bir dzlemi bandan sonuna kadar hakkyla kat etmi ve ele ald konunun sorunsallarnn tamamn metnin
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
41
syla, yani gerekte zorunlu olarak bir yanl yorumlama olan yaratc bir dzeltme edimi yoluyla ilerler. Verimli metinsel etkilenmenin tarihi, bir endie ve kendi kendini kurtarc bir karikatr tarihidir, tahrifat tarihidir, bilinli revizyonizmin tarihidir. Ana metini uyarlarken yaplan sapmalar, yaratc manevralar olarak iyi kitap ile iyi film arasndaki fark ortaya koyar. Antagonist manevralar yaparak varolmaya alan metin ve film arasndaki srtme, ortaya kacak esere yaratc parltsn verir. Metin ile filmin yaratclarn halef-selef olarak grerek yolumuza devam edersek, karmza Harold Bloom kar. Harold Bloom, airlerin istemli ya da istem d bavurduklar alt revizyon kategorisinden ilkini, Clinamen olarak adlandrmtr. Latince sapma anlamna gelen bu kelime, Lucertius tarafndan, atomlarn evrende deiiklii mmkn klmak iin yaptklar kendilerine zg bir hareket manasnda kullanmtr. Harold Bloom ise, clinameni iirin gerek anlamda yanl okunmas,4 olarak tanmlar. Halef, bilinli ya da bilinsiz yanl okuma sayesinde selefinin yolundan sapar. Kendisini selefin iirinde bir tashih yapmaya mecbur hisseden halef, bylelikle iyi ya da kt, kendine ait bir yolda ilerleme ansna sahip olur. Filmin adn deitirme ynnde dncelere sahip olmu olmas bile Zeki Demirkubuzun uyarlamann eiindeyken sapmay balatma arzusunda olduunu dndrr: Geen aya kadar
4 Age., s. 54.
42
DOSYA
filmin adn deitirmeyi dnyordum, nk kskanmak ok belirleyici, dominant bir isim. Yaratcnn glgesi de, en az filmin almlan biimini daraltan ad kadar belirleyici ve dominant bir edir. smin deiimi, sapmann balangc olabilir. Fakat hasmlktan baba-oul ilikisine geri dn olarak da yorumlanabilir : Yllar nce lm bir yazarn romanna koyduu ismi deitirmek konusunda emin olamadm. Burada karmza farkllama, dier bir deyile sapma kyor. Ana metinden sapan bir uyarlama, film olma yolunda kendi adna byk admlar atyor. Sapma giriimleri itibaryla Zeki Demirkubuzun Kskanmak (2009), hibir sapma barndrmayarak tam anlamyla kitaptan bakarak uyarlanan Glgesizler (2008) aradmz iki kutbu bize sunuyor. Kskanmak ya da Yoldan Sapmaya almak Demirkubuz Kskanmakta Nahid Srr rikin metninden uzaklap uyarlama karar alarak kendi hikyesini anlatmaya giriir. Demirkubuz filmin hemen banda zaman kaybetmeden metinden uzaklamaya ynelik giriimde bulunur. Senihann adnn konakta yanklanmasyla balayan roman, beyaz perdede bir balo sahnesiyle alr. Romann gizli gndeminde yer alan cumhuriyetin ilk yllarnn alglan biimine dair gstergeler, Demirkubuzun filminin banda yalnzca bir sapma uruna kullanlr. Filmin btnnn ilk sahnenin dertleriyle pek ilgisi yoktur. Lakin ana metinden uzaklamak ve sapmak
Kskanmak, 2009
Zeki Demirkubuz Kskanmakta Nahid Srr rikin metninden uzaklap uyarlama karar alarak kendi hikyesini anlatmaya giriir.
iin, ynetmenin bylesi grkemli ve kusursuz bir sahneye ihtiyac vardr; zira clinamen byle ileyen bir revizyonist tutumdur. k noktas metnin gvdesinde bir tashih yapmak, ben de varm demek isteyen ynetmenin haleflikten kurtulmak iin yapmaya mecbur olduu bir hamledir. Nzhetin merkezinde yer ald iki kritik sahne de filmde romandan farkl yorumlanarak sapma kuvvetlendirilir. Nzhet ile Mkerremin ilk kez birlikte olduklar sahne ile Halitin Nzheti ldrd sahnede benimsenen anlatm tutumu, romandakinden ok daha farkl ve zellikle sinemaya zg bir bieme kucak aar. Cinayet sonras pasajlarn grkemli yapsna (Trk Ceza Kanununa atfta bulunarak yaplan anlatm, filmin dnemsel dertleriyle ilintilidir) filmde hem biimsel hem de ierie bal
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
43
44
DOSYA
da iletir. Ta deli bir yolun ortasnda, gnei arkasna alm biri, elinde bir kukla tutmaktadr. Kuklay oynatandan kuklaya uzanan ve aralarndaki balanty salayan ipler, ilk anda deilse bile bir sre dikkatle fotorafa bakldnda fark edilir. Kukla arkadan gelen kta belli belirsiz grnmekte, fotorafn odanda kukla oynatcsnn byk ve koyu glgesi yer almaktadr.5 Fotorafta yer alanlarn Glgesizlerdeki grev dalmn yapmak gerekirse; kukla oynatcs anlatc, kukla anlatcnn da aralarnda bulunduu karakterler, ipler ise Hasan Ali Toptan, romana mdahil olan, ama bir parasyla da darda, evinde masasnda oturan yazar olarak baaryla uygulad kurgu yntemleri ve dildir. mit naln Glgesizlerinden yirmi alt yl nce yazm tamamlanm olan roman, yazmak eyleminin hayat hakknda olduu kadar, hayatn bir paras da olduunun bilincinde bir yapttr. Filmle roman arasndaki fark da ite bu farkndaln, romanda yaz balamnda ele alnrken, filmde sinema sanatnn kayt altna alma biimi, yani kamerayla yazma balamnda ele alnmamasndan kaynaklanr. Toptan Glgesizleri, kendisini oluturan parametrelerin bilincinde (selfconsciousness) bir yapttr. Gereklii yeninden ina etmeye alan yaratcnn malzemesinin ve giritii iin zorluunun bilincinde olmasnn bir sonucu olarak gvensiz hissetmesi, romana parodik, oyunbaz ve
5 Hasan Ali Topta, Glgesizler, 1. basm Ekim 2002, bankas Yaynlar. (Kapak tasarm: Mehmet Ulusel / Aye Topu).
yazarn yazm yordamnn en benzersiz yanlarndan biri olan nahif yan kazandrmaktadr. Roman, ierii ve ieriini ele al biimiyle fazla dnmeden stkurmaca bir metin (meta-fiction / surfiction)6 olarak adlandrmak yanl olmaz. Yazar, yazma eylemini ve kurgunun temel anlat aralarn sorgularken, gerek dnya ile yaratmakta olduu dnya arasndaki atmay da yaptnn konularndan biri haline getirir. Kurgunun teorik sorunlar, kurgulama pratii ierisinde yeniden yaratlmakta olan yapt boyunca her frsatta ele alnr. stkurmaca romanlarda esas olan, anlatlan/yzeydeki hikye deil, hikyenin yer ald araftan grlebildii kadaryla gerek dnya ile kurgulanan dnyann etkileimidir. Nitekim bu etkileim, romann ve kanlmaz olarak filmin final sahnesindeki gazete haberiyle kendisini olabilecek en net ekilde hissettirir: Bir kz ay karm! Dilbilimsel, ontolojik ve epistemolojik sorunlarn yan sra edebiyat tarihi ve teorisi, stkurmaca romann temel sorunsallarn oluturmaktadr. Bylesi zellikler tayan bir romann sinemaya uyarlanmas zor, hatta kimi rnekler gz nne getirilecek olursa imknszdr. Ancak stkurmaca bir romann sinemaya uyarlanmasnn nndeki engel6 stkurmaca, edebiyat teorisyenlerince pek ok farkl ekilde adlandrlmtr. the introverted novel, the anti-novel, irrealism, surfiction, the selfbegetting novel, fabulation, ilk anda gsterilebilecek baz rneklerdir. [Bkz: Patricia Waugh, Metafiction The Theory and Practice of Self-Conscious Fiction, Methuen & Co. Ltd, 1984, s.14-21.] Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
45
46
DOSYA
iinde, yaratcnn her eyi yukardan izledii pencerede grnmesi bu kez film hakknda, yukarda deindiim, romann eski basklarndan birinin kapann sylediklerine benzer bir eyleri tekrarlyor aslnda: Hasan Ali Topta, tpk roman gibi bu filmin de her eyini borlu olduu esas yaratc. O, orada bir yerde ve ona dair bizim yaptmz her ey onun glgesinde kalmaya mahkm. Oysa ki mit nal penceredeki yerini bir yaratc olarak alm olsayd, Glgesizler bir film olarak da var olabilirdi. imdi elimizde harika bir metin ve onun seslendirilmi/ grselletirilmi halinden, bir tr canlandrmasndan baka bir ey yok. Son Niyetine Eer iyi bir film iin iyi bir kitap gerekten de yeterli olsayd, muhtemelen tm izgi roman uyarlamalar birer bayapt olurlard. Gerek ierikleri gerekse grsel yaplaryla birer bayapt olan Alan Moore izgi romanlarnn sinema uyarlamalarna biraz gz atmak, tezimizi biraz daha glendirecektir. Birer film karesi gibi tasarlanm kareleriyle ynetmenlerine sunduklar muazzam ok katmanl ieriin yan sra bir de hazr storyboardlar da armaan eden Moore eserlerinin hareket eden ve yryen kareler, kelimeler haline getirildiklerinde stn baarlarn sinemada srdremediklerini grrz. Bu bir tesadf deildir. nk Mooreun eserleri izgi roman, daha dorusu graphic novel trnn kendine has teknikleri, sorunlar ile zgn ieriini birletirerek meydana getirilmitir. V for Vendetta, Watchmen ve 600 sayfaya ulaan olaanst hacmiyle From Hell bylesi yaptlardr. Onlar birer izgi romandr. Onlarn asllarna sadk kalarak sinemaya uyarlamak, aslnda sadakatten bu nedenle bir ihanet olarak sonulanmaktadr. Alan Mooreun artk uyarlanacak herhangi bir izgi romannn castnda adnn gemesini istememesinin nedeni de bu sonutur. Ynetmenin yolu burada iki yne atallanr: biri metnin yazarnn (baba figrnn) neminin kabul, dier ise, bir yazar (baba) olmadn farz ederek, kendi babasn kendisinin yaratmas; yani yazar mertebesine kendisini atamas... lk sapak, aslnda sapmalardan vazgemek, ikincisi ise sapmalar olabilecek en u noktalara dek tamaktr. Tm derdi uyarlama fikri olan Tersyz (Adaptation, 2002), metnin dertlerini iselletirip kendinin klan Solaris (Solyaris, 1972) ve dnem roman/ filmi fikrini de, kurgusallk olgusunu da ele almak gibi cretkar ilerin altndan kalkan Fransz Temenin Kadn (The French Lieutenants Woman, 1981) gibi baarl climanen rneklerin ehemmiyeti ise, ilk nce az rastlanr olmalarndan, ikinci olarak sapmann snrlarn korkusuzca zorlamalarndan ve son olarak da etkilenme endiesini filmin ieriine dahil edebilme gibi nadir bir beceriye sahip olan kalemlerin rn olmalarndan gelir. Bizim iinse bu baar ve becerileri yakalamak iin ok zaman var gibi gzkyor.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
47
BARI SAYDAM
Sinemada bilinen ilk edebiyat uyarlamalar George Mlis tarafndan gerekletirilir. Mlisin Jules Vernein ayn isimli romanndan uyarlad Aya Yolculuk (Le Voyage Dans la Lune, 1902), ayn zamanda bilimkurgu trnn de ilk rnei olarak kabul edilir. Bu filmden sonra Daniel Defoenin Robinson Crusoesu (1902) ve Jonathan Swiftin Gulliverin Seyahati (Le voyage de Gulliver Lilliput et chez les gants, 1902) gibi fantastik edebiyatn nemli yaptlarn da sinemaya uyarlayan Mlisden farkl olarak Avrupa ktasnda klsikler daha ok rabet grr. zellikle Fransada ve talyada sinemann ilk dnemlerinde Honor de Balzac,
48
DOSYA
azdr.2 Bu sre ierisinde daha ok ksa metrajl belge filmleri ekilir. retilen az sayda filmin ise yabanc tiyatro oyunu ve edebiyat eseri uyarlamas olduu grlr. 1919 ylnda Ahmet Fehim tarafndan ekilen Mrebbiye filmi bilinen ilk Trk roman uyarlamasdr. Hseyin Rahmi Grpnarn ayn isimli eserinden uyarlanan film, aslna sadk bir uyarlamadr. O dnemde herhangi bir senarist olmadndan, bu eserler beyazperdeye olduu gibi yanstlmaya allm ve teatral oyunculuklarla desteklenerek, uyarlamas yaplan eserin de yanl anlalmasna frsat vermitir. Yine bu dnemlerde tpk Hollywoodda olduu gibi Trkiyede de Nazm Hikmet ve Orhan Kemal gibi nemli edebiyatlar sinemaya ilgi duymu, ama bu yazarlarla yaplan ibirlii Yeilamn mevcut ileyiindeki problemler nedeniyle ayn etkiyi yapmamtr. Yeilam ve Uyarlama Mant Vergi indirimden sonra 1950lerde artan yapm irketleriyle birlikte sinema retimi de Trkiyede younluk kazanr. retim her sene bir nceki senenin rakamlarn katlayarak oalmakta, yeni yapmevleri, sinema salonlar ve iletmeler hizmet vermekte, sinema alannda alan kii says artmakindirimle birlikte %75 olan vergiler %25e indirilir. (Alim erif Onaran, Trk Sinemas, 1. Cilt, stanbul: Kitle Yaynlar, 1994, s. 102) 2 1945 ylnda sadece iki film retilirken, 1947 ylnda ise on iki film tamamlanabilir. (Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnn Ekonomik Tarihine Giri, Yeni Sinema Dergisi, Say 9, s. 100)
tadr. Ortada bir endstrinin varlndan sz edilemedii iin ve amortisman uygulamas, blge iletmecilii ve yldz sistemi gibi nedenlerden dolay bu art bir sre sonra retilen filmlerin ksr dng iine hapsolmasn beraberinde getirir. Trk sinemasnn altn yllar olarak kabul edilen 1960larda iki yzleri geen yerli film retimi, ister istemez konu skntsna da yol aar. Ynetmen Orhan Aksoy bu duruma dikkat ekerek, Yeilamda yaanan ksrl yle ifade eder:Bugnk dzen iinde, yerli filimler 250 tane evrildike konular hep birbirine benzeyecek ve telifli hikyeden alnan filim says asla bei gemeyecektir. Drt ylda evrilen filime 1.000 tane hikye bulmak imknsz.3 Yeilamn en hareketli zamanlar olan 1960larda Orhan Aksoyun da net bir ekilde izdii tablo, ynetmenleri ve yapm3 Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnda Yabanc Etkiler, Yeni Sinema Dergisi, Say 3, s. 29 Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
49
clar ister istemez edebiyat uyarlamalarna ve yabanc filmlerin Trke evrimlerine yneltir. Reat Nuri Gntekin, Kerime Nadir, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Halide Edip Advar, Halit Ziya Uaklgil gibi edebiyatlarn eserleri birer birer beyazperdeye uyarlanrken, Trk sinemasna esas kaynak tekil eden konular ise yabanc uyarlamalar ve yabanc filmlerin yeniden evrimleridir. 1916da Ahmet Fehimin Molirein Zor Nikh oyunundan uyarlad Himmet Aann zdivac, Muhsin Erturulun Selma Lagerlf n Bataklk Kz eserinden Aysel, Batakl Damn Kz (1935) ve Victor Flemingten ehvet Kurban (1940) filmleriyle balayan bu sre, daha sonra hzla devam eder. Bernard Shawun Pigmalyon oyunundan Srtk (Adolf Krner, 1942;
Ertem Eilmez, 1965), Alexandre Dumasn Kamelyal Kadn kitabndan Kahpenin Kz (Kani Kpak, 1953) ve Kamelyal Kadn (akir Srmal, 1957), Bram Stokern romanndan Drakula stanbulda (Mehmet Muhtar, 1953), H. G. Wellsten Grnmeyen Adam stanbulda (mer Ltfi Akad, 1956), Andr Gidein Pastoral Senfoni eserinden Sevdiim Sendin (Agah Hn, 1955), bir Klkedisi uyarlamas Yavru Ku (Hulki Saner, 1961), OHenryden ifte Kumrular (Metin Erksan, 1962), John Steinbackin Fareler ve nsanlarndan kimize Bir Dnya (Nevzat Pesen, 1962), Dumasn Monte Kristo Kontundan uyarlanan Gnee Giden Yol (Halit Refi, 1965), Silahrlerden Korkusuz Arkada (Halit Refi, 1966) ve Korsikal Kardelerden simsiz Kahraman-
50
DOSYA
lar (Semih Evin, 1964), Mark Twainden Ayecik Fakir Prenses (Ertem Gre, 1963) ve Jules Verneden ki Sene Mektep Tatili (Ylmaz Atadeniz, 1965) gibi belli bal rneklerini saydmz pek ok yapm, yabanc kaynaklardan Trk sinemasna uyarlanr. Bu uyarlamalarn bir zellii de, eserler uyarlanrken filmin hibir yerinde isimlerine rastlanmamasdr. Uluslararas anlamda koruyucu bir telif dzenin henz ilerlik kazanmad bir dnemde, Trkiyede hem yabanc romanlar hem de filmler hibir kural ve dzen olmakszn yerliletirilmitir. Yabanc kitap uyarlamalarnn yan sra bir baka nemli sorun da yabanc filmlerin ou zaman pln pln kopyalanarak yeniden evrilmesidir. rnein nl Fransz ynetmen Ren Clairin Lle Soka (Porte des Lilas, 1957) filmini Gariban (1966) ismiyle birebir uyarlayan Aram Glyz, bu konuda ynetmenlerin tavrn da arpc bir ekilde ortaya koyar:Ben bu filmi (Gariban) pln pln aynen ekiyorum. Bunu da iftiharla iln ediyorum. Baka prodktrler, rejisrler ayn eyi yaptklar halde saklyorlar. Bunda utanlacak ne var? Byle aheserleri kopya etmek bile bir eref saylr. Hi La Joconde tablosunu kopya eden ressam utanyor mu? Hem bizden kimse telif creti, telif hakk da istemiyor. Niin saklayalm? Saklarsak ona hrszlk derler, saklamazsak hi olmazsa beenmi de rneini karm derler.4 Glyz, aklama4 Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnda Yabanc Etkiler, Yeni Sinema Dergisi, Say 3, s. 29
Ne ynetmenin kendi sinema dilini oluturmas ne senaristin zgn bir metin yazabilmesi ne de yapmcnn uygun bir set ortam hazrlayabilmesi iin yeterli zaman vardr. Hal byle olunca Trk sinemasnda uyarlamalar uyarlama mantndan ok kes-kopyala-yaptr eklinde kolayc ve dzensiz bir mantk erevesinde beyazperdede kendine yer bulur. syla Yeilamn artan talep nedeniyle ne yapacan bilemez duruma gelmi yapmc ve ynetmenlerinin iine dt kmaz da net bir biimde ifade eder. Senarist Adnan Saner ise durumun vahametini u szlerle aklar:Bugn ylda 225 film yaplr. Bu filmlerin ancak 5 tanesi orijinal, yerli hikyeye dayanr. O da filmin bandan sonuna kadar deil5 Yaplan iki yz ksur filmin bir ksm yabanc edebiyat ve tiyatro uyarlamalar bir ksm da yabanc film uyarlamalardr. 1965 ylnn istatistiklerine bakldnda, retilen 206 filmin sadece on biri yerli eserlerden retilmitir.6 Yeilamn bu arpk dzeni, 1970lerin ortasndan itibaren zlmeye balar. 1975 balarnda bilet fiyatlarnda %50 orannda art olurken, izleyici says %45 dolaynda
5 Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnda Yabanc Etkiler, Yeni Sinema Dergisi, Say 3, s. 29 6 Giovanni Scognamillo, Trk Sinemasnda Yabanc Etkiler, Yeni Sinema Dergisi, Say 3, s. 29 Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
51
kes-kopyala-yaptr eklinde kolayc ve dzensiz bir mantk erevesinde beyazperdede kendine yer bulur. Alexandre Dumasn hikyeleri olay rgs ve dramatik atma unsurlar deitirilmeden, sadece karakter isimleri farkllatrlarak Trkiyeye adapte edilmeye allr. H. G. Wellsin Grnmeyen Adam ya da Bram Stokern gotik kahraman Drakula bir anda stanbulda ortaya kar. Bernard Shawun Pigmalyon oyunu masals bir ak hikyesinin merkezine oturtulur. William Shakespearein Hrn Kz Erkek Fatma Evleniyora (Abdurrahman Palay, 1963) dnr. phesiz bu rnekler oaltlabilir ve oaltldka bu iin clknn nasl da kartld daha da arpc bir ekilde ortaya konabilir; ama burada esas mesele bu rneklerden ok, bu rneklere aksi rneklerin retilememesinde Halit Refiin dier ynetmenlere nazaran grece daha usturuplu ekilde yerliletirdii eserleri, daha sonra yerli yazarlardan yapt uyarlamalar, Metin Erksann uyarlad eserlere yaklarken Marksist tavrndan vazgemeden kendi sinemasal anlayn yedirdii filmlerle mer Ltfi Akadn zellikle 1965den, kendi dilini bulduktan sonra auteur kimliini yanstt filmleri haricinde Yeilamda ne yazk ki elle tutulur bir uyarlamaya rastlayamayz. Gerek Trk edebiyatnn gerekse yabanc literatrn ok nemli eserleri beyazperdeye uyarlanmasna ramen sonu pek i ac deildir.
52
VZYON
53
UURTMAYI VURMASINLAR
KESTLER SUNAR.
HANDE SEVER
UURTMAYI VURMASINLAR ROMANI VE FLM YAPISAL OLARAK FARKLI OLSA DA IKI NOKTALARI AYNIDIR. HER K ESER DE ZGRL ELNDEN ALINMI, MASUM BR OCUK OLAN BARIIN HAYATINDAN
Feride iekolunun ilk roman Uurtmay Vurmasnlar, Yn Yaynlar tarafndan 1986 ylnda piyasaya srlmtr. Roman drt yl Ulucanlar cezaevinde hapis yatan Feride iekolunun hapishanede tant Bar isimli bir ocuun hayali mektuplarndan oluur. iekolu romann, doumundan itibaren hapishanede bulunan masum bir ocuun dramn kitlelere duyurabilmek amacyla yazar. Ancak Uurtmay Vurmasnlar roman bir dizi rastlant sonucu 1989 ylnda Tun Baaran tarafndan filme ekilmeseydi, Barn sesi mtevaz bir kitabn
54
DOSYA
sayfalar arasnda daha uzun bir sre okunup anlalmay bekleyecekti. Feride iekolu (1986), bu durumu romann kinci Basm in nsz balkl yazsnda yle ifade eder: Barla ilgili anlar kda dkmeyi dnmediimden deil, kda dkl szn okuma alkanl olan snrl kiiye bile ou kez iletilemediini sezmemden.(s. 2) iekolunun bu sezgisini dorularcasna, Uurtmay Vurmasnlar filmi, romandan daha geni bir kitleye Barn sesini duyurabilmitir. Film, gereklik izleniminden dolay izleyicinin alg gcn romandan daha ok etkileyerek, kitleleri kendine eker.(etin, 1999, s. 105) Filmin bu baars Zeynep etinin bu argmanyla rtr. nk belki yllar sonra ilk basm tkenecek olan roman Barn sesinin beyazperdede ykselmesi ile Can Yaynlar araclyla yeni bir basm ans kazanmtr. iekolu (1986), film daha geni bir kitleye Bar tantabildii iin romann filme minnet duyduunu Uurtmay Vurmasnlar romannn kinci Basm in nsz balkl ksmnda ifade eder: Bir ocuun gzlerinden, duvarlar kendi dlerinde sorgulama olanan daha fazla okura sunabilmek, filmin armaan. Kitabn bu nedenle beyaz perdeye gnl borcu var.(s. 2) Uurtmay Vurmasnlar, cezaevinde bulunan bir adli mahkmun be yandaki olu Barn, tutuklu olan annesi haricinde kimsenin ona bakamayaca gerekesiyle duvarlar ardnda balayan hayatndan bahseder. Bar cezaevindeyken dnce tutuklusu olarak hapiste bulunan nci ile arkadalk kurar ve bu arkadalk nci hapishaneden ktktan sonra Barn nciye yazd mektuplar araclla devam eder. Uurtmay Vurmasnlar roman, tmyle Barn nciye yazd mektuplardan olumaktadr. Romanda nci ve Barn nasl tantklar ve samimi olduklarna dair bir zgemi veya giri bulunmaz. Ama Feride iekolu, romann Sunu balkl ilk blmnde kendi dncelerine ve Barla ilgili anlarna dair bir anlat ile okuru romann ieriine hazrlar. Bu yaz romann getii kadn hapishanesi hakknda kafamzda bir profil oluturmaktadr. Ancak romann kalan ksmnda romann ieriine dair bir tantm yazs veyahut romandaki olaylara kar yazarn bak asn ileyen bir yaz bulunmaz. Romann tamam Barn nciye yazd mektuplardan olumaktadr ve bu mektuplar sayesinde biz Barn i dnyas ile birebir muhatap oluruz. Ayrca romanda Bar dnda bir anlatc mevcut olmad iin kadnlar hapishanesinde kalan bir ocuun duygularna, sorunlarna, dlerine de ilk elden tanklk ederiz. Uurtmay Vurmasnlar, belirtildii gibi Barn mektuplar zerine kuruludur; dolaysyla romanda Barn duygularna, ryalarna, dncelerine genie yer verilir. Roman birbirini takip eden olaylardan meydana gelmi bir olay rgsnden yoksun olup Barn hatrlay srasna gre ilerler. Romann mektuplardan oluan yaps, senaristin ve ynetmenin omzuna byk yk bindirir. nk sinema sanatnda tamamen i sesten oluan ve izleyiciyi etkili bir biimde kendine ekebilen bir film yaratmak pek mmkn deildir. Uurtmay Vurmasnlar filminin senaristinin romann yazar ile ayn kii olmasnn sonucu romann ieriini
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
55
56
DOSYA
Bu zm sayesinde romann olaylarnn aktarmnda temel bir eksiltme olmam ve kitabn konusu birebir aktarlabilmi, ancak mektuplarn filme aktarlamay ile Barn i sesi susturulmutur. Bunun bir sonucu olarak filmi izlerken masum bir ocuun kelimeleri ile kadnlar hapishanesini tanmak yerine bir ocuun kadnlar hapishanesinde yaadklarna tank oluruz. Romanda birok soyut kavram ilenmi, bu kavramlar araclyla okuyucuya anatema aktarlmtr. Bu kavramlarn balcas Barn haksz yere elinden alnm zgrldr. Soyut bir nosyonu sinemaya aktarmak gtr; nk sinemann anlatmnn esasn grsel alglama oluturur. Sinemann grsel yaps somut varlklarn aktarmn kolaylatrrken zgrlk gibi soyut kavramlarn izleyicinin kafasnda olumasn zorlatrr. Sinemada soyut kavramlarn beyaz perdeye aktarlmas durumunda, grnt ile szcklerin stnl yer deitirmi olur. Uurtmay Vurmasnlar roman esas olarak Barn elinden alnm zgrln ve nciye duyduu derin sevgiyi anlatr ki bunlarn ikisi de soyut, dolaysyla sinemaya aktarlmas g kavramlardr. Ancak filmde Bar bize i sesiyle duygularn hi sunmasa da onun zgrle olan hasretini ve nciye duyduu sevgiyi en az kitaptaki kadar hissederiz. Ynetmen, soyut kavramlar aktarrken romancnn tek szckle okuyucunun kafasna yerletirebildii bu kavramlar ayn gle verebilmek iin birtakm grnt dzenlemesine ihtiya duyar. Bu durumu Uurtmay Vurmasnlar filminde ak bir biimde inceleyebiliriz. Romanda Barn zgrlne olan zlemini onun azndan okuduumuz iin bu hasret, olaylar aracl ile okuyucuya ska aktarlmaz. Ancak filmde ynetmen d sesle veya i konuma ile Barn zgrlne duyduu zlemi aktarmaktansa, onun uurtmaya kar duyduu sevgi ile bu durumu dramatize eder. Filmin alnda nci, Bar ile yaadklarn hatrlamaya balar ve bu analepsisin banda Barn gkyznde grd uurtmann ne olduunu bilmediini reniriz. Bu durum izleyiciye Barn tutuklu bir ocuk olduu iin yatlar gibi ocukluunu yaayamadn aktarr. Zira doumundan itibaren hapiste yaayan bir ocuun uurtmann ne olduunu bilmesi beklenemez. Ancak izleyici byle bir olasl tahmin edemez ve filmde bu durumu grdkten sonra Barn haksz yere zgr olmayna dair isyann daha iyi anlar. Bylece ynetmen romanda Barn zgr olmak ile ilgili azndan dklenleri izleyiciye d ses kullanarak sunmaz. Ancak Barn uurtmaya kar verdii tepkiler ile onun zgrlne olan hasretini etkili bir biimde aktarr. Romanda Barn azndan birinci tekil bir anlatm bulunduundan bu tepkiler bize Barn kendi ifadeleri ile aktarlrken filmde sadece Barn tepkilerine dayanarak onun neler hissettiini anlayabiliriz. Bylece zgrlk gibi soyut bir kavram, filmde uurtma ile metalatrlr. Dolaysyla roman, filme aktarlrken bu kavramn alt bo kalmam, tam tersine salamlatrlm ve konudan sapma yaanmamtr. Romanda ilenilen bir dier kavram ise Barn nciye duyduu derin sevgidir. Bar iin babasnn eksikliini ve annesinin ona kar olan zen-
57
58
DOSYA
tsnn zn yanstabilmi ve ana temadan saplmamtr. ki Farkl Zaman Algs Filmle roman arasndaki nc ayrm, zaman konusundadr. nk romann zaman Barn o an mektup yazdrrken grdkleri ve gemiten hatrladklar arasnda gidip gelir, dolaysyla romann zaman algs devingendir. Romanda gemi zamanl aktarlan olaylar film imdiki zaman biimine sokarak seyirciye sunar. Bu durumu filmin alnda ncinin Barn hl iinde bulunduu cezaevini grebilecei bir tepeye oturup Bar ile ilgili anlarn hatrlad sahnede grebiliriz. nk ncinin anlar filmin sonuna kadar imdiki zamanda ilenir. Ancak filmde ncinin hapishaneden kt sahneden sonra ncinin anlar biter ve imdiki zamana gelinir. iekolu, filmin senaryosunu yazarken filmde ilenen analepsis haricinde kalan analepsisleri imdiki zamana evirerek ilemitir. Bunun sonucunda film, yknn gemite olmu blmlerine srekli geri dnerek yk akn yavalatmaktan kurtulmutur. Uurtmay Vurmasnlar roman dnceye dayalyken film, Barn hapishanede geen hayatn bize Onun d sesi, dolaysyla duygu ve dnceleri eliinde deil de hayata kar verdii tepkiler araclyla sunduu iin dncenin pasifliinden syrlp vurguyu olayn kendisine verebilmeyi baarmtr. Filmin vurgulad olay romann dncesinin bir rn olduu iin uyarlamada romann dncelerinden herhangi birinin eksiklii hissedilmez ve tema aynen korunmu olur. Uurtmay Vurmasnlar, sadece anakarakterin yazd mektuplardan olutuu iin anlatm formu olarak sinemaya aktarlmas zor bir romandr. Sadece bir karakterin kafa sesinden oluan, ayrca izleyiciyi baar ile kendine ekebilen bir film yaratmak pek mmkn deildir. Ancak iekolunun hem romann hem de senaryonun yazar olmas sonucu, mektuplar romann ana temasndan saplmadan senaryolatrlmtr. Bu senaryolatrma aamasnda, Barn romana hkim olan i sesine yer verilmemesi, bunun yerine hapishaneden ayrldktan sonra yaananlar Barn mektuplar vastas ile renen ncinin, olaylar Bar ile birlikte yaamas gibi anlatmda baat deiimler yaplmtr. Ancak anlatcnn deimesine ramen filmde, romanda olduu gibi bir ocuun gznden kadnlar hapishanesi baar ile aktarlmtr. Uurtmay Vurmasnlar filmi, romanda geen olaylarn ounu izleyiciye sunmu, romann ruhunu baar ile beyazperdeye aktararak geni bir kitleye Barn sesini duyurabilmitir. Kaynaklar Baaran, T. (Ynetmen). (1989). Uurtmay vurmasnlar. stanbul: Magnum Film. etin, Z. (1999). Bir anlat formu olan romann sinemaya uyarlanmas. stanbul: Marmara niversitesi. iekolu, F. (1986). Uurtmay vurmasnlar. stanbul: Can Yaynlar.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
59
ONUR BAL
Yeni Trk Sinemasnn nde gelen auteur ynetmenlerinden Zeki Demirkubuz, kendi topraklarndan uzakta yaam srm, bu sre ierisinde de dnce dnyasna kattklar ile damgasn vurmu Fransz aydn Albert Camusnn Yabanc adl eserini 2001 ylnda beyaz perdeye Yazg adyla uyarlar. Bu iki yapt, birbirlerinden farkl zaman ve meknlarda gemelerine ramen benzer temalar zerinde dolamaktadr. Camusnn eseri 1942 ylnda yaynlanr. kinci Dnya Savann etkilerinin hisse-
dildii bu yllarda Fransa Nazi igali altnda varln srdrmeye almaktadr. Camusnn savaa herhangi bir anlam ykleyememesi, bu sebeple de evresi ile arasna mesafe girmesi Yabancnn olumasnda byk rol oynar. Eserde mekn Camusnn doduu yer olan Cezayirdir. Cezayir, krkl yllarda henz Fransadan kopmam, bamszln kazanamam, igal srasnda Fransa tarafndan diren merkezi olarak kullanlmtr. Camus de Cezayirin savan merkezinde olmasn, ba karakterini yaratrken byk lde Fransann 1942de Nazi igali altndayken yaad sosyal patolojiyi yanstmak iin
60
DOSYA
kullanr (Daldal, 2002). Yazg ise Zeki Demirkubuzun zellikle Su ve Ceza, Yabanc romanlarnn etkisinde ynetmenliini, yapmcln ve senaristliini stlendii Karanlk zerine ykler lemesinin ilk filmidir. Film, ekim tarihi ile paralel bir zaman ierisinde geer. ou Bat lkesine nazaran ge kalm bir sanayileme dnemi yaayan Trkiye iletiimsizlik, kimlik sorunu, yabanclama gibi problemlerle daha ge tanm, sinema ve yaznda bahsi geen modernitenin meydana getirdii itimai deiimlerin irdelenmesi Batya oranla daha ge olmutur. Yazg bu sorunlar irdelemeye ve modern zamanlarn insannn profilini kresel kapitalizmin etkileri altndaki Trkiyenin sosyal ve ekonomik artlar ierisinde izmeye alr. ki Yabanc Demirkubuz da Camus de anlatmak istediklerini yarattklar bakarakterin zerinden vermek isterler. Camusn kahraman Meursault, Demirkubuzunki Musadr. Musa ismi Meursault isminden baz harfler atlarak oluturulmutur. Demirkubuz kahramannn ismiyle, henz hikyesini anlatmaya balamadan uyarlad romana sayg duruunda bulunur. Ayrca Musann, herhangi bir metafizik inan sistemi ile iliii bulunmamasna ramen bir peygamberin ismini tamas da Demirkubuzun yaratt kayda deer bir elikidir. Meursault ile okuyucunun tanmas, Meursault annesini kaybettii ve cenazesinde son grevini yapmak iin annesini yerletirmi olduu huzurevine gittii zaman gerekleir. Meursaultun annesini huzurevine yerletirmesinin altnda annesine bakabilecek kadar para kazanamamas ve annesi ile paylaacak bir eyinin kalmadn dnmesi yatar. Meursault annesinin lmne her insann annnesini kaybettiinde vermesi beklenen tepkileri vermez, kaytsz kalr ve annesinin bedenini son bir defa dahi grmek istemez. lsnn banda beklerken ikram edilen kahveyi imekten ekinmez; gzya dkmez.
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
61
Annesini mezarna doru gtrrlerken onu rahatsz eden sadece gne ve temel ihtiyalarn karlayamamasdr. Yazg ise Musa ile annesinin geirdikleri son geceden balar hikyeye. Meursaultun aksine Musa annesiyle birlikte yaamaktadr ve Meursaulttan daha kaytsz bir karakterdir. Nitekim film sresince renemesek de varlndan ou zaman sknt duyduu annesini, Meursaultun yapt gibi huzurevine yerletirmeyip yannda kalmasna izin vermesi de kaytsz tavrnn ve yazgnn deitirilemezliine itaatin gstergesidir. Filmde Musann annesini kaybetmesi ve lmne zlmemesi romana oranla daha ok n plna ktndan Demirkubuz tarafndan annesinin canl bedeni seyirci ile tantrlmak istenir. Musa da
Musa su ilemedii halde sulu hisseder. Ona gre maskeleriyle yaayan insanlarn susuz olmas mmkn deildir. Musa kard maskesi ve drstlyle toplumun haksz sulamalarnn dourduu sessizlii tar.
Meursault gibi annesinin lmne herhangi bir tepki vermemi, arka odada l yattn bildii halde sradan bir gnm gibi hayatna devam eder. Hatta Meursault gibi annesinin l bedeni ile ayn ortamda stl kahvesini ier; lakin Meursaulttan farkl olarak eylemi hazrlayan, kahveyi
62
DOSYA
yapan kendisidir. Demirkubuzun kahveyi Musaya hazrlatmas Yabancya bir baka gnderme olmasnn yannda, Yabanc ile Yazg arasndaki yl uurumuna ramen kiinin kendine yabanclamasyla yalnzlnn, azalmak yerine gittike arttna ve daha vahim bir hale brndne iaret etmektedir. Her iki kahraman da gnlk hayatlarnn tekdzeliini sekteye uratacak yarglanma srelerinden nce ilerine kendilerini adayarak alr. Meursault, sk almasnn karlnda patronu tarafndan Parise gnderilip, terfi ettirilmesi nerildiinde herhangi bir seim yapmaktan acizdir. Onun iin iinde ykselmenin, daha fazla para kazanmann nemi yoktur. Toplumun byk bir kesiminin tad bunun gibi fani kayglara yabanclamtr. Musa da Meursault gibi iinde daha baarl olma gayeleri tamasa da varolu skntsn oyalamak istercesine youn bir sorumluluk duygusu ile hareket eder. Demirkubuz sinemann grsel ve iitsel avantajlarn kullanarak Musann ie giderken kulland yollar youn bir kargaa ve ses ierisinde gsterir; bylece seyircinin rahatsz olmasn salayarak film ile seyirci arasna mesafe koyarak, arpk kentlemenin, dolaysyla modernlemenin bireyin zerindeki ykc etkilerine dikkat eker. Demirkubuzun sinemann anlatm avantajlarn kulland bir baka yer ise Musann ayn irkette alt Sinem ile sinemada film izledikleri sahnedir. Ynetmen kameray oyuncularn filmi izledikleri sinema perdesine yerletirerek seyirciye izlediklerinin de bir film olduunu hatrlatp seyirci ile film arasna mesafe koyar. Kukusuz bu seyircinin filmden uzaklamasna, bulunduu yere yabanclamasna sebep olur. Meursaultun su ilemesine dolayl olsa da sebep olan komusu Raymonddur. Aralarndaki arkadalk Raymondun isteiyle olumutur. Meursault iin Raymond ile arkada olmak herhangi bir seimin sonucu deil, bir rastlantdan ibarettir. Meursaultun birlikte yaad evre, aralarndaki ilikiyi onaylamaz. nk Raymond toplum tarafndan tekiletirilmi bir karakterdir. Raymondun arkadalk abalarna Meursaultnn kar kmamas toplumun deer yarglarnn dikine giden bir tutumun gstergesidir. Yazgda Raymondun yerini alan Necati karakteri de Musay sua doru ynlendirir. Fakat Musa bu suu ilemez. Necati ve Raymond neredeyse bire bir izilmi karakterlerdir. Musa da Necati ile seimsiz ve rastlantsal bir arkadala sahiptir. Musann Necati ile arkadalklarnn toplumun deer yarglarna uymamas ve bu sebeple toplum tarafndan onaylanmamas filme yanstlmaz. Karakterin toplumdan nasl ayrtn, daha doru bir deyile ayrtrldn anlama srecinde byle nemli bir sahnenin es geilmesi filmin eksiklerindendir. Musa ile Necatinin arasnda geen konumalar
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
63
64
DOSYA
vurdumduymazln ve tepkisizliini sorgulad sahne Musa ile Meursault arasndaki farka da iaret eder. Nitekim Musa kendisi iin hibir eyin fark etmediini gerektiinde syleyebilecek kadar bunun farkndadr. Meursault ise hayatn sorgulad ve aydnlanma yaad hapishanede idam beklemeye koyulduu zamana kadar bunu fark etmez. Su ve Ceza Arasnda Yazgda olup, Yabancda olmayan nemli unsurlardan biri, patron-alan ilikileridir. Musann patronunun, Sinem ile yakn bir ilikisi vardr. Bu iliki Sinem Musa ile evlenmeden nce balamtr. Sinemin Musay semesindeki en byk etmen patron ile ilikisinden dolay aresiz ve aldatlm hissetmesidir. Musa onun iin gvenli bir limandr. Sinem seimini kendi istei dorultusunda deil, aresi olmad iin yapar. Romandaki Marie ise Meursault ile beraber olmay kendisi seer. Sinemin seim ansnn olmamasnn filme eklenmesi Demirkubuzun belirttii gibi imtiyazllara duyduu fkeyi vurgulamak istemesinden kaynaklanr. Patron, Musann karsyla birlikte olmak konusunda kendini rahat hissetmekte, alannn karsna da sahip olabileceini dnmektedir. Musa ise karsnn patronu ile ilikisini fark ettii halde, hibir ey olmam gibi davranmaya devam eder. nk ona gre fark eden bir ey yoktur. Musa komusu iin kavgaya girse, hatta kar tarafn arkasndan silah ile ate asa bile onlar vuramaz. Roman ile filmin ayrmas da burada balar. Demirkubuz bir sylei srasnda bunu yapma nedenlerini romann ikinci ksmn didaktik bulmas ve annesinin lmne zlmemesini daha n plnda tutmak istemesi olarak sralar (Karaca, 2001). (Demirkubuz ikinci sebebe istinaden Musann annesinin lmne zlmemesini abartr ve duygularn sevin duymasna kadar vardrr). Meursault ise rahatsz edici gnein etkisinde adamlardan birini at ate ile ldrr. Cinayeti iledii sahildeki gneten ve yaratt boucu ortamdan rahatsz olmutur. Bu durum, annesini gmlecei yere gtrrken temel ihtiyalarn karlayamamasndan dolay rahatsz olmas ve annesinin mezarnn banda hi vakit geirmeden bir an nce kamas ile benzerlik ierir. Hastabakc kadnn Meursaulta mezarla giderken syledikleri de benzerlii vurgular: nsan yava gitse gne arpar. Hzl gitse kan ter iinde kalr. Sonra kilisede souk alr, ifay bulur (Camus, 2005, s. 23). Meursault mezarla giderken yava gitmi ve gne arpmtr. Sahilde vurmay plnlamad adamn stne doru giderken kan ter iinde kalmtr. Souk alm ve ifay bulmu; yani su ilemitir. Bu benzerlik ile vurgulanmak istenen Meursaultun su ilemek iin toplumun ahlk ve su anlayna gre herhangi bir geerli sebebi bulunmamasdr. Musa da
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
65
66
DOSYA
onu benzettii kii, genliinde okuduu bir kitabn karakteri olan Meursaulttur. Meursault dava sreci ierisinde ve ncesinde Musaya oranla daha bilinsiz, kendini anlamam bir karakter profili sergiler. Nitekim Musa sorgu esnasnda kiiyi ldrmekten mi yoksa annesinin lmne zlmediinden, hatta sevindiinden mi yarglandn bilemediine dikkat eker. Meursault ise Musann aksine byle bir gr belirtmez. Ayn dnceyi belirten avukatdr. Kitabn sonunda annesini hatrlayan Meursault gibi Musann da aklna filmin sonunda annesi gelir. Annesinin hayata yeniden balamasndan etkilenerek varolusal mutluluunun farkna varan Meursault gibi Musa karakterinin de annesini dnnce ii hareketlenir. Lakin bu hareketlenme ksa bir sre sonra iinin bombo olduunu fark etmesiyle son bulur. Camusden daha nihilist bir karakter yaratan Demirkubuzun, Meursault eer Yazgnn getii zamanda ve toplum koullarnda ortaya ksayd nasl bir karakter olurdu sorusuna cevap vermeye alt aikrdr. Meursaultun hayatn anlamszlnn iindeki yaama arzusunun ayyuka kt ann onu anlamayan, anlamayacak insanlarn ona uyguladklar ceza sresi ile birlemesi ironiktir. Meursault varolu sknts ierisinde birisini ldrm ama birisini ldrdnden deil de toplumun normlarna kar geldiinden, bakalarnn onun iin/adna kabullendii yazgy hie saydndan idama mahkm edilir. Kukusuz gelenein devam etmesi iin Meursault ve Musa gibi yabanclar -aslnda hi de yabanc olmayanlar- aslmaya devam edilecektir. nsan olmann ykn srtnda hisseden Musa, insan ruhunun annesinin lmne sevinecek ve karsnn aldatmasna ses karmayacak kadar bo olup olmadn sorgulayarak, kendisini yabanc diye nitelendiren toplumun deer yarglarnn ikiyzl olma ihtimaline dikkat eker. nk Musay ve Meursaultu yarglamaya hazr insanlar ruhlar dolu, topluma uyumluymu gibi davransalar da aslnda bu tutumlar zlerinden rak, bakaldrmadan ayrcalkl olmak istemelerinden kaynaklanr. Bu durumda yabanc diye yaftalananlarn, yaftalayanlardan ne gibi bir fark olduu dndrcdr. Kaynaka Camus, A. (2005). Yabanc. stanbul: Can Yaynlar. Daldal, A. (2002). Zeki Demirkubuzun Yazgs. Yeni nsan Yeni Sinema, 12. Demirkubuz, Z. (Ynetmen). (2001). Yazg[Film]. Mavi Film. Karaca, N.B. (2001). deal yiliin Yolu Ktl Anlamaktan Geiyor. Aktel, 1723 Kasm.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
67
RMEYSA ZCAN
nsan her zaman kada dkebildiinden daha iyi bir kitap tar kafasnda1 Michael Cunninghama 1999da en iyi kurgu dalnda Pulitzer ve Pen/Faulkner dllerini kazandran Saatler, Virginia Woolf ve roman Mrs. Dalloway zerinden bir kadnn bir gnne dair zaman-mekn ilikisi bakmndan metinleraraslk, kurgu iine ve dna dair yeni bir bilin ak rnei sunar. Cunninghamn Virginia Woolf ve Mrs. Dallowayi uyarlad romann Stephen Daldrynin 2002de beyaz perdeye aktar1 One always has a beter book in ones mind than one can manage to get into paper Cunningham, Michael. The Hours. Picador USA. New York: 2002. 69.
masyla adaptasyon ve kurgu katmanlar metinleraras lene dnr. Hikye Mrs. Dallowayin farkl zaman ve hayattan kadnn dnyasna nasl yansdn anlatrken yazar Virginia Woolfun bizatihi kendi hayat bu kadnlardan biri oluyor. Saatler, yazarnn Mrs Dallowayi, kurgu karakterlerini ve intiharn yazma srecini yanstrken glge kadn zerinden girift bir kurgukader anlats sunuyor. Modernist romannn nde gelen temsilcilerinden Woolfun Mrs. Dallowayinde kurgu, lineer bir zaman-mekn anlayndan ziyade d dnyay olumsuzlayarak, insan bilincini srekli ina eden i gerekliini sonsuz ve helezonik bir zaman algsyla monumental kurguya, bir bilin ak denemesine dntrr. Gerekliin bu dairevi zaman-mekn kurgu-dlnda zayflamas
68
DOSYA
ve anlarda erimesi bilin ak ynteminin bu kurgu trnde belirmesine de msaittir. Gerekilie zg ayrnt, grevi endieyi [angst] armak olan kabusvari bir dnyann, hayaletsi bir gerek-dln ifadesidir Bilin aknn bizzat kendisi realiteyi sunan bir vasta olduu iin elbette youn olacaktr.2 Mrs. Dallowayin youn ve i ie gemi zaman ve mekn vurgusu bu kurgu dl daha da vurgular. Saat zaman ve psikolojik zaman Mrs. Dallowayde en belirleyici ayratr. Saat zaman, zamann gerek yapsn bozar ve saat zaman (temps) ile psikolojik
2 Lukacs, Georg. The Ideology of Modernism, The Meaning of Contemporary Realism. ev. E. Bone, Merlin Press, 1963.
zaman (dure) arasn ayrmaya ihtiya duyarz (Bergson). Belirli bir zamanda olan hadiseleri konutuumuzda zamanlar sanki meknlarm gibi dnrz. Zaman meknsallatrrz. Bir sinema filmi ise tam manas ile ite bunu yapar: Selloit zerinde mekansal olarak birbirine bitiik kareler olarak belirir. Saat de ayn ekilde Woolfun yapt gibi zaman ufalayarak ve dilimleyerek on iki saat dilimini fiziksel olarak belirgin blmlere ayrr.3 Mrs. Dallowayde Virginia kendi psikolojik saat mediumu zerinden bilin aknn bir uyarlamasn yanstr. Ayn ekilde Michael Cunningham, bu teknii ileri dzeyde us3 Whitworth, Michael. Authors in Context Virginia Woolf. Oxford University Press, 2005, 121. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
69
70
DOSYA
yoksa Vanessa Redgrave mi?6 Gerekte de Stephen Daldrynin Saatler filminde Clarissa karakterini Meryl Streep oynar. 1997 yapml Mrs. Dallowayin adaptasyon filminde ise Clarissay Vanessa Redgrave oynar. Michael Cunningham kitabnda her frsatta metinlerin arasnda -gemite ve gelecekte ustalkla dolar. Clarissa dierleri gibi nl kiilere yaltaklk etmiyor, ama nn aurasna ekilmekten kendini alkoyamyordu -ve nden ziyade- fragmandaki bir film yldznn varlnda imlenmi asl lmszlk hissine ekiliyordu.7 Mrs. Dallowayde Richard, Clarissann kocasdr ve sonsuza dek mutlu yaarlar. Septimus karakteri ise savatan yeni
6 I think its the movie people? Probably. Theyve been filming out there all morning. Do you know what it is? No she says, and she turns away from the window with a certain elderly rectitude, holding her armful of flowers just as the ghost of her earlier self, a hundred years ago, would have turned from the rattle and creak of a carriage passing by, full of perfectly dressed picnickers from a distant city. Clarissa remains, looking out at the welter of trucks and trailers. Suddenly the door to one of the trailers opens and a famous head emerges. It is a womans head, quite a distance away, seen in profile, like the head on a coin, and while Clarissa cannot immediately identify her (Meryl Streep? Vanessa Redgrave?) she knows without question that the woman is a movie star. 27 7 She is not given to fawning over celebrities, no more than most people, but cant help being drawn to the aura of fame and more than fame implied by the presence of a movie star in a trailer.50.
dnm hasta bir askerdir ve intihar eder. Saatlerde ise Richard, Clarissann genlik ak ve ebedi arkada olmutur. dl almak zere olan, AIDSe yakalanm bir roman yazardr. Clarissaya Mrs. Dalloway diye seslenir. Son romannda da Clarissay yazmtr. Clarissa akam onun onuruna verdii partiye gelmesi iin ikna etmeye alr. Bir Virginia karakteri olan Richardn saat algs yerini sonsuz zaman algsna brakacaktr. Richard, Septimusun Mrs. Dallowayde yaptn imdi Saatlerde yapmaya hazrlanyordur: Mrs.Dalloway her zaman parti verirdi, sessizliini rtmek iin. Partiye geliyorsun? Sanrm yalnzca seni mutlu etmek iin hayatta kalyorum. nsanlar bunu yapyor; birbirleri iin hayatta kalyorlar8 Parti ve tren bu gece olacak. Yani gelecek zamanda. Anlyorum, bir bakma anlyorum. Zamann iinden dm gibi hissediyorum. Ama ite gryorsun, gelecek olana gitmi gibiyim sanki. Henz gereklememi olan partiyi ok net hatrlyorum. dl trenini tmyle hatrlyorum.9
8 Stephen Daldry. The Hours. 2002. 9 - I seem to have fallen out of the time. -The party and the ceremony are to night. In the Future. I understand, in a way I understand. But Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
71
Kanlmaz olan, Clarissann nceden hissettii huzursuzluk, bir lm arlnda gelecektir. Clarissa bir nefes ald ve yeniden ald. artc bir ekilde sakindi kendini zor bir sahnede oynuyormu gibi hissetti fakat ayn zamanda sanki zaten yaanm bir eye ahit oluyormu gibi kendini kendinden, odadan uzaklatrlyormu gibi hissetti. Hafza gibi bir histi. Sanki kendi iinde bir ey, bir sesin iinde bir ey ama bir ses deil, tmyle kalbinin atmasndan ayrt edilemeyecek isel bir bilile yle dedi, Bir keresinden Richard yerden be kat yukarda pencere
you see, I seem to have gone into the future, too. I have a distinct recollection of the party that hasnt happened yet. I remembered the award ceremony prefectly.
kenarnda otururken buldum.10 Cunningham, karakterini zor bir sahneyi oynayacann farkna vardryor, ayn zamanda bir dier meta-kurguyu, Clarissann baka bir hikyede yaadn deja vu olarak incelikle veriyor. Mrs. Dallowayde Septimus ayn ekilde kendini pencereden atar. Clarissa Vaughen, bir kurgu hafzasyla iki anlat arasndaki ba edebi ekilde hisseder. Mrs.Dallowayde doktor Bradshow Clarissa Dallowayin partisinde Septimusun kendini nasl pencereden attn anlatr. Neden Bradshow Clarissann partisinde bir lmden bahsediyordur? Gizlice Bradshow gibi adamlarn Septimusu lme srklediini dnr. Bir keresinde Serpentinee deniz kabuu frlatmtm.
10 Clarissa draws a breath, and another. She is surprisingly calm she can feel herself acting well in a difficult situation but at the same time is removed from herself, from the room, as if she is witnessing something thats allready happened. It feels like a memory. Something within her, something like a voice but not a voice, an iner knowledge all but indistinguishable from the pump of her heart, says, Once I found Richard sitting on a window ledge five stories above the ground. 197.
72
DOSYA
Ama Septimus kendi hayatn frlatp att. Neden yapt bunu?11 Sonra eski gnleri dndn hatrlar, yalandn fark eder. Ama Septimus hep gen kalacaktr, gnlk hayatn yalanlarndan, sahtekrlklarndan ve dedikodularndan uzak Anne ve baba sonuna kadar yaanmas gereken bir hayata brakmtr bizi Bu yolu huzur iinde yrmeliyizdir. Bazen yoluma devam edemeyecekmiim gibi berbat bir korku hissediyorum kalbimde, yavaa canlanan bir ku gibi ona snrken orada oturup sakince Times okuyan Richard olmadan herhalde mahvolurdum.12 diye dnp partiye geri dner Clarissa. O anda lmn btn arln dnp, yaamtr. Ama kurgusunu yazan onu lmden azad etmitir. Clarissa imdi hayata yeniden dner. Ayn ekilde imdi, Saatlerde, Richardn gidiinin dehetine ahit olan Clarissa, Richardn annesi Laurann (Saatlerdeki dier kadn kahraman) hayat kurgusunu dinledikten sonra, Sallye, hayata geri dner. Clarissaya mutluluk ve hayat biilmitir. air lecektir, hayalperest! (The poet will die, The Visionary!) Saatlerin dier karakteri 1923 tarihinde Richmonddan Bayan Virginia Woolf tur. Virginia kitabn yazmaya hazrlanmaktadr. Ryasnda bir park ve yeni kitab iin bir
1 Woolf, Virginia. Mrs. Dalloway. Pengun Books. 1 1996. 202. 12 a.g.e. 203.
satr grd neydi o? iekler; ieklerle ilgili bir eydi. Ya da parkla ilgili bir ey miydi? Biri ark m sylyordu? Hayr, satr uup gitti, ama bu hi de nemli deildi nk geride kalan his duruyordu. Biliyordu ki yerinden kalkp yazabilirdi Cama yansyan hareketlerinin farkndayd ama kendisine bakmaya izin vermiyordu. Ayna tehlikelidir; bazen ona bedenine de yakan havann karanlk tezahrn gsteriyordu Yzn ykyordu ve aynaya bakmyordu, zellikle bu sabah, yapmas gereken i onu beklerken ve o sanki aada balam bir partiye katlacakm gibi endieliydi.13 Virginia rya ilhamlar ve ben-lik arlaryla yeni kitabn yazmaya hazrlanyordur. Cunningham ayna jestiy13 She has dreamed of a park and she has dreamed of a line for her new book What was it? Flower; something to do with flowers. Or something to do with a park? Was someone singing? No, the line is gone,and it doesnt matter, really, because she stil has the feeling it left behind. She knows she can get up and write She is aware of her reflected movement in the glass but does not permit herself to look. The mirror is dangerous; it sometimes shows her the dark manifestation of air that matches her body She washes her face and does not look, certainly not this morning, not when the work is waiting for her and she is anxious to join it the way she might join a party that has already started downstairs, a party full of wit and beauty certainly but full, too, of something finer than wit or beauty; something mysterious and golden; a spark of profound celebration, of life itself, as silks rustle across polished floors and secrets are whispered under the music. 31. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
73
Filmde bir sahnede Virginia kurgu dnyasnda karakterlerine kader bierken yeeni Angelica ona ne dndn sorar: Neyi dnyordun? Kahramanm ldryordum. Ama fikrimi deitirdim. Onun yerine baka birini ldreceimden korkuyorum.16 Ayn sahne iin Virginia romanda unlar syler: Baka biri lecek. Bu kii Clarissann ruhundan daha byk bir ruh olmal [greater mind]; bu kiinin kederi ve dehas dnyann cazibesinden, kadehinden ve krknden onu geri evirebilecek biri olmal. (Someone else will die. It should be a greater mind than Clarissas; it should be someone with sorrow and genius enough to turn away from the sedecutions of the world, its cups and its coats.) Bu sahne tm sahneler iin bir doruk noktasdr. Clarissa Dalloway, bir an lmn arlna kaplm o girdaba karmak zereyken Richard hatrlar ve hayata geri dner -Virginia byle dilemitir. Evet, Clarissa Vaughann gn Richardn intiharyla sona ermitir. Laura Brown ise intihardan vazgemitir. Bu vazgeile aslnda bir bakma olu Richardn gelecekteki lmn hazrlamtr. Ama imdi Virginia, kendi lm kararn vermitir. Tm kurgulardaki lmler esas bu lmn bir yanlsamas, yansmasdr. Zira, air lecektir, hayalperest! (The Poet will die, the visionary!).
16 Stephen Daldry. The Hours. 2002.
74
DOSYA
Bir Kadnn Tm Hayat, Tek Bir Gnde, Sadece Bir Gnde, ve O Gnde, Tm Hayat nc kadn kahraman Bayan Laura Brown 1949 tarihinde Los Angelestan katlr hikyeye. Mrs. Dallowayi okuyan hamile bir ev kadndr. Laura Brown kendini kaybetmeye alyordur. Hayr, tam olarak byle deil. Paralel bir dnyaya girmeyi baararak kendini korumaya alyor. Kitabn n yzn gsne yaslar. Hl kendi yatak odasnda (hayr, einin ve kendisinin yatak odasdr) daha youn bir ekilde yayordur, daha gereki, nk Mrs. Dalloway isimli karakter iek almak iin dar kmaya hazrlanyordur.17 yandaki olu Richie (Richard, ilk hikyede dl almak zere olan hasta yazardr.) mavi pijamalarn giyiyordur. Annesini grd iin mutludur, mutluluktan ziyade onu grd zaman kurtarlm, yeniden dirilmi, sevgiden havalara umu gibidir Olu, Lauray hayranlkla bekler vaziyette izler. Laura kayna canlandrandr, evin zdr Richie neredeyse her zaman annesinin bir sonraki admn grmek iin bekler halde grnr Laura bir annenin nasl davranacan her zaman hatrlayamaz.18
17 Laura Brown is trying to lose herself. No, Thats not it exactly she is trying to keep herself by gaining entry into a paralel world. She lays the book face down on her chest. Already her bedroom (no, their bedroom) feels more densely inhabited, more actual, because a character named MRS. Dalloway is on her way to buy flowers.37 18 He wears blue pijamas. Hes happy to see
Laura olunun kendisine olan hayranlna ve onu izlemesine hibir zaman dayanamaz. Mrs. Dallowayi okuduka ierden gizlice balarn zldn fark eder. Olu Richie ile birlikte einin doum gn iin pasta yaparlar. Filmde olu ile aralarnda yle bir diyalog geer: Babann bugn doum gn. Onu sevdiimizi gstermek iin pasta yapacaz. Yoksa onu sevdiimizi bilmez mi? Bu doru!19 Bu diyalog romanda gemez. Cunninghamn youn edebi anlatm ve konuturan i sesleri filmde yzler ve jestlerle ifade edilir. sesler ve kelimelerden ziyade sessizlik ve donukluk vardr. Rus film yapmcs Lev Kuleshov, iirsel olan ve grntleri en gl ekilde birletiren sinematik imgenin insan yz olduunu syler. Filmde yakn ekimde ifadesiz bir yz, izleyicinin yz ifadesine duygu katmasna frsat verir.20 Richienin sabit baklar, donuklaan ve srekli izleyen yz ifadesi,
her, more than that he is rescued, resurrected, transported by loveHer son watches her adoringly, expectantly. She is the animating principle, the life of the houseHe seems, almost always, to be waiting to see what she will do next She cant always remember how a mother would act. 44, 47. 19 Stephen Daldry, The Hours. 2002. 20 Douglass, Paul. Bionic Eye: The Resources and Limits of the Cinematic Apparatus. Pacific Coast Philology, Vol.33, No.2, Convention Program Issue. (1998), p. 103. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
75
gcyle kendisini yazaryla zdeletirir. Yazar bir tanr gibi okuyucusunun ve kendi kurgu karakterinin hayatna yansr, hkmeder. Laura, ayn jenerasyondan ve hemcinsi olduu iin deil fakat olu Richard ile Woolfun kurgu karakteri Richard, Clarissann kocas Richard ile kurgusal bir ba kurarak kendini Virginia gibi hisseder. Belki de Virginia olmak ister. [Laura] Virginia Woolfu dnd, bakire, dengesiz, hayatn ve sanatn imknsz talepleriyle yenilmi; cebinde bir tala onu nehirde ilerlerken hayal etti. Laura karnn eliyle tutmaya devam ediyordu. Bu otele giri yapmak kadar kolay olabilir, diye dnd. Bu, bu kadar kolay olabilirdi.22 Ama bunu yapmaz. Karnnda hayat tayan bir kadn canlnn lm-hayat ikiliinde gidip gelmesi, kendi benliinden kopuuna bir nevi oluna yabanclamasnn sebep olmas ve ardndan felaketleri armas hep birlikte bir kurguyla, yani Mrs. Dallowayle balar, kurguyu iselletirip kendi kaderi haline getirmesiyle son bulur. Kendi lm kararn erteler. Fakat en sevdiklerinin lm fermann yazmak olur bu vazgei: Karnn yoklad. Bunu asla yapamam. Temiz ve sessiz oda da kelimeleri seslice syledi: Asla yapamam. [Lau22 She imagines Virginia Woolf, virginal, unbalanced, defeated by the impossible demands of life and art; she imagines her stepping into a river with a Stone in her pocket. Laura keeps stroking her belly. It would be as simple, she thinks, as checking into a hotel. It would be as simple as that. 152.
76
DOSYA
ra] hayat seviyordu, aresizce seviyordu, en azndan baz anlarda Ve olunu da ldryor olabilirdi. Olunu, kocasn ve henz karnnda ekillenen dier ocuunu ldryor olabilirdi. Byle bir eyden hangi biri onu kurtarabilirdi ki? Yaayan bir e ve anne olarak hibir ey yapamazd, hibir kzgnlk ya da depresyon hali herhalde kyaslanamazd. Tmyle felaket olabilirdi Yine de yaama son vermenin mmkn olduunu bilmekten memnundu (birden bire, bir ekilde, bunu biliyordu).23 Laura Brown tpk Bayan Dalloway gibi kendini ldrmekten vazgeti. Fakat eini ve ocuklarn terk ederek onlar ldrm oldu. lmle arasndaki izginin yitip gitmesi, hayatla arasndaki izginin yok olup gitmesine sebep oldu. lm korkusuyla terk ettii ailesini kendinden nce ldrm oldu. Filmde, Laurann yazar olan olu Richardn lmnden sonra Clarissa ile karlamalar felaketi, bir kadn yazarn yazd kurgu-kader paradoksunu sunar
23 She stroke her belly. I would never. She says the words out loud in the clean, silent room: I would never. She loves life, loves it hopelessly, at least at certain moments; and she would be killing her son as well. She would be killing her son and her husband and the other child, stil forming inside her. How could any of them recover from something like that? Nothing she might do as a living wife and mother, no lapse, no fit of rage of depression, could possibly compare. It would be simply, evil Still, she is glad to know (for somehow, suddenly, she knows) that it is possible to stop living. 152.
vaziyettedir. Saatlerde iki hayat, Virginia (Woolf) sayesinde kurgu ve gereklerin birbirine girip birlemesiyle sona erer. Stephen Daldrynin ynetmenliini yapt Saatlerde Philip Glassa ait piyano eliindeki mzik btn karmak kurmaca ve metinleraras kurgu younluunu seyirciye hissettirir. Cunninghamn ismi gibi beceriyle rd edebi anlaty, film adaptasyonunda Philip Glassa ait mzik tamamlar. Bayazar Virginia uyum salayamamtr kendi kurgu-hayatna. Kendi kurgusunu farkl yazar. Bayan Clarissa iin bitii mutluluu kendi hayatna uyarlayamamtr. Virginiann adapte edilemezliini Nicole Kidmann oyunculuu tamamlar. Saatler, Virginiann zaman tesi huzur arzusunu aresizce ve kurnazlkla, kurgu iinde kurgular. Sevgili Leonard Cesaretle hayatn yzne bakmak. Her zaman cesaretle hayatn yzne bakmak. Ve ne iin olduunu bilmek. En sonunda bunu bilmek. Onu olduu ey iin sevmek ve kaldrp bir kenara koymak. Leonard, Aramzda her zaman yllar vard. Her zaman yllar Her zaman sevgi Her zaman saatler24
24 Dear Leonard, To look life in the face. Always to look life in the face And to know it for what it is And last to know it. To love it for what it is And then put it away. Leonard! Always the years between us. Always the years Always the love Always the hours! Stephen Daldry. The Hours, 2002. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
77
MASUM YA DA DYOT
N FADE EDER.
Masumiyet (1997)filminin DVD basksnda, ynetmen Zeki Demirkubuza ait bir sylei vardr. Bu sylei srasnda filmin ynetmeni alma masannn nnde oturmaktadr. Duvarda biri kendisine dieri de Dostoyevskiye ait iki fotoraf vardr. alma masasnn zerindeki bilgisayarn ekran deseni ise Beikta futbol takmna ait bir fotoraftr. Kendisi, Dostoyevski ve Beikta; Zeki Demirkubuzun kutsal lemesidir. Bu satrlarn yazar, sz konusu lemeden Beiktan hastas, dierlerininse hayrandr. Masumiyet filmi, Bekir, Uur ve Yusufu anlatr. Yap olarak bir ereve ykdr. Yusuf cinayetten cezaevine girmi, burada Orhan Kara adnda bir mahkmla dostluk kurmu,
ALPER EKER
ZEK DEMRKUBUZ, MASUMIYETTEK YUSUF KARAKTERNN DOSTOYEVSKNN BUDALA ADLI ROMANINDAK PRENS MIKNDEN ESNLEND-
hatta cezas bittiinde tahliye olmak istememitir. Hapisten kan Yusuf, bir biimde hayat kadn olan Uur ve onun koruyucusu Bekir ile tanr. Uur, cezaevindeki Zagor lakapl sevgilisine bakmak iin pavyonda tant erkeklerle para karl yatmaktadr. Uurun korumaln yapan Bekir ise Uura mitsizce aktr ancak hi bir karlk alamamtr. Erkeklerin srekli Uuru birlikte kaldklar otelden almalar, Bekiri yiyip bitirmektedir. Krlk bir alanda Bekirin esrar ierken Yusufa kendi hikyesini anlatt blm, filmin klt sahnesidir. Zeki Demirkubuz bu sahnedeki monolou ilk bata edebi bir metin olarak yazdn syler. Yani Masumiyet bir edebiyat uyarlamas deildir ama
78
DOSYA
edebiyat kkenli bir filmdir. Ayn syleide Zeki Demirkubuz, Yusuf karakterinin Dostoyevskinin Budala adl romanndaki Prens Mkinden esinlendiini ifade eder. Dostoyevskinin romannn Rusa ad diottur. Roman Bat dillerine yine diot ismiyle evrilmitir. Trkede ise yanl bir biimde Budala adyla yaymlanmtr. Abdaln oulu olan budala szc dilimizde zamanla anlam kaymas sonucu zekaca geri manasnda kullanlmtr. Oysa Prens Mkinin kusurlar safl, drstl, akszlldr. Bunlarn tam tersi nitelikteki bir toplumsal evre, Prens Mkini idiyot olarak tekiletirmitir. Totskiy adnda bir beyin eski metresi olan
Nastasya Filippovna bir gece kendisi ile evlenmek isteyen insanlar evine davet eder. Davetlilerden Rogojin, evlilik teklifinin kabul karlnda vaat ettii yz bin ruble ile gelir. Gecenin bir de davetsiz misafiri vardr: Prens Mkin. -Ferdenko belki almaz, Nastasya Filippovna!.. Ben ak szl adamm. Ama prens alr. Burada oturup szlanacanza, bir de baksanz a. Deminden beri inceliyorum onu. Nastasya Filippovna merakla prense dnd: - Doru mu, prens? - Doru... diye fsldad prens. - Demek, beni olduum gibi, hi bir eysiz alrsnz?
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
79
Dostoyevskinin romannn Rusa ad diottur. Roman Bat dillerine yine diot ismiyle evrilmitir. Trkede ise yanl bir biimde Budala adyla yaymlanmtr.
cehennemden temiz ktnz. Utanmanza, Rogojinle gitmek istemenize sebep ne?1 Romann sonunda Prens Mkin ile Nastasya Filippovnann nikhnda beklenmedik bir gelime gerekleir: Nastasya Filippovnann yz gerekten kire gibiydi. Fakat iri gzlerinin ate saan baklar halk ylesine etkilemiti ki,
1 Dostoyevski, Budala, ev. Mehmet zgl (stanbul: Cem, 1996), s. 200-201.
80
DOSYA
bir anda herkesin fkesi geerek hayranlkla barmaya balamlard. Arabann kaps ald. Keller geline yardm iin elini uzatt. Fakat o anda ne olduysa oldu, gen kadn korkun bir lkla merdivenlerden kalabala doru atld. Gelinin arkasndan yryenler app kaldlar, kalabalk ikiye ayrld, merdivenden be-alt adm ilerde birden Rogojin belirdi. Nastasya Filippovna onun baklarn yakalayarak btn gcyle ona doru kotu, deli gibi ellerine sarld. - Kurtar beni! Hemen, imdi, nereye istersen gtr beni!2 Ve Nastasya Filippovna, Rogojin ile gider. Prens Mkin pelerine der, ancak sevdii kadnn cesedi ile karlar. Rogojin, Nastasya Filippovnay ldrmtr. Hastalanan Prens Mkin, yeniden svireye tedaviye yollanr. kiye Blnen Prens Aslnda Zeki Demirkubuz, Prens Mkini Yusuf ve Bekir olarak ikiye blmtr. Yusuf onun safln, Bekir de Nastasya Filippovnay tm gemiine ramen bir melek gibi grmesini temsil etmektedir. Prens Mkin svirede tedavi grm, yani dardan yaltlm bir dnem geirmi; Yusuf da cezaevinde yatmtr. Masumiyetin Uuru ise otelden her gece baka bir Rogojin ile gitmektedir. Sonun2 Dostoyevski, Budala, ev. Mehmet zgl (stanbul: Cem, 1996),s. 703.
da grkemli bir kaybeden olarak Bekir buna dayanamaz ve intihar eder. Yusuf ise cezaevinden kaan Zagor iin ehri terk eden Uurun peine derken, gerekte kendisini aramaktadr. Yusuf ve Bekirin bu davranlarnn toplam ikiye deil, romann sonunda Prens Mkinin kendisini d dnyaya kar kilitleyip sviredeki hastaneye geri dnmesine denktir. Yani Prens Mkini Yusuf ve Bekir olarak blen ynetmen, filmin sonunda yeniden btnler. Uur, tpk Nastasya Filippovna gibi lr. Nastasya Filippovnay Rogojin ldrmtr. Uur ise Zagor tarafndan deil ama onun yznden ldrlr. zleyicinin son sahnede, Yusufun cezaevi arkada Orhan Karann Zagor olduunu renmesiyle yknn erevesi tamamlanr. Yusuf, cezaevi arkada ile artk lm de olsa yeniden biraraya gelmi, yani kendisini yaltmtr. Dostoyevski yaam boyunca insancklar yazmtr. Masumiyet de kk insann byk yksdr. Masum szc bu andan itibaren idiyot ile e anlamldr. Belki de hep yleydi... Masumiyet; oyuncular, plnlar ve senaryosu ile byk bir sinema eseridir. Ancak bazen ynetmenler edebiyat eserlerini sinemaya uyarlar, bazen de izleyiciler filmleri edebi eserlere uyarlar.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
81
DOSYA PERSPEKTF
Trkiyede, hibir dnya gr, felsefesi, kltr var olmadktan baka, bir dnya gr fikri bile henz doup, yerleip, gelimemitir. Bu sebeple Trkiyede sosyal aksiyonun yerini edebiyat yani bir anlamda- laf alr.1 Kemal Tahir, bu notu anlayabildiim kadaryla altml yllarn banda alyor, bu sebeple onun dncesini temsil etme gc eksikse de geirdii dnsel dnm gstermesi asndan arpc bir not. Henz Devlet Ana yazlmam, hatta Yorgun Sava bile yazlmam. Halit Refiin bahsettii, Kemal Tahirin altml yllarda geirdii o derin dnmn belki de henz balar. Tuttuu notlarn en bandan itibaren srarla vurgulad gerei arama zarureti, onu belli bir farkn1 Kemal Tahir, Notlar: Sosyalizm Toplum ve Gerek (stanbul: Balam Yaynclk, 1992) s. 44.
daln eiine getirmi durumda: inde yaad toplumun Batdan derin farkll. Ama bu farkllk bilinci, henz zgnlk ve otantiklik fikrine ulaamadan, bir tr aalanma duygusunu tortu gibi derininde tayor: Aalanm olma ve kendini de aalama. Hatta bu kendini aalama hayatnn en temel urana dek ulap bulandryor, edebiyat sadece laf olarak grmeye dek uzanyor. Btn bunlarn tesinde ise Kemal Tahirin sylediklerinde bir hakllk pay var. Trkiye dnce hayatnda romann ve edebiyatn tad yk, belki bir boluu dolduracak ikame bir g gibi Tanzimattan beri alelacele greve koulmas. Bu sebeple bir ynetmen olan Halit Refi ile bir romanc olan Kemal Tahir ilikisini konumaya niyetlenmiken, tam da Trkiyenin zgn kltrel ve entelektel dokusuna uygun bir biimde dnceye sk sk dnmek zorundayz.
82
DOSYA PERSPEKTF
Gerei Aramak ve Gerein Temsili Gerei aramak forml Kemal Tahir romancl ve dncesi iin bir anahtar niteliinde. Neredeyse bir haysiyet meselesi, tekrar tekrar dnp romann ve dncenin sahihliini snayan bir buyruk. Gerek aranabilir mi, aransa bulunabilir mi, romanda veya sinemada temsil edilebilir mi, btn bunlar kurmacann doasna ait temel sorular. Kemal Tahirin byle sorular kendine sorduunu dnmyorum. O, gerei ara buyruunun kendisini tad yeni blgelerde yapt keiflerin heyecan iinde daha ok. Halit Refi de sinemaya, talyan yeni-gerekiliinin etkisinde, kendi ifadeleriyle Trkiye gereklerinin sinemaya yansmas2 arzusuyla balyor. Gereki sinemaya verdii deer henz iin en bandayken, Yeni Sabah gazetesinde sinema eletir2 brahim Trk, Dlerden Dncelere Syleiler: Halit Refi (stanbul: Kabalc Yaynevi 2001) s. 71.
Halit Refi, Yeilam sinemasn bir halk sinemas olarak tanmlar. Bu konuda teorik akla ulaamasa da, devlet ve sermaye destei olmadan halkn destei ve beklentilerine gre ekillenen bir sinema olmasn Yeilamn temel zellii olarak ortaya koyar. menlii yaparken bile o gnn filmlerine hesap sormakta kulland bir l. Kemal Tahirin Nijat znn tavsiyesiyle okuduu ilk roman Krdumanda da onu arpan ky hayatnn o gne dek rastlamad, arpc bir gerekilikle yanstl oluyor. Krduman, Halit Refi zerinde ciddi bir tesir brakyor ve Kemal Tahiri kendi yolunda bir stat olarak benimsemenin ilk adm oluyor. Halit Refi de toplumsal gerekilikten ulusal sinemaya getii dnemete, toplumsal gerekler olarak sinemada temsil etmeye altklarndan baka bir de ulusal gerekler diye bir
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
83
DOSYA PERSPEKTF
eyin varln kefettii anda bile gerekiliin atallanabildiini, onun doasna has problemlerini hesaba katmyor. Kemal Tahir gibi o da Trkiye gereklerinin sinemada temsil edilebilmesinin imknlarn aratrma kavgas iinde. Batllama Fiyaskosu Kemal Tahirin o gnn kltrel ortam iinde syrlabilmesinin ve kendine has bir yer edinebilmesinin en nemli sebebini de bu gerei ara buyruu iinde buluyoruz. Gerek aranabilir bir eyse eer, o zaman hibir zaman verili deildir. Bu Kemal Tahiri dneminin romanclarndan ve Marksist dnrlerinden bir adm teye tayor. Hem de henz ilk roman Sardereyi yazd dnemde bile. 3Kemal Tahir, kurmacann gerei temsil gcnden kuku duymasa, bunu bir sorunsal olarak eserlerine tamasa bile peki bunu ondan beklemek ne kadar doru ve anlaml olur?- kurmaca eserlerinde gerekilik adna dneminde dolamda
3 O tarihlerde Kemal Tahir Malatya, Nazm Hikmet Bursa cezaevinde. Sardere romannn ilk msveddelerini Nazm Hikmet okuyor ve Kemal Tahire yazd mektupta diyor ki: Kemalciim. ok gzel, harika bir roman yazyorsun. Mthi! Yalnz Aa kyl ilikilerini ihmal ediyorsun. Onlara da dikkat et. Onlar da koyarsan hi eksii kalmayacak. Ama biz daha sonra km roman dndmzde, Kemal Tahirin ustas, aabeyi olan Nazm Hikmetin bu ikazlarna ramen kendisi ky ilikilerinde ne grmse onu tesinde baka bir ey koymadn gryoruz. a.g.e. s. 227 .
olan belli gerek kalplarn romanlarna istif etmekten kanyor. Dolaysyla bu, her zaman iin Kemal Tahirin tek bana bir zgnlk adas olmasn salyor. Bu konuda Yorgun Sava, att tartmalar ve Devlet Ana kronolojisini takip etmek lazm. Bu hat zerinde Kemal Tahir, Ortodoks Marksistlerin temel elimeyi snflar arasnda gren hazr formlasyonunun Trkiyenin zgn tarihsel ve toplumsal koullarna uymadn kefediyor ve dolaysyla bu ithal ablonla Trkiyeyi anlamak yerine Trkiyenin gereklerine uygun bir sosyalizmin imknlarn aratrmaya soyunuyor. Bylece Trkiye tarihi iinde devletin snflarn oluumunu engelleyen baskn karakterini aklayan ve snf elimesinin yerine dou-bat eksenli bir elimeyi oturttuu teoriyi romanlarnda gelitirmeye balyor. Btn bunlar gerei aramak konusundaki srarnn onu gtrd, sol camiadan aforoz edilmek pahasna iine girmeyi gze ald alanlar. Bu noktada keskin bir batllama eletirisi gze arpmaya balyor. Hatta bu eletiri o kadar keskinleiyor ki, meseleyi bir sohbetleri srasnda Halit Refi iin kk bir aydnlanmaya sebep olan o cmlesinde ifade ettii biimiyle batllama fiyaskosu olarak koyuyor. kisinin de gerei arama konusundaki srarlarnn yannda, Halit Refii Kemal Tahire gtren bir baka nokta da bu. Halit Refi, ok ilgin ve dikkate deer bir eitimden getikten sonra Kemal Tahirle
84
DOSYA PERSPEKTF
buluabilecei bir zemine geiyor. Ynetmenlie baladktan sonra her filmiyle birlikte Trk seyircisi tarafndan belli bir ynde ilerlemek zorunda braklp seyirciye giderken beraberinde tad ideolojik bagaj da terk etmek zorunda braklyor. Seyirci tarafndan kendi kabullerini terk etmek zorunda braklm ve bu sayede Kemal Tahirle buluabilmi olmas sadece Halit Refie zg bir durum da deil. Yeilam iindeki dier entelektel ynetmen ve senaristler de seyirci tarafndan belli bir yne girmekte neredeyse icbar ediliyorlar.4 Bu ynetmen ve senaristler, Yeilam iindeki tecrbeleriyle insiyaki olarak ve derinden Trk halkna ait, kendine has ve otantik bir kltrn varln hissederken; bu kltr ve batllama sreci arasndaki aprak ilikiyi, srtmeyi ve bu kltrn yok saylmaya veya yeniden kodlanmaya allmasndaki insafszl da belli belirsiz, bazen arpka tecrbe ediyorlar. Dolaysyla Halit Refi iin ne4 1960da, 18 yamda sinemaya adm attmda, yerli film seyircisini iyice karma alarak, onu, hakikatine en aykr decek mesajlarla irad etmek (!) grevini stlenmitim. Yahudi-Hristiyan trajii hem kiiliimi yneten etie, hem sinemada yanstmay umduum estetik temayllere hkimdi ve 5-10 yllk bir rpnmadan sonra kendi i-dnyam senaryolara aksettirmenin ne kadar zor olduunu anladm. Seyirci, uurlu olarak deilse de, insiyaklaryla beni ve ve benim dnyam yneten etie ve estetie kar geliyor; beni ve benim gibileri srarla dlyordu. Aye asa, Yeilam Gnl (stanbul: Gelenek Yayanclk, 2002) s.184.
redeyse talarn yerli yerine oturmasn salayan batllama fiyaskosu nitelemesi, sektr iindeki tecrbelerinin zaten onu tam olduu yerde hissettii o belli belirsiz duygunun ne olduunu anlamasn salyor sadece. Halkn talepleri ve eilimlerinin, Yeilam sinemasnda bu kadar belirleyici olmas ve bu kuvvetli etkinin nemli sonular, sonralar Halit Refi tarafndan da Kemal Tahir tarafndan da ele alnyor. Halit Refi, Yeilam sinemasn bir halk sinemas olarak tanmlyor. Akas bu konuda tam bir teorik akla ulaamasa da, devlet ve sermaye destei olmadan tamamen halkn destei ve beklentilerine gre ekillenen bir sinema olmasn Yeilamn temel zellii olarak ortaya koyuyor. 5Burada nemli olan, o dnemde halkn ynetmenlerde bir zihniyet dnmne sebebiyet verecek kadar sinemada belirleyici olmalar. Sinema, Muhsin Erturulun tekelinden kurtulduu an, Trkiyede dier hibir sanat dalnn geliiminde grlmemi bir tersine hareket gerekletiriyor. Yukardan aaya deil de aadan yukar doru bir kuvvet, belki de ilk defa sinemada kendisini bu kadar hissettiriyor. Bu vakay, entelektel ortama hkim ge5 Bir yanyla byle ama te yandan halk sinemasnn yaplan, yaplabilen bir ey olduunu syleyerek ve Karakolda Ayna Var (1966) filmini bir halk sinemas rnei olarak ortaya koyarak bu ilk tanmlamasyla eliir bir pozisyona da yerleiyor. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
85
DOSYA PERSPEKTF
rinde hissetmeyi esas kstas kabul eden bir romanc olarak Kemal Tahir, bu noktada sinemann ileri bir konuma yerletiini dnyor. yle ki Kemal Tahir iin gereki olmann, hibir palavraya kaplmadan eser vermenin tek ve yeter koulu en geni halk kitlelerini hesaba katmak, bunlarn en yakn zamanda anlayp sevecei teknik ve z arayp bulmak.7 Buradaki halk anlamak tutkusunu, Trkiyenin batllama tecrbesinden, Kemal Tahir gibi sylemek gerekirse batllama fiyaskosundan ayrmak sanrm mmkn deil. Hele Halit Refiin batc aydnlar dedii aydn grubu, Trkiyede batllamann savunuculuunu yapan entelekteller btn yatrmlarn halkn cehaletine yapmken. 1959 ylndaki Gazeteciler Cemiyetinin yapt festivalde temelleri atlan ve sonra Sinematek Dernei ile birlikte patlak veren byk atmay halkn isteklerine gre ekillendirdii ve besledii Yeilam sinemas ile Yeilamn kontrolsz serpilmesinden rahatszlk duyan, sinemada evrensel deerlerin rabet grmesini arzulayan batc aydnlar arasnda bir kavga olarak tarif ediyor Halit Refi.8 Dolaysyla Halit Refi, o gnn kltrel ve entelektel atmosferi ierisinde Yeilamn halk eitiminden getikten sonra Kemal Tahirle buluarak
7 a.g.e. s. 29. 8 Bu konuda daha ayrntl bilgi iin: Hakk Bagney, Trk Sinematek Dernei (stanbul: Libra Kitap, 201 1).
nel kanaatlere aykr olarak dikkate deer bulan isimlerden biri de Kemal Tahir. Anadolu insannn ruhuna byk bir sempati besleyen, ona ulamak iin ilk nce onu anlamak gereini hisseden ve romanclnda da kitlenin taleplerini gz nnden ayrmaktan ekinen bir insan olan Kemal Tahir, btn bu zellikleri neticesinde Yeilamla buluuyor. Bir soruturmaya verdii yantta da, kitleyle buluma noktasnda kendi sanatnn bile ulaamad yksek, zel bir konuma yerletiriyor sinemay.6 Kemal Tahir iin sinema nasl Trk halknn otantik karakterini kefetmek iin bir alansa, roman da ayn ekilde bu ynde gsterilen bir cehdin rn olmak zorunda. Dolaysyla kendini halkn taleplerine cevap vermek zorunda hisseden, hatta Trkiyede sanat olmak iin halkn yarglama gcn her yaratc edimde ze6 Kemal Tahir, Notlar: Sanat Edebiyat 4, (stanbul: Balam Yaynclk, 1990) s.229.
86
DOSYA PERSPEKTF
dou-bat atmasnn ve batllamann namuslu olmak isteyen Trk entelektelleri iin sahiplenilmesi gereken esas meseleler olduu fikrine ulayor. Halk Sinemas m Ulusal Sinema m? Peki Yeilam bir halk sinemas m, yoksa halk sinemas ulalmas gereken bir hedef mi? Eer halk sinemas ulalmas gereken bir hedefse o zaman ulusal sinema neyin nesi? 1960-65 aras ekilen toplumsal gereki filmlerle, sonrasnda teorisini Halit Refiin yapt ulusal sinema rnekleri arasndaki fark veya farklar neler? Haremde Drt Kadn (1965) veya Sevmek Zaman (1965) birer ulusal sinema rneiyken nasl oluyor da seyircinin dnp de yzne bakmad filmler oluyorlar? Halit Refiin teorik emei, bizim bu sorular tutarl bir ekilde cevaplamamz ne yazk ki kolaylatrmyor. Halk sinemas mevcut olana verilmi bir isimken; ulusal sinemay ulalmas gereken, bu mevcut iinden karak varlmas gereken bir dzey olarak ortaya koyuyor Halit Refi. Bu filmlerin seyirciye ulaamamasn, bu eserlere Osmanl kltrnde divan iirinin ait olduu yere benzer bir yer vererek aklamaya veya merulatrmaya alyor. Yani ulusal kltr dairesinin iinde ama daha yksek ve incelmi bir zevke hitap eden eserler Burada elbette Kemal Tahirin en geni halk kitlelerini hesaba katmak gerektiini belirten halklndan eser yok. Halit Refi, burada kendi halk Yeilam filmlerinde tecessm eden yerli, dikkate deer bir bakalk, bir zgnlk, tamamen bize ait bir deer deil alelade bir paralanma, bizim yaammzn bir paras olanla baya Hollywood kalplarnn garip karm. eilimleriyle de elimekte. u nokta da ak deil: acaba halkn zevki ulusal sinema rneklerini anlayabilecek kadar inceltilmeli mi, yoksa sektr iindeki mevcut ileyi ve retim biimleri korunmal m? Aslnda bu, Yeilam ynetmenlerini daha en bata, yukarda bahsettiimiz atmann srkledii bir pozisyon. Yeilam yok sayan, hesap d tutan ve sfrdan bir Trk sinemasnn gelimesinin koullarn aratran entelektel eilim, Yeilam sinemaclarn byle bir konuma sktryor. Savunmac bir refleksle mevcut olann idealletirilmesi,9 bu ynetmenlerin hareket imkann korkun derecede kstlad iin Halit Refi, eliik teorik hamlelerle kendisine ve dier sinemaclara hareket imkan amaya alyor. Paradoks douran bir halklk, paradoksal bir gerekilie
9 Trk filmlerindeki kalplam hikye yaplar, kalplam kahraman kiilikleri, kalplam davranlar; kaybolmu, belki de hi varolmayacak ilahi bir dzenin erdemlerini ve gzelliklerini dile getirme abalarnn ifadeleridir. Halit Refi, Ulusal Sinema Kavgas (stanbul: Dergh Yaynevi, 2009) s. 144. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
87
DOSYA PERSPEKTF
bitiiyor. Trk sanatlar maddi gerekleri olduu gibi yanstmaz, devletin temsil ettii bir ilahi dzen iinde, bu gerein yorumunu da ihtiva eder. 10diye yazan Halit Refi, tamamen bir birbirine zt iki perspektifi st ste oturtmaya alarak bir k noktas aryor. Devletin temsil ettii ilahi bir dzenin bugne k drmesini beklemek ve bugn bu k altnda ele almak gerekilik olarak adlandrlabilir mi? topyaclk ve gerekilik birbiri iine bu ekilde sokulabilir mi? Gerekten bizim gerekiliimiz byle bir gerekilik mi? Yoksa burada anakronizmden baka bir ey sz konusu deil mi? Bu sorularn cevapsz, ylece havada asl kalmasnn en nemli sebebi de Halit Refiin Yeilam anlamaya alacak kadar uyank olmayan entelekteller tarafndan ite kaka bu pozisyona srklenmi olmas ve sonradan kendi pozisyonunu dorulayacak bir sinema teorisini biraz da alelacele armaya almas. Mevcudu korumaya ve merulatrmaya dnk, btn abas bu olan, hatta ii, mevcudu idealletirmeye kadar vardran; te yandan da mevcut olandan k noktalar bulmaya alan, sinema dilini dntrmeyi amalayan, daha dnsel bir sinema yapmaya alan bir teorinin kanlmaz karmaas bu. Bir yanda Yeilamn retim artlar iine gmlm te yanda ideal bir dnya tasavvuru tarafndan ekitirilen bir sinemann kafa karkl
10 a.g.e. s. 141.
Ulusal Sinema Ne Kadar Mmkn? u noktann hi tartlmaya almamas da garip gzkyor, sinemada tamamen yerli bir estetie, tamamen ulusal bir anlatma ulamak mmkn m? Halit Refi, bu sorunun zerinden atlayp, elbette mmkn n kabul zerinde hareket ediyor ama gerekten byle mi? Baka bir medeniyetin ve kltrn rn olan kameray dndmzde bile bu kamera denilen icadn, ait olduu medeniyetten tamamen bamszlaarak tedavl edebilecei gerekten sylenebilir mi? Kemal Tahir, Devlet Anada Kaplan avuun azndan silahn icad bahsinde gerek mertlii hibir nesne bozamaz 11dedirterek teknii onu kullanan medeniyetin olumlu hasletlerine gre ekillenen, bamsz bir ey olarak grdn gsteriyor. Sadece kamera deil, sinema da bir icat, bir teknik mahsul. Peki gerekten sinema, tamamen yerliletirilebilir mi? Trk modernlemesi, en bandan beri biraz aresizce biraz umutsuzca bu fikri yedeine alarak serpiliyor. smet zel ise Meselede u ekilde yazyor: Metropolde gelien teknoloji oraya has hayat tarznn gereklerine paralel bir yry gstermitir() kendi kltr haritalarn muhafaza etmek isteyen insan gruplarnn teknikten zarar greceklerini kabul etmeliyiz. Bir toplumun kendi deerlerine uygun olarak ve zellikle gelitirdii bir hayat kalb iinde
1 Kemal Tahir, Devlet Ana (stanbul: Tekin 1 Yaynevi, 2003) s. 232.
88
DOSYA PERSPEKTF
farkl deerlere sahip baka bir toplumun ahsiyetine sadk kalarak yaamasnn imknsz olduu sylenebilir. 12 Bu ifadeler, zellikle bugn teknii terk etmenin gerekliliine deil ama tamamen kendimiz kalmann imknszlna iaret ediyor sanki. Yani tamamen kendi kltr dairemizden neet eden bir sinemaya ulamaya almak, halkn yargs tek nirengi noktamz olsa bile beyhude bir aba olur bugn. Aye asann Yeilam Gnl boyunca vurgulad ifte gereklilikle veya izofreniyle yzleip, bunu sinema retiminin iine dhil etmek durumundayz. Halit Refiin kard noktalardan birisi de bu. Tamamen ulusal kltrden beslenen bir sinema yapma abas, onu sadece birbirinin ayns olan melodramlar ilahi bir dzenin erdemlerini ve gzelliklerini dile getirme abalar olarak grp yceltmeye gtryor. Bu melodramlarn deersiz ve ie yaramaz deil ama bat sinemasnn lsne vurulduu zaman anlalmaz olduu noktasna vardryor. Gerekten bu gr ilk bakta sempatik grnebilir ama Yeilam filmlerinin genelinde tecessm eden yerli, dikkate deer bir bakalk, bir zgnlk, tamamen bize ait bir deer deil daha ok alelade bir paralanma, bizim yaammzn bir paras olanla baya Hollywood kalplarnn garip karm. Frsat bulduka sinemann ve romann Trkiyede bat kopyaclndan kurtul12 smet zel, Mesele, (stanbul: dam Yaynlar, 1988) s. 158.
duunu mthi bir gvenle dile getiren Kemal Tahir bile, bir yk soruturmasna verdii yantta unu da syleyebiliyor: Trk sanatlarnn banda en az yz elli yldan beri FT GEREKLLK belas vardr. Batllama yz elli yldan beri bize batdan GEREKler tamaktadr. Uysa da uymasa da tamaktadr. Bunun yan sra toplumumuzun tarihsel geleneinin aralksz oluturup olgunlatrd kendi yerli gereklerimiz de, istediimiz kadar grmezden gelelim, hatta, frsat elverdike tekmeleyelim, bir daha katiyen onlara dnmeyeceiz, ok kr kurtulduk diye kendimizi aldatmaya abalayalm, var olmakta, hayatmz etkilemekte, kiiliklerimizi ve davranlarmz temelden ynetmeyi srdrmektedir.13 Dolaysyla Kemal Tahirin de belirttii gibi tamamen bat kopyaclyla bir eser vermek mmkn olmad gibi,14 tamamen ulusal kltrmzden beslenen bir sinema filmi ekmek de sanrm mmkn deil. Bugne kadar oka, baz kiilerin de hazla, bir tr ehvetle tekrarlad bize has paralanma her sanatsal abaya kanlmaz biimde kendi rengini veriyor. Bu imknszla ramen, Kemal Tahirin ve Halit Refiin abalar iinde bat klt13 Kemal Tahir, Notlar: Sanat Edebiyat 4 (stanbul: Balam Yaynclk, 1990) s.109. 14 Trkiyede yaplan her film zaten ulusal bir filmdir diyor ( Metin Erksan), Ne demek bu ulusaldr, br deildir. brahim Trk, Dlerden Dncelere Syleiler: Halit Refi, (stanbul: Kabalc Yaynevi, 2001) s. 261. Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
89
DOSYA PERSPEKTF
rne has trajikle hesaplaabilme arzusu gerek bir katk olarak belirginleiyor. Bunun eserlerde gerekleip gereklemedii veya ne derece ve nasl gerekletii ayrca incelenmeye deer konular ama teorideki bu cesaret, zellikle dikkat ekici. Bu noktada Devlet Ana, Halit Refiin ulusal sinema teorisine yapt etki bakmndan ne kyor. Devlet Anada birey de Kemal Tahirin nceki romanlarndaki deerini kaybetmekte, bir toplum sistemi, belli bir yaama dzeni n plana gemektedir. Bireyler bu sistem ve dzen iinde gerekleri ve ilevleri kadar yer almaktadr. Tpk Trk minyatrlerinde kiilerin yerli yerine oturtulup, toplumun iindeki fonksiyonlar kadar deerlendirilmeleri gibi 15 diye yazan Halit Refi, Ulusal Sinema Kavgasnn ilerleyen sayfalarnda da sayd bu zelliklere benzer zellikleri Metin Erksan veya Ltfi Akad filmlerinde de sevinle kefediyor: (Akad) Bir Trk sanatsna yakr, doulu bilgelere has soukkanllkla, bireyleri ile fazla yz gz olmadan, onlar meselelerinin ve olaylarn iindeki paylarndan fazla deerlendirmeden, bilinaltlarn, hatralarn, hayallerini kurcalamadan, kenefte yahut yatakta ne yaptklarn merak etmeden, ancak belli bir toplumsal sistem iinde, kiilerinin birbiriyle mnasebetleri asndan filmini kuruyor. 16 Burada bireysel dramn geriye
15 Halit Refi, Ulusal Sinema Kavgas, (stanbul: Dergh Yaynevi, 2009) s. 83. 16 a.g.e. sf. 1 14
ekilmesi, trajiin alandan silinmesi onun yerine daha epie yakn, przsz bir dnya tasavvurunun ve toplumsaln ne karlmas ulusalln koulu olarak ortaya koyuluyor. Kemal Tahir de bunu roman iin u ekilde tekrarlyor: Trk roman asl yolunu bulup kopyaclktan kurtulal beri drama dm tek adam anlatan bat romanlarnn yanna Trk insann, daha dorusu dou insannn sosyal dramn derinlemesine veren yeni bir eit ok nemli bir bakalk getirmitir.17 Burada sadece kendi romann m dnyor yoksa aklnda baka isimler de var m bilmiyoruz ama Kemal Tahirin Devlet Ana ile yaptnn ve bunun Yeilam sinemasndaki karlnn verimleri henz yeterince dikkate alnm gzkmyor. Gerekten de sinemasal anlatmda trajik olann reddedilmesi, karakter yerine toplumsal tipin geirilmesi, sinemada yerli bir dili mmkn klabilir mi? Belki bu soru bugnn sinemas ile Yeilam arasndaki kopukluu giderecek bir kpr olabilir ve Yeilamn birikimini ciddiye almaya buradan balayabiliriz.
17 Kemal Tahir, Notlar: Sanat Edebiyat 4 (stanbul: Balam Yaynclk, 1990) s. 37.
90
GOVANN SCOGNAMLLO
Fotoraf SELMA YARDIM
GOVANN SCOGNAMLLO
rk sinemasnn yaayan en nemli tarihilerinden Giovanni Scognamilloyla geen saymzda baladmz sylei dizisine, bu sayda devam ediyoruz. Dergide, dosya konusu yaptmz edebiyatsinema ilikisi zerinden baladmz syleide, Scognamillodan sinemada sansr ve SYADn mevcut durumu gibi gncel konularda da gr aldk.
SYLE
f Trk sinemasnda uyarlamalarn arlkl tercih edilmesinin sinemamza ne gibi etkileri oldu?
Bir gerek edebiyat var bir de popler. Yeilamn melodram tarz filmlerde kulland popler edebiyat, yani piyasa edebiyat oldu. Melodramatik romanlardan alnan eyler -Senede Bir Gn mesela- zaten Trk sinemasnda mevcut olan trn etkilerini oaltt. Arada dzgn filmler de yapld. Gerek edebiyat fazla kullanlmad. nk belirli yazarlara engel konuldu. Yaar Kemalden sansr dneminde ak bir ekilde senaryo almak ya da roman uyarlamas yapmak mmkn deildi. Zaten Yaar olsun Orhan Kemal olsun takma isimlerle yazyorlard mecburen. Trk sinemasnn dramaturjisi asndan bu popler romanlar bir ey getirmedi. Sadece sistemi ok iyi besledi. Trk edebiyatnn gerek gemiinden gerek ada byk isimlerinden pek uyarlama yaplmad. Orada prodksiyon asndan baka bir faktr rol oynuyor. Bir roman uyarlamak iin bir telif hakk demeniz gerekiyor. imdi nl bir yazarn, Orhan Pamukun bir kitabn uyarlayacaksnz, Orhan ne ister? Milyonlar ister, o da filmin maliyetini sarsar. Tahirin Halit Refi, Metin Erksan, Atf Ylmaz zerinde bir etkisi oldu. Aziz Nesin fazla etkili oldu diyemeyeceim, her ne kadar baz yaptlar kullanldysa da; Yaar Kemal sansrden dolay takma isimle senaryo yazmak zorunda kald. Kemal Tahir de Orhan Kemal de takma isimle yazd. Senaryolarn kabul ettirebilmek iin bata Orhan Kemal olmak zere Yeilam kurallarna yakn senaryolar yazmak zorundaydlar. Kemal Tahirin polisiye roman yazmas gibi bir eydi. Akm diyoruz ama aslnda o saydmz akmlar gerek akm m? Akm dediinde, mesela talyan Yeni Gereklii bir akmdr, Fransz Yeni Dalgas bir akmdr, Yeni Sinema (Cinema Novo) bir akmdr. Ama o akm kantlayacak bir dizi yapt var. Bizde var m? Bir de sadece yapt retmek deil, o akm srdrmek. Diyeceksin ki Yeni Dalga gibi akmlar belirli bir dnemin akmdr. O dnem aldktan sonra kendiliinden bitiyor. Yeni Gerekilik savan ve sava sonrasnn ortaya koyduu bir trdr. artlar normale dnnce Yeni Gerekilik pembe gerekilik oldu.
f Trk sinemasnda bir dnem edebiyatlarla ynetmenler arasnda fikir alverii mevcut. Trk sinemasnn trlerinin olumasnda, akmlarn, gr ayrlklarnn kmasnda (Milli sinema, Ulusal sinema, Devrimci sinema gibi) edebiyatlarn ektisi olduunu dnyor musunuz?
Edebiyatlar dediimizde hayr diyorum, ama genel anlamda da hayr. Bir ara Kemal
93
GOVANN SCOGNAMLLO
gereki trlerde rnler verirken fantastik ve korku trlerinde hi rn kmyor. Bunu neye balyorsunuz? Yeilam daha ellili yllardan itibaren baz trleri ok kulland, baz trleri hi kullanmad. Yeilamn srekli olarak kulland trlerden ikisi -en popler olanlar- melodram ve gldryd; fantastie inanmad. Denemedi deil, denedi ama alnan sonular hi iyi olmad. Trk seyircisi o tarz filmlere pek gitmedi. Sadece Trkiye deil, Avrupa sinemasnda da mesela talyan sinemas kaplarn korku sinemasna atnda ilk rneklerde kt bir sonu ald. Niye, nk talyan seyircisi bir talyan ynetmenin ektii korku filmine ya da fantastik filme hi gvenmiyordu. Hatta o dnemde ynetmenler ngiliz ve Amerikan takma isimlerle jenerie geiyorlard. Bunu, talyada korku akmn balatan ilk ynetmenlerden biri olan ve beraber altm Riccardo Fredaya sordum. Niye Robert Hampton diye imza ediyorsunuz filmlerinizi dedim. nk bizim seyirci geliyor sinemann karsnda, afie bakyor: Ynetmen kim? Riccardo Freda! Bizden biri bunu yapamaz. Ynetmen Robert Hamptonsa, Amerikal olmal girelim. Gven meselesi. nedir? Ynetmenin zgn dil kullanmas m yoksa uyarlanan esere sadk kalmas m? Edebiyat uyarlamalarnda esere ok sk bir ekilde balanmak sinemasal olarak sorunlar yaratr. nemli olan edebi bir eser uyarlandnda o eserin mesajn, atmosferini yanstmak. Bir eseri aynen sayfa sayfa da ekebilirsin, o vakit Ruslarn alt saatlik Sava ve Bar kar ortaya. Erler Filmdeyken Zbk (1980) filmini ektik. Trkerle gittik, Aziz Nesinle grtk. Aziz Nesin biraz kapris yapt. Kim oynayacak? Kemal Sunal dedik. Azizin pek houna gitmedi. Acaba oynayabilir mi? imdiye kadar bunca film yapm, popler bir oyuncu. Biz de yapmc olarak yatrdmz parann geri dnmesini dnmeliyiz. Tamam, kabul etti Kemal Sunal, film ekildi. Davet ettik. Birlikte filmi seyrediyoruz. Aziz Nesinden tk yok, eyvah dedim film sonunda patlayacak. Film bitti, Kemal gene Kemal Sunal oynad. Aziz, eh idare eder diyip srtn evirdi ve gitti. O filmde Kemal de biraz rahatsz oldu. Film balamadan bana geldi aabey dedi, imdi ben karakter mi oynayacam? Evet dedim, karakter oynayacaksn. Ama benim seyircim karaktere alk deil, ya beenmezse dedi. Kemal dedim, senin seyircin ne iin geliyor filmlerine? Senin iin. Ne oynarsan oyna gelecek. Film ok iyi bir hslat yapt. Ama Zbk deil, Kemal Sunal.
f Trk sinemas size gre neden fantastik korku trne uzak durmu?
Trk edebiyatnda bir korku gelenei, fantastik bir gelenek var m? Yok. Bir temel olmaynca ne oluyor? Ada ya da Zombi ekiliyor. Zorunlu olarak yabanc kaynaa bavuruyorsun.
f Gncel haberlerden konuursak, TRTnin Tosun Paa filmini sansrlemesini nasl deerlendiriyorsunuz?
Sadece hamam sahnesini kesmek deil, TRT ilk sigaralar maskeledi. imdi sigara ve i-
94
SYLE
kileri maskeliyor. Yarn br gn yemekleri de maskeleyebilir. Yunanistanda albaylarn dneminde byle bir ey oldu. Mesela lobilerde btn tabanca resimleri maskeliydi. Bunlar sama eyler, maskeledin sigaray ne oldu? Adam imeyecek mi? Ben sigaram iip seyrediyorum. Bana tedbir olarak dnlrse, son derece ilkeldir ve etkileri olamaz. Millet glyor. Ortaya kan tepkilerin says artarsa SYAD bir revizyona gitmek zorunda kalacaktr. ye saysnn fazla olmas belirli atmalar ortaya kartyor. Trkiyede ok sinema yazar var. Ama her sinema yazs yazan sinema yazar m olur? Orada bir ayarlama gerekiyor. Ynetim atmas da olabilir. Niye sen de ben deilim. O her yerde ok nemli nk sinemada yaptlar atmyor, egolar atyor. Bence baskc olmamak artyla belirli bir kalite aramak doru. nk internette bir ya da iki yaz yazan biri sinema yazarym diye piyasaya karsa millet gler. O tarz eyleri engellemekte yarar var. Ama ite bu adam bavurdu, ben bu adam sevmem diyerek olmaz.
f Dier yandan Ylmaz Gney filmleri Kltr Bakanl tarafndan DVDye aktarlyor. Bu konuda neler dnyorsunuz?
Ylmaz Gney mitos haline getirildi. Ylmaz Gney Trk sinemas iin, Trk sinemasnn belirli bir dnemi iin ok nemli, siyasal sinema asndan. Siyasal sinemann tesinde oyuncu olarak da bir rnek Ylmaz, ancak ok film ektii ve o irkin kral filmlerinde oynad iin seyirci salonu dolduruyor. Ama kaliteli filmler deil. Ylmazn oyunu da, her ey aksyor. Dar bteli ucuz filmler var. Bir seki yapmak gerekiyor.
f SYADta son dnemde yaanan istifalar hususunda neler dnyorsunuz? Uur Vardann istifas SYADta rahatsz olunan dzenin deimesinde nclk edecek midir?
95
Bata Trkan oray, Filiz Akn, Fatma Girik olmak zere birok oyuncuyu saysz filmde seslendiren tiyatrocu Necdet Mahfi Ayraln kz Jeyan Ayral Tzm, 1934 ylnda olarak dnyaya geldi. Pek ok piyeste, radyo oyununda, sinema filminde ve dizide seslendirme yapan sanatyla tiyatro ve dublaj hayat zerine bir sylei gerekletirdik.
f Tiyatroya nasl baladnz? Yedi sekiz yalarndayken Muhsin Erturul, babama Bir kz ocuu lazm. Ne yapsak? deyince o zamanlar hem sahne amiri hem oyuncu olan babam Evde kzm var, isterseniz getireyim. demi. Peer Gynt diye dnya apnda mehur bir mzikal piyes var. Orda da Solvay diye bir gen kz rol var. Onu Nevin Akkaya, Peer Gynt Talat Artemel oynuyor. Sahnenin en di-
96
97
98
f Eski sanatlarla yeni sanatlar arasnda bariz bir fark gryor musunuz? yi oyuncu var. Onu inkr edemem. Ama eskiler ok daha sayglyd, bugnklerde o yok. Tiyatroda saygszlk var. Dizilerde de oynadm, gayet sayglyd herkes.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
99
NAZ ERAYDA
100
ras) stanbul Film Festivalinde izlediim filmler sayesinde epeyce artmt. Sanat ynetmeni olmak istiyordum. Kariyerimdeki baka bir dnm noktas tam da bu srada Ziya ztann Ateten Gnler dizi filmi iin Mfik Kenterin kzn oynamam teklif etmesiyle oldu. Hem dm kopuyordu beceremezsem diye hem de sinemaya bulamak iin gzel bir vesileydi. Zuhal Olcayn oyun komutu verildiinde beni destekleyiini unutmam mmkn deil. Kalbim azmdan dar frlamt, sufle veriliyordu ve byle bir ey yaplacandan haberim yoktu. Neyse ki Zuhal, her eyi idare etti. Daha sonra Ziya ztann Cahide Sonkunun yaamndan esinlenen dizi film projesinde reji asistanl yaptm. Bu alma da benim iin nemli bir tecrbe oldu. Devamllk tutuyordum, sufle veriyordum, gerektiinde klket tutuyordum. Bu projeden hemen sonra erif Gren, On Kadn filmi iin oyunculuk teklif ettiinde oyunculuk yapmak istemediimi, sanat ynetmenine ihtiyac varsa memEyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
101
KAMERA ARKASI
nuniyetle almak istediimi syledim. Bana gvendi ve bylece sinemadaki ilk sanat ynetmenliimi yapm oldum. Bu vesile ile Trkan orayla da alma frsat buldum. ocukluumda bugn artk olmayan an Sinemas, nci Sinemas ve eitli ak hava sinemalarnda seyrettiim Trkan orayla almak ok heyecan vericiydi. Bu projeden hemen sonra Okan Uysalerin Gemi Bahar Mimozalar adl dizi filminde sanat ynetmeni olarak altm. Hem Okan hem de projenin yapmclarndan Onat Kutlar tanmak, onlarla birlikte almak bana ok ey katt. Yllar sonra, hem kiisel olarak ok sevdiim, hem de deerli bir sanat olduunu dndm Uur Ycel, Karanlkta Koanlar dizisinde Mualla roln oynamam istediinde, roln hi konumuyor olmas zellikle ilgimi ekti, o deneyimi yaamak istedim. Bir de stelik Derya (Alabora) ve Uur bu ii yapabileceimi dnmlerdi. yi ki yapmm; Uurla almak ok zel bir durum. Oyunculuk deneyimim bu kadar. Yani ortada oyunculuk kariyeri yok aslnda. Az kalsn unutuyordum, bir de Hakk Msrlolunun tamam study camle ekilmi Onlara Pek Sk Rastlamadk isimli filmi var. Son sekansnda Ezel Akayla karlkl oynamtk. Kerem Kurdoluyla birlikte 1990 ylnda kurduumuz tiyatro topluluu Kumpanyada kendi projelerimi oluturma ve ynetme olanan buldum. Kumpanya kapandndan beri eitli oyun, performans ve ilerimi farkl yerlerde yapmaya devam ediyorum. Sinemada sanat ynetmenlii yapmak, eitli projelerin yaratc ekibi iinde yer almak, o projelerin biimlenmesine etkide bulunmak, ok zevk aldm bir i. ada gsteri sanatlar kulvarndaki bamsz bir tiyatro izgisinde, ynetmen olarak Adan Zye her eyiyle sana ait olan bir gsteriyi tasarlayabilmek ve o gsteriyi gerekletirebilmek de baka bir deneyim. Benim iin hepsi ayn btnn paralar ve hepsinin yeri ayr. f Tiyatro-sinema ilikisi zerine pek ok teorik metin bulunmakta. Sinemann geliiminde nceleri tiyatro k noktas olmu, sonradan sinemay tiyatrodan ayrma abas iine girilmi. Trkiyede de hl sinema, zellikle oyunculuk anlamnda tiyatrodan beslenmekte. Siz bu ilikiyi nasl deerlendiriyorsunuz? Temel malzemelerinin farkl olduunu dnrsek sizce salkl bir iliki mi bu? Lars von Trierin Dogville (2003)ini seyrettiimde bir sre yerimden kprdayamadm. Sinema ve tiyatro gibi iki ayr disiplinin bu kadar farkl ve gl bir dille i ie ifade edilmi olmas beni ok etkiledi. Sanrm yeni bir ey syleyebilmek, herkesin kulland anlatm aralarn kullanarak o dili tersyz edebilmekle, farkl alg biimleri oluturabilmekle mmkn. Sinema ve tiyatronun temel malzemelerinin farkl olduunu dnmyorum. Tam tersine, temel malzemeler ayn. Ama anlatm aralar arasndaki birka teknik farkllk, estetik ve hatta dnsel farkllamaya da yol
102
103
KAMERA ARKASI
Bunlar ada gsteri sanatlarnda da, sinemada da olaan yaklamlar aslnda. Ama geleneksel tiyatronun hkim olduu sanatsal iklimlerde yeniliki yaklamlar gibi grnyor. Bildiiniz gibi klsik tiyatro kurgusunda zaman ve mekn birlii kural vardr. Yani olay dorusal ve kesintisiz bir zaman dilimi iinde ve gzmzn nndeki dekorun taklit ettii meknda olup biter. ada gsteri sanatlarnda ise bu anlayn kimi zaman az, kimi zaman gl bir ekilde krldn gryoruz. Bu deiimin tek bir etkiyle ve belirli bir dnemde gerekletiini iddia edemeyiz. Ama sinemann ortaya kyla birlikte tantmz kurgu tekniklerinin, gsteri sanatlarnn deiimini byk oranda etkilediini dnyorum. Sinemada kapal bir odada gece geen bir diyaloun hemen ardndan, gndz ak havada geen bir olayn grntlerine bir an iinde zplayabiliyoruz. Daha nce de konutuumuz gibi, tiyatro ve sinema birbirini karlkl etkileyerek deiiyor. Kurgu teknii, tiyatrodaki sahne kuruluunu etkiliyor. Tiyatrodaki bamsz, cesur denemeler, zaman olgusuyla oynamak konusunda, ticari sinemann atamayaca admlar deniyor. Sonra sinema, kendi yaratt teknii daha da ileri tayarak Inarritunun filmlerinde veya Cristopher Nolann Memento (2000)sundaki zaman oyunlarn, ana akmn sularna dhil ediyor. Hatta Balang (Inception, 2010) gibi bir filmle bu ara popler ticari sinema tarafndan bile kullanlr hle geliyor. Sonu olarak ilk
listeler olutururum. Resim, malzeme ve renk rneklerinin olduu birka klsrlk bir klavuz kar ortaya. Somut tasarm aamas, ancak bu n almalardan sonra balar. f Ynetmenliini yaptnz bir oyundan bahsederken izgisel zaman anlayn ykmak, eyalarn kiilemesi, seyircinin kendi yolunu bulabilecei bo alanlar gibi ifadeler gzmze iliti. Bunlarn nemi ve sinemadaki karlklarndan bahsedebilir misiniz?
104
105
KAMERA ARKASI
ler aldnz. Festivaller ve dl sistemi sizce salkl iliyor mu? Verilen btn dlleri sevinerek ve memnuniyetle aldm tabii. Yaptnz iin grlp deerlendirilmesi motive edici bir ey. Ama hibir beeni veya yergi ortam salkl ilemez. ster seyircinin alklar olsun, ister eletirmenlerin yazdklar, bir yapt/ii deerlendirmek iin yeterli deil. Bir sanat yaptklarnn deerini bunlarla lemez. Bence bir yaptn nasl okunduu nemli. nk okuyann ve yapann birikimine/kiisel tarihine/niyetlerine ve daha pek ok eye bal olarak kastedildiinden daha fazla ya da daha az anlam kartmak mmkn. Bir yaptla karlatnzda o an iinde bulunduunuz ruh hli bile etkili olabiliyor. Bir de trler var. Btn trleri ayn kefeye koymak da mmkn deil. Ama ne kadar salksz olursa olsun, beenilmek, takdir edilmek, tartma amak, hatta yaptnz bir ile birilerini fkelendirmek, bunlar sanat olmann en zevkli yanlar. dller de bu ortamn bir paras. Yaplan ilerin grnrln arttrmak, daha ok insann ilgilenmesini salamak gibi bir ilevleri de var. f Sinemada kimlik, yerellik, burallk meseleleri hakknda ne dnyorsunuz? Bu meseleye baka bir perspektiften bakmay tercih ediyorum, sanatta sahicilik meselesi asndan. Bir sanat, kendi kiilii ve kltryle rten bir tarza ulat zaman ok verimli bir hle geliyor ve ortaya kard gl, etkileyici, derin almalar oluyor. O nedenle sanatnn kendisini iyi tanmas, olmad kadar otantik veya olmad kadar evrensel almalar retmeye almamas gerekiyor. Bu bakmdan ok zengin bir corafyada yayoruz. Hibirimiz tamamen doulu veya tamamen batl deiliz. Her birimiz, farkl oranlarda ve farkl biimlerde, zgn karmlarz. Ne olmadmz kadar batl olmaya almalyz, ne de olmadmz kadar doulu. Burada anlatmaya altm, her sanatda farkl cevab olan bir sahicilik meselesidir ve bu bir sanat yaptnn iyi olup olmadn belirleyen en nemli kstastr. Mhim olan da budur. Ortaya kan almann hangi pazarlarda nasl bir sat ans yakalad beni ilgilendirmiyor. yi i mutlaka yerini bulur. f Pek ok niversitede tiyatro ve sinema zerine dersler verdiniz. Trkiyedeki sinema eitimini deerlendirir misiniz? Branlama konusunda rencileri ynlendirebilecek bir eitim sistemimiz var m? Evet, birok niversitede dersler/atlye almalar verdim. Ama dorusu etrafla pek ilgilenmeden, niversitenin genel durumunu gzlemlemeksizin, kendi rencilerimle, kendi snfmzda, kendi iimize konsantre olarak yapyorum bunu. Dolaysyla Trkiyedeki sinema eitiminin durumu hakknda deerlendirme yapabilecek bir konumda deilim. Ama inandm eitim hakknda bir iki cmle syleyebilirim: Eitmenlerin kendi sanat anlaylarn gen insanlara empoze etmeye altk-
106
107
KISA-CA
EK BAKALIM:
GRNENLERLE GEREKLER
ZEYNEP MERVE UYGUN
Shakespearein oyunlar genellikle o mehur ikilik zerinden gider: Grnene karn Gerek Olan (Appearance vs. Reality). Othello, Macbeth, Bir Yaz Gecesi Ryas, 1 2. Gece ve dier pek ok eserinde Shakespeare, bu dikotomiye bavurur nk hibir ey grnd gibi deildir; yerkre zerindeki pek ok atmann temelinde grnenin aldatc, ikircikli, yapay gerekliine karn aslolann balkla svanmamacasna varln ortaya koyma abalar yatar. Shakespeare, belki bundan duyduu
rahatszl ortaya koymak belki de bu temann eserlerindeki srkleyicilii, inandrcl ve deeri artrmasndaki en ksa yol olduunu dndnden kaleme ald pek ok sonede ve oyunda Grnene karn Gerek Olan temasn kullanr. Peki, btn bunlarn ek Bakalm isimli ksa film yarmasyla ne gibi bir ilikisi var? ek Bakalm yaynlad dizilerle reyting rekorlar kran bir televizyon kanalnda, syledikleri her cmle magazin programlarnda olay olan jri yelerinin yer ald ve gen yeteneklere olanak salamak iin yaynlanan bir ksa film yarmas. Bu tanmlama Shakespearein grnene
108
KISA-CA
karn gerek olan temasna yerletirildiinde grnen kategorisinde yer alyor ne yazk ki, nk en temeldeki atma, televizyonun sradan bir ii ova dntrme arac olmasdr. Dolaysyla yaynlarda sklkla kurgusal ve sansasyonel ilere yer verilir; asl ama en fazla izlenebilen, en fazla dikkati zerine ekebilen olmaktr. Bir televizyon yaynnda ok da ciddiye alnacak bir durum yoktur ve televizyonda yaynlanan bir yarma Gen yeteneklere frsat verme amacyla dzenlense bile fiktif olmaktan teye geemez ve yaynlanan her eyin kurgusal olduunu farz edersek, izlenilenlerin ciddiye alnmas mmkn deildir. Burada trajik olan nokta bu yarmay izleyen ve yarmaya katlan pek ok insann gereklik algsyla oynanmasdr. yle ki Okan Baylgen neredeyse her filmi ayakta alklayarak harikulade yorumunu yapmaktadr. Filmlerin pek ounu izleyen birisi olarak, reklm filmi, komik video, mzik klibi mantyla ekilenleri bile hesaba kattmzda bu filmlerin arasnda hem ok iyi hem de ok kt yapmlar olduunu syleyebilirim. Ama her filmin harikuladelik makamnda olmas biraz garip deil mi? Mesele buradan alnp Neden hl bizim de iyi bir sinema geleneimiz yok?lara kadar gtrlebilir ama bu konuda zetle yle diyebiliriz: zleyici orada grd jri yesinin kanaatlerini genelgeer kabul etmekte ve daha sonra izleyecei pek ok filmi deerlendirirken buradaki kanaatleri kstas haline getirmektedir.
Bir televizyon program gen yeteneklere frsat verme amacyla dzenlense bile fiktif olmaktan teye geemez ve izlenilenlerin ciddiye alnmas mmkn deildir. Trajik olan nokta bu yarmay izleyen ve yarmaya katlan pek ok insann gereklik algsyla oynanmasdr.
Okan Baylgenin byk bir keyif alarak izledii (bunu biliyoruz nk film izlenirken jri yelerinin mimikleri minik kelebek ekranlardan gsteriliyor) t-shirt reklm gibi ekilen bir filmde baz eylerin o kadar da harikulade anlalmamas gerektiini grdk. Film, bir erkein kadn tavlama hikyesini konu almakta. Erkek giydii t-shirtlerin nndeki bask yazlarla kadn etkilemeye alr. Kadn ise hibir eye kanmamaktadr tabii ki. Erkek klktan kla girer. Bir sahnede kadna farkl iecekler sunar, kadn kh glerek kh kibarlkla hepsini reddeder. Erkek sahnenin devamnda beyaz atletle gelir kadnn karsna. Bu noktada kadnn suratnda yle bir irenme ifadesi belirir ki erkek hemen arkasn dner, srar bile etmez ve kandrmak iin baka yollar arar. Bu sahne zerinden arkllatrmann yeniden retimi, tekiletirme, teki olana tahamml gsterememe gibi pek ok alt metin okumas yaplabilecei gibi ayn kadnn, t-shirtnn nnde para ve araba basks olan erkee koarak gitmesi ayr bir tartma konusu olabilir. Her kadn araba ve para
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
109
KISA-CA
Para her derde deva mdr? Gen yeteneklere ne gibi frsatlar verildii nmzdeki gnlerde daha iyi anlalacak olmakla birlikte yarmann, ksa filme gnl verenlere vaat ettii ciddi bir kariyer balangc ya da iyi bir sinema eitimi deil, 150 bin TL para dldr. ek Bakalmn bir ksa film yarmas olduu hesaba katldnda 150 bin TLlik bir dl zerinde durup dnmek gerekir. aramaktadr ve bunu grselletirmek gerekten (!) ok komiktir. Film burada noktalanr. Jri kahkahalar ierisindedir. Yukarda bahsedilen jri yesinin kanaatlerini genelgeer kabul etmek meselesi bu balamda olduka nemlidir. Beyaz orapl, beyaz atletli insanlar beenmemeye, onlarla dalga gemeye devam edebiliriz nk zaten Okan Baylgenin de buna bir itiraz yoktur. Ayn jri ekibinde yer alan, vakti zamannda gzellik tac elinden alnan, oyuncu ve tenisi olan ama sinema eletirmeni olmayan Hlya Avarn, filmlerle ilgili yapt yorumlar, blmler ilerledike vasatn zerine yava yava trmanmakla birlikte, bir ksa filmcinin duymas gereken altn tler deildir. Avar, ayn program ierisinde bir taraftan biz genlere yeni bir ortam, yeni imknlar salamak iin buradayz derken -ki bunu syleme tarz bu yazda konu alnamayacak kadar ardr- on be dakika sonra yanndaki jri yesine dnp Aslnda o kadar da ciddiye almamalyz galiba bunlar diyebilmektedir. Jri yeliine ilk bata en fazla pheyle yaklatm ama yarmay izledike itiraf etmeliyim ki yorumlarn en fazla onayladm Hncal Uluun -ne yazk ki ikinci haftann sonunda jri yeliini brakmtr- yarmada bulunma sebebi grnrde Hlya Avarla ayndr. Ulu, Amacmz iletiim fakltesi mezunlarna frsat vermek, onlarn kendilerini gstermelerini salamaktr. diyor. Bunun zerine hemen u soru geliyor akla: Bir ksa filmcinin derdi kendisini bir televizyon ovunda gstermek mi olmaldr? Soruyu yle de sorabiliriz: Bir ksa filmcinin hedefi 150 bin TL midir? Ya da 150 bin TL tm dertlere deva mdr? Cevabnz evetse yazy okumay burada brakabilirsiniz. Teekkrler. Cevabnz hayr ise; temcit pilavna dnen iletiim fakltesi mezunlarnn isiz kalmas meselesine deinebiliriz. Az ok festivallerde yer alm birisi olarak unu syleyebilirim ki; sinemac olmak iin ngilizce bilmek arttr (zgnm ama yle). Uluslararas hatta artk ulusal yarmalarn neredeyse
110
KISA-CA
hepsinde ksa metraj ve dier kategorilerdeki filmler ngilizce altyazyla birlikte istenmektedir. Bir noktaya kadar bu durum idare edilebilir. Ama yine ayn yarmann bavuru formu da ngilizcedir. Bu form da orta seviyede ngilizce bilen bir arkada yardmyla doldurulabilir. Festivalin jrisi filmi beenir de gstermeye karar verirse ve ynetmen festivale giderse, gnde en az yirmi defa tekrarlanan tm diyaloglarn gidiat yledir: Merhaba ben Amerikal/Fransz/ngiliz bir yapmcym/ynetmenim/senaristim ve ite bu da kartvizitim/filmimin DVDsi/irketimin e-mail adresi vs. Bu noktada imdada yetien candan bir tercman durumu kurtarabilir. Ama yukarda bahsedilenlerin hepsi ayr ayr aba gerektirir, ynetmene vakit kaybettirir, dikkat datr, sizi asl odaklanlmas gereken meseleden yani filminizden fersah fersah uzaklatrr. Bir iletiim fakltesi mezununun ya da bir sinema okulundan mezun olsun olmasn bir ksa film ynetmeninin, istedii baary elde edememesinin ya da iyi bir film karamamaktan yaknmasnn altnda yatan muhtemel sebeplerden biri vizyon ve dert sahibi olmamasdr. Orijinallik kstas bile bu noktada geri plna atlabilir. Vizyonu olmayan filmin hi ans yoktur nk vizyonsuz bir yapm eskinin reprodksiyonu olmaktan teye geemez. rnein; Dervi Zaim filmlerini ekmeden nce o kadar ok alr ve okur ki onun ynetmen olduunu bilmeyen birisi doktora tezi yazdn sanabilir. Okunan her yeni cmle kameramzn kadrajn biraz daha deitirir, filmimizin anlam, derdi katmanlar ve okunmaya ak hale gelir. ok nemli bir mesele de ister kurgu ister belgesel olsun iyi bir filmin bir derde sahip olmasdr. Tam tersinden sylenecek olursa; derdi olan ve iten bir sinematografiyle anlatlan film, iyi filmdir. Annem Sinema reniyor filminin ynetmeni Nesimi Yetik, Hayal Perdesi iin yaptmz bir rportajda unlar sylemiti: Annem Sinema reniyor yaznsal bir alma olsayd bir anlam olur muydu? Olmazd. Sadece grselle ve sesle yapabileceiniz bir ey bu. Ayn metinleri kda yazsak kar tarafa hibir ey ifade etmez. ok da ucuz bir i olarak grlr muhtemelen. Yazarak bir eyleri ayn gte ifade edebiliyorsanz, yazarak yapmalsnz bence. yle yapamadnz iin, yle olmad iin bunu tercih etmeniz gerekiyor. Buradaki szlerin amac sinemay radikal bir tekelletirmeye dntrmek deil, yalnzca grnt israfn engelleme abasdr. Her gn yzlerce filmin ekildii, herkesin birbirine ksa filmin var m? diye sorduu bir zamanda yayoruz. Bu ilerin sansrlenmesi, grmezden ya da hor grlmesi kukusuz kar yol deildir ancak gerei grnr olandan ayrmann yani emek sarf edilen iyi ileri tespit edip hakkn vermenin yolu ek Bakalmdan gememelidir nk -tebihte hata olmaz- byle bir yarmaya katlmak, almak yerine Milli Piyango bileti almaktan ok da farkl deildir.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
111
BELGESEL ODASI
1990-1991 yllarndaki Madenci Grevini ve Byk Ankara Yryn 100 Bin Kiiydiler adl belgeselinde konu edinen Metin Kaya, yryn hemen ardndan 1992 ylnda gerekleen Grizu Faciasn Derin lk/263 adyla belgesele dntrd. Madenlerin iinde yaplan ekimler
ve olaya mdahil olan kiilerin ve yaknlarnn tanklklaryla ilerleyen belgesel, sadece Trkiyedeki deil, dnyadaki en byk maden kazalarndan saylan ve 263 madencinin lmyle sonulanan Grizu Faciasn en sahici haliyle bugne tayor. Drdnc i Filmleri Festivalinin al filmi olan ve 46nc Antalya Altn Portakal Film Festivalinde Melisa nelin, Ben ve
112
BELGESEL ODASI
Nuri Bala filmiyle birlikte En yi Belgesel dln paylaan 100 Bin Kiiydiler belgeseli sansasyonel bir geri dne neden olmutu. Trkiyedeki ii snf tarihi asndan madenci grevine ve Byk Ankara Yryne bak, Zonguldakn sanayileme srecindeki Trkiye asndan yeri, dnemin politikaclarnn aktardklar, lirik anlat yaps ve tartmaya davetkr hali ile olduka ilgi ekmiti. 10 bin kiinin zerinde salon seyircisine kavuan belgesel, kendi apnda nemli tartmalar balatmt. Bu adan son dnemde ekilen belgeseller arasnda nemli bir yer tutan bu belgesel hak ettii ilgiyi grm, ynetmeni ve evresini yeni bir film ekmeye tevik etmiti. 5 Austos 201 tarihinde Mithat Alam 1 Film Merkezinde belgeselin galas gerekletirildi ve ardndan sinema tarihisi Zahit Atam moderatrlnde bir sylei yapld. Ynetmen Metin Kayann kendi deyimiyle 100 Bin Kiiydilerin devam nitelii tayan Derin lk/263, Trkiyedeki madenciliin doksan sonrasnda nasl ke srklendiinin ipularn veriyor. 3 Mart 1992 tarihinde Zonguldakn Kozlu Beldesindeki Trkiye Takmr Kurumuna bal madende tarihin en byk zincirleme grizu patlamalar meydana geldi. l saysnn fazlal ve patlamalarn iddeti nedeniyle dnyadaki sayl maden kazalarndan biri saylan ve tarihe Derin lk/263 isimli belgesel, sadece Trkiyedeki deil, dnyadaki en byk maden kazalarndan saylan ve 263 madencinin lmyle sonulanan Grizu Faciasn en sahici haliyle bugne tayor.
Grizu Facias olarak geen olayda, madende alan iilerin byk ounluu karbondioksit zehirlenmesinden ya da yanarak can verdi. Derin lk/263 olayn ncesinde ve sonrasnda yaananlara byk bir dikkatle eiliyor. len madencilerin yaknlarnn verdii hukuk mcadelesi, lmekten kl pay kurtulan madencilerin yaadklar, kurtarma almalarna katlan sivil savunma ekiplerinin yaadklar filmin ana eksenini oluturuyor. Grizu Faciasnn bir dier nemli yn faciadan sonra yaanan (aslnda olayla tetiklenen) siyasal tartmalar. Seksen sonras ii hareketlerinin en byklerinden saylan madenci yrynn hemen ardndan gerekleen Grizu Facias, Zahit Atama gre madenci yrynn bir anlamda intikam. Filmde de anlatld zere patlamadan drt saat ncesinde gaz istasyonunda metan gaz 2,6 dolaylarna kadar kar. Havalandrma yaplp madenin boaltlmaEyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
113
BELGESEL ODASI
s gerekirken, durum gz ard edilir. 1,6 seviyesinde balayan uyar sinyali de ayn ekilde ihmal edilir. Daha da nemlisi, yukarda belirttiimiz gibi madencilerin ou karbondioksit zehirlenmesinden lr. Madencilerin takmalar gereken gaz maskeleri ise yurtdndan sipari edilmi, ancak gmrkte beklemektedir. Yani madencilerin kazada lmeleri iin neredeyse her ey hazrdr. Zahit Atam bu durumu Kozluda yaananlar 1991deki byk madenci yrynn cezasdr diyerek deerlendirdi. Atam szlerine Madenci yrynn kazanmlar bu srete trplenmi, madenlerin zelletirilmesi hzlandrlm ve i gvenliine dnk nlemler alnmayarak bu sre hazrlanmtr. Yaanlan i kazas deil i cinayetidir. diye devam etti. eriden bir belgesel Derin lk/263 bir yandan olaya mdahil olanlarn tanklklarn anlatrken, bir yandan da gerek maden grntleriyle yaratt etkiyi glendiriyor. Syleide Zahit Atam bu durumu yle deerlendirdi: Belgeselin en nemli zellii udur: Madenlerde ekilen btn grntleri bizzat madenciler ekmitir, olay hakknda konuan herkes orada alanlar ya da sendikalardan olan insanlardandr, yani olayn tanklar, alanlar ve direnenleri ya da madurlardr. Ayrca gerek belgeler, gerek grntler kullanlmtr, asln-
ounluu maden iisi ya da madenden emekli sanat kitlesinin ses getiren belgeselleri ortaya koymalar dier ehirleri kskandracak nitelikte.
114
BELGESEL ODASI
da bu belgesel kelimenin gerek anlamyla Zonguldakta 1992 ylnda meydana gelen Grizu Faciasna tanklar, madurlar ve direnenleri araclyla yaklm bir at olmas nedeniyle ok baarldr. Grizu Faciasnn bir dier politik yn facia sonrasnda balayan ii cretleri ve zelletirme tartmalardr. Seksen sonras yaanan zelletirme furyas, maden iilerinin rgtll ve TTKnn Cumhuriyet tarihinin en kkl devlet iletmelerinden biri olmas nedeniyle madencilik sektrn dier alanlar gibi abuk etkilememiti. Fakat Grizu Facias sonrasnda zellikle ana akm medya ve siyasetiler, olay bahane bilip zelletirme srecini tartmaya atlar. Sre balad ve bugnk duruma gelindi: Numunelik birka devlet iletmesi, devlet iletmelerinin iindeki taeronlar, Zonguldakl iilerin maalarn bile fazla bulup Asyadan ya da Trk Cumhuriyetlerinden daha da ucuza ii getiren iletmeler... Derin lk/263 btn bu politik sreci anlatmyor. 100 Bin Kiiydiler belgeseli konu edindii olay bata politik olmak zere btn ynleriyle evrelerken, Derin lk/263 daha ok olaya dhil olan madencilerin ve yaknlarnn tanklklar zerinden gidiyor. Ynetmen, filmin galasnda 100 Bin Kiiydiler belgeseline gre daha minr bir anlat yaps tercih ettiini aklkla belirtti. Fakat belgeseli bu sreci tartmak iin syleilerle ve panellerle desteklemek istediini ortaya koydu. Her iki belgeselin de ilgi eken bir dier yn de lkemizde grlmeyen sanatsal bir rgtlln kolektif almasyla gereklemesidir. Zonguldakl farkl sanat kesimlerinden gelen birok insann filmin yapmna katk saladnn alt Metin Kaya tarafndan izildi. ounluu maden iisi ya da madenden emekli sanat kitlesinin lkemizin dier ehirlerinde grlmeyen bir retim tarzyla ses getiren bu belgeselleri ortaya koymalar dier ehirleri kskandracak nitelikte. Umarz Zonguldakl amatr sanatlarn dier eserlerini de grme ans buluruz. Syleide merak edilen konulardan biri de iki filmiyle Trkiyedeki belgesel dnyasnda nemli bir yer edinen ve kendine has tarzn oluturan Metin Kayann bundan sonraki almasnn ne olacayd. Zonguldak tarihine ara vereceini belirten Kaya, syleinin sonunda doksanl yllarn muhalif hareketinin nemli ayaklarndan biri olan Leman Dergisinin belgeselini ekeceini mjdeledi.
115
AIK ALAN
RAN SNEMASI
MT AKSOY
Tfl garsonu unutma. (Paral Ham, Madde 1 2) ran sinemasn ok iyi bildiim sylenemez; Trk sinemasn da aslnda. Bu iki konu aldnda bildiim ve kendime bir meseleye eilirken kstas aldm birtakm temel tutamak noktalar var sadece. Yani meslekten deilse de dardan, bir izleme ve renme (bunu pedagojik bir sre olarak anlamayn ltfen) durumu szkonusu.
Bununla birlikte izlediim ran filmlerini, hem Trk hem de dnya (bu artk ne demeye geliyorsa) sinemalarndan ayran bir zellik var: Herhangi bir ran filmi ortalama bir filmde olduunu nceden bildiimiz ve dolaysyla da ele geleceini sandmz yahut beklediimiz bir rn, bir sinema filmi gibi gelmiyor bana. Karmzda bir film vardr var olmasna da bu, bir sinema filmini var eden koullar, tanmlar ve nihayet somut rnn kendisini iermiyor, dokunmuyor ya da dokunamyor gibidir. Yani hani Aristonun bize salk verdii u yasadan biri olan zdelikle ilgili nerme/ durum, burada ortadan kalkyordur. zledi-
116
AIK ALAN
im film, bir filmden hep daha azdr, yani kendisi deildir. Hep bir yerleri eksiktir; bir taraflar yaptrlmam, dikilmemitir. Bu sinema trnden (byle sylemek doruysa elbet) hep bir eyler eksik gibidir. Bu eyler bir sinema filmini var eden btn her eye gnderme yapan eylerdir ve yoktur burada. Daha ham, daha paral: Paral bir ham vardr ortada. Paral Ham Ahmet Gntann yeni dnem iirine verdii genel ad (son kitabnn ad da bu: Paral Ham). Gntan, paral hamdan muradn yle anlatyor: () [D]ili anlamla arj edecek yeni yollar bulma ihtiyac duydum, nk mevcut yollar artk anlam retmekten ok anlamszln orta oluyor, iirimin yolunu kestim, kendimi mecbur kldm, buyurgan engeller koydum, 12 maddelik bir manifesto yazdm, bu noktaya neden geldiimi anlatan 134 maddelik bir de monolog yazdm. yle bitiyor: iir = iir deil, bunda da bir beyan bulanamyorsa artk... iir = iir deil siyasi bir beyandr, manifesto konjonktrel bir eydir, iirin siyasi bir tavr almasdr. Kafiyeyi attm ama onun paralar tartma - eitleme ilkesini yanma aldm. Dizeyi attm ama parallk ilkesini yanma aldm, iirin ilksel zelliklerini yanma alarak baa dndm.1 Kabaca syleyecek olursam bu, iiri iir olmaktan kartp onu artk kendini var
1 Ahmet Gntan, Halk Tatile Gitti, Kitaplk, Eletiride znellik I, Say: 105, Mays 2007, http://www.ykykultur.com.tr/ dergi/?makale=390&id=57 (14.09.201 , 1).
Bir Ayrlk, fikirsel atallamay, ideolojik gndermeleri olan, yani kaba siyasal angajmanlara ekmeden, bulamadan iliyor, ilerliyor.
eden o asla yabanclatran btn sahteliklerden arnma hareketidir. Ve bu, alan bo brakmak anlamna gelmeyip, bir kez daha meydana kp, yiite yaamak iin bir meydan temizleme, saflama hareketidir. Cinayet[in] yksek binalarda olduunu bilen birisinin, kk ama mtevaz bir mesken edinme abas: Ve bylece Yahu bir mesken tutmak, bir yerde skun etmek tam olarak neydi sahi? gibi o hakikatli sorular sormaktr tam tamna burada olan. imdi, bylesi bir iir, janjanl bir biim iinden gelmedii srece bize unu syletir durur: Yahu ortada iir miir yok ki! Yoktur, nk o boyal kelimeler dnyas burada bulunmamaktadr. te ran Sinemas, tpk paral bir ham iirde olduu gibi, tam tamna bu haml, bu paral haml hatrlatr. Esastan ve samimi bir sahtelik En son izlediim ran filmi Nadir ve Simin: Bir Ayrlk zerine dnnce btn bu sylediklerimi bir kez daha teyit etme imkn buldum. Dorudan bir film zerine dnmekten ziyade bu film genel olarak ran sinemasnn bende uyandrd o
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
117
AIK ALAN
nimalist sinemann tam olarak ne demek olduunu sylyor bize. Bir baka ifadeyle ran Sinemas szkonusu olduunda birilerinin minimalist bir efekt grd yerde gerekte olup biten ey, aslnda somuta dokunma, yaamad eyden bahis amama, haddini bilme, birtakm sz sanatlarndan uzak durma, gizli gnderme yapmama, imgeyi, imgesel bir hareketi bilgi vermek iin kullanma, nihayet yavaa ve ardan bir eyleri aramann vuku bulmasdr tam olarak. Dolaysyla, ran Sinemasnn kendine temel alarak bu dnyaya ald minval, kelimenin en gerek anlamyla minimalist bir dil kurmak iin yaplan birtakm hareketleri anlatmamaktadr bize. Baka bir ekilde sylersem, onlar, major sinema diline kar bir eylem iinde deillerdir. Yaptklar, filmi, film dilinin yklerinden arndrmaktr aslnda. Buysa sahtelie bulamama abasdr. Yani kk konular bulup bunu minik minik ilemek deildir buradaki temel dert. Sinema (yani bir sanat eseri) zaten hayat karsnda anlam, gereklik ve esas olarak geride bir yerlerdedir ya da yle olmaldr. yle olmaldr nk o yapma bir eydir; hayat szkonusu olduunda o, ister istemez bir sahtelik barndrr iinde: Esastan ve samimi bir sahtelik. imdi ran Sinemas bir rn ortaya koyarken hibir zaman ortaya bir rn koyduunu, yani yapma bir ey imal ettiini unutmamtr. Byle olduu oranda da bu sinema dili bir izleyiciye Aman
imgeyi anlamama yardmc olduu oranda yazmn konusu olabiliyor esasnda. Film bir ayrlk ile balyor ve yine yle bitiyor. Nadir ve Siminin dorudan doruya duygusal olmayan fikirsel ayrlklklar onlar boanmann eiine getiriyor: Simin lkesinden ayrlmak isterken, Nadir tam tersine lkesini terk etmeyi dnmyor. Ve film bunun zerine gelien olaylar bize anlatmaya balyor. Bir Ayrlk, szkonusu bu fikirsel atallamay, bildiimiz anlamda ideolojik gndermeleri olan, yani kaba siyasal angajmanlara ekmeden, bulamadan iliyor, ilerliyor, denebilirse tartyor. Bu ideolojik/siyasal angajmanlara bulamama meselesi nemli. nemli nk (var olan bir meseleyi) bylesi bir ele al biimi, herkesin ran Sinemasna oka yaktrd, onu adlandrd/tanmlad u mi-
118
AIK ALAN
Allahm! Nasl gzel oynuyorlar rollerini bu adamlar, nasl bir senaryo bu byle! Nasl mkemmel alar! Of! Of! gibi lflar syletmez. nk bilir ki, bylesi bir duygu seline bizi kaptran bir rn hayat unutmamza sebep olur. Bilir ki hayat szkonusu olduunda bir rn en fazla bir rndr, daha fazlas deil. Dolaysyla da kendisini yle bir yerde konumlandrr ki, hem hayata deip onunla bir eyler alp verir, insani bir minval/olu iinde kendini gerekletirir, yani kendisini ak ederek bizlere sunar, hem de durmas gerektii yeri bilerek (ki bu had bilmedir) bizim temel gerekliimize tecavz etmez. Minimalist deil fakat paral ham olan ran sinemas, bir insann kendini bakpgrp-dokunup-tutup tanmasna dair o ilksel ve temel insani hareketi yapar aslnda. Tekrar Gntan yardma aralm/hatrlayalm: Benim formlm iir = iir deildir, para [siz bu paray minimalist bir yerden deil de o somut ze yapma bir rn ortaya koyduunu unutmama olarak okuyun] iir olmayandr, varln artrp dizelememitir, kafiyeleip dier dizelerle biili bir hizaya ekilmemitir, ilem grmemitir, kenara ayrlmtr. Ham da yle, tam anlama kavumamtr. Kelimelere dayal bir iir yazmyorum, nk her kelimenin milyonlarca inanan var artk, hazr refleksler eliinde gzel bir gsteri yapmak istemem asla, yaptm paralar arasnda anlam egzersizleri, para kaderdir, yavatan alr, iirin en eski kardeidir, yle
Sinema hayat karsnda anlam, gereklik ve esas olarak geride bir yerlerdedir ya da yle olmaldr. nk o yapma bir eydir; hayat szkonusu olduunda ister istemez bir sahtelik barndrr iinde: Esastan ve samimi bir sahtelik.
bir gnde yayoruz ki syleyiteki acemilik de kurumsallaabiliyor, malzemedeki acemilik benim aradm. Malzemedeki acemilik: Btn bir ran sinemasndaki o kesik kesik, srekli olarak birtakm mrldanmalarla kendine bir yol bulmaya alan o rkek dil; Latife Tekinin Sevgili Arsz lmndeki Dirmit kzn konumay bilmeden konumas gibi. Bylesi bir hareket ise birtakm oyunlar tertip edip, sahte rntler iinde oyalanmaktansa, ok ama ok somut bir insani durum ya da olutan kalkarak insann temel ve ontolojik hline dokunur, bunun iin abalar. Bu yzden sanlann aksine o byk dnme, hayatn dndaki metafizik bir bo ura deildir. Tam tersine dorudan ve dorudan tam da hayatn iine dairdir o dnme abasnn kendisi. Belki de yle sylemek daha doru olacak: Ne ki dokunmuyor, dokunmak istemiyor, kerih gryor, kayorsa hayattan, o somut zden, ondan uzak durmal. ran sinemas: Tfl garsonu unutmayan sinema.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
119
CHAN AKTA
Film seyirciliimin yksek ve bilinli, plna programa dayanan bir amala baladn elbette syleyemem. Bir renme srecinden sz etmek gerek. Drt yalarndayken balayan sinema merakm, bir yerde yaadm kasabada o dnemde pek gzde olan haftalk fotoroman mecmular ve artist fotoraf hediyeli ikletlerinin srprizleriyle btnleiyor. Geceleri kasaba sinemasna maaile giderdik, hafta sonlarnda kadn gruplaryla gittiimiz olurdu. Gece gidilen filmleri ounlukla sonuna kadar izleyemez, uykuya dalardm. Babamn kucanda eve dnm filmin bir paras gibi gelirdi bana sonradan. Tamamlanmam sahneler ve finalle ilgili duyduklarmda eksik bir yan, boluklu bir alan kalrd hep. Burada boluk derken kastettiim, eksik kalan yan tamamlamaya heveslendiren bir nitelik ya da durum. Henz okuma bilmediim iin Telefondaki Ses balkl fotoromandaki maceray fotoraflardan kartmaya alrken bir eyler hep eksik, kiisel yoruma ak kalrd. Paralar kendi kendime tamamlamaya alrdm.
BOLUU KAVRAMAK
Benzeri bir boluu okuduum izgi romanda da hissederdim. Fato ile Basrinin hikyesi bana hi tamamlanmam gelirdi. Merdivenlerde bir sebeple birbirini kovalarlard. Aralarnda sren kovalamaca bitmese de servenin gnlk ksmnn izgi roman karesiyle sonlandrld noktadan itibaren yeni hikyeler gelitirirdim. Yatl okula erken gittim, on bir yanda. Kalabalklar arasnda, vakit de kampana sesiyle blnrken ikide birde, insann biriciklik hissini korumas hi kolay deil; kla mantyla srdrlen bir nizam var yatl okulun. Ktphanede nefes aldm duyardm, ktphane memurundan aldm kitaplarla yatakhanedeki ranzama ya da uzun koridorlardan birinin dibindeki bir oyua ekilerek kitap sayfalaryla kendi lemimi geniletmeye devam ederdim. Bir de hafta sonlarnda, Cuma ve Cumartesi geceleri akam yemeinden sonra yemekhane salonunda gsterilen filmler, baka lemlere alan pencere olurdu benim gibi dier hafta sonlarnda
120
Deerini mutlu veya mutsuz sona balamayan, buna karlk seyirciye yoruma ak boluklu vadiler sunan bir ayrcal var sinemann. srama sahnesi anlamna gelebilir. Bakasnda mutsuzlua yol aan eyi byk bir iyimserlikle yorumlamak, tamamiyle kendi hayat grmz oluturan bakla ilgili diye yazmtm, BSVde gerekleen sinema konulu bir toplantnn ardndan yazdm yazda. (Mutlu Sonsuz Hayatlar, Gerek Hayat, 26 Eyll 2005) Deerini mutlu veya mutsuz sona balamayan, buna karlk seyirciye yoruma ak boluklu vadiler sunan bir ayrcal var sinemann, bunun sebebi belki filmle seyirEyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
121
122
123
sinemasn tanyordum epeyce. ran sinemasna younlamaya, bu sinemada neler olup bittiini incelemeye baladm, 80lerin sonlarna doru. Bu balamda attm ilk adm, 1989da Altn Lale film yarmas iin stanbula gelen Farabi Kurumu Mdr Muhammed Beheti ile yaptm rportaj. (O yl Altn Lale dln Nar ve Ney filmiyle Said brahimfer kazanmt.) Sonraki yllarda eitli dergileri izleyerek ve rportajlar yaparak Mslmanlarn sinema alannda eser verme imknlar balamnda zihnimde olumaya devam eden sorulara cevap bulmaya altm. 1991de rana giderken, sinema alannda bir eitim grme fikri de vard zihnimde. Sinema alannda eitim grme fikrime karlk, bir tr gurbet psikolojisiyle iime kapanrken yazmaya daha fazla vakit ayrmak istedim ve hikye yazmaya younlatm. Sinemay seviyor, merak ediyordum; ancak kamera yoluyla anlatmak yerine yazarak anlatmay yeliyordum. Ekip almasna bir dereceye kadar akt benliim. Film seyirciliinin ise yazarlm gelitirmede bavuru kayna olabilecek boluklu bir alanla bam korumada yararn gryordum. Yazar gibi ynetmeni de her ey daha farkl olabilirdi sorusunu ak tutan ey, szn ettiim. Aklma herkes-
ten nce Michelangelo Antonioni geliyor, boluun ynetmeni. Tristan Tzara, Antonioni, Picasso, Miro, Erol Akyava paralama yoluyla boluun yapsn tanmaya ve deerlendirmeye altlar. Ben bu sluba ynlendiren sebebi Yaratcnn iradesini balanmayla ilgili bir araya balyorum. Btnn durmu oturmuluunun soru sormaya izin vermedii yerde kbistler, cevab paral yapda aramaya altlar. Boluk, byle bir paralamada bir zdelemeyi mmkn klarak sanaty yeniden btnlemeyi salayacak imge ve kavramlarn kaynana gtren toparlayc, hibir eyin kaybolmasna veya telef edilmesine izin vermeyen feza. Dndke yine Antonioniye dnyorum. Boluk onun filmlerinin ana karakteri deil mi? Bunu bazen bo sokaklar, gz alabildiince uzanan parklar, pencerelerinde tek tk insanlarn gzkt yksek apartmanlar, bazen iki kii arasnda uzayp
124
125
KTAPLIK
f Daha nce kara filmler zerine bir kitabnz vard, imdi de yeni kara filmler zerine bir kitap kardnz. Kara filmlere ilginiz ne zaman ve hangi filmlerle balad? Kkken babama ait dedektiflik kitaplar cazip izimler ieren kapaklaryla ilgimi ekerdi. Shell Scott, Mayk Hammer ve Arsen Lupenin maceralarn severdim. Sonradan Dashiell Hammet ve Raymond Chandleri, dier noir yazarlarn tandm, tandka da su zerine fanteziler ieren o heyecanl hikyelerin peine dtm. lk filmlerse keskin glgeler, anahtar klar, sigara dumanl meknlar ve tekinsiz atmosferiyle iz brakan, tek kanall televizyon dneminde yaynlanm olanlard. angayl Kadn (The Lady From Shanghai, 1947), ifte Tazminat (Double Indemnity, 1944), Derin Uyku (The Big Sleep, 1946) ve Bitmeyen Balay (Touch of Evil, 1958) gibi trn iaret direkleri olan bu filmler kara anlatlara olan ilgimi daim kld.
126
Kara filmler ait olduu corafyadaki toplumsal uyumun bozulduu dnemin, ekonomik, politik ve kltrel amazlarn, toplumsal dnmn perdeye yansmasdr.
127
KTAPLIK
Sava, Watergate Skandal, Pentagon yolsuzluk belgeleri gibi toplumsal kargaaya neden olacak dnm noktalarnn ortaya kt bir dnem. Bu dnemde retilen kara filmlerde karakterlerin daha da acmaszlat, kadnlarn daha lmcl, erkeklerinse lmeye daha meyilli olduu grlr. Manuryal Aday (The Manchurian Candidate, 1962), Point Blank (1967), in Mahallesi (Chinatown, 1974), Elveda Sevgilim (Farewell, My Lovely, 1975), Night Moves (1975), Taksi ofr (Taxi Driver, 1976), The Long Goodbye (1973) film noirn rnesansna ait yapmlardan bazlar. Klsik noirn dnyeviliine karn modern noir insan psikolojisinin derinliine inmeyi tercih eder. Bu anlamda modern noirn gzlemden ok duygulara dayal anlatlar olduu, klsik noira gre izleyicilerle daha samimi bir iletiim kurduu sylenebilir. Teknolojik kara filmlerse 80lerden sonra gndelik hayata giren, son derece vaatkr bilgi a teknolojisi sonras insann duyduu gvensizlii yanstr. Yakn gelecei konu alan bu filmler biraz d biraz kbus ieren anlatlardr. f ki kitabnzda da incelediiniz ve rneklediiniz filmler genelde daha popler ve son dnem filmlerden. Kitapta ele aldnz filmleri ve ynetmenleri seerken nasl bir yol izlediniz? Anglo-Amerikan kltrnn imece usul abasyla doan kara filmlerin Hollywoodda kayda deer bir yere sahip
yeni kitabnzda kara filmleri tanmlamaya ynelik bir abanz olduu sylenebilir mi? Yeni Kara Filmler, ilk kitabn geniletilmi, yenilenmi hali. Aradan geen sekiz yl kitabn kavramsal olarak da ieriinin doldurulmasn zorunlu klmt. Bu nedenle Yeni Kara Filmler hem atmosfer hem de tematik-estetik ablonlar ve noirn biimsel zellikleri zerine daha ok bilgi ieriyor. f Sizce kara film ile yeni kara film arasndaki temel farkllklar nelerdir? Bu gei srecini nasl deerlendiriyorsunuz? Kara filmin grsel ve tematik anlatm biiminin yorumland 1970ler, Vietnam
128
sinemasndaki rnekleri hakknda ne dnyorsunuz? Film noir gnmzde uluslararas bir bieme dnmtr. Modern noirn baka film trleriyle etkileimiyle melez yapmlar domutur. Uzakdou sinemasnn estetik ve anlatmsal ncelikleri noir davurumculuuyla birlemitir. As Tears Go By (1988), Hakl ntikam (Sympathy for Mr. Vengeance, 2002), Oldboy, ntikam Melei (Sympathy for Lady Vengeance, 2005) gibi filmlerde karakterlerin sularndan dolay yaadklar pimanlklar ve straplarn grmek mmkndr. Corafyaya zg melodramla dolu bu filmler tuhaf bir biimde de Amerikadaki rneklerine gre daha acmasz sahneler ve intikama odaklanm psikopat katiller ierir. Ama bu iddet bazen kara film karakterinin kendini cezalandrmasna yneliktir de.
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
129
KTAPLIK
Trk noirlarnda su ileyen karakterler zalimliinden dolay kendisiyle hesaplar. Bu da melodramn hkim olduu bu kara anlatlarda lkeye zg vicdanl bir dilin ortaya ktn gsterir. popler kltr referanslaryla donatarak rettikleri, anlatmlar ok kvrak filmlerdir bunlar. Bu ynetmenler, kuaklarnn aidiyetsizliklerini sunmakta. f Trk sinemasnda kara filmlerden dolayl olarak etkilenen pek ok film olsa da, klsik anlamda kara film rneklerinin ok snrl olduunu gryoruz. Bu eksiklii neye balyorsunuz? Trk edebiyatnda su ve dedektif hikyeleri ne kadar azsa, Trk sinemasnda da o kadar az kara film, kara filme meyleden anlat var. Son dnem sinemasnda, tuzaa den bireyi odana alan, ayartc kurgular, hesaplamalar ieren organize sular ve plnlanm cinayetler hakknda kara film izleklerinin hkim olduu postmodern kara anlatlar mevcut; nc Sayfa (1999), Vavien (2009), Polis (2006), Maymun (2008) bunlardan bazlar. Ama tpk Uzakdou sinemasnn baz rneklerinde olduu Trk noirlarnda da su ileyen karakterler zalimliinden dolay kendisiyle hesaplar. Bu da melodramn hkim olduu bu kara anlatlarda lkeye zg vicdanl bir dilin ortaya ktn gsterir.
f ki kitabnzda da Coen Kardeler, Quentin Tarantino, David Fincher, David Lynch ve Martin Scorsese gibi ynetmenlerin sinemas ne kyor. Kara filmlerin gnmzde geldii noktay gz nne aldmzda, bu ynetmenlerin trle ilikisini nasl yorumluyorsunuz? Kara filmin ablonlarn kiiselletiren bu ynetmenler ada toplumun endieli bireylerinin paradokslarn yanstarak, insann sua zorunlu ilerleyiinden, yalnzlndan, kimliksizliinden, yabanclamasndan bahsetmeyi yelerler. Film noirn biimselliini sorgulayarak revize eden, biimselliin ardndaki geleneksel anlam daha ok paranoya ve tecrit edilmilikle destekleyerek aa uyarlayan bu anlatlar, eletirel yaratclkla doludur. Martin Scorsese ve David Lynchi dnda tutarsak bu ynetmenler ncllerinin geleneksel yaptlarna kendilerinden, hayatlarndan, tasalarndan bir eyler katma derdindeki kayp kuan temsilcileridir. Filmlerin temalar bu nedenle oka iddet, dv ve kan ierir. Kendiyle kavgal bir kuan
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ
130
SNEFL
1994 ylnda Sovyetler Birliinin dalmas, eenistann bamszln iln etmesi ile balayan een-Rus Sava, kesintiler olmakla beraber gnmze kadar srer. Taraflar arasndaki ekonomik, siyasi ve hliyle askeri g dengesizliine ramen gsterilen mukavemetin istikrar,
een halknn zgrl uruna verdii hak mcadelesinden vazgemeyeceini kantlamaya devam etmektedir. Ynetmen koltuuna Mikhalkovun yerletii 1 (2007)de, zanl olarak karmza 2 kan ve halknn trajedisini omuzlarnda tayan mer, Mikhalkovun gznden eenistann ete kemie brnm hli olarak grlebilir.
132
yorum@hayalperdesi.net SNEFL
Orijinal senaryodan farkl biten filmin sonunda Mikhalkov gnlnden geenin savamayp Rusyann himayesine girmeyi kabul eden bir eenistan olduunu ak eder. Smrgeci politikalarn yzyllar boyunca kanksand bir lkede bu tip dnceler belki normal karlanabilir, ancak areyi empatide arayan bir filmde bile kendi dzlemini terk edemeden bakas adna karar almaktan kurtulamam olunmas, maalesef dman olarak benimsenen topluluk ile empatinin zorluunu bir kez daha ortaya koyar. Travma Karsnda Empatinin mkn Savan getirdii maddi ve manevi ykm hem bireysel hem de toplumsal anlamda travmaya sebep olur. atmalar, lmler, kayplar ve srekli bunlarla yzleebilme ihtimalinin getirdii korku, tamiri g izler brakr. Uzun yllar birbirleriyle sava hlinde olan halklarn arasnda gelien dmanln kayna da phesiz bu kolektif travmadr. ounlukla kiisel tecrbeye dayanmayan, genel itibariyle renilen dmanlk, birlikte yaamann nndeki en byk engel olarak karmza kar. Gl olan tarafn adaletle hkmedebilmesi iin kolektif travmann dourduu nyarglarla yzlemesi arttr. Filmde Umarn hcresinde beklerken hatrladklar zerinden savan deheti, travma yaayan kiinin gerekliiyle de uyumlu olarak, flashbacklerle aktarlr. Mikhalkov, filmin merkezindeki znenin -zanlnnhayatna yakndan bakarak nyarglarn kkenine inmeyi ve bu nyarglar amak iin teki ile empati kurmay amalar. te bu noktada tekiyi temsil etmek zere seilmi tip -Umar-, dman ile kurulabilecek empatinin snrlarn ister istemez sorgulatr. Umar Rusyaya kar savaan bir een askeri deildir, hatta babas dahi savaa katlmamtr. Daha da fazlas Ruslara kar savaan eenler evini ve ailesini kaybetme sebebidir; bir yerde Ruslarla ortak aclara sahiptir. Dmanlardan biri deil, yalnzca bir sava madurudur ve bu yzden empatiye lyktr. Tecrbenin Gc ve Sinema Tarkovski, Mhrlenmi Zamann balang blmnde sinemay btn sanatlarn en gerekisi olarak niteler. Dier sanatlarla sinemay karlatrd blmlerde, bu szlerle kastedilen netlik kazanr. Mesel, edebiyat dnyay dil aracl ile tanmlamaya alr. Sinemada bu ekilde icat edilmi bir vasta szkonusu deildir, muhatab ile kurduu iliki dolayszdr. Baka bir deyile sinema, seyirciye dnyay ve hayat tecrbe ettii kadar saf bir deneyim sunar. zlenen bir film, bir olay rgs veya bir duygulanm aktarmnn ok tesine geerek, seyircinin bizzat edindii bir tecrbeye dnr. Bu balamda filme yeniden bakarsak een gencin yarglanmas srasnda jri yelerini karar deitirmeye ikna eden sreler hayli dikkate deerdir. Aleyhindeki
Eyll-Ekim 2011 - HAYAL PERDES 24
133
SNEFL
deliller teker teker rtlse de ocuun susuzluunu onaylayabilmeleri iin, onun hikyesine bir kenarndan ortak olmalar gerekmitir. Ancak kendi hayatlarna dair kimi olaylarla gen eenin bandan geenler arasnda benzerlik kurmay baardklarnda nyarglarndan kurtulabilmilerdir. 1 empati kurabilme ve son2, rasnda diyaloga geebilme noktasnda tecrbenin tesirini ve nemini kantlar niteliktedir. Sinemay gnmzn en gl ve etkili iletiim arac hline getiren de kukusuz salad tecrbe alandr. Adalet ve eitlik temelinde tartmalar ile nyarglar ortaya dken, iktidarn kendini
tanmlarken rettii tekilerin haklarn vurgulayan 1 Kzgn Adam (1 Angry Men, 2 2 1957) filmine Mikhalkovun uyarlamasnda getirdii yenilikler, uzlamann kolay olmad nemli tartmalara kap aralar. dnyalara eilen, insaniyeti n plna yerletiren bir perspektiften bakan Mikhalkov, doulu anlat tarzn izler. Klsiklemi, akllarda belli ekilde yer etmi bir filmi uyarlamann riskleri aktr. Yabanc bir malzeme, kendi kltrn zmsemi bir ynetmenin elinde baaryla ilenmi ve baz ynlerden tay daha yukarlara tayan yerli bir uyarlama ortaya konmutur.
YORUMLARINIZ N TIKLAYINIZ
134
VZYON ELETR
136