You are on page 1of 3

Euthanatos

Doğduğumuz andan itibaren ölürüz. Yavaşça, acıyla, keyifle, bizi parçalayıp


kişiliğimizi yok eden, Büyük Bozulma’ya doğru belki de yeni bir gezi için
gidiyoruz. Bir çok batılıyı bu konsept korkutur. Bu korkunç gerçekte Euthanatos’un
kötü ününün bazısını açıklar.

Euthanatos’lar ölümde şan bulmasalar da, “kısa ölüm” denen kabul edilme
törenleri üstlerinde izini bırakır. Bir çok dışarlıklı cinayet, işkence, soykırım,
ölümbüyüsü, vampirlik ve diğer şeylerle suçlar bu Geleneği. Bu söylentilerin
ardında bir çok yanlışanlama ve bazı gerçekler vardır.

Yunan, Hint ve antik Arap inançlarının bir amalgamı olan bu Gelenek, zamanın
başından beri bir çok problemle yüzleşti. İsa’nın doğumundan üçyüz yıl önce,
Euthanatos’un ataları – Handura, Bhowana ve Dacoits – Akaşik misyonerlerle
doktrin farkları yüzünden savaştılar. Her iki grupta re-enkarnasyon ile Avatar’ın
yukarı-gelişimine inansa da söz konusu “ölüm büyücüleri” insan gelişimini re-
enkarnasyonda buluyorlardı ve buldukları yerde yozlaşmışlığa kesin bir son
getiriyorlardı. Akaşiklere göre bu örgüt Drahma’nın çemberine zarar veriyordu.
Thanatoniklere göre ise eğitimleri – İyi Ölüm - Hindistanın o zamanki yaşam
koşulları göz önüne alındığında, sadece pragmatikti. Euthanatos’lar umutsuzluk
ve durgunluk gördüklerini söylüyorlardı ve bunun çaresini en doğrudan yolla
çözüyorlardı. Modern dünyada, bu efsaneyi hala keskin bir kararlılıkla
sürdürmektedirler.

İnancın aksine, çok az Euthanatos işini soğuklukla yapar. Dışarlıklılar duygusal


kontrollerini, böyle bir iş için çok gerekli olduğu halde, kan açlığı ile karıştırırlar.
Bu nadiren gerçektir; sadece kaderin onlara yüklediği bu ağır yükü
taşımaktadırlar. Birçok Euthanatos ölümü çevreleyen dakikaya büyük bir ilgi
duysa da, bu hayranlık göründüğü kadar hastalıklı değildir. Onlara göre, ölüm
yolculuktaki bir diğer adımdır, son değil.

Euthanatos’lar dikkatsiz de değildir. Çoğu büyülerini yozlaşmanın kaynağını


araştırmak için kullanır, hedefleri nokta atışı gibi belirler ve onları avlarlar. Çoğu
İyi Ölüm’den önce kurbanlarını bir reforma davet eder. Bazıları yollarını değiştirir,
bazı dikkafalı aptallar ise Büyük Bozulma’ya katılır.

Üzücü ki, zaman onları geride bırakmış gibidir. Modern dünyanın sefaletini
engellemek her hangi bir Geleneğin gücünün ötesindedir. Bazı ekstrem birlikler
global bir yok etmeyi ve yeniden bir başlangıca gitmeyi önermiştir. Bu öneri belirli
sebeplerden ötürü pek onay toplamamıştır. Nephandi ideal’i ile görünen
bağlantısına rağmen hiçbir Gelenek Düşmüş Olanlarla bu kadar şiddetli savaşır –
herşeyin sonu yeniden doğum için hiçbir şey bırakmaz. Euthanatos, kendilerince,
iyimserdir – şu anki geceye eninde sonunda bir şafak geleceğine inanmaktadırlar.

Büyük Çember’e olan bağlantıları ile, Euthanatos olasılığın aşağılarını ve


yukarılarını diğer tüm gruplardan daha iyi anlar. Ölüm ve yeniden doğumun
etkilerini Gölgediyarlara yapılan ufak gezilerle ve karanlık Arayışlarla çalışırlar.
Şans oyunları ve sıkıntılı fiziksel işler genel öğretim araçlarıdır. Çember’i anlamak
onlara gerçeklik üzerinde bir güç sağlar.

Euthanatos’lar pragmatik bir gruptur; silahları, zehirleri, kara büyüleri ve


vampirizmi ellerinden geldiğince araştırırlar. Çoğu Dinlencesiz Ölülere kişilikleri ile
olan sonsuz tuzaklarından dolayı acısalar da çok azı kendi amaçları için bir
hayalet kullanmaktan çekinir. Ancak, Konsey tarafından hak edenlere karşı olan
adaletleri ve merhametleri ile bilinirler. Bir çoğu doktor veya şifacı olarak çalışır,
kurtarabileceklerini kurtarıp kurtaramayacaklarına yardım ederler. Onlar için Kali,
Kara Ana, mükemmel bir semboldür. Hayat verir, ve onu geri alır.

Felsefe: Herşey paramparça olur. Günün üstüne gece çöker. Herkez ölür, biz bile.
Teker kimse için ağlamaz. Ancak sabah her zaman gelir. Anlaşmanın bir parçasıdır
bu. Her zaman tekrar gelir. Bunun doğal olduğundan nasıl şüphe duyabilirsin?
Ölüm sadece nazik bir adım. Biz sadece Uyuyanları çok geçmeden uyandırmaya
çalışıyoruz.

Stil: Euthanatos büyüsü onların Büyük Çember ile olan uyumlarından gelir ve
bunu çoğunlukla bir çok doğum/ölüm gücü ile kişileştirirler. Kali, Persephone ve
Baron Samedi en yaygınlarıdır. Bazıları Çember’den çektikleri gücü zarlar, kartlar
ve benzeri ile odaklar. Çok az modern Euthanatos ölümlülük zincirlerini –
kemikler, kafatasları, ölü toprağı vs. – kullanırken diğerleri daha saf silahları
kullanır.

Küre: Entropy

Genel Odak: Dans, Zar, kartlar, silahlar, kemikler, esans, şarkı, mum,
meditasyon.

Organizasyon: Genel olarak dağınık ve demokratik; çoğu Marabout[chantry]


özerk kalır ve tüm politikasına içten karar verir. Her ayın ilk günü toplantılar
düzenlenir. Bir tatbikat birliği, Özgürlük Jileti, Geleneği Nephandi pisliğine karşı
devriye gezer ve Sonsuz Keyif Akrabalığı’nı cevapladığı ileri sürülür. Bir diğer
birlik, Beyaz Birlik, kurtarılabilecek Uyuyanların ihtiyaçlarına bakar.

Üye Kabulü: Tüm yeni üyeler agama’yı[“kısa ölüm] yaşamalıdır. Bu yakın-ölüm


tecrübesi onları Altdiyar’a uzun bir dakika için götürür ve kişinin ölümlülük ile
Büyük Bozulma’nın bilgeliğini korumasını sağlar. Bundan sonra, adaylar isterlerse
kalır isterlerse ayrılırlar.

Yardımcılar: Okültistler, ölüme hazır aktivistler, doktorlar ve hemşireler,


detektifler

Konsept: Suikastçi, sağlık çalışanı, gezgin rahip/rahibe

Diğer Gelenekler Hakkındaki Düşünceleri

Akaşik Kardeşlik: Bir defa bize yanlış yaptılar. Hala acısını hissediyoruz. Asla
güvenme, unutma.
Kutsal Koro: Dünya’nın üzücü durumunu kendi omuzlarından bir çeşit anti-
Tanrı’ya kaydırıyorlar ve hepimizin kendi Yol’umuzu yarattığımızı görmeyi
reddediyorlar.

Esrik Kült: Köklerimiz onlarınki ile birleşik durumda ama onların bakamadığı
gerçeklere bakıyoruz.

Rüyakonuşanlar: Rüyaların gücünü bilen uzak kuzenlerimiz ancak şu anki


durumun çok azını görüyorlar. Onlar için, Teker zamanda donmuş durumda.

Hermetik Düzen: Gururlu ve fırtınalı, oyuncaklara çok bel bağlıyorlar ve


arkalarındaki güçle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar.

Verbena: Ruhsal kardeşimiz, ancak dans etmekle çok fazla vakit harcıyorlar,
ayakizlerini okumak yerine.

Sanal Üstatlar: Makinelerinin içinde sonsuza kadar yaşayabileceklerini mi


düşünüyorlar? Bilgisayar ruhlarını yiyor ve geriye yağ dışında bir şey bırakmıyor.

Boş Olanlar: Ölümü bildiklerini iddia ediyorlar; ama gerçek olanı gelip kıçlarını
ısırsa çığlıklarla geceye kaçarlar.

You might also like