OVANES KAÇAZNUNİ
ERMENİSTAN'IN İLK BAŞBAKANI
1923 Parti Konferansı'na Rapor- Bükreş
BATI EMPERYALİZMİNİN
BİR ALETİ OLARAK TAŞNAKLAR
Çarlık Rusyası’nın yıkılmasının ardından Taşnaklar, bu sefer Batılı emperyalistlerin güdümünde hareket etmişler ve İngiltere, Fransa, ABD gibi devletlerin bölgedeki çıkarlarının hizmetine girmişlerdir.
Taşnak hükümetinin başbakanı Kaçaznuni, 7 Şubat 1919 tarihinde İngiliz işgal kuvvetleri komutanı General F. Wocker’la yaptığı görüşmede Ermenilerin, İtilaf Devletleri’nin zaferiyle ve Kafkasya’ya gelmeleriyle durumlarının iyiye doğru değişeceğinden kesinlikle emin olduklarını belirtmiştir.
Bu görüşmenin raporu, Ermenistan İçişleri Bakanlığı Arşivi’nde saklanmaktadır. 1923 yılındaki Parti kongresine sunduğu raporunda I. Dünya Savaşı’nın İttifak Devletleri’nin kesin yenilgisiyle sonuçlanmasının ardından gelişen olaylara değinen Kaçaznuni, o dönemi şu şekilde aktarır:
“Ay sonunda (Kasım-MP) İngiliz orduları, yani müttefiklerimizin orduları Batum’a yerleşti. Yeniden yeni umutlar beslemeye başladık. Transkafkasya’daki durumumuz iyiye doğru kökten değişecekti. Tabii ki zafer kazanan ve Tiflis’teki Alman ordularının yerine geçen bizim müttefikimiz olacaktı. Ne de olsa yan yana ortak düşmana karşı savaşıyorduk. Kesinlikle İngilizlerin dostluğundan ayrıcalıklı olarak yararlanmalıydık. Öyle ki Gürcüler Almanlarla dostluk kurmuş, Azeriler ise açık olarak Türk tarafını tutmuştu.“Ancak yine yanıldık. İngilizler, hiçbir ayrıcalık göstermediler. Sanki onların müttefiki olduğumuzu bilmiyorlardı ya da unutmuşlardı.”
Taşnakların ilk başbakanı Kaçaznuni, raporunda Taşnak Partisi’nin diplomatik faaliyetlerini de değerlendirken 1919 sonbaharındaki Paris Konferansı’na değinir ve ileri sürdükleri “Büyük Ermenistan” projesinin emperyalist bir talep olduğunu vurgular. “Denizden denize Ermenistan” gibi saçma bir projenin kendi akıllarına gelmediğini, Batı devletlerinin baskısıyla Ermeni diasporasının ileri sürdüğünü belirtir.
Kaçaznuni’nin ifadesiyle Amerika’nın küçük bir Ermenistan’ı mandası altına almayacağının, dolayısıyla “Büyük Ermenistan” projesinin gerçekleşmemesi durumunda mandayı unutmaları gerektiğinin kendilerine bildirilmesiyle bu emperyalist talep Ermenilere dayatılmıştır. Böyle sorumluluk gerektiren temel bir meselede yine kendi iradelerini kullanamadıklarını belirten Kaçaznuni, amaçsız ve abartılı taleplerin doğal olarak acı bir hayal kırıklığıyla sonlandığını sözlerine ekler.
Özellikle o dönemdeki ruh hallerini gözler önüne sermek amacıyla Sevr Antlaşması’na ve ABD Başkanı Wilson’un Ermenistan haritasına bile kimi zaman burun kıvırdıkları, beğenmedikleri zamanları örnek verir.
31 Temmuz 1919 tarihinde Taşnak temsilcisi Agaronyan’ın, Taşnak bakanı Hatisyan’a yazdığı mektuptaki şu satırlar da Taşnakların kaderlerini emperyalizme nasıl bağladıklarını göstermesi açısından öğreticidir:“Halkların siyasi kaderi gerçekte, Paris Barış Konferansı’na bağlıdır, yoksa bizim istek ve kararlarımıza değil.
”Ermenistan Devlet Arşivi’nde saklanan başka bir belge, Adana’daki Ermenilerin Fransız işgal kuvvetleri komutanı General Diffe komutasında “intikam birlikleri” adıyla silahlandırıldıklarını ve Fransız üniformasıyla savaştıklarını anlatmaktadır.
İngiliz ve Fransız emperyalizmine itaat, diğer taraftan Yunan işgaline de bel bağlamayı beraberinde getirmiştir. Taşnak hükümeti Dışişleri Bakanı’nın Tiflis’teki temsilcisine gönderdiği telgraf, buna örnektir:“Cephedeki durum çok ağır. Bir an önce Luck ve Corbeille’e başvurarak, Türk birliklerinin ilerlediği konusunda hükümetlerine telgraf çekmelerini ve gerekli tüm önlemlerin alınmasını istemelerini sağlamak mutlaka zorunlu (…)
Yunan temsilcisinden de, hükümetine hemen bir telgraf çekerek her şeyi bildirmesini ve Yunan birliklerinin bir saldırıya geçerek Türk hareketini güçsüz düşürmelerinin olanaklı olup olmadığını öğrenmesini isteyin.
”Taşnak temsilcileri, Yunan hükümetine gönderdikleri bir mektubu ise “Tanrı Yunan kralını ve muzaffer ordularını korusun” ifadeleriyle s
Original Title
TAŞNAK PARTİSİ'NİN YAPACAĞI BİR ŞEY YOK - OVANES KAÇAZNUNİ
OVANES KAÇAZNUNİ
ERMENİSTAN'IN İLK BAŞBAKANI
1923 Parti Konferansı'na Rapor- Bükreş
BATI EMPERYALİZMİNİN
BİR ALETİ OLARAK TAŞNAKLAR
Çarlık Rusyası’nın yıkılmasının ardından Taşnaklar, bu sefer Batılı emperyalistlerin güdümünde hareket etmişler ve İngiltere, Fransa, ABD gibi devletlerin bölgedeki çıkarlarının hizmetine girmişlerdir.
Taşnak hükümetinin başbakanı Kaçaznuni, 7 Şubat 1919 tarihinde İngiliz işgal kuvvetleri komutanı General F. Wocker’la yaptığı görüşmede Ermenilerin, İtilaf Devletleri’nin zaferiyle ve Kafkasya’ya gelmeleriyle durumlarının iyiye doğru değişeceğinden kesinlikle emin olduklarını belirtmiştir.
Bu görüşmenin raporu, Ermenistan İçişleri Bakanlığı Arşivi’nde saklanmaktadır. 1923 yılındaki Parti kongresine sunduğu raporunda I. Dünya Savaşı’nın İttifak Devletleri’nin kesin yenilgisiyle sonuçlanmasının ardından gelişen olaylara değinen Kaçaznuni, o dönemi şu şekilde aktarır:
“Ay sonunda (Kasım-MP) İngiliz orduları, yani müttefiklerimizin orduları Batum’a yerleşti. Yeniden yeni umutlar beslemeye başladık. Transkafkasya’daki durumumuz iyiye doğru kökten değişecekti. Tabii ki zafer kazanan ve Tiflis’teki Alman ordularının yerine geçen bizim müttefikimiz olacaktı. Ne de olsa yan yana ortak düşmana karşı savaşıyorduk. Kesinlikle İngilizlerin dostluğundan ayrıcalıklı olarak yararlanmalıydık. Öyle ki Gürcüler Almanlarla dostluk kurmuş, Azeriler ise açık olarak Türk tarafını tutmuştu.“Ancak yine yanıldık. İngilizler, hiçbir ayrıcalık göstermediler. Sanki onların müttefiki olduğumuzu bilmiyorlardı ya da unutmuşlardı.”
Taşnakların ilk başbakanı Kaçaznuni, raporunda Taşnak Partisi’nin diplomatik faaliyetlerini de değerlendirken 1919 sonbaharındaki Paris Konferansı’na değinir ve ileri sürdükleri “Büyük Ermenistan” projesinin emperyalist bir talep olduğunu vurgular. “Denizden denize Ermenistan” gibi saçma bir projenin kendi akıllarına gelmediğini, Batı devletlerinin baskısıyla Ermeni diasporasının ileri sürdüğünü belirtir.
Kaçaznuni’nin ifadesiyle Amerika’nın küçük bir Ermenistan’ı mandası altına almayacağının, dolayısıyla “Büyük Ermenistan” projesinin gerçekleşmemesi durumunda mandayı unutmaları gerektiğinin kendilerine bildirilmesiyle bu emperyalist talep Ermenilere dayatılmıştır. Böyle sorumluluk gerektiren temel bir meselede yine kendi iradelerini kullanamadıklarını belirten Kaçaznuni, amaçsız ve abartılı taleplerin doğal olarak acı bir hayal kırıklığıyla sonlandığını sözlerine ekler.
Özellikle o dönemdeki ruh hallerini gözler önüne sermek amacıyla Sevr Antlaşması’na ve ABD Başkanı Wilson’un Ermenistan haritasına bile kimi zaman burun kıvırdıkları, beğenmedikleri zamanları örnek verir.
31 Temmuz 1919 tarihinde Taşnak temsilcisi Agaronyan’ın, Taşnak bakanı Hatisyan’a yazdığı mektuptaki şu satırlar da Taşnakların kaderlerini emperyalizme nasıl bağladıklarını göstermesi açısından öğreticidir:“Halkların siyasi kaderi gerçekte, Paris Barış Konferansı’na bağlıdır, yoksa bizim istek ve kararlarımıza değil.
”Ermenistan Devlet Arşivi’nde saklanan başka bir belge, Adana’daki Ermenilerin Fransız işgal kuvvetleri komutanı General Diffe komutasında “intikam birlikleri” adıyla silahlandırıldıklarını ve Fransız üniformasıyla savaştıklarını anlatmaktadır.
İngiliz ve Fransız emperyalizmine itaat, diğer taraftan Yunan işgaline de bel bağlamayı beraberinde getirmiştir. Taşnak hükümeti Dışişleri Bakanı’nın Tiflis’teki temsilcisine gönderdiği telgraf, buna örnektir:“Cephedeki durum çok ağır. Bir an önce Luck ve Corbeille’e başvurarak, Türk birliklerinin ilerlediği konusunda hükümetlerine telgraf çekmelerini ve gerekli tüm önlemlerin alınmasını istemelerini sağlamak mutlaka zorunlu (…)
Yunan temsilcisinden de, hükümetine hemen bir telgraf çekerek her şeyi bildirmesini ve Yunan birliklerinin bir saldırıya geçerek Türk hareketini güçsüz düşürmelerinin olanaklı olup olmadığını öğrenmesini isteyin.
”Taşnak temsilcileri, Yunan hükümetine gönderdikleri bir mektubu ise “Tanrı Yunan kralını ve muzaffer ordularını korusun” ifadeleriyle s
OVANES KAÇAZNUNİ
ERMENİSTAN'IN İLK BAŞBAKANI
1923 Parti Konferansı'na Rapor- Bükreş
BATI EMPERYALİZMİNİN
BİR ALETİ OLARAK TAŞNAKLAR
Çarlık Rusyası’nın yıkılmasının ardından Taşnaklar, bu sefer Batılı emperyalistlerin güdümünde hareket etmişler ve İngiltere, Fransa, ABD gibi devletlerin bölgedeki çıkarlarının hizmetine girmişlerdir.
Taşnak hükümetinin başbakanı Kaçaznuni, 7 Şubat 1919 tarihinde İngiliz işgal kuvvetleri komutanı General F. Wocker’la yaptığı görüşmede Ermenilerin, İtilaf Devletleri’nin zaferiyle ve Kafkasya’ya gelmeleriyle durumlarının iyiye doğru değişeceğinden kesinlikle emin olduklarını belirtmiştir.
Bu görüşmenin raporu, Ermenistan İçişleri Bakanlığı Arşivi’nde saklanmaktadır. 1923 yılındaki Parti kongresine sunduğu raporunda I. Dünya Savaşı’nın İttifak Devletleri’nin kesin yenilgisiyle sonuçlanmasının ardından gelişen olaylara değinen Kaçaznuni, o dönemi şu şekilde aktarır:
“Ay sonunda (Kasım-MP) İngiliz orduları, yani müttefiklerimizin orduları Batum’a yerleşti. Yeniden yeni umutlar beslemeye başladık. Transkafkasya’daki durumumuz iyiye doğru kökten değişecekti. Tabii ki zafer kazanan ve Tiflis’teki Alman ordularının yerine geçen bizim müttefikimiz olacaktı. Ne de olsa yan yana ortak düşmana karşı savaşıyorduk. Kesinlikle İngilizlerin dostluğundan ayrıcalıklı olarak yararlanmalıydık. Öyle ki Gürcüler Almanlarla dostluk kurmuş, Azeriler ise açık olarak Türk tarafını tutmuştu.“Ancak yine yanıldık. İngilizler, hiçbir ayrıcalık göstermediler. Sanki onların müttefiki olduğumuzu bilmiyorlardı ya da unutmuşlardı.”
Taşnakların ilk başbakanı Kaçaznuni, raporunda Taşnak Partisi’nin diplomatik faaliyetlerini de değerlendirken 1919 sonbaharındaki Paris Konferansı’na değinir ve ileri sürdükleri “Büyük Ermenistan” projesinin emperyalist bir talep olduğunu vurgular. “Denizden denize Ermenistan” gibi saçma bir projenin kendi akıllarına gelmediğini, Batı devletlerinin baskısıyla Ermeni diasporasının ileri sürdüğünü belirtir.
Kaçaznuni’nin ifadesiyle Amerika’nın küçük bir Ermenistan’ı mandası altına almayacağının, dolayısıyla “Büyük Ermenistan” projesinin gerçekleşmemesi durumunda mandayı unutmaları gerektiğinin kendilerine bildirilmesiyle bu emperyalist talep Ermenilere dayatılmıştır. Böyle sorumluluk gerektiren temel bir meselede yine kendi iradelerini kullanamadıklarını belirten Kaçaznuni, amaçsız ve abartılı taleplerin doğal olarak acı bir hayal kırıklığıyla sonlandığını sözlerine ekler.
Özellikle o dönemdeki ruh hallerini gözler önüne sermek amacıyla Sevr Antlaşması’na ve ABD Başkanı Wilson’un Ermenistan haritasına bile kimi zaman burun kıvırdıkları, beğenmedikleri zamanları örnek verir.
31 Temmuz 1919 tarihinde Taşnak temsilcisi Agaronyan’ın, Taşnak bakanı Hatisyan’a yazdığı mektuptaki şu satırlar da Taşnakların kaderlerini emperyalizme nasıl bağladıklarını göstermesi açısından öğreticidir:“Halkların siyasi kaderi gerçekte, Paris Barış Konferansı’na bağlıdır, yoksa bizim istek ve kararlarımıza değil.
”Ermenistan Devlet Arşivi’nde saklanan başka bir belge, Adana’daki Ermenilerin Fransız işgal kuvvetleri komutanı General Diffe komutasında “intikam birlikleri” adıyla silahlandırıldıklarını ve Fransız üniformasıyla savaştıklarını anlatmaktadır.
İngiliz ve Fransız emperyalizmine itaat, diğer taraftan Yunan işgaline de bel bağlamayı beraberinde getirmiştir. Taşnak hükümeti Dışişleri Bakanı’nın Tiflis’teki temsilcisine gönderdiği telgraf, buna örnektir:“Cephedeki durum çok ağır. Bir an önce Luck ve Corbeille’e başvurarak, Türk birliklerinin ilerlediği konusunda hükümetlerine telgraf çekmelerini ve gerekli tüm önlemlerin alınmasını istemelerini sağlamak mutlaka zorunlu (…)
Yunan temsilcisinden de, hükümetine hemen bir telgraf çekerek her şeyi bildirmesini ve Yunan birliklerinin bir saldırıya geçerek Türk hareketini güçsüz düşürmelerinin olanaklı olup olmadığını öğrenmesini isteyin.
”Taşnak temsilcileri, Yunan hükümetine gönderdikleri bir mektubu ise “Tanrı Yunan kralını ve muzaffer ordularını korusun” ifadeleriyle s