You are on page 1of 40

ten D a Btn bu dnyada, do ru ya amaktan ayr labilecek gerek bir erdem yoktur.

David Starr Jordan

Durumu de i tirmek iin nce kendimizi de i tirmemiz gerekti ini kavrad k. Kendimizi etkili bir biimde de i tirmek iin de, nce alg lar m z de i tirmemiz gerekiyordu. Alg yla ilgili ara t rmalar ma ek olarak, 1776dan bu yana ABDde yay mlanan ba ar yla ilgili yay nlar derinlemesine inceliyordum. al malar m beni 200 y l boyunca yaz lm ba ar yla ilgili yap tlar yoluyla gerilere gtrrken, yay nlar n ieri inde a rt c bir eklin belirmeye ba lad n fark ettim. Son elli y ll k srede yaz lm olan ba ar yla ilgili kitaplar n o unun yzeysel kald na gitgide daha ok inanmaya ba lad m. Bunlar toplumsal imaj bilinci, teknikler ve acil arelerle; yani, toplumsal yara bantlar ve aspirinlerle doluydu. Buna kar l k, ilk yz elli y ll k sre iinde kan hemen hemen btn kitaplar, ba ar n n temeli olarak Karakter Eti i diye tan mlayabilece imiz; drstlk, alakgnlllk, ba l l k, ll olmak, cesaret, adalet, sab r, al kanl k, yal nl k, Herkese yilik Et eklindeki Alt n Kural zerinde duruyorlard . Karakter Eti i, etkili bir ya am n temel ilkeleri oldu unu ve insanlar n, ancak bu temel ilkeleri renip kendi temel ki ilikleriyle btnle tirdikleri takdirde gerek ba ar yla srekli mutlulu u yakalayabileceklerini retti. Ancak Birinci Dnya Sava ndan hemen sonra ba ar yla ilgili temel gr a s , Karakter Eti inden Ki ilik Eti i diye tan mlayabilece imiz eye do ru kayd . Ba ar daha ok, ki ili in, toplumdaki imaj n, tav r ve davran lar n, insanlar aras etkile im srelerini kolayla t ran beceri ve tekniklerin sonucunda elde edilir oldu. Ki ilik Eti i, temelde iki yoldan geli iyordu: 1. 2. Biri insan ve halkla ili kilerle ilgili teknikler, Di eri de pozitif zihinsel tav rd .

Bu kitaplardan baz lar karakterin, ba ar n n bir paras oldu unu bildiriyor, ama bir temel ve katalizatr oldu unu kabul etmekten ok, onu blmlere ay r yordu. Karakter Eti i o u zaman lafta kal yordu. Daha ok, abuk etkileme teknikleri, g stratejileri, ileti im ustal klar ve olumlu tav rlar zerinde duruluyordu. Ki ilik Eti iyle, Karakter Eti i aras ndaki farklar daha derinden d nmeye ba lad mda, e imle birlikte, ocuklar m z n iyi davran lar ndan toplum iinde yarar sa lad m z anlad m. Derin d nce, inan ve dualar m z sayesinde o lumuzu yaln zca ona zg zellikler erevesinde grmeye ba lad k. Onun iindeki (ancak kendi temposu ve h z yla ortaya kabilecek) kat kat potansiyeli grdk. Gev emeye ve ocu umuzun yolunun zerinden ekilmeye, onun kendi ki ili inin ortaya kmas na izin vermeye karar verdik. Do al rolmzn o lumuzu takdir etmek, ona de er vermek ve varl n n zevkini karmak oldu unu grdk. O lumuzu t pat p kendimize benzetmekten ya da onu toplumsal beklentilere gre lmekten vazgetik. Onu kabul edilebilir bir toplumsal kal ba sokmak iin nazike, olumlu bir biimde ynlendirmeye al maktan vazgetik. ocu umuz bu korumayla yeti tirilmi ti. Bu nedenle ba lang ta biraz ac ekti. Bunu dile getirdi inde, kabullendik, ama eskisi gibi de davranmad k. Dile getirilmeyen mesaj m z uydu: Seni korumam za gerek yok. Asl nda sorunlu biri de ilsin. Haftalar ve aylar getike o lumuz da yava yava kendine gven duymaya ve kendisini kan tlamaya ba lad . Kendi tempo ve h z na gre geli ti. Standart toplumsal ltlere gre-akademik, sosyal ve sportif a lardan-h zla, do al geli im sreci olarak tan mlanan eyin ok tesinde gze arpan bir geli me gsterdi. Y llar getike birka renci derne ine ba kan seildi. Drt drtlk bir atlete dn t ve eve Pek iyilerle dolu karneler getirmeye ba lad . Her tr insanla korkmadan anla abilecek ekici ve itenlikli bir ki ilik geli tirdi.

Bylece ba ar konusunda Ki ilik Eti iyle Karakter Eti i aras ndaki ya amsal fark ok ki isel bir dzeyde renmi olduk.

Birincil Ve kincil Ycelik Ki ilik Eti inin eleri, yani ki ilik geli imi, ileti imde ustal k e itimi ve etkileme stratejileri ile pozitif d nce alan ndaki retilerin yararl olduklar n , hatta bazen ba ar n n temelini olu turduklar n yads mak istemiyorum. Asl nda yledirler. Ama bunlar birincil de il, ikincil zelliklerdir. Bir defal k ya da k sa sreli insan ili kilerinde i i idare edip, irinlik ve ustal kla iyi izlenimler b rakarak ve ba kalar n n u ra lar yla ilgileniyormu gibi yaparak Ki ilik Eti inden yararlanabilirsiniz. K sa sreli durumlarda etkili olabilecek, fazla zaman istemeyen kolay teknikler renebilirsiniz. Ama ikincil zelliklerin uzun sreli ili kilerde tek ba lar na kal c bir de erleri yoktur. Kkl bir drstlk ve temelde gl bir karakter yoksa, ya am n etin s navlar er ya da ge gerek amalar n yzeye kmas na neden olur ve insanlarla ili ki konusundaki ba ar s zl k da, k sa sreli ba ar n n yerini al r. kincil Ycelik dedi imiz zelli e sahip olan; yani, yetenekleriyle toplumda takdir gren birok ki inin karakteri birincil ycelik ya da iyilikten yoksundur. Bu insanlar n, ister i arkada , e , dost, ister kimlik bunal m geiren bir genle olsun, btn uzun sreli ili kilerinde er ya da ge bunu grrsnz. Karakterini bildi imiz iin tam anlam yla gvendi imiz insanlar vard r. Gzel konu may bilseler de bilmeseler de, insan ili kileri tekniklerine sahip olsalar da olmasalar da, onlara gveniriz ve onlarla ba ar l bir biimde al r z. Paradigman n Gc Karakter Eti i ile Ki ilik Eti i, toplumsal paradigmalara birer rnektir. Paradigma szc Yunancadan gelir. Ba lang ta bilimsel bir terimdi; gnmzde ise daha ok bir model, kuram, alg , varsay m ya da referans kayna anlam nda kullan l yor. Biraz daha genelle tirirsek, dnya gr mz belirtiyor; gzle grmek de il; alg lamak, anlamak ve yorumlamak anlam nda. Paradigmalardan kastetti imiz eyi anlaman n en basit yolu onlar birer harita gibi grmektir. Hepimiz, haritan n arazi olmad n biliriz. Harita, sadece arazinin baz belirli zelliklerinin bir a klamas d r. te paradigma da tam tam na budur. Bir kuram, bir a klama ya da ba ka bir eyin modelidir. Diyelim ki Chicagonun merkezinde belirli bir yere gitmek istiyorsunuz. Kentin yol haritas , istedi iniz yere ula man za yard mc olacakt r. Ama diyelim ki size yanl harita verildi. Bir bask hatas yznden zerinde Chicago yaz l harita asl nda Detroitin haritas . Bo yere nas l didinece inizi, gidece iniz yere varabilmek iin gsterece iniz aban n nas l bo a kaca n d nebiliyor musunuz? Hepimizin kafas n n iinde birok harita bulunur. Bunlar iki ana gruba ayr labilirler: eyleri olduklar gibi gsteren haritalar ya da gereklikleri ve eylerin nas l olmalar gerekti ini gsteren haritalar ya da de erler. Ba m zdan geen her eyi bu zihinsel haritalara gre yorumlar z. Hepimiz cisimleri olduklar gibi grd mz, nesnel oldu umuzu d nrz. Oysa, durum byle de ildir. Biz dnyay oldu u gibi de il, oldu umuz gibi grrz; ya da nas l grmeye ko ulland r lm sak, yle. Grdklerimizi tan mlayabilmek iin a z m z at m z zaman asl nda kendimizi, alg lar m z ve paradigmalar m z tan mlar z. Ba kalar bizimle ayn fikirde olmad klar zaman hemen onlarda bir aksakl k oldu unu d nrz.

Paradigma De i iminin Gc Paradigma De i imi terimini ilk kez Thomas Kuhn, son derecede etkili olan ve bir tr dnm noktas say lan Bilimsel Devrimlerin Yap s adl yap t nda kullanm t . Kuhn, bilimsel alandaki hemen hemen her nemli at l m n, ncelikle gelenekler, eski d nce biimleri, eski paradigmalarla olan ba lar n kopart lmas anlam na geldi ini gsteriyor. nl M s rl astronom Batlamyus (Ptolemi) iin dnya, evrenin merkeziydi. Ancak Kopernik merkeze Gne i yerle tirerek bir Paradigma de i imi yaratt . Bir hayli diren ve bask ya da neden oldu. Birdenbire her ey ba ka trl yorumlanmaya ba lad . Newtonun fizik modeli dzenli bir paradigmayd ve modern mhendisli in de hala temelini olu turuyor. Ama btn de ildi, tamamlanmam t . Olacaklar nceden bilme ve a klay c l k a s ndan ok daha stn bir de ere sahip olan Einstein tarz paradigma, yani grecelik paradigmas ise bilim dnyas nda bir devrim yaratt . Bugnk Amerika Birle ik Devletleri de bir paradigma de i iminin rndr. Yzy llar boyunca geleneksel hkmet anlay , bir monar iden ibaretti; krallar n tanr sal haklar vard . Sonra daha farkl bir paradigma geli tirildi: Halk n halk taraf ndan ve halk iin ynetilmesi. Bylece bir anayasal demokrasi do du ve mthi bir insan enerjisi ile zekas n n nn aarak dnya tarihinde benzeri bulunmayan bir ya am, zgrlk ve ba ms zl k, etki ve umut standard yarat ld . Btn paradigma de i imleri olumlu ynde olmaz. Grd mz gibi, Karakter Eti inden Ki ilik Eti ine kay lmas , gerek ba ar ile mutlulu u besleyen o kklerden uzakla t rd bizi. Paradigmalar, karakterlerden ayr lamaz. nsan boyutunda; olmak, grmektir. H zla kendimizi de i tirmezsek, bak a m z de i tirme konusunda fazla ilerleme kaydedemeyiz. Bunun tersi de do rudur. Paradigmalar gldr. nk onlar, arkas ndan dnyay grd mz merce i yarat rlar. De i im ister birdenbire olsun, ister a r a r, temkinli geli sin; bir paradigma de i imindeki g, ok nemli bir de i ikli in temel gcdr. Denizcilik enstitsnn dergisi Proceedingsde Frank Koch anlatmaktad r. E itim filosuna verilmi olan iki sava gemisi birka gndr kt hava ko ullar nda manevra yap yorlard . Ben, en ndeki sava gemisinde grevliydim ve hava karar rken kprde nbetteydim. Yer yer sis vard ve gr alan dard . Bu nedenle komutan da kprdeydi, btn faaliyetleri denetliyordu. Karanl k bast ktan k sa bir sre sonra kprnn gzetleme yerinde iskele taraf ndaki nbeti haber verdi: I k. Sancak taraf nda. Komutan seslendi: Dmdz m ilerliyor, yoksa k a do ru mu gidiyor? Nbeti, Dmdz ilerliyor, Komutan m, diye cevap verdi. Bu, o gemiyle tehlikeli bir arp ma rotas zerinde oldu umuz anlam na geliyordu. Komutan nbetiye emir verdi: Gemiye mesaj gnder: arp ma rotas nday z. Rotan z 20 derece de i tirmenizi neriyoruz. Kar dan u sinyal geldi: Rotan z 20 derece de i tirmeniz nerilir. Komutan, Mesaj gnder, dedi. Ben komutan m. Rotay 20 derece de i tirin. Kar daki, Ben deniz onba y m, rotan z 20 derece de i tirseniz iyi olur, diye yan tlad .

Komutan bu arada iyice fkelenmi ti. H rsla emretti. Mesaj gnder! Ben bir sava gemisiyim. Rotan z 20 derece de i tirin. Kar daki klarla i aret verdi: Ben bir deniz feneriyim. Rotay de i tirdik.

lkeler, deniz fenerleri gibidir. Onlar, kar konulamayacak do al yasalard r. lkeler, uygulamalar de ildir. Uygulama belirli bir etkinlik ya da eylemdir. Bir durumda i e yarayan bir uygulaman n bir di erinde etkili olaca kesin de ildir. Bunu, ikinci ocuklar n da t pk birincisi gibi bytmeye al an anne ve babalar hemen onaylayacakt r. Uygulamalar duruma gre belirlenir. Buna kar l k ilkeler, evrensel kapsam olan derin ve temel do rulard r. lkeler, de erler de ildir. Bir h rs z etesi baz de erleri payla abilir. Ama onlar szn etti imiz temel ilkelere ayk r davran rlar. lkeler arazi, de erler ise haritalard r. Do ru ilkeleri de erlendirdi imiz zaman do ruyu elde ederiz; her eyin nas l oldu unu biliriz. Her trl ya amda, bir dizi ard k byme ve geli me evreleri vard r. Bir ocuk dnmeyi, do rulup oturmay , emeklemeyi, sonra da yryp ko may renir. Her a ama nemlidir ve zaman al r. Hibirisi atlanamaz. Ancak byme ve geli memizle ilgili do al bir sreci atlayarak kestirmeden gitmeye kalkt m z zaman ne olur? S radan bir tenisi oldu unuz halde daha iyi bir izlenim b rakmak iin ustalarla oynamaya karar verirseniz, sonu ne olur? Olumlu d nce tek ba na, bir profesyonelle etkili bir ma karman z sa layabilir mi? Ya piyanoya yeni ba lam inand r rsan z? olman za kar n, dostlar n z konser verecek dzeyde oldu unuza

o u zaman bilgisizli in kabul, e itimimiz konusunda ataca m z ilk ad m olur. Thoreaunun retti i gibi: Durmadan bilgimizi kullan rken, geli memiz iin gerekli olan bilgisizli imizi nas l hat rlayabiliriz? Tenis oynamak ya da piyano almak konusunda geli im dzeyimiz bellidir. Bu konularda rol yapmak da olanaks zd r. Ama karakter ve duygusal geli im konusunda ayn ey sylenemez. Bir yabanc n n ya da bir i arkada m z n kar s nda rol yap p, onu kand rabiliriz. Pozlar tak nabiliriz. Bir sreli ine, en az ndan ba kalar yla birlikteyken bunu srdrebiliriz. Hatta kendi kendimizi bile kand rabiliriz. Ama ben, o umuzun, iin iin nas l biri oldu unu bildi ine inan yorum ve bence, birlikte ya ad m z, birlikte al t m z ki iler de bunu bilir. Yeni Bir D nce Dzeyi Albert Einstein n dedi i gibi: Kar la t dzeyiyle zlemez. m z nemli sorunlar, onlar yaratt m z zamanki d nce

Hem evremize hem de kendimize bakt m zda ve Ki ilik Eti iyle ya ay p hareket ederken yarat lan sorunlar grd mzde, bunlar n, yarat ld klar yzeysel dzeyde zlemeyecek kadar esasl ve derin sorunlar olduklar n da anlar z. Bu derin kavramlar zmlemek iin yeni, daha derin bir d nce dzeyine; temelinde, etkili insan n ve etkile im alan n do ru bir biimde tan mlayan ilkeler olan bir paradigmaya gerek var. Etkili nsanlar n Yedi Al kanl da, bu yeni d nce dzeyi zerinedir. Ki inin kendisiyle ve ba kalar yla ili kilerinde etkili olmas n sa layan, merkezinde ilkelerin, temelinde karakterin yatt iten d a diye tan mlanacak bir yakla md r.

ve

ten d a u anlama geliyor: nsan ilk nce kendisiyle; daha da nemlisi, benli inin en i k sm yla; yani kendi paradigmalar , karakteri ve amalar yla ba lamal d r i e. Buna gre:

Mutlu bir evlili iniz olmas n istiyorsan z, pozitif enerji yayan bir insana dn melisiniz. Negatif enerjiyi glendirece inize onu d lamal s n z. Daha cana yak n, uyumlu bir ocu unuz olmas n istiyorsan z, daha anlay l , empatili, tutarl , sevecen bir anne ya da baba olun. inizde daha rahat ve zgr olmay istiyorsan z, daha sorumlu, daha yard msever, daha fazla katk da bulunan bir eleman olun. Size gvenilmesini istiyorsan z, gvenilir bir insan olun. Yeteneklerinizin tan nmas n n sa layaca ikincil yceli i istiyorsan z, nce dikkatinizi birincil olan karakter yceli ine vermelisiniz.

ten d a yakla m , genel zaferlerden nce zel zaferlerin geldi ini; kendi kendimize sz verip bunlar tutmam z n da, ba kalar na sz verip tutmam zdan nce geldi ini syler. Bu yakla m; ki ili i karakterden nemli sayman n, kendimizi geli tirmeden ba kalar yla olan ili kilerimizi geli tirmeye al man n bo una oldu unu a klar. ten d a, bir sretir. nsan n geli mesi ve ilerlemesini denetleyen do al yasalara dayanan srekli bir yenileme srecidir. Bu, yukar ya do ru bir byme sarmal d r ve srekli olarak sorumlu ba ms zl k ve etkili kar l kl ba ml l n daha yksek derecelerine do ru uzan r. ten d a, o u ki i iin dramatik bir paradigma de i imidir. Bunun en byk nedeni, ko ulland r lman n gl etkisi ve Ki ilik Eti inin gnmzde geerli olan toplumsal paradigmas d r. Hem kendi deneyimlerim, hem de binlerce ki iyle al rken edindiklerim ve tarihteki ba ar l insanlar ve toplumlar dikkatle incelemem sonucu u kan ya vard m: Yedi Al kanl n temsil etti i tn ilkeler, zaten benli imizin derinliklerinde, vicdan m zda ve sa duyumuzda bulunuyor. Onlar tan y p geli tirmek ve en derin kayg lar m zla bulu urken hepsinden yararlanmak iin ba ka trl d nmemiz, paradigmalar m z daha yeni, derin ve iten d a bir dzeye kayd rmam z gerekiyor.

Bu ilkeleri anlay p ya amlar m za katmak iin itenlikle aba harcarken T.S. Elliotun u gzlemindeki gere i tekrar tekrar ke fedece imize inan yorum: Ara t rmalar m zdan vazgememeliyiz. Btn ara t rmalar m z bizi sonunda ba lad gtrr ve bu yeri ilk kez tan maya ba lar z. YED ALI KANLIK Genel Bak Srekli yapt m z ey neyse, biz de oyuz. m z yere

O halde mkemmellik bir eylem de il, bir al kanl kt r. Aristo) Al kanl klar ya am m zdaki gl etkenlerdir. Tutarl ve o u zaman da bilinsiz davran modelleri olduklar iin, her gn srekli olarak karakterimizi ortaya koyar ve etkili ya da etkisiz olmam za yol aarlar. Byk e itimci Horace Mann n da syledi i gibi: al kanl klar bir halata benzer. Her gn bir ilmik daha atar z ve ok gemeden halat kopar lamayacak bir duruma gelir. Ben, bu szlerin son blmn kabul etmiyorum. Kopar labildi ini biliyorum. Al kanl klar renilir de, unutulur da.

Btn do al gler gibi, yerekimi hem bizimle birlikte, hem de bize kar al r. Baz al kanl klar m z n yerekimi, u ara gitmek istedi imiz yere eri memizi engelliyor olabilir. Ama dnyam z bir arada, gezegenleri yrngelerinde tutan ve evrenin dzenini koruyan da, yine yerekimidir. Al kanl klar Tan mlan yor Burada al kanl , bilgi, beceri ve arzunun kesi mesi olarak tan mlayaca z.

Bilgi, kuramsal paradigmad r: Ne yapmal ve neden? Beceri: Nas l yapmal . Arzu ise, drtdr: Yapma iste i. Bir eyi ya ant m zda al kanl k haline getirmek istiyorsak, bu ne de sahip olmal y z. Bir al kanl k yaratmak her boyutta aba harcamay gerektirir. Olmak/grmek de i imi, yukar ya do ru uzanan bir sretir; olmak, grmeyi de i tirirken, grmek de olmay de i tirir ve ykselen geli me sarmal nda ilerledike, bylece srer gider. Bilgi, beceriler ve arzu zerinde al arak y llar boyunca belki de yapay bir gvence kayna olan eski paradigmalarla ba lar m z koparabiliriz. Bylece ki isel ve ki iler aras etkinlik konusunda yeni dzeylere eri ebiliriz. Mutluluk, hi olmazsa k smen, imdi istedi imiz eyi ileride isteyece imiz ey u runa feda edebilme yetene i ve arzusunun meyvesi olarak tan mlanabilir. Yedi Al kanl k, tek tek ya da paralar halinde moral ykseltici formllerden olu an bir dizi de ildir. Bunlar, do al geli im yasalar yla uyum halinde, ki isel ve ki iler aras etkilili in geli mesinde srekli art gsteren, birbirini izleyen ve bir btn olu turan bir yakla md r. Bu al kanl klar bizi Srekli Olgunla ma modeli iinde, nce ba ml l ktan ba ms zl a, oradan da kar l kl ba ml l a gtrr. Ya amaya, ba kalar na tamamen ba ml bir bebek olarak ba lar z. Bizi ba kalar ynlendirir, besler ve destekler. Bu besleme olmazsa ancak birka saat, en fazla birka gn ya ayabiliriz. Sonra do umu izleyen aylar ve y llar boyunca, fiziksel, duygusal ve ekonomik a dan gitgide ba ms zl k kazan r z. Sonunda, ba n n aresine bakabilecek, kendine gvenen, kendi i ini grebilecek biri oluruz. Geli memiz ve olgunla mam z srerken do ada her eyin birbiriyle kar l kl ba ml oldu unu, toplum dahil, do ay yneten bir ekoloji sistemi bulundu unu gitgide daha iyi anlar z. Sonradan, do am z n en yksek etki alanlar n n ba kalar yla olan ili kilerimizle ilgili oldu unu, yani insan ya am n n da kar l kl ba ml l k oldu unu ke federiz. Olgunluk denilen sredurum iinde, ba ml l k, sen paradigmas d r. Benim bak m m sen stlenirsin; imdad ma sen yet irsin; yard ma gelmeyen sensin; sonutan seni sorumlu tutar m.

Ba ms zl k, ben paradigmas d r. Bunu ben yapabilirim. Ben sorumluyum. Ben kendime gvenirim. Ben bir seim yapabilirim. Kar l kl ba ml l k, biz paradigmas d r. Biz bunu ba arabiliriz. Biz i birli i yapabiliriz. Biz yeteneklerimizi ve becerilerimizi birle tirip birlikte daha byk bir ey yaratabiliriz. Fiziksel bak mdan ba ms z olsayd m, kendi ba ma hareket edebilirdim. Zihinsel a dan kendi d ncelerimi retir, bir soyut dzeyden di erine geebilirdim. Analitik ve yarat c bir biimde d nr, d ncelerimi anla lacak bir biimde dzenleyip ifade ederdim. Duygusal a dan kendi kendimi iten onaylard m. Beni i dnyam ynlendirirdi.

Ba ms zl

n, ba ml l ktan ok daha olgun bir dzey oldu u kolayl kla anla l r.

Pek az anla lan kar l kl ba ml l k kavram , birok ki i iin ba ml l kla e anlaml d r. Bu nedenle insanlar n o u zaman bencil nedenlerle e lerini, ocuklar n terk ettiklerini ve her trl toplumsal sorumluluktan kat klar n gryoruz. Btn bunlar ba ms zl k ad na yap yorlar. Ya am, do al olarak, birbirine son derece ba ml ayr nt lardan olu ur. Ba ms zl k yoluyla en yksek etkinlik derecesine eri meye al mak, golf sopas yla tenis oynamaya benzer. Ara, gerekli e uygun de ildir. Kar l kl ba ml l k ok daha olgun, ok daha geli mi bir kavramd r. Fiziksel a dan kar l kl ba ml ysam, kendisine gvenen yetenekli biriyim, ancak unun da fark nday m: Siz ve ben birlikte al rsak, yaln z ba ma en iyi ko ullar alt nda ba ard m eylerin ok daha fazlas n ba arabiliriz. Kar l kl ba ml biri olarak, zm di er insanlarla anlaml bir biimde, derinden payla ma f rsat bulurum. Di er insanlar n birikimlerine ve geni kaynaklar na da eri ebilirim. Kar l kl ba ml l k, ancak ba ms z insanlar n yapabilece i bir seimdir. Ba ml insanlar, kar l kl ba ml l seemezler. Kar l kl ba ml bir dnyan n paras olarak, bu dnyayla her gn ileti im kurmak zorundas n z. Ancak bu dnyan n a r sorunlar , kronik nitelikteki davalar n stn kolayca rter. Ki ili inizin di er insanlarla btn ili kilerinizi nas l etkiledi ini grmek, abalar n z birbiri ard ndan, geli menin do al yasalar yla uyumlu bir biimde yo unla t rman za yard mc olur. Tr Varl k Temelde tr varl k vard r: Fiziksel, parasal ve insani varl k. Evli bir ift, ili kiyi korumaktan ok alt n yumurtalar , yani karlar n d nrse o u zaman duygusuz ve d ncesiz olup karlar. Sa lam bir ili ki iin gerekli olan asgari nezaket ve sayg y unuturlar. Birbirlerini ynetmek iin kontrol manivelalar n kullan rlar. Dikkatlerini kendi gereksinimlerine verirler. Kendilerini hakl karmaya al p di er e in hatalar n gsterecek kan tlar ararlar. Sevgi, duygusal zenginlik, itenlik ve uysall k azalmaya ba lar. Bir gn, topluluk iinden birisi, Tembel ve verimsiz personeli nas l yola getiriyorsunuz? diye sordu. Bir adam hemen cevap verdi: El bombas yla! Birka ki i, bu mao yntemi tarz n alk lad . Ya hizaya gir, ya da defol! tutumuydu bu. Ama ba ka birisi, Peki, sonradan paralar kim topluyor? diye sordu. Para kalm yor ki. Adam o zaman, yleyse neden ayn eyi m terilerinize de yapm yorsunuz? Onlara, Bak n, bir ey almak istemiyorsan z k p gidin dersiniz olur biter dedi. Beriki ba n sallad . M terilere byle davran lmaz. O halde personele nas l byle davranabiliyorsunuz? nk onlar benim emrimde. (retim) /Y (retme Yetene i) Dengesini; yani alt n yumurtayla kaz n sa l k ve iyili i aras ndaki dengeyi srdrmek, o u zaman verilmesi zor kararlar gerektirir. Ama bence bu, etkili olman n da zdr. K sa vadeyle uzun vadeyi dengeler. BU K TABIN KULLANIMI

Btn kavramak iin kitab bir kez ba ndan sonuna kadar okuyabilirsiniz. Ancak bu malzeme, de i im ve geli imle ilgili srece e lik etmesi iin haz rland . Gitgide etkisi artacak bir biimde dzenlendi. Her al kanl n sonunda da uygulamayla ilgili neriler verildi. Bylece, haz r oldu unuzda, herhangi bir al kanl n zerinde durup onu inceleyebilirsiniz kinci nerim u: Bu malzemeye kar kendi ilginizin paradigmas n , rencilikten retmenli e kayd r n. ten d a bir yakla m sein ve kitab okurken bir amac n z da, bunu 48 saat ierisinde bir ba kas yla payla mak ya da tart mak olsun. te yandan, rendiklerinizi ba kalar yla a k a k, drste payla rsan z, onlar n sizinle ilgili olumsuz yarg ya da alg lar n n kaybolmaya ba lad n grerek a racaks n z. E itti iniz ki iler sizi de i en, geli en bir insan olarak grecekler ve belki de birlikte, Yedi Al kanl ya amlar n z n birer paras durumuna getirmek iin al rken, size yard m etmek ve destek olmak iin daha fazla istek duyacaklard r. Sonuta, Marilyn Fergusonun dedi i gibi: Kimse bir ba kas n de i mesi iin ikna edemez. Hepimiz, ancak ieriden a labilen bir de i im kap s nda nbet bekleriz. Bir ba kas n n kap s n tart arak ya da duygulara seslenerek aamay z. in ilgin yan ; Ba kalar n n sizin hakk n zda ne d nd ne eskisi kadar ald rmamaya ba larken: Sizinle olan ili kileri de dahil olmak zere, kendileri ve dnyalar hakk ndaki d ncelerine nem vermeye ba layacaks n z. Art k duygusal ya am n z ba kalar n n zay fl klar zerine kurmayacaks n z. Ayr ca, de i meyi daha kolay ve istenilecek bir ey olarak greceksiniz. nk benli inizin derinliklerindeki z asl nda hibir zaman de i mez.

Bu al kanl klar zerinde al rken, de i im ve geli im kap s n aman z iin, byk bir zenle sizi ynlendiriyorum. Kendinize kar sab rl olun. Kendini geli tirme sreci hassast r. Kutsal bir toprakt r bu. Bundan daha byk bir yat r m da olamaz. Thomas Painein dedi i gibi: kolayca elde etti imiz eyleri ok az nemseriz. Yaln zca bedelinin hakk verilen eyler de erlidir. Nimetlerine nas l paha biilece ini ise ancak Tanr bilir.

1. ALI KANLIK- PROAKT F OL Ki isel Vizyon lkeleri Bu kitab okurken kendinize d tan bakmay deneyin. Bilincinizi yukar ya, odan n bir k esine do ru yollay p kendinizi, kitab okurken grmeye al n. Kendinize, hemen hemen bir ba kas gibi bakabilir misiniz? Biz, duygular m zdan ibaret de iliz. Ruhsal durumlar m zdan da ibaret de iliz. Hatta d ncelerimizden de ibaret de iliz. Btn bunlar d nebiliyor olmam z, bizi bunlardan da, hayvanlar dnyas ndan da ay r r. zbilincimiz, d ar dan bak p kendimizi nas l grd mz; yani, etkili olman n en temel paradigmas olan kendi paradigmam z incelememizi sa lar. Asl nda kendimizi nas l grd mz (ve ba kalar n nas l grd mz) hesaba katmad ka, di erlerinin kendilerini ve dnyalar n nas l grdklerini, bu konuda neler hissettiklerini anlamay ba aramay z.

Asl nda toplumsal harita; insan do as n a klayan, birbirinden ba ms z olarak ya da bir arada kabul gren determinizm (belirleyicilik) kuram vard r. 1. Genetik (kal tsal) determinizm, do an z temelde atalar n za borlu oldu unuzu syler. Bu nedenle abuk fkeleniyorsunuz. Atalar n z da abuk fkelenirdi ve bu sizin DNAn zda var. rne in rlandal iseniz, rlandal lar n do as gere i, abuk fkelenmek sizin kan n zda var demektir. Psi ik (ruhsal) determinizm, asl nda her eye annenizle baban z n neden oldu unu sylyor. Yeti tirilme tarz n z, ocukluk deneyimleriniz, temelde karakter yap n z ve ki isel e ilimlerinizi belirliyor. Bu nedenle bir topluluk kar s na kmaktan korkuyorsunuz. Annenizle baban z sizi byle yeti tirmi ler. Bir hata yapt n z zaman kendinizi alabildi ine sulu hissediyorsunuz, nk benli inizin derinliklerinde ok savunmas z, zay f ve ba ml oldu unuz s rada iinize yer eden o duygusal senaryoyu hat rl yorsunuz. evresel determinizm temelde her eye patronunuzun ya da e inizin, ya da o mar k yeni yetmenin ya da ekonomik durumunuzun ya da milli siyasetin neden oldu unu sylyor. Durumuzdan, evrenizdeki biri ya da bir ey sorumlu.

2.

3.

zbilin d nda, hayal gc, yani imdiki gere imizin tesindeki bir eyleri kafam z n iinde yaratma yetimiz vard r. Do ru ve yanl , davran lar m z yneten ilkeleri iten ie iyice bilmemizi, d nce ve hareketlerimizin onlarla ne dereceye kadar uyumlu olduklar n anlamam z sa layan vicdan m z ve zgr irademiz, yani ba ka etkilere ald rmadan, zbilince dayanarak hareket etme yetene imiz vard r. En zeki hayvanlara bile bunlar n hibiri verilmemi tir. Bilgisayarla ilgili bir benzetme yapmak gerekirse; hayvanlar, gd ve/veya e itim yoluyla programlanm t r: Onlar, sorumlu olacak biimde e itilebilir, ama bu e itimin sorumlulu unu yklenemez, yani bunu ynlendiremezler. Programlamay de i tiremezler. Hatta bunun fark nda bile de ildirler. Proaktif Model Proaktivitenin Tan m : Proaktivite szc , i ynetimi literatrnde olduka s k rastlan lan, ancak birok szlkte yer almayan bir szcktr. nisiyatifi ele almaktan ok daha te bir anlam vard r: nsan olarak, kendi ya amlar m zdan sorumlu oldu umuzu ifade eder. Davran lar m z, ko ullar m z n de il, kararlar m z n i levidir. De erlerimizi duygular m zdan stn tutabiliriz. Baz eylerin olmas iin hem inisiyatifimiz vard r, hem de sorumlulu umuz. Do am z gere i proaktif yarat klar z. Bu tr bir seim yapt m z zaman reaktif (tepkisel) oluruz.

Reaktif insanlar, o u zaman fiziksel evrelerinden etkilenirler. Hava iyiyse onlar da kendilerini iyi hissederler. Hava iyi de ilse, bu, tutumlar n ve al malar n etkiler. Proaktif insanlar ise, havalar n birlikte ta yabilir. Hava am , ya da ya mur ya m , onlar iin fark etmez. Onlar gerek de erler etkiler. Kaliteli i karmaya de er veriyorlarsa, bunun, havan n uygun olup olmamas yla bir ilgisi yoktur. Reaktif insanlar toplumsal evrelerinden, toplumsal havadan da etkilenir. Reaktif insanlar, duygusal ya amlar n n merkezi olarak ba kalar n n davran lar n seer, di er insanlar n zay fl klar n n kendilerini denetlemesine izin verirler. Bir de eri anl k bir drtnn nne geirme yetene i, proaktif bir insan n zn olu turur. Reaktif insanlar yneten duygular, ko ullar, olaylar ve evreleridir. Proaktif insan ise, de erler; dikkatle d nlm , seilmi ve sindirilmi de erler ynetir.

Proaktif insanlar da fiziksel, toplumsal ya da psikolojik d drtlerden etkilenir. Ancak onlar n drtlere bilinli ya da bilinsiz bir biimde verdikleri tepki, de ere dayanan bir seim ya da tepkidir. Eleanor Rooseveltin dedi i gibi: zniniz olmad ka kimse size zarar veremez. Ya da Gandinin dedi i gibi: Biz kendi elimizle teslim etmedike, onlar zsayg m z alamazlar. Bize zarar veren, ba m za gelenler de il, onlara gsterdi imiz tepkidir. Ku kusuz, baz eyler bize fiziksel ya da ekonomik a dan zarar verip kederlenmemize yol aarlar. Ancak karakterimizin, temel kimli imizin zarar grmesine hi gerek yoktur. nisiyatifi Ele Almak Do am z n temelinde yatan, edilginlik de il, etkinliktir. Bu, hem belirli ko ullara gsterece imiz tepkiyi sememizi sa lar, hem de ko ullar yaratmak iin bize g verir. nisiyatifi ele almak; sald rgan, tiksindirici ya da itici olmak demek de ildir. Olaylar n geli imindeki sorumlulu umuzu kabullenmek demektir. Birok ki i bir eyler olmas n ya da birinin kendileriyle ilgilenmesini bekler. Ama sonuta iyi i lere girenler, sorun yaratan de il, sorunlara zm getiren, gerekeni yapmak iin inisiyatifi ele alan, i ini yaparken do ru ilkelere uyan ki ilerdir. Tabii, ki inin olgunluk dzeyini de hesaba katmam z gerekir. Duygusal bak mdan ba ml olan ki ilerden yksek derecede yarat c bir i birli i bekleyemeyiz. nisiyatifini kullanabilen ki ilerle kullanamayanlar aras ndaki fark, gerekten de geceyle gndz aras ndaki fark gibidir.

kurulu lar , halk topluluklar , aileler de dahil olmak zere her trl kurum proaktif olabilir. Proaktif ki ilerin yarat c l k ve beceri glerini bir araya getirecek kurum ierisinde proaktif bir kltr yaratabilirler. Kurumun evreye boyun e mesi gerekmez; ilgili ki ilerin ortak de er ve amalar n de erlendirmek iin inisiyatifi ele alabilir. Tutum ve davran lar m z paradigmalar m zdan kaynakland na gre, onlar incelemek iin zbilincimizden yararlan rsak, ilerinde temel haritalar m z n niteliklerini grebiliriz. rne in, kulland m z dil, kendimizi ne lde proaktif bir insan olarak grd mzn ok gerek bir gstergesidir.

Reaktif Dil

Proaktif Dil

Yapabilece im hibir ey yok. te ben byleyim. Beni yle k zd r yor ki. Buna izin vermezler. Bunu yapmam gerekiyor. Yapamam. Yapmal y m.

Seeneklerimize bir bakal m. Farkl bir yakla m seebilirim. Duygular m kontrol edebilirim. Ben etkili bir sunu yapabilirim. Uygun bir tepkiyi seece im. Seerim. Ye liyorum.

Ke ke.

Yapaca m.

Reaktif dille ilgili ciddi bir sorun, onun kendi kendisini do rulayan bir kehanet olmas d r. nsanlar, inanmalar gereken paradigmaya gl bir biimde ba lan r ve bu inanlar n desteklemek iin de kan tlar gsterirler. Gitgide kendilerini yenilmi ve denetimden km , ya amlar n ya da kaderlerini ynlendirmekten aciz biri gibi hissederler. D gleri sularlar. Ko ullar , ba kalar n , hatta y ld zlar bile. D tkleri durumdan onlar sorumlu tutarlar. lgi Alan /Etki Alan Kendi proaktivite derecemizi daha iyi kavramak iin mkemmel bir yol da, zaman ve enerjimizin odak noktas na bakmakt r. Hepimiz bir dizi eyle ilgileniriz: Sa l m z, ocuklar m z, i yerindeki sorunlar m z, ulusal bor, nkleer sava . Bunlar , zihinsel ya da duygusal a dan bizim iin nem ta mayan eylerden, bir lgi Alan yaratarak ay rabiliriz. lgi Alan m z n iinde yer alanlara bakarken, gayet iyi grrz ki, baz eyler gerekten denetimimiz d ndad r. Di erleri iin ise bir eyler yapabiliriz. Bu ikincileri daha kk bir Etki Alan iine alarak tan mlayabiliriz. Enerji ve zaman m z n o unun odak noktas n n bu iki alandan hangisi oldu una karar vererek, proaktivite derecemiz konusunda ok ey renebiliriz. Proaktif insanlar, abalar n odak noktas olarak Etki Alan n seerler. Onlar, bir eyler yapabilecekleri i lerin zerinde al rlar. Enerjilerinin do as pozitiftir. Byyen ve mkemmelle en enerjileri, Etki Alan n da geni letir. Di er yandan reaktif insanlar, abalar na odak noktas olarak ilgi Alan n seerler. Dikkatlerini ba kalar n n zay fl klar na, evredeki sorunlara ve denetleyemedikleri ko ullara verirler. Setikleri oda n sonular sulay c davran lar, reaktif bir dil ve gitgide artan bir yenilmi lik duygusu olur. O odaktan yay lan negatif enerji, bu ki ilerin bir eyler yapabilecekleri alanlar ihmal etmeleriyle birle ince, Etki Alan da klr. lgi Alan m z n iinde al t m z srece, oradaki eylerin bizi denetlemesine izin veririz. Pozitif bir de i iklik yapmak iin gerekli olan proaktif inisiyatifi ele almam oluruz. Konumu, serveti, i i ya da ili kileri nedeniyle, baz durumlarda ki inin Etki Alan , lgi alan ndan geni olabilir. Bu durum, insan n kendi kendine yaratt duygusal bir miyoplu a yol aar. lgi alan nda yo unla m bir ba ka bencilce reaktif ya am tarz d r bu. Dolays z ve Dolayl Denetim ile Denetimsizlik Kar la t m z sorunlar u gruptan birine girer: 1. 2. 3. Dolays z denetim (kendi davran lar m zla ilgili sorunlar), Dolayl denetim (ba kalar n n davran lar yla ilgili sorunlar), Ya da denetimsizlik (hibir ey yapamayaca m z sorunlar, rne in gemi imiz ya da mevcut durumla ilgili gerekler).

Birtak m insanlar proaktif szc n sald rgan, kstah ya da duygusuz diye yorumluyorlar. Ama gerek hi de byle de il. Proaktif insanlar, kstah de ildir. Onlar zekidir, de erlere dayan r, gere i grr ve neye gerek oldu unu anlarlar. Gandiye bir bak n. Onu sulayanlar yasama meclislerinde Gandiyi ele tirip duruyorlard . Bunun nedeni, Hint halk n boyunduru una ald iin Britanya mparatorlu unu k nayan ilgi Alan Retori ine kendileriyle birlikte kat lmamas yd . Onlar aralar nda tart rlarken, Gandi pirin tarlalar ndayd .

Tarlalarda al anlar n aras nda usul usul, sessizce, gze grnmeden Etki Alan n geni letiyordu. ok geni leyen Etki Alan n n gcyle yz milyon insan siyasal smrgelikten kurtard . Olsayd lar ve Olabilirimler lgimizin hangi dairenin iinde oldu una karar vermenin bir yolu da olsayd larla olabilirimleri birbirlerinden ay rt etmektir. lgi Alan , olsayd larla doludur. Evimin ipotek borlar denmi olsayd , ok mutlu olurdum. Ke ke despot olmayan bir patronum olsayd ... Ke ke daha sab rl bir kocam olsayd ... Daha itaatli ocuklar m olsayd ... Diplomam olsayd ... Kendime ay rabilece im daha fazla zaman m olsayd ... Etki Alan ise, olabilirimlerle doludur. Daha sab rl olabilirim. Daha bilge olabilirim. Daha sevecen olabilirim..

Bu, karakter oda d r De i im paradigmas d ar dan ieriyedir. Bizim de i memiz iin nce d ar dakinin de i mesi gerekir. Proaktif yakla m iten d a de i mektir. Farkl olmak ve farkl olarak, d ar daki etkeni olumlu ynde de i tirmektir. Daha verimli olabilirim. Daha yarat c olabilirim. Daha fazla yard mc olabilirim. Evlilik konusunda bir sorunum varsa, durmadan kar m n hatalar ndan sz etmek bana asl nda ne kazand r r? Sorumlu olmad m syleyerek, kendimi gsz bir kurban durumuna d rrm; olumsuz bir konumda s k p kal r m. Ayr ca kar m etkileme yetene im de azal r; d rd rc l m, sulamalar m, ele tirici tav rlar m, onun kendi zay fl n n do ruland n hissetmesine yol aar yaln zca. Durumumu dzeltmeyi gerekten istiyorsam, denetimim alt nda olan o tek eyin-yani kendimin-zerinde al abilirim. Kar m hizaya getirmekten vazgeip kendi zay fl klar mla ilgilenebilirim. Herhalde kar m da bu proaktif rne in gcn hisseder ve bana ayn biimde kar l k verir. Ama bu yapsa da yapmasa da, durumumu olumlu bir biimde etkilemenin tek yolu, kendimin, kendi benli imin zerinde al makt r. Bazen yapabilece imiz en proaktif ey; mutlu olmak, itenlikle glmsemektir. Mutluluk, mutsuzluk gibi, proaktif bir seimdir. Etki Alan m z n iine hibir zaman girmeyecek eyler vard r; iklim ko ullar gibi. Ama proaktif insanlar olarak kendi fiziksel ya da toplumsal havam z birlikte ta yabiliriz. Mutlu olabilir ve o anda denetleyemedi imiz eyleri de kabul edebiliriz. Bir yandan da, de i tirebilece imiz eyler zerinde odaklan r z. Davran lar m z ilkeler ynetir. Bunlarla uyum iinde ya amak olumlu neticeler do urur; bu ilkeleri i nemek ise olumsuz sonulara neden olur. Herhangi bir duruma verece imiz tepkiyi semekte zgrz. Ancak bunu yaparken tepkimizi izleyecek sonucu da kabul etmi oluruz. Bir de ne i ucundan tutup kald rd m zda, di er ucunu da kald rm oluruz.

Ku kusuz, hepimizin ya am nda, sonradan yanl de ne i kald rd m z d nd mz anlar olmu tur. Seimlerimiz, ya am m zda istenmeyen baz neticelere yol am t r. O seimi tekrar yapma f rsat m z olsa, ba ka trl davran rd k. Bu tr seimlere hata deriz. Bunlar, zerinde daha derin d nmemiz gereken ikincil eylerdir. IBMin kurucusu T.J. Qatsonun dedei i gibi: Ba ar , ba ar s zl n uzak yan ndad r.

Ancak, bir hatay kabul etmemek, dzeltmemek ve bundan ders alamamak da, ba ka trl bir hatad r. Bu, genellikle insan n kendini aldatmas na, hakl bulmas na, o u zaman da kendisine ve ba kalar na ak lc a klamalarda bulunmas na (ak lc yalanlar) neden olur. Bizi en ok yaralayan ba kalar n n hatalar , hatta kendi hatalar m z de il, btn bunlara verdi imiz kar l kt r. Bizi sokan zehirli bir y lan n pe inden ko mam z, zehirin btn sistemimize yay lmas n sa lar yaln zca. Zehiri vcudumuzdan atmak iin hemen nlemler almak, ok daha iyidir. zbilin ve vicdan gibi do u tan gelen, insana zg yetilerimiz sayesinde zaaflar m z n, dzeltilebilecek yanlar m z n, geli tirilebilecek yeteneklerimizin, de i tirilmesi ya da ya am m zdan at lmas gereken yanlar m z n fark na var r z. Sizi proaktivite ilkesini otuz gn denemeye davet ediyorum. Yaln zca deneyin ve neler olaca na bak n. Otuz gn boyunca, Yaln zca Etki Alan n z n iinde al n.

nemsiz szler verin ve bunlar yerine getirin. Yol gsterici olun, yarg de il. rnek olun, ele tirmen de il. zmn paras olun, sorunun de il.

Bunu evlili inizde, ailenizde, i inizde deneyin. Ba kalar n n zay fl klar n tart may n. Kendi zay fl klar n z da. Bir hata yapt n zda bunu itiraf edip dzeltin. Bundan, an nda ders al n. Ba kalar n sulamaya, hatay onlara yklemeye kalk may n. Denetiminiz alt nda olan eylerin zeride al n. Kendi zerinizde al n. Olabilirimin zerinde al n. 2. ALI KANLIK-SONUNU D NEREK Sonunu D nerek e Ba laman n Anlam E BA LA

Joseph Addisonun u szlerini d nn: Yce insanlar n mezarlar na bakt m zaman, iimdeki her trl k skanl k duygusu lyor. Gzel insanlar n mezar ta lar n okudu umda, her trl a r istek snyor. Bir mezar ta nda anne ve baban n st rab n okudu umda, merhametten iim eziliyor. Ayn anne ile baban n mezar ta lar na rastlad mda, k sa bir sre sonra izleyece imiz ki iler iin yas tutman n yarars zl n d nyorum. Krallar n, kendilerini tahttan indirenlerle birlikte yatt n grd mde, yan yana gmlm , birbirinin rakibi dehalar ya da yar malar ve tart malar yla dnyay blen kutsal adamlar d nd mde, insan trn kk rekabetleri, blclkleri ve tart malar bende hem hzn ve hem de hayret uyand r yor. Kimi dn, kimi de alt yz y l nce lm insanlar n mezar ta lar n okudu umda, hepimizin a da say laca ve hep birlikte ortaya kaca m z o byk Gn d nyorum. Sonunu d nerek i e ba lamak, varaca n z yeri iyice belirleyerek ba lamak demektir. u anda bulundu unuz yeri ve att n z ad mlar n her zaman do ru ynde oldu unu anlaman z iin, nereye gitti inizi bilmektir.

Etkinlik tuza na d mek; ya am n hareketlili ine kap lmak, ba ar merdivenini t rmanmak iin aba stne aba harcay p sonunda merdivenin yanl duvara dayal oldu unu anlamak inan lmayacak kadar kolayd r. nsan ok al abilir, didinip durabilir, ama ok etkili olmayabilir. nsanlar o u zaman bo zaferler kazand klar n fark ederler. Elde ettikleri ba ar lara kar n birdenbire kendileri iin ok daha de erli eyleri kaybettiklerini anlarlar. Sonunu d nerek i e ba lad n z zaman gr a n z da de i ir. Bir adam, ortak bir dostlar n n lm zerine arkada na sormu : Ne kadar b rakt ? Beriki kar l k vermi : Neyi varsa hepsini! Her ey ki Defa Yarat lm t r Sonunu d nerek i e ba la, her ey iki defa yarat lm t r ilkesine dayan r. 1. 2. lk ya da zihinsel yarat m ve, kinci ya da fiziksel yarat m.

Bu, her ey iin geerlidir. rne in bir evin yap lmas n ele al n. Daha ilk iviyi akmadan nce, onu en ufak ayr nt s na kadar yarat rs n z. Fikirlerle al rs n z. Akl n z , yapmak istedi iniz evi hayalinizde a k seik canland r ncaya kadar yorars n z. Sonra bunun ozalitini kar p mimari planlar olu turursunuz. Btn bunlar arsaya el srlmeden nce yap l r. E er bunu ba aramazsan z, ikinci yarat m, fiziksel yarat m s ras nda, evinizin maliyetini iki kat na karacak pahal de i iklikler yapmak zorunda kal rs n z. Marangozun kural udur: iki defa l, bir defa kes. nsanlar bu ilkeyi, ya am n e itli alanlar nda de i ik derecelerde uygular. Bir yolculu a kmadan nce gidece iniz yeri belirler ve en iyi ula m yolunu tasarlars n z. Bahenizi dzenlemeden nce onu kafan zda ya da ka t zerinde biimlendirirsiniz. Konferans vermeden nce d ncelerinizi ka da dkersiniz. 2. Al kanl n temelinde, ki isel liderlik ilkeleri vard r. Bu, liderli in ilk yarat m oldu u anlam na gelir. Liderlik, yneticilik de ildir. Yneticilik, ikinci yarat md r. Yneticilik, taban izgisinde bir odakt r: Baz eyleri en iyi nas l ba arabilirim?

Liderlik ise, tavan izgisiyle ilgilenir: Ba armak istedi im eyler nedir? Peter Drucker ve Warren Bennisin deyi iyle: Yneticilik, i leri do ru drst yapmakt r. Liderlik ise, do ru olan yapmakt r. Yneticilik, ba ar merdivenini t rmanmaktaki beceriklili i, liderlik ise, merdivenin do ru duvara dayal olup olmad n grmeyi gerektirir. kisi aras ndaki bu nemli ayr m abucak kavramak istiyorsan z, bir grup reticinin vah i bir ormanda baltalarla kendilerine yol at klar n hayal edin. Onlar reticidir, sorun zcdr. A alar keser, orman n zeminini temizlerler. Yneticiler, onlar n gerisindedir. Baltalar biler, i lem ve politika konular nda el kitaplar haz rlar, kas geli tirme programlar ve balta sallayanlar iin cretlendirme programlar haz rlarlar. Burada lider, en yksek a aca t rmanarak etraf inceleyen ve sonra da, Yanl ormanday z! diye ba ran ki idir. Ancak i leri ba ndan a k n olan verimli reticiler ve yneticiler genellikle ne cevap verir? Kes sesini! lerliyoruz! Ki iler, topluluklar ve i adamlar olarak al lar ortadan kald rmaya ylesine dalm z ki, yanl ormana girdi imizin fark nda bile de iliz. Etkili olmak-hatta o u zaman hayat n stesinden gelmek-yaln zca harcad m z abaya de il, abalar m z do ru ormanda srdrmemize ba l d r. Etkili liderlikten yoksun olan verimli ynetimi, birisi yle tan mlam t : Bu, (buz da na arpan) Titanic gemisinin gvertesindeki iskemleleri dzeltmeye benzer.

Hibir yneticilik ba ar s , liderlikteki ba ar s zl dengeleyemez. Ancak liderlik zordur, nk o u zaman, bir ynetim paradigmas na tak l p kal r z. Proaktivite, insanlara zg bir yeti olan zbilince dayan r. Buna ek olarak, proaktivitemizi geni letmemizi ve ya am m zda liderlik yapmam z sa layan, yine insanlara zg iki e siz yeti ise, 1. Hayal gc ve, 2. Vicdand r. Hayal gcnn yard m yla, iimizde yatan potansiyel g dnyalar n gzlerimizin nnde canland rabiliriz. Vicdan m z sayesinde, kendi basit yeteneklerimiz, katk yollar m z arac l yla evrensel yasalar ya da ilkelerle ve ki isel rehberli imizle ba lant kurabilir ve bu ereve iinde bunlar etkili bir biimde geli tirebiliriz. Bu iki yeti zbilincimiz ile birle ti inde, bize kendi senaryomuzu yazma gcn verir. Hayal ve yarat c l k gcmzden yararlanarak, en derin de erlerimize ve bu de erlere anlam kazand ran do ru ilkelere uyan daha etkili yeni senaryolar retmek, bizim sorumlulu umuzdur. rne in, ocuklar ma ok fazla tepki gsterdi imi d nelim. Onlar, uygunsuz oldu unu d nd m bir ey yapmaya ba lad klar zaman mide kaslar m bzlveriyor. Savunma duvarlar n n ykseldi ini hissedip, sava maya haz rlan yorum. Odak noktam, uzun vadeli geli me ve anlay n de il, k sa vadeli davran n zerinde. Yaln zca arp may kazanmaya al yorum, sava de il. Donan m m -kocaman cssem, otoriter konumum-tak n p ba r p a r yor, sindiriyor ya da tehdit ediyor veya cezaland r yorum. Kazanan ben oluyorum. Orada, paralanm bir ili kinin kal nt lar n n ortas nda zafer edas yla dikiliyorum. ocuklar m ise grn t itaatli, ama iten ie isyan halinde. Sonradan daha irkin bir biimde ortaya kacak olan duygular n bask alt nda tutuyorlar. nsanlar, ilerinde de i meyen bir z yoksa, de i ime ayak uyduramaz. De i me yetene inin anahtar , kim oldu nuzu, ne yapt n z ve nelere de er verdi inizi belirleyen, o de i meyen anlay t r. Ki isel evremiz de gitgide artan bir h zla de i iyor. Bu tr h zl de i imler, bunlara katlanamaycaklar n , ya amla ba a kman n zor oldu unu d nen pek ok insan y prat r. Etki Alan m z n tam merkez noktas nda al rken, bir yandan da bu alan geni letiriz. Bu, en etkili Y (retim Yetene i) al mas d r ve ya am m z n her ynnde etkilili imize anlaml bir g katar. Ya ant m z n merkezindeki herhangi bir ey, gvenlik, rehberlik, bilgelik ve gcmzn kayna n olu turur. Gvenlik, de er d ncenizi, kimli inizi, duygusal dayana n z , zsayg n z , temel ki isel gcnz ya da bunun eksikli ni temsil eder. Rehberlik, ya am n za yn veren kaynak demektir. D ar da olanlar sizin iin yorumlayan kendi i de er yarg lar n z n, yani haritan z n kapsad , dakika dakika al nan kararlar ve yap lan eylemleri sizin ad n za yneten standartlar ya da ilkeler veya kesin ltlerdir. Bilgelik, ya ama bak a n z, denge duygunuz, e itli blmlerle ilkelerin i leyi ini ve birbirleriyle ba lant lar n anlay tarz n zd r. G; hareket etme becerisi ya da yetene i, bir eyi ba arma kuvveti ve birikimidir. Seim yapmak ve karar vermek iin gerekli olan ya amsal enerjidir. Ayr ca, derinlere gml al kanl klar yenip daha stn, daha etkili olanlar n geli tirebilme yetene ini de kapsar. Bu drt etken; yani gvenlik, rehberlik, bilgelik ve g birbirlerine ba ml d r. Gvenlik ve a k seik bir rehberlik, gerek bilgeli i sa lar, bilgelik ise, gc ortaya kar p ynlendirecek bir k v lc m ya da katalizr i levini grr. Bu drt etken bir arada bulundu u, birbirini canland rd ve uyum sa lad zaman soylu bir ki ili in, dengeli bir karakterin, mkemmel bir ekilde btnle mi bir insan n mthi gcn yarat r. Alternatif Merkezler

Hepimizin bir merkezi vard r, ama genelde bunun tam olarak fark nda olmay z. Ayr ca bu merkezin, ya am m z n her yn zerindeki yayg n etkilerini de fark etmeyiz. imdi k saca insanlar n sahip olduklar tipik birka merkezi ya da temel paradigmalar inceleyelim. 1. E -Merkezlilik: Evlilik, insan ili kilerinin en iten, en doyurucu, en dayan kl ve geli tirici ili kisi olabilir. nsan n merkez olarak kar s n ya da kocas n semesi ok do al ve uygun grlebilir. Duygusal de er anlay m z n kayna ncelikle evlili imizse, bu ili kiye fazlas yla ba ml oluruz. E imizin ruh haline ve duygular na, davran ve tutumlar na ya da bu ili kiyi etkileyebilecek herhangi bir d olaya-yeni bir bebek, akrabalar, ekonomik gerilemeler, toplumsal ba ar lar vb.-kar savunmas z kal r z. ok savunmas z oldu umuz zamanlarda, yeni darbelerden korunmak iin ka n lmaz bir biimde kendimizi koruma gereksinimini duyar z. Bu nedenle alayc l a, i neleyici akalara, ele tirilere ba vururuz. imizdeki efkatin ortaya kmamas iin elimizden geleni yapar z. E ler, sevgi konusunda ilk ad m di erinin atmas beklentisi iinde olduklar ndan d k r kl na u rarlar. 2. Aile-Merkezlilik: Aile-merkezli olanlar, ki isel de er ya da gvenlik duygusunu aile gelene i ve kltrnden ya da ailenin itibar ndan al rlar. Merkezlerinde aile olan anne ve babalar, ocuklar n , nihai iyiliklerini gerekten d nerek yeti tirmek iin gereken duygusal zgrlkten ve gten yoksundurlar. Gven duygusunu aileden ald klar iin, ocuklar na kendilerini sevdirme gereksinimi a r basar ve bu, ocuklar n byme ve geli melerine yap lacak uzun vadeli yat r mlar n nemini azaltabilir. 3. Para-Merkezlilik: insan ya am n n di er bir mant kl ve son derecede yayg n merkezi de para kazanmakt r. Ki inin ba ka bir boyutta birok eyi yapabilme f rsat n bulmas iin, ekonomik gven artt r. Bazen para kazanman n grn te soylu gerekeleri vard r, insan n ailesine bakma iste i gibi. Bunlar gerekten de nemlidir. Ancak, merkez olarak para kazanmay semek, felaketi de birlikte getirir. Ki isel de erimle ilgili d ncelerimin kayna net varl ma ba l ysa, onu etkileyecek her eye kar a r duyarl olurum. Ancak i ve para, kendi ba na ne bilgelik; ne de rehberlik sa layabilir; bunlar ancak k s tl bir g ve gvenlik verebilir. Para-merkezlili in s n rlar n gstermek iin, kendimin ya da sevdi im birinin hayat nda bir kriz olmas yeterlidir. Para-merkezli insanlar o u zaman aileyi ya da di er ncelikleri bir yana b rak rlar. 4. -Merkezlilik: merkezleri i olan insanlar i kolik olabilir. Sa l klar n , ili kilerini ve ya amlar n n di er nemli alanlar n feda ederek, retmek iin kendilerini zorlarlar. Kimlikleri ve z de erleriyle ilgili anlay lar i lerine ba l oldu u iin gvenlikleri bunu srdrmelerini engelleyecek her eye kar savunmas zd r. 5. Mlkiyet-Merkezlilik: Birok insan, sahip oldu u eylerin gdmndedir; yaln zca modaya uygun giysiler, evler, arabalar, tekneler ve mcevherler gibi elle tutulan, maddi varl klar de il, elle tutulmayan an, hret ya da toplumda nemli biri olmak gibi eyler de buna dahildir. Gvenli im itibar ma ya da sahip oldu um eylere ba l ysa, ya ant m da srekli bir tehdit ve tehlike alt ndad r; nk sahibi oldu um eyler kaybolabilir, al nabilir ya da de er yitirebilir. 6. Zevk-Merkezlilik: Anl k hazlar n elde edilebildi i ve te vik de grd bir dnyada ya yoruz. Televizyon ve sinema, insanlar n beklentilerinin artmas n sa layan en byk etkenlerdendir. Ba kalar n n nelere sahip oldu unu, rahat ve e lenceli bir ya am srerken neler yapabildiklerini canl bir biimde gsterirler.

Ancak, zevk-merkezli ya am tarzlar n n lt s canl bir biimde yans t l rken, bu tr bir hayat n do al sonular -insan n benli i, retkenli i ve ili kileri zerindeki etkisi-do ru olarak ender grlr. ok uzun sren ok fazla tatil, ok fazla film, ok fazla televizyon, ok fazla video oyunu; ki inin asgari diren gstermeyi seti i ok uzun, disiplinsiz bo vakitler, bir ya am yava yava mahveder. nsan n yeteneklerinin uyur durumda kalmas na, becerilerinin geli ememesine, zihin ve ruhunun uyu mas na, yre inin ise mutlulu u bulamamas na neden olur. Gvenlik, rehberlik, bilgelik ve g nerededir? Bunlar le in en alt noktas nda, abuk geen bir an n zevkindedir. 7. Dost/D man-Merkezlilik: Genler, dost merkezli olmaya zellikle yatk nlar. Ancak bu, salt onlara zg bir ey de il ku kusuz. Ya tlardan olu an bir gruba girip onlardan biri olmak, neredeyse a r bir nem kazanabilir. Dost-merkezlilik, insan n odak noktas n bir tek ki ini olu turmas na yol aabildi i iin, evlili in baz boyutlar n da ierir. Bir dost zerinde merkezle me; duygusal a dan bir tek ki iye ba ml l k, gereksinim, gitgide ykselen bir anla mazl k sarmal ve bunlar n getirece i olumsuz ili kileri yaratabilir. Dost ya da d man-merkezli ki inin gvencesi yoktur. zde er duygular de i kendir, ba kalar n n davran lar ya da duygusal durumlar n n bir i levidir. Rehberli i, di er insanlar n verecekleri tepkiyle ilgili sezgisi sa lar. Bilgeli i ise toplumsal mercek ya da d man-merkezli bir paranoya k s tlar. Bu ki inin hibir gc yoktur. Onun iplerini ba kalar ekmektedir. 8. Din-Merkezlilik: Baz kimseler ibadete ve dinsel projelere ylesine dalar ki etraflar ndaki nemli insani gereksinimlere kar dayars zla rlar. Baz lar ibadet yerine daha az gider ya da hi gitmez, ama tutum ve davran lar , dini ahlak kurallar yla ilgili ilkeleri merkez edindiklerini gsterir. Din merkezli bir ya amda imaj ya da grn o insan iin ok nem kazanabilir. Bu da ki isel gvenlik ve do u tan var olan de er duygusunu azaltan bir ikiyzll e yol aar. Rehberli in kayna toplumsal vicdand r. Din-merkezli birisi, ba kalar na etkin, etkin de il, liberal, inanlara sad k, tutucu gibi yapay etiketler yap t rmaktan ho lan r. Din-merkezli insanlar birtak m blmelerde ya amaya e ilimlidir. Haftan n bir gn belli bir biimde davran r, d nr ve hissederler, di er gnlerinde ise ba ka trl. Bu tr bir btnlk, birlik ya da drstlk eksikli i de, yine gvenlik iin bir tehlikedir. Din kurumunu amaca ynelik bir ara de il de, bir ama gibi grmek, ki inin bilgeli ini ve denge kavram n zay flat r. 9. Ben-Merkezlilik: Belki de gnmzde en fazla grlen merkez, bendir. En belirgin tr de, birok ki inin de erlerini i neyen, bencilliktir. nsan n geli imi ve yetilerini gerekle tirmesi konusundaki popler yakla mlara yak ndan bakarsak, znde ben-merkezlili i grrz. Kendi Merkezinizi Tan mlamak Peki siz ne durumdas n z? Kendi ya am n z n merkezinde ne var? Bazen, bunu grmek pek de kolay de ildir. Belki de kendi merkezinizi tan man z n en iyi yolu ya am desteleyen etkenlere yak ndan bakmakt r. o u zaman bir insan n merkezi, bunlar n ve/veya di er merkezlerin bir kar m d r. o u insan, genelde ya am zerinde kendini hissettiren e itli etkilerin bir i levidir. Ki i bir merkezden di erine getike ortaya kan grecelik, ya am boyu alal p ykselen bir atl kar nca gibidir. Bir zay fl dengelemek iin bir ba ka zay fl ktan g al r. Ne tutarl bir yn duygusu vard r, ne srekli bir bilgeli i, ne de sabit bir g kayna ya da ki isel kimlik ve de er anlay . deal olan, ku kusuz, size srekli olarak yksek derecede gvenlik, rehberlik, bilgelik ve g aktaracak tek bir belirgin merkez yaratmakt r. Bu, proaktivitenizi glendirir ve ya am n z n her a dan uyumlu ve tutarl olmas n sa lar.

Bir lke Merkezi Ya ant m z n merkezini do ru ilkeler zerine oturtursak, ya am destekleyen drt etkenin geli mesi iin sa lam bir temel de yaratm oluruz. lkeler hibir eye tepki gstermezler. fkelenip bize farkl bir biimde davranmazlar. Bizi bo amaz ya da en yak n dostumuzla kamazlar. Bize ktlk etmek niyetinde de illerdir. Geerlilikleri, ba kalar n n davran lar na, evreye ya da geici gncel heveslere ba l de ildir. lkeler lmez. Bugn buradayken yar n yitip gitmezler. Yang n, deprem ya da h rs zl kla yok edilemezler. lkeler derin, temel gereklerdir. Klasik gereklerdir. nsanl n ortak paydas d rlar. Onlar, ya am kusursuz, tutarl , gzel ve gl bir biimde s ms k dokuyan ipliklerdir. lkelerin her zaman kendilerine ba l do al neticeleri vard r. lkelerle uyum iinde ya arsak netice olumlu olur. Onlar gzard edersek, olumsuz. Ancak sz konusu ilkeler herkes iin geerli oldu undan, bilinse de bilinmese de bu s n rlama evrenseldir. Do ru ilkeleri ne kadar iyi renirsek, ak ll ca davranma konusundaki ki isel zgrl mz de o kadar geni kapsaml olur. Ya ant m z n merkezine, zaman a m na u ramayan, de i meyen ilkeleri yerle tirirsek, etkili ya am n temel paradigmas n yaratm oluruz. Bu merkez, di er merkezlerin tmn bir perspektife yerle tirir. Diyelim; bu ak am e inizi bir konsere davet ettiniz. Biletleri de ald n z. E iniz konsere gidece i iin ok sevinli. leden sonra saat drt. Birdenbire patronunuz sizi odas na a r yor ve ertesi sabah saat 9.00da yap lacak nemli bir toplant ya haz rlanmak iin btn gece kendisine yard m etmeniz gerekti ini sylyor. E er e -merkezli ya da aile-merkezli bir gzlkle bak yorsan z, akl n z e inizde olacakt r. Patronunuza kalamayaca n z syler ve e inizi ho nut etmek iin onu konsere gtrrsnz. inizden olmamak iin orada kalman z gerekti ini d nebilirsiniz. Ama bunu da istemeye istemeye yapar ve e inizin tepkisini d nerek kayg lan rs n z. Karar n z hakl gstermek ve kendinizi kar n z n fkesine ya da d k r kl na kar korumak iin abalars n z. E er para-merkezli bir mercek ard ndan bak yorsan z; ilk nce alaca n z fazla mesai cretini ya da ge vakitlere kadar al man n i te ykselmenizi nas l etkileyece ini d nrsnz. Kar n z aray p ona sadece broda kalman z gerekti ini sylersiniz. Onun ekonomik gereksinimlerin nceli ini anlayaca na inan rs n z. E er i -merkezli iseniz; f rsatlar d nebilirsiniz. Patronun gzne girip i inizde ilerleyebilirsiniz. konusunda daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Mlkiyet-merkezli iseniz; fazla mesai cretiyle alabileceklerinizi d nrsnz. Ya da kald takdirde brodaki itibar n z n artaca na karar verirsiniz. Zevk-merkezli iseniz; ge saatlere kadar al t konsere gidersiniz.

nz

n z iin kar n z mutlu olacak olsa bile, i i kenara itip,

Dost-merkezli iseniz; karar n z, arkada lar n z da konsere davet edip etmedi inize ba l olur. Ya da i teki arkada lar n z n da ge vakitlere kadar al p al mayacaklar na. D man-merkezli iseniz; ge vakte kadar kalabilirsiniz. nk broda kendisini irketin en de erli eleman sayan birine kar byk bir avantaj sa layaca n z d nrsnz. Din-merkezli iseniz; sizi cemaatin di er yelerinin konsere gidip gitmeyecekleri, i yerinizde onlardan baz lar n n al p al mayacaklar ve konserin tr etkileyebilir. Ben-merkezli iseniz; dikkatinizi size en fazla kar sa layacak eye verirsiniz. Bu ak am gezmeye gitmek mi daha iyi olur? Yoksa patronun gzne girmek mi? De i ik seeneklerin sizi nas l etkileyece iyle ilgilenirsiniz.

lke-merkezli bir ki i olarak, durumun yaratt duygulardan ve sizi etkileyecek di er etkenlerden uzak durursunuz. Seenekleri de erlendirirsiniz. Dengeli btne bak p btn etkenleri(i hayat n n gereksinimleri, aile gereksinimleri, i in iine girebilecek di er tm gereksinimler ve de i ik kararlar n olas sonular ) hesaba katarak, en iyi zm bulmaya al rs n z. Konsere gitmeniz ya da i yerinde kal p al man z, etkili bir karar n kk bir paras d r asl nda. Di er merkezlerden baz lar yla da ayn seimi yapabilirsiniz. Ancak ilke-merkezli paradigmadan hareket ediyorsan z, arada ok nemli baz farklar da olur. Birincisi; ba ka insanlar ya da ko ullar sizi etkilemez. En iyi seenek oldu una karar verdi iniz eyi proaktif bir biimde seersiniz. Karar n z bilinli bir biimde ve bilginize dayanarak verirsiniz. kincisi; karar n z n en etkili seenek oldu unu bilirsiniz. nk temelinde uzun vadede tahmin edilebilir sonular veren ilkeler vard r. ncs; seiminiz ya am n zdaki nihai de erlerinize katk da bulunur. Brodaki birin geebilmek amac yla ge saatlere kadar al makla, patronunuzun etkinli ine de er verdi iniz ve irketin gelece ine gerekten katk da bulunmak istedi iniz iin fazla mesai yapmak, birbirinden tmyle farkl d r. Drdncs; kar l kl olarak birbirine ba ml ili kilerinizle yaratt patronunuzla ileti im kurabilirsiniz. n z gl a iinde e iniz ve

Son olarak da; karar n z sizi rahats z etmez. Ne yapmaya karar verirseniz, dikkatinizi onun zerinde toplar ve bundan zevk al rs n z. lke-merkezli bir ki i olarak her eyi ba ka gzle grrsnz. Her eyi ba ka trl grd nz iin de ba ka trl d nr, ba ka trl davran rs n z. De i meyen, sa lam bir zden kaynaklanan yksek dzeyde gvenlik, rehberlik, bilgelik ve gcnz sayesinde ok proaktif ve ok etkili bir ya am temeline sahip olursunuz. Ki isel Misyon Bildirimini Yazmak Ve Kullanmak Frankl, ya am boyunca, grevlerimizi icat etmekten ok ke fetti imizi sylyor. Seti i bu szler ho uma gidiyor. Bence hepimizin iinde bir monitr ya da duyu, bir vicdan var. Bu, kendi benzersizli imizi ve yapabilece imiz katk lar kavramam z sa l yor. Frankl yle diyor: Herkesin ya am nda belirli bir grevi ya da misyonu vard r... Bu nedenle, ki inin ne yeri doldurulabilir, ne de ya am tekrarlanabilir. K sacas herkesin misyonu kendine zgdr, t pk bunu yerine getirmesi iin eline geen belirli f rsatlar gibi. Misyon bildirimi, bir gecede yazaca n z bir ey de ildir. Derin bir ie bak , dikkatli bir analiz ve d nceli bir ifade ister. o u zaman, bildirim son ekline sokuluncaya kadar tekrar tekrar yaz lmas gerekir. Tam istedi iniz gibi oluncaya kadar birka hafta, hatta aylar geebilir.

Beyninizin Tamam n Kullanmak Beynin stnl kuram diye bilinen konu zerinde y llarca ara t rma yap ld . Bulgular, temelde, beynin her iki yar m kresinin-sa ve sol-zellikle de i ik i levleri ynettiklerini, de i ik bilgileri i lemden geirdiklerini ve de i ik trde sorunlarla ilgilendiklerini gsteriyor. Temelde sol yar m kre daha ok mant k ve konu mayla ilgilenir. Sa yar m krenin ise sezgileri gldr ve yarat c olan da odur. Sol, szlerle ilgilenir, sa ise resimlerle. Solun ilgi alan paralar ve zgl eylerdir, sa nki ise btnler ve paralar aras ndaki ili kiler. Sol kesim analizci, yani zmlemeciyken; sa , sentezcidir, yani paralar birle tirir. Sol kesim, neden-sonu ili kisiyle ilgilenir; sa ise anl k, simultane ve btncl d nmeyle. Sol zamana ba l d r; sa ise de ildir. nsanlar beynin her iki taraf n da kullan rlar. Ancak genellikle her insanda sa ya da sol yan a r basar. Ku kusuz, ideal olan, her iki yan aras nda gzel bir kpr kurabilecek yetene i yaratmak ve geli tirmektir.

Abraham Maslowun dedi i gibi: eki kullanmay iyi bilen biri, her eyin ivi oldu unu d nr. Sa beyinlerini ve sol beyinlerini kullanan insanlar her eye farkl a lardan bakarlar. Biz, asl nda sol beynin egemen oldu u bir dnyada ya yoruz. Burada szcklere, llere ve mant a byk de er veriliyor. Do am z n daha yarat c , sezgisi gl ve sanatsal yan ise o u zaman ikinci plana itiliyor. o umuz, sa beyin kapasitemizden yararlan rken daha fazla zorlan yoruz. rencilerime, Yaln zca bir alt ayl k ya am sreniz kald n varsay n, diyorum. Ve bu yar y l boyunca iyi bir renci olarak okulda kalacaks n z. imdi bu sreyi nas l geirece inizi hayal edin! Bu durumda her eye bak a s birdenbire de i iyor. Daha nce fark edilemeyen baz de erler yzeye k yor. rencilerime ayr ca, bir hafta boyunca bu geni lemi gr a s yla ya amalar n ve bir gnlk tutarak deneyimlerini yazmalar n da neriyorum. Sonular ok eyi a kl yor. renciler, anne ve babalar na mektup yazmaya ve onlar ne kadar sevdiklerini ve takdir ettiklerini a klamaya ba l yorlar. Aralar n n bozuk oldu u bir erkek ya da k z karde , bir arkada la bar yorlar. Eylemlerine egemen olan ana unsur, bunlar n alt nda yatan ilke, yani sevgi oluyor. Ya anacak pek az bir sreleri kald n d ndklerinde, a z bozman n, kt d ncelerin, a a lamalar n ve sulamalar n yarars zl ortaya k yor. Hepsi de ilkeleri ve de erleri daha iyi fark ediyor. Aileyle lgili Misyon Bildirimi Pek ok aile sa lam ilkelerle de il; krizler, de i ken ruh halleri, abuk zmler ve anl k doyumlarla ynetilir. Stres ve bask artt zaman da belirtiler yzeye kar: insanlar ku kucu, ele tirici olur, ya sessizle ir ya da ba rarak a r tepki gsterirler. Bu tr davran lar gren ocuklar da, sorunlar zmenin tek yolunun sava mak ya da kamak oldu unu d nerek byrler.

En iyi misyon bildirimleri, aile yelerinin kar l kl sayg yla bir araya gelmeleri, de i ik gr lerini a klamalar ve bir tek ki inin yaln z ba na yapabilece inden daha byk bir eyi yaratmak iin birlikte al malar yla ortaya kanlard r. Bildirimin perspektifini geni letmek, nem derecesini ya da ynn de i tirmek, eklemeler yapmak ya da zaman n a nd rd szcklere yeni anlamlar katmak iin arada bir gzden geirmek, ailenin ortak de er ve amalarda birle mesini sa lar. Misyon bildirimi, d nmek, aileyi ynetmek iin bir at olu turur. Bizim evde, misyon bildirimi oturma odas n n duvar nda as l d r. Dolay s yla, ona her gn bakar ve kendimize ekidzen veririz. Evimizde dzen, sorumlu ba ms zl k, i birli i, yard mseverlik, gereksinimleri kar lama, yetenekleri geli tirme, birbirimizin yetenekleriyle ilgilenme ve ba kalar na hizmet etmenin vurguland , sevgiyi yans tan cmleleri okudu umuz zaman bir aile olarak bizim iin en nemli say lacak eyleri nas l ba ard m z konusunda bir lek elde etmi oluruz. Ailemizin hedef ve etkinliklerini planlarken, Bu ilkelerin nda hangi hedeflerin zerinde al aca z? Hedeflerimize ula mak ve bu de erleri gerekle tirmek iin ne tr al ma planlar yapmal y z? deriz. Bildirimi s k s k gzden geiririz. Y lda iki defa, eyll ve haziranda-okullar a l r ve kapan rken-hedeflerin ve yap lacak i lerin zerinde al r z. Kurumsal Misyon Bildirimleri Misyon bildirimlerinin ba ar l kurumlar iin de ya amsal nemi vard r. IBMe her gidi imde oradaki e itim srecini izlemek ilgimi ok eker. Defalarca ayn kurum lideri bir gruba kat l r ve IBMin eyi temsil etti ini syler: 1. Bireyin itibar , eyi grdm;

2. 3.

Mkemmellik ve, Hizmet.

Bu kurumun misyon bildirimi-herkes taraf ndan payla lan bak a lar n ve de erleri yans tan bir bildirim-gl bir birlik ve sa lam bir ba l l k yarat r. nsanlar n yrek ve zihinlerinde, kendilerini ynetmelerini sa layacak bir lt, ya da standart olu turur. Bir ba kas n n ynetimine, denetimine, ele tirisine ya da ucuz arelerine gereksinimleri yoktur onlar n. Kendileri, kurumun temsil etti i eyin de i meyen zn benimsemi , buna yat r m yapm lard r. 3. ALI KANLIK-NEML LERE NCEL K VER

3. Al kanl k, ikinci; yani fiziksel yarat md r. 1. ve 2. Al kanl klar n gerekle mesi, harekete gemesi ve do al olarak ortaya kmas d r. zgr iradenin, merkeze ilkelerin yerle tirilmesi iin kullan lmas d r. Unutmay n; ynetmek, liderlikten tmyle farkl d r. Liderlik, her eyden nce, sa beynin son derecede gl bir etkinli idir. Daha ok bir sanatt r; felsefeye dayan r. Ki isel liderlik sorunlar yla u ra rken ya amla ilgili en esasl sorular sorman z gerekir. Ynetim; zne hkmetmenin irdelenmesi, analizi, dzenlenmesi, zgl uygulamas , zamanla s n rl sol beyin gr dr. Benim ki isel etkililikle ilgili zdeyi im udur: Soldan ynet, sa dan liderlik et! zgr radenin Gc zbilin, hayal gc ve vicdana ek olarak insanlara zg drdnc do al yeti olan zgr irade, etkili zynetimi tam anlam yla olas k lar. Gndelik ya ant m zda zgr irademizi ne dereceye kadar geli tirdi imiz ki isel btnl mzle llr. Btnlk temelde kendimize biti imiz de erdir. Kendimize verdi imiz szlere ba l kalma, z sz bir olma yetene imizdir. Kendisiyle gurur duymakt r. Proaktif geli menin z, Karakter Eti inin temel bir paras d r. Etkili ynetim, nemli i lere ncelik vermektir. nemli i lerin neler oldu una liderler karar verir. Ama bunlar n gnbegn ncelikli olarak gerekle mesini sa layan yneticilerdir. Ynetim disiplindir, kararlar uygulamakt r. Disiplin, mrit, havari ya da renci anlam na gelen, disciple szc nden retilmi tir. Bir ba ka deyi le, kendinizi etkili bir biimde ynetebiliyorsan z, disiplin de iinizden gelir. Bu, zgr iradenizin bir i levidir. En sevdi im deneme kitaplar ndan biri, E.M. Grayin yazm oldu u Ba ar n n Ortak Paydas d r. Gray, gzlemlerini yle a kl yor: Ba ar l insanlar n, ba ar s zlar n ho lanmad eyleri yapmak gibi bir al kanl klar vard r. Onlar da bu i lerden ho lanm yor olabilirler. Ancak hedefe varma arzular n n gc, ho nutzsuzluklar n yener. Bir etkinli i tan mlayan iki etken; aciliyet ve nemdir. Aciliyet, bir eyle hemen ilgilenilmesi gerekti ini a klar. imdi! demektir bu. Acil i ler bizi etki alt na al r. alan bir telefon acil grubuna girer. o u kimse, telefonu alar durumda b rakmay d nemez bile. Acil konular genelde gzle grlr. stmzde bask olu tururlar. Hemen harekete gemeye zorlarlar. o u kez ba kalar n n istedikleri eylerdir, tam kar m zda dururlar. Hatta o u ho , kolay ve zevkle yap lacak eylerdir. Ama o u zaman da nemsizdirler! Di er taraftan nemlili in sonularla ilgisi vard r. Bir ey nemliyse, grevinize, de erlerinize, ncelikli hedeflerinize katk da bulunur. Etkili ki ilerin zihinleri soruna de il, f rsatlara a kt r. Onlar f rsatlar besleyip sorunlar kuruturlar. nlemleri nceden d nrler.

Yetki Vermek: ve Yyi Art rmak Btn yapt klar m z , zamana ya da insanlara yetki vererek ba ar r z. Zamana yetki veriyorsak verimlili i; ba ka ki ilere yetki veriyorsak da etkili olmay d nyoruz demektir. Birok ki i ba kalar na yetki vermeye yana maz. nk bunun ok zaman ve aba gerektirdi ini, i i kendisinin daha iyi yapaca n d nr. Oysa, ba kalar na etkili biimde yetki vermek, belki de insanlar harekete geirmesi bak m ndan var olan en gl etkinliktir. Yetki vermek, hem ki iler hem de kurumlar iin geli im anlam na gelir. Merhum J.C. Penney, verdi i en ak ll ca karar n, art k her eyi tek ba na yapamayaca n anlad zamandizginleri b rakmak oldu unu sylemesiyle an msan r. ok uzun bir zaman nce verilen bu karar, yzlerce ma aza ve binlerce insan n geli ip bymesini sa lam t r. Bir retici istenilen sonulara eri mek, alt n yumurtay elde etmek iin gerekeni yapar. Bula klar y kayan bir anne, taslaklar izen bir mimar ya da mektuplar daktiloya geiren bir sekreter, reticidir. Ancak bir insan, alt n yumurtalar retmek iin ba kalar ndan ve sistemlerden yararland zaman, kar l kl ba ml l k a s ndan bir yneticiye dn r. Bula k y kama i ini ocu una veren anne, bir yneticidir. Bir mimarl k brosunu yneten mimar, yneticidir. Di er sekreterleri ve bro personelini denetleyen sekreter, bro yneticisidir.

Emireri Yetkisi Vermek Temelde iki yetki verme yntemi vard r: 1. 2. Emireri yetkisi vermek ve, Kaptanl k yetkisi vermek.

Emireri yetkisi vermek, uraya git, buraya git, unu yap, bunu yap, i bitince de bana haber ver! anlam na gelir. retici olan insanlar n o u emireri yetkisi verme paradigmas na sahiptir. Kaptanl k Yetkisi Vermek Kaptanl k yetkisi vermenin odak noktas yntemler de il, sonulard r. Bu, insanlara yntemi seme hakk n tan r ve sonulardan sorumlu olmalar n ngrr. Ba lang ta daha fazla zaman gerektirir. Ama harcanacak zaman iyi bir yat r m say l r. Kaptanl k yetkisi vererek manivelan n dayanak noktas n kayd r p kald rma gcn art rabilirsiniz. Kaptanl k yetkisi vermek, be alandaki beklentiler bak m ndan pe inen kar l kl anlay gerektirir. ve ba l l

1. stenilen Sonular: Ba ar lmas gereken eyin kar l kl olarak, iyice anla lmas n sa lay n. Odak noktas olarak nas l de il, neyi; yntemleri de il, sonular sein. 2. K lavuzlar: Bu ki inin iinde al mas gereken parametreleri saptay n. Kaptanl devretti iniz ki inin, sonulara ula mas ko uluyla istedi ini yapabilece ini d nmesini ve bu arada sregelen bir geleneksel i lemi ya da de eri i nemesini istemezsiniz. Bu, inisiyatifi ldrr ve emireri yetkisi devrine dnlmesine neden olur: Ne yapmam istedi ini syle ki, yapay m. Verilen i in ba ar s zl a u rayabilecek yanlar n biliyorsan z, onlar a klay n. Drst ve a kszl olun. Bu insana batakl n nerede oldu unu, vah i hayvanlar n ne tarafta beklediklerini syleyin. Tekerle i her gn yeniden icat etmesini istemezsiniz san r m. zin verin de, insanlar sizin ya da ba kalar n n hatalar ndan ders als nlar. Yetki verdi iniz ki iye ba ar s zl a gidebilecek yollar i aret

edin. Ona ne yapmamas gerekti ini syleyin. Ama ne yapmas gerekti ini sylemeyin. Sonular n sorumlulu unu kendisine b rak n. 3. Kaynaklar: Bu ki inin, istenilen sonular elde etmesi iin yararlanabilece i insani, maddi, teknik ve kurumsal kaynaklar tan mlay n. 4. Hesap Verme Sorumlulu u: Sonular n rapor edilece i ve de erlendirmenin yap laca zamanlar da a klay n. 5. Sonular: Geli imin sonucunda ortaya kacak iyi ya da kt sonular belirleyin. Kaptanl k, yneticilik yetkisinin devri, gere ince yap ld takdirde iki taraf n da kazanl kmas n sa layaca kan s nday m. Sonunda daha az zamanda daha ok i ba ar lacakt r. Kaptanl k yetkisini vermekle ilgili ilkeler do rudur ve her trl duruma ya da insana uygulanabilir. Olgunla mam insanlar sz konusu oldu unda daha az hedef tan mlar ve daha fazla kural koyars n z. Daha olgun ki ilerle, istenilen sonular daha zor olabilir. Kurallar daha azd r. Hesapla malar da yle. K staslar da fazla llemez, ama daha belirgindirler. Kar l kl Ba ml l k Paradigmalar Gvensiz dostluk olmaz, gven iin de drstlk ister. SAMUEL JOHNSON belirli

Etkili bir kar l kl ba ml l k, sadece gerek ba ms zl k temeli zerine kurulabilir. Eskiden nerede oldu umuzu ve gidece imiz yere gre imdi hangi noktada bulundu umuzu anlamak iin geriye bakarak araziyi incelerken, unu a ka grrz: Seti imiz yoldan gelmemi olsayd k, bu noktaya eri emezdik. Kendinizle mcadelenizde ba ar n n bedelini demedike, ba kalar yla ili kinizde ba ar l olamazs n z. Kendine hakim olmak ve kendini disipline sokmak ba kalar yla iyi ili kiler kurman n temelidir. Baz lar , ba kalar n sevmeniz iin nce kendinizi sevmeniz gerekti ini syler. Bence bu, de erli bir d nce. Ancak kendinizi tan mazsan z, kontrol etmezseniz, kendinize egemen olmazsan z, kendinizi sevmeniz de ok zor olur. Bunu ancak k sa vadeli, yzeysel, ani bir heyecanla sa layabilirsiniz. nsan n kendisine olan sayg s , benli ine egemen olmas ndan, gerek bir zgrlkten do ar. zgrlk, bir ba ar d r. Kar l kl ba ml l k ise, ancak zgr ki ilerin yapabilecekleri bir seimdir. Herhangi bir ili kiye katt m z en nemli unsur szlerimiz ve hareketlerimiz de il, ne oldu umuzdur. Szlerimizle davran lar m z n kayna kendi zmz (Karakter Eti i) de il de, yzeysel insan ili kileri teknikleriyse (Ki ilik Eti i) kar m zdakiler bu dzenbazl sezinler. O zaman etkili bir kar l kl ba ml l k iin gerekli temeli yarat p srdrmeyi ba aramay z. Duygusal Banka Hesab Parasal bir banka hesab n n ne oldu unu hepimiz biliriz. Oraya para yat r r ve bir birikim olu tururuz. Gerekti i zaman da oradan para ekeriz. Duygusal Banka Hesab , bir ili ki iindeki gven oran n belirleyen bir benzetmedir. Bu, ba ka bir insan n yan nda kendinizi emniyette hissetmenizdir. ncelik, sevecenlik, drstlk ve size verdi im szlere ba l kalmak yoluyla Duygusal Banka Hesab na yat r m yaparsam, bir birikim yaratm olurum. Sizin bana olan gveniniz artar, ben de gerekti i zaman bu gvenden yararlan r m. Hatalar m da olabilir. Ama o gven dzeyi, o duygusal birikim bunu telafi eder.

Byk bir gven birikimi srekli yat r mla beslenmemi se, bir evlilik bozulur. Evlilik, yeryzndeki iki insan aras nda olabilecek en mahrem, potansiyel olarak en zengin, ne eli, doyurucu ve retici ili kidir. Evlilik gibi en sabit ili kilerimiz, en sabit yat r m gerektirir. Srekli beklentiler yznden eski yat r mlar uup gider. Y llar boyunca grmedi iniz eski bir lise arkada n zla birdenbire kar la t n z zaman dostlu unuza kald n z yerden devam edebilirsiniz, nk eski yat r mlar korunmu tur. Ancak dzenli bir biimde gr t nz insanlarla olan hesab n za daha sabit yat r mlar yapman z gerekir. Bazen gnlk etkile imlerinizde, hesab n zdan otomatik olarak bir miktar ekersiniz. Ya da bunu onlar n sizinle ilgili, fark edemedi iniz sezgileri yznden yapars n z. Bu, zellikle ailenizdeki yeti mekte olan genler iin geerlidir. Duygusal Banka Hesab n olu turan alt nemli yat r m nermeme izin verin. 1. Ki iyi anlamak

Bir insan gerekten anlamaya al mak belki de yapabilece iniz en nemli yat r md r. Bu, btn di er yat r mlar n da anahtar d r. Bir insan n misyonu, ba ka birine nemsiz gelir. Yat r m yapman z iin, ba ka birinin nem verdi i bir ey, sizin iin o insan kadar nemli olmal d r. Son derece ncelikli bir proje zerinde al rken alt ya ndaki o lunuz size nemsiz gelen bir ey yznden i inizi engellemeye kalk abilir.

Ba kalar n n istedikleri ya da gereksinim duyduklar n d nd mz eyleri, kendi ya am ykmzden yola karak belirleme e ilimimiz vard r. Bylelikle, ba kalar n n davran lar na kendi amalar m z yans t r z. Alt n Kural udur: Ba kalar na, onlar n size yapmalar n istedi iniz eyleri yap n. Yzeysel olarak bu, sizin iin yap lmas n istedi iniz eyleri, sizin de onlara yapman z anlam na gelebilir. Ama bence temelde bu szlerin anlam ; onlar , birey olarak sizi anlamalar n istedi iniz gibi, derinlemesine anlamak, sonra da onlara bu anlay n z a s ndan yakla makt r. Ba ar l bir baban n, ocuklar n yeti tirilmesi konusunda dedi i gibi: Onlara de i ik biimlerde davranarak hepsine ayn ekilde davran n. 2. Kk eylerle lgilenmek

Kk, basit, sevecen ve nazik davran lar ok nemlidir. Kk nezaketsizlikler, kk merhametsizlikler, kk sayg s zl klar bankadaki hesaptan byk mebla lar ekilmesine yol aar. li kilerde kk eyler, byk say l r. 3. Verilen Szleri Tutmak

Verilen bir sz tutmak, yerine getirmek byk bir yat r md r; birisini k rmak ise, nemli bir tutar geri ekmektir. Hatta birine nemli bir konuda sz verdikten sonra bunu tutmamak kadar banka hesab n z d rebilecek bir eylem olamaz. Bir daha sz verildi i zaman, kar daki buna inanmaz. nsanlar, vaatleri umutlar n n odak noktas na dn trme e ilimindedir. zellikle temel geimlerini ilgilendiren vaatleri. 4. Beklentileri Belirginle tirmek

Beklentilerin o u z mnidir. Belirli bir biimde sylenmez ya da a klanmazlar. Ama insanlar yine de belirli bir duruma beklentilerini yans t rlar. rne in, bir kad n ve erkek, evlilik ili kisinde birbirlerinden z mnen baz eyler beklerler.

Bazen beklentileri belirginle tirmek byk cesaret ister. Anla mazl k yokmu ve her ey yoluna girecekmi gibi davranmak, yanl anlamalar kabul etmek ve birlikte al arak iki taraf n da kabul edebilece i bir dizi beklentiye eri mekten daha kolaym gibi gelir insana. 5. Ki isel Btnlk (Drstlk)

Ki isel btnlk, gven yarat r ve ok e itli yat r mlar n da kayna n olu turur. Ki isel btnlk do rulu u ierir, ama ondan da te bir eydir. Do ruluk, gere i sylemek; yani, szlerimizi gere e uydurmakt r. Ki isel btnlk ise, gere i szlerimize uydurmak; yani, szmze ba l kalmak ve beklentileri gerekle tirmektir. Bunun iin ncelikle kendine, ama ayn zamanda dnyaya kar da bir ki isel btnlk gerekir. Ki isel btnl kan tlaman n en nemli yollar ndan biri, yan n zda olmayan ki ilerin arkas ndan konu mamakt r. Bunu yaparken yan m zda olanlara da gven veririz. Orada olmayanlar savunurken, olanlar n gvenini korursunuz. Ki isel btnlk ayr ca aldat c , hile kokan ya da insan onuruna yak mayacak her trl szden kamak anlam na da gelir. Bir tan mlamaya gre, Yalan, aldatmak amac yla sylenen herhangi bir szdr. Ya da davran t r. ster szlerimiz, ister davran lar m zla ileti im kural m, drst bir insansak, amac m z aldatmak olmaz. 6. Hesaptan ekti iniz Zaman tenlikle zr Dilemek

Duygusal Banka Hesab ndan bir tutar ekti imiz zaman zr dilememiz gerekir; hem de itenlikle. ten szler byk yat r mlar demektir. Ben haks zd m. Sert davrand m. Sana sayg gstermedim. Onurunla oynad m. ok, ok zgnm. Seni dostlar n n nnde utand rd m. Bunu yapmaya hakk m yoktu. Bir noktay belirtmek istiyordum ama, yle davranmamal yd m. zr diliyorum. Ki inin ac yarak de il de, iinden gelerek zr dilemesi iin karakterinin iyice gl olmas gerekir. Bir insan n itenlikle zr dileyebilmesi iin kendine hakim olmas , temel ilkeler ve de erlerin sa lad kkl bir gven duygusunun bulunmas gerekir. gveni olmayanlar bunu yapamazlar. Bu onlar ok savunmas z bir duruma d rr. Ayr ca o u zaman yapt klar nda hakl olduklar na da inan rlar. Kendi hatalar n affettirmek iin, bahane olarak kar lar ndakilerin hatalar n gsterirler. Bazen zr dileyebilirler, ama bu da iten de ildir. Leo Roskinin dedi i gibi: Zalim olanlar, zay flard r. nceli i sadece gllerden bekleyebilirsiniz. Sevgi Yasalar ve Ya am Yasalar Ko ulsuz sevgi yat r m yapt m zda, sevginin ncelikli kurallar n yerine getirdi imizde, ba kalar na ya am n ncelikli yasalar na uymalar iin cesaret veririz; yani ba kalar n ko ulsuz, kurallar koymadan sevdi imiz zaman onlar n gven duymalar na, kendilerini emniyette hissetmelerine; temel de erleri, ki ilikleri ve drstlklerinin do rulanm ve onaylanm oldu unu d nmelerine yard m etmi oluruz. Bylece do al geli im sreci te vik edilmi olur. Onlar n, i birli i, katk , kendini disipline sokma,

drstlk gibi hayat yasalar n ya amalar n , ilerindeki en yce ve en iyi eyleri ke fedip bunlara sad k kalmalar n kolayla t r r z. 4. ALI KANLIK-KAZAN/KAZAN D YE D N nsan Etkile imiyle lgili Alt Paradigma Kazan/Kazan, bir teknik de ildir. Bu, insanlar aras ndaki etkile imle ilgili btncl bir felsefedir. Asl nda insanlar n birbirleriyle olan ili kilerinin alt paradigmas ndan biridir. Di er paradigmalar ise unlard r: *Kazan/Kazan *Kazan/Kaybet *Kaybet/Kazan Kazan/Kazan Kazan/Kazan zihinsel ve duygusal bir d nce tarz d r. Kazan/Kazan, anla ma ya da zmlerin kar l kl yarar ve ho nutluk sa lamas anlam na gelir. Kazan/Kazan, ya am bir rekabet arenas de il, bir i birli i alan olarak grr. o u insan her eye ikili k yaslamalar a s ndan bakar: Gl ya da zay f, iyi ya da kt, kaybetmek ya da kazanmak! Ama bu tr d nce tarz temelde hatal d r. Bu, ilkeden ok, g ve mevkiye dayan r. Kazan/Kazan n temelinde ise, u paradigma bulunur: Herkes iin her eyden yeterince vard r, bir insan n ba ar s di erlerinin ba ar s zl anlam na gelmez. Di erlerinin ba ar s zl pahas na kazan lmas da gerekmez. Kazan/Kaybet Ben kazan rsam, sen kaybedersin der. Liderlik tarz bak m ndan Kazan/Kaybet, otoriter bir yakla md r: Benim istedi im olur. Senin istedi in olmaz. Kazan/Kaybet paradigmas na ba l insanlar, istediklerini elde etmek iin konum, g, kimlik, varl k ya da ki iliklerden yararlan rlar. Etkili glerin en nemlisi ailedir. Bir insan ocuklu unda bir ba kas yla kar la t r ld zaman, Kazan/Kaybet tarz d nceyi benimser. Sevgi, ko ula ba l olarak verildi i, sevgiyi kazanmak zorunda kal nd zaman onlara asl nda de erli ya da sevilecek ki iler olmad klar mesaj iletilir. ocuk, Kazan/Kaybet d ncesine gre kal plan p biime sokulur ve programlan r. Ben a abeyimden daha iyi olursam, annemle babam beni daha ok sever. Annemle babam beni ablam kadar sevmiyorlar. Herhalde onun kadar de erli de ilim. Okul ya am da Kazan/Kaybet senaryosunu glendirir. Normal da l m e risi sizin, bir ba kas C notu ald iin A ald n z a klar. Ki inin de erini onu kendisi d ndakilerle kar la t rarak yorumlar. Ancak insanlar birikimlerine ya da var olan kapasitelerini tmyle kullan p kullanmad klar na gre de erlendirilmezler. Di er insanlarla kar la t r larak s n fland r l rlar ve dereceler toplumsal de er ykldr. F rsat kap lar n aar ya da kaparlar. Gvenin d k dzeyde oldu u, gerekten de rekabete dayanan durumlarda Kazan/Kaybet d ncesine yer vard r ku kusuz. Ancak ya am n nemli bir blm rekabetten ibaret de ildir. Her gnmz e imizle, ocuklar m zla, i arkada lar m zla, kom ular m zla ve dostlar m zla rekabet ederek geirmek zorunda de iliz. Evlili inizde kim kazan yor? sorusu glntr. ki ki i birden kazanam yorsa, o zaman ikisi de kaybediyor demektir. *Kazan *Kazan/Kazan ya da Anla ma Yok *Kaybet/Kaybet

Kaybet/Kazan Kaybet/Kazan, Kazan/Kaybetten daha ktdr. nk bunun standartlar ; yani istekleri, beklentileri, hayalleri yoktur. Genellikle Kaybet/Kazan tarz d nen ki ileri abucak ho nut edebilir ya da yat t rabilirsiniz. Pazarl klarda Kaybet/Kazan, teslim olma; yani boyun e me ya da vazgeme gibi grlr. Liderlik tarz nda ise bu, fazla ho gr ya da gev eklik say l r. Kaybet/Kazan, iyi insan olmak demektir; iyi insanlar yar ta sonuncu gelirler. Kazan/Kaybet tipindekiler, Kaybet/Kazan tipinde olanlar ok severler. nk onlar n s rt ndan geinirler. Zay fl klar na bay l r ve bundan yararlan rlar. Bu tr zay fl klar, kendi glerini tamamlar. Kazan/Kaybet de, Kaybet/Kazan da, ki isel gvensizli e dayanan zay f durumlard r. Kaybet/Kaybet kisi de kaybeder. kisi de kinlenip hesap sormak ya da intikam almak isterler. Bir bo anma davas biliyorum; yarg , kocaya mal varl n satarak kazanc n n yar s n kar s na vermesine hkmetmi ti. Adam da bu hkme uyarak, de eri 10.000 dolar a an arabas n 50 dolara satt . Ve 25 dolar kar s na verdi. Baz insanlar merkezlerine d man ylesine yerle tirir, ba ka birinin davran lar na ylesine saplan rlar ki, o ki inin kaybetmesinden ba ka bir ey istemezler. Bu, kendilerinin de kayba u ramas anlam na gelse bile ald rmazlar. Kaybet/Kaybet, d manca bir arp ma felsefesidir: Sava felsefesi! Kaybet/Kaybet ayn zamanda kendi ynn bulamad iin ok mutsuz, ba kalar na fazlas yla ba ml olanlar n da felsefesidir ve onlar, herkesin kendileri gibi olmas n isterler. Hi kimse bir ey kazanmazsa, belki de hep kaybeden biri olmak, o kadar kt say lmaz. Kazan Yar ma ya da rekabete gerek olmad nda, Kazan, gnlk pazarl klarda belki de en fazla kullan lan yakla m tarz d r. Kazan zihniyetli bir insan her eye kendi karlar a s ndan bakar. Ba kalar n da kendi ba lar n n aresine bakmaya b rak r. Hangi Seenek En yisi? u ana kadar inceledi imiz be felsefeden en etkili olan hangisidir? Bu sorunun yan t , duruma ba l olarak de i ir. Bir futbol ma n kazan rsan z, bu di er tak m n kaybetmesi anlam na gelir.Baz durumlarda Kazanmak istersiniz ve bu kazanc n ba kalar yla olan ili kisine de pek ald r etmezsiniz. rne in ocu unuzun hayat tehlikedeyse, di er insanlar ve ko ullarla ancak marjinal lde ilgilenirsiniz. ocu unuzun hayat n kurtarmak ise son derece nemli olur. O halde en iyi seim, gerekli e ba l d r. nemli olan, o gerekli i do ru biimde okumak, her duruma Kazan/Kaybet ya da ba ka bir senaryoyu uygulamamakt r. Asl nda olaylar n o u kar l kl ba ml gerekliklerin bir paras d r ve bu nedenle Kazan/Kazan da asl nda bu be seenek iinde tek geerli olan d r. Kazan/Kaybet, uygun de ildir. rne in, irketinize mal sa l yorsam ve zel bir pazarl kta ben kazanl k yorsam, u anda istedi imi elde edebilirim. Ama bir daha benimle i yapar m s n z? Kazan/Kazan ya da Anla ma Yok

Bu insanlar iki taraf n da kabul edebilece i sinerjik bir zm elde edemediklerine gre Kazan/Kazan n daha da yksek bir ifadesi olan Kazan/Kazan ya da Anla ma Yok yolunu seebilirlerdi. Anla ma Yok yntemi, temelde u anlama gelir: kimizin de i ine yarayacak bir zm bulam yorsak, anla ma yapmamak konusunda dosta anla r z; yani, Anla ma Yok!tur. Ne bir beklenti yarat lm , ne bir anla ma haz rlanm t r. Anla ma Yok yolunu bir seenek olarak grd nz zaman kendinizi zgr hissedersiniz. nk insanlar kullanmaya, kendi program n z kabul etmeleri iin zorlamaya, istedi inizi elde etmek iin sava maya gerek kalmaz. A ka konu abilirsiniz. Olaylar n temelindeki daha derin sorunlar gerekten anlamaya al abilirsiniz. Kazan/Kazan ya da anla ma Yok, aile ili kilerinde mthi bir duygusal zgrlk sa lar. rne in, aile yeleri herkesin zevk alaca bir video kaseti bulamazlarsa, ba ka bir ey yapmaya karar verebilirler. Bu Anla ma Yok seene i, baz lar n n di erlerinin s k lmas pahas na ak am n keyfini karmalar ndan daha iyidir. Kazan/Kazan ya da Anla ma Yok yakla m en ok bir i ili kisi ya da yat r m n ba lang c nda gereki olur. Devaml i ili kisinde ise Anla ma Yok, geerli bir seenek olmayabilir. Kazan/Kazan n Be Boyutu Kazan/Kazan ilkesi btn ili kilerimizde ba ar n n temelidir ve ya am n birbirine ba l be boyutunu kapsar. Karakterle ba lar, ili kilere do ru ilerler, bundan anla malar do ar. Bu, yap ve sistemlerin temelinde Kazan/Kazan olan bir ortamda beslenir ve srei ierir; Kazan/Kazan n sa layaca sonular Kazan/Kaybet ya da Kaybet/Kazan yoluyla elde edemeyiz. imdi s rayla bu boyutlar n her birini inceleyelim. a. Karakter Kazan/Kazan paradigmas iin gerekli karakter zelli i vard r: 1. DRSTLK: Drstl , kendimize verdi imiz de er olarak tan mlam bulunuyoruz.

2. OLGUNLUK: Cesaretle duyarl l k aras ndaki dengedir. Bir insan, duygu ve inanlar n , ba kalar n n duygu ve inanlar na duyarl l k gstererek, cesurca a klayabiliyorsa, olgun demektir; zellikle de konu her iki taraf iin nemliyse. Cesaret:Yksek bir cesaret ve duyarl l k dzeyi, Kazan/Kazan iin artt r. Bu, gerek olgunlu u gsteren dengedir. Bu olgunlu a sahipsem, dinleyebilir, empatik anlay gsterebilirim, ama ayn zamanda cesaretle kar da kabilirim. 3. BOLLUK Z HN YET :Her eyden herkes iin yeterince oldu u paradigmas . Drstlk, olgunluk ve Bolluk Zihniyeti a s ndan zengin bir karakter, insan etkile iminde teknik ya da tekniksizli i iyice a an bir itenli e sahiptir. b. li kiler Her karar n Kazan/Kazan olmas zorunlu de ildir; hatta Duygusal Banka Hesab kabar kken bile. Bunu anlamak nemlidir. Burada da anahtar yine ili kidir. rne in, siz ve ben birlikte al yoruz diyelim. Bana gelerek; Stephen, bu karardan ho lanmayaca n biliyorum, diyorsunuz. Fikrini almak bir yana, sana bunu a klayacak zaman m bile yok. Karar n hatal oldu unu d nmen olas l da var. Ama bunu destekler misin?

Benimle olumlu bir banka hesab n z varsa, tabii bu karar desteklerim. Sizin hakl oldu unuzu, benimse yan ld m umar m. Karar n z n istenilen sonucu vermesi iin de u ra r m. Ama Duygusal Banka Hesab yoksa ve reaktif bir insansam, karar n z gerekten desteklemem. Yznze kar destekleyece imi syleyebilirim. Ama arkan zdan hi de o kadar hevesli davranmam. c. Anla malar li kilerden, Kazan/Kazan tan mlayan ve ynlendiren anla malar do ar. Bunlar bazen performans anla malar ya da ortakl k anla malar diye tan mlan r. nsan ruhunu ycelten, ki ileri yarg lamaktansa, onlar n kendi kendilerini yarg lamalar na izin vermektir. Yksek dzeyde bir gven ortam nda bu ok daha do rudur. nsanlar baz durumlarda i lerin nas l gitti ini belgelerde grnenlere bakmak yerine, yreklerinin sesini dinleyerek ok daha iyi anlarlar. Sezgi, o u zaman gzlem ya da lmden daha do ru sonulara gtrr. d. Sistemler Kazan/Kazan n etkili olmas iin sistemlerin onu desteklemesi gerekir. E itim sistemi, planlama sistemi, ileti im sistemi, bte sistemi, cret sistemi. e. Sreler Kazan/Kazan sonular n , Kazan/Kaybet ya da Kaybet/Kazan yntemleriyle elde etmek olanaks zd r. ster ho lan, ister ho lanma, Kazan/Kazan diye d neceksin, diyemezsiniz. Bu nedenle sorun, bir Kazan/kazan zmne nas l ula laca na dn yor. Kazan/Kazan bir ki ilik tekni i de ildir. nsan etkile imiyle ilgili btncl bir paradigmad r. Drst, olgun ve bolluk Zihniyetine sahip bir karakterden do ar. Gven derecesi yksek olan ili kilerle byr. Hem beklentileri hem de ba ar lar etkili bir biimde netle tirip yneten anla malarda somutla r. Destekleyici sistemlerde zenginle ir. 5. ALI KANLIK-NCE ANLAMAYA ALI , SONRA ANLA ILMAYA nsanlar aras ndaki ili ki alan nda rendi im en nemli ilkeyi bir tek cmleyle zetlemem gerekseydi, yle sylerdim: nce anlamaya al n, sonra anla lmaya. Bu ilke, insanlar aras ndaki etkili ileti imin anahtar d r. Karakter Ve leti im leti im, hayattaki en nemli beceridir. Uyumad m z zamanlar n nemli bir blmn ileti imle geiririz. Ama unu d nn: Y llar n z vererek okuma ve yazmay , nas l konu aca n z rendiniz. Ama ya dinlemeyi? Asl nda pek az insan dinleme konusunda herhangi bir e itim grm tr. Benimle etkili bir ili ki kurmak, beni etkilemek istiyorsan z, nce beni anlaman z gerekir. Bunu sadece teknikle ba aramazs n z. Bir teknik kulland n z sezdi im an, hilekarl k ve manevra kokusunu al r m. Bunu neden yapt n z , amac n z n ne oldu unu merak ederim. Kendimi size a lacak kadar gvenli hissetmem. Karakteriniz, srekli olarak yay n yapar, ileti im kurar ve ben uzun vadede buna dayanarak ve igdlerime uyarak size ya da benimle ilgili abalar n za gvenir ya da gvensizlik duyar m. nsanlar aras ileti im al kanl nda gerekten etkili olmak istiyorsan z, bunu sadece teknikle ba aramazs n z. A k yreklilik ve gven sa layan bir karakter temeli zerine, empatiyle dinleme becerisini yerle tirmelisiniz. Empatiyle Dinlemek

nce anlamaya al ilkesi ok esasl bir paradigma de i imini gerektirir. Genellikle, nce anla lmak isteriz. o u insan kar s ndakini anlamak amac yla de il, yan tlamak amac yla dinler. Ya konu urlar ya da konu maya haz rlan rlar. Her eyi kendi paradigmalar n n ele inden szp ba kalar n n ya amlar n kendi z ya amlar yla zde le tirirler. Ah, nas l hissetti ini yle iyi biliyorum ki! Ayn ey benim de ba mdan geti. imdi izin ver de, sana olanlar anlatay m.

Bu ki iler, kendi zel filmlerini devaml olarak ba kalar n n davran lar na yans t rlar. li ki kurduklar herkese kendi gzlklerini takmaya al rlar. o umuz iin durum byledir. Kendi zya am ykmzle ve hakl oldu umuz d ncesiyle dolu oluruz. Anla lmak isteriz. Konu malar m z ortak monologlara dn r ve ba ka bir insan n iinden neler geti ini hibir zaman do ru drst anlayamay z. Biri konu urken onu genellikle drt dzeyden birinde dinleriz. 1. 2. 3. Bu ki iyi umursam yor, asl nda onu dinlemiyor olabiliriz. Ya da dinliyormu gibi yap yor olabiliriz. Evet. H -h . Do ru. Seerek dinliyor, konu man n sadece belirli blmlerini duyuyor olabiliriz. Bunu zellikle henz okul a nda olmayan bir ocu un srekli gevezeli ini dinlerken yapar z. Hatta dikkatle dinliyor, ilgi gsterip enerjimizi sylenen szlere yneltiyor olabiliriz.

4.

Ama pek az m z be inci dzeyi; empatiyle dinlemeyi, yani kendisini kar s ndakinin yerine koyarak dinlemeyi dener. Empatiyle dinlemekten kast m, aktif dinleme ya da ayna tutarak dinleme teknikleri de ildir. Empatiyle dinlemekten kast m, anlama niyetiyle dinlemektir. nce anlamaya al n, gerekten anlamaya al n. Bu, tamamen farkl bir paradigmad r. Empatiyle dinlemek ba kas n n de er yarg lar n kavramakt r. Empati, sempati de ildir. Sempati bir tr anla ma, bir tr yarg d r. Bazen de, daha uygun d ecek bir duygu ve kar l k verme biimidir. Ama insanlar o u zaman sempatiyle beslenirler. Bu da onlar ba ml yapar. Empatiyle dinlemenin z, kar n zdakiyle ayn fikirde olman z de ildir. Onu tam anlam yla, derinlemesine, hem duygusal, hem de zihinsel a dan anlaman zd r. Empatiyle dinlemek syleneni kaydetmenin, yans tman n ve hatta anlaman n da tesindedir. Asl nda ileti im uzmanlar , syledi imiz szlerin ileti imimizin ancak yzde onunu temsil etti ine inan yorlar. Yzde otuzunu kard m z sesler, yzde altm ise vcut dilimiz temsil ediyor. Empatiyle dinlerken, kulaklar n zdan yararlan rs n z. Ama daha da nemlisi, gzleriniz ve yre inizle dinlersiniz. Duygular , anlamlar kavramak iin dinlersiniz. Davran lar anlamak iin dinlersiniz. Nem sol, hem de sa beyninizi kullan rs n z. Sezer, hisseder, igdlerinizden yararlan rs n z. Empatiyle dinlemek ok gldr, nk size kullanabilece iniz, do ru veriler iletir. Anlamak iin dinlersiniz. Odak noktan z, ba ka bir insan ruhunun derin mesaj n elde etmektir. Buna ek olarak, empatiyle dinleme, Duygusal Banka Hesab na yat r m yapman n da en nemli yoludur; nk, yapt n z n bir yat r m say lmas iin kar n zdakinin bunu byle grmesi gerekir. nsan motivasyonu alan ndaki en byk kavramlardan biri udur: Giderilmi gereksinimler motivasyon i levi grmez. Motivasyonu sa layan, sadece kar lanmam gereksinimlerdir ve bir insan n, fiziksel

ya am n srdrme iste inden sonraki en byk gereksinimi psikolojik canl l kt r; yani anla lmak, onaylanmak, takdir edilmektir. Empatiyle dinleme ayn zamanda tehlikelidir de. Derinden dinlemek iin byk bir gven ister; nk etkilenmek iin yre inizi aman z gerekece inden, savunmas z duruma d ersiniz. Bir bak ma bu bir ikilemdir: etkileyebilmek iin etkilenmeniz gerekir. Gerekten anlamal s n z, demektir bu. Reete Yazmadan nce Te his Koyun Tehlikeli ve zor olmas na kar n, nce anlamaya ya da reete yazmadan nce te his koymaya al mak, ya am n birok alan nda grlen do ru bir ilkedir. Bu, btn gerek profesyonellerin zelli idir. Gz doktoru iin de nemlidir, di er doktorlar iin de. Tedaviden nce te his koymak hukukun da temelidir. Profesyonel bir avukat dosyas n haz rlamadan nce, durumu, yasalar ve nceki vakalar anlamak iin veri toplar. yi bir avukat, kendi dosyas ndan nce kar taraf vekilinin dosyas n hemen hemen haz rlam olur. Bu, rn dizayn nda da geerlidir. irket iinden birinin, Bu tketici ara t rmalar sama sapan eyler, biz rnlere bakal m dedi ini hayal edebiliyor musunuz? Ba ka bir deyi leTketicinin sat n alma al kanl k ve amalar n unutup rn dizayn yap, demektir bu. Bu tr bir yntem, hibir zaman ba ar l olamaz. yi bir mhendis, kprnn plan n izmeden nce etki yapan kuvvetleri, gerilimleri renir. yi bir retmen, ders vermeye ba lamadan nce s n ftaki rencileri de erlendirir. yi bir renci uygulamadan nce kavrar. yi bir anne ya da baba de erlendirmeden ya da karar vermeden nce anlar. Do ru yarg ya varman n anahtar anlay t r. nyarg l bir insan, hibir zaman tam olarak anlayamaz. Drt Otobiyografik Kar l k Otobiyografik tarzda dinledi imiz iin, u drt kar l ktan birini seme e ilimimiz vard r. 1. 2. 3. 4. De erlendiririz; ya kabul ederiz, ya da etmeyiz. Sondaj (yoklama) yapar z; kendi de er llerimize gre sorular sorar z. neririz; kendi deneyimlerimize dayanarak fikir veririz. Ya da yorumlar z; insanlar kavramaya, onlar n ama ve davran lar n , kendi ama ve davran lar m za gre a klamaya al r z.

Verdi imiz bu kar l klar do ald r. Bu senaryolar iimize i lemi tir. Ya am m z bunlar n modelleri etraf nda dner. Ama bunlar gerekten anlama yetene imizi nas l etkiler?

Anlay

ve Alg lama

Ba kalar n dikkatle dinlemeyi renirken, alg lamalar n zda ola anst farkl l klar oldu unu greceksiniz. Ayr ca, insanlar kar l kl ba ml olarak birlikte al maya ba lad nda, bu farkl l klar n ne byk bir etkisi oldu unu da anlayacaks n z. Siz dnyaya, e -merkezli bir gzlkle bakabilirsiniz; bense onu, ekonomik ilgi alan n n para-merkezli merce inden grrm.

Siz, sorunlara ola anst bir hayal gcne, sezgilere ba l , boyutlu bir sa beyin paradigmas yla yakla abilirsiniz; benim yakla m m ise sol beyne ba l , analizci, ard k ve szel olabilir. Alg lar m z birbirlerinden ok farkl olabilir. Ama ikimiz de y llarca paradigmalar m zla ya am , onlar n gerekler olduklar n sanm , gerekleri gremeyen ki ilerin karakterlerinden ya da zihinsel becerilerinden ku kulanm zd r. imdi, aram zdaki btn farklara ra men birlikte al may deniyoruz. Evlilikte, i te, sosyal bir hizmet projesinde kaynaklar kullan p sonu almak istiyoruz. Peki, bunu nas l yapaca z? Birbirimizle kkl bir ileti im kurmak, birlikte sorunlar n stesinden gelmek ve Kazan/Kazan sonular sa lamak iin ki isel alg lar m z n s n rlar n nas l a aca z? Bunun yan t 5. Al kanl kt r. Bu, Kazan/Kazan srecinin ilk ad m d r. Di er ki i bu paradigmaya ba l de ilse bile (zellikle de yle olmad zaman) nce anlamaya al n. Sonra Anla lmaya al n

nce anlamaya al n... sonra anla lmaya. Kar n zdakinin sizi nas l anlayaca n bilmek 5. al kanl n di er yar s d r. Kazan/Kazan zmlerini sa lamak iin de ayn derecede nemlidir. Olgunlu u, cesaret ve sayg aras ndaki denge olarak tan mlam t k. Anlamaya al mak sayg ; anla lma iste i ise cesaret ister. Kazan/Kazan, her ikisinin de yksek dereceye ula mas n gerektirir. Bu nedenle, kar l kl ba ml l k durumlar nda anla lmak bizim iin nemlidir. Eski Greklerin grkemli bir felsefeleri vard . Bunu s raya dizilmi szck temsil ediyordu: etos, patos ve logos. Bence bu szck, nce anlaman n ve etkili sunu lar yapman n zn ieriyor. Etos sizin ki isel inan l rl n zd r. nsanlar n drstlk ve yeterlili inize olan gvenleridir. Uyand rd n z gven, sizin Duygusal Banka Hesab n zd r. Patos, empatik yan n zd r; duygudur. Bu, ba ka birinin iletti i mesaj n duygusal zyle ayn dalga boyunda oldu unuzu gsterir. Logos, mant kt r. Sunu un ak l yrten k sm d r. S ralamaya dikkat edin: Etos, patos, logos; karakteriniz, ili kileriniz, sonra da sunu unuzdaki mant k. Bu da bir ba ka nemli paradigma de i imini simgeler. o u insan, fikirlerini sunaca zaman do ruca logosa, sol beynin mant na ba vurur. nce etos ve patosu hesaba katmadan kar s ndakini bu mant n geerli oldu una ikna etmeye al r. Fikirlerinizi a k seik, belirgin bir biimde ve en nemlisi kar n zdakilerin paradigmalar yla kayg lar n derinlemesine anlad n z gstererek sundu unuz zaman, d ncelerinizin inan rl k derecesini de nemli lde art rm olursunuz. Kendi fikirlerine saplanm , bir krsden tumturakl szler syleyen biri durumuna d mezsiniz. Kar n zdakileri iyi anlad n z grlr. Anlamaya al rken renmi de oldu unuz iin, sundu unuz ey ba lang ta d nd nzden farkl olabilir. Teke Tek Kimseyi zorlamay n. Sab rl , sayg l olun. nsanlar n siz onlara empatiyle yakla madan nce konu maya ba lamalar , a lmalar gerekmez. Bu arada onlar n davran lar n empatiyle kar layabilirsiniz. Anlay l , duyarl olabilir, her eyi fark edebilir ve gerekti inde ya am yknzn d na kabilirsiniz.

Son derecede proaktif biriyseniz, sorun kmas n nleyici al malar yapmak iin f rsatlar yaratabilirsiniz. nce anlamaya al mak iin, k z n z ya da o lunuzun okulda bir sorunu olmas n ya da bir i gr mesini beklemeniz gerekmez. imdi ocuklar n za zaman ay r p onlarla teke tek ilgilenin. Onlar dinleyin; anlay n. Evinize, okul ya am na, ocuklar n z n kar la t klar sorunlara onlar n gzyle bak n. Duygusal Banka Hesab n zenginle tirin. Onlara soluma olana tan y n. E inizle dzenli olarak gezmeye gidin. Ak am yeme i yiyin, ya da ikinizin de ho una giden bir eyi yap n. Birbirinizi dinleyin, anlamaya al n. Ya ama birbirinizin gzleriyle bak n. Sevdi iniz insanlar derinlemesine anlamak iin yapt n z zaman yat r m , a k ileti imde ola anst kazanlar sa lar. Ailelerin ve evliliklerin ba na dert olan birok sorun, dallan p budaklanmaya zaman bulamaz. leti im o kadar a k olur ki, sorun karabilecek eyler daha ba lang ta ortadan kalkar. nce anlamaya al n. Sorunlar kmadan, de erlendirip nerilerde bulunmadan, kendi fikirlerinizi a klamay denemeden nce anlamaya al n. Bu, etkili kar l kl ba ml l n gl bir al kanl d r. 6. ALI KANLIK-S NERJ YARAT Sinerji, iyi kavrand zaman, btn ya am n en yksek etkinli idir. Di er al kanl klar n hepsinin birden gerek s nav ve ifadesidir. Sinerji, ilke merkezli liderli in zdr. Bir katalizatr grevi yapar, birle tirir ve insanlar n iindeki en byk gleri a a kar r. imdiye kadar inceledi imiz btn al kanl klar, bizi sinerji denilen mucizeyi yaratmaya haz rlar. Sinerji nedir? En basit tan m yla, bir btnn paralar n n toplam ndan daha byk olmas demektir. Paralar n birbirleriyle olan ili kisinin, kendili inden ve kendi ba na btnn bir paras olmas demektir.

Sinerji, do ada her yerde vard r. ki bitkiyi yan yana dikti iniz zaman kkler birbirine kar r ve topra n niteli ini geli tirir. Bylece her iki bitki de ayr ayr kald klar zamankinden daha iyi yeti ir. ki tahta paras n bir araya koydu unuz zaman, ayr ayr ta yabilecekleri a rl ktan daha fazlas n kald r rlar. Btn, paralar n n toplam ndan daha byktr. Bir art bir, e ya da daha fazlas na e ittir. Burada nemli olan toplumsal ili kilerimizde yarat c i birli i ilkelerini uygulamakt r. Biz bunu do adan reniriz. Aile ya am sinerjiyi gzlemleyip uygulama a s ndan pek ok f rsat yarat r. Erkekle kad n n dnyaya bir ocuk getirmesi de sinerjiktir. Sinerjinin z, farkl l klara de er vermektir. Onlara sayg gstermek, gl yanlar zerine in a etmek ve zay f yanlar n telafi etmektir. Sinerjik leti im Sinerjiyle ileti im kurdu unuz zaman zihninizi ve yre inizi yeni olanaklara ve yeni seeneklere am olursunuz. Sinerjik ileti imi ba latt n z zaman bunun nas l geli ece ini, sonunun nas l olaca n bilemezsiniz. Ama iin iin hem heyecan duyar, hem gven besler, hem de kendinizi servene at l yormu gibi hissedersiniz. Her eyin eskisinden daha iyi olaca na inan rs n z. Zaten zihninizdeki hedef de budur.

Her eye unlara inanarak ba lars n z: iki taraf da daha fazla anlay l olacakt r. Kar l kl renme ve sezgi bir ivme yaratacak ve bu da sizi gittike daha fazla anlay a, renmeye ve geli meye do ru gtrecektir. Yarat c abalar n o unun sonular n nceden tahmin etmek olanaks zd r. Bunlar o u zaman belirsiz, rastlant sal, deneyerek elde edilen eyler gibi gzkr. Ve insanlar n belirsizli e kar byk bir ho grleri yoksa, gven duygusunu, ilkelere ve i de erlere kar drste ba l l klar ndan sa layam yorlarsa, yksek dzeyde yarat c abalara kat lmak onlar n hi ho una gitmez, korku duyarlar. Belirli bir yap , kesinlik ve tahmin edilebilirlik gibi eylere olan gereksinimleri ok fazlad r. o u zaman belirli bir sinerjik deneyim yeniden yarat lmaya al l r, ama bu ender olarak ba ar labilir. Ancak yarat c al man n gerisindeki temel ama yakalanabilir. Bu Uzakdo u felsefesine benzer. Biz ustalar taklit etmeyiz. Onlar n arad eyleri arar z. Biz de gemi teki yarat c sinerjik deneyimleri taklide al mak yerine, yeni, farkl ve bazen daha yce amalar n pe inde, yenilerini arar z. Negatif Sinerji nsanlar, kar l kl ba ml l k gerekli inde sorunlar zmek ya da karar vermek iin u ra rken, ortalama bir hesapla, ne kadar negatif enerji harcan r? Ba kalar n eki tirmek, politika yapmak, rekabet etmek, ahsi at malara girmek, s rt n kollamak, birinin arkas ndan i evirmek ve birisinin d nceleri hakk nda fikir yrtmek iin ne kadar zaman harcan r? Bu, bir aya n z gaz pedal nda, di eri de frendeyken yolda araba srmeye al mak gibidir! stelik o u ki i ayaklar n frenden ekecekleri yerde, gaz pedal n iyice bast r rlar. Durumlar n glendirmek iin daha fazla bask yapar, daha fazla dil dker, daha fazla mant kl bilgi verirler. Gvenleri olmayan insanlar btn gereklerin kendi paradigmalar na uymas gerekti ini d nrler. Ba kalar n kendilerine benzetmeye mthi gereksinimleri vard r. Di erlerini kal ba sokmay ve onlar n kendileri gibi d nmesini sa lamak isterler. li kinin gcnn asl nda ba ka bir bak a s n n varl na ba l oldu unu anlayamazlar. Ayn olmak, bir olmak de ildir. Tekdze, tek biim olmak, birlik olmak anlam na gelmez. Birlik ya da bir olmak, birbirini tamamlamak demektir, ayn olmak de il. Ayn olmakla yarat c bir ey yap lmaz...ve bu s k c bir eydir. Sinerjinin z, farkl l klara de er vermektir. Bir insan hem sezgisel, yarat c ve grsel olan sa beyne, hem de analizci, mant ksal ve szel olan sol beyne eri ebildi inde, btn beyin al yor demektir. O zaman zihninizin iinde ruhsal sinerji olu ur ve bu ara, ya am n gerekli i iin en uygun olan d r, nk ya am sadece mant ksal de il, ayn zamanda duygusald r. Farkl l klara De er Vermek Farkl l klara de er vermek, sinerjinin zdr; insanlar aras ndaki zihinsel, duygusal ve psikolojik farkl l klara de er vermenin anahtar da, herkesin dnyay , oldu u gibi de il, kendilerinin oldu u gibi grd n kavramakt r. Gerekten etkili olan bir insanda, alg sal s n rl l n anlayacak, di er insanlar n yrekleri ve zihinleriyle etkile im kuruldu u zaman elde edilen zengin kaynaklar takdir edecek bir alakgnlllk ve duyarl l k vard r. Bu insan farkl l klara de er verir, nk o farkl l klar bilgisinin aratmas na, gere i kavramas na katk da bulunur. ki ki i ayn fikirdeyse, onlardan birine gerek yoktur. Benim gibi ya l bir kad n gren biriyle ileti im kurmam n bana bir yarar olmaz. Benimle ayn fikirde olan biriyle konu may , onunla ileti im kurmay istemem. Sizinle ileti im kurmay isterim, nk siz, resmi farkl bir biimde grmektesiniz. Ben bu farkl l a de er veririm.

Bunu yaparken de sadece kendi alg lar m art rmakla kalmay p, sizi onaylar m. Size psikolojik soluma olana n tan r m. Aya m frenden eker, belirli bir tutumu savunmak iin yat rm olabilece iniz negatif enerjiyi sal veririm. Sinerji iin bir ortam yarat r m. Btn Do a Sinerjiktir Ekoloji, temelde do adaki sinerjiyi tan mlayan bir szcktr. Her ey kar l kl ba ml d r. Yarat c gler, ili ki iinde doru una eri ir. Paralar n birbirleriyle olan ili kileri, bir ailede ya da kurum iinde sinerjik bir kltr yarat lmas n sa layan gtr. lgi ne kadar itense, sorunlar n zmlenmesine ve zlmesine kat l m o kadar iten, bireylerin a a kan yarat c l o kadar byk ve yaratt klar na kar ba l l da o denli s k olur. Ben, dnya pazar n n ehresini de i tiren Japonlar n i e yakla mlar ndaki gcn znn bu oldu una inan yorum. Pek d manca evrede bile kendi iinizde sinerjik olabilirsiniz. Hakaretleri stnze almak zorunda de ilsiniz. Negatif enerjiden ka nabilirsiniz. Ba kalar n n iyi yanlar n aray p bu iyilikten, ne kadar farkl olursa olsun, yararlanabilirsiniz. Bylece gr alan n z geni letir, bak a n z geli tirirsiniz. ki seene i, yani sizinkini ve yanl olan grd nz zaman, sinerjik bir nc seene i arayabilirsiniz. Hemen her zaman bir nc seenek vard r ve Kazan/Kazan felsefesini uygulay p kar n zdakini gerekten anlamaya al rsan z, ilgili herkes iin daha iyi bir zm bulabilirsiniz. 7. ALI KANLIK-BALTAYI B LE Diyelim ki, koruda bir a ac tela la kesmeye al an biriyle kar la yorsunuz. Ne yap yorsun? diye soruyorsunuz. Adam sab rs zca yan tl yor: Grmyor musun? A ac baltayla kesmeye al yorum!

Bitkin grnyorsun! diye ba r yorsunuz. Bu i i ne zamandan beri yap yorsun? Adam, Be saatten fazla oldu, diyor. ok yoruldum! Zor i bu. e birka dakika ara verip baltay bilesene! diyorsunuz. O zaman a ac daha h zl kesece inden eminim. Adam szcklerin stne basa basa: Baltay bileyecek zaman m yok, diyor. A ac kesmekle me gulm! Yedinci Al kanl k, baltay bilemeye zaman ay rmakt r. Yedi al kanl k paradigmas ndaki di er al kanl klar ember iine al r. nk bu, di erlerini olas k lan al kanl kt r. Yedinci Al kanl k, en de erli varl n z , yani kendinizi korumak ve geli tirmektir. Do an z n drt boyutunu,-fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal/duygusal-yenilemektir. Baltay bilemek, temelde bu drt ynlendirmenin hepsini birden ifade etmek demektir. Do am z n drt boyutunu da ak ll ca ve dengeli biimlerde srarla kullanmam z anlam na gelir. Biz, kendi al malar m z n arac s y z ve etkili olup baltay bu drt biimde bilemek iin dzenli olarak zaman ay rman n nemini kavramak zorunday z. Fiziksel Boyut Fiziksel boyut, fiziksel bedenimizin etkili bir biimde bak m yla ilgilidir; do ru besin almak, yeteri kadar dinlenip gev emek ve dzenli olarak egzersiz yapmak. o umuz egzersiz yapmak iin yeterli

zaman m z olmad n d nrz. Ne kadar arp t lm bir paradigma! Asl nda bunu yapmamak iin zaman m z yoktur. Burada haftada -alt saat aras nda bir al madan, yani iki gnde bir en az otuz dakikal k bir egzersizden sz ediyoruz. Bunun iin zel ara ve gerece de gerek yoktur. yi bir al ma program , kendi evinizde uygulayabilece iniz ve vcudunuza bak mdan yararl olacak bir eydir: 1. 2. 3. Dayan kl l k, Esneklik ve, Kuvvet.

Dayan kl l aerobik yapma, kalp ve damar sisteminin verimlili i, yani kalbinizin btn vcudunuza kan pompalama yetene i sa lar. Kalp bir kas olmakla beraber, do rudan do ruya egzersiz yapt r labilecek bir organ de ildir. Kalbe ancak iri kas gruplar , zellikle bacak kaslar yoluyla egzersiz yapt r l r. H zl yrme, ko ma, bisiklete binme, yzme, kayak yar lar ve jogging, i te bu nedenle ok yararl d r. Kalp at lar n dakikada en az yze kar p bunu otuz dakika srdrebilirsiniz, formunuzu asgari dzeyde korumu say l rs n z. deali udur; kalp at lar n z , azami nabz n z n yzde altm na kadar ykseltmeye al rs n z. Bu, kalbinizin vcudunuza kan pompalamay srdrebilece i en yksek h zd r. Genellikle azami kalp at n z, 220 say s ndan ya n z n kar lmas yla bulunur. rne in, 40 ya ndaysan z al ma s ras nda kalp at lar n z n dakikada 108 olmas n hedeflersiniz (220-40=108)Antrenman etkisinin genellikle ki isel azami h z n z n yzde 72si ile 87si aras nda oldu u d nlr. Esneklik, gerinmeyle elde edilir. Uzmanlar n o u aerobik al man zdan nce s nmak ve ondan sonra da so umak iin gerinme hareketlerinin yap lmas n nerirler. Kuvveti kas direnci al malar sa lar. Basit jimnastik hareketleri, mekikler, barfiks ve a rl kla al mak gibi. Fiziksel boyutu yenilemenin z baltay bilemek, vcudumuzu dzenli bir biimde al t rmakt r. Bu sayede al ma, uyum sa lama ve zevk alma kapasitelerimiz korunur ve geli ir. Hi bu tr al ma yapmad ysan z, vcudunuz rahat rahat yoku a a ya giderken bu tr bir engellenmeye mutlaka itiraz edecektir. al man n ba lang ta ho unuza gitmeyece ini sylemeliyim. Hatta belki de bundan nefret edeceksiniz. Ama proaktif olun. Her eye kar n bunu yap n. Ko u yapmaya karar verdi iniz sabah ya mur ya yorsa bile, yine de ko un: ah, iyi! Ya mur ya yor! Yaln z vcudumu de il, irademi de glendirmem gerekiyor! Vcudunuzun, daha zor eyleri yapma yetene ini art r rken, normal etkinlikler size daha rahat ve ho gelecektir. leden sonra daha fazla enerjiniz olacakt r. Eskiden bunlar yapman z engelleyen o a r yorgunluk, yerini yapt n z her eye canl l k veren bir enerjiye b rakacakt r. Ruhsal Boyut Ruhsal boyutu yenilemek ya am n zda liderli i sa lar. Ruhsal boyut, sizin znz, merkeziniz, kendi de er sisteminize olan ba l l n zd r. Bu ya am n zel, son derecede nemli bir yan d r. Size ilham veren, ycelten, sizi tm insanl n kal c gereklerine ba layan kaynaklardan yararlan r. nsanlar, bunu ok farkl biimlerde yaparlar. Ben, yenilenmeyi her gn kendi de er sistemimi temsil eden kutsal kitaplar okuyarak, meditasyon yapmakta bulurum. Okuyup d nrken yenilendi imi, glendi imi, merkezimin belirginle ti ini, insanl a hizmet etmeye yeniden adand m hissederim.

Byk edebiyat yap tlar na ya da mzi e gmlmek, baz lar nda buna benzer ruh yenilenmesine yol aar. Baz lar ise bunu do ayla ileti im kurmakta bulurlar. Do a, kendisini ona b rakan ki ileri kutsar. Arthur Gordon, The Turn of the Tide (Gel-git Dnm) adl k sa ve zel yksnde kendi ruhsal yenilenmesini bizimle payla arak, ya am n n bir dneminde her eyin ona nas l bayat ve tats z geldi ini anlat yor. Hevesleri snm , yazma abalar meyve vermemi . Durum her gn biraz daha ktye gidiyormu . Gordon, sonunda bir doktordan yard m istemeye karar vermi . Doktor onda fiziksel bir bozukluk bulamay nca, Talimat m bir gn boyunca uygulayabilir misiniz? diye sormu .

Gordon bunu yapabilece ini belirtince, doktor ona, ertesi gn ocukken en mutlu oldu u yerde geirmesini sylemi . Yan n za yiyecek alabilirsiniz, demi . Ama kimseyle konu mak, okumak, yazmak ya da radyo dinlemek yok. Sonra drt reete yazm . Gordona bunlar s rayla saat dokuz, on iki, on be ve on sekizde amas n tembih etmi . Gordon doktora, Ciddi misiniz? diye sormu . Doktor, Faturam ald n z zaman aka etmedi imi anlayacaks n z, diye yan tlam .

Bylece Gordon ertesi gn kumsala gidip ilk reeteyi am . Reetede Dikkatle dinleyin, yaz l ym . Gordon, doktorun deli oldu unu d nm . saat dinlemek mi? Ama doktorun talimat na uymay kabul etti i iin dinlemeye ba lay p her zamanki ku seslerini ve denizin p rt s n duymu . Bir sre, ba lang ta o kadar belirli olmayan di er sesleri i itmi . leyin ikinci reeteyi am . Bunda da, Geriye uzanmaya al n, yaz l ym . Gordon, Neye uzanmaya? diye merak etmi . Belki de ocuklu una, belki de daha mutlu gnlerin an lar na. Gordon gemi ini, sevin dolu pek ok k sa an d nm . Onlar olanca canl l klar yla an msamaya al rken de iinin s nmaya ba lad n hissetmi . leden sonra saat te, nc reeteyi am . Doktorun o ana kadar nerdikleri kolayl kla yerine getirilebilecek eyler oldu u halde bu seferki farkl ym . Ka tta, Hedeflerinizi inceleyin, yaz l ym . Gordon nce kendisini savunmaya al m . stediklerini d nm : Ba ar , n, gven. Btn bunlara birer gereke bulmu . Ama sonra bu hedeflerin yeteri kadar iyi olmad n , belki de ya am n n dura anla mas n n nedeninin bu oldu unu d nm . Hedeflerini derinlemesine, iyiden iyiye incelemi . Gemi teki mutlulu unu an msam ve sonunda yan t bulmu . Bir insan n hedefleri hatal ysa, hibir eyin do ru olamayaca n birden kavrad m. ster postac , ister berber ya da sigortac veya ev kad n , ister ba ka bir ey olun, bu durumu de i tirmez. Ba kalar na hizmet etti inize inand n z srece i inizi iyi yapars n z. Amac n z yaln zca kendinize hizmet etmekse, i i daha kt yapars n z. Bu, yerekimi kadar ka n lmaz bir yasad r. Ak amst saat alt oldu unda, Gordon son talimat yerine getirmekte hi zorluk ekmemi . Bunda, Endi elerinizi kuma yaz n, deniyormu . Gordon yere diz kp k r k bir midye kabu uyla birka szck yazm . Sonra dnerek uzakla m . Arkas na dnp bakmam , nk gel-gitle sular kabar rken denizin kumsal kaplayaca n , sonra her eyi silip geri ekilece ini biliyormu . Ruhani bir lider olan David O. McKay, Ya am n en byk sava lar her gn ruhun sessiz odas nda geer! demi . Zihinsel Boyut Zihinsel geli imimizle al ma disiplinimizin byk bir blmn resmi e itim sa lar. Ama okulun d disiplininden kurtulur kurtulmaz, o umuz zihnimizin krelmesine izin veririz. Art k ciddi yap t okumaz, kendi etkinlik alan m z d ndaki yeni konular derinlemesine incelemeyiz. Analizci yntemle d nmeyiz.

Srekli yap lan ara t rmalar evlerin o unda televizyonun haftada otuz be ile k rk be saat aras a k oldu unu gsteriyor. Bu, o u insan n i te al rken geirdi i zamana e it ve ocuklar n okulda geirdikleri sreden daha uzundur. Biz, ailemizde, televizyon izlemeyi k s tlayarak haftada yedi saate; yani, ortalama gnde bir saate indirdik. Bir aile toplant s yapt k. Bu konudan sz ettik ve evlerde televizyon yznden neler oldu unu a klayan verileri inceledik. Konuyu ailece konu tuk. Kimse savunmaya ya da tart maya kalk mad iin, pembe dizi ba ml l n n ya da belirli bir program srekli seyretmenin bir tr hastal k oldu unu herkes anlamaya ba lad . Televizyona, kaliteli e itim ve e lence programlar na minnet duyuyorum. Onlar ya am m z zenginle tirebilir, hedeflerimizle amalar m za anlaml katk larda bulunabilir. Ama zaman m z ve zihnimizi bo a harcatmaktan ba ka bir ey yapmayan birok program var. zin verdi imiz takdirde bizi olumsuz biimde etkileyecek programlar var. T pk insan bedeni gibi,televizyon da iyi bir hizmetkar, ama kt bir efendidir. E itim,-dima srekli zinde tutan ve geli tiren srekli e itim-zihnin yenilenmesi bak m ndan ok nemlidir. Proaktif insanlar kendilerini e itmek iin pek ok yol bulabilir. ok kitap okumak ve geli mi zihinleri tan mak bu nedenle ok nemlidir. Dima dzenli olarak e itmek ve geli tirmek bak m ndan byk edebiyat yap tlar n okuma al kanl ndan daha iyi bir yol yoktur. e ayda bir kitap okumay hedef seerek ba laman z neririm. Sonra iki haftada bir, nihayet haftada bir kitap okursunuz. Okumayan bir insan, okumas n bilmeyen bir insandan daha iyi durumda say lmaz. Byk yap tlar, klasikler, zya am ykleri, National Geographic gibi sreli yay nlar, kltrel bilincimizi art ran di er yap tlar ve e itli alanlardaki yaz lar, paradigmalar m z geli tirir ve zihnimizdeki baltay biler; zellikle de, okuyup nce anlamaya al rken 5. Al kanl uygulad m z takdirde. Zihnin baltas n bilemenin di er bir yolu da yazmakt r. D ncelerimizi, deneyimlerimizi, sezgilerimizi ve rendiklerimizi kaydetti imiz bir gnlk, zihinsel berrakl k, isabetlilik ve d nce erevesi sa lar. Sava lar n, generalin ad r nda kazan ld sylenir. Baltay ilk boyutta, yani fiziksel, ruhsal ve zihinsel boyutlarda bilemeyi, ben Gnlk zel Zafer diye tan ml yorum. Sosyal/Duygusal Boyut Ya am m z n sosyal ve duygusal boyutlar birbirine ba l d r. nk duygusal ya am m z daha ok ba kalar yla olan ili kilerimizden geli ir ve bu ili kilerde kendini gsterir. Ama sadece bunu iermez. Sosyal/Duygusal boyutumuzu yenilemek, fazla zaman almaz. Yani di er boyutlar n yenilenmesi iin harcanan zamana gerek yoktur. Bunu, ba ka insanlarla gndelik, normal etkile imimiz s ras nda yapabiliriz.

4., 5. ve 6. Al kanl klarda ba ar , asl nda zihinsel de il, duygusal bir konudur ve ki isel gvenlik duygumuzla s k s k ya ba lant l d r. Bernard Shaw ise, yle sylyor: Ya ad m srece toplum iin elimden geleni yapmak da, benim iin bir ayr cal k olacak. ld m zaman iyice kullan lm ve tketilmi olmay istiyorum. nk ne kadar ok al rsam, o kadar ok ya ar m. Ben ya amdan, ya am ad na zevk al yorum. Ya am benim iin yan p snverecek bir mum de il, bir an iin havaya kald rmam gereken bir tr grkemli bir me aledir. Gelecekteki ku aklara devretmeden nce me alenin mmkn oldu u kadar parlak yanmas n istiyorum. N. Eldon Tanner de; Hizmet, bu dnyada ya ama ayr cal iin dedi imiz kirad r, diyor. Ve hizmet etmenin pek ok yolu vard r. Bir din ya da hizmet kurulu una ba l olsak da olmasak da, anlaml hizmet f rsatlar sa layan bir i te al sak da al masak da, hi olmazsa her gn ba ka bir insana ko ulsuz sevgi yat r mlar yaparak hizmet edebiliriz.

Yenilenmede Sinerji Dengeli yenilenme, sinerji bak m ndan ok uygun bir ortamd r. Herhangi bir boyutta baltay bilemek iin yapt klar n z, di er boyutlar da olumlu bir biimde etkiler. nk bu boyutlar birbirlerine s k ca ba l d r. Fiziksel sa l n z, zihinsel sa l n z etkiler; ruhsal gcnz, sosyal/duygusal gcnz etkiler. Bir boyutta geli irken, ayn zamanda di er boyutlardaki yeteneklerinizi de art r rs n z. Etkili nsanlar n Yedi Al kanl , bu boyutlar aras nda optimum sinerji yarat r. Herhangi bir boyuttaki yenilenme, Yedi Al kanl ktan en az birini uygulama yetene inizi art r r ve al kanl klar n belirli bir s ralamas olsa da, bir al kanl n geli tirilmesi, di erlerini uygulama yetene inizi sinerjik olarak art r r. Fiziksel boyutunuzu yenilerken, ki isel vizyonunuzu, zbilin ve zgr irade, prokativite, edilgen olma yerine etken olma, herhangi bir drtye kar kendi tepkinizi seme zgrl yle ilgili paradigmay glendirirsiniz. Ruhsal boyutunuzu yenilerken, ki isel liderli inizi glendirirsiniz. Sadece an lar n zla de il, hayalleriniz ve vicdan n zla da ya ama yetene ini art r rs n z. Zihinsel boyutunuzu yenilerken, ki isel ynetiminizi glendirirsiniz. Plan yaparken, zaman ve enerjinizden olabildi ince yararlanmak iin, kald ra gc yksek II. Kare etkinliklerini, ncelikli hedefleri ve etkinlikleri tan mas iin zihninizi zorlay p, etkinliklerinizi bu nceliklerinizin etraf nda rgtleyerek uygulamaya geersiniz. Ykselen Sarmal Yenilenme, byme, de i me ve srekli geli me ynnde ykselen sarmalda ilerlememiz iin bize g veren ilke ve sretir. Bu sarmal n zerinde anlaml bir biimde srekli ykselmek iin, bu yukar ya do ru olan hareketi ynlendiren benzersiz insan yetisiyle ilgili olarak yenilenmenin di er bir yan n , yani vicdan m z incelememiz gerekir. Madam de Stael n dedi i gibi: Vicdan n sesi o kadar nazl d r ki, bo mak ok kolayd r. Ama bu ses ayn zamanda yle berrakt r ki, ba ka bir eyle kar t rmak olanaks zd r. Vicdan, do ru ilkelere uyup uymad tabii, bozulmam sa, formundaysa. m z sezen ve bizi onlar n dzeyine ykselten bir do al veridir;

stn bir atlet iin sinir ve kaslar n, bir renci iin de dima n e itilmesi ne kadar nemliyse, gerekten proaktif, son derecede etkili bir insan iin de vicdan n e itilmesi o kadar nemlidir. Ancak vicdan n e itilip terbiye edilmesi, daha da fazla bir dikkat, daha dengeli bir disiplin ve daha drst bir ya am n srekli olarak srdrlmesini gerektirir. Bunun iin insan n esinlendirici edebiyat yap tlar yla dzenli beslenmesi, soylu d nceler beslemesi ve hepsinden de nemlisi vicdan n hafif sesiyle uyum iinde ya amas gerekir. Antrenman yapmamak ve abur cubur eyler yemek bir atletin kondisyonunu nas l mahvederse, mstehcen, kaba ya da pornografik eyler de bir i karanl na yol aar. Bu ise daha yce duyarl l klar m z uyu turur. Yanl nedir, do ru nedir? diye soran do al ya da tanr sal vicdan n yerine, Acaba iyzm ortaya kacak m ? diye d nen sosyal vicdan geirir. Bugn hayatta olmayan, eski B.M. genel sekreteri Dag Hammarskjoldun deyi iyle:

inizdeki hayvanla, tmyle hayvanla madan oynayamazs n z. Yalanlarla, do ruyu bulma hakk n zdan vazgemeden oynayamazs n z. Zalimlikle, zihinsel duyarl l n z kaybetmeden oynayamazs n z. Bahesinin dzenli olmas n isteyen biri, yaban otu yeti sin diye bir tarh ay rmaz.

Do ru ilkelere ne kadar uyum sa larsak, dnyan n nas l i ledi i konusundaki yarg lar m z o kadar yerinde olur; paradigmalar m z-yani arazi haritalar m z-da o kadar gereklere uygun bir hal al r. Ben, bu yukar ya ykselen sarmalda byyp geli irken, vicdan m z e iterek ve ona itaat ederek, yenilenme i lemi konusunda aba gstermemiz gerekti ine inan yorum. Durmadan daha iyi e itilen bir vicdan, ki isel zgrlk, gvenlik, bilgelik ve gllk yolunda h zla ilerlememizi sa lar. Ykselen sarmalla birlikte ycelmek iin, gitgide daha yksek dzeylerde renmek, ba lanmak ve yapmak gerekir. Bunlardan sadece bir tekinin yeterli oldu unu d nrsek, kendimizi aldatm oluruz. lerlemeyi srdrmek iin renmemiz, ba lanmam z; ve yapmam z ve yine renmemiz, ba lanmam z ve yapmam z gerekir.

You might also like