You are on page 1of 33

M..

lhiyat Fakltesi Dergisi 39 (2010/2), 49-80

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi


Mehmet BULEN*
zet nsanolu var oluundan bu gne, iinde yaad fiziksel gereklii bir btn olarak kavrama gayreti iinde olmu, bu dorultuda evrensel teoriler ve kozmolojik sistemler gelitirmeye almtr. Bununla birlikte fiziksel gerekliin bir btn olarak kavranp kavranamayaca tartma konusu olmutur. Gerekliin tek olduunu iddia ederek Tanr ile evreni aynletiren din ve dnce sistemleri evrenin ihta edilemeyeceini savunurken; gereklii Tanr ve evren olmak zere ikiye ayran din ve dnce sistemleri, evrenin ihta edilebileceini, nk onun sonradan, sonlu ve snrl olduunu iddia etmilerdir. Getiimiz yzyln bandan itibaren fizik ve astronomi biliminin, evrenin oluumu, geliimi ve ileyiini aklamada nemli mesafeler kat etmesi, imdiye kadar teoloji ve metafizik eksenli olarak yrtlen tartmalarda bilimin de dikkate alnmasn gerekli klmtr. Bu durum, bir taraftan teolog ve filozoflarn bilime olan ilgisini arttrrken; dier taraftan bilimin mebde ve med itibariyle evreni ihta etmede karlat glkler, bilim adamlarn teoloji ve metafizie yaknlatrmtr. Bylece daha nce bir araya gelmesi bile dnlemeyen din, felsefe ve bilim gibi alanlar doa zemininde bulumu; kozmoloji faaliyeti, iinde evrenle ilgili bilimsel problemlerin yan sra, insanln anlam arayna mteallik meselelerin de tartld ortak bir zemin haline gelmitir. Bu alma, gnmzde Tanrnn varl, evrenle ilikisi, insann evrendeki yeri gibi meselelerin kozmoloji zemini zerinden zme kavuturulmaya allmas sreci ile klasik dnem kelmclarnn sistematik yntemleri arasndaki benzerlie dikkat ekmeyi amalamaktadr. Anahtar Kelimeler: Tanr, Evren, Kelm, Doa Teolojisi, Kozmoloji Cosmological Aspects of The Science of Kalam and Contemporary Cosmology Abstract Human beings have attempted to comprehend the physical reality as a whole since it existence on earth. In this regard, they tried to develop universal theories and cosmological systems. However, the question asking whether the physical reality as a whole can be comprehended has been an issue of debate. While religions and schools of thought that identified all reality with God taught that the universe as a whole could not be comprehended; those that separated God from the universe argued that the universe could be comprehended as a whole due to its spatio-temporal finitude. Since the beginning of the last century, physics and astronomy have achieved important steps in deciphering the formation, evolution and mechanism of the universe as a whole. That progress made necessary to take science into account when discussing the subjects which were previously discussed simply on theological and metaphysical grounds. This important change, on the one hand, increased the attention of theologians and philosophers to hard science

M.. Sosyal Bilimler Enstits, lhiyat Anabilim Dal, Kelm Bilim Dal Doktora rencisi.

50 Mehmet Bulen
and on the other hand, it made scientists, who could not answer questions concerning the beginning and the end of universe, become more interested in religion and philosophy. Consequently the areas of religion, philosophy and science, which previously were not imaginable to come together, began to integrate with one another on the ground of explaining nature. Thus for humanity, cosmological research have become a joint enterprise in searching for meaning as well as dealing with scientific problems. This article draws attention to the relationship between systematical approach of Mutakallimun in the classical period and contemporary solutions seeking concerning issues such as the existence of God, God-universe relationship and place of human race in the universe and also in the cosmological context. Key Words: God, Universe, Kalam, Theology of Nature, Cosmology

Giri: Yunanca kosmos (dzen/evren) ve logia (bilim) kelimelerinden oluan kozmoloji (evrenbilim) kelimesi bir szck olarak ilk defa Christian Wolffun 1 (1679-1754) Cosmologia Generalis (1731) isimli eserinde kullanlmtr. Wolff burada ontoloji, doal teoloji ve fizikten ayr, en temelinden en geneline 2 evreni bir btn olarak kavrama faaliyeti teklif etmitir. Bununla birlikte David Hume (1711-1776) topyekn evrenin kendisine ynelik bir anlama aba3 snn tecrb (ampirik) bilgiye konu olamayacan iddia etmi, sonrasnda Immanuel Kant (1724-1804) Saf Akln Eletirisinde (1781) rasyonel bir kozmo4 loji yapmann imknn reddetmitir.
1 2

Jean-Pierre Luminet, The Wraparound Universe, Canada 2008, s. 170. Christian Wolff, Preliminary Discourse on Philosophy in General (ngilizceye ev. Richard J. Blackwell), Bobbs-Merrill, Indianapolis 1963, s. 45-51; ayrca bk. Milton K. Munitz, Cosmology md., Encyclopedia of Philosophy (ed. Donald M. Borchert), MacMillan, USA 2006, II, 556. David Humea gre deney ve gzlem, olgu ve olaylarn doruluunu test etmede gvenilir tek kaynaktr. Evrenin dna kp onu gzlemlemek ya da yaratlna ynelik bir tecrbe hali sz konusu olamayacana gre kendi dnyamzda algladmz olay ve olgulardan hareketle topyekn evrenin kendisi hakknda bir ey syleyemeyiz. bk. David Hume, Dialogues Concerning Natural Religion, Edinburg and London 1907, s. 40 vd. Kant balangta kendisi de kozmolojiye ilgi duymasna ve bu alana ok nemli katklarda bulunmasna ramen (rnein onun Evrensel Doa Tarihi ve Gkyz Kuram isimli kitab mehurdur), rasyonel kozmoloji olarak isimlendirdii faaliyet alannda ortaya konulan, Evren, uzay ve zaman bakmndan sonludur., Btn, blnmez atomlardan oluur. trnden nermelerin duyumdan gelen yanlarn eksik grr ve sz konusu nermelerin tezlerinin de kar tezlerinin de ayn kesinlikle savunulabileceini iddia eder. Halbuki birbirine zt iki nermenin ayn kesinlikte savunulabilmesi tenkuzdur (antinomi). Kant'a gre sorun, fenomenler ve numenler dnyasnn birbirleri ile kartrlmasndan ortaya kmaktadr. nsan akl mmkn tecrbe alan (fenomenal dnya) hakknda bilgi elde edebilir, ancak bir btn olarak evren tecrbe nesnesi olamayacandan aklsal kavrayn tesindedir ve bu nedenle rasyonel kozmoloji mmkn deildir. Imanuel Kant, Critique of Pure Reason (ngilizceye ev. Werner S. Pluhar), Indianapolis 1996, s. 444 vd.; ayrca bk. Stephen Edelston Toulmin, The Return to Cosmology: Postmodern Science and The Theology of Nature, California 1982, s.3 vd.; Veli Urhan, Kantn Bilgi Kuram ve Sentetik nermeler, Felsefe Dnyas, sy.: 38, (Ankara 2003), s. 3-20; Akarsu, . & Ural, ., Kantn Newtoncu Kozmolojisi ve Modern Yldz Kuramnn Temellerinin Atl, XV. Ulusal Astronomi Kongresi Bildiri Kitab (Austos 2006), stanbul Kltr niversitesi Yaynlar, sy. 60/1 (2007), s. 55-60.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 51

Eyann zn ya da gerekliin snrlarn aratrmann bilimin ii olama5 yacann en iddetli savunucular ise pozitivistler olmutur. Pozitif Felsefe (1844) isimli eserinde Auguste Comte (1798-1857) sonsuza dek gizli kalacak bilgiye rnek olarak gk cisimlerinin yapsn gsterir. Yldz ve gezegenlere hibir zaman gidilemeyeceine gre onlarn kimyasal ve mineralojik bileim6 leri hakknda da asl bilgi sahibi olunamaz. Bilimi dar bir alana hasreden ve bilim adamlarn hakikat tutkusundan yoksun brakan btn bu eletirilere ramen kozmoloji, ilm evrelerde kabul grm, rnein A.E. Taylor (1869-1945) Metafiziin Unsurlar (1903) adl eserinde kozmolojiyi deneyimlenen fiziksel evrendeki madde, kuvvet, neden5

Pozitivistler/Mantk Pozitivistler bu konuda yalnz deildirler. Tam karlarnda yer alan gelenekiler de eynn zn ve gerekliin boyutlarn aratrmann bilimin ii olamayacan iddia ederler. rnein Seyyid Hseyin Nasr, bilimsel kozmolojinin gereklii kuatabilmek iin evreni profanlatrma yoluna gittiini, halbuki evrenin temel maddesinin kutsal bir tarafnn da olduu, bu itibarla kozmoloji faaliyetinin bilimin deil, metafiziin yetki alanna girdiini belirtir. Maddenin zn anlamaya ynelik parack fizii aratrmalarnn, madde ile formel maddeyi ayran snrdaki belirsizlik nedeniyle gereklemesi asla mmkn olmayacak bir hayal olduunu iddia eden Nasr, bu nedenle gnmz bilimsel kozmolojisinin ancak bir szde kozmoloji olabileceini syler. bk. Seyyed Hossein Nasr, Man and Nature: The Spiritual Crisis in Modern Man, Kazi Publications, Chicago 2007, s. 22 vd. Kozmoloji sahasnda yazd kitaplarda varln birlii ve tabiatn kutsall gibi grleri sistematik bir ekilde dile getiren Nasr, slm Kozmolojik retilerine Giri isimli kitabnn nsznde de kelmclar, gereklii Tanr - lem olmak zere ikiye ayrdklar ve leme tenzh asndan yaklaarak tmyle profanlatrdklar gerekesiyle tepki gsterir; bu nedenle Earliin kozmolojik retilerini almasnn kapsamna almayacan syler. bk. Seyyed Hossein Nasr, An Introduction to Islamic Cosmological Doctrines, New York 1993, s. 11; Burada asl zerinde durulmas gereken soru, tarihsel adan slm medeniyetinin hkim evren tasavvurunu oluturmu bir ekoln kozmoloji anlayn, sebebi ne olursa olsun kapsamna almayan bir almann slm Kozmolojik retilerine Giri adn almay ne lde hak ettiidir. Auguste Comte, The Positive Philosophy (ngilizceye ev. Harriet Martineau), New York 2009, I, 132; Auguste Comte burada, gk cisimlerinin konum ve hareketlerini inceleme hususunda bir sorunun olmadn syler. Problem gk cisimlerinin yaplar ve zaman iindeki evrimleri konusundadr. Bu hususta pozitivistler, evrenbilimciler tarafndan kullanlan bilinmeyeni bilinene irc yntemini yetersiz bulurlar. Onlara gre dorudan tecrbe ve mhede etmek gerekir. rnein yeryzndeki ve gne sistemindeki bilinen olay ve kanunlardan hareketle uzak galaksilere ya da evrenin ilk anlarna dir retilen teori ve senaryolar pozitivistler speklatif varsaymlar olarak grrler. te yandan, hem pozitivistler hem de onlarn karlarnda bulunan gelenekiler, evrenin oluumu ve geliimini aklamada kullanlan Big Bang Teorisini, bir modern zaman efsnesi olarak grmede hemfikirdirler. Biz almamzn ilerleyen blmlerinde, gnmz kozmolojisinin, pozitivizmin dar anlamdaki bilim anlayna son verdiini; bilim, din ve felsefeyi doa zemininde buluturan bir yap ortaya kardn ortaya koymaya alacaz. Ancak hem teoloji ve metafizii dlayan pozitivistlerin, hem de bilimden tamamen bamsz bir kozmoloji ortaya koymaya alan gelenekilerin, bu ekildeki bir yaklam tarzna kar kacaklarn belirtmek durumundayz. bk. Seyyed Hossein Nasr, Mand and Nature, s. 22 vd.; Ahmed Yksel zemre, Fizikteki Son Keifler Pozitivizmi Etkiledi mi?, Fiziksel Realite Meselesine Giriin iinde, stanbul 2005, s. 73; a.mlf., Big Bang Efsanesi, Kurn- Kerim ve Tabiat limleri: Tenkidi bir Yaklamn iinde, stanbul 2002, s. 91-99.

52 Mehmet Bulen

sellik, uzay, zaman, hareket, deiim gibi kompleks yaplarn doasn evrensel 7 lekte kavrama faaliyeti eklinde tarif etmitir. Getiimiz yzyln bandan itibaren gzlemsel astronomi ve teorik fizik alannda meydana gelen gelimelerle birlikte kozmoloji, en kk parasndan en geni leine kadar bir btn olarak evrenin yaps, ileyii, tarihi ve geleceini inceleyen bilim 8 dal haline gelmitir. Mitolojiden Bilime Kozmolojide Eksen Kaymas Kozmoloji bir ynyle bilimlerin en yenisi, dier ynyle en eskisidir. Bilimlerin en yenisidir, nk evreni bir btn olarak, tek bir objeymi gibi aratrmaya imkn salayan ileri teknoloji aygtlarna (yksek znrlkl uzay teleskoplar, parack fizii laboratuvarlar ve buralardan gelecek verileri analiz etmeyi mmkn klan sper bilgisayarlar) insanlk daha yeni yeni sahip olmaya balamtr. Dier taraftan kozmoloji bilimlerin en kdemlisidir, zira insanolunun evreni, nereden geldiini ve nasl ilediini anlama abas 9 tarihinin en uzun sreli aratrma serveni olma zellii tamaktadr. Kadm Asya ve Amerika uygarlklarndan Babillilere, Antik Yunanllardan gnmz modern toplumlarna kadar insanlar, en temele ve en genele kar tarifsiz bir merak duygusu iinde olmular, bu dorultuda tapnaklar, gzlem evleri ve aratrma laboratuvarlar in etmiler; buralardan doaya dair birka hakikat elde eder etmez de, yaratllarndaki ok gl bir gdyle onlarn sentezini yapmaya, evrensel teoriler, ontolojik ve kozmolojik sistemler meydana getir10 meye almlardr. Bu balamda evren, tarih boyunca mitoloji, din, felsefe, bilim ve sanat gibi disiplinlerin birbirleriyle etkileim halinde yrttkleri

10

A. E. Taylor, Elements of Metaphysics, London 1903, s. 43; ayrca bk. Milton K. Munitz, a.g.m.d., s. 556. Kozmolojinin bilim haline gelme sreci ile ilgili olarak bk. John F. Hawley & Katherine A. Holcomb, Foundations of Modern Cosmology, 2005, s. 4-6, 25; Stephen G. Brush, How Cosmology Became a Science, Scientific American, August, 1992, s. 62; Matts Roos, Introduction to Cosmology, England 2003, s. 1 vd.; Robert W. Smith, Cosmology 1900-1931, Cosmology: Historical, Literary, Philosophical, Religious and Scientific Perspectives (ed. Norriss S. Hetherington)in iinde, Taylor & Francis, 1994, s. 227; Gnmz kozmolojisinin bilimsel deerini sorgulayan almalar iin bk. Michael J. Disney, Modern Cosmology: Science or Folktale?, American Scientist, 95/1 (2007), s. 383; Helge Kragh, The Controversial Universe: A Historical Perspective on the Scientific Status of Cosmology, Physics and Philosophy, sy. 8 (2007), s. 1 vd.; Hannes Alfvn, Cosmology: Myth or Science?, Journal of Astrophysics and Astronomy, sy. 5 (1984), s. 79-98, bk. http://www.ias.ac.in/jarch/jaa/5/79-98.pdf, (21.07.2010); William R. Stoeger, What is 'the Universe' which Cosmology Studies? Fifty years in science and religion: Ian G. Barbour and His Legacy (ed. Robert J. Russell)nin iinde, Ashgate Publishing, 2004, s. 127. Kristine M. Larsen, Cosmology 101, Greenwood Press, USA 2007, s. xvi; John Boslough, Stephen Hawking's Universe, Avon Books, USA 1989, s. 5. Mendel Sachs, Physics of the Universe, Imperial College Press , London 2010, s. 1; Alfred Weber, Felsefe Tarihi (ev. H. Vehbi Eralp), stanbul 1998, s. 2.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 53

ortak ilgi ve aratrma alan (joint enterprise) olmutur. Bir evren modeli oluturma yolunda, bu farkl bilgi ve deer sistemlerinin etkileimi, yn ve 12 arl zaman iinde deimekle birlikte, bir sreklilie sahiptir. Antikada mitoloji ve felsefenin, ortaada kurumsal din ve dnya grlerinin, yeniadan itibaren ise bilimin evren tasavvurunun belirlenmesinde daha etkin ve 13 ynlendirici olduunu sylemek mmkndr. Bu tarihsel etkileim sreci gz nnde bulundurulduunda bilim, XVII. yzyldan itibaren doay inceleme konusunda n plana kmaya balad. zellikle getiimiz yzyln bandan itibaren fizik ve astronomi bilimi, ileri teknolojinin de desteiyle yapt hassas gzlem ve deneylerden elde ettii sonular rasyonel deerlendirmelere tbi tutarak evrenin oluumu ve ileyii14 ni aklamada nemli mesafeler kat etti. Nihayet insanlk, tarih sahnesine kndan itibaren merak ettii sorularn bazlarna, bilimsel erevede cevap15 lar verebilecek bir seviyeye ulam bulunmaktadr. nsann Anlam Aray ve Kozmoloji Gnmzde kozmoloji bilimine youn ilgi duyulmasnn nedeni, bu bilimin aratrmalarndan elde edilen sonularn, insann anlam arayna mteal16 lik sorulara cevap verebilme potansiyelinin olduuna inanlmasdr. Evrenin nereden geldii, nereye gittii, bir yaratcya ihtiyac olup olmad, ileyiini yneten ilke ve kanunlarn neler olduu, maddenin nasl olutuu gibi sorulara verilecek cevaplar, bir lde insann da kendisi ve geleceine ynelik cevaplardr; nk insan da bu evrende yaamakta ve bir paras olduu evren ile ayn ortak kaderi paylamaktadr. Bu bakmdan Big Bang Teorisinin, CERN gibi laboratuvarlarda yaplan parack deneylerinin fiziki ve astronomlar kadar, din adamlar, filozoflar ve hatt sradan insanlarn da ilgisini uyandr-

11

11

Edward Robert Harrison, Cosmology: Science of the Universe, Second Edition, UK 2000, s. 15. John Polkinghorne, Cosmology: Scientific Cosmologies md.,Encyclopedia of Religion, USA 2005, III, 2032; Robert John Russell, Cosmology: Physical Aspects md., Encyclopedia of Science and Religion (ed. J. Wentzel Vrede van Huyssteen), USA 2003, s. 171. 13 Edward Grant, The Nature of Natural Philosophy in the Late Middle Ages, CUA Press, 2010, s. 225; a.mlf., Cosmology, Science in the Middle Ages (ed. David C. Lindberg) in iinde, Chicago 1978, s. 266; afak Ural, Kozmoloji ve Felsefe, Ege niversitesi Fen Fakltesi Dergisi, 2001: http://www.safakural.com/makalaler/ kozmoloji-ve-felsefe, (21.07.2010). 14 Bu konuda bk. Robert John Russell, Cosmology: From Alpha to Omega, Fortress Press, Minneapolis 2008, s. 54; Arnon Dar, The New Astronomy, The New Physics for The Twentyfirst Century (ed. Gordon FraserKristine)nin iinde, Cambridge 2006, X, 69; M. Larsen, a.g.e., s. xviii. 15 Brian Greene, The Elegant Universe: Superstring, Hidden Dimensions, and the Quest fort he Ultimate Theory, New York 2000, s. 345. 16 Stephen Hawking-Leonard Mlodinow, The Grand Design, Germany 2010, s. 5.
12

54 Mehmet Bulen

mas tesadf deildir.

17

Kozmolojiyi nemli klan bir baka husus, insan zihninin ey ve hdiseleri bir dzen ve btnlk iinde kavrama eiliminde olmasdr. Ayrca insan, btn ile irtibatlandrmakszn kendi varlnn farkndalna ve gven duygusuna tam olarak varamamakta; kendi varln pekitirebilmek iin de, varlk btnndeki yerini grme arzusu tamaktadr. Bu bakmdan insan olmak, evrenin nasl var olmaya baladn, snrlar olup olmadn ve nasl 18 sona ereceini merak etmekle edeer bir eydir. Kozmoloji sadece anlam arayna mteallik sorulara cevap vermekle kalmamakta, insana bir gereklik tasavvuru ve varlk anlay da telkin etmektedir. yle ki kltr ve medeniyetler bir evren modeline sahip olmakszn din, ilm, edeb ve sanatsal faaliyetlerini yrtememektedirler. Bu nedenle bir araya gelerek topluluk oluturan bir insan grubunun, aralarnda iletiim kuracaklar bir dil oluturduktan sonra ilk yaptklar iin kozmoloji yapmak olduu sylenir. Dinler tarihi ve antropoloji alannda yaplan aratrmalar, 19 evren modeline sahip olmayan bir toplum olmadn, en iptida topluluklarn bile yaamlarn kozmik bir dzen iine yerletirme ihtiyac duyduklarn 20 gstermektedir. Kozmoloji, Kltr ve Medeniyet Kozmoloji, bilimlerin en byk leklisi ve en geni kapsamlsdr. Bir btn olarak evreni konu aldndan onu, evrendeki her eyin bilimi, kll 21 ilim olarak tarif etmek yanl olmaz. Bu nedenle kozmolojik bir doktrin ya da teori ortaya konulduunda, bu sadece evrenin ileyiine ynelik bir teori olarak kalmaz, evrendeki her eyin teorisi haline gelir ve ister istemez dier bilimleri de balar. Tabiat bilimleri olsun, sosyal bilimler olsun btn bilimler, kendilerini tanmlayabilmek, hedeflerini belirleyebilmek ve faaliyetlerini birbirleriyle koor17

18

19

20

21

Joseph Silk, On the Shores of the Unknown: A Short History of the Universe, Cambridge 2005, s. 2-4. nl Roma mparatoru ve ayn zamanda bir Stoa filozofu olan Marcus Aurelius Antoninus (121-180), insanla evren arasndaki bu anlam ilikisini u ekilde tasvir etmitir: Evrenin ne olduunu bilmeyen kendisinin nerede olduunu bilemez; evrenin var olu amacn bilmeyen ise, ne kendisinin kim olduunu bilir ne de evrenin ne olduunu bilir. George Long, Thoughts of Marcus Aurelius Antoninus, e-book: http://www.gutenberg.org/ files/15877/15877h/15877-h.htm#viii._52 (16.11.2010). rnein altm ayr kltr zerinde yaplan antropolojik bir aratrmada, bunlarn tamamnn bir kozmolojiye sahip olduu tespit edilmitir. bk. Michael J. Disney, a.g.m., s. 383. Milton K. Munitz, Cosmic Understanding: Philosophy and Science of the Universe, Princeton 1990, s. 4; Ian G. Barbour, When Science Meets Religion: Enemies, Strangers, or Partners?, HarperOne, New York 2000, s. 50. Biman B. Nath, Dawn of the Universe, Hayderabad 2005, s. 1.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 55

dineli bir ekilde yrtebilmek iin, evren konusunda genel bir bak tarzna, bir baka deyile kozmik bir paradigmaya sahip olmak zorundadrlar. Bu ynyle farkl bilimler ve bu bilimlere ait branlar, eitli organlarn canl bir 22 organizmaya bal olmas gibi bir kozmolojiye baldrlar. Genel kozmik paradigmaya aykr hareket eden cz bir bilim dnlemeyecei gibi, evrenin ileyiine dir salam delillerle temellendirilmi bir teorinin karsnda hibir felsef sistem, hibir kurumsal din ya da hibir siyasi ynetim duramayacaktr. Bunun temel nedeni kozmolojinin kendisine kar kanlar anakronizme drmesidir. rnein, dnyann gnein etrafnda dnd gerei karsnda, kilise gne dnyann etrafnda dnyor diyemez. Ay ve Gnein de dnya gibi bir gk cismi olduu, bunlarn da atomlardan olutuu gerei karsnda, ay alt - ay st lem metafizii kurulamaz. Ayn ekilde Kuantum teorilerinin paradigma haline geldii ve elektronlarn bile zgr iradesinin olup olmad tartld gnmzde, oulculuk ve demokrasi gibi sylemler yaygn hale gelir, baskc, totaliter ynetim biimleri ise gzden der. Kozmolojik teoriler sadece evrenin ileyiine dir basit bilimsel teoriler olarak kalmazlar; din, felsef, siyas, iktisad ve hukuk imalar da beraberinde getirirler. Zir din ve felsef faaliyetler de nihyetinde geerli bir gereklik zeminine dayanmak ve faaliyetlerini bu ereve zerinden yrtmek zorundadrlar. Bu bakmdan bir medeniyetin evren modeli deitiinde, kltrel faaliyetlerin zerine dayand zemin de kaym (paradigm shift) olacandan, bu durumun o medeniyet zerinde ok byk etkileri olmas beklenir. rnein XVII. yzylda Avrupada Kopernik-Galileo-Newton sreci ile ortaya kan yeni evren modeli (mekanik evren tasavvuru) din, siyas, iktisd, hukuk, ahlk ve sanatsal tezhrleri olan ok byk deiim ve krlmalar yaanma23 sna neden olmu, Bat medeniyetinin det altn stne getirmitir. Gnmzde de Rlativite, Kuantum gibi teoriler dinden felsefeye, ekonomiden siysete, hukuktan sanata kadar post-modernizm ad altnda hayatn tm 24 alanlarn etkilemektedir. Medeniyetlerin gelitirdikleri evren modellerini kltr tarihisi Thomas Berry (1914-2009) hikye; bilim tarihisi Thomas Kuhn (1922-1996) paradigma; astronom Edward Robert Harrison (1919-2007) ise maske olarak isimlendirir. Thomas Berrye gre Bat medeniyeti Rnesanstan beri deneysel bilimlerin

22 23

24

Seyyid Hseyin Nasr, slm ve lim (ev. lhan Kutluer), stanbul 1989, s. 28. shak Arslan, Gnmz Tabiat Felsefesinde Bilim-Felsefe-Din likisi, Yaymlanmam Doktora Tezi 2007, MSBE, s. 8. Amit Goswami, The Physicists' View of Nature: The Quantum Revolution, Kluwer Academic, New York 2001, s. 311 vd; Keith Ward, The Big Questions in Science and Religion, USA 2008, s. 3.

56 Mehmet Bulen

etkisi altndadr, fakat XX. yzyl bilimi Rnesans tarafndan tasarlanm bu evren tasavvuruna imdilerde meydan okumaktadr. Bylelikle bilim tarafndan tasarlanm biri eski dieri de yeni iki hikye ortaya kmaktadr. Biz doru dzgn ilemeyen eski hikye ile henz tam olarak renemediimiz yeni hikye arasndayz. diyen Thomas Berry, Bat medeniyetinin gnmz25 de henz iyi bir hikyeye sahip olamamann skntsn ektiini belirtir. Thomas Kuhn ise evreni kapsaml olarak tasvir etmek iin oluturulan kavramsal modelleri paradigma, bu alanda meydana gelen deimeleri de paradigma kaymas (paradigm shift) olarak isimlendirir. Kuhna gre, yrrlkte olan bir evren modeli, olgu ve olaylar karsnda gcn gittike yitirerek bir takm anormalliklerle, uyumazlk ve uygunsuzluklarla karlar ve bunun sonucunda bir bunalm ortaya kar. Geerli evren modelinin bunalma dmesinin ardndan, kavramsal bir devrimle onun yerini baka bir evren modeli alr. Kopernikin gne merkezli sistemi ortaya kncaya kadar Aristo-Batlamyusun yer merkezli sistemi paradigma olmutur. Ancak zaman getike yer merkezli sistemde de baz uyumazlklar ve anormallikler ortaya kmaya balam, bylelikle gne merkezli evren modeli yeni bir paradigma olarak benimsenmitir. Newtoncu paradigma da uzak mesafelerdeki yksek hzlar aklamada yetersiz kald iin yerini Einsteinnin Grelilik Kuramna brakmtr. Kuhna gre yeni evren modeli ortaya ktnda, nceki evren modelini benimseyen bilim topluluu tarafndan tepkiyle karlanr. Bir evren modeli, hibir zaman kendisini rakiplerine ikn yoluyla kabul ettirmez. 26 Geerli paradigmann yerini bir dierinin almas ancak devrim ile olur. Astronom E.R. Harrison ise medeniyetlerin gelitirdikleri evren modellerini maskeye benzetir. Tarih ncesi toplumlardan gnmz modern uygarlklarna her medeniyet bir evren maskesine sahip olmu, bununla birlikte medeniyetler maskelerini zaman iinde deitirmilerdir. Maskesi deien her medeniyet, daha nceki maskeyi efsne olarak nitelendirmitir. Harrisona gre insanlk evrenin maskesiz halini, daha dorusu gerek yzn, hibir zaman gremeyecektir. Gnmzde bilim evren maskesini belirlemede merkez konumda olmakla birlikte, tek bana bilim yeterli deildir. Din, felsefe ve sanat gibi alanlarn da katklar sz konusudur. Dolaysyla kozmoloji faaliyeti 27 ortak bir giriimdir (joint enterprise). zetlemek gerekirse; her medeniyet bir kozmolojiye, her eyi ona gre deerlendirecei bir hikayeye/paradigmaya/maskeye/modele sahiptir. Bu hkim hikye sadece evrenin oluumu ve ileyiine ynelik basit bir bilimsel aklama olarak kalmaz, evrendeki her eyin teorisi haline gelir. Bu ynyle evren modeli kltrn genel tavrlarn da belirler, ona metodoloji dikte eder,
25 26 27

Thomas Berry, The New Story, 1978, s. 1 vd. Thomas S. Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, Chicago 1996, s. 111 vd. Edward Robert Harrison, Cosmology: Science of the Universe, s. 15; a.mlf. Masks of the Universe, Cambridge University Press, 2003, s. 1-8.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 57

onun eitimini ynetir. Evren paradigmas det kontekst gibidir; farkl bilgi alanlar arasnda balant kurulmasn salad gibi, daha ileri bilgilerin de ls vazifesi grr. Medeniyetlere karakterini veren, birbirleriyle ilikilerini 28 dzenleyen de yine taktklar evren maskesidir. slm Medeniyeti, Kelm ve Kozmoloji Medeniyetlerin din, ilm, edeb ve sanatsal etkinliklerinin, bu alanlarda faaliyette bulunan kiilerin benimsedii dnya gr ya da evren modeli tarafndan, bilinli/bilin d ekilde belirlendiini; herhangi bir gelenee ait ilimlerin, bu ilimlere ait branlarn yaayan bir organizmaya bal birok organ gibi kendisi ile balantl olduu kozmoloji kavranmakszn anlalamayacan ortaya koyduktan sonra; slm medeniyeti bakmndan evren modelini belirleyenin ne olduu sorusu ortaya kmaktadr. Dokuzuncu yzylda, dil bilimleri, biyoloji, zooloji, psikoloji, msiki, tarih, siyset ve doa felsefesi gibi yaad dnemin btn ilimlerine vkf bir allme olarak Chz (. 255/869), btn bu bilimlere zemin ve ereve tekil edecek kll ilimin kelm ilmi olduunu sylemektedir. Chza gre kelm, btn ilimlerin merkezinde bulunur, dier btn ilimler ona dayanr ve bu 29 nedenle de kelm btn slm mezheplerince tedrs edilmektedir. Hccetl-slm mm Gazzl (. 505/1111) de el-Mustasfsnda slm medeniyetine dayanak tekil edecek dnya gr ve evren modelini tesis etme grevini kll ilim olarak isimlendirdii kelma vermektedir. Gazzlye gre kelm ilmi en genel olan aratrr ve en temel prensipleri belirler. Tefsir, hadis, ahlak, fkh ve fkh usl gibi ilimler, kelm ilmine nazaran cz ilim saylrlar ve bu nedenle onlar kelm ilmini esas almak, faaliyetlerini onun belirledii Tanr ve evren tasavvuru zerinden yrtmek zorundadrlar. Buna gre bir fkh, tefsirci ya da mutasavvfn kelma alternatif bir dnya gr ya da varlk anlay ihds edip onun zerinden faaliyet yrtmeye hakk yoktur. Bu ynyle kelm dini bilimler arasnda balam/konteks olma, onlar 30 anlaml bir btn olarak tutma vasifesini de grr. Kelmc en genel olan (eamml-ey), yani var olanlar (mevcd)
28

29

30

Kltr tarihileri ve antropologlar, tahlil etmek istedikleri bir medeniyetin ncelikli olarak kozmolojisine ulamaya alrlar. Kozmolojiyi tespit ettikten sonra artk o medeniyeti zmlemek kolaydr. Zir bir btn olarak medeniyet benimsedikleri evren modeli ile uyumlu bir ekilde in olmaktadr. Kozmolojik perspektifin anlam ve deeri konusunda bk. Robert M. Augros & George N. Stanciu, The New Story of Science, Geteway Editions, Chicago 1985. s. ix; T. Burckhardt, Nature de la Perspective Cosmologique, Etudes Traditionnelles, vol. 49, 1948, s. 216-219; Seyyid Hseyin Nasr, a.g.e., s. 28. Chzn kelm ilmi ile ilgili grleri iin bk.: Anton M. Heinen, Mutakallimun and Mathematicians, Der Islam, 55/1, 1978, s. 57 vd. Gazzl, el-Mustasf min ilmil-usl (thk. Hamza b. Zheyr Hfz), Mednetl-Mnevvere, t.y., I, 12-17.

58 Mehmet Bulen

aratrr. Var olanlar Allah (kadm) ve lem (hdis) olmak zere ikiye ayrr. Daha sonra lemi cevher ve araz olmak zere blmler. Araz kendisinde hayatn art olduu, ilim, irde, kudret, iitme ve grme gibi arazlarla ve hayatn art olmad renk, koku, tat gibi arazlar eklinde ikiye ayrr. Cevheri de hayvan bitki ve cansz olmak zere ksma ayrr ve bunlarn trlere ya da arazlara gre deiimlerini aklar. Daha sonra kelmc kadmi inceler Bu ekilde dier din ilimlerin ana ilkelerini koyar. O halde tm din ilimlerin ana ilkelerini koyma iini zerine alan kelmdr. Bu ilimler kelma nisbetle cz ilimlerdir. Kelm en st 31 derecedeki ilimdir (erefl-ulm). Kelm, klasik literatrde sklkla ifade edildii zere din ilimlerin asl 32 (usld-dn) olmasnn yan sra, onun etki alan sadece din ilimlerle snrl kalmamtr. Kelm, slm medeniyetinin evren tasavvurunu belirledii iin; hukuk, ekonomi, siyset, ahlk, psikoloji, dil bilimleri, fen ve matematik bilimleri, sanat, msiki, mimar ve mhendislik alanlarnda da belirleyici konumda olmutur. Bundan dolaydr ki birok aratrmac slm medeniyeti ve kltrn anlamada kelmclarca ortaya konulan evren tasavvurunu 33 (atomcu evren modeli) anahtar kabul etmektedir. rnein M. A. Cbir slm dnyasndaki dil bilimleri ve tarihiliin geli34 imini kelm atomculuu zerinden izah etmektedir. nl msterik W. Montgomery Watt (1909-2006) da slm dnyasndaki dil ve gramer bilimleri 35 ile kelm atomculuu arasnda iliki kurmaktadr. Atomculuk, mantk sahasn da etkilemitir. slm dnyasnda Yunan kyas bilinmekle birlikte, daha 36 ok kk terime younlalmas atomculukla izah edilmektedir. slm dnyasnda gelitirilen evren modelleri konusundaki almalaryla mehur 37 Anton M. Heinen, Kelmclar ve Matematikiler isimli makalesinde slm medeniyeti tabii ve matematik bilimler tarihi aratrmalar yaplrken parac grnmden btncl bir sisteme, ancak ilgili dnemin kelm kitaplar 38 dikkate alnd takdirde ulalabileceini iddia etmektedir. Gerlof van Vloten (1866-1903) ise kelmclarn doa ve evrene youn ilgisine dikkat
31 32

33

34

35 36

37

38

Gazzl, a.g.e., s. 13. rnein ehristn (. 548/1152) kelmn asl, fkhn ise onun feri olduunu belirtir. bk. ehristn, el-Milel ven-nihal, Beyrut 1975, I, 41-42. Bu konuda bk. Taufik Ibrahim K., The Ancient Heritage in Kalam Philosophy, Values in Islamic Culture and the Experience of History (ed.: N. S. Kirabaev), XIII (CRVP 2002) s. 101; Hasan Hacak, Atomcu Evren Anlaynn slam Hukukuna Etkisi, stanbul 2007, s. 85 vd. Muhammed Abid Cbiri, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps (ev. Burhan Krolu, Hasan Hacak, Ekrem Demirli), stanbul 1999, s. 252-253. W. M. Watt, The Formative Period of Islamic Thought, Edinburg 1973, s. 303. N. Bummate, The Status of Science and Technique in Islamic Civilization, Philosophy and Culture: East and West, Honolulu,1962, s. 183-185; rnein bk. A. Heinen, Islamic Cosmology: A Study of as-Suytis al-haya as-saniya fi al-haya al-sunniya, Beirut, 1982. Anton M. Heinen, a.g.m., s. 59.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 59

ekmekte ve erken dnemde mtekellim kelimesinin doa bilimcisi anla39 mna geldiini iddia etmektedir. Dier taraftan slm dnyasndaki fizik, kimya, cebir gibi tabi ve matematik bilimlerin de atomcu evren modeli etkisi altnda ekillendii iddia edilmektedir. rnein kelmclarn sreksizlie dayanan atomcu evren anlay, sreklilii esas alan geometrinin yerine sreksizlii esas alan cebir ve kimyann gelimek iin daha elverili bir zemin bul40 masna neden olduu belirtilmektedir. Sanat faaliyetleri asndan da benzer durum sz konusudur. Louis Massignon (1883-1962), slm sanatnn bir evren anlayndan doduunu ve onu ynlendirenin atomcu evren modeline sahip Ehl-i Snnet kelm paradigmas olduunu belirtir ve atomculuun izlerini 41 msk zerinden gstermeye alr. Mimarde de benzer bir durum sz konusudur. Yasser Tabbaa, slm mimarisindeki mukarnas kubbenin vesileci 42 evren anlaynn bir yansmas olduunu iddia etmektedir. Bernard Lewis ise atomculuun izlerini toplumsal hayatta arar. Ona gre slm toplumunun zgr ticar hayat ve kat feodal yaps ile atomculuk arasnda iliki bulunmaktadr. Lewise gre atomculuk Ortaa slm dnyasnn sosyo-ekonomik karakterini belirlemekle kalmam, on birinci yzyldan sonra duraanlama43 sna da neden olmutur. Yine baz aratrmaclar slm dnyasnn modern dnemdeki politik paralanmln atomcu evren modeline balamaktadr44 lar. lkemizde de slm hukukunun kelmclar tarafndan gelitirilen atom45 cu evren modeline dayandn ortaya koyan almalar yaplmtr. Henry Corbin (1903-1978), kelm ilminin slm medeniyeti ve kltr zerinde bu derece etkin ve belirleyici olmasnn nedenlerini, tesadflerde ya da dnemin siyaslerinin mezhepsel tercihlerinde aramann hatal olacan belirtmektedir. Ona gre kelmclar slm medeniyeti ve kltr zerinde bu derece etkili oldularsa; bu, byk lde kozmolojilerinin klasik hale gelmesi
39

Gerlof van Vloten, Ein arabischer Naturphilosoph im 9. Jahrhundert el-Dschhiz, Stuttgart, 1918, s. 13 vd; Van Vloten bu tespitinde abartl grlmemelidir. slm dnyasnda atom, uzay, boluk, hareket gibi fizik teorisine dair meseleleri ilk defa sistematik bir ekilde tartmaya balayanlarn kelmclar olduu ifade edilmektedir. Bu konuda bk. Marwan Rashed, Natural Philosophy, The Cambridge Companion to Arabic Philosophy (ed. Peter Adamson, Richard C. Taylor)in iinde, United Kingdom 2005, s. 288; ayrca bk. Dimitri Gutas, Greek thought, Arabic Culture, New York 1999, s. 70; erken dnemde kelmclarn fizikiler (el-mtekellimn fittabyat) eklinde isimlendirilmesi ile ilgili bk. Gerges C. Anawati, Kalam md. Encyclopedia of Religion (second edition) (ed. Lindsay Jones), Macmillan, USA 2005, VIII, 5059. 40 N. Bummate, a.g.m., s. 183. 41 Luis Massignon, slm Sanatlarnn Felsefesi (ev. Burhan Toprak), Din ve Sanatn iinde, stanbul 1937, s. 18 vd. 42 Yasser Tabbaa, The Muqarnas Dome: Its Origin and Meaning, Muqarnas An Annual on Islamic Art and Architecture, ed. Oleg Grabar, III (1985) E.J. Brill, Leiden, s. 61, 69; ayrca kozmoloji-mimari ilikisi iin bk. Samer Akkach, Cosmology and Architecture Islam, State University of New York Press, 2005, s. 1 vd. 43 Bernard Lewis, The Arabs in History, London 1964, s. 141. 44 Taufik Ibrahim K., a.g.m., s. 101. 45 Hasan Hacak, Atomcu Evren Anlaynn slam Hukukuna Etkisi, s. 17, 22, 86.

60 Mehmet Bulen

sayesindedir. Shlomo Pines (1908-1990) de Earliin slm dnyasnda dier mezheplere gre daha ne kmasnn nedenini kozmolojisinde bulanlardandr. Ona gre Earler gelitirdikleri evren modeli ile Tanr, lem ve insan arasndaki ilikiyi rakiplerine nazaran daha baarl bir ekilde izah edebilmi47 lerdir. Kozmolojinin medeniyet tekilindeki ve kltr zerindeki belirleyici roln dikkate aldmzda niin kelmclarca gelitirilen evren modelinin slm medeniyeti tahlil etmede anahtar kabul edildiini anlamak artc olmayacaktr. Buna gre bir medeniyete hkmetmenin yolu o medeniyetin dnya grne hkmetmekten gemekte, kelmclar da slm medeniyetinin hkim evren modelini belirledikleri iin etkili bir konuma ykselmektedirler. te yandan kozmolojinin medeniyetlerin birbirleriyle ilikilerindeki belir48 leyici roln de dikkate aldmzda; bu balamda kelmclarca gelitirilen evren modelinin, Yunan, ran ve Hint gibi kkl medeniyetler karsnda bir medeniyet olarak slmn, kendi zgn karakterini oluturmasnda ve sonrasnda da savunulmasnda ok nemli katklar olduunu sylemek mmkndr. Gerekte de bu durum kelmclarn Yunan, ran ve Hint kkenli din ve dnce sistemleri ile yaptklar mcadelelerin niin kozmolojik bir eksen 49 zerinden yrtldnn de bir aklamasdr. Kelm ilminin kll bir ilim olmas, her eyi konu almas gibi ifadelerden de anlalaca zere; en temelinden en geneline eyy bir btn olarak kavrama anlamndaki sistematik bir kozmoloji faaliyetine kelmclar ok 50 byk nem vermilerdir. Onlar kozmolojilerini Adriyatikten ine uzanan geni bir corafyada, Msr, Yunan, Babil, ran ve Hint gibi birok kadm
46 47

46

48

49

50

Henry Corbin, History of Islamic Philosophy, London 1993, s. 120. Shlomo Pines, Studies in Islamic Atomism (ngilizceye ev. Michael Schwarz), Jerusalem 1997, s. 1 vd. Bu konuda zellikle kltr tarihisi Thomas Berrynin daha nce deindiimiz aklamalar nem tamaktadr. Alnoor Dhanani, Kalm and Hellenistic Cosmology, Doctoral Dissertation, Harvard University, 1991. s. 46 vd.; ayrca bk. A.I. Sabra, Kalm Atomism as an Alternative Philosophy to Hellenizing Falsafa, Arabic Theology, Arabic Philosophy: Essays in Celebration of Richard M. Frank (ed.James E. Montgomery)nin iinde, Orientalia Lovaniencia Analecta 152, Leuven 2006, s. 199 vd. Bu hususta kelmclar Yunan doa filozoflar ile karlatrmak mmkndr. Antik Yunan dncesinde de btn dikkatler evrene evrilmi, evrenin oluumu, yaps ve ileyiine dair youn tartmalar yaanmtr. Evreni aklamaya ynelik abalardan dolay bu dnem kozmolojik dnem olarak isimlendirilmitir. Ancak Ebl-Hasan el-Earnin ilk dnem kelmclarn evrenle ile ilgili yaptklar tartmalara dir aktardklarna baklacak olursa, kelmclarn bu hususta Yunan filozoflarndan aa kalr yanlarnn olmad grlecektir. bk. Ebl-Hasan el-Ear, Makltl-slmiyyn ve htilfl-Musalln (thk. Navaf el-Cerrh), Dru Sdr, Beyrut 2006, s. 75vd.; Yunan kozmolojik dnemi filozoflar ile ilgili bk. Kamran Birand, lk a Felsefe Tarihi, Ankara 2001, s.13-30; ayrca bk. Cemalettin Erdemci, Kelm Kozmolojisine Giri, Aratrma Yay., Ankara 2007, s. 44; William Lane Craig, The Kalam Cosmological Argument, Wipf & Stock Publishers, 2000, s. 3 vd.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 61

kltrle yaadklar etkileim ve katklarn yan sra, dhil ve hric mcadeleler sonucundaki bir sentezle, Kuran da dikkate alarak oluturmular, bylelikle Tanr, evren ve insan arasndaki ilikiyi rakiplerine nazaran daha baarl bir ekilde aklayabilmilerdir. Bu balamda Muteziliyye, Eryye ve Mtridyye kelmclarnn katklaryla oluturulan Atomcu Evren Modeli on asrdan daha uzun bir sredir, slm medeniyetine yn veren hkim evren 51 tasavvuru konumundadr. Kelmclar, kozmolojiye o derece nem vermilerdir ki, tm ilm faaliyetlerini gelitirdikleri kozmoloji ile tutarl bir sistem iinde yrtmeye zen 52 gsterdikleri gibi, atomculuu en nemli din ilkelerden birisi olarak gr53 mler, temel kozmolojik prensiplerine aykr dnenleri de tekfir etmek54 ten ekinmemilerdir. Hatt bunun da tesinde kelmclar, evren hakknda bir kanaate sahip olunmadan Tanr hakknda konuulamayacan iddia 55 etmilerdir. Buna gre evrenin oluumu, yaps ve ileyii (evren modeli) ile Tanrnn varl ve sfatlar (Tanr tasavvuru) arasnda bir iliki sz konusu56 dur.

51

52

53

54

55

56

Kelmclar tarafndan gelitirilen Atomcu Evren Modeli, slm dnyasnn hkim evren tasavvuru olmakla birlikte slm dnce tarihinde gelitirilen tek evren modeli deildir. rnein slm filozoflar ve mutasavvflar da kendi varlk ve Tanr anlaylarna uygun evren modelleri gelitirmilerdir. Bu konuda bk. Seyyed Hossein Nasr, The Meaning of Nature in Various Intellectual Perspectives in Islam, s. 26; a.mlf., The Cosmos and The Natural Order, s. 353; Osman Bakar, Cosmology md., The Oxford Encyclopedia of the Modern Islamic World, New York 1995, I, 325. rnein Dimitri Gutas, kelm ilmini tarihsel ve sosyal olaylar zerine odaklanm bir ilimden, soyut meselelerin mzakere edildii derin teorik kkleri olan bir ilim haline dnmesini kozmolojik tartmalarn saladn belirtir. bk. Dimitri Gutas, a.g.e., s. 70-71. Ebl-Mel el-Cveyn, e-amil f Uslid-Dn, Beyrut 1999, s. 36-39; Fazlurrahman, slam (ev. Mehmet Da-Mehmet Aydn), Ankara 2000, s. 157. rnein Gazzlnin lemin ezeliliini, hiret leminin rhniliini, Allahn cziyt bilemeyeceini iddia eden filozoflar tekfri mehurdur. bk. Gazzl, Tehftl-felsife, s. 84-111. Kelmclarn kozmolojik prensiplerini reddedenleri tekfiri iniks- edille prensipleriyle de alakaldr. Kelmclar itikad esaslar temellendirmede kullandklar delillere nem vermiler, bunlarn geersizlii durumunda sz konusu din ilkenin de geersiz olacan (delilin butlnndan medlln de butln) dnmlerdir. Bu durumun akdenin kelmlamas kelmn akdelemesi eklinde ifade edilebilecek bir srece neden olduu iddia edilmektedir. lyas elebi, Akidenin Kelmlamas ve Kelmn Akidelemesi Sreci zerine, Kader, 2/1 (2004), s. 23-26. rnein mml-Harameyn el-Cveyn (. 478/1085), kelm kozmoloji anlaylarn ayrntl bir ekilde iledii e-mil isimli eserinde, ulhiyet konusuna girmeden nce cevher, araz, cisim, hareket, nedensellik gibi kozmolojik konular ele almasnn gerekesini evren hakknda bir kanaate ulalmakszn (ihtatl-havdis), Tanr hakknda konumann mmkn olamayaca esas ile aklar. bk. Ebl-Mel el-Cveyn, e-mil, s. 34. Chz, Kitbl-Hayevn, II, s. 134; Kd Abdlcebbr, a.g.e., I, 26; Osman Demir, lk Dnem Kelamclarnda Sebep-Sonu likisi, Doktora Tezi 2006, MSBE, s. 27-29.

62 Mehmet Bulen

Evren Modeli ile Tanr Tasavvuru Arasndaki liki Evren modeli ile Tanr tasavvuru arasndaki iliki konusuna gemeden nce, kelmclarn genelde kozmolojiye zelde atomculua bu derece nem vermelerini, hem gemite hem de gnmzde garip ve anlamsz bulanlar olduunu belirtmeliyiz. rnein bn Teymiyye (. 728/1328), kelmclarn cevher-i ferd teorisini, dinin en nemli rknlerinden birisi olarak grmesini 57 eletirmitir. Fazlurrahmn ise Kurann temel retilerinden ak bir uzaklama olarak grd cevher-araz teorisi hakknda bin yln kutsal ahmakl58 tbirini kullanmaktadr. Halbuki meseleye evren tasavvurunun Tanr tasavvuru asndan tad nem nazaryla baklsa, bu konuda kelmclar anlamak mmkn olabilecektir. Kelmclar hatal bir evren modelinin hatal bir tanr tasavvuruna yol aacana inanmlar, bu nedenle de tanr anlaylarna uygun bir evren modeli gelitirmeye almlardr. Bu balamda cevher-i ferd ya da cz-i l yetecezz (atom/paralanamayan para) terimi, lemin ihta edilebilirliini; atomlarn kendi ztndan olmayan, srekli deiim halindeki fiziksel olular iin kullanlan araz terimi ise lemin yaratlmln (huds) ortaya koymak iin gelitirilen anahtar kavramlardr. Konuyu belli bir isim zerinden tartacak olursak, rnein mmlHarameyn el-Cveynye gre dinin en nemli rknlerinden birisi hdislerin sonlu olmamasnn reddi, yani cevher-i ferd ilkesidir. Zira nihayetsiz blnme hdislerin sonlu olmamasna, hdislerin sonlu olmamas lemin ihta edilememesine, lemin ihta edilememesi ise dinin birok ilkesinin yklmasna 59 yol aar. yle ki: 1. lemin ihta edilememesi, evrene sonsuzluk, sreklilik, ezellik kavranlamamazlk gibi Tanrya mahsus vasflar verilmesine yol aar; bu durum lemin Tanr ile aynletirilmesine imkn salar. Halbuki Tanr ve lem ayrm (tevhd ve tenzh), Kurann en temel esaslarndandr. 2. lemin ihta edilememesi evrenin bizzat kendisi zerinden Tanrnn varlna iaret eden delilleri drecektir; zir ihta edilemeyen bir ey ze60 rinden Tanrnn varlna istidll mmkn olamayacaktr.

57

58 59 60

M. Sait zervarl, bn Teymiyyenin Dnce Metodolojisi ve Kelmclara Eletirisi, stanbul 2008, s.126 vd. Fazlurrahman, slam ve adalk, Ankara 2002, s. 220. Bkz. Cveyn, e-mil, s. 36, 39. Cveyn bunu u ekilde ifade eder: Allahn varl hakkndaki bilgi zorunlu (zdrr) bilgi deildir. Allahn varlna ancak yaratklar (havdis) zerinden bir istidll ya da nazarla ulalabilir. Yaratklar ihta etmeksizin bir istidll yapmak ise mmkn deildir. bk. a.g.e., s. 34.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 63

3. lemin bizzat kendisi zerinden Tanrnn varlna iaret eden delil (huds delili) dnce, Kurann lem kavram ile kastettii, mahlkatn bir btn halinde Yaratcsnn varlna alem/iaret/delil olmas vasf da de61 cektir. 4. Huds delilinin ortaya konulamamas lemin kdemine imkn salayacandan, bu durum teaddd-i kudemya (kadmlerin oalmasna) yol aacaktr. 5. Cz-i l yetecezznn reddi, Allahn ilminin lemi kuatamamas problemini douracaktr. Zir sonsuz czleri kuatabilmek muhldir. Halbuki Kuran, Allahn ilim ve kudreti ile gkleri ve yeri kuattn, Onun her eyi 62 tek tek saydn bildirmektedir. 6. lemin ihta edilememesi yaratma problemini de douracaktr. Sonsuz paralar olan bir btnn yaratlabilmesi imknsz olacandan ve Allahn yaratmas da muhle taalluk etmeyeceinden, lem Allahn mahluku olmaktan kacaktr. Halbuki Kuran bir ok yetinde Allahn gklerin ve yerin 63 yaratcs olduunu belirtmektedir. 7. Varln ancak ayrlma-birleme, hareket-skn, scaklk-soukluk gibi fiziksel olulara (arazlar) bal olarak srdrebilen atomlarn reddi, lemde zaman ve mekndan mnezzeh, Tanr ile ayn ze sahip mutavasst varlk formlarna imkn salayacaktr. Bu durum rhn hair, mcerred ruhlar gibi her trl speklasyona ak varlk kategorilerini gndeme getirecei gibi, lemin tek bir ontolojik statde toplanmasn da gletirecektir. Sonu olarak 64 irke varolusal bir taban salanacak ve tevhd gerekletirilemeyecektir. te yandan, cevher-i ferdi kabul etmeyen filozoflarn lemin ezel olduunu savunduklar, hiret leminin cismnliini reddettikleri ve Allahn cziyt bilmesini de inkr ettikleri gzden uzak tutulmamaldr. Bundan dolaydr ki Allme Sadddn et-Teftazn (. 792/1390), Cevher-i ferd tartmalarnn dine ne faydas var? sorusuna cevben unlar sylemektedir: Cevher-i ferdin (atom) varlnn ispat ile filozoflarn birok karanlk dncelerinden kurtulma imknmz vardr. Bunlar: Heyl-sretin ispatnn dourduu lemin kdemi, harin cismnliinin inkr, gk-

61

62

63

64

el-Bakara 2/164; l-i mrn 3/190,191; Ynus 10/6; er-Rm 30/22; Fussilet 41/37; el-Csiye 45/35. el-Bakara 2/255; en-Nis 4/126; el-Enm 6/80; el-Arf 7/89; Meryem 19/94; T H 20/110; etTalk 65/12; el-Cin 72/28. el-Bakara 2/29,164; l-i mrn 3/190,191; el-Enm 6/14; el-Kehf 18/51; el-Enbiy 21/56; Rm 30/22; Zmer 39/46; el-Mmin 40/57; Fussilet 41/12,37; et-Talk 65/12; el-Mlk 67/3; Nh 71/15. Kelmda hareket-sukn gibi arazlarn zellikle Allahn varl ve birliinin ispat konusunda oynad rolle ilgili bk. Kd Abdl-Cebbr, a.g.e., I, 26, 29-30.

64 Mehmet Bulen

lerin hareketinin sonsuzluu zerine kurulmu pek ok geometri esas... gibi hususlardr.65 Cveynnin evren hakknda bir kanaat ortaya koymakszn Tanr hakknda konuulamayaca iddiasna gelince: Esasen gnmzde de Tanrnn varl ve sfatlar konusunda kullanlan kavramsal erevelere yakndan baktmzda, btn bunlarn Tanr hakkndaki bir kanaate, evrenle ilikilendirerek varabildiklerini grrz. Teizm, evrenin dnda, onu yaratan ve gzeten, bir Tanr anlayna sahiptir. Panteizm, evreni Tanrnn tezhr sayar ve onun dnda kiisel bir Tanr inancn kabul etmez. Sadece madd evreni niha gereklik olarak kabul eden materyalizm ise Tanrnn varln inkr eder. Evren modelinde gerekleecek bir deiim, Tanr tasavvurunda da deiime sebep olur. rnein Avrupada XVII. yzyl bilimsel devrimi ile deien evren anlay, Tanr anlaynda da deiime neden olmutur (Deizm). Btn bunlar Cveynnin ahsnda klasik dnem kelmclarnn kozmolojiye verdikleri nemin haklln ortaya koymaktadr. Zir Nasl bir tanr? sorusuna verilecek cevap, ncelikle Nasl bir evren? sorusuna verilecek cevaptan gemektedir. te yandan evren ve ileyii, Tanrnn varlnn ispat ve temellendirilmesi konusunda da neme sahiptir. Huds, imkn, gye, nizm, inyet ve ihtir gibi klasik deliller, d dnyadaki somut gzlemlenebilir olgulardan hareket 66 ederek Tanrnn varlna yol bulmaya alan delillerdir. Kompleks fiziksel bir evrenin varlndan ve onun deime, hareket, dzen, amallk gibi zelliklerinden yola kan bu deliller, felsefe ve ilhiytn en eski, en kkl, kendisine en ok mracaat edilen delilleri olmalarnn yan sra, mantksal (aprio67 rik) delillerin aksine, srekli gncel ve gndemde kalabilme zelliine de
65

Teftzn, erhul-Akid, Beyrut 2007, s. 55. William Lane Craig, kozmolojik delillerin tarihsel geliiminde kelmclarn nemli katklarna dikkat eker ve u tespiti yapar: Belki de kozmolojik deliller, tarihinin hibir dneminde Arap teolog ve filozoflarnda nemsendii kadar nemsenmemitir veya evrensel dzeyde ihmal edilmemitir. Onlarda ok nemli iki kozmolojik argmann oluum ve geliimini grmemize ramen bu byledir. Bu iki argman lemin sonradan yaratlmas (temporal regress) ve mmkn varlk olmasdr. Mslman dnrlerin katks Bat antolojilerinde ve konuyla ilgili kitaplarda neredeyse grmezlikten gelinmitir. William Lane Craig, The Kalam Cosmological Argument, s. 3; ayrca bk. Mehmet S. Aydn, Din Felsefesi, zmir 2001, s. 42; Ulvi Murat Klavuz, Kelmda Kozmolojik Delil, stanbul 2009, s. 86. 67 Tanrnn varln ispatlamada a priorik delillerin daha arlkl olarak kullanld sistemler, evreni rasyonel bir sistem olarak gren ve doann bilgisine temel enstrman mantk olan muhkeme yntemi ile ulalan dnce sistemleridir (rnein Melik). Gzlem/deney bu trden kozmolojilerin ayrt edici vasf olamamtr. bk. Osman Bakar, Gelenek ve Bilim: slamda Bilim Tarihi ve Felsefesi zerine (ev. Ercment Asil), stanbul 2003, s. 112; bn Haldn evrenin sadece mantkla aratrlabilecei grne kar kar. Ona gre mantk dnmenin doru yntemini vermez. Aksine mantk her zaman soyutlama eilimindedir ve bu
66

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 65

sahiptirler.

68

rnein modern bilimlerin gelierek, atom alt paracklarndan devsa galaksilerine kadar, evrenin daha nceleri farkna varamadmz, insan hayret ve hayet duygusuna sevk eden gzellik ve inceliklerini gn yzne sermesi, akll tasarm (intelligent design), hassas ayar (fine tuning), insanc ilke (anthropic principle), kelm kozmolojik argman (Big Bang) gibi Tanrnn varlna iaret eden yeni delil ve yaklamlar gelitirilmesini salam69 tr. Bilimsel gelimelerin ortaya koyduu yeni evren modelinin Tanrnn varlna iaret ettiini belirterek ateizmi terkeden nl filozof Antony Flew, bu hususta unlar sylemektedir: Yarm yzyldan fazla bir sre boyunca ateizmi aklayp mdafaa ettikten sonra neden imdi (Tanrya) inanyorum? Ksa cevabm udur: Modern bilimin ortaya koyduu evren resminden benim anladm bu. Bilim, doann Tanrya iaret eden boyutuna k tutuyor: 1. Doann kanunlar nasl olutu? 2. Bir vka olarak hayat, hayatn yokluundan nasl kyor? 3. Evren yani fiziksel olan her ey, nasl var oldu?... Ateizmden vazgemem yeni bir fenomen ya da iddia nedeniyle olmad. Doa ile ilgili delilleri srekli olarak deerlendirmemin sonucuydu. Sonunda Tanrnn var olduunu kabul ettiimde bu bir paradigma deiimi deildi. Benim paradigmam hl ayn: Delilin gtrd yere gitmeliyiz. Delilin beni peinden gtrd yere gittim. Ve bu () delil beni kendiliinden var olan, deimez, madd olmayan, her yerde hzr ve nzr, her eye kdir bir Varln var olduunu kabul etmemi salad.70 Gnmz Kozmolojisinde Din - Bilim likisi Dinin doa ve evrene kar bu ilgisi, kukusuz dini ve bilimi birbirleriyle ilikili hale getirmektedir. zellikle yukarda sz geen kozmolojik deliller, bilimin de ilgi ve aratrma alanna giren dnce, veri ve teorilere dayanmakdurum fiziksel evrenden uzaklamaya yol amaktadr. bn Haldna gre kozmoloji mantksal speklasyonlardan daha ziyde gzlemlere dayanmaldr. Nobel dll fiziki Hannes Alfvn, bn Haldnun bu grleriyle Bernart Russellin plak akl (unaided reason) uyarsnn ve modern kozmolojinin gzlemlere dayanan metodolojisinin ilk habercisi olduunu belirtir. Hannes Alfvn, a.g.m. s. 85. Richard Swinburn, evrenin balang ve ileyiinden hareketle Tanrnn varln temellendirmeye alan a posteorik delilleri, mantksal izahlara dayanan a priorik delillere nazaran nnn daha ak olduunu belirtir. Richard Swinburne, The Existence of God, Oxford 1979, s. 131-132; ayrca bk. Cafer Sadk Yaran, Bilimsel Nesnellik ve Teistik nan, Ondokuz Mays niversitesi lhiyat Fakltesi Dergisi, sy. 10 (Samsun 1998), s. 135. Mustafa Emre Dorman, Tanrnn Varlnn Kantlanmasnda Kullanlan Modern Deliller: nsanc lke rnei, Yksek Lisans Tezi 2004, MSBE. Antony Flew, There is God: How The Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, Australia, s. 90-91, 155.

68

69

70

66 Mehmet Bulen

tadr. Bu nedenle din-bilim arasnda hibir mnasebet yoktur denilerek bu iliki grmezlikten gelinemez. Bilimle din ayn evren hakknda konuuyorlar71 sa, bunlar birbirlerinden bamsz deildirler. Drdnc yzylda St. Augustine, spatlanm bilgiyle Kitb- Mukaddesin lafz okumalar arasnda bir tenkuz grlrse, kutsal metin mecaz olarak yorumlanmaldr demiti. Ayrca Kutsal Ruhun gklerin form ve biimleri gibi insanlarn kurtuluu ile ilgisi olmayan konular onlara anlatmak 72 arzusunda olmadn belirtmiti. Tehftn nsznde de Gazzl, bilimin kesin olarak ispatlad kozmolojik gereklere din adna kar kan bir kimsenin dine byk zarar vereceini belirtir: Ay ve gne tutulmasnn vaktini ve sresini sebepleriyle birlikte haber verecek kadar bu meseleleri iyi bilen ve delillerini inceleyen kimseye, Bu tavrn eriate aykrdr denildiinde, sz konusu kimse kendi bilgisinden deil, eriatten phe eder... lmin kesin bulular karsnda inat ve srar etmektense tevile gitmek daha akllca bir davran olur. 73 Ayrca Gazzl, baz kiilerin (felsife) ilh ilimler alanndaki grlerini matematik, gk bilimleri ve mantk gibi ilimlerle ispata altklarn, dier baz kiilerin (ehl-i takld) de bu ahslarn ilm baarlarndan etkilenerek onlarn ilhiyt alanndaki grlerini de benimseme yoluna gittikleri; halbuki ilhiyt alannn -mantk hri- hesap, hendese ve astronomi gibi ilimlerle bir alkasnn olmadn syler. Evren hakknda konuurken tartlacak meselenin lemin sonradan m var olduu yoksa ezel mi olduu ifade eden Gazzl, evrenin hdis olduu sbit olduktan sonra onun kre, dmdz, altgen veya 74 sekizgen olmasnn dinle hibir ilgisinin olmadn belirtir.
71 72 73 74

Aydn, Din Felsefesi, s. 42; Ian G. Barbour, When Science Meets Religion, s. 24. a.g.e., s. 8. Gazzl, Tehftl-Felsife, Sleymn Dny neri, Drl-Marif , Kahire 1972, s. 81. Gazzl, age., s. 73; Gazzlnin lemin hudsunu ispatlamada mant yeterli gren; matematik, gk bilimleri ve fizik gibi bilimleri ise gereksiz gren yaklamnn slm kelmndaki paradigma kaymasnn nedenlerinden biri olduunu belirtmek durumundayz. Gazzl ncesi kelmclar tevhd ilkesini ortaya koyabilmek iin madde, hareket, zaman, mekn, boluk, nedensellik gibi konular youn bir ekilde ele almak durumunda kalmlar, Aristoteles mantna ise kelm kozmolojisine zt unsurlar tad iin kar kmlardr. (rnein Abdulkdir el-Badad, lemin hudsu konusunu ilerken, felek ve gezegenlerin konum ve hareketleri ile ilgili ayrntl tartmalara girer ve bu konuda Kitb Heyetil-lem isminde ayr bir kitap kaleme aldn belirtir. bk. Abdlkdir el-Badad, Usld-dn, Beyrut 1981, s. 65) Yine Gazzl ncesi kelmclar, lemin hudsu konusunda anahtar kavram olan cevher-i ferdi Gazzlnin dinle alakas yok dedii matematikle izah etmeye almlardr. bk. EblMun en-Nesef, Tabsiratul-edille (thk. Hseyin Atay), Ankara 2004, I, 66; Mna Ahmed Muhammed Eb Zeyd, et-Tasavvur'z-zerri fi'l-fikri'l-felsefiyyi'l-slm, Beyrut 1994, s. 34; Gazzlden itibaren mhiyet, klller gibi unsurlaryla Aristoteles mantnn kelma girii,

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 67

Bu aklamalar, din bilim ilikisinde olduka kullanl bir perspektif (tevil) 75 teklif etmekle birlikte; dini bilimle atmaya dmekten korumak iin niha zmn, faaliyet alanlarnn birbirinden tamamen ayrlmasnda (bamszlk) bulunmas, ileriki zamanlarda gerekleecek daha byk atmalara zemin hazrlamtr. Varln birbirinden bamsz, su geirmez kompartmanlara indirgenerek parac yaklamlarla ele alnmas, gerekliin btnlk hissiyle tecrbe edilmesine engel olduu gibi; din, felsefe ve bilim gibi alanlarn hep birlikte oluumuna katk saladklar ve kendilerine ait hissettikleri, en nemlisi de doa zemininde srekli bir etkileim halinde bulunarak birbirlerini tamamladklar btncl bir kozmoloji oluturulmasnn da nne gemitir. Din, felsefe ve bilimin doa zemininde birbirleriyle etkileiminin engellenmesi, dinin dayand tabi ve fikr zeminlerin donuklamasna, anakronizme decek derecede hayattan kopmasna neden olurken; felsefenin gereklikten uzak ideal evrenler kurgulamasna, bilimin de daha st bir varlk mertebesine ulatracak bir bilin hallini dlamasna; bylelikle de her trl deer ve anlamdan yoksun bir ekilde evresel felketlerle; tabi dzenin tmden yok oluunu gndeme getirecek derecede, kendine ve doaya zarar verir bir karaktere brnmesine neden olmutur. te din, felsefe ve bilimin doa zemininde birbirlerinden uzaklamas sreciyle balayan ve Kopernik, Galileo, Newton, Hume, Kant, Laplace ve A. Comte gibi isimlerle sembolleen bir sentez sreci sonucunda ulalan mekaatomculua kar olan Aristotelesi evren anlaynn baz unsurlarnn da kelm kozmolojisine girmesine yol amtr. rnein Aristoteles mantnda tanm mhiyet zerine kuruludur. Mhiyet ise varlklarn, cevherlerin deimeyen bir takm tabii zelliklerinin olmas, onlarn bir yaratcya gerek duymakszn kendi zellikleri gerei birleip ayrlmasyla evrendeki oluu srdrdkleri dncesini ima eder. Halbuki cevherlerin zt niteliklerinin olmad ve bunlarn Allah tarafndan her an yaratlan arazlar vesilesiyle varlklarn devam ettirdiklerini ngren kelm anlay mhiyet fikrine kar kar. Zira mhiyet zt, deimez ve sreklilii olan zellikleri gerektirir. bn Haldunun belirttiine Aristoteles mantnn kelm ilmine girii atom (cevher-i ferd), hal, arazlarn beks gibi kelm mukaddimelerin ounun iptal olmasna sebep olmu; bu durum klasik atomculuk yerine, baz ynleriyle atomcu baz bakmlardan da atomculua zt unsurlar tayan karma bir kozmoloji anlaynn ortaya kmasna neden olmutur. rnein slm filozoflarnca savunulan mcerred rh anlaynn kelmda yaygnlaabilmesi, bu karma kozmoloji anlay sayesinde mmkn olmutur. Halbuki klasik dnem kelmnda insan atomlarn ve arazlarn bileimi olarak kabul edilmekteydi ve bu balamda latf cisim olan rhu dier fiziksel cisimlerden ayran, sadece duylar yoluyla alglanamayacak kadar ince bir cisim olmasyd. Bk. bn Haldn, Mukaddime (ev. Sleyman Uluda), stanbul 1991, II, 830-33, 888-90; M. emseddin Gnaltay, Mtekellimn ve Atom Nazariyesi, Drul-fnn lhiyt Fakltesi Mecmas, sy. I, s. 67; Hasan Hacak, Atomcu Evren Anlaynn slam Hukukuna Etkisi, s. 57, 75, 84; Oliver Leaman, Ghazali and the Ash'arites, Asian Philosophy, VI/1 (March 1996), s. 17-27. rnein Sholomo Pines, sistematik tevl ynteminin slm dinini, Hristiyanlktaki gibi bir din-bilim atmasna dmekten koruyacan belirtmektedir. Shlomo Pines, Studies in Islamic Atomism, s. 8.

75

68 Mehmet Bulen

nik evren modeli, bir btn olarak gereklii nceden belirlenebilir fizikokimyasal srelerin zorunlu ilikilerine indirgeyen bir bilim anlaynn (pozitivizm/metodolojik materyalizm) ortaya kmasna neden oldu. nde gelen baz dnrlerin kozmik dzenin kutsalla balantsn canl 76 tutma gayretlerine ramen, bu yeni form kendini tek bir gereklik dzeyiyle snrlandrd ve daha yksek bir varlk dzeyine ulamay salayacak bilin 77 haline kapal tuttu. Evreni yneten kanunlarn artk belli olduu, fiziin 78 bittii, tarihin sona erdii gibi tezlerle modern paradigma, bir btn 79 olarak varl mekanik yasalarla izah etmeye alt. Geleneksel dinlerle atmay esas alan ve Tanr-evren ilikisi hususunda saat gibi ileyen evren (clockwork universe), saati (clockmaker), boluklarn tanrs (God of the gaps) ve Tanr ld gibi sloganlarla ifade edilen zmlemeler getiren bu paradigma, bir taraftan deizim, seklerizm ve materyalizm gibi akmlarn yaygnlamasna neden olurken; dier taraftan da Tanrnn lemden dlanmasnn yaratt boluk hali spritizm, neospritualizm, teozofi gibi gnostik (ruhu) akmlarn tekrar tarih sahnesine kmasna yol at. Ancak modern paradigmann dayand temel olan Newton fizii, XIX. yzyln sonlarna doru evreni aklamada yetersiz kalmaya balad. Radyoaktivite, fotoelektrik, siyah cisim nm, z s, atomik yap gibi doal fenomenler ve byk mesafelerdeki yksek hzlar, Newtoncu anlamda tanmlanm bilimsel snrlar iinde kalnarak aratrldnda zmsz kalyordu. Yaanan bu bunalm, bilim adamlarn yeni araylara sevk etti ve bu sre sonunda 80 yeni bir evren modeli ortaya kt.
76

77 78

79 80

Aslnda Newtonun kendisi materyalist deildi. O oluturduu teorinin her eyi deil, sadece madd eyleri akladn savunuyor, sisteminin temelini de Tanrya dayandryordu. Descartes de Tanry evrenin yaratcs ve hmsi olarak gryordu. Robert M. Augros, a.g.e., s. 3; Rene Descartes, Discourse on Method and The Meditations (ngilizceye ev. F.E. Sutcliffe), 1968, s. 64. Seyyed Hossein Nasr, The Need For a Sacred Science, Routledge, United Kingdom 1995, s. 72. XIX. yzyln sonlarna doru, zamann nde gelen bilim adamlarndan matematik-fiziki Lord Kelvin (18241907), fiziin mrnn son ondalk basamanda olduunu sylyordu. Ona gre btn temel problemler zlm, s ve k kuram zerine baz nemsiz ayrntlar hari, fizik hemen hemen tamamlanmt. Gelecek on yl iinde muhtemelen bunlar da zmlenecekti. Daha sonra kuantum fiziinin kuracak olan Max Planck da (1858-1947) genliinde hayatn fizik alanna m, yoksa filoloji alanna m adamas gerektii konusunda kararszd. retmen ve arkadalar ona fizik alannda kefedilecek fazla bir eyin kalmadn, bu nedenle filoloji alann semesini tavsiye ediyorlard. Ancak daha aradan yirmi yl gemedi ki radyoaktivitenin kefi, zfiyet Teorisi ve Kuantum Mekanii gibi gelimeler fiziinin tamimiyle dnmesine, bylelikle de insanln evren tasavvurunun deimesine neden oldu. bk. Eric J. Lerner, The Big Bang Never Happened, Vintage Books, 1992. s. 3vd.; Peter E. Hodgson, Theology and Modern Physics, Ashgate 2005, s. 1. Nick Herbert, Quantum Reality: Beyond the New Physics, New York 1987, s. xi-xii. Salvator Cannavo, Quantum Theory: A Philosopher's Overview, New York 2010, s. 2 vd.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 69

Makro lekte Rlativite Teorisi ve mikro lekte Kuantum Mekanii ile ekillenen yeni evren paradigmas, modern paradigmann kat indirgemeci, kesinliki, gereki temellerine ve bunlar tasvir etmekte kullanlan determinizm, redksiyonizm, realizm, pozitivizm gibi kavramsal erevelere meydan 81 okudu. Belirsizlik (uncertainity), ihtimliyet (probability), kaos (chaos), karmaklk (complexity), zuhr (emergence), indirgenemezlik (irreducibility) ve geri dndrlemezlik (irreversibility) gibi, daha nceki fizie yabanc 82 yepyeni kavramsal ereveler ortaya kt. Bylece balang artlar bilindiinde tm gelecei hesap edilebilen "mekanik evren tasavvuru yerini; gzlemcinin rolnn artt, paracklarn ayn anda bir ka ekilde ve yerde bulunabildii, aralarnda k hzndan yksek hzlarla haberletikleri, belirsizliin doann ontolojik ve epistemolojik zellii sayld, srekliliin yerine sreksizliin getii, zaman ve meknn mutlak olmaktan karak greli hle geldii ve kesinlikler yerine ihtimliyetlerle tanmlanan bir evren tasavvuruna 83 brakt. Yeni fizik, Newton fiziini ikml etmedi, det onu devirdi. Yeni fiziin ortaya koyduu evren modeli, beraberinde yeni bir bilim anlay da getirdi. Fakat artk srf mekanik yasalarla doann aklanabilmesi imkn yoktu. Bylece o zamana kadar evrensel ve biricik kabul edilen, pozitivizmin doay
81 82

84

83

84

Ian G. Barbour, Religion and Science, San Francisco 1997, s. 166. Harold Curtis, Following the Cloud - A Vision of the Convergence of Science and the Church, Harold Curtis, 2006, s. 135. Klasik fiziin en nemli amalarndan birisi eyy gerekte olduu gibi tasvir etmek ve bylelikle realist bir ontolojiye imkn salamaktr. Ancak kuantum fiziinin standart yorumu bu ekilde tutarl bir ontoloji kurulmasn neredeyse imknsz klmaktadr; nk kuantum teorisi, bir nesneyi lme veya gzlemleme ileminin onun durumunu deitireceini postulat olarak kabul etmektedir. rnein hareket eden bir paracn konumu ve hzn onu etkilemeksizin lmek mmkn deildir. yet lme ve gzlemleme faaliyeti nesneyi gerekte olduundan farkl klyor ise, bilimin eyy gerekte olduu gibi tasvir etmek iddias geersiz hale gelecektir. Bu durumda da lme ve gzlemlerle ortaya koyulan ey gerekten doann kendisi midir; yoksa gzlemleyenin ona verdii ekil midir? sorusu ortaya kacaktr. Konuyla ilgili bkz. Alastair I. M. Rae, Quantum Physics: Illusion or Reality?, Cambridge University Press 2004, s. 3 vd.; John Polkinghorne, The Quantum World, Princeton University Press, 1986, s. 1-5; Robert Nadeau-Menas Kafatos, The Non-Local Universe, USA, 2001, s. 1vd.; John Gribbin, In Search of Schrdinger's Cat: Quantum Physics and Reality, Bantam Books, 1984, s. 2 vd.; Roland Omnes, Quantum Philosophy: Understanding and Interpreting Contemporary Science, (ngilizceye ev. Arturo Sangalli), Princeton University Press, 2002, s. 216-33. Robert M. Augros, a.g.e. s.3; Teorik fiziki Robert Gilmore, Alice in Quantumland (Alice Kuantum Diyarnda) isimli eserinin nsznde kuantum fizii ile ilgili olarak unlar sylemektedir: "Yirminci yzyln ilk yarsnda evren anlaymz altst oldu. Eski klasik fizik teorileri, dnyaya yeni bir bak tarz -kuantum mekanii- ile yer deitirdi. Bu kuram, yalnz eski Newtoncu mekaniin ortaya att dncelerle deil, saduyumuzla da pek ok adan uyumazlk iindedir. Yine de bu kuramn en artc yan, fiziki sistemlerin gzlenen davrann nceden haber vermedeki olaanst baarsdr. Kuantum mekaniinin bize sama geldii anlar olabilir. Fakat doann izlemek istedii yol budur ve biz de bu yolu takip etmek zorundayz. Robert Gilmore, Alice in Quantumland: An Allegory of Quantum Physics, New York 1995, s. v.

70 Mehmet Bulen

anlama ve anlamlandrmada tek belirleyici olduu anlay, yerini; gerekliin ancak bilim, felsefe ve din gibi gemite birbirine zt telakki edilen farkl bilgi trlerinin devreye girdii btncl bak alaryla kavranabileceini kabul 85 eden bir anlaya brakt. te gnmz kozmolojisi, Rlativite, Kuantum, Big Bang gibi teorilerle bir gereklik duygusu kazanan; bununla birlikte, yukarda zikrettiimiz yeni bilim anlaynn izdii genel ereveyi her adan gsteren speklatif bir faaliyet alandr. Bu sahada snr sorular bilim tarafndan ortaya atlmakta, ancak klasik anlamdaki bilimin kendi snrlar ierisinde kalndnda cevaplandrlamamaktadr. rnein evrenin kkenine ilikin Big Bang teorisi meknsal, zamansal ve kavramsal snrlar dourmakta; ayn ekilde atom alt seviyede Heisenbergin Belirsizlik lkesi (Uncertanity Principle), bir dier ontolojik ve 86 epistemolojik snr ifade etmektedir. Bilimin snr sorularn sorabilecek seviyeye gelmesine ramen, kendi snrlar iinde bunlar cevaplandramamas, bilim adamlarn speklatif araylara itmi; bu durum kozmoloji sahasnda, neyin fizik, neyin metafizik olduunu kestirebilmenin gletii, te yandan artk fiziki ve astronomlarn da din ve felsef imlarda bulunmaktan ekinmedii bir yap ortaya kmasna neden 87 olmutur. rnein nl kozmolog Stephen Hawkingin Zamann Ksa Tarihi isimli 88 kitabnn yaklak elli yerinde Tanr (God) kelimesi geer. Bilimsel kozmoloji alannda yazlm en ok satan kitap nvann tayan Hawkingin bu eseri, 89 Henry Schafere gre daha ok bir teoloji kitabdr. Batda kozmoloji alannda yazlan kitaplara verilen isimler de kitaplar tasnif yaparken din mi, felsefe mi, bilim mi? tercihi yapmada gle sokacak mhiyettedir. Mesel Paul Daviesin Mind Of God (Tanrnn Akl) isimli kitab, hangi reyona konulmaldr? Ayn ekilde enerjiyi yavalatarak maddeye dnmesini salad dnlen paracn (Higgs Bozon), szde Tanr parac olarak isimlendirilmesi de iinde yaadmz dnemin karakterini yanstan bir baka gstergedir. Nobel dll bir fiziki olan Leon Ledermann evrenin oluumunu tasvir etmeye alt aadaki ifadeleri, kozmoloji sahasnda gnmzde din85 86

87

88

89

shak Arslan, Gnmz Tabiat Felsefesinde Bilim-Felsefe-Din likisi, s. 231. John D. Barrow, Impossibility: The Limits of Science and The Science of Limits, Oxford, 1998, s. 23; Ian G. Barbour, When Science Meets Religion, s. 167. Paul Davies, The Mind of God, Penguin Books, England 1993, s. 32-33; William Lane Craig, Quentin Smith, Theism, Atheism and Big Bang Cosmology, Oxford 1995, s. 279; Rey Marc Lachize Cosmology: a First Course, Cambridge University Press, 1995, s. 3-4. Hawkingin kendisi de niha amacnn Tanrnn Akln (mind of God) kefetmek. olduunu belirtir. Stephen Hawking, A Brief History of Time, New York 1998, s.191. Henry F. Schaefer, The Big Bang, Stephen Hawking and God, Science and Christianity: Conflict or Coherence? kitabnn iinde, The Apollos Trust, USA 2008, s. 57.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 71

felsefe ve bilimin ne derece i ie girdiini ortaya koymaktadr: En balangta, bir boluk - tuhaf ekilli bir vakum-, ne zaman, ne madde, ne k, ne de ses, hibir eyi iermeyin bir hilik vard. Fakat doann kanunlar oradayd ve bu tuhaf vakum bir potansiyel tamaktayd. Sanki ok yksek bir uurumun kenarna tnemi dev bir kaya paras gibi Fakat durun bir dakika! O kaya paras dmeye balamadan nce hangi konuda konutuumu bilmediimi aklamak zorundaym. Bir hikye mantk olarak balangla balar. Fakat anlattm bu hikye evren hakknda ve maalesef en balangca dir herhangi bir bilgi yok. Hi, sfr. Biz saniyenin bir trilyonunun bir milyarnda biri olgunluundaki yana varncaya dek, evren hakknda hibir ey bilemiyoruz -Yani bu Big Bang'teki yaratln ok ksa bir zaman sonraki halidir. Evrenin doumuna ilikin herhangi bir ey okur veya duyarsanz, bilin ki, birisi onu uydurmutur. Biz felsefe anda yayoruz. En balangta ne olduunu sadece Tanr bilir (ve O henz srrn if etmedi).90 Astronom Robert Jastrow ise, bilimin kozmoloji konusunda geldii snrlar u ironi ile zetlemektedir: Bilim yaratln zerindeki sr perdesini sanki hi kaldramayacakm gibi grnyor. Mantn gcne inanan bilim adam iin yk kbus gibi bitiyor. Bilgelik dana trmanmtr. Tam en yksek zirveyi fethetmek zere yolunun zerindeki son kayay at srada; yzyllardr orada oturan teologlar tarafndan karlanmtr. 91 Kozmoloji sahasnn speklatif bir karakter arzetmesi, bu alann aratrmac etkisine daha ak hale gelmesine neden olmu, bu durum, evrenle ilgili ortaya konulan teoriler deerlendirilirken, bilimsel almann yapld kltrel, sosyal ve tarih evrenin yan sra, aratrmaclarn kiisel inan ve tutumlarnn da dikkate alnmasn gerekli klmtr. rnein teolojik mlar tad iddia edilen Big Bang Teorisinin nemli kuramclarndan birisi olan astronom George Lemaitre (1894-1966), ayn zamanda bir papazdr. Bir dnem Big Bange alternatif teori olarak gsterilen ve ateist evrelerce de hararetle desteklenen Duraan Durum (Steady State) Teorisinin teorisyenlerinden Fred Hoyle (1915-2001) ise pozitif bir ateisttir. Hoylenin sonsuz zaman fikrini kabul etmesi, kendi ateist inanlaryla mutabk Duraan Durum Teorisini, ou meslektann bu teoriyi terk etmesine 92 ramen, uzun bir sre sonra daha savunmasna neden olmutur. Albert Einsteinin (1879-1955) kuantum fiziinin objektif indeterminist yorumuna mehur Tanr zar atmaz! szyle kar kmas da bu konuda rnek olarak
90 91 92

Leon Lederman, The God Particle, Delta Book, Canada 1993, s.1. Robert Jastrow, God and Astronomer, USA 1992, s. 107. Polkinghorne, Cosmology md., s. 2032; Ian G. Barbour, When Science Meets Religion, s. 42.

72 Mehmet Bulen

verilebilir. Btn bu rnekler, bilim adamlarnn ierisinde yaad kavramsal sistem ve kltrn ngrd modellerle problemlere yaklatklarn, bu nedenle de bilimsel faaliyetin inanlar, deerler, alkanlklar ve hayata baklar gibi 93 kiilik zelliklerinden bamsz bir sre olamayacan ortaya koymaktadr. Aratrmac faktr, speklatif oluu, delillerin dolayl ve teorilerin deiime ak olmas gibi nedenler, kozmoloji sahasnda ortaya konulan teori ve keifleri dine mal etme hususunda daha titiz ve dikkatli olmaya sevk etmektedir. Richard Swinburne kozmolojik teorilerin srekli deien ynne dikkat 94 ekerken; Ian Barbour, dn inanlarn hibir zaman tek bir teoriye dayandrlmamas gerektiini, bunun yerine bilimin genel zelliklerinden, kesin 95 kantlanm gereklerinden istifade edilmesi gerektiini belirtmektedir. rnein Cambridgede matematiksel fizik profesr iken grevinden istifa ederek Anglikan rahibi olan John Polkinghorne; Papa Pius XII gibi din adamlarnn Byk Patlamadan yaratma an olarak sz etmelerini teolojik bir hata olarak grmektedir. Ona gre Yahudi-Hristiyan-slm yaratl doktrini zamansal kkenden (Her ey ne zaman var olmaya balad?) daha ziyade, varolusal kken (Niin u anda hibir ey deil de bir ey var?) ile ilgilidir. Tanr bugn de 13.7 milyar yl ncesindeki kadar yaratcdr. Byk Patlama bilimsel olarak ok ilgi ekici olabilir, ancak teolojik olarak ok da hayat bir 96 deere sahip deildir. Kozmoloji sahasnda ortaya konulan teori ve keifleri dine mal etme hususunda bir dier nemli nokta, bilimsel teorileri kutsallatrma tehlikesidir. Zir bu durum srekli ilerleme temylnde olan bilimin duraanlamasna neden olabilecei gibi, gelecekte bilimin ilerlemesi durumunda da din-bilim atmasna yol aabilecektir. rnein Joseph Silk, Papa XII. Piusun Byk Patlama ann yaratmann balangc an iln etmekle, patlamadan daha ncesini anlamaya ynelik btn bilimsel aratrmalar ve bu balamda geli97 tirilen hammadde senaryolarn din d ilan ettiini belirtmektedir. Grld gibi din ile bilimi yan yana getirmenin, bilimsel keif ve teorileri dine mal etmenin czibesi kukusuz byktr. Ancak bu durum, hem din hem de bilim asndan bir takm riskler de tamaktadr. zellikle bilimin zm getirmekte skntya dt noktalar zerinden Tanrya ulamaya almak (The God of The Gaps) geerli bir yaklam olarak grlmemelidir.

93

94 95 96 97

Thomas S. Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, s. 193-205; John D. Barrow, Impossibility, s. 247. Richard Swinburne, The Existence of God, s. 179. Ian G. Barbour, When Science Meets Religion, s. 72. John Polkinghorne, Cosmology md., s. 2032. Joseph Silk, On the Shores of the Unknown, s. 2.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 73

Bize gre gnmz kozmolojisinde din-bilim ilikisi konusunda klasik kelmdaki tevhd ve tenzh merkezli yaklam bir zm yolu sunabilir. Bu yaklamda Tanr ve lem birbirinden hem ontolojik hem de epistemolojik olarak kesin bir ekilde ayrlr. Tanrya atfedilen ycelik, kutsallk, kavranlamamazlk, ihta edilememezlik gibi vasflar doal fenomenlere atfedilmez. Tam aksine doann kutsal olmad, profan olduu, insan tarafndan kavranlabilecei, bilimsel aratrmaya konu olabilecei, bir btn olarak da ihta edilebilecei kabul edilir. Durum byle olunca bilimin doal fenomenleri daha fazla kavrama yolunda kat ettii her ilerleme tevhid ilkesine hizmet saylacak, irktense uzaklalmasn salayacaktr. Dier taraftan din de bilimin zmekte aresiz kald meseleler zerinden Tanrya ulamaya almayaca iin, gelecekte bilim o hususu aydnlattnda muhtemel bir din-bilim atmas da yaanmayacaktr. Bir rnek zerinden aklayacak olursak, bilindii zere bugn evrenbilim (kozmoloji), Big Bangi neyin tetiklediini zememektedir. Bu durum yukarda da belirttiimiz gibi Papa Pius XII gibi din adamlarnn Byk Patlama ann yaratmann balangc an olarak ilan etmesine neden olmutur. Bu ekildeki bir yaklam evrenin ezeli olmad, bir balangc olduunu gster98 mesi nedeniyle ilk etapta dine faydalym gibi gzkebilir. Ancak dikkatli
98

rnein William Lane Craig, Big Bang Teorisini kullanarak Tanrnn varln kantlamada Kelm Kozmolojik Argmann gelitirmitir. Craig her ne kadar bu delili kelmclara atfetse de, klasik dnem kelmclar evrenin bir balangca sahip olduunu spesifik bir yaratl hadisesi zerinden aklamaya almamaktadrlar. Bunun yerine onlar daha ok nesnelerin uan iinde bulunduklar hareket, skn, deime gibi halleri (arazlar) zerinden bir huds delili gelitirmeye almlardr. Bunun temel nedeni kelmclarn srekli yaratmaya (teceddd-i emsl) inanmalar, bu balamda da evrenin uanda da yaratlmakta olduunu ortaya koymak istemeleridir. Craigin Kelm Kozmolojik Argman ile ilgili olarak bk. William Lane Craig, The Kalam Cosmological Argument, s. 77; a.mlf., Beyond The Big Bang, AFD, L/1, (Ankara 2009) s. 151-164; konuya alternatif bir yaklam iin bk.: Rahim Acar, Byk Patlama Teorisi Kelm Kozmolojilik Argmann Destekler mi?, SFD, sy. 14 (2006), s. 89-109. Ancak Rahim Acarn buradaki temel eletirisi dinlerdeki lem kavramnn ok anlamll zerinedir. Acara gre lem madd varlklardan mteekkil ise Byk Patlamayla var olmaya balamtr ve Kelm Kozmolojik Argman geerlidir. Ancak lem Tanrnn dnda var olan her ey ise ve melekler, ruh gibi varlklar madde tesi saylacaksa, Byk Patlama teorisi lemin balangcn ifade etmez ve Kelm Kozmolojik Argman geersizdir. Belirtmeliyiz ki bu tr bir eletiri lemde madde tesi varlk kategorilerin de bulunduunu kabul eden din ve dnce sistemleri iin geerli olmakla birlikte, kelmclar bu trden varlk kategorilerini kabul etmedikleri iin kelmclar balamamaktadr. Zira klasik dnem kelmclar, tevhd ve tenzh ilkesi gereince lemde fizik/madde/cisim tesi varlk kategorilerinin de bulunabileceini kabul etmemilerdir. Bu balamda onlar, melekler, ruh, cinler gibi gayb varlklarn cism-i latf olduunu sylemiler, mhiyet, klller, zaman, mekn gibi kavramlar ise zihn/itibar varlk olarak grmler, bunlarn madd bir nesne ya da hdise ile ilikilendirilmeksizin harite bamsz bir ekilde var olabilecekleri fikrini doru bulmamlardr. Kelm kozmolojisinde Allahn dndaki her ey yani lem, yoklukta/bolukta (hal) yer tutan (mtehayyiz) atomlardan (cevher) ve bu atomlara ilien ayrlma, birleme, hareket, skn, renk, scaklk, soukluk, kuruluk yalk gibi fiziksel olu ve niteliklerden (araz) ibarettir. Dolaysyla kelm kozmolojisinde, eytan, cin, melek, rh gibi varlklarn

74 Mehmet Bulen

bakldnda bunun teolojik bir hata olduu grlecektir. Zira Byk Patlamay yaratmann balangc an sayan bir yaklam, daha ncesini aklamaya ynelik ortaya konulan teori ve aratrmalar ile dinin atmaya dmesine, hatta bu trden aratrmalarn sapknlkla sulanmasna neden olacaktr. Halbuki bilimsel aratrmalar tarafndan ortaya konulan bir teoriyi din adna sahiplenerek bilim adamlarn bu teoriye alternatif ya da teorinin tesinde aratrmalar yapmalarna engel olmaya almak, dadan gelip bacy kovmak olacaktr ki byle bir ey etik de deildir. Tevhid merkezli yaklamda ise, doada zmsz, insann kavrayamayaca gizemli bir hadise olduu prensipte kabul edilmedii iin, bilakis din patlama ncesinde ne olduu hususunda bilimi aratrmaya tevik edecektir. te yandan gelecekte bilim tarafndan Byk Patlamann aydnla kavuturulmas da dinin aleyhine bir durum olmayacaktr. Zira bugn yamurun hangi artlarda yad, bebein anne karnnda hangi srelerden geerek doduu gibi hususlar bilim aklayabilmektedir, ancak bu durum bir mslmann yamurun yamasn Allahn rahmeti ile ilikilendirmesine, bebein domasn da Onun esiz ilmi ve kudretinin eseri olduu dnmesine mani olmamaktadr. Doa Teolojisi (Theology of Nature) Hareketi zerine Bir Deerlendirme: Batda Teoloji Kelmlayor mu? ncelikle belirtmeliyiz ki Batda slm dncesindeki temel disiplin anlamyla kelmn tam karl yoktur. Kelmn teolojik bir eksene sahip olmas, onun teoloji kelimesiyle karlanmasna yol asa da, teoloji kelmn tam karl deildir. Zira kelmn konusu, Tanrnn zt ve sfatlar, peygamberlik ve vahiy gibi sadece teolojiye mnhasr meseleleri kapsamaz. Kelmclar kozmoloji, mantk, antropoloji ve psikoloji gibi alanlarn felsefi problemleriyle 99 de megul olmulardr. rnein Gerlof van Vloten (1866-1903), klasik dnem kelmclarnn faaligayb oluu o varlklarn, gayri cisman (mcerret) olmalarndan deil; insann snrl duyular tarafndan alglanamayacak kadar ince olmalarndan kaynaklanmaktadr. Bize gre Craigin Kelm Kozmolojik Argmanndaki temel sorun, bilimin aklamada aresiz dt bir hadise zerinden Tanrya ulalmaya allmas, bilimin ilerlemesiyle daha fazla aydnlatlma ve belki de daha ncesinde de fiziksel srelerin yaanm olabilme ihtimali olan bir hadisenin (Big Bang) yaratmann balangc hali olarak grlmesidir. Klasik dnem kelmclarnn lem anlay ile ilgili olarak bk. Eb Mansr el-Mtrd, Kitbt-Tevhd (thk. Bekir Topalolu-Muhammed Arui), Ankara 2005, s. 25-32; bn Frek, Mcerred maklti'eyh Ebi'l-Hasan el-E'ar (thk. Daniel Gimaret), Beyrut 1987, s. 37; Bklln, Temhd'l-evil ve telhs'd-delil (thk. madddin Ahmed Haydar), Beyrut 1986, s. 37; Abdlkdir el-Badad, Usld-Dn, Beyrut 1981, s. 33; Cveyn, e-mil, s. 33 vd.; Ebul-Mun en-Nesefi, TabsiratlEdille, I, 62 vd. Alnoor Dhanani, slm Dncesinde Atomculuk (ev. Mehmet Bulen), Kader, 9/1 (2011), s. 393.

99

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 75

yetlerini u ekilde tasvir etmektedir: Kelmclarn almalar temelde dogmatik alanla ilgili olmakla birlikte, alma tarzlar onlar byk fen sorunlarna da temas etmek durumunda brakmtr. Fen bilimleriyle ilgili hi bir madde (problem) yoktur ki, onlar tarafndan akla kavuturulmaya allmam olsun. Yunanllarn atomlar, elementlerin doal sfatlar ve ruh hakkndaki retileri mtekellimlerce de tartlmtr. Nitekim psikolojik sorunlar da ilgi oda olmutur. Kiinin kendini tanmasyla, alkanlklarnn doasyla ilgili yazlar yazlmtr. Ate ve havann etkisi, elementlerin birbirleriyle ilikileri konularnda kendine mahsus kuramlar gelitirmilerdir. Yer yer Mtekellim kelimesinin doa bilimcisi anlamna geldii ve kelmn felsefe demek olduu grlr.100 Eserleri gnmze ulaabilmi nadir erken dnem kelmclarndan birisi olan Chz da Kitbl-Hayevnnda Kelmclarn Vasflar bal altnda unlar sylemektedir. Mtekellim, din alandaki (kelmd-dn) uzmanln felsefe alanndaki uzmanl (kelml-felsefe) seviyesine getirmedike kelmn tm sahalarn kapsayamaz ve bu disiplinde uzmanlamak ya da reis mertebesine gelebilmek iin gerekli niteliklere de sahip olamaz. Bizim nezdimizde lim, her ikisini de kendisinde birletirebilen kiidir Hayatma yemin olsun ki hem Tanr hem de lem konusunda uzman olabilmek biraz zordur.101 Hayyt (. 300/913) da bnr-Rvendye (. 298/910) reddiye olarak yazd Kitbl-ntisrnda, hem din hem de doa konusunda uzmanlaabilme baarsn sadece kelmclarn gsterebildiini belirtir. Ona gre eyann beks ve fens, hareket eden ve duran bir cismi aklamak iin gelitirilen mana teorisi, tevelld, mcnese, malm, mehul, insann doas gibi meseleler, Mutezileden baka dier mezheplerin kavrayamayaca zor ve g 102 (gmiz ve latf) meselelerdir. Eariyye mezhebinin kurucusu Ebl-Hasan el-Ear (. 324/935) de kelmclarn gr ve inanlar hakknda bilgi verdii Makltl-slmiyyn adl eserinde kelmclarn mezheplerini iki temel kategori altnda inceler. Birinci blm Celll-kelm olarak isimlendirir. Bu blmde kelmclarn Allahn varl, sfatlar, nbvvet ve semiyyat bahisleri gibi ilhiytla ilgili grlerine yer verir. Dier blm ise Dakkul-kelm olarak isimlendirir ve bu ksmda ise kelmclarn madde, hareket, boluk, zaman, mekn ve det
100

101 102

Gerlof van Vloten, Ein arabischer Naturphilosoph im 9. Jahrhundert el-Dschhiz, Stuttgart 1918, s. 13 vd. Eb Osman Amr b. Chz, Kitabl-Hayevn, Beyrut 1969, II, 134. Ebl-Hseyin Hayyt, Kitbl-ntisr (ed. A. Nader), Beyrut 1957, s. 14,15.

76 Mehmet Bulen

gibi kozmoloji alanndaki grlerini aktarr.

103

Kelmclarn fikr faaliyetleri konusunda bilgi alabileceimiz bir dier nemli kaynak bn Nedmin (. 385/995) el-Fihristidir. bn Nedm burada kelmclarn birbirlerine, baka din ve dnce sistemlerine ve sadece belli bir 104 konuya dair yazdklar kozmolojik ierikli kitaplar aktarmaktadr. Bu kitaplarn gsterdiine gre kelmclar milad sekizinci yzyln ikinci yarsndan itibaren eyann zellikleri, nedensellik ve insann doas gibi konulara youn ilgi duymular; Tanrnn varl, evrenle ilikisi ve insann evrendeki yeri gibi konular kozmolojik bir zemin zerinden zmlemeye almlardr. Yine bn Nedmin el-Fihristi kelmclarn kozmolojik konulara sadece apolojetik (savunmac) mlahazalarla ilgi duymadklarn, hakikat araylar olarak 105 yaklatklarn da gstermektedir. Son olarak Chzn Kelmc din ve felsefeyi kendisinde mecz eden kii olmaldr. arsnn sadece erken dnem kelmyla snrl olmadn sonraki dnemler iin de geerli olduunu belirtmek durumundayz. Hatta mteahhir dnemde kelm ilmi yle bir hale gelmitir ki semiyyat bahisleri olmasa kelm kitaplarn felsefe kitaplarndan ayrt edebilmek neredeyse imkansz106 dr. rnein Adudd-dn el-cnin (. 756/1355) Mevkf adl eserinin sadece beinci ve altnc blmleri teolojik meselelerle ilgili olup; dier blmler epistemoloji, ontoloji ve kozmoloji ile ilgilidir.
103

Ebl-Hasan el-Ear, Maklatl-slmiyyn ve htilfl-Musalln, (thk. Navaf el-Cerrah), Beyrut 2006, s. 74-75; Kelmn blmlerini vahye dayanan celil ve akla dayanan dakik/latif olarak ikiye ayrmak sadece Ehli Snnete ya da Mutezileye ait bir zellik deildir. rnein i mellif eyh Mfd de Evailul-Makltnda cevher, araz, cisim, hareket, evren, mekn, felekler feleklerin hareketleri, hal, mel gibi kozmolojik konular iledii blmne Bbl-kavl fil-latf minel-kelm olarak isimlendirmektedir. Bk. eyh el-Mfd, Evill-maklt (thk. Mehdi Muhakkk), Tahran 1993, s. 40 vd; Celll-kelm ve Dakkul-kelm ayrm ile ilgili olarak ayrca bk. bn Frek, Mcerred maklti'-eyh Ebi'l-Hasan el-E'ar, (thk. Daniel Gimert), Beyrut 1987, s. 202; bnl-Murtaz, Bab Zikri'l-Mu'tezile min Kitbi'l-Mnye ve'lemel, (thk. Thomas Walker Arnold), Leipzig 1902, s. 41; Eb Hayyn et-Tevhd, Kitb edebulin fis-sadka ves-sadk, Kahire h. 1323, s. 192; Kd Abdlcebbr, el-Mecm fil-muht bitteklf, Beyrut, ty., I, 26; Alnoor Dhanani, The Physical Theory of Kelm, Leiden 1994, s. 1-5; a.mlf. agt., s.24 vd. Ayrca Faklte Dergisinin bu saysnda Kelm Kozmolojisinin (DakkulKelm) Bilimsel Deeri adyla tercmesini yaptmz Muhammed et-T ye ait makaleye baknz. Tnin bu almas kelmclarn evren modellerinin teolojik arka plann da dikkate alarak gnmz kozmolojisiyle bir karlatrma denemesidir. T, bu almasnda slm kelmclarnn kozmoloji anlaylar ile gnmz kozmolojisi arasndaki benzerliklere dikkat ekmekte; kelmclarn teorilerinin ve tarihsel tecrbelerinin, gnmz fiziinin problemlerine yeni alm ve zmler getirebilecek bir potansiyele sahip olduunu ne srmektedir. Tnin konuyla ilgili Dakkul-kelm: er-Ruyetl-slmiyye li felsefetit-tabiiyye (rdn, 2010) isimli bir kitab da yaymlanm bulunmaktadr. 104 Eb'l-Ferec Muhammed b. shak bn'n-Nedm, el-Fihrist (thk. Rza Teceddd), Tahran 1971, s. 204 vd. 105 Bu konuda genel bir deerlendirme iin bk. Alnoor Dhanani, Kalm and Hellenistic Cosmology, s. 37 vd. 106 Teftzn, erhul-Akid, s. 22-23.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 77

Btn bunlar ortaya karmaktadr ki, kelmclar geleneksel Hristiyan107 lktaki gibi felsefe ile teolojiyi birbirinden soyutlamamlar, gerekliin sadece Tanr tarafyla deil, evren tarafyla da megul olmulardr. Ancak kelmclar srf doadan ya da akldan yola karak Tanr hakknda konuma anlamndaki bir doal teoloji (Natural Theology) de yapmamlar; Crcnnin (. 816/1413) et-Tarft adl eserinde ifade ettii gibi Tanr ve lem 108 hakknda slm kanunu zere konumular, Kurandan yola karak, vahyin gdledii bir bilin haliyle evrene bak yapmlardr. Batda da bugn, kozmoloji zemininde din-bilim-felsefe arasnda yaanan karlkl diyalog ve etkileim sreci, bilim adamlarnn dine, teologlarn bilime ilgisini arttrm; bu durum alanlar arasnda karlkl geiler yaanmasn salad gibi, hem evren hem de Tanr konusunda uzman bir ilim adam profili ortaya kmasn salamtr. Ian Barbour, inanc ya da vahiy kaynakl gelenei esas alan, dier taraftan ilgili bilim dalnda da uzmanlamay gerektiren bu zm Doa Teolojisi (Theology of Nature) olarak isimlendirmekte ve Doal Teolojiye (Natural Theology) ve sistematik senteze (Sre Felse109 fesi) bir alternatif olarak gstermektedir. Buna gre doa teolojisi, din ve bilimi metafizik bir eksende buluturmay hedef alan sre felsefesinden ve herhangi bir dini inanc esas olarak kabul etmeksizin bilim ve akldan yola karak Tanr hakknda konuma anlamndaki doal teolojiden ayrlr. Doa teolojisi vahiy kaynakl gelenei balang olarak kabul eder. Dolaysyla doa teolojisi geleneksel teolojiden ayr bir oluum deil, onun dahili bir parasdr ve ona baldr. Temel Hristiyan inan 110 esaslarn aynen kabul eder. Halbuki doal teoloji ve sre felsefesi Hristiyan gelenekten tamamen ayr ve bamsz giriimlerdir. Birincisinde bilim ve rasyonel speklasyonlar ncelikliyken, ikincisinde din ile bilim eit konumdadrlar. Doal teolojide Tanrnn varl bilimin daha mahhas kld doann dzeninden karlr. Sistematik sentezde yani sre teolojisi/felsefesinde ise hem din hem de bilim, i ie bir metafiziin gelitirilmesi111 ne katk salarlar. Halbuki doa teolojisinde, kontrol vahiy ve gelenektedir. Ian Barboura gre vahiy kaynakl bir gelenee dayanmayan ve dini tecrbe ile de beslenmeyen bir teolojik hareketin baarl olma ihtimali zayftr. Bu dorultuda doa teolojisinin temel fonksiyonu doay teolojinin gndemine
107 108 109 110

111

Richard Frank, The Science of Kalm, Arabic Science and Philosophy, II (1992), s. 19. Seyyid erf Crcn, et-Tarft, Beyrut 1985, s. 194. Ian G. Barbour, Religion and Science, s. 100 vd. Ernest Simmons, Barbour in Process: Contributions to Process Theology, Fifty Years in Science and Religion: Ian G. Barbour and His Legacy (ed. Robert J. Russell)nin iinde, Ashgate, Great Britain 2004, s. 272. Hans Schwarz, The Potential for Dialogue with the Natural Science, Natural Theology versus Theology of Nature? (ed. Hans Schwarz)in iinde, W. De Gruyter, Berlin & New York 1994, s. 94.

78 Mehmet Bulen

tamak, bylelikle teolojik bir balamda ele almaktr. Buradaki teolojik balam her zaman iin dini tecrbeyi ve vahyi kullanan dindar toplumdur. Bu topluluk dini tecrbeyi ve vahyi kullanrken doann ileyiini ktlemeyen ve 112 ihmal etmeyen bir topluluk olacaktr. Bylelikle doa teolojisi, dinin doa anlaynn kontroll bir ekilde gncellenmesini salayacak, din-bilim atmasnn da nne geecektir. rnein Hristiyanlar gemite doay, sonsuz byklkte, duraan ve mkemmel kabul ediyorlard. Ancak gnmz kozmolojisi doann sonlu ve srekli deiim halinde olduunu ortaya koymutur. Bu durum Hristiyanln doa anlaynn yeniden yorumlanmasn ve gncellenmesini gerektirmektedir. Ancak bu gncelletirme ilemini yaparken 113 de yine balang noktas ncil ve hristiyan vahyidir. Doa teolojisinin g taraf, din-bilim entegrasyonunu esas almas, bu durumun teologlarn ilgili bilim dalnda da uzman olmasn gerektirmesidir. nk Joseph Silkin de belirttii gibi gnmzde kozmoloji sahas o kadar hzl deimektedir ki, bu sahann dndaki bir teoloun bu gelimeleri takip 114 edip, anlamlandrabilmesi zordur. Ancak hem Tanr hem de evren konusunda uzman olmak, Chzn da ifade ettii gibi g olsa da imknsz deildir. Bugn Batda Ian G. Barbour, John Polkinghorn, Paul Davies, John Barrow, Freeman Dyson, F.J. Tipler, Francis Collins, Owen Gingerich, Robert John Russel, William R. Stoager, A. Peacock ve daha birok bilim adam gnmz kozmolojinin problemlerine dini tecrbeyi de dikkate alarak zmler bulmaya almaktadrlar. Ian Barbour bugn kozmoloji alanndaki en nitelikli almalarn dini tecrbeden istifade eden bilim adamlarnn ortaya koyduu115 nu sylemektedir. Antony Flew de ateizmi brakma srecinde Paul Davies, John Barrow, Freeman Dyson gibi dini tecrbeyi de dikkate alan bilim adamla116 rnn yapt almalar etkileyici bulduunu belirtmektedir. Vahiy kaynakl gelenei merkeze alan bulunla birlikte doa konusunda da uzman olmay gerektiren bir teoloji sylemi, bizlere ister istemez klasik dnem kelmclarn hatrlatmakta, Batda teoloji kelmlayor mu? sorusunu akla getirmektedir. Kanaatimizce bu husus, sadece bu konuya tahsis edilmi baka bir makalede daha ayrntl bir ekilde ele alnabilir.

112 113

114 115 116

Christopher Southgate, God, Humanity, and The Cosmos, New York 2005, s. 6-7. Austin Cline, Natural Theology vs. Theology of Nature: How Theologians Balance Revelation & Nature, bk. http://atheism.about.com/od/theology/a/natural.htm, (22.01.2011). Joseph Silk, On the Shores of the Unknown, s. 8. Ian G. Barbour, Religion and Science, s. 6. Antony Flew, There is God, s. 106.

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 79

Sonu Kozmoloji, ait olduu medeniyetin bata bilim olmak zere felsefesinden, sanatna ve dinine kadar btn alanlarn oluumuna katk salad, bununla birlikte dngsel olarak, oluturduklar bu zemin ve ereve zerinden kendilerini yeniden tanmladklar, ortak giriim (joint enterprise) alandr. En eski uygarlklardan gnmz modern toplumlarna medeniyetler bir kozmolojiye, her eyi ona gre deerlendirecekleri bir hikyeye sahip olmak ihtiyacn hissetmiler; bu hkim hikye insann varlk btn iindeki yerini pekitirmesini salad gibi, kltrel faaliyetlerine de zemin ve ereve tekil etmitir. slm medeniyeti asnda da evren tasavvurunu tesis etme grevini byk lde kelmclar stlenmi grnmektedirler. slm dnyasnda belli bir dnem balayp, gelien ve insanln hizmetine sunulan din, ilm, edeb ve sanatsal faaliyetlerde, geleneksel kelmn oluturduu atomcu evren modelinin etkisi byktr. Kelmclar kozmolojilerini in ederken, Kurann Tanr, lem ve insan konusunda ngrd kavram ve ilkelere dayanmakla birlikte, Kelm limleri bunlar, yaadklar dnemin kltrel konteksti iinde, bir takm kavramlara zel anlamlar ykleyerek, nazar ve istidlle dayal bir yntemle temellendirmeye almlardr. Ancak klasik dnem kelmclar tarafndan evrenin ileyi prensiplerini aklamada kullanlan cevher-araz gibi terimlerin, o dnemin anlam dnyasnda geerlilii olmakla birlikte, gnmz kozmolojisinde dorudan bir karl bulunmamaktadr. Bu nedenle kelmclarn lemin profanl, havdisin sonluluu ve bir btn olarak evrenin Tanrya iaret etmesi gibi mebdleri, gnmz anlam dnyasnda geerli olan vesillerle yeniden temellendirilmesi gerekmektedir. Zir her eyden nce gnmz kelmcs gemiteki evren tasavvuru zerinden deil, yaad dnemde anlam ifade eden bir model zerinden Tanr, evren ve insan ilikisini kurabilmelidir. Ancak byle yaparsa, bugnn insanna rehberlikte bulunabilecek bir dnya gr sunmaya, varla ilikin problemlere zm getiremeye muvaffak olacaktr. Aksi takdirde Tanr-evren-insan ilikisinin tutarl bir ekilde izah edemeyen bir din, bu temel ilikilerin izdmleri olan hayatn dier alanlarda da bir ey syleme hakk kaybedecektir. Bilim, getiimiz yzyln iinde gerekletirdii teori ve keiflerle evren hakkndaki kavraymzn insanlk tarihinin tmnde olduundan daha byk lde artmasn salamtr. Fizik ve astronomi alannda meydana gelen bu gelimelerin ortaya koyduu yeni evren anlaynn birok alanda etkileri olmutur. Yeni evren tasavvuru, din ve hatt felsefe (metafizik) ile ilikisini kesme eiliminde olan pozitivist bilim anlayna son vererek, gerekliin ancak farkl bilgi alanlarnn devreye girdii btncl bak alaryla kavranabilecei kabul eden ve bu balamda bilimi, din ve felsefe ile yeniden

80 Mehmet Bulen

ilikiye zorlayan bir yaklamn ortaya kmasn salamtr. Evren, bilimin aratrma sahas, felsefenin nih ilgi alan iken; dinin, zellikle de kelmclarn, tevhd inancn gerekelendirdikleri zemin konumundadr. Evrenin srf bilim (deney/gzlem) ve srf akl/mantk (unadided reason) tarafndan kuatlamaz yaps, bu alanlardan sadece birisinin mutlaklatrlmasn engelledii gibi, btn bu alanlar karlkl i birlii ve diyaloa zorlamaktadr. Dolaysyla dinin kayna olan vahiy, muhataplaryla doa zemininde bulumak durumundadr. Gnmz kozmolojisinde bilim merkezi konumda olmakla birlikte, bilimin, gereklii bir btn olarak kuatabilecek ve insann anlam arayna tek bana cevap verebilecek iyi bir hikyeyi anlatp anlatamayaca tartma konusudur. nl kozmolog Stephen Hawking son kitab The Grand Designda (2010) artk evrenbilimin (kozmoloji) evreni tek bana izah edebilecek bir seviyeye ulatn, bu durumda felsefeyi ldrdn, teolojiyi ise gereksiz hale getirdiini iddia etmektedir. Ancak yukarda isimlerini zikrettiimiz ou bilim adam bu konuda Hawkingten farkl dnmektedirler. Onlar, geldii seviye itibariyle bilimin, 80 24 iindeki atomlarnn saysn (10 adet), apn (10 km) ve yan (13.7 milyar yl) hesap edecek derecedeki baarlarna ramen, balang ve son itibariyle evreni izah edebilecek bir yeterlilikte olmadn; nk evrenin balang annda (t=0) bilinen btn fizik kanunlarnn ktn; ayn ekilde atom alt lee dair yaplan aratrmalarn da ontolojik ve epistemolojik belirsizliklere takldn; dier taraftan evrenin ileyiini makro (Genel Grelilik) ve mikro (Kuantum Mekanii) dzeyde aklamaya ynelik teorilerin birbiriyle attn, bu nedenle de sistemin kendi iinde tutarl bir aklamasnn yaplamadn belirtmektedirler. Her ne olursa olsun, iinde bulunduumuz dnemde evren konusunda uzman olmak, - akll tasarm, hassas ayar, insanc ilke ve kelm kozmolojik argman delillerinden de anlalaca zere- Tanr hakknda da konuma gc ve yetkisi kazandrmaktadr. Bu balamda Gazzlnin Tehftnde belirttii, doa konusunda uzman bilim adamlarnn Tanr hakknda yaptklar aklamalarn hibir din bir geerlilii olmad, bu nedenle bilim adamlarnn fizik, matematik ve gk bilimleri alanndaki baarlarna kanarak onlarn Tanr hakkndaki grlerinin benimsenmemesi gerektii tezi gnmzde farkl bir ekilde deerlendirilmelidir. Zir, hayatn bilime hasretmi, bu alanda parlak baarlar elde etmi bir bilim adamnn kurduu Tanr vardr! nermesinin tad arlk ve kitleleri etkileme gc, gemite olduu gibi gnmzde de artarak devam etmektedir. Paul Davies Tanr ve Yeni Fizik adl eserinin nsznde, geldii seviye itibariyle biliminin, Tanrya ulama hususunda teolojiden daha gvenilir yol sunduunu belirtmektedir. Ona gre artk gnmz insanlar evrendeki

Kelm lminin Kozmolojik Boyutlar ve Gnmz Kozmolojisi 81

rolleri ve anlam araylarna dayanak tekil edecek sorularn cevaplar iin 117 teologlardan daha ziyde bilim adamlarna kulak vermektedirler. Bir dnem Avrupa Nkleer Aratrma Merkezinin de (CERN) direktrln yapan teorik fiziki Walter Thirringe gre ise insanln anlam araynda teolojiden bilime doru gerekleen bu zemin kaymasnn asl sorumlusu, doay incelemeyi ihml ederek srf ilhiyt yapan ve daha ok ahlk, toplumsal prob118 lemlerle megul olan teologlardr. Walter Thirringin, teologlar doa ile de megul olmaya aran bu dveti, yukarda isimlerini zikrettiimiz hem Tanr hem de evren konusunda uzman ilim adam profilleri ve vahiy kaynakl gelenekten yola karak doaya bak yapmaya alan Doa Teolojisi hareketi bizlere ister istemez klasik dnem kelmclarn hatrlatmaktadr. Zira kelmclar da gerekliin sadece Tanr tarafyla deil, evren tarafyla da megul oldular. Evren hakknda bir kanaat ortaya koymakszn Tanr hakknda konuulamayacan iddia ettiler, hatal bir evren tasavvurunun hatal bir Tanr tasavvuruna neden olacana inandlar, bu nedenle kendi dnemlerinin tabiat bilimlerine mmkn olduu lde vkf olmaya altlar ve yazdklar usld-dn kitaplarnda kozmolojik konulara ncelikli olarak yer verdiler.. Makalemize son verirken, yaptmz bu almann yeni ilm-i kelma bir yol izme arifesinde olan gnmz kelmclarn, kozmolojinin altn an yaad ve dine birok frsatlar/tehditler sunduu gnmzde, klasik dnem kelmclarnn tarihsel tecrbelerinden de istifade ederek dikkatlerini yeniden doaya evirmelerine katk salamasn umuyoruz. Zir Chz, mm Ear ve mm Gazzl gibi kelmclarn da iaret ettikleri gibi, gerekliin sadece Tanr tarafyla ilgilenip evren tarafyla megul olmayan ve her ikisine dir ilmi kendinde mezc ederek slm medeniyetine temel tekil edecek bir perspektifi ortaya koyamayan kii, belki bir din adam ya da teolog olabilir, ama asla kelmc olamaz.

117 118

Paul Davies, God and The New Physics, London 1990, s. ix. Henry Margenau, Cosmos, Bios, Theos: Scientists Reflect on Science, God, and the Origins of the Universe, Life, and Homo Sapiens, USA 1994, s. 121.

You might also like