You are on page 1of 337

T.C.

ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS GAZETECLK ANABLM DALI

MEDYA ALIMALARINDA DEOLOJ YAKLAIMLARINA LKN EPSTEMOLOJK VE YNTEMSEL SORUNLAR

Doktora Tezi

erife am

Ankara-2006

T.C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS GAZETECLK ANABLM DALI

MEDYA ALIMALARINDA DEOLOJ YAKLAIMLARINA LKN EPSTEMOLOJK VE YNTEMSEL SORUNLAR

Doktora Tezi

erife am

Tez Danman Do. Dr. Nur Betl elik

Ankara-2006

T.C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS GAZETECLK ANABLM DALI

MEDYA ALIMALARINDA DEOLOJ YAKLAIMLARINA LKN EPSTEMOLOJK VE YNTEMSEL SORUNLAR

Doktora Tezi erife am Tez Danman: Do. Dr. Nur Betl elik

Tez Jrisi yeleri Ad ve Soyad Do. Dr. Nur Betl elik Prof. Dr. Nilgn Grkan Pazarc Do. Dr. Beybin Kejanlolu Do. Dr. Aye nal Do Dr. Mine Gencel Bek mzas

Tez Snav Tarihi: 4 Aralk 2006

GR ......................................................................................................................6 1.
1.1. 1.2. 1.3. 1.4.

GEREKLK VE DEOLOJ..................................................................23
Epistemolojik Motifli deoloji Kavray..................................................................30 deoloji | Grnen-rtk Olan Ayrm, deoloji | Dolaymlama ve deoloji | Deitirilmi Gereklik Eksenleri..............................................................................48 Kamusal Alan Odanda Kavrayn Temasal erevesi......................................73 fadesel Ortaklklar .....................................................................................................89

1.4.1. Medyann, modern zamanlarda demokrasi vaadinin gereklemesi yolunda verilen mcadelenin gitgide dnda yer almasna yol aan siyasi ve ekonomik sorunlara ilikin ifadelerin oluturduu ortaklk: ......................................................... 89 1.4.2. zleyici/almlama aratrmalarna, ideoloji zmlemelerine ve kltrel almalara ynelik itirazlarda benimsenen sluba ilikin ortaklk: ........................... 94

2.
2.1. 2.2. 2.3. 2.4.

EKONOMK LKLER VE DEOLOJ ..............................................98


Belirlenim Motifli deoloji Kavray......................................................................104 deoloji | Belirleyen retim Tarz ve deoloji | retim ve Tketim Arasndaki Denklik likisi Eksenleri ..........................................................................................120 Neo-Liberal Politikalarn Medyadaki Uzantlar Odanda Kavrayn Temasal erevesi......................................................................................................................144 fadesel Ortaklk.........................................................................................................152

2.4.1. Yeni medyann olumlanmasna ynelik kayglar dile getiren ifadelerin oluturduu ortaklk: .....................................................................................................152

3.
3.1. 3.2. 3.3. 3.4.

SEKNLER VE DEOLOJ .................................................................158


Arasalc Motifli deoloji Kavray........................................................................162 deoloji | zne-Nesne Kartl, deoloji | Hakikat ve deoloji | Kurtulu Eksenleri ......................................................................................................................175 Kltrel Emperyalizm Odanda Kavrayn Temasal erevesi .....................189 fadesel Ortaklklar ...................................................................................................207

3.4.1. Anti-topyalara verilen referanslarn oluturduu ifadesel ortaklk:........................207 3.4.2. Kartn mit olarak deerlendiren ifadelerin oluturduu ortaklk: .........................214

4.

DL, ZNE VE DEOLOJ....................................................................219 4

4.1. 4.2. 4.3. 4.4.

znellik Motifli deoloji Kavray..........................................................................223 deoloji | Tanmlama Gc/ ktidar ve deoloji | Kodlama Eksenleri ..............238 Anlam retimi Odanda Kavrayn Temasal erevesi ..................................258 fadesel Ortaklklar ...................................................................................................270

4.4.1. Medyadaki allagelmi, yerleik ve hkim tanmlamalar ile aklama tarzlarnn sorgulanmas gerektiini dile getiren ifadelerin oluturduu ortaklk: ..........................................................................................................................270 4.4.2. Burada ve imdi, yerleik olana ynelik mdahalelerde bulunmann gerekliliini vurgulayan ifadelerin oluturduu ortaklk: ..........................................276

5.
5.1. 5.2. 5.3. 5.4.

HEGEMONYA, KTDAR VE DEOLOJ...........................................279


Hegemonik Motifli deoloji Kavray ....................................................................283 deoloji | Anlam zerindeki Mcadele ve deoloji | eliki, Tutarszlk ve Heterojenlik Eksenleri...............................................................................................294 Kltrel Metinlerin okvurgululuu Odanda Kavrayn Temasal erevesi .......................................................................................................................................303 fadesel Ortaklk: .......................................................................................................309

5.4.1. Anlam zerindeki mcadelede ideolojik kapanmn imknszln vurgulayan ifadelerin oluturduu ortaklk:....................................................................................309

SONU................................................................................................................311 KAYNAKA ......................................................................................................318 ZET ..................................................................................................................336 ABSTRACT ........................................................................................................337

Giri

Medya almalar ierisinde ideolojiyi ele alan ve temel kavramlarndan birisi olarak kullanan almalar, olduka geni bir literatr oluturmaktadr. Dorudan veya dolayl bir biimde ideoloji kavramnn tartlmas zerinde duran bu literatr, medyann sahip olduu ideolojik rol ve ilevler, medyada veya medya dolaymyla eitli ideolojilerin kuruluu, medyann farkl nitelikli meseleler hakknda rettii ideolojiler ve medyann kendisi zerine olan, medya hakknda retilen ideolojiler gibi pek ok konuyu ele almaktadr. Bu kapsamda yaplan deerlendirmelerde bilinli ya da bilind bir ekilde, siyaset bilimi ve felsefe ierisinde yer etmi eitli ideoloji yaklamlarna ait argmanlarn farkl dzeylerde kullanmlar sz konusudur. deoloji, felsefe ve siyaset bilimi ierisinde kuramsal ve yntemsel adan olduka zengin tartmalar barndrmaktadr. Kavramn 1790larda Antoine Destutt de Tracy tarafndan ilk kez kullanmndan bu yana, kimi almalarda birbirini tamamlayan, kimi almalarda birbiriyle eliik, kimi almalarda farkl politik konumlar veya felsefi gelenekleri ifade eden ideoloji tanmlar ve kavraylarndan bahsetmek mmkndr. Farkl nitelikli ideoloji kuramlarndan beslenen medya almalar da, medyaya ynelik farkl bak alar ve yaklamlar sergilemektedir. Bu trden bir farkllamaya ramen, alann temel metinleri olarak kabul edilen pek ok almada ideoloji kuramlarnn neredeyse faydac bir okumasnn yaplmakta olduu gzlemlenmektedir. deoloji kavram, medya almalar ierisine tanrken, kavramn yaygn kullanm tarzlarna ynelik eitli itirazlar, kavrama ilikin farkl nitelikli sorgulamalar ve kavramn nasl bir kavrayla deerlendirilmesi gerektiini 6

konu alan pek ok tartma, medya almalar alanna tanamamaktadr.

Bir

anlamda ideoloji kavramnn kendisinin tartlmas siyaset bilimi veya felsefeye ait bir sorun olarak grlp, kavramn arkasnda srp gitmekte olan tartmalar belli bir noktada sabitlenerek devralnmaktadr. Bu durum, kavrama ilikin tartma ve sorgulama noktalarnn da aslnda kavramla birlikte medya almalar alanna dhil olduunun gz ard edilmesine yol amaktadr. Dolaysyla ortada benimsenen ve izlenen ideoloji yaklamlaryla hesaplamay gerektiren sorunlar bulunmaktadr. Bu noktadan hareketle bu tez almasnn, medya almalar iinde yer etmi ideoloji yaklamlarna ilikin epistemolojik ve yntemsel nitelikli sorunlarn tartlmasn konu ald ifade edilebilir. Medya almalarnn ou zaman ideoloji kavramna ilikin politik ve felsefi tartmalar belli bir noktada sabitleyerek, adeta kavramn kullanm zerinde belli bir uzlama bulunuyormu trnde bir anlaya sahip olmas, sz konusu epistemolojik ve yntemsel sorunlara kaynaklk etmektedir. Bu sorunlardan ilki, medya almalarnda benimsenen ideoloji kuramlarna bir tr model muamelesi yaplmasdr. Farkl durumlara uygunluu asndan snanabilirlii ve eitli rnekler zerine uygulanabilirlii ile model anlay, ampirik ve belli ampirik incelemelerin sonucunda ulalabilecek olan yasa benzeri dzenliliklere dayanan pozitivist geleneklerle sk bir ba ierisindedir. Aslnda siyaset felsefesi iinde, ideoloji etrafnda yrtlen tartmalar, genellikle pozitivist ve ampirik geleneklere ynelik bir kar duru ve itiraz niteliindeyken, kavramn medya almalarndaki eitli kullanmlarnda bu nitelik, pek ok durumda kaybolabilmektedir. kinci sorun bei, medya almalarnn, politik ve felsefi dzlemde ideolojiye dair birbiriyle ilikili ve balantl olarak gelitirilen yaklamlardan birini, ilikili olduu dier yaklamlardan kopararak ele almasyla ilintilidir. Medya almalar 7

ierisinde konumlanan farkl yaklamlar arasndaki balantlarn kopuk olmas, yapay bir blnmeyle yaklamlar arasnda sloganlarla ifade edilmeye kadar varan kartlk ilikinin pekimesi ve yerleik bir hal almasna yol amaktadr. rnein arasalc yaklam, kltrel almalar ve ekonomi politik yaklam arasndaki farkllama, medya almalar ierisinde neredeyse dman kardeler ilikisiyle tarif edilir olmutur. nc grupta yer alan belki de en nemli sorunlar, medya almalar ierisinde ideoloji kavramnn her kullanmnda, ideolojinin gereklik, bilin, altyapstyap ilikisi, snf, iktidar, hegemonya, zne-nesne ikililii, dil ve anlamla olan gerilimli ilikisinin farknda olmay gerektirmesiyle ilgilidir. Medya almalar ierisinde ideoloji ile yukarda sralanan dier kavramlar arasndaki bantlarn belirgin hale gelmesi, belirli bir geerlilik salam ideoloji kuramlarna ynelik itirazlarn ve ideolojiye ilikin farkl kavramsallatrma abalarnn siyaset bilimi ve felsefe kadar medya almalar iinde de aleniyet kazanmasna yardmc olacaktr. Medya almalarnda, temelde grup altnda toplanabilecek olan epistemolojik ve metodolojik nitelikli sorunlara iaret etmek zere bu tez almas, ideoloji kavramyla dorudan veya dolayl ilikili alann temel metinlerinin, oluturulan belli ayrmlar nda okunmasn hedeflemektedir. Bu hedef dorultusunda amalanan aslnda medya almalarnda benimsenen eitli ideoloji yaklamlarnn arkasnda yatan belirli bir gizil anlam ve niyeti aa karmak ya da yrtlen ideoloji tartmalar iinde ortaya konan baz argmanlar hakllatrmak, bazlarn ise geersiz klmaya almak deildir. Bunlarn yerine, medya almalar ierisinde benimsenmi ve kullanlmakta olan belirgin ideoloji kavraylaryla balantl eitli sorunlara iaret etmek amalanmaktadr. Bu sayede, medya almalar alannn, sosyal ve beeri bilimler ierisinde yer alan dier disiplin ve 8

alma alanlaryla daha organik ve heteronomik bir iliki kurmas gerektii vurgulanmaya allmaktadr. Bu almada deerlendirilen temel nitelikli metinlerin seiminde mmkn olduunca farkl niversitelerce oluturulmu ders programlarndan ve okuma listelerinden yararlanlmaya allmtr1. Bunun yan sra, eitli yaynevlerince

nternet taramasyla okuma listelerine ve ders programlarna ulalan niversitelerden bazlar unlardr: ABD: University of Colorado, The College of Arts and Sciences, Department of Communication, (http://comm.colorado.edu/); University of California, Los Angeles, School of Theater, Film and Television, Department of Film, Television and Digital Media (http://www.tft.ucla.edu/dof.cfm); University of California, San Diego, Department of Communication (http://communication.ucsd.edu/); Temple University, School of Communications and Theater, (http://www.temple.edu/sct/); MIT, Comparative Media Studies (http://ocw.mit.edu/OcwWeb/Comparative-Media-Studies/); The University of Iowa, College of Liberal Arts and Science, Department of Communication Studies (http://www.uiowa.edu/~commstud/resources/); New York University, Department of Culture and Communication (http://steinhardt.nyu.edu/dcc/Home/); University of Minnesota, Department of Communication Studies (http://www.comm.umn.edu/); University of California, Santa Barbara, Film and Media Studies (http://www.filmstudies.ucsb.edu/); University of Illinois, Chicago, College of Liberal Arts and Sciences, Department of Communication, (http://www.uic.edu/depts/comm/) Finlandiya: The University of Tampere, Department of Journalism and Mass Communication (http://www.uta.fi/laitokset/tiedotus/index1.html) Hollanda: International Institute of Social History, Documentation International Mass Media Research Center http://www.iisg.nl/archives/en/files/i/10770506full.php Gney Afrika: Rhodes University, School of Journalism and Media Studies, (http://jms.ru.ac.za/index.php) ngiltere: University of East Anglia, Faculty of Arts and Humanities, Film & Television Studies (http://www.uea.ac.uk/eas/sectors/film/fshome.shtml); University of Sussex, School of Humanities, Department of Media and Film Studies (http://www.sussex.ac.uk/mediastudies/); University of Leeds, Institute of Communication Studies (http://ics.leeds.ac.uk/); University of Westminster, School of Media, Arts and Design, (http://www.wmin.ac.uk/mad/page-130); The London School of Economics and Political Science, The Department of Media and Communications (http://www.lse.ac.uk/collections/media@lse/); University of London, Goldsmiths College, Department of Media and Communications (http://www.goldsmiths.ac.uk/departments/mediacommunications/) Japonya: Tokyo Keizai University, Graduate School of Communication Studies, http://www.tku.ac.jp/%7Ekoho/english/graduate_school/communication.html Kanada: Simon Fraser University, School of Communication, (http://www.sfu.ca/communication/); York University, Faculty of Arts, Division of Social Science, Communication Studies (http://www.yorku.ca/artscomn/); University of Ottawa, Faculty of Arts, Department of Communication (http://www.uottawa.ca/academic/arts/communication/eng/) ili: University of Chili, The Communication and Image Institute, http://www.icei.uchile.cl/english/index.html Tayvan: National Chung Cheng University, College of Social Sciences, Department of Communication & Graduate Institute of Telecommunications (http://www.telcom.ccu.edu.tw/modules/cjaycontent/index.php?id=15)

karlan derleme ve ders kitaplarnda ortak olarak yer alan ve ok sayda yeniden basm olana bulmu metinlerin almaya dhil edilmesine ncelik verilmeye allmtr2. Dolaysyla bu almada tercih edilen pek ok metin hem kolaylkla ulalabilecek olan hem de bu alanda akademik alma yapanlarn zaten aina olduu metinlerdir. Kukusuz bu durum, medya almalar alanyla yakndan ilgili olmayan okurlar iin, kimi zaman yrtlen tartmalarn uzanda kalma trnde skntlar dourmaktadr. almada bu sorunu belli lde gidermek zere, zaman zaman deerlendirilen metinlerin tartmasna girimeden nce, bu metinlerin ok genel bir zetini sunma yoluna gidilmitir. Burada ele alnan metinlerin pek ou, Marksist Medya Teorisi, Eletirel almalar, Eletirel Medya almalar, Eletirel letiim almalar, Marksist Kltrel Analiz, Kltrel almalar, Medya almalarna Marksist Yaklamlar, letiim zerine neo-Marksist Perspektifler ve Marksist Kltrel Yorumlar gibi eitli balklar altnda da toplanmtr (Becker, 1984; Downing vd. 1995; Grossberg, 1997; Hall, 1999a; Hardt, 1992, 1999; Real, 1986; Sholle, 1999). Farkl isimlerle yaplm olan bu snflandrmalara bakldnda, medya almalar ierisinde benimsenen ideoloji kavraylarnn belki de en belirgin zelliinin, epistemolojik ve metodolojik olarak Marksist gelenekle kurduklar iliki olduu grlmektedir. Bu iliki, dorudan gelenein kuramsal mirasn devralmak ve onu medya almalarna yanstmak eklinde olabildii gibi, gelenein iinden km temel kavram ve nermeleri sorgulamak eklinde de olabilmektedir. Kukusuz bu durumun ortaya kmas, sosyal bilimler ierisindeki ideoloji tartmalarnn arlkl olarak Marksizm iinden yrtlmesinden kaynaklanmaktadr. Bu nedenle medya
2

Sz konusu derlemelerden birka unlardr: Boyd-Barrett ve Newbold, 1995; Curran ve Gurewitch, 2000; Durham ve Kellner, 2001; Gray ve McGuigan, 1997; Marris ve Thornham, 2000; OSullivan ve Jewkes, 1997; Golding ve Murdock, 1997.

10

almalar da dhil olmak zere, farkl disiplin ve alma alanlardaki ideoloji zerine olan tartmalar, bir anlamda Marksist gelenekle hesaplama abalar olarak da okumak mmkndr3. Deerlendirilen metinlerin Marksist gelenekle bantsnn bulunduunun ifade edilmesi, anadamar/anaakm (mainstream), ynetsel (administrative) ya da uzlamsal (conventional) medya almalarnn neden bu tez almasnda yer bulmadna da iaret etmektedir. Anadamar medya almalarnda herhangi bir ekilde bir ideoloji yaklam bulunmuyor deildir, aksine, bu trden almalar pek ok durumda liberal ideolojinin billurlam hali olarak deerlendirilmektedir. Ancak, anadamar medya almalarnda kavram ve kavray olarak ideolojinin kendisi sorunlatrlmaz. Bu durum, anaakm medya almalarnn iinden konutuu ideolojik gelenein yukarda grup altnda toplanan sorunlardan daha farkl sorunlar etrafnda tartlmas gerektiine iaret etmektedir. Bu almada ele alnan olan metinlerin anadamar medya almalarndan ayrlm olmalar dorudan onlarn kendi iinde belli bir trdelik oluturduu anlamna da gelmemektedir. Bu dorultuda Darly Slack ve Martin Allor, eletirel kitle iletiim aratrmasnn tek bir kendilik (entity) olmayp, daha ziyade iletiim incelemesine dair gelimekte olan bir alternatif yaklamlar silsilesi olduunu ifade etmektedirler (Slack ve Allordan alntlayan Hardt, 1999: 46). Benzer biimde David Sholle de eletirel almalar kategorisinin tutunumlu ve bilinli olarak bir araya getirilmi almalardan oluan bir btnlk olmadn, daha ok bir blgeyi ya da sylemsel mekn ifade ettiini vurgulamaktadr (Sholle, 1999: 269-270).
3

David Sholle, eletirel almalar kategorisi altnda ideolojinin yeniden yorumlanmaya balanmasnn, Marksist sorunsaln dalmasnn bir kant olduunu ifade etmektedir (Sholle, 1999: 270). Bu almada Sholleun bu grnden farkl olarak, yukarda Marksist gelenekle hesaplama abas eklinde bir ifade kullanlrken, bunun, dorudan medya almalarnda Marksist sorunsaln dalmasnn bir iareti olduu dnlmemekte; bu sorunsaln farkl balamlarda ve farkl sorular araclyla yeniden kavranmaya allmas olduu dnlmektedir.

11

Eletirel almalar literatrne ilikin belli bir kategoriletirme abas sergileyen nceki almalar izleyerek, bu tez de sz konusu literatrn her trl yaklam ve anlay farkllklarn darda brakan btncl bir yapda olmadn kabul etmektedir. Bu noktadan hareketle, bu tezde bir arada deerlendirilen almalarn, tarttklar sorunlar, bu sorunlar zmlerken bavurduklar kaynaklar ve rettikleri almlar bakmndan birbirinden farkllatklar ifade edilebilir. Aslnda burada tartlan metinlerin pek ou, medya almalar alannda dorudan ideoloji incelemesi olarak dahi nitelendirilmemektedir. Ancak bu durum, onlarn genel ideoloji kuramlarndan bamsz olduu anlamna gelmemektedir. yle ki kimi metinler, ideoloji kavram etrafnda yrtlen felsefi ve siyasal tartmalar esas almasalar bile bir ekilde ideoloji hakknda konumay srdrmektedir. Bu durum, ideolojinin yok-gsterge olduu ya da ideolojinin medya almalarnda nemli bir kavram olarak tartlmasna kar kld durumlarda bile ideoloji hakknda ve ideoloji zerine konumann mmkn olabileceine iaret etmektedir.

Deerlendirilen almalar arasndaki belirgin ayrmlarn farknda olarak, bu metinlerin kendi aralarnda tutarl bir btnlk oluturmadn tekrar etmek yararl olacaktr. Bu nedenle, medya almalarndaki farkl nitelikli ideoloji yaklamlarnn tm iin geerli olabilecek teorik zdelikler aramak anlamsz bir abadr. Elbette, sz konusu yaklamlar iinde belli bir balamda geerli olan benzerlikler, tekrarlar ve sreklilikler bulunmaktadr ancak, bunlar zdelik biiminde deimeyen, dnmeyen, kesintiye uramayan ve dalmayan birlikler olarak ele almamak gerekmektedir. Bu tez almasnda bir arada deerlendirilen metinlerin, iletiim ve medya almalar ierisinde II. Dnya Sava sonrasndan itibaren etkisi giderek artan, olduka nemli bir konuma sahip olduu ifade edilebilir. Medya almalar 12

ierisinde tarihsel bir deerlendirmeyle bu literatr, Frankfurt Okulu dnrlerinin almalarndan balayarak, medya almalar ierisinde kimi zaman arasalc gelenek olarak da ifade edilen kuzey Amerika kkenli ekonomi politik yaklama, Avrupa kkenli (zellikle ngiltere kkenli) ekonomi politik yaklama, yapsalclk ve gstergebilimden beslenen medya almalarna, Kltrel almalara, hem ABDdeki hem de Avrupadaki yeni sol ve neo-Marksist hareketten beslenen medya almalarna, psikanalizden ve post-yapsalclktan beslenen medya almalarna kadar uzanan geni bir kapsama sahiptir. Ancak bu almada tarihsel nitelikli kategoriletirmeden ok, analitik bir kategoriletirme gelitirilmeye allmaktadr. deoloji kavram merkeze alnarak oluturulmaya allan bu analitik

kategoriletirmeyle, medya almalaryla sosyal ve beeri bilimler ierisinde yer alan dier disiplin ve alma alanlar arasnda organik bir ba kurma abas sergilenip, disiplinleraras bir perspektifin ortaya konulmasna allmaktadr. Bu sayede medya almalar alannn dar ve kstl bir kuramsal ve yntemsel temele dayandrlmamas gerektii dncesine katk salamak hedeflenmektedir. Bylesi bir eilim, alan iinde sklkla bavurulan tarihsel kategoriletirme dzenlemesinden temelde iki a adan farkllamaktadr. Bu farkllklardan ilki, tartlan epistemolojik ve yntemsel sorunlarn dorudan medya almalarnn kendi iindeki tartmalara referansla ele alnmasndan ok, sosyal ve beeri bilimler ierisindeki dier disiplin ve alma alanlarnda yrtlen daha genel nitelikli tartmalara referansla ele alnmasdr. Bir dier farkllk olarak bu almada kimi zaman, medya almalar alannda tarihsel bir deerlendirme tarz benimsenerek oluturulmu kategorilere ait benzeen zelliklerin farkl, buna karn, farkl zelliklerin ayn balk ya da kategori altnda deerlendirilmesi sz konusu olmutur. Bu dorultuda rnein, ayn metin bile farkl balklar altnda ele alnabildii gibi, 13

birbirinden tamamen farkl olduu dnlen kimi metinler ayn kategori altnda ele alnmtr. Aada oluturulmaya allan bu analitik kategoriletirmeye ilikin temel kavramlar tantlmaktadr. Bu tez, medya almalar alannda yer etmi eitli ideoloji yaklamlarnn, oluturulan bir tr kmelendirme abasyla okunmas biiminde de

deerlendirilebilir. Sz konusu kmeler Gereklik ve deoloji, Ekonomik likiler ve deoloji, Sekinler ve deoloji, Dil, zne ve deoloji ve son olarak Hegemonya, ktidar ve deoloji balklar altnda toplanmtr. Her bir yaklama/kmeye ait metinler, motif, eksen, temasal ereve ve ifadesel ortaklklar olarak adlandrlan drt kavram yardmyla okunmaya allmaktadr. Bu drt kavram nda, seilen metinlerin kapsaml bir okumas yaplmamakta, bunun yerine metinler iinde belli odaklar seilerek onlar zerinde younlalmaya allmaktadr. Dolaysyla bu alma ideolojiyle ilikili medya almalarnn

genel bir zeti niteliinde deildir. Burada kmelendirilmeye allan ideoloji yaklamlar genel anlamda tm ideoloji teorileri ve yaklamlarn kapsayacak ekilde ele alnmayp, yukarda da deinildii gibi byk lde Marksist gelenekle olan balantlaryla

snrlandrlmtr. Bu ba almann nc blmn oluturan Sekinler ve deoloji kmesinde olduka azdr ancak bu kmenin temasal erevesi iinden kltrel emperyalizm temas seildii iin, sz konusu kme de almaya dhil edilmitir. deoloji zerine olan tartmalarda Marksist gelenein felsefi, kuramsal ve politik mirasnn eitli kavram, nerme ve argmanlarnn belli alardan korunduu, belli alardan sorguland, belli alardan terk edildii, belli alardan farkl ieriklerle kullanld dnldnde, yukardaki kmeleri birbirinden 14

ilikisi olmayan ayrk kmeler biiminde ele almann mmkn olmad grlmektedir. Bu dorultuda hibir kmede tek bir ideoloji kavraynn bulunmad ve bir kmede yer alan bir enin dier bir eyle zde olmad ifade edilmelidir. rnein, bir ideoloji kavray hem Gereklik ve deoloji kmesi iinde hem de Ekonomik likiler ve deoloji kmesinde yer alabilir. Bunun dnda Gereklik ve deoloji kmesi iinde, o kmenin elerinden birisi olarak deerlendirilen bir metin, bir dier metinle zde saylmamaldr. Tm bunlara ramen, kmelendirme mant ve kmenin uzamsal nitelii ister istemez kme iinde belli bir ideoloji kavraynn n plana kmasna neden olmaktadr. Bu n plana kan ideoloji kavrayn tarif edebilmek iin motif kavramna bavurulmutur. almada bavurulan kavramlardan ilki olan motifi, medya almalarndaki farkl ideoloji yaklamlarn ekillendiren ve onlara yn veren temel unsur biiminde tarif etmek mmkndr. Bu balamda motif, bir almann ideoloji kavram veya genel nitelikli bir ideoloji kuramyla balantl olarak benimsedii ve metin iinde tekrar ettii fikir veya dnce birimidir. Kukusuz motifin farkl sanat dallar iin geerli olan eitli tanmlar ve anlamlar4 bulunmaktadr. Burada motif, esas olarak iki tanm gz nnde bulundurularak kavranmaktadr. Bu tanmlardan ilkine gre motif, metnin benzer metinlerle ortak olarak paylat kolektif bilinaltndan devralnan ve metin iinde aralklarla tekrarlanan ifade, metafor veya dnce

Latince hareket etme anlamna gelen movereden treyen motif, yaygn olarak belirli bir eylem iin harekete geiren neden biiminde kullanlmaktadr. Kavram mzik, resim ve edebiyat gibi eitli sanat dallar iin kullanlr olmasyla farkl anlamlar kazanmtr. Bunlardan bazlarn, belli bir sanat eserindeki temel dnce, bir sanat eserinin btnn etkileyen fikir, bir sanat eserinde tekrarlanan desen, ritim, melodi, fikir, szck veya metafor , temay destekleyen e(ler), btn iinde belirli bir anlam tayan en kk e, bir yaptn dier yaptlarla paylat, kolektif bilinaltna ait eylem veya imge, btn iinde blnemeyen/ayrlamayan en kk birim, imgesel ifade, personann karakteristik nitelii, temsilleri deise de deimeden kalan, gelime olaslna sahip hareket, yap iindeki belirgin bir sembol, yaptn ayrtrlamayan blmnn temas olarak ifade etmek mmkndr (Levin, 2003; Tomaevski, 1995).

15

kalbn dile getirmektedir. kinci tanm ise motifi, metin iinde ilenebilecek, gelitirilebilecek veya dntrlebilecek bir nve olarak deerlendirmektedir. Aslnda her iki tanm asndan da motif, metnin btnl iinde merkezi ve kurucu bir role sahip olup, metnin ideolojiyle ilgili felsefi ve politik referanslarn anlamamza yardmc olmaktadr. Bu trden bir nemine ramen, motif (temadan farkl olarak) metnin tamamna hkim deildir. Metnin belli noktalarnda ortaya kar, bunun da tesinde bir metin iinde farkl motiflere rastlamak olaandr. Dolaysyla bu almada deerlendirilen metinleri, ierisinde tek bir ideoloji motifinin bulunduu metinler olarak dnmek yanltc olacaktr. Bir baka ifadeyle alma ierisinde rneklenen bir metin dorudan belli bir ideoloji motifinin sembol olarak dnlmemelidir. Medya almalarnn benimsedii ideoloji motifleri yukarda belirtilen be balk altnda srasyla Epistemolojik Motifli deoloji Kavray, Belirlenim Motifli deoloji Kavray, Arasalc Motifli deoloji Kavray, znellik Motifli deoloji Kavray ve Hegemonik Motifli deoloji Kavray eklinde

ayrmlatrlmtr. Daha nce de belirtildii gibi, bu ideoloji motiflerinin her biri tek bana tek bir kmeyi temsil etmemektedir. Bu dorultuda rnein, epistemolojik motifli ideoloji kavray sadece Gereklik ve deoloji kmesine ait bir ideoloji motifi deildir. Bunun tam tersi de dorudur, yani, Gereklik ve deoloji kmesi iinde sadece epistemolojik motifli ideoloji yer almaz. Aada almada ayrt edilen her bir ideoloji motifi ksaca tanmlanmaktadr. Epistemolojik motifli ideoloji kavraynda ideoloji, temelde ideoloji-gereklik ilikisi iinden kavranmaktadr. Genel anlamda epistemolojik bak asnda, gerek ile geree ilikin bilgi arasnda belirgin bir ayrm bulunmaktadr (Barrett, 1996: 5152). Geree ilikin bilginin, gereklikle rtmemesi veya uyumamas durumu, 16

ideolojinin ortaya kna kaynaklk etmektedir. Dolaysyla, ideolojinin ele alnma biiminde gerekliin doru ve yanl bilgisi kartl esas alnmaktadr. deolojiye, ideolojik olana gre daha st bir konumdan bakld iin, bu kavray iinde ideolojik olan ve olmayan ayrm korunur ve ideolojik olmayanla (bilim, bilgi, gerek veya sanat gibi) ideolojiyi ama yolunda bir eilim bulunmaktadr. Bu haliyle ideoloji, hemen her durumda ideoloji eletirisiyle eanlaml olarak kullanlmaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavray ideolojiyi, altyap-styap ilikisi iinden tarif ederek belirlenimci bir izgi izlemektedir. Bu balamda ideoloji, altyap tarafndan belirlenmi olan styapnn bir paras biiminde deerlendirilmektedir. Toplumsal oluumun bir dzeyi ile teki dzeyi arasnda zorunlu bir tekabl etme/rtme ilikisi bulunduu dncesine dayanan belirlenim, politik, yasal ve ideolojik pratiklerin ekonomik dzeyle uyum iinde olduunu varsaymaktadr (Hall, 2005: 364). Bu tanmyla belirlenim, olumsal veya fiili olmaktan ok, zorunlu bir var olu tarzna gnderme yapmaktadr. Ancak medya almalarnda bu tarz kat bir ekonomik belirleyiciliin motif olarak adlandrlabilecek dzeyde n plana kmad grlmektedir. Bu yzden dorudan ekonomik ya da snf indirgemeci nitelikte ve yanstma esasna gre kurulmu belirlenime, medya almalar alannda olduka az saydaki rnek dnda rastlanlmad eklenmelidir. Medya almalarnda, bir metin iinde belirlenim ifadesi yer alsn ya da almasn belirlenime yklenen anlam daha ok kltrel retimin gerekletii ekonomik ve politik sistemin snrlandrc ve bask uygulayc ynne vurgu yapmaktadr. Arasalc motifli ideoloji kavraynda ideoloji, ekonomik, siyasi ya da askeri sekinlerin lke iinde ya da bata az gelimi lkeler olmak zere dnya genelinde tahakkm kurmasna ve kendi karlarna uygun dnceleri merulatrmasna yarayan nemli aralardan birisi eklinde deerlendirilmektedir. Bu balamda 17

arasalc motifli ideoloji kavray, ideolojiyi toplum iinde kim retiyor?, ideoloji hangi karlara hizmet ediyor? veya ideoloji hangi amaca ynelik olarak kullanlyor? trndeki sorulara yant aray ierisindedir. znellik motifli ideoloji kavray, kurucu nitelikli ideoloji anlayna sahip olup, temelde ideolojinin zneletiren veya zne klan zelliklerini mercek altna almaktadr. Bu kavrayla birlikte ideolojiyi reten zneler anlay yerini, ideoloji tarafndan retilen zneler anlayna brakmtr: Artk konuan znenin sistemin dnda, onu ileten ve ondan etkilenmeyen bir zne olduunu nermek yeterli deildir. zne szn syledii an tespit edilmitir ve bir ekilde syledii sz tarafndan ina edilmi, yerine konmutur (Coward ve Ellis, 1985: 115). Bu kapsamda znellik motifli ideoloji kavray, bireylerin zneler olarak kuruluu ve znelerin ideoloji ierisindeki zdeleme srecine odaklanmaktadr. znellik motifli ideoloji kavray, ideolojiyi ayn zamanda dille olan yakn ilikisi ierisinden tarif ederek dili, ideolojinin retildii, ilerlik kazand ve yerletii en nemli alan eklinde ele almaktadr. Bu balamda, ideolojik pratikler zerine dnmek, dil dolaymyla anlamn inas zerinde odaklanmay beraberinde gerektirmektedir. deoloji burada anlamlandrma srecinin belli bir annda anlam sabitleyen veya snrlandran bir ereve biiminde ele alnmaktadr. Sz konusu bu snrlama, bir temsil sistemi biiminde deerlendirilen dil iinde, znenin anlam belli balama yerletirmesi eklinde dnlmektedir. Son olarak hegemonik motifli ideoloji kavraynda ideoloji, balca toplumsal mcadele zemini olarak deerlendirilmektedir. deoloji bu kavrayta bir tr ilikiler alan eklinde ele alnd iin, ne zneler ne de znelerin iinde yer aldklar ideoloji nceden verili olarak kabul edilmez. deolojinin maddiliine ve performatif gcne vurgu yapan bu kavray, ideolojiyi spesifikletirerek ebedi ve ezeli ideoloji fikrinden 18

uzaklap, onun metafizik bir anlayla ele alnmasna engel olmaktadr. deolojinin gereklii olarak ifade edilebilecek olan bu durumun kkeninde ideolojinin siyasal olarak harekete geme gc ve tarihsel olarak gereklemesi yatmaktadr (Hall, Lumley ve McLennan, 1985: 10). Yukarda aktarlan ayrmlatrmann ardndan motifle ilgili olarak, farkl ideoloji kuramlarnn iinde farkl motifli ideoloji kavraylarnn bir arada yer alabilecei tekrar edilmelidir. Dolaysyla, burada ayrt edilen be ideoloji motifinin zorunlu olarak be farkl ideoloji kuramn ekillendirdiini dnmek yanl olacaktr. Ayn motif, belli benzerliklere sahip eitli ideoloji kuramlarnn ekillenmesinde nemli rol oynayabilmektedir. Bu dorultuda almada ele alnan medya almalar metinleri de ilerinde tek bir ideoloji motifini barndrmamaktadr. Bu durumun bir sonucu olarak farkl ideoloji motiflerini bnyesinde barndran kimi metinler, almada birden farkl blm altnda deerlendirilmitir. Motifin ardndan bu almada yararlanlan bir dier kavram eksendir. Bu tezde eksen, medya almalar iinde yer etmi ideoloji kavrayn kesen ideoloji hatlar biiminde tanmlanmaktadr. Eksen szlk anlam asndan genellikle bir btn ikiye blen doru biiminde tanmlanrken, bu almada ideoloji eksenleri eklinde kavramn oul kullanm tercih edilmitir. nk medya almalarndaki ideoloji zmlemelerinin takip ettii, izini srd birden fazla ideoloji ekseni bulunmaktadr; hibir ideoloji kavray gerek veya hayali, belirleyici tek bir eksen etrafnda ekillenmez. Farkl eksenler ideoloji kavramnn ilikili olduu dier kavramlara gnderme yaparak, ideolojinin kendinden menkul bir kavram olarak deerlendirilmesini engellemektedir. Bylelikle, eksen araclyla belli bir anlay ierisinde yer etmi ideoloji kavramnn ilikili olduu dier kavramlarla kurduu bantlar alenilik kazanmaktadr. almada ideoloji eksenlerinden yararlanlarak 19

ideolojinin eitli kavramlarla kurduu ve ittifak veya kartlk5 biiminde gelien iliki tarzlarnn aa karlmas hedeflenmektedir. Ayrt edilen be yaklam iinde, ideoloji kavramnn ittifak veya kartlk/atma dzeyinde ilikili olduu pek ok kavram bulunmaktadr. Bu kavramlar kimi durumlarda ideolojiyle eanlaml olarak, kimi durumlarda ideoloji-olmayan biiminde, kimi durumunda ise ideolojinin tarif edilmesini veya dier ideolojilerden ayrt edilmesini salayacak biimlerde kullanlmaktadr. Bu dorultuda almada rnein, epistemolojik motifli ideoloji kavrayn kesen eksenler, | iareti kullanlarak, ideoloji | grnen-rtk olan ayrm ekseni, ideoloji | dolaymlama ekseni ve ideoloji | deitirilmi gereklik eksenleri olarak ayrmlatrlmtr. Benzer bir ekilde, dier drt kme iinde ne kan ideoloji motifini kesen iki ya da ideoloji ekseni ayrmlatrlarak, bu eksenlerin, deerlendirilen medya almalar metinleri iindeki belirginliine ve yer etme tarzna vurgu yaplmaya allmtr. almada yararlanlan dier bir kavram temasal erevedir. Temasal ereve medya almalarndaki ideoloji zmlemelerinin neliini ortaya koymaya yardmc olaca dnlen bir kavramdr. Metinlerin, ideoloji kapsamnda veya ideolojiyle ilikilendirerek ele aldklar konularn oluturduu matris niteliindeki temasal ereve zerine dnmek, medya almalar, neyi ele alrken veya tartrken ideoloji hakknda konumaktadr, sorusuna yant arama abasn ifade etmektedir. Temasal ereve kavramnn ereveleme mant iinde, ideolojiyle balantl olarak hangi konu ve tartmalarn metne dhil edildiinin veya hangi konu ve
5

Eksenin hem yandal, ortakl ve ittifak hem de kartl ve atmay kapsayan anlamlar bulunmaktadr. rnein kinci Dnya Sava srasnda Almanya, talya ve savan sonlarna doru Japonyann oluturduu birlik Eksen olarak adlandrlmtr. Bu anlamda Ekseni tanmlayan bir yandan bu lkelerin kendi aralarndaki birlik ve yandal olurken te yandan ttifak lkeleriyle olan kartl ve atmas olmutur.

20

tartmalarn

yok

sayldnn

grnr

olmasna

da

yardmc

olaca

dnlmektedir. Bu kapsamda, temasal ereveyi ayrt edilen be farkl ideoloji yaklamnn izini sren medya almalarndaki imgesel nitelikli snrlayc bir ereve olarak deerlendirmek mmkndr. Bu imgesel ereve iinde dalm farkl temalar bulunmaktadr. Ayn ideoloji motifine sahip medya almalar sz konusu ereve iinde yer alan temalardan birini ya da bir kan konu edinirken, almann benimsedii ideoloji kavray hakknda ve onun zerine de sz sylemektedir. Bir temasal ereve iinde dalm eitli temalardan birisinin, zerinde yrtlen tartmalarn youn oluuyla dierlerine gre daha fazla n planda olduu sylenebilir. almada her bir yaklamn temasal erevesi iinde daha ok n planda duran bir tema zerinde odaklanlarak, bu tema, ereve iindeki dier temalarla kurduu iliki iinden deerlendirilmeye allmaktadr. Bu dorultuda almada, Gereklik ve deoloji kmesinin temasal erevesi iinden kamusal alan temas, Ekonomik likiler ve deoloji kmesinin temasal erevesi iinden neo-liberal politikalarn medyadaki uzantlar temas, Sekinler ve deoloji kmesi iinden kltrel emperyalizm temas, Dil, zne ve deoloji kmesi iinden anlam retimi temas, Hegemonya, ktidar ve deoloji kmesi iinden kltrel metinlerin okvurgululuu temas zerine odaklanlmaktadr. Deerlendirilen bir kme iinde yer alan her metinde, o kmenin temasal erevesini ortaya koymak zere odaa alnan tema bulunmayabilir. Tersten ifade edilecek olursa, odaa alnan tema, o kme iindeki btn metinlerin ierisinde yer almamaktadr. Bu nokta ayn zamanda bir kme ierisinde yer alan bir metnin dierleriyle aralarnda benzerlik kadar farklln da bulunduunu, ksaca kme iindeki her bir enin zde saylamayacan gstermektedir. 21

Medya

almalarnn

benimsedii

farkl

ideoloji

yaklamlar fadesel

deerlendirilirken

yararlanlan son

kavram ifadesel

ortaklklardr.

ortaklklar, her bir yaklam iinde yer alan metinlerin birbiriyle ifadesel dzeyde kurduklar ortaklklar dile getirmektedir. Kukusuz ayn yaklam paylaan farkl metinlerde ideoloji hakknda ok sayda benzer veya ayn ifadelere rastlamak mmkndr. Bu almada, deerlendirilen metinlerdeki ifadesel dzeydeki ortaklklarn tamamna ilikin bir dkm sunmak yerine, metinlerin okunmas srasnda n plana kan ve onlarn benimsedii ideoloji kavrayn bir anlamda kristalletirdii dnlen bir ya da iki ifadesel ortaklk zerinde durulmaktadr. Deerlendirilen metinlerin benimsedii ideoloji kavrayn belli bir nermeyle dile getiren ifadelerin oluturduu ortakl dorudan, bir kme ierisinde yer alan her metinde seilen bir ya da iki ifadesel ortaklk zorunlu olarak bulunmaktadr eklinde yorumlamamak gerekiyor. Kme iinde yer alan elerin zde olmamalar nedeniyle, bir almann izini srd ideoloji yaklamn kristalize eden ifadeler, kme iinde ne kan bir ya da iki ifadesel ortaklktan farkl olabilir. almann snrlandrlmas asndan temasal ereveyle ilgili olarak bir kme iindeki tm temalarn tartlmas sz konusu olmad gibi, bu balk altnda da bir kme iindeki tm ifadesel ortaklklarn deerlendirilmesi sz konusu olmamtr.

22

1.

Gereklik ve deoloji almann bu ilk ksmnda, ideoloji gereklik ilikisine ait sorunlar ele alan

medya almalarnn

tartlmas

zerinde durulmaktadr. Aslnda ideoloji

kavramnn geerliliinin savunulduu her durumda, ideoloji ve gereklik ilikisine dair tartmalardan uzak durulamayaca aktr. Bu yzden, deoloji ve Gereklik kmesinin bu almada ele alnan dier drt ideoloji kmesiyle kesitii ifade edilebilir. Bu trden bir kesime Gereklik ve deoloji kmesi iinde farkl ideoloji kavraylarnn bulunduunun da gz ard edilmemesi gerektiine iaret etmektedir. Ancak burada yaplan okuma, kmenin uzamn grnr klabilmek iin bir ideoloji kavraynn n plana karlmasn gerektirmektedir. Bu ideoloji kavray epistemolojik motifli ideoloji kavray olarak adlandrlmtr. Epistemolojik motifli ideoloji kavray, nesnel gereklik ile bu gereklie ait bilgi arasndaki ayrm esas almaktadr. Bu kapsamda kavrayn ideolojiyi gereklie ilikin bilginin nitelii (yanl, eksik, arptlm gibi) erevesinde deerlendirdii sylenebilir. Bir baka deyile ideolojinin kna kaynaklk eden, byk lde gereklie dair bilginin yanl, eksik, arptlm veya bozulmu olmasdr. Bu kapsamda gerekliin bilgisine ideolojik nitelii kazandran unsurlar nelerdir, bunlar nasl bir ortamda ortaya kmaktadr ve neden ortaya kmaktadr trndeki sorular epistemolojik motifli ideoloji kavray iindeki nemli sorulardr. deolojiyle ilgili tartmann erevesinin bu ekilde snrlandrlm olmas teorik ve felsefi anlamda epistemolojik motifli ideoloji kavraynn hem Aydnlanma hem de Marksist gelenekten beslendiine de iaret etmektedir. Bu nedenle almann bu ilk ksmnn ilk blmnde Aydnlanmac ve Marksist izgi, aralarndaki benzerlik ve

23

farkllklara vurgu yapacak ekilde izlenerek, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn ekillenmesindeki katklar asndan deerlendirilmektedir. Kavrayn gerisindeki felsefi geleneklerin neler olduunu ifade ettikten sonra, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn genel niteliklerine deinmek gerekiyor. Bu trden almalarda toplumsal gereklikle bu gerekliin medyadaki temsili arasndaki ayrma vurgu yapld grlmektedir. Bu ayrm, medya temsilinde gerekliin bozulmasn veya arptlmasn

sorunlatrmaktadr. Ancak bu ifadeyi s bir ekilde epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarna gre medya gerekleri arptr eklinde okumamak gerekir. nk epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, medyada temsil edilen gerekliin kasti olarak arptldn, arptma niyetiyle hareket edilmesinin bir sonucu olarak medya temsillerinde bozulmann ortaya ktn vurgulamaz. Bunun yerine ideolojinin ortaya kmasna kaynaklk eden bozulmann neden ortaya ktn sorgulamaya ynelmitir. Bu sorgulamann kavray iinde ideoloji eksenini oluturduunu grlmektedir: 1. deolojik ieriin ortaya kmasna neden olan bozulmann

nedenlerini ekonomik ve politik balamda tartan almalar, 2. deolojinin ortaya kn zne-nesne arasndaki dolaym

ilikisinin kayboluuyla ilikilendirerek tartan almalar, 3. deolojik bozulmay olgularn kurgulara dnmesiyle

ilikilendirerek tartan almalar. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayn kesen bu ideoloji ekseni bu almada srasyla ideoloji | grnen-rtk olan ayrm ekseni, ideoloji |

24

dolaymlama ekseni ve son olarak ideoloji | deitirilmi gereklik ekseni olarak adlandrlmtr. lk ideoloji ekseni araclyla deerlendirilen almalar, ve medya

rnlerinin/ktlarnn/metinlerinin

retiminde,

datmnda

tketiminde

medyann iinde yer ald ekonomik ve politik dzlemin snrlandrc ve bask uygulayc niteliini eletirel bir perspektifle deerlendirmektedir. Medyay incelerken nceliin medyann iinde yer ald ekonomik ve politik sistemin temel dinamiklerine verilmesi gerektiini vurgulayan almalar genel anlamda ekonomi politik yaklam benimsemi almalar olarak adlandrmak mmkndr. Ancak medyann ekonomi politii ya da medya almalarnda ekonomi politik yaklam gibi ifadeler pek ok durumda geni bir yelpazeyi ifade edebilmektedir. Bunun en somut rneklerinden birisini, Peter Golding ve Graham Murdockun The Political Economy of Media (1997) (Medyann Ekonomi Politii) balkl her biri yaklak 700 sayfalk iki ciltlik derlemelerinde bulmak mmkndr. Derleme, medyann ekonomi politii bal altnda, Theodor Adornonun Culture Industry Reconsidered (1975) (Kltr Endstrisini Yeniden Dnmek) balkl makalesinden balayarak, Herbert Schillerin Zihin Ynlendirenler (1993) adl kitabndan seilen bir blme kadar uzanan geni bir yelpazeyi iinde barndrmaktadr. Bu almada yukarda rneklenen trde geni bir yelpazenin benimsenmesi sorunlu bulunmaktadr. Bu nedenle ideoloji | grnen-rtk olan ayrm ekseni tartlrken bavurulan ekonomi politik yaklam benimsemi medya almalarnn, ncelikli olarak ideolojiyi youn bir ekilde ilevselci vurguyla tanmlamadklarn belirtmek gerekmektedir. Bu almada rnein, Zihin Ynlendirenlerde daha ilevselci bir ideoloji kavraynn grnr olduu dnld iin, kitapta belirgin olan ideoloji motifinin arasalc motifli ideoloji kavray olduu kabul edilmitir. Bu 25

yzden de kitap, deoloji ve Sekinler bal altnda almann nc ksmnda ele alnmtr. Genel olarak ilk eksende tartlan ve ekonomi politik yaklam benimsemi almalar olarak nitelenen almalarn, ideolojiyi ilevselci bir tarzda tanmlayan ekonomi politik yaklam benimseyen almalardan farkllaarak, ideolojinin ortaya kmasna neden olan ekonomik ve politik dinamikler ve ileyilere ncelik tanyan almalar olduu belirtilebilir. kinci olarak yukardaki derlemede Adornonun bir almasnn da ekonomi politik yaklam ierisinde deerlendirilmesi trnde bir eilim domaktadr6. Burada genel anlamda Frankfurt Okulunun medya zerine olan incelemelerini dorudan ekonomi politik yaklam benimsemi almalar biiminde deerlendirerek indirgemeci bir eilime neden olmamak zere, bu makalenin de iinde yer ald Adornodan seilen dier metinler ikinci eksende deerlendirilmitir. lk eksende ekonomi politik yaklam benimsemi medya almalar tartlrken iaret edilmeye allan sorun, yaklam ierisinde ekonomik ve politik dzeyler arasndaki ilikinin giderek zerk bir tarzda ele alnmasyla ilikilidir. Bu zerklii salayan byk lde politik znenin yurtta olarak tarif edilmesiyle ilgilidir. Bu dorultuda yurttalarn eit ve adil bir ekilde medya ve iletiim olanaklarndan yararlanmas gerektiine ilikin argmanla sklkla karlalmaktadr.

Aslnda The Political Economy of Media kitabn derleyen Peter Golding ve Graham Murdockun kltr endstrisi kavramsallatrmasyla Frankfurt Okulu dnrlerini dorudan ekonomi politik yaklam iinde deerlendirmek gibi bir bak asna sahip olduklarn ifade etmek yanltc olacaktr. nk ayn yazarlarn Capitalism, Communication and Class Relations (1977) (Kapitalizm, letiim ve Snf likileri) balkl makalelerinde Frankfurt Okulu dnrleri ekonomi politik incelemeler yerine kltrel eletiriyi tercih etmeleri nedeniyle eletirilmekte ve zellikle Adornonun ampirik dzeyde ekonomi politik aratrma yapmay reddedii belirtilmektedir (Murdock ve Golding, 1977: 18-19). Buna ramen bu makalede kltr endstrisi kavramnn ortaya atlmasnn ekonomi politik yaklam asndan bir balang olabilecei vurgulanmaktadr. Bu aklama nda yukarda ad geen derlemeye Adornonun Cultural Industry Reconsidered makalesinin de eklenmi olmas, kltr endstrisi kavramnn, yazarlar tarafndan Marksist kltr teorisi iin bir balang noktas biiminde kabul edilmesiyle aklanabilir.

26

Kukusuz yurttaln nemine yaplan bu vurguda, neo-liberal politikalarn etkisi karsnda sadece snfa deil, cinsiyete, rka ve etnik kkene dayal farkllklar da yurtta kimlii altnda bir araya getirme abas n plana kmaktadr. Her ne kadar yurttaln ierimi liberal gelenein klasik yurtta tanmlamasndan farkl da olsa, yaklam iinde yurttaln sorgulanmadan kabul edilmesinin, ekonomik ve politik dzeyler arasndaki heteronomik banty zerk (otonomik) olarak ele alma riski tad dnlmektedir. deoloji | dolaymlama ekseni epistemolojik motifli ideoloji kavrayn kesen bir dier ideoloji hattdr. deolojinin ortaya kn zne ve nesne arasndaki dolaym ilikisinin kaybolmasyla tarif eden bu eksenin grnrl en ok Frankfurt Okulu temsilcilerinin medya incelemelerinde ortaya kmaktadr. Bu

yzden bu eksen, Frankfurt Okulu iinde zellikle Adornodan seilen metinlerle aktarlmaktadr. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayn kesen bir dier ideoloji ekseni ideoloji | deitirilmi gereklik ekseni olarak adlandrlmtr. Bu eksen araclyla tartlan metinler, medya dndaki gerekliin medyadaki temsilinde gzlemlenen bozulmay dier iki eksene gre belki biraz daha mekanik tarzda, olgularn ve yaanan gerekliin kurgulara dntrlmesi eklinde aklama eilimindedir. Bu eksen, Amerikan muhalif gelenei ierisinden retilmi Todd Gitlin, Stuart Ewen, Elizabeth Ewen ve Hanno Hardttan seilen metinlerle tartlmaktadr. Bu nc eksen iinde ele alnan metinlerde, medyada temsil edilen szn ya da imgenin, semeci bir tarzda olgusal nitelikli gereklii bozarak oluturulduu ve eletirel ve muhalif dncenin medyann kendine zg mekanizmalaryla bastrld, nemsizletirildii, Kukusuz bu yok sayld bir ya bak da marjinalletirildii hakl ynleri

vurgulanmaktadr.

trden 27

asnn

bulunmaktadr. Ancak bylesi bir bak asnn, epistemolojik ve yntemsel adan medyadaki temsilin o tarzda ortaya kmasn salayan nedenleri ve medya temsilinin neden zellikle o tarz aldn aklamaya ynelmedii grlmektedir. Bu durumun iaret ettii sorun, birinci tekil ahs olarak benim szmn ve/veya imgemin ya da birinci oul ahs olarak bizim szmzn ve/veya imgemizin medyada temsil edilmeden nce orijinal ve otantik olduunun varsaylmasyla ilgilidir. Medyann kendisinin bir temsil dzlemi olduunun gz ard edilmesi, imgenin ya da szn bozulmasnn ve arptlmasnn sebebi ve sorumlusu olarak medyann sulanmas gerektii trnde kolayc bir aklamaya ak kap brakabilmektedir. Her eksen bir arada dnldnde, medyaya ynelik bak alarnda deien tarzlarda da olsa belli bir normatif deerin korunduu ifade edilebilir. Bu nokta, epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn ideoloji zerine sz sylemesini mmkn klan temel unsur biiminde de deerlendirilebilir. nk epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn temasal erevesi iinde rnein medya ve modernlik ilikisi, devletten ve byk irket gruplarndan gelen mdahaleler, yeni san ve neo-liberal politikalarn medya zerindeki etkileri, kamusal alan ve medya ilikisi, ulus-devlet, yurttalk ve kimlik tartmalar gibi konularn eletirel perspektifle deerlendirildii grlmektedir. Bu almada yukarda sralanan temalar iinden, kamusal alan temas seilerek bu ksmn nc alt blmnde tartlacaktr. Jrgen Habermasn Kamusalln Yapsal Dnm (1997) balkl kitabnn ngilizceye evrilmesinin ardndan balatlan tartmalara medya almalar da dhil olmutur. Yaplan tartmalarda Habermasn ortaya koyduu kamusal alan kavramsallatrmasna ilikin eitli 28

sorunlar dile getirilmesine karlk, bir ilke olarak kamusal alann iaret ettii eletirel tartmann, kavramn kendisini de iine alacak ekilde geniletilmedii grlmektedir. Kamusal alan her zaman iin iletiimin kurulduu ya da normatif adan nasl kurulabileceine ilikin ilke, deer veya temelin ifade edilmesine gerek duymaktadr. Ne var ki pratikte, szle muhatabn bulumasn (ister etkileim iinde isterse kartlama halinde) ifade eden konumann (conversation) gereklemesi pek ok durumda mmkn deildir. Bu blmde esas olarak yz yze ya da medyada konumann gereklemedii durumlar bir tr sayklama hali olarak nitelendirilerek, sayklamann medya ve iletiim almalarnn varsaydndan daha yaygn bir deneyim olduuna deinilmektedir. Bu ksmda son olarak epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ifadesel ortaklklar zerinde durulmaktadr. lk ortaklk kamusal alan temasyla ilikili olup, medyann demokrasi mcadelesinin giderek dnda yer almasna yol aan sorunlara ilikin ifadelerin oluturduu ortaklktr. kincisi ise kltrel almalara ynelik itirazlarn dile getirilmesinde benimsenen sluba ilikin ifadelerin oluturduu ortaklktr. Burada zellikle temasal ereve ve ifadesel ortaklklarla ilgili olarak, Gereklik ve deoloji kmesi ierisinde deerlendirilen her metinde, bu almada odaa alnan kamusal alan temasnn ve yukarda sralanan iki ifadesel ortakln zorunlu olarak yer aldn dnmenin yanltc olacan belirtmek gerekiyor. Giri blmnde de deinildii gibi, almay snrlandrmak adna, bir kme ierisindeki her temann ve ifadesel dzeyde saptanabilecek olan her ortakln tartlmas mmkn olmamtr. Bu dorultuda temasal ereve ve ifadesel ortaklklarla ilgili yaplan tercihler, deerlendirilmesi mmkn dier temalarn ve ifadesel ortaklklarn darda braklmas sonucunu dourmutur. Kukusuz buradakiler yerine darda 29

braklan temalarn ya da ifadesel ortaklklarn ele alnmas, almada belli farkllklarn ortaya kmasn beraberinde getirecektir. Ancak kmelendirme mant zaten birbiriyle zde olmayan elerin belli bir kme altnda bir araya getirilmesine dayanmaktadr. Dolaysyla deerlendirilen metinler arasnda her zaman ve durumda geerli zdelikler aramak yerine, bu metinlerin kendi aralarnda benzerlikler kadar farkllklar da tad batan kabul edilmektedir.

1.1. Epistemolojik Motifli deoloji Kavray Epistemolojik motifli ideoloji kavray ideolojiyi, gereklikle ilikisi erevesinde ele alarak, bu kavram, gerein ortaya kmasn engelleyen balca unsurlardan birisi olarak deerlendirmektedir. Bu balamda ideolojinin nde gelen ilevi, zihnin gereklikle kurabilecei varsaylan dorudan ilikiyi bozmaktr. deoloji bu ilevini, gereklii arptarak, gizemletirerek, bulanklatrarak ya da ters-yz ederek yerine getirmektedir. Bylelikle zihin, gerekliin plak, dolaymsz, tmel ve mutlak bilgisine eriememektedir. Ksaca gereklikle kurduu iliki bakmndan ideoloji, gereklie dair yanl, eksik, abartlm ya da arpk bilgiyi ifade etmektedir. Ancak yine de, bu ideoloji kavray iinde ayrcalkl kimi znelerin gerekliin zerindeki ideolojik rty kaldrabilecei ve gereklie dorudan ulaabilecei kabul edilmektedir. Bylesi ayrcalkl bir zne konumuna frsat tanmasndan dolay, bu olumsuz ideoloji kavray iinde ideoloji, pek ok durumda benim deil, tekinin dncesi biiminde tarif edilmektedir (McLellan, 2005: 1; Thompson, 1990: 5). Esas olarak gerekliin doru ve yanl bilgisi kartl zerinde ykselmesi nedeniyle, bu ideoloji kavrayn ekillendirerek, onu mmkn klan motif, epistemolojik niteliklidir. Bu noktada epistemolojik motifli ideoloji kavray iinde 30

yer etmi gereklik anlaynn, tarihsel ve toplumsal olarak ina edilmi (constructivist) gereklik anlayndan farkl olduu ve byk lde olgusal nitelikli dsal gereklii esas ald da eklenmelidir. Bu nitelii nedeniyle kavray, kabaca ifade edilirse, sabit bir gereklii merkeze alp, ideolojiyi de merkeze alnan bu sabitlikten sapma biiminde deerlendirmektedir. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayn ayrt eden bir dier nemli nitelik ise, d dnyadaki nesneler ile bu nesnelerin zihindeki imgelerinin iki farkl kategori olarak deerlendirilmesidir. David Hawkes, tarihsel olarak bu gelimenin balangcna Hobbesun maddi dnyadaki nesneler ile bunlarn zihindeki temsilleri arasnda kkten bir fark olduu dncesini yerletirir ve bu dnce tarzyla, madde ile ruhun ellemezlii (incommensurability) ilkesine dayanan Platonik kavrayn bir krlma yaayarak, fiziksel dnya ile kavramlar arasndaki ayrma dntn vurgulamaktadr. Yazara gre bu gelime, ontolojiden epistemolojiye geii ifade etmektedir (Hawkes, 1996: 38 ve 194deki 8. dipnot). Epistemolojik motifli ideoloji kavray, hem Aydnlanma dncesine dayal yaklamlar hem de Marksist gelenek iinden km yaklamlar iin olduka nemli bir yere sahiptir. Aydnlanma dncesi, 17. yy.n sonlarndan itibaren genel olarak ngiliz ampirizmi, Fransz materyalizmi ve Alman idealizmi trnde farkl felsefi ve siyasal gelenek ve yaklamlar ile eitli toplumsal projelere ve bunlarn nemli eletiri ve sorgulamalarna kaynaklk etmesine ramen, bu farkl yaklamlarn takip ettikleri yollarn kesitii noktalar saptamak mmkndr. deoloji kavramyla olan ilikisi bakmndan bu ortaklklardan ilki, Aydnlanma dncesine dayal yaklamlar ierisinde nyarglar, hurafeler, batl ve bo inanlar gibi dsal gereklikle dolaysz bir iliki kurarak bilgiye ulamay engelleyen irrasyonel kategorilerin ortadan kaldrlmas 31 gerektiidir. Bu trden bir

deerlendirmenin barndrd temel varsaym, illzyonlardan kurtulmu ya da kurtulabilecek zihinsel durumun mmkn olduu, hatta aydnlanma hali iin bir zorunluluk olduu dncesine dayanmaktadr. Bu varsaym, aydnlanm biz ile aydnlanmam onlar arasndaki ayrm (MacIntyre, 1999: 245) ifade etmektedir7. Sz konusu keskin ayrm ortaya karan, Aydnlanma dncesinin izini sren farkl yaklamlar ierisinde nemli bir geerlilik dzeyine sahip olan soyut akl nosyonudur. Buna gre akl, gerekliin zerindeki ideolojik rty veya maskeyi kaldrp, gereklie dorudan ulaarak, doa veya doa benzeri olduu dnlen toplum yasalarn ortaya koyacak olan en nemli gtr. Bu durumun bir sonucu olarak akln nclnde geleneksel, dini ve mutlakyeti otoritelerin sorgulanmas, keyfi nitelikli iktidarlarn toplumsal etkililiklerinin yok edilmesi ve bireylerin bu keyfi iktidarlarn etkisinden kurtulup bamsz hareket etmeleri mmkn olacaktr. Aydnlanma dncesini esas alan yaklamlarn, akln her trl nyargy veya kandrmacay rtebileceine ynelik neredeyse sonsuz bir gven beslemelerinin sz konusu olduu sylenebilir. zgrletirici akl, bireysel dzeyde ele alndnda ise, bireylerin yeteneklerini kefedip bir anlamda kendilerini gerekletirmelerine, yaratclklarn arttrmalarna, Kantn ifadesiyle ergin olmama halinden kurtularak bakalarnn klavuzluuna ve yardmna ihtiya duymadan karar almalarna ve zgrce hareket etmelerine yardmc olacaktr (Kant, 1984: 213-215). Aydnlanma

Yukardaki ifadede yer alan aydnlanm biz szn nihai olarak aydnlanmasn tamamlam toplum veya belli bir toplumsal kesim ya da grup olarak dnmek yanl olacaktr. Konuyla ilgili pek ok metinde aydnlanma dncesi, devam etmekte olan sre eklinde ele alnarak, geliimi tamamlanm bir dzey biiminde deerlendirilmez. Bu dorultuda rnein Kantn <<Aydnlanma Nedir?>> Sorusuna Yant adl yazsnda aydnlanm aa ulalmas iin katedilmesi gereken ok yol olduundan, ortadan kaldrlmas gereken pek ok engel bulunduundan sz edilmektedir (Kant, 1984: 219). Aydnlanm olma hali her ne kadar devaml bir ertelemeyi ve belli bir sreyi talep ederek, gelecekte eriilecek olan bir konumu ifade etse de aydnlanm biz ile aydnlanmam onlar ayrm, Aydnlanma dncesi iinde yer etmi sekler dnya gr-skolstik dnya gr, zgr dnce-dogmatik dnce, bamsz, zerk birey-baml (tabi) tebaa trndeki kartlar erevesinde ele alnd zaman belli bir anlam kazanmaktadr.

32

dncesinin burjuva bireycilii ile yakn diyalogu gz nnde bulundurulduunda vurgu, bireysel akla ynelikmi gibi dursa da, Aydnlanmann akl, esas olarak kamusal akl (public reason) ya da akln kamusal/kamu hizmetinde kullanmn ifade etmektedir (McCarthy, 1999). Akln kamusal kullanm, iinde yer alnan dnemde yerleik bir hal alm farkl kkenli otoriter uygulamalarn rettii snrlamalara dikkati ekmesi ve mevcut snrlamalar sorunsallatrabilmesi nedeniyle eletirel bir potansiyele sahiptir. Michel Foucaultnun Aydnlanmay felsefi bir ethos olarak deerlendirmesini salayan bu durum, Aydnlanmann etik boyutunu oluturarak, imdiki zaman ve kendimiz zerine eletirel bir sorgulamay, zerk bir zne olarak kendini kurma ykmlln ve kendimizi bilginin, iktidar ilikilerinin ve ahlaki eylemlerin zneleri olarak nasl kurduumuz meselesi zerinde dnmeyi ifade etmektedir (Foucault, 2000b)8. Bu dorultuda Ann Game, bizim imdi nasl oluturulmakta olduumuz sorusunun, Foucaultnun balang noktasn

oluturduunu ifade etmektedir (Game, 1998: 72)9. Aydnlanma dncesinden km farkl yaklamlarn ideoloji kavramyla balantl olarak kesitikleri bir dier noktada seklerleme nosyonu durmaktadr.
8

Foucaultnun kendimize ilikin tarihsel ontolojiyi tartmak zere Aydnlanmann etik boyutunu oluturan eletirel sorgulama zerine durmas, Hubert Dreyfus ve Paul Rabinow tarafndan, Foucaultnun gnmz toplumsal pratiklerinde gzlemlenen yabancl/tuhafl (strangeness) aklamak zere, bizi biz yapan ve tekilerle paylatmz farkl nitelikli kltrel pratiklere dikkati ekerek, bu farkl pratiklerin mutlak ve evrensel etik kodlarn bulunmadn gsterdiini vurgulamak istemesi eklinde yorumlanmaktadr. Yazarlar bu trden bir anlayla Foucaultnun farkl konumlar arasndaki diyaloga olanak tandn ve yorumsal dzeydeki atmalar tevik ettiini dnmektedirler (Dreyfus ve Rabinow, 1986: 115). Foucaultnun, konuan znenin de iinde yer ald imdiye ait olmann anlam nedir? trndeki sorularn basite iinde yaadmz bu tuhaf dnyada bir arada yaamak nasl mmkndr eklinde yorumlamak, Maurizio Passerin dEntrvesin ifadesiyle Foucultnun Amerikanca evcilletirilmesini (?) (the American taming of Foucault) ve onun Nietzsche okumalarnn gz ard edilmesini ifade etmektedir (dEntrves, 2000: 200). te yandan, Foucaultnun her znenin kendini yaratmas, zne olarak kendini retmesi gerektiine ilikin etik vurgusu Slovaj iek tarafndan hmanist-elitist gelenek iinde yer almak eklinde deerlendirilmitir: Bu anlayn en yakn gerekleme biimi, kendi iindeki ihtiraslara hkim olan ve kendi hayatndan bir sanat yapt karan Rnesansn okynl insan ideali olacaktr. Foucaultnun zne anlay daha ziyade klasiktir: kendi zerinde dnme ve antagonist gleri birbiriyle uyumlu hale getirme gc olarak, benlik imgesini onarma yoluyla hazlarn kullanmna hkim olmann bir yolu olarak zne. (iek, 2002: 18).
9

talik, orijinal metne ait.

33

Seklerleme ya da dnyevileme dinsel otoritenin siyasal alandaki etkisini en aza indirmeye, bireyler ve toplum zerindeki dinsel kkenli dogmatik basklar ortadan kaldrmaya ve dini pratikleri bireysel ibadet ve manevi ballk dzeyiyle snrlamaya ynelik olarak gelimitir. Gerek ateist, gerek deist, gerekse pietist anlaylar iinde seklarizm, kar kma, sorgulama ve snrlama trnde farkl dzeylerde ilerleyen din eletirisiyle, kilisenin ve din adamlarnn sorgusuz sualsiz, gzleri kapal balanlan dini otorite eklindeki toplum iindeki merkezi konumlarn sarsmtr. Bu durum ya dini tasarmlarn toptan reddedilmesine ya da bu tasarmlarn akla uygun hale getirilmesine yol amtr. Bu dorultuda Tanr ve vahiy fikirleri bile kimi yaklamlar iinde doruyu arayan bamsz akln nnde bir engel olarak deerlendirilmemektedir. nk Tanr ve vahiy fikirlerinin akl-st kategoriler olmasnn, akla aykrlk anlamna gelmediine inanlmaktadr. Bu konuda bilinen en nl rnek, ngiliz Aydnlanmasnn balatclarndan birisi olarak deerlendirilen John Lockeun The Reasonableness of Christianity (Hristiyanln Akla Uygunluu) adl eseridir (aktaran Copleston, 1996). Genel olarak ifade etmek gerekirse, Aydnlanma dncesi, bireyleri kleletirdiine inanlan nyarglar, dogmatik kalplar, mistik tasarmlar ve hurafeler retmesi ve bunlara ynelik eletiriye imkn tanmamasndan tr din eletirisine girimitir. Ne var ki bu durum ounlukla dorudan din ve Tanr kartl anlamna gelmemekte; dinin zerinde, ruhban snfna ayrcalk tanyan, buna karlk halk kleletiren mistik unsurlar ortadan kaldrld zaman saf dinin ve Tanr inancnn doaya ve akla aykr olmad savunulmaktadr. Son olarak, Aydnlanma dncesinden km farkl yaklamlarda benzer kullanma sahip bir dier nosyona, eletiriye deinilecektir. Eletiri ilkesi Aydnlanma dncesi iinde her eyin akla ve eletiriye tabi olmas gerektii 34

eklinde yer etmitir. Buradaki her ey, Aydnlanmac dnrler iin ncelikli olarak dogmatik, geleneksel ya da otoriter deerler ile bu deerleri reten toplumsal kurumlar ifade etmektedir. Bu dorultuda eletiri, esas olarak toplumun idare edilmesiyle ilgili nemli siyasi ve toplumsal etkilere sahip eitli kurumlar ile bu kurumlarn uygulamalarn hedef almaktadr. Michel Foucault, What is Critique? (1997) (Eletiri Nedir?) adl yazsnda eletiri ile ynetimin yakn ilikisine iaret ederek, eletiriyi bir tr ynetilmeme istenci eklinde ele alr. Ancak bu durum basite ynetilmeyi istememe anlamna gelmez; ifade, mevcut ynetim anlayn sorunsallatrmaya yarayacak ekilde bu yneticiler tarafndan, bu biimde, bu ilkeler adna, bu amalar uruna, bu aralar kullanlarak vs. ynetilmeme istencini dile getirmektedir. Foucault bu anlamda eletiriyi gnll bakaldr (voluntary insubordination) eklinde tanmlarken, kavramn erdemle akrabalnn bulunduunu savunmaktadr. Aslnda Foucaultnun eletiri kavramna ilikin deerlendirmelerinin olduka spesifik bir kavray ifade ettiine deinmek gerekiyor. Judith Butlern da ifade ettii gibi, eletiri hep bir eylerin eletirisi olarak ele alnarak, o ey (eletirinin nesnesi) hakknda ounlukla olumsuz olan bir yargy dile getirmektedir (Butler, 2002)10. Bu balamda

10

Eletiri kavramnn yargyla olan yakn ilikisi pek ok alma ierisinde sorunsallatrlmtr. rnein Terry Eagleton, eletiri kavramnn bu sorunlu yapsn bir lde amak zere, eletirme (criticism) ve eletiri (critique) kavramlar arasnda bir ayrma gitmektedir. Buna gre eletirme, Aydnlanmac gelenein kulland anlamda dsal ya da akn bir noktadan birinin tekilerin durumundaki arpkl anlatmasyken, eletiri, znenin iinde yer ald durumun tesine iaret eden geerli ynleri aydnlatmay amalayan, zneyi ieriden anlamaya ynelik sylem biimidir (Eagleton, 1996: 15). Aslnda bu ayrm, kavramn bir anlamda iine ilemi yarg kavramna olan bamlln amasna ok da yardm eder grnmemektedir. Hatta bu ayrmn, Theodor Adornonun Kltr Eletirisi ve Toplum (2004: 174) balkl makalesinde vurgulad anlamda akn eletiriikin eletiri kartln koruyarak, aknlk karsnda ikinliin tercih edilmesini savunduu da ifade edilebilir. Eagletondan nce Raymond Williamsn Anahtar Szcklerine (2005) bakld zaman, kavramn yanl bulma eklindeki olumsuz yarg olarak ele alnnn tesine geme anlamnda nemli bir abayla karlalmaktadr. Williamsa gre, eletiri (criticism) yerine geebilecek bir terim aramaktansa, metne verilen tepki olarak eletirinin ierdii soyut yargnn yerine btn durum ve balamyla etkin ve karmak ilikileri iinde olumlu ya da olumsuz tepkilerin belli bir pratii ierdii yarg kavray tercih edilmelidir (Williams, 2005: 102-105). Williamsn bu vurgusunun eletiriyi,

35

Aydnlanmann znelerinin ancien rgimein ynetim ilkelerini sorgulamalarnn ve bu ynetim ilkeleri ile yneticilerinin deimesi iin verdikleri mcadelenin Avrupa apnda baar kazanmasnn ardndan, Foucaultnun bahsettii eletirel tavrlarn nemli lde yitirerek, eletiriyi, salt aydnlanm biz-aydnlanmam onlar, sekler dnya gr-skolstik dnya gr, zgr birey-baml tebaa trndeki kartlklar pekitirmenin ve srdrmenin bir arac olarak grdkleri sylenebilir. Bylelikle eletiri, Aydnlanma-kart olarak kabul edilen deer, yaklam ve akmlarn yanlln ya da arpkln gstermeyi hedef edinmi yarglar halinde kavranr olmutur. Yukarda evrensel ve soyut akl, seklerleme ve eletiri kavramlar araclyla Aydnlanma dncesine bal yaklamlarn ortak kimi zelliklerine deinilmeye alld. Bu yaklamlar ierisinde epistemolojik motifli ideoloji kavraynn yer edinii, 19. yy.n balarndan itibaren gelimitir. Her kavramla balantl olarak Aydnlanmac yaklamlarca yararlanld haliyle epistemolojik motifli ideoloji kavraynn belli bir epistemolojik dzen inas araclyla yerleik bir hal aldn ifade etmek mmkndr. Bu epistemolojik dzenin ncelikli olarak epistemolojik dzenin ii ve d ayrmn net bir ekilde tarif etme abas iinde olduu grlmektedir. Buna gre, epistemolojik dzenin ii, geerli yntem ve teknikleri kullanarak gerekliin dorudan bilgisine ulat kabul edilen, bilen znenin hkimiyetinde kurulmu bilgi alann ifade ederken, epistemolojik dzenin d, meru yntem ve teknikleri kullanmadklar iin iddia dzeyinin tesine geememi ve ounlukla da dinsel ya da politik karlar yanstan ifadelerden oluan ideolojik alan ifade etmektedir.

znenin gerekletirdii, deneyimledii ve rettii pratik olarak deerlendirmeye ynelik olduu belirtilebilir.

36

Aydnlanmac yaklamlar, ideolojik alann kimi durumlarda dini kurumlarca retilen ve ruhban snfnn karlarn yanstan metafizik yorumlardan, kimi durumlarda ise, belli siyasi akmlarn propagandac ifadelerinden olutuunu belirtir. Her iki halde de Aydnlanmac yaklamlarn, epistemolojik dzenin dna yerletirdikleri ideoloji, hemen her durumda ideoloji eletirisi anlamnda

kullanlmaktadr11. Bir baka ifadeyle Aydnlanma dncesine dayal yaklamlar iin ideoloji, bilgi kart dogmatik deerlere kar gelitirilen eletirinin nesnesi konumundadr. Bu anlamda ideoloji eletirisi de geleneksel tahakkm biimleriyle sarmalanm toplumlarn kart (ilerlemeci tarih anlayn izlersek gelecekteki hali) konumundaki rasyonel toplum hakikatine ulamak iin bir aratr. Sz konusu bu epistemolojik dzenin iine bakld zaman, bu bilgi uzamnn, bilen zne-bilinen d dnya (nesne), incelenen nesne-bu nesneyi doru bir ekilde aktarmay amalayan nesne bilgisi (yanstmac bilgi anlay) gibi ayrmlar etrafnda ekillenmekte olduu grlmektedir. Bu ayrmlar epistemolojik dzenin iinde bilgiyi, dini ya da siyasi konumlardan retilmi ideolojik etkilerden korumaktadr. Bilgiyi dinden ve siyasetten uzaklatrarak, ona nesnel ve tarafsz bir konum kazandrd iddias, Aydnlanmac yaklamlarn kendilerinin retildii spesifik ekonomik, politik ve toplumsal konumlarn belirsizlemesine de yardmc olmaktadr. Bylelikle asl tartlmas gereken husus, epistemolojik dzenin dna itilen ideoloji ve ideolojik etkiler olmakta ve epistemolojik dzenin iine ynelik eletirel bir sorgulama yaplmamaktadr.
11

Jrgen Habermas, ideolojilerin ilk ortaya klarnn modern bilimin rts altnda gerekletiini, meruluklarn ise gerek iktidar ilikilerini analiz etmekten uzak durarak yrttkleri ideoloji eletirisinden elde ettiklerini belirtir. Yazar, bu balamda ideolojilerin, ideoloji eletirisiyle ayn kkene sahip olduklarn vurgulayarak burjuva ncesi ideolojilerin olamayacann altn izmektedir (Habermas, 1997: 49). Habermasn metninde kapitalist retim tarz ncesinde ideolojinin olmadna ilikin bir vurgu var gibidir, ancak Marxn eserlerinde farkl retim tarzlarnn farkl ideolojileri dourduuna ilikin deerlendirmelere rastlanmaktadr. Bu yzden kavram olarak ideoloji ortaya atlmam olsa da burjuva ncesi ideolojilerin varlndan sz etmek mmkndr.

37

deolojinin sz konusu bilgi alanna ynelik en nemli etkisinin sbjektiflik olduu kabul edilmektedir. Bu dorultuda sbjektifliin gerein dorudan bilgisine ulamay engellemesinin nne ancak objektifliin temsilcisi olan bilimsel bilgi tarafndan geilebilecei dnlmektedir. Aydnlanmac yaklamlar, eitli irrasyonel kategorilerin etkisinden arnm/arndrlm zihne sahip olan

aratrmaclarn veya bilim adamlarnn, ideolojiyi etkisiz klarak sbjektiflii ortadan kaldracak olan ayrcalkl bir zne pozisyonuna sahip olduklarn kabul etmektedir. Bu durum, bilen zneye gereklii temsil etme anlamnda nemli bir otorite salarken, bilen znenin kendisini ve bilgisinin kesinliine ilikin meruluun nasl elde edildiini tartma dna itmektedir. Bu trden bir tespit, gereklik-ideoloji ilikisini byk lde objektif-sbjektif ilikisi biiminde ele alan Aydnlanmac yaklamlarn zneyi belli bir zaman ve mekn iine yerletirmediine de iaret etmektedir. Dolaysyla burada sz konusu olan, zaman ve meknn zerine ve tesine gemi, evrensel nitelikli bir zne kategorisi dncesidir. Bylesi bir dnce, gereklie dair bilginin ancak temsiller araclyla mmkn olduunun gz ard edilmesi anlamna gelmektedir. nk gereklie dair bilginin eitli gsterge sistemleri dolaymyla elde edildiinin dnlmesi, gerekliin temsilcisi

konumundaki bilen znenin otoritesini ve meruluunu tartma konusu yapacaktr. Epistemolojik motifli ideoloji kavray, Aydnlanmac yaklamlarn yan sra Marksizm iinde de belli bir geerlilie sahiptir. Gereklii tahrip eden bir unsur olarak ideoloji kavraynn Marksist gelenekteki kkenleri, Karl Marx ve Friedrich Engelsin Alman deolojisi (1992) adl yaptlarnda kullandklar camera obscura metaforuna kadar uzanr. Yazarlara gre ideoloji ierisindeki insanlar ve onlarn ilikileri tpk camera obscurada olduu gibi ba aa evrilmi olarak grlmektedir (Marx ve Engels, 1992: 42). 1845-46 yllar arasnda yazlan Alman 38

deolojisi, yazarlarn lmlerinden sonra, ilk kez Rusa olarak 1924de yaynlanabilmitir ve yaynlanan metin de nemli lde taslak niteliinde olup, yazarlar tarafndan tam anlamyla yayna hazr bir halde braklmamtr. Byk lde bu nedenle Alman deolojisinde gerekliin nasl ters-yz olduu ok da ak biimde ortaya konulamamtr. Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonunda (1992) Marxn Alman deolojisinde ele aldklar sorunlara daha sonra tekrar dnme ans bulamadn belirterek, kendisinin bu metinde o dnemde yaynlanma imkn bulamam taslakta ele aldklar sorunlar deerlendirmeye alacan belirtir. Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonunda dorudan camera obscura metaforu kullanlmaz ancak, Alman deolojisiyle benzer bir ekilde metinde ters-yz etme, ba aa dnm olann ayaklarnn yere basacak hale getirilmesi gibi ifadelere sklkla rastlanmaktadr. Bu ifadeler metinde esas olarak Hegel diyalektii karsnda Marksist ya da materyalist diyalektiin konumunu anlatmak zere kullanlmaktadr. Engelse gre Hegel diyalektii felsefi adan soyut, deimez ve tarihsiz olarak deerlendirilen her eyi geersiz klmaktadr. Bu nokta, Hegelin esas olarak Kant ve Humeun grlerine verdii yantta belirgin hale gelmektedir. Ancak Hegel, diyalektii, sonunda Mutlak Fikire dayandrmaktadr. Bu durum, Mutlak Fikirin d dnyadan yani dncenin maddi gereklikten nce var olmas anlamna gelmektedir. Engels bu noktadan hareketle Hegelin maddeyi tinin rn gibi gsterdiini ifade eder. Dncenin maddeden nce var olmas her eyden nce bir yaratc fikrine dayanmaktadr. Marx ve Engels, Hegel diyalektiinin eylerin somut ve tarih iinde deien doasna vurgu yapmas ynnn benimsenmesi gerektiini belirtir. Ancak, diyalektii bir Mutlak Fikire dayandrmas 39 Hegelin idealizmini aa

karmaktadr. Sonuta bu haliyle Hegel diyalektii, idealist bir biimde ba st konulmu bir materyalizmden baka bir ey deildir (Engels, 1992: 23-24). Marx, Hegel diyalektii karsna Mutlak Fikir ve yaratc dncesini geersiz klan materyalist diyalektii geirerek bu ba aa duran diyalektiin ayaklarnn yere basmasn salamtr. Bir baka ifadeyle Marxn, diyalektiin znesinde idealizmden nemli bir kopu anlamna gelen ciddi bir dnm gerekletirdii sylenebilir12. Marx iin diyalektiin znesi Mutlak Fikir deil, insandr. Ancak buradaki insan znesi soyut bilin eklinde deil, toplumsal ilikiler iindeki zne olarak ele alnmaldr. Hegel diyalektii materyalist diyalektie dntrlmezse, hl Hegel diyalektiinin olduu gibi benimsenmesi srdrlrse, fikirlerin maddi retim ilikilerinden bamsz, kendilerine ait zerk bir tarihleri varm gibi deerlendirilmesine devam edilmi olacaktr. Bu durum, dnmn esas olarak fikirler dzeyinde, zihinde gereklemesi gerektiini ifade etmek anlamna gelmektedir. Oysa Marxa gre dnm zihinde deil, maddi retim ilikilerinde gereklemelidir. Marx ve Engelsin Alman deolojisinde ideolojiyi, bilinteki maddi nitelikli gerekliin ters-yz olmu ifadesi eklinde ele alarak, onun arpk ya da bozulmu dncelere yol atn vurgulamalar, ncelikli olarak zihinde yer etmi fikirlerin kaynan insanlar arasndaki maddi ve somut nitelikli toplumsal ilikilerde aranmas
12

Henri Lefebvre, Marksist materyalizminin karakteristiini vurgulamak zere ama (dpassement) kavramna dikkati eker. Yazara gre Marxn diyalektik yaklam, son noktaya varm [kapal] Hegelci diyalektiin almasn salamtr. Hegel diyalektiinin almas byk lde siyasal olann almas anlamna gelmektedir. Hegelin denin tenlemesi diye adlandrd devlete verdii ncelik, Marx iin, toplumsal insan tarafndan yaratlm olan devlet ve siyasetin bamsz birer form haline gelmesini ifade etmektedir. Marx, siyasal olan, retim ilikilerinden kan toplumsal ilikilerle, yani toplumsal olana ncelik vererek amtr: Kapitalizmle ve devletle birlikte, en gerek olann (yani toplumsal olan), en az gerek olan (siyasal-olandan daha az gerek olan) bir ey gibi grnd; en bata gelen insanlarn (emekilerin, yaratclarn), en sonda yer aldklar, somut koullarn ihmal edildii baaa bir dnyada yayoruz. Bu durumu amak, akl ve gerein hakik birliini yeniden kurup; bir stn birlik yaratarak, dnyay ve toplumu daha akl klmak demektir (Lefebvre, 1996: 137).

40

gerektiine iaret etmektedir. Bu durum, idelerin kkenini tinsel alanda arayan felsefi gelenekten nemli bir kopuu ifade ederken, eitli ideolojik formlarn bireylerin znel nitelikli imgelemlerinin rn olmadn da gstermektedir. Ksaca, Marx ve Engels iin bilinteki ters-yz olu fikirsel veya zihinsel kkenli deildir. Benzer bir biimde ideolojinin yol at gereklie dair arpk ve tahrip edilmi dnceler de, gen Hegelcilerin iddialarnn aksine, doru dncelerle yer deitirseler bile deimeden kalmaya devam edeceklerdir. Bu nedenle, Marxn ideoloji kavraynn, kavram, salt zihinsel bir yanlsama olarak deerlendirdiini sylemek yeterli olmayacaktr. Alman deolojisinde dank bir ekilde de olsa ortaya konan ideoloji-bilin, ideoloji-yanlsama, ideoloji-ters yz olma gibi ilikilere ilikin deerlendirmeler Marx sonras yazarlarca kimi zaman ideoloji eittir yanl bilin biiminde formlletirilmitir. Marxn gerek Alman deolojisinde gerek Ekonomi Politiin Eletirisine Katkda (1993) gerek Kapitalin (2000) meta fetiizmiyle ilgili blmnde ideolojiyi ele alrken yanl bilin ifadesini kullanmad bilinmektedir. Ne var ki Marx tarafndan ideoloji iin dorudan yanl bilin ifadesi kullanlmasa da, Marxn gerek ile onun grngs arasnda -biimin gereklii pek ok durumda grnmez klabilecek derecede- fark bulunduu dncesine bal kalarak, ideolojiyi bir tr yanlsama eklinde, gereklii bulanklatran grngnn bir paras olarak ele aldn ifade etmek yanl olmayacaktr. Ge dnem Marksistlere kadar devam eden bu ideoloji anlay, kavram pek ok durumda doru ve yanl bilme fikirleri arasndaki kartlk ilikisi ierisinde deerlendirerek, onu arptma, yanlsama, ters-yz etme, gizemletirme ya da grnmez klmayla edeerli olarak ele almaktadr. Ancak yukarda da deinilmeye alld gibi buradaki kritik nokta sz konusu yanlsamann zihinsel veya fikirsel kkenli olmaddr. Bir baka 41

deyile, yanlsama burada zihinleri sersemletilmi, gzleri kr edilmilerin gerekleri grememesi sorunu deildir. Marksist gelenek iinde sklkla gnderme yaplan yanl bilin nosyonu, ideolojiyi deerlendirmede en sorunlu kavramlardan birisidir. Yanl bilin, pek ok yorumlamada basite zihnin, mevcut toplumsal gereklikle ilgisi olmayan yanlsamalara ve arpklklara sahip olma halini tarif etmek zere kullanlmaktadr. Ancak kendisi kavram olarak yanl bilinci kullanmasa da, Marxn almalarnda Engelsden balayarak farkl dnrlerce yanl bilin olarak tarif edilen ileyi, Marx tarafndan 1844 El Yazmalarndan (2003) itibaren pek ok metninde, felsefi gelenek iinde yer etmi zne-nesne ikililiine kar kmak iin kullanlmtr. Marx zne ve nesnenin iki ayr kategori olduunu yadsmasa da onlar belli bir btnlk iinde deerlendirmeyi tercih etmitir. Marxn esas olarak bilinle varlk (ya da sbjektif ve objektif olan) arasndaki kartl amaya alarak, ne dnselin ne de maddinin tek bana bir dierine gre ayrcalkl, belirleyici, stn ya da nemli niteliklere sahip olmadn gstermeye altn ifade etmek mmkndr. Marxn felsefi gelenek iinde yer etmi zne-nesne kartln amak iin gelitirdii ciddi mdahale, dnsel ve maddi olann (bilinle varln) bir btn oluturduunu vurgulamaya yneliktir13. Yanl bilin, bu btnln bozulmasyla -rnein kartln bir tarafnn basite tekinin yansmas olduunun vurgulanmasylaortaya kmaktadr. Marx, idealizm ve mekanik materyalizm eletirileriyle ortaya koyduu znenesne kartln praxis kavram araclyla amaya almtr. Marx iin, sz konusu zne-nesne kartlnn kapitalist toplumlarda yerleik bir hal alp, ilerlik
13

Rosalind Coward ve John Ellise gre zne ile nesneyi birbirinden ayrmak metafizik bir ilem olup elerden birini bastrmann sonucu ya mutlak bir idealizm ya da onun tam tersi olarak mekanik bir maddecilik olacaktr (Coward ve ellis, 1985: 159).

42

kazanmasndaki kilit kavramlardan birisi temsildir14. Marx, her toplumsal gerekliin temsiller/tasarmlar, formlar, bir baka ifadeyle d grnler yarattn kabul eder. Buradaki d grn dorudan hayal, kuruntu vb. anlamna gelmemektedir, bunlar belli bir anda insan etkinliklerin oluturduu btnn ortaya k [grn] biimleridir, yani bilincin ortaya k tarzdr (Lefebvre, 1996: 60). D grnn gereklikle olan ilikisi farkl biimlerde ortaya kmaktadr. deolojik oluum iin esas olan, d grnn, felsefi ve siyasi tasarmlarn temellerinden yoksun kalacak ekilde, maddi gereklikten bamsz, kendinde ey olarak grlmeye balamasdr. Bu durumu, formun, maddi gerekliin yerine gemesi eklinde ifade etmek de mmkndr. Marx, temsil/tasarm (imgesel) ile gerek arasndaki kopuu ve temsil-gerek ilikinin bozulmasn hem politik hem de ekonomik adan deerlendirmitir. Politik temsille ilgili olarak Louis Bonaparten 18 Brumaireinde (2002) Marx, temsilin gereklikten bamsz hale gelmesi ve zerklemesinin belirli bir snfn karlarnn tm insanln karlar olarak aktarlmasnda yattn vurgulamaktadr. Temsilin gc, tekil ya da ksmi olann genel adna konuabilme ve genele hkmetme yetisinden gelmektedir. Bu anlamda sadece temsil (tasarm, imgesel ya da grng) zerinde odaklanmak, temsilin gerisindeki gerekliin (ve zn) kavranamamasn beraberinde getirmektedir. Marx, kapitalist sistem ierisinde ekonomik nitelikli temsilin ilerliini ise, meta fetiizmi kavramyla Kapitalin ilk cildinde ortaya koymutur. Grng ve z ayrmna bal kalarak meta fetiizminin insan emeinin rnlerinin onlar

14

David Hawkes, Marxn almalarnda yanl bilin olarak adlandrlan ileyiin esas olarak temsil sorunu olduunu vurgulayarak, ideolojinin, temsilin zne ile nesne arasndaki dolaym salayan ilevinin gz ard edilerek, tek bana temsilin bir tr grng olarak deil de kendinde ey olarak alglanmas sonucunda ortaya ktnn altn izer (Hawkes, 1996: 98-99).

43

yaratanlardan ayrlarak bamsz ve zerk bir gereklik olarak grnmesiyle ortaya ktn ifade etmek mmkndr. Bu niteliiyle meta fetiizmi, kapitalizmin ekonomik biimlerinin altnda yatan toplumsal ilikileri gizlemesine yardmc olmaktadr. Hem ekonomik dzeyde hem de siyasal dzeyde temsil nosyonunun Marxn metinlerindeki kullanm, arlkl olarak bir eyin yerini alma, bir eyin yerine geme ve onun hakknda konuabilme biimindedir. Var olan temsil sisteminin devamll ise, temsilci konumundaki bir ey (rnein meta) araclyla temsili bir iliki iinde (rnein deiim ilikisi) edeerlilik, denklik ve eitlik ilikinin kurulmasyla salanmaktadr15. Bu sayede karmak nitelikli toplumsal ilikilerin, kiiler ya da snflar arasndaki ilikilerin, nesneler arasndaki iliki gibi grnmesi mmkn olmaktadr. Ancak burada zneleraras ilikinin, nesneleraras iliki gibi grnmesi trnde basit bir aldatmaca yoktur; kiiler arasndaki ilikinin belli bir temsili iliki iinde nesneler arasndaki iliki ierisinde gizlenmilii sz konusudur16. Dolaysyla temsil, gereklie ilikin kandrmaca ve aldatma olarak deerlendirilemez. Var olan temsil sistemine ilikin bir dier nemli unsur ise, temsili ilikiyi kristalize eden belli bir formun (rnein para) ortaya kmasdr. Bu form, hem karmak nitelikli toplumsal gereklikten km ilikileri bnyesinde

younlatrmas, hem de bu toplumsal ilikilerin bilgisine dair etkili bir yer

15

...metalar, deiimde kendi aralarnda denge kurarlar. Birbirlerinin yerini alrlar, birbirlerinin edeeri saylrlar ve bylelikle grnteki uyumsuzlua karn, ayn birimi temsil ederler (Marx, 1993: 43).
16

Ve ensonu deiim-deerini yaratan emei nitelendiren bir baka ey de, burada, kiiler arasndaki toplumsal ilikilerin, sz uygun derse, tersine grnmesi, nesneler arasnda bir toplumsal iliki gibi grnmesidir. Ancak bir kullanm deeri bir baka kullanm deeri ile deiim-deeri bakmndan kyasland zamandr ki, ayr ayr kiilerin emei eitlenmi ve genel emek bakmndan kyaslanm olur. Demek ki, deiim deeri, kiiler arasndaki bir ilikidir demek daha doru olur ama bu ilikinin, nesneler rts iinde gizlenen bir iliki olduunu da eklememiz gerekir (Marx, 1993: 49)

44

deitirme ileyiini salamas asndan olduka nemlidir. Bu nedenle temsili ilikinin bu kristalize olmu formu simge deildir. Bir baka ifadeyle Marxn metinlerinde temsil simge biiminde deil, younlama ve yer deitirme araclyla ifade edilmektedir17. Ancak temsili ilikinin younlama ve yer deitirme araclyla kurulmu olmas bu ilikide yanlsamann olmad anlamna gelmez. Yanlsama, temsili ilikiyi kristalize eden form ile bu formun ifade ettii toplumsal ilikilerin devaml olarak yer deitirmesinde ortaya kmaktadr18. Marksist gelenek ierisinde yer etmi olan epistemolojik motifli ideoloji anlaynn temel noktalarna deindikten sonra, bu kavrayn blm banda aktarlan Aydnlanma dncesine bal yaklamlarn ideoloji kavrayndan farkllat noktalar da belirtmek gerekiyor. lk olarak Marksist gelenek ierisinde ideoloji, tek tek bireylerin sahip olduklar kiisel kanaatler, inanlar ya da dnceler biiminde deerlendirilmez. Burada kaynan maddi yaam koullar ierisindeki elikilerden alan ve toplumsal olarak belirlenmi bilince denk den bir ideoloji kavray sz konusudur. Bu ideoloji kavray insan iradesinden byk lde bamszdr ve bu nedenle sbjektif ya da hmanistik bir ze sahip deildir. Ayrca maddi yaam koullar bilinci belirler eklinde vurgulanan belirlenme ilikisi nedeniyle ideoloji burada zorunlu olarak ortaya kan bir sonu biiminde
17

Para, metalarn deiim deeri iinde rettikleri deiim-deerinin bir billurlamasdr....Para, bir simge deildir, nasl ki bir kullanm-deerinin meta olarak varl bir simge deilse. Bir retimin toplumsal ilikisinin, bireyin dnda mevcut olan bir nesne biiminde ortaya kmasnn ve bu bireylerin toplumsal hayatlarnn retimi sreci iinde aralarnda kurduklar belirli ilikilerin, bir nesnenin zgl nitelikleri gibi grnmesi olgusudur ki, bu tersine durum, hayali olmayp, gerein ta kendisi olan bu aldanmadr ki, deiim-deerini yaratan emein btn toplumsal biimlerini nitelendirir. Bu, parada, metadakinden yalnzca biraz daha gze arpar ekilde ortaya kar (Marx, 1993: 64).
18

Para sisteminin btn yanltmalar, belirli zellikleri olan doal bir nesne biiminde parann, bir retimin toplumsal ilikisini temsil ettiini gzden karmamzdan ileri gelmektedir... Bu yanlsama biraz nce ellerinde tuttuklarn sandklar nesnenin [para], kendilerine [modern iktisatlara] birdenbire toplumsal iliki olarak grndn ve toplumsal iliki diye snflandrdklar eyin de, kendileriyle alay edercesine, nesne biiminde karlarna kverdiini itiraf etmeleriyle sabittir (Marx, 1993: 49-50).

45

deerlendirilmektedir. Bu yzden Henri Lefebvre Marksist tarih anlay asndan insann kendi bilincine ulamas iin ideolojiden gemesinin zorunlu olduunu ifade etmektedir: Kendi bilincine ancak kendi tekisi iinde, yani ideolojilerde varr (Lefebvre, 2006: 111). Kukusuz bu ideolojik aama, insann kendi gerekliine ulamas iin yaanmas zorunlu olsa da almas gereken bir aamadr: nsan dncesi ve gereklii ideolojiler dolaymyla biimlenir, ama ancak bu ideolojileri ap, onlardan zgrleip, gerek etkinliklerle yz yze gelerek (Lefebvre, 2006: 112). Ancak daha nceden de deinildii gibi Marksizm asndan ideolojinin ortadan kaldrlmas ve onun almas, Aydnlanmac yaklamlarn varsayd gibi basite yanl fikirleri dorularyla deitirme eklinde zetlenebilecek bir eitim sorunu deildir19. kinci farkllk, ideolojinin eitsiz g ilikileriyle olan balantsdr. Aydnlanma dncesine sadk yaklamlarca adeta yok saylan asimetrik g ilikileri, Marksist gelenek iin ideoloji zmlemelerinin merkezinde yer alr. Marx ve Engels, bir toplumdaki hkim fikirlerin o toplumda retim aralarn elinde bulunduran snflarn fikirleri olduklarn belirterek, belli bir toplumda zihinsel

retim aralarndan yoksun olanlarn dncelerinin de maddi retim aralarn ve dolaysyla zihinsel retim aralarn elinde bulunduran egemen snfa baml olduunu vurgular (Marx ve Engels, 1992: 70). Bu erevede, egemen snfta retilen ideolojik bilginin, kendini tabi snflara baml klma gcne sahip olduu
19

Marksist gelenek iindeki ideolojiyi deil, ideolojiyi yaratan ykmalyz! slogan, Marksizmin nihai hedefinin, ideolojinin ortaya kmasna neden olan maddi yaam koullar ierisindeki elikilerin ortadan kaldrlmas olduunu dile getiren rneklerden birisidir. Bu kapsamda, ideolojinin olmad ya da ortadan kaldrld toplum zaten komnist toplumu ifade etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak ayrca Marxn Feuerbach zerine olan nc tezi de hatrlanabilir: Koullarn deitirilmesine ve eitime ilikin materyalist reti, koullarn insanlar tarafndan deitirildiini ve eiticinin kendisinin de eitilmesi gerektiini unutur. O nedenle, toplumu -biri dierinin stnde yer alacak biimde- iki ksma ayrmak durumunda kalr. Koullarn deimesi ile insan faaliyetinin ya da insann kendisinin rtmesi, ancak devrimci pratik biiminde kavranrsa ussal olarak anlalabilir. (Marx, 1992: 21 [italik orijinal metne ait]).

46

ve bu gcn ve etkinliin retim ilikilerinden kaynakland grlmektedir. Dolaysyla burada ideoloji, smrye dayal olarak ekillenen egemenlik ilikisi dolaymyla tanmlanmaktadr. Ancak, sz konusu olan egemenlik ilikilerinin bir tr ilevi eklinde deerlendirilebilecek bir ideoloji kavray da deildir: deoloji ya da egemen dnceler, egemenliin bir rn deildirler; egemenlie ikindirler, onun bileenlerindendir (Durand, 2002: 94). Marksist gelenek ierisindeki epistemolojik motifli ideoloji kavray, Aydnlanma dncesine bal yaklamlarca benimsenen kavrayla belirli alardan benzerlikler de tamaktadr. lk olarak, Marksist gelenek de ideolojinin olmad bir topluma kavumann mmkn olduunu savunur. Ancak bu toplum, Aydnlanmac yaklamlarn ileri srd gibi serbest piyasa ekonomisinin hkimiyetindeki kapitalist bir toplum deil, zel mlkiyetin ortadan kaldrlmasyla geilecek olan komnist toplumdur. Bir baka ifadeyle Marksist gelenekte ideolojinin sonu ile iblmnn devrimci dnm birbirine zdetir (Balibar, 2003: 65). deolojisiz toplum dncesi, bu dnceyi gerek klmaya nclk edecek zel bir grubun (sosyalist entelekteller) ya da snfn (snf bilincine sahip ii snf) ayrcalkl zne konumuna sahip olmasn da beraberinde getirmektedir. kinci olarak ideoloji, Marksizm iinde de pek ok durumda bilimsel bilginin kart olarak deerlendirilir. Ancak burada sz edilen bilimsel bilginin ve teorinin hedefi, pozitif bilim idealinden farkl olarak, tarihsel yaplardan bamsz sadece olgular analiz etmek deil, bu olgularn altnda yatan gereklii ortaya koymaktr. Zaten, grnt ve gereklik arasnda bir ayrm yapmadan, grnty incelenen olgunun z gibi gstermek teorik deil, ideolojik bir bak asn yanstmaktadr. Son olarak ideolojik olarak nitelenene gre daha stn olan bilgi konumundan seslenen epistemolojik motife uygun eletirel zn izlerine Marksizm iinde de 47

rastlanmaktadr. Marksist gelenek, kimi zaman genel anlamda ideoloji karsnda kimi zaman ise ksmi olarak burjuva ideolojisi karsnda esas olarak ideolojiye gerek duymayan, iinde eylerin ne iseler o olarak grnd bir topluma ulama yolunda etkili bir ideoloji eletirisi gelitirmeyi hedefler. Ancak bu noktada, Marksizm iindeki ideoloji eletirisinin nesnesinin dorudan ideoloji olmad, mevcut ideolojik formlarn ortaya kmasna neden olan maddi dnyann elikileri olduu da eklenmelidir. Epistemolojik motifli ideoloji kavraynn temel nitelikleri, kavrayn Aydnlanmac ve Marksist yaklamlar iindeki yer edii erevesinde, aralarndaki benzerliklere ve farkllklara vurgu yapacak ekilde aktarldktan sonra, aada bu ideoloji kavrayn kesen eksenler araclyla, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar deerlendirilecektir.

1.2. deoloji | Grnen-rtk Olan Ayrm, deoloji | Dolaymlama ve deoloji | Deitirilmi Gereklik Eksenleri Bu blmde, medya almalar ierisinde epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar, epistemolojik motifli ideoloji kavray iindeki belirgin hatlar oluturan ideoloji ekseni yardmyla deerlendirilmeye allmaktadr. Sz konusu eksenlerden ilki, ideoloji | grnen-rtk olan ayrm eksenidir. Bu ideoloji ekseni, Aydnlanmac yaklamlar iinden konutuu zaman eitli sbjektif zihinsel yanlglardan tr, Marksizm iinden konutuu zaman maddi yaamda retim ilikilerinin barndrd elikilerden tr, grnen, ak ve ortada olanla, zeri rtk biimde gizli kalm olan arasnda belirgin bir fark olduunu dile getirir. Bu kapsamda ideolojik olan, pek ok durumda grnene denk derken, gerek olan, grnenin ardnda yatan rtk olana denk dmektedir. Bir

48

baka ifadeyle, grnenin kendisini gerek olarak, rtk olanla hibir ilgisi yokmu gibi sunmas ideolojinin k noktasn oluturmaktadr. Bu dorultuda geerli bir ideoloji analizinin amac, eksik, arpk, yanlgya sevk eden, ters-yz olmu vb. nitelikli grnen olan ap, ideolojinin ortaya kmasna neden olan kaynak ve kkenleri gstererek, gizli kalm olan gerei aa karmak olmaldr. Medya almalar alannda epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi almalarn, izledikleri bu ideoloji ekseni dorultusunda ncelikli olarak medyay kurumlar ve ierii ile ekonomik ve politik anlamda medyann iinde yer ald sistemi, yapy ya da dzeni tanmlama, tarif etme, inceleme ve eletirme olana salamasndan tr nemsedikleri grlmektedir. Bu durum, epistemolojik motifli ideoloji kavrayna bal medya almalarnn medyay esas olarak grnen biiminde deerlendirdiklerine iaret ederken, tatmin edici bir medya analizi iin amalarnn, grnenin tesine geip, eletirel bir perspektifle, rtk olarak kalan aa karmak olduunu gstermektedir. Bu dorultuda rnein, Peter Golding ve Graham Murdockun Kltr, letiim ve Ekonomi Politik (2002) balkl makalelerinde eletirel ekonomi politik olarak nitelendirilen yaklam tarif edilirken, bu yaklamn ayrt edici unsurlarndan birisi olan eletirel niteliin, zmlemeyi, iletiim ve kltr grnglerinin inceledii toplumsal dzenin eletirisine, bu toplumsal dzene ilikin kuramsal bilgiyle ekillenen bir anlaya dayandrmak anlamnda eletirel olduu vurgulanmaktadr. Bu makalede nerilen eletirel zmleme, hem dinamik hem de sorunlu olarak tanmlad, deimeye maruz ve znde kusurlu olduunu dnd ge kapitalizmin incelenmesi ve betimlenmesiyle ilgilidir (Golding ve Murdock, 2002: 61, 65). Burada nerilen medya analizini bir anlamda toplumsal gerekliin analizi olarak da dnmek mmkndr. nk makalede, tarif edilen ekonomi politik yaklamn ada 49

toplumun eletirel bir zmlemesini yapmay vaat ettii (elbette bu ynde eksiksiz bir aklama olamayaca kabul edilmekle birlikte) dile getirilmektedir (Golding ve Murdock, 2002: 65). Medyaya ynelik bu trden bir yaklamn, medyay ekonomik, politik ve kltrel adan iinde yer ald kapitalist sistemin eletirisine olanak tanyacak ekilde ele alnmas gereken bir alma nesnesi biiminde kavrad sylenebilir. Bir baka ifadeyle, medya, iinde yer ald ekonomik ve politik yapyla

ilikilendirilmedii takdirde, yzeysel kalmaya mahkm olacak bir alma nesnesini ifade ediyor gibidir. Medyaya dair retilen bilgi, gerek retim, gerek metin, gerekse tketim dzeyinde mevcut iletiimsel grnglerin zmlemesinin tesine geerek, tarihsel adan bu grnglerin mevcut halleriyle ortaya kmasna neden olan, znde kaynaklarn eitsiz paylamnn yatt gereklik alannn bilgisi olma hedefindedir. Dolaysyla burada, medyaya ilikin olarak kullanlan her ifade, ekonomik, politik ve kltrel adan medyann iinde yer ald btnle gnderme yapmak durumundadr. Bu durumda da bir medya teorisinin gereklii arayaca temel, teori ister retim ve datm, isterse tketim dzeyinde odaklansn medyann kendisi deil20, medyann iinde yer ald toplumsal btnlk eklinde durmaktadr. Bu balamda, epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar iinde arlkl olarak ekonomi politik yaklam benimsemi olanlarn temel amalarndan birisinin (pek ok metinde ge kapitalizm olarak adlandrlan) toplumsal btnl anlamak olduu ifade edilebilir (Golding ve Murdock, 2002: 65; Garnham, 1990: 7; Meehan vd., 1993: 107; Mosco, 1996: 267).

20

Yukarda aktarlan bu nitelik Nicholas Garnham tarafndan u szlerle arpc bir ekilde dile getirilmektedir: Alman akademisyen Oscar Negtin yapt u hatrlatmay parola edinmemiz gerekiyor: Medyay anlamak iin medyaya bakmamalyz (Garnham, 2001b: 127).

50

Bu eksen araclyla tartlan, daha ok ekonomi politik yaklam ierisinden km almalar, ilk etapta birer meta olarak deerlendirilen kltrel rnlerin retimi, datm ve tketimini kapitalist sisteme ikin olan eitsiz g ilikileri erevesinde irdeleme amac tayor gibi grnmektedir. Ancak bu trden bir perspektifle yaplan medya incelemelerini dorudan meta analizi eklinde, yani meta olarak deerlendirilen kltrel rn bir form biiminde ele alp, bu formun hem ey (kullanm) hem de deer (mbadele) olarak ortaya knn analizi eklinde deerlendirmek sorunlu grnmektedir. Bir baka ifadeyle kimi zaman kltrel rnlerin, kimi zaman izleyicilerin (Golding ve Murdock, 2002: 72; Meehan, 1990; Smythe, 1977; Smythe, 1981: 22-51) kimi zaman ise izleyici lmlerinin (ratings) (Meehan, 1990) meta olarak nitelendirmesine ramen, yaklam iinden retilmi medya almalarnda bulunmayan ey, aslnda meta analizinin kendisidir. Bu trden almalarda meta formunun ne olduunun tespitiyle ya da metay ortaya karan endstriyel ve ticari medya yapsnn detayl bir tasviriyle yetinildii grlmektedir. Bu durum da, yaplan incelemenin ampirik verilerle desteklenmi betimleyici niteliinden uzaklap zmleme dzeyine ulamas nnde bir engel gibi durmaktadr. Epistemolojik ve yntemsel adan meta formunun zmlenmesine

odaklanlmamas ekonomi politik yaklam iinden retilmi medya incelemelerinin teorik anlamda baka bir ynelimi tercih ettiini gstermektedir. Bu ynelimi, medya eriimi ve kontrolnn daha eitliki, daha adil ve daha demokratik bir yapya kavuturulmas gerektiinin ifadelendirilmesi olarak adlandrabiliriz. Bu dorultuda ortaya atlan argmanlar, devletin ve sermayenin medya zerindeki mdahale ve denetiminin snrlandrlarak, demokratik bir iletiim sistemine kavuulmas gerektii ve toplum iinde her kesimin iletiim olanaklarndan eit bir ekilde yararlanmas 51

gerektii noktalarnda birlemektedir. Bu trden argmanlarn gerisinde toplumsal anlamda ortak yarar (common good) (Golding ve Murdock, 1997b) ilkesi oluturma ve yerletirme abalarnn bulunduu sylenebilir. Sonuta bylesi bir aba, liberal demokrasilerin iletiim ve medya sistemleriyle ilgili olarak yaanan sorunlar karsnda yurttaln neminin vurgulanmasn ortaya karmaktadr. Bu dorultuda rnein Peter Goldingin Political Communication and Citizenship: The Media and the Democracy in an Inegalitarian Social Order (1990) (Siyasal letiim ve Yurttalk: Eitsiz Toplumsal Dzende Medya ve Demokrasi) balkl makalesinde iletiim kurumlar ve srelerinin politik rolne ilikin daha yeterli bir analiz gelitirmede yurttalk kavramnn anahtar e olarak nerildii ifade edilirken, benimsenen perspektif asndan izleyicinin/dinleyicinin/okuyucunun yurtta olarak kavrand vurgulanmaktadr. Benzer bir ekilde Graham Murdockun Across the Great Divide: Cultural Analysis and the Condition of Democracy (1995: 93) (Byk Blnmenin tesinde: Kltrel Analiz ve Demokrasinin Koulu) balkl yazsnda, siyasal topluluun tam ve etkin yeliinin gerektirdii hak ve sorumluluklarn inas asndan yurttaln ekonomi politik yaklamn merkezinde bulunduundan sz edilmektedir. Makalede yurttaln sadece kiisel ifade ve toplumsal katlm iin kaynaklara ulama asndan deil, ayn zamanda ortak yarar iin mzakereye katk salayabilme asndan da nemsendii belirtilmektedir. Bir dier rnek, Vincent Mosconun The Political Economy of

Communication: Rethinking and Renewal (1996: 163-164) (letiimin Ekonomi Politii: Yeniden Dnme ve Yenileme) adl kitabnda bulunabilir. Kitapta yurttalk metalamann kamusal alandaki alternatifi olarak gsterilirken,

52

metalamann belirtilmektedir.

zel

alandaki

alternatifinin

ise

dostluun

inas

olduu

Aslnda bu son rnein, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren ekonomi politik yaklama sahip incelemelerinin yukarda deinilen teorik anlamdaki yn deitirmeyi belirginletirdii sylenebilir. Sz konusu yn deitirme, bu trden almalarn teorik temellerine byk lde Marksist mirastan devralnan metalama, kapitalist retim tarznn eletirisi, mbadele ilikisi ve tarihsel materyalist yntem trndeki kavramlar yerletirmesine ramen, iaret edilen sorunlarn zm ya da alternatifi olarak yurttaln glendirilmesini

gstermeleridir. Bu trden bir yolu tercih etmek, almann bir tr kamusal proje giriimi dzeyiyle snrlandrlmas anlamna gelebilir. Kukusuz ekonomi politik yaklamn temsilcilerinin ok byk bir ksm kendini ortodox Marksist olarak tanmlamamaktadr. Ancak, ekonomi-politik dnyay zmledii lde onu deitirmekle de ilgilenir (Golding ve Murdock, 2002: 73) trnde bir motto benimsenmise, deiiklik olarak, kamusal temsil arenasnn genilemesini salamak zere yurttalk nosyonunun glendirilmesinin sunulmas sorunlu grnmektedir. Aada yurttaln, ekonomik ile politik dzeyler arasndaki ilikiyi zerk klmas asndan sorunlu olduuna deinilmeye allacaktr. almann bir nceki blmnde Henri Lefebvreden yaplan alntyla (sf. 37, dipnot 12) belirtilmeye alld gibi, Marxn klasik ekonomi politie ilikin eletirisi, siyasal olann zerkliine ynelik ciddi bir mdahaleyi ifade etmektedir. Bu anlamda Marxn politik zneyi ii snf olarak tasarlamas tek bana ne siyasal dzeyin ne de ekonomik dzeyin zerk olmadn, her ikisi arasndaki organik bir ban bulunduunu gstermektedir. Bu noktadan hareketle Etienne Balibar (1994) izleyerek, Marksist ekonomi politiin kendinden nceki felsefi gelenekten 53

farkllat noktalardan birisinin, politik olann zerk (otonom) olmad aksine, politikann anlamnn ve hakikatinin kendi iinde belirlenemeyeceini ifade etmesi anlamnda heteronomik bir yapya sahip oluunun vurgulanmas olduu sylenebilir. Bu durum Balibarn szleriyle politizme ynelik ekonomik eletiriden ve ekonomizme ynelik politik eletiriden oluan bir dngnn meydana getirdii politik olann tekisiyle materyalist zdelemesini ifade etmektedir (Balibar, 1994: xi). Ancak ekonomi politik gelenein medya almalarnda yurttalk nosyonuna yapt vurguyla, politik olann zerkliini savunarak, ekonomi politie ynelik Marksist eletirinin ayrt edici niteliini gz ard etmekte olduu grlmektedir. nk ekonomi politik yaklam ierisinde politik znenin yurtta olarak kurgulanmas, ekonomik ve politik dzeyler arasndaki Marxn varsayd heteronomik ilikiyi grnmez klmaktadr. Bu almada kukusuz medya almalarndaki ekonomi politik yaklamn benimsedii yurttalk kavraynn, liberalizmin klasik yurttalk kavrayyla zde olduu varsaylmamaktadr21. Ancak farkl bir ierikle kullanlyor olsa da yurttaln sz konusu heteronomik ilikiyi ifade etmede olduka zayf kald dnlmektedir. Burada elbette dorudan medya almalarndaki ekonomi politik yaklamn politik znesinin ii snf

21

Tarihsel adan deerlendirildiinde, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren ekonomi politik yaklam benimsemi medya almalarnn zne kurgusunda 1980ler ncesi ve sonras arasnda nemli bir farklln bulunduu ifade edilmektedir. Buna gre, 1980ler ncesindeki almalarn politik znesinin esas olarak snfsal nitelii ile n plana kt dile getirilirken, 1980lerden itibaren, o dnemde glenmeye balayan yeni sa ve neo-liberal politikalarla mcadele etmek zere, ekonomi politik yaklam iinden retilmi almalarn sadece snfa deil, cinsiyete, rka ve etnik kkene dayal farkllklar da kapsayacak bir zne kurgusu arayna girdii belirtilmektedir. Bu arayn bir sonucu olarak 1980lerden itibaren epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip ekonomi politik yaklam benimsemi almalarda yurtta kavramnn kullanmnn yaygnlat grlmektedir. Dolaysyla bu yaklam ierisinde yurttalk, liberal anlayn yurttalk kavrayndan farkl olarak, ekonomik, politik ve toplumsal anlamda dezavantajl gruplar ortak bir kimlik altnda toplama abasnn sonucunda bavurulan bir kavram niteliindedir. Bu deerlendirme karsnda epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren ekonomi politik yaklam benimsemi almalarn, kendilerine ynelik deerlendirmelerinde, 1980ler ncesinde znenin sadece snfsal konumunu merkeze almadklar, bu yzden de 80ler ncesi ve sonras arasnda bir krlma yaamadklarn dile getiren ifadelere rastlanmaktadr.

54

olarak kurgulanmas gerekir trnde kolayc bir nerme ortaya atlmak istenmiyor, bunun yerine, politik znenin yurtta biiminde kurgulanmasnn, gnmzde global bir hal alm olan anti-kapitalist ve globalleme kart mcadelelere eklemlenme konusunda handikaplar bulunduuna dikkat ekilmek istenmektedir. Yukarda deinilen noktaya ek olarak ayrca bu almada, adil, eitliki ve demokratik bir medya yaplanmas mcadelesinin politik znesi yurtta olarak kurgulanacaksa bunun iin, kaynaklarn eitsiz dalmnn snfsal niteliinin neminden balanmasna gerek olmad dnlmektedir. nk medya almalar iinde dorudan siyasal iletiim bal altnda liberal oulcu gelenei benimsemi incelemelerin de temel sorunsal, tketici haline dnm yurttalardr, bu almalarda da yurttalarn, apolitik ve olup bitene seyirci, sinik kimselere dnt vurgulanmakta, ortaya kan yeni kamusalln etik kurallar hakkndaki normatif belirsizliklerden sz edilerek kamusal alann yeniden ina edilmesi gerektii vurgulanmaktadr (rnein Blumler ve Gurevitch, 1995; McNair, 1999). Dolaysyla analizin temeline kamu adna denetleyicilik (watchdog) yapan medya ideali yerletirildiinde de ekonomi politik yaklamn iaret ettii benzer sorunlara dikkati ekmek mmkndr. Kukusuz medya almalarnda liberal oulcu gelenek ierisinden retilmi incelemeler ile ekonomi politik yaklam ierisinden retilmi incelemelerin yurttalk kavraylar birbirinden olduka farkldr. Ancak ekonomi politik yaklamn kavramn ieriine farkl bir anlam yklemesi, yurttalk kurgusunun, ekonomik ve politik dzeyler arasnda birbirini gerektiren heteronomik ilikiyi karlad anlamna gelmemektedir. zetle, medya almalarnda ekonomi politik yaklam iinde yer ettii haliyle epistemolojik motifli ideoloji kavray, ilk etapta Marksist kkenli, incelemeye formdan balayarak rtk olann aa kartlmasn amalayan, kapitalist retim 55

tarznn elikilerine iaret ederek, bu elikileri ortadan kaldrmay hedeflemi kolektif nitelikli toplumsal znenin mcadelesinin rgtlenmesini merkeze alan bir inceleme ve eylem (teori ve pratik) btnl ile yakndan ilikiliymi gibi durmaktadr. Ancak, bu yaklam iinden yaplan medya almalar, toplumsal olarak biraz daha adil bir ileyii yerletirmek zere, medyann toplumdaki eitli gruplarn farkl grlerini ortaya koyabilmelerine olanak tanyacak ekilde dzenlenmesi hedefine ynelmitir. Bu durum, Robert McChesneyin (2003) kulland kavramlarla, ekonomi politik yaklamn esas olarak, kamusal tartma alannn geniletilmesi, katlmc demokrasinin glendirilmesi, toplumsal

eitsizliklerin en aza indirilmesi, medya kurulularna zel sektr ve hkmetten gelebilecek bask ve kontrollerin mmkn olduunca denetim altna alnmas trndeki amalara sahip olduunu gstermektedir. Bu noktadan hareketle, ekonomi politik yaklamn mevcut medya rgtlenmesi ve politikalarnda eitli slah abalarn ifade eder oluunun, yaklamn Marksist nitelikli ekonomi politik eletiriden farkllat balca noktay ifade ettii sylenebilir. Ekonomi politik yaklam iinde benimsendii haliyle epistemolojik motifli ideoloji kavray, yukarda zetlenmeye allan kamusal temsil arenasnn pazardan ve hkmetten gelebilecek maniplatif mdahalelerden arndrlarak oulcu ve demokratik nitelikler kazandrlmasna ynelik olmas ve farkl kaynaklardan gelebilecek olan ideolojik maniplsyonlar ortadan kaldrma giriimi iin sorumlu ve rasyonel yurttalarn nemine yapt vurguyla, aslnda Marksizmden ok, Aydnlanma projesine sadk yaklamlarn epistemolojik motifli ideoloji kavrayna yakn durmaktadr22. Bu durum zaten ekonomi politik yaklam
22

Bu tespit Marksist gelenei, Aydnlanma dncesinden tamamen dlamak olarak deerlendirilmemelidir. Epistemolojik Motifli deoloji Kavray blmnde de aktarlmaya alld gibi iki gelenek arasnda nemli benzerlik kadar farkllklar da bulunmaktadr. Yukardaki

56

benimsemi epistemolojik motifli

ideoloji

kavrayna izini

sren medya

almalarnca aka dile getirilmektedir. rnein Nicholas Garnhamn Capitalism and Communication: Global Culture and the Economics of Information (1990: 2) (Kapitalizm ve letiim: Global Kltr ve Enformasyonun Ekonomisi) balkl almasnda medya sadece sosyal bilimlerin genel projesi iindeki temel sorunlara odakland lde zerinde almaya deerdir ifadesine yer verilerek, sz konusu projenin Aydnlanmadan miras kald belirtilir ve son yllarda bu projeye ynelik entelektel saldrlara ramen savunulmas gerektii vurgulanmaktadr. Ayn yazarn Emancipation, the Media, and Modernity: Arguments About the Media and Social Theory (2000) (zgrleme, Medya ve Modernlik: Medya ve Toplumsal Kuramla lgili Argmanlar) adl almasnda da benzer bir ekilde, gnmzde Aydnlanma dnrlerinin karlat sorunlarn aynlaryla kar karya olduumuz ifade edilirken, sosyal teorinin entelektel hedefinin

Aydnlanmann henz gereklememi olan zgrleim projesinin tarihsel baars olduu hatrlatlmaktadr (Garnham, 2000: 19). Bu dorultuda yazar, bu son kitabnn Kant bir anlayla yazldn ifade eder. Garnhamn Kant dn (Winston, 2005) biiminde yorumlanan bu almada, Kantn Aydnlanmayla ilgili grlerini yorumlama tarzna ilikin kimi sorunlar bulunduu sylenebilir. Aada bu sorunlara, Adornonun Kant okumasna bavurularak deinilmeye allacaktr. Kantn dogmatizm kart olmas nedeniyle kolaylkla Aydnlanma adam olarak nitelendirildiini belirten Adorno, Kantn Aydnlanmayla daha karmak bir ilikisinin bulunduunu belirtir. Adornonun bu ilikide dikkati ektii iki unsur bulunmaktadr. lki, zerklik/otonomi ilkesiyle ilgilidir, Kant iin Aydnlanmadaki

ifade esas olarak Marksist gelenein znesinin farklln ve zgnln vurgulamak zere kullanlmtr.

57

temel meselelerden birisi, dikte edilmi dnceye ynelik eletiridir23. Ancak Kantn ilgilendii, akla dardan dayatlan snrlama deildir, sz konusu olan znel nitelikli snrlamadr. Bu anlamda bireyin davran, kendi dncesi iinde snrlandrlmtr. Adorno bu nedenle Kanttaki Aydnlanma dncesinin d dnyadaki kurum ve dzenlemelerle bir ilgisi bulunmadn ifade eder. Bu noktayla balantl ikinci unsur ise, Kanttaki Aydnlanma ile pratik ya da eylem arasnda gerek anlamda bir ilikisi olmamasdr. Kant Aydnlanmay, teorik erevede, akln kendi znel snrll erevesinde deerlendirmitir. Gelinen sonu asndan Adorno, bu deerlendirme tarznn burjuva rasyonelliinden ktn belirterek, Kanttaki Aydnlanmann neredeyse bir Aydnlanma parodisi ya da karikatr olduunu syler (Adorno, 2001c: 62-63). Bu deerlendirme nda Garnhamn kitabn Kant dnceden hareket ederek yazdn belirten ifadesine geri dnlecek olursa, yazarn esas olarak yurttalarn zgrlemesine ynelik pratii esas alan Aydnlanma projesi iin Kanta referans vermesinin, sorgulanmas gereken bir aba olduu ifade edilebilir. Aydnlanmann ilevsel bir bak asyla deerlendirilme tarz, medya analizlerini de kapsayan tm sosyal bilim aratrmalarnn, ilevleri itibariyle deerlendirilmesi sonucunu dourmaktadr. Burada, belli bir medya incelemesi (ya da genel olarak sosyal bilimler iindeki herhangi bir aratrma) hangi toplumsal soruna dikkati ekmekte ve bu sorunlarn zmne ynelik neleri nermektedir trndeki sorulara yant arama abas sz konusudur. nerilen zmler ounlukla, ideolojik maniplsyondan arndrlm daha demokratik ve daha eitliki medyaya ulamak iin, rasyonel bir sylemce ekillendirilmi tartma ve bilgilenme alannn
23

Adorno, Eletiri (2006) balkl bir baka yazsnda Kantn dardan buyurulan eylere baeme[k] olarak deerlendirdii heteronomi karsnda otonomiyi savunduunu belirtir (Adorno, 2006: 108).

58

etkin

faillerinin

ne

kmasn

salayacak

olan

yurttalk

nosyonunun

canlandrlmasyla yakndan ilikidir. Bu durum aslnda, sosyal bilim aratrmalarnn nihai hedefinin ya da temel ilevinin insan zgrleimi olmas gerektiinin varsaylmasnn bir sonucudur. Sosyal bilim aratrmalarna zgrleme trnde bir misyon yklenebilir ancak zgrlemenin zgr iletiime dayal kamusal tartmaya ilikin ortak kurallarn inas, tartmann rasyonel sylem kurallarna dayanmas, tartmann kanta dayal argmanlarla yrtlmesi, tartma sonucunda doru ve yanln ne olduu konusunda ortak bir yargya ulamayla (Garnham, 1990) salanabileceinin dnlmesi, gnmz toplumlarnda zgrlk ve eitlik sorunlarnn dayanaklarnn yanl yerlerde arandn gstermektedir. Bunun da tesinde zgrlk, demokrasi ve eitliin hem felsefi hem de politik tasarmlar olarak snrlln ortaya koyan Marksist almlar kolaylkla ihmal edilmi grnmektedir. aret edilmesi gereken bir dier nokta, ekonomi politik yaklam benimsemi epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn pek ok durumda, Aydnlanmay sadece toplumsal bir proje olarak deerlendirip (bu dorultuda rnein Garnhamn almalarnda Aydnlanma hemen her seferinde Aydnlanma projesi olarak kullanlmaktadr), Aydnlanma dncesinin toplumsal varln ve etkililiini salt bu proje yandalar ve kartlar erevesinde ele almasyla ilintilidir. Son iki yzyl boyunca felsefe tarihine damgasn vurmu, insanlarn dnme ve ifade pratikleri zerinde bu denli etkili bir gelime basite, gnmzde zelde medya almalar genelde ise sosyal bilimler iinde kimler Aydnlanmay savunmaktadr, kimler Aydnlanmaya kar kmaktadr eklinde deerlendirilmektedir.

59

Aydnlanmay yanda olunacak ya da kar klacak bir toplumsal proje nerisi olarak ele almak, dorudan Aydnlanma Nedir? sorusunu sormay ve bu soruya yant aramay ifade etmemektedir. Bu yzden Aydnlanma yandalar veya kartlar eklinde belirli kii ve akmlar iaretlemek, bir anlamda 18. yy.dan itibaren dncemize nfuz etmi felsefi mesele anlamnda Aydnlanma Nedir? sorusuyla yzlemekten ka ifade etmektedir. Bu durum kukusuz Foucaultnun bir nceki blmde yer verilen ifadesiyle, Aydnlanma tarafndan zneler olarak kurulan toplumsal varlklar iin imdinin, bu an, bu zamann, bu dnyann neyi ifade ettiini (Foucault, 2000b) anlamay da gletirmektedir. Son olarak bu ilk eksen araclyla tartlan medya almalarnn, Marksist yntemle ilgili ciddi sorunlar bulunduu da eklenmelidir. Marxn zellikle olgun dnem eserlerinde belirgin olan bir eilim, medya almalar iinde ciddi biimde ihmal edilmektedir. Sz konusu yntemsel ynelim, farkl geleneklerden beslenen farkl yazarca eitli biimlerde ifade edilmektedir. Jacques Derrida, Marxn eserlerinde hayaletimsi bir form olarak deerlendirdii bu eyin (this thing) grnmezin kaverici ve ele geirilemez grnrl ya da grnr bir Xin grnmezlii (Derrida, 2001: 25) eklinde ortaya koyduu grngsel paradoksun izini srmektedir. Henri Lefebvre ise Marksist sosyolog, formlarn ortaya kn izleyecektir (Lefebvre, 1996: 53) ifadesini kullanarak, fetileerek bamsz hale gelen formun gerek ilikileri saklamasn ortaya koymann Marksist inceleme iin vazgeilmezliini dile getirir. Slovaj iek, Lacann Marxn semptomu icat eden dnr olduunu belirten ifadesini hatrlatr ve Marxn meta biimi ardndaki gerein aa karlmasyla yetinmeyip, ieriin neden meta biiminde gizlendiini; yani, meta biiminin kendisinin douunu analiz ettiini ifade eder (iek, 2002: 30-31). 60

Meta biiminin diyalektii sadece ekonomi politiin deil, hukuk, din, devlet ve ideolojik tasarmlarn/formlarn yorumlanmas iin de olduka etkilidir. Ksaca burada Marx iin sadece meta analizi sz konusu olduunda deil, siyasal ve felsefi olann yorumlanmasnda da etkili bir yntemsel eilimle kar karyayz. Bu eilim, ekonomi politik yaklam benimsemi epistemolojik motifli ideoloji kavrayn izini sren medya almalar iersinde gz ard edildii iin, ideoloji basite medya rgtlenmelerinde ekonomik yapnn incelenmesine engel bir sorun olarak deerlendirilmektedir. Bu balamda, ideoloji meselesinin medya analizleri iin ikincil bir sorun olduu vurgulanarak, bu soruna odaklanmann, medya gerei olarak deerlendirilen ekonomik ve politik yapnn nemini anlamay engelledii dnlmektedir24. Burada ideoloji salt tematik bir sorun olarak deerlendirilirken, Marxn ideoloji kavraynn ve ideolojiye ynelik bak asnn, eserlerinde ideolojiyi konu almann tesinde, epistemolojiye ve ynteme ilikin nemli almlar ierdii grmezden gelinmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak, epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip ekonomi politik yaklam ierisinden retilmi medya almalar, Marksist mirastan devraldklar rnein meta ve metalamann, yaklamlarnn temel sorunsallarndan birisi olduunu ifade etmelerine ramen
24

Yukarda aktarlan durumun arpc rneklerinden balcasn, ekonomi politik yaklama bal medya almalarnn, kltrel almalara ynelik bak as oluturmaktadr. Ekonomi politik yaklam asndan kltrel almalar, toplumun maddi retim temelinden bamsz bir ekilde anlamlandrma pratikleri zerinde younlamaktadr. Bu dorultuda sklkla dile getirilen ifadelerden birisi, kltrel almalarn metin analizine dayal ideoloji zmlemelerinin, sembolik retimi, maddi retimle ilikilendirerek zmlemekten kanddr. Kltrel rnlerin bal olduklar retim sreleriyle birlikte zmlenmemesi, kltrel almalarn tarih-d, idealist, toplumsal gereklik karsnda grececi veya poplist ynelimlere sapmasna neden olmutur. Bu haliyle kltrel almalar niyetleri bu olmasa da gnmzde etkili olan neo-liberal ve muhafazakr ideolojilere destek salamaktadr. Bu argmanlarla ilgili olarak bkz. Garnham, 1990, 1997a, 1997b, 2001; Golding ve Murdock, 1997b; Mosco, 1996; Murdock, 1997. Sz konusu bu argmanlar karsnda kltrel almalardan gelen yantlarda da (rnein Grossberg, 1998 ve 1997: 5-15; Morley, 1998 ve 2000) ideoloji zmlemelerinin salt yazl ya da grsel metne gml tematik bir sorun olmadnn vurgulanamad grlmektedir. Bu balamda her iki yaklamn da Marksist anlamda ideoloji sorunsalnn Marksist metodolojiye ve epistemolojiye ikin bir mesele olduunu belirtmede yetersiz kaldklar gzlemlenmektedir.

61

(rnein Mosco, 1996: 140-172) mevcut meta formunun neden o form halinde ortaya kt zerinde dnmeye dayanan bir meta analizini ortaya koyamamaktadrlar. Meta, ifade edilenin tersine, epistemolojik motifli ideoloji kavrayn takip eden ekonomi politik yaklam ierisinden retilmi medya almalar iin temel analiz nesnesi deildir. Ksaca burada metann ismi vardr ama analizi yoktur. Yukarda belirtilen noktaya ek olarak, bu ilk eksende ele alnan almalarn zne-nesne ilikisini sorunsallatrarak belli bir zne teorisi retmeye ynelmemi olduu da gzlemlenmektedir. Bir nceki blmde de deinildii gibi, Marxn ideolojiyi sorunsallatrmasnn felsefi kkeni, zne ve nesne ilikisinin bozulmasna dayanmaktadr. Bozulma kimi durumlarda kategorilerden birinin tekine

indirgenmesiyle ortaya kabildii gibi, kimi durumlarda ise her iki kategorinin birbirinden tamamen bamsz, birbirini zorunlu olarak dlayan kategoriler eklinde deerlendirilmesiyle ortaya kmaktadr. Ortaya konulacak olan zne teorisi, ncelikli olarak zne-nesne ilikisinde yer etmi bu iki sorunu dikkate almak durumundadr. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi ekonomi politik yaklam ierisinden retilmi medya almalarnn zne-nesne ilikisini sorunsallatrmamas, yaklam iinden retilmi analizlerin bozulmu ilikiyi tekrarlamakta olduuna iaret etmektedir. Medya almalar ierisinde yukarda iaret edilen sorunlu noktalara, zellikle de zne-nesne ilikisinin bozulmas, nesnenin zneden bamsz hale gelmesi sonucunda znenin pasiflii sorununa odaklanlmasna izin veren kavramlardan birisi kltr endstrisi olmutur. almann bu blmnde ideoloji | dolaymlama ekseni araclyla zne ve nesne arasndaki dolaym ilikisinin bozulmas zerinde duran ve kltr endstrisini konu alan Frankfurt Okulunun (esas olarak Adornonun) medya incelemeleri deerlendirilecektir. 62

Adorno ve Horkheimer Aydnlanmann Diyalektiinde (1996) kltr endstrisi kavramyla, kltrel nitelikli grnglerin toplumsal btnl oluturan dier alanlarla olan ilikisi zerinde durmaktadrlar. Sz konusu iliki, meta ekonomisinin snrlandrmasyla kltrel rnlerin standartlam emtia eklinde sadece deiim iin retilir ve tketilir hale gelmesi sonucunu dourmutur. Adorno ve Horkheimera gre kltr endstrisi sadece belli bir emaya uygun olarak dzenlenmi kltrel emtia retmez, ayn zamanda, bu ematik ileyii bilen (rnein, bir filmin nasl biteceini, kimin dllendirilip kimin cezalandrlacan tahmin edebilen) ve bundan dolay kendini mutlu hisseden tketicileri de retmektedir. Ancak buradaki tketici Adornoya gre kltr endstrisinin iddia ettii gibi kral eklindeki zne deil, tam tersine nesnedir (Adorno, 1975: 12). Kltr endstrisini, ideoloji olarak deerlendirmeyi olanakl klan nemli bir nokta, kavramn knda, zne-nesne ilikisinin, tekini yok sayacak ya da tekini kendi iinde eritecek dzeyde bozulmasnn esas alnmas gelmektedir. Adornoya gre, zne ve nesne arasndaki ayrm, bu iki kategorinin karlkl olarak birbirini dolaymlamasyla grnrlk kazanabilir: Nesne zne tarafndan dolaymlanr, bundan farkl bir ekilde zne de nesne tarafndan dolaymlanr. Sz konusu bu dolaym ilikisinin yok saylmas sonucunda, zne ve nesne ayrmnn

keskinletirildii ve sabitlendii durumlarda ideoloji ortaya kar. Dolaymlama, kategorilerden birinin kendini tekinden ayrarak, teki zerinde hkimiyet kurmaya almasn ve tekini kendine indirgemesini engellemektedir. zne ve nesne arasndaki ayrmda gerilimi sonlandracak olan da bu iki kategorinin hkimiyet ilikisine dayanmayan ayrldr (Adorno, 1998c: 246-247)25.
25

Raymond Williams, ideolojiyi bir arptma biiminde ele alan indirgemeci yaklamlar karsnda dolaymlama kavramnn ortaya atlmasn Frankfurt Okulunun nemli bir katks olarak deerlendirmektedir. Yazara gre artk dolaymlamada sz konusu olan deiim, gizleme ya da

63

Belirtilen bu izlek dorultusunda ideoloji | dolaymlama ekseni araclyla deerlendirebileceimiz, ideoloji olarak kltr endstrisi eklinde ele alnan eitli kltrel rnler, Adorno tarafndan olduka geni bir yelpaze iinden

deerlendirilmitir. Adornoya gre ideolojik grngnn gerekliin yerini alma srecinin ortaya konulmas iin kltrel rnlerin birbirinden farkl zelliklerinin belli bir btnlk iinden deerlendirilmesi gerekmektedir. Bu trden bir btnlkl analiz, kltr endstrisinin ierdii anlamn, sahip olduu ilevlerin ve znelerin bilin ve bilinaltndaki etkilerinin sergilenmesine yardmc olacaktr. Adorno, televizyon iin de bylesi bir analizin gerekli olduunu, televizyonun toplumsal, teknik ve sanatsal niteliklerinin birbirine baml olduklar iin, onlarn yaltlm olarak deerlendirilmemesi gerektiini vurgulamaktadr. Bu kapsamda, televizyona ynelik ampirik nitelikli toplumsal analizler aracn farkl niteliklerinin serimlenmesine yardmc olsa da, bu nitelikleri sistemin btnl iinde deerlendirmede yetersiz kalmaktadr. Kltr endstrisi iinde her ey birbiriyle balantl bir ekilde i grd iin yaltlm analizler sosyologlarn zellikle televizyon insanlara ne yapar? sorusunu yantlamalarnda etkisiz kalmaktadr (Adorno, 1998a: 49-50). Bu soru Adorno iin performansa ilikin bir sorudur. Televizyonun performatif gcnn ierik analizleri tarafndan kavranmas mmkn olmad iin, televizyonun zellikle bilinalt iin tasarlanm potansiyelinin aa karlmasn hedefleyen analizlere ynelinmesi gerekmektedir (Adorno, 1998b: 58).

arptma olarak grlmez. Btn farkl varlklar ve bilin arasndaki etkin ilikiler kanlmaz olarak dolaymlanr ve bu sre ayr bir ara deildir, iliki trlerinin zelliklerinde zaten vardr. Dolaymlama nesne ile sonradan dntrlen biimi arasnda deil, nesnenin kendisinde ikindir. Dolaysyla dolaymlama gizleme ya da yorumlama yoluyla toplumsal gereklie sonradan eklenen bir sre deil toplumsal gerekliin iindeki olumlu bir sretir (Williams, 1990: 80-81). Dolaymlama kavramnn yanstmann edilgenliini atn vurgulayan Williams, yine de kavramn, idealist miras izleyerek, farkl olduklar varsaylan iki kategori arasndaki dolaymlama biiminde kullanlmas durumunda kavramn yanstmann biraz ilenmi biimi olmaktan kurtulamayacan belirtir (Williams, 1990: 81).

64

Televizyonun bilinaltndan bilince doru kan ok katmanl bir yaps olduunu vurgulayan Adorno, bu yap ierisinde ak ve rtk mesajlar arasnda bir ayrma giderek ideolojinin kltrel rnlerde nasl ilediine ilikin ipular yakalama abasndadr. Televizyonun ok katmanl yaps ierisinde ak mesajlar daha ok propagandist nitelikteyken, rtk/kapal mesajlar psikanalizin gizli drtlerine (latent motives) benzer bir ileyile belirli durumlarda yzeye kmaktadr: Kitle iletiim alanndaki sakl mesajlar, tam olarak bilinaltn ifade etmez; ne btnyle itiraf edilen ne de btnyle bastrlan dzeyi temsil eder- bir kinaye gibi, gz krpp anlarsn ya demeye benzer (Adorno, 2001b: 51). Stereotiplerin jestlerinde ya da senaryo iinde srekli tekrarlanan oyunlarda yzeye kan bu rtk mesajlar, televizyonun sahte gereklikle (pseudo-reality) hem televizyondaki karakterler iin hem de izleyici iin rettii znellii anlamaya yardm etmektedir (Adorno, 1998b, 2001a). Gran Therborn, kendi ideoloji kavrayn ortaya koyarken bir metni veya ifadeyi ideoloji olarak kavramak, onun insani znelliin oluumu ve dnmnde nasl bir rol oynadn zerinde odaklamaktr ifadesine yer verir (Therborn, 1989: 12). Adorno, ideoloji olarak eitli medya metinlerini tartrken, ideolojiyi, Therbornun ifade ettii trden bir znellik motifiyle ele almaktadr. Bu nedenle burada ideoloji | dolaymlama ekseni altnda deerlendirdiimiz bu almalar sadece Gereklik ve deoloji kmesi iinde deil ayn zamanda Dil, zne ve deoloji kmesi iinde de konumlanmaktadr. Dolaysyla her iki ideoloji kmesinin kesitii alana, ideolojinin ortaya kn zne ve nesne arasndaki dolaym ilikisinin bozulmasyla ilikilendirerek inceleyen Frankfurt Okulunun medya incelemelerini yerletirmek mmkndr.

65

Bu ksa deininin ardndan tekrar Adornonun televizyonun sunduu zdeleme durumuna ilikin deerlendirmesine dnebiliriz. Adornoya gre, ak ve rtk mesajlaryla izleyicilere zaten bildiklerini ve kolaylkla tahmin edebileceklerini sunan ve bu niteliiyle izleyiciye sahip olduu konum dnda bir alternatif sunmayan televizyonun ideolojik karakteri, status quonun devamllnda olduka nemli bir role sahiptir. Televizyonun Adornonun orta snf ontolojisi (2001a: 162) olarak adlandrd, izleyiciyi olduka gvenli bir pozisyon ierisine yerletiren uzlamc ve konformist yaklamlar srdrlmesine olan katks, totaliter bir zihniyeti serimlemektedir. Kltr endstrisi kavram, kavram ortaya atan Frankfurt Okulu dnrlerinin felsefi birikimleriyle ilk eksende tartlan ekonomi politik yaklam benimsemi epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn kar karya kald sorunlarn grnrln belirginletirmektedir. Bu anlamda ideoloji olarak kltr endstrisi, ideolojinin salt incelenen nesnenin iine gml tematik bir sorun olmadna dikkat ekerken, Marksist bir bak asndan ideolojinin epistemolojik ve yntemsel bir mesele olduuna iaret etmektedir. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarn kesen bir dier ideoloji eksenini, ideoloji | deitirilmi gereklik ekseni olarak adlandrmak mmkndr. Bu ideoloji ekseni asndan ideoloji byk lde gerekliin temsiline ilikin bir sorun olarak deerlendirilerek, ideoloji araclyla gerekliin bozulmas, arptlmas, abartlmas veya eksik sunulmas n plana kartlmaktadr. deolojinin, deitirilmi gereklik biiminde deerlendirilmesinin kkeninde gerek dnya ile insanlarn gerek dnyay alglama tarzlar arasnda belirgin bir fark olduu varsaym yatmaktadr. deoloji | deitirilmi gereklik ekseni asndan, insanlarn gereklii olduundan farkl alglamasnn bireysel ve/veya bilisel ya da toplumsal 66

nedenleri olabilir. Hangi nedene daha youn vurgu yaparsa yapsn, sz konusu bu eksen, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda olduka belirgin bir ideoloji hattn oluturmaktadr. Epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarn kesen ideoloji | deitirilmi gereklik ekseni asndan, insanlara gereklii olduu gibi aktarma iddiasndaki medyann eitli nedenlerle ve eitli yollarla gereklii arptma, bozma, tahrif etme, abartma ya da yok sayma trnde ideolojik ilevleri bulunmaktadr. Bu kapsamda medyada yanstld haliyle gereklik en iyi haliyle snrl ya da ksmi gerekliktir. zleyiciler/okuyucular medya iletileri araclyla gerekliin tmel bilgisine ulaamaz, gereklii olduu gibi, dorudan alglayamaz. Bu trden bir gereklik anlay akla ilk etapta Platonun maara alegorisini getirmektedir. Maara iinde srtlarn gne na dnm, zincire vurulduklar iin kmldamadan oturan insanlarn, gerek olarak bildikleri maara duvarna yansyan glgelerdir. Stuart ve Elizabeth Ewennn, Channels of Desire (1992) (Arzunun Kanallar) adl almalarnn, Shadows on the Wall (Duvardaki Glgeler) balkl blmnde maara alegorisine referans verilip, medyann daha geni bir evrenin resmini ekerek, bu resmi yorumlamak iin gl bir mercek ilevi grd

vurgulanmaktadr. Bu makaleye gre medyann yeniden rettii belirli imgeler o denli ok tekrarlanmaktadr ki, sonunda imge, gerein yerine gemektedir. Dolaysyla burada medyann rettii kurgunun (fiction), olgu (fact) haline dnmesi sz konusudur. mge zerinde otorite salayan medya, sahte bir gereklik evreni yaratarak, insanlara aslnda gerek yerine gerein glgelerini sunmaktadr. Gerek olarak kurulan bu glgeler sz konusu almada, seme kltr (tketim mallarna ilikin imge bolluunun seme zgrl biiminde aktarlarak, medyada 67

enformasyon ve reklmn birbirine karr [infomercials] hale gelmesi), iddet kltr (toplumun medyada kaotik, dzensiz ve istikrarsz biiminde tasvir edilmesinin bir paras olarak, biz ve tekiler ayrmn keskinletirilen stereotiplerle korku ve gvensizlik duygularn canl tutmak ve bu sayede otoriterlie katk salamak) ve son olarak yok sayma/inkr kltr (elence ve magazinin rasyonel nitelikli kamusal tartmann nne gemesi, akl, zek ve eletirel dnceyi harekete geirecek iletiim biimleri yerine duygu ve heyecana ynelik iletiim tarzlarnn yaygn kullanmyla insanlar toplumsal ve ekonomik elitlerin istek ve karlar dorultusunda artlandrarak eletirel dnceyi bastrma) olarak

adlandrlmaktadr (Ewen ve Ewen, 1992: 189-220). Duvardaki Glgeler, medyann benimsedii ve sklkla tekrarlamakta olduu baat tasarmlarn ne trden bir kltrel evreyi oluturduunu betimlemektedir. Var olan gerekliin nemli lde deitirilmesi sonucunda ortaya km bu kltrel evrenin ina edilebilmesi iin, medyann gelitirdii eitli mekanizmalar bulunmaktadr. Todd Gitlinin, Amerikada 1960larn renci hareketinin medyada yer alma tarzn inceleyen The Whole World is Watching (1980) (Tm Dnya zliyor) balkl almasnda haber medyasnn oluturduu erevenin belirleyiciliinde yani imgenin olgu ve gerekliin yerini almasnda bu mekanizmalara

deinilmektedir. Bu inceleme asndan, haber medyasnn izleyicilere dorudan katlmadklar bir eylemin gerekte haberde aktarld gibi olduuna ikna eden nemli bir gc bulunmaktadr. Haber medyasnn belli bir olay tanmlamasnda, tarif etmesinde,

yorumlamasnda ve sunumunda gelitirmi olduu semeci tavrn etkisi byktr. Semeci tavr, habere konu olan olayda baz temalarn vurgulanmasn, baz temalarn ise yok saylarak dlanmasn beraberinde getirmektedir. Kitapta incelenen 68

renci hareketlerinin medyadaki sunumunda, haber medyasnn semeci tavrnn n plana kard bak alar ve deerlendirme tarzlarndan bazlar unlardr: Pek ok durumda eyleme katlanlarn saysn olduundan daha az gstererek hareketi nemsizletirmeye alma, eylem ve gsterileri tarif ederken hareketi kmseyen ifadelere bavurma, hareketi olabildiince marjinalletirme, yeni-sol hareketi, ayn dnemde sz konusu olan neo-Nazi ve eitli ar sa gruplarn eylemleriyle birlikte, kutuplatrarak aktarma, hareketin i ihtilaf ve anlamazlklarna ynelik

vurgulamalara sklkla yer verme, haber kaynaklarn hemen her durumda hareketin temsilcileri yerine hkmet yetkilileri ve polis gibi otoritelerden seme. Kitapta yeni sol hareketin medyayla kurduu ilikide yukarda sralanan yntemlerle, medyann hareketin anlamn ortaya koymada ereveleyici bir etkinlii bulunduu vurgulanmaktadr. Bu etkinlik gzlemleyene, gzlemlenenin konumunu deitirme ans vermektedir. Bu sayede medya, yerleik dzene muhalif bir hareket karsnda bu dzeni pekitiren, salama alan ve devamlln hedefleyen bir tavrla, yerleik ideolojinin oluumu ve yaylmnda nemli bir g haline gelmitir. ncelemenin medyann hegemonik gcne yapt bu vurgu The Whole World is Watching almasnn hem Gereklik ve deoloji hem de Hegemonya, ktidar ve deoloji kmeleri iinde konumlanabileceine iaret etmektedir. Bu yzden bu tezde deerlendirilen medya almalar ierisinde bu incelemeyi her iki kmenin kesitii uzama yerletirmek mmkndr. Ancak bu noktada Gitlinin bu almasnda hem epistemolojik motifli hem de hegemonik motifli ideoloji kavrayna rastlamak mmkndr derken, ierisinde hegemonik motif barndran tm almalarn ayn bak asna sahip olmadn eklemek gerekiyor. Bu balamda tezin son ksmnda ele alnacak olan ve daha ok Kltrel almalardan kan rneklerin deerlendirilecei hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalaryla 69

bu inceleme arasnda belirgin farklar da bulunmaktadr. Lawrence Grossbergin de belirttii gibi The Whole World is Watchingde Gramscinin hegemonya kavram, ideolojik birlii salamak zere yerleik ideolojiyi pekitiren, glendiren ve salama alan sistem biiminde yorumlanmaktadr (Grossberg, 1997: 107-108). Tezin son ksmnda ele alnacak olan almalarda ise hegemonyann ideolojik birlikten ziyade, heterojenlik, sreksizlik, devaml olarak mcadeleyi talep eden nitelikleri n plana karlmaktadr. Bu deininin ardndan tekrar ideoloji | deitirilmi gereklik ekseni kapsamnda Gitlinin almalarna dnecek olursak, yazarn medyann gl ideolojik potansiyelini sadece haber medyas rnei ile snrlamadn, dier almalarnda da (rnein Gitlin, 1983 ve 1994) zellikle televizyonun kurgusal nitelikli programlar zerinde younlaarak, medyann zaten var olan yerleik bir formun uzlamlar iine sktrd gerekliin ve hakikatin belirli bir trn sunduunu ifade ettii belirtilebilir. Gitlinin almalarnda medyann gereklii bir anlamda ileme tarznn mekanizmasn ayrntlaryla izlemek mmkndr. Bylesi bir mekanizmann ilerliini ortaya koymu nemli yazarlardan birisi olan Gitlin, Media Unlimited (2002) (Snrsz Medya) adl kitabnda ilgin bir hikyeyi okurlaryla paylar. 1960l yllarda sava kart hareketin aktif katlmclarndan birisi olarak ilk Krfez Sava hakknda NBC haberleri iin grleri alnan yazar, televizyondan bu haberi izlerken savaa kar olan tutumunun, haberde kullanlan st sesin ifadeleriyle sava makul karlyormu gibi son derece lml bir ekilde aktarldn, bu haber nedeniyle pek ok arkadann kendisini suladn dile getirir. Bu olay karsnda Gitlin kendisinin byk bir hata yaptn, canl yaynlarn aksine kontroln tamamen yapmcda olduu banttan yaylanlarda ok daha dikkatli davranarak yaplan 70

grme srasnda kulland her szc lp bierek semesi gerektiini syleyerek, gerekletirilen 4 saatlik grmeden karlan 3 dakikadan daha az sren haber metninin muhabirin senaryosu halini aldn kendisinin de bu senaryoda farkna varmadan rol oynadn anlatr. Gitline gre ekranda izlenilenlerin deitirilmi, dzenlenmi bir gereklik hali olduu, medya metinlerinin spesifik bir kurgu olduklarnn gayet farknda olanlarca bile, gndelik hayatta medya metinlerinin hakikatin kendisi olarak alglandna iaret etmektedir (Gitlin, 2002: 121-126). Kendi syledikleriyle medya metinlerinin syledikleri arasnda byk farkllk olduunu belirten kiilerin u trden yaknmalaryla sk sk karlalmaktadr: Ben byle bir ey demedim, medya sylediklerimi arptyor. Medya benim konumamn btnln bozarak, sylediklerimi iine geldii ekilde kurguluyor. Bu yzden benim sarf ettiim szlerden bambaka anlamlar kyor. Bu trden ikyetler, bana ait szn saf, ar, bozulmam, biricik ve esiz olduunu varsaymaktadr. Szn zgnln koruyabilmesi iin, benim azmdan kt gibi aktarlm olmas gerektii savunulmaktadr. Medyadaki deitirilmi gereklie ynelik kayg aslnda szn zgnlnn kaybolmasna ynelik kaygy ifade etmektedir. Bu sorun, bireysel ifadenin otantikliiyle kurumsal bir biimde imal edilmi gereklik arasndaki hassas dengenin alt-st oluu (Hardt, 2004: 2) biiminde de dile getirilmektedir. Medya metinlerini deitirilmi gereklik biiminde ele almak ve sadece bu konudaki itirazlar olabildiince n plana karmak, ncelikli olarak medya metinleri araclyla retilen gerekliin ya da kurumsal bir biimde imal edilmi gereklik kavraynn ortaya kn, temel niteliklerini, ileyiini ve sahip olduu performatif gc anlamay gletirmektedir. Bu noktalar ihmal ederek medya benim szlemi 71

arptyor feryadn ykseltmek esas olarak, kimi halleriyle patolojik bir grnm sergileyen medya temsillerine mdahale etme yollar zerinde dnmeyi engellemektedir. Dolaysyla ama eer yerleik medya temsillerinin dnm iin mcadeleye girimekse medya benim szm arptyor haykr yerine ie benim szlerimin medyada bu ekilde yer almasn salayan nedir? Benim szlerim neden bu formu alyor? sorularndan balanmas gerekmektedir. kinci olarak, bireysel ifadenin otantiklii ile kurumsal bir biimde imal edilmi gereklik arasndaki kartln izini srerek, bireysel ifadenin otantikliinin korunmas gerektiine duyulan inan, epistemolojik adan yanstmac bilgi anlaynn iinde barndrd sorunlar olduu gibi medya almalar alanna tamaktadr. Buna gre, medya metinlerinden beklenen, szleri, kiileri ve olaylar var olduklar gibi yanstmasdr. Ne var ki, bir yandan medyaya ikin eleme, seme, kurgulama nitelikleriyle ekillenen temsil anlayndan sz ederken br taraftan benim szm azmdan kt gibi aktarlsn talebini dile getirme birbiriyle elimektedir. Sadece medyadan deil, genel anlamda tm temsil sistemlerinden eyleri neyse o olarak aktarmalarn talep etmek mmkn deildir. Medya metinlerini de kapsayacak ekilde syleyecek olursak, mesele aslnda herhangi bir temsili dzlemde gerekleen dolaymdan tr ortaya kan deiiklikler, krlmalar, sapmalar veya bozulmalar sorununun tesindedir. Sorun, orada, znenin dnda, neyse o olarak durduu varsaylan gereklie ulamak ve bu gereklie ilikin bilgiyi kavramak iin znenin her zaman bir dolaym aracna, bir temsil sistemine gereksinim duyduunun nemsenmemesidir. Sz konusu temsil sistemi mevcut iktidar ve hkimiyet ilikilerinden muaf deildir. Bu noktann farkna varmak bugnn yerleik ve geerli temsil sistemlerinin, bu temsillerin icra edildii alanlarn ve eitli dolaym 72

aralarnn dntrlebileceinin de farkna varmaktr. Yanstmac bilgi anlay idealiste dsal gereklii olduu gibi aktarma itkisiyle hareket ederken ou zaman, tarihsel olarak kurulmu ve iktidar ilikileriyle ekillenmi yerleik temsil sistemini sorgulayacak abalar gsterememektedir. Bu yzden yanstmac bilgi anlaynn medya almalarnda epistemolojik ve metodolojik klavuzluu medya temsillerine ilikin ortaya kan bariz sorunlar deerlendirmede yetersiz kalmaktadr. deoloji | grnen-rtk olan ayrm, ideoloji | dolaymlama ve ideoloji | deitirilmi gereklik eksenleri araclyla epistemolojik motifli ideoloji

kavrayna sahip medya almalarnn genel niteliklerinin deerlendirilmesinin ardndan, aada kamusal alan temas merkeze alnarak, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn temasal erevesi zerinde durulacaktr.

1.3. Kamusal Alan Odanda Kavrayn Temasal erevesi Epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn kapsam alan iinde salm halde bulunan birbiriyle yakndan ilikili pek ok temadan sz etmek mmkndr. Bu temalar, deerlendirilecek olan medya almalarnn neliini, neye ilikin olduunu ve ne zerine sz sylediini aa karrken aslnda almalarn genel anlamda ideoloji hakknda konumasna da imkn tanmaktadr. Bu sayede dorudan ideoloji kavram ve teorileri zerine odaklanmam pek ok medya almasnn ideolojiyle gl bir ba kurduu ortaya kmaktadr. Bir baka ifadeyle ideoloji, pek ok almann yok-gstereni olmasna ramen, olmad yerde konumaktadr. Epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarna baktmz zaman, bu almalarn kamu yayncl ve ticari medyann global hal alyla kamu yayncln karlat sorunlar, 73

medya ve modernlik ilikisi, kamusal alan, ulus-devlet, yurttalk ve kimlik tartmalar gibi balklar altnda toplanabilecek olan eitli temalarla erevelendii grlmektedir. Bu blmde yukarda belirtilen temalar ierisinden kamusal alan temas etrafnda ekillenen tartmalar odanda deerlendirmelerde bulunulacaktr. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn nemli bavuru kaynaklarndan olan kamusal alan nosyonu, yurttalarn eit ve zgr katlmla kendi ortak meseleleriyle ilgili mzakerede bulunduklar, eletirel ve rasyonel tartmayla konsensse varmay hedefledikleri sylemsel bir etkileim alann ifade etmektedir. Kamusal alan nosyonu etrafndaki yrtlen tartmalar 1962 tarihli Habermasn Kamusalln Yapsal Dnm (2000) balkl almasnn ngilizceye evrildii 1989dan itibaren younlamaya balam ve gnmze kadar ulamtr. Siyaset felsefesi, kltr, iletiim ve medya almalar gibi pek ok alanda etkili olan bu tartmalar her eyden nce gnmzde devlet mdahalesine ve pazar ilikilerinin smrgeletirici basklarna direnen zerk bir mzakere alanna duyulan acil ihtiyac vurgulamaktadr. Farkl disiplin ve alanlarda yrtlen tartmalar, Habermasn 18. yy. burjuva kamusal alanndan yola karak kavramsallatrd kamusal alan dncesinin kapsam, snrlar, meruiyeti ve demokratiklii gibi ok saydaki nitelii zerinden ilerleyerek, snf mcadelesi, retim ilikileri, cinsiyet, batl olmayan toplumsal rgtlenmeler karsnda Habermasn kamusal alan nosyonunun ierdii eitli sorunlara dikkati ekmektedir. Bu noktada farkl kesimlerce retilen eletirilerin Habermasn kamusal alan ilkesini eitli vesilelerle yeniden ele almasn salad, dolaysyla kavramn Habermas tarafndan dahi ortaya atld zamanda dondurulup braklmad belirtilmelidir (rnein Habermas, 1992: 421-461; 1996: 329-387). Bunun da tesinde sosyal bilimler iinde kamusal alandan bahsedildiinde akla gelen 74

ilk isim Habermas olmasna ramen kamusal alana ilikin farkl kavramsallatrma tarzlar retmeye ynelmi almalara da rastlamak mmkndr. rnein Oscar Negt ve Alexander Klugenin Public Sphere and Experience: Toward an Analysis of Bourgeois and Proletarian Public Sphere (1993) (Kamusal Alan ve Deneyim: Burjuva ve Proleter Kamusal Alannn Analizine Doru) balkl almalarnda retim temelli proleter kamusal alan, yaantlama/deneyim (Erfahrung) kavram merkeze alnarak burjuva kamusal alanyla olan ilikisi erevesinde

deerlendirilmektedir. Deinilen bu iki nokta, hem kamusal alan dncesinin sadece belli bir tarihsel dnemde ilerlie sahip olmadn gstermesi asndan, hem de kavramn dogmatik nitelikten uzak olup dinamik bir potansiyele sahip olduuna iaret etmesi asndan dikkat ekicidir. Medya almalar ierisinde kamusal alan konu alan, epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip metinlerin pek ounda -dier toplumsal ve beeri bilimler ierisinden yrtlen tartmalara benzer olarak- Habermasn 18. yy. burjuva kamusal alan kavramsallatrmasna ilikin eitli sorunlarn bulunduunun dillendirildii grlmektedir. Bu itirazlar u balklar altnda toplanabilir: Pleb kamusal alannn, burjuva kamusal alanyla ezamanl geliiminin ihmal edilmesi, burjuva kamusal alannn idealletirilmesi, cinsiyet ve retim ilikilerine dayanan demokratik sorumlulua ilikin sorunlarn, kamusal alann ev yaam alan ve ekonomiden ayr tutulmasndan tr rtbas edilmesi, rasyonel kamusal sylem modeliyle iddetli ihtilaflar ve atan siyasal tercihler arasnda uzlamaya duyulan ihtiyacn gz ard edilmesi ve bylelikle oulcu bir kamusal alan kavraynn nnn kesilmesi, kltrel adan elitist bir tavr benimsenmesi sonucu kltrel yaam kontrol edenlerin sahip olduu maniplatif gcn abartlmas ve kamu hizmeti modelinin gerekleebilecei ihtimalinin yok saylmas, konsensse 75

ynelmemi iletiimsel eylem biimlerinin olabileceinin dnlmemesi ve son olarak bilgilenme ve elence arasnda net bir ayrma gidilmesi sonucu, iletiimsel eylemin retorie ve oyuna dayal taraflarnn dikkate alnmamas (Garnham, 1997c: 275-276). Ancak deinilen sorunlu noktalara ramen, 90l yllarn bandan itibaren medya almalar alannda artmakta olan tartmalar, zerk bir kamusal tartma arenasna duyulan gereksinimi vurgulayarak, kamusal alan kavramnn sakl tutulmas gerektiine ilikin ortak bir inanca sahiptir. Habermasn ya da bir baka dnrn kavramsallatrmasnda sorunlar olabilir ancak, bu durum kavramn geerliliinin ve anlamllnn ortadan kalkt anlamna gelmez: ...Habermasn kamusal alan kavramnn; hem medya ve demokratik siyaset alannda cereyan eden gelimelerin eletirel analizi, hem de gnmz dnyasna uygun bir iletiim ve temsili demokratik sistemin yeniden inas iin gerekli analizlerle siyasal eylemlilik iin gl bir temel salad dncesindeyim (Garnham, 1997c: 279). Dile getirilen itirazlara ramen kamusal alan nosyonunun medya

almalarnda bu denli nemsenmesi nasl aklanabilir? Bu noktada, alann pek ok nemli almasnda Habermasn Adorno ve Horkheimerla kyaslanarak

yorumlamas eklinde ortaya kan bir eilime dikkat ekilebilir. Aydnlanmann Diyalektiinde ortaya konan argmanlardan yola klarak yaplan deerlendirmeler, ticari medyann izleyicileri zerinde maniple edici nitelikte olaanst bir kontrol gcne sahip olduu, bu nedenle de Adorno ve Horkheimern grlerinin medya izleyicileri sz konusu olduunda mutlakla varan pasiflikten te bir ey sunamad eklindedir. Medya almalarnda neredeyse bir ezber haline gelmi olan bu deerlendirme tarz, Adorno ve Horkheimern eletirelliinin, negatif kavray ve karamsarlkla i ie getiinin altn izmektedir. Frankfurt Okulunun ikinci kuak dnrleri arasnda yer alan Habermasn bak asn ekillendiren z de ilk kuak 76

dnrlerden olan Adorno ve Horkheimerda olduu gibi eletirelliktir. Bunun da tesinde Kamusalln Yapsal Dnmnn pek ok adan Aydnlanmann Diyalektiinden izler tadn sylemek de mmkndr. Ancak, Habermas (esas olarak Kamusalln Yapsal Dnmnden sonraki almalarnda) zgr iletiim ortamn tahrip ederek onu smrgeletiren devletten ve serbest piyasadan gelen tm mdahalelere ramen, iletiimin zgrletirici bir potansiyele sahip olduu ynnde gl bir inanca sahiptir. Bu durum, politik olarak ilk kuak Frankfurt Okulu dnrlerinde bulunmayan pozitif momentten farkl olarak, Habermasn pozitif politik vizyona sahip olduu eklinde deerlendirilmitir: ...o [Habermas] srgnde sonsuza kadar sayklamak istemiyor, dnya zerinde adil bir kent[in kurulabilmesi] iin normlar sralyor (Peters, 1993: 541). Habermasla Horkheimer ve (belki daha ok) Adorno arasnda yaplan bu kyaslama, medya almalar asndan, medyann kontrol ve maniple etme gc ile medya izleyicilerinin bu gce kar koyarak zgrleimci bir iletiim ortam iin mcadele etmeleri arasnda kurulan gerilim erevesinde belli bir anlam kazanmaktadr. Alanda sklkla bask veya kontrol ile direni ikilemi olarak zetlenen ve bir adan kemiklemi bir hal ald gzlemlenen bu kartln yaratt glklerin banda, medya almalar ierisinde retilmi metinlerin ya da bu alanla arasnda iliki kurulabilecek olan eitli felsefe, sosyal ve beeri bilimler almalarnn pek ok durumda kendi balamndan kopartlarak bu kartlk evresinde okunmas ve deerlendirilmesi sorunu gelmektedir. Bu durum, almalarn ok kaba biimde izleyiciler/okuyucular asndan direniin mmkn olduunu sylyor ya da direniin mmkn olabileceini dnmedii iin sadece izleyiciler/okuyucular zerinde kurulan denetim ve basky nemsiyor eklindeki s deerlendirmelere yol aar olmutur. Medya almalar alannda faaliyet 77

gsteren akademisyen ve yazarlarn bir metni deerlendirme konusunda sz konusu kartl yegne kriter olarak benimsemesinden tr, ierik ve slup asndan pek ok almann farkl tarzlarda ele alnmas gerektii unutulur olmutur. Bu deininin ardndan Habermasla birinci kuak Frankfurt Okulu temsilcilerinden zellikle Adorno arasnda iletiim ve medya almalar alanlarnda yaplan kyaslamalarn gz ard ettii nemli bir meseleye baklabilir. Adornonun hem Horkheimerla birlikte yazd Aydnlanmann

Diyalektiinde hem de genel anlamda dier tm almalarnda zne teorisi kapsamnda deerlendirilebilecek olan ciddi bir felsefi abas sz konusudur. Bu kapsamda, Adornonun almalar okunurken Aydnlanma karsnda znenin konumu nedir, Aydnlanma zneye ne yapyor, zne-nesne ilikisi ne zaman ve nasl bozuluyor, sava sonras dnemde zneye ne oldu, btnlkl bir zne kategorisini sakl tutmak mmkn m trndeki sorulara ilikin yant araylaryla karlamakta olduumuzu sylemek yanl olmayacaktr. ounluu ABDde gereklemi medya incelemeleri gz nnde bulundurulduunda bile (Adorno, 1998a; 1998b; 2001a; 2001b) ele alnan program/yaz ieriinin ne tr bir zne kurgusuna sahip olduu, bu programn/yaznn izleyici/okuyucuyla ne trden bir ilikisinin bulunduu ve bunlarn tesinde ne trden bir ortam ierisinde bu konumlarnn retildiine ilikin nemli deerlendirmelerle karlalmaktadr. Bugnden bakldnda Adornonun rnein Los Angeles Timesn astroloji kesini deerlendirdii yazsnn (2001b) ierdii entelektel ve kuramsal zenginlie gnmz medya almalar alannn ok nemli rnlerinde bile rastlanmazken, Adorno klliyatnn ticari medya, izleyicilerin pasiflemesine yol aar trndeki bir genellemeye indirgenmesi, daha

78

dorusu Adorno metinlerinin bu denli arasalc ve faydac bir yaklamla deerlendirilmesi olduka sorunludur26. Habermasn hem Kamusalln Yapsal Dnm hem de genel olarak dier almalar dikkate alndnda yazarn, Adornonun almalarnda gzlemlendii gibi dorudan zne kuram zerinde younlamay tercih etmedii grlmektedir. Bu durum, Habermasn almalarnda belli bir zne kavrayyla karlalmad anlamna gelmemelidir. Aksine Habermasn almalarnda yurtta olarak kavranan gl bir politik zne kurgusuyla karlalmaktadr. Gnmzde politik zneyi ulusal ya da ulus-st dzlemde yurtta olarak kurgulamann barndrd sorunlara ilikin eitli itirazlar dile getirilebilir. Ancak burada ne karlmak istenilen nokta, ister yurtta olarak isterse baka bir isimle adlandrlm olsun, ortaya atlan zne kategorisinin belli bir kuramsal perspektifle sorgulanmadan sahiplenilmesiyle ilgilidir. zne kuram iinde kategorinin kendisine ilikin sorgulamalar esas almak, felsefi adan srgne gitmek anlam tarken, bylesi bir konumdan dile getirilenler ise srgndekinin sayklamalar haline dnmektedir. Adornonun hayatnn sonuna kadar Almanya dnda yaamad dnlrse yukarda Petersn, Habermas Adornoyla kyaslamas sonrasnda kulland ...o [Habermas] [Adorno gibi] srgnde sonsuza kadar sayklamak istemiyor eklindeki ifadesinde yer alan srgn szcnn, daha ok faaliyet gsterilen alanda srgn olma haline iaret etmekte olduu sylenebilir. Bylesi bir konum karsnda kukusuz Habermas, sahiplendiinin, geerlilii, anlamll ve snrll zerine dnmeye yol aabilecek her trl sorgulamadan uzak durarak, kuramsal adan olduka gvenli bir
26

Bu noktada II. Dnya Sava sras ve sonrasnda belli bir dnem ABDde yaam Frankfurt Okulu temsilcilerine ilikin yaplan deerlendirmelerin, kullanlan sfatlar ve tercih edilen nitelemeler asndan akademik metinlerde rastlamaya alk olmadmz trden bir rahatla sahip olduunu da belirtmek gerekiyor. rnein Jean Seaton Okul yelerini uyumsuzlukla birlikte gelen kafa karklna sahip (disorientated) ve sla zlemi eken (homesick) kiiler olarak Amerikan yaam tarznn her ynne tepki gsterdiler (Curran ve Seaton, 1997: 265) eklinde tarif etmektedir.

79

konumdan seslenmektedir. Ne trden bir ykm yaanrsa yaansn, evini, yerini yurdunu terk etmesini gerektirecek bir durum olduunu kabul etmemekte srarcdr. eitli sarsntlarla harabe haline de gelse, oras heimattr. Bu duruma ramen medya almalarnn da dhil olduu sosyal ve beeri bilimler iinden yaplm pek ok almada, gerei deerlendirme yetisini yitirerek, iletiimde bulunma becerisinden yoksun bir psikozlunun sayklamalar halinde ele alnanlar, Adornonun metinleri olmu, mzakereci ve rasyonel tartma uzam, eit ve herkese ak kamusallk ve ideal sz durumu gibi kavramsallatrmalar, belki de gerekle karlama ann erteleyen normlar olarak i grmelerinden tr daha fazla nemsenmitir. Kamusal alan kavramsallatrmasyla birlikte Habermasn kimi temel argmanlarnn medya almalarnda belli bir literatr oluturmasyla ilgili gzlemlenen bir eilim zerine yaplan bu deerlendirmenin ardndan, kamusal alann, epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnda yer edinme tarz zerinde durmak gerekiyor. ncelikli olarak, medya

almalarndaki kamusal alan tartmalarnda kavramn geerli ve anlaml bir kavram olup olmadnn sorgulanmasndan ok, kamusal alann rgtsel yap ve program ierikleri gibi unsurlar asndan medya iin ne trden almlar salayabilecei ya da kavramn gnmz bat medyas gz nnde

bulundurulduunda ilemedii ynlerin neler olduu ve bu sorunlu ynleri ortadan kaldrmak zere ne trden dzenlemelere ve yaplamaya gidilebileceinin tartlmakta olduu belirtilmelidir. Bu trden bir kavrayla ele alnan kamusal alan nosyonu balangta olduka pragmatist bir deerlendirmeyle medyaya ynelik liberal yaklam ve Marksist eletiriye alternatif olabilecek radikal demokratik gelenek iin nemli bir kavramsal ara konumuna indirgenmitir. Bu trden bir bak 80

asnda modelletirme mantna uygun olarak, medyaya ynelik liberal yaklam, Marksist eletiri, radikal demokrat gelenek derken neyin kastedildii kimi zaman klie ifadelerle son derece genel biimlerde dile getirilmektedir. rnein James Currann, Kamusal Bir Alan Olarak Medyay Yeniden Dnmek (1994) balkl makalesinde tretilen medyaya ynelik alternatif yaklamlar isimli tabloda kamusal alan, medyann siyasal rol, medya sistemi, gazetecilik biimi, elence ve reform konularnn liberal, Marksist eletiri, komnist ve son olarak radikal demokrat yaklamlarca nasl kavrand deerlendirilmektedir. MEDYAYA ALTERNATF YAKLAIMLAR (Curran: 1994: 216)
Liberal Kamusal Alan Medyann Siyasal Rol Medya Sistemi Gazetecilik Biimi Elence Reform Kamuya Ait Yer Hkmetleri Denetleme Serbest Pazar Tarafsz Ka/Doyum Kendi Kendini Dzenleme Marksist Eletiri Snf Tahakkm Snf Kontrol Arac Kapitalist Dzenleme Hizmet Afyon Dzeltilemez Komnist ---leri Toplumsal Hedefler Kamusal Sahiplik Eitici Aydnlatma zgr Klma Radikal Demokrat Kamusal Tartma Arenas Temsil / Dengeleme Kontroll Pazar Sistemi Muhalif Toplumsal Etkileim Kamu Mdahalesi

Buna gre tabloda kamusal alan liberal yaklamda kamuya ait yer, Marksist eletiride snf tahakkm, komnist yaklamda yok ([-] iaretiyle belirtilmi), radikal demokrat yaklamda kamusal tartma arenas eklinde gsterilmitir. Makalede elence konusunu ise liberal yaklamn ka/doyum, Marksist eletirinin afyon, komnist yaklamn aydnlatma ve radikal demokrat yaklamn toplumsal etkileim eklinde kavrad belirtilmektedir. Medyaya ynelik alternatif yaklamlar sz konusu olduunda liberal yaklam ve Marksist eletirinin bu alanda belli bir 81

ortak kullanmnn bulunduundan sz edilebilir ancak komnist yaklam ve radikal demokrat yaklam kategorileriyle makalede medya almalar alanndaki hangi almalara veya hangi yazarlara gnderme yapld ne bu tabloda ne de makalenin btnnde belli deildir. Bu tablo ilk bakta zellikle literatr fazlaca tanmayan birisi iin, medya almalarnda, alana aina herkese bilinen ve kullanlan liberal, Marksist eletiri, komnist ve radikal demokrat trnde kategoriler varm izlenimi yaratmaktadr. Oysa medya almalarnda bu trden bir kavramsal ortaklktan sz etmek mmkn deildir. Bunun dnda yazda bir-iki szckle zetlenen eitli konularn farkl yaklamlarca deerlendirilme tarzlar bu haliyle ii bo kavramlar grnmndedir ve bu durum esas olarak alana aina olmayanlar muhatap alan balang/giri niteliindeki bir makale iin bile kabul edilemeyecek denli sorunludur. Makaledeki bir dier sorun ise, farkl yaklamlarn eitli konular farkl biimlerde kavradn aa karmak iin neredeyse yaftalamaya varan bir anlatm tarznn benimsenmi olmasyla ilgilidir. Bu trden bir dil kullanmnn esas olarak liberal anlayn kavramsallatrma tarzna bal olduu belirtilmelidir. Ksacas, belli bir literatre sahip alan ematik bir tarzda deerlendirme, oluturulan kategorileri alanda bunlar zerinde genel bir uzlama bulunuyormu gibi aktarma ve sz konusu kategorilerin iini tartma ve argman retmeye kapal birka szcklk genellemelerle doldurma gibi zelliklerle kamusal alan nosyonunun medya almalarndaki tartmalara dhil oluu -iddia edilenin aksine- aslnda liberal paradigmann tam da merkezinde yer almaktadr. yle ki medyann siyasal roln liberal yaklam denetleme, Marksist eletiri snf kontrol arac, komnist yaklam ileri toplumsal hedefler, radikal demokrat yaklam temsil/dengeleme biiminde ele alr eklinde okunabilecek olan bir ifade ancak ve sadece liberal paradigma iinden 82

sylenebilirdi. Liberal anlay iinde olduka rahat ve kendinden emin bir tavrla farkl olana ilikin ounlukla kolaya kaan genellemelerde bulunma, sadece siyasal alanda karlalan bir sorun deildir. Akademik retim sz konusu olduunda da yazarlarn liberal anlaya alternatif retme abasnda olduklarn ifade ettikleri durumlarda bile bu sorunla sklkla karlalmaktadr. Gnmz dnyasnda zerk bir kamusal tartma arenas ilevi grebilecek alan olarak daha ok medyann akla gelmesiyle, medyay kamusal alan biiminde ele almann olanaklar zerine dnen almalarn iaret ettii nemli bir gerilim, medyada yurttalarn kamusal tartma ortamna dorudan ve aktif katlmlar konusunda karlalan engellerle ilgilidir. Sz konusu engelleri ortaya koymaya ynelmi almalarn bir blm, medyay demokratik gelenee katk salayacak eletirel nitelikli bir tartma arenas olarak ele alabilmek iin, medyann ncelikle devlet ve piyasadan gelen basklardan kurtulmas gerektiine, medya

rgtlenmesinin bu trden basklara kar koyabilecek bir dzenlemeye sahip olmas gerektiine iaret etmektedir. Bu balamda kamusal alan nosyonunun esas olarak medya zerklii sorunsal erevesinde devlet/piyasa ikilemini amak iin kullanlabilecek nemli bir ara biiminde deerlendirilmesi sz konudur27.

27

John Keane, kamusal alan iletiim ve medya almalar alanlarnda kullanan ilk isimlerden olan Nicholas Garnhamn konuyla ilgili yazlarn deerlendirirken, Garnham iin kamusal alann, yaynclk siyasalarnda yer etmi devlet/piyasa ikilemini amak zere yararland bir terim niteliinde olduunu belirtmektedir (Keane, 1995a: 3). Kamusal alan ilkesini medyada var edecek olan kurumsallamann tm eksikliklerine ramen kamu hizmeti yayncl olduu dnlmektedir. Keanee gre buradaki sorun Garnhamn 17. ve 18. yydan km bir ideali 20. yy.n elektronik yayncl ile sentezleme abasnda (1995a: 4) yatmaktadr. Keanenin bir ideali temelci varsaymlara dayal kurumsalla indirgeme (bkz. Keane, 1995a ve 1995b) eklinde zetlenebilecek olan eletirisi karsnda Garnhamn yant, sz konusu uyumazl deerlendirmekten uzak olup, kamusal alann tanm yerine terimin iaret ettii demokrasi sorununun esas olarak dikkate alnmas gerektii eklindedir (Garnham, 1995: 23). Bu deerlendirme tarz, bu blmn banda da deinildii gibi kamusal alann epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarndaki kullanm tarznn ilevselci bir mantaliteye dayandn gstermektedir. Kavramn sahip olduu eletirel tartma nitelii, kavramn kendisi zerine de yaplabilecek olan eletirel tartma biiminde geniletilmemitir.

83

Medyay, bugnk haliyle kamusallk uzam biiminde tarif etmeyi engelleyen politik g ve/veya kr amal mdahaleler pek ok durumda medyada ideolojinin de kna kaynaklk etmektedir. Kamusal alan temasna sahip epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar, medyaya ynelik ticari ve/veya politik mdahalelerin ortadan kalkmasnn medyadaki ideolojik deformasyonlarn da ortadan kalkmasn salayaca grndedir. Medyaya ynelik mdahalelerin ak bir biimde fark edilmesini engelleyen ideolojik deformasyonlar, gnmz medyasnn karakteristiini oluturan eitli eilimler iinden retilmektedir. Bu eilimler, epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda tabloidleme, magazinleme, ticarileme, metalama, reklmn hem ticari hem de politik anlamda yerleik bir anlatm formu haline gelmesi, enformasyon ve elencenin birbirine karmas (infotaintment), medya rnlerinin ieriklerinde standart fikrinden uzaklalmasyla ortaya kan banalleme, seviyesizleme (dumbing down) ve Amerikanlama gibi balklar altnda toplanmaktadr. Farkl ekillerde adlandrlm olsalar da yukarda sralanan eilimlerin sahip olduu ilevler asndan aralarnda nemli benzerlikler bulunmaktadr.

Epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar sz konusu eilimlerin medyada yerleik bir hal alnn esas olarak yurttalarn kamusal tartma arenasndan ekilmesi ynnde i grdn vurgulamaktadr. Bu dorultuda medya, politik argman retimi iin bir uzam oluturmak yerine, politikaclarnn kendilerini seyirci pozisyonundaki halka sunduu bir sahneye dnm, politik halkla ilikilerin gcn arttran aralar eklinde i grerek politikaclarn birer temsil figr haline gelmesine katk salam, kamusal-zel ayrmnn ortadan kalkmasnda etkili bir rol oynayarak yurttalar dorudan ilgilendiren meseleleri ya grmezden gelmeyi ya skandal unsurunu n plana kararak sunmay ya da 84

magazinsel bir anlatm iinden aktarmay tercih etmi, eletirel bak asnn geliimi tevik edecek argmantasyon yerine reklm slogan trndeki ifadeleri esas almaya balam, artan rekabet ortamnda reklm gelirlerinden daha fazla pay alabilmek iin yayn siyasasn ticari ynlendirmelere ak tutacak biimde ekillendirir olmu ve son olarak farkl dnemlerde yaanan ekonomik krizlerle ba edebilmek iin gitgide artan bir ekilde ulusal ve global dzeyde tekelci yaplamay benimser olmutur. Sralanan bu unsurlarn sonuta toplumda sinizmin ve depolitizasyonun artmasnda byk rol oynad kabul edilmektedir. Gnmz medyasnn genel grnmn yanstan ve toplumsal anlamda kamusal alanda yurttaln kaybolup yerini olup bitene seyirci kalan sinik kimselere brakmas eklinde ciddi sonular douran bu gelimeler, iletiim ve enformasyon sistemlerine ilikin kstlayc kurallarn kaldrld, iletiim aralarna eriimin kolaylat, enformasyon edinme yollarnn ve aralarnn oald, bireysel ya da kolektif adan ifade zgrl olanaklarnn geniledii sylenen bir dnemde ortaya kmtr. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar bu ironik durumun medya zerindeki ciddi mdahalelerin grnr olmasn engellediini ifade etmektedir. Bu kapsamda medyada aslnda kamusallk olarak nitelendirilemeyecek, ilevini yitirmi kamusallklar yaratlmaktadr. Televizyon rnei ele alndnda, hem gndz kuanda, hem prime-timeda, hem de gece kuanda farkl formatlara sahip konuma ve tartmaya dayal programlarda izleyici katlmnn sz konusu oluu kamusal alan nosyonunun medyada yeniden canlanmakta olduu dncesine neden olmutur. Oysa bu tr programlarda sz konusu olan, rasyonel mzakerenin duygusal ifadeyle yer deitirmesi, duygularn ve sansasyonun makul zmler karsnda yceltilmesi, elence ve aydnlanma ile duygu ve toplumsal sorumluluk arasndaki dengenin ortadan 85

kalkmas,

toplumsal

sorunlarn

bireyselletirilerek

ve

zmleri

popler

terapistlerce verilen kiisel yardm nerilerine indirgenerek aktarlmas sonuta yurttaln neredeyse alverie tabi klnmasdr (Murdock, 2000b). Dolaysyla, bu tr medya rnleri, medyann yapsal sorunlarndan bamsz olarak deerlendirildii zaman, medyada var olduu iddia edilen kamusalln, demokrasi vaadinin gereklemesine katk salayacak, eletirel nitelikli, eitlik ilkesi temelinde yurttalarn dorudan ve aktif katlmyla kurulmu kamusallkla bir ilgisinin bulunmad anlalamamaktadr, anlalsa bile bu ciddi fark bir sorun olarak deerlendirilip nemsenmemektedir. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarndan farkl biimde kamusal alan nosyonunu deerlendiren medya almalar (rnein Barnett, 2004; Livingstone, 2005; Livingstone ve Lunt, 1994), medyada kamusalln ne ekilde bir grnme sahip olduu noktasndan hareket ederek belirli ilke, temel ve normlar nda olmas gereken kamusallktan ok, var olan kamusall kavramaya almaktadr. Bu iki farkl konumu normatif kamusal alan kavray ve performatif kamusal alan kavray biiminde adlandrmak mmkndr. Performatif kamusal alan anlayn benimsemi medya almalarnn teorik erevesi, Negt ve Klugenin (1993) yaantlama/deneyim kavramn n plana kartan kamusallk anlayndan balayarak, John Keanenin (1995a; 1995b) temelci olmayan demokrasiye (nonfoundationalist democracy) ynelmi kamusallk kavrayna, Nancy Fraserin (1992; 1995) kamusal alann homojen, tekil ve cinsiyeti niteliini sorgulayan postburjuva kamusal alan biiminde adlandrd kamusallna ve son dnemde Michael Warnern (2002) kamular-kart kamular ilikisine vurgu yapan kamusallna referansla kurulmaktadr. Referans kaynaklarnn farkllndan da anlalabilecei gibi performatif nitelikli kamusal alan(lar) kavrayna sahip medya 86

almalar kendi iinde de farkllamaktadr. Burada, farkl teorik konumlardan da olsa normatif ve tekil kamusal alan kavrayna ynelik itirazlar esas alnarak normatif-performatif trndeki bir ayrma gitmenin mmkn olduu vurgulanmak istenmektedir. Kamusal alann normatif ya da performatif bir anlayla kavranmaya allmas aslnda kamusal alan dncesini var eden belirli kabuller zerinde dnmeyi ok da kolaylatryor grnmemektedir. Bu kabullerden ilki, iletiimi gnderici-alc temelinde deerlendirmekten kaynaklanmaktadr. Buna gre, ifade ile muhatabn ister yz yze isterse medya dolayml iletiimde karlama, etkileim veya kartlama ilikisinde olduu dorudan kabul edilir. Kukusuz burada iletiim (communication) szcnn kkeninin bir topluluu, bir komn ya da ortakl art komas olduka etkilidir. Kamusal alan dncesini var eden, anlam retimi, aktarm, bildirimi, paylam ya da mcadelesinin kurulduu iletiim ilkesidir. Performatif kamusal alan dncesi szle muhatap karlamasnn veya

kartlamasnn performansa ve temsile dayal bir iletiim ortamnda gerekletiini vurgularken, normatif kamusal alan dncesi eitli mdahalelerle sz ve muhatap ilikisinin bozulduuna vurgu yaparak kamusal alann inas iin iletiimi bozan yapsal unsurlar problematize eder. ster var olan isterse var olmas gereken eklinde ele alnm olsun her iki kavray iin iletiim garantilidir, verili olarak kabul edilmitir, her eyden nemlisi mmkndr. letiime dayal ilikinin pek ok durumda mmkn olmadnn gz nnde bulundurulmas, kamusal alan dncesinin geerliliini de sorgulamaya yol aacaktr. letiim ve medya almalarnn kr noktalarndan birini, iletiimin u ya da bu ekilde kurulduuna ya da kurulabileceine dair gl bir inan beslemeleri oluturmaktadr. Bir baka ifadeyle iletiim ve medya almalar alanlarnda faaliyet 87

gsterenler, iletiimin mmkn olduu andan itibaren konumakta olduklarn sklkla unutma eilimine sahiptir. letiim hakknda sz syleme, iletiim ilikisinin kurulduu ya da normatif anlamda nasl kurulacana ilikin ilke, temel ve normlarn dillendirildii bir momente gereksinim duyar. Bylesi bir momentin olmad durumlarla karlamak iletiim zerine alanlarn varsaydklarndan ok daha yaygndr. Bunun yan sra iletiim ebedi ve ezeli deildir, iletiimin kt anlar Led Zeppelin arksnda olduu gibi28 sadece bir tr sinir krizi geirirken yaanacak istisnai durumlar olarak deerlendirmek de bal bana bir sorun oluturmaktadr. Ayrca iletiimin kurulmad ya da kurulamad durumlara ilikin yaplan tanm ve tariflerin iletiimin kurulduu veya kurulabilecei moment iinden yapldn da belirtmek gerekiyor. Szle muhatabn karlamad, etkileim iinde olmad ya da kartlamad hallerin, anlam retim srecinin yani iletiimin dna itilmesi ve bu halin patolojik bir durumu, psikozlunun szleri trndeki btnl olmayan, anlamsz, tutarsz, ne dedii belli olmayan, farkl aralklarla tekrar edilen szleri, barlar ya da lklar ksaca sayklama halini29 ifade etmekte olduunun

28

communication breakdown, it's always the same, i'm having a nervous breakdown, drive me insane!
29

Sayklamann muhatab bulunmayan sz olarak, iletiimin temelindeki konumann (conversation) dnda konumlanmasyla ilgili olarak Derridann (1998) Gilles Deleuzen lm ardndan yazd metindeki kimi ifadelerini hatrlamak anlaml olabilir. Yaz, sylenecek ok ey var ama benim bugn bunu syleyecek takatim yok (too much to say, and i dont have the heart for it today) eklinde balar. Sonraki ifade, Deleuzen lmnn, bize ve bana (Derridaya) ne yapt, bizi ne tr bir hale soktuu zerine sylenecek (ama muhtemelen hi zaman sylenmeyecek olan) ok ey bulunduunu, bu olayn, bu anda, burada, sanki mmknm gibi kendisinden te sonsuz bir kederi derinletirmesinin sz konusu olduunu belirtir. (There is too much to say about what has happened to us here, about what has also happened to me, with the death of Gilles Deleuze, with a death we no doubt feared (knowing him to be so ill), but still, with this death here (cette mort-ci), this unimaginable image, in the event, would deepen still further, if that were possible, the infinite sorrow of another event.) Yaznn sonunda Deleuzen lmnn neyi ifade ettii, birlikte yaplaca varsaylan uzun konumada Derriday yalnz bana sayklamak zorunda brakt ifadesiyle dile getirilmektedir (I will continue to begin again to read Gilles Deleuze in order to learn, and I'll have to wander all alone in this long conversation that we were supposed to have together).

88

belirtilmesi iletiimin mmkn olduu anda, iletiimin mmkn olduu bir konumdan yaplan tanmlamalardr. Bu blmde deinilmek istenen son nokta, kamusal alan dncesinin iinde barndrd gl bir sivil-iddet kartl ve bunun iletiimle olan balantsyla ilikilidir. Hem normatif hem de performatif kamuasal alan kavraynda, kamusal alan dncesinin iddet iermeyen dnce ve eylem tarzn esas ald ifade edilmektedir. Kamusal alann kuruluundaki nemli bir unsur olan iletiim ortamnn ayrt edici niteliklerinden olan sivilliin esasn iddet iermemesi oluturmaktadr. iddetin balad andan itibaren artk politika retmenin mmkn olmad dnlmektedir. Bu noktada Balibarn Habermasn iletiim etii vurgusuna sahip sivillik anlayna ilikin szlerinin, Habermas sonras performatif nitelikli kamusal alan kavraylarn da iine alacak biimde, iletiimin var olmad durumlar da unutmadan/yok saymadan okumak anlaml olacaktr: Ama Habermas iletiimin kaplarnn bazen zorla, hatta bazen iddetle almas gerektiini, yoksa sonsuza kadar kapal kalacaklarn unutuyor (Balibar, 2000/2001: 41). Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temas kamusal alan temas odanda ele alndktan sonra bu ksmn son blmnde kavrayn ifadesel ortaklklar zerinde durulacaktr.

1.4. fadesel Ortaklklar 1.4.1. Medyann, modern zamanlarda demokrasi vaadinin

gereklemesi yolunda verilen mcadelenin gitgide dnda yer almasna yol aan siyasi ve ekonomik sorunlara ilikin ifadelerin oluturduu ortaklk: Modern medyann geliiminin kkeninde, enformasyon aktarm ve konuma platformu, ortam ve arac olarak yz yze iletiimden ciddi bir kopu yatmaktadr. 89

Bu dorultuda Graham Murdockun Media, Culture and Modern Times: Social Science Investigations (2002) (Medya, Kltr ve Modern Zamanlar: Sosyal Bilim Soruturmalar) balkl makalesinde medyann ada toplumsal dzenin inasnda merkezi rol oynad belirtilmektedir. Bu makaleye gre medya, a) hem byk irketlerin ve hem de devletlerin etkililiklerini arttrmada nemli olanaklar salamaktadr, teritoryal ve ekonomik imparatorluklarn kumanda, koordinasyon ve kontrol konusunda karlatklar sorunlarla ba edebilmeleri iin vazgeilmezdir b) devletin ve byk irketlerin her daim gereksinim duyduu kamusal destein salanmasnda nemli bir role sahiptir c) insanlarn dnyay anlamalar ve yorumlamalarna yarayan dil ve imgelemin kr amal medya endstrilerinde alan profesyonellerce yaratlmasyla ilikili olarak, kamusal kltrn oluumunda etkilidir d) sunduu dolaymlanm kamusal kltrle sradan insanlarn inanlar ve davranlar zerinde etkiye sahiptir (Murdock, 2002: 40-41). Makalede drt madde halinde sralanan bu meseleler teden beri farkl dzlemlerde medyayla ilgili olarak yaplan tartmalarda dile getirilen sorunlarn banda gelmektedir. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda, her bir grup iindeki meselelere ilikin deerlendirmelerine rastlamak mmkn olsa da, bu almalarn esas olarak ilk grupta yer alan meseleler zerinde odaklatklar sylenebilir. Bu dorultuda Kyi, yani kumanda, koordinasyon ve kontrol salama hedefiyle medyaya ynelik devlet ve/veya piyasa kkenli mdahaleler ve bu mdahaleler sonucunda gnmz medyasnn ald hal ve karlat sorunlarn tartlmas gerektii, hatta medya almalarnda bu meselelerin tartlmasna ncelik verilmesi gerektii vurgulanmaktadr. eitli biimlerde tekrarlanan bu vurgu, epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarndaki ideoloji yaklamn kristalize eden ifadelerden olup, bu 90

trden almalar arasnda ifadesel dzeyde belli bir ortaklktan sz etmeyi mmkn klmaktadr. Bu noktadan hareketle almann bu blmnde sz konusu ifadesel ortakln, deerlendirilen almalarn benimsedii ideoloji kavrayn

belirginletirme tarzna deinilecektir. Epistemolojik motifli ideoloji anlayna sahip medya almalarnda sklkla rastlanan bir nermeyi u ekilde formle etmek mmkndr: Medyann yaps ve performansn anlamak ve aklamak iin, bu yap ve performansn altnda yatan esas gerein, eletirel bir bak asyla ekillenmi tarihsel bir analizle ortaya konulmas gerekmektedir. Bu nerme, medya almalar alannda yaplm bir incelemenin tatminkr olabilmesi iin balca mesele zerinde odaklanmas gerektiine iaret etmektedir. lki incelemenin yzey ve derinlik ayrmn gzetmesi gerektiine ilikindir. kincisi incelemenin normatif bir temele dayanmas gerektiini ifade ederek, var olan ve var olmas gereken arasndaki ayrmn okuyucuya sunulmasnda srarldr. ncs de var olan fenomenin zaman ve mekn rn olduuna dikkat ekilmesi gerektiiyle ilgilidir. Bu unsurdan ilkine gre, medya kurumlar ve ieriinin altnda yatan esas gereklik alannda artk global hal alm olan ve rekabetin, entegrasyonun, tekellemenin n planda olduu kapitalist retim tarznn egemenlii sz konusudur. Medya ierii, bu ereveden ele alndnda, kural tanmayan ya da kendi kurallarn kendisi ina eden dev medya irketlerinin bir ktsdr. Aslnda medya irketleri tanmlamas da yerinde olmayabilir, nk medya kurulularnn sahipleri artk farkl sektrlerde faaliyet gsteren bir dizi byk irketin kontroln de elinde tutmaktadr. Bu erevede deerlendirildiinde medya ieriinin de dhil olduu tm kltrel rnlerin retim, tketim ve datmnn ok gl ve karmak bir yapnn rn

91

olduu yaplan medya almalarnda belirtilmesi gereken nemli unsurdan birisi olmaldr. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, altta yatan ve medya kurumlarnn, medyaya ilikin eitli dzenlemelerin ve medya ieriinin derinliini ifade eden bu gereklik alannn, sunulan rnn iinde var olduu topluma ve toplumsal ilikilere dair, farkl anlatm tarzlarnda belirli ifade kalplarn sklkla kullandna deinmektedir. Bunun da tesinde, entelektel kullanm da dhil olmak zere bu ifade kalplarnn toplumsal kullanmna yaygnlk kazandrld vurgulanmaktadr. Bu nedenle, epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn bak asndan, yaplan bir medya incelemesinden beklenen, esas gerekliin kendisini gizlemesine yardm eden bu ifade kalplarn eletirel bir perspektifle sorgulamasdr. Bu vurgunun epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnca tad nem, sz konusu ifade kalplarnn gerek deil, ideoloji olmalarndan kaynaklanmaktadr. Altta yatan gereklik alannn yol at eitsiz g ilikilerini gizleyen bu ideolojiler, kendine ynelik sorgulamann ve direniin olumasna da engel olmaktadr. Kurallarn yklmasyla ifade zgrlnn ve kltrel rnlere ulam olanaklarnn artmas, enformasyon ve haberin global dzeyde serbest dolam ve elitist anlayn yerine demokratik anlayn baat dzenleme ilkesi olarak benimsenmesiyle bildirim ve yarg kipinin, etkileim ve paylam kipine dnmesi, politik ve kltrel anlamda katlmc, demokratik ve eitliki bir ifade ve tartma platformunun yaratlmas trndeki ifadeler, rnein enformasyon toplumu gibi bir ifade kalb iinde srekli yinelenerek toplumsal anlamda yaygn bir kullanma sahip olabilmektedir. Bu dorultuda Nicholas Garnhamn Information Society Theory as Ideology: A Critique (2001a) (deoloji Olarak Enformasyon Toplumu Kuram: Bir 92

Eletiri) balkl yazsnda, enformasyon toplumu teorisinin, iinde yaadmz tarihsel dnemin baat ideolojisi olduunu belirtilerek, bu teori iinden ortaya atlan argmanlarn toplumsal iletiim yaps ve sreleri ile genel anlamda toplumsal yap ve sreler arasnda iliki kurmada yetersiz kaldklar vurgulanmaktadr. Makaleye gre, enformasyon teorisi olarak ideoloji, devrim olarak nitelenen dnmn a) retim tarz zerindeki etkisini b) retim organizasyonu, emek yaps ve bilinci ile toplumsal tabakalama zerindeki etkisini c) politika ve kltr alanlarndaki etkisini gstermede yetersiz kalmaktadr (Garnham, 2001a: 163-164). Medya yaps ve performansnn tarihsel perspektifle ele alnmas gerektiine ilikin nc unsur, byk lde incelemenin esas olarak modernizmin geliimi dikkate alnarak yaplmas gerektiini ifade etmektedir. Bu trden tarihsel bak as gelitirildiinde mevcut olann, demokrasi vaadinden ve Aydnlanma ilkelerinden uzaklamay ifade etmekte olduu ve toplumsal eitsizliklerin giderek derinlemesi anlamn tad daha iyi anlalacaktr. Tketim ideolojisiyle medya artk tartmann, fikir alveriinin uzam olabilme ihtimalinden giderek uzaklaarak, skandaln, tehir ve sergileme ile itirafn uzam haline dnmtr. Bu nedenle medya rnleri karsnda tketicilerin elde ettikleri hazlardan, kimliklerden vs. bahsetmek, epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya

almalarnn birounda tekerlein yeniden kefedilmesi (rnein Ferguson ve Golding, 1997), ahlaki ahmaklk/kretenizm (Tester, 1994: 3), kltrel poplizm (Frith ve Savage, 1993; McGuigan, 1992) ya da yeni revizyonizm (Curran, 1999) olarak nitelendirilmektedir. Bu nokta bizi almalarn sahip olduu bir dier ifadesel ortakla tamaktadr.

93

1.4.2.

zleyici/almlama aratrmalarna, ideoloji zmlemelerine ve kltrel almalara ynelik itirazlarda benimsenen sluba ilikin ortaklk:

Epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar iinde yer alan pek ok metin kendi perspektifinden belirli bir dnceyi ortaya koymakla yetinmez. Ortaya atlan dnce, sklkla kendine kart olan bir konum belirler, buna iaret eder ve bu kart konumu tanmlar ya da adlandrr. rnein bir metinde kltrel alana dair yaplan bir analizde retim, datm ve tketim dzeyleri birbiriyle ilikilendirilerek ele alnmaldr anlamn tayan bir nermenin yer aldn dnelim. Bu trden bir nermenin hemen ardndan postmodernizmin, postyapsalcln, postkolonyalizmin, psikanalizmin etkisindeki ideoloji

aratrmalarnn/kltrel almalarn/izleyici aratrmalarnn yapt gibi rn ya da izleyici zerine odaklanma, aratrmay tarihd, grececi, ampirik, revizyonist ve idealist bir zemine tamaktadr anlamn ieren bir dier nerme yer almaktadr. Ancak sz konusu nermenin ifade edilii ounlukla polemik tarznda olmaktadr. Bu almada epistemolojik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn bata kltrel almalar olmak zere kendisinden farkl dier yaklamlara ynelik itirazlarnda benimsedikleri slubun ciddi bir sorun olduu dnlmektedir. Bu noktay rneklemek zere Cultural Studies in Question (Kltrel almalar Sorgulanyor) adl derlemede yer alan makalelerde kltrel almalara ilikin olarak kullanlan ifadelerden bazlarn gz atlabilir: Kltrel almalarn, sonsuz plastikliin pedagojisi ynndeki eilimi, [John Fiske iin] gstergebilimsel demokrasinin ve izleyici/okuyucu gcnn yanda. nceki konumunu terk etmese de yeni almalar kurucu babann revizyonizmi trnde fikirler ne sryor, ...sadece metinsellik zerine alan teorik pratisyenlerin gr kuvveti dnyay deitirmekten szc deitirmeye [Sivanandandan alnt] dt (Ferguson ve Golding, 1997: xii, xviii, xxv); 94

gen ve artk o kadar da gen olmayan akademisyenlerin megale edindikleri ve kendi reklmlarn yaptklar alan... Belki de milyonlar aslnda anadamar popler kltrn hegemonik sngerince emilmi deildir! Belki zgrdrler ya da evlerinde kanepelerinde otursalar bile genelden farkl dnmektedirler. Eer devrim grnmezlik noktasna ulamsa, gller tarafndan empoze edilen hegemonik kltrn zaferi ve hemen hemen kar konulamayan medya hakknda dnmek can skcdr, Avrupann Anglosakson blgesi, Kuzey Amerika ve Avustralya boyunca snf eitsizlii artm, insafsz bireycilik iddetlenmi, yoksullarn yaam koullar ktlemi, rk gerilimler trmanm, sendikalar ve sosyal demokrat partiler zayflam ya da iinden klamayan zmsz bir noktaya ulam olabilir, ama bo ver. Popler kltr almasna katl, orada aznlklarn bulmay umduklar dle ynelik sahip olunan sempatiyle birlikte artk kimsenin ho olmayan -eski moda bir kelimeyle- gereklerle uramasna gerek yoktur. (Gitlin, 1997: 25, 30, 34); Angela McRobbie ve dierlerine gre alveri kadnlara zerk biimde kendini ifade edecekleri bir uzam bahediyor. tekiler iin romans edebiyat ve pembe diziler ayn ileve sahip. Eski kt gnlerde biz buna ka derdik ve o sofu, priten sosyalist gnlerde bu kt bir eydi (Garnham, 1997b: 67). Yukarda rneklenen tek kitap bile, polemiin yerleik bir anlatm tarz haline gelmeye baladn gstermektedir. Aslnda dikkati ekilmek istenen nokta, kltrel almalara ynelik hibir eletirinin, sorgulamann, kar kn yaplmamas gerektii deil, sz konusu eletirideki (belki satamadaki) hkim anlatm tarznn polemik nitelii tamasyla ilgilidir. Bu arada bahsi geen kitabn ikinci ksmnn, Garnhamn yukarda alntlanan ifadesinde ismi geen Angela McRobbienin de aralarnda bulunduu, kltrel almalar ierisinde faaliyet gsteren eitli akademisyenlerin alana ynelik eletirel deerlendirmelerinin yer aldn

makalelerinden olutuunu da eklemek gerekiyor. Bu almada ayrca polemiin tamamyla akademik retimin dnda braklmas gerektii de savunulmamaktadr. Bir metnin tamam ya da bir blm dikkati ekilmek istenen problem zerindeki vurguyu arttrmak zere ya da baka bir nedenle polemii bir anlatm tarz olarak benimseyebilir ancak sorun belli yazarlarn 95

ayn konu zerinde devaml olarak polemie bavurarak, metin iinde kendine saldracak bir dman yaratarak ilerlemeyi tercih etmeleridir. Polemikiye zg genel nitelikleri Michel Foucault u ekilde ifade etmektedir: Polemiki batan sahip olduu ve sorgulamaya asla yanamayaca birtakm ayrcalklarla donatlm biimde polemie giriir. lke olarak, kendisine bir sava yrtme yetkisi tanyan ve bu mcadeleyi hakl bir abaya dntren haklara sahiptir; karsndaki kii hakikati arayan bir ortak konumunda deil; bir hasm, yanlmakta olan, zarar vermekte olan ve varlyla tehdit oluturan bir dman konumundadr. Polemikinin gznde, oyunun srr, karsndaki kiinin konuma hakkna sahip bir zne olarak kabul edilmesinde deil; muhatap olarak, her trl diyalogdan dlanmasnda yatar. Polemikinin nihai amac, elde edilmesi g bir hakikate mmkn olduu kadar yaklamak deil, kendisinin en bandan beri aka savunmakta olduu hakl davay zafere ulatrmak olacaktr. Polemiki, tanm gerei dmanna tannmayan bir meruiyetle hareket eder (Foucault, 2000c: 279). Polemikle ilgili olarak son bir noktaya daha deinmek gerekiyor. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip metinler iinde polemie, kltrel almalara ilikin deerlendirmelerde bulunurken bu denli sklkla bavurulmas, bu almalarn konsenss hedefleyen eletirel, mzakereci, rasyonalist, argman retiminin kamusal alan iin tad nemden bahsetmelerinin hemen ardndan

gereklemektedir. Aslnda beklenen, kltrel almalar zerine yaplan tartma ve sorgulamann almalarn benimsedii kamusallk anlayyla uyum ierisinde olmasdr, ancak gerekleen, kltrel almalarla tartmaya girimeye abas deildir. Benimsenen polemik, kltrel almalarn sadece tartma konusu/nesnesi halinde, medya almalar alanna verdii zararla, sahip olduu yanlgyla ve akademik geliime tehdit oluturmasyla tartmaya dhil olmasna olanak tanmaktadr. Epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar iin kltrel almalar, izleyici aratrmalar ve/veya ideoloji zmlemeleri, sahip olunan epistemolojik manta uygun olarak, benim deil, tekinin sz biimdeki ideoloji 96

formlyle deerlendirilmektedir. Bu kapsamda, zgrlemeyi yanl yerde arayan, snf mcadelesini yeterince nemsememesinden tr var olan ve giderek derinleen eitsizlii ortaya koyamayan, Aydnlanma ve demokrasi idealinden uzaklaan, kapitalist sistemi eletirel bir perspektifle sorgulayamad iin onun etkisi altnda kalan; ksaca gerek deil ideolojik olan kltrel almalardr. Gereklik ve deoloji kmesi altnda deerlendirilen metinlerin

tartlmasnn ardndan, almann bir sonraki ksmnda, bu kmeyi kesen ilk ideoloji ekseni itibaryla Gereklik ve deoloji kmesi ile kesimekte olan Ekonomik likiler ve deoloji kmesine ilikin deerlendirmelerde bulunulacaktr.

97

2.

Ekonomik likiler ve deoloji almann ikinci ksmnda ekonomik ilikilerin ideolojiyi ekillendirmedeki

gc, etkisi ve nemi zerinde duran medya almalar deerlendirilmektedir. Bu trdeki medya almalar, ekonomik ilikilerin ideolojinin ortaya kmasndaki belirleyici gcne odaklandklar iin, bu kme ierisinde ne kan ideoloji kavray, belirlenim motifli ideoloji kavray olarak adlandrlmtr. Kukusuz belirlenim motifli ideoloji kavray dorudan Marksist gelenekteki, altyapnn styapy belirlediine ilikin vurgunun tartlmas zerinde younlalmasn talep etmektedir. Bu dorultuda ilk etapta belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn belirlenim ilikisini ne ekilde tarif ettiine deinmek yararl olacaktr. Ekonomik likiler ve deoloji kmesi ierisinde yer alan medya almalar, belirlenimi bir tr nbelirlenim (predetermination) anlamna gelecek ekilde, ngrlebilen sre, bilinen akbet, sonucun ne olacann nceden btnyle kontrol edilmesi ya da kanlmaz son biiminde ele almaz. Bir baka ifadeyle sylemek gerekirse, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya

almalarnn hemen hepsinde, ekonomik dzey ile siyasal ve ideolojik dzeyler arasnda yanstmac nitelikli saydam bir iliki olduu varsaylmamaktadr. Kukusuz medya almalar alannda bu trden rneklere de rastlamak mmkndr ancak bunlarn says olduka azdr. Bylesi medya incelemelerinin neredeyse tamam, kurumlam medya ve iletiim almalar alan iinden retilmi rneklerden ok, siyaset bilimi ya da sosyoloji iinden retilmi, daha ilevselci nitelikteki medya yorumlarndan (rnein Miliband, 1977) olumaktadr. Bu yzden almann bu

98

ikinci ksmnda, kat ve indirgemeci belirlenimi esas alan medya almalar zerinde byk lde durulmamaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, ekonomik ve snf indirgemeci belirlenimi esas almamalarnn balca nedeni kukusuz bu almalarn genel anlamda kltre ilikin sz sylemeleriyle, rettii argmanlarn esas olarak kltrel alana dair olmasyla ilikilidir. Bu balamda medya almalar alannn da ierisinde yer ald kltrel alann, indirgemeci bir tarzda belirlenmi olduunu ifade etmek zaten, yaplmas tasarlanan kltrel incelemeyi balamadan bitiren nitelikte bir aklama olacaktr. Bir baka ifadeyle, indirgemeci nitelikli belirlenimi esas almak, sonularnn nceden ve zaten ekonomik dzeyce kestirilebilecei varsaylan kltrel alana dair aratrma ve inceleme yapmay ifade edecei iin, bir anlamda anlamsz bir abay dile getirmektedir. Bu nedenle medya almalar alannda dorudan medya kurumlarnn ekonomik yaps ve rgtlenme tarz zerinde younlaan almalarda bile, hemen her zaman medya kurumlarnn alelade mallar reten kurumlar olmad belirtilmekte ve medya sektrndeki retimin, kltrel retimin zgnl ierisinden deerlendirilmesi gerektii vurgulanmaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar belirlenimi indirgemeci bir tarzda deilse, ne ekilde kavramaktadr? Bu ksmda deerlendirilen medya almalar belirlenimi esas olarak snr koymak ve bask uygulamak anlamnda kullanmaktadr. Arlkl olarak ekonomi politik yaklam benimsemi ngiliz yazarlarn kulland snr koymak ve bask uygulamak ifadeleri, Raymond Williamsn belirlenim kavrayndan miras alnmtr. Kukusuz Ekonomik likiler ve deoloji kmesi iinde sadece ngiliz ekonomi politikilerin medya incelemeleri yer almamaktadr. Bu kme ierisine bata Armand Mattelartn 99

almalar olmak zere, ekonomik ilikiler ve ideoloji ilikisini tartan pek ok medya incelemesini yerletirmek mmkndr. Ancak dorudan Williamsdan devralnan bask uygulamak ve snr koymak ifadeleri kullanlmayan bu incelemelerde de belirlenim, yanstmac bir model anlayyla ele alnmamaktadr. Ksaca, Ekonomik likiler ve deoloji kmesi iinde yer alan bir incelemede bask uygulamak ve snr koymak ifadeleri kullanlsa da, kullanlmasa da belirlenim kavram, indirgemeci bir kavrayla deerlendirilmemektedir. almann bu ksmnn ilk blmnde belirlenim motifli ideoloji kavraynn temel nitelikleri tarif edilirken, Marksist gelenek iinde, belirlenimin ekonomik ve snf indirgemeci bir tarzda ele alnmasna ve bunun eletirilerine ilikin tartmalara yer verilmemektedir. Yukarda da deinildii gibi bunun balca nedeni, belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda bu trden kat bir belirlenim kavrayna ok az saydaki rnek dnda rastlanlmamasdr. Bunun yerine, bu ksmn ilk blmnde belirlenim motifli ideoloji kavraynn mekanik nitelikli olmayan ve dorudan yanstma ilkesini esas almayan nitelikleri vurgulanmaya allmaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn yant arayna girdii temel sorular, kltrel retim srecinde ideoloji nasl belirleniyor? ve bir kltrel rnde ideolojik ierik niin oluuyor? biiminde ifade edilebilir. Bu sorulara verilen yantta, medyada ideolojik ktnn

belirlenmesinde, medyann ierisinde yer ald ekonomik ve politik balama ncelik verilerek, belirlenimin kapitalist retim tarz iinde gerekletii ifade edilmektedir. Elbette belirlenim motifli ideoloji kavraynn daha gncel rneklerine bakld zaman, retim tarz ifadesinin yerini ge kapitalizm, uluslararas, ulustesi veya global kapitalizm ya da ksaca globalizm ifadesinin/ifadelerinin ald grlmektedir. 100

Ancak 1980ler ncesine ait belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda da ge kapitalizm trndeki ifadelere rastlamak mmkndr (rnein Murdock ve Golding, 1974; Golding ve Murdock, 1979). Kukusuz retim tarzndan globalizme geite gzlemlenen bu kavramsal deiim, 70li yllardan itibaren kapitalizmin geirdii tarihsel dnm ve yeniden yaplanmasnn bir sonucudur. Ancak bu kavramsal deiiklii, belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn kendi iindeki bir kopu olarak deil, zaman ierisinde yaanan ve devamll, tekrar ve sreklilii de dlamayan bir deiim biiminde deerlendirmek daha uygun olacaktr. Medyadaki ideolojik ktnn, retim tarznn snrlandrcl ve bask uygulayclyla belirlendiinin ifade edilmesi ayn zamanda, maddi retim dzeyi ile tketim dzeyi arasnda belli bir uygunluun ve uyumluluun bulunduunun varsaylmas anlamna da gelmektedir. Buna gre belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn genel olarak, kltrel tketimle kltrel retim arasndaki denk dme ilikisini ortaya koymay hedefledikleri ifade edilebilir. deolojik ktnn nasl olutuu ve niin ortaya ktnn aa karlmasyla ilgili bu iki tartma bei, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ideolojiyi temelde birbirini tamamlayacak ekilde hem retim tarznn belirleyicilii hem de retim ve tketim arasndaki denklik ilikisi iinden tarttklarna iaret etmektedir. Sz konusu tartmalar, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar ierisinde, 1. deolojinin, retim tarznn belirleyiciliinde olutuunun vurgulanmasn ve

101

2. deolojinin, retim ve tketim dzeyleri arasndaki denklik ilikisine uyum gstermekte olduunun vurgulanmasn beraberinde getirmitir. almann bu ksmnn ikinci blmnde yukarda maddelenen vurgular, ideoloji | belirleyen retim tarz ekseni ve ideoloji | retim ve tketim arasndaki denklik ilikisi ekseni balklar altnda ele alnmaktadr. Her iki eksen araclyla belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, medya rnlerinin ieriini ideolojiye indirgemeleri ve bu ierii ideoloji olarak adlandrmalar tartlmaktadr. nk bu nokta almann bu ksmnda zerinde durulmak istenen temel sorunu oluturmaktadr. Bu dorultuda yaplan deerlendirmede, medya rnlerinin ieriini ideolojiye indirgeyen bylesi bir bak asnn zellikle ideoloji-anlam ilikisinin tartlabilmesi nnde ciddi bir engel oluturduu vurgulanmaya allmaktadr. Yukardaki noktann yan sra, ideoloji | retim ve tketim arasndaki denklik ilikisi ekseni tartlrken, almann Gereklik ve deoloji balkl ilk ksmnda da deinilen bir soruna tekrar dnlp, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, bu alanda meta formunun ne olduuna ilikin bir tespitte bulunmalarna ramen (medya kts, izleyici ya da izleyici lmleri eklinde), bu formun niye ortaya ktn ve neden zellikle o formu aldn aklamada yetersiz kalmalar, ksaca bir tr meta analizi sunamamalar zerinde durulmaktadr. Bu ksmn nc blmnde ise belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn ideoloji zerine ve ideoloji hakknda eitli argmanlar retmesini mmkn klan temalar zerinde durulmaktadr. Bu temalar metalama, sembolik deiimde grlen eitsizlikler, profesyonel gazetecilik ideolojisinin sorgulanmas, globalizm ve globalizmin medya zerindeki etkisi, neo-

102

liberal politikalarn medyadaki uzantlar ve neo-muhafazakrlk ve medya ilikisi biiminde sralamak mmkndr. nc blmde birbiriyle ilikili de olsa, yukarda sralanan konu balklarnn hepsinin ayrntlaryla tartma olana bulunmamaktadr. zerinde yaplan tartmalarn dierlerine oranla biraz daha geni bir literatr oluturmas nedeniyle, bu blmde, neo-liberal politikalarn medyadaki uzantlar temas zerinde odaklanma yoluna gidilmitir. Bu tema erevesinde neo-liberal grn medyadaki izdm, telekomnikasyon altyapsnn zel sektre devredilmesi gibi zelletirme politikalar, dereglasyon, kamu hizmeti yayncln yerini zel yayncln almas, zel medya kurulularnn artan dzeyde holdinglemesi, eitlenmesi ve younlamas gibi eitli unsurlarla tarif edilmeye allmaktadr. Son olarak bu ksmda kavrayn ifadesel dzeydeki ortakl, belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn, yeni medyann ve teknolojilerin saysnn artmasn ve kullanmnn yaygnlamasn, dorudan iletiim olanaklarnn demokratiklemesi biiminde deerlendiren yorumlara ilikin

eletirileri yeni medyann olumlanmasna ynelik kayglar dile getiren ifadelerin oluturduu ortaklk bal altnda deerlendirilmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn bir anlamda kristalletirdii dnlen bu ifadesel ortaklk araclyla bu ksm ierisinde bir kez daha kavrayn medya rnlerinin ieriklerini ideolojiye indirgeyen bak asna deinilerek, bylesi bir perspektifin temelde sembolik temsil anlayndan uzaklaamama sorununu iinde barndrd belirtilmektedir. Bu sayede, belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarndaki temsil anlaynn, Marxn zellikle olgun dnem eserlerinde olduu gibi yer deitirme ve younlamaya dayanmadna dikkat

103

ekilerek, bu almalarn kat bir sembolik temsil anlayn benimsemeyi tercih etmeleri zerinde durulmaktadr.

2.1. Belirlenim Motifli deoloji Kavray Belirlenim motifli ideoloji kavray ideolojiyi, toplumsal oluumun farkl dzeyleri arasndaki iliki ierisinden tanmlamaktadr. Marksist gelenekte genel anlamda altyap-styap ilikisi biimiyle tartlan bu iliki erevesinde kabaca ifade etmek gerekirse, altyapnn styapy belirledii vurgulanmaktadr. deoloji de mevcut retim tarznca belirlenmi bilin biimleri ve fikirleri ifade etmesinden dolay styap iinde konumlanmtr. Tatsuro Hanada Marxn teorisindeki altyap-styap formlasyonunun, burjuva dncesinde yerleik bir hal alm olan bir ayrma ve ikililie iaret ettiini vurgulamaktadr. Hanadaya gre burjuvazi ekonomik ve kltrel anlamda ortaa kamu otoritesine kar karken hem zel mlkiyet hem de aydnlanma eitimi dncelerinden beslenmitir. Birbirinden ayr bu iki alan daha sonra pazar/piyasa ve kamusal alan biiminde geliirken, madde ile ruh ya da retim ile iletiim arasndaki yarlmay da ifade eder olmutur. Bu kapsamda Marxn altyap-styap ayrm da ncelikli olarak zaten burjuva dncesinde var olan ikililie dikkat ekmektedir. Yazar, kabaca madde ve bilin arasndaki ayrm dile getiren bu formlasyonda Marxn ideoloji kavram araclyla birbirinden ayr bu iki yapy

balantlandrdn ifade etmektedir. Benzer biimde Marxn teorisindeki retim gleri ve retim ilikileri eklindeki birbirine zt, birbiriyle eliik iki kavram da Marxn teorisinde retim tarz kavram araclyla birbiriyle

balantlandrlmaktadr (Hanada, 2004: 96-97).

104

Hanadann yukarda zetlenen aklamas altyap-styap ilikisini, bu ilikinin tartt problem erevesinde ele alarak, formlasyonun iinden kt felsefi balama da netlik kazandrmaktadr. Hanadann bu ksa aklamasnn ardndan altyap-styap ilikisindeki kilit kavram olan belirlenim kavram zerinde durmak yararl olacaktr. Bu dorultuda belirlenim kavramnn Marxtan ncesini de kapsayacak ekilde tarihsel servenine ve kullanm tarzlarna deinmek zere, Raymond Williamsn Anahtar Szckler (2005) balkl almasndaki, belirlenim maddesinde yer alan aklamalara baklabilir. Raymond Williams, belirlenim kavramnn ilk kullanmlarnn snr getirmek anlamn tadn vurgulamaktadr. Williamsa gre, kavramn ...bir srece snr getirmek, dolaysyla son vermek anlam, mutlak son anlamn kazannca glk ve ardndan bulanklk ortaya kmtr. Belirlenimi koullanm sre biimiyle ele alan ve belirleyenin otoritesine vurgu yapan modern anlamlarn teolojik bir kkeni bulunmaktadr. Williams bu noktada Tanrnn insann kaderini belirlemesi ifadesinin kullanmn rnek gsterir ancak, kavramn bu trden kullanmnn mutlak anlam haline gelmediini ifade eder. Dolaysyla 16. yy.da bile kavram zerindeki tartma ...sreci tanmlayan koullar anlam ile ngrlm ya da bilinen akbetiyle koullanm sre anlam arasnda gidip gelmektedir. Belirlenimin, fizik bata olmak zere eitli bilim dallarndaki kullanmlarna da deinen Williams, kavramn genel bir yasa ya yasalar tarafndan kontrol edilen sre biimleri ile kanlmaz grnen akbet biimleri tarzndaki kullanmlar arasnda ayrm yapmann g olduunu vurgulamaktadr. Aslnda sorun, bir srecin ya da olayn sonunda ortaya konan geriye dnk belirlemede deil, henz tamamlanmam bir srele ya da olayla ilgili olarak ortaya atlan ileriye dnk belirlemede daha barizdir. Kavramn ierdii kontrol, kstlama ve kanlmazlk 105

anlamlarna 19. yy.n ortalarndan itibaren dtan gelen neden anlam da eklenmitir. radenin var olan srecin dna itilmesi anlamn ieren bu kullanm, bir srecin ya da olayn gidiatn sabitleyen, nceden var olan ve ounlukla d koullar bulunduunu kabul eder. Williams son olarak, kiinin bir ey yapmaya kararl olmasn dile getiren ifadenin de nceleri belirlemek fiili ile dile getirildiini ve bu kullanmn insan iradesini dlamadn belirtir. Ancak, insan iradesini dlamayan ama tamamen de balantsz eylem iiminde kullanlmayan bu anlamn belirlenimin modern anlamnda fark etmek pek de mmkn deildir (Williams, 2005: 118-123). Belirlenim kavramnn tarihsel olarak farkl dnemlerdeki pek ok durumda birbiriyle elien nitelikteki kullanmlar aslnda sorunun, kavram zerine Marksizm iinden yrtlen tartmalarda konuan znenin Marksizm iindeki konumuna iaret eden bir mesele olmadn ortaya koymaktadr. Bu anlamda kavramn ierdii farkl anlamlar, basite farkl Marksist konumlarn yorum farklln dile getirmemektedir. Yukardaki rnekler Marksizm iinde belirlenim kavram kullanlmaya baladnda zaten kavramn snr getirmek, mutlak anlamda son vermek, koullanm sre, ngrlm gelecek, bilinen akbet, kontrol edilen sre kstlayan veya bask uygulayan g, dtan gelen neden, znenin bir eylemi gerekletirme konusundaki kararll, eylemin balantsz olmamas gibi pek ok farkl ve belli anlamlaryla elien kullanmlar bulunduunu aa karmaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavray iinde ideolojinin belirlenmi olmasna yaplan vurguda da, belirlenim kavramnn farkl kullanmlarna rastlanmaktadr. Bu ideoloji kavray ierisinde ideoloji, ekonomik ilikilerin yansmas ya da mevcut retim tarznn dnsel ve simgesel dzeyde yeniden retimi eklinde ele alnabildii gibi, kavray iinde ideolojik alan ve pratiklere, ekonomik ilikiler 106

karsnda belli bir zerklik tanyan deerlendirmeler de sz konusudur. Marksist gelenek ierisinde ideolojinin ve genel anlamda styapnn belirlenmesinde ekonomik belirleyicilik esas olsa da, bunun, ekonomik indirgemecilik eklinde her zaman ve her durumda tek belirleyici unsur olmadnn ifade edilmesi daha yaygn bir grtr30. Mekanik nitelikli ve dorudan yanstma ilkesi esasna gre oluturulan ekonomik belirleyiciliin, ilk dnem Marksist metinlerinin kolaya kaan

yorumlarndan ortaya ktn ifade etmek mmkndr. Belirlenimi byk lde bilinen akbet ve koullanm sre biimiyle ele alan ve ekonomik ilikilerin belirleyiciliini tek belirleyici e olarak gren deerlendirme tarzna ynelik itirazlarda Engelsin Blocha yazm olduu bir mektuptan yaplan u alntya sklkla yer verilmektedir: Maddeci tarih anlayna gre, tarihte en son belirleyici e gerek yaamn retimi ve yeniden retimidir. Bundan fazlasn ne ben ne de Marx ne srdk. Dolaysyla herhangi biri bu gr tek belirleyici e ekonomik edir biiminde yorumlarsa, nerme anlamsz, soyut biime dntrlm olur. Ekonomik durum temeldir ama styapnn eitli elerinin de -snf savamnn ve sonularnn siyasal biimleri: Baarl bir savatan sonra kazanan snfn kurduu kurumlar, vb. yasal biimler ve hatta btn bu gerek savamn, ona katlanlarn beynindeki tepkileri, yasal, siyasal, felsefi kuramlar, dinsel grler ve bu grlerin daha dogmatik dizgelere dnmesi- tarihsel savamlar geliiminde etkileri vardr ve ou zaman bu savamn biimini belirler. Btn bu eler, bu srekli rastlantsal ilikiler grubu arasnda (olaylarn ve nesnelerin i karlkl-etkileimleri nemsiz saylabilecek kadar az olan ilikiler) sonradan ekonomik hareketin kendini gerekli olarak gsterdii bir karlkl-etkileim sz konusudur. Aksi takdirde kuramn herhangi bir tarihsel dneme uygulanmas basit bir denklemin zmnden daha kolay olurdu (Engelsden alntlayan Williams, 1990: 66-67)31.

30

rnein Henri Lefebvre ekonomik gerekliliin Marksizm iin biricik ve tek gereklik olmadn u ekilde ifade etmektedir: Marksizm asla yegne gerekliin ekonomi olduunu veya mutlak bir ekonomik gereklilik olduunu savunmaz. Aksine ekonomik kaderin greli ve geici olduunu vurgular; onun kaderi, insanlarn kendi imknlarnn bilincine varmasyla birlikte, almaktadr; bu ama eylemi, bu dnemin temel, sonsuz derecede yaratc edimi olacaktr (Lefebvre, 2006: 67).
31

talikler eklendi.

107

Engelsden yaplan bu alnt, ekonomik belirleyicilii yegne belirleyici e olarak gren ve styapda yerlemi tm kurum ve pratikleri ekonomik ilikilerin yansmas biiminde deerlendiren yorumlara ynelik ciddi bir mdahaleyi ifade etmesine karn, belirlenim esi nda altyap-styap ilikisinin nasl kurulacana ilikin -byk lde metnin teorik nitelikli bir metin olmayp, mektup olmasndan tr- belli bir alm da salayamamaktadr. Bu dorultuda rnein Jorge Larrain, Engelsin yukarda yer verilen ifadelerinin ekonomizme ve indirgemecilie verilmi etkili bir yant olduunu, ancak bu yantn belirlenimin karakterini aklamada yetersiz kaldn ifade etmektedir: [Engelsin

aklamalarndan] ekonomik belirlenimin, belirlenimin yegne formu olmad konusunda bilgileniyoruz ama bunun ne anlama geldii konusunda

bilgilenmiyoruz Objektif bir dzey olarak kavranan ekonomik yap bilinci nasl belirlemektedir? Bu, belirlenimin esas olarak koullanma eklinde anlalmas, bir baka ifadeyle snr koymak eklinde anlalmas m demektir? (Larrain, 1983: 185). Larraine gre Marksizm iinde Engelsden Althussere uzanan izgi, belirlenimi byk lde pasif bir yap ya da aygt tarafndan snr koymak biiminde kavramaktadr32. Yazar, belirlenim kavramnn sadece snr koymak anlamna gelecek ekilde kullanlmamas gerektiini, kavramn, dncenin ve bilincin aktif bir ekilde pratik iinde ve pratik araclyla retimi ve yeniden retimini ifade eden anlamnn da bulunduunu vurgulamaktadr (Larrain, 1983: 181-203).

32

Larrainin belirlenimi snr koymak ifadesiyle aklarken, snr koymay byk lde koullandrma anlamna gelecek ekilde, bir yap ya da aygtn belli bir ierii snrlandrmas biiminde kullanmaktadr. Snr koymann bu ekildeki kavran, bu blmn banda Raymond Williamsn snr koymak kavramna ilikin getirdii aklamalarla eliiyor gibi grnmektedir. Williamsn kulland biimde snr koymak, koullanm sreten farkldr ve Larrainin dile getirdii kadar dsal ve pasif bir sreci ifade etmemektedir.

108

Engelsden alntlanan pasaja ilikin bir dier yorumu David Hawkesin Ideology (1996) (deoloji) adl kitabnda bulmak mmkndr. Hawkes, yukardaki alntda Engelsin ekonominin her zaman ve tek belirleyici faktr olmas ynndeki ampirik iddiadan geri adm attn ifade ederken, Engelsin sorunu belirlemenin derecesine ilikin sorun olarak grmeye devam ettiini vurgulamaktadr. Yazara gre, bu mektupta dile getirilen itiraz, Engelsin Anti-Dhringdeki neredeyse nedensonu ilikisi biiminde kavrad belirlenim anlayndan uzaklat anlamna gelmemektedir. Hawkese gre Engels, Hegel ve Marx diyalektiinde maddi alanla ve dnsel alan birbirinden ayrmann imknsz olduunu grememitir ve bu maddi hata (material fallacy) Marksist gelenek iinde Engelsle balayan bir izgiyi oluturmutur (Hawkes, 1996: 105-106). Hawkesin bu yorumu, Marxn maddi ve dnsel alann birbirinden ayr olduu, bu iki alann bir btn oluturmasnn aralarndaki dolaym ilikisiyle saland ve dolaymn kaybolmasnn yani birinin dierinin yansmas biiminde kavranmasnn da ideolojinin ortaya kna kaynaklk ettiini ifade eden grlerinden domutur. Ne var ki Marxn ideolojiyi deerlendirirken, Hawkesin varsayd gibi sadece epistemolojik bir hatt izlediini belirtmek yeterli grnmemektedir. Marxn almalarnda belirlenimin konu alnmasyla birlikte, ideolojinin belirlenimci bir hatta da yerletirilmesinin hibir zaman iin sz konusu olmadn, bu durumun bir anlamda Engelsin Marxn metinlerini yanl okumasnn sonucunda ortaya km bir sorun olduunu ifade etmek, ok da doyurucu bir aklama deildir. Bunun da tesinde bylesi bir yorum, Marksist gelenek iinde son derece nemli bir konuma sahip belirlenime ilikin kavramsallatrma gelitirmeyi de gletirmektedir.

109

Yukarda iki farkl yazarn alntlarnn da gsterdii gibi, Engelsden balayarak Marksizm iinde belirlenim kavram araclyla, altyap-styap ilikisinin ne ekilde deerlendirilmesi gerektiine ilikin farkl tartmalar sz konusudur. Raymond Williams (1980: 32-33) izleyerek bu tartmalar grup altnda toplamak mmkndr. lk kavray tarz, styapy, altyapya ait gerekliin yansmas, taklidi veya dorudan yeniden retimi biiminde deerlendirmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavraynn gnmzde byk lde terk edilmi olan bu hali, daha ok mekanik belirlenimcilik biiminde deerlendirilerek, altyapnn, styapya ait eleri dolaysz biimde dorudan belirledii varsaymn temel almasndan dolay eletirilmektedir. Modern anlamda dolaym nosyonunun kn salayan bir dier

deerlendirme tarznda ise, styapya ait etkinlikler, ilk kavrayta olduu gibi basite yansma ya da yeniden retim olarak deil, styapda bir eyin ortaya kn, meydan geliini, vukuu bulmasn vurgulamaktadr. Williams bu trdeki belirlenim kavraynn en belirgin halinin Frankfurt Okulu yelerinin almalarnda bulunabileceini belirtmektedir. Ancak kavram olarak dolaymn tercih edildii ve kullanld durumlarda her zaman iin yanstmay esas alan ilk kavrayn amazlarnn btnyle ortadan kalkmayabileceine dikkat eker (Williams, 1990: 80-81)33. nc kavray ise trde yaplar (homologous structures) kavramna vurgu yaparak, altyap ve styap arasnda belli bir analiz sonucunda ortaya konabilecek olan zsel nitelikli trdeliin, uygunluun, uyumluluun ve tekabl etme halinin bulunduunu dile getirmektedir. Williams belirlenim kavramn ele almada kendi pozisyonunu nc grup ierisine yerletirir. Yazara gre kavram zerindeki bu
33

Williamsn bu konudaki aklamalar iin tekrar 60. sayfada yer alan 25. dipnota baklabilir.

110

niteleme ve deiliklerle birlikte altyapnn kavrannda da gz ard edilmemesi gereken nemli bir unsur bulunmaktadr. Williamsa gre altyap, belli bir altyapdr (the base) ve maddi retim glerinin geliiminin belli bir aamasna denk den retim ilikilerini ifade etmektedir. Altyap, retim tarznn geliimi iindeki belli bir aamay ifade etmesi nedeniyle, aslnda hep ayn ekilde kalan, deimez, trde ve iinde hibir elikisi bulunmayan yap biiminde kavranamaz. Dolaysyla pratikte altyapdan bahsederken aslnda yapdan deil, sreten sz edilmektedir. Altyap ve styap ilikisinin ele alnma tarzlarna ynelik kimi farkllklara deindikten sonra Williams belirlenim, altyap ve styap kavramlarnn kullanmna ilikin u trden bir formlasyon ortaya koymaktadr: Belirlenimi, snrlar koyma ve bask uygulama [kavramlar] nda ve ngrlm, nceden dnlm ve kontrol edilmi ierik-ten [eklindeki kavraytan] uzaklaarak yeniden deerlendirmek zorundayz. styapy, birbiriyle ilikili bir dizi kltrel pratik nda ve yansm, yeniden retilmi ve zellikle baml ierik-ten [eklindeki kavraytan] uzaklaarak yeniden deerlendirmek zorundayz. Ve en nemlisi altyapy (the base) [deerlendirirken] sabit ekonomik ve teknolojik soyutlama nosyonundan uzaklaarak, insanlarn gerek toplumsal ve ekonomik ilikileri ierisindeki etkinlikleri nda, iinde kkten eliki ve deiimlerin bulunduu ve bu yzden her zaman dinamik srecin hali iinde yeniden deerlendirmek zorundayz (Williams, 1980: 34). Williamsn altyap ve styapnn birbirinden net bir ekilde ayrlabilen kendilikler (entities) olmadn vurgulamak zere ortaya koyduu bu formlasyonun medya almalar da dhil olmak zere kltrel retimle ilgili pek ok almann ideoloji kavrayn ekillendirmesinde belli bir etkisi bulunmaktadr. almann bu ksmnn ikinci blmnden itibaren daha ayrntl bir biimde deerlendirilecek olan belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar dikkate alndnda, bu almalarda esas olarak Williamsn bak asnn takip edildiine ilikin

111

vurguyla zaman zaman karlalmaktadr34. Bu dorultuda belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn pek ounda, kavramn snr koyma ve bask uygulama anlamnda kullanld, altyap styap ilikisinden bahsedilirken bu ilikinin basit bir yansma modeli temelinde kurulmad ve bu nedenle kltrel alann belli bir zerkliinin bulunduunun yadsnmad dile getirilmektedir. rnein Graham Murdockun, Base Notes: The Conditions of Cultural Studies (1997) (Temel Notlar: Kltrel almalarn Koullar) balkl makalesinde, belirlenimin Raymond Williamsn dile getirdii ekilde snr koyma anlamnda kullanld belirtilerek35, aslnda eletirel ekonomi politiin Williamsn politik projesinin vazgeilmez bir paras olduu ancak Williamsn bunu teorik emas iine entegre edemedii vurgulanmaktadr. Makalede bu saptamann ardndan Nicholas Garnhamn ayn kitapta yer alan, Political Economy and the Practice of Cultural Studies (1997) (Ekonomi Politik ve Kltrel almalar Pratii) makalesine referansla, Williamsn argmanndaki bu zayf noktann, zellikle son dnem eserlerinde Williamsn kltrel politika zerine olan kavramlatrmalarnda ciddi bir sorun oluturduu ifade edilmektedir.
34

Aslnda, Raymond Williamsn kltrel rn ve pratiklere ilikin deerlendirmelerinde zorunlu olarak belirlenim, altyap ve styap kavramlarnn kullanlmasna ynelik bir vurgusu yoktur. Williamsa gre altyap ve styapnn sradan kullanmlarnda ortaya kan glkler, Marksizm iinde rnein Lukcsda olduu gibi kimi zaman toplumsal btnlk kavram yardmyla almaya allmtr. Ancak toplumsal btnlk kullanmnda ortaya kan glklerden birisi, kavramn Marksizme ikin snf vurgusunu belli durumlarda dile getirmede yetersiz kalmasdr. Bu yzden Williams toplumsal btnlk gibi bir kavramn ancak Gramscinin hegemonya kavramyla birlikte kullanlmas halinde zgn Marksist nermenin ieriinin boaltlmasnn nne geilebileceini vurgulamaktadr (Williams, 1980: 35-37). Dolaysyla teorik anlamda Raymond Williams mirasnn sadece belirlenim, altyap ve styapnn kullanmna ynelik ortaya kan zorunluluklarn vurgulanmas olarak grmek de ksmi bir deerlendirme olacaktr.
35

Bu makalede Graham Murdock aslnda Williamsn Problems in Materialism and Culture (Materyalizm ve Kltr iindeki Sorunlar) kitabna deil, Marksizm ve Edebiyat kitabna referans vermektedir. Burada Williamsn Problems in Materialism and Culture kitabnda, belirlenim, altyap ve styap ilikisine dair daha net bir formlasyon sunduu dnld iin, sz konusu alnt yukarda belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda yer verilen alntda olduu gibi dorudan Marksizm ve Edebiyattan yaplmamtr. Ancak bu tercih farkll yanl anlalmamaldr. nk Williamsn her iki kitabnda da belirlenim, altyap ve styap ilikisinin tartlma tarzna ilikin zsel bir deiiklik bulunmamaktadr.

112

Kukusuz medyaya ilikin deerlendirmelerde dorudan yansma modelini esas alan belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar da bulunmaktadr. Dallas Walker Symthein Communications: Blindspot of Western Marksizm (1977) (letiim: Bat Marksizminin Kr Noktas) balkl makalesi bu trdeki almalardan birisi olarak rneklenebilir. Ancak bu trden almalarn saysnn ok az olduunu da hemen eklemek gerekmektedir. Raymond Williamsn gruplamasndaki altyap styap ilikisini saydam biimde kuran belirlenim kavrayn ifade eden rneklere, genellikle medya ya da iletiim almalar alanlarnn dnda, esas olarak sosyoloji ve siyaset biliminden km metinlerde rastlanlmaktadr. Ralph Milibandn Marxism and Politics (1977) (Marksizm ve Politika) adl almasnda medya ktlaryla ilgili olarak yer verdii aada alntlanan pasaj, bu trden bir rnektir: Kitle medyasnn usuz bucaksz kts neyi baarmay hedeflerse hedeflesin ayn zamanda ii snfnn, snf bilincinin geliimine engel olmay da hedeflemekte ve kapitalizme ynelik sahip olduu radikal alternatif zlemini mmkn olduunca azaltmaktadr. Bunun baarld yollar son derece farkldr ve ulalan baar lkeden lkeye ve dnemden dneme deimektedir. Baka etkiler de sz konusudur ama maddi retim aralarna sahip olan snfn ayn zamanda dnsel retim aralar da kontrol [ettii] gerei sakl kalmaktadr ve yerleik dzen kartn zayflatmak iin bunu kullanmaya almas bu yzdendir (Milibanddan alntlayan Garnham, 1990: 27; Golding ve Murdock, 1979: 201)36. Bu pasajda medya ktlaryla ilgili olarak ortaya konan ilevselci nitelikteki belirlenim kavray, pasajn alntland almalarda olduu gibi, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip pek ok medya almasnda eletirilmitir. Dolaysyla belirlenim motifli ideoloji kavraynn grnrlnn en youn olduu almalarda bile, yukarda Milibanddan aktarlan pasajdaki kadar yanstmac bir belirlenim kavray bulunmamaktadr.
36

talik, orijinal metne ait.

113

Bu unsurun gz ard edilmesi, polemiki, saldrgan ve fkeli bir anlatm tarzna sahip baz medya almalarnn Marksist gelenek iinde bir tr Miliband konumundan seslenmekte olduu kabulne neden olmaktadr. Bu dorultuda rnein Nicholas Garnhamn Ekonomi Politik ve Kltrel almalar: Birleme mi Boanma m? (1997a) balkl makalesine, Lawrence Grossberg Kltrel almalar Ekonomi Politie Kar: Bu Tartmadan Baka Sklan Var m? (1998) balkl makalesiyle verilen yantta, Garnhamn belirlenim kavrayn Williamsdan devrald ve bu trdeki bir belirlenim kavraynn farkl bir ierime sahip olduu belirtilmeden, Garnhamn makalesinde benimsendii haliyle belirlenimin ekonomik ve snf indirgemeci olduunu vurgulamaktadr: Garnhamn ekonomi politiin indirgemeci (ekonomik veya snfsal olsun) ya da yanstmac (bir temel-st yap modeline dayanan) olduunu inkarna ramen, en azndan kendi argmannn ina ettii ekonomi politik versiyonunun, kltrel almalar bakmndan ok indirgemeci ve yanstmac olduunu dnyorum. (Eer bu yalnzca kltrel almalarn snrsz ve yaralayc ltfunu srdrmekse zr dilerim, fakat o zaman ben de kimseyi Sala su ortakl ile sulayan kii deilim) (Grossberg, 1998: 81). Benzer bir ekilde David Morleyin zellikle So-Called Cultural Studies: Dead Ends and Reinvented Wheels (1998) (Szde Kltrel almalar: l Sonlar ve Yeniden Kefedilen Tekerlekler) ve Cultural Studies and Common Sense: Unresolved Questions (2000) (Kltrel almalar ve Saduyu: zlmemi Sorular) balkl makalelerinde de medya almalar ierisinde, ounlukla ngiltereden km ekonomi politik yaklam benimseyen medya almalarndaki saldrgan ve polemiki anlatm tarz (bu slubun sorunlarna bu almann ilk ksmnn son blmnde deinilmiti) sorunlatrlarak ve yukarda alntlanan Grossbergin metninde de olduu gibi zaman zaman ayn slupla karlk verilerek, 114

sz konusu almalarda yer verilen belirlenimin, indirgemeci belirlenime kar kmak zere Williamsdan devralnd gz ard edilmektedir. Aslnda polemiki anlatm tarznn yol at sorunlara younlaarak yaplan okumalarn, bu almalar Williamsn yanstma-dolaymlama-trde yaplar

biimindeki ayrm iinde dorudan yanstmac belirlenim anlayna sahip metinler olarak deerlendirilmesi ancak almann iindeki trde yaplar

kavramsallatrmasnn yok saylmasyla mmkndr. Kukusuz belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip almalarn hepsinde (bir sonraki blmde yer verilecei gibi rnein Armand Mattelartn almalarnda) Williamsn izleri grlmez ancak bu trdeki metinlerde de tamamyla kat bir belirleyicilik kavray yer almamaktadr. Bu durumun dile getirilmesi bata da ifade edildii gibi belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar iinde hibir ekilde yanstmac nitelikteki belirlenim kavrayn dile getiren ifadelerin bulunmad eklinde de

yorumlanmamaldr. Burada esas olarak yanstmac nitelikteki belirlenim kavrayna ilikin tekrarlarn, belirlenim motifli ideoloji kavrayn takip eden medya almalar ierisinde motif dzeyine ulamad belirtilmek istenmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn barndran metinler, sklkla vurguland zere, belirlenimi arlkl olarak snr koyma ve bask uygulama biiminde deerlendirmektedir. Genel olarak bakldnda belirlenim motifli ideoloji kavray, ekonomik belirleyicilii, yaplan incelemeye dhil edilmesi gereken zorunlu bir unsur olarak grmektedir ancak bu belirleyici unsurun tek bana yeterli olmadna ynelik bir vurguyu da hemen her zaman barndrmaktadr. Kltrel retimin stlendii ideolojik rol ya da sahip olduu ideolojik ierik, ekonominin snr koyan ve bask uygulayan gc eklindeki belirleyiciliine bavurmadan deerlendirilecek olursa, yaplan deerlendirmenin, ideolojinin ortaya 115

kt ekonomik ve politik balamn grnrlnn kaybolmas anlamnda ksmi veya yetersiz olaca vurgulanmaktadr. Ksaca belirlenim motifli ideoloji kavray ierisinde ideoloji, ekonomik belirleyiciliin gerekliliine yaplan vurguyla zerinde allmas anlaml hale gelen alma nesnesini ifade etmektedir. deolojik dzeye ilikin aklamalarn ideolojinin o ekilde ortaya kmasna neden olan ekonomik ve politik balam ortaya koymas gerekmektedir. nk belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan, kltrel/ideolojik dzey ile ekonomik dzey arasndaki ban yok saylmas ya da gz ard edilmesi materyalist bak asndan uzaklama gibi bir riski barndrmaktadr. Bu dorultuda rnein Nicholas Garnhamn Bir Kltrel Materyalizm Teorisine Doru (2001b) balkl makalesinde medya almalar iinde ekonominin belirleyiciliini hesaba katmadan yaplan ideoloji analizlerinin giderek yaygnlat vurgulanmaktadr: Medya almalar ekonomik temel tarafndan belirlenme nosyonuna mtemadiyen direnerek geni lde,

merulatrma ya da ideoloji sorununa odakland (Garnham, 2001b: 131). Bu saptamayla birlikte, makalede alanda yaygnlaan bu eilimin kltrel idealizme yol at belirtilirken, medya almalar alannn tarihsel materyalizmle daha gl bir ba kurmas gerektii vurgulanmaktadr: Medya almalar, somut analizler pahasna kltrel idealizme doru giden toplum ve tarih-d teorilerin tuzaklarndan kanmak iin toplumbilimin esas alanlaryla ve zellikle tarihsel materyalizm gelenei ile balarn yeniden ina etmelidir (Garnham, 2001b: 126). Belirlenim motifli ideoloji kavray, kltrel retim gz nnde

bulundurulduunda ideolojiyi, kltrel rnlerin sahip olduu ideolojik rol ya da ideolojik ierik biiminde deerlendirmektedir. Dolaysyla burada ideoloji, byk lde ileviyle birlikte ele alnmaktadr. Ancak ideolojinin bu kavrayta tamamyla 116

arasalc bir bak ierisinden deerlendirilmedii de belirtilmelidir. Belirlenim motifli ideoloji kavray ierisinde ideolojik ierik nasl belirleniyor ve ideolojik ierik niye oluuyor sorular nemli sorulardr. Bir baka ifadeyle ideoloji zerine almak, ideoloji neden var ve ideoloji niin ortaya kyor sorularna yant aramay ifade etmektedir. Bu sorular bir sonraki Sekinler ve deoloji kmesinde ne kan arasalc motifli ideoloji kavraynda olduu gibi ideolojik ierii belirleyen kim, ideolojik ierik kimin karlarna uygun olarak belirleniyor eklindeki sorulardan farkldr. Burada ideolojik ierii belirleyen eitli kii ve kurumlara iaret etmekten ok, tarihsel bir perspektifle ideolojik ktnn belirlendii ve ekillendii ekonomik ve politik balamn aa karlmasna ncelik tannmaktadr. Bu kapsamda ideolojiyle balantl olarak ekonomik ilikilerce belirlenmi medya ktsnn, retim zerindeki dsal snrlama gz nnde bulundurularak analizinin yaplabilecei vurgulanmaktadr. Sz konusu bu yntemsel eilim, nc ksmnda ele alnacak olan ideolojik ierii belirleyen siyasal, askeri ve ekonomik sekinlerin (zellikle ilk ikisine yaplan vurguyla) aa karlmas ynelimini yerine, global nitelikli kapitalist retim tarznn belirleyici niteliinin aa karlmasn ifade etmektedir37. Kltrel rnlerin sahip olduu ideolojik rol ya da ideolojik ierik nasl belirleniyor sorusu karsnda, belirlenim motifli ideoloji kavray, ideolojik ieriin kapitalist retim tarz ierisinden belirlendiini ifade etmektedir. Dolaysyla ekonomik ilikiler, kltrel rnn ideolojik sfatn kazanmas yolunda belli bir

37

Belirlenim motifli ideoloji kavray ile bir sonraki ksmda ele alnacak olan arasalc motifli ideoloji kavray arasndaki farkl netletirmek zere, Nicholas Garnhamn kendi konumunu arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip yazarlardan ayrmak zere dile getirdii u ifadeler okunabilir: Solda geni lde yaygn olan kapitalist bir komplo fikrini iddetle reddediyorum. Hkmetler ve byk kapitalist gruplar, ellerinin altnda pahal enformasyon alar, ekipleri, aratrmaclar vesaire olmas gibi iyi bir maddi nedenden dolay, sizden ya da benden daha fazlasn bilebilirler ve bilmektedirler... Ancak kaynaklarn kontrol, kaynaklarn kendisi kadar nemli olsalar da bu, aktrlere, iinde kendilerini bulduklar durum zerinde kontrol gc salamaz. Mevcut dnya dzeni bunu yeterince aa vurmaktadr. Sonu olarak kapitalistlerin stratejileri, vardr, fakat bu stratejiler baarszla urayabilir (Garnham, 2001b: 134) [italikler eklendi].

117

bask uygulamaktadr. Bu balamda belirlenim motifli ideoloji kavray asndan ideolojik ktnn/rnn anlalmas, bask uygulayan dzeyin ileyiinin

anlalmasyla mmkn olacaktr. Bu noktada, insanlarn kltrel nitelikli ihtiyalarnn nasl yaratldnn anlalmasnn olduka nemli olduu

belirtilmektedir. nk kavray ierisinde kapitalist retim iinden sunulan kltrel rnlerin, insanlarn nceden var olan ve hayati nitelik tayan ihtiyalarn tatmin etmek zere sunulmad kabul edilmektedir. Bir baka ifadeyle, kapitalist retim, srekli olarak yeni ve aslnda insanlarda belli bir tatmin yaratmayan ya da ksa sreli bir tatmin yaratan rnler sunarak kltrel nitelikli ihtiyalar bizzat kendisi yaratmaktadr. Bu anlamda kltrel alanda kapitalist retimin ideolojik nitelikli kts, kltrel retimin ve sermaye dolamnn gerekleme tarzyla, kltrel alanda sermaye dolamndaki engellerin nasl ortadan kaldrldyla ve sonuta sermayenin kendini yeniden retebilme gcn elde etmesiyle yakndan ilgilidir. Bu bask uygulayan ileyiin yan sra kltrel retim genel anlamda toplumun maddi retiminin niteliiyle de snrlandrlmtr. Kltrel retim, toplumun maddi retim temelinden bamsz deildir. Bu yzden kltrel retime ilikin yaplacak olan her deerlendirmenin toplumun maddi retiminin niteliini ortaya koyan kapitalist retim tarzndan bamsz olmamas gerekmektedir. Sonu olarak belirlenim motifli ideoloji kavray iin bask uygulama ve snrlandrma ideolojinin anlalmasndaki balca iki unsuru oluturmaktadr. Bu unsurlar, ayn zamanda maddi retim dzeyi ile kltrel dzey arasnda belli bir uygunluu, denk dme halini de varsaymaktadr. Bu adan

deerlendirildiinde Williamsn yukarda aktarlan kabaca yanstma, dolaymlama ve trde yaplar biiminde zetlenebilecek olan farkl altyap-styap kavraylar ierisinden, belirlenim motifli ideoloji kavraynn esas olarak toplumsal anlamda 118

farkl dzeyler (ekonomik, siyasal ve kltrel dzeyler) arasndaki uygunlua ve denk dmeye/tekabl etme haline vurgu yapan trde yaplar biimindeki kavraya yakn durduu ifade edilebilir. Kukusuz belirlenim motifli ideoloji kavraynda dorudan Williamsn adlandrmas olan trde yaplar ifadesi kullanlmaz. Ancak kavray iinde, ekonomik dzeyin snrlandrc ve bask uygulayc nitelii n plana karlarak, ekonomik dzey ile siyasal ve kltrel dzeyler arasndaki uygunluu ortaya karmay hedefleyen deerlendirmeler bulunmaktadr. Dorudan yanstma modelinden farkl olarak toplumsal oluumun farkl dzeyleri arasndaki uygunluun, uyumluluun ve tekabl etme halinin kaynan Marxn Ekonomi Politiin Eletirisine Katksnda bulmak mmkndr: Varlklarn toplumsal retiminde, insanlar, aralarnda, zorunlu, kendi iradelerine bal olmayan belirli ilikiler kurarlar; bu retim ilikileri, onlarn maddi retici glerinin belirli bir gelime derecesine tekabl eder. Bu retim ilikilerinin tm, toplumun iktisadi yapsn, belirli toplumsal bilin ekillerine tekabl eden bir hukuki ve siyasal styapnn zerinde ykseldii somut temeli oluturur. Maddi hayatn retim tarz, genel olarak toplumsal, siyasal ve entelektel hayat srecini koullandrr. nsanlarn varln belirleyen ey, bilinleri deildir; tam tersine, onlarn bilincini belirleyen toplumsal varlklardr (Marx, 1993: 23) Yukarda alntlanan pasaj, genel anlamda ideoloji zerinde devam eden tartmalar iinde farkl yorumlara konu olmutur. Genel anlamda belki biraz da kolaya kaan yorumda, styap iinde konumlanan farkl toplumsal dzeylerin (ki burada styapdaki ideolojik olan ve olmayan eler ayrm yaplmamaktadr)

kendiliinden, rastlantsal olarak ortaya kmad belirtilirken retim tarz tarafndan koullanm olduklar vurgulanr. Bu erevede toplumun iktisadi yaps ile bu yapnn oluturduu temel zerinde ykselen styapnn birbirine denk dtne dikkat ekilmektedir. Alntlanan metne yakndan bakldnda tekabl etme

119

ilikisinin ilk etapta retim ilikileri ve retici gler arasnda kurulduu grlmektedir. Kavramn alntdaki ikinci kullanmnda ise hukuki ve siyasal styapnn belli bilin ekillerine denk dt/karlk geldii vurgulanrken, retim tarz ile toplumsal, siyasal ve entelektel hayat arasndaki ilikinin koullanma kavramyla ifade edildii grlmektedir. Kukusuz hem denk dme hem de koullanm olma kavramlarnn kltrel retim asndan deerlendirilmesi biraz daha karmak hal almaktadr. Ancak yine de kltrel rnn ideolojik ieriinin belirleyen retim tarzyla olan ilikisi ve kltrel retim ve tketim arasndaki denklik ilikisinin, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip kltrel alana dair incelemelerde ne kan iliki tarzlarn oluturduu sylenebilir. Bir sonraki blmde medya almalarnda bu iki iliki tarz ideoloji | belirleyen retim tarz ekseni ve ideoloji | retim ve tketim arasndaki denklik ilikisi eksenleri bal altnda deerlendirilmeye allacaktr.

2.2. deoloji | Belirleyen retim Tarz ve deoloji | retim ve Tketim Arasndaki Denklik likisi Eksenleri

Ekonomik ilikiler ve ideoloji ilikisini anlamaya yardmc olan ideoloji | belirleyen retim tarz ekseni, her trl maddi retimin belli bir retim tarz iinde gereklemekte olduu dncesinden hareket etmektedir. Buna gre insanlar sadece ekonomik alanda deil, kltrel alanda da maddi retimde bulunmaktadrlar. Kltrel alanda retilen farkl nitelikli kltrel ve iletiimsel formlarn da bu kavray asndan, insanlar arasndaki toplumsal ilikiler erevesinde

deerlendirilmesi gerekmektedir. nk belirlenim motifli ideoloji kavrayna gre 120

kltrel yaam, iinde gelitii toplumun retim ilikilerinden bamsz, onunla hibir ilgisi bulunmayan bir alan deildir. Aksine iletiimin toplum ve tarih d sunulmas belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar tarafndan dorudan ideolojik destek salamaya ynelik bir argman olarak deerlendirilmektedir: Belli bir tarih ve belli bir toplum d iletiim fikri, yeni iletiim teknolojilerini satmak ve giderek artan biimde metalaan, eitsiz sembolik deiim tarzlarn -ki bu teknolojilerin iini kolaylatrmaktadr- yaymak iin alanlara hayati nemde bir ideolojik destek salamaktadr (Garnham, 2001b: 126). Ksaca belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarna gre eer belli bir zamanda ve toplumda kltrden ve iletiimden bahsediliyorsa bu, hkim retim tarz altnda retilmi, spesifik nitelikli kltr ve iletiim olacaktr. Gnmz toplumlar dnldnde, kltr ve iletiimin kapitalist retim tarz iinde gerekleen, global nitelikli tekelci kapitalizmin hkimiyeti altnda retilen kltrel ve iletiimsel formlardan olutuu grlmektedir. Bu balamda belirlenim motifli ideoloji kavray, kapitalist toplumlarda kltrel alann endstrilemi bir alan olduunun unutulmamas gerektiini vurgulamaktadr. Medya almalar ierisinde kimi zaman medya kts, kimi zaman medya metinleri, kimi zaman da medya rnleri olarak adlandrlan rnein radyo ve TV programlar, gazete haberleri, reklmlar vs. belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnca, endstrilemi kltrel alann rnleri biiminde deerlendirilmektedir38. Endstrilemi kltrel retiminin sahip olduu geni bir

38

Kukusuz buradaki adlandrma sorunu olduka nemlidir. Mesele sadece medya almalar ierisindeki farkl yaklamlarn ayn eyi endstrilemi kltrel alann bir rn, medya metni ya da medya kts biiminde adlandrmas deildir. Sradan bir insan iin bu bir dizi, haber ya da radyo piyesidir ve bu haliyle de hibir zaman rn, metin, kt vs. olarak adlandrlmaz. Benzer biimde insanlar dizi izlemekte, haber okumakta ya da piyes dinlemektedirler. Bu faaliyet gndelik konuma ierisinde bir medya rnnn tketiminde bulunmak olarak adlandrlmaz. Ancak medya almalar alannda her seferinde tek tek bahsedilen rnlerin adlarn sralamaktansa eitli medya rnlerini

121

pazar bulunmaktadr ve bu pazar ierisinde giderek artan rn eitlilii dikkati eken unsurlarn banda gelmektedir. Sz konusu rn eitlilii pek ok durumda oulculukla ayn ey sayld iin, tketiciler iin tercih yapma imknnn son derece kstl olmas, az saydaki kaynaktan km rnler arasnda niteliksel adan ok ciddi bir fark bulunmamas ve ortaya konan rnlerdeki standartlama nedeniyle yaratc ve dnsel elerin giderek kaybolmas trndeki sorunlar grmezden gelinmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan serbest pazarn genilemesi tketiciye sunulan tercihlerin artmas demektir eklindeki argmanlara ihtiyatl yaklamak gerekmektedir. Bu durum basite ayn rnn oalmas anlamna gelmese bile, pazardaki rekabet koullar gerei tercihlerin oalmas her zaman iin nceden yaplandrlm (pre-structured) (Curran, 2002: 230) olduunu ifade etmektedir. Sonu olarak belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar asndan bu ve benzeri sorunlarn kkeninde, medya rnlerinin de dhil olduu kltrel nitelikli tm rnlerin kapitalist retim ilikilerinin hkimiyetinde ve kapitalist retim tarz iinde gereklemi olmas yatmaktadr. Bu noktadan hareketle, belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar, bu alanda ncelikli olarak zerinde odaklanlmas gereken asl meselenin, kltrel ve iletiimsel formlar, iinde retildikleri balama yerletirme ve bu formlar ekonomik, politik ve toplumsal balamlaryla birlikte deerlendirmek
kapsayacak genel bir kavram kullanma ihtiyac domaktadr. Ne var ki tercih edilen bu genel kavram toplumsal anlamda bir ortak kullanma sahip olmayndan tr yapay ya da zorlama gibi durabilmektedir. Sz konusu yapayln ya da bir kavramn zorlama biimde kullanma sokulmaya allmasnn bir dier nedeni ise, izleyici ve okuyucunun dizi film izleme, ke yazs okuma gibi pratii ve deneyimini unutma eilimidir. Dolaysyla, rn, metin ya da kt gibi ifadelerin medya almalarndaki kullanm, gndelik yaamda insanlarn bu rnlerle karlamalarnn ve bu rnleri izlemelerinin, dinlemelerinin veya okumalarnn (bu durumu yadsma ynnde kasti bir aba olmasa da) unutulduu anda sylenebilmektedir.

122

olduunu ifade etmektedir. Bylelikle kltrel yaam ve tketim olarak rnein genel anlamda televizyon izlemeyi ya da bir televizyon programnn sahip olduu ierii koullandran gerek sosyal parametreler (Siegelaub, 1983: 11-12) aa karlm olacaktr. Kapitalist toplumlardaki kltrel tketimle ilikili olarak ise, kimi rnlerin tketiminde byk bir artn gereklemesi, insanlarda belirli tketim kalplarnn olumas ve yaygnlk kazanmas hemen gze arpmaktadr. Bu durum, belli rnlere ynelik alkanlk yaratma ya da belli bir rutin oluturma stratejilerinin rndr. Dolaysyla belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, retim tarznn belirleyicilii ekseninde dnldnde, kltrel tketim kendiliinden, rasgele ya da ans eseri ortaya kmadn, kapitalist retim iinde rgtlenmi bir mekanizma, etkili bir ileyi yardmyla yaratldn vurgulama eilimindedir. Belirlenim motifli ideoloji kavray iinde retim tarznn belirleyiciliine yaplan vurgunun medya almalarndaki etkisine deinebilmek iin, spesifik bir kltr tanm rneinden hareket edilebilir. Kltr, tarihsel olarak belirlenmi bir grubun ya da snfn, kendi toplumsal varln yaratmasnn, yeniden retmesinin ve gelitirmesinin zgl yoludur (Siegelaub, 1983: 12). Bu tanmn ardndan makalede, kltrn toplumsal kiilik anlamna da karlk gelecek ekilde, sadece maddi retim olarak deil, bilinli ya da deil, bir dizi inan, dnce, duygu, deer, gndelik yaam alkanl, dil, iletiim vs. retimi biiminde de ele alnd da belirtilmektedir. Buna ek olarak, kltrn tm toplumsal grup ve snflar tarafndan ayn biimde ve eit katlmla yaratlp paylalmad da vurgulanmaktadr. Hem bir grup, snf ya da toplum iinde hem de bu grup, snf ve toplumlar arasnda nemli farkllklar bulunmaktadr ancak bu farkllklar, retim tarz belirleyeninin iaret ettii o kltr oluturanlarn g ilikileriyle olan balants sonucu ortaya 123

kmaktadr. Sz konusu g ilikileri kltrler aras farklarn kimi zaman yok saylmas, deersiz grlmesi ya da nemsenmemesi gibi durumlar yaratmaktadr. Ne var ki Siegelaubun bu makalesinde bu durum dorudan farkl kltrel retimler sz konusu olduunda ortaya kan mcadele biiminde deerlendirilmez. Bu trden bir deerlendirmenin yerine, kltrel farkllklar sz konusu olduunda ideolojiyle, daha dorusu snf tarafndan retilmi ideoloji ile maddi kltrn birbirinden ayrt edilmesi gerektii belirtilmitir. deoloji iinde her bir snf kendi dncelerini, dnce sistemlerini gelitirmek, gerek ya da hayali karlarn ortaya koymak, tanmlamak, hakllatrmak vs. zere mcadeleye giriir. Ancak maddi retimde bu trden bir mcadele yoktur. nk somut maddi retimi gerekletiren her zaman iin smrlen snf olmutur. Smrlen snf hem kendisi hem de bakalar iin retimde bulunmaktadr. Yneten ve smren snfn bu retime el koymas, kendine mal etmesi, onu kontrol etmesi, ynetmesi, ynlendirmesi, maddi retimle kartrlmamaldr (Siegelaub, 1983: 13). Yukarda zetlenen kavramsallatrma tarznda yer ettii haliyle retim tarz belirleyiciliini koullandrma kavramyla da karlamak mmkn grnmektedir, ama koullandrma zetlenen almada kltrel retimi btnyle kontrol eden g olarak da deerlendirilmemektedir. nk farkl snflarn farkl kltrel oluumlar arasndaki ayrma ve bunlar arasndaki mcadeleye de dikkat ekilmektedir. Bu anlamda aktarlan kavramsallatrmaya gre, kapitalizm iindeki temel elikinin kltrel alan da ekillendirdii sylenebilir. Makalede farkl snf ve gruplarn farkl nitelikli kltrleri arasndaki mcadele, retim tarz iinde retim ilikileri ve retici gler arasndaki elikiden doan mcadele biiminde formle edilmitir. Sz konusu mcadelenin ideolojik nitelikli olduunun belirtilmesi ve bunun maddi retimden ayr tutulmas 124

gerektiinin ifade edilmesi, gerek anlamda retimde bulunann retici gler olduunu, retici gler ile retim ilikileri arasndaki eliki oradan kalkt zaman mcadeleyi gerektirecek bir farklln kalmayacan vurgulamaya yneliktir. Ancak bu durum ilk etapta makalenin banda aktarlan kltr tanmyla elimekte gibi grnmektedir. Kltrn sadece maddi retimle snrlandrmann doru

olmayacan, onun yaam tarznn, duygularn, inanlarn, deerlerin vs. retimi biiminde de kavranmas gerektiini ifade edip, ardndan gerek anlamda maddi retimde bulunann, esas itibaryla smrlen snf olduunu vurgulamak ve ideolojiyle maddi retim arasnda ayrm yaplmas gerektiini ifade etmek, aslnda kltrn ve kltrel alann dorudan maddi retimle snrlandrldna iaret etmektedir. Bu deerlendirmedeki bir dier unsur ise, kltrel retimin tamamyla ekonomik retime benzetirilerek ele almasdr. Bu balamda kltrel farklar dorudan retim ilikileri (yneten, hkim snf ya da gruplarn kltr olarak) ile retici gler (smrlen, alt snflarn kltr olarak) arasndaki elikiden doan farklar biimde deerlendirilmektedir. Bylelikle snfsal konuma dayal olarak vurgulanan iki kltr arasndaki farklarn, maddi retimde bulunan snfn zgrleimi sonucu ortadan kaybolacak ideolojik farklar olarak deerlendirilmesi mmknm gibi grnmektedir. Yukardaki tanmn yer ald Communication and Class Struggle (1979; 1983) (letiim ve Snf Mcadelesi) balkl iki ciltlik antolojinin bir dier editr olan Armand Mattelartn (1979a; 1979b; 1983) her iki ciltteki makalelerine de bakldnda, bu makalelerde de insanlarn, retim aralarnn sahiplii karsndaki snfsal konumlarna gre belirlenmi farkl kltrel oluumlara dikkati ekildii grlmektedir. Bu rnek metin, kltr ve kltrel mcadelenin snf 125

mcadelesinden ayr dnlemeyeceini belirtmesi ve kapitalist toplumlarda farkl snfsal konumlarn farkl kltrel oluumlara kaynaklk ettiini vurgulamas asndan belli bir btnle sahiptir. Bu balamda kltrel oluumlar arasndaki farkllklar gz nnde bulundurularak, kapitalist retim ilikilerinden doan kltr, kitle kltr, retici glerin kltr ise popler kltr olarak adlandrlmtr. Her iki kltrn de ortaya kmasndaki temel itki, kapitalist retim iinde, retim aralarnn sahipliini temel alan snfsal konumdur. Kitle kltr, tekelci kapitalist retimin vlgarize olmu styaps (Mattelart, 1979a: 50) biiminde tanmlanrken popler kltr, hegemonik kltr kartl araclyla tanmlanabilecek, retim aralarna sahip olmayanlarn yerleik kltrel yaplara ynelik gelitirdikleri direnile rettikleri kltrel oluum (1983: 24-29) biiminde ele alnmtr. Metinlerde her ne kadar popler kltrn homojen yapda, elikisiz olmadn ve kimi ok gelimi kapitalist toplumlarda popler kltr ile kitle kltrnn birbirinden ayrlamayacak nitelikte olmasndan tr kavramsal ortakyaam (conceptual symbiosis) ifade ettii vurgulansa da, popler kltr, gerek anlamda retimin ve snf mcadelesinin alan olarak deerlendirilmektedir. Buna karlk, kitle kltrnn hkimiyetindeki endstrilemi kltrel alan, retimi ve snf mcadelesini olabildiince grnmez klarak sadece tketimi sergilemektedir. Bu dorultuda, kapitalist bir toplumda kitle iletiimi kitle tketimi demektir (Mattelart, 1979a: 55). nk iletiim sistemi esas olarak ynetici snfn iletiim sistemini ifade etmektedir ve bu sistem ierisinde iletiim aralarna sahip olanlar, burjuva hkimiyetinin devamllna salamak zere kapitalist retim tarznn styapsna ait deer ve normlar ieren iletilerin aktarmn da salamaktadr (Mattelart, 1979b: 121).

126

Kltrel retimin belli bir zgll bulunduunu vurgulamak zere gelitirilen kitle kltr ve popler kltr arasndaki ayrm, medya almalar alanna yeni problemler ekleyerek farkl bir alm sunmaktan olduka uzaktr. Kltrel yaamda gerekte var olmayan kitle kltr ve popler kltr arasnda yaplan bu yapay ayrmn, esas olarak ideolojiyle maddi retim arasndaki ayrm ifade etmek zere ortaya konulduu grlmektedir. Buna gre kitle kltr iinde yer alan her bir rnn, her bir formun ierii ideolojiye indirgenirken, popler kltr iinde yer alan her bir rnn, her bir formun ierii maddi retim olarak grlp ideolojiyle ilikisiz olarak deerlendirilmektedir. Medya almalar asndan izgi romanlarn, televizyon dizilerinin, kadn dergilerlerinin vs. ierikleri bu kapsamda iletilerden, enformasyondan ve bunlarn da tesinde anlamlardan deil ideolojiden olumaktadr. Bir formun ieriinin batan ideolojiye ya da burjuva snf ideolojisine indirgenmesi, formun ierdii her anlamn ideolojik olduu sonucuna dourmaktadr. Bu durum da medya rnlerinde hangi anlamlarn ne tr bir anlamlandrma pratii iinde ideolojik bir hal aldn ve ortaya kan ideolojik anlamlarn neden o forma sahip olduklarn anlamay gletirmektedir. Popler kltr asndan bakldnda, yukarda belirtilen medya almalarnn hangi formlarn popler kltr alannda deerlendirilebilecei hususunda net olarak belli rnekleri vurgulamadklar grlmektedir. Bu noktada rneklenen almalarda popler kltrn gnmzdeki kullanmndan olduka farkl olarak, hem geleneksel kltrden hem de

endstrilemi kltrden ayrm, retim aralarna sahip olmayan snf ve halklarn kltr biiminde kavrandn tekrar hatrlatmak gerekiyor. Bu dorultuda Antonio Gramsci (ulusal-popler edebiyat ve popler roman hakkndaki deerlendirmesi), Lev Troki (proleter kltr ve proleter sanat kavramsallatrmas), Oskar Negt ve 127

Alexander Kluge (proleter kamusal alan zerine olan almalar) gibi yazarlara referansla, farkl lkelerden retim aralarna sahip olmayanlarca rgtlenmi iletiim aralar, iletiimsel pratikler ve bu pratik ve aralar iinden km rnler esas alnmaktadr. Yaplan deerlendirmeler, burjuvazinin snf ideolojisi kartl temelinde retilmi olduu iin, sz konusu alternatif iletiim pratiklerine ve rnlerine ait ieriin neredeyse tamamyla ideolojiden muaf olduu, esas olarak maddi retimi yanstt dnlmektedir. Dolaysyla ulalan sonu asndan kitle kltr ve popler kltr arasndaki bu ayrmn kitle kltrnden sz ederken ierii ideolojiye indirgeme, popler kltrden sz ederken ise ierii tamamyla ideolojiden arndrma trnde, ideoloji-anlam ilikisini tartmay gletirici bir eilime sahip olduu grlmektedir. Bu sorunlu duruma ramen, Communication and Class Struggle antolojisinin zellikle Liberation, Socialism (Kurtulu, Sosyalizm) balkl ikinci cildindeki makaleler rneinde kltrel alann maddi pratik alan olduunu ve bu alan iinde farkl snfsal konumlara dayal mcadelelerin yaandn gstermeyi hedefleyen bir eilimin bulunduu eklenmelidir. Bu eilim kitapta yer verilen makalelerin Gramsci, Lenin, Troki, Brecht, Fanon, Negt ve Kluge gibi yazarlardan seilen kltr incelemeleri olmalaryla grnrlk kazanmaktadr. Yan sra yukarda zetlenen Siegelaubun ideoloji-maddi retim, Mattelartn kitle kltr-popler kltr ayrmlarnda, barndrdklar sorunlara ramen, ncelii byk lde snfa vererek, yerleik hegemonik kltr ile bu kltrle mcadeleyi hedefleyen alternatif kltrel form retimi arasnda bir ayrma iaret etme abas vardr. Bu yzden sz konusu antolojideki metinlerde belirlenim motifli ideoloji kavraynn grnrl fazla olmasna ramen hegemonik motifli ideoloji kavray da bulunmaktadr. Bu balamda sz konusu kitab Ekonomik likiler ve deoloji kmesi ile 128

Hegemonya, ktidar ve deoloji kmesinin kesitii uzama yerleen bir rnek olarak dnmek mmkndr. deolojik ierik ve ilev asndan deerlendirildiinde ise, standartlam bir ekilde seri retimi yaplan, stereotip yardmyla basitletirilmi bir anlatya sahip, format ve tr belli, geni kesimlerin tketmesi iin pazara sunulan kltrel emtia halindeki kitle kltr rnlerinin, esas olarak yerleik toplumsal ilikilerin yeniden retilmesi eklinde ideolojik ileve sahip olduu vurgulanmaktadr. Mattelartn Ariel Dorfmanla birlikte Walt Disneyin 1960lardan itibaren dnya apnda poplerlik kazanm izgi romanlarn deerlendirdikleri Emperyalist Kltr Sanayi ve W. Disney: Vakvak Amca Nasl Okunmal (1977) balkl almasnda, ideolojik ierik ve ileyie ilikin olarak belirtilen bu nitelik, daha somut bir hal almaktadr. Kitapta izgi romanlardaki ideoloji, kadife bir eldiven iinde saklanm demir el metaforuyla zetlenirken, Walt Disney dnyasnn rnlerinin, bir yandan egemen snfn bakn, dnce ve ideallerini ezilen snf ve halklara benimsetmeyi hedefledii, dier yandan ise yerleik sisteme ynelik her trl kar kn ve mcadelenin eitli yollarla deerini drmeye, etkisizletirmeye ve

anlamszlatrmaya alt vurgulanmaktadr. Bu iki etkili stratejinin baarl olmas Disney izgi romanlarnda retimin yok edilmesiyle salanmaktadr. izgi romanlarda sadece ekonomik retimin deil, ayn zamanda biyolojik retimin de hibir grnrl yoktur. izgi roman kahramanlar yakn akrabalardan (amcalar, teyzeler, kuzenler) oluur ancak ebeveyn olan hibir kahraman yoktur. nk evliliin yerini sonu gelmeyen flrtler ve nianlanmalar almtr. Kukusuz bu durum baba rolnn stlenilmedii anlamna gelmemektedir: Babann fiziki yokluu babalk gcnn yokluu anlamna gelmez (Mattelart ve Dorfman, 1977: 47). izgi roman kahramanlarn zerindeki babalk gc o denli 129

kuvvetlidir ki kitapta bu durum Disneyin dnyas bir ondokuzuncu yzyl yetimhanesidir (Mattelart ve Dorfman, 1977: 51) biiminde ifadelendirilmitir. Kitapta baba-oul, kadn-erkek, kentli-ocuksu soylu vahi gibi eitli konumlarn ne ekilde kurulduuna ilikin deerlendirmelere rastlanmaktadr. Ancak yaplan incelemenin gerisinde zne konumlarnn kuruluunu sorunlatran teorik

kavramsallatrma bulunmamaktadr. Bu duruma ramen, kitabn znelik konumuna ve ideoloji-zne ilikisine suskun kalmad eklenmelidir. Bu yzden bu almada incelenen metinler iinde Vakvak Amca Nasl Okunmal Ekonomik likiler ve deoloji kmesi ile Dil, zne ve deoloji kmesinin kesitii kk alanda yer ald ifade edilebilir. Ekonomik retimle ilgili olarak ise, Disney izgi romanlarnda retimi gerekletiren iilere hi rastlanlmamaktadr. inin varl iki eit maskeyle gizlenmitir. Kent iinde tehlikeli, pis, insanlar srekli kandrmaya alan ve hrszlk yapan lmpen-cani olarak, kent dnda ise zararsz, doal, saf, ocuksu nitelikli soylu-vahi olarak. Ksaca Disney izgi romanlarnda retim-tketim zincirinde sadece tketimin ve servet birikiminin grnrl bulunmaktadr: retimden tketime giden kapitalist srete, Disney, yalnz ikinci aamay tanyor. Oul babas tarafndan temsil edilen ilk seks gnahndan; tarih de snf ve atma gnahndan syrlm olduu gibi, bu tketim de ilk retim gnahndan syrlmtr (Dorfman ve Mattelart, 1977: 99). Cinsel, ekonomik ve tarihi her trl retim temelinin saf d braklmas sonucunda Disney dnyasnda aslnda retim temelli olmas gereken pek ok unsurun styapya yerletirildii ve bylelikle de atmann toplumsal temelinin iyiler-ktler ile aklllar-aptallar arasndaki atmaya indirgendii grlmektedir:

130

Vakvak, bir styap dnyasnda yaar ve altyap onun geliim aamalar, styapya tam bir benzerlik gsterirler. Gerek hayatn somut temelinde yayor izlenimi verir, ama havada yzen bir taklitiden baka bir ey deildir...Vakvak, tm iilerin sahte bir temsilcisidir. Dolaysyla maddi dnyann yapmna katklar Vakvak kadar az olduu iin iilerin de onun kadar itaatkr olmalar gerekir. rdekkent bir d deil; Marxn szn ettii fantasmagoriadr. Vakvakn <<almas>> patronlarn emek efsanesindeki elikileri perdelemek ve igcnn kendi deeri ile, yaratt deer arasndaki fark (yani artk-deeri) gizlemek zere ayarlanmtr. retime ynelik emek diye bir ey yoktur. Istrap ve dln hayali, fantasmagorik ileyiinde, Vakvak tahakkm edileni (anlalamayan) temsil eder, ayn zamanda elikili bir ekilde, tahakkm eden (artan) yaam srdrr (Dorfman ve Mattelart, 1977: 112). Disney izgi romanlarnda her trl retimin yok saylarak grnmez bir hale dntrlmesi, almada dorudan kapitalist bir toplumda ekonomik retim aralarna sahip olanlarn, dnce, duygu, deer ve inanlar da kontrol etmesi sonucu, kapitalist retim tarznn styapsna uygun den burjuva deerlerini ve davran tarzlarn hem kendi toplumlarna hem de az gelimi toplumlara dayatmas eklinde yorumlanmaktadr. Burjuvazinin yaratt ideolojik yanllk, retim yerine tketimin grnrln salayp, altyap ve styap ilikisini tersine evirmektir. Bylelikle bu ters yz olmu iliki hem doalm ve ebediymi gibi grnmekte hem de snf mcadelesinin gizlenmesi kolaylamaktadr: Ekonomik retim aralarn tek bir snfn denetledii bir toplumda; o snf zihinsel retim aralarn da: fikirleri, duygular, sezgileri [de] denetler. Gerekte burjuvazi alt ve styaplar arasndaki ilikiyi tersine evirmeye almtr. Onlar iin fikirler servetin reticisidir ve bylece insanlk tarihi, fikirler tarihi haline gelir (Dorfman ve Mattelart, 1977: 150). Gerekte Disneyin fikirleri, maddi gelimesinde belli bir aamaya varan toplumun kendi imgesini oluturan ve kendi hastalkl gemiinin masum bir ekilde tketilmesini salayan deerler, fikirler ve ltler styapsn temsil etmektedir. Sanayi burjuvazisi, ite ve dtaki teki toplumsal kesimlerin tavrlar ve zlemlerine bakn zorla kabul ettirmektedir (Dorfman ve Mattelart, 1977: 151).

131

Yukardaki alntlarda ideolojik yanlla yaplan vurgu, gereklik alanna ilikin doru ve yanl bilgi kartl asndan da okunabilir. Bu bakmdan Vakvak Amca Nasl Okunmaldaki ideoloji motiflerinden birisi de, almann ilk ksmnda deerlendirilen epistemolojik motiftir. retim tarznn belirleyicilii ekseninde, yukarda rneklenen metinlerin yan sra maddi retim ve ideoloji arasndaki ayrma dikkati eken zellikle ekonomi politik yaklam ierisinden km belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarna da deinmek gerekiyor. Bu trdeki rneklerdeki snrlandrma ve bask uygulama eklindeki belirlenim, dorudan bu kavramlarn kullanmyla daha grnr bir hal almaktadr. rnein Graham Murdock ve Peter Goldingin For a Political Economy of Mass Communications (1974) (Kitle letiiminin Ekonomi Politiine Doru) balkl makalelerinde, kitle medyas -bata gazete, dergi ve televizyon olmak zere- ktlarnn ieriinin, iinde retildikleri ekonomik balamn holdingleme, uluslararaslama, tekelleme ve younlama vb. dinamikleriyle snrlandrlm olduuna dikkat ekilerek, bu trden

snrlandrmalarn ekonomik bask altnda gerekleen ticari enformasyon retim srecinin bir paras olduu belirtilmektedir. Bu makalede rating savalarnn ortaya kmasna neden olan reklm gelirlerinin, basky uygulayan temel ekonomik unsurlarn banda geldii ifade edilmektedir (Murdock ve Golding, 1974: 227). Ayn yazarlarn Ideology and the Mass Media: The Question of Determination (1979) (deoloji ve Kitle Medyas: Belirlenim Sorusu) balkl bir dier almalarnda snrlandrc ve bask uygulayc nitelikli ekonomik

belirleyiciliin medya almalarnda tek bana yeterli olmasa da, yaplan incelemenin zorunlu unsuru olmas gerektiinin alt izilir. Bu dorultuda ekonomik belirleyenleri hesaba katmayan medya almasnn ksmi nitelikli olaca 132

vurgulanmaktadr (Golding ve Murdock, 1979: 198). Bu durum kukusuz yaplan medya tanmlamasyla yakndan ilgilidir. Her iki makalede de yaplan tanma gre medya her eyden nce ge kapitalist ekonomik dzen iinde meta reten ve datan endstriyel ve ticari organizasyonlardr (Murdock ve Golding, 1974: 205-6; Golding ve Murdock, 1979: 210). Benzer bir biimde styapnn altyapya baml olduunu ve onun tarafndan belirlendiinin ifade edildii Nicholas Garnhamn Capitalism and Communication: Global Culture and the Economics of Information balkl kitabnda da medya almalarndaki ekonomik indirgemeci ve ideolojik dzeyin idealistik zerklii gibi sorunlardan uzaklamak zere, belirlenim, ekonomik dzeyin snrlandran ve bask uygulayan gc biiminde ele alnmaktadr. Murdock ve Goldingin yukarda alntlan almalarna ek olarak bu kitapta, medya ktlarnn ieriklerini belirleyen ekonomik basknn yannda kltrel, entelektel ve ideolojik retimde bulunanlarn da ekonomik baskyla yz yze olduklar belirtilir. Bu erevede, Alman deolojisinde yer alan maddi retim aralarna sahip olanlarn entelektel retimi de kontrol etmekte olduuna ilikin nerme, geleneksel yorumundan biraz daha farkl yorumlanmaktadr. Kitapta yer verilen bu yoruma gre, retim aralar sahiplerinin bizzat kendileri, snf karlarna uygun olarak kltrel rnn sahip olduu ideolojik ierii kontrol etmemekte, esas olarak onlarn emrinde cretli olarak alan ve entelektel retimi gerekletiren ideologlar kontrol ederek onlar zerinde gl bir ekonomik bir baskya sahip olmaktadrlar (Garnham, 1990: 32). Dolaysyla, Marx ve Engelsin Alman deolojisinde yer verdikleri ve Marksist ideoloji kavrayn deerlendirmede byk nem atfedilen bu sz, maddi retimi kontrol edenlerin dorudan ideolojik ierii

133

belirlemesi ve kontrol etmesinden ok, bu ierii reten entelektel ve ideologlarn ekonomik olarak kontrol edilmesi eklinde yorumlanmaktadr. Alman deolojisinden alnan bu sze ilikin getirilen bu farkl yorumlama abas, belirlenimi, dorudan yanstma ilkesine dayandran kavraytan uzaklatrma abas eklinde de grlebilir. Bu dorultuda, ideolojik ieriin dorudan maddi retimi kontrol edenlerce oluturulmad vurgulanmaktadr. Bylelikle ideolojik ierii oluturma srecinde birebir yansma yerine, entelekteller ve ideologlara yaplan vurguyla dolaymn sz konusu olduuna deinilmektedir. deolojik ieriin oluturulmasnn entelektel bir faaliyet olmasndan tr, bunu oluturacak olanlar dorudan mlkiyet sahipleri deil, entelekteller ve ideologlardr. Ancak entelektel ve ideologlar da Garnhamn bu kitabnda tamamen maddi retimi kontrol edenlerden bamsz olarak ele alnmamakta, onlarn maddi retimi kontrol edenlerce ekonomik adan kontrol edildiine vurgu yaplmaktadr. Ekonomik dzeyin ortaya konan medya rnlerinin ierii zerindeki snrlandrc ve bask uygulayan gc konusunda farkl almlar sunsalar da bu blmde rneklenen farkl metinlerin iinde dikkat eken bir sorun bulunmaktadr. Bu sorun, medya rnlerinin sahip olduu ieriin ideolojiye indirgenmesi ve bu ieriin ideoloji olarak adlandrlmas biiminde ifade edilebilir: Ekonomi-politik asndan medya mesaj ya da enformasyon deil; ideoloji retir... (Golding ve Murdock, 1997a: xvii). ...sunulan ereveler zorunlu olarak onlar retenlerin karlarna eklemlemitir, bu anlamda tm enformasyon ideolojidir (Murdock ve Golding, 1974: 226). Benzer bir biimde bu blmn banda deinilen Armand Mattelartn almalarnda da, yaplan kitle kltr ve popler kltr ayrm araclyla, kitle kltr iinde konumlanan rnlerin ieriklerinin ideoloji olarak tanmlanmas, bunun kart olarak ise popler kltr iindeki rnlerin ieriklerinin 134

maddi retim eklinde tanmlanarak, ideolojiden tamamen muaf saylmas eklinde bir kabul bulunmaktayd. Liberal paradigma iinden retilmi medya almalar medya rnlerinin ieriini mesaj/ileti ya da enformasyon olarak adlandrarak, ileti ve enformasyonu neredeyse yansz ve ntr kavramlar biiminde ele almaktadr. Bu kavramlarn liberal paradigma iindeki kullanmna ve yorumlanma tarzna ilikin olarak, eletirel gelenein farkl yaklamlarnca eitli itirazlar yneltilmektedir. Bu itirazlarn banda liberal paradigmann varsayd gibi mesaj ve enformasyonun ekonomik ve toplumsal iktidar ilikilerinden muaf olmadnn, enformasyon ve iletilerin gerek retiminde gerekse tketiminde ekonomik ve toplumsal belirlenmilik dzeylerinin nemli bir etkiye sahip olduunun vurgulanmas gelmektedir. Ancak yukarda ayn yazarlardan (Peter Golding ve Garham Murdock) yaplan, hemen hemen yirmi be yl arayla yazlm, farkl iki metinde ifade edilen eletiriye dnld zaman, mesaj ve enformasyon kavramlarnn yorumlanma tarzna ilikin eletirilerin tesine geilip her iki kavramn ideoloji kavram iinde kertildii grlmektedir. erii ideolojiye indirgemek, byk lde medya ieriklerinin sahip olduu ideolojik anlam zerine alm salayabilecek argmanlar retmeyi imknsz klmaktadr. Bunun da tesinde medya ieriinde ideolojik olanla olmayan arasnda bir ayrma gitmeyi de zorlatrmaktadr. Mesaj ya da enformasyon kavramlarnn medya almalar ierisinde dorudan liberal paradigmay artrmasndan tr kullanlmamas tercih edilebilir ancak bu durumda sz konusu kavramlarn yerini alabilecek kavram ideoloji deil, anlam olmaldr. eriin anlam olarak adlandrlmas hem ideolojiyi totolojik bir mantkla ele almay engelleyebilir, hem farkl ideolojik konumlarn ayrtrlmasna yardmc olabilir hem de medya rnlerinin ierdii ideolojik anlamla ideolojik olmayan anlamn grnr olmasn 135

salayabilir39. Elbette belli bir medya rnn ieriinin tamamyla ideolojik olduu durumlarla karlalmaktadr. Ancak bu tr rneklerin bulunmas ve bu rneklerin saysnn gnmz medyas dnldnde olduka fazla olmas, genel anlamda medya rnlerinin ieriini ideoloji olarak adlandrmay makul gstermemektedir. nk ideoloji, anlamn ve anlamlandrmann nemli unsurlarndan biri olsa da zorunlu unsuru deildir. Bir baka deyile medya rnlerinin ieriinin dorudan ideoloji olarak adlandrlmas, ideoloji kavramnn kapsamn son derece genileterek medya metinlerindeki her anlamn ideolojik nitelikli olduuna ilikin olduka kolaya kaan yorumlara ak kap brakabilmektedir. eriin ideolojiye indirgenmesi ve ideoloji olarak adlandrlmas, belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn belki de en sorunlu olduu noktay ifade etmektedir. Bu durum belirlenim motifli ideoloji kavrayndaki yer etmi bir dier eksen olan ideoloji | retim ve tketim arasndaki denklik ilikisi ekseni ele alndnda da gze arpmaktadr. Bu eksen, maddi retim dzeyi ile tketim dzeyi arasnda uyumluluun, denkliin veya rtmenin bulunduunu ifade etmektedir. Bu eksen araclyla ele alnan medya almalarnda retim ve tketim dzeyleri arasnda diyalektik bir iliki bulunduu ve her iki dzeyin birbirini belirleyerek belli bir uyumu sergiledikleri vurgulanmaktadr: retim ve tketim, diyalektik bir iliki iinde varolur. retimin doas ve yaps, tketimin doas ve yapsn belirler ve tersi de geerlidir (Garnham, 2001b: 134). Medya almalar asndan ele alndnda, retim ve tketim dzeyleri arasndaki denklik ilikisi, medya rnlerinin tketiminin, pek ok adan bu

39

David McLennan btn grlerin ideolojik olduunu dnmenin iki trden sorunu beraberinde getirdiini vurgulamaktadr: Birincisi, ideoloji kavramnn kapsam bylesine genileyip adeta ii boalnca, kendimizi bir bolukta buluruz; ikincisi ve daha tehlikelisi, btn Giritlilerin yalanc olduunu syleyen Giritli Epimenidesin dt mantksal samala deriz (McLennan, 2005: 2).

136

rnlerin kitlesel retimi ve medya irketlerinin sahip olduu hzl datm ayla yakndan ilikili olduunu vurgulamaktadr. Bu balamda belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar ierisinde, izleyicinin ve okuyucunun neyi tketeceinin, bunun da tesinde tketimin ne ekilde ve hangi balamda gerekleeceinin, retim ve datmn gereklerine uygunluk gsterdii

varsaylmaktadr. Kltrel alanda kitlesel biimde tketimi yaplan emtia, kapitalist piyasa ekonomisinin rekabeti yaps iinde kitlesel olarak retilen ve datlan emtiadr. Bu durum, byk medya irketlerince ynetilen ve bu irketlerin karlar dorultusunda kontrol edilen retim srecinde ciddi bir artn yaandn ifade etmektedir. Tketim toplumu, tketicilerin pazardaki etkinliinin artmas ya da kitlesel tketim gibi ifadeler aslnda kltrel alanda kitlesel retiminin artna ve retilen emtiann geni ve hzl bir datm ana sahip oluuna iaret etmektedir. Bu yzden bu ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar, insanlarn neyi tketeceinin bireysel ve zgr tercihlerine ya da kltrel nitelikli enformasyon ve elence gereksinimlerine bal olmadn belirterek, tketimin temelde kapitalist piyasa ekonomisinin rekabeti yapsnn retim ve datm dzeylerince yaratldn savunmaktadr. Neyin tketileceinin retim temeli tarafndan yaratlmasnda reklmlar, imaj ynetimi, halkla ilikiler ve tantm faaliyetleri olduka etkili olmakta, hatta kapitalist retim tarz iinde tketimin gerekleme tarz zerinde bask uygulan en nemli eler olarak deerlendirilmektedir (Mattelart, Delcout ve Mattelart, 1984; Mattelart, 1991; 1995). Yaklam asndan reklmlar, imaj ynetimini, halkla ilikiler ve tantm faaliyetlerini kapitalist retim tarznn talep ynetimi olarak da adlandrmak mmkndr.

137

deoloji | retim ve tketim arasndaki denklik iliki ekseni andan, kitle medyas ierisinde gazeteler ve dergiler iin reklmlar en nemli geliri oluturmaktadr. Benzer biimde, artan zelletirme politikalarnn sonucu olarak reklm destekli yaynclk da, yaynclk alannda giderek tek alternatif biimini almak zeredir. Bu trden bir tablo iinde belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar, retimi yaplan kltrel emtiann, insanlar arasndaki iletiim olanaklarn arttran, kiilerin zgr biimde kendilerini ifade etmelerine yardmc olan ve insanlarn kltrel nitelikli ihtiyalarn gideren rnler biiminde deerlendirilmesinin pek mmkn grnmediini ifade etmektedir. nk gerek basnda gerekse yaynclkta reklmlarn artan nemi, iletiim sistemlerinin ve medya kurulularnn sermaye iin stlendii ekonomik rol ortaya koyarken, medyann kapitalist retim ilikilerinin yeniden retilmesinde sahip olduu etkin rol aa karmaktadr. Reklmlarn medya kurulular asndan nemini vurgulamaya ynelik en arpc rneklerinden birisinde, iletiimin metasnn izleyici olduu, izleyicinin reklmclara satlan iletiim metas olduu belirtilmektedir (Smythe, 1977; 1981). Bu deerlendirme tarz, gerek Marxn meta formuna ilikin

deerlendirmelerini olduka basite indirgeyerek meta formunun bir soyutlama olduunu gz ard etmesinden dolay, gerekse Amerikada bandan itibaren hkim olan ticari yaynclk anlay zerinde odaklanarak kamu hizmeti yayncln hi hesaba katmamasndan dolay eletirilmitir (rnein, Garnham, 1990: 29; Murdock, 1978). Ancak izleyicinin meta haline gelmesine ilikin benzer bir argman, daha sonraki bir yaynda Symthee ynelik eletiriyi yneltenlerden Murdockun, Peter Goldingle birlikte yazd Kltr, letiim ve Ekonomi Politik (2002: 73) balkl makalesinde de yer almaktadr. Aslnda bu almann ilk ksmnda da deinilmeye 138

alld gibi sorun, iletiimin metasnn izleyici, medya rnleri ya da izleyici lmleri vs. olarak adlandrlmas sorunu deildir. Bu trden almalar meta formunun ne olduunu ifade edip, bu formun niye ortaya ktn ve neden zellikle o formu aldn serimlemeye giden bir inceleme sunamamaktadr. Bir baka ifadeyle metalamadan ve meta formunun ne olduundan sz eden almalar bunu saptama dzeyinde ifade etmekle yetinip, yaptklar saptamay meta analizine dntrmekte yetersiz kalmaktadr. Aslnda bu sorun, medya almalar alanndaki temel sorunlardan birisidir. Bu yzden bu tez almasnda epistemolojik ve yntemsel adan medya almalar alannda hangi kltrel forma ya da formlara dikkat ekilmeye allrsa allsn, n plana karlan kltrel formun/formlarn neden ortaya ktklarna ve neden o zellikle formu/formlar aldklarna dair detayl bir inceleme sunmada byk lde yetersiz kaldklar varsaylmaktadr. Bu sorun nedeniyle kimi rneklerde formun (rn, izleyici ya da izleyici lmleri olarak) detayl bir tasviri, kimi rneklerde ise formu ortaya karan ekonomik ve politik balamn (global kapitalizmin ne kan zelliklerinin ve gnmzde sergiledii genel grnmn) detayl bir tasviriyle karlalmaktadr. Dolaysyla medya almalar alannda yaplan bu tr

aratrmalarn tasvir dzeyinden karak, inceleme ve zmleme dzeyine ulamasnn mmkn olamad ifade edilebilir. Sz konusu ideoloji ekseni ayrca retim, datm, eriim ve tketimi bir zincirin halkalar gibi birbirine bal dzeyler biiminde ele almaktadr. Bu dorultuda zellikle farkl nitelikli ve zengin enformasyon kaynaklarna eriim konusunda toplumsal iktidar ilikilerinin olduka etkili olduu vurgulanmaktadr. nk zengin enformasyona ulaabilenler ve bundan yararlananlar ilk etapta ok byk irketler olmaktadr. Bunlar ou durumda devlet, brokrasi ve askeriye 139

izlemektedir. letiim olanaklarn arttran aralardan ve bu aralardan salanan enformasyondan yararlananlarn esas olarak retim aralarnn sahiplerinin olmas, toplumsal anlamda enformasyonun eitsiz dalmn ortaya koyan nemli iaretlerden birisi olarak kabul edilmektedir. Bu balamda belirlenim motifli ideoloji kavrayn takip eden medya almalar, kimi iletiim aralarnn giderek yaygnlk kazanmas sonucunda belirli bir fiyat karlnda sradan insanlarn da bu aralardan ve enformasyondan yararlanmaya balamasnn hem zaman aldna hem de ulalan enformasyonun kstl ya da snrl olmas gibi sorunlar dourduuna dikkat ekmektedir. Ancak bu durum, belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarna gre, liberal ideolojinin kendine zg maskeleme teknikleriyle gizlenmektedir. Sunulan enformasyonun niteliine ve kaynaklarna baklmakszn, sadece gemie oranla sradan insanlarn yararland enformasyon miktarndaki ya da tketilen kltrel emtiadaki niceliksel art gz nnde bulundurularak insanlarn zgr ve snrsz biimde enformasyon kaynaklarndan yararlanmas ve niteliksel anlamda seme olanaklarnn artmas sz konusuymu gibi tasvir edilmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar asndan enformasyon toplumu, tketici hkimiyeti gibi kavramlar, bir yandan kimlerin gerek anlamda enformasyona eriim hakkna sahip olduunu grmemizi engellerken, dier yandan insanlar arasndaki iletiim olanaklarnn retim aralarnn sahiplerince u ya da bu lde snrlandrlm olduunu fark etmeyi gletirmektedir. Eriimin ardndan zincirin tketim halkasna bakld zaman ise bu kavraya sahip medya almalarnn kitlesel tketimde bulunulan medya ieriklerinin mevcut retim ilikilerinin gereklerine uygun decek tarzda yazldn/kodlandn vurguladklar grlmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan bu durum, farkl nitelikli medya rnlerinin 140

ieriklerinin, spesifik bir ideolojinin kodlar biiminde, karmak ekonomik ve toplumsal iktidar ilikilerince yaplandrlmas anlamn tamaktadr. Bu eilim dorudan belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip almalarn medya ktlar, rnleri ya da metinleri zerine inceleme yaplmamas gerektiini vurgulamakta olduklarn ifade etmez. Bunun yerine yaplacak olan incelemenin ekonomik ve politik balama yerletirilmesi gerektii daha ok n plana kan bir vurgudur. rnein Golding ve Murdockun Ideology and Mass Media: The Question of Determination (1979) balkl makalelerinde bu trden bir vurguyla

karlalmaktadr. Yazarlar bu makalelerinde haber incelemeleri konusunda benimsedikleri konumu dier haber incelemelerinden ayrmaktadrlar. Bu balamda Glasgow niversitesi Medya Grubunun Bad News (1976) balyla yaynlanan haber incelemesinin ekonomik indirgemecilikten kanmak adna ekonomik dzeyi ok kat bir biimde kavrama, televizyon kltrnn ideolojik doasn aracn doasna aitmi gibi deerlendirerek zclk yapma, retim srecinin kontroln tartma dna itme trnde eitli sorunlar tad ifade edilmektedir (Golding ve Murdock, 1979: 213). Benzer bir ekilde Nicholas Garnhamn Bir Kltrel Materyalizm Teorisine Doru balkl almasnda da dorudan metin analizine kar klmad belirtilerek, kar klann metin analizine ynelik ar vurgu olduu vurgulanmaktadr. Makale, bu trden ar vurgunun eitinin Birleik Devletler gelenei iindeki etki aratrmalar olabileceini varsaymaktadr

(Garnham, 2001b: 129). Aslnda belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar basite mlkiyet sahibinin haberin ierii konusunda mutlak kontrol olduunu ya da gazetecilerin ister editrler ve yneticiler olarak isterse muhabirler olarak hibir zerklie sahip olmadn vurgulamaz. Ancak gazetecilerin sahip olduu grece 141

zerklik zerine oka yaplan vurgularn, kimi durumlarda oulcu liberalizmin ortaya att ynetici devrimi biiminde adlandrlan gelimenin onaylanmas ve medya ktlarnn ideolojik anlamda oulculuu benimsiyormu gibi gsterilmesi anlamna gelebileceine dikkat ekilir. Bu dorultuda rnein, Murdock ve Goldingin Capitalism, Communication and Class Relations balkl

makalelerinde, 70li yllarn ikinci yarsnda ortaya konan ynetici devrimi teziyle, yneticilerle mlkiyet sahiplerinin birbirinden ayrlmasnn, dolamda olan fikirler zerindeki kontrol meselesini tartma dna ittii varsaym ele alnmaktadr. Yazarlara gre medya irketlerini ynetenlerle bu irketlerin sahipleri arasnda mutlak bir ayrm bulunmamaktadr. Bu dorultuda irket sahibi aile yeleri tamamyla medya kurumlarndaki ynetici pozisyonlarndan vazgemi deildir. Yan sra ynetici ve mlkiyet sahibi konumunu stlenen bireylerin farkl kimseler olmas, bu iki konum arasnda herhangi bir stratejik ortaklk olmad, bu konumlarn birbirlerinden tamamen zerk olduklar, bunlarn da tesinde birbirlerine kart olduklar anlamna gelmemektedir (Mordock ve Golding, 1977: 28-33 ayrca Golding ve Murdock, 1979: 199-200). Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar ayrca bireysel ya da grup dzeyinde okuyucu ve izleyicilerin medya metinlerini almlamalarnda eitli farkllklarn grlebileceini de yadsmaz. Ancak bu trden farkllklarn zgrlk anlamna gelecek ekilde anlam zerinde bir mcadele ya da direni olarak deerlendirilmesi fikrine mesafeli durmaktadr. Bu dorultuda, medya almalar ierisinde daha ok anlam retimi ve almlanmasyla ilgili izleyici aratrmalarnn kolaylkla liberal ideolojinin uzants olabileceine dair gl bir kayg dile getirilmektedir.

142

Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn almlama teorisi ve anlam retimiyle ilgili deerlendirmelerine bakld zaman, almlamann, etki teorilerinin argmanlarna benzetirilerek ele alnd

gzlemlenmektedir. Bu yzden almlamann toplumsal belirlenmilik dzeyiyle olan balantsn, medya rnlerinin izleyenler zerindeki etkisini lmeyi hedefleyen aratrmalarn ya, cinsiyet, ekonomik gelir trndeki deikenlerine benzetirerek ele alma eilimiyle karlalmaktadr. Yaklam iinde izleyici ve okuyucu yorumlarnda rnein yaa ve cinsiyete baklarak farkl yorumlamalarn sz konusu olabilecei aa karlabilir ancak bu trden deerlendirmeler etki aratrmalarnn izinden gitme trnde bir sorun tayabilir trndeki argmanlar bulunmaktadr. Bir baka ifadeyle kavray, almlama teorisini benimsemi incelemeler ile etki aratrmalar arasndaki fark zaman zaman bulanklatrmaktadr. rnein

Garnhamn Emancipation, the Media, and the Modernity adl kitabnda aktif izleyici almalar olarak nitelendirilen metinler, hi etki varsaymn savunuyormu gibi deerlendirilip, hi etki varsaymn benimsedii dnlen almalar, medya reticilerinin sorumluluunu ihmal etmekle itham edilmektedir (Garnham, 2000: 109). Bu trden bir ifade, almlama teorisinin toplumsal belirlenmi dzeyi ile etki aratrmalarndaki baml deikenlerini kavramsal olarak eitleme abasna iaret etmektedir. Kukusuz medya almalarnda farkl toplumsal belirlenmilik dzeylerinin eklemlenmesini gl bir ekilde ortaya koyan medya almalarnn saysnn olduka az olduu ifade edilebilir. Bu yzden toplumsal belirlenmilik dzeyleri pek ok incelemede aralarnda eklemlenmenin olmad aratrma deikenleri olarak grlebilmektedir. Ancak bu durum, almlamay ve anlam retimini bir tr yorum farkll eklinde ele alnmasn gerektirmemektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavray iinde bylesi bir indirgemecilie gidilmesi 143

byk lde ieriin zaten ideoloji olarak ele alnmasyla ilgilidir. eriin belli bir ideolojiye denk dt varsayld iin, medya rnlerinin ieriini anlam retimi ve almlama teorisi erevesinde ele alan almalar dorudan bu ideolojinin uzants biiminde deerlendirilebilmektedir. Medya almalar ierisinde belirlenim motifli ideoloji kavrayn kesen iki ideoloji hattna barndrdklar sorunlu no,ktalarla birlikte deinildikten sonra, aada belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ideoloji zerine argman retmesini mmkn klan temalar, neo-liberal politikalarn medyadaki uzantlar temas merkezinde tartlacaktr.

2.3. Neo-Liberal

Politikalarn

Medyadaki

Uzantlar

Odanda

Kavrayn Temasal erevesi Belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn benimsedikleri ideoloji yaklamyla ilgili deerlendirmeleri, medya sektrnde zellikle 1980li yllarn balarndan itibaren uygulamaya konulan ekonomik ve siyasi uzantlar olan medya politikalar zerinde younlamaktadr. Sz konusu medya politikalar pek ok lkede kamu hizmeti yaynclk tekelinin, zel yayn kurulularnn faaliyete gemesine imkn tanyan dzenlemelerle kaybolmas sonucunu dourmutur. Bu dorultuda Avrupadan Uzakdouya kadar uzanan eitli lkelerde devlet mdahalesinin giderek etkisini yitirdii, konuyla ilgili yasal dzenlemelerden kstlayc ve snrlandrc olarak grlen pek ok kuraldan vazgeildii, medya sektrnde piyasa glerine olabildiince hareket serbestsi kazandrld, zel sektrn giderek genilemesi ve yaylmasnn tekellemeye ve eitli alanlarda faaliyet gsteren dev irketlerin birlemesine yol at grlmtr.

144

Medya sektrnde 80li yllarn bandan itibaren yaanan bu gelimeler, genel anlamda neo-liberalizmin medya sektrnde ald grnm ifade etmektedir. Bu yzden belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn temasal erevesi iinde, zellikle medya sektrnde neo-liberal dnya grnn yansmalar ve buna uygun medya politikalarnn hayata geirilmesi gibi konularn daha arlkl bir yer igal ettii grlmektedir. Kukusuz neo-liberalizm gibi genel bir kategoriye bavurulurken, farkl lkelerde ve eitli sektrlerde uygulamaya konulan tm neo-liberal politikalarn ayn olduunu varsaymak yanltc olacaktr. David Harvey aralarndaki farkllklara ramen, dereglasyon, zelletirme ve toplumsal hizmet ve korumacln sunulduu pek ok alanda devlet/kamu faaliyetlerinin durdurulmas ya da ciddi oranda azaltlmas eklindeki eilimin neo-liberal politikalarn ortak ynn oluturduunu vurgulamaktadr (Harvey, 2005: 3). Bu blmde deerlendirilecei gibi bu eilimin geerliliini, medya sektrnde uygulamaya konulan neo-liberal politikar iinde de gzlemlemek mmkndr. Sz konusu eilim, medyada neo-liberal politikalarn uzantlarn tartan belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda genellikle dereglasyon, zelletirme ve ticarileme biiminde adlandrlmaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn neoliberal politikalar tartrken yaptklar ideoloji zerine olan deerlendirmeleri temelde ideoloji eletirisi biiminde olup, ounlukla medya sektrnde uygulamaya konulan neo-liberal politikalarn olumsuz sonularn ve etkilerini ulusal ve global lekte ortaya koymay hedeflemektedir. Bu dorultuda yaplan incelemelerin balang noktasn medya kurulularnn, byk sermaye gruplar iinde nemleri ve ilevleri giderek artan bir konuma ulamalar oluturmaktadr. Hem basn hem de yaynclk alanlarnda faaliyet gsteren kurumlarn ok byk bir ounluunun, 145

medya dndaki enerji, petrol, otomotiv, inaat, finans vb. sektrlerde de faaliyet gsteren holdinglerin bir paras olduu grlmektedir. Medya kurulularnn kendi iinde holdinglemesine ve bunun yan sra medya kurumlarnn byk sermaye gruplarnn oluturduu holdinglerin bir paras olmasna yol aan gelimelerin banda telekomnikasyon altyapsnda ve hizmetlerinde 70li yllarn sonlarndan itibaren uygulamaya konulan zelletirme politikalar gelmektedir. Bu politikalar pek ok lkede kamusal kaynaklarn ticari kayglar n planda olan irketlere devredilmesiyle sonulanmtr. Bylelikle zel giriim, telekomnikasyon

altyapsn kullanarak faaliyet gstermeye balamtr. Yaanan gelimeler ksaca zel giriimin yeni pazarlara kavumasna olanak tanmtr. Yukarda zetlenen durum ayn zamanda 1978-80 yllar arasnda global lekte yaanan ekonomik krizin, sermayenin yeni pazarlara kavumasyla almasn ngren dncenin somutlamas anlamn da tamaktadr (Harvey, 2005). Telekomnikasyon altyaps ve hizmetleri zerinde zel giriimin serbest biimde faaliyet gsterebilmesi bu alandaki kamusal mdahalenin ve dzenlemelerin en aza indirilmesiyle mmkn olmutur. Sermeye genilemesine engel olabilecek kural ve dzenlemelerin kaldrlmas (deregulation) ifadesiyle simgeleen bu dnemde, ulusal dzeyde medyaya yaplan yabanc yatrm orannn da art sz konusudur. Sz konusu art salayan temel unsur, dier pek ok sektrde olduu gibi, medya sektrnde de 1970lerden itibaren hzla byyen okuluslu irketlerin ok saydaki devlette faaliyetlerini arttrmas olmutur. Bu dorultuda zaten 1990larn sonlarna gelindiinde okuluslu irketler, genel anlamda dnya ticaretinin te ikisini ellerinde tutar hale gelmitir (David Heldden aktaran Curran, 2002: 177). Medya sektrnde yaynclkla ilgili olarak zel sektrn faaliyetlerini glendirmesinde unsur olduka etkili olmutur. Bunlardan ilki, 1970lerin 146

sonlarnda yaanan ekonomik krizin neden olduu enflasyonun, kamu hizmeti yaynclnda ciddi bir finassal skntya yol amasdr. Bu dorultuda kamu harcalamalarnda yaplan kesintiler, kamu hizmeti yayncln da etkilemitir. kinci unsur, kamu hizmeti yayncl iin toplanan cretlerin ve reklam gelirlerinden elde edilen kazancn artan yapm masraflarn ve teknolojik yatrm taleplerini karlamada yetersiz kalmaya balamasdr. zel yayncln

glenmesini salayan son unsur ise grsel-iitsel (audiovisual) sektrn yeni iletiim teknolojilerine kavumas sonucunda yeni radyo ve TV kanallarnn ve yeni yaynclk olanaklarnn mmkn hale gelmesidir (Mattelart, Delcourt ve Mattelart, 1984: 28). Ancak 1970lerin sonlarndan itibaren yaanan bu gelimelere, neo-liberal dnya grn savunanlarn ortaya att ve sklkla tekrarladklar eitli argmanlar elik etmitir. Aada bu ideolojik savlarn belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnca nasl deerlendirildii zerinde durulacaktr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarna gre dereglasyon politikalar, zel sektrn daha iyi ve kaliteli hizmet sunaca, pazarda oluacak rekabet sayesinde seeneklerin artmas dolaysyla tketici taleplerinin daha iyi karlanaca, tketici ve yurttalara sunulan eitli rn, enformasyon ve gr sayesinde oulculuun salanaca trndeki argmanlarla desteklenmitir. Bu balamda belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimseyen medya almalar, neoliberal dnya grn olumlayan tezlerde, iletiim kanallarnn mlkiyet ve kontrolnn el deitirmesinin, hkmetin enformasyonu arptmas ve

ynlendirmesini engelleyeceini ve eitim ve elence amal enformasyonun aktarlma tarznn skc, didaktik, renksiz ve brokratik yapsn bozacann zellikle vurgulandn ifade etmektedir. Ksaca belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarna gre, dereglasyon politikalar 147

sonucunda, neo-liberal dnya grnn etkisiyle kamu hizmeti yaynclyla zel yaynclk arasnda belli bir kartln kurulmasna gayret edilmitir. nk ancak bylesi bir abayla ideolojik adan zel yayncln kamu hizmeti yaynclk anlayna gre daha stn olduu iddia edilebilecektir40. Neo-liberal tezlerin dorudan kamu hizmeti yayncln etkisini ve gcn zayflatmaya ynelik olarak ortaya att sulamalar u ekilde sralamak mmkndr: Yaynclkla ilgili zellikle kstlayc grlen dzenlemelerin dorudan sansr eklinde adlandrma, kamu hizmeti yayncln estetik ve entelektel kriterlerini ok yksek tutmas nedeniyle toplum iinde ok kk bir kesime hitap ettiini, buna karlk geni popler kesimin beeni, istek ve tercihlerini yok saydn dile getirerek elit ve popler deerler arasnda kartlk yaratma, kamu hizmeti yaynclktaki brokratik aktrlerin sorumluluklarnn ve etkinliklerinin zel sektrdeki aktrlere gre daha az olduunu vurgulama ve kamu hizmeti yayncln, izleyici topluluunu tek ulus, tek rk, tek snf (ve ou programda tek cinsiyet) olarak deerlendirdiini ifade ederek, izleyici eitliliini ve farklln hesaba katmad belirtme (Curran, 2002: 196-200)41. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan, kamu hizmeti yaynclyla zel yaynclk kartln vurgulamaya
40

James Currann Media and Power (2002) (Medya ve ktidar) balkl almasnda 1980ler ve 1990larda Reagan-Thatcher dneminin hegemonik deerlerini benimsemi neo-liberal dnya grn olumlayan tezlerin kkeninin, kltrel demokrasi ifadesini kullanan poplist bir anlatya dayand belirtilmektedir. Bu anlat ideolojik olarak temelde kt adam (villain) ve kahraman kartl zerinde ykselmektedir. Bu dorultuda anlat caniyi/kt adam, kendi kltrel beeni ve deerlerini halka dayatmaya alan entelekteller biiminde konumlarken, kahraman medyay halkn isteklerine cevap verecek ekilde dzenleyen pazar/piyasa eklinde konumlamaktadr (Curran, 2002: 14). Bu erevede yukarda deinilen belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn eletirilerini ynelttii kamu hizmeti yaynclk vs. zel/ticari yaynclk kartln bir tr kt adam/cani vs. kurtarc kahraman biiminde okumak da mmkndr.
41

James Curran, kamu hizmeti yayncl ktlemeye ynelik olarak, neo-liberal tezlerin dile getirdii yukarda sralanan argmanlar aslnda Britanya iin BBC rneinde tartmaktadr. Ancak kendisinin de belirttii gibi yukardaki paragrafta aktarlan argmanlar, yaynclkta devlet tekelini kaldran ya da yaynclkla ilgili dzenlemelerde zel sektre daha fazla serbestlik salayan dier lkelerde de sklkla tekrarlanmaktadr.

148

ynelik yukardaki sralanan argmanlar, pek ok durumda dorudan ideoloji biiminde adlandrlmaktadr. Bu dorultuda rnein Garnhamn Capitalism and Communication adl almasnda, kamu hizmeti yayncl karsnda zel yayncln stnln savunan liberal tezlerin en saf haliyle ideoloji olduu vurgulanmaktadr. Neo-liberal dnya grnn medyadaki izdm olarak deerlendirilen bu argmanlar, hem aratrma nesnesinin derinindeki gereklii grmezden gelip sadece yzeye odaklanmalar hem de hkim snfn karlar lehine gereklii yanl temsil etmeleri nedeniyle klasik anlamda ideolojidir (Garnham, 1990: 120-121). Ancak burada yanl anlalmamas gereken bir durum vardr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn hemen hemen tamamnda dorudan zel/ticari yaynclk kartl sz konusu deildir, itiraz edilen nokta, zel yayncln kamu hizmeti yaynclndan daha stn olduunun varsaylmasna yneliktir. Bunun yan sra belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar mevcut haliyle kamu hizmeti yaynclnda dzeltilmesi gereken hibir sorunun bulunmadn da varsaymaz. Ksaca gerek kamu hizmeti yaynclnn gerekse zel yayncln tek bana idealletirilmesi sorun edilmektedir. Yaynclk konusunda piyasa hkimiyetinin daha iyi hizmete neden olaca ve tketiciye sunulan seeneklerin artmasnn yaynclk alannda oulcu ve demokratik yaplanmaya olanak salayaca ynndeki argmanlar, belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnca liberal dnya grnn merulatrlmas olarak da deerlendirilmektedir. Bylesi almalar asndan sz konusu ideolojik merulatrma, 80li yllarda balayan ve etkisini 90lardan itibaren hissettiren dnmn sahip olduu temel eilimlerin neden olduu toplumsal sonular zerinde dnmeyi engellemektedir. Finanssal anlamda 149

medya sektrne yaplan yatrmlardaki art pek ok teknolojik yeniliin gndelik yaama dhil olmas sonucunu dourmutur. Ancak medya sektrne daha genel bir bak asyla bakldnda, teknolojik yeniliklerin alanda konsolidasyon,

younlama, dijitalleme, uluslararaslama, eitlenme (iletiim aralar ve mecralarn eitlenmesi), kreselleme gibi eilimlerle birlikte etkinlik kazand grlmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarna gre, yukarda sralanan eilimlerin dourduu olumsuz sonular aratrmaclarn ou durumda sadece teknolojik yeniliklere ya da piyasa dhil olan rnlerdeki niceliksel arta odaklanmas sebebiyle yok saylmakta ve yaanan dnmn dorudan zgr iletiim ortamna katk salayabilecei savunulabilmektedir. Medya sektrnde belirli bir etkinlik kazanm olan konsolidasyon, eitlenme, uluslararaslama gibi eilimler arasndan rnein younlama ele alndnda, medya ve iletiim sektrnde kontroln, giderek ok az saydaki irketin eline getii grlmektedir. Bylesi bir ortamda ekonomik g ve bask, u ya da bu oranda rn ierii, yani dolamda olan fikir ve grler zerinde etkili olmaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan bu durum, dorudan medyada mlkiyet sahiplerinin karlaryla uyum gsteren fikirlerin propagandasnn yapld anlamna gelmez. Buradaki temel sorunun, alternatif ve muhalif grlerin dolama girme imknnn giderek kaybolmas olduu ifade edilmektedir. Bu dorultuda, medya ierii anlamnda medyada grnrl belirgin olan ve neo-liberal dnya grn ifade eden dnce, yorum ve sembollere muhalif olabilecek dnce ve formlarn bulunmamas ciddi bir sorun

oluturmaktadr. Sektrdeki younlamann giderek artmakta oluunun ortaya kard en nemli toplumsal sonu, alternatif ve muhalif dnya grn ifade edebilecek olan dnce ve formlarn bastrlmas ya da grnmez klnmasdr. 150

Kukusuz bu durumun ortaya kmasnda medya yatrmnn artk ok byk sermayelere ihtiya duymaya balamas olduka etkilidir. Medya mlkiyeti ve kontrolnn gerek ulusal gerekse global dzeyde giderek az saydaki irketin eline gemesi, ideoloji olarak adlandrlan mesaj ya da enformasyon kaynaklarnn az olduuna iaret etmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan niceliksel olarak ok byk art vardr ancak mesaj ve enformasyonun barndrd anlamn -ki bu anlam ideoloji olarak adlandrlmaktadrneo-liberal dnya grn merulatracak ekilde giderek homojenlemekte olduuna dikkati ekmek gerekmektedir. Medya mlkiyeti ve kontrolnn byk sermaye gruplarnda toplanmas kendine zg rgtlenmeyi de beraberinde getirmektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan gazetecilik ile iletmecilik arasndaki farkn ortadan kaybolmaya balamas, teknik bir bak asyla yorulmu mesleki ideolojinin yerleik bir hal almasn da n plana kmaktadr. Aslnda bu blmde belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn ortaya koyduu bu argmanlar, Sekinler ve deoloji balkl nc ksmda yer verilen medya almalarnda farkl bir tarzda da olsa yer almaktadr. Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda da dolamda olan enformasyonun giderek az saydaki kaynaktan kmas, enformasyon aknn tek ynl hale gelmeye balamas ve hem yerel hem de global lekte enformasyon zengini ve yoksullar arasndaki uurumun almakta oluu gibi sorunlar ele alnmaktadr. Bu sorunlarn deerlendirilmesi asndan belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalaryla belli lde kesitii sylenebilir. Bu iki ideoloji yaklamn benimsemi medya almalar arasndaki fark, belirlenim 151

motifinin daha grnr olduu medya almalarnn sz konusu sorunlar ekonomik ve politik temelde tartrken, arasalc motifin daha grnr olduu metinlerin bu sorunlar ynetici sekinler ve onlarn karlar balamnda ele almasdr. Aslnda iletiim olanaklarnn demokratiklemesi talebini dile getiren sorunlarn, medyada kamusal yarar ilkesinden giderek uzaklalmas bakmndan almann ilk ksmnda ele alnan epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda da ele alnd ifade edilebilir. Epistemolojik ideoloji motifinin daha belirgin olduu medya almalarnn zellikle 80li yllarn sonlarndan itibaren retilmi olanlar uygulamaya konulan neo-liberal politikalarn toplumsal sonular karsnda belli bir alternatif sunabilme abasyla belirlenim motifli almalarndaki snf vurgusunun yurttalk vurgusuyla yer deitirdii grlmektedir. Bylelikle sadece snf deil, cinsiyet, rk ve etnik kken asndan da eitli dezavantajl gruplarn kendilerini ifade edebilmelerine olanak salayaca dnlen dengeli, eitliki ve adil iletiim olanaklarnn kurulmas hedeflenmektedir. Her kavrayn temasal erevesine ilikin bu benzerlik ve farkllklara deindikten sonra aada belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ifadesel dzeydeki temel ortakl zerinde durulacaktr.

2.4. fadesel Ortaklk 2.4.1. Yeni medyann olumlanmasna ynelik kayglar dile getiren ifadelerin oluturduu ortaklk: Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda iletiim aralarnn saysnn artmas, kullanmlarnn yaygnlk kazanmas ve yararlanlan teknoloji ile faaliyet gsterilen alann kapsam bakmndan enformasyon, telekomnikasyon ve geleneksel medyann yndemesi ynndeki eilimlerin, 152

kamusal dzeyde iletiim ortamnn oullamasna yol at kabulne ynelik olarak beslenen kayg belirgin biimde yer almaktadr. Bu anlamda balkta kullanlan olumlamaya duyulan kayg ifadesi dorudan belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn aracn (medium) ya da aralarn (media) kendilerine ya da kullanmlarna kar kma eiliminde olduklarn dile getirmemektedir. Belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn esas olarak dikkati ektikleri nokta, ara saysnn artnn, kullanmlarnn yaygnlamasnn ve yndeme eiliminin ekonomik, politik ve toplumsal anlamda gemie kyasla btnyle bir kopu olarak deerlendirilmemesi gerektiini vurgulamaya yneliktir. Bu durum Graham Murdockun Past the Posts: Rethinking Change, Retrieving Critique (2004) balkl makalesinde yeni olan ar deerli sayma (overvalue the new) ve yeni olan kucaklama (embrace the new) ifadeleriyle karlanmtr. Makalede postmodernlik, dijital devrim ve kltrel globalleme gibi tezlerin yeni olan ar deerli klarak ve medya merkezcilii yaparak, tarihsel devamllklar, yapsal eitsizlikleri ve ekonomik yeniden yaplanmay anlamada yetersiz kaldklar vurgulanmaktadr (Murdock, 2004: 19). Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan yukarda zetlenen yeni olann kucaklanmas ynndeki bu eilime ilikin kayglar dile getiren ifadeler, 70li yllardan itibaren tarihsel olarak modernizm ve kapitalizm iinde yaanmakta olan dnmleri yadsmaz. Bu dnm endstriyel kapitalizmin kat i disiplininden enformasyon retimini merkeze alan esnek retime gei olarak nitelendirilmektedir. Yine yukarda aktarlan makaleden

rneklendirilecek olursa sz konusu dnm, makinelerin nnde sraya dizilmi endstri iilerinin yerini call centerlarda sralanan iilerin almas ifadesiyle aktarlmaktadr (Murdock, 2004: 24). Ancak bu trden bir dnm, kapitalizmin 153

kr maksimize etme ve sermaye birikimi trndeki zorunluluklarnn ada dnyay ekillendirmeye devam etmekte olduu gereini deitirmemektedir (Murdock, 2004: 24-25). Bu yzden global karmakarkla gsterilen elikili tepkileri kavrayabilmek iin dz bir ekilde farkllk kavrayndan (kltrel globalleme tezinin melezlik nosyonunda olduu gibi) snfn dikey yaplarna gei yapmak gerekmektedir (Murdock, 2004: 28; Murdock, 2000a). Belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda snfn zaman zaman n plana karlmas dorudan ekonomik ve snfsal indirgemecilik olarak adlandrlamaz. Daha nce de vurguland gibi belirlenim motifli ideoloji kavraynn olduka belirgin olduu almalarda bile belirlenim kat bir ekonomik indirgemecilik esasna dayanmaktadr. Bu almada da belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarn ekonomik indirgemecilikle sulamak yerine bu trdeki almalarn sahip olduu epistemolojik ve yntemsel eilimin barndrd dnlen bir soruna dikkat ekilmeye allmaktadr. Bu sorunu biraz daha somutlatrabilmek iin tekrar Murdockun yukarda rneklenen makalesine dnlebilir. Makalede medya merkezciliinden ve yeni olann kucaklanmasndan kanmak zere bir analizin kapitalist zorunluluklarn (kr maksimizasyonu ve sermaye birikimi gibi) globallemesinden balayarak bu srecin endstri, kltrel oluumlar ve gndelik kaynaklar olarak iletiim sistemlerini yeniden yaplandrmasnn eitli ve elikili yollarn aklanmas gerektii varsaymnn benimsendii vurgulanmaktadr. Bir baka deyile analizin balang noktasna bir kltrel formun kendisinin deil, onu ortaya karan ekonomik ve politik sistemin yerletirilmesi gerektii belirtilmektedir. Bu trden bir bak as, kltrel formun ieriini, onun iinde yer ald sistemin sembol olarak deerlendirmektedir. 154

Belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip almalarda medya rnlerinin ieriinin ideoloji olarak adlandrlmas, byk lde iletiimsel formlarn ieriklerini ekonomik ve politik sistemin sembolleri olarak grmenin bir sonucudur. Kltrel formlarla bu formlarn iinde retildii sistem arasnda temsili bir iliki sz konusudur ancak bu temsili ilikinin, sembolik temsil biiminde kavranmas olduka sorunludur. almann ilk ksmnda da deinildii gibi Marxn meta analizinde temsili ilikiyi billurlatrd dnlen bir formdan (para) sz edilir ancak Marx Ekonomi Politiin Eletirisine Katkda daha nceden de alntland gibi parann sembol (simge) olmadn aka belirtir. Marxn eserlerinde hem ekonomik hem de politik anlamda tartt temsili ilikinin, almann ilk ksmnn ilk blmnde de belirtilmeye alld gibi, sembolik temsilden ok younlama ve yer deitirmeye dayal bir temsil tarz olduu ifade edilebilir. Bu dorultuda Marxn sembolik temsil anlayndan uzak durma abasnn bir sonucu olarak Kapitalin ilk cildi Meta ve Para baln tamaktadr. Para biimi dorudan kapitalist retimin sembol olarak kavranm olsayd, Marxn kapitalist retimle ilgili incelemesinin balang noktasnda elikisiz bir btn olarak kapitalist sistemin kendisinin yer almas, bu sistemin detayl bir tasvirinin yer almas gerekirdi. Oysa gerekleen, analizin balangcna para biimi bal ile formu yerletirmek, bu balang noktasndan hareketle bu formun niye ortaya ktn ve neden zellikle o formu aldn analiz etmektir. Kukusuz bu durum, Marxn hibir ekilde sembolik temsilden yararlanmad anlamna gelmez. Burada sadece Marxn kapitalist retim incelemesinde basite para biimini kapitalist sistemin sembol olarak

deerlendirmedii vurgulanmak istenmitir. Eer para biimi kapitalist sistemin basite sembol olarak deerlendirilseydi zaten meta analizi balamadan bitmi olurdu. nk elemeye dayal sembolik temsil, temsili ilikinin ileyi tarzn ve 155

bantlarn analiz etmeye frsat tanmaktan ok, incelemeyi, neyin neyle eletiinin ya da neyin sembolnn ne olduunun belirtilmesiyle snrlandrmaktadr. Ksaca sembolizmi, teoriye ilk bakta zihne girme ve kolayca zihinde tutulma imkn veren bir model biiminde (Wittgensteindan aktaran Mitchell, 2005: 202) dnmek mmkndr ve bu haliyle de bir gstergenin, bir dieri ierisinde hapsedilmesini ve sabitlenmesini talep eden nitelii ne kmaktadr. Bu aklamalar nda belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarndaki ne kan yntemsel soruna geri dnlecek olursa, burada -

epistemolojik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalaryla benzer bir ekilde- ideoloji olarak tanmlanan medya rnlerinin ierikleri iinde yer aldklar sistemin bir tr sembol olarak deerlendirildii grlmektedir. Bu durum aslnda bu kme iinde konumlanan almalar ierisinde yer etmi ideoloji kavraynn dayand felsefi ve teorik gelenekle arasndaki ban olduka zayf olduunu gstermektedir. Yukarda da deinilmeye alld gibi, belirlenim motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda Marxn metinlerinde bulunamayacak kadar kat bir sembolik temsil anlaynn yer etmilii sz konusudur. Bu durum da sonuta kavray iinden yaplan incelemelerin, hem medya ieriklerinin sembolik olarak ideoloji kavramna indirgenmesine ve ideoloji gstergesinin iine

hapsedilmesine neden olmakta hem de daha genel bir ifadeyle medya ieriklerini, iinde retildii ekonomik, politik ve kltrel sistemin dorudan ne olduunu ve neyi ifade ettiini karlayan bir simge biiminde deerlendirilmesine yol amaktadr. Belirlenim motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn Marxn metodolojisinde olmad kadar kat bir sembolik temsil anlayn benimsemeleri, kesinlikle bylesi bir niyetle hareket etmemelerine ramen bu 156

almalarn

zaman

zaman

medya

almalar

alannda

arasalc

olarak

nitelendirilmesi sonucunu da dourmutur. Her iki yaklam arasndaki kesintileri ve sreklilikleri grnr klabilmek iin, almann bir sonraki ksmnda ideolojiyi tamamyla ilevselci ve arasalc bak asyla tartan medya almalar deerlendirilecektir.

157

3.

Sekinler ve deoloji almann bu nc ksmnda ideolojiyi ekonomik, siyasal ve askeri

alanlarda ayrcalkl belli bir snfn ya da grubun toplumun geneli zerinde hkimiyet kurmasnn balca arac olarak deerlendiren medya almalar konu alnmaktadr. Burada ideoloji, hkimiyeti salamak, kontrol elde tutmak, bask kurmak ve olas kar klar engellemek gibi, hedeflenen nihai bir amaca ulamak iin bavurulan olduka etkili bir mekanizmay ifade etmektedir. deolojinin temelde belli bir amaca hizmet eden bir ara biiminde deerlendirilmesi nedeniyle esas olarak arasalc niteliin n plana karld grlmektedir. Bu dorultuda, Sekinler ve deoloji kmesi iinde yer alan medya almalarn ekillendiren ideoloji kavray, arasalc motifli ideoloji kavray olarak adlandrlmtr. Arasalc motifli ideoloji kavray temelde kimlerin, hangi aralar kullanarak ve hangi amalara ulamak iin ideolojiye bavurduunu aa karma hedefindedir. Bu ekilde ideolojinin kimin karlarna hizmet ettii, hangi eylemlerin ideolojik etki ve sonular dourduu ve kimlerin ne ekilde ideolojik etkiye maruz brakld grnr klnm olacaktr. deolojiye bak asnda izlenen bu trden bir rota, kavrayn, ematik saylabilecek bir ideoloji modeline bal olduunu

gstermektedir. Sz konusu ematik model asndan kavray, ncelikle belli bir hedefe ynelmi gl bir zne, ardndan bu hedef dorultusunda znenin gerekletirdii eitli iradi ve kasti eylemler ve son olarak bu eylemlerin sonucunda ideolojik anlamda btnyle kontrol altna alnm ve zneye tamamen baml klnm bir nesne varsaymaktadr. Arasalc motifli ideoloji kavraynn yukarda zetlendii kadar ematize bir ideoloji kavraynn benimsenmi olmas, almann bu nc ksmnda 158

deerlendirilecek olan metinlerde yer eden ideoloji tartmasnn Marksist gelenekle ilikisinin olduka zayf olduuna da iaret etmektedir. Bu durum tezin genel ak iinde bir tr sapma olarak grlebilir. Buna ramen bu ksmn almaya dhil edilmesinin balca nedeni, giri blmnde de deinildii gibi, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temasal erevesinin, kltrel emperyalizm temas araclyla tartlacak oluudur. Bu kapsamda kltrel emperyalizm temasna ilikin ortaya konan argmanlar ve bunlarn eletirileri gz nnde bulundurulduunda kavrayn Marksist gelenekle hemen hibir bantsnn olmadn ifade etmek de mmkn grnmemektedir. Bu ksmn birinci blmnde ilk olarak, arasalc motifli ideoloji kavraynn karmak nitelikli toplumsal iktidar ilikilerini basite bir tr etki ve tesir meselesine indirgemesi sorunu ele alnmaktadr. Bu kapsamda kavrayn, ideolojik adan etki ve tesirde bulunma gcne sahip znenin alt edilmesiyle ideolojinin kendisinin ortadan kalkacan varsayan sorunlu bak as tartmaya almaktadr. Bu tartma erevesinde, ideolojik ileyiin analizinin, arasalc motifli ideoloji kavraynn varsayd kadar basite indirgenmemesi gerektii vurgulanmaya allmaktadr. lk blmde ikinci olarak arasalc motifli ideoloji kavraynn kendisini byk lde, ideolojik etkiyi ampirik dzeyde kantlama abasyla snrlad da vurgulanmaktadr. Bylesi bir eilim, kavrayn, gdmleyici ideolojik gcn etki ve sonularnn ampirik dzeyde ispatna dayal bir yntem gelitirmesine yol amtr. Bu nedenle kavrayn ideolojiyi ele alrken meseleyi ampirik geerlilik (validity) problemine indirgedii grlmektedir. Ne var ki benimsenen bu yntemin liberal paradigmann sorgulamasna yardm eden bir yntem olduunu belirtmek olduka gtr. Bu noktadan hareketle burada esas olarak arasalc motifli ideoloji

159

kavraynn sklkla radikal muhalefetle zdeletirilmesine ramen, benimsedii yntem asndan radikal almlar sunmaktan uzak olduuna deinilmektedir. Arasalc motifli ideoloji kavraynn belirgin nitelikleri kapsamnda nc olarak, igdsel biimde zgrle ynelmi olduu varsaylan, evrensel ve sabit nitelikli insan doas kavramsallatrmasnn amazlarna iaret edilmeye

allmaktadr. Bu erevede kavrayn eitim ve bilgilendirme yoluyla ideolojiden kurtulmann mmkn olduu yolundaki kabul ele alnarak, ideolojik kirlenmeden muaf, arndrlm hakikat alan yaratma itkisi tartlmaktadr. Yukarda sralanan tartma beini arasalc motifli ideoloji kavrayn kesen ideoloji ekseni biiminde deerlendirmek de mmkndr. Bu dorultuda kavrayn ideoloji tartmasn yrtrken, 1. Ynlendirici ve gdmleyici bir gce sahip etkin zne ile bu znenin kontrol altnda tuttuu edilgin nesne kartln koruduu, 2. Olgusal gereklikle bu gerekliin medyadaki temsilleri arasndaki fark, hkmran znenin varolan olgular ve hakikati kendi karna gre arptt eklinde aklad, 3. Gerekli eitim ve bilgilendirme faaliyetleri sunulduu takdirde, igdsel olarak zgrle ynelmi olduu varsaylan insanlarn ideolojik etkiden kurtulmak iin harekete geeceklerini vurgulad grlmektedir. Kavrayn izini srd bu ideoloji hatt ideoloji | zne-nesne kartl, ideoloji | hakikat ve ideoloji | kurtulu eksenleri olarak adlandrlmtr. Bu ksmn ikinci blmnde arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar deerlendirilirken bavurulacak bu eksenden ilki, medyay kendi karlar dorultusunda ynlendirme gcne sahip olduu varsaylan etkin 160

zne kurgusunun ve ngr mantnn sorunlar belirtilerek tartlmaktadr. kinci eksende medyann olgusal gereklii olduu gibi yanstmasnn kasti olarak engellendii varsaym sorgulamaya almaktadr. Son eksende ise medyann ideolojik etkisinden kurtulmak nasl mmkn olabilir eklindeki aray, ideolojik mcadelenin basite ynetimi ele geirme meselesi olmad belirtilerek

tartlmaktadr. Bu ksmn nc blmnde arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temasal erevesi iinde kltrel emperyalizm temas n plana karlarak, bu tema, enformasyonun serbest ak ve buna ynelik eletiriler ile Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni talepleri (New World Information and

Communication

Order-NWICO)

temalaryla

ilikilendirilerek

deerlendirilmektedir. Yaplan deerlendirmede, kltrel emperyalizmle olan mcadelenin en nemli silahlar eklinde kavranan ulusal kltr, yerel kltr ya da geleneksel kltr gibi kavramlarn pek ok durumda kltrel emperyalizme alternatif sunmaktan olduka uzak kaldklarna deinilmektedir. Bu balamda bu nc blmde zellikle emperyal egemenlii alt etmek zere benimsenen milliyeti politikalarn kar ktklar iktidar ve tahakkm yaplarn ve yntemlerini sklkla tekrarlamakta olduklar vurgulanmaya allmaktadr. Son blmde ise arasalc motifli ideoloji kavraynn ifadesel dzeydeki ortaklklar, anti-topyalara verilen referanslarn oluturduu ifadesel ortaklk ve kartn mit olarak niteleyen ifadelerin oluturduu ortaklk balklar altnda ele alnmaktadr. lk ifadesel ortaklk tartlrken arasalc motifli ideoloji kavraynn ampirik nitelikli olgusal gereklii ontolojikletirmesi sorununa iaret edilmeye allmaktadr. kinci ifadesel ortaklk araclyla ise arasalc motifli ideoloji

161

kavraynn kart mit biiminde tanmlayarak, farkl zne pozisyonlarnn igal ettii farkl ideolojik konumlar ayrt etmede yetersiz kaldna deinilmektedir.

3.1. Arasalc Motifli deoloji Kavray Arasalc motifli ideoloji kavraynda ideoloji, snfla ya da toplum iinde ekonomik, siyasal veya askeri alanlarda belli ayrcalklara sahip gruplarla ilikilendirilerek ele alnmaktadr. Bu kavray ideolojiyi kabaca belli bir snfn, toplumun geneli zerinde tahakkm kurmasna ve kendi dncelerini

merulatrmasna yarayan nemli aralardan birisi olarak tarif etmektedir. Bu anlamda ideoloji, genellikle mutlu aznlk olarak dile getirilen ekonomik, siyasi ve/veya askeri adan ynetme ayrcalna sahip kesimin kendi karlar dorultusunda ezilen ounluk zerinde hkimiyet kurmasna yardmc olmaktadr. deoloji bu kavray ierisinde esas olarak ilevleri ve toplum iinde yaratt etkiler asndan tanmland iin, ideolojiden her bahsedilite kastedilen ideolojinin ilevleri ya da ideolojik etkiler/sonular olmaktadr. Bu erevede ideoloji sorunu, ideoloji kimin karlarna hizmet ediyor?, ideoloji hangi amalar dorultusunda kullanlyor?, toplum iinde ideolojik ileyiten kimler zarar gryor, kimler yararlanyor? trndeki sorular etrafnda tartlmaktadr. Yukardaki sorulara bakldnda, tahakkm, hkimiyet ya da ynlendirme amal olarak ideolojiden yararlananlar tehir etmek amacyla ncelikli olarak kim? sorusu zerinde odaklanld grlmektedir. Kavrayn, ideolojik etkiyi yaratan toplumsal zneleri bu denli nemsemesinin balca sebebi, sz konusu etkin znelerin ve onlarn ideolojik amalarnn apak ortada olmaylar, aksine, ilk bakta fark edilemeyecek kadar grnmez olmalarnn varsaylmasyla ilikilidir. Arasalc motifli ideoloji kavray asndan bu gizlenmilik yle bir boyuta 162

ulamtr ki, youn bir biimde ideolojik etkiye maruz kalanlar bile aslnda bu durumun farknda deildir. Dolaysyla bu ideoloji kavray, kimlerin, hangi amalarla ve hangi aralar kullanarak ideolojiden yararlandn deifre ederek bir anlamda ideolojik ileyii ve sonularn grnr klmay amalamaktadr. Bu trden bir ama, kavrayn toplum iinde ideolojiyi reten kim? sorusuna yant ararken esas olarak gl ve etkin bir zne dncesine sahip olduunu gstermektedir. Bir baka ifadeyle arasalc motifli ideoloji kavraynda, ideolojiyi reten zneler anlay her zaman iin ideoloji tarafndan retilen zneler anlaynn nnde yer almaktadr. deolojik etkiyi yaratan zne, tekil (rnein hkmet bakan) ya da kolektif (i adamlarn temsil eden bir kurum veya daha genel olarak ekonomiyi kontrol altnda tutan ayrcalkl kesim) nitelikli olabilir. ster tekil olsun, ister kolektif olsun bu kavray iinde varsaylan, belli ama ve hedeflere ulamak iin eylemde bulunup, hkim olduu toplumsal kesimler zerinde ciddi etkiler yaratabilen aktif ve gl znedir. Toplum iinde ideolojik etkiyi yaratan zne, ynetici snftr ya da ideoloji, ynetici snfn elinden kmaktadr, eklindeki dnceler, genel ideoloji serveni ierisinde aslnda Lenin-ncesi42 ideoloji kavrayn temsil etmektedir. nk, Leninin ideoloji yaklamna olan belki de en nemli katks, ideolojinin anlamn hkim snfn gr eklinde snrlamamas, burjuva ve sosyalist ideolojiler arasnda ayrma giderek, snf mcadelesi iinde ynetici snfn ideolojisini eletirmek zere zgn bir ideoloji retilmesi gerektiine yapt vurgudur (Lenin, 1997: 46-50).

42

Lenin-ncesi ifadesi kullanlrken, tarihsel olarak sadece Lenin dnemi ncesinde yaam olanlarn savunduu ideoloji kavray kastedilmemektedir. Burada, Leninin Marksist dncenin ideoloji yaklamna salad alma dikkat ekilmek istenmektedir. Bu kapsamda, Lenin dnemi sonrasnda yaam veya yaamakta olan pek ok yazar, Leninin bu almn gz nnde bulundurmadan Leninncesi ideoloji kavrayna sahip olabilmektedir.

163

Lenin, ideolojiyi, snf bilincini gelitirmek zere geni kapsaml bir alan ierisinde son derece ayrntl bir biimde dzenlenmi dnce kmesi eklinde deerlendirirken, kavram olumsuz armlarla ilk elden lanetleyen anlayn tesine de gemi olmaktadr. deoloji kuram asndan, kavramn dzenlenmi ya da retilmi entelektel bilgi olarak ele alnmas, Leninin ideoloji araclyla aktif mcadele iin teorik bir ereve salama amacnda olduuna iaret etmektedir: Devrimci teori olmadan, devrimci hareket de olamaz (Lenin, 1997: 29). Leninde n plana kan eitli snflarn karlaryla balantl olan politik bilin (Larrain, 2001: 295) biimindeki ideoloji kavrayndaki politik bilin, bir snfn doas gerei kendiliinden sahip olduu, adeta verili bir bilinci deil, o snfn aydn ve teorisyenlerinin nclnde oluturulacak bilinci ifade etmektedir43. Bu trden bir ideoloji kavray, toplum iinde farkl ideolojik konumlara dikkati ekmesi asndan, arasalc motifli ideoloji kavraynn ynetici snf olarak grd akn bir znenin elinden km ideoloji anlaynn tesinde durmaktadr. Ayrca ideoloji, Leninist kavrayta, kendiliindencilie ve zcle ynelik ciddi bir mdahaleyi ifade etmektedir. Bylesi bir mdahale, arasalc motifli ideoloji
43

Slovaj iek, Leninin, ii snfna sosyalist bilinci getirmesi asndan Parti ve sosyalist aydnlara yapt vurgudan basite Leninde Partinin iilere gerei gsterecek olan, her eyi bildii varsaylan zne olduu sonucunun karlmamas gerektiini belirtir. ieke gre, Lenin, ii snfna dsal konumuyla aydnlara yapt vurguyla, Marksizmdeki hakikatin ve gerein kendi kendinde ikin olarak bulunmamas, her zaman iin d bir unsur tarafndan dolaymlanmas gerektii dncesine sadk kalmaktadr. Bu kapsamda ii snf kendi gereiyle dorudan yzleebilmek iin bir d unsur olarak Parti ve sosyalist aydnlarn dolaymna gereksinim duymaktadr: Parti gereksinimi ii snfnn hibir zaman tam kendi olamamas gereinden kaynaklanr (iek, 2004: 17). Ne var ki geleneksel olarak Leninin sosyalist entelektellerin nclne yapt vurgunun ounlukla, kendi gerekliinden bihaber kitlelerin gdlmesi fikrinden kt savunulmaktadr. Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn nemli metinlerini retmi olan Noam Chomsky, kendileri iin plan yapamayacak kadar yetersiz ve budala kitleleri ynlendirmesi dncesinin Leninist miras olduunu belirterek, hem liberal demokratik kuramn (Walter Lippmann kuramnda olduu gibi) hem de Marksizm-Leninizmin devlet iktidar sz konusu olduunda bu ortak ideolojik varsaymdan hareket ettiini vurgulamaktadr. (Chomsky, 1995: 32-33). Chomsky bu argmanyla Leninin toplum iinde farkl ideolojik konumlar ayrt ederek potansiyel olarak ideolojik mcadeleye gnderme yapmasn btnyle yok saymakta, bu nedenle de Lippmann seyirci konumundaki akn sr ifadesiyle Leninin teorik mcadele iin sosyalist entelektellere gereksinim duyan proletarya ifadesinin ayn kuramsal alann rn olduunu savunabilmektedir.

164

kavraynda olduu gibi ideolojiyi belli bir kalp iine hapsetmeyip, farkl snfsal konumlarn politik mcadeleleri iinde kendilerini ifade ettikleri dnsel zemini oluturmaktadr. Bu deiniler ayn zamanda Leninin genel geer, evrensel bir ideoloji anlay yerine belli bir tarihsellik ierisindeki tikel ideolojilerden bahsetmesini de mmkn klmaktadr. Bu noktay dikkate almak, bilgi teorisini salt grececilik zerine kurmak demek deildir. Lenin, modern materyalizmin bilginin belli dnemdeki greliliini (snrlln, koullanmln) yadsmadn dile getirmek zere u rnei verir: Tablonun evre izgileri tarihsel olarak grelidirler [koulludur], ama tablonun nesnel olarak var olan bir modeli temsil ettii kesindir. (Lenin, 1993: 143). Lenin buradan ideoloji teorisi asndan u sonuca varr: Her ideoloji tarihsel olarak koulludur ama koulsuz doru, her bilimsel ideolojiye (rnein dinsel ideolojiden kesin bir biimde ayr olan) mutlak doa eklinde bir nesnel hakikatin denk dtdr44 (Lenin, 1993: 144). Burada Leninin dinsel ideoloji olarak niteledii burjuva ideolojisi, dorular arptmas anlamnda ideoloji olduu iin deil; burjuva ya da dini olduu iin bilimsel ideolojiden yani sosyalist ideolojiden tamamyla farkldr (Larrain, 1983: 68; 1995: 115). Leninden yola karak, ideolojileri belli bir tarihsellik ierisinde

deerlendirmenin zorunlu olarak grececilik anlamna gelmediine deindikten sonra, ideolojiyi salt bir etki sorununa indirgeyen arasalc motifli ideoloji anlaynn temel unsurlarna daha yakndan baklabilir. Kavrayn tek merkezli, gl ideolojik etki varsaym aslnda olduka ematik bir ileyii dile getirmektedir. Bir tarafta, ister tekil isterse kolektif olsun belli bir hedefe ynelmi gl bir zne bulunmaktadr. Arkasndan bu znenin yneldii hedef dorultusunda

gerekletirdii eylem(ler) gelmektedir. Son olarak da znenin btnyle kontrol


44

Alnt, metnin ngilizce evirisiyle karlatrlarak dzeltildi.

165

altnda tuttuu nesne bulunmaktadr: zneEylem (znenin kendi ama ve niyetleri dorultusunda gerekletirdii eylem)Nesne (zneye baml, znenin

gerekletirdii eylemin etkisiyle ortaya km sonu). Bu ematik ileyie gre, etkileyen konumundaki zne, etkilenen konumundaki nesneden tamamen ayr bir kategori oluturarak, etkilediinden (yani nesneden) etkilenmez. nk burada zne, her durum, zaman ve meknda hep kendisine zde olan, hep kendisiyle ayn kalan ifade etmektedir. Ak bir zne-nesne ikililiine iaret eden bu ematik ileyi iinde sz konusu olan, znenin baatl ve nesnenin, znenin eylemi ya da onun kriterleriyle tarif edilmesidir. zne, bir anlamda kendisinin ne kadar nesne olduunu unutarak, nesneyi yutar ya da nesneyi kendine indirger (Adorno, 1998: 246). nemli olan; zne, onun niyetleri, amalar ve hedefleri olduu iin, nesne zneye baml olarak ele alnarak, znenin ardalan/arka bahesi eklinde deerlendirilmektedir. Bir baka ifadeyle nesne bu kavrayta byk lde zne tarafndan belirlenmi olarak ele alnmaktadr. Arasalc motifli ideoloji kavraynda kim? sorusunun bu denli nemli olmas sz konusu bu zne-nesne ikililiinden kaynaklanmaktadr: Kim, ne yapyor ve sonucu ne oluyor? deolojiyi reten ve toplum iinde ideolojik etkiyi yaratan zne, ideolojik sonular douracak eylemlerde bulunuyor ve sonuta bu eylemlerin hedefi olan pasif kitle youn bir ideolojik etkiye maruz braklarak hkimiyet altnda tutuluyor. Noam Chomskynin, On Power and Ideology (1987a) (ktidar ve deoloji zerine) adl kitabnda ABD d ileri politikasn oluturan bileenler ve bu alandaki baat uygulamalar aklanmak zere bu ematik ideolojik ileyi kullanlmaktadr. Kitap ABD dnyada ne yapyor, sorusundan yola karak, ABDnin benimsedii

166

ideolojik sistemi korumak ve glendirmek zere giritii eylemleri deifre edip, bu eylemlerin etki ve sonularn aa karmay hedeflemektedir. Buna gre, emann yetkin ve gl znesi konumundaki ABD, istihbarattan balayp askeri ve ticaret rgtlerine kadar uzanan kurumlar btnn ifade etmektedir. Pek ok durumda ABD derken kastedilen, lkenin askeri ve brokratik sekinleridir. Elit hkimiyeti eklinde tanmlanan ABD demokrasisinin, dnya apnda etkide bulunan aktif ve gl znelerinden oluan bu elitler topluluklarnn, sahip olduklar belli niyet ve amalar dorultusunda giritikleri eylemlerin her biri, ABDnin dileri politikasnn bileenleri veya uygulamalar olarak

deerlendirilmektedir. Sz konusu niyet ve amalar, ABDnin bata silah olmak zere eitli endstrileri iin sahip olduu pazarlar geniletmesi, d ticaretini, zellikle de ihracatn arttrmas, devlet harcamalarn arttrarak ekonomisini canlandrmas ve zellikle nc dnya lkelerinden ucuz emek ve hammadde salamas eklinde ifade etmek mmkndr. Bu ama ve hedefler dorultusunda giriilen eylemler, ABDnin El Salvador, Endonezya, Guatemala, Haiti, Gney Vietnam ve Kore gibi ok eitli lkelerdeki mdahalelerini oluturmaktadr. ABD mdahaleleri temelde iki farkl rota izlemektedir. Eer lkedeki mevcut ynetim, ABDnin karlaryla atan politikalar izliyorsa ABD mdahalesi, meru hkmeti devirmeye almak zere lkede i karklk karma, ekonomik dengeleri bozma, eitli suikastlarda bulunma, ambargolar uygulama veya asker gndererek lkeyi igal etme eklinde olabilmektedir. Bunun karsnda eer lke ynetimi ABDyle uyum ierisinde alyorsa, sz konusu ABD mdahalesi, mevcut ynetimin lkedeki muhalefeti susturmak zere her trl anti-demokratik, yasad ve baskya dayal uygulamalarn

167

destekleme veya yneticilerin ABD ile yaptklar ibirliini eitli rvetlerle dllendirme eklinde olabilmektedir. Ne var ki ABD ekonomik, askeri ve kimi zaman terriste olan mdahalelerinde yukarda belirtilen ama ve hedeflerini aka ortaya

koymamaktadr. Burada, ideolojik maskeleme devreye girerek okul, akademi ve medya gibi eitli ideolojik kurumlarn yardmyla ABDnin global lekteki gerek hedefleri gizlenmektedir. Kullanlan ideolojik maskelerin banda ulusal gvenlik gelmektedir. Ulusal gvenlie ynelik ciddi tehditlerin bulunduu gerekesiyle, yani savunma gerekesiyle, soygun ve smrye ynelik saldrlar gerekletirilmektedir. Kullanlan bir dier maskeleme zgrlk, insan haklar ve demokrasinin korunmas ve bu amalarla alan (gerekte hi de byle olmayan) dost lkelerin yneticilerinin desteklenmesi gerektii olmaktadr. deolojik maskelemenin inandrcl ve benimsenen bu ideolojik sistemin iyi ileyerek sarslmamas iin uzman olarak tanmlanan entelektellere ve medyadaki ynetici ve alanlara gereksinim duyulmaktadr. Devlete baml, bir tr ideoloji menajerleri olarak i gren medya ve entelektellerin yardmyla mdahalelerin asl gerekelerinin gizlenmesi veya arptlmas salanm olmaktadr. deoloji menajerlerinin kamuoyuna gerek olarak sunduklar aslnda kamuflajdr. Sonuta, ABDnin zellikle II. Dnya Savann ardndan giderek salamlatrd bu sistem, hem lke iindeki hem de uluslararas arenadaki kamuoyunu pasifletirerek, olas itirazlar engellemeye ya da marjinalletirmeye yaramaktadr. Bu durum beraberinde nfusun, ynetimin uygulamalarna gsterdii byk apl rza ve vermi olduu destekle kontrol altnda tutulmasna yardmc olarak, ABD hkimiyetinin yerleik bir hal almasna katk salamaktadr. Balangta aktarlan zne-eylem-nesne emasyla zetlendiinde, karar verme ayrcalndaki Amerikan elitler topluluu zneyi, 168

Amerikan mdahaleleri bu znenin zellikle ekonomik temelli hedeflerine ulamak iin giritii eylemleri olutururken, ideolojik maskelemeyle bu etkin znenin niyet ve amalarnn gizlenmesinin sonucunda tahakkm altna alnm nfus, emann nesnesi konumundadr. Noam Chomskynin, Understanding Power (2002a) (ktidar Anlamak), Dnya Dzeni: Eskisi Yenisi (2003a), Yeni Dnya Dzeninde Yalanlar ve Gerekler (2003b) gibi pek ok kitabnda ABDnin d ileri ve ekonomi alanlarndaki mdahalelerini aa karmak zere bu ematik ideoloji modelinden yararlanlmaktadr. Orta

Doudan, Uzak Douya, Dou Avrupadan Orta Amerikaya kadar dnyann hemen her kesimindeki ABD mdahaleciliini olduka zengin ve detayl biimli serimleyen bu metinlerin en belirgin zellii, global lekteki hkimiyetin baat znesi olan ABDyi ve onun mdahaleci eylemlerini tm ayrntsyla sergilemektir. Metinler, ABD mdahaleciliini grnr klmak amacyla tek tek saysz olay aktarrken, dnyann pek ok blgesindeki atmalar, lmler, katliamlar, yoksulluklar ve ikencelerin sorumlusunun kim olduunu bulmay ve gstermeyi ama edinmitir. lk bakta, etkin ve gl zne kategorisini somutlatrma abas olarak deerlendirilebilecek bu durum, ABD ve onun etkisi altndakiler ya da onun

ibirlikileri derken, Beyaz Saray, Pentagon, CIA ve General Motors ynetiminden balayp uluslararas ve ulustesi dzeyde G8e, NATOya, NAFTAya, IMF ve Dnya Bankasna kadar uzanan pek ok kurum ve yneticinin kastedilmesi, tm bu kii ve kurumlar kapsayan, ounlukla da onlarn tesinde, giderek belirsizleen ve soyutlaan bir zne kategorisinin tasvirine dnmektedir. Dolaysyla yaplan tasvir, ideolojik sylemin znesini somutlatrmann aksine, belirli kii ve kurumlarn

169

siyasal ve toplumsal anlamdaki etki gleriyle ilgili sorunlar dzeyinde kalmaktadr. Bu tasvirde yerleik ideolojik sylem ierisindeki zne konumlar ve bu konumlar reten ideolojik sylemin kendisi sorgulanmadan braklmaktadr45. Bu trden bir anlay, iktidar ve tahakkm ilikisini bir kimsenin dierlerine bariz bir biimde tesir edip, istedii sonucu elde etmesi eklinde kavrad iin, iktidarn nasl ilediini aklamaktan ok, belli bir iktidarn etki ve sonularn ampirik olarak kantlama yoluna gitmektedir. Bu dorultuda arasalc motifli ideoloji kavraynn iktidar ve tahakkm deerlendirme tarzna ynelik itirazlarn ou liberal oulcu gelenekten kmaktadr. Bu itirazlar, arlkl olarak hi bir aktrn tek bana bu denli gl bir tesir yaratamayacan belirterek, farkl deer ve kar atmalarnn mutlak hkimiyeti engelledii ynndedir. Bata Chomsky olmak zere bu kavraya sahip pek ok yazarn komplo teorisyeni olarak

nitelendirilmesinin arkasnda, oulcu gelenein farkl g odaklarnn birbirini dengelediine duyulan inan yatmaktadr. Ne var ki tm bu itirazlara ynelik olarak, arasalc motifli ideoloji kavrayn benimseyenler de tartmay ampirik geerlilik dzeyinde srdrmeye devam etmektedirler. ktidar ve tahakkme dayal sorunlar, her iki kesim tarafndan da etki ve tesir sorunu eklinde kavrand iin, mesele salt ortaya atlan bir hipotez ile eldeki bulgularn rtp rtmedii tartmasna dnmektedir. rtmenin olduunu gstermek, ampirik varln kuramsal olarak sabit klnmas amacn tamaktadr. Bu dorultuda her iki taraf da ideolojik etkinin azl ya da okluunu gsterebilmek iin kant bulma tela iindedir. Bylesi bir bak as, ideolojik
45

Burada bir anlamda Foucaultnun bir efendinin varln gstermekten ok, etkili tahakkm mekanizmalarn kavramaya almakla ilgiliyim (Foucault, 2004: 174) ifadesiyle dile getirdii durumun tam tersi bir ileyi sz konusudur. Bu kapsamda arasalc motifli ideoloji kavraynn esas olarak efendinin varl, onun kim ya da kimler olduuna vurgu yaparak, bu efendinin ya da efendilerin i grd tahakkm mekanizmasyla fazlaca ilgilenmediini ifade etmek mmkndr.

170

ileyiin nasl gerekletiini, hangi durumlarda yerleik bir hal aldn sorunsallatramamaktadr. Bir baka ifadeyle, mevcut iktidar ve tahakkm ilikilerinin ampirik dorulamayla analiz edilmeye allmas, liberal oulcu sistemin dayanak noktalarnn sorgulanmadan braklmasna ve sistemin iinde yer ald matrisin sarslmadan korunmasna yardmc olmaktadr. Arasalc motifli ideoloji kavrayn benimseyenlerin niyeti radikal bir muhalefet olsa da, benimsedikleri metoda ilikin sorunlar, amalarnn tam tersine, mevcut iktidar ilikilerinin devamll ynnde i grmektedir. Sonu olarak, ulalan nokta asndan neyin analiz edildii kadar nasl analiz edildii de nemlidir. Bu kapsamda burada iaret edilmeye allan metodolojik sorun, salt izlekle ilgili bir mesele olmayp, liberal paradigmann aralanamamas eklinde ciddi politik sonular da olan bir meseledir. Arasalc ideoloji kavray iinde kim? sorusu zerinde bu denli odaklanlmas ayn zamanda tartmann bir tr hedef gsterme dzeyiyle snrlandrlmas sonucunu da dourmaktadr. Yukarda deinilmeye alld gibi, giritikleri eylemlerden tr, belirli kii ya da kurumlara iaret edip, onlar halk pasif tutmakla sulamak, mevcut ideoloji ve iktidar ilikilerinin rettii gl zne konumlarnn belirginlemesine yardmc olmaktan ok, meseleyi ykc ideolojik etkide bulunanlar sorununa indirgemektedir. Bu ereve iinde hedef gsterilen toplumsal znelerin alt edilmesi sonucunda, bu zneleri reten ideolojinin de alt edilecei izlenimi domaktadr. deolojik etkide bulunann ortadan kalkmasyla ideolojinin kendisinin de kaybolacana ilikin varsaym, ideoloji kavramn, mevcut toplumsal ilikiler iinden deerlendiren performatif bir bak asnn tersine, hemen her toplumsal ilikiye uygun olabilecek, hemen her toplumsal iliki iin geerli bir

171

standarda

ulalabileceini

varsayan,

normatif

bir

bak

as

iinden

deerlendirmektedir. Bu durum pratikte arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi almann, bu almalarda sklkla sz edilen emperyalizme ynelik mcadeleyi, emperyalist akl benimseyerek yrtmeye altklarn

gstermektedir46. Arasalc motifli ideoloji kavraynda, ideolojik etkiyi yaratan kken ve kaynak zerine odaklanlarak, ideolojinin ileyii ve bu ileyiin hegemonik nitelik kazand formlar gz ard edilmektedir. Bunun da tesinde, hedef gsterme eklinde ideolojik etkide bulunana yaplan vurgu, bu iddiay dile getiren znenin anlatmn kimi zaman bir tr arnma riteline dntrebilmektedir. Kart sulayp kendini aklama abas sadece etik bir sorun olarak deerlendirilmemelidir. Bu trden bir eilim, -kartn lanetleyip, kendini dorunun temsilcisi olarak sunma- zaten mcadele edilen iktidarn sahip olduu retorie ikindir. Bu anlamda iktidar, hakikat namna konuabilme gcn ifade etmektedir. Bu trden bir yaklam, hakikatin yerel ve sonlu momentinde duran zne (Badiou, 1991) tanmnn aksine, znenin hakikati bilip kavrayabileceini, bunun da tesinde onu bilisel olarak

ifadelendirerek bir anlamda hakikatin temsilcisi olabileceini varsaymaktadr. Bir baka deyile bu kavray iinde znenin, hakikati bir kez bulduu zaman, ideolojik tm ihmal ve hatalar ortadan kaldrabilecei dnlmektedir. Dolaysyla burada
46

Judith Butler, bir almann belli normatif ynleri izlemesinin tesinde tamamyla normatif bir zemin zerinde ykselmesini, bir anlamda emperyalist akl tarafndan esir alnmas eklinde deerlendirerek, performatif kavramlatrmalarn hem kuramsal hem de politik adan nemine dikkat ekmektedir: Beni en ok kayglandran, uygulamalardan karsayp yine baka uygulamalar zerinde deneyebilecei bir dizi ilkeye ulaacan dnen bu tarz bir aklc emperyalizm. Normatif zeminin Habermas kullanm, uygulamalardan karsanan bir dizi rastlantsal norm -soyutlama ve bamszlatrma- ile bu normlarn daha sonra evrensel olarak uygulanmasndan baka bir ey deildir. Bu bana hem sonusuz hem de politik adan yanl bir yol gibi grnyor. Bu trden bir normatiflik anlay srekli bir ksr dng sorunuyla kar karyadr (Butler, 1999: 160). Kukusuz arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi almalar normatif bir zemin zerinde ykselmesine ramen burada sz konusu olan, Habermas anlamda normatiflik deildir ancak, bu kavray benimsemi almalardaki normatif yntemin emperyalist akln izinden gittii belirtilebilir.

172

hakikati reten kurumsal rejimden bamsz olarak, kimi ayrcalkl znelerin kendi dlarndaki bir alanda bulup kefedecekleri varsaymn koruyan hakikat anlay sz konusudur. Bu trden bir kavray Foucaultcu anlamda hakikati belli bir hakikat rejimi iinde yaratlan bir ey olarak deil de, orada bulunmay ve kefedilmeyi bekleyen bir ey olarak deerlendirmektedir. Meselenin bu ekilde ele alnmas sonuta sorunu, salt insanlarn bilincinde dzeltilmesi veya aydnlatlmas gereken yanlg sorununa indirgemektedir: Sz konusu olan, hakikati her trl iktidar sisteminden kurtarmak deil (hakikatin kendisi zaten iktidar olduuna gre, bir kuruntu olmaktan teye gitmez bu); hakikatin gcn u an iinde etkili olduu toplumsal, ekonomik ve kltrel hegemonya biimlerinden kurtarmaktr (Foucault, 2000a: 84). Arasalc motifli ideoloji kavrayyla ilgili son olarak, kavrayn, ideoloji kavramn olumsuz nitelikli ideolojik sonular eklinde deerlendirirken insan aklclna duyulan inanla beslenen, evrensel nitelikli liberter bir umudu koruduunu da belirtmek gerekir (Cohen ve Rogers, 1991; Jennings, 1995). Bu kapsamda arasalc motifli ideoloji kavray, youn bir biimde ideolojik etkiye maruz kalanlarn, ounlukla ynetici snf olarak adlandrlan ekonomik ve/veya siyasi sekinlerin ideolojik kurumlar yardmyla rettii yanltc enformasyonlarn etkisi altnda, ou zaman bu durumdan habersiz olduklarn varsaymaktadr. Kafalarnda yanl bilgi eklinde yer etmi ideolojik ierik, doas gerei baskdan uzaklaarak zgrle ynelmi insan aklnn zerkliine ve kurtuluuna engel olmaktadr. Bu yzden yaplmas gereken, iinde yaanlan

dzenin/sistemin/devletin adaletsizliklerini grnr klmak iin youn bir biimde ideolojik etkiye maruz kalanlar aydnlatmaktr. Bu hi de kolaylkla baarlabilecek

173

bir ey deildir. nk mevcut sistemin devamll medya, entelekteller ve akademi gibi gnmz kapitalist toplumlarnda olduka etkin olduu varsaylan kurumlarn ideolojik arptmalar, yanlglar ya da abartlar yaygnlatrma yolunda i grmesiyle salanmaktadr. Bu trden bir ileyiin karsnda dorulardan bahsedenler ok eitli engellerle karlamakta, ounlukla da toplumun marjlarna itilmekte, syledikleri komplo teorisi olmakla sulanmaktadr. Yine de umutsuz ve ktmser olmamak gerekir nk mevcut sistem sarslamayacak ya da alt edilemeyecek kadar gl deildir. Aksine yalan ve hile zerine kurulu olduu iin son derece istikrarszdr (Chomsky, 1987b: 49). Bu kavray, byk lde igdsel olarak zgrle ynelmi insan doasna (Chomsky, 1988: 155) yapt gl vurguyla, iinde yer ald toplumsal ilikilerden ve retim biimlerinden bamsz, evrensel ve sabit nitelikli bir insan doas ya da insan z kavramsallatrmasna sahiptir. Epistemolojik adan arasalc motifli ideoloji kavraynn teorik analizin merkezine insan zn yerletirdiini ifade etmek mmkndr. Buradaki en temel eliki, kavrayn aslnda gnmz kapitalist toplumlarndaki sisteme ilikin eletirilerde bulunurken, yaanan sorunlarn zmn insan znde aramasdr. nce yapsal bir sorunu ortaya konulup ardndan doas gerei rasyonel davrana sahip olduu varsaylan insan znesi deiimi mmkn klan yegne zm olarak sunulmaktadr. Kavray, ideolojik etkiye maruz kalanlarn gerekleri tm plaklyla bilselerdi rasyonel davranacaklarna, mevcut ideolojik ileyii ortadan kaldrarak zgrleeceklerine dair gl bir umuda sahiptir. Bu haliyle arasalc motifli ideoloji kavray, insanlarn mevcut sisteme neden evet dediklerini, neden onay verdiklerini aklamaktan uzak durmaktadr.

174

Hkim ideolojinin yerleik bir hal almasyla sz konusu olan belli bir istikrar ve sabitlik varsa, deiimin nnde ciddi engeller bulunuyorsa bu durumu basite illzyonla, gzleri kr edilerek aklc davranmas engellenmi insan znesiyle aklamak mmkn grnmemektedir. llzyonun tesinde istikrar ve sabitlii reten baka eyler olmaldr (Cohen ve Rogers, 1991: 24). Bu yzden mevcut ideolojik matris zerine dnebilmek iin insan zn merkeze alan analizlerin tesine gemek gerekmektedir. Sonu olarak, arasalc motifli ideoloji kavray temelde ideolojiyi, tahakkm gibi sonul bir hedefe ulamak zere kullanlan bir ara eklinde deerlendirdii iin kavram edilgin bir ekilde ele almaktadr. Aslnda buradaki ideoloji kavramsallatrmas ideolojinin insan znesi zerinde son derece dntrc etkisi olduuna vurgu yapmaktadr. deolojiden bahsedilirken bu denli dntrc bir pratikten sz ediliyorsa, kavramn bir tr ara eklinde edilgin deil, tam tersine son derece etkin bir yaps olmaldr. Bu ilk blmde arasalc motifli ideoloji kavraynn ayrt edici kimi belirgin zelliklerine deindikten sonra, bir sonraki blmde, medya almalarnda bu anlay takip eden temel metinler, kavray kesen farkl ideoloji eksenleri araclyla deerlendirilecektir

3.2. deoloji | zne-Nesne Kartl, deoloji | Hakikat ve deoloji | Kurtulu Eksenleri . Bu blmde ele alnacak ilk eksen, ideoloji | zne-nesne kartl ekseni olacaktr. Bir nceki blmde kim? sorusuna yant arama abasnn en belirgin motif olarak, arasalc ideoloji kavrayndaki yer etmilii vurgulanmaya alld. Bu kavrayn izini sren medya metinlerinde de ayn soruya yaplan vurgu bir motif niteliinde yinelenerek cevaplandrlmaya allmaktadr. 175

Medyay kim kontrol ediyor, medya kimin karlarna hizmet ediyor, medya hangi amalara ulamak iin kullanlyor gibi sorular, metinlerin yant aray iinde olduklar temel sorulardan birkadr. Bu dorultuda hkmetten balayarak, devletin askeri ve istihbarat birimleri, ekonomi ve i dnyasnn nemli kurumlar ve kurumlardaki yneticiler, medya kurulularnn sahipleri, medyada alan ve yukarda sralanan kurum ve kiilerle yakn ilikileri olan st dzey yneticiler, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan, medyay kendi karlar dorultusunda ynlendirme gcne sahip etkin zneler biiminde deerlendirilmektedir. Bu erevede yrtlen tartmalarda kamu ve sermaye karlar arasndaki dengenin, zellikle 1980lerden itibaren arkasna hkmet desteini alm olan sermaye karlar lehine ciddi biimde bozulduu

vurgulanmaktadr: ....[M]edya sistemi, kapal kaplar ardnda politika retenlerin kr gdml medya irketlerinin- karlarna hizmet etmek iin kuruldu, halkn yaamsal karlarn korumak iin deil (McChesney, 2006: 17). Mevcut medya politikalarnn, planlamasnn ve ileyiinin yukarda sralanan toplumsal znelerin karlaryla uyum ierisinde olduu varsayld iin, medya onlarn elinde kendi dnce, inan, deer yarglar ve davran kalplarn alama, yayma, kabul ettirme, destek salama, onay alma, bunlarn da tesinde ynetilenlerden gelebilecek olas itirazlar ve muhalefeti yok sayma, kmseme veya marjinalletirme gibi amalarla kullanlmaktadr. Bu kapsamda arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn zellikle medyann ilevleri meselesi zerine odaklanarak, temelde eitli medya metinleri araclyla ideolojik etkide bulunan zneyi ve onun niyetlerini sergileme abasnda olduklarn ifade etmek mmkndr: Benim amacm, bizleri koullandran bu gleri gn na karmak, kimliklerini ve gerek niyetlerini saklamalarna, etkilerini inkr etmelerine, sanki 176

doalmasna bir izlenim vererek, dorudan doruya kontrol mekanizmasn iletebilmelerine imkn tanyan aralar sergilemektir (Schiller, 1993: 14)47. Bu kavray medya metinlerini, gl ve etkin znenin, kendi amalarna ulama dorultusunda, pasif nitelikli nesne zerinde ideolojik etkide bulunabilmek iin kulland birer ara olarak deerlendirmektedir. Ulalacak olan amalar kimi zaman izleyicileri/okuyucular reklamverene pazarlama, kimi zaman baka bir lkeye yaplacak olan askeri mdahale iin kamuoyundan destek salama, kimi zaman konulacak ek vergilere ynelik itirazlarn nne geme trnde, byk lde ynetici snfn hkimiyetinin devamlln srdrmeye ynelik amalardr. Bu trden amalar, temelde yurtiinde ideolojik kontrol salamlatrmann,

yurtdnda ise emperyal politikalar srdrebilmenin koulu (Gerbner, 2001: 186) olarak deerlendirilmektedir. Aslnda ne trden bir ama n plana karlrsa karlsn bu kavray, medyann hizmetinde olduu ya da baml olduu ekonomik ve politik yapya gnderme yaplarak incelenmesi gerektiini savunmaktadr: Kanmzca, medya, devlete ve zel sektr etkinliklerine hkmeden zel karlara destek salama ilevini yerine getirmektedir ve medyann yapt seimler nelere nem verip neleri ihmal ettiini en iyi biimde anlamak ve olayn i yzn btn aklyla grebilmek iin medyann bu erevede zmlenmesi gereklidir (Chomsky vd., 2004: 23). izilen bu ereve iinde, ideolojik ierik olarak grlen medya ieriklerinin anlamnn ancak bu ierikliklerin baml olduu kabul edilen ekonomik ve/veya politik sisteme yaplacak zorunlu gndermelerle anlalabilecei savunulmaktadr.

47

Yukardaki Trke eviride baz dzeltmeler yaplmtr.

177

Medya ieriinin anlamn, kendisi dndaki belli bir yapya baml klarak ya da o yap tarafndan belirlenmi olduunu belirterek deerlendirdii iin, kavrayn esas olarak gndergesel anlam n plana kardn ifade etmek mmkndr. Anlamn toplumsal olarak kurulduunu vurgulayan anlaytan farkl olarak gndergesel anlam, anlam, metin dnda bir tr kendilik, btnlk veya homojenlik olarak ifade edilen istikrarl ve sabit gnderge iine hapsetmektedir. Bylelikle anlamn kendisi dolu bir gnderme (Lefebvre, 1998: 113) halinde

kavranmaktadr48. Aslnda gsterge ile onun gndermede bulunduu ey arasnda birebir rtmenin bulunduunu sylemek, anlam zerine, zellikle de anlamn nasl kurulduu zerine konumay imknsz hale getirmektedir. nk burada belli bir gnderge anlamn ne olduunu bize zaten bildirmektedir. deolojik ierii oluturan anlam baka bir alan ya da yap ierisinde belirlenmi bir ekilde verili olarak kabul edilmektedir. Bu snrllk, mevcut ideolojik anlamdaki deiikliin nasl gerekleebilecei zerine dnmeyi de engellemektedir. Toplumsal kuruluundan yaltk olarak, tek bana gndergesel anlam zerinde odaklamak Voloinovun ifadesiyle ...anlamn ontolojiklemesine ve tarihsel Olu (Becoming) srecinden ayrlarak ideal Varla (Being) dntrlmesine yol aar (Voloinov, 2001: 174). Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda bu noktalarn ihmal edilmesi nedeniyle belli bir perspektif zerinden ilerleyen teorik tartmalar yerine bulabildiimiz sadece ngrlerdir (prediction):
48

Stuart Hall gndergesel dil yaklamyla, inac dil yaklam arasndaki fark u ekilde aktarmaktadr: Gndergesel dil yaklamnda, dilin, gerekliin kendisinin sunduu hakikat karsnda saydam olduu dnlyordu dil yalnzca bu gereklikten doan anlam almlaycya aktaryordu. Gerek dnya, kendisi hakkndaki herhangi bir ifadenin doruluunun hem kkeni hem de garantisiydi. Ama uzlamsalc ya da kurucu (constructivist) dil teorisinde, gereklik, eylerin anlamlandrlma tarznn sonucu ya da etkisi olarak kavranmaya baland. Bir ifadenin basit bir ampirik ifade olarak kabul edilmesinin ya da okunmasnn altnda yatan neden, o ifadenin almlayan kiilerde bir tr tanma etkisi (recognition effect) yaratmasyd....[B]u tanma etkisi szcklerin berisindeki gerekliin tannmas deil, sylemin rgtlenme tarznn ve aslnda ifadenin baml olduu temel ncllerin aikarlnn, sorgulanmakszn kabul ediliinin bir tr onaylanmasdr (Hall, 1999b: 103-104).

178

Propaganda modeli49 eitli dzeylerde ngrlerde bulunur. lk dzey ngrler, medyann nasl iledii ile ilgilidir. Model ayrca, medya performansnn nasl tartlp deerlendirileceiyle ilgili ikinci derecede ngrlerde bulunur. Ve bunun arkasndan, medyann performansyla ilgili incelemelere tepkileri konu alan nc derecede ngrler gelir. Genel ngr, her dzeyde, anadamara dhil olan ne varsa bunun yerleik iktidarn ihtiyalarn destekleyecei ynndedir. (Chomsky, 2002b: 233)50. ngr, byk lde doa bilimlerinden dn alnm kapsamyla olumsalla izin vermeyecek lde mekanik ve izgisel bir nedensellikle ilerlemek durumundadr. Bu kapsamda geerliliini serimleyebilmek iin hep gzlem ve deney gibi tekniklere bamldr. Bu bamllk erevesinde ngrnn kendi konumunu salamlatrmas ve geerliliini ilan etmesi ancak yasa benzeri birtakm dzenliliklere ulamasyla mmkndr. Bu trden bir hedef, ister istemez ngrden

49

Chomsky ve Hermann ortaya koyduklar propaganda modeli, medyann ilevinin esas olarak Amerikan ynetici elitinin propagandasna hizmet etmek olduunu aklamay hedefleyen bir modeldir. Modele ismini veren propaganda kavram, yneticiler tarafndan organize edilen ve uygulanan kamusal akln kontroln dile getirmektedir. Propaganda, II. Dnya Savana kadar resmi sylem iinde yaygn bir biimde kullanlan kavramd, ancak Hitlerden sonra kavram, olumsuz armlaryla akla geldii iin, kamusal akln kontrol iin yneticiler aka propaganda kavramn kullanmaktan vazgeer olmulardr. Ne var ki kavramn resmi sylemce kullanlmamas kamusal akln kontrolne ynelik giriimlerden vazgeildii anlamna gelmemektedir (kavramn tartlmasyla ilgili olarak bkz. Chomsky, 2003c). Yazarlarn ortaya koyduu propaganda modeline gre, medyann yanllna ve medyada ifade zgrlnn kstlanmasna neden olan temel unsur, medya alanlar zerindeki dorudan sansr deildir (bunun kimi zaman yaand da olur ama bu, istisnai bir durumdur); alanlar, zaten elit karlarn benimseyip iselletirdikleri iin, yanl ve arptlm gereklerin doallatrlmasyla medyada yer bulan tartmalarda ciddi bir kstlama ve snrllk sz konusudur. Propaganda modeli asndan medyada, elit karlaryla uyum iindeki grler belli bir geerlilik ve yaygnla sahipken, dorudan bu grlere meydan okuyan veya onlar sorgulayan argmanlara hemen hibir zaman yer verilmez. Yer bulduu haliyle, medyann bu itirazlar aalama, alay ve kmsemeyle aktard grlmektedir. Bu anlayn nasl ilediini ortaya koymak zere model ABD yazl basnnda geerli olan be szgeten/filtreden sz etmektedir: 1. Egemen medya irketlerinin bykl, younlam mlkiyeti, kr amal oluu ve sahiplerinin serveti; 2. Reklmcln medyann en nemli gelir kayna olmas; 3. Medyann, iki temel kaynak ve iktidar oda olan hkmet ile i evrelerinden ve bunlarn mali destek salayp onaylad uzmanlardan salad bilgileri temel almas; 4. Medyay hizaya sokmak amacyla kullanlan bir yntem olan [muhafazakr kanattan gelen] medyaya ynelik tepki retimi ve 5. Ulusal bir din ve bir denetleme mekanizmas olan anti-komnizm. Bu eler birbirleriyle etkileim halindedir ve birbirlerini glendirirler. Henz ilenmemi haber malzemeleri, sonunda baslmaya uygun, damtlm ksm elde edilinceye dek artarda filtrelerden gemek zorundadr. Bu filtreler sylemin ve yorumun ilkelerini belirler, neyin ncelikle haber olabileceini tanmlar ve propaganda kampanyalarna dnen srecin temelini ve ileyiini aklar (Chomsky vd., 2004: 36).
50

Alnt, metnin ngilizcesiyle karlatrlarak dzeltildi, italikler eklendi.

179

bahsedilirken tarihsel ve toplumsal edimlerin ereve dna itilmesini (ya da bunlarn ngrlmemesini) beraberinde getirmektedir: Her ngrme ediminin, doal bilimlerdekine benzeyen dzenlilik yasalarnn belirleneceini bir n kabulle varsayd genel olarak dnlmektedir. Ne var ki bu yasalar varsayld gibi mutlak olarak ya da mekanik anlamyla sz konusu olmadndan, bakalarnn iradesi hesaba katlmamakta ve bu iradelerin uygulamaya konuluu ngrlmemektedir. Dolaysyla her ey gerek zerine deil de keyf bir varsaym zerine ina edilmektedir (Gramsci, 1984: 71-72). Arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarndaki ngrlere ynelik bu sk ballk, epistemolojik ve metodolojik olarak sorunu basite ngrnn test edilmesiyle ne lde geerli olup olmadnn sergilenmesi meselesine indirgemektedir. Burada ngr mantna ynelik mdahalede dile getirilmek istenen, basite ngrnn ampirik snanml ya da ampirik geerliliine ilikin deildir. Sorun bizzat ampirizmin iine hapsolup toplumsal gerekliin farkl inalarn mmkn klabilecek mcadele alanlarnn

alamamasdr51. Bu trden bir kapallkla erevelenmi normatif temele sadk

51

Jeffery Klaehn, arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren temel medya incelemelerinden birisi olan Chomsky ve Hermann Manufacturing Consent (kitabn ilk basma getirilen eletirilere verilen yantlar ve farkl yazarlarn makaleleriyle geniletilmi 2001 ylndaki yeni basm Medyann Kamuoyu malat (2004) adyla Trkeye evrilmitir) adl almalarnda ortaya koyduklar propaganda modelinin neden akademiden dlanarak adeta yok sayld sorusunu ortaya atarak, bu durumu, nemli lde yerleik akademik pratiklerin tpk medya pratikleri gibi ynetici elitin karlaryla uyum ierisinde i grmesiyle aklamakta ve bir anlamda entelektel ve akademisyenleri iktidarn hizmetileri rolnden syrlmas gerektiini vurgulamaktadr. (Klaehn, 2002). Bu makaleyle ilgili deerlendirme yazsnda John Corner, propaganda modelinin Avrupa medya almalarna sunabilecei hemen hibir almn bulunmadn, belki de sorulmas gereken sorunun Amerikal arasalclarn incelemelerinde neden Avrupadaki eletirel teori literatrn bu denli grmezden geldikleri olduunu belirtmektedir (Corner, 2003). Bu ksa deerlendirme yazs, Herman ve Chomskynin propaganda modeli rneinde, Kuzey Amerikal aratrmaclarn arasalc tutumlarnn medya almalar iin alm salayabilecek teorik perspektiften yoksun olular nedeniyle, aktr-yap, znellik-bilin ilikileri zerine olan tartmalar bir kenara brakarak bir anlamda retilen modellerin ylece havada asl kalmasna deinmektedir. Ne var ki Klaehn bu mdahaleyi, tam da ampirik almalarn ngr mahkumiyeti erevesinde ele alarak, kendisi de dahil olmak zere pek ok yazarn propaganda modelinin ngrlerini test ederek doruladn vurgulamaktadr (Klaehn, 2003). Bir iddiay ortaya atmann tek mmkn yolunun ampirik adan onu kantlamak olduunu ifade etmek, baka bir zaman ve mekanda ampirik olarak elimizdekinin tam tersi bir sonucun ortaya kacan da bildirmektedir. Ampirizm iinde bunu gerekletirmek arasalclarn dndnden ok daha kolaydr. Dolaysyla sorun, ngry snayarak doru olup olmadn

180

kalarak, arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi olan medya almalar, yerleik ideolojik sylemin nasl olup da belli kesimleri etkin belli kesimlerin ise edilgin biimde konumlandrdn ve bu farkl konumlar arasnda ne trden bir mcadele gelitirebileceini gz ard etmektedir. Dolaysyla kavray, nesneler nesne olmaktan kp zneyi alt ederse ideolojik etkilerin ve hatta ideolojinin kendisinin ortadan kalkacan varsaymaktadr. Kontrol altna alnm edilgin ounlua mmkn olan her frsatta ve her yolla etki altnda tutulduu anlatlrsa ve onlarn etkin zneleri ortadan kaldrmak iin bir araya gelmeleri salanrsa ideolojinin ortadan kalkmas ynnde nemli bir hareket balatlm olacana inanlmaktadr. Yaanlan ideoloji sorunu karsnda bir zm olarak dile getirilen bu sav bizi kavray kesen ikinci eksene tamaktadr: deoloji | hakikat ekseni. Arasalc motifli ideoloji kavrayn kesen bu ikinci eksende, esas olarak ideoloji bilin ilikisi zerine odaklanlarak, insan bilincindeki ideolojik tahribatn hangi amalarla ve hangi vastalarla yapld ve bu tahribattan kurtulmak iin neler yaplabilecei sergilenmeye allmaktadr. Bu erevede, statkonun korunmas ve

glendirilmesi, krllk ve zel mlkiyet esasna dayal tketim dzeninin kabulnn ve devamllnn salanmas, gereklerin gizlenmesi, bireylerin dikkatini krelterek toplumsal pasifliin salanmas, hkim snfn egemenliini srdrmesi, izleyicinin/okuyucunun dikkatinin istenilen fikre ya da rne yneltilmesi, ekonomik eitsizliin gizlenmesi gibi esas olarak hkmran znenin varln ve gcn arttrmaya ynelik amalar sralanmaktadr. Bu nihai amalar yerine getirmek zere kullanlan aralar arasnda ideolojik ieriin yaylmasnda

ortaya koyma meselesi deildir, dorudan uygulamal model anlaynn kendisini tartma konusu yapabilmektir.

181

geni bir nfusa hitap edebilmesi nedeniyle medyann vazgeilmez bir nemi bulunmaktadr. Medya, gerekleri halka tm plaklyla aktarma, belli bir konu hakknda farkl grlere yer verme, toplum iinde zgr ve eit bilgi akn salama gibi ideallerinden vazgeerek dncenin ve bilincin kontrol altnda tutulmas ve ynlendirilmesi faaliyetlerinde bulunmaktadr: Medya hibir zaman gerei gibi yapmad enformasyon aktarma ilevini son zamanlarda iyice bir kenara brakmtr. Meseleleri arptmak, uurlar ifal, vicdanlar pasifize etmek iini kendine i edinmitir. Bu ii kastl olarak yapmaktadr (Schiller, 1993: 254)52. Bu ereve iinde ideoloji hakknda yargda bulunulmasn mmkn klan temel nokta, olgusal gereklikle bu gerekliin medya metinlerindeki sunumunun arasnda temel bir aykrln var olduu dncesidir. Bu nedenle, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, eitli medya metinlerini incelerken gerekte olan ne, medya bunu arptarak nasl sunuyor sorusunu inceleme rehberi olarak kullanmaktadr. Dil dolaym olmadan, eylerin neyse o olduklar, saf bir olgusal gereklikten sz etmenin imknsz olduunu gz ard ederek, medyadaki sunumun her zaman iin olgusal gerein tam tersi, eksii ya da abartlm hali olduunu dnmektedirler. Ancak burada sz konusu olan basite medyann rettii gereklik anlayn ortaya koymak deildir. Arasalc motifli ideoloji anlaynn izini sren medya almalarnda medyann gereklii nasl kurduunu betimlemeye almann tesinde, belli bir olgusal gereklik hali norma dntrlerek, medyadaki anlatmn ne derece buna uyup uymadn tespit etme amac bulunmaktadr. Belli bir olgusal gereklii hakikat olarak nitelendirip, bunun medyada ne lde tahrif edildiini, ne lde doru bir ekilde yanstldn gsterme yolunu seme, haber medyas incelemelerinde daha sk karmza kmaktadr. Bu
52

Yukardaki Trke eviride baz dzeltmeler yaplmtr.

182

dorultuda, haber medyasnn belli bir lkedeki ynetici snf yanls ifade tarz ve slubunu vurgulayabilmek iin, hakikat-ideoloji kartln belirginletirmeye ynelik olarak, medyada sunulduu biimleriyle eitli olaylar arasnda kyaslamalar yaplmaktadr. Belli bir hakikat iddiasnn geerliliini kantlamak zere

karlatrma yoluna gitme, arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarn ou kez k olmayan bir yola sokmaktadr. rnein Chomsky ve arkadalarnn pek ok haber medyas incelemesinde, New York Times, Washington Post ve Boston Globe gibi ABDnin nemli gazetelerinin Endonezyann Dou Timor igalini aktarma tarznn, Endonezya bakan Suhartonun izledii ABD yanls politikalar nedeniyle, fazlasyla lml olduu vurgulanmaktadr. Bu kapsamda Dou Timorda saylar 200 bini bulan lmler, ikenceler, kayplar ve tecavzler gibi eitli insan haklar ihlalleri, bu gazetelerin konuyla ilgili haberlerinde yer almamakta, ksaca olay, igal yerine Dou Timordaki ayrlklara ynelik bir mdahale olarak tasvir edilmektedir. Chomsky ve arkadalar Dou Timor olaylarnn Amerikan anaakm haber medyas tarafndan Endonezya hkmeti ve ona yakn kaynaklardan elde edilen ksmi ve tek ynl verilerle gereklerin zeri rtlerek son derece yanl biimde ele alndn gstermek zere, bu olaylarn medyadaki sunumunu Srbistann Kosova igalinin sunumuyla karlatrarak aktarmaktadrlar. Bilindii gibi Srp glerin Kosova igali sonrasnda Amerikan askerlerinin de iinde yer ald askeri operasyonla NATO olaya mdahale etmiti. Sz konusu mdahaleye yer verirken Amerikan haber medyasnn Srbistann neden olduu toplu lmler, ikence ve tecavz gibi insan haklar ihlallerini ayrntlaryla iledii gzlemlenmektedir. Bu noktadan hareketle Chomsky ve arkadalarn yeryznn farkl corafyalarndaki igal madurlarnn ac ve dramlarn karlatrrken bulmak mmkndr: Srplar 183

egemen bir devleti igal etmediler ve NATO bombalamas karsndaki terr dzeyleri, Endonezyann Dou Timordaki ldrc performansyla

karlatrldnda az kalr (Chomsky vd., 2004: 230). New York Timesn Dou Timor igalinde hkmet yanls bir dil kullanarak yaanan felaketi st kapal bir ekilde ele aldn eletirmek iin, Srp igaline maruz kalan Kosovallarn Dou Timor halkna kyasla aslnda daha az zulm grdn dile getirmek, hakikat iddiasnn geerliliini ortaya koyma konusunda olduka aresiz bir giriimdir. Metin tuhaf bir biimde hangi olayda daha fazla lm olduunun, hangi olayda daha fazla madur bulunduunun istatistiini tutmaya ynelmektedir53. Sonuta i Suhartonun, New York Timesn iddia ettiinin aksine, Miloseviten daha katil olduunu sylemeye kadar varmaktadr. Burada, istatistik veriler nda kuramsal bir doruluktan bahsetmek elbette mmkndr. Ne var ki bir yargnn, sorgulama ve dnme ynelik bir hakikat iddias oluturmas anlamnda zorunlu bir yarg haline gelmesinde, yargnn kusursuz teknik doruluu, o yargnn ahlaki deerine ilikin sorununu zmeye yetmemektedir. Bu anlamda kuramsal dorunun zorunlu olanla ilikisinin teknik ve arasal nitelikte olduunu unutmamak gerekmektedir (Bahtin, 2001: 25). Amerikan haber medyasnn Suhortodan bahsederken kararl, soukkanl, kendinden emin trnde sfatlar kullanmas, bunun karsnda Milosevii katil, cani
53

Chomskynin, 1998de Sudanda lkenin ila retiminin %90nn karlayan El-ifa ila fabrikasna yaplan fze saldrsn yukarda rneklenmeye allan karlatrma mant iinde 11 Eyll saldrlaryla kyaslayarak ele ald yazsnda da benzer bir eilimi gzlemlemek mmkndr: Hangi lkenin daha fazla zarar grdn hesaplamaya almayacam. Zaten byk sular karlatrmak genellikle glntr. Ama akademik adan l saylarn kyaslamak son derece makul, hatta olaandr. (Chomsky, 2002c: 44). Burada hemen akla gelen iki soru var. lki Sudanda ilaszlktan len onbinlerce insan iin, haber medyas araclyla uluslararas kamuoyunun dikkatini ekmenin tek mmkn yolu bu olayda lm olanlarn saysnn uluslararas kamuoyunun daha ok dikkatini eken kiz Kulelere ynelik saldrlarda lenlerin saysndan daha fazla olduunu sylemek midir? kincisi l saycln makul ya da olaan bir pratie dntrm olan akademik gelenek hangisidir?

184

ve soykrmc olarak tasvir etmesi, medya ve gerekliin retimi ya da medya ve temsil ilikisi iinden deerlendirilmesi gereken bir olgudur. Bu durumun farkna varmak, medyadaki yerleik temsil anlayn olduu gibi kabul etmek, bu anlaya ynelik herhangi bir itirazda bulunmamak anlamna gelmez. Aksine medya temsillerinin retimi ve nitelii karsnda mcadeleyi hedefleyen bir medya siyaseti gelitirme sadece toplumsal aktivistlerin deil, medya almalar alannda faaliyet gsteren akademisyenlerin de nnde acil bir proje olarak durmaktadr. Ne var ki bylesi bir hedef iin alrken, Srplara ynelik hava bombardmann destekleyenlerin bu mantkla Usama bin Ladinin rgtne katlp Londra veya New Yorku bombalamas gerekir (Chomskyden alntlayan Morley, 2003: 97) ifadesini kullanacak kadar hoyrat davranmak, sadece bu yolda benimsenen karlatrmaya dayal stratejinin etkili olamayacan gstermektedir. Gerek haber medyasnda gerekse genel olarak tm medya metinlerindeki temsillere ilikin, farkl toplumsal zne pozisyonlarnca retilmi hakikat iddialarndan yola karak ciddi itirazlar yneltilmektedir. Bu itirazlar, yukarda rneklenmeye alld gibi, belirli karlar dorultusunda birisi kt, irkin, olumsuz ve yanl olarak temsil ediliyor ama dieri iyi, gzel, olumlu ve doru olarak temsil ediliyor eklinde dile getirildii zaman medyadaki yerleik temsil anlaynn sorgulanmasna yardmc oluyor grnmemektedir. Medyadaki temsillere bakarak, kim iin olumlu kim iin olumsuz sfatlarn kullanldnn bir listesini vermek, yerleik temsil anlayna kar deil tam da bu anlay iin mcadele etmektir. Suharto ve Milosevi arasnda sorumlu olduklar l saysna gre yaplan kyaslamann barndrd etik sorunlar bir an iin unutsak bile, buradaki sorun, medyada kimin hangi karlara gre olumlu, kimin hangi karlara gre olumsuz sfatlarla temsil edildii deildir. Medya temsillerine ilikin sorunu bu dzeyde ele 185

almak, bir medya metninin, belirli etkilerden kurtulduu takdirde, eyleri ne iseler o olarak temsil edebileceini varsaymak demektir. Bu trden bir varsaym arasalc motifli ideoloji kavrayn kesen nc bir eksen kapsamnda, ideoloji | kurtulu ekseni kapsamnda ele almak mmkndr. Yukarda kurtulu derken, kavrayn ideolojiyi etki ve tesir meselesi olarak deerlendirmesinin bir sonucunu olarak, ideolojik etkilerden kurtulma konusundaki ngrlerine deinilmek istenmektedir. Bu kapsamda, medya metinleri araclyla aktarlan ideolojiden kurtulmak nasl mmkndr, bu kurtuluun aralar neler olabilir trndeki sorularn, kavrayn nihai ynelimi olduu ifade edilebilir. zleyicilerin/okuyucularn her trl ideolojik etkiden kurtularak, bamsz/zgr izleyici (emancipated audience) haline dnebilmesi iin ngrlen yollardan balcas, medyann hkmet ve/veya tekelci kapitalizmin kontrolnden kmasdr. Dolaysyla, arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar ierisinde kurtulu dncesini mmkn klan, hem devlet kontrolnden hem de byk kapitalist irketlerin hkimiyetinden kurtulmu medya ynetimidir. Bir baka ifadeyle bamsz yaynclktan ve bamsz basndan bahsedebilmenin yolu medyay kontrol edenlerin deierek, yerini halk katlmna izin veren, kamu-eriimi kanallarna brakmasdr (Schiller, 1989: 148). Nihai olarak bamsz yayncl, zgr izleyicileri ve halk katlmna ak kanallar ina etme hedefine ynelmi bu trden projeler sz konusu olduunda, belli ekinceler barndran belli bal iki durumdan bahsetmek mmkndr. lki, devletin ve dev kapitalist irketlerin mdahalesinden arndrlm, kamu eriimi temelinde ina edilmi yayncln, eitli ideolojik sonular douracak olan iktidar ve tahakkm ilikilerinden bamsz olacan garantileyen nedir? Kavray iinde

186

ideolojinin, ideolojik etki ve tesiri yaratan aktrler meselesi eklinde ele alnmas, medyay kontrol edenler deitii zaman ideolojik etkiden ve dolaysyla ideolojiden kurtulunabilecei sonucunu dourmaktadr. Medyay kontrol edenlerin deimesi kendiliinden ideolojik tahakkm ortadan kaldrmaya yardmc oluyor

grnmemekte, mevcut olann yerine bir baka ideolojik tahakkm ilikisinin ina edilmeyeceini garanti etmemektedir. Ksaca, ideolojik mcadele basite bir tr ynetimi ele geirme meselesi deildir. Bu yzden ideolojik etkiyi yaratanlar kim, sorusu yerine ideolojinin nasl iledii zerine odaklanmak, ideolojik mcadele iin daha nemli almlar salayabilir. kinci sorunlu durum, byk lde arasalc motifli ideoloji kavraynn ideolojinin nasl iledii zerinde yeterince durmamasyla ilgilidir. Aslnda arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda izleyicilerin bilinlerini, zihinlerini ve hatta kalplerini (Schiller, 1992a) kontrol eden, onlar ynlendiren ve tahakkm altnda tutan gl bir mekanizmadan/sistemden bahsedilmektedir. almalarn ideoloji hakknda ya da ideoloji zerine konumasn mmkn klan, kimi zaman bilin endstrisi (Smythe, 1977; 1981; Ewen ve Ewen, 1992) kimi zaman medya ya da kltr emperyalizmi (Schiller, 1976; 1989; 1991) kimi zaman ise Amerikan imparatorluu ya da imparatorluk (Chomsky, 2002a; Ewen ve Ewen, 1992; Herman, 2004; Schiller, 1992b) olarak ifade edilen bu trden bir kontrol mekanizmasdr. Bilincin kontrol altnda tutulmas, mekanizmann doal bir sonucu olarak deerlendirilmektedir. Bu nedenle de nasl sorusu, yani kitle iletiim aralarnn da dhil olduu ideolojik tahakkm nasl gereklemektedir, sorusu ounlukla zmleme dna itilmektedir. Bu trden bir soru zerine dnebilmek, ister istemez bir ideoloji kuramna bavurmay gerektirmektedir. Ne var ki arasalc motifli ideoloji motifini benimsemi medya almalarnn teorik olarak ciddi 187

biimde

bir

ideoloji

kuram

zerine

dnmeyi

ihmal

etmi

olduu

gzlemlenmektedir. deoloji, kavray ierisinde ynetici snfn hkimiyeti iin doal bir ara olarak kabul edilerek, adeta kendiliinden ortaya km gibidir. Dolaysyla kavrayn ideolojiyi, toplumsal yaam iinde etkili bir g olarak ilev grmesinden tr deil, sadece ynetici snfn karlarn yanstmasndan tr nemli ve anlaml grd ifade edilebilir. deoloji nasl iliyor diye sormann yant, hangi program iinde ka tane gizli reklma yer verilmi ya da bir rn pazarlamaya ynelik olarak bir medya metninde ka tane gml mesaj var hususlaryla ilgili istatistikler sralamak deildir. Ayn ekilde, haber medyas hangi lider iin despot, cani, katil vb. sfatlar yaktrm, hangi lider iin insan haklarna saygl, demokratik vb. sfatlar kullanm meselesine odaklanmak da, ideolojik tahakkm mmkn klan unsurlar aklamada yetersiz kalmaktadr. Bu noktalar sadece izleyiciye nasl kandrldnz, nasl

uyutulduunuzu veya nasl tuzaa drldnz grn, demeye yaramaktadr. Kavray ierisinde insanlar nasl aldatldklarn bilselerdi, medyann zihinlerini kontrol altnda tutup, zerlerinde tahakkm kurmasna engel olurlard trnde bir dnce hkimdir. Bu dnce sorunu btnyle, ideolojik aldatmacalar aa karma, her frsatta dile getirme, insanlar bu konuda aydnlatarak gzlerinin almasna yardmc olma meselesine indirgedii iin, ideolojik mcadeleye ynelik etkili stratejilerin retilmesine engel olmaktadr. Bir baka ifadeyle arasalc motifli ideoloji kavray, yerleik olann dnmne olanak salayabilecek olan, ideolojik zdelemenin nasl gerekletii ya da ideolojik anlamn nasl retildii meseleleri zerine dnme gereksinimi duymamaktadr. nk zihinsel anlamda tutsak edilmiler rgtlenip, medya zerindeki devlet veya tekelci kapitalizmin kontroln ortadan kaldrarak kurtulua ulatklarnda, medya metinlerinin tm olan biteni 188

olduu gibi yanstaca, eyleri ne iseler o olarak temsil edecei varsaylmaktadr. Burada medya metinlerinin eylerle iliki kurmak iin dolaym salama ilevini yerine getirmesi byk lde ihmal edilmektedir. Medya metinlerinin temsili nitelii, d dnyada olup biten ne ise olduu gibi, dorudan yanstma becerisinden deil, bu metinlerin kendilerinin birer temsil alan/dzlemi oluundan

kaynaklanmaktadr54. Dolaysyla, kontrol ele geirip medya metinlerinde sorunlu bulunan mevcut temsilleri deitirmek (ya da eskisinin yerine yenisini koymak), hkim temsil rejiminde bir dnm garantilemez. Bylesi bir dnm hedefleniyorsa eer, ncelikle mevcut temsil rejiminin kavramlar ve hakikat iddialaryla hesaplalmas gerekmektedir. Arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn genel nitelikleri, kavray kesen ideoloji | zne-nesne kartl, ideoloji | hakikat ve ideoloji | kurtulu eksenleri araclyla deerlendirildikten sonra aada bu kavrayn temasal erevesi kltrel emperyalizm temas merkeze alnarak tartlacaktr.

3.3. Kltrel Emperyalizm Odanda Kavrayn Temasal erevesi Bu blmde, arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarn ereveleyen temalar zerinde durularak, metinlerin genel anlamda ideoloji hakknda konumasn mmkn klan kavramlara ve tartmalara daha yakndan baklmaya allacaktr. Bu kapsamda arasalc motifli ideoloji kavrayna
54

Bu yarg kukusuz sadece medya metinleri iin deil, genel olarak anlam retimi ve paylamn esas alan her trl iletiimsel sre ve bu sre iinde oluturulmu tm kltrel rnler iin de geerlidir. Bu kapsamda temsil, bir nesneyi, olay veya dnceyi neyse o olarak yanstma halinden farkl olarak, bir eyi gsterge sistemine bavurarak ifade etmeyi tarif etmektedir. eylerle dolaysz bir iliki kurmann mmkn olmay, eylere dair anlamn paylam olarak deerlendirebileceimiz iletiimin her eyden nce bir dolaym olduunu gstermektedir. Bu noktadan hareketle, Vygotskyyi izleyerek, bir eyin iletilir olma nitelii kazanmas iin mutlaka toplumsal bir birim olarak kabul edilen bir kategoriye ihtiya duyduunu dile getirmek mmkndr (Vygotsky, 1985: 23).

189

sahip medya almalarnn neliini dile getiren baat temalardan belki de en nemlisinin kltrel emperyalizm olduu sylenebilir. Bu blmde kltrel emperyalizm temas, enformasyon toplumu ve enformasyonun serbest ak eletirileri ile Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni talepleriyle olan ilikisi balamnda deerlendirilmeye allacaktr. likisellie vurgu yaplrken ncelikle bu almada kltrel emperyalizmin yukarda ad geen kavramlarla bir ve ayn ey biiminde deerlendirilmedii ifade edilmelidir. Bunun yan sra kltrel emperyalizm dier kavramlar kapsayan st bir kategori ya da tam tersi biimde onlarn bir paras olarak da ele alnmayacaktr. Bu kavramlar ve onlar etrafnda ekillenen tartmalar, imgesel bir ereve iinde belli bir alanda salm temalar olarak deerlendirmek mmkndr. Her biri, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarn saran imgesel nitelikli snrllk ya da ereve iinde birer urak konumundadr. almada, zellikle zerinde yrtlen tartmalarn daha fazla olmas nedeniyle kltrel emperyalizm temas balca urak olarak seilmitir. Bat emperyalizminin bir paras olarak deerlendirilen kltrel

emperyalizmden bahsetmenin balca drt yolunu John Tomlinson (1999) izleyerek u ekilde sralayabiliriz: a) medya emperyalizmi olarak kltrel emperyalizm b) ulusal kltrle kurduu kartlk ilikisi iinde, milliyet sylemi olarak kltrel emperyalizm c) kresel kapitalizmin eletirisi olarak kltrel emperyalizm d) modernliin eletirisi olarak kltrel emperyalizm. Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar kltrel emperyalizm temasn byk lde medya emperyalizmi eklindeki kltrel emperyalizm olarak ele almaktadr ancak, bu haliyle bile Tomlinsonun ayrt ettii dier kltrel emperyalizm sylemlerine gndermede bulunulmaktadr.

190

Arasalc motifli ideoloji kavray, kltrel emperyalizmden bahsederken, bata ABD olmak zere eitli batl lkelerin kresel lekte eitli kltrel rnlerin retim ve datmn kontrol altnda tutarak dnya apndaki -zellikle de gelimekte olan lkelerdekikltrel hkimiyeti zerinde odaklanmaktadr. Sz

konusu kltrel rnler filmler, TV programlar, haberler, kitap ve dergilerden balayarak mzik CDlerine, bilgisayar program ve yazlmlarna, video oyunlarna kadar uzanmaktadr. Bunlarn yan rnleri olarak deerlendirilebilecek giysiler, oyuncaklar, maskotlar ve eitli aksesuarlar da belli bir tketim anlaynn genilemesine katkda bulunarak gelimi batl lkelerin kltrel hkimiyetini pekitirmektedir. Dolaysyla, kltrel emperyalizm temas iinde yaplan ilk vurgunun, hkim olandan tabi olana doru ynelmi tek ynl kltrel rn ve enformasyon ak olduu ifade edilebilir. Bu tek ynl ak erevesinde sadece yeni ekonomik pazarlar yaratlp, retici merkezin kapitalinin artmas salanmamaktadr. Tketime sunulan rnler ve enformasyon ayn zamanda hkim olann karlarna uygun dnce, tutum ve davranlarn yaygnlamasn ve geni bir kesim tarafndan benimsenmesini de salamaktadr. Zor kullanm sz konusu olmasa da bir dayatma eklinde gelitii varsaylan bu ileyie yaplan vurgu, kltrel emperyalizm temas araclyla arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ideoloji hakknda veya ideoloji zerine konumasn salamaktadr. Burada sz konusu olan, aslnda spesifik bir kltre ait deer ve alkanlklarn kresel dzeyde etkinlik ve geerlilik kazanmasdr. Bu anlamda kltrel emperyalizme verilen tepki, tikel bir unsurun evrensel bir nitelik kazanarak ideolojik araca dnmesine yneliktir.

191

Belli bir kltre ait rn ve deerlerin yegne seenek olarak sunulmasyla salanan baskn konuma pek de tesadf bir biimde ulalmaz. Bu dorultuda kltrel emperyalizm hakknda tartlrken okuluslu iletiim devlerinin batnn, zellikle de ABDnin ticari, politik ve askeri stnlne katk salamak zere son derece bilinli ve organize siyasalar izledii varsaylmaktadr. rnein kltrel emperyalizmi tartan ilk metinlerden birisi olan Communication and Cultural Dominationda (1976) (letiim ve Kltrel Hkimiyet) Herbert Schiller, Wallersteindan dn ald dnya sistemi kavramna bavurup, dnya sisteminin kltrel ve iletiim sektr eklinde i gren kltrel emperyalizmin, her zaman iin ekonomik ve politik baatla sahip genel sistemin hedef ve amalaryla uyum ierisinde alarak, onun yaylmasn kolaylatracak biimde gelimek zorunda olduunu belirtmektedir (Schiller, 1976: 6). Benzer bir ekilde Dorfman ve Mattelart da, ABDnin ekonomik, siyasi ve askeri karlaryla, bu karlar destekleme ynnde i gren, nc Dnya lkelerine ihra edilen kltrel rnlerin ideolojik ilevleri arasndaki ilikiyi u ekilde ortaya koymaktadr: Yeil bereliler, devrimcileri kurun yamuruna tutarken Disney de onlar dergi yamuruna tutar. ldrmenin iki ekli vardr: makineli tfekle ya da horoz ekeriyle (Dorfman ve Mattelart, 1977: 72). zlenen bilinli siyasalarn bir sonucu olarak, tabi olanlar zerinde kurulan kltrel kontrol ve hkimiyet, byk lde yerel ve otantik kltrel deerlerin tahribiyle salanmaktadr. Kltrel emperyalizmin szcleri pek ok durumda yerel olan geleneksel, geri kalm ya da gncel ihtiyalara cevap vermede yetersiz olarak nitelendirerek hkim olann kltrel rn ve deerlerinin kullanmnn

yaygnlamasn merulatrmaktadrlar. Bu ifadelerden, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, kltrel emperyalizm karsna bir tr 192

kltrel zerklik olarak deerlendirdikleri yerellii kardklar anlalmaktadr. Yerellik, pek ok durumda kltrel emperyalizm uygulamalarnn etkisine maruz kalmadan nce belli bir kltrn tarihsel sreklilik ierisinde biriktirdii geleneksel deer ve formlar karlamak zere kullanlmaktadr. Bu anlamda geleneksellie geri dn kltrel emperyalizmle ba etmede nemli bir ara olarak nitelendirilmektedir. Geleneksellikte nemli olan gelenei olduu gibi benimseyip aynen tekrarlamak deildir, kltrel emperyalizm belli bir kltrn zaman iinde oluturduu deer ve formlar yok saymasnn, hatta kk grmesinin nne gemek zere tarihsel srekliliin nemine yaplan vurgudur. Bu kapsamda bir yandan gelenekselin korunmas gerektiinin alt izilirken dier yandan -zellikle ulusal dzeyde hkim olanlarn gelenei istismar ederek halk karlarnn aksine kullanmasnn nne gemek zere- toplumsal ve kltrel yaplardaki ciddi dnmlere duyulan ihtiya vurgulanmaktadr. Bu iki nokta kltrel emperyalizm tartmalarn balatan metinlerden birisi olan van Dinhin Nonalignment and Cultural Imperialism (1979) (Balantszlk ve Kltrel Emperyalizm) adl makalesinde Gelenek ve Devrim (Tradition and Revolution) kavramlar ile karlanmaktadr. lk bakta gelenek ve devrimin bir arada kullanlmas bir elikiymi gibi deerlendirilebilir ancak kavramlarn kltrel emperyalizmle mcadele amal kullanmda gelenekselin yerel, otantik, katksz ve zgn olan kltrel deer ve formlar, devrimin ise esas olarak kltrel alan da kapsayacak olan ulusal devrimi karlamak zere kullanld grlmektedir. Dolaysyla devrim derken de ulusal devrime yaplan vurguyla ne karlan kavram aslnda yerelliktir. Hem gelenek hem de devrim kavramlaryla karlanmaya allan yerellik kavramna daha yakndan bakldnda, yerel olann esas olarak ulusal kltr karlamak zere kullanld grlmektedir. Bu kapsamda kltrel emperyalizme 193

kar klrken, ABD bata olmak zere batl devletlerin gelimekte olan lkelerin ulusal egemenliklerini saf d brakp, sz konusu lkelerdeki zgn kltrel dokular tahrip etmesine vurgu yaplmaktadr. Bu duruma kar koyabilmenin yegne yolu olarak ulusal dil inas ve kullanmnn yaygnlatrlmasndan balayarak, kltrel emperyalizme katkda bulunduu varsaylan pek ok medya rnnn ihracatndan vazgeip ulusal kltr endstrisinin ina edilmesine kadar uzanan pek ok kltrel deer, form ve pratik araclyla ulusal kltrn glendirilmesi gerektii ifade edilmektedir. Ne var ki bu trden bir bak asnn salt kltrel emperyalizme kar kmak amacyla yararland ulusal kltr kavram zerinde fazlaca durmad grlmektedir. Ulusal kltrn, belli bir lkedeki pek ok etnik kltr aznlkta brakarak, ulus-devlet projesi iinde bilinli olarak retilmi kltrel ina olmasnn kltrel emperyalizm eletirmenleri iin pek bir anlam yok gibidir. Edward Said, ulusal dzlemde tanmlanan tm kltrlerde bir hkmranlk, hkmetme, egemenlik kurma zlemi bulunduuna inanyorum (Said, 1998: 53) derken, ulusal kltrn hedefledii kltrel trdelie farkl kltrel biim ve normlar zerinde egemenlik kurularak ulaldna dikkati ekmektedir. Bu nokta, kltrel emperyalizm eletirilerinde kolaylkla ihmal edildii iin, ulusal kltr ve ulusal kimlik gibi kavramlarn kendilerinin de birer kltrel tahakkm hali olabilecei gz ard edilmektedir: Bunun siyasi sonucu, bir kltrel tahakkme kar karken brne arka kmak olabilir (Tomlinson, 1999: 113). Franz Fanon smrgesizletirme sreci sonunda kurulan pek ok ulus devleti bekleyen nemli sorunlarndan birisinin, bamszln ardndan iktidara gelen byk lde bat burjuvazisiyle zdelemi ulusal burjuvazinin benimsedii milliyeti politikalar olduuna dikkati ekmektedir. Fanona gre, ulusal parti, bamszlk sava srasnda kurulan ittifaklardan kolaylkla vazgeme eiliminde olup, smrge 194

dnemi srasnda keskin hale getirilen etnik ayrmcl pekitirerek devam ettirmektedir. Bu erevede ayrcalkl klnan bir rkn temsilcisi konumuna ykselen ulusal parti etnik ayrmlara dayal bir parti gibi davranmaktadr (Fanon, 1994: 114-134). Bu kapsamda emperyalizmin dorudan bir sonucu olan smrgecilikle ulusalcln dnld gibi birbirine kart, birbirini dlayan iki kategori olmadn grlmektedir. Kltrel emperyalizmden en ok etkilendii ifade edilen nc Dnya lkelerinin, pek ok durumda emperyal egemenlii ortadan kaldrmak zere benimsedii milliyeti siyasalarla aslnda reddetmeye alt iktidar yaplarn tekrarlad grlmektedir. Milliyetilik, Aydnlanma-sonras rasyonel dnce dili iinden kurduu nermelerle aslnda kar kar grnd smrgeci egemenliin modernlemeci-gelimeci varsaymlarn benimsemi grnmektedir: Dnyann hibir yerinde milliyetilik, milliyetilik sfatyla Akl ve sermayenin birlemesinin meruiyetine meydan okumad...ulusal devlet...sermaye ile halk arasndaki elikileri srekli bir erteleme halinde tutmaya alrken ulusal sermayenin global dzeni iinde bir yer bulmak iin harekete geer. O andan itibaren btn siyaset ulusu temsil eden devletin belirleyici gereklerine uydurulmaya allr (Chatterjee, 1996: 307308). Bu iki temel metne ilikin deiniler araclyla, kltrel emperyalizm tezinin kltrel ve ekonomik anlamda ulusal egemenliin yklna vurgu yaparken, ulusal egemenlikle ulusal egemenlii reterek ona meruluk ve geerlilik salayan milliyeti sylemi ilikisiz bir biimde ele ald ifade edilebilir. Bu noktann ihmal edilmesi sonucunda sadece emperyal nitelikli ulustesi tahakkm biimleri sorunlatrlrken, milliyeti politikalarla ekillenerek ulusal kltr inasyla ortaya

195

kan tahakkm biimlerinin pek ok durumda aslnda emperyal hkmranl tekrar etmekte olduu gz ard edilmektedir. Bu noktada hkmranln iktidar sorgulanmayana (Tanrnn hkmranl sz kavramn belki de en yaygn kullanmn ifade etmektedir) vurgu yaparken, her eyden nce kendi otoritesine uygun zne pozisyonunu da kurmakta olduu hatrlanabilir. Sz konusu bu hkmran zne pozisyonunun rasyonalitenin akln bir model olarak benimsediini ifade etmek mmkndr. Ulus devlet projesi iinde Fanonun ulusal parti, Chatterjeenin dorudan ulus-halkla kendini zdeletiren devlet olarak adlandrd zneler bu hkmran zne konumu igal etmektedir. Dolaysyla bu hkmran zne konumu ve onun model ald bat kkenli rasyonel dnce tarz sorgulanmadan ulusal hkimiyetin, ulustesi hkimiyet biimleriyle mcadele iin etkili bir strateji oluturabileceine dair yaplan vurgu, tek bana yeterli grnmemektedir. Kltrel emperyalizme ynelik eletiriler iinde sorun oluturan bir dier mesele ise sz konusu eletirilerin belli bir merkezden teki kltrlere bakarken grd eyin otantik ve trde nitelikli kltr olmasyla ilgilidir. Bu erevede kltrel emperyalizmin belli bir corafyadaki kltr tahrip ettii sylenirken, o corafyada kltrel emperyalizmin etkinlii ncesinde, iinde herhangi bir farkllama barndrmayan ya da baka kltrlerle ilikisiz bir kltrn bulunduu varsaylmaktadr. Bunun da tesinde varsaylan, yerel kltrel alann iktidar ilikilerinden muaf olduu, yerel kltr iinde bir tr mitik uzlama ve bar halinin hkm srddr. Bu kapsamda yerel kltr, bir anlamda mitik bir kolektif ruhu, manevi psieyi ya da halkn tinini ifade etmektedir. Bu nedenle, belli bir corafya ya da zamanda yaygnlk kazanm kltrel kodun ounlukla iktidar mcadelesi sonucunda geerlilik kazand gz ard edilmektedir. Bu trden bir kavray, kendisinden farkl kltrleri tarih-d bir bak asyla, onu kapal bir yap eklinde 196

ele almann bir sonucudur. Aslnda bu, tam da batlya ait bir bak asdr. Ksaca sylemek gerekirse, kltrel emperyalizm uygulamalarna ynelik belli eletirilerin yneltiliyor olmas, emperyal baktan kurtulmu olmay garantilememektedir. Yukarda kltrel emperyalizm tezine ynelik itirazlar oluturan iki noktann tartlmas aslnda medya almalar ierisinde byk lde ihmal edilmitir55. Kltrel emperyalizmin geerliliini savunan medya almalar arlkl olarak ulusal kltrn korunmas gerektiine yaptklar vurguyla, enformasyonun ve kltrel rnlerin merkezden evre ya da baml lkelere doru olan tek ynl aknn yaratt olumsuzluklara dikkati ekmeye almlardr. Bu dorultuda, zellikle smrgecilik sonras dnemde nc Dnya lkelerinin siyasal bamszlklarnn ardndan, ekonomik, siyasi ve kltrel egemenliklerinin nasl salanabilecei zerinde durularak, bu konuda eitli siyasalar oluturma abalar sz konusudur. Bu konudaki giriimlere 70li yllarn ortalarndan itibaren gerekletirilen bir dizi UNESCO toplantsnn nclk ettiini ifade etmek mmkndr. Bu toplantlar ve ardndan yaplan yaynlarda56 dile getirilen talep ve

55

Kltrel emperyalizm iinde sorunlu grlen eitli noktalar tartmaya aan medya almalar, meseleyi ounlukla melankolik ekonomi-politikiler ile mutlu post-modernistler (SrebernyMohammadi, 1996: 199) arasndaki kartlk olarak deerlendirme eilimdedirler. Bu dorultuda yukarda ele alnan sorunlardan zellikle ulus-devletin sorgulanmas gerektiiyle ilgili olan soruna deinen medya almalar bulunsa bile, tartmalar srekli olarak medya metinlerinin izleyiciler asndan tahakkm m yoksa direni mi anlamna geldii meselesiyle snrlandrlmaktadr. Bu trden bir kavrayn epistemolojik temelinde metinsel ve sylemsel olanla gerek olan arasnda keskin bir kartln bulunduu varsaym yatmaktadr. Kavray sylemsel olan son derece kstl bir ereve iinden ele alp, grsel, yazl, ya da szl metin incelemesine indirgemekte, bunun karsnda gerek olan ise bu metinlerin iinde yer ald ekonomik, siyasi ve yasal kurum ve dzenlemeler eklinde kavramaktadr. Neredeyse tm akademik ve entelektel enerjinin bu kartln srdrlmesiyle salanmasnn bir sonucu olarak, rnein Sreberny-Mohammadi (1997: 50) farkl disiplinler iinde emperyalizm ve sonularyla ilgili tartmalara nemli katklar salam balca almalardan birisi olan Saidin Kltr ve Emperyalizmnin metinsel bir inceleme olduunu, bu nedenle de konunun tartlmasnda yetersiz kaldn vurgulayabilmektedir. Kltrel emperyalizmi tahakkm ve direni kavramlar araclyla tartan medya almalar hakknda genel bir deerlendirme iin bkz. Roach, 1997b.
56

Sz konusu yaynlar arasnda en ok ses getireni MacBride Raporu olarak da bilinen, UNESCO bnyesinde iletiim sorunlarn almak zere kurulmu uluslararas komisyon tarafndan hazrlanan Many Voices, One World: Towards a New More Just and More Efficient World Information and Communication Orderdr (UNESCO, 1980) (ok Ses, Tek Dnya: Daha Adil ve Etkili Bir Dnya

197

argmanlar temelde iki grupta ele alnabilir. Bunlardan ilki, yeni bir uluslararas enformasyon ve iletiim dzeni talebinin dile getirilmesidir. Smrgecilik sonrasnda siyasi bamszln kazanan pek ok lkenin UNESCOya dhil olmasnn da etkisiyle, uluslararas enformasyon ve kltrel rn aknn gelimi belli birka merkezden dnyann geri kalanna ynelmi olmasna dikkat ekilerek, liberal dnce anlayndan beslenen enformasyon toplumu kuramclarnn iddialarnn aksine teknolojik gelimelerin serbest bilgi, enformasyon ve kltrel rn akn yaratmad, aksine, birka merkezin tahakkmn dourduu sklkla ifade edilir olmutur. Bu kapsamda enformasyonun serbest akn salamak zere her trl yasal ve ticari engellemeyi ortadan kaldrmak, kresel dzeyde yeni pazarlar yaratmaktan te bir ey salamamakta, sadece belirli merkezlerin kltrel alandaki etkililiini salamlatrmaktadr. Bu merkezlerin banda ABD gelmektedir. Aslnda
Enformasyon ve letiim Dzenine Doru). Bu raporda, younlama ve tekellemeden balayarak ulusal, blgesel ve uluslararas dzeyde enformasyon ve iletiim alanlarndaki eriim ve kullanm konularndaki eitsizlikler, tek ynl enformasyon ve kltrel rn ak, iletiimin demokratiklemesinin nndeki engeller ve medya alanlarnn ihlal ettikleri mesleki etik kodlar gibi ok saydaki sorun ortaya konulmutur. almann sonu blmnde ise yaanan bu sorunlar karsnda Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni (NWICO-New World Information and Communication Order) talebi dile getirilerek, herkese ak, dengeli, adil ve eitliki iletiim sistemlerinin oluabilmesine ynelik bir dizi neri dile getirilmitir. Bu nerilerden birkan gelimekte olan lkelerin bamllklarn sonlandrmak zere gl bir haber ajansndan, zellikle lkedeki yoksul ve eitimsiz nfusa ulaabilmek iin etkili bir radyo ve televizyon yaynclndan, ulusal dzeyde faaliyet gsterecek kitap ve dergi yayncl ve datmclndan oluacak olan kendi iletiim sistemlerini kurmalar gerektii, iletiimin ticarilemesini mmkn olduunca azaltmak gerektii, kltrel kimlii ve yaratcl tevik etmek zere ulusal kltr program ve politikalarn uygulamaya koymak gerektii, yerel iletiim kaynaklarnn oaltlmas ve bunlarn dei-tokuunun salanmas gerektii, uluslararas haber akndaki dengesizliklerin dzeltilmesi ve zellikle gelimekte olan lkeler hakkndaki haberlerde doruluk ilkesine zen gsterilmesi gerektii, belli bir lkede faaliyet gsteren ulustesi irketlerin o lkenin devlet otoritesine sayg duyarak, kanunlarna uymas gerektii eklinde sralamak mmkndr (UNESCO, 1980: 253-272). Bu raporun yaynlanmas Amerikan basnnda sansr, basn zgrlnn kstlanmas, gazetecilerin devlet kontrolnde tutulmas trndeki iddialarla eitli tartmalara yol am, sonuta ABD 1985 ylnda UNESCO yeliinden ayrlmtr. ABDnin ardndan bir yl sonra 1986da da ngiltere yelikten ayrlmtr (Jr. Preston, Herman ve Schiller, 1989; Roach, 1990; Tomlinson: 1999: 34). Raporun yaynlanmasndan 9 yl sonra akademisyenlerin, aratrmaclarn, sivil toplum rgtlerinin katlmyla MacBride yuvarlak masa toplantlar yaplmaya balanmtr. Bu toplantlarn en son 10.su 1998de rdnn bakenti Ammanda yaplmtr. MacBride raporu ve ardndan gelen tartmalara deindikten sonra, yukarda ifade edilen UNESCO raporlarna 1952den itibaren yaynlanmakta olan Reports and Papers in Mass Communication (Kitle letiiminde Raporlar ve Yazlar) serisi de eklenmelidir. Hem bu seriden km raporlarn hem de enformasyon, iletiim ve medya konularnda UNESCO iin hazrlanm dier almalarn byk bir ounluunun tam metinlerine http://unesdoc.unesco.org adresinden ulalabilmektedir.

198

Amerikan kltr rnlerinin pazar hkimiyeti sadece gelimekte olan lkelerde deil, Kanada ve Avrupa Birlii lkeleri gibi ekonomik olarak gelimi pek ok lkede de geerlidir. UNESCO iin hazrlanan raporlarda byk lde Amerikal dev irketlerin gdmnde yaratlan dengesiz iletiim, enformasyon ve kltrel rn akn nne geebilmek iin farkl kaynaklarn aka katkda bulunmas gerektiinin alt izilerek, bu konudaki neriler zerinde dnlmeye allmtr. UNESCO raporlarnda dile getirilen bir dier argman ise enformasyon aknn ticarilemesine, yani enformasyon kaynann ok byk irketlerin tekelinde olmasna dikkati ekmektedir. Buna gre var olan dzeni ulustesi irketlerin enformasyon dzeni olarak adlandrmak da mmkndr. Ulustesi irketlerin kresel lekteki hkimiyetinin en nemli sonucu ulus-devletin ve ulusal egemenliin giderek zayflamas olarak ifade edilmektedir. Baz lkelerde gnll olarak baz lkelerde ise baka seenek olmad iin politik iktidarlar ulustesi ekonomik iktidarn hizmetine girmektedir. Bu dorultuda dnyann farkl corafyalarnda ulustesi irketlerin kendilerine yeni pazarlar yaratmasnn nndeki ticari ve hukuksal engeller teker teker ortadan kalkmaktadr. UNESCO raporlarnda bu durumun uluslararas dzeyde teknolojik bamll arttrd, lkeler arasndaki mevcut eitsiz ve dengesiz ilikileri derinletirdii, ulusal dzeyde ise kamu yarar ilkesinin ciddi biimlerde ihlal edildii vurgulanarak, ticarileme ve tekellemenin nne geebilmek iin kamu yarar dzenlemelere ihtiya duyulduu ifade edilmitir. UNESCO toplant ve raporlarnda teknoloji, enformasyon ve iletiim alanlarnda daha demokratik dzenlemelerin yaplmas gerektiine ilikin yukarda deinilen her iki sav da sz konusu alanlara ilikin politika retmeyi ama

199

edinmektedir. Bugne kadar geen zaman iinde zerinde allan politikalarn hayata geme ansnn olmad bilinmektedir57. Bu durumu aslnda basite iletiim ve teknoloji alanlarnda faaliyet gsteren ulustesi byk irketlerin snr ve engel tanmayan olaanst gcnn zaferi olarak deerlendirmek mmkn deildir. Meseleyi bu ekilde deerlendirmek, Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni (NWICO-New World Information and Communication Order)58 iin yaplan almalar iindeki kimi sorunlar gz ard etmek anlamna gelmektedir. Bu sorunlar grup altnda toplamak mmkndr. Her eyden nce UNESCO toplant ve raporlarnda zerinde allan Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni iin ounlukla reformist nitelikli taleplerin dile getirildii grlmektedir. Ulusal, blgesel ve uluslararas dzeyde yaplacak olan eitli hukuki dzenlemelerle meselenin zmne nemli bir katk salanaca dnlmektedir. Tek bana politikalar retip bu dorultuda dzenlemelere gitme batl lkelerin ve ulustesi

57

MacBride komisyonu raporu zelinde UNESCO toplant ve raporlarnda zerinde allan politikalarn hayata geirilememesiyle ilgili olarak bkz. Hamelink, 1997 ve Mowlana, 1993. Hamelink bu yazsnda MacBride raporunun ilke ve nerilerinin gereklikle uyumad noktalar, insan haklar, kltrel kimlik, yeni enformasyon dzeni, mevcut politikalar, nerilerin muhataplarnn grevleri, komisyonun zerinde alt sorunlar tarihsel ve politik bir bak asndan ele almamas gibi balklar altnda deerlendirmektedir. Mowlana ise raporun devlet-merkezli bak as trndeki sorunlarna deinerek, gnmz kresel medyasnn kar karya olduu sorunlar zerinde dnebilmek iin MacBride raporunun uluslararas iletiim aknda adalet ve eitlik gibi etik temellerinin nemini vurgulamaktadr. Aslnda burada rneklenen her iki metin de zaman iinde deien koullara bakarak MacBride raporunun eksiklikleri zerinde durmaktadrlar ancak, bu raporun eitlik, adalet, gereklik ve kamu yarar gibi zerinde ykseldii ilkeleri tartmamaktadr.
58

Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni talebinin oluumuna 1973de Cezayirde Balantsz lkelerin katlmyla dzenlenen zirve (Non-Aligned Summit) ile 1976da Tunusda Balantsz lkeler arasndaki ibirliini arttrmak iin dzenlenen medya semineri (Non-Aligned Media Seminar) kaynaklk etmitir. Cezayir zirvesinde emperyalizmin sadece politik ve ekonomik alanlarda deil ayn zamanda kltrel ve toplumsal alanlarda da etkili olduuna deinilip, bu durumun gelimekte olan lke halklar zerinde ideolojik hkimiyet kurma anlamna geldii vurgulanrken, Tunus seminerinde gelimekte olan lkelerin enformasyon alanndaki hkimiyetin kurban olduklar ifade edilerek, bu hkimiyetin gelimekte olan lkelerin otantik kltrel deerlerine darbe indirdii ve smrgeci, emperyalist ve rk glerin enformasyon ve iletiim aralarn kullanp, kitleleri kendi karlarna uygun davranmalar iin koullandrdklar belirtilmektedir (her iki rapordan da alntlayan Roach, 1997a: 94-95). Dile getirilen bu sorunlardan yola klarak, bat kaynakl enformasyon toplumu ve enformasyonun serbest ak yaklamlarn eletirmek zere, haber ak, televizyon program ak, reklmlar ve iletiim teknolojilerinde bamllk sonucunu douran eitsiz ve dengesiz yapya dikkat ekilmi ve yeni bir enformasyon ve iletiim dzenine gereksinim olduu belirtilmitir.

200

irketlerin bu alandaki hkimiyetini sarsacak abalar deildir. Sz konusu dzenlemeler pratikte ulustesi byk irketler karsnda ulusal burjuvaziyi korumak anlamna da gelebilir. rnein bir lke parlamentosunun yapt dzenlemeyle enformasyon ve iletiim alannda ulustesi irketlerin faaliyetlerini %20yle snrladn, ulusal kltr korumak adna %80lik dilimi yerli irketlere ayrdn dnelim. Tek bana bu dzenleme piyasann %80ninde faaliyet gsteren yerli irketlerin tekellemeyeceini, kamuya sunulan iletiim ve enformasyon hizmetlerin ucuzlayacan veya cretsiz olacan ya da toplumdaki dezavantajl kesimlere ynelik daha fazla hizmet sunulacan garantilememektedir. Daha genel bir ifadeyle, ulusal irketlerin glendirilmesi yolunda siyasi ve hukuksal dzenlemelerin yaplmas, ulustesi irketlerin byk lde piyasaya hkim olmasyla yaanan sorunlarn ortadan kalkaca anlamna gelmemektedir. Kald ki, bu tr dzenlemelerin bulunduu pek ok lkede ulustesi irketler yerli irketlerle farkl ekillerde ortalklar kurarak bir ekilde faaliyetlerini zaten srdrmektedir. Bu noktayla balantl bir dier mesele ise bu proje iin alan UNESCO temsilcilerinin (zellikle de gelimekte olan lke temsilcilerinin) sahip olduklar ayrcalkl konumla ilgilidir. Bu temsilciler belli bir lke adna konuabilme, ulusal kar olarak tanmlanm talepleri dillendirebilme, dorudan belli bir corafya ya da nfus zerinde etkili olabilecek politikalar retebilme gibi aslnda son derece ayrcalkl bir konumda durmaktadrlar. Bylesi ayrcalkl bir konuma ulamak aslnda bir dizi iktidar ilikisi ve pratiinin sonucudur. Ne var ki bir ulusu temsil edebilme trnde iktidara sahip temsilcilerin zne konumlarnn, Yeni Dnya Enformasyon ve letiim dzeni zerine olan almalarda hemen hi tartma konusu yaplmad grlmektedir. Gerek sosyo-ekonomik konumlar, gerek entelektel birikimleri gerekse ulusal hkmetlerle kurduu yakn ilikiler asndan 201

ulusal sekinler eklinde de tanmlanabilecek bu temsilcilerin salt gelimekte olan lkelerin temsilcileri olmalar, onlarn iinde yer ald projenin dorudan demokratik hedefler dorultusunda ilerlemesinin garantisi olarak grlmektedir. Bu nedenle de belli bir ulus adna konuan bu temsilcilerin, o ulus iindeki ayrcalkl bir kesimin (rnein ulusal burjuvazinin) szcleri olabilecekleri gz ard edilmektedir. Burada genel ulus kategorisinin pek ok durumda spesifik snfsal aidiyetin grnmezlii ynnde ilev grd ihmal edilmektedir. Son olarak UNESCO raporlarnda ulusal egemenlie yaplan vurgu zellikle nc Dnya lkelerindeki devleti gelenein pekimesi sonucunu da

dourabilmektedir. Pratikte bu durum, devletin yarg organlar araclyla haber ve program ierikleri zerinde youn denetimi, gazetecilerin siyasi otoriteyle atan haberler yapmalar durumunda hapis cezalarna arptrlmas gibi sonular dourabilir. Bu konuda Pradip Thomas, Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni taleplerinin youn olarak tartld dnemde Hindistan babakan Indira Ghandhi, Endonezya bakan Suharto ve Zambiya bakan Kenneth Kaundann tutumlarn hatrlatmaktadr. rnein Indira Ghandhi, Balantszlar hareketi iinde pek ok kez bat medyasn eletiren konumalar yaparak, Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni talebini desteklediini ifade etmitir ancak onun dneminde Hindistanda yaynlanan haberler zerinde sk bir denetim uygulanmaya balanm, hkmet kart yayn yapan gazeteler kapatlarak pek ok gazeteci hapis cezasna arptrlmtr (Thomas, 1997: 167). Sz konusu bu baskc politikalar, madun lkeler iin devleti basite ulusal kurtulu glnn dikeni (Hardt ve Negri, 2001: 151-153) olarak ele almann yeterli olmayacana da iaret etmektedir.

202

Yukarda grup halinde deinilen sorunlara aslnda gerek UNESCO raporlarnda (rnein MacBride komisyonu yelerinden Gabriel Garca Mrquez ve Juan Somaviann raporun Appendix 1 blmnde kiisel gr bal altnda yer bulan ksa deinileri [UNESCO, 1980: 281]) gerekse bu konu zerindeki medya almalarnda (rnein Roach, 1990 ve 1993) kimi zaman deinilmitir ancak bu sorunlarn Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni taleplerinin zerinde ykseldii dayanak noktalarn tartlmas eklinde ele alnmad grlmektedir. Kltrel emperyalizm, Yeni Dnya Enformasyon ve letiim Dzeni, enformasyon toplumu eletirileri gibi tartmalarda ideolojik olan, ulustesi irketlerin tekelindeki bir-iki haber ajansnn haberlerinde gney lkelerinin (doal felaketler ve askeri darbeler dnda) hemen hi bahsi gememesi, bu lkeler hakknda ok az saydaki haberin ise ya arptlm ya da abartlm olarak aktarlmasdr. Bu rnekte batl haber ajanslarnn haberleri, gereklii arptm veya abartm olmasndan tr ideolojiktir. Haber medyasnda kullanld ekliyle gereklik ilkesinin kendisinin (tarafszlk ve nesnellik ilkeleriyle birlikte) liberalizmin ideolojik rn olabilecei dikkate alnmaz. Ortada neyse o olarak yanstlabilecek bir gerekliin bulunduu, batl ajanslarn bunu ekonomik ve askeri karlar gerei doru bir ekilde yanstmad savunulmaktadr. Bu yzden dengesiz haber ak aralanp bu lkelerin kendi seslerini duyurabilecekleri etkili haber ajanslarnn bulunmas durumunda haberlerde gereklik ilkesiyle ilgili sorunlarn nemli lde zlecei

dnlmektedir. Tartmalarda sklkla tekrarlanan bir baka rnekte ise, emperyalist lkelerin ulustesi irketlerinin hkimiyeti altndaki ulusal medyada yer alan yapmlarn, yerli halk kendi gerekliinden uzaklatrd, bu halkn sahip olduu zgn kltrel deerlere zarar vererek insanlar batl (ve aslnda rm olan) deerlerle 203

zdeleecek ekilde koullandrd iin ideolojik olduu vurgulanmaktadr. Sz konusu yapmlarn ideolojik nitelii, yerli halkn yanl fikirlerle zdelemesinden kaynaklanmaktadr. Gl bir ulusal medyann var olmasnn, halkn kendi z ve yozlamam kltrel deerleriyle zdelemesine yardmc olaca dnlmektedir. Burada zdelemenin kendisi deil (tpk yukarda gereklik ilkesinin kendisinin tartlmad gibi) zdelemenin doru kltrel deerlere mi yoksa yanl kltrel deerlere mi yneldii nemsenmektedir. Bu durumun nemli bir sonucu, ideolojik olann ortaya knda ideolojinin, zdelemeyle olan yakn ilikisinin tartlmadan braklmasdr. UNESCO raporlar araclyla kltrel emperyalizmin geerliliini savunan metinlerin temel argmanlarna ve bu argmanlar iindeki sorunlu noktalara deindikten sonra, tartmann kar tarafnda yer alarak kltrel emperyalizmin geerli olmadn vurgulayan almalara deinmek gerekiyor. Medya almalar ierisinde zellikle 1990lardan itibaren kltrel emperyalizm tezine ynelik kar klar ounlukla yerli kltr endstrilerinin gelitiini ve buna bal olarak rnein ABDnin program ihracatnda nemli bir azalmann grldn vurgulamaktadr. Bu kapsamda sklkla Latin Amerikadaki ve Uzak Doudaki medya sektrnde yaanan hzl gelimelere dikkat ekilmektedir. Latin Amerikada Globo ve Televisa televizyonlaryla Brezilya ve Meksika (Straubhaar, 1991), Zee TV ile Hindistan (Reeves, 1993; Chadha ve Kavoori, 2000) Uzak Douda yaklak krk lkede yayn yapan TVB ile Hong Kong ve TVBS ile Tayvan (Chadha ve Kavoori, 2000) gibi lkelerin kendi programlarn ihra eder duruma gelmeleri sklkla vurgulanarak, yerel kltr endstrilerinin belli bir pazara sahip olduklarnn gz ard edilmemesi gerektiine deinilmektedir.

204

Yukarda deinilen bu eletiri karsnda, kltrel emperyalizm tezinin farkl tarzlarda da olsa geerliliinin devam ettiini dile getiren medya almalar (rnein, Boyd-Barrett ve Thussu, 1993; Oliveria, 1993; Schiller, 1991; 1992b; 1996), sz konusu eletirilerin kltrel emperyalizm kavramn ok dar bir bak asyla ele aldn ifade etmektedir. Belki dnyann belirli blgelerine yaplan rn ihracatnda bir azalma olmutur ancak, bata ABD olmak zere batl sermaye, pek ok durumda eitli dev iletiim irketleri araclyla yerli piyasadaki etkinliini arttrmtr. Gnmzde pek ok lkede yabanc sermayenin iletiim ve medya sektrnde yatrm yapmas ve kitle iletiim aralarna sahip olmasnn nndeki hukuki engeller ortadan kalkt iin, yerel retim yapan irketlerin byk bir ksm, yaplan eitli ortaklk anlamalaryla aslnda global sermayeyle ilikilidir. Ulustesi irketler, dorudan program ihracatn gerekletiremedii durumlarda program format ya da senaryolarnn satlaryla telif hakkndan doan nemli bir gelir elde etmektedir. Bu iki noktann dnda, baar kazanan yerli yapmlarn ideolojik adan tketimcilik, bireyselcilik ve rekabetilik bata olmak zere aslnda batl deer yarglarn ve hayat tarzn tekrarlad grlmektedir. Dolaysyla yerli yapmlarn belli bir pazar elde etmesi ve bazen batl yapmlarla rekabet edebilecek dzeye ulamalar kimi zaman alt-emperyalizm (sub-imperialism) (Mattelart, 1979: 63-64) trndeki kavramlarla karlanm da olsa, bu durum, ulustesi irketlerin belli bir corafyadaki etkinliini arttrmak zere ou zaman yerel sermayenin araclna bavurmas eklinde yorumlanmaktadr. Kltrel emperyalizmin btnyle ortadan kalkmadn vurgulayan medya almalar ayrca, kresel lekte haber akn salayan batl 3-4 haber ajansnn etkinliinin azalmadn da belirterek tek ynl enformasyon aknn her dzeyde ortadan kalkmadn ifade etmektedir. Ksaca

205

yaanan kimi ekli deiiklikler, ok geni bir nfus zerinde ekonomik, siyasi ve kltrel anlamda tahakkm yaratan sistemin ortadan kalktn ifade etmemektedir. Yukarda yerli medya rnlerinin oluturduu pazar hakknda birbirine kart iki gr, medya almalar alan iinde basite bir konu hakkndaki iki farkl gr deildir. Sz konusu kartln medya almalar ierisinde farkl tartma ve rnekler sz konusu olduunda eletirel vs. revizyonist, tahakkm vs. direni, ekonomi-politik yaklam vs. kltrel almalar, gerek olan vs. sylemsel ve metinsel olan, pasif izleyici vs. aktif izleyici eklindeki kartlklarla srekli olarak retildii grlmektedir. Medya almalar alannda herhangi bir konuya ilikin olarak ortaya atlan bir argman, -kimi zaman zorlanarak da olsa- sz konusu kartln bir tarafna yerletirilerek deerlendirilmektedir. Bu erevede rnein medya ve ideoloji gibi ok genel bir baln mmkn olan tek tartlma biiminin tahakkm vs. direni ikilii araclyla mmkn olduu dnlmektedir. Sz konusu ikililikler deerlendirilirken, ikililiin bir tarafnn mutlak bir biimde dier tarafa kart olduu, mutlak bir ekilde onu dlad varsaylmaktadr. Belli bir sylemin rnein medya ve ideoloji ilikisi iinde tahakkm ve direnii rettii dnlmeksizin, tahakkmn varlnn direnii dlad, dolaysyla eer tahakkm ilikisi vurgulanyorsa direniten sz edilemeyecei ya da en fazla tali bir direnie deinilebilecei kabul edilmektedir. Bu, aslnda olduka ilevsel bir bak as olup (tartmann, medya ile ilintili herhangi bir konunun ne ie yarad, kimin karlarna hizmet ederek hangi sonulara neden olduu eklinde ou durumda polemiklerle yrtlmesiyle), medya almalarn olabildiince farkl teorik ve felsefi kaynaklardan uzaklatrmaktadr. Bu durum kukusuz alan iindeki tartmalarn olduka yzeysel bir ekilde, indirgemeci bir izgide ilerlemesine de neden olmaktadr. Bunun da tesinde disiplinleraras bir noktada durduu varsaylan 206

medya almalarnn kendi iinde kapanmasna yol amaktadr. Kimi zaman ise, bu alanda faaliyet gsteren aratrmaclarn alan dndaki teorik almalar pragmatik bir yaklamla okuyarak (dipnot 55de Sreberny-Mohammadinin Saidin Kltr ve Emperyalizmini deerlendirme tarzyla rneklenmeye alld gibi) bu

almalarn baat argmanlarn medya almalar iinde yer etmi kartlklarn bir tarafna yerletirme eiliminde olduklar da grlmektedir. Sonuta, ilk etapta medya almalar iinde belirli yaklamlar ayrt etmek zere yararlanlan kimi ayrmlarn yukarda ifade edilen kartlklarla giderek zselletirildii, bu durumun da alan iinde geliebilecek olan farkl teorik almlarn nn kestiini ifade etmek mmkndr. Kltrel emperyalizm temasnn sorunlu noktalaryla birlikte ele alnmasnn ardndan, bu ksmn son blmnde arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn ifadesel dzeydeki ortaklklar anti-topya referanslar ve kartn mit olarak tanmlama alt balklaryla deerlendirilecektir.

3.4. fadesel Ortaklklar 3.4.1. Anti-topyalara verilen referanslarn oluturduu ifadesel ortaklk: Bu blmde arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda, almalarn ideoloji yaklamlarn bir anlamda kristalletirdii dnlen ifadesel dzeydeki ortaklklarna deinilecektir. Burada esas olarak iki ifadesel ortaklk ele alnacaktr. Bunlardan ilki, arasalc motifli ideoloji yaklamna sahip medya almalarnn byk bir ksmnda yer alan, iinde yer aldmz siyasi ve kltrel ortamn belirgin niteliklerini bilim-kurgu dnyasnn tannm anti-

207

topyalarna -zellikle George Orwellin 1984ne- yaplan gndermelerle rneklendiren ifadelerlerdir59. topyalar, ounlukla tr ve anlat zmlemeleriyle edebiyat incelemeleri iinde nemli bir konuma sahip olmasnn tesinde, sahip olduklar belli bir toplum dncesi ile bireyler ve kurumlar aras ilikiler zerine ortaya koyduklar dzenlemelerle, kimi zaman var olan toplumsal sistemin baat zelliklerini daha da grnr hale getirmeleri, kimi zaman ise var olan sisteme alternatifler sunabilmeleri asndan pek ok durumda felsefi, siyasi ve sosyolojik referanslarla da deerlendirilmektedir (rnein, Kumar, 2005 ve 2006; Wegner, 2002). Bu dorultuda anlat topyalarnn gerek edebiyat alan iin, gerekse sosyal ve beeri bilimler iin sunduu almlara dikkati ekmek zere Phillip Wegner, topyalarn edebiyat sanat ile teori arasnda (in-between) yer alan bir form sunduunu ifade etmektedir (Wegner, 2002: xvii). Krishan Kumar ise bir adm teye giderek topyay toplumsal analizin ve toplumsal eletirinin hizmetinde bir edebi biim (2005: 7) olarak deerlendirmektedir. Yazara gre topyalarn ayrt edici zellii edebi eserler olarak estetik niteliklerinden deil, bireyler ve toplumlar hakkndaki

59

Deerlendiren almalar iinde 1984 ve Orwellin dier metinleri haricinde gndermede bulunulan tek farkl anti-topya Aldous Huxleyin Cesur Yeni Dnyasdr. Ben Bagdikian, Brave New World Minus 400 (1996) balkl makalesinde merkezi bir gcn teknoloji yardmyla geni bir nfusu koullandrp kontrol etmesi asndan bat dnyasnn siyasi ve kltrel atmosferi ile Cesur Yeni Dnya arasndaki benzerliklere dikkati ekmektedir. Neil Postman (2004) ise, Orwellci dnya ile Huxleyci dnyay karlatrrken, gnmzde ulalan nokta asndan Orwellin 1984de deindii belirli aktrlerin bilinli abalar sonucunda tahrip edilen gereklik, iktidar sahiplerinin insanlarda korku, kuku ve endie yaratan srekli denetimleri, iyi yaam koullarnn ve konforun bulunmamas, yaanlan ortamn insanlarda fiziksel ve ruhsal knt yaratmas trndeki ngrlerinin geerliliini nemli lde yitirdiini ifade etmektedir. Yazara gre, gelimi teknolojinin kamusal sylemle olan ilikisi asndan Huxleyin Cesur Yeni Dnyas, insanlarn elence ve hazza boularak yaanan elikilerle ilgilenmemeleri ya da umursamazlk sergilemeleri, bylesi duyarsz bir ortamn enformasyonun yokluuyla ya da yalanlarn gerek olarak sunumuyla deil, halka ok sayda kanal ve kaynakla iletilen enformasyonunun hemen her durumda elence formuyla sunulmasyla salanmas trndeki deinileriyle gnmz dnyasn anlamada daha yardmc grnmektedir. Postmann yapm olduu bu ayrm, arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnda, yaplan vurgunun halka medya tarafndan hakikat olarak sunulann yalan, yalan olarak sunulann ise hakikat olduunun savunulmas nedeniyle ounlukla gz ard edilmektedir.

208

fikirlerinin doas ve niteliinden kaynaklanmaktadr. Bu nedenle Kumar topyalar tre ait pek ok eserin kimi nemli edebi niteliklerini darda brakmak pahasna esas olarak sosyal dnceye katklar olarak ele almaktadr (Kumar, 2006: 9). Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda, bata 1984 olmak zere, modern topyalarn sonu olarak nitelendirilen anti-topyalara (dystopia) yaplan gndermeler, teknolojik adan gelimi enformasyon toplumlar ile anti-topyalarda yer alan anlatsal toplumlar arasndaki kimi nemli benzerliklere dikkati ekmektedir. Bu benzerlikleri genel olarak, kiisel zgrlklerin minimuma indirilmesi sonucu, bireyler aras farkllamalarn yok olmaya balayarak tek dze adeta robotlam insan tipinin ortaya kmas, teknolojik gelimelerin pek ok durumda grnmeyen bir kontrol mekanizmasyla totaliter bir sistem yaratmas, toplumsal hkimiyeti elinde tutanlarn teknolojiyi esas olarak dnce kontrol salamak zere kullanmalar ve kontrol altnda tutulanlarn bu durumu fark etmelerini nleyerek, sistemi eletirmemelerini salamak zere eitli

mekanizmalarn gelitirilmesi benzerlikler, byk lde

eklinde sralamak mmkndr. Kurulan bu statkonun yerleik bir hal almasnda ve

sorgulanamamasnda etkili olan uygulama ve dzenlemelere dikkati ekme ynnde ilev grmektedir. Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan yukarda deinilen benzerlikler arasnda en ok dnce kontroln hedefleyen uygulamalara dikkati ekildii grlmektedir. nk kavray, medyay, tahakkm altna tutulanlarn istenilen ynde dnmesi ve davranmasn salamak zere yararlanlan nemli aralardan birisi olarak deerlendirmektedir. Dnce kontrolne ynelik yaygnlk kazanm iki uygulamann ne karldn ifade etmek

209

mmkndr. Bunlardan ilki, iktidar sahiplerinin ve yandalarnn ifade ettikleri eylerin hemen hibir durumda gereklii yanstmamas, tam tersine gereklii gizlemesidir. George Orwell, Siyaset ve ngiliz Dili adl makalesinde benimsenen bu dil kullanmn u ekilde aktarmaktadr: Zamanmzda, siyasal sylem ve yaz byk lde, savunulmazn savunulmas... Bylece, siyasal dil genellikle sert bir ifadeyi yumuatma sanatn, iddialar soru sorarak kantlanm varsaymay ve iyiden iyiye glgelenmi belirsizlii iermelidir... ten olmamak, anlalr dilin en byk dmandr. Kiinin gerek amalar ile aka syledii amalar arasnda uurum varsa, kii, mrekkep fkrtan mrekkepbal gibi sanki igdsel olarak uzun szcklere ve ii boalm deyimlere ynelir (Orwellden alntlayan Herman, 2004: 26-27). Orwellin bu ifadeleri, 1984 adl romannda ift dn/ift dnce veya ift konu/ift konuma (double think veya double speak) olarak karlanan kavramla somutlamaktadr. ift dn, romanda Okyanusyann resmi dili eklinde deerlendirebileceimiz Ardile (Newspeak) ait bir dnce sistemi olup, insanlarn dnme yeteneini azaltmak, hayal glerini ve yaratclklarn kreltmek ve istenmeyen dncelerin kafalarnda yer etmesini nlemek amacyla dilin asl anlam gizleyecek biimde kullanlmasn ifade etmektedir. Romandaki pek ok adlandrma da zaten birer ift dn rneidir. rnein ismi Sevgi Bakanl olan kurumun esas ilevi, mevcut ileyie kar gelenlere korkun ikenceler yaparak onlar bu sisteme zararl faaliyetlerin tr en ar ekilde cezalandrmaktr. Bu durum da kurumun aslnda sevgiyle uzaktan yakndan bir ilgisinin olmadn gstermektedir. Dolaysyla buradaki sevgi szc aslnda dirlik ve dzeni salamak iin ikenceyle pasifize etme gerekliinin zerini rtecek ekilde kullanlmaktadr.

210

ift dn ve ift konu kavramlar, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar iinde belki de en ok Edward Hermann Medyada kiyzllk (2004) kitabnda kullanlmaktadr. almada, Amerikan haber medyasnn ekonomi, siyaset ve askeri yneticilerle yapt gnll ibirlii sonucunda ifte sylemi (double speak romandaki eviriden farkl olarak bu kitapta ifte sylem olarak evrilmitir) nemli bir ilke olarak benimsedii vurgulanmaktadr. Kitabn sonundaki ifte Sylem Szlnde, haber medyasnda sklkla yer verilen iktidar sahiplerine ait eitli kavram ve ifadelerin gerekte ne anlama geldii aklanmaktadr. Buna gre, rnein, d yardm kavram nc Dnya lkelerinin liderlerine, batmakta olan ekonomilerine yardm etmeleri, varlklarn srdrebilmeleri iin gereken bask dzeyine fon salamalar ve olas emekliliklerini Rivierada geirmeleri iin yaplan para demeleri (Herman, 2004: 264) anlamna gelmektedir. zelletirme ise kamu sektrnn malvarlklarn, iktidar partisinin son seim kampanyasn cmerte destekleyen gl gruplara ya da bireylere dk fiyatlar ve yksek sat komisyonlaryla datma. lerideki yllarda hkmetinin gcn ve nakit akn zayflatsa da, hkmete ksa vadeli nakit para ak salar. nc Dnya lkelerinde, devletin gerek olamayan iflas durumunda deerli malvarlklarnn yangnda hasar grm mal fiyatna Birinci Dnyann kreditrlerinin ve yatrmclarnn ellerine gemesi iin bir yoldur (Herman, 2004: 311) eklinde tanmlanmtr. Medya bir lke iin zgr sfatn kullanmsa bu, komnist olmayan. yi ile eanlaml (Herman, 2004: 311) olarak anlalmaldr. Bu arpc ideolojik yaratclk rn olan rnekler, her eyden nce medyada sklkla yer bulan kavram ve ifadelerin politik potansiyelini aa karrken, herhangi bir siyasal mcadele iinde toplumsal olarak yaygnlk kazanm dil kullanmlarn sorunlatrmann nemine iaret etmektedir. Ne var ki Hermann 211

metninde nemli olan, szn ideolojik deerinden ok, kimlerin sz ideolojik amalarla kullanddr. Bu trden bir bak as iinde sz, aslnda ntrdr. Gereklik, salt ampirik gereklik olarak ele alnd iin, szn esas ilevinin ampirik olarak kantlanabilen dsal gereklii dorudan aktarmak olduu dnlmektedir. Burada, sz araclyla bavurulan dilin, dolaym salad dnlmez. Bu nedenle, dilin eylerle iliki kurmada dolaym salama ilevi zerinden kendisi deil, sadece iktidar sahiplerinin, dili kendi karlar dorultusunda arptmas

sorunlatrlmaktadr. Romanda bu durum, hrriyet, iki kere ikinin drt ettiini syleyebilmektir. Bu gerekleti mi, arkas da gelecektir (Orwell, 1984: 74), ifadesiyle aktarlmaktadr. Parti, kendi iine gelmedii durumlarda iki kere ikinin kimi zaman , kimi zaman ise be ettiini syleyebilmektedir. Dolaysyla, szn gereklii olduu gibi yanstmasn engelleyen partidir. Buna benzer bir mantkla, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda da kresel dzeyde siyasal hkimiyet salayan iktidarn medyada yer bulan ifadelerinde sklkla gereklii arpttklar dile getirilmektedir. Ne var ki burada sz edilen gereklik, yukarda da deinildii gibi aslnda ampirik gerekliktir. Kavray, tahakkm salamaya ynelmi gl iktidarn rettii ideolojik ierii, apak ortada olan ve herkes iin ayn anlama gelen ampirik gerekliin tahrifi eklinde deerlendirerek, bir anlamda ampirik gereklii aslnda ontolojikletirmi olmaktadr. deolojik mcadelede, eitli delillerle kantlanabilecek olan dsal gereklii en nemli strateji olarak benimsemek, ampirik gerekliin ontolojik bir hakikat olarak ele alndn gstermektedir. Bu noktada arasalc motifli ideoloji kavraynn ideolojiyle gerekleri dile getirerek mcadele ettiini varsaydn ifade etmek mmkndr. Ampirik gerekliin ontolojikletirilmesinin altnda yatan en nemli itki de zaten

212

kendi

rettii

sz

daarcn

gerek,

kartnnkini

ise

ideoloji

olarak

deerlendirmedir. Arasalc motifli ideoloji kavrayn izleyen medya almalarnda 1984e yaplan bir dier gnderme ise, zgr akla sahip zerk bireylerin iinde yer aldklar koullar sorgulamamasn nlemek iin kolaylkla ynlendirilebilir kiiler haline dntrlmeleriyle ilgilidir. Tpk romanda partinin yapt gibi, gnmz iktidar sahipleri de ortaya lm, terr ve korku saan bir d dman fikri atarak, halk bu fikir etrafnda toplamaktadrlar. Bylelikle kimse, iktidar sahiplerinin baskc ve totaliter uygulamalarn, sebep olduklar toplumsal eitsizlikleri, bireysel zgrlkleri farkl bahanelerle gn getike teker teker yok etmelerini sorgulamamakta, herkes, iktidar sahiplerinin ou durumdaki keyfi basklarna gvenlik ve huzurun salanaca inancyla gnll destek vermektedir. Arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi eitli medya almalar, sz konusu bu d dman fikrinin batl toplumlar iin souk sava ncesi komnizm olduuna, gnmzde ise ElKaide gibi fundamentalist rgtlerle salandna dikkati ekmektedir. Romanla kurulan bu balar, byk lde modernlemeci liberal anlay iinden retilmi zgr akl ve zerk birey trndeki deerlerin eletirel potansiyellerinin yok edilmesine ynelik olarak, gnmzde ulus devleti de aan totaliterlii belirgin hale getirmeyi hedeflemektedir. Romanla ilgili olarak, Philip Wegner de, 1984te Orwellin ulus-devletin geleceine ynelik korkularnn, modern kltrn belirleyici niteliklerinden zne, eletirel akl, okur-yazarlk, zel alan, estetik gibi bir dizi zerklie ynelmi tehditlerle aslnda geni bir alandaki endielerini dile getirmekte olduunu belirtmektedir (Wegner, 2002: 184). Yazara gre 1984, hmanist nitelikli bir geri dn (nostalji) zlemini barndran, zerk

213

olarak kabul edilen deerlerin yok edilmesini totaliterliin yerleik bir hal almasndaki en nemli unsur olarak tarif eden, Mannheimc anlamda muhafazakr bir topyadr. almann bu ksmnn temasal erevesi blmnde de deinilmeye alld gibi, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda da ulusal kltr araclyla nostaljik bir geri dnn nemi vurgulanmaya allmt. Bu kapsamda kresel dzeydeki tahakkm mmkn klan, ulustesi iktidar sahipleri karsnda belli zerk deerlerin korunamamasdr. Sz konusu bu benzerlikler aslnda 1984e referansla arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn, merkezi nitelikli, tek bir kaynaktan km, kontrol ve denetim altnda tutmay hedefleyen bir iktidar anlayna sahip olduklarn gstermektedir. Burada iktidarn ok merkezli yaps byk lde ihmal edildii iin, sahiplik meselesi en nemli nitelik olarak iktidar analizine ikin klnmaktadr. 3.4.2. Kartn mit olarak deerlendiren ifadelerin oluturduu ortaklk: Bu blmde deinilmek istenilen bir dier ifadesel ortaklk, arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar ierisinde, savunulan

argmanlarn kartlarn mit olarak nitelendiren ifadelerin oluturduu ortaklktr. Bu erevede, iinde yer aldmz toplumu enformasyon toplumu olarak nitelendiren, gnmzde enformasyonun serbest aknn geerli olduunu savunan, teknolojik gelimelerin toplumsal ilerlemeye katkda bulunacan dile getiren, zelletirme yoluyla yaynclk zerindeki devlet tekelinin ortadan kalkmasnn demokrasi getireceini syleyen iddialarn tm, arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda birer mit olarak nitelendirilmektedir.

214

Enformasyon ve iletiim alanndaki dzenlemelerle ilgili bu mitler, liberal (ya da gnmz neo-liberal) politikalarnn birer uzantsdr. Sz konusu politikalarn temelinde de bat toplumlarnda popler bir geerlilik salayarak mit konumuna ykselen kimi deerlerler yatmaktadr. Herbert Schiller, Zihin Ynlendirenler adl almasnda mit haline gelmi bu inanlar u ekilde sralamaktadr: zgrl bireyselci temelde tanmlayarak, pek ok durumda zgrl esas olarak zel mlkiyetin korunmas ilkesine dayandran bireyselcilik ve kiisel tercih miti, devlet, eitim sistemi ve medya gibi kurumlarn liberal demokrasilerde herhangi bir toplumsal kesimin karlarn yanstmadna inanlmas anlamnda tarafszlk miti, mevcut toplumsal otoritenin ve dzenin sorgulanmamasn salamak zere, insan doasnn deiime ynelen yanlarn trpleyerek, insanlarn beklentilerinin en aza indirgemeyi hedef edinmi anlay iinden kan deimeyen insan doas miti, toplum iindeki atmalar ounlukla bireysel atmalar olarak deerlendiren, bu atmalarn kurulu dzenle olan ilikisini yok saylmas anlamnda toplumsal atmalarn olmad miti ve son olarak enformasyon kaynaklarnn eitli olduu ve bu durumun da izleyiciler/okuyucular iin seme zgrl yarattn dile getiren medya oulculuu miti (Schiller, 1993: 19-42). Benzer bir biimde Robert McChesneyin Medyann Sorunu (2006) balkl almasnda ABD medyas rneinde ideolojik olarak korunan ve zendirilen medyay saran sekiz mitten sz edilmektedir. Bunlardan ilki medyann toplumsal anlamda gc ve etkisinin ok nemli olmadn ifade ederken medyann milyarlarca dolarlk reklm sat yapabilen ok byk bir gc olduunu gz ard etmektedir. kinci mit ticari medya sisteminin medyann doal bir yaplamas olduunu sylerken devletten bamsz zgr basn dncesini ...medya patronlarnn karlarn arttrtmak iin istediini yapmasna izin verilmesi gerektii 215

eklinde yorumlamaya balamtr. nc mit medya politikalarnn yapm srecinde kamuoyundaki farkl kesimlere ait gr ve karlarn olduka etkili olduunu vurgularken, medya politikalaryla ilgili tartmalarn esas olarak az saydaki gl irket lobisine sahip ticari kurumlarca yrtldn yok sayarak aslnda kamuoyunun bu gelimelerde hemen hi rol oynamadn

nemsememektedir. Drdnc mit, ticari medyann topluma en iyi kalitede gazetecilik sunduunu ne srerek gazetecilii nemli lde ticari ilkelere tabi klmaktadr. Beinci mit haber medyasnn genel anlamda sol grlerin savunuculuunu yapt kabul ederken, medyann aslnda sa kanattaki politik glerle yakn ilikisi bulunduunu gizlemektedir. Altnc mit, ticari medyann halkn isteklerine uygun olarak hizmet sunduunu ifade ederek, halkn byk ksm tarafndan kesinlikle honut karlamayan, ar ticarilemi rtl bir kltr bombardman rettiini grmezden gelmektedir. Yedinci mit, internet gibi yeni iletiim teknolojilerinin insanlar zgrletirdiini ifade ederek, bu teknolojilerin arkasndaki gl ticari karlar bulunduu gereini perdelemektedir. Son olarak sekizinci mit, medya dnyasnda statkocu anlay tek zm olarak sunarak halkn bilincini kreltmektedir (McChesney, 2006: 6-10). Yukarda iki alma araclyla rneklenen bu mitlere bakldnda, almalarn pek ok durumda ideoloji ve miti hemen hemen ayn eyi ifade etmek zere kullandklar grlmektedir. Daha dorusu mit dorudan ideolojinin glenmesi ve pekimesi ynnde i gren anlat biiminde ele alnmaktadr. Buna gre, ideoloji iinde liberal dncenin doallamasn, yaygnlamasn ve herhangi bir ekilde itiraz edilmemesini salayan mitlerdir. Mitlerin yklmasyla ideolojik engellemenin nne geilebilecei ve zgrlemenin salanabileceine ynelik gl bir inan bulunmaktadr. 216

Mit ve ideoloji arasnda yakn iliki kuran ideoloji teorilerine aslnda Marx ve Engelsin Alman deolojisinden balayarak, Mannheim, Sorel, Althusser, Barthes, Lacan ve Adorno gibi pek ok dnrn eserlerinde rastlamak mmkndr. Kukusuz farkl dnrlerin eserlerinde mitin farkl biimlerde ele alnd grlmektedir. Arasalc motifli ideoloji kavraynn benimsedii mit anlay byk lde Andrew von Hendynin, Mannheimn deoloji ve topyasnda ayrt ettii, kitleleri maniple etmek iin icat edilmi kurgu, anlatsal yalann arkaik formu, ideolojiyi glendirmek iin bavurulan elverili bir ara (von Hendy, 2001: 284286) eklindeki mit tanmlamasna daha yakn durmaktadr. Bu trden bir mit anlay, miti, ideolojinin bir alt kategorisi olarak deerlendirerek, kavram esas olarak ideolojinin yaygnlamas ve pekimesine yardmc olan, bunun da tesinde toplumsal gereklerin zerini rtmek zere yararlanlan bir ara olarak grmektedir. Buradaki esas vurgu, ideolojinin sorgulanamayan bir konuma ulamas iin mite duyduu bamllktr. Ne var ki kavray, pek ok durumda ideolojiyi genel bir kategori eklinde kavramas nedeniyle, tartlan mit-ideoloji ilikisinde spesifik bir ideolojinin mitik anlatlar araclyla belli bir geerlilie ulamas zerinde fazlaca durmamaktadr. Bu kapsamda, toplum iindeki belli bir kesimin belli bir toplumsal meseleyle ilgili olarak retmi olduu ideolojiyi hangi mitsel anlatlardan yararlanarak ekillendirdii dnlmez. nk bu ekildeki bir ideoloji kavray ister istemez farkl ideolojileri ayrt etmeyi gerektirerek, konuan znenin de belli bir ideolojik konumu igal etmekte olduunu dndrmektedir. Bunun yerine, tercih edilen ynetici elitin kaynaklk ettii tek, genel ideolojiden ve onun yalanlarn gizlemek zere yararland mitlerden bahsetmektir. Bu durum, benim szm gerek, tekinin szn ise ideoloji olarak nitelendirmenin bir sonucu gibi grnmektedir. 217

Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarna ilikin zellikler almann genel planna uygun olarak drt balk altnda

deerlendirildikten sonra, bir sonraki ksmda sahip olduklar ideoloji kavray asndan ilk ksmda ele alnan medya almalarndan nemli lde farkllaan almalar ele alnacaktr.

218

4.

Dil, zne ve deoloji almann drdnc ksmnda dil, zne ve ideoloji ilikisini tartan medya

almalar deerlendirilmektedir. Bu ilikiyi tartan medya almalar byk lde yapsalc dilbilim, semioloji ve psikanaliz ile bu alanlara ynelik eitli eletirilerden beslenmektedir. Bu noktadan hareketle Dil, zne ve deoloji kmesi iinde yer alan medya almalarn ekillendiren ideoloji kavray, znellik motifli ideoloji kavray olarak adlandrlmtr. znellik motifli ideoloji kavray gerekliin, dil ya da dil benzeri biiminde yaplam bir sistem ierisinde ve onun dolaymyla ina edildiini vurgulamaktadr. Bu anlamda dilin, dil dndaki olgusal gereklii olduu gibi yanstan bir ara olmad, aksine gerekliin dilsel uzlalar yoluyla dil iinde ve dil tarafndan kurulduu kabul edilmektedir. Ksaca dilin, gereklii aktarc deil, kurucu bir rol bulunmaktadr. Bu noktann yan sra kavray, anlamn dil dndaki eylere ikin olmadna da iaret etmektedir. znellik motifli ideoloji kavray asndan dil, kendi dnda zaten var olan ve bir nesnede ya da kiide ikin olan anlamn taycs deildir. Bu dorultuda anlam, gstergelerin dil dndaki eylere (nesnelere, kiilere vs.) gnderme yapmasndan deil, dil iinde gstergelerin kendi aralarndaki farkllk ilikisinden domaktadr: Anlam sadece farkllklarn sistematik olarak

dzenlenmesiyle retilir (Coward ve Ellis: 1985: 12). Yukarda aktarlan bu iki nitelik, bu ideoloji kavraynn yapsalc gelenekten devrald temel gr ve argmanlar aa karmaktadr. Bu dorultuda almann bu drdnc ksmnn ilk blmnde, yapsalc gelenein iki nemli ismi Ferdinand de Saussure ve Louis Althusser izlenerek, bu yazarlarn dil ve ideoloji

219

hakkndaki deerlendirmeleri zetlenmekte ve bu grlerin znellik motifli ideoloji kavray tarafndan deerlendirilme tarzlar zerinde durulmaktadr. znellik motifli ideoloji kavraynn yapsalclkla yakn bir ilikisi bulunmasna ramen, bu ideoloji kavray yapsalc gelenein tm argmanlarn sorgusuz bir biimde kabul ediyor deildir. Bu dorultuda kavray, yapy tamamyla kendi iinde kapal bir sistem olarak gren yapsalc yntemden ayrlarak, yapnn btnyle kapal, kat, ilevselci, elikisiz ve zneyi paranteze alan bir sistem olarak deerlendirilmemesi gerektiini belirtmekte ve anlamlandrma pratii iinde znenin aktif rol bulunduuna vurgu yapmaktadr. Bu unsurlar dikkate alarak, almann bu ksmnn ilk blmnde znellik motifli ideoloji kavraynn yapsalc yntemin hangi savlarn benimsediine ve hangi savlarna kar ktna aklk getirilmeye allmaktadr. znellik motifli ideoloji kavray ideolojiyi deerlendirirken balca iki ak izlemektedir. Buna gre kavray, 1. deolojinin anlam belirli bir gndergesel ereve iinde sabitleme gcne sahip olduunu ve 2. deolojik ieriin, dilsel kodlama ve dzenleme pratiinin bir rn olduunu vurgulamaktadr. Bu iki ak bu almada znellik motifli ideoloji kavrayn kesen ideoloji hatlar biiminde deerlendirilip srasyla ideoloji | tanmlama gc/iktidar ve ideoloji | kodlama eksenleri olarak adlandrlmtr. lk ideoloji ekseni araclyla tartlan medya almalar, medyann ideolojik gcnn, onun kurgusal ya da deil tm olaylar tanmlama, snflandrma, ad verme ve nitelendirme kapasitesine bal olduunu vurgulamaktadr. Bu balamda znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn, medyada herhangi bir 220

olgusal gerekliin arptlmas meselesinden te, medyann bu gereklii aktif bir tarzda tanmlamas meselesi zerine younlatklar grlmektedir. Bu drdnc ksmda ele alnan medya almalar tezin ilk ksmnda deerlendirilen medya almalarndan nemli lde farkllaarak, medyann bir kii, durum ya da olay doru bir ekilde temsil edip etmediini deil, medyann bir kiiyi, olay ya da durumu belirli bir tarzda temsil etme, adlandrma ve tanmlama iktidarn nasl elde ettiini ve yapt tanmlarn nasl olup da o konuyla ilgili yegne, sorgulanmadan kabul edilen aklamalar sayldn mesele edinmektedir. Dolaysyla buradaki ideoloji tartmasnda epistemolojik aklamalarn yerine ideolojinin ileyiine ve yerleik hal alna ilikin betimleyici aklamalarn ne kt grlmektedir. Bu sralanan nitelikler, Dil, zne ve deoloji kmesinin ilk ideoloji ekseni araclyla ele alnan medya almalarnn benimsedii temsil anlaynn yanstmac deil, inaya dayal olduuna da iaret etmektedir. kinci eksen ise, medyann ideolojik ileyiini, ou durumda kodlayclar iin dahi bilind bir sreci ifade eden kodlama pratii ierisinden tarif etmektedir. Bu blmde ideoloji | kodlama ekseni araclyla ilk olarak, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar ierisinde nemli bir yeri bulunan

kodlama/kodam modeli, modele ynelik eitli yorumlar dikkate alnarak tartlmaktadr. Bu tartmada n plana karlmak istenen temel sorun,

kodlama/kodam modelinin bir medya metninin rettii zne pozisyonu ile izleyicinin metin karsndaki konumlanmn bir tr kartlk ilikisi ierisinden deerlendirmekte oluudur. Bu kapsamda sz konusu modelin metnin ima ettii zne ile okurun znellii arasndaki gerilimi amada yetersiz kald dnlmektedir. Yukardaki iddiay gelitirmek zere bu blmde kodlama/kodam modelinin deerlendirilmesinin ardndan, ideoloji | kodlama ekseni araclyla tartlan medya 221

almalarnn psikanalizden beslenen zne ve zdeleme teorilerine ilikin eletirileri zetlenmektedir. Sz konusu eletirilerde okur-zne ayrmnn net bir ekilde ortaya konulamamas, hatta bu iki farkl kategorinin birbirinin yerini alabilecek kategoriler olarak deerlendirilmesi ve okurun zaman zaman metin karsnda ne dndn, ne hissettiini ve ne deneyimlediini aka ortaya koyabilecek rasyonel ve bilinli bir zne ekilde ele alnmas, karlalan temel sorunlardan birkadr. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda karlalan bu sorunlara belirli bir alm kazandrmak zere bu blmde son olarak Gayatri Chakravorty Spivakn Jamaica Kincaidin Lucy adl romann deerlendirirken ortaya koyduu okuma yntemi aktarlmaktadr. Her iki eksen bir arada deerlendirildiinde, znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar ierisinde ideoloji-anlam ilikisini konu alan tartmalarn olduka nemli bir yere sahip olduu grlmektedir. Bu yzden, drdnc ksmn nc blmnde znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temasal erevesi anlam retimi temas odanda ele alnmaktadr. Bu blmde ilk olarak kavrayn, medyann toplumsal gereklie ilikin anlamn kurgulanmasnda etkin kurumlar arasnda yer aldna ilikin vurgusuna deinilmektedir. Bu trden bir vurguyla, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, toplumsal gereklik ve bu gerekliin medyadaki temsili eklindeki ikililii amak zere giritii abann gz ard edilmemesi gerektii ifade edilebilir. Bu kapsamda bu ikililii amaya almak, anlam retimi sreci asndan gsterilenin, gsteren zerindeki stnl sarsmaktadr. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar anlam retimini tartrken okurlarn/izleyicilerin bu sreteki etkin rol zerinde de durmaktadr. Bu 222

trden bir eilim Dil, zne ve deoloji kmesi iinde yer alan medya almalarnn izleyici aratrmalarna ynelmesine neden olmaktadr. zleyici aratrmalar, almlama zmlemeleri ya da izleyici etnografisi balklar altnda deerlendirilen bu aratrmalarda zaman zaman aratrmacnn sahip olduu etnografik otoritenin tartma d braklmas, bavurulan mlakat ve katlmc gzlem teknikleriyle hem aratrmay yrtenin hem de aratrmaya katlann deneyimine ncelik ve ayrcalk tannmas ve deneyimin belli bir zaman ve meknda gereklemi bir yaantnn ifadelendirilmesi eklinde deil de, yaantnn neyse o olarak aktarlmas biiminde grlmesi gibi eitli sorunlar barndrmaktadr. nc blmde yukarda sralanan bu sorunlar, zellikle etnografi aratrma ve yntemine ilikin eletirel okumalara referansla tartlmaktadr. Bu ksmn ifadesel ortaklklar bal altnda deerlendirilen son blmnde ise, medyadaki belli bir durum, olay ya da kii hakknda allagelmi, yerleik ve hkim tanmlamalarn sorgulanmas gerektiini dile getiren ifadeler ile yerleik bir hal alm tanmlama tarzlarna alternatif sunabilecek mdahaleler zerinde duran ifadelerin oluturduu ortaklklar ele alnmaktadr. zellikle ikinci ifadesel ortaklk araclyla znellik motifli ideoloji kavramnn izini sren medya almalarnn gelitirmeye alt etik sorumluluk anlaynn temel unsurlar ortaya konulmaya allmaktadr.

4.1. znellik Motifli deoloji Kavray znellik motifli ideoloji kavray byk lde yapsalc dilbilim, semioloji ve psikanaliz ile bu alanlara ilikin eitli eletirilerden beslenmektedir. Bu dorultuda kavray iindeki ideoloji tartmalar esas olarak, dil dolaymyla kurulan

223

gereklik ve dil ya da dil benzeri yaplam bir sistemin zneleri konumlandrmas zerinde younlamaktadr. znellik motifli ideoloji kavraynn dsal gerekliin dil dolaymyla, dilde kurulmasna ilikin yapt bu vurgu ilk etapta bu motifi, almann ilk ksmnda ele alnan ve ideolojiyi gereklie dair doru-yanl bilgi kartl iinden tartan epistemolojik motiften de ayrmaktadr. Ancak iki motif arasnda bu trden bir ayrma gidilirken, znellik motifli ideoloji kavraynn gereklik-ideoloji tartmas ierisinde, dil d gerekliin varln yadsmad da eklenmelidir. Yine de kavray asndan dilsel ve dil d gerekliin nitelikleri birbirinden olduka farkldr. Bu kapsamda dil d ya da dsal gereklik alan sreklilii, devam eden bir ak, btnl, paralanmaml ve birlii ifade ederken, dilsel gereklikte daha ok ayrc, seici, sreksizletirici, blmleyici, snflandrc ve kural koyucu niteliklerin n planda olduu grlmektedir. Dolaysyla kendisi bir dilsel kategori olarak ele alnan znenin, dil d gereklikle dorudan ve saydam bir iliki kurmas ve onu dil iinde bir btnlk ya da devamllk eklinde temsil etmesi mmkn deildir. Sonuta znellik motifli ideoloji kavray asndan zne tarafndan temsil edilebilen ve ifadelendirilebilen gereklik, dil ya da dil benzeri biimde yaplam bir sistem ierisinde ve dil dolaymyla kurulmaktadr. Bu nitelik, znellik motifli ideoloji kavray iinde dilin, gereklii olduu gibi yanstan bir aktarm arac olarak kavranmadna da iaret etmektedir. Dil basite dil d gereklii yanstan bir ara olsayd, dil d gerekliin kendine ikin bir anlam olduunun kabul edilmesi gerekirdi. znellik motifli ideoloji kavray bu trden bir kabule sahip olmad iin dilin anlamn oluumundaki kurucu niteliini n plana karmaktadr. Anlamn oluumu en basit dzeyde birbirine zde olmayan, birbirinden ayrlm iki e ile bu iki e arasnda bir bantnn kurulmasn 224

gerektirmektedir. Dolaysyla bir e tek bana bir anlam tamad gibi, aralarnda belli bir bant kurulmayan iki ya da daha ok saydaki enin de bir anlam bulunmamaktadr. Ksaca anlamn dil iinde ve onun araclyla kurulmas, dilin bu ayrtrma, snflandrma, dzenleme ve balantlandrma gcnden gelmektedir. Kavrayn yapsalc dilbilimle olan ilikisi gz nnde bulundurulurken, buradaki yapsalc yntemin yapy tamamyla kapanm deil, kendi iinde isel elikiler barndran yapsal bir btnlk eklinde ele alma eiliminde olduu ifade edilebilir. Yap iindeki isel elikilerin kabul edilmesi, znellik motifli ideoloji kavraynn, hegemonik motifli ideoloji kavrayyla olan bantsna da iaret etmektedir. Bu nedenle almann bu drdnc ksmnn ikinci blmden itibaren ele alnan znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn byk bir ounluunda hegemonik motifli ideoloji kavraynn da bulunduu belirtilmelidir. znellik motifli ideoloji kavraynn, gereklik-ideoloji ilikisini gerek dilin anlamn kurulduu yap biiminde ele almas, gerekse gereklie dair doru ve yanl bilgi kartlndan uzaklatrmaya allmas yapsalc dilbilimin temel argmanlar arasnda yer almaktadr. Yapsalc dilbilimin kurucularndan olan Ferdinand de Saussure, bilinci ve iradesiyle hareket eden psikolojik zne kavrayndan uzaklaan bir dilbilim teorisi ortaya koymutur (Gadet, 1989: 12). Genel Dilbilim Derslerinde (1985) Saussure, dilin kendi i bantlar olan bir yap biiminde ele alnmas gerektiini belirterek, dilin ileyi yasalarnn esremli olarak yaplacak olan bir incelemeyle aa karlabileceini vurgulamaktadr. Saussure dili toplumsal anlamda uzlama sahip bir yap ve sistem olarak tanmlarken, szn dilin bireylerce kullanm olduunu ifade etmektedir. Bu dorultuda dil, daha dorusu dil sistemi (langue) ile dilin bireysel kullanm olan sz (parole) birbirinden ayrmtr. Kendi iinde kurallara sahip, yapsal bir 225

btnlk biiminde kavranan dil toplumsal olarak yaratlmtr ve bu yzden bireyler tarafndan deitirilemez. Franoise Gadet bireyler tarafndan dntrlemeyen yapsal btnle verdii bu ncelik nedeniyle Saussuren insann dilin efendisi olmadn gsterdiini ifade etmektedir (Gadet, 1989: 12). Saussure esremli biimde yaplmas gereken dilbilim incelemesinde temel dilsel birimin gsterge olduunu ifade ederken dilin de bu dorultuda bir gstergeler sistemi olduunu belirtmektedir. Gsterge, iitim imgesi olan gsteren ile kavram olan gsterilenin bileimidir. Saussuree gre dil gstergesinin iki nitelii nemlidir. Bunlardan ilki gsterenle gsterilen arasndaki ban nedensiz oluudur. Buradaki nedensizlik keyfilik anlamndan ok, neden-sonu ilikisine dayanmamay ifade etmektedir. Bir baka ifadeyle gsterenle gsterilen arasnda zsel deil, bir tr saymacaya dayal bir iliki bulunmaktadr. kinci zellik ise gstergelerin izgisel nitelikli dizilileridir. izgisel dizili iinde nceki gsterge bir sonrakini gerektirirken sonraki de bir ncekini talep etmektedir. izgisel dizili ayn zamanda zaman iindeki bozulmaya bal olarak gstergenin gene zaman iinde sreklilik tamasn ifade etmektedir (Saussure, 1985: 83). Bu durum dil iinde kurulan bir bantnn zaman iinde deiebileceine ama bant ilkesinin kendisinin ortadan kalkmayacana iaret etmektedir. Bu dorultuda yapsal bir zmlemenin esas olarak bantlarn kurallarn ya da sistemlerin kodlarn aa karmay hedefledii sylenebilir. Saussure dilin kendi dnda bir gereklii yanstmadn kabul ettii iin, dilin kendi ileyii iinde yaratlm deer kavramndan sz eder. Deer birbiriyle zde olamayan elerin edeerli saylmasn salamaktadr: ...siyasal iktisatta olduu gibi bu durumda da deer kavram karsndayz. Her iki bilimde de, deiik

226

trden olgular arasndaki bir edeerlilik dizgesi sz konusu: Birincisinde emek ve cret, brnde gsterilen ve gsteren (Saussure, 1985: 86)60. Deer dil iinde, dil iindeki fark tarafndan yaratlmtr. Fark, dilde hibir enin kendi bana bir anlama sahip olmadn, gstergeler zinciri iinde bir dilsel enin anlamn bir dier eyle olan farkndan aldn ifade etmektedir. Yapsalc dilbilim iin her bir e bir sistem ierisinde dier elerle ilikisi iinde anlamldr, kendi bana anlam retmedii gibi kendine ikin bir anlam da yoktur. Anlamn bantsal olduu ve nemli olann bir sistem iindeki bantlarn kurallarn aa karmak olduu dncesi buradan kaynaklanmaktadr. Bu dorultuda yapsalc dilbilim bir eyi bantl olduu dier elerle ilikisiz bir tarzda yaltarak ele alan, tek bana bu enin anlamn arayan ve bu enin znde ne olduunu saptamaya alan yaklamlara karttr. znellik motifli ideoloji kavray iinde dil dnda eylerin kendilerine ikin anlam olmamasna yaplan vurgu ve buna bal olarak dilin, iinde anlamn retildii temsili bir sistem olarak kavranmas gerektiinin benimsenmesi asndan yukarda genel hatlaryla zetlenmeye allan Saussuren esremli dilbilim teorisinin nemli bir yeri vardr. Ancak bu ideoloji kavray, Saussuren dil iinde znenin nasl olutuu meselesi zerine hemen hi durmayn eletirir. Saussure bir sistem olarak dili incelerken hep nceden-verili bir kullanc varsayarak dili kullanan akn bir insan-znesi olduu inancndan hareket etmektedir (Coward ve Ellis, 1985: 45). znellik motifli ideoloji kavray asndan bu durum, zne ile anlamlandrma sreci arasndaki aktif ve retken ilikinin tartlmasn imknsz klmaktadr. Bu noktann yan sra bu ideoloji kavraynn dilin Saussuren ortaya koyduu kadar formel elere indirgenemeyeceine, dilin elikisiz bir yap olarak
60

talikler orijinal metne ait.

227

kavranamayacana ve dil iinde znelerin anlamlandrma pratiklerinin ikinci plana itilmemesi gerektiine ilikin eletirileri de bulunmaktadr (rnein Coward ve Ellis, 1985; Hall, 1997a: 35). Bu bakmdan bu ksmn ikinci blmnden itibaren ele alnan znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn kat ve btnyle ilevselci nitelikteki bir yapsalc yntem benimsemediini tekrarlamak gerekmektedir. 1960l yllarn sonlarndan itibaren etkili olan yapsalclk iinde, Claude LviStrauss, Roland Barthes ve Louis Althusserin almalar znellik motifli ideoloji kavray iin nemli bir yere sahiptir. Bu yazarlar arasndan znellik motifli ideoloji kavray iinde yrtlen ideoloji tartmalarnn kimi zelliklerine daha yakndan bakabilmek iin bu blmde yapsalc ideoloji kavray Althusserin almalarnda yer ettii haliyle ele alnacaktr. Althusserin ideoloji yaklam altyap-styap ilikisini dolaysz ve yanstmac bir tarzda kavrayan Marksizm iindeki vulgar yorumlara bir tepki niteliindedir. Bu kapsamda Althusser, styapy deien retim tarznn bir tr glgesi olarak ele alan ve styapnn, alt yapnn ifade ettii gereklie zorunlu olarak denk dtn varsayan ekonomik indirgemeci yorumlara kar kmaktadr. Fransz dnr, toplumsal formasyonu oluturan ekonomik, politik ve ideolojik dzeyler61 arasnda dolaysz bir iliki bulunmadn ifade ederken zellikle ideoloji zerine younlaan almalarnda ideolojik dzeyin son kertede ekonomik dzey tarafndan

belirlendiini kabul ederek, ideolojinin grece zerkliini vurgulamaktadr.


61

Althussere gre her toplumsal formasyonun retimi ve dnm belirli ekonomik, politik ve idelojik pratiklere gereksinim duyar. Sz konusu bu pratik Rosalind Coward ve John Ellis tarafndan u ekilde tanmlanmaktadr: ekonomik pratik, maddi geim aralarnn ve <<zgl tarih ve ekonomik retim ilikilerinin>> retilmesi demektir. Bu pratik retici glerin biimi ve retim ilikilerinin biimi tarafndan oluturulur. kinci olarak politik pratik toplumsal gruplarn <<karlkl ilikilerini>>, toplumsal rgtlenme biimlerini ve bu biimler arasndaki egemenlik ve baeme ilikilerini retir. Bu pratik snflar aras elikilerden oluur (kapitalizmde ii snf ile burjuvazi arasnda). nc olarak ideolojik pratik znelerin toplumsal btnlkte eylemde bulunmalarn salayan durumlar retir (Coward ve Ellis, 1985: 117-118).

228

deolojik dzeyin grece zerklii Althusser tarafndan toplumsal formasyonun devamllyla olan ilikisi iinden deerlendirilmitir. Bu yzden yazarn ideoloji zerine yazd belki de en nemli alma olan deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar (1994) yeniden retimin, toplumsal formasyonun devamll asndan neminin belirtilmesiyle balamaktadr. Toplumsal formasyonun devamllnn salanabilmesi, retim koullarnn yeniden retilebilmesine baldr. Sz konusu yeniden retim ise hem retici glerin hem de var olan retim ilikilerinin yeniden retimini kapsamaktadr (Althusser, 1994: 17-18). retici glerin yeniden retiminde, retim aralarnn yeniden retimi kadar emek gcnn yeniden retiminin de nemli olduunu vurgulayan Althusser, emek gcnn yeniden retiminin sadece kapitalist sistemin gerek duyduu bilgi, beceri ve teknik gibi niteliklerin yeniden retiminin deil ayn zamanda bu sistemin devamlln salayan kurallara uyulmasn salayan biimlerin de yeniden retimiyle gerekletiini vurgulamaktadr: ...[E]mek gcnn yeniden-retiminin yalnzca nitelikliliinin yeniden-retimini deil, fakat ayn zamanda kurulu dzenin kurallarna boyun emesinin de yeniden-retimini, yani yneten ideolojinin iiler iin yeniden-retimini ve smr ve bask grevlileri iin ynetici snfn egemenliini sz ile salasnlar diye yneten ideolojiyi dzgn kullanma yeteneinin yeniden-retimini de gerektirir... (Althusser, 1994: 23). Ancak emek gcnn yeniden retiminde bahsettii hem teknik hem de ideolojik yeniden retim ayrmn yalnzca bu deil ayn zamanda u da var biiminde ifade etmez. nk emek gcnn sahip olmas istenilen beceri ve tekniin, ideolojik pratiin iinde ve onun altnda salandn dile getirmektedir: Emek-gcnn yeniden-retimi, demek ki kendisinin sine qua non (olmazsa-olmaz) koulu olarak yalnzca vasflarnn deil, ayn zamanda egemen ideolojiye boyun emesinin ya da bu 229

ideolojinin pratiinin, yeniden-retimini ortaya karyor. Bu kesinlii belirtmek iin yalnzca bu deil ayn zamanda u demek yetmez, nk emek-gcnn vasflarnn yeniden-retimi, ideolojik boyun-eme biimlerinin altnda ve iinde salanyor (Althusser, 1994: 24)62. retim koullarnn yeniden retilmesinin deerlendirilmesinin ardndan almada retim ilikilerinin yeniden retiminin nasl saland zerinde durulmaktadr. Althusserin bu soruya verdii cevap, altyap-styap metaforu iinden hukuki-siyasal ve ideolojik styap yoluyla saland eklindedir. Ancak Althusser altyap-styap ilikisini yanstmac bir tarzda styapnn altyapnn bir tr glgesi biiminde kavrayan yorumlardan uzaklamak zere dorudan styap ifadesine bavurmaz. Bunun yerine retim ilikilerinin yeniden retimini ortaya koymak zere devlet aygtlar kavramsallatrmasn nerir (Althusser, 1994: 38). Devlet aygtlar, devletin ideolojik aygtlar ve Devlet (Bask) Aygt olmak zere iki trldr. Hkmet, Ynetim, Ordu, Polis, Mahkemeler, Hapishaneler Devlet (Bask) Aygt olarak rneklenirken, devletin ideolojik aygtlar, dini, retimsel, ailevi, hukuki, siyasal, sendikal, haberlemesel ve kltrel nitelikli ideolojik aygtlar olarak nitelendirilmitir. Althusser, Devlet (Bask) Aygtnn zor kullanarak ilediini buna karlk devletin ideolojik aygtlarnn ideoloji kullanarak ilediini belirtmesi asndan bu trden bir ayrma gitse de, bu ayrmn ilevsel bir ayrm olduunu nk tm devlet aygtlarnn aslnda hem ideolojiyi hem de basky ierdiini ifade etmektedir. Bu anlamda ideolojik aygtlarn baskc ilevleri olduu gibi, Bask Aygtnn da ideolojik ilevleri bulunmaktadr (Althusser, 1994: 32-35). Devletin ideolojik aygtlarnn temel ilevi retim ilikilerinin yenidenretiminin bir baka ifadeyle kapitalist smr ilikilerinin yeniden retiminin
62

talikler orijinal metne ait.

230

salanmasna yneliktir. Ancak gerek ok saydaki devletin ideolojik aygtlarnn kendi arasndaki gerekse bu aygtlarla Devlet (Bask) Aygt arasndaki iliki dz, elikisiz ve dolaysz deildir. Bu duruma ramen, belli bir birlikten ve uyumdan sz etmek mmkndr. Bu birlii salayan, egemen snf ideolojisidir. Bu nedenle gerek Devlet (Bask) Aygtyla devletin ideolojik aygtlar arasnda gerekse devletin ideolojik aygtlarnn kendi arasnda (kimi zaman di gcrdatan) uyum egemen ideolojinin araclyla salanr (Althusser, 1994: 40). deoloji ve Devletin deoloji Aygtlarnda, devletin ideolojik aygtlarnn retim ilikilerinin yeniden retilmesindeki rol vurgulandktan sonra genel bir ideoloji teorisinin tasla olabilecek kimi tezler ortaya atlmaktadr. Bunlardan ilki ideolojinin tarihi yoktur tezidir. Althusserin Alman deolojisinden aktard bu tez, ideolojinin tarih tarafndan belirlenmediini ifade etmektedir. Tarih belli bir dnemdeki ideolojinin ieriini belirlemektedir ancak ileyi tarzn

belirlememektedir. Bir baka ifadeyle ideolojinin kendi ileyi biimi vardr ve bu tarihsel olarak deimemektedir. Althusser bu tezi Freudun rya incelemesiyle ilikilendirir ve ideolojinin tarihi yoktur nermesi ile Freudun bilind ebedidir nermesi arasndaki bantya dikkat eker. Bu dorultuda biimi deimeden kalan anlamnda bilind gibi ideoloji de ebedidir. Freudun bilind analiziyle kurulan bu balant nda, ideolojinin tarihi yoktur nermesi, ideolojiyi tarihsel olarak incelemek bir yap olarak ideolojinin ileyi bantlarn kurmamza engel olmaktadr biiminde de okunabilir. Bu haliyle Althusserin ideoloji kavrayn sadece Freudun rya analiziyle deil, Saussuren dil sistemiyle de ilikilendirmek mmkndr. nk Althusserin ideoloji kavray da tarihsel olarak ideolojilerin ieriklerinde yaanan deiimlerden ok, genel anlamda ideoloji formunun ileyiiyle ilgilenmektedir. Bu anlamda 231

Freudda bilind, Althusserde ideoloji ve Saussurede langue tarihsel adan ierii deise de biimi deimeden kalan yapsal bir btnl ifade etmektedir. Bu nokta kukusuz her yazarn yapsalclkla olan balantsn dile getiren temel unsurlarn banda yer almaktadr. Bu hatrlamann ardndan Althusserin ideolojiyle ilgili tezlerine geri dnldnde, Althussere ait spesifik bir ideoloji tanmyla karlalmaktadr: deoloji, bireylerin gerek var olu koullaryla aralarndaki hayali ilikilerin bir tasarmdr (Althusser, 1994: 51). Bu tanm hem ideoloji bireylerin gerek koullaryla aralarndaki hayali ilikileri temsil eder hem de ideolojinin var oluu maddidir eklindeki iki tezle deerlendirilmitir. lk tez, insanlarn gerek var olu koullarnn hayali arptlmas veya yer deitirmesinin ileyiiyle ilgilidir. Althusser bu ileyii u ekilde aklar: nsanlar ideolojide gerek var olu koullarn, gerek dnyalarn kendilerine temsil etmezler; orada onlara temsil edilen, kendilerinin bu var olu koullarna kar ilikileridir. Gerek dnyann ideolojik, yani hayali olarak her tasarlanmasnn merkezinde bu iliki yer alr (Althusser, 1994: 54). deolojinin var oluu maddidir eklindeki ikinci tez, ideolojinin maddi var oluunu bir ideolojinin bir aygtta ve onun pratiinde var olmas, o aygtn ve pratiklerinin iinde yazl olmas anlamnda maddi olduunu ifade etmektedir. Her iki tez bir arada dnldnde ideolojinin gerek ilikilerle kurulan imgesel bir iliki, ancak bu imgesel iliki maddi bir var olua sahip eklinde deerlendirildii grlmektedir. Bu trden bir kavramsallatrma, ideolojinin klasik anlamda maddefikir kartl iinden deerlendirilmesinin dna kmaktadr. Sz konusu olan, maddi gereklie dair bir fikir olan ideoloji kavraynn ierdii madde-fikir kartlnda madde ve fikir kavramlarnn yerini deitirme deildir. Bunu 232

Althusserin kendi szleriyle ifade edersek bu bir tersyz etme veya devirme deil .... olduka tuhaf bir yeniden-dzenlemedir... (Althusser, 1994: 59)63. Bu yeniden dzenleme abas zne, bilin, vicdan, inan, eylem gibi kategorilerinin de yeniden dnlmesine yol amtr. Bu dorultuda, klasik ideoloji kavraylar iinde, dier kategorileri kendine baml klan son-sz-syleyen zne yorumundan uzaklald grlmektedir. Althusser bu aamada almasnn ana tezi olarak adlandrd nermeyi ortaya atar: deoloji bireyleri zne olarak adlandrr. Bu nerme bir yandan somut bireylerin her an ve her yerde zne olarak konumlanmalarnn ideoloji iinde gerekletiini ve bu anlamda znelerin ideoloji iinde var olduunu ifade ederken, dier yandan bireylerin ideoloji iinde zne olarak kurulmalarnn ideolojinin seslenmesiyle (armasyla, adlandrmasyla) gerekletiini ifade etmektedir. Bir btn olarak bakldnda ise bu tez, ideolojinin ilevinin zneleri aldatmak, kandrmak ya da gzlerini boyamak olmadn ama bireyleri zneler eklinde kurgulamak olduunu anlatmaktadr. Ancak somut bireylerin somut zneler haline gelmesi iin ideoloji tarafndan arlann kendisi olduunu tanmas gereklidir. Bu ifade ilk etapta nce ideolojinin seslenmesi gerekleiyor, ardndan bireyler bu seslenmeye karlk veriyor ve bu srecin sonucunda da bireyler zne haline geliyor gibi alglanabilir. Ne var ki Althusser ideolojinin var oluuyla bireylerin zne olarak adlandrlmalarnn bir ve ayn ey

63

deoloji tartmalarnda teden beri ok nemli bir yeri bulunan madde-fikir kartln amaya alan Althusserin bu abas David Hawkes tarafndan baarszlk olarak grlmektedir. Yazara gre Althusser, ideoloji maddidir savyla basite dncelerin maddi kurum ve pratiklerde ifade edildiini ve dolama sokulduunu dile getirmemekte, bunun tesine geerek, dncenin kendisinin maddi olduunu sylemektedir. Bu durum ise kartln bir tarafn dieri iine kertmek anlamna gelmektedir. Bir baka ifadeyle Hawkese gre Althusser madde-fikir ayrmn amaya almamakta, fikirleri madde iine kerterek, fikirsel olan maddi olana indirgemektedir. Hawkese gre eer fikirlerin olmad kabul edilirse, fikirlere sahip znelerin de olmad kabul edilmelidir ki zaten Althusser iin zne, ideolojik yap tarafndan retilmi bir nesne konumundadr. Dolaysyla yazar Althusserin madde-fikir kartlnda dnceyi maddeye indirgerken, nesne-zne ayrmnda da zneyi nesne iine indirgediini savunmaktadr (Hawkes, 1996: 122-125).

233

olduunu belirterek, bu srecin izgisel nitelikli, neden-sonu ilikisi biiminde gereklemediini ifade etmektedir. Grahame Lock, ideolojinin bireyleri zneler olarak armas srecini deerlendirirken ideolojik n-randevu (pre-appointment) ifadesini kullanmaktadr (Lock, 1996: 79). Burada da Lockun bu kavramn kullanarak devam edecek olursak, Althusserin ideoloji kavraynda bireyler Byk zneyle olan randevularna gelerek ve onun arsna uyarak zne (zerk) olmaktadr ama erki kendi iinde, kendi znde sakl olma durumu, hep bir randevu ncesine denk dmektedir. Bu durum, dorudan gerekte bu randevu hi gereklemiyor, bireyler byle bir randevunun gerekletiini varsayyor anlamna gelmemektedir. nrandevu kavramnn ierdii yanlsama iekin ifadesiyle ben zaten oradaydm biiminde formle edilebilir: znenin kendini ideolojik davann yapt arnn muhatab olarak tanmsn salayan ideolojik arma sreci, zorunlu olarak belli bir ksa devreyi, ben zaten oradaydm trnde bir yanlmay ierir (iek, 2002: 19). Dolaysyla buluma hibir ekilde gereklemiyor deildir, aksine her zaman ve zaten gereklemekte ve bu anlamda da bireyler her zaman ve zaten znedirler ama bu durum, zorunlu olarak hep bir randevu ncesini yani, yanltanmay ifade etmektedir. Althusserin deoloji ve Devletinin deolojik Aygtlar adl almasnda ideolojiyle ilgili ortaya att tezler, znellik motifli ideoloji kavray iinde, ideolojik dzeyin grece zerkliine yaplan vurguyla, ideolojiyi tamamyla ilevselci bir ekilde kavrayan anlaytan uzaklatrma abasyla, ideolojinin maddi olduunun belirtilmesiyle, ideolojik dzey iinde hayali gerek kartln ters yz etmenin tesine geirme abasyla, ideolojiyi hem bireysel znenin kurulmas hem de bireysel znelerin zneye tabi olmas asndan deerlendirmesiyle olduka 234

nemli bir yere sahiptir. Ancak znellik motifli ideoloji kavray asndan toplumsal formasyon iindeki elikinin tek kaynakl olamayacann n plana karlmas asndan, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar kadar Marx inde (2002) yer alan eliki ve stbelirlenim makalesinin de nemli bir yere sahip olduunu da eklemek gerekiyor. Althusser bu makalede stbelirlenim ilkesini ortaya koymak zere Leninin devrimin niin Rusyada gerekletiine ilikin soruya verdii yanta deinir. Lenin bu soruya verdii yantta, emperyalist savala birlikte kapitalizm iinde nesnel devrimci duruma girildiinden balayarak devrimin Rusyada gereklemesine neden olan ulusal ve uluslararas ekonomik, politik ve kltrel nitelikte ok sayda unsurdan bahsetmektedir. Leninin bu unsurlara yapt vurgu, Althussere gre, ekonomik altyapdaki retici gler ve retim ilikisi arasndaki elikinin devrimin gereklemesini salayacak biricik ve tek eliki olamayacan iaret etmeye yneliktir. Althusser bu noktadan hareketle, devrimci kopuun gereklemesini salayacak olan elikinin faal hale gelebilmesinin tek ve ayn hareket iinde hem belirleyici hem belirlenen olmasna bal olduunu ifade etmektedir. Althusser bunu elikinin kendi ilkesi iinde stbelirlenmesi olarak tanmlar. stbelirlenim bir tr balant noktasn (nexus) ifade etmektedir (Ricoeur, 1994: 45). Bu balant noktas artk, bir yanda belirleyen (kaynak, neden biiminde) dier yanda belirlenen (nedenin ortaya kard sonu biiminde) diye ayrlm bir iliki tarzn yanstan keskin belirlenim kavraynn terk edilmesi gerektiini gstermektedir. nk karmak tarihsel konjonktrde sz konusu olan belirlenim tarz, farkl srelerin ve elikilerin, yine de kendi etkinliklerini, eylemlerinin zgn kipliklerini koruyarak birbirine karmas ya da i ie gemesini yanstmaktadr (Hall, 1995: 116). 235

stbelirlenim Althusserin Hegelci eliki karsnda Marksist elikinin zglln vurgulamak zere kulland bir kavramdr. Althusser, Hegeldeki elikinin, Tarihi tek biimli diyalektik deiimlerle dolu olduunu vurgulamaya ynelik olmas nedeniyle hakiki kopuu ifade edebilen bir eliki olmadn ifade eder. Althussere gre toplumsal yapdaki kopu saylabilecek deimelerin, heterojen nitelikli ok saydaki eliki tarafndan stbelirlenmesi gerekmektedir. Althusser iin, bu trden bir kopuu ifade eden eliki, her zaman iin stbelirlenmi olan Marksist elikidir. Dolaysyla materyalist diyalektik sadece idealist diyalektiin ters evrilmesini ifade etmesinden tr deil, elikinin katksz ve yegne olmadn ifade etmesinden tr de farkllamaktadr. Buraya kadar Saussure ve Althusserin almalar araclyla znellik motifli ideoloji kavraynn gerisinde yatan kimi kabuller amlanmaya alld. Bu kabulleri genel olarak zetleyecek olursak, kavrayn ncelikle eylerin kendilerine ikin bir anlam olmadn kabul ederek anlamn dil sistemi iinde birbirine zde olmayan elerin aralarndaki bantdan doduunu vurgulad grlmektedir. Ancak bu ideoloji kavraynn Saussurede olduu kadar dil iinde znenin anlamn kurulmasndaki etkinliine suskun kalmad da eklenmelidir. kinci olarak kavrayn, ideolojinin zneyi anlam iine yerletirdii ynnde bir vurgusunun bulunduu grlmektedir. Bu vurgu daha ok ideolojinin ortaya kn ve ileyiini anlamn sabitlenmesiyle aklamaya yneliktir. Bu dorultuda znellik motifli ideoloji kavray ideolojiyi seme ve birletirme yoluyla bir edeerlilikler zinciri kurarak anlam sabitleme ii (Hall, 2005: 363) biiminde tanmlamaktadr. nc bir nokta, znellik motifli ideoloji kavraynn ideolojinin maddi pratikler iinde ve onlar araclyla etkinlik kazandn vurgulamasdr. Bir baka 236

ifadeyle ideoloji iinde znenin fikirlerinin maddi sonular bulunmaktadr ve bu sonular eitli pratikler, riteller ve davranlarda ortaya kmaktadr. Dolaysyla ideoloji artk bireysel znelerin aktif bir ekilde rettii, znel nitelikli bir bilin tarzn ifade etmemektedir. Sonuta znellik motifli ideoloji kavraynn, ideolojinin zneye dsal, maddi ve nesnel olduuna ilikin bu vurgusu, fikir-madde ikililiinin basite yer deimesine deil, bu ikililiin farkl bir tarzda yeniden dnlmesi gerektiine dikkat ekmektedir. Bir dier unsur, ideolojinin grece zerkliini n plana karmaya yneliktir. Bu unsur, toplumsal yapnn birbirine indirgenemeyecek zerk kertelerden olutuunu ifade etmektedir. Ayn zamanda toplumsal oluumun bir dzeyi ile dieri arasnda zorunlu bir rtmenin olmadn da belirtmektedir. Ancak bu durumu hibir ey gerekten baka hibir eyle balanmamaktadr anlamna gelecek ekilde yorumlamamak gerekmektedir (Hall, 2005: 364). nk burada daha ok bantnn zgnl ve ebedi ve ezeli olmay n plana karlmaktadr. Son olarak kavrayn ideolojik alann tekil ve belirleyici nitelikli bir eliki ilkesince rgtlenmi bir alan olmadn vurgulad eklenebilir. Bu dorultuda toplumsal btnln her dzeyde kendisini ayn ekilde aa vuran tek ve temel bir eliki tarafndan oluturulmad fikrine kar klmaktadr. znellik motifli ideoloji kavray, toplumun birbiriyle stbelirlenme ilikisinde olan ok sayda elikiyi barndrdn kabul eder. Bu dorultuda kavray, ideolojik alannn inasnda etkili elikilerin heterojenliini ve oulluunu n plana kararak, ideoloji analizinde ekonomik indirgemecilikten uzaklama abas iindedir. znellik motifli ideoloji kavraynn genel nitelikleri aktarldktan sonra aada bu kavrayn izini sren medya almalar deerlendirilecektir. Bu blme gemeden nce znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn 237

genel anlamda zerinde odaklandklar sorular, Stuart Hallu izleyerek u ekilde sralayabiliriz: Medyada var olan, grnr olan nedir? Grnr olann elde bir eklinde, tek aklama tarz olarak kavranmasn salayan nedir? (Hall, 2002: 125) Grnr olan kendini yegne aklama tarz ilan ederken bu tarz bir aklamaya, tanmlamaya ya da betimlemeye alternatif olabilecek aklama tarzlar zerinde ne trden snrlar koymaktadr, ne trden yasaklar getirmektedir? Medya yelenen ya da snrlandrlan anlamlarn devamlln nasl salamaktadr? Bir anlam yelenir klma nasl baarlmaktadr? (Hall, 1999a: 93-94) Bu sorular etrafnda ekillenen tartmalar bir sonraki blmde ideoloji | tanmlama gc/iktidar ve ideoloji | kodlama eksenleri araclyla ele alnacaktr.

4.2. deoloji | Tanmlama Gc/ ktidar ve deoloji | Kodlama Eksenleri znellik motifli ideoloji kavrayn kesen hatlardan birisi olan ideoloji | tanmlama gc/iktidar ekseni, ideolojinin, dil iinde eylere ilikin belirli bir anlam sabitleme ynndeki gc zerinde odaklanmaktadr. Bu balamda sz konusu eksen, anlamn belirli bir gndergesel ereveye yerletirilmesinin nemi zerinde durmaktadr. nk bu sayede herhangi bir olaya dair belirli bir anlam, tercih edilen bir balam ierisinde sabitlenmi olacaktr. Ancak znellik motifli ideoloji kavraynn, herhangi bir ideolojinin dier anlamlar arasndan tercih edilmi bir anlam mutlak bir ekilde sabitlediine ilikin bir kabul yoktur. Bu yzden yukarda yer alan anlamn sabitlenmesi ifadesini, belirli bir anda ve balamda anlamn sabitlenmesi olarak deerlendirip, bu sabitlenmenin mutlak ve ebedi bir sabitlenme olmadn belirtmek daha uygun olacaktr. Bu eksen araclyla ele alnan medya almalarnda, ideolojik srecin etkinlii, temelde medyann bir durumun ve olayn tanmn yapabilme gc eklinde 238

deerlendirilmektedir. Tanmlama kukusuz ilk etapta gerekliin ne olduunun tanmlanmasn ifade etmektedir. Bu kapsamda znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, medyann sadece ve basite olgusal gereklii yeniden retmediini, gerekliin ne olduunu belirli bir tarzda tanmladn

vurgulamaktadr. Yaplan tanm, ister istemez olas dier tanmlar arasndan bir seme yapmay gerektirecektir. Her seme ve seilen tanm grnr klarak belirgin hale getirme abas ise, medyada kurmaca nitelikli olan ya da olmayan bir olay veya duruma ilikin gerein temsil edilmekte olduuna iaret etmektedir. Sonuta bu temsil, bir olay ya da durumun ne ekilde (iyi-kt, olumlu-olumsuz, doru-yanl vs.) yanstldnn ifade edilmesinden te, bir olay ya da durumun nasl anlamlandrld, nasl tanmlad, farkl hangi anlamlar dlanarak, bastrlarak veya marjinalletirilerek bu tanma ulald meselesini ifade etmektedir. Dolaysyla znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda yer verilen temsil kavram, yanstma yerine inaya dayal olarak kavranmaktadr. Bu kapsamda tartlan sorun, bir olay veya kiinin medyada doru bir ekilde mi ya da yanl bir ekilde mi temsil edildii deil, medyann bir kiiyi ya da olay belirli bir tarzda temsil etme, tanmlama ve anlamlandrma gcdr. Stuart Hallun deolojinin Yeniden Kefi: Medya almalarnda Bask Altnda Tutulann Geri Dn (1999a) balkl makalesinde burada medyann tanmlama gc biiminde ifade edilen medyann anlamn kurulmasndaki kurucu rol u ekilde aktarlmaktadr: Gerek, gerekliin belirli bir tarzda kurulmasyd. Medya, gereklii yalnzca yeniden retmiyor, tanmlyordu. Gereklik tanmlar, tm bir (geni anlamda) dilsel pratikler yoluyla desteklenip retiliyordu ve bu dilsel pratikler araclyla gerekin seilmi tanmlar temsil ediliyordu. Ama, temsil etme (representation), yanstmadan ok farkl bir nosyon. Temsil etme, aktif bir seme ve sunma, yaplandrma ve biimlendirme iini ima eder: Yalnzca var olan anlam aktarma deil, 239

ama daha aktif bir, eylere anlam verme iini ima eder. Sz konusu olan bir anlam pratiidir, anlam retimidir: Daha sonralar anlamlandrma pratii (signifying practice) olarak tanmlanan i. Medya, anlamlandrma failiydi (agent) (Hall, 1999a: 88)64. Bu alntda medyann temsili nitelii, anlam retim srecinin temelde seme ve birletirme yoluyla kurulmasna dayandrlmaktadr. Bu erevede medya

temsillerinde bir olay ya da duruma dair olas dier anlamlar yerine belirli bir anlamn kurulmu olmasna dikkat ekilmektedir. Bu haliyle temsil kavram, bir olaya ya da duruma ilikin tercih edilen bir anlamn belirli bir gndergesel ereve iine yerletirilmesi eklinde de dnlebilir. Bylelikle znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn medyay kurmaca ya da deil herhangi bir olay aktaran bir ara olarak deil, bir olay ina eden ve tanmlayan anlamlandrma faili olarak ele almas mmkn olmaktadr. Bu durum da sonuta eyleri tanmlamak ve anlamlandrmak zere medyann temsili nitelikte nemli bir iktidar olduuna iaret etmektedir. Ancak burada tanmlama gc olarak adlandrlan ileyii, medyada hangi olayn ne ekilde tanmlanp tarif edilecei zaten bellidir eklinde dnmek hatal olacaktr. nk medyann bir olay ya da durumu tanmlarken kulland nitelemeler zaman iinde deiebilir ya da bir lke medyasndan dierine belirli farkllklar gsterebilir. Bu anlamda medyann olaylar anlalabilir klmak zere eylerin ne olduuna ilikin tanmlamas mutlak ve sabit nitelikli deildir. Ksaca yaplan tanmlamann ierii deiebilir ama bir form olarak tanmlama pratiinin kendisi deimez. Medyaya ynelik bu trden bir bak asnda yapsalc dilbilimin etkisi kolaylkla grlebilir. lk olarak, tpk yapsalc dilbilim iinde dilin, zaten var olan gereklii ifadelendirmeye yarayan bir ara olarak grlmemesi gibi, burada da

64

talikler eklendi.

240

medyann anlam kendi znde sakl bir durumu ya da olay basite aktaran bir ara olarak ele alnmad grlmektedir. Bu dorultuda medya ncelikli olarak, eitli seme, birletirme ve kurgulama stratejileriyle anlamn kurulmasn ya da eylerin anlalabilir olmasn salamaktadr: [O]laylar kendi balarna anlam bildiremez: Olaylarn anlalabilir klnmas gerekir ve toplumsal anlalabilirlik sreci tam da gerek olaylar (ister gereklikten alnm olsun, isterse kurmaca olarak) simgesel biime tercme eden pratiklerden oluur (Hall, 1999b: 236)65. kinci olarak, medyann eyleri anlaml klmak zere bir durumun ya da olayn ne olduunu tanmlamas gereklidir. Tpk yapsalc dilbilimde olduu gibi ardsremli olarak bu tanm oluturan ierik deiebilir ama ilkesel olarak tanmlama gcnn kendisi deimez. deolojik srecin ilerlii asndan medyann olaylar tanmlama gc, birbiriyle ilintili bir dizi karmak pratikten beslenmektedir. Sz konusu pratikler, adlandrma (isim verme), snflandrma, neyin normal neyin sapkn olduunu tayin etme, semeci bir temsil anlayyla izleyici iin belli bir btnlk imgesi sunma trndeki anlamlandrmayla ilikili bir dizi pratii kapsamaktadr. Tm bu pratiklerin, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan nemine deinebilmek iin Stuart Hallun Kltr, Medya ve deolojik Etki (1999b) balkl makalesinde ele alnan medyann sahip olduu kltrel ileve baklabilir. Bu ilevlerden ilki, hem kendi dnyamz hem de bakalarnn dnyasn bir btnlk olarak hayali bir ekilde kurduumuz toplumsal bilginin ve imgenin salanmasdr. Medyann yerine getirdii ikinci kltrel ilev, farkl nitelikteki toplumsal bilgi tiplerinin snflandrlmasn, dzenlenmesini ve yelenen anlamn
65

talik orijinal metne ait.

241

iine yani belli bir gndergesel balama yerletirilmesini ifade etmektedir. Son ilev ise medyann semeci bir tarzda temsil ettii ve snflandrd gr, yorum ve imgeleri rgtlemesi, dzenlemesi ve bir araya getirmesidir (Hall, 1999b: 233-235). Sonuta bu ilev, snflandrma, tasnif etme, ayrt edilen bak alarnda neyin kabul edilebilir neyin sapkn olduunu iaretleme ya da hayali bir btnl veya birlii ina etme trndeki pratiklerle medyann nasl i grdn ve medyada ya da medya dolaymyla anlamn nasl kurulduunu anlamaya yardmc olmaktadr. Ancak anlamlandrmayla ilgili bu pratikleri ve yukarda sralanan kltrel ilevi dorudan medyann belli bir ideolojiyi desteklemek ya da belli bir ideolojiye kar kmak amacyla kasti bir ekilde kulland teknikler olarak deerlendirmek yanl olacaktr. nk znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan, medyann eyleri anlamlandrmaya ynelik seimleri dorudan medya profesyonellerinin ya da kurumlarn niyetlerini, arptmalarn ya da nyarglarn yanstmaz. Dolaysyla buradaki ideoloji tartmas, kodlaycnn kasti tercihleriyle deil, kodlamann kendisi ve kodlama tarzyla ilgilidir. Bu noktay znellik motifli ideoloji kavrayn kesen bir dier eksen olan ideoloji | kodlama ekseni araclyla ele almak mmkndr. deoloji | kodlama ekseni ideolojiyi kodlayclar (rnein medya alanlar) iin bile ou zaman bilind bir sreci ifade eden kodlama pratii araclyla ele almaktadr. Bu balamda medyann ideolojik gc, ideolojik alan iinde medyann aka bir konumun taraftarln yapmasndan ya da bir konumun kartln yapmasndan kaynaklanmaz. Medyann ideolojik gc esas olarak eitli taraflarn ya da eitli konumlarn bulunduu ideolojik alann inasna katk salayarak, bu ideolojik alann kendisinin desteklenmesini ve beslenmesini ifade etmektedir: ...medyann yerine getirdii ideolojik i, dzenli ve alldk bir ekilde, sylemi 242

baat ideolojiler iindeki ana konumlardan birini ya da brn dolaysz olarak desteklemek iin altst etmeye dayanmaz: Konumlarn hareket ettikleri ve zerine mcadeleye girdikleri yaplanm ideolojik alan donatmaya ve alttan alta desteklemeye dayanr (Hall, 1999b: 240)66. Bu trden bir ifadeden karlabilecek belki de en nemli sonu, ideolojinin basite medya mesaj ierisine gml nyarglar ve arptmalar olarak deerlendirilmemesi gerektiidir. nk buradaki ideoloji tartmas medya mesajlarn belli bir kesimin karn ifade edecek ekilde gerein saptrlmas olarak ele almad gibi, bu mesajlar belli bir ideolojinin simgesi olarak da deerlendirmez. Bunun yerine medya mesajlarnn belirli bir ideolojik alan ierisinde dilsel adan kodlanmas ve dzenlenmesi n plana karlmaktadr. Bu yzden ideoloji daha ok ierisinde belirli mesajlarn grnr olmasna olanak salayan alan biiminde kavranmaktadr. Dolaysyla znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar mesajn kendisini ideoloji olarak adlandrmamaktadr.

Hatrlanaca gibi almann ikinci ksmnda belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar deerlendirilirken bu almalarn medya ieriini ideoloji olarak adlandrdklarna deinilmiti. Bu almalar asndan medya ieriinin kendisi ideolojiyi ifade etmekte olup, medyann mesaj deil, ideoloji rettii vurgulanmaktayd. Bylelikle belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn medya mesajlarn ideolojik olann bir tr simgesi olarak deerlendirmeleri mmkn olmaktayd. Bu blmde ele alnan znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar ise, medya mesajn ya da ieriini ideoloji olarak adlandran kavraya kar olduka mesafelidir. deolojiyi mesajn

66

talikler orijinal metne ait.

243

kendisi eklinde, bir trl kt ya da sonu olarak grmektense maddi sonular olan, kendisi belirli ktlar reten bir yap olarak kavrama tarzna daha yakn durmaktadr: Eer ideolojiler yapysalar... o vakit ideolojiler ne imgedir, ne de kavram (ideolojiler ierik deildir, diyebiliriz). deolojiler, imgelerin ve kavramlarn dzenlenmesini ve ilev grmelerini belirleyen bir kurallar dizisidir... deoloji, belirlenmi kodlar halindeki bir mesaj deil, gereklii kodlama sistemidir...bu ekilde, ideoloji, kendi faillerinin bilinci ya da niyetiyle ilikisi bakmndan zerk hale gelir: deolojinin failleri (agent) toplumsal biimler hakkndaki kendi bak alarnn bilincinde olabilir, ama bu bak alarn olanakl klan semantik koullarn (kurallarn ve kategorilerin ya da kodifikasyonun) bilincinde deildir... Byle bakldnda ideoloji, mesajlarn yaratlmalarna temel oluturan bir semantik kurallar sistemi olarak tanmlanabilir...deoloji, mesajlarn semantik zellikleri bakmndan, mesajlarn dzenlendikleri birok dzeyden biridir (Verondan alntlayan Hall, 1999a: 99)67. Yukarda aktarlan pasajda, ideoloji | kodlama ekseni, belirgin iki niteliiyle net bir ekilde grnrlk kazanmaktadr. lk olarak, ideolojinin ierik ya da mesaja indirgenmeyip bir kodlama sistemi biiminde ele alnmas gerektii

vurgulanmaktadr. kinci olarak, ideolojiyi mmkn klan kurallarn, kodifikasyonun ve kategorilerin bilind bir ekilde ilediine iaret edilmektedir. Bu durum, bir cmle sylendii zaman konuan znenin ou durumda cmlenin grameri ve sentaksna ilikin kurallar teorik olarak ifade edemese de, o cmleyi dilsel kurallara uygun bir biimde dile getirebilmesi gibidir. Bu iki nitelikle alntlanan bu pasajdaki ideoloji kavraynn, konumacnn dnyay nasl yorumlad zerinde fazlaca durmayp mesajlarn yaratlmasn salayan semantik kurallar ya da mesajlarn altndaki yapy daha ok nemsedii grlmektedir. Aslnda bu trden bir deerlendirme tarznn, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar iinde btnyle benimsendiini ifade etmek gtr. nk Dil, zne, deoloji kmesi iinde yer alan almalarn ideolojiyi ele alnnda yap tam anlamyla belirleyici deildir. Anlamn szcelemin znesi tarafndan kurulduuna ilikin vurgu
67

talikler eklendi.

244

da bulunmaktadr. Bu yzden znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda ideolojinin bir tr kodlama ii olduu vurgulanrken, kodlamayla kodam arasnda dolaysz bir zdeliin olmayabilecei de sklkla

vurgulanmaktadr (Hall, 2003: 313). letiim ve medya almalarnda kodlama ve kodam tartmalarn balatan metin, Stuart Hallun Kodlama ve Kodam (2003) balkl makalesi olmutur. Stuart Hall bu makalesinde televizyon sylemi rneinde kodlamann, kodam zerinde yaplandrc bir etkisinin olduunu, ancak kodlamann, kodamn garantileyen bir dzey olmadn belirtir. Bir baka deyile model, mesaj kodlayan profesyonellerin niyetiyle, kodamn gerekletiren TV izleyicilerinin yorumlarnn her zaman birbiriyle rtmediine iaret etmektedir. Bu dorultuda modelde kodamyla ilgili varsaymsal konumlanmdan sz edilmektedir. Bunlardan ilki baskn-hegemonik konumlanmdr. Bu konumlanmda ileti/mesaj, izleyici tarafndan, kodland gndergesel ereve iinden kodamna uratlmaktadr. Bu

konumlanmda kodlaycnn niyetiyle izleyicinin yorumu arasnda uyumsuzluk bulunmamaktadr. Mzakere edilmi konumlanmda, kodam baskn konumla uyum iinde olan ve ona kar olan elerle birlikte mzakere edilerek gerekletirilmektedir. Bu ikinci konumlanmda kodlayc tarafndan yaplan baskn tanmlarn meruluu genel olarak kabul edilmektedir ancak kodam srecinde izleyicinin yerel koullarndan kaynaklanan eitli unsurlar da etkili olmaktadr. Son konumlanmda ise ileti muhalif, bir tarzda kodamlanrken, yelenen anlamn btnl bozulmaktadr (Hall, 2003: 322-326). Bu modelle ilgili olarak ortaya atlan savlardan birisi, yukarda tarif edilen konumlanmn ileti karsnda izleyicinin bireysel ve serbest yorumlar olarak deerlendirilmemesi gerektiine ilikindir. Bir baka ifadeyle modelin arkasnda 245

liberal-oulcu anlayn zne kurgunun olmad vurgulanmaktadr. Bu dorultuda rnein, Stuart Allan okuma konumunun gerek anlamda ampirik ve yaanan konumlar olmadn, bunlarn analitik aklk salamak zere bavurulmu kategoriler olduunu belirtmektedir (Allan, 1998: 115). Benzer bir ekilde Kay Richardson da bu modelin, bir metnin farkl ekillerde okunabileceine dair bir teori olarak grlmesini eletirmektedir. Richardsona gre bu model esas olarak gerekliin okunmas ve anlalmasyla ilgili farkl yollarn olabileceine ilikindir ve bu farkl yollarla metnin yelenen anlam arasndaki uyumu ya da uyumsuzluu ortaya karmaya yardmc olmaktadr (Richardson, 1998: 224). Lawrence Grossberg ise Hallun kodlama/kodam modelinin, gndericimesaj-almlaycdan oluan izgisel iletiim modeli mant deitirilmeden basite kavramlarn deitirilip (retim-pratik-tketim eklinde) yorumlanmakta olduuna dikkat eker. Grossbergin kltrel almalar izgisel iletiim perspektifine indirgeme eilimi olarak grd bu eilim, Hallun modelinin orijinalliini, zgnln ve gcn ciddi biimde bozmutur. Yazara gre modelin reticiler, metin ve izleyiciler eklinde birbirinden ayrm aamay ifade eder ekilde kullanm, Hallun modelini eyletirirken sadece kltrn deil iletiimin ve tketimin zgnln ve karmakln da basite indirgemektedir (Grossberg, 1993: 91-93). Bu konuda son olarak David Morleyin yorumuna deinilebilir. Morley dier yazardan bir lde farkllaarak modelin belirli snrllklarnn olduunu kabul etmektedir. Ancak yine de sunduu nemli almlardan tr bu modelin geerliliinin savunulmas gerektiini ve izleyici kodam konusunda nemli bir balang noktas olarak grlmesi gerektiini ifade etmektedir (Morley, 1999: 140; 2006: 111). nk Morleye gre bu modelin yaplacak olan analizin balang 246

noktas olarak deerlendirilmesinden vazgeilmesi, medya metinlerine btnyle belirleyicilik tanyan bir tr rnga modeline geri dn riskini ciddi biimde barndrmaktadr. Yukarda modelle ilgili genel deerlendirmelere bakld zaman, modelin orijinalinde iletiimin karmak yapsn anlamaya alan bir model olarak ele alnd grlmektedir. Bu balamda eer kodlama/kodam modeliyle ilgili belirli sorunlar yaanmaktaysa, bu sorunun modeli izgisel bir iletiim modeli eklinde basite indirgeyen ya da izleyici ve okuyucunun medya metinleri karsnda farkl konumlanmlar (zellikle de muhalif/kart konumlanm) benimseyebileceine ynelik ar bir vurguyu barndran yorumlarndan kaynakland savunulmaktadr. Aslnda yukarda alntlanan almalarda modelin bir anlamda iini boaltan yazarlarn kimler olduu ya da hangi almalarda bu trden basite kaan yorumlar bulunduu aka ifade edilmemekte ya da bu trdeki rnekler aktarlmamaktadr. Bunun yerine medya ve iletiim almalar alannda bu yndeki genel bir eilim vurgulanmaktadr. Sonu olarak, ortaya konulan argmanlarla modelin poplist yorumlarna kar klarak, kodlama/kodam modelinin kendisinin pek ok durumda tartma d braklmaktadr. Kodlama/kodam modeline ilikin bu deerlendirmeleri gz nnde bulundurarak birka noktay nplana karmak mmkndr. lk olarak

kodlama/kodam, medya ve iletiim almalar alannda her zaman iin bir model olarak tarif edilmitir. Eer bir ey model olarak adlandrlyorsa, bunun belli durumlar iin uygulanabilir olduu dnlyor demektir. Bu balamda her model ister istemez ampirik uzantl ve yaanan bir durumla (uygun ya da uygun deil eklinde) ilikilendirilebilir niteliktedir. Dolaysyla kodlama/kodam modeli iindeki farkl konumlanm, ampirik uzants olmayan analitik kategoriler 247

eklinde dnmek (yukarda Stuart Allann yorumunda olduu gibi) reel anlamda olduka gtr. Bu ilk nokta ayn zamanda medya iletileri karsnda

izleyici/okuyucu/dinleyicinin konumlanmna ilikin ikinci bir noktay da gndeme getirmektedir. zleyici sz edilen baskn/hegemonik, mzakereci ve kart/muhalif konumlardan birisi iinde nasl yer almaktadr? Modelin kendisine bakld zaman bu konumlanmdan birisi iinde yer almann, izleyicinin kendi iradesiyle gerekletirdii bir seim ya da tercih meselesi olmad grlmektedir. O halde bu farkl konumlanmlar, metnin rettii farkl zne pozisyonlar eklinde dnebilir mi? Bu soruyu cevaplayabilmek iin yelenen anlam kavram zerinde biraz daha durulabilir. Stuart Hallun kendisinin de bir rportajnda dile getirdii gibi yelenen anlam reten metindir (alntlayan Morley, 2006: 109). Ancak model, metne btnyle belirleyicilik atfeden yaklamlardan uzaklama abasnn bir rn olarak deerlendirildiinde, izleyicinin yelenen anlam kodlamayla uyum ierisinde benimseyebilecei, bu anlam mzakere edebilecei ya da bu anlama

direnebileceinin de vurguland grlmektedir. Bu yzden dile getirilen farkl konumlanmlarn dorudan metin tarafndan retilen zne konumlar biiminde deerlendirilmesi ok kolay deildir. Dolaysyla bu model u ya da bu ekilde metnin rettii zne pozisyonlar ile izleyicinin metin karsnda kendisini yerletirdii/konumlad pozisyon arasnda belirli bir gerilimi tayor gibi grnmektedir. Belirtilen bu unsurlar dikkate alndnda, bu modelin anlam retiminde metnin ve izleyicinin roln ve gcn konu alan tartmalara ciddi anlamda bir alm salad ifade etmek g grnmektedir. Aslnda izleyicinin metin karsnda konumunu anlamak zere metnin rettii zne pozisyonu zerinde durmak, ilk etapta znenin dilde nasl konumland ve 248

zdelemenin nasl gerekletiine dair sorular zerinde younlamak durumdadr. Ancak gerek kodlama/kodam modeli zelinde gerekse genel olarak medya ve iletiim almalar alannda bu sorulara tatmin edici bir cevap bulunduunu sylemek biraz gtr. Bu durumun belki de en nemli nedeni,

izleyicinin/okuyucunun medya metniyle olan ilikisini zdeleme kuramlaryla aklamann kolay olmaydr. John Ellisin Visible Fictions (1992) adl almasnda da dile getirildii gibi rnein evde televizyon izleme ile sinemada film seyretme pratikleri birbirinden olduka farkldr. Bu balamda film almalarnda, bir sinema filminin izleyiciyi nasl konumlandrd zerinde duran zellikle Screen ve Screen Education dergileri etrafnda gelimi zne teorilerine ilikin tartmalarn bir benzeri medya almalar alannda bulunmamaktadr. Kukusuz bu almada film almalar iinden gelimi ve daha ok psikanalizden beslenen zne tartmalarn olduu gibi medya almalarna tanmas gerektii vurgulanmak istenmiyor. Bu zaten televizyon ve sinema ya da gazete ve sinema ayrmlar dnldnde mmkn deildir. Ancak burada medya almalarnn zne tartmalarnn uzanda ya da kysnda kalyla ilgili temel bir eilim zerinde durulabilir. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, psikanalizden beslenen zne ve zdeleme teorilerine ynelik belli bir kuku tamakta olduu grlmektedir. Bu dorultuda dil, zne ve ideoloji ilikisinin Lacanc yorumlarna ynelik dile getirilen eitli itirazlar bulunmaktadr. rnein Stuart Hallun bu konudaki itirazlarn u ekilde zetlemek mmkndr: lk olarak Halla gre, ideoloji dil gibi yaplamtr ya da bilind dil gibi yaplamtr trndeki ifadelerde yer alan gibi sz, ayn olarak yorumlanmaya balamtr. Bu durum ise ideoloji ve dil ya da bilind ve dil benzerliinin tesine geilerek, bu ilikinin 249

zdelik ilikisi biiminde yorumlanmas sorununu ortaya karmtr. kinci itiraznda Hall, psikanalizin znenin dil ve sembolik iinde kurulduu ynndeki vurgusunun, znenin sadece dilsel bir kategori olarak ele alndn akla getirdiini sylemektedir. Bylelikle toplumsal oluuma ilikin referanslar dlanarak, Lacanc psikanalizde zneye ayrcalkl bir konum atfedilmektedir. nc olarak, Freudun ve Lacann zne anlay evrensel niteliklidir. Tm znelerin tm toplumlarda ayn biimde kurulduu varsaylmaktadr. Bu durum znelerin tarih ve toplum tesi bir ekilde ele alnp, akn ve evrensel biimde deerlendirilmesi sorununu ortaya karmaktadr. Hallun iaret ettii drdnc itiraz, dil ve ideoloji ilikisini tartmak zere Screen teorisinde gelitirilen zne tartmalarn nemli ve gerekli olduuna, ancak zgn sylemlerin, ideolojilerin ve bunlarn ilevlerini anlamada yetersiz kaldna ilikindir. Bu dorultuda Screen teorisi rnein znenin ataerkil ideoloji iinde nasl konumlandn aklamak iin nemli olsa da, farkl zamanlarda ya da farkl toplumlardaki ataerkil ideoloji(ler) arasndaki ayrmlar ortaya koymada yetersiz kalmaktadr. Bunun da tesinde Screen teorisi znenin her zaman ve zaten ataerkil dil/ideoloji iinde konumlandn kabul ettii iin, znenin belli durumlarda bu ideolojiyi nasl araladn ya da kesintiye urattn aklayamamaktadr. Beinci bir itiraz noktas, drdncyle balantl olarak, ideoloji iinde mcadele iin Screen teorisinin fazlaca alm sunamadna ilikindir. Halla gre Screen teorisi, Althusserin deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar adl almasndan devrald znenin zaten her zaman ideoloji/dil iinde yer alna ilikin argmanla, yerleik olanla mcadele edip, alternatif sylem ve dil oluumuna ilikin fazlaca alm sunamamaktadr. Son olarak Hall, Lacanc psikanalizin fallus merkezli oluuna

250

deinerek, kadnn toplumda ve dilde ataerkil hkimiyet altnda negatif bir e eklinde kavranmasn eletirmektedir (Hall, 1980: 160-162)68. Benzer bir ekilde David Morleyin almalarnda da Screen teorisi bata olmak zere psikanalizden beslenen zne ve zdeleme kuramlarna ynelik eitli eletirilere rastlanmaktadr. Morley ncelikli olarak, bu kuramlarn belirli psikanalitik sreleri (dip kompleksi, ayna evresi, kastrasyon vs.) evrensel olarak kavramasn eletirmektedir. Yazara gre bu durum znenin evrenselci, tarihd ve zselci bir bak asyla deerlendirilmesine yol amaktadr. Morleyin itiraz ettii bir dier nokta, Screen teorisinin metinle zne karlamasn, anlam zerine mcadele biiminde kavramada yetersiz kalna ilikindir. Morley psikanalizden beslenen zne kuramlarnda, metnin zneyi ne ekilde konumlandraca psikanalitik dzeyce nceden belirlendii iin, bu kuramlarn metne belirleyicilik tandn ve bu durumun da okuyucunun/izleyicinin btnyle etki altnda tutulabileceini varsayan rnga modeliyle benzerlik tadn savunmaktadr. Morleyin bu itirazndaki

nemli bir unsur, Screen teorisinin, metnin konumlandrd hayali zneyle bu konumu stlenmeye arlan toplumsal znenin zde saylmasna yneliktir. Bir baka ifadeyle zdeleme kuram, znenin kurulmasyla, znenin arlmasn bir ve ayn ey sayarak, toplumsal znenin metin tarafndan ima edilen znenin tesinde, kltrel ve tarihsel sistemlerin heterojenlii iinde konumlanm zne olduunu gz ard etmektedir. Morleye gre bu durumun belki de en sorunlu yan zdelemenin

68

Aslnda Stuart Hallun yukarda zetlenen itirazlarndan yola karak, yazarn, Freuddan itibaren psikanalizin sosyal ve beeri bilimlere sunduu farkl bak alarna btnyle kapal, bu alanlardaki psikanalitik kaynaklarn etkisini inkr eden bir konumda durduunu dnmek yanltc olacaktr. Hallun zellikle kltrel kimliklerle ilgili almalarnda zne konumunun nasl retildii, Ben ve teki ilikisi ile kimlik/zdelik ve farkllk ilikisi erevesinde tartlrken, eylemin ve deneyimin kayna ve z olarak grlen merkezi, tutarl, tamamlanm, sabit nitelikli zne kurgusu sorgulanmaktadr (rnein Hall, 1998a; 1998b ve 1998c). Dolaysyla yukarda aktarlan Screen teorisi merkeze alnarak gelitirilen itiraz noktalar, Hallun psikanalize btnyle kar, rnein Kartezyen zne kurgusunu bal bir yazar olduunu dndrmemelidir.

251

istikrarsz, geici ve koullu deil, verili sabit ve mutlak olarak deerlendirilmesidir. Sonuta bu durum, ideolojik mcadeleyi ve savam imknsz hale getirmektedir (Morley 1980b: 163-173 ; 1992: 59-71; 2005: 428-444). Hem Stuart Hallun hem de David Morleyin yukarda zetlenen itirazlar, ideolojik sylem tarafndan arlm olan znenin evrensel nitelikli, tarih ve kltr d akn bir zne kurgusu eklinde kavranmamas gerektiini vurgulamaktadr. Bu vurgu esas olarak, znenin iinde yer ald konumun tarihsel ve kltrel anlamda farkllaabileceini belirtmektedir. Bu dorultuda yazarlarn bu itiraznda psikalitik teorinin, tarihi, toplumu ve kltr dlayarak bireysellii ve tarihdl merkeze ald ynnde bir kabul bulunmaktadr. Ancak dorudan Freud zerine yaplan deerlendirmelere bakld zaman, psikanalize ynelik bu eletirinin ok da hakl olmad grlmektedir. rnein Ann Game, Freudun bilindn znenin kltrel oluumuna dair bir iaret eklinde kavradn ve onu kltrn n koulu olarak grdn belirtmektedir: Freudu bir aklamada bilind, zneyi kltrle balantlandrr, toplumsal ve zneyi birbirinden ayr dnmeyi imknsz klar (Game, 1998: 77). Gamein bu aklamas dorultusunda psikanalitik teoride znenin, Hall ve Morleyin metinlerinde varsayld gibi, kltrn ve toplumun dnda ve tesinde evrensel bir kategori biiminde ele alnmad sylenebilir. nk Freudun zerinde en ok durduu temel kartlk, doa-kltr ya da doauygarlk kartldr. Bu balamda Freudun kurmann, znenin kltre giriiyle bilindnn oluumu ve nemi zerinde ykselmesi, yazarn kltr dlamadn ya da yok saymadn gsteren belki de en nemli kanttr. Psikanalizin evrensel bir zne kurgusuna sahip olduu eklindeki eletiri bilindii gibi esas olarak psikanalizin dip kompleksini evrensel saymasna dayandrlmaktadr. Ancak dip kompleksinin evrensel kabul edilmesi, onun her 252

tekrarnn zde olduu anlamna gelmemektedir: Freud Oidipus kompleksinin evrensel olduunu dnm olsa bile, her eye ramen bu kompleksin her tekrarnda bir tikellik olduu grne varmtr (Game, 1998: 89). Yukarda psikanalitik srelerin evrensel olarak kavranmasna ynelik zellikle Morleyin itiraznda, evrenselliin farkllamaya izin vermemesi sorun edilmektedir. Ancak bu noktada felsefi adan farklln kartnn evrensellik deil, zdelik olduu da hatrlanabilir. Dolaysyla, evrensellii dorudan farklln kart biiminde kurgulamak bile olduka sorunludur. Yukarda psikanalize ynelik eletirilerde ne kan bir dier nokta, anlamn esas olarak metin ve znenin (zne ve okur/izleyici kavramlar kimi zaman birbirinin yerini alabilecek ekilde kullanlmaktadr) karlamasyla retildiinin varsaylmas nedeniyle, bir metnin ne anlam ifade ettiinin metinsel zelliklerden

karlamayaca dile getirmektedir.

Bu itiraz ideolojik zdelemenin metin

tarafndan garanti altna alnmadn belirtmeye yneliktir. Bu dorultuda Screen teorisinin metin tarafndan retilmi zne pozisyonuna yapt vurgu, Hall ve Morley tarafndan metinsel ve gerek zne arasndaki ayrmn kmesine neden oluyor eklinde deerlendirilmektedir (Pillai, 1992: 230-231). Ancak psikanalitik

yaklamn ortaya att argmanlarn belki de en nemlisi, anlamn ne olduunu ifade edebilecek gerek zne eklinde zsel ve btncl varln olmad aksine, zne kurgusunun eksiklik ve boluk zerine ina edildiini dile getirir. Bu erevede Screen teorisinin gerek zneyi metinsel zneye indirgedii eklindeki eletiri, maddi pratii ve deneyimin nemini vurgulamak iin bir anlamda gerek zneye duyulan arzudan vazgeilemediine iaret etmektedir69. Bir baka ifadeyle Hall ve
69

Kukusuz bu noktada Hall ve Morleyin dorudan Screen teorisi metinsel ve zne arasndaki ayrm kertiyor eklinde bir ifade kullanmadklar bu ifadenin esas olarak Poonam Pilliann, Morley ve Hallun almalarndan kard bir sonu olduu itiraz yneltilebilir. Ancak, her iki

253

Morley, belirli bir medya metni karsnda ne dndn, ne yaadn ve ne hissettiini rasyonel bir biimde dile getirebilecek olan bilinli zne kurgusuna olan ball u ya da bu ekilde devam ettirmektedirler. Aslnda her iki yazarn sz konusu itirazlarn sadece Screen teorisine ynelik olarak dnmemek gerekiyor. Hatrlanaca gibi almann ilk ksmnda Adornonun Freud okumalaryla destekledii medya incelemelerine deinilmiti. Buradaki itirazlarn Adornonun gerek gazete gerekse TV incelemeleri iin de geerli olduu sylenebilir. Daha genel bir ifadeyle sylenirse, znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar, metnin rettii zne konumlar zerinde younlaan psikanalizden beslenen incelemeleri, metnin btnyle

izleyiciyi/okuyucuyu esir aldn varsaydn syleyerek eletirmektedir. Bu trden bir eilim yerine, tarihsel ve kltrel olarak kurulmu znenin metinle bulumasnda, anlam zerindeki ideolojik mcadelenin daha nemli olduu vurgulanmaktadr. Kltrel alanda anlam retimi ve zdeleme tartmalarna ilikin gelitirilen farkl bak alar arasndaki ayrm, zaman zaman psikanalitik ve etnografik almalar arasndaki ayrm biiminde de deerlendirilmektedir. Bu dorultuda rnein Kimberly Chabot Davis (2003), izleyici ve okuyucularn kltrel metinlerle zdelemesi meselesiyle ilgili olarak, psikanaliz ve etnografi alanlar arasnda bir yark bulunduunu dile getirmektedir. Yazara gre toplumsal farkllklarn nemini n plana alan incelemelerin, psikanalitik incelemelere ynelik temel eletirisi u ekilde zetlenebilir: Psikanalizden beslenen incelemeler, metin iinde gml kodlarn izleyiciyi belli bir momentte dikilediini varsayarak, hem aratrmay yapana ima edilen izleyici/okuyucu zerine speklasyonlarda bulunmasna kap ap,

yazarn nceki sayfalardaki psikanalizden beslenen incelemelere ynelik itirazlarna geri dnlecek olursa, Pilliann kulland bu ifadenin ok da geersiz olmad dnlebilir.

254

izleyicinin metnin anlamnn retilmesindeki aktif roln gz ard etmekte, hem de znenin oluumunda tarihsel ve toplumsal balamn nemini grmezden gelerek, evrensel ve tarih tesi bir zne kurgusunun sorgulanmas nnde ciddi bir engel oluturmaktadr. Bu eletiriye karlk psikanalize yaslanan incelemeler ise, etnografik almalarn bilindndan ie balamak yerine, metnin neyi ifade ettiini deneyimleyen ve anlatan bilinli zne kategorisine sadk kalmay tercih ederek, elikili, tamamlanmam ve istikrarsz zneyi kavramada glk ektiklerini vurgulamaktadr. Yan sra etnografik yntem, izleyicinin, metne verdii kendi sosyo-kltrel farkll iinden eklemlenmi yantn tespit etme konusunda etkili olsa da, ulalmas zor olan bilind reaksiyonlarnn ne olduu ve nasl olutuunu aklamada yetersiz kalmaktadr (Davis, 2003: 3-4). Aslnda bu iki yaklamn birbirine ynelttikleri eletirilerde zaman zaman okur/izleyici kategorisi ile zne kategorisi arasndaki ayrmn belirsizletii grlmektedir. Bu dorultuda psikanalize yaslanan incelemelerde vurgu esas olarak zneye ynelikken, okur ve okuma pratii gibi kavramalarn pek kullanlmad grlmektedir. Buna karlk, daha ok izleyici etnografisi olarak bilinen zmlemeler ise vurguyu okur/izleyici zerine yapsa da, zaman zaman zneyi izleyici/okur biiminde kavramaktadr: Metnin anlam, okuyucu tarafndan tanan sylemlere (bilgiler, nyarglar, direnmeler vb) gre farkl farkl kurulacak ve izleyici/zne ve metin karlamasnda hayati faktr izleyicinin kullanabilecei sylemler yelpazesi olacaktr (Morley, 1992-1993: 81)70. Bu almada okur/izleyici ile zne kategorisi arasndaki ayrmn korunmasnn yukarda zetlenen iki farkl yaklam arasndaki tartmaya belli bir alm salayabilecei dnlmektedir. Bu noktaya biraz daha aklk kazandrabilmek
70

talik eklendi.

255

zere, Gayatri Chakravorty Spivakn (2000) Jamaica Kincaidin Lucy adl romanna ilikin okumasna deinilebilir. Spivak makalesinin banda Stuart Hallun ortaya koyduu kodlama/kodam modelinde belirtilen muhalif/kart konumlanma uygun decek ekilde, bu roman yelenen anlama direnerek okumaya alacan ifade etmektedir. Bu noktada hemen Spivakn okuma pratii ve okur ile zne arasnda yapt ayrmn nemli olduunu vurgulamak gerekiyor. Spivak zneyi her zaman iin romandaki konuan Ben eklinde ele aldn belirtmektedir (Spivak, 2000: 339). Bu tanm kukusuz metnin ima ettii zne ile metni okuyan toplumsal zne ayrmn aarak, znenin ncelikli olarak dilsel bir kategori eklinde ele alnmas gerektiini dndrmektedir. zneden farkl olarak makalesinde okura da deinen Spivak, okur olarak doulmadn, eitli kurumlar araclyla kiinin okur haline getirildiini belirterek, okumann esas itibaryla kurumsal olarak retildiine dikkati ekmektedir (Spivak, 2000: 338). Bu iki kategori arasndaki ayrm koruyarak, romanlar zerine dnmenin tek yolunun bu metinleri dillerinin tekillii iinden okumak olduunu belirten yazar, yapt bir tr retoriksel okumayla Lucydeki konuan Benin ne trden bir znellii benimsediini aa karmaktadr. Spivakn bu okumasndaki iki noktann medya almalar asndan da olduka nemli olduu belirtilebilir. Bunlardan ilki, yaplan analizde okur ile zne ayrmnn korunmas gerektiine ilikindir. Bu dorultuda yaplan medya analizlerinde bu iki kavramn birbirinin yerini alabilecek, edeerli kavramlar olarak (yukarda Morleyin bir almasnda rnekledii gibi) dnlmemesi gereklidir. Sz konusu iki kategori arasndaki ayrmn net bir ekilde ortaya konulmamas sonucunda, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, metnin konuan Benine ve onun znelliine ilikin deerlendirmeleri zaman zaman okurun znelliiyle kartrma eilimine sahip olabilmektedir. Bu iki kategorinin kimi zaman 256

birbirine karmas nedeniyle znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, metnin konuan Beni zerine olan deerlendirmeleri, metne btnyle belirleyicilik atfetme eklinde sorunlatrmaktadr. Aslnda analitik olarak zne ve okur ayrmna gidildii takdirde, zneden ve znellikten bahsetmenin dorudan metne ayrcalk tanyarak, metnin okuyucu zerindeki gcn abartma meselesi olmad daha iyi anlalabilir. Spivakn Lucy okumasyla ilikili ikinci olarak, metnin kendine zg dilini aa karan yntemin nemine ilikin bir vurguyla karlalmaktadr. Bu dorultuda, makaledeki bir metni dilinin tekillii iinden okumak gerektiine ilikin vurguyu, bir metnin anlalabilir olmasn salayan, zgn kodlama sistemine ilikin bir zmleme yntemiyle ele alnmas gerektii eklinde yorumlamak yanl olmayacaktr. Spivakn bu vurgusu medya almalar alanna, farkl medya metinlerinin de kendilerine zg dilleri, kodlama sistemleri ierisinden

deerlendirilmesi gerektii ynnde bir alm salayabilir. Bu dorultuda dil, zne ve ideoloji ilikisi tartlrken rnein genel anlamda dilin okanlaml oluunun, ilke olarak bir medya metninin dilinin de okanlaml oluunu garantileyemeyecei daha ak hale gelecektir. Bu ikinci noktann znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan nemi byktr. nk bu trdeki medya almalar, medyann kurmaca nitelikte olsun veya olmasn bir olayn veya durumun anlalr klnmas ynndeki gcnn bir kodlama ve snflandrma sistemi olarak dil araclyla mmkn olduunu ifade etmektedir. Bylesi bir ifade, medya metinlerinin dillerinin tekillii iinde olaylarn nasl anlalr klndnn aklanmasn talep etmektedir. Aada, znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnda, olaylarn anlalr klnmas ve bunlara ilikin 257

anlamn bilenen, tannan ve apak oluu zerine olan tartmalar temasal ereve blmnde deerlendirilecektir.

4.3. Anlam retimi Odanda Kavrayn Temasal erevesi znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ideoloji zerine konumasn ve argman retmesini mmkn klan temalar, arlkl olarak medya ile toplumsal gereklik arasndaki ilikiye dair tartmalara dayanmaktadr. Bu iliki tartlrken znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ortaya koyduu belki de en nemli sav, var olan toplumsal gereklik ve bu gerekliin medya tarafndan aktarlmas trndeki ikililiin almas gerektiidir. Bu dorultuda medya basite toplumsal gerekliin aktarcs ve yanstcs deil, gerekliin kurulmasnda aktif rol oynayarak onun asli unsurlarndan birisi eklinde dnlmektedir. Dolaysyla znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, gereklik ve ideoloji ilikisini tartrken, var olan toplumsal gerekliin medyada ne ekilde yanstldna bakmak yerine, gerein anlamlandrlmasnda medyann stlendii kurucu role bakmak gerektiini vurgulamaktadr. Bylelikle bu kavray asndan tatmin edici bir medya analizi, eylere ilikin anlamn medyada ne ekilde temsil edildiine incelemekten ok, medyann eylere ilikin anlam temsil etme gc/iktidar zerinde younlam olacaktr. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn toplumsal gereklikle bu gerekliin medyada temsili arasndaki ikililii amak zere, medyann gerekliin pasif bir yanstcs olmadna ilikin vurgusu kukusuz, medya dnda eylerin var olmad, hibir durumun ya da olayn yaanmad anlamna gelmemektedir. Yaplan vurgu daha ok, medyann olaylar anlalr klmak zere, olaylarn ve durumlarn ne olduunun tanmlanmas balamnda medyann 258

anlam retiminde stlendii aktif role ilikindir. Daha nceden de aktarld gibi burada sz konusu olan, Stuart Hallun szleriyle, medyann anlamlandrma faili olarak kabul edilmesidir (Hall, 1999b: 88). Stuart Hallun kavrayyla benzer biimde Tony Bennettin Media, Reality, Signification (1982) balkl makalesinde de medya toplumsal gerekliin tanmlayclar biiminde

deerlendirilerek, medyann dolaym faili olduu vurgulanmaktadr. Her iki almada yer alan yorumlarda, medyann bir durumu ya da olay olduu gibi aktarma iddiasnn, esas olarak bu olayn ya da durumun medya tarafndan ne olduunun anlamlandrlmas eklinde deerlendirilmesi gerektiinin alt izilmektedir. Ancak her iki almada da medyann eyleri anlamlandrdn ifade edilirken bu sre, medyann zaten belli olan bir anlam izleyiciye dayatmas eklinde dnlmemektedir. Bylesi bir yorumun yerine, medyann izleyiciye belli bir yorumlama erevesi sunarak, izleyiciler iin olaylarn ve durumlarn anlalr klnmaya alld kabul edilmektedir. Bu noktay, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan ideolojinin devreye girdii nokta olarak deerlendirmek mmkndr. nk ideolojik ileyiin baars, olaylarn ne olduunun artc, alk olunmayan, yerleik yorumlama erevesini sarsacak nitelikte ya da bilinmeyen bir ekilde tanmlanmasndan deil, aksine herkese tannan, bilinen ya da aina olunan bir tarzda tanmlanmasndan kaynaklanmaktadr. zleyici bu noktada eylerin anlamnn zaten medyann tanmlad ve aktard gibi olduunu dnecektir. Bunun tesinde, o konuyla ilgili alternatif tanmlar yaplabileceini aklna getirmeyecektir. Bylelikle medyann etkin bir tanmlama gcne/iktidarna sahip olduu ya da eylerin o ekilde esas olarak medya tarafndan tanmlad grnmez hale gelerek, fark edilmemi olacaktr.

259

Sz konusu ideolojik srecin etkinliini ortaya koymak zere, medyay toplumsal gerekliin tanmlayclar eklinde deerlendiren Tony Bennettin (1982) yukarda deinilen almasnda szn ettii konum n plana karlabilir. Medyann gereklii tanmlama rolne ilikin benimsedii ilk konum, zellikle haber medyas asndan, aktarlan bir olayn spesifik bir tarzda tanmlanmasn ifade etmektedir. Medya dolaymyla aktarlan olaylarn bylelikle, belirli bir politik bak asnn tutunumunu salayacak ekilde sunulmasna katk salanmaktadr. Olaylarn nasl tanmlanaca ve nasl adlandrlacana ilikin medyann stlendii aktif rol n plana karan bu konum, medyann izleyicilere snrlandrlm bir yorumlama erevesi iinden seslendiine de iaret etmektedir. Bu ilk konum gz nnde bulundurulduunda medyann olaylar olduu gibi aktard iddiasnn aksine, olaylar snrlar ayrt edilen bir ereve iinden tanmlad grlmektedir (Bennett, 1982: 288-295). Makalede iaret edilen ikinci konumda, medyann gereklii tanmlama rol, daha ok sapkn olann iaretlenmesi erevesinde ele alnmaktadr. Bu ikinci konumda medya, yerleik toplumsal kurallar tehdit ve ihlal ettikleri varsaylan ve dardakiler olarak adlandrlan pek ok grubun (sulular, alkolikler, uyuturucu kullanclar, sokak eteleri, ecinseller, rockerlar, rapiler vs.) eylem ve davranlarnn anlamlandrlmasnda etkin bir rol oynamaktadr. Medya bu konumu benimserken esas olarak yasa ve dzen ideolojisi ierisinden konumaktadr. Bu dorultuda medyada sz konusu ideolojiye uygun decek ekilde, dardakiler biiminde nitelendirilen gruplarn davran ve eylemleri, sapkn olarak etiketlendii grlmektedir. Etiketleme srecinde sklkla bavurulan iki yntem bulunmaktadr. Bunlar, abart ve stereotipletirmedir. Ancak, belirli davran ve eylemlerin abartlarak ve stereotipletirilerek sapkn olarak etiketlenmesi, toplum iinde sadece 260

medyaya zg bir anlamlandrma pratii deildir. Makalede bu noktada medyann yapt tanmlar daha geni bir ereve iine yerletirmenin nemine deinilerek, medyann sz konusu eylem ve davranlara ilikin tanmlamalarnn, gereklii tanmlama gcne/iktidarna sahip dier kurum ve faillerin (rnein polis, mahkemeler, siyasi partiler, parlamento vs.) tanmlaryla ilikilendirilmesi gerektii vurgulanmaktadr. nk bu farkl anlamlandrma faillerinin tanmlar arasnda ortakyaama dayal (symbiotic) bir iliki bulunmaktadr. Bennettin bu almasnda sz konusu ortakyaama dayal ilikiye dair etkili bir tartmann, bugn artk medya almalar alannn klasiklemi

incelemelerinden birisi saylan Policing the Crisis: Mugging, the State, and Law and Orderda (Hall vd., 1978) ortaya konduu vurgulanmaktadr. Hall ve arkadalar bu almalarnda, ngilterede, Birminghamda yaanan bir kapka olaynn medyadaki temsili zerinden giderek, 1970lerde ngilterede yaanan ekonomik krizin medyada ideolojik olarak yasa ve dzen krizi biiminde kodlandna dikkat ekmektedirler. almada, lke iinde yaanan ekonomik krize ynelik olarak gelitirilen muhafazakr politik stratejilere destek salamak zere, yasa ve dzen ideolojisinin kuruluunda medyann dier anlamlandrma failleriyle birlikte olduka etkili olduunu aa karlmaktadr. Ancak, Bennettin bu almayla ilgili yorumunda da belirtildii gibi, yasa ve dzen krizinin tek bana medya tarafndan retildii dnlmemektedir. Medyann buradaki anlam retiminin, daha geni bir ereve iinden dier anlamlandrma faillerinin ifadeleri ve tanmlaryla birlikte

deerlendirilmesi gerekmektedir (Bennett, 1982: 295-303). Bennettin alntlanan bu makalesinde gereklii tanmlama pratiiyle balantl olarak iaret edilen son konum, medyann bildirdii olaylarn gerisinde yerleik uzlam politikalarnn yattna gnderme yapmaktadr. Bu konum 261

ierisinden deerlendirildiinde, medya alanlarnn mesleki ideolojilerinde ve alma pratiklerinde zellikle parlamenter demokrasinin temel varsaymlarnn verili olarak kabul edildii grlmektedir. Bu kapsamda medyada neyin sylenip, neyin sylenemeyeceine ilikin, medya alanlar iin bile bilind bir ekilde ileyen anlam retim sreci sz konusudur. Statkonun olumlanmasna ynelik olarak ileyen bu bilind srecin etkili oluuyla, makalede bu konumdaki ideolojik ileyiin, nceki iki konuma gre daha az grnr olduu ve bu yzden de, onlardan ok daha etkin olduu vurgulanmaktadr (Bennett, 1982: 303-307). Medya (zellikle haber medyas) bu nc konumu benimseyerek, gerein olduu gibi yanstlmas, yaanm bir olayn hibir mdahaleye uramakszn aktarlmas, hakikatin btn plaklyla sunulmas ve aktarlan bir olayn ya da durumun hibir ekilde arptlmamas trndeki iddialarn daha da

pekitirmektedir. nk bu konumdaki ideolojik ileyiin etkinlii, medyann dorudan belli bir grn szcln yapmasndan ya da tam tersi bir ekilde belli bir grn kartln yaparak, o gr arptmasndan ya da nemsizletirmeye almasndan kaynaklanmaz. Bir baka ifadeyle ideoloji bu konumda, gerek olann doru, arptlm olann yanl biiminde ifadelendirilmesine dayal bir ileyie sahip deildir. Medyann bu konumu benimsemesindeki ideolojik ileyi, rnein belli bir siyasi partiyi destekleyip, bunun yan sra bir dier partiyi yok saymasnn ya da nemsiz klmaya almasnn ok tesindedir. Burada genel anlamda, ierisinde farkl konumlarn bulunabilecei parlamenter politik sistemin kendisinin ve meruluunun desteklenmesi sz konusudur. Bir baka ifadeyle medya bu konumda, zerinde sz sylemenin ideolojik olarak meru sayld ve kabul edilebilir grld politik zemini desteklemektedir. Dolaysyla belli bir konu zerinde ifade edilen grler arasnda belirgin farklar olsa da, bu farkl grler ayn zemin iinde 262

yer alarak, kabul edilebilir, meru saylan grler olmalar anlamnda belli bir ortakla da sahiptir. Bu durum kukusuz dlama, yok sayma, nemsiz klma gibi tekniklere medyann hibir ekilde bavurmad anlamna gelmemektedir. Bu tekniklere daha ok sisteme muhalif olarak tanmlanan gruplarn ve rgtlerin (rnein anaristler, komnistler vs.) haberlerde konu olmas srasnda bavurulduu grlmektedir. Zaten anarist bir grup, ar radikal ve u olarak tanmlanmaktaysa, bu, ancak parlamenter politik sistem iinde konumlanarak yaplabilecek bir tanmdr. Bennettin Media, Reality, Signification balkl makalesinden yola karak medyann anlam retimindeki ideolojik srecin etkinlii ile ilgili konumun genel niteliklerini aktardktan sonra, bu konumla balantl birka nokta zerinde durulabilir. lk olarak znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda var olan toplumsal gereklik ve bunun medyada temsili eklindeki ikililiin almaya alld grlmektedir. Bu trden bir aba, kavrayn dilbilimle olan yakn ilikisi gz nnde bulundurulduunda, gsterilenin artk gsteren zerinde ayrcalkl bir konumu ve stnl olmadn aka ortaya koymaktadr (Bennett, 1982: 287). Gsterilene ayrcalk tayan bak asndan vazgeilmesi, anlam retimini bir tr gsterilenin ne olduunu bulma ve neyi ifade ettiini gsterme giriimi olarak deerlendirmenin ok tesine geildiini ifade etmektedir. Bylelikle znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn medyada temsil edilen nedir (hangi grtr, hangi karlardr, kimin karlardr vs.) sorusundan uzaklaarak, tekil ve sabit nitelikli gsterilenin aa karlmas ileminden mmkn olduunca kand grlmektedir. Gsterilenin ne olduunu bulma ve iaretleme giriimi ayn zamanda, anlamn sabitliini varsaymay da gerektirmektedir. Bu giriimden uzaklaarak, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn tekil bir anlamn ve gerein 263

analizi yerine, iinde gerein ina edildii medya sylemlerinin analizine yneldikleri ifade edilebilir. Bu sayede medyada konu edinilen bir olayn yaltk bir ekilde ele alnarak, onun anlamn bulma ve znde yatann ne olduunu aa karmaya ynelik sabitleme giriiminden uzaklalm olmaktadr. Deinilmesi gereken bir dier nokta, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan medyann ideolojik anlam retim srecinde gereklik ve yaanmlk vurgularnn nemine ilikindir. zellikle haber medyas

dnldnde, medyann yaanm olan neyse onu olduu gibi aktard sklkla savunulmaktadr. Bu trden bir iddia karsnda znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, medyann yaanm bir olay hibir mdahale olmadan yanstt savnn, medyann belki de en gl ideolojik baars olduunu vurgulayarak, aslnda sz konusu olann, medyann anlamlandrma sistemi ierisinde belirli bir olaya dair mesaj ve anlam retimi olduunun altn izmektedir. Bu dorultuda izleyici rnein haberlerde belli bir olay deil, bu olaya dair, bu olay hakkndaki belli bir mesaj izlemektedir (Woollacott, 1982: 92). rnein bir protestoyu konu alan bir haber dnldnde, izleyici televizyona bakarken basite sz konusu gsteriyi izlemez. O protestoya ilikin spesifik tanmlar, gsterinin gerekelerinin yerleik toplumsal uzlamlara uygun olup olmadna ilikin eitli argmanlar ve gstericilerin belirli bir tarzda adlandrlmalarn izlemekte/duymaktadr. letiim sreci asndan bu durum, izleyicinin dorudan o gsteriyle ilikiye getiini deil, o gsterinin anlamn ifade eden eitli medya mesajlaryla ilikide olduunu gstermektedir. Ancak medyann dier anlamlandrma failleriyle ilikili olarak bu gsteriye ilikin rettii mesaj ve anlam, medyann ideolojik ileyii iinde ounlukla grnmez klnarak, izleyicinin yaanm bir olaya tanklk ediyormu gibi konumlandrlmasn salamaktadr. 264

znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, haber medyasnn olguculuk ideolojisi ierisinde kalarak, tanklk etme hissinin yerlemesine ynnde i grdn dile getiren itirazlarnda esas olarak, medyann bir olay arptmadan, doru bir ekilde aktarmas gerektiini vurgulamaz. nk buradaki ideoloji tartmas olaylarn medyada doru bir ekilde mi aktarld, yoksa arptlarak yalan yanl veya tarafl bir ekilde mi aktarld meselesinin tartlmasna dayanmaz. Getirilen itiraz daha ok, medyann snrlandrlan ve belli bir ereve iinde sabitlenen gereklii tek, biricik ve deimez gereklik olarak sunmasna ilikindir. Dolaysyla bu bak asndan ideoloji tartmalarnda ele alnmas gereken temel sorun, olup bitenin olduu gibi aktarlmas iddiasn salamlatran dayanaklarn neler olduu, izleyicinin bir olaya ilikin mesaj yerine, o olayn kendisini izlediini ve olaya bir anlamda tank ettiini dnmesini salayan mekanizmalarn nasl i grddr. Yukardaki noktayla ok yakndan balantl bir dier meselede, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, zellikle haber medyasnn sklkla savunduu gerei olduu gibi, tm plaklyla aktarma iddiasnn eletirel bir tarzda ele alnarak sorgulanmas gerektiini ifade etmektedir. Dili, gerei olduu gibi aktaran effaf bir kanal olarak gren kavrayn yerine znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, olup bitenin belli bir anlam ifade edecek ekilde dzenlenme tarz zerinde younlamaktadr. Bu durum daha ok medyada gerekliin yazm kodlarnn neler olduunun tartlmasn salamaktadr. Bylelikle medyada ne, nasl syleniyor, sylenebilir olann gerisinde ne tr uzlamlar bulunuyor ve sylenemez olan nedir gibi sorulara yant aranmaktadr. Bu sorularn yan sra incelenen medya metninin bir kapanma m rettii, yani belli bir gsterileni sabitlemeye mi alt, yoksa farkl okumalara ak m olduu trndeki 265

sorularn da tartld grlmektedir. Daha nceden de belirtildii gibi, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar bu trden sorgulamalarda, medya metinlerinin yaplam olduunu ve amacnn ideolojik kapanmay salamak olduunu belirtse de, mutlak bir kapanmann hibir zaman iin gereklememesi nedeniyle, bu metinlerin farkl tarzdaki okumalara olanak tanyabileceini vurgulama eilimindedir. Medya metinlerinin farkl tarzlarda okunabileceine ilikin vurgu ister istemez znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn izleyici aratrmalar zerinde durmasna neden olmutur. znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar ierisinde izleyici aratrmalar kapsamnda deerlendirilebilecek olan incelemeler arasnda belki de en ok referans verilen iki alma David Morleyin Nationwide Audience (1980a) ve Family Television (1986) balkl almalardr. Morleyin her iki almasnda da izleyicinin anlam retimi ve anlamlandrma pratikleri zerine deerlendirmelerde bulunulmaktadr. Bu dorultuda Nationwide Audienceda izleyicinin cinsiyete, rka, snfa ve etnik kkene dayal farkl toplumsal belirlenmilik dzeylerinin, BBCde akama doru yaynlanan Nationwide adl haber aktalite programnn kodamlanmasn nasl ekillendirdii ele alnmaktadr. Yaplan incelemede oluturulan farkl odak gruplarndan rnein banka ve gazete yneticilerinin program baskn-hegemonik konulmanm ierisinde kalarak yorumladklar, eitim fakltesindeki ve siyaset bilimi eitimi alan prencilerin mzakereci konumu benimsedikleri, sendika grevlilerinin ve siyah rencilerin kodamn muhalif konumlanm ierisinden yaptklar ortaya

konmutur. Family Televisionda ise, kentli, orta ve alt snftan gelen ailelerin televizyon izleme pratik ve alkanlklar, zellikle aile iindeki yerleik cinsiyet politikalar erevesinde tartlmaktadr. Aada dorudan Morleyin bu iki 266

almasna ynelik olmasa da, znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar iinde nemli bir yeri olan, daha ok izleyici aratrmalar, almlama zmlemeleri ve izleyici etnografisi balklar altnda toplanan almalara ilikin birka nokta zerinde durulacaktr. lk olarak izleyici etnografisi trndeki almalarn gerisinde yatan, genel anlamdaki etnografi aratrma ve yntemine ilikin kimi varsaymlar ele alnabilir. Klasik anlamda etnografi aratrma ve yntemi, aratrmay yapan zneye inceledii nesnenin gerekliini, yaantsn, otantikliini ve sahiciliini bilmek, tanmak ve aktarmak anlamnda nemli bir otorite salamaktadr. James Cliffordn ifadesiyle etnografik otoritenin temelinde, etnografn, bize, tekilerin gerekliini tercme ettii anlay yatmaktadr (Clifford, 1986: 7). Bu balamda etnografik incelemelerin pek ounda, ben ve teki ile zne ve nesne arasnda keskin bir ayrm kurulmaktadr. Bylelikle bu trden aratrmalarda, birbirini tamamlar nitelikte, teki olarak nesnenin kuruluu ve nesne olarak tekinin kuruluu biimindeki iki temel ileyiin izini srmek mmkn hale gelmektedir. Bylesi bir ileyi de, sklkla bavurulan mlakat ve katlmc gzlem teknikleriyle, zaman zaman deneyime ncelik ve ayrcalk tanyarak, deneyimin aktarlmasnn ve tercmesinin, aratrmay sahici kldn varsaymak trnde bir sorun tayabilmektedir. Deneyim ve znelliin yaplan aratrmada dolaymsz olarak aktarldnn varsaylmas, etnografik aratrmalarn hem gl hem de problemli ynn oluturmaktadr. Gl yn, birinci azdan aktarlan deneyimlerin, aratrmay daha sahici, daha inandrc ve daha gvenilir kldnn dnlmesinden

kaynaklanmaktadr. Bu noktann ayn zamanda bir problem olmas, yrtlen aratrmada, yaanlann en yetkili azdan iitildiinin varsaylmasndan

kaynaklanmaktadr. Bu noktada aratrmada, deneyim sahibine ait gerekliin olduu 267

gibi, ne yaanmsa ya da ne hissedilmise o ekilde aktarld dnlmektedir. Bylesi bir varsaym karsnda, aratrma yaplan konuyla ilgili olarak, rnein mlakat yaplan kiinin, kendi hikyesini olduu gibi yanstmasnn mmkn olmadn belirtmek olduka nemlidir. nk aratrlan konuyla ilgili birinci azdan dinlenilen deneyim, yaanlm olan deneyimin kendisi deildir. Bu balamda deneyimin aktarlmas derken, yaanm olann sonraki bir zamanda ve sonraki bir ortamda hatrlanmasndan bahsedilmektedir. Dolaysyla sz konusu olan, yaanlm bir deneyimin belli bir zaman ve meknda ifadelendirilmesidir. Bu ifadelendirme dil araclyla, dile bavurularak kurguland iin, bunun saf, otantik, hibir mdahaleye uramam olduunu dnmek yanltc olacaktr. Dile getirilen deneyimde mlakat yapan ve yaplan arasndaki iktidar ilikisinin etkisi de gz ard edilemez. Bu nedenle ikisi arasndaki diyalogun aralarndaki iktidar ilikilerince yaplandrlm olmas kanlmazdr. Aslnda aratrmacnn szl iletiimde bulunmad, sadece katlmc gzlemci olarak yer ald almalarda bile, iktidar ilikisinin kaybolmadn sylemek mmkndr. Bu dorultuda rnein, aile iinde bir aratrmacnn da yer ald ortamdaki TV izleme pratii ile ailenin, aratrmacnn bulunmad salonda, kendi banayken sergiledii TV izleme pratii arasnda ciddi farkllklarn bulunduu aktr. Yan sra, mlakatn yapld ortamn ve zamann da deneyimin ne ekilde tarif edileceinde ve kurgulanacanda nemli bir rol oynad eklenebilir. Aslnda sralanan bu noktalar etnografik aratrmalarda n plana yerleen deneyimin kurgusal niteliini aa karan zellikler eklinde de ele alnabilir. Bu nedenle gerek deneyimin, znelliin birebir yansmas olduu dncesinden, gerekse deneyim ve znellie ulamann en etkili yolu olarak grlen mlakattaki konumann

268

dolaymsz ve effaf bir tarzda, bir deneyimi olduu gibi aktarabilecei dncesinden vazgeilmesi gerekmektedir. Etnografik aratrmalardaki deneyim meselesi zerinde durulurken bu aratrmalarda aslnda iki tr deneyimin n plana karldn ifade edilebilir. Buna gre ilk deneyim tr, hakknda aratrma yaplan grup ya da kesimin deneyimiyken (medya almalarndaki etnografik yntem dnldnde bu, izleyicinin deneyimidir), ikincisi ise, gzlem ve katlmc gzlem teknikleriyle kurulan aratrmacnn kendi deneyimidir. Her iki deneyim tr de birbiriyle ilikili olarak aratrma metninde, zerine sz sylenen yaantnn ne ekilde kurgulanacan belirlemektedir. lk deneyim trnde konumann dolayszl varsaymyla hareket edilerek, geree saydam bir ekilde ulalabilecei dnld iin, mlakatn da bir dolaym tarz olduunun gz ard edilebilmektedir. Bunun sonucunda da mlakattaki konumada yer eden tarihsel, toplumsal ve politik kstlamalarn neler olduu, bu kstlamalarn konumaya nasl etki ettii veya konuan znenin bu kstlamalar iinde nasl kurguland gibi konular zerinde dnlmemektedir. Aratrmacnn kendi deneyimini ifade eden ikinci trde ise, deneyim aktarlrken ya da gzlemlenirken aratrmacnn orada olmas, yaanan gereklie birebir tanklk etmesi eklinde ele deerlendirilebilmektedir. Bu durum ise aratrmacnn grdklerinin ve dinlediklerinin gerein en saf, en otantik ve en doal haliyle aktarlmasna katk saladnn dnlmesine neden olmaktadr. Sonuta her iki deneyime yaplan ar vurgu, zaman zaman aratrma metninin, genel anlamda deneyimin dorudan temsilcisi ya da birebir tercmesi biiminde deerlendirilmesine yol aabilmektedir. Buradaki temel sorun, bir aratrmann iyi ve baarl olmas iin, geree ulama yolunda engel olabilecek her trl dolaymdan 269

kanlmas gerektiinin varsaylmasna ilikindir. Oysa deneyimin neyse o olarak, dolaysz bir ekilde ifadelendirilmesi ve aratrma metnine aktarlmas mmkn deildir. Bu nedenle otantiklik, sahicilik ve gerein en saf ve doal halini yanstma tutkusundan vazgeilmesi gerekmektedir. Bu noktalar dile getirmek kukusuz etnografik aratrmalarn yaplmamasn sylemek anlamna gelmemelidir. Burada daha ok etnografik aratrmalarda deneyimi gerekle eitleyen mantktan uzaklalarak, aratrmada ele alnan deneyimin ne trden bir balam iinde olutuu ve deneyimi dile getiren ifadelerin tarihsel ve toplumsal snrllklarn neler olduu konular zerinde daha dikkatli ve incelikli bir ekilde dnlmesi gerektii vurgulanmak istenmektedir. Bu sayede bir aratrmada konu edinilen deneyimin, o ekilde kurgulanmasn mmkn klan kstlamalarn daha belirgin hale gelmesi salanacaktr. Etnografi aratrma ve yntemine ilikin kimi durumlarda ortaya kabilen birka soruna deindikten sonra, aada bu ksmn son blmnde znellik motifli ideoloji kavraynn, benimsedii ideoloji yaklamn kristalize eden ifadesel ortaklklar ele alnacaktr.

4.4. fadesel Ortaklklar 4.4.1. Medyadaki allagelmi, yerleik ve hkim tanmlamalar ile aklama tarzlarnn sorgulanmas gerektiini dile getiren ifadelerin oluturduu ortaklk: znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda, medyada szcelemin znesinin belirli tarzda tanmlar ve aklamalar yapmasn mmkn klan kltrel balamn snrlarnn aa karlmas gerektii sklkla vurgulanmaktadr. Snrlarn ve erevenin belirgin hale gelmesine yardm eden bir analizle medya

270

metinlerinde ideolojinin ne ekilde ilediinin ve nasl etkinlik kazandnn anlalabilecei varsaylmaktadr. Bu sayede, medyada yerleik bir hal alm, teden beri belirli bir tarzyla kullanlan ve benimsenen pek ok aklama ve tanmn kendiliinden, doal bir ileyiin sonucu ortaya kmadnn grnr hale gelecei varsaylmakta ve bu aklama ve tanmlarn geerliliinin sorgulanmasnn sz konusu olabilecei dnlmektedir. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, bu trden bir sorgulamayla medya ideolojiktir (Hall, 2002: 118) sloganyla dile getirilen, medyaya ideolojik olma nitelii kazandran kimi zelliklerin aa karlabileceini kabul etmektedir. Medyada ideolojinin ileyii ve etkinlik kazanmasyla ilgili bu zellikler grup altnda deerlendirilebilir. Bunlar srasyla doalclk ve olguculuk, tarihsizletirme ve sonsuzlatrma ve son olarak evrenselletirme ideolojilerine ait zellikler olarak adlandrmak mmkndr. lk olarak daha ok haber medyasnda karmza kan doalclk ve olguculuk ideolojisini ele alnacak olursa, bu ideolojinin temelde, medyada okunan, izlenen ya da duyulan hikyelerin gerekte yaanm olann hibir mdahaleye uratlmakszn aktarm eklinde sunulmasna dayand grlmektedir. Olaylar gazetede yazld gibi ya da televizyonda gsterildii gibi gereklemitir. Aktarlanlar yalan ya da uydurma deildir, verilen enformasyon hibir ekilde yanl veya arptlm deildir. Kasti olarak izleyiciyi/okuyucuyu kandrmay hedefleyen bir hata yaplmamtr. zellikle haber medyasnn sklkla tekrarlad bu argmanlar bir haber yanl, arptlm ve/veya aldatc bilgi iermiyorsa, o haberin ideolojik saylamayacan vurgulamaya yneliktir. Bu tr iddialar karsnda znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, bir medya temsilinin tek bana olgusal

271

gereklerle uyumlu olmasnn, onun ideolojiden muaf olduu anlamna gelmediini vurgulamaktadr. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn dile getirdii bu itiraz amlayabilmek zere bir rnek haber ele alnabilir. Dar ve snrlandrlm anlamda ideoloji tartmalarna uzak saylabilecek bir haberi dnerek, rnein toplu tama aralarnda alanlarn greve gitmesi nedeniyle kent trafiinin skmasn konu alan bir haberi, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn bak asyla deerlendirmeye alalm. Kukusuz o gn, o kentte, alanlar gerekten greve gitmitir, o gn toplu tamaclkla ilgili aksaklklar gerekten yaanmtr ve bu durum kentte trafik younluuna neden olarak gerekten eitli gecikmelere sebebiyet vermitir. Bylesi bir rnekle ilgili olarak, oulcu demokratik gelenekten beslenen habercilik anlay, eer ortada uydurulmu bir grev yoksa ya da grevin yol at trafik sorunlar ciddi bir ekilde abartlp arptlmadka bu haberin gerei ve doruyu yansttn ifade edecek ve bu haberde ideolojik srecin ilerliliinin bulunmadn syleyecektir. nk ideolojik etkinliin sz konusu olmas iin, bilinli bir ekilde greve katlanlarn aleyhine, onlar ktlemek zere kimi olgularn uydurulmu veya arptlm olmas gerekmektedir. Ancak daha nceden de deinildii gibi znellik motifli ideoloji kavraynn temelinde bilginin uydurulmu olmas, yanlgya yol amas, arptlm olmas veya gz boyamas bulunmaz. Bu dorultuda yukarda ele alnan haber rneinde, medyann ideolojik baarsnn aranaca yer, haberin olgusal dzeyde gerekleri yanstp yanstmad tartmas deildir. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan bu haberdeki olguculuk ve doalclk ideolojisi temelde medyann, toplum iinde, grevi tanmlama iktidarna sahip kurumlardan biri 272

olduunu grnmez klndn ve medyann greve ilikin herhangi bir tanm yapmadn, olay neyse onu aktardn dillendirmektedir. Kukusuz ideolojinin gc asndan bunun sadece haber metninde dillendirilmesi yeterli deildir. zleyici ya da okuyucu da bu olayla ilgili nelerin olup bittiini apak bir ekilde, olduu gibi, herhangi bir arptma, kandrmaca ya da gz boyama olmadan izlediini ya da okuduunu dile getirmelidir. Ancak bu ekildeki bir izleyici/okuyucu kabulyle medyann belli bir zaman dilimi ierisinde gerekleen bir olaya ait grntler, fotoraflar, tanmlar ve aklamalar arasndan seme yaparak, olayn btnl ve esasyla ilgili belli bir anlam kurgulad ve sabitledii grnmez klnabilecektir. Bylesi bir ideolojik ileyiin sonunda izleyicinin gereklemi bir olaya ilikin spesifik bir mesaj yerine olayn kendisiyle yz yze geldii ve ona tanklk ettii kabul edilmektedir. Stuart Hallun Kltr, Medya ve deolojik Etki balkl makalesinde medyada doalclk ve olguculuk ideolojisinin etkinliinin, grsel ve belgesel karakterinden tr, dier aralara kyasla zellikle televizyonda belirgin olduu ifade edilmektedir. Bu makaleye gre televizyon syleminin gereklik etkisi, izleyicinin eyleri kendi gzleriyle gryor olmasnn tanklna dayandrlarak elde edilmektedir. Sonuta bu durum, televizyonun nerme ve aklamalarnn saf bir betimleme olarak deerlendirilmesi ve televizyonun grsel syleminin, kurgu, seme ve dzenlemeden muafm gibi ele alnmasn beraberinde getirmitir (Hall, 1999b: 105). znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn medyann ideolojik ynne yapt vurguda dikkati eken bir dier ideolojik ileyi, tarihsizletirme ve sonsuzlatrma biiminde karmza kmaktadr. Bu nitelik, medyada konuan zneye ait ideolojik szn, tarihsel adan somut ve kendine zg 273

bir erevesinin olduunu ihmal ve inkr etmeye ynelmitir. Bu sayede medyann belli bir olaya ilikin oluturduu tanm ve aklamalarn, iinde yapland tarihsel koullarn ve kurumsal iktidar ilikilerinin grnrl mmkn olduunca azaltlm olmaktadr. Yaplan aklama ve tanmlamalarn tarih tesi bir hal almas ise, olaylarn her zaman ve zaten o ekilde anlamlandrldnn varsaylmasyla daha da pekimektedir. Bylelikle, eylere ilikin farkl anlamlarn retilebilecei dnlmez olmakta ve sz konusu sabitlenmi anlam, genel geer bir ilke halini alabilmektedir. znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar, medyadaki tarihsizletirme ve sonsuzlatrma ideolojini sralanan bu niteliklerle eletirmektedir. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, medyadaki tarihsizletirmeye ve sonsuzlatrmaya ynelik ideolojik ileyiin aa

karlmasyla, eitli olaylara ilikin medyada retilen anlamn bal olduu tarihsel koullarn daha etkin bir tarzda vurgulanabileceini savunur. Bu dorultuda yaplacak olan detayl bir analiz, medya metinlerinde anlamn ne olduunu ve neyi ifade ettiini kefetmek yerine, anlam retildii balama yerletirmeyi, yerine oturtmay hedefleyecektir. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn tarihsellii n plana karmas, sahip olunan tarih anlay asndan kat bir belirlenimcilii yanstmaz. Bu yzden bu ideoloji kavray iinde benimsenen tarih anlay, tarihi teleolojik bir bak asyla deerlendirmez, tarihi ngrlebilir aamalarn ilerlemesi eklinde ele almaz, tarihin zorunlu olarak belirli kurallara gre ilerlediini dnmez. Bunlarn yerine kavray iinde ne karlan tarih anlaynda olumsallk ilkesine vurgu yapldn grlmektedir. Olumsallk ilkesinin benimsenmesiyle znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar, imdinin kendine zg 274

eklemlenmeler sonucunda kurulmakta olduuna dikkat ekmektedir. Bu noktann dikkate alnmas, medyann, hep o ekilde gerekleenin ve apak olann doalln bozmadan yanstt varsaymnn geerliliinin sarslmasna yol aarak, medya metinlerine ilikin olarak yaplan incelemelerde tarihsel erevenin nemini anlamaya yardmc olacaktr. Tarihsizletirme ve sonsuzlatrmayla yakndan ilikili, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn ideolojik ileyiin sorgulanmas srasnda aa karmay hedefledii bir dier ideoloji, evrenselletirme ideolojisidir. Bu ideoloji daha ok medyada yaplan tanmlama ve adlandrmalarn, evrensel geerlilie sahip tanmlar eklinde sunulmasnda karmza kmaktadr. znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarna gre, medyann ideolojik gc kapsamnda gze arpan nemli unsurlardan birisi olan evrenselletirmenin sorunsallatrlmasyla, medya metinlerinin anlamnn genel geer bir ilke iinde hapsedilemeyecei de ortaya kacaktr. Bylelikle anlamn kuruluunda, okur ile metin karlamasnn geici, deiken ve nihai olmayan niteliklerini vurgulamak mmkn hale gelecektir. znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar, en ok doalclk ve olguculuk, tarihsizletirme ve sonsuzlatrma ve evrenselletirme ideolojileri biimleriyle karmza kan ileyilerin sorgulanmas gerektiini vurgularken, bu trden bir abann medya almalar alannn politik ve etik giriimi olmas gerektiinin de altn izmektedir. Bu dorultuda medyada aikr olann ne olduu, bu aikrln ve belirginliin nasl doal, kendiliinden ortaya km ve apak olan gereklii yanstyor gibi grndn doalclk, olguculuk, tarihsizletirme ve evrenselletirme gibi ideolojik ileyilere bavurarak

yorumlanmasnn, medya almalar alannn politik ve etik sorumluluu haline 275

gelmesi gerektii ifade edilmektedir. Aada bu vurgu, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn bir dier ifadesel ortakl araclyla deerlendirilmeye allacaktr. 4.4.2. Burada ve imdi, yerleik olana ynelik mdahalelerde bulunmann gerekliliini vurgulayan ifadelerin oluturduu ortaklk: znellik motifli ideoloji kavrayn takip eden medya almalar asndan medyann ideolojik ileyiini grnr klma abas, rnein medyada neyin ideolojik tanm ya da adlandrma olduunu iaretleyip, medyann, medyada yaplan ideolojik tanmlardan nasl tamamen temizlenebileceini gstermeyi hedeflemez. Bu yzden incelikli bir medya analizle ortaya konulmaya allan temel mesele, yanl, eksik, arptlm ya da abartlm gereklik trnde ele alnagelmi ideoloji kavraynn karsna, belli bir doruyu ve gerei karmak olmamaldr. Bir baka ifadeyle znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan medya almalar alannn etik ve politik anlamdaki temel iddias, saf olduu kabul edilegelmi bir hakikatin gnna karlmas deildir. Medya almalar alannn etik ve politik iddialarn, epistemolojinin kstlamalarndan uzak tutmaya alan znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar esas olarak, bu zamanda ve bu yerde medyada yerleik bir hal alm ideolojik ifade kalplarnn ve aklama tarzlarnn telaffuzunu mmkn klan dayanaklarn neler olduunu aa kararak, bu ideolojiyi sarsmaya ve onu yerinden etmeye ynelik mdahalelerde bulunulmas gerektiini ifade etmektedir. Bu dorultuda medya almalar alannn sahip olmas gereken temel etik ve politik tutumun, yerleik olanla mcadeleye ynelmi sorumluluk anlay etrafnda geliebilecei vurgulanmaktadr. 276

David Scottn (2005), znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar rnekleri arasnda pek ok almas yer alan Stuart Hallun genel anlamda etik anlayn deerlendirdii makalesinde zerinde durduu bir iki nokta, sz konusu sorumluluk anlaynn daha iyi anlalmas asndan yardmc olabilir. Hallun eitli kitap ve makalelerin yazar olmaktan te, mdahalelerin yazar olduunu syleyen Scott, Hallun almalarn, burada ve imdi olann ayrt edici zelliklerini grnr klmaya alan stratejik mdahaleler olarak nitelendirmektedir. Scotta gre Hallun almalar, imdinin kanlmaz olumsallna balanm bir sorumluluk anlayn iermektedir (Scott, 2005: 3-4). znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn etik ve politik anlamda gelitirmeye alt sorumluluun da, yukarda Scottn szn ettii trden imdi ve burada olann kanlmaz olumsallna balanm bir sorumluluk anlay olduu belirtilebilir. Bu trden bir sorumluluk, mekn, kltr ve tarihi aan bir gereklik anlayyla her durum ve koulda deimez nitelikteki dorunun dile getirilmesini syleyen sorumluluk anlayndan farkl olarak, imdi ve burada gvence altna alnm, hatta kutsanm szn meruiyetini sorgulayarak, o szn farkl bir ekilde

kurgulanabilmesinin mmkn olduunu dndrmeye ynelmitir. Scottn makalesinde iaret edilen bir dier nokta, Hallun almalarnda imdinin olumsalln aa karmak zere, egemen fail konumundaki etik-politik zne kurgusunun terk edilmesi gerektiinin vurgulanmasyla ilikilidir. Scotta gre Hallun metinlerinde imdinin olumsal bir tarzda st(belirlenmi) olmasna yaplan vurgu, imdinin egemen bir failin rasyonel eylemi sonucunda ina edilmediini ya da kefedilmediini aa karmaktadr. Bu anlamda kimse kendisinin, kendi dnyasnn yazar ya da yaratcs deildir. Bu noktadan hareketle David Scott, bu trden bir etik-politik anlayn akln sorgusuz hkimiyetini sarsarak egemen aktrn 277

snrlarn aa karmaya yardm ettiini vurgulamaktadr (Scott, 2005: 7). Bu meseleyi znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn yerletirmeye alt sorumluluk anlay erevesinde dnecek olursak, Scottn iaret ettii trden bir znellik anlaynn, znellie ilikin her tr temsilde, zselci tamlktan, yetkinlikten ve saf otantiklikten vazgemeyi ne kard sylenebilir. Bu dorultuda znellik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn benimsedii zne kurgusunun, zsel ve doal olarak belirli bir kimliin sabit taycs, kendi karlarnn ne olduunu bilen ve buna uygun davranan, aklc, sz syleme ve rasyonel eylemde bulunma iktidarna sahip, etkin zne kurgusunu sorgular nitelikte olduu grlmektedir. Egemen fail anlayn sorgulama sorumluluu olarak da adlandrabileceimiz bu durum, znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan, anlamn, iktidarn, eylemin ve ifadenin kayna olarak merkezi, tutarl ve evrensel zne anlayn yerinden etme abasna karlk gelmektedir. Sonu olarak bu trden bir yerinden etme abasyla, her eyden nce znenin kltre nsel bir kategori olmad vurgulanmaktadr. Evrensel nitelikli, aklc ve tutarl zne kurgusunun sorgulanmas, birebir zdelik ve ayn olma durumuna ilikin ifadesel dzenden kanan bir farkllk anlaynn gelitirilmesine yardmc olmutur. Sz konusu farkllk kavray, medya almalar alannda, bir ideolojik sylem ierisinde farkl zne konumlarn ve bu farkl konumlar arasndaki ideolojik mcadeleye odaklanan metinlerin retiminde belli bir arta neden olmutur. Bu trden incelemeler almann son ksmnda Hegemonya, ktidar ve deoloji bal altnda deerlendirilecektir.

278

5.

Hegemonya, ktidar ve deoloji almann bu son ksmnda, ideolojiyle ilgili tartmalarn temelde

hegemonya, iktidar ve ideoloji arasndaki ilikilere referansla ele alan medya almalar konu edilmektedir. Bu trden medya almalarnn ideoloji

tartmalarnn merkezinde hegemonyann bir tr kilit kavram eklinde konumland sylenebilir. Bu noktadan hareketle, bu son ksmda ele alnan medya almalarn ekillendiren ideoloji kavray, hegemonik motifli ideoloji kavray olarak adlandrlmtr. Hegemonik motifli ideoloji kavray, hegemonyay, kavramn hkimiyet, liderlik ve rnek tekil etme gibi dier kavramlarla kurduu iliki ierisinden deerlendirmektedir. Bu trden bir deerlendirmede, hegemonyay siyaset

felsefesinin merkezine yerletiren belki de en nemli dnr olan Antonio Gramsci izlenerek, kavram, rzann rgtlenmesi biiminde tanmlanmaktadr. Rzann rgtlenmesi olarak hegemonyann, dayatma, bask kurma, zorlama ve maniple etmekten ok ynlendirmeyi, rgtlemeyi, ittifak kurmay ve nderlii artracak ekilde kullanld ifade edilebilir. Bu ksmn ilk blmde hegemonyayla yakndan ilikili yukarda sralanan eitli kavramlara deinilerek, hegemonyann ayrt edici nitelikleri olan geicilik, sreksizlik, heterojenlik, ksmilik, eliki, tamamlanmamlk ve deime trndeki nitelikler zerinde durulmaktadr. Ardndan Gramscinin hegemonya kavray, ne kan kimi belirgin zellikleriyle betimlenerek ve bu zelliklerin hegemonik motifli ideoloji kavray ierisinde ne ekilde yer ettiine aklk kazandrlmaya allmaktadr.

279

Hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda, belli bir hegemonyay yerletirmek zere harcanan srekli aba vurgulanarak, birbirini tamamlar nitelikli balca iki tartma aknn belirgin olduu grlmektedir. Buna gre, yaplan deerlendirmelerde, 1. Hegemonik anlamn inas iin verilen ideolojik mcadelenin nemi ve gereklilii ile 2. [Bu durumun en nemli sonucu olarak] hibir ekilde tek tip ve homojen nitelikli bir hegemonyann kurulmasnn mmkn olmad

vurgulanmaktadr. Yukarda maddelenen tartma hatlar, almann bu son ksmnn ikinci blmnden itibaren srasyla ideoloji | anlam zerindeki mcadele ve ideoloji | eliki, tutarszlk ve heterojenlik eksenleri araclyla ele alnmaktadr. lk ideoloji ekseni gerek var olan hegemonyann korunmas, devamllnn salanmas ve pekitirilmesi iin, gerekse yerleik hegemonyann yerinden edilmesi ve dntrlmesi iin, anlam zerindeki ideolojik mcadelenin bir zorunluluk olduunu dile getirmektedir. Bir baka ekilde ifade edilecek olursa, mcadelenin devamll ilkesi, bir yandan hibir hegemonyann garanti altna alnamayacana ve srekli olmayacana iaret ederken, dier yandan bir hegemonyann kar, alternatif ya da farkl anlamlar btnyle ortadan kaldramayacan gstermektedir. Ksaca hegemonyann ancak kar-hegemonyayla (counter-hegemony) birlikte var olduunu vurgulamaktadr. Bu aklamalar gz nnde bulundurularak ideoloji | anlam zerindeki mcadele ekseni araclyla deerlendirilecek olan hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temelde, medyay hibir zaman iin tek tip dnce ve inanlarn taycs ve aktarcs olan kurumlar eklinde grmediklerine 280

deinilmektedir. Bu dorultuda hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn, hegemonik nitelik kazanm medya temsillerinde muhalif bir potansiyel tayabilecek olan alternatif ya da kar-hegemonik anlamlarn btnyle kaybolmadn vurgulamalar zerinde durulmaktadr. Hegemonik motifli ideoloji kavrayn kesen ikinci eksen ele alnrken, elikilerin, heterojenliin ve tutarszlklarn hegemonyadan bahsetmeyi mmkn klan zorunlu eler olduuna deinilmektedir. Bu ifade basite her hegemonya iinde, her zaman iin ok sayda elikiler ve tutarszlklar bulunur eklinde yorumlanmamaldr. nk burada dikkat ekilmek istenen nokta heterojenliin, elikilerin ve tutarszlklarn olmad durumlarda zaten hegemonyadan sz edilmesinin de mmkn olmaddr. Dolaysyla heterojenlik, elikiler ve tutarszlk hegemonyaya ikin, hegemonyann o ekilde var olmasna salayan kurucu nitelikler konumundadr. Bu ideoloji ekseni araclyla yrtlen tartmalarda ayrca, bir tr ilikiler alan biiminde kavranan hegemonya ierisinden yaplan ideolojik mcadelenin performatif ve organik gc ve niteliklerine vurgu yapmann, ister istemez hegemonya kavramn elikiler, heterojenlik ve tutarszlkla bir arada dnlmesini gerektirdiine deinilmektedir. Yukardaki aklamalar dorultusunda ideoloji | eliki, tutarszlk ve heterojenlik ekseni araclyla ele alnacak olan medya almalarnda da gerek medya metinleri asndan, gerekse okuyucular/izleyiciler asndan heterojenlik, tutarszlk ve elikinin nemi zerinde durulmaya allmaktadr. Medya metinleri asndan ele alndnda, hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, herhangi bir medya metninde birbiriyle elien ve tutarszlk sergileyen elere sklkla rastlanabileceini belirterek, medya temsillerinin ideolojik

kapanmann bir rnei olarak deerlendirilemeyeceini vurgulamaktadr. Bu nokta 281

izleyiciler/okuyucular asndan deerlendirildiinde ise, hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn snf, cinsiyet, etnitise asndan ayn konumu paylaan farkl izleyici kesimlerinin, ayn medya metninden farkl anlamlar retmesinin mmkn olduunu vurguladklar grlmektedir. Hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn temasal erevesi bu ksmn nc blmnde kltrel metinlerin okvurgululuu temas odanda ele alnmaktadr. Bu kapsamda bu blmde ilk olarak, hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn Valentin Nikolayevi Voloinovdan devrald gstergenin okvurgululuu ve gstergenin snf mcadelesinin bir alan haline gelii trndeki kavramlatrmalar zerinde durulmaktadr. Bylesi kavramsallatrmalar temelde hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, kltrel metinleri, iinde ok sayda vurgunun karlat ve mcadele ettii bir temsil alan eklinde deerlendirmesine yol amtr. Bu nedenle bu blmde kavrayn medya metinlerin anlamn tek ve deimez nitelikli bir gnderge iinde sabitlemenin mmkn olmadn dile getiren argman ele alnmaktadr. Ardndan Voloinovun genel dil incelemesinde ne kard okvurgululuun, medya metinlerinin kendi tekilliklerini ve zgnlklerini gz ard edecek bir ekilde, yazarn, gstergenin tekvurgululuunundan hibir zaman iin bahsetmediini varsayan bir tarzda ve gstergenin okvurgululuunun kendiliinden olumu ya da gstergeye ikin olduunu dnecek biimde, medya almalar alanna tanmasnn sorunlu bulunduu belirtilmektedir. Bir baka ifadeyle gstergenin okvurgululuu kavram medya almalar alanna tanrken, gstergenin her zaman ve her durumda okvurgulu olduunun batan kabul edilmemesi gerektiine ve gstergeyi okvurgulu hale getirmek iin aktif bir mcadele iinde olmak gerektiine deinilmektedir. 282

Bu ksmn son blmde ise hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn ifadesel ortakl, anlam zerindeki mcadelede ideolojik kapanmn imknszln vurgulayan ifadelerin oluturduu ortaklk bal altnda ele alnmaktadr.

5.1. Hegemonik Motifli deoloji Kavray Hegemonik motifli ideoloji kavray, ideoloji tartmasnn temeline, birbirine zde olmayan ve birbirine indirgenemeyecek olan farkl eleri kendi bnyesinde barndran bir sistem ya da oluum ierisinde, bir enin dierleri zerindeki belli bir mekn ve tarihte elde ettii, ezeli ve ebedi olmayan stnln yerletirmektedir. Bu genel tanm dorultusunda, hegemonik ideoloji motifinin hem hkimiyet ve stnlk, hem de liderlik, nclk ve nderlik trndeki niteliklerinin n planda olduu ifade edilebilir. Hkimiyet genel olarak siyasal, ekonomik ve kltrel anlamda ynetimin kurulmas ve srdrlmesine iaret ederken, liderlik ve nderlie yaplan vurgu ise, belirli snrlar iinde kurulan ittifaklar dlamadan, baskn olann politik, ahlaki ve entelektel nclne iaret etmektedir. Hegemonik ideoloji motifi asndan hkimiyet kadar nderliin de rol byktr. nk nderlii kapsamayan hkimiyet, salt emredici bir konuma iaret eder; rnek tekil edici bir konumu imlemez. Bu ekilde ileyen iktidar ise, yani sadece emir veren konumda olmak, uzun vadede bir snfn kendini yeniden retmesine engel olmaktadr. Bylesi bir amazdan uzaklaabilmek iin, hem hkimiyetin hem de liderliin ve rnek tekil ediciliin bir arada olmas gerekir. Sonuta bu iki nitelik bir arada hegemonyann salt bask ve zoru ifade etmediini ve salt belli bir snfn karlarnn dayatlmas olmadn aa kararak, 283

boyun eenlerin rzasyla kazanlan gce/iktidara gndermede bulunmaktadr. Bir baka deyile, hegemonya, ynetici gcn varln srdrmesi ve hkimiyetini devam ettirmesi iin, hkmettiklerinin rzasn kazanmasn ve onayn almasn salayacak farkl stratejiler retmesini, belirli ittifaklar kurmasn ve eitli dnler vermesini talep etmektedir. Bu ekilde, hegemonik motifli ideoloji kavray iinde tartlan hegemonyann, dayatmak, maniple etmek, cezalandrmak, disipline etmek, bask altnda tutmak ve kontrol etmekten ok, ynetmek, ynlendirmek, rgtlemek ve nderlik etmek anlamlarn ierdii grlmektedir. Yukarda hegemonya kavramn tarif etmek zere kullanlan ynetmek, ynlendirmek, rgtlemek ve nderlik etmek ifadeleri zerinde durulacak olursa, hegemonyann cansz bir nesneyi ynlendirmesinin ya da ona nderlik etmesinin sz konusu olmadnn belirtilmesine belki gerek bile yoktur. Ancak ilk etapta gereksiz gibi grnen bu durum, hegemonyann ideolojik, politik, ekonomik ve kltrel adan ynetecei, ynlendirecei, rgtleyecei ve nderlik edecei znelerin retilmesinin zorunlu olduunu aa karmaktadr. Bir baka ifadeyle, etkili bir hegemonyadan sz edebilmek iin, hegemonya ierisinde konumlandrlacak ve onlara nderlik edilecek znelerin retiminin olduka nemli olduu grlmektedir. Hegemonik motifli ideoloji kavray, mevcut hegemonyann muhafazas ve devamll korunduu srece znelerin yerleik hegemonyaya kar olumsuz bir tepki gelitirmeyeceklerini varsayar. Ancak bu durumun hibir zaman srekli olamayaca da kabul edilmektedir. Hegemonya tartmalarnda sklkla tekrarlanan bu noktay, hegemonik motifli ideoloji kavraynn ayrt edici zelliklerinden birisi olarak deerlendirmek mmkndr. Hegemonyann geici oluunu, daimi ve mutlak olmayn dile getiren bu nitelik basite, bir zaman hegemonyann kazanabileceini ancak gvence altna alnamayacan anlatmaktadr. Bir baka deyile hegemonya 284

duraan nitelikli ve ebedi olmayp; ksa sreli ve geicidir. Ayrca gerilim ve istikrarszlkla karlamas da kanlmazdr. Bu dorultuda rnein Charles Woolfson, snfl bir toplumdaki tm hegemonyalarn mutlaka snrl ve eksik olduunu vurgularken, hegemonyann gerilimde var olduuna dikkati ekmektedir (Woolfsondan alntlayan Hall, Lumley ve McLennan, 1985: 12, 18 nolu dipnot). Dolaysyla ideolojik alan iinde hkim ve hegemonik olann stnlnden, birletiriciliinden ve nclnden sz ederken, bu bileenlerin hegemonyay mutlak hale getirmediini, onu bask ve kontrolle eanlaml klmadn belirtmek gerekmektedir. Bu durum kukusuz, bir yandan sonsuza dek gvence altna alnm, istikrarl bir hegemonyann ina edilmesinin mmkn olmadna iaret ederken, dier yandan mcadeleye kapal, przsz ve elikisiz hegemonyann sz konusu olmadn gstermektedir. Hegemonyann, mcadeleye hibir zaman iin btnyle kapanmamas, doas gerei aynla, zdelie ve trdelie indirgenemeyecek olan heterojen yapnn, hegemonik motifli ideoloji kavrayna ait, bir dier ayrt edici zellik olduunu ortaya koymaktadr. Bu balamda hegemonyann trdelikle, aynlkla ve zdelikle bir arada var olmasnn mmkn olmad, hegemonyadan sz edilen her durumda farklln (farkl konumlar, farkl karlar, farkl talep ve beklentiler vs. eklinde) geerli olduu eklenmelidir. Tekrar etmek gerekirse, hegemonyann ina edilebilmesi iin geerli ve belirleyici ilkenin aynlk ve zdelik yerine farkllk olmas gerekmektedir: Hegemonya farklln kaybolmas ya da yklmas deildir. Kolektif iradenin farkllk araclyla inasdr. Kaybolmayan farkllklarn eklemlenmesidir (Hall, 1998c: 83). Bu kapsamda hegemonya btnletiren, birletiren ve kucaklayan bir matris eklinde, eitli kartlklarla, gerilimlerle ve farkllklarla ba ederek, trde ve elikisiz nitelikli bir tamla ve homojen bir btnle ulamay 285

hedeflemez. Aksine kavram, var olmayan bir btnl, ve bu orijinal yokluun stesinden gelerek mcadelelere bir anlam ve tarihsel glere tam pozitiflik vermek iin yaplan eitli yeniden dzenleme ve yeniden eklemleme giriimlerini akla getirmektedir (Laclau ve Mouffe, 1992: 13). Hegemonyann genel kullanmna ilikin bir dier ayrt edici zellii tamamlanmamlk ve ksmilik olarak ifade etmek mmkndr. Hegemonyann tamamlanmaml kavramn bir sre biiminde ele alnmas gerektiini vurgularken onun sabit ve duraan bir yap, matris ya da sistem olmadn gstermektedir. Bu ekilde tamamlanmamlk hem hegemonyann srekli deien ve dnen doasn hem de tekil ve trde olmayn aa karmaktadr: Yaanm bir hegemonya her zaman bir sretir. Bir dizge [sistem] ya da yap deildir. zgl ve deien bask ve snrlar olan yaantlar ilikiler ve etkinlikler btndr. Pratikte hegemonya hibir zaman tek deildir. Herhangi somut bir zmlemede grld gibi i yaplar olduka karmaktr. Ayrca edilgen bir tavrla bir egemenlik biimi olarak var olmaz. Srekli olarak yenilenmesi, yeniden yaratlmas, savunulmas ve deitirilmesi gerekir. Ayn zamanda kendi dndaki basklar tarafndan srekli olarak snrlanr, deitirilir ve snanr. Dolaysyla hegemonya kavramna pratiin srekli ve gerek eleri olan kar-hegemonya ve alternatif hegemonya kavramlarn eklememiz gerekir (Williams, 1990: 90). Marksist gelenek iinde hegemonya zerine en detayl tartmay reten kii, talyan dnr Antonio Gramsci olmutur. Gramscinin 1926da tutuklanmadan nce kaleme ald yazlarnda, hegemonya, daha ok ii snfnn burjuva devletini ykmak zere nc snf konumuna ulaabilmesi iin, toplumdaki smrlen dier snf ve gruplarla yaratmas zorunlu ittifaklar sistemine karlk gelecek ekilde kullanlrken, Hapishane Defterlerinde (1997) kavram, burjuvazinin kendine zg ynetimini kurmas ve srdrmesinin etkin yolu biiminde ele alnr olmutur (Showstack Sassoon, 2001: 273-274). Benzer bir ekilde Christine BuciGlucksmannn Gramsci and the State (1980) balkl almasnda da, Hapishane 286

Defterlerinin en nemli kavram saylan hegemonyann kkenine, Gramscinin eski toplumu ykarak ii snfnn iktidarn yerletirmesi iin yeni bir dzen ina etmesi gerektiini vurgulad 1926 ncesi almalarnda rastlanabilecei

vurgulanmaktadr. Ksaca farkl ieriklerle de olsa, Gramscinin almalarnda hegemonya kavramnn kullanmna ilikin belli bir sreklilikten sz etmek mmkndr. Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe ise bu konuda daha detayl bir aklama getirmektedirler. Yazarlara gre Gramsci, hegemonya kavramn ilk kez kulland Gney Sorunu zerine Notlarda [Questione Meridionale], kavramn Leninist kavranna sadk kalarak, hegemonyay, proletaryann kapitalizme ve burjuva devlete kar mcadelesinde geni kyl kitlelerin onayn almas ve onlara nderlik etmesi kapsamnda sadece politik nderlik anlamnda kullanmtr. Gramscinin politik nderliin yan sra kavram ahlaki ve entelektel nderlik anlamna gelecek ekilde kullanmas ise esas olarak Hapishane Defterlerinde gereklemitir (Laclau ve Mouffe, 1992: 85-86). Aslnda kavramn hem 1926 ncesindeki hem de 1929-1934 yllar arasnda yazlm olan Hapishane Defterlerindeki (aktaran Hawkes, 1996: 115)

kullanmnda, Gramscinin hegemonik snfn daha ok tarihsel, siyasal ve ideolojik ynlerini n plana kardn belirtmek yanl olmayacaktr. nk Gramsci iin snf, ister proletarya isterse burjuvazi sz konusu olduunda, salt ekonomik karlara dayal bir rgtlenmeye karlk gelmez, belirli bir snfn hkimiyetini

srdrmesinde ekonomik ynler kadar, kltrel ve ideolojik boyutlarn da byk nemi bulunmaktadr. Bu noktaya yapt vurguyla Gramsci, ekonomik elikilerin en keskin halinin yaand batl burjuva parlamenter demokrasilerinde, kapitalizmin devamlln 287

nasl

salad

zerinde

dnlmesine

katk

salamtr.

Bu

balamda

hegemonyann, Gramscinin analizi iin merkezi bir kavram haline gelii de, yaanan derin ekonomik elikilere ramen burjuva hegemonyasnn, ii snfnn mevcut sisteme alternatif sunabilecek olan almlarn bastrabilme gcyle aklanabilir. Bir baka ifadeyle hegemonya kavram, smrnn yol at ekonomik elikiler ne denli derinleirse derinlesin, burjuva hegemonyasnn siyasal, ahlaki ve entelektel ncl devam ettii srece proleter devrimin gereklemesinin imknsz olduuna iaret etmektedir. Ksaca ekonomik elikilerin tek bana devrimci dnmn gereklemesini salayacak gte olmadn vurgulamaktadr. Bu yzden ii snf kendi hegemonyasn ina etmek zere, dar snf karlarnn tesine geerek, yerleik burjuva hegemonyasyla mcadele edebilecek kar-hegemonyann inas iin nc olmak durumundadr. Sz konusu nc konum, hegemonyann inasnda entelektellerin nemine dikkati ekmektedir. nk Gramsci iin entelekteller, geni anlamyla rgtleyici ilevi olan herkesi kapsamaktadr (Gramsci, 1971: 5). Bir baka ifadeyle Gramsciye gre entelektellerin neredeyse ideolojiyi yaratmak trnde bir rol bulunmaktadr (McLennan: 2005: 32). Entelektellerin nc konumunu

nemsenmesine ilikin bylesi gl bir vurguya ramen Gramsci, tm entelektellerin ayn niteliklere sahip olmadn belirterek, geleneksel ve organik entelekteller arasnda bir ayrma gitmitir. Buna gre organik entelekteller, belirli bir tarihi durumun organik ifadesini temsil etmektedirler. Geleneksel entelekteller ise egemen bloa btnyle bal, onun bir paras olan, bir nceki tarihsel dneme ait, statkocu ve nceden organik entelektel olmasna ramen, iinde yaanlan dnemde bu niteliini tamamen yitirmi entelektelleri ifade etmektedir.

288

Her toplumsal organizmann kendi ahlaki ve entelektel nderlerini yarattn belirten Gramsci, organik entelektellerin kendinden nceki dnemin mirass olmadklarn, onlarn esas itibaryla yeni durumdan domu entelekteller olduklarn vurgulamaktadr. Bu erevede proletaryann organik entelektelleri, burjuva ahlak ve deerlerini yerinden ederek, eski dnme ve bilme biimlerinin yklmasnda etkin rol oynamaktadr. Burjuva ahlaknn engellerinden syrlm proletaryann organik entelektelleri, Gramscinin Modern Prens adn verdii Parti ats altnda bir araya gelerek, toplumda henz tomurcuk halinde bulunan zgrlk, ilerici ve devrimci elerin birletirilmesine ve toplanmasna yardmc olacaktr. Bu trden rgtleyici faaliyetlere yapt vurgular, Gramscinin entelektelleri, basite belirli alanlarda uzmanlam kiiler biiminde grmediine iaret etmektedir. nk Gramsci iin organik entelekteller, toplumdan bamsz yaayarak soyut fikirler gelitiren idealist filozoflar olmad gibi, halkn yukarsnda ve stnde konumland varsaylan kimi hakikatleri halka benimsetmeyi hedef edinmi misyonerler de deildir. Gramsci organik entelektelleri toplumsal yaama aktif biimde katlan, kurucu, yaratc, ilham verici, ikna edici, birletirici ve rgtleyici siyasal varlklar biiminde deerlendirmektedir: Yeni aydnn zellii, sz ustalnda, yeni duygular ve tutkular bir an iin harekete getiren bu d gte aranmyor artk. Bu yeni zellik aydnn, pratik yaama yapc, rgtleyici, <<srekli inandrc>> olarak karmasndadr. nk o, sadece sz ustas deildir artk. Bununla birlikte, soyut matematik bir kafann da stndedir. Teknik-iten bilimie ve hmanist tarih grne ykselir ki, onsuz, insan sadece uzman kalr ve <<ynetici>> (uzman + politikac) olamaz (Gramsci, 1985: 27). Organik entelektellerin siyasal varlklarnn n plana karlmas, siyaseti dar anlamyla ele alan bir yaklam iinden, bu kiilerin yegne grevlerinin Partiyi iktidara tamak olduunu syleyen yorumla deerlendirilmemelidir. nk 289

Gramscinin organik entelektellere ilikin deerlendirmesi, entelektelleri Partinin hizmetinde, onun propagandasn yapmakla grevli kimseler olduunu vurgulamaz; siyaset kavramnn tanmn geniletecek ekilde kltrel, entelektel, teorik faaliyetlerin nemli siyasi nitelii ve potansiyeli bulunduunu vurgular. Bu balamda entelektel faaliyetin doas gerei sahip olduu siyasi ierim, yerleik inan ve dnce sisteminin dntrlmesi yolunda bir sorumluluk, bilin ve edim yaratt lde ilerici ve devrimci nitelik kazanacaktr. Entelektel faaliyetin, politik faaliyet biiminde deerlendirilmesi, almann bu ksmnn ikinci blmnden itibaren ele alnacak olan hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnca olduka nemsenmektedir. Bu dorultuda hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi pek ok alma retmi olan Stuart Hall, ngiliz Kltrel almalar gelenei iinde ok nemli bir yeri olan Birmingham niversitesi ada Kltrel almalar Merkezinin (Centre for Contemporary Cultural Studies)71 kurumsal konumu ve entelektel faaliyeti itibaryla Gramscici anlamda organik entelektellerin retimiyle

ilikilendirilebileceini vurgulamaktadr (Hall, 1996: 267). Halla gre bu merkezdeki entelektellerin almalar, Gramscinin nl akln ktmserlii, iradenin iyimserlii szn ilke edinerek, politik pratik olarak entelektel ve teorik alma gelitirmenin koullar ve problemlerini mesele edinmitir (Hall, 1996: 267268).

71

ngilterede Birmingham niversitesine bal olarak 1964 ylnda kurulan ada Kltrel almalar Merkezi daha sonra 1987 ylnda Kltrel almalar ve Sosyoloji blm adn almtr. Bu blm, 2001 ylnda, ngiliz niversitelerinde yrtlen aratrmalar deerlendiren kurulun [Research Assessment Exercised (RAE)] 1, 2, 3b, 3a, 4, 5, 5*den oluan yedili deerlendirme skalasndan 3a notunu elde etmitir. Bu sonu, rektrlke belirlenen 4 baar dzeyinin altnda kald iin, blm 2002 ylnda niversite ynetimi tarafndan kapatlmtr (Gray, 2003; Webster, 2004).

290

Kukusuz Hallun yukarda aktarlan ifadesi dorudan ada Kltrel almalar Merkezinin teorisyenleri organik entelektellerdir eklinde

yorumlanmamaldr, nk Hall, organik entelektellerin retiminden bahsederken kavram, metaforik anlamda kullandna deinmektedir. Ancak metafor biiminde de olsa kavramn Hall tarafndan kullanm, medya almalarn da iine alacak ekilde, tm kltrel almalar alanndaki entelektel ve teorik retimin hegemonik mcadele ierisinde sahip olduu gl politik potansiyele dikkati ekmektedir. zetlersek, Gramscinin organik entelektel kavramnn, kltrel almalarca nemsenmesinin balca nedeni, kavramn, kltrel retim zerine olan entelektel ve teorik faaliyetlerin barndrd politik ierimleri aa karabilecek ve kltrel alann, hegemonik mcadele asndan ihmal edilemeyecek bir alan olduunu gsterebilecek entelektellere duyulan gereksinimi vurgulamasdr. Organik entelektellerin, hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnca nemsenmesine yaplan bu deininin ardndan tekrar Gramscinin hegemonya yaklamyla ilgili ne kan kimi kavram ve niteliklere geri dnlecek olursa, Gramscinin genel anlamda rzann rgtlenmesi (Barrett, 1996: 65) olarak ele ald hegemonyann kazanlmas iin yaplacak olan ideolojik mcadeleyi, devrimci dnmn olmazsa olmaz eklinde grdn eklemek gerekiyor. nk Gramsciye gre, siyasal iktidar ele geirilmeden nce siyasal hegemonyann kazanlmas gerekmektedir. Bu hedef dorultusunda toplumun kltrel ve ideolojik yapsn dntrerek hegemonyay ele geirmeyi hedefleyen mevzi/konum sava, zellikle batl kapitalist toplumlarda devrimin en etkili stratejileri arasnda yer almaktadr. Bir baka deyile Gramsci iin, hegemonyann uyguland alan, esas olarak toplumsal snflarn g/iktidar iin mcadele ettikleri sivil toplum alandr. 291

Hegemonyay kazanmak zere sivil toplum alannda verilen ideolojik mcadeleye ilikin iki temel nitelik zerinde durulabilir. Bunlardan ilki, bir nceki cmlede yer alan ideolojik mcadele ifadesinin de dikkati ekebilecei gibi, Gramscinin ideolojiyi esas olarak insan ynlarn rgtleyen ve insanlarn zerinde harekete geecekleri, durumlarnn bilincine erecekleri, savaacaklar, vb. zemini hazrlayan bir tr mcadele alan biiminde tasarlamasdr (Gramsci, 1997: 79). Bu balamda Gramsci asndan ideolojinin maddilii, organiklii ve gereklii, siyasal adan harekete geme gcnde ve sonuta tarihsel olarak gereklemesinde yatmaktadr (Hall, Lumley ve McLennan, 1985: 10). Gramscinin ideolojik mcadeleye yapt bu vurgu, ncelikle ideolojinin, ekonomik ilikilerin dorudan bir yansmas ya da homojen olarak deerlendirilegelen hkim snfn, ekonomik karlarnn dnsel ifadesi olmadn aa karmaktadr. Bu yzden, hegemonik nitelik kazanm ideolojiyi, Gramscici bak asndan kendi iinde farkllaan ynetici bloun g ilikilerinin bir sonucu biiminde deerlendirmek daha uygun olacaktr. Bu mesele ynetilen snf asndan deerlendirilecek olursa, hkim snfta grlen farkllamaya benzer ekilde, ynetilen snfn kendi iindeki farkllamann da ideolojik mcadele iin olduka nemli olduu ve ynetilen snf ile hegemonik ideoloji arasndaki ilikinin, zmseme, kar kma ve dntrme stratejilerince ekillenerek przsz ve elikisiz olmad ifade edilebilir. deolojik mcadele kavrayyla ilgili olarak deinilmesi gereken bir dier nokta, bu mcadelenin her zaman ve her durumda birbirine btnyle zt taraflar arasnda gerekleen ve bir tarafn belirli bir tarihsel momentte dierini mutlak bir ekilde hezimete uratarak onun toplumsal varln ortadan kaldrmasn bekleyebileceimiz trden bir mcadele olmaddr. Bu durum, ideolojik mcadelenin, nceden belli ve zaten bilinen taraflarn birbirini tarihsel ve toplumsal 292

olarak yok etmek zere giritikleri atma olmad gstermektedir. Bunun yerine Gramscinin bak as daha ok, sabit olmayan farkl konumlarn ideolojik mcadelesinde g dengesinin zamana ve koullara bal olarak deiebileceini, gcn hi zaman iin bir tarafa btnyle ve srekli olarak atfedilemeyeceini vurgulamaya yneliktir. Bu nokta, Stuart Hallun deoloji ve letiim Kuram (2002) balkl almasnda u ekilde zetlemektedir: Bu kavray, bir alanda tpk filler gibi savaan nceden oluturulmu bloklar -o tarafta onlar bu tarafta biz- arasndaki mcadele eklindeki bir siyaset anlayn reddeden Gramsciden alnmtr. Gramsci, bunun yerine, siyasetin zellikle modern bir snf demokrasisinde daima farkl konumlar arasnda yaplandrlm bir alanda yaplan mcadele olduunu savunur. Sorun bir konumlar dizgesinin dierini ne zaman yok edecei deil, herhangi bir anda oyunun durumunun, g ilikilerinin, aralarndaki g dengesinin ne olduudur (Hall, 2002: 124)72. Yukardaki alnt, Gramscici anlamda ideolojik mcadelenin organik yapsna, duraan ve sabit olmayna, kesinlii bulunmamas anlamnda ngrlememezliine ve sreksizliine vurgu yaparken, bu mcadeleye dhil olanlara da vaat edici davranlmadna iaret etmektedir. Bylesi bir kavray, mcadelenin bir gn biteceini, en sonunda kartln ve elikinin yok edileceini, dmann hezimete uratlarak ortadan kaldrlacan, vaat edilen baar ve zafere ulaldktan sonra belli bir istikrarn salanacan ve bunun devaml olarak korunabileceini varsaymaz. Aksine mcadele toplumsal formasyonun farkl dzeylerinde eitli biimlerde devam edecektir. almann bu blmnde hegemonik motifli ideoloji kavraynn ayrt edici kimi temel zellikleri ele alndktan sonra, aada hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn genel nitelikleri, ideolojik

mcadelenin kltrel alandaki grnm erevesinde, ideoloji | anlam zerindeki

72

talikler eklendi.

293

mcadele ve ideoloji | eliki, tutarszlk ve heterojenlik eksenleri araclyla deerlendirilmeye allacaktr.

5.2. deoloji | Anlam zerindeki Mcadele ve deoloji | eliki, Tutarszlk ve Heterojenlik Eksenleri Hegemonik motifli ideoloji kavrayn kesen hatlardan ilki olan ideoloji | anlam zerindeki mcadele ekseni temelde, gerek var olan hegemonyann glendirilmesi, korunmas ve pekitirilmesi iin, gerekse yerleik olann deitirilmesi ve dntrlmesi iin, ideolojik mcadelenin devaml olarak srdrlmesi gerektiini vurgulamaktadr. Bu balamda eylerin ne olduunu tanmlama gcne/iktidarna sahip olmak iin giriilen anlam zerindeki ideolojik mcadelenin, hegemonyann tesis edilebilmesinin zorunlu koullarndan birisini oluturduu ifade edilmektedir. Bu trden bir mcadele, tesis edilmi hegemonya erevesinde deerlendirildiinde ise, eylere ilikin mevcut hkim anlamlarn korunmas ve devamllnn salanmas iin de mcadeleden vazgeilmemesi gerektiini, nk hegemonik anlamn hibir zaman iin srekli ve garantili olmadn aa karmaktadr. Sonuta her hegemonya iinde sregelen anlam zerindeki ideolojik mcadele bir yandan hibir hegemonyann ebedi olamayacana aa karrken, dier yandan bir hegemonyann kendisine kart ya da kendisinden farkl olan anlamlar btnyle ezemeyeceine iaret etmektedir: Hegemonyann olaylarn verili ve srekli bir durumu olmayp, aktif bir ekilde kazanlmas ve salamlatrlmas gerektii olgusu, hegemonya kavramnn anlalabilmesi asndan hayati nem tar: Hegemonya yitirilebilir de Srekli bir hegemonya yoktur: Hegemonya yalnzca somut tarihsel konjonktrde tesis edilebilir ve analiz edilebilir. Madalyonun br yz ise, hegemonik koullar altnda bile tabi snflarn total bir ierilmesinin ya da massedilmesinin (rnein Marcusenin Tek

294

Boyutlu nsan balkl almasnda ngrldnn tersine) sz konusu olmayacadr (Hall, 1999b: 223)73. Hegemonyann kazanlmas, korunmas ya da yerinden edilmesinde ideolojik mcadelenin nitelii ve nemi zerinde duran bu alnt, hegemonyann tesisinde etkin rol oynayan kurumlar arasnda yer alan medya asndan ele alnrsa, medyaya ilikin deerlendirmelerde, onlarn basite hegemonik anlam topluma dayatan kurumlar biiminde kavranamayacan gstermektedir. Bir baka ifadeyle, ideoloji | anlam zerindeki mcadele ekseni erevesinde dnldnde, medya, anlam retiminde sahip olduu gle, belli bir hegemonya ierisindeki ideolojik kazanmn sabit ve srekli olmasn garantilemedii gibi, hkim anlamn herkese kabul ettirilmesi ve benimsetilmesi ynnde de i grmemektedir. Bu yzden hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, medyay, hibir zaman iin tek tip dnce ve inanlarn taycs olan kurumlar eklinde grmez, medyann temel ideolojik ilevinin belirli bir dnme tarznn topluma zerk edilmesi olduunu vurgulamaz ve medya metinlerinin anlamnn hibir ekilde dntrlemeyecek olduunu varsaymaz. Anlam zerindeki ideolojik mcadeleyle ilgili olarak deinilmesi gereken bir dier nokta, bylesi bir mcadele kavraynda mcadelenin bir gn biteceinin, nihayetinde bu oyunu kazanarak zafere ulaan mutlak bir galibin olacann ve onun ortaya att anlamlarn devaml olarak korunabileceinin dnlmemesi

gerektiidir. Yukarda da deinildii gibi hibir hegemonya dz, elikisiz, istikrarl, herhangi bir ekilde gerilim iermeyen ideolojik kazanmlar ve baarlar vaat etmez. Zaten hegemonya kavram olarak bir toplumun genelinin hkim snfn karlaryla uyum ierisinde ynetilmesini ifade etmez, hegemonya Gramscinin ifadesiyle, esas

73

talikler orijinal metne ait.

295

olarak egemen grubun karlaryla ona tabi gruplarn karlar arasndaki geici/istikrarsz dengede (Gramsci, 1997: 268) kurulmaktadr. Bu kapsamda rnein haber medyasndaki ii-iveren ilikisine dair temsillerde iveren grlerinin hegemonik nitelik kazandndan bahsediliyorsa, bu durum, medyann sendikalarn ve eitli ii rgtlerinin grlerine yer vermemesinin ya da bu grleri bilinli olarak arptmasnn bir sonucu deildir. Aksine alanlarn ekonomik skntlar bata olmak zere eitli sorunlar medyada yer bulmaktadr. Hegemonyann tesisi asndan buradaki ideolojik baar, medyann ii temsilcilerinin grlerini btnyle dlamayan, yok saymayan, grnmez klmayan ya da kasti olarak arptmayan yaynlar srdrerek, iveren pozisyonunun ifadelerini, bak asn, dnme ve mantk yrtme tarzn bu yaynlar ekillendiren, ynlendiren temel ilke haline dntrmesinde yatmaktadr. Sonuta sz konusu yaynlar, farkllklarla mzakere eden, bu farkllklar ksmen iine alan ve onlar yanstan yaynlardr. Elbette bu ilikiye dair medyada yer bulan temsilin farkll yok etmeye ve onu yadsmaya ynelmemi olmasna younlalarak, bu durumdan, medyada, ekonomik ve toplumsal anlamda srmekte olan derin eitsizlii temelden sorgulayan ve onu dntrmeyi hedefleyen dncenin hegemonik bir hal ald eklinde bir sonu karmak yantc olacaktr. Bu eksen araclyla mcadeleye yaplan vurgu, ayn zamanda ideolojik kazanmn salt bilin yoluyla elde edilemeyeceini de gstermektedir. rnein toplum iinde insanlarn bilin dzeyleri ykseltilirse ve eitimsizlerin says azaltlrsa, insanlar artk belli bir etnik grubun pis, tembel, iten pazarlkl vs. olduu dnmeyecektir trnde bir nerme, hegemonik motifli ideoloji kavray asndan kolaya kaan bir deerlendirme olacaktr. nk bu kavray asndan milliyeti veya rk ideolojilerin dnm iin, ncelikli olarak rgtl bir 296

mcadelenin, kolektif bir direniin yrtlmesi gerekmektedir. Bu kapsamda gnmzde etnik aznlklarn medyadaki temsiline ilikin rnein 40-50 yl ncesine kyasla belli bir dnmden sz etmek mmknse, bu dnm salt insanlarn nyarglarn, bilgisizliklerini ve basmakalp inanlarn gidermeyi hedefleyen bilin ykseltici ve eitici yaynlarn bir baars olarak grmek mmkn deildir. Sz konusu dnmn gerisinde esas olarak eitli etnik gruplarn siyasi ve kltrel alanlarda verdikleri rgtl mcadele yatmaktadr. Dolaysyla hegemonik motifli ideoloji kavrayn takip eden medya almalar asndan, medya temsillerinde grlen bu dnm, yrtlen geni kapsaml toplumsal mcadelenin bir paras olarak deerlendirmek daha uygun olacaktr. Ancak bylesi bir dnm, ebediyen garanti altnda alnm bir kazan eklinde de yorumlanmamaldr. Bir baka ifadeyle bu durum basite gnmzde artk hibir gazetede, radyoda ya da televizyonda milliyeti ve rk ifadelere rastlamak mmkn deildir eklinde de

deerlendirilmemelidir. nk rk ideolojinin medyadaki grnm belli bir zaman ve meknda, bu konuda giriilen mcadelelerin bir sonucu olarak silikleebilir ancak bu, baka bir zamanda ya da platformda muhtemelen farkl bir grnmle tekrar ortaya kmayaca anlamna gelmemelidir. Burada aslnda nemli olan sadece hangi tanmn n plana kt, kabul grd, onayland, benimsendii ve yaygnlat deildir, hegemonik nitelik kazanan tanmn ve bak asnn ne trden bir ideolojik mcadele iinde, hangi stratejilere bavurularak ina edildiinin anlalmasdr. Medya almalar alanna ait olmasa da, ideoloji | anlam zerindeki mcadele ekseninden sz ederken, belli bir anlamn inas ve devamll iin giriilen mcadelede ne trden bir tavrn benimsenmesi gerektiini vurgulayabilmek zere, bir evin derli toplu ve temiz tutulmas iin benimsenen tavr rnek olarak 297

gsterilebilir. Herkesin bildii gibi bir zaman bir evde yaplan genel ve kkl temizlik o evin devaml olarak temiz kalmasn salamaz. nsanlar o evde yaamaya devam ettii srece etrafn dankl ve kirlilii devam edecektir. Eer derli toplu ve temiz bir evde yaanmak isteniyorsa gece tekrar bozulaca dnlmeden her sabah yatan toplanmas, bir sonraki yemekte tekrar kirlenecek olmasna ramen her yemek piirildikten sonra ocan temizlenmesi, birka gn iinde tozlarn tekrar birikecei bilinse de tozlarn sk sk alnmas gereklidir. Bu gibi davranlar devaml olarak, ylmadan yaplmas gereken davranlar olmaldr. stelik temizliin korunmas iin harcanan bu rutinlemi abalarn bir sonu yoktur, mutlak bir galibi yoktur. Mdahalede bulunmaya ara verildii ve artk aba gsterilmedii andan itibaren, masadaki kirli kahve fincannn kendiliinden ykanmas sz olmayaca gibi, buzdolabndaki sebzelerin de rmesinin nne gemek mmkn

olmayacaktr. Tm bunlarn tesinde evin her blmesi ve odasyla ayr ayr ilgilenilmesi gerekir. Eer mutfak ve alma odasnn zemini temizlenip, salon zemini kendi haline braklrsa, ev iindeki hareketlilikle temizlenmeyen ksmn kirleri temizlenen blgeyi de hemen ok ksa bir srede eski haline getirecektir. Kukusuz verilen bu rnek ok naif bir rnektir ve dorudan bir hegemonya iindeki ideolojik mcadelenin niteliini dile getiren bir analoji eklinde deerlendirilmemelidir. Her ne kadar ev iindeki yaamn organik nitelii toplumun organik yapsyla belli lde ilikilendirilebilir olsa da, hegemonya iinde yrtlen ideolojik mcadelenin, tozlarn ortadan kaldrlmasn hedefleyen mcadeleye benzetilmesi abes kaabilir. Yukarda da deinildii gibi bu rnek verilirken burada esas olarak, giriilen eylemde benimsenmesi gereken tavr ve davran tarzna ilikin bir benzerlik kurulmak istenmektedir. Bu, belli bir konjonktrde elde edilen baarnn, mutlu, sorunsuz ve gerilimsiz bir gelecei garanti altna almadnn 298

farknda olup, ara vermeden, rehavete kaplmadan ya da tam tersi biiminde btnyle sinik ve teslimiyeti bir tutum sergilemeden giriilen mcadelenin devam etmesi gerektii ynnde bir tavr olacaktr. Anlam zerine olan mcadelenin ne ekilde yrtlmesi gerektii konusunda ipucu salayan sz konusu tavrn medya almalar alanna salad alm iki adan deerlendirmek mmkndr. lk olarak giriilen rgtl bir mcadeleyle balantl, belli bir durumun, olayn ya da grubun tanmlanmas ve tarif edilmesinde medya metinlerinde kimi zaman ideolojik adan bir dnmn yaandndan, olaylara ilikin belli bir aklama tarznn hegemonik bir hal aldndan sz edilebilir. Ancak sz konusu mcadelenin gevemesi, dalmas ya da siyasi ve kltrel adan etkinlik gcn yitirmesiyle o duruma, olaya ya da gruba ilikin medyada yer bulan tanm ve tariflerde bu sefer baka bir dnmn gzlemlenmesi kanlmaz olacaktr. Bunun yan sra hegemonik olan tanmn, deerlendirme tarznn ya da yorumun, medyada bunlara kar kan ya da bunlardan farkl tanmlar ve deerlendirme tarzlarn tamamyla yok ettiini ve dladn sylemek de mmkn deildir. kinci olarak, bu durumu tersten okuyacak olursak, medyada u an hkim ve hegemonik olan aklamalarn, izleyicileri tamamyla etkisi altna alan, dnme btnyle kapal, baarsn ve zaferini mutlak bir ekilde ilan etmi ve garanti altna alm ve hibir ekilde kar klayamayacak aklamalar olmad da kabul edilmelidir. nk hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan ancak bylesi bir kabulden hareket edilerek, medyada hegemonik hal alm temsillerin dnm iin mcadele etmek mmkn hale gelecektir. Sonuta her iki alm bir arada, medyann gnmz toplumlarnn ok nemli bir ideolojik muharebe alan olduunu iaret etmektedir. Bu balamda hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar iin, medya 299

sadece ortakduyunun baknn temsil edildii hkim ideolojinin deil, ayn zamanda ortakduyunun bakn deitirme mcadelesindeki tabi ideolojinin de retildii bir temsil alandr (Grossberg et. al, 2005: 216). Hegemonik motifli ideoloji kavrayn anlamak zerek bavurulabilecek bir dier ideoloji ekseni, anlam zerindeki mcadele ekseniyle yakndan ilikili ideoloji | eliki, tutarszlk ve heterojenlik eksenidir. Bu ideoloji ekseni temelde hegemonik nitelik kazanm dnce ve ifadelerin elikisiz olmadn, trde elerden meydana gelmediini ve mantksal adan zorunlu bir tutarllk sergilemediini ifade etmektedir. Bu balamda belli bir hegemonya ierisinde A ve ~A eleri bir arada ve yan yana var olabildii gibi, birbirinden farkl A, B, C, D eleri de kimi durumlarda tutarszlk yaratacak ekilde bir araya gelebilmektedir. Hegemonyadan bahsetmeyi mmkn klan elikiler, heterojenlik ve tutarszlklar, kavramn, btnyle trde bir topluma ulamay hedefleyen totaliter nitelikli bir tahakkm tarzyla olan farkn da aa karmaktadr. Bu yzden hegemonyann tesisi iin verilen ideolojik mcadelenin tm farkllklar kendi iinde eritmeyi ve bylelikle herkesi konum ve karlar bakmndan zde klmay planlayan bir strateji etrafnda ekillendiini dnmek yanltc olacaktr. Stuart Hall, Gramscici anlamda hegemonyann bu ok nemli zelliini u ekilde aktarmaktadr: Gramsciyi verimsiz okuyan insanlarn onda dokuzu demek istediinin o olduunu dnseler de, hegemonya herkesi aynlatrmak, herkesi dahil etmek demek deildir. Gramsci hegemonya kavramn, tam da bu dahil etme dncesine kar kmak iin kullanmaktadr (Hall, 1998c: 83). Dolaysyla elikisiz, homojen ve tutarl durumlarda zaten hegemonyadan sz etmek mmkn deildir. Bu kavramlar Gramscici anlamda hegemonyaya ait tali zellikler biiminde deil, hegemonyaya ikin zellikler eklinde ele alnmaldr. 300

Yukardaki deini dorultusunda, belli bir hegemonya iinde bir yandan rnein ilerici, liberal, yerleik kurallar dntrmeyi hedefleyen ifadelere vurgu yaplrken dier yandan geleneksel, muhafazakr ve ahlak ifadelerin n plana karlabilecei sylenebilir. Ayn hegemonya iinde birbirine kart olabilecek iki farkl kategorinin yan yana var olmas artc olsa da, bu durum, hegemonyann elikisiz bir fenomen olmadn ve onun tek boyutlu bir ekilde belli inan ve dncelerin topluma dayatlmasyla olumadn karmaktadr. Dolaysyla hegemonyann baars elikileri yok edip, dnceyi homojenletirme gcnde deil, barndrd elikilere ramen nc ve ynlendirici konumunu srdrmesinde yatmaktadr. Yukardaki rnek nda bugn eer medyada muhafazakr ideolojinin grnmnn belirginletiinden sz etmek mmknse, bu durum, medyada sadece geleneksel ve ahlaki deerlerin n plana karldna, cinsellik ve mstehcenlik kartlnn temel yaynclk ilkesi haline geldiine ya da farkl olann lanetlenmesine ynelik iletilerin yaygnlatna iaret etmez. Sklkla karlamaya alk olduumuz gibi, muhafazakr ideolojinin hegemonyasnn en gl olduu zamanlar, medyada hem ailevi ve manevi deerleri korumak adna cinsellik ieren yaynlar zerinde sk kontrol ve denetimin uyguland hem de bu trden yaynlarn yaygnlat, sradanlat ve neredeyse kkrtld dnemler olmutur.

Hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan sz konusu durum, medyann ifte standard ya da bir tr ikiyzll biiminde deerlendirilmemelidir. Aksine belli bir durumun hegemonik hal al tam da barndrd bu elikilerle aklanmaldr. Heterojenlik, eliki ve tutarszlk eleri, okuyucular/izleyiciler asndan

deerlendirildiinde ise, bir medya metni karsnda okuyucularn/izleyicilerin benimsedii tutumun zorunlu olarak onlarn ekonomik ve kltrel kimlikleriyle 301

rtmediinin belirtildii grlmektedir. Hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda, okurlar her zaman ve zorunlu olarak bir kltrel metne ynelik, kendilerinden beklenen ekilde, toplumsal konumlaryla uyum iinde olan tepkiler gelitirmezler biiminde ifade edilen bu durum, yaplan incelemede tutarszlklarn istisnai ve sra d rnekler olmadna iaret etmektedir. rnein David Morleyin farkl izleyici kesimleri iinde hangilerinin mesajlar

hkim/yelenen kodlarla ayn izgide kodamladn, hangilerinin mzakereci ve hangilerinin muhalif kodamlamalar ilettiini belirlemek zere yapt,

Nationwide Audience: Structure and Decoding (1980) balkl almasnda, ii snfndan gelen tm kesimlerin Nationwide programn snfsal konumlarna uygun decek ekilde muhalif ya da mzakereci kodlarla kodamlamad

vurgulanmaktadr. Aksine bu alma, alan snfn farkl kesimlerinin pek ok durumda, programn ideolojik formlasyonunu benimseyerek, onu yeniden rettiklerini aa karmaktadr. Yukarda aktarlan rnekte esas olarak ortak bir snfsal konumu paylaan farkl gruplarn, ayn metni farkl biimlerde kodamlayabilecei belirtilmektedir ama bu durumun ayn cinsiyete sahip farkl gruplar ya da ayn etnik kkenden gelen farkl kesimler asndan da geerli olduunu sylemek yanl olmayacaktr. Bu dorultuda rnein tm kadnlarn dier toplumsal belirlenmilik dzeylerini (snf, etnik kken gibi) hesaba katmadan bir gazete haberinden ayn anlam reteceklerini sylemek olduka ok gtr. Sonuta hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar asndan ortak bir konumu paylaan eitli gruplarn kodamlarnn, her zaman ve mutlaka bu ortak konumla tutarl olmas beklenmemelidir.

302

Hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan heterojenliin, elikinin ve tutarszln oluumunda farkl

okuyucu/izleyici gruplarnn ayn metni farkl tarzlarda kodamlamas kadar kltrel metinlerin okvurgululuu da rol oynamaktadr. almann bir sonraki blmnde okvurgululuk, kavrayn temasal erevesi iinden deerlendirilecektir.

5.3. Kltrel Metinlerin okvurgululuu Odanda Kavrayn Temasal erevesi nceki blmde de sklkla tekrarland gibi, hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn, ideoloji hakkndaki deerlendirme ve tartmalarnn temelinde, bir toplumsal formasyondaki eliki ve farkllklarn bir sonucu olarak ortaya km, tanmlama iktidarna sahip olmak iin giriilen ideolojik mcadeleye yaplan vurgu yer almaktadr. Bylesi bir vurgu sadece bir medya temsilinin, o ekilde ortaya konabilmesi iin verilen ideolojik mcadelenin ne denli nemli olduunu aa karmaz. Ayn zamanda bir medya temsilinin ideolojik adan tek ve sabit bir anlamn temsilcisi olmadn, ayn temsilin farkl kesimler iin farkl anlamlar ifade edebileceini de aa karmaktadr. Bu kapsamda hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temasal erevesi iinde, okvurgululuk (multiaccentuality), okanlamllk (polysemy) ve okdillilik (heteroglossia) gibi temalarn n planda yer ald grlmektedir. Bu blmde hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn temasal erevesi, yukarda sralanan temalar arasndan okvurgululuk temas odanda ele alnacaktr. Hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar Valentin Nikolayevi Voloinovun ortaya att ideolojik gstergenin

303

okvurgululuu (multiaccentuality) kavramna referansla, medya metinlerinde ok saydaki vurgunun kesimesinin sz konusu olduunu belirtir. Bu tespit temelde medya metinlerine ilikin anlamn tek ve sabit bir gnderge iinde

hapsedilemeyeceini iaret etmektedir. Aada ncelikli olarak Voloinovun, Marksizm ve Dil Felsefesinde (2001) okvurgululuk kavramsallatrmasnn belirgin zellikleri belirtilecek, ardndan kavramn hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan sunduu almlar ve kstlamalar tartmaya alacaktr. Voloinov, duraan bir yap, sistem biiminde ele alnan Saussurec dil anlaynn karsnda, dilsel szcelemlerin retken rol ve toplumsal doasn tartmaya aarak, dili, toplumsal ilikilerin ve mcadelelerin anlatm olarak tanmlar. Dil bu mcadeleyi hem iinde tar hem de mcadeleye maruz kalr (Yaguello, 2001: 40). Voloinova gre bu mcadelenin temelinde bir toplumda farkl snflarn bir ve ayn dili kullanmas gelmektedir. Bir baka ifadeyle bu durum bir toplumsal snfla, ayn gstergeleri kullanan topluluk arasnda birebir rtmenin yaanmadn gstermektedir. Sonu olarak farkl ynelimleri olan vurgular her ideolojik gstergede kesimekte ve bylelikle de gstergenin kendisi snf mcadelesinin bir alan haline gelmektedir (Voloinov, 2001: 67). okvurgululuk ilkesi gereince, rnein dil iinde sosyalizm tek bir gstergedir. Ancak bir muhafazakrn sosyalizm gstergesine ykledii anlamla, sosyalist parti yesinin ayn gstergeye ykledii anlam birbirinden olduka farkldr. Dolaysyla anlamn retildii balamn farkllamas, retilen anlamn farkllamasn da beraberinde getirmektedir. Voloinov, bir gstergede vurgularn kesimesini o gstergenin dirilii, canll, organiklii ve dinamizmiyle ilikilendirir. Bu durum ayn zamanda o 304

gsterge zerindeki toplumsal mcadelenin youn basksna da iaret etmektedir. Bunun tam tersinin yaand durumda, yani bir gsterge zerindeki toplumsal mcadelenin etkisinin az olduu durumda ise, gsterge gcn yitirerek, organik toplumsal kavranabilirliin nesnesi olmaktan kmaktadr (Voloinov, 2001: 67). Ksaca bir szc yaar klan ey, vurgusunun oulluudur. Grld gibi gstergenin okvurgululuu Voloinov iin her zaman ve her durumda geerli bir ilke deildir. Bir gstergenin bir tr snf mcadelesi iinde okvurgulu hale gelmesi ynetici snfn engeline taklabilir nk ynetici snf gstergeyi kendi amalar dorultusunda tekvurgulu (uniaccentual) yapma eilimindedir. Voloinov yukarda zetlenen gstergenin okvurgululuu ilkesiyle, soyut nesnelcilik olarak adlandrd yapsalc gelenein soyutlama ve sistemletirme eiliminin, yaanan toplumsal gereklikle bann olmadn gstermeye

almaktadr. Bu dorultuda soyut nesnelciliin varsayd tamamlanm monolojik szcelemin aslnda bir soyutlama olduunu belirterek, bir szcn anlamnn tamamen balam tarafndan belirlendiini ve bir szcn ne kadar ok balam varsa o kadar ok anlam olduunu vurgular. Voloinova gre bu, verilmi bir szce tekabl eden tek bir nesne olmadn gstermektedir (Voloinov, 2001: 134-142). Hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan okvurgululuk, hangi trden toplumsal vurgunun stn gelecei ve gvenirlilik kazanaca konusunda giriilen bir toplumsal mcadelenin -sylem iinde egemen olma mcadelesinin nemine iaret ederek (Hall, 1999a: 108) ideolojik adan anlamn mutlak bir tarzda sabitlenemeyeceini gstermektedir. Dolaysyla belirli bir tarzdaki anlamn ina edilmesi, korunmas ya da

305

dntrlmesi iin verilen toplumsal mcadele devam ettii srece, ideolojik bir gstergenin anlamnn sabitlenmesi sz konusu olamayacaktr. Anlam zerindeki mcadele kapsamnda okvurgululuk, kodlama pratii erevesinde ngrlemeyen, planlanmayan, istenmeyen, batan dnlmeyen ya da hesaba katlmayan sonularn ortaya kabileceini, kodamlama pratiinin her zaman iin bu sonulara ak olduunu da imlemektedir. Bu durum aslnda dorudan okvurgululuun hegemonik motifli ideoloji almalarna sahip medya almalar ierisinde izleyici/okuyucunun maddi pratii ile ilikilendirilmesi gerektiine iaret etmektedir. Bu kapsamda okvurgululuk, izleyiciler asndan deerlendirildiinde ise, izleyicilerin, olaylar ille kodlanm olduklar ayn ideolojik yaplar iinde kodamna uratmalar gerekmedii (Hall, 1999b: 238) eklindeki ifadenin, hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnca bir ilke haline getirildii grlmektedir. Bu nedenle bir kltrel gsterge zerinde bilinli ya da gayriirad bir tarzda ideolojik mcadeleye girimi olan izleyicilerin her zaman ve mutlaka baskn ve hegemonik okumay gerekletirmedikleri ifade edilmektedir. Aslnda okvurgululukla ilgili Voloinovun zgn aklamalar gz nnde bulundurulduunda, gsterge zerindeki vurgularn oulluunun salanmas asndan izleyicilerin hegemonik kodamn yrtt durumlarda bile, anlamn inas iin mcadele iinde olmas gerektii dnlebilir. nk okvurgululuk ilkesi gereince kodamnn, kodlamann balamyla tmyle uyumlu olmas beklenemez. Ancak hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya

almalarnda hkim/hegemonik okumann gerekletirildii kodamlamasnda dahi belli krlmalarn yaanmasnn olaan saylabileceine ilikin bir vurguyla karlalmamaktadr.

306

okvurgululuk hem medya metinleri hem de izleyicilerle olan balantsyla bir arada dnldnde, hegemonik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar asndan tatmin edici bir medya analizinin grevi anlamlarn belirli izleyiciler iin ve onlar araclyla nasl retildiini zgn balamlar iinde belirli anlamlarn retilmesini salayan anlamlandrma srelerini aklamak (Morley, 1992-1993: 82) biiminde ifade edilmektedir. Dolaysyla hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalar, anlam zerindeki ideolojik mcadeleyi kavramann sadece metin analizi ya da sadece izleyici aratrmasyla ortaya konabileceini varsaymaz. Daha ok bu iki aratrma tarznn bir arada, birbirini tamamlar bir ekilde ele alnmas gerektii vurgulanmaktadr. Kltrel metinlerin okvurgulu olduunu ifade eden medya almalarnda gzlemlenebilecek bir eilim, bu almalarda okvurgululuun kimi zaman deimeyen bir ilke biiminde ele alnmasdr. Yukarda Voloinovdan yaplan alntda da grld gibi kavramn orijinalinde her bir gstergenin mutlaka okvurgulu olduu ynnde bir aklama yoktur aksine tanmlama gcn elinde bulunduranlarn gstergeyi tekvurgulu hale dntrme abas iinde olduklar ve bunu belli durumlarda baardklar vurgulanr. Ne var ki kavramn hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarna tanmasnda sz konusu bu alm bazen ihmal edilerek okvurgululuun gstergenin ayrlmaz bir paras olduu dnlebilmekte ve kltrel gstergenin var olduu her durumda okvurgululuun da sz konusu olduu varsaylabilmektedir. Bylesi bir varsaymn dourduu, genel nitelikli iki sorundan sz edilebilir. lki, peinen gstergenin her zaman iin okvurgulu olduunun kabul edilmesi, dnlenin aksine, belli bir anlamn inas iin giriilecek olan ideolojik mcadelenin gcn, etkinliini ve nemini azaltarak, kltrel metinlerin 307

okvurgululuunun garantili olduunu, zaten ve her zaman salandnn dnlmesine yol aabilir. Oysa Voloinovun bu kavramlatrma zerindeki srar basite, gstergede okvurgululuun bulunduuna ilikin bir tespitte bulunmak deildir, ayn zamanda, gstergenin okvurgulu hale getirilebileceini,

okvurgululuun ideolojik mcadele iinde ina edilebileceini de ifade etmektedir. Dolaysyla zellikle belirli medya temsillerinin dnmesi gerektiini ifade eden medya almalarnda belki de ncelikle, dnmesi istenilen kltrel metin kurgusunun mevcut haliyle tekvurgulu olduu kabul edilerek, ne ekilde tekvurgulu hale getirildii aa karlmal ve ardndan, sz konusu medya temsillerinin ne trden bir mcadele iinde okvurgulu klnabilecei zerinde younlalmaldr. kinci olarak, bu meseleye, okvurguluu reten izleyiciler/okuyucular asndan bakldnda da, izleyicilerin/okuyucularn ylesine ve kendiliklerinden bir metni okvurgulu hale getirdikleri varsaylmamaldr. Bir baka ifadeyle ideolojik adan rgtl ve etkin bir mcadele olmadan, okvurgululuun ina edilebileceini dnmek yanltc olacaktr. Bu yzden izleyicilerin bir medya metninden rettii anlamlar arasnda belirgin farkllklarn bulunmas, bu durumdan dorudan siyasal ierimleri olan sonular karlabilecei anlamna gelmemelidir. Ksaca kltrel metinlerin okvurgululuuyla ilgili, politik ierimleri olan sonulara ulaabilmek ve genellemeler yapabilmek iin, ncelikle bu konuda dile getirilen, ayrt edilebilir ve organik abann var olmas gerekir. Kltrel metinlerin okvurguluuyla ilgili olarak deinilen bu iki meselenin ardndan, son blmde hegemonik motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnda sklkla yer verilen, ideolojik kapanmann imknszln dile getiren ifadesel ortaklk zerinde durulacaktr.

308

5.4. fadesel Ortaklk: 5.4.1. Anlam zerindeki mcadelede ideolojik kapanmn

imknszln vurgulayan ifadelerin oluturduu ortaklk: almann bu ksmnda son olarak hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn bak alarn kristalize eden ettii dnlen ve metinlerde sklkla karmza kan ifadelerin oluturduu ortakla deinilecektir. Bu trden ortaklklar iinde ne kan belki de en belirgin ifade, ideolojik mcadeleden sz edildii durumlarda anlamn mutlak bir ekilde sabitlenmesinin mmkn olmay nedeniyle ideolojik kapanmann gereklemediidir. Bu ksaca anlam alan iinde olduumuz srece ideoloji alan iinde olduumuzu ve anlam zerine verilen mcadelenin ideolojik bir mcadele olduunu dile getirmektedir. Hegemonyann kazanm, korunmas ya da dnmesi iin verilecek ideolojik mcadelenin nemli bir boyutunu oluturan anlam zerindeki mcadele,

hegemonyann znde birletirici, btnletirici ve homojenletirici bir mekanizma olmayp, atmac ve dinamik bir sre olmasndan tr ideolojik dzeyde srekli bir kapanmn ve sabitliin mmkn olmadn dile getirmektedir. Kukusuz hegemonik nitelik kazanm anlamlarn belirli bir gndergesel ereve ierisinde sabitlii sz konusudur ancak bu geici/istikrarsz bir dengede kurulu bir sabitlii ifade etmektedir. stikrarsz dengede sabitlenmi anlamn, hegemonik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalar asndan nemi, medya metinlerinin (zellikle haber medyasnn) hegemonyac talepleri gz ard etmesinin mmkn olmaddr. Bu dorultuda haber medyas hegemonik okumay talep eden kodlama pratii ierisinde devaml olarak nesnellik, doruluk, dengelilik ve hakkaniyetlilik trndeki ilkeleri tanmlamak, onarmak ve yeniden ina etmek durumundadr. Dolaysyla hegemonik 309

motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnda ilk etapta farkl toplumsal belirlenmilik dzeylerince yaplan kodamlar nedeniyle, anlam zerindeki mcadelede ideolojik kapanmn gereklemesinin mmkn olmad akla gelse de, kodlama pratii asndan da elikisiz, sabit ve deimeyen kodlama pratiinden bahsetmenin mmkn olmad eklenmelidir.

310

Sonu

Medya almalarnda benimsenen farkl ideoloji yaklamlarnn tartlmasn konu alan bu tez almasnda, oluturulan be ayr kme yardmyla epistemolojik ve metodolojik nitelikli eitli sorunlara iaret edilmeye allmtr. Aada ilk olarak tez boyunca ele alnan sorunlar zetlenmekte ve ardndan bu sorunlara ilikin genel deerlendirmelerde bulunulmaktadr. almann ilk ksmnda, Gereklik ve deoloji kmesini kesen ideoloji eksenlerinde ilki olan ideoloji | grnen-rtk olan ayrm ekseni tartlrken ele alnan medya almalarnda iaret edilmeye allan sorun, Marksist ekonomi politiin kaynaklk ettii bu almalarn ekonomik ve politik dzeyler arasndaki ilikiyi giderek zerk bir tarzda ele almalaryla ilikilidir. Bu trden medya almalarnn pek ounda aslnda amalanan bu iki dzeyin birbiriyle olan bantsn ak bir ekilde kurmak olmasna ramen bunun tam anlamyla gerekletirildiini sylemek gtr. Bu zerkliin domasna neden olan unsur, incelemelerin politik znelerini yurtta biiminde tarif etmesidir. Bu dorultuda yurttalarn eit ve adil bir ekilde medya ve iletiim olanaklarndan yararlanmas gerektiine ilikin argmanla sklkla karlalmaktadr. Kukusuz yurttaln nemine yaplan bu vurguda, neo-liberal politikalarn etkisi karsnda sadece snfa deil, cinsiyete, rka ve etnik kkene dayal farkllklar yurtta kimlii altnda bir araya getirmek amalanmaktadr. Her ne kadar yurttaln ierimi liberal gelenein klasik yurtta tanmlamasndan farkl olsa da, yaklam iinde yurttaln sorgulanmadan kabul edilmesinin, Marksist ekonomi politiin nemli almlarndan olan ekonomik ve politik dzeyler arasndaki heteronomik bantnn ihmal edilmesi riskini tad dnlmektedir. 311

Gereklik ve deoloji kmesi altnda ayrca, ideoloji | deitirilmi gereklik ekseni araclyla tartlan medya almalarnn, medyada grlen bozulma ve krlmay mekanik bir ekilde olgularn kurgulara dnmesi biiminde

aklanmasnn sorunlu bulunduunu eklemek gerekiyor. Bu eksen araclyla ele alnan metinlerin, medyadaki temsillerin neden mevcut halleriyle ortaya ktn ve neden zellikle o hali aldn aklamada yetersiz kaldklar dnlmektedir. Bu durumun iaret ettii sorun, birinci tekil ahs olarak benim szmn/imgemin ya da birinci oul ahs olarak bizim szmzn/imgemizin medyada temsil edilmeden nce orijinal ve otantik olduunu varsaymasyla ilgilidir. Medyann kendisinin bir temsil dzlemi olduunun gz ard edilmesi, imgenin ya da szn bozulmasnn ve arptlmasnn sebebi ve sorumluluunun medyaya ait olduunun dnlmesi trnde kolayc bir aklamaya ak kap brakabilmektedir. lk ksmda tartlan kamusal alan temasna ilikin olarak, kavramn her zaman iin iletiimin kurulduu ya da normatif adan nasl kurulabileceine ilikin ilke, deer veya temelin ifade edilmesine gerek duymasnn, medya almalar alannda sklkla gz ard edildii belirtilebilir. Aslnda pratikte, szle muhatabn bulumasn (ister etkileim iinde isterse kartlama halinde) ifade eden konumann gereklemesi pek ok durumda mmkn deildir. Yz yze ya da medyada konumann gereklemedii durumlar bir tr sayklama halini ifade etmektedir ve bu hal, kamusal alan zerine younlaan epistemolojik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya ve iletiim almalarnn varsaydndan daha yaygn bir deneyimdir. almann ikinci ksmda Ekonomik likiler ve deoloji kmesi ele alnrken tartlan temel sorunu, bu kme iinde yer alan medya almalarnn, medya rnlerinin ieriini ideolojiye indirgeme eiliminde olmalar eklinde 312

formle etmek mmkndr. Bu balamda belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn, medya ieriklerini ideoloji biiminde adlandrmas, ierii mevcut sistemin sembol olarak grdklerine iaret etmektedir. Burada varsaylan sembolik temsil (yani ieriin ideolojinin sembol olarak grlmesi) Marxn zellikle olgunluk dneminde grlen younlama ve yer deitirmeye dayal temsil anlaynn olduka gerisindedir. almann btnnde varsayld gibi, medya almalarnn siyaset biliminden ve felsefeden devraldklar pek ok argman neredeyse faydac bir tarzda okumas, birinci ve ikinci blmlerde ele alnan medya almalarnn zellikle Marx yorumlarnda yukarda da rneklendii gibi karmza kmaktadr. kinci ksmda ele alnan medya almalar asndan, medya ieriklerinin ideolojiye indirgenmesi ve bu ieriklerin ideoloji olarak adlandrlmas ayrca, ideoloji anlam ilikisinin de tartlmasn gletirmektedir. Burada kukusuz basite ieriin ideoloji olarak adlandrlabilecei hibir durumun olmad belirtilmek istenmiyor. Dikkat ekilmek istenen nokta esas olarak belli bir ieriin ideolojik nitelik kazanmasnn ne trden mekanizmalarla mmkn olduunun, belirlenim motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnca tartma d braklmasdr. Sekinler ve deoloji balkl nc ksmda ise epistemolojik ve belirlenim motifli ideoloji kavraynda olmad kadar sert bir ideoloji ii ve ideoloji d ayrmnn korunduu grlmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak arasalc motifli ideoloji kavraynn izini sren medya almalarnn, iktidar ilikilerini bir tr tesir meselesi eklinde deerlendirmeleri sorunu bulunmaktadr. Bu kapsamda etki ve tesirde bulunma gcne sahip znenin alt edilmesiyle, ideolojinin ortadan kalkacan varsayan bak as belki de arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalarnn en sorunlu olduu noktadr. 313

Arasalc motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar adn ister emperyalizm, ister imparatorluk ister baka bir isimle adlandrsn medyann bu sistemin devamlln salayanlarca insanlar kandrmak zere kullanldn varsaymaktadr. Aslnda emperyal gle mcadele gibi bir hedef belirlenmise, bu mcadelenin nc ksmda ele alnan almalara da hkim olan kat bir emperyal akln klavuzluunda yrtlemeyecei aktr. Elbette bu sistem iinde hi kimse farkna bile varlmadan benimsenmi olan emperyal akldan kendi iradesiyle ya da baka birisinin nclnde kolaylkla vazgeebilecek deildir. Ancak emperyal akln sorgulanmasna ynelik tartmalar eitli disiplinler iinde devam ederken, medya almalar alannda, arasalc motifli ideoloji kavrayn benimsemi metinlerde bunun neredeyse hi yer bulmamas ciddi bir sorun oluturmaktadr. Drdnc ksmdaki Dil, zne ve deoloji kmesi iinde konumlanan medya almalar ele alnrken iaret edilen sorunlardan ilki, zellikle ideoloji | kodlama ekseni tartlrken, kodlama/kodam modeline bal almalarn, psikanalizden beslenen ve zdeleme kuramlar zerine olan kltr incelemelerine ilikin eletirilerinde okur ve zne arasndaki ayrm netletirmede yetersiz kalmalar biiminde ifade edilebilir. Bu nedenle znellik motifli ideoloji kavrayn

benimsemi medya almalar, bir metnin rettii zne pozisyonu ile izleyicinin metin karsndaki konumlanmn kimi zaman kartlk ilikisi iinden

deerlendirebilmektedir. Bu eksen araclyla ele alnan medya almalarnda okur/izleyici kategorisinin kimi durumlarda dorudan zne kategorisinin yerine kullanlmas, znenin ncelikli olarak dilsel bir kategori olarak ele alnmadna iaret etmektedir. almann drdnc ksmnda ikinci olarak tartlan sorun, temasal ereve blm altnda deinilen izleyici etnografisi aratrmalaryla ilgilidir. zleyici 314

etnografisi aratrmalar kimi durumlarda deneyim ve znellii merkeze alarak, metnin neyi ifade ettiini deneyimleyen ve anlatan bilinli zne varsaymna sadk kalmay srdrmektedir. Dolaysyla bilinli ve rasyonel zne kategorisinin sorgulanmas gerektii kabulnden yola kan znellik motifli ideoloji kavrayna sahip medya almalar, kimi zaman bavurduklar izleyici etnografisi

aratrmalaryla, yaanmln otantiklii ve dolaysmszlna vurgu yaparak, aslnda sorgulamay hedefledikleri idealin pekimesi ynnde i grebilmektedir. Yukardaki noktaya ek olarak izleyici etnografisi aratrmalarnda ayrca, aratrmay yapan znenin, inceledii nesnenin gerekliini bilme ve bize tercme etme trndeki ayrcalkl konumu ve otoritesinin fazlaca tartlmadn sylemek mmkndr. Bu balamda znellik motifli ideoloji kavrayn benimsemi medya almalarnn, etnografn otoritesini tartmaya aan etnografi alanndaki eletirel literatre sessiz kalmas, bu blmde dikkat ekilen bir dier sorunu oluturmaktadr. Hegemonya, ktidar ve deoloji balkl son ksmda ele alnan medya almalaryla ilgili olarak ise, Voloinovdan devralnan gstergenin

okvurgululuu niteliinin hemen her durumda ve bir ilke eklinde medya almalar alanna tanarak, medya metinlerinin okvurgulu oluu biiminde uyarlanmamas gerektiine deinilmeye allmtr. Medya metinlerinin peinen okvurgulu olduunun ifade edilmesi, bir yandan bir kltrel gstergenin hangi durumlarda tekvurgulu olduunu anlamay gletirirken, dier yandan tekvurgulu bir gstergeyi okvurgulu yapmak iin giriilecek ideolojik mcadelenin nn kesmektedir. Yukarda her bir ideoloji kmesi iinde konumlanm medya almalarnn barndrd ksaca zetlenmi olan sorunlar, ncelikli olarak medya almalar alannda benimsenen ideoloji yaklamlar iin referans oluturan farkl kaynaklarn, 315

bu alandaki olduka nemli almalarda bile, zaman zaman pragmatik bir yaklamla deerlendirilebildiine iaret etmektedir. Kukusuz bu durum, medya almalar alannn dier sosyal ve beeri bilimler ve alma alanlaryla kurduu ilikinin olduka verimsiz bir hal almakta olduu sonucunu dourmaktadr. Sz konusu iliki, tez boyunca ele alnan farkl yaklamlar ierisinden rneklenmeye alld gibi, ounlukla medya almalar alannn dier disiplin ve alma alanlarndan belli bir kavram ya da argman dn almas biiminde gereklemektedir. Ancak bu uyarlamada, ya bavurulan bir kavramn veya argmann balamndan tamamen koparlmas, ya da bu kavram veya argman zerinde devam eden zellikle eletirel sorgulamalarn gz ard edilmesi sorununu ortaya karmaktadr. Dolaysyla medya almalar alannda yerleik bir hal almaya balayan mekanik bir uyarlama anlay, pek ok durumda bu alan salt, belli bir ideoloji yaklamyla ilgili eitli argman ve kavramlarn ampirik dzeyde snand bir alan hale dntrme riski tamaktadr. Bir baka ifadeyle mekanik nitelikli saylabilecek bir uyarlama dorudan disiplinleraraslk olarak kabul edilmemelidir. Disiplinleraras bir analiz anlaynn gelitirilebilmesi iin uyarlamadan te, daha organik bir katk ve abann sz konusu olmas gerekir. Bu nedenle belli bir ideoloji kavray etrafnda dnen tartmalara medya almalar alanndan katk salamak gitgide daha da gletirmektedir. Sonuta burada iaret edilen sorunlar aabilmek iin, medya almalar alannn bir anlamda yaltlm konumundan uzaklamas ve dier disiplin ve alanlarla daha heteronomik bir iliki kurmasnn olduka nemli olduu sylenebilir. Yukarda deinilen sorunun bir benzerini, medya almalarnn kendi iinde de yaad sylenebilir. Bu balamda alann dier disiplin ve almalar alanlaryla olan yaltlm ilikisinin bir benzerinin kimi durumlarda medya almalar iindeki 316

farkl yaklamlar arasnda da korulduundan sz edilebilir. Medya almalar alanndaki eitli yaklamlarn sergiledikleri farkllklarn giderek keskinleen kartlklarla ya da verimsiz polemiklerle dile getirilii, yaklamlarn birbiriyle kurabilecekleri heteronomik ilikinin gelimesine engel olacak sonular

dourabilmektedir. Bylesi olumsuz bir sonutan uzaklalabileceini gstermek zere, bu almada sz konusu farkl yaklamlar ele alnrken kmelendirme mant benimsenmi ve bu kmelerin birbirinden ayrk olmad, birbiriyle kesien kmeler olduu vurgulanmaya allmtr. Elbette kmelerin kesimesi bir tr zdelik veya fark yoksunluu biiminde deerlendirilmemelidir. nk ayn kme ierisinde konumlanan eler bile bir dieriyle zde deildir. Medya almalar alannda farkl yaklamlarn birbiriyle heteronomik tarzda iliki kurmalar gerektiini savunmak, analitik dzeyde sz konusu heteronomik ilikinin kurulmasna yardmc olabilecek, belli bir ortakln ya da ittifan kurulabilmesinde kilit konumu stlebilecek etkin kavramlara ihtiya duymaktadr. Bu almada ideoloji kavramnn byle bir ilikinin kurulmasnda daha verimli olduu dnld iin, ideoloji kavram merkeze alnarak medya almalar alanndaki nemli metinlerin deerlendirilmesine ilikin bir okuma tarz ortaya konulmaya allmtr. Kukusuz bu durum her eyden nce ideolojinin eskimi ve alm bir kavram olmadn, hala geerliliini koruduunu ve etksini srdrdn gstermektedir. Dolaysyla ideoloji kavramnn, ideolojinin

geeklikle, snfla, iktidarla, ekonomik ilikilerle, dille, zneyle, anlamla ve hegemonyayla kurduu ilikilerin tartlmasn talep etmeyi srdrd ifade edilebilir.

317

Kaynaka Adorno, Theodor W. (1975). Culture Industry Reconsidered. ev. Anson G. Rabinbach. New German Critique 6 (Sonbahar 1975). sf. 12-19. Adorno, Theodor W. (1998a). Prologue to Television. Critical Models: Interventions and Catchwords iinde. ev. Henry W. Pickford. New York: Columbia University Press. sf. 49-57. Adorno, Theodor W. (1998b). Television as Ideology. Critical Models: Interventions and Catchwords iinde. ev. Henry W. Pickford. New York: Columbia University Press. sf. 58-70. Adorno, Theodor W. (1998c). On Subject and Object. Critical Models: Interventions and Catchwords iinde. ev. Henry W. Pickford. New York: Columbia University Press. sf. 245-258. Adorno, Theodor W. (2001a). How to Look at Television. The Culture Industry iinde. Der. J. M. Bernstein. London and New York: Routledge. sf. 158-177. Adorno, Theodor W. (2001b). The Stars Down to Earth: The Los Angeles Times Astrology Column. The Stars Down to Earth and Other Essays on the Irrational in Culture iinde. Der. Stephen Crook. London and New York: Routledge. sf. 34-127. Adorno, Theodor W. (2001c). Kants Critique of Pure Reason. Der. Rolf Tiedemann. ev. Rodney Livingstone. Stanford: Stanford University Press. Adorno, Theodor W. (2004). Kltr Eletirisi ve Toplum. Edebiyat Yazlar iinde. ev. Sabir Ycesoy ve Orhan Koak. stanbul: Metis Yaynlar. sf. 159-179. Adorno, Theodor W. (2006). Eletiri. Eletiri: Toplum zerine Yazlar iinde. ev. M. Ylmaz ner. 2. bask. stanbul: Belge Yaynlar. sf. 107-116. Adorno, Theodor W. ve Horkheimer, Max (1996). Kltr Sanayi: Kitlelerin Aldatlmas Olarak Aydnlanma. Aydnlanmann Diyalektii: Felsefi Fragmanlar II iinde. ev. Ouz zgl. stanbul: Kabalc Yaynevi. sf. 7-62. Allan, Stuart (1998). News from NowHere: Television News Discourse and the Construction of Hegemony. Approaches to Media Discourse iinde. Der. Allan Bell ve Peter Garrett. Oxford: Blackwell Publishers. sf. 105-141. Althusser, Louis (1994). deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar. ev. Yusuf Alp ve Mahmut zk. 4. bask. stanbul: letiim Yaynlar. Althusser, Louis (2002). Marx in. ev. Ik Ergden. stanbul: thaki Yaynlar. Badiou, Alain (1991). On a Finally Objectless Subject. Who Comes After the Subject? iinde. Der. Eduardo Cadava, Peter Connor ve Jean-Luc Nancy. ev. Bruce Fink. London and New York: Routledge. sf. 24-32. 318

Bagdikian, Ben (1996). Brave New World Minus 400 Invisible Crises: What Conglomerate Control of Media Means for America and the World iinde. Der. George Gerbner, Hamid Mowlana ve Herbert I. Schiller. Colorado and Oxford: Wesview Press. sf. 7-14. Bahtin, Mihail Mihailovi (2001). Bir Eylem Felsefesine Doru. ev. Siyavi Azeri. stanbul: Avesta. Balibar, Etienne (1994). Masses, Classes, Ideas: Studies on Politics and Philosophy Before and After Marx. ev. James Swenson. London and New York: Routledge. Balibar, Etienne (2000/2001). Bir Zulm Topografyasnn Anahatlar: Kresel iddet anda Yurttalk ve Sivillik. ev. Mahmut Mutman ve Meyda Yeenolu. Toplum ve Bilim no. 87. sf. 28-43. Balibar, Etienne (2003). Marxn Felsefesi. ev. mer Lainer. 3. bask. stanbul: Birikim Yaynlar. Barnett, Clive (2004). Media, Democracy and Representation: Disembodying the Public. Spaces of Democracy: Geographical Perspectives on Citizenship, Participation and Representation iinde. Der. Clive Barnett ve Murray Low. London: Sage Publications. sf. 185-206. Barrett, Michle (1996). Marxtan Foucaulta deoloji. ev. Ahmet Fethi. stanbul: Sarmal Yaynevi. Becker, Samuel L. (1984). Marksist Approaches to Media Studies: The British Experience. Critical Studies in Mass Communication vol. 1, no. 1. sf. 66-80. Bennett, Tony (1982). Media, Reality, Signification. Culture, Society and the Media iinde. Der. Michael Gurevitch et. al. London and New York: Routledge. sf. 287-308. Blumler, Jay G. ve Michael Gurevich (1995). The Crisis of Public Communication. London and New York: Routledge. Boyd-Barrett Oliver ve Daya Kishan Thussu (1993). NWICO Strategies and Media Imperialism: The Case of Regional News Exchange. Beyond National Sovereignty: International Communication in the 1990s iinde. Der. Kaarle Nordenstreng ve Herbert I. Schiller. Norwood, New Jersey: Ablex Publishing. sf. 177-192. Boyd-Barrett, Oliver ve Chris Newbold (Der.) (1995). Approaches to Media: A Reader. London: Arnold. Buci-Glucksmann, Christine (1980). Gramsci and the State. London: Lawrence and Wishart. Butler, Judith (1999). Performans Olarak Cinsel Kimlik. Eletirel Bak iinde. Der. Peter Osborne. ev. Elin Gen. Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar. sf. 142-161.

319

Butler, Judith (2002). What is Critique? An Essay on Foucaults Virtue. The Political: Blackwell Readings in Continental Philosophy iinde. Der. David Ingram. Oxford: Blackwell Publishers. sf. 212-228. Chadha, Kalyani ve Anandam Kavoori (2000). Media Imperialism Revisited: Some Findings From Asian Case. Media Culture and Society vol. 22, no. 4. sf. 415-432. Chatterjee, Partha (1996). Milliyeti Dnce ve Smrge Dnyas. ev. Sami Ouz. stanbul: letiim Yaynlar. Chomsky, Noam (1987a). On Power and Ideology. Montral and New York: Black Rose Books. Chomsky, Noam (1987b). Interview. The Chomsky Reader iinde. Der. James Peck. New York: Pantheon Books. sf. 1-56. Chomsky, Noam (1988). Language and Problems of Knowledge: The Managua Lectures. Cambridge: MIT Press. Chomsky, Noam (1995). Medya Denetimi. ev. en Ser. 2. bask. stanbul: Tmzamanlar Yaynclk. Chomsky, Noam (2002a). Understanding Power. Der. Peter R. Mitchell ve John Schoeffel. New York: Vintage. Chomsky, Noam (2002b). Medya Gerei. ev. Abdullah Ylmaz ve Osman Aknhay. 3. basm. stanbul: Everest Yaynlar. Chomsky, Noam (2002c). 11 Eyll. ev. Dost Krpe. 2. bask. stanbul: Om Yaynevi. Chomsky, Noam (2003a). Dnya Dzeni: Eskisi Yenisi. ev. Ali akrolu ve Tuncay Birkan. 2. bask. stanbul: Metis Yaynlar. Chomsky, Noam (2003b). Yeni Dnya Dzeninde Yalanlar ve Gerekler. ev. Selen Gbelez. stanbul: Sarmal. Chomsky, Noam (2003c). Propaganda ve Kamusal Akln Kontrol. Kapitalizm ve Enformasyon a: Kresel letiim Devriminin Politik Ekonomisi. Der. Robert W. McChesney vd. ev. Nil Senem nga vd. stanbul: Epos Yaynlar. sf. 209-222. Chomsky, Noam vd. (2004). Medyann Kamuouyu malat: Medyann Tekellemesi Kitlelerin Ynlendirilii ve Zorunlu taat. ev. Adnan Kymen vd. stanbul: Chiviyazlar Yaynevi. Clifford, James (1986). Introduction: Partial Truths. Writing Culture: The Politics and Poetics of Ethnography iinde. Der. James Clifford ve George E. Marcus. Berkeley and Los Angeles: University of California Press. sf. 1-26. Cohen, Joshua ve Joel Rogers (1991). Knowledge, Morality and Hope: The Social Thought of Noam Chomsky. New Left Review 187 (Mays/Haziran 1991). sf. 5-27. 320

Copleston, Frederick (1996). Descartes: Felsefe Tarihi, ada Felsefe cilt 4, blm a. ev. Aziz Yardml. stanbul: dea Yaynlar. Corner, John (2003). A Response to Klaehn on Herman and Chomsky. European Journal of Communication vol. 18, no. 3. sf. 367-375. Coward, Rosalind ve John Ellis (1985). Dil ve Maddecilik: Semiyolojideki Gelimeler ve zne Teorisi. ev. Esen Tarm. stanbul: letiim Yaynlar. Curan, James (2002). Media and Power. London and New York: Routledge. Curran James ve Michael Gurevitch (Der.) (2000). Mass Media and Society. 3rd edition. London: Arnold. Curran, James (1994). Kamusal Bir Alan Olarak Medyay Yeniden Dnmek. ev. Sleyman rvan. LEF Yllk93. Ankara: Ankara niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar. sf. 215-243. Curran, James (1999). Kitle letiimi Aratrmasnda Yeni Revizyonizm: Bir Yeniden Deerlendirme abas. Medya ktidar deoloji iinde. Der. ve ev. Mehmet Kk. 2. basm. Ankara: Ark. sf. 397-435. Curran, James ve Jean Seaton (1997). Power Without Responsibility; The Press and Broadcasting in Britain. London and New York: Routledge. dEtrves Maurizio Passerin (2000). Critique and Enlightenment: Michel Foucault on Was ist Aufklrung? Enlightenment and Modernity iinde. Der. Norman Geras and Robert Wokler. New York: Palgrave Publishers. sf. 184-203. Davis, Kimberly Chabot (2003). An Etnography of Political Identification: The Birmingham School Meets Psychoanalytic Theory. Journal for the Psychoanalysis of Culture and Society vol. 8, no. 1. sf. 3-11. de Saussure, Ferdinand (1985). Genel Dilbilim Dersleri. ev. Berke Vardar. Ankara: Birey ve Toplum Yaynlar. Derrida, Jacques (1998). Ill have to wander all alone. ev. David Kammerman Tympanum: A Journal of Comparative Literary Studies vol. 1. http://www.usc.edu/dept/comp-lit/tympanum/1/derrida.html Derrida, Jacques (2001). Marxn Hayaletleri: Bor Durumu, Yas almas ve Yeni Enternasyonal. ev. Alp Tmertekin. stanbul: Ayrnt Yaynlar. Dorfman, Ariel ve Armand Mattelart (1977). Emperyalist Kltr Sanayi ve W. Disney: Vak Vak Amca Nasl Okunmal. ev. Atilla Aksoy. stanbul: Gzlem Yaynlar. Downing, John vd. (Der.) (1995). Questioning the Media: A Critical Introduction. 2nd edition. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications.

321

Dreyfus, Hubert L. ve Paul Rabinow (1986). What is Maturity? Habermas and Foucault on What is Enlightenment? Foucault: A Critical Reader iinde. Der. David Couzens Hoy. Oxford: Blackwell. sf. 109-121. Durand, Jean Pierre (2002). Marxn Sosyolojisi. ev. Ali Akta. 2. basm. stanbul: Birikim Yaynlar. Durham, Meenaksi Gigi ve Douglas M. Kellner (Der.) (2001). Media and Cultural Studies: Keyworks. Oxford: Blackwell Publishing. Eagleton, Terry (1996). deoloji. ev. Muttalip zcan. stanbul: Ayrnt Yaynlar. Ellis, John (1992). Visible Fictions: Cinema, Television, Video. Revised edition. London and New York: Routledge. Engels, Friedrich (1992). Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu. ev. Sevim Belli. 3. bask Ankara: Sol Yaynlar. Ewen, Stuart ve Elizabeth Ewen (1992). Channels of Desire: Mass Images and the Shaping of American Consciousness. 2nd edition. Minneapolis and London: University of Minnesota Press. Fanon Frantz (1994). Yeryznn Lanetlileri. ev. en Ser Kaya. stanbul: Sosyalist Yaynlar. Ferguson, Marjorie ve Peter Golding (1997). Cultural Studies and Changing Times: An Introduction. Cultural Studies in Question iinde. Der. Marjorie Ferguson ve Peter Golding. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. xiii-xxvii. Foucault, Michel (1997). What is Critique? The Politics of Truth iinde. Der. Sylvere Lotringer ve Lysa Hochroth. ev. Lysa Hochroth. New York: Semiotext(e). sf. 23-82. Foucault, Michel (2000a). Hakikat ve ktidar. Entelektelin Siyasi levi: Seme Yazlar 1 iinde. ev. Osman Aknhay. stanbul: Ayrnt Yaynlar. sf. 59-85. Foucault, Michel (2000b). Aydnlanma Nedir? zne ve ktidar: Seme Yazlar 2 iinde. ev. Osman Aknhay. stanbul: Ayrnt Yaynlar. sf. 173-192. Foucault, Michel (2000c). Polemik Siyaset ve Sorunsallatrmalar. zne ve ktidar: Seme Yazlar 2 iinde. ev. Osman Aknhay. stanbul: Ayrnt Yaynlar. sf. 278-287. Foucault, Michel (2004). Marxtan Sonra. ev. Gkhan Aksay. stanbul: Chiviyazlar Yaynevi. Fraser, Nancy (1992). Rethinking the Public Sphere: A Contribution to the Critique of Actually Existing Democracy. Habermas and the Public Sphere iinde. Der. Craig Calhoun. MIT Press. sf. 109-142.

322

Fraser, Nancy (1995). Politics, Culture, and the Public Sphere: Toward a Postmodern Conception. Social Postmodernism: Beyond Identity Politics iinde. Der. Linda Nicholson ve Steven Seidman. sf. 287-314. Frith, Simon ve Jon Savage (1993). Pearls and Swine: The Intellectuals and Mass Media. New Left Review no. 198 (Mart Nisan 1993). sf. 107-116. Gadet, Franoise (1989). Saussure and Contemporary Culture. ev. Gregory Elliott. London: Hutchinson Radius. Game, Ann (1998). Toplumsaln Skm: Yapbozumcu Bir Sosyolojiye Doru. ev. Mehmet Kk. Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar. Garnham, Nicholas (1990). Capitalism and Communication: Global Culture and the Economics of Information. London, Newbury Park and New Delhi: Sage Publications. Garnham, Nicholas (1995). Comments on John Keanes Structural Transformations of the Public Sphere. The Communication Review vol. 1, no. 1. sf. 23-25. Garnham, Nicholas (1997a). Ekonomi Politik ve Kltrel almalar: Birleme mi Boanma m? ev. Sevilay elenk. Teori ve Politika 8. sf. 87-104. Garnham, Nicholas (1997b). Political Economy and the Practice of Cultural Studies. Cultural Studies in Question iinde. Der. Marjorie Ferguson ve Peter Golding. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 56-73. Garnham, Nicholas (1997c). Medya ve Kamusal Alan. ev. Sevda Alanku-Kural ve Hakan Tuncel. LEF Yllk94. Ankara: Ankara niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar. sf. 275-288. Garnham, Nicholas (2000). Emancipation, the Media, and Modernity: Arguments About the Media and Social Theory. Oxford: Oxford University Press. Garnham, Nicholas (2001a). Information Society Theory as Ideology: A Critique. Studies in Communication Sciences vol. 1, no. 1. sf. 129-166. Garnham, Nicholas (2001b). Bir Kltrel Materyalizm Teorisine Doru. ev. Sevilay elenk. Praksis 4. sf. 126-143. Gerbner, George (2001). The Cultural Arms of the Corporate Establishment: Reflections on the Work of Herb Schiller. Journal of Broadcasting and Electronic Media vol. 45, no. 1. sf. 186-190. Gitlin, Todd (1980). The Whole World Is Watching: Mass Media in the Making and Unmaking of the New Left. Berkeley, Los Angeles and London: University of California Press. Gitlin, Todd (1983). Inside Prime Time. New York: Pantheon Books.

323

Gitlin, Todd (1994). Prime-time Ideology: The Hegemonic Process in Television Entertaintment. TV: The Critical View iinde. Der. Horace Newcomb. 5th edition. New York: Oxford University Press. Gitlin, Todd (1997). The Anti-Political Capitalism of Cultural Studies. Cultural Studies in Question iinde. Der. Marjorie Ferguson ve Peter Golding. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 25-38. Gitlin, Todd (2001). Media Unlimited: How the Torrent of Images and Sounds Overwhelms Our Lives. New York: Metropolitan Books. Golding, Peter (1990). Political Communication and Citizenship: The Media and the Democracy in an Inegalitarian Social Order. Public Communication: The New Imperatives: Future Directions for Media Research iinde. Der. Marjorie Ferguson. London: Sage Publications. sf. 84-100. Golding, Peter ve Graham Murdock (1979). Ideology and the Mass Media: The Question of Determination. Ideology and Cultural Production iinde. Der. Michele Barrett vd. London: Croom Helm. Golding, Peter ve Graham Murdock (1997a). Introduction: Communication and Capitalism. The Political Economy of the Media Volume 1 iinde. Der. Peter Golding ve Graham Murdock. Cheltenham, UK and Brookfield, US: Edward Elgar Publishing. sf.xiii-xviii. Golding, Peter ve Graham Murdock (1997b). Communication and the Common Good The Political Economy of Media Volume II iinde Cheltenham, UK and Brookfield, US: Edward Elgar Publishing. sf.xiii-xviii . Golding, Peter ve Graham Murdock (2002). Kltr, letiim ve Ekonomi Politik. Medya Kltr Siyaset iinde. Der. Sleyman rvan. ev. Dilek Beybin Kejanlolu. Geniletilmi ikinci bask. Ankara: Alp Yaynevi. sf. 59-97. Golding, Peter ve Graham Murdock (Der.) (1997). The Political Economy of Media Volume I ve Volume II. Cheltenham, UK and Brookfield, US: Edward Elgar Publishing. Gramsci, Antonio (1971). Selections From the Prison Notebooks of Antonio Gramsci. Der. ve ev. Quintin Hoare ve Geoffrey Nowell Smith. London: Lawrence and Wishart. Gramsci, Antonio (1984). Modern Prens. ev. Pars Esin. Ankara: Birey ve Toplum Yaynclk. Gramsci, Antonio (1988). Aydnlar ve Toplum. ev. Vedat Gnyol, Ferit Edg, Bertan Onaran. 3. basm. stanbul: Alan Yaynclk. Gramsci, Antonio (1997). Hapishane Defterleri: Felsefe ve Politika Sorunlar, Semeler. ev. Adnan Cemgil. 3. bask. stanbul: Belge Yaynlar.

324

Gray, Ann (2003). Cultural Studies at Birmingham: The Impossibility of Critical Pedagogy? Cultural Studies vol. 17, no. 6. sf. 762-782. Gray, Ann ve Jim McGuigan (Der.) (1997). Studying Culture: An Introductory Reader. 2nd edition. London and New York: A Hodder Arnold Publication. Grossberg, Lawrence (1993). Can Cultural Studies Find True Happiness in Communication? Journal of Communication vol. 43, no. 4. sf. 89-97. Grossberg, Lawrence (1997). Bringing It All Back Home: Essays on Cultural Studies. Durham and London: Duke University Press. Grossberg, Lawrence (1998). Kltrel almalar Ekonomi Politie Kar: Bu Tartmadan Baka Sklan Var m? ev. Sevilay elenk. Teori ve Politika No. 9 (1998 K). sf. 67-85. Grossberg, Lawrence et. al. (2005). Mediamaking: Mass Media In a Popular Culture. 2nd edition. Thousand Oaks, London, New Delhi: Sage Publications. Habermas, Jurgen (1992). Further Reflections on the Public Sphere. Habermas and the Public Sphere iinde. Der. Craig Calhoun. ev. Thomas Burger Cambridge: MIT Press. sf. 421-461. Habermas, Jurgen (1996). Between Facts and Norms: Contributions to a Discourse Theory of Law and Democracy. ev. William Rehg. Cambridge: Polity Press. Habermas, Jurgen (1997). deoloji Olarak Teknik ve Bilim. ev. Mustafa Tzel. 3. bask. stanbul:Yap Kredi Yaynlar. Habermas, Jurgen (2000). Kamusalln Yapsal Dnm. 3. bask. ev. Tanl Bora ve Mithat Sancar. stanbul: letiim Yaynlar. Hall, Stuart (1980). Recent Developments in Theories of Language and Ideology: A Critical Note. Culture, Media, Language: Working Papers in Cultural Studies, 1972-79 iinde. Der. Stuart Hall et. al. London: Hutchinson. sf. 155-162. Hall, Stuart (1995). Yeni Zamanlarn Anlam Yeni Zamanlar: 1990larda Politikann Deien ehresi iinde. Der. Stuart Hall ve Martin Jacques. ev. Abdullah Ylmaz. stanbul: Ayrnt Yaynlar. sf.105-124. Hall, Stuart (1996). Cultural Studies and its Theoretical Legacies. Stuart Hall: Critical Dialogues in Cultural Studies. Der. David Morley ve Kuan-Hsing Chen. London and New York: Routledge. sf. 262-275. Hall, Stuart (1997a). The Work of Representation. Cultural Representations and Signifying Practices iinde. Der. Stuart Hall. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf.15-64. Hall, Stuart (1998a). Kltrel Kimlik ve Diaspora. Kimlik: Topluluk / Kltr / Farkllk iinde. ev. rem Salamer. stanbul: Sarmal Yaynevi. sf. 39-61.

325

Hall, Stuart (1998b). Yerel ve Kresel: Kreselleme ve Etniklik. Kltr, Kreselleme ve Dnya Sistemi: Kimlik Temsilinin ada Koullar. Der. Antony D. King. ev. S. Hakan Tuncel. Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar. sf. 39-61. Hall, Stuart (1998c). Eski ve Yeni Kimlikler, Eski ve Yeni Etniklikler. Kltr, Kreselleme ve Dnya Sistemi: Kimlik Temsilinin ada Koullar. Der. Antony D. King. ev. Glcan Sekin ve mit Hsrev Yolsal. Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar. sf. 63-96. Hall, Stuart (1999a). deolojinin Yeniden Kefi: Medya almalarnda Bask Altnda Tutulann Geri Dn. Medya ktidar deoloji iinde. Der. ve ev. Mehmet Kk. 2. basm. Ankara: Ark. sf. 77-126. Hall, Stuart (1999b). Kltr, Medya ve deolojik Etki. Medya ktidar deoloji iinde. Der. ve ev. Mehmet Kk. 2. basm. Ankara: Ark. sf. 199-243. Hall, Stuart (2002). deoloji ve letiim Kuram. Medya Kltr Siyaset iinde. Der. Sleyman rvan. ev. Ahmet Grata. Geniletilmi ikinci bask. Ankara: Alp Yaynevi. sf. 101-126. Hall, Stuart (2003). Kodlama ve Kodam. Sylem ve deoloji iinde. ev. Bar oban. Haz. Bar oban ve Zeynep zarslan. stanbul: Su Yaynlar. sf. 309-326. Hall, Stuart (2005). Anlamlandrma, Temsil, deoloji: Althusser ve Post-Yapsalc Tartmalar. Kitle letiim Kuramlar iinde. Der. ve ev. Erol Mutlu. Ankara: topya Yaynevi. sf. 359-394. Hall, Stuart vd. (1978). Policing the Crisis: Mugging, the State, and Law and Order. London: Macmillan. Hall, Stuart, Lumley Bob ve Gregor McLennan (1985). Siyaset ve deoloji: Gramsci. Ankara: Birey ve Toplum Yaynlar. Hamelink, Cees (1997). MacBride with Hindsight. Beyond Cultural Imperialism: Globalization, Communication and the New International Order iinde. Der. Peter Golding ve Phil Harris. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 69-93. Hanada, Tatsuro (2004). Kugai: The Lost Public Sphere in Japanese History. Toward a Political Economy of Culture: Capitalism and Communication in the Twenty-First Century. Der. Andrew Calabrese ve Colin Sparks. Lanham, Boulder, New York, Toronto, Oxford: Rowman and Littlefield Publishers. sf. 95-110. Hardt, Hanno (1992). Critical Communication Studies: Communication, History and Theory in America. London and New York: Routledge. Hardt, Hanno (1999). Eletirelin Geri Dn ve Radikal Muhalefetin Meydan Okuyuu: Eletirel Teori, Kltrel almalar ve Amerikan Kitle letiim Aratrmas. Medya ktidar deoloji iinde. Der ve ev. Mehmet Kk. 2. bask. Ankara: Ark. sf. 15-75. 326

Hardt, Hanno (2004). Myths for the Masses. Oxford: Blackwell Publishing. Hardt, Michael ve Antonio Negri (2001). mparatorluk. ev. Abdullah Ylmaz. stanbul: Ayrnt Yaynlar. Harvey, David (2005). A Brief History of Neoliberalism. Oxford: Oxford University Press. Hawkes, David (1996). Ideology. London and New York: Routledge. Herman, Edward S. (2004). Medyada kiyzllk: Propaganda anda Haberleri Deifre Etmek. ev. Nur Nirven. stanbul: Chiviyazlar Yaynevi. Jennings, Tom (1995). Chomsky, Propaganda, and the Politics of Common Sense. Anarchist Studies. vol. 3, no. 2. sf. 121-144. Jr. Preston, William, Edward S. Herman ve Herbert I. Schiller (1989). Hope and Folly: United States and Unesco 1945-1985. Minneapolis : University of Minnesota Press. Kant, Immanuel (1984). <<Aydnlanma Nedir?>> Sorusuna Yant. Seilmi Yazlar iinde. ev. Nejat Bozkurt. stanbul: Remzi Kitabevi. sf. 213-221. Keane, John (1995a). Structural Transformations of the Public Sphere. The Communication Review vol. 1, no. 1. sf. 1-22. Keane, John (1995b). A Reply to Nicholas Garnham. The Communication Review vol. 1, no. 1. sf. 27-31. Klaehn, Jeffery (2002). A Critical Review and Assessment of Herman and Chomskys Propaganda Model. European Journal of Communication vol. 17, no. 2. sf. 147-182. Klaehn, Jeffery (2003). A Reply to John Corners Commentary on the Propaganda Model. European Journal of Communication vol. 18, no. 3. sf. 377-383. Kumar, Krishan (2005). topyaclk. ev. Ali Somel. Ankara: mge Kitabevi. Kumar, Krishan (2006). Modern Zamanlarda topya ve Kar topya. ev. Ali Galip. stanbul: Kalkedon Yaynlar. Laclau, Ernesto ve Chantal Mouffe (1992). Hegemonya ve Sosyalist Strateji. ev. Ahmet Kardam ve Doan ahiner. stanbul: Birikim Yaynlar. Larrain, Jorge (1983). Marksizm and Ideology. London and Basingstoke: The Macmillan Press. Larrain, Jorge (1995). deoloji ve Kltrel Kimlik: nc Dnya Gerei. ev. Nee Nur Domani. stanbul: Sarmal Yaynevi.

327

Larrain, Jorge (2001). deoloji. Marksist Dnce Szl iinde. Der. Tom Bottomore. ev. Mehmet Kk. 2. bask. stanbul: letiim. sf. 292-296. Lefebvre, Henri (1996). Marxn Sosyolojisi. ev. Selhattin Hilav. 3. bask. stanbul: Sorun Yaynlar. Lefebvre, Henri (1998). Modern Dnyada Gndelik Hayat. ev. In Grbz. stanbul: Metis Yaynlar. Lefebvre, Henri (2006). Diyalektik Materyalizm. ev. Bar Yldrm. stanbul: Kanat Kitap. Lenin, Vladimir Ilyi (1993). Materyalizm ve Ampiryokritisizm. ev. Sevim Belli. 3. bask. Ankara: Sol Yaynlar. Lenin, Vladimir Ilyi (1997). Ne Yapmal? ev. smail Yarkn. 2. bask. Ankara: nter Yaynlar. Levin, Harry (2003). Motif. Dictionary of the History of Ideas iinde. http://etext.lib.virginia.edu/cgi-local/DHI/dhi.cgi?id=dv3-29. Livingstone, Sonia (2005). On the Relation Between Audiences and Publics. Audience and Publics: When Cultural Engagement Matters for the Public Sphere iinde. Der. Sonia Livingstone. Bristol: Intellect Books. sf. 17-41. Livingstone, Sonia ve Peter Lunt (1994). Talk on Television: Audience Participation and Public Debate. London and New York: Routledge. Lock, Grahme (1996). Subject, Interpellation, and Ideology. Postmodern Materialism and the Future of Marksist Theory: Essays in the Althuserrian Tradition iinde. Der. Antonio Callari ve David F. Ruccio. London: University Press of New England. sf. 69-90. MacIntyre, Alasdair (1999). Some Enlightenment Projects Reconsidered. Questioning Ethics: Contemporary Debates in Continental Philosophy iinde. Der. Richard Kearney and Mark Dooley. London and New York: Routledge. sf. 245-257. Marris, Paul ve Sue Thornham (Der.) (2000). Media Studies: A Reader. Edinburgh: Edinburgh University Press. Marx, Karl (1993). Ekonomi Politiin Eletirisine Katk. ev. Sevim Belli. 5. bask. Ankara: Sol Yaynlar. Marx, Karl (2000). Kapital: Kapitalist retimin Eletirel Bir Tahlili. Birinci cilt. ev. Alaatin etin. 6. bask. Ankara: Sol Yaynlar. Marx, Karl (2002). Louis Bonaparten 18 Brumairei. ev. Sevim Belli. 3. bask. Ankara: Sol Yaynlar. Marx, Karl (2003). 1844 El Yazmalar. ev. Murat Belge. 2. bask. stanbul: Birikim Yaynlar. 328

Marx, Karl ve Frederick Engels (1992). Alman deolojisi. ev. Sevim Belli. 3. bask. Ankara: Sol Yaynlar. Mattelart, Armand (1979a). Introduction: For a Class Analysis of Communication. Communication and Class Struggle vol. 1: Capitalism, Imperialism iinde. Der. Armand Mattelart ve Seth Siegelaub. ev. Colleen Roach. New York: International General; Bagnolet: International Mass Media Research Center. sf. 23-70. Mattelart, Armand (1979b). Communication Ideology and Class Practice. Communication and Class Struggle vol. 1: Capitalism, Imperialism iinde. Der. Armand Mattelart ve Seth Siegelaub. ev. Malcolm Coad. New York: International General; Bagnolet: International Mass Media Research Center. sf. 115-123. Mattelart, Armand (1983). Introduction: For a Class and Group Analysis of Popular Communication Practices. Communication and Class Struggle vol. 2: Liberation, Socialism iinde. Der. Armand Mattelart ve Seth Siegelaub. New York: International General; Bagnolet: International Mass Media Research Center. sf. 17-67. Mattelart, Armand (1991). Reklamclk. ev. Fato Ersoy. stanbul: letiim Yaynlar. Mattelart, Armand (1995). Beyin fal ebekesi: Uluslararas Reklamclk. ev. In Grbz. stanbul: Ayrnt Yaynlar. Mattelart, Armand, Xavier Delcout ve Michele Mattelart (1984). International Image Markets: In Search of an Alternative Perspective. ev. David Buxton. London: Comedia Publishing Group. McCarthy, Thomas (1999). Enlightenment and the Idea of Public Reason. Questioning Ethics: Contemporary Debates in Continental Philosophy iinde. Der. Richard Kearney and Mark Dooley. London and New York: Routledge. sf. 164-180. McChesney, Robert W. (2003). Kresel letiimin Politik Ekonomisi. Kapitalizm ve Enformasyon a: Kresel letiim Devriminin Politik Ekonomisi. Der. Robert W. McChesney vd. ev. Nil Senem nga vd. Ankara: Epos Yaynlar. sf. 7-38. McChesney, Robert W. (2006). Medyann Sorunu: 21. Yzylda letiim Politikalar. ev. idem idaml, Emel Cokun, Erdoan Usta. stanbul: Kalkedon Yaynclk. McGuigan, Jim (1992). Cultural Populism. London and New York: Routledge. McLellan, David (2005). deoloji. ev. Bar Yldrm. stanbul: stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar. McNair, Brian (1999). Journalism and Democracy: An Evaluation of Political Public Sphere. London and New York: Routledge. Meehan, Eileen R. (1990) Why We Don't Count: The Commodity Audience Logics of Television: Essays in Cultural Criticism iinde. Der. Patricia Mellencamp. Bloomington: Indiana University Press. sf. 117-137.

329

Meehan, Eileen R. vd. (1993). Rethinking Political Economy: Change and Continuity. Journal of Communication vol. 43, no. 4 (Autumn). sf. 105-116. Miliband, Ralph (1977). Marxism amd Politics. Oxford: Oxford University Press. Mitchell, W. J. T. (2005). konoloji: maj, Metin, deoloji. ev. Hsamettin Arslan. stanbul: Paradigma Yaynclk. Morley, David (1980a). Nationwide Audience: Structure and Decoding. London: British Film Institute. Morley, David (1980b). Texts, Readers, Subjects. Culture, Media, Language: Working Papers in Cultural Studies, 1972-79 iinde. Der. Stuart Hall et. al. London: Hutchinson. sf. 163-173. Morley, David (1986). Family Television: Cultural Power and Domestic Leisure. London and New York: Routledge. Morley, David (1992). Television, Audiences and Cultural Studies. London and New York: Routlege. Morley, David (1992-1993). Kltrel Dnmler, Direnme Politikas. LEF Yllk92. Ankara: Ankara niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar. sf. 79-93. Morley, David (1998). So-Called Cultural Studies: Dead Ends and Reinvented Wheels. Cultural Studies vol. 12, no. 4. sf. 476-497. Morley, David (1999). Finding About the World From Television News: Some Diffuculties. Television and Common Knowledge iinde. Der. Jostein Gripsrud. London and New York: Routledge. sf. 136-158. Morley, David (2000). Cultural Studies and Common Sense: Unresolved Questions. Without Guarantees: In Honour of Stuart Hall iinde. Der. Paul Gilroy, Lawrence Grossberg ve Angela McRobbie. London and New York: Verso. sf. 245253. Morley, David (2005). Psikanalitik Teoriler: Metinler, Okurlar ve zneler. Kitle letiim Kuramlar iinde. Der. ve ev. Erol Mutlu. Ankara: topya Yaynevi. sf. 428-444. Morley, David (2006). Unanswered Questions in Audience Research. The Communication Review vol. 9, no. 2. sf. 101-121. Morley, Gareth (2003). Manufacturing Dissent: Noam Chomsky and the Crisis of the Western Left. Inroads: The Canadian Journal of Opinion no. 12. sf. 85-99. Mosco, Vincent (1996). The Political Economy of Communication: Rethinking and Renewal. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. Mowlana, Hamid (1993). Toward a NWICO for the Twenty-First Century? Journal of International Affairs vol. 47, no. 1 sf. 59-72. 330

Murdock, Graham (1978). Blindspots About Western Marksizm: A Reply to Dallas Smythe. Canadian Journal of Political and Social Theory. vol.2, no.2. sf. 109-119. Murdock, Graham (1993). Communications and the Constitution of Modernity. Media, Culture and Society vol. 15, no. 4. sf. 521-539. Murdock, Graham (1995). Across the Great Divide: Cultural Analysis and the Condition of Democracy. Critical Studies in Mass Communication vol. 12, no. 1. sf. 89-95. Murdock, Graham (1997). Base Notes: The Conditions of Cultural Practice. Cultural Studies in Question iinde. Der. Marjorie Ferguson ve Peter Golding. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 86-101. Murdock, Graham (2000a). Reconstructing the Ruined Tower: Contemporary Communications and Question of Class. Mass Media and Society iinde. Der. J. Curan ve M. Gurevitch. 3rd edition. London: Arnold.sf. 7-26. Murdock, Graham (2000b). Talk Shows: Democratic Debates and Tabloid Tales. Television Across Europe iinde. Der. Jan Wieten vd. Londra, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 198-220. Murdock, Graham (2002). Media, Culture and Modern Times: Social Science Investigations. Handbook of Media and Communications Research: Qualitative and Quantitative Research Methodologies iinde. Der. Klaus Bruhn Jensen. London and New York: Routledge. sf. 40-57. Murdock, Graham (2004). Past the Posts: Rethinking Change, Retrieving Critique. European Journal of Communication vol. 19, no. 1. sf. 19-38. Murdock, Graham ve Peter Golding (1974). For a Political Economy of Mass Communications. The Socialist Register 1973 iinde. Der. Ralph Miliband ve J. Saville. London: Merlin Press. sf. 205-234. Murdock, Graham ve Peter Golding (1977). Capitalism, Communication and Class Relations. Mass Communication and Society iinde. Der. James Curran, Michael Gurevitch ve Janet Woollacott. London: Edward Arnold Publishers. sf. 9-43. Negt, Oscar ve Alexander Kluge (1993). Public Sphere and Experience: Toward an Analysis of Bourgeois and Proletarian Public Sphere. ev. P. Labanji, J. O. Daniel ve A. Oksiloff. Minneapolis: Minnesota Press. OSullivan, Tim ve Yvonne Jewkes (Der.) (1997). The Media Studies Reader. London: Arnold. Oliveira, Omar Souki (1993). Brazilian Soaps Outshine Hollywood: Is Cultural Imperialism Fading Out? Beyond National Sovereignty: International Communication in the 19990s iinde. Der. Kaarle Nordenstreng ve Herbert I. Schiller. Norwood, New Jersey: Ablex Publishing. sf. 116-131.

331

Orwell, George (1984). 1984. 2. basm. ev. Behzat Tan. Yaynevi.

stanbul: Yamur

Peters, John Durham (1993). Distrust of Representation: Habermas on the Public Sphere. Media, Culture and Society vol. 15, no. 4. sf. 541-571. Pillai, Poonam (1992). Rereading Stuart Halls Encoding/Decoding Model. Communication Theory vol.2, no. 3. sf. 221-233. Postman, Neil (2004). Televizyon ldren Elence: Gsteri anda Kamusal Sylem. ev. Osman Aknhay. 2. basm. stanbul: Ayrnt Yaynlar. Real, Michael R. (1986). Demythologizing Media: Recent Writings in Critical and Institutional Theory. Critical Studies in Mass Communication. sf. 459-486. Reeves, Geoffrey (1993). Communications and the Third World. London and New York: Routledge. Richardson, Kay (1998). Sign and Wonders: Interpreting the Economy through Television. Approaches to Media Discourse iinde. Der. Allan Bell ve Peter Garrett. Oxford: Blackwell Publishers. sf. 220-250. Ricoeur, Paul (1994). Althusser's Theory of Ideology. Althusser: A Critical Reader iinde. Der. Gregory Elliott. Oxford: Blackwell. sf. 44-72. Roach, Colleen (1990). The Movement for a New World Information and Communication Order: A Second Wave? Media Culture and Society vol. 12, no.3. sf. 283-307. Roach, Colleen (1993). Dallas Smythe and the New World Information and Communication Order. Illuminating the Blindspots: Essays Honoring Dallas W. Symythe iinde. Der. Janet Wasko, Vincent Mosco ve Manjunath Pendakur. Norwood and New Jersey: Ablex Pyblishing. sf. 274-301. Roach, Colleen (1997a). The Western World and the NWICO. Beyond Cultural Imperialism: Globalization, Communication and the New International Order iinde. Der. Peter Golding ve Phil Harris. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 94-116. Roach, Colleen (1997b). Cultural Imperialism and Resistance in Media Theory and Literary Theory. Media Culture and Society vol. 19, no.1. sf. 47-66. Said, Edward W. (1998). Kltr ve Emperyalizm: Kapsaml Bir Dnsel ve Siyasal Sorgulama almas. ev. Necmiye Alpay. stanbul: Hil Yayn. Schiller, Herbert I. (1976). Communication and Cultural Domination. New York: International Arts and Sciences Press. Schiller, Herbert I. (1989). Culture, Inc.: The Corporate Takeover of Public Expression. New York, Oxford: Oxford University Press.

332

Schiller, Herbert I. (1991). Not Yet the Post-Imperialist Era. Critical Studies in Mass Communication. vol. 8, no. 1. sf. 13-28. Schiller, Herbert I. (1992a). Manipulating Hearts and Minds. Triumph of the Image: The Medias War in the Persian Gulf-A Global Perspective iinde. Der. Hamid Mowlana, George Gerbner ve Herbert I. Schiller. Bouldner. San Francisco ve Oxford: Westview Press. sf. 22-29. Schiller, Herbert I. (1992b). Mass Communications and American Empire. Updated 2nd edition. Boulder, San Francisco, Oxford: Westview Press. Schiller, Herbert I. (1993). Zihin Ynlendirenler. ev. Cevdet Cerit. stanbul: Pnar Yaynlar. Schiller, Herbert I. (1996). Information Inequality: The Deepening Social Crisis in America. London and New York: Routledge. Scott, David (2005). Stuart Halls Ethics. Small Axe no. 17 (March 2005). sf. 1-16. Sholle, David J. (1999). Eletirel almalar: deoloji Teorisinden ktidar/Bilgiye. Medya ktidar deoloji iinde. Der ve ev. Mehmet Kk. 2. bask. Ankara: Ark. sf. 267-308. Showstack Sassoon, Anne (2001). Hegemonya. ev. Meral zbek. Marksist Dnce Szl iinde. Der. Tom Bottomore. 2. bask. stanbul: letiim Yaynlar. sf. 273-275. Siegelaub, Seth (1983). Working Notes on Social Relations in Communication and Culture. Communication and Class Struggle vol. 2: Liberation, Socialism iinde. Der. Armand Mattelart ve Seth Siegelaub. New York: International General; Bagnolet: International Mass Media Research Center. sf. 11-16. Smythe, Dallas W. (1977). Communciations: Blindspot of Western Marksizm. Canadian Journal of Political and Social Theory vol. 1, no. 3 (Fall 1977). sf. 1-27. Smythe, Dallas W. (1981). Dependency Road: Communications, Capitalism, Consciousness and Canada. Norwood: Ablex. Spivak, Gayatri Chakravorty (2000). Thinking Cultural Questions in Pure Literary Terms. Without Guarantees: In Honour of Stuart Hall iinde. Der. Paul Gilroy, Lawrence Grossberg ve Angela McRobbie. London and New York: Verso. sf. 335357. Sreberny-Mohammadi, Annabelle (1996). The Global and the Local in International Communications. Mass Media and Society iinde. Der. James Curran ve Michael Gurevitch. 2nd edition. London and New York: Arnold. sf. 177-203. Sreberny-Mohammadi, Annabelle (1997). Many Cultural Faces of Imperialism. Beyond Cultural Imperialism: Globalization, Communication and the New International Order iinde. Der. Peter Golding ve Phil Harris. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 49-68. 333

Straubhaar, Joseph D. (1991). Beyond Media Imperialism: Assymetrical Interdependence and Cultural Proximity. Critical Studies in Mass Communication. vol. 8, no. 1. sf. 39-59. Tester, Keith (1994). Media, Culture and Morality. London and New York: Routledge. Therborn, Gran (1989). ktidarn deolojisi ve deolojinin ktidar. ev. rfan Cre. stanbul: letiim Yaynlar. Thomas, Pradip N. (1997). An Inclusive NWICO: Cultural Resilience and Popular Resistance. Beyond Cultural Imperialism: Globalization, Communication and the New International Order iinde. Der. Peter Golding ve Phil Harris. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications. sf. 163-174. Thompson, John B. (1990). Ideology and Modern Culture: Critical Social Theory in the Era of Mass Communication. Stanford: Stanford University Press. Tomaevski, Boris (1995). Tema rgs. Yazn Kuram: Rus Biimcilerinin Metinleri iinde. der. Tzvetan Todorov. ev. Mehmet Rifat ve Sema Rifat. stanbul: Yap Kredi Yaynlar. sf. 225-259. Tomlinson, John (1999). Kltrel Emperyalizm: Eletirel Bir Giri. ev. Emrehan Zeybekolu. stanbul: Ayrnt Yaynlar. UNESCO (1980). Many Voices, One World: Towards a New More Just and More Efficient World Information and Communication Order. London: Kogan Page; New York: Unipub; Paris: Unesco. van Dinh, Tran, (1979) Nonalignment and Cultural Imperialism. National Sovereignty and International Communication iinde. Der. Kaarle Nordenstreng ve Herbert I. Schiller. Norwood, New Jersey: Ablex Publishing Corporation. sf. 261275 Voloinov, Valentin Nikolayevi (2001). Marksizm ve Dil Felsefesi. ev. Mehmet Kk. stanbul: Ayrnt Yaynlar. von Hendy, Andrew (2001). Modern Construction of Myth. Bloomington ve Indianapolis: Indiana University Press. Vygotsky, Lev Semenovi (1985). Dnce ve Dil. ev. Semih Koray. stanbul: Kaynak Yaynlar. Warner, Michael (2002). Publics and Counterpublics. New York: Zone Books. Webster, Frank (2004). Cultural Studies and Sociology at, and After, the Closure of the Birmingham School. Cultural Studies vol. 18, no. 6. sf. 847-862. Wegner, Phillip E. (2002). Imaginary Communities: Utopia, the Nation, and the Spatial Histories of Modernity. Ewing, New Jersey: University of California Press.

334

Williams, Raymond (1980). Problems in Materialism and Culture. London, New York: Verso. Williams, Raymond (1990). Marksizm ve Edebiyat. ev. Esen Tarm. stanbul: Adam Yaynlar. Williams, Raymond (2005). Anahtar Szckler: Kltr ve Toplumun Szvarl. ev. Sava Kl. stanbul: letiim Yaynlar. Winston, Brian (2005). Emancipation, the Media and Modernity: Some Reflections on Garnhams Kantian Turn. Media, Culture and Society vol. 27, no. 4. sf. 495-509. Woollacott, Janet. (1982). Messages and Meanings. Culture, Society and the Media iinde. Der. Michael Gurevitch et. al. London and New York: Routledge. sf. 91-111. Yaguello, Marina (2001). Franszca Basma Sunu. Marksizm ve Dil Felsefesi iinde ev. Nilgn Tutal. stanbul: Ayrnt Yaynlar. sf. 32-42. iek, Slovaj (2002). deolojinin Yce Nesnesi. ev. Tuncay Birkan. stanbul: Metis Yaynlar. iek, Slovaj (2004). Lenin zerine. ev. Nilgn Aras. stanbul: Encore Yaynlar.

335

zet Bu tez, medya almalarnda ideoloji yaklamlarna ilikin epistemolojik ve yntemsel sorunlarn ayrt edilen be yaklam iinden tartlmasn konu almaktadr. Her bir yaklam tez iinde bir kme biiminde ele alnp, oluturulan motif, eksen, temasal ereve ve ifadesel ortaklklar kavramlar nda deerlendirilmektedir. Bu kapsamda ilk ksmda ideolojiyi gereklikle ilikisi balamnda tartan medya almalar, ikinci ksmda kavram ekonomik ilikilerle olan ilikisi iinden tartan almalar, nc ksmda ideoloji ve sekinler ilikisini merkeze alan almalar, drdnc blmde dil, zne ve ideoloji ilikisi zerinde odaklanan almalar ve son olarak beinci blmde hegemonya, iktidar ve ideoloji ilikisi ele alan almalar

tartlmaktadr.

336

Abstract This thesis, is upon the discussion of epistemological and methodological problems of ideology approaches in the field of media studies, explores this discussion within five ideology approaches. Each approach is considered as a set and is elaborated with the concepts of ideology motive, ideology axis, thematic framework and partnership of statements. In this context, first part of the thesis dwells upon the media studies that conceptualize ideology with its relation to reality, second part of the thesis deals with the studies that discuss the relation of ideology and economic base, third part exposes the problems of the media studies that focus on the relationship of ideology and elites, fourth part of the thesis is on media studies that try to conceptualize the relationship of language, subject and ideology, and finally the fifth part debates the media studies that focus on the relation of ideology, hegemony and power.

337

You might also like