You are on page 1of 131

I

T.C. ERC YES N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS

GAZLDE MAN- B LG

L K S

Tezi Hazrlayan Fatih B

Tezi Yneten Prof. Dr. Muhittin Baeci

Temel slam Bilimleri Anabilim Dal Kelam Bilim Dal Yksek Lisans Tezi

AUSTOS 2006 KAYSER

II

NSZ
man olgusu, bir mminin manevi yaamnda en nemli konumu ihraz eden konudur. Allaha inanan insann hem dnyevi hem de uhrevi hayatnda saadete ulamak iin imann nemi inkar edilemez. Bu adan iman, mmin iin hayati bir nem arzetmektedir. Allahn kitabnda, Raslnn de snnetinde en fazla durduklar meselede imandr. Bu yzden Gazalide ele alaca konularn bana iman yerletirmitir.

Gazali yaad dnemde hayatn ve btn ilmi mesaisini imani meselelere adayan bir dnrdr. ncelikli olarak Gazali, fikir dnyasnda iman ve bilgi ile alakal konular ne alm, iman ve bilgi adna inanlan gereklikleri inceden inceye sorgulamtr. nsanlarn iman edi keyfiyetlerini sorgulamak yle dursun Gazali, aklmzla doruluuna karar verdiimiz bedihi ve hissi bilgileri dahi tahkik ve tenkit szgecinden geirerek, hayatn bunlarn hakikatini sorgulamakla geirmitir. te hakikati arama ve bulma sevdas, Gazalinin ruh dnyasnda amansz bir mcadelenin balangcn tekil etmektedir.

Gazali, Nizamiye medresesinde hocalk yapt bir dnemde, otuzyedi yalarndayken ani ve hayati olarak nitelendirebileceimiz dnlmez bir karar vermitir. Bu kararn neticesinde Gazali ruhi ve manevi bir mcahedenin iine girmitir. Bilgi ve imann gerekliklerini sorgulad bu mcadelede, yaad phe kriziyle beraber Badat terk ederek kendisini sufi bir hayata kanalize etmitir. Gazalinin akademik dnyadan ayrl, dersleri brakmas, hayatn uzlet ve riyazat iinde geirmesi fiili anlamda on seneye yakn bir sre devam etmitir. Tasavvufi tecrbelerle dolu bir deneyimin sonrasnda, Gazalinin fikirlerinde ve metodolojisinde gzle grlr derecede bir deiiklik meydana gelmitir.

Gazalinin teorik bilgilerinin pratik hayata tanmasyla ortaya kan bu tebeddl, Gazalinin yaamn bir bakma ikiye blmtr. Bu ikiye ayrlan hayat bizim, Eski Gazali dnemi ve Yeni Gazali dnemi olarak deerlendirmemiz mmkndr. nk

II

genel hatlaryla, uzletten nceki Gazali ile uzlet sonras Gazali arasnda byk ve nemli deiiklikler gze arpmaktadr. Bizim bu tezimizin ana temasn bir bakma, Gazalinin bu fikri ve ilmi deiiklikleri oluturmakta ve ekillendirmektedir.

ncelikle biz, almamzn birinci blmnde Gazali asndan iman ve bilgi kavramlarnn analizini yapmaya altk. man bahsi altnda, Gazalinin iman nasl ve ne ekilde kavrad, imann tasdik, amel ve taklitle olan balantlar ve bu srete phenin, imann kemale ermesindeki roln ortaya koymaya altk. man kavramnn tahlilinden sonra Gazalinin bilgi teorisi, bilginin nelii, kaynaklar ve eitleri zerinde durmaya altk.

Tezin ikinci blm, almamzn esasn tekil etmektedir. Bu blmde imann, farkl bilgi trleriyle olan ilikisi ortaya konulmaya allmtr. lk olarak vahyin, sonra tecrbenin, daha sonra ise akln beere sunduu bilgilerin iman netice verme imkan ve ne lde imana ulatraca ilenmitir. En son bilgi tr olarak ele alnan kalbi bilgiiman ilikisinde ise, Gazali iin ok mstesna bir yeri olan kalbin, imann oluumunda, gelimesinde, yakin seviyesinde deruni bir tecrbe olarak yaanmasndaki yeri ve ne anlam ifade ettiini ortaya koymaya altk. Gazaliyi eski ve yeni dnemlere ayran temel merkez de ite bu blmdr.

Bu almann meydana gelmesinde danmanlk yapan hocam Prof. Dr. Muhiddin Baeciye yardmlarndan dolay teekkr ediyorum. Ayrca tezin yazm aamasnda deerli yardmlarn esirgemeyen eime de teekkrlerimi takdim ediyorum.

Fatih bi Kayseri- 2005

III

ZET
Tezimiz Gazalide man-Bilgi likisi adn tamaktadr. Aratrmamz iki blmden olumaktadr. Biz bu almamzda, Gazalinin bilgi sisteminde iman ve bilgi kavramlarn ve bu iki kavram arsnda varolan ilikiyi analiz etmeye altk.

man ve bilgi kavram analizi tezin birinci blmn tekil etmektedir. man bal altnda biz, Gazalinin imanla tasdik ve taklit ilikisini ve imann oluum srecinde phenin roln nasl ele alp deerlendirdiini inceledik. Bu blmn ikinci ksmnda, Gazalinin bilgi teorisini, bilginin mahiyeti, eitleri ve kaynaklar zerinde durmaya altk.

kinci blm olan man-Bilgi likisi konusu tezin temelini oluturmaktadr. Bu blmde, iman ile farkl bilgi trleri arasdaki iliki allmtr. lk olarak vahyi daha sonra tecrbi ve kalbi bilgi ile iman arasndaki iliki konu edilmitir. Son olarak ta Gazaliye gre kalbi bilginin, imann olumasnda ve gelimesindeki etkileri aklanmtr. Gazalinin bu konudaki grleri, Gazalinin yaamn eski ve yeni

dnemler olmak zere ikiye blmtr. nk kalbi bilginin Gazali zerinde ok derin bir tesiri olmutur. Gazali eserlerinde, eski yaamnda akla ve akli bilgiye daha ok nem veriyorken, hayatnn ikinci periyodunda kalbe ve kalbi bilgiye daha ok nem vermektedir. Gazali ikinci dneminde tasavvufi bilgiyi pratik olarak tecrbe etmitir. Dnrmz bu dnemde, imanda taklit seviyesinden kurtularak tasavvufi bilgiye ve onun tecrbesine nem verir hale gelmitir. Btn bunlarn sonunda zet olarak Gazaliye gre en yksek iman derecesi ariflerin iman ve en yksek bilgi tr de yine ariflerin bilgisidir.

IV

ABSTRACT
The name of our thesis is The relation between faith and knowledge according to Ghazali. Our investigation consists of two chapter. In our study, we studied to analyze the faith and the knowledge and the relation between in this two consept in the knowledge system of Ghazali.

The consept analyz of the faith and knowledge makes up first chapter of the thesis. Under the faith title, we have studied how has Ghazali investigated the faith and the relation between the affirmation and the imitation in the faith and the role of the doubt in the existence proces of the faith. n the secoond part of this chapter, we have searched the knowledge theory of Ghazali, the character and sources and kinds of the knowledge.

The second chapter makes up the base of our thesis. n the chapter, the relation between the faith and different knowledge kinds is studyied. n the begining the knowledges of the revelation from behind the knowledges of the experiment and the intellect have been related with the faith. We lastly have explained the hearts effect on the existence and development of the faith according to Ghazali. The ideas of Ghazali on this subject have divied his life as the former life and the new life. Because there deeply is the effect of hearty knowledge on Ghazali. Ghazali deems importance the intellect and intellectual knowledge in the former life but in the new period of life he frequently references heart and the hearty knowledge in his books. Ghazali experienced the mysticism in this new period. He has get rid of the imitation in the faith and attached importance the theosophistical knowledge and its experiment. The result of our study: According to Ghazali the highest degree of the faith is the faith of the wise because the highest degree of the knowledge is the knowledge of the mystics.

NDEK LER
NSZ .................................................................................................................. I ZET ................................................................................................................... III

ABSTRACT ............................................................................................................ IV NDEK LER ...................................................................................................... V KISALTMALAR ................................................................................................... VIII

GR TEZ N AMACI, YNTEM , TEZDE KULLANILAN KAYNAKLAR, GAZAL N N HAYATI, LM AHS YET VE ESERLER

1- TEZ N AMACI VE YNTEM

....................................................................... IX

2- KULLANILAN ANA VE YARDIMCI KAYNAKLAR ................................. IX 3- EBU HM D MUHAMMED B. MUHAMMED EL-GAZAL ...................... X

A- GAZLN N HAYATI .................................................................................. X B- GAZLN N LM K L VE AHS YET C- GAZLN N ESERLER ............................................ XII

............................................................................... XVII

B R NC BLM GAZLYE GRE MAN VE B LG KAVRAMALARININ ANAL Z

1. MAN

1. 1 mann Tanm ve Mahiyeti ............................................................................ 2 1. 2 man- Tasdik likisi ...................................................................................... 8 1. 3 man- Amel likisi ........................................................................................ 12 1. 4 man- Taklit likisi ........................................................................................ 17 1. 5 Hakikate Ulamada phenin Rol ............................................................... 25

2. B LG

VI

2. 1. Bilginin Tanm ve Mahiyeti ......................................................................... 31 2. 2. Bilginin Kaynaklar ....................................................................................... 34 2.2.1. Duyular ........................................................................................................ 34 2.2.2. Akl .............................................................................................................. 41 2.2.3. Sadk Haber ................................................................................................. 44 2.2.4. lham ........................................................................................................... 48 2.3 Bilginin eitleri ............................................................................................. 51 2.3.1. limlerin Tasnifi .......................................................................................... 51 2.3.2. Bilgi eitleri .............................................................................................. 54 2.4. Bilginin Deeri ve Akln Snr ...................................................................... 57

VII

K NC BLM

GAZLYE GRE MAN- B LG

L K S

1. manda Bilgiye Verilen nem ....................................................................... 65 2. man - Vahy Bilgi likisi ............................................................................... 68 3. man - Tecrb Bilgi likisi ........................................................................... 75 4. man - Akl Bilgi likisi .................................................................................. 78 5. man - Kalb Bilgi likisi ............................................................................... 86

SONU ................................................................................................................. 102 B BL YOGRAFYA ............................................................................................ 104 ZGEM ............................................................................................................ 110

VIII

KISALTMALAR
a.g.e a.g.m A.. .F. b. bkz ev. D. .B : Ad Geen Eser : Ad Geen Makale : Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi : bn : Baknz : eviren : Diyanet leri Bakanl

E..S.B.E. : Erciyes niversitesi Sosyal Bilimler Enstits M.. .F nr. s. tahk. tsz. vd. : Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi : Nereden : Sayfa : Tahkik : Tarihsiz : Ve devam

IX

GR
1- TEZ N AMACI VE YNTEM
Tezimizin amac, Gazlnin iman ve bilgi kavramlarn nasl deerlendirdii ve iman ile bilgi arasnda kurduu ilikiyi ortaya koymaya altk. man ve bilgi arasndaki ilikiyi konu edindiimiz almamzda, Gazlde iman kavramnn tanm, mahiyeti, imann ekillenmesinde bilginin deeri ve konumu zerinde durmaya altk. Bilgi bahsinde ise, Gazlye gre bilginin mahiyeti, kaynaklar, eitleri ve deeri hakknda bilgiler vermeyi amaladk. Son blmde Gazl asndan farkl bilgi trlerinin inan zerinde oynad etkin rol, bu bilgilerin imann oluumundaki deeri ve nemini, Gazlnin eski ve yeni dnmelerinde oluturduu farkl bak alaryla ortay koymaya altk.

Tezin hazrlanmasnda daha ok betimleyici ve deerlendirmeci bir tutum izledik. ncelikle Gazlnin eserlerinde, iman ve bilgiyle ilgili kavramlar ve olgular hakknda ne dnd ortaya konulduktan sonra, bu bilgilerden yola klarak baz deerlendirmeler yapld. Bu deerlendirmeler, Gazlnin eserlerine ve Gazl zerine yaplan almalara dayanlarak yaplan kaynak tarama, veri toplama ve bu verilerin taranarak ilenmesi yntemleri kullanlarak gerekletirilmitir.

2- KULLANILAN ANA VE YARDIMCI KAYNAKLAR


almamzda kaynak olarak kullandmz kaynaklar tezin sonunda hazrlam olduumuz bibliyografya ksmnda sralam bulunmaktayz.

3- EBU HAM D MUHAMMED B N MUHAMMED EL- GAZL a- HAYATI


Gazlnin asl ismi, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed et-Tusi Ebu Hmid el-Gazldir.1 Gazl, Huccetl slam, Zeynddin gibi lakaplarla

anlmaktadr. Knyesi Ebu Hmid olmakla birlikte, onun Hmid adnda bir olunun olup olmad bilinmemekte, eer varsa kk yata lm olabilecei tahmin edilmektedir.2 Gazl 450 (1058) ylnda Tusta (bugnk Mehed) domutur.3

Babas yn eiricilii yapar, eirdii ynleri satarak geimini salard. Babas lmne yakn bir zamanda, iki olu Muhammed (Gazl) ve Ahmedi , mutasavvf bir dostuna, onlarn ilim, irfan yolunda yetitirilmeleri iin vasiyette bulunmu ve dostu da bu ricay kabul etmitir. Bu vasiyetin yannda, eitimlerinde harcanmak zere bir miktarda para brakmtr. Bu zat braklan bu paray onlarn renimine harcam ve sonra onlar masraflar oraya ait olmak zere bir medreseye kaydettirmitir.4

Gazl ilk ciddi tasavvufi formasyonunu Tus ve Niaburun nde gelen sufilerinden biri olan Ebu Ali el-Farmadiden almtr.5 lk fkh tahsilini ise Ali Ahmed bin Muhammed er-Razkani (Razekani) ve Ebu Nasr el- smailiden yapmtr.6 Daha sonra Nibura giden, maml Harameyn el-Cveynnin ders halkasna dahil olan Gazl, elCveynnin vefatna kadar bu derslere devam etmitir.7 Kaynaklarn ittifakla belirttii gibi Gazlnin olaanst bir zeka ve hafzaya sahip olduu dikkate alnrsa, onun Niabura gitmeden nce geirdii en az on iki yllk renim hayatnda, bata fkh
Taceddin Ebu Nasr Abdlvehhab b. Ali b. Abdlkafi es- Sbki, Tabakat afiiyyetil Kbra, Matbaa-i sa el- Babi el- Halebi ve urekaihi, Kahire 1964, VI/191. W. M. Watt, Gazlnin isminin, Tusun Gazala kyne nisbetle Gazl eklinde okunmasnn m, yoksa yn eiricisi anlamna gelen, babasnn meslei olduu iddia edilen Gazzal e nisbet edilerek Gazzl eklinde okunmasnn m daha doru olacan ilk tabakat kitaplarna dayanarak izah etmektedir. Farkl kaynaklarda her ikisine de yer verilmektedir. Ancak kaynaklar, daha ok Gazzl olarak imlasn tercih etmelerine ramen, Watt bunun doru olamayacan baz delillerle izah ettikten sonra tercihe daha yakn olann Gazl olduunu ifade eder. Nitekim kendisi de bu ekilde yazlmas gerektiine taraftardr. (Geni bilgi iin bkz. W. Montgomery Watt, Mslman Aydn -Gazl Hakknda Bir Aratrma (ev. Hanifi zcan), Ett Yaynlar, Samsun 2003, s.163,164,165). 2 T. D. V. slam Ansiklopedisi, Gazzl maddesi, T. D. V. Yaynlar, stanbul 1996, XIII/489. 3 Sbki, a.g.e, VI/193, Ebu Abbas emseddin Ahmed b. Muhammed b. Muhammed b. Ebu Bekir bn Hallikan, Vefeyatl Ayan ve Enbau Ebnaiz Zaman, thk. M. Muhyiddin Abdulhamid, Mektebe-i Nahdatil Msriyye, Kahire 1948, III/355. 4 Sbki, a.g.e, VI/193, 194. 5 slam Ansiklopedisi, Gazzl Maddesi, XIII/490. 6 Sbki, a.g.e, VI/195. 7 Sbki, a.g.e, c.VI, s.196, bn Hallikan, a.g.e, III/353.
1

XI

olmak zere hadis, kelam, gramer gibi geleneksel bilgi dallarnda iyi bir eitim ald sylenebilir. Niabura gidip, Cveynnin derslerine katlnca Cveyn ondaki hazineyi kefetmitir. Hakknda Gazl derin bir denizdir diyen hocas, ona sempati duymakla birlikte, sylendiine gre iin iin onu kskanmaktan da kendisini alamazm. Anlatlr ki, Gazl el- Menhul adl fkh kitabn yazdnda, Cveyn eseri ok beendiini, Beni saken mezara gmdn; lmm bekleyemez miydin! eklindeki szleriyle ifade etmitir.8 484te Badata gelen Gazl, Nizamiye Medresesinde ders vermeye balar.Drt sene kadar burada ders verdikten sonra yerine kardei Ahmedi brakarak, 488de o byk dnmn gerekletirecei hac ve zhd yolculuuna kmtr. nce ama urar ve orada bir sene ikamet ettikten sonra Kuds ve Mescid-i Aksay ziyaret eder.9 Btn bu sre zarfnda Gazl, kendisini, ibadetlere, nefs ile mcahedeye ve Allaha yaklamak iin hayr ve taat ilerine adamtr.10

Yapt bu seyahatlerden sonra Gazl, Badata dnmtr. Orada kendine has bir vaz ve irad meclisi kurarak, insanlara hakk ve hakikati anlatmtr. Badatn ardndan Horasana geen Gazl, ok az bir sreliine Niaburda ki Nizamiyede ders taliminden sonra, memleketi Tus a gemi ve kalan mrn burada, ibadete, uzlete, marifete ve Allahn rzasna vakfetmitir. Gazl, 505 (1111) ylnda Tusta vefat etmitir.11

8 9 10 11

slam Ansiklopedisi, Gazzl Maddesi, XIII/490. Sbki, a.g.e, VI/197, bn Hallikan, a.g.e, III/353. Sbki, a.g.e, VI/200. Sbki, a.g.e, VI/200, 201, bn Hallikan, a.g.e, III/354, 355.

XII

b- GAZLN N AHS YET VE LM K L


W. Montgomery Watt, Gazlyi konu edindii Muslim Intellectual-A Study of al Ghazali adl mtevaz almasnn hemen banda Gazl zerine yazmann g bir i olduunu itiraf ederek sze balamaktadr.12 Biz de bu ikrar yineleyerek buradaki zorluun, Gazlnin ilmi enginlii ve derinliinde yattn belirtmek isteriz. Onu tmel anlamda kapsamak, bir btn halinde tm fikirlerini sunmak zor bir itir. Gazl, bazen bir filozof, bazen tasavvufta gayeye ulam bir sufi, bazen bir mantk, bir yerde kelamc ve bir baka yerde ise bir fakih olarak karmza kmaktadr.13 Bylesine komplike bir kiilii belirli kalplar iinde deerlendirmek eksiklikten hali deildir. Gazlyi hakkyla anlamak, ancak kitaplarnn satr aralarn ok iyi okumaya baldr. te o zaman, Gazl gerek hviyetiyle ortaya kabilir.14

Gazl, Dou ve Batda aratrmaclarn eserlerini ve fikirlerini konu edindikleri, neredeyse btn ilim dallarnda bilgi sahibi olmasyla tannan bir islam mtefekkiridir. Gazlnin dini ilimlerde ki otoriter kimlii nedeniyle onu, hicri beinci asrn mceddidi olarak deerlendirenler bile olmutur.15 Yine Gazlye Huccetl slam lakabnn verilmesi, onun islam dnce tarihindeki bykln gsteren ak bir delildir.16 Bu lakab hak etmenin tesiriyle olacak ki Watt, Gazlnin Hz Muhammedden sonra en byk mslmanlardan olduuna inanmaktadr.17 Yine rencisi Muhammed bin Yahya, Gazlyi ikinci afii olarak nitelendirmektedir.18 Btn ayrc vasflaryla Gazl, dneminde ve dier dnemlerde hep temayz etmitir ve Gazlnin mmet zerindeki etkisi, muhtemelen tm kelamclardan daha etkili olmutur.19

Gazl, engin ansiklopedik bilgisi, kvrak bir zekas, inanlmaz alkanl ve velud yazarlyla temayz etmi mstesna bir ftrattr. Bir hakikat araycs ve avcsdr. Bu

W. Montgomery Watt , Mslman Aydn -Gazl Hakknda Bir Aratrma (ev. Hanifi zcan), Ett Yaynlar, Samsun 2003, s.11. 13 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, M.. .F.V.Yaynlar, kinci Basm, stanbul 1994, s.25,26. 14 Ahmet nam, Gazlnin Kalb Ordusu, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, I/3, say.3-4, Ankara 2000, s.513. 15 Yunus Apaydn, Bir slam Hukukusu Olarak Gazl, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.37. 16 Henry Corbin, slam Felsefesi Tarihi (ev. Hseyin Hatemi), letiim Yaynlar, stanbul 2002, I/319. 17 W. Montgomery Watt, Mslman Aydn - Gazl Hakknda Bir Aratrma, s.11. 18 Sbki, Tabakat, VI/202. 19 M. M. erif, slam Dncesi Tarihi (ev. Komisyon), nsan Yaynlar, stanbul 1990, II/261.

12

XIII

aray kalbiyle yapar.Bu hakikati O, Yalnz aklyla, ssl szlerle, retorikten teye gitmeyen bir tutumla deil, bilgisiyle ahlakn, aklyla duygularn btnletirerek arayan biridir. Akln snrlarn grr, akl yle kavrar ki, onu hakikatin iine alarak, akl amay baarr.20

Ahmet Emine gre gnmzde yaanan

mslmanlk, bugne kadar gelen halini

mam Eari ve Gazlye borludur.21 Kanaatimizce Eari ekol aslnda Gazlnin ortaya koyduu metodoloji ve sergiledii performansla asrlar boyunca ayakta kalabilmitir. Gazlnin Eari kelamnda yapt yenilik u esasta toplanmaktadr: 1. Mantk ilkelerini kabul, 2. nikas- edille, delilin butlanndan medluln butlann red, 3. Felsefi konular kelama ilave etmek. Bu esasn kabulnden sonra kelamclar mtekaddim ve mteahhir olarak ikiye ayrlmlardr.22 Bu yenilik arasndan en etkili olan felsefenin kelma dahil olmasdr. Gazlnin el ktisad fil itikad eseriyle Aristo mant kelam ilmine girmitir. Gazlnin bu hamlesini bir orijinalite olarak yorumlayan bn Haldun, Gazlden sonra gelen kelamclar Mteahhirin Kelamclar diyerek, nceki kelamclardan ayrmaktadr. Gazl, Aristo mant araclyla delilin butlannn, medlln de butlann dourmayacan gstermitir. Gazlnin at yoldan sonra kelamclarda felsefi gr ve metodoloji ylesine yer etmiti ki mesela Razi ve Crcani gibi kelamclarn eserlerinde kelam, st kalemle izilip karalanm bir felsefeden baka bir ey deildir.23 Gazlden sonra kelam neredeyse felsefi bir hviyete

brnmtr. Gazlnin felsefe ile ilgilenmesi, filozoflar hakknda yapaca tenkitlerin de zeminini oluturmaktadr.

Filozoflarn metafizik grlerine sistematik ve felsefi ilk eletiriyi Gazl gerekletirmitir.24 Gazlnin filozoflarn ilahiyatla ilgili grlerine tenkit olarak

Ahmet nam, a.g.m, s.513. Ahmet Emin, Yevml slam ( slamn Bugn - ev.Abdlvehhab ztrk), slam Kitabevi Yaynlar, Gaziantep 1977, s.122. 22 Mehmet Evkuran, Sosyal Bilimler Mant ve Kelam, Aratrma Yaynlar, Ankara 2005, s.24. 23 Mbahat Trker, Tehaft Bakmndan Felsefe ve Din Mnasebeti, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara 1956, s.27. 24 slam Felsefesine Giri, Mehmet Bayraktar, A.. .F. Yaynlar, Ankara 1988, s.171.
21

20

XIV

yazd mehur Tehaftl Felasifesi, felsefi eletiri trnn ilk rneidir. Bu kitapla beraber slam dnce tarihinde Tehaft gelenei olarak bilinen bir eletiri, tenkit teaml balamtr. Bu esere, reddiyye olarak bn Rd Tehaftt Tehaft adl bir eser yazmtr. 15. yzyla gelindiinde Hocazade ile Alaaddin Tusi, Fatih Sultan Mehmedin emriyle karlkl iki ayr Tehaft yazmlardr. Daha sonra Kemal Paazade ile Karabai, Hocazadenin eserine birer haiye ve talik kaleme almlardr. Zamanla irili ufakl baka tehaftlerin de yazlmasyla dnce tarihimizde bir Tehaft gelenei olumutur.25

Gazlnin ortaya koyduu akli, kalbi ve fikri bu baarlardan sonra, ilim dnyasnda bir iddia ortaya atlmtr. Bu, Gazlnin yapt ilerle, islamda fikri hayat felce uratt ynnde ortaya atlan bir iddiadr. kbale gre Gazl islam dnyasndaki aklcln belini krmtr. Hilmi Ziya lken e gre Gazl sadece eskiyi ykm yerine yeni bir felsefi sistem getirememitir.26 Gazlnin felsefeyi eletirmesiyle, Douda bir daha kendine gelemeyecek ekilde bir darbe indirdiini ileri srmek Henry Corbine gre gln bir dava olmaktan teye geemez.27 Eer Eari ve Gazl gibi tesir sahas son derece gl olan alimler, slam fikir hayatna yeni bir istikamet vermemi olsalard, slam dnyasnda Galile, Kepler, Newton apnda bilginler yetiirdi. Bu ve benzeri iddialara sebep olarak Gazl gibi dnrlerin bizzat kendi grleri mi, yoksa o grlerin daha sonraki nesillere yaplan yorumlar m yol amtr bunun ok iyi analizinin yaplmas gerekmektedir.28 Bizim, bu tr iddialara katlmamz mmkn deildir. nk her yenilenme ve dnm hareketinin, bir eletiri srecini de beraberinde getirmesi kanlmazdr. Gazlde yapt tecdit hareketinde hem pozitif bir oluumu hem de negatif bir tenkit hamlesini ayn anda gerekletirmitir.29

Mehmet S. Aydnn hakikaten Gazl apnda byk mtefekkirler onikinci asrdan beri yetimez oldu tesbitine katlmamak mmkn deildir. Daha sonraki asrlarda ne yazk ki, Gazlnin son derece yapc ve modern olan bak as byk lde kenara itildi. Baka messirlere, baz menfi noktalara odaklanma oldu.30 Onnc asrdan
25 26

Dcane Cndiolu, Kef-i Kadim- mam Gazlye Dair, Gelenek Yaynlar, stanbul 2004, s.78,79. Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2004, s.84. 27 Henry Corbin, slam Felsefesi Tarihi, I/321 28 Mehmet S. Aydn, slamn Evrensellii, Ufuk Kitaplar, kinci Bask, stanbul 2000, s.96. 29 Sabri Orman, Gazlnin ktisat Felsefesi, nsan Yaynlar, stanbul 1984, s.181. 30 Mehmet S. Aydn, a.g.e, s.182, 183.

XV

itibaren mslmanlarn, yava yava, btn meselelerin halledilmi olduuna inanmalar, hikmet binasnn tamamlandna inanarak kendilerini sadece bu hikmetin tayclar olarak grmeleri bu duraanl kuvvetlendiren bir amil oldu.31

Gazlden sonra ortaya kan felsefi ve fikri duraklamann nedenlerini Gazlnin ahsndan te baka yerlerde aramak gerekir. Bunun sebepleri, islam dnce tarihinde bir teaml ve meslek haline getirilen erh ve haiyecilik anlaynda aranmaldr. Alt, yedi asrdan beri teolojik ve felsefi dnceye dair yazlan eserler belki hacim ve nicelik olarak artm olabilir ancak bu art, beraberinde kalite ve orijinaliteyi getiremedi. Niceliin artmasna karn, nitelik gnden gne irtifa kaybetti. Mteahhirin kelamclar, Razi ve Gazl gibi yeni, farkl esreler retmek yerine, kendilerinden nce yazlan kaynak kitaplarn tefsir, erh, haiye ve zeylini yapmaya ynelmilerdir. Bu konunun en arpc misalini, mer en-Nesefinin yalnzca be on sayfalk Metnl Akaid ine yaplan almalarda grmek mmkndr. Brockelmann, bu ufak metin zerine onu akn erhin, bu erhlerden birine, Taftazaninin erhul Akaid isimli erhine otuz kadar haiyenin ve bu haiyelerden biri zerine de yaklak yirmi kadar haiyenin haiyesinin yapldn syledikten sonra bunlarn listesini de vermektedir. Btn

bunlarn yannda baz istisnai, orijinal nitelikte eserler ortaya kyordu ancak bunlarda nceki kitaplarn birer muhtasar hviyetinde olup belki de erhlere konu olmak iin hazrlanyorlard.32 Bunlarn sonucunda, maalesef gelimenin yerini gerileme alarak felsefi ve kelami eserlerde bir ksr dng olutu. slam bilginleri giderek birbirine benzeyen, ayn dili kullanan, ayn gndemle megul olan karakterler haline geldi. Dolaysyla bu inhitat ve yerinde say, Gazlnin entelektel almalarna hamletmek, eletirel, felsefi ve sorgulayc fikir ve tutumlarna atfetmek doru deildir.

Felsefe

gnmz

ilim

adamlarnn

savunduklar

gibi

Gazlnin

hcumuyla

yklmamtr.33 Gazlnin tenkiti, sentezci ve slahat faaliyeti, ayn zamanda slamn ruhani hayatnda verimli bir zemin oluturdu. Gazlnin balatt ve Snni slamn srdrd iddetli hcum karsnda akli felsefe lmedi, fakat yeraltna

Mehmet S. Aydn, a.g.e, s.184. W. Montgomery Watt, slam Felsefesi ve Kelam (ev. Sleyman Ate), Pnar Yaynlar, stanbul 2004, s.191. 33 Fazlurrahman, slam, Seluk Yaynlar, nc Bask, Ankara 1993, s.177.
32

31

XVI

ekildi. Orada tasavvuf felsefesi klna brnmek suretiyle hazr ve gvenilir bir barnak bularak, yeniden ortaya kt.34

Gazl, Snni kelamn biimsel ve dogmatik olan ifadesinin yaayan dinle irtibatn salayarak, onlar yeniden canlandrp, onlara Vahyin asl ruhunu yerletirdi. Bylece o, kat skolatizme ar bir darbe indirdi, akidenin dogmatik niteliini yumuatt ve dinin zahiri ve batni cihetleri arasnda bulunan hayati gc tesbit etti. Bu projeyi de byk eseri hyada gerekletirdi.35 Bu eseriyle tasavvuf onunla yeni bir devreye girmi ve bir ivme kazanmtr. nceleri tasavvufa beslenen menfi duygular, msbet hale dnmtr.36 Gazl ile gelien tasavvufi akm, panteistik ifratlardan, meczup sufilerin genel ahlaka ters temayllerinden uzak bir yapdadr. O bir yandan tasavvufu ehl-i snnet izgisine ekmeye alrken, te yandan ehl-i snneti tasavvufa yaknlatrmaya almaktadr.37

Gazl ok ynl bir dnr olduundan dolay onu tek bir eseriyle veya tek bir bak asyla deerlendirmek bizi onun hakknda tutarl ve salkl bir sonuca gtrmez. Onu ve eserlerini bir btn halinde, eserleri arasndaki ilikiler, balantlar dikkate alnmak suretiyle incelemek gerekir. Baz eserlerinde o, halka, avama seslenirken, baz eserlerinde ise aydnlara, entelektel birikimi olan insanlara seslenmektedir. Felsefeyi ve filozoflar anlatt Mekasdl Felasife ve Tehaftl Felasife, mant esas ald Miyarl lim ve Mihekkn Nazar gibi eserlerinde aydn ve okumu kimseleri hedef alrken, lcaml Avam, Eyyhel Veled ve Minhacl Arifin gibi eserlerde halk esas almtr. Gazlnin eletirilen ynlerinden biri de fikirlerinde tekdze olmamas, eserlerinde, kimi zaman paradoksal bir grnm arz etmesidir.Bu durum, onun farkl kesimlere hitap ettiinin gz ard edilmesinden kaynaklanmaktadr. Bu husus gz

nnde bulundurulduunda onun eliki iinde olmad grlecektir.

Gazl, duyulara ve akla gvenmeyip onlar eletirmesiyle Kanta, insann bilgilerinden ve bu bilgilerin kaynaklarndan phe etmekle Descartese, sezgiyi esas almasyla Bergsona, kalbi boyuta ve sevgiye yapt vurguyla Pascala, yeter sebep prensibiyle
34 35

Fazlurrahman, a.g.e, s.201. Fazlurrahman, a.g.e, s.133. 36 Mehmet Bayraktar, a.g.e, s.242. 37 M. M. erif, a.g.e, II/242.

XVII

Leibnize, determinizmin zorunluluunu imkan ve ihtimale indirgemesiyle Humea, korku ve mit kavramlarna ykledii anlamla varoluu filozof Kierkegaarda, illet-i adi fikriyle esnek bir tabiat kanunu anlayyla Malbranchea, fizik kanunlaryla spirituel bir alem anlayn uzlatrmasyla Emile Boutrouxa nclk etmi ve bir bakma onlara k tutmutur.38 Gazlnin eserlerinin onikinci yzyldan itibaren Latince ve braniceye evrildii39 dikkate alnrsa bu kimselerin Gazlden etkilenmi olmalar muhtemel grnmektedir.

Gazlnin orijinalitesini ortaya koyan faaliyetleri ksaca u ekilde sralayabiliriz: Yapt btn almalarla Gazl, akaidi zanniyattan, Kelam haviyattan, Tasavvufu batiniyattan, Fkh ilmini ihtilafattan, hepsinden nemlisi Felsefeyi yunaniyattan arndrmaya almtr.40

38

Sleyman Hayri Bolay, Aristo Metafizii ile Gazzl Metafiziinin Karlatrlmas, Kalem Yaynclk, stanbul 1980, s.402,403. 39 Mehmet Bayraktar, a.g.e, s.290. 40 Dcane Cndiolu, Kef-i Kadim- mam Gazlye Dair, s.21.

XVIII

c- GAZLN N ESERLER
Gazlnin kaleme ald bir ok eser vardr. Bu eserlerinden balcalar unlardr: ElMustasfa, el-Menhul, el-Basit, el- Vasit ve el-Veciz eserleri islam hukukuna, Mikekkn Nazar, Miyarl lim mantk, el- ktisad, lcaml Avam, Faysalt Tefrika, Fedaihl Batniyye kelama, Makasdl Felasife ve Tehaftl Felasife felsefeye, hyau Ulumid Din, Kimya- Saadet ve buna benzer bir ok eser ahlak ilmine dair eserlerdir.

Gazlnin eserleri arasnda en nemlisi yaad uzlet sonras yazd hya-u Ulumiddin dir. hya drt ciltten mteekkil bir kitaptr. Gazl her cildi on kitaba ayrm, toplam krk kitapta tamamlamtr. Birinci cilt ibadetler (rubul ibadat), ikinci cilt adab (rubul adat), nc cilt helak edici eyler (rubul mhlikat), drdnc cilt ise kurtarc (rubul mnciyat) eyler diye isimlendirilmitir. Bu eseriyle Gazl fkh ilmini, ahlak ve tasavvufla birlikte mezcetmitir.

Gazlnin eserleri kendinden sonra bir ok islam alimini etkilemitir. Onun eserlerine bir ok erh, haiye ve zeyl yazlmtr. Gazlden sonra eserlerine o kadar byk nem verilmitir ki Zebidi, sadece El Veciz adl eserine yetmi civarnda erhin yapldn kaydetmektedir.41 Yine Gazlnin el-Vasit isimli bir baka eserine bn Rifann elMatlab adyla altm ciltlik bir erh yazd sylenmektedir.42

Bu blmde Gazlnin eserlerini tek tek yazmak tezin konusunu aacandan, biz burada Gazlnin eserlerini konu alan almalar zikrederek gerekli grenlerin bu kaynaklara bakmalarn tavsiye ediyoruz.

Gazlnin eserlerini ele alan baz almalar: 1- Sbki, Tabakat afiiyyetil Kbra, c.6, s.224-227. 2- Abdurrahman el-Bedevi, Mellefatl Gazl, kinci Bask, Kuveyt 1977.

Yunus Apaydn, Bir slam Hukukusu Olarak Gazl, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed el-Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.46. 42 Sabri Orman, Gazlnin ktisat Felsefesi, s.55,56.

41

XIX

3- Ali Rza Karabulut, Gazlnin Eserleri, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed el-Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.227-248. 4- Abdurrahim Gzel, Gazl Bibliyografyas zerine Bir Deneme, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed elGazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.249-272. 5- Hseyin nal, Gazl Hakknda Yazlm Eserler ve Tezler Bibliyografyas, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, c.13, say.3-4, Ankara 2000, s.540-551. 6- Sabri Orman, Gazlnin Hayat ve Eserleri, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, c.13, say.3-4, 2000, s.245. 7- T. D. V. slam Ansiklopedisi, Gazzali maddesi, T. D. V. Yaynlar, stanbul 1996, c.13, s.518- 534.

B R NC BLM

MAN VE B LG KAVRAMLARININ ANAL Z

1. man Kavram 1.1 mann Tanm Ve Mahiyeti


man, lgatte tasdik etmek demektir. Hz Yusufun kardelerinin, babalar Yakuba dedikleri u sz bunun delilidir: Sen bizi tasdik etmezsin (bize inanmazsn).43 Istlahi anlam ise, kelime-i tevhidi, dil ile ikrar edip, kalp ile doruluunu kesin bir ekilde tasdik etmektir.44Bu Gazlnin ve Eari ekolnn benimsedii genel tariftir. Aada Gazlnin yapm olduu iman tariflerinde baz farkllklar grlecektir.Bu farkllklar ilerleyen blmlerde grlecei zere Gazlnin hayatn ikiye blen sufi tecrbenin etkisinden kaynaklanmaktadr.

Gazl Eyyhel Veled isimli eserinde iman tarif ederken, ameli de imana dahil etmektedir: man, dil ile ikrar, kalp ile tasdik, azalarla amel etmektir (el iman ikrarun bil lisan ve tasdikun bil cenan ve ameln bil erkan).
45

Gazl her ne kadar

burada, ameli imann bir cz olarak gryorsa da, iman-amel blmnde ileyeceimiz zere, onun tercih ettii gr, amelin imandan ayr bir btn olmas ve bunlarn ayr ayr deerlendirilmesi gerektii ynndedir.

Gazl, iman,bir baka adan irfan ve tasavvuf bir perspektiften nur olarak tarif etmektedir: man, Allahn kendi katndan bir ltfu ve hediyesi olarak kulunun kalbine att bir nurdur. Bu nur bazen tarifi mmkn olmayan, iten gelen, derun bir beyyine ile, bazen rya ile, bazen mtedeyyin bir kiinin sohbetiyle ve bazen de bir hal karinesiyle ortaya kar.46 Bu tarifte Gazlnin zerindeki tasavvufi etkiyi aka grmek mmkndr.

Gazlye gre iman, ya burhana dayanan yakini tasdik, ya taklit ya da amelle desteklenen bir tasdiktir. man lafz mana arasnda mterek bir kavramdr: man lafzndan, bazen yakini delillere dayanan tasdik, bazen herhangi bir phe
Yusuf/17, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-Gazl, hyau Ulumid Din, Darus Sadir, Beyrut 2000, I/160. 44 Gazl, Kimya-y Saadet (ev.A.Faruk Meyan), Bedir Yaynevi, kinci Bask, stanbul 1970, s.97. 45 Gazl, Eyyhel Veled ,Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.III), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.103. 46 Gazl, Faysalt Tefrika beynel slam vez Zendeka, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.III), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994,s.93.
43

bulunmamak artyla, taklit ile elde edilen inan kastedildii gibi, bazen de iman, tasdikin bir gerei olarak, kendisiyle beraber amelin de bulunduu bir inanca isim olarak verilmektedir. 47

Birinci manaya bu adn verilmesinin delili, Allah delil ile bildikten sonra, len kimseye mmin hkmnn verilmesi, ikincinin delili araplarn Hz Peygamberin szlerine, tavr ve davranlarna bakarak iman etmeleri ve bu imanlarna peygamberin ehadet etmesi, ncsnn delili ise Hz Peygamberin Bir mmin zina ettii zaman, mmin olarak zina etmez, man yetmi ksur ubeye ayrlr,bunlarn en alt derecesi yoldan ezay kaldrmaktr hadisleridir.48

Gazl, mantk disiplini zerine yazd Mihekkn Nazar adl eserinde bir inan snflamas yapmaktadr. Ona gre insan nefsi, bir eye inand zaman u durumdan birine dahil olmaktadr: 1-Yakin nan: nsan bir eye yzde yz kesinlik iinde inanr ve tasdik

eder. Kalbi emin ve mutmaindir. nsanlarn en stn kp da yakn seviyede inanan birine , inand eylerin yanl olduunu sylese, yakin seviyede inanan kii o szleri diyenin hatal olduunu itiraf etmekte hi duraksamaz.49 Hatta nebi ksa, inancnn yanll hakknda mucize gsterse yine inanmaz ve itikadndan dnmez. Dnerse yakini inanca sahip deildir. altdan azdr, bir kimse ayn anda iki yerde bulunamaz gibi bilgilere duyulan inan bu tr inanca rnektir.50 2-Kesin Taklidi nan: Avamdan olan mslmanlarn, hrstyanlarn, yahudilerin

inanlar ounlukla byledir. Bu itikat, hsn zan ve gvenilir insanlarn ehadetiyle meydana gelir. Bu kimselerin, inandklarnn aksine kuvvetli deliller getirildii zaman duraklama ve pheye dme olaslklar vardr.51 3-Zanna Dayal nan:Bu inan tr zan merkezli bir inantr ki, zann destekleyen bir delilin gelmesiyle kuvvet kazanr, aleyhinde gelen delille de zayflar.52

47 48

Gazl, el- ktisat fil tikad, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1988, s.141. Gazl, a.g.e, s.141. 49 Gazl, Mihekkn Nazar (Dnmede Doru Yntem- ev. Ahmet Kayack), Ahsen Yaynclk, stanbul 2002, s.97. 50 Gazl, a.g.e, s.97,98. 51 Gazl, a.g.e, s.98. 52 Gazl, a.g.e, s.98,99.

Gazl, iman edenleri, konumlarna ve iman etme ekillerine gre kategorilere ayrmaktadr. nsanlar, iman objelerini ikrar hususunda yedi derecedir: Birinci grup, ehadeti syler ancak zerine den vazifeleri yerine getirmez. Bunlar hayvanlar gibidir; hatta daha da aadrlar. kinci grup, ehadeti, anne-babadan veya muallimlerden renerek, takliden syleyen taklitilerdir. zerlerine terettp eden eyleri kabul eden bu kimseler mslman saylrlar. nc grup, ehadeti tasdik ederler ve bunlar mslmanlkla yetinmeyip nazar ve istidlali de kullanrlar. Bunlar daha ok mtekellimlerden olumaktadr. te bunlar mslman mminlerdir. Mslmanlk daha umum, mminlik ise daha husus bir kavramdr. Hadislerde de iman islam ayrmn grmek mmkndr.53 Gazlye gre mslman snf, takliden inananlar olutururken, hem mslman hem de mmin snf istidlle dayal iman eden mtekellimler oluturmaktadr. Gazlnin taklitileri mmin olarak nitelendirmemesi, onun islam ve iman ayrmn benimsediini gstermektedir. Drdnc grup, yakin ehli, beincisi ehli bidat ve fsk, altncs felsefeciler ve son grup ise mnafklardr.54

Bir baka yerde dnrmz iman yerine itikat tabirini kullanarak itikad yle tarif etmektedir: tikat, kalpte ilim veya zan suretinde bulunan ba, gayb eylerin varlna balamaktr. Sahih itikat, Allah, tatl, ilhad, tebih, tecsim, tekyif, nakz, hlul, ittihat, ibaha ve buna benzer eylerden tenzih etmektir. 55

Gazl, iman mefhum muhalifi olan kfrden yola karak u ekilde tarif etmektedir: Kfr, Hz Peygamberi, Allahtan getirdii eyler hususunda tekzip etmek olup, iman ise, getirdii eylerin hepsini tasdik etmekten ibarettir. Tasdik, haberden ziyade haberi veren muhbirle alakal bir meseledir. Muhbiri tasdik etmenin anlam, Hz Peygamberin, varln haber verdii her eyin mevcudiyetini itiraf edip kabul etmektir.56

Ahzap/35,Enfal /4. Bkz. Gazl, Miracs Salikin, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.I), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.57,58,59. 55 Gazl, Ravdatt Talibin ve Umdets Salikin, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.II), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.52. 56 Gazl, Faysal, s.78,79.
54

53

Bu meseleyi arzdan sonra Gazl, tekfir konusunda insanlarn dikkatli olmasn salk vermekte ve tekfirin basit bir konu olmadn ifade etmektedir. Tekfir, basit bir ey deildir. Bilakis o yle eri hkmdr ki, tekfir edilen kimsenin malnn alnmasn, kannn dklmesini helal klan ve kafir hkm verilen kiinin ebediyyen cehennemde kalmasn douran ok ar bir hkmdr.57

Gazl, bazen tekfir edilen kimsenin sanldnn aksine kafir deil de, gerek bir mmin olabileceini, bir dostuna teselli olarak yazd Faysal adl eserinde yle ifade etmektedir: Ben, kendisine iftira atlmayan ve haset edilmeyen kiiyi hakir, kfr ve dalaletle itham edilmeyen, vasflandrlmayan kiiyi de kk gryorum. Zira mrikler, Hz Peygamber insanlarn en aklls ve ekmeli olduu halde ona mecnun, Kuran, szlerin en dorusu ve en ycesi olduu halde ona da evvelkilerin masallar demilerdi.58

Gazl, mminlerin imann snfa ayrmaktadr: 1-Avamn iman: Bu iman taklitle ve gvenilir kimselerden edinilen bilgilerle oluan iman trdr. 2-Kelamclarn iman: Avamdan ileri ama ona yakn bir derecededir. Bunun durumu duvarn arkasnda bulunan benzer. 3-.Ariflerin iman:Yakin nuru ile mahede edilen imandr. Arifin misali, duvarn arkasna geerek arkadakini bizzat gren kimseye benzer. 59 kimsenin sesini duyan ancak onu gremeyen kimseye

mann mahiyetini ilgilendiren bir baka konu, imann artp eksilmesi meselesidir. Aslnda bu konu, amelin imandan bir cz saylp saylmamasna gre farkllk arzetmektedir. Gazl, yapm olduu genel iman tanmlamalar iinde, ameli imandan bir para olarak kabul etmemektedir. Ancak Gazl, imann kemali ve

Bkz. Gazl, a.g.e, s.90. Bkz. Gazl, a.g.e, s.75. (ve estehkru men la yuhsedu vela yugzefu, ve estesru men bil kfri ved dalali la yurafu) Msrda Mslmanlarn birbirini tekfir ettikleri bir srada,1941de Muhammed Abduhu anma treninde Ezher eyhi Mustafa el-Merai szlerine Gazlnin italik cmlesi ile balamt.Son Osmanl eyhlislam Mustafa Sabri,Mevkful Aklnda bu szn,Gazl tarafndan sylenmi olsa dahi, reddedileceini ifade etmitir.Gazlye bu szleri syleten artlar Cneyt i Badadiye unlar syletmitir:Bir kimsenin zndk olduuna bin sdk ahitlik etmedike o kimse hakikat mertebesine ulaamaz.bkz. slamda Msamaha, Sleyman Uluda, Marifet Yaynlar, stanbul 1990, s.12-13. 59 Gazl, hya, III/19.
58

57

selameti iin, imandaki tasdikin bizatihi artmayacan, ancak bu tasdikin, imann tam veya naks, kuvvetli ve zayf olmas bakmndan, amel ile artp eksileceinden bahsetmektedir. man, szlk anlam itibariyle, artmayan eksilmeyen tasdik demektir. Ancak bu eksilme ve fazlalama amel noktasndadr. Yani tasdikte veya imanda, z itibariyle artma ya da eksilme olmazken, amelin artmas ve eksilmesine bal olarak bir artma ve eksilme sz konusudur. Tasdik de inantan ibarettir. ayet bu inan inanlan eyin kendisiyle uyum iindeyse tam, uyum iinde deilse nakstr. nsan bir eyin beyaz olduuna inanr ancak o ey siyah kt takdirde, o kiinin bu konudaki inanc da nakstr demektir.60

Gazlye

gre

imann

mertebesinde

de

ziyadelik

veya

noksanlk

grlebilmektedir. man anlamda kullanlan bir lafz mterektir. anlamyla da iman, amele gre ziyadelik ve noksanlk ifade etmektedir. 1-Avamn ve ekseriyetin iman,taklit ile oluan imandr. Bazen kuvvetlenip bazen zayflayabilir.61 2- man kavram ile tasdik ve amel ikisi murad edildiinde, imann artp eksilmesi yine sz konusudur. 3- man, gsn genilemesiyle, keif ve basiret nuru ile perde arkasn grp yakin ifade eden bir tasdiktir. Bu manasyla iman artar ve eksilir. Gazlye gre btn bu manada da iman ziyadelik ve noksanl kabul eder. Byle olmasayd Hz Peygamber, Kalbinde zerre kadar veya bir dinar arlnca iman bulunan kimse cehennemden kar buyurmazd.62 Btn bu mertebelerdeki iman eitleri sahih ve sahipleri de mmindir. Ancak her birinin iman keyfiyeti birbirinden farkldr.

man ve islam kavramlar hakknda Gazl balca u fikirlere sahiptir: man, tasdik etmek demektir. slam ise inkyat ve teslimiyet demektir. Tasdikin yeri kalp, onun tercman ise dildir. Lgat bakmndan slam umumi, iman ise hususidir. man yalnz kalp ile olurken; islam, kalp, lisan ve uzuvlarla teekkl etmektedir. Yani her iman islamdr fakat her islam iman deildir.63 Gazaliye gre eer iman ve islam arasnda
60 61

Gazl, Miracs Salikin, s.58. Gazl, hya, I/165,166. 62 Gazl, a.g.e, I/167. 63 Gazl, a.g.e, I/160.

bir farkllk gzetilecekse, bu fark, iman vasfnn daha ok insann kalbi ve isel boyutla ilgili olmasna ramen, islam vasfnn dinin daha ok ameli boyutu temsil etmesiyle ilgili olduudur.

eri rfte ise bu kelimeler mteradif, mtehalif ve mtedahil anlamlarda kullanlmaktadr. Bu kelimelerin birbiriyle eanlaml kullanlna misal (Zariyat/3536, Yunus/84) ayetleri, farkl anlamlarda kullanlna misal (Hucurat/14) ayeti ve Cibril hadisindeki iman nedir, islam nedir? ayrm, i ie kullanldna misal ise Hz Peygambere hangi amel daha faziletlidir diye sorulduunda islam, hangi islam efdaldir diye sorulduunda imandr diye cevap vermesidir.64

Gazlye gre dinde nasl zorlama yoksa, dolaysyla imanda da ikrah ve icbar yoktur. Peygamberin vazifesi sadece kendisine gelen vahyi, olduu gibi insanlara tebli etmektir. nsanlarn kabul edip etmemesi onun grev alanna giren bir mesele deildir. Bu teblii insanlara yaparken de asla onlar imana ve hakikate zorlayc bir tavr iine giremez. Girdii takdirde tebliin ruhuna aykr hareket etmi olur. Doktor zararl, lmcl neticelere sebebiyet veren zehirleri ve insann salna uygun olan ilalar gsterip, bildirmekle mesuldur. Hangi ilac iecei, hastann kendi iradesine braklmtr. Peygamberin vazifesi, sadece tebli etmek, ilim yoluna irat etmek ve bununla yetinmektir. Binaenaleyh, bu gerei kim kabul ederse, kendi lehine, kim de inkar ederse kendi aleyhine hareket etmi olur.65

64 65

Gazl, a.g.e, I/161. Gazl, el- ktisad, s.120.

1.2 man-Tasdik likisi


man, kesin bir tasdikten ibarettir. yle bir tasdik ki, onda ek, phe, tereddt gibi eyler grlmez. man sahibi de, bu imannda hataya dm olabileceini asla aklna getirmeyen kimsedir. 66

man ve tasdik, Allahn varln, onun g ve kuvvet sahibi oluunu, onun anna yarar bir ekilde kabul etmi olmaktr. Peygamber de bu doruluun destekisi ve habercisidir. Bir mminin inanc bu biimde ekillenmeli ve olmaldr. nsan,
67

keyfiyetini anlamakta zorlansa da, asl gerek, Allahn Kuranda bahsettii eydir.

Kula den vazife, duyduu ekliyle, vahyin bildirdiine eksiz ve phesiz inanmaktr.

Gazlye gre bir eyin varln tasdik etmek trldr: 1-Meydana gelmeden nce varlna inanmak. 2-Vukuu annda varlna inanmak. 3- Yaanp tecrbe edildikten sonra varlna inanmak. Uzakta ve karanlkta grmekle, yaknda ve aydnlkta grmek bir deildir. A iken al bilmekle, tok iken bilmek, hasta olmadan hastal bilmekle salkl bilmek bir deildir.68 Buradan hareketle Gazl, imann ariflerin seviyesinde, yakn ifade eder bir tarzda olmas gerektiini benimsemektedir. mann, yakini bilgi ile olan ilikisinin ilenecei blmde grlecei zere, iman unsurlar metafizik sahann kapsamna girmektedir. Ancak bu alana giriyor olmas onun anlalmaz ya da kapal olmas anlamna gelmez. Gazl, ilgili blmde yakini bilgi trnn, gaybi eylerin adeta fiziki bir hviyet kazanarak arif iin mmkn olabileceini ifade etmektedir. Tasdik trnn, ncsn oluturan, olduktan sonra varlna inanma durumu, Allah ve melekleri grmesine, ahireti yaamasna, vahyin iniine ahit olmuasna, kefe ve mahedeye ak hale gelmiesine yaplan bir iman iermektedir.

Gazl, bilgi felsefesi alanna giren imann epistemolojik aamalarndan bahsetmektedir. Bunlar:

66

Gazl, lcaml Avam an lmi Kelam, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.IV), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.79. 67 Gazl, a.g.e, s.45. 68 Gazl, hya, I/141,142.

1-Tasdik ile tekzibin denk olma hali ki buna ek derler. Tercih ettirici bir sebep olmadndan bir tercihte bulunulmaz. 2-Her ikisi de mmkn olmakla beraber, insann bir tarafa meyletmesidir. Bu da zan olarak isimlendirilir. 3- nsann tasdike meyletmesi ve tasdik tarafnn nefse galebe almasdr. Buna da itikat denir ki yakine ok yakndr. Avamn iitme yoluyla takliden elde etmi olduu inan bu trdendir. 4- inde hibir phe barndrmayan, kesin bir delille sabit olan marifete ise kelamclar ve nazariyeciler yakin adn vermilerdir.69 Gazlnin, eserlerinde oka vurgu yapt ariflerin, ermilerin imanndan kasd bu mertebedeki iman halidir. Bilgi felsefesinde

ise bu aamalar, ilgi, ek, zan, inan ve imandr. Gazl, yapt sralamada ilgiye yer vermemekte, zira onu batan var saymaktadr. Bilgi basaman ise daha ok imann yakine ulamasyla balantl olarak, yakinle i ie ele almaktadr. Tam bir iman

durumuna ulalana kadar gelien bu zihni tavrlardan her birisi, iman srecinde sadece bir aamadr ve ilgi hari, bu aamalardan hibiri bir sonrakinde aynen devam etmez; ancak bir nceki, bir sonrakinin meydana gelmesini salad iin, sadece onda bir unsur olarak bulunabilir. Mesela zan, phe deildir, fakat zanda bir phe; inan zan deildir, fakat inanta bir zan; inan bilgi deildir, fakat bilgide bir inan unsuru bulunur. nan ve istidlali bilgi iman deildir; fakat onlar imanda yardmc bir unsur olarak bulunur, yani iman, inan ve bilgiye dayanan bir btndr.70

Tekrar konumuz olan iman-tasdik ilikisine dnersek Gazlye gre tasdikin alt mertebesi vardr. Gazlye sralanabilir: 1-En yksek mertebedir ki, bu, imani delilleri derinlemesine tetkikten sonra hasl olmaktadr. 2-Kelam ilmindeki delillerin, kimi insanlara aksine ihtimal verdirmeyecek ekilde bir tasdik salamasdr. 3-Hatabi (hitabet) delillerdir ki, bunlar toplum iinde yaplan mnazara ve konumalarda ileri srlen deliller ve isbatlardan meydana gelir. nce ve ileri fikirli insanlara fayda verir. Aksi takdirde cahil ve taassuba saplanm insanlar phe ve
69 70

gre, bu inanlar yukardan aaya doru u ekilde

Gazl, hya, I/103,104. Hanifi zcan, Epistemolojik Adan man, M FV Yaynlar, kinci Bask, stanbul 1997, s.42.

10

tereddde sevkedebilir. Mesela Yerde ve gkte Allahtan baka ilahlar olsayd, ikisi de fesada urard71 ayetine, alemin iki tanr tarafndan aralarnda i paylam ve anlamak suretiyle idaresi mmkndr eklinde atlan bir phe karsnda, cahil insann bir anda zihni bulanabilir. 4-Semi deliller ki, bunlar, yalnz halkn medhine mazhar olmu, sdkna itimat edilen insanlardan iitilen eylerle oluan tasdik trdr. Hz Ebubekirin, Efendimizin sadakatinden tr onun her szn tasdik edip onaylamas bu trden bir tasdik trdr. 5- htimal ve karinelere dayanan tasdik mertebesidir ki, bu da, insann bir eyi iitmesi ve ona delalet eden bir karine ve iareti bulmasyla, o haberin doruluuna kalbinin temayl etmesinden doan bir tasdiktir. 6-Son mertebede ise, kii,tabiatna ve ahlakna uygun bir sz veya haber iittii zaman derhal onu tasdik eder. Bunun dayana, yalnz houna gitmi ve kendisi iin uygun olarak grm olmasdr.Yoksa tasdik sebebi, ne bir karinesi olmasndan ne de muhbirin sdkna olan inancndandr. Bu tasdik tr, tasdiklerin en zayf ve derecesi en aa olan tabakadr.72

Tasdikle alakal olarak Gazl, ahirette insanlarn konumlarn, ikrar, tasdik ve amellerine gre alt ksma ayrmaktadr: 1- krar, tasdik ve ameli birletirenin cennete gideceinde ittifak vardr. 2-Tasdik ile beraber bir ksm byk gnahlarn olmas durumunda, mutezilenin fask (elmenzile), haricilerin kafir demeleri batldr. Byk gnah ileyen kii mmindir. 3-Yalnz ikrar ve tasdik bulunup amel bulunmamas halinde ise ihtilaf vardr. Bunun hkm, ameli imandan bir para kabul edip etmemeye gre deimektedir. 4-Kalbinden inanp, amel ve ikrara vakit bulamadan len kimse mmindir ve ebedi olarak cehennemde kalmaz. 5-Kalbi ile inanp, ikrara msait vakit bulmasna ramen bilerek ikrar etmeyen kimseye mmin hkm verilir. 6- krar ettikleri halde kalbi ile inanmayan insanlar ise mnafklardr ki bunlar ebedi cehennemde kalacaklardr.73

71 72

Enbiya/22. Gazl, lcam, s.79-80. 73 Gazl, hya, I/162,163.

11

Gazl, bir baka eseri Mearicl Kuds te imanlar bakmndan insanlarn ahiretteki konumlarn u ekilde zetlemektedir: 1-Hak ve batl bir eye salik olmayanlar, ahirette kurtulurlar. Deliler ve kk ocuklar gibi. 2-Batl bir inanca giren ve dine aykr fiiller ileyenler azaba mahkumdurlar. 3-Yakin ifade eden delilleri bilmeksizin hak inanca sahip olan cennet ehlindendir. 4-Hak inanca sahip olmakla beraber, hevasna uyarak gnaha dalan kii ise azaptadr. Ancak uzun bir mddet orada kaldktan sonra cehennemden kar. 5-Yakini delilleri bilmesine, insan kemale erdirecek ilimleri tahsil etmesine ramen, bu ilimlerle amel etmeyen kimseye gelince, bu kii de bir mddet azap eker; sonra bu azaptan kurtulur. 6-Yakin hasl eden bilgilere sahip olan ve de ilminin gereince amelde bulunan kimse, byk nimetlere mazhar olur, bu kii Allahn cemalini dahi grr.74

Gazl, Mearicl Kuds (Hakikat Bilgisine Ykseli - ev. Serkan zburun ), nsan Yaynlar, stanbul 1995, s.151,152.

74

12

1.3 man-Amel likisi


Amelin imann cz saylp saylamayaca meselesi kelam tarihinde ve itikadi mezhepler arasnda tartlagelen bir konudur. Mutezile ve Hariciler gibi kimi fraksiyonlar, amelin imandan bir para olduunu, ameli olmayann imannn da olmayacan ileri srerken, bunlara kar olarak ehli snnet alimleri, bu ar yorumu reddetmi ve ameli imana dahil etmemilerdir. Gazl de bu konuda ehli snnet izgisinden ayrlmayarak, iman-amel ayrmn esas alm, ancak bu ikisi arasnda ok sk ve yakn bir iliki kurmutur.

man amelin bir paras olarak saylmamas, bu ikisinin tamamen birbirinden kopuk olduu anlamna gelmemelidir. man amel arasnda ok sk bir iliki vardr. man ve amel arasnda sebep-sonu ilikisi tarznda kopmaz bir ba vardr. man ile amel arasndaki iliki, nesnesi ile glgesi veya ate ile duman arasndaki ilikiye benzer. nanc imana dnmemi insanlar, meyve kabiliyeti olmayan aaca, tatsz, kokusuz, besin deeri olmayan ota benzerler. nanc imana dntremedii iin salih amel

yerine byk gnah ileyenler iin, Kuran da bir sfat yoktur. Bunlara iki arada bir derede kaldklar iin sfatszlar denebilir. Mutezile, bu konuma el-menzile beynel menzileteyn demitir.75

Gazl, eserlerinde yapm olduu baz iman tarifleri iine ikrar ve tasdikin yannda ameli de eklemitir. Ancak aada da gelecei zere, o ameli imana dahil etmekle, imann tasdik noktasnda artp eksilme kabul etmeyecei ancak amel asndan bir artp eksilmeyi kabul edeceini gerekelendirmeye almaktadr.

Gazl bazlarnn, iman, dil ile ikrar, kalp ile tasdik ve azalarla amel olarak tarif ettiklerini haber vermektedir. Gazlye gre ameli imandan saymak yanl deildir, nk amel iman tamamlamaktadr. Ancak amelin olmamas durumunda, mslman olan bir kimseyi tekfir etmek doru deildir. yle ki; ba ve el insana ait

organlardr.Ba olmayan insana insan denmedii halde, elsiz olan birine insan denmektedir. ftitah tekbiri olmadan namaz batl olur ama aradaki intikal tekbirleri olmasa namaz batl saylmaz. manda tasdik, ba ve iftitah tekbiri mesabesindedir. Amel

75

lhami Gler, zgrlk Teoloji Yazlar, s.59.

13

ise dier azalar ve intikal tekbirleri gibidir.76 Gazl bu yorumuyla iman ve amel arasda ok ince bir hat izmektedir.

Gazl bu ince ayrm bir baka rnekle yle anlatmaktadr: Amel imann ne cz, ne de rkndr. Belki amel, imann kendisiyle ziyadeleecei ayr bir varlktr. man ayr bir varlk, ziyadelik ve noksanlk ayr birer varlktrlar. nsan ba ile ziyadeleti denemez; nk insann insanl ancak onunla bilinir, bunun yannda sakal ile, ald besinle ziyadeleti denebilir. Sakal olmayan, besin almayan insan yine insandr. Bunun gibi namazda rku ve secdeyle ziyadeleti denemez, nk namaz bunlar ile olur. Ancak snnet ve adabla ziyadeleti denebilir ki, bunlarsz da namaz yine namazdr. Btn bunlardan imann amelden ayr bir varlk olduu ancak amel ile artp eksilecei aa kmaktadr. man mrekkep bir varlk deil basit bir varlktr.77 Gazl, imann amel balamnda artp eksilebileceine kildir. Genel Eari kabulne gre amel imandan bir para olmamasna ramen, amel ile, iman artp eksilme vasfna sahiptir.

Gazlye gre iman asndan amel niin nemlidir? nk ona gre nefsin, taklidi imana kar duyduu gven ve huzurun kuvvet kazanmasnda ve imann nefiste iyice yerlemesinde, dinin yerine getirilmesini istedii eyleri ifa etmenin ve bunlara devam etmenin byk tesir ve faydalar vardr.Bu gerei, ancak kendi nefsinin halleriyle yakndan ilgilenen, emre uyduu veya uymad zamanlarda bunlar kontrol eden ve halinde deime bulunduunu fark eden kimseler farkedebilebilir. nk insan, amele devam etmesi sebebiyle besledii inanlara kar bir yaknlk hissetmekte ve bu ekilde huzur ve gveni artmaktadr. Bu sebeple kendi inancna uygun olarak, uzun zaman amel eden bir kimsenin phelere dmesi, itikadi konularda tehlikeli yollara girmesi, imanda zaafa tutulmas, dinin edimsel gereklerini yerine getirmeyene gre daha zor ve uzaktr. Bu gerei gnlk hayatta mahede etmek mmkndr. Zira bir yetime kar kalbinde merhamet duygusu bulunan bir kimse, o yetimin ban okad ve durumu ile ilgilendii zaman, merhamet duygusunun gerektirdii bu ii yapmasndan dolay, kalbindeki merhamet duygusu artmakta ve kuvvet kazanmaktadr. Keza, bakasna kar hrmet besleyen bir kimse, bu hrmet gereince onu yceltir veya onun elini perse, kalbindeki bu hrmet ve tazim duygusu daha da artm olur. Bundan dolay bizlerden
76 77

Gazl, hya, I/165. Gazl, a.g.e, I/165.

14

ibadet etmemiz istenmi ki; kalbimizdeki iman ba gevemesin, yakn iei prsmesin ve de imanlar ziyadeleip g kazansn. Bylece ibadet eder ve itaatin gereklerinde kusur etmemeye alrz. Bunlar, ilmiyle amil olmayanlarn, azlar laf yapan, sylemleriyle eylemleri arasnda uurumlar bulunanlarn, nazar ve istidlal zevkine eriemeyenlerin anlayamayaca gereklerdir.78

Gazlye gre amel ve ibadete ihtiya duyulmasnn sebebi, ruhun arnmasn salad iindir. nk ruh, bedenin arzu ve isteklerine uymak ve onlarla megul olmaktan dolay engellenmi olur. Ruhun, bedenin bu arzu ve istekleriyle srekli megul olmas neticesinde bu arzular ruhta yerlemektedir. nsan lnce bu durum ruhta iki trl eziyet meydana getirmektedir: Birincisi; ruh kendine has zevklerinden uzak kalr ve onlar tadamaz. Bu zevkler ise ilahi ve manevi zevklerdir. kincisi ise, manevi lezzetlere ulama yolunda ruhun bu zevklere ulamasnn arac olan beden, ruhun elinden alnm olur. nk beden, ruhu dnyev ve nefsan zevkleriyle istila etmi ruhun nn kapatmtr. Ancak bu arzulardan bedeni, tamamen temizlemek, arndrmak mmkn deildir.Yaplmas gereken ey, bedeni bu arzulardan elden geldii oranda uzak tutmaya almak ve bu ilikiyi zayflatmaktr. te o zaman, lm geldiinde ruh fazla ac ekmez. Gazlye gre bu noktada insann orta yolu bulmas gerekir. Ilk su ne scak ne de souktur. Cimrilikle israf aras olan cmertliin, korkaklkla kzgnln ortas olan ecaatin seilmesi gibi Mslman, dnyaya kar olan tavrnda da orta yolu takip etmelidir. Bu, bir bakma ahlak eitimdir. lm ve ahlak faziletleri eksik olan kii helak olmutur. Allah, Nefsini tezkiye eden kurtulmu, aldatan ise helak olmutur79 buyurmaktadr. lmi ve ameli kendisinde cem eden kii arif ve abid kiidir. Sadece ilmi olup da ameli olmayan kimse alim ve fasktr, bir sre zdrap ve azap eker yine kurtulur; ameli olup da ilmi olmayan kimse ise ac ve zdraptan kurtulur, ancak tam olarak mutluluun hazzna eremez.80

Mutluluun hazzna ve zevkine erimek, Gazlye gre ancak amel ve ibadetlerle mmkndr.81 ayet Allaha ibadet edilmeden cennet elde edilseydi, kimse Allaha
Gazl, el- ktisad, s.143. ems,/9. 80 Gazl, Tehaftl Felasife (Filozoflarn Tutarszl- ev. Bekir Karla), ar Yaynlar, stanbul 1981, bkz.s.198-199-200. 81 Gazl, Mizanl Amel (Amellerin ls - ev. Remzi Bark), Klaslan Yaynlar, Ankara 1970, s.351.
79 78

15

ibadet etmezdi. Byle bir abidin istei ve arzusu sadece cennettir. Ama sadece Allaha mlak olmay, onu mahede etmeyi ve mukarrabinden olmay dnen ve dleyen kii, Allaha ibadet eder ve Ondan baka haz kayna da tanmaz. Ne yazk ki insanlarn ou bu zevki tatmamlar ve bilememilerdir. Bu tip kimselerin iman yalnzca dillerindedir. nk gnlleri, sadece mminlere cennette verilecek olan iri gzl hurilerle doludur.Btn bunlarn tesinde, Allaha mlaki olmak hazlarn ve zevklerin en bydr.82

Salt iman ile kiinin cennete ulap ulaamayaca mehuldr. Amelle desteklenmeyen iman cennete kadar ayakta kalabilir mi bilinmez. man-amel gibi, ilim-amel

birlikteliini savunan Gazl szlerine yle devam etmektedir: Ey oul! Amelsiz ilim deliliktir. limsiz amel ise dnlemez. Bil ki, bugn seni isyanlardan uzaklatrmayan, itaate sevk etmeyen bir ilim, kyamet gn de seni cehennem azabndan kurtaramaz. 83

Gazl, imann amel btnlne yapt vurguyu ayn zamanda insann bildii ile amel etmesi gereklilii iinde yapmaktadr.Gazlye gre amel ilmin neticesi olmal ve bireyin hayatnda sylem eylem farkll asla olmamaldr. Nasihat kolaydr; zor olan onu kabul etmektir.nk heva-i nefsine uyanlara nasihat ar gelir. lim tahsiliyle uraan zanneder ki; mcerret ilim kendisini kurtaracak ve yine aldanr ki kendisi amelden mstanidir. Nitekim Allah Rasl yle buyurmaktadr: Kyamet gnnde, insanlarn en iddetli azaba urayan, Allahn ilminden kendisini faydalandrmad alimdir. u gerek iyice bilinmeli ki, mcerret ilim, kuru ilim hibir zaman elinden tutup insan kurtarmaz. Bir adam yz bin ilmi meseleyi okuyup rense ve onlarla amel etmese, onlarn hibir faydasn gremez, ta ki amel edinceye kadar. Yine yz sene ilim tahsil etmi olsan, bin tane kitap yazm olsan, onlarla amel etmedike Allahn rahmetine layk olamazsn.84

Gazl, bilgi konusunda pragmatik dnmektedir. Dnya ya da ahirete, maddi veya manevi hayata seslenmeyen her tr bilgi ona gre faydaszdr. Bilgiler insan eitici olmaldr. nsann ahlaki yaantsna etki etmeyen bilgi zarar bile getirebilir. Bilginin devam ve yarar iin, amel hayata dikkat etmek gerekir. Bilgi, ameli arr, eer
82 83

Gazl, el-Maksadl Esna fi Esmaillahil Husna, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut, trs, s.59. Gazl, Eyyhel Veled, s.103,104. 84 Gazl, a.g.e, s.102.

16

arsna kulak verilmezse eker gider ve bir daha da gelmez.85 Gazlye gre bilgi, bilgi elde etmi olmak iin, salt kognitif bir tatmin maksadyla renilmez. Hac mevsiminde, haclar koruyan bir muhafz, haccn gereklerini yerine getirmedike hac saylamaz. lim ile amel arasnda, kan akrabal kadar yakn akrabalk tesis edilmelidir. Bilgi, amele karan bir merdivendir ve bu merdiven eer Allaha karyorsa haktr ve gerektir.86 Bildii ile amel etmeyen alimin hali, ila ad sayarak ifa uman hastaya ve yemek ismi sayarak doymaya alan insann haline benzer.87 Alim byle olursa ondan ders alan talebeden hayr beklemek beyhudedir. Hoca aa; talebe glge gibidir. Aa eri olunca glge doru kar m? Siz Kitab okuduunuz halde, insanlara iyilii emredip kendinizi unutuyor musunuz?
88

Bildii ile amel etmeyeni Gazl, bu kadar

ar itham ederken onun, ameli terk etmek suretiyle imann ruhuna aykr hareket eden mslman ho grmesi dnlemez.

85 86

Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi (ev. Lami Gngren), Ufuk Kitaplar, stanbul 2004, s.283. Franz Rosenthal, a.g.e, s.292. 87 Gazl, hya, I/93. 88 Bakara/44, Gazl, a.g.e, I/85.

17

1.4 man-Taklit likisi


slam Kelamnda taklit, delil aramadan bakasnn inancn, szn ve fiilini kabul edip benimsemektir. Taklidin amelde ve itikatta taklit olmak zere iki eidi bulunmaktadr. Bizim bu blmde ileyeceimiz taklit tr, itikadi adan yaplan taklittir. Mukallit ise delilini aramadan bakasnn inancn veya szn, o kiinin doruluuna gven duyarak taklit edip kabul eden kimseye denir. 89

Gazl, taklid imann nitelii, zellikleri, kapsam ve geerlilii hakknda kitaplarnda yer yer bilgiler vermektedir. Gazlnin bu konudaki grleri incelendiinde, onun, taklidi hem kabule hem de redde ynelik iki tutuma sahip olduu grlecektir. Zira taklitle, geleneksel talm yoluyla, iman eden mukallitlerin imannn, gerek anlamda geerli olup olmayaca konusu islam kelamclar arasnda da tartmal bir konudur. Kimileri taklid iman sahih kabul ederken, kimileri de onun butlanna hkmektedir. Ebu Hanife, Sfyan, Malik, Evzai, btn fukaha ile hadis alimleri: mukallidin iman sahihtir; fakat istidlali terk etmesi sebebiyle gnahkardr demilerdir. Mutezile bir kii, her bir meseleyi, aklnn yardmyla, mukabil pheyi bertaraf edecek ekilde bilmedike mmin saylmaz demitir.90 Gazlnin eserlerinde her iki gre de yer verildii grlmektedir. Grlerinin hangi dorultuda ekillendii, arlkl olarak neyi tercih ettiini ve Gazlnin bu ift kutuplu tutuma sahip olmasnn nedenini aada tesbit etmeye ve aklamaya alacaz.

Gazl, kendi yaamnda, ncelikle taklid inancn bandan kurtulmak istemiti. Yahudinin ocuunun yahudi, hristiyannkinin hristiyan, mecusininkinin mecusi, mslmanlarn ocuklarnn da yalnzca mslman olduunu grm ve bu ekilde taklit yoluyla iman etmenin bir telkin ve grenek meselesi olduunu anlamt. Bu dncesini, Hz Muhammedin her ocuk slam ftrat zere doar, fakat, ebeveyni onu ya hristiyan, ya Yahudi veya Mecusi yapar hadisine dayandrmaktayd. Gazl, taklidi reddettikten sonra gerek bilgiyi, hakikati renmenin yollarn aratrd. Asli ftratn ngrd inanla, anne, baba ve hocalar taklit suretiyle, bakalarnn telkiniyle

Muhittin Baeci, Kelam lmine Giri, Netform Matbaa, Kayseri 2000, s.57, 58. Nureddin es-Sabuni, El-Bidaye fi Usulid Din (Maturidiye Akaidi- ev. Bekir Topalolu), D. .B Yaynlar, nc Bask, Ankara 1982, s.181,182.
90

89

18

oluan, ortaya kan inan arasndaki fark aratrd.Uzun sre devam eden fikr ve ilm aratrmalardan sonra Gazl, gerein lsnn yakin bilgi olduunu anlad.91

El-Munkza bakldnda aka grlecektir ki, Gazl taklit yoluyla, atalardan tevars yoluyla gelen imann shhatinin sorgulanmas gerektiini, byle bir inancn ok salam bir zemine oturmadn, bu zeminin tekrar gzden geirilerek salam bir blokaj zerine ina edilmesi gerektiini bizzat kendi biyografisiyle ortaya koymaktadr. Kendi hayat, taklid imana itibar etmenin salkl ve salam bir yol olmadnn ak bir gstergesidir.

Gazlye gre, insanlarn bir ou bo eylere inanmlardr. Bunlarn tasdiklerinin sebebi, srf babalarn veya hocalarn taklit etmi olmalardr. nk bunlara kar hsn zan beslemektedirler. Halk da bu kiilere rabet ve tevecch gstermektedir. Onlara gvenen, bel balayan insanlar da onlara asla toz kondurmazlar. Taklidin bu tr rneklerini hristiyan, yahudi, mecusi ve mslman ocuklarnda grmek mmkndr. Hepsi bulu ana geldikleri zaman, babalarnn inanlar zeredirler. Her birinin hak ve batl olan eyler hakkndaki inanlar kesindir.Vcutlar kesilse, yine inanlarndan dnmezler. Bu inanlarna ters den gerek olsun yalan olsun hibir eye kulak asmazlar. Dier bir rnekte, mriklerden alnan ve islam bilmeyen kle ve cariyelerdir. Bunlar bir mddet mslmanlarla beraber yaamann getirdii birliktelikle, slama kar ilerinde bir arzu ve muhabbet uyanr ve slam dinini benimser hale gelirler. Bunlarn hepsi, yalnzca taklidin ve tabi olunan kimselere benzemenin neticesidir. Zira insan taklit ve tebihe meyl ve arzu gsteren bir istidatta yaratlmtr. zellikle bu arzu ve istidat, ocuklarn ve genlerin tabiatnda daha fazladr.92 nsanlarn ounluu iin Allah, sadece renme, telkin ve taklit yoluyla kazanlan bir inan konusudur. Taklitle asl geree, hakikate, ze ulamak mmkn deildir. Avama retilen inan, hakikatin suretidir, kendisi deildir.Tam marifet olmal ki, zn kabuktan ayrld gibi hakikat suretten ayrlsn.93

91

Gazl, el-Munkz mined Dalalet (Dalaletten Hidayete ev. Ahmet Suphi Furat), amil Yaynlar, stanbul 1978, s.38, 39, brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.82. 92 Gazl, lcam, s.81. 93 Gazl, Kimya-y Saadet, s.34.

19

Gazlye gre, taklitte esas sakncal yn, gvenilir bir kiinin veya topluluun grlerinin rnek alnmasnn yannda, iman esaslarna aratrma yapmadan, istidlalde bulunmadan, fikri ve ilmi hibir aba gstermeden, srf ngr ve saduyuya olan gvenle hareket ederek iman edilmi olmasdr.Taklitiler ya cahil ya yetersiz ya da tembel olduklar iin taklit yolunu tutmaktadrlar. Ya da bu vasfn nede sahiptirler.94 Gazl, istidlli terk edenin durumunu, cevabn okuyucuya brakt bir soruyla anlatmakta ve taklide olan gvensizliini yinelemektedir: Nakil ve haberi taklit etmekle yetinen, dnme ve aratrma metotlarn yerine getirmeyen bir kimse iin doru yolu bulmak nasl mmkn olabilir? 95 Baka bir yerde ise taklitinin byle bir zahmete girmesini onun iin layk ve uygun grmez. Mukallit bir meseleyi delile dayanarak izah etme seviyesinde deildir. Byle bir seviyede olsayd, bakalarna tabi olmaz, bakalar ona tabi olurdu; cemaat olmaz imam olurdu. Mukallit, meseleyi delillerle isbat yolunu tutarsa, bu onun iin fuzuli bir aba olur. Byle bir eyle megul olan insann misali, souk bir demiri dven veya bozulmu, kokmu bir eyi dzeltmeye alan kimseye benzer. Asl kt kokan eyi, attar nasl gzel kokar hale getirebilir ki? 96

Gazl, taklidin en nemli sebeplerinin banda insann hevasnn geldiine inanmaktadr. Kiinin en byk mabudu heva-i nefsidir. Bunu att zaman taklitten kurtulur, iman hakikatleri kendisine ayan olur. nsan bu hakikatleri mcadele yolu ile deil mcahede yolu ile aramaldr.97 eytan da onu rehavete srkleyerek akln kullanmay terkettirir ve o da akln kullanmak yerine hazrclk olan taklidi benimser hale gelir. Halbuki insan aklyla, hevasna ve arzularna kar koyabilir, onlar bertaraf etme gcne sahiptir. Ama eytan ve nefsin telkiniyle mukallit, taklide saplanp kalr.98 Bu bakmdan Gazlye gre akl bir kenara atarak, nakli esaslar, sadece taklitle kabul etmek cahilliin gstergesidir.99

94 95

lhami Gler, zgrlk Teoloji Yazlar, s.161. Gazl, el- ktisad, s.3. 96 Gazl, Faysal, s.78. 97 Gazl, hya, III/93. 98 lhami Gler, zgrlk Teoloji Yazlar, s.164. 99 Muhiddin Baeci, Gazlnin Kelam lmine Verdii nem ve Kelam Metodu, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.64.

20

Btn bunlarn yannda Gazl ayn zamanda baz eserlerinde mukallidin imann, sahih kabul etmektedir. Birka yerde mukallidin iman ile kelamcnn imann mukayese eden Gazl, bazen taklitinin imann kelamcnnkine tercih etmektedir. Kelamclarn iman, rzgarn istedii yne sallad ip gibiyken, avamn iman, hibir gcn sallamaya g yetiremedii bir da gibidir. man asl salam olanlar, iman taklit ile ald gibi, onun delillerini de taklitle alan avamdr.100 Gazlnin bu grlerini biraz da o dnemin konjonktrel yapsyla deerlendirmek gerekmektedir. nk Gazl, bunlarn devamnda baz ifrat ieren yorumlara yer vermitir. Mesela mam afiinin u szne yer vermitir: irkten baka her eit gnahla Allahn huzuruna kmak, kelamc olarak kmaktan daha hafiftir. Yine afiinin u szne yer vermektedir: nsanlar, kelamdaki fenal bilselerdi, aslandan kaar gibi ondan kaarlard. Kelam renen zndklar.101 Gazlyi bu yorumlara sevkeden saik, kelamdaki mutezil etkinin yol at menf neticelerdir. Kendisi de zaten bu szlerin mutezili kelamndan sakndrmak amal olduunu ifade etmektedir. Bu yorumlarla, insanlarn kafalarnda oluabilecek itikadi phelerin, imanlara arz olabilecek zararl fikirlerin n kapatlmaya allmtr. Gazl, bu konuyu lcamnda ok ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Yoksa Gazl, kelam kart biri deildir. nk kelamn faydalarn ve zararlarn konum ve mevkisine gre saymakta ve kendisi bu konuda orta yolu benimseyerek ne ifrat ne de tefrit yolunu tutmaktadr. Kelam ilminin kr da zarar da vardr.102 szyle Gazl, kelam hakknda ifrat ve tefrite kaymadan orta yolu benimsemitir. Gazlye gre kelam ilmini tahsil edecek olan da u haslet olmaldr: Yalnz ilme haris olmak, zek ve takva.103

Gazlye gre bula eren herkese ilk gereken ey Allah ve Rasln tasdik etmektir. Bu ehadet delilsiz, kyassz ve kaziyesiz taklit ile de mmkndr. Peygamber cahil araplardan sadece tasdik ve ikrar etmelerini istemekle yetinmi, ne delil istemi ne de delil retmitir.
104

Eer bu kii phelerin kol gezdii bir ortamda neet etmise ve

iinde baz itikad pheler barndyorsa, bu pheleri izale iin baz deliller ve ilimler renmesi kendisine farz olur. Ticaretle uraan bir kimsenin tefecilik ortamnda nasl

100 101

Gazl, hya, I/131. Gazl, a.g.e, I/131,132. 102 Gazl, a.g.e, I/134. 103 Gazl, a.g.e, I/137. 104 Gazl, a.g.e, I/31,32.

21

tefecilie dmemek iin baz eyleri bilmesi gerekiyorsa, imannda phe uyanan kimse de bu ekilde imanna arz olabilecek phelerden kendisini korumaldr.105

Gazl, mukallidin imannn sahih kabul edilebileceine dair Hz Peygamber dneminden rnekler getirmektedir. Bilinmesi gerekli olan eyler ikidir: Allahn varl ve Raslnn doruluu. Bunlarn bilinme yolu brhani olabilecei gibi, taklit yoluyla da mmkndr. Taklit yoluyla bu hakikatlere ulaan gerek mmindir. Onlarn akl deliller aratrma ykmll yoktur. Hz Peygambere yle insanlar gelirdi ki hayvanlardan farklar sadece konumalaryd ki bunlar, bir kelime-i ehadet getirir ve Efendimiz onlarn imanlarna hkmederdi.106 Her kim; imann tertibe dayanan taksimlerle, mcerret delillerle ve kelam ilmi ile elde edileceini zannederse ok garip bir ey uydurmutur. Zira Hz Peygamber dneminde delil nedir bilmeyen, bilmek isteseler de anlayamayacak olan bir ok arabn mslman olduuna hkmedilmekteydi.107 Mslmanln esas, kelime-i tevhidi, dil ile ikrar edip, kalp ile doruluunu kesin bir ekilde bilip tasdik etmektir. Avama gereken budur. Kelam ilmi renmek farz- ayn deildir. nk Hz Peygamber araplardan byle bir talepte bulunmamtr. Ancak phelerin kol gezdii bir ortam ve zemin sz konusu olduu zaman, bu ilmi renmek farz- kifaye konumuna gelmi olur.108

Gazlye gre, avam, inancnn delillerini dnmez. Delil hakiki midir, ekli midir? bunlara bakmaz.Ya da bu inan, ekl, kr krne kuru bir taklidin neticesi midir, deil midir bunlar incelemez. Onun arad ey, delil deil, ancak fayda ve maksad elde etmektir. Kim Allahn zat ve sfatlar, kitaplar, peygamberleri ve ahiret gn hakkndaki itikadnn hak olduuna ve hakikatin inand hal zere olduuna kesin ve samimi olarak iman ederse o kimse saiddir. Bu inan, kelamn delillerinden birine dayanmasa da Allah yannda makbuldr. nk Allah, kullarna, delile dayanmak suretiyle iman teklif etmemi, onlar mutlak anlamda iman ile mkellef tutmutur. Nitekim Hz Peygamber, bedevi, gebe, kyl, cahil araplara, hal ve durumlarna gre, mucizeleri ve peygamberliine delalet eden eyleri dnmelerini, alemin hadis oluunu, Snii isbat eden, birliine ve sair sfatlarna iaret eden delilleri bilip
Gazl, a.g.e, I/33. Gazl, Fedaihul Batniye (el- Mustahzri-Thk. Abdurrahman Bedevi), ed-Darul Kavmiyye lit Tabati ven Ner, Kahire 1964, s.92,93. 107 Gazl, Faysal, s.93. 108 Gazl, Kimya, s.97.
106 105

22

bulmalarn teklif etmemitir. nk arabn avam, istidlal iman ile mkellef tutulsalard, byle bir eyi anlayp idrak edemeyeceklerdi. te Peygamberin zamannda, sahabe devrinde binlerce kii bu ekilde mslman olmulard. Bunlarn ou ilm-i kelam delillerini bilmez ve anlamazlard. nk bir adamn o delilleri anlamak ve renmek iin iini gcn brakp muhtelif hocalardan senelerce ders almas, tahsil grmesi gerekirdi. te btn bunlardan kesin bir ekilde anlyoruz ki; Allah, halk, yalnz mutlak imanla ve her surette salam ve phe gtrmez bir tasdik ile mkellef tutmutur. Btn bulardan anlalan udur ki; mukallit mslmann inanc, Allah katnda haktr ve onlarn inanlar katdir. Bununla beraber, iman esaslarn btn delilleriyle bilen bir alimin iman derecesinin, delilleri bilmeyen kr bir mukallitten stn olduunu inkar edemeyiz. Fakat iman sahibi olma asndan bir alim nasl bir mmin ise, mukallitte mmindir.109

Yukarda

yaplan

iktibaslara

dikkat

edildiinde,

nemli

bir

nokta

gze

arpmaktadr.Gazl, avamn, taklide dayal imanlarn sahih ve geerli sayd her yerde, onlarn imanlarn srekli kelami yntemle ya da kelamclarla kyaslamtr. Halbuki bir taklitiden istenmesi gereken ey, kelami konular veya kelami metodolojiyi ve epistemolojiyi renmesi deil, aksine kendi seviyesine uygun olarak imann glendirme yolunda, akln, fikrini, kalbini gelitirmesidir. Mukallit, kendi apnda imani hakikatleri renir, afaki ve enfsi delilleri tefekkr eder, yazl veya szl bilgi odaklarndan bunlarla ilgili veriler elde ederek taklitten tahkike ykselmeye almaldr. Bu meseleyi bu ekilde deerlendirmediimiz taktirde, taklit dndaki iman seviyeleri sadece mtekellimlere hasm gibi alglanabilir. Gazlnin kelamdan, istidllden sakndrmasnn sebebi, o dnemde avamdan olan insanlar, zellikle de mteabihat, (Allahn zat ve sfatlar) konusunda ehil olmayanlar kelm ilminin zararl, tehlikeli ve de menfi sonularndan koruma dncesinden ve avamn bu meselelerle uraarak ellerinde bulundurduklar iman da kaybetme endiesinden kaynaklanmaktadr. Yoksa mukallidin sadece kuru bir teslimiyetle yakay kurtarabileceini, Gazlnin konunun bandaki fikirlerinden karmak mmkn deildir.

109

Gazl, lcam, s.82, 83.

23

Bir de Gazl, mukallitleri asr- saadet Mslmanlar ile kyaslyor ki, bu da ok tutarl grnmemektedir. Zira sahabe Hz Peygamberi bizzat grm, vahyin iniine ahit olmu, belki bir ou mucizelere tanklk etmi ve neticede iman etmilerdir. Dolaysyla onlarla, mucizeleri grm olmak yle dursun, onlarn bilgisine dahi sahip olmayan mukallitleri bir tutmak tutarl deildir. Onlar peygamberin risaletine hakkyla inanmak istediklerinde, onu grmeleri yeterli gelmekteydi. Kur an tedricen iniyor ve kutsal kitabn doruluuna bu ekilde ahit oluyorlard. Kuran ve

peygamberin gereklii ortaya ktnda, geriye Allaha inanmaktan baka kar yol kalmyordu. Sonu olarak byle bir durumda taklit kendiliinden ortadan kalkmakta ve mslman iin gerek imann yollar alm olmaktadr. Gazlnin, taklidi iman muteber grd drt yere baktmzda baz nanslar gze arpmaktadr. Bu nanslar mukallidin imanna glge drmektedir. hyada geen ilk yerde, avamn imann, kelamclarn imanyla kyaslayan Gazl, hyada bir

baka yerde avamn imann, ariflerin imanyla kyaslayarak, onlarn imanlarndaki zafiyeti gstermektedir. Gazlye gre avamn iman nuru lamba ve mum gibidir. Ariflerin ki ise gne gibidir.110 Dier alnt yaplan yerlerde, imana, itikada pheler arz olursa imann delillerle takviye edilmesi gerektii vurgulanmaktadr. Mukallidin iman da pheden uzak deildir. Fedaihul Batniyyede Gazl, Hz Peygambere yle insanlar gelirdi ki hayvanlardan farklar sadece konumalaryd ki, bunlar bir kelime-i ehadet getirir ve Efendimiz onlarn imanlarna hkmederdi szyle, mukallitlerin taklit ncesi hallerini ar bir nitelikle anlatmaktadr. Faysal ve Kimyada ise bu kiileri islam vasfyla, mslman olarak vasflandrmtr ki, imanislam ayrm gz nne alndnda bu kelimelerin seilii de ayr bir anlam kazanmaktadr. lcamdaki alntlanan blmlerde ise Gazl her ne kadar bu konuda net bir tavr ortaya koyuyor gibi grnse de, konunun bandaki fikirleriyle ve lcam n sonunda mdellel olarak iman eden kiinin kr krne inanandan stn olduunu kabul etmekle, taklid imana duyduu gveni kukulu hale getirmektedir. Gazl bir bakma teferruattaki bu inceliklerle, st kapal da olsa taklide olan gvensizliini sergilemektedir.

Taklidin kabulnn zorluuna bir baka rnek Gazlnin kendi yaamdr. Gazlnin kendi hayat taklidi kabul etmediinin ak bir gstergesidir. El-Munkz mined
110

Gazl, hya, III/27.

24

Dalaleti adn tayan ve dalaletten kurtaran ey anlamna gelen eserinde anlatt zere o, hem epistemolojik balamda hem de ontolojik boyutta, taklitle amansz bir mcadele vermitir. O itikatta taklide gvenmedii gibi bilginin tevarsle, tarihle, tecrbeyle gelen btn eitlerine de gvenmemi ve bunlardan kuku duyarak zorlu bir

hakikati, tahkiki ve gerekliin asln aramtr. Arad bu hakikati sreten sonra,

sonunda bulmutur. nk slam, taklidi, iman esaslarna kr

krne balanmay, dini vecibeleri uursuz ve mekanik bir ekilde yapmay nehyetmitir. Taklitilie ar darbeler indirerek onun kklerini kurutmay amalamtr.111 Kuran eski kavimlerin taklitilikle, atalar dinine kr krne uymakla bir yere varamayacan ifade ederken, bunlar savunanlar da ar bir ekilde eletirmektedir.112 slam kendisinin taklide dayandrlmamas iin devaml akla ve fikre vurgular yapm, akl derin ve dogmatik uykulara dalmaktan koruyan kalkanlar getirmitir. Derin uykuya dalan, taklitilikle gnn kurtarmaya alanlara slam ne zaman uyan dese, vehme kaplanlar ona u ninniyi okuyagelmilerdir: Uyu, gece karanlk, yol zor, hedef uzak, binitin yorgun ve daarcn kk. 113

Sonu olarak mukallidin iman vardr, onun imanszlna hkmetmek, kulun snrlarn aan bir meseledir.Ancak mukallit, hayatnn sonuna kadar taklitte kalmamal, tahkiki ve kamil seviyeye kmak iin amel, ilm ve fikr aba sarfetmeli ve bu imann korumak iin Gazlnin de dedii gibi mcahededen bir an olsun vazgememelidir.

111 112

Muhammed Abduh, Tevhid Risalesi (ev. Sabri Hizmetli), Fecr Yaynlar, Ankara 1986, s.194. Lokman/21, Zuhruf/22, Muhammed Abduh, a.g.e, s.196. 113 Muhammed Abduh, a.g.e, s.195.

25

1.5 Hakikate Ulamada phenin Rol


slam dnce tarihinde Gazlyi neredeyse btn islam dnrlerinden ayran en nemli zellii, onun hakikati bulma yolunda iine dt phe krizidir. stelik onun, bu phe krizini sistematik ve metodik olarak tecrbe etmesi ayr bir neme sahiptir. Yakne ulamak iin felsef manada pheye den ve sonuta taklitten syrlp tahkiki imana ulaan yegane islam filozofu Gazldir.114 Gazl, lmnden be yl nce otobiyografi tarznda yazd el-Munkz mined Dalal de, bu metodik phesini ayrntlaryla anlatmaktadr.115 Bu blmde biz, Gazlyi meslektalarndan ayran bu septik sreci anlatmaya alacaz.

Gazl, pheyi, aratrmay hakka ulamann bir art ve arac olarak gryordu.116 Bunun nemini gstermek iin Mizanl Amelini Gazl u cmlelerle

noktalamaktadr: phe insan hakka gtrr. pheden korkulmaz. phe etmeyen aratrma ve inceleme yapma gerei duymaz. phe baktrr, bakan ise grr. phe etmeyen ise bakmaz ve gremez. Grmeyende dnya ve ahirette kr kalr ve dalalete der. Byle bir duruma dmekten Allah korusun. 117

Gazlnin dnsel dnyasnda niin sorusunun ok nemli bir yeri vardr. O, niinini sorgulamadan hibir eye taklitle bel balamak istemez. Bu da onun hakikate olan hrsndan kaynaklanmaktadr. yle grnyor ki, anlamak demek, varolmak demektir. Nitekim, Gazlnin hermentii bir dil problematiine yant aramas bakmndan yntemsel bir hermentik olarak grlebilecei gibi, varl ve varoluu dini inancn nda yorumlamas bakmndan da varolusal bir hermentik olarak grlebilir.118 Niin sorusunu nce fizik ve mantk ilimleriyle, doruluuna inandmz bilgilere yneltmitir. Kendisine, niin ve neden fizik, hiss ve akl

bilgiler dorudur, bunlarn yanl ve yalan olmad ne ile sabittir? gibi can alc bir soru sormu, neticede Gazlnin ald cevap taklit olmutur. ncelikle taklit bandan kurtulmas gerektiini anlayan Gazl, bu yzden epistemik anlamda bu bilgilerin gerekliini sorgulamakla ie balamtr.
brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, A.. .F. Yaynlar, Ankara 1964, s.10. Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.163. 116 Mehmet Ayman, Gazzl de Bilgi Sistemi ve phe, nsan Yaynlar, stanbul 1997, s.113. 117 Gazl, Mizanl Amel, s.366. 118 Hakan Gndodu, Gazlnin Teolojik Hermentiine Yorumlayc Bir Bak, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, I/3, say.3-4, Ankara 2000, s.419.
115 114

26

Bindoksanbe ylndan itibaren Gazl, ruhi knt olarak nitelenebilecek bir durum iine girdi. inde balayan psikolojik ve ruhsal bu kriz, onu ders yapmaktan, yeme imeden alkoymutu.119 Gazl iin otuz alt ya bir dnm noktasdr. Yaad ontolojik ve epistemolojik buhran, yakini bulma krizi onda ok ciddi bir i bulanm dourmutur. Meslek ve aile hayat sarslm ve areyi hereyi terk etmede bulmutur.Hakikat iin hereyi terk eden, Nizamiye Medreselerinin rektr ve Eariliin salam kalesi olan bu adamn, hereyi bir anda silip Badattan ayrlmas hayatnn dnm noktasdr.120

Gazl bu srece, duyu yetileriyle oluan bilgilerden phe duymakla balamtr. nk alglar ve duyular dnyasn kavramak, varolmann ilk basamana adm

atmaktr. ngiliz filozofu Berkeley bu hakikati, varolmak, alglanmaktr szyle ifade etmektedir. 121 D alem gerekten var mdr? sorusu, eski a felsefe tarihinden beri sorulagelmitir. Sradan bir ekilde yaayanlar iin hi te problem olmayan bu konu, yenia felsefesinde daha derin boyutlaryla tartlmtr.122

Gazl algladmz d dnyaya kaynaklk eden duyularn ne kadar gvenilir olduunu kafasnda byk bir problem olarak ele alm ve sonuta onlara duyulan gvenin bo olduuna kanaat getirmitir. El-Munkzda bu sreci yle anlatmaktadr: Byk bir ciddiyetle mahsusat ve zaruriyyat zerinde dnmeye, kendimi pheye drp dremeyeceimi aratrmaya baladm. Nihayet uzun mddet phede kal, beni, mahsusata gven duymay kabul etmemeye zorlad. Bu husustaki phem kuvvetlenmeye balad. im diyordu ki: Mahsusata gven nereden gelir? Bunlarn en kuvvetlisi gz hssesidir. Gz glgeye bakar, onu durur halde grnce kendisinde hareket olmadna hkmeder. Bir mddet sonra tecrbe ve mahede ile onun hareket ettiini anlar. O, birdenbire deil de tedrici olarak hareket etmitir. yle ki onun bir duru hali bile olmamtr. Yine gz yldzlara bakar, onlar bir para byklnde kk grr. Halbuki geometrik deliller, onun yeryznden daha byk olduunu gsterir. Mahsusattaki bu ve benzeri hallerde hiss davran hakimdir; oysa bunu akl davran msamaha edilemeyecek bir tarzda tekzib eder. Bunun zerine mahsusata
119 120

W. Montgomery Watt , Mslman Aydn- Gazl Hakknda Bir Aratrma (ev. Hanifi zcan), s.119. Henry Corbin, slam Felsefesi Tarihi (ev. Hseyin Hatemi), I/321. 121 A.Kamil Cihan, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, s.151. 122 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.59.

27

gvenim ykld.

123

Baka bir eserinde Gazl, gzn yedi kusurunu sayarak, algsal

bilgilerin gvenilirliini iyice sarsmaktadr. Gz, kendini, ok yakn, perde arkasn, eyann iini gremez. Yine grebildii eyin sadece bir ksmn grr; sonsuz eyleri gremez, by kk, k byk, uza yakn, yakn uzak, hareketliyi durgun, durgunu hareketli grebilir.124 Btn bu kusurlara sahip olan gze, onun grdnn gerei yansttna nasl gven duyulabilir ki? Bir baka rnek olarak Gazl, katr

misal getirmektedir. Katrn karnn ikin gren biri onun hamile olduunu syler. Halbuki ona katrn hibir zaman dourmayaca bilgisi geldiinde, aklyla onun hamile olmadna hkm verir. Akl, gzn bu yanln dzeltir.125

Gazl akln bu gvenilirliini sorgulayarak akla duyulan gvenin de bo olduunu aklamaktadr. Akla besledii gvenin ykln kendi dilinden dinleyelim: Belki sadece on, ten byktr, bir ey hem hadis hem kadm, hem var hem yok, hem bulunmas zaruri hem imkansz olamaz gibi evveliyat iine alan akliyata gvenmelidir dedim. Bunun zerine mahsusat: Akliyata gveninin, mahsusata olan gvenin gibi olmadn nasl isbat edersin? Bana gveniyordun, akl hakimi geldi beni yalanlad. Eer o olmasayd, beni tasdikte devam edecektin. Belki akln, idrakin tesinde baka bir hakim vardr; o ortaya karsa, akl verdii hkmden dolay tekzib eder. Nitekim akl hakimi ortaya kt ve verdii hkmden dolay hissi yalanlad. Akl tekzib edecek idrakin ortaya kmay, onun olmayn gstermez iddiasnda bulundu. Bu cevap karsnda nefis, biraz duraklad ve phelerini rya ile kuvvetlendirip: Grmyor musun? Uykuda birok eylerin varlna inanyor, birok haller tahayyl ediyor, onlarn sebat ve istikrar olduuna kanaat getiriyorsun. u halde, bunlar hakknda pheye dmyorsun. Sonra uyannca dnp hayal ettiin ve inandn eylerin hibirinin aslnn olmadn anlyorsun. O halde uyankken his veya aklla inandn btn eylerin gerek olduuna nasl emin olursun? Gerekte bu, senin haline nazaran, gz nne alnrsa gerektir. Fakat sana yle bir hal gelebilir ki, bu halin senin uyanklk haline nisbeti, uyanklk halinin uyku haline nisbeti gibi olur ve senin uyanklk halin, ona nispetle uyku gibi olur. Bu hal gelirse, aklnla tevehhm ettiin btn eylerin neticesiz olduunu kesin olarak anlarsn. Bu hal belki, sufilerin,
Gazl, el- Munkz, s.40-41, Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.165,166. Gazl, Mikatl Envar, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.IV), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.5,6,7. 125 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.125.
124 123

28

kendilerinde bulunduunu iddia ettikleri haldir. Zira onlar, kendilerinden geip, hislerinden uzaklatklar zaman, bu makulata uymayan halleri mahede ettiklerini iddia ederler. Belki bu hal lm halidir. nk Allah Rasl: nsanlar uyur haldedirler; ldkleri zaman uyanrlar buyurmutur. Belki, dnya hayat ahirete nazaran bir uykudur. nsan lnce, her ey ona, imdi grndnden baka trl grnmekte ve o zaman kendisine: te senden perdeni kaldrp atk, bugn gzn ne kadar keskindir. (50/22) denilecektir.126

Sonunda Gazl safsata mezhebine girdiini ifade eder: Safsata mezhebine girmitim ama kimseye syleyemiyordum. Bu safsatadan kurtuluunu salayan ey, istidlaller veya mantki deliller deil, Allahn kalbine att bir nurdur.127 Bu sonuca Gazl hibir aba ve gayret sarfetmeksizin ulam deildir. Hummal ilm ve akl bir abann, uzun sren hakikat araynn neticesinde, Allahn kalbine att nura mazhar olmutur. Hakikatin, varln asl gereinin nerede olduunu bulmak iin nce kelam ilmini derinlemesine tetkik ve talim etmitir.128 Daha sonra hakikatin burada olamayacan anlayarak, felsefe tahsiline balamtr. ki seneden daha az bir zamanda felsefeyi, felsefede alim olacak kadar renmitir. Zira ona gre bir ilimde, o sahadaki en bilgili kimsenin seviyesine gelip te onu gemedike, o ilmin kusurlarn sylemek abestir. Felsefeden de eli bo dner ve aradn bulamaynca batnilie ynelir.129 Batnilerin, talim mezhebinin akla, fikre aykr olduunu anlaynca onlar da terk eder.130 En sonunda da tasavvufa, sufilerin yoluna dehalet eden Gazl, hayatndaki metamorfozu, sufi hayat tarz iinde gerekletirmitir. Tasavvuf ona gre hal ve zevk ilmidir. Zhdn tarifini ve artlarn bilmekle, insann dnyadan uzaklaarak zhd yaamas ayr eylerdir. Gazl hayatnda ki sylem ve eylem farkllamasnn, ilmi ile edimleri arasndaki uurumunun ayrdna varr varmaz, Badat terk etmeye karar vermitir.131 Ancak onun iin bu kararn ileme koymas sanld kadar kolay olmamtr. Alt ay kadar dnya ahiret arasnda gel gitler, med cezirler yaamtr. Bu kararszlk hali, tam alt ay devam eder. rencilere132 ders verirken dili tutulmu, konuamaz hale gelmitir.

126 127

Gazl, el- Munkz, s.41-42. Gazl, a.g.e, s.42. 128 Gazl, a.g.e, s.44,45,46. 129 Gazl, a.g.e, s.47,48. 130 Gazl, a.g.e, s.61-69. 131 Gazl, a.g.e, s.70,71,72. 132 Gazl, o dnemde yz renciye ders verdiini ifade etmektedir. (el- Munkz, s.48).

29

Daha sonra durum daha vahim bir hal alm ve yemekten imekten itah kesilmitir. Bir lokma yemek, bir yudum su boazndan gemez hale gelmitir. Doktorlar hastaln zememi ve kalbe arz olan marazi, psikolojik bir dert olduunda birlemilerdir. Gazl btn bu anormal uyarclardan sonra Badattan ayrlmas, bulunduu memleketten uzaklamas gerektiini kesin bir ekilde anlamtr. Sonrasnda ailesini, sevdiklerini, maln, mlkn arkasnda brakarak ama gitmi, orada iki sene kamtr. Bazen kendisini, am camiinin minaresine kilitlemekte ve orada saatlerce uzlete ekilmektedir. Ardndan Kudse gitmi ve Mescid-i Aksay ziyaretten sonra Mekke ve Medineye giderek hac farizasn yerine getirmitir. Bu yolculuklardan sonra tekrar eski diyarna, Badata dnen Gazl, mrnn sonuna doru, doduu memleket olan Niabura giderek kendi ifadesiyle on senelik inzivasn orada tamamlamtr.133

Gazl, bu buhranl dnemleri aslnda sadece o dnemde yaamamtr. Kendi ifadesine gre yirmi yandan beri varoluun ve ilmin derin, karanlk ve uurumlu vadilerinde dolamaktadr. O gnden beri hayat, hep fikr ve ilm sanclarla gemitir.134 Ellisine gelen Gazl, o yana kadar geirdii onca eyin hesabn yapnca ac bir manzarayla karlamtr. Kendi durumumu gzden geirdim, bir de ne greyim! Dnyevi alakalar iine dalmm. Onlar beni her taraftan sarmlar. lerimi gz nne getirdim; en gzeli tedris ve talim idi. Fakat bunlar arasnda da ahiret yolu iin ehemmiyetsiz ve faydasz eylerle uramm. Sonra tedris ile ilgili niyetimi dndm. Baktm ki Allah rzas iin deil mevki ve hret endiesiyle hareket etmiim. Bu durum karsnda, uurumun kenarnda bulunduuma, eer halimi dzeltmezsem cehenneme

yuvarlanacama kanaat getirdim. Bir mddet devaml bunu dndm; sonra birini tercih durumunda kalmtm. Birgn Badattan kmaya ve bu halleri terketmeye karar veriyor, ertesi gn bu karar bozuyordum. Bir adm atyor, dierini geri ekiyordum. Sabah olunca ahirete meyil ve arzum beliriyor, akam olunca dnya arzular saldryor ve bu dncemi datyordu. Dnya arzular, zincirleriyle beni makama ve mevkie ekiyordu.135 Gazl yaad, uzun ve yorucu bu ileli yolculuunun neticesinde, ne bulduunu, hangi geree ulatn u szleriyle aklamaktadr: Sufilerin, Allahn yoluna girmi kimseler olduunu, onlarn hayat tarzlarnn en gzel hayat tarz

133 134

Gazl, a.g.e, s.72,73,74. Gazl, a.g.e, s.38. 135 Gazl, a.g.e, s.71,72.

30

olduunu, ahlaklarnn en gzel ahlak olduunu yakinen anladm.136 Gazl, his ve akln insan yanlttn, bunlarn yakine ulatramayacan anlaynca, gvenebilecei bilgi kayna olarak, dini tecrbeye dayal bilgi ve kalbi bilgiyi benimsemitir. Gazl ncelikle kendi edindii bilgiden, kendi varlndan phe etmeyerek hakikati bulmaya almaktadr.137 Bu ynyle o, kendisinden asrlar sonra yaayan Descartese ok benzemektedir. Descarteste yntemini tesis ederken hereyden kukulanarak yola km, phe etmenin bir eit dnme olduunu anladnda cogito ergo sum yani dnyorum yleyse varm karmyla yakine ulamtr.138

Gazl nin iine dt bu phe sreci, iki aamada deerlendirilebilir. lki teorik phe dnemidir. Bu dnemde onun, duyulara, zaruri bilgilere ve akla olan gveni yklm ve bilgi kayna olarak kullanlagelen btn bilgi odaklar zihninde kmtr. Adeta hibir mktesebat kendisini kurtaramam ve safsataya tutulmutur. Bu dnem, Gazlnin yaad zihni ve epistemolojik sanclar ve pheleri barndrmaktadr.

Daha sonra Gazlnin bu fikr ve ilm buhran pratik hayatna yansmtr. Yemez imez, ders okutamaz hale gelmi, srtn yaslayabilecei hibir salam dayana kalmamtr. Artk Gazl bu phelerin aresini hayatn iinde aramaya koyulmutur. Srasyla yaad dnemdeki popler ilimleri ve bu ilimlerin temsilcilerini incelemeye balamtr. Kelam, felsefeyi, batnlii ve tasavvufu mercek altna alm, hepsini phe eleinden geirerek en sonunda kurtuluun tasavvufta olduunda karar klmtr. te bu son aama da onun pratik phe dnemini oluturmaktadr.139

Sonu olarak Gazl, yaad phe krizini metodik bir ekilde yaamtr. O, pheyi Yunanl septikler gibi meslek edinmemi, obsesyonik, kronik bir vaka haline dntrmemi, aksine onu zorunlu bilgiye gtren bir yntem ve ara olarak kullanmtr.140

136 137

Gazl, a.g.e, s.74. Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.45. 138 Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, stanbul 1999, s.233., 139 Mehmet Ayman Gazzl de Bilgi Sistemi ve phe, s.93-110. 140 Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.171.

31

2. Bilgi Kavram 2.1 Bilginin Tanm ve Mahiyeti


Bilginin en mehur tarifi u ekildedir: Bilgi, vakaya mutabk olarak sabit olan kesin itikattr, inantr.141 lim, zihnin kesin itikaddr.142 Gazali, ilmi sebr, taksim ve misal yoluyla anlatmaktadr. lim, taksim(kendisiyle karabilecek eylerden temyiz) yoluyla ek ve zandan ayrlmaktadr. nk ilim kesinlik ifade eder.143 Bilginin tarifinden de aka anlalaca zere bilgi de esas olan faktr, ekten, pheden uzak olmas ve kesinlik ifade etmesidir.

Bunun yannda bilgiyi farkl perspektiflerden ele alarak farkl tanmlamalar yapanlarda bulunmaktadr. Bunlar ve yaptklar tarifleri Gazl sralamakta ve kendi tercih ettii manay ortaya koymaktadr. Mantklar, mfretleri bilmeye tasavvur, iki ey

arasndaki ilikiyi bilmeye ise tasdik demektedir. Bilgi (ilim) ise ya tasdik ya da tasavvurdur. Bazlar ise birinci tre marifet, ikinci tre ise ilim demilerdir.144 Bu gre sahip olanlar, bu tarifi u ekilde gerekelendirmektedir: Marifet kelimesi bir meful alr. Mesela: Ben seni tanyorum. lim kelimesi ise iki meful almaktadr: Zeydin adil olduunu biliyorum.145

nce basit bilgiler sonra mrekkep, birleik bilgiler idrak edilmektedir. Alemi bilmeyen, hudsu bilmeyen, alemin hadis oluunu da bilemez. Dolaysyla ilim marifetlerin birleiminden olumaktadr.146 Marifet ikiye ayrlr: Aratrmakszn, duyularla elde edilen tekiller, dieri de aratrmayla ortaya kanlardr.147 Marifet basit bilgiyi ifade ederken, ilim bu basitlerin bir araya gelmesiyle oluan mrekkeb bilgi trn ifade etmektedir.

Gazlye gre bilgi, marifet ve ilmin bir arada bulunmasyla teekkl etmektedir. Dier bir ifadeyle bilgi, tasavvur ve tasdikten olumaktadr. Bilginin oluabilmesi iin iki
Gazl, Ravdatt Talibin, s.52. Fahreddin Razinin ilim tarifi de bu ekildedir: lim, akldaki bedihi bilgiden veya kesin delilden dolay elde edilen vaka mutabk kesin itikattr. Bkz. Muhittin Baeci, Kelam lmine Giri, s.45. 142 Gazl, Mihekkn Nazar, s.160. 143 Gazl, el-Mustasfa, I/25. 144 Gazl, el-Mustasfa, I/11. 145 Gazl, el-Mustasfa, I/11, Mihekkn Nazar, s.61. 146 Gazl, el-Mustasfa, I/11, Mihekkn Nazar, s.62. 147 Gazl, Mihekkn Nazar,s.62.
141

32

marifetin, iki tasavvurun olmas gerekir. Bu iki tasavvur arasnda iliki kurularak bir hkm verilir. te bu hkmde tasdik anlamna gelir. Tasdik ise iki kavram ya birbirine yaklatrmak ya da uzaklatrmaktr. Aa yeildir derken aa ile yeil kavramlar birbirine yaklatrlrken, ta canl deildir derken ise ta ve canl kelimeleri birbirinden uzaklatrlmaktadr.148 Gazlye gre suje bulunur, obje bulunur ancak arada herhangi bir iliki kurulmazsa bilgi gereklemez. Mesela el ve kl bulunur, ancak el klc eline alp tutmazsa tutma dediimiz fenomen olumaz.149

Kimileri, ilmi marifet olarak tarif etmektedirler ki, byle bir tanmlama yanltr. Bu lafzi ve ilmin eanlamlsyla yaplan bir tariftir. Bu, esedi leys, mevcudu ey, hareketi yer deitirme olarak tarif etmeye benzemektedir. Bunlarda gerek anlamda tanm olamazlar.150 Kimileri ilmi, bilme vastas ya da kendisiyle bilgili olunan ey diye tarif etmektedir. Bu da, gm kendisinden gm aralarn yapld ey diye tarif etmeye benzer.151

Bazlar ise ilmi, kiiyi alim yapan ey diye tarif eder ki, bu da hususi ve de dar bir erevede yaplm bir tariftir. Bu tanm ilmin neliini, mahiyetini aklamaktan uzaktr. Mastar (ilim) anlamayan ondan treyeni (alim) nasl anlasn.152

Kimileri ilmi, kendisiyle vasflanan kiiye, fiili salam yapma (itkan ve ihkam) imkan veren vasf diye tanmlamtr. Bu tanm sadece baz hususi bilgileri kapsamas ynyle dar bir tanmdr.153

Gazl daha sonra kendi tercih ettii ilim tariflerini sralamaktadr: 1- lim, grme ve hissetmeyi iine alan mterek bir isimdir. Mihekkn Nazarda, Gazl zihindeki tasavvuru da ilim olarak tarif etmektedir. 2-Samimi nasihat demektir. 3-Mutlak olarak Allahn ilmi iin kullanlr. 4-Akln idraki demektir ki, ilmin aklamayla yaplan anlam da budur.154
148 149

Gazzl de Bilgi Sistemi ve phe, Mehmet Ayman, s.58. Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.50. 150 Gazl, el-Mustasfa, I/24, Mihekkun Nazar, s.159. 151 Gazl, el-Mustasfa, I/24,25, Mihekkn Nazar, s.159. 152 Gazl, el-Mustasfa, I/24, Mihekkn Nazar, s.159. 153 Gazl, el-Mustasfa, I/25.

33

Gerekte cins ve fasl- zatiyi havi olan szlerle ilmi tarif etmek zordur. nk biz idrak edilen eyleri bile ou zaman tarif etmekten aciz kalmaktayz. Kald ki idrakleri tarif etmek daha zordur. Mesela gzel bir kokuyu veya baln tadn ne kadar tarif edebiliriz?155 lmin basit bir tarifini yapmak g olunca, onu ancak trlere ayrmak ve hakknda bir takm rnekler vermek suretiyle kavramak mmkndr.156 Nitekim bu zorluk, Franz Rosenthalin, ortaa islam dncesinde bilgi kavramnn anlam ve kapsamn konu edindii eserinde, aka grlmektedir. Eserinde on iki ayr kategori altnda islam dnrlerinin yapm olduu tam yz yedi bilgi tarifini kaynaklaryla birlikte zikretmitir.157

Bilme faaliyeti, bilen (subje) ve bilinen (obje) arasnda meydana gelen iletiim sonucunda ortaya kan bir durumdur. Her bilme bir objenin alglanmas neticesinde oluan bir bilgidir. Gazl ye gre bilme ilevinde insan, objenin bizzat kendisini, hakikatini deil, duyu organyla onun benzerini, suretini veya bir bakma resmini alglamaktadr. Mesela gz, grd cismin suretini hayalinde izer. Nesne gzden kaybolduunda grme ilemi sona erer ancak akl onun suretini, misalini hayalde muhafaza ederek kalc hale getirmektedir. nsan yine bir eyi grrken, o eyi arazlarndan, renk, koku, miktar ve ekilden soyutlanm olarak deil de, bu arazlarla bir btn halinde grmektedir. Dolaysyla insann grme duyusu ve bu alg neticesinde ortaya kan bilme durumu, nesnelerin, objelerin salt hakikatini deil suretlerini bildiini ortaya koymaktadr.158

154 155

Gazl, el-Mustasfa, I/25, Mihekkn Nazar, s.160. Gazl, el-Mustasfa, I/25. 156 Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi (ev. Lami Gngren), Ufuk Kitaplar, stanbul 2004,s.71. 157 Franz Rosenthal, a.g.e, s.bkz.69-91. 158 Mehmet Ayman, Mehmet Ayman, Gazzl de Bilgi Sistemi ve phe, s.56.

34

2.2 Bilginin Kaynaklar 2.2.1 Duyular


Gazlye gre bilgi kaynaklarnn banda duyular gelmektedir. Gazl, bu duyular bizim duyu olarak kabul ettiimiz be duyuyla snrlandrmayarak kendine gre bir sistem ve metot gelitirmektedir. ncelikle o, varlk mertebelerini oluturmu ve bir nesnenin veya znenin drt ayr noktadan varlk sahalarnn olacan ifade etmitir.

Varln drt mertebesi vardr: 1-Gzdeki varl 2-Zihindeki varl 3-Lisandaki varl 4-Yazdaki varl 159 Gazl konuyu daha belirgin klmak iin ate ve Kuran rnek getirmektedir.Atein zihindeki, lisandaki ve yazdaki varl yakc deildir. Ancak onun yalnzca hariteki, ocaktaki varl yakcdr. Kurann da yalnz Allahn zat ile kaim olan asl varl, ocaktaki atein vcudu gibidir ve bu ynyle kadimdir. Ezber, ses ve yaz ynyle bize ait olup bu ynyle Kuran hdistir.160 Buradan yola karak bu varlk katmanlar iinde, objenin zihinde bulunan varl dndaki varlklar, grlebilir ve iitilebilir varlk sahas iindedir. Dolaysyla bunlar alglanabilir duyu dnyas iinde deerlendirebiliriz.

Eyann varlk katmanlarn belirttikten sonra bu varlklar insann, nasl ve ne ekilde algladna ve bunlara kaynaklk eden unsurlarn neler olduuna geebiliriz. Bilginin kaynaklar, o bilginin deerini, bu deer de kaynan gvenilirliini gstermektedir.161 Gazlye gre bilgi kaynaklarnn banda, doutan varolan duyu organlar gelmektedir. nsanda bulunan duyular, muharrike ve mdrike olmak zere ikiye ayrlr:

A-Kuvve-i Muharrike

1-Kuvve-i Bise:

159 160

Gazl, Miyarul lim, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut, 1410 -1990, s.47. Gazl, lcam, s.76. 161 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.52.

35

Faydaly ekme, zararly defetmeye yarar. Fayday ekmesine ehvet, zararly uzaklatrmasna gazap denir.

2-Kuvve-i File: Bu kuvvetin mahalli damarlar ve kaslardr. Bu, kuvve-i baisenin uyararak harekete geirdii kuvvettir. Vcutta oluan kudrete bu isim verilmektedir. Bu gc harekete geiren ise iradedir. radeyi de bilgi, ilim harekete geirir.162 Bu durumu daha sistematik olarak u ekilde gsterebiliriz: lim iradenin harekete gemesi kudretin harekete gemesi azalarn, vcudun harekete gemesi, fiilin olumas.

lmin uyarcs tereddtl olursa, bu durum, iradenin ve kudretin de tereddt iinde olmasn netice verir ki, sonuta azalar da, beden de harekete gemez. Btn bunlarn sonucunda ihtiyar denen fiiller olumaktadr. nsann fikr, kavl ve fiil olmak zere trl ihtiyar fiili vardr. Bitkilerin sadece gayr-i ihtiyar ve fiil hareketleri (byme,oalma) varken; hayvanlarn sadece ihtiyar fiil hareketleri vardr. Gazl bu noktada insann ruhi geliimine bir vurgu yapmaktadr. Nasl ki nebati hareketler bakma, hayvani hareketler terbiyeye muhtasa ayn ekilde insani hareketlerde tedibe muhtatr. Bitki meyvesi iin bakma, budamaya ve sulamaya muhta, hayvan etinden, stnden, derisinden, ynnden istifade iin terbiye ve gzetime muhta olduuna gre, insan da hakka ynelip batldan kamas, hayr ileyip erri terk etmesi iin slaha ve terbiyeye muhtatr. Zikredilen btn bu semereler, bu varlklarn kemallerini tekil ederler.163

B-Kuvve-i Mdrike

Gazlye gre insan hibir ey bilmeksizin ve Allahn kendi dnda yaratt alemlerden habersiz olarak dnyaya gelmektedir. Nitekim Cenab Hak Rabbinin ordularn sadece o bilir164 buyurmutur. nsann bu alemleri renmesi, onlardan haberdar olmas idrak denilen hasse ile mmkndr. draklerin her biri, insann onun vastasyla bir aleme muttali olmas iin yaratlmtr. Alemlerden kastedilen varlklarn
162 163

Gazl, Mearicl Kuds, s.33,34. Gazl, a.g.e, s.34,35. 164 Mddessir/31.

36

cinsleridir. Gazlye gre insanda ilk yaratlan, oluan duyu, dokunma duyusudur. nsan bununla eyada bulunan scaklk, soukluk, rutubet, kuruluk, yumuaklk, sertlik gibi eylerle onlar tanmaya alr. Sonra insanda gz yaratlr ve insan bununla renkleri ve ekilleri idrak eder. Alg snr en geni olan duyu, gzdr. Daha sonra insann iitme duyusu geliir. nsan bununla sesleri ve nameleri iitir. Kulaktan sonra, en son yaratlan ve gelien, tatma duyusu olan dildir. tamamlamasyla nsan, alg alemini

temyiz safhasna geer ki; bu da yaklak yedi yalarna tekabl

etmektedir. Sonra insan daha baka bir devreye girer ve bu evrede insan, akledilebilir sahaya girerek akln kullanmaya balar. Akl sayesinde vacip, mmkn, muhal eyleri ve daha nceki devrelerde bulunmayan halleri idrak eder.165

Gazl, kuvve-i mdrike duyularn, zahiri ve batni olmak zere ikiye ayrmaktadr:

a-Zahiri idrak kuvveleri, havas- selime olarak bilinen be duyudan olumaktadr:

1- Dokunma (Lems) Duyusu Canllarn tm derisini, etlerini, damarlarn, bedenlerini kaplamaktadr bu duyu. Scak souk, ya kuru, sert yumuak, ar hafif gibi eyler bu duyuyla alglanmaktadr. Bu duyunun kayna sinir sistemindeki revh diye isimlendirilen bir cismi latiftir. Bu duyunun hissedebilmesi iin, dokunulan cisimle, bu duyu organ arasnda scaklk farknn bulunmas arttr. Bu keyfiyet fark olmazsa his olay gereklemez. Dokunma duyusunda, drt eit kuvvet bulunmaktadr: Birincisi scak ve souu, ikincisi ya ve kuruyu, ncs sert ve yumua, drdncs kat ve svy ayrt eder. Lems duyusu btn canllarda olmakla beraber, vcutta oluan ilk duyudur. Bu duyunun verilmesindeki ama, insanlarn kendilerine zarar veren baz eylerden korunmalar iindir.

2-Koklama (emm) Duyusu Bu duyu sayesinde insan, gdalarn yenmek iin uygun olup olmadn belirler. Bu duyunun kayna, diman her iki blmne yaylan bir cismi latiftir. Kokular, buruna ancak hava araclyla ular. Hava olmakszn kokular algyabilmek mmkn deildir. Dokunma duyusundan sonra oluan duyu, koku alma duyusudur.
165

Gazl, el-Munkz, s.77,78.

37

3-Tatma (Zevk) Duyusu Bu duyuyla tatlarn uygun olanlar ve olmayanlar birinden ayrt edilir. Kayna dilin yzeyine yaylm olan sinirlerdir.Tatma ii ya besindeki svlarla ya da tkrk bezleri vastasyla gerekleir. Koku alma duyusundan sonra teekkl eder.166

4-Grme (Basar) Duyusu Grme olay, renkli cisimlerden bir eyin ayrlmasyla veya gzden bir uann kardaki cisme ulamasyla gereklemez. Gzdeki saydam tabakada cismin sureti oluur. Bu suret daha sonra i sinire nakledilir. Daha sonra bu suret dimaa ular ve grme olay gereklemi olur. Grme olay, durgun bir suya grntnn yansmasna benzer. Cisimle gz arasndaki mesafe eit ve normal olmaldr. Bu mesafenin artmasyla cisim klmekte, azalmasyla da cisim bymektedir.167

Gazlye gre grme duyusu ne kadar nemli olursa olsun, baz kusurlardan uzak deildir. Zira gzn yedi kusuru vardr: Gz, kendini, ok yaknlar, perde arkasn gremedii gibi, eyann dn ve stn grmesine ramen iini gremez. Yine grebildii eyin sadece bir ksmn grr; sonsuz eyleri gremez, by kk, k byk, uza yakn, yakn uzak, hareketliyi durgun, durgunu hareketli grebilmektedir.168

5- itme (Sem) Duyusu: Kayna kulak iindeki sinirlerdir. Vurma veya arpma sonucu oluan ses titreimleri, hava dalgalaryla kulaa tanr. Orada titreim hasl eden ses dalgalar daha sonra beyne ulaarak alglamay gerekletirirler.

Gazl, bu bilgilerin ardndan kulakla gz mukayese etmektedir. Grmede k nasl artsa, duymada da hava arttr. nsan iitirken sesler kulaa dairevi olarak gelirken, suretler gze dz bir hatla gelir. Duyular iinde en nemlisi gz, gzden sonra kulaktr.169

166 167 168 169

Gazl, Mearicl Kuds, s.37,38,39. Gazl, a.g.e, s.40. Gazl, Mikatl Envar, s.5,6,7. Gazl, Mearicl Kuds, s.40,41.

38

Gazl yukarda, organlarn oluumlarn belirli bir srada zikretmektedir. Gazlnin sralad bu embriyolojik geliim, modern anatominin verdii bilgilerle paralellik arzetmektedir. Gnmz tbb, insanda nce dokunma, sonra koklama, tatma, grme ve en sonunda iitme duyusunun olutuunu bildirmektedir.170

b-Batni Mdrikeler ( Alg Gleri)

Bu idrak gleri Gazl ye gre e ayrlmaktadr: 1- Hiss-i Mterek (sureti idrak eden kuvvet) ve Kuvve-i Vehmiyye (manay eden kuvvet). 2- Kuvve-i Hafza (sureti hfzeden kuvvet) ve Kuvve-i Tahayyl (manay hfzeden kuvvet). 3- Kuvve-i mutasarrfa (surette ve manada tasarruf eden kuvvet).171 idrak

Gazl,

bu grevleri stlenen i alg glerine, hiss-i mterei anlatmakla

balamaktadr.

1-Hissi Mterek (Ortak Duyu) Beynin n boluundaki duyu sinirlerinin balangcndaki ruhta bulunmaktadr.172 Gerek grme ameliyesi gerek duyma gerekse dier alg organlar algladklar eyleri her ne kadar kendileri alglasalar da, esasnda bu alglamalar anlamlandran kendileri deildir. Mesela yukardan aaya doru den bir cismi, gz, dz bir hat olarak, srekli olarak dnen bir cismi de yuvarlak olarak grmektedir. Halbuki bu cisimleri ar ekimde izlediimiz zaman, ayr ayr karelere grntlerini tayacak olsak, gerein hi te byle olmad grlecektir ve bunlarn farkl farkl hareket noktalar olduunu mahede edeceiz. Dolaysyla bunlar bylece anlamlandrmakta olan gz deil baka bir kuvvedir. te o kuvvet, hissi mterektir.Yine iki gzde oluan iki sureti, iki kulakta oluan iki sesi ayr ayr deil de, anlaml bir btn halinde alglayan batni duyu, hissi mterektir.173 Gazlnin ortak duyum olarak kabul ettii eyin, idrak denilen

170 171

Mehmet Bayraktar, slam Felsefesine Giri, s.253. Gazl, Mearicl Kuds, s.41,42. 172 Gazl, a.g.e, s.45. 173 Gazl, a.g.e, s.42,43.

39

mekanizma olmas muhtemeldir. O, bu kavramyla, duyum tesi zihn bir kayna kabul etmektedir. 2-Kuvve-i vehmiyye (Vehim Gc) Diman tamamnda, younluklu olarak orta ksmnda bulunmaktadr. Btn canllar hassaten insan, alglanan eylerden, duyularla hissedilemeyen baz eyleri karrlar. Mesela koyun kurdun kendisine dman olduunu bilir. Ama bu bilgi, alg aktlalaryla gereklemez. Sevgi ve nefret hisleri de bu ekildedir. Dolaysyla btn bunlar baka bir kuvvet ile gerekletirilmektedir. Bu da kuvve i vehmiyyedir.

3-Kuvve-i Hafza ve Zkire (Hafza Gc) Diman son boluunda bulunur. Bilgilerin depoland ve dosyaland merkezdir. Bu sayede bilgiler kaybolmaz ve ihtiya duyulduunda tekrar hatrlanarak kullanlr. Ancak bu hatrlama iini hafza deil, zakire adl baka bir kuvvet salar.174

4-Kuvve-i Tahayyl (Mtehayyile- Tahayyl Gc) Mihekkn Nazar da, Gazl bu yetiye mfekkire adn vermektedir.175 Beynin orta boluunun n tarafnda mevcuttur. Suretler alglandktan sonra bunlarn ifade ettii manalar, bu organizma gerekletirir. Alglanan eyleri terkib eder, tasnif eder, yerli yerince hafzada nereye koyulmas gerekiyorsa oraya yerletirir. nsann baz zor ileri ve sanatlar renmesi, bu kuvvet sayesinde mmkndr.176 Mfekkirenin yegane grevi, hayalde oluan ekli, birletirme ve ayrmadr.177

5-Kuvve-i Hayaliyye (Musavvire- Hayal Gc): Vcuttaki mevzilendii yer, diman n boluunun arka tarafdr.178 Alglanan nesneler ortadan kaybolduktan sonra onlar zihnimizde silinmeyip suretleri, resimleri aklmzda kalmaktadr. te kafamzda oluan bu ekiller kuvve-i hayaliyye ile saklanr. Onlarn gerekteki suretlerini, hayal dnyamza izerek onlar tekrar grdmzde hemen hatrlarz.179 Bu kuvvenin, kuvve-i hafzaya yakn bir ilevi vardr. nsan ve hayvan bu yetide mterektirler. Mesela bir at, arpay grd zaman onun ekli atn zihninde
174 175

Gazl, Mearicl Kuds, s.43,44,45. Gazl, Mihekkn Nazar, s.74. 176 Gazl, Mearicl Kuds, s.44,45. 177 Gazl, Mihekkn Nazar, s.74. 178 Gazl, Mearicl Kuds, s.45. 179 Gazl, a.g.e, s.43.

40

olumaktadr. Eer bu hayvanda olumam olsayd, arpaya olan ikinci tepkisi ilk tepkisi gibi olurdu.180

Gazlye gre duyu organlar akln memurlar gibidir. Akln ileyebilmesi iin akla hizmet etmektedirler. Batni alg vastalar, akl iin veri toplayan birer casustur. Btn bunlar mahedeye dayal olduu iin inkar mmkn deildir. Ayrca Gazl, Allahn adetinin bunlara uygun bir ekilde cereyan ettiini de hatrlatmaktadr.181

Gazl, Mihekkn Nazar, s.73, ayrca bkz. Aristo Metafizii ile Gazzl Metafiziinin Karlatrlmas, Sleyman Hayri Bolay, s.229,230. 181 Mehmet Ayman, Gazzl de Bilgi Sistemi ve phe, s.70.

180

41

2.2.2 Akl
Gazl, eserlerinde akl, farkl tariflerle ele alp incelemitir. hyann birinci cildinde akl drt anlamyla ele alrken, ayn eserin nc cildinde ve el-Mustasfada tanmlar drde karmtr. Mizanl Amel de ikiye indirdii sayy, Mearicde e, Ravdatt Talibinde bee karmtr. Biz bu blmde onun akl konusunda tercih ettii grlere, yapt tanmlara, snflamalara genel hatlaryla deinmeye alacaz.

Gazlye gre akl drt ayr anlamda kullanlmakta ve bunlar mterek bir mana etrafnda deil, ayr ayr olarak ele alnp deerlendirilmelidir: 1-Akl insanlar dier canllardan ayran melekenin addr. nsan bu sayede ilimleri ve sanatlar renir.182 Akl, insan hayvandan ayran en nemli vasftr.183 2-Bedihiyyat: Bir ocuk bile, mmknleri mmkn, muhalleri muhal kabul etmektedir. Mesela bu tr bilgilere rnek olarak, iki saysnn birden ok olmas, bir adamn ayn anda iki ayr yerde bulunamayacan kabul etmesi gibi bilgiler verilebilir. Yani bunlar, insanda doutan bulunan zaruri, apriori bilgilerdir. Bunlar ocuklarda doutan varolan, dimalarna yerletirilen bilgilerdir. 3-Tecrbelerden elde edilen ilim de akl olarak isimlendirilir. Bu kiiye akll denir, tecrbesi olmayan ise cahil ve ahmak olarak nitelendirilir. 4-Akl yle bir dereceye ykselir ki, burada bu istidat, olaylarn, olgularn i yzn ve hakikatini grr ve ehvet garizasn yener. Buna akl mstefad ismi verilir. Akll vasfn asl hak eden bu kiidir. Gazlye gre bu drt manann birincisi asl ve kktr. kincisi onun en yakn daldr. ncs birinci ve ikincinin daldr. Drdnc ise akln meyvesi olup akldan beklenen neticedir.184

Bu akllarn sadece ikincisinde, insanlar eit durumdadrlar; herkeste bu apriori bilgiler yaratltan mevcuttur. Dier manada insanlar arasnda farkllklar vardr. Drdnc ve nc eidinde kiinin mcahede ve tecrbesine gre akln farkllk arzedeceinde phe yoktur. Yaradltan gelen ftr akl da, insanlarda farkl oranlarda bulunmaktadr. Eer farkllk olmasayd insanlar, akli seviyelerine gre ahmak, zeki ve kamil diye

182 183

Gazl, hya, I/119. Gazl, Mihekkn Nazar, s.73. 184 Gazl, hya, I/120.

42

snflara ayrlmazlard. nsanlarn bir ksm bir eyleri sratli bir ekilde renirken, dier bir ksm uzun emeklerden sonra ancak bir eyler renebilmektedir.185

Akln bu drt anlam iinde ilk ikisi vehbi, son ikisi ise kesbidir. Mizanl Amelde bu durum gz nne alnarak akl sadece iki tryle ele alnmtr: Akl ikidir: 1-Tabii akl 2-Mktesep akl 186

Gazl, el-Mustasfasnda akln be ayr anlamndan sz etmektedir. 1-Zaruri bilgileri ifade etmek iin akl tabiri kullanlr. 2- Akl, bazen nazari bilgileri kavramaya yarayan ara manasna gelir. 3-Tecrbi bilgiler iin bazen akl kavram kullanlr. 4-Davranlardaki dzgnlk ve vakar anlamnda kullanlr. 5- lim ve ameli birletiren kii iin akll denir ki; bu birletirme vazifesini gren de akldr.187

Bazen Gazl, akl manasnda, onun yerine ruh, kalp ve nefs tabirlerini kullanmaktadr.188 Bunun sebepleri arasnda Gazlnin, akln bedende bulunduu merkezi, ya beyin ya kalp ya da nefs olarak grmesi gsterilebilir.189 Aralarndaki farklar belirtmekle beraber Gazl, bunlar, eyann hakikatlerini anlamaya yardmc olan varlklar olarak tanmlamaktadr.190

Gazl akl bir havuza benzetmektedir. Bu havuzun beslendii iki kaynak vardr. Birincisi, dardan gelen kayna oluturan, duyular araclyla gelen bilgilerdir. kincisi ve Gazlnin zerinde nemle durduu, ierden bizzat akln kendisinden

oluan kaynaktr ki, bu da melekle kurulan iletiimin neticesinde oluan kutsal bilgi

Gazl, a.g.e, I/122,123. Gazl, Mizanl Amel, s.245. 187 Gazl, el-Mustasfa, I/23. 188 brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.105, A.Kamil Cihan, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, nsan Yaynlar, stanbul 1998, s.96. 189 Gazl, Mihakkn Nazar, s.73. 190 Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.44.
186

185

43

trdr. Melek kendini gsterirse vahiy, gstermezse ilham olumaktadr. Onun kullanm olduu bu havuz istiaresini ingiliz filozof Francis Bacon da kullanmtr.191

Gazlye gre akln iki ilevi vardr.

lki, karm yoluyla bilinenlerden,

bilinmeyenlerin bilgisine ulamak, dier ilevi bir ksm nesnelerin bilgisine dorudan sahip olmaktr. lkine tefekkr, tedebbr, istinbat, itihat adlar verilirken, ikincisine ilham ad verilmektedir. Baz aratrmaclar, buradan hareketle onun akldan baka kalp gz adyla bir bilme yetisi kabul ettii sonucuna varmlardr. Pascal la Gazlyi mukayese edenler, Pascalnda Gazlye benzer ifadeler kullandn

kaydetmektedirler. Aristo ve Gazlnin metafiziklerini karlatran S. Hayri Bolay eserinde, Gazl bilgi sistemi iinde mantn yannda bir kalp gz mant ya da bir baka ifadeyle his mantnn mmkn olabileceini savunmutur.192 Ancak Gazlnin, akl dnda byle bir bilgi aktn kabul etmesi dnlemez. Akln saydmz karm ve ilham ilevi muhtemelen onlar byle bir yoruma sevketmitir.

191 192

A.Kamil Cihan, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, s.147,148. Sleyman Hayri Bolay, Aristo Metafizii ile Gazzl Metafiziinin Karlatrlmas, s.393.

44

2.2.3 Sdk Haber


Gazlye gre haber, doru ve yanla ihtimali bulunan, ikisine de yorumlanmas mmkn olan szdr. Baka bir tabirle doruluk veya yalanla vasflanabilen szdr.193 Haber e ayrlr: Dorulanmas (sadk haber), yalanlanmas (yalan haber) ve kararsz kalnmas gereken haberler.194

Sadk haber sz konusu olunca akla hemen tevatr, mtevatir haber, vahiy, nbvvet, tarihi bilgi gibi kavramlar gelmektedir. Nitekim bunlarn bilinmesi bize ancak tevatr dediimiz kanalla gelmektedir. Haber-i sadk bize, vahyin bildirdii metafizik konularla ilgili, salkl ve doru bilgiler sunmaktadr.

Smeniyye mezhebi dnda, tevatr inkar eden frka yoktur. Bu mezhep, bilgi kaynaklarn sadece be duyuya tahsis etmitir. Halbuki insanda doutan bulunan apriori bilgileri ve tarihi mekanlarn ve ahslarn bilgilerini bizler, duyu organlaryla elde edemeyiz. Bu yzden haber kaynaklarn sadece be duyuya hasretmek doru deildir.195

Tevatr haber alma kaynaklar arasnda zgn bir yere sahiptir. Gazlye gre mtevatir bilginin kayna olan tevatrle biz, bizim iin gaybi olan hususlar salam bir ekilde idrak eder ve kabul ederiz. rnein Hz Muhammed in davasndaki haklln, getirdii mucizelerle anlarz. Peygamberlik davasnn gerek olup olmadn anlamak iin mucize kanlmazdr. Bu bilgiler bize tevatren gelince biz de onlarn gerekliine ve doruluuna iman ederiz. O halde Hz Muhammed de davasnda hakldr. Yine O, Kuran getirmitir ve Kuran da onun en byk mucizesidir. Bu ilmi biz, bize kadar ulaan mtevatir bilgilerle renmekteyiz. Nitekim Hz Muhammedin varln, sa, Hz Musa ve dier

peygamberlik davasn, Mekkenin mevcudiyetini, Hz reniriz.196

peygamberlerin tarihte yaam gerek birer peygamber olduklarn tevatr vesilesiyle

Tevatrn shhati iin baz artlar vardr; bunlar drttr:


193 194

Gazl, el-Mustasfa, I/132. Gazl, a.g.e, I/211. 195 Gazl, a.g.e, I/201. 196 Gazl, el- ktisad, s.16.

45

1- Tevatren nakledilen ey, zan kaynakl olarak deil kesin bilgi merkezli olarak gelmelidir. 2- Bu bilgi, duyusal bilgilere dayal zorunlu bir bilgi olmaldr. 3- Bu haberi, birlemeleri adeten mmkn olmayan, ok sayda kiinin haber vermesi gerekir. 4- Her asrda ve tabakada bilgiyi aktaran insanlarn vasflar ve saylar birbirine yakn ya da eit olmaldr.197

Mtevatir bilgi, Gazlye gre, mtevatiri idrak eden, mtevatirin ne olduunu bilen iin geerlidir. Tevatr hi bilmeyen ve bu konuda hibir malumat ve alt yaps olmayan iin mtevatir haber, bilgi kayna olarak bir anlam ifade etmez. Akl ve hiss gerekler, aklsz ve hissiz kimseler mstesna, btn insanlar iin ortak gerekliktir. Asln bir hisle bilinmesi icab ediyorsa, kaybolan o hisse dayanan asl kullanmak faydaszdr. Nitekim grme duyusuyla elde edilen bir asl, anadan kr bir kimseye kar delil olarak kullanmak imkanszdr. Sara gre, iitmeye dayanan delil de byledir. Mtevatir ise, ulat kimseye fayda verebilir. Herhangi bir anda kendisine davet ulamam bir kimse, uzak bir yerden kp yanmza gelse, biz de ona tevatre dayanarak Hz. Muhammedin Kuranla meydan okumu olduunu anlatmak istesek, ona tevatr renip anlayacak kadar mddet vermedike, verilen bilgiyi anlayamaz ve kabule yanamaz. Bir kavme gre tevatr derecesine varan bir hadise, dier bir kavme gre yle olmayabilir. afiinin mnferit meselelere dair bir ok fikri, fakihlerin nazarnda mtevatir deildir.198

Gazlye gre semiyyat bahislerinde de durum byledir. Mesela btn gnahlarn Allahn dilemesiyle vaki olduunu iddia ederken deriz ki: Her olay Allahn dilemesiyledir; gnahlarda birer olaydr. O halde, onlar da Allahn dilemesiyledir. Bu olaylarn gnah oluu ise, eriatla bilinir. Burada iitme yoluyla elde edilen delil, inkara mani olmaktadr. Ancak iitsel bilgileri kabul etmeyen iin bu argmanlar ne srmek

197

Gazl, el-Mustasfa, I/134,135. Gazl, tevatrdeki saynn ka olmas gerektii, tevatr says iin ileri srlen artlar konusunda Mustasfa da uzun uzadya bahsetmektedir. Biz bu bilgilere girmeyi teferruat sayarak konuyu ilgili bahse havale ediyoruz. Geni bilgi iin bkz. el-Mustasfa, s.135-141. 198 Gazl, el- ktisad, s.17, 18.

46

uygun deildir. Semiyyat ise, ancak iitmeye dayanan delilleri muteber kabul eden kimselere kar kullanlabilir.199

Gazlye gre tasdiki vacip olan sadk haberin yedi eiti bulunmaktadr; 1- Mtevatir bilgiyi aktaran tevatr saysn tekil eden topluluun verdii haber. 2- Allah n verdii haber. 3- Hz Peygamberin verdii haber. 4- mmetin icmayla gelen haber. 5- Allah n ve Raslnn veya mmetin doruluuna ehadet ettii kimselerin, Kuran ve snnete uygun olarak verdikleri haberler. 6- Hz Peygamberin ses karmad haber (takriri snnet). 7- Kalabalk bir cemaatin nnde varit olan, bu topluluun skutuyla meruiyet kazanan haber. Hz Peygamberin alametlerinin ou bu yolla sabit olmutur. Zira bu alametler, bir cemaatin huzurunda zikrediliyor, yalanlamaktan geri durmalar imkansz olduu halde yalanlamyorlard. art tamam olduuna ve haber inkarla karlamadna gre, bu cemaatin skut etmesi, haberi nakleden kiiye doru sylyorsun demek gibi olmaktadr.200

Yalan haberler ise, gereklemesini akln, duyunun yalanlad haber; kitap, mtevatir snnet ve icma gibi kesin naslara aykr olan haber; tevatr saysna ulaan bir kalabaln inkar ettii haber ve bir ok kiinin huzurunda olduu halde tek kiinin verdii haber olmak zere drt ksmdan olumaktadr.201

Gazl, yalanla doruyu ayrmann kriterini dosdoru l anlamna gelen el-Kstasl Mstakim isimli eserinde anlatmaktadr. El-Kstasta Gazl, ehli talimden biriyle girdii diyalogda marifeti ne ile lersin, onun doruluunu ne ile anlarsn? eklinde tevcih edilen soruya u ekilde cevap vermektedir: llerin en dorusu ve en adili olan kstas- mstakim ile lerim. Bylece bana, hak ile batl, doru ile eri zahir olur. Hem de Allaha uymu; hakikatleri, sadk peygamberinin lisanyla indirdii Kurandan

199 200

Gazl, el- ktisad, s.17, 18. Gazl, el- Mustasfa, I/140, 141. 201 Gazl, a.g.e, s.142.

47

renmi olurum ve akabinde dosdoru terazi ile tartn202ayetini okuyarak grn Kurandan bir delile dayandrmaktadr.203

Kstas- mstakimin tarifine ve mahiyetine gelince, Gazl ona mizan ismini vermektedir. Mizan ise: Allah, meleklerini, kitaplarn, peygamberlerini, mlkn ve melekutunu bilme lsdr. Bu tezini temelllendirmek iin G ykseltti ve mizan koydu. Tartda ar gidip de dengeyi bozmayn. Tarty adaletle yapn, terazide eksiklik yapmayn204 ve Andolsun ki, biz elilerimizi ak delillerle gnderdik ve beraberlerinde adaletle hkmetmeleri iin Kitab ve mizan indirdik. 205 ayetlerinde geen mizan kelimelerini delil getirmektedir. Bu ayetlerde geen terazinin, lnn arpa, buday veya altn, gm terazisi gibi cismani teraziler olmayp manevi bir terazi olduunu, soruyu sorana akli ve mantki delillerle izah etmektedir.206

202 203

sra/35. Gazl, el-Kstasl Mstakim, Matbaa-i Katolikiyye, Beyrut 1959, s.42. 204 Rahman/1-9. 205 Hadid/25. 206 Gazl, el-Kstas, s.43- 46.

48

2.2.4 lham
Gazlnin bilgi edinme kaynaklar arasnda ilhamn nemli bir yeri vardr. ncelikle ilham, onun bilgi teorisi iinde nemli ve ncelikli bir yere sahiptir. lham, Gazl iin dier bilgi aktlarndan daha nceliklidir. Gazlde mistik bilgi, akli ve duyusal bilgilerin nne gemitir. yle ki bazen akl ve duyuyu dlayarak, ruhu, sezgisel bilgiyle temellendirmeye almaktadr. lham konusunun detaylarn, en son blm olan, kalbi bilgi bahsine havale ederek, bu blmde ilhamn yollar ve nitelii hakknda baz bilgiler vermeye alacaz.

Gazl bu tr bilgileri Miyarul lim adn tayan mantk kitabnda, mcerrebat bilgi tr iine giren hadsiyyat bilgi tr iinde deerlendirmektedir. Bu bilgiler nefse bir anda doan hkmleri iine almaktadr. Bu bilgilerin oluabilmesi iin nefsin duru, kuvvetli ve hadiselere nfuz edecek kapasitede olmas gerekir. Nefs eer bu vasflar haiz olursa, bunlar phe duymakszn kabul edecektir. Gazlye gre hads yn, sezgisi gelimemi kimseler bu trl eylere inanmak istemezler. Ne zaman ki bu kimselerin de, sezgisel gleri kuvvet kazanr, ite o zaman onlarda bu bilgileri anlar hale gelirler. Bu durumu ayn nn, aynaya az ya da ok yansmasna benzetir. Ayn farkl oranlarda yansmas da gnee olan uzaklna baldr. Bu bilgilerin kalbe gelmesi de, Allahn marifetine ve onunla kurulan ilikinin yaknlna ve uzaklna gre deiiklik arzetmektedir.207 Gazlye gre ilhama dayanan bilgiler, tecrbe ile kazanlan bilgiler gibi kesindir. Bu tr bilgiler safi bir zihinde, aracsz olarak doduklar ve bir l aleti ile de llemedii iin inkar edene ancak tatmayan bilmez denilerek karlk verilmelidir.

Bir baka yerde bu ilmin tahsil ynne iaret eden Gazl, insann, ilmi iki yolla elde edebileceini belirtmektedir: Birincisi, insani yani kiinin kendi abasyla renmesi, ikincisi ise, rabbani teallm yani Allahn o kimseye retmesi suretiyle. Birinci yol, allm ve bilinen mehur yoldur. Her akll kii iin bu yol aktr. kinci yol olan rabbani renmeye gelince, bunun da iki yolu vardr: Ya vahiy yoluyla ya da ilham yoluyla. Vahiyle olan ilim, nebevi ilim; ilhamdan ortaya kan ilim ise lednni ilim olarak isimlendirilir.208 Tabii olarak lednni bilginin vehbi olarak elde edilmesi, hibir
207 208

Gazl, Miyarul lim, s.182. Gazl, Eyyhel Veled, s.69,70.

49

aba ve gayret gstermeme anlamna gelmez. Lednni ilmin kendine gre nclleri ve hazrlayclar vardr. Bunlarda Gazlye gre, bilisel ve sezgisel gler olup, yerinde kullanlmalar durumunda bu unsurlar, insanda manevi glerin olumasna zemin hazrlamaktadr.209 Gazlye gre ilham, lednni ilim delilsiz ve kesb olmakszn kalbe gelen ilimdir.210 Sezginin gereklemesi zihnin ve kalbin duruluuna baldr.211 Vahiy ve ilham gaybi bilgi trlerindendir. Bunun delili olarak Gazl, sadk rya ve peygamberlik olgusunu gstermektedir. Ona gre tad deer bakmndan ilk ve ncelikli srada vahye dayanan bilgi, ikinci olarak ilhami bilgi ve son olarak ta istidlale dayal bilgi gelmektedir.212

nsann kesbini aan bilgilerin nereden geldii konusunda Gazl eserlerinde farkl mlahazalara sahiptir. lham ve vahiy yoluyla gelen bilgi, hyaya gre Levh-i Mahfuzdan, Mearic adl esere gre semavi nefislerden, faal akl ya da Mukarreb Melekten gelmektedir. lhamla vahiy arasnda ki yegane fark Gazlye gre, nebinin ald vahyi biliyor olmas, velinin ise bu durumdan haberdar olmamasdr. Bunun dnda her ikisi de eit konumdadr. Her ikisi de aklda oluur, ikisi de gereklik ifade eder, her ikisinde de bilginin sebebi ayndr. Aralarndaki tek fark nebinin, vahyi getireni yani melei grmesi, velinin ise ilhamn nereden geldiini bilmemesidir.

Gazlye gre keifle elde edilen bilgi akla gre daha nceliklidir. Akl ile elde edilen bilgiyle sezgisel bilgi elimezler ve bunlar birbirlerine destek olurlar. Kalb keif yoluyla insan, akln ulaamayaca bilgiler elde eder.213 Bu yzden kalpte oluan bilgi, akl bilgiye daha yakndir. Bu durum bir kimsenin, bir insan uzaktan grmesiyle yakndan grmesi, onun gizli vasflarn bilmesiyle bilmemesine benzemektedir. Eer kalb mahede, bir insanda hasl olursa, iman esaslarn kalbinde hissedecektir.214

Macit Fahri, slam Felsefesi, Kelam ve Tasavvufuna Giri, nsan Yaynlar, stanbul 2000, s.108. Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.153, 154. 211 A.Kamil Cihan, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, s.117. 212 Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.155,156, A.Kamil Cihan, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, s.117-118. 213 Muhiddin Baeci, Gazlnin Kelam lmine Verdii nem ve Kelam Metodu, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed el Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.74. 214 Muhiddin Baeci, a.g.m, s.63.
210

209

50

Gazlye gre ister eyann ister Allahn bilgisi olsun ancak kalp ile elde edilebilir. Kalbin bu bilgisini deneysel yollarla tecrbe etmeye gerek yoktur. O, kendi bana kesin bilgiyi ihtiva etmektedir. Kalp, akldan ycedir ve gerek bilginin kaynadr.215

lhama iaret eden, onunla ayn manay paylaan, baka kavramlar da vardr. Onlardan biride zevk ve yakin kavramlardr. Gazl felsefesinin temelini zevk ve yakin kavramlar oluturmaktadr. Onun hayat boyunca geirmi olduu btn fikri ileler, akli zdraplar tamamen yakini bilgiye ulamak iindir. Zevk ve yakin kavramlar bilgi edinme yollarndan biri olan dini tecrbe yntemi ierisinde yer almaktadr.216

Dnrmze gre zevk derecesini anlamak ta, anlatmak ta ok zordur. Onu tam olarak peygamberler, ksmen de veliler anlayabilir. Zevk hali, tamamen kiisel tecrbeye dayal sbjektif bir hal olduu iin onun objektif bir deerlendirmesini yapmak mmkn deildir. Gazlye gre sezgisel bilgiler kesinlik zelliine sahiptirler. Bu bilgiler, tecrbi olmasndan dolay, yaayan kii iin kesinlik ifade etmektedir. Sezgisel bilgiyi, herhangi bir bilimsel metotla ispatlamak mmkn deildir; ancak ne ekilde olduu tarif edilebilir.217 Grld zere Gazl, kiisel dini tecrbeyle oluan bilginin sbjektif olduunu kabul etmekle birlikte, onun bu haliyle yaayan kii iin balayc olduunu da ifade etmektedir.

lhama, kefe veya manevi hazza istinat eden hangi bilgi olursa olsun, sonuta bunlarn olutuu, kmelendii mahal kalptir. Kuran, kalp kelimesini kulland zaman ondan anlalmas gereken ey, insanolunun kendisini anlad ve eyann hakikatini kavrad bir varlk olduu manasdr. Nitekim (Araf/179, Hac/46, Ahkaf/26) ayetleri bu manaya iaret etmektedir. Kuranda kalp, akl anlamna veya ruhun iki zellii olan akl ve vicdan manasna gelmektedir. nsan ancak kalbiyle Allahn marifetine hazr hale gelmektedir. Baka bir uzvun, bu ilevi grmesi mmkn deildir. Dolaysyla Allah bilmenin mahalli kalptir. Kalp gzyle elde edilen bilgiler, nazari aklla delilsiz elde edilenlere oranla daha salam ve gvenilirdir.218

Mehmet Bayraktar, slam Felsefesine Giri, s.256. Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.143. 217 Mehmet Vural, a.g.e, s.149. 218 Murtaza Korlaeli, Gazlye gre Felsefe ve Bilgi Nazariyesi, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.153, 154.
216

215

51

2.3 Bilginin eitleri 2.3.1 limlerin Tasnifi


Gazl nin yapt ilim tasniflerini tek at altnda toplamak mmkn deildir. Bu durum, Gazl nin btncl ilmi alt yapsndan, ansiklopedik bir yazar olmasndan, neredeyse her ilmi disiplin hakknda sz syleyebilecek seviyede bulunmasndan

kaynaklanmaktadr. Muhtelif eserlerinde ilimleri belirli ksmlara ayran Gazl, bu tasnifleri bazen ilmin gayesine, bazen konusuna, bazen de fayda ve zararna gre yapmaktadr. Biz onun yapm olduu bu farkl ayrmlar ksaca vermeye alacaz.

Gazl ilimlerin taksimini Mekasdl Felasifede yle yapmaktadr: Her ilmin bir konusu vardr. Bilimin konusu da fiillerimize bal olanlar (ynetim,ibadet,vb.) ve fiillerimize bal olmayanlar (melekler,cinler,vb.) diye ikiye ayrlr. Daha sonra Gazl ayr bir hikmet bahsi aarak hikmeti de blmlere ayrmaktadr: Hikmet ilmi ikiye ayrlr: Birincisi, amel ilim; ikincisi ise nazar ilimdir. Her iki blmde kendi iinde e ayrlmaktadr.

Pratik ilmin nevileri: 1- Ynetim bilimi, bu ilimle insanlar dier insanlarla ilikilerini dzenlemektedir. 2- Ev ynetimi ilmi, insan bu ilim sayesinde ailesiyle geinmeyi renir. 3- Ahlak ilmi, insann erdemli olma yolunu gsterir. Teorik ilmin ksmlar ise unlardr: 1- Metafizik ve lk Felsefe. 2- Matematik lmi. 3- Tabiat lmi ve Fizik.219

En nemli eseri olan hyada Gazl ilimleri u ekilde tasnif etmektedir: limler ikiye ayrlr: 1- eri ( lahi) limler eri ilimler, usul, fru, mukaddimat ve mtemmimat olmak zere drt ksmdr. Usl; kitap, snnet, icma ve sahabenin yoludur. Fr ise, dnya ilerini dzenleyen fkh ve ahiret ilerini dzenleyen ahlak ilminden olumaktadr. Mukaddimat, lgat ve nahiv
Gazl, Mekasdul Felasife (Tahk. Sleyman Dnya), Darul Maarif, Msr 1961, s.136, 137. Ayn ayrm iin bkz. Mizanl Amel, s.90-93.
219

52

ilimleridir. Mtemmimat ise, kraat, meharic-i huruf, tefsir, nsih-mensuh, mm, hs, nass, zhir gibi ilimler ki, bunlar barndran ilme de usul- fkh ad verilmektedir.220 2- eri Olmayan (Beeri) limler Vastalarla, aralarla elde edilen ilimlerdir. Bunlar da mahmud, mezmum ve mbah olmak zere ksmdr. Mahmud (vgye deer) ilimler tp, hendese, hesap ilmi gibi ilimlerden oluur. Mezmum (yerilen) ilimler, sihir, tlsm, gz bacl, illzyon gibi ilimlerdir.221 Geleneksel tutumun aksine mezmum ilimler arasnda Gazlnin felsefe ve mant saymamas dikkate deer bir husustur. Mbah ilimler ise tarih ve iir gibi ilimleri iine almaktadr. Gazl, mbah ilimlerin tahsilinde ar gidilmemesi gerektiini tavsiye etmektedir.222

hyada bir baka yerde ise Gazl ilimleri yle tasnif etmektedir: limler ikiye ayrlr: Akli ve eri ilimler. Akli ilimler ikiye ayrlr: Zaruri (apriori, ftri, bedihi) ve iktisabi ilimler. ktisabi ilimler iki ksmdr: Dnyevi (tp, matematik, geometri, astronomi vb.) ve uhrevi ilimler (tasavvuf,kelam vb.)223

Bu ilimlerin birlikteliini, bunlarn birbirinden ayrlmamas gerektiini Gazl u cmleleriyle vurgulamaktadr: Akl nazara almadan yalnz taklit ile yetinmek cehalettir. Kuran ve snnetin nurunu atarak yalnz akl ile yetinmek aldanmaktr. kisini bir arada bulundurmak gerekir. Akli ilimler besin, eri ilimler ise ila gibidir. Hasta olan insann iyilemeden ald besin kendisine zarar verir.224

Kimya- Saadet adl eserinde Gazlnin ilim tasnifi u ekildedir: renilmesi farz olan ilimler ikidir: 1- Bedeni ilimler 2- Kalbi ilimler Bu ilimler de kendi aralarnda iki ksmdr: Bedenle alakal ilimler 1- Emirler (namaz, orucu emredilmesi) 2- Nehiyler (iki, domuz etinin haram klnmas)
220 221

Gazl, hya, I/34,35. Gazl, hya, I/34. 222 Gazl, hya, I/34. 223 Gazl, a.g.e, III/20. 224 Gazl, a.g.e, III/21.

53

Kalple alakal ilimler: 1- Kalbin halleriyle ilgili olanlar (kibir, haset, su-i zan) 2- tikadi konular, Gazlye gre imani konularda pheyi izale edecek kadar bu ilmi renmek arttr.225

El-Mustasfada ise Gazl l bir taksim yapmaktadr: 1-Akli ilimler: Bunlar matematik, hendese, astronomi gibi riyazi ilimlerden olumaktadr.226 2- Nakli ilimler: Hadis ve tefsir gibi ilimler. 3- Aklla naklin, reyle erin beraber bulunduu ilimler: Fkh ve fkh usul ilimleri.227

Gazl, akln ve naklin i ie bulunduu ilimler arasnda kelam ilminin nemini, onun din ilimleri iinde klli bir rol oynadn u szleriyle ortaya koymaktadr: Kelam ilmi, btn dini ilimlerin ilkelerini isbat grevini yklenmitir. Btn dini ilimler, kelam ilmine nisbetle czdir. Kelam ilmi ise rtbece en yksek ilimdir. Zira bu czi ilimlere kelam ilminden inilmektedir. Bu noktadan hareketle usulc, fakih, mfessir ve muhaddisin kelam ilmini tahsil etmi olmalarnn art olduu, nk bu alimlerin en yksek olan klli ilmi halletmeden , czi ilimlere inmelerinin mmkn olmad sylenebilir.228 nk mfessir, mtekkilimin inceleme alanna giren eyler arasndan sadece Kitab, muhaddis sadece Snneti, fakih mkellefin fiilinin erin hitabna nisbetini, usulc ise Peygamber sznn hccet oluu ve hkme delalet ynn ele alr ve inceler. Btn bu alanlarn uzmanlar ilgilendikleri alana mesnet tekil eden kaynaklarn shhatini batan kabul edip, bunlar kelam ilminden taklit suretiyle alarak inceleme konusu yapmaktadrlar. Ancak Gazl, kelam ilmini dini ilimlerde mutlak bir alim olmay isteyen iin art komaktadr; yoksa fakih, mfessir, muhaddis ya da usulc olmak iin deil.229

225 226

Gazl, Kimya, s.103,104,105. Gazl, el-Mustasfa, I/3. 227 Gazl, el-Mustasfa, c1, s.3. 228 Gazl, a.g.e, I/.6,7. 229 Gazl, a.g.e, I/7.

54

2.3.2 Bilgi eitleri


Bilgi esas itibariyle yakn ve zan ifade etmesi asndan ikiye ayrlmaktadr. Bilgi kesin delillere, burhanlara dayand takdirde yakn, phe ifade eden delillere dayandnda zan ifade eder. Kelam kitaplarnda yakniyyat bal altnda, bedhiyyat, ftriyyat, mahedat, mcerrebat, mtevirat, hadsiyyat, nazar ve istidlal; zanniyyat bal altnda ise, mehurat, msellemat, makbulat, muhayyelat, vehmiyyat diye anlan bilgi trleri incelenmektedir.230

Kelam kitaplarnda yakniyyat ve zanniyyat olmak zere ayrlan bilgi trlerini, Gazlnin eserlerinde btnyle grmek mmkndr. Gazl el-Mustasfa, Mihekkn Nazar, Mekasdl Felasife ve Miyarul limde yakiniyyat ve zanniyyat bilgi trlerini tek tek ele alarak incelemektedir.

Gazlye gre yakinin kaynaklar (eitleri) yedidir: 1- Evveliyt (Zaruriyyt, Bedihiyyt, Ftriyyt) Akl ve hisse gerek kalmakszn, insanda doutan varolan apriori bilgilerdir. nsann kendi varln bilmesi, bir eyin hem hadis hem kadim olamayacan bilmek, ikinin birden ok olduunu bilmek gibi.231 Akl sahibi bunlar ezelde bildiini zanneder ve ne zaman rendiini anlayamaz. Bu bilgilerin varl, akln varlna baldr.232

2- Btni Mhedeler (Mahsust- Btine) Alk, susuzluk, korku ve sevin gibi i halleri bilmektir. Bunlar be duyu veya aklla ilgili deillerdir. ocuklar ve hayvanlarda bu konuda msavidirler, onlarda da bu bilgiler mevcuttur.233

3- Zhiri Mhedeler (Mahsust- Zhire) Be duyu organyla alglanan eylerdir. Karn beyazl, ayn yuvarlakl, gnein k vermesi, bu duyularn aka alglad eyler arasndadr. Gzn kusuru bu alglamalar

Bkz. Muhittin Baeci, Kelam lmine Giri, Net Form Matbaa , Kayseri, 2000, s.62-66, Cihat Tun, Kelam(Sistematik), Erciyes niversitesi Yaynlar, Kayseri, 1994, s. 23-30. 231 Gazl, el-Mustasfa, I/44,45, M.Nazar,s.99. 232 Gazl, Mihekkn Nazar, s.99. 233 Gazl, el-Mustasfa, I/45, Mihekkn Nazar, s.100.

230

55

olumsuz ynde etkilemektedir.234 Gzn grmedeki yanlma sebepleri sekizdir.235 nceki blmlerde bu kusurlara deinmitik.

4- Tecrbi Bilgiler (Mcerrebt) Buna ttradul dt denir. Atein yakc olmas, ekmein doyurucu olmas, tan dmesi, atein ykselmesi, arabn sarholuk vermesi, tecrbi bilginin rneklerindendir. Tecrbi bilgiler onu tecrbe eden asndan yakn ifade ederler.236 leriki blmlerde grlecei zere, Gazlnin irfni sistemi bu esas zerine dayanmaktadr. Bu tr bilgiler ittiratla yani ayr zaman ve mekanlarda ayn sonucun alnmasyla elde edilmektedir. Bunlar ard ardna cereyan etmekle kiide yakn bilgiyi meydana getirirler.237

5- Mtevtir Bilgiler( Mtevatirt) Mekkenin varl, afinin varl, be vakit namazn says bu tr bilgilerdendir. Bunlar hisle alglanan eylerin tesinde bir durumu ifade etmektedir. Bu bilgileri haber verenlerin hisleriyle alglanmakta ancak aklla kabul edilmektedir. Kulak, Mekkenin varl bilgisini duyar ancak onun varlna hkmetmek akln vazifesidir.238

Gazlye gre Buraya kadar olan bilgi trleri burhanlara ncl olmaya uygun, hakiki, yakni bilgi kaynaklardr. Sonrakiler ise byle deildir.239 imdi aklamasn yapacamz olan iki bilgi kayna kelamclarn zanniyyat olarak kabul ettii kaynaklardr.

6- Vehmiyyt Vehmin, alglanamayan eyleri alglanan eylere kyas ederek verdii hkmlerdir. Doluluk ve bolua mahal olan eyleri sonsuz olarak nitelemek bunun rneidir. Halbuki sonsuz olan bir ey, doluluk ve bolua mahal olamazlar. Vehmiyyatn yalanl ancak akl ile ortaya kar. Akl baz deliller ortaya koysa bile vehmin iddialar

234 235

Gazl, el-Mustasfa, I/45, Mihekkn Nazar,s.100. Gazl, Mihekkn Nazar, s.100. 236 Gazl, el-Mustasfa, I/45. 237 Gazl, el-Mustasfa, I/45,46, Mihekkn Nazar, s.101,102. 238 Gazl, el-Mustasfa, I/46. 239 Gazl, el-Mustasfa, I/46, Mihekkn Nazar,s.102,103.

56

bitmez, vehme fazla kulak vermeyerek onun vesveselerini belirli bir noktada kesmek gerekmektedir.240 7-Mehurt Herkesin veya ekseriyetin ya da sekin insanlarn ahitlikleri sebebiyle, kabule yan olan grlerdir.Yalann irkinlii, nankrlk, susuza ac ektirmenin irkinlii gibi eyler rnek olarak zikredilebilir. Gazlye gre mehurat bazen doru bazen de yanl olabilir. Burhan ncllerinde bunlara dayanmak doru deildir Gazl, bunlarn kelam ve fkh ilimlerinde salam bir delil olarak kullanlmamas gerektii halde, kullanlm olmasna duyduu hayreti gizleyemez. Kelamclar ve fakihler yaptklar kyaslarn pek ounda, salt hreti sebebiyle aralarnda kabul ettikleri mehur ncllere

dayanmaktadrlar. Bunun iindir ki, onlarn kyaslarnn, elikili sonular dourduunu ve onlarn dzeltilmesinde akllarnn kartn grmek mmkndr.241

Miyarul limde ise Gazl mukaddemat bal altnda, mukaddemat brhan olarak kullanlmaya elverili olanlar ve olmayanlar diye iki ksma ayrmaktadr. Brhan olarak kullanlmas elverili olanlar yakniyyat temsil etmektedir. Yakniyyat ise drttr: Evveliyyt, mahsust, mcerrebt (hadsiyyt) ve bizatihi bilinmeyen ancak baz vastalar yardmyla bilinen eyler.
242

Zanniyyat ise iki ksmdr: Fkhi istinbatta

kullanmaya uygun olanlar ve uygun olmayanlar. Fkh iin uygun olanlar e ayrlr: Mehurt, makbult ve maznunt. Fkha uygun olmayan, yanllk ve hataya yorumlanmas kuvvetle muhtemel olanlar ise vehmiyyt, muhayyelt, yalana daha yakn olan maznunt iine alan mebbehttr.243

240 241

Gazl, el-Mustasfa, I/47, Mihekkn Nazar,s.103,104,105. Gazl, el-Mustasfa, I/48,49, Mihekkn Nazar, s.105,106,107. 242 Bkz. Gazl, Miyarul lm, s.177-184. 243 Bkz. Gazl, Miyarul lm, s. 184-192. Ayrca bkz. Gazl, Mekasdl Felasife, s.102-107.

57

2.4 Bilginin Deeri ve Akln Snr


Bilginin tarihini, insanlk tarihiyle balatmak, insann kendisiyle ve alemle, nesneler dnyasyla kurduu ilikiye dayandrmak mmkndr. nsan yaratlarak kendisi ile alglanabilir dnya arasnda kurduu anlamlandrma abas, fikr ve ilm sreci balatmtr. lk insandan bu yana bu sre gelierek devam etmi ve yirminci yzyl adeta bir enformasyon a haline gelmitir. Bu asrda bilgiye sahip olmak, ayrcalkl bir unsur haline dnerek ilme, teknie, irfana sahip olmak, gce sahip olmann da sembol haline gelmitir. Bu anlam, nl ortaa filozofu Francis Bacon un u sznde ok ak bir ekilde ifadesini bulmaktadr: Bilgi gtr, egemen olmaktr.244

Byle bir gce sahip olmann, bu gle vasflanmann elbette ayr bir yeri ve nemi vardr. Gazl bilginin hazzn, erefini, deerini kimi eserlerinde gndeme getirerek ona sahip olmann avantajlarn ve getirilerini saymaktan geri durmamtr. O, ilmin yceliini, bir stnlk arac olduunu ikrar etmi ve byle bir erefe herkesin namzet olamayacan ifade etmitir.

Gazlnin bilgi, ilim ve irfana verdii deeri hya-u Ulumiddin adl eserine giri olarak setii blmde grmek mmkndr. Kitabn ilk blm Kitabl lim dir. lme o kadar deer vermektedir ki, ilim bahsini itikat ve ibadet blmlerinin bile nne geirmitir. Yine kitaba verdii isim, ilme verdii nemin bir gstergesi saylabilir. Eseriyle dnr, deerlerini yitiren din ilimlerini, yeni bir tetkik ve tahlille onlar layk olduklar konuma getirmeyi amalamaktadr.

Gazl, el-Mustasfann mukaddimesinde ilmin erefini u beli szleriyle ifade etmektedir: O Allah ki, akl, sahip olunan eylerin en stn; ilmi, en karl kazan, en byk vn kayna, vgyle ve saygyla yd edilme sebebi ve uraklarn en hayrls klmtr. Kalemler ve mrekkepler, ilmi isbat sayesinde ereflenmi, mihraplar ve minberler onu duymakla sslenmi, katlar ve defterler onun rakamlaryla bezenmi, bunun erefi sayesinde kkler byklerin nne gemi, gnller ve vicdanlar onun yla aydnlanm, kalpler ve basiretler onun nurlaryla nurlanm, onun yannda gnein dnp duran felek zerindeki parlak snk kalm, onun gizli yannda gzbebeklerinin ve gzlerin clz kalm, hatta gzler aresiz kalsa ve
244

Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, s.214.

58

zerine perdeler ekilse bile, kalbe ve nefse gelen dnceler ilmin sayesinde aydnla kavumutur.245 Bu nsz, bilgi zerine adeta bir kran ezgisidir. Bu szlerinde nce akla vurgu yapan Gazl, sonra daha byk vurguyu bilgiye yapmakta ve burada bilgiyi daha itibarl grmektedir.246

Gazl hazlar, lezzetleri e ayrmaktadr: nsanda bulunan akln lezzeti, insan ve hayvanlarda bulunan bedeni lezzetler (yeme, ime ve cinsi mnasebet) son olarakta insan ve baz hayvanlarda bulunan bakanlk ve galibiyet arzular neticesinde kan bedeni lezzetler. Gazl, en erefli zevke yani akln lezzetine olan rabetin azlndan ikyetidir. Bunlarn iinde en ereflisi olmasna ramen insanlarn en az rabet ettii zevk akln zevkidir.247 Aristoya gre, zevk almak asndan insann, hayvanlarla paylamad tek tat, bilgiden ald tattr (lezzetl marifet). Bir edip ve filolog olan Ebu Hilal el-Askeri ise yle demektedir: Bilginin tadna vardktan bu yana, ne tatl ne tuzlu hibir ey zevk vermez oldu. Aslnda, bilginin tadna varan kii, baka hibir eyden tat alabileceini dnemez.248 lim bu kadar yce ve stn bir ey olmasna ramen insanlarn ou ilim ksrl ve ilk ocukluk devresindeki cehaletleri iinde bulunmaktadr. Bu insanlar ilmin lezzetini nasl duyabilirler? 249

Gazlye gre bilgi, z itibariyle eref, itibar ve onur kaynadr. Bilginin varl insanda stnlk sebebi, yokluu ise bir eksiklik ve noksanlk belirtisidir.
250

Gazl,

ilmin her zaman bizatihi eref tadn savunmaktadr. lim, batl bile olsa bizatihi ereflidir. nk cehalet adem hkmndedir; ilim ise varlk hkmndedir.Vcut, var olmak her zaman iin ademden daha hayrldr. Cehalet cismin, bedenin arzalarndan; ilim ise nefsin, ruhun vasflarndandr. Ruhun cisimden stnl de ak bir gerektir.251 Gazlye gre gerek ilim, gnahn ldrc bir zehir olduunu, ahiretin de dnyadan daha hayrl olduunu reten ilimdir. Nice ilim rendiini sanan ve iddia eden insanlar vardr ki, onlarn ilimleri kendilerinde sadece Allaha kar gnah ileme

245 246

Gazl, el-Mustasfa, I/2. Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.259. 247 Gazl, Mizanl Amel, s.201. 248 Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.266. 249 Gazl, Mizanl Amel, s.202. 250 Gazl, Tehaft, s.100. 251 Gazl, Eyyhel Veled, s.59.

59

cretini artrmaktadr. Hakiki ilimse, sahibinde Allaha kar hayet ve korkuyu artrmal ve bu korku da kendisiyle gnahlar arasna girmelidir. 252

Gazlye gre bilgiler varolduktan sonra asla yokluun sahasna girmezler. limler yok olmaz, sadece unutulurlar. Mahv ve nisyan bir deildir, aralarnda fark vardr. Bunu Gazl gne metaforuyla anlatmaktadr: Gnein nne bulutlarn geerek onu engellemeleri nisyan, gnein gurub etmesi ise mahv temsil eder. 253

Dnrmze gre ilmi deerli klan bir baka faktr, Allahn da ilim vasfna sahip olmas, sfatlar iinde ilmin de bulunuyor olmasndan ileri gelmektedir. lim, Allahn bata gelen sfatlarndandr. Bilgi ve irfan sahibi olmak bundan dolay erefli ve yce bir eydir. Ancak ocuk ruhlu olanlar, akl olgunlamayan, akl altrmann hazzna varamayan kimseler ilimdeki lezzet ve hazz baka hazlara tercih ederler.254

Gazl bizatihi deeri olan, renilmesi elzem ve evla olan ilimleri, Allaha yaklatran marifet ilmi ile dinin ifasn kolaylatran ilim olarak ikiye ayrmaktadr. man ve takva yoluna giren iin nce Allah marifeti ve sonrasnda ibadet gerekir.Ta ki onun vasflarna yakmayan bir hareket ilemesin. Sonra emir ve nehyi bilmeden yerine getirmek zaten mmkn deildir.255 Bir baka yerde bunlar farz ilim olarak deerlendirmektedir. Bilinmesi farz olan ilim tr: Tevhit ilmi, sr ilmi ve ibadet ilmi.256 Dinin anlalmas ancak bilgi ve ibadetle mmkndr.257 Marifet nuru ile masiyet zulmeti, gece ile gndze benzer ki; marifet nuru zuhur ettii zaman, davranlardaki masiyet zulmetini yok eder.258

Gazlye gre ilim, Allahn ilmine yaknlatka, onun ilminin vasflarn kazandka gerek ilim haline dnmekte ve itkan kazanmaktadr. lmi salam bir ekilde elde eden kii, bu ilmini zellikleri asndan Allahn ilmine yaknlatrrsa Allaha daha ok yaknlam olur. Bu da ekilde meydana gelir:
Gazl,, el-Munkz, s.95. Gazl, a.g.e, s.73. 254 Gazl, Kimya, s.760,761. 255 Gazl, Ravdatt Talibin, s.47. 256 Gazl, a.g.e, s.48. 257 Gazl, el- ktisad, s.147. 258 Gazl, Minhacl Arifin, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.III), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.46.
253 252

60

1-Malumatn oalmas suretiyle ilmin artmas gerekir. nk Allahn ilmi ihataszdr. Kulun ilmi ne kadar artarsa o denli Allaha yaklar.
259

Ancak u da bir gerek ki,

beerin ilmi ne kadar artarsa artsn yine de Allahn ilmi yannda ok azdr.260 2- lmin ak seik olmas ve teferruatnda bilinen eyle uyum iinde olmas gerekir. Zira Allahn ilmi apak olmakla beraber realiteyle de elimez. 3- lim muhkem olmal, deiim gstermemelidir. nsann ilmi ne kadar sabit ve deimez olursa, o kadar Allaha yaknlar. Zira Allahn ilmi asla deimez.261

Gazl, ilim faaliyetini statik bir yap olarak deil, amelin, aksiyonun deiik bir versiyonu olarak grmektedir. Kalbin ameli ve akln abas olmas ynyle ilim de esasnda bir ameldir.262 Bu ekilde ilimle uramakta aslnda amel bir boyut kazanarak insan eyleme, harekete geirmektedir.

Gazlye gre bilgi sayesinde insan, hem mlk hem de melekut aleminin kaplarn aralamaktadr. Hislerle edinilen bilgiler, his dnyasnn snrlarn aan alemin anlalmasnda kpr olmaktadr. Eer bilinmesi hisse dayanan eylerle, akla dayanan eyler arasnda bir muvazene kaps alrsa, gayble melekut, mlkle ehadet alemi arasnda da muvazene imkan doar. Bu kapnn arkasnda byk bir esrar vardr. Ona muttali olamayanlar, Kuran nurlarn tam olarak alamaz ve sadece iin kabuuna taklp kalrlar.263

Bilginin deerinin yannda, bir o kadar nemli bir baka konuda bilginin, dolaysyla akln snrnn tayini meselesidir. Akl her eyi zmlemede yeterli deildir. nsann akl ve bilgi sahasn aan konular vardr ki, insan bu noktalarda durmasn bilmelidir. Kendi alg dnyasnn dndaki, akn konularda insan sz syleme yetkisine sahip deildir. Allahn zat ve sfatlarnn knhn ve hakikatini btnyle yalnz Allahn kendisi bilir. nsanlarn ilmi olabildiine artsa, marifetleri derinliine genileyip son haddine gelse, yine de Allah hakkyla ve kemaliyle idrak ve ihata edemezler. Gazlnin felsefeyi tenkidinde baat rol oynayan faktrn, filozoflarn hereyi akllaryla zmek istemeleri ve akla herhangi bir snr izme gerei duymamalardr.
259 260

Gazl, hya, III/348. Gazl, lcam, s.62. 261 Gazl, hya, III/348. 262 Gazl, el-Mustasfa, I/3. 263 Gazl, el-Kstasl Mstakim, s.69.

61

Tehaftte Gazlnin, filozoflara ynelttii kat eletirileri bu balamda deerlendirmek mmkndr. zellikle metafizik ve lm tesiyle ilgili konularda insan bilgisi ve akl iin bir snrn izilmesi gerekmektedir.264 Gazlye gre Allah bilmenin dereceleri vardr ve her makamn kendi iinde snrlar bulunmaktadr. Nasl ki bir padiahn huzuruna hususi mahiyette yalnz veziri girer ve padiahta baz hususi meseleleri yalnz ona aar, haber verir; ayn ekilde avam da ilah huzurda, padiahn divannda hususi bir yeri ve nemi olan vezir gibi deildir. Avamn bulunabilecei yer, meydann giriindeki eiktir. Onlar bu snr geemezler, geerlerse cezalandrlrlar. Arifler ise eii geerek meydana girme, orada bulunan eitli snr ve mevkileri gezip dolama hakkna sahiptirler. Hatta bunlarn tesinde yle bir makam daha vardr ki, bu makama ne ariflerin ayaklar ne de bakanlarn gzleri ulaabilir. Baksalar da gzleri hayret ve dehetten hemen kamar ve gz hibir ey gremeden geriye dner.265

Akl, lm sonras hayat, ahiretin gerekliini, ruh beden mnasebetlerini, metafizik sahaya giren meseleleri eriat sayesinde, din araclyla bilebilir. Gazl, akln ilahi ve gaybi hakikatler karsnda yaad aczi, Tehaftnde ortaya koymaktadr. Nbvvet konusu da bu ekildedir. Akl nbvvetin gerekliliini bize bildirebilir ama nbvvetin verdiini veremez.266 ocuk mmeyyizin, mmeyyiz kilin halini nasl bilemezse, kil olan da nebinin durumunu ve o alana ait bilgileri bilemez. 267 Akl, metafizik meseleler hakknda kesin bilgilere ulamaktan yoksundur. Akln byle bir giriimde bulunmas ise anlamszdr.268

Gazl, insann ksm de olsa baz bilgilere sahip olmasnn mmkn olduu ancak keyfiyeti hakknda tmel, evrensel ve de genel geer bilgiye sahip olamayaca konularn banda, mteabihat saymaktadr. Gazl, lcam adl eserinde, mteabih konusunda ilmin tam anlamyla yeterli olmadn ve bilginin snrlarn aan bir mevzu olduunu beyan etmektedir. zellikle avamdan olanlar bu meseleyi renme ya da kavrama yolunu benimsememelidir. Bu tr insanlarn, aklna taklan konular olursa ilim ehline sormal, cevap verilirse onunla yetinmelidirler. Ancak sorulan kii de bu konuda baz problemleri zemeyebilir. O da meseleyi Allaha havale etmelidir. Gazlye gre
264 265

Mehmet S. Aydn, slamn Evrensellii, Ufuk Kitaplar, stanbul 2000, s.85. Gazl, lcam, s.62. 266 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.156. 267 Yaar Aydnl, Gazl: Muhafazakar ve Aydn, s.81. 268 Yaar Aydnl, a.g.e, s.114.

62

istiva gibi mteabih ayetlerin varlnda amalanan bir mana vardr. Bu mana da ancak ilimde rusuh kesbetmi insanlar tarafndan kavranabilir. O insanlarn avama nisbeti, olgunlarn ocuklara nisbeti gibidir. Dolaysyla ocuklara den vazife, anlamadklarn olgunlara sormalar olduu gibi, avamn bu konuda yapmas gereken ey de meseleyi alimlere sormaktr. Olgunlarn vazifesi ise, onlarn bu ilere dalmalarnn gereksiz olduunu sylemektir. Kuran bu hususu u ayetiyle hatrlatmaktadr: Bilmiyorsanz ilim ehline sorunuz.269 Eer onlarn anlayabilecei eyler varsa anlatn, yoksa kendilerine Size ancak az bir bilgi verildi270 ve Aklandnda hounuza gitmeyecek eyleri sormayn271 ayetlerini okuyunuz. Gazl, konuyu mam Malikin u szyle noktalamaktadr: stiva malum, keyfiyeti mehul, ona iman etmek ise vaciptir272

Yine lcamnda Gazl, mteabih konusunda, insana den grevler arasnda, takdis, iman ve tasdik, acz-i itiraf, skut, imsak, keff ve teslimiyeti gibi eyler saymaktadr.273 Acz-i itiraf bahsinde Gazl, Hz.Peygamberin Ey rabbim! Senin kendini vdn gibi ben seni asla vemem ve Hz Ebubekir in Allah tam anlamyla idrak etmenin mmkn olmadn idrak etmek, asl idraktir szleriyle insann bu konularda acizliini kabul etmesinin nemine iaret etmektedir.

Skut bahsinde, meme emen bir ocuun et ve ekmek ile beslenemeyeceini rnek vermektedir. Sebep, ocuun ftratnn bunlarla beslenmeye elverili olmamasdr; yoksa et ve ekmein mevcut olmamas veya bunlarda eksik ve zararl bir maddenin bulunmasndan deil. Sebep, bnyesi zayf olan ocuklarn sindirim organlar, kuvvetli gdalar sindirmeye msait deildir. Her kim st emen bir ocua et ve ekmek yedirir veya bunlarla beslemeye devam ederse onu lme srklemi demektir. Bu yzden Gazlye gre avam ve yarm aydnlar mteabih kelimelerin manalarndan ve ilahi bilgilerin hakikatinden sorduklar zaman, onlar bu hareketlerinden men etmek, azarlamak hatta dvmek gerekmektedir. msak ise, mteabihle ilgili ayetlerle

uramaktan, onlarda derinlemekten zihni ve dili alkoymaktr. Bu haberlerde geen szleri olduu gibi brakmak her mslman iin bir vazifedir.274
269 270

Nahl/43. sra/85. 271 Maide/101. 272 Gazl, lcam, s.45,46. 273 Geni bilgi iin bkz. Gazl, a.g.e, s.42-63. 274 Gazl, a.g.e, s.47.

63

El- ktisad adl eserinde ise Gazl, Allahn zat ve sfatlar hakknda hereyin bilinemeyecei ve insann kendisine dur demesi gerektiini yle bir misalle dile getirmektedir: Bir insan dnelim ki bu insan bir padiah tarafndan izzet ve ikrama mazhar olsun. Bu insanda, bu nimetlere teekkrn, hkmdarn oturduu yeri, ailesiyle yatp kalkt odasn ve dier btn gizli srlarn aratrmak suretiyle etmi olsun. Bu durumda o kii verilen nimetlere nankrlk etmi ve hkmdar tarafndan itab edilmeyi hak etmi olur. nk zerine vazife olmayan ilere girierek bu cezay hak etmitir. Halbuki onun kendisini alakadar eden meselelerle ilgilenmesi gerekirdi. te bunun gibi, Allah bilmek isteyen bir kimsenin de onun btn sfatlarn, hikmetlerini, fiillerini ve bu fiillerdeki srlar en ince noktasna varncaya kadar bilmesi gerekli deildir. Aksi takdirde Allahn hesab ve cezas ile kar karya gelmesi muhtemeldir.275 Btn bunlar gsteriyor ki akl bir snr dahilinde hareket etmektedir. Bu snr at takdirde tehlikeli ve menfi sonular onu beklemektedir. Buradan akln kullanlmamas ya da onun tembelce braklarak dnmeden braklmas anlam karlamaz. Akl her zaman son haddine kadar kullanlmal ancak Allahn kendisine dur dedii yerde durmasn da bilmelidir.

275

Gazl, el- ktisad, s.119.

64

K NC BLM

MAN- B LG

LK S

65

1. manda Bilgiye Verilen nem


man ve bilgi kavramlarnn etimolojik kkenlerini, kendileriyle alakal bulunan kavramlarla olan ilikilerini ortaya koyduktan sonra bu iki kavramn kendi aralarndaki ilikiye geebiliriz. mann ekillenmesinde bilginin ok nemli bir yeri vardr. man amel birliktelii kadar olmasa da, iman bilgi yaknl da islam dnce tarihinde tartlagelen bir konudur. man bilgiden sonra m yoksa nce mi gelmektedir? Bu konuda farkl grler olmakla birlikte hangisinin nce ya da sonra gelecei yaklam tarzna gre deiiklik arzetmektedir. rnein mam Buhari bilginin nce, imann ise sonra geleceini savunmaktadr. Bu grn desteklemek iin Ey Muhammed! Bil ki Allahtan baka tanr yoktur. 276 ayetiyle istidlalde bulunmaktadr. Buhari nin Camius Sahih adl mehur hadis kitabn erh eden bn Hacer, Kastallani ve Kirmani gibi muhaddisler de erhlerinde bu konu hakknda onunla ayn fikri paylamaktadr.277 Kutul Kulub sahibi Ebu Talib el-Mekkide, yukardaki ayete brahim suresinin ondrdnc ayetini ekleyerek Buhari ile ayn gr benimsemitir.278 Bu konunun detaylarn, Gazl nin konuya bak asn gelecek blmlere brakmakla beraber, imanda bilginin nemine burada da ksaca deinmeye alacaz.

Gazl nin genel kanaati, bilginin iman iin gerekli ve nemli bir unsur olduu ynndedir. Gazl ncelikle bir iddia ortaya atar: man esaslarn tasdik etmek iin her eyden nce bilgiye ve delile ihtiya vardr. Bilgi ve delile sahip olmayan bir kimsede, iman ve tasdik meydana gelmez.Bir kimse bunlar bilmekten ve delilini bulmaktan men edilirse, ona iman etmek zaruri olmaz. Halbuki ondan istenen iman etmesidir. Bilgiyi kazanmak ise,ancak delillerden bir a rmekle, delilleri bir araya getirmek, onlara dikkat ile bakmak, maksada delalet cihetini anlamak ve nasl bir netice vereceini kestirmekle mmkndr. Avamn byle bir bilgilenmeden mahrum edilmesi halinde, onlarn yannda Hz Peygamber halktan birisi olmaktan ileriye gitmez. nk onun peygamberliini isbat eden ve bu sfat ile onu dierlerinden ayran delilleri bilmez. Peygamberlik iddias ile ortaya kan kimselerin, yalanclk ve sahtekarlklarn ret ve isbat edemez.279 Daha sonra Gazl byle bir iddiann mutlak anlamda kabul edilemeyeceini ancak yle bir snflama ile kabul edilebileceini sylemektedir.
276 277

Muhammet/19. Cihat Tun, Kelam (Sistematik), s.36. 278 Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.121. 279 Gazl, lcam, s.78.

66

Tasdikin alt mertebesi vardr. Gazlye gre, bu inanlar yukardan aaya doru u ekilde sralanabilir: 1-En yksek mertebedir ki, bu, imani delilleri derinlemesine tetkikten sonra hasl olur. 2-Kelam ilmindeki delillerin, kimi insanlara aksine ihtimal verdirmeyecek ekilde bir tasdik salamasdr. 3-Hitabi(hitabet) delillerdir ki,bunlar toplum iinde yaplan mnazara ve konumalarda ileri srlen deliller ve isbatlardan meydana gelir. nce ve ileri fikirli insanlara fayda verir. Aksi takdirde cahil ve taassuba saplanm insanlar phe ve tereddde sevkedebilir.Mesela Yerde ve gkte Allahtan baka ilahlar olsayd,ikisi de fesada urard280 ayetine, alemin iki tanr tarafndan aralarnda i paylam ve anlamak suretiyle idaresi mmkndr eklinde atlan bir phe karsnda, cahil insann bir anda zihni bulanabilir. 4-Semi deliller ki, bunlar, yalnz halkn medhine mazhar olmu, sdkna itimat edilen insanlardan iitilen eylerle oluan tasdik trdr. Hz Ebubekirin, Efendimizin sadakatinden tr her szn tasdik edip onaylamas bu trden bir tasdik trdr. 5- htimal ve karinelere dayanan tasdik mertebesidir ki, bu da, insann bir eyi iitmesi ve ona delalet eden bir karine ve iareti bulmasyla, o haberin doruluuna kalbinin temayl etmesinden doan bir tasdiktir. 6-Son mertebede ise, kii, tabiatna ve ahlakna uygun bir sz veya haber iittii zaman derhal onu tasdik eder. Bunun dayana, yalnz houna gitmi ve kendisi iin uygun olarak grm olmasdr.Yoksa tasdik sebebi, ne bir karinesi olmasndan ne de muhbirin sdkna olan inancndandr. Bu tasdik tr, tasdiklerin en zayf ve derecesi en aa olan tabakadr.281

Gazl, iman hakikatlerini tebli etmek, bu hakikatleri dallete sapm olan insanlarn phelerini bertaraf etmek iin, bilginin nemine hassasiyetle vurgu yapmaktadr. Batlda srar eden, delilleri anlamaya akl seviyesi msait olan kimseyi delillerle hakka davet etmenin dinde nemli bir yeri vardr. Bir sapknn tremesi ve pheler ortaya atarak, doru yolda olanlar saptmaya yeltenmesi mmkndr. Byle bir kimsenin phesine kar koymak isteyenin, bu pheyi aklamas ve onun sapkla tevikine muhalefet etmesi lazmdr. Bu da ilimsiz mmkn deildir. Gazl bu ilmin de kelam
280 281

Enbiya/22. Gazl, lcam, s.79-80.

67

olduunu nemle vurgulamaktadr.282 Ancak bu grevin icrasnda Gazl, susam kimsenin susuzluunu gidermeyen ve istek sahibinin isteine cevap vermeyen karmak ifadelerden ve lzumsuz szlerden saknlmas gerektiini tavsiye etmektedir.283

man bir anlamda kulun, Allahla kurmu olduu bir bilin ve duygu iletiimidir. Kul, Allah hakknda besledii zanlar, inanlar, duygular, bilgileri iman sreci ierisinde oluturmaktadr. Bu bakmdan insann Allaha yaklamas imannn kuvvet ve yakin kazanmasna, tam bir teslimiyet iinde kalbini Ona adamasna baldr. Bu amaca ulamak iin bilgi, arzu ve evk olumas gerekir. iddetli bir istek olmadan olgunluk elde edilemez. Arzunun zayfl, bilgi azlndan, pheden veya kalbin baka arzularla dolu olmasndan ileri gelmektedir. Arzunun (evkin) z bilgidir. Kalp, dier arzulardan temizlenince Allah arzu eder seviyeye ykselir. Allahn ahlak ile ahlaklanmak, yani onun sfatlarn beer, gc lsnde tecelli ettirmek iin gerekli faaliyeti gstermek u aamaya baldr: Bilme, isteme ve yapma. Bu dereceleri geen insan, ilahi veya rabbani makama doru yol almtr. Bu dereceye ulaan insan, Allahn kendisine vermi olduu btn imkan ve kabiliyetleri gerekletirmi saylmaktadr.284

Gazlye gre bilginin zevki kalcdr. Dnya ve ahirete ynelik byk faydalar vardr.285 lim renmek insanda byk zevkler hasl eder. nsan, meseleleri bilgisiyle zme kavuturduka, bu zevki daha da artar. Bu ilim, Allahn marifetiyle ilgili olursa, bu lezzet daha da artacaktr.286 Allah ok iyi bilmek, onu hakkyla tanyp fiillerindeki esrar ve tertibi bilmek, bir ok ilmi tahsil etmekle doan derin bir bilgiyi gerektirir.287 Bu derin bilgiyle nefis tezkiyesi mmkn hale gelmektedir. Aksi takdirde mcahede ve riyazat yolunu tutmak mahzurlu ve tehlikelidir.288 Gazl, ilimsiz dindarlkla, dindarlk olmayan ilimden Hz Aliye nisbet edilen u szle yaknmaktadr: ki tr insan belimi kryor: Dindar cahil ve isyankar alim.289

Gazl, el- ktisad, s.11. Gazl, a.g.e, s.14. 284 Mehmet S. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s.88. 285 Gazl, Mizanl Amel, s.202 286 Gazl, a.g.e, s.37. 287 Gazl, el-Ecvibetl Gazlyye fil Mesailil Uhreviye, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.IV), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.125. ( Bu eser el-Madnun bihi ala Ehlihi veya el-Madnunus Sar olarak da bilinir.) 288 Gazl, Mizanl Amel, s.81,82. 289 Gazl, Mizanl Amel, s.299.
283

282

68

2. man-Vahy Bilgi likisi


Vahy bilgi, sem bilgi veya nebev bilgi olarak da isimlendirilmektedir. Vahy bilgi, kaynan Allah ve Raslnn oluturduu er bilgi trdr. Bu bilginin insanlara ulamas melekler vastasyla gereklemektedir. Gazl, Kuranda geen ayetlerin sunduu vahy bilgi ile imana ulalabileceini, imann ziyadeleeceini bir takm eserlerinde ortaya koymaya almaktadr.

Gazlye gre insan ilmi iki yolla tahsil edebilir: Birincisi, insan yani kiinin kendi abasyla renmesi, ikincisi ise, rabban teallm yani Allahn o kimseye retmesi suretiyle. Birinci yol allm ve bilinen mehur yoldur. Her akll kii iin bu yol aktr. kinci yol olan rabbani renmeye gelince, bunun da iki yolu vardr: Vahiy yoluyla ya da ilham yoluyla. Vahiyle olan ilim, nebev ilim, ilhamdan ortaya kan ilim ise lednni ilim olarak isimlendirilir.290 Nebev ilim bize, hair, neir, sevap, ikap gibi gaybi eyleri, semi yolla yani vahyin gnderildii kiiyi iitmek suretiyle retmektedir.291

Otobiyografik eseri el-Munkzda Gazl, nebev bilginin akln bilmeye g yetiremeyecei bilgilerin bir arac olarak grmektedir. nk akl hereyi kendi bana halledecek kapasitede deildir. Akln snrn aan meseleler vardr. Bu meseleler vahyin yla aydnlanmaktadr. Nasl ki iitme duyusu renkleri, grme duyusu sesleri anlamaktan acizse, akln tesinde kalan haller de aklla deil ancak vahiyle anlalabilir.292

Gazlye gre kalpte bulunan btn hastalklar ancak nebev iksirle iyilemektedir. Kalpten kastedilen, l olan et ve kandan mteekkil bir halde, hayvanlarda bile bulunan et paras deil, Allah tanmaya ara olan ruhun hakikatidir. Allah bilmeme ldrc zehrinin panzehiri, akllar kavramada zorlansa bile nebevi ilalardr. Gazl bu ilalar ibadetler olarak grmekte ve bunlar doktorlarn verdii maddi ilalara benzetmektedir. Nebileri ise bedeni iyi eden doktorlar gibi kalbi iyiletiren doktorlar olarak grmektedir. nsan nasl ki doktorun verdii ilalarn saysndaki, miktarndaki

290 291

Gazl, Eyyhel Veled, s.69,70. Gazl, el- ktisad, s.132. 292 Gazl, el-Munkz, s:89.

69

hikmeti bilmedii halde teslim olup imek zorundadr; ayn ekilde nebevi bilgiyle gelen namazn rekatlar, vakitlerin saylarndaki hikmeti ve illeti anlamasa da onlara teslim olmaldr.293 Nbvvet, akln tesinde, iinde akln anlamaktan aciz kald eyleri idrak eden gzn ald, bir haldir. Nasl iitme duyusu renkleri, grme duyusu sesleri anlamaktan acizse, akln tesinde kalan haller de aklla idrak edilemez.294

Kuranda yle ayetler vardr ki Allahn varln, birliini ve uluhiyyetini konu edinmektedir. Yer yer Allah anlatan, iinde onun varlnn delillerini tayan bu ayetleri rnek olarak getiren Gazl, bu ayetleri insafla okuyan insann iman edeceini belirtmektedir. Mesela Gazl, el-Kstas adl eserinde byk mizan ve orta mizan diye bir eyden bahsetmektedir. Bunlar Gazlnin, Allah bulmada l olan ayetleri ihtiva etmektedir. Bu ller Allah anlatan, onun varlna ve birliine delil tekil eden ayetleri anlatmaktadr. Gazl, Kuranda zikri geen Hz brahimle Nemrut arasndaki hadiseyi, Allahn varlnn ve onun uluhiyyetinin delili olarak grmektedir: Allah, kendisine hkmdarlk verdi diye Rabbi hakknda brahimle tartan

grmedin mi? brahim: Benim Rabbim odur ki yaatr ve ldrr. demiti. Nemrut ta Ben de yaatr, ldrrm dedi. brahim: Allah, gnei doudan batya getirir, sen de onu batdan getir deyince inkar eden o adam arp kald. Allah zalimler topluluunu hidayete erdirmez. 295 Hz brahimle Nemrut arasndaki bu delil getirme yarn brahim kazanr ve hasmn susturur. Bu delil Gazl iin byk mizan tekil etmektedir.296

Gazl orta mizan olarak u ayeti gstermektedir: Gece olduunda brahim bir yldz grd; Rabbim budur dedi. Yldz batp gidince Batp gidenleri sevmem dedi.297 Bu noktadan hareketle Gazl, baz mantki karsamalardan Allahn uluhiyyetini isbata almaktadr. Gazlnin btn bu giriimleri, ayn batt iin ilah olamayacan ispat deil, aksine orta l olan bu delilin doru olduunu, bu yolla ondan hasl olan bilginin de zaruri bilgiyi dourduunu gstermektir.298

293 294

Gazl, a.g.e, s.82, 83. Gazl, a.g.e, s:89. 295 Bakara/258. 296 Gazl, el-Kstas, s.49, 50. 297 Enam/76. 298 Bkz. Gazl, el-Kstas, s.55- 58.

70

Gazl aadaki ayetleri Allahn varlna, birliine ve Onun hereyde yegane tasarruf sahibi olduuna delil olarak getirmektedir: De ki: Eer dedikleri gibi Onunla beraber baka tanrlar olsayd, o zaman teki tanrlar, Arn sahibine yaklamak iin bir yol ararlard.299 Eer yerde ve gkte Allahtan baka tanrlar olsayd, yer de gk te fesada urard 300 Eer alemde iki ilah olsayd, mutlaka fesatlk kar, yer ve gkler harap olurdu cmlesi bir esastr. Ayrca malumdur ki, alemde fesatlk ta km deildir.Bu da dier bir esastr. Bu iki esastan, zaruri bir netice kar ki, o da alemde iki ilah deil bir ilah olduu gereidir. Eer arn sahibi Allah ile beraber baka ilahlar da bulunmu olsayd, mutlaka ar sahibinden arzular olur, Ona kar karlard bu bir esastr. Ayn zamanda, varolduklar tasavvur edilen bu ilahlarn bir talepte bulunmadklar da bilinmektedir. Bu da ikinci esastr. O halde bu iki esastan, ar sahibinden baka ilahn mevcut olmad sonucu lazm gelir. Bu lnn Kstas taki ad mizan- telazm yani lzumluluk lsdr.

Eer o taptklarnz gerekten ilah olsalard cehenneme girmezlerdi. Oysa hepsi orada ebedi kalacaklardr. 301

Biraz akl olan u ayetleri dnse bir yaratcnn varln kabulden geri duramaz: Biz yeryzn bir beik yapmadk m? Dalar birer kazk yaptk. Sizi de ift ift yarattk. Uykunuzu dinlenesiniz diye yaptk. Geceyi bir elbise, gndz geim zaman yaptk. stnzde yedi salam gk bina ettik. Oraya ldayan bir lamba astk. Bulutlardan arl arl sular indirdik ve onunla taneler, bitkiler ve birbiriyle sarma dola aalar, baheler kardk.302 phesiz gklerin ve yerin yaratlnda, gece ve gndzn deimesinde, insanlarn faydasna olan eyleri denizde tayp giden gemilerde, Allahn gkten su indirip onunla lm olan yeri dirilterek zerine her eit canly yaymasnda, rzgarlar ve yer

299 300

sra/42. Enbiya/22. 301 Enbiya/ 99, Gazl, el-Kstas, s.62. 302 Nebe/6-16.

71

ile gl arasnda emre hazr bekleyen bulutlar evirip evirmesinde elbette dnen bir topluluk iin deliller vardr. 303 Grmediniz mi? Allah nasl yedi g, birbiri stnde tabaka tabaka yaratt? Ay bunlarn iinde bir nur, gnei de bir lamba yapt. Allah sizi yerden bir bitki gibi bitirdi. Sonra sizi oraya dndrecek ve tekrar oradan karacaktr. 304 Andolsun onlara: Gkleri ve yeri kim yaratt? diye sorsan, mutlaka: Allah derler. Hamd Allaha layktr de. Hayr onlarn ou bilmiyorlar. 305 Sen yzn, Allah birleyerek dine evir.Allahn yaratmasnda deiiklik yoktur ki, insanlar ona gre yaratmtr. Dosdoru din budur. Fakat insanlarn ou bilmezler.306 Syleyin yleyse, (rahimlere) dktnz meni nedir? Onu siz mi yaratyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz? Aranzda lm takdir eden biziz. Ve biz, nne geilebileceklerden deiliz.Bylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediiniz bir lemde tekrar var edelim diye (lm takdir ettik). Andolsun, ilk yaratl bildiniz. Dnp ibret almanz gerekmez mi? imdi bana, ektiinizi haber verin. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? Dileseydik onu kuru bir p yapardk da aar kalrdnz. "Dorusu bor altna girdik. Daha dorusu, biz yoksul kaldk" (derdiniz). Ya itiiniz suya ne dersiniz? Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu yapardk. kretmeniz gerekmez mi? Syleyin imdi bana, tututurmakta olduunuz atei, Onun aacn siz mi yarattnz, yoksa yaratan biz miyiz? Biz onu bir ibret ve lden gelip geenlerin istifadesi iin yaratt.307

Bir baka eserinde Gazl, Allahn var olduunu anlatan ayetler arasnda (Kaf/6-11, Abese/24-32, Nebe/6-16) y zikretmektedir. Allahn bir olduuna, onun tevhidine delalet eden ayetler ise (Enbiya/22, bazlarn yukarda zikretmitik.308 Hz Peygamberin doruluuna iaret eden ayetlere rnek olarak u ayetler zikredilebilir: sra/42, Mminun/91) ayetleridir. Bunlarn

303 304

Bakara/164. Nuh/15-18. 305 Lokman/25. 306 Rum/30. 307 Vaka/58-73, Gazl, hya, I/145. 308 Gazl, lcam, s.58,59,60.

72

De ki: Andolsun ki, eer insanlar ve cinler u Kurann bir benzerini getirmek zere toplansalar, birbirlerine destek olsalar da yine onun bir benzerini getiremezler. 309 De ki: Eer Allah dileseydi, Kuran size okumazdm ve Allah onu size bildirmezdi. Ben bundan nce de sizinle uzun sre beraber olduum halde byle bir eyle karnza kmadm. Dnmyor musunuz? 310 Yoksa Kuran uydurdu mu diyorlar. De ki: yleyse siz de onun benzeri on uydurulmu sure getirin. Eer doru iseniz Allahtan baka herkesi de yardma arn. 311

Gazlye gre ahiretin varlnda phenin olmayacan koymaktadr:

u ayetler aka ortaya

Kendi yaratln unutarak bir misal getirdi: u rm kemikleri kim diriltecek dedi. De ki: Onlar ilk defa kim yaratmsa O diriltecek. O Allah ki, her yaratmay bilir. 312 Ey insanlar! Eer yeniden dirilmekten phede iseniz, unu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (alanm yumurtadan), sonra uzuvlar (nce) belirsiz, (sonra) belirlenmi canl et parasndan (uzuvlar zamanla oluan ceninden) yarattk ki size (kudretimizi) gsterelim. Ve dilediimizi, belirlenmi bir sreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dar karrz. Sonra gl anza ulamanz iin (sizi bytrz). inizden kimi vefat eder; yine iinizden kimi de mrn en verimsiz ana kadar gtrlr; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir ey bilmez hale gelsin. Sen, yeryzn de kupkuru ve l bir halde grrsn; fakat biz, zerine yamur indirdiimizde o, kprdanr, kabarr ve her eitten (veya iftten) i ac bitkiler verir.nk Allah hakkn ta kendisidir; O, lleri diriltir; yine O, her eye hakkyla kadirdir. 313 nsan, kendisinin babo braklacan m sanr! O, (dl yatana) aktlan meninin iinden bir nutfe (sperm) deil miydi? Sonra bu, alaka (alanm yumurta) olmu, derken Allah onu (insan biiminde) yaratp ekillendirmiti. Ondan da iki ei, yani

309 310

sra/88 Yunus/16. 311 Hud/13, bkz. Gazl, lcam, s.58,59,60. 312 Yasin/78,79. 313 Hac/5,6.

73

erkek ve diiyi var etmiti. Peki (bunlar yapan) Allah'n, lleri tekrar diriltmeye gc yetmez mi? 314

Gazl iman destekleyen, imani hakikatlerin gerekliklerini anlatan be yz kadar ayeti Cevahirul Kuran adl eserinde zikretmektedir.315 Yine onun daha ok Allahn varlnn, aklla bilinip bulunabileceini ispatlamaya alt el-Hikmet fi

Mahlukatillah adnda bir eseri daha vardr ki, bu eserinde Gazl, yaratlmlar iinde Allah anlatan, tantan rnekler verirken, her konunun bana bir ayet yerletirip daha sonra konuyu aklamaya almaktadr. Bu metoduyla dnrmz, iman nce vahyi bilgi ile temellendirirken, daha sonra onun akli ve mantki adan izahn ve isbatn yapmaktadr.316

Aslnda Mekke mrikleri de Allah vicdanlarnda inkar etmiyorlard.Onlar gurur ve kibirlerinden inkara srkleniyorlard. u ayetler bunu aka ortaya koymaktadr: Kyamet gnnde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Adem oullarndan, onlarn bellerinden zrriyetlerini kard, onlar kendilerine ahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz deil miyim? (Onlar da), Evet (buna) hit olduk, dediler.317 (Reslm!) Sen yzn hanf olarak dine, Allah insanlar hangi ftrat zere yaratm ise ona evir. Allah'n yaratnda deime yoktur. te dosdoru din budur; fakat insanlarn ou bilmezler. 318 Andolsun ki onlara: Gkleri ve yeri kim yaratt? diye sorsan, elbette "Allah'tr" derler. De ki: yleyse bana syler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah' brakp da taptklarnz, O'nun verdii zarar giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini nleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkl edenler, ancak O'na gvenip dayanrlar. 319

314 315

Kyamet/36-40, Gazl, lcam, s.58,59,60. Bkz. Gazl, Cevahirul Kuran ve Dreruhu, Darul Afakil Cedide, Beyrut 1990, s.52 vd. 316 Bkz. Gazl, El Hikmet fi Mahlukatillah, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (I/), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s. 4 vd. 317 Araf/172. 318 Rum/30. 319 Zmer/38, Gazl, Mizanl Amel, s.240,241.

74

Avamdan

olan

insanlara

Allahn

varl

ve

iman

esaslar

bu

ayetlerle

anlatlmaldr.Yoksa kelamclarn arazlar hadistir, cevherlerde arazlardan olumaktadr, her hadisin de bir muhdisi vardr gibi delilleri avam iin kullanmak sakncaldr. 320

Vahy bilginin bir trevi olan haber-i hada, tevatr ifade etmeyen nebev habere gelince, Gazl bunlarn itikatta delil olarak kullanlamayacan ifade etmektedir. Haberi had denilen ve ravisi tek bir ahsa dayanan haberler akaidde, hccet olarak kabul edilmezler. zellikle adalet vasfna sahip olmayan ravilerin rivayetinden

saknmak gerekir. Onlarn szne gven duyulmaz ve akaid konularnda bu szler rivayet olunmaz. Bu konuda vaaz ve hikayelerde gsterilen ihtiyattan daha fazla ihtiyat gstermek gerekmektedir.321

320 321

Gazl, lcam, s.58,59,60. Gazl, a.g.e, s.53.

75

3. man-Tecrbi Bilgi likisi


Tecrbi bilgi, insann deney ve tecrbesine dayal bilgi demektir. Deneye ve tecrbeye dayal bilimlerle elde edilen bulgular, bu bilgi kategorisi iinde deerlendirmek mmkndr. Fen ve tp ilimlerinin de iinde yer ald, ada bilimlerin bizlere

sunduu bilgi ve verilerden yola karak imana ulamak, bu ilimler vastasyla Allahn varln kefetmek, imana gtren kanallardan bir tanesidir. Bu bilimler dikkatle incelendiinde, yaratann delilleri ak bir ekilde mahede edilmektedir. Sonuta kainatta cari olan fizik, kimya ve yaratl kanunlar bizi zorunlu bir varln kabulne gtrmektedir.Gazl, bir insan ya da hayvann, anatomisi incelendiinde, onlarda

yaratcnn delillerini grerek iman yolunun alacan sylemektedir.Terih ilmini, anatomiyi, bu ilmin ksmlarn, faydalarn, hikmetlerini tetkik eden her insanda, varlklar yaratan Allahn kemaline dair zaruri bir bilgi meydana gelecektir.322

Gazlye gre insanolu, yaratl basamanda sekin bir yer igal etmektedir; Allah, onu zel bir ekilde, sfatlar ve fiilleri asndan kendine benzer ekilde yaratmtr. Onu evrenin merkezi ve ekirdei klmtr.Bunlarla amalanan gaye, insann kendisini tanmakla Rabbine ulamasdr.323

Evren incelendiinde hereyin altnda Allahn tasarrufu, tedbiri ve tekvini grlecektir. Aslnda Tabi ilimlere hikmetle bakldnda, kainatn Allahn emri altnda olduunu, tabiatn kendisinin bir ey yapmayp, yaratan tarafndan idare edildii, gne, ay,

yldzlar ve dier eyann onun emrine tabi olduu ve bunlarn bizzat kendiliinden fiillerinin olmad ak bir ekilde grlecektir.324

Gazl, imana ulamak iin kendi tecrbelerinden de faydalanmtr. Gazlnin tecrbelerini blme ayrmak mmkndr: a- Kitaplardan rendii bilgiler ve bu bilgilerin kendinde brakt izler. b- Uykuda grd ryalar ve bu ryalarn bazen vakalara uygun kmas. c- Zikir ve baz ibadetlerin, insan ruhuna ve dini yaaya tesir etmesi. Mesela az yemek, az uyumak, az konumak ve zikre devam etmek, sufileri gaybi hallere

322 323

Gazl, Tehaft, s.161, Gazl, el-Munkz, s.49. Macit Fahri, slam Felsefesi, Kelam ve Tasavvufuna Giri, nsan Yaynlar, stanbul 2000, s.108. 324 Gazl, el-Munkz, s.54.

76

almalarna sebep olarak saylmaktadr. Onun tecrbeleri daha ok dini tecrbeye dayanmaktadr. Gazlnin tasavvufi tecrbelerini, imann kalbi bilgiyle olan ilikisinin ilenecei blmde detayl bir ekilde inceleyeceiz.

Gazlye gre peygamberin nbvvetini ispatlayan mucizeler, tabiat kanunlarna aykr olsa da Allahn kainata olan mdahalesinin bir ifadesidir. Dolaysyla bilimin karsnda arp kald mucizeler, yaratann varlnn byk delillerindendir. Mucize sayesinde insan, biraz dndnde mahlukata hakim olan, sebeplerin arkasndaki asl msebbibi grebilir. Bu sebeple atei yanmann, ekmei doymann, ilac saln faili olarak grmek yanltr. Aslnda btn bu fiilleri meydana getiren Allahtr.325

Gazl, felsefi terimle determinizmi, illet sonu arasndaki ilikiyi zorunlu grmemektedir. Ona gre, yemekle tokluk, su imekle susuzluun giderilmesi, atein ilimesi ile yanma, boynun kesilmesiyle lm arasnda zorunlu bir iliki yoktur. Baz durumlarda sebep olarak nitelenen eylerin olumasna ramen, aksi neticeler almak mmkndr. Gazlnin nedensellik konusunda atele pamuk rnei mehurdur. Ate pamua ilitiinde yakmak zorunda deildir. Bazen ate dokunduunda pamuk yanmad gibi, bazen de ate olmakszn pamuk yanabilir. Bunlarn sebep sonu zorunluluu olarak alglanmas sadece ard arda gelmi olmalarna, adeten byle inanlm olmasna ve alkanlklara baldr. Yoksa bunlarn, zorunlu olarak her zaman ve artta ayn neticeyi vermesi dnlemez.326 Gazl, adete aykrlkla elikiyi birbirinden ayrmaktadr. Sebeple sonu arasndaki balant, bir alkanlk balantsdr.327

Gazl sebep-sonu ilikisini Allahn iradesine balamaktadr. Mucizelerin tabiatta bulunan sebep sonu ilikisine ters bir biimde gelmesi Allahn tabiata mdahalesinin delilidir. Bizim aralarnda zorunlu iliki grdmz btn fiiller, imkan dairesinde mmkn olan eylerdir. mkan dairesinde olan bir ey iin vaciplik ve belirli bir zorunluluk dnmek, Allah iin metafizik bir zorunluluk anlamna gelecektir.328 Byle bir zorunluluk hem uluhiyyetin hem de tevhidin ruhuyla badamayacandan,
325 326

Gazl, Tehaft, s.161. Yaar Aydnl, Gazl: Muhafazakar ve Aydn, s. 93, 94. 327 Hilmi Ziya lken, slam Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara tsz, s.125. 328 Yaar Aydnl, Gazl: Muhafazakar ve Aydn, s.101,102.

77

Gazlnin btn akli abalar, gerek makro gerek mikro alemde gerekse insanlk alemindeki btn fiilleri, ya dorudan ya da dolayl olarak Allahn iradesi, kudreti ve yaratmasna balama ve onlarla iliki kurma amacna dayanmaktadr.329

329

Yaar Aydnl, a.g.e, s.105.

78

4. man-Akl Bilgi likisi


Akln dinde inkar edilemez bir yeri ve nemi vardr. Akl olmakszn ne iman etmek ne de dini yaamak mmkndr. Hz Peygamber bu gerei yle ifade etmektedir: Akl olmayann dini yoktur.
330

Gazlye gre, Allahn varln idrak etmek ve dn

sorumluluu stlenmek iin insan akla muhtatr. Ahirete ilikin bilgiler de ancak aklla bilinebilir. Bu nedenle akl, insan iin en stn vasftr. Allahn insana ykledii din ve iman emaneti ancak aklla mmkndr. Akl ile saadete ulatran bilgi arasndaki iliki, meyve ile aa, aydnlk ile gne, grme ile gz arasndaki ilikiye benzemektedir.331 Akl yetilerini altrmayan kimse dinin zn anlayamaz. Bu kimse cevizin kabuuna taklp kalan biri gibi, dinin kabuuna taklmaktan teye geemez. Bu yzden akli bilgiler olmakszn slamn ruhunu tam anlamyla kavramak mmkn deildir. Bu bilgilerden mahrum olan Gazl, kr bir insana benzetmektedir. Bu kr, bir eve girer. Evde yerli yerinde duran eyalara arpar ve daha sonra neden bu eyalar yerinde deil, herey darma dank diye kzmaya balar. Halbuki kusur kendi

gzndedir fakat o, kusurun kendinden kaynaklandnn farknda deildir ve kabahati baka eylerde aramaktadr.332 Akln tam olarak kullanamayan bir kimsede, bu kr gibi, dinin iinde bulunan akla aykr gibi gelen eyleri dinin kusuru zanneder.

Akln doru karar verebilmesi iin mantk kurallar iinde hareket etmesi gerekmektedir. Aksi halde insan, akln oyunlaryla hataya debilir. Bu yzden Gazl, eserlerinde mantk ilmine byk nem vermitir. Mantk ilmiyle alakal Miyarl lim ve Mihekkn Nazar isminde iki mstakil alma yapt gibi, en son eseri olduu tahmin edilen fkh usulne dair yazd el-Mustasfa adl eserinin yetmi sayfalk mukaddimesini de mantk ilmine ayrmtr. mrnn sonlarna gelmi olmasna, tasavvufun derinliklerinde dolamasna ramen Gazlnin, fkh ilmine yazd bir eserde bile mantktan vazgememesi manidardr. Ona gre Mantk, btn beeri bilginin zerine istinat ettii temeldir.333

Ali b. Hsameddin el-Mttaki el-Hindi, Kenzl Ummal, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 2004, III/154, Gazl, Mizanl Amel, s.235. 331 Yaar Aydnl, Gazl: Muhafazakar ve Aydn, s.73. 332 Gazl, Mizanl Amel, s.248,249. 333 Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.229.

330

79

Gazlnin, akln faaliyetleri sonucu, Allahn bulunabileceini iddia ettii ve bu iddiasn da ispatlamaya alt en nemli kitab el-Hikmet fi Mahlukatillah adl eseridir. Gazl, bu kitabnda yer, gk, gne, ay, yldz, dnya, deniz, su, hava, ate, insan, hayvan, bitki, ku, balk, ar, karnca, rmcek, ipek bcei, sinek gibi varlklardan misaller vererek Allahn varln kantlamaktadr. Bunlar tek tek anlatan ve hikmetlerini sayan Gazl, her bir fasln bana dibace olarak bir ayeti kerime koyduktan sonra, bu varlklardaki hikmetleri anlatmaktadr. Eer akl gerei gibi kullanlr ve altrlrsa, yaratlan bu rneklere bakarak bunlarn yaratann, Rabbini bulur ve kabul eder ve hibir eyin gayesiz yaratlmadn, yaratlamayacan kavrar.334

Gazlye gre, akli bilgiler, iman temellendirmede kullanldklar zaman bir mana ifade etmektedir. nsan akli bilgilerle Allah, sfatlarn, meleklerini, kitaplarn ve varlklarn yaratllarndaki hikmeti anlamaktadr. Allah bilmeye ve bulmaya gtrmeyen btn bilgiler birer sanatsal ve meslek bilgi olmann tesine geemezler. Akla ve bilgiye duyulan ihtiyacn sebebi budur. nsan eer akln bu istikamet dorultusunda kullanrsa, akln kullanmann verdii o zevki hibir eyden alamaz. Bazen olur ki insan, akli lezzetleri bedeni lezzetlere tercih eder duruma gelir. Gazlye gre Allahn varln akl yoluyla bilmek mmkndr.335 nsan ayet kendi zahir ve batn varlna dikkatle bakarsa, yaratann varln anlayacaktr. Hakir bir sudan yaratlna, eline ayana, gzne kulana, diline dudana, bunlarn belirli bir dzen iinde dizayn ediliine, hikmet nazaryla bakt zaman Allahn varln

mahede edecektir. nsann, kendi zatna bakarak Allahn zatn, kendi sfatlarndan yola karak Allahn sfatlarn anlamas mmkndr. Ksaca nsann kendini tanmas, Allah bilmenin anahtardr.336

Gazl, insann kendinden yola karak, bir yaratcnn varln bulacan yle bir istidllle anlatmaktadr: nsann yaratcs, limdir; nk tertipli ve muhkem olan her fiil filinin ilmine dayanmaktadr. nsann bnyesi ise, tertipli ve muhkem bir bnyedir.
Bkz. Gazl, el-Hikme, s. 4 vd. Muhiddin Baeci, Gazlnin Kelam lmine Verdii nem ve Kelam Metodu , Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988, s.74. 336 Gazl, Kimya, s.44,45.
335 334

80

O halde bu bnyenin tertipli ve muhkem oluunun, yaratcsnn ilmine dayanmas gerekir. Burada iki esas vardr, bu iki esas bildiin zaman netice hakknda pheye dmezsin. Bu iki esastan biri, insan bnyesinin tertipli ve muhkem oluudur. Bu mahede ile bilinir. Mesela insann uzuvlarnda bir tenasp vardr ve her biri kendi has gayesine istidatl olarak yaratlmtr. El tutmak ve kavramak gayesine matuftur ve bu gayeye en iyi ekilde istidatldr. Ayan gayesi yrmeyi salamaktr ve bu gayeyi tahakkuk ettirecek istidattadr. Otopsi yoluyla insan vcudu incelendiinde, her parann kendine has gayesini, yapmaya tam bir istidatla yetenekli olduu kesinlikle ortaya kmaktadr. Tertipli ve nizaml olan bir eyi yapmak iin, o ey hakknda ilim sahibi olmak gerekir. Akl banda olan herkes, dzgn bir yaznn, yazma sanatn bilen bir katibin elinden kacandan asla phe etmez. Her ne kadar bu dzgn yaz, kalemle meydana gelse de. Yine, akl olan insan, yatak odas, oturma odas, banyo, mutfak gibi lzumlu ksmlar ihtiva eden bir evin ancak bilgili bir ustann elinden km olacandan phe etmez.337 Btn bunlar, akln kullanlmasyla ortaya kan yarglardr. Bu yarglarla akl eer inkar, kibir ve inat hastalna tutulmamsa, bu kozmozda hakim olan dzenin bir dzenleyeni olduunu kabul edecektir. Gazlye gre alemden Allaha ulamak, terminolojik ifadesiyle kozmolojik delille imana ulamak mmkndr. Gazlnin, bu rnekleri kozmolojik delilin yansmalarndan ibarettir.

nsan kendi yaratlmln anlad zaman, Allahn varl ve dier iman objelerinin varl ortaya kacaktr. Dolaysyla kii iin iman, kanlmaz hale gelecektir. Gazl, el-Madnunda bu sistematii, iman esaslarna inanmann gerekliliini yle bir istidlalle ortaya koymaya almaktadr: Kendini ve hadis olduunu bilirsen, sana Allah bilmenin yolu alacak ve Ona kar iman hasl olacaktr; nk bu iki delil akln kabul edebilecei eylerdendir. Allah bilmekle be duyunun kavrama alan dna kacak ve bir baka alemin varlna inanacaksn. Neticede ehadet alemi dnda bir alemin bilgisi, yani ahiret bilgisi senin iin vaki olur ve ahiretin varlna da salam bir ekilde iman etmi olursun. Senin iin sadece iki gnn anlam vardr; birincisi iinde bulunduun gn, dieri ise ruhunun bedeninden ayrlaca, hesapla karlaacan gndr. Bu gnde ise kanlmaz bir nimet ve azabn olaca sana yakin olacaktr. Allah bu nimet ve azap sebeplerini baz has kullarna bildirmeye ve onlar seerek bu
337

Gazl, el-Kstas, s.45.

81

hakikatleri

insanlara

duyurmaya

kadirdir.

Duyurduu

insanlar,

peygamberlerdir.Bylece peygamberlere de iman edersin Peygamberlere tebliin kelimelerden ve szlerden mteekkil olacan bilirsen, kitaplara iman etmi olursun. Peygamberlere ve onlarn getirdiklerine kesin bir ekilde inandn zaman meleklere ve dier verilen haberlere de iman etmi olursun. nk onlara inanan onlarn verdii haberlere de iman eder. Btn bunlar imann aamalarn tekil etmektedir.338

Din felsefesi alannda kozmolojik delil olarak bilinen, islam felsefecilerinin imkan deliline ok benzeyen ve kelamclarnda hdus delili olarak isimlendirdikleri bu delile Gazl byk nem vermektedir. Bir ok eserinde bu delile atfta bulunmakta ve nemini vurgulamaktadr. Delil udur: Her hadisin varln tercih eden bir yaratcya muhta olduu alken meydandadr. Alem ise sonradan var olmutur, o halde alem de var olmas iin bir sebebe muhtatr. Eer hlk da hdis olursa, o da bir baka hdise dayanacak ve bu da teselslen devam edecektir. Sonuta bir totolojinin tesine geilemeyecektir. Ya varlklarn hepsini vacip kabul etmek gerekir ki bu, muhaldir; ya da onlar mmkn varlklar grp, ademden karan bir vacibe, bir kadime dayandrmak gerekmektedir. te o zaman bu teselsl kesilmekte ve bir var edenin varl kanlmaz hale gelmektedir.339 Akl yrtmeyle ulalan bu sonu dnrmze gre doru ve z olduu gibi ayn zamanda ikna edicidir.340

Gazlye gre peygamberlere inanmak iin onlarn en byk ahitleri, gsterdikleri mucizelerdir. Eer mucizeleri varsa o kii, gerek bir peygamberdir. nk mucizeler, yalanc peygamberle doru syleyen peygamber arasnda ayrc bir vasftr. Gazl peygamberlii ispat iin, nebinin nbvvetini destekleyen mucizelerin imkann, rasyonel bir zeminde tartmaktadr. Bir eyi tercih ettiren Allahtr. man ve kfr tercihini insanlara haber veren Allahn elisidir. Mucize de, onun verdii haberin doruluuna delalet eden bir delildir. Aratrma veya bu mucizeye bakmak, doruyu bilmeye bir sebep olduu gibi, akl da, aratrmann ve verilen haberin manasnn anlalmasn salayan bir alettir.
341

Gazlye gre bir insan, mucizenin, peygamberin

doruluuna delalet ettiini bildii zaman, peygambere iman edecektir. yle ki: Bir
338

Gazl, el-Madnun bihi ala Gayri Ehlihi, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.IV), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.97,98 (Bu eser el-Madnunul Kebir olarakta bilinmektedir.). 339 Gazl, hya, I/145,146, Gazl, el-Kstas, s.66. 340 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.157. 341 Gazl, el- ktisad, s.121.

82

insan, bir hkmdarn huzurunda, onun askerlerine kar meydan okuyarak, kendisinin hkmdar tarafndan onlara gnderilmi olan bir eli olduunu, mallarn ve arazilerin taksiminde kendisine itaat etmelerini hkmdarn emretmi olduunu iddia ettii ve askerler de bu iddiasn delille ispat etmesini kendisinden istedikleri zaman, hkmdara yle der: Ey yce hkmdar! Eer ben, iddiamda gerekten doru isem, adetin hilafna, oturduun yerden defa ayaa kalkp tekrar otur. Onun bu ricas zerine gerekten bu hkmdar arka arkaya defa ayaa kalkp tekrar oturursa, phesiz orada bulunanlarn zihinlerinde, bu ahsn gerekten hkmdarn elisi olduuna dair zorunlu bir ilim, hasl olur. te bundan dolay, peygamberlerin doru olduklarn bilen mrikler bizatih onu deil mucizeleri inkar etmiler veya by ve hile olarak yorumlamlardr. Yahut konuan, emreden, nehyeden, tasdik eden ve peygamberleri gnderen bir rabbin varln inkar etmilerdir.342

Gazl, el- ktisatta hair, neir, kabir azab, srat ve mizan gibi metafizik sahann snrlar iine giren konular aklarken akli bilgilere, analojilere ve kyaslamalara oka bavurmaktadr. rnein kabir azabn insann rya haline benzetmektedir. Nasl ki biz uyuyan bir insana, dardan baktmzda onun ne grdn, ne yaadn, neler hissettiini anlamyorsak, ayn ekilde kabir de olann hangi durumda olduunu da bilemeyiz. Ryada ekilen aclar ve duyulan lezzetler nasl mahede edilmez, ayn ekilde kabir aleminde yaanan eyler de mahede edilmez.343 Yine Gazl, mnkernekiri anlatrken onlarn grlmemelerini ve seslerinin iitilmemelerini, Hz

Peygamberin vahyi alrken yanndakilerin, en yakn olan Hz Aie nin dahi, Cibrili grmemeleri ve sesini iitmemelerine benzetmektedir.344

Gazl, zayf baz hadislerde kldan ince kltan keskin olarak vasflanan srat kprsnde yrmenin imkann yle aklamaktadr: Srat kprsnn zerinde yrmek, havada vastalarla umaktan daha hayret verici deildir. Allah kprde yrtecek kudrete sahiptir. Havada bu mmkn olduuna gre, her haliyle havadan daha sabit olan Srat kprsnde yrmekte mmkndr.
345

Btn bu yorum

342 343

Gazl, a.g.e, s.123, 124. Gazl, a.g.e, s.134- 138. 344 Gazl, a.g.e, s.134. 345 Gazl, a.g.e, s.138.

83

tarzlaryla Gazl, akl kullanarak vahyin bildirdii inan esaslarn ispatlamakta, Allahn varlna akl sayesinde ulalabileceini kantlamaktadr. Akln iman esaslarn kabuldeki nemine deindikten sonra, tartmal bir konu olan, akl- nakil birliktelii veya akl- nakil atmasna deinmek istiyoruz. Bu alan, slam hakkyla anlamayan pozitivist evrenin oka mnakaa konusu yapt, dinin yumuak karn grerek tan ettikleri, vahy bilgilerle akl veriler arasnda sanki bir atma varmasna dinle akln arasn ayrmaya altklar bir alandr. Gazl nin dneminde yaygn ve tartlagelen bir konu olsa gerek ki, o da bu mesele hakknda sessiz kalmam ve bu iddiay rtecek argmanlar sunmutur.

Gazl, ilahi vahiy, gerek eriat, hak din, akln alamayaca hibir eyi getirmez,ileri srmez hakikatini bir takm argmanlarla gerekelendirmektedir. Gazl ncelikle bir eyin akla aykr olmasyla, akln onu anlayacak kapasitede olmamasn birbirinden ayrt etmektedir. Hi atei bilmeyen ve grmeyen birine: ki odun parasn birbirine srtmekle ufak krmz bir ey kt. Daha sonra bir ehri yakt. Canl cansz her eyi yedi,bitirdi. stelik o kendini de bitirdi ve yok etti. Neticede ne kendi kald ne de o ehir dediimizde nasl garipseyecek ve akl , bu durumu anlamakta zorlanacaksa; ayn ekilde din de akln knhne tam olarak vakf olamad, hakikatini tam olarak

kavrayamad baz eyleri ihtiva eder ki, bunlarn akln anlama sahasndan uzak olmas, akla aykr, muhal olmas anlamna gelmez. nk muhal ile akldan uzak olma durumlar farkl eylerdir. Akldan uzak demek, grlmeyen, iitilmeyen ve alglanamayan ey demektir. Muhal ise, gereklemesi dnlemeyen ve tahayyl edilemeyen eydir. Yine eriat kimi insanlar bu hakikatlerin i yzn aratrmaktan ve soruturmaktan men etmezken, kimilerini ise men etmektedir. Gazl men edilen kimseyi doktorun, tptan anlayan, bu konuda biraz tetebbut bulunan hastasna,

hastalk ve ila hakknda sorgulamay yasaklamazken, bu ilerden hi anlamayana yasaklamasna benzetmektedir. Anlamayana den grev bildirilen hakikatlere teslim olmak, inanmak ve bunlar taklit etmektir.346

Gazlye gre akln faaliyetleri iinde en nemli konumu ihraz eden fonksiyon tefekkrdr. Tefekkr her hayrn badr. Onunla hayr da erri de anlamak

346

Gazl, el-Madnun bihi ala Gayri Ehlihi, s.96,97.

84

mmkndr.347 Ancak akln hem hayra hem de erre gitme zellii bulunmasndan ve neyin iyi neyin kt olduu konusunda tereddde derek zorlanma ihtimalinden dolay, vahye ihtiyac vardr. Vahiy, genel olarak akln tek bana bilmesi mmkn olmayan bir eyi haber vermek iin gnderilmitir. nk tek bana akl, amellerin, szlerin, ahlak ve inanlarn faydal ve zararl olanlarn bilemez. Akl bir takm ilalarn ve kimyasal maddelerin zelliklerini tek bana idrak edemedii gibi, insan bedbaht yapanla, mutlu klan birbirinden ayramaz.. Mutlu klan eyleri akla bildiren vahiydir. Bylece akl, helak eden eyden kanm ve saadet veren eye ynelmi olur. Binaenaleyh akl, bir hastal ve bu hastaln ilacn bilmede doktorun sznden faydalanmaya nasl muhtasa, saadet elde etmek iin de vahye muhtatr.348

Bu sebeple Gazlye gre akln ve naklin birlikte hareket etmesi ve bunlarn birbirinden ayrlmamas gerekmektedir. Eer akl nakilden kopacak olursa, akllar ve grler birbiriyle atacaktr. Zira ayn konuda, akllarn ortaya koyduklar dnceler ve grler ayr ayr olacaktr.349 Byle bir arbedenin yaanmamas iin Gazl, sadece aklla yetinmeyi kusurlu grmektedir. nk akl hataya ve kusura dmekten hl deildir. Ayn ekilde kendisine tutukluk ve acizlik arz olan akla nasl gvenilebilir? Akln admlarnn ksa, sahasnn dar ve mahdut olduu bilinmiyor mu? Akl ve eriat birletirerek dankl yok edemeyen kimse, ne yazk ki kesin surette baarya ulaamaz ve sapkla der. Akl ve eriatn birinden uzak olanlar, ahmaklar arasna katlm saylrlar. Kurann nuruyla yetinerek akldan yz eviren kimse, gzlerini yumarak gne na ynelen kimse gibidir. Byle bir kimse ile kr biri arasnda fark yoktur. eriatla bir arada olan akl, nur zerine nurdur. Bunlar birbirinden ayrmaya alan kii, benlik girdabnda boulmutur.350 Bir baka benzetmeyle akl bir kandil, eriatta bu kandilin yadr. Kandil ve ya ayr ayr bulunduklarnda k vermeleri mmkn deildir.351

Gazl, Mearicl Kuds de bu konuyla ilgili daha net ifadelere yer vermektedir: eriat, harici bir akldr. Akl, dahili bir eriattr. Bu ikisini birbirinden ayrmak mmkn deildir. eriatn harici akl olmasndan dolay Allah kafirleri akletmezler
347 348

Gazl, Minhacl Arifin, s.56. Gazl, el- ktisad, s.123. 349 Gazl, el-Kstas, s.74. 350 Gazl, el- ktisad, s.4. 351 Gazl, Mearicl Kuds, s.56.

85

olarak nitelendirmektedir: (Hidayet arsna kulak vermeyen) kfirlerin durumu, sadece obann barp armasn iiten hayvanlarn durumuna benzer. nk onlar sarlar, dilsizler ve krlerdir. Bu sebeple dnmezler.352 Akl da dahili bir eriat olduu iin, Kuran ftrat din olarak isimlendirmitir: (Reslm!) Sen yzn hanf olarak dine, Allah insanlar hangi ftrat zere yaratm ise ona evir. Allah'n yaratmasnda deime yoktur. te dosdoru din budur; fakat insanlarn ou bilmezler.353 Gazl, Nur sresinde bulunan nur stne nur terkibindeki, nur lafzn da din ve akl birliktelii olarak yorumlamaktadr.354 Dolaysyla akl ve din ayrlmaz birer btndr. Nasl ki gz a, k da gze muhtasa, ayn ekilde eriat ve akl birbirlerine yle muhtatr.355

352 353

Bakara/171. Rum/30. 354 Nur/35. 355 Mehmet Ayman, Gazzl de Bilgi Sistemi ve phe, s.74.

86

5. man-Kalb Bilgi likisi


Gazlnin iman ve bilgi sisteminde kalb bilgi, temel rol oynayan, ke ta niteliinde anahtar bir kavramdr. Bir bakma bu kavram, Gazl tarafndan sistem kazanan irfani gelenein en nemli merkezidir. Gazlni kendisini adad hakikat araynn son ve yegane halkas, kalbin nderliinde edinilen bu bilgidir. Bu bilginin nelii ve keyfiyeti anlalmadan Gazlyi anlamak, fikirlerinde grlen paradoksal ifadeleri zmlemek mmkn deildir. Sistematik btnl iinde ele alndnda kalbi bilginin Gazl iin bir balang olmasndan daha ziyade, onun dnsel sanclarnn bir sonucu olduu grlecektir. Gazl, inziva ve tecrid dneminden sonra hayatnda yaad evrilmeyle beraber bilgi ve dnce sistemini yeniden sistematize etmi ve bu yenilenmenin derin tezahrlerini eserlerine yanstmtr. Gazlnin, uzun zamandr ikamet ettii Badattan ayrlarak, geirdii ruh ve fikr krlmalardan sonra hayatna mistik bir hava hakim olmutur. Bu havann etkisiyle fikirlerini temellendirdii metodolojinin deiimi de kanlmaz hale gelmitir. Zira Badattan ayrlmadan nce gerek eserlerinde gerekse dncelerinde hakim olan entelektel ve akademik perspektif, geirdii din tecrbe, kalb ve amel deneyimlerden sonra sf bir yapya dnmtr. Hakikatin ne, nasl ve nerede olduuna mrn adayan dnr, sonunda ulat noktay aklamtr. Ulat hakikat, konu balnn zn tekil eden kalb bilginin nclnde imann inkiafdr. te biz bu blmde, Gazl de derin ve silinmez izler brakan bu hakikatin analizini yapmaya alacaz.

Gazlnin, imann oluumunda temel ald akl ve ilim, yerini, yaad

sufi

tecrbelerden sonra kalp ve marifet kavramlarna brakmtr. Bu blmde greceimiz zere dnrmz, ekildii uzlet ncesinde teorik bilgiye ve akla, imann ekillenmesinde etkin bir rol verirken, geirdii fikri evrim sonras, merkeze dini tecrbeyi ve mcahede neticesinde oluan hal ilmini yani pratie dayal bilgiyi yerletirmitir. Tasavvuf ilmini tahsilinden sonra Gazl, zellikle hya-u Ulumiddin adl eserinde, iin teoriinden syrlp, metafizikle ilgili konular mantksal zemin zerinde tartmay brakp, rendii ilimlerin gerekleriyle hallenip yaamann nemine vurgu yapmtr. Gazlye gre, dinin kemale ermesi, daha doru bir tabirle dindarln takva ve ihsan boyutunda yaanmas, imann taklitten, gelenekten, anne babadan ve hocalardan tevarsle gelen eklinin, arzulanan tahkiki seviyeye ulamas, yakini bilgi dzeyinde kesinlik ifade etmesi ancak ve ancak, din ve iman esaslarnn

87

insann psikolojik dnyasnda, nefs hallerinde zmsenmesiyle, inanlan gereklerin eylemsel boyuta tanmasyla mmkn hale gelmektedir.

Gazl, eserlerinde kalb bilgiyi, sezgisel, yakin, lednn, ilham, kef, irfan ve hads gibi farkl isimlerle zikretmektedir. Bu isimler hemen hemen birbirleriyle ayn manay tamaktadr. Bu blmde aka grlecei zere Gazl, imana esas olan, imann yakin seviyesine kmasnda rol oynayan bilgiyi isimlendirirken, bu bilgi trn ilim kavramyla deil, onun yerine tasavvufi yan ar basan marifet kavramn kullanmaktadr. Gazlnin benimsedii bu ayrm, kelam tarihine baktmz zaman, baz itikadi mezheplerinde benimsediini grmek mmkndr. slam kelamnn en erken dnemlerinde iman, bilgi ile ilikilendirilmi hatta bilgi olarak tarif edildii bile grlmtr.356 Mrcie mezhebi, iman Allah bilmek, marifetullah olarak tarif ederken, Cehmiyye kfr Allah bilmemek olarak tanmlamaktadr.357 Tariflerde ilim yerine marifet kavramnn gemesi, bu ilmin salt bilgiden ziyade, inanca temel tekil ettii kesin olarak dnlen olgularn varln tanma, bu olgular hakknda derinliine gr sahibi olma ya da buna ihtiya hissetme anlamlarn barndran bir bilgi tr olduunu gstermeyi amalamaktadr.358

Gazl, yaad inziva ile hem pratik hayatnda hem de teorik zihin dnyasnda dnmler yaamtr. Bu dnmlerden sonra hayatndaki entelektel ve akademik yap, duygusal ve irfani bir yapya evrilmitir. nceki yaamnda akla verdii nem yerini kalbe, ilme verdii nem marifet ve irfana, objektif tecrbeler ise sbjektif deneyimlere brakmtr.359 Ancak buradan hareketle onun zihin dnyasnda, akl tamamyla dlad sylenemez. Aksine o, akl ve kalp ikilisini farkl bir oluum iinde, yeni bir oluumla nazarlikten kurtararak pratik sahaya indirmeyi baarmtr. Gazlyle sembolize edilen mistik ve sezgiselci din anlay, analitik mantn ar bast irfan gelenei; diyalektik manta dayanan aklc anlay temsil eden burhan gelenei karsnda ataa geerek, din alana tmyle hakim olamasa da, kendisine ciddi bir meruiyet zemini hazrlamtr. rfan gelenei, burhan geleneiyle ilgin bir etkileim iine gemi, onda baz gedikler aarken, bunun yannda kendini onun paradigmasyla
356 357

Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.122. Ebul Hasan Ali bin smail El Eari, Makalatl slamiyyin, El Mektebetl Asriye, Beyrut 2005, s.114. 358 Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.122. 359 Yaar Aydnl, Gazl: Muhafazakar ve Aydn, s.140.

88

hakllatrmaya almtr. Sonuta ortaya kan tam bir eklektik sistem olmutur. Gazlnin eserlerindeki dnsel sreci ve eitlilii, onun sergiledii epistemolojik sramalar izleyen biri, bu eklektisizmi fazlasyla fark edecektir.360

Gazlnin hem epistemolojisinde hem de gerek iman yakalama srecinde kalbin ayr bir yeri vardr. nceleri kalbe ve kalbi bilgiye ok nem vermeyen Gazl, sufi yola girdikten sonra ona byk nem atfetmitir. Ona gre, beden bir lke, kalp o lkenin hkmdar, i ve d duyu aktlar da onun askerleri, hizmetileri mesabesindedir.361 Ona gre kalp iki manaya gelir: Bedende bulunan cismani kalp ve idrak eden, kavrayan manevi kalp. Birinci manada kalp, et ve kandan mteekkil olup hayvanlarda bile bulunmaktadr. Ancak ikincisi, insan insan yapan deerdir. Kalbin ikinci anlam, bedende bulunan kalple ilgili olan ruhani, rabbani bir latifedir.362 Bir baka adan insann bir yan halk, dier yan ise emir alemindendir. Bunlara beden ve kalp demekte mmkndr. Biri snrl ve dar bir alanda ilev sahibiyken, dierinin ilev alan snr tanmamaktadr.363 Bu snrsz alemin barndrd bilgi, Gazlnin yakini bilgi dedii eyle ayn muhtevay tamaktadr. Gazl his ve akln insan yanlttn, bunlarn yakine ulatramayacan anlaynca, gvenilir bilgi kayna olarak dini tecrbeye dayal tecrb, kalb, yakin bilgiyi benimsemitir.364

Yakin ise Gazlye gre deimesi kesinlikle sz konusu olmayan, yzde yz katiyyet ifade eden delildir. rnek olarak Bir eyin kll, her zaman iin cznden daha byktr bilgisi gsterilebilir.365 Gazl, kurduu tasavvufi binann temeli olan yakini bilgiyi el-Munkzda yle tarif etmektedir: Yakin derecesindeki bilgi, iinde hibir phe kalmayacak ekilde bilinen, kendisinde yanllk ve vehim ihtimali bulunmayan, kalbin yanllna inanmad bilgidir. Bu bilgi, o derece ekten ve zandan uzak olmaldr ki, mesela biri onun batl olduunu iddia etse ve ta altna, denei ejderhaya evirse, bu, o bilgi sahibine herhangi bir ek ve phe getirmemelidir. Eer ben on saysnn ten byk olduunu bildiim halde, birisi hayr, ondan daha byktr diye iddia etse ve delil olmak zere bu denei ejderhaya evireceim
360 361

Mehmet Evkuran, Sosyal Bilimler Mant ve Kelam, Aratrma Yaynlar, Ankara 2005, s.75. Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.47. 362 Gazl, hya, III/4, A.Kamil Cihan, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, s.95. 363 Hilmi Ziya lken, slam Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara trs., s.130. 364 Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s. 45. 365 Gazl, Miyarul lm, s.235.

89

dese ve evirse, bende bunu grsem, bu yzden bilgimde pheye dmemeliyim. Ancak, onun bunu nasl yaptna amalym. Yoksa bildiim eyde phe yoktur. Bu ekilde bilmediim, kendisinde yakin hasl etmediim her bilgi, gvenilemeyecek ve emin olunamayacak bir bilgidir. Kendisine itimat edilemeyen her bilgi de yakini bir bilgi deildir.366 Bu bakmdan yakin bilgi bir baka ismiyle gayb, lednn ilim, insann kendi kesbiyle rendii ilimlerden daha salam ve muhkemdir.367

Gazl, el-Munkzda ite bu yakin bilgiye ulama yolunu, iman hususunda taklitten syrlarak yakin ifade eden bilginin nasl bulunabileceini konu edinmektedir. Bu eserinde o, taklit yoluyla renilen ilmi beenmeyerek, taklidin, ilahi gereklerin ve ilimlerin domasna engel olacan kaydetmektedir. Ona gre insan gerek ilmi, baka bir deyimle lednn ilmi, yakin kesinlii, niyetini Allah iin dzelttikten sonra nefsini dzeltip eiterek ve bildikleriyle amel ettikten sonra bulabilir. Byle bir mertebeye ulaan kimse bakalarnn uykuda grdklerini, uyank halinde grr. Melekutun srlarna erer. Peygamberlerin vahye sahip olduu gibi, o da ilhama sahip olur. Daha ak deyimle nefsini bu ekilde eitip, dncenin zevkini tatm olan kimseye Allah lednni ilim kapsn amaktadr.368

Gazl, renilen bilgilerin teorik boyutuyla pratik boyutunun birbirinden ayr olduunun farkna vardnda, nemli olan eyin bilgi deil hal, bilinenin zevk derecesinde yaanmas olduunu anlamtr. En byk sufilerin elde etmek istedikleri, renme, salt bilgilenme deil zevk halini yaamaktr. Sarholuun mideden ykselen buharn dima kaplamasndan meydana gelen bir haldir eklindeki tarifini bilmekle, sarho olmak arasnda fark vardr. Sarho, sarholuun tarifini bilmez, ama, o,

sarholuk hakknda teorik bir ey bilmedii halde sarhotur. Ayk olan kimse, kendisinde sarholuktan bir eser olmad, ancak sarholuun tarifini bildii halde sarho deildir. Hasta olan tabip te, shhatin tarifini, sebeplerini, ilalarn bilir; fakat hastal annda shhatini kaybetmitir. Ayn ekilde zhdn hakikatini, artlarn bilmekle, zhdn gerei olan pratik sahada nefsi dnyadan uzaklatrmak arasnda ok

Gazl, el-Munkz, s.39. Gazl, er-Risaletl Lednniyye, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.III), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994, s.57. 368 brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.89,90.
367

366

90

byk fark vardr.369 Sufiler sz deil, hal sahibi insanlardr. Gazl szlerine yle devam etmektedir: Okumakla renilebilecek olanlar elde ettim. Artk dinleme ve renme ile deil de zevk ve slukla elde edilebilecekler kalmt. Tetkik ettiim ilimlerden, er ve akl ilimleri kontrol iin sluk ettiim yollardan, ben de Allah Tealaya, nbvvet ve ahiret gnne yakini bir iman hasl olmutu. mann bu esas bende muayyen ve mcerret bir delille deil, bilakis izah edilemeyecek sebepler, karineler ve tecrbelerle salamca yerlemiti.370 Gazlye gre marifet bir olaydr, yaanr. Marifet denilen ey okumakla, dersle, tedrisle renilecek bir ey deildir. Gazlnin amac Kurann, ne kasdettiinden daha ok, onun hakikatlerinin ne olduunu tecrbe etmektir.371 Bu, tanmlama yoluyla edinilen bilgi ile tanma veya yaama yoluyla edinilen bilgi arasndaki farktr.372

Gazlye gre hal ilmi, insanda bir eyi grmesine yakin hasl etmelidir. Grmek, bilmekten daha lezzetlidir. Marifet, akln anlayabilecei eylerdendir. Marifetin tesinde mahede vardr, o marifetten daha stndr. Ba gz ile grmek nasl hayalden daha deerli ve de aksa, mahede de marifetten o kadar stndr. Su ve topraktan teekkl eden beden, ruhun nnden kalkmadka mahedeye de ulalamaz. Arzular, ehvetler ruhun inkiafna manidir. Marifet ne kadar ok ve tam olursa mahede de o kadar tamdr.373 Mahedenin tam olabilmesi iin kalbin kirlerden uzak olmas gerekir. Allahn nazargah olan kalp, bozuk ve kirli olursa btn organlarn duyumlar da bozulur.374 Duyulardan salkl, temiz bilgilerin kalbe akmamas, kalbin hereye ak olmas, gnaha, vesveseye hazr bulunmas, kalbin marifete ulamasna engeldir.

Gazl, Nizamiyede okurken orada hocalk yapan Farmedi adndaki ahstan bir sre tasavvuf okuduu rivayet edilmektedir. Bu zat, o dnemde bulunduu beldedeki sufilerin lideri konumundayd. Bu nedenle Gazl nazari anlamda tasavvufu, zhd biliyor olmasna ramen onun halvete ekilmesiyle bu teorik bilgileri pratik sahaya tayarak gerekliklerine vakf olduu sylenebilir. Gazlnin, nazari ve ameli sahalarn ayrdna varmas, onun iin yeni bir hayatn balangc olmutur. Bkz.W. Montgomery Watt, ev. Sleyman Ate, slam Felsefesi ve Kelam, s.159. Yine Gazlnin babas mttaki bir dervi, vasisi sufi bir zahid ve kardei de bir sufi idi. Gazlnin bir ekilde tasavvufla bir organik ba vard ve bu ok ncelere dayanyordu. Ayrca Cveyn den de tasavvuf dersleri ald da sylenmektedir. Bkz. M. M. erif, slam Dncesi Tarihi (ev. Komisyon), nsan Yaynlar, stanbul 1990, II/241. 370 Gazl, el-Munkz, s:70-71. 371 Gerald L. Burns, Gazlnin Tasavvufi Hermentii (ev.Turan Ko), slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, I/3, say.3-4, Ankara 2000, s.423. 372 W. Montgomery Watt, Mslman Aydn- Gazl Hakknda Bir Aratrma (ev. Hanifi zcan), s.152. 373 Gazl, Kimya, s.762,763. 374 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.100.

369

91

Gazlye gre iman iin yol vardr: Taklit, ilim ve zevk. Taklit olduu gibi kabul etmek, ilim akide ile ilgili bir takm deliller renmek, zevk ise akidenin batnna girmek, marifet seviyesine erimektir. Bu marifet, teorik bir bilme ameliyesi deil ayn zamanda yaanan bir haldir.375 Gazl, ontolojik ve teolojik alanda, rasyonel ve ampirik bilgiyi kabul etmekle birlikte, sadece bunlarla yetinilmesine gvenmemekte, yakin, kesin bilgiyi elde etmek iin sezgisel ve ilham bir yola girilmesi kanaatini tamaktadr.376

Bir hali delillerle aratrma, ilimdir. Bu halin kendisiyle hallenmek zevktir. Dinleme ve tecrbe yoluyla hsn zanla kabul, imandr. Bunlar derecedir.377 Gazl bu derecelerden zevk derecesinin en nemlisi olduunu, dier derecelerin iin kabuuyla uramaktan te bir ey olmadn ifade etmektedir. Ona gre iman derecedir: 1- Kltrszlerin iman 2- Aratrclarn, kelamclarn iman 3- Ariflerin iman. Gazlye gre iman kltrszlerin seviyesiyle balar. Taklitle balayan iman sreci, tahkik derecesine kabilmesi iin, ciddi bir dnce srecini gerektirmektedir. Bu srecin birinci halkasn taklit oluturmaktadr. kinci derece, ilim derecesidir. Burada insan, inancn makul gerekelere dayandrma ihtiyac hissetmektedir. nc derece ise, Gazlnin deyimiyle zevk derecesidir; yani inancn yaand, derun tecrbenin konusu olan merhale.378 Gazlnin, Badat terk etmeden nce edindii iman, aratrclarn iman derecesindedir. Ona gre byle bir imana, phe, akl ve aratrma yardmyla ulalabilir. Fakat asl gerek iman, ariflerin imandr. Kalbi temizleyip tasavvuf yoluna girilerek kazanlan iman budur. Akln ulaamayaca gereklere, ariflerin imanyla ulamak mmkndr. Bu imann yolu, temizlik, halis niyet, zikir ve Allahtan baka her eyi kalpten uzaklatrmaktan gemektedir. Byle bir nefis terbiyesinden sonra akln kavrayamayaca ilahi gerekler anlalr hale gelecektir. Gazl, Badat terk ettikten sonra eserlerinden anlaldna gre imann yakn derecesine ulam, nceden bilmedii gereklerin srrn renmitir. Gazlye gre

Mehmet Vural, Gazzl Felsefesinde Bilgi ve Yntem, s.143. Sleyman Hayri Bolay, Aristo Metafizii ile Gazzl Metafiziinin Karlatrlmas, s.381. 377 Gazl, el-Munkz, s.76. 378 Mehmet S. Aydn, Din Felsefesi, zmir lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, Dokuzuncu Bask, zmir 2001, s.21.
376

375

92

akl, aratrclarn iman derecesine ulamaya yardm eden bir vastadr. Akln ardndan keif yolu ve Allah ak her gl yener ve bizi gerek ilahi bilgilere ulatrr.379

Gazlye gre, hal ilmini, zevk ilmini gerek anlamyla bilen ve yaayanlar riflerdir. Peki Gazl, rifleri nasl tanmlamaktadr; riflerin vasflar ona gre nelerdir? Gazl, ariflerin vasflarn u ekilde sralamaktadr: Marifet deryalarnda yzmesini tamamyla renmi, hayatn bu hususa vakfetmi, dnyevi arzulardan yz evirmi, mal, menal, rtbe ve makama, halka, hret ve maddi menfaatlere ve nefsani zevklere srt evirmi, bilgi ve amellerinde Allah iin ihlasta bulunmu, eriat hudutlarnn cmlesini hakkyla gzetmi, erkanna itaat ve adabna riayet etmi, Allahn men ettiklerini en kne kadar terketmi, Allah sevgisi karsnda, deil dnyay, ahireti ve firdevs-i alay dahi bir kenara brakm, gnln yalnz Allaha vermi, Allahn muhabbeti ile doldurmu olan zatlardr. te marifet deryasna dalabilenler ve deryada dalglk edenler bunlardr.380 Gazl iin ariflerin yeri o kadar byktr ki, onlar gkteki gneten bile daha stndr. Arifin kalbini aydnlatan gne, gkteki gneten daha parlaktr; nk bu gne sabittir ve tutulmaya urayabilir. Oysa arifin gnei devingen olmakla beraber tutulmadan da uzaktr.381 Grld zere onlar dini en ince teferruatna kadar yaayan insanlardr. Onlar bilgili olmaktan, iin teorisyenliini yapmaktan daha ok, bilginin, dinin, imann gereklerini yerine getirmekle

uramaktadrlar. Gazlnin gznde, izlenmesi gereken yol, mistiklerin yolu, benimsenecek olan metod da onlarn metodudur.

Gazlye gre kfrden uzaklamann, gerek imana ulamann yolu kalbin ve nefsin terbiyesinden gemektedir. Kfr ve iman srlar ancak u aamalardan sonra ortaya kmaktadr: lk olarak kalpler dnyevi kirlerden temizlenmi olmaldr. Zira masiva ile dolu olan bir kalbe Allahn marifeti dolmaz.382 kinci olarak nefisler tam bir nefis terbiyesiyle cilalanmal, nc aamada kiinin safi bir zikirle nurlanm, fikirle beslenmi ve devaml surette eriatn hudutlarna riayet etmi olmas gerekir.383

Gazlye gre, nefsini dzeltmek, imann hakikatine ulamak isteyen kii, niyetini gzden geirmelidir. Niyet ncelikle Allaha ve ihlasa adanmaldr. Mridin ycelii,
379 380

brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.109. Gazl, lcam, s.49-50. 381 M. M. erif, slam Dncesi Tarihi, II/260. 382 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.173. 383 Gazl, Faysal, s.76.

93

muradnn yceliiyle doru orantldr. Eer insann btn himmeti karnna giren eye ise, onun kymeti de karnndan kan ey kadardr. Kimin himmeti Allahtan bakasna olursa, onun derecesi de o kadardr. Kim bilgisini hissedilen ve tahayyl edilebilen seviyenin stne karr ve iradesini ehvetin gereklerinden arndrrsa, o Allahn sevgisine mazhar olmu demektir.384 Ahirette kavuulacak en byk nimet Allah bilme nimetidir ki, bu da zevk ve sefalarn son halkasdr. Bu nimete de nefsani arzularna gem vurmu insanlar mazhar olacaklardr. Azabn sebebi ehvet ve arzulardr. Allahtan uzak kalmak, onunla arada perdenin olmasndan kaynaklanmaktadr.385 Bu yzden Gazlye gre, Allaha ulama yolunda nefisten syrlmak, onu arndrp
386

tezkiye etmek kanlmaz bir grevdir. Ledn ilmine ancak nefsin tezkiyesinden sonra eriilmekte; nk Allah Muhakkak ki nefsini arndran kurtulua ermitir buyurmaktadr.

Peki marifet nedir? ncelikle Gazl bilgi sisteminde ilim ile marifeti, salt bilgi ile irfan birbirinden ayrmaktadr. Sradan bir bilgi ona gre ilimken; kalple, ilhamla alakal bilgi marifet veya irfandr.387 Gazlye gre, marifetten maksat drt eyi bilmektir: Nefsi, Rabbi, dnyay ve ahireti. Nefis bilinerek nefisten, dnya bilinerek dnyadan uzaklalr. Rabbinin marifeti ve ahiret bilgisiyle insan Allaha ve ahirete olan istek ve itiyakn artrarak, Allaha vasl olmaktadr.388 Nefsi bilmek, Allah bilmenin anahtardr. Eyann Allaha bakan ynleri olmasayd, insann marifet-i ilahiye ykselmesi mmkn olmazd. Allah insan alemin bir prototipi ve nefsindeki tasarruf noktasnda kendi aleminin rabbi gibi yaratmtr. Bylece nefis, alemi, tabiattaki tasarrufu, rububiyyeti, kudreti ve ilahi sfatlar daha iyi kavrar hale gelmitir. Neticede btn bunlarla nefis, nefsi yaratan bilmeye ykselmitir.389 Gazlye gre, marifetler iinde en yce ve yksek marifet, marifetullahtr. Allahtan daha erefli bir varlk, onun marifetinden daha stn bir marifet yoktur.390 phesiz, bilinen eylerin en ycesi Allahtr. limlerin en faziletlisi de tevhit ilmidir.391 nsanlarn tahsil ettii, iktisabi bir ok ilim ve fen vardr. limler ok, mrler ise ksadr. limler
384 385

Gazl, Maksadul Esna, s.47. Gazl, el-Munkz, s.36.37. 386 ems/7, er-Risaletl Lednniyye, s.73. 387 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.96. 388 Gazl, hya, III/503. 389 Gazl, el-Ecvibe, s.125. 390 Gazl, Kimya, s.37. 391 Gazl, er-Risaletl Lednniyye, s.58.

94

alet ve mukaddime olup, maksat deil, belki vastalardr. Vasta ile urarken gayeyi unutmamak gerekir.392 Gazlnin srarla vurgulad gaye de Allahn marifetini ieren bilgidir. limlerin gayesi,amac ve bu ilimlerin en ereflisi Allah bilmektir.393 lmin zevki, erefi nisbetindedir.
394 395

lmin erefi, malumatn erefine baldr.

Malumatn en stn Allahtr. limlerin en ycesi de Allah bildiren ilim yani marifetullahtr. 396 Bir bilgi nesnesi ne kadar asil olursa, bu bilginin insana verecei tat o kadar byk olur. Bir ocuk bile oynad oyunu bilmesinden ve baarl olmasndan zevk alrken, Allahn bilgisine sahip olann alaca zevkin boyutunu akl bile tasavvur edemez.397

Gazlye gre Allah, bilmek onun zatn bilmek isim ve sfatlarn bilmekle mmkndr. Marifetin genilemesi, Allah hakkndaki bilginin artmas ancak sfat ve esmada sz konusudur. Marifet iki ekilde olumaktadr: Birincisi hakiki marifettir. Byle bir bilgi sadece Allah iin mmkndr. Dieri ise esma ve sfatlarn bilgisidir. Allah bilme konusunda insanlarn mertebeleri ite bu noktada deimektedir.398

Gazlye gre her kimin Allahn isimlerinden nasibi sadece o lafzlar dinlemek ve iitmek ise, sadece manalarnn Allah iin var olduuna kalpten iman etmekse, o kii talihsiz ve derecesi dktr. Bu kimsenin halkn yannda vgye deer bir yan yoktur. nk bu zellie sahip olma konusunda o kii hayvanlarla msavi derecededir. Sadece lgat ynyle bu isimlerin manalarna ve zelliklerine vakf olmaya gelince, bu da bir filologun ve seviyesi dk bir bedevinin yapabilecei bir eydir ki, bu da byk bir ey deildir. Bu sfatlarn keifsiz olarak itikat ve tasdikine gelince bu da byk bir meziyet ya da maharet deildir. nk bu manalar bir mye ve ocua da telkin edilse onlarda bunu kalpleriyle kabul ve tasdik ederler. Alimlerin ounun seviyesi bu nc mertebedir. Ancak mukarrabn esma-i hsnadan ald ok byk hazlar alr ve derece olarakta en yksek olanlar bu zmredir. Onlarn mertebesi vardr: 1- Bu manalar kendilerinde mkaefe ve mahede yoluyla, burhanla, maddi hisle deil batni mahede ile yakin ifade edecek ekilde hasl olur. Bu eit iman ile ata ve

392 393

Gazl, hya, I/63. Gazl, a.g.e, I/78. 394 Gazl, a.g.e, IV/556. 395 Gazl, Mearicl Kuds, s.143,144. 396 Gazl, hya, IV/549. 397 Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.267,268. 398 Gazl, Maksadl Esna, s.35.

95

muallimlerden alnan taklidi itikat (iman demiyor) arasnda ok byk fark vardr. sterse bu taklidi inan kelami bir ksm cedeli delillere dayal olsun. 2- kinci nasiplerine gelince onlar bu sfatlarn gereince kalplerini onlara kar bir evkle doldurmaya ve o sfatlarla ahlaklanmaya, bezenmeye, alrlar. Eer bu huylar kendilerinde meydana gelmiyorsa bunun sebebi, ya marifet ve yakin zafiyeti ya da kalbin Allahn dnda baka arzularla dolu ve mstarak olmasdr. nk marifet bir tohum gibidir. Eer ehevani duygulardan hl bir kalbe rastlarsa yeermemesi mmkn deildir. Kalp nefsani arzularla dolu ise tohumun yeermesi muhaldir. 3-Son zevkleri ise bu sfatlarla sfatlanmak, gereince ahlaklanmakla, o sfatlarn

gzelliklerini benimsemek suretiyle bu kimseler rabbani bir hviyet kazanarak, Allaha, mele-i alaya yakn birer kul olurlar. Neticede insann bu sfatlardan elde ettii oran, miktar ne kadar ise Allah ile olan kurbiyyeti de o kadardr.399 Gazl iin ahlaka ulamakla hakikate ulamak arasnda bir fark yoktur.400 nsan Allahn ahlak ile ahlaklandka, melekut alemini, Allaha yakn olmak iin yaratldn ve kainatn kk bir mikrokozmozu olduunu daha iyi anlamaya balar. Ancak insan hangi mertebeye gelirse gelsin, ontolojik olarak yine insandr.401

Gazl, Makasdl Felasifede Allah hakkyla bilmenin, Onu bilememekten getiini sylemektedir. Akn olan bir varl, akn olmayan bir varlk tam olarak bilemez. te bu sebepten tr Hz Peygamber: Ben seni hakkyla sena edemedim, Sen kendini nasl vdysen sen ancak ylesin buyurmutur. Hz Ebubekir ise: drakten aciz olduunu anlamak,asl idraktir. demektedir. Evet btn insanlar lk Varl anlamaktan

acizdirler. Kati bir ekilde Onu anlamann imkansz olduunu anlayan, riftir. nsann anlayabilecei alan kavrayan, lk Varl bilir. Aciz olduu halde, anlattmz delillerle aciz kalmann zorunlu olduunu anlamayan kii ise onu bilmemektedir. Bu konuda veliler, nebiler ve ilimde rsh kesbetmi insanlar dnda btn halk byledir.402 Gazl, Allah tam anlamyla en iyi bilenin yine Allahtan bakasnn olamayacan delillendirmek iin u misalleri getirmektedir: Melei en iyi bilen melek, nebiyi en iyi bilen yine kendisi gibi nebi olan, bilgini bilgin olan, sinei sinek, karncay yine kendisi gibi karnca olan bir varlk bilebilir.
399 400

nsan bir kez mutlak Allah karsndaki

Gazl, Maksadl Esna, s.26,27. Hilmi Ziya lken, slam Felsefesi, s.127. 401 Mehmet S. Aydn, Gazlnin Kurb Nazariyesinde Allahn Sfatlarnn Anlam ve nemi, A FD, Say.22, Ankara 1978, s.311. 402 Gazl, Mekasdul Felasife (Tahk. Sleyman Dnya), Kahire 1961, s.252.

96

yetersizliini anlaynca, kendi mkemmelliinin sonuna erimi olur. Kamil insann nihai hedefi de bu olmaldr.403

Gazlye gre, Marifetler farkl olup, derece derecedir. Herkes Allah ayn derecede ve ayn kuvvette bilemez. O halde tecelli de farkl farkldr.
404

Marifetin oran, her

insann, bilgi ve tecrbesine gre farkllk arzetmektedir. Marifet-i ilahi dibi olmayan bir denizdir.405 Byle bir denizde de herkesin konumu ayn olamaz. Onun iin marifet denizinde herkes seviyesine gre nasiplenir. Baz insanlar sadece denizlerin manzarasn seyretmekle yetinirken, bazlar dizine veya beline kadar gelen derinliklerine girer, kimileri sadece kylarda yzer, kimileri denizin dibine, boyunu aan yerlere dalar ve kimileri de denizin en derin ve tehlikeli noktalarna kadar inerek denizin her trl deerli eylerinden istifade eder. Normal insanlarn ve bilginlerin marifet deryasndaki dereceleri, son mertebeye kadar olabilir; onlar son safhaya, denizlerin en derin yerlerine taklitleri ve bilgileriyle ulaamazlar. O derinliklere ulamak marifet erbabnn iidir. En yksek dereceye ancak arifler ulaabilir. Sanat ve meslek konusunda nasl farkl farkl dereceler vardr; ayn ekilde marifet denizindeki dereceler de farkl farkldr.406

Gazlye gre Allah sevmek marifetle doru orantldr. Marifetin artmasyla Allaha duyulan muhabbet srekli artma eilimi gsterir. Rabbi sevmemek onu bilmemekten ileri gelir. Muhabbet, marifetin meyvesidir, marifetten sonra gelir. Marifet olmazsa muhabbet olmaz. Marifet zayf olursa muhabbet te zayf olur. Marifet ne kadar kavi olursa muhabbet te o denli kuvvetli olur. Glgeyi seven, dolaysyla glge veren aalar da sever.
407

Baka bir eserinde Gazl, cennetteki nimetlerin de, kiinin

marifeti orannda olacan iddia etmektedir: Marifetullah tatmayan kimse onun zevkini de idrak edemez. O halde cennet nimetleri, Allaha olan muhabbet nisbetinde olur. Muhabbetullah da marifet nisbetinde olur. Saadetlerin asl marifettir. 408 Ancak bu marifet genel anlamda kuru bir bilgi yn deil, Allah anlatan, tasavvufi anlamyla mkaefe ve mahedeye dayal olan bir marifettir. Ona gre, Kalbe tesiri olmayan

403 404

Franz Rosenthal, Bilginin Zaferi, s.157,158. Gazl, Mearicl Kuds, s.159. 405 Gazl, hya, I/78. 406 Gazl, lcam, s. 61,62. 407 Gazl, hya, V/11,12. 408 Gazl, Mearicl Kuds, s.160.

97

ilmin hibir faydas yoktur.409 Allah bilmeye gtrmeyen her ilim faydaszdr. marifeti ne kadar ok olursa, o nispette Allah ile olan nsiyet ve yaknl artar 411

410

Gazlye gre Allaha olan kurbetin, yaknln kayna yine marifettir: Arifin

Gazlye gre rifin marifeti, rifi inand eyleri yaamaya sevk etmesiyle, gerek imana ulatrmtr. riflerin iman ancak yaamak ve tatmakla eriilebilen bir imandr. Ona gre zevk derecesi her trl pheden kurtulanlarn mertebesidir. Zevk derecesinin bir ileri boyutu fena halidir. Fena hali de zevk derecesinin baka bir ifadesidir. Bu hale eren ise yakin derecesindeki yakin bilgiyi elde etmi demektir. Yakin derecesi de kesinlii ve pheden uzak olan inanc ifade eder.412 Gazl nazarnda bilgiyi marifet dzeyine, bylesine yakini bir seviyeye sadece tasavvuf karabilir. yle ki insan, marifet dzeyinde bildii eyi btn i boyutlaryla, deruni ve mahrem bir ekilde tecrbe etmesi tasavvufla mmkndr.413

Gazl, Allaha vasl olmay, hyada eye balamaktadr: Mkaefe ilmi, amel veya bunlarn beraber olarak bulunmas.414 Gazl, ameli Mizanl Amelde nefsin kt huylardan arndrlmas olarak tarif etmektedir. Ameli, nefsin tezkiye ve terbiyesi olarak grmektedir.415 Aynann kardakini, tam ve net bir ekilde gsterebilmesi iin, zerinde kir ve lekenin bulunmamas gerekir. Aksi takdirde grnt salkl olmaz.416 Marifetin kayna kalptir, i iradedir.417 Bu yzden insan, Allahn ruh aynasnda, kalp penceresinde iyi bir biimde tecelli edebilmesi iin nefsini amelle gzelce temizlemelidir. Nefsi iyice eitmek iin kalbi temizlemek ve zikir yapmak gerekir. Zikrin baarya ulamas iin insan, btn irade ve gcyle Allaha ynelmelidir. Gazlye gre zikre balamadan nce kimsesiz bir yer semek gerekmektedir. nsan nce diliyle Allah, Allah diyerek zikre balar. Bir mddet sonra dilin hareketi durur ve kalp, Allah demeye balar. Daha sonra insan, kalbin tekrarlarn da unutur. O, Allahtan

Gazl, Mizanl Amel, s.263. Gazl, Mearicl Kuds, s.162. 411 Gazl, Kimya, s.762. 412 brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.90. 413 Gerald L. Burns, Gazlnin Tasavvufi Hermentii (ev.Turan Ko), slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, I/3, say.3-4, Ankara 2000, s.422. 414 Gazl, hya, I/43. 415 Gazl, Mizanl Amel, s.75. 416 Gazl, a.g.e, s.73. 417 Necip Taylan, Gazzlnin Dnce Sisteminin Temelleri, s.97.
410

409

98

baka her eyden uzaklam olur. Kalp gz alr.418 Kemal sadece zahirde deil hem zahir hem de batn bilerek dinin gereklerini yerine getirmektedir. Kamil insan odur ki; bilgisinin nuru, takvasnn,verann nurunu sndrmez.
419

Gazl, kalp ve nefsi

arndrma yolunun ok etin ve zorlu bir yol olduunu ifade etmekle birlikte, herkesin bu yolda baarl olacan sanmann da hata olduu kanaatindedir. Zira bu metodu benimsedii halde bir ok sufi kalb bilgiye ulaamamlardr. Btn bu zorluklarna ramen Gazl gerek bilgi yolunun, kalb bilgiden getiini, keif yolu olduunu ve bu tr bilginin imkann itenlikle savunmutur.420

Gazlye gre, kalb bilginin e anlamls olan mkaefe ilmi, herkesin elde edemeyecei ve derinlii olan bir ilimdir. Bu ilmi elde eden insanlar ok dikkatli olmak zorundadrlar. Bu makama ulaan kimse ak olduu Allahtan baka bir ey grmez. Onda yok olur. Hatta onda yok olduunu da unutur. Gerekler ve ilahi srlar, imekler gibi akar. Gazl, bu halde iken erilen srlar aklamaya ruhsat olmadn ifade etmektedir.421 Eer bu makamn srlar, gereince muhafaza edilmezse, o insan ilahi olarak baz cezalara arptrlabilir. Gazl, mkaefe ilminde baz srlar herkesin kavramasnn mmkn olmadn ve anlamayan kimsenin inkar yolunu sememesi gerektiini ifade etmektedir. Bu sebeple bunlar avama aklamak sakncaldr ve bunlarn aklanmas caiz deildir. Nitekim arifler yle demilerdir: Rububiyyetin srrn ifa etmek kfrdr. Hallac bunun rneidir.422 Nitekim Hallac ifa ettii srrn cezasn bayla demitir. Bu derinliklere dalmayan zayflarn amas, karncann amas gibidir. Kat zerinde yryen karnca, sadece kalemin ucunu grr. Ne parmaklar ne de elin sahibini grr.Yazann, kalemin bizzat kendisi olduunu zanneder. Gzn kusuru daha ilerisini grmeye mani olur.
423

Allah, onun

melektunun srlarn, sfatlarnda ve fiillerinde bulunan incelikleri bilmenin zevkini ancak tadanlar bilebilir. Nasl ki, ocuklar iin cinsi mnasebet, top oynamaktan daha cazip ve zevkli gelmezse bu duygulara sahip olmayanlar iinde bu trl eyler cazip ve mmkn grnmez. Zira tatmayan bilmez.424 Bu konuda Allahn kalbine bir sr
brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.89,90. Gazl, Mikatl Envar, s.21,22. 420 Hsameddin Erdem, Gazlde Bilgi Meselesi, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, I/3, say.3-4, 2000, s.297. 421 brahim Agah ubuku, Gazzl ve phecilik, s.89,90. 422 Gazl, hya, IV/304,305. 423 Gazl, a.g.e, IV/306. 424 Gazl, a.g.e, V/22.
419 418

99

yerletirdii insanlarn banda Gazl, Hz Ebubekiri rnek vermektedir: Hz Ebubekiri byk yapan ey, namaz, orucu, fkh bilgisi veya kelamcl deil, Allahn kalbine yerletirdii bir srdr. Sende bu srr ara ve taleb et.
425

Hz.Peygamber onun

dier insanlara olan stnln ifade iin: Allah, insanlara umumi olarak, Hz Ebubekire ise hususi bir ekilde tecelli eder. nk o, insanlarn en faziletlisidir buyurmulardr.426 man, eer kalpte, Hz.Ebubekirin iman gibi yerlemise, ancak o zaman bir hayr ve fayda verebilir.427

Mikatl Envar adl eserinde Gazl, derviin seyri slukteki istirak ve cezbe halini somut rnekler vererek anlatmaktadr. Arifler, hakikat semasna ktktan sonra vahdeti vcudu tecrbe etmilerdir. Kimileri enel hak, kimileri sbhani ma azame en, kimileri de ma fil cbbet illallah demilerdir. Btn bunlar an u sz gibidir: Ben sevdiim, sevdiim ben; biz iki ruhuz, girdiimiz bir beden. Bunlarn durumu, insann aynay ilk grdnde aynay fark etmemesine benzetilebilir; veya iede arab grenin ieyi fark etmeyip, arab ienin kendi rengi sanmasna benzemektedir. Btn bunlar istirak olarak nitelendirilir. Bu kii kendini bilmedii gibi kendini bilmediini de bilmez. Eer kendini bilmediini bilseydi, mutlaka kendini de bilirdi. Bu birlik haline ittihat veya tevhit ad verilmitir. Bunlarn tesine dalmak caiz deildir.428 Btn bunlardan anlalan odur ki, Gazl bilgi sisteminde bu trl hallere, dini tecrbeyle elde edilen bir ksm verilere gvendiini ve inandn gstermektedir. Dolaysyla onun epistemolojik kuramnda bunlarn da bir bilgi kayna olarak saylabilecei kansn benimsemek hatal grnmemektedir.429 Btn bunlara bakarak Gazlnin vahdet-i vcudu kabul ettiini sylemek zordur. Allaha yaklama sonucunda kullanlan terim vardr: ttihad, hull ve vusl. Uzun bir tahlilden sonra Gazl n de reddetmek suretiyle, bu hali kurb terimiyle ifade etmektedir. Ona gre nemli olan ey, her an ve

Gazl, a.g.e, I/42,43. Gazl, Mearicl Kuds, s.160. 427 Gazl, Mizanl Amel, s.263. 428 Gazl, Mikatl Envar, s.12,13. 429 Gazl vahdet-i vcudu havi bu vecd ve istirak hallerinin gizli tutulmas dnda herhangi bir ey sylemez. Bu tr tecrbeleri veya szleri felsefi anlamda ele almamak, deruni tecrbenin tezahrleri olarak deerlendirmek gerekir. Yoksa bunlara bakarak Gazlnin panteizme kail olduunu sylemek doru deildir. Bkz. M. M. erif, slam Dncesi Tarihi (ev. Komisyon), II/242, Gazlnin vahdet-i vcud yaklamna dair geni bilgi iin Bkz. Mehmet S. Aydn, Gazlnin Kurb Nazariyesinde Allahn Sfatlarnn Anlam ve nemi, A FD, Say.22, Ankara 1978.
426

425

100

mekanda Allaha yaknlaabilmektir. Allaha olan kurbiyyetin de sonu olmad iin, bu kavram dier kavramlarn dourduu menfi anlamalar ve sonular dourmaz.430

Btn bu bilgilerden sonra bir noktann hatrlatlmas gerektiine inanyoruz. Gazl, kalb bilgiyi ve marifeti, akl veya duyusal her trl beer bilgi trnn stnde mtal etmitir. Ancak burada gzden karlmamas gereken bir nokta vardr. Gazlnin bu tutumu, her trden bilgi ve verilerin bir kenara atlarak, sufi bir gruba dahil olunarak ya da insann tamamen elini ayan dnyadan, ilimden ekerek, belli bir altyap ve hazrlk olmakszn balklamasna mistisizmin derinliklerine dalmann uygun olaca anlamna gelmemelidir. Gazl, gelitirdii tavrn bu ekilde yanl yorumlanmas yznden, sanki o, tembellii, ataleti ve temelsiz bir marifet anlayn tevik ediyor gibi grnmesinden dolay baz aratrmac ve aydnlar tarafndan kat bir ekilde eletirilmitir. rnein Watt, Gazlnin bu konuda insanlar uyarmamasndan, yakin tecrbenin de rasyonel ve ilme dayal bir temelinin olmas, ilm ve fikr bir birikime dayanmas gerektiini hatrlatmadndan ve bunun usln de izmediinden dolay Gazlyi iddetle eletirmekte ve onu bu konuda baarsz bulmaktadr.431 Ancak biz burada Wattn bu kanaatine katlmyoruz. nk Gazl bu yolun usln ve metodolojisini aslnda bizzat hayatyla ortaya koymutur. Gazlnin yaamn, bilgiye, hakikate, inan esaslarnn tam bir ekilde hem bireysel hem de toplumsal hayatta yanstlmas gerektiine, hakikati bulmak iin girdii ontolojik ve epistemolojik buhranlara ve bunlarn zmne adam olmas, izdii metodun apak

gstergeleridir. Hayatn ortaya koyan, hereyi sistematik biimde yaayp gsteren ve mrnn sonlarnda da yaad manev maceralar, geirmi olduu krizleri, evreleri el-Munkz eseriyle, tek tek anlatan bir insan baarszlkla sulamak, kendinden sonra oluan menf tasavvuf sreci Gazlnin zerine ykmak mantkl ve salkl bir tutum deildir. Gazlye gre mahlukatla ilgili bilgiler, Allahn bilgisi iin zorunlu bir medhaldir. Btn bilgi dallarnn tetkiki ve nemli ksmnn edinilmesi, tasavvufi disiplinin zorunlu bir parasdr. Eer nefs, burhanlarla ilgili ilimlerle egzersizler yapmazsa, zihn kuruntularn hakikat zannedebilir. Gazlye gre nice suf, marifet

Mehmet S. Aydn, Gazlnin Kurb Nazariyesinde Allahn Sfatlarnn Anlam ve nemi, A FD, Say.22, Ankara 1978, s.313. 431 W. Montgomery Watt, Mslman Aydn- Gazl Hakknda Bir Aratrma (ev. Hanifi zcan), s.153,154.

430

101

yolunda yanl yollara sapmlardr. Onlar eer burhan ilimleri sk bir ekilde renselerdi bu vartalara dmeyeceklerdi.432

Sonu olarak Gazl hakikati, yakn kesinlii tasavvufta bulmutur. Ama bu bulu byk fikr ve ilm abalar, aramalar sonucunda gereklemitir. Gazlye gre kalbi bilmeyen, Allah da bilemez. Ona gre ister eyann ister Allahn bilgisi olsun ancak kalp ile elde edilebilir. Kalbin bu bilgisini deneysel yollarla tecrbe etmeye gerek yoktur. O, kendi bana kesin bilgiyi ihtiva etmektedir. Kalp, akldan ycedir ve gerek bilginin de kaynadr.

432

M. M. erif, slam Dncesi Tarihi, II/246.

102

SONU
Gazl, islam dnce tarihinde ke ta niteliinde olan, ansiklopedik ilmi kiiliiyle ender bir ahsiyettir. Eari ekolnn sistemli hale gelmesi ve gnmze kadar bu ekoln canlln koruyarak ulamasnda Gazlnin yadsnamayacak derecede katks vardr. Bu ynyle Gazl, grleri itibariyle her zaman inceleme konusu olagelmi nl bir mtefekkirdir. Bizim tezimizde ilemeye altmz konu bu dnrn, iman ve bilgi konusunda getirdii yeni almlardr.

Gazlye gre iman, inanan insann manevi dnyasnda en deerli konudur. man ona gre kesin tasdik ve ikrardan ibarettir. Bu yle bir tasdik olmaldr ki, mmin bu tasdikinde en ufak phe ve zan barndrmamakla beraber, tasdikini salam akli ve kalbi delillerle desteklenmi olmaldr. Aksi takdirde iine zannn ve phenin girdii, salt taklide dayal, istidlalden ve kalbi deneyimlerden uzak bir tasdik makbul deildir. Gazlye gre iman ve amel arasnda ok sk bir iliki bulunmaktadr. O, ameli imandan ayr bir olgu olarak ele almakla birlikte, aralarnda neredeyse nesne ile glgesi, ate ile duman veya beden ve ruh arasnda bulunan birliktelik kadar yakn bir iliki grmektedir. Yine taklidi iman ona gre, sahih olmakla beraber, mmin bir kimse hayatnn sonuna kadar bu noktada kalmayarak, imann tahkiki seviyeye karmas gerekmektedir. Zira taklit, iman son nefese kadar korumada yeterli gelmeyebilir.

Gazlye gre imann kendi iinde farkl mertebeleri bulunmaktadr. Bu mertebelerin en alt mertebesini taklitle, hazr olarak bulunan iman mertebesi oluturmaktadr. Bu aamann bir st derecesini, ilim ve delile dayanan, akli ve fikri abalarla elde edilen iman tekil etmektedir. En yce iman ise ariflerin, yakini ve tecrbi olarak yaadklar, kalbi bilgiyle ilikili olan iman mertebesidir. Gazl iin asl nemli olan, elde edilmesi maksud olan iman, ermilerin bu imandr.

Gazlnin bilgi teorisi iinde en gze arpan husus, onun bilgi kaynaklar iinde ilhama ayr bir yer vermi olmasdr. Bilgi deeri asndan ilhamn, bilgi kaynaklar iinde saylmas ve ona itibar edilip edilemeyecei, islam mtefekkirleri arasnda tartmal bir konudur. Ancak Gazl, yaad dini ve kalbi tecrbelerin etkisiyle ilhamn da bir bilgi kayna olarak kabul edilmesi taraftardr. mann kemale ermesinde Gazl iin,

103

ilhamn ve kalbi bilginin nemi inkar edilemez. lham artlarn haiz olduu zaman, Gazl iin dier bilgi aktlarndan daha nceliklidir. Gazlde ilhama dayal bilgi, akli ve duyusal bilgilerin nne gemitir. yle ki bazen akl ve duyuyu dlayarak, ruhu, sezgisel bilgiyle temellendirmeye almaktadr.

Gazlye gre vahy, tecrb, akl ve kalb bilgi trlerinden hangisi olursa olsun her biriyle de imana ulamak, Allahn varln bulmak mmkndr. Allah, Kuranda bir ok ayetiyle varln ve birliini ilan etmitir. Tecrbi ve bilimsel verilerden yola karak Allahn mevcudiyetini anlamak, imana erimenin bir baka yoludur. Akl sahih ve salim olarak kullanld srece yine imana ulatran bir fonksiyon ihraz etmektedir. Son olarak Gazlye gre kalb bilgi, imann en yksek mertebelerini yakini seviyede yaamak iin en nemli bilgi trdr. nk yeni dneminde Gazl iin kalbi bilginin vazgeilmez bir yeri vardr. Eski dneminde dnr, akla, akli ve kesbi bilgiye daha ok yer ve nem veriyorken, yeni dneminde kalbe, kalbi ve vehbi bilgiye daha ok yer ve nem verir hale gelmitir. Tasavvufi prensipleri pratik alanda uygulamad dnemlerde entelektel ve akademik bir perspektife sahip olan Gazl, yaad tasavvufi sre sonras kalbi ve sezgisel bak as kazanarak bir evrim yaamtr. Bizim bu almamzn temeli de bir bakma, Gazlnin yaad ilmi evrimin, hayatna ve fikirlerine olan yansmalardr. Gazlnin ikinci dneminde kalbi bilginin tesiri o kadar kuvvetli olmutur ki, bu tesirle artk Gazl bu aamada temelini hem taklit hem de bilgi ve kltrn oluturduu iman mertebelerini am ve ariflerin dini tecrbe ve kalp yoluyla ulatklar iman mertebesine ykselmitir. Gazl iin son tahlilde en yksek ve yce olan iman mertebesi de ariflerin, ermilerin bulunduu iman makamdr. Eer kiinin iman, taklit ve akl geride brakarak kalb ve amel mesnedlerle temellenmi ise, ite bu seviye Gazlye gre en makbul iman seviyesidir.

104

B BL YOGRAFYA
ABDUH, Muhammed, Tevhid Risalesi (ev. Sabri Hizmetli), Fecr Yaynlar, Ankara 1986.

APAYDIN, Yunus, Bir slam Hukukusu Olarak Gazl, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988.

AYDIN, Mehmet Said, slamn Evrensellii, Ufuk Kitaplar, kinci Bask, stanbul 2000

slamn Evrensellii, Ufuk Kitaplar, stanbul 2000.

. zmir 2001.

Din Felsefesi, zmir lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, Dokuzuncu Bask,

Gazlnin Kurb Nazariyesinde Allahn Sfatlarnn Anlam ve nemi,

A FD, Say.22, Ankara 1978.

AYDINLI, Yaar, Gazl: Muhafazakar ve Aydn, Arasta Yaynlar, Bursa 2002.

AYMAN, Mehmet, Gazzali de Bilgi Sistemi ve phe, nsan Yaynlar, stanbul 1997.

BAEC , Muhittin, Kelam lmine Giri, Net Form Matbaa , Kayseri 2000.

.. Gazlnin Kelam

lmine Verdii nem ve Kelam Metodu, Erciyes

niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988.

BAYRAKTAR, Mehmet, slam Felsefesine Giri, A.. .F. Yaynlar, Ankara 1988.

105

BOLAY,

Sleyman

Hayri,

Aristo

Metafizii

ile

Gazzali

Metafiziinin

Karlatrlmas, Kalem Yaynclk, stanbul 1980.

BURNS,

Gerald L., Gazlnin Tasavvufi Hermentii (ev.Turan Ko),

slami

Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, c.13, say.3-4, Ankara 2000

CORB N,

Henry, slam Felsefesi Tarihi (ev. Hseyin Hatemi), letiim Yaynlar,

stanbul 2002.

CND OLU, Dcane, Kef-i Kadim- mam Gazlye Dair, Gelenek Yaynlar, stanbul 2004.

C HAN,

Ahmet Kamil, bn Sina ve Gazl de Bilgi Problemi, nsan Yaynlar,

stanbul 1998.

UBUKU, brahim Agah, Gazzali ve phecilik, A.. . F. Yaynlar, Ankara 1964.

EL-EAR , Ebul Hasan Ali bin smail, Makalatl slamiyyin, El Mektebetl Asriye, Beyrut 2005.

EL-H ND, Ali b. Hsameddin el-Mttaki, Kenzl Ummal, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 2004.

EL-GAZL, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed, Cevahirul Kuran ve Dreruhu, Darul Afakil Cedide, Beyrut 1990.

. el-Ecvibetl Gazlyye fil Mesailil Uhreviye, Mecmuatu Resail el- mam elGazl (c.4), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

. el-Hikmet fi Mahlukatillah, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.1), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

el- ktisat fil tikad, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1988.

106

. el-Kstasl Mstakim, Matbaa-i Katolikiyye, Beyrut 1959.

. el-Madnun bihi ala Gayri Ehlihi, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.4), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

.. el-Maksadl Esna fi Esmaillahil Husna, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut trs.

.. el-Munkz mined Dalalet (Dalaletten Hidayete ev. Ahmet Suphi Furat), amil Yaynlar, stanbul 1978.

..

el-Mustasfa min ilmil usl ve bi Zeylihi Fevatihur Rahamt bi erhi

Msellemis Sbut, Darus Sadir, Msr, 1322.

er-Risaletl Lednniyye, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.3), Darul

Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

Eyyhel Veled ,Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.3), Darul Ktbil

lmiyye, Beyrut 1994.

. Faysalt Tefrika beynel slam vez Zendeka, Mecmuatu Resail el- mam elGazl (c.3), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

. Fedaihul Batniye (el- Mustahzri) (Thk. Abdurrahman Bedevi), ed-Darul Kavmiyye lit Tabati ven Ner, Kahire 1964.

.. lcaml Avam an lmi Kelam, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.4), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

.. hyau Ulumid Din, Darus Sadir, Beyrut 2000.

. Kimya-y Saadet (ev.A.Faruk Meyan), Bedir Yaynevi, kinci Bask, stanbul 1970.

107

. Mearicl Kuds (Hakikat Bilgisine Ykseli - ev. Serkan zburun), nsan Yaynlar, stanbul 1995.

.. Mekasdul Felasife, Darul Maarif, Msr 1961.

. Mihekkn Nazar (Dnmede Doru Yntem- ev. Ahmet Kayack), Ahsen Yaynclk, stanbul 2002.

. Minhacl Arifin, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.3), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

. Miracs Salikin, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.1), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

. Mikatl Envar, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.4), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

. Miyarul lim, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut, 1410 -1990.

.. Mizanl Amel (Amellerin ls-ev. Remzi Bark), Klaslan Yaynlar, Ankara 1970.

. Ravdatt Talibin ve Umdets Salikin, Mecmuatu Resail el- mam el-Gazl (c.2), Darul Ktbil lmiyye, Beyrut 1994.

.. Tehaftl Felasife (Filozoflarn Tutarszl- ev. Bekir Karla), ar Yaynlar, stanbul 1981.

EM N, Ahmet, Yevml slam ( slamn Bugn - ev.Abdlvehhab ztrk), slam Kitabevi Yaynlar, Gaziantep 1977.

ERDEM, Hsameddin, Gazlde Bilgi Meselesi, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, c.13, say.3-4, 2000.

108

ES-SABUN , Nureddin, El-Bidaye fi Usulid Din (Maturidiye Akaidi- ev. Bekir Topalolu), D. .B Yaynlar, nc Bask, Ankara 1982.

ES- SBK , Taceddin Ebu Nasr Abdlvehhab b. Ali b. Abdlkafi, Tabakat afiiyyetil Kbra (Tahk.Abdlfettah Muhammed el-Halv, Mahmud Muhammed EtTanahi), Matbaa-i sa el- Babi el- Halebi ve urekaihi, Kahire 1964.

EVKURAN, Mehmet, Sosyal Bilimler Mant ve Kelam, Aratrma Yaynlar, Ankara 2005.

FAHR ,

Macit, slam Felsefesi, Kelam ve Tasavvufuna Giri, nsan Yaynlar,

stanbul 2000.

FAZLURRAHMAN, slam, Seluk Yaynlar, nc Bask, Ankara 1993.

GKBERK, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, stanbul 1999.

GLER,

lhami, zgrlk Teoloji Yazlar, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2004.

GNDODU, Hakan, Gazlnin Teolojik Hermentiine Yorumlayc Bir Bak, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, c.13, say.3-4, Ankara 2000.

BN HALL KAN, Ebu Abbas emseddin Ahmed b. Muhammed b. Muhammed b. Ebu Bekir, Vefeyatl Ayan ve Enbau Ebnaiz Zaman, thk. M. Muhyiddin Abdulhamid, Mektebe-i Nahdatil Msriyye, Kahire 1948.

NAM, Ahmet, Gazlnin Kalb Ordusu, slami Aratrmalar Dergisi, Gazl zel Says, c.13, say.3-4, Ankara 2000.

slam Ansiklopedisi, Gazzali maddesi, T. D. V. Yaynlar, stanbul 1996.

109

KORLAEL , Murtaza, Gazlye gre Felsefe ve Bilgi Nazariyesi, Erciyes niversitesi Gevher Nesibe Tp Tarihi Enstits Yaynlar, Ebu Hamid Muhammed El Gazl, Yayn No.7, Kayseri 1988.

ORMAN, Sabri, Gazlnin ktisat Felsefesi, nsan Yaynlar, stanbul 1984.

ZCAN, Hanifi, Epistemolojik Adan man, M FV Yaynlar, kinci Bask, stanbul 1997.

ROSENTHAL, Franz, Bilginin Zaferi (ev. Lami Gngren), Ufuk Kitaplar, stanbul 2004.

ER F, M. M., slam Dncesi Tarihi (ev. Komisyon), nsan Yaynlar, stanbul 1990.

TAYLAN, Necip, Gazzalinin Dnce Sisteminin Temelleri, M.. .F.V.Yaynlar, kinci Basm, stanbul 1994.

TUN, Cihat, Kelam(Sistematik), Erciyes niversitesi Yaynlar, Kayseri, 1994.

TRKER, Mbahat, Tehaft Bakmndan Felsefe ve Din Mnasebeti, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara 1956.

ULUDA, Sleyman, slamda Msamaha, Marifet Yaynlar, stanbul 1990.

LKEN, Hilmi Ziya, slam Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara tsz

VURAL, Mehmet, Gazzali Felsefesinde Bilgi ve Yntem, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2004. WATT, W. Montgomery, slam Felsefesi ve Kelam (ev. Sleyman Ate), Pnar Yaynlar, stanbul 2004. . Mslman Aydn-Gazl Hakknda Bir Aratrma (ev. Hanifi zcan), Ett Yaynlar, Samsun 2003.

110

ZGEM
1981 ylnda Kayseride dodu. 1997de Kayseri mam Hatip Lisesinden, 2002 ylnda da Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesinden mezun oldu. Mezuniyetinin ardndan Ankara niversitesi lahiyat Fakltesinde Tezsiz Yksek Lisans renimi grerek 2003 ylnda oradan baaryla mezun oldu. Ayn ylda Erciyes niversitesinde Kelam Anabilim Dalnda Yksek Lisansa balad. 2004 ylnda Kayseri Merkez Vaizi olarak atand. u anda D. .B. Kayseri Eitim Merkezinde ihtisas eitimini tamamlamak zere olan aratrmac iyi derecede Arapa ve ngilizce bilmektedir. Adres: Danimendgazi Mah. Tafl Sok. No: 20 KAYSER Tel: 0352 347 19 49

You might also like