You are on page 1of 20

PARAD GMA KAVRAMI I I INDA B L MSEL DEVR MLER N YAPISI VE B L M SAVA LARI: CEPHELERDEK F Z K LERDEN THOMAS S.

KUHN VE ALAN D. SOKAL. Bilal GNE zet Bilim Sava lar, bilim adamlar ile sosyal kurmaclar veya post modernistler arasndaki basit bir kavgadan ibaret de ildir. Do ruluk kavramna ula mak iin disiplinler arasndaki bir at madr. Bu al ma, at mann ksa bir tarihsel gemi ini zetleyerek, genel olarak iki olay zerinde yo unla m tr: Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps isimli nl kitab ve Alan Sokal Olay. Bilim sava larnda, bir cephede o u bilim adamlarn ve baz bilim tarihileri ile bilim felsefecilerini buluyoruz. Di er tarafta ise o unlukla entelekteller, baz bilim tarihileri ve bilim felsefecileri ile o u bilim sosyologlar bulunmaktayd. Thomas Kuhn sayesinde paradigma, normal bilim ve bilimsel devrimlerin yaps ilk kez tanmlanrken teori ile model arasndaki ili ki de daha ak bir ekilde ortaya konuluyordu. En nemli bilim-tabanl at malardan biri ise Kuhnun lm yl olan 1996da oldu. Bir fiziki olan Alan Sokal, postmodern parodiden olu an bir makale yazarken, makaleye bilerek bilimsel hatalar serpi tirdi. Makalenin gnderildi i Social Text dergisi, ierisindeki hata ve hicivleri fark etmeden, makaleyi yaymlad. Sokaln bu beklenmeyen baskn hareketi daha nceden var olan uurumu derinle tirirken, zaten gerilimli olan taraflar arasndaki kavgay da iyice alevlendirdi. model kavramlar, Kuhnun nerdi i paradigma terimi kullanlarak, ayrntl olarak tart lmaktadr. Anahtar szckler: Fizik, bilim, e itim, Thomas Kuhn, Alan Sokal, bilim sava lar, paradigma, bilimsel devrimler, teori, model. Abstract The Science Wars are not simply about a battle between scientists, and social constructivists or postmodernists. It is an interdisciplinary clash about the concept of truth. With a brief historical background of debates, this study mainly focused on the two events: Thomas Kuhns famous book, The Structure of Scientific Revolutions, and Alan Sokal Affair. In science wars, on the one side we find most scientists and some historians and philosophers of science. The other camp contains mostly intellectuals, some historians and philosophers of science and many sociologists of science. It was with Thomas Kuhn that concepts of paradigm, normal science and structure of scientific became more revolutions were firstly defined, and the relationship between theory and model obvious. One of the most famous science-oriented skirmishes occurred in 1996, the year Kuhn te bu makalede, bilim sava larnn geli iminin ortaya konulmasnn yan sra; paradigma, bilim, bilim adam, teori ve
*

died. A physicist Alan Sokal wrote a postmodern parody, riddling his paper with scientific errors. Social Text journal published it, catching neither the errors nor the satire. Sokals foray deepened the rift that is already existed and heated debate between the two communities that were already in tension. In addition to portraying of

Yaz ma adresi: * Do. Dr. Bilal GNE , G.. Gazi E itim Fakltesi , Fizik Blm, 06500 Teknikokullar/Ankara

the development of science wars, notions of paradigm, science, discussed in the light of the paradigm conception proposed by Kuhn.

scientist, theory and model are deeply

Key words: physics, science, education, Thomas Kuhn, Alan Sokal, science wars, paradigm, scientific revolutions, theory, model. Bugn bilimi savunanlar ile bilimi ele tirenler arasndaki sava daha iyi anlamak iin bilim tarihine ksaca bakmakta yarar vardr. Bilimle u ra anlara, daha nce do a filozoflar denilirken, 1830lu yllarda fiziki olan William Whewell, bilim adam sfatn ilk kullanan ki i olarak bilinir. Whewell, sanat (art) ile ilgilenenlere sanat (artist) denilmesinden yola karak bilim (science) ile u ra anlara bilim adam (scientist) denilmesini nermi tir (Snow, 2001). Bilim felsefesinin tarihi de Whewell ile ba lar ve imdiki anlamda ilk bilim felsefecisi olarak da kabul edilir. 1900l yllarn ba nda yine fiziki ve felsefeci olan Ernst Mach, deneysel fizikilerin sanayi ve ordu ile i birli inden tedirgin olmu ve bilim adamlarn ilk ele tiren ki iler arasnda yer alm tr. Bilim adamlarnn sadece toplumun yararna al mas gerekti ini vurgulam tr. Birinci Dnya Sava na dek bilim adamlar tarafsz, toplumun refah iin al an, drst ve gvenilir ki iler olarak bilinir ve bu anlamda sistematik bir ekilde olumsuz ele tirilere maruz kalmazlard. Birinci Dnya Sava ile birlikte bilimin safl ve drstl tart lmaya ba lanm , bilimi ordunun ve kapitalizmin ynlendirdi i iddialar da artm tr. Bilimin tarafszl tart lrken siyas yn de konu ulmaya ve gndemde tutulmaya ba lanm tr. kinci Dnya Sava belki de bilimin masumiyetine ve tarafszl na en a r ele tirilerin yaplmasna nayak olmu tur. Birinci ve kinci Dnya Sava sonrasnda artk bilim adamlar, yeni ve ldrc silahlar geli tirmekten, bombalar tasarlamaktan, retmekten ve hatta sava alanlarna srmekten sorumlu tutulmakta ve sulanmaktayd. Hiro ima ve Nagazakiye atlan atom bombalar bilimin askerle tirildi i iddialarn iyice peki tirmi ti. 1950li yllarda bilimin askerle tirilmesine tepki gstermek iin ba latlan Compaign for Nuclear Disarmament (Nkleer Silahszlanma Kampanyas), bilim adamlar ile bilim ele tirmenleri arasnda sregelen bilim sava larn tetikleyen bir hareket olarak dikkate alnabilir. Bilim sava lar olarak adlandrlan bu tart ma, hem bilim adamlarnn kendi arasnda hem de bilim adamlar ile di er gruplar arasnda zaman zaman gzlenmi tir (Hellman, 2001). rne in 1960l yllarda ngilterede bilim adamlar ile edeb entelektellerden olu an iki kltr arasndaki at ma dikkat ekicidir: 1959 ylnda Charles Percy Snow, her yl geleneksel olarak Cambridgede dzenlenen Rede Konferansnda konu mac olmu tur. Fizik ve kimya alannda e itim alm ve bir sre retim yesi olarak al m olan Snow daha sonra roman yazarl yapm ve politikayla da u ram tr. Snow, konu masnda iki kltr adn verdi i toplumu bilim adamlar ve edebi entelekteller olarak ikiye ayrm ve bunlar kar la trm tr. E itim sisteminin bir sonucu oldu unu d nd iki kltrn birbirlerinin kltrnden habersiz, bilim adamlarnn edeb entelektellere gre ahlken daha sa lkl oldu unu ne sren Snow byk tepki toplam tr. Bu

kltrleri, siyas d nce, din inan ve ailelerin gelir dzeyi gibi kriterler gre istatistiksel olarak kar la tran Snow; edeb entelektellerin olu turdu u kltrdeki Okuma biliyor musunuz? ve Hi Shakespeare okudunuz mu? sorularnn bilim adamlarnn olu turdu u kltrdeki e de erlerinin, sras ile, Ktle veya hz ne demektir? ve Termodinami in ikinci yasasn biliyor musunuz? oldu unu iddia etmi tir (Snow, 2002). Toplumu iki kutba ayrmak ve tarafl davranmakla sulanan Snow, ok a r ele tirilere maruz kalm tr. Bu tart ma, do a bilimleri ile be er bilimler alannda al anlarn arasndaki ileti im kopuklu u zerinde yo unla arak gnmzde de devam etmektedir. Thomas Samuel Kuhn ve Bilimsel Devrimlerin Yaps Kopernik astronomiye, Einstein fizi e ne kadar katk sa ladysa Thomas Samuel Kuhnun da bilim kavramlarna (teori, model ve bilimsel devrimlerin yaps ba ta olmak zere) en az ayn lde katk sa lad n sylemek pek yanl olmaz. in ilgin yan ise, bu bilim dallar ile uzaktan yakndan ilgilenenler bile Kopernik veya Einstein hakknda ve onlarn bilime katklar ile ilgili bir bilgiye sahip olmalarna ra men, fen bilimcilerin ok az (ki bunlarn da tamamna yakn fen bilimleri e itimi alannda al anlardr) Thomas Kuhn ve onun savundu u fikirler hakknda bilgi sahibidir. Ancak, o u felsefeci, sosyolog ve postmodernist aslen bir fiziki olan Kuhnun fikirlerini birok al malarnda temel olarak alm tr. Peki kimdir bu Thomas Samuel Kuhn? Thomas Samuel Kuhn, 18 Temmuz 1922de Amerikann Ohio eyaletindeki Cincinnatide do du. 1949 ylnda Harvard niversitesi fizik blmnden mezun oldu ve ayn blmn teorik fizik krssnde yksek lisans programna ba lad. Thomas Kuhnun, rastlant sonucu katld , bilim adam olmayanlara fizik biliminin tantld bir deneysel derste, bilim tarihi dikkatini ekti ve bu alan ile ilgilenmeye ba lad. Bu nedenle Harvard niversitesinin genel e itim ve bilim tarihi krssne geti. Burada iken, 1933-1953 yllar arasnda, 21 yl sreyle, Harvardn ba kanl n yapan James Bryant Conant, Kuhnun hocas oldu. Hocasndan ok etkilenen Kuhn, 1962 ylnda yaymlayaca me hur kitabn hocasna adayacakt. 1941-1946 yllar arasnda Ulusal Savunma ve Ara trma Komitesi ba kan olan Conant, bu sfat ile ABDnin atom bombasnn ynlendirilmesinde grevli idi; zamann ba kan Truman Hiro imaya atom bombas atlmasnn gerekli oldu u konusunda ikna eden ki i olarak da bilinir. 1953 ylnda emekli olan Conant, Harvard ba kanl n brakp, Bat Almanyada ABD bykelisi olarak al maya ba lad. 1956 ylnda Kuhn, Harvardda yardmc doent olarak al rken, Conantn sadk takipisi olmakla sulanm ve blmde nemli saylan bir grev kendisine verilmeyip nl bir tarihi olan I. Bernard Cohene verilmi ti. Bu olumsuz geli meler sonrasnda Kuhn, Kaliforniya niversitesi Berkeley kampusndan ald teklifi kabul etmi ve bu niversitenin bilim tarihi krssnde 1961 ylnda profesrl e ykselmi tir. Kuhn, burada ok verimli al malarda bulundu. 1964 ylnda Princeton niversitesine, 1979 ylnda ise tekrar Bostona dnerek Massachusetts Institute of Technologyye geti. Burada bilim tarihi ve bilim felsefesi alanlarnda al malarda bulundu. Kuhn, 1995 ylnda yakaland kanser hastal na yenilerek, 17 Haziran 1996da 73 ya nda iken vefat etti. Thomas Kuhnun ok sayda makalesi yannda yaymlanm be kitab bulunmaktadr. Bu al malar arasnda hi phesiz en nls, 1950li yllarda Harvard niversitesi, teorik fizik krssnde yksek lisans yaparken kaleme ald The Structure of Scientific Revolutions (Bilimsel Devrimlerin Yaps) isimli

al masdr. Bu al ma nce International Encyclopedia of Unified Scienceda makale olarak yaymlanm , arkasndan da 1962 ylnda kitap hline getirilmi tir (Kuhn, 1962). 1970 ylnda ise kitabn ikinci basks yaplm tr (Kuhn, 1970). 1996 ylnda nc basks yaplan bu kitap, ba langta hemen hemen tm bilim evrelerinde byk ele tiri almasna ra men daha sonraki yllarda Trke de dahil olmak zere yirmi farkl dile evrilmi ve milyonlarca adet satm tr (Kuhn, 1996; 2000). Kitap yaymland nda ba ta bilim adamlar, bilim tarihileri ve bilim felsefecilerinin byk tepkisini ekmi tir. Daha sonraki yllarda ise bu eser ba ta sosyologlar, bilim tarihileri ve bilim felsefecileri olmak zere btn bilim adamlarnn sk skya sarldklar ve temel aldklar bir eser durumuna gelecektir. Peki, ne idi 1962 ylnda yaymlanan bu kitabn bu kadar tepki ekmesinin sebebi? Kuhnun kitab ksa olmasna ra men iinde tart ma yaratacak zl ifadelerin bulundu u on blmden olu uyordu. 1970 ylnda yaymlanan ikinci basksna ise yeni bir blm daha eklenmi tir. te, Paradigma kavram ilk kez da arc mza, bu kitap ile, Kuhn tarafndan sokulmu tur. Kuhnun Paradigma, Bilim ve Bilim Adam Tanmlar Kuhn, kitabnda paradigma kavramn ortaya atm ve bu kavrama dayal olarak bilim ile bilim adam kavramlarn yeniden radikal bir ekilde tanmlam ve de bilimsel devrimlerin yapsna ili kin bir nerme ortaya koymu tur. Bu tanm ve kavramlar ok de i ik kesimlerden tepki ekmi , olumlu ve olumsuz ele tirilerin ykselmesine neden olmu tur. Paradigma Kuhn, bilim adamlar tarafndan kabul grm olan inanlar btnne veya problemlerin nasl gelenekler

anla lmas gerekti i konusunda zerinde hemfikir olunan geleneklere paradigma adn vermi tir. Tarihte Kopernik astronomisinin, Newton dinami inin veya dalga opti inin zamannda kabul grm oldu unu ve bunlarn her birinin birer paradigma oldu unu ifade ediyordu. Kuhna gre paradigma bilimsel sorgulamann temeli idi ve bir konu hakknda bilim adamlarnn ortakla a ortaya koyduklar modelin iinde paradigma kavram yatyordu. Kuhna gre Bir konuda zihinsel veya kavramsal modele sahip olmak demek o konuda bir paradigmaya sahip olmak demektir. Bilim adamlarnn hangi deneyleri nasl yapacaklarn, hangi sorunlar ncelikli kabul edeceklerini, hangi sorular soracaklarn belirleyen ey sahip olduklar paradigmalardr. Belirli bir paradigmaya sahip olmayan bir bilim adam olgular bir araya bile getiremez, nk paradigmann olmad yerde bilimin geli mesini sa layan tm olgular e it derecede nceliklidir. Bir olgu di erlerinin iinden seilmi ise bu paradigma sayesinde olur. (Sayfa: 67, 7072). Kuhn, bilimin geli mesinde anahtar terimin paradigma oldu unu ne srer. Ona gre Paradigma terimi bilimle i iedir: Ortak bir paradigmaya sahip olan bilim adamlar, teorileri artrken, zamanla daha do ru ve

kesin lmlere ula rken ve nihayet normal bilimin snrlarn geni letmek iin abalarken bu paradigmay kullanrlar. (Sayfa: 238-240). Bilim Kuhn, bilimin istikrarsz oldu unu ve kazanlm bilgilerin toplam olmad n iddia eder. Kuhna gre bilim sreklilik gstermez ve istikrar arzetmez, bilimsel sre zaman zaman gerekle en devrimlerle kesintiye u rar. Bu devrimleri bilim, temel kabullere ters d t iin, ba langta kabul etmek istemez ve bastrmaya al r. Ancak devrimler yle bir hal alr ki bilim bu devrimleri ve radikal de i imleri kabul etmek zorunda kalr. Daha nce radikal saylan devrimler normal bilim haline gelir ve bilim adamlar tarafndan ortakla a kabul gren bir olgu olur. (Sayfa:81-93). Kuhn, bilimin aklc olarak seilmi deneysel erevelere dayanan ilerici ve yava yava artan bir bilgi birikimidir eklinde zetlenebilecek geleneksel tanmn reddediyor, bilimin dogmatik bir inan sistemi oldu unu sylyordu. rnek olarak Ptolemy (Batlamyus) astronomisinde Gne , Dnya etrafnda dner veya flojistonlu kimyada yanma, maddenin ierisinde bulunan ve ` flojiston` ad verilen maddenin a a kmas sonucu gerekle ir eklindeki paradigmalarn, bugnk kabulleni lerle ters d mesine ra men, yzyllar boyunca bilim adamlar tarafndan savunuldu unu ortaya koyuyordu. Kuhna gre e er Ptolemy astronomisi veya flojistonlu kimya iin mit (hikye) diyeceksek, bu iki paradigma yerine Dnya, Gne sonucunda olu ur eklindeki etrafnda dner veya Yanma, maddenin oksijen gaz ile birle mesi u anda kabul grmekte olan paradigmalar da pekala ileride mit olarak

adlandrlabilir. Eskiden yzyllar boyunca kabul grm olan Ptolemy astronomisi veya flojistonlu kimya iin bilim diyeceksek, o halde bilimin, vaktiyle bugnk inanlarmzla ters d en ve hi ba da mayan inanlar ierdi ini kabul edece iz. Bu mantkla yola kld nda, hangi kabullenme yaplrsa yaplsn, bilimsel geli meyi bilgilerin birikim sreci olarak tanmlamak mmkn de ildir. (Sayfa: 58-66). Bilim Adam Kuhn, bilim adamlarnn objektif ve ba msz olarak d nemeyeceklerini, hatta onlarn bir paradigmaya sahip muhafazakrlar oldu unu, payla tklar paradigmann geerlili ini do rulamak iin sahip olduklar kendi bilgilerini problemin zmne uyguladklarn iddia ediyordu. Bilim adamlarnn gereklerin pe inde olmadklarn, sahip olduklar dnya gr (paradigma) erevesinde, bulmaca zmeye al an insanlar oldu unu sylyordu. Bilimsel Devrimlerin Yaps Kuhn bilimsel istikrarn zaman zaman gerekle en bilimsel devrimlerle bozuldu unu ngryor ve bilimsel devrimlerin yapsn u ekilde zetliyor: Bilimsel teoriler, do a olaylarn aklayabildi i srece bilime normal bilim denir. Do a olaylarn aklayan teorilerin btn bilim adamlarnn sahip oldu u

paradigmalar ekillendirir. Normal bilim srecinde bilimsel istikrar srerken, bilim adamlarn ara trma sonular yle bir noktaya getirebilir ki ara trma bulgular sahip olduklar paradigmalarla eli ir. Ba langta paradigmalar tehdit eden bu bulgular kabul edilmek istenmez ve grmezlikten gelinir. Bu a amaya kriz durumu denir. Ancak ara trma safhalar ilerledike ve e itlili i arttka elde edilen bulgularn kabul grmekte olan paradigma ile olan eli kisi artar ve bilimin inatl krlmak zorunda kalr. Bu kriz durumunu a mak iin bilim adamlar eski paradigmalarn yeni bir paradigma ile de i tirmek zorunda kalrlar. Bilimsel istikrar ve sreklilik bylece bozulmu olur. Periyodik olarak bilimsel devrimler bu a amalarla srp gider. Bir zamanlar bilimsel devrim olan yeni paradigma artk normal bilim haline gelmi tir. Bir sonraki yeni bir bilimsel devrime kadar bilim, istikrarn ve sreklili ini korur. Yeni kriz kt nda istikrar ve sreklilik tekrar kesintiye u rar. Bilim bu ekilde dngsel olarak geli ir. Normal bilimi devrim izler, sonra yine normal bilim, arkasndan devrim, ... bilimsel devrimlerin yaps budur. Bilimsel devrimlerin sonunda paradigmadaki bir de i im, bilimsel ara trmann temel kavramlarn de i tirir ve eski paradigmalarla hi ba da mayan yeni kant standartlarn, ara trma tekniklerinin ve teorilerin nn aar. (Sayfa: 62-66). Kuhnun Teori ve Model Tanmlar Kuhnun bilimsel kavramlara yapt katknn nemi zamanla daha iyi anla lmaktadr. Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yaps adl kitabnn ikinci basksnda orijinal kitabnda yapt kk de i ikliklerle birlikte, Postscript-1969 isimli yeni bir blme daha yer verdi. Bu yeni blmde, nceki kitabndaki fikirleri nedeni ile ortaya kan tart malara aklk getirdi ve paradigma kavram ile ne anlatmak istedi ini daha ayrntl olarak aklad. Kuhnun kitabnda bugn fen bilimleri e itiminde ve di er alanlarda kullanlan teori, model ve teori ile model arasndaki ili ki de, yine paradigma kavram gibi ilk kez olmasa bile, ak bir ekilde ortaya konuluyordu. Model ve teori kavramlarnn tanmlar paradigma teriminin tanmnda ve yorumunda yatyordu. Kuhna gre paradigma, incelenen bir bilimsel alanda zerinde al lan problemlerin toplam, benimsenen teoriler ve modeller, kullanlan deneysel yntemler ve elde edilen sonularn de erlendirilmesinde kullanlan sonulardan olu uyordu (Gilbert, Pietrocola, Zylbersztajn ve Franco, 2000). Kuhnun kitabnda paradigma kavramnn en az yirmi iki de i ik anlamda kullanlmasna ra men, kitabn ikinci basksnda buna aklk getirilip; bu kavramlar genelle tirilmi ve paradigma kavram, genel (grup ilkelerinin btnle mesi) ve snrl (numunelik=payla lan rnekler) olmak zere, iki anlama indirgenmi tir: a) Genel anlamda paradigma (grup ilkelerinin btnle mesi), bilim adamlar tarafndan payla lan inanlarn, de erlerin ve tekniklerin tm demekti. Kuhn daha ok sosyolojik anlam ta yan bu tanm daha iyi anlamak iin de disiplin matrisi kavramn neriyordu. b) Snrl anlamda ise paradigma (payla lan rnekler), problemlerin somut zm olan ve benzer problemlerin zmnde kullanlan ve disiplin matrisinin son bile eni olan, numunelik anlamnda idi. Kuhna gre felsef adan daha derin bir anlam ta yan bu numunelik, e itim ve fen bilimlerinde ok nemli bir bile endir.

Teori Kuhn teoriyi tanmlarken disiplin matrisi ifadesini neriyordu; bu ifade ile teori ve model arasnda bir ili ki kuruyordu: Kuhn disiplin matrisi ifadesini u ekilde aklyor: Bilim adamlarna sorulsa bir veya birden ok teoriyi ortakla a kabul ettiklerini sylerler, bu benim de kullanlmasn arzu etti im eklidir. Ancak bugn bilim felsefesinde bilim adamlarnn kulland ekliyle teori, yaps ve kapsam bakmndan, arzu etti imiz ekline gre ok daha snrl bir anlamda kullanlr. Bu farkl kullanmlar arasndaki kar kl nlemek iin disiplin matrisi tanmlanmaldr. (Sayfa:246, 247). Kuhn daha sonra teorik makro yapy aklamak iin nerdi i bu disiplin matrisinin drt elemandan olu tu unu belirtiyor: 1. Sembolik Genellemeler: Bilim adamlar tarafndan kabul edilen kanun ve tanmlara denir; sembol veya forml eklinde olabilece i gibi szel bir ifade eklinde de olabilir. rne in Etki tepkiye e ittir. veya ki cisim birbirlerini, ktlelerinin arpm ile do ru, aralarndaki uzakl n karesi ile ters orantl olarak ekerler. tanmlarnn yannda, f = ma, Q = I2.R veya I = V/Rden her biri sembolik genellemeye rnektir.

2. Modeller: Kuhn modeli, zellikle kitabnn ikinci basksnda bugnk tanmlara temel olacak ekilde olduka detayl ve aklayc bir ekilde tanmlam tr. Bilimsel al ma ve d nmenin temeli olan modellerin, teori olu turmann temel bile eni olarak, teori olu turma srecinin her a amasnda vazgeilmez bir ge oldu unu belirtmi tir. Disiplin matrisinin di er elemanlarn tanmladktan sonra model tanm a a da ayrntl olarak verilmi tir. 3. De erler: Farkl bilim dallar veya topluluklar arasnda, sembolik genellemelere ve modellere gre, ok daha geni apta payla lan de erlerin do a bilimcilerin tmnn bir topluluk ruhu kazanmasnda byk pay vardr. Bilimsel de erler arasnda en derin ve kk salm olan tahmine dayal olan de erlerdir. Bu tahminler do ru olmaldr ve nicel tahminler, nitel tahminlere gre, tercih edilmelidir. Bir bilim dal ierisinde do ruluk yarglar dnemden dneme ve bir bilim adamndan di erine tam olmasa bile ksmen sreklilik gsterir. Fakat basitlik, tutarllk ve inanlrlk gibi yarglar bireyden bireye o u kez byk farkllklar gsterebilir. rne in, Bohr iin eski kuantum teorisinden kaynaklanan problemler kendili inden hallolmas beklenen sradan bir zorluk gibiyken, ayn teori Einstein iin bilim yapmay imknsz klan ve tutarszlk saylan bir gedir. Ksaca, de erler bilim adamlarnca geni lde payla lyor olmasna ve de erlere derin bir ba llk sz konusu olmasna ra men de erler uygulanmalar srasnda bireylerin ki ili inden dolay farkllklar gsterebilir. 4. Numunelik (payla lan rnekler): Daha nce de belirtildi i gibi snrl anlamda paradigma kavram ile anlatlmak istenen bu gedir. rencilerin ba langta lisans derslerinden itibaren renmeleri gereken problemlerin somut zmlerine numunelik denir. Bu somut bulmaca zmlerine, bir de bilim adamlarnn

e itim sonras ara trmalarnda kar la tklar sreli yaynlarda yer alan ve onlara rnekler halinde i lerinin nasl yapld n reten teknik problem zmlerini de eklemek gerekir. rne in, fizikiler lisans dzeyinde ayn numunelikleri renerek i e ba larlar, bunlar e imli yzeyler, huni eklindeki sarka veya Kepler yrngesi gibi problemler olabilece i gibi; Vernier (uzunluk ve alar hassas bir ekilde lmeye yarayan ara), kalorimetre kab veya Wheatstone kprs gibi aralar eklinde de olabilir. Ancak, e itimleri ilerledike, payla tklar sembolik genellemeler giderek daha farkl numunelikler ile desteklenmeye ba lar. rne in hem kathal fizi i hem de teorik fizik alannda al an fizikilerin Schrdinger Dalga Denklemini kullanmalarna ra men, payla tklar ve her iki grupta da geerli olan, sadece denklemin en temel uygulamalardr. Model Kuhnun disiplin matrisi ierisinde modelin, hem ayr bir eleman olarak hem de numunelik eleman olmak zere, iki farkl kullanm tanmlanmaktadr: Modelin genel kullanm: Disiplin matrisinin ikinci eleman olan modellere, metafizik paradigma veya paradigmalarn metafizik ksmlar isimleri de verilmi tir. Ortak ilkeler dzeyindeki inanlar olan modeller, evrende gerekte ne oldu u konusunda veya onlarn temel zellikleri hakknda bilim adamlar tarafndan kabul grm olan metafiziksel kurallardr. rne in, Is, maddeyi olu turan paracklarn kinetik enerjisidir. veya Tm alglanabilir olaylar, bo lukta nitel olarak ntr durumdaki atomlardan veya alternatif olarak ktle ve kuvvetten ya da alanlardan kaynaklanr. ifadeleri modellere rnek olarak verilebilir. Kuhn bu model kapsamna ksmen bulu sal modellerin de dahil edilmesi gerekti ini savunmu tur. Bulu sal modeller ise analojilere benzemektedir, genellikle soyut olan bir olay veya kavram anlatmak iin daha iyi bilinen ba ka bir kavrama benzetmeye denir. rne in Elektrik devresi dzgn hidro-dinamik sistem gibi d nlebilir. veya Gaz moleklleri, rastgele hareket eden kk esnek bilardo topu gibi davranrlar. ifadeleri bulu sal modellerdir. Bulu sal modelden varlkbilimci modele kadar olan yelpazede yer alan modeller, neyin bir aklama neyin bir bulmaca zm olarak kabul edilece inin belirlenmesine de yardmc olur. Tersine, modeller, zmlenmemi bulmacalarn listesinin yaplmasnda ve her birinin neminin belirlenmesinde de bilim adamna yardmc olurlar. Ancak, bazen bilim toplulu u yeleri bulu sal modelleri bile payla mak zorunda kalmayabilirler; rne in, 19. yzyln ikinci yarsnda kimyaclar toplulu una ye olmak iin atomlarn varl na inanmak gibi bir art aranmyordu. Modelin disiplin matrisinin numunelik eleman anlamndaki kullanm: Bu anlamda kullanlan model, nce bilimi renme srecinde kullanlrken daha sonra ba msz bir bilim adam olarak bilimsel al ma ve ara trma yaparken kullanlr. Her iki durumda da, daha nceden kabul edilmi olan paradigma ierisinde zmler zerinde modellenen problem zme faaliyetlerini ierir. Bilim adamlar bulmacalar daha nceki bulmaca zmlerini model alarak zerler, stelik o u kez sembolik genellemelere ba vurma ihtiyac duymazlar. rne in, Galileo bir e ik dzlemden yuvarlanan topun, e im as ne olursa olsun, kar bir e ik dzleme trmand nda ayn yksekli e kadar kabildi ini gzlemlemi ve bu deneysel olay basit sarkalara uygulam tr. Daha sonra Huygens, fiziksel sarkalarn salnm merkezleri problemini zerken, bu sarkac ok sayda noktasal ktleye sahip basit sarkalarn toplam eklinde farz ederek, Galileo tarafndan ortaya konulmu

olan numuneliki kullanm tr. Sonuta Huygens, basit sarkata oldu u gibi, fiziksel sarkacn a rlk merkezinin d meye ba lad yksekli e kadar kabildi i sonucuna varm tr. Daha sonra, Galileo ve Huygens tarafndan ortaya konulan numunelikler Daniel Bernoulli tarafndan ak kanlara uygulanarak ak hz tanmlanm tr. Bu olayda da kullanlan somut problem zm olan ve yeni problemlerin zmne uygulanabilen numunelik sadece szlerle ifade edilmi olsa idi etkisiz olurdu: Bir numunelik, fizik alannda e itim yapm olan bir renci ve bu olaylarn varl ndan dahi haberi olmayan ba ka birine szel olarak anlatlm olsa idi ayn etkiyi sa lamayaca akt. O hlde szcklerle beraber kullanmda nasl i lediklerini gsteren somut rneklerin de verilmesi gerekir. Do a ve szckler birlikte renilir. Bilim yapmak iin baz kurallar, edinerek de il, bilim yaparak, ya ayarak, renilir. Teori Model li kisi Teori ile model arasndaki ili kiyi disiplin matrisi ba lamnda tanmlayan Kuhn, modellerin, bilim adamlar tarafndan teori olu tururken kullanldklarn ve teorinin temel bile eni oldu unu vurgulamaktadr. Kuhna gre, bir model paradigmay olu turan nemli bir bile endir ve bir paradigmaya sahip olmak demek bir modele sahip olmak demektir. Modellerin makro-teorileri olu turan temel bir bile en oldu unu ortaya koyan Kuhn, bu modellerin bir paradigma ierisinde zerinde al lan olaylarn yaps hakknda bilim adamlarna ipular verdi ini ve zerinde al lan olaylardan hangisinin akla daha yatkn ve daha nemli oldu unu gsterdi ini vurgulam tr. Kuhnun zellikle Bilimsel Devrimlerin Yaps kitabnn ikinci basksnda ayrntl olarak ortaya koydu u teori, model tanmlar ve aralarndaki ili ki fen bilimleri e itimi iin, mekanikteki Newton kanunlar gibi, bir temel olu turmann (Hestenes, 1987) yan sra fen bilimleri e itimi alannda di er birok kavramn tanm iin de bir ba lang olu turmu tur (Franco, Krapas ve Alves, 1999). Bilimsel Devrimlerin Yaps al masnn Yanklar Kuhnun kitab yaymlandktan sonra en byk tepkiyi bilim adamlarndan, bilim felsefecilerinden ve bilim tarihilerinden alm tr. Sosyologlar, kendileri iin yeni bir alan amasndan tr, Kuhn felsefesine sk skya sarlm lardr. Ba langta Kuhnu ele tiren bilim felsefecileri, 1990l yllarda bilim adamlar ile girdikleri sava ta Kuhnun gr lerini bir silah olarak kullanacaklard. Kendilerini sahip olduklar dnya gr d na kamayan ve bu dar inan erevesinde bulmaca zmeye al an insanlar olarak niteleyen Kuhna en byk tepkiyi bilim adamlar gstermi lerdir. nk, bilim adamlar kendilerinin kahramanca ve ki isel kar beklemeksizin gere i arayan ve gerekli i sorgulayan ki iler olarak bilinmesini istiyorlard. Ayrca Kuhn, bilimi istikrar ve sreklilikten yoksun, akl d sapmalarla kesilen basit bir etkinlikmi gibi tanmlyordu. Bilim tarihilerinden bir ksm Whig tarz tarih yorumunu benimsiyordu: Bu yakla m benimseyenler tarih zgrl n zaman ierisinde artarak gnmzde maksimum seviyeye ula t n ve gelecekte de artmaya

devam edece ini savunuyor, tarihi geriye do ru okuyarak imdiyi gemi teki kazanmlarn toplam olarak aklyordu. Kuhnun da takip etmekte oldu u bilim tarihilerinden Alexandre Koyre (2002), Whig tarz tarih yorumunu bilim tarihine uyarlayanlarn ba nda geliyordu. Kuhnun bilim tanm bu yakla ma bir tepkidir. Bu nedenle bilim tarihileri ve felsefecileri Kuhnun al masn rahatsz edici bulmu lar ve zgnlkten yoksun, yzeysel ve kar k bir al ma olarak nitelendirmi lerdir. Sosyoloji bu al may hemen benimsedi. Sosyologlar Kuhnun savundu u tezleri, fizik bilimi gibi bir bilim hline getirmek iin bir frsat olarak grdler. Bu al ma sosyologlar iin bilim sosyolojisi isimli yeni bir alann almasna neden olacakt. Kuhnun yeni bilim tanm olan normal bilimi kullanan sosyolojinin hzla ykselen bir disiplin hline geldi ini gren antropologlar da kendi paradigmalarn olu turarak yeni bir alana yneldiler; sosyologlarla birlikte bilimsel olgularn henz tam olarak ke fedilmedi i ve her olgunun sosyolojik temele sahip oldu u sylemlerini geli tirdiler. Antropolojinin yan sra iktisat ve siyasal bilimler de kendi alanlarnda geli tirdikleri paradigmalar kullanmaya ba ladlar. Bu al maya kadar bilimsel ilerleme ve ara trmann do asn ara tran bilim felsefecileri de Kuhnu kendileri iin bir tehdit unsuru olarak grdler. nk Kuhncu gr kendi ekilci ve idealize edilmi yntemleri yannda son derece basit kalyordu. Bilim ideolojisinde yeni bir a amay ortaya olan Kuhnu ele tirmek ve ona kar tepkileri rgtlemek iin bilim felsefecileri ve bilim tarihileri zellikle de Popper ve grubu byk bir kolokyum (konferans serisi) dzenlediler ve Kuhnun bilim tanmn a r bir dille ele tirerek, onu uygarl n d man olarak ilan ettiler. 1965 ylnda yaplan bu uluslar aras kolokyuma Britanya Bilim Felsefesi Derne i, London School of Economics ile ok sayda uluslar aras bilim tarihi ve felsefe birli i kurulu u da katld. Popper grubunda iki nl bilim felsefecisi de vard: Imre Lakatos ve Paul Feyerabend. Lakatos, Nazi kar t olarak bilinen bir Macard. 1956 syannda Macaristandan kaarak Londraya yerle mi ve Popper grubuna dahil olmu tu. Poppern idealizmi ile Kuhnun bilim adam tanmn birle tirerek ilerleme felsefesi zerinde al t. Feyerabend ise Avustralyal bir felsefecidir. Bilim adamlarnn bilimsel yntem ve ilkeleri i nediklerini iddia etti ve zellikle de Galileoyu a r bir dille ele tirdi. Kitabn kt ilk yllarda byk tepki eken Kuhnun al malar 1965li yllardan gnmze kadar sregelen, zellikle de 1996 ylndaki Alan Sokal Olay ile patlak veren, bilim sava larnda bilim ele tirmenlerinin ilham kayna durumuna gelmi tir. Sosyal bilimciler Kuhnun temel tanmlarn kullanarak kendilerini gerek bir bilim adam olarak yeniden kurabileceklerini d ndler (Sardar, 2002). al mas ba langta bilim adamlarnn tepkisini eken Kuhn bir taraftan, bilimi ve bilim adam kavramlarn radikal olarak yeniden tanmlam ve ele tirmi olmasna ra men, di er yandan bilimin kamuya dnk olumlu imajnn korunmas taraftar idi. Bilimin kendi i sorunlar ne olursa olsun, toplum, bilimi iyi ve do ru olarak alglamay srdrmeliydi; aksi hlde toplumun bilime olan inancn kaybetmesi uygarl n sonunu hazrlayabilirdi. Ancak, Kuhnun al masn frsat bilen bilim ele tirmenleri bilim sava larnda bunu inanlmaz bir silah olarak kullanabileceklerini fark ettiler ve o kadar ileriye gittiler ki sonunda Kuhn, bilimin toplum zerindeki imajnn zedelendi ini d nerek Ben Kuhncu De ilim! aklamasn yapmak zorunda kald.

Kuhnun al malar fen bilimleri e itimindeki teori ve model tanmlarnda yine temel bir al ma olmu tur (Andersen, 2002). Ba langta Kuhnu sert bir dille ele tiren ve kendileri iin tehdit unsuru olarak gren bilim felsefecileri 1970li yllarda artk bu al may benimsemekle kalmadlar, devrimci bir al ma olarak nitelendirdiler. Bu al ma bilim felsefesinin yntemlerinin ve al ma alanlarnn yeniden gzden geirilmesi sonucunu do urdu. Bilim Sava lar Su Yzne kyor Olduka genel bir snflandrma yapmak gerekirse bilim sava larnn taraflar bilim adamlar ile kendilerini ele tiren postmodernist kurmaclar (Kltrel al malar Yakla mclar)dan olu maktadr. 1990l yllara gelindi inde bilim sava lar artk iyice su yzne kmaya ba lam t. Bu sava taki taraflar: Bilim adamlar cephesi: Bilim adamlar, kendilerini ele tiren ve bilim ve teknoloji zerine al an sosyolog, tarihi, filozof ve feministleri bilime kar ak bir tehdit olarak gryorlard. Bilimi ele tirenleri arlatan olarak niteliyorlard. Postmodernist kurmaclar cephesi: Bu gr savunanlar, bilim savunucularn kendilerine kar abartlm bir yaygarac tepki gstererek, bilimi yeni bir din hline getirmeye al makla suluyorlard. Kurmaclar, bilim varsaymlarnn cinsiyetilik koktu unu, bilimsel al malarn temelinde kapitalizmin yatt n, bilim ve teknolojinin toplum ve evre zerinde ykc etkileri oldu unu iddia ediyorlard. 1990l yllarda bilim sava lar cephesinde geli en baz olaylar ksaca gzden geirelim: an E risi: IQ Farklarnn Nedenleri Genetik mi? Richard Herrnstein ve Charles Murray (1994)in yaymladklar The Bell Curve: Intelligence and Class Structure in American Life (an E risi:Amerikan Hayatndaki Zeka ve Snfsal Yap) isimli al malar bilim adamlar ile bilim kurmaclar arasnda sregelen tart malar yeniden alevlendirdi. Kitabn yazarlarndan Richard Herrnstein Harvard niversitesi, psikoloji krssnde 36 yl profesr olarak, Charles Murray ise MIT, siyaset bilimi alannda doktora yaptktan sonra Washington DCde muhafazakr bir ara trma grubu olan Amerika Enterprise Institutede al m t. Yazarlar 1979 ylnda ba latlan National Longitudinal Survey of Youth-NLYS (Ulusal Genlik Ara trmas) isimli al ma verilerini kullandlar. Bu al ma 1979 ylnda 14 ile 21 ya arasnda bulunan ve rneklem grubu olarak seilen 12686 genci kapsamaktadr. Bu rneklem grubundaki genlerle, her yl gr lerek, bu genler teste tabi tutulmakta ve elde edilen veriler Amerikada e itli amalarla kullanlmaktadr. Kitap 1979-1990 yllar arasnda toplanan veriler kullanlarak yaplan istatistiksel hesaplar, bunlara ait grafik ve yorumlar iermekte idi. The Bell Curve, rk ve snf farkllklarnn sebebinin genetik faktrlerden kaynakland n iddia ediyordu. Yazarlar SED (Sosyo-Ekonomik Durum) ile IQ de erlerinin, ailelerin ekonomik durumlar ve evlenme, bo anma, sululuk gibi sosyal davran larla olan ili kisini ara trarak, bu davran larla ve di er sosyal durum ile verilerden elde edilen IQ de erleri arasnda yakndan ili ki oldu unu ancak SED de erleri ile bir ili kinin olmad n iddia ettiler. Kitapta yazarlar beyaz rkn siyah rktan daha zeki oldu u sonucuna ula tklarn, bunu belirleyenin ise genetik faktrler oldu unu, siyah rk ile beyaz rkn IQ imdi,

de erleri arasnda 15 puanlk bir farkn bulundu unu ve bu farkn da zamanla artmakta oldu unu iddia ettiler. Yazarlar siyah ve beyaz rk arasndaki IQ fark zerine nceden yaplm olan 156 farkl al may taram lard; bu al malarda bulunan farklar 0 ile 30 puan arasnda de i mekteydi. Yazarlarn bu al masnn sonular bir grafik zerine aktarld nda grlmekteydi ki, nceki al malarda bulunan farklarn o u 15 civarnda idi (yani kendi sonular ile uyumlu idi) ve bu IQ fark de eri, 15ten 0 ve 30a do ru gidildika azalmakta ksaca bir an e risi izmekteydi. Yazarlarn sosyal davran lar IQ gibi kat bir lek ile aklamalar postmodernist sylemlerin ykselmesine ve bilim kurmaclarn ele tiri dozunu iyice artrmasna neden oldu. Bu al ma, bilimsel temelden yoksun, rklar arasnda ayrmcl a neden olmakla ve al mada kullanlan yntemler ve de erlendirmeler do ru olmaktan uzak ve arptlm olmakla suland. Kurmaclar bu al mada yazarlarn verileri arptarak yorumladklarn siyah ve beyaz rktan olan insanlar arasndaki IQ farknn, 15 puan de il, 10 puan oldu unu ve giderek bu farkn almad n, aksine kapand n ve son on yl ierisinde bu farkn 2,5 puan azald n savundular ve kitap yazarlarn politik davranmakla suladlar. IQ de erleri arasndaki farkn zamanla kapanmasnn, bu farkn ara trmaya konu olan ailelerin sosyal durumlarndan ve evre faktrlerinden kaynakland nn kant oldu u ve genetik olamayaca tezini savundular. Bu tart ma 1996 ylnda Social Text dergisinde Bilim Sava lar zel saysnn hazrlanmasnda etkili olmu tur. Kurmaclara Kar Ele tiri Dozu Artyor Bir biyolog olan Paul Gross ile matematiki Norman Levittin (1994) birlikte yaymladklar Higher Superstition: The Academic Left and Its Quarrels with Science (Byk Hurafe: Akademik Sol ve Bilimle Kavgas) adl kitaplar, bilimi ele tirenler, sosyal bilimciler ve feministli i savunanlar iin sanki barda ta ran son damla olmu tu. Bu kitap, Amerikada akademik evreye hkim olan bilim ele tirmenlerini bilime kar d manlkla suluyordu. Bu kitapta, sosyologlar, felsefeciler, feminist kuramclar ve siyas kimli e brnm akademisyenlerin bilimin objektifli ini sorgulayarak, bilimi toplum nnde kk d rmeye al tklar tezi savunuluyordu. New Yorkta New York Academy of Sciences (New York Bilimler Akademisi), 1995 ylnda The Flight from Science and Reason (Bilimden ve Akldan Ka ) isimli bir konferans dzenledi. Konferans tutanaklar Paul Gross, Norman Levitt ve Martin Lewis (1996)in editrl nde yaymland. Bu konferansta sosyal bilim kuramclar a r bir dille ele tirilmekle kalmad; feminist kuram l do mu ocuk, kltrel al malar kuram samalk ve bilimi ele tirenler ise arlatan olarak nitelendirildi. Alan Sokal Olay ok sayda ele tiriye maruz kalan cephe olan bilim kuramclar, kendilerini ele tirenlere iyi bir ders vermek iin Social Text dergisinde Bilim Sava lar isimli zel bir say karmaya karar verdiler; sava iyice iddetleniyordu (Sardar, 2000; 2001).

Bilim kuramclar, kar cephedekileri bilimi savunmak adna kendilerini a larna d rmeye ynelik al ma iinde olduklar fikrinde birle tiler ve bunlara cevap vermek iin Kuzey Amerikada belki de en nemli dergilerden biri olan ve kltrel al malar yakla mn savunan, Social Textte Science Wars (Bilim Sava lar) isimli zel bir say karmaya karar verdiler. Bu dergi Rutgers niversitesi a da Kltrn Ele tirel Analizi Merkezi tarafndan hazrlanyor, Duke University Press tarafndan baslyor ve dnyada ele tirel bilim hareketlerini destekleyen en nemli yaynlardan biri olarak kabul ediliyordu. Bilim Sava lar isimli zel sayy hazrlama misyonu ise bu derginin editrlerine verildi. Editrler, bilimi savunanlarn kendilerine ynelttikleri ele tirilere kar lk vermek iin, birok bilim ele tirmeninin yan sra, kuramc akademisyenlerin nclerinden zellikle ki iye, kacak zel say iin, bir bakma makale sipari i verdiler: Sosyal bilim kuramnn kurucusu saylan Steve Fuller, feminist kuramn duayeni saylan Sandra Harding ve Britanyada radikal bilim hareketinin nde gelenlerinden Hillary Rose. Bilim ele tirmenleri cephesinde bilim savunucularna iyi bir ders vermek iin yo un bir al ma yrtlrken, Social Text dergisi editrlerinin nne 28 Kasm 1994 tarihinde Alan D. Sokal (New York niversitesi, fizik blmnde profesr) imzal yeni bir makale geldi. Dergi editrlerinden Bruce Robbins ve Andrew Ross makaleyi incelediler. Kaynakada postmodernizmin savunucularndan Jacques Derrida, Jacques Lacan ve Jean-Franoisin makalelerine atfta bulunulmu tu; bu, makalenin olumlu bir puan kazanmasna neden oldu. Ayrca, kaynakada editrlerden Andrew Rossun iki, Stanley Aronowitzin ise alt makalesine dalkavuka gndermelerde bulunuluyordu; bu da makalenin editrlerin sempatisini kazanmasna yardmc oldu. Yine makalede toplam 109 farkl makaleye atf yaplm ve bu atflar toplam 35 sayfadan olu an makalenin sonunda 10 sayfadan fazla yer tutarak, bu da makaleye szm ona bilimsel bir a rlk kazandrm t. Editrler, postmodern bilimi savunuyor gibi grnen makaleyi, yaplan kk de i ikliklerden sonra, 13 Mays 1995 gn dergide yaymlanmak zere kabul ettiler. Transgressing the Boundaries: Towards a Transformative Hermeneutics of Quantum Gravity (Snrlarn A m: Kuantum Yerekiminin Dn trc Bir Tanmna Do ru) ismini ta yan makale Social Textin Bahar/Yaz-1996 saysnda yaymland (Sokal, 1996). te yandan, ayn yl akademik hmanistlerin dergisi olarak bilinen Lingua Francann Mays saysnda yine Alan D. Sokaln ba ka bir yazs daha yaymland. A Physicist Experiments with Cultural Studies (Bir Fiziki Kltrel al malar Snyor) isimli yaz aslnda bir itiraf metni idi ve bir skandal haber veriyordu. tiraf yazsnda Sokal, bilim ele tirmenlerinin szcs durumunda oldu unu belirtti i Social Text dergisinde yaymlanan makalesinin bilimsel olarak yalan-yanl bilgilerle ve bilimsel samalklarla dolu oldu unu, kaynakada bulunan atflarn o unun makale ile ilgisinin bulunmad n, makalesinin sadece derginin savundu u siyas fikirleri destekliyor gibi grnd ve editrlerin al malarn referans verdi i iin, bilimsel ieri ine baklmadan siyas ve d nce yaplarna uygun oldu u iin, editrler tarafndan kabul edilerek yaymland n sylyordu. Bu skandal, akademik dergi ve evrelerin yan sra New York Times, International Herald Tribune ve Le Monde ba ta olmak zere dnyann sayl gazetelerinin man etlerinde de yer ald. Tarihe Alan Sokal Olay olarak geen bu olay, bilim adamlar ile bilim ele tirmenleri arasnda sregelen sava n son raundu olmu ve bu

sava n kamuoyu nnde iyice belirginle mesine neden olmu tu. Alan Sokal, Lingua Franca dergisinde yaymlanan itiraf yazsnda Social Textte byle bir makale yazmasnn gerekelerini de aklam t. Alan Sokal, Amerikadaki belirli akademik evrelerde entelektel tann standardnn d t n ve bundan yllarca zarar grd n belirtiyordu. Entelektel standartlarn geerlili ini test etmek iin olduka basit bir deney yapmaya karar verdi ini sylyordu. Sokal, kendi asndan Kltrel al malar konusunda Kuzey Amerikada lider konumdaki bir dergi (Social Text), bilimsel olarak anlamsz ve sama sapan bilgilerin serpi tirildi i ancak iyi hazrlanm grnts verilen ve editrlerin siyas n yarglarn yanstan bir makaleyi yaymlar m? sorusunun cevabn aram t ve bu sorunun cevab ise ona gre Maalesef evet idi. Alan Sokal, kltrel al malar kuramn savunan dergi editrlerini suluyordu; bu makaleyi, herhangi bir uzman fiziki veya matematiki (hatta lisans mezunu bir renci bile) incelemi olsa onun bir parodi oldu unun farkna varabilece ini, ancak dergi editrlerinin kuantum fizi i gibi spesifik bir konuda yazlan bir makaleyi bu alanda bilgi sahibi olan hibir kimseye dan ma gere i hissetmeden, sadece kendi savunduklar gr e uygun grnd iin, yaymlayabildikleri sonucuna ula t n ifade ediyordu. Daha sonra Alan Sokal bu makaleyi kaleme alma nedenlerini, Trke evirisi de yaplan kitapta anlatt (Sokal ve Bricmont, 1998; 2002). Alan Sokaln makalesine bilerek koydu u ve samalk olarak niteledi i eli kilerden bazlar: Birbirine zt olan genel grelilik ve kuantum mekani i teorilerinin birle tirilmesi postmodern bir bilim yaratr. Einstein sabiti aslnda bir sabit de ildir, aksine de i ken bir kavramdr ve hatta oyun kavramdr. Einstein alan denklemi olarak bilinen Gv = 8 GTv ifadesindeki Euclid sabiti (p) ve Newton sabiti (G) olarak d nlen sabitleri aslnda sabit ve evrensel de ildir ve bunlarn de erleri gzlemcinin konumuna gre de i ir. Makalede yer alan referanslarn biro u makalenin ieri i ile alakas olmadan verilmi ti. Editrlerin al malar zellikle referans verilerek editrlerin sempatisinin kazanlmas amalanm ve dalkavukluk yaplm t. Kaynakada kullanlan referanslarn o u editrlerle ayn dnya gr ne mensup ki ilerden seilmi ve makalenin postmodern kuram savunuyormu gibi alglanmas sa lanm tr. Bir fiziki olan Alan Sokal, kendisi gibi lisansn yine fizikte yapm ve daha sonra bilim tarihi ve e itim alannda kariyerini srdrm olan Thomas Kuhnun 1962 ylnda yaymlad Bilimsel Devrimlerin Yaps adl eserini kendilerine rehber edinerek kk salan ve postmodern bir hareket olan, kltrel yakla m kuram savunucularna kar bir bakma rvan alm oluyordu. Alan Sokal, postmodernistlerin bilime ve bilim adamlarna zarar verdi ini d np, kurmaclarn ba nazlklarn ve matematik cehaletlerini ortaya koymak iin kendi kendine bir pln yapm ve bunu uygulamaya koymu tu. Alan Sokaln 1996 yl Mays aynda yaymlanan makalesinin ardndan, yakla k bir ay sonra, 17 Haziran 1996 tarihinde Thomas Kuhn yakaland kanser hastal na yenilerek hayata gzlerini kapatm tr. Alan Sokal, Fransz postmodernistlere ynelik yapt ele tirileri daha sonra ba ka bir kitapta toplam tr (Sokal ve Bricmont, 1999).

Bu Sava ta Hangi Cephe Hakl? imdi, hangi cepheye hak verilmesi gerekti i sorusunu yantlamann zorlu u ortadadr. Anca bilim savunucularnn endi elerini payla mamak elde de il. Bunu, ortaya koymak asndan somut bir rnek vermek istiyorum. Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps isimli orijinali ngilizce olan kitabn, hem savundu u fikirlerin felsef a rl hem de savunulan fikirlerin soyutlu u nedeni ile, Trkeye evirmenin zor olaca aktr. Tm zorluklar g sleyerek dilimize yaplan eviri, 1982 ylnda ilk basksn, 2000 ylnda ise be inci basksn yapm tr. Bilim felsefesi, bilim sosyolojisi, bilim tarihi ve fen bilimleri e itimi asndan ok de erli ve temel bir eser olan kitab, bu zorluklarna kar n anla lr bir ekilde dilimize kazandran evirmen ve yayn evine zellikle te ekkr etmek gerekir. Kuhn, lisansn fizik dalnda yapm oldu u iin, savundu u fikirleri ortaya koyarken kitabnda genellikle fizik alanndan rneklere yer vermi tir. Ancak yle anla lyor ki, alannda ok yetkin oldu u hemen grlen evirmen fizik ile ilgili kavramlar evirirken uzman bir ki iye dan ma ihtiyac duymam , yaynevi de 1982 ylndan beri kitabn be inci basksn yapm olmasna ra men byle bir gereksinim iine girmemi tir. O hlde, Alan Sokal Olaynn ortaya kmasna neden olan bir durum, ne rastlantdr ki, bilim sava larnda yer alan taraflar iin olduka nemli bir al ma ve klsik bir eser olan kitabn Trkeye evrilmesinde ortaya kmaktadr. Hatrlarsak Alan Sokal yle diyordu: Kuantum fizi i gibi uzmanlk gerektiren bir alanda yazlm olan makaleyi, Social Text dergisinin editrleri uzman birinin gr n alma gere i bile hissetmeden yaymlayabiliyor. Oysa makaledeki eli kileri uzman olmasna dahi gerek olmayan, lisans dzeyinde, temel fizik dersi alan bir renci dahi fark edebilirdi. Kald ki Kuhnun dilimize evirisi yaplan bu eseri, sradan bir kaynak da de il, tam bir klsiktir. Her yl yzlerce makale bu al maya atf yapmakla kalmyor, bu kitapta yer alan gr leri savunan ve ele tiren onlarca kitap yazlyor; bu kitap bilim tarihi, felsefe ve sosyal bilim alanlarnda ders kitab olarak okutuluyor. Bu nedenle, Alan Sokaln kaygsnn ksmen de olsa hl geerli oldu unu ortaya koymak iin, sz konusu evirinin yalnzca bir sayfasnda (Kuhn, 200; Sayfa 247) saptad m bilimsel hatalardan ve yazm hatalarndan yine yalnzca bazlarna de inmek istiyorum: a) Bunlar disipliner matriksin biimsel veya hemen bir biime dklebilir eleridir. Burada, ngilizce kitapta yer alan disiciplinary matrix ifadesindeki matrix terimi, matriks olarak evrilmi tir. Oysa bu ibare, lise dzeyindeki matematik kitaplarnda dahi matris olarak gemektedir. Orijinleri ayn olmasna ra men, dilimize yerle mi kullanm dururken, ngilizceden zorlanarak evrilmi imaj veren bu kelimeyi kullanmak anlamszdr. b) f=ma (g=kitle x ivme) Burada mekani in me hur temel ilkesi veya Newtonun ikinci kanunu olan ` ktleli bir cisme ` m` F` net kuvveti uygulanrsa o cisme ` ivmesi kazandrr. ifadesi ile zetlenebilecek kuraln formle edilmi hli a` vardr. Bu ksa alntda o kadar ok bilimsel hata yaplm tr ki, bunu ortaokul rencisine dahi gsterseniz en az birka hata bulabilir. Aslnda burada do ru olan tek bir e le tirme varken di erlerinin tamam sorunludur. yle ki: Bir forml f=ma gibi dz bir metinmi gibi verilmemeli, bu, f = m.a eklinde verilmelidir. Kald ki m ve a byklkleri arasnda arpmn oldu unu gsteren . veya x i aretine de yer verilmemi tir. Fizik ile hi

tan mam birinin e itli in sa tarafn do rudan ma eklinde okumas ve anlamlandrmaya al mas i ten bile de ildir. (g=kitle x ivme) ifadesinde yine hatal kullanm vardr. Kitabn orijinalinde yer almamasna ra men, bu parantez ile bir nce tart t mz formle aklk getirilmeye al lm , ancak ka yaparken deta gz karlm tr. Formlde m ve a arasnda . veya x i areti bulunmamasna ra men parantez ierisindeki aklamada x i aretine yer verilmi tir. Forml ve parantez ierisindeki aklamalar kar la tran bir okuyucu f, g, m, kitle ve a, ivme e le tirmesini yapacaktr. Ancak maalesef fizik terimleri onlarn szlk anlamna baklarak yorumlanamaz. Yani: fizik biliminde f simgesi g yerine kullanlmaz, kuvvet yerine kullanlr. G ve Kuvvet farkl eylerdir. Birim zamanda yaplan i olan Gn birimi Watttr, Kuvvetin birimi ise Newtondur. Hi fizik dersi almam insanlarmz bile gl, kuvvetli adam nitelemesini kullanarak bunlarn farkl kavramlar oldu unu ortaya koymaktadr. Yine ayn aklamadan m, kitle e le tirmesi yaplm tr. Burada m, ktle kavramn temsil etmektedir. Burada bask hatas oldu u da d nlebilir ancak kitabn devam eden sayfalarnda da kitle ifadesi srarla kullanlm tr ve bu, yanl alglamalar olu turacak bir hatadr. nsann iinden bu kk aklama parantezinde deta iyi ki a simgesi ivme yerine do ru olarak kullanlm ! demek geliyor. c) I=V/R (akm hz oran=elektrik yk birimindeki enerji-voltaj/rezistans) Mekanikte nasl ki Newton Kanunlar temel ise, bu forml de elektrik devresi iin ayn lde temel olan ve Ohm Kanunu olarak bilinen, Bir elektrik devresine uygulanan potansiyel farknn (gerilimin), devreden geen akma oran sabittir. ifadesinin gsteriminden ibarettir. Forml takiben, yine kitabn orijinalinde olmamasna ra men, simgelerin temsil etti i kavramlar parantez ierisinde aklanm tr. Bu forml-aklama ikilisini inceleyen bir okuyucu do al olarak, I, akm hz oran, V, elektrik yk birimindeki enerji-voltaj ve R, rezistans e le tirmesini yapacaktr. Bu aklamada I, akm hz oran olarak kullanlm tr; ancak, I iin hibir fizik kitabnda akm hz oran kullanlmas mmkn de ildir. I, elektrik devresinde birim zamanda geen yk miktar olan akmdr. Burada sadece I, akm e le tirmesi yaplmas gerekirken akm yerine akm hz oran gibi ilgisiz bir aklama yaplm tr. Bu iki kavram yine birim analizi yaparak kar la trmak gerekirse; akm birimi Amper (Coulomb/saniye) olan bir byklkken, tanmndan akm hz ifadesinin birimi Amper/saniye olabilirken akm hz oran kavram bir orant oldu undan birimsiz bir byklk gibi alglanmaktadr. Ayn ekilde V, elektrik yk birimindeki enerji-voltaj e le tirmesi de hatalar iermektedir. Sadece V, voltaj e le tirmesi yaplm olsa do ru olacakken, fazladan elektrik yk birimindeki enerji gibi yine fizikte hi kar l olmayan bir ifade kullanlm tr. Drt kelimeden olu an bu son ifade anlamszdr; kelimeleri tek tek dikkate alarak sonuca gitmeye al alm: Elektrik, fizikte bir bykl gstermez. Akm, yk, gerilim, kuvvet birer byklktr; ancak elektrik diye bir byklk yoktur. Mekanik nasl ki bir byklk olmayp kuvvet, ktle, ivme, hz, ... gibi byklkler arasndaki ili kiyi inceleyen bir snflandrma ise, elektrik de akm, kuvvet, yk, enerji gibi byklkler arasndaki ili kiyi inceleyen bir snflandrma addr. Elektrik yk birimi Coulombdur, akm birimi Amperdir; Enerji birimi Jouledr. Elektrik yk birimindeki enerji ifadesinin anlamszl kadar yk birimindeki enerji ifadesi de anlamszdr, nk yk birimi Coulombdur ve birimde enerjiden bahsedilemez. Bu hatay grmezlikten gelsek dahi V=Voltaj=Enerji gibi yine olduka sakncal bir sonu kar; yle ki: Voltaj=Gerilim=Potansiyel Fark kavramlarnn birimi Volt (Joule/Coulomb)tur. Oysa, enerjinin birimi Jouledr. Sonu olarak, bu aklama, birim yk ba na d en

enerji olarak evrilmi olsa do ru olarak kabul edilebilirdi. Ayn e itlikteki R, rezistans e le tirmesi ise do ru olmasna ra men, Matriks/matris tart mamzda oldu u gibi, Trke ders kitaplarnda rezistans yerine diren gibi olduka anlaml ve yerle ik bir kelime varken ngilizceden uyarlanm hlini kullanmak anlamszdr. Burada rnek olarak verilen tart mann kitabn tamamna geni letilmesi amacmzn d nda ve gereksizdir; bu rneklerin Sokaln bilim ele tirmenlerine kar duydu u phecili i ortaya koymas asndan yeterli ve arpc oldu unu d nyorum. Kald ki, ayn sayfann, son paragrafnda verilen Joule-Lens Yasas ba ta olmak zere, de i ik yerlerindeki fiziksel ve matematiksel ifadelerle terimler iin benzer ele tirileri getirmek mmkndr. imdi, benzer hatalar ba ka yayn evi ve yazarlarn evirdi i kitaplarda da bulunabilir. Bu rne in seilmi olmasnn nedeni sz konusu kitabn bu makalenin ana fikrini olu turuyor olmasdr. yle ise, buradaki ama, anlay a gsterilen tepkidir ve verilmek istenen ana fikir , uzmanna braklmaldr. temasdr. Alan Sokal, yaknmasnda hakldr, ancak kulland yntemin do ru oldu unu savunmak kesinlikle olanakszdr. Kald ki, ele tirel bir gzle incelendi inde, yaymlanncaya kadar e itli dzeltilme a amalardan gemesine kar n u anda okumakta oldu unuz bu makalede de bask ve yazm hatalar mutlaka bulunacaktr, ancak al malarn olabildi ince bilimsel hatalardan arndrlm olmas gerekmektedir. Hangi cephenin hakl oldu una gelince (ki hibir sava ta tmyle hakl olan veya haksz olan taraf yoktur), Alan Sokaln kaygsn ksmen ta yor olmama kar n, tepkisine ve yntemine kesinlikle katlmyorum. te yandan, Thomas Kuhnun d ncesini ortaya koyma yntemine, kendisini ele tirenlere kar tepki gsterme biimine tamamen katlyorken, bilim ve bilim adam kavramlar ile bilimsel devrimlerin yaps tanmlamasnn her alanda ve her rnekte geerli olmad , sosyal yn a r basan bilimsel olaylar ve bilim tarihi alanlarnda daha ok kabul grece i d ncesindeyim. Ancak, kitabnn da, paradigma, model ve teori ba ta olmak zere bilime kazandrd birok kavram ortaya koymu olmas nedeni ile, son yzylda bu alanda yazlm ender kitaplardan biri oldu unu da kabul etmek gerekti ine inanmaktaym. Son olarak, bilim sava lar taraflarnn ortaya koydu u/koyaca tart malarn, bilimin neli ini aklama abalarna katkda bulunabilece i kansndaym. Sonu Bilimi kurmaclara kar savunanlar bilimi bir din gibi grm ler, bilime kar yaplan ele tirilere kar a r ve dozunu a an kar ele tirilerde bulunmu lardr. Buna kar n kltrel al malar kuramn savunan bilim ele tirmenleri de bilimi deta haksz ve kt gstermek iin bir aba iine girmi lerdir. Bunlar hi phesiz iki u tavrdr. 1900l yllarda Ernst Machn samim ele tirisi ile ba layan bilim sava lar, 1962 ylnda Thomas Kuhnun Bilimsel Devrimlerin Yaps adl kitabn yaymlamas ile kk salmaya ba lam , 1990-95 yllar arasnda yo unla m ve 1996 ylnda patlak veren Alan Sokal olay ile iyice su yzne km tr. Thomas Kuhnun eseri ba lang itibari ile fen bilimlerini temel alm , paradigma kavramn ilk kez tanmlam , gnmzde Trke de dahil olmak zere yirmi dile evrilmi ve milyonlarca satm tr. Bilimde yerle ik birok nosyonun sonunu hazrlayan bu eserde yine de bilime ve bilim adamlarna gvenilmesi gerekti i savunulmu tur. Bu kitap, daha sonra bilim felsefecileri tarafndan daha ok kullanlr ve desteklenir bir eser hline gelmi tir. Bilim adamlar ise, bilime yaplan ele tirilere ra men, al malarna kendi yntemleri ile devam etmektedir.

Bilim do adaki gereklerin ta kendisidir; dolays ile tarafszdr, ideolojisi yoktur ve ntrdr. Onu tarafl yapan, siyasalla tran ve insanl n lehine veya aleyhine kullanan insandr. Bilim adamlar elbette ele tirilebilmelidir; bu, bilime glge d rmez tersine bilimi yanl yolda kullanan ve ynlendiren ki ilerin te hir edilmesini sa lar. Ancak bu ele tiriler ykc olmamal, hakaret boyutuna ula mamal ve ki isel kayglardan uzak tutulmaldr. Bu ele tirinin snrn ve dozunu, rnek alnacak ekilde, Thomas Kuhn ok iyi ayarlam tr: eriden bilimi ve bilim adamlarn acmaszca ele tirmi olan Kuhn, bilimin toplum tarafndan yanl anla lmamas iin gereken zeni de gstermi tir. Ama onun ortaya koydu u kavramlar kullanan baz kurmaclar veya postmodernistler, Kuhnculuk adna, bilimi deta toplum nnde kk d rmek iin de i ik yollara ba vurmu lardr. Bu durumda deh ete d en Kuhn Ben Kuhncu de ilim. demi tir. Bunu sylemesinin sebebi, Bilimsel Devrimlerin Yaps isimli kitabndaki tespitlerine artk katlmad iin de il, kendi bulgularn kullanarak bilime saldranlar knamak iindir. Postmodernizm, bilime ili kin ele tirilerini hakl bir gerekeye dayandrd srece bilime de yarar sa layacaktr; ancak postmodernizm, aklna gelenin her eyi syledi i ve dayanaksz ele tirilerden ibaret bir akm de ildir ve olmamaldr. Bir bilim adam, ki isel karn bilimin nnde tutuyorsa, kar kaygs ta yorsa, bilimi kendi ki isel dnya gr do rultusunda ynlendirmeye al yorsa, zaten bilim adam sfatn artk ta myor demektir. Dolays ile gerek bilim adamlar da bilim gibi tarafsz, yansz ve ntr bir davran sergileyerek, al malarn insanl a yarar getirmesi amacyla yrtenlerdir. nsanlk tarihi boyunca bilim adamlar nce insanl n yz yze oldu u do a olaylarn anlamaya ve onlarn yapsn aydnlatmaya al m lardr. Elde edilen sonular da genellikle insanl n yararna kullanlm tr. Ate in ve tekerle in icad, zamanlarnda ok byk teknolojik geli melerken, bugn bilimsel ara trmalar daha ok u noktalarda yo unla m tr. Mekanik, optik, elektrik ba ta olmak zere klsik fizik kanunlar artk tarihte ya anan bilimsel devrimler sonucunda iyice oturmu ve yerle mi tir. Fizikilerin ilgileri artk grnen ve kolayca alglanabilir boyuttaki olaylardan, ok kk veya ok byk oldu undan, alglanmas daha zor olan olaylara do ru kaym durumdadr. Bir taraftan nanometre -metre- boyutundaki klusterlar (atom bekleri) zerinde deneysel ve teorik al malar yo unla p atom ekirde inin ayrntlar ortaya konulmaya al lrken, di er taraftan en az birka k yl -metre-( k yl: n bir ylda ald yoldur; k 1 saniyede dnya etrafnda yakla k 7.5 kez dolanrken, Gne ten kan nlar k hz ile yaylarak Dnyamza yakla k 8.5 dakikada ula rlar) boyutundaki yldzlar ve galaksiler ara trma konusu yaplmaktadr. Oda scakl nda bulunan cisimlerle i ini byk lde bitiren bilim; bir yandan d lebilecek en d k scaklk olarak kabul edilen ve mutlak scaklk ad verilen scakl a ula maya al rken, di er taraftan binlerce santigrat derece scaklkta gerekle en ve gne teki enerjinin kayna olan fzyon olayn oda scakl na ta ma kaygsndadr. Bilim cephesinde buna benzer tm snrlar zorlanrken, bilimsel bulgularn sonularnn renciler ve halka do ru ve etkili bir ekilde aktarma kaygs da ta nmaktadr. Bu nedenle renme ve retme teorileri geli tirilmekte, rencilerin kavram yanlglar ara trlmakta ve bunlar gidermek iin yaplmas gerekenler tart lmaktadr. Bu da fen e itimi, fizik e itimi, kimya e itimi, biyoloji e itimi ve matematik e itimi gibi yeni bilim dallarnn do masna gereke olu turmaktadr. Genetik kopyalama veya klonlama deneylerinin hayvanlar zerindeki n al malarnn bitirilip insanlar zerindeki uygulamalarnn ba lad , nkleer, biyolojik ve kimyasal silahlarn kol gezdi i, nano-paracklar ve molekler biyoloji konularnn n plna kt gnmzde bilimin sava t cephe says bir taraftan nicel ve

nitel anlamda artarken di er taraftan yeni alanlara kaymaktadr. Gl lkelerin son teknolojik silahlara sahip olmasnn caydrc unsur olarak normal kar land , di er lkelerin bu silahlar topraklarnda bulundurmasnn, kullanmasnn ise potansiyel tehdit unsuru olarak algland ve yadrgand gnmzde; kopya bebeklerin do umundan sonraki geli iminin izlenece i ve teolojik kavgalarn buna paralel olarak ynlenece i yarnlarmz, hi ku kusuz srpriz geli melere gebedir. Kaynaklar Andersen, H. (2000). Learning by Ostension: Thomas Kuhn on Science Education, Science and Education, 9. (91-106) Franco, C., Krapas, S. & Alves, F. (1999). From scientists and inventors minds to some scientific and technological products: relationships between theories, models, mental models and conceptions. Int. J. Sci. Educ., Vol.21, No.3. (277291) Gilbert, J. K., Pietrocola, M., Zylbersztajn, A. & Franco, C. (2000). Developing Models in Science Education (Ed: J. K. Gilbert ve C. J. Boulter), The Netherlands: Kluwer Academic Publishers, (19-40). Gross, P. & Levitt, N. (1994). Higher Superstition: The Academic Left and Its Quarrels with Science, Baltimore: Johns Hopkins University Press. Gross, P. Levitt, N. & Lewis, M. (ed.). (1996). The Flight from Science and Reason, New York: New York Academy of Sciences. Hellman, H. (2001). Byk eki meler. (ev. Fsun Baytok), Ankara: TB TAK. Herrnstein, R. J. & Murray, C. (1994). The Bell Curve: Intelligence and Class Structure in American Life, New York: Free Press + nternetten 27 Kasm 2002 gn alnm tr: http://www.mugu.com/cgi-bin/ Upstream/Issues/bell-curve/index.html ve http://www.apa.org/journals/bell.html Hestenes, D. (1987). Toward a modeling theory of physics instruction, Am. J. Phys. 55 (5), May. (440-454). Koyre, A. (2002). Bilim Tarihi Yazlar 1 (4. Bask). (ev. Kurtulu Diner), Ankara: TB TAK. Kuhn, S. T. (1962). The Structure of Scientific Revolutions, Chicago: University of Chicago Press. Kuhn, S. T. (1970). The Structure of Scientific Revolutions (2nd edition), Chicago: University of Chicago Press. Kuhn, S. T. (1996). The Structure of Scientific Revolutions (3rd edition), Chicago: University of Chicago Press. Kuhn, S. T. (2000). Bilimsel Devrimlerin Yaps (5. bask). (ev. Nilfer Kuya ), stanbul: Alan Yaynevi. Sardar, Z. (2000). Thomas Kuhn and the Science Wars, Icon Books. Sardar, Z. (2001). Thomas Kuhn ve Bilim Sava lar. (ev. Ebru Kl), stanbul: Everest Yaynlar. Snow, C. P. (2001). ki Kltr. (ev. Tuncay Birkan), Ankara: TB TAK. Sokal, A. D. (1996). Transgressing the Boundaries: Towards a Transformative Hermeneutics of Quantum Gravity. Social Text, 46-47. (217-252) Sokal, A. D. & Bricmont, J. (1998). Fashionable Nonsense: Postmodern Intellectuals Abuse of Science, New York: St. Martins Press. + nternetten 3 Aralk 2002 gn alnm tr: http://physics.nyu.edu/faculty/ sokal/ Sokal, A. D. & Bricmont, J. (1999). Intellectual Impostures: Postmodern Philosophers Abuse of Science, Great Britain: St. Edmundsbury Press. Sokal, A. D. & Bricmont, J. (2002). Son Moda Samalar: Postmodern Aydnlarn Bilimi Ktye Kullanmalar (2. bask). (ev. Mehmet Baydur-Ongun Onaran), stanbul: leti im Yaynlar.

Summary

IN THE L GHT OF THE PARAD GMA CONCEPT THE STRUCTURE OF THE SC ENT F C REVOLUT ON AND SC ENCE WARS: FROM THE PHYS C STS FRONT THOMAS S. KUHN AND ALAN D. SOKAL
Bilal GNE
*

Thomas S. Kuhns theory of scientific revolutions became a profoundly influential landmark of the intellectual history of the 20th century. The fundamental concept in scientific practice is that of a model. Models, for me, are the primary representational entities in science. Scientists typically use models to represent aspects of the world. The class of scientific models includes physical scale models and diagrammatic representations, but the models of most interest are theoretical models. These are abstract objects, imaginary entities whose structure might or might not be similar to aspects of objects and processes in the real world. Scientists themselves are more likely to talk about the fit between their models and the world. It was with Thomas Kuhn that concepts of paradigm, normal science, and revolutions are firstly defined, and the relationship between structure of scientific theory and model became more obvious.

One of the most famous science-oriented skirmishes occurred in 1996, the year Kuhn died. A physicist Alan Sokal wrote a postmodern parody, about relativistic and political views of science, riddling his paper with errors. The editors of the journal Social Text published it, catching neither the errors nor the satire. Sokals foray deepened the rift between the two communities that were already in tension. The translation errors for physical terms in the Turkish version of The Structure of Scientific Revolutions are also discussed, as an example of Sokals approach.

Address for Correspondence * * Do. Dr. Bilal GNE , G.. Gazi E itim Fakltesi , Fizik Blm, 06500 Teknikokullar/Ankara

You might also like