You are on page 1of 7

.

Çocukta dİl
gelİŞİmİ
dil nedir?

"dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendi


kanunları içinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık, milleti birleştiren,
koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese, seslerden
örülmüş muazzam bir yapı, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir
gizli anlaşmalar ve sözleşmeler sistemidir."

dil insanlarınhem bilgi , düşünce aktarımını hem de fikirlerini


düzenleyebilmelerini sağlar.kültür değerlerimizi ve bilgilerimizi
kuşaktan kuşağa aktarmamıza yardımcı olur.dil ayni zamanda düsünme,
hafıza, karşılaştırma, problem çözme ve planlama gibi bilissel süreçleri de
içermektedir.
dil çocugu egosundan uzaklastirip onu sosyallestiren , kendisini kontrol ve takip
ettirebilen ,düsüncelerini ve davranislarini yavas yavas ögretebilen ve çocuga güven
kazandıran bir davranistir.

dil gelisimine iliskin incelemeler çagdas çocuk psikolojisi arastirmalari arasinda en


heyecan verici ve yogun olan çalismalari olusturmaktadir. Çünkü, çocukta dil ile ilgili
yeteneklerin gelisimi büyük bir hizla gerçeklesmektedir. tüm milletlerdeki çocuklar
ilk sözcüklerini genelde ortalama olarak 12-18 ay dolaylarinda söylerler. dört yasina
geldiklerinde çogunlugu güzel cümleler kurarlar, hatta zaman zaman düsüncelerini
inanılmayacak derecede karmasik cümlelerle ifade edebilirler. 6 yasindaki bir
çocugun sözcük dagarcigi ortalama 8.000-14.000 sözcükten meydana gelir.
yani çocuk 1 yasindan 6 yasina kadar sözcük dagarcigina her gün 5-8 sözcük ekler.
dilin yapitaslari sözcüklerdir. fakat her sözcük fonem adi verilen dilin ilkel seslerinden
olusur.
çocugun ilk sözcükleri

İlk gülüş, ilk inci gibi bir diş ve ilk adım gibi, bebeğinizin ilk sözcükleri de
unutamayacağınız bir andır. aileler çocuklarının ilk anlasılır sözcükler
söylediği günü hiç unutmazlar. çünkü çocuk artık sizin anlayabileceğiniz bir
dilde iletişim kurmaya, düşündüklerini ve isteklerini size anlatmaya başlamıştır. bu
durum için, yaş değişkenlik gösterse bile genellikle ilk sözcükler 10 ve 15 ay arası otaya
çıkar. bebeğiniz mırıldanırken sık sık "anne" ve "baba" sözcüklerini kullanır. bunu doğal
ortamda, bir kişiyi ya da bir nesneyi isimlendirdiğinde daha da emin olursunuz. Örneğin,
banyosu için su sesi duyduğunda "ba" demesi gibi.
İlk sözcükleri, genellikle kendisi için önemli olan "anne", "baba" gibi insanlar ya da
günlük çevrede sık kullanılan "top" vb. nesnelerdir. daha sonra, isteklerini ifade eden ya
da eylem içeren, "bay bay" ya da "attı" gibi, sözcüklere geçerler. İsteklerini yalnızca
ağlayarak anlatabilen yeni doğmuş bir çocuğun; öyküler anlatan, istekleri olan, şakalar
yapan ve birçok soru soran bir çocuğa dönüşmesi gerçekten de şaşırtıcıdır

anne karnında dil gelişimi

Çocuk anne karnında sıvı dolu bir kese içinde yaşar . bu sıvı ve onu çevreleyen
dokular bebekle dışarıdan gelen sesler arasında bir katman oluşturur. bebeğin içinde
bulunduğu bu sıvı dolu kese, titreşim ve ritmik hareketlerden oluşmaktadır. anne
karnındaki bebek ilk olarak cildi ve kemik yapısı yardımı ile onaltıncı haftadan
itibaren duyduklarına tepki vermeye baslar. Çevreden gelen sesler anne karnındaki
bebeğe ulaşırken annenin kalp atışları geri planda, ritmik ve monotondur. bebeğe
ulaşan en güçlü ses annesinin sesidir.anne karnındaki bebek duyduğu seslere
hareket ve kalp atışlarındaki değişmeler ile yanıt verir . Üstelik bu durum kulağın
yapısal olarak gelişmesi tamamlamasından önce olur . bebekler anne karnında 26
haftalık iken annelerinin sesinin ritmini, iniş çıkışlarını ayırt edebilirler. hamileliğin son
aylarında bebek müzik ya da gürültü duyduğunda tekmeler. annesi sakin bir sesle
yavaşça ve basit cümleler kurduğunda bebeğin kalp atışları yavaşlar. anne karnında sesle
ilgili yaşanan tecrübeler doğum sonrasında da kendini hissettirir.
bebekler nasıl konuşur?

yetişkinlerin ve çocukların, bebeklerle konuşurken ses tonlarını ve şiddetlerini


değiştirdiklerini gözleyebilirsiniz. buna bebek konuşması denir. bunu yetişkinler bilinçli
olarak değil, kendiliğinden yaparlar. araştırmalar, bu tarz konuşmaların bebekler için çok
yararlı olduğunu göstermektedir. böylece bebekler, konuşmalar sırasında farklı sesler
duyabilir ve farklı sözcüklerin anlamlarını öğrenebilirler. bu, farkında olmadan
yaptığımız bebek gibi konuşmak, nasıl bir konuşma tarzıdır? bebek gibi konuşurken
gerçekte neler olur. bu konuşma tarzında insan kendini ;

•daha yavaş bir ritimle ve uzatarak konuşurken

•daha yüksek sesle konuşurken

•sözcükleri tekrar tekrar söylerken

•konuşmayı basite indirgerken

•sesleri vurgularken

•sözcükleri vurgularken bulabilir.


İlk başta,insan bebekle bu tarzda konuşurken komik duruma düştüğünü sanabilir, ancak
bu tarz konuşma şekli, bebeğin dikkatini daha çok çeker.

0-2 ay döneminde dil gelişimi

bebek işitme duyusu gelişmiş olarak dogar. yüksek ses ve alçak ses ayrımını
yapabilir, tiz seslerle, sık tekrarlı, ritmik basit konuşmaları tercih eder. bazı seslerin
doğum sonrası bebeği rahatlattığı bilinir. Örneğin; anne kalp atışına benzeyen seslerin
bebek üzerinde müthiş rahatlatıcı bir etkisi vardır.

yeni doğan bebekler konuşma seslerini ayırt etmede büyüklerden daha


beceriklidir. bebekler farklı dillerdeki ses ve ton farklılıklarını birbirlerinden ayırt
edebililirlerr. bebekle konusuldukça bebek ana dile ait özellikleri benimsemeye
başlarken yabancı dilleri ayırt etme becerisini yavaş yavaş kaybeder. yeni doğmuş
olan bir bebek yüksek-alçak ses ayırımını yapabilir, ses duyduğunda emmesi değişebilir,
ya da susup dinleyebilir. bebekler tiz sesleri tercih ederler, bu nedenle bizler onlarla
“bebekçe” konuşuruz.

Çocukların dil öğrenme becerileri doğuştan gelir, çocuklar düzensiz sözcüklerden


bile bir anlam çıkarmaya çalışırlar. biraz daha büyüdüklerinde bu düzen içinde hangi
hecelerin vurgulandığını göz önünde bulundurarak sözcüğün nerede başlayıp nerede
bittiğini öğrenirler. sonra sözcüklerin anlamlarını bulur, arkasından da konuşmada bu
sözcükleri kullanmaya başlar.
daha sonra basit dil bilgisi kuralları girer işe. bu gerekli bir safhadır;yani
olmazsa olmazdır. Önceki edinilen dil becerilerinin üzerine kurulur; sözcükler
başlamadan dilbilgisi kurallarına uygun dil gelişimiimkansızdır. dil, beynin gelişimine
en uygun bir biçimde şekillenmektedir.

2-6 ay döneminde dil gelişimi


bebek 2-3 aylık iken sesin geldiği yere doğru dönebilir. İki aylık bir bebek artık
karşısındakine gülümsemeye başlar. bu gelişme aynı zamanda beraberinde agulamayı,
keyifli sesler çıkarmayı da getirir. başlangıçta sesli harfler ağırlıklıktadır .bunlara
zamanla sessiz harfler de eklenir. altı aydan itibaren bebek hecelemeye başlar
.Örneğin; mamama- bababa- nenene gibi. tükürükleriyle baloncuklar çıkarmayı çok
sever . bu arada konuşması için gerekli olacak organlarını _ağız, dudaklar, dil ve
gırtlak_ çalıştırmaktadır. duyduğu sesleri taklit etmeye uğraşırr. anne babası da ona cevap
olarak tükürükle baloncuk yapmasından hoşlanır. ayrıca ileride iletişim için bolca
kullanacağı bir kuralı; söz sırasını beklemeyi öğrenmeye başlayacaktır. ses tonunda
büyüklerde olduğu gibi iniş ve çıkışlar vardır.
konuşmanın bu döneminden sonra gelişmesini sürdürebilmesi için bebeğin çevresinde
konuşulanları duyuyor olması gereklidir.
6-12 ay döneminde dil gelişimi

6 aydan küçük bir bebeğe sık duyduğu sözcükler tanıdık gelebilir ama bebek bunu
anlamlandıramaz. sözlerin anlamlarını altıncı aydan itibaren yavaş yavaş öğrenmeye
başlaır. bebekler insankarın kendileri ile konuşmasına bayılırlar. bebekle konuşurken
onun da karşılık verebilmesi için fırsat tanınmalııdır. onunla konuştuğunuzda birbiri
ardına tekrarlanan hecelerle size yanıt verecek. bebekler 8-10 aylık olduğunda kendisine
söylenen basit cümleleri anlayabilir, hatta onlara uygun hareket edebilir. “alkış”
dediğinizde alkışlayacak, “gel babası” dediğinizde eliyle çağırma işareti yapacaktır. 1
yaşına yaklaştığında “topu bana getir” dediğinizde gidip topu getirecektir. .

12-18 ay döneminde dil gelişimi

bebekler ilkyıllarını dilin mantığını çözmeye çalışarak geçirirler. ana dillerinde sık
kullanılan ses yapılarını anladıktan sonra konuşulanları anlamaya başlarlar. anlamanın
ilerlemesiyle ilk sözcükler meydana çıkar. bu genellikle 12 ay civarında olur.
konuşmanın başlayabilmesi için ilk önce konuşulanları anlamanın gelişmesi gereklidir.
sözsüz iletişim kurma ya çalışmaı, işaret etme konuşma açısından önemli
göstergelerdir .

İlk sözcükler genellikle bebeğin günlük yaşamında önemli yer tutan sözcüklerdir.
bebekle oynanan oyunlar, ona okunan kitaplar da ilk olarak hangi sözcükleri
söyleyeceğini etkilemektedir. “anne”, “baba”, “mama”, “bitti”bebegin söyledigi
ilk sözcüklerdendir. fakat şaşırtıcıdır ki ilk söylediği söz “ahtapot” olan çocuklar da
vardır!

Çocukların sözcük dağarcığını 50 sözcüğe çıkarması genellikle 18-20 aya kadar


sürebilir. bu dönemden sonra ise konuşmanın gelişimi oldukça hızlanacaktır.
gün içinde bebeğinizle konuşmanızın sonsuz yararı var. araştırmalar bebeklerin
hayatlarının ilk 2 yılında anne babalarından duydukları sözcük sayısının sözel zekaları
üzerine etkisi olduğunu göstermekte.

18-24 ay döneminde dil gelişimi

1,5 yaşından büyük çocuklar 2-50 sözcük bilirler. Çocuğun ilk 50 sözcüğe ulaşması
aylar alacaktır. her yaş döneminde olduğu gibi bu dönemde de çocuğun anlaması
konuşmasından çok daha fazladır. Çocuğunuz 50 sözcük söylemeye başladıktan sonra
konuşmanın gelişmesinde müthiş bir patlama olur. her geçen gün konuşmasına yeni
sözcükler eklenir. sözcük dağarcığının artması ile birlikte çocuk, 2 sözcüğü bir araya
getirerek basit cümleler kurmaya başlayacaktır. bu iki sözcüklü ilk cümleler dil
kurallarına çok ta uygun olmayabilir.ancak endişelenmemek gerekir;çünkü,
çocuk zamanla daha düzgün konuşmayı öğrenecektir. konuşması geliştikçe duygularını
ve isteklerini ifade etmesi kolaylaşacağından bu dönemlerde sıkça karşılaşılan hırçınlık
hali de daha az olacaktır.

bu dönemde kimi çocuk akıcı bir şekilde konuşabilirken kimi de ancak birkaç sözcük
söyleyebilir. dil gelişimindeki bu farklılıkların pek çok nedeni var. kız çocuklar genellikle
erkeklerden daha erken konuşmaya başlıyor. dışa dönük çocuklar utangaç çocuklara göre
daha kolay konuşuyor. ailedeki fert sayısı bile konuşma gelişmesinde etken. anne
babaların doğumdan itibaren bebekle konuşması da konuşma gelişimini olumlu etkiliyor.

24-36 ay döneminde dil gelişimi

Çocukların çoğu bu döneminde basit cümleler kurarak derdini


anlatabilmektedir. ne, nereye gibi sorulara cevap verebilmekte, 5-10 dakika
boyunca hikaye dinleyebilmektedir. dil bilgisi kurallarına uyar, çoğul eklerini ve
fiilleri kullanır.
Üç yaşına doğru sözcük sayısı 300-500’e ulaşabilir. ben, sen, benim, senin gibi
zamirleri kullanmaya başlar, kim, neden sorularına cevap verebilir. Üç yaşına doğru
büyük, küçük, içinde, altında, üstünde kavramlarını anlamaya başlayacaktır.

konuşmayı desteklemek için neler yapılabilir?

* Çocuğun konuşmasının gelişmesi için yapılabilecek en güzel şey beraberken onunla


bolca konuşmaktır.
* bebeğin göz seviyesine gelip, gözüne bakarak konuşulmalı.
* İşaret ettiği şeylerin adını söylemek,insankarın gün içinde iş yaparken neler
yaptığını anlatmayı alışkanlık haline getirmeleri.
* Çocuklar tekrardan çok hoşlanırlar. tekrar, onlara güven verir,yaptıkları işte
ustalaşmalarını sağlar, öğrenmekte oldukları şeyleri pekiştirmelerine yardım eder. aynı
kitapları tekrar tekrar okutmak isterse okunmalı, arka arkaya aynı oyunu oynamak
isterse oynanmalı.
* konuşurken yalın, kısa ifadeler ve mutlu bir ses tonu kullanmaya çalışılmalı,
* söylemeye çalıştıkları tam olarak anlanmasa da konuşmayı sürdürebilmek için
çalışılmalı.
* bazı sözcükleri söylerken o sözcüğü anlatan el işaretleri de kullanılmalı. .
* iletişim çabalarıı gözden kaçırılmamalı,birşeyler anlatmaya çalışıyorsa onu anlamaya
çaba gösterilmeli, bu çaba ona belli edilmeli.
* bol bol kitap okunmalı ya da masal anlatılmalı. Çocuk isterse aynı kitabı tekrar tekrar
okumaktan çekinimemeli
* tekerlemeler, şarkılar söylenmeli.
* Çocuk konuştuğunda o dinlenmeli, ne dediği anlamaya çalışılmalı. bu arada sabırsız
olmamaya çalışılmalı.
* Çocukla konuşurken onun söyledikleri yeniden yapılandırılarak tekrar edilmeli.

Çocuklarda dil gelişimini etkileyen faktörler


genetik
tüm çocuklar dil öğrenme yeteneği ile doğarlar. bebekler dil gelişimi için doğuştan
donanımlı olup duymaya karşı son derece duyarlıdırlar.

fizyoloji
konuşma, insan bedenindeki ses organları aracılığıyla seslerin oluşturulup çıkarılmasıdır
ve larinks ve ses telleri aracılığı ile gerçekleşen fonasyon ve ağız yapıları (dil,
damak,dudak ve dişler) ile sağlanan artikülasyon olmak üzere iki temel bileşeni vardır.
bunların uygun olması dil gelişimi yönünden önemlidir.

fiziksel ve ruhsal durum


zihinsel gerilik, sağırlık, serebral palsi, idiopatik parmak ucunda yürüme, yaygın
gelişimsel bozukluklar ve otizmde dil gelişimi ve konuşma etkilenmektedir
anne-bebek etkileşimi ve sosyal Çevre
dil kazanımı genelde aynı sırayı izlese de, bu gelişimin hızı sosyal çevreden
etkilenmektedir
cinsiyet
yapılan bir araştırmada 14 kız, 14 erkek bebeğin 6, 9, 12. aylarda dört dakikalık
serbest oyun sırasında anneleri ile olan etkileşimleri gözlenmiş, annelerin yanıtlılığı ve
bebeklerle ilişki başlatma atak sayılarında yaş ya da cinsiyet farkı bulunamamıştır. kız
bebeklerin sözel uyaranlara, erkeklerin ise görsel uyaranlara daha fazla tepki verdikleri
dikkati çekmiştir. ayrıca annelerin kız çocukları ile daha çok konuşarak erkek çocukları
ile ise dokunarak iletişim kurdukları görülmüştür.

aile yapısı ve İki dillilik


aile içindeki birey sayısı arttıkça çocukların konuşma hızının daha yavaş olduğu
aktarılmış, bunun nedeninin ise kalabalık aile ortamında erişkinlerin bebekle konuşmaya
daha az zaman ayırabilmeleri olabileceği ileri sürülmüştür
sosyokültürel ve sosyoekonomik etkenler:

dört aylık bebekler ile yapılan bir çalışmada yüksek okul mezunu annelerin lise mezunu
annelere göre daha az tensel uyaran içeren sözel iletişim kurduklarını ve yüksek okul
mezunu annelerin bebeklerinin, lise mezunu anne bebekleri ile karşılaştırıldığında dil
gelişimlerinin daha hızlı olduğu aktarılmıştır.
sonuç itibariyle tüm bebekler dili öğrenmeye öncelikle, kullanılan dildeki sesleri
öğrenmekle başlarlar. seslerden hecelere, ordan tümcelere ve dilin tam olarak
anlaşılmasına kadar süren süreç içinde sıra değişmezken, gelişimin hızı tüm bu
faktörlerden etkilenmektedir.

You might also like