You are on page 1of 26

leti im kuram ve ara trma dergisi Say 23 Yaz-Gz 2006, s.

1-26

Ba larken

Medya ve etik: ele tirel bir giri


rfan Erdo an
Gazi niversitesi leti im Fakltesi

zet: Bu makale etik kavramn ve medya pratikleri ve etik ba n al lagelen aklamalarn tesinde ele alp irdelemek, bylece, hem genel olarak etik konusunun hem de bu sayda sunulanlarn daha geni bir yelpazeden anlamlandrlmasna katkda bulunmak iin hazrland. Makale iin kullanlan gerekli veriler var olan kaytl/yazl bilgi birikimine ba vurularak topland ve de erlendirildi. nce etik felsefe iinde ele alnarak ele tirel olarak konumlandrld. Ardndan, medya ve etik ba yine ele tirel bir ekilde akland. Anahtar kelimeler: Etik, trebilim, medya, medya eti i, gazetecilik eti i

Media and ethics: a critical introduction Abstract: This article was designed to discuss the concept of ethics and the relationship between media and ethics beyond the prevailing explanations and approaches, thus, to make contributions for better understanding of the ethics issues and other presentations in this issue of the journal. Necessary information for the preparation of the article was collected by means of using written documents about the subject under discussion. The article started with critically positioning ethics in philosophy, and then, media and ethics issues were discussed in a critical perspective. Keywords: Ethics, media ethics, professional ethics, journalism ethics

Ele tirel kavram, negatif bir ykle yklenmi tir; aslnda ele tirel demek, do runun, iyinin, haklnn ve gere in yerini alan sahteye, yanl a, ktye ve haksza har do ru, iyi, hakl ve gerek olan sunmaktr; normallik ve vicdanllk taslayanlarn anormalli ine ve vicdanszl na kar , normali ve vicdan savunmaktr.

rfan Erdo an

Bir CIA ajanndan pragmatik etik: Ya ad mz dnya ahlak olmayan bir dnya. Bu dnya ok g ve az g, fazla mal ve az mal, fazla gvenlik ve az gvenlik dnyasdr; sava n final ahlakszlk oldu u bir dnya. Milletler kanlmaz olarak u deyi e kendilerini verirler: Kt olmak lmekten daha iyidir. Bu dnyada Amerikann d politikas pragmatik olmu tur ve byle devam edecektir (Rositzke, 1988: 206).

Liberal demokrat Karl Marksdan basnda sansr ve etik:2 Ahlakl devlet, devletin yeleri devletin bir organna veya hkmetine kar gelse bile, devletin gr n ikinci plana alr. Fakat bir organn kendini siyasal muhakemenin ve siyasal erdemin tek ve biricik sahibi olarak d nd bir toplum, kkeninde halka kar olan ve, dolaysyla, onlarn kar tl nn evrensel olmasn, normal d ncesini, bir hizipinin kt vicdan sayan bir hkmet, Niyet Yasalarn, Yasalarn icat eder. Niyet Yasalar vefaszl a ve etiksel olmayan materyalist devlet anlay na dayanr. Bu yasalar kt vicdann d ncesiz bir protestosudur (Marks, 1842:99).

GR

Televizyonlarda, sinemalarda, okullarda, kitaplarda, dergilerde ve etik sempozyumlarnda yceltilen ahlakn ve bununla kirletilmi vicdann do as bir CIA efi olan Rositzkenin yukarda sunulan szyle zetlenebilir. Bu szle, me ru gsterilen bir dayanak verilerek, ahlaksal ikilem hissedenler varsa, onlarn vicdanen rahatlamalar sa lanmakta ve ahlakszn ahlak toplumsal ve evrensel ahlak yaplmaktadr. ok do ru grnen bu szler, ABDnin dnyann her yerinde ak ve gizli kirli faaliyetlerini hakl kartr ve lkelerin ynetici snflarnn lke iindeki bask ve sindirme politikalarn

Karl Marksn bu d nceleri liberal o ulcu burjuva d nce tarzyla tmyle rt mektedir. Nasl olur? rt emez! Bu, Marksizme ihanettir! Materyalist de il! diyerek bilime ve bilmeye hakaret edelim mi? Ayrca, Marks asla maddeye tapmay savunmad. Hep insann birey olmasn, bireyin zgrl n savundu. Ama, Eric Frommn (1961) 50 yl nce belirtti i Marks hakknda cahilce ifadeler ve arptmalar, post-modern uydurularla sslenerek gnmzde hala srmektedir.

Ele tirel Bir Giri

me rula trr. Bu me rula tran anlatya, Amerikan pragmatizm d ncesine dayandrlan politikann ahlak denir. Bu dnyada, insan olmann, ahlakn, insan haklarnn, eti in, do runun ve yanl n, haklnn ve hakszn, iyinin ve ktnn, de erlinin ve de ersizin ne oldu u, dostlarn ve d manlarn kimler oldu u, model olarak alnacaklarn kimleri ierece i ve sorunlarn nasl zlece i ile ilgili tanmlamalar, ne yazk ki, ahlak satan ahlakszlar, Irak rne inde oldu u gibi insan haklar ampiyonlu u yapan insan kasaplar, eti i patolojik etik olanlar, do ruyu yanl ve yanl do ru olarak gsterenler, iyiyi kt ve kty iyi yapanlar, znel ihtiraslarnn belirledi i hasta vicdan ve de erlere sahip olanlar, arpk ruhlu insanmslar genlere model olarak gsteren insanmslar tarafndan yaplmaktadr (Erdo an, 2006: 128). En yksek seviyede hipokrasinin egemen oldu u, gere in giysilerini alp giyen sahtenin imajlarla do ruluk ve drstlk taslad , vatannn maddi ve manevi de erlerini para para satanlarn vatanperverlik sat yapt ve kendi znel soygunlarn srdrmek yolunda do ruyu syleyenleri ldrtmek iin me rula trlm cinayet i lemeye hazr potansiyel katiller yaratp besledi i bu rgtl egemenlikte, en yce eti e sahiplik iddia eden bu insanmslarn vatan, milleti, do ruyu, iyiyi, onuru, haysiyeti ve her trl de erli eyleri temsil etmesi olduka normaldir. Shakespearein dedi i gibi glnn sesi ne kadar crtlak karsa ksn (ne kadar kt, yanl , etikten yoksun olursa olsun), orkestraya hakimdir. Karl Marks, yukarda sunulan deyi inde, bu crtlak hakimiyetin insana ve insan zgrl ne aykr oldu unu vurguluyor. En eski imparatorluklardan beri insanlarn bilinlerini biimlendirme ve dolaysyla davran larn ynlendirme i i, nicel olarak artan ve nitel olarak mkemmelle tirilen strateji ve taktiklerle yrtlmektedir. Materyal retim tarz ve ili kilerinin olu turdu u (rgtlenmi g ve kar ili kilerinin olu turdu u) dnya, kurulan me rula trlm bask, boyunsunma, sindirme ve zorunlu katlma yollar, insanlarn bili lerine srekli bir ekilde i lenen imal edilmi imajlarla, hayallerle ve sahte gereklerle desteklenmektedir. Bu destekleme i ini yapan rgtl yaplarn ba nda, sunumlarnn ierikleriyle kitle ileti imi ve e itim kurumlar gelmektedir. Kitle ileti imi medyas, kresel pazarn karn destekleyen ve kitle retim teknolojilerinin rnlerini beyinsizce satn alma ve kullanmay marifet sanan zeka yapsn (bili leri gsteri ve gsteri/te hir seviyesinde dondurmay) retmede kullanlan bilin ynetimi aralardr. Bu aralar kullanarak yaplan gnlk retimler yoluyla, kresel pazarn karlar insanl n karlar zerine oturtulur ve sosyal

rfan Erdo an

sorumluluk dahil her ey bu pazarn znel karlarna gre tanmlanr. Elbette, kleli in, sahtenin, yanl n, ahlakszl n ve yalann egemen oldu u yerde, ayn zamanda etik konusu da nem kazanr: Toplumda bir eyin belirmesi iin temel olarak ona gereksinim duyulmas gerekir. Elbette bu gereksinimi de herkes duymaz veya duymayabilir. Etik (erdem ve ahlak) iin gereksinim duyma ve onun zerinde konu ma ancak erdemsizlik, ahlakszlk ve ktlk olarak nitelenecek retim ve ili ki tarznn olmas ve bu durumdan rahatszlk duyulmas ile olu ur ve geli ir. Bu olu um ayn zamanda ahlakszl retenlerin de kendi ahlakn (ahlakszl n) korumak iin ahlaka sahip kmasn, ahlak da kendilerinin mlkiyetine ve g ve kontrol alan iine almasn (gasp etmesini) ortaya kartr. Bu yolla hem ahlak kendilerine mal ederler hem de yeniden tanmlayarak ahlakszl ahlak yaparlar: Birok teorilerin, alt ve alt yakla mlarn olmasnn nedenlerinden biri de budur. Ayn zamanda bu yolla, rne in medyay bili retim ve destekleme aralar olarak kullananlar ve szcleri, biz elitist de iliz, demokratz; biz halka istedi ini veriyoruz gibi me rula trc sylemler yoluyla kendi pratiklerinin etiksel do asyla ilgili sorumluluktan kendilerini arndrrlar. Bu savunu e itim sisteminde de yaplr: zellikle niversite seviyesindeki e itimde medya ve etik konusu derslerde ve akademik faaliyetlerde zerinde durulan nemli konulardan biri yaplr. Di er rgtl siyasal, ekonomik ve kltrel g yaplar da bu me rula trma retimine, kar hesaplarna paralel olarak e itli tarz ve yollarla katlrlar. Etik komisyonlar, etik kurullar, etik toplantlar, etik sempozyumlar, etik syle ileri ve etik al malar yaplr; medya etik cemiyetleri/dernekleri kurulur; etikle ilgili kararlar alnr; etik ilkeleri saptanr; etik kurallar konur; medyaya ilkeli ve etikli yayn dlleri verilir. Bylece, binlerce yldr srdrlen bili ynetimine devam edilir. Medya rne iyle verilen bu aklamadan da anla laca gibi, rgtl pratiklerle gereksinimler kar lanrken ayn zamanda gereksinimler de do ar. Etik gereksinimi kt nda, etik kavram zerindeki mlkiyet ksa zamanda veya belli bir mcadele sonucu el de i tirir: D nsel retim ve da tm olanaklarn ve gcn ellerinde tutanlarn, dolaysyla etik kavramnn ve etik gereksiniminin kmasna neden olanlarn ellerine geer. Gl yanl gsz do ruyu gasp eder ve kendi ynetiminin bir paras yapar. Bylece, teolojik gnlk dille, eytan eytanl n yaparken, ayn zamanda eytanl n ktlklerinden bahseder, Anadolu kltrel pratiklerinden (kt gelenekler, erkek egemenli i, kadn dvme, ocuk dvme, tre cinayeti, muska yazma) ve stanbul

Ele tirel Bir Giri

Cehenneminden (tinerci ocuklar, E5 otoyolundaki hayat kadnlar, kaza yapan sarho srcler, dkkan soyan genler, kapkalar) bireysel eytanlar gsterir ve eytanl a kar tedbirler nerilir ve etik ilkeler geli tirir. Bu bilin ynetimi o denli gldr ki, rne in medya ve etik toplantlarnda medyann retim tarz ve ili kileri veya toplumsal retim tarz ve ili kileri asla etik konusu olarak akla gelmez, ele alnmaz, asla etik ile ili kilendirilmez, istense de ili kilendirilemez. Sendikaszla mann, asgari cretin, fazla mesai dememenin, haftada alt gn 70 saat al trmann, kt i ko ullarnn, zlce retim tarz ve ili kilerinin etikle ba n kurabilmek iin bili lerin ve vicdanlarn farkl bir ekilde biimlendirilmesi gerekir. Elbette ahlak, hrszlk, yalan, kandrma, dolandrma, hakszlk, moral, drstlk, do ruluk, hakllk vb ile ilgili kararlar ve uygulamalar etik konusudur. Fakat medya ve etik, tm bunlarn kitle ileti im yoluyla milyonlarca insana gnderilen paketlenmi rnlerde nasl ele alnd ve nasl i lendi iyle ilgilidir. Yukarda sunulan aklamalardan hareket ederek, bu makalede birbiriyle ba ntl birka konusal ama gerekle tirilmeye al ld: Yukardaki anlatdan da aka grlece i gibi etik kavram egemen/popler etik anlay ndan farkl olarak ele alnp derlendirildi; bu de erlendirme ba lamnda medya ve etik konusu irdelendi ve derginin bu saysnda ele alnan medya ve etik sempozyumundaki sunumlar iin ele tirel bir ba lang yazs olu turuldu. Bu erevede, nce, ileti im alannda eti in felsefedeki yeriyle ilgili bilgi verilmesi gere inden hareketle, mmkn oldu u kadar az irdelemelerle etik (tre bilim veya ahlak bilim) yakla mlar, alandaki yazl kaynaklardan faydalanlarak, akland. Ardndan medya pratikleri ve etik konusu irdelendi.
ET K TEOR LER

Etik erdemin felsefi incelenmesidir. Etik ara trma alanna verilen isimdir; ahlakllk veya erdem ise ara trmann nesnesinin/konusunun ismidir. Erdem belli bir yer ve zamanda belli bir grupta, cemaatte veya toplumda kabul edilebilir davran kodlardr. Birbiriyle ili kili birka kod tr vardr: (a) Yasal: Yasal kodlar belli bir grupta minimum kabul edilebilir davran temsil ederler. (b) Ahlak/erdem kodlar: Bu kodlar daha geni davran sal kontrol takmlardr. Toplum genellikle bu kodlarn ihlaline kar , bir yasann ihlalindekinden daha

rfan Erdo an

toleransldr. (c) Grg kodlar: Toplumun ok daha geni davran sal beklentilerini temsil eden kodlardr (rne in kibarlk, centilmenlik gibi). Tm bu kodlar toplumda insanlarn davran larn kontrol etmek iin vardr. Etikle u ra anlar u ve benzeri sorulara yant ararlar: (a) Ahlakn dayanaklar nelerdir: Neden insanlar bir davran do ru ve di erini yanl , birini yaplabilir di erini yaplmamas gerekir diye d nmektedir? Ahlaksal nsezilerimizin kayna nedir? (b) Ahlaksal nsezilerimizi sistematik olarak hakl kartabilir miyiz? Hangi eylemler gerekte do ru, yanl ve izin verilebilir; onlarn do ru veya yanl oldu unu nasl biliyoruz? (c) Ahlak kodlar/kurallar nesnel mi yoksa grece mi? (d) Ahlakn dili nasl al r? rne in, do ru ve yanl gibi kelimeler ne anlama gelir? Bu drt soru tre/etik bilimin temelini, ana sorunsallarn olu turur. Etik (ahlak ve erdem) belli zaman ve yerde ya ayan bir grup, cemaat veya toplumda kabul edilebilir olan davran kodlarn ifade eder. Felsefenin alt dal olan etik iki ana dala sahiptir: (a) Normatif etik: Erdemli ya amn nasl olmas gerekti ini belirten kodlardr. Normatif etik teorisi ahlaksal kodlarn sistemli aklanmas ve hakl karlmas ile ilgilenir. Normatif etik yukardaki ilk iki soruyu ele alr; ahlaksal nsezilerimizin kayna ve hakl karlmas ile ilgilenir: Ahlakl ya amn nasl ya anmas gerekti ini anlatr. (b) Normatif olmayan etik: moral sistemlerin mant nn ve dilinin sistemli incelenmesidir; ahlak sistemlerinin nesnelli inin sistemli incelenmesidir. Erdemli ya amn nasl olmasyla ilgilenmez ( ekil 1).
Etik Normatif Teleolojik Deontolojik Erdem Normatif olmayan Betimleyicilik Metaetik

ekil 1. Temel etik teorileri

Ele tirel Bir Giri

Normatif etik gruba ayrlr: (a) teleolojik etik (consequentialism); (b) deontolojik etik: (c) Erdem etik. Teleolojik kavram, sonular hakknda rasyonel d nme anlamna gelir. Teleolojik etik anlay na gre, bir eylemin sonucu, onun ahlaksal statsn belirler ( ekil 2).
Teleolojik etik Benlikilik Hazclk Eylem Faydaclk Kural

ekil 2. Temel Teleolojik etik yakla mlar Dolaysyla, sonu kullanlan yollar ve aralar me rula trr; e er eylemin sonucuyla iyi gelirse, bu eylem do rudur. Elbette burada ilk akla gelen sorular: yi sonu nedir? Kim buna nasl karar verir? Bu iyi sonu kimin iin iyi sonu? Bu sorulara yant farkl biimlerde verilmi tir. yi sonu alnan zevk ile e le tirilmi tir. Kimin iin sorusuna birey ve o unluk yant verilmi tir. Etiksel egoistler, hedonistler ve faydaclar ahlaksal sorumluluklarn iyi sonular tarafndan belirlendi i konusunda hemfikirdirler, fakat neyin iyi sonu oldu u hakknda ayn fikre sahip de ildirler. Etik sorunu tart malarnda, eti in iyi sonular ile ili kilendirilmesi bir tesadf de ildir. Bylece, eti i belirleyen iyi sonu amac ve aralar soru turmaya gerek duymadan me rula trr. Teleologlar geleneksel olarak iyi sonu konusunu, birbiriyle ili kili, fakat ayr teoriyle aklam tr: Etiksel egotizm/benlikilik: bana mutluluk veren, benim iin iyi olan, do rudur. Bireysel etiksel egotizme gre, ben daima kendime en fazla mutlulu u elde edecek ekilde eylemde bulunmalym. Evrensel etiksel egotizme gre, herkes kendine en fazla mutluluk sa layacak biimde eylemde bulunmaldr. Hedonizm /hazclk: Bana en fazla zevk/haz veren, do rudur.

rfan Erdo an

Faydaclk: En fazla saydaki insan iin mutluluk/zevk getiren do rudur (Dolaysyla, popler kltrel rnler byk o unlu a mutluluk/doyum getirdi i iin, do rudur; o unlu un veya genel toplumun kar/ mutlulu u/ rahatl iin en iyi komnistin veya en iyi Yahudinin ya da en iyi Ann l olmas do rudur; Sava filmlerinde yaplan da bu etiksel ba lamda do rudur). Eylem Faydacl gr ne gre, etik faydac ilkeyi kar layan eylemleri de erlendirmelidir. Kural Faydacl na gre, faydac prensipleri kar lamak iin yaplm kaideler zerine odaklanlmaldr. Faydac d nceye gre, Kant eylemin (nedenin, amacn) ahlaksall yla hibir ili kisi yoktur. Kant iin, eylemin erdemsel/ahlaksal de eri, do ru nedene/amaca (ki o da grevdir) ba ldr. Dolaysyla, grev ahlaksal de erin tanmlaycsdr. Bu da grevi belirleyen gcn do rulu unu getirir. kinci tr normatif etik teori deontolojik etiktir: Normatif de erlendirmeler, bir ykmll veya grevi ortaya karan bir eylemin kendinde olan karakterinde yatar ( ekil 3).
Deontolojik Eylem Etik Durumsal lahi emir Kural Etik

Varolu uluk

Kantlk

ekil 3. Temel deontolojik yakla mlar Bu yakla m, eylemin sonucu iyi/faydal olsun veya olmasn fark etmez, bir eylemin do rulu u zerine odaklanr: yilik ahlaksal zorunluluklar/ ykmllkleri idrak etme ve kar lama yetene imizde yatar. Kant kesinlikle etikte do ru olmayana hibir ko ulda yer vermez. Kantn kategorisel zorunluluklar olarak niteledi i bu evrensel yasada istisnasz, do ru amal grev vardr: rne in, bu grev do ruyu sylemektir: yalan daima yanl tr. Deontoloji iki ana akma sahiptir: Durumsal etik anlay ve varolu ulu u ieren Deontolojik eylem teorileri ve kategorisel kanlmazlk/zorunluluk ve lahi Emir yakla mlarn ieren Deontolojik Kural teorisi.

Ele tirel Bir Giri

nc tr normatif etik kuram erdem Etik kuramdr. Yukardaki teoriler etiksel davran ile ilgilenmi lerdir. zerinde durulan temel sorular bir eylemin iyiyi mi veya kty m ortaya karaca veya belli bir eyi yapmak do ru mu yoksa yanl m zerinde toplanmaktadr. Do u filozoflar ve baz Yunan filozoflar etik konusunu ki inin karakteri, i do as, kalbinin nasl oldu u noktasndan ele alrlar. Erdem Etik, iyili i veya do rulu u tanmlama yerine, karakterin geli mesi zerinde durur ve mutlulu u insanlarn en yksek amac olarak d nrler. Bu kuramda do ruluk eylemin kendisi veya sonucu tarafndan de il, aktrn (ki inin) karakteri tarafndan belirlenir. Bu eti in Yunan/Bat trn, rne in Aristo her iki yndeki a rlktan kanan orta yol erdem ile aklar. rne in yalan syleme ile her eyi oldu u gibi syleme arasnda do ru olan szler sylemek; yani a rya kamadan orta yolu semek. Dikkat edilirse, bu da, erdem ad altnda, ayn zamanda, boyunsunuyu, do ruyu veya yalan ikna edilebilir yoldan sunmay, tutuculu u, retoriksel/sylemsel hipokrasiyi besler ve destekler. Martin Buber etik konusunu moral kodlar yerine insanlar aras ili kide aram tr. Ona gre, eti in z insanlar aras gerek diyalogun olmasdr. nsanlar ara de ildir, sonutur. Bizim etiksel sorumlulu umuz eyleri kullanma ve insana de er vermedir; insanlar kullanma ve eylere de er verme de il. Buberin etik anlay nda, insanlar birbiri zerinde olumlu imajlar yaratma ve srdrme ile u ra mazlar; gerek, bireyin di erleriyle effaf ili kisinden kar gelir. Etik/tre bilimin ikinci ana teorik yakla m normatif olmayan teorileri ierir. Normatif olmayan teoriler metaetik ve betimleyicilik zerinde dururlar ( ekil 4)
Normatif olmayan Betimleyicilik Metaetik

Objektivizm

Grececilik

drakcilik

Salkvericilik Duygusalclk

ekil 4. Normatif olmayan Teoriler

10

rfan Erdo an

Betimleyicilik ahlaksal ilkeler dnyann nesnel zelli i midir yoksa ki iye, kltre ve trlere gre midir? sorusuna yant arayarak, ahlaksal prensiplerin ontolojik (varolu ) durumunu inceler. Bu sorunun ilk blmn destekleyenler, evrensel etik ilkeleri zerinde duranlar objektivist ve ikinci blmn, evrensel ahlak prensipleri olmad varsaymn, destekleyenler ise relativist (greselci, grececi) olarak isimlendirilir. Sbjektivist grececilikte birim birey olmaktadr ki bu hem herhangi bir ele tiri olasl n ve ele tirinin geerlili ini ve anlamll n ortadan kaldrr hem de sonunda ahlakn hibir anlama gelmedi iyle sonulanr. Herkesin kendine gre, do rusu vardr; do ru veya gerek tek de ildir, herkese gre de i ir; tek veya birka de il, sonsuz anlamlandrma vardr; herkes kendine zg anlamlandrma/zmleme yapar gibi ifadeler byledir. Konvensiyonelist grececilerde ise grecelikte lt cemaatin/ toplumun genel anla masdr. Bu anlay da rgtl bir egemenli in karnn ahlak kodlar olarak sunulmasn getirir; farkl olana izin vermez; fakat hi de ilse, yapsal bir gere in ifadesi olarak anlamldr. Metaetik yakla mlar dilin ve normatif etiksel sistemlerdeki mantksal ili kilerin felsefi incelemesini yaparlar. Bunlardan Cognitivist (idrakilik) grubuna d enlere gre ahlaksal dil semantiksel olarak zengindir. Naturalistlere gre, dil semantik olarak zengin olan dil iyilik ve do ruluk gibi natural olmayan temel karakterlere sahiptir. Dolaysyla ahlaksal dili anlayabilmek iin ahlaksal nsezilerimizi kullanmalyz veya zel aydnlanmaya veya zel aklamalara/vahiye/ilahi aklamaya, ma arada Hz. Musaya veya Hz. Muhammede Tanrnn verdikleri bilgilere, aklamalara dayanmalyz. drakcilik/cognitivist gr lerin aksine, salkvericilik ve duygulandrclk yakla mlarna gre, ahlaksal dil znde anlamszdr; nk ahlaksal gstergeler/i aretler kavrama sa layan ve idrak ettiren ieri e sahip de ildir. Duygusalclk yakla ma gre, moral nermeler insann bir eyleme veya davran a kar duygusal yantn ifade etmek veya ba kalarnda benzer reaksiyonlar ortaya kartmak amacn ta r. Salkvericilere gre, ahlaksal dil sadece (yap veya yapma gibi) emir/zorunluluk biimidir.

Ele tirel Bir Giri TEOR , PRAT K, MEDYA PRAT VE MEDYA ET

11

ster etik ister ba ka tr teori olsun fark etmez, bir teorinin en nde gelen amac aklamak istedi ini aklayabilmektir. Dolaysyla, birok etik kuramlar olmasnn tm durumlara uygulanabilecek etiksel standartlarn ne denli zor oldu una i aret etti ini sylemek alakasz ve geersiz bir argmandr. Baz kuramclarn standart koymann imkansz oldu unu belirtmesi ve zm olarak belli ba lam iinde standartlarla ilgili kararlarn verilmesi gerekti i iddias da bir o kadar geersizdir. Aklad n veya aklamak istedi ini aklayamad n syleyerek yaknan kuramc, bu i ten vazgemelidir, nk teorinin amac, etikle ilgili olarak olas en do ru, geerli ve gvenilir aklamay yapmaktr. Baskc cret politikalar altnda olan veya medya sahipli inin znel karlarn her pahaya savunmaya soyunan bir gazetecinin eti inin egemen do as bu retim ili kileri iinde belirlenmi tir: Gazetecinin ayn anda cretli klelik ko ulunu yeniden retmesi ve bu ko ulu sa layan ko ulu da yeniden retmesi ekonomik geliri/kar en verimli biimde gerekle tiren retim yapmasn zorunlu klar. En genel ve kaba ekliyle bu, medyann ekonomik politi idir. Medyann veya gazetecinin eti i bu ekonomik politi in eti idir. Daha basit bir deyi le, pazar payn tutmak ve mmknse geni letmek iin okuyucunun/izleyicinin tercihi olmak, dikkatini ve ilgisini ekmek abasyla yaplanlara bakld nda, orada medyay ynetenlerin neyi nasl d nd ve neden ve nasl yapt yla ilgili nemli gstergeler ve ipular grlr; bu gstergeler ayn zamanda medyay ynetenlerin eti ini (medya eti ini) anlatr. Dikkat edilirse, bunun bir di er anlam da, rne in gven gibi d nsel ve tekelle me gibi ekonomik kavramlarn kendileri kendili inden eti i veya etik sorununu (veya etiksiz davran ) hecelemezler. rne in, sahte imajlara ve bili ynetimine dayanarak sa lanan gven ile etik arasndaki ili ki byledir. Etik endstriyel pratikler ba lamnda ele alnd nda, konu ili kinin do rulu una indirgenir. Dolaysyla, bir grubu veya bireyi yneten ili ki prensipleri olarak etik tanm profesyonelin prati i ara trma, lme ve karar verme birimi olarak ele alnarak yaplr. Bu nedenle, o u derslerde, toplantlarda, makalelerde, kitaplardaki sunumlarda profesyonel etik nedir? sorusuna yant verilir. Bu profesyonel soruya en profesyonel rgtlerden birinin The American Association for the Advancement of Science cemiyetinin tanm en tipik rnek olarak verilebilir: Profesyonel etik bilim adamlarnn birbiriyle ve renciler, m teriler, ara trma konular, i verenler vb dahil

12

rfan Erdo an

di er ilgililerle olan ili kisindeki do rular ve sorumluluklar belirlemeyi amalayan prensipleri kapsar. Di er endstriyel pratiklerde oldu u gibi, medya pratiklerinde de etik, yukardaki cmledeki znenin yerine gazeteci, televizyoncu, muhabir yerle tirilerek yaplr. Bu durumda bir faaliyet olup bittikten sonra, e er gerekiyorsa, etik konusu gndeme getirilir. rne in televizyonda srekli cinsellik ve te hir kullanlmas sonucunda baz insanlar bunu etik sorunu olarak gndeme getirirler. Mecliste etik komiteleri belli olaylar olduktan sonra kurulur. nternet ile birlikte, bu tr reaktif etik anlay ve uygulamalar zel hayat koruma, a rma, korsanlk, telif hakk, ak seiklik, sansr, gizlilik vb tart malarla ok daha nem kazanr: bili ten geerek durdurma ve bunun yasal cezalandrma yollaryla desteklenmesi. Medya ve etikte ideolojik biimlendirmeler Bir taraftan uluslar aras ve ulus ii ili kilerde ve bu ili kilerin haber olarak ve temsili sunumlarnda znel karlar gerekle tirilirken ve bu gerekle tirmeyle ilgili o u sahte imajlar yaratlrken, ayn zamanda, ayn ki iler ve/veya akademideki ve medyadaki savunucular e itli rgtl mekanlarda ayn ereve iinde dnen etik dersleri verirler ve etik tart mas yaparlar. Bunlar ansiklopediler, dergiler ve kitaplarda da yanstlr. The Encyclopedia Britannica, sanki ya am seme zgr bir tercihmi gibi, sanki mutluluk ve bilgi birbiriyle zt iki eymi gibi, sanki iyi olan ile drst olma birbiriyle uyu muyormu gibi, sanki mutlulu u amalarsak bilgi kaybna u rarm z ve bilgiden olurmu uz gibi, etik ile ilgili aklamasn yle yapyor: Nasl ya amalyz? Mutlulu u mu yoksa bilgiyi mi amalamalyz? E er mutlulu u seersek, kendimizin mi yoksa herkesin mutlulu u mu olacak? yi bir dava iin drst olmamak do ru mu? Yalan syleme ktl nlyor veya iyi bir ey yapmay m getiriyor?3 Dnyann di er yerlerinde insanlar alktan lrken, zenginlik iinde ya amay hakl kartabilir miyiz?
3

O zaman, yalan syleyebilirsin ve bunda bir etik sorunu yoktur; yi ey ne? rne in krn artrmadr, zarar nlemedir; kapanyoruz, byk indirim var veya % 30 indirim var diyerek, sat artrmadr. Bu tr rnekler ok ender verilir, nk pazar eti ini bu tr de erlendirmek zgrlk, demokrasi, serbest ticaret ilkesine aykrdr. Arca pazar gleri seni bu nedenle cebinden vurabilir. Pazar zehir retir (rne in sigara) ve bu etik konusu olmaz; etiksel ve davran sal sorumluluk tketici/kullanc birey zerine yklenilir. zlce, bu tr etikte daha en ba ta etiksel ciddi sorun var bu sorun da, rne in, rgtl g yaplar ve ili kileri ile do runun, gere in, haklnn, iyinin vb tanmlanmas arasndaki belirleyici ba dr: Bunlar kimin nasl ne ama ve sonularla tanmlad ve yeniden tanmlad dr.

Ele tirel Bir Giri

13

Dikkat edilirse, zaten bu, soruyla hakl kartlyor, nk birinin zenginli iyle, di erinin al arasndaki nedensellik ba kopartlyor; birileri fakir, nk anssz, tembel, beceriksiz, yeteneksiz; birileri zengin nk ansl, tanrnn yr kulum dedi i al kan ve yetenekli ki i. Birilerinin zenginli inin di er birilerinin fakirli i arasnda ba yokmu gibi, sahte bir dnya gere i sunuluyor. Geli mi in geli mesinin aslnda azgeli mi li in geli tirilmesinin bir sonucu oldu u bir kenara itiliyor. Batnn zenginli inin Gneyin ve Do unun do rudan, dolayl ve yeni smrgecilik yoluyla yoksun ve yoksul brakmann geli tirilmesinin sonucu oldu u gizleniyor. Cehalet beslenerek ve cehalete bilgilik taslattrlarak gerek ve gere i syleyenler d man ilan ediliyor ve hatta ldrlyor. Bunu ilan edenler ayn zamanda etik konu uyor ve etik ilkelerini ve etikli ili ki kurma standartlarn da belirliyor: Bu i yerinde asgari cret denir ilkesi gibi me rula trlm hakszlk ve adaletsizlik soru turulmuyor; yi ve drst bir esnaf, sanayici veya i adam gibi i yapma ilkeleri ile belirlenen etik kurallar zerinde tart lyor. Bu da elbette birileri iin ok verimli bir tart madr. Desteklemedi imiz bir sava iin askere alnrsak, yasay i nemeli miyiz? Bu soruya da verilecek yant (birka vatan haini ve etikle u ra anlar arasnda belli bir yakla m benimseyenler d nda!), hayr yantdr, nk yasay i nemek gibi ciddi bir karardan bahsediyoruz. Yasa me rudur, herkes iin ve her ey iin do ruyu ve iyiyi temsil eder; dolaysyla, tercih bu ynde olursa, do ru ve geerli, dolaysyla, etikli bir tercih olacaktr. Aksi durumda, yasay ve eti i belirleyenler ve yayanlarn al trdklar ve al trmadklar iyi inanllar veya vatan sevenler tarafndan, bu tr karar veren ki iler cezalandrlacaktr bir ekilde. Dolaysyla, etik konusu, ayn zamanda, zgr bireylerin zgr bir ekilde, mantksal nedensellik ba lar kullanarak zgrce karar verip uygulad veya uygulamad bir konu de ildir; var olan rgtl materyal ve d nsel retim tarz ve ili kilerinin, ele tiriyor grnse veya olsa bile, btnle ik bir parasdr; o tarzn ve ili kilerin, o tarza ve ili kilere belli amalar ve sonularla kar lk veren bir sonucudur/rndr. O tarzn ve ili kilerin sonucu/rn olarak ayn zamanda kendini var eden iinde kendini ve var edeni yeniden reten rgtl yaplarn (niversiteler, medya, cemiyetler ve derneklerin) i levsel parasdr. Dolaysyla, etik yoluyla birileri ele tirerek ve ycelterek gcn ve g uygulamasnn me rula trc propagandasn, halkla ili kilerini, pazarlamasn ve promosyonunu yapar.

14

rfan Erdo an

Felsefenin bir dal olan etik yukardaki sorulardan da kartlabilece i gibi, insan faaliyetinin do ru veya yanl oldu una karar veren standartlar ve nihai de erin do as zerinde durur. Etikle ilgili farkl yakla mlar olarak sunulan gruplandrmalarda kullanlan temel varsaymlar veya kavramlar, faydaclk kavram gibi, burjuva siyasal ekonomisinin varsaymlar ve kavramlarnn etik diline dn trlm eklinden ba ka bir ey de ildir.4 Nasl ki, tarih boyu insan topluluklarnda ekonomik ve siyasal ynetim iin e itli i levsel mekanizmalar ve uygulamalar geli tirilmi se, bu mekanizmalar ve uygulamalar ile ilgili etik anlatlar da geli tirilmi tir. Bu anlatlar felsefenin etik dal altnda e itli etik yakla mlar/teorileri olarak gruplandrlrlar. Nasl ki sosyoloji veya epistemoloji denildi inde, Batnn burjuva bilimi ve burjuva bilgi kuram akla geliyorsa, etik denildi inde de idealist felsefenin giderek uzmanlk alanlar iine ayrlm bir dal akla gelir. Etik konusunda burjuva toplumunun karakterine en uygun olan yakla m faydaclktr (utilitarianism). Bat felsefesinde, faydacl n, etiksel egotism (benlikilik) olarak ba langc ok eskidir. Her ikisinde de etiksel karar vermede temel dayanak davran n sonucunun ne oldu udur. Etiksel egotizme gre, herkes kendi karn d nmelidir; dolaysyla, bu teoride etiksel sistemin snr bireyi ierir. yi ya am mmkn oldu u kadar zevk alnan ya amdr: Ye, i ve mutlu ol. Bu hedonist anlay ta, etik gnmz klasik kapitalist anlay a olduka uygundur: Yakalanmadka, hrszlk yapabilirsin. Epicurusa gre, akll bir insan yakalanma riski yoksa yalan sylemeye hazrdr. Thomas Hobbes, ayn paralelde gr sunmu tur. Adam Smithin teorisi de, ayn etik anlay na dayanan, her bireyin kendi kar pe inde ko tu u, kendi karn gerekle tirdi i ve bunun nnde engel konmamas gerekti i gr zerinde kurulmu tur. Jeremy Bentham ve John Stuart Mill bu zevk egotizmini, gnmz kresel pazarnn da yayd , daha kapsaml olan faydaclk gr ne dn trd. Bu faydacl n eti inde, ayn zamanda, sen bir ki iyi, o cezay hak etmese veya o ceza ok fazla bile olsa, genelin iyili i iin kurban edersin. Yani, sonu arac ve yaplan me rula trr. Bu anlay larda, bir eylemin (eylemi yapan iin) sonucuna bakarak iyi veya kt
4

Editrn notu: Benzer dn trmeyi sosyal psikoloji, sosyoloji ve siyaset bilimiyle ilgili kuramlarda da grrz. Siyasal ekonominin dili sosyolojinin, sosyal psikolojinin, siyaset biliminin diline dn trlmektedir. Bu dn trme, rne in kltrel incelemelerde, sosyal bilimlerin dili mistikle tiren kavramlarla anlamsz dn trmelere u ratlmaktadr.

Ele tirel Bir Giri

15

oldu una karar verilmektedir. nemli olan sonutur. Bobby McFerrins 20. yzyln sonlarnn ruhunu yakalayan zlme, mutlu ol (dont worry, be happy) ile zetledi i benliki/faydac tavsiye Grammy dl ald. Gnmzde reklamlarn byk o unlu u fiziksel fayda sa lamay insann amac yapmaktadr: En de erli kankan (arkada n) Kankidir, nk Kanki alelade bir biskvi de ildir; ortasnda ikolata olan iki biskvidir. Sevgilini trene bindirip yolcu ettikten hemen sonra onu gizlice ba kasyla kandrrsn. O ba kas sana ahane zevk veren Kankidir, ikolatadr, dondurmadr (herhangi bir popler yiyecek, iecek veya giyecektir). Yiyemedi in, iemedi in veya giyemedi in ve sana fiziksel doyum sa lamayan arkada veya sevgili ne i e yarar ki! Elbette, en yakn arkada n Kankiyi karnn a oldu u iin, karnn doyurmak iin yemezsin; ayrca yle alelade srarak ve i neyerek de yenilmez: Hibir ili kiden almad n seksel zevki alarak (alyor gibi yaparak) ve bunu da te hir ederek yersin. Bylece, benliki fiziksel fayda seksel zevk ve gsteri kltrnn te hircili inin sa lad doyumla zirveye kartlr. Trene bindirip yollad n sevgilin ile satn ald n ve arzu etti in ekilde yedi in ve sana en yksek zevki veren kankan Kanki arasnda ne tr tercih yapmalsn? Tercihi yaptn zaten: Kullandn bitti, trene bindirip gnderirken bile sabrszlkla Kankiyi zlyorsun. Epicirusten imdiye kadar gelen bu tr etik anlay n sunanlar, ayn anlay erevesinde ele alnrsa, bilinli bir ekilde kendi karn sa lama pe indedir; genelin karn sa lama de il. Egotist zevk prensibi veya bireysel fayda zerine kurulu etik anlay nda, zevkin ortadan kalkt an, faaliyet de durur: Erkek parkta kzn yannda borsadaki durumu d nyor. Kz borsadan zevk aramyor; kz iin zevk yok orada, o parkta, o anda. Mutsuzca gidelim diyor. Her koyun kendi baca ndan aslr anlay ndaki bencillik, dayan ma yoksunlu u, bahanecilik ve duyarszlk da bu tr anlay destekler. Kapitalist retim tarz ve ili kilerinin eti i, rne in mlk edinme, sahiplik, satn alma, materyal zenginlik elde etme, maliyeti d rme ve kr artrma gibi sermayenin ihtiyalarn gidermeyle ilgilidir. Ayn etik ok al ma, tutumluluk, motivasyon ve i ine ba llk ile al anlarn (serbest klelerin) ihtiyalarn kar lamayla da ilgilidir. Ayn etik, ayn zamanda, yukarda rnekleri verilen satn alma, kullanma ve tketmeden geerek zevk ve fayda sa lamay insann varl nn amac yapmayla ilgilidir. Bu ve benzeri erevelerde kurulan in alar yoluyla, iyi bilin ve erdem zenginli i d ncesi zerinde durulur.

16

rfan Erdo an

Binlerce yldr insanlar zerinde uygulanan bu tr ve benzeri i lemeler, hep ynetilenlerin zerinde kullanlan ve ynetilenlerin uydu u, kalplerinde, vicdanlarnda ve d ncelerinde ta dklar, dolaysyla, ezme ve ezilmeye istekle katlmalarn sa layan aralardr. Bu katlmann en hunhar yan da, insann kendi kendisini ve kendi gibileri baz sakat ahlak, erdem, inan ve do rularla ezmesi, ac ekmesi ve ac ektirmesi olmu tur: rne in, istedi in an, istedi in biriyle dosta veya daha yakn ili kiye girememenin getirdi i engellenmi li i, istedi in zaman istedi in yerde satn alaca n ve tketece in bir malla kar layabilirsin. Cosmopolitan gibi dergilerde promosyonu yaplan kadn zgrl insan ili kisinde araya endstriyel karlar gerekle tiren tketimi yerle tiren, asgari creti garantiye alan ve de eri satn alma ve kullanp atmaya indirgeyen pazar zgrl dr. Yneten ekonomik ve siyasal g sahipleri iin etik, kendi karlarnn belirledi i ereve iinde me rula trlan ve kullanlandr. Dolaysyla, eti in konusunu ve ieriksel do asn belirleyen, toplumsal retim tarz ve ili kileri d ndan olu up gelen ilahi, stn, nesnel, herkesin iyili ini ve karn d nen, ba msz ve yce bir varlk veya g de ildir. rne in, Adam Smithin Moral Felsefe al masndan Uluslarn Zenginli ine gelmesi ve siyasal ekonomiyi eti in nesnel bilimi olarak grmesi, Adam Smithin yaptnn do asna bakld nda, bilinli olarak kapitalist pazar karna uygun bir eti in, dolaysyla insan, toplum ve ili ki de erlendirmesi anlay nn in a edildi i grlr. Bu tr geersiz nesnelle tirme ve evrenselle tirmeyi Batnn idealist filozoflarnda yaygn bir ekilde grrz. Hegelin lmnden sonra, zellikle 1840lardan beri etik konusu bilimsel bilgiden iyice soyutland, koparld ve bireysel yorumlama, vicdan, his, duygu, d nce, karar alanna ta nd. Ayn anda kilisenin egemenli i d na ta nan bilim de kapitalist retim tarz ve ili kileri iinde hzla g yaplarnn paras olmaya ba lad. Bilimde kompartmanla mayla (uzmanla ma ad altnda gelen ve nicel olarak artan i blmyle) sadece etik ile bilgi, siyasal ekonomi ile etik vb arasndaki ba kopartlmad, ayn zamanda ortaya kan veya yaratlan bilim alanlar ve alt alanlarla bilim ii ve bilimler aras ba da kopartld. Daha kts, bu blnme endstriyel faaliyet trlerine uygun bir ekilde olu turuldu ve niversitelerde ve zel laboratuarlarda yaplan bilimin do as endstriyel karlarn do asna uygun bir ekilde biimlendirilmeye ba land. Bylece bir zamanlar teolojik karlar iin retilen ve da tlan bilim ve eti i, imdi kapitalist karlar iin yaplmaya ba land.

Ele tirel Bir Giri

17

Bilgiden ve retimden soyutlanan etikiler (ara trmaclar, bilimciler), sanki d ardan bir gzlemci, denetleyici, yksek standartlar getirici veya araycym gibi, retim, da tm ve tketim pratiklerine d ardan geliyormu gibi kendine ve d na bakmaya ba ladlar. Bu pratiklerin rgtl insan retim biimiyle ilgili zne ve var olu do asna hi ilgi gstermeksizin, prati in sonularnn etiksel anlamlar veya dilinin semantik yaps ile ilgilenmeye ba ladlar. Etiksel amalar da herkes iin iyi, do ru, hakl, drst vb pratikler olarak belirlendi. Bu belirlemenin karakterini (neye ve kime hizmet etti ini) daha somut bir ekilde ortaya koymak iin, ok az zerinde durulan nemli konulardan biri rnek verilebilir: Asgari cret politikasnn eti inin olu um ve geli im do as asla soru turulmaz, soru turulmas gereksiz grlr ve yanl oldu u duygusu/d ncesi verilir: cret politikasn belirleyen serbest pazardr ve serbest pazar do alla trlm tr; normalle tirilmi tir; evrensel gerek ve evrensel do ru olarak sunulmu tur; soru turma ve soru turanlar gayrime rula trlm tr. Asgari cret politikas soru turulmaz, ama zorunlu kalnd nda asgari cretin belli sektrlerde veya belli yerlerde azl zerinde tart malar sunulur veya asgari cret demeyerek yasalar ve etik kurallarn i neyen bir irketin yneticisi knanarak ele alnr. Ynetenler kapitalist ekonominin kar mant yla belirlenen etik ile d nr, hisseder ve ya arken; ynetilenler de kapitalist kar mant na i levsel olan emek, al ma, bo zaman harcama (dinlenme ve e lenme) pratiklerine uygun etik ile (duygular, inanlar, bili ler ile) donatlr. Birinci grubun eti i sadece kendisi iin i levselken (faydalyken), ikinci grubun eti i daha ok birinci grup iin i levsel karakter ta maktadr. kinci gruptaki geni insan nfusu arasnda bunun byle olmas iin binlerce yldr bili ve bilin ynetimi mekanizmalar kurulmu ve yollar geli tirilmi ve kullanlmaktadr. En byk korkulardan biri elbette, insanlar arasnda insan de erine dayanan eti in egemen olmas ve insanlarn bu eti e gre gnlk ya amlarn dzenlemeye ba lamasdr; nk byle oldu unda, bu tr etik ve anlay la, geni insan kitleleri kendi tarihini kendisi iin yapmaya ba lad nda, imparatorluklar kmeye ba lar. Bu tr eti in olma olasl var elbette, fakat egemenlik olasl ok azdr, nk egemen d nceleri, ne yazk ki, belirleyen insann nasl hissetti i de il, bu hissetti ini de nemli lde belirleyen, neyi nasl yapt dr. Dolaysyla, de i im olasl neyin nasl yapld yla ili kili egemenlik ve mcadele ko uluyla birlikte gelir.

18

rfan Erdo an

Szl ve yazl gelenek: sz/mesaj ve etik Yazdan nce, insan ve mesaj ayn mekan ve zamanda retiliyordu. Szl gelenekte, sz syleyen oradadr. Zaman ve mekanda birlik vardr. Konu an, ykleyen ve dinleyen o yer ve mekandadr. Gerekler ve imajlar do rudan deneyim ve ili kilerden geerek olu turulur. Egemenlik, yine me rula trlm kaba gce dayanarak ve do ast metafizik anlatlar yoluyla gc destekleyen rgtl bilin ve davran ynetimiyle perinlenir ve srdrlr. Yazyla egemen ve egemenlik altndakinin ynetme-ynetilme ili kisi yazl kurallar, ynetmelikler, yazl direktifler kullanlarak dzenlenmeye ve yrtlmeye ba land. Kle efendisini gremez ve hatta tanyamaz oldu. Onun yerini, onun adna onun karlarn gerekle tiren ve rgtleri/ irketleri yrten ynetici denen dolgun cretli kleler doldurmaya ba lad. Bylece kle her gn onu ezen yeni d manyla tan t: Kendisi ve kendi gibiler. Ta yc ara zerine kaydetme gerektiren yazyla birlikte, egemenli in yazma ve okumayla desteklenmesi iin bilginin retimi ve da tmnn kontrolu gereksinimi kt. Ayn zamanda, okuma sembolleri mantkl olarak maniple etmeyi getirdi i, nedensellik ba lar kurup sonular kartmay destekledi i iin, egemenli i soru turan insann artmasn da getirdi. Dolaysyla, okuyan insan tehlikeli insandr. Bu soruna en modern zmn ne oldu unu bulmak iin herhangi bir kitapya gidip raflara, bestseller veya en ok satan kitaplara bakmak yeterlidir. Yazyla, yazar ve rn birbirinden ayrld: Yazar, rn ve okuyucu arasnda zamansal ve mekansal farkllklar do du. Yazda okuyucu yazarla yazsndan geerek tan r ve yazarn bundan haberi bile olmaz. rnden bu tr yabancla maya, kapitalizmde, yazara verilen telif creti yoluyla yazarn retti i rn kapitalistin emtias oldu unda yeni bir yabancla ma eklendi. Yazy ve ardndan elektronik kayt etmeyi kullanan kapitalist sahiplik ile insan gere inden, mesajndan ve rnnden ayrt etme artt. Gerek, mesaj ve rn zaman ve yer bakmndan kayna ndan koparld ve mekaniksel olarak maniple etme (de i tirme, dn trme ve o altma) olasl ortaya kt. Bununla birlikte, sahilik ve gereklik konusunda pheler ve dolaysyla yeni etik konular nem kazand. Bu da kanlmaz olarak, pheleri ortadan kaldrmay amalayan sahte sahili i, gerekli i, etik ve erdemi pazarlayan ve sahteyi sahi gsteren in alar yapan olu umlar (bilin ynetimini, propaganday, psikolojik sava , profesyonel halkla ili kileri, reklamcl ) ykseltti.

Ele tirel Bir Giri

19

nsann kendi rnnden yabancla masna, kendi d ncesi ile kendi yapt arasnda olu an/olu turulan gedi in uuruma dnmesi eklendi: 21. yzyln gnlk rgtl ya am, sylenen ile yaplan arasndaki rt meme ile karakterini kazanr (ltfen sorunu rgtsz yer ve zamanda bireyler aras mesaj al veri ine veya ili kiye indirgemeyelim, nk bireyler aras ili kiler rgtl yer ve zamanda, kar ve g ili kileri iinde olur), Sylenen ile yaplan arasndaki fark (yalan ve aldatma) elbette yeni de il. Yeni olan, rne in, modern ileti im aralaryla sunulan imaj ile olay/gerek arasndaki uyumsuzlu un ok ciddi bir ekilde art dr. K i inin deneyimine dayanan gerekler, medya tarafndan sunulan paketlenmi gereklerle etkilenerek ekillendirilmektedir. o u kez insanlarn bilgisi yetersiz oldu u iin, bu bo luk yorumlarla, kli elerle, genelle tirmelerle, basitle tirilmi sonu ve zmlerle doldurulmaktadr. D nce farkllklar ayn zamanda yorum farkllklardr. Yorum farkllklarnn kayna ise, egemen iddialarn aksine, enformasyon bollu u veya azl de il, ili kisel retim ba lamnn zelliklerinde insann ald yer, g, ama ve kar farkllklardr. zellikle, bu ba lam rgtl amalarn gerekle tirilmesi amacn ierirse, o zaman ileti im planl ve programl olarak yrtlen retim ili kileri iinde anlam bulur. rgtl amalara hizmet eden ileti imle (rne in reklamclk ve turizmi te vik faaliyetleriyle), eylem gerektiren d sal durumu kontrol etme sa lanmaya al lr. Bu ba lamda etik, rgtl ama ve faaliyetler tarafndan tanmlanr. Bu tr ileti im ve etikte (a) mekan ve zaman rgtlenir ve amaca gre ayarlanr; (b) insan eme inin, enerjisinin ve gereksinimlerinin tayini, (c) bte ve di er finans tahsisi, (d) teknolojik ve do al kaynaklarn tahsisi ve (e) btn bunlarn rgtsel gereksinimler iin entegrasyonu rgtsel amaca gre biimlendirilir. Bu biimlendirmeyle gelen ileti im ve etikte, reklamclar, propagandaclar ve PR uzmanlar tarafndan yorumlama, gerekler bklerek ve temel drtler gdklanarak yaplr. Bu yap n eti i kitle ileti imi ve ticari ileti im eti idir ve birok ele tiriye aktr. Bu biimlendirmeye bilim yapanlar da katld nda, bilimin, temsili ileti im olarak niteledi i eti in yerini de ticari etik alr. Bu biimlendirme, siyasal ileti im ad altnda reklamclar, halkla ili kiler firmalar ve propaganda uzmanlar tarafndan seim kampanyalar dzenleme, seim ara trmalar yapma, imaj yaratma i iyle, etik siyasal pazarlama biiminin eti ine dn r. Btn bu biimlendirmeler sonucu, egemenlik sa lanr ve yrtlrken, ayn zamanda etik ve gven sorunlar da hzla artar.

20

rfan Erdo an

leti im, dil ve etik leti im, dil ve eti in kullanm, insanlar aras payla ma ve sosyal dzeni sa lama erevesinde ele alnr. leti im, ancak ili ki kurabilmek iin gerekli ileti im yapabilme olanaklarna ve ko ullarna sahiplikle olur. Bunlarn ba nda da d nebilme ve karar verebilme yetene i ve bu yetene i kullanabilece i ko ullarn varl gelir. Birbiriyle ili kideki insanlar ayn anda kendi kendileriyle ileti imde bulunurlar. Hem kendi hem de di erleriyle ili kisinde neyi nasl ve ne iin yapt n, kulland dilin zelli i belirlemez; belli rgtl yer ve zamandaki kar ve g ili kilerinin do as belirler. Halil Gibrana gre bir gere i olu turmak iin iki ki i gerekir. Birisi o gere i syler ve di eri ona inanr. Bir gerek zerinde uyu ma, basit bir konu mada bile inanmamann askya alnmasn gerektirir. Benzer ekilde, bir sava , bar , sevgi ve nefreti beslemek iin ve inanmamann askya alnmas iin de, en az iki yan gerekir. Gibrann syledi i, ili kisel gerektir. Bu gere i biz, di eriyle olan rgtl yer zaman ve amalar iindeki ili kimizde hem kendimiz hem di eri hem B Z hem de isteyerek veya istemeyerek ONLAR iin srekli yeniden-retiriz. li kisel olan ve olmayan gere i yeniden retmek iin, her zaman iki ki iye gereksinim yoktur. Aslnda, bir gere i olu turmak iin bir ki i yeterlidir. O ki i ancak bir insan grubu, cemaati veya toplumu iinde ki idir, kendi ba nadr veya di erleriyledir. Da ba ndaki yalnz bir ki i, evinde yata na uzanm dinlenen biri veya i yerinde al arak retime katlan biri de kendi ve d yla olan ili kileriyle kendisinin ve di erinin gereklerini olu turur. Kendini iinde buldu u sosyal ko ullarda di erleri ki iye konu urken ve kendisi de di erleriyle konu urken, ayn zamanda, her ki i kendisine konu ur ve kendi inanr. Dolaysyla, rgtl yaplar ve g ili kileri iinde, ki inin kendisinden ve ki iler arasndan geerek biimlendirilen ve srdrlen gereklerde inanma veya inanmamann hangisi etikli/ahlakl hangisi etiksiz/ahlakszdr? Dikkat edilirse, farkl temellerden hareket edince, etik, ileti im ve dil ba zel ekiller almaya ba lar. rne in konu may/rn, eti i veya arac hareket noktas olarak ele alarak kurulan nedensellik ba larnda, etik ve ileti im, ili kinin merkezine oturtulur ve insan merkezden edilir; ilgi insandan uzakla r, insanla ilgili olana insansz olarak odaklanr. leti imde bir ili kinin ba latlmas, yrtlmesi veya sonlandrlmas ancak gerekli olan etkinliklerin yaplmasyla gerekle tirilebilir. Bu etkinlik bir konu ma olabilece i gibi, herhangi bir retim srecinin gere ini yerine

Ele tirel Bir Giri

21

getirme (rne in makineyi al trma, d me dikme, para yerle tirme) olabilir. leti imle bireysel bilin ve vicdan olarak beliren bireyin gere i ile, bu bireyin de iinde oldu u ve bireyin gere ini de ta yan sosyal gerek diyalektik olarak uzla abilir veya at abilir. Uzla ma fikir birli iyle, istekle veya zorunluluk nedeniyle katlma, tek tarafl veya kar lkl vazgemeler ile olabilir. Bunun nemli anlamlarndan biri de udur: leti imin ve ili kinin eti i evrensel ilkelerle gelen evrensel gerekler tarafndan belirlenmez; eti i belirleyen ili kinin do asdr. Dil ve etikte oldu u gibi, ileti imde de etik konusu uygun ileti im olarak zetlenebilecek, belli g mcadelesinin dinamik bir sonucu olarak birileri tarafndan belirlenmi ve tanmlanm de erler ve ilkeler erevesi iine sk trlr. rne in, gemi te erdemli ve ahlakl olarak kabul gren etkili ileti im davran , bir grubun hayatta kalmasn garantileyen faaliyetleri desteklemeye hizmet ederdi. imdi gnlk ya amda ileti imin nemli bir ksm, insann veya rgtn kendisi hakknda, sosyal evre ve retilen ve tketilen rnler hakknda kabul edilebilir imajlar yaratmaya hizmet etmektedir. Bu tr insan ve ileti im eti i, belli siyasal, ekonomik ve kltrel pazar karlarna uygun d nce, duygu ve davran biimleri yaratma grevini yapan maniple edilmi bir karakter ta r. Egemen pratiklerin teorik aklamalar da do al olarak o pratiklerin do asn ve eti ini me rula tracaktr. rne in, ileti im mhendisli inden kp gelen ileti im teorisi (Shannon ve Weaver modeli, enformasyon teorisi) hangi makinenin kullanld na, kimin tarafndan kullanld na, neyin ne iin yapld na, mesajn anlamsal veya ideolojik ieri ine bakmaz; nemli olan etkili bir ekilde kullanlmasdr. Dolaysyla ileti im/enformasyon teorisi, arac etkili biimde kullanmayla ilgilenir. Fakat arala yaplan retimin ne gibi sonular veya amalara sahip oldu u, kimin karna rgtlendi i, ne tr riskler ve dller ta d , risk ve dl da tmnn do asnn ne oldu u ve bunlarla ilgili etik konular zerinde durmaz. Durmaz, ncelikle nk teorisyenlere ve pratisyenlere paray veren rgtl yap onlardan bunu istememektedir. Bunu onlardan istedi inde de rgtl karlarn ereveleri izilir ve bu erevelerin ii yapsal karlara i levsel olan destekleyici ve ele tirel aklamalarla doldurulur.

22

rfan Erdo an

Dil ve etik Etik kuramlarnda veya herhangi bir kuramda dilin belirleyicili i (rne in dil d nda gerek olmad ve insan dilin biimlendirdi i) egemen anlat olarak sunuldu unda, kanlmaz olarak di er ideolojik grevsel uydurular n plana geer: Bunlarn gnmzde nde gelenleri etik ve ahlak gibi kavramlardr. Bu kavramlar seks, ahlak, iddet gibi di er ili kisel kavramlarla birle tirilerek kt ve uygunsuz dil betimlemeleri yaplr. Bu betimlemelerden geerek, rne in televizyon programlarndaki ve filmlerdeki ok daha ciddi ierik ykleri bir kenara itilip, etik ve ahlak kstaslaryla yasaklama ve kontrol yoluna gidilir (rne in Murphy, 1998; Ringold, 1998; Calhoun ve Oliverio, 1999; Cavanagh, 2000). Bylece dilsel belirleyicilikle gelen bir ideolojik yap, kendine uygun bir di er yapyla (etikle) desteklenip, tamamlanmaya al lr. Bu srada, elbette, egemen retim biimi ve ili kileri etik tart malar arasnda rahata kendini srdrmeye devam eder. Hatta ok duyarl zel irketler tarafndan desteklenen etik toplantlar ve sempozyumlar yaplr, etik kitaplar baslr. Halkla ili kiler, tantm, promosyon, reklam ad altnda z saklayan biimi paketleme veya biimi z yapma faaliyetleriyle bilinleri ekillendirme i i srdrlrken, rne in, halkla ili kiler okullar ve halkla ili kiler cemiyetleri, bu imajla pazarlama i ini, halkla ili kilerde etik ilkelerini sunarak ve e itli faaliyetlerde bulunarak halkla ili kilerin halkla ili kilerini ve propagandasn yaparlar. Bu yaplrken, halkla ili kilerde sorun ve zmler, faaliyetin rgtl kar ili kileri do asndan hareket edilerek de il, faaliyetin nceden betimlenmi ve kurgulanm amalarndan ve etik ilkelerinden hareket ederek sunulur. Bylece, amal olarak biimlendirilmi dil ve ileti im yoluyla, rgtl ili kilerle yaratlm bir dnyann programlanm sylemiyle sistem sat yaplr. Burada, dilin belirleyicili i sat n ba arsyla snrldr ve belirlenen de ili kinin do as de il ili kinin do as hakknda olandr. Bu, ili kinin do as hakknda olan, ili kinin nasl oldu unu de i tirmez. Onun yerine etik tart malar ve ilkeleriyle de erlendirmeler yaplr. Etik ilkeleri ise kapitalist pazarda en ba arl olanlarn al ma biimlerinin (rne in New York Times gazetesinin, APnin veya byk tekellerin) ve Trkiye gibi lkelerde ise Amerikadaki cemiyetlerin etik ilkeleridir.

Ele tirel Bir Giri

23

Medya etik politikas ve zmleri rgtl karlar gerekle tirmeye al anlar gnlk pratikleri srasnda daima zorunlu kaldklar veya zorunlu hissettikleri veya hissettirildiklerinde, kendilerine en i levsel olan zm yollarnn getirilmesi iin aba gsterirler. Bu abada birincil ama kendileri iin i levsel olan pratikleri, daha verimli bir alternatif gelmedike, asla de i tirmemek; e er de i tirme yolunda bask ok ise, de i tirdi i imajn vermek, fakat gene de i tirmemek; serbest te ebbs ve zgrlk gibi kalkanlar kullanarak, sorumlulu u, dolaysyla zm ba kasna (o u kez gsz bireylere) yklemektir. Yasal zorunluluk ve uygulamadan kalamad durumunda (rne in televizyonlarn RTK kararlarna uymasnda; gazetelerin tekzipleri basmasnda) bile, direnme e itli biimde srdrlr. Di er endstriyel pratiklerde bulunan i levsel zmleri medya endstrisi de kopyalar. Etikle ilgili bu taklit zm etik kodlar icat etme biimindedir. Sahtenin ve gere i bkmenin yollar burada da uygulanr: Etik kodlar al an profesyonellerin uymas iin konur. Hibir etik kodda i in rgtleni biiminin getirdi i ko ullar hedef olarak alnmaz. Hedef, serbest kleler kitlesinin bili lerini i leme i inde sermayenin kulland cretli serbest klelerdir ki bu ki iler (kendilerini kendileriyle zde tirme yerine B Z diye medya sermayesiyle zde tirseler bile) her zaman harcanabilir ve yerlerine ba kalar ikame edilebilir. Medya pratiklerinde etikle ilgili nde gelen sorunlarn ba nda do ruluk; nesnellik; yanszlk ve denge; do ru temsil; uyduru, gndem saptrma (haber olmayan haberler verme, haber dzenleme gibi), gereklik; kaynaklarn drstl , geerlili i ve uygunlu u; ayn grnty durmadan tekrar tekrar sunma; biraz sonra gibi oltalarla kandrma, ortak ve olas kar ba olan glerle iyi ili kiler kurup onlar iyi temsil etmek, yasal haklara, ki i haklarna uymamak gelmektedir. Bunlar standartla m ve bu standartlara yenileri eklenen medya pratikleridir ve dolaysyla medya eti idir. Dolaysyla, bu etik ve pratik standartlar kuran ve geli tirenler, her tr farkl standartlar da kurabilecek bilgi ve yetene e byk olaslkla sahiptirler. Medya eti iyle ilgili zm olarak, rne in ABDde News Councils denen rgtlenmeye gidilmi tir, fakat haber rgtlerinden destek bulamadklar iin, ba arsz olmu lardr.

24

rfan Erdo an

Ombudsmanlk da i levselli i medyay sosyal sorumluluk ynnde etkilemekten ok medya pratiklerini me rula trma grevini, istese de istemese de yapan, bir yapdr. Artan rekabet medyadaki etik sorunlarnn, zellikle e lence ve haber ad altnda sunulan nicel pl n bollu u iin gereke olarak verilir; rekabet, teorik olarak, tam aksine nicel pl ortadan kaldran ve nitel zenginli i kuran bir karaktere sahiptir. Sorun rekabet de il, rekabetin nicel pl retme yar biiminde ekillendirilmesi ve yrtlmesindedir. Sorun Anadolu insannn bu nicel oklukla dolu pl sevdi i de il; Anadolu insannn televizyonda ve basnda plkten ba ka bir ey bulamad , pl n medya ieri ini retenler tarafndan yo un bir ekilde retilip insanlarn buna al trld dr. Bu durum, medyayla ilgili en ciddi etik ve sosyal sorumluluk sorunlarndan biridir. Medya (televizyon, gazete, dergi, sinema, radyo, mzik endstrisi vb) sahipleri, medyay ynetenler, gnlk haberleri yapanlardan paparazi programlarna kadar her tr ieri i olu turan ki iler Anadolu kltrn, gelene ini, duygusunu, d ncesini ve vicdann kirlettikleri iin sorumlu tutulmaldr. Bu sorumluluk da, akll i aretler ve aktif izleyicinin sorumlulu u teziyle insanlara hakaret ederek ve endstrileri her tr pisli i ve pl retmede serbest rekabet ve serbest te ebbs ilkeleriyle sorumluluktan kurtaran sahtekarllarla ve, rne in, RTKe yasal zorunlulukla izleyici ara trmas diye reytinge benzer ara trmalar yaptrmayla asla gerekle tirilemez. Etik ayn zamanda gnll, kendi rzasna dayanan insan davran varsaymn da ierir. Medya gibi rgtl bir yapda retim yapan medya profesyonelleri iin pratiklerinin do asn ekillendirmede gnlllk, en iyi ekliyle, kendini sahibi sanan veya sahibinin sesi olmay en iyi biimde ba armaya al anlar iin bile, aslnda anlamsz bir iddia, duygu ve d ncedir: Kendi materyal ko ullarn yeniden retme olanaklarndan yoksun braklan serbest klelerin birkann kendi grece yksek cretine ve al ma durumuna bakarak zgrlk taslamas, sahte B Zliklerden geerek gnll ve rzayla katlma d leriyle dolmas ve kendini klele tirenin yaratt ko ullar savunmas, aslnda, zc ve ayn zamanda kendisi ve kendi gibileri iin ok tehlikeli bir insanlk durumunu anlatr. Bu insanlk durumunda, rne in, gvercinler yerler.

Ele tirel Bir Giri SONU

25

19. yzyldan beri medya pratikleriyle ilgili olarak ve zellikle sansasyonel gazetecili in k yla birlikte, medyada etik konusu da toplumsal gndeme gelmi ve tart malara yol am tr. Medyada etik tart masnn ele tirel olannda hedef, medyay ynetenler ve biimlendirenler oldu undan, onlar da kendilerine uygun savunma yollar ve zmler geli tirmi lerdir. Bu savunma yollar ve i levsel zmler etiksel karar verme olarak sunulur. Bu sunumlara bakld nda, hem bir lke iinde hem de uluslararasnda herkes tarafndan kabul edilen ve uyulan bir standartlar ilkesi olmad grlr. Ayn zamanda, medyada etik konusuyla ilgili olarak medya profesyonellerini, akademisyenleri, kamu glerini, ilgili halk, e itli bask gruplarn ( imdi sivil toplum rgtlerini), aileleri vb gruplar ieren tart malar sunulur. Medyann sorumluluk anlay ve sorumluluk pratiklerindeki dengenin zellikle yeni-liberal politikalarla iyice bozulmas ve zel karlarn en seviyesiz bir ekilde temsiline kadar giden haber, enformasyon ve e lence olarak nitelenen sunumlar sonucunda, son yllarda, yeni bir dneme girildi. Bu dnemde, bir taraftan sosyal sorumluluk gnlk egemen pratiklerde ortadan kaldrlrken, sanki bu ortadan kaldrma yokmu gibi, rne in, otokontrol demokratik zm olarak sunulmaktadr. Bu sunum yaplrken, medya sunumlarnn var olan karakterinin aslnda bu otokontroln bir sonucu oldu u bir kenara itilmektedir; yani yaplanla otokontrol arasnda ba kopartlmakta ve ardndan bu ba la ili kisi olmayan sahte gndemlerle me rula trc tart malar yaplmaktadr. Medya ve etik konusunda sosyal bilimlerle u ra anlarn yakla mlar birka kategori iine yerle tirilebilir: (a) umurunda bile olmad iin ilgilenmeyenler; (b) zel irketlerle ve kurumlarla ara trma vb kar ili kisinde oldu u iin savunanlar; (c) zel irketlerle ve kurumlarla ara trma vb kar ili kisinde oldu u iin ilgilenmeyenler; (d) ilgilenip savunanlar; (e) ilgilenip savunan ve ilkeler ve neriler getirenler; (f) ilgilenip e itli erevelerde ele tirenler. Bu yakla mlarn her biri etik ba lamnda ele alnp irdelenebilir. Fakat ncelikle irdelenmesi gerekenlerin ba nda etik zerinde dersler veren, konu an, konferanslar veren ve makaleler yazanlarn arasnda bilimsel ihmal kategorisinde olanlardr. Bu kategoride olanlar en azndan ikiye ayrabiliriz: (a) bilgi yetersizli i ve zenle yapmama nedeniyle ortaya kan yanl bilgilendirme: Bu durumda bilim adam hem bizi hem de kendini farknda olmadan kandrmaktadr. ve (b) farknda olarak yanl bilgilendirme:

26

rfan Erdo an

rne in reyting ile sorumluyken, reyting bilgileriyle oynayarak, sonular farkl gsterme; yoksulluk ara trmas yaparken sorular ve seenekleri bilinli olarak ynlendirici bir ekilde hazrlama; a rma/plagiarism; korsanlk, aldatma. Enformasyonun infotainment ve reklamn infomercial yapld sahtenin ve yalann gerek ve drstlk olarak satld bir ortamda etikten ok daha ciddi ve gl bir ekilde bahsetmek ve eti in siyasal ekonomisi ile siyasal ekonominin eti ini birlikte ele almak gerekmektedir. Derginin bu saysnda, uluslararas akademisyenler ve uzmanlar tarafndan sunulan bilgiler, bu makaledeki tart malar nda da de erlendirilirse, medya ve etik konusunu al lagelmi in d nda kavrama ve d nme gibi ok daha ufuk ac ve geni perspektif kazandrc bir olaslk elde edilmi olunur. KAYNAKA
Belsey, A. and R. Chadwick (Der.) (1998) Medya ve Gazetecilikte Etik Sorunlar. (ev. N. Trko lu) stanbul: Ayrnt. Bertrand, Claude-Jean (2004) Medya Eti i. Ankara: BYEGM. Calhoun, Charles H.; Oliverio, Mary Ellen (1999) Self-assessment of your ethics environment. The CPA Journal, 69 (1): 54-55 Cavanagh, Gerald G. (2000) Political counterbalance and personal values: ethics and responsibility in a global economy. Business Ethics Quarterly, 10 (1): 43-51 Cevizci, Ahmet (2002) Eti e Giri . stanbul: Paradigma. Changeux, Jean-Pierre (Ed.) (2000) Eti in Do al Kkenleri (ev. N.Acar), Ankara: Mavi Ada. Erdo an, rfan (2006) Kurtlar Vadisi Irak: Esli-gebe Kabilin Yen-emperyalist Habilden Al . leti im Kuram ve Ara trma Dergisi, 22, K -Bahar, 71-136. Fromm, Eric (1961) Marxs Concept of men. New York: Frederick Ungar. Marks, Karl (1842) Remarks on the latest Prussian sensorship instruction. inde: Karl Marks (1974) On freedom of the press and censorship (ev. Padover, S. P.). New York: McGraw-Hill. s. 89-106. Mosco, Vincent (1996) Political economy of communication. London: Sage. Murphy, Patrick E. (1998) Ethics in advertising: review, analysis, and suggestions. Journal of Public Policy & Marketing, 17 (2):.316-19. Ringold, Debra Jones (1998) A comment on the Pontifical Council for Social Communications' Ethics in advertising. Journal of Public Policy & Marketing, 17 (2): 332-335. Rositzke, H. (1988) The CIAs secret operations: Espionage, counteresponage and covert action. New Jersey: Westview Press. Society of Professional Journalists: Code of Ethics. Http://www.spj.org/ethics/ index.htm.

You might also like