You are on page 1of 170

2

T.C. YILDIZ TEKNK NVERSTES MMARLIK FAKLTES Say:

Btn Haklar Sakldr. 2006, Yldz Teknik niversitesi Bu eserin bir ksm veya tamam, Y.T.. Rektrlnn izni olmadan, hibir ekilde oaltlamaz, kopya edilemez.

Grel, Smer[ve te.]. Planlama Felsefesi / Grel, Smer [ve te.]

Y.T.. Ktphane ve Dkmantasyon Merkezi Say: Bask: Yldz Teknik niversitesi Basm-Yayn Merkezi-STANBUL Tel: (0212) 259 70 70 / 2252 Kapak Grseli: Harold Drollingerin 2004 ylnda fotoraflam olduu, Sandia Maaras, Meksikadaki alet kullanan insan figrl maara resmi.

Yldz Teknik niversitesi Ynetim Kurulunun tarih ve sayl toplantsnda alnan karara gre niversitemiz Matbaasnda adet bastrlan, Planlama Felsefesi adl eserin her trl bilimsel ve etik sorumluluu yazarlarna aittir.

NDEKLER

NDEKLER NSZ GR 7 KISIM -I11 Konferanslar 12 Bugnn nsan - Yarnn nsan - Bir topya in Felsefi pular 12 nsan Sona Doru Uzanan izgisini Kracak Felsefi Bir Aydnlanma Geirecek mi? 18 Bugnn Dnyas - Yarnn Dnyas 21 Dnya Jeopolitii: Bugn ve Yarn 28 renci almalar 43 Bencillik 43 Denetim Toplumu ve Denetim Aralar / nsann nsandan Kopuu 52 G, Erk, ktidar Olgular Balamnda nsancl Bir ktidara Doru 66 KISIM -II75 Konferanslar 76 Yabanclama Nedir? 76 nsanda Temel naat Bozukluklar ve Hayat Depremleri 82 Bilgi Toplumu Snf ve ktidar Sorunu 91 renci almalar 97 Ekoloji ve nsan Bencillii 97 Eitimin Evrimsel Sreci 113 Tarihsel Srete Yabanclama Kavram 135 nsanda G stenci ve Kentler 148

NSZ lkemizde retilen ehir ve Blge Planlama yaznnda, her bilim alanndan beklenebilecek kuramsal ve / veya yeniliki yaklamlar retme konusunda ciddi bir yetersizlikten sz edilebilir. rnein, Klasik Planlamann felsefi eletirisi zerinde dnce reten ok fazla almaya rastlanmazken; planlamann ura alan ierisine giren konularda farkl disiplinlerdeki akademisyenlerin ve uzmanlarn planclara nazaran daha fazla rn ortaya koymas, planlama adna besleyici ve gelitirici olmasna ramen, bu durum ayn zamanda da ironik bir yap sergilemektedir. Bu kitap, Planlama Felsefesi ana balna sahip olmasna ramen yeniliki bir planlama felsefesi ortaya koymaktan ok, ncelikle yukardaki tespitle birlikte ifade etmeye altmz eksikliin giderilebilmesinde nc bir rol oynama kaygsyla kurgulanmtr. Bu balamda mesleimizi yeniliki bir planlama felsefesine kavuturma yolculuunda balang tekil edebilecek bir sorun tespitinden yola klmtr. Bu sorun ise genel bir ifadeyle klasik planlamann diyalektik eletirisinden domutur. Temel olarak klasik planlama anlaynn gnmzdeki planlamaya ilikin sorunlar asndan en nemli amaz, insan odakl olmaktan ok fiziki bir plan anlayn barndrmas nedeniyle kenti insanlarn yaad bir topyekn mekan olarak deil, bir mhendislik alan olarak grmesidir. zellikle sosyal bilimlerde, daha zelde felsefede, bilim adam iin zne - nesne metaforlarnn bilimsel aratrmalarda ve uygulama alanlarnda farkl kuramsal yaklamlarda farkl paradigmalar olarak algland ve ifade edildii sylenebilir. Planlama asndan da hem znenin hem de nesnenin insan olduu dnlrse, zne ve nesne metaforlarna insan doru bir biimde (ok disiplinli bir bak asyla) anlayarak bakmak gerekmektedir. Bu noktada sz konusu metaforlar, planlama ierisindeki farkl kuramsal yaklamlar iin her ne kadar farkl paradigmalar olarak alglanabilir ve ifade edilebilir olsa da, insana ilikin temel gereklerin yarataca tartlmaz bir bilimsel kabule de ulalabilecektir. zetle znesi ve nesnesi insan olan planlama disiplininin ncelikte zmesi gereken temel sorunu insan anlama sorunudur. Bu sorunu zellikle felsefe, sosyoloji ve psikoloji gibi disiplinlerin yardmyla zme ulatrma abas, klasik planlamann felsefi eletirisine ok ciddi bir balang ve rnek tekil edecektir. Dolaysyla bizler, YT yayn olan bu kitabn yayna hazrlanmasndan sorumlu editrler olarak, sz konusu abay yalnzca planlamaya ilikin akademik ortam ierisinde yaygnlatrmaktan ok, konuyla ilgili olan daha geni bir kesim iin de bir tartma noktas haline getirmek umudu ierisindeyiz. Tm okuyuculardan eletirel deerlendirmeler ve katklar beklediimizi itenlikle belirtir, bu yaynn gereklemesi iin gsterdikleri ilgi ve abalardan tr de Prof.

Dr. Emre AYSU, Prof. Dr. Zekai GRGL ve Do. Dr. clal DNERe sonsuz teekkrlerimizi sunarz.
Editrler Tre SELMLER, Erhan KURTARIR, Emrah ALTINOK, Ufuk Fatih KKAL Smer GREL

GR Bu kitabn ilki 2003 - 2004 yl YT Mimarlk Fakltesi ehir ve Blge Planlama Blmnde doktora dersi olarak balatlm ve tarafmdan ynetilen ayn balkl Planlama Felsefesi dersine katlan rencilerin smestr devi olarak setikleri konular zerine yazdklarndan oluuyordui. Sz konusu derste izlediimiz pedagojik yntem zetle yle aklanabilir: renci ilk iki derste aklanan ders izlencesinde kendisine yakn bulduu bir konuyu 8-10 haftalk srede hazrlayarak sunmak ve tartmaya amakla ykmlyd. Ayrca ilk 5-6 haftalk sunu derslerinden (ki bunlar ders konusunun omurgasn oluturan ve insan tanmaya ynelik biyo-genetik / antropoloji / psikoloji / sosyoloji / felsefe gibi beeri bilimlere ncelik veriyordu) sonra ya da drt konferans veriliyordu. Bu konferanslarda konularnn uzman olan dostlarmca derste bizim aklamaya altmz kimi konular daha derin ve ayrntl olarak sunulmaktayd. Konferans sonras gen doktora adaylar (zellikle konferans setikleri konu erevesinde ise) sorularla tartmalar zenginletiriyorlard. Bylece ortalama 14 haftalk smestrin son 3-4 haftas rencilerin hazrladklar konular sunarak tartmaya amalar, aldklar eletirel soru ve grlere dayal olarak yazlarn dzeltmeleri ve yazlarnn niteliklerini ykseltmeleriyle geiyordu. Geen yl (2004-2005 retim yl), renci almalar eitli akademik ve brokratik nedenlere bal olarak yaynlanamad. Ancak bu yl hem 2004-2005 hem de 2005-2006 retim yl renci almalarn birlikte yaynlamaya karar verdik. Kararmz ynetimce de uygun bulundu ve bu mtevazi kitap ortaya km oldu. Doktora adaylarnn bu almalarn bilimsel makale olarak deerlendirmekten ok, ciddi ve titizlikle hazrlanm akademik denemeler biiminde alglamak daha doru olacaktr. Bu balamda kimi almalarda akademik deneme asndan da arzulanan tmyle ulalmad da sylenebilir. Tabi ki Planlama Felsefesi gibi iddial bir konuda, stelik doktora dzeyinde ilenen konularda bilimsellik ltnn aranmas ok doaldr; ancak elli yla yaklaan mesleki ve akademik deneyim ve gzlemlerim (doa bilimleri ile fen bilimleri dnda) niversitelerimizde bilimsel makale yazma geleneinin olumadn dorulamaktadr. Buradan kan sonu ise lkemizde gerek anlamda niversite eitimi yaplmaddr. Nitekim, zellikle (dalmz kapsamna giren mhendislik ve mimarlk gibi) uygulamal bilimlerde genel anlamda Yksek Meslek Okulu eitim, program ve yntemleri uygulanmaktadr. Bu hazin gerek, giderek yozlaan ulusal eitim erevesinde deerlendirildiinde, yani neo-liberal anlayn egemen olduu son 25 yllk dnemi retrospektif olarak

Bkz. Grel, S. vd., (2005), Planlama Felsefesi, Planlamann Gelecei, Gelecein Planlanmas, Yldz Teknik niversitesi Basm Yayn Merkezi, Say: MF.BP-05.001, stanbul

deerlendirdiimizde, kestirme yoldan para kazanma yollarn reten gereki ve postmodern yaklamlarn idealist ve bilimsel arlkl olanlara yelendii ak seik ortaya kmaktadr. Bylesi bir ortamda, hem de beeri bilimlere arlk ve ncelik tanmayan bir program iinde (hibir nc hazrlklar olmadan) gen adaylardan zgn kiisel yorumlar ieren bilimsel makaleler beklemek, bir bakma haka da saylmaz. Ancak ders sorumlusu olarak, yine de birka istisna dnda genlerin setikleri konularda yeterince zengin kaynak aratrmas yaptklarn, kimi uzman dostlarmzla zel grme ve tartmalar yaparak konularn zenginletirdiklerini belirtmeliyim. Dolaysyla bu rn en azndan arkadan gelen rencilere (lisans, hatta yksek lisans dzeylerindeki) ok yararl bir el kitab, bir tr akademik - mesleki rehber gibi alglanabilir. Bu nedenle genleri kutluyorum. Kitabn genel kurgusu aadaki gibi zetlenebilir: Tarafmdan renciye sunulan ve ortak tartma ortamnda gerekleen 5-6 haftalk bilgilendirme srecindeki anlatmlar doaldr ki zetlenerek de olsa buraya aktarlmamtr. Zira, temel ama, renci almalarnn ilgililerin dikkat ve deerlendirmesine sunulmasdr. Onlarn bu abalarna ek olarak, uzman dostlarmzn konferanslarn da kitap kurgusunun ilk yazlar olarak yaynlamaktayz. Buna gre 1. Blm (bu blm 2004-2005 retim yl konferans ve renci almalarn kapsamaktadr) ve onu izleyerek de 2. Blm (2005-2006 retim yl konferans ve renci almalar) ierikleri ok ksa biimde aada zetlenmitir. 2004-2005 retim ylnda konferans verilmitir; bunlar sras ile: Prof. Dr. Afar TMUN Bugnn nsan - Yarnn nsan / Bir topya in Felsefi pular, Dr. Tahir Musa CEYLAN nsan Sona Doru Uzanan izgisini Kracak Felsefi Bir Aydnlanma Geirecek Mi?, Dr. Ergin YILDIZOLU Bugnn Dnyas - Yarnn Dnyas, Do. Dr. Yaar HACISALHOLU Dnya Jeopolitii: Bugn ve Yarn konulu konferanslar sunmulardr. Bu konferanslar mellifleri tarafndan revize edilerek kitaba eklenmitir. Onlar izleyen renci denemeleri ise ksaca yle zetlenebilir: Tre SELMLER, Bencillik almada dnyann gnmzdeki ve gelecekteki sorunlarnn, z olarak gemite yaanm olan sorunlarla benzetii, ksr bir dng yaand ve asl sorunun insan ve insann doasnda barndrd Bencillik zelliinden kaynakland dncesinden hareketle, bencilliin fiziksel ve psikolojik boyutlar ele alnm; yce deerler kavram kapsamnda bir topya denemesi gerekletirilmeye allmtr. zer KARAKAYACI, G, Erk, ktidar Olgular Balamnda nsancl Bir ktidara Doru almada, iktidar, g, erk olgularnn meydana getirdii sorunlar tarihsel bir sre ierisinde incelenmitir. Bu olgularn farkl felsefi yaklamlarda nasl deerlendirildii zerinde durulmutur. almann son blmnde iktidar, g ve erk olgular balamnda, yeni bir yaam biimi topyas kurgulanmtr.

Erhan KURTARIR, Denetim Toplumu ve Denetim Aralar - nsann nsandan Kopuu almada, insann insandan kopma ve deime srecini anlamlandrabilmek iin ncelikle bilgi kavramnn deien anlam ve dolaysyla deien toplum yaps irdelenmi, arkasndan da bugn ortaya kan gzetleme toplumunun yapsn anlayabilmek iin denetleme ve gzetleme aralar aklanmaya allmtr. Ortaya konan bu sorunsala ilikin gelitirilebilecek zmlere dair ipular ise yaznn devamnda yer alan topya kurgusunda ele alnmtr. 2005-2006 retim ylnda konferans verilmitir; bunlar sras ile: Do. Dr. Nusret KAYA nsanda Temel naat Bozukluklar ve Hayat Depremleri konulu, Prof. Dr. Afar TMUN Yabanclama Nedir? konulu, Sayn Orhan BURSALI da Bilgi Toplumu Snf ve ktidar Sorunu konulu konferanslar sunmular, rencilerin soru ve eletirilerini yantlayarak tartma ortamna zenginlik kazandrmlardr. Bu deerli dostumuzun konferanslarn izleyen renci denemeleri de zetle u konulara yer vermitir. Ufuk Fatih Kkali, Ekoloji ve nsan Bencillii almann temelini, insan bencilliinin nevrotik dzlemden psikoz dzlemine tanmasyla kendi varln tehdit / yok eder noktaya gelmesi oluturmaktadr. Bu balamda sz konusu sorunun temeline bilimsel yntemlerle inebilmek iin insanolunun geleceini tehdit eden bu sre ierisindeki nemli krlma noktalarnn deifre edilmesi ve bu alg srecinin verdii ip ularyla ulalabilecek iki temel gelecek senaryosunun da tasarlanmas gerekmitir. Bu dorultuda kurgulanm olan almada yntem olarak (almann blmlerini de oluturacak ekilde) insanolunun varolu problemini ontolojik olarak zebilmek iin ortaya att tm fenomenlerin (din, sanat, dil, zaman kavramvb.) daha farkl eletirel bir gzle irdelenmesi benimsenmitir. zet olarak almann sonu blmnde ana problem olarak belirlenmi olan patalojik bencillikin bertaraf edilebilmesinde yeniden kurgulanm doa merkezli bir eitim sisteminin insanolunun yeniden evrilmesini salayacak ekilde rol oynamas gerektii sonucuna ulalmtr. ada KUU, Eitimin Evrimsel Sreci almada insann doasndan gelen bilgi edinme ve bilgiyi kullanma ihtiyacndan yola klarak toplumsal dnemlerde eitim olgusu tartlm, bu kapsamda zel olarak yaznn neminden ve toplumsal snflamaya etkilerinden de sz edilmitir. lerleyen blmlerde Ortaada, Aydnlama srecinde ve bilginin artk bir g unsuru olarak algland ileri srlen gnmzde, eitim zerindeki tartmalara yer verilmi; bu balamda zellikle gnmzde eitimin iktidarla olan ilikisine deinilmitir. almann son blmlerinde ise eitim olgusu lkemiz iin de cumhuriyet dneminden bugne genel bir biimde deerlendirilmi ve sonu olarak gnmz Trkiyesinin eitime ilikin sorunlar hakknda bir takm saptamalarda bulunulmutur.

10

Aye Orbay KAYA, Tarihsel Srete Yabanclama Kavram Tarihsel srete yabanclama kavram adl alma, yabanclama kavramn farkl disiplinler ve yaklamlarn bak alaryla ele almay amalamtr. almada konuya tarihsel bir ak iinde yaklalm, ilk blmde yabanclama kavramnn ortaya k ve etimolojisi ele alnm, ardndan kavramn dou ve bat felsefesindeki yeri zerinde durulmutur. Bu noktada tarihsel retrospektifte yabanclama kavramnn deiik dnrler tarafndan ele aln biimindeki farkllklar da irdelenmitir (Marx, Blauner, Zerzan). alma, amz dnrlerinden Zerzan'n btncl ve srad yaklamlarnn aklanmas ve ardndan yazarn kendine ait mtevazi yabanclama tanmn ortaya koymas ile son bulmaktadr. Emrah ALTINOK, nsanda G stenci ve Kentler Makalede insanda g istenci olgusu kentlerde etkileri gzlemlenebilecek bir olgu olarak kabul edilmi ve hem tarihte hem de bugn yaratt sonular asndan masaya yatrlmtr. G ve g istenci kavram ve olgularnn tm devinimleri gz nnde bulundurularak, makalenin birinci blmnde eitli disiplinlere (felsefe, sosyoloji, psikoloji) gre gce ilikin yaklamlar deerlendirilmi, ikinci blmnde insanda g istenci olgusu tartlm, nc blmnde kentlerin ve g olgusunun belirli krlma noktalarnn yaratt temel paradigma deiimleriyle nasl dnt zerinde durulmu, drdnc blmde ise g istencinin tarih boyunca kentlerdeki grnmleri irdelenmitir. Son olarak beinci blmde insanda g istencinin kentlere, dolaysyla dnyaya ne gibi sonular getirdii ve bu sonularn olumsuz yanlarnn nasl bertaraf edilebilecei tartlmtr.

Smer GREL

11

KISIM -I-

Editrler Tre SELMLER, Erhan KURTARIR, Smer GREL

12

KONFERANSLAR

BUGNN NSANI - YARININ NSANI - BR TOPYA N FELSEF PULARI Prof. Dr. Afar TMUN Deerli hocalarm ve sevgili arkadalarm; bugn insan nereye doru gidiyor onu konuacaz. nk her zaman bir gelecek fikri ayoruz; ama gelecek bize genelde kapaldr. Filozoflar ok zaman bize gelecek tasarlayp izmilerdir. Gelecei tasarlayabilir miyiz biraz da onun zerinden grelim istiyorum. Ben deer sorunundan giderek insann bugnn ve yarnn tartmak istiyorum. nsan bir deer varldr. Yani amalar olan bir varlktr. Onun yaamn yarar deerleri ve yce deerler ynlendiriyor. Biz genelde deerler deyince yaam deerleri ile yce deerleri birbirinden ayrmyoruz. Ama bunu ayrmak gerekir. nk yarar deerleri ne getii zaman yce deerler geriye itiliyor. Yani yarar deerler ile yce deerler arasnda bir eliki var gibi ok zaman. Gerekte eliki olmamas gerekir ama biraz sonra greceimiz nedenlerle bu iki deer dzeni birbiriyle bir eliki ortaya koyabiliyor. Yarar deerleri insann yaamn uygun koullarda srdrmesini salayan deerlerdir. Bunlarn hemen btn bir anlamda biyolojik gereksinimlerin karlanmas ile ilgilidir. Yani su imezsem lrm, palto giymezsem rm, belki sonu olarak lebilirim. yi beslenmezsem lrm ya da en azndan hasta olurum gibi Yarar deerleri beni igdsel varlmn hemen eiinde karlyor. Bir anlamda yarar deerleri ile igdsel yaamm i ie geiyor. Ama yarar deerleri benim igdsel yaamm ayor. Yani sadece biyolojik gereksinimlerimizi karlamyoruz yarar deerleriyle; ayn zamanda dnsel ve duygusal eilimlerimizi de karlyoruz. Yarar deerleri yarar saladklar lde nemlidirler; yani su gereklidir, hava gereklidir, toprak gereklidir. Ancak filozoflar eski adan beri bize unu gsterdiler. Onlarn ar varl bize zarar verir. O yzden gereinden ok su iersem zehirlenirim, st ste 3 palto giyersem salm bozarm, 12 tane pantolonumun olmas yaam koullarm daraltabilir, ar beslenirsem salm elden gider diyebilirim. Demek ki yarar deerlerinin karsndaki durumumuz belli bir lllk durumu olmaldr. Zaten eski ahlak filozoflarn da hepsi zellikle eski Yunanda bu deimez bir ilke gibi ne srlmtr. Demek ki insann yaamsal gereksinimleri snrldr ya da bellidir. Hatta Spinoza gnde bir tas orba iermi ve fazlasnn insana gerekmediini dnrm. Buna gre yarar deerlerinin belli bir lllkte etkili klnmas gerekir ya da var olmas gerekir. Oysa hepimizin bildii gibi insanolu bir yarar salama tutkusuna kaplmtr bandan beri. Yani Jean Jacques Rousseau bunu bize pek gzel gstermiti. Doal durum diye bir ey yok tabi ki bizim ada bilgilerimize gre; ama

13

17. ve 18 yy filozoflar uygarlk durumundan nce bir doal durum olduunu sylerlerdi ve Jean Jacques Rousseau diyor ki, ancak insan uygarlamaya baladktan sonra mutluluunu yitirdi; nk mlkiyetin batana batt. Mlkiyetin batana batmak demek de yarar deerlerini yaamn temel amac durumuna getirmektir. Deerler bizim iin amatr ama aslolan, peinden gitmemiz gereken deerlerin yce deerler olmas gerekir. nsanlar yarar deerleri ile ili dl olduklar iin ve yce deerlerle ilgilerini byk lde kopardklar iin mutsuz olmulardr alar boyunca; diyebiliriz. Yani drt kiilik bir ailenin bir otomobili, sekiz kaza, on alt gmlei de olabilir, drt kiilik bir ailenin drt otomobili, krk kaza, seksen gmlei de olabilir. Drt kiilik bir aile 80 m2lik bir evde de yaayabilir, 400m2lik bir evde de yaayabilir. 400 m2lik bir evde yaayan kiinin 80 m2lik bir evde yaayan kiiye gre filozof olma ans ya da bilim adam olma ans daha yksek deildir. Belki de 400m2lik evde yaayan kiinin filozof ya da bilim adam olma ans daha az olabilir. nk o, 400m2 iinde gereksinimler ok daha fazla olacaktr. Ve o gereksinimleri karlamak iin daha ok aba gstermek, daha ok vakit harcamak gerekecektir. Dolays ile biz insanlar genellikle dnmeye hatta duygulanmaya vakit ayrmyoruz ama yaamn gndelik kousu iinde bu yarar deerlerinin peine gidiyoruz srekli olarak ve dnsel plandaki verimsizliimizin de buradan geldiini genellikle pek grmyoruz. nk zellikle ada yaam bize ok byk skntlar yklyor. Yani biz zorlamasak bize hi bo vakit brakmayacak. Sabah ie gidiyoruz akam iten dnyoruz ve televizyonun karsnda biraz dinleniyoruz. Yemek yiyoruz, yatyoruz, ertesi gn tekrar ie gidiyoruz, ocuklar kapya koyuyoruz akam topluyoruz gibi Bursada bir konuma yapyordum gen bir bayan bana dedi ki: biz kadnlar neden filozof olamyoruz?, ben de dedim ki aldrmayn erkekler de olamyor. nk kendimizi dnmekten insanl dnmeye vaktimiz olmuyor. Yani o kadar gzel iler yapyoruz gndelik yaamla ilgili, gzel yemekler yapyoruz, gzel elbiseler giyiyoruz, gzel ilikiler kuruyoruz ama dnmeye ya da insan dnmeye vakit bulamyoruz. Montaigne 16.yyda ne yapmt? Kendini aratrmaya ynelmiti. Diyordu ki ben kendimi aratryorum ama kendim nemli olduum iin deil, ben insanln bir rneiyim ve kendimde insanl aryorum. Biz genelde unutuyoruz ok zaman kendimizi, kendimizi i aynalarmzda grmek gibi bir alkanlk da edinmiyoruz ve o yzden o hanmn sorduu gibi biz neden filozof olamyoruz sorusunu zaman zaman soruyoruz. Deerli arkadalar gereksinimler iblmn artrd. Hegel bunu bize 19.yy.da ok gzel gstermiti. blm de gereksinimleri artrd. Sizce bu bir ksr dng m diyelim, verimli dngm diyelim? Gereksinimler artka i blm artyor, i blm artka gereksinimler artyor. Tekrar gereksinimler tekrar i blm derken bir anda 40 eit mutfak aletine gmlm oluyoruz. Soan soyan alet baka oluyor, sarmsak ayklayan alet baka oluyor, salatal baka, kaba baka Bu erevede yarar deerleri asndan insan yaman bir doymazlk iindedir. nk gereksinimler artka i blm de artyor, yeni deerler ortaya kyor ve bir anlamda insan artk ne bulursa eve getirir hale geliyor ve evler gerekli gereksiz pek ok gerele doluyor. Diyelim ki bir kiinin birka dairesi vardr, iki tane kk vardr ve bakyorsunuz ki 35 yl nceki grleriyle idare ediyor. Zaman zaman derin dnr gibi yapmas da bir anlamda dnmemesinin bir sonucu gibi grnyor bana. Yani deerli yarar deerleri ne kt zaman yce deerler geriye itilirler, yce deerler ne kt zaman yarar deerleri geriye itilirler. nk batan sylemeye altm gibi yarar deerleri lllk ilkesine gre kullanldklar zaman insana yararl olurlar. Yarar

14

deerleri lllk ilkesine gre kullanlmadklar zaman zarar vermeye balarlar. Demek ki deer dediimiz ey bir insann yaamnda bir ama saylabilecek kadar vazgeilmez olan eydir. O yzden yarar deerleri hemen btn insanlar iin deerdir ama yce deerler ancak yce amalar olan insanlar iin geerlidir. Yani yaam srdrmekle yaam anlamlandrmak arasndaki ayrm grmeniz gerekir. Yarar deerleri bize yaam srdrme kolayl salar, ama yaammz anlamlandrmak istiyorsak o zaman yce deerlerle ii ie olmamz gerekir. Tabi bu arada deer kavray toplumlara gre deitii gibi bireylere gre de deiir. Zamana gre de deiir. Ama deimeyen tek ey vardr, deer dediimiz eyi bilin koullarmz belirler. Yani sradan bir bilinle, gndelik bir bilinle, daha dorusu yle syleyelim gndelik bilinle yaayan bir insanda yce deerlerle ilgili bir eilimin olmamas bize doal grnyor. Yani kii o kadar yaamn kendiyle snrlamtr ki, iki ocuu, ei, dkkan, evi gibi yarar deerleri ok zaman geriye itilir ki bizim toplumumuzda da grdnz gibi yarar deerleri ne karrz, grdnz gibi yce deerlerden ok yarar deerleri geerlidir. Gerekte yetkin bilinler zorunlu olarak yce deerlere eilimlidirler. Bizim toplumuzdaki en byk sknt nedir? Zihnimizin ya da bilincimizin yce deerlere gre dzenlenmemi olmasdr. Yani bilinli bir kiinin zorunlu olarak yce deerlerle i ie olmas gerekiyor, eer bir bilin yce deerler eilimli deilse o bilincin zaten yetersiz bilin olduunu syleyebiliriz. O yzden bizim toplumun en byk skntlarndan biri budur: biz ok ok sayda yar aydn reten bir toplumuz, yani bu yar cahil retmek demektir bardan br tarafndan bakarsanz. Dolays ile ahlak deerleri de estetik deerleri de bizim toplumuzda ok fazla deer yerine gemez. zellikle estetik deerlerin ok fazla yaamla bir ilgisi yoktur; hatta okullarmzla pek ilgisi yoktur. Yani estetik okutulmayan pek ok sanat okulu vardr Trkiyede. Dnyann hibir yerinde byle glnlk yaanmyor. Bir birey dnsel etkinliini gndelik bilin dzeyinden yetkin bilin dzeyine karabildii lde yarar deerlerinden yce deerlere doru bir gei yapacaktr ve basit insanlar iin yarar deerleri her eydir. Bildiiniz gibi kck bir alet parasnda veya herhangi bir otomobil parasnda kendinden geen insanlar grrsnz. Ya da Pazar gnleri insanlarn otomobillerini okadklarn grrsnz onlar ykyoruz bahanesiyle. Ya da herhangi bir mutfak robotu parasnda insanlarn kendinden getiini grrsnz. Aslnda sorun o kadar da nemli deildir. Yani portakaln suyunu skmak sorunuysa bu elle de sklabilir aletle de sklabilir. Ama portakaln suyunu en verimli ve en ksa zamanda skacak aleti bulduunuz zaman onu ykayacak vakti de dnmelisiniz. Demek ki basit insanlar iin yarar deerleri ok nemlidir. Yetkin insanlar yarar deerlerini yalnzca yaam uygun koullarda srdrme olana olarak grrler ki, hepimiz iin yarar deerleri bu anlamda nemlidir. Yani su imek zorundayz ya da beslenmek zorundayz. La Rochefoucauld diyor ki (Franszlarn 17.yy.daki byk ahlaks ki bizim felsefe adamlar La Rochefoucauldu edebiyat saydklar iin derslerinde hi szn etmezler, oysa 17.yy.n birka byk ahlaks vardr onlardan biri La Rochefoucaulddur) an eref ak, utanma korkusu, mal mlk edinme tasarrufu yaammz rahat ve ho klma arzusu ve bakalarn alaltma hrs genelde insanlar arasnda deer denilen eyin nedenleridir. Yani insanlarn deerden neyi anladklarn La Rochefoucauld bize biraz ac bir dille sylyor. Bir daha okuyaym isterseniz, an eref ak utanma korkusu mal mlk edinme tasarrufu yaammz rahat ve ho klma arzusu ve, bu nokta ok nemli, bakalarn alaltma hrs genelde insanlar arasnda deer denilen eyin nedenleridir diyor. Demek ki yce deerler dediimiz ahlak deerleri ve estetik deerler, insann bilin koullaryla ilikilidir.

15

Ancak yetkin bir bilince ulam kiinin yce deerlerle bir ilikisi olabilir. O yzden yce deerlerin altna girdiimiz zaman dorudan doruya bilinli insann alanna, yetkin bilin alanna girmi oluyoruz. Yce deerlere ynelen bilin zgr bilintir. Yetkin bilince biz zgr bilin diyebiliriz. nk herkes kendini belli bir lde zgr sayyor. Mesela sokaa kp yrd zaman zgr olduunu dnyor veya otobse biniyor, Ankaraya gidiyor, zgr hissediyor kendini. zgrl zerklikle kartrmamak gerekir. zerklik bir d serbestidir. D erke baldr. zgrln temel koullar bilinle ilgilidir. Benim gzlmn kab kesinlikle zgr olma ansna sahip deil, nk bilinli deil ve semeler yapamyor. Semeler yapabilen varla ancak zgr varlk diyebiliriz ki; ahlak deerleri ve estetik deerler ancak byle bir varln ii olabilir. Demek ki yeniden sylersek yce deerlere ynelen bilin zgr bilintir ya da yetkin bilintir. O bu ynelimi bir zorunluluk olarak yaar. Yani zgr olaym diye zgr olmaz yetkin bilin. Yetkin bilin olduu iin zaten zgrdr. Zaten seme yapar, zaten belki de aykr bir bilintir o. Mesela Galileo Gelileiyi biz uzaktan baktmz zaman siyaset yapm bir adam olarak grm oluruz. Oysa ki felsefede 18.yy.dan nce siyaset yoktur. Galileo Gelilei ne yapyor Copernicusun ngrlerini dorulamaya alyor drbnle ve orada edindii bilgileri bildiriyor ve siyasi bir tavr alm gibi oluyor. Neden? nk o doruyu bir zorunluluk olarak yayor kendi bilin koullar iinde. Demek ki zgr olmak, yetkin bilince sahip olmak gerek anlamda deer insan olmakla e anlamldr diyebiliriz. Tabi yarar deerlerini yce deerlerden ayrdmz iin nemli bir Varoluu filozofun dedii gibi zgr insan zorunlu olan sever. Burada belki Spinozann tanrsn andran bir eyle kar kar kalyoruz. Genelde Hristiyan filozoflar ve slam filozoflarnda da o gr vardr. Tanry: cezalandran, istediine istedii gibi davran zgrl veren, istediini engelleyen, istediini hasta eden, istediini salkl klan bir yce g olarak tanmlarlar. Bu Spinozaya ters gelir. Spinoza yle bir Tanr dnr: Tanr kendi gereklerine uyduu iin zgrdr. Yani bu u demektir: insan iinde ahlakn ok nemli bir temel ilkesi olmaldr, bu eer ben gereklere gre yayorsam zgrm demektir. Demek ki gerek insan bu ynelimi zorunluluk olarak yaayacaktr. zgr zihin de kendi zorunluluklarna baldr. Kendi ahlaki zorunluluklarna ve estetik zorunluluklarna baldr. Bu erevede zgr bilinci ykan ve yapan bilin olarak tanmlayabiliriz. nk ykmadan yapamazsnz. Bizde genel olarak iyi yurtta, iyi insan imgesi, ba yumuak adam tipidir. Genellikle btn kurumlarda byle insanlar sevilir. ok fazla fikri olmayan, herkese glckler datan Ama Kant bize ne diyordu, insan geliime koyan 18.yy.da toplum d toplumsallktr. Yani bireyselliimizle bize aykr denin karsna aykr bir g olarak kmazsak, insann geliim koullarn sfra indirmi oluruz. Demek ki yeniden sylersek zgr bilinci ykan ve yapan bilin olarak tanmlayabiliriz. 19.yy.da Nietzsche diyordu ki siz nnde diz ktnz bir dnya yaratmak istiyorsunuz, bu sizin son umudunuz ve son sarholuunuzdur. Bir baka daha sz var Nietzschenin size ahlakn ykclar diyecekler, ancak siz kendi kendinizin yaratclarsnz diyor. Bir daha syleyelim size ahlakn ykclar diyecekler ancak siz kendi kendinizin yaratclarsnz yani toplumda geerli ahlak, daha dorusu ahlak olmayan ahlak nemlidir. nk ahlakn ahlakszl da nemlidir. Ahlak olmayan ahlak ykmadmz zaman ahlakl insan olma ansn elde edemeyiz. Demek ki insan bugne kadar kendini yaratt, bugnden sonrada kendini yaratmay srdrecek. nsanlk srekli bir evrim iindedir. Ancak geriye doru bakarsak umutsuzluu da grebiliriz. nsannn byk geliim koullarn da grebiliriz bak biimimize bal olarak. Ama kesin olan bir ey var, insan balad yerde

16

deildir; bugn insan olma yolunda ok byk bir mesafeyi almtr. Yani insann tarihi, evrimin tarihidir. nk gelecei olan tek varlktr insan, gelecei olan varlktan umut kesilmez. Umutsuzlara bakn hepsi tembellerdir ve bir anlamda kendini toplumda ireti duyan insanlardr. Yaama hibir emek vermeyen insanlar umutsuzlardr. nk baka insanlarla birlikte olma ve gelecee doru yrme bilincine ulam deillerdir. Benim babamn yalarnda, tabi babam yaasayd 100 yan gemi olacakt, benim ocukluk yllarmda hep yle konumalar olurdu ben bu toplumdan midi kestim. Ben bu toplumdan midi kestim diyen adam yceltmi olurdu kendini. Yani buras bir ayak takm, ben onun ok stndeyim. Oysa hepimiz bir toplumun paralaryz. Hibirimiz ondan daha yksekte ya da alakta deiliz. O yzden herkes tek kiilik yerini ok salam doldurmaya bakmal. Hibir zaman iki kiilik kiilik on kiilik deiliz. Biz de herhangi insanlardan biriyiz. Demek ki bilincimizi gelitirdiimiz lde biz umutlu olmak zorundayz ve yarn kurmakla ykmlyz. Yani bizim iimiz umudu tartmak deil yarnn kurulmasna katkda bulunmaktr. Kant gene ok gzel belirlemiti onu: grmeyecei torunlarnn torunlar iin kendini adayan tek varlk insandr. Kr tutsaklktan snrsz zgrlk fkracak, yani biz ok salam bir gelecee doru gidiyoruz. Ama bencillik edersek bu gelecei gremeyiz. Yani benim gremeyeceim gzel dnyay ben ne yapaym diyebilirim. Eh, siz de patla dersiniz, her eyi grmek zorunda msn?. Demek ki deerli arkadalar, gelecein nasl bir gelecek olacan her zaman dnyoruz ama hibir zaman kefedemiyoruz. nemli olan gelecei tasarlamak deil de gelecee katkda bulunmaktr. Filozoflar bu konuda ok byk ngrler ortaya koydular. Filozofluk biraz da byle bir itir. Ama ben felsefe retmeni olduum iin byle bir ngr ortaya koyma geniliinde dnemem. Yine de ne yaparsak yapalm gelecei kestirmek hi de kolay deil. Gelecee katlmak gelecei bilmekten bana daha nemli grnyor. Gelecek ne olursa olsun ben gelecein olumasna katkda bulunmalym. M 6 yy.da Megaral Teagenes yle diyor gelecein olaylarn karanlklar gizliyor. Gerekten de 27. yy kestirebilmeyi ok isterdim. Benim iin nasl byk bir heyecan olurdu. Ama ben o kurgu filmlerini bile sevmem, bana gre hepsi yalan nk. 27.yy.da baka eyler olacak gibi geliyor bana. Ama benim ne olduunu bilemediim eyler. Yani yol insana nereye gittiini syler ama gittii yerde ne bulacan sylemez. Daha iyi bir insanla doru gittiimiz kesin ama orada ne bulacaz nasl bir insanlk bizi bulacak, daha dorusu bizden sonrakileri nasl bir insanlk karlayacak bunu kesinlikle bilemiyoruz. nsanolunun bugne kadar ki gemii onun her admda daha salam bir yere doru ilerlediini gsteriyor. nk hibir zaman, bakmayn siz eski Yunan dald, byk eyler yaand falan diyenlere, ne eski Yunan o kadar abarttklar kadar byktr, ne de ortaa aaladklar kadar kktr. nsanlk srekli bir geliimi adm adm yayor. Yani dnyamz kirlenerek ve arnarak daha yetkin bir gelecee doru yol alyor. Bizde kirlenerek ve arnarak daha yetkin bir gelecee doru yol alyoruz. nsanlk olarak ok aclar ektiimiz dorudur. Ne var ki ilerlemek iin bu aclar ekmemiz gerekiyordu. Ya ac ekmeyeceksiniz ve ilerlemeyeceksiniz, ya da ilerlemek istiyorsanz acy gze alacaksnz. Ac ekmeye gze alamayanlar daha byk aclar iine dyorlar. Bizim toplumumuzun byk skntlarndan biri budur. Her zaman skntlarn erteler. Doada doann bir trevi olan insan yaam da kolay dllendirmekten yana deil. Yani doay kandrdn sanan bir toplumun ocuklaryz ama doa kesinlikle aldanmyor, doay kandramyoruz, doaya yalan sylemek pek olas bir ey deil.

17

Bizlerin sradan insanlar olarak filozoflara karn ok belirgin gelecei kurma formllerimiz, planlarmz yoktur. Ortak bilincimizle gelecee doru ar aksak gidiyoruz. Bu gidi insan insann kurdudur (Hobbes) ile ortaya koyulmutu ama asl Platonusun M 2. yy.da ortaya koyduu bir formldr bu. Kald ki bizde hep yanl anlalr. Hobbes dedi ki insan insann kurdudur, hayr sadece doal durumda yani uygarlamadan nce insan insann kurduydu. Ama uygarlamayla birlikte insan insann kurdu olmaktan kt demek ister. Biz bu Hobbesun insan insann kurdudurundan Spinozann insan insann kurduduruna doru gidiyoruz. nsana gvenmeyle ve insana adanmayla ilgili bir ahlak temel almamz gerekiyor. nsana gvenmezsek neye gveneceiz? Baka hibir dayanamz yok. Daha stn bir yaama doru daha bilinli admlar atmakla ykmlyz, hepimiz bununla ykmlyz. Dolays ile insann kurtuluunun yolu benden geiyor, yani benlerden bizlerden geiyor. Bunun iin insann kendini eitmesi, benini yok etmesi ya da terbiye etmesi gerekiyor. Yani bir kere hrslarmzdan arnsak, insanlar birer eya gibi grmesek, srekli olarak bir takm yarar deerleri salamann peinde yaamasak muhakkak ki dnyamz daha gzel bir dnya olacak, ocuklarmz daha gzel bir dnyada yaayacaklar. Ben burada konumam Antonio Machadonun bir iiri ile bitirmek istiyorum. Bu insan olmann ne olmak olduunu gsteren bir iir. Antonio Machado diyor ki, her ey geer ve her ey kalr / ama bize den geip gitmektir / Yollar yryerek geip gitmek / yollar denizin zerinde / Yolcu bunlar senin izlerindir / yol budur baka deil / Yolcu yol diye bir ey yok / yol yrmekle yol olur. / Yol, yol olur yrmekle / ve dnp ardna baktnda /bir daha yryemeyecei patikay grr / insan yalnzca. / Yolcu yol diye bir ey yok / olsa olsa bir iz var denizde. Yani bizim iin izilmi bir yazg yolu yok deerli arkadalar, onu biz kendi elimizle yaratacaz. Beni sabrla dinlediiniz iin teekkr ederim.

18

NSAN SONA DORU UZANAN ZGSN KIRACAK FELSEF BR AYDINLANMA GERECEK M? Dr. Tahir Musa CEYLAN Hepimiz bir umut duymak istiyoruz. nsann gelecei ile ilgili olarak umut duymak iin ok neden olmasa da tnelin ucunda gene de k gryorum. Bu n bizim abalarmzla daha fazla artacan dnyorum. nsana bu noktada grev dyor. nsann genel bir gidi izgisi var. Bu gidi izgisi agonistik yarmac bir izgidir, doal seilim zerine kurulu gl olann ayakta kalmas prensibi olan bir izgi. nsann evrim izgisi ksa sre olmasna ramen (homo sapiens sapiens 40000 yl) dnya 5 milyar yldr varln srdryor. Bakteriler yaklak 3 milyar yldr varln srdrmektedir. nsann yarn varln srdrecei noktasnda kestirimde bulunmak g. Ahtapot 100 milyon yldr var ve insann 200 kat kadar bir sredir okyanus dibinde. Tembellik ve hareketsizlik daha uzun yaamay salyor. nsan tez canl, bu noktada daha fazla yaamn srdrebilir mi? brlerinden daha farkl varolu biimi olmal ki varolabilsin. Agonistik yaam srekli kardakini yok etme yaamdr. nsan 20000 yl nce tarm yokken erkek olarak 20 km yrmek zorundayd. tane elma, be tane armut vb. toplamak iin. 100 senedir daha fazla yrmyor, tansiyon oluyor sonunda hiper tansifler erken elimine olacak ge doum yapsalar bir hastalktan dolay lyorlar. ocuk douramyor. Erken doum yapsa ite baar salayamyor, ite gelimeleri zor oluyor. nsan mutasyonlar topluluudur. Mutasyon denince DNA kendi iindeki deiimleri her seferde bir nceki kuak bir sonraki kuaa aktaryor. DNA rastgele deil, evre artlarnn etkisiyle deiiyor. Diyelim 1000 kuak geiyor ve o sre iinde ne kadar mutasyon olmusa mutasyonlarn toplamdr insann varoluu. Eskiden doal seilim vard. Bugn uygun e ve i seimi. Uygun ei setiimiz zaman ocuun genetik zellii doru olur. Uygun e nedir? Uygun e, endaml, gl, baat, giriken olmal. Bu zelliklere sahip olanlar kalyor. Fedakrlk kuaklar boyu var olma noktasnda, bireysel varolmadan nce. ocuklar iin fedakrlk genlerimizi sevmektir. Bireyler gen fark %0,1dir. Fedakrlk %0,1 kadar gen fark iin. %0,1in yars benim yars karmn. Torunlarla %0,025 gen fark vardr vb. En iyi gen devamlln ne salyor? Fazla para, eitimi desteklemek vb. yi baklacak, einize bal olacak, enteraktif uyum ok nemli. E spor yapyorsa sizde spor antasn hazrlayacaksnz mesela. ocuklarn nesilden nesile gemesi, stat arama kaynaklar iin yarma, kur yapma, cinsel ballk, kaynaklar biriktirmek iyi bir ey gen devamll iin. Gen devamllnn 2. nemli faktr ise kooperasyon, karlkl fedakrlk, yabanclara kar ayrm, grup iinde dostluk, fedakrlk. nanlara boyun emek dinsel ve mitsel pratiklerdir. Agonistik davran, kavga, dv, yarmadr. Hayvanlar kendi aralarnda yarma ve dvme ritelleri yapyorlar. Bunun sonunda kendi ilerindeki hiyerari

19

belirleniyor. Kim birinci en iyi diiyi o alr. Ritel dv biimine dnmez. Dnerse hepsinin yaralanma ihtimali var. Neden yaralansn ki? nsanlarda birbirilerini yaralamadan gre vb. Ritellerle agonistik davran sergileyebilir. (Futbol vb.) Resource Holding Power (RHP) Kaynaklar elde etme gc. Ritelle agonistik hiyerari, belirlenir. Sonra her biri arasnda kaynak paylam olur. Herkes kendi RHPsi ne gre kaynak gcn belirliyor. RHP dzeyi insanda kendine zsaygdr. Kyde kyn ileri geleni zsaygs en yksek Yksek zsayg fazla kaynak elde etmenin farknda olmaktr. Kral ocuu olabilirsiniz ancak kral ocuu olduunuzun farknda deilseniz RHP yksek deildir. Dk RHP yksek kaynak elde edememenin farknda olmak demek. Dk RHP, anksiyete ve depresyona duyarllk demek. (Bunalt ve sknt yaanmas) Bu boyun eenler ve kaanlar dk RHPli. Eitimle RHPsi yetersiz ocuklarn RHPsi ykselebilir. %60-70 genetik olan bu konunun %30u eitimle ykseltilebilir. ok kaotik toplumda (stanbulda) ocuklar hakettiklerinden daha fazla RHP si olabilir. rn: Paranz varsa yabanc dil eitimi verdirip potansiyeli olmad halde bir ihracat firmada altrabilirsiniz ocuunuzu. Kyde daha zordur. Bu noktada %15 bile ok nemlidir. Tehdit: nsan tehdit altnda, srekli tehdit var ama alglamyorsak nemli deil. Tehdidin fazla olmas ya da fazla alglanmas hastalkldr. Buna karlk sokulma davran da ktdr. Tehditten sonra ya kaarsnz ya sokulursunuz. Kaamad iin sokulma. Dostluk, arkadalk, amirine ok yaltaklanma vb. hepsi sokulma davrandr. Pavlov; klasik davran var: artlanma. Kardaki amir tehdit ediyorsa duyarsz oluyorsunuz. Cezalandrma anlamsz hale geliyor. Dominant bireyler, resesiflerin kamasn salyor. Dik dik bakma davran sokulma davranna neden oluyor. Dominant etrafnda resesif halkas, bu halkada klelik bamllk dalkavukluk oluyor. Ne kadar dominant olduunu kiinin evresindeki resesif insan says belirliyor. Her resesifin gz merkezdedir. Baz resesifler dominantn davrann kapar. Dominant taklit eder papaan gibi tekrar eder. Baka resesiflere kar dominantnn gcn kullanr. Dvken deil hedonistik toplumlar daha baarl. Zamanla hedonik ilkeler ne geecek biz 10 milyon yl daha yaasak agonistik davran ykacaz. 10 milyon yl daha dayanabilecek miyiz? Din ahlak felsefe hedonik yaplanmalarn ilkel biimleridir. Din 6000 yllk, din de hedonizm var. Bizim genlerimiz kendimizi sever, bizim fenotiplerimiz birbirimizi sever. C-fos proteini sitoplzmada sentez oluyor, evreden gelen etkilerle DNAya invaze oluyor. evre genetik materyali deitiriyor. nsana iyi ol deniyor. Bende iyi deilim. yi olmama potansiyeli var, bu 300 milyon yllk invazyon Kaynaklar iin yar olmamas hedonizme gider. Nfus snrlanrsa hedonik bir yaam olabilir. Bakteriler milyar yldr var. Dnyaya hakim insandan sonra ikinci g bakteriler, erelti otlar yok oldular. Beslenemediler ve hepsi ld. ok bymlerdi. ok byyenler lyor. ok kk olmalar bakterileri kurtaryor. nsan ok bym durumda Zor koullarda en gelimi tr yok oluyor. Bir alt trden (rnein radyasyondan etkilenmeyen) bir memeli yeni bir yaam kuracak. Bakteri canlln bir sigortas 10 zeri 3.480 milyon DNA kombinasyon says var. Bu kombinasyonlar yazabilmek iin 5000 cilt kitap gerekiyor. 1816da kresel scaklk 1 derece dt. Yeryz buzlarla

20

kapland. rlandada 65 bin kii ld. nsan trsel olarak yok olabilir. Doal seim ihtiyalara gre organ yaratyor. Genlerimiz byle olduu iin kltr byle oldu. O onu dourdu. Kltrel deiim bir umut olabilir. Balangta kltr yetmeyecei iin mecburen zorlamal yntemler olacaktr. Sonrasnda o yola kltrn bizi deitirmesi yoluna girmi olacaz. Agonistik davran kaynaklar optimumsa alr, kaynak az (ise ibirlii) ya da oksa agonistik davran sergilenmiyor. Genler kaynaa gre hareket eder. Genlerin davranlar ekonomik sistemi de belirliyor yani.

21

BUGNN DNYASI - YARININ DNYASI Dr. Ergin YILDIZOLU Bildiimiz Haliyle Uygarln sonu 21 yzyln banda, 500 yllk Bat merkezli ve Kapitalist bir uygarln sonuna geldiimizi dnyorum. Ancak bundan nceki dnemlerde olduu gibi bu uygarl bir yenisinin izlemesinin olasl zayf gibi grnyor imdilik. nk bu uygarln son 30 ylnda balayan yeni bir kreselleme atlm mallarn ve mali sermayenin ve biliimin kresel dolamnda byk hzlanma- dolaysyla retimde tketimde hzl bir art ve tketim kltrnde hi grlmemi bir yaylmac egemenlik insanln kendini kurtararak yeni bir uygarlk ina etme sansn azaltyor. Sorun tabii ki retimden ve tketimden deil, bunlarn bu uygarla zgn toplumsal biimlerinden ve bu biimlerin sosyo-psikolojik ve siyasi etkilerinden kaynaklanyor. Bildiiniz gibi uygarlk piyasa sistemi iinde retime, cretli emek kullanmna dayanyor. Daha fazla kar yapabilmek daha fazla biriktirebilmek iin srekli daha da fazla retmek, rettiklerini satabilmek iin srekli tketimi krklemek, bunun iin srekli yeni gereksinimler ve mallar yaratmak durumunda. stelik sk sk da yaptklarn kendisi ykyor ve yeniden yapyor; bir israf da sz konusu. Ar retilen (talebi olmayan) mallarn denize dklmesini, ya da depolarda saklanmasn dnn. nsanlar alktan lrken Bu retim ve tketim sreci hzlandka (ki, 1970lerden bu yana kreselleme sreciyle hzland) bu retim ve tketimi srdrebilmek iin gereken madenlerin, enerjinin karlmas, kerestenin salanmas, suyun kullanlmas, gezegenin kaynaklar zerinde dayanlmaz bir basn yaratmaya balad. Kresel Isnma Dahas bu retim ve tketimin yan rnleri, atklar kresel snma denen bir gelimeye neden oluyor ki bu bal bana, evre kirlenmesi hi olmasa bile, su kaynaklar, tahl retimi, kimi canllarn, gezegenin ekosistemlerinin zerindeki etkileri ve iklim sisteminde yaratt istikrarszlklar yznden uygarln sonunu getirmeye yeter de artar bile. stelik bu snma srecini geri evirmek iin pek bir zamanmz da kalmad galiba. Byle giderse yz yln sonuna kadar kresel snn 6 dereceye kadar ykselmesi bekleniyor. 600 milyon yl nce benzer bir snma tm canl trlerinin %95ini yok etmiti.

22

Bu yln banda, Birlemi Milletler bnyesindeki Hkmetler Aras klim Deiiklii Paneli (IPCC) Bakan Dr. Rajendra Pachauri, evre kirlenmesinin neden olduu kresel snmann ok tehlikeli bir dzeye ulatn aklad. Ardndan, bugne kadar yaplm, yllardr veri toplayan en geni kapsaml iklim deiiklii aratrmas (Oxford niversitesi'nde) durumun, IPCC'nin ngrlerinden en azndan iki kez daha kt olduunu gsterdi. ubat aynda dnyann nde gelen 200 iklim deiiklii uzman Blair'in inisiyatifi ile Exeter niversitesi'nde bir araya geldiler ve ''insanln gzlerini kapatm bir biimde, dnyann sonuna doru yrmekte olduunu'' savundulari Mart sonunda, altnda 95 lkeden 1300 bilim insannn imzas bulunan bir rapor, dnyann bir uurumun kenarna geldiini, rnein dnya iin yaamsal 24 ekosistemden 15'inin ciddi lde, hatta belki de onarlmaz bir biimde hasar grdn ileri srd. Bu rapora gre de, 50 ylda zellikle son 20 ylda, ekonomik gelimeler, ar tketim ve kaynaklarn hesapsz kullanm insanl bir felaketin eiine getirmiti ii. Washington'daki World Watch Institute (Dnya Gzleme Enstits), ilk kez 15 yl nce, ekonomik koullarla evre koullarn ilikilendirerek yapt deerlendirmede, evre koullar asndan dengeli bir toplum yaratabilmek iin nmzde en fazla 40 yl kaldn sylemiti. O zaman Enstitnn direktr Lester Brown (imdi Earth Policy Institute direktr), ''Bu krk yl iinde baarl olamazsak, evre koullarndaki anma ve ekonomik sorunlar birbirlerini beslemeye balayarak bizi geri dnlmez bir srece sokacaktr'' diyordu iii. Tm bunlar pratikte, ani ve iddetli yalarn, gittike sklaan sel felaketlerinin, sertleen ve mevsim dnda oluan frtnalarn gnlk yaam alt st etmesi, byk can ve mal kaybna yol amas anlamna gelmektedir. Kutuplardaki buzlarn erimesi, dnyann eitli yerlerindeki rnein en son Afrikann efsanevi da Klimanjaro tepesinde olduu gibi, gittike klen buzullar, bir taraftan denizlerdeki su seviyesinin hzla, belki de 50 yl iinde ortalama 5 metre ye kadar bir arta, yol aarak kentlerin sular altnda kalmasna, tatl su kaynaklarn kirletmesine neden olabilecekken. Dier taraftan, erime ile snma, ime suyu kaynaklarnn giderek azalmasna, doal rezervuarlardaki su dzeyinin dmesine yol acyor. Bu arada yamurlar, okyanusa asitli sular giderek daha byk hzda tayarak, okyanuslar giderek yaanmaz hale getiriyor. Okyanuslarn yaanmaz hale gelmesi bir yana, tatl su seviyesinin gerilemesinin iki, ok nemli sonucu var: Birincisi tahl retimi olumsuz etkileniyor. Bu tahllarn byme mevsimlerinde hava scaklndaki ani ve anormal artlarla birleince (rnein 1 derece art, Lester Brown - Earth Enstitute- verimde %10 gerileme yaratyor) Gda arznn en azndan, hzla artmakta olan nfusun tketim talebini

i ii

The Guardian 06/02/05 The Independent, 30/03/05 Alternet, 03/02/2005

iii

23

karlayamayacak dzeyde seyretmesine neden oluyor. Arz ve talep makas giderek alyor. Uygarlklarn Seenekleri yle de bakabiliriz: Bu 500 yllk kapitalist uygarlk ulat noktada, yalnzca kendini deil gezegendeki canllarn da varln tehdit eden bir dneme girmi gibi grnyor. Dier taraftan, tarihte k tehlikesiyle kar karya gelen ilk uygarlk biz deiliz. Bu yzden daha ncekilerin deneyleri retici olabilir. Neden ge kalyorlar? Prof. Jared Diamondun kapsaml ve byk ilgi eken Collapse: How societies Choose to fail or succeed (k: Toplumlar baarl yada baarsz olmay nasl seiyorlar) balkl kitab bu soruya tarihsel bir cevap aryor. Bulduu cevap ok anlaml kler her zaman toplumun kendi varln srdrmesine olanak salayan doal koullar tketmesiyle balyor. Peki, o toplumun egemen snflar, yneticileri neden tehlikeyi gremiyor, gereken tedbirleri alamyorlar? Diamondun bulgular bizim iin hi yabanc deil, o nedenle de ok korkutucu: Ynetici snfn yeleri dikkatlerini, zenginlemek, birbirleriyle rekabet etmek, savalar, antlar dikmek, tm bu etkinleri desteklemek iin kyly, reticiyi mmkn olduunca ok smrmek gibi ksa dnemli hedefler zerinde younlatryorlar. Bir uygarlk, gelimesinin zirvesine ulatktan sonra, ou zaman 10-20 yl gibi ok ksa bir srede kebiliyor. Diamond bu gn egemen olan uygarln byle benzer bir srece girdiini sylyor. Kimi egemen snflar da, duruyor, glerini birletiriyor ve ellerindeki kaynaklar evrenin yeniden inasna, kaynaklarn yenilenmesinde kullanyorlar. Bunlar Yok olmuyor. Birincisine iyi rnek Solomon adalar, kincisine de Shogun savalar ertesinde Japonyadr. Bakalm biz ne durumdayz: Kresel serbest piyasa kurma projesi, Dnya Ticaret rgt, IMF programlar derken, geen 20-25 ylda meta retimi, dolam ve tketimi, bunlar tayan kltrel biimlerle birlikte, daha nce ulamadklar yerlere de ulaarak hzla yaygnlamaya, derinlemeye balad. Tketim hzla artt. Ancak, Dnyada hala yaklak 3 milyar insan (toplam nfusun neredeyse yars) gnde bir dolardan daha dk bir gelir dzeyinde yaamaya alyor. Bunlarn 1.1 milyarnn ise temiz suya bile eriimi yok. yleyse tketiciler bunlar olamaz. World Watch Instituten TV, telefon, internet, ve bunlarn tad dncelere erien nfus zerinden saptadna gre 1.7 milyarlk bir kresel tketici snf sz konusu ( toplam nfusun% 30n altnda). Bunlarn tketim kapasitesi 1960larda 4.8 trilyon dolardan 2000 ylnda 20 trilyon dolarn zerine km. Kresel snma, 1970lerin ikinci yarsndan bu yana giderek hzlanm, Birlemi Milletler World Water reporta gre dnyada kii bana den temiz su miktar 1970te 13,000 metre kpten 2003te 6,600 metre kpe gerilemitir. LTFEN ZAMAN DLMNE DKKAT

24

Tketicilere dnersek: Dnya nfusunun yalnzca %11.6 snn yaad ABD, Avrupa ve Kanada dnya tketiminin %60n gerekletiriyor. Nfusun %45inin yaad yoksul lkeler ise % 7.9unu. [i] Bir tablo: [Yllk toplam Co2 retimi, Gigagrams) lkeler Avrupa Topluluu Kanada ABD Rusya 1990 3,341804 471,563 4,998,516 2,372 2000 3,324,800 571,427 5,840,039 ----

te bu tketim kapasitesini karlamak iinde gezegendeki doal yaam kurban ediliyor. Biraz yakndan bakalm: Smrgecilik dneminin banda, Conquistadors, ve onlarn izinden gidenler bir ok lkede yerli halk soykrmlarda imha edene kadar smrdler, madenleri talan ettiler. Modern Dnya Kapitalist uygarlk byle balad kreselleme srecine, kendine uygun, srekli bir mekan oluturmaya. Ancak 1980lerden bu yana Neoliberal politikalarn (serbestleme zelletirme) GATT- Dnya Ticaret rgtnn, ok uluslu irketlere getirdii hareket serbestlii ve yeni imtiyazlar, IMFnin mali basklaryla balayan talan genelde, igale ve askeri gce dayanmad iin de pek fazla dikkat ekmiyor. (Afganistan-Irak yeni savunma stratejisi, Pentagon klim krizi raporu bunun da deimeye baladn dndryor). Ama, yine de bu Conquitadorlarn baardn kat kat aan, bir talan bu kez yaplan CUleri altn, bakr, uranyum, petrol, kereste gibi alanlarda gryoruz ve bu talan srecinde oluan kirlenme milyonlarca insann saln tehdit ediyor, su rezervlerini kirletiyor, topra zehirliyor, ekolojik sistemin ykmna katkda bulunuyor ii imdi dnelim: En Yoksul kesimin de dnyann geri kalannn yaam dzeyini istemeye hakki yok mu? Var! Peki ya buna ularsa, bu tketimi nasl srdrlebilir. Hadi canim bu olacak i deil derseniz haklsnz derim, Kresellemenin dna dm Afrikada tketimin arttrlma ans yok. Ancak Dou Avrupada 100 milyon insan 10-15 sene iinde Avrupann ortalama tketim dzeyini yakalayacak. Yakalatacaklar

i ii

State of the World 2004, World Watch Institute. Hidden Shame of the multinationals

25

Sonra in ve Hindistan var. Bu ikisinin petrol ithalat da hzla artyor. in tahl ithal etmeye balad. Daha somut elle tutulur bir veri: Bu gn inde 20 milyon otomobil var 2050 ylna kadar 120 milyona kacak bu say. Buna TV, Cep telefonu, ev iin kereste, sanayide kullanmak zere madenleri ve suyu ekleyin. Sonra bu retimin ve tketimin Karbondioksit, Klor gazlar etkisini, atklarn evre kirlenmesine getireceklerini dnn. Sanrm durum ok ak. Uygarlk ilerledike (buna ilerleme denirse) kendi zemini andrmaya devam ediyor. Ama bu anma salt maddi gereksinimler, hava, su gda kaynaklaryla snrl deil. Piyasa ekonomisinin yaylmasnn baka etkileri de ve zellikle toplumsal doku zerinde. 1946da Polanyi byk dnm kitabnda, gemi yz yln deneyimlerine bakarak, Serbest piyasann iin kendisini kucaklayan toplumsal ilikileri ve doal evreyi tahrip ettiini yazyordu. 60 yl sonra biz yine ayni yere geldik. Kimse bizi uyarmad demeyelim. Tarihi John Lukacs i, Kent yaam aratrmacs, Janet Jacopsonda ii uygarlmzn karanlk alara gittiini dnyorlar. nk uygarlk kendisini destekleyen ve yeniden reten kurumlar hzla ypratyor. rmein: Devlet ynetimi (kamu alanlar- vergi sistemi- para sistemleri, demokrasi), Aile, kiisel zel alanlar, Eitim (zellikle akademik eitim), Okuma alkanl, Bilimsel metodolojide sulanma, (rasyonalizme saldr, sosyolojizm, rlativizm -relativism-, teolojik bask) Tarih bilincinin zayflamas, Ben buna Gelecek kavramnn ortadan kalkmasn eklemek isterim bu noktada Kentlerin hzla yaanmaz hele gelmesi Tm bunlar kent soylu uygarln kmekte olduunu gsteriyor bu iki dnre gre. Bu kapitalist uygarln toplumsal ekonomik yaam tarz, getiimiz 30 yl iinde, zellikle, 1970lerde ortaya kan bir ar retim krizini amaya ynelik kresel bir serbest piyasa kurma projesinin etkisiyle daha da yaygnlat, younlat, ritmi daha da hzland. Bu gn bu yaam tarzn yayan ve yeniden reten kltrel formlar, normlar, yeni iletiim teknolojilerinin etkileriyle, yeni ticaret anlamalarnn, at pazarlarla, ksa dneme kitlenmi, fazla sermayenin piyasadan piyasaya koarken, speklatif fonlarn kkrtt talep sayesinde hzla yaylyor.
i ii

The Chronicle review, 26 Nisan 2002 Dark Ages Ahead, 2005

26

Latin Amerikann, Hindistan ve in gibi dnyann en kalabalk lkelerinde, bu arada Trkiyede de tabi yoksul nfusun ok byk bir ksm daha imdiden, TVdeki dizilerde grdkleri bir yaam tarzna, tketim toplumuna, metalara ulamak iin sabrszlanyorlar. Bir ksm kalkp yollara dyor, bu metalarn ve yaam tarznn olduu Batya gelmek iin. nsanlarn beklentilerini ykselten bu uygarlk, sra karlamaya gelince, insanlar ellerine, iine be mermi konmu birer alt patlar revolver vererek onlar, kresel piyasada Rus ruleti oynamaya davet ediyor. Bu srada yine bu toplumsal yaam tarzna uygun, onu destekleyecek bireylerin (znelliklerin) says hzla artyor. nk, bireyleri, her trl yerel dayanma alar, kamu alanlar yklarak meta ilikisi iine eken sreler, bu srada onlarn znelliklerini de paralayarak yeniden, meta ilikilerine uygun bir biimde yaplandrlyor. Hatta yle ki, dnyann bir ok blgesinde bireyler, kitlesel tketimin normlarna, ve alkanlklarna, daha kitlesel retime girmeden, bu alkanlklar tatmin edecek mallarn dalgas onlarn sahillerine ulamadan, TV ve Internet gibi iletiim aralarnda sunulan imajlarn yaratt zdeleme sreleri iinde, bu mallarn vaat ettii hazlara baml hale geliyor, heyecanla bu metalar beklemeye balyorlar. Kendilerine bunlar vaat eden siyasi projeleri desteklemeye yneliyorlar. Hmanist Poplizmin iddetle eletirildii ortamda bir piyasa poplizmi egemen oluyor. Genel, ku bak bir yaklam, insanln nnde ancak kresel apta, ve kolektif davrana ncelik veren bir yaklamla ve doru planlanm bir e gdmle alnacak nlemlerin zebilecei sorunlarn gittike arlaarak biriktiini gsteriyor. Ancak, ac olan u ki bu uygarlk, halen, bu sorunlara elbirlii ile zm bulabilecei bir noktadan hzla baka bir noktaya doru ilerliyor. Birincisi, gittike keskinleen, jeopolitik elikiler uluslararasnda karlkl gveni hzla eritiyor, karlkl kuku yaratc, hatta dmanca eilimleri glendiriyor, oven milliyetilii, militarizmi azdryor. Dolaysyla uluslararas ibirlii olaslklarn zayflatyor. kincisi, ekolojik sistem bozulduka, kaynak savalar younlatka, ykselen ekonomik gmenlik dalgalar, kysna vurduklar blgelerde, zellikle de gelimi kapitalist lkelerde, yabanc dmanln, rkl canlandryor, oven milliyetilii glendiriyor. ncs, kresel serbest piyasa kuruma projesi iinde meta kltr, merkez lkelerde derinletike, evre lkelerde hzla yayldka, insanlar, bireyciletiren, hemen tatmin edilebilecek, ve edilmeyi bekleyen hazlar zerinde odaklamaya iten, uzun dnemli amalara, genel, ortak karlara bakmalarn nleyen bir etki yapyor. Onlarn bireysel yaam ufuklarn aan, zmek iin kolektif inisiyatif gerektiren uzun dnemli hedeflere gzlerini kapatyor, ilgilerini azaltyor. Geen 20 ylda yaygnlaan, sinik, her eyi biliyorum ama hibir eyin deimeyeceini de ya da biliyorum ama yapmaya devam ediyorum gibisinden bir postmodern yaklam da, bu ilgisizlie, teslimiyeti de felsefi kltrel mazeret, annda tatmin edilecek hazlara ynelmeyi ycelten de etik bir zemin salyor.

27

Bu madalyonun br yzndeyse, metalarn peinde kotuka daha da faza yalnzlaan, yaamlarna, metalar dnyasn aan, ycenin yerine konacak ey dzeyine ykseltebilecekleri bir anlam arayan insanlarn says hzla artyor. Bu insanlar, geride braktmz 30 ylda, post modernizmin eletirileri altnda prestiji sarslan bilimsel dnceden, rasyonalizmden umutlarn kestike, mistik ve dini anlamlara ynelmeye baladlar, bylece kurtuluu kendi ellerine almaktan, bu dnyada aramaktan vazgeerek bir baka dnyaya ertelemeye, kopu ann beklemeye baladlar. Gelecei kurmaya almak yerine Tm bu eilimlerin kesitiin noktada son derece tehlikeli, hatta zmsz bir konjonktr oluuyor. Ekolojik sistemdeki, ekonomik dzeydeki, insanlarn dnce ve inan sistemlerindeki gelimelerin ulat dzeye baknca, bunun iinden kmak iin hala bir zamanmzn kalp kalmad dahi artk belli deildir. Ancak insana yakan, eer yok olma yoluna girdiyse, hi olmazsa bunu geri evirebilmek iin akln ve enerjisini son bir kez daha kullanmaya almaktr. Bu sunuun arkasndaki etik zemin ite bu

28

DNYA JEOPOLT: BUGN VE YARIN Do. Dr. Yaar HACISALHOLU ki kutuplu siyasal sistemin zlmesinden sonra, talar henz yerine oturmam dnya siyasal ortam, gemiin blok bamllnn aksine daha ok ulusal karlarn yrngesinde ekilleniyor. lkeler yeni durumun nabzn tutmaya alarak, konumlarn, davran biimlerini kendi ulusal karlar dorultusunda belirleme gayretindeler. zellikle; Atlantikin iki yakas arasnda yeni iliki dinamii bu ereve iinde cereyan ediyor. Trkiye ise; Souk Sava bitmemi gibi davranan, blok bamllndan syrlamam, yeni dneme ilikin henz konumunu belirleyememi, gelecek hedeflerini saptayabilme iradesine kavuamam bir grnt sergiliyor. Oysa her geen gn Trkiye, Souk Sava sonras srecin egemenlik, paylam, bamllk ve ekime ortamnn iine ekiliyor. Bu durum Trkiyenin her zamankiden ok daha yaamsal dzeyde ulusal politika ve stratejilere ynelmesini zorunlu klyor. evresinde yaananlar (paralanmalar, igaller...) ve kar karya kald ekonomipolitik sorunlar giderek Trkiyenin geleceini belirleme tehlikesini yaratyor. Oysa sahip olduu corafi konumun jeopolitik deeri, yeni dnemin Avrasya odakl stratejilerde Trkiyeyi merkez konumuna tayor. Ortaya kan bu grnm anlamak ve neleri nasl yaamaya zorlandmz kavrayabilmek adna Souk Sava sonras srecin nitelii anlalmaldr. inde bulunulan ucu ak bu sre; balangcndan gnmze nemli ara kesitler yaratarak, sreci kavramamza olanak salayacak nitelikte veriler retmitir. nemli krlma noktalarna isabet eden bu ara kesitler be balk altnda toplanabilir. Birincisi; 1991 Krfez savadr. Irakn Kuveyti igaliyle balayan ABD mdahalesiyle belirginleen birinci ara kesit, yeni dneme ilikin eitli veriler retmitir. ABD bakan G. Bush Ortadouda yeni konumlanma edinerek Yeni Dnya Dzeni kavramyla dnyaya ABD egemenliini ilan etmesi Yeni dnemde Atlantikin olaslnn belirginlemesi iki yakas arasnda ekonomi-politik ayrma

AB iinde ortak d politika belirleyebilme yeteneinin kolay olamayacann anlalmas D politika ve askeri zeminde ngilterenin kta Avrupas yerine Anglo-Sakson ittifaka eilimli olduunun grlmesi Uluslar aras hukukun iilerine karmama ilkesinin yeni dnemde zedelenecei ve buna gre kim ne adna, nasl ve neye dayanarak karabilir olacann tartmal klnmas

29

Buna bal olarak yeni dnemde kart dalan NATOnun ne olaca ve BMnin yeni rolnn nasl biimleneceinin tartlmas Yeni dnemin ekime atmosferinin, doal kaynak, pazar ve piyasa egemenliine dayal boyutlanacann anlalmas Bu ekimenin Souk odaklanacann anlalmas Sava sonrasnn jeopolitik boluklarna

kinci ara kesit Balkanlardaki savatr. Yeni dneme ilikin Balkanlarda yaananlar ve sonras nemli sonular retmitir. Souk Sava sonras yeni g ilikileri bakmndan Balkanlarn; Yeni Dnya Dzenine laboratuar hizmetinde bulunmas. Kresel glerin (zellikle ABD-Avrupa) yeni dnem rollerini Balkanlar zerinden konumlandrmas Balkanlarn yeni dnemin model corafyas yaplmas.(Paral, mikro milliyetiliin desteklendii, kaos ve karmaann mdahale edebilmeye hakllk kazandraca bir model) Varl ve konumu sorgulanan NATOnun imdadna Bosna ve Kosovann yetimesi, NATOnun meruiyet sorunu almas, yeni grev alanlar ve yeni tehdit alglamalaryla yoluna devam edecei duyurulmas ABDnin, Balkanlar zerinden Avrupann (zellikle Almanya ve Fransa ) gvenlik boyutunu ve askeri yeteneini sorgulamas. NATOdan ve kendisinden bamsz davranabilme becerisini snamas nc ara kesit kurumsal dzenlemeler ve yeni mekansal rgtlenmelerdir. Bu ara kesitin yansttklar da yle sralanabilir; Bir yandan ticaret serbestlemesine ynelik, gmrk tarifelerinde indirime gidilmesi, miktar kstlamalarnn kaldrlmas, korumacln kstlanmas gibi konular kurumsal balaycla dntrlrken (Dnya Ticaret rgt/ DT) bir yandan da bu durumla elien uygulamalarla ekonomik gelimilik dzeyine dayal iki farkl dnyann kalclamasna yol almas. Uluslararas sermaye hareketlerinin hzlanmas, akkanlamas, hacimli hale gelmesi ve bu durumun krlgan, altyaps gl olmayan, ulusal ekonomisi zayf lkeler iin istikrarszlk esi durumuna gelmesi ve bu tablonun varlna ramen ok Tarafl Yatrm Anlamas (Multilateral Investment Agreement - MAI) gibi dzenlemelerde srarc olunmas ve kresel bar zedeleyecek eitsiz geliimin giderilememesi. Dou-Bat ideolojik kartlnn yerini Kuzey-Gney ya da Merkez-evre ekonomik eitsizliinin almas. Bu ayrmann zemininde gelimiler dnyas uluslar aras ekonomi, hukuk ve siyasette yeni roller ve kurallar belirlerken, kendi dnyasnda da rekabet ortamn bytyor olmas

30

Gelimiler dnyas iinde rekabeti simgeleyen blgeselleme hareketi, NAFTAyla, ABle ve Japonya eksenli Pasifik rgtlenmeleriyle, ticar bloklama nitelii gsteriyor olmas Ticar bloklama niteliiyle blgeselleme hareketi, zellikle gelimiler dnyas iin artan ticar rekabet koullar iinde ulusal pazarlarn korunmas adna yrtlyor olmas. Bylelikle kresel almlarn karsnda ulusal karlarn korunmasna ynelik g birlikteliinin boyutlanmas. Byk glerin (ABD, AB ve Japonya) eksenleri etrafnda oluan, Souk Sava sonrasnn blgeselleme ya da ticar bloklama oluumlarnn jeopolitik ve jeostratejik nitelikler tayan, meknsal rgtlenmeler olarak biimlenmesi ve buna dayanarak yeni dnya dzeni araynda kresel g mcadelesinde belirleyici unsurlar olarak ilevsellemesi. IMF ve Dnya Bankasnn, yeni dnemde birbirine daha ok benzemeye ve eklemlenmeye balamas. Kredi ilikilerinde zengin Kuzey lkeleriyle yoksul gney arasnda kaynak transferi yapan arac kurum niteliine brnmesi. (Bu transferin yn gneyden kuzeye dorudur. Bu noktada; Tony Blairin danman ngiliz diplomat Robert Coopern ortaya att Postmodern Smrgecilik yaklam Souk Sava sonras IMF ve Dnya Bankasnn roln anlamak adna olduka arpcdr. Coopera gre yeni dnemde boyutlanan Postmodern Smrgecilik iki ileyie dayanr. Birincisi,komularn smrgesidir. kincisi ise;gnll smrgeciliktir. kincisinde lkeler gnll olarak IMF ve Dnya Bankas gibi kurumlar lkelerine arrlar. Bu gnllk iinde davranan kurumlarda postmodern smrgeciliin arac kurumlar olarak grevlerini yaparlar.) Drdnc ara kesit 11 Eyll saldrlardr. Kimin, nasl bu saldrlar gerekletirebildii konusunda kim, ne denli yeterince ikna olmutur bilinmez ama bir ey ak olarak alglanmtr ki; ABD bu saldrlardan yararlanmasn bilmitir. 11 Eyll sonrasnda srece yansyanlar yle sralayabiliriz; 11 Eyll sonras ABD, kresel terrizm kavramn ortaya atmtr. Ancak bu kavramn ii yeterince doldurulamamtr. Kimdir? Nereden beslenir? Hangi mekanizmayla alr? Dnyadaki dalm nasldr? Kimi ne kadar etkilemektedir? Tm dnyann ve insanln ortak bir tehdit boyutu mudur? Tm bunlara yeterince yant verilmedi ve zihinlerde korku ve belirsizlik i ie yaratld. Oysa kriz kaynaklarnn anatomisinde terr bir ama deil aratr. Temel amaca ulamak adna kullanlan bir ara. Dnyadaki terrn ve terr kaynaklarnn beslendii sorunlar problemin asl kaynadr. Buna gre dnyann temel gvenlik denklemini oluturan tm kriz eleri terre arasallk kazandrmaktadr. Terrizm kresel bir sfat kazandysa bununla mcadele iin ilk akla gelen kurum Birlemi Milletler (BM) olmas gerekirken ABD kendini BM yerine koymutur. BMnin yeni dneme uyumunun salanmas, yeni tehdit kaynaklarna kar mcadele gc kazandrlmas, dnyann kalc ve adil bir bar ve gnen ortamna kavumas gerekten arzulanyorsa BMnin daha etkin ve belirleyici bir rgt haline getirilmesi gerekirken bu yol yelenmeyerek, ABD kendi karlar dorultusunda bir dnya ekilleniini dayatmay benimsemitir.

31

Souk Sava sonras ABD, yeni dnemi Amerikan merkezli klabilmek adna bir dizi aba iine girmitir. ncelikle birka tez ortaya atlarak, ABD egemenliinin kabullenilmesine allmtr. Birer sipari rn gibi ortaya atlan bu tezlerin ortak noktas, ABD karsnda kresel bir baka gcn oluumunu engellemek, yok saymak ve dnyay tek kutuplulua tutsak etmektir. rnein Prof. Fukuyamann Tarihin Sonu tezi, Prof. Huntingtonn Medeniyetler aras atma tezi ve Prof. Brzezinskinin Byk Satran Tahtas tezi ABDnin yeni konumunu ulalmaz gstererek, egemenliini mutlaklatrmaktadr. 11 Eyll sonras zellikle medeniyet aras atma tezi yeniden ne kartlarak, dnyann yeni elikisinin uygarlklar arasnda olduu bunun iin zellikle slamn Bat uygarlyla bir atma iine girdii ve bylelikle terrizmin kayna haline geldii iddias yaygnlatrlmaya allmtr. Buna dayanarak da slam corafyasna ynelik jeopolitik projeler gelitirilerek, igaller ve mdahaleler merulatrlmaya allmtr. Doal kaynak zenginlii zerinde oturan slam corafyas iin dnlen projeler yerin stnden ok altyla ilgilidir. Bu noktada tarih felsefecisi A. Toybeenin yaklam konunun anlalmasna yardmc olmaktadr. Toynbeeye gre; bir g ayakta durabilmek, gcn pekitirmek ve artrabilmek iin ve srekli uyank ve diri kalabilmek iin gc belli olan bir unsurun kartllna gereksinim duyar. Bu unsurun gc ise, onu uyank ve diri tutabilecek kadar olmal ama onu aabilecek kadar yksek olamamaldr. te ABDnin tehdit olarak alglad ve yeni kartlk (Sovyet sonras) olarak benimsedii (ve tm dnyann ama zellikle Avrupann da benimsemesini istedii) unsur byle bir niteliktedir. Oysa asl ama doal kaynak, pazar ve piyasa egemenliinin salanmasdr. Bylelikle rakip bir gcn ve glerin ykselmesi engellenmi olacaktr. 11 Eyll sonras gelitirilen ABDnin yeni ulusal gvenlik stratejisi(Bush doktrini), bu amaca hizmet iindir. ki nemli boyutu ne kmaktadr. Birincisi, Kresel dzeyde olas bir rakibin oluumunu nceden nlemektir. kincisi ise; ABDnin etkisinde olamayan bir blge gcnn, evresinde yeni bir dayanma ve ittifak zemini yaratmasn nceden durdurmak. Bylece yeni dnemin mekansal egemenliini salamak ve biriken ve skan sermayeye yeni mekanlar retmek. Bunun iin gelitirilen nleyici vuru kavram, tehdit olarak alglanan unsurun veya lkenin henz tehdit olarak boyutlanmadan ve henz alglanma dzeyinde vurulabilme hakkn ifade etmektedir. Yani uluslar aras hukuku hie saymaktr. Keyfilii, karlar uluslararas barn ve hukukun nne koymaktr. Hakl olann deil gl olann kazanmasn gerekli klmaktr ve bunun da olaan karlanmas istemektir. Beinci ve son ara kesit Afganistan ve Irak igalleridir. 11 Eyll gereke gstererek ABD nce Afganistan sonra ABDye mdahale ederek, egemenlii altna almak istemitir. Bu igal sreci bugn ve yarn anlamak adna birok veri retmitir. Asl hedef Avrasya corafyasnda egemenlii ele geirmektir. Bunun iin nemli jeopolitik boluk alanlarn ve jeopolitik eksenleri denetim altna almak, Avrasyada ittifak zeminlerini bozmak, Avrasyal glerin bir araya gelme iradesini krmak ABD iin ncelikli stratejidir. Avrasyann doal kaynak, pazar ve piyasa olanaklar bu egemenlik hevesinin kaynadr. Ayrca Avrasya corafyasnda yeni g ilikileri ve g oluumlar ABD iin kayg vericidir. inin nlemeyen byme hz (son 10 ylda ort. 7),yeni ittifak araylar (anghay birlii rgt gibi), Avrupann Almanya ve

32

Fransa ekseninde kresel dzeyde dengeleyici bir ynelie girmesi (Euro-dolar ekimesi ), Rusya ve Hindistann ekonomi-politik dzeyde toparlanmalar gibi bir dizi yeni gelimelerin nne geebilmek, ok kutuplu dnya tezini ortadan kaldrmak adna ABD Avrasyaya seferler dzenlemee karar vermitir. Sava temel yntem olarak benimseyen bu seferler iin ABD, kendiyle yarrcasna silahlanmaya ynelmitir. Askeri btesindeki artlar Clinton dneminde de belirgindir. rnein Kongre araclyla 1999-2003 yllar iin 112 milyar dolarlk bir art gerekletirmitir. Bush dneminde ise ulusal savunma btesi 2001de (11 Eyllden nce onaylanmtr). 304 milyar dolara ve 2002de 351 milyar dolara ykseltilmitir. 2003te 396 milyar dolara kartlacak olup, 2007de 470 milyar dolara eriecei resmi olarak ngrlmtr (Claude Serfati, Cosmopolitic, Say: 6, 2003). ABD, Amerikan merkezli bir dnya oluturabilmek iin Avrasya odanda yeni bir siyasal atlas yaratmak istemektedir. Geniletilmi Ortadou bunun ncelikli ve en titiz paftasdr. Bu pafta iinde Irak model lkedir. Federatif, paral, niter yaps dalm zellikleriyle yeni Irak, dier niter yapdaki lkeler iinde dnlen bir modeldir. Ama Irak direnmektedir. Her trl insanlk d gelimelere ramen Irak direnci krlamamtr. zgrletirme, demokrasi, Saddam, kitle imha silahlar gerekelerinin arkasnda smrgeletirme hedefi olduu, bunun iin kadn ocuk demeden sivil halkn zerlerine insan haklarnn ve demokrasinin binlerce ton misket bombalar olarak yadrld gerei tm plaklyla ortadadr. Tm bu ara kesitlerin bizi tad bugnk noktada, Avrasya corafyasnda yrtlmek istenilen bir projeyle yz yzeyiz. Byk veya geniletilmi Ortadou projesi (BOP) ABDnin Afganistan ve Irakla balayp, devam etmesi dnlen jeopolitik admlarn devamdr. Byk Ortadou Projesi ve Trkiye BOP, ABDye baml, denetimi yeni dnemin koullaryla uyumlu yeni corafi snrlar oluturma aracdr. lginin younlat Avrasya, yeni egemenlik araylarnn corafyasdr. Trkiye bu corafyann jeopolitik ve jeostratejik adan merkezindedir. Fastan in snrna kadar uzanan geniletilmi Ortadounun jeopolitik blgelerinin kesime alan Trkiyedir. Balkanlardan Kafkaslara, Karadeniz havzasndan, Akdenize, Hazardan Basra krfezine uzanan jeopolitik eksenler iin Trkiye, jeostratejik merkez durumundadr. Bu zellik Trkiyeyi, Byk Ortadou Projesi(BOP) iinde odak lke haline getirmektedir. Zaten projenin yrtcs sfatyla ABDde de, Trkiyeyi BOP iinde odak lke olarak grmek istemektedir. Ancak bu odaklanmann Trkiyeden iki beklentisi vardr. Birincisi, Trkiyenin askeri gcnn BOP iin mzrak ucu olarak kullanlmasdr. kincisi ise, BOPun sivil etkinliine ynelik olarak reform sylemi iin Trkiyenin model haline getirilmesidir. Ancak modellik, Trkiyenin ulusal bamszlk ve ulus egemenlik temeline dayanan Cumhuriyet kimlii yerine lml slam nitelendirilmesine yneliktir. Nitekim bu kavram, Trkiye retmemitir. Yapay bir nitelemedir ve byk lde politik bir laboratuar rndr. Bu ynyle lml slam dinsel deil, siyasal bir nitelemedir ve ABD kaynakldr. Bu kavramn ne kartlmasnn i ie geen iki nedene dayand sylenebilir. Birincisi, Trkiyenin laiklik duyarll yksek evrelerine ynelik lm gsterip stmaya raz etme abasdr. kincisi, Trkiyenin ulusal bamszlk ve ulusal

33

egemenlik temeline dayal anti-emperyalist Atatrk izginin zayflatlarak, hem Trkiye iin hem de Avrasya uluslar iin yeniden ilham kayna olmasnn ve direnme gcne yeniden k tutmasnn engellenmesidir. BOP iin Trkiyeden istenilen bu iki rol; Trkiyeyi projede hem hedef lke haline getirmektedir hem de projenin yrtlmesinde taeron klmaktadr. BOP, aslnda Avrasya corafyasnda mekann zelletirilmesi seferidir. Bu zelletirme harekat, yer yer kanl yer yer de kansz bir biimde yrtlmektedir. ABDninyeni imparatorluk stratejisine gre; Avrasya jeopolitiinin omurgasn oluturan Fastan in snrna kadar uzanan geni corafi alan, BOPun mekansal zelletirme harekat marifetiyle tek pazar haline gelmelidir ama paralar kk olmaldr. Buna gre federatif yaplar, kk devletikler yaratlmaldr. Pazarlk gleri krlmaldr. Enerji ve doal kaynaklar zerinde daha zahmetsizce egemenlik kurulabilmelidir. Bu durum blgeye ABDnin imparatorluk edasyla davranmasnn yansmalardr. Amerikan merkezli BOP; Birinci Dnya Sava sonras geniletilmi Ortadouya ynelik Avrupa merkezli siyasal atlas oluturma abasnn bugnk karldr. Benzer refleksle yaklalmaktadr. Snrlar yapay kabul edilmektedir. Mevcut snrlar zerinde adeta tasarruf hakkn kendinde grerek, kendi karlar dorultusunda yeni oluumlar hedeflenmektedir. Bu stratejiye yaslanan BOP, blgenin niter yapl ulus-devletlerinin toprak btnlne saygl, zenli ve duyarl deildir. Aksine ABD (Anlama salanma halinde Atlantik/Bat) merkezli yeni siyasal atlas oluacaksa ncelikle byklkleri sorun olarak alglanan niter yaplar zlmeye allacak, ufalanmalar, paralanmalar doal hale getirilmeye gayret edilecektir. Taeron roln benimsemi olsa dahi Trkiyenin, bu sreten olumsuz etkilenmemesi olanak ddr. nk Trkiyenin ncelikle komular iin olmazsa olmaz koul sayd ve varlna byk zen gsterdii toprak btnlnden yana olma politikas geerliliini yitirecek, bu politikay savunamaz hale gelecek ve bu durum kendi toprak btnlne ynelik duyarllnda ciddi anmalara neden olacaktr. Irakn toprak btnlnde yaratlan anma, BOP iin bir model denemesidir. Irakn kuzeyinde oluturulan tampon blge zerinden Trkiyenin de iinde bulunduu blge lkelerine BOP srecinde nelerle karlaacaklar konusunda somut veriler sunulmutur.(gereklerle yzlemek isteyenlere) Siyasal btnlklerinin nasl ve ne ekilde zedelenecei ynnde ortaya kan bu veriler, BOP kapsamnda szde reformlar sreciyle ve etnisitenin cesaretlendirilmesiyle yaam alan bulmay hedeflemektedir. Bu erevede BOPun uygulanmasnda zenli bir dil kullanlarak, deiim, statko ikilemi baat eliki olarak sunulacak ve buna gre kitleler baskc rejimlerle zgrlk arasnda tercih yapmak zorunda braklacaktr. Bunun iin siyasal ve kltrelreform paketleri hazrlanacak. Her ey o lkenin halknn gelecei, refah ve mutluluu iin yapld izlenimi yaratlacaktr. Oysa bu lkeler iin asl reform, ekonomik bamllklarna ynelik olmas gerekirken bu konuya hi deinilmeyecek, hatta bu durum bir statkoya dntrlerek, deiim baka alanlarda aranacaktr. Oysa alt yap unsuru olarak ekonomik yap deimedii ve her alanda retim egemen klnmad srece st yapdaki hukuksal, kltrel deiimlerin bir lkeye kalc yarar salayamayaca gerei daima gizlenecektir. Bylece aldatc bir demokrasi sylemi egemen klnarak, geni halk kitlelerinin yararna olan halklk temeline dayal gerek demokrasinin zeri rtlecektir. Bu havay yaymak iin iletiim

34

unsurlar zerinde arlk kurulacak ve bylelikle gereklerle halk arasna bir sis perdesi ekilmi olacaktr (Trkiyede de bu perde ekilidir). Bu yntemle i dinamikler, darnn karlaryla ynlendirilmeye balanacak, yerli g odaklar, darnn uzantlar olarak bu yapy kalc ve yaygn klmaya alacak ve bylece deiirken zlmenin zemini yaratlm olacaktr. Bu model BOPun en sivil versiyonudur.( Askeri ve siyasi olmak zere i ie yrtlen Yugoslavya modelinden farkl olarak) Esas olarak BOP; iki temel stratejinin arpma zeminidir. Birincisi; toprak btnlnden yana olanlarn stratejisidir. kincisi ise; paral kk yaplar (federatif yaplar ve / veya kk devletler...) arzulayanlarn stratejileridir. BOP ikincinin uygulama hedefidir. Avrasyallar topraklarn ve onun btnln korumak isteyenlerdir. Avrasya d gcn (ABDnin) istei ise; blgeyi (En geni snrlaryla Avrasyay) terrizmle mcadele alan olarak gstererek, blge kaynaklarn denetlemek,ittifak zeminlerini engellemek ve kresel konumunu tek kutupluluk tezine dayal bir biimde glendirmek ve srekliletirmektir. BOP, bir askeri-gvenlik projesi olarak yeni sler corafyasna ihtiya duymaktadr. Bunun iin hareket yetenei yksek, hzl ve abuk karar verilebilen ve kolay mdahale edilebilir corafi noktalarda yeni sler kurulmaktadr. Bu erevede ABnin Dou Avrupal yeni yeleri, Kbrs, Kafkasya ve Orta Asya gibi corafi blgelerin eitli lkeleri nceliklidir. BOP iin yeni slerin oluumu kadar, yeni tampon blgeler ve lkelerde nemlidir. Yeni sler ve tampon oluumlar birbirini btnleyen unsurlardr ve jeopolitik projelerin, heveslerin, egemenlik araynn rndr. Ama yabanc topraklarda egemenlii srekli klmak, manevra kabiliyeti kazanmak, egemen gcn lehine ileyen elikileri canl tutabilmektir.(Irakn kuzeyine ynelik ilginin nemli bir nedeni de budur.) BOP, srail stratejileriyle (Byk srail Projesi) btnlkl bir projedir. srail gvenlii projenin nemsedii en nemli unsurlar arasndadr.Bu erevede projenin bir ok esi iin srailin rolnn suflr dzeyinde olduu sylenebilir. BOP, doal kaynaklar zerinde kurmay amalad egemenlik yoluyla ABD iin gelecek adna muhtemel rakiplerin, Ortadou enerji denkleminde belirleyici, ynlendirici unsur olmalarn engelleme stratejisidir. BOP, Avrasya glerinin olas yaknlama, ittifak ve dayanma zeminlerini engelleme projesidir. BOPu baarl klmak iin ABD, NATO zeminini de kullanmak istemektedir. BOPun finansman ve askeri gereksinimini tek bana karlama olana olmadn grdnden Atlantik atlan derinletirmeden, rakip olarak glenmedii srece sorunsuz sayd ABye BOP sndrma abas srecektir. Bylece bir tala iki ku vurulacaktr. Hem BOP iin askeri ittifak destek olacaktr. Hem de NATO marifetiyle Avrupay siyasal adan kresel dzeyde iddiasz tutmay baaracaktr. Her iki ama iin de NATO geleneksel izgisinde deiime urayacak, savunma refleksi saldrya dnecek ve etkinlik alan Atlantik dna taacaktr. ABDnin NATO temsilcisi R. Nicholas Burnsun 2003te Pragda yapt Yeni NATO ve BOP balkl konuma, BOP ile NATO ilikisini aka ortaya koyuyor. Souk Sava dneminde Bat Avrupay savunmak iin blgeye devasa bir kta ordusu ydk. NATO Avrupa ve K. Amerikay savunmaya devam edecek. Ancak bunu B. Avrupada merkez Avrupada, K. Amerikada oturarak yapabileceimize inanmyoruz. Kavramsal ilgilerimizi ve

35

askeri gcmz Douya ve Gneye konulandrmalyz. NATOnun gelecei, Dou ve Gneydir. Bu da Byk Ortadoudur. NATOnun gelecei krizlere el koymak ve cevap vermektir. Bu Fransa, spanya, ek Cumhuriyeti ya da Amerika iin byk tehdit oluturan Orta ve Gney Asya, Ortadou ve K. Afrikada yer alan lkelerde yaplacak askeri kurtarma ya da bar gc operasyonlar eklinde olacaktr. Hepimizin kabul ettii gibi tehdit;, terrizm, kresel terrizm ve Kitle mha Silahlarndan gelmektedir. BOPun tm hedef ve heveslerine karn uygulamada baar ansnn ok yksek olmadn sylemeliyiz. zellikle Irak igali ve Filistin-srail sorunu, ABD cephesi asndan BOPun baar ansn blge leinde belirleyici niteliktedir. Aslnda zellikle Irak igali asndan ABD bir amaz yaamaktadr. BOPun ortaya kmas ve arka plannn anlalmas bir yandan Irak igaline ynelik direnii boyutlandrmaktadr. te yandan ABD, Irak igalinde karlat kmazdan kurtulmann aresi olarak tm blgeyi denetleme gcne BOP yoluyla erimeyi arzulamaktadr. Tm bu sorunlar ve yeni hedefler glgesinde Haziran 2004 de stanbulda gerekletirilen NATO zirvesi zellikle Atlantik atlann gelecei konusunda beklenti yaratmt. Bu adan NATO zirvesi ve sonular Souk Sava sonrasnn yeni siyasal atmosferi konusunda yeterince aklayc niteliktedir. Atlantik atlan NATO Zirvesine Tayan Sre ve Sonular Byk Ortadou Projesiyle (BOP), Atlantik atlayla NATO zirvesi zorlu bir kulvarn yap talarn demek zere stanbulda toplanmt. Aslnda stanbul zirvesi ncesi gerekletirilen G-8 toplants, stanbul bulumasnn kilit konularnda nasl bir eilimin ortaya kaca konusunda yeterince aklayc nitelikteydi. Atlantikin iki yakas BOP konusunda uzlaamyordu. Bu aslnda adeta aile ii anlamazlkt ve esas paylam sorununa dayanyordu. ABD, 11 Eyll sonras, eski mttefiklerinin siyasal ahengini bozarak, Irak igali srecinde Avrupaya yal-gen, gvenilir-gvenilmez mttefik ayrmyla bakyordu. Avrupann ABDnin Souk Sava sonras tek tarafl olarak ilan ettii Amerika merkezli tek kutuplulua dayanan Yeni Dnya Dzeni ve Tarihin Sonu, Medeniyetler atmas, Byk Satran Tahtas gibi Amerikan stnln ve egemenliini mutlaklatran tezlerin Avrupa tarafndan da kabul edilmesini ve buna bal olarak kresel dzeyde ABDyi dengeleyici bir g olma hedefi gtmemesini istiyordu. Bu erevede ABnin genileme srecini ve btnleme iddialarn yakndan izliyor, kendince nlemler de tasarlyordu. En byk kaygs, ABD denetimi dnda, Avrasyann bir araya gelme iradesini gstermesi ve yeni bir g dayanmasna sahne olmasyd. Bu durum AB iinde ekici gelebilirdi. Ne de olsa Fransa-Almanya izgisi, AByi her zamankinden daha fazla Rusya-in ve hatta Hindistan ilikilerine yneltiyordu. stelik ABD Avrasyay AB zerinden de denetleyebilmeyi tasarlyordu. Ayrca Maastricht sonras Avrupa Birliinin gerek ortak d politika gerekse ortak gvenlik salayabilme hedefine nem veriyordu. Bu iki hedef, ABD iin zerinde dnlmesi ve nlem alnmas gereken elerdi. Souk Sava dneminde Avrupay iine alan ABDnin gvenlik emsiyesi vard ve bu durum NATO eliyle ABD asndan baaryla srdrlmt. NATO, Dou Blouna kar Bat karlarn savunuyordu ama ayn zamanda ABDnin mttefikleri zerinde denetim olanan da veriyordu. Ne olmutu da Avrupal

36

mttefikleri yeni bir gvenlik kimlii ve ordu tasarm iindeydi? Bu durum kresel dzeyde bir dengeleyici g olma hazrl myd? stelik bir de, tek para sistemine geilmiti ve dolara kar rakip olma refleksiyle davranyordu. Avrasya corafyasnda Euro etkinlik alann artryor, enerji havzalarna girmenin hesaplar yaplyordu. Bu durum Euro iin, dolar karsnda ilgi uyandran bir seenek olarak alglanyor, yaam alann geniletiyordu. ABDnin saptad ve kendisi iin tehdit oluturduunu syledii haydut devletler, AB iin enerji anlamalar yaplan lkeler olarak sralanyordu. Tm bunlar boyutlanrken ABD tarihinin en nemli d ticaret ve cari an veriyor, yatrm alanlar aryordu. O halde yeni bir jeopolitik projeye ihtiya vard. gallerle balayan sre, kalc bir karakter ve baar kazanabilmesi iin btnlkl olmas gerekiyordu. Meknlarn ekonomi politii nemliydi ve buna dayal bir meknsal zelletirme seferi balatlmalyd. Hem ekonomik skntlar amak hem doal kaynaklara egemen olmak iin hem de Avrasyal glerin bir araya gelme iradesini krmak iin, nceden engelleyici olmak gerekiyordu. ABD iin vazgeilmez saylan corafi blgelerin denetim altna alnmas iin igaller, kanl veya kansz rejim deiikliklerinin merulatrlmas gerekiyordu. Kitle imha silahlar, kresel terr, gibi kavramlar ne karlyordu. Ama aranan istikrarn nce olmamas gerekiyordu. Bylece istikrar gtrebilme rolne smsk sarlmann yolu alyordu. Bylece gerekli olan dman saptanyor ve NATOya yeniden bavurmak gerekiyordu. Ancak bavurulacak olan NATO eski NATO olmayacakt. Sadece savunma rgt olarak anlmak yeni NATOyu tatmin etmeyecekti, zaten savunmayla yetinilecek bir ortam deildi. Yeni NATO, mdahale edebilen, inisiyatif sahibi niteliiyle, pazar/piyasa ve enerji/doal kaynak egemenlii iin gelitirilen jeopolitik projelerin askeri rgt olmalyd. Ama bu projelerden aslan payn ABD almalyd ve Avrupa (Almanya-Fransa) ok iddial olmamalyd. Zaten NATOnun eski rollerinden biri de Avrupal mttefiklerin denetimi salamakt. Bu rol yeni NATO iin de geerli olmalyd. stelik Avrupann genileme stratejilerinde (Weader Europe) ortak corafi blgelere ynelim dikkati ekiyordu. Bu ABD iin rahatsz ediciydi. BOP bunun iin biilmi kaftand ve yeni NATO BOPa da hizmet edebilmeliydi. ABnin yeni yeleri ayn zamanda NATO yeleri de olmalydlar. Bylece yeni NATOnun yaplanmasna uyum salamak iin yeni silahlar almalydlar ve savunma bteleri oluturmalydlar. ABnin 1995 sonras Barcelona sreciyle oluturduu Akdeniz projesi, NATOnun Akdeniz diyaloguyla rtmeliydi. ABD bu nemli corafi alanlarda riske girmemeliydi. Bu yzden Avrupa nerede geniliyorsa NATO orada olmalyd. stelik NATO ve AB eliyle ABDnin igal stratejileri meruiyet kazanmalyd. Birlemi Milletlerden (BM) ok NATO nemsenmeliydi ve bylece ykselen anti-Amerikan izgisi durdurulabilirdi. Ayrca Afganistan ve Irak igallerinde hesaplar tutmamt. Diren srmekteydi ve verilen kayplar, Avrasya egemenliine dayal stratejik ynelii ypratyor ve irtifa kayb yaratyordu. BOP balang iddiasn srdremiyordu. Filistinsrail sorunu zlmedike BOP kapsamndaki yeni hamleler samimi haka ve kalc bir biimde bulunmuyordu. stelik Irak direnii Filistinle eklemlenmiti. Birleik kaplar dzeneinde iliyordu ve Irakta ikenceler dnya halknn bilinaltna nefret tohumlar ekiyordu. Amerikan kamuoyunun rahatszl artyordu. Neo-conlarn Avrasya egemenlii projesini ellerine yzlerine bulatrdklar dnlyordu. Prof.Brzezinski bata olmak zere birok Amerikan strateji hazrlayclar gerekten rahatszdlar ve yntem deiiklii ngrlyordu. Bush ekibi yerine Kerry sesleri ykselmeye balyor ve balayan ilerin Kerry ve ekibiyle ok daha baaryla sonulanaca umuluyordu.

37

Tm bu arzu ve hevesler glgesinde ileyen sre, NATO stanbul zirvesinde belli bir sonuca balanamyordu. ABD Avrupal zellikle Fransa ve Almanyal dostlarn, aile yelerini ikna edemiyordu. Iraka NATO asker gnderemiyor, Afganistana NATO Mukabele Gcnn (NRF) gnderilmesi mmkn olmuyordu. Fransa Cumhurbakan Chirac NRFye ancak Afganistan tarz misyonlarda deil gerekten ciddi bir kriz durumu olduunda bavurulmal. NRF, bunun iin tasarlanmad ve eski bir kriz iin kullanlmamaldr. Ayrca Afganistanda NATO varlnn arlamas da seim srecinde saldrlarn artmasna yol aabilir diyordu. Chirac bu szleriyle, Irak ve Afganistan NATOnun mdahale edebilecei bir kriz olarak grmyordu. Ayrca Chirac, NATOnun yeni NATO olmadn, dolaysyla NATOnun Atlantikin iki yakas arasnda savunma amal bir dayanma zemini olduunu vurguluyordu. Yani ABDnin tasarlad yeni NATOyu benimsemiyordu. Bu grlere Almanyann da yakn durduu anlalyordu. ABDnin 11 Eyll sonras oluturduu gvenlik paketiyle (Bush doktrini ve nleyici vuru, kresel terrizm, igaller, rejim deiiklikleri, ...) NATOyu uyumlandrma abas ve NATOya kresel boyutlarda sadece askeri deil, ekonomik, politik, demokratik ve stratejik grevler de verilmesi abas karln tam olarak bulamyordu. Ancak Atlantikin iki yakas arasndaki atlan derinlemesinden rahatszlk duyanlar vard. Bata ok uluslu irketler (arlkl G-8 irketleri) olmak zere baz Batl strateji evreleri, Bat karlar asndan bu atlan bymesini sakncal gryorlard. Aile ii uzlamazlk ve uyum sorunu biiminde yansyan Atlantik atlann, u an iin ciddi kopmalar yaratmayaca sanlyor, bunun iin aile balarnn kuvvetli olduu dnlyor ve zellikle ok uluslu irketler, IMF, Dnya Bankas, Dnya Ticaret rgt ve NATO gibi Bat karlarn koruyan rgtlerin aileyi birbirine kenetleyen balar olarak alglanyordu. Ancak yine de sorun ciddiye alnmalyd, esas aile ii miras blm kavgasna benziyordu ve tarihte bu tr kavgalarn da ac sonular vard. yeni siyasal atlas nasl ve kim tarafndan izilecekti? Her ey bu sorunun yantnda saklyd. Avrupa (Almanya-Fransa) yaam alann daraltan projelere kar kyordu. Tm bu aile ii elikilerden, aile d grlen aktrlerin stelik aileyi hedef alabilecek biimde yararlanmaya almas aile karlarnn hatrlanmasna yol ayor, ortak kayglar beliriyordu. Bu yzden kendini aile reisi olarak ABDnin aileyi hedef alan dman tarifi yapmas gerekiyordu. Sorun da burada dmleniyordu. Bu tarif henz aile fertleri tarafndan inandrc dman olarak alglanmyor, aile reisinin aileden ok kendi karlaryla uyumlu bir dman tarifi yapt dnlyordu. Bu iliki yuma iinde Trkiye de payna deni alyordu. Bat karlaryla elien bir Trkiye vard ve hedef ve cephe lkesi kimliiyle her iki biimiyle ilikiler yrtlmek isteniyordu. Terrle mcadele iin Iraka gelen ABD, Trkiyenin terr alglamasn nemsemiyor, ondan beklenilenleri yerine getirmiyordu. Bu konuda AB de farksz tutum iindeydi. BOP konusunda Trkiye mzrak ucu rolne soyundurulmak isteniyor, lke topraklarnn lojistik s haline getirilmesi tasarlanyordu. Bylece Trkiye gvenlik maliyeti stlenen ama ekonomik kazanca ortak olamayan bir srece srkleniyordu. Oysa Trkiyeye nce stratejik ortak sonra demokratik ortak deniliyordu ama karl bir ortak gibi salanamyordu. Oysa AB ile Trkiye karlar arasnda uyum sorunu sryordu. 1 Mart Tezkeresi ncesi talepler ve sonras, Sleymaniye baskn, Irak Trklerine ve Irakn kuzeyine ynelik ABD (ve ngiltere-srail) stratejileri, PKK terr rgtne ynelik tutum gibi olgular bu uyum sorununun kilometre talarn oluturuyordu.

38

Ortaya kan bu sonularn Trkiyeden alglan biimine bakldnda son derece ciddi sorunlar dikkati ekiyor. Gereklerle yzleemiyor ve ynlendirmeler arlk kazanyor. zellikle ekonomik sorunlar;biriken d ve i bor stoku, retken ekonomiyi yerleik klamamak,isizlii zmleyememek ve yeniden gl bir kalknma stratejisi benimseyip uygulayamamak Trkiyenin d politikasn edilgen klyor.D politika da ki edilgenlik de ekonomik sorunlarn zmn gletiriyor.Bu karlkl etkileimli iliki,Trkiyenin ekonomiden,politikaya tm toplumsal alanlarda btnlkl ve e zamanl zmleri zorunlu klyor.Bunun iin de ncelikle sorunlarn kaynann bilinmesi gerekiyor. Sis Perdesinde Trkiye Souk Sava sonras Trkiye yeni bamlln cenderesine sktrlm durumda. zellikle ekonomik bamlln yaratt yeni atmosfer, Trkiyenin geleceine hemen her alanda ipotek koyuyor.Azgelimi lkelerden gelimi lkelere kaynak transferi ilevini stlenmi olan IMF,Dnya Bankas gibi arac kurumlar Trkiyenin de kaderini belirler konuma eriiyor,tek tarafl balanmann aralar olarak grev stleniyor,lkenin siyasi,kltrel ve askeri alanlarda bamsz davranabilme ,lke karlar dorultusunda karar verebilme yeteneini kreltiyor. Bu kurumlarn kaps kredi iin alndnda iliki basit bir para alverii olmaktan kartlyor. Ekonomik, siyasal ve sosyal bir dayatmalar dzeneine dnyor. Adna yapsal uyum deniyor. Kulaa ho geliyor ama toplumsal dokuda kangrenler ayor. IMF, Dnya Bankas gibi uluslararas kredi kurulularnn kredileriyle geleceini belirlemeye alan Trkiye; bu kurulularn kredi koullaryla aslnda geleceini kaybediyor. Trkiyeye bu kurulular verdikleri bor paralar karlnda unlar sylyorlar: Sermaye dolamn ve ticareti serbestletir. Kamu kesimini klt, kamusal alan daralt, kamusal refleksi krelt. Piyasa koullarn hemen her alanda egemen kl. Kalknma stratejilerinden uzak dur, planlama kayglar gtme. Tketimi zendir, yatrmlar ks, tasarruf alanlarn daralt, vergileri ks, kamu hizmetlerinden yararlandka de ilkesini yerletir. Kamusal retimden vazge, zelletirmeye iman et. stelik tm bu koullar deiimin, yenilemenin bir gerei, statkonun zehri olarak sunuluyor. eride bu koullar benimsenmeden iktidar olmann olanaklar daraltlyor. Birok parti programna rnein, devlet kltlmelidir, zelletirme hzla yaplmaldr ifadelerini ii bo kavramlar olarak yerletiriyor. Oysa batnn merkez lkelerinde; devletin kamusal rol, ulus-devlet yaps, kamusal harcamalar gibi konular, zerinde zenle durulan kavramlar olarak ilevini srdryor. Bu zen, devletin bata ileri teknolojinin retilmesi olmak zere ekonomiden-sosyal yaama kamusal roln etkilemesine ynelik olarak kabul gryor. rnein kamu harcamalarnda merkez lkeleri, ksmak bir yana art eilimlerini srdryor. Buna gre 1965 ve 1991 yllar toplum devlet harcamalar

39

olarak kyaslandnda ABD %19.4den %25.3e, ngiltere %32.7den %38.2ye, Almanya %24.2den %32.5e, Fransa %32.5den %43.7ye ykseltiyori. Ekonomik ynden yansyan bu tablo, merkez lkelerin ulus-devlet yaplanmasna ynelik duyarll sosyal ve kltrel alanlarda da eksilmeksizin canlln koruyor. Merkez lkelerde ulus-devlet oluumuna ynelik bu yaklamlar karsnda evre lkeler iin durum son derece farkl iliyor. Her eyden nce ekonomik altyap sorunu, kamusal yaplanma, ortak hedefte buluamama gibi skntlar yaayan bu lkeler iin ulus-devlet yaplarn korumak, yanl admlar sonucu giderek gleiyor. Ekonomide denetimi, siyasal alanda iradeyi yitiren bu lkeler, ar bor yk iinde gelecek sknts yayor. Gmrk denetimini kaybederek d alm-d satm dengesini ve ulusal Pazar kontroln yitiren ulusal mali piyasalardaki denetimi zedelenen bu lkeler, srekli alt kimliklerin zendirilmesi, devletin daha fazla kltlmesi, daha fazla zelletirme tevikiyle yz yze kalyor. Ulusal irade giderek zayflatlarak, yok edilme riskini tayor. Bylece daha fazla klmek ve blnerek paralara ayrlma tehlikesi boyutlanyor. stelik evre lkeleri tm riskler ve tehlikelere karn daha fazla kreselleebilmek adna kontrolsz bir da ama srecini yelerken, tm merkez lkeler daha salam ekonomileri ve daha gl kurumsal yaplarna ramen kontroll bir da alma srecini yayor. Oysa kontroll da alma srecinin temel anlam; ulus-devleti, kresel ilikilerden koparmadan, ulusal karlarn nclnde, eit koullu-karlkl iliki dzeyini egemen klarak ve bu anlamyla da bamsz ve ulusal egemenlik yanls strateji ve politikalar benimseyerek, yerleik klmaktr. Aslnda bu tabloyu aklayan son derece arpc bir vurgulamadan sz edilebilir. 19. yzyl iktisat tarihisi Frederic Listin Merdiveni tme metaforuna gre; gcn zirvesine km bir iin trmand merdiveni arkasndan bakalarnn gelmesini engellemek iin devirmek olduka akll bir harekettirii. List, Britanyann serbest ticarete geiini son basamana trmanlan merdiveni itip devirmekle edeer bir adm olarak tanmlyoriii. Bugn Trkiyeye dayatlanlar dn, merkez lkelerin trmandklar merdivenin basamaklarnda asla yer almayanlar. Oysa basamaklarda yer alanlar gelimi lkelerin drt elle sarldklar, titizlikle uyguladklar. Nedir bunlar? Merdivenin basamaklarnda neler var? Pazarn, ekonomisini, kltrn koruma duyarll var. Kalknma heyecan, hedefi, btnlemesi var.

Pointer, Joe. The Regulatory State: The Corponate Welfare State and Beyond Geographies of Global Change: Remapping The World In The Late Twentieth Century (ed by: R.J. Johnston, P.J. Taylor, M. J. Watts) Blackwell. 1995 Oxford s.137. Bu konuda ayrca bir baka veri olarak, bu saymzda yaynladmz Servet CMERTin zelletirme Gerei isimli makalesine baklabilir.

ii

Chang, Ha-Joon, Serbest Ticaretin Tarihine ve Geleceine Dair Baz Gerekler, Le Monde Diplomatique Trkiye, s.15, 2003, stanbul. Chang, Ha-Joon, a.g.m., s.50.

iii

40

Planl hareket edebilme, gelecei bugnden tasarlama var. Stratejik ngr, stratejik zenginlik var. Hedef belirleme, o hedefe kilitlenme politikas var. Devletin kamusal roln canl tutmak var. zellikle toplumsal alanda senfonik uyumduyarll var.(Farkl seslerden tek ses retme becerisi) Trkiye iin bu basamaklar, uygulanmamas gereken politikalar ve stratejiler olarak tleniyor. Neden? ok ak; merkezin gl kimliini kalclatrmak, evrenin gsz kimliine tutsak edilmesine balanm durumda. zellikle evre lkelerin gelimekte olan grubu (1990l yllardan itibaren bu grubun daha ok gelien piyasalar olarak anlmas yeleniyor. znde her iki kavramda da gelime vurgusunun sresel ifadesi yanlsama iermektedir. Esas olarak bu grup merkez lkeler iin kontrol edilmesi gereken lkeler grubudur), bu amaca hizmet etmeleri iin basamaklardan uzak tutulmaya allyor. Bu lkelerin attklar admlar yakndan izleniyor, izlenmekle de kalmyor, mdahalelere uygun koullarla i ie yaatlyor. Peki, her ey dardan m plnlanyor? Hayr, son derece sistemli bir dzenek devreye giriyor. Bu dzenein bir gerei olarak darnn ieriyle iletiimini salayanlar btnleiyor. birlii, ibirlikilie dnyor, lkenin gelecei, karlar, ulusal hedefleri, geni halk kitlelerinin beklentileri, istikbali, ibirliki btnleme srecinde hie sayyor. evrede lkesine kaybettirenler, daryla btnleenler bireysel kazanlar elde ediyor. Tarm, sanayi, ticaret eitim, salk, kltr kaybedilen alanlara dnyor. Deerler yitiriliyor. Gelecek kaybediliyor. Tek tarafl balanma, uluslararas iliki olarak takdim ediliyor. Bamszlk ilkesi karlkl bamllk kavramyla ilevsizletirilmeye allyor. Bu kavramn tefeci-borlu ilikisine dayal bir bamllktan te bir anlam tamad gizleniyor. Trkiye tm bunlar ok canl yayor. Aslnda Trkiyeye yaatlyor. Gereklerle halk arasnda bilinli bir ekilde ekilen sis perdesi bu srecin Trkiyede yaanmasn kolaylatryor. Bu sre ibirliki btnleme dzeneiyle yrtlerek, dar kar evresinin aktrlne odaklanyor. Bu konuda iki Amerikal akademisyenin u ifadeleri, sanrm hepimize ok tandk geliyor. Yaylmac d politika muktedir ekonomik ve siyasi gruplardan teekkl yerli g bloklarna yaslanr. Bu gruplar lobicilik, rvet, medya pohpohlamas ve devasa kampanyalar marifetiyle siyaseti ekillendirirler. mparatorluun iktisat ve siyasetine kltrel ve ideolojik kampanyalar elik etmektedir. Kresel apta pompalanan imgeler araclyla ABD bir rol modeli olarak sunulmakta; reklamlar, haberler, mzik endstrisi, Hollywood ve televizyon kanallar Amerikal her eyi ba tac etmektedir. Kolejler ve niversiteler, gerek verdikleri tahsil gerek yaptklar neriyat vastasyla gelecein yabanc nder kadrolarn eitmekte, yani Amerikallatrmaktadri. Tm bu yaananlarn zemininde grlmektedir ki, Souk Sava sonrasnda Trkiyede bir deiim rzgar esmektedir. Bu sre statko ve deiim

Wolff, Richard. D. - Wolff, Max Fraad. elien karlar: Irak Kava, Birikim Der. Say: 174. Ekim 2003, s.43.

41

kavramlarn kar karya getirmitir. Ancak kavramlar yerli yerinde kullanlmamaktadr.Karmaa hakimdir.Neyin deiip deimeyecei,nelerin dokunulmaz klnmak istendiinin bilinmesi nem kazanmtr.Trkiyenin yeni bir stratejik derinlik kazanabilmesi,sorunlarn zmleyebilmesi ve an gereksinimlerini yakalayabilmesi buna baldr. Deiim nerede aranmaldr? Statko nerededir? Deiim, Souk Sava koullarnn bittiini kabul ederek, blok bamllndan syrlmaktan yana olmak demek. Deiimden yana olmak, ok seenekli, blge merkezli, karlkl (mtekabiliyet) esasl d politikadan yana olmak demek. Deiimden yana olmak. retimden, planlamadan, stratejiden, yarnna sahip kmaktan yana olmak demek. Deiimden yana olmak, dar kar evresinin siyasal ve ekonomik g zerindeki lke ve geni halk kitlelerinin karlaryla elien egemenliine kar kmak demek. Deiimden yana olmak, yeni bamllk abalarna tek seenekli ve tek tarafl iliki slna kar olmak demek. Deiimden yana olmak, mali sermaye hareketlerinde istikrar bozucu, krlgan ve ynlendirme amal davran biimine kar kmak demek. Deiimden yana olmak, lkeyi bor sarmalna kitleyerek aslnda bundan yarar salayanlarn dayattklar biz kendi bamza adam olmayz aalanmasna, hedefler reterek zgvenle kar kmak demek. Deiimden yana olmak, kltrn, piyasa ve pazarn ve ekonominin her alann koruyabilme yeteneinden yoksun braklmaya kar olmak demek. Deiimden yana olmak, denetimi yitirerek lkeyi da amak yerine, bilinle lkenin kar ve hedefleriyle btnleerek darya almay savunmaktan yana olmak demek. Deiimden yana olmak, yeniden kalknma heyecann hissetmek, benlikli ve kimlikli bir ykseli hedefinden yana olmak demek. Deiimden yana olmak, Anadolunun kltr harmanndan kopmamaktan, ulusal kltr sentezini yerleik klmaktan, halkla btnlemekten yana olmak demek. Ksaca zetlenen bu deiim elerine kar kmak ise, statkodan yana olmak demek. nk Trkiye Cumhuriyeti 1938den sonra tm bu hedef dizisinden aama, aama uzaklamtr. Bunlar yerine yerleik klnmaya allanlar ise, bugn lkenin geldii noktada yz yze olduu sorunlarn kaynadr. yleyse asl statko bu sorunlarn kaynan deitirmeye direnmektir.

42

43

RENC ALIMALARI

BENCLLK Tre SELMLER Giri Dnya, gnmzde insanlarn yaamakta zorland bir yaam ortam durumundadr. inde bulunduumuz bu durum, gelecekle ilgili olarak kayg vericidir. Bunun nedeni, dnyada yaanan sorunlarn katlanarak bymesidir. Ksacas dnya, kt sonsuza i doru gitmektedir. Bu almann amac, dnyann kt sonsuza gitmemesine katkda bulunmak amacyla, gelecee ilikin topya kurgulanmasdr. Gelecekle ilgili olarak bir topya, bir dnce retilebilmesi iin gnmz dnyasnda yaanan sorunlarn, iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu analizi yapmaktaki erek, dnyann gnmzdeki ve gelecekteki sorunlarnn, z olarak gemite yaanm olan sorunlarla benzetiini, ksr bir dng yaandn ve asl sorunun insan ve insann doasnda barndrd Bencillik zelliinden kaynakland dncesinin, doruluunu saptamaktr. alma kapsamnda insann Bencillik zelliinin genetik ve psikolojik boyutlar ele alnmaktadr. Bu ama dorultusunda almada, dnyann kt gemiine, kt imdisine neden olan insan odakl sorunlarn bazlarna deinilip, bu sorunlardan Bencillik konusu farkl kuramclarn grlerine bavurulmak suretiyle detaylandrlarak, sorunun gelecekte zm bir topya erevesinde kurgulanmaya allacaktr. nsann Neden Olduu Sorunlar nsan, gebe olarak yaad dnemlerde, hayatta kalmak iin bir arada yaad dier insanlarla birlikte (kadn-erkek), doayla savamaktayd. Toplum odakl savan olmad bu dnemin belli bir aamasnda, birlikte yaayan insanlarn bir blmnn, belli bir toprak parasna sahip kmasyla oluan Smr Dzeni, daha sonralar insanlarn bir blmnn retim aralarna sahip olmasyla gnmze kadar gelmitir (Hanerliolu, 1979). nsann hem bencilliinden kaynaklanan hem de bencilliini tetikleyen bu dzen, dnya zerinde gnmze kadar geen srete ve gnmzde, dnyay sona doru gtren sorunlarn oluturduu bir kaos ortam yaratmtr ve hl da yaratmaktadr. nsanln baetmek zorunda olduu sorunlardan bazlar unlardr:

Dr. Ergin Yldzolunun Kt Sonsuzda Gezintiler adl kitabndan uyarlanmtr.

44

Alk; bir insann ya da bir toplumun karlaabilecei en byk felaketlerden biridir ve en bata gelenlerindendir. Aln sonucu, lmdr. Dnyann baz corafyalarnda gnmzde de sren bu somut ve mutlak sorun, smr dzeninin bir sonucudur. Gnmzde alk sorunuyla kar karya kalan toplumlar, yeralt kaynaklar bakmndan zengindir. Ancak yeralt kaynaklarn smren dier toplumlarn uyguladklar bencil smr dzeni nedeniyle, sz konusu toplumlar alk sorunu yaamaktadr. Sava; gemite ve gnmzde; din, demokrasi, medeniyet vb. olgular ne srlerek ilenen cinayettir. Ancak bugne kadar yaanm olan savalar incelendiinde, ya toprak iin, ya yeralt kaynaklarna sahip olabilmek iin, ksacas ekonomik bir stnlk ya da dnya ekonomisinden pay alp, smr dzenini devam ettirebilmek iin yapld, anlalmaktadr. Ksacas tekinin yok edilmesi ayrcalkl olduunu savunan bir aznln ykseltilme abas olarak grlebilir. Bu noktada sava, insann yarn kaygsyla yapt dolaysyla planl bir eylem olarak karmza kmaktadr. Salk ve evre; dnyann kar karya kald bir dier mutlak ve somut sorundur. nsan, sadece kendi trne deil, dnyada bulunan dier canl trlerine kar da, olumsuz eylemlerde bulunmaktadr. Bu eylemler sonucunda oluan evre kirlilii, beraberinde salk sorunlarna neden olmaktadr. Bu duruma ek olarak, salk ve evre sorununda da smren toplumlarn, tm doay kirletmelerinin tesinde; kendi atklarn, smrlen toplumlarn yaam alanlarna aktararak, kendi toplumlarn gvence altna almalar, ya da tm dnyay tehdit eder bir hale gelen kresel snmayla ilgili anlamalar imzalamayarak, kendi karlar dorultusunda hareket ettikleri, olumsuz bir gerektir. nsanlarn bireysel ya da toplumsal karlar dorultusunda tekileri dnmeden neden olduklar bu durum, insanlarn lm ile sonulanabilmektedir. Dnce ve ifade zgrl mutlak, ancak soyut bir sorun olarak karmza kmaktadr. Bir toplumun ierisindeki bireylerin ya da dnyada yer alan toplumlarn, dnce ve ifade zgrl konusunda, birbirilerine uyguladklar bask da, smr dzeninin neden olduu bir sorundur. Bu noktada insanlarn zellikle yce deerleri kavramlar ile ilgili dnce rnlerinin, yarar deerlerii kavram lehine ifade edilmesi aamasnda engel olunmas, dnyann kt sonsuza doru yol almasnn en nemli sebeplerinden biridir. Ele alnan bu sorunlar, analiz edildiinde, sorunlarn hem nesnesi, hem znesi, hem nedeni, hem de sonucu olarak karmza bir varlk kmaktadr. Bu varlk insandr. Bu balamda dnyann kt gemiine, kt imdisine ve gelecee ilikin kt sonsuzuna ait sorunlarn kaynann insan olduunu dnmek yanl olmayacaktr (Tablo1).

nsann yce deerleri retmesi, dier hayvan trlerinden ayran bir zelliktir. Bu deerlerle dnya insancllamaktadr. Yce deerleri; etik, daha iyi ahlak aramak; estetik, gzeli ve irkini ayrabilmek; mantk, doru ile yanl ayrmak olarak alt alm olarak oluturabiliriz (Timuin, 2005). nsann yarar deerleri, hayatta kalmak, varolabilmek iin, eylem yapmaya ynelten deerlerdir. nsann bu noktada yarar deerler retmesi olumsuz deildir. nsan geleceini garanti altna alma gdsne sahiptir. Ancak insann geleceini garanti altna aldktan sonra daha fazlasn istemesi yarar deerlerin yce deerlere baskn olmas durumu bencilliin psikolojik boyutuyla ilgilidir (Timuin, 2005)

ii

45

Bencillik nsann iinde barndrd; dnyann kt gemiine, kt imdisine ve olas kt geleceine ilikin sorunlarna neden olan bencillik kavram, insann biyolojik ve psikolojik yaps asndan ele alnmaktadr. Bencilliin Biyolojik Boyutu Bencilliin biyolojik boyutu, hayvan iin doal bir kavram olarak karmza kmaktadr. Beslenme, reme ve barnma, doada yaayan hayvan iin hayatta kalma savann en nemli ana bileenidir. Bu noktada, Neo-Darwinciler olarak adlandrlan grup, glnn hayatta kalaca sav (doal seilim) erevesinde hayvannn; (bu balamda hayvan cinsi ierisinde yer alan insan trnn) hayatta kalma savandan galip kabilmesi iin, genlerine kodlanan, bencilliin doal olduu, kuramsal olarak ne srlmektedir. Geyikler sr ierisinde birlikte hareket ederler. Ancak sr ierisinde baz geyikler, daha gl ve baat, bazlar ise gsz ve zayf olabilir. Bu noktada gl olan geyikler srnn ortasnda yer alrlar. Aslan vb. hayvanlarn saldrsnda, ilk ve kolay yem olmayacaktr. Srnn eperinde yer alan geyikler ise; saldr tehdidine kar, srekli olarak tedirgin davranlar sergilemektedir. Hem beslenme ihtiyacn giderip, hem de evreyi gzlemlemektedir. eperde yer alan geyikler az besin aldklar iin gsz ve ilk saldr annda hedef konumundadr. Bu durumda, srnn ortasnda yer alan geyikler hayatta kalma savan kazanabilmek iin, gsz dier geyiklerin yaamlarn kurban edebilmektedir (M. Tahir Ceylan, 2005). Siyah bal martlar byk koloniler halinde yuva kurarlar. Yuvalar birbirine yakndr. Yavrular yumurtadan ilk ktklarnda gsz ve savunmaszdr. Bir martnn, yavrusu olan bir baka martnn balk avlamaya gitmesini bekledii ve ardndan yavruyu yuttuu grlr. Mart hem kolay bir avlanma yaam, hem de yuvasn savunmasz brakmam olur (Dawkins, 2004). Gney Kutbu imparator penguenlerinin (avlanma mevsimi banda), suya girmeden nce, kyda durduklar gzlenmitir. Bunun nedeni, suda bulunan ay balklar tarafndan yenme tehlikesi ile kar karya kalmalardr. Penguenlerin birbirlerini suya itmeye altklar gzlemlenmitir (Dawkins, 2004). Geyikler, siyah bal martlar ve imparator penguenleri ile ilgili verilen rnekler, bireysel bencillik davranlarn anlatmaktadr. Bu noktada, yaplan tm bencilce davranlar hayatta kalma savan kazanma amac tamaktadr. nsanlar dier hayvan trleri gibi genler tarafndan yaratlm varlklardr. Bu noktada insan geni de, dnyann bu rekabeti ortamnda hayatta kalmay baarabilmitir. Glnn hayatta kald kuramna dayanarak, insan genin belirli niteliklere sahip olduunu dnebiliriz. Bu balamda, hayatta kalma savann kazanlmasnn en nemli faktr, gendeki baskn zellik olan doal acmasz bencillik olgusunun varldr. 300 milyon yldr etkin olan genetik kodlanma, bireyin davranlarnn da bencil olmasna neden olmaktadr (Dawkins, 2004).

46

Tablo1: Dnyann iinde bulunduu sorunlar ele alan matrisi.


SOMUT (Olay, ey, fiziksel, biyolojik) SOYUT (Kavramlar, olgular, dnsel, duyusal)

MUTLAK SORUN

ALIK DOUM, NFUS ARTII YOKSULLUK SZLK EVRE SAVA KRESEL ISINMA HASTALIK VB.

NSAN

KITLIK, DOAL KAYNAKLARIN AZALMASI SALIK SORUNLARISALGIN HASTALIKLAR EVRE KRLL (HAVA-SU-TOPRAK) DOAL AFETLER (DEPREM-SELFIRTINA .) VB.

DNCE VE FADE ZGRL LM/VAROLU KTDAR OLGUSU AHLAK ADALET-HUKUK AHLAK-YOZLAMA SMR (EMEK-KLTR-BLG) VB.

NSAN

NSAN

GRECE SORUN

GZETLEME GZETLENME GENETK TEKNOLOJ TARIMSAL TOPRAKLARIN AZALMASI VB.

NSAN

DENETM MEKANZMALARI SLAHLANMA IMF, 3.DNYA LKELER BORLARI KURUMSALLAMA UZMANLAMA, BLM VB.

TOPLUMSAL KURALLAR (GELENEK-RFADETLER) YABANCILAMA (TOPLUMSAL / BREYSEL) HIRS-BENCLLK VB.

KUAK ATIMALARI NTHAR ETM HYERAR SOSYAL KRZ VB.

NSAN

NSAN

NSAN

GEREKSNM

SALIK BARINMA KAYNAK TEKNOLOJ VB.

E DOA-EVRE VB.

NSAN

NSAN

DSPLN / DENETM SAYGI/SEVG ALE BENLK-KMLK VB.

TANRI, NAN, DN IRK AYRIMI ZGRLK BLG VB.

NSAN

NSAN

Bencilliin Psikolojik Boyutu Genetik kodlanma ile nesilden nesile iletilen bencillik davran, dier hayvan trleri iin hayatta kalma savann kazanlmas gereklilii balamnda, masum grlebilir. nk insan dnda hibir varlk, beslenme konusunda ihtiyacndan fazlas iin bir baka canly yok etmez (Grel, 2005 ders notlar). rnein bir aslan, beslenme ihtiyacn gidermek iin saldrd srden ihtiyacndan fazla sayda geyik
i

Tablo 1de ele alnan matris Planlama Felsefesi dersi kapsamnda Erhan Kurtarr tarafndan hazrlanmtr.

47

ldrmez. nk aslan o anki gdleri ile hareket edip, sadece aln gidermek iin eylemi yapmaktadr. nsan, dier hayvan trlerinden dnebilme yeteneine sahip olmasyla ayrlmaktadr. nsan a kalabileceini, barnma ve reme problemleri ile kar karya kalabileceini, ksacas hayatta kalma savan kaybedebilecei gereini dnebilmektedir. Bu dnce rnlerinin tm, insann yarn/gelecei ile ilgilidir. nsann, geleceinin ne olacan dnerek yaratt gelecek kaygs, yarnna gvenmemesine temellenmektedir. Geleceini garanti altna alamamas; insann, agonistiki davranlar sergilemesine yol amaktadr. Bu balamda insan, kendi trnn, dier hayvan trlerinin, dnyada yer alan dier canllarn yaam alanlarn yok etme, yaamlarna son verme eylemlerinde bulunmaktadr. Sosyal Darwinizm; Darwinin biyoloji ya da evrim teorisini insan toplumlarnn tarihsel geliimine uygulayan ve bu ereve iinde varolu mcadelesi ya da yaama sava ve doal ayklanma ya da glnn ya da koullara en iyi bir biimde uyum salayann ayakta kal fikirlerine zel bir anlam atfeden grtr. Sosyal Darwinizm kuram erevesinde, toplumda en gl olanlarn ayakta kalmak iin varolu mcadelesi verdii, tpk doada hkm sren doal ayklanma gibi, gsz toplum dna iten ya da marjinalletiren bir toplumsal ayklanma srecinin sz konusu olduu; gly, toplumsal mcadelede ayakta kalanlar bencil, yarmac, tutkulu vb., buna karn yaama savandan yenik kanlarn gsz, psrk, korkak vb. olarak nitelendirir (Cevizci, 1999). Hayvan trleri ierisinde insan ele aldmzda, genlere katlan zelliklerin sabit ve deitirilemez olduunu dnmek doru olmayacaktr. Bir insan tm yaam boyunca genlerinin vermi olduu komutla yaamak zorunda deildir. nsan dier hayvan trlerinden ayran bir dier zellii ise deer retebilmesidir. Genler insana bencil olma komutu verebilir. Ancak bu durum deitirilebilir. Bu konuda Dr. Tahir Musa Ceylan, YTde verdii konferansta, evre etkilerinin sitoplazmada C-Fos proteininin sentezlenip, DNAya invaze olarak gerekletiini aklamtr. Ayrca insann evresinden rendii bir eyi; kltr vb., gelecek nesillere aktarabilmektedir. Bu noktada insann, rettii yarar ve yce deerleri de gelecek nesillere aktardn dnmek doru olacaktr. Bu durumda toplum daha ok yce deer retmi ise, gelecek nesillere de yce deerlerin aktarlaca, dolaysyla genlerdeki bencilliin de yumuatlmas salanabilir. nsan iinde bulunduumuz agonistik yaam alan ierisinde, yarnn garantiye almak iin, daha fazla yarar deerine sahip olma amacn gder. Bu noktada daha fazla yarar deeri elde etme sava ierisinde, bencilce davranlar sergileyip, kendi trne veya dnyadaki dier canllarn yaam alanlarna ve yaamlarna zarar veren eylemlerde bulunmaktadr. Bencilliin psikolojik boyutu olan gelecek kaygs ve bunun sonucunda daha fazla yarar deere bencilce sahip olma gds ile, (aslnda masum olan insann) doal hayatta kalma savan kazanma gdsnn birlemesi, dnyann giderek kt sonsuza doru yol almasna neden olmutur ve olmaktadr.

Agonas Yunancada mcadele anlam tamaktadr. Birbirine rakip olarak hayatta kalma savan vermek, glnn hayatta kalma prensibi. Rekabeti ortam.

48

Bu almada ana sorun olarak insan bencillii ve bundan kaynaklanan sonular tanmlanmaktadr. Bir sonraki blmde ele alnan topya ise, bu ana sorunun zmne ynelik olarak ele alnmaktadr. nsann nsan(cl)latrlmas zerine Bir topya Denemesi nsanlarn agonistik yaam biimlerine ilikin iki boyutun olduu dnlmektedir. Birinci boyut, gelecek kaygsn gidermek iin insanlarn kendine ve evresine zarar veren eylemlerde bulunmasdr. Bu noktada rnek olarak byk sermaye sahipleri ele alndnda, patronlar ve yneticileri geleceini garanti altna almasna ramen, ayn agonistik yaam dzenini srdrmektedir. Bu noktada kiilerin, dnyann iinde bulunduu yaam ortam ierisinde, insanln yitirerek ve bir makineye dnerek, nce kendine sonra tekilere kar yabanclamaya balad dncesi doru bir yaklam olacaktr. kinci boyut ise, agonistik yar zellikle bilim ve teknolojide insanolunun daima ileriye doru gitmesine neden olmutur. Bu noktada agonistik yarn dnyada devam etmesi gereklilii ve olumlu bir yn de bulunmaktadr. Ancak burada ayrt edilmesi gereken konu, olumlu ynde ilerleyen bilim ve teknolojinin, insanlar tarafndan gelecei garanti altna alma yarnda bencilce kullanlmasdr. Bu noktada ncelikle insan bencilliinin psikolojik boyutu ile daha sonrasnda kurguda oluan yeni evrenin genleri etkilemesi ile de bencilliin genetik boyutu zmlenecektir. Gerek insann dnmesi ve bu agonistik ortam ierisinde yarar deerleri rettii gibi yce deerler de retebilmesi; gerekse insan genlerinin evreden etkilenmesi konusu, sorunun nedeni olan insann, zm de kendi ierisinde barndrdn gstermektedir. Bu balamda dnyann kt sonsuza doru yol almasna ramen, gelecee ilikin bir umut bulunmaktadr. Gnmzde bizler yarar deer retimini nemseyen ve bunun iin kavga veren bir ortamda yaammz srdrmekteyiz. Bu yaam biimi, dnyamz yaanmaz bir ortama dntrmtr. Bu ortamn dzeltilebilmesi iin ne yaplabilir sorusunun yant aslnda olduka basittir. Yarar deerlerin retimi ve bunun iin verilen savan yerine, yce deerlerin retilmesini salayarak bar ve huzur ortam oluturmann abasn vermektir. Bu noktada gelecee ilikin bir dnce ya da topya retilmesi aamasnda yce deer kavram nem kazanmaktadr. topyann ana konusu, agonistik yaam dzeninde yce deerleri n plana kararak, agonistik yar dengelemek ve insann, makine-insandan yeniden insan-insana dnmesini salamaktr. Bu noktada yeni oluacak olan denge dzeninin meydana getirdii yeni evre, insan genlerini etkileyerek nesilden nesile aktarlmas suretiyle, gelecekteki bir zaman dilimi ierisinde sonuca ulalacaktr. Dr. Tahir Musa Ceylan, YTde verdii konferansta bilimsel veri olarak, insann eitilmesi ile davranlarnda % 15 deiiklik gzlendiini aklamtr. Bu noktadan yola karak topya Eitim zerine kurgulanmtr. Burada eitimden anlalmas gereken, gnmzdeki bireylerin okullardaki ders eitimi deil; ailelere, bireylere, toplumlara yce deerlerin eitiminin verilmesidir. Ancak bu eitimin gerekleebilmesi noktasnda iki konu nmze engel olarak kmaktadr. Bu konulardan ilki, topyekn eitimi bir anda karlayacak maddi kaynan olmamas; ikincisi ise, gnmz yaam biiminden kar olan kiilerin, irketlerin toplumlarn, vb. bu srece engel olma abalardr. Bu kiiler ayn zamanda gnmzde maddi kayna da elinde bulunduran ve bunu ynlendirenlerdir. kar olan kiilerin bu sreci engellemeleri nasl nlenebilir sorusunun yant da aslnda basittir. Yant;

49

onlarla kazanlamayacak bir savan ierisine girmektense (zellikle maddi kaynaklara sahip olmalar), onlar srecin ierisine dahil etmektir. Bu kiilerin sre ierisine nasl dahil edilir sorusunun yant ise, eer bu sreten bu kiiler kar elde ederlerse, srece katk salayacaklardr. Ksacas yce deerlerin retilmesinden ve verilen eitimden bir kar salyor olabilmeleridir. Bu kiilerden srecin balangcnda ya ok az katk salayacak; ya da hi biri katk salamayacaktr. Bu noktada gnmzde aramzda da varolan yce deer gnllleri, ilk olarak aile ve bireyden balayarak, yce deerler zerine bir talep olumasn salamak zere almalarna balayacaktr. Bu talep artarak devam ettiinde, gnmzde maddi kayna elinde bulunduranlar, oluan bu talep karsnda gerek seminer vb. organizasyonlara sponsor olarak, gerek kitle iletiim aralarn harekete geirerek ya da gerekse yce deerlerin retildii zel kurumlar (burslu, burssuz) oluturarak, kendilerine maddi kazan salayacaklardr. Bu sre ierisinde kar gruplarnn maddi kazan salamalar, onlar srecin ierisine dahil edebilir. Aile ve bireyden balayan bu hareket, daha fazla maddi ya da manevi destee ulatnda, toplum dzeyine tanr. Bu noktadan sonra toplumdan kp, toplumlararas bir dzeye tanarak ve dnyay saran bir harekete dnecektir. Yce deer gnllleri, gnmzdeki yaam sisteminin ierisine bir kartopu brakm olmaktadr. Bu kartopu daha sonra byyerek bir halini alacaktr. Yce deer gnllleri olarak adlandrlan kiileri tanmlamak gerekirse, topluma agonistik yaamn dnda da bir yaamn olabileceini gsteren ve dnyann yaanlabilir bir yaam ortamna kavumas iin abalayan sivil dnya hareketi mensuplardr. topyann eitim ayan e ayrabiliriz. Aile, ocuklarn (gelecek nesillerin) salkl, yce deerleri bilen kiiler olarak yetimeleri iin olduka nemli bir olgudur. Bu noktada yce deerlerin eitimi, ilk olarak aile kurumunun kurucular olan anne ve babalarn verilmelidir. Anne ve babann yce deerler eitiminde belli bir seviyeye geldikten sonra ocuklarn da katlmyla birlikte aile kurumunun tm fertlerine ortak eitim salanabilir. Bu eitim nerede, hangi maddi kaynakla ve nasl gerekleebilir sorusunun yant ise; yce deer gnllleri, bu srecin balangcnda eitimi, evlerde gnlllerin maddi imknlar kullanlarak felsefe, ahlak, estetik vb. konularda toplantlar dzenleyerek gerekleebilir. Yce deerlerin eitimini veren gnlller, bulunduklar evrede yce deerlere bir talep yaratmaya balayacaklardr. Artk bu noktada sistemin ierisine kartopu braklmtr. Aileler ve bireylerde oluan yce deerlere olan talep karsnda, kitle iletiim aralar olan TV. Dergi gazete vb. halkn ihtiyalarna karlk vererek, yce deerleri ileyen haber, bilgi vb. olumasn salayacaktr. Bu noktada artk aile ve birey baznda oluan bu kartopu, byyerek topluma yaylmaya balam olacaktr. Ayrca yce deerlerin eitimi iin zellikle maddi kaynak bulunmas da kolaylaacaktr. Bunun nedeni ise sermaye sahipleri oluan talebin ihtiyalarn karlamak zere, yce deerlerin gerek eitim srecinde kendileri zel okul aarak, gerekse reklamlarn yapabilmek amacyla seminer vb. sponsorluk vererek, maddi kaynak salamak isteyeceklerdir. Buna ek olarak, kentlerde ilelerden balayarak yce deerlerin eitimini vb. organizasyonlar reten, dernekler kurularak topluma daha etkin bir ekilde ulalp, yce deer kavramnn toplumda yaylmas salanacaktr. Ayrca oluan bu durum karsnda toplumlar da eitim ve retim kurumlarnn mfredatlarn, yce deer kavramn ieren dersleri kapsayacak ekilde dzenleyeceklerdir.

50

Bu kurgunun en nemli noktalarndan biri olan ve her toplumun iinde barndrd yce deer gnlllerinin bu sreci ayn anda balatmalardr. Bu kiilerin sreci ayn anda balatabilmeleri iin yce deer gnlllerinin toplumlararas bir kurum olmas gerekmektedir. Dolaysyla yce deer gnllleri toplumlararas bir kurum olarak her toplumun ekirdeini oluturan aile ve birey dzeyin baladklar bu hareketi son aamasnda, toplumlararas bir dzeyde ortaya koyarak, dnyay saran bir sreci sonulandrm olacaktr. Bencilliin psikolojik boyutu olan gelecek kaygsna ynelik zm, yce deerlerin insanlara kazandrlmas ile yeni bir dzen, evre oluturmaktadr. Bu dzenin yarat evreden ise genler etkilenerek, bencilliin biyolojik gerilemesi de salanacaktr. Tm bu kurgu balamnda, yce deerlerin n plana kmas ile gnmzde iinde bulunduumuz agonistik yaam dzeni dengelenerek, insann yeniden insan(cl)latrlmas salanabilir. Oluan yeni evrenin genleri etkileyerek bencilliin biyolojik boyutunu, yce deerlerin eitimi ile de yarar deerlerden ve yarn kaygs duyulmadan da yaanabileceini ve hatta dnyann daha yaanabilir bir ortama kavuacan ortaya koyarak bencillik sorununun psikolojik boyutunu yenebiliriz. Bu durum uzak bir gelecekte ya da yakn bir gelecekte de oluabilir. Ancak bu dengenin salanmas bir zaman oluturulabilir. Bu noktada Dr. Ergin Yldzolunun ifade ettii gibi kt sonsuza doru gezinti, iyi sonsuza doru gezintiye dnebilir.

51

Kaynaklar Ceylan, T. M., YTde gerekletirilen "nsan Sona Doru Uzanan izgisini Kracak Felsefi Bir Aydnlanma Geirecek mi?" konulu konferans notlar, 23.03.2005 Cevizci, A., (1999), Sosyal Darwinizm, Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul. Dawkins, R., (2004), Gen Bencildir, 7. Basm, TBTAK Yaynlar, Ankara. Grel, S., Ders Notlar. Hanerliolu, O., (1979), Sosyalizm, Felsefe Ansiklopedisi, Remzi Kitabevi Yaynlar, stanbul. Timuin, A. YTde gerekletirilen "Bir topya in Felsefi pular" konulu konferans notlar, 01.04.2005. Timuin, A., (2003), lesiye Sevmek, Bulut Yaynlar, stanbul.

52

DENETM TOPLUMU VE DENETM ARALARI / nsann nsandan Kopuu Erhan KURTARIR Giri: Kresel Gzetleme Ortam ve Denetim Toplumu Teknoloji olgusunun 'iyi' ya da 'kt' olabilecek nitelii, onu elinde bulunduranlarn niteliine gre deimektedir. inde yaamakta olduumuz sistem, teknoloji sayesinde denetleme aralarn yenileyerek ve bu sayede de yeni teknikler gelitirerek mmkn olan en gelimi gzetleme toplumu yapsna doru hzla ilerlemektedir. Eskinin mekanik denetleme aralari terk edilerek gnmzde, saysallatrlm denetleme aralarna geilmektedir. Bu yeni teknoloji sayesinde saysallatrlm olan kimliklerimiz ya da grntlerimiz, yaammzn her aamasnda karmza kabilmektedir. eitli amalarla oluturulan bu yeni sistemin en ne kan gerekesi de gvenlik olarak tanmlanmaktadr. Bireyin zgrln kstlama aralarn daha da gelitirmi olan sistem, gvenlik gibi gerekeler sayesinde meru hale getirilmeye allmaktadr. Burada ironik olan durum, insanln kendi hapis sitemini ve tekniklerini gnden gne gelitirmesi ve kendisini tutsaklatrmasdr. Bir baka bakla, artk, kurulan sistem kurucusunu esir almaktadr. Kurulan bu sistemi denetleyen ve ynlendiren ise devlettir. Gelinen son noktada bireyin kendi zgrln yine kendisinin kstlamas aslnda insann evrilmesi ve insandan (bedenden) kopmas olarak yorumlanabilir bir yap sergilemektedir. Bu yazda, insann insandan kopma ve deime srecini anlamlandrabilmek iin ncelikle bilgi kavramnn deien anlam ve dolaysyla deien toplum yaps irdelenecek, arkasndan da bugn ortaya kan gzetleme toplumunun yapsn anlayabilmek iin denetleme ve gzetleme aralar aklanmaya allacaktr. Ortaya konan bu sorunsala ilikin gelitirilebilecek zmlere dair ipular ise yaznn devamnda yer alan topya kurgusunda ele alnmaktadr. Deien Toplumsal Yap ve Bilgi Kavram nsanolunun iinde yaad evreyi anlamlandrma abas, bugn de sren, sonu gelmez bir sretir. Peinde olunan bilgi, yaamsal ihtiyalardan doup hayat kolaylatrabilecei gibi, bilmediinden korkan insan iin psikolojik bir dayanak oluturmaktadr. nsann anlam ve btnlk iin bilgiye ihtiyac vardr. Teknoloji, kendine ait yntemlerle almlanan bilgiyi toplamakta, onu ilemekte, yorumlamakta ve gndelik yaama kazandrmaktadr. Gnmzde insanlk bu bilgi ihtiyacn giderebilmek iin

Sulu ya da hastalkl olan bireyi kapatarak toplumdan uzaklatrma ve ehliletirme eilimi.

53

teknolojinin sunduu ulamaktadr.

aralardan

da

yararlanarak

eitli

srelerle

bilgiye

Buraya kadar doal bir ihtiyatan hareketle insanlk bilgi ile kendi yaam arasndaki ilikiyi belirleme hakkn kullanyor grnmektedir. zellikle teknoloji bu noktada olduka masum ve faydal olarak adlandrlmaktadr. Ancak dikkat edilmesi gereken baz noktalar vardr. Bilgi tarihsel sre ierisinde meta haline gelmi (Tablo 1) ve iktidarn srdrlebilmesi iin yine iktidarn en nemli gereksinimi halini almtr. Artk bilgi, Foucaultnun da belirttii gibi, gtr. Bu gc elinde bulundurma yar gnmze damgasn vuran temel eilim olarak gzkmektedir.
Tablo 1: Bilginin Evrimi ve Satlr Hale Gelmesi Sreci (Kurtarr, 2005)

Bilginin Evrimi ve Satlr Hale Gelmesi Sreci


Cicero Eski Roma 13. yy Rnesans 17. yy 18. yy 20. yy Bilgi Mlkiyeti Fikir Hrszl bilgi, satlamayacak bir tanr armaandr Fikir hrszl tartmalar Metnin mlkiyeti kime ait? tartmalar Bilgi ile piyasa ilikileri kurulmas Bilginin tekellemesi ve rekabet Bilgi Temelli Ekonomi Bilgi Toplumu Biliim Endstrisi

Toplumsal aktrler zerinden tanmlamalar yaplmaya balandka bilginin ifade ettii anlam da farkllamaktadr. rnein, kreselleme ile birlikte artan rekabet ortam bilgiyi firmalar asndan da nemli bir kaynak haline getirmitir. Bu yeni dnemde rekabet gc artk maliyet stnlne deil, bilgiyi yenileyebilme yeteneinin salad dinamik gelimeyi mmkn klacak yeteneklere dayanmaktadr.i Artk firmalar asndan, bilgi en nemli stratejik kaynak, renme ise en nemli sre haline gelmitir. Bu sreci iler klabilmek iin toplumun geneline yaylan bir iletiim ann kurgulanmas ve teknolojik gelimelerin de bu an salkl yrtlebilmesi iin gerekli altyapy sunmas gerekmektedir.
SANAY BLGELER BULUU ORTAM RENEN BLGE 1960 1960 1970 1980 1980 1990 2000

ekil 1: Kresel ortamda rekabet edebilmek iin gelitirilen / nem kazanan kavramlar (Kurtarr; 2005)

Saral, G., 2002/1, Planlama

54

Fakat yeni teknolojiler beraberinde baz sorunlar da getirmektedirler. Bunlardan biri de bilgisayarlar ve internet alar araclyla toplumun daha sk bir denetim altna alnmasnn kolaylamasdr. Ayrca, biliim teknolojisindeki gelimelerin zerk, zgn ve farkl kltrel oluumlara imkn vermedii, aksine dnya apnda egemen, baat ve tek bir kltrn oluumuna katkda bulunduu belirtilmektedir.i Medya sayesinde oluturulan ve hzla yaylan bu ortamn kresel lekte yaandn gzlemlemekteyiz. te yandan, evrensel hale gelen biliim teknolojileri, kltr hizmetlerinin niteliini tanmlayan ve reten, tekellemi bir kltr ve elence pazarnn domasna yol amaktadr. Bu olgu, insanlarn zgn kltrel evreleriyle balantlarn salayan ve kltrel gelimelerin zn tekil eden mekanizmalarn hzla yok olmas anlamna gelmektedir. Bilgi toplumu yaps aslnda biliim devrimini balatan ve ynetenlerin karlarna hizmet etmektedir. Sz konusu kesimler ynetici snf, askeri kurumlar ve uluslararas endstri kurulular olarak saylan toplumun en gl kesimleridir. te yandan toplum asndan biliim teknolojilerinin ve bilgi toplumunun etkisi sorunlar ve zmleri bnyesinde barndran karmak bir yap sergilemektedir. Teknoloji toplum ve birey hakknda bilgi toplamak ve iletiimi denetim altna almaya yarayan etkin bir silah haline gelmektedir. Gizli servislerin normal grnml bilgisayar programlarn bilgi toplama amal kullanmalar ve bu erevede gelien olaylar pek ok roman ve belgesele de konu olmutur Panoptikon ya da gzlem evi, Jeremy Benthamn 1787 ylnda Rusyadan ngilteredeki bir arkadana yazd mektuplarda tasvir ettii bir hapishane modelidir. Bu modele gre, daire eklindeki bir binann tam ortasna ykseke bir gzetleme kulesi yerletirilmitir. Kule, etrafn evreleyen binadaki hcreleri grecek ekilde tasarlanmtr. Her birine bir kiinin yerletirildii hcreler ise nden ve arkadan iki pencere ile aydnlatlmaktadr. zellikle hcrenin arka tarafndaki pencereden gelen k, odadaki kiinin kuleden kolaylkla grlebilmesini salamaktadr. Hcredekiler, dardan grlebilen ancak kendilerini izleyenleri gremeyen nesneler konumundadrlar. Kuledeki gzeticiler (ya da gardiyanlar) ise grebilen, ancak grlmeyen zne konumundadrlar. Dolaysyla panoptikonun almas simetrik olmayan bir iktidar ilikisine dayanmaktadr. Bu iktidar ilikisinin temelinde yatan dnce, nesne konumundaki kiilerin srekli grnr olmalar ve her an izlendiklerine dair bir kanaate sahip olmalardr.ii Foucault, yeni uygarl gzetim uygarl olarak tanmlar ve grnmeyen bir iktidarn kendi kurallarn oluturduunu anlatr. Bahsedilen iktidar, bireyin hayatnda ve toplumsal hayatta her aamada kendisini hissettirmekte ve basksn oluturmaktadr. ktidar bir snfa veya bireye balamak mmkn deildir. O kendi kendisini bireyde oluturmakta ve onun sayesinde ilkelerini uygulamaktadr.iii Foucaultya gre iktidarn aralarn u ekilde aklanmaktadriv:

i ii

Akn, 2005 Arslan, 2005 Kurt, 2005 Kurt, 2005

iii iv

55

Resim 1: Jeremy Benthamn panoptikon tasarm (http://www.gf.dk/kriminalitet.htm)

A. Denetim Foucaulta gre modern toplumlar kendine zg metodlaryla bireyleri hkmranl altna almaktadr. Bunun nemli aralarndan biri de denetimdir. Bu konuda dncelerini yle aklar: Denetim iktidarn nemli bir arac olarak yerini alacak ve sicillere dayanan bir yapyla kiileri gzlem altnda tutmaya alacaktr. Bunun mekanlar ise belirli bir yer deil tm toplumsal hayattr. Okul, aile, kla, hapishane, fabrika, hastane gibi kurumlar birey zerinde iktidarn basksn hissettirmeye yetecektir. B. Disiplin Disiplin anlamnda Foucault hapishaneyi, modern tekniklerin bat toplumlarnda normalletirici, nesneletirici, gzetleyici ve disiplinci iktidarn kurumu olarak inceler. ktidar artk eskisinden farkl olarak, ldrerek ynetmek yerine onlar canl tutarak ynetmektedir. Bu ynetimin ana tekniklerinden biri disiplin aracl ile ynetilenleri normalletirerek yaatmaktr. Egemen iktidarn gc eskiden ldrme gc iken bugn bedenlerin ynetimi ve yaatmaya dnk iletmesini hedefleyen bir dizi mdahale ve dzenleyici denetim yolu ile gerekletirilen nfus biopolitiidir. Artk biopolitik iktidar dnemi balamtr ve bu anlay kapitalizmin gelimesinin vazgeilmez bir esi olmutur. Bedenlerin denetimli bir ekilde retim hattna sokulmas ve nfusun ekonomik srelere gre ayarlanmas bunu aklamaktadr. Panopticonizm (her eyi tm ynleri ile k altna karp grnr klma) bunun nemli bir aracdr. Daire eklinde hapishanelerde olduu gibi herkesin her an grlebildii yaplar iktidarn ileyiini kolaylatrmaktadr. Daire biiminde ina edilmi hcrelerde bulunan mahkumlar, merkezi bir kuleden srekli olarak gzetlenip gzetlenmediklerini asla bilemeyeceklerinden herkes kendi davranlarn kontrol etmeye balamtr. leri kapitalizm dneminde insanlar bu anlay neticesinde bilgisayarlar araclyla gzlemlenmektedir. Modern dnemde ikence srekli gzetimle yer deitirmitir. Bugn teknoloji sayesinde gzetim kolaylkla yaplabilmektedir. Disiplin toplumlarndan farkl olarak denetim toplumlarnn zellii, insanlar kapatmaya artk ihtiya duymamalardr: gnmzn ok gelimi toplumlar, hapishaneleri, hastaneleri, fabrikalar boaltmann aralarn bulmaya, gelitirmeye

56

ve uygulamaya alyorlar. Denetim toplumlar bir bakma "otoyollar" gibi ilemektedirler. Birey bu yol zerinde zgrce dolamaya braklmakta ama ayn zamanda denetlenmektedir. Modern insan kendi hz olmayan bambaka trden, insani olmayan bir hza "bindirilmitir" Bu hz, toplu tam aralarnn, kitle iletiim aralarnn dayanlmaz sratidir ve yepyeni trden tehlike ve risk ihtimallerini hepimiz iin iinde saklayan bir yapdadr. zellikle bilgisayarlar ve iletiim alar bu yeni denetleme sreci ierisinde, eski gzetim kulelerinin yerini almaktadr. Bilgisayarlar ve yeni iletiim alarnn grnmeyen rol iktidarn gcn srdrmesine olanak salamak olarak tanmlanmaktadr.i

Kurt, 2005

57 Denetim Toplumu ve Denetim Aralar

Tanr gzetleyendir ama Yerini Devlete brakmtr!

Resim 2: New York Polis tekilatnn ehrin her yerine kurmay tasarlad kamera sisteminin soyut anlatm (www.prisonplanet.com)

Foucault'ya gre, 17. yzyldan balayarak Bat toplumlarnda yeni bir devlet anlay/modeli ortaya kmtr. Bu devlet artk ortada grnmeyen ama izleyen, gzetleyen, bilgi toplayan devlettir. George Orwell '1984' isimli kitabnda 'olas dman' durumuna kar devletin Byk Birader konumuna geldiini, her yerde gznn ve kulann bulunduunu belirtmektedir. Byk Birader, dur durak bilmeden bizleri gzetleyen, izleyen aygttr. Devlet, terr tehlikesi sayesinde, kendisi iin ok verimli ve retken bir zeminde, ok hakl, ok makul gerekeler gstererek denetleme grevini yerine getirmektedir. nsanolu artk kimsenin gzetleyeni gremedii, fakat herkesin gzetmen tarafndan grlebilecei bir ortamda yaamn srdrmektedir. Bu sre iinde teknolojik gelimelerden yararlanan devlet, izleme ve denetleme sistemlerini gelitirmektedir. Bu amala gelitirilen sistemlerden bazlar aada zetle aklanmaktadr:i Mernis: Merkezi Nfus daresi Sistemine karlk kullanlan Mernis, lenler, kayplar ve vatandalktan karlanlar da dahil btn T.C. vatandalarna, kiilerin zel durumlar ile ilgili bilgi iermeyen 11 haneli kimlik numaras verilmesi amalanan MF (uluslararas para fonu) kredili bir projedir. 30 senede geilebilmi aamalar sonrasnda artk her yerde sorulan bir kimlik numaramz olmutur. Bir sonraki aama taklit edilmesi imkansz, parmak izi karlnda nfus mdrlklerinden alnacak olan akll kartlardr. Amac, farkl kurumlarda olan veritabanlarn birletirmek olan projenin sonunda tek numarayla tanmlanan bireyin, btn bilgilerine bir terminalden ulamaktr. Promis:
i

korotonomedya.net, 2005

58

Savc ynetim bilgi sistemi (Prosecutor's Management Information System) ksaltmas olan Promis Amerikan adalet bakanlna bal savc brolar veritabanlarn birletirmek amal, nslaw irketi tarafndan 70lerin sonunda gelitirilen, girdii btn veritabanlarn bir dosya iine toplamasyla trnn ilk rnei olan yazlmdr. Bu noktada Resmi kaytlara geen bilgilerimizi verdik, fakat gndelik yaammz kurtarlm blge olarak varln srdryor diye dnmek de yanl bir bak olacaktr. nk, zel alana da mdahale edebilen yeni sistemler gelitirilmitir; Echelon: Dnya genelinde elektronik posta, telefon grmeleri, faks yazmalar, internetten dosya indirme gibi kullanmlarn denetimine alan, Amerika, ngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda istihbarat tekilatlar tarafndan ynetilen izleme sistemidir. Echelon, ayrt etmeksizin dolamda olan btn bilgiyi topladktan sonra, yapay zekalar araclyla konumalar ve elektronik postalardaki anahtar kelimelere gre bilgiyi snflar ve depolar. Geliigzel aratrmann dnda belirli kiilerin iletiim yollarn da takibe alabilir. Bilgiyi toplamak, analiz etmek, depolamak iin yeni teknolojiler gelitirilmektedir. rnein, Petaplax, en az 20 milyon gigabayt hafzas olan ve internet trafiinin 90 gnlk seyrini kaydedebilen bir sistemdir. Enfopol: Echelona tepki gsteren Avrupa Birlii kendi Echelonu olan Enfopol adl sistemi gelitirmektedir. Enfopol; ortak para birimi ve AGSK (Avrupa Gvenlik ve Savunma Kimlii) ile hz kazanan Avrupann entegrasyonu srecinde, casusluk rgtlerinin de entegre olmas anlamna gelmektedir. Avrupa Birlii Adalet ve likiler Komisyonu desteiyle hazrlanan Enfopol, Avrupa apndaki telefon, internet, faks ve teleks gibi grsel ve iitsel tm iletiimi izlenmesini salamaktadr. Ama ulusal snrlar aan, kesintisiz bir telekomnikasyon takip sistemi oluturmaktr. nternet: Sava srasnda bir blm yklsa bile ilemeye devam edebilecek bir haberleme a olarak Amerikan ordusu iin gelitirilen Arpanetin gelimi hali olan internet, var oluu itibariyle merkezi olmayan bir sistemdir. Ancak, echelon ve promis gibi aygtlar merkezi olmayan bu sistemin iinde veriyi tek merkezde toplama amacyla kurulmulardr. Dolaysyla, internet veya dier iletiim teknolojilerinin tek kullanm amacnn insanlarn daha etkin bir biimde ve zgrce iletiim kurmalar olduu sylenememektedir. nternete balanld andan itibaren bilgisayarlardaki tm bilgiler eriilebilir hale gelmektedir. Ada akan veri trafii, bilgi alverii aradaki pek ok ayr kaynak tarafndan (bir web sayfasn aran evdeki/i-yerindeki bilgisayar,

59

arada kpr grevini gren serverlar, bilgiyi gnderen web sunucusu gibi aralarla) srekli kaydedilmektedir. Mernis, Promis, Echelon, Enfopol ve benzerlerinin merkeziletirdii ey insann saylar lemindeki kopyasdr. E-Devlet, gcn verilerden almaktadr. Bu gelimi sistemlerden de anlalaca gibi, devlet kukucu bir yap sergilemektedir. Bireyler ve toplum hakknda herhangi bir konuyu atlamaktan kanmaktadr; nk en ufak bir bilgi krntsn kard andan itibaren sonunun geleceinin tamamyla farkndadr. Devlet bakna gre, her ey ve herkes devlete kardr; kar olma durumundadr eklinde tanmlanmaktadr. Bu kendisini, otoritesini meru klmak iin hazrlanm bir klftan baka bir ey deildir. Devlet, izleme ve gzetleme alann geniletmek istedii anda eitli gvenlik senaryolarn devreye sokmaktadr. Halk, durumun ne kadar vahim olduu konusunda grsel, iitsel ve yazl basn araclyla yetersiz ve tarafl bir biimde aydnlatlmaktadr. rnek Olay: 11 Eyll Sonras Denetimin Merulatrlmas Sreci 11 Eyll olaylarnn insan haklar bakmndan ok nemli sonular olmutur. nsann temel hak ve zgrlklerinin bu sre sonrasnda kolaylkla elinden alnabildii grlmektedir. Bu sonulardan ilki, iddeti esas alan gvenlik devleti anlaynn kresellemenin etkisiyle ksa srede yaylmas olmutur. Dnyann birok yerinde demokratik lkeler, demokrasiye gemeye alan lkeler ve demokratik olmayan lkeler gvenlik gerekesiyle ve terrle mcadele sylemi altnda hak ve zgrlkleri yok edecek uygulamalarda bulunmaktadrlar. zellikle Amerika Birleik Devletleri, kresel lekte terrist avna karak yok etme iddiasnda olduu olgunun bir baka formunu devlet terrn btn dnyaya tantmtr. 11 Eylln bir dier sonucu, insan haklar dncesinin anmas olarak belirtilmektedir. Geride braktmz yzyl insan haklar konusunun en fazla tartld ve savunulmas gerekliliinin vurguland yzyl olmasna ramen belki de tarihin tank olduu en kanl dnem olarak kapanmtr. Bu srece ilikin bir dier nemli nokta da 11 Eyll sonrasnda gvenlik gerekesiyle yaplan kstlamalara halkn byk lde destek vermi olmasdr. nk insanlk kendi eliyle hak ve zgrlklerini devlete teslim eder hale gelmitir. Bu durumu aklayabilecek en doru kavramn korku olduu belirtilmektedir. Gvenlik-zgrlk dengesinin ikincisi aleyhine bozulduu dnemler, korkunun iktidar olduu dnemlerdir. nsanlar korktuklarnda gvenliin salanmas uruna hak ve zgrlklerinden kolayca vazgeebilmektedirler. Burada korkunun gerek tehlikelerden ya da vehimlerden kaynaklanmas ok da nemli deildir. Korku altndaki insanlarn salkl dnmeleri ve akl yrtmeleri mmkn deildir.i Bu gibi olaan st sreler sonrasnda bilinci sekteye urayan/uratlan insan doasnda barndrd yeteneklerden de uzaklamakta ve kendisine yabanclamaktadr.

Arslan, 2005

60

zm Amal topya Denemesi: Sanat Olgusu nsann nsandan Kopmas Sorunsalna zm retebilir mi? Buraya kadar, insanln geldii son nokta olan bilgi toplumu aamasna kadar geen srecin ayn zamanda insann doasndan koparlma sreci olarak da tanmlanabilecei belirtilmeye allmtr. ktidar olgusu, bireylerin zihninde ve zellikle de devletin aralarnda kendini srdrmektedir. Bu ortamda gereklik de yitirilmektedir. Artk sylenenler ve yazlanlar farkl amalarla retilen ve sahte kurgulara dayanan bir yapya doru evrilmitir. Srekli bir devinim ierisinde olan ve bize faydal olduu sylenen teknoloji bu veriler nda deerlendirildiinde masumiyetini yitirmi bir olgu olarak durmaktadr. Bamllk ve daha tesi tutsaklk yaratmakta ayn zamanda da becerileri kreltmektedir. nsan ait olmad bir makine sistemi iine sokmakta, ait olmad bir hza dahil etmekte ve insan da makineletirmektedir. Bu aamada teknoloji, araken ama haline gelmektedir. Btn bu gelimelere ramen insan ilikilerinin her eklini ve biimini, problemlerin ve zmlerin tmn yani yaamn tmn snrl bir kapasitesi olan bilgisayarlara aktarmak mmkn grnmemektedir. Toplanan btn bilgilerin yorumlanmas gerekmektedir. te yandan insan, nceden varsaylamayacak hareketler iine girme becerisi de gsterebilmektedir. Bu karmak durum ile insan yaps olan programlarn baa kmas pek mmkn grnmemektedir. te yandan devlet insanln yaratt bir olgu olduu iin denetleme toplumlar da insann kendi kendine kurgulad bir ortam olarak tanmlanabilmektedir. Denetleme toplumu yaps toplum iinde ayrmalara yol amaktadr. teki kavram gittike glenmektedir. Ayrca sistem, kendi iinde baz kr noktalara sahiptir. Kr noktalar araclyla sistemi bozmak da mmkn grnmektedir. Bu kr noktalardan birisi, kulenin tepesinde kimsenin olmad andr. Bu varsaym insann kafasnda kalplam halde bulunan gzetlenme hissinin krld andr ve artk zgrleme yolunda insan ilk admn atmtr. Bu noktada bireyin iliki kurduu d dnya ile balarnn arttrlmas ve tketen/edilgen bir yapdan retken/etken bir yapya dnmesi tanmlanan olumsuz gelimelerin engellenebilmesi iin vazgeilemez bir k yolu olarak durmaktadr. Bir baka deyile bu sistem sarmalndan k yine insann kendisinde yatmaktadr. nsan yitirdii temel zelliklerini geri kazanma yoluna dndrd takdirde, hem znesi hem de nesnesi olduu iktidar sorununun zmn de yakalayacaktr. rnein insann Paleolitik dnemde sahip olduu estetik kayg ve sanat kimlii, uzmanlama ve i blm ile birlikte kaybettii bu zellik, kafasnda yerlemi olan iktidar olgusunun yklmas iin uygun bir ara olarak durmaktadr. Bu hedefe ulalmasnda gelitirilebilecek en etkili yntem, devletin de etkili biimde kulland bir yntem olan, eitim olgusudur. Fakat burada tanmlanmas amalanan eitim olgusu kurumsallam, devlet gdmndeki ve iktidarn devamlln salama amal oluturulan eitim kavramndan farkldr. Burada hedeflenen eitim sreci tanmlanacak olursa; Gelecek iin tasarlanan her konuda bir lde hayal gcne ihtiyacmz vardr. Hayal kurabilmek iin de beynin zgrce dnebilmesi gerekmektedir. Hayal kurabilme yetisi iin sanat en nemli aratr ve bu ilikinin tersi de dorudur, sanatsal retim iin de hayal gc ve dnce zgrl gerekmektedir. Gnmzde ise insanlarn hayal gc bile

61

denetim altna alnmaya allmaktadr ve herkese, uygun kalplar iinde uygun roller datlmaktadr. nsan sadece kendi z deerlerinden deil ayn zamanda doadan da yabanclamaktadr. Bu noktada, zgr dnce altyapsn oturtabilmek iin sanat ara olarak kullanmak gerekmektedir. Denetim toplumu yapsndan kurtulabilmek ve kalplam rollerden syrlabilmek iin masum, samimi ve itenlikli bir topluma ve toplumsal dzene gereksinimimiz vardr. Bu ama dorultusunda, sorgulayan, reten, gelitiren bir beyne sahip olmak iin de sanat gereklidir. Sanata yklenen anlamlara bakldnda bahsi geen sorunsala hangi alardan zm oluturulabileceinin ipularn da yakalayabilmekteyiz; Dnmeyi ve gzlem yapmay gerektirir. Beeni ve estetik duygusunu gelitirir. nsann i dnyasnn, i ocuunun gelimesine yardm eder. Dogmalardan ve kalplam toplumsal rollerden uzaklalmasna yardm eder. Gzlem yaplmasn ve alglamay gerektirdii iin sorgulamay dourur ve insann, d dnyann farkna varmasn salar. nsan stresle dolu yaamndan uzaklatrp rahatlatr. Deer olarak da bugn ykselen bir neme sahiptir nk artk metalamtr. Bu yaps da zm giriimleri asndan frsat yaratmaktadr. Ara Olarak Sanat ve Sanatn Toplumsal Rol nsanolu toplumun bir paras olarak iletiime gereksinim duymaktadr. Bir dil ve kendini ifade arac olarak sanat evrensel bir yapya sahiptir. letiim kurabilen ve kendini ifade etme ans bulan insanlardan oluan toplumlarda ayrmcln ortadan kalkabileceini ve birlikte yaama, bir arada olma becerilerinin geliebileceini sylemek mmkndr. Sanatn toplumsal roln anlayabilmek ve etkisini lebilmek iin paleolitik dneme baklmas yeterlidir. lkel toplumda sanatn rol bugnknden daha genel ve daha farkl bir yapdadr. rnein, ilkel toplumda av dansnn nemli bir yeri vardr. Bu dansla hayvana by yapld sanlsa da aslnda insan kendine by yapmakta ve zihinsel, fiziksel, pratik ve psikolojik ynlerden ava hazrlanmaktadr. Bu adan bakldnda by dans btn bu dansa katlanlar iin bir toplumsal eitim arac halinde kullanlmaktadr. Hem fiziki ve mesleki eitimin hem de etik ve estetik eitimin aracdr dans. Bu srada yaplan dansn bir dier nemli ilevi de, katlan her kiiyi ortak toplulua manevi adan balamasdr. te yandan, bireyi bu rgtl topluluun bir paras haline getirmekte, dayanma duygusunu arttrmakta ve ortak topluluun gcne olan inanc pekitirmekte, vcuda esnek bir yap kazandrmakta, hayvandan duyulan korkuyu yenmeye yardmc olmakta ve zafere olan inanc arttrmaktadr. Sanat bu yoldan sadece doay deil insann kendisini de insancllatrmaktadr. nsan hayvansal durumundan karp, kendisini ve yetilerini duyup tanmasna yardm etmitir. lkel toplumda sanatsal kltrn reticisi ve tketicisi veya baka bir deyile, sanat ve izleyici arasnda da bir ayrm bulunmamaktadr. Kagan bu durumu u ekilde ifade etmektedir:

62

En eski sanatsal yaratm biimi, edilgen bir durumda izlemeye ynelik olan oyun deil, ama herkesin iinde yer alaca tarzda, ortak topluluun kendi bir etkinliiydi; nk toplum bu etkinlik biimini fantastik yoldan, safa dinsel dzeyde yorumlamakla birlikte kendi yelerinin bu biimde toplumsal olarak kendisini yetitirmesinin yararlarn sezgisel olarak kavramt. (Kagan, M.; 1993) Sanat kavram irdelendiinde ise toplumsal yapdaki deiimlerin bu kavram sre iinde olduka farkllatrdn grrz. lkel toplumlarda sanat yaamn her alannda yer alan bir davran biimi olarak adlandrlrken, sanat diye bir ayrm yaplmamakta herkes sanat olarak adlandrlmaktadr. Gnmzde ise toplumsal deiimlerin ve krlmalarn ve i blmnn de etkisiyle bu olgu bakalaarak sekinci bir hal almtr. nsan en nemli zelliini, yaratm edimini, toplumsal yapdaki deiimler ve bakalamlar sonucu kaybetmitir.

ekil 2: Sanat ve Yaratm Potansiyeli liki emas (Kurtarr; 2005)

Sanat ve yaratm potansiyeli iliki emasnda anlatlmak istendii zere, bir piramit benzetmesi yaplacak olursa piramidin geni tabann ilkel toplum ve onun yaratc davran potansiyeli olarak adlandrmak, ince ucunu ise gnmz toplumunda kk bir zmreye kadar den sanatla urama durumu ve gnmz yaratma eylemi giriimi olarak adlandrmak mmkndr. Buradaki ilikiyi dey olarak kullanrsak fiziin temel yasalarndan olan enerjinin korunumu yasasna da gnderme yapmak mmkn hale gelir. Bilindii zere h yksekliine kldka kinetik enerji yerini potansiyel enerjiye brakmaktadr. hmax noktasnda kinetik enerji minimum (Ek=0), potansiyel enerji ise maksimum (Ep=max) deerdedir. Gnmz toplumu ve gemi ilkel toplumlar arasnda da yaratma eylemi asndan byle bir iliki vardr. Taral alan kaybolan yetileri ifade etmektedir. Gnmz insan gelien denetleme toplumu yaps, i blm, yabanclama sreleri sonucunda harekete geirebildii zelliklerini yitirmi ve potansiyel olarak saklamaktadr. Bu aamada piramidin ince ucunu tekrar geniletmek ve halka yaylan bir retim ve yaratm srecinin zeminini hazrlamak gerekmektedir. Sanat gnmzde halen nemli bir yere sahiptir. rnein, yeni ortaya kan rejimler de (r; Trkiye Cumhuriyetinin kurulmas aamas) kendilerini ifade etmek ve fikirlerini grnr klmak iin sanat ara olarak kullanmlardr. Bu yapsyla hem

63

bireyin hem toplumun hem de otoritenin sklkla kulland kendini ifade etme aracdr. Fakat anlam deimitir. Gnmzde sanat daha ok sanat eserinin deiim deeri zerinden tanmlanr hale gelmitir. Bu noktada Kltr Endstrileri kavram ile bu yap adlandrlmaya allmaktadr. Kresellemenin etkilerinden biri olan kltrel benzeme, sonucu insanlarn zevkleri de ortaklamaya balamtr. Sanat eseri bu yaps ile gemiteki ilevlerinden olan bireyin toplumsallatrlmas ilevini, bireyin tek tipletirilmesi ilevine brakyor grnmektedir. Bu olumsuz geliime ramen sanatn halen nemli bir olgu olmas topya kurgusu asndan bir frsat olarak yorumlanabilir. Sanat ayn zamanda toplumsal direncin de ifadesidir. Toplumdaki olumsuz gelimelerin yanstlabildii en zgr ifade ortam olarak sanatsal retim, olumsuzluklara kar direnmeyi ifade etmektedir. Bu duruma gsterilebilecek iyi bir rnei Levent alkolunun Sanat Savaa Dur Diyebilir mi? isimli yazsnda grmekteyiz: Bugn ortak bellee kazl en gerek sava grntleri, savamay onurlu bir i olarak grmeyen ressamlarn elinden kmtr. Kahramanl ycelten hamasi resimler saraylarn grkemli duvarlarn sslerken, acy, katliamlar, canllar yok etmenin anlamszln gsterenlerin hepsi hem mzelerde hem de hafzalarmzda yayor. ABD Dileri Bakan Colin Powell'n BM Gvenlik Konseyi'ne savaa zemin hazrlayacak "kantlarn" sunarken, Konsey'in d duvarn kaplayan dev boyutlardaki Guernica halsnn zerini kapattrmasnn tek gerekesi, Picasso'nun savata kopan kollar, dalan aileleri, yok olan hayvanlar gstermesi mi? Powell muhtemelen ABD'nin, Alman bombardman uaklarna yerle bir etme izni vererek Guernica kasabasndaki 1600 Bask'lnn lmne ortak olan Franco rejimi ile zdeletirilmesinden korkuyordu. Kald ki, arkasnda 20. Yzyln en karanlk sava resmi bulunan sava baltalar kuanm bir Amerikalnn hangi szleri sava meru klabilir? Baz kalplarn krlabilmesi iin birlikte hareket edebilme becerisinin gelitirilmesi gerekmektedir. Birey kolayca bask altna alnabilir ama tm toplumu ayn anda bastrmak ve denetlemek daha zordur. Bu baskc ve deneti yapnn krlabilmesi iin de eitim en nemli aratr. Birlikte yaam kltrnn gelitirilmesi, estetik deerlerin n plana karlabilmesi ve yaamn sanat haline getirilebilmesi iin eitimin kk yalardan balayarak gelitirilmesi gerekmektedir. Bu amalara ve gerekliliklere ulaabilmek iin nemli deneyimlere de gz atmak gerekmektedir. Gerek Trkiyede 1930larda kurulan Ky Enstitleri, gerekse de 1960larda Amerikada kurulan Kara Panterler deneyimleri bu ve benzeri amalar dorultusunda oluturulmu baarl toplumsal rgtlenme modelleri gstermektedirler. Fakat her iki giriim de dnemin iktidarlar tarafndan siyasi amalarla baltalanm ve ortadan kaldrlmtr. Her iki giriimde de insann doasnda olan deerlere ynelen ve zgrce retebilen, toplumla bark bireyler yaratlmas hedeflenmitir. Her ne kadar iktidar tarafndan sonlandrlm olsalar da bu deneyimlerden karlacak nemli dersler vardr. rnein, Ky Enstitleri modelinin baarl noktalarndan birisi de sahiplenme hissini yaratmasdr. nk bir yapnn srdrlebilmesi iin ayn zamanda sahiplenilmesi de gerekmektedir.

64

Bugn dnya nfusunun byk bir blmnn kentlerde yaad gz nne alnrsa ky enstitleri modelinin belki de Kent Eitim Kooperatifi ad altnda kentlerde oluturulmas gerekmektedir. Bu yap ierisinde yer alacak bireyin yetkin bir bilince sahip olmas ve hayal kurma yetisinin gelimesi iin eitimde sanatn paynn arttrlmas salanmaldr. Bu amaca ulaabilmek iin mmkn olduunca iktidarn denetimindeki eitim olgusundan uzaklalmas gerekmektedir. Bilinmektedir ki sistem, kendi iindeki btn eilimleri yine kendi hedefleri dorultusunda dntrmektedir. Eitimin erken yalarda balatlmasnn temel gereklilii de insann becerilerinin yitirilmemesi gerekliliinden kaynaklanmaktadr. Kurgusu gerei bu yeni eitim ortamnda gnlllk ve sahiplenme bilinci en nemli aralar olarak gzkmektedir. Sahiplenme hissinin yaratlmas iin tpk ky enstitlerindeki gibi, kurulan yapnn katlmclarnn kendi eseri olmas ve bizzat kendileri tarafndan ina edilmesi bu olgunun pekimesini salayacaktr. Tasarlanan eitim sreci yeni deerlerin bireye alanmasndan ok, z deerlerin ortaya karlmas ve kaybedilmemesinin salanmasn hedeflemektedir.

65

Kaynaklar Akn, H. B., (2005), Toplumsal Endieler zerine Bir Deerlendirme, Seluk niversitesi ..B.F. www.ikhal.org. Altunya, N., (2002), Ky Enstitleri, Bilim ve Akln Aydnlnda Eitim Dergisi, Nisan 2002, Yl: 3, Say: 26. Arslan, Z., (2005), Gvenlik ve nsan Haklar Arasndaki Krlgan Denge, Trkiye Ekonomik ve Sosyal Ettler Vakf; DCAF & TESEV: Ankara. Avrupada bilgi toplumunun oluturulmas iin ortak giriim, Haziran 2001, eAvrupa+ Eylem Plan. alkolu, L., (2005), Sanat Savaa Dur Diyebilir mi?; http://www.birsanat.com. Eraydn, A., (2000), Building Up Competence, Institutions And Networks In Order To Catch Up n The Knowledge Economy, paper presented at IGU- Commission of Industrial Space 2000 Residential Conference, China Dongguan, China. Fischer, E., (1974), Sanatn Gereklilii, zgr Yaynlar, stanbul. Kagan, M., (1993) Estetik ve Sanat Dersleri, mge Kitabevi, Ankara. Kurt, M., (2005), Michel Foucault Ve ktidar zmlemesi, www.bilgiyonetimi.org. Landabaso, M. vd. (1999), 3rd International Conference on Technology and Innovation Policy: assessment, commercialization, and application of science and technology and the management of knowledge, Austin, USA. Saral, G., (2002), Buluuluk Kapasitesi, Planlama, TMMOB ehir Planclar Odas Yayn, 1937. Tfeki, Y., (2004), Hortlayan Paranoya... Fileme Dedikleri, www.barikat-lar.de: 21. Say. nternet Kaynaklar http://korotonomedya.net/kisadevre www.bilgiyonetimi.org www.prisonplanet.com http://www.gf.dk/kriminalitet.htm http://www.birsanat.com www.ikhal.org www.barikat-lar.de

66

G, ERK, KTDAR OLGULARI BALAMINDA NSANCIL BR KTDARA DORU zer KARAKAYACI Giri Canllar doalar gerei ya da hayatta kalabilmeleri iin gl olmak isterler. nk doal ortamda yaayabilmeleri gl olabilmelerine baldr. Bu zorunluluu ortaya karan unsurun da yine canllar olduunu gzard etmemiz mmkn deildir. Yani canllar mcadele ortamlarn kendileri yaratmlardr ve bu ortamda kalabilmeleri iin gl olmak zorunda kalmlardr. almann amac, g, iktidar ve erk kavramlarnn almlarn inceleyerek, canllar zerindeki etkilerini irdelemektir. Bu kavramlarn toplumlarn ynetilmesindeki etkileri incelenerek, iktidar kavramnn insanlar zerinde baskc olmayan ve zgrlklerini engellemeyen bir olgu haline nasl dnebilecei ve byle bir dnyann hayali kurgulanmtr. Kavramsal Tanmlar G ve erk szckleri anlam olarak farkl olmasna karn, gnlk yaamda ayn anlamda kullanlmaktadr. Bazen yaplan bir iin g olduu belirtilirken, erk bir olgunun dier bir olgu zerine hakimiyet kurmas olarak alglanr. Bu noktada szckler anlam olarak birbirinden ayrlabilmektedir. Hem g hem de erk szckleri gerek cinsel adan gerekse siyasal adan iktidar szc ile ayn anlama geldii grlmektedir (Grel 2005). Bu bakmdan g ve erk kavramalarnn hangi manalarda kullanldna baklmas gerekmektedir. G nsanlarn yada bireylerin eylemde bulunma, yapp etme yetisi, Belli bir ii baarma, ortaya bir takm etkiler ya da sonular karabilme yetenei, Dorudan yada dolayl yollarla deiimi meydana getirme yada olas deiimleri nleyip nne geme kapasitesi, Devletlerin, hkmetlerin yada kurumlarn ellerinde bulunan ynetme yetkisi, Toplumu ynetenlerin siyasal, hukuksal, toplumsal yapp etmeleri gibi (Akarsu 1998, Hanerliolu 2000, Ula 2002) anlamlara gelmektedir.

67

Erk (ktidar): Fiziksel gten ayr olarak, bedensel, ruhsal, tinsel ynden biimleyici ve etkileyici herhangi bir g, yapabilme gc, Bakalarndan stn olma ve onlar egemenlii altna alma iradesi (Akarsu 1998, Hanerliolu 2000, Ula 2002), olarak tanmlanmaktadr. Alman dnr Nietzsche erki, bakalarnn iradelerini kendi dorultusuna eken irade olarak tanmlamaktadr. ktidar ve gcn varl iliki temellidir. liki, en az iki znenin/kiinin birbirleriyle etkileimde bulunmas demektir. Etkileimle oluan ilikide iktidar belirleyici zellik olarak ortaya kar, bireyler arasndaki iktidar olutururlar. Van Dijk iktidar zmlemesini, Ann iktidar, Bnin eylem zgrln snrlandrdnda, A Bnin zerinde iktidarn kurmutur, eklinde aklamtr. Foucaultya gre, iktidar zgr zneler yada bireyler zerine uygulanr, yani zgrcesine eylemde bulunmayan insanlarn, bireylerin yada znelerin olmad yerde iktidardan sz etmek olanakszdr. nk byle bir durumda var olan ey sadece esaret ya da klelik durumudur. Foucault iktidar ilikilerini drt yntemde irdelemitir. lk yntem olarak iktidar giderek hukukiliin azald snrdan bakmak gerekliliidir. ktidar gerek ve edimsel uygulamalar ierisinde btnyle nfuz ettii taraftan incelemek; bir anlamda iktidar, ok geici olarak, nesnesi, hedefi, uygulama alan diyebileceimiz eyle dorudan ve annda ilikiye girdii, baa deyile iyice yerletirdii ve gerek etkilerinin gsterdii d yz asndan incelemek sz konusudur. Buda Foucaultun ikinci yntemidir. nc yntem olarak iktidar, homojen bir egemenlik, bir bireyin tekiler zerindeki, bir grubun tekiler zerindeki egemenlii olarak deil de, iktidarn ok yukardan ve ok uzaktan baklmas dnda, ona sahip olan ve yalnzca onu elinde bulunduranlar, ona sahip olmayan ve yalnzca ona katlananlar arasnda paylalan bir eydir. ktidar bu biimde bir a eklinde hareket ederler ve bireyler srekli olarak bu iktidara katlanmak ve iktidar uygulamak durumunda kalrlar. Bireyler hibir zaman iktidarn rza gsteren ya da atl hedefi olmazlar, her zaman onun arac olurlar. Birey iktidarn bir etmenidir ve ayn zamanda, bir etmeni olduu lde de onun aracdr. Drdnc yntem ise; iktidar, uygulanr, dolamda bulunur, a oluturur. Merkezden yaylacak, aaya nereye kadar uzandn, ne lde oaldn, ne lde toplumun en kk elerine dek srdn grmeye alacak bir iktidar bak as yerine, iktidarn yukarya doru bir zmlemesi yaplmaldr. Yani kk mekanizmalardan yola karak bir zmleme yaplmaldr (Foucault 2003) . ktidar Olgusunun Tarihsel Geliimi ktidar olgusu dnyann var oluundan itibaren ortaya km bir olgudur. Belki o dnemlerde canllarn birbirlerine kar iktidar mcadelelerinden sz edilemezse bile, canllarn doaya kar mcadeleleri eklinde ortaya kmtr. Ancak doaya kar yaplan mcadeleler canllarn birbirlerine kar mcadeleleri ekline dnmtr. phesiz bu srecin gereklemesine neden olan baz etkenler vardr. Hibir sosyal snf, sadece kaba kuvvete, plak iddete dayanarak egemen snf katna terfi edemez, egemenliini tesis edip, iktidarn srekli klamaz. Her egemenlik biimi zorunlu ve kanlmaz olarak iki ayakstnde durur, bunlar: yanlsama ve kaba kuvvettir (veya plak iddet). Buradaki yanlsamay gnll kabullenme olarak da

68

ifade edilebilir. Demek ki tarih sahnesine kan yeni bir egemen snfn, egemen olup, egemenliini kalclatrabilmesi iin, sadece etkin bir bask aygtna sahip olmas yeterli deildir. Kitlelerin bilincinde yanlsama yaratp olup-bitenlerin kitleler tarafndan gnll kabullenilmesini salamas da gerekir. te, egemen ideoloji-resmi ideoloji ayrm bu aamada gndeme geliyor. Fakat tarih sahnesine kan yeni egemen snfn kitlelerde yanlsama yaratp, kitle bilincini maniple edebilmesinin maddi koullarnn da olumas gerekir. Canllarn iktidar mcadelelerinden bahsederken insanlar ile dier canllar da birbirinden ayrarak deerlendirmek gerekir. nk insanlar ile hayvanlar arasnda igdsel farkllklar vardr. Russell insan ile hayvan arasnda iktidar gdsnn farkllna dikkat ekmektedir. nsanlarn isteklerinin, hayvanlarn isteklerinin tersine snrsz olduuna iaret eder. Boa ylana yiyeceini yedikten sonra, tekrar ackncaya kadar uyur; eer teki hayvanlar ayn eyi yapmyorlarsa, bu ya yiyeceklerinin yetmediinden ya da dmandan korkmalarndandr. Birka hayvan dnda, hayvanlarn eylemleri sa kalma ve oalma gereksinimi zerine odaklanr. nsanlar iin durum bakadr. nsanlar geimlerini saladklarnda bile eylemlerine devam ederler. Var olmak ve oalmak hayvanlara yettii halde, insanolu yaylmak ister. nsanolunun bu yaylmaclk gdsne rnek olarak Amerikann kefini verebiliriz. Yeni bir an balangc olarak gsterilen Amerikann kefi masumane amalarla yaplmamtr. Kolombun Amerikann kefi bilimsel bir keiften daha ok gizli bir ama tayordu. Amerikann kefinin aslnda kabalistiki bir operasyon olduu iddialar ile bugn ok youn olarak karlamaktayz. Bu yoruma gre ortada bizim tandmz Kolombdan baka bir Kolomb vard ki bu Kolomb aslnda ait olduu etnik-dini cemaatine yeni bir yurt bulma amacyla okyanusu amay gze almtr. nk Kolomb aslnda Hristiyan deil, spanyann Seferad Yahudileri soyundan gelen bir Maranoyduii. Kolombun kefi sadece bu konu ile snrlandrlamaz. Bu keifte baka eyleri de hesaba katmak gerekir. O da udur ki; Kolomb Kudsteki Sleyman Tapnann yeniden inas iin burada bulaca deerli madenleri kullanmak istemesidir. nsanln vahilikten uygarla geiinde bir basamak olarak tantlan Amerikann kefi aslnda ktadaki Kzlderili soykrmnn balangc olmutur. Durum Hollywood filmlerinde gsterilen vahi Kzlderili ve kendini savunan uygar beyaz grntsnden ok farkldr. Kolomb Amerikay kefettiinde bu topraklarda 30-50 milyon civarnda Kzlderili yaamaktayken, bugn saylar 2 milyonun altndadr. Bu Kzlderililer de lkenin belli blgesinde yaltlm olarak yaamaya mahkm edilmilerdir. Bu srete ktann asl sahiplerine reva grlen ise zulm, ikence ve soykrmdr (Akar 2003). Claessen ve Skalnik devlet oluumunu oluturan unsurlar; Nfus art, Sava tehdidi, Teknolojik ilerleme, deolojiler,
i

Kabalistik: Kabala inanna gre Mesihin gelmesi ve Dnya Krallnn kurulabilmesi iin; Yahudilerin dnyann drt bir yanna dalmalar, Yahudilerin Filistine yani anavatanlarna dnmeleri ve yklan Sleyman Tapnann yeniden ina edilmesi gerekiyordu. Kabalistik bu artlarn yerine getirilmesi iin tarihin yeniden yazlmas anlamna gelmektedir. Marrano o dnemde Yahudi dnmelerine verilen addr.

ii

69

eklinde sralamaktadr (Giddens 1999). Sava her trden toplumun nemli bir zelliidir. Dnyadaki ilk savalar Nil, Dicle-Frat, ve ndus vadilerinde tarmsal alanlarda gereklemitir. Sava, bireyler arasndaki rgtsel bir davran biimi olmasndan, devlet olgusunun gelime sreci olarak kabul edilebilir. Nfus art hem kaynaklar zerindeki atmalar, hem de ynetim yetkisinin merkezilemesini hzlandrmtr. Bu ynetim yetkisi daha sonralar evrelerindeki insanlar egemenlii altna alan ve snrlarn geniletmek isteyen devlet haline gelmitir. ktidar Biimleri Bertrand Russell iktidar olgusunu be farkl snfa ayrmaktadr. Bunlar; Ruhban snf iktidar, Kral iktidar, Yaln iktidar, Devrim iktidar, ktisadi iktidar. Bilgi ktidar i, Ruhban Snf ktidar ve Kral ktidar: Eski zamanlarda nem kazanm geleneksel iktidar biimleridir. Daha ok tinsel yasalarn hakim olduu ve birka kiinin gc elinde bulundurmas olarak alglanabilmektedir. Bu iktidar biimlerinin her ikisi de uanda bat halindedir (Russell 2004). Yaln ktidar: Geleneksel iktidar ayakta tutan inanlar ve alkanlklar kaybolmaya yz tutunca, geleneksel iktidar da yerini, ya yeni bir inana dayanan iktidara yada yaln iktidara brakr. Devletin, kendisine bal vatandalar zerindeki iktidar geleneksel, ama bakaldranlar zerindeki iktidar yalndr. Yaln iktidarn tanm psikolojiktir ve bir hkmet sadece uyruklarnn bir blmyle olan ilikileri ynnden yaln olabilir, tekilerle olan ilikileri ynnden yaln olmayabilir (Russell 2004). Devrim ktidar: Russell devrim iktidarn drt rnek zerinde aklamtr. Bunlardan birincisi, kiisel din ynyle deil, iktidar ve toplumsal rgt etkileyii ynyle lk Hristiyanlk dnemi; ikincisi, Reformasyon; ncs, Fransz Devrimi, drdncs ise Rus Devrimidir (Russell 2004).

Bu iktidar tr Prof. Dr. Smer GRELin YT ehir ve Blge Planlama Anabilim Dalnda Doktora dersi olarak verdii Planlama Felsefesi dersi kapsamnda yaplan tartmalar sonucu, Prof. Dr. Smer GRELin ortaya att iktidar trdr.

70

ktisadi ktidar: Sonusal zmlemede, gerektii zaman silahl kuvvetlere de bavurmak suretiyle, belirli bir toprak paras zerinde kimin kalacana, bu topraa kimin bir eyler verebileceine ve bu topraktan kimin bir eyler alacana karar verebilmesinden ibarettir. Gney ran petrolleri, Anglo-Persian Petrol irketine aittir. Zira ngiliz hkmeti, kendinden bakasnn bu petrollere el atamayacana karar vermi ve bugne dek bu karar zorla uygulayacak gc gstermitir. Rodezyadaki altn madenleri birka zenginin elindedir. Zira ngiliz demokrasisi, bu birka kiinin zengin kalmasn salamak iin Labongula ile savaa girmeyi karlarna uygun bulmutur. ABDdeki petroller belirli irketlere aittir, bu irketlere bu petrollere sahip olma hakk yasa ile verilmitir. ABD silahl kuvvetleri irketlerin bu haklarn korumaktadr (Russell 2004). Bilgi/Bilim iktidar: Gnmz dnyasnda bilginin g olarak deerlendirilmesinde, iletiim kanallarndaki teknolojik gelimenin ok hzl ve ok ynl yaylm ile gereklemesi, belirleyici etken olmutur. Bilgiye akkanlk kazandran kitle iletiim aralarnn geliimi, toplumsal deiim ve dnmlerde nemli bir unsurdur. Kitle iletiim aralar bu zellikleri ile iktidar oluumlarnda ve iktidarlara kar gelien direni oluumlarnda ba aktr olmutur. Bu anlamda iletiim (yeni bilgi) olmadan etkileim olmad gibi, iktidarn varlndan da sz edilemez. Bir topya Denemesi ktidarn iki yn vardr; ktidar elinde bulunduranlar ve iktidarn egemenlii altnda bulunanlar. ktidar elinde bulunduranlar asndan iktidar sosyal bir gerekliliktir, dayatt dzen ve yaratt ahenk ile toplumun daha iyi bir hayata ulamasn salar. Ancak iktidarn egemenlii altnda bulunanlar asndan ise, iktidar sosyal bir tehlikedir. Akln ortaya kard bir ey deil, etkisi altndaki insan ynlar tarafndan gelitirilmi kuvvetleri kendi maksatlarna kullanmas iin harekete geen canl bir bileimdir. Snrsz iktidar gcne sahip devletler veya bireyler bir ahtapota benzetilebilir. Ahtapotun kollar gibi devletin bir kolu bakarsnz bir denize bir nehre uzanr, bazen de baka bir devletin topraklarn istila eder ve yutar. Ayn ekilde bireyleri de rnekleyebiliriz. Gl bir birey kendinden zayf bireyleri egemenliine almak iin bir ahtapot gibi davranr. Nietzschein devlet hakkndaki gr, Devlet, souk canavarn en souudur. Kln kprdatmadan yalan syler; en ok u yalan syler: ben devletim, halkn ta kendisiyim der eklindedir. Devlet iktidarnn var olmad bir durumda bireylerin kiisel egolarnn ve bencilliklerinin devam ettii srece- toplumsal kaoslarn kmas nlemez. Ancak kiisel egolarn olmad bir dnyada iktidarnn varln tartabiliriz. Bu balamda iktidar olgusunun, toplumsal bir eitsizliin ve kiisel egolarn olmad bir dnyada, toplumun eit haklarnn ve ihtiyalarnn srdrlebilmesi dzenini salayan-organize eden bir yap olarak varln srdrmesidir topyas kurgulanmtr. Peki bu topyann gerekleme olana

71

nedir? Veya bu topyann gereklemesini salayacak rgtlenme biimleri ve birey tipleri nasl olmaldr? almann bu blmnde bu sorulara cevap aranacaktr. almann kuramsal erevesinde ele alnan iktidar biimlerinin gnmzde bilgi, ekonomi odaklar zerine kurgulanmtr. Aslnda dnya tarihi boyunca bireylerin ya da devletlerin birbirlerine kar stn olma istei ekonomik amal olmutur. ktidar biimlerinin her dneminde ekonomik kazanlar ve buna bal olarak varlk sahibi olma istei gl olma/iktidar sahibi olma igdsn beraberinde getirmitir. Gnmzde ekonomik kaynaklarn azalmas veya kaynaklarn daha ok nfus tarafndan paylalma istei iktidar kavgasnn iddetini arttrmtr. Artan bu iktidar mcadelesinde, bilim ve teknoloji bir ara haline gelmitir. nsann bilinmeyeni kefetmesi, renmesi ve daha modern yaam srmesini salamas gereken bilim ve teknoloji, bireylerin birbirine kar iktidarn kolaylatran ara haline gelmitir. Russeln syledii gibi "Hibir bilimsel keif yoktur ki uygulamada silaha dnmemi olsun". Bu balamda topyamzn gerekleebilme srecinde nmzde baz somut problemler vardr. Bu problemleri; Nfus Art Birey Tketim Alkanlklar Para Teknoloji ve Bilim eklinde sralayabiliriz. Bu problemlerin evrende oluum nedenleri aadaki emada zetlenmeye allmtr. Doal kaynaklarn elde edilmesi ve insanlarn temel ihtiyalar olan besin maddelerine sahip olmak istemeleri, kiisel egolar ve bencillikleri dorultusunda, en fazlasn, en gzelini, en iyisini elde etme gibi duygularla hareket etmesi sonucunda elde ettiklerini koruma ve d tehlikelerden korunma igdleri gelimitir. Bu davran biimleri para, teknoloji ve bilim gibi olgular bir ara haline getirirken, nfus art, birey tutum ve davranlar, tketim alkanlklar bu sreci hzlandrmtr. Rousseau bu noktada insanlarn zgrlklerinin ve haklarnn nasl yok olduunu yle zetlemektedir. nsanlar doal yaama halindeki ilk zgrlklerinin zlemini ekmektedir. Ona gre, doa yasalar gereince yaayan insanlar zgr ve eittirler, toplum dzenine geince bu mutluluu yitirmilerdir. nsanlarn bana gelen belalar ncelikle mal ve mlk tutkularndan domutur. Ayrca, bir avu gl insann bakalarn buyruk altna almasyla da, insanlar arasnda klelik-efendilik ilikileri ortaya kmtr. Rousseau topyasnda, toplumdaki her bireyin maln, cann koruyan bir toplum biimi hayal eder ve orada her insan hem kendi buyruundadr, hem de eskisi kadar zgr olduu bir toplum dzeninin zlemini eker. Batnn en erken dneminden bugne toplumsal ilevler, rekabetin basks altnda giderek daha farkllam duruma dnmlerdir. Bunlar daha da farkllam duruma geldike, ilevlerin ve dolaysyla bireyin tm eylemlerinde baml olduu insanlarn says giderek artmtr. Giderek daha fazla insan davranlarn dierlerinin davranlaryla uyumlu klmak zorunda kaldka eylemlerin

72

a giderek daha kat ve tam bir biimde rgtlenmek zorunda kalmaktadr (Giddens 1999). Elias, acl batnn belirli nitelikleri zerinde durmaktadr. Ama bu nitelikler, genelletirilmi bir evrimcilik altna konmaktadr. Daha az karmak toplumlarda daha az bireysel kendi kendini denetleme, daha fazla duygularn kendiliinden dile getirilmesi vs. sz konusudur. Byle toplumlardaki insanlar, daha ok ocuklar gibidir, kendiliinden ve deikendirler (Giddens 1999). Bu dnya dzeni ierisinde eitsizliin olmad ve kiisel egolardan kurtulmu bir toplum dzeni topyasn gerekletirmek yukarda bahsettiimiz aralarn ve bu aralarn ortaya kmasna neden olan etmenlerin ortadan kaldrlmasna baldr. Bu yazda kurgulanan topik yaant ierisinde temel problemlerden biri olarak grlen para olgusunun olmayaca kabul zerinden srdrlecektir. nk para olgusunun olduu bir toplum dzeninde iktidarn, hakimiyet ve egemenlik ynnn yok olaca kansnda deilim. Dolaysyla para sahibi olmak toplum ierisinde bir stat olarak grlmeyecektir. Peki para kavramnn olmad bir toplumda parann ilevini nasl bir olgu alacaktr? Doa, yeryznn her yerinde insanlarn ihtiya duyduu kaynaklar insanlarn hizmetine sunmutur. nsanlarn doann bu kaynaklarn dengesiz kullanmas ve yok etmesi, doal dengenin bozulmasna neden olmutur. Her blgede yaayan insanlarn, kendi yaadklar blgelerdeki kaynaklar dier blgelerde bulunan kaynaklar ile dei toku usul ile ticaret yapmas para olgusunun yapt grevi yapabilecei gibi, ana metan doa olmasndan dolay da insanlar ihtiyacndan fazlasn talep etmeyerek doann yok olmasn nleyecektir. nk doa onlarn zenginlik hazinesidir. Doann yok edilmesi gelecekte ihtiyalarn karlanamamas anlamna gelecektedir.

DOAL KAYNAKLAR

KSEL EGOLAR

PARA

NFUS ARTII

BREY

KTDAR MCADELES

TEKNOLOJ VE BLM

TKETM ALIKANLIKLARI

KORUNMA GDS

DAHA FAZLASINI ELDE ETME STE

EVREN
Doann korunmas iin ncelikle toplum nfusunun belli bir sayda tutulmas zorunluluktur. Nfus art doal kaynaklarn besleyebilecei byklkte olmaldr. Bireylerin doadan optimum dzeyde yararlanabilmeleri nfusun belirli byklkte ve

73

dengeli dalm bir ekilde tutulmasn zorunlu klmaktadr. Bu noktada iktidar bu nfus dengesini salayacak mekanizma olarak grev yapacaktr. Doal kaynaklarn korunmasnda tek faktr nfus deildir. Tketim alkanlklar da doann yok edilmesinde nemli bir etkendir. Tketim alkanlklar da, doann korunmasnda nemli bir neden olarak ortaya kmaktadr. Bireylerin ihtiyalarndan fazla talepleri doann yok olmasnda nemli bir etkendir. Bu nedenle bireyleri, tketim alkanlklarnn deimesi ve ihtiyalarndan fazlasna sahip olma egosundan kurtulmalar salanmaldr. Bireyin bu egodan kurtulmas toplumsal yaam biimine baldr. Toplum ierisinde yaama standartlarnn belirlenmesi ve bu standartlarn geleneksel bir unsur olarak sunulmas yoluyla tketim alkanlklar deitirilebilir. Bu gelimeler dorultusunda iktidar mcadelelerinde gcn en byk gstergesi olan teknolojik deiimler ve bilimsel gelimeler artk iktidar elinde bulunduranlarn bir kozu olmaktan kurtulacaktr. Teknolojik gelimeler iktidar mcadelelerinde birbiri zerine hakimiyet kurmay kolaylatracak aralar olmayacaktr. Kurguladmz topya dnyasnda teknoloji ve bilimsel aratrmalar, bireylerin daha zgrce yaamalarn salayacak gelimeleri, doann bilinmeyen zenginliklerini ortaya karlarak ve insanlarn doadan daha fazla yararlanmalarn salayacak bir ara haline dnecektir. Sonu ktidar kavramnn temelinde gl olma, zengin olma, hakim olma olgular yatmaktadr. Bireylerin toplumsal snflar ierisinde birbirlerine kar stn olma mcadeleleri, birbirlerine kar iktidar sahibi olma olgusunu beraberinde getirmitir. Bu iktidar mcadelelerinin en iddetlileri devletlerarasnda gereklemitir. Devletler kendi insanlarnn daha rahat yaamasn salarken, dier insanlarn haklarn gz ard etmilerdir. Bu almada kurgulanan topyada, devletlerin veya bireylerin birbirlerinin haklarn yok etmek zerine kurduklar iktidar olgusunun ortadan kaldrlarak, iktidar olgusunun insanlarn ihtiyalarnn karland, organize edildii ve daha zgrce yaamalarn salamak iin yaplamas gerekenleri uygulayan bir organ haline getirilmesi dnlmtr. Bu balamda, para olgusunun olmad ve buna bal olarak doal kaynaklarn eit olarak kullanld ve ticaretin doadan elde edilen metalarn dei tokuu yoluyla yapld bir toplum dzeni dnlmtr. Byle bir toplum dzeninin salanabilmesi iin iktidar, teknoloji ve bilim olumlu bir ara olarak kullanlmtr.

74

Kaynaklar Akar A., (2003), Komplolarn Yzyl, Yzyln Komplolar, Tima Yaynlar, stanbul Akarsu B., (1998), Felsefe Terimleri Szl, nklap Yaynlar, Yedinci Bask, stanbul Foucault M., (1992), Deliliin Tarihi, mge Kitabevi, ev: Mehmet Ali Klbay Foucault M., (2003), Toplumu Savunmak Gerekir, YKY Giddens A., (1999), Toplumun Kuruluu, Bilim ve Sanat Yaynlar, ev: Hseyin zel, Grel S., (2005), YT Planlama Felsefesi Dersi Ders Notlar Hanerliolu O., (2000), Felsefe Ansiklopedisi, Cilt 2, Remzi Kitabevi Nietzsche, (2003), Aforizmalar, Babil Yaynlar, ev: Ali Akdeniz, stanbul Rousseau J., (1999), Toplum Szlemesi, Adam Yaynclk, ev: Vedat Gnyol, stanbul Russell B., (2004), ktidar, lya Yaynevi, ev: Gksel Zeybek, zmir Ula S., (2002), Felsefe Szl, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara

75

KISIM -II-

Editrler Emrah ALTINOK, Ufuk Fatih KKAL, Smer GREL

76

KONFERANSLAR

YABANCILAMA NEDR? Prof. Dr. Afar TMUN Benim kendimi anlatmam zor ama ana izgileri sylemekle yetineceim. 1939da Manisann Akhisar ilesinde domuum. Biz memur ocuklar rastlantyla bir yerlerde douyoruz, yoksa Akhisarla benim pek bir balantm yok. Yllar sonra gidip Belediye bakannn arls olarak Akhisar tandm birka yl nce. Adanada Tepeba Ortaokulunu, stanbul Erkek Lisesini bitirdim, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesinde Fransz Dili ve Edebiyat ile Felsefe blmlerinde okudum, ikisini birlikte okudum. O zaman sertifika yntemi vard, yle gerekiyordu. Ondan sonra Kanadada Montreal niversitesi Felsefe Fakltesini bitirdim. 1967de rahmetli eimle birlikte Trkiyeye dndk. Biraz Atatrk niversitesinde altk. Sonra stanbulda eitli iler tuttum. Dardan doktoram verdim, dardan doent oldum. Doktora deil ama doentlik arkada sraryla oldu, ben yapacak deildim. Lise retmeni olmay ok isterken niversitede retmen kaldm. Ama genlerle birlikte olmak ok gzel Ben mutluyum. nmzdeki aylarda emekliye ayrlyorum, ya haddinden. Ondan sonra bakalm ne yaparz. Deerli arkadalar, Smer Hocamzn istei zerine bugn sizinle yabanclama konusunu tartacaz. Ben bir giri konumas yapacam. Daha ok tartmaya nem veriyorum, arlk veriyorum. Yabanclamann ne olup ne olmadn kendi bak ama gre biraz zetledikten sonra sizinle tartmaya geeriz. Yani, bunu bir konferans gibi almamanz, bir karlkl sohbet toplants olarak dnmenizi rica ederim. Burada sizin de dikkat edeceiniz gibi yabanclamay iki anlamda alacaz. Bir olumlu anlamnda, bir de olumsuz anlamnda. Olumlu anlam budur, olumsuz anlam budur demeden konumam yapacam, ama konumamn iinde olumluyla olumsuz belli olacak. Yani bilincin kendini var etmek iin srekli yabanclamasyla, bilincin yanl ynelimlerle, yanl eitimle yabanclamas arasnda bir ayrm olduunu grmeye alacaz. Yabanclamann bir olumlu yan var, bir olumsuz yan var, diyebiliriz. Yabanclk insan olmann zorunlu bir koulu olarak grnyor. Yabanc bir ortama douyoruz. Bilmediimiz bir dnyaya douyoruz ve yaammz boyunca da her eyi bilmemiz olas deil. Bunu hepimiz, net olarak gryoruz. Yani bu dnyada bir tr konuk olduumuzu sylerler ya galiba bu doru. Srekli olarak yabanclk duygusunu yayoruz. Ne olduunu bilmediimiz bir evrenin, ne olduunu bilmediimiz bir gezegeninde konuk olarak bulunuyoruz ve her an bir iretilik duygusu iindeyiz. Pek ok sorun var kafamzda bu sorunlar zemiyoruz. Mesela evrenin zamanda ve uzamda bir snr var m sorusunu kendime sorduumda bir tr

77

yabanclk duyuyorum. Bu soruyu karlayamyorum. Kant gibi mi dnmeli? Byle bir soruyu zaten zemez miyiz? Yoksa belki gelecek zamanlarda insanlar bu tr sorular da karlayacaklar m? Onu bugnden bilmek tabii ki olas deil. Pek ok insan gryoruz, onlar rahat konuklar gibi davranyorlar; burann yerlisi ya da asl sahibi gibi yayorlar. Bunlar genellikle bilin dzeyi yetersiz kiilerdir. Yani dnyada olmak onlar iin bir sorun deildir. Demek ki onlar her eyi biliyorlar. Hatta dogmac bir bak as iinde lmden sonra ne olacamz bile bilen insanlar var. rnein cehennemde kazanlar kaynayacak diyorlar. Ama biz bunlar bilemiyoruz. Onun iin yabanclk ekiyoruz. Yabanclk ekmek bizim bilincimizin bir oyunu ya da sorunu, diyelim. rnein hayvanlar, hi yabanclk ekmiyorlar. Onlar gerekten bu dnyann asl sahipleridirler. nk onlar bu dnyada doal ortamlarndadrlar. Ama biz doallmz yitirmi durumdayz. Doallkla, doal olmay arasnda orta bir yerde duruyoruz. O yzden dnyann asl sahibi kimdir diye sorsak belki de bitkileri ve hayvanlar gstermek doru olacak. Deerli arkadalar insan bilinlendike dnya ile arasna bir takm uyarszlklarn girdiini seziyor. Yani bilinlilik yabancl kendiliinden getiriyor ya da bilinlilik yabancln zorunlu kouludur. Descartes XVII. yzylda dnyorum, yleyse varm demiti. Bu ok zaman yanl anlalmtr. nsan dnd lde insandr gibi anlalmtr. Oysa bu bir yntem sorunudur. Onu imdi burada brakalm. Dnyorum, yleyse yabancym diyebilmek dnyorum, yleyse varm diyebilmekten daha kolay geliyor bana. Yani, arkadalar, bilincimiz bir yabancnn bilincidir, yabanclk eken, yabanc olarak bu dnyada bulunan insann bilincidir. Ve biz bilinlendike yabanclmz srekli olarak artar. Hatta hep sorarlar Bilinlenen insan yalnz kalmaz m? diye. Kalr elbette, ama yalnz kalacam diye bilinlenmemek de akl ii deil. Demek ki biz bilinlendike yabanclmz artyor. Yani bir perdeyi kaldrdmz zaman arkada bir perde, sonra daha baka bir perde Gene de bizi yabanclk duygusundan kurtaran bilincimizdir. nk salkl bir bilin, gereklikle btnleen bilintir. Her salkl bilin, gerekliin yanslarn kendinde tar. Her salkl bilin gereklie zgn bir baktr. zgn diyorum, nk her bilin ayr zellikler tayan bir bilintir. Demek ki salkl bir bilin, bizi gereklikle yz yze getirir; gereklikle btnletirir. Nasl salksz bir bilin gereklie uyarsz bilinse, salkl bir bilin de gereklie uyarl bilintir. Demek ki bizi gerekliin koullarna gtren bilinliliimizdir. Bilinlendike belki de hem yabanclk duygumuz artacaktr hem de daha az yabanclk duyacaz kendimizde, bu bir eliki gibi grnse de. Yani zetlersek arkadalar bir bilinmezler dnyasnda yayoruz ve srekli olarak bilgisizliimizi amaya alyoruz. Tabii bunu btn insanlar iin syleyemeyiz. Gndelik bilinle yaayan pek ok insan vardr ki bunlar bilgisizliklerini amaya almyorlar. Sabah kalkan, iine giden, akam dndnde televizyon seyredip yatan, hafta sonlar piknie gidebilen, sradan bir bak as ierisinde siyasi olaylar kendine gre doru yanl yorumlayan insanlarla karlayoruz. Demek ki oklar gndelik bilinle ya da ar pazar bilinciyle yayorlar. Onlar oka yabanclk ekmiyorlar, nk onlar bilinmezlerin stne -demin sylemeye altmz gibidogmalardan kaln bir rt rtyorlar. O yzden dogma dediimiz ey bilincimizin ktklar gibidir. Bilincimizin btn boluklarn dogmalarla tklm tklm doldururuz ve Oh ne kadar dolgun bir bilincimiz var diyebiliriz. Ama gerek bilin ynelgendir. zellikle ada felsefe Husserl bu yana bilincin ynelgenliini ne kard. Ynelgen bilincimiz bizi bilmezliklerimizi amaya zorluyor. Bizi bu yolda sanata, felsefeye ve bilime itiyor. alanda bilmezliklerimizi kkl biimde amaya alyoruz. Bunlardan biri sanat, biri bilim, biri de felsefedir. Demek ki bilin her da dnnde ve kendine dnnde yabancln ekiyor, yabancln duyuyor ve yabancln amaya

78

alyor. Yani bilmediim bir sorun karsnda ben, bir tr yabanclamaya uruyorum; bilincim bir tr yabanclamaya uruyor; kendini datyor; kendi dna kyor; o sorunla hesaplayor; o sorunla hesaplatktan sonra kendine dnyor ve btnln kuruyor. En kk bir bilgi bile zorunlu olarak bilinci datyor, yabanclamay gerekletiriyor ve sonra da kendine dn salyor. Yani biz srekli kendimizi yabanclamalarla gelitiriyoruz. ster d bir nesneye ynelmi olalm, ister i bir nesneye ynelmi olalm byle bu. Demek ki insan da dnnde ve kendine dnnde yabancln duyar, bu yzden bilinlenmek bir anlamda acy gze almak demektir. nk da ynelmemiz, bizim kendi dmza kmamz acl bir itir; bir kkl servendir. nsanlarn ou ac ekmemek adna deimemekten yana olurlar. Deimeyen bir yaamda yaamak bir bakma daha kolaydr. Yani bir dnrn dedii gibi Ya gelimek iin ac ekeceiz, ya da ac ekmek istemiyorsak gelimemeyi gze alacaz. Husserl vaktiyle Bilin herhangi bir eyin bilincidir demiti.. Bununla ne demek istemiti? Bo bilin yoktur, hazr bilin yoktur demek istemiti. Bilin ancak kendindeki bilgiyle bilintir. Belki unu ekleyebiliriz; bilin bir eylerin bilincidir her eyin bilinci deildir. Bu yzden bizim bilincimiz tanrsal bir bilin olmayacaktr. Biz her zaman yetkin bilinten sz ediyoruz ama, yetkin bilin elbette insani llerde yetkin bilintir. te yandan biz her zaman bir snrlanmlk duygusu yayoruz ve snrlanmlk duygusu bizi bountuya itiyor. Yabancln kkeni de burada. Neredeyim ben, sorusunu sorduumuz zaman bunu tam olarak karlamamz olas deildir. Demek ki deerli arkadalar, bilin kendini yabanclamalarla kurar. Bilin bir nesneye yneldiinde demin sylediim gibi kendini datr. O nesneyle hesaplanca kendine dner ve kendini yeniden kurar. Yeniden kurulma yabanclamann bittii yerdir. Bilin byle durmadan dalarak ve durmadan yeniden kurularak kendini gelitirir. Nereye kadar gelitirir? Belli bir snra kadar gelitirir. nsan mr ksadr ve lm gelir, gelimekte olan bilince bir son verir. Bu da yazk deil mi? duygusunu getirecektir bize. Yazktr. Ama doa bizim yazklarmza ilgisizdir. Nasl olur da Tanr alt yandaki bir ocuu ldrr? diyoruz. Aslnda doa bu tr eyleri hi ama hi nemsemez. Demek ki deerli arkadalar bu srekli ama durumu yabancl giderecek gibi olur, ama kiiyi yeni yabanclklara iter. Her bilinlenmemde ben, yeni bir yabancln eiine gelirim. Yani, yabanclktan kurtulma umudu bo bir umuttur. XIX. yzyln byk airi Baudelaire Ben nerede deilsem, orada iyi olacakmm gibi gelir diyordu. Bu yer deitirerek yabanclktan kurtulma umududur ki umutsuzluu kendinde tayor. Bilincimiz bir ufuk emberiyle sarlmtr, emberin d, ufkun tesi karanlktr ya da yoktur ya da bir masal dnyasdr. Ufkun dna masal dnyalar kurabilirim ben. Mitolojiler zellikle ufkun tesini ok gzel doldurdular. Ama oraya da biz insan varlmz yanstyoruz. Biz ufuk emberini krdmzda biraz daha geni bir ember oluur. Ama ufuk her zaman vardr. Ufuk tesi de dolaysyla her zaman olacaktr. Bata sylemeye altmz gibi Kant XVIII. yzyln sonlarnda bilinebilirle bilinemezin arasna almaz bir duvar koydu ve Bunlar asla bilemeyiz, bunlar dnrz ama bilemeyiz dedi. Bana yle geliyor ki bu sertlii yumuatmak gerekir. nk bilinemezlerin arasna Kant Tanry koymutu, nsan koymutu ve Evreni koymutu. Bilinemezlerin arasna insan koymak ne demekti? Ruhbilimin bir bilim olamayacana inanmak, insann bilimsel olarak ele geirilebileceine inanmamak demekti. Ama Kantdan biraz sonra XIX. yzyln nc eyreinde ruhbilim laboratuara girdi. Dolaysyla Kant gibi kesin konumamak, bunlar bilinebilir, bunlar

79

bilinemez demeden bilinebilirin snrlarn geniletmek gerekiyor. nk tarih gsteriyor ki insan bilinemezleri bilinir klarak ilerliyor. Mutlak bilgiye, onun salayaca mutlak erince ulaabilecek miyiz? Bunu bilmek ok zor, ama evrenin bykln ve insann ufackln dndmz zaman her eyi bilmenin olas olup olmayacan bilemiyoruz. nemli olan bir yolda olmaktr. Bilinemez gibi durann stne gitmektir. En azndan aresizlik duygusundan kurtulabilmek iin gereklidir bu. Yani Ben nasl olsa btn bunlar bilemem, onun iin bunlarla uramayalm diyemeyiz. nk insan ilerleyen bir varlktr, evrimlenen bir varlktr. Gerek evrim, artk bilincin evrimidir. Homo Sapiensden bu yana beden evrimi bitmitir. Artk on parmaklyz, iki kulaklyz ama srekli bir bilin evrimini gerekletiriyoruz. Bu erevede insan olmak yabancl gze alm olmaktr. Buna gre insan doalln aan bir varlktr, byle olmakla evrende bir kopma noktas, bir ayrlma noktas oluturur. nsandan baka hibir varlk eksiklik duygusu yaamaz. Bilinli bir varlk olmasaydk igdlerimiz bizi tpk eekler ve atlar gibi beslenmeyle ve remeyle snrlandracakt. nsan, eyann dna karak istemli bir varlk durumuna gelmitir. Buna gre eksiklik duygusunu bir yazg gibi yaamaktadr. Dolaysyla dural bir varln, herhangi bir nesnenin dinginliini onda bulmak zordur. Her istemli varlk doallndan uzaklam varlktr, zaten insandan baka da istemli varlk yoktur. stemlilik eksikliin bir sonucudur. Srekli olarak bir eyleri elde etmeye alrz. Hegel, bunu ada yaam koullarna gtrerek tanmlamt. Gereksinimlerimiz artyor, dolaysyla iblm artyor. blm arttka gereksinimlerimiz artyor, gereksinimlerimiz arttka iblm artyor. Yani da gibi byyen bir gereksinimler dnyas ve da gibi byyen bir gereksinimleri karlama dzenei oluuyor. Yani istemlilik eksikliin bir sonucudur. stiyorum, nk eksikliyim diyebiliriz. Eksikli olma bilinci, yabanclk duygusunun kkeninde yer alr. Tanr olsaydk yabanclk duymayacaktk. Eksikli varlk eksikliini gidermek, bunun iin bilmek ve bilerek elde etmek ister. Eksikliliin ilkel biiminde bilmeden elde etmek gibi bir eilim de vardr. Genelde insanlar bunu yayorlar. Avrupaya gidelim, mzeleri gezelim. Bo kafayla mzeleri gezsek ne olacak? Asl aba bilerek elde etme abasdr. Yetkin bilin iin dnyay dntrme istemi bir zorunluluktur. Sartre diyordu ki; nsan olduu ey deildir, olaca eydir. Olaca ey arzulad eydir. Henz olmad eydir.. Demek ki yetkin bilin deyimi belirli bir gelimilii duyurur ama mutlak yetkinlii duyurmaz. Hibirimiz mutlak yetkinlie ulaamayacaz. Hepimiz belli bir snrn iinde yayoruz. Dnyay dntrme istemi demek ki bir zorunluluktur ve biz bunu yetkin bilince ulaarak gerekletiririz. Ama yetkin bilin belli bir gelimilii duyurur, mutlak bir yetkinlii duyurmaz. Bilin tam yetkin olsayd yoksunluk ya da eksiklik duymayacakt. Arzulamayacakt ve yabanclk ekmeyecekti. Eya olmann ve Tanr olmann dnda dinginlik yoktur. Ya ben bu kalem gibi olacaktm ya da Tanr olacaktm, dingin olabilmek iin. Bunun dnda bana huzur yok diyebiliriz. O yzden pagan ahlaklar -yani Hristiyanlk ncesi ahlaklar- ahlakl olmakla Tanr olmaya almak arasnda bir koutluk grdler, zellikle Heraklese zenen yetkin insanlar olma bilincini gelitirdiler. Hristiyanlk geldi bu bilinci datt. Biz Tanr olamayz. Yerimiz hilikle Tanr arasnda bir orta yerdir diyerek insan aaya ekmeye alt. nsan Tanr olamayacan bilebilir ama ben Tanr olamayacam diye yaayan bir insandaki basitlii de unutmamak gerekir. Hristiyanlk insanlardan bu basitlii istiyordu; nk pagan ahlaklarnn yeniden yaama gemesinden korkuyordu; bu korkunun nedeni de Ortaa boyunca kitlelerin pagan ahlaklarn

80

greneklerinde srdryor olmasyd. Bilin ynelgen ya da atlgandr demitik. Atlgan bilin mutsuzluu pahasna ufuk emberini krmaya alr. O bu emberi Sisyphos gibi yeniden yeniden krar. Sisyphosu bilirsiniz, ta dan tepesine doru sryordu. Tam dorua geldii zaman elden karyordu, sonra gene aadan ta srmeye balyordu. nsan yaam bir yanyla bir dngdr. Ressamn yaamn dnelim. Tam yetkin bir resim yaptn dnecek ama ertesi gn bu duygudan kopacaktr. O yzden yeni bir resim yapma gerei duyacaktr. Yetkin insan Sisyphosdur. Yetkin insan hem de kendini insana adam olan Prometheusdur. Prometheusdur, tanrlar ona dmandr nk. nk o insan tanrlatrmay, o yzden tanrlardan atei alp insana armaan etmeyi gerekletirmitir. Bu aba iinde, deerli arkadalar, nasl mutlu olabiliriz diye bir soru sorarsak, mutluluun bir ama olmamas bu durumda gerekir. Mutluluk bekli de bir ama deil insani bir amaca giden yolda duyduumuz bir sevintir. Kitabmn ikinci blmn de yazdm oh ne gzel! gibi bir duygudur. Ama olarak mutluluk ya da amalanm bir mutluluk bilinli insan iin bir hayalettir. Demek ki insan mutlu olabilecek bir varlk deildir. nsan iin mutluluk karlksz bir dten baka bir ey deildir. Mutluluk insana adanmann zaman zaman duyulan heyecan olabilir ancak. imdi olumsuz yabancla doru bir gei yaparak konumamz bitirelim. Bizim iin kt olan, bilincin gelime srelerinde yabanclk duymas deil gerek anlamda yabanclam olmasdr, dnyaya ve kendine ya da daha dorusu btn bir gereklie yabanclam olmasdr. Yabanclam bilin korkun ve tehlikelidir. O yzden yabanclam bilin ya da bir baka deyile yanl bilin kt eitimin sonucunda ortaya kar. lkemizdeki en byk sanclardan biri yabanclam bilin sancsdr. Kt eitim bilinci tm gereklie yabanclatrrken kendine de yabanclatrr. Yanl oluturulmu bilin acl bilintir, bunalml bilintir. Gereklikle uyumaz ama gereklii koullamaya alr. Gerekliin belirleyiciliinde gelimeye deil, tam tersine kendi yanllarna, kendi sakatlklarna gre gereklii dzenlemeye alr. Toplumu bir rpda dzelteceini sanan insanlar vardr, bunlar topluma etkin bir biimde yneldikleri zaman d krklna urarlar. nemli olan, deerli arkadalar, ok bilmek deil, bildiini doru bilmektir. Rnesansda byk bir bilgi al vard. rnein Rabelais her eyi bilelim, renelim al iindeydi. Bir yzyl kadar sonra, bir yzyldan da ksa bir sre sonra Montaigne geldi, her eyi kafaya doldurursak olmaz dedi. Bilincimizi son derece daha dorusu bilincimizin temelini oluturan belleimizi temiz tutmamz gerekir. Bu nasl olacaktr? Gerekli olan almakla ve gereksiz olan dlamakla gerekleecektir. O yzden Montaigneden bu yana bir yzyl sonra da Jean Jacques Rousseaudan bu yana gerek anlamda eitimin temel sorunu bilin eitimi, daha dorusu bellek eitimi sorunudur. Yanl kurulmu bilin salksz bilintir. Salksz dnce doal olarak salksz eylemler retecektir. Lin giriimlerini dnelim. Verin bize, biz cezasn verelim diyorlar. Oradaki yzlerce insan ahlakl m? Demek ki yanl kurulmu bilin salkszdr. Salksz dnce doal olarak salksz eylemler retir. Dnyaya uyarlanamam byle bir bilin kendini kendi yalanlaryla srdrecektir. O yzden de bizim Trkiyemizde kendini iyi yetitirmek isteyen kii okul eitiminin dna kp akln bana toplayacaktr. Bu eitim dzenekleri iinde ald bilgiyle kendini yetitirdiini sananlara glmek gerekir. Kald ki bu btn dnyada da azok byledir. Yani yanl kurulmu bilin, yabanclam bilin, kendini kandrmaya eilimlidir. Buna kendinin tutsa olan bilin de diyebiliriz. Byle bir bilin dnyay kolayca

81

deitirebileceini sanr demin de sylediimiz gibi. Darbeler yapmaya eilimli bilintir bu. Fakat yaptktan sonra grr ki gene hibir ey deimemi. nk dnm bilinlerde gereklemedike yaamda gereklemez. Bilinliliin temelinde salkl eitimle salanan salkl bellek olmaldr. Bellek eitimi demin sylemeye altm gibi ok nemlidir. Bizim eitim dizgemizde ok nemli gibi grnmez elbette. Biz de doldurmak ok nemlidir. Yani mide fesad gibi beyin fesadna uruyor insanlar ve beyin fesadna uradklar iin de -ok affedersiniz- beyin ishali olmu gibi srekli konuuyorlar. Demek ki bilinliliin temelinde salkl eitimle salanan salkl bellek vardr. Bellek eitimi eitimbilimin temel sorunlarndandr. Salkl bilin Bacondan ve Descartes tan yani XVII.yzyldan beri kukucu bilintir.. Ama yabanclam bilin kendine sonuna kadar gvenen bilintir. nemli olan yabanclklara de de ve yabanclklar aa aa bilincimizi gelitirmektir. Bu bir zeka sorunu gibi grnr. Ben zekiyim diyen insanlara rastlarsnz. rnein, geenlerde Boazda yrye kmtm, yryten dnerken minibste adamn biri anlatyordu. Doktora gitmi. Benim ok yksek zekam varm ama kafam o yzden harap etmiim diyor. Zeka dediiniz bir olanaklar btndr. leri zeka koca bir tenceredir. inde biraz helva kavuracaksanz o tencereye hi gerek yoktur. Oysa Buffon dehann sonsuz bir sabr olduunu sylyor. Dehann sonsuz bir sabr olmas ok nemlidir. Gecesini gndzne katandr deha. Bu erevede demin sylediimiz gibi kendini gelitirmeye ynelen insanda Prometheusla Sisyphos btnleir. Gerek insan olmak ar bir ykmll yerine getirmektir. Demek ki insan olmak glkleri yenmeyi bilmektir, yabanclklardan korkmadan. Stoann iki byk filozofundan biri olan Roma imparatoru Marcus Aurelius der ki: Bir ey sana zor geliyorsa bu eyin insan iin olanaksz olduunu dnme. Bir ey insan iin olas ve doalsa onun senin elinin altnda olduunu dn. Demek ki deerli arkadalar dnyaya ve kendimize alabildiine yabanclamamak iin bilincimizi yabanclklardan geire geire geliimin koullarn yaratmalyz. Beni sabrla dinlediniz teekkr ederim.

82

NSANDA TEMEL NAAT BOZUKLUKLARI ve HAYAT DEPREMLER Do. Dr. Nusret KAYA Merhaba. Ben, hasta kavram kullanmayan (nk psikiyatride hasta kavramn sevimli bulmam, bir dhiliyeci olsaydm hasta derdim), gelenlere hasta yerine danan diyen; hayat hikyelerine merakl olmayan, bunlar yerine dananlarna rya analizi yapan; hatrlanmayanlarn rya dilinde anlatlabildiini bilen (nk son 25 yldr bu ii yaptm iin elimde 20.000den fazla yazl rya var) bir hekimim. Onun iin imdi sizlere de daha ok kitaplarda okuduklarnz, korteks (st beyin) konumalaryla rendiklerinizi deil, rya diliyle gelen materyallerin zetini yapacam. Dolaysyla da konumuz insandaki temel inaat bozukluklar ve bunlarn sebep olduu yaam depremleri olacak. Soldaki nc ekle baknz. Bu btn dnyann bilim adamlar tarafndan kabul edilen, zerinde tartlmayan net bir bilgidir: nce Nral Tp oluur (birinci ekil), sonra da bu sistem oluur. Bu sisteme klasik terminolojide cenin denir. Gryorsunuz, bir ba vardr bir de kuyruu Hakiki canl budur; ama bilahare kollar, bacaklar, katmanlar gelitikten sonra bebek dnyaya geldii iin, bu hakiki canl iimizde sakl kalr ve annemizin rahminden itibaren de kayt alr. Hemen global bilgiyi renmeye balayabiliriz. Eer bir toplum kadnlara iek gibi davranmay, hamileyken de orkide gibi davranmay renmediyse barbar kalr. Sebep: annemizin rahmindeyken maruz kaldmz psikolojik virsler son derece sert olur (Ezilen, dayak yiyen anne sendromu Ya da kaynvalidesiyle sorunlar yaayan anne, cahil anne). Cenin 9 ay 15 gn annenin kan dolamyla beslenmek zorunda m hepinizin bildii gibi? Evet, nk baka bir besin kayna yok. O zaman annenin ektii btn sknt, huzursuzluk ve bunalmlar temel inaat bozukluu olarak kaydeder. Aslnda ok kark deil; ama dikkat ediyor musunuz toplumumuzda bu bilgiyi hemen hi kimse bilmiyor. Doarsa Allah bakar zihniyetiyle douruyorlar. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 Birer sene aralklarla Annenin rahmi hazr m kimsenin umurunda deil. Bir buday baann daha salkl olmas iin milyon dolarlk projelere imza atlyor, insan denilen canlnn doumu tesadflere braklyor! Buradan balyor ite. Temel inaat bozukluklarnn birinci nedeni insann ceninken kollanmasnn metotlarnn topluma iletilmemi olmas. Bir kadn yedi kez

83

dourduu zaman bu ceninlerden hangisine rahminde iyi davranabilecek? Hadi diyelim evresel artlar elverdi, iyi davrand; bu sefer de annenin rahmi hazr deildir 3 yldan nce. Kadnn vcudu bu konuda kendi olanaklarn kullanmaya alr. rnein st veren anne %99,1 orannda hamile kalmaz. Sebep: prolaktin denen bir hormon ykselir, st verirken bu hormon hamile kalmay bir doal bir kontraseptif olarak engeller. Ama tabi imdi de biberonlar, emzikler, mamalar kt. Artk anneler en fazla 6 ay emzirebiliyor, sonra yine gebe kalyorlar. Son zamanlarda revata olduu gibi anne 1 yldan veya 1.5 yldan 2 yla kadar st verebilse zaten bizim istediimiz 3 yl ara kacak. Dolaysyla temel inaat bozukluklarnn ilkinin ierisine sk doumlar da koyun, en azndan bakalarna anlatrken. Birileri sorduu zaman hi olmazsa 3 yl ara ver ki rahmin hazr olsun diyin. Annenin sigara imemesi, aspirin kullanmamas, ila kullanmamas gibi bilgiler biraz olsun yerleti. Ama annenin ezilmemesi gerektii bilgileri henz yerlemedi. Ezik kadn sendromu bu toplumda tahmin ettiinizden ok yksektir. Kendi dar evrenize bakmayn, Anadoluya doru gidin. Hatta hatta bir takm politikaclar byk Trkiye, oalan Trkiye diye bunu krklyordur. oaln, saylarnz kabarsn, saylarnz kabarnca da byyn glenin! Hlbuki buradaki g sayyla mmkn deildir. Ceninken alacanz negatif kaytlar minimuma indirmekle mmkndr. imdi ikince resme (aada) dieriyle beraber gz atalm. Ne kadar benzeyecek bakalm. inizdeki evrensel canlnn resmi Biraz irkin aslnda Beyin ve kuyruu Hakiki canl Bakn yukardaki o soldan nc resimle bu resim ne kadar benzedi birbirine. Bunlar anatomi kitaplarndan alndlar. Kurbaa larvas gibi canlnn ba beyin oldu, kuyruu da omurga oldu. Omurilik Biz tpta medulla spinalis diyoruz (Anlalmas zor kavramlar kullandmz zaman daha kibirli oluruz ya; bizi kimse anlamasn, biz de ok bilgili gzkelim diye. Hlbuki bildiimiz omurilik ite). Bu beyin ve kuyruu iimizdeki evrensel eik canldr. Hepinizde ayndr; kadn erkek fark bile yok. Geriye kalan her ey katmanlardr. Din, dil, rk vb Bu evrensel canly hissetmeyen herkes kavgacdr, savadr. nk farkllamalarn tuzana der. Sen benden farklsn, ben senden stnm diye rnein ben korteksle doktor olmuum ya, br de cahil bir kapc... Sen cahilsin, ben tahsilliyim: ben stnm. Benim ok param var sen fakirsin: ben stnm. Benim rengim beyaz seninki siyah: ben stnm. Bu stnlk kavgalarnn sebebi yukardaki canly hissetmemektir.

84

Vurguluyorum, hibirimizin doacamz anneyi seme ans yok. Yani ben Anadolunun cra bir kesinde maara gibi bir yerde yaayan bir kadnn 11. ocuu olarak da onun rahmine dm olabilirdim. Kavgalar bitirmek iin bu iinizdeki canly kefetmeniz ok nemli. kisi arasndaki benzerlii kurmanz ok nemli. Nasl anlayacaz? En azndan unu dneceiz, organizmadaki en kaln kemiklerle kollanm. Kaln kafatas, kaln omurga Sistem yara kabul etmiyor. Kafanz arptnz, 100 milyon beyin hcresi pe gitti. Asla yenileyemiyor. Veya uyuturucu etki yapan herhangi bir kuru veya ya madde kullandnz, yine 100 milyon beyin hcresi pe gitti. Kendisini asla yenileyemiyor. Kuyruk kafa ksmnn altndan koptu, lm kesindir, kimse dzeltemez. Kuyruk alt utan koptu fel kesindir, kimse tedavi edemez. Fakat gvdenizde kocaman bir yara ksn, sistem emir verir kendini dzeltir. imdi bu ikisini yan yana getirdikten sonra ikinci temel inaat bozukluuna geelim. nsanda ikinci temel inaat bozukluu kuyruunun alt ucunu kollayamad 0-2 ya tuvalet terbiyesi dnemidir. nk bu konuda benim dmda ok az kii konuuyor. Dolaysyla burada duyduunuz bilgiler de ounuz iin ilk olacak. Kuyruun alt ucunu kollayamamak ne demek? nsann bu sisteminin zerinde ince bir zar gibi olan ve korteks denilen (benim kitaplarmda st beyin dediim) sistemi sonradan geliiyor. Korteksi de yle anlataym: Bir taze cevizin ac diye soymaya altnz zar kadardr. nsan beyninin korteksi 1 mm. kalnlnda bir kabuktur. Hcrelerinin rengi bile farkldr. Gri hcreler Hani u Agatha Christinein cinayetleri zen gri hcreleri. Eitim gren hcreler, para kazanan i yapan, bizi profesr hrslarna gtren, koltuklara yaptran. Tabi ki nemli, ama u sistemde kaplad yer? 1 mm. kalnlnda bir kabuk. Onu ok nemsediiniz zaman iinizdeki canly fark edemez hale gelirsiniz. Yaasn korteks, yaasn st beyin, yaasn plan, yaasn proje! te bu canlnn, bu evrensel kuyruklu ve eik canlnn, henz korteksi de gelimedii iin, tuvalete gitmekten aciz bir varlk olduu iin, 0-2 ya tuvalet terbiyesi dneminde tuvalet sonrasnda yaplan temizlik sebebiyle kuyruu bozulmaya balar. Bu konularda, gelimi lkelerde alan kadnlara doum izninin 2 yl verilmesi sebebidir bu anlattklarm. nk yaplan aratrmalar gstermi ki, kuyruumuzun alt ucuna deen anne eli dndaki her el taknt yapyor. Annenin rahminden kyoruz ya, taknt yok, o yaparken reaksiyon gstermiyoruz, rahimde zaten beraberiz. Hele hele titiz bir anneyse, gnde 8-10 kere temizlik yapyorsa kuyruunuz bozuldu! Bir de cahil ocuk doktorlar ate drc fitil kullandrttysa, kuyruunuz iyice bozuldu. Niye? Anal enerji Bir de slamn snnet adetleriyle, yars gitti hepsi gitti diye dn dernek penise darbe vurulursa, kuyruunuz bir kat daha bozuldu! Giderek temel inaat bozukluklarnda kuyruk enerjisi bozukluklarnn ne kadar nemli olduunu anlamaya balyoruz. Bu bozukluklar biraz olsun bertaraf edebilmek iin unlara dikkat edebiliriz: 1. Eer anne alyorsa (lkemizde henz Avrupa Birlii lkelerindeki gibi alan annelere iki yl izin verilmedii iin) bakc veya bakc anne, her kim bakacaksa eldiven giymeli. 2. ocuk, doktorlarn verdii ate drc fitillerden uzak tutulmal. 3. ocuk bebek yiyici yamyamlardan uzak tutulmal. Ben seni yerim diye sevenler (glmeler)

85

Bunlar olmazsa ne olur, kuyruk enerjimiz bozulur. Kuyruk enerjisi bozularak byyen kz bebek iin, rnein kuyrukta iki bozukluk kar kabaca. Tuvalet terbiyesi dneminde nde klitoris arkada ans Bu iki sinir yukar doru kar. Muhteem nevrotik krizlerle kar aslnda Ve sonra ne balar, rtn kzm, ayp kzm, bacak bacak stne atma kzm Kzn kapatlmas Sonra ne balar? Aklmz sra seks yapma zaman geldii gnler Burada kimseyi sulamyorum. Ayn enerjiler tekrar devreye girer. Bebeklikte aldmz enerjiler Bir bakarsnz ki kz ocuklar geliyor, ilk seksel tecrbelerinden sonra bebekler gibi alyorlar. Learning teorisi lk nce bunlarla uyarld ya temel inaat anlamnda sistem, kuyruk enerjisi anlamnda oralara geri gider. Erkek ocukta ne olur? Diyelim ki btn bu enerjiler anal enerjiyi devreye koydu. Bir de snnet adeti yznden yara ald. Ans ve penis Birbiriyle kavga eden iki enerji Bu enerji bir adam binde bir ihtimalle gay yapabilir; ama binde 999 ihtimalle problemli yapar; sklkla da mao yapar. Ben kuyruumdan gelen anal enerjiyi ntralize edebilmek iin horoz erkek olmak zorundaym. Vurduu zaman deviren Ben erkeim diye kabaran, ikide bir kavga eden, tartan, sava erkek Esasnda bu enerji o kadar yaygn ki, sadece toplumumuzdan bahsedersek hakszlk etmi oluruz. rnein Bushun kovboy gibi dolamasndaki enerjileri sizin grnze brakyorum. Ya da Saddamn elinde koca tfeklerle heykellerini diktirmesi Aklma gelen rnekler bunlar. Hatta felsefi balamda savan sebebi anal enerjidir diyebilirsiniz. Niin? Aadan enerji doru gelmiyor ki iindeki benle bark kalsn. Yunus Emre gibi dnn, bir ben vardr bende benden ieri demi ya, iteki benle kavgann bir numaral nedeni kuyruk enerjisi bozukluudur. Elimde 300.000e yakn vaka var. Rya diliyle alyorum ya ben. Hep bunu anlatyor rya dili. lgintir Anadoluda bunlar biliyorlarm vaktiyle eskiler. Eskiden gelme bir deyim, insanlar birbirine iyi bir ey sylerken kuyruunu dik tut derler. Kardeim insann grnrde bir kuyruu yok ki! Demek ki kastettikleri bu. lmek zere bir vatanda iin de duymusunuzdur kuyruunu titretti diyorlar. Yine kastedilen o kuyruk. Neden kuyruk nemli? nk yaam enerjimiz kuyruktadr. Biz psikiyatristler ona libido deriz, Tao da yaam enerjisi der ak ak. Aslnda libido ve yaam enerjisi ayndr. te ispat: bir vatanda gelir, depresyondadr. Doktor bey canm seks istemiyor der ilk ikayetinde. Libido bitmi. Ayn vatanda brakn kendi haline, 3 ay sonra gelir. Doktor bey canm yaamak istemiyor der. Yani bu pil yaam pili ayn zamanda, libidinal bir pil Cinsel enerji pili E, o zaman ne kyor karmza? Anne rahmindeyken maruz kaldmz psikolojik virslerin yannda 0-2 ya tuvalet dneminde de ok fazla virse maruz kaldmzdan iimizdeki ben virsl! Virsleri nasl temizleriz? Dz konumalarla hayr. Dz konuma kortekstir. Savunmalar anlatr. Virsleri anlatamaz. Farknda deil ki anlatsn. Bir tek silah var elimizde dream analyses balnda kullanlan bizde pek bilinmeyen, Bat tbbnda ok yaygn kullanlan rya analizidir. Ryalar sembolik olarak anamzn rahmindeyken maruz kaldmz virsleri bile anlatabilir. Ama sembol dili bilmek art Yorum tabir ve tefsirle uzak yakn hibir ilgisi yok. Jungun dedii gibi kitaplarnda eer benim bir meslektam rya analiziyle hasta tedavi etmeye soyunacaksa ii gc brakp tarihi, arkeolojiyi, mitoslar, arketipleri bilmek zorundadr. Ve ben bunlar bilirim. Hayatmn ok nemli yllar bunlar renmekle

86

geti. Global olarak bildiklerimin zetini size aktaryorum. nk rya analiziyle gelen materyaller son derece sakl bir bilgi verir. rnein kuyruk bilimini verir. Gelecein bilimi kuyruk bilimidir. lgintir 6000 yl nce Smer ivi tabletleri bunu yakalam. Bilgi aacnn bilgisini insanoluna verdik, yaam aacnn bilgisini vermedik. Bilgi aac beyin, yaam aac omurilik Bu aa tm organlara dal verir. Aadan da cauda equina denilen 5 tane dal verir. Dolaysyla virslerden temizlenmek iin ikinci nemli yol kuyruk enerjinizi dzgn hale getirmektir. Nasl? Hi bir ey yapamazsanz gnde 1 saat terletici spor yapn. nk kuyruk enerjisi nereden gelirse gelsin ntralize olur. kincisi kutsal kaseyle biten seks. kincisi biraz daha zor, zellikle bizim toplumumuzda, nk bizim toplumumuz rahim toplumudur, rahim toplumlarnda da genel bilgi udur: erefli rahim, fahie vajina E imdi hem bu bilgiyi alacaksn senelerdir, hem de bunun yerine devrim yaratacak bir bilgi koyacaksn, kolay deil. Yani unu demek istiyorum, tam anatomik konuuyorum (ruh hekimi gibi deil); kadn kuyrukta erkekten biraz daha gldr nk 5 tane organdan dal alr. Biofeedback Alr ve verir. Beyniyle iletiim kurar, tekrar emir gnderir, tekrar kurar. i daha zor nk aa gibi 5 tane su kaynann 4 kirli su, 1i temiz su. Elimizdeki 300.000den fazla vaka saysnn zetini veriyorum. Kirli su nedir? 1) Klitoris, ans, mesane Niye? Bebeklikte aldmz virsler, altmz deiirken 2) Rahim. Niye? Rahim dourganla mahkum eder kendisini. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 Bir tek kutsal kase Eski mitoslardaki ismi kutsal kase, asl vajina. Kuyruunun alt ucunda vajinal orgazm renen bir kadn medulla spinalisindeki vajinal siniri altrmay renir; onu altrmay rendii iin de beyniyle vajina arasnda iletiim balar. Diileir. Diileemedi inat etti (diyor ki bana ne, bu doktor benim klitorisime neden karyor); tamam seim hakk onun. Ama bir anatomi kitabn an, klitoris iin aynen yle yazar: erkek penisinin ufaltlm bir modelidir. Dolaysyla dnz cinsiltif, iiniz olan ocuu kalr. Benden sylemesi. Bunlar da hi nemli deil, seks de neymi dediniz. Rahim olursunuz. Kuyruunuzda aseksel alan tek g rahimdir. Muhteem bir yryen rahim Dourduklarnzn tanras Dourduklarnzn canna okuyan, onlar bytmeyen Ben acemi zamanlarmda st beyin almalar da yapardm. ocuu alm getirmi st beyin ya 15, alt beyin ya Erkek ocuu Tedavi edin ne olur doktor bey! Ben de basit bir neri veriyordum. Git ocuuna her karmanda bir arp koy. Yemeini yedin mi, diini fraladn m, dersini altn m, ayakkabn giydin mi, atletini giydin mi? rsn! Ortalama 150 arp. imdi git ite bunu azalt, baksana adam bymyor. nk bebek kaldn o da kabul ediyor, zaten ondan bana getirmi. arp says 145 yine. Doktor bey iimden geliyor yapamyorum ki! lla karacak. Karc Rahimi turning pointe getiren bir tek olay vardr, kutsal kaseyi kefetmesi. ok done var elimde onun iin net konuuyorum. Yani libido olmas gereken yerde olacak. Vajinada Eer libido vajinada deilse rahime geer. Rahim libidosu Anadoluda da, bykehir hayatnda da ok tehlikelidir. nk ocuk alt beyinli adamlar topluluuna sebep olur. ocuk alt beyinli adamlar topluluu da savalar haline gelirler. Dan Brownun Da Vincinin ifresi adl kitabndan bir paragraf Belki dikkatinizi ekmitir. Katolik kilisesi kutsal diiden korktu (Benim ok sevdiim ismini de koymu kutsal diinin. Ben de

87

kullanrm, eski Msrdaki Isis). Anlamayanlar iin bir paragraf daha ayor ilerde. Seksi ayp ve gnah gibi kavramlarn altna sokarak Burada anlatlan ne? Vajina Rahim olsayd son paragrafa gerek kalmazd ki. nsanln hibir tarihinde rahim ayp deildir. O zaman kutsal kaseyle anlatlan vajinadr. Ben bunu yle zetlerim, kutsal kase yoksa kutsal dii yoktur. nk omurilikteki vajinal sinir almyor, beyniniz diileemiyor, kutsal dii yoksa erkek de yok. ocuk alt beyinli adamlar topluluu Ne oldu, kuyruk bilimi giderek anlalr hale geldi. Yaam aacnn bilgisi nk lla bir yer kullanacak. 8 tane ocuu dourduktan sonra namusuyla (!) aseksel olarak yaayan yryen rahimler Bir sre sonra sadece dourduklarnn deil, etrafndakilerin de canna okumaya balarlar. nk rahim byl dnce meraklsdr. Mutlaka kendisinde bir yetenek arar iindeki kompleksi dzeltmek iin. En azndan benim ryalarm kar doktor bey diye gelir karma. Ben iyi by yaparm, ok iyi fal bakarm, biyoenerjistim, reikiciyim. Farknda msnz toplumda ne kadar ok byl enerji var? Benim ke banda dkkan am: fal bilim merkezi (glmeler). Evet Niye? Rahim insanlar mantksz yapar. Komplo teorisi kurabilirsiniz, var ya imdi moda herkes kuruyor, biz de kuralm. Kutsal kasenin nemini bir toplumdan aln, o toplum mantkszlar. Niye? Temel inaat bozukluklar anlamnda hi eziyet ekmeseniz, koca daya yemeseniz, kendinize iek gibi davranmasn renseniz bile, hamile kalmadan nce kutsal kasenizi renmediniz ya, libidonun gelmesi gereken yere gelmedi ya, rahim libidosu yznden karartr yine yle dourursunuz. nk libido karna deni illa penisli ister. Kocam istedi Yalan, kendisi ister. Penisli dmeyince ksr dng balar. Diyelim bir tane erkek dourdu, penisli oh ne iyi. kinciye kz dourdu. Rahimsel libidinal enerjiler erkek ocua % 99 akarken kz ocua % 1 akar. Kz keke benim de penisim olsa demeye balar. Bu da biraz Freudyen. Niye nk annesinden akan enerjiler ok salksz. Yemein ou ona, orbann ou ona. Kz ocuuna aktrmadan. E ne yapacak? Baka bir besleyici kayna yok ki Annesinin rahim enerjilerini koymak iin keke benim de penisim olsann alm klitoristen vazgeemeyen kz ocuklardr. Benim yileme Kitabmda ak ak yazyor. Baz kz ocuklarnn klitoristen vazgemesi o kadar zor ki, vibratr vermek zorunda kalyoruz. Evliyse bile. Niye, vibrasyon yapyor. Bir nevi fizik tedavi gibi vajinadaki pili devreye sokuyor. nk erefli rahim, fahie vajina Art bu sylediim nedenlerle kuyruk enerjisi klitorise mahkum edilmi. Kolay m o enerjiyi vajinaya tamak? Temel inaat bozukluklar global anlamda bunlar. unlar da ekleyeyim. Eer kiinin annesi sasa git annenle konu bakalm, sana hamileyken neler yaam? diye sorarm. Hatrlayan beyin blm kurulmad ya, korteks yok ya, mecburen anneden alnacak. Hayret edersiniz %99.9u negatif. zlm sklm, erken dourmu, kaynvalidesiyle atm, ekonomik sknt ekmi vs 0-2 ya tuvalet terbiyesi dneminde sana kimler nasl bakt? ocuk doktorlar ate drc fitil verdi mi? diye sorarm. Yine hatrlamad dnem, kendisi anlatamayacak ki! Erkekse snnet nasl oldu, ka yanda oldu, narkoz mu? Vb Kadnsa ilk regl dnemi neler hissetti? Btn bunlar kuyruk virslerini aratrmak iin Ve yine %99.9 kuyruklarmz virsl. Bir tek kabahatli var, biz bilim adamlar. Anlatmamz, hep beyini anlatmz. oumuz, kuyruumuz yokmu gibi dnyoruz (Tabi bu konularda biraz daha ayrntl bilgi almak istiyorsanz, bir sitemiz var onu yazalm: www.psikoestetik.com).

88

Yaam depremleri ksmna geerken biraz daha felsefi olmak zorundayz. nk sperm ve yumurtann dllenme sonunun temel inaat bozukluklarn kabaca anlattm. lave edeceim eyler unlardr: bu sistem yukardaki kabuun, korteksin, nam dier stbeynin olumad, yani anne rahmindeki 9 ay 15 gn ve 0-2 ya bebeklik dneminde (korteksin devre d kald uyku ve narkoz dnemleri ve sislendii her zaman buna dahildir) psikolojik virslere maruz kalr. Sislenme zamanlar da ar sarholuklar, duygusal oklar, matem reaksiyonlar vb.dir. Yani bu korteksin bir fonksiyonu daha vardr. Devrede olduu zaman alttaki sistemin virse maruz kalmasn engeller. Mesela imdi virse maruz kalmayz. Ama iinizden birisi uyursa o kalabilir. Uyuyan var m (glmeler) ? Niye? Korteks devre d, sistem kollayamyor. rnein bebekler biraz byd, televizyon karsnda uyuyor. Anne baba derki uyuyor ite, u vahet filmini seyredelim. Vahet filmindeki lklar kaydeder. Dolaysyla bu bilgiye bu adan baktnzda psikiyatrinin temelini renmeye balarsnz. Ama hangi psikiyatrinin? Analitik psikiyatrinin Zor olann nat psikiyatri deil. Analitik psikiyatri nat psikiyatriden ok daha zordur. Onun iin zaten biz dananlarmza ryalarnz hatrlyorsanz mutlaka ryalarnz yazn; drt veya be rya biriktirince arayn deriz. Dz konumalar dinlemeyiz. Eski hikayelerin konuulmas iyiletirici deildir. Bazen de fenalatrcdr. Grm olduun anlar tekrar canlandrrsn, anlatrsn anlatrsn, bir bakarsn evde balamsn kendini kt hissetmeye. Onun iin biz ne yapyoruz, rya analizi yapyoruz. Bu tabir ve tefsirden ok farkldr. Belli bal arketipler de bizi sperm ve yumurtann dllenme nndeki dualizme gtryor. Oradaki kavramlar da global anlamda amamz lazm. nk sperm ve yumurtann dllenme nnde atalarmzdan RNA moleklleri yoluyla genetik kaytlar alyoruz. rnein Trklerle Ermenilerin meselelerinin bir trl bitmemesi Yahudilerle Almanlarn meselelerinin bitmemesi Aslnda bir nevi gene ekimdir. Sperm ve yumurtann dllenme nndedir. Niye? Bugnk hayatta byle bir ey yok ki! Tarihte var. Bunu 1989 ylnda ispatlayan aratrmaclar, Ribonkleikasit moleklnn yirmi milyona yakn bilgi tadn anlatt. Tabi bu bilgilerin bir ksm da atalarmzn korteks yaantlarna aittir. Savalar, yangnlar, vahetler Biz bu kadar ayrntya giremeyiz. Ama size verdiim Sezilerimiz ve Takntlarmz kitabnn alt bal psikotarihtir. O kitapta ok ayrntl bilgi bulacaksnz dllenme n konusunda. yileme Kitabnda da dllenme sonundaki virslerin ayrntlarn bulacaksnz. Sperm ve yumurtann dllenme nndeki bir takm kavramlar aklnzda tutmakta fayda var. Bunlar dualistik kavramlar. Yani global anlamda negatif geiler, global anlamda pozitif geiler. Bunlarn her bir medeniyette isimleri var. Mesela pozitifleri aklmza geldii ekilde yazalm:
slam amanizm Zerdt in Smer Msr RAHMAN GKTENGR BEYAZ YANG MARDUK (erkek) NBUR (dii) OSRS (erkek) SS (dii)

89

Bunlar da aklma ilk gelen genetik geili pozitif kavramlar. Negatiflerle birlikte imdi tmne bakalm:
Negatif slam amanizm Zerdt in Smer Msr RAHMAN GKTENGR BEYAZ YANG MARDUK (erkek) NBUR (dii) OSRS (erkek) SS (dii) Pozitif RAHM YER TENGR SYAH YNG TAMAD ANUBS

Yani btn tarih ve mitolojiyi bu anlamda incelediinizde iyi ve kt hep vardr. Art ve eksi hep vardr. Bunlar tabi ki genetik geili olarak sperm ve yumurtann nnde negatif kaytlar ve pozitif kaytlarn toplam olarak geiyor. Sperm ve yumurtann dllenme sonundaki canllmzda, virs temizleme programlarnda ilerlemi hissediyoruz kendimizi (en azndan ben). Birok sayda pozitif netice aldm vakalar var. Ama bu genetik kaytlardaki iyiletirme konusunda daha zamana ihtiya var. Tm bunlar daha ok kiiliimizin virsleri. Dolaysyla bunlar da temel inaat bozukluu anlamnda ele almak, zerinde almalar yapmak, dualistik felsefenin iyi ve ktlerinin baka medeniyetlerdeki karlklarn bulmak, olduka nem kazanyor. Belki bu kavramlar ilersek negatifleri biraz daha yumuatp, pozitifleri biraz daha ste karmak mmkn olacaktr zamanla. Temel inaat bozukluklar, yaam depremlerine aslnda bu felsefi balamda sebep olur. imdi diyelim ki kuyruk enerjimiz bozuk, oumuzun bozuk olduunu biliyoruz (glmeler), komutanmz yer tanrlar olur. Rahim bizi ele geirmitir. Sklkla rahmin bizi ele geirmediinin entelektel olmayan dzeydeki balam annecilliktir. Primer enerjide Anne sevgisi deil Annecillik Mesela niversitede profesr talebelerine ders anlatyordur. Annesinin evden telefonu gelir (bam aryor kzm diye), dersi yarda brakp eve koar. Annecillik Bir bakarsn annesini hastane hastane gezdirmeye balam, ba aryor diye. Rntgenler, filmler, elektrolar vb. Mercimek kadar bir ey kt zaman byk panikler balar. Annecillik Bunun sekonder entelektel anlam da yer tanrlarn emirlerinde kul olmaktr. Otoritelerin karsnda boyun emektir. Sr i gdsnn sebebi. Fert olmak yerine sr yapar rahim nk. Politikaclarn vatandalarm, milletim nutuklarnn sebebidir. Primer enerjide rahim, sekonder enerjide yer tanrlara tapnmaya sebep olur. Tabi bu yer tanr tapnmalar da pek ok kiinin yer tanr olma amal almalarna sebep olur. rnein asistanken doktor, doktorken doent, doentken profesr Profesrsen ordinariyus profesr olacaksn bir de. Ho bu tuzaklara vaktiyle ben de dmtm. Hepimiz deriz yani. Dolaysyla biz neden tuzaa dtk diye de zlmeyin. Olay bilgi meselesi Veyahut politikaclkta adamn ast astk kestii kestik liderlere tapnmas Mesela birileri emir veriyor, 82 yandaki bir adam bir yerlere bir ey yazd diye mahkemelere dyor. Veya karikatr krizleri Tanrlar ya

90

Yer tanrnn iki tane duygusu vardr. Anlamakta glk ektiiniz iki duygudan bahsedeceim, rahmin tuzaklar anlamnda. Dier kt duygular, depresyon, panik, anksiyete, vs. hepiniz anlarsnz. Ama u iki duygu zerinde mutlaka dnn. Kibir ve merhamet Anadoludan bir deyi: merhametten maraz gelir. Alpachinonun eytann Avukat filminin sonundan bir deyi: benim en sevdiim gnahm kibirdir. Niye? Eitlii muhteem bozucu iki duygudur. Bir sr insann aznda, zavall adamcaz, zavall ocukcaz. armsal, yerlemi! te, ocukcaz ateli hastalk oldu, Adamcaz lm Baka birisine acmak onu aalamaktr. Acmak kibir kkenlidir. Anadoluda bir zamanlar varm bu bilgiler, sonradan unutulmu. Ne gzel kullanm, merhametten maraz gelir. Tabi burada bizim yaam depremlerimizin en temel nedeni rahimde ve 0-2 yata maruz kaldmz psikolojik virsler Bu virsleri temizlemenin yntemi de klasik ila tedavileriyle mmkn olmad iin yer tanrlara tapnr hale getirilmemizdir. Yer tanrlara tapnr hale gelirsek bana inann alt beyinimiz birey olamaz. En iyi ihtimalle kadnlar iin ya klitorisin olan ocuu, ya da rahmin muhteem anac Erkekler iin de sklkla ocuk alt beyinli adam taat eden, ba stne diyen Ar -m eklerine merakl adam Vatandalarm, bebeim, ocuum, karm, sevgilim. Niye? nk -m eki gbek bann ifadelerinden bir tanesidir. Ama yine de felsefi balamda konuuyorum. Alt beyin dnyasnda hibir canl hibir canlya m diyemez. Ar -m derse bir eyler olur. Tamam ite eitlik bozuldu (glyor). Eer bana gelmeden iyilemek istiyorsanz, ite size kuyruunuzu dik tutmann iki yolu (nceden de belirttiim bu iki yolu tekrar ediyorum): Ya gnde 1 saat terletici spor ya da kutsal kaseyle biten seks nc bir yol yok. Hatrladka ryalarnz yazn. Kimseye sylemeyin. nk sorduunuz zaman size byl dnceye merakl bir rahim toslayacaktr (glmeler). Kabak grrse ur, rmcek grrse uursuzluk demeye balayacaktr. Yine Anadolumuzun insanlarndan bir deyi: Ryalarn suya oku. Ben de yalnz unu ekliyorum, nce yazn sonra okuyun. nk yazmak korteksin kollateralleriyle altbeynin kaytlar arasnda balant kurar. Bana gelmeniz art deil. Tahmin ettiinizden ok gzel ilerlemeler yakalayabilirsiniz. Zaten o kitabn ad o yzden yileme Kitab. Beni dinlediiniz iin ok teekkrler.

91

BLG TOPLUMU SINIFI ve KTDAR SORUNU Orhan Bursal Konumama nce baz sorular ynelterek balamak istiyorum: Bugnk dnyay nasl anlamalyz? Neden toplumsal ilikilerin temelinde kar ve kr amac var? Neden insann, toplumun iktisadi faaliyetinin temeli, ekonomik kr enoklamas zerinde kurulu? inde yaadmz dnyadan mutlu muyuz? Bizi en ok ne rahatsz ediyor? Bizi yneten iktidarlardan huzursuzluklarmz nedir? duyduumuz temel rahatszlklarmz-

Uygarlmz bu kadar ileri mesafeler kaydettii, bilim, teknoloji, sanat, felsefe ve edebiyat alannda byk baarlara imza att halde, bu huzursuzluklar neden? Ve ne yapmalyz? Biz kimiz, ne yapabiliriz? Saptamalar Dnyamza ilikin, hemen hemen byk bir ounluun paylaaca iki saptama yapabiliriz: nsanlk, yetenek ve deer yaratma farkllklaryla kyaslanamayacak bir ekilde, varslln ve yoksulluun en u noktalarnda yayor. Bu yaamn srdrlebilirlii tartma konusudur. ve doal evre, yerkrenin fiziksel olanaklar, ayn ekilde, yeryznde yaamn srdrlebilirliini tehlikeye sokmas asndan u noktalarda tketiliyor. Bir Varsaym Diyelim ki, entelektel, yaratc, retici bireyler olarak ok iyi para kazanyorsunuz, arabalarnz var, tatiliniz var, eviniz, yazlnz, plazma TVniz var. Yani yaamnz rahata srdrebileceiniz maddi olarak gerekli her eye sahipsiniz.

92

...fakat, evremiz, doa giderek yaanmaz hale geliyor... Soluduumuz hava bozuluyor... Giderek ktleen, rezil bir Kent Dokusu iinde yayoruz.. klim, Yerkre alarm veriyor. stelik, toplumsal yaam ktleiyor; yoksul snflar, lkeler giderek byyor, milyarlarca insan, ocuk temel biyolojik gereksinimlerini, yiyecek, su, salk, ila.. karlayamaz ve srdremez durumda. te yandan da savalar, hegemonya iddialar, yeryznde kresel ve toplumsal yaam srdrlemez klan ana etken olarak ortaya kyor. Varsllk elikisi Bu koullarda, iyi kazanan ve yaayan insanlar mutluyuz diyebilir mi? Mutluluk, iyi maddi koullara sahip olmak ile eitlenebilir mi? Veya kiisel zenginlik, evremizde ve dnyada byk adaletsizlikler, hakszlklar, eitsizlikler, byk yoksul kitlelerin remesi, yerkrenin srdrlemezlii karsnda, mutluluk mu retir yoksa mutsuzluk mu? Buna varsllk elikisi diyebiliriz... Bilgi Toplumu nsan Burada size, aslnda, bugn dnyada en byk ana maddi deerleri yaratan, sermayeyi enoklatran, sermayeyi en abuk byten, parann her trl giktidar kazanmasnda balca rol oynayan; ve buna karlk da kendisine nemli maddi refah salayan yeni bir snfn, bilgi toplumu snfn ve insann, iinde bulunduu Varsllk elikisi ile tarif etmeye altm... Ne demek istediimi biraz daha aalm. Aada drt noktada topladm ve birbirinin devam olan ayrntlar, bu konumann ana tezleri olarak sizlere sunuyorum: Tez 1: Dnyada ekonomik zenginliin, bu zenginlie temel oluturan bilimsel ve teknik yaratcln ve reticiliin; kltrel, sanatsal, edebi, felsefi ve dnsel zenginliin esas yaratc gc, gnmzde bilgi toplumu snfdr. Tez 2: Bu snf, retimden iyi - ok iyi pay alyor, ancak toplum ve dnyadaki kt giditen vicdani ve insan olarak byk rahatszlk duyuyor; sahip olduu ekonomik-toplumsal-kltrel retim iindeki byk gcne ramen, dnyay kendi dnceleri dorultusunda etkileyemiyor, dntremiyor. Tez 3: Bu snf, uygarlmzn gerek taycsdr, sahibidir, koruyucusudur, ilerleticisidir.. Dolaysyla toplumlarn, lkelerin ve dnyann geleceinde en byk sz sahibi olmas gerekir. Yaratt uygarlk deerleri, gelitirdii etik deerler ve sahip olduu vicdani ller nda da, Toplum ve Yerkreyi en iyi ynetebilecek snftr. Tez 4: Ancak, potansiyele, kapasiteye, yetenee sahip olmasna ramen, bunlar gerekletiremiyor, nk a) iktidar yoksunudur ve b) kendisi iin snf bilinci oluturmaktan uzaktr.

93

Buna da g-iktidar elikisi diyebiliriz. imdi biraz tarihsel perspektif ve temellendirme: Tarihin Yol Ayrm Karl Marks, sermayenin bugnk enternasyonalizmini grd, buna kar da ii snfnn enternasyonalizmini kard. Emek -sermaye elikisini ve retici snfn rettiine yabanclamasn grd ve bu toplumsal-snfsal elikiyi zmek iin ii snfnn iktidar fikrini ortaya att. Komnist Manifesto, bir iktidar arsyd:Btn lkelerin iileri, birleiniz! Das Kapital, yani Sermaye adl dev yapt, kapitalizmin btn ekonomik ileyi mekanizmalarn zen, Marksn eserinin addr. Marksizm ise Friedrich Engels ile kurduklar, felsefi, toplumsal, insanlk tarihinin geliimini aklayan kuramn addr. Marksizm, o gne kadar dnce tarihinde cesaret edilebilen en kapsaml insanlk tarihi ve geliimi aklamasdr ve bu aklama, sosyalizm ve snfsz toplum karsamasn, modelini, veya topyasn dourmutur. Onlarn en byk cesareti, belki de, kendilerinden nclleri gibi toplumu ksmi olarak aklamakla yetinmeyip, btnsel kavramaya kalkmalardr... Hem de btn ynleriyle! ki Snf 1800lerde, hatta daha ncesinden, sanayi devrimi balamt. Toplumun iki yeni snf zerinde ykselecei grlyordu: burjuva-kapitalist snf ve ii snf.. Toplumda her eyi belirleyen ekonomik ilikilerin ve elikilerin taraflar bu iki ana snf olacakt. Bu iki snf, deerleri yaratacakt, tarihi ve toplumlarn geleceini belirleyecekti. Karl Marks, 1800ler kapitalizminin vahi smr ve kanl sermaye birikimi dzeni karsnda, ii snfnn zincirlerinden baka kaybedecek bir eyi olmadn aklyor, ii snfn kendisi iin snf olmaya aryordu. Bu, snf bilinci meselesiydi ve Marks ve Engelse gre kanlmazd. O zamanlar gerekten ii snfnn zincirlerinden baka kaybedecek bir eyi yoktu. Biyolojik yaamn kt kanaat srdrebilecek bir gelir salyor, ayrca ocuk iiler zerinden de vahi bir sermaye birikimi gerekletirilmeye allyordu. 1800l yllara bakarsak: phesiz toprandan kopma srecinde olan byk bir kyl kitlesi toplumun byk kitlesini oluturuyordu; Byyen bir ii snf vard; nce ilkel, daha sonra bant (Fordist) retim sreci retimi belirleyici olacakt Homojen-niteliksiz bir i gc sz konusuydu;

94

Neredeyse sfr maliyetli, kamu mal nitelii n planda olan bilgiden bahsedilebilirdi. Yani bilimsel ve teknolojik bilgi hem az hem de maliyeti fazla deildi. ABD bilginin patentlenmesi srecine girmiti ve gerekten de teknoloji douran veya dorudan teknoloji yaratan bilgiler sahibini zengin ediyordu. ok az oranda, niversite mezunu, aydn, dn-edebiyat ve sanat insan, bilim ve teknoloji reticisi insan vard. Bu retici, deer yaratc snf toplumun ok ok aznln oluturuyordu. 2000ler Bugn ise o dnemin snf ilikilerinde ok temelli ve byk deiiklikler gerekleti. Kyl snf eridi, gelimi kapitalist lkelerde yok oldu ve kapitalist iftilere dnt. Bu snf, nfusun yzde 5inin bile altna indi. i snf, toplumun nemli bir kesimini oluturmaktadr. Ancak, bugnn ii snf ile 1800lerin ii snf arasnda bence niteliksel farklar olutu. Bugnk ii snf kaybedecek eyleri olan snfa dnt. Bilgi Toplumu snf: Bugn toplumun belkemiini Bilgi Toplumu Snf oluturmaktadr. Genel nitelik olarak, eitimi, becerisi, yaratcl, kltr yksek... ounluk niversite mezunu ve okumu.. Bilgi, retimin ana girdilerinden biri ve en nde geleni. Bir retim arac Ekonominin rekabeti olup ayakta kalabilmesi, bilgi toplumlu snfnn yenilikiliine, retkenliine; nitelikli-kitlesel ve ucuz mal retimine bal Bugnk kapitalist sistemin dayanaklar 1) Dnyada says 2 milyonu aan bilimsel-teknolojik aratrc snf, ARGE, retim srecini ayakta tutan, milyonlarca iyi yetikin mhendis, ynetici ve eitli uzmanlk sahipleridir. 2) Bu snfn rettii bilgidir, veridir, patenttir, ekonomik deer yaratan her eydir. Ylda trilyon dolarlar aan bir bte harcamaktadr. Sermayeyi durmadan byten, enoklatran, sistemi ayakta tutan bu snftr. 3) Ayrca, sistemin dier byk deer yaratclar da Bilgi Toplumu Snfna aittir: Dn insan, sanat, edebiyat, felsefeci, air, eletirmen, tasarmc, karikatrist, incelikli el sanat reticileri... Bilgi Toplumunun, kapitalizmin ana retici gc olan bilim ve teknoloji retiminde muazzam gelimeye bakalm: 1665 lk Bilimsel dergiler yaynland. Sonraki gelimeye bir gz atalm (Rokovski): 1800l Yllar 1850li Yllar 1900l Yllar 1990l Yllar 100 dergi 1.000 dergi 10.000 dergi 100.000 dergi

95

Bilimsel dergi says her 15 ylda bir ikiye katland. Geometrik bir art Gnmzde ylda 1 milyonu akn aratrma makalesi yaymlanyor ve Gelmi gemi btn bilim insanlarnn yzde 90, bugn bizimle, aramzda yayor! 1700lerde 100 kadar bilim insan varken, bugn 2 milyon bilim insanndan bahsediyoruz. Ve bunlara ek olarak yzmilyonlarca Bilgi Toplumu insan var. Dnyada 170 bin periyodik yaymlanyor ve bunlarn iki yl nce sadece 8 bini internette eriilebilirdi. Fen bilgilerinin eskime, yenilenme hz, 35 yla dmtr. Tarihimizin en nemli zellii, bilginin olaanst hzla artmasdr ve buna bal olarak da eskiyen ve geerliliini yitiren bilgi, kuram ve varsaymlarn da hzla artmasdr. (Rokowski) Benzer gelimeyi entelektel dncenin geliiminde de grebiliriz. eitli alanlarda, ekonomi dahil, bir dizi dnce, kuram, varsaym da hzla eskiyor ve yerini yenileri alyor. En az eskiyen Klasikler de aslnda (roman, din, yk, tiyatro, felsefe vb) yeniden deerlendirilmekte ve yorumlanmakta. Btn bu insanlar Bilgi Toplumu Snfnn ana unsurlarn oluturuyor. Bu snf, toplumu her gn yeniden retiyor ve uygarlmz zenginletiriyor, gelitiriyor. Gnmzde Bilgi Toplumu Snfnn kart, Sermaye Snfdr. Sermaye, phesiz, ekonomik ve toplumsal retimin ana girdilerinden biridir. Fakat kendi bana bir anlam yoktur ve ancak Bilgi Toplumu Snfnn reticilii ile varolabilir, byyebilir. Sermaye Snfnn temel igds, kazancn enoklatrarak, durmadan, neredeyse sonsuza kadar bymektir. Sermaye Snfnn sahip olduu iktidar gc ile Bilgi Toplumu Snfnn iktidar gc arasnda, yaratclklar ve reticilikleri gz nne alndnda, inanlmaz bir eitsizlik, adaletsizlik, orantszlk vardr. Sonu Aslnda yle demek daha dorudur: Toplumda btn iktidar, neredeyse Sermaye Snfna aittir... Geliimi, bu snfn temel igdleri belirliyor. Bilgi Toplumu Snfnn iktidar gc ise ok snrldr. Marksn deitirici g olarak grd ii snfnn yerini bugn Bilgi Toplumu Snf almtr. 1800-1900larn kas gc, yerine beyin gcne brakmtr. Dnyay dolaan trilyonlarca serbest para da aslnda bu snfn yaratt art deerdir. Marksn iktidara getirmek istedii o zamanki ii snf, bilin, eitim ve kltr olarak ynetici olabilecek nitelikte deildi. Bu nedenle, Aydnlar ii snf adna iktidara talip oldular. Bu durum, snfsal sorunlar, amazlar iktidar yaratt. Bilgi Toplumu Snf ise, aracya ihtiyac olmadan, bizzat lkeyi, ktay, topluluklar, yerkreyi ynetebilecek niteliktedir. Bu grevi yerine getirecek, bu snftan daha iyisi yoktur. Bilgi Toplumu Snf, bakas iin snf olmak yerine, kendisi iin snf bilincine ulamaldr. Ancak, Bilgi Toplumu Snf, sermayenin temel igds ile toplumlarn varlklarn gelecekte en iyi srdrme istei ve yerkreyi gelecee tama zorunluluu arasndaki temel elikiyi zebilir. ktidar Sorunu

96

Bilgi Toplumu Snf, ancak sermaye ile btn retici gler arasnda en uygun ilikileri kurabilir, yaanabilir ve srdrlebilir bir toplum ile yerkrenin yaratlmasna yardmc olabilir. Bugn, karlatmz temel ar sorunlarn stesinden gelebilmek iin kanlmaz olarak u ary yaygnlatrmak zorundayz: Btn lkelerin Bilgi Toplumu Snf, birleiniz! Szm Marksa bir zenti ile bitirmek isterim: Btn lkelerin Bilgi Toplumu Snf, iktidara! Beni dinlediiniz ve dikkatiniz iin teekkr ederim.

97

RENC ALIMALARI

EKOLOJ VE NSAN BENCLL Ufuk Fatih KKAL Kendi yaamnn idamesi iin vazgeilmez olan doal kaynaklarn sahip olduu ekolojik hassasiyetleri hie sayan ve ne pahasna olursa olsun tketen bir toplumun ulaaca aydnlk bir gelecekten bahsedebilir miyiz? Aratrma sorumun temelini; insan bencilliinin nevrotik dzlemden psikoz dzlemine tanmasyla ile kendi varln tehdit/yok eder noktaya gelmesi oluturmaktadr. Bu olgunun temelini irdelediimizde insanolunun dnya sahnesinde ilk yer ald iki milyon yl ncesine gitmemiz gerekmektedir. O dnemlerde insans/insan iinde yaad doa ile gizli bir anlamaya varmasna bir yaam srmekte ve doann belirledii senaryo iindeki rol ile yetinebilir nitelikteydi. Bu anlama milyonlarca yl bozulmadan yrrlkte kalabildi. Anlamay bozan ise elbette belirli bir bilin(!) seviyesine ulam, bencillii iirilmi, yabanclam insan oldu. Bu srecin ilerlii belli tarihi krlma noktalar ile netlemi ve etkileri katlanarak hissedilmeye balamtr. nsann kkeni zerine kronolojik bir aratrmadan uzak olan makalemin kurgusu iinde insanmerkezciliin kkeni ne kmaktadr. Antroposentrizm yani insanmerkezcilik, insan evrenin merkezine koyan ve zsel deere sahip tek varlk olarak gren anlaytr. Bu anlay insan olmayan varlklar; zsel deeri olmayan, insann ihtiyalarn giderebilecei aralar olarak alglar. nsan iin akl sahibi, duyarl varlk gibi ifadelerin kullanld bu anlayta ahlaksal deerlendirmeye konu olan ilikiler sadece insan-insan ilikileridir. Dier varlklarla ilikilerde insann davran ahlaksal adan ntr kabul edilir ve herhangi bir etik deerlendirmeye konu olmazlari. rnein kii bir hayvana/bitkiye zarar verdii veya onu ortadan kaldrd zaman ahlaksal bir yanl yapm olmaz. Fakat bu eylemiyle bir insan, mesela hayvann/bitkinin sahibine veya kamuya zarar verir ise, o zaman ahlaki bir su iledii kabul edilir. nsan var oluundan bu yana ayn anlaya m sahipti?

Bakr, M. Mutlu, (2000), inde topya Olmayan topya, nsan Merkezli Olmayan Bir nsancl topya Denemesi, Mimar Sinan niversitesi, s.35

98

nsann biyolojik ve psikolojik bileenlere sahiplii gz nne alndnda; biyolojisinin geirdii deiim (evrim) uzun yllardr tartlmakta ve her geen gn bilimsel kantlarla desteklenmektedir. Biyolojik anlamda geirilen deiim beraberinde elbette psikolojik evrimi de tetiklemitir. lk insanlarn / insanslarn doa ile olan ilikileri zerine birok yazlm bilimsel makale ve almalardan yola karak insanmerkezci anlaya ulaan yolun adm talarn belirleyebiliriz. inde yaadmz dnyann genel durumu geri dnsz bir ekilde ktletike, bizler de giderek daha fazla olguyu sorgulamaya balyoruz. Artk dayanlmaz bir dzeye ulam olan toplumsal koullar, sorunlarn kaynan grebilmek iin, ok daha derinlere bakmamz gerektiriyor. Bu noktada ABDli anarist ve sosyal eletirmen John Zerzann; bilim, felsefe, sosyoloji ve psikoloji alanlarndaki belli bal ilerlemeler ile tahakkm arasndaki keskin paralellii zengin rneklemelerle ortaya koyan Gelecekteki lkel (Future Primitive) adl kitabndan yararlanarak, bildiimiz olgularn fakl bir bak ayla tekrar gzden geirilmesi gerekliliini ortaya koymaya altm. Yazarn yaptnn tmne egemen olan Neo-anarist yaklam iinde, insan yaps her eyi, bu arada kltr olgusunu tmden yadsyarak, doal yaam savunmak adna keskin ve baz noktalarda ucu ak sylemler iinde olabildiini eletirerek konuya girelim. Ayrca aada kkenlerini irdeleyeceimiz olgular reddetmenin mmkn olmadn ve makaleme vahiliin yceltilmesi gibi bir ama yklemediimi de belirtmeliyim. Uygarlk ncesi yaammzn mahrumiyetten, vahilikten ve cehaletten ibaret olduu anlay yakn gemite, Richard Lee ve Marshall Sahlins gibi akademisyenlerin almalar ile rtlmtr. Evcilleme ve tarm ncesi yaamn, arlkl olarak doa ile zdeleme, duyusal bilgelik, cinsel eitlik ve saln hkm srd bir yaam olduu artk bilinmektedir. nsanlar bir zamanlar son derece uzun bir dnem boyunca yabanclamann ve tahakkmn ne olduunu bilmemekle kalmayp, John Fowlet ve Thomas Wynn adl arkeologlar tarafndan 1980 den beri yrtlen aratrmalarda grld gibi, en az bizimkine denk bir zekya sahip olmulardr. Paleolitik ada uzun bir zaman dilimi boyunca, teknolojide sadece birka kk deiiklik meydana gelmitir. Gerhard Kraus a gre 2.5 milyon yl akn bir sre boyunca ta alet kullanmnda llen yenilik hemen hemen sfrd.Tarih ncesi zeka hakknda bildiklerimizi de hesaba kattmzda, bylesi bir durgunluun aratrlmas gerekmektedir (Zerzan, 2000). Avc-toplayc varoluun baars ve honutluuyla donanm zekann, kayda deer bir ilerleme olmaynn balca nedeni olmas son derece mantkldr. blm, evcilleme ve sembolik kltr; besbelli ki bunlarn tm yakn zamana kadar reddedilmiti. Postmodern tezahryle birlikte ada dnce, doa ile kltr arasndaki ayrm gerekliini ortadan kaldrmak niyetindedir; oysa insanlarn uygarlktan nceki yetenekleri veri alndnda, o insanlarn ok nceden kltre kar doay setiklerini sylemek daha doru olacaktr. Her eylemin ve her nesnenin sembolik olarak deerlendirilmesi de ok yaygndr ve bu yaklam genelde doa-kltr ayrmn reddeden duruun uzantsdr. Ayrca fazlasyla yetkin bir zekya ramen, ilkel

99

yaamda, eylemi zamana, rakamlara, sanata, ritele, dine ve dile yer olmad da kolayca anlalyor.i O halde uygarlk ncesi insanlarn sembolik kltre kar neden doay setikleri konusu nem kazanmaktadr. Burada seim kelimesi zellikle vurgulanmaldr. Gnmz zeka seviyesine yakn bir dzeye sahip olan avc-toplayc insanlar, yabanclamann, bencilliin ve g istencinin sebep olabilecei ykmlar nceden kavram/sezmi ve doann iindeki rollerinden memnun olagelmilerdir. nsanlarn doa ile ve iinde dier yabanl trlerle dengeli bir ekilde yaad iki milyon yllk bir yaamdan sonra, sebebi tam olarak belirlenemeyen bir zevcilletirme ve buna bal olarak doay evcilletirme sreci balamtr. Bu srecin tam olarak neden balad, neden o tarihte balad konular halen karanlk olsa da, sreci tetikleyen olgular zerinde yorum yapmamza engel deildir. Bu olgulardan; zaman, dil, rakamlar(saylar), sanat, ritel, din ve tarmn kkeni ve doa-insan ilikilerinin kopmasndaki rolleri zerinde durulmas gerekmektedir. Bylece; gnmzde bunlarn yansmalar ve insanln nereye doru gittiini/gitmeyi setiini tanmlayan iki senaryoya ulamaktayz. ncelikle yukardaki olgular zerinde duralm. nsann doadan kopmasnn ilk dura zamandr dersek ok da abartm olmayz. Gnmzn en saplantl kavramlarndan biri nasl ki zaman denen maddi gereklik ise, zaman anlay da sosyal yaamn ilk yalan olmutur. Spengler tarafndan da belirtildii gibi, Tarih ncesiz sonrasz bir olutur ve bu yzden ncesiz sonrasz bir gelecektir. Doa ise var olandr ve bu yzden sonsuz bir gemitir. Tarih doann inkrdr diyen Marcuse, insan insan olmaktan karan ve giderek daha da hzlanan bu ilerleyii iyi yakalamtr.ii Bu srecin odak noktasn, ilk insanlarda var olmayan hkmedici bir zamansallk anlay oluturur. Vaneigemin de belirttii gibi evcillememi olanlar, yalnzca mevcut ann btnsel olabileceini bilirler. Bu ise onlarn bizimle kyaslanamayacak bir ekilde, ok daha byk bir dolaymszlk, younluk ve tutkuyla yaadklar anlamna gelir. Mbutiler, mevcut ann doyurucu bir ekilde yaanmasyla, gemiin ve gelecein, kendi balarnn aresine bakabileceine inanrlar. lkel insanlar anlarla yaamazlar ve genellikle doum gnlerini ve yalarn lme gibi konularla ilgilenmezler. Gelecek konusunda ise, henz var olmayan kontrol altna almaya pek hevesli deildirler, tpk doay egemenlik altna alma niyetinde olmadklar gibi.iii Buradan u sonucu karabiliriz; eski alarn dncesi, zaman tekdze bir sreklilik veya nitel olarak farksz anlardan oluan bir ardllk olarak ele almaz. Bunun yerine ilk insanlar, her an bir arada var olan ve bylece hem nicel hem de nitel bakmdan srekli olarak deien olaylar btnn beraberinde getiren bir i ve d deneyim ak iinde yaamtr. Avc-toplayclktan gebelie geilirken, uzamsallama, yaklak olarak .. 1200 dolaylarnda, iki tekerlekli sava arabas olarak karmza kmaktadr. Zaman kontrol altna almann bir telafisi olarak, yaylmann ve hzlanmann getirdii zafer sarholuu artk belirgin bir ekilde varln hissettirmektedir. Gebe yaamn sona

i ii

John Zerzan, a.g.e., s.19 John Zerzan, a.g.e., s. 44 John Zerzan, a.g.e., s. 27

iii

100

ermesiyle birlikte, toplumsal dzen yeni bir uzamsallatrma olan sabit mlkiyet zerinde ina edilmitir. Buna bal olarak; art rn ve uzmanlamay gelitirerek retimi douran tarm uygarl her eyi temelden deitirdi. Kendisine sunulan art rn sayesinde, rahip zaman lmeye, gkyz hareketlerini tanmlamaya ve gelecekteki olaylar ngrmeye balad. Gl bir elitin denetimi altnda olan zaman dorudan insan yaamlarnn denetim altna alnmasnda kullanld. Yahudilik ve Hristiyanlkla birlikte, zaman son derece belirgin bir ekilde keskinleerek izgisel bir ilerlemeye dnt. Zamann ivedilii insan ele geiriyordu. Galip gelen izgisel zamana damgasn vuran Hristiyanln gstergelerinden biri olarak, ksa bir sre sonra feodal Avrupada, kat bir zaman tarifesi altnda ynetilen ilk gnlk yaam rneiyle karlayoruz; manastrlar. Kilise, zamann llmesine katlan ve zamana gre dzenlenmi bir yaam tarzn dayatan ilk g olmutur. Bu yzden vurmal ve yelkovanl saatin Papa II. Sylvester tarafndan 1000 ylnda icat edilmesi hi de artc deildir. zellikle Benediktin tarikat, Coulton, Sombart, Mumfort gibi tarihiler tarafndan, modern kapitalizmin ilk kurucusu olarak deerlendirilmitir. Charles Newmann deyimiyle, sz konusu dnemden balayarak, dnyann ilerlemeci bir mantkla gzden karlmas, olgusu hz kazand. fadesini tahakkmde bulan bu yaylmac tutum, dnyadan yabanclamaya belirgin bir nem atfediyor. i Sembolik dnyann, bir ekilde yaygn bir szsz iletiim ortamndan ve yz yze ilikiden doan dilin formle edilmesiyle ortaya ktn varsaymak mantkl grnyor. Dilin ne zaman ortaya kt konusunda henz bir fikir birliine varlm deildir, bununla birlikte st Paleolitik adaki kltrel patlamadan nce konumaya ilikin herhangi bir bulguya rastlanmamtr. Dil modern ncesi bireyin ak olduu imge ve duygu frtnalarna ket vurarak dizginleyici bir etmen olma ve yaam daha byk bir denetime tabi klma ilevini grm olmaldr. Bu anlamda dil, akln ve doayla ortakln hkm srd bir yaamdan, sembolik kltrn ortaya kndan sonra ortaya kan tahakkme ve evcillemeye ynelik bir yaama geii temsil etmi olmaldr. Bu arada dil ile dndmz iin dncenin ilerlediini varsaymamz gerektiren bir kant yoktur. Sert darbeler ve benzeri hasarlar nedeniyle konuma yeteneklerini tmden kaybeden hastalarn, mantkl dn yeteneklerini tamamen muhafaza ettiklerini gsteren pek ok rnek vardr.ii Bu noktada Zerzann metaforunun eletiriye ihtiyac olduunu belirtmeden geemeyeceim. Konuma yeteneklerini yitiren insanlar mantkl dnrken, dilin kendilerine geirdikleri kazadan nce kazandrd kavramlar kullandklar aktr. Dil; kavramlar formle ederek dnceye ulamaktadr. lkel dnemde insanlarn doa ile kltr arasnda bilinli bir seim yapm olmalar iin doa ile kltr olgularn kavramlatrdklar bir dilin varlndan sz edilmesi gereklilii ortaya kmaktadr. Dolays ile bilinli seim dncesi, bizi ister istemez avc-toplayclarn da bir dil e yani sembolik kltre sahip olduklar sonucuna gtrebilir. Kart olarak bu seimi sezgisel olarak yaptklarn savunursak, bu bilinli bir davran olarak nitelendirilebilir mi? Zerzann ilkel dnemde dil olgusunu sembolik kltrn bir bileeni olarak adlandrp tamamen yadsd
i ii

John Zerzan, a.g.e., s. 49-52 John Zerzan, a.g.e., s. 21

101

sylenemez. Dilin ve buna bal olarak sembolik kltrn insan-doa ilikilerinde ki kopuu tetikledii savn desteklemek adna baz ucu ak sylemler iinde olmasn anarist ve sosyal eletirmen kiiliinin bir yansmas olarak grmeliyiz. Dil olgusuna farkl bir pencereden bakmaya devam edelim. Nietzscheden yapacam ksa bir alnt ile dilin z olan anlaytan bahsetmek istiyorum; kelimeler eyleri eksilterek duygusuzlatrr; kelimeler kiiliksizletirir; kelimeler olaand olan olaanlatrr. Dil dncenin sembolletirilmesi anlamna geldii iin ve semboller de kltrn temel bileenleri olduu iin, konuma, uygarlk olarak adlandrdmz eyin vazgeilmez kltrel fenomenidir. George Steinere gre; nsan konumas, aa kardndan ok daha fazla eyi mulaklatrr; ilikilendirdiinden ok daha fazla eyi birbirinden koparr. Dil akln kendi deneyimlerine yabanclamasn, yani tpk kavramlar gibi, paralar da, sanki bu paralar maniple edilebilir somut nesnelermi gibi tahlil etme eilimini temsil etmektedir. Dil, dorudanla ve kendiliindenlie dayal ilikilere kar saldrya geerek, buray ve imdiyi dolaylandrmaktadr. Bunun iin bir rnek verelim. Bir ocuk okur-yazar hale geldiinde, artk geriye dn imknszdr. Bir mzenin iinde gezinin, okur-yazar yetikinlerin, neyi greceklerine emin olmak iin, tablolardan nce, bu tablolarn altndaki tantc kartlar okuduklarn, hatta sadece kartlar okuyup tablolar tamamen es gemelerine bile tank olabilirsiniz. Okumayazma renme kitaplarnda da belirtildii gibi, okuma kiinin nne eitli kaplar aar. Ne var ki, bu kaplar, bir kez aldnda, bu kaplardan bakmakszn dnyay grmek neredeyse imknszdr. Kken olarak dil, kendi alan dnda var olan bir sorunun gereklerini karlamak zorundayd. Bir insann, konutuu andan itibaren artk ayr bir insan olduu ve kendisiyle da yabanclat aktr. Konuma, insanlk ile doa arasndaki zgn birlii bozmaya balayan dier bir krlma noktasdr.i Yaamakta olduumuz krizin boucu nitelii, her eyden nce de, gnden gne artan anlamszlk duygusu ve ierik yoksunluu, en alelade verileri bile daha fazla sorgulamamz gerektirmektedir. Zaman ve dil phe uyandrmaya balamtr; bu durumda, saynn masumiyeti de sorgulanmaldr. Saynn ne tr sorulara verilmi bir cevap olduunu sorduumuzda ve nicel olann anlam ya da ortaya k nedenleri zerinde durmaya altmzda, bir kez daha, doal var oluumuzdan koptuumuz o can alc dneme bakm oluyoruz. Eer matematiksel gereklik, normatif veya standartlatrc lme sisteminin rafine olmu biimsel yaps ise, llmesi gereken ilk ey kesinlikle zamand. Temsilin dil ile baladn ve yeniden retilebilir biimsel bir yapnn yaratlmasyla gereklie aktarldn fark ettiimizde de dil ile say arasndaki temel ba kavram oluruz. Baosa gre sayma, ancak nesnelere zgnlklerinden geriye hibir iz brakmayacak lde genelletirilmi bir yap atfedildii zaman gerekli hale gelir. zgr ve dzenlenmemi olan eyleri kontrol altna almak amacyla gelitirilen ve ilk say sistemiyle kristalleen kategorilere baktmzda, dnyaya yeni bir tutumla yaklaldn grrz. simlendirme bir ayrm ve egemenlik ise, isimlendirmenin daha da oraklam hali olan sayma eylemi de bir baka tahakkm anlamnda gelmektedir. Say dilin doal sonularndan biri olmakla birlikte, yine de yabanclamann en kritik saldrsn temsil eder. Avc-toplayc insanlk saylara hemen hemen hi ihtiya duymamtr.ii

i ii

John Zerzan, a.g.e., s. 66-67 John Zerzan, a.g.e., s. 83-88

102

Doann evcilletirilmesi ya da terbiye edilmesinden duyulan honutluun balangc, yabanln ritel araclyla kltrel dzenleniinde grlmektedir. Duygularn dzenlenmesine yarayan bir ara, kltrel yneli ve dizginlenmenin bir yntemi olarak ritel, davurumun bir biimi olan sanat ortaya kard. Sanat ve din ayn ekilde, tatmin olmam arzulardan domutur der La Barre. nce dil olarak, daha soyut, daha ritel ve sanat olarak daha amasal bir ekilde ortaya kan kltrn ilevi, manevi ve toplumsal kayglar yapay bir tarzda gidermeye almaktr. Doann totalitesi iindeki katlmdan kopularak dine doru atlan adm, glerin ve varlklarn zlerek da, yani tersyz edilmi yaantlara ynelmesi anlamna geliyordu. Bu kopu ifadesini putlarda bulmu ve dinin uygulaycs, yani aman, ilk uzman olmutur.i Zamanla din ve ritel evrimlemeye balamtr. nceleri ok somut kimi imge ve simgeler (fetiler, totemler vs.) ile da vurulan ve ay-gne-yldz vb. gibi doal eylerle kaltmsal olarak yz binlerce yllk srete aktarlan bu duygular, insan bireyin evrimsel geliimine kout deiikliklere uramtr. Tarihin deiik dnemlerinde ve deiik corafyalarda farkl insan topluluklarnn ayn inanc (Pagan, amanist, Budist; giderek gnmzde Musevilik, Hristiyanlk, slam vb.) paylatklarn, ama o inanc farkl yaadklarn gzlyoruz. Din bir bakma rgtlenmi bir inan sistemi olarak tanmlanabilir. Din; belli riteller, tapnma biimleri, meknlar (sinagog, kilise, cami vb.), kitap ve kurallar ile kuramsallam bir yap sergilemektedir.ii zellikle monoteist dinlere (Musevilik, Hristiyanlk, slam) geile birlikte doa-insan arasndaki balarn kopma noktasna geldii gzlenmitir. Genelde insan-insan ilikilerini dzenleme misyonuna sahip olan bu monoteist dinlerin ayn zamanda insan evrenin merkezinde gren bir temelden g aldklarn birka rnekle belirtmekte yarar gryorum. nsanmerkezciliin anlam olan; her eyin insann faydalanmas iin varl ve insann, insan olmayan her eyin hakimi ve efendisi olduunu savunan gre destei hi de uzaklarda aramaya gerek yoktur. ncil ve Kuran Ve Allah dedi: Suretimizde, benzeyiimize gre insan yapalm; ve denizin balklarna ve gklerin kularna ve srlara ve btn yeryzne ve yerde srnen her eye hakim olsun (Tekvin,1:26) Yeryzn size boyun ediren Odur. (Mlk:15) Yaratl efsanesinde Tanrnn Nuh Peygambere syledikleri de bu konuda bize k tutmaktadr. Ve senin korkun ve senin dehetin, havadaki tm kular, yeryznde hareket eden tm hayvanlar ve denizdeki tm balklar zerinde olacaktr; onlar senin ellerine teslim edilmitir. Avc-toplayc toplumlarda da ritele, yani bir tr dine rastlanmaktayd. Bu da sembolik kltrn bir gstergesi olarak ele alnabilir. Ancak monoteist dinler ncesinde insan-doa ilikileri dengesinin korunmaya alld unutulmamaldr. Paganizm, amanizm ve Budizmde bunun rneklerini grmemiz mmkndr. nsan doann efendisi deil, bir paras olarak gren bu anlay, zamanla yabanclam ve etkisini kaybetmitir.

i ii

John Zerzan, a.g.e., s. 78 Bkz. Grel, Smer, nsan nsann (Niin) Kurdudur?, baslmam kitap.

103

Yzyllar boyunca insanl tahakkm altna alm olan monoteist dinlerin en byk baars(!) insan-insan ilikilerini dzenlerken (ki bu konudaki baarsn birinci ve ikinci dnya savalarnda grebiliriz), insan doadan koparmas, tm dier varlklarn hizmet edecei yaratlm en yce varlk olarak dnyaya yabanclatrm olmasdr. Sembolik kltrn, doasna ikin olan maniple ve kontrol etme arzusu ile birlikte ortaya k, ksa sre iinde doann evcilletirilmesine kaplar at. nsanlarn doa iinde dier yabanl trlerle dengeli bir ekilde yaad iki milyon yllk bir yaamdan sonra, tarm, yaam tarzmz ve uyarlanma biimimizi ei grlmemi bir deiiklie uratt. Dil, ritel ve sanat araclyla yaplan zevcilletirme, akabinde, bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilmesinde esin kayna oldu. Sadece 10.000 yl gibi ksa bir sre nce ortaya kan iftilik abucak zafer kazand; nk kontrol tam da doas gerei younlamaya yol aar. retim arzusu bir kez ortaya ktktan sonra, daha yetkin bir ekilde uygulandka daha verimli olmaya ve bylece daha baskn ve daha uyarlayc olmaya balad.i Tarmsal artk rn, yksek boyutlara erien iblmn mmkn klar, toplumsal hiyerarinin maddi temellerini kurar ve evresel ykma yol aar. Rahipler, krallar, ar alma koullar, cinsel eitsizlik ve sava, tarmn dorudan zgl sonularndan sadece birkadr. Paleolitik insanlar, birka bin eit bitkiden oluan son derece deiken bir beslenme rejimine sahipken, iftilikle birlikte bu kaynaklarda youn bir azalma oldu. Rooneye gre, tarih ncesi insanlar 1500 akn yabani bitki tr ile beslenirken, Wenke bize unu hatrlatr; Tm uygarlklar yalnzca alt bitki trnden biri veya birkayla beslenmitir; bunlar buday, arpa, dar, pirin, msr ve patatestir.ii Bitkilerin nesillerindeki hassas deiim, ayn zamanda hayvanlarn evcilletirilmesiyle de paralellik iindedir; hayvanlarn evcilletirilmesi ile doal seleksiyon bozulmakta ve daraltlarak yapay bir dzeye tanan organik dnya, kontrol edilebilir bir tarzla yeniden oluturulmaktadr. Tpk bitkiler gibi, hayvanlar da yalnzca ilenecek birer nesneye dntrlmtr; rnein bir mandra inei, otu ste dntren bir tr makina olarak deerlendirilir. Kural olarak, bymeye daha ok, etkinlie daha az enerjinin verildii evcil memelilerde yeni nesillerin retilmesiyle birlikte, beyin hacmi grece daha da klmtr. En fazla evcilletirilmi sr hayvan olan koyunun sergiledii durgunluk, bu durumun en tipik rneidir; zira yabani koyunlardaki arpc zek, evcilletirilen koyunlarda tamamen kaybolmutur.iii Ta Devri insanlnn zeks ve muhteem pratik bilgisi veri alnarak, hep u soru sorulmutur; Tarm niin, diyelim ki, .. 1.000.000 ylnda deil de, .. 8.000 yl dolaylarnda ortaya kt? Zerzan, iblm ve sembolleme biiminde ortaya kan ve yava yava ivme kazanan yabanclamadan sz ederek, bu soruyu cevaplamaya almtr, ancak, sonularn ne denli olumsuz olduu dikkate alndnda, bu olgu artc olmaya devam ediyor. Ancak Binfordun da dikkat ektii gibi Sorulmas gereken soru, tarmn niin her yerde gelimedii deil, esas olarak tarmn niin ortaya ktdr. Avc-toplayc yaamn sona erii, bedende,
i ii iii

John Zerzan, a.g.e., s. 23 John Zerzan, a.g.e., s. 124-125 John Zerzan, a.g.e., s. 122

104

boyda ve iskelet yapsnda bir gerilemeye neden oldu ve di rmesi, beslenme bozukluklar ve bulac hastalklarn nemli bir ksmn beraberinde getirdi. Cohen ve Armelagos u sonuca varyor; Bir btn olarak ele alndnda tm bunlar, insan yaamnn niteliinde (muhtemelen sresinde de) topyekn bir gerileme anlamna geliyor. Floridadaki Kzlderili babalarn lmeden nce kendi ailelerindeki beinci kua grdklerini anlatan spanyol tanklar kaynaklardan reniyoruz. Tarmn dier sonularndan biri de saynn icad oldu; oysa say, ekinlerin, hayvanlarn ve tarmn belirleyici zelliklerinden biri olan topran, mlkiyet konusu olmad dnemlerde tamamen gereksizdi. Saynn geliimi, doay egemen olunacak bir varlk olarak grme tutkusunu daha da krkledi. Evcilleme, ilk ticari ilemler ve politik ynetim iin yazy da gerektiriyordu. Levi-Strauss ikna edici bir biimde, yazl iletiimin balca ilevinin, smrnn ve basknn kolaylatrlmas olduunu, yaz olmakszn kentlerin ve imparatorluklarn ortaya kamayacan sylemitir.i yleyse kltre yn veren ey, doay yeniden dzenleyip ikincil plana itme zorunluluudur. Yapay bir evre olarak deerlendirebileceimiz tarm, tahakkm ilikilerinin oluumu iin gerekli olan nesne maniplasyonunu salayan sembolizmle birlikte bu can alc dolaylamay yaratmtr. stelik boyunduruk altna alnan yalnzca dsal doal deildir; tarm ncesi yaamn yz yze ilikilere dayal nitelii tahakkme hibir ekilde yol vermezken kltr, tahakkm daha da geniletip merulatrr. Bu noktada ada toplayc-avclar hakknda biraz daha derinlemesine bir analiz yaplmas gerekmektedir. Taylandn batsndaki Andaman Adas yerlileri lidersizdirler, sembolik temsil hakknda bir fikirleri yoktur ve herhangi bir hayvan evcilletirmemilerdir. Ama ayn ekilde aralarnda saldrganlk, iddet ve hastalk da yoktur; yaralar artc bir ekilde abuk iyileir, grme gleri ve iitme duyular zellikle keskindir. Ayrca; stmaya kar doal baklk ve inanlmaz bir di kuvvetlilii vardr. Cipriani, dileriyle ivi kran 10 ile 15 ya aras ocuklar grdn sylemitir. Ayrca Andamallarn, hibir koruyucu giysi kullanmadan, bal toplama faaliyetlerine de tank olmutur. DeVries, dejeneratif hastalklarn ve zihinsel zrlln olmamas, kolay ve acsz doum da dahil olmak zere toplaycavclarn yksek salk dzeylerini kantlayan eitli mukayeseler yapmtr. DeVries ayn zamanda, toplayc-avclarn uygarlkla ilikiye girdikleri andan itibaren, salklarnn bozulmaya baladna iaret etmektedir. Ayn konuyla balantl olarak, ilkel insanlarn yalnzca fiziksel ve duygusal gc deil, ayn zamanda yksek duyumsal yeteneklerine ilikin azmsanmayacak kantlar vardr. Levi-Strauss, Gney Amerikal bir kabilenin gn nda Vens gezegenini grebildiini rendiinde hayretler iinde kalmt. Boydende Jpiterin drt uydusunu plak gzle grebilen Bumanlardan bahsetmitir. Lauren van der Post, Kalahari lnde, San Bumanlar ile doa arasndaki yaknl enine boyuna incelerken yle diyordu; neredeyse mistik denebilecek bir deneyim dzeyine sahipler. evrelerindeki mkemmel eitlilikten sadece birka tanesini belirtmek gerekirse, rnein bir fil, aslan, antilop, tavan, kertenkele, fare, peygamberdevesi, baobab aac, sar ibikli kobra veya yldz benekli nergis zamba olmann ne demek olduunu biliyor gibiydiler.ii

i ii

John Zerzan, a.g.e., s. 24 John Zerzan, a.g.e., s. 28-29

105

Veriler, toplayc avclarn genelde blgeci olmadklarn, grup ii saldrganl ve rekabeti reddettiklerini; yaam kaynaklarn serbeste paylatklarn; grup ibirlii balamnda eitlikilie ve zerklie nem verdiklerini gstermektedir. Tanaka tipik bir rnek verir: En ok hayran olduklar zellik cmertliktir, en ok hor grdkleri ve nefret ettikleri zellikler ise cimrilik ve bencilliktir. Her hangi bir toplumdaki hakimiyet, doann evcilletirilmesinden bamsz deildir. te yandan toplayc-avc toplumlarda, insan ile insan olmayan varlklar arasnda keskin bir hiyerari bulunmaz; benzer ekilde toplayclar arasndaki ilikiler de hiyerarik deildir. Lenskinin 1974te yapm olduu aratrmalar, savan avc-toplayaclar arasnda ender olduunu, ancak ifti toplumlarda hzla arttn ortaya koymaktadr. Wilsonun da belirttii gibi, ntikam, kan davas, kargaa, kavga ve sava, evcillemi halklar arasnda ortaya km ve onlara zg olgularm gibi grnmektedir.i iddetin, daha karmak toplumlardaki temel kkenlerine gelince, Barnes, toplayc-avclar arasnda yaanan blgesel atmalara ilikin etnografik raporlarn son derece ender olduunu saptamtr. rnein; Kung snrlar belirsiz ve savunmaszdr. Kitwooda gre toplayc-avc halklar, herhangi bir zel mlkiyet anlay gelitirmemilerdir. Samsonun a-Aborjinleri mlkiyetsiz halklar olarak nitelemesinden de anlalaca gibi, toplayclar, uygarln d varlklara ynelik saplantlarn benimsemezler. Pietro, Kolombun ikinci seferinde karlat Kuzey Amerika yerlileri hakknda yle yazyordu: Tm ktlklerin kayna olan benimki, ve seninkinin onlar arasnda yeri yoktur. Posta gre Bumanlar herhangi bir iyelik anlayna sahip deillerdir ve Lee, Bumanlarn, doal evrenin kaynaklar ile toplumsal refah arasnda keskin bir ayrm yapmadklarn grmtr. Bir kez daha grld gibi, doa ile kltr arasnda keskin bir ayrm vardr ve uygarlamayanlar birincisini, yani doay semilerdir.ii Bir zamanlar, insanlar her eyi paylayorlard; tarmla birlikte mlkiyet en yce deer oluyor ve insan tm dnyaya sahip olmaya kalkan bir tre dnyor. Akllara durgunluk veren bir deformasyon Yabanclamam bir dnyadan sz etmek imkanszdr; ancak sanrm, yaanlr bir dnya olmaktan kan gnmz dnyasnn nasl bu hale geldiini ortaya karabiliriz ve kartmalyz da. Sembolik kltrn ve iblmnn ortaya kyla birlikte, anlaylln, btnln ve byleyiciliin hkm srd bir yaamdan koparak, bizi ilerleme retisinin (sembolik kltrn her evresinde ilerleme retisinin varl sz konusu deildir) tam gbeindeki hilie getiren son derece yanl bir yne saptk. Kendisi bo olan ve her eyin iini boaltan evcilleme mant, her eyi kontrol etme arzusuyla birlikte, geri kalan her eyi harabeye eviren uygarln ykntlarn artk gzmzn iine sokmaktadr. Doaln tali olduu varsaym, ksa bir sre sonra tm yeryzn yaanamaz hale getirecek olan kltrel sistemlerin tahakkmn mmkn klmaktadr. nsanlar milyonlarca yl boyunca, toplumsal ilikilerin tahakkm zerinde ekillenmedi bir doal dzende yaad. Bu zgr yaam, yalnzca on bin yl nce tarmn ortaya kp ardndan da uygarl yaratmasyla yok oldu. Yukarda kkenlerinden bahsettiim olgular reddetmek mmkn olmad gibi, makaleme

i ii

John Zerzan, a.g.e., s. 30-38 John Zerzan, a.g.e., s. 40

106

vahiliin yceltilmesi (Avc-toplayc yaamn vahilikten uzak olduu paradoksuna ramen) gibi bir ama da yklemi deilim. ine saplandmz izgisel zaman olgusunun ( Dounun dngsel zaman anlayn gz ard ederek) doas gerei tarihsel anlamda bir geri dnn mmkn olmadn da bilmekteyiz. Sonu olarak insan denilen canl varlk, beyinsel-zihinsel geliimi koutunda srekli evrimleerek ve kanlmaz dnm ve deimeler geirerek doadan kopmutur. Buna gre bir bakma tabiat anasn yadsyarak kendi dnyasn, kltruygarl kurmu ve onunla yetinmeyerek var olu nedeni olan doay yok etmeye ynelmitir. nsan biyolojik ve psikolojik bileenlere sahiplii ile tanmlamaktayz. Psikolojik boyut insan dier canllardan ayran tekil niteliktir. Gd, sezgi ve koullanma olgularndan teye gitmeyen dier canllardaki (hayvanlar) reaksiyon gsterme ve karar verme mekanizmas, insanda bilin kontrolnde almaktadr. Kendi yaamnn idamesini tehdit eder noktaya gelen insann genetik (biyolojik) yapsnn buna sebep olabileceini gz ard edersek; psikolojik yaps temelinde bilinli olarak bu noktaya ulald gerei kanlmaz olarak ortaya kmaktadr. Bu noktada bahsettiim bilin elbette yetkin bilin i olarak alglanmamaldr. Bu yaam-kalm oyununda kendi trnn varln tehdit eder noktaya ulalmasnn temelinde insan bencilliinin gizli yzn grmezden gelemeyiz. Bu balamda bencillii temellendiren baz kavramlarn psikoloji dzleminde ele alnmas gerekmektedir. Buna gre temel kaynak olarak Sigmund Freud ile bu alandaki dier bir nc Carl Gustav Jung karmza kmaktadr. Ben kavram psikolojide ego szc ile karlk bulmakta ve zaman zaman da bendeki ben biiminde gemektedir. Egonun bilin denetimi altnda olduunu Freuddan reniyoruz. Dolaysyla Ego olarak yorumladmz ben (ya da bendeki ben) davran ve tutumlarmzda bir sapknla neden olmaz. Ancak Freudun sralamasna gre nbilin-bilin-bilinalt-bilind katmanlar balamnda incelediimizde ben kavram ve olgusunun deitiini gryoruz. Baka bir deile nbilin ve bilin katmanlarndaki ben (ego), eitli evresel (aileden topluma yaylan) etmenlerle oluan kimi ruhsal sorunlar daha derinlere doru (basklar / repression sonucu) itmektedir. Bylece bilinaltna, giderekte bilindna itilen, bir bakma hapsolan sorunlarn sorumlusu artk ben (ego) deil, kendim (self) olarak anlan bir baka bendir. e bu kendin (self) olan ve bilindna kaym sorunlardan sorumlu olan olgu artk denetimden kmtr. Ksacas ruhsal sapma ve sapknlklar (psiik patolojiler) iindeki bir bendir, kendim (self) olan ben olgusu ve yaadmz tm insanlk sorunlar da bu bilind katmann sorumluluundadr ii Bir tanmlamaya gre: Ego bilinli kiiliin merkezi iken, self tm ruhsal yapnn (bilin ve bilind) dzenleyici ve birletirici merkezidir. ve dolaysyla da self bir st psiik otoritedir ve ego onun da ast konumundadr. iii Bu arada egoist szc ile gncel grmelerde eanlaml kullandmz bencil (selfish) szc arasndaki farkn nemine de deinmek yerinde olacaktr. lki
i ii iii

Prof. Dr. Afar Timuinin Yabanclama konferansndan alnan bir kavram Prof. Dr. Smer Grel, a.g.e Edward F. Edinger, Ego, Archetype, Shambala-Boston, London, 1992, s.3

107

her ne kadar kendi iyiliini dnen (egoist) olarak tanmlansa da bu bakalarnn ktl pahasna deildir. Zira daha nce belirtildii gibi ego srekli olarak bilin denetimindedir ve kiinin kt davranlarn engeller. Oysa bencil (selfish) kii denilince, artk bilin denetimi olmayan bir insandan sz ediyoruz demektir.i nsann i evresi ile d evresi arasndaki iliki dzenindeki aksamalarn huzursuzluk yarattn, hatta d evresindeki aksaklklarn i evreyi tedirgin ettiini grebiliyoruz. Burada zerinde dnlmesi gereken soru; insann i evresinde meydana gelen aksaklklar, d evresel faktrlerin tetikleyiciliinde mi oluur? Yoksa insan i evresinde kendiliinden veya doutan/genetik gelen aksaklklar m d evredeki aksaklklar tetikler? Burada kesin izgilerle konuyu ayrmak mmkn grnmemektedir. Gen Becildir kitabnn yazar Yeni-Darwinci Richard Dawkinsii bize k tutabilir. Yazar kitabn temel tezinin bizim, dier btn hayvanlar gibi genlerimiz tarafndan yaratldmz makinalar olduumuz kabulne dayandn belirtmektedir. Ayrca yle srdryor grn; Ben baarl bir gende, baskn zelliin acmasz bir bencillik olduunu savunacam. Genin bu bencillii, bireyin davranlarnda da bencil olmasna yol aacaktr. lk bakta karamsar gzken bu saptaym, yazar bir nerisi ile yumuatmaya alyor ve diyor ki; Eli ak ve zverili olmay retmeye alalm; nk bencil douyoruz. Kendi bencil genlerimizin ne istediini anlayalm; bylelikle en azndan onlarn tasarmlarn bozabiliriz. Bu baka hibir trn cesaret edemeyecei bir ey Ayrca yazar; genlerimiz bize bencil olma talimat verebilir; fakat tm hayatmz boyunca onlara boyun emek zorunda deiliz diyerek ileriye dnk speklasyonlarmz iin bizi yreklendirmektedir. zveri konusundaki kukularn da u ekilde dile getiriyor Dawkins; genellikle yakndan baktmzda aka zverili olan eylemlerin gerekte klk deitirmi bencillik olduu ortaya kar. Richard Dawkinsin grleri, kendisinin de yer yer deindii gibi, arlkl olarak znel niteliktedir; ama bir kesimi doadaki olay ve gzlemlere kimi zaman laboratuar deneylerine dayandklar iin, birden fazla znellii ayn anda ieren dzeye eritiklerinden daha inandrc gzkmektedir. nsan i evresindeki aksaklklarn kkenini d evreyle olan ilikileri zerine irdeleyen Neo-Freudcular diyebileceimiz Amerikal iki uzman Jay R. Greenberg ile Stephen A. Mitchelln ortaklaa yazdklar Pisikoanalitik Kuramda Nesne likileri ( Object Relations in Psychoanalytic Theory) adl kitaba ksaca deinmenin yararl olacana inanyorum. Yaptta; Psikanalizin bugn genel grnm insanlarn dierleri ile karlkl etkileimine gittike artan bir odaklama, yani nesne ilikileri sorununa yneliktir. Diyerek Freuda ak-seik bir eletiride bulunulmaktadr. yle bir gr ileri srlmektedir; her ne kadar Freud d dnya ve dier insanlarla ilikileri nemsiz grmyor idiyse de, aratrmalar onu kendi deyimi ile beer deneyimlerinin derinlii olan, tm zihinsel eylemlerin amacn ve enerjisini salayan ve bedenin oluturduu istemlerin, insann biyolojik doasnn gsterii olan tm itilerin (impulses) iine ekmitir. Bylece gdlerin (libido) sorgulanmas daha
i ii

Prof. Dr. Smer Grel, a.g.e Richard Dawkins, Gen Bencildir, ev: Asuman . Mftolu, Tbitak Popler Bilim Kitaplar, 1995

108

nemli, daha baskn gelmitir. Ancak, daha sonralar ego sorununa eildiinde ve onun d dnya ve dier insanlarla ilikileri karsna knca bu sreleri ve sorunlar bir yerlere oturtmak, ilinti kurmak kanlmaz olmutur. Ksacas nesne ilikileri hesaba katlmak zorundayd. i Baka trl sylersek, insan bireyin ilksel ve ilkel dnemde, doal yaamdan tarm toplumuna geile balayan yabanclama sorununa bal olarak yitirdii insancl niteliklerinden en bata geleni ben-sen ayrm yapmamas, artk onun d dnya ile (nesne) ilikilerinde isel dnyasnn sorunsaln ortaya karmaktadr. Tm bu aklamalar dorultusunda insan bencilliinin kkeni zerine kesin bir yargda bulunmak mmkn grnmemektedir. Dawkinse gre insanlar bencil doarlar ve bunu baarl bencil genlere sahiplik olarak adlandrr. Freud ise libido olarak adlandrd gdler temelinde bir bak asna yaslanm, Jay R. Greenberg ile Stephen A. Mitchellsa nesne ilikileri balamnda olaya aklk getirmeye almtr. Makalemin ilk ksmlarnda bahsettiim avc-toplayc insanlarn bencil genlerini dinlemeden doann sesine kulak vermeleri ile tahakkmden uzak, eitliki ve mutlu bir yaam yaam olmalar mmkn olabilir. Ya da avc-toplayc yaamn varl, Dawkinsin bencil gen tansn yanllyor mu? Bunun bir cevab olmayabilir de! Tm bu tartmalar nda insanln geleceini iki ksa senaryo denemesi ile ortaya koymaya alalm: Gnmzde insan bencilliinin ulat ykm tarif edilemez boyutlardadr. u an sahip olduumuz teknoloji ve bilin (!) seviyesine ramen dnyann geri dn olmayan bir yok olua srklendiini savunan birok bilim adam, her geen gn elde ettikleri yeni bulgularla insanln kyametinin yaklama hzndaki dehet verici ivmeden bahsediyorlar. Zerzann Neo-anarist gzln bir kenara brakrsak, uygarlk, kltr ve bilimsel gelimelerle ok aydnlk bir topyaya doru varacamz dnrken, ok karanlk bir distopya bize doru gelmektedir. nsanl dnyaya bulam bir enfeksiyon (virs) olarak adlandrmak ok da yanl olmayacaktr. Virsler bilim adamlarnca halen tartlan canl/yar canl niteliklerine ramen, onlar hakknda en yaygn bilinen zellikleri; bir hcreyi ele geirme politikalarndaki acmaszlklardr. Hcreye girdikten sonra kendi RNA lar ile hcre DNA larn denetim altna alp, hcrenin virs yararna yaamas noktasna gelinir. Mutualist bir yaam birlikteliinden ok uzak olan bu oluum hcreye hibir fayda salamaz. Kendini eleyebilen bir yapya sahip olan virsler hcre iinde uygun koullarda remeye balarlar. Snrsz bir reme kapasitesine sahip gibi davranan virsler sonunda yaanacak bir hcre/canl kalmayana kadar reyebilir ve canlnn canlln yitime noktasn amas ile de yok olurlar. ( Belli virsler hcre/ canl dnda da belirli koullar altnda belirli srelerde canl kalabilir. ) Virslerin canl olduklar varsaym zerinden gidersek; kontrolsz bir ortam imknlarnn kullanm ve oalma ifreleriyle donatlm genetik yaplar tartma gtrmeyecektir. Kendi varlklarn da yok edecek noktada ftursuz bir davrana sahip olan tek bir canl daha vardr. nsan!

Jay R. Greenberg and Stephen A. Mitchell, Object Relations in Psychoanaliytic Theory, Harvard University Pres, 1983

109

Virslerin sahip olduklar genetik (biyolojik) yaplarna bal olarak bu davran sergiledikleri dnlebilirken, insan iin ayn eyi sylemek ne derece doru/gereki olabilir? Milyonlarca yldr kendi iinde srdrlebilir bir ekolojik dngye sahip olan insanlk ve dier canllar, son 200 ylda daha nce hi yaamad bir doal kaynak smrs olgusu ile hzla yok olmaya doru ilerlemektedir. Tm doal kaynaklar zerinde e zamanl bir bask oluumuna sebep olan insanolu kendi varln da tehdit ettiinin farknda olarak bencillikle ve yabanclamayla gzleri krlemi bir halde dnyay elbirliiyle yok etmeye almaktadr. Su Dnyas (Waterworld) filminde ortaya konan; tm dnyann sularla kaplanmas ve topran en hayati stratejik kaynak olduu bir dnya senaryosu zellikle son yllarda yaplan bilimsel aratrmalarla eskisi kadar topik grnmemektedir. zellikle kresel snma ile kutuplardaki buzullarn hzla erimesine bal olarak Kuzey ve Bat Avrupa sahillerinin, ABD kylarnn ve Japonya adalarnn sular altnda kalaca gelecek vizyonu iin verilen 50 yllk tarihlerde yaknlatrlarak gncellenmektedir. Ayn zamanda kontrol altnda tutulamayan nfus art olgusu ile ilgili olarak dnyann ulaaca son iin birka istatistik vermek konuyu netletirebilir. 1800l yllara kadar kendi iinde srdrlebilir bir doum-lm oranna sahip olan insan poplsyonu katlanan bir ivmeyle oalmaya balamtr. Nfusun 1 milyara ulamas iin 2 milyon yl gemesi gerekmiken; 2 milyar nfusa ulamak iin sadece 130 yl gemesi yeterli olmutur. 30 yl sonra 3 milyar, 15 yl sonra da 4 milyara ulaan insan nfusu 2000 ylnda 6 milyar gemitir. Gelecek projeksiyonlarna bakarsak; rnein, Latin Amerikann bugnk nfusu 300 milyon civarndadr. Nfus bu hzla artmaya devam ettii srece, 500 yl sonra yle bir noktaya gelinecektir ki, insanlar ayakta paketlenmi bir durumda ktann tm yzeyini hal gibi kaplayacaktr.
i

Dnya nfusundaki hzl arta karn, tarmsal ve buna bal gda retiminin ayn hzda artmamas nedeniyle ba gsteren ve bugn az gelimi ou lkede youn olarak yaanan alk sorunu, yakn gelecekte daha byk boyutlara ulaacaktr. Dnya Gda rgt'ne gre, dnyada 200 milyonu 5 yan altndaki ocuklar olmak zere 800 milyonu akn insann aln penesinde kvranmakta olup, 2 milyar akn insan ise yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalklarn tehdidi altnda yaam sava vermektedir.ii Tm hidrolojik kaynaklarn kirletildii, yamur ormanlarnn talan edildii, kutuplardan llere kadar dnyann her bir kesinin insan kullanmna ve tketimine ald bir dnya hi de uzak grnmemektedir. Teknolojiyle birlikte artk dnya leinden kp kinat leinde yeni ve kirletilecek yer araylarnn da hz kazanmas bize baz ipular veriyor olsa gerek. Kstl kaynaklara sahip olanlar/elinde tutanlar ve says srekli olarak katlanarak byyen kullanclar arasnda dnya savalar yaanmtr, yaanacaktr da. nsanlar

i ii

Richard Dawkins, a.g.e., s.186 Food and Agriculture Organization, www.fao.org

110

aras sava olgusunun da tesinde, insan-doa savalar ile insanln batan kaybettii ve sonucu belli olan bir sreci hzla tketiyoruz. Teknolojinin insanlk yararna kullanmnn ok tesinde, insanln yok oluuna zemin hazrlamasnn en son rnekleri olarak nkleer/kitle imha silahlarn sayabiliriz. Global anlamda ykm etkisine sahip olan bu silahlarn kullanm kararlarn verecek olan kiinin de bencillik sarmalnda nevrotik dzlemden patolojik dzleme kaym bir insan olma olasl hi de dk deildir. Akl sal uzmanlar, sadece yzde yirmimizin psiko-patolojik semptomlar sergilemediini belirtmektedir. Yani; ciddi biimde salksz bir toplumun kronik ruhsal sefaletiyle belirlenen bir normallik patolojisi sergiliyoruz. Korkun bir karanla gmlmemize sebep olacak olan ey, dnyann sonu, kyamet ve hilik olarak tanmladmz kanlmaz sonu ateleyen dzenein dmesinin; bir g odanda olaca kesindir. Dnyadaki politik g sahiplerinin patolojik rahatszlklara sahip olduklarn belirten birok aratrmacya dayanarak, sonumuzun Her ey ve herkes benim olmal! ;Benim!; Benim! nidalar ile bir dmeye baslmas ile gerekleebilecei hi de topik deildir. nsanln Sonu Geldi! Her ey bu kadar karanlk sonulanmayabilir de. Karanlklarn ardnda yatan bir a ulalabilecei, gerek anlamda aydnlanma srecini tamamlayabileceimiz bir dnyaya ulamak da bizim abalarmzla mmkn olabilir. Biz kendimize ait bir mekn kendimiz bu hale getirdik. O halde zm de kendi iimizde aramalyz. nsanlk tarih boyunca yapt hatalardan ders almak yerine; hatalarn hem tekrarlayarak hem de eitlendirerek aydnlanmadan uzak kalabilmitir. Bunu tersine eviren topyama EKO-TOPA diyebiliriz. Yani bio-merkezcil bir yaam sistemi. nsan-doa ilikilerinde tekrar barn imzalanmas, insanln zkarnn doa koruma ile olabileceinin farkna varlmas. Toplumlarn bilin-dndakini bilinli klmaya alan bir sistem. Bu biraz da koullanmalarmz tanma ve hayatmzn her ann kontrol edebilmeyi amalayan terapi arlkl bir eitim siteminin de istemi. Demek ki topyann gerekleebilmesi, eitimin hassas dengeleri gz nne alnarak, inanlar st, hatta inanlar d bir eitim sistemine dnmesine baldr. Bir de koullanmalarmz (kiisel ve toplumsal) tanmlayarak onlar bilin dzeyine eritiren bir terapi sisteminin eklenip, insanmerkezci yerine doamerkezci bir anlay temeliyle, ya snr gzetmeksizin toplum yaamna adapte edilmesine baldr. Yani insansal glerimizi trdelerimiz ve doa ile yeni bir uyum ierisine girinceye kadar gelitirmektir. nsan-Doa El Ele Bu noktada makalemin banda tanmladm sorun olan: insan bencilliinin nevrotik dzlemden patolojik dzleme tanmas ile kendi varln tehdit/yok eder noktaya gelmesi srecine zm nerisi olarak Eko-topia nn nerilmesi, soruna insanmerkezcil bir bak iaret etmektedir. Ayrca, sembolik kltrn sebep olduunu savunduum olumsuzluklara zm nerisi olarak yine kltr rn olan eitimin verilmesi paradoksu zerinde durmamz gerektiini dnmekteyim.

111

Yaklak olarak iki milyon yldr insans/insan ile iinde yaad doa arasnda gizli bir anlama varmasna doann belirledii rol ile yetinildii gzlenmekte iken, doaya hkmetme/yok etme noktasna gelinirken tarihi krlma noktalarnn sembolik kltrn oluumu ve geliimine kout ilerlemesi zerine, aralarndaki balarn irdelenmesi gereklilii zerine bu makaleyi kaleme almaya karar vermitik. Sembolik kltrn yap talar ve sebep olduu ykmlar zerine Zerzandan da yararlanarak belirli bir noktaya kadar gelen makalemin bir noktada tkanmas sembolik kltrn bir arac olduu, nasl kullanldna bal olarak olumlu veya olumsuz etkiler sergileyebilecei gereiyle kar karya kalmam salad. Burada insan psikolojisinin derinliklerine inerek, sembolik kltrn bilinli olarak ktye kullanlmas srecinde insan bencilliinin yadsnamaz gcyle karlatm. Soruna zm nerisi olarak elbette yine sembolik kltr temel gsterip eitime ynlenmem kanlmaz grnmekteydi. Yukarda da belirttiim gibi iinde yaadmz zamana kadar sregelen eitim anlayndan olduka uzak, insanmerkezcil ama ayn zamanda biomerkezcil bir temelden g alan bir sistem kurgulanmas gerekliliini dile getirmeye altm. Yukarda da belirttiim gibi makalenin hem znesi hem nesnesi olarak seim bizimdir. Rene Descartes, bilimin amacnn bizi doann efendisi ve sahibi yapmak olduunu sylemitir. Descartes, doann efendisi olurken doa ile yabanclama tehlikesinin ya farknda deildi, ya da gz ard etmiti. Sembolik kltr ve uygarlkla ulalan yabanclamann bize dayattklarnn etkisinin eitim ile azaltlaca ya da yok edilebilecei dnceme en byk eletiri, yabanclamann geri dnsz oluudur. Tarihin baz anlarnda, fiziksel dnya dengemizi bozacak kadar bizi rahatsz ettiinde, herhangi bir durum bir anda tersine dner. Bana muazzam bir umut veren yaanm bir yk var: Pavlovun laboratuarndaki kpekler belirli uyarmlara tepki verecek ekilde koullandrlmt. Ayrca tamamen eitilip evcilletirilmilerdi. Ama kpeklerin yaad bodrumu su bastnda, gz ap kapayncaya kadar rendikleri her eyi unutmulard. Bizler de ayn eyi en azndan onlar kadar iyi yapabilmeliyiz.

112

Kaynaka Bakr, M., M., (2000), inde topya Olmayan topya, nsan Merkezli Olmayan Bir nsancl topya Denemesi, Mimar Sinan niversitesi Dawkns, R., (1995), Gen Bencildir, ev: Asuman . Mftolu, Tbitak Popler Bilim Kitaplar Ednger, E., F., (1992), Ego, Archetype, Shambala-Boston, London FAO, Food and Agriculture Organization, www.fao.org Greenberg, J., R.; Mtchell, S., A., (1983), Object Relations in Psychoanaliytic Theory, Harvard University Press Grel, S., nsan nsann (Niin) Kurdudur? (Baslmam kitap) Zerzan, J., (2000), Gelecekteki lkel, ev: Cemalettin Atilla, Kaos Yaynlar

113

ETMN EVRMSEL SREC ada KUU Giri Ulusal ve global anlamda basks byk lde artan gelir eitsizlii ve yoksullukla mcadele almalarnda, zerinde zellikle durulan eitim; mikro dzeyde bireysel geliri, makro dzeyde ekonomik bymeyi belirleyen faktrlerden biri olarak grlmektedir. 1950lerde bir grup iktisat, Adam Smithin (1776) pahal bir makine ile allmn dnda eyler retilebilinmesinin, eitilmi i grene benzetmesinden yola karak nsani Sermaye Teorisini gelitirmilerdiri. Teori eitimin verimlilikte yaratt artn gelir artlarna olan pozitif etkisine dayanmaktadr. nsan sermayesine olan bir yatrm olan eitimin geri dnmnde, bireysel ve toplumsal yararlar salanld ve bunun kazan olduu savunulmaktadr. zellikle son yllarda, lkelerin kalknma dzeyleri ifade edilirken kullanlan eitim seviyeleri, eitimi insan kaynaklarna yaplan en nemli yatrmlardan biri haline getirmitir. UNDP tarafndan 1990 ylndan itibaren her yl yaynlanan insani kalknma raporlarnda; bir lkedeki milli gelir artnn yksek olmas, o lkenin gelimi lke olarak kabul edilmesi iin yeterli olmad, ekonomik byme kavramnn dnda sosyo-ekonomik gelime kavramnn lkeler arasndaki refah ve yaam standardn aklamak iin daha uygun olduu vurgulanmaktadr. nsani Gelime Endeksinin, uzun bir yaam srmek, bilgi sahibi olmak ve onurlu bir yaam standardna sahip olmak gibi en basit insani zelliklerdeki kazanmlar yanstt belirtilmektedir. Son eyrek yzyldr kreselleme ile birrnekletirilmeye allan dnyada, zellikle 1980den sonra MF ve Dnya Bankasnn yapsal uyum programlar ile gelimekte olan lkeler zerinde bask yaratlarak kapitalizm temel koul olarak sunulmaktadr. Yapsal uyum politikalarnn ierii ve kapsam, daha ok serbest piyasa dzenine dayal liberal bir kresel ekonomi yaratma amac tamaktadr. Bu politikalar balamnda devlet teorisinden demokratik haklara, salktan eitime, konuttan igc piyasasna, zelletirmeden d ticarete ve daha birok konuda dzenlemeler istenmektedir. Bu anlamda yalnzca ekonomik deil politik dzenlemeler de yapsal uyum politikalar kapsamna girmektedirii.

i ii

Hogrr V; Ekonomik ve Sosyal Kalknmada Eitim,s.6, Krkkale nv. Eitim Fak. ahin M, nsancl Yzl Uyum ve Sosyal Adalet, anakkale Ondokuzmart nv. BF

114

Kalknma toplumsal bir etki tamaldr; gelir dalmdaki dengesizlikleri ortadan kaldrmal, herkese eit baar ans sunmal, salk ve eitimden yararlanma hakk vermelidir. Oysa, sunulan reeteler gizliden, sermayeye hizmeti ve zelletirmeyi zendirmekte, desteklemektedir. Belli gelir dzeyi altndaki kesimlerin bu haklara ulamas engellenmekte, sosyal guruplar aras uurum artrlmaktadr. Bu noktada zellikle, uygulanlan eitim politikalaryla, sermaye ve eitim arasnda baml geiken bir yap oluturulmaktadr. Bu noktada gzden karlmamas gereken bir husus da; lke ekonomisinin genel yapsdr. Bu yap eitimle kiisel gelir arasndaki gelir dalmn etkilemektedir. Piyasa artlarndan bamsz olarak zendirilen eitim ile kiiler zerinde arttrlan ekonomik beklenti karlanamayarak eitimli isizler ordusu yaratlabilmektedir. Gelimekte olan lkelerde nitelikli eitim alm kiilerin says az olduundan ve bu durumun en azndan ksa srede deitirilmesi mmkn olmadndan, arz ve talebe bal olarak gelir elde etmede eitimin etkisi yksek olmaktadr. Dier bir ifadeyle gelimekte olan lkelerde, kazan farkllklarn aklamada eitimin etkisi gelimi lkelere gre daha fazla olmaktadri. Btn bunlarla birlikte, zerk braklmayarak, siyasal iktidarlarn oyun hamuru haline getirilen eitim; tm toplumu kuatarak siyasal statkoculuu besleyen bir kaynak haline dnmektedir. Nitekim, 1980den sonra lkemizde uygulanan eitim politikalar ile hedeflenen bu yap, bugn baarsnn sonularn bir bir ortaya koymaya balamtr. Oysa eitim, kiinin evre ile olan ilikilerini dzenleyen, alglama-anlama-tepki verme mekanizmalarn gelitiren iletiime dayal bir ilikidir. Eitim; bireyin bireysellemesi kadar, ayn zamanda onun toplumsallamas aracdr da. Bireyin bireysellemesi, onun zgven ve zkarar mekanizmalarnn gelimesi anlamna gelmektedir. Bireyin toplumsallamas ise, eitim yolu ile toplumsal birikimden yararlanmas ve bylece elde edilen yararn toplumsal iblm iinde tekrar topluma dntrlmesi demektir. Eitimin bireyi zgrletirmesi iin, onun hakim dokulardan arndrlm ve eletirel nitelikte olmas gerekmektedir. Eitimin zerklii, bireysel zgrlk kadar, toplumsal i blm iin de gerekli bir kouldur. Aksi durumda eitim, bireyi kleletirici ve tek-tip bireylerden olumu bir toplumsal yap oluturucu bir rol oynayabilir.ii Bugn lkemizde yaanan; niversitelerin bilimsel eitimden uzaklamas, eitimin zellemesi, rencilerin mterilemesi, eitimli isizlik, apolitiklemi tepkisiz toplum sorunlar, imdiye kadar izlenmi olan bilinli olarak uygulananeitim politikalarna ait sonularn en iyi gstergeleridir ve toplumsal yapmz zzettin nderin de bahsettii klelemi tek-tip bireyden olumu toplumsal yapya iyi rnek olacak hale dnmeye balamtr. Btn bu sorunlar karsnda detaylandrma ihtiyac ile hazrlanan bu aratrmada insan doasnda bulunan, bilgi edinme ve bilgiyi kullanma ihtiyacyla gelien eitim kavram, eitimin snflamaya etkisi, iktidarlarn halk zerinde

Yumuak , Bilen M; 2000; Gelir Dalm-Beeri Sermaye likisi ve Trkiye zerine Bir Deerlendirme; K. Sosyal Bilimler Dergisi, Say:1 s:83 nder ; Eitim zerine;1999, Eitim: Ne in?,niversite: Nasl?, Yk:Nereye?, topya yaynevi

ii

115

kullandklar ideolojik btnletirme abalarnda Trkiyesinin eitim politikas sorunlar incelenmitir. Toplumsal Dnmlerde Eitim

eitimin

yeri

ve

gnmz

nsan Doasndan Gelen Bilgi Edinme ve Bilgiyi Kullanma htiyac Tarihncesi alar doa tarihinin devam niteliindedir. Doa tarihi, yaamak ve neslini devam ettirebilmek iin elverili ortam oluturmaya alan yeni trlerin olageliini izler. nsanlk tarihi ise, insann kendi trn glendirip neslinin devamn salamaya almasn ve bunu salamak iin de yeni endstri ve ekonomiler yaratn anlatr. Bu iki srecin benzerliklerinin dnda, farkllklarnn ortaya koyulmas; insan ve gelitirilebilirlik ilikisini de genel lde aklamaktadr. Doa tarihinin ierdii en nemli sre organik evrimdir. Hayvanlarda yeni yaam biimleri ve yeni trlerin oluumu, gzelerde ve protoplazmada oluan ve kuaktan kuaa aktarlan deiimlerin birikimi ve bu birikimin sonucuduri. Bu deiimlere ayak uyduramayan canllar lrler ve nesilleri de yava yava yok olmaya mahkumdur. Yaam ve oalmay kolaylatran bu deiimlere zamanla doal seilim ad verilmitir. Doadaki deiimlerinin yaam koullar ve ihtiyalara etkisi, elbette insann da yaamn srdrebilmesi iin bu deiimlere ayak uydurmasn zorunlu klmtr. te bu noktada insan, insan olma farkn ortaya koyarak tarih sahnesindeki yerini almtr. nsan ile hayvan karlatrldnda; hayvanlar, yaam karsndaki savunma ve ihtiya karlama gibi bilgilerini ve bilgiyi kullanma yetilerini soyaekim yoluyla alrlar. Ama insan iin bilgi tama ve bilgiyi iler hale getirme ok daha farkldr. nsan, geliime ak olan bir beyne sahip olsa da, donatm ve savunma aralar kendi vcudunun dndadr ve kullanm iin genetik bir bilgi tamamaktadr. Bu bilgileri sosyal sentez sonucu sonradan edinmektedir. Tanmasna yardmc en nemli sosyal yntemler ise dil ve yazdr. Yaznn icadna kadar; deneyler ve gzlemler sonucunda edinilmi bu bilgilerin nesilden nesile aktarm rneklemeler ve tler yoluyla olmutur. Ancak geliim paralelinde artan bilgi birikiminin rgtlenmesinde kullanlan en nemli ara kukusuz yazdr. Yaznn icad ile insan artk deney, gzlem ve birikimlerini lmszletirerek nesilden nesile aktarabilmitir. lkokul dnemlerimizden beri bildiimiz tarihi alar, insanlarn yaptklar aletlerde kullandklar maddelere gre Ta a, Bronz a, Demir a diye ayrtrlmaktadr. Ancak, bu dnemler; sadece ara yapmnda kullanlacak yeni maddelerin kefedilmesi ya da yeni aletlerin yaplmas ile tarihi etki yaratmamlardr. Her bir an, onsekizinci yzylda oluan Endstri Devrimi ile kyaslanabilecek nem ve biimde ve ayn etkide bir ekonomik devrimi vardrii. zellikle bronz kullanmnn balamas, uzmanlama gerektiren endstrilerin ve rgtlenmi bir ticaretin olumasnn kant olduu grlmektedir. Bronz aralarn retilebilmesi iin toplumun bir kesiminin besin retiminden ayrlp maden ilemesi,
i ii

Zerzan J., Gelecekteki lkel, 2000 Childe G., Kendini Yaratan nsan, 2006, Varlk Yaynlar s:33

116

dkmclk zerine almas, bunun iin de teknik eitim almas gerekmekteydi ki bu, ayn zamanda sanayi geliimini de beraberinde getirmitir. Gelien bu sanayii renmi insanlar ise toplumda zel bir yer edinmeye balayarak yeni bir tabaka oluturmulardr. Zanaatlar... Zanaatlarn ilk uralar olan maden ilemecilii, madeni eya retimi, mlekilik, dokumaclk gibi tm uralar, ancak deney birikimleri ve bu deneylerden varlan sonularn uygulanmasyla gereklemitir. Bunlarn her biri ve tm uygulamal bilime dayanmaktadr. Her bir zanaatn srdrlmesi ve gelimesi ise; pratik bilim bilgisi ile ynlenmitir. Zanaatlarn pratik bilim bilgisi ile edindikleri deneyimleri kullanarak yaptklar retimin tarihsel srece etkisi ise ciddi bir ekonomik anlam tamaktadr...Emek retkenlii gittike yle bir dzeye ulamtr ki, toplum yeleri artk salt geim kaynaklarn salamaya almak ile kalmayp, kendi ihtiyalarnn fazlasnda rnler yani art rn elde etmeye balamtr. Kullanlan retim aralar, aletler ise zellemi-bireysellemitir. Bu zellemenin emek ve sonu rn zerinde yaratt farkl etkiler ise, topluluun mal paylamndaki eitlik ilkesinin dengesini bozarak, hakedi deeri zerinden bir paylam gndeme getirmitir. Artk insanlar arasnda bir rekabet balamtr. Bilgi ve bilginin kullanm, bu rekabet ortamnda fark yaratan en nemli unsur olmutur. te, buraya kadar anlatlm olan, insann yaam mcadelesi ierisindeki renme ihtiyac ve rendikleri ve yarattklarn yeni nesillere aktarmaya almasndan doan iliki-iletiim eitimi yaratmtr. Birikmi tecrbelerden elde edilen sonularn, yeni tecrbe ve yeni sonulara ulamnda da en nemli ara kukusuz eitim olmutur. Yazya Gereksinim ve Yaznn Toplumsal Snflamaya Etkisi Pratik bilim bilgisinin kullanmyla sregiden srete artan bilgi birikimi, doallnda, insanlk tarihi iin dnm oluturacak ekonomik sonular yaratmtr. Artan ekonomik gereksinimlerle birlikte yeni bilimlerin douu, artk, bilginin rgtlenmesini zorunlu klm ve insanolu yaz ve matematii kullanmaya balamtr. Douu tamamen ekonomik gereksinimlere dayanan yaz ilk olarak tapnak kaytlarnn tutulmasnda kullanlmtri. Zamanla siyasal ynetimin kurallarnn ve komularla yaplan anlamalarn kayt edilmesinde, savata ve yasal dokmantasyon ilerinde kullanlmaya balam ve yaygnlamtr. Elle ilenerek yaplan kaytlar, arac, amac ve rnyle; yneticilerin, tccarlarn, sahiplerin, lordlarn, asillerin, beylerin, senatrlerin vb. mlkiyeti olarak kendini gstermitir. Dier bir deyimle, iletiim, ta, amur tabletler, aa tabletler, papirs ve hayvan derisi zerine ilenen yaznn kullanl biiminde, ekonomik ynetimin ve siyasal egemenliin bir paras olarak oluturulup gelitirilmitirii. 21. yzylda dahi okuma yazma bilmeyen insanlarn var olduunu dnrsek, o dnem ierisinde yaayan halklarn kendi ileri iin yazy kullandklarn dnmek de komik olurdu. Yaznn kullanlmaya balamas, kendiliinden toplum ierisinde yeni bir snf daha yaratmt, yazclar...Bu snf, okuma ve yazma bilgileri ile nceleri
i ii

Childe G., Kendini Yaratan nsan, s:131, 2006, Varlk Yaynlar Erdoan ., Kltr ve letiim- lk alarda Egemen letiim Biimleri zerine Bir Deerlendirme, s. 27

117

tanr iin, zamanla toplumun st kesimlerine bilgi tayclar olarak hizmet verirken, kendilerine de toplum ierisinde zel ve nemli bir yer edinmilerdir. Bugnn deyimiyle, kamu hizmeti veren devlet memurlar olarak da nitelendirilebilecek olan bu yazc snf; deneyimler yoluyla edinilemeyecek olan okuma ve yazma bilgilerini de, muhtemelen kurslar eklindeki zel eitimler yolu ile almlard. Zaman ierisinde el emei ve beden gc ile beslenmeyen bu kesimin yaam koullar (mevki ve g sahibi olunmas ynnden), iftilie ve zanaatla kar, halk zerinde ekicilik yaratmaya balamt. Gordon Childein Kendini Yaratan nsan adl kitabnda verdii Yeni Krallk dnemi Msr belgelerine dayal rneklemeyle, okul hayatmz boyunca byklerimizden duyduumuz oku da byk adam ol szlerinin kyaslamas yapldnda; dnemin ocuklarnn babalarndan aldklar nasihatlerin, bizimkilerden pek de farkl olmad, grlmektedir. Sen yazy yreine yerletir, yerletir ki, kendini ar iten koru ve saygn bir konuma yerle. Yazc, ar beden iinden kurtulmutur...artk emir veren odur...Elinde yazcnn yazt var m, yok mu? te artk seni, krek eken elden ayran tlsm bu olacaktr. Maden iisini; frnnn banda alrken grdm, parmaklar timsaha dnmt. Kokusu kokmu balnkinden de beterdi. Elinde ee tutan, toprak apalayandan daha ok i eker; tarlas odun, dei eedir. Akam bo kald m, kol gcn aan bir abayla alr; gece bile n yakar. Ta, her sert tata i arar; iinin ounu bitirdii vakit, artk kollar tutmaz, bitkindir...Tezgah bandaki dokumacnn ii, kadndan da bitiktir; dizi karnna yapmtr, bir soluk temiz hava alamaz. I grmek iin gzclere somun somun ekmek verir. Bu rnekten de anlald gibi; o dnem ierisinde yaayan insanlarn, yaznn icadyla birlikte gndeme gelen eitime bak as, eitimin bilginin anahtar olduu dncesi deil, tamamen ekonomik rahatlk ve g isteidir. Bilim iin eitim anlay ise zamanla gelimitir, imparatorluklardaki mlkiyet ilikilerinde; kle, mal saym ve toprak lm gereksinimlerin karlanmaya salanmas, matematii gelitirmitir. Yaz bununla birlikte; pozitif bilimler, muhasebe, matematik ve astronomi de kullanlan nemli bir ara halini almtr. Ortaada Eitim Anlay zellikle Yunan ve Roma uygarlklarn kapsayan antik dnemde, gzleme dayal bilgi edinimi kullanlmaktayd. nsann doa dzenine ve ilikilerine merakna bal olarak gelien bilme istei onu, doay gzlemlemeye ve gzleme dayal bilgi edinmeye itmitir. Felsefi dncelerin gelitii Antikada, Sokrates, Platon, Aristoteles ve Plotinosun eitli alanlarda yaptklar almalar ve felsefi dnceleri, sistemli eitim anlaynn temeli olmu ve Ortaa, Rnesans dnemi dnce ve eitim sistemlerini etkilemitir. Bu dnemin, Ortaa dan ayrlan en nemli zellii; oktanrl inann egemen olmas ve doadan edinilen bilginin ilevsel olarak kullanlmasdr. Bilgi ve bilimin n plana kt bu dnemde, doa theoria ve praxis, bugnk deimiyle teori ve pratik ilkelerine dayal olarak yorumlanmaktayd. Bu dnemde matematik, geometri, tp, astronomi, fizik, corafya, ve biyoloji alanlarnda nemli bilim adamlar yetimi ve birok nemli eser retilmitir. niversitelerin kuruluu Ortaa olarak gzkse de, aslnda eitim sisteminin kkleri Antikaa dayanmaktadr.

118

Ortaa toplumunun olumasnda ve dzenlenmesinde Hristiyanln yaygnlamas en nemli etken olmutur. Bu dnemde, doadan gzlem yoluyla edinilen bilginin kavranmasnn yan sra, ilahi (dini) bilginin kavranma gereklilii ortaya konmutur. Bu dinin yaygnlatrlmas, gelitirilmesi ve savunulmas iin kullanlabilecek en nemli ara ise kukusuz eitim olmutur. Hristiyanln yaygnlatrlma abalarnn en youn olduu, patristik dnem ierisindeki 200-250 yllk dnemde akl ile inan uzlatrlmaya allmtr. Dini bilginin renilmesinin ve retilmesinin arlkl olduu bu dnemde; dinsel dogmalar doal olarak doa bilgilerine bal olarak gelien bilgi retiminde nemli aksaklklar oluturmutur. Tanr merkezli dnce sistemi, gerek bilginin tanry anlamak olarak belirlenmesi ve Hristiyanlk dininin dogmalar; bilimsel almalar ve bilgi retimini byk lde engellemitiri. Yaklak 600 yl sren patristik dnemin sonlarna doru, kilise ve manastrlarn eitim zerindeki etkisinin giderek azalmas, Roma toplumunun giderek yozlamas ve kurumsal almalarn durma noktasna gelmesi; yeni eitim ve bilgi retimi yntemlerinin gelitirilmesi, eitim ve retimde bir standartlamaya gidilmesi gerekliliini ortaya kmtr. Ortaan teosantrik merkezli dnce sisteminde, bilim ve bilimsel almalarda ilerleme kaydedilmesi iin; din-bilim-felsefe arasnda bir uzlamann salanmas, artk bir zorunluluk halini almtr. Akl ve inancn uzlatrlma abalarnn younlat ve eitim zerine dld 800-1500 yllarn kapsayan skolatik dnemin, yaklak 12. yyna kadar katedral ve manastrlar n plana kmtr. 12. yy sonlarna doru ise bu kurumlarn etkileri zayfm, yerlerini niversiteler almtr. Skolastik dnemin bilime bak asnda yaratt gelime Rnesans sonrasnda doacak bilim anlayna da nclk etmitir. Patristik dnem ierisinde kabul gren anlamak iin inanyorum dncesi, skolastik dnemde inanmak iin anlyorum, biliyorum ekline dnmtr ki; bu yaklam ile din ile bilim birbirinden ayrtrlmtr. Bilgi retilmesindeki yntemlerin art ise, bilgi birikimini ve doallnda bilginin sistemli kayt edilmesi zorunluluunu getirmitir. Ancak, kayt edilen bilgilere ulama hakk, kesinlikle halktan uzak kalmtr. El yazmalar eklinde kayt edilen bilgilere, masrafl olmasndan dolay ancak soylular, din grevlileri ve hkmdarlar ulaabilmekteydi. Ancak; bu elyazmalar, ayr bir sektrn gelimesinde de etkili olmutur. Bu sektrn ihtiyalar karsnda, kendini gelitirmesi zorunluluu matbaann icadna sebep olmutur. 15. yy ortalarnda matbaann icad ile ok sayda baslan kitaplar ucuzlam, bilginin toplumsallamas kolaylamtr. lk niversitelerin kurulmasnda en nemli ortak zellik olarak, kk ve byk ehirlerde kurulmaya allm olmalar gze batmaktadr. Krsal blgelerdeki manastr okullar, bu geiin dnda kalmtr. Yani niversite eitimi, ehirde yaayan zengin insanlara sunulmu bir imkan olarak ortaya kmtr.

Anameri H, Ortaada Bilgi retimim ve Aktarmnda Karlalan Sorunlar ve zm Yollar,2004, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fak.

119

niversitelerin kurulmasnn getirdii ilk sorun, yetitirilen renciler ile halk arasnda uyuumsuzluklarn kmasna neden olmasdr. Tccar ve toprak sahiplerinin nemli gelir kayna olarak grd niversite rencileri, imtiyazl bir yapya sahip olmalarndan dolay halk zerinde antipatiye neden olmutur. Bu sebeple Ortaa niversiteleri, uzun yllar renci isyanlar ve boykotlara sahne olmutur. Yllarca sren renci isyanlar ve boykotlarndan sonra 1231de Paris niversitesinin Magna Cartas olarak anlan Papann bildirisi Parens Scientiarum yaynlanmtr. Bu bildiriyle niversitelere kazandrlan zerkleme haklar, bugn YK altnda alan niversitelerimizin sahip olduu haklardan daha zgr bir yapya olanak tanmaktayd. lk niversitelerin -karanlk olarak nitelendirilen Ortaada ortaya km olmalarna ramen- kurumsal yaplar ve niversitelere toplumun bak as, gnmzle karlatrlmas gereken nemli veriler tamaktadr. 1221de tzel kiilii kabul edileni niversitelerin, hazrlanan bu bildiriye greii; niversitelerin kendi kanunlarn, kurallarn, mfredatn ve standart derecelerini oluturma haklar vard. niversitenin dardan herhangi bir mdahale olmadan eitimin ieriine ve biimine karar verme hakk vard. Ortaa niversitelerinin zerinde belirgin olan dier nokta; belli bir snfa hizmet amacyla domu niversitelerde, retmen maalarnn ailelerce karlanmasnn, rencilere de byk haklar salamasyd. rnein, Bologna niversitesinde rektrleri ve profesrleri seen ve grevden alan renci loncalar bulunmaktaydiii. Gnmzden fark yaratacak, akm gibi grnen bu konu da; hzla artan zel niversitelerde mterileen rencilerle kapanmaya balamtr. Bu durum, aslnda ok ac bir gerei de ortaya koymaktadr...amza kadar tadmz bilgi birikimleri ve gelien teknolojiyle, insann sosyal yaps ne kadar deimi olsa da; toplumlar zerinde kurulan siyasal egemenlik ve g istenci deimemi, aydnlk kaplarn aralanmas, her zaman erkler zerinde korku yaratmtr... Cumhuriyete kadar aydnlanmay yaayamam olan toplumumuz, doal olarak kazanmlarnn deerini bilmeyerek bir bir kayba dntrmtr... Cumhuriyetle birlikte kurulmaya allan -dnyaya rnek- eitim sistemi modeline sahip kmayarak yozlamasna izin vermi; niversitelerinin, YK boyunduruu altna sokulmasna gz yumarak, bilim ve eitim zgrlklerini elinden alm; eitimi belli bir snfn hizmetine brakarak aslnda Ortaadan ok da farkl ilemeyen bir sisteme destek olmutur.

i ii

Bilim C., 1999, ada Dnya Tarihi, Anadolu nv. Ak retim Fak. Yaynlar s:18 http://www.subjektif.com/felsefe/univeriste.htm http://www.subjektif.com/felsefe/univeriste.htm

iii

120

Aydnlanma ve Eitim
nsan zgr olarak domutur fakat her yerde zincire vurulmutur J.J.Rousseau

Aydnlanma ile insann insan olma dncesi ortaya koyulmu, bu balamda eitim konusu insann zihinsel geliiminin nemli bir ayrac olarak ele alnmtr. Bu dneme kadar belli bir snfn hizmetine sunulan bilginin ise, halka yaylmas gerektii savunulmu; bu konuda zellikle, Fransz Devriminde nemli rol oynayan jakobenler, halk eitiminin kilisenin elinden alnmas konusunda nemli mcadeleler vermilerdir. Bunun sonucunda, eitim hakk evrensel bir hak olarak tannm, bilimsel bilgi mlkiyet ya da ayrcalk konusu olmaktan karak ada eitim sistemi anlay gndeme gelmitir. Eitim sistemi ve eitimin toplum zerindeki etkileri zerine; Alman, ngiliz ve Fransz bir ok dnr zel aratrmalar yapmlar, nemli tezler ortaya koymulardr. ngiliz filozof J.Lockeun deyiiyle Tabula Rasa olarak tanmlanan insan akl, doutan hibir dsal bilgi tamamaktayd, insann iyi-kt yararl-yararsz oluu tamamen ald eitime balyd ve toplumsallama srecinde eitim byk rol oynamaktayd. Yani, aydnlanma dnemi dnrlerinin genel kabul grd bu dnceye gre; eitimle, insan aklna istenilen ekil verilebilmekteydi. Aydnlanmaclara gre eitim metodunun temelini gencin sahip olduu yeteneklerini gelitirici olmas oluturuyordu. Buna gre eitim doaya uygun olmal yani eitimin grevi, doa verisi olan yetenekleri dorua eritirmek ve doal geliimini desteklemekti. Ancak, insann ekillenmesinde en nemli ara olarak eitim, devletin hakimiyetinde olan stratejik bir meseledir. alar ve toplumlar ne kadar deise de; toplumsallama srecinde, hakim glerin varlklarn kabullendirme, koruma ve srdrebilme abalarnda en etkili ara olarak eitim grlm, kullanlmtr. Bu gereklik tarihte de, gnmzde de kendini gsteren nemli bir sorundur. Eitimin sistemletirilmeye alld aydnlanma dneminde, aa damgasn vurmu birok dnr (J.J.Rousseau, M.J.A.Concordet, I.Kant, W.Humboldt, K.Marx, S.Freud, W.Reich,.. vd ) zellikle bu kritik nokta zerinde durmular; eitimin, insann kendini gerekletirmesine ve haklarn elde etmesine yardmc olmas gerektiini vurgulamlardr. Eitim toplum ilikileri zerine yazd Emile adl romanyla Rousseau a iin radikal bir eitim topyas oluturmutur. Rousseaunun eitim anlaynda, eitimin amac insanlar Ihomme citoyen (vatanda) yapmak deil, Ihomme (doal insan) yapmak olmalydi. Ona gre insan doduunda temizdir, ancak feodal toplum ve onun eitim dahil kurumlar ocuun temizliini ve ahlakn bozmaktadr. Oysa, eitim, toplumun dinsel, felsefi, ahlaki ve politik sistemlerinin ocua kabul ettirilmesi deil, onun serbest ve doal geliimini salayc bir dzen olmaldrii.

i ii

Bilim C., 1999, ada Dnya Tarihi, Anadolu nv. Ak retim Fak. Yaynlar s:58

uhadar A., Jean-Jacques Rousseaunun Yaam ve Yaptlar, s:14, ukurova nv. Eitim Fak. Yayn

121

Sanayi devriminin etkisiyle gelien liberal anlay ve aydnlanmayla gelien aklc yaklamn senteziyle 19. yyda sveli eitimci Pestazolli, zellikle Rousseaudan etkilenerek yeni bir eitim yntemi gelitirmi; bu yntem 20.yyn balangcnda, Ellen Key tarafndan modellenerek, lerlemeci Eitim Sistemi Modeli oluturulmutur. lerlemeci eitim anlayna gre; Eitim yaamn kendisidir, yaama hazrlk deildir. erikteki bilgi mutlak doru deildir, yeni durumlarda deiebilir. Konular ve dersler renci merkezli olmaldr. renme yaant yoluyla gerekleir. rencinin neyi dnecei deil, nasl dnecei nemlidir. retmen yalnzca yol gsterici olmaldr. renciye sorunlar sunulmal ve zmesi istenmelidir. Aydn dnrler ve yaptlar incelenildiinde; eitim sistemi sorunlarnn ve eitimin birey-toplum ilikileri ierisindeki hassaslnn hemen her dnem vurguland ancak, devlet-iktidar egemenlik kayglaryla uygulanan eitim politikalarnn, bu dnceleri hezimete uratarak dnen insan kavramn farkllatrd grlmektedir. Bunun kendimizden olan en gzel rnei de herhalde, lkemiz iin bir kazanm olan Ky Enstitlerinin, iktidar karlar uruna hi dnlmeden kapatlm olmasdr. Kanta gre ynetimin (devletin) erei, halkn zerinde kalc ve gl etkiler meydana getirerek, kendi iktidarn kalclatrmaya yneliktir; bunun iin de ncelikle halkn refahna ynelir ve bu eree uygun aralar seferber eder. Halk, kendi refahn ncelikle zgrlk olarak deil, doal ereklerinin, yani aadaki hususun salanmas olarak dnr: lmden sonra mutlu olmak, toplumsal yaamlarnda mlkiyetlerini yasalarla gvence altna almak, hayatn fiziksel tarafnn tadn karmak. Devletin eitim anlay ierisinde de st faklteler burada devreye girer. niversitenin yaps ve fakltelerin konumu rastlantsal bir biimde deil, devlet eliyle oluturulmutur, dolaysyla devletin byle bir kurulula amaladklarn, beklentilerini yanstr.i. Tarihten bugne, her devirde; dnen insan tehlikeli insan olarak grlm, bireyler dnmeden, sorgulamadan itaat eden bireylere dntrlmeye allmtr. Bunun iin kullanlan silah da, eitim olmutur. Bugn iin eitim anlay, Rousseaunun kar kt ekle, yani tamamen meslek eitimine dnmtr. Felsefe eitimiyle gelien dnce retimi, itaatin nnde duracak byk engel olarak grldnden, sosyal bilimler ve fen bilimleri birbirinden tamamen koparlmtr. Sermayeye ve devlete hizmet veren fen bilimleri meslek gruplar n plana kartlarak, tam da Kantn Fakltelerin atmas makalesinde tanmlad st faklteler konumuna yerletirilmitir. Eitimli insan modeli ise, sadece verilen ve istenilen zerinde dnce retebilen insana evrilmitir.

Gzkan B., 2005, Kant ve niversite deas, Cogito Sonsuzluun Snrnda: Immanuel Kant, YKY Yaynlar, say 41-42

122

Bilgi Belirleyici g
nsani tutkular, sadece sayg duyduklar manevi bir g nnde dururlar. Bu tr bir otorite olmaynca en kuvvetlinin sz geer ve gizli ya da ak sava durumu zorunlu olarak srp gider. Ekonomik ilevler bir zamanlar ikinci derecede rol oynarken imdi birinci sradadrlar. Ancak bugn bilim de uygulamaya, yani byk lde ekonomik uralara hizmet edebildii lde saygnlk sahibidir. Durkheim

Toplumsal deiimler ierisinde, bilgi taycl ve eitimin stlendii misyonun, amzdaki yeri ve neminin en yaln anlatm, herhalde Bilgi = Belirleyici G ifadesidir. Dnyada tarmn ortaya kmas ile birlikte birinci dalga deiim yaanm, kyl merkezli ekonomiler domutur. Sanayi devrimi ile birlikte, fabrikalara dayal, kitle retiminin artt, giderek daha byk ve daha brokratik kurumlara gereksinim duyulduu, ikinci dalga deiim yaanmtr. Bugn ise bilgi devrimi ile birlikte ekonomik, teknolojik ve sosyal alanda nc dalga deiim yaanmaktadri. 18. yyn sonunda yaanan Sanayi Devrimi ve Fransz Devriminin yaratt etkiler, toplumsal anlamda byk dnmlere neden olmutur. Fransz devrimi sosyal, siyasal ve kltrel alan etkisi altna alrken; sanayi Devrimi, ekonomik faaliyetlerin hzla artmasna yol amtr. Bu iki hareketin; toplumun kurumlar, yaps, norm ve davranlarna olan etkileri; geleneksel bak alarnn yerini aklc bak alarna brakmasna neden olmutur. 19.yyn ekonomik oluumu Sanayi Toplumu, kltrel oluumu ise Modernizm olarak tanmlanmaktadr. Sanayi toplumunun olumasna neden olan teknolojik gelimeler, hem fiziki sermayeyi hem de fiziksel ve dnsel gc ile retime katkda bulunan insan sermayesine ihtiyac dourmutur. Yani buharl makinenin icadyla balayan sanayileme anda, artk emek ve sermaye kavramlar nem kazanm; zenginlik kavram olan maddi varla sahip olma stratejileri, retkenlik zerine odaklanmtr. Akla ve bilime dayanan bir toplum modeli dleyen Aydnlanma dneminde; modernizmin temel kavram olan aklclatrma iin bilim, en nemli referans olmutur. Aydnlanma dnemiyle ortaya kan sanayi toplumu ve modernizm kavramlarnn gnmzdeki dnmleri ise bilgi toplumu ve postmodernizm dir. Aydnlanmann, akla ve bilime dayanan dlemi, bilgi toplumuna ulalmasyla gerekletirmi olsa da; ideal kltrel yaam zlemini yanstan bilimsel ahlak raylarna oturmam, ama olan bilim anlay, ara olarak grlen bir bilim anlayna dnmtr. Her konu balnn nne gemi olan postmodern kavram bilgi, doru ve insan anlayyla eitim konusunu da kapsam ierisine almtr. Postmodernizmin insan zerinde yaratt anominin toplumsal etkisi olan etkisizleme ve bunalmla; bilgi toplumunun bilimsel dinamikleri ve hzla gelien teknoloji ciddi bir atma yaratmaktadr. Fransz Devrimiyle balayan, Marshall Bermaniin deyimiyle Kat olan her eyin buharlamas sreci postmodernizmle
Gison R, Gelecei Yeniden Dnmek; Ynetimi, Rekabet, Kontrol, Liderlik, Pazarlar ve Dnya; 1998
ii i

Berman M, Kat Olan Herey Buharlayor, letiim Yaynlar

123

zirveye ulamtr. Postmodernizmin sonucu olan; ideolojilerin, toplumu ynlendirici ve ekillendirici ilevlerini yitirmesi, toplumu i elikileri ierisinde srklendii bir kaosa itmekte; kiinin salkl ve nitelikli bir birey olarak toplumsal yapya katlmasn engellemektedir. Bu karmak toplumsal problemin dengeleyicisi, kukusuz eitimdir. 20. yyn liberal-ilerlemeci olarak tannan filozoflarndan John Dewey; eitim sistemi formlasyonunda dikkat ektii noktalarla, gelecekteki bugnn eitim problemlerinin birounu yakalam, zerinde tartmtr. Onun eitim felsefesinde temel ald kriterleri; Yukardan zorlamal eitim modeline kar olma Dardan disiplin uygulanmasna kar hareket serbestlii Metinlerden ve deneyimlerden renme dncesine kar, deneyimler yolu ile renme Altrma yaplarak tecrit edilmi becerilerin ve tekniklerin renilmesi dncesine kar bunlarn dorudan bavuru kayna olacak amalara ulalmasnda bir ara olarak renilmesi dncesi Duraan ama ve gerelere kar karak deien dnya ile tank olma dncesidir. Modern toplum, emek-deer ilikisi zerinden incelenirken; artk toplumsal rgtlenmenin ekseni bilgi-deer zerinde dnmektedir. Gelien teknoloji ve hz ile artan bilgi birikimi, beraberinde beklentileri de ayn oranda arttrarak; srekli-yeniliki, tketici bir toplum modeli yaratmaktadr. Bu geliim; yaam, gereklikten sanalla oturtarak, insani deerleri de ayn sanalln ierisine yerletirerek bireyi kendine ve topluma kar yabanclatrmtr. Tanacak bilgi daha byk bir misyonla yklenmiken, bu hassas noktada eitimin stlendii grev nemlidir. Eitim anlay meslek iin eitimden te gitmeli; eletirel bir yaklamla, koullar ve toplumsal sorunlarn zerinden aklc eitim sistemi modeli oluturulmaldr. ktidar-deoloji-Kapitalizm ve Eitim likisi
Eitim, bir egemenliin satn yapan ve bu egemenlie cretli\maal ve klelik arayyla birbiriyle yar iindeki isiz kleler yetitiren rgtl faaliyet biimine dntnde, ideolojik hegemonyann salaycs olurii

Bugn bilgi kullanmnn sermayeye hizmet ettiini dnrsek, tarihten gnmze, temelde deien ok fazla ey olmad; bilgi tayclnn en etki arac olan yaznn kullanmnn da balangta egemen snflarn ihtiyalarna hizmet amac tad grlmektedir. O dnemin yazclarn, bugnn bilgi iileri olarak grmek ok da yanl olmaz herhalde. Tarihte medeniyetler incelendiinde de, bulunan yaztlarn siyasal-ekonomikdini ya da ideolojik ierikte olduu ve iktidarn egemenlik mcadelesinde nemli yer tuttuu grlmektedir. Bu siyasal tutumun yakn tarihteki rneklerinden biri olarak;
i

Dewey J, 1936, Deneyim ve Eitim, Kappa Delta Pi Ders Notlar Serisi, retim Teknolojileri Trke Kaynaklar Serisi
ii

Erdoan ., Kltr ve letiim- lk alarda Egemen letiim Biimleri zerine Bir Deerlendirme, s. 27

124

Almanyada Hitlerin nderlik ettii Nasyonal Sosyalizm (Nazi) hareketinini iktidara gelmesinden sonra yapt ilk ilerden birisi olarak niversitelerde balatt yaplanma hareketi verilebilir. Btncl (totaliter)-rk ideolojisine uygun olarak, niversitelerde kendisine aykr grd bilim adamlarn, (yahudi,solcu,demokrat) bilimsel deerlerini dnmeden tasfiye ederek, kadrolamaya gidilmitir. Illichiiin ifadesiyle insanlarn, toplumsal kabul ve siyasal stat kazanmasnn yolu bu yapacaklar ve yapamayacaklar eyleri renmekten geer. Bu anlamda eitim, toplumsal bir amaca ulamak iin bir ara olarak kullanlr. Eitim sreci, insann imal edilme srecini ve fabrikasyonunu ifade eder. Bu ynyle eitim kurumlar, insanlar programlama merkezleridir. ktidar-ideoloji-kapitalizm ve eitim ilikisine bakldnda toplumu dzenleme ve iktidarn ideolojik yapsn bireylere sindirme almalarnn en nemli arac eitimdir. Siyasal iktidarlar ayakta tutan toplumsal birlik, btnlk ve uyum salama ilevi; ideoloji ve eitim kurumlaryla gerekleir; nk bu birlik btnlk ve uyum, siyasal iktidarn da hareketlerini kolaylatracak bir alan yaratr. 1970lerin ortalarndan itibaren etkisi giderek belirginleen neo-liberal politikalar ile, eitim zerinde de oynanmaya balam, serbest rekabet n plana kartlarak, eitim hizmetlerinin zelletirilmesi gereklilii vurgulanmaya balanmtr. zellikle gelimekte olan lkelerin kapitalizme entegrasyonunu ve ulusal ekonomilerinin uluslararas kapitalist sistemin iine alnmas hedeflenerek, yapsal uyum politikalar oluturulmutur. Bu erevede hedef alnan, en nemli ve en geni hizmet alanlarndan birisi de eitim olmutur. Eitim, en yaygn kamu hizmetlerinden birisi olarak ortaya kmas nedeniyle yeniden yaplanma politikalarnn merkezinde yer almaktadr. Eitim sistemi an gereklerine gre yeniden dzenlendiinde, dier kamusal hizmet alanlar bu dzenlemeye kendiliinden uyum salayabilir. Bu nedenle bir lkenin, rnein Trkiyenin eitim sistemi, devletin dier kamu alanlarnn yeniden oluturulmas iin lokomotif grevi grebilir. Eitim sisteminde yeniden yaplanma, bir btn olarak kapitalist sistemin kendisini yenileyebilmesi iin olmazsa olmaz bir nem tamaktadriii. Cohenive gre emek gc retken bir gtr ve emek gcnn bir boyutu da, retken bir biimde uygulanabilir bilgidir. Bu da demektir ki, retken kullanma ak bilimsel bilgi bir retken gtr. Bilginin gelimesi, retken glerinin gelimesinin merkezidir. Bu nedenle gelimesinin daha yksek evrelerinde retken glerin geliimi, retken bir ekilde yararl bilimin gelimesiyle kaynar. Az gelimi olarak tanmlanan lkelere sunduklar yapsal uyum programlar ile; Dnya Bankas, IMF, WTO, OECD uzmanlar, son zamanlarda eitim zerine younluk vererek eilmektedirler. Teorik bir ereveye oturtularak kavramsallatrlan eitim-sermaye ilikisine dayanarak; eitimin bireysel getirisinin, toplumsal getirisinden fazla olduu empoze edilmekte ve sermayeye altyap hazrlanmaktadr.
i ii iii

Akin S, 1996, Trkiyenin Yakn Tarihi, maj Yaynclk Illich I.,Okulsuz Toplum, 1971

Eitim Sen Teblii, 2003, Kapitalizmin Yenilenmesi ve Eitim Politikalar, KESK-Deiim Srecinde Kamu Hizmetleri ve Sendikal Politikalar Sempozyumu Cohen A., Karl Marksn Tarih Teorisi,1978

iv

125

Eitim bylece, bireylerin bilgi, birikim ve yeteneklerini arttrma ilevi yerine, art mal ve tketim anlayn kazandrma ilevini stlenmitir. Fuat Ercani bu eitim anlayn; kapitalizmin toplumsal ilikiler sistemi olarak gelimesi ve deiimi olarak yorumlamaktadr. Yurttalk eitimi, giderek yaygnlarken, ayn zamanda muazzam retim ve tketim makinasna dnen toplum iin, bilimsel ve teknik bilgiye duyulan ihtiya artmtr. Eitim sistemi, bylece vatandalk eitiminin yan sra bilimsel ve teknik bilgi donanm iin gerekli vasfl emek retecek bir ilevi stlenmitir. Trkiyede neo-liberal anlayn kamu hizmetleri zerindeki planlar 1980den bu yana kararl bir biimde uygulanmaktadr. Dnya Bankasndan alnan kredilerle, 1984 ve 1988de Snai Eitim, 1985de Endstriyel Okullar, 1987de Yaygn Mesleki Eitim, 1990da Milli Eitimi Gelitirme, 1998 ve 2002de Temel Eitim projeleriii ile kresel sermayenin gereksinimlerine ve hizmetine ynelik almalar hz kazanmtr. 1995te yaplan GATS ve AB tarafndan Katlm Ortakl Belgesinde de yer verilmi olan hizmetlerin serbestlemesi ile; eitim sistemimiz kamu hizmet alan olmaktan kartlarak zelletirilmesi desteklenmi, piyasa ihtiyalarna hizmet alanna dntrlmtr. Gen Cumhuriyet Dnemi Trkiyesi Eitim Politikas Gen Cumhuriyet Dnemi Eitim Anlay
nsanln hepsini bir vcut ve her ulusu bunun bir uzvu saymak gerekir. Bir vcudun bir parmann ucundaki acdan btn uzuvlar etkilenir... nsanln genelinin gnenci, aln ve basknn yerine gemelidir... Btn bunlarn szde kalmamas iin; Dnya yurttalar kskanlk, agzllk ve kinden uzaklaacak biimde eitilmelidir... M. Kemal Atatrk

17.yyn sonlarndan itibaren, toprak kayplar giderek artan Osmanl Devletinde balayan yenileme hareketlerinde, stnl kabul edilen bat kltrnn byk etkisi vardr. Bu yenileme abalar ierisinde zerinde nemle durulan iki nokta ise, askeri yaplanma ve eitim sistemidir. Bu dnem ierisinde, eitim kurumlar modernletirilmeye allm; Rtye, dadi ve Sultani orta dereceli okullaryla, Tbbiye (1827), Harbiye (1834), Mlkiye (1859), Darlfnun (1863) yksek okullar almtr. Bu deiim, her ne kadar Osmanl asndan byk nem tasa da; misyoner okullarnn da iinde bulunduu kozmopolit eitim sistemi, retimde ok seslilie neden olmu, daha sonra yaanacak olan i kargaann da nedeni olmutur. Milli Mcalenin kazanlmasnda ve Trkiye Cumhuriyetinin kurulmasnda etkili olan milli birlik ve milli uur anlay, yeni devletin eitim politikasnn da yapta olmutur. Milli Mcadelenin devam ettii yllardan itibaren, gelecee ynelik
i ii

Ercan F., Eitim: Ne in - niversite: Nasl - YK: Nereye?, 1999

Diner A, 2006, Eitim Hizmetlerinin zelletirilmesi ve Neo-Liberalizm Trkiye Deneyimi, Avrupa Sosyal Formu-Eitim Sen teblii, Atina

126

almalar balam, 1921de Ankarada milli eitim programnn oturtulmas amacyla Maarif Kongresi toplanmtr. Bu kongrede vurgulanan dou ve bat tesirinden uzak milli eitim politikas, yeni devletin eitim politikasn da izmitir. Cumhuriyetle birlikte balatlan sistemli eitim almalarnn yrtclerinden Cumhuriyetin ilk Maarif Vekili olan smail Safa (zler) dneminde, eitim politikasnn tespiti iin oluturulan Misak- Maarif te eitim ve retimin hedefleri olarak u ilkelere yer verilmitir: Trk milletini medeniyet safnda en ileriye gtrmek Milliyeti, halk, inklp ve lik cumhuriyet vatandalar yetitirmek; lkretimi yaygnlatrmak; herkese okuma-yazma retmek; Yeni nesilleri btn retim kademelerinden geirmek Toplum hayatnda dnya ve hiret cezalar korkusundan doan ahlk yerine, hrriyet ve bar iindeki gerek ahlk ve erdemleri hkim klmaki 3 Mart 1924de kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile de; eitim merkeziletirilerek devletin kontrolne geirilmi, aznlk ve yabanc okullar devletin denetimi altna alnm, eitimde ikililik yaratan mektep-medreseler kapatlarak devletin denetiminde din okullar almtr. 1923-1946 yllar arasnda gelitirilerek uygulamaya koyulan, birbirini tamamlayan 5 eitim seferberlii, lkenin aydnlanma mealeleri niteliini tamaktadr. Bunlar; Okuma-yazma seferberlii Halk Eitimi Seferberlii Ky Eitimi Seferberlii Mesleki ve Teknik Eitim Seferberlii eviri ve Yayn Seferberlii Cehlin izalesi anlay ile balatlan bu eitim hareketlerinin sonular ok ksa srede kendini gstermitir. Cumhuriyetin ilanndan sonra yaplan ilk nfus saymna gre %8 civarnda olan okur-yazar oran 1935de %19, 1940da ise %22ye kmtr. Halk bak asyla; aklclk, gerekilik ve bilimsel dnceyi esas alarak gelitirilen aydnlanma izgisindeki eitim politikasnda; eitimde frsat eitlii n planda tutulmu, okullarn btn lke ocuklarna ak ve parasz hale getirilmesi hedef alnmtr. Bu hedefler dorultusunda kurulan, Halkevleri ve Ky Enstitlerinin kuruluu, hedeflenenlerin pratie geiriliindeki en gzel yaplanma rnekleridir. Bu yzdendir ki, lkenin kendi i dinamiklerinden hareketle balatlan bu yaplanma; emperyalistlerin lke zerine koyduu hedeflere ters dm, ellerine geen ilk frsatta da kendi hareket alanlarn daraltacak bu kurumlar datmaya almlardr. Ky Enstitlerinin kapatlmas, lkemizin bamszlk politikasnn krlmas, milad olarak grlebilir. 1950den sonra Marshall yardmlarnn gelmesi srecinde, Ky Enstitlerinden vazgeilmesini salayan 12 kadar proje, amalar ve hedefleri ortaya koymaktadr.

Ergn M, 1981, Atatrk Devri Trk Eitimi

127

Halkevleri Halk, yeni devlet ilkeleriyle btnletirme, eitme dncesiyle 19 ubat 1932de kurulmutur. Eitimi, okul dnda kalan geni kitleye ulatrma abasnda kurulan halkevlerinin hedefleri; bu kitle zerine ulus ve yurttalk bilincini yerletirmek, ky-ehir arasndaki kltrel farkllklar gidermek, gl, demokratik, laik bir toplum oluturmakt. Ksaca, balatlan aydnlanma hareketinin taraya ulamasnn en etkin arac olan halkevleri, halkn kltr evleri niteliini tayordu. 9 ana dalda yaplan almalar ise bize, bu zgn eitim kurumun amalarn ok iyi tanmlamaktadr. Dil, edebiyat, tarih Gzel sanatlar Temsil Spor Toplumsal yardm Halk dersanaleri ve kurslar Ktphane ve yayn Kyclk Mze ve sergi Birok kez kapatlmas karsnda yeniden alan ancak darbeler alm olan halkevleri; hala yap olarak kendisini korusa da; kurulu dnemindeki etki ve etkinlikleriyle kyaslandnda bugn yetersizlemitir. Hem halk dnsel bazda geliime aarak, hem de halkn sosyal ihtiyalarna cretsiz cevap vererek toplumdaki sosyal kltr dalmn dengeleyen bu yap, elbette lke zerinde siyasiekonomik hedefleri olan kesimlere ve zellikle sa iktidara rahatszlk nedeni oluturmaktadr. Ky Enstitleri
Kyden ocuk almal kyler iin kz erkek, Yetitirmeli onu kylye olsun rnek. Gitsin kye ba olsun, balasn uygarla; Kyl kardelerini kavutursun varla. Madem kye gidecek, kye olmal yakn, Kurulacak duraklar. Balasn kyden akn. Hasan Ali Yceli

1930larda, yaklak 16 milyonluk nfusunun %75i kylerde, %25i ehirlerde yaayan gen Trkiye Cumhuriyetinin, ilkretim anda bulunup okul ve retmen

Ycel H.A,1960, Dinle Benden, nklap Kitabevi

128

bulabilen ocuklarn % 75i ehir ve kasabalarda %25i kylerde yaamaktayd. Bu ters orantl durumun giderilmesi, kylere aydnlanma ateinin yaklmas iin almalar balatld. Daha Cumhuriyet ilan edilmeden Maarif Kongresinde hedeflenen Milli Eitim Politikas ile balatlan aratrma almalar, zellikle batnn eitim sistemleri hakkndaki incelemeler ve dnemin dnyaca nl yabanc eitim bilimcilerinin hazrladklar raporlardan yararlanlarak bir model oluturulmaya allmtr. zellikle John Deweyin eitim felsefesi ve 1924 ylnda Trkiyeye gelerek hazrlad rapordan da etkilenen smail Hakk Tongu, 1935de hazrlad Eitim Yolu ile Canlandrlacak Ky raporu ile Ky Enstitlerinin temelini atm; hazrlad bu raporda ky ve kyly aydnla tayacak yolun eitimden getiini u szleriyle ifade etmitiri: Ky canlandrma allagelmi, sradan bir ilkretim sorunu deildir. Eitim yolu ile ky canlandrmak; modern anlamda ilkretimi kye maletmekle salanabilir.()Ky canlandrma sorunu, her eyden nce bu savaa katlacak eleman yetitirme sorunudur. Ky Enstitlerinin kurulu nedenlerinin banda bu gelir 17 Nisan 1940 da kurulan Ky Enstitleri u esaslara gre kurulmutur: Kyden kz-erkek ilk okulu bitirmi ocuklardan almak. Onlar ky hayatnn artlarna uygun bir evre iinde 5 yllk eitime tbi tutmak. Yalnz okuyup yazma reten ve mfredat organlarndaki dersleri okutan pasif bir insan deil, Cumhuriyetin ve inklbn adam olarak kyde nder olma vasfnda, ky hayatnda ie yarar retmen yetitirmek. Okuyup yazacaklar ve yaayacaklar yerleri, balarna bilirkii koyup bunlarn kendilerine yaptrmak retmen ktklar zaman gidecekleri kye toprakla, bahe ile ve ky ileriyle vazifelendirip kendilerini devaml surette baml klmakii ok fazla srmeyen mrnde, Ky Enstitlerinin baardklarna bakarsak; Eitim hakk sadece ehirde yaayan ocuklarn eline braklmamtr. Bilimsel ve felsefi anlamda laik eitim anlay kylye ulamtr. Sanat, edebiyat, bilim ve teknoloji kylere ulamtr Kltr dalm ehir ve kylerde dengelenmeye balamtr. Yzyllardr biriken feodal toplumun retim ve yaam biimine tehdit olmutur Dnen ve sorgulayan bireyler yetimeye balamtr

i ii

Tongu E,1997,Bir Eitim Devrimcisi: smail Hakk Tongu Yaam, retisi, Eylemi; Gildikeni Yayn

Ycel, H.A., 1997, Hasan-li Ycel Ky Enstitleri ve Ky Eitimi ile lgili Yazlar-Konumalar: Ky Enstitleri ve ada Eitim Vakf

129

Kylnn dilinden ancak kyl anlar anlayyla yaklalan, kyn iinde doup bym ocuklar aydnlatma ve bu aydnlanma mealesini ellerine vererek, mealeyi devredecek yeni nesilleri kendi ortamlarnda kendilerinin yetitirmesini salama almas; zerinde dnldnde ne kadar aklc, ilerici bir rgtlenme modeli olduunu ortaya koymaktadr. Nitekim, ksack zaman ierisinde ok byk etkiler brakan Ky Enstitlerinin kyly uyandr hareketi, gelecekleri tehdit altna girmeye balayan toprak aalarnn, din istismarclarnn, cumhuriyet kartlarnn rahatn bozmaktayd. Doal olarak, rahatszlanan kesimin ve emperyalizmin destekisi olan sa iktidarn, ipleri eline geirdii anda yapt ilk hareket de, gecikilirse nne geilemeyecek olan bu yaplanmay ortadan kaldrlmaya almas olmutur. Ky Enstitleri, 1950 ylnda kapatlma srecine girerek 1954 ylnda tamamen kapatlmtr. Sonular Gnmz Trkiyesi Eitim Sorunlar ve Sonular Ky Enstitlerinin kapatlmasyla, lkemizde byk bir krlma yaanm; yaplan tek hamle, bugne yansyan bir ok soruna neden olmutur. Ky Enstitleri modeli; eitim hakknn sadece belli bir kesimin elinde bulunmasn ve yetimi insanlarn belli bir kesime hizmet eden kaynak olarak kullanlmasn engelleyici bir nitelik tamaktayd. Bu adan bakldnda, bugn lkemizde yaanlan eitim-isizliksosyal iddet sorunlarnn birou; ky yaamnn, bireylerin ekonomik-sosyal-kltrel beklentilerine yeterli olmamasndan dolay kylerini terk etmelerine dayanmaktadr. Eer bu kurumlar kapatlmam olsayd, Gnmzde yaadmz ve temelinde ekonomik ve kltrel beklentiler olan kyden kente g bu derece youn olmayacak ve beraberinde gelen gecekondulama bu kadar artmayacak, arpk ve plansz kentleme olmayacakt. Kyn kentlilemesi yaanmayacakt hedeflenirken, kentin kyllemesi

Trkiyenin en dousundan, en batsna tm kylere ulalmas hedeflenen bu yaplanma ile dou-bat dengesizlii ortadan kalkacak, frsatlar eit olarak dalacakt retim hedefleri, tketime dnmeyecekti Kylerimiz teknolojinin verilerinden yararlanacak, kyllerimiz daha ada ve modern bir yaam ierisinde olacakt Kz-erkek rencilerin aydnlanmas, ar nfus artn engelleyecekti Ana-ocuk sal problemleri olumayacakt Kltr yozlamas ve kozmopolitleme bu derece olmayacakt. Halen, lkemizde 1950lerden sonra kaybedilmeye balanan aklc, ilerici, eitim politikas bir daha rayna oturtulamam; her hkmet deitiinde, siyasal iktidarn hedefleri dorultusunda deitirilerek yap-boz oyununa dntrlmtr. zellikle 1980den sonra bilinli bir yaklamla uygulanan;

130

Fen bilimleri ve sosyal bilimler birbirinden tamamen koparlarak, okumann rencilerden uzaklatrlmas Fen bilimleri eitimi ile yerleilecek fakltelerin, piyasaya uygun olduu iin zendirilmesi niversite snavnn rencileri ezbercilie altrmas Eitim kalitesinin dk olmas nedeniyle zel okullarn, dershanelerin ve zel derslerin n plana kartlmas niversite saylarnn arttrlmas niversite eitimlerinin renciyi; aratrma ve renmeye ynlendirmesinden ok, ezberci ve piyasaya elverili hale getirmesi Bilim adamlarnn yeterince desteklenmemesinden dolay baarl rencilerin piyasaya yneltilmesi dolaysyla bilim kalitesinin drlmesi Yetimi bilim adamlarnn, zel niversitelere ynelmesi rencinin mteriletirilmesi ile bu sistemin baardan baarya koaca da kesindir... meyvelerini de vermeye balamtr. Trkiyede okullama oran 2001 yl bilgilerine gre %82; okur-yazarlk oran gen nfus ierisinde %96.7, yetikinlerde %85.5 dir. Buna karn kitap okuma oran %4.5, gazete okuma oran %22dir ki bu oran hangi gazete sorusuyla tekrar dnmek gerekir. Her ne kadar Victor Hugo Okuma ihtiyac barut gibidir, bir kere tutuunca artk snmez demi olsa da; bu oranlardan karlabilen tek sonu Eitimli, okumayan toplum dur. Zaten, 1980 darbesiyle istenilen de; iktidarn hareket alann rahatlatacak olan Dndrmeyen-Dnmeyen-Eitimli Toplum yapsyd ki, o da baarl sonularn apolitiklemi, tketici zihniyette, okumayan gen yeni nesil yapsyla almtr. Her yeni iktidar dneminde, eitime ayrlan btenin giderek daraltld, zelleme saldrsyla devlet okullarnn altnn boaltld, eitimde niteliksizliin ve retmen ann artt eitim sistemimizde; eitim kurumlar byk rantlar elde edilen birer ticari alan haline gelmitir. rnein niversite kapsna gelen kadar, kii bana den SS harcamalar 2004 yl verilerine gre 4 bin 711 dolardr. Kald ki, bir rencinin SS masraflarnda kitaba ayrlan harcamalarn dnda kalan pay tamamen zel dershaneler ve zel retmenler kaplamaktadr. Dolaysyla, bilgideer ekseninde dnen toplumsal rgtlenmede; sermaye ve eitim arasnda baml geiken bir yap olumutur. Eitimin meslek iin eitim anlayna dnt lkemizde; her ile bir niversite politikasyla, ara meslek guruplar ortadan kaldrlm, srekli byyen bir niversite mezunu isizler ordusu yaratlmtr. Bugn Trkiyede 53 devlete ait, 24 vakf niversitesi olan toplam 77 niversite bulunmaktadr. htiyalar dikkate alnmadan, planszca alan niversitelerden, her yl 230 bin civarnda renci mezun olmaktadr. ATOnun sunduu 2006 eitim aratrmalari raporuna gre, devlet niversitesinde okuyan ve devlet yurdunda kalan bir niversite rencisinin; barnma,
i

Aygn S, 2006, ATOdan Gelecee Silgi:Eitimli Ksknler Dosyas , ATO Raporu

131

har, kitap, yemek, yol ve giyimden oluan masraflarnn aile btesi zerindeki yk yllk 7 milyar lira, 4 yl sonunda bu rakam 28 milyar olmaktadr. Devletin niversite rencisi bana yapt ortalama harcama ise 3 milyar 153 milyondur. Bu kadar isiz ve bu kadar harcama karsnda; hala zendirilen ve hala yenileri almaya allan niversiteler konusu, Kim iin Eitim?? sorusunu da sorma gereini yaratmaktadr. Trkiyede eitim sisteminin salkl bir yapya kavumas iin Yapsal uyum programlar erevesinde verilen kriterleri salamak iin deil- kendi toplumsal refahn ve yapsn glendirmek iin, lkenin kendi dinamiklerinden yola klarak hazrlanacak aklc, ilerici, bilimsel anlayta, tutarl bir eitim sistemi modeli gelitirmesi gerekmektedir. Eitim bir kamu hizmeti olarak grlmeli, herkese eit eitim hakk salanmaldr. Her yere alan ve bilimsel eitimden uzaklalarak, meslek iin eleman yetitirme kurslarna dnen niversitelerin; hem her trl bask altndan kartlarak bamsz, zerk bir yapya brndrlmeleri, hem de gerek ilevlerine geri dndrlerek bilimsel eitimin en st basama haline getirilmeleri gerekmektedir. Herkesin niversite mezunu olmas gibi bir hedef ortaya koyulurken, lkenin ihtiyalar, i olanaklarna dikkat edilmelidirniversiteli olma ayrcal ve kii zerinde yaratlan gelecek umudu; bir dnem sonra hayal krklna dntrlerek gelecekte oluabilecek toplumsal bunalmlara zemin hazrlanmamaldr. Ara meslek ihtiyalarn giderecek, eitim kurumlar oluturulmaldr. Deerlendirme Doas gerei bilgi edinebilme renebilme yeteneine sahip insann toplumla olan ilikileri eitli tarihsel sreler ierisinde incelenildiinde; zaman ierisinde toplumsal bir varla dnm olan insann, gelien ve deien bu ilikisel yapya uyum salayabilmesi iin, gereksinimleri dorultusunda artan bilgi birikimlerini kullanmasnn ve ilevsel hale dntrmesinin zorunluluk olduu grlmektedir. Yaznn icad ve zellikle toplumsal-ekonomik ilikilerdeki deiimler, uzman bilgisi ve deneyimini n plana kartm; bilgiyi insann toplumsal statsnde bir ayra haline dntrmtr. Bununla birlikte zaman ierisinde deien; toplumsal yaplanmalar, halklarn sosyal beklentileri, ekonomik ilikiler, siyasi yaplanmalardaki otorite araylar, bu bilgi birikimi ve atarm konusunda sistemli bir yaplanma gerekliliini de beraberinde getirmitir. nsan ve toplum geliimini ynlendiren ve ierisinde oklu beklentileri tayan bu sistem aray eitim kavramn ortaya kartmtr. Bireyden topluma, toplumdan siyasi iktidara, siyasi iktidardan devletleraras g istencine yansyan ilikiler zincirinde eitim bala olmutur. Eitim, insan davranlarnda, nceden belirlenmi amalara gre belirli gelimeler salamaya yarayan planl etkiler dizisi olarak tanmlanmaktadr. nsan yetitirme srecinin de tanm olan eitim; geni ayla bakldnda planl, rgn ve yaygn bir model erevesinde toplumu yetitirme, biimlendirme aracdr. Bu nedenle, birey-toplum-devlet ilikisindeki dengelerin salanmasnda, devletin kendine zgn, tutarl bir eitim sistemi oluturmas byk nem tamaktadr.

132

ok basit bir mantkla bu zincir halkalar ilikilendirildiinde ideal eitim sistemi modeli kendiliinden ortaya kmaktadr. Eitimin amac, bireyi yetenekleri dorultusunda gelitirmekle birlikte, ona kendine ait bir dnce sistemi oluturabilmesinde ufuk aarak kendi modelini tartabilecek yapy kazandrmak olmaldr. Oysa bugn, dnce sistemleri bile, tketici bir yaklamla hazr paket modeller olarak kullanlmaya allmaktadr; amz koullarnn, toplumsalekonomik ilikilerinin, lkeleraras g ilikilerinin sorgulanmasyla yeniden yorumlanp gelitirilen, zm retebilecek modeller oluturulamamaktadr. Aslnda, eitimin de yardmyla alan dnce ufuklar, geliimle birlikte kendiliinden, tutarl bir toplum yapsn da olumu olacaktr ki bu da; yerletirilen siyasi iktidarlar gerek anlamda toplumun szcs durumuna getirecektir. Ancak, g-iktidar-egemenlik istenci, iktidar toplum ilikisini tersine evirmitir. Bireylerin ekillendirerek konumlandrd siyasal iktidarlarn ynettii toplumlar yerine, siyasal iktidarlarn ekillendirdii bireylerden oluan toplumlar yaratlmaya allarak bu basit model topya haline dntrlmtr. ktidarlarn, kendi statkolarn koruma amalar ierisinde kullanabilecekleri en iyi aracn eitim olduu ok ak ortadadr. Bu nedenle, eitim sistemi siyasal iktidarlarn, zerinde rahata oynayabilecekleri hamur olmaktan kartlarak bilimsel ve zgr ereveye oturtulmaldr. Eitim sistemi modeli, her lkenin kendi i dinamiklerinden yola klarak oluturulmal; her eyden nce herkese eitim hakk ve frsatta eitlik tanmal, parasz, bilimsel erevede, laik, demokratik ierikte ve toplumun ekonomiktoplumsal yaps ile badar biimde olmaldr. zellikle yeni dnya dzeni ierisinde, gelimekte olan lkelerin bamszlklarn korumalar ve kapitalizmin uluslararas alanda gerekletirdii kresel sermayeye pazar arayan politikalarna yem olmamalarnda, izleyecekleri tutarl eitim politikalarnn rol byk olacaktr. Uluslararas anlamda, devletlerin kalknmlk kriterleri incelenirken de, zorunlu bulunan ve temel insan hakk olarak belirtilen eitim nitelii ve ilevi; bir lkenin kalknma koullarnn yaratlabilmesi iin vazgeilmezi olduu gibi, zellikle kresellemenin ve kapitalizmin yaylmac etkisi karsnda ezilmesine ya da yok edilmesine kalkan grevi grecek kadar nemli bir ara nitelii de tamaktadr. Bugn ok ak olarak ortadadr ki; IMF, WTO, OECD, Dnya Bankas emperyalizmin kar kollar olarak i grmekte; zellikle gelimekte olan lkeleri, sunulan zorunlu yapsal uyum programlar ve verilen kredilerle kendilerine baml hale getirmekte, lke ierisine yerletirilen kresel sermayeyle bu bamlln srdrlebilirliini garanti altna almaktadrlar. Sunulan reeteler gizliden, sermayeye hizmeti ve zelletirmeyi zendirmekte, desteklemektedir. Belli gelir dzeyi altndaki kesimlerin bu haklara ulamas engellenmekte, sosyal guruplar aras uurum artrlmaktadr. Bu noktada zellikle, uygulanlan eitim politikalaryla, sermaye ve eitim arasndaki iliki giderek glendirilen bir yapya brndrlmektedir. Oysa; kalknma toplumsal bir etki tamaldr; gelir dalmdaki dengesizlikleri ortadan kaldrmal, herkese eit baar ans sunmal, salk ve eitimden yararlanma hakk vermelidir. Hem uluslararas, hem toplumsal, hem de bireysel anlamda byk nem tayan eitim zerinde yaplacak hamlelerde dikkatle dnlmeli, geri dnmnn ok farkl ynlerden gelecek byk darbelere neden olabilecei gz ard edilmemelidir. Bugn lkemizde yaanlyor olan oklu sorunlar bunun en iyi gstergesidir.

133

Kaynaklar Akin S, (1996), Trkiyenin Yakn Tarihi, maj Yaynclk Altbach P.G, Kelly G.P, (1991), Smrgecilik ve Eitim, nsan Yaynlar Anameri H, (2004), Ortaada Bilgi retimim ve Aktarmnda Karlalan Sorunlar ve zm Yollar, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fak. Aygn S, (2006), ATOdan Gelecee Silgi:Eitimli Ksknler Dosyas , ATO Raporu Berman M, Kat Olan Herey Buharlayor, letiim Yaynlar Bilim C., (1999), ada Dnya Tarihi, Anadolu nv. Ak retim Fak. Yaynlar s:18,58 Childe G., (2006), Kendini Yaratan nsan, Varlk Yaynlar Cohen A., (1978), Karl Marksn Tarih Teorisi, s:68, Toplumsal Dnm Yaynlar uhadar A., Jean-Jacques Rousseaunun Yaam ve Yaptlar, s:14, ukurova nv. Eitim Fak. Yayn Dewey J, (1936), Deneyim ve Eitim, Kappa Delta Pi Ders Notlar Serisi, retim Teknolojileri Trke Kaynaklar Serisi Diner A, (2006), Eitim Hizmetlerinin zelletirilmesi ve Neo-Liberalizm Trkiye Deneyimi, Avrupa Sosyal Formu-Eitim Sen teblii, Atina Eitim Sen Teblii, (2003), Kapitalizmin Yenilenmesi ve Eitim Politikalar, KESKDeiim Srecinde Kamu Hizmetleri ve Sendikal Politikalar Sempozyumu Ercan F., (1999), Eitim: Ne in - niversite: Nasl - YK: Nereye?, Elemanlar Sendikas Ortak Yayn -topya Yaynlar retim

Erdoan ., Kltr ve letiim- lk alarda Egemen letiim Biimleri zerine Bir Deerlendirme, s. 27 Ergn M, (1981), Atatrk Devri Trk Eitimi Gison R, (1998), Gelecei Yeniden Dnmek; Ynetimi, Rekabet, Kontrol, Liderlik, Pazarlar ve Dnya Gzkan B., (2005), Kant ve niversite deas, Snrnda:mmanuel Kant, YKY Yaynlar, say 41-42 Illich I., (1971),Okulsuz Toplum, ule Yaynlar nder ; (1999), Eitim zerine : -Eitim: Ne in?,niversite: Nasl?, Yk:Nereye?-, topya Yaynevi ahin M, nsancl Yzl Uyum ve Sosyal Adalet, anakkale Ondokuzmart nv. BF Tongu E, (1997), Bir Eitim Devrimcisi: smail Hakk Tongu Yaam, retisi, Eylemi; Gildikeni Yayn Yumuak ., Bilen M., (2000), Gelir Dalm-Beeri Sermaye likisi ve Trkiye zerine Bir Deerlendirme; K. Sosyal Bilimler Dergisi, Say:1 s:83 Ycel H.A, (1960), Dinle Benden, nklap Kitabevi Cogito Sonsuzluun

Hogrr V; Ekonomik ve Sosyal Kalknmada Eitim,s.6, Krkkale nv. Eitim Fak.

134

Ycel, H.A., (1997), Hasan-li Ycel Ky Enstitleri ve Ky Eitimi ile lgili YazlarKonumalar: Ky Enstitleri ve ada Eitim Vakf Zerzan J., (2000), Gelecekteki lkel

135

TARHSEL SRETE YABANCILAMA KAVRAMI Aye ORBAY KAYA Giri Bu alma, yabanclama kavramn farkl disiplinler ve yaklamlarn bak alar ile ele almay amalamaktadr. Yabanclama terimine atfedilen anlam ve ierikler, yaklamlara gre farkllamakla birlikte, tarihsel srete kavramn znn zenginletii dnlmektedir. Tm disiplinlerin sk sk atfta bulunduu bu kavramn ortaya knn Eski Ahite kadar uzanmas ve kavrama atfedilen anlamlarn zaman iinde farkllklar gstermesi bizi konuyu tarihsel bir ak iinde ele almaya yneltmitir. almann ilk blmnde yabanclama kavramnn ortaya k ve etimolojisi zerinde durulmaktadr. Ardndan kavramn dou ve bat felsefesindeki yeri zerinde durulacaktr. Felsefe ve yaznda bat felsefesinin yeri gz nne alndnda, bu almann arlkl olarak bat kaynakl almalardan ve grlerden derlenmesinin doal olduu grlecektir. Marx'n kavramn almlarna yapt katklarn sonucu olarak literatrn emein yabanclamas ekseninde younlamas bizim almamza da yn vermitir. Gnmz dnyasnda insanlarn uyank olduklar zamann drtte nn i banda getii unutulmamaldr. Bu gerek, 20. yzyl ve sonras iin konuyu ele alrken odak noktamz belirleyen en nemli etmen olmutur. alma, amz dnrlerinden Zerzan'n btncl ve srad yaklamlarnn aklanmas ve kendi yabanclama tanmmzn ortaya konulmas ile son bulmaktadr. Yabanclama Kavramnn Kkleri Bat dncesinde, bal bana bir kavram olarak ortaya kmamakla birlikte, yabanclama fikrinin ilk kez ortaya atlmas, Eski Ahitte sz edilen putperestlik kurumu erevesinde olmutur. Eski Ahitte sz edilen ve peygamberlerin putperestlik olarak adlandrdklar ve eletirdikleri eyin znde, putlarn insan elinden kma birer nesne olmalar yatmaktadr. Putlar, birer nesne olmalarna ramen, insanolu onlarn karsnda diz kmekte ve onlara yani kendi yaratt eylere tapmaktadr (Fromm, 1993:106). ngilizce alien kelimesinin anlam strange yani grlmemi, ilk defa grlen, baka yerden gelmi, yeni, allmam, tuhaf, acayip, yabanc, utanga, ekingen olup alienation; vazgeirme, soutma, dierine feragat ve temlik etme, dini kurumlara ait mlk ellere verme, akli dengesizlik gibi anlamlara gelmektedir. Alienation szcnn Franszca karl deliliktir. Latincede yabanclama alienati/o-onis karl ise yabanclama, ayrlma, anlamazlk, aknlk, bilin bozukluudur. Alien szc Latinceye eski Yunancadan gemitir ve anlam

136

bakas, barbar, dier, teki, baka yer, teki yerdir. Yabanclama Osmanlcada teferruk yani ayrlma, dalma anlamna gelmektedir. Dou Felsefesi ve Yabanclama slamda yabanclamann iine giren kiinin nce kendisinin ne olduunu unuttuu, bu unutkanln bir sonucu olarak, kendi dndaki varlklarn anlamn ve amacn da unuttuu gr vardr. slam grne gre kendini varln efendisi olarak gren, fakat fiil hayatnda baka eylerin ve belki de kendi eliyle rettii eylerin tahakkm altna giren insan, bylece hem kendini hem de yaratcsn unutur. Bu ikilemin kskacnda kalan insan, kendine ve varlk alemine yabanclam insandr. slami dnce ve inan kalplarn zorlayan tasavvuf dizelerinde vurgulanan anlam znenin evren olu tasarmdr. Yunus Emrenin iirlerinde vurgulad insann, resmi din ya da mezhebin izdii anlam snrlarn ap kendi anlamn bulma, yani gksel yaratklar iinde yer alma, doayla btnleme ve bir olma abasdr. Taoculuk, Budaclk gibi Asya kkenli din felsefeleri ile tasavvuf arasnda byk benzerlikler bulunmaktadr. Bu felsefeler, insan doann bir paras olarak grp, doa-insan btnln koruma zerinde temellenmektedir. Gemii 13. yzyla kadar uzanan Ahilik'te, Marxa benzer bir biimde, yabanclamaya kar bir retim metodu vurgulanmaktadr. Buna gre standart retim sanatkar ruhuna aykrdr. Kii yapt eseri grerek kendine emanet edilen iin sahibi ve faili olduunu daha kuvvetle anlam olur. Bu sosyal tatmini yaayan, kendine gvenen, tatmine ulaan ruh, bir hayat felsefesine yaslanarak iinde yaad toplumda birliin ve beraberliin sembol olur. nsanlar, hayatlarn manalandracak bir hayat ve inan sisteminden mahrum kalrlarsa er ge hilik duygusu yaarlar. Bat Felsefesi ve Yabanclama Yabanclama kavram, 20. yzyln ikinci yarsyla birlikte nemli bir felsefi terim olarak kabul edilmesinden nce de, felsefe alannn dnda yaygn olarak; gndelik yaamda eski arkadalardan veya yaknlardan uzakta kalmak anlamnda, ekonomide ve hukukta mlkiyetin bir kiiden dierine gemesini ifade eden bir terim olarak, tpta ve psikiyatride normallikten bir sapmay, ruhsal salkszl ifade eden bir terim olarak kullanlmtr (Petrovi, 2001: 621). te yandan, yabanclama kavram felsefe tarihinde ilk olarak Hegelin yaptlarnda karmza kmaktadr. Hegel'in felsefesinin temel ta olan mutlak varlk (tin, ide, tanr), filozofa gre, doada kendisinden baka bir varlk haline gelmi, kendine yabanclamtr. Daha sonra Feuerbach ve Marx gibi bir ok filozofun dnceleri zerinde byk etkileri olacak yabanclama kavramnn kk buradadr. Hegele gre, mutlak varlk farkllama yoluyla tek tek varlklara dnr ve bu ekilde evreni, tarihi, toplumu ve insanolunun btn rnlerini ortaya koyar. Mutlak varlk en sonunda insanolunun bilincinde, kendine dnerek kendi btnln kavrar ve yabanclamadan kurtulur. Bylece zgrlne kavuur (Hilav, 2003: 166-169). Bir baka deyile, doa yani varlk, insanolunun dncesinde kendi bilincine ulam ve kendini tanmtr. Yabanclama da ortadan

137

kalkmtr. zetle, Hegel felsefesinde yabanclama kavram, kendinin ne olduunu unutma" ve "ze dnerek tekrar hatrlama" ikili temas zerine kurulmutur. Hegeli eletiren Feuerbach, tanrnn insanolunu deil insanolunun tanry yarattn ileri srer. Ona gre, tanr kavram, insanolunun, isteklerini ve zlemlerini kendi dncesinin rn olan bir varla aktarmasndan baka bir ey deildir. Bylece Feuerbach, dinsel yabanclama kavramn ortaya atar. Evrensel, manevi bir ilkeye yani Hegelin mutlak varlna kar somut insan etkinliini ne kararak, maddeci bir felsefe ortaya koyar. Filozof, bu ynyle Marx felesefesi zerinde nemli bir etkiye sahiptir. Feuerbachta yabanclama kavramna insanolunun yaratt bir eyin daha sonra onu boyunduruu altna almas temas hakimdir. (Hilav, 2003: 183) Feuerbach'a, kutsal "insann znde" aramak, zsel ve evrensel bir zne ileri srmek ve imdiye kadar Tanrya atfedilmi belirli nitelikleri insana atfetmekle, soyut insan kategorisini Kutsal kategorisi iine yerletirerek dinsel yabanclamay sadece yeniden ortaya karmas eletirisi Stirner tarafndan getirilmektedir. Bu gre gre Feuerbach tersyz olu sayesinde insan Tanrya dnr, ve insann Tanr karsnda deeri dt kadar bireyin de bu kusursuz varlk, insan karsnda deeri dm olur. Stirner'e gre insan, Tanrdan daha fazla deilse de onun kadar baskcdr. nsan, Hristiyan yanlsamasnn ikamesi haline gelmitir. (Stirner, 2006) Marx ve Yabanclama Marx, Feuerbachn dinsel yabanclamay eletirisine katlm fakat dinsel yabanclamann insani kendine yabanclamann birok biiminden yalnzca biri olduunu vurgulamtr. Dnre gre, insan kendi benliinin bir blmn tanr biiminde yabanclatrmakla kalmamakta, ayrca ruhsal etkinliinin dier rnlerini felsefe, saduyu, sanat ve ahlak biiminde; ekonomik etkinliinin rnlerini meta, para ve sermaye biiminde; toplumsal etkinliinin rnlerini de devlet, hukuk ve kurumlar biiminde yabanclatrmaktadr. Bir baka deyile, insanolunun kendi etkinliinin rnlerine yabanclaarak, bu dnya karsnda bir kle, bir gsz, bir baml hale gelmesinin eitli biimleri vardr (Petrovi, 2001: 623). Marxa gre yabanclamann en belirgin olarak yaand alan, emek ve buna bal olarak iblmdr. Marx iin, emek ya da almak insann doa ile olan ilikisinin retken bir biimde ifade bulmasdr. Bir baka deyile almak insann kendini gerekletirmesi srecinden baka bir ey deildir. te yandan, iblmnn ortaya kmasyla, emek insan gcnn retken bir ifadesi olma zelliini yitirmeye balar. (Fromm, 1993: 111-112). Bu durumda, emek ve emein rettii eyler, insan iradesine bal olmayan nesnelere dnmektedirler. Emein rettii nesne, onun rn, yabanc bir varlk olarak, reticiden bamsz bir erk olarak ona kar koyar (Marx, 1993: 140). Bylesi bir emek, alann kendi doasnn bir paras olmaktan kp, artk alan kiiye yabanclamtr. Bundan dolay alan kii iine istekle deil, nefretle gitmekte, kendisini iyi deil kt hissetmektedir. te yandan, insana yakan zgr fiziksel ve zihinsel enerjiler retememekte, kendini iinde gerekletirememekte, adeta ktrmlemektedir (Fromm,1993: 112). Marx'a gre, birikmi emekten baka bir ey olmayan sermaye, kapitalist sistemde giderek tek bir elde toplanma eilimindedir. Emek ne kadar nitelikli, yaratc ve retken olursa, onu kontrol altnda tutan sermayeye o kadar g kazandrr. Burjuva, bu sayede rakiplerine kar avantaj elde eder ve onlar iflasa srkler.

138

Bunun sonucunda, eskiden burjuva snfna mensup olan birok insan yaamn emeiyle idame ettirmek zorunda kalr. Bu da emeki snfn kalabalklamasna ve emein giderek daha deersiz bir meta haline gelmesine yol aar. Bylece, insana ait olan ve onu hayvandan ayran karar verebilme ve kendini ynetebilme gibi yetenekleri onu zgrletirmek yerine kleletirir (Mandel ve Novack , 1973: 7). Modern retim tekniklerinin kullanld bir toplumda ba gsteren yabanclama olgusu, Marxa gre elii ve imalathane dnemlerine gre daha derindir. Eliinde ya da imalathanede alan insan iin tamam zerinde etki sahibidir ve bizzat bir aleti kullanmaktadr. Ama fabrikadaki bir ii sanki makinenin bir klesi gibidir ve ona hizmet etmektedir.El iiliindeki ii canl bir mekanizmann bir halkasn oluturur. Oysa fabrikada, iiden bamsz olan l bir mekanizma vardr. iler makineye hayat veren ve onun ilemesini salayan etten paralar gibidirler (Fromm, 1993: 118). Marxa gre, birey ne kadar alrsa, emein yaratt nesneler dnyasna o kadar girmektedir. i yaamn nesne haline getirir ve yaam artk kendisine deil nesneye ait olur. Faaliyetleri oaldka sahip olduu eyler azalr. Kendi emeinin rnnde somutlam olan ey artk kendisi deildir. Bu rn ne kadar ok byrse kendisi o kadar klr. Bylece, insann kendi emei ona kar bir hal alr. Yeteneklerini kstlayarak, mecburi bir faaliyete dnr. alma tamamen bir ara halini alr. Bylece, insana zg bir faaliyet biimi olan alma, Marxa gre, baskc bir zorunlulua, kiinin kendisini ancak alma dndaki bo zamanlarnda ya da ailesiyle beraberken zgr hissettii, yabanc, dsal bir faaliyete dnr (Swingwood, 1998: 88). Ksaca, Marxta da Feuerbachta olduu gibi yabanclama kavramna insanolunun yaratt bir eyin daha sonra onu boyunduruu altna almas temas hakimdir. Dnre gre, kendisinin doann hakimi haline geldiini sanan insan, gerekte kendi rettii nesnelerin ve durumlarn klesi haline gelmitir. zel Mlkiyet, Brokrasi, Taylorizm ve Yabanclama Marx, erken dnem almalarnda yabanclama ile zel mlkiyet arasnda kkl iliki olduuna iaret etmitir. Dnre gre, emein yabanclamas, tm tarihsel devirlerde deiik oranlar ve biimlerde grlmesine ramen, en belirgin dzeyine zel mlkiyete dayal kapitalist toplumda kmaktadr. Bu aamada en fazla yabanclaan snf da emeki (alan insanlar) snfdr. Bu dnceye gre, emekinin yapt ii belirlemede herhangi bir sz gememekte, bylece de kulland makinenin bir paras haline gelmektedir. Kullanlan bir ara olan insan, sermayeye baml olmakta ve artk bir insan olmaktan kp, bir nesne haline dnmektedir (Fromm, 1993: 116). te yandan 20. yzyln sosyalist devletlerinden edinilen izlenim, salt zel mlkiyetin ortadan kalkmasnn yabanclamann ortadan kalkmas iin yeterli olmaddr. Bu noktada, yabanclama brokrasi ilikisine odaklanmak yararl olacaktr. Brokrasinin z itibar ile insani olandan uzaklamaya ve mmkn olduu kadar arnmaya alan bir ynetim biimi olduu Weberin szlerinde aka ifade bulmaktadr:

139

Brokrasinin kapitalizme ok uygun gelen zgl nitelii [udur:] , brokrasi ne denli insanlktan uzaklarsa o denli kusursuz geliir; resmi ilerden sevgi, nefret ve tm hesaplanamaz kiisel, irrasyonel ve duygusal eler ne denli ayklanrsa, brokrasi asl niteliine o denli yaklar. Brokrasinin bu zgl nitelii, onun zel erdemi olarak kabul edilir (Weber, 1996: 310) . Weber, aklclatrma srecini ele alrken bilimsel ynetimden de sz eder. Bilimsel ynetim kavram, dnceleri 20. yzyl boyunca i dnyasnn biimlenmesinde kilit bir rol oynayan Taylor tarafndan yaratlmtr. dnyasnda verimliliin olmamasndan etkilenen Taylor, almay daha verimli hale getirmek iin ilkeler gelitirmitir. Grevleri kk paralara blm ve her birini yapmak iin en iyi yolun bulunmas gerektiini sylemitir. Daha sonra iileri semi ve iin alanlar tarafndan aynen anlatld gibi yaplmasn salamtr. Ritzere gre, bilimsel ynetim, alanlar zerinde byk bir denetim uygulanan insansz bir teknoloji retmitir (Ritzer, 1998: 55-56). Modern brokrasi ve bilimsel ynetim gibi montaj band da yirminci yzyln banda ortaya kmtr. Otomatik montaj band, retimin aklclatrlmasnda nemli bir ileri adm temsil etmi ve retimde yaygn olarak kullanlmaya balanmtr. Zira, hareketli bir bant zerinde arabalarn montajn yapan hayli uzmanlam, vasfsz iilerin, bir grup vasfl iinin bir odaya kapanarak bir araba yapmalarndan ok daha verimli olduklar kefedilmitir. Montaj band, retim srecinin belirli noktalarnda belirli grevleri yapmak zorunda olan iiler zerinde maksimum denetime izin veren insansz bir teknoloji halini almtr. Her iin yaplmas iin ayrlan snrl zaman, belirli bir grevi yaratc biimde yapmak iin ok az frsat yaratm ya da hi yaratmamtr. stelik her iin uzmanlamas sonucu oluan rutin ve kendini tekrarlayan iler, alanlar insanlktan karc bir i ortam yaratmtr. ok eitli becerileri ve yetenekleri olan insanlardan, snrl sayda ii defalarca yapmalar istenmitir. nsanlar alrken insani yeteneklerini gstermek yerine insanlklarn inkar etmeye ve robot gibi davranmaya zorlanmlardr. Bylece kendilerini ite ifade etmeleri imkansz hale gelmitir (Ritzer, 1998: 57-58). 20. yzyln sosyalist devletleri zel mlkiyeti ortadan kaldrmakla birlikte, ok byk brokrasiler yaratmlar, burjuva snfnn yerine brokrat snfn koymular ve genel olarak kapitalist retim tekniklerini benimsemilerdir. Marx'n yabanclama felsefesine gre retim sreci alan insanlar iin varolmaldr. Halbuki, uygulamada sosyalist devletlerde de insanlar retim iin varolmulardr. Bu byk brokrasiler ve retim sistemlerinde de alan snflarn ok byk bir blm yapacaklar ii, bu iin hzn ve kullanlacak yntemleri belirlemede sz sahibi olamamlar, onlar da kullandklar makinelerin paralar haline gelmilerdir. Sovyet Rusyas zel mlkiyeti kaldrm olmakla birlikte, retim ve ynetim teknikleri asndan kapitalizmi taklit etmi, bu anlamda emek srecini bilinli bir ekilde, kapitalist emek srecine benzetmitir. zellikle Lenin, Taylorist sisteme vgler yadrm, Rusyada bilimsel ynetim ilkelerinin uygulanmas gerekliliini srarla savunmutur (Braverman, 1974: 11-12). Sosyalizmin baars, Sovyet gc ve ynetimi rgtleme tarz ile kapitalizmin baarlarn birletirebilmemize baldr. Rusyada Taylorist almalar ve eitim faaliyetlerini rgtlemeli ve bu sistemi kendi amalarmza uyarlamalyz (Lenin, 1918; Alntlayan: Braverman, 1974:12).

140

Grld gibi yabanclama olgusu, sadece zel mlkiyetin bulunduu kapitalist lkelerde deil, 20 yzylda kurulan bir ok sosyalist devlet veya gei ekonomisinde de varl srdrmtr. Blauner ve Endstriyel Yabanclama Robert Blauner, 1964'te yaymlad, Yabanclama ve zgrlk adl almasnda, yabanclama kavramn endstri ve teknoloji boyutlar erevesinde ele almtr (Jafee, 2001: 187). Marx, Woodward, Seeman gibi ncllerinin grlerini gelitiren Blauner, felsefi bir kavram olan yabanclamay, endstriyel sosyolojide karlatrmalar yaplrken kullanlabilecek, somut ve llebilir bir yap haline getirmeye alr. Yazara gre, yabanclamann dzeyi, endstriyel teknolojinin ve iblmnn yapsna bal olarak deiir (Weir, 1973: 11). Blaunere gre yabanclama, alana zg baz znel gereklikler ile iin yapsna ilikin sosyal ve teknik nesnel koullar arasndaki ilikiden doan genel bir sendromdur (Blauner, 1964: 15). Bu anlamda, kiiden kiiye ya da zaman iinde dzeyi deiebilir. Yazara gre endstriyel yabanclamann 4 boyutu vardr: Gszlk, anlamszlk, yaltlmlk ve kendinden uzaklama (Blauner, 1964: 16). Gszlk: alanlarn yaamlarn ve alma biimlerini etkileyen koullar zerinde etkin olamamas ya da denetim kuramamas olarak tanmlanabilir. Blaunere gre gszlk duygusu her alanda ayn dzeyde olmak zorunda deildir. Kavramn temelinde zne ile nesne arasndaki ikilik yatmaktadr. alan, neyi, ne zaman, ne kadar ve hangi yntemlerle yapacana karar veren bir zne olmaktan ok, retimin devam iin gerekli olan kalemlerden biri olarak, yani bir miktar hammadde ya da bir ekipman gibi basit bir nesne olarak grr. Blauner'e gre gszlk boyutu yabanclamann dier boyutlar iinde en nemlisidir. Yazar, gszl drt ana balkta inceler: 1. alann i sreci zerinde kontrolnn olmamas: in miktarnn, niteliinin, hznn ve kullanlacak yntemlerin belirlenmesinde hak sahibi olamama; alma ritmini belirleyememe ve fiziksel dolam hakknn olmamas. 2. alanlarn retim aralarnn ve retilen rnlerin sahibi olamamas. 3. alanlarn genel ynetim politikalarn etkileme anslarnn olmamas. 4. alanlarn i koullarn belirleme glerinin olmamas: alann i gvencesinin olmamas, piyasann ve i gc arznn yapsna bal olarak her an iini kaybedebilecek bir durumda olmas. Anlamszlk: Bireylerin eylemlerinin kendi iinde anlalr olmamas, eylemlerle genel amalar arasnda balant kuramamas olarak tanmlanabilir. Anlamszlk, para ile btn arasndaki kopukluu yanstr. Modern endstride alanlarn, ok byk bir retim sisteminin kk bir paras haline gelmesi, kiinin kendi emeinin btn iindeki roln kavrayamamas ve zellikle brokrasi karsnda kendisini kk,

141

katksn nemsiz hissetmesi anlamszlk duygusunu krklemektedir. Ayn gszlk gibi anlamszlk duygusunun dzeyi de kiiden kiiye deiir. Yaltlmlk: Toplumda ya da rgtte yksek deer verilen inan ya da amalarn alan asndan bir deer tamamas durumu olarak tanmlanabilir. alanlar, iyerinde ou zaman kendilerini amalar ortak olan bir topluluun (cemaat) yesi gibi hissetmezler. Bunun sonucunda, alanlarda rgte ve genel olarak rgtn amalarna kar bir ilgisizlik ortaya kar. Yaltlmlk kavramnn temelinde birey ile topluluk arasndaki ikilik yatmaktadr. Yaltlmln kart ait olma hissidir. Yaltlmlk duygusu az olan bir alan, kendini iinde bir topluluun yesi olarak hisseder ve dnyaya bak as ile o topluluun deerler sistemi arasnda byk elikiler yoktur. Kendinden Uzaklama: alma srecinin kendi bana bir doyum kayna olmaktan ok, kendi dndaki amalar iin bir ara haline gelmesi olarak tanmlanabilir. Kavramn temelinde, imdi ile gelecek arasndaki ikilik yatmaktadr. Kart, kendini gerekletirme ya da iinde kendini ifade edebilme duygusudur. Kendinden uzaklama duygusu yaayan biri iin iin kendisi bir mutluluk ya da tatmin kayna deildir. Kii bireysel tatminini alma annda deil, ancak alma bittikten sonra bo zamanlarnda yahut uzak ya da yakn bir gelecekte yaayacan mit eder. alma bir zorunluluk halini alr. Artk almak, kiinin hayatn srdrebilmesi ya da kiisel amalarna ulaabilmesi iin katlanmas gereken bir ara haline gelir. (Blauner, 1964: 2-34; Duygulu, 1999: 2). Blauner, bu drt boyutlu snflandrmaya, Seemann be boyutlu yabanclama zmlemesini endstriyel sosyolojiye uyarlayarak ulamtr. Seemanda bu drt boyuta ek olarak kuralszlk (normlessness) boyutu da vardr. Kuralszlk, kurallarn etkisini yitirmesi ve amalara ulamak iin kural d eylemlerin zorunluluuna inanlmas olarak tanmlanabilir. Blauner bu boyutun baz ynlerini kendi snflandrmasndaki yaltlmlk boyutu dahilinde ele alr (Blauner, 1964: 16).
Tablo 1. Blaunere gre Yabanclama Boyutlarnn Temelinde Yatan kilikler

Yabanclama Boyutlar Gszlk Anlamszlk Yaltlmlk Kendinden Uzaklama

kilik zne - Nesne Para - Btn Birey - Topluluk imdi - Gelecek

142

Blauner, alanlarn ounlukla vasfl iilerden olutuu zenaati tipi retimde endstriyel yabanclamann en dk dzeyde olduunu ileri srer. Savn, matbaa endstrisinden elde ettii bulgularla destekler. Yazara gre makine kullanmnn artt endstrilere doru gidildike (rnein tekstil endstrisi) yabanclamann dzeyi artar. Montaj hattna dayal endstrilerde (yazar almasnda otomobil endstrisini incelemitir) ise yabanclama en yksek dzeyine ular. Bu tip endstrilerde, gszlk, anlamszlk ve yaltlmlk duygusu alanlar kontrol altna alr. te yandan Blauner, otomasyona dayal teknolojilerin gelimesinde bir umut grr. Kimya endstrisi zerinde yapt almalarda, alanlarn i sreleri zerindeki kontrolnn ve sorumluluk duygusunun artmas sonucu, yaplan iin alanlara daha anlaml geldii ve yabanclamann greli olarak azald sonularna ular (Weir, 1976: 11; Blauner, 1964).

Yabanclama

Endstri ve Teknoloji Matbaaclk Tekstil Otomobil Montaj Hatt Kimya

ekil 1 Blauner gre farkl endstrilerde yabanclama (Jaffee, 2001: 187).

Yabanclama kavramn endstriyel analizin temeline oturtmasna ramen Blauner, yabanclamaya dayal zmlemenin i ve insan mutluluu arasndaki ilikinin tamamn aklamakta yeterli olamayacan kabul eder. Blaunere gre, en yabanclam i bile baz insanlar tarafndan reddedilmemektedir. dolaysyla kazanlan toplumsal stat ve kimlikler, insanlarn, en vasfsz ilerde bile, ekonomik olarak bamsz hale geldiklerinde ya da emekli olduklarnda dahi almay srdrmelerine yol aabilmektedir. Meselenin kar ucunda da benzer bir durum sz konusudur. En az yabanclam ilerde dahi, i tamamen bir zevk ya da mutluluk halini alamamaktadr. En zgr ve yaratc iler bile (Blauner burada bir yazar ya da sanaty rnek verir) rnn yaratm srecinin nemli bir blmnde znde insan skan ve bask altna alan bir almay gerektirebilir (Blauner, 1964: 31). Blaunere nemli bir eletiri de Braverman'dan gelmitir. Braverman, snf bilinci, i tatmini ve yabanclama gibi kavramlarn beyana dayal anketlerle llmesinin ok da mmkn olmadn ne srer. Bravermana gre, bu tip almalar yabanclamann doas ve sebeplerinden ok, belirli bir andaki dzeyini lmekten teye gidemez (Braverman, 1974: 28-29, 31-32).

143

memnuniyeti zerine yaplan almalar insan faktrn almann odana almakla birlikte znde rgt verimliliini artrmaya ynelik yaklamlara hizmet etmektedirler. Gnmzde popler olarak kullanlan i memnuniyeti lekleri (30 dan fazla yaynlanm makaleye temel tekil etmi Spector'un almas rnek verilebilir), iin salad maddi olanaklar, yan getiriler, dllendirme sistemi ve kariyer olanaklar gibi faktrlere nemli bir arlk vermektedirler. Gnmz toplumunda, Marxn ok nceden ngrd gibi, parann neredeyse her eyin ls haline geldiini bir lde kabul etmek gerekir. te yandan, i memnuniyeti almalarnda maddi (parasal) olanaklarn merkezi bir konuma sahip olmas eitli sakncalar iermektedir. ada insan, eer dzenli bir ite alyorsa zamannn ok byk bir blmn ite geirmektedir. htiyalarn srekli olarak uyarld tketim toplumunda, ok yksek maddi olanaklara sahip olan alanlar da dahil olmak zere, insanlarn ezici ounluu, sahip olduklar maddi olanaklar yetersiz bulmaktadr. nsanlarn paraya kar tutumlarnn ayn olmadn (Arocas ve Tang, 2004) da unutmamak gerekir. Bu anlamda, uyank olduklar zamann drtte n alarak ya da iini dnerek geiren milyarlarca insann, altklar iten memnun olmalarn salayan ya da onlar mutsuzlua srkleyen dier faktrleri gz ard etmek hatal bir yaklam olacaktr. Zerzan ve Yabanclama Amerikal yazar John Zerzan yabanclamam bir dnyadan sz etmenin imkansz olduunu ileri srer. Zerzana gre insanolu, sembolik kltrn ve iblmnn ortaya kyla birlikte, anlaylln, btnln ve byleyiciliin hkm srd bir yaamdan, onu ilerleme retisinin tam gbeindeki bir hilie gtren son derece yanl bir yne sapmtr. Kendisi bo olan ve her eyin iini boaltan evcilleme mant her eyi kontrol etme arzusuyla birlikte geriye kalan her eyi harabeye eviren bir uygarln domasna yol amtr (Zerzan, 2004: 41-42). Zerzan, uygarl, gnmzde dnyay bir btn olarak yok oluun eiine getiren bir lm yolculuu olarak grr. Antropoloji ve arkeoloji alanlarnda son yirmi ylda gerekleen kkl dnmlerden hareket eden yazar, bugn penesinde kvrandmz yabanclamann kkenini avc toplayc yaam tarznn sona ermesiyle ortaya kan tarmla birlikte balayan uygarla dayandrmaktadr. Zerzan, evcilletirme, tarm ve uygarlk ncesi yaamn, aslnda doayla zdelemenin, duygusal bilgeliin, cinsel eitliin ve saln hkm srd bir yaam olduunu ileri srer. Neredeyse iki buuk milyon yl sren bu dnemde insanolu rahipler, krallar ve patronlar tarafndan kleletirilmemi, btnlkl ve zgr bir yaama sahiptir. Ne var ki, gnmzden sadece on bin yl nce, adeta ani bir patlamayla balayan uygarlk, bu zgr yaam yok ederek, nce doann, ardnda bizzat insann tahakkm altna alnd yabanclam bir dnyann temellerini atmtr (Zerzan, 2004). Genel Deerlendirme ve Bir Yabanclama Tanm Denemesi Yabanclama kavramnn daha ok felsefi ve politik temalara k tutan olduka soyut bir kavram olduunu kabul etmek gerekir. Blaunerin de kabul ettii gibi, kavram, insann iine dayal mutluluk sorununu tamamen aklayabilecek donanma sahip deildir. En yaratc i bile alan belirli bir lde bask altna alabilirken, dier tarafta en monoton ilerde insanlar yllarca ikayet etmeden almay kabul

144

edebilmektedirler. Bu bir lde, alma eyleminin doasnda bulunan nceden tasarlama ve planlama elerinden kaynaklanmaktadr. Bir plan, ne kadar ulvi bir amaca hizmet ederse etsin znde kiiyi bir lde bask altna alr. nk ortada, belirli kaynak ve yntemler kullanlarak belirli bir zaman dilimi iinde bitirilmesi gereken iler vardr. Bu kstlarn dna kmak, plan ya da tasary olumsuzlamaktan baka bir ey deildir. Yabanclama kavramnn bir baka zellii, insana dair deimeyen bir zn varolduunu varsaymasdr. Kavram kullanan bir ok dnr aslnda insana ait bir doa olduunu varsaymaktadr. Her dnr kendi kafasndaki ideal insan doasn belirlemekte ve insann buna nasl ters dp yabanclatn kendince tarif etmektedir. nsanolu kendi yaratt eylerin daha sonra kurban olmakta ve kendini bu bahsi geen doaya uymayan koullar altnda yaamaya mahkum etmektedir. Hristiyanlkta putlar, Hegelde tin, Feuerbachta Tanr, Marxta devlet, sermaye, Weber'de brokrasi, Zerzanda tarm toplumu ile balayan uygarlk, insan kendi doas ile ters dp yabanclamaya srkleyen yine insan elinden kma soyut ya da somut etkenlerdir. Dolaysyla her birinin atfta bulunduu z farkldr. Yabanclama kavram pek ok sorunu ele almakta faydal olmakla birlikte evrensel bir tanmlama yaplmas mmkn gzkmemektedir. Byle bir tanm yaplmaya kalkld anda tanmlamay yapmaya kalkacak kiiyi bu z/doay tanmlama gibi etin bir grev beklemektedir. Kavram; zerklik, sorumluluk alma, sosyal ilikiler kurma ve kendini gerekletirme olana salayan ilerin her insana deer kazandrdn, bu zelliklerden yoksun ilerin ise deersiz olduunu varsaymaktadr (Blauner, 1964). Bu varsaym kavrama genel bir ereve izmekte iken dier yandan kavramn farkl tariflemelere ak olmasna ve bundan dolay ortak bir anlam gerekletirememesine neden olabilmekte, gncel deyi ile ayn dilden konuulmasna engel tekil etmektedir. te yandan, peki, deien insanlar arasnda deimeden kalan bir z ya da insan doas yoksa ne olacaktr? nsann karakteri, prensipleri, deer yarglar, vasf ve yetenekleri srekli olarak deiiyorsa nasl olacak da insan kendi doasna yabanclaacaktr? Psikanalizi toplumsal lee uygulama abas iinde olan Erich Fromm yabanclamay insann kendi doasna yabanclamas olarak tanmlarken; insann tarihin banda, doal bir toplum yapsna sahip olduunu ileri srmekte ve bu dzenin, insan doasna en uygun toplum yaps olduunu sylemektedir. Lacan ise psikanaliz ile yapsalc dilbilim arasnda iliki kurarken Freuddan da faydalanarak birey blnmln ortaya koyar ve psikanaliz erevesinde yabanclamay tanmlar. Buna gre birey, kendisi ile ilgili olarak bilin dzeyinde olduu iin ulaabilecei ve bilind olduu iin ulaamayaca bilgiler ile kapldr ve benlik duygusunun oluumu bu nedenle sadece bir hayaldir. Bilin kendini ancak toplumun uzlamn gerekletiren bir kurum olan dilin vastasyla ele alabilir. nsan kendi varolu gereini olduu gibi deil, ancak dilin ona sunduu, kendi kurallar olan bir yapdan dolaymlanarak biimlendirebilir, dnebilir ve ifade edebilir. Bu dolaym, insann kendisine yabanclama srecini mmkn klar. Zira, bilind da insann kendi gereini kltrel bir koddan dolaymlanarak kavramak zorunluluuna balanr. (Faraci, 2003; Tekeliolu, 1983) Yukardaki soruya psikanaliz erevesinde daha kapsaml bir yant aramak kukusuz bu almann amacn amaktadr. Gnmzde, alanlar ve yaamlarn srdrebilmek iin alanlara bal olan birok insan iin yaam byk lde allan iin taleplerine gre belirlenir. stihdam gerektirdii beceriler ne olursa olsun, biimi ve ierii teknik zorunluluklar

145

tarafndan belirlenen ilerin yerine getirilmesini gerektirir. Bu zorunluluklar da bireysel hkm ve inisiyatif alann ciddi biimde snrlar (Lodziak, 2003: 86). nsanlarn zamannn byk bir blmn ite geirmesi son dnemde i szlemelerine "esnek alma saatleri olarak yansmtr. irketler iletiim teknolojilerinin ilerlemesi yardmyla gnn her saatinde alanlarn denetim altnda tutabilmektedirler. Deleuzeun "kontrol toplumlar olarak adlandrd bu perspektifte, kurumlarn i ie gemesi ile bireylerin daha etkin olarak iselletirdii denetim mekanizmalarnn, teknolojik gelimelerle dorudan gzetime doru evrildii gzlenmektedir. Bu ise kiileri kendilerini srekli olarak i yaam ile ifade etmesine kadar varan bir mutsuzlua ve kendinden uzaklamaya, yabanclamaya srkleyecektir. blm, brokrasi ve zel mlkiyet gibi gnmz toplumuna zg kurumlarn ortadan kaldrlmasn nermek en azndan ksa vadede ok da gereki bir yaklam deildir. te yandan, yabanclama kavramna dayal zmlemeler bu kurumlar eletirirken bir ok nemli noktaya iaret etmektedir. Bu noktalarn, i memnuniyeti konusuna yaklarken bizlere olduka yararl perspektifler saladn kabul etmek gerekir. Marxn ima ettii, Blauner'in zerinde nemle durduu imdi gelecek ikilii bunlardan biridir. nsann gelecekte, akam eve vardnda ya da yllk izninde deil, tam da alrken tatmin olmas nemlidir. Bu almada farkl disiplinler ve kltrler asndan yabanclama kavram ele alnm ve alma tarihsel srete deerlendirme ynteminin seilmesi nedeni ile gnmz dnyasnn en nemli elikilerinden birinin sonucu olan emein yabanclamas ekseninde younlamtr. nk insanlarn yaamnn neredeyse drtte n i ile ilgili aktiviteler ele geirmi durumdadr. Felsefe tarihinde, bir nceki dnrn ortaya koyduu aklamalara an gerektirdii dorultuda yaplan ilavelerle kavramn yaad zenginlemeyi nceki blmlerde grdk. Bu balamda almay sonlandrmak iin yaplan seimden de anlalaca gibi kendi yabanclama yaklammz en ok Zerzan ile rtmektedir. Ancak iblm, brokrasi ve zel mlkiyet gibi gnmz toplumuna zg kurumlarn ortadan kaldrlmasnn gereki bir yaklam olmayacan da belirtmitik. O halde yabanclamann iki farkl seviyede ele alnabileceini ortaya koyabiliriz. Birinci seviye yabanclama tarma gei ve uygarla atlan ilk admlarla balayan kanlmaz yabanclamadr. Bu seviyede doa ile insan arasndaki kopu yaanmtr. Bu de facto yabanclamay deimez kabul edersek, ikinci seviye yabanclama yaadmz gnn koullarnda gre her bir bireyin kendi zel artlarna gre deerlendirilebilecek bireysel yabanclamadr. kinci seviye yabanclama bireyin bulunduu konuma gre seenekleri ile ilintilidir. Yabanclamann en fazla yaand durumda kii nnde olumlu bir gelime vadeden baka seenek olmad iin bulunduu konumu korumakta ya da korumak zorunda kalmaktadr. Bir baka deyile, kiinin nnde olumlu seenekler olmasna ramen bulunduu konumu koruyor ise yabanclama en az seviyede yaanyor diyebiliriz. Elbette olumluluk ierdii varsaylan bu seeneklerin varl, bunlarn sonularnn yabanclamay azaltc ynde gerekleecek olmas anlamna gelmez. Ancak kavramn zerklik, sorumluluk alma, sosyal ilikiler kurma ve kendini gerekletirme olana salayan ilerin her insana deer kazandrdn varsaymas asndan seenekler arasnda karar alma faaliyeti yabanclatrmay azaltacak bir unsur olarak etki edecektir. Bu yaklama yaplabilecek ilk eletiri mutluluk tanmna daha yakn grnmesi olacaktr. Tanm bu kadar geni tutulduunda kavram,

146

toplumsal sorunlar irdelemede faydal bir ara olmaktan kma tehlikesi ile kar karya kalr.

147

Kaynaka Arocas, R. L. ve Tang, T. L. P., (2004), The Love of Money, Satisfaction, and the Protestan Work Ethic: Money Profiles Among University Professors in the U.S.A. and Spain, Journal of Business Ethics, Dordrecht. Blauner, R., (1964), Alienation and Freedom: Factory Worker and His Industry, The University of Chicago Press, Chicago. Braverman, H., (1974), Labor and Monopoly Capital: The Degradation of Work in the Twentieth Century, Monthly Review Pres, New York. Faraci, F., (2003), Dilbilim-Bilind le likisi, Psikoloji ve Hayat, Aralk 2003 Fromm, E., (1993), Marxn nsan Anlay, Artan Yaynevi, stanbul. Hilav, S., (2003), Yz Soruda Felsefe, K Kitapl, stanbul. Jaffee, D., (2001), Organization Theory: Tension and Change, McGraw Hill, Singapore. Lodziak, C., (2003), htiyalarn itlembikYaynlar, stanbul. Maniplasyonu: Kapitalizm ve Kltr,

Mandel, E. ve Novack, G., (1973), The Marxist Theory of Alienation, Pathfinder, New York. Marx, K., (1993), 1844 El Yazmalar: Ekonomi Politik ve Felsefe, Sol Yaynlar, stanbul. Marx, K., (2003), Yabanclama, Sol Yaynlar, stanbul. Newman, S., (2006), Stirner ve Foucault Post-Kant Bir zgrle Doru, http://birarada.net/nobese/article.php?story=20060213171854319 Petrovi, G., (2001), Yabanclama, Bottomore, T. (der.), Marksist Dnce Szl iinde, letiim Yaynevi, stanbul. Ritzer, G., (1998), Toplumun McDonaldlatrlmas: ada Toplum yaamnn Deien Karakteri zerine Bir nceleme, Ayrnt Yaynevi, stanbul. Swingewood, A., (1996), Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara. Tekeliolu, Orhan, (1983), Bir Lacan Okumas, Felsefe Yazlar-7.Kitap1983-Yazko Weber, M., (1996). Sosyoloji Yazlar, letiim Yaynevi, stanbul. Weir, M., (1976), Job Satisfaction: Challenge and Response in Modern Britain, Fontana, Glasgow. Zerzan, J., (2004), Gelecekteki lkel, Kaos Yaynlar, stanbul.

148

NSANDA G STENC ve KENTLER Emrah ALTINOK Giri Tm armlaryla g szcnn ilk olarak ne zaman ve hangi dilde trediine ilikin kesin bir bilgi mevcut deildir. Ancak insan hayatndaki yeri dnldnde kullanmnn ok eskilere, dilin douuna kadar dayanabilecei ileri srlebilir. Bugn gcn szck anlamna bakldnda szlklerde farkl yaznlara gre tanmlar yaplmtr. Trk Dil Kurumu Szlndeki g tanmlarndan bir ka unlardr: Fizik, dnce ve ahlak ynnden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yetenei Bir olaya yol aan her trl hareket, kuvvet Byk etkinlii veya nemi olan nitelik lk iki tanma gre g herhangi bir sonuca yol aabilen her trl yetenek, etki, hareket vb. olarak grlmektedir. Bu yetenein, etkinin ya da hareketin dozu, kalitesi hakknda herhangi bir lt yoktur. nc tanmda ise gcn yarataca etkinliin belirli bir dzeyin zerinde olmas vurgulanmtr. ngilizce (power), Franszca (force), Almanca (kraft), spanyolca (fuerza), talyanca (potenza) gibi farkl dillerde g szcne tekabl eden szcklerin tanmlarna bakldnda da benzer sonulara ulalmaktadr. Bu makalede g daha ok nc tanma gre ele alnacaktr. G kavramyla zaman zaman e anlamda kullanlan ama genel olarak farkl yaznlarda farkl anlamlar yklenmi olan baka kavramlardan da bahsetmek gerekir. Bunlar iktidar, erke, erk, otorite vb.diri. Temel olarak g, Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji, Fizik, Biyoloji, Uluslararas likiler vb. disiplinlerin kavramsallatrmalarna gre tanmlanmaktadr. alma kapsamnda g kavram felsefe, sosyoloji ve psikolojideki tanmlaryla insan ilikilerine ve sonrasnda kentlerin tarihteki dnmlerine dayandrlarak kullanlacaktr.

Bu kavramlar burada tek tek incelenmeyecektir. Ancak temel bir hatadan burada sz etmek gerekir. ktidar ve g kavramlar baz durumlarda e anlamlarda kullanlsalar da aslnda aralarnda nemli anlam farklar vardr. Basite, g, bir amaca varmay salayan zellik olarak ele alnrken, iktidar da bu zellii elinde tutma durumu olarak ele alnmaldr.

149

Gce Yaklamlar Felsefede G Olgusu Pythagoras insanlar, tanrlar ve bir de Pythagoras gibileri vardr derken gce nasl bir gnderme yapmtr? Eskia Yunan felsefesinde aslnda Pythagorasn bu nermesinin denklemleri zerinde younlald grlebilir. Russell, Felsefe bilimle teoloji arasnda kalan ve her ikisi tarafndan saldrya urayan bir hi kimsenin lkesidir derken de bu tanr insan dalizminin nemine iaret eder ve felsefeyi bu tartmalarn cenderesinde tanmlar. nsan, tanr metaforu ile girdii yarta hem felsefede hem de yaamda galip gelebilmeyi istemitir. Bu tanrlama eilimini saptayabilmek gcn en zgr tanmlarna ulaabilmeyi de getirir. Sylenceye gre Empedokles tanrym, o nedenle de varm demi ve tanr olduunu ispat etmesi istenince Etna yanardann kraterine atlamtr. Aristoteles tanrlama eiliminden ziyade gc bilgi sahiplii ve erdem zerinden tanmlamtr. Ona gre iirin, trajedinin acma ve korku duygularn da kararak bunlardan arnma yolu olduunu biliyoruz. Bu, Aristotelesin dk ve mekanik iler yurttalara gre deildir nermesini de anlam olarak yanna katan; gc bilgi sahiplii ve erdem zerinden tanmlayan felsefesini aka ortaya koyar. Hellenizm ve Roma Felsefesinde de g yine nemli bir yer tutar. rnein Epikuros i huzura ve benliin salamlna ulamann yolu olarak din, korku ve zellikle de lm korkusunun ortadan kaldrlmas gerektiine inanmtr. Her ne kadar onun iyi bir insan gz nne alp srekli onu dnmemiz, sanki bizi gzlyormu, her yaptmz gryormu gibi yaayp davranmamz gerekir deyiinde tanr tarafndan gzlenme duygusundan arnamamay grsek de, onun felsefesinde din ve korku olgular salam ve gl bir benlik iin yok edilmesi gereken olgulardr. Ortaa felsefesi zellikle Skolastisizmin ykseliiyle birlikte sanldnn aksine teolojiden uzak ve derinlikli bir diyalektik dncenin temellerini ifade eder. Ablard (do. 1079 l. 1142) en tannm yapt Evet ve Hayrda ncesinde Sokratesin deindii diyalektii yeniden gndeme getirir. O kutsal kitap dnda diyalektiin geree gtren yol olduunu ve insan zihnine iyi geldiini savunmutur. Bunun yannda Aziz Anselmus (1093 1109) de tanrnn varlna ilikin ontolojik kantyla nldr. Her ne kadar tanrnn varln manta dayandrmak istese de yntemi diyalektik bir yntemdir. Anselmusun tersine Aquinolu Tommaso (1225 1274) ise tanrnn varlnn apak olmadn yine ontolojik olarak kantlama yoluna gitmitir. Sonu olarak bu dnemde de g olgusu tanr merkezli bir dzlemde tartlm, felsefe Russelln deyimiyle teoloji ile bilim arasndaki sahada arpmasn srdrmtr. Rnesansla birlikte bu temel tartma alan genilemitir. Lutherin deyimiyle tanr insann kalbine girmitir. Albertinin insan isterse her eyi yapabilir sz bu dnemde insann ald yeni okyanusu iaret eder. Simya, kimyaya; astroloji astronomiye dnmtr. Bu dnemde g zerine tartmalar ilk kez nemli bir dzeyde ortaya koyan filozof Machiavellidir. Machiavellinin (1469 1527) ideal siyasi iktidara ilikin grleri bugn bat dnyasnn iktidar anlay iin ve liberal dzenin i dnyas iin temel retiymiesine kabul edilir. Ancak onun Bir iktidar hayvan gibi davranabilmelidir. Onun tilki ve aslandan renecei ok ey vardr. Tuzaklar

150

sezmek iin tilki, kurtlar korkutmak iin de aslan olmak zorundadr. szleri kulaa her ne kadar kt gelse de, aslnda politikada olup bitenin ampirik bir betimlemesinden baka bir ey deildir. Bu ynyle modern, laik ve bilimsel siyaset felsefesinin temellerini att ne srlen Machiavelli, ayn zamanda temel yaklamlaryla gcn tek bir erkte birlemesi gerektiine olan derin inanc ve bu gc kullanan erkin gerektiinde kurnaz, yrtc ve iten pazarlkl olmas gerektiini savunmas hem kendi anda hem de bugn yaratt olumsuz etki asndan da eletirilmektedir. Rnesans felsefesinin gce ilikin zgn yorumlaryla ne kan bir dier filozofu Francis Bacon dr (1561 1626). Bacon Bilginin lerlemesi adl yaptnda dnya ve doa zerine bilgi araynda deney ve gzleme byk nem vermitir. Bilgi Gtr slogan ona maledilmitir. Bacon bununla pratik bilgiyi kastetmitir; ancak o gne dek bilginin gce ilikin bir yn olduu zerinde kimse bu denli durmamtr. Bacondan itibaren Descartesla (1596 1650) birlikte Rasyonalizmin ne k, daha sonra Lockela (1632 1704) birlikte gelien Ampirizm ve onun da sonrasnda Humeun (1711 1776) Kukuculuu, baz dnrlere gre birbirlerinin altn oyan yaklamlar gibi grnse de aslnda ortak bir sonucun gelimesinde etkili olmulardr -yle ki daha sonra Kant (1724 1804) Ampirizm ve Rasyonalizmin sentezini nerecektir-. zellikle aydnlanmayla birlikte dnyay mistisizm - geleneki bak alaryla grmenin ve anlamann yerini, bilginin yla grme ve anlama ura almaya balamtr. Bilimin hzla gelimesi ve adeta rtn ispat etmesiyle birlikte felsefe de bu dnmn dnsel altyapsn oluturmutur. Bu altyapnn ierisinde zel bir yeri olan Karl Marx, diyalektik materyalizmle, bilginin yalnzca sermaye iin bir erk arac haline gelmesi ve baz yararc (J.S. Millin ncln yapt) ve liberal (Adam Smithin ncln yapt) ideolojilere gre bunun kanlmaz ve gerekli oluuna kar km; aslnda zgrlkler dahil tm bilginin ve gcn paylalmasyla toplumsal bir eitlie kavuulacana alm vermitir. Marxn gelecek kitlelerindir nermesini yukardaki almla deerlendirecek olursak, gcn rgtl bir proleter kitlenin elinde olmasnn ve znde eitlik ilkesini barndrmasnn toplumlar asndan eriilmesi gereken bir gelecei ifade ettii sylenebilir. Bunun yannda Nietzsche gelecek byk adamlarndr demitir. Nietzschenin bu ilk bakta yalnzca antisosyalist olarak nitelendirilebilecek syleminin arkasnda aslnda olduka zgn bir g tanm yatmaktadr; zira Nietzscheye gelene dek g kavram zerinde onun kadar durmu baka bir filozof olmadn belirtmek gerekir. Bu konu blm 2de ayrntl olarak ele alnacaktr. Sosyolojide G Olgusu Naturalistik sosyoloji kuramna katkda bulunmu olan Peter M. Blau toplumsal alveriin (B.F. Skinner, George C. Homans) psikolojik ilkesini benimseyerek, insanlar birlemeye iten unsurun toplumsal dllere duyulan istek olduunu savunur. Blau her ne kadar dl isteinin toplumsal ilikileri ynlendirdiini dnse de btn insan davranlarnn bu istekle aklanamayacan da kabul eder. Burada dl kiilerin birbirlerinden ve birbirleriyle kurduklar ilikilerden salayacaklar maddi ve manevi faydalara ve dolayl olarak elde edecekleri sosyal / fiziksel gce iaret eder. Blau bu dlleri isel ve dsal dller olarak snflandrmay tercih etmitir.

151

Blaunun toplumsal alveri kuramna baknda zellikle Homansa gre baz farkllklar gzlemlenmitir. Blau, Skinnern gelitirdii ve Homansn yeniden tartt toplumsal alveriin kk gruplarda ynlendirici unsur olduunu kabul etse de, byk ve daha karmak gruplarda g ve dl isteinin zamanla trplendiini, liderlie en yatkn yelerin ne kartlarak, vasflar yetersiz olanlarn bilerek geri adm attn savunur. Ayrca Homanstan farkl olarak, karmak gruplarda g isteinin ballk istei nedeniyle zamanla arka planda kaldn ve yerini ayn amalar iin bir araya gelmi insanlarn arkadalk ilikilerine braktn vurgular. Zira Blauya gre, karmak topluluklarda her yenin ayn derecede dllendirilmesi mmkn deildir ve grup yeleri bunu fark ettiklerinde gnll olarak dlden vazgeme, dl hak edene brakma yolunu tercih ederler. Her ne kadar dlden vazgeme bir fedakarlk gibi grnse de, temelde elindekini kaybetmeme abasndan farkl bir ey deildir. Kii dln bal bulunduu grubun kazanaca g eklinde almay tercih eder, nk elinden baka bir ey gelmez. Yorumlayc sosyoloji kuramnn savunucularndan Goffman ise gndelik hayat bir tiyatro sahnesine benzeterek, onu sahne n ve sahne arkas olmak zere iki blme ayrr. Sahne nnde herkesin kendi ideallemi grntsn sergilediini syler (Goffman, 1959:48, akt. M. Poloma, 1993:207). Kii bu ideal grntyle badamayacak davranlar saklama gayreti iindedir. Zaaflarn gizlenmesi suretiyle roln ve dolayl olarak gcn korumaya alan her birey, bu kiisel g mcadelesinden her zaman tek bana kamaz. Bu nedenle geni toplumlarda bireyler dier bireylerle birlikte hareket etme ve bir gruba dahil olma eilimindedir. Goffmann total institution (Tam Kurum) olarak tanmlad bu gruplarda her ey ayn insanlarla, belirli bir dzene gre, bir otorite altnda, birlikte yaplr (M. Poloma, 1993:208). Ayrca g sahibi kiiyle, ynetilen kiiler arasnda ciddi bir mesafe olduu ve bu mesafenin toplumsal hareketliliin kstlanmas yoluyla korunmaya alld vurgulanmaktadr. Drt yl boyunca akl hastanelerinde gzlemler yapan Goffman, burada edindii izlenimleri kuramsal bir perspektife dntrmtr. Goffmana gre btn toplumsal gruplarda yeler zamanla sistemin nasl ilediini kavrarlar. yle ki, Goffman akl hastanelerinde de hastalarn dierlerine gre ayrcalk elde etmek iin gc elinde bulunduran kiilere kendilerini sevdirmeye altklarn gzlemlemitir. Deerlendirici Sosyoloji kuramnn savunucularndan C. Wright Mills, Naturalistik ve Yorumlayc Sosyoloji kuramlarna katk salam olan sosyologlar temel olarak gcn doas ve bilgiyle ilikisi konusunda yetersiz bulur ve kendi kuramsal yaklamlarnda bu ilikinin ifade edildii bir ereve sunar. Bir anlamda iki kuramn sentezi nitelii tayan bu deerlendirici yaklama gre toplumsal yaam srekli bir g mcadelesinden olumaktadr. Bu mcadele zaman zaman fiziksel olabildii gibi daha ok sembolik ve siyasi bir mcadeledir. Gc elinde bulunduran kesimler sembolik, resmi politik statler ve kabullerin kiilere verdii erki kullanr ve bunun kalcl iin gce hizmet eden kesimlerin sosyal yaamlarna mdahale ederler. Bu aamada zellikle sermaye ve emek elikisine deinen Mills, Marxn iilerin rettikleri rnle olan yabanclamasn tanmlamasndan yola karak gce hizmet eden gruplarn gle aralarnda tanmlanabilecek temel paradoksun bilgi yoksunluu olduunu belirtir. Sonu olarak g zerine temel sosyolojik yaklamlar hem naturalistik hem yorumlayc hem de bu ikisinin bir sentezini ifade edebilecek deerlendirici sosyoloji kuramlarnda yer bulmutur.

152

Psikolojide G Olgusu Alfred Adlere gre, herkes iindeki aalk duygusuna (inferiority complex) kar mcadele eder ve bu duyguyu yenmek iin dierlerinden stn olmaya alr. Adler kiilerin bu stnl elde etmek amacyla kendilerine has stratejilerden oluan bir hayat tarz da gelitirdiklerini sylemitir. Jay Haleye gre ise, G Taktikleri kiinin sosyal dnyasn etkilemek, denetlemek ve bylece dnyay daha bilinebilir klmak iin kulland manevralardr (Haley, 1969; akt. Horner, 1997:8). Temel olarak Horner (1997:15-17) g olgusunu i g, atfedilmi g ve resmi g olmak zere aamada deerlendirmitir. g, benliin d dnyada arad gten farkl olarak kendi bnyesindeki stnlk, yeterlilik ve etkinlik duygusudur. Dier taraftan, atfedilmi g kiide i g olarak bir karlk bulsun ya da bulmasn, kiiye dardan atfedilen bir gc ifade eder. Hornera gre atfedilen g zellikle aile ii ilikilerde (kar-koca, baba-oul, abi-karde vb.) kskanlk ve korku gibi olumsuz duygular yaratabilmektedir. Resmi g ise kiilerin kurumsal stat ve haklar sayesinde elde ettikleri gc iaret etmektedir. Hornern temel sylemlerinden biri sz konusu g tipolojisinin btn iin geerli olmak zere, kiinin sahip olamayaca eyleri istememeye kendisini ou zaman ikna ettiidir. Bu noktada g ister i g, ister atfedilmi g, isterse de resmi g olsun kiinin sahip olabilecei kadaryla tanmlanmaktadri. Hornerin (1997) G Sahibi Olma stei ve Gce Sahip Olmaktan Korkma adl yaptnda bu durumun g isteinin bilin yoluyla bastrlmasndan baka bir ey olmad ileri srlmektedir. Aslnda isel bir g arayndan burada da bahsetmek gerekmektedir. Kiinin sahip olduu gcn kendine yettiine inanmas g mcadelesinden kan sadece kolay bir yoludur. Tarih bizlere gcn, sahip olunamayacak kadar uzak grnen hallerinde bile kii iin erotik bir tutkuyla talep edilebildiini gstermitir. Hitler bunun iyi bir rneidir. Bu patolojik sra d karakter dnya tarihinde insan rknn g tutkusunun boyutlarn anlamada ezber bozucu bir etki yaratmtr. Temel Sorun: nsanda G stenci lgin bir rnekle balanabilir: Yamyamln eitli biimlerinde, bir insan yemekle onun glerinin kendilerine geeceine dair bir inan olduu Eric Fromm (1990:49) tarafndan aktarlmtr. Cesur bir insann yreini yiyen kii cesaret bulur. Bir totem hayvan yenilince onun sembolize ettii tanrsal gce ortak olunur, hatta kii tanrsal gle bir olur (Fromm, 1990). Fromma gre yamyamln ortaya kndaki temel faktrlerden birisi de sz konusu g isteidir. Felsefede g kavramn kendinden nceki filozoflara nazaran en ok kullanan ve zgn felsefi nermelerinde bu kavram en ok merkeze koyan filozof Nietzschedir. Schopenhauer'n zerinde durduu insann aslnda hi de erdemli bir yaratk olmad fikrinden ve yine Schopenhauer'n Varoluun temeli istentir ilkesinden etkilenerek bu gr gelitiren Nietzsche, G istenciii (Der Wille zur
i

Bu konuda Afar Timuinin (2003:80) kendine yeten g ve iktidar olmak isteyen g ayrmnn yaplmas gerektiini savunur. Bkz. Nietzsche, 2002

ii

153

Macht) adl eserinde doalar farkl olsa da, tm insanlarda ortak olan bir e bulunduunu syler: G istei. Nietzscheye gre btn varln temelinde daha gl olmaya ynelmi bir istek, bir irade vardr. Nietzsche canl olann, yaayann bulunduu her yerde gl olma isteinin kklemi olduunu syler. Yaamn temel nedeni gl olma isteidir. nsanolu yalnzca kendini korumak ve yaamak istemez; insanolunun asl istedii daha gl olmaktr. Bu evren gl olma isteinin hkm srd bir evrendir. Filozofa gre yaamn temelinde gl olma istei bulunduundan da, eitlik, toplumsal bar ve karlarda uyum sz konusu olamaz. Nietzschenin gce yaklamnda ayrca ok temel bir sylem de vardr: G, insann bakalarnn deil de, kendi kendisinin efendisi olabilmesi iin, korkusuz ve mutlu olabilmesi iin gereklidir. Bu yolda kontrol edilen bir g istemi, insann kendisini amasn, stn bir dzeye gelmesini salayacaktr. Nietzschenin olduka yank uyandrm olan stn insan stinsan kavramsallatrmas bu dncelere dayanr. Ancak insan iin g istei, dier canllardan farkl olarak bilincin ekseninde srekli deien bir ihtiya erisine gre deiir. Nietzschenin belirttii gibi g istenci, korkusuzluki ve mutlululuun da tesinde doyuma, hazza ve ehvete ulama, kendini ama, dierlerini ama, iktidar ya da otorite sahibi olabilme yolunda nemli bir yer tutar. Bu noktada doadaki dier canllara atfedemediimiz iyi, kt sfatlarn insana yaktrdmzdan olsa gerek -ki bu konuda felsefede ve bilimde kabul grm tek gerek, insan dndaki tm canllarn tercihlerini belirleyen gdnn yalnzca hayatta kalma arzusu olduudur- gc iyi ya da kt amalarla talep edebilen bir insandan da sz etmek gerekir. Toffler (1992:17) gcn imdiye kadar genel olarak hep ktye kullanldn ileri srmektedir. Bu sebeple gcn armlarnn da ktlkten yana olduunu belirtir. ngiliz tarihi John Emerich Dalberg G aldatmaya meyillidir, mutlak g mutlaka aldatr demitir. Edmund Burkeye gre G arttka ktye kullanlma tehlikesi de artar. G istencinin toplumlarda nihayetinde adaleti zedeleyen bir yan olduu gzlemlenebilir. Trasimakusa gre Adalet gl olann yanndadr. Platon Devlet adl eserinde adalet glnn iine gelendir der (Magee, 2000). Bu da g istencinin mutlak eitliin olanakszlnda ciddi bir pay olduunu ortaya koyar. yi ya da kt olma zerine felsefi bir yaklam gelitirmek ya da mutlak eitliin-adaletin tartlmas bu makalenin bir gerei olmadndan daha ok gcn, insann deien arzularna gre hem ama hem de ara olabildiinden bahsetmekte fayda vardr. yle ki, istenilen sonuca varmak iin gerekli gce ihtiya duyan bir insan dnelim. eitli yollarla bu gce de sahip olmu olsun. Bu noktada, sahip olduu g artk eski anlamn yitirecektir. Bu g baka bir sonuca varabilmek iin -ki bu sonu genelde bir ncekini aan bir sonu olacaktr- kullanlmaya allacaktr. Burada g artk ama olmaktan km ve ara olmaya ynelmitir. Ancak kii sahip olduu gcn bir ncekini aan sonulara ulamada yetersiz olduunun farkna
i

Afar Timuin (2001)e gre g istenci insann kendini koruma ve etkin klma igdsnden ileri gelmektedir. Bu noktada g istencinin temelinde iktidar ve otorite arzusundan nce insani bir tetikleyicinin yatt gr ne kmaktadr.

154

varmakta da gecikmez. Bylece daha fazla g talep eder ve yeni sonular elde etme yolunda bu dngy devam ettirir. nk varlan ve hep bir sonraki bir ncekini aan sonular kiiye yine g getirir. Bu idealize edilmi tablo tabi ki tersine de ileyebilir; ya da duraan bir yap da sergileyebilir. Yani kii g kaybedebilir, gszleme eilimi gsterebilir ya da sahip olduu gle yetinebilir. Ancak Hornerin saptamalarn tam da bu noktada yinelemekte yarar vardr: Kii sahip olamayaca eyleri istememeye kendisini ou zaman ikna eder; ancak bu halde bile isel bir g istencinden bahsetmek mmkndr. Yani srekli gerileyen ya da duraan bir tabloda bile deimeyen tek gerek kiide bitmeyen bir g arzusunun varln devaml koruyacadr. Latince bir zdeyi: Cui plus licet quam par est plus vult quam licet (Gereinden fazla almasna izin verilen, verilenden fazlasn isteri). Sonu olarak deimeyen ana faktrn bir temel soruna iaret ettiini ileri srmek mmkndr. Bu ana faktr unlardr: nsan yaam boyunca gce ihtiya duyar. Bu ihtiyac dorultusunda harekete gesin ya da gemesin g istenci iindedir. Gce sahip olma arzusu ou kez belirli bir doyuma ulamayla sonlanmamakta; ulalan her sonu daha stel nitelikler tayan yeni sonulara ulama arzusunu getirmektedir. Bu da ncekini aan yepyeni bir g araydr. Bu ana faktrlerin iaret ettii temel sorun ise udur: nsanda g istenci, hayatta kalma isteinin doyum noktas olan korkusuzluk ve daha kaliteli bir yaam isteinin doyum noktas olan mutlululuun da tesinde, yalnzca hazza, ehvete ulama, kendini ama, dierlerini ama ve iktidar ya da otorite sahibi olabilme yolunda gelitii srece evrensel sorunlara sebep olmutur ve olacaktr. Bu sorunlar bireyin benliindeki psikopatolojik dzeyden balar, dier bireylerle kurmu olduu sosyal balara kadar uzanr. Dolaysyla bu temel bozukluk nce bireyin psikolojik durumunda, daha sonra da toplumlarn organizasyon ve dayanmaya dayal sistemlerinde tamiri ok g yaralar aabilmektedir. lerleyen blmlerde bu sorunlara ilikin deerlendirmeler zellikle kentlerdeki grnmleriyle zdeletirilerek aktarlmaya allacaktr. Kentler ve Gler Gcn Deien Anlamlar Buraya kadar insanda gcn felsefi, sosyolojik ve psikolojik adan ne ifade ettii ve g istencinin bu bak alaryla nasl yorumlanmas gerektii zerinde durulmutur. Konuya kentler asndan yaklaldnda ise g tanmlar farkllamakta, g istenci de kentlerdeki etkileri ve grnmleri asndan daha farkl bir karakter izmektedir. Kent ve g olgusunu yan yana dnebilmek iin gcn felsefe, sosyoloji ve psikolojideki yani salt insana ilikin tanmlarndan ziyade, kentlerin g unsurlarn anlamada fayda salayabilecek baka yaznlardaki tanmlarna da gz atmak gerekmektedir. nk kentler zellikle bugn yalnzca iinde yaayan halk deil tm
i

eviren: Prof. Dr. Erendiz zbayolu

155

bir ulusu, hatta dnyay etkileyen ve yine bu faktrlerden etkilenen bir yap sergilemektedirler. Kentlerin bu yerel, ulusal ve global anlamlarn her a iin irdelemek g ilikilerini kavramada da byk nem tamaktadr. Uluslararas ilikiler bu dzlemde merkeze alnabilecek bir disiplindir. Uluslararas ilikiler yaznnn en eski ve kkl varsaymlarn ortaya koyan realist paradigma uluslararas ilikilerde g kavramn literatre sokan ve ona en ok nem veren yaklam biimidir (Arboan, 2001:17). Bu yaklama gre genel olarak uluslararas ilikilerin mekansal boyutlaryla analiz edilmesi (burada jeopolitik kavram devreye girmektedir), global sistemdeki g ilikilerinin zmlenmesine dayaldr. Sz konusu g ilikilerinin bugn global sistemdeki aktrler aras ibirlikleri ve atmalardan ibaret olduu sylenebilir. Ancak burada nemle zerinde durulmas gereken konu, hem devletler asndan gcn uluslararas anlamlarnn hem de kentler asndan gcn mekansal anlamlarnn zaman iinde deiim gstermi olduudur. Bu sebeple uluslararas ilikilerin analizi ayn zamanda dnemin g anlaynn ve aktrlerinin de doru tanmlanmasn gerektirecektir. Tam da bu noktada insandaki g istencinin tarih boyu devletlerin ve bugn global sistemdeki tm formel ve enformel aktrlerin jeopolitik davranlarnda sezilebilir bir itici faktr olduu ileri srlebilir. Zaten uluslararas ilikilerde davran modele gre devletlerin ve global sistemdeki dier aktrlerin insannkine benzer davranlar gsterdikleri, benzer arzularla harekete getikleri yolunda bir analoji kurulmaktadr. Devletler ve kentler asndan gce sahip olmak isteyen her aktrn her dnemde yneldii, ama ya da ara edindii g unsuru farkl olmutur. zellikle dnyada yaanan temel paradigma deiimlerini anlamamzda nemli katklar olabilecek bir takm toplumsal, ekonomik, siyasi, kltrel ya da felsefi alanlardaki krlma noktalar, gcn anlamlarnn deiimine de iaret etmektedir. Bu krlma noktalarndan belki en nemlilerinden birisi Sanayi Devrimidir. Aslnda aydnlanma ile balayan ancak asl kkl mekansal dnmlerini Sanayi Devrimiyle grebildiimiz bilginin bir erk unsuru haline gelme sreci toplumsal ve mekansal dzenekleri tamamyla altst etmitiri. kinci nemli krlma noktas olarak da zellikle 1970lerdeki (somut olarak 1973teki) petrol kriziyle birlikte ortaya kan refah devleti bunalmn gsterebiliriz. Bu bunalmla birlikte gndeme gelen bilgi ve retim teknolojilerinin olaanst bir hzda geliimi, demokrasi ve insan haklarndaki gelimeler, Ulus devlet anlayndaki, demokratik deerlerdeki deimeler, kreselleme, neo-liberalizm, postmodernizm, postfordizm, yeni sa politikalar vb. gibi yeni kavram ve olgular belirli paradigma deiimlerini ifade etmektedirlerii. Gelinen bu noktada artk imparatorluk dnemlerindeki gibi yalnzca devlet ya da mutlak iktidar elinde bulunduran kesimin belirledii bir g olgusundan sz etmenin mmkn olmad ileri srlmektedir. Sistem yasal, yasal olmayan, formel ya da enformel davranlar sergileyen, uluslararas, ulusal, okuluslu ve hatta bireysel zelliklere sahip ok eitli aktrn etkileriyle devinen kaotik bir yap sergilemektedir. Her aktr bu sistem iinde amalar dorultusunda insanolunun gcn maksimize

i ii

Bu konu hakknda daha ayrntl yaklamlar Blm 4.4te verilecektir. Bu konu hakknda daha ayrntl yaklamlar ise Blm 4.5te verilecektir.

156

etme drtsne benzer drtlerle g aray iindedir ve bu aray direk olarak mekana yansmaktadr. Kentler tarih boyunca gcn yansmalarnn okunabildii yegane mekan ifade etse de, gnmzde gelinen nokta, kentlerin eskiye gre ok daha derin ve hzl bir biimde g unsurlarnn eitliliinden doan kaotik yapyla ve nceki dnemlerde rastlanmad lde grlebilecek vahi rekabet ortamnn yaratt olumsuz etkilerle dnmekte olduudur. Bu durum dnya corafyalarnda hem ounluun faydasna olmayan sonular yaratmakta, hem de doal, kltrel, tarihi vb. deerleri ciddi bir hzda tketmektedir. Tm bu faktrlerin yan sra krlma noktalarndan ncs olarak grlebilecek 1990larla birlikte, yaanan Krfez Sava, Balkanlardaki sava, 11 eyll saldrlar, Afganistan ve Irak igalleri ise benzer etkilerle olmasa da g alglarn deitirmi ve global sistemde rol oynayan aktrlere daha farkl alardan bakmay zorunlu klmtr. Bu kaotik gibi grnen ve belki de gsterilen srete g bugn gerekten de kontrol altnda deil midir? Yoksa neredeyse tek bir elde ve hatta imparatorluk nitelikleri tayacak dzeyde tahakkmlerle dnya halknn zerine mi binmektedir? Kent Sahnesinde G stencinin Grnmleri Gcn ve g istencinin insann yerleik hayata geiiyle birlikte mekana yansdn belirtmek gerekir. Bu sebeple insanolunun doay biimlendirme istei, aslnda bilincin ve bilinaltnn derinliklerinden kendi sosyolojik mekann yaratmas anlamna da gelmitir. Antik adan gnmze kalan menhirler, insanolunun doaya egemenliinin ilk simgeleri olarak kabul edilebilir. Eski Msrda ykseklikleri 148 m.ye kadar kabilen piramitler (bkz. Resim 1.), Smerlerin Zigguratlar (bkz. Resim 2), M 3000-2300 yllar arasnn g yaplar olarak karmza kmaktadr. M 1800 yllarnda Msrn Nil Nehri bataklnda ina edilmi 120 m. yksekliindeki Faros Feneri de Akdenizin gc simgeleyen yksek yaplar arasndadr (allar, 1999:25). Dikkat edilecek olursa, genel olarak gcn grsel simgelerini Sanayi Devrimine dek dini elerde aramaktayz. Gcn grsel simgelerini mekana yanstan g unsuru ise siyasi iktidarn kendisi olmutur. lgintir ki siyasi iktidar ve dini eler birbirleriyle belki de srf bu sebepten iliki iinde olmay gnmze kadar devam ettirmitir. rnein Roma uygarlnda Augustus kentte Yce Rahip, tarada ise bir Tanr idi. Osmanlda halife, devlet bakan olduu kadar slamiyetin de bayd (engl, 1999:10). Gnmzde Tayland Kral 9. Rama iin de ayn durum sz konudur. Siyasi iktidarn dini elerle yaknl gnmze dek sryor olmasna ramen, gcn kentlerdeki simgelerinin yaratclar tarihte srekli olarak deimitir. Aslnda g el deitirmitir. Ortaaa dek ve ortaada en st seviyede olmak zere, tanrsal eler bir g simgesi olarak kentlerde yerini alrken, aydnlanmayla birlikte (Rnesans kentlerinde) daha siyasi ve merkezi bir otoritenin etrafnda gcn odaklanmaya baladn grmekteyiz. Bu durum Barok Kentlerinde iyiden iyiye glenmi Mutlak Monari rejiminin gsterili siyasi iktidarnn g simgelerini kentlerde yakalamamzla devam eder. Sanayi Devrimiyle birlikte ise gcn yava yava merkezi otoriteden zel sektrn sanayi sermayesine doru kaymaya baladn ve dolaysyla kentlerde de bu kesimin g simgelerini sanayi yaplaryla okuyabildiimizi sylemek mmkndr. Son olarak Bilgi Devrimi olarak nitelendirilen ve iinde bulunduumuz dnemde ise, gcn mutlak sahiplerinin dalmaya

157

balad, kresel sermayenin, ok uluslu irketlerin, uluslararas rgtlerin devletlerle yaran, kimi durumlarda ise devletleri aan glere sahip olabildii ve dolaysyla da bu glerin kentlere kaotik ve hzl bir biimde yansd belirtilmelidir.

Resim 1. Smer Ziggurat

Resim 2. Msr Piramidi

Ortaa Kentleri Kavimler g ve Roma mparatorluunun kmesiyle Avrupada kentsel yaam sekteye uramtr. Merkezi otoriteye dayal Roma mparatorluunun birletirici ve koruyucu gc ortadan kalkm, kentler barbar kavimlerin saldrlarna ve istilalarna maruz kalmaya balamtr. Tahrip edilen kentleri besleyen krsal alanlarn ve ticaret yollarnn gvenlii azalm ve zaten salgn hastalklarla giderek azalan nfus daha gvenli yerlere g etmeye balamtr. Avrupada Hristiyanln glenmeye balamas da bu dneme denk gelmitir. Keiler dini her yere yaymaya balam, insanlar yaadklar kt koullardan

158

dolay tanrya snmaya davet etmilerdir. Romann son dneminde siyasi g kazanmaya balayan din, her anlamda kurumsallamtr. Bu dnemde krallklar kentlerden ziyade manastr-kilise etrafnda kmelenmi kyler ve dank krsal yerlemeler oluturmutur. Roma mparatorluunun birletirici gcn krallklarda artk tamamyla kilise yklenmitir. Kilise, egemenliini toplumlar zerinde ispat etmi, politik yaptrmlar da zamanla bnyesinde toplam an tek gc haline gelmitir. stelik bu egemenliin rtn ispat edii Foucaultya gre gle deil, toplumlarn ruhuna ileyerek, onlara tanr korkusu sayesinde iktidarn gnll bir ekilde kabul ettirerek olmutur.

Resim 3. Ostuni, talya

Resim 4. Mont Saint Michel, Fransa

159

Ortaa kentleri, toplumsal hiyerarinin mekana direk yansd ve bu dzenin en sembolik biimde, apak okunduu tek dnemdir. zelikle tepelerde kurulan kale kentleri ele alndnda, kentin merkezinde her eye hakim bir gcn simgesi olan kiliseyi, hemen evresinde asilleri, zamanla sur iine alnan eperlerde tccarlar ve zanaatkarlar, sur dnda ise toplumsal hiyerari iinde bir snf olarak bile saylmayan, krsal alana dalm bir ekilde yaayan serf (kyl)leri grmek mmkndr (Bkz. Resim 3.). Bu dnemde kentler arasnda kiliselerin bykl, mimari estetii, gsterililii ve saygnl asndan ciddi bir yar da sz konusudur. Yani tek iktidar olan kilisenin kent ierisindeki hakim konumunun yannda mimari nitelikleri de gl simgesini ifade etmede nem tamaktadr (Bkz. Resim 4.). Ortaa kentlerindeki tek g simgesi kilise deildir. talyada birbirleriyle ihtilafl olan asil ailelerin derebeylik yaplarna uzun kuleler ekleyerek birbirlerine kar stnlklerini gstermeye altklar bilinmektedir (bkz. Resim 5.). 14. yy.dan kalma birka bin nfuslu San Gimignanoda 20 kadar ayakta olan 96 kule ina edilmitir (allar, 1999). Rnesans Kentleri lk olarak zellikle talya kentlerinde (Floransa bata olmak zere) yurttalk bilincinin n plana k, klasik dnemdeki zgrlk dncesinin yeniden gleniiyle birlikte gelien aydnlanma hareketleri Avrupaya Rnesans (Renaissance Uyanma, yeniden doma) getirmitir. renme arzusunun doruk noktas Da Vinciyle birlikte eletirel dncenin -bilimin- filizlenii, diyalektik deneyin douu ilerleyen dnemde gcn el deitirmesinde nemli bir yer tutmutur.

Resim 5. San Gimignano, talya

160

Bu dnemde Avrupada zellikle pusulann kefiyle mmkn olan uzun mesafeli yolculuklar sayesinde ticaret gelimeye balam, para ekonomisine gei hzlanm, ortaan pazar yerleri giderek kalc dkkanlara dnmtr. Ksaca ticaret yerel olmaktan km dnya ekonomisi olumaya balamtr. Ancak zellikle 16. yy.da olduka gelien ticaretle (merkantilizm) birlikte ortaya kan kentler aras rekabet ve pazarlar ele geirme abas, mal ve para dolamn garanti altna almak iin merkezi bir otoritenin koruyuculuuna gereksinimi de yaratmtr. Bu durum ortaan tanrsal gcn devredecei merkezi otoritenin giderek glenmesi anlamna gelmektedir. Glenen merkezi otoritenin kentteki g simgeleri de ortaan simgelerinden tabi ki farkldr. ncelikle bu gcn ifade edilebilmesi iin ortaan kendiliinden, organik bir biimde ortaya kan kentsel formuna ve estetiine karn Rnesansta bilinli bir dzen yaratma ve belli bir estetik anlaya ulama abas sz konusu olmutur. Bu erevede ideal kent emalar ortaya kmtr. Bu emalara Leon Batista Albertinin almalar temel oluturmuturi. Albertiye gre: Kentler muntazam, rasyonel bir plana ve mimariye sahip olmal Kent evresi dairesel formda olmal Insal yol sistemi olmal (Meydanlardan kan nsal yollar) Bina yksekliklerinde eitlik gzetilmeli Yollar dz bir aks halinde uzanmal ve nemli bir yap ile sonlanmaldr. Bu ilkeler dorultusunda gelitirilen ideal kent emalar merkezi otoritenin henz btncl uygulamalar gerekletirecek kadar glenmemesi sebebiyle uygulama olana bulamamtr. Daha ok paracl uygulamalarla ortaan organik kent dokusu bulvar almalaryla dzenlenmeye allmtr. Btncl olarak uygulama olana bulmu tek kent Palma Novadr (bkz. Resim 6). Sonu olarak Rnesans dnemi kentleri, gcn tanrsal elerden merkezi otoriteye gei aamasn ifade etmektedir. Barok Kentler 17. yy.la birlikte gelimekte olan tm ulus devletler iin ticaret nemli bir gelir kayna haline gelmitir. Tccarlar ve ayn zamanda merkezi otorite glenirken, Rnesans dnemine gre daha da keskin bir biimde olmak zere, feodal beyler nemini tamamen yitirmitir. Tccar ve ticareti koruma politikas (himayecilik) merkezi otoritenin en nemli grevi haline gelmitir. Bu dnemde ayrca smrgecilik de ekonomi de riski azaltmak iin nemli bir ara tekil etmektedir. ktidarn merkezilemesi, yeni toplumsal yapy denetlemek iin geni bir brokrasiyi, srekli, profesyonel bir orduyu ve bakenti gerekli klmtr. Merkezi otoritenin glenmesiyle dev saraylarda yaayan kraln ve soylularn yaam biimlerinin belirledii gsterili, aaal bir devir balamtr (XIV. Louis rnei). Benzer zellikler sanat dnyasnda da kendisini gstermektedir. Bu, aslnda kentler

Bu ilkeler erevesinde gelitirilen ideal kent emalar iin bkz. Albrecht, Drer, Cataneo, Maggi ve Filarete.

161

ve insan yaam iin yeni bir sentez anlamna da gelmektedir: dramatik, abartl, tiyatrovari (Mzik, resim, mimari vb.) bir yaam ve bu yaamn getii sahne: kent

Resim 6. Palma Nova, Scamozzi, Venedik

Ksaca Barok dnemi kentlerinde akla, akln gcne nem veren, her eyi sistematize edip rasyonelletiren ve olduka naif olan Rnesans tutumu yerine; duyularn bilinli olarak uyarld, duygulara hitap eden aaal bir yaklam kendisini gstermitir. Mutlak gc elinde bulunduran ve bunu Mutlak Monarik siyasi sistemle merulatran iktidar sahipleri ve ticaret sermayesi dnemin g simgelerini kentlerde sergilemeye balamtr. Bunlar daha ok gsterili yaam biiminin yansmalarndan ibarettir. Ortaan kilisesi yerine kentte odak yap saraydr. Ayrca sarayn dnda mutlakiyeti Barok rejimlerin ekonomik, politik ve toplumsal yapsnn sonucu olarak ve gelien kltr ortamnda yeni ilevler ve bunlar barndran yeni yap tipleri de ortaya kmaktadr. Bunlar: tiyatrolar, ynetim yaplar, konser salonlar, sanat galerileri, ktphaneler, mzeler, askeri klalar vb.dir. Hepsi otokratik rejime yarar antsallkta tasarlanmlardr. Rnesans dneminde Albertinin ilkeleri dorultusunda gelitirilen fikirler bu dnemde btncl olarak uygulanma olana da bulmutur. zellikle byk Avrupa kentlerinin merkezlerinde, saray ve evresinde gerekletirilen yenileme (ykp yeniden yapma) almalar kentlerin ehresini kkten deitirmektedir. Kentler adeta Barok dnemin g unsuru olan merkezi otoritenin gcn ifade edecek ekilde yeniden organize edilmektedir (bkz. Resim 7.).

162

Resim 7. Versay Saray

Sanayi Devrimi ve Kentler Toplumlar ve kentleri temelden sarsan, her eyin bir alt-st olula yeniden kurulmasn koullayan Sanayi Devrimi, gelenekler, ortak yaam biimleri ve deer yarglarnn, merkezi otoritenin ve bir grup elitin kararlarnn belirleyici olduu sanayi ncesi toplumlarnda gerek bir ok etkisi yaratmtr. zellikle mekanda belirgin bir snfsal ayrmann olmad kentlerde retim biimlerinin kkten deiimi (makineleme ve rasyonalizasyonun geni lde retime uygulanyor olmas), el emeiyle ev leinde retime (tek bir sahibi olan atlyelerde artizanal retime), tarma ve ticarete dayal ekonomik yapy alt-st etmitir. Dolaysyla retim biiminin deimesiyle yaam biimleri ve kentlerin karmak olmayan yaps da deimitir. Adam SmithinMilletlerin Zenginlii (Wealth of Nations 1776)nde ortaya koyduu liberal doktrini ve akabinde Fransada (1789da) yaanan burjuva devriminin Avrupadaki toplumsal yaamda ve dnyada yaratt farkl etkiler gz nnde bulundurulduunda, sanayinin kentlerde ve zihinlerde yaratm olduu eliki daha net bir ekilde grlebilir. Baka bir deyile artk kentleri ve zihinleri biimlendiren yeni glerin ortaya kt ve toplumun bunlar denetleyecek tecrbe ve yasal ereveden yoksun olduu dnlrse, Adam Smithe gre daha serbest olan ama gerekte daha baskc bir insan yaamnn ekillenmeye balad fark edilecektir. Sanayi Devriminin en nemli ilk yansmas tabi ki retim biimlerindeki deiimlerin yaratt etkilerdir. Bu etkiler ilk olarak sanayiye ilikin bilgiye ve retime yatrm yapan lkelerde grlmtr. Kentsel mekann fabrikalarn yer setikleri alanlar etrafnda ya da ucuz arsann bulunduu yerlerde konumlanan, zel sektr tarafndan acil ve salksz artlarda retilen ii konutlaryla (srtsrta konutlar, mahzen konutlar, pansiyon tipi konutlar, kira klalar vb.) dolup tamas, nfusun bu sreci tetikleyen ve bu srecin bir yerde de sonucu olarak hzla artmas sebebiyle kontrolsz olarak biimlenmesi bu etkilerin ilk grnmleridir. Foucaultya gre sanayilemeyle birlikte insan davranlarn kontrol etmeye ynelik disiplinler de domutur (Szen, 1999:65). Psikoloji, su bilimi, klinik tp gibi. Bu konuda Castells (1997b) de benzer yaklamlarda bulunmutur. Birbirlerine srtn dnm, ortak yaam alanlar olmayan ii evlerinde yaayan, zorunlu olarak

163

bireysellemi ve kiisellemi olan emein gnlk yaamnda bir terslik olutuunda bir psikiyatrist ya da bir polis daima hazr (Castells, 1997a) bulunmaktadr. Akademik disiplin iki ulu bir pratiktir: Bir taraftan bilgi ve hakikati kontrol eder, te taraftan sosyal amalar iin kiileri ve bnyeleri / bedenleri denetim altnda bulundurur (tp ve ekonomik teoriyi kullanarak nfusun davrann disipline etmek gibi) (Szen, 1999:65). Bylece bilgi dil yoluyla gce nderlik eder (Lemert ve Gillan, 1982:19-21; akt. Szen, 1999:65). Bilginin amzdaki dzeyde gc ifade etmesi bu dnem iin geerli olmasa da bu gc devlet ve sermaye kendi karlar iin gerek toplumlar idi edebilme yolunda gerekse bu gce dayal otoritelerini tartmasz klacak stsylem (metadiscourse)i yaratma yolunda kullanmlardr. Adam Smithin liberal doktrininin toplumun aristokrat kesimine ve burjuva snfna salam olduu tarafl zgrlkler de zel sermaye piyasasnn bymesini ve global anlamda sz sahibi olmaya balamasn getirmitir. Tam da burada gcn artk tek elde toplanan mutlak bir g olmaktan kmaya baladn grrz. Rnesansn ve merkantalizmin oluturduu salam temel zerine kurulan bu yaplanma ekonomilerin Avrupa asndan gerek anlamda globallemesinin ilk perdesidir. Sanayi Devriminin kentlere vurduu en ar darbe bir dnem iin en nemli g unsuru ve simgesi haline gelen sanayi yaplar ve bu gce hizmet eden emein yaad salksz konut evreleridir. Gcn ve gszln biraradalnn bu kadar ackl plak bir biimde kentte grnd baka bir dnem olmayacaktr (bkz. Resim 8.).

Resim 8. Sanayi Devrimi ve kentler: Fabrika (g) i Konutlar (gszlk)

Ancak 1900lerde ve hemen akabinde 1929da yaanan krizlerle rettiini satamayan bir sanayi sermayesiyle kar karya kalrz. Bu krizler yalnzca bir retim-tketim krizini ifade etmezler.

164

Kapitalizmin balangcndan bugne devletlerin ekonomik yaplarn oluturan ve dntren sermaye birikim sreleri zaman zaman krizler yaam ve bu krizler krizin yaand corafyalarla birlikte iletiim dzeylerinin artmasyla dnyann bir ok yerini etkisi altna alabilmitir. Genel olarak kapitalist sistemin zamanla kendisini yeniden retememesiyle ortaya kan krizler, lke ii ve lkeler aras ekonomik faaliyetleri etkilerken, asl etkisini siyasal, toplumsal ve mekansal yaplarda gstermitir. Bugne dek iktisadi dalgalanmalarla ortaya kan her kriz, dnya iin niceliksel deiimlerin niteliksel sramalara yol at bir kkl deiim noktasn ifade etmitir. rnein genel olarak Avrupada 1900lerde yaanan kriz, dnya leinde ilk etapta sermaye birikim biimlerini dntrmtr. ngilterenin hegemonyasndaki, devletin rolnn kstl olduu, para ve emek piyasasn irketlerin belirledii, emek gcnn devlet gvencesi altnda olmad, rgtllk dzeylerinin dk olduu bir sistemin birikim biimi olan yaygn birikim retiminden; krizden ok daha az etkilenmi olan Amerikann hegemonyasndaki, cretli emek gcnn gelitii, makinelemenin ne kt, emein verimliliinin arttrlmasyla daha ksa alma sreleriyle daha ok retimin salanabildii (Taylorist yaklam) bir sistemin birikim biimi olan youn birikim retimine geilmitir. 1900lerde yaanan krizin mutlak bir sonucu olarak grlmemesi gereken bu srecin, zellikle Avrupada her lkede farkl zamansallklarla iledii de gz nnde bulundurulmaldr. Ancak krizin sermaye birikim biimlerini dntrc etkisi tartlmazdr ve bu etkiye benzer etkiler her kriz sonucunda yaanmtr, yaanacaktr. Bilgi Devrimi ve Kentler Sanayinin global adan en nemli g unsurlarndan birisi olmasnn 1973 petrol krizine dek srd ileri srlebilir. nk sanayiye dayal ekonomik kalknmann srdrlebilir klnmas iin srdrlebilir bir enerji kaynana ihtiya vardr. Ancak yaanan bu kriz petroln tkenebilir bir kaynak olduunun, petrol rezervlerine sahip lkelerin bu rezervlere sahip olmayan lkelere nazaran daha avantajl konumda olduklarnn bir kez daha fark edilmesini salam ve sanayiye dayal ekonomik sistemin dnyada ciddi bir bunalm yaamasna sebep olmutur. zel olarak petrol bunalmn alternatif enerji kaynaklar bulma yolunda ama giriimlerinin yannda -belki de daha nemli dnmlerin nn atndan fen ve sosyal bilimler alanlarnda- farkl paradigma deiimleri tanmlanm ya da ifade edilmitir. Sre ierisinde, zellikle sosyal bilimler alannda, kapitalizmin 19. yzyln sonlar ve 20. yzyln balarndan itibaren 30 yllk aralklarla yaam olduu krizlerden sonuncusu olarak nitelendirilebilecek 1973 petrol krizinin artk geleneksel paradigmalarla alamayaca ileri srlmtr. Sanayi toplumunun z deerlerinde ve yaam felsefesinde gerekletirilmesi gereken ve devletleri krizi amaya gtrecek niteliksel sramann, en bata bilginin retimi ve toplum tarafndan deerlendirili biiminde yaanmas beklenen paradigma deiimleriyle gerekleecei dnlmtr; dnlmektedir. Bilginin retimi ve toplum tarafndan deerlendirili biiminde gerekletii vurgulanan paradigma deiimi, aydnlanma ve Sanayi Devriminden sonra dnyada bugne dek ifade edilmi en kkl deiimdir. Joseph S. Nye Jr. (2003:53) bu deiimi u ekilde aktarmaktadr: Princetondan tarihi Robert Darntonn belirttii gibi her a bir bilgi ayd, her birinin bilgisi kendine zgyd. Ama Bacon bile bugnk Bilgi Devrimini tasavvur edemezdi. yle ki, 21. yy.n banda nternette 610 milyar e-posta mesaj ve 2.1

165

milyar sabit sayfa bulunmaktayd. Bu sayfalar her yl %100lk bir oranda artmaktadr. Bazen yeni bir Sanayi Devrimi olarak adlandrlan bilgisayar ve iletiim balants teknolojilerindeki bu dramatik deiim, hkmetlerin ve egemenliklerin doasn deitirmektedir. Bilgi teknolojilerinde gerekleen hzl ve kkl deiimin toplumlarn, devletlerin ve hatta bireylerin doasn deitirmekte olduu kesinlikle yadsnamaz. Ancak gelinen bu noktann krizin almasnda bir alm m salayaca, yoksa krizi derinletiren bir rol m oynayaca konusunda genellikle farkl grler bulunmaktadr. Deniz . Arboan (2001) Globalleme Senaryosunun Aktrleri adl almasnda zellikle 1970lerden sonra uluslararas literatrde devlet temelli yaklamn eski nemini yitirdiini belirtmektedir. Arboana gre devlet artk ne kendi snrlar ierisinde yaayan halka, ne de kendi kurumlarna Hobbescu bir egemenlik anlayyla hkmedememektedir (Arboan, 2001:16). nk g artk yalnzca devlette deil, rgtlerde, medyada, irketlerde ve daha birok kurumda da bulunan alternatif bir potansiyele iaret etmektedir. Artk g olgusunun karakteri de deimi ve devletin gcn belirleyen temel kriter olan askeri potansiyel yerini bir ok aktr tarafndan paylalan ekonomik verilere brakmtr (Arboan, 2001:16-17). Bu gre gre artk imparatorluk dnemlerindeki gibi yalnzca devlet temelli bir g olgusundan sz etmek mmkn deildir. Sistem yasal, yasal olmayan, formel ya da enformel davranlar sergileyen, uluslararas, ulusal, okuluslu ve hatta bireysel zelliklere sahip ok eitli aktrlerin etkileriyle devinen bir kaotik yap sergilemektedir. Bu aktrlerin glerini kentler zerinden okumak istersek yine arpc bir tabloyla kar karya kalrz. zellikle gelimi lkelerin dnya kentlerinde, merkezi ynetimin, ok aktrl resmi ya da resmi olmayan rgtlerin, okuluslu irketler vb.nin prestij yaplar merkezde yer semekte ve adeta birbirleriyle yaran antsallkta zellikler gstermektedirler (bkz. Resim 9.). Bilgi Devriminin gcn paylamna ilikin yaratt sonular net bir biimde dnya kentleri zerinden okunabilirken bu gcn eitsiz olarak dald gerei Sanayi Devriminin erken dnemlerine gre bu dnemde ok daha fazla kendisini gstermektedir. yle ki: Birlemi Milletlerin en son nsani Geliim Endeksine gre dnya nfususun 1.3 milyar halihazrda gnde 1 yada daha az dolarla geinmektedir (Bauman, 1999:94). Gelimekte olan (azgelimi) lkelerde yaayan 4.5 milyar insann her beinden temel altyap hizmetlerinden yararlanamamaktadr. te biri iecek su olanandan yoksun, drtte biri insana yarar nitelikte bir konutta oturmuyorken, bete biri hi salk hizmeti alamamaktadr. Her be ocuktan biri herhangi bir okula 5 yl bile gidemezken, ayn oranda ocuk srekli yetersiz beslenme sorunu ile kar karyadr. Gelimekte olan yz lkenin sekseninde kii bana den yllk gelir, otuz yl ncesinin altndadr. On dokuzuncu yzyln banda, dnyann en zengin ve en yoksul lkeleri arasndaki kii bana den gerek gelirlerin oran 1/3ken, bu oran 1900 ylnda 1/10, 2000 ylnda ise 1/60 olmutur. Yine bugn dnya nfusunun en zengin % 1inin geliri, en alttaki % 60n gelirine eittiri.

Bkz. http://public.cumhuriyet.edu.tr/~mazlum/yoksulluk.htm; Eriim Tarihi: 14.06.2006

166

Resim 9. Manhattan, Newyork, ABD

Bugn okuluslu irketler dnya retimine egemendirler. 140 Amerikan ok uluslu irketinin yllk toplam satlar 380 milyar dolardr. Bu rakam ABD ve Bamsz Devletler Topluluu lkeleri dnda kalan btn lkelerin milli haslalarndan daha fazladr. Baz irketler, ekonomik olarak, iinde faaliyet gsterdikleri lkelerden daha byktr (Toffler, 1991:24). Amerikaya baktmzda nfusun % 17si yoksulluk snrnn altnda yaamaktadr. En yksek gelire sahip 2.7 milyon kiinin geliri, en dk 100 milyon kiinin gelirine eittir. 8 milyon Amerikal evsiz, sokaklarda yaamaktadr. Son yirmi ylda en yoksul Amerikallarn toplam geliri % 21 azalrken, en zenginlerin geliri ise % 22 artmtr. Bugn Amerikada alk tehdidiyle yz yze olan insan says 30 milyondur (Kzlelik, 2002:232-236). Sonu: Gnmz Tablosu ve Gce Yeniliki Bir Yaklam phesiz bugn hem kentlerde, hem zihinlerde yaratt etkiler asndan g denilince akla ilk gelen lke ABDdir. Bugn nternetteki eriiminde ok nemli bir yere sahip olan arama motoru www.google.comda power (g) anahtar szcyle yaplan aramada ilk kan sonularda G. Bushun glmseyen yzyla karlamaktayz. ABD yaratm olduu tartmasz gc tabi ki tarihteki bir ok manevras sayesinde salamtr. Ancak bunlardan belki de en vahice ve antidemokratike olanlar 1990larla birlikte dnyann gndemine girmitir. yle ki:

167

ABD yaam olduu petrol krizini aabilmek iin belirli politikalar izlemitir. zellikle Souk Savan bitmesi, Dou Blokunun dalmas sonrasnda belirlenen ekonomik politikalar devletin kresel hegemonya olma isteinin gstergeleri olmutur. Ancak petrol sorunu bu politikalarla bertaraf edilmek istense de hibir zaman tamamen zlemeyecektir. Bu sorunun askeri gle zmne ilikinse nemli mdahale gerekletirilecektir. Bu mdahaleler sre ierisindeki g alglarn altst edecektir. mparatorluk - Devlet temelli olmad, ok aktrl olduu ileri srlen bir global sistemde imparatorluk tavr sergileyen bir devlet, ulusal karlar iin btn dnyay karsna alabilecektir. Bu mdahaleler 1991 Krfez sava, Afganistan ve Irak igalleridir. Daha ilerisinde yaanmas muhtemel vahetleri de yine kendi vahet literatrn (!) kuranlar tarafndan aka belirtildii grlmektedir: Byk Ortadou Projesi Tarih boyunca tabi ki her devlet ulusal kalknmann haricinde bir takm makro karlar iin de savalar vermitir. Bu kimi zaman lke snrlarn geniletme arzusuna dayandrlm, kimi zaman dnyann hakimiyetini ele geirmek iin bir takm mekansal stratejiler gelitirmeye Ancak hibirisinde neredeyse bu denli erotiklemi bir g aray sz konusu olmamtr. ABD bahsi kapatlacak olursa, bugn iin devletler de dahil olmak zere global sistemdeki her aktr bu sistem iindeki amalar dorultusunda insanolunun gcn maksimize etme drtsne benzer drtlerle g aray iindedir. Bu durum dnya corafyalarnda ounluun faydasna olmayan sonular yaratmaktadr. Tofflerin gcn ktye kullanldna ilikin yorumlarn boa kartmayan bu tablo ne yazk ki uzun bir sre de deimeyecek gibidir. Bu noktada temel sorun g arzusundan ok gcn nasl kullanldna dayanmaktadr. G arzusu bugn global sistemde doal kaynaklarn hzla tketilmesine sebep olmaktadr. G arzusu tarihte bir ok uygarl, medeniyeti, kltr yok etmitir; etmektedir. G arzusu bugn insani deerleri de hzla tketmektedir. G arzusu gsz, insan acmaszca yok etmektedir. Sonu olarak g tm paradigmalar alt-st olsa da, dnya iki kutuplu, tek kutuplu, ok aktrl olsa da paylalmaktadr ve yeniden retilmektedir. Fizikte enerjinin korunumu yasasndan yola klacak olursa ekonomik, askeri, toplumsal hangi alanda olursa olsun global dzeyde topyekn bir g sz konusudur ve bu g srekli el deitirmektedir. Bu sre iinde ykmlarn yaanmamas, dnyann ve toplumlarn kkl zararlar grmemesi adna g ve insanolunun temelden barmas gerekmektedir. Gle baracak bir insanolunun d uzak olsa da imkansz bir inan deildir. Strensud (1979; akt. Horner, 1997) Kiisel g sahip olduumuz deil yaadmz bir eydir. Yapmzn doal bir parasdr. G elde etme veya itibar kazanma gereksinimi olmad zaman, gcmz yitirme korkusuyla ona sarlmadmz zaman gereksinim duyduumuz tm gce sahibizdir diyerek Taocu inanca dikkat eker. yleyse Russellla da sonlandrmak mmkn grnyor: ktidar felsefeleri toplumsal sonular gz nne alndka kendi kendilerini rtrler. Benim tanr olduum inancn eer benden baka paylaan kmazsa beni tmarhaneye kapatrlar; eer inancm bakalar da paylarsa bu bir savaa yol aar ve ben byk bir ihtimalle bu sava iinde mutlaka bir gn yok olurum. Kahramanlk dini korkak bir ulus yaratr. Pragmatizme inan eer yaygnsa yaln gcn egemenliine yol aar ki bu da ho deildir. bundan dolay pragmatizme inan yine kendi denek ls zerinden temelsizdir.

168

Eer toplum hayat toplumsal istekleri doyuracaksa, bu toplum hayatnn g istencinden tremeyen bir felsefeye dayandrlmas gerektir. (B. Russell, ktidar)

169

Kaynaklar Arboan, D. ., (2001), Globalleme Senaryosunun Aktrleri Uluslararas likilerde G Mcadelesi, Der Yaynlar, stanbul Bauman, Z., (1999), alma, Tketicilik ve Yeni Yoksullar, Sarmal Yaynevi, 60-81, stanbul. Castells, M., (1997a), Kent, Snf, ktidar, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara Castells, M., (1997b), The Rise of Network Society, Blackwell, Cambridge. allar, H. C., (1999), Mimaride G ve ktidarn Kullanm, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Yldz Teknik niversitesi Fen Bilimleri Enstits, stanbul Freud, S., (1994), Psikanalize Giri Dersleri, teki Yaynevi, 136-139, Ankara. Fromm, E., (1990), Sahip Olmak ya da Olmak, Artan Yaynevi, stanbul Haley, J., (1969), The Power Tactics of Jesus Christ, Grossman, New York; akt. Horner, A., (1997), G Sahibi Olma stei ve Gce Sahip Olmaktan Korkma, HYB Yaynclk, Ankara. Horner, A., (1997), G Sahibi Olma stei ve Gce Sahip Olmaktan Korkma, HYB Yaynclk, Ankara. Kzlelik, S., (2002), Sefaletin Sosyolojisi, An Yaynlar, 232-236, Ankara. M. Poloma, M., (1993), ada Sosyoloji Kuramlar, Gndoan Yaynlar, Ankara Magee, B., (2000), Byk Filozoflar Platondan Wittgensteina Bat Felsefesi, Paradigma Yaynlar, stanbul Nietzsche, F., (2002), G stenci Btn Deerleri Deitiri Denemesi, Birey Yaynlar, stanbul Nye Jr., J. S., (2003), Amerikan Gcnn Paradoksu, Literatr Yaynlar, stanbul Szen, E., (1999), Sylem Belirsizlik, Mbadele, Bilgi / G ve Refleksivite, Paradigma Yaynlar, stanbul Strensud, R., (1979), Personal Power: a Taoist perspective, Journal of Humanistic Psychology, 19:31-41; akt. Horner, A., (1997), G Sahibi Olma stei ve Gce Sahip Olmaktan Korkma, HYB Yaynclk, Ankara. engl, G., (1999), Kentsel Tasarm Bak Asndan G Odaklarnn Kent Mekanna Etkisi: Beikta Maslak Aks rnei, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi, Fen Bilimleri Enstitis, stanbul Tevfik, B. Vd., (2001), Nietzsche - Hayat ve Felsefesi, ev.: Burhan ayli, Kar Ky Yaynlar, stanbul Timuin, A., (2001), Korkunun ktidar, Felsefelogos Dergisi, Dosya: G ktidar Felsefesi, 16:19, Bulut Yaynlar, stanbul Timuin, A., (2003), lesiye Sevmek, Bulut Yaynlar, stanbul Toffler, A., (1992), Yeni Gler, Yeni oklar, Altn Kitaplar, s17, stanbul Trk Dil Kurumu Trke Szlk, (1998), TDK Yaynlar, Ankara

170

nternet Kaynaklar [1] Globallemenin ortaya kard tehlikeler, (2005) www.canaktan.org/yeni-trendler/globallesme/tehlike.htm [2] http://public.cumhuriyet.edu.tr/~mazlum/yoksulluk.htm

You might also like