You are on page 1of 346

Bedizzaman Said Nurs

1
Gayet mhim bir suale verilen ok ehemmiyetli bir cevab
burada yazmaya mnasebet geldi. nk krk sene evvel Eski
Said, o dersinde bir hiss-i kablelvuku ile Risale-i Nurun harika
derslerini ve tesiratn grm gibi bahsediyor. Onun iin o
sual-cevab yazacaz. yle ki:
1. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla balar ve ancak Ondan yardm
dileriz.Ezelden ebede her trl hamd ve vg, medih ve minnet, lemlerin
Rabbiolan Allaha mahsustur. Efendimiz Muhammed Aleyhissalt Vesselm
ileline ve ashbna ise salt ve selm olsun.
oklar tarafndan hem bana, hem baz Nur kardelerime
sual etmiler ve ediyorlar: Neden bu kadar muarzlara
kar ve muannid feylesoara ve ehl-i dallete mukbil
Risale-i Nur malp olmuyor? Milyonlar kymettar hakiki
ktb- imaniye ve slmiyenin intiarlarna bir derece sed
ekmekle ve sefahet ve hayat- dnyeviyenin lezzetleriyle
ok bare genleri ve insanlar hakaik-i imaniyeden
mahrum brakyorlar. Halbuki en iddetli hcum ve en
gaddarne muamele ve en ziyade yalanlarla ve aleyhinde
yaplan propagandalarla Risale-i Nuru krmak, insanlar
ondan rktmek ve vazgeirmeye altklar halde, hibir
eserde grlmedii bir tarzda Risale-i Nurun intiar, hatta
ou el yazmasyla alt yz bin nsha risalelerinden
keml-i itiyakla perde altnda intiar etmesi ve dahil ve
harite keml-i itiyakla kendini okutturmasnn hikmeti
nedir? Sebebi nedir? diye bu mealde ok suallere kar
el-cevap deriz ki:
Kurn- Hakmin srr- iczyla hakik bir tefsiri olan
Risale-i Nur, bu dnyada bir mnev cehennemi dallette
gsterdii gibi, imanda dahi bu dnyada mnev bir cennet
bulunduunu ispat ediyor. Ve gnahlarn ve fenalklarn ve
haram lezzetlerin iinde mnev elm elemleri gsterip
hasenat ve gzel hasletlerde ve hakaik-i eriatn amelinde
cennet lezaizi gibi mnev lezzetler bulunduunu ispat
ediyor. Sefahet ehlini ve dallete denleri o cihetle, akl
banda olanlarn kurtaryor. nk, bu zamanda iki
dehetli hal var.
Birincisi: kbeti grmeyen, bir dirhem hazr lezzeti
ileride bir batman lezzetlere tercih eden hissiyat- insaniye
akl ve kre galebe ettiinden, ehl-i sefaheti sefahetten
kurtarmann are-i yegnesi, ayn lezzetinde elemi gsterip
hissini malp etmektir. Ve
1

yetinin iaretiyle, bu zamanda hiretin elmas gibi
nimetlerini, lezzetlerini bildii halde, dnyev krlacak ie
paralarn onlara tercih etmek, ehl-i iman iken ehl-i
dallete o hubb-u dnya ve o sr iin tbi olmak
tehlikesinden kurtarmann are-i yegnesi, dnyada dahi
cehennem azab gibi elemleri gstermekle olur ki, Risale-i
Nur o meslekten gidiyor. Yoksa, bu zamandaki kfr-
mutlakn ve fenden gelen dalletin ve sefahetteki
tiryakiliin inad karsnda, Cenb- Hakk tanttrdktan
sonra ve Cehennemin vcudunu ispat ile ve onun azabyla
insanlar fenalktan, seyyiattan vazgeirmek yoluyla ondan,
belki de yirmiden birisi ders alabilir. Ders aldktan sonra
da, Cenb- Hak Gafrr-Rahmdir, hem Cehennem pek
uzaktr der, yine sefahetine devam edebilir. Kalbi, ruhu
hissiyatna malp olur.
1. Onlar dnya hayatn seve seve hirete tercih ederler. brahim Sresi, 14:3.
te, Risale-i Nur ekser muvazeneleriyle kfr ve
dalletin dnyadaki elm ve rktc neticelerini
gstermekle, en muannid ve nesperest insanlar dahi o
menhus, gayr- meru lezzetlerden ve sefahetlerden bir
nefret verip, akl banda olanlar tevbeye sevkeder. O
muvazenelerden, Altnc, Yedinci, Sekizinci Szlerdeki ksa
muvazeneler ve Otuz kinci Szn nc Mevkfndaki
uzun muvazene, en seh ve dallette giden adam da
rktyor, dersini kabul ettiriyor. Mesel, yet-i Nurda,
seyahat-i hayaliye ile hakikat olarak grdm vaziyetleri
gayet ksaca iaret edeceiz. Tafsilini isteyen Sikke-i
Gaybiyenin hirine baksn.
Ezcmle: O seyahat-i hayaliyede, rzka muhta hayvanat
lemini grdm vakit, madd felsefe ile baktm; hadsiz
ihtiyacat ve iddetli alklaryla beraber zaaf ve aczleri, o
zhayat lemini bana ok ackl ve elm gsterdi. Ehl-i
dallet ve gaetin gzyle baktmdan feryad eyledim.
Birden hikmet-i Kurniye ve imann drbnyle grdm
ki, Rahmn ismi, Rezzk burcunda parlak bir gne gibi
tul etti. O a, bare zhayat lemini rahmet yla
yaldzlad.
Sonra hayvanat lemi iinde, yavrularn zaaf ve acz ve
ihtiya iinde rpndklar hazin, elm ve herkesi rikkat ve
acmaya getirecek bir karanlk iinde dier bir lemi
grdm. Ehl-i dalletin nazaryla baktma eyvah dedim.
Birden iman bana bir gzlk verdi. Grdm ki, Rahm ismi
efkat burcunda tul etti. O kadar gzel ve irin bir srette
o ac lemi sevinli leme evirip klandrd ki, ekv ve
acmak ve hznden gelen gzyalarm, sevin ve krn
lezzetlerinden gelen damlalara evirdi.
Sonra sinema perdesi gibi insan lemi bana grnd.
Ehl-i dalletin drbnyle baktm. O lemi o kadar
karanlkl, dehetli grdm ki, kalbimin en derinliklerinden
feryad ettim, eyvah dedim. nk, insanlarda ebede
uzanp giden arzular, emelleri ve kinat ihta eden
tasavvurat ve efkrlar ve ebed bek ve saadet-i ebediyeyi
ve Cenneti gayet cidd isteyen himmetleri ve ftr istidatlar
ve had konulmayan ve serbest braklan ftr kuvveleri ve
hadsiz maksatlara mteveccih ihtiyalar ve zaaf ve
aczleriyle beraber hcumlarna mruz kaldklar hadsiz
musibet ve adlar ile beraber gayet ksa bir mr, hergn
ve her saat lm endiesialtnda, gayet dadaal bir hayat,
yaamak iin gayet perian bir maiet iinde kalbe,
vicdana en elm ve en mthi hlet olan mtemdi zevl
ve rak belsn ekmek iinde, ehl-i gaet iin zulmat-
ebediye kaps suretinde grlen kabre ve mezaristana
bakyorlar, birer birer ve taife taife o zulmat kuyusuna
atlyorlar grdm.
te, bu insan lemini bu zulmat iinde grdm
anda, kalb ve ruh ve aklmla beraber btn letif-i
insaniyem, belki btn zerrt- vcudum feryatla alamaya
hazrken, birden Kurndan gelen Nur ve kuvvet-i iman o
dallet gzln krd, kafama bir gz verdi. Grdm ki,
Cenb- Hakkn dil ismi Hakm burcunda, Rahmn ismi
Kerm burcunda, Rahm ismi Gafr burcunda, yani
mnsnda, Bis ismi Vris burcunda, Muhy ismi Muhsin
burcunda, Rab ismi Mlik burcunda birer gne gibi tul
ettiler. O karanlkl ve iinde ok lemler bulunan insan
leminin umumunu birden klandrdlar, enlendirdiler.
Cehennem hletleri datp, nuran hiret leminden
pencereler ap, o perian insan dnyasna nurlar serptiler.
Zerrt- kinat adedince, Elhamd lillh, ekr lillh
dedim. Ve aynelyakn grdm ki, imanda mnev bir
cennet ve dallette mnev bir cehennem bu dnyada da
vardr, yaknen bildim.
Sonra kre-i arzn lemi grnd. O seyahat-i
hayaliyemde dine itaat etmeyen felsefenin karanlkl
kavnin-i ilmiyeleri, hayalime dehetli bir lem gsterdi.
Yetmi defa top gllesinden dahasratli hareketiyle, yirmi
be bin sene mesafeyi bir senede gezipdevreden ve her
vakit dalmaya ve paralanmaya mstad (kbil) ve ii
zelzeleli, ok ihtiyar ve ok yal kre-i arz iinde ve o
dehetli gemi stnde kinatn hadsiz boluunda seyahat
eden bare nev-i insan vaziyeti bana pek vahetli bir
karanlk iinde grnd, bam dnd. Gzm karard.
Felsefenin gzln yere vurdum, krdm. Birden
hikmet-i Kurniye ve imaniye ile klanm bir gzle
baktm, grdm ki, Hlk- Arz ve Semvtn Kdir, Alm,
Rab, Allah ve Rabbs-Semvti vel-Ard ve
Msahhir-emsi vel-Kamer isimleri, rahmet, azamet,
rububiyet burlarnda gne gibi tul ettiler. O karanlkl,
vahetli, dehetli lemi yle klandrdlar ki, o hlette,
benim imanl gzme kre-i arz gayet muntazam,
musahhar, mkemmel, ho, emniyetli, herkesin erzak
iinde bir seyahat gemisi ve tenezzh ve keyif ve ticaret
iin mheyy edilmi ve zruhlar gnein etrafnda,
memleket-i Rabbniyede gezdirmek ve yaz ve bahar ve
gzn mahsultn rzk isteyenlere getirmek iin bir gemi,
bir tayyare, bir imendifer hkmnde grdm. Kre-i arzn
zerrt adedince Elhamd lillhi al nimetil-iman dedim.
te, buna kyasen, Risale-i Nurda pekok
muvazenelerle ispat edilmitir ki, ehl-i sefahet ve dallet,
dnyada dahi bir mnev cehennem iinde azap ekerler;
ve ehl-i iman ve salhat, dnyada dahi bir mnev cennet
iinde, slmiyet ve insaniyet midesiyle ve imann
tecelliyat ve cilveleriyle, mnev bir cennet lezzetleri
tadabilir, belki derece-i imanlarna gre istifade edebilirler.
Fakat, bu frtnal zamann hissi iptal eden ve beerin
nazarn fka datan ve boan cereyanlar, iptal-i his
nevinden bir sersemlik vermi ki, ehl-i dallet mnev
azabn muvakkaten tam hissedemiyor; ehl-i hidyete dahi
gaet basyor, hakik lezzetini tam takdir edemiyor.
Bu asrda ikinci dehetli hal: Eski zamanda kfr- mutlak
ve fenden gelen dalletler ve kfr- inadden gelen
temerrd, bu zamana nisbeten pek azd. Onun iin, eski
slm muhakkiklerinin dersleri, hccetleri o zamanlarda
tam k olurdu kfr- mekk abuk izale ederlerdi.
Allaha iman umum olduundan, Allah tanttrmakla ve
Cehennem azabn ihtar etmekle oklar sefahetlerden,
dalletlerden vazgeebilirlerdi. imdi ise, eski zamanda bir
memlekette bir kr-i mutlak yerine, imdi bir kasabada
yz tane bulunabilir. Eskide, fen ve ilimle dallete girip
inat ve temerrd ile hakaik-i imana kar kana nisbeten
imdi yz derece ziyade olmu. Bu mtemerrid inatlar,
ravunluk derecesinde bir gurur ile ve dehetli
dalletleriyle hakaik- imaniyeye kar muaraza
ettiklerinden, elbette bunlara kar, atom bombas gibi, bu
dnyada onlarn temellerini para para edecek bir
hakikat-i kudsiye lzmdr ki, onlarn tecavzatn
durdursun ve bir ksmn imana getirsin.
te, Cenb- Hakka hadsiz krler olsun ki, bu
zamann tam yarasna bir tiryak olarak Kurn- Mucizl-
Beynn bir mucize-i mneviyesi ve lemeat bulunan
Risale-i Nur, pek ok muvazenelerle, en dehetli muannid,
mtemerridleri, Kurnn elmas klcyla kryor. Ve kinat
zerreleri adedince vahdniyet-i lhiyeye ve imann
hakikatlerine hccetleri, delilleri gsteriyor ki, yirmi be
seneden beri en iddetli hcumlara kar malp olmayp
galebe etmi ve ediyor.
Evet, Risale-i Nurda, iman ve kfr muvazeneleri ve
hidayet ve dallet mukayeseleri, bu mezkr hakikatleri
bilmahede ispat ediyor. Mesel, Yirmi kinci Szn iki
makamnn burhanlarna ve lemalarna ve Otuz kinci
Szn Birinci Mevkfna ve Otuz nc Mektubun
pencerelerine ve As-y Msnn on bir hccetine, sair
muvazeneler kyas edilse ve dikkat edilse anlalr ki, bu
zamanda kfr- mutlak ve mtemerrid dalletin inadn
kracak, paralayacak Risale-i Nurda tecelli eden hakikat-i
Kurniyedir.
naallah, nasl Tlsmlar Mecmuasnda, dinin mhim
tlsmlarn ve hilkat- lemin muammalarn kefeden
paralar, o mecmuada toplanm. Aynen yle de ehl-i
dalletin dnyada dahi cehennemlerini ve ehl-i hidyetin
dnyada leziz-i cennetlerini gsteren ve iman, Cennetin
bir mnev ekirdei ve kfr ise Cehennem zakkumunun
bir tohumu olduunu gsteren Nurun o gibi paralar,
ksack bir tarzda, bir mecmuack olarak yazlacak,
inaallah neredilecek.
Said Nurs
Birinci Sz
BSMLLH her hayrn badr. Biz dahi bata ona
balarz. Bil, ey nefsim, u mbarek kelime, slm nian
olduu gibi, btn mevcudtn lisan- hl ile vird-i
zebndr. Bismillh ne byk, tkenmez bir kuvvet, ne
ok, bitmez bir bereket olduunu anlamak istersen, u
temsl hikyecie bak, dinle. yle ki:
Bedev Arap llerinde seyahat eden adama gerektir ki,
bir kabile reisinin ismini alsn ve himayesine girsint
aklerin errinden kurtulup hctn tedarik edebilsin.
Yoksa, tek bayla, hadsiz dman ve ihtiyacatna kar
perian olacaktr. te, byle bir seyahat iin, iki adam
sahrya kp gidiyorlar. Onlardan birisi mtevazi idi, dieri
marur. Mtevazii, bir reisin ismini ald; marur almad.
Alan her yerde selmetle gezdi. Bir ktut-tarke rast
gelse, der: Ben ln reisin ismiyle gezerim. ak def olur
gider, iliemez. Bir adra girse o nam ile hrmet grr.
teki marur, btn seyahatinde yle bellar eker ki, tarif
edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil,
hem rezil oldu.
te, ey marur nefsim, sen o seyyahsn. u dnya ise
bir ldr. Aczin, fakrn hadsizdir. Dmann, hctn
nihayetsizdir. Madem yledir; u sahrnn Mlik-i Ebed ve
Hkim-i Ezelsinin ismini al. Ta btn kinatn
dilenciliinden ve her hdistn karsnda titremeden
kurtulasn.
Evet, bu kelime yle mbarek bir denedir ki, senin
nihayetsiz aczin ve fakrn, seni nihayetsiz kudrete, rahmete
raptedip Kadr-i Rahmin derghnda aczi, fakr en makbul
bir efaati yapar. Evet, bu kelime ile hareket eden, o
adama benzer ki, askere kaydolur, devlet namna hareket
eder, hibir kimseden pervs kalmaz. Kanun namna,
devlet namna der, her ii yapar, her eye kar dayanr.
Bata demitik: Btn mevcudat lisan- hl ile
Bismillh der. yle mi?
Evet. Nasl ki, grsen, bir tek adam geldi, btn ehir
ahalisini cebren bir yere sevk etti ve cebren ilerde
altrd. Yaknen bilirsin, o adam kendi namyla, kendi
kuvvetiyle hareket etmiyor. Belki o bir askerdir, devlet
namna hareket eder, bir padiah kuvvetineistinad eder.
yle de, herey Cenb- Hakkn namna hareket eder ki,
zerrecikler gibi tohumlar, ekirdekler, balarnda koca
aalar tayor, da gibi ykleri kaldryorlar. Demek
herbir aa Bismillh der; hazine-i rahmet
meyvelerinden ellerini dolduruyor, bizlere tablaclk ediyor.
Herbir bostan Bismillh der, matbaha-i kudretten bir
kazan olur ki, eit eit pek ok muhtelif leziz taamlar,
iinde beraber piiriliyor.
Herbir inek, deve, koyun, kei gibi mbarek hayvanlar
Bismillh der, rahmet feyzinden birer st emesi olur.
Bizlere Rezzak namna en latf, en nazif, b- hayat gibi bir
gday takdim ediyorlar.
Herbir nebat ve aa ve otlarn ipek gibi yumuak kk
ve damarlar Bismillh der, sert ta ve topra deler,
geer. Allah namna, Rahmn namna der; herey ona
musahhar olur.
Evet, havada dallarn intiar ve meyve vermesi gibi, o
sert ta ve topraktaki kklerin keml-i suhuletle intiar
etmesi ve yeraltnda yemi vermesi, hem iddet-i hararete
kar aylarca nzik, yeil yapraklarn ya kalmas,
tabiiyyunun azna iddetle tokat vuruyor, kr olas gzne
parman sokuyor ve diyor ki: En gvendiin salbet ve
hararet dahi emir tahtnda hareket ediyorlar ki, o ipek gibi
yumuak damarlar, birer As-y Ms (a.s.) gibi

1
emrine imtisal ederek talar ak
eder. Ve o sigara kd gibi ince, nzenin yapraklar, birer
z-y brahim (a.s.) gibi, ate saan hararete kar
2

yetini okuyorlar.
1. (Bir zaman da Ms, kavmi iin su arayp Allaha yalvarmt.) Vur asn
taa buyurduk. Bakara Sresi, 2:60.
2. (Biz atee yle ferman ettik: ) Ey ate, serin ve selmetli ol. Enbiy
Sresi, 21:69.
Madem herey mnen Bismillh der; Allah namna,
Allahn nimetlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi
Bismillh demeliyiz. Allah namna vermeliyiz, Allah
namna almalyz. yle ise, Allah namna vermeyen gal
insanlardan almamalyz.
SUAL: Tablac hkmnde olan insanlara bir yat
veriyoruz. Acaba asl mal sahibi olan Allah ne yat istiyor?
ELCEVAP: Evet, o Mnim-i Hakik, bizden o kymettar
nimetlere, mallara bedel istedii yat ise eydir: Biri
zikir, biri kr, biri kirdir.
Bata Bismillh zikirdir. hirde Elhamd lillh
krdr. Ortada, bu kymettar harika-i sanat olan
nimetler Ehad, Samedin mucize-i kudreti ve hediye-i
rahmeti olduunu dnmek ve derk etmek kirdir.
Bir padiahn kymettar bir hediyesini sana getiren bir
miskin adamn ayan pp hediye sahibini tanmamak ne
derece belhet ise, yle de, zahir mnimleri medih ve
muhabbet edip Mnim-i Hakikyi unutmak, ondan bin
derece daha belhettir.
Ey nes! Byle ebleh olmamak istersen, Allah namna
ver, Allah namna al, Allah namna bala, Allah namna
ile, vesselm.
kinci Sz

1
1. O takv sahipleri yle kimselerdir ki, gayba iman ederler. Bakara Sresi,
2:3.
MANDA ne kadar byk bir saadet ve nimet ve ne
kadar byk bir lezzet ve rahat bulunduunu anlamak
istersen, u temsl hikyecie bak, dinle:
Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret iin seyahate
giderler. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, dieri hdbin
bahtiyar dier tarafa slk eder, giderler.
Hodbin adam hem hodgm, hem hodendi, hem bedbin
olduundan, bedbinlik cezas olarak nazarnda pek fena bir
memlekete der. Bakar ki, her yerde ciz breler, zorba
mthi adamlarn ellerinden ve tahribatlarndan vveyl
ediyorlar. Btn gezdii yerlerde byle hazin, elm bir hali
grr. Btn memleket bir matemhane-i umum eklini
alm. Kendisi u elm ve muzlim haleti hissetmemek iin
sarholuktan baka are bulamaz. nk herkes ona
dman ve ecneb grnyor. Ve ortalkta dahi mthi
cenazeleri ve meyusne alayan yetimleri grr. Vicdan
azap iinde kalr.
Dieri hdbin, hdperest ve hak-endi, gzel ahlkl
idi ki, nazarnda pek gzel bir memlekete dt. te bu iyi
adam, girdii memlekette bir umum enlik gryor: her
tarafta bir srur, bir ehryin, bir cezbe ve nee iinde
zikirhaneler... Herkes ona dost ve akraba grnr. Btn
memlekette yaasnlar ve teekkrler ile bir terhist-
umumiye enlii gryor. Hem tekbir ve tehlil ile
mesrurne ahz- asker iin bir davul, bir musiki sesi iitiyor.
Evvelki bedbahtn hem kendi, hem umum halkn elemiyle
mteellim olmasna bedel, u bahtiyar, hem kendi, hem
umum halkn sruruyla mesrur ve mferrah olur. Hem
gzelce bir ticaret eline geer, Allaha kreder.
Sonra dner, teki adama rast gelir. Halini anlar. Ona
der:
Yahu, sen divane olmusun. Batnndaki irkinlikler
zahirine aksetmi olmal ki, glmeyi alamak, terhist
soymak ve talan etmek tevehhm etmisin. Akln bana
al, kalbini temizleta u musibetli perde senin nazarndan
kalksn, hakikati grebilesin. Zira nihayet derecede dil,
merhametkr, raiyetperver, muktedir, intizam perver,
mk bir melikin memleketi, hem bu derece gz nnde
sr- terakkiyat ve kemlt gsteren bir memleket, senin
vehminin gsterdii surette olamaz.
Sonra o bedbahtn akl bana gelir, nedamet eder.
Evet, ben iretten divane olmutum. Allah senden raz
olsun ki cehennem bir haletten beni kurtardn der.
Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam, krdir. Veya fsk,
galdir. u dnya, onun nazarnda bir matemhane-i
umumiyedir. Btn zhayat, rak ve zevl sillesiyle alayan
yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel penesiyle
paralanan kimsesiz babozuklardr. Dalar ve denizler
gibi byk mevcudat, ruhsuz, mthi cenazeler
hkmndedirler. Daha bunun gibi ok elm, ezici, dehetli
evham, kfrnden ve dalletinden neet edip onu mnen
tzip eder.
Dier adam ise, mmindir. Cenb- Hlk tanr, tasdik
eder. Onun nazarnda u dnya bir zikirhane-i Rahmn, bir
talimgh- beer ve hayvan, ve bir meydan- imtihan- ins
cndr. Btn veyt- hayvaniye ve insaniye ise, terhisattr.
Vazife-i hayatn bitirenler, bu dr- fniden, mnen
mesrurne, dadaasz dier bir leme giderlerta yeni
vazifedarlara yer alsn, gelip alsnlar. Btn
tevelldt- hayvaniye ve insaniye ise, ahz- askere, silh
altna, vazife bana gelmektir. Btn zhayat, birer
muvazzaf mesrur asker, birer mstakim memnun
memurlardr. Btn sadlar ise, ya vazife balamasndaki
zikir ve tesbih ve paydostan gelen kr ve tefrih veya
ilemek neesinden neet eden naamattr. Btn
mevcudat, o mminin nazarnda, Seyyid-i Kerminin ve
Mlik-i Rahminin birer mnis hizmetkr, birer dost
memuru, birer irin kitabdr. Daha bunun gibi pek ok
ltif, ulv ve leziz, tatl hakikatler, imanndan tecell eder,
tezahr eder.
Demek iman bir mnev tb-i Cennet ekirdeini
tayor. Kfr ise mnev bir zakkum-u Cehennem
tohumunu saklyor.
Demek selmet ve emniyet yalnz slmiyette ve
imandadr. yle ise biz daima Elhamd lillhi al
dinil-slm ve kemlil-man
1
demeliyiz.
1. Bize ihsan ettii slm dini ve mkemmel iman nimeti sebebiyle Allaha
hamd olsun.
nc Sz

1
1. Ey insanlar, ibadet ediniz. Bakara Sresi, 2:21.
BADET ne byk bir ticaret ve saadet, fsk ve sefahet
ne byk bir hasret ve helket olduunu anlamak
istersen, u temsl hikyecie bak, dinle:
Bir vakit iki asker uzak bir ehre gitmek iin emir
alyorlar. Berabergiderler. Ta yol ikiletir. Bir adam orada
bulunur, onlara der:
u sadaki yol, hi zarar olmamakla beraber, onda
giden yolculardan ondan dokuzu byk kr ve rahat grr.
Soldaki yol ise, menfaati olmamakla beraber, on
yolcusundan dokuzu zarar grr. Hem ikisi ksa ve
uzunlukta birdirler. Yalnz bir fark var ki, intizamsz,
hkmetsiz olan sol yolun yolcusu antasz, silhsz gider.
Zahir bir hiffet, yalanc bir rahatlk grr. ntizam- asker
altndaki sa yolun yolcusu ise, mugadd hlsalardan dolu
drt okkalk bir anta ve her advv alt ve malp edecek
iki kyyelik bir mkemmel mr silh tamaya mecburdur.
O iki asker, o muarrif adamn szn dinledikten sonra,
u bahtiyar nefer saa gider. Bir batman arl omuzuna
ve beline ykler. Fakat kalbi ve ruhu, binler batman
minnetlerden ve korkulardan kurtulur. teki bedbaht nefer
ise askerlii brakr, nizama tbi olmak istemez, sola gider.
Cismi bir batman arlktan kurtulur; fakat kalbi binler
batman minnetler altnda ve ruhu hadsiz korkular altnda
ezilir. Hem herkese dilenci, hem hereyden, her hadiseden
titrer bir surette gider. Ta mahall-i maksuda yetiir; orada
si ve kaak cezasn grr.
Askerlik nizamn seven, anta ve silhn muhafaza
eden ve saa giden nefer ise, kimseden minnet almayarak,
kimseden havf etmeyerek, rahat- kalb ve vicdan ile gider.
Ta o matlup ehre yetiir; orada, vazifesini gzelce yapan
bir namuslu askere mnasip bir mkfat grr.
te ey nefs-i serke! Bil ki, o iki yolcu, biri mut-i
kanun-u lh, birisi de si ve hevya tabi insanlardr. O yol
ise hayat yoludur ki, lem-i ervahtan gelip kabirden geer,
hirete gider. O anta ve silh ise, ibadet ve takvdr.
badetin endan zahir bir arl var. Fakat mnsnda
yle bir rahatlk ve haik var ki, tarif edilmez. nk bid
namaznda der: Ehed en l ilhe illllah. Yani, Hlk ve
Rezzak Ondan baka yoktur. Zarar ve menfaat Onun
elindedir. O hem Hakmdir, abes i yapmaz; hem Rahmdir,
ihsan, merhameti oktur diye itikad ettiinden, hereyde
bir hazine-i rahmet kapsn bulur, dua ile alar. Hem
hereyi kendi Rabbisinin emrine musahhar grr.
Rabbisine iltica eder, tevekkl ile istinad edip her musibete
kar tahassun eder. mn ona bir emniyet-i tmme verir.
Evet, her hakik hasent gibi, cesaretin dahi menba
imandr, ubdiyettir. Her seyyit gibi cebnetin dahi
menba dallettir. Evet, tam mnevverl-kalb bir bidi,
kre-i arz bomba olup patlasa, ihtimaldir ki, onu
korkutmaz. Belki, harika bir kudret-i Samedniyeyi lezzetli
bir hayretle seyredecek. Fakat, mehur bir
mnevverl-akl denilen kalbsiz bir fsk feylesof ise,
gkte bir kuyrukluyldz grse, yerde titrer, Acaba bu
serseri yldz arzmza arpmasn m? der, evhma der.
(Bir vakit byle bir yldzdan koca Amerika titredi. oklar
gece vakti hanelerini terk ettiler.)
Evet, insannihayetsiz eylere muhta olduu halde,
sermayesi hi hkmnde bir ey... hem nihayetsiz
musibetlere maruz olduu halde, iktidar hi hkmnde bir
ey... Adeta sermaye ve iktidar dairesi, eli nereye yetiirse
o kadardr. Fakat emelleri, arzular ve elemleri ve bellar
ise, dairesi, gz, hayali nereye yetiirse ve gidinceye
kadar genitir. te bu derece ciz ve zayf, fakir ve muhta
olan ruh-u beere ibadet, tevekkl, tevhid, teslim, ne kadar
azm bir kr, bir saadet, bir nimet olduunu, btn btn
kr olmayan grr, derk eder.
Malmdur ki, zararsz yol, zararl yolavelev on
ihtimalden bir ihtimal ile olsatercih edilir. Halbuki,
meselemiz olan ubdiyet yolu, zararsz olmakla beraber,
ondan dokuz ihtimalle bir saadet-i ebediye hazinesi vardr.
Fsk ve sefahet yolu isehatt fskn itirafyla
dahimenfaatsiz olduu halde, ondan dokuz ihtimalle
ekavet-i ebediye helketi bulunduu, icm ve tevatr
derecesinde hadsiz ehl-i ihtisasn ve mahedenin
ehadetiyle sabittir ve ehl-i zevkin ve ken ihbaratyla
muhakkaktr.
Elhasl, hiret gibi dnya saadeti dahi ibadette ve
Allaha asker olmaktadr. yle ise biz daima Elhamd
lillhi alet-tati vet-tevfk
1
demeliyiz ve Mslman
olduumuza kretmeliyiz.
1. Bize taat ve muvaffakiyet nasip eden Allaha hamd olsun.
Drdnc Sz

1
1. Namaz dinin direidir. (Tirmizi, mn: 8; bni Mce, Fiten: 12; Msned, 5:231,
237; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:76.)
NAMAZne kadar kymettar ve mhim, hem ne kadar
ucuz ve az bir masraa kazanlr; hem namazsz adam ne
kadar divane ve zararl olduunu iki kere iki drt eder
derecesinde kat anlamak istersen, u temsl hikyecie
bak, gr:
Bir zaman, bir byk hkim, iki hizmetkrn, herbirisine
yirmi drt altn verip, iki ay uzaklkta has ve gzel bir
iftliine ikamet etmek iin gnderiyor. Ve onlara emreder
ki: u para ile yol ve bilet masraf yapnz. Hem oradaki
meskeninize lzm baz eyleri mbyaa ediniz. Bir gnlk
mesafede bir istasyon vardr. Hem araba, hem gemi, hem
imendifer, hem tayyare bulunur. Sermayeye gre binilir.
ki hizmetkr, ders aldktan sonra giderler. Birisi
bahtiyar idi ki, istasyona kadar bir para para masraf eder.
Fakat o masrainde, efendisinin houna gidecek yle
gzel bir ticaret elde eder ki,sermayesi birden bine kar.
teki hizmetkr bedbaht, serseri olduundan, istasyona
kadar yirmi altnn sarf eder. Kumara mumara verip
zayi eder. Birtek altn kalr. Arkada ona der:
Yahu, u liran bir bilete ver, ta bu uzun yolda yayan ve
a kalmayasn. Hem bizim efendimiz kermdir; belki
merhamet eder, ettiin kusuru affeder. Seni de tayyareye
bindirirler; bir gnde mahall-i ikametimize gideriz. Yoksa,
iki aylk bir lde a, yayan, yalnz gitmeye mecbur
olursun.
Acaba u adam inat edip, o tek lirasn bir dene
anahtar hkmnde olan bir bilete vermeyip muvakkat bir
lezzet iin sefahete sarf etse, gayet aklsz, zararl, bedbaht
olduunu en aklsz adam dahi anlamaz m?
te ey namazsz adam! Ve ey namazdan holanmayan
nefsim!
O hkim ise, Rabbimiz, Hlkmzdr. O iki hizmetkr
yolcu ise: Biri mtedeyyin, namazn evkle klar; dieri
gal, namazsz insanlardr. O yirmi drt altn ise, yirmi drt
saat her gndeki mrdr. O has iftlik ise Cennettir. O
istasyon ise kabirdir. O seyahat ise kabre, hare, ebede
gidecek beer yolculuudur. Amele gre, takv kuvvetine
gre, o uzun yolu mtefvit derecede kat ederler. Bir ksm
ehl-i takv berk gibi, bin senelik yolu bir gnde keser. Bir
ksm da hayal gibi, elli bin senelik bir mesafeyi bir gnde
kat eder. Kurn- Azman u hakikate iki yetiyle iaret
eder.
1
O bilet ise namazdr. Bir tek saat, be vakit namaza
abdestle k gelir. Acaba yirmi saatini u ksack hayat-
dnyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat- ebediyeye bir tek
saatini sarf etmeyen, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine
zulmeder, ne kadar hilf- akl hareket eder! Zira, bin
adamn itirak ettii bir piyango kumarna yar maln
vermek akl kabul edersehalbuki kazan ihtimali binde
birdirsonra yirmi drtten bir maln, yzde doksan dokuz
ihtimalle kazanc musaddak bir hazine-i ebediyeye
vermemek ne kadar hilf- akl ve hikmet hareket ettiini,
ne kadar akldan uzak dtn, kendini kl zanneden
adam anlamaz m?
Halbuki namazda ruhun, kalbin, akln byk bir rahat
vardr. Hem cisme de o kadar ar bir i deildir. Hem
namazklann dier mbah, dnyev amelleri, gzel bir
niyetle ibadet hkmn alr. Bu surette btn sermaye-i
mrn hirete mal edebilir; fani mrn bir cihette ibk
eder.
1. Gkten yere kadar her ii dzenleyip ynetir. Sonra btn bu iler,
sizinhesabnza gre bin yl tutan bir gnde Ona ykselir. Secde Sresi,32:5.
Melekler ve Rh, Onun Arna; miktar elli bin sene olan birgnde
ykselirler. Meric Sresi, 70:4.
Beinci Sz

1
NAMAZ KILMAK ve byk gnahlar ilememek
2
ne
derece hakik bir vazife-i insaniye ve ne kadar ftr,
mnasip bir netice-i hilkat-i beeriye olduunu grmek
istersen, u temsl hikyecie bak, dinle:
1. phesiz ki Allah takvya sarlanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta
bulunanlarla beraberdir. Nahl Sresi, 16:128.
2. bk. Nis Sresi, 4:31; r Sresi, 42:37; Necm Sresi, 53:32.
Seferberlikte, bir taburda, biri muallem, vazifeperver,
dieri acem, nesperver iki asker beraber bulunuyordu.
Vazifeperver nefer talime ve cihada dikkat eder, erzak ve
taynatn hi dnmezdi. nk, anlam ki, onu
beslemek ve cihazatn vermek, hasta olsa tedavi etmek,
hatta indelhce lokmay azna koymaya kadar devletin
vazifesidir. Ve onun asl vazifesi talim ve cihaddr. Fakat
baz erzak ve cihazat ilerinde iler. Kazan kaynatr,
karavanay ykar, getirir. Ona sorulsa, Ne yapyorsun?
Devletin angaryasn ekiyorum der. Demiyor, Nafakam
iin alyorum.
Dier ikemperver ve acemi nefer ise, talime ve harbe
dikkat etmezdi. O devlet iidir, bana ne? derdi. Daim
nafakasn dnp onun peinde dolar, taburu terk eder,
arya gider, alveri ederdi. Birgn, muallem arkada
ona dedi:
Birader, asl vazifen talim ve muharebedir. Sen onun
iin buraya getirilmisin. Padiaha itimad et; o seni a
brakmaz. O onun vazifesidir. Hem sen ciz ve fakirsin; her
yerde kendini beslettiremezsin. Hem mcahede ve
seferberlik zamandr. Hem sana sidir der, ceza verirler.
Evet, iki vazife peimizde grnyor. Biri padiahn
vazifesidir; bazan biz onun angaryasn ekeriz ki, bizi
beslemektir. Dieri bizim vazifemizdir; padiah bize
teshilt ile yardm eder ki, talim ve harptir.
Acaba o serseri nefer, o mcahid mualleme kulak
vermezse, ne kadar tehlikede kalr, anlarsn.
te, ey tembel nefsim! O dalgal meydan- harp, bu
dadaal dnya hayatdr. O taburlara taksim edilen ordu
ise, cemiyet-i beeriyedir. Ve o tabur ise, u asrn cemaat-i
slmiyesidir. O iki nefer ise: Biri, feriz-i diniyesini bilen
ve ileyen ve kebiri terk ve gnahlar ilememek iin nes
ve eytanla mcahede eden mttak Mslmandr. Dieri,
Rezzk- Hakikyi itham etmek derecesinde derd-i maiete
dalp ferizi terk eden ve maiet yolunda rastgele
gnahlar ileyen fsk- hsirdir. Ve o talim ve talimat ise,
bata namaz, ibadettir. Ve o harp ise, nes ve heva, cin ve
ins eytanlarna kar mcahede edip gnahlardan ve
ahlk- rezileden kalb ve ruhunu helket-i ebediyeden
kurtarmaktr. Ve o iki vazife ise, birisi hayat verip
beslemektir; dieri hayat verene ve besleyene peresti
edip yalvarmaktr, Ona tevekkl edip emniyet etmektir.
Evet, en parlak bir mucize-i sanat- Samedniye ve bir
harika-i hikmet-i Rabbniye olan hayat kim vermi,
yapm ise, rzkla o hayat besleyen ve idme eden de
Odur,
1
Ondan bakas olmaz. Delil mi istersin? En zayf, en
aptal hayvan, en iyi beslenir (meyve kurtlar ve balklar
gibi). Hem en ciz, en nazik mahlk, en iyi rzk o yer
(ocuklar ve yavrular gibi). Evet, vasta-i rzk- hell iktidar
ve ihtiyar ile olmadn, belki acz ve zaaf ile olduunu
anlamak iin, balklarla tilkileri, yavrularla canavarlar,
aalarla hayvanlar muvazene etmek kdir.
Demek, derd-i maiet iin namazn terk eden,
2
o nefere
benzer ki, talimi ve siperini brakp arda dilencilik eder.
Fakat namazn kldktan sonra Cenb- Rezzk- Kermin
matbaha-i rahmetinden taynatn aramak, bakalara br
olmamak iin kendisi bizzat gitmek gzeldir, mertliktir, o
dahi bir ibadettir.
1. bk. Bakara Sresi, 2:22, 60; Enam Sresi, 6:99, 141, 142, 151; ArfSresi, 7:32,
160; Enfl Sresi, 8:26; Ynus Sresi, 10:31, 59, 93; HdSresi, 11:6; brahim
Sresi, 14:32; Hicr Sresi, 15:20; Nahl Sresi,16:72, 112, 114; sr Sresi, 17:70;
Ankebt Sresi, 29:17, 60, 62; RmSresi, 30:37, 40; Sebe Sresi, 34:15, 24, 36;
Ysn Sresi, 36;47;Zmer Sresi, 58; Cuma Sresi, 62:11; Talk Sresi, 65:3;
Mlk Sresi,67:15, 21.
2. bk. Th Sresi, 20:132; Zriyt Sresi, 51:57-58.
Hem insan ibadet iin halk olunduunu, ftrat ve
cihazt- mneviyesi gsteriyor. Zira hayat- dnyeviyesine
lzm olan amel ve iktidar cihetinde en edn bir sere
kuuna yetimez. Fakat hayat- mneviye ve uhreviyesine
lzm olan ilim ve iftikar ile tazarru ve ibadet cihetinde
hayvantn sultan ve kumandan hkmndedir.
Demek, ey nefsim, hayat- dnyeviyeyi gaye-i maksat
yapsan ve ona daim alsan, en edn bir sere kuunun
bir neferi hkmnde olursun. Eer hayat- uhreviyeyi
gaye-i maksat yapsan ve u hayat dahi ona vesile ve
mezraa etsen ve ona gre alsan, o vakit hayvantn
byk bir kumandan hkmnde ve u dnyada Cenb-
Hakkn nazl ve niyazdar bir abdi, mkerrem ve muhterem
bir misari olursun.
te sana iki yol
1
istediini intihp edebilirsin. Hidayet
ve tevki Erhamr-Rhimnden iste.
1. bk. Ynus Sresi, 10:108; Beled Sresi, 90:10.
Altnc Sz


1
1. Allah mminlerden canlarn ve mallarn, karlnda Cenneti onlara
vermek suretiyle satn almtr. Tevbe Sresi, 9:111.
NEFS VE MALINI Cenb- Hakka satmak ve Ona abd
olmak ve asker olmak ne kadar krl bir ticaret, ne kadar
erei bir rtbe olduunu anlamak istersen, u temsl
hikyecii dinle:
Bir zaman bir padiah, raiyetinden iki adama,
herbirisine emaneten birer iftlik verir ki, iinde fabrika,
makine, at, silh gibi herey var. Fakat frtnal bir
muharebe zaman olduundan hibir ey kararnda kalmaz;
ya mahvolur veya tebeddl eder, gider. Padiah, o iki
nefere, keml-i merhametinden, bir yaver-i ekremini
gnderdi. Gayet merhametkr bir ferman ile onlara
diyordu:
Elinizde olan emanetimi bana satnz; ta sizin iin
muhafaza edeyim, beyhude zayi olmasn. Hem muharebe
bittikten sonra size daha gzel bir surette iade edeceim.
Hem gya o emanet malnzdr; pek byk bir yat size
vereceim. Hem o makine ve fabrikadaki aletler benim
nammla ve benim destghmda ilettirilecek; hem yat,
hem cretleri birdenbine ykselecek. Btn o kr size
vereceim. Hem de siz, ciz ve fakirsiniz. O koca ilerin
masriftn tedarik edemezsiniz. Btn masarifat ve
levzmat, ben deruhte ederim. Btn varidat ve menfaat
size vereceim. Hem de terhisat zamanna kadar elinizde
brakacam. te be mertebe kr iinde kr!
Eer bana satmazsanz, zaten gryorsunuz ki, hi
kimse elindekini muhafaza edemiyor. Herkes gibi elinizden
kacak. Hem beyhude gidecek; hem o yksek yattan
mahrum kalacaksnz. Hem o nazik, kymettar aletler,
mizanlar, istimal edilecek ahane madenler ve iler
bulmadndan, btn btn kymetten decekler. Hem
idare ve muhafaza zahmeti ve klfeti banza kalacak.
Hem emanette hyanet cezasn greceksiniz. te be
derece hasret iinde hasret!
Hem de bana satmak ise, bana asker olup benim
nammla tasarruf etmek demektir. Adi bir esir ve
babozua bedel, li bir padiahn has, serbest bir yaver-i
askeri olursunuz.
Onlar u iltifat ve ferman dinledikten sonra, o iki
adamdan akl banda olan dedi: Bastne! Ben
maaliftihar satarm, hem bin teekkr ederim.
Dieri marur, nefsi ravunlam, hodbin, ayya, gya
ebed o iftlikte kalacak gibi dnya zelzele ve
dadaalarndan haberi yok, dedi: Yok yok, padiah
kimdir? Ben mlkm satmam, keymi bozmam.
Biraz zaman sonra birinci adam yle bir mertebeye kt
ki, herkes haline gpta ederdi. Padiahn ltfuna mazhar
olmu; has saraynda saadetle yayor. Dieri yle bir hale
giriftar olmu ki, herkes ona acyor, hem Mstehak!
diyor. nk hatasnn neticesi olarak, hem saadeti ve
mlk gitmi, hem ceza ve azap ekiyor.
te, ey nefs-i prheves! u misalin drbnyle
hakikatin yzne bak. Amma o padiah ise, Ezel-Ebed
Sultan olan Rabbin, Hlkndr. Ve o iftlikler, makineler,
aletler, mzanlar ise, senin daire-i hayatn iindeki
mmelekin ve o mmelekin iindeki cisim, ruh ve kalbin
ve onlar iindeki gz ve dil, akl ve hayal gibi zahir ve
batn hasselerindir. Ve o yaver-i ekrem ise, Resul-i
Kermdir. Ve o ferman- ahkem ise, Kurn- Hakmdir ki,
bahsinde bulunduumuz ticaret-i azmeyi u yetle iln
ediyor:


1
1. Allah mminlerden canlarn ve mallarn, karlnda Cenneti onlara
vermek suretiyle satn almtr. Tevbe Sresi, 9:111.
Ve o dalgal muharebe meydan ise, u frtnal dnya
yzdr ki, durmuyor, dnyor,bozuluyor ve her insann
aklna u kri veriyor: Madem hereyelimizden kacak,
fn olup kaybolacak. Acaba bkye tebdil edip ibk etmek
aresi yok mu? deyip dnrken, birden semv sad-y
Kurn iitiliyor. Der:
Evet, var. Hem be mertebe krl bir surette, gzel ve
rahat bir aresi var.
Sual: Nedir?
Elcevap: Emaneti sahib-i hakiksine satmak. te o
satta be derece kr iinde kr var.
Birinci kr: Fn mal bek bulur. nk Kayym-u Bk
olan Zt- Zlcelle verilen ve Onun yolunda sarf edilen u
mr- zil, bkye inklb eder, bk meyveler verir. O vakit
mr dakikalar, adeta tohumlar, ekirdekler hkmnde,
zahiren fena bulur, rr; fakat lem-i bekda saadet
iekleri aarlar ve snbllenirler ve lem-i berzahta
ziydr, mnis birer manzara olurlar.
kinci kr: Cennet gibi bir yat veriliyor.
nc kr: Her z ve hasselerin kymeti birden bine
kar. Mesel akl bir alettir. Eer Cenb- Hakka satmayp
belki nes hesabna altrsan, yle meum ve mzi ve
muacciz bir alet olur ki, gemi zamann lm-
hazinanesini ve gelecek zamann ehvl-i muhavvifanesini
senin bu biare bana ykletecek; ymnsz ve muzr bir
alet derekesine iner. te bunun iindir ki, fsk adam, akln
iza ve tacizinden kurtulmak iin, galiben ya sarholua
veya elenceye kaar. Eer Mlik-i Hakiksine satlsa ve
Onun hesabna altrsan, akl yle tlsml bir anahtar
olur ki, u kinatta olan nihayetsiz rahmet hazinelerini ve
hikmet denelerini aar. Ve bununla sahibini saadet-i
ebediyeye mheyya eden bir mrid-i Rabbn derecesine
kar.
Mesel gz bir hassedir ki, ruh bu lemi o pencere ile
seyreder. Eer Cenb- Hakka satmayp belki nes
hesabna altrsan, geici, devamsz baz gzellikleri
manzaralar seyirle ehvet ve heves-i nefsaniyeye bir
kavvad derekesinde bir hizmetkr olur. Eer gz, gzn
Sni-i Basrine satsan ve Onun hesabna ve izni dairesinde
altrsan, o zaman u gz, u kitab- kebir-i kinatn bir
mtalacs ve u lemdeki mucizt- sanat-
Rabbaniyenin bir seyircisi ve u kre-i arz bahesindeki
rahmet ieklerinin mbarek bir ars derecesine kar.
Mesel dildeki kuvve-i zikay Ftr- Hakmine
satmazsan, belki nes hesabna, mide namna altrsan, o
vakit midenin tavlasna ve fabrikasna bir kapc derekesine
iner, sukut eder. Eer Rezzk- Kerme satsan, o zaman
dildeki kuvve-i zika, rahmet-i lhiye hazinelerinin bir
nzr- mhiri ve kudret-i Samedniye matbahlarnn bir
mfetti-i kiri rtbesine kar.
te, ey akl, dikkat et! Meum bir alet nerede, kinat
anahtar nerede? Ey gz, gzel bak! Adi bir kavvad nerede,
ktphane-i lhnin mtefennin bir nzr nerede? Ve ey
dil, iyi tat! Bir tavla kapcs ve bir fabrika yasaks nerede,
hazine-i hassa-i rahmet nzr nerede?
Ve daha bunlar gibi baka aletleri ve zlar kyas etsen
anlarsn ki, hakikaten mmin Cennete lyk ve kr
Cehenneme muvafk bir mahiyet kesb eder. Ve onlarn
herbiri yle bir kymet almalarnn sebebi, mmin
imanyla Hlknn emanetini Onun namna ve izni
dairesinde istimal etmesidir. Ve kr hyanet edip nefs-i
emmre hesabna altrmasdr.
Drdnc kr: nsan zayftr; bellar ok. Fakirdir;
ihtiyac pek ziyade. cizdir; hayat yk pek ar. Eer
Kadr-i Zlcelle dayanp tevekkl etmezse ve itimad edip
teslim olmazsa, vicdan daim azap iinde kalr. Semeresiz
meakkatler, elemler, teesser onu boar. Ya sarho ya
canavar eder.
Beinci kr: Btn o z ve aletlerin ibadeti ve tesbiht
ve o yksek cretleri, en muhta olduun bir zamanda
Cennet yemileri suretinde sana verileceine, ehl-i zevk ve
keif ve ehl-i ihtisas ve mahede ittifak etmiler.
te bu be mertebe krl ticareti yapmazsan, u
krlardan mahrumiyetten baka, be derece hasret iinde
hasrete deceksin.
Birinci hasret: O kadar sevdiin mal ve evlt ve peresti
ettiin nes ve hev ve meftun olduun genlik ve hayat
zayi olup kaybolacak, senin elinden kacaklar. Fakat
gnahlarn, elemlerini sana brakp boynuna ykletecekler.
kinci hasret: Emanete hyanet cezasn ekeceksin.
nk en kymettar aletleri en kymetsiz eylerde sarf edip
nefsine zulmettin.
nc hasret: Btn o kymettar cihazt- insaniyeyi
hayvanlktan ok aa bir derekeye drp hikmet-i
lhiyeye iftira ve zulmettin.
Drdnc hasret: Acz ve fakrnla beraber, o pek ar
hayat ykn zayf beline ykleyip zevl ve rak sillesi
altnda daim vveyl edeceksin.
Beinci hasret: Hayat- ebediye esasatn ve saadet-i
uhreviye levazmatn tedarik etmek iin verilen akl, kalb,
gz, dil gibi gzel hediye-i Rahmniyeyi, Cehennem
kaplarn sana aacak irkin bir surete evirmektir.
imdi satmaya bakacaz. Acaba o kadar ar birey
midir ki, oklar satmaktan kayorlar?
Yok, kata ve asla! Hi yle arl yoktur. Zira hell
dairesi genitir, keyfe k gelir. Harama girmeye hi lzum
yoktur. Feriz-i lhiye ise haftir, azdr. Allaha abd ve
asker olmak yle lezzetli bir ereftir ki, tarif edilmez.
Vazife ise, yalnz bir asker gibi, Allah namna ilemeli,
balamal. Ve Allah hesabyla vermeli ve almal. Ve izni ve
kanunu dairesinde hareket etmeli, sknet bulmal. Kusur
etse, istifar etmeli.
Y Rab, kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et.
Emanetini kabzetmek zamanna kadar bizi emanette emin
kl. min demeli ve Ona yalvarmal.
Yedinci Sz
U KNATIN tlsm- mulkn aan ment billhi ve
bil-yevmil-hir
1
ruh-u beer iin saadet kapsn fetheden
ne kadar kymettar iki tlsm- mklk olduunu; ve
sabr ile Hlkna tevekkl ve iltica ve kr ile
Rezzkndan sual ve dua ne kadar n ve tiryak gibi iki
il olduunu; ve Kurn dinlemek, hkmne inkyad
etmek, namaz klmak, kebiri terk etmek ebedl-bd
yolculuunda ne kadar mhim, deerli, revnaktar bir bilet,
bir zd- hiret, bir nur-u kabir olduunu anlamak istersen,
u temsl hikyecie bak, dinle:
1. Allahn varlna ve birliine ve hiret gnne mn ettim.
Bir zaman, bir asker, meydan- harp ve imtihanda, kr
ve zarar deverannda pek mthi bir vaziyete der. yle
ki:
Sa ve sol iki tarafndan dehetli, derin iki yara ile
yaral; ve arkasnda cesm bir arslan, ona saldrmak iin
bekliyor gibi duruyor. Ve gz nnde bir daraac
dikilmi, btn sevdiklerini asp mahvediyor, onu da
bekliyor. Hem bu hali ile beraber uzun bir yolculuu var;
nefyediliyor.
O biare, u dehet iinde meyusane dnrken, sa
cihetinde Hzr gibi bir hayrhah, nuran bir zt peyda olur,
ona der:
Meyus olma. Sana iki tlsm verip reteceim.
Gzelce istimal etsen, o arslan, sana musahhar bir at olur.
Hem o daraac, sana keyif ve tenezzh iin ho bir
salncaa dner. Hem sana iki il vereceim. Gzelce
istimal etsen, o iki mteafn yaralarn, iki gzel kokulu
gl- Muhammed (a.s.m.) denilen latf iee inklb
ederler. Hem sana bir bilet vereceim. Onunla, uar gibi,
bir sene-lik bir yolu bir gnde kesersin. te, eer
inanmyorsan, bir para tecrbe et; ta doru olduunu
anlayasn.
Hakikaten bir para tecrbe etti, doru olduunu tasdik
etti.
Evet, ben, yani u biare Said dahi bunu tasdik ederim.
nk biraz tecrbe ettim, pek doru grdm.
Bundan sonra birden grd ki, sol cihetinden eytan gibi
dessas, ayya, aldatc bir adam, ok ziynetler, ssl
suretler, fantaziyeler, mskirler beraber olduu halde geldi,
karsnda durdu. Ona dedi: Hey, arkada! Gel, gel,
beraber iret edip keyfedelim. u gzel kz suretlerine
bakalm. u ho arklar dinleyelim. u tatl yemekleri
yiyelim.
Sual: Ha, ha, nedir aznda gizli okuyorsun?
Cevap: Bir tlsm.
Brak u anlalmaz ii. Hazr keymizi bozmayalm.
Sual: Ha, u ellerindeki nedir?
Cevap: Bir il.
At unu. Salamsn. Neyin var? Alk zamandr.
Sual: Ha, u be nianl kt nedir?
Cevap: Bir bilet. Bir taynat senedi.
Yrt bunlar. u gzel bahar mevsiminde yolculuk
bizim nemize lzm? der. Herbir desise ile onu iknaa
alr. Hatt o biare, ona biraz meyleder.
Evet, insan aldanr. Ben de yle bir dessasa aldandm.
Birden, sa cihetinden rad gibi bir ses gelir. Der: Sakn
aldanma. Ve o dessasa de ki: Eer arkamdaki arslan
ldrp, nmdeki daraacn kaldrp, sa ve solumdaki
yaralar def edip, peimdeki yolculuu menedecek bir are
sende varsa, bulursan, haydi yap, gster, grelim. Sonra de,
Gel, keyfedelim. Yoksa sus, hey sersem! Ta Hzr gibi bu
zt- semv dediini desin.
te, ey genliinde glm, imdi gldne alayan
nefsim! Bil: O bre asker ise, sensin ve insandr. Ve o
arslan ise eceldir. Ve o daraac ise lm ve zevl ve
raktr ki, gece-gndzn dnmesinde her dost veda eder,
kaybolur. Ve o iki yara ise, birisi mzi ve hadsiz bir acz-i
beer, dieri elm, nihayetsiz bir fakr- insandir. Ve o nefy
ve yolculuk ise, lem-i ervahtan, rahm- mderden,
sabvetten, ihtiyarlktan, dnyadan, kabirden, berzahtan,
hairden, srattan geer bir uzun sefer-i imtihandr. Ve o iki
tlsm ise, Cenb- Hakka iman ve hirete imandr.
Evet, u kuds tlsm ile lm, insan- mmini zindan-
dnyadan bostan- cinna, huzur-u Rahmna gtren bir
musahhar at ve burk suretini alr. Onun iindir ki, lmn
hakikatini gren kmil insanlar, lm sevmiler, daha
lm gelmeden lmek istemiler.
1
Hem zevl ve rak,
memat ve vefat ve daraac olan mrur-u zaman, o iman
tlsm ile, Sni-i Zlcellin taze taze, renk renk, eit eit
mucizt- nakn, havrk- kudretini, tecelliyt- rahmetini
keml-i lezzetle seyir ve temya vasta suretini alr.
Evet, gnein nurundaki renkleri gsteren yinelerin
tebeddl edip tazelenmesi ve sinema perdelerinin
deimesi, daha ho, daha gzel manzaralar tekil eder.
Ve o iki il ise, biri sabrile tevekkldr; Hlknn
kudretine istinad, hikmetine itimaddr. yle mi? Evet,
emr-i
2
a mlik bir Sultan- Cihana acz
tezkeresiyle istinad eden bir adamn ne pervas olabilir?
Zira en mthi bir musibet karsnda
3

deyip itminn- kalble Rabb-i Rahmine itimad
eder. Evet, rif-i billh aczden, mehfetullahtan telezzz
eder. Evet, havfta lezzet vardr. Eer bir yandaki bir
ocuun akl bulunsa ve ondan sual edilse, En leziz ve en
tatl haletin nedir? Belki diyecek: Aczimi, zaafm anlayp
validemin tatl tokatndan korkarak yine validemin efkatli
sinesine sndm halettir. Halbuki, btn validelerin
efkatleri, ancak bir lema-i tecell-i rahmettir.
1
Onun
iindir ki, kmil insanlar, aczde ve havfullahta yle bir
lezzet bulmular ki, kendi havl ve kuvvetlerinden iddetle
teberr edip Allaha acz ile snmlar; aczi ve havf
kendilerine efaati yapmlar.
1. bk. YsufSresi, 12:101.
2. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
3. (Sabrllar o kimselerdir ki balarna musibet geldiinde,) Biz
Allahnkullaryz; yine Ona dneceiz (derler). Bakara Sresi, 2:156.
Dier il ise, kr ve kanaat ile talep ve dua ve
Rezzk- Rahmin rahmetine itimaddr. yle mi? Evet,
btn yeryzn bir sofra-i nimet eden ve bahar
mevsimini bir iek destesi yapan ve o sofrann yanna
koyan ve stne serpen bir Cevd- Kermin misarine fakr
ve ihtiya nasl elm ve ar olabilir? Belki, fakr ve ihtiyac,
ho bir itiha suretini alr; itiha gibi, fakrn tezyidine
alr. Onun iindir ki, kmil insanlar, fakr ile fahretmiler.
Sakn yanl anlama, Allaha kar fakrn hissedip
yalvarmak demektir. Yoksa fakrn halka gsterip dilencilik
vaziyetini almak demek deildir.
Ve o bilet, senet ise, bata namazolarak, ed-i feriz ve
terk-i kebirdir. yle mi? Evet, btn ehl-i ihtisas ve
mahedenin ve btn ehl-i zevk ve ken ittifakyla, o
uzun ve karanlkl ebedl-bd yolunda zad ve zahre, k
ve burk, ancak Kurnn evmirini imtisal ve
nevhsinden itinab ile elde edilebilir. Yoksa, fen ve
felsefe, sanat ve hikmet, o yolda be para etmez. Onlarn
klar kabrin kapsna kadardr.
2
1. bk. Buhr, Edeb 19; Mslim, Tevbe, 17, 20, 21; Tirmiz, Deavt 99; bni Mce,
Zhd35; Drm, Rikak 69; Msned 2:334, 434, 484, 526, 3:55, 4:312, 5:439.
2. bk. Buhr, Rikak42, Ceniz 97, Fezails-Sahabe 221; Tirmiz, Zhd 46; Nes,
Ceniz 52; Msned 3:110.
te, ey tembel nefsim! Be vakit namaz klmak, yedi
kebiri terk etmek, ne kadar az ve rahat ve haftir.
Neticesi, meyvesi,faidesi ne kadar ok mhim ve byk
olduunu, akln varsa, bozulmamsaanlarsn. Ve fsk ve
sefahete seni tevik eden eytana ve o adama dersin: Eer
lm ldrp zevli dnyadan izale etmek ve aczi ve
fakr beerden kaldrp kabir kapsn kapamak aresi
varsa, syle, dinleyelim. Yoksa, sus! Kinat mescid-i
kebirinde Kurn kinat okuyor, onu dinleyelim. O nur ile
nurlanalm. Hidayetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zeban
edelim. Evet, sz odur ve ona derler. Hak olup Haktan
gelip hak diyen ve hakikati gsteren ve nuran hikmeti
nereden odur.
1
















1. Allahm, kalbimizi iman ve Kurn nuruyla nurlandr. Allahm, kendimizi
daimaSana muhta olduumuzu hissetmekle bizi zengin eyle; Senin
rahmetineihtiya duymamakla bizi fakir drme. Biz kendi g ve
kuvvetimizdenvazgeip Senin g ve ve kuvvetine sndk. Sen de bizi, Sana
tevekkl edenlerden eyle. Bizi nefsimizeterk etme. Bizi hfznla koru. Bize,
erkek ve kadn btn mminlererahmet et. Kulun, peygamberin, yce katndan
setiin, dostun, mlknngzellii, sanatnn sultan, inyetinin pnar,
hidyetinin gnei, hccetinin lisan, rahmetinin timsali, yaratklarnn
nuru,mevcudatnn ere, pek ok olan mahlukatnn iinde birliininkandili,
kinatnn tlsmnn kefedicisi, rubbiyet saltanatnn ilncs, rz
olduuneylerin teblicisi, isimlerinin denelerinin tantcs,
kullarnnreticisi, kinatnn delillerinin tercman, rububiyetine ait
gzelliklerin aynas, Senin grnp gsterilmene vesile olan habibin ve
lemlere rahmet olarak gnderdiin resuln olan Efendimiz Muhammede,
btn l ve ashbna, kardeleri olan neb ve resullere, mukarreb meleklerine
ve slih kullarna salt ve selm eyle. min.
Sekizinci Sz

1


2
U DNYA ve dnya iindeki ruh-u insan ve insanda
dinin mahiyet ve kymetlerini; ve eer din-i hak olmazsa
dnya bir zindan olmas; ve dinsiz insan en bedbaht
mahlk olduunu; ve u lemin tlsmn aan, ruh-u
beeryi zulmttan kurtaran Y Allah ve L ilhe illllah
olduunu
3
anlamak istersen, u temsl hikyecie bak,
dinle:
1. Allah Tel ki, Ondan baka hibir ilh yoktur. Hayy Odur (Hayat ezel
veebed olan ve btn varlklara hayat veren Odur). Kayyum Odur (Bizzatkim
olan Odur. Varl sonsuza kadar devam eder, btn varlklar Onunla ayakta
durur ve varlklar Onunla devam eder). Bakara Sresi, 2:255.
2. phesiz ki Allah katnda makbul olan din slm dinidir. l-i mran Sresi,
3:19.
3. bk. Al Sresi, 87:14-19.
Eski zamanda, iki karde uzun bir seyahate beraber
gidiyorlar. Git gide ta yol ikileti. O ikiyol banda cidd bir
adam grdler. Ondan sordular: Hangi yoliyidir? O dahi
onlara dedi ki: Sa yolda kanun ve nizama tebaiyet
mecburiyeti vardr. Fakat o klfet iinde bir emniyet ve
saadet vardr. Sol yolda ise serbestiyet ve hrriyet vardr.
Fakat o serbestiyet iinde bir tehlike ve ekavet vardr.
imdi intihaptaki ihtiyar sizdedir.
Bunu dinledikten sonra, gzel huylu karde sa yola
Tevekkelt alllah deyip gitti ve nizam ve intizama
tebaiyeti kabul etti. Ahlksz ve serseri olan dier karde,
srf serbestlik iin sol yolu tercih etti. Zahiren haf, mnen
ar vaziyette giden bu adam hayalen takip ediyoruz:
te bu adam, dereden tepeden ap, git gide ta hli bir
sahrya girdi. Birden mthi bir sada iitti. Bakt ki,
dehetli bir arslan, meelikten kp ona hcum ediyor. O
da kat, ta altm arn derinliinde susuz bir kuyuya rast
geldi. Korkusundan kendini iine att. Yarsna kadar dp
elleri bir aaca rast geldi, yapt. Kuyunun duvarnda
germi olan o aacn iki kk var. ki fare, biri beyaz, biri
siyah, o ikikke musallat olup kesiyorlar. Yukarya bakt,
grd ki, arslan, nbeti gibi kuyunun banda bekliyor.
Aaya bakt, grd ki, dehetli birejderha, iindedir.
Ban kaldrm, otuz arn yukardaki ayana takarrp
etmi. Az kuyu az gibi genitir. Kuyunun duvarna bakt,
grd ki, src muzr haarat, etrafn sarmlar. Aacn
bana bakt, grd ki, bir incir aacdr. Fakat, harika
olarak, muhtelif ok aalarn meyveleri, cevizden nara
kadar, banda yemileri var.
te, u adam, s-i fehminden, aklszlndan anlamyor
ki, bu adi bir i deildir. Bu iler tesadf olamaz. Bu acip
iler iinde garip esrar var. Ve pek byk bir ileyici var
olduunu intikal etmedi. imdi bunun kalbi ve ruh ve akl
u elm vaziyetten gizli feryad gan ettikleri halde, nefs-i
emmresi, gya birey yokmu gibi techl edip, ruh ve
kalbin alamasndankulan kapayp, kendi kendini
aldatarak, bir bahede bulunuyor gibi, o aacn
meyvelerini yemeye balad. Halbuki o meyvelerin bir
ksmzehirli ve muzr idi.
Bir hadis-i kudsde Cenb- Hak buyurmu:
1

Yani, Kulum Beni nasl tanrsa, onunla yle
muamele ederim. te bu bedbaht adam, sizan ve
aklszlyla, grdn adi ve ayn- hakikat telkki etti ve
yle de muamele grd ve gryor ve grecek. Ne lyor
ki kurtulsun, ne de yayor; bylece azap ekiyor. Biz de u
meumu bu azapta brakp dneceiz. Ta teki kardein
halini anlayacaz.
1. bk. Buhari, Tevhid: 15, 35; Mslim, Tevbe: 1, Zikr: 2, 19; Tirmizi, Zhd: 51,
Daavt: 131; bn-i Mce, Edeb: 58; Drim, Rikak: 22; Msned, 2:251, 315, 391,
412, 445, 482, 516, 517, 524, 534, 539, 3:210, 277, 491, 4:106.
te u mbarek akll zt gidiyor. Fakat biraderi gibi
sknt ekmiyor. nk gzel ahlkl olduundan gzel
eyleri dnr, gzel hlyalar eder, kendi kendine nsiyet
eder. Hem biraderi gibi zahmet ve meakkat ekmiyor.
nk nizam bilir, tebaiyet eder, teshilt grr. Asayi ve
emniyet iinde serbest gidiyor.
te, bir baheye rast geldi. inde hem gzel iek ve
meyveler var; hem baklmad iin murdar eyler de
bulunuyor. Kardei dahi byle birisine girmiti.
Fakat murdar eylere dikkat edip megul olmu,
midesini bulandrm, hi istirahatetmeden kp gitmiti.
Bu zt ise, Hereyin iyisine bak kaidesiyle amel edip,
murdar eylere hi bakmad. yi eylerden iyi istifade etti.
Gzelce istirahat ederek kp gidiyor.
Sonra, git gide, bu dahi evvelki biraderi gibi bir sahr-i
azmeye girdi. Birden, hcum eden bir arslann sesini iitti,
korktu. Fakat biraderi kadar korkmad. nk, hsn-
zannyla ve gzel kriyle, u sahrnn bir hkimi var. Ve
bu arslan o hkimin taht- emrinde bir hizmetkr olmas
ihtimali var diye dnp tesell buldu. Fakat yine kat.
Ta altm arn derinliinde bir susuz kuyuya rast geldi,
kendini iine att. Biraderi gibi, ortasnda bir aaca eli
yapt, havada muallk kald. Bakt, iki hayvan, o aacn
iki kkn kesiyorlar. Yukaryabakt arslan, aaya bakt
bir ejderha grd. Ayn kardei gibi, bir acip vaziyet grd.
Bu dahi tedehh ettifakat kardeinin dehetinden bin
derece haf. nk gzel ahlk ona gzel kir vermi; ve
gzel kir ise, ona hereyin gzel cihetini gsteriyor. te,
bu sebepten yle dnd ki:
Bu acip iler birbiriyle alkadardr. Hem bir emirle
hareket ederler gibi grnyor. yle ise bu ilerde bir
tlsm vardr. Evet, bunlar bir gizli hkimin emriyle
dnerler. yle ise ben yalnz deilim. O gizli hkim bana
bakyor, beni tecrbe ediyor, bir maksat iin beni bir yere
sevk edip davet ediyor.
u tatl korku ve gzel kirden bir merak neet eder ki:
Acaba beni tecrbe edip kendini bana tanttrmak isteyen
ve bu acip yolla bir maksada sevk eden kimdir?
Sonra, tanmak merakndan, tlsm sahibinin muhabbeti
neet etti. Ve u muhabbetten, tlsm amak arzusu neet
etti. Ve o arzudan, tlsm sahibini raz edecek ve houna
gidecek bir gzel vaziyet almak iradesi neet etti.
Sonra, aacn bana bakt, grd ki, incir aacdr. Fakat
banda binlerleaacn meyveleri vardr. O vakit btn
btn korkusu gitti. nk kat anlad ki, bu incir aac bir
listedir, bir hristedir, bir sergidir. O mahf hkim, ba ve
bostanndaki meyvelerin nmunelerini, bir tlsm ve bir
mucize ile o aaca takm ve kendi misarlerine ihzar
ettii etimeye birer iaret suretinde o aac tezyin etmi
olmal. Yoksa, bir tek aa, binler aalarn meyvelerini
vermez.
Sonra niyaza balad. Ta tlsmn anahtar ona ilham
oldu. Bard ki:
Ey bu yerlerin hkimi! Senin bahtna dtm. Sana
dehalet ediyorum ve sana hizmetkrm ve senin rzan
istiyorum ve seni aryorum.
Ve bu niyazdan sonra, birden kuyunun duvar yarlp,
ahane, nezih ve gzel bir baheye bir kap ald. Belki,
ejderha az o kapya inklb etti ve arslan ve ejderha iki
hizmetkr suretini giydiler ve onu ieriye davet ediyorlar.
Hatt o arslan, kendisine musahhar bir at ekline girdi.
te ey tembel nefsim ve ey hayal arkadam! Geliniz,
bu iki kardein vaziyetlerini muvazene edelim. Ta, iyilik
nasl iyilik getirir ve fenalk nasl fenalk getirir, grelim,
bilelim.
Baknz, sol yolun bedbaht yolcusu, her vakit ejderhann
azna girmeye muntazrdr, titriyor. Ve u bahtiyar ise,
meyvedar ve revnaktar bir baheye davet edilir.
Hem o bedbaht, elm bir dehette ve azm bir korku
iinde kalbi paralanyor. Ve u bahtiyar ise, leziz bir ibret,
tatl bir havf, mahbub bir marifet iinde garip eyleri seyir
ve tem ediyor.
Hem o bedbaht, vahet ve meyusiyet ve kimsesizlik
iinde azap ekiyor. Ve u bahtiyar ise, nsiyet ve mit ve
itiyak iinde telezzz ediyor.
Hem o bedbaht, kendini vah canavarlarn hcumuna
maruz bir mahpus hkmnde gryor. Ve u bahtiyar ise,
bir aziz misardir ki, misari olduu mihmandar- kermin
acip hizmetkrlaryla nsiyet edip eleniyor.
Hem o bedbaht, zahiren leziz, mnen zehirli yemileri
yemekle azabn tcil ediyor. Zira o meyveler,
nmunelerdir: Tatmaya izin var, ta asllarna talip olup
mteri olsun. Yoksa hayvan gibi yutmaya izin yoktur. Ve
u bahtiyar ise, tadar, ii anlar, yemesini tehir eder ve
intizar ile telezzz eder.
Hem o bedbaht kendi kendine zulmetmi. Gndz gibi
gzel bir hakikati ve parlak bir vaziyeti, basiretsizliiyle
kendisine muzlim ve zulmatl bir evham, bir cehennem
ekline getirmi. Ne efkate mstehaktr ve ne de
kimseden ekvya hakk vardr. Mesel, bir adam, gzel bir
bahede, ahbaplarnn ortasnda, yaz mevsiminde, ho bir
ziyafetteki keyfe kanaat etmeyip kendini pis mskirlerle
sarho sarho edip kendisini k ortasnda, canavarlar
iinde, a, plak tahayyl edip barmaya ve alamaya
balasa, nasl efkate lyk deil, kendi kendine
zulmediyor, dostlarn canavar grp tahkir ediyor. te bu
bedbaht dahi yledir.
Ve u bahtiyar ise, hakikati grr. Hakikat ise gzeldir.
Hakikatin hsnn derk etmekle, hakikat sahibinin
kemline hrmet eder, rahmetine mstehak olur. te,
Fenal kendinden, iyilii Allahtan bil
1
olan hkm-
Kurnnin srr zhir oluyor.
1. bk. Nis Sresi, 4:79.
Daha bunlar gibi sair farklar muvazene etsen,
anlayacaksn ki, evvelkisinin nefs-i emmresi ona bir
mnev cehennem ihzar etmi. Ve tekisinin hsn- niyeti
ve hsn- zann ve hsn- hasleti ve hsn- kri, onu
byk bir ihsan ve saadete ve parlak bir fazilete ve feyze
mazhar etmi.
Ey nefsim! Ve ey nefsimle beraber bu hikyeyi dinleyen
adam!
Eer bedbaht karde olmak istemezsen ve bahtiyar
karde olmak istersen, Kurn dinle ve hkmne mut ol
ve ona yap ve ahkmyla amel et.
u hikye-i temsiliyede olan hakikatleri eer
fehmettinse, hakikat-i din ve dnya ve insan ve iman ona
tatbik edebilirsin. Mhimlerini ben syleyeceim;
incelerini sen kendin istihrac et.
te, bak: O iki karde ise, biri ruh-u mmin ve kalb-i
salihtir. Dieri ruh-u kr ve kalb-i fsktr. Ve o iki tarikten
sa ise, tarik-i Kurn ve imandr. Sol ise, tarik-i isyan ve
kfrandr.
Ve o yoldaki bahe ise, cemiyet-i beeriye ve
medeniyet-i insaniye iinde muvakkat hayat- itimaiyedir
ki, iinde hayr ve er, iyi ve fena, temiz ve pis eyler
beraber bulunur. kl odur ki, Huz m saf, da m keder
kaidesiyle amel eder, selmet-i kalble gider.
Ve o sahr ise, u arz ve dnyadr. Ve o arslan ise, lm
ve eceldir. Ve o kuyu ise, beden-i insan ve zaman- hayattr.
Ve o altm arn derinlik ise, mr- vasat ve mr- galib
olan altm seneye iarettir. Ve o aa ise, mddet-i mr
ve madde-i hayattr. Ve o iki siyah ve beyaz hayvan ise
gece ve gndzdr.
Ve o ejderha ise, az kabirolan tarik-i berzahiye ve
revk- uhreviyedir. Fakat o az, mmin iin, zindandan
bir baheye alan bir kapdr.
1
Ve o haerat- muzrra ise,
musibt- dnyeviyedir. Fakat, mmin iin, gaet
uykusuna dalmamak iin tatl ikazt- lhiye ve iltifatt-
Rahmniye hkmndedir.
Ve o aataki yemiler ise, dnyev nimetlerdir ki,
Cenb- Kerm-i Mutlak, onlar hiret nimetlerine bir liste,
hem ihtar edici, hem mabihleri, hem Cennet
meyvelerine mterileri davet eden nmuneler suretinde
yapm.
2
Ve o aacn, birliiyle beraber muhtelif baka baka
meyveler vermesi ise, kudret-i Samedniyenin sikkesine ve
rubbiyet-i lhiyenin htemine ve saltanat- Ulhiyetin
turrasna iarettir. nk birtek eyden hereyi yapmak,
yani, bir topraktan btn nebatat ve meyveleri yapmak,
hem bir sudan btn hayvant halk etmek,
3
hem basit bir
yemekten btn cihazt- hayvaniyeyi icad etmek; bununla
beraber hereyi birtek ey yapmak, yani, zhayatn yedii
gayet muhtelifl-cins taamlardan o zhayata bir lhm-
mahsus yapmak, bir cild-i basit dokumak gibi sanatlar,
Zt- Ehad-i Samed olan Sultan- Ezel ve Ebedin sikke-i
hassasdr, htem-i mahsusudur, taklit edilmez bir
turrasdr. Evet, bireyi herey ve hereyi birey yapmak,
hereyin Hlkna has ve Kadr-i Klli eye mahsus bir
niandr, bir yettir.
1. bk. Buhr, Ceniz68, 87; Mslim, Cennet 70; Tirmiz, Ceniz 70; Nes, Ceniz
110; Msned 3:3, 4:287.
2. bk. Bakara Sresi, 2:25.
3. bk. Enbiy Sresi, 21:30.
Ve o tlsm ise, srr- imanla alan srr- hikmet-i
hilkattir. Ve o miftah ise,
1
dur.
Ve o ejderha az bahe kapsna inklb etmesi ise
iarettir ki, kabir, ehl-i dallet ve tuyan iin vahet ve
nisyan iinde zindan gibi skntl ve bir ejderha batn gibi
dar bir mezara alan bir kap olduu halde, ehl-i Kurn ve
iman iin, zindan- dnyadan bostan- bekya ve meydan-
imtihandan ravza-i cinna ve zahmet-i hayattan rahmet-i
Rahmna alan bir kapdr.
2
Ve o vah arslann dahi
munis bir hizmetkra dnmesi ve musahhar bir at olmas
ise, iarettir ki, mevt, ehl-i dallet iin, btn
mahbubtndan elm bir rak- ebeddir. Hem kendi
cennet-i kzibe-i dnyeviyesinden ihra ve tard ve vahet
ve yalnzlk iinde zindan- mezara idhal ve hapis olduu
halde, ehl-i hidayet ve ehl-i Kurn iin, teki leme gitmi
eski dost ve ahbaplarna kavumaya vesiledir. Hem hakik
vatanlarna ve ebed makam- saadetlerine girmeye
vastadr. Hem zindan- dnyadan bostan- cinna bir
davettir. Hem Rahmn- Rahmin fazlndan, kendi
hizmetine mukabil ahz- cret etmeye bir nbettir. Hem
vazife-i hayat klfetinden bir terhistir. Hem ubdiyet ve
imtihann talim ve talimtndan bir paydostur.
Elhasl: Her kim hayat- fniyeyi esas maksat yapsa,
zahiren bir cennet iinde olsa da, mnen cehennemdedir.
Ve her kim hayat- bkyeye cidd mteveccih ise, saadet-i
dreyne mazhardr. Dnyas ne kadar fena ve skntl olsa
da, dnyasn Cennetin intizar salonu hkmnde grd
iin ho grr, tahamml eder, sabr iinde kreder.
1. Allah Tel ki, Ondan baka hibir ilh yoktur. Hayy Odur (Hayat ezel ve
ebed olan ve btn varlklara hayat veren Odur). Kayyum Odur (Bizzat
kimolan Odur. Varl sonsuza kadar devam eder, btn varlklar
Onunlaayakta durur ve varlklar Onunla devam eder). Bakara Sresi, 2:255.
2. bk. Tirmiz, Kyamet 26; Drim, Rikak 94; Msned3:38;








1
1. Allahm, bizi saadet, selmet, Kurn ve iman ehlinden eyle min.
Allahm,Efendimiz Muhammede ve line ve ashbna, Kurnn ilk indii
gndenkyametin kopmasna kadar onu okuyan herbir okuyucunun okuduu
herbirkelimenin hava dalgalarnn aynalarnda Rahmnn izniyle yansyan
btn kelimelerinin btn hareri saysnca salt ve selm et. Ve
bunlaradedince, bize, anne ve babamza, erkek ve kadn btn
mminlererahmetinle merhamet et, ey merhamet edenlerin en merhametlisi.
min.lemlerin Rabbi olan Allaha hamd olsun.
On kinci Sz

1
KNC ESAS
1. Kime hikmet verilmise, ite ona pek ok hayr verilmitir. Bakara Sresi,
2:269.
Kurn- Hakmin hikmeti, hayat- ahsiyeye verdii
terbiye-i ahlkiye ve hikmet-i felsefenin verdii dersin
muvazenesi:
Felsefenin halis bir tilmizi, bir ravundur. Fakat menfaati
iin en hasis eye ibadet eden bir ravun-u zelildir. Her
menfaatli eyi kendine rab tanr. Hem o dinsiz kirt,
mtemerrid ve muanniddir. Fakat bir lezzet iin nihayet
zilleti kabul eden miskin bir mtemerriddir. eytan gibi
ahslarn, bir menfaat-i hasise iin ayan pmekle zillet
gsterir den bir muanniddir. Hem o dinsiz akirt, cebbar
bir marurdur. Fakat kalbinde nokta-i istinat bulmad
iin, zatnda gayet acz ile ciz bir cebbr- hodfurutur.
Hem o akirt, menfaatperest hod-enditir ki, gaye-i
himmeti, nes ve batnn ve fercin hevesatn tatmin ve
menfaat-i ahsiyesini baz menfaat-i kavmiye iinde arayan
dessas bir hodgmdr.
Amma hikmet-i Kurnn halis tilmizi ise, bir abddir.
Fakat zam- mahlkata da ibadete tenezzl etmez. Hem
Cennet gibi zam- menfaat olan bir eyi gaye-i ibadet
kabul etmez bir abd-i azizdir. Hem hakiki tilmizi
mtevazidir, selim, halimdir. Fakat Ftrnn gayrna, daire-i
izni haricinde ihtiyaryla tezellle tenez-zl etmez. Hem
fakir ve zayftr, fakr ve zaafn bilir. Fakat onun Mlik-i
Kermi ona iddihar ettii uhrev servetle mstandir ve
Seyyidinin nihayetsiz kudretine istinad ettii iin kavdir.
Hem yalnz livechillh, rza-i lh iin, fazilet iin amel
eder, alr.
te, iki hikmetin verdii terbiye, iki tilmizin
muvazenesiyle anlalr.
NC ESAS
Hikmet-i felsefe ile hikmet-i Kurniyenin hayat-
itimaiye-i beeriyeye verdii terbiyeler:
Amma hikmet-i felsefe ise, hayat- itimaiyede nokta-i
istinad kuvvet kabul eder. Hede menfaat bilir.
Dstur-u hayat cidal tanr. Cemaatlerin rabtasn
unsuriyet, men milliyeti tutar. Semert ise, hevest-
nefsniyeyi tatmin ve hct- beeriyeyi tezyiddir.
Halbuki, kuvvetin eni tecavzdr. Menfaatin eni, her
arzuya k gelmediinden, stnde boumaktr. Dstur-u
cidlin eni arpmaktr. Unsuriyetin eni, bakasn
yutmakla beslenmek olduundan, tecavzdr. te bu
hikmettendir ki, beerin saadeti selb olmutur.
Amma hikmet-i Kurniye ise, nokta-i istinad, kuvvete
bedel hakk kabul eder. Gayede menfaate bedel fazilet
ve rza-i lhyi kabul eder. Hayatta dstur-u cidal yerine
dstur-u tevn esas tutar. Cemaatlerin rabtalarnda
unsuriyet, milliyet yerine rabta-i din ve snf ve vatan
kabul eder. Gayt, hevesat- nefsniyenin tecavztna sed
ekip ruhu maliyta tevik ve hissiyat- ulviyesini tatmin
eder ve insan kemlt- insaniyeye sevk edip insan eder.
Hakkneni ittifaktr. Faziletin eni tesanddr.
Dstur-u tevnn eni, birbirinin imdadna yetimektir.
Dinin eni uhuvvettir, incizaptr. Nefsi gemlemekle
balamak, ruhu kemlta kamlamakla serbest
brakmann eni, saadet-i dreyndir.
On nc Szn kinci
Makam
Cazibedar bir tne iinde bulunan ve daha akln kaybetmeyen
baz genlerle bir muhaveredir.
BR KISIM GENLER tarafndan, imdiki aldatc ve
cazibedar lehviyat ve hevesatn hcumlar karsnda,
hiretimizi ne suretle kurtaracaz? diye, Risale-i
Nurdan medet istediler. Ben de Risale-i Nurun ahs-
mnevsi namna onlara dedim ki:
Kabirvar; hi kimse inkr edemez. Herkes, ister istemez
oraya girecek. Ve oraya girmek iin de tarzda, yoldan
baka yol yok.
Birinci yol: O kabir, ehl-i iman iin bu dnyadan daha
gzel bir lemin kapsdr.
1
kinci yol: hireti tasdik eden, fakat sefahet ve dallette
gidenlere, bir haps-i ebed ve btn dostlarndan bir tecrit
iinde bir haps-i mnferit, yalnz bana bir hapis kapsdr.
2
yle grd ve itikad ettii; ve inand gibi hareket
etmedii iin, yle muamele grecek.
1. bk. Buhr, Ceniz 68, 87; Mslim, Cennet 70; Tirmiz, Ceniz 70, Kymet 26;
Nes, Ceniz 110; Msned3:3; 4:287.
2. bk. Drim, Rikak 94; Msned3:38; bni Eb eybe, el-Musannef 7:58; Abd b.
Humeyd, el-Msned s. 290; Eb Yal, el-Msned 2:491, 11:522; bni Hibbn,
es-Sahh 7:391, 392.
nc yol: hirete inanmayan ehl-i inkr ve dallet
iin, bir idam- ebed kaps, yani hem kendisini, hem
btn sevdiklerini idam edecek bir daraacdr. yle bildii
iin, cezas olarak aynn grecek.
Bu iki k bedihdir; delil istemiyor, gzle grnr.
Madem ecel gizlidir; her vakit lm, ban kesmek iin
gelebiliyor ve gen, ihtiyar fark yoktur. Elbette, daima
gz nnde yle byk, dehetli bir mesele karsnda
biare insan, o idam- ebed, o dipsiz, nihayetsiz haps-i
mnferitten kurtulmak aresini aramak ve kabirkapsn bir
lem-i bkye, bir saadet-i ebediyeye ve lem-i nura alan
bir kapya kendi hakknda evirmek hadisesi, o insann
dnya kadar byk bir meselesidir.
Bu kat hakikat, bu yol ile bulunduunda ve bu
yolun da mezkr hakikat ile olacan ihbar eden yz
yirmi drt bin muhbir-i sadk,
1
ellerinde niane-i tasdik
olan mucizeler bulunan enbiyalar; ve o enbiyalarn haber
verdikleri ayn haberleri keif ve zevk ve uhud ile tasdik
eden ve imza basan yz yirmi drt milyon evliyann ayn
hakikate ehadetleri; ve hadd hesaba gelmeyen
muhakkiklerin, kat delilleriyle, o enbiya ve evliyann
verdikleri ayn haberleri aklen, ilmelyakn
derecesinde
HAYE-1
ispat ettikleri ve yzde doksan dokuz
ihtimal-i kat ile, dam ve zindan- ebedden kurtulmak ve
o yolu saadet-i ebediyeye evirmek, yalnz iman ve itaat
iledir diye, ittifakan haber veriyorlar.
1. Yz yirmi drt bin neb, yz on be (veya yz on ) resl olduuna
dair bk. Msned5:265; bni Hibbn, es-Sahh 2:77; et-Tabern, el-Muceml-Kebr
8:217; el-Hkim, el-Mstedrek 2:652: bni Sad, et-Tabakatl-Kbr 1:32, 54.
Haiye-1 Onlardan birisi Risale-i Nurdur. Meydandadr.
Acaba yzde bir ihtimal-i helket bulunan bir tehlike
yolunda gitmemek iin birtek muhbirin sz nazara alnsa
ve onun szn dinlemeyip o yolda giden adamn, endie-i
helketten gelen elem-i mnev onun yemek itihasn
kard halde; byle yz binler sadk ve musaddak
muhbirlerin, yzde yz ihtimalle, dallet ve sefahet, gz
nndeki kabir daraacna ve ebed haps-i mnferidine
kat sebep olduunu ve man, ubdiyet, yzde yz
ihtimalle o daraacn kaldrp, o haps-i mnferidi kapatp,
u gz nndeki kabri bir hazine-i ebediyeye, bir saray-
saadete alan bir kapya eviriyor diye ihbar eden ve
emarelerini ve sarlarn gsterdikleri halde, bu acip ve
garip ve dehetli ve azametli mesele karsnda bulunan
biare insan ve bahusus Mslman, eer iman ve
ubdiyeti olmazsa, btn dnya saltanat ve lezzeti birtek
insana verilse, acaba o gz nndeki her vakit
orayaarlmasna nbetini bekleyen bir insana verdii o
endieden gelen elm elemi kaldrabilir mi? Sizden
soruyorum.
Madem ihtiyarlk, hastalk, musibet ve her tarafta
veyatlar o dehetli elemi deiyorlar ve ihtar ediyorlar.
Elbette o ehl-i dallet ve sefahet, yz bin lezzeti ve zevki
alsa da, yine o mnev bir cehennem kalbinde yaar ve
yakar. Fakat pek kaln gaet sersemlii muvakkaten
hissettirmez.
Madem ehl-i iman ve taat, gz nnde grd kabri
bir hazine-i ebediyeye, bir saadet-i lyezlye kendisi
hakknda bir kap olduunu ve o ezel mukadderat
piyangosundan milyarlar altn ve elmaslar kazandracak
bir bilet dahi iman vesikasyla ona km; her vakit Gel,
biletini al diye beklemesinden, derin, esasl, hakik lezzet
ve zevk-i mnev yle bir lezzettir ki, eer tecessm etse
ve o ekirdek bir aa olsa, o adama husus bir cennet
hkmne getii halde, o zevk ve lezzet-i azmeyi terk
edip, genlik saikasyla, o hadsiz elemlerle lde zehirli bir
bala benzeyen sehne ve heveskrne, muvakkat bir
lezzet-i gayr- meruay ihtiyar eden, hayvandan yz derece
aa der. Ecneb dinsizleri gibi de olamaz. nk onlar
Peygamberi inkr etseler, dierlerini tanyabilirler.
Peygamberleri bilmeseler de Allah tanyabilirler. Allah
bilmeseler de, kemlta medar olacak baz gzel hasletler
bulunabilir.
Fakat bir Mslman, hem enbiyay, hem Rabbini, hem
btn kemlt Muhammed-i Arab Aleyhissalt
Vesselm vastasyla biliyor. Onun terbiyesini brakan ve
zincirinden kan, daha hibir peygamberi tanmaz ve
Allah da tanmaz ve ruhunda kemlt muhafaza edecek
hibir esasat bilemez. nk, peygamberlerin en hiri ve
en bykleri ve dini ve daveti umum nev-i beere bakt
iin ve mucizata ve dince umuma faik ve btn nev-i
beere btn hakaikte stadlk edip on drt asrda parlak
bir surette ispat eden ve nev-i beerin medar- iftihar bir
zatn terbiye-i esasiyelerini ve usul- dinini terk eden,
elbette hibir cihette bir nur, bir keml bulamaz. Sukut-u
mutlaka mahkmdur.
te, ey hayat- dnyeviyenin zevkine mptel ve
endie-i istikbal ile istikbalini ve hayatn temin iin
abalayan biareler! Dnyann lezzetini, zevkini, saadetini,
rahatn isterseniz, meru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O
keynize kdir. Haricinde ve gayr- meru dairedeki bir
lezzetin iinde bin elem olduunu, sabk beyanatta elbette
anladnz. Eer mazi, yani gemi zamann hadisatn
sinema ile halihazrda gsterdikleri gibi, istikbaldeki ahval
dahi, mesel elli sene sonraki halleri bir sinema ile
gsterilseydi, ehl-i sefahet imdiki gldklerine yz
binlerce nefrin ve nefret edip alayacaktlar.
Dnya ve hirette ebed ve daim sruru isteyen, iman
dairesindeki terbiye-i Muhammediyeyi (a.s.m.) kendine
rehber etmek gerektir.
Birka biare genlere verilen bir tenbih,
bir ders, bir ihtardr
Birgn yanma parlak birka gen geldiler. Hayat ve
genlik ve hevesat cihetinden gelen tehlikelerden
saknmak iin tesirli bir ihtar almak isteyen bu genlere,
ben de, eskiden Risale-i Nurdan medet isteyen genlere
dediim gibi, dedim ki:
Sizdeki genlik katiyen gidecek. Eer siz daire-i
meruada kalmazsanz, o genlik zayi olup, banza hem
dnyada, hem kabirde, hem hirette, kendi lezzetinden ok
ziyade bellar ve elemler getirecek. Eer terbiye-i slmiye
ile o genlik nimetine kar bir kr olarak iffet ve
namusluluk ve taatte sarf etseniz, o genlik mnen bki
kalacak ve ebed bir genlik kazanmasna sebep olacak.
Hayat ise, eer iman olmazsa veyahut isyan ile o iman
tesir etmezse, hayat, zahir ve ksack bir zevk ve lezzetle
beraber, binler derece o zevk ve lezzetten ziyade elemler,
hznler, kederler verir. nk, insanda akl ve kir olduu
iin, hayvann aksine olarak, hazr zamanla beraber gemi
ve gelecek zamanlarla da ftraten alkadardr. O
zamanlardan dahi hem elem, hem lezzet alabilir. Hayvan
ise, kri olmad iin, hazr lezzetini,gemiten gelen
hznler ve gelecekten gelen korkular, endielerbozmuyor.
nsan ise, eer dallet ve gaete dmse, hazr lezzetine,
gemiten gelen hznler ve gelecekten gelen endieler, o
cz lezzeti cidden aclatryor, bozuyor. Hususan gayr-
meru ise, btn btn zehirli bir bal hkmndedir.
Demek hayvandan yz derece lezzet-i hayat noktasnda
aa der. Belki ehl-i dalletin ve gaetin hayat, belki
vcudu, belki kinat, bulunduu gndr. Btn gemi
zaman ve kinatlar, onun dalleti noktasnda mdumdur,
lmtr; akl alkadarlyla ona zulmetler, karanlklar
veriyor. Gelecek zamanlar ise, itikadszl cihetiyle yine
mdumdur. Ve ademle hasl olan ebed raklar,
mtemadiyen onun kir yoluyla hayatna zulmetler
veriyorlar. Eer iman hayata hayat olsa, o vakit hem
gemi, hem gelecek zamanlar imann nuruyla klanr ve
vcut bulur; zaman- hazr gibi, ruh ve kalbine iman
noktasnda ulv ve mnev ezvk ve envr- vcudiyeyi
veriyor. Bu hakikatin, htiyar Risalesinde, Yedinci Ricada
izah var; ona bakmalsnz.
te hayat byledir. Hayatn lezzetini ve zevkini
isterseniz, hayatnz iman ile hayatlandrnz ve ferizle
zinetlendiriniz ve gnahlardan ekinmekle muhafaza
ediniz. Hergn ve her yerde ve her vakit veyatlarn
gsterdikleri dehetli hakikat-i mevt ise, size-baka
genlere sylediim gibi-bir temsil ile beyan ediyorum.
Mesel, burada, gznz nnde bir daraac dikilmi.
Onun yannda bir piyango-fakat pek byk bir ikramiye
biletleri veren-dairesi var. Biz, buradaki on kii, alkllihal,
ister istemez, hi baka are yok, oraya davet edileceiz,
biziaracaklar. Ve arma zaman gizli olmasndan, her
dakika ya Gel,idam biletini al, daraacna k veyahut
Gel, milyonlar altn kazandran bir ikramiye bileti
sanakm. Gel, al demelerini beklerken, birden kapya
iki adam geldi.Biri yar plak, gzel ve aldatc bir kadn,
elinde zahiren gayet tatl, fakat zehirli bir helva getirip
yedirmek istiyor. Dierbiri de, aldatmaz ve aldanmaz, cidd
bir adam, o kadnn arkasndangirdi. Dedi ki: Size bir
tlsm, bir ders getirdim.
Bunu okusanz, o helvay yemezseniz, o daraacndan
kurtulursunuz. Bu tlsmla o emsalsiz ikramiye biletini
alrsnz. te, bu daraacnda, zaten gznzle
gryorsunuz ki, bal yiyenler oraya giriyorlar ve oraya
girinceye kadar o helvann zehirinden dehetli karn sancs
ekiyorlar. Ve o byk ikramiye biletini alanlar endan
grnmyorlar ve zahiren onlar da o daraacna ktklar
grnyor. Fakat onlar aslmadklarn, belki oradan
kolayca ikramiye dairesine girmek iin basamak
yaptklarn, milyonlar ahitler var, haberveriyorlar. te,
pencerelerden baknz. En byk memurlar ve bu
ilealkadar byk zatlar yksek sesle iln ediyorlar ve
haber veriyorlarki, o daraacna gidenleri aynelyakn
gznzle grdnz gibi, bu ikramiye biletini tlsmclar
aldklarn hi ek ve phesiz, gndz gibi kat biliniz
dedi.
te, bu temsil gibi, zehirli bir bal hkmnde olan gayr-
meru dairedeki genliin sefahetkrne zevkleri, hazine-i
ebediyenin ve saadet-i sermediyenin bileti ve vesikas olan
iman kaybettii iin, daraac hkmnde olan lm ve
ebed zulmat kaps olan kabrin musibetine, aynen
zahiren grnd gibi der. Ve ecel gizli olduu iin,
gen ihtiyar farketmeyerek, her vakit ecel celld ban
kesmek iin gelebilir.
Eer o zehirli bal hkmnde olan hevesat- gayr-
meruay terk edip, tlsm- Kurn olan iman ve ferizi
elde etmekle ve fevkalde mukadderat- beer
piyangosundan kan saadet-i ebediye hazinesi biletini
alacana, yz yirmi drt bin enbiya
1
aleyhimsselm ile
beraber had ve hesaba gelmeyen ehl-i velyet ve ehl-i
hakikat mttekan haber veriyorlar ve srn
gsteriyorlar.
1. Yz yirmi drt bin neb, yz on be (veya yz on ) resl olduuna
dair bk. Msned 5:265; bni Hibbn, es-Sahh2:77; et-Tabern, el-Muceml-Kebr
8:217; el-Hkim, el-Mstedrek 2:652.
Elhasl: Genlik gidecek. Sefahette gitmise, hem
dnyada, hem hirette binler bel ve elemler netice
verdiini ve yle genler ekseriyetle suiistimal ile, israfat
ile gelen evhaml hastalkla hastahanelere ve
taknlklaryla hapishanelere veya sefalethanelere ve
mnev elemlerden gelen skntlarla meyhanelere
deceklerini anlamak isterseniz, hastahanelerden ve
hapishanelerden ve kabristanlardan sorunuz. Elbette
hastahanelerin ekseriyetle lisan- hlinden, genlik
saikasyla israfat ve suiistimalden gelen hastalktan eninler,
eyvahlar iittiiniz gibi, hapishanelerden dahi, ekseriyetle
genliin taknlk saikasyla gayr- meru dairedeki
harektn tokatlarn yiyen bedbaht genlerin teesserini
iiteceksiniz. Ve kabristanda ve mtemadiyen oraya
girenler iin kaplar alp kapanan o lem-i berzahta, ehl-i
kefl-kuburun mahedtyla ve btn ehl-i hakikatin
tasdikiyle ve ehadetiyle, ekser azaplar, genlik
suiistimaltnn neticesi olduunu bileceksiniz.
Hem nev-i insann ekseriyetini tekil eden ihtiyarlardan
ve hastalardan sorunuz. Elbette, ekseriyet-i mutlaka ile
eseer, hasretlerle Eyvah, genliimizi bd- hava, belki
zararl zayi ettik.Sakn bizim gibi yapmaynz diyecekler.
nk be on senelik genliin gayr- meru zevki iin,
dnyada ok seneler gam ve keder ve berzahta azap ve
zarar ve hirette Cehennem ve sakar
1
belsn eken adam,
en acnacak bir halde olduu halde,
2

srryla, hi acnmaya mstehak olamaz. nk
zarara rzasyla girene merhamet edilmez ve lyk deildir.
Cenb- Hak bizi ve sizi bu zamann cazibedar tnesinden
kurtarsn ve muhafaza eylesin. min.
1. bk. Kamer Sresi, 54:48; Mddessir Sresi, 74:26, 27, 42.
2. er' bir kaidedir. "Zarara kendi rzasyla girene merhamet edilmez."
On nc Szn
kinci Makamnn haiyesidir

1
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
Risale-i Nurdaki hakik teselliye mahpuslar ok
muhtatrlar. Hususan genlik darbesini yiyip taze ve irin
mrn hapiste geirenlerin, Nurlara ekmek kadar
ihtiyalar var.
Evet, genlik damar, akldan ziyade hissiyat dinler. His
ve heves ise krdr, kbeti grmez. Bir dirhem hazr
lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika
intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis
elemlerini eker.
Ve bir saat sefahet keyyle, bir namus meselesinde
binler gn, hem hapsin, hem dmann endiesinden
skntlarla mrnn saadeti mahvolur.
Bunlara kyasen, biare genlerin ok vartalar var ki, en
tatl hayatn en ac ve acnacak bir hayata eviriyorlar. Ve
bilhassa imalde koca bir devlet, genlik hevesatn elde
ederek, bu asr frtnalaryla sarsyor. nk akbeti
grmeyen kr hissiyatla hareket eden genlere, ehl-i
namusun gzel kzlarn ve karlarn ibha eder. Belki
hamamlarnda erkek kadn beraber plak olarak
girmelerine izin vermeleri cihetinde bu fuhiyat tevik
eder. Hem serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarn
hell eder ki, btn beer bu musibete kar titriyor.
te bu asrda slm ve Trk genleri kahramanne
davranp, iki cihetten hcum eden bu tehlikeye kar,
Risale-i Nurun Meyve ve Genlik Rehberi gibi keskin
kllaryla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa, o biare
gen, hem dnya istikbalini, hem mesut hayatn, hem
hiretteki saadetini ve hayat- bkiyesini azaplara,
elemlere evirip mahveder ve suiistimal ve sefahetle
hastahanelere ve hissiyatn taknlklaryla hapishanelere
der. Eyvahlar, eseerle ihtiyarlnda ok alayacak. Eer
terbiye-i Kurniye ve Nurun hakikatleriyle kendini
muhafaza eylese, tam bir kahraman gen ve mkemmel
bir insan ve mesut bir Mslman ve sair zhayatlara,
hayvanlara bir nevi sultan olur.
Evet, bir gen, hapiste yirmi drt saat her gnk
mrnden tek bir saatini be farz namaznasarf etse ve,
ekser gnahlardan hapis mni olduu gibi, o musibete
sebebiyet veren hatadan dahi tevbe edip sair zararl, elemli
gnahlardan ekilse, hem hayatna, hem istikbaline, hem
vatanna, hem milletine, hem akrabasna byk bir faidesi
olmas gibi, o on, on be senelik fni genlikle ebed parlak
bir genlii kazanacan, bata Kurn- Mucizl-Beyan,
btn ktb ve suhuf-u semaviye kat haber verip mjde
ediyorlar.
Evet, o irin, gzel genlik nimetine istikametle, taatle
kretse, hem ziyadeleir, hem bkileir, hem lezzetlenir.
Yoksa hem bell olur, hem elemli, gaml, kbuslu olur,
gider. Hem akrabasna, hem vatanna, hem milletine muzr
bir serseri hkmne geirmeye sebebiyet verir.
Eer mahpus zulmen mahkm olmusa, farz namazn
klmak artyla, herbir saati bir gn ibadet olduu gibi, o
hapis onun hakknda bir ilehane-i uzlet olup, eski
zamanda maaralara girerek ibadet eden mnzev
salihlerden saylabilirler.
Eer fakir ve ihtiyar ve hasta ve iman hakikatlerine
mtak ise, farzn yapmak ve tevbe etmek artyla, herbir
saatleri yirmier saat ibadet olup, hapis ona bir
istirahathane ve merhametkrne ona bakan dostlar iin
bir muhabbethane, bir terbiyehane, bir dershane hkmne
geer. O hapiste durmakla, hariteki mevve, her
taraftaki gnahlarn hcumuna maruz serbestiyetten daha
ziyade holanabilir. Hapisten tam terbiye alr. kt
zaman, bir ktil, bir mntakim olarak deil, belki tevbekr,
tecrbeli, terbiyeli, millete menfaatli bir adam kar. Hatt
Denizli hapsindeki zatlarn az zamanda Nurlardan
fevkalde hsn- ahlk dersini alanlarn gren baz
alkadar zatlar demiler ki: Terbiye iin on be sene
hapse atmaktansa, on be hafta Risale-i Nur dersini alsalar,
daha ziyade onlar slah eder.
Madem lmlmyor. Ve ecel gizlidir, her vakit
gelebilir. Ve madem kabir kapanmyor; kale kale
arkasnda gelenler oraya girip kayboluyorlar. Ve madem
lm, ehl-i iman hakknda idam- ebedden terhis
tezkeresine evrildii, hakikat-i Kurniye ile gsterilmi;
ve ehl-i dallet ve sefahet hakknda, gzle grnd gibi,
bir idam- ebeddir, btn mahbubtndan ve mevcudattan
bir rk- lyezldir. Elbette ve elbette, hi phe kalmaz
ki, en bahtiyar odur ki, sabr iinde kretmek ve hapis
mddetinden tam istifade ederek Nurlarn dersini alarak
istikamet dairesinde imanna ve Kurna hizmete
almaktr.
Ey zevk ve lezzete mptel insan! Ben yetmi be
yamda, binler tecrbelerle ve hccetlerle ve hadiselerle
aynelyakn bildim ki, hakik zevk ve elemsiz lezzet ve
kedersiz sevin ve hayattaki saadet yalnz imandadr ve
iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa, dnyev bir
lezzette ok elemler var. Bir zm tanesini yedirir, on tokat
vurur gibi, hayatn lezzetini karr.
Ey hapismusibetine den biareler! Madem dnyanz
alyor ve hayatnz aclat. alnz, hiretiniz dahi
alamasn ve hayat- bkiyeniz glsn, tatllasn.
Hapistenistifade ediniz. Nasl bazan ar erit altnda,
dman karsnda bir saat nbet bir sene ibadet hkmne
geebilir.
1
yle de, sizin bu ar erit altnda herbir saat
ibadet zahmeti, ok saatler olup o zahmetleri rahmetlere
evirir.
1. bk. Buhr,Cihd 5, 73; Mslim, mret 112-115, 163; Tirmiz, Fezil'l-Cihd
26.

1

2
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Allahn selm, rahmeti ve bereketi zerinize olsun.
Aziz, sddk kardelerim,
Hapismusibetine denlere ve onlara merhametkrne,
sadakatle, hariten gelen erzaklarna nezaret ve yardm
edenlere kuvvetli bir teselliyi Noktada beyan edeceim.
Birinci nokta: Hapiste geen mr gnleri, herbir gn on
gn kadar bir ibadetkazandrabilir. Ve fni saatleri,
meyveleri cihetiyle mnen bki saatlere evirebilir. Ve be
on sene ceza ile, milyonlar sene haps-i ebedden
kurtulmaya vesile olabilir.
te, ehl-i iman iin bu pek byk ve ok kymettar
kazan art, farz namazn klmak ve hapse sebebiyet
veren gnahlardan tevbe etmek ve sabr iinde
kretmektir. Zaten hapis ok gnahlara mnidir, meydan
vermiyor.
kinci nokta: Zevl-i lezzet elem olduu gibi, zevl-i
elem dahi lezzettir. Evet, herkes gemi lezzetli, safal
gnlerini dnse, teessf ve tahassr elem-i mnevsini
hissedip Eyvah der. Ve gemi musibetli, elemli gnlerini
tahattur etse, zevlinden bir mnev lezzet hisseder ki,
Elhamdlillh, kr, o bel sevabn brakt, gitti der,
ferahla teneffs eder. Demek bir saat muvakkat elem,
ruhta bir mnev lezzet brakr ve lezzetli saat, bilkis,
elem brakr.
Madem hakikat budur. Ve madem gemi musibet
saatleri, elemleriyle beraber mdum ve yok olmu; ve
gelecek bel gnleri, imdi mdum ve yoktur. Ve yoktan
elem yok ve mdumdan elem gelmez. Mesel, birka gn
sonra a ve susuz olmak ihtimalinden, bugn o niyetle
mtemadiyen ekmek yese ve su ise, ne derece
divaneliktir. Aynen yle de, gemi ve gelecek elemli
saatleriki hi ve mdum ve yok olmularimdi
dnp sabrszlk gstermek ve kusurlu nefsini brakp
Allahtan ekv etmek gibi Of, of etmek divaneliktir.
Eer saa sola, yani gemi ve geleceklere sabr kuvvetini
datmazsa ve hazr saate ve gne kar tutsa, tam k
gelir; sknt ondan bire iner. Hatt, ekv olmasn, ben bu
nc medrese-i Yusuyede, birka gn zarfnda, hi
mrmde grmediim madd ve mnev skntl, hastalkl
musibetimde, hususan Nurun hizmetinden
mahrumiyetimden gelen meyusiyet ve kalb ve ruh
skntlar beni ezdii srada, inyet-i lhiye bu mezkr
hakikati gsterdi. Ben de skntl hastalmdan ve
hapsimden raz oldum. nk benim gibi kabir kapsnda
bir biareye, gaetle geebilir bir saatini on adet ibadet
saatleri yapmak byk krdr diye kreyledim.
nc nokta: Mahpuslara efkatkrne hizmetle yardm
etmek ve muhta olduklar rzklarn ellerine vermekve
mnev yaralarna tesellilerle merhem srmekte az bir
amel ile bykbir kazan var. Ve dardan gelen
yemeklerini onlara vermek, ayn oyemek kadar o gardiyan
ve gardiyanla beraber dahilde ve harite alanlarn, bir
sadaka hkmnde, defter-i hasenatna yazlr. Hususan
musibetzede, ihtiyar veya hasta veya fakir veya garip olsa,
o sadaka-i mneviyenin sevab ok ziyadeleir.
te bu kymetli kazancn art, farz namaznklmaktr.
Ta ki, o hizmeti lillh iin olsun. Hem bir art da, sadakat
ve efkat ve sevinle ve minnet etmemek tarzda
yardmlarna komaktr.

1

2

3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi; sonsuza kadar srekli zerinize olsun.
Ey hapisarkadalarm ve din kardelerim,
Size hem dnya azabndan, hem hiret azabndan
kurtaracak bir hakikati beyan etmek, kalbime ihtar edildi.
O da udur:
Mesel, birisi, birinin kardeini veya bir akrabasn
ldrm. Bir dakika intikam lezzetiyle bir katl, milyonlar
dakika hem kalb sknt, hem hapis azabn ektirir. Ve
maktuln akrabas dahi intikam endiesiyle ve karsnda
dmann dnmesiyle, hayatnn lezzetinive mrnn
zevkini karr. Hem korku, hem hiddet azabn ekiyor.
Bununtek bir aresi var. O da, Kurnn emrettii ve hak ve
hakikat ve maslahat ve insaniyet ve slmiyet iktiza ve
tevik ettikleri olan barmak ve musalha etmektir.
1
Evet, hakikat ve maslahat sulhtur. nk ecel birdir,
deimez.
2
O maktul, herhalde ecel geldiinden daha
ziyade kalmayacakt. O ktil ise, o kaza-i lhiyeye vasta
olmu.
Eer barmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve
intikamazabn ekerler. Onun iindir ki, gnden fazla
bir mmin dier bir mmine ksmemek
3
slmiyet
emrediyor.
Eer o katl bir adavetten ve bir kinli garazdan
gelmemise ve bir mnafk o tneye vesile olmusa, abuk
barmak elzemdir. Yoksa, o cz musibet byk olur,
devam eder.
Eer barsalar ve ldren tevbe etse ve maktule her
vakit dua etse, o halde her iki taraf ok kazanrlar ve
karde gibi olurlar. Bir gitmi kardee bedel, birka dindar
kardeleri kazanr, kaza ve kader-i lhye teslim olup
dmann affeder. Ve bilhassa madem Risale-i Nur dersini
dinlemiler; elbette mabeynlerinde bulunan btn
ksmekleri brakmaya hem maslahat ve istirahat-i ahsiye
ve umumiye, hem Nur dairesindeki uhuvvet iktiza ediyor.
Nasl ki Denizli hapsinde birbirine dman btn
mahpuslar, Nurlar dersiyle birbirlerine karde oldular. Ve
bizim beraatimize bir sebep olup, hatt dinsizlere,
serserilere de o mahpuslar hakknda Maaallah,
brekllah dedirttiler ve o mahpuslar tam teneffs ettiler.
Ben burada grdm ki, birtek adamn yznden yz
adam sknt ekip beraber teneffse kmyorlar. Onlara
zulm olur. Mert ve vicdanl bir mmin, kk ve cz bir
hata veya menfaatle yzer zarar ehl-i imana vermez. Eer
hata etse, verse, abuk tevbe etmek lzmdr.
1. bk. Nis Sresi, 4:128; Hucurt Sresi, 49:9.
2. bk. Nahl Sresi, 16:61; Mnkn Sresi, 63:11.
3. bk. Mslim, Birr: 25.

1

2
Aziz yeni kardelerim ve eski mahpuslar,
Benim kat kanaatim gelmi ki, buraya girmemizin
inyet-i lhiye cihetinde bir ehemmiyetli sebebi sizsiniz.
Yani, Nurlar tesellileriyle ve imann hakikatleriyle sizi bu
hapis musibetinin skntlarndan ve dnyev ok
zararlarndan ve bou bouna gam ve hznle giden
hayatnz faidesizlikten, bd- heva zayi olmasndan ve
dnyanzn alamas gibi hiretinizi alamaktan kurtarp
tam bir teselli size vermektir.
Madem hakikat budur. Elbette siz dahi, Denizli
mahpuslar ve Nur talebeleri gibi, birbirinize karde
olmanz lzmdr. Gryorsunuz ki, bir bak iinize
girmemek ve birbirinize tecavz etmemek iin, dardan
gelen btn eyanz ve yemek ve ekmeinizi ve orbanz
kartryorlar. Size sadakatle hizmet eden gardiyanlar ok
zahmet ekiyorlar. Hem siz beraber teneffse
kmyorsunuz. Gya canavar ve vah gibi birbirinize
saldracaksnz.
te, imdi sizin gibi ftr kahramanlk damarn tayan
yeni arkadalar, bu zamanda mnev byk bir
kahramanlkla heyete deyiniz ki: Deilelimize bak, belki
mavzer ve revolver de verilse, hem emir de verilse, biz bu
biare ve bizim gibi musibetzede arkadalarmza
dokunmayacaz. Eskiden yz dmanlk ve adavetimiz
dahi olsa da, onlar hell edip hatrlarn krmamaya
alacamza, Kurnn ve imann ve uhuvvet-i
slmiyenin ve maslahatmzn emriyle ve iradyla karar
verdik diyerek bu hapsi bir mbarek dershaneye eviriniz.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Allahn selm, rahmeti ve bereketi zerinize olsun.
Leyle-i Kadrde ihtar edilen bir mesele-i
mhimme
On nc Szn kinci Makamnn Zeyli
Leyle-i Kadrde kalbe gelen pek geni ve uzun bir
hakikate, pek ksaca bir iaret edeceiz. yle ki:
Nev-i beer bu son Harb-i Umumnin eedd-i zulm ve
eedd-i istibdadyla ve merhametsiz tahribatyla ve birtek
dmann yznden yzer masumu perian etmesiyle ve
malplarn dehetli meyusiyetleriyle ve galiplerin dehetli
tel ve hkimiyetlerini muhafaza ve byk tahribatlarn
tamir edememelerinden gelen dehetli vicdan azaplaryla
ve dnya hayatnn btn btn fni ve muvakkat olmas
ve medeniyet fantaziyelerinin aldatc ve uyutucu olduu
umuma grnmesiyle ve ftrat- beeriyedeki yksek
istidadatn ve mahiyet-i insaniyesinin umum bir surette
dehetli yaralanmasyla ve gaet ve dalletin, sert ve sar
olan tabiatn, Kurnn elmas klc altnda
paralanmasyla ve gaet ve dalletin en boucu, aldatc,
en geni perdesi olan siyaset-i r-yi zeminin pek irkin, pek
gaddrne hakik sureti grnmesiyle, elbette ve elbette,
hi phe yok ki: imalde, garpta, Amerikada emareleri
grndne binaen, nev-i beerin muk-u mecazsi olan
hayat- dnyeviye byle irkin ve geici olmasndan, ftrat-
beerin hakik sevdii, arad hayat- bkiyeyi btn
kuvvetiyle arayacak.
Ve elbette, hi phe yok ki: Bin yz altm senede,
her asrda yz elli milyon akirdi bulunan ve her
hkmne ve dvsna milyonlar ehl-i hakikat tasdik ile
imza basan ve her dakikada milyonlar hafzlarn kalbinde
kudsiyet ile bulunup lisanlaryla beere ders veren ve
hibir kitapta emsali bulunmayan bir tarzda beer iin
hayat- bkiyeyi ve saadet-i ebediyeyi mjde veren ve
btn beerin yaralarn tedavi eden Kurn- Mucizl-
Beyann iddetli, kuvvetli ve tekrarl binler ytyla, belki
sarihan ve iareten on binler defa dv edip haber veren
ve sarslmaz, kat delillerle, phe getirmez hadsiz
hccetleriyle hayat- bkiyeyi katiyetle mjde ve saadet-i
ebediyeyi ders vermesi; elbette nev-i beer btn btn
akln kaybetmezse, madd veya mnev bir kyamet
balarna kopmazsa, sve, Norve, Finlandiya ve
ngilterenin Kurn kabul etmeye alan mehur
hatipleri ve Amerikann din-i hakk arayan ehemmiyetli
cemiyeti gibi r-yi zeminin geni ktalar ve byk
hkmetleri Kurn- Mucizl-Beyan arayacaklar ve
hakikatlerini anladktan sonra btn ruh u canlaryla
sarlacaklar. nk bu hakikat noktasnda, katiyen
Kurnn misli yoktur ve olamaz ve hibir ey bu mucize-i
ekberin yerini tutamaz.
Saniyen: Madem Risale-i Nur, bu mucize-i kbrnn
elinde bir elmas kl hkmnde hizmetini gstermi ve
muannid dmanlarn teslime mecbur etmi. Hem kalbi,
hem ruhu, hem hissiyat tam tenvir edecek ve illarn
verecek bir tarzda hazine-i Kurniyenin delllln yapan
ve ondan baka mehaz ve mercii olmayan ve bir mucize-i
mneviyesi bulunan Risale-i Nur o vazifeyi tam yapyor. Ve
aleyhindeki dehetli propagandalara ve gayet muannid
zndklara tam galebe alm. Ve dalletin en sert, kuvvetli
kalesi olan tabiat, Tabiat Risalesi ile para para etmi. Ve
gaetin en kaln ve boucu ve geni daire-i fknda ve
fennin en geni perdelerinde As-y Msdaki Meyvenin
Altnc Meselesi ve Birinci, kinci, nc, Sekizinci
Hccetleriyle gayet parlak bir tarzda gaeti datp nur-u
tevhidi gstermi.
Htime
Gal kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir.

1
1. Dnya hayat, aldatc bir menfaatten baka birey deildir. l-i mrn
Sresi, 3:185.
EY GAFLETE DALIP ve bu hayat tatl grp ve hireti
unutup, dnyaya talip bedbaht nefsim! Bilir misin, neye
benzersin? Devekuuna! Avcy grr,uamyor; ban
kuma sokuyor, ta avc onu grmesin. Koca gvdesidarda;
avc grr. Yalnz o, gzn kum iinde kapam, grmez.
Ey nes! u temsile bak, gr, nasl dnyaya hasr- nazar,
aziz bir lezzeti elm bir eleme kalb eder. Mesel, u
karyede, yani Barlada, iki adam bulunur. Birisinin yzde
doksan dokuz ahbab stanbula gitmiler, gzelce
yayorlar. Yalnz birtek burada kalm. O dahi oraya
gidecek. Bunun iin u adam stanbula mtaktr. Oray
dnr, ahbaba kavumak ister. Ne vakit ona denilse,
Orayagit; sevinip glerek gider. kinci adam ise, yzde
doksan dokuzdostlar buradan gitmiler. Bir ksm
mahvolmular. Bir ksm ne grr,ne de grnr yerlere
sokulmular. Perian olup gitmiler zanneder. u biare
adam ise, btn onlara bedel, yalnz bir misare nsiyet
edip teselli bulmak ister. Onunla o elm lm- rak
kapamak ister.
Ey nes! Bata Habibullah, btn ahbabn, kabrin br
tarafndadrlar. Burada kalan bir iki tane ise, onlar da
gidiyorlar. lmden rkp, kabirden korkup ban
evirme. Merdne kabre bak, dinle, ne talep eder?
Erkekesine lmn yzne gl, bak, ne ister. Sakn gal
olup ikinci adama benzeme.
Ey nefsim! Deme, Zaman deimi, asr bakalam.
Herkes dnyaya dalm, hayata peresti eder, derd-i
maietle sarhotur. nk lm deimiyor. Firak, bekya
kalb olup bakalamyor. Acz-i beer, fakr- insan
deimiyor, ziyadeleiyor. Beer yolculuu kesilmiyor,
srat peyd ediyor.
Hem deme, Ben de herkes gibiyim. nk herkes
sana kabirkapsna kadar arkadalk eder. Herkesle
musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin
br tarafnda pek esasszdr.
Hem kendini babo zannetme. Zira u misarhane-i
dnyada, nazar- hikmetle baksan, hibir eyi nizamsz,
gayesiz gremezsin. Nasl sen nizamsz, gayesiz
kalabilirsin? Zelzele gibi vakalar olan u hadisat- kevniye,
tesadf oyunca deiller. Mesel, zemine nebatat ve
hayvanat envndan giydirilen, birbiri stnde, birbiri
iinde gayet muntazam ve gayet mnakka gmlekler,
batan aaya kadar gayelerle, hikmetlerle mzeyyen,
mcehhez olduklarn grdn ve gayet li gayeler iinde
keml-i intizamla meczup mevlev gibi devredip
dndrmesini bildiin halde, nasl oluyor ki, kre-i arzn,
ben demden, bahusus ehl-i imandan beenmedii bir
ksm etvr- gaetin sklet-i mneviyesinden omuz
silkmeye benzeyen zelzele gibi
HAYE-1
mevtld hadisat-
hayatiyesini, bir mlhidin nerettii gibi gayesiz, tesadf
zannederek, btn musibetzedelerin elm zayiatn
bedelsiz, heben mensur gsterip mthi bir yese atarlar.
Hem byk bir hata, hem byk bir zulm ederler. Belki
yle hadiseler, bir Hakm-i Rahmin emriyle, ehl-i imann
fni maln sadaka hkmne evirip ibk etmektir ve
kfran- nimetten gelen gnahlara kefarettir.
Nasl ki bir gn gelecek, u musahhar zemin, yznn
ziyneti olan sr- beeriyeyi irk-ld, krsz grp
irkin bulur. Hlkn emriyle, byk bir zelzele ile btn
yzn siler, temizler. Allahn emriyle ehl-i irki
Cehenneme dker; ehl-i kre Haydi, Cennete buyurun
der.
Haiye-1 zmirin zelzelesi mnasebetiyle yazlmtr.
On Yedinci Sz


1
`
2
Bu Sz, iki li Makam ve bir parlak Zeylden ibarettir.
1. Yeryznde ne varsa Biz dnya iin bir ss olarak yarattk ki, insanlardan
hangisi daha gzel iler yapacak diye imtihan edelim. Onun zerindeki
hereyiBiz elbette kup kuru bir toprak haline getireceiz. Kehf Sresi,18:7-8.
2. Dnya hayat bir oyun ve oyalanmadan baka birey deildir. Enm
Sresi, 6:32.
HLIK-I RAHM ve Rezzk- Kerm, ve Sni-i Hakm u
dnyay, lem-i ervah ve ruhaniyat iin bir bayram, bir
ehrayin suretinde yapp, btn esmsnn garaib-i
nukuuyla sslendirip, kk byk, ulv s herbir ruha,
ona mnasip ve o bayramdaki ayr ayr hesapsz mehasin
ve inmattan istifade etmeye muvafk ve havas ile
mcehhez bir ceset giydirir, bir vcud-u cisman verir, bir
defa o temgha gnderir.
Hem zaman ve mekn cihetiyle pek geni olan o
bayram asrlara, senelere, mevsimlere, hatt gnlere,
ktalara taksim ederek herbir asr, herbir seneyi, herbir
mevsimi,hatt bir cihette herbir gn, herbir ktay, birer
taife ruhlu mahlkatna ve nebat masnuatna birer
resmigeit tarznda bir ulv bayram yapmtr. Ve bilhassa
r-yi zemin, hususan bahar ve yaz zamannda, masnuat-
sairenin taifelerine yle aaal ve birbiri arkasnda
bayramlardr ki, tabakat- liyede olan ruhaniyat ve
melikeleri ve sekene-i semvt seyre celb edecek bir
cazibedarlk grnyor. Ve ehl-i tefekkr iin yle irin bir
mtalagh oluyor ki, akl tarinden cizdir.
Fakat bu ziyafet-i lhiye ve bayram- Rabbniyedeki
ism-i Rahmn ve Muhynin tecelllerine mukabil, ism-i
Kahhr ve Mmt, rak ve mevtle karlarna kyorlar. u
ise,
1
rahmetinin vsat-i
mulne zahiren muvafk dmyor. Fakat hakikatte
birka cihet-i muvafakati vardr. Bir ciheti udur ki:
Sni-i Kerm, Ftr- Rahm, herbir taifenin resmigeit
nbeti bittikten ve o resmigeitten maksut olan neticeler
alndktan sonra, ekseriyet itibaryla, dnyadan
merhametkrne bir tarzla tenr edip usandryor,
istirahate bir meyil ve baka bir leme gmeye bir evk
ihsan ediyor; ve vazife-i hayattan terhis edildikleri zaman,
vatan- asllerine bir meyeln- evk-engiz, ruhlarnda
uyandryor.
Hem o Rahmnn nihayetsiz rahmetinden uzak deil ki,
nasl vazife urunda, mcahede iinde telef olan bir nefere
ehadet rtbesini veriyor ve kurban olarak kesilen bir
koyuna, hirette cisman bir vcud-u bki vererek Srat
stnde, sahibine burk gibi bir bineklik mertebesini
vermekle mkfatlandryor.
2
yle de, sair zruh ve
hayvanatn dahi, kendilerine mahsus vazife-i ftriye-i
Rabbniyelerinde ve evmir-i Sbhniyenin itaatlerinde
telef olan ve iddetli meakkat eken zruhlarn, onlara
gre bir eit mkfat- ruhaniye ve onlarn istidatlarna
gre bir nevi cret-i mneviye, o tkenmez hazine-i
rahmetinden bad deil ki bulunmasn; dnyadan
gitmelerinden pek ok incinmesinler, belki memnun
olsunlar. L yalemul-aybe illllah.
1. Rahmetim hereyi kaplamtr. Arf Sresi, 7:156.
2. bk. Ed-Deylem, el-Msned1:85; el-Gazl, el-Vast 7:31; el-Kurtub, el-Cmi li
Ahkmil-Kurn 15:111; es-Serahs, el-Mebst 12:10; el-Ksn, Bedius-Sani
5:80.
Lkin, zruhlarn en ere ve u bayramlarda kemiyet ve
keyyet cihetiyle en ziyade istifade eden insan, dnyaya
pek ok meftun ve mptel olduu halde, dnyadan nefret
ve lem-i bekya gemek iin, eser-i rahmet olarak,
itiyak-engiz bir halet verir. Kendi insaniyeti dallette
boulmayan insan o haletten istifade eder, rahat- kalble
gider. imdi, o haleti inta eden vecihlerden, nmune
olarak beini beyan edeceiz.
Birincisi: htiyarlk mevsimiyle, dnyev, gzel ve
cazibedar eyler stnde fena ve zevlin damgasn ve ac
mnsn gstererek o insan dnyadan rktp, o fniye
bedel, bir bki matlubu arattryor.
1
kincisi: nsann alka peyda ettii btn ahbaplardan
yzde doksan dokuzu dnyadan gidip dier bir leme
yerletikleri iin, o cidd muhabbet saikasyla, o ahbabn
gittii yere bir itiyak ihsan edip, mevt ve eceli mesrurne
karlattryor.
2
ncs: nsandaki nihayetsiz zayk ve cizlii baz
eylerle ihsas ettirip, hayat yk ve yaamak tekli ne
kadar ar olduunu anlattrp, istirahate cidd bir arzu ve
bir diyar- hara gitmeye samim bir evk veriyor.
Drdncs: nsan- mmine nur-u imanla gsterir ki,
mevt, idam deil, tebdil-i mekndr. Kabir ise, zulmatl bir
kuyu az deil, nuraniyetli lemlerin kapsdr. Dnya ise,
btn aaasyla, hirete nisbeten bir zindan hkmndedir.
Elbette zindan- dnyadan bostan- cinna kmak ve
mzi dadaa-i hayat- cismaniyeden lem-i rahata ve
meydan- tayeran- ervha gemek ve mahlkatn skntl
grltsnden syrlp huzur-u Rahmna gitmek, bin can
ile arzu edilir bir seyahattir, belki bir saadettir.
3
1. bk. l-i mran Sresi, 3:185; Nis Sresi, 4:77; Enm Sresi, 6:70, 130; Arf
Sresi, 7:51.
2. bk. l-i mran Sresi, 3:157, 169; Tevbe Sresi, 9:111; Ynus Sresi, 10:7;
Th Sresi, 20:72; Hac Sresi, 20:72; Hac Sresi, 22:58; Kaf Sresi,50:43;
Hadd Sresi, 57:21.
3. bk. Bakara Sresi, 2:1554; l-i mran Sresi, 3:14; Nis Sresi, 4:74, 94;Tevbe
Sresi, 9:38; Nahl Sresi, 16:30, 122; Furkan Sresi, 25;15;Ankebt Sresi, 29:64;
Al Sresi, 87:16.
Beincisi: Kurn dinleyen insana, Kurndaki ilm-i
hakikati ve nur-u hakikatle dnyann mahiyetini
bildirmekliiyle, dnyaya ak ve alka pek mnsz
olduunu anlatmaktr.
1
Yani, insana der ve ispat eder ki:
Dnya bir kitab- Samedndir. Huruf ve kelimt
neslerine deil, belki bakasnn Zt ve sft ve esmsna
dellet ediyorlar. yle ise mnsn bil, al; nukuunu brak,
git.
Hem bir mezraadr.
2
Ek ve mahsuln al, muhafaza et;
muzahrafatn at, ehemmiyet verme.
Hem birbiri arkasnda daim gelen, geen yineler
mecmuasdr. yle ise onlarda tecell edeni bil, envrn
gr ve onlarda tezahr eden esmnn tecelliytn anla ve
Msemmlarn sev; ve zevle ve krlmaya mahkm olan
o cam paralarndan alkan kes.
Hem seyyar bir ticaretghtr. yle ise alveriini yap,
gel; ve senden kaan ve sana iltifat etmeyen kalelerin
arkalarndan beyhude koma, yorulma.
Hem muvakkat bir seyranghtr. yle ise nazar- ibretle
bak ve zahir, irkin yzne deil, belki Ceml-i Bkye
bakan gizli, gzel yzne dikkat et, ho ve faideli bir
tenezzh yap, dn; ve o gzel manzaralar ire eden ve
gzelleri gsteren perdelerin kapanmasyla, aklsz ocuk
gibi alama, merak etme.
Hem bir misarhanedir. yle ise, onu yapan
Mihmandar- Kermin izni dairesinde ye, i, kret. Kanunu
dairesinde ile, hareket et. Sonra arkana bakma, k, git.
Herzekrne, fuzul bir surette karma. Senden ayrlan ve
sana ait olmayan eylerle mnsz urama ve geici
ilerine balanp boulma gibi zahir hakikatlerle,
dnyann i yzndeki esrar gsterip dnyadan mufarakati
gayet haetirir, belki hyar olanlara sevdirir ve
rahmetinin hereyde ve her eninde bir izi bulunduunu
gsterir.
te Kurn u be veche iaret ettii gibi, baka husus
vecihlere dahi yt- Kurniye iaret ediyor. Veyl o
kimseye ki, u be vecihten bir hissesi olmaya.
1. bk. Nis Sresi, 4:94, 134; Ynus Sresi, 10:24; Kehf Sresi, 18:45-46; Th
Sresi, 20:131.
2. bk. el-Gazl, hyu Ulmid-Dn4:19; es-Sehv, el-Maksdl-Hasene s. 497.
Kalbe Faris olarak tahattur
eden bir mnacat

Yani, bu mnacat, kalbe Faris olarak tahattur ettiinden,
Faris yazlmtr. Evvelce matbu olan Hubab Risalesinde derc
edilmiti.
|

Y Rab! Tevekklsz, gaetle, iktidar ve ihtiyarma
dayanp derdime derman aramak iin ciht- sitte denilen
alt cihette nazar gezdirdim. Maatteessf derdime derman
bulamadm. Mnen bana denildi ki: Yetmez mi dert,
derman sana.

Evet, gaetle samdaki gemi zamandan teselli almak
iin baktm. Fakat grdm ki, dnk gn, pederimin kabri;
ve gemi zaman, ecdadmn bir mezar- ekberi suretinde
grnd. Teselli yerine vahet verdi.
HAYE 1
HAYE 1
man, o vahetli mezar- ekberi, nsiyetli bir meclis-i mnevver ve bir
mecma- ahbap gsterir.

Sonra soldaki istikbale baktm, derman bulamadm.
Belki yarnki gn, benim kabrim; ve istikbal ise, emsalimin
ve nesl-i tinin bir kabr-i ekberi suretinde grnp, nsiyet
deil, belki vahet verdi.
HAYE 2
HAYE 2
man ve huzur-u iman, o dehetli kabr-i ekberi, sevimli saadet
saraylarnda bir davet-i Rahmniye gsterir.
:
Soldan dahi hayr grnmedii iin, hazr gne baktm.
Grdm ki, u gn, gya bir tabuttur. Hareket-i
mezbuhnede olan cismimin cenazesini tayor.
HAYE 1
HAYE 1
man, o tabutu, bir ticaretgh ve aaal bir misarhane gsterir.

bu cihetten dahi dev bulamadm. Sonra bam
kaldrp ecere-i mrmn banabaktm. Grdm ki, o
aacn tek meyvesi benim cenazemdir ki, o aacnstnde
duruyor, bana bakyor.
HAYE 2
HAYE 2
man, o aacn meyvesini cenaze deil, belki ebed hayata mazhar ve
ebed saadete namzet olan ruhumun eskimi yuvasndan yldzlarda gezmek
iin ktn gsterir.


O cihetten dahi meyus olup bam aaya edim.
Baktm ki, aada, ayak altnda, kemiklerimin topra ile
mebde-i hilkatimin topra birbirine karm grdm.
Derman deil, derdime dert katt.
HAYE 3
HAYE 3
man, o topra, rahmet kaps ve Cennet salonunun perdesi
olduunu gsterir.


Ondan dahi nazar evirip arkama baktm. Grdm ki,
esassz, fni bir dnya, hilik derelerinde ve adem
zulmatnda yuvarlanp gidiyor. Derdime merhem deil,
belki vahet ve dehet zehrini ilve etti.
HAYE 4
HAYE 4
man, o zulmatta yuvarlanan dnyay, vazifesi bitmi, mnsn ifade
etmi, neticelerini kendine bedel vcutta brakm mektubt- Samedniye ve
sahif-i nuku-u Sbhniye olduunu gsterir.


Onda dahi hayr grmediim iin n tarafma, ileriye
nazarm gnderdim. Grdm ki, kabir kaps yolumun
banda ak grnp, onun arkasnda ebede giden cadde,
uzaktan uzaa nazara arpyor.
HAYE 5
HAYE 5
man, o kabir kapsn lem-i nur kaps ve o yol dahi saadet-i ebediye
yolu olduunu gsterdiinden, dertlerime hem derman, hem merhem olur.

te u alt cihette nsiyet ve teselli deil, belki dehet
ve vahet aldm onlara mukabil, benim elimde bir cz-i
ihtiyarden baka hibir ey yoktur ki, ona dayanp onunla
mukabele edeyim.
HAYE 1
HAYE 1
man, o cz-i lyetecezz hkmndeki cz- ihtiyar yerine, gayr-
mtenhi bir kudrete istinad etmek iin bir vesika verir. Ve belki iman bir
vesikadr.

Halbuki o cz-i ihtiyar denilen silh- insan hem ciz,
hem ksadr. Hem ayar noksandr. cad edemez. Kisbden
baka hibir ey elinden gelmez.
HAYE 2
HAYE 2
man, o cz-i ihtiyaryi, Allah namna istimal ettirip, her eye kar
k getirir. Bir askerin cz kuvvetini devlet hesabna istimal ettii vakit, binler
kuvvetinden fazla iler grmesi gibi...


Ne gemi zamanahull edebilir, ne de gelecek zamana
nfuz edebilir. Mazi ve mstakbele ait emellerime ve
elemlerime faidesi yoktur.
HAYE 3
HAYE 3
man, dizginini cism-i hayvannin elinden alp kalbe, ruha teslim
ettii iin, maziye nfuz ve mstakbele hull edebilir. nk kalb ve ruhun
daire-i hayat genitir.

O cz-i ihtiyarnin meydan- ceveln, ksack u
zaman- hazr ve bir n- seyyaldir.


te, u btn ihtiyalarmla ve zaymla ve fakr ve
aczimle beraber, alt cihetten gelen dehetler ve
vahetlerle perian bir halde iken, kalem-i kudretle sahife-i
ftratmda ebede uzanan arzular ve sermede yaylan
emeller ikre bir surette yazlmtr, mahiyetimde derc
edilmitir.

Belki dnyada ne varsa, nmuneleri ftratmda vardr.
Umum onlara kar alkadarm. Onlar iin altryorum,
alyorum.

htiya dairesi, nazar dairesi kadar byktr, genitir.


Hatt, hayal nereye gitse, ihtiya dairesi dahi oraya
gider; orada da hcet vardr. Belki, her ne ki elde yok,
ihtiyata vardr. Elde olmayan ihtiyata vardr; elde
bulunmayan ise hadsizdir.

Halbuki daire-i iktidar, ksa elimin dairesi kadar ksa ve
dardr.

Demek, fakr ve ihtiyalarm dnya kadardr.

Sermayem ise, cz-i lyetecezz gibi cz bir eydir.

te, u cihan kadar ve milyarlar ile ancak istihsal edilen
hcet nerede? Ve bu be paralk cz- ihtiyar nerede?
Bununla onlarn mbayaasna gidilmez, bununla onlar
kazanlmaz. yle ise baka bir are aramak gerektir.


O are ise udur ki: O cz-i ihtiyarden dahi vaz geip,
irade-i lhiyeye iini brakp, kendi havl ve kuvvetinden
teberri edip, Cenb- Hakkn havl ve kuvvetine iltica
ederek hakikat-i tevekkle yapmaktr. Y Rab! Madem
are-i necat budur; Senin yolunda o cz-i ihtiyarden vaz
geiyorum ve enaniyetimden teberri ediyorum.


Ta, Senin inyetin, acz ve zaafma merhameten elimi tutsun.
Hem, ta Senin rahmetin, fakr ve ihtiyacma efkat edip bana
istinadgh olabilsin, kendi kapsn bana asn.


Evet, her kim ki rahmetin nihayetsiz denizini bulsa,
elbette bir katre serap hkmnde olan cz-i ihtiyarna
itimat etmez, rahmeti brakp ona mracaat etmez.
|

Eyvah, aldandk! u hayat- dnyeviyeyi sabit zannettik.
O zan sebebiyle btn btn zayi ettik. Evet, u gzern-
hayat bir uykudur; bir rya gibi geti. u temelsiz mr
dahi bir rzgr gibi uar, gider.


Kendine gvenen ve ebed zanneden marur insan
zevle mahkmdur, sratle gidiyor. Hane-i insan olan
dnya ise, zulmat- ademe sukut eder. Emeller beksz,
elemler ruhta bki kalr.
|

Madem hakikat byledir. Gel, ey hayata ok mtak ve
mre ok talip ve dnyaya ok k ve hadsiz emellerle ve
elemlerle mptel bedbaht nefsim! Uyan, akln bana al!
Nasl ki yldzbcei kendi kna itimat eder, gecenin
hadsiz zulmatnda kalr. Balars kendine gvenmedii
iin gndzn gneini bulur; btn dostlar olan iekleri,
gnein ziyasyla yaldzlanm mahede eder.
yle de, kendine, vcuduna ve enaniyetine dayansan,
yldzbcei gibi olursun. Eer sen fni vcudunu, o
vcudu sana veren Hlkn yolunda feda etsen, balars gibi
olursun, hadsiz bir nur-u vcut bulursun. Hem feda et.
nk u vcut sende vedia ve emanettir.


Hem Onun mlkdr, hem O vermitir. yle ise,
minnet etmeyerek ve ekinmeyerek fena et, feda et, ta
bek bulsun. nk nefy-i nefy ispattr. Yani, yok yok ise, o
vardr. Yok, yok olsa, var olur.


Hlk- Kerm, kendi mlkn senden satn alyor;
Cennet gibi byk bir yat verir. Hem o mlk senin iin
gzelce muhafaza ediyor, kymetini ykselttiriyor. Yine
sana hem bki, hem mkemmel bir surette verecektir.
yle ise, ey nefsim, hi durma. Birbiri iinde be krl bu
ticareti yap. Ta be hasretten kurtulup, be ribhi birden
kazanasn.
1
1. Buradaki be kr ve be hasret iin Altnc Sze baknz.

1
( ) `
1. [Yldz] batp gidince, [brahim] Ben batp gidenleri sevmem dedi. Enm
Sresi, 6:76.
brahim Aleyhisselmdan sudur ile kinatn zevl ve
lmn iln eden ny- beni alattrd.

Onun iin kalb gz alad ve alayc katreleri dkt.
Kalb gz alad gibi, dkt herbir damlas da o kadar
hazindir; alattryor, gya kendisi de alyor. O damlalar,
gelecek Faris fkralardr.

te o damlalar ise, Nebiyy-i Peygamber olan bir
hakm-i lhnin Kelmullah iinde bulunan bir kelmnn
bir nevi tefsiridir.

Gzel deil batmakla kaybolan bir mahbup. nk
zevle mahkm, hakik gzel olamaz. Ak- ebed iin
yaratlan ve yine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve
sevilmemeli.

Bir matlup ki gurupta gaybbet etmeye mahkmdur;
kalbin alkasna, krin merakna demiyor. mle merci
olamyor. Arkasnda gam ve kederle teessf etmeye lyk
deildir. Nerede kald ki, kalb ona peresti etsin ve ona
balansn, kalsn!

Bir maksut ki fenda mahvoluyor; o maksudu istemem.
nk fniyim. Fni olan istemem, neyleyeyim?

Bir mbud ki zevlde defnoluyor; onu armam, ona
iltica etmem. nk nihayetsiz muhtacm ve cizim. ciz
olan, benim pek byk dertlerime dev bulamaz, ebed
yaralarma merhem sremez. Zevlden kendini
kurtaramayan nasl mbud olur?
( )

Evet, zahire mptel olan akl, u kemeke kinatta
peresti ettii eylerin zevlini grmekle meyusne feryad
eder. Ve bki bir mahbubu arayan ruh dahi,

1
feryadn iln ediyor.
1. Batp gidenleri sevmem. Enm Sresi, 6:76.

stemem, arzu etmem, tkat getirmem mufarakati!

Der-akap zevlle aclanan mlkatlar, keder ve meraka
demez; itiyaka hi lyk deildir. nk zevl-i lezzet
elem olduu gibi, zevl-i lezzetin tasavvuru dahi bir
elemdir. Btn mecaz klarn divanlar, yani aknameleri
olan manzum kitaplar, u tasavvur-u zevlden gelen
elemden birer feryattr. Herbirinin btn divan- ernn
ruhunu eer sksan, elemkrne birer feryat damlar.
( )
te, o zevl-ld mlkatlar, o elemli mecaz
muhabbetler derdinden ve belsndandr ki, kalbim
brahimvri alamasyla alyor ve
baryor.

Eer u fni dnyada bek istiyorsan, bek fendan
kyor. Nefs-i emmre cihetiyle fen bul ki, bki olasn.


Dnyaperestlik esasat olan ahlk- seyyieden tecerrd
et, fni ol. Daire-i mlknde ve malndaki eyay
Mahbub-u Hakik yolunda feda et. Mevcudatn ademnm
akbetlerini gr. nk u dnyadan bekya giden yol,
fendan gidiyor.
( )

Esbab iine dalan kr-i insan, u zelzele-i zevl-i
dnyadan hayrette kalp meyusne fzar ediyor. Vcud-u
hakik isteyen vicdan, brahimvri

1
enniyle mahbubat- mecaziyeden ve mevcudat-
zileden kat- alka edip Mevcud-u Hakikye ve Mahbub-u
Sermedye balanyor.
1. Batp gidenleri sevmem Enm Sresi, 6:76.
|

Ey ndan nefsim! Bil ki, endan dnya ve mevcudat
fnidir; fakat her fni eyde, bkiye sal eden iki yol
bulabilirsin ve can ve canan olan Mahbub-u Lyezlin
tecell-i cemlinden iki lemay, iki srr grebilirsin. An
art ki, suret-i fniyeden ve kendinden geebilirsen...


Evet, nimetiinde inm grnr, Rahmnn iltifat
hissedilir. Nimetten inma gesen, Mnimi bulursun.
Hem, her eser-i Samedn, bir mektup gibi, bir Sni-i
Zlcellin esmsn bildirir. Naktan mnya gesen, esm
yoluyla Msemmy bulursun. Madem u masnuat-
fniyenin mazn, iini bulabilirsin; onu elde et, mnsz
kabuunu, krn acmadan fen seyline atabilirsin.


Evet, masnuatta hibir eser yok ki, ok mnl bir lfz-
mcessem olmasn, Sni-i Zlcellin ok esmsn
okutturmasn. Madem u masnuat elfazdr, kelimat-
kudrettir; mnlarn oku, kalbine koy, mnsz kalan elfz
bilperv zevlin havasna at. Arkalarndan alkadarne
bakp megul olma.
( )

te, zahirperest ve sermayesi fk malmattan ibaret
olan akl- dnyev, byle silsile-i efkr hie ve ademe
incirar ettiinden, hayretinden ve heybetinden meyusne
feryad ediyor. Hakikate giden bir doru yol aryor. Madem
uful edenlerden ve zevl bulanlardan ruh elini ekti. Kalb
dahi mecaz mahbuplardan vaz geti. Vicdan dahi
fnilerden yzn evirdi. Sen dahi, biare nefsim,
brahimvri
1
gysn ek, kurtul.

Ftrat akla yorulmu gibi sermest-i cm- ak olan
Mevln Cmi, kesretten vahdete yzleri evirmek iin,
bak, ne gzel sylemi:

1

2

3

4

5

6
demitir.
HAYE-1
Yani;
1. Batp gidenleri sevmem. Enm Sresi, 6:76.
Haiye-1 Yalnz bu satr Mevln Cmnin kelmdr.
1. Yalnz Biri iste; bakalar istenmeye demiyor.
2. Biri ar; bakalar imdada gelmiyor.
3. Biri talep et; bakalar lyk deiller.
4. Biri gr; bakalar her vakit grnmyorlar,
zevlperdesinde saklanyorlar.
5. Biri bil; marifetine yardm etmeyen baka bilmekler
faidesizdir.
6. Biri syle; Ona ait olmayan szler mlyni
saylabilir.


Evet, Cmi, pek doru syledin. Hakik mahbub, hakik
matlub, hakik maksud, hakik mbud yalnz Odur.

nk bu lem, btn mevcudatyla, muhtelif dilleriyle,
ayr ayr naamtyla, zikr-i lhnin halka-i kbrsnda
beraber
1
der, vahdniyete ehadet eder.

2
in at yaraya merhem sryor ve alkay
kestii mecaz mahbuplara bedel bir Mahbub-u Lyezlyi
gsteriyor.
1. Ondan baka hibir ilh yoktur. Hair Sresi, 59:22.
2. Batp gidenleri sevmem Enm Sresi, 6:76.
Bundan yirmi be sene kadar evvel stanbul Boazndaki
Yua Tepesinde, dnyann terkine karar verdiim bir zamanda,
bir ksm mhim dostlarmbeni dnyaya, eski vaziyetime
dndrmek iin yanma geldiler. Dedim: Yarna kadar beni
braknz; istihare edeyim. Sabahleyin kalbime bu iki levha
hutur etti. iire benzer, fakat iir deiller. O mbarek hatrann
hatr iin ilimedim. Geldii gibi muhafaza edildi. Yirmi
nc Szn hirine ilhak edilmiti. Makam mnasebetiyle
buraya alnd.
Birinci Levha
Ehl-i gaet dnyasnn hakikatini tasvir eder levhadr.
Beni dnyaya arma,
Dem gaet hicab oldu;
Btn eya u mevcudat,
Vcut desen, onu giydim,
Hayat desen onu tattm,
Aklayn- ikab oldu,
mr ayn- hev oldu,
Amel ayn- riya oldu,
Visal nefs-i zevl oldu,
Bu envarzulmat oldu,
Bu savtlar ny- mevt oldu,
Ulmevhma kalb oldu,
Lezzet ayn- elem oldu,
Habibdesen onu buldum,
Ona geldim fen grdm.
Ve nur-u Hak nihan grdm.
Birer fni muzr grdm.
Ah, ademdi, ok bel grdm.
Azap-ender azap grdm.
Beky bir bel grdm.
Keml ayn- heba grdm.
Emel ayn- elem grdm.
Devy ayn- d grdm.
Bu ahbab yetim grdm.
Bu ahyy mevat grdm.
Hikemde bin sekam grdm.
Vcutta bin adem grdm.
Ah, rakta ok elem grdm.
kinci Levha
Ehl-i hidayet ve huzurun hakikat-i dnyalarna iaret eder
levhadr.
Dem gaet zevl buldu,
Vcut, burhan- Zt oldu,
Akl, miftah- kenz oldu,
Kemlin lem'as snd,
Zevlayn- visal oldu,
mr nefs-i ameloldu,
Zalmzarf- ziya oldu,
Btn eya ens oldu,
Btn zerrat- mevcudat,
Fakr kenz-i gnbuldum,
Eer Allah' buldunsa
Eer Mlik-i Mlke memlkisen
Eer hodbin ve kendi nefsine mliksen
Bil-haddin azaptr, tad,
Ve nur-u Hak ayan grdm.
Hayat, mir't- Haktr, gr.
Fen, bb- bekdr, gr.
Fakat ems-i ceml var, gr.
Elem, ayn- lezzettir, gr.
Ebed ayn- mrdr, gr.
Bu mevtte, hak hayat var, gr.
Btn asvat zikirdir, gr.
Birer zkir, msebbih gr.
Aczde tam kuvvet var, gr.
Btn eya senindir, gr.
Onun mlk senindir, gr.
Bil-addin beldr, gr,
Bel gayet ardr, gr.
Yirmi nc Sz
u Szn iki Mebhas vardr.


1
1. And olsun ki, Biz insan en gzel bir ekilde yarattk. Sonra da onu enaa
seviyeye indirdik-ancak iman eden ve gzel iler yapanlarmstesna. Tn
Sresi, 95:4-6.
Birinci Mebhas
MANIN binler mehsininden yalnz beini, Be Nokta
iinde beyan ederiz.
BRNC NOKTA
nsan, nur-u iman ile l-y illiyyne kar, Cennete lyk
bir kymet alr. Ve zulmet-i kfr ile esfel-i slne der,
Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer. nk, iman,
insan Sni-i Zlcelline nisbet ediyor. man bir intisaptr.
yle ise, insan, iman ile insanda tezahr eden sanat-
lhiye ve nuku-u esm-i Rabbniye itibaryla bir kymet
alr. Kfr o nisbeti kat eder. O katdan, sanat- Rabbniye
gizlenir. Kymeti dahi yalnz madde itibaryla olur. Madde
ise, hem fniye, hem zile, hem muvakkat bir hayat-
hayvan olduundan, kymeti hi hkmndedir.
Bu srr bir temsille beyan edeceiz. Mesel, insanlarn
sanatlar iinde, nasl ki maddenin kymetiyle sanatn
kymeti ayr ayrdr. Bazan msavi, bazan madde daha
kymettar; bazan oluyor ki, be kuruluk demir gibi bir
maddede be liralk bir sanat bulunuyor. Belki, bazan,
antika olan bir sanat birmilyon kymeti ald halde,
maddesi be kurua da demiyor. te, yleantika bir
sanat, antikaclarn arsna gidilse, hrika-pe ve pek
eski, hnerver sanatkrna nisbet ederek, o sanatkr yad
etmekle ve o sanatla tehir edilse, bir milyon yatla satlr.
Eer kabademirciler arsna gidilse, be kuruluk bir
demir bahasnaalnabilir.
te, insan, Cenb- Hakkn byle antika bir sanatdr.
Ve en nazik ve nazenin bir mucize-i kudretidir ki, insan
btn esmsnn cilvesine mazhar ve naklarna medar ve
kinata bir misal-i musaar suretinde yaratmtr.
Eer nur-u iman, iine girse, stndeki btn mnidar
naklar, o kla okunur. O mmin, uurla okur ve o
intisapla okutur. Yani, Sni-i Zlcellin masnuuyum,
mahlkuyum, rahmet ve keremine mazharm gibi
mnlarla, insandaki sanat- Rabbniye tezahr eder.
Demek, Sniine intisaptan ibaret olan iman, insandaki
btn sr- sanat izhar eder. nsann kymeti, o sanat-
Rabbniyeye gre olur; ve yine-i Samedniye itibaryladr.
O halde, u ehemmiyetsiz olan insan, u itibarla btn
mahlkat stnde bir muhatab- lh ve Cennete lyk bir
misar-i Rabbn olur.
Eer kat- intisaptan ibaret olan kfr, insann iine
girse, o vakit btn o mnidar nuku-u esm-i lhiye
karanla der, okunmaz. Zira, Sni unutulsa, Snie
mteveccih mnev cihetler de anlalmaz, adeta baaa
der. O mnidar li sanatlarn ve mnev li naklarn
ou gizlenir. Bki kalan ve gzle grlen bir ksm ise,
s esbaba ve tabiata ve tesadfe verilip, nihayet sukut
eder. Herbiri birer parlak elmas iken, birer snk ie
olurlar. Ehemmiyeti yalnz madde-i hayvaniyeye bakar.
Maddenin gayesi ve meyvesi ise, dediimiz gibi, ksack bir
mrde, hayvntn en cizi ve en muhtac ve en kederlisi
olduu bir halde, yalnz cz bir hayat geirmektir. Sonra
tefessh eder, gider. te, kfr byle mahiyet-i insaniyeyi
ykar, elmastan kmre kalb eder.
KNC NOKTA
man nasl ki bir nurdur; insan klandryor, stnde
yazlan btn mektubt- Samedniyeyi okutturuyor. yle
de, kinat dahi klandryor. Zaman- mazi ve mstakbeli,
zulmattan kurtaryor. u srr, bir vakada
1

yet-i kerimesinin bir srrna dair grdm bir temsille
beyan ederiz. yle ki:
1. Allah, iman edenlerin dostu ve yardmcsdr; onlar inkr karanlklarndan
kurtarp hidayet nuruna kavuturur. Bakara Sresi, 2:257.
Bir vaka-i hayaliyede grdm ki: ki yksek da var,
birbirine mukabil. stnde dehetli bir kpr kurulmu.
Kprnn altnda pek derin birdere. Ben o kprnn
stnde bulunuyorum. Dnyay da, her taraf,karanlk,
kesif bir zulmat istil etmiti.
Ben sa tarafma baktm, nihayetsiz bir zulmat iinde
bir mezar- ekber grdm, yani tahayyl ettim. Sol
tarafma baktm; mthi zulmat dalgalar iinde azm
frtnalar, dadaalar, dhiyeler hazrlandn gryor gibi
oldum. Kprnn altna baktm; gayet derin bir uurum
gryorum zannettim. Bu mthi zulmta kar, snk bir
cep fenerim vard, onu istimal ettim. Yarm yamalakyla
baktm; pek mthi bir vaziyet bana grnd. Hatt
nmdekikprnn banda ve etrafnda yle mthi
ejderhalar, arslanlar,canavarlar grnd ki, Keke bu cep
fenerim olmasayd, bu dehetlerigrmeseydim! dedim. O
feneri hangi tarafa evirdimse, yle dehetleraldm.
Eyvah, u fener bama beldr dedim.
Ondan kzdm, o cep fenerini yere arptm, krdm. Gya
onun krlmas,dnyay klandran byk elektrik
lmbasnn dmesine dokundum gibi,birden o zulmat
boand. Her taraf o lmbann nuruyla doldu, hereyin
hakikatini gsterdi. Baktm ki, o grdm kpr, gayet
muntazam yerde, ova iinde bir caddedir. Ve sa tarafmda
grdm mezar- ekber, batan baa gzel, yeil
bahelerle nuran insanlarn taht- riyasetinde ibadet ve
hizmet ve sohbet ve zikir meclisleri olduunu fark ettim.
Ve sol tarafmda, frtnal, dadaal zannettiim
uurumlar, ahikalar ise, ssl, sevimli, cazibedar olan
dalarn arkalarnda azm bir ziyafetgh, gzel bir
seyrangh, yksek bir nzhetgh bulunduunu hayal meyal
grdm. Ve o mthi canavarlar, ejderhalar zannettiim
mahlklar ise, mnis deve, kz, koyun, kei gibi
hayvnt- ehliye olduunu grdm. Elhamd lillhi al
nril-mn diyerek,

1
yet-i kerimesini okudum, o vakadan ayldm.
te, o iki da mebde-i hayat, hir-i hayat, yani lem-i
arz ve lem-i berzahtr. O kpr ise hayat yoludur. O sa
taraf ise gemi zamandr. Sol taraf ise istikbaldir. O cep
feneri ise, hodbin ve bildiine itimad eden ve vahy-i
semvyi dinlemeyen enniyet-i insaniyedir. O canavarlar
zannolunan eyler ise, lemin hdist ve acip
mahlkatdr. te, enniyetine itimad eden, zulmt-
gaete den, dallet karanlna mptel olan adam, o
vakada evvelki halime benzer ki, o cep feneri hkmnde
nks ve dallet-ld malmatla, zaman- maziyi bir
mezar- ekber suretinde ve adem-ld bir zulmat iinde
gryor. stikbali, gayet frtnal ve tesadfe bal bir
vahetgh gsterir. Hem, herbirisi bir Hakm-i Rahmin
birer memur-u musahhar olan hdisat ve mevcudat,
muzr birer canavar hkmnde bildirir,


2
hkmne mazhar eder.
Eer hidayet-i lhiye yetise, iman kalbine girse, nefsin
ravuniyeti krlsa, kitabullah dinlese, o vakada ikinci
halime benzeyecek. O vakit, birden kinat bir gndz
rengini alr, nur-u lh ile dolar. lem
3

yetini okur. O vakit, zaman- mazi, bir mezar- ekber
deil, belki herbir asr bir nebnin veya evliyann taht-
riyasetinde vazife-i ubdiyeti ifa eden ervh- sye
cemaatlerinin, vazife-i hayatlarn bitirmekle Allahu ekber
diyerek makamt- liyeye umalarn ve mstakbel
tarafna gemelerini kalb gzyle grr. Sol tarafna bakar
ki, dalar misal baz inklbt- berzahiye ve uhreviye
arkalarnda, Cennetin balarndaki saadet saraylarnda
kurulmu bir ziyafet-i Rahmniyeyi, o nur-u imanla
uzaktan uzaa fark eder. Ve frtna ve zelzele, tun gibi
hadiseleri, birer musahhar memur bilir. Bahar frtnas ve
yamur gibi hdist, sureten hain, mnen ok ltif
hikmetlere medar gryor. Hatt, mevti, hayat-
ebediyenin mukaddimesi ve kabri, saadet-i ebediyenin
kaps gryor. Daha sair cihetleri sen kyas eyle; hakikati,
temsile tatbik et.
1. Allah, iman edenlerin dostu ve yardmcsdr; onlar inkr
karanlklarndankurtarp hidayet nuruna kavuturur. Bakara Sresi, 2:257.
2. nkr edenlerin dostu ise tutlardr; onlar iman nurundan mahrum
brakpinkr karanlklarna srklerler. Bakara Sresi, 2:257.
3. Allah gklerin ve yerin nurudur. Nur Sresi, 24:35.
NC NOKTA
man hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakik iman
elde eden adam, kinata meydan okuyabilir ve imann
kuvvetine gre, hdistn tazyikatndan kurtulabilir.
Tevekkelt alllah der, sene-i hayatta keml-i emniyetle,
hdistn dalarvri dalgalar iinde seyran eder. Btn
arlklarn Kadr-i Mutlakn yed-i kudretine emanet eder,
rahatla dnyadan geer, berzahta istirahat eder. Sonra,
saadet-i ebediyeye girmek iin Cennete uabilir. Yoksa,
tevekkl etmezse, dnyann arlklar, umasna deil,
belki esfel-i slne eker.
Demek, iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkl,
tevekkl saadet-i dreyni iktiza eder. Fakat yanl anlama.
Tevekkl, esbab btn btn reddetmek deildir. Belki,
esbab, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek; esbaba
teebbs ise, bir nevi dua-y il telkki ederek,
msebbebat yalnz Cenb- Haktan istemek ve neticeleri
Ondan bilmek ve Ona minnettar olmaktan ibarettir.
Tevekkl eden ve etmeyenin misalleri, u hikyeye benzer:
Vaktiyle iki adam, hem bellerine, hem balarna ar ykler
yklenip, byk bir seneye birer bilet alp girdiler. Birisi,
girer girmez ykn gemiye brakp, stnde oturup
nezaret eder. Dieri, hem ahmak, hem marur olduundan,
ykn yere brakmyor. Ona denildi:
Ar ykn gemiye brakp rahat et.
O dedi: Yok, ben brakmayacam. Belki zayi olur. Ben
kuvvetliyim; malm belimde ve bamda muhafaza
edeceim.
Yine ona denildi: Bizi ve sizi kaldran u emniyetli
sene-i sultaniye daha kuvvetlidir, daha ziyade iyi
muhafaza eder. Belki ban dner, yknle beraber denize
dersin. Hem gittike kuvvetten dersin. u bklm
belin, u aklsz ban, gittike arlaan u yklere takat
getiremeyecek. Kaptan dahi, eer seni bu halde grse, ya
divanedir diye seni tard edecek; ya Haindir, gemimizi
itham ediyor, bizimle istihz ediyor. Hapsedilsin diye
emredecektir. Hem herkese maskara olursun. nk, ehl-i
dikkat nazarnda zaaf gsteren tekebbrnle, aczi gsteren
gururunla, riyay ve zilleti gsteren tasannuunla kendini
halka mdhike yaptn. Herkes sana glyor denildikten
sonra o biarenin akl bana geldi. Ykn yere koydu,
stnde oturdu. Oh, Allah senden raz olsun. Zahmetten,
hapisten, maskaralktan kurtuldum dedi.
te, ey tevekklsz insan! Sen de bu adam gibi akln
bana al, tevekkl et. T btn kinatn dilenciliinden ve
her hadisenin karsnda titremekten ve hodfuruluktan ve
maskaralktan ve ekavet-i uhreviyeden ve tazyikat-
dnyeviye hapsinden kurtulasn.
DRDNC NOKTA
man, insan insan eder. Belki insan sultan eder. yle
ise, insann vazife-i asliyesi, iman ve duadr. Kfr, insan
gayet ciz bir canavar hayvan eder.
u meselenin binler delillerinden, yalnz hayvan ve
insann dnyaya gelmelerindeki farklar, o meseleye vzh
bir delildir ve bir burhan- ktdr. Evet, insaniyet, iman
ileinsaniyet olduunu, insan ile hayvann dnyaya
geliindeki farklargsterir. nk, hayvan, dnyaya geldii
vakit, adeta baka bir lemde tekemml etmi gibi,
istidadna gre mkemmel olarak gelir, yani gnderilir. Ya
iki saatte, ya iki gnde veya iki ayda btn erit-i
hayatiyesini ve kinatla olan mnasebetini ve kavnn-i
hayatn renir, meleke sahibi olur. nsann yirmi senede
kazand iktidar- hayatiyeyi ve meleke-i ameliyeyi, yirmi
gnde sere ve ar gibi bir hayvan tahsil eder, yani ona
ilham olunur.
Demek, hayvann vazife-i asliyesi, taallmle tekemml
etmek deildir; ve marifet kesbetmekle terakki etmek
deildir; ve aczini gstermekle medet istemek, dua etmek
deildir. Belki vazifesi, istidadna gre taammldr, amel
etmektir, ubdiyet-i iliyedir.
nsan ise, dnyaya geliinde, hereyi renmeye muhta
ve hayat kanunlarna cahil; hatt yirmi senede tamamen
erit-i hayat renemiyor. Belki hir mrne kadar
renmeye muhta, hem gayet ciz ve zayf bir surette
dnyaya gnderilip, bir iki senede ancak ayaa
kalkabiliyor. On be senede ancak zarar ve menfaati fark
eder; hayat- beeriyenin muavenetiyle, ancak
menfaatlerini celp ve zararlardan saknabilir. Demek ki,
insann vazife-i ftriyesi, taallmle tekemmldr, dua ile
ubdiyettir. Yani, Kimin merhametiyle byle hakmne
idare olunuyorum? Kimin keremiyle byle mkane
terbiye olunuyorum? Nasl birisinin ltuaryla byle
nazeninne besleniyorum ve idare ediliyorum? bilmektir;
ve binden ancak birisine eli yetiemedii hctna dair
Kdul-Hcta lisan- acz ve fakr ile yalvarmaktr ve
istemek ve dua etmektir. Yani, aczin ve fakrn cenahlaryla
makam- l-y ubdiyete umaktr.
Demek, insan bu leme ilim ve dua vastasyla tekemml
etmek iin gelmitir. Mahiyet ve istidat itibaryla herey ilme
baldr. Ve btn ulm-u hakikiyenin esas ve madeni ve nuru
ve ruhu marifetullahtr ve onun ssl-esas da iman- billhtr.
Hem insan, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyta
maruz ve hadsiz dnn hcumuna mptel; ve nihayetsiz
fakryla beraber nihayetsiz hcta giriftar ve nihayetsiz
metlibe muhta olduundan, vazife-i asliye-i ftriyesi,
imandan sonra, duadr. Dua ise, esas- ubdiyettir.
Nasl bir ocuk, eli yetimedii bir meramn, bir
arzusunu elde etmek iin ya alar, ya ister. Yani, ya il, ya
kavl lisan- acziyle bir dua eder, maksuduna muvaffak olur.
yle de, insan, btn zhayat lemi iinde nazik, nazenin,
nazdar bir ocuk hkmndedir. Rahmnr-Rahmin
derghnda, ya zaaf ve acziyle alamak veya fakr ve
ihtiyacyla dua etmek gerektir. T ki, maksd ona
musahhar olsun veya teshirin krn eda etsin. Yoksa, bir
sinekten vveyl eden ahmak ve haylaz bir ocuk gibi,
Ben kuvvetimle, bu kabil-i teshir olmayan ve bin derece
ondan kuvvetli olan acip eyleri teshir ediyorum ve kir ve
tedbirimle kendime itaat ettiriyorum deyip kfran-
nimete sapmak, insaniyetin ftrat- asliyesine zt olduu
gibi, iddetli bir azba kendini mstehak eder.
BENC NOKTA
man, duay bir vesile-i katiye olarak iktiza ettii ve
ftrat- insaniye onu iddetle istedii gibi, Cenb- Hak
dahi, Duanz olmazsa ne ehemmiyetiniz var? melinde,
1
ferman ediyor.
Hem
2
emrediyor.
1. Furkan Sresi, 25:77.
2. Bana dua edin, size cevap vereyim. Mmin Sresi, 40:60.
Eer desen: Birok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor.
Halbuki yet umumdir; Her duaya cevap var ifade
ediyor.
Elcevap: Cevap vermek ayrdr, kabul etmek ayrdr. Her
dua iin cevap vermek var. Fakat kabul etmek, hem ayn-
matlubu vermek, Cenb- Hakkn hikmetine tbidir.
Mesel, hasta bir ocuk arr: Ya hekim, bana bak.
Hekim Lebbeyk, der. Ne istersin? Cevap verir.
ocuk u ilc ver bana der.
Hekim ise, ya aynen istediini verir, yahut onun
maslahatna binaen ondan daha iyisini verir, yahut
hastalna zarar olduunu bilir, hi vermez.
te, Cenb- Hak, Hakm-i Mutlak, hazr, nazr olduu
iin, abdin duasna cevap verir. Vahet ve kimsesizlik
dehetini, huzuruyla ve cevabyla nsiyete evirir. Fakat
insann hevperestne ve heveskrne tahakkmyle
deil, belki hikmet-i Rabbniyenin iktizasyla, ya
matlubunu veya daha evlsn verir veya hi vermez.
Hem dua bir ubdiyettir. Ubdiyet ise, semert
uhreviyedir. Dnyev maksatlar ise, o nevi dua ve ibadetin
vakitleridir. O maksatlar, gayeleri deil.
Mesel, yamur namaz ve duas bir ibadettir.
Yamursuzluk, o ibadetin vaktidir. Yoksa, o ibadet ve o
dua, yamuru getirmek iin deildir. Eer srf o niyetle
olsa, o dua, o ibadet hlis olmadndan kabule lyk
olmaz.
Nasl ki, gnein gurubu, akam namaznn vaktidir.
Hem gnein ve ayn tutulmalar, ksuf ve husuf
namazlar denilen iki ibadet-i mahsusann vakitleridir.
Yani, gece ve gndzn nuran yetlerinin nikaplanmasyla
bir azamet-i lhiyeyi ilna medar olduundan, Cenb-
Hak, ibdn o vakitte bir nevi ibadete davet eder. Yoksa o
namaz, almas ve ne kadar devam etmesi mneccim
hesabyla muayyen olan ay ve gnein husuf ve
ksuarnn inkiaar iin deildir.
Ayn onun gibi, yamursuzluk dahi, yamur namaznn
vaktidir. Ve beliyyelerin istils ve muzr eylerin tasallutu,
baz dualarn evkat- mahsusalardr ki, insan o vakitlerde
aczini anlar; dua ile, niyaz ile Kadr-i Mutlakn derghna
iltica eder. Eer dua ok edildii halde beliyyeler def
olunmazsa, denilmeyecek ki, Dua kabul olmad. Belki
denilecek ki, Duann vakti kaza olmad. Eer Cenb-
Hak, fazl ve keremiyle bely ref etse, nurun al nur, o
vakit dua vakti biter, kaza olur.
Demek, dua bir srr- ubdiyettir. Ubdiyet ise, hlisen
livechillh olmal.
Yalnz aczini izhar edip, dua ile Ona iltica etmeli,
rububiyetine karmamal. Tedbiri Ona brakmal,
hikmetine itimad etmeli, rahmetini itham etmemeli.
Evet, hakikat-i halde, yt- beyyintn beyanyla sabit
olan: Btn mevcudat, herbirisi birer mahsus tesbih ve
birer husus ibadet, birer has secde ettikleri gibi, btn
kinattan dergh- lhiyeye giden, bir duadr:
Ya istidat lisanyladrbtn nebtatn dualar gibi ki,
herbiri lisan- istidadyla Feyyz- Mutlaktan bir suret talep
ediyorlar ve esmsna bir mazhariyet-i mnkeife istiyorlar.
Veya ihtiyac- ftr lisanyladrbtn zhayatlarn,
iktidarlar dahilinde olmayan hct- zaruriyeleri iin
dualardr ki, herbirisi o ihtiyac- ftr lisanyla Cevd-
Mutlaktan idame-i hayatlar iin bir nevi rzk hkmnde
baz metlibi istiyorlar.
Veya lisan- ztrariyle bir duadr ki, muztar kalan herbir
zruh, kat bir iltica ile dua eder, bir hm-i mehulne
iltica eder, belki Rabb-i Rahmine tevecch eder.
Bu nevi dua, bir mni olmazsa, daima makbuldr.
Drdnc nevi ki, en mehurudur, bizim duamzdr. Bu
da iki ksmdr: Biri il ve hl, dieri kalb ve kldir.
Mesel, esbaba teebbs, bir dua-y ildir. Esbabn
itima, msebbebi icad etmek iin deil, belki lisan- hl
ile msebbebi Cenb- Haktan istemek iin bir vaziyet-i
marziye almaktr. Hatt ift srmek, hazine-i rahmet
kapsn almaktr. Bu nevi dua-y il, Cevd- Mutlakn
isim ve nvanna mteveccih olduundan, kabule
mazhariyeti ekseriyet-i mutlakadr.
kinci ksm, lisanla, kalble dua etmektir. Eli yetimedii
bir ksm metlibi istemektir. Bunun en mhim ciheti, en
gzel gayesi, en tatl meyvesi udur ki: Dua eden adam
anlar ki, Birisi var, onun htrt- kalbini iitir, hereye eli
yetiir, herbir arzusunu yerine getirebilir, aczine merhamet
eder, fakrna medet eder.
te, ey ciz insan ve ey fakir beer! Dua gibi hazine-i
rahmetin anahtar ve tkenmez bir kuvvetin medr olan bir
vesileyi elden brakma. Ona yap, l-y illiyyn-i insaniyete
k, bir sultan gibi btn kinatn dualarn kendi duan iine al,
bir abd-i kll ve bir vekil-i umum gibi
1
de,
kinatn gzel bir takvimi ol.
1. Ancak Senden yardm dileriz. Ftiha Sresi, 1:5.
kinci Mebhas
nsann saadet ve ekavetine medar Be Nkteden ibarettir.
NSAN ahsen-i takvimde yaratld ve ona gayet cami
bir istidat verildii iin, esfel-i slnden t l-y illiyyne,
ferten t Ara, zerreden t emse kadar dizilmi olan
makamta, mertibe, derecta, derekta girebilir ve
debilir
1
bir meydan- imtihana atlm, nihayetsiz sukut
ve suda giden iki yol onun nnde alm bir mucize-i
kudret ve netice-i hilkat ve acube-i sanat olarak u
dnyaya gnderilmitir. te, insann u dehetli terakk ve
tedennsinin srrn Be Nktede beyan edeceiz.
1. bk. Tn Sresi, 95:4-6.
BRNC NKTE
nsan, kinatn ekser envna muhta ve alkadardr.
htiyct lemin her tarafna dalm; arzular ebede
kadar uzanm. Bir iei istedii gibi, koca bir bahar da
ister. Bir baheyi arzu ettii gibi, ebed Cenneti de arzu
eder. Bir dostunu grmeye mtak olduu gibi, Ceml-i
Zlcelli de grmeye mtaktr. Baka bir menzilde duran
bir sevdiini ziyaret etmek iin o menzilin kapsn amaya
muhta olduu gibi; berzaha gm yzde doksan dokuz
ahbabn ziyaret etmek ve rk- ebedden kurtulmak iin,
koca dnyann kapsn kapayacak ve bir maher-i acaip
olan hiret kapsn aacak, dnyay kaldrp hireti yerine
kuracak ve koyacak bir Kadr-i Mutlakn derghna ilticaya
muhtatr.
te, u vaziyette bir insana hakik mbud olacak, yalnz,
hereyin dizgini elinde, hereyin hazinesi yannda, hereyin
yannda nzr, her meknda hazr, mekndan mnezzeh,
aczden mberr, kusurdan mukaddes, nakstan muall bir
Kadr-i Zlcell, bir Rahm-i Zlceml, bir Hakm-i
Zlkeml olabilir. nk, nihayetsiz hct- insaniyeyi ifa
edecek, ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibi
olabilir. yle ise, mbudiyete lyk yalnz Odur.
te, ey insan! Eer yalnz Ona abd olsan, btn
mahlkat stnde bir mevki kazanrsn. Eer ubdiyetten
istinkf etsen, ciz mahlkata zelil bir abd olursun. Eer
enniyetine ve iktidarna gvenip, tevekkl ve duay
brakp, tekebbr ve dvya sapsan, o vakit iyilik ve icad
cihetinde ar ve karncadan daha aa, rmcek ve
sinekten daha zayf dersin; er ve tahrip cihetinde
dadan daha ar, tundan daha muzr olursun.
Evet, ey insan, sende ikicihet var: Birisi, icad ve vcut
ve hayr ve msbet ve il cihetidir. Dieri, tahrip, adem,
er, nefy, inal cihetidir. Birinci cihet itibaryla ardan,
sereden aa, sinekten, rmcekten daha zayfsn. kinci
cihet itibaryla da, yer, gklerden geersin. Onlarn
ekindii ve izhar- acz ettikleri bir yk kaldrrsn.
Onlardan daha geni, daha byk bir daire alrsn. nk
sen iyilik ve icad ettiin vakit, yalnz vsatin nisbetinde,
elin ulaacak derecede, kuvvetin yetiecek mertebede
iyilik ve icad edebilirsin. Eer fenalk ve tahrip etsen, o
vakit fenaln tecavz ve tahribin intiar eder.
Mesel kfr bir fenalktr, bir tahriptir, bir adem-i
tasdiktir. Fakat o tek seyyie, btn kinatn tahkirini ve
btn esm-i lhiyenin tezyini, btn insaniyetin terzilini
tazammun eder. nk u mevcudatn li bir makam,
ehemmiyetli bir vazifesi vardr. Zira onlar mektubt-
Rabbniye ve mery-y Sbhhiye ve memurn-i
lhiyedirler. Kfr ise, onlar yinedarlk ve vazifedarlk ve
mnidarlk makamndan drp, abesiyet ve tesadfn
oyunca derekesine ve zevl ve rkn tahribiyle abuk
bozulup deien mevadd- fniyeye ve ehemmiyetsizlik,
kymetsizlik, hilik mertebesine indirdii gibi; btn
kinatta ve mevcudatn yinelerinde naklar ve cilveleri
ve cemlleri grnen esm-i lhiyeyi inkr ile tezyif eder.
Ve insanlk denilen, btn esm-i kudsiye-i lhiyenin
cilvelerini gzelce iln eden bir kaside-i manzume-i hikmet
ve bir ecere-i bkiyenin cihztn cami ekirdek-misal
bir mucize-i kudret-i bhire ve emanet-i kbry uhdesine
almakla yer, gk, daa tefevvuk eden ve melikeye kar
rhniyet kazanan bir sahib-i mertebe-i hilfet-i arziyeyi,
en zelil bir hayvan- fni-i zilden daha zelil, daha zayf,
daha ciz, daha fakir bir derekeye atar ve mnsz, karma
kark, abuk bozulur bir di levha derekesine indirir.
Elhasl: Nefs-i emmre, tahrip ve er cihetinde nihayetsiz
cinayet ileyebilir. Fakat icad ve hayrda iktidar pek azdr
ve czdir. Evet, bir haneyi bir gnde harap eder, yz
gnde yapamaz. Lkin, eer enniyeti braksa, hayr ve
vcudu tevk-i lhiyeden istese, er ve tahripten ve nefse
itimattan vazgese, istifar ederek tam abd olsa, o vakit
1
srrna mazhar olur. Ondaki
nihayetsiz kabiliyet-i er, nihayetsiz kabiliyet-i hayra inklb
eder. Ahsen-i takvim kymetini alr, l-y illiyyne kar.
1. Allah onlarn ktlklerini iyiliklere evirir. Furkan Sresi, 25:70.
te, ey gal insan! Bak Cenab- Hakkn fazlna ve
keremine: Seyyieyi bir iken bin yazmak, haseneyi bir
yazmak veya hi yazmamak adalet olduu halde, bir
seyyieyi bir yazar; bir haseneyi on, bazan yetmi, bazan
yedi yz, bazan yedi bin yazar. Hem u Nkteden anla ki, o
mthi Cehenneme girmek ceza-y ameldir, ayn- adldir;
fakat Cennete girmek mahz- fazldr.
KNC NKTE
nsanda iki vecih var. Birisi, enniyet cihetinde u
hayat- dnyeviyeye nzrdr. Dieri, ubdiyet cihetinde
hayat- ebediyeye bakar.
Evvelki vecih itibaryla yle bir biare mahlktur ki,
sermayesi, yalnz, ihtiyardan bir are (sa) gibi cz bir
cz- ihtiyar; ve iktidardan zayf bir kesb; ve hayattan,
abuk sner bir ule; ve mrden abuk geer bir
mddetik; ve mevcudiyetten abuk rr kk bir
cisimdir. O haliyle beraber, kinatn tabakatnda serilmi
hadsiz envn hesapsz efradndan nazik, zayf bir fert
olarak bulunuyor.
kinci vecih itibaryla ve bilhassa ubdiyete mteveccih
acz ve fakr cihetinde, pek byk bir vsati var, pek byk
bir ehemmiyeti bulunuyor. nk, Ftr- Hakm, insann
mahiyet-i mneviyesinde nihayetsiz azm bir acz ve hadsiz
cesm bir fakr derc etmitirt ki, kudreti nihayetsiz bir
Kadr-i Rahm ve gns nihayetsiz bir Ganiyy-i Kerm bir
Ztn hadsiz tecelliytna cami geni bir yine olsun.
Evet, insan bir ekirdee benzer. Nasl ki o ekirdee
kudretten mnev ve ehemmiyetli cihazat ve kaderden ince
ve kymetli program verilmi; t ki toprak altnda alp, t
o dar lemden kp, geni olan hava lemine girip,
Hlkndan istidat lisanyla bir aa olmasn isteyip,
kendine lyk bir keml bulsun. Eer o ekirdek, s-i
mizacndan dolay, ona verilen cihzt- mneviyeyi toprak
altnda baz mevadd- muzrray celbine sarf etse, o dar
yerde, ksa bir zamanda, faidesiz tefessh edip
ryecektir. Eer o ekirdek, o mnev cihztn,

1
nn emr-i tekvnsini imtisal edip hsn-
istimal etse, o dar lemden kacak, meyvedar koca bir
aa olmakla, kck cz hakikati ve ruh-u mnevsi,
byk bir hakikat- klliye Sretini alacaktr. te, aynen
onun gibi, insann mahiyetine, kudretten ehemmiyetli
cihazat ve kaderden kymetli programlar tevdi edilmi.
Eer insan, u dar lem-i arzde, hayat- dnyeviye topra
altnda o cihzt- mneviyesini nefsin hevestna sarf
etse; bozulan ekirdek gibi, bir cz telezzz iin, ksa bir
mrde, dar bir yerde ve skntl bir halde ryp
tefessh ederek, mesuliyet-i mneviyeyi bedbaht ruhuna
yklenecek, u dnyadan gp gidecektir.
1. Taneleri ve ekirdekleri atlatan (phesiz Allahtr). Enm Sresi, 6:95.
Eer o istidat ekirdeini slmiyet suyuyla, imann
ziyasyla, ubdiyet topra altnda terbiye ederek, evmir-i
Kurniyeyi imtisal edip cihzt- mneviyesini hakik
gayelerine tevcih etse; elbette lem-i misal ve berzahta dal
ve budak verecek ve lem-i hiret ve Cennette hadsiz
kemlt ve nimetlere medar olacak bir ecere-i bkiyenin
ve bir hakikat-i daimenin cihztna cami, kymettar bir
ekirdek ve revnakdr bir makine ve bu ecere-i kinatn
mbarek ve mnevver bir meyvesi olacaktr.
Evet, hakik terakki ise, insana verilen kalb, sr, ruh, akl,
hatt hayal ve sair kuvvelerin hayat- ebediyeye yzlerini
evirerek, herbiri kendine lyk husus bir vazife-i
ubdiyetle megul olmaktadr. Yoksa, ehl-i dalletin terakki
zannettikleri, hayat- dnyeviyenin btn inceliklerine
girmek ve zevklerinin her eitlerini, hatt en ssini
tatmak iin btn letini ve kalb ve akln nefs-i
emmreye musahhar edip yardmc verse, o terakki deil,
sukuttur.
u hakikati, bir vaka-i hayaliyede yle bir temsilde
grdm ki: Ben byk bir ehre giriyorum. Baktm ki, o
ehirde byksaraylar var. Baz saraylarn kapsna
bakyorum; gayet enlik, parlakbir tiyatro gibi nazar-
dikkati celb eder, herkesi elendirir bir cazibedarlk vard.
Dikkat ettim ki, o sarayn efendisi kapya gelmi, itle
oynuyor ve oynamasna yardm ediyor. Hanmlar yaban
genlerle tatl sohbetler ediyorlar. Yetimi kzlar dahi
ocuklarn oynamasn tanzim ediyorlar. Kapc da onlara
kumandanlk eder gibi bir aktr tavrn alm. O vakit
anladm ki, o koca sarayn ierisi bom bo, hep nazik
vazifeler muattal kalm, ahlklar sukut etmi ki, kapda
bu sureti almlardr.
Sonra getim, bir byk saraya daha rast geldim.
Grdm ki, kapda uzanm vefadar bir it ve kaba, sert,
sakin bir kapc ve snk bir vaziyet vard.Merak ettim,
niin o yle, bu byle? eriye girdim. Baktm ki, ierisiok
enlik. Daire daire stnde, ayr ayr nazik vazifelerle saray
ehli meguldrler. Birinci dairedeki adamlar, sarayn
idaresini, tedbirini gryorlar. stndeki dairede kzlar,
ocuklar ders okuyorlar. Daha stnde hanmlar, gayet ltif
sanatlar, gzel naklarla itigal ediyorlar. En yukarda
efendi, padiahla muhabere edip halkn istirahatini temin
iin ve kendi kemlt ve terakkiyt iin, kendine has ve
ulv vazifelerle itigal ediyor grdm. Ben onlara
grnmediim iin, yasak demediler, gezebildim.
Sonra ktm, baktm. O ehrin her tarafnda bu iki ksm
saraylar var. Sordum.
Dediler: O kaps enlik ve ii bo saraylar, krlerin
ileri gelenlerinindir ve ehl-i dalletindir. Dierleri, namuslu
Mslman byklerinindir.
Sonra bir kede bir saraya rast geldim. stnde Said
ismini grdm. Merak ettim. Daha dikkat ettim, suretimi
stnde grdm gibi bana geldi. Keml-i taaccbmden
bararak aklm bama geldi, ayldm.
te, o vaka-i hayaliyeyi sana tabir edeceim. Allah
hayr etsin.
te, o ehir ise, hayat- itimaiye-i beeriye ve medine-i
medeniyet-i insaniyedir. O saraylar, herbirisi birer insandr.
O saray ehli ise, insandaki gz, kulak, kalb, sr, ruh, akl
gibi letif ve nes ve hev ve kuvve-i eheviye ve kuvve-i
gadabiye gibi eylerdir. Herbir insanda herbir ltifenin ayr
ayr vazife-i ubdiyetleri var. Ayr ayr lezzetleri, elemleri
var. Nes ve hev, kuvve-i eheviye ve gadabiye, bir kapc
ve it hkmndedirler. te o yksek leti nes ve hevya
musahhar etmek ve vazife-i asliyelerini unutturmak,
elbette sukuttur, terakki deildir.
Sair cihetleri sen tabir edebilirsin.
NC NKTE
nsan, il ve amel cihetinde ve say-i madd itibaryla
zayf bir hayvandr, ciz bir mahlktur. Onun o cihetteki
daire-i tasarruft ve mlikiyeti o kadar dardr ki, elini
uzatsa ona yetiebilir. Hatt, insann eline dizginini veren
hayvnt- ehliye, insann zaaf ve acz ve tembelliinden
birer hisse almlardr ki, yaban emsallerine kyas
edildikleri vakit, azm fark grnr (ehl kei ve kz,
yaban kei ve kz gibi).
Fakat o insan, inal ve kabul ve dua ve sual cihetinde,
u dnya hannda aziz bir yolcudur. Ve yle bir Kerme
misar olmu ki, nihayetsiz rahmet hazinelerini ona am;
ve hadsiz bed masnutn ve hizmetkrlarn ona
musahhar etmi; ve o misarin tenezzhne ve temsna
ve istifadesine yle byk bir daire ap mheyy etmitir
ki, o dairenin nsf- kutru, yani merkezden muhit hattna
kadar, gzn kestii miktar, belki hayalin gittii yere kadar
genitir ve uzundur.
te, eer insan enniyetine istinad edip, hayat-
dnyeviyeyi gaye-i hayal ederek, derd-i maiet iinde,
muvakkat baz lezzetler iin alsa, gayet dar bir daire
iinde boulur, gider. Ona verilen btn cihazat ve lt ve
letif, ondan ikyet ederek hairde onun aleyhinde
ehadet edeceklerdir ve dvc olacaklardr. Eer kendini
misar bilse, misar olduu Zt- Kermin izni dairesinde
sermaye-i mrn sarf etse, yle geni bir daire iinde
uzun bir hayat- ebediye iin gzel alr ve teneffs edip
istirahat eder, sonra l-y illiyyne kadar gidebilir. Hem de
bu insana verilen btn cihazat ve lt, ondan memnun
olarak hirette lehinde ehadet ederler.
Evet, insana verilen btn cihzt- acbe, bu
ehemmiyetsiz hayat- dnyeviye iin deil, belki pek
ehemmiyetli bir hayat- bkiye iin verilmiler. nk,
insan hayvana nisbet etsek gryoruz ki, insan, cihazat ve
lt itibaryla ok zengindir, yz derece hayvandan daha
ziyadedir. Hayat- dnyeviye lezzetinde ve hayvan
yaaynda, yz derece aa der. nk her grd
lezzetinde binler elem izi vardr. Gemi zamann elemleri
ve gelecek zamann korkular ve herbir lezzetin dahi elem-i
zevli, onun zevklerini bozuyor ve lezzetinde bir iz
brakyor. Fakat hayvan yle deil; elemsiz bir lezzet alr,
kedersiz bir zevk eder. Ne gemi zamann elemleri onu
incitir, ne gelecek zamann korkular onu rktr. Rahatla
yaar, yatar, Hlkna kreder.
Demek, ahsen-i takvim suretinde yaratlan insan,
hayat- dnyeviyeye hasr- kir etse, yz derece sermayece
hayvandan yksek olduu halde, yz derecesere kuu gibi
bir hayvandan aa der. Baka bir yerde bir temsille bu
hakikati beyan etmitim. Mnasebet geldi, yine o temsili
tekrar ediyorum. yle ki:
Bir adam, bir hizmetkrna on altn verip Mahsus bir
kumatan bir kat elbise yaptr emreder. kincisine bin
altn verir, bir pusula iinde baz eyler yazl o hizmetkrn
cebine koyar, bir pazara gnderir.
Evvelki hizmetkr, on altnla l kumatan mkemmel
bir elbise alr. kinci hizmetkr, divanelik edip, evvelki
hizmetkra bakp, cebine konulan hesap pusulasn
okumayarak, bir dkkncya bin altn vererek bir kat elbise
istedi.nsafsz dkknc da kuman en rnden bir kat
elbise verdi. O bedbaht hizmetkr, seyyidinin huzuruna
geldi ve iddetli bir tedip grd ve dehetli bir azap ekti.
te, edn bir uuru olan anlar ki, ikinci hizmetkra
verilen bin altn, bir kat elbise almak iin deildir. Belki
mhim bir ticaret iindir.
Aynen onun gibi, insandaki cihzt- mneviye ve
letif-i insaniye ki, herbirisi hayvana nisbeten yz derece
inbisat etmi. Mesel, gzelliin btn mertibini fark
eden insan gz; ve taamlarn btn eit eit ezvk-
mahsusalarn temyiz eden insann zika-i lisaniyesi; ve
hakaikn btn inceliklerine nfuz eden insann akl; ve
kemltn btn envna mtak insann kalbi gibi sair
cihazlar, letleri nerede; hayvann pek basit, yalnz bir iki
mertebe inkiaf etmi letleri nerede? Yalnz u kadar fark
var ki, hayvan kendine has bir amelde-mnhasran o
hayvanda bir cihaz- mahsus-ziyade inkiaf eder. Fakat o
inkiaf hususdir.
nsann cihazat cihetiyle zenginlii u srdandr ki: Akl
ve kir sebebiyle, insann hasseleri, duygular fazla inkiaf
ve inbisat peyd etmitir. Ve ihtiyctn kesreti sebebiyle,
ok eit eit hissiyat peyd olmutur. Ve hassasiyeti ok
tenevv etmi ve ftratn cmiiyeti sebebiyle pek ok
maksda mteveccih arzulara medar olmu; ve pek ok
vazife-i ftriyesi bulunduu sebebiyle, lt ve cihzt
ziyade inbisat peyd etmitir. Ve ibdtn btn envna
mstaid bir ftratta yaratld iin, btn kemltn
tohumlarna cmi bir istidat verilmitir.
te, u derece cihazata zenginlik ve sermayece kesret,
elbette ehemmiyetsiz, muvakkat u hayat- dnyeviyenin
tahsili iin verilmemitir. Belki, yle bir insann vazife-i
asliyesi, nihayetsiz maksda mteveccih vezini grp,
acz ve fakr ve kusurunu ubdiyet suretinde iln etmek; ve
kll nazaryla mevcudatn tesbihatn mahede ederek
ehadet etmek; ve nimetler iinde imddt- Rahmniyeyi
grp kretmek; ve masnuatta kudret-i Rabbniyenin
muciztn tem ederek nazar- ibretle tefekkr etmektir.
Ey dnyaperest ve hayat- dnyeviyeye k ve srr-
ahsen-i takvimden gal insan! u hayat- dnyeviyenin
hakikatini bir vaka-i hayaliyede Eski Said grm. Onu
Yeni Saide dndrm olan u vaka-i temsiliyeyi dinle:
Grdm ki, ben bir yolcuyum. Uzun bir yola gidiyorum,
yani gnderiliyorum. Seyyidim olan zat, bana tahsis ettii
altm altndan, tedricen birer miktar para veriyordu. Ben
de sarf edip pek elenceli bir hanageldim. O handa, bir
gece iinde on altn kumara mumara, elencelere ve
hretperestlik yoluna sarf ettim. Sabahleyin elimde hibir
parakalmad. Bir ticaret edemedim. Gideceim yer iin bir
mal alamadm.Yalnz o paradan bana kalan elemler,
gnahlar ve elencelerden gelen yaralar, bereler, kederler
benim elimde kalmt.
Birden, ben o hazin hlette iken, orada bir adam peyd
oldu. Bana dedi:
Btn btn sermayeni zayi ettin, tokada da mstehak
oldun. Gidecein yere de mis olarak elin bo gideceksin.
Fakat akln varsa tevbe kaps aktr. Bundan sonra sana
verilecek bki kalan on be altndan, her eline getike,
yarsn ihtiyaten muhafaza et. Yani, gidecein yerde sana
lzm olacak baz eyleri al.
Baktm, nefsim raz olmuyor. te birisini dedi. Ona
da nefsim itaat etmedi. Sonra Drtte birisini dedi.
Baktm, nefsim mptel olduu detini terk edemiyor. O
adam hiddetle yzn evirdi, gitti.
Birden o hal deiti. Baktm ki, ben tnel iinde sukut
eder gibi bir sratle giden bir imendifer iindeyim. Tel
ettim. Fakat ne are ki hibir tarafa kalmaz. Garaipten
olarak, o imendiferin iki tarafnda pek cazibedar iekler,
leziz meyveler grnyordu. Ben de aklsz acemiler gibi
onlara bakp elimiuzattm. O iekleri koparmak, o
meyveleri almak iin altm. Fakat oiekler ve meyveler
dikenli mikenli; mlkatnda elime batyor, kanatyor,
imendiferin gitmesiyle mufarakatinden elimi paralyorlar,
bana pek pahal dyorlard.
Birden, imendiferdeki bir hademe dedi: Be kuru ver;
sana o iek ve meyvelerden istediin kadar vereceim.
Be kuru yerine, elin paralanmasyla yz kuru zarar
ediyorsun. Hem de ceza var; izinsiz koparamazsn.
Birden, skntdan, ne vakit tnel bitecek diye, bam
karp ileriye baktm. Grdm ki, tnel kaps yerine ok
delikler grnyor. O uzun imendiferden o deliklere
adamlar atlyorlar. Bana mukabil bir delik grdm; iki
tarafnda iki mezar ta dikilmi. Merakla dikkat ettim. O
mezar tanda byk harerle Said ismi yazlm
grdm. Teessf ve hayretimden Eyvah! dedim. Birden,
o han kapsnda bana nasihat eden ztn sesini iittim.
Dedi:
Akln bana geldi mi?
Dedim: Evet, geldi. Fakat kuvvet kalmad, are yok.
Dedi: Tevbe et, tevekkl et.
Dedim: Ettim.
Ayldm. Eski Saidkaybolmu; Yeni Said olarak kendimi
grdm.
te, o vaka-i hayaliyeyi, Allah hayretsin, bir iki ksmn
ben tabir edeceim; sair cihetleri sen kendin tabir et.
O yolculuk ise, lem-i ervahtan, rahm- mderden,
genlikten, ihtiyarlktan, kabirden, berzahtan, hairden,
kprden geen, ebedl-bd tarafna bir yolculuktur. O
altm altn ise, altm sene mrdr ki, bu vakay
grdm vakit kendimi krk be yanda tahmin
ediyordum. Senedim yok; fakat bki kalan on beinden
yarsn hirete sarf etmek iin, Kurn- Hakmin hlis bir
tilmizi beni irad etti.
O han ise, benim iin stanbulimi. O imendifer ise
zamandr; herbir yl bir vagondur. O tnel ise, hayat-
dnyeviyedir. O dikenli iekler ve meyveler ise, leziz-i
nmeruadr ve lehviyt- muharremedir ki, mlkat
esnasnda tasavvur-u zevldeki elem kalbi kanatyor,
mufarakatinde paralyor, cezay dahi ektiriyor.
imendifer hademesi demiti: Be kuru ver; onlardan
istediin kadar vereceim. Onun tabiri udur ki: nsann
hell sayiyle, meru dairede grd zevkler, lezzetler,
keyne kdir; harama girmeye ihtiya brakmaz.
Sair ksmlar sen tabir edebilirsin.
DRDNC NKTE
nsan, u kinat iinde pek nazik ve nazenin bir ocua
benzer: Zaafnda byk bir kuvvet ve aczinde byk bir
kudret vardr. nk, o zaafn kuvvetiyle ve aczin
kudretiyledir ki, u mevcudat ona musahhar olmu. Eer
insan zaafn anlayp, klen, halen, tavren dua etse ve
aczini bilip istimdad eylese, o teshirin krn eda ile
beraber, matlubuna yle muvaffak olur ve maksatlar ona
yle musahhar olur ki, iktidar- ztsiyle onun ar-i
mirna muvaffak olamaz. Yalnz, baz vakit lisan- hl
duasyla hasl olan bir matlubunu, yanl olarak kendi
iktidarna haml eder.
Mesel, tavuunyavrusunun zaafndaki kuvvet, tavuu
arslana saldrtr. Yeni dnyaya gelen arslann yavrusu, o
canavar ve a arslan kendine musahhar edip, onu a
brakp kendi tok oluyor. te c-y dikkat, zaaftaki bir
kuvvet ve yn- tem bir cilve-i rahmet...
Nasl ki, nazdar bir ocuk, alamasyla, ya istemesiyle,
ya hazin haliyle matluplarna yle muvaffak olur ve yle
kavler ona musahhar olurlar ki, o matluplardan binden
birisine bin defa kuvvetiiyle yetiemez. Demek zaaf ve
acz, onun hakknda efkat ve himayeti tahrik ettikleri iin,
kck parmayla kahramanlar kendine musahhar eder.
imdi, byle bir ocuk, o efkati inkr etmek ve o himayeti
itham etmek suretiyle, ahmakne bir gururla, Ben
kuvvetimle bunlar teshir ediyorum dese, elbette bir tokat
yiyecektir.
te, insan dahi, Hlknn rahmetini inkr ve hikmetini
itham edecek bir tarzda, kfran- nimet suretinde, Karun
gibi
1
yani Ben kendi ilmimle, kendi
iktidarmla kazandm dese, elbette sille-i azba kendini
mstehak eder.
Demek, u mehud saltanat- insaniyet ve terakkiyt-
beeriye ve kemlt- medeniyet, celb ile deil, galebe ile
deil, cidal ile deil, belki ona onun zaaf iin teshir
edilmi, onun aczi iin ona muavenet edilmi, onun fakr
iin ona ihsan edilmi, onun cehli iin ona ilham edilmi,
onun ihtiyac iin ona ikram edilmi. Ve o saltanatn
sebebi, kuvvet ve iktidar- ilm deil, belki efkat ve refet-i
Rabbniye ve rahmet ve hikmet-i lhiyedir ki, eyay ona
teshir etmitir. Evet, bir gzsz akrep ve ayaksz bir ylan
gibi haerata malp olan insana bir kk kurttan ipei
giydiren ve zehirli bir bcekten bal yediren, onun iktidar
deil, belki onun zaafnn semeresi olan teshir-i Rabbn ve
ikram- Rahmndir.
Ey insan! Madem hakikat byledir. Gururu ve enniyeti
brak. Ulhiyetin derghnda acz ve zaafn, istimdat
lisanyla; fakr ve hctn, tazarru ve dua lisanyla iln et
ve abd olduunu gster. Ve
2
de,
yksel.
1. Kasas Sresi, 28:78; Zmer Sresi, 39:49.
2. Allah bize yeter. O ne gzel Vekldir. l-i mrn Sresi, 3:173.
Hem deme ki: Ben hiim; ne ehemmiyetim var ki, bu
kinat bir Hakm-i Mutlak tarafndan kasd olarak bana
teshir edilsin, benden bir kr- kll istenilsin?
nk, sen endan nefsin ve suretin itibaryla hi
hkmndesin. Fakat vazife ve mertebe noktasnda, sen u
hametli kinatn dikkatli bir seyircisi, u hikmetli
mevcudatn belatli bir lisan- ntk ve u kitab- lemin
anlayl bir mtalacs ve u tesbih eden mahlkatn
hayretli bir nzr ve u ibadet eden masnutn hrmetli bir
ustabas hkmndesin.
Evet, ey insan! Sen, nebat cismaniyetin cihetiyle ve
hayvan nefsin itibaryla sar bir cz, hakir bir cz, fakir
bir mahlk, zayf bir hayvansn ki, btn dehetli
mevcudat- seyylenin dalgalar iinde alkanp gidiyorsun.
Fakat muhabbet-i lhiyenin ziyasn tazammun eden
imann nuruyla mnevver olan slmiyetin terbiyesiyle
tekemml edip, insaniyet cihetinde, abdiyetin iinde bir
sultansn; ve cziyetin iinde bir kllsin; kkln
iinde bir lemsin; ve hakaretin iinde yle makamn
byk ve daire-i nezaretin geni bir nzrsn ki, diyebilirsin:
Benim Rabb-i Rahmim dnyay bana bir hane yapt. Ay
ve gnei o haneme bir lmba; ve bahar, bir deste gl; ve
yaz, bir sofra-i nimet; ve hayvan bana hizmetkr yapt. Ve
nebtt o hanemin ziynetli levazmat yapmtr.
Netice-i kelm: Sen eer nes ve eytan dinlersen, esfel-i
slne dersin. Eer hak ve Kurn dinlersen, l-y
illiyyne kar, kinatn bir gzel takvimi olursun.
BENC NKTE
nsan, u dnyaya bir memur ve misar olarak
gnderilmi. ok ehemmiyetli istidat ona verilmi. Ve o
istiddta gre ehemmiyetli vazifeler tevdi edilmi. Ve
insan o gayeye ve o vazifelere altrmak iin, iddetli
tevikler ve dehetli tehditler edilmi. Baka yerde izah
ettiimiz vazife-i insaniyetin ve ubdiyetin esstn urada
icmal edeceiz, t ki ahsen-i takvim srr anlalsn.
te, insan, u kinata geldikten sonra iki cihetle
ubdiyeti var. Bir ciheti, gaibne bir surette bir ubdiyeti,
bir tefekkr var. Dieri, hzrne, muhtaba suretinde bir
ubdiyeti, bir mnct vardr.
Birinci vecih udur ki: Kinatta grnen saltanat-
Rububiyeti, itaatkrne tasdik edip kemltna ve
mehsinine hayretkrne nezaretidir.
Sonra, esm-i kudsiye-i lhiyenin nukularndan ibaret
olan bed sanatlar, birbirinin nazar- ibretlerine gsterip
dellllk ve ilnclktr.
Sonra, herbiri birer gizli hazine-i mneviye hkmnde
olan esm-i Rabbniyenin cevherlerini idrak terazisiyle
tartmak, kalbin kymetinaslyla takdirkrne kymet
vermektir.
Sonra, kalem-i kudretin mektubat hkmnde olan
mevcudat sahifelerini, arz ve sem yapraklarn mtala
edip hayretkrne tefekkrdr.
Sonra, u mevcudattaki ziynetleri ve ltif sanatlar
istihsankrne tem etmekle, onlarn Ftr-
Zlcemlinin marifetine muhabbet etmek ve onlarn Sni-i
Zlkemlinin huzuruna kmaya ve iltifatna mazhar
olmaya bir itiyaktr.
kinci vecih huzur ve hitap makamdr ki, eserden
messire geer. Grr ki, bir Sni-i Zlcell, kendi
sanatnn mucizeleriyle kendini tanttrmak ve bildirmek
ister. O da iman ile, marifet ile mukabele eder.
Sonra grr ki, bir Rabb-i Rahm, rahmetinin gzel
meyveleriyle kendini sevdirmek ister. O da Ona hasr-
muhabbetle, tahsis-i taabbdle kendini Ona sevdirir.
Sonra gryor ki, bir Mnim-i Kerm, madd ve mnev
nimetlerin lezizleriyle onu perverde ediyor. O da, ona
mukabil iliyle, hliyle, kliyle, hatt elinden gelse btn
hasseleriyle, cihztyla kr ve hamd sen eder.
Sonra gryor ki, bir Cell-i Ceml, u mevcudatn
yinelerinde kibriy ve kemlini ve cell ve cemlini izhar
edip nazar- dikkati celb ediyor. O da, ona mukabil, Allahu
ekber, Sbhnallah deyip, mahviyet iinde, hayret ve
muhabbetle secde eder.
Sonra gryor ki, bir Ganiyy-i Mutlak, bir sehvet-i
mutlak iinde nihayetsiz servetini, hazinelerini gsteriyor.
O da, ona mukabil, tzim ve sen iinde, keml-i iftikarla
sual eder ve ister.
Sonra gryor ki, o Ftr- Zlcell, yeryzn bir sergi
hkmnde yapm, btn antika sanatlarn orada tehir
ediyor. O da, ona mukabil, Maallah diyerek takdir ile,
Brekllah diyerek tahsin ile, Sbhnallah diyerek
hayret ile, Allahu ekber diyerek istihsan ile mukabele eder.
Sonra gryor ki, bir Vhid-i Ehad, u kinat saraynda
taklit edilmez sikkeleriyle, Ona mahsus htemleriyle, Ona
mnhasr turralaryla, Ona has fermanlaryla, btn
mevcudata damga-i vahdet koyuyor ve tevhidin ytn
nakediyor. Ve fk- lemin aktrnda vahdniyetin
bayran dikiyor ve rububiyetini iln ediyor. O da, ona
mukabil, tasdik ile, iman ile, tevhid ile, izn ile, ehadet
ile, ubdiyet ile mukabele eder.
te, bu eit ibadat ve tefekkratla hakik insan olur,
ahsen-i takvimde olduunu gsterir, imann ymniyle
emanete lyk, emin bir halife-i arz olur.
Ey ahsen-i takvimde yaratlan ve s-i ihtiyaryla esfel-i
sln tarafna giden insan- gal! Beni dinle. Ben de senin
gibi genlik sarholuuyla, gaet iinde dnyay ho ve
gzel grdm halde, genlik sarholuundan ihtiyarlk
sabahnda ayldm dakikada, o gzel zannettiim, hirete
mteveccih olmayan dnyann yzn nasl irkin
grdm ve hirete bakan hakik yz ne kadar gzel
olduunu, On Yedinci Szn kinci Makamndaki iki
levha-i hakikate bak, sen de gr.
Birinci levha: Ehl-i dallet gibi, fakat sarho olmadan,
gaet perdesiyle eskiden grdm ehl-i gaet dnyasnn
hakikatini tasvir eder.
kinci levha: Ehl-i hidayet ve huzurun hakikat-i
dnyalarna iaret eder. Eskiden ne tarzda yazlm, o
tarzda braktm. iire benzer, fakat iir deillerdir.


1


2
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, hereyi hakkyla bilir, her iihikmetle
yaparsn. Bakara Sresi, 2:32.
2. Ey Rabbim, gnlme genilik ver. imi kolaylatr. Dilimdeki
tutukluuzt ki szm iyice anlasnlar. Th Sresi, 20:25-28.









1

2
1. Allahm! Srlar semsnn gnei, nurlarn mazhar, cell dairesinin merkezi
veceml sahibinin kutbu olan Muhammedin biricik, ltif ztna rahmet
et.Allahm! Onun, Senin katndaki srr ve Sana olan seyri hrmetine,
benikorkularmdan emin kl, hatalarm gider, hznm ve hrsm bendengider.
Varln ve huzurunla beni merref kl. Beni benden kurtarpkendine al. Kendi
varlm Sana feda etmekle beni rzklandr. Beninefsime dkn ve hissimle
kr eyleme. Herbir gizli srr bana a. YHayyu y Kayym, y Hayyu y
Kayym, y Hayyu y Kayym! Bana,arkadalarma ve ehl-i iman ve Kurna
merhamet et. min, eymerhametlilerin en merhametlisi ve kerem sahiplerinin
en kermi olanAllahm!
2. Onlarn dular u szlerle sona erer: Ezelden ebede her trl hamd ve
vg,kr ve minnet, lemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur. Ynus
Sresi,10:10.
(Yirmi Drdnc Szden)
BENC DAL
Beinci Daln Be Meyvesi var.
BRNC MEYVE: Ey nesperest nefsim, ve ey
dnyaperest arkadam! Muhabbet u kinatn bir sebeb-i
vcududur. Hem u kinatn rabtasdr, hem u kinatn
nurudur, hem hayatdr. nsan kinatn en cmi bir
meyvesi olduu iin, kinat istil edecek bir muhabbet, o
meyvenin ekirdei olan kalbine derc edilmitir. te, yle
nihayetsiz bir muhabbete lyk olacak, nihayetsiz bir keml
sahibi olabilir.
te, ey nes ve ey arkada! nsann havfa ve
muhabbete let olacak iki cihaz, ftratnda derc
olunmutur. Alkllihal, o muhabbet ve havf, ya halka veya
Hlka mteveccih olacak. Halbuki, halktan havf ise elm
bir beliyyedir; halka muhabbet dahi bell bir musibettir.
nk, sen ylelerden korkarsn ki, sana merhamet
etmez veya senin istirhamn kabul etmez. u halde havf,
elm bir beldr.
Muhabbet ise, sevdiin ey, ya seni tanmaz,
Allahasmarladk demeyip gider (genliin ve maln gibi);
ya muhabbetin iin seni tahkir eder. Grmyor musun ki,
mecaz aklarda yzde doksan dokuzu, mukundan
ikyet eder. nk, Samed yinesi olan btn- kalble
sanem-misal dnyev mahbuplara peresti etmek, o
mahbuplarn nazarnda sakildir ve istiskal eder, reddeder.
Zira, ftrat, ftr ve lyk olmayan eyi reddeder, atar.
(ehvn sevmekler bahsimizden haritir.)
Demek, sevdiin eyler ya seni tanmyor, ya seni tahkir
ediyor, ya sana refakat etmiyor, senin ramna mufarakat
ediyor. Madem yledir; bu havf ve muhabbeti yle birisine
tevcih et ki, senin havfn lezzetli bir tezelll olsun,
muhabbetin zilletsiz bir saadet olsun.
Evet, Hlk- Zlcellinden havf etmek, Onun
rahmetinin efkatine yol bulup iltica etmek demektir. Havf
bir kamdr, Onun rahmetinin kucana atar. Malmdur ki,
bir valide, mesel bir yavruyu korkutup sinesine celb
ediyor. O korku, o yavruya gayet lezzetlidir. nk efkat
sinesine celb ediyor. Halbuki, btn validelerin efkatleri,
rahmet-i lhiyenin bir lemasdr. Demek havfullahta azm
bir lezzet vardr.
Madem havfullahn byle lezzeti bulunsa,
muhabbetullahta ne kadar nihayetsiz lezzet bulunduu
malm olur. Hem Allahtan havf eden, bakalarn
kasavetli, bell havfndan kurtulur. Hem, Allah hesabna
olduu iin, mahlkata ettii muhabbet dahi rakl, elemli
olmuyor.
Evet, insan evvel nefsini sever. Sonra akaribini, sonra
milletini, sonra zhayat mahlklar, sonra kinat, dnyay
sever. Bu dairelerin herbirisine kar alkadardr; onlarn
lezzetleriyle mtelezziz ve elemleriyle mteellim olabilir.
Halbuki, u hercmer lemde ve rzgr deverannda
hibir ey kararnda kalmadndan, biare kalb-i insan her
vakit yaralanyor. Elleri yapt eylerle, o eyler gidip
ellerini paralyor, belki koparyor. Daima ztrap iinde kalr.
Yahut gaetle sarho olur.
Madem yledir, ey nes, akln varsa btn o
muhabbetleri topla, hakik sahibine ver, u bellardan
kurtul. u nihayetsiz muhabbetler, nihayetsiz bir keml ve
ceml sahibine mahsustur. Ne vakit hakik sahibine verdin;
o vakit btn eyay Onun namyla ve Onun yinesi
olduu cihetle ztrapsz sevebilirsin. Demek, u muhabbet
dorudan doruya kinata sarf edilmemek gerektir. Yoksa
muhabbet, en leziz bir nimet iken, en elm bir nikmet olur.
Bir cihet kald ki, en mhimi de odur ki: Ey nes, sen
muhabbetini kendi nefsine sarf ediyorsun. Sen kendi
nefsini kendine mbud ve mahbup yapyorsun. Hereyi
nefsine feda ediyorsun. Adeta bir nevi rububiyet
veriyorsun. Halbuki muhabbetin sebebi ya kemldirzira
keml ztnda seviliryahut menfaattir, yahut lezzettir,
veyahut hayriyettir; ya bunlar gibi bir sebep tahtnda
muhabbet edilir. imdi, ey nes, birka Szde kat ispat
etmiiz ki, asl mahiyetin kusur, naks, fakr, aczden
yorulmutur ki; zulmet, karanln derecesi nisbetinde
nurun parlakln gsterdii gibi, zddiyet itibaryla sen
onlarla Ftr- Zlcellin keml, ceml, kudret ve
rahmetine yinedarlk ediyorsun. Demek, ey nes, nefsine
muhabbet deil, belki adavet etmelisin yahut acmalsn
veyahut, mutmainne olduktan sonra, efkat etmelisin. Eer
nefsini seversennk senin nefsin lezzet ve menfaatin
meneidir; sen de lezzet ve menfaatin zevkine
meftunsuno zerre hkmnde olan lezzet ve menfaat-i
nefsiyeyi nihayetsiz lezzet ve menfaatlere tercih etme.
Yldz bcei gibi olma. nk o btn ahbabn ve sevdii
eyay karanln vahetine gark eder, nefsinde bir
lemackla iktifa eder. Zira, nefs olan lezzet ve menfaatinle
beraber, btn alkadar olduun ve btn menfaatleriyle
intifa ettiin ve saadetleriyle mesut olduun mevcudtn
ve btn kinatn menfaatleri, nimetleri, iltifatna tbi bir
Mahbb-u Ezelyi sevmekliin lzmdrt, hem kendinin,
hem btn onlarn saadetleriyle mtelezziz olasn, hem
keml-i mutlakn muhabbetinden aldn nihayetsiz bir
lezzeti alasn.
Zaten sana, sende senin nefsine olan edit muhabbetin,
Onun ztna kar muhabbet-i ztiyedir ki, sen siistimal
edip kendi ztna sarf ediyorsun. yle ise, nefsindeki
eneyi yrt, Hveyi gster. Ve kinata dank btn
muhabbetlerin, Onun esm ve sftna kar verilmi bir
muhabbettir; sen siistimal etmisin, cezasn da
ekiyorsun. nk, yerinde sarf olunmayan bir muhabbet-i
gayr- meruann cezas, merhametsiz bir musibettir.
Rahmnr-Rahm ismiyle, hurilerle mzeyyen Cennet gibi
senin btn arzularna cmi bir meskeni senin cisman
hevestna ihzar eden; ve sair esmsyla senin ruhun,
kalbin, srrn, akln ve sair letin arzularn tatmin edecek
ebed ihsntn o Cennette sana mheyy eden; ve herbir
isminde mnev ok hazine-i ihsan ve kerem bulunan bir
Mahbb-u Ezelnin, elbette bir zerre muhabbeti kinata
bedel olabilir; kinat Onun bir cz tecell-i muhabbetine
bedel olamaz. yle ise, o Mahbb-u Ezelnin kendi
habbine sylettirdii u ferman- ezelyi dinle, ittib et:

1
1. De ki: Eer Allah seviyorsanz, bana uyun ki Allah da sizi sevsin. l-i
mrn Sresi, 3:31.
KNC MEYVE: Ey nes! Ubdiyet, mukaddeme-i
mkfat- lhika deil, belki netice-i nimet-i sabkadr.
Evet, biz cretimizi almz; ona gre hizmetle ve
ubdiyetle muvazzafz.
nk,ey nes, hayr- mahz olan vcudu sana giydiren
Hlk- Zlcell, sana itihal bir mide verdiinden, Rezzk
ismiyle, btn matumt bir sofra-i nimet iinde senin
nne koymutur.
Sonra sana hassasiyetli bir hayat verdiinden, o hayat
dahi bir mide gibi rzk ister. Gz, kulak gibi btn
duygularn, eller gibidir ki, r-yi zemin kadar geni bir
sofra-i nimeti, o ellerin nne koymutur.
Sonra, mnev ok rzk ve nimetler isteyen insaniyeti
sana verdiinden, lem-i mlk ve melekt gibi geni bir
sofra-i nimet, o mide-i insaniyetin nne ve akln eli
yetiecek nisbette sana amtr.
Sonra, nihayetsiz nimetleri isteyen ve hadsiz rahmetin
meyveleriyle tagadd eden ve insaniyet-i kbr olan
slmiyeti ve iman sana verdiinden, daire-i mmkinat ile
beraber Esm-i Hsn ve sft- mukaddesenin dairesine
amil bir sofra-i nimet ve saadet ve lezzet sana
fethetmitir.
Sonra, imann bir nuru olan muhabbeti sana vermekle,
gayr- mtenhi bir sofra-i nimet ve saadet ve lezzet sana
ihsan etmitir.
Yani, cismniyetin itibaryla kk, zayf, ciz, zelil,
mukayyet, mahdut bir czsn. Onun ihsanyla, cz bir
czden, kll bir kll- nuran hkmne getin. Zira, hayat
sana vermekle, cziyetten bir nevi klliyete; ve insaniyeti
vermekle hakik klliyete; ve slmiyeti vermekle ulv ve
nuran bir klliyete; ve marifet ve muhabbeti vermekle
muhit bir nura seni karm.
te, ey nes, sen bu creti almsn. Ubdiyet gibi
lezzetli, nimetli, rahatl, haf bir hizmetle mkellefsin.
Halbuki buna da tembellik ediyorsun. Eer yarm yamalak
yapsan da, gya eski cretleri k gelmiyormu gibi, ok
byk eyleri mtehakkimne istiyorsun. Ve hem Niin
duam kabul olmad? diye nazlanyorsun.
Evet, senin hakkn naz deil, niyazdr. Cenb- Hak,
Cenneti ve saadet-i ebediyeyi, mahz- fazl ve keremiyle
ihsan eder. Sen daima rahmet ve keremine iltica et, Ona
gven ve u ferman dinle:


1
1. Onlara syle ki: Allahn ltfuyla ve rahmetiyleancak bununla
ferahlansnlar. Bu, onlarn dnyada toplayp durduklarndan daha hayrldr.
Ynus Sresi, 10:58.
Eer desen: u kll, hadsiz nimetlere kar nasl u
mahdut ve cz krmle mukabele edebilirim?
Elcevap: Kll bir niyetle, hadsiz bir itikadla. Mesel,
nasl ki bir adam, be kuru kymetinde bir hediye ile
birpadiahn huzuruna girer. Ve grr ki, herbiri milyonlara
deerhediyeler, makbul adamlardan gelmi, orada dizilmi.
Onun kalbine gelir: Benim hediyem hitir, ne yapaym?
Birden der: Ey seyyidim! Btn u kymettar hediyeleri
kendi namma sana takdim ediyorum. nk sen onlara
lyksn. Eer benim iktidarm olsayd, bunlarn bir mislini
sana hediye ederdim.
te, hi ihtiyac olmayan ve raiyetinin derece-i sadakat
ve hrmetlerine almet olarak hediyelerini kabul eden o
padiah, o biarenin o byk ve kll niyetini ve arzusunu
ve o gzel ve yksek itikad liyakatini, en byk bir hediye
gibi kabul eder.
Aynen yle de, ciz bir abd, namaznda Ettahiyyt
lillh der. Yani, Btn mahlkatn hayatlaryla Sana takdim
ettikleri hediye-i ubdiyetlerini, ben kendi hesabma, umumunu
Sana takdim ediyorum. Eer elimden gelseydi, onlar kadar
tahiyyeler Sana takdim edecektim. Hem Sen onlara, hem daha
fazlasna lyksn. te u niyet ve itikad, pek geni bir
kr- klldir.
Nebttn tohumlar ve ekirdekleri, onlarn niyetleridir.
Mesel, kavun, kalbinde, nveler suretinde bin niyet eder
ki, Y Hlkm! Senin Esm-i Hsnnn naklarn yerin
birok yerlerinde iln etmek isterim. Cenb- Hak, gelecek
eylerin nasl geleceklerini bildii iin, onlarn niyetlerini
bilil ibadet gibi kabul eder. Mminin niyeti amelinden
hayrldr
1
u srra iaret eder.
Hem



2
gibi hadsiz adetle tesbih etmenin hikmeti u srdan
anlalr.
Hem nasl bir zabit btn nefertnn yekn hizmetlerini
kendi namna padiaha takdim eder. yle de, mahlkata
zabitlik eden ve hayvnat ve nebtta kumandanlk yapan
ve mevcudat- arziyeye halifelik etmeye kabil olan ve kendi
husus leminde kendini herkese vekil telkki eden insan,

3
der, btn halkn ibadetlerini
ve istinelerini kendi namna Mbd-u Zlcelle takdim
eder.
1. bk. el-Mnv, Feyzl-Kadr, 6:291.
2. Mahlkatnn saysnca, Ztna lyk ekilde, Arnn arlnca ve
kelimelerininmrekkebi miktarnca hamdinle Seni her trl noksandan tenzih
ederiz. (Mslim, Zikir: 79; Eb Dvud, Vitir: 24; Tirmizi, Daavt: 103; Nes, Sehv:
94; Msned, 1:258, 353, 6:325, 430.)
Btn peygamberlerinin, evliyalarnn ve meleklerinin tesbihatlaryla Seni
kusurdan tenzih ederiz.
3. Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardm dileriz. Fatiha Sresi, 1:5.
Hem


1
der, btn mevcudat kendi hesabna sylettirir.
Hem
2


der, herey namna bir salvat getirir. nk herey
nur-u Ahmed (a.s.m.) ile alkadardr. te, tesbihatta,
salvatlarda hadsiz adetlerin hikmetini anla.
NC MEYVE: Ey nes! Az bir mrde hadsiz bir
amel-i uhrev istersen; ve herbir dakika-i mrn bir mr
kadar faideli grmek istersen; ve detini ibadete ve
gaetini huzura kalb etmeyi seversen, Snnet-i Seniyyeye
ittib et. nk, bir muamele-i eriyeye tatbik-i amel
ettiin vakit, bir nevi huzur veriyor, bir nevi ibadet oluyor,
uhrev ok meyveler veriyor.
Mesel bireyi satn aldn. cab ve kabul- eryi tatbik
ettiin dakikada, o di alveriin bir ibadet hkmn alr.
O tahattur-u hkm- er, bir tasavvur-u vahiy verir. O
dahi, rii dnmekle, bir tevecch- lh verir. O dahi
bir huzur verir. Demek, Snnet-i Seniyyeye tatbik-i amel
etmekle, bu fni mr, bki meyveler verecek bir hayat-
ebediyeye medar olacak olan faideler elde edilir.


3
fermann dinle. eriat ve Snnet-i Seniyyenin ahkmlar
iinde cilveleri intiar eden Esm-i Hsnnn herbir
isminin feyz-i tecellsine bir mazhar- cmi olmaya al.
1. Btn mahlkatnn btn tesbihatlaryla ve btn masnuatnn lisanlaryla
Seni tesbih eder, kusurdan tenzih ederiz.
2. Allahm! Kinatn zerreleri ve o zerrelerin mrekkebt adedince
Muhammede rahmet et.
3. Siz de Allaha ve Resulne iman edin ki, o mm peygamber de Allaha
veOnun szlerine iman etmitir. Ve ona uyun-t ki doru yolu bulmuolasnz.
Arf Sresi, 7:158.
DRDNC MEYVE: Ey nes! Ehl-i dnyaya, hususan
ehl-i sefahete, hususan ehl-i kfre bakp, sur ziynet ve
aldatc gayr- meru lezzetlerine aldanp taklit etme.
nk senonlar taklit etsen, onlar gibi olamazsn. Pek ok
sukut edeceksin.Hayvan dahi olamazsn. nk senin
bandaki akl, meum bir let olur; senin ban daima
dvecektir.
Mesel, nasl ki bir saray bulunsa, byk bir dairesinde
byk bir elektrik lmbas bulunur. O elektrikten teaub
etmi ve onunla bal kk kk elektrikler, kk
menzillere taksim edilmi. imdi, birisi o byk elektrik
lmbasnn dmesini evirip ziyay kapatsa, btn
menziller derin bir karanlk iine ve bir vahete der.
Ve baka sarayda, byk elektrik lmbasyla merbut
olmayan kk elektrik lmbalar, her menzilde bulunuyor.
O saray sahibi byk elektrik lmbasnn dmesini
evirerek kapatsa, sair menzillerde klar bulunabilir,
onunla iini grebilir; hrszlar istifade edemezler.
te, ey nefsim! Birinci saray, bir Mslmandr. Hazret-i
Peygamber Aleyhissalt Vesselm, onun kalbinde o
byk elektrik lmbasdr. Eer onu unutsa, eliyz billh,
kalbinden onu karsa, hibir peygamberi daha kabul
edemez. Belki hibir kemltn yeri ruhunda kalamaz.
Hatt Rabbini de tanmaz. Mahiyetindeki btn menziller
ve ltifeler karanla der. Ve kalbinde mthi bir tahribat
ve vahet oluyor. Acaba bu tahribat ve vahete mukabil
hangi eyi kazanp nsiyet edebilirsin? Hangi menfaati
bulup, o tahribat zararn onunla tamir edersin?
Halbuki, ecnebiler o ikinci saraya benzerler ki, Hazret-i
Peygamber Aleyhissalt Vesselmn nurunu kalblerinden
karsalar da, kendilerince baz nurlar kalabilirveya
kalabilir zannederler. Onlarn mnev kemlt-
ahlkiyelerine medar olacak, Hazret-i Ms ve s
Aleyhimesselma bir nevi imanlar ve Hlklarna bir eit
itikatlar kalabilir.
Ey nefs-i emmre! Eer desen, Ben ecnebi deil,
hayvan olmak isterim; sana ka defa sylemitim, hayvan
gibi olamazsn. Zira kafandaki akl olduu iin, o akl
gemi elemleri ve gelecek korkular tokatyla senin
yzne, gzne, bana arparak dvyor. Bir lezzet iinde
bin elem katyor. Hayvan ise, elemsiz gzel bir lezzet alr,
zevk eder. yle ise, evvel akln kar, at, sonra hayvan ol.
Hem
1
sille-i tedibini gr.
BENC MEYVE: Ey nes! Mkerreren sylediimiz
gibi, insan, ecere-i hilkatin meyvesi olduundan, meyve
gibi en uzak ve en cmi ve umuma bakar ve umumun
cihetl-vahdetini iinde saklar bir kalb ekirdeini tayan
ve yz kesrete, fenya, dnyaya bakan bir mahlktur.
Ubdiyet ise, onun yzn fendan bekya, halktan
Hakka, kesretten vahdete, mntehdan mebdee eviren bir
hayt- vuslat, yahut mebde ve mnteh ortasnda bir
nokta-i ittisaldir.
Nasl ki, tohum olacak kymettar bir meyve-i zuur,
aacn altndaki zruhlara baksa, gzelliine gvense,
kendini onlarn ellerine atsa veya gaet edip dse, onlarn
ellerine decek, paralanacak, di birtek meyve gibi zayi
olacak. Eer o meyve, nokta-i istinadn bulsa, iindeki
ekirdek btn aacn cihetl-vahdetini tutmakla beraber,
aacn beksna ve hakikatinin devamna vasta olacan
dnebilse, o vakit o tek meyve iinde birtek ekirdek, bir
hakikat-i klliye-i daimeye, bir mr- bki iinde mazhar
oluyor.
yle de, insan, eer kesrete dalp, kinat iinde boulup,
dnyann muhabbetiyle sersem olarak fnilerin
tebessmlerine aldansa, onlarn kucaklarna atlsa, elbette
nihayetsiz bir hasrete der. Hem fen, hem fni, hem
ademe der. Hem mnen kendini idam eder. Eer lisan-
Kurndan kalb kulayla iman derslerini iitip ban
kaldrsa, vahdete mteveccih olsa, ubdiyetin miracyla
ar- kemlta kabilir, bki bir insan olur.
Ey nefsim! Madem hakikat byledir. Ve madem millet-i
brahimiyedensin (a.s.). brahimvri
2
de.
Ve Mahbb-u Bkye yzn evir. Ve benim gibi yle
ala:
HAYE-1
1. Hayvanlar gibi, hatt daha da aadrlar. Arf Sresi, 7:179.
2. Ben batp gidenleri sevmem. Enm Sresi, 6:76.
Haiye-1 Buradaki Faris beyitler, On Yedinci Szn kinci Makamnda
yazlmakla burada yazlmamtr.
(Yirmi Beinci Szden)
KNC CLVE: Kurnn ebbetidir. Her asrda taze
nazil oluyor gibi, tazeliini, genliini muhafaza ediyor.
Evet, Kurn, bir hutbe-i ezeliye olarak, umum asrlardaki
umum tabakat- beeriyeye birden hitap ettii iin, yle
daim bir ebbeti bulunmak lzmdr. Hem de yle
grlm ve grnyor. Hatt, efkrca muhtelif ve
istidata mtebayin asrlardan, her asra gre, gya o asra
mahsus gibi bakar, baktrr ve ders verir.
Beerin sr ve kanunlar, beer gibi ihtiyar oluyor,
deiiyor, tebdil ediliyor. Fakat Kurnn hkmleri ve
kanunlar o kadar sabit ve rasihtir ki, asrlar getike daha
ziyade kuvvetini gsteriyor. Evet, en ziyadekendine
gvenen ve Kurnn szlerine kar kulan kapayan u
asr- hazr ve u asrn ehl-i kitap insanlar, Kurnn
1

hitab- mridnesine o kadar muhtatr ki, gya o hitap
dorudan doruya u asra mteveccihtir ve
lfz, Y ehlel-mekteb mnsn dahi tazammun
eder; btn iddetiyle, btn tazeliiyle, btn ebbetiyle,
2

sayhasn lemin aktrna savuruyor.
1. Ey kitap ehli! Ey kitap ehli! l-i mrn Sresi, 3:64.
2. Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramzda mterek olan bir sze gelin. l-i
mrn Sresi, 3:64.
Mesel, ahslar, cemaatler murazasndan ciz
kaldklar Kurna kar, btn nev-i beerin ve belki
cinnlerin de netice-i efkrlar olan medeniyet-i hazra,
Kurna kar muraza vaziyetini almtr; icz- Kurna
kar, sihirleriyle muraza ediyor. imdi, u mthi yeni
murazacya kar, icz- Kurn,

1
yetinin dvsn ispat etmek iin, medeniyetin muraza
suretiyle vaz ettii esst ve destirini, esst- Kurniye
ile karlatracaz.
1. De ki: nsanlar ve cinler bir araya toplansa sr Sresi, 17:88.
Birinci derecede: Birinci Szden t Yirmi Beinci Sze
kadar olan muvazeneler ve mizanlar ve o Szlerin
hakikatleri ve balar olan yetler, iki kere iki drt eder
derecesinde, medeniyete kar Kurnn iczn ve
galebesini ispat eder.
kinci derecede: On kinci Szde ispat edildii gibi, bir
ksm dsturlarn hlsa etmektir.
te, medeniyet-i hazra, felsefesiyle hayat- itimaiye-i
beeriyede nokta-i istinad kuvvet kabul eder. Hede
menfaat bilir. Dstur-u hayat cidal tanr. Cemaatlerin
rabtasn unsuriyet ve men milliyet bilir. Gayesi,
hevest- nefsaniyeyi tatmin ve hct- beeriyeyi tezyid
etmek iin baz lehviyattr.
Halbuki, kuvvetineni, tecavzdr. Menfaatin eni, her
arzuya k gelmediinden, stnde boumaktr. Dstur-u
cidlin eni, arpmaktr. Unsuriyetin eni, bakasn
yutmakla beslenmek olduundan, tecavzdr. te, u
medeniyetin u dsturlarndandr ki, btn mehsiniyle
beraber, beerin yzde ancak yirmisine bir nevi sur saadet
verip seksenini rahatszla, sefalete atmtr.
Amma hikmet-i Kurniye ise, nokta-i istinad, kuvvet
yerine hakk kabul eder. Gayede, menfaat yerine fazilet
ve rza-i lhyi kabul eder. Hayatta, dstur-u cidal yerine,
dstur-u tevn esas utar. Cemaatlerin rabtalarnda,
unsuriyet ve milliyet yerine, rabta-i din ve snf ve
vatan kabul eder. Gayt, hevest- nefsaniyenin nmeru
tecavztna sed ekip ruhu maliyta tevik ve hissiyat-
ulviyesini tatmin etmektir ve insan kemlt- insaniyeye
sevk edip insan etmektir.
Hakkneni ise ittifaktr. Faziletin eni, tesanddr.
Tevnn eni, birbirinin imdadna yetimektir. Dinin
eni, uhuvvettir, incizaptr. Nefs-i emmreyi gemlemekle
balamak, ruhu kemlta kamlamakla serbest
brakmann eni, saadet-i dreyndir. te, medeniyet-i
hazra, edyn- sbka-i semviyeden, bahusus Kurnn
irdtndan ald mehsinle beraber, Kurna kar byle
hakikat nazarnda malp dmtr.
nc derece: Binler mesilinden, yalnz nmune
olarak drt meseleyi gstereceiz. Evet, Kurnn
dsturlar, kanunlar, ezelden geldiinden, ebede
gidecektir. Medeniyetin kanunlar gibi ihtiyar olup lme
mahkm deildir. Daima gentir, kuvvetlidir.
Mesel, medeniyetinbtn cemiyt- hayriyeleriyle,
btn cebbrne edit inzibat ve nizmatlaryla, btn
ahlk terbiyeghlaryla, Kurn- Hakmin iki meselesine
kar muraza edemeyip malp dmlerdir.
Mesel
1

2

Kurnn bu galebe-i icazkrnesini
bir mukaddime ile beyan edeceiz. yle ki:
1. Allah alverii hell, faizi ise haram kld. Bakara Sresi, 2:275.
2. Namaz dos doru kln ve zekt verin. Bakara Sresi, 2:43.
rtl-czda ispat edildii gibi, btn ihtillt-
beeriyenin madeni bir kelime olduu gibi, btn ahlk-
seyyienin menba dahi bir kelimedir.
Birinci kelime: Ben tok olaym; bakas alktan lse
bana ne!
kinci kelime: Sen al, ben yiyeyim.
Evet, hayat- itimaiye-i beeriyede havas ve avam, yani
zenginler ve fakirler, muvazeneleriyle rahatla yaarlar. O
muvazenenin esas ise, havas tabakasnda merhamet ve
efkat, aasnda hrmet ve itaattir. imdi, birinci kelime
havas tabakasn zulme, ahlkszla, merhametsizlie sevk
etmitir. kinci kelime avm kine, hasede, mbarezeye
sevk edip rahat- beeriyeyi birka asrdr selb ettii gibi,
u asrda say, sermaye ile mbareze neticesi, herkese
malm olan Avrupa hdist- azmesi meydana geldi.
te, medeniyet, btn cemiyt- hayriye ile ve ahlk
mektepleriyle ve edit inzibat ve nizmtyla beerin o iki
tabakasn musalha edemedii gibi, hayat- beerin iki
mthi yarasn tedavi edememitir. Kurn, birinci
kelimeyi, esasndan vcub-u zekt ile kal eder, tedavi
eder. kinci kelimenin esasn hurmet-i rib ile kal edip
tedavi eder. Evet, yet-i Kurniye lem kapsnda durup
ribya Yasaktr der. Kavga kapsn kapamak iin banka
(rib) kapsn kapaynz diyerek insanlara ferman eder,
akirtlerine Girmeyiniz emreder.
kinci esas: Medeniyet, taaddd- ezvc kabul etmiyor;
Kurnn o hkmn, kendine muhalif-i hikmet ve
maslahat- beeriyeye mn telkki eder.
Evet, eer izdivataki hikmet, yalnz kaz-y ehvet olsa,
taaddt bilkis, olmal. Halbuki, hatt btn hayvntn
ehadetiyle ve izdivac eden nebttn tasdikiyle sabittir ki,
izdivacn hikmeti ve gayesi, tenasldr. Kaz-y ehvet
lezzeti ise, o vazifeyi grdrmek iin rahmet tarafndan
verilen bir cret-i cziyedir. Madem hikmeten, hakikaten,
izdiva nesil iindir, nevin beks iindir. Elbette, bir
senede yalnz bir defa tevellde kabil ve ayn yalnz
yarsnda kabil-i telkkuh olan ve elli senede yese den
bir kadn, ekser vakitte t yz seneye kadar kabil-i telkih
bir erkee k gelmediinden, medeniyet pek ok
fahiehneleri kabul etmeye mecburdur.
nc esas: Muhakemesiz medeniyet, Kurn kadna
sls verdii iin yeti
1
tenkit eder. Halbuki, hayat-
itimaiyede ekser ahkm ekseriyet itibaryla olduundan,
ekseriyet itibaryla bir kadn, kendini himaye edecek
birisini bulur. Erkek ise, ona yk olacak ve nafakasn ona
brakacak birisiyle terik-i mesai etmeye mecbur olur. te,
bu surette, bir kadn pederinden yarsn alsa, kocas
noksaniyetini temin eder. Erkek pederinden iki para alsa,
bir parasn tezevv ettii kadnn idaresine verecek;
kzkardeine msavi gelir. te adalet-i Kurniye byle
iktiza eder, byle hkmetmitir.
HAYE-1
1. bk. Erkee iki kz hissesi vardr. Nis Sresi, 4:11.
Haiye-1 Mahkemeye kar ve mahkemeyi susturan lyiha-i temyizin
mdafaatndan bir paradr; bu makama haiye olmu: "Ben de adliyenin
mahkemesinederim ki: Bin yz elli senede ve her asrda yz elli
milyoninsanlarn hayat- itimaiyesinde en kuds ve hakikatli bir dstur-u
lhyi, yz elli bin tefsirin tasdiklerine ve ittifaklarna istinaden ve bin
yz elli sene zarfnda gemi ecdadmzn itikadlarna iktidaen tefsir eden bir
adam mahkm eden haksz bir karar, elbette r-yi zeminde adalet varsa, o
karar red ve bu hkm nakzedecektir."
Drdnc esas: Sanemperestlii iddetle Kurn men
ettii gibi, sanemperestliin bir nevi taklidi olan
suretperestlii de men eder. Medeniyet ise, suretleri kendi
mehsininden sayp Kurna muraza etmek istemi.
Halbuki, glgeli, glgesiz suretler, ya bir zulm-
mtehaccir veya bir riy-y mtecessid veya bir heves-i
mtecessimdir ki, beeri zulme ve riyya ve hevya, hevesi
kamlayp tevik eder.
Hem Kurn, merhameten, kadnlarn hrmetini
muhafaza iin, hay perdesini takmasn emreder-t
hevest- rezilenin aya altnda, o efkat madenleri zillet
ekmesinler; let-i hevesat, ehemmiyetsiz bir met
hkmne gemesinler.
HAYE-2
Medeniyet ise, kadnlar
yuvalarndan karp, perdelerini yrtp, beeri de batan
karmtr. Halbuki, aile hayat, kadn-erkek mabeyninde
mtekabil hrmet ve muhabbetle devam eder. Halbuki,
ak saklk, samim hrmet ve muhabbeti izale edip
ailev hayat zehirlemitir. Hususan suretperestlik, ahlk
fena halde sarst ve sukut-u ruha sebebiyet verdii
ununla anlalr:
Haiye-2 Tesettr- nisvan hakknda Otuz Birinci Mektubun Yirmi Drdnc
Lemas, gayet kat bir surette ispat etmitir ki, tesettr kadnlar iin ftrdir;
ref-i tesettr ftrata mndir.
Nasl ki, merhume ve rahmete muhta bir gzel kadn
cenazesine nazar- ehvet ve hevesle bakmak, ne kadar
ahlk tahrip eder. yle de, lm kadnlarn suretlerine
veyahut sa kadnlarn kk cenazeleri hkmnde olan
suretlerine hevesperverne bakmak, derinden derine
hissiyt- ulviye-i insaniyeyi sarsar, tahrip eder.
te, u misal gibi binler mesil-i Kurniyenin
herbirisi, saadet-i beeriyeyi dnyada temine hizmet
etmekle beraber, hayat- ebediyesine de hizmet eder. Sair
meseleleri, mezkr meselelere kyas edebilirsin.
Nasl medeniyet-i hazra Kurnn hayat- itimaiye-i
beere ait olan dsturlarna kar malp olup Kurnn
icz- mnevsine kar hakikat noktasnda is eder. yle
de, medeniyetin ruhu olan felsefe-i Avrupa ve hikmet-i
beeriyeyi, hikmet-i Kurnla yirmi be adet Szlerde
mizanlarla iki hikmetin muvazenesinde, hikmet-i felseye
cize ve hikmet-i Kurniyenin mucize olduu katiyetle
ispat edilmitir. Nasl ki, On Birinci ve On kinci Szlerde
hikmet-i felseyenin aczi ve is ve hikmet-i Kurniyenin
icz ve gns ispat edilmitir; mracaat edebilirsin.
Hem nasl medeniyet-i hazra, hikmet-i Kurnn ilm ve
amel iczna kar malp oluyor. yle de, medeniyetin
edebiyat ve belati de, Kurnn edep ve belatine kar
nisbeti, ksz bir yetimin muzlim bir hznle mitsiz
alay, hem s bir vaziyette sarho bir ayyan velvele-i
gnsnn (ark demektir) nisbeti ile, ulv bir n
muvakkat bir iftiraktan mtakane, mitkrne bir hznle
gns (arks) , hem zafer veya harbe ve ulv
fedakrlklara sevk etmek iin tevikkrne kasid-i
vataniyeye nisbeti gibidir. nk edeb ve belat, tesir-i
slp itibaryla ya hzn verir, ya nee verir.
Hzn ise iki ksmdr: Ya fakdl-ahbaptan gelir, yani
ahbapszlktan, sahipsizlikten gelen karanlkl bir hzndr
ki, dallet-ld, tabiatperest, gaet-pe olan medeniyetin
edebiyatnn verdii hzndr. kinci hzn rakul-
ahbaptan gelir; yani ahbap var, raknda mtakane bir
hzn verir. te u hzn, hidayet-ed, nurefan Kurnn
verdii hzndr.
Amma nee ise, o da iki ksmdr: Birisi nefsi hevestna
tevik eder. O da tiyatrocu, sinemac, romanc medeniyetin
edebiyatnn enidir. kinci nee, nefsi susturup ruhu,
kalbi, akl, srr maliyta, vatan- asllerine, makarr-
ebedlerine, ahbab- uhrevlerine yetimek iin ltif ve
edebli, masumne bir teviktir ki, o da Cennet ve saadet-i
ebediyeye ve ryet-i cemlullaha beeri sevk eden ve
evke getiren Kurn- Mucizl-Beynn verdii needir.
te,


1
ifade ettii azm mn ve byk hakikat, kasrul-fehim
olanlarca ve dikkatsizlikle, mbalal bir belat iin
muhal bir suret zannediliyor. H! Mbala deil, muhal
bir suret deil, ayn- hakikat bir belat ve mmkn ve
vaki bir surettedir.
1. De ki: And olsun, eer bu Kurnn benzerini getirmek iin insanlar
vecinler bir araya toplanp da hepsi birbirine yardmc olsalar, yine deonun
benzerini getiremezler. sr Sresi, 17:88.
O suretin bir vechi udur ki: Yani, Kurndan tereuh
etmeyen ve Kurnn mal olmayan ins ve cinnin btn
gzel szleritoplansa, Kurn tanzir edemez demektir.
Hem edememi ki,gsterilmiyor.
kinci vecih udur ki: Cin ve insin, hatt eytanlarn
netice-i efkrlar ve muhassala-i mesaileri olan medeniyet
ve hikmet-i felsefe ve edebiyat- ecnebiye, Kurnn ahkm
ve hikmet ve belatine kar ciz derekesindedirler
demektir. Nasl da nmunesini gsterdik.
(Meyve Risalesinden)
Bu Onuncu Meseleye bir htime olarak
iki haiyedir
Birincisi
Bundan on iki sene evvel
1
iittim ki, en dehetli ve
muannid bir zndk, Kurna kar suikastn, tercmesiyle
yapmaya balam ve demi ki: Kurn tercme edilsin, t
ne mal olduu bilinsin. Yani, lzumsuz tekrarat herkes
grsn ve tercmesi onun yerinde okunsun diye dehetli
bir pln evirmi.
1. Bu risalenin telinden on iki sene evvel.
Fakat Risale-in Nurun cerh edilmez hccetleri kat
ispat etmi ki, Kurnn hakik tercmesi kabil deil, ve
lisan- nahv olan lisan- Arab yerinde Kurnn
meziyetlerini ve nktelerini baka lisan muhafaza edemez
ve herbir har, on adetten bine kadar sevap veren
kelimt- Kurniyenin mucizne ve cemiyetli tabirlerinin
yerini, beerin di ve cz tercmeleri tutamaz, onun
yerinde camilerde okunmaz diye, Risale-in Nur her tarafta
intiaryla o dehetli pln akm brakt. Fakat o zndktan
ders alan mnafklar, yine eytan hesabna Kurn gneini
emekle sndrmeye aptal ocuklar gibi ahmakane ve
divanecesine almalar hikmetiyle, bana gayet sk ve
skc ve skntl bir hlette bu Onuncu Mesele yazdrld
tahmin ediyorum. Bakalaryla gremediim iin
hakikat- hali bilemiyorum.
ikinci haiye:
Denizlihapsinden tahliyemizden sonra, mehur ehir
Otelinin yksek katnda oturmutum. Karmda gzel
bahelerde kesretli kavak aalar birer halka-i zikir
tarznda gayet ltif, tatl bir surette hem kendileri, hem
dallar, hem yapraklar havann dokunmasyla cezbedrne
ve czibekrne hareketle rakslar, kardelerimin
mfarakatlarndan ve yalnz kaldmdan hznl ve gaml
kalbime iliti. Birden gz ve k mevsimi hatra geldi ve
bana bir gaet bast. Ben o keml-i nee ile cilvelenen o
nzenin kavaklara ve zhayatlara o kadar acdm ki,
gzlerim yala doldu. Kinatn ssl perdesi altndaki
ademleri, raklar ihtar ve ihsasiyle kinat dolusu
raklarn, zevllerin hznleri bama topland.
Birden, hakikat-i Muhammediyenin (a.s.m.) getirdii nur
imdada yetiti. O hadsiz hznleri ve gamlar, srurlara
evirdi. Hatt o nurun, herkes ve her ehl-i iman gibi benim
hakkmda milyon feyzinden yalnz o vakitte o vaziyete
temas eden imdat ve tesellsi iin, zt- Muhammediyeye
(a.s.m.) kar ebediyen minnettar oldum. yle ki:
Ol nazar- gaet, o mbarek nzeninleri vazifesiz,
neticesiz bir mevsimde grnp, hareketleri needen
deil, belki gya ademden ve raktan titreyerek hilie
dtklerini gstermekle, herkes gibi bendeki ak- bek
ve hubb-u mehsin ve muhabbet-i vcud ve efkat-i
cinsiye ve alaka-i hayatiyeye medar olan damarlarma o
derece dokundu ki, byle dnyay bir mnev cehenneme
ve akl bir tzip letine evirdii srada, Muhammed
Aleyhissalt Vesselmn beere hediye getirdii nur
perdeyi kaldrd; idam, adem, hilik, vazifesizlik, abes, rak
fanilik yerinde, o kavaklarn herbirinin yapraklar adedince
hikmetleri ve mnlar ve, Risale-in Nurda ispat edildii
gibi, ksma ayrlan neticeleri ve vazifeleri var diye
gsterdi.
Birinci ksm: Sni-i Zlcellin esmsna bakar. Mesel,
naslki bir usta, harika bir makineyi yapsa, onu takdir eden
herkes o zta Mallah, brekllah deyip alklar. yle
de, o makine dahi, ondan maksut neticeleri tam tamna
gstermesiyle, lisan- hliyle ustasn tebrik eder, alklar.
Her zhayat ve herey byle bir makinedir; ustasn
tebriklerle alklar.
kinci ksm hikmetleri ise, zhayatn ve zuurun
nazarlarna bakar. Onlara irin bir mtalagh, birer kitab-
marifet olur. Mnlarn zuurun zihinlerinde ve suretlerini
kuvve-i hafzalarnda ve elvh- misliyede ve lem-i
gaybn defterlerinde daire-i vcutta brakp, sonra lem-i
ehadeti terk eder, lem-i gayba ekilir. Demek, sur bir
vcudu brakr, mnev ve gayb ve ilm ok vcutlar
kazanr.
Evet madem Allah var ve ilmi ihta eder. Elbette adem,
idam, hilik, mahv, fena, hakikat noktasnda, ehl-i imann
dnyasnda yoktur. Ve krlerin dnyalar ademle, rakla,
hilikle, fnilikle doludur. te bu hakikati, umumun
lisannda gezen bu gelen darb- mesel ders verip, der:
Kimin iin Allah var, ona herey var. Ve kimin iin
yoksa, herey ona yoktur, hitir.
Elhasl, nasl ki, iman, lm vaktinde insan idam-
ebedden kurtaryor; yle de, herkesin husus dnyasn
dahi idamdan ve hilik karanlklarndan kurtaryor. Ve
kfr ise, hususan kfr- mutlak olsa, hem o insan, hem
husus dnyasn lmle idam edip mnev cehennem
zulmetlerine atar, hayatnn lezzetlerini ac zehirlere evirir.
Hayat- dnyeviyeyi hiretine tercih edenlerin kulaklar
nlasn! Gelsinler, buna ya bir are bulsunlar veya imana
girsinler, bu dehetli hasrattan kurtulsunlar.


1
Duanza ok muhta ve size ok mtak kardeiniz
Said Nurs
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz, Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Sen her eyi hakkyla bilir, her ii hikmetleyaparsn.
Bakara Sresi, 2:32.
(Yirmi Altnc Szden)
nc Mebhasn Sonu ve Drdnc Mebhas
Eer desen: Kader bizi byle balam, hrriyetimizi selb
etmitir. nbisat ve cevelna mtak olan kalb ve ruh iin
kadere iman bir arlk, bir sknt vermiyor mu?
Elcevap: Kata ve asla! Sknt vermedii gibi, nihayetsiz
bir hiffet, bir rahatlk ve ravh ve reyhn veren ve emn
emn temin eden bir srur, bir nur veriyor. nk, insan
kadere iman etmezse, kk bir dairede cz bir
serbestiyet, muvakkat bir hrriyet iinde dnya kadar ar
bir yk, biare ruhun omuzunda tamaya mecburdur.
nk insan btn kinatla alkadardr. Nihayetsiz
maksd ve metlibi var. Kudreti, iradesi, hrriyeti
milyondan birisine k gelmedii iin, ektii mnev
sknt arl ne kadar mthi ve muvahhi olduu
anlalr. te, kadere iman, btn o arl kaderin
senesine atar, keml-i rahatla, ruh ve kalbin keml-i
hrriyetiyle kemltnda serbest cevelnna meydan
veriyor. Yalnz nefs-i emmrenin cz hrriyetini selb eder
ve ravuniyetini ve rububiyetini ve keyfemye hareketini
krar.
Kadere iman o kadar lezzetli, saadetlidir ki, tarif
edilmez. Yalnz u temsille o lezzete ve o saadete bir iaret
edeceiz. yle ki:
ki adam bir padiahn pyitahtna giderler. O padiahn
mahall-i garaip olan has sarayna girerler. Biri, padiah
bilmez, o yerlerde gsbne, srkane tavattun etmek ister.
Fakat o bahe, o sarayn iktiza ettikleri idare ve tedbir ve
varidat; ve makinelerini ilettirmek ve garip hayvntn
erzakn vermek gibi zahmetli klfetleri grr,
mtemadiyen ztrap eker. O cennet gibi bahe, bana bir
cehennem gibi oluyor. Hereye acyor, idare edemiyor.
Teesse vaktini geirir. Sonra da, o hrsz, edepsiz adam,
tedip suretiyle hapse atlr.
kinci adam, padiah tanr, padiaha kendini misar
bilir. Btn o bahede, o sarayda olan iler bir nizam-
kanunla cereyan ettiini, herey bir programla, keml-i
suhuletle ilediini itikad eder. Zahmet ve klfetleri
padiahn kanununa brakp, keml-i saf ile o
cennet-misal bahenin btn lezzetlerinden istifade edip,
padiahn merhametine ve idare kanunlarnn gzelliine
istinaden hereyi ho grr, keml-i lezzet ve saadetle
hayatn geirir. te
1

srrn anla.
1. Kadere iman eden, kederden emin olur. ed-Deylem, el-Msned 1:113;
el-Msv, Feyzul-Kadr 3:187; Ali el-Mttak, Kenzl-Umml 1:106.
DRDNC MEBHAS
Eer desen: Birinci Mebhasta ispat ettin ki, kaderin
hereyi gzeldir, hayrdr. Ondan gelen er de hayrdr,
irkinlik de gzeldir. Halbuki, u dr- dnyadaki
musibetler, beliyyeler o hkm cerh ediyor.
Elcevap: Ey iddet-i efkatten edit bir elemi hisseden
nefsim ve arkadam! Vcut hayr- mahz, adem err-i mahz
olduuna, btn mehsin ve kemltn vcuda rcuu ve
btn mas ve mesib ve nekaisin esas adem olduu
delildir.
Madem adem err-i mahzdr. Ademe mncer olan veya
ademi imam eden hlt dahi erri tazammun eder. Onun
iin, vcudun en parlak nuru olan hayat, ahvl-i muhtelife
iinde yuvarlanp kuvvet buluyor. Mtebyin vaziyetlere
girip tasaf ediyor ve mteaddit keyyat alp matlup
semerat veriyor ve mteaddit tavrlara girip Vhib-i
Hayatn nuku-u esmsn gzelce gsterir. te, u
hakikattendir ki, zhayatlara lm ve mesib ve meakkat
ve beliyyat suretinde baz hlt rz olur ki, o hlt ile
hayatlarna envr- vcut teceddt edip zulmt- adem
tebud ederek hayatlar tasaf ediyor. Zira, tevakkuf,
sknet, skt, atlet, istirahat, yeknesaklk, keyyatta ve
ahvalde birer ademdir. Hatt en byk bir lezzet,
yeknesaklk iinde hie iner.
Elhasl: Madem hayat, Esm-i Hsnnn nukuunu
gsterir. Hayatn bana gelen herey hasendir. Mesel,
gayet zengin, nihayet derecede sanatkr ve ok sanatlarda
mahir bir Zt, sr- sanatn, hem kymettar servetini
gstermek iin, di bir miskin adam, modellik vazifesini
grdrmek iin, bir crete mukabil, bir saatte murass,
musann yapt gmlei giydirir, onun stnde iler ve
vaziyetler verir, tebdil eder. Hem her nevi sanatn
gstermek iin keser, deitirir, uzaltr, ksaltr. Acaba u
cretli miskin adam o zta dese, Bana zahmet veriyorsun.
Eilip kalkmakla vaziyetveriyorsun. Beni gzelletiren bu
gmlei kesip ksaltmakla gzelliimibozuyorsun demeye
hak kazanabilir mi? Merhametsizlik, insafszlkettin
diyebilir mi?
te, onun gibi, Sni-i Zlcell, Ftr- Bmisal, zhayata
gz, kulak, akl, kalb gibi havs ve letie murass olarak
giydirdii vcut gmleini, Esm-i Hsnnn naklarn
gstermek iin, ok hlt iinde evirir, ok vaziyetlerde
deitirir. Elemler, musibetler nevinde olan keyyat, baz
esmsnn ahkmn gstermek iin lemet- hikmet iinde
baz ut- rahmet ve o ut- rahmet iinde ltif
gzellikler vardr.
Htime
Eski Saidinserke, mftehir, marur, ucbl, riyakr
nefsini susturan, teslime mecbur eden Be Fkradr.
BRNC FIKRA: Madem eya var ve sanatldr. Elbette
bir ustalar var. Yirmi kinci Szde gayet kat ispat edildii
gibi, eer herey birinin olmazsa, o vakit herbir ey btn
eya kadar mkl ve ar olur. Eer herey birinin olsa, o
zaman btn eya bir ey kadar sn ve kolay olur.
Madem zemin ve sumn birisi yapm, yaratm.
Elbette, o pek hikmetli ve ok sanatkr Zt, zemin ve
sumnn meyveleri ve neticeleri ve gayeleri olan
zhayatlar bakalara brakp ii bozmayacak. Baka ellere
teslim edip btn hikmetli ilerini abes etmeyecek, hie
indirmeyecek, kr ve ibadetlerini bakasna
vermeyecektir.
KNC FIKRA: Sen, ey marur nefsim! zm aacna
benzersin. Fahirlenme! Salkmlar o aa kendi takmam;
bakas onlar ona takm.
NC FIKRA: Sen, ey riyakr nefsim! Dine hizmet
ettim diye gururlanma.
1

srrnca, mzekk olmadn iin, belki sen
kendini o recl- fcir bilmelisin. Hizmetini, ubdiyetini,
geen nimetlerin kr ve vazife-i ftrat ve farize-i hilkat ve
netice-i sanat bil, ucb ve riyadan kurtul.
1. Muhakkak ki Allah, bu dini fcir adamla da teyid ve takviye eder. (Buhari,
Cihad: 182, Mez: 38, Kader: 5; Mslim,mn: 178; bn-i Mce, Fiten: 35; Drim,
Siyer: 73; Msned, 2:309, 5:45.).
DRDNC FIKRA: Hakikat ilmini, hakik hikmeti
istersen, Cenb- Hakkn marifetini kazan. nk, btn
hakaik-i mevcudat, ism-i Hakkn ut ve esmsnn
tezhrt ve sftnn tecelliytdrlar. Madd ve mnev,
cevher-araz, herbir eyin, herbir insann hakikati, birer
ismin nuruna dayanr ve hakikatine istinad ederler. Yoksa,
hakikatsiz, ehemmiyetsiz bir surettir. Yirminci Szn
hirinde u srra dair bir nebze bahsi gemitir.
Ey nes! Eer u dnya hayatna mtaksan, mevtten
kaarsan, katiyen bil ki, hayat zannettiin hlt, yalnz
bulunduun dakikadr. O dakikadan evvel btn zamann
ve o zaman iindeki eya-y dnyeviye, o dakikada
meyyittir, lmtr. O dakikadan sonra btn zamann ve
onun mazrufu, o dakikada ademdir, hitir. Demek
gvendiin hayat- maddiye, yalnz bir dakikadr. Hatt bir
ksm ehl-i tetkik, bir iredir, belki bir n- seyyledir
demiler. te, u srdandr ki, baz ehl-i velyet, dnyann,
dnya cihetiyle ademine hkmetmiler.
Madem byledir. Hayat- maddiye-i nefsiyeyi brak; kalb
ve ruh ve srrn derece-i hayatlarna k, bak: Ne kadar
geni bir daire-i hayatlar var! Senin iin meyyit olan mazi,
mstakbel, onlar iin hayydr, hayattar ve mevcuttur.
Ey nefsim! Madem yledir, sen dahi kalbim gibi ala
ve bar ve de ki:
Fniyim, fni olan istemem. cizim, ciz olan istemem.
Ruhumu Rahmna teslim eyledim; gayr istemem.
sterim, fakat bir yr- bki isterim.
Zerreyim, fakat bir ems-i Sermed isterim.
Hi ender hiim; fakat bu mevcudat birden isterim.
Tlsm- kinat kefeden Kurn- Hakmin mhim bir tlsmn
halleden
Birinci Maksat



1
1. Biz emaneti gklere, yere ve dalara teklif ettik. Hepsi de onu
yklenmektenkand ve ondan korktu. nsan ise onu yklendi. Gerekten
insan okzalim, ok cahildir. Ahzb Sresi, 33:72.
U YETN byk hazinesinden tek bir cevherine
iaret edeceiz. yle ki:
Gk, zemin, da, tahammlnden ekindii ve korktuu
emanetin mteaddit vcuhundan bir ferdi, bir vechi enedir.
Evet, ene, zaman- demden imdiye kadar lem-i
insaniyetin etrafna dal budak salan nuran bir ecere-i
tb ile mthi bir ecere-i zakkumun ekirdeidir. u azm
hakikate girimeden evvel, o hakikatin fehmini teshil
edecek bir mukaddime beyan ederiz. yle ki:
Ene, knz-u mahye olan esm-i lhiyenin anahtar
olduu gibi, kinatn tlsm- mulknn dahi anahtar
olarak bir muamm-y mkilkdr, bir tlsm-
hayretfezdr. O ene, mahiyetinin bilinmesiyle, o garip
muamm, o acip tlsm olan ene alr ve kinat tlsmn
ve lem-i vcubun knzunu dahi aar. u meseleye dair,
emme isminde bir risale-i Arabiyemde yle bahsetmiiz
ki:
lemin miftah insann elindedir ve nefsine taklmtr.
Kinat kaplar zhiren ak grnrken, hakikaten
kapaldr. Cenb- Hak, emanet cihetiyle, insana ene
namnda yle bir miftah vermi ki, lemin btn kaplarn
aar. Ve yle tlsml bir enaniyet vermi ki, Hallk-
Kinatn knz-u mahyesini onunla kefeder. Fakat ene,
kendisi de gayet mulk bir muamm ve almas mkl
bir tlsmdr. Eer onun hakik mahiyeti ve srr- hilkati
bilinse, kendisi ald gibi kinat dahi alr. yle ki:
Sni-i Hakm, insann eline, emanet olarak,
rububiyetinin, sft ve untnn hakikatlerini gsterecek,
tanttracak irat ve nmuneleri cmi bir ene
vermitirt ki, o ene bir vahid-i kyas olup, evsf-
Rububiyet ve unt- Ulhiyet bilinsin. Fakat vahid-i
kyas, bir mevcud-u hakik olmak lzm deil. Belki,
hendesedeki faraz hatlar gibi, farz ve tevehhmle bir
vahid-i kyas tekil edilebilir; ilim ve tahakkukla hakik
vcudu lzm deildir.
Sual: Niin Cenb- Hakkn sft ve esmsnn marifeti
enaniyete baldr?
Elcevap: nk, mutlak ve muhit bireyin hududu ve
nihayeti olmad iin, ona bir ekil verilmez; ve stne bir
suret ve bir taayyn vermek iin hkmedilmez, mahiyeti
ne olduu anlalmaz. Mesel, zulmetsiz, daim bir ziya
bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakik veya vehm bir
karanlkla bir hat ekilse, o vakit bilinir.
te, Cenb- Hakkn, ilim ve kudret, Hakm ve Rahm
gibi sft ve esms muhit, hudutsuz, eriksiz olduu iin,
onlara hkmedilmez ve ne olduklar bilinmez ve
hissolunmaz. yle ise, hakik nihayet ve hadleri
olmadndan, faraz ve vehm bir haddi izmek lzm
geliyor. Onu da enaniyet yapar. Kendinde bir rububiyet-i
mevhume, bir mlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur eder,
bir had izer, onunla muhit sfatlara bir hadd-i mevhum vaz
eder. Buraya kadar benim, ondan sonra Onundur diye bir
taksimat yapar. Kendindeki lcklerle onlarn mahiyetini
yava yava anlar.
Mesel, daire-i mlknde mevhum rububiyetiyle, daire-i
mmkinatta Hlknn rububiyetini anlar. Ve zhir
mlikiyetiyle, Hlknn hakik mlikiyetini fehmeder ve
Bu haneye mlik olduum gibi, Hlk da u kinatn
mlikidir der. Ve cz ilmiyle Onun ilmini fehmeder. Ve
kisb sanatyla O Sni-i Zlcellin ibd-i sanatn anlar.
Mesel, Ben u evi nasl yaptm ve tanzim ettim. yle de,
u dnya hanesini birisi yapm ve tanzim etmi der. Ve
hkez, btn sft ve unt- lhiyeyi bir derece
bildirecek, gsterecek binler esrarl ahval ve sft ve
hissiyat, enede mnderitir.
Demek ene, yine-misal ve vahid-i kyas ve let-i
inkiaf ve mn-y harf gibi, mns kendinde olmayan ve
bakasnn mnsn gsteren, vcud-u insaniyetin kaln
ipinden uurlu bir tel ve mahiyet-i beeriyenin hullesinden
ince bir ip ve ahsiyet-i demiyetin kitabndan bir elif tir
ki, o elif in iki yz var:
Biri hayra ve vcuda bakar. O yz ile yalnz feyze
kabildir. Vereni kabul eder; kendi icad edemez. O yzde
fil deil; icaddan eli ksadr.
1
Bir yz de erre bakar ve ademe gider. u yzde o
fildir, il sahibidir.
2
1. bk. Nis Sresi, 4:79.
2. bk. Nis Sresi, 4:79; Ysuf Sresi, 12:53.
Hem onun mahiyeti haryedir; bakasnn mnsn
gsterir. Rububiyeti hayaliyedir. Vcudu o kadar zayf ve
incedir ki, bizzat kendinde hibir eye tahamml edemez
ve yklenemez. Belki, eyann derecat ve miktarlarn
bildiren mizanlhararet ve mizanlhava gibi mizanlar
nevinden bir mizandr ki, Vcibl-Vcudun mutlak ve
muhit ve hudutsuz sftn bildiren bir mizandr.
1
te, mahiyetini u tarzda bilen ve izn eden ve ona
gre hareket eden,
2
bearetinde dahil
olur. Emaneti bihakkn eda eder ve o enenin drbnyle,
kinat ne olduunu ve ne vazife grdn grr. Ve fk
malmat nefse geldii vakit, enede bir musaddk grr; o
ulm, nur ve hikmet olarak kalr, zulmet ve abesiyete
inklb etmez.
Vakta ki, ene, vazifesini u suretle ifa etti; vahid-i kyas
olan mevhum rububiyetini ve faraz mlikiyetini terk eder.
3
der,
hakik ubdiyetini taknr, makam- ahsen-i takvime kar.
Eer o ene, hikmet-i hilkatini unutup vazife-i ftriyesini
terk ederek kendine mn-y ismiyle baksa, kendini mlik
itikad etse, o vakit emanette hyanet eder,
4

altnda dahil olur. te, btn irkleri ve erleri ve
dalletleri tevlid eden enaniyetin u cihetindendir ki,
semvt ve arz ve cibal tedehh etmiler, faraz bir
irkten korkmular.
1. bk. Tn Sresi, 95:4.
2. Nefsini gnahlardan arndran, kurtulua ermitir. ems Sresi, 91:9.
3. Mlk Ona, hamd Ona, hkm Ona aittir; siz de Ona dndrleceksiniz
4. Nefsini gnaha daldran, hsrana dmtr. ems Sresi, 91:10.
Evet, ene ince bir elif, bir tel, faraz bir hat iken,
mahiyeti bilinmezse, tesettr topra altnda nevnem
bulur, gittike kalnlar, vcud-u insann her tarafna
yaylr. Koca bir ejderha gibi, vcud-u insan bel eder.
Btn o insan, btn letiyle adeta ene olur. Sonra, nevin
enaniyeti de bir asabiyet-i neviye ve milliye cihetiyle o
enaniyete kuvvet verip, o ene, o enaniyet-i neviyeye
istinad ederek, eytan gibi, Sni-i Zlcellin evmirine
kar mbareze eder.
1
Sonra, kyas- binnes suretiyle,
herkesi, hatt hereyi kendine kyas edip, Cenb- Hakkn
mlkn onlara ve esbaba taksim eder, gayet azm bir
irke der,
2
melini gsterir.
Evet, nasl mr malndan krk paray alan bir adam, btn
hazr arkadalarn birer dirhem almasn kabul ile
hazmedebilir. yle de, Kendime mlikim diyen adam,
Herey kendine mliktir demeye ve itikad etmeye
mecburdur.
te, ene, u hinne vaziyetinde iken, cehl-i
mutlaktadr. Binler fnunu bilse de, cehl-i mrekkeple bir
eheldir. nk duygular, efkrlar kinatn envr-
marifetini getirdii vakit, nefsinde onu tasdik edecek,
klandracak ve idame edecek bir madde bulmad iin,
snerler. Gelen herey nefsindeki renklerle boyalanr.
Mahz- hikmet gelse, nefsinde abesiyet-i mutlaka suretini
alr. nk, u haldeki enenin rengi, irk ve tatildir, Allah
inkrdr. Btn kinat parlak yetlerle dolsa, o enedeki
karanlkl bir nokta, onlar nazarda sndrr, gstermez.
3
On Birinci Szde, mahiyet-i insaniyenin ve mahiyet-i
insaniyedeki enaniyetin, mn-y harf cihetiyle ne kadar
hassas bir mizan ve doru bir mikyas ve muhit bir hriste
ve mkemmel bir harita ve cmi bir yine ve kinata
gzel bir takvim, bir ruznme olduu, gayet kat bir surette
tafsil edilmitir. Ona mracaat edilsin. O Szdeki tafsilta
iktifen ksa keserek mukaddimeye nihayet verdik. Eer
mukaddimeyi anladnsa, gel, hakikate giriyoruz.
1. bk. Arf Sresi, 7:12; Hicr Sresi, 15:32-33; Sd Sresi, 38:75-76.
2. Muhakkak ki irk pek byk bir zulmdr. Lokman Sresi, 31:13.
3. bk. Bakara Sresi, 2:171; l-i mran Sresi, 3:70; Enm Sresi, 6:7; Arf
Sresi, 7:146; Ynus, Sresi, 10:101; Ysuf Sresi, 12:105; NahlSresi, 16:83;
Neml Sresi, 27:14.
te, bak: lem-i insaniyette, zaman- demden imdiye
kadar iki cereyan- azm, iki silsile-i efkr, her tarafta ve her
tabaka-i insaniyede dal budak salm iki ecere-i azme
hkmnde;
1
biri silsile-i nbvvet ve diyanet, dieri silsile-i
felsefe ve hikmet, gelmi gidiyor. Her ne vakit o iki silsile
imtiza ve ittihad etmise, yani silsile-i felsefe silsile-i
diyanete dehalet edip itaat ederek hizmet etmise, lem-i
insaniyet parlak bir surette bir saadet, bir hayat- itimaiye
geirmitir. Ne vakit ayr gitmilerse, btn hayr ve nur
silsile-i nbvvet ve diyanet etrafna toplanm ve erler ve
dalletler felsefe silsilesinin etrafna cem olmutur. imdi,
u iki silsilenin menelerini, esaslarn bulmalyz.
te, diyanet silsilesine itaat etmeyen silsile-i felsefe ki,
bir ecere-i zakkum suretini alp irk ve dallet zulmatn
etrafna datr. Hatt, kuvve-i akliye dalnda dehriyyun,
maddiyyun, tabiiyyun meyvelerini beer aklnn eline
vermi. Ve kuvve-i gadabiye dalnda Nemrutlar,
Firavunlar, eddadlar
HAYE-1
beerin bana atm. Ve
kuvve-i eheviye-i behmiye dalnda liheleri, sanemleri ve
ulhiyet dv edenleri semere vermi, yetitirmi. O
ecere-i zakkumun menei ile, silsile-i nbvvetinki, bir
ecere-i tb-i ubdiyet hkmnde bulunan o silsilenin,
kre-i zeminin banda mbarek dallar, kuvve-i akliye
dalnda enbiya ve mrseln ve evliya ve sddkn
meyvelerini yetitirdii gibi, kuvve-i da dalnda dil
hkimleri, melek gibi melikler meyvesini veren ve kuvve-i
czibe dalnda hsn- sret ve ismetli ceml-i suret ve
sehvet ve keremnamdarlar meyvesini yetitiren ve beer
nasl u kinatn en mkemmel bir meyvesi olduunu
gsteren o ecerenin menei ile beraber, enenin iki
cihetindedir. O iki ecereye mene ve medar, esasl bir
ekirdek olarak, enenin iki vechini beyan edeceiz. yle
ki:
1. bk. Mide Sresi, 5:27-31.
Haiye-1 Evet, Nemrutlar, Firavunlar yetitiren ve dyelik edip emziren, eski
Msr ve Babilin, ya sihir derecesine km veyahut husus olduu iin
etrafnda sihir telkki edilen eski felsefeleri olduu gibi, liheleri eski Yunan
kafasnda yerletiren ve asnm tevlid eden felsefe-i tabiiye batakldr. Evet,
tabiatn perdesiyle Allahn nurunu grmeyen insan, hereye bir ulhiyet verip
kendi bana musallat eder.
Enenin bir vechini nbvvet tutmu gidiyor; dier
vechini felsefe tutmu geliyor.
Nbvvetin vechi olan birinci vecih: Ubdiyet-i mahznn
meneidir. Yani, ene kendini abd bilir; bakasna hizmet
eder, anlar. Mahiyeti haryedir; yani bakasnn mnsn
tayor, fehmeder. Vcudu tebedir; yani baka birisinin
vcuduyla kaim ve icadyla sabittir, itikad eder. Mlikiyeti
vehmiyedir; yani kendi mlikinin izniyle sur, muvakkat bir
mlikiyeti vardr, bilir. Hakikati zlliyedir; yani hak ve vacip
bir hakikatin cilvesini tayan mmkn ve miskin bir zlldir.
Vazifesi ise, kendi Hlknn sft ve untna mikyas ve
mizan olarak, uurkrne bir hizmettir.
te, enbiya ve enbiya silsilesindeki asya ve evliya,
eneye u vecihle bakmlar, byle grmler, hakikati
anlamlar. Btn mlk Malikl-Mlke teslim etmiler
1
ve hkmetmiler ki, o Mlik-i Zlcellin ne mlknde,
2
ne
rububiyetinde,
3
ne ulhiyetinde
4
erik ve naziri yoktur;
5
muin ve vezire muhta deil;
6
hereyin anahtar Onun
elindedir;
7
hereye Kdir-i Mutlaktr;
8
esbab bir perde-i
zhiriyedir;
9
tabiat bir eriat-i ftriyesidir ve kanunlarnn
bir mecmuasdr ve kudretinin bir mistardr.
10
1. bk. l-i mrn Sresi, 3:26.
2. bk. Arf Sresi, 7:158.
3. bk. Bakara Sresi, 2:21.
4. bk. Kehf Sresi, 18:110.
5. bk. sr Sresi, 17:111; hls Sresi, 112:4.
6. bk. Hac Sresi, 22:18; hls Sresi, 112:2.
7. bk. Enam Sresi, 6:59; Zmer Sresi, 39:63; r Sresi, 42:12.
8. bk. Bakara Sresi, 2:259; Mide Sresi, 5:120; Tebn Sresi, 64:1.
9. bk. Saffat Sresi, 37:95-96; Rad Sresi, 13:18; Ysn Sresi, 36:28; Fetih
Sresi, 48:7.
10. bk. l-i mran Sresi, 3:26; Ysn Sresi, 36:77-83; Ahkaf Sresi, 46:33; Kaf
Sresi, 50:15.
te, u parlak, nuran, gzel yz, hayattar ve mnidar
bir ekirdek hkmne gemi ki, Hlk- Zlcell, bir
ecere-i tb-i ubdiyeti ondan halk etmitir ki, onun
mbarek dallar, lem-i beeriyetin her tarafn nuran
meyvelerle tezyin etmitir. Btn zaman- mazideki
zulmat datp, o uzun zaman- mazi, felsefenin grd
gibi bir mezar- ekber, bir ademistan olmadn, belki
istikbale ve saadet-i ebediyeye atlamak iin ervh- lne
bir medar- envar ve muhtelif basamakl bir mirac-
mnevver ve ar yklerini brakan ve serbest kalan ve
dnyadan gp giden ruhlarn nuran bir nuristan ve bir
bostan olduunu gsterir.
kinci vecih ise, felsefe tutmutur. Felsefe ise, eneye
mn-y ismiyle bakm. Yani, kendi kendine dellet eder,
der; mns kendindedir, kendi hesabna alr, hkmeder.
Vcudu asl, zt olduunu telkki eder. Yani, ztnda bizzat
bir vcudu vardr, der. Bir hakk- hayat var, daire-i
tasarrufunda hakik mliktir, zum eder. Onu bir hakikat-i
sabite zanneder. Vazifesini, hubb-u ztndan neet eden bir
tekemml- zt olduunu bilir, ve hkez... ok esst-
fsideye mesleklerini bina etmiler. O essat ne kadar
esassz ve rk olduunu sair risalelerimde ve bilhassa
Szlerde, hususan On kinci ve Yirmi Beinci Szlerde
kat ispat etmiiz. Hatt, silsile-i felsefenin en mkemmel
fertleri ve o silsilenin dhileri olan Etun ve Aristo, bn-i
Sina ve Frb gibi adamlar, nsaniyetin gayetl-gayt
teebbh- bil-Vcibdir, yani Vcibl-Vcuda
benzemektir deyip ravunne bir hkm vermiler. Ve
enaniyeti kamlayp irk derelerinde serbest koturarak,
esbabperest, sanemperest, tabiatperest, ncumperest gibi
ok env- irk taifelerine meydan amlar. nsaniyetin
esasnda mnderi olan acz ve zaaf,
1
fakr ve ihtiya,
2
naks
ve kusur
3
kaplarn kapayp ubdiyetin yolunu
seddetmiler. Tabiata saplanp, irkten tamamen
kamayp, krn geni kapsn bulamamlar.
Nbvvet ise, gaye-i insaniyet ve vazife-i beeriyet,
ahlk- lhiye ile ve secy-y hasene ile tahallk etmekle
beraber,
4
aczini bilip kudret-i lhiyeye iltica,
5
zaafn grp
kuvvet-i lhiyeye istinad,
6
fakrn grp rahmet-i lhiyeye
itimad,
7
ihtiyacn grp gn-y lhiyeden istimdad,
8
kusurunu grp aff- lhye istifar,
9
naksn grp keml-i
lhye tesbihhn olmaktr
10
diye, ubdiyetkrne
hkmetmiler.
1. bk. Nis Sresi, 4:28; Ynus Sresi, 10:12; Zmer Sresi, 39:49.
2. bk. Bakara Sresi, 2:268; Kasas Sresi, 28:24.
3. bk. Nis Sresi, 4:79; Ysuf Sresi, 12:53.
4. bk. Kalem Sresi, 68:4.
5. bk. Tevbe Sresi, 71:28.
6. bk. Nh Sresi, 71:28.
7. bk. Enbiy Sresi, 21:83-84.
8. bk. Enbiy Sresi, 21:87.
9. bk. Sd Sresi, 38:24.
10. bk. Arf Sresi, 7:143.
te, diyanete itaat etmeyen felsefenin byle yolunu
ard iindir ki, ene kendi dizginini eline alm, dalletin
herbir nevine komu. te u vecihteki enenin ba
stnde bir ecere-i zakkum nevnem bulup lem-i
insaniyetin yarsndan fazlasn kaplam.
te, o ecerenin kuvve-i eheviye-i behmiye dalnda
beerin enzrna verdii meyveler ise, asnamlar ve
lihelerdir. nk, felsefenin esasnda kuvvet
mstahsendir. Hatt El-hkm lil-galib bir dsturudur.
Galebe edende bir kuvvet var; kuvvette hak vardr
der.
HAYE-1
Zulm mnen alklam, zalimleri tei etmitir
ve cebbarlar ulhiyet dvsna sevk etmitir.
Hem masnudaki gzellii ve naktaki hsn, masnua
ve naka mal edip, Sni ve Nakkn mcerred ve
mukaddes cemlinin cilvesine nisbet etmeyerek, Ne gzel
yaplm yerine Ne gzeldir der, perestie lyk bir
sanem hkmne getirir.
Hem herkese satlan muzahraf, hodfuru, gsterici,
riykr bir hsn istihsan, ettii iin riykrlar alklam,
sanem-misalleri kendi bidlerine bide
HAYE-2
yapmtr.
Haiye-1 Dstur-u nbvvet Kuvvet haktadr; hak kuvvette deildir der,
zulm keser, adaleti temin eder.
Haiye-2 Yani; o sanem-misller, perestikrlarnn hevesatlarna ho
grnmek ve tevecchlerini kazanmak iin riyakrane gsteri ile ibadet gibi
bir vaziyet gsteriyorlar.
O ecerenin kuvve-i gadabiye dalnda, biare beerin
banda kk byk Nemrutlar, Firavunlar, eddadlar
meyvelerini yetitirmi; kuvve-i akliye dalnda, lem-i
insaniyetin dimana dehriyyun, maddiyyun, tabiiyyun gibi
meyveleri vermi, beerin beynini bin para etmitir.
imdi u hakikati tenvir iin, felsefe mesleinin esst-
fsidesinden neet eden neticeleriyle, silsile-i nbvvetin
esst- sdkasndan tevelld eden neticelerinin binler
muvazenesinden, nmune olarak drt misal
zikrediyoruz.
Mesel, nbvvetin hayat- ahsiyedeki dstur
neticelerinden
1
kaidesiyle, Ahlk-
lhiye ile muttasf olup Cenb- Hakka mtezellilne
tevecch edip, acz, fakr, kusurunuzu bilip derghna abd
olunuz dsturu nerede? Felsefenin Teebbh- bil-Vcib
insaniyetin gayet-i kemlidir kaidesiyle, Vcibl-Vcuda
benzemeye alnz hodfurune dsturu nerede? Evet,
nihayetsiz acz, zaaf, fakr, ihtiyala yorulmu olan
mahiyet-i insaniye nerede? Nihayetsiz Kadr, Kav, Gan ve
Mstan olan Vcibl-Vcudun mahiyeti nerede?
1. bk. Mansur Ali Nsf, et-Tc, 1:13 (Mukaddime); el-Crcn, et-Tarift1:564;
bni Kayym el-Cevziyye, Medarics-Salikin 3:241; el-Gazl, hyu Ulmid-Dn
4:306; el-Gazl, el-Maksadl-Ens s. 150; el-Bika, Masraut-Tasavvuf s. 240;
et-Tabern, el-Muceml-Evsat 8:184; el-Hakm et-Tirmiz, Nevdirul-Usl 2:284.
kinci misal: Nbvvetin hayat- itimaiyedeki dstur
neticelerinden ve ems ve kamerden tut, t nebtt
hayvntn imdadna ve hayvnt insann imdadna, hatt
zerrt- taamiye hceyrt- bedenin imdadna ve
muavenetine koturulan dstur-u tevn, kanun-u kerem,
namus-u ikram nerede? Felsefenin hayat- itimaiyedeki
dsturlarndan ve yalnz bir ksm zalim ve canavar
insanlarn ve vah hayvanlarn ftratlarn su-i
istimallerinden neet eden dstur-u cidal nerede? Evet,
dstur-u cidli o kadar esasl ve kll kabul etmiler ki,
Hayat bir cidaldir diye eblehne hkmetmiler.
nc misal: Nbvvetin tevhid-i lh hakkndaki
netic-i liyesinden ve dstur-u gliyesinden
1

yani Her birlii bulunan yalnz
birden sudur edecektir; madem hereyde ve btn eyada
bir birlik var, demek birtek Ztn icaddr diye olan
tevhidkrne dsturu nerede? Eski felsefenin bir dstur-u
itikadiyesinden olan
2
Birden bir sudur eder; yani Bir zttan bizzat birtek sudur
edebilir. Sair eyler, vastalar vastasyla ondan sudur eder
diye, Ganiyy-i alel-Itlak ve Kadr-i Mutlak ciz vesaite
muhta gstererek, btn esbaba ve vesaite, rububiyette
bir nevi irket verip, Hlk- Zlcelle akl- evvel
3
namnda bir mahlku verip adeta sair mlkn esbaba ve
vesaite taksim ederek bir irk-i azme yol aan irk-ld ve
dallet-pe o felsefenin dsturu nerede? Hkemann
yksek ksm olan irkyyun byle halt etseler,
maddiyyun, tabiiyyun gibi aa ksmlar ne kadar halt
edeceklerini kyas edebilirsin.
Drdnc misal: Nbvvetin dstur-u hakmnesinden
4
srryla, Hereyin, her
zhayatn neticesi, hikmeti, kendine ait bir ise, Sniine ait
neticeleri, Ftrna bakan hikmetleri binlerdir. Herbir eyin,
hatt bir meyvenin, bir aacn meyveleri kadar hikmetleri,
neticeleri bulunduu mahz- hakikat olan dstur-u hikmet
nerede? Felsefenin Herbir zhayatn neticesi kendine
bakar veyahut insann menine aittir diye, koca bir da
gibi aaca hardal gibi bir meyve, bir netice takmak gibi
gayet mnsz bir abesiyet iinde grd hikmetsiz
hikmet-i muzahrefe dsturlar nerede?
1. bk. e-ehristan, el-Milel ven-Nihal2:124; el-ci, Kitabul-Mevakf 2:589.
2. bk. e-ehristan, el-Milel ven-Nihal2:187; el-ci, Kitabul-Mevakf 2:689-690.
3. bk. bni Teymiyye, erhul-Akdetil-sfahniyye2:80; e-ehristn, el-Milel
ven-Nihal 2:75, 88.
4. Hibir ey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
u hakikat, Onuncu Szn Onuncu Hakikatinde bir
derece gsterildiinden, ksa kestik.
te, bu drt misale binler misali kyas edebilirsin.
Lemet
1
namndaki bir risalede bir ksmna iaret etmiiz.
te, felsefenin u esst- fsidesinden ve netic-i
vahmesindendir ki, slm hkemasndan bn-i Sina ve
Frb gibi dhiler, aa-i suriyesine meftun olup, o
meslee aldanp o meslee girdiklerinden, di bir mmin
derecesini ancak kazanabilmiler. Hatt, mam- Gazl
gibi bir Hccetl-slm, onlara o dereceyi de vermemi.
2
Hem mtekellimnin mtebahhirn ulemasndan olan
Mutezile imamlar, ziynet-i sursine meftun olup o meslee
cidd temas ederek akl hkim ittihaz ettiklerinden, ancak
fsk, mbtedi bir mmin derecesine kabilmiler. Hem
deba-y slmiyenin mehurlarndan, bedbinlikle maruf
Ebul-Al-i Maarr ve yetimne alayyla mevsuf mer
Hayyam gibilerin, o meslein nefs-i emmreyi okayan
zevkiyle zevklenmesi sebebiyle, ehl-i hakikat ve kemlden
bir sille-i tahkir ve tekr yiyip Edepsizlik ediyorsunuz,
zndkaya giriyorsunuz, zndklar yetitiriyorsunuz diye
zecirkrne tedip tokatlarn almlar.
3
1. Bu Lemet risalesi, Hz. stadmzn tensibi ile Szler mecmuasnn
nihayetinde derc edilmitir.
(Hizmetindeki talebeleri)
2. bk. el-Gazl, el-Munkz Mined-Dalls. 39-40, 46.
3. bk. bnl-Cevz, Telbis bls134-136; Sleyman bni Abdillah, erhu Kitabit-
Tevhd s. 616; bni Teymiyye, Ktb ve Resail ve Fetv bni Teymiyye 7:571,
8:260.
Hem meslek-i felsefenin esst- fsidesindendir ki, ene,
kendi ztnda hava gibi zayf bir mahiyeti olduu halde,
felsefenin meum nazaryla mn-y ism cihetiyle bakt
iin, gya buhar-misal o ene temeyy edip, sonra lfet
cihetiyle ve maddiyata tevaggul sebebiyle gya tasallb
ediyor. Sonra gaet ve inkrla o enaniyet tecemmd eder.
Sonra isyanla tekeddr eder, effayetini kaybeder. Sonra
gittike kalnlap sahibini yutar. Nev-i insann efkryla
ier. Sonra sair insanlar, hatt esbab kendine ve nefsine
kyas edip, onlarakabul etmedikleri ve teberr ettikleri
haldebirer ravunluk verir. te o vakit Hlk- Zlcellin
evmirine kar mbareze vaziyetini alr,
1

der, meydan okur gibi Kadr-i Mutlak
acz ile itham eder. Hatt, Hlk- Zlcellin evsfna
mdahale eder; iine gelmeyenleri ve nefs-i emmrenin
ravunluunun houna gitmeyenleri ya red, ya inkr, ya
tahrif eder. Ezcmle:
Felsifenin bir taifesi, Cenb- Hakka mcib-i bizzat
demiler, ihtiyarn nefyetmiler, ihtiyarn ispat eden btn
kinatn nihayetsiz ehadetlerini tekzip etmiler. Fey
sbhanallah! u kinatta zerreden emse kadar btn
mevcudat, taayynatlaryla, intizamatyla, hikmetleriyle,
mizanlaryla Sniin ihtiyarn gsterdikleri halde, u kr
olas felsefenin gz grmyor! Hem bir ksm felasife
Cziyta ilm-i lh taallk etmiyor
2
diye ilm-i lhnin
azametli ihatasn nefyedip, btn mevcudatn ehdt-
sdkalarn reddetmiler. Hem felsefe esbaba tesir verip
tabiat eline icad verir. Yirmi kinci Szde kat bir surette
ispat edildii gibi, hereyde Hlk- Klli eye
3
has, parlak
sikkeyi grmeyip ciz, cmid, uursuz, kr ve iki eli
tesadf ve kuvvet gibi iki krn elinde olan tabiata
masdariyet verip, binler hikmet-i liyeyi ifade eden ve
herbiri birer mektubt- Samedniye hkmnde olan
mevcudatn bir ksmn ona mal eder. Hem, Onuncu Szde
ispat edildii gibi, Cenb- Hak btn esmsyla ve kinat
btn hakaikiyle ve silsile-i nbvvet btn tahkikatyla ve
ktb- semviye btn ytyla gsterdikleri hair ve
hiret kapsn bulmayp, hari nefyedip, ervahlara bir
ezeliyet isnad etmiler. te, bu hurafatlara sair
meselelerini kyas edebilirsin. Evet, eytanlar, gya enenin
gaga ve penesiyle dinsiz feylesoarnn akllarn havaya
kaldrp, dallet derelerine atp datmtr. Kk lemde
ene, byk lemde tabiat gibi tutlardandr.
1. rm kemikleri kim diriltecek? Ysin Sresi, 36:78.
2. bk. el-Gazl, el-Munkz Mined-Dalls. 46.
3. bk. Enam Sresi, 6:102.


1
Geen hakikati tenvir edecek bir seyahat-i hayaliye
suretinde, nim-manzum olarak Lemeatta yazdm bir
vaka-i misaliyenin melini urada zikretmeye mnasebet
geldi. yle ki:
Bu risalenin telinden sekiz sene evvel, stanbulda,
Ramazan- erifte, meslek-i felsefeyle mnasebette
bulunan Eski Saidin Yeni Saide inklb edecei bir
hengmdadr ki, Ftiha-i erifenin hirinde


2
ile iaret ettii meslei dnrken, yle bir vaka-i
hayaliye, bir hadise-i misaliye, ryaya benzer bir hadise
grdm ki:
1. Kim ttu reddeder de Allaha iman ederse, ite o kopmaz ve krlmaz,
sapa salam bir kulpa yapmtr. Allah ise hereyi hakkyla iiten,
hereyihakkyla bilendir. Bakara Sresi, 2:256.
2. Kendilerine inm ve ihsanda bulunduklarnn yolu, gazabna
urayanlarn vesaptm olanlarn yolu deil. Ftiha Sresi, 1:7.
Kendimi bir sahr-y azmede gryorum. Btn
zeminin yzn karanlkl, skc ve boucu bir bulut
tabakas kaplam. Ne nesm var, ne ziya, ne b- hayat
hibirisi bulunmuyor. Her taraf canavarlar, muzr ve
muvahhi mahlklarla dolu olduunu tevehhm ettim.
Kalbime geldi ki, u zeminin teki tarafnda ziya, nesm,
b- hayat var, oraya gemek lzm. Baktm ki, ihtiyarsz
sevk olunuyorum. Zeminin iinde tnelvri bir maaraya
sokuldum. Git gide zeminin iinde seyahat ettim.
Bakyorum ki, benden evvel o tahtelarz yolda ok kimseler
gitmiler, her tarafta boulup kalmlar. Onlarnayak
izlerini gryordum. Bazlarnn bir zaman seslerini
iitiyordum;sonra sesleri kesiliyordu.
Ey hayaliyle benim seyahat-i hayaliyeme itirak eden
arkada! O zemin tabiattr ve felsefe-i tabiiyedir. Tnel ise,
ehl-i felsefenin efkryla hakikate yol amak iin atklar
meslektir. Grdm ayak izleri, Etun ve Aristo
HAYE-1
gibi meahirlerindir. ittiim sesler, bn-i Sina ve Frb
gibi dhilerindir. Evet, bn-i Sinann baz szlerini,
kanunlarn baz yerlerde gryordum. Sonra btn btn
kesiliyordu. Daha ileri gidememi. Demek boulmu. Her
neyse, senimeraktan kurtarmak iin hayalin altndaki
hakikatin bir kesini gsterdim. imdi seyahatime
dnyorum.
Haiye-1 Eer desen: Sen necisin, bu meahire kar meydana kyorsun?
Sen bir sinek gibi olup da kartallarn umalarna karyorsun? Ben de derim
ki: Kurn gibi bir stad- ezeliyem varken, dallet-ld felsefenin ve
evham-ld akln akirtleri olan o kartallara, hakikat ve marifet yolunda sinek
kanad kadar da kymet vermeye mecbur deilim. Ben onlardan ne kadar aa
isem, onlarn stad dahi benim stadmdan bin defa daha aadr. stadmn
himmetiyle, onlar gark eden madde ayam da slatamad. Evet, byk bir
padiahn, onun kanununu ve evmirini hmil kk bir neferi, kk bir ahn
byk bir mirinden daha byk iler grebilir..
Gid gide, baktm ki, benim elime iki ey verildi: biri, bir
elektrik, o tahtelarz tabiatn zulmatn datr; dieri bir
let ile dahi azm kayalar, da-misal talar paralanp bana
yol alyor. Kulama denildi ki: Bu elektrikle o let
Kurnn hazinesinden size verilmitir.
Her ne ise, ok zaman ylece gittim. Baktm ki, teki
tarafa ktm. Gayet gzel bir bahar mevsiminde, bulutsuz
bir gne, ruh-efz bir nesm, hayattar bir b- leziz, her
taraf enlik iinde bir lem grdm. Elhamd lillh
dedim. Sonra baktm ki, ben kendi kendime mlik deilim.
Birisi beni tecrbe ediyor.
Yine evvelki vaziyette, o sahr-y azmede, boucu bulut
altnda yine ben kendimi grdm. Daha baka bir yolda,
bir sik beni sevk ediyordu. Bu defa tahtezzemin deil,
belki seyir ve seyahatle yeryzn kat edip teki yze
gemek iin gidiyordum. O seyahatimde yle acaip ve
garaibi gryordum ki, tarif edilmez. Deniz bana hiddet
ediyor, frtna beni tehdit eder, herey bana mklt
peyd eder. Fakat yine Kurndan bana verilen bir vasta-i
seyahatimle geiyordum, galebe alyordum. Git gide
bakyordum, her tarafta seyyahlarn cenazeleri bulunuyor.
O seyahati bitirenler, binde ancak birdir.
Her ne ise, o buluttan kurtulup, zeminin teki yzne
geip gzel gnele karlatm. Ruh-efz nesmi teneffs
ederek Elhamd lillh dedim. O cennet gibi o lemi
seyre baladm.
Sonra baktm, biri var ki, beni orada brakmyor. Baka
yolu bana gsterecek gibi, yine beni bir anda o mthi
sahrya getirdi. Baktm ki, yukardan inmi ayn asansrler
gibi muhtelif tarzlarda baz tayyare, baz otomobil, baz
zembil gibi eyler grnyor. Kuvvet ve istidada gre
onlara atlsa yukarya ekiliyor. Ben de birisine atladm.
Baktm, bir dakika zarfnda bulutun fevkine beni kard.
Gayet gzel, mzeyyen, yeil dalarn stne ktm. O
bulut tabakas dan yarsna kadar gelmemiti. En ltif bir
nesm, en leziz bir b- hayat, en irin bir ziya her tarafta
grnyor.
Baktm ki, o asansrler gibi nuran menziller her tarafta
var. Hatt iki seyahatimde ve zeminin teki yznde onlar
grmtm, anlamamtm. imdi anlyorum ki, unlar
Kurn- Hakmin yetlerinin cilveleridir.
te,
1
ile iaret olunan evvelki yol, tabiata
saplananlarn ve tabiiyyun krini tayanlarn mesleidir ki,
onda hakikate ve nura gemek iin ne kadar mklt
olduunu hissettiniz.

2
ile iaret olunan ikinci yol,
esbabperestlerin ve vesaite icad ve tesir verenlerin,
meiyyun hkemas gibi yalnz aklla, kirle hakikatl-
hakaike ve Vcibl-Vcudun marifetine yol aanlarn
mesleidir.

3
ile iaret olunan nc yol ise,
srat- mstakim ehli olan ehl-i Kurnn cadde-i
nuraniyesidir ki, en ksa, en rahat, en selmet ve herkese
ak, semv ve Rahmn ve nuran bir meslektir.
1. Saptm olanlarn yoluna deil. Ftiha Sresi, 1:7.
2. Gazabna urayanlarn yoluna deil. Ftiha Sresi, 1:7.
3. Kendilerine inm ve ihsanda bulunduklarnn yolu... Ftiha Sresi, 1:7.
(Otuz kinci Szden)
kinci Noktann kinci Mebhas
EHL- DALLETN vekili, tutunacak ve dalletini ona
bina edecek hibir ey bulamad ve mlzem kald
zaman yle diyor ki: Ben, saadet-i dnyay ve lezzet-i
hayat ve terakkiyt- medeniyeti ve keml-i sanat,
kendimce, hireti dnmemekte ve Allah tanmamakta
ve hubb-u dnyada ve hrriyette ve kendine gvenmekte
grdm iin, insann ekserisini bu yola eytann
himmetiyle sevk ettim ve ediyorum.
Elcevap: Biz dahi Kurn namna diyoruz ki: Ey biare
insan! Akln bana al, ehl-i dalletin vekilini dinleme.
Eer onu dinlersen hasretin o kadar byk olur ki,
tasavvurundan ruh, akl ve kalb rperir.
Senin nnde iki yol var: Birisi, ehl-i dalletin vekilinin
gsterdii ekavetli yoldur. Dieri, Kurn- Hakmin tarif
ettii saadetli yoldur.
te, o iki yolun pek ok muvazenelerini, ok Szlerde,
hususan Kk Szlerde grdn ve anladn. imdi, makam
mnasebetiyle, binde bir muvazenelerini yine gr, anla.
yle ki:
irk ve dalletin ve fsk ve sefahetin yolu, insan nihayet
derecede sukut ettiriyor. Hadsiz elemler iinde nihayetsiz
ar bir yk, zayf ve ciz beline ykletir.
nk, insan Cenb- Hakk tanmazsa ve Ona tevekkl
etmezse, o vakit, insan, gayet derecede ciz ve zayf,
nihayet derecede muhta, fakir, hadsiz musibetlere maruz,
elemli, kederli bir fni hayvan hkmnde olup,
1
btn
sevdii ve alka peyd ettii btn eyadan mtemadiyen
rak elemini eke eke, nihayette, bki kalan btn
ahbabn bir rak- elm iinde brakp, kabrin zulmatna
yalnz olarak gider. Hem mddet-i hayatnda gayet cz bir
ihtiyar ve kk bir iktidar ve ksack bir hayat ve az bir
mr ve snk bir kir ile, nihayetsiz elemlerle ve
emellerle faidesiz arpr ve hadsiz arzularn ve maksdn
tahsiline, semeresiz, bou bouna alr.
2
Hem kendi
vcudunu ykleyemedii halde, koca dnya ykn biare
beline ve kafasna yklenir. Daha Cehenneme gitmeden
Cehennem azbn eker.
3
1. bk. Arf Sresi, 7:179 Furkan Sresi;, 25:43-44; Muhammed Sresi, 47:12.
2. bk. Bakara Sresi, 2:217; Mide Sresi, 5:5, 53; Enm Sresi, 6:88;
ArafSresi, 7:147; Hd Sresi, 11:16; Zmer Sresi, 39:65; Muhammed
Sresi,47:9, 27, 32.
3. bk. l-i mran Sresi, 3:56; Enm Sresi, 6:124-125; Arf Sresi, 7:152;r
Sresi, 9:155; Rad Sresi, 13:34; Zmer Sresi, 39:22; FussiletSresi, 41:16.
Evet, u elm elemi ve dehetli mnev azb
hissetmemek iin, ehl-i dallet, iptal-i his nevinden gaet
sarholuuyla muvakkaten hissetmez. Fakat hissedecei
zaman, kabre yakn olduu vakit, birden hisseder. nk,
Cenb- Hakka hakik abd olmazsa, kendi kendine mlik
zannedecek. Halbuki, o cz ihtiyar, o kk iktidar ile u
frtnal dnyada vcudunu idare edemiyor. Hayatna muzr
mikroptan tut, t zelzeleye kadar binler taife dmanlar,
hayatna kar tehacm vaziyetinde grr. Elm bir korku
deheti iinde, her vakit kendine mthi grnen kabir
kapsna bakyor.
Hem bu vaziyette iken, insaniyet itibaryla nev-i insan
ile ve dnya ile alkadar olduu halde, dnyay ve insan
bir Hakm, Alm, Kadr, Rahm, Kerm bir Ztn
tasarrufunda tasavvur etmedii ve onlar tesadf ve
tabiata havale ettii iin, dnyann ehvli ve insann ahvli,
onu daima iz eder. Kendi elemiyle beraber, insanlarn
elemini de eker. Dnyann zelzelesi, tunu, tufan, kaht u
gals, fen ve zevli, ona gayet mzi ve karanlkl birer
musibet suretinde onu tzip eder.
Hem u haldeki insan, merhamet ve efkate lyk
deildir. nk kendi kendine bu dehetli vaziyeti veriyor.
Sekizinci Szde, kuyuya girmi iki kardein muvazene-i
halinde denildii gibi, nasl bir adam, gzel bir bahede,
gzel bir ziyafette, gzel ahbaplar iinde, nezahetli, tatl,
namuslu, ho, meru bir lezzet ve elenceye kanaat
etmeyip gayr- meru ve mlevves bir lezzet iin irkin ve
necis bir arab ise, sarho olup kendini k ortasnda, pis
bir yerde vahi canavarlar iinde tahayyl etse, titreyip,
barp arsa, nasl merhamete lyk deil. nk ehl-i
namus ve mbarek arkadalarn canavar tasavvur eder,
onlara kar hakaret eder. Hem ziyafetteki leziz taamlar ve
temiz kaplar mlevves, pis talar tasavvur eder, krmaya
balar. Hem mecliste muhterem kitaplar ve mnidar
mektuplar mnsz ve di naklar tasavvur eder, yrtarak
ayak altna atar, ve hkez... Byle bir ahs nasl
merhamete mstehak deildir, belki tokata mstehaktr.
yle de, s-i ihtiyarndan neet eden kfr
sarholuuyla ve dallet divaneliiyle, Sni-i Hakmin u
misarhane-i dnyasn tesadf ve tabiat oyunca
olduunu tevehhm edip; ve cilve-i esm-i lhiyeyi
tazelendiren masnuatn, zamann gemesiyle vazifelerinin
bittiinden lem-i gayba gemelerini, adem ile idam
tasavvur ederek; ve tesbihat sadlarn zevl ve rak-
ebed vveyls olduklarn tahayyl ettiinden; ve
mektubt- Samedniye olan u mevcudat sahifelerini
mnsz, karma kark tasavvur ettiinden; ve lem-i
rahmete yol aan kabir kapsn zulmat- adem az
tasavvur ettiinden; ve eceli, hakik ahbaplara visal daveti
olduu halde, btn ahbaplardan rak nbeti tasavvur
ettiinden; hem kendini dehetli bir azab- elmde
brakyor, hem mevcudat, hem Cenb- Hakkn esmsn,
hem mektubatn inkr ve tezyif ve tahkir ettiinden
merhamete ve efkate lyk olmad gibi, iddetli bir
azaba da mstehaktr, hibir cihette merhamete lyk
deildir.
te, ey bedbaht ehl-i dallet ve sefahet! u dehetli
sukuta kar ve ezici meyusiyete mukabil hangi
tekemmlnz, hangi fnununuz, hangi kemliniz, hangi
medeniyetiniz, hangi terakkiytnz kar gelebilir? Ruh-u
beerin eedd-i ihtiyala muhta olduu hakik teselliyi
nerede bulabilirsiniz? Hem gvendiiniz ve bel
baladnz ve sr- lhiyeyi ve ihsnt- Rabbniyeyi
onlara isnat ettiiniz hangi tabiatnz, hangi esbabnz,
hangi erikiniz, hangi keytnz, hangi milletiniz, hangi
btl mbudunuz, sizi, sizce idam- ebed olan mevtin
zulmtndan kurtarp, kabir hududundan, berzah
hududundan, maher hududundan, srat kprsnden
hkimne geirebilir, saadet-i ebediyeye mazhar edebilir?
Halbuki, kabir kapsn kapamadnz iin, siz kat olarak
bu yolun yolcususunuz. Byle bir yolcu, yle birisine
dayanr ki, btn bu daire-i azme ve bu geni hudutlar,
Onun taht- emrinde ve tasarrufundadr.
Hem dahi, ey bedbaht ehl-i dallet ve gaet! Gayr-
meru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap
ekmektir kaidesi srrnca, siz, ftratnzdaki Cenb-
Hakkn zt ve sft ve esmsna sarf edilecek muhabbet ve
marifet istidadn ve kr ve ibdt cihztn nefsinize ve
dnyaya gayr- meru bir surette sarf ettiinizden,
bilistihkak cezasn ekiyorsunuz. nk Cenb- Hakka
ait muhabbeti nefsinize verdiniz; mahbubunuz olan
nefsinizin hadsiz belsn ekiyorsunuz. nk hakik bir
rahat, o mahbubunuza vermiyorsunuz. Hem onu, hakik
mahbub olan Kadr-i Mutlaka tevekkl ile teslim
etmiyorsunuz, daima elem ekiyorsunuz.
Hem Cenb- Hakkn esm ve sftna ait muhabbeti
dnyaya verdiniz ve sr- sanatn, lemin esbabna
taksim ettiniz; belsn ekiyorsunuz. nk, o hadsiz
mahbuplarnzn bir ksm size Allahasmarladk demeyip,
size arkasnevirip, brakp gidiyor. Bir ksm sizi hi
tanmyor, tansa da sizisevmiyor, sevse de size bir faide
vermiyor. Daima hadsiz raklardan ve mitsiz, dnmemek
zere zevllerden azap ekiyorsunuz.
te, ehl-i dalletin saadet-i hayatiye ve tekemmlt-
insaniye ve mehsin-i medeniyet ve lezzet-i hrriyet
dedikleri eylerin iyzleri ve mahiyetleri budur. Sefahet ve
sarholuk bir perdedir; muvakkaten hissettirmez. Tuh
onlarn aklna! de.
Amma Kurnn cadde-i nuraniyesi ise, btn ehl-i
dalletin ektii yaralar hakaik-i imaniye ile tedavi eder.
Btn evvelki yoldaki zulmat datr. Btn dallet ve
helket kaplarn kapatr. yle ki:
nsann zaaf ve aczini ve fakr ve ihtiyacn, bir Kadr-i
Rahme tevekkl ile tedavi eder.
1
Hayat ve vcudun
ykn Onun kudretine, rahmetine teslim edip, kendine
yklemeyip, belki kendisi o hayatna ve nefsine biner
hkmnde bir rahat makam bulur.
2
Kendisinin ntk bir
hayvan deil, belki hakik bir insan ve makbul bir misar-i
Rahmn olduunu bildirir. Dnyay, bir misarhane-i
Rahmn olduunu gstermekle ve dnyadaki mevcudat
ise esm-i lhiyenin yineleri olduklarn ve masnuat ise
her vakit tazelenen mektubt- Samedniye olduklarn
bildirmekle, insann fen-y dnyadan ve zevl-i eyadan
ve hubb-u fniyattan gelen yaralarn gzelce tedavi eder
ve evhamn zulmatndan kurtarr.
1. bk. l-i mran Sresi, 3:122; Arf Sresi, 7:89; Enfl Sresi, 8:45; Tevbe
Sresi,9:129; Ynus Sresi, 10:71, 85; Hd Sresi, 11:56; Ysuf Sresi,
12:67;brahim Sresi, 14:12; Zmer Sresi, 39:38.
2. bk. Bakara Sresi, 2:112, 131; Nis Sresi, 4:125; Neml Sresi, 27:44; Zmer
Sresi, 39:54.
Hem mevt ve eceli, lem-i berzaha giden ve lem-i
bekda olan ahbaplara visal ve mlkat mukaddimesi
olarak gsterir. Ehl-i dalletin nazarnda btn ahbabndan
bir rak- ebed telkki ettii lm yaralarn bylece
tedavi eder. Ve o rak, ayn- lika olduunu ispat eder.
Hem kabrin lem-i rahmete ve dr- saadete ve
bastan- cinna ve nuristan- Rahmna alan bir kap
olduunu ispat etmekle, beerin en mthi korkusunu izale
edip, en elm ve kasavetli ve skntl olan berzah
seyahatini en leziz ve nsiyetli ve ferahl bir seyahat
olduunu gsterir. Kabir ile ejderha aznkapatr, gzel bir
baheye kap aar. Yani, kabir ejderha azolmadn, belki
baistan- rahmete alan bir kap olduunu gsterir.
Hem mmine der: htiyarn cz ise, kendi Mlikinin
irade-i klliyesine iini brak.
1
ktidarn kk ise, Kadr-i
Mutlakn kudretine itimat et.
2
Hayatn az ise, hayat-
bkiyeyi dn.
3
mrn ksa ise, ebed bir mrn var,
merak etme.
4
Fikrin snk ise, Kurnn gnei altna gir,
imann nuruyla bak ki, yldz bcei olan krin yerine
herbir yet-i Kurn birer yldz misill sana k verir.
5
Hem hadsiz emellerin, elemlerin varsa, nihayetsiz bir
sevap ve hadsiz bir rahmet seni bekliyor.
6
Hem hadsiz
arzularn, maksdn varsa, onlar dnp muztarip olma.
Onlar bu dnyaya smaz. Onlarn yerleri baka diyardr
ve onlar veren de bakadr.
7
1. bk. Th Sresi, 20:25-27; Mmin Sresi, 40:38-45.
2. bk. l-i mran Sresi, 3:159, 173; Nis Sresi, 4:81; Mide Sresi, 5:23; Enfl
Sresi, 8:61.
3. bk. Tevbe Sresi, 9:38; Ynus Sresi, 10:24; Kehf Sresi, 18:45; 29:64;
Lokman Sresi, 31:33.
4. bk. Bakara Sresi, 2:201; l-i mran Sresi, 3:148; Nis Sresi, 4:77; Enm
Sresi, 6:32.
5. bk. Bakara Sresi, 2:2, 185; l-i mran Sresi, 3:138; Ynus Sresi, 10:57;
Ysuf Sresi, 12:111.
6. bk. BakaraSresi, 2:157, 218; l-i mran Sresi, 3:107; Nis Sresi, 4:96, 175;
Arf Sresi, 7:156.
7. bk. Mide Sresi, 5:65; Tevbe Sresi, 9:21; Ynus Sresi, 10:9;
MminnSresi, 23:19; Furkan Sresi, 25:24; uar Sresi, 26:85; Zmer
Sresi,29:10; LokmanSresi, 31:8; Ysin Sresi, 36:55.
Hem der: Ey insan! Sen kendine mlik deilsin.
1
Sen,
kudreti nihayetsiz bir Kadr, rahmeti hadsiz bir Rahm-i
Zt- Zlcellin memlksn.
2
yle ise, sen kendi hayatn
kendine ykleyip zahmet ekme. nk hayat veren Odur,
idare eden de Odur.
3
Hem dnya sahipsiz deil ki! Sen
kendi kafana dnya ykn yklettirerek ehvlini dnp
merak etme. nk onun sahibi Hakmdir, Almdir.
4
Sen
de misarsin; fuzul olarak karma, kartrma.
Hem insanlar, hayvanlar gibi mevcudat babo deiller;
belki vazifedar memurdurlar,
5
bir Hakm-i Rahmin
nazarndadrlar. Onlarn lm ve meakkatlerini dnp
ruhuna elem ektirme;
6
ve onlarn Hlk- Rahminin
rahmetinden daha ileri efkatini srme.
7
Hem sana
dmanlk vaziyetini alan mikroptan t tun ve tufan ve
kaht ve zelzeleye kadar btn eyann dizginleri o Rahm-i
Hakmin elindedirler.
8
O Hakmdir, abes i yapmaz;
Rahmdir, rahmiyeti oktur. Yapt her iinde bir nevi
ltuf var.
9
1. bk. Arf Sresi, 7:188; Ynus Sresi, 10:49; Lokman Sresi, 31:24; Cin Sresi,
82:21.
2. bk. Bakara Sresi, 2:186; l-i mran Sresi, 3:20, 30; Mide Sresi, 5:118;
brahim Sresi, 14:31; Hicr Sresi, 15:40, 49; sr Sresi, 17:53, 65;Kehf Sresi,
18:102; Enbiy Sresi, 21:105.
3. bk. Bakara Sresi, 2:38; l-i mran Sresi, 3:156; Enm Sresi, 6:122; Arf
Sresi, 7:158.
4. bk. Bakara Sresi, 2:107; l-i mran Sresi, 3:26, 189; Mide Sresi, 5:17, 18,
40, 120.
5. bk. Mminn Sresi, 23:115-116; Kymet Sresi, 75:336.
6. bk. Ftiha Sresi, 1:3; Bakara Sresi, 2:37, 143, 160, 163, 173; Enm Sresi,
6:18, 73, 83, 128.
7. bk. ArfSresi, 7:151; Ysuf Sresi, 12:64, 92; Enbiy Sresi, 21:83;
Mminn Sresi, 23:109, 118.
8. bk. l-i mranSresi, 3:26, 83; Mminn Sresi, 23:88; Ysn Sresi, 36:83;
Hadd Sresi, 57:29.
9. bk. r Sresi, 42:19.
Hem der: u lem endan fnidir; fakat ebed bir lemin
levazmatn yetitiriyor. endan zildir, geicidir; fakat
bki meyveler veriyor, bki bir ztn bki esmsnn
cilvelerini gsteriyor. Ve endan lezzetleri az, elemleri
oktur; fakat Rahmn- Rahmin iltiftt, zevlsiz hakik
lezzetlerdir. Elemler ise, sevap cihetiyle mnev lezzet
yetitiriyor.
1
Madem meru daire, ruh ve kalb ve nefsin
btn lezzetlerine saflarna, keyierine kdir. Gayr-
meru daireye girme. nk o dairedeki bir lezzetin bazan
bin elemi var. Hem hakik ve daim lezzet olan iltiftt-
Rahmniyeyi kaybetmeye sebeptir.
2
Hem dalletin yolunda sabkan beyan edildii gibi,
esfel-i slne insan yle bir sukut ettiriyor ki,
3
hibir
medeniyet, hibir felsefe ona are bulamadklar ve o derin
zulmat kuyusundan hibir terakkiyt- beeriye, hibir
kemlt- fenniye insan karamad halde, Kurn-
Hakm, iman ve amel-i salihle, o esfel-i slne sukuttan,
insan l-y illiyyne karr. Ve delil-i katiye ile
karmasn ispat ediyor ve o derin kuyuyu terakkiyt-
mneviyenin basamaklaryla ve tekemmlt- ruhiyenin
cihztyla dolduruyor.
4
Hem beerin uzun ve frtnal ve dadaal olan ebed
tarafndaki yolculuunu gayet derecede teshil eder ve
kolaylatrr. Bin, belki elli bin senelik mesafeyi bir gnde
kestirecek vesaiti gsterir.
5
1. bk. Bakara Sresi, 2:25, 82; l-i mran Sresi, 3:15, 198; Nis Sresi,4:14, 169;
Mide Sresi, 5:85, 119; Arf Sresi, 7:42; Tevbe Sresi,9:22, 72, 89, 100; Hd
Sresi, 11:23; brahim Sresi, 14:22.
2. bk. Furkan Sresi, 25:69; Ynnus Sresi, 10:27, 52; Rad Sresi, 13:5;
Mminn Sresi, 23:103; Secde Sresi, 32:14; Fussilet Sresi, 41:28; Zuhruf
Sresi, 43:74; Muhammed Sresi, 47:15.
3. bk. NisSresi, 4:145; Tn Sresi, 95:5.
4. bk. SdSresi, 38:24; nikak Sresi, 8425; Tn Sresi, 95:6; Asr Sresi,103:3.
5. bk. MericSresi, 70:1-44.
Hem Sultan- Ezel ve Ebed olan Zt- Zlcelli
tanttrmakla, insan Ona bir memur abd ve bir vazifedar
misar vaziyetini verir. Hem dnya misarhanesinde, hem
berzah ve uhrev menzillerde keml-i rahatla seyahatini
temin eder. Nasl ki, bir padiahn mstakim bir memuru,
onun daire-i memleketinde, hem her vilyetin
hudutlarndan suhuletle ve tayyare, gemi, imendifer gibi
sratli vasta-i seyahatle gezer, geer. yle de, Sultan-
Ezelye iman ile intisap eden ve amel-i salih ile itaat eden
bir insan, u misarhane-i dnya menzillerinden ve lem-i
berzah ve lem-i maher dairelerinden ve hkez kabirden
sonraki btn lemlerin geni hudutlarndan berk ve burk
sratinde geer, t saadet-i ebediyeyi bulur. Ve u hakikati
kat ispat eder ve asya ve evliyaya gsterir.
Hem de Kurnn hakikati der ki: Ey mmin! Sendeki
nihayetsiz muhabbet kabiliyetini, irkin ve noksan ve err
ve sana muzr olan nefs-i emmrene verme.
1
Onu mahbub
ve onun hevsn kendine mbud ittihaz etme.
2
Belki
sendeki o nihayetsiz muhabbet kabiliyetini, nihayetsiz bir
muhabbete lyk; hem nihayetsiz sana ihsan edebilen; hem
istikbalde seni nihayetsiz mesut eden; hem btn alkadar
olduun ve onlarn saadetleriyle mesut olduun btn
ztlar ihsntyla mesut eden; hem nihayetsiz kemlt
bulunan; ve nihayetsiz derecede kuds, ulv, mnezzeh,
kusursuz, noksansz, zevlsiz ceml sahibi olan; ve btn
esms nihayet derecede gzel olan; ve her isminde pek
ok envr- hsn ve ceml bulunan; ve Cennet btn
gzellikleriyle ve nimetleriyle Onun ceml-i rahmetini ve
rahmet-i cemlini gsteren; ve sevimli ve sevilen btn
kinattaki btn hsn ve ceml ve mehsin ve kemlt
Onun cemline ve kemline iaret eden ve dellet eden ve
emare olan bir Zt mahbub ve mbud ittihaz et.
Hem der: Ey insan! Onun esm ve sftna ait istidad-
muhabbetini, sair beksz mevcudata verme, faidesiz
mahlkata datma.
3
nk, sr ve mahlkat fnidirler.
4
Fakat o srda ve o masnuatta naklar, cilveleri grnen
Esm-i Hsn bkidirler, daimdirler. Ve esm ve sftn
herbirisinde binler mertib-i ihsan ve ceml ve binler
tabakat- keml ve muhabbet var. Sen yalnz Rahmn
ismine bak ki, Cennet bir cilvesi ve saadet-i ebediye bir
lemas ve dnyadaki btn rzk ve nimet bir katresidir.
1. bk. YsufSresi, 12:53.
2. bk. NisSresi, 4:135; Sd Sresi, 38:29; Nzit Sresi, 79:40; Kehf Sresi,
18:28.
3. bk. BakaraSresi, 2:165; Tevbe Sresi, 9:23-24; Kymet Sresi, 75:20-35;
Dehr Sresi, 76:27; Fecr Sresi, 89:20-26.
4. bk. KasasSresi, 28:88.
te, u muvazene, ehl-i dalletle ehl-i imann hayat ve
vazife cihetindeki mahiyetlerine iaret eden


1
hem netice ve kbetlerine iaret eden
2

olan yete dikkat et. Ne kadar
ulv, mucizne, beyan ettiimiz muvazeneyi ifade ederler.
1. And olsun ki, Biz insan en gzel bir ekilde yarattk. Sonra da onu enaa
seviyeye indirdik-ancak iman eden ve gzel iler yapanlarmstesna. Tn
Sresi, 95:4-6.
2. Gk ve yer onlara alamad. Duhan Sresi, 44:29.
3. bk. Duhn Sresi, 44:29.
Birinci yet, On Birinci Szde tafsilen o yetin
icazkrne ve cazkrne ifade ettii hakikati, o Szde
beyan edildiinden, onu oraya havale ederiz. kinci yet
ise, yalnz bir kk iaretle gstereceiz ki, ne kadar ulv
bir hakikati ifade ediyor. yle ki:
u yet, mefhum-u muvafk ile yle ferman ediyor:
Ehl-i dalletin lmesiyle, semvt ve zemin, onlarn
stnde alamyorlar.
3
Ve mefhum-u muhalie dellet
ediyor ki, Ehl-i imann dnyadan gitmesiyle, semvt ve
zemin, onlarn stnde alyor.
Yani, ehl-i dallet, madem semvt ve arzn vazifelerini
inkr ediyor, mnlarn bilmiyor, onlarn kymetlerini iskat
ediyor, Snilerini tanmyor. Onlara kar bir hakaret, bir
advet ettiinden, elbette semvt ve zemin, onlara
alamak deil, belki onlara nefrin eder, onlarn
gebermesiyle memnun olurlar. Ve mefhum-u muhalie
der: Semvt ve arz, ehl-i imann lmesiyle alarlar. Zira,
ehl-i iman ise, nk semvt ve arzn vazifelerini bilir.
Hakik hakikatlerini tasdik ediyor. Ve onlarn ifade ettikleri
mnlar iman ile anlyor.Ne kadar gzel yaplmlar, ne
kadar gzel hizmet ediyorlar diyor. Veonlara lyk kymeti
veriyor ve ihtiram ediyor. Cenb- Hak hesabna onlara ve
onlar yine olduklar esmya muhabbet ediyor. te, bu sr
iindir ki, semvt ve zemin, alar gibi ehl-i imann
zevline mahzun oluyorlar.


1

2


3

4


5

6


7
Birinci Lema
HAZRET- YUNUS ibni Mett Al Nebiyyin ve
Aleyhissalt Vesselmn mnct, en azm bir
mncattr ve en mhim bir vesile-i icabe-i duadr.
8
1. Karanlklar iinde niyaz etti: Senden baka ilh yoktur. Seni her trl
noksandantenzih ederim. Gerekten ben kendine zulmedenlerden oldum.
EnbiySresi, 21:87.
2. Rabbine yle niyaz etmiti: Bana gerekten zarar dokundu. Sen
isemerhametlilerin en merhametlisisin. Enbiy Sresi, 21:83.
3. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan
bakaibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekkl ettim. Yce ArnRabbi
Odur. Tevbe Sresi, 9:129.
4. Allah bana yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
5. Havl ve kuvvet, ancak hereyden yce ve nihayetsiz azamet sahibi olan
Allaha aittir. Ayrca bk. Buhr, Mez: 38; Mslim, Zikr: 44-46.
6. Bk kalan ancak sensin, ey Bk. Bk kalan ancak sensin, ey Bk.
7. [Kurn] iman edenler iin bir hidayet rehberi ve bir ifadr. Fussilet Sresi,
41:44.
8. Tirmiz, Deavt: 81; Msned, 1:170.
Hazret-i Yunus Aleyhisselmn kssa-i mehuresinin
hlsas:
Denize atlm, byk bir balk onu yutmu.
1
Deniz
frtnal ve gece dadaal ve karanlk ve her taraftan mit
kesik bir vaziyette,
2

mnct, ona sraten vasta-i necat olmutur.
u mnctn srr- azmi udur ki:
O vaziyette esbab bilklliye sukut etti. nk o halde
ona necat verecek yle bir Zat lzm ki, hkm hem
bala, hem denize, hem geceye, hem cevv-i semya
geebilsin. nk onun aleyhinde gece, deniz ve ht ittifak
etmiler. Bu n birden emrine musahhar eden bir Zat
onu sahil-i selmete karabilir. Eer btn halk onun
hizmetkr ve yardmcs olsaydlar, yine be para faydalar
olmazd.
3
Demek esbabn tesiri yok. Msebbibl-
Esbabdan baka bir melce olamadn aynelyakin
grdnden, srr- ehadiyet, nur-u tevhid iinde inkiaf
ettii iin, u mncat birden bire geceyi, denizi ve htu
musahhar etmitir. O nur-u tevhid ile htun karnn bir
tahtelbahir gemisi hkmne getirip ve zelzeleli davri
emvac deheti iinde, denizi, o nur-u tevhid ile emniyetli
bir sahr, bir meydan- ceveln ve tenezzhgh olarak o
nur ile sem yzn bulutlardan sprp, kameri bir
lmba gibi ba stnde bulundurdu. Her taraftan onu
tehdit ve tazyik eden o mahlkat, her cihette ona dostluk
yzn gsterdiler. T sahil-i selmete kt, ecere-i
yaktn
4
altnda o ltf-u Rabbnyi mahede etti.
1. bk. et-Taber, Cmiul-Beyn: 17:79-81.
2. Senden baka ilh yoktur. Seni her trl noksandan tenzih ederim.
Gerektenben kendine zulmedenlerden oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
3. bk. Enm Sresi, 6:17; Ynus Sresi, 10:107; Ftr Sresi, 35:2.
4. bk. Safft Sresi, 37:146.
te, Hazret-i Yunus Aleyhisselmn birinci vaziyetinden
yz derece daha mthi bir vaziyetteyiz. Gecemiz
istikbaldir. stikbalimiz, nazar- gaetle, onun gecesinden
yz derece daha karanlk ve dehetlidir. Denizimiz, u
sergerdan kre-i zeminimizdir. Bu denizin her mevcinde
binler cenaze bulunuyor; onun denizinden bin derece daha
korkuludur. Bizim hev-y nefsimiz, htumuzdur; hayat-
ebediyemizi skp mahvna alyor.
1
Bu hut, onun
htundan bin derece daha muzrdr. nk onun htu yz
senelik bir hayat mahveder. Bizim htumuz ise, yz
milyon seneler hayatn mahvna alyor.
Madem hakik vaziyetimiz budur. Biz de, Hazret-i Yunus
Aleyhisselma iktidaen, umum esbabdan yzmz
evirip, dorudan doruya, Msebbibl-Esbab olan
Rabbimize iltica edip
2

demeliyiz ve aynelyakin anlamalyz ki, gaet ve
dalletimiz sebebiyle aleyhimize ittifak eden istikbal,
dnya ve hev-y nefsin zararlarn def edecek yalnz o Zat
olabilir ki, istikbal taht- emrinde, dnya taht- hkmnde,
nefsimiz taht- idaresindedir. Acaba Hlk- Semvat ve
Arzdan baka hangi sebep var ki, en ince ve en gizli
htrt- kalbimizi bilecek? Ve bizim iin istikbali, hiretin
icadyla klandracak ve dnyann yz bin boucu
emvcndan kurtaracak-h-Zt- Vcibl-Vcuddan
baka hibir ey, hibir cihette, Onun izin ve iradesi
olmadan imdad edemez ve halskr olamaz.
3
Madem hakikat-i hal byledir. Nasl ki Hazret-i Yunus
Aleyhisselma o mnctn neticesinde htu ona bir
merkb, bir tahtelbahir ve denizi bir gzel sahr ve gece
mehtapl bir ltif suret ald. Biz dahi o mnctn srryla

demeliyiz.
4
cmlesiyle istikbalimize,
5
kelimesiyle dnyamza,
6

fkrasyla nefsimize nazar- merhametini celb
etmeliyiz.
7
1. bk. Yusuf Sresi, 12:53.
2. Senden baka ilh yoktur. Seni her trl noksandan tenzih ederim.
Gerektenben kendine zulmedenlerden oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
3. bk. Kehf Sresi, 18:23-24; nsan Sresi, 76:30; Tekvr Sresi, 81:29; Hac
Sresi, 22:65.
4. Senden baka ilh yoktur.
5. Sen her noksandan mnezzehsin.
6. Gerekten ben kendine zulmedenlerden oldum.
7. bk. Buhr,Ezan: 149, Tevhid, 9; Mslim, Zikr: 47-48, Hudd: 23.
T ki, nur-u iman ile ve Kurnn mehtabyla
istikbalimiz tenevvr etsin ve o gecemizin dehet ve
vaheti, nsiyet ve tenezzhe inklp etsin. Ve
mtemadiyen mevt ve hayatn deimesiyle seneler ve
karnlar emvc stnde hadsiz cenazeler binip ademe
atlan dnyamz ve zeminimizde, Kurn- Hakmin
tezghnda yaplan bir sene-i mneviye hkmne geen
hakikat-i slmiyet iine girip, selmetle o denizin stnde
gezip, t sahil-i selmete karak hayatmzn vazifesi
bitsin. O denizin frtnalar ve zelzeleleri, sinema perdeleri
gibi tenezzhn manzaralarn tazelendirmekle, vahet ve
dehet yerine, nazar- ibret ve tefekkr keyiendirerek
okayp klandrsn. Hem o srr- Kurnla, o terbiye-i
Furkaniye ile, nefsimiz bize binmeyecek, merkbumuz
olup, bizi ona bindirip, hayat- ebediyemizin kazanmasna
kuvvetli bir vastamz olsun.
Elhasl: Madem insan, mahiyetinin cmiiyeti itibaryla,
stmadan mteellim olduu gibi, arzn zelzele ve
ihtizztndan ve kinatn kyamet hengmnda zelzele-i
kbrsndan mteellim oluyor. Ve nasl ki hurdebin bir
mikroptan korkar, ecrm- ulviyeden zuhur eden kuyruklu
yldzdan dahi korkar. Hem nasl ki hanesini sever, koca
dnyay da yle sever. Hem nasl ki kk bahesini sever;
ylede, hadsiz ebed Cenneti dahi mtakane sever.
Elbette, byle bir insann Mbudu, Rabbi, melcei,
halskr, maksudu yle bir Zat olabilir ki, umum kinat
Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyrat dahi taht-
emrindedir.
1
Elbette yle bir insan daima Yunusvri (a.s.)
2

demeye muhtatr.


3
1. bk. l-i mrn Sresi, 3:180; Zmer Sresi, 39:63; r Sresi, 42:12; Hadd
Sresi, 57:10.
2. Senden baka ilh yoktur. Seni her trl noksandan tenzih ederim.
Gerektenben kendine zulmedenlerden oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
(On Yedinci Lemadan)
BENC NOTA
u notada, Avrupa fnunu ve medeniyeti, Eski Saidin
krinde bir derece yerletii iin, Yeni Said harekt-
kriyede seyrettii zaman, Avrupann fnun ve medeniyeti
o seyahat-i kalbiyede emrz- kalbiyeye inklp ederek
ziyade mkilta medar olduundan, bilmecburiye, Yeni
Said zihnini silkeleyip, muzahraf felsefeyi ve seh
medeniyeti atmak isterken, kendi ruhunda Avrupann
lehinde ehadet eden hissiyt- nefsaniyeyi susturmak iin,
Avrupann ahs- mnevsi ile bir cihette gayet ksa, bir
cihette uzun, gelecek muhavereye mecbur olmutur.
Yanl anlalmasn, Avrupaikidir. Birisi, sevlik din-i
hakiksinden ald feyizle hayat- itimaiye-i beeriyeye
n sanatlar ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden
fnunlar takip eden bu birinci Avrupaya hitap etmiyorum.
Belki, felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin
seyyitn mehsin zannederek beeri sefhete ve dallete
sevk eden bozulmu ikinci Avrupaya hitap ediyorum.
yle ki:
O zaman, o seyahat-i ruhiyede, mehsin-i medeniyet ve
fnun-u nadan baka olan mlyni ve muzr felsefeyi
ve muzr ve seh medeniyeti elinde tutan Avrupann
ahs- mnevsine kar demitim:
Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sa elinle sakm ve dalletli
bir felsefeyi ve sol elinle seh ve muzr bir medeniyeti
tutup dv edersin ki, Beerin saadeti bu ikisiyledir.
Senin bu iki elin krlsn ve u iki pis hediyen senin ban
yesin ve yiyecek!
Ey kfr ve kfrn datp nereden bedbaht ruh!
Acaba, hem ruhunda, hem vicdannda, hem aklnda, hem
kalbinde dehetli musibetlerle musibetzede olmu ve
azaba dm bir adamn, cismiyle zhir bir surette,
aldatc bir ziynet ve servet iinde bulunmasyla saadeti
mmkn olabilir mi? Ona mesut denilebilir mi?
y, grmyor musun ki, bir adamn cz bir emirden
meyus olmas ve vehm bir emelden midi kesilmesi ve
ehemmiyetsiz bir iten inkisar- hayale uramas sebebiyle,
tatl hayaller ona aclayor, irin vaziyetler onu tazip
ediyor, dnya ona dar geliyor, zindan oluyor. Halbuki, senin
emetinle kalbinin en derin kelerinde ve ruhunun t
esasnda dallet darbesini yiyen ve o dallet cihetiyle
btn emelleri inktaa urayan ve btn elemleri ondan
neet eden bir biare insana hangi saadeti temin
ediyorsun? Acaba, zil, yalanc bir cennette cismi bulunan
ve kalbi, ruhu cehennemde azap eken bir insana mesut
denilebilir mi? te, sen biare beeri byle batan
kardn; yalanc bir cennet iinde cehennem bir azap
ektiriyorsun.
Ey beerin nefs-i emmresi! Bu temsile bak, beeri
nereye sevk ettiini bil. Mesel bizim nmzde iki yol var.
Birisinden gidiyoruz. Gryoruz ki, her adm banda
biare, ciz bir adam bulunur. Zalimler hcum edip maln,
eyasn gasp ederek kulbeciini harap ediyorlar. Bazen
da yaralyorlar. yle bir tarzda ki, acnacak haline sem
alyor. Nereye baklsa, hal bu minval zere gidiyor. O
yolda iitilen sesler zalimlerin grltleri, mazlumlarn
alaylar olduundan, umum bir matem o yolu kaplyor.
nsan, insaniyet cihetiyle gayrn elemiyle mteellim
olduundan, hadsiz bir eleme giriftar oluyor. Halbuki
vicdan bu derece teellme tahamml edemediinden, o
yolda giden iki eyden birisine mecbur olur: Ya
insaniyetten tecerrt edip ve nihayetsiz vaheti iltizam
ederek yle bir kalbi tayacak ki, kendi selmetiyle
beraber umumun helketi onu mteessir etmesin; veyahut
kalb ve akln muktezasn iptal etsin.
Ey sefahet ve dalletle bozulmu ve sev dininden
uzaklam Avrupa! Deccal gibi gibi birtek gz tayan
1
kr
dehn ile ruh-u beere bu cehennem hleti hediye ettin.
Sonra anladn ki, bu yle ilsz bir illettir ki, insan l-y
illiyynden esfel-i slne atar, hayvntn en bedbaht
derecesine indirir. Bu illete kar bulduun il,
muvakkaten iptal-i his hizmeti gren cazibedar
oyuncaklarn ve uyutucu hevesat ve fantaziyelerindir. Senin
bu ilcn, senin ban yesin ve yiyecek!
1. bk. Buhr, Enbiy 48, Libs 68, Tabr 11,13, Fiten 26; Mslim, mn 273-276.
kinci yol ki, Kurn- Hakm hidayetiyle beere hediye
etmitir, yledir:
Gryoruz ki, o yolun her menzilinde, her meknnda,
her ehrinde bir sultan- dilin mstakim askerleri her
tarafta bulunuyorlar, geziyorlar. Ara sra o sultannemriyle
o askerlerin bir ksmn terhis ediyorlar. Silhlarn, atlarn
ve mr levazmatlarn alyorlar, onlara izin tezkeresini
veriyorlar. O terhis olunan neferler, endan nsiyet ettikleri
at ve silhlarn teslim alnmasndan zhiren mahzun
oluyorlar; fakat hakikat noktasnda, terhisle mferrah olup,
sultann ziyaretine ve padiahn pyitahtna dnmesi ve
padiah ziyaret etmesi cihetinde gayet memnun oluyorlar.
Bazan terhis memurlar acem bir nefere rast geliyorlar.
Nefer onlar tanmyor. Silhn teslim et diyorlar. Nefer
diyor: Ben padiahn askeriyim, onun hizmetindeyim.
Sonra onun yannagideceim. Siz neci oluyorsunuz? Eer
onun izin ve rzasylagelmiseniz, gz ve ba stne
geldiniz. Emrini gsteriniz. Yoksaekiliniz, benden uzak
olunuz. Ben tek bamla kalsam, sizler binlerdahi olsanz,
yine sizinle dveceim. Kendi nefsim iin deil, nk
nefsim benim deil, benim sultanmndr. Belki bendeki
nefsim ve silhm, mlikimin emanetidir. Emaneti
muhafaza ve sultanmn haysiyetini himaye ve izzetini
vikaye iin size ba emeyeceim!
te, o ikinci yoldaki medar- srur ve saadet olan binler
ahvalden bu hal bir nmunedir. Sair ahvli sen kyas et.
Btn o ikinci yolun seferinde, tevelldat namnda, sevin
ve enlikle bir tahidat ve sevkiyat- askeriye vardr ve
veyat namnda srur ve mzka ile terhisat- askeriye
grnyorlar. te, Kurn- Hakm beere bu yolu hediye
etmitir. Bu hediyeyi kim tam kabul etse, byle iki cihann
saadetine giden bu ikinci yoldan gider. Ne gemi eyden
mahzun ve ne de gelecek eyden havf eder.
Ey ikinci, bozuk Avrupa! Senin rk ve esassz
esaslarnn bir ksm unlardr ki: En byk melekten en
kk semee kadar herbir zhayat kendi nefsine mliktir
ve kendi zt iin alr ve kendi lezzeti iin abalar. Onun
bir hakk- hayat var. Gaye-i himmeti ve hedef-i maksad
yaamak ve beksn temin etmektir diyorsun. Ve Hlk-
Kermin kerem dsturlarndan ve erkn- kinatta keml-i
itaatle imtisal edilen dstur-u teavnle, nebtat hayvntn
imdadna ve hayvnat insanlarn yardmna komasndan
tezahr eden o umum kanunun rahmne, kermne
cilvelerini cidal zannedip, Hayat bir cidaldir diye,
ahmakane hkmetmisin.
Acaba, o dstur-u teavnn cilvesinden olan, zerrt-
tamiyenin keml-i evkle beden hcrelerinin
gdalandrlmas iin komalar nasl cidaldir? Nasl bir
arpmaktr? Belki o imdat ve o komak, Kerm bir
Rabbin emriyle bir teavndr.
Hem rk bir esasn, Herey kendi nefsine mliktir
diyorsun. Hibir ey kendi nefsine mlik olmadna kat
bir delil udur ki:
Esbabn iinde en ere ve ihtiyar noktasnda en geni
iradelisi, insandr. Halbuki bu insann dnmek, sylemek
ve yemek gibi en zhir ef l-i ihtiyariyesinden yz
cznden onun dest-i ihtiyarna verilen ve daire-i
iktidarna giren, yalnz mekk tek bir czdr. Byle en
zhir ilin yz cznden bir czne mlik olmayan, nasl
kendine mliktir denilir?
Byle en eref ve ihtiyar en geni, bu derece hakik
tasarruftan ve temellkten eli balanm bulunsa, Sair
hayvnat ve cemdat kendi kendine mliktir diyen,
hayvandan daha ziyade hayvan ve cemdattan daha ziyade
cmid ve uursuz olduunu ispat eder.
Seni bu hataya atp bu vartaya dren, bir gzl
dehndr. Yani, harika, menhus zekndr. O kr dehn ile,
hereyin hlk olan Rabbini unuttun, mevhum bir tabiata
isnad ettin, srn esbaba verdin, o Hlkn maln btl
mbud olan tutlara taksim ettin. u noktada ve o dehn
nazarnda, her zhayat, herbir insan, tek bayla hadsiz
adya kar mukavemet etmek ve nihayetsiz hctn
tahsiline abalamak lzm geliyor. Ve zerre gibi bir iktidar,
ince tel gibi bir ihtiyar, zil lema gibi bir uur, abuk sner
ule gibi bir hayat, abuk geer dakika gibi bir mrle, o
hadsiz adya ve hcta kar dayanmaya mecbur oluyor.
Halbuki, o biare zhayatn sermayesi, binler
matluplarndan birisine k gelmiyor. Musibete giriftar
olduu zaman, sar, kr esbabdan baka derdine derman
beklemiyor.
1
srrna
mazhar oluyor.
1. Krlerin duas ancak boa gider. Rad Sresi, 13:14.
Senin karanlkl dehn, nev-i beerin gndzn geceye
kalb etmi. Yalnz o skntl, zulml ve zulmetli geceye
sndrmak iin, yalanc, muvakkat lmbalarla tenvir ettin.
O lmbalar srurla beerin yzne tebessm etmiyorlar.
Belki beerin alanacak ac hallerindeki eblehne
glmesine, o klar mstehziyne glp eleniyor.
Herbir zhayat, senin akirtlerin nazarnda, zalimlerin
hcumuna mruz, miskin birer musibetzededirler. Dnya
bir matemhane-i umumiyedir. Dnyadaki sadlar
lmlerden, elemlerden gelen vveyllardr. Senden tam
ders alan akirdin, bir ravun olur. Fakat en hasis eye
ibadet eden ve menfaat grd hereyi kendine rab
telkki eden bir ravun-u zelildir.
Hem senin akirdin mtemerriddir. Fakat bir lezzeti iin
nihayet zilleti kabul eden miskin bir mtemerriddir. Hasis
bir menfaat iin eytann ayan per derecede alaklk
gsterir.
Hem cebbardr. Fakat kalbinde bir nokta-i istinad
bulamad iin, ztnda gayet ciz bir cebbr- hodfurutur.
O akirdin gaye-i himmeti hevest- nefsniyeyi tatmin
ve hamiyet ve fedakrlk perdesi altnda kendi menfaat-i
nefsini arayan ve hrs ve gururunu teskin etmeye alan
bir dessastr. Nefsinden baka cidd olarak hibir eyi
sevmiyor, hereyi nefsine feda ediyor.
Amma Kurnn hlis ve tam akirdi ise, bir abddir.
Fakat zam- mahlkata kar da ubudiyete tenezzl etmez
ve Cennet gibi en byk ve zam bir menfaati gaye-i
ubudiyet yapmaz bir abd-i azizdir.
Hem halim selimdir. Fakat Ftr- Zlcellinden
bakasna, izni ve emri olmadan tezellle tenezzl etmez
bir halm-i lihimmettir.
Hem fakirdir. Fakat onun Mlik-i Kermi ona ileride
iddihar ettii mkfatla bir fakir-i mstandir.
Hem zayftr. Fakat kudreti nihayetsiz olan Seyyidinin
kuvvetine istinad eden bir zaif-i kavdir ki, Kurn hakik bir
akirdine Cennet-i ebediyeyi dahi gaye-i maksat
yaptrmad halde,
1
bu zil, fni dnyay ona gaye-i
maksat hi yapar m?
1. bk. Tevbe Sresi, 9:72.
te iki akirdin himmetlerinin ne derece birbirinden
farkl olduunu anla.
Hem felsefe-i sakmenin akirtleriyle Kurn- Hakmin
tilmizlerinin hamiyetkrlk ve fedakrlklarn bununla
muvazene edebilirsin. yle ki:
Felsefenin akirdi, kendi nefsi iin kardeinden kaar,
onun aleyhinde dv aar. Kurnn akirdi ise, semvat ve
arzdaki umum salih ibd kendine karde telkki ederek,
gayet samim bir surette onlara dua eder.
1
Ve saadetleriyle
mesut oluyor. Ve ruhunda edit bir alkay onlara kar
hisseder ki, duasnda
2

der. Hem en byk ey olan Ar ve emsi musahhar
birer memur ve kendi gibi bir abd, bir mahlk telkki eder.
Hem iki akirdin ulviyet ve inbisat- ruhlarn bundan
kyas et ki: Kurn, kendi akirtlerinin ruhuna yle bir
inbisat ve ulviyet verir ki, doksan dokuz taneli tesbihe
bedel, doksan dokuz esm-i lhiyenin cilvelerini gsteren
doksan dokuz lemlerin zerrtn, birer tesbih taneleri
olarak akirtlerinin ellerine verir, Evradlarnz bununla
okuyunuz der. te, Kurnn tilmizlerinden ah- Geyln,
Ruf, zel (r.a.) gibi akirtleri, virdlerini okuduklar vakit
dinle, bak! Ellerinde silsile-i zerrt, katarat adetlerini,
mahlkatn aded-i enfsn tutmular, onunla evradlarn
okuyorlar, Cenb- Hakk zikir ve tesbih ediyorlar.
te, Kurn- Mucizl-Beynn mucizne terbiyesine
bak ki, nasl edn bir kederle ve kk bir gamla ba
dnp sersemleen ve kk bir mikroba malp olan bu
kk insan, terbiye-i Kurn ile ne kadar teli ediyor. Ve
ne derece leti inbisat eder ki, koca dnya mevcudatn,
virdine tesbih olmakta ksa gryor. Ve Cenneti zikir ve
virdine gaye olmakta az grd halde, kendi nefsini
Cenb- Hakkn edn bir mahlkunun stnde byk
tutmuyor.
3
Nihayet izzet iinde nihayet tevazuu cem ediyor.
Felsefe akirtlerinin buna nisbeten ne derece pest ve aa
olduunu kyas edebilirsin.
1. bk. Bakara Sresi, 2:286; l-i mran Sresi, 3:16, 147, 193; Neml Sresi, 27:19;
Nh Sresi, 71:28; brahim Sresi, 14:41.
2. Allahm, mmin erkekleri ve mmin kadnlar bala.
3. Tirmiz, Zhd 9; bni Mce, Zhd 19.
te, felsefe-i sakme-i Avrupaiyeden yek-em olan
dehsnn yanl grd hakikatleri, iki cihana bakan,
gayb-in parlak iki gzyle iki leme nazar eden, beer
iin iki saadete iki eliyle iaret eden hd-y Kurn der ki:
Ey insan! Senin elinde bulunan nes ve maln senin
mlkn deil, belki sana emanettir. O emanetin mliki
hereye kadr, hereyi bilir bir Rahm-i Kermdir. O senin
yanndaki mlkn senden satn almak istiyort senin
iin muhafaza etsin, zayi olmasn. leride mhim bir yat
sana verecek. Sen muvazzaf ve memur bir askersin. Onun
namyla al ve hesabyla amel et. Odur ki, muhta
olduun eyleri sana rzk olarak gnderiyor ve senin
takatin yetmedii eylerden seni muhafaza eder. Senin u
hayatnn gayesi, neticesi, o Mlikin esmsna ve untna
bir mazhariyettir. Sana bir musibet geldii vakit, de:
1
Yani, Ben Mlikimin
hizmetindeyim. Ey musibet! Eer Onun izin ve rzasyla
geldinse, merhaba, saf geldin. nk, elbette bir vakit
Ona dneceiz ve Onun huzuruna gideceiz ve Ona
mtkz. Madem herhalde bir zaman bizi hayatn
teklinden zd edecektir. Haydi, ey musibet, o terhis ve
o zd etmek senin elinle olsun, razym. Eer benim
emanet muhafazasnda ve vazifeperverliimi tecrbe
suretinde sana emir ve irade etmi, fakat sana teslim
olmaklma izin ve rzas olmazsa, benim takatim yettike,
emin olmayana, Mlikimin emanetini teslim etmem der.
1. Biz Allahn kullaryz; dnmz de ancak Onadr. Bakara Sresi, 2:156.
te, binden bir nmune olarak, deh-y felsefnin ve
hd-y Kurnnin verdikleri derslerin derecelerine bak.
Evet, iki tarafn hakikat-i hali, sabkan beyan edilen tarzla
gidiyor. Fakat hidayet ve dallette insanlarn dereceleri
mtefavittir, gaetin mertebeleri de muhteliftir. Herkes her
mertebede bu hakikati tamamyla hissedemez. nk
gaet, hissi iptal ediyor. Ve bu zamanda yle bir derecede
iptal-i his etmi ki, bu elm elemin acsn ehl-i medeniyet
hissetmiyorlar. Fakat hassasiyet-i ilmiyenin tezaydyle ve
her gnde otuz bin cenazeyi gsteren mevtin ikazatyla o
gaet perdesi paralanyor. Ecneblerin tutlaryla ve
fnun-u tabiiyeleriyle dallete gidenlere ve onlar kr
krne taklit edip ittib edenlere binler nefrin ve
teesser!
1
Ey bu vatan genleri! Frenkleri taklide almaynz.
y, Avrupann size ettikleri hadsiz zulm ve advetten
sonra, hangi aklla onlarn sefahet ve btl efkrlarna ittib
edip emniyet ediyorsunuz? Yok, yok! Sehne taklit
edenler, ittib deil, belki uursuz olarak onlarn
safnailtihak edip kendi kendinizi ve kardelerinizi idam
ediyorsunuz. gh olunuz ki, siz ahlkszcasna ittib
ettike, hamiyet dvsnda yalanclk ediyorsunuz. nk
u surette ittibnz, milliyetinize kar bir istihfaftr ve
millete bir istihzdr.

2
1. bk. l-i mran Sresi, 3:100.
2. Allah bizi de, sizi de srat- mstakime eritirsin.
Yirmi Drdnc Lema
Tesettr hakkndadr


1
(il hir) yeti, tesettr emrediyor. Medeniyet-i sehe
ise, Kurnn bu hkmne kar muhalif gidiyor. Tesettr
ftr grmyor, bir esarettir diyor.
HAYE-1
1. Ey Peygamber! Hanmlarna, kzlarna ve mminlerin hanmlarna syle,
(evlerinden ktklarnda) d rtlerini zerlerine alsnlar. AhzbSresi, 33:59.
Haiye-1 Mahkemeye kar ve mahkemeyi susturan Lyiha-i Temyizin
mdafaatndan bir para: Ben de Adliyenin mahkemesine derim ki: Bin yz
elli senede ve her asrda yz elli milyon insanlarn hayat- itimaiyesinde en
kuds ve hakik ve hakikatl bir dstr-u lhyi, yz elli bin tefsirin
tasdiklerine ve ittifaklarna istinaden ve bin yz elli sene zarfndan gemi
ecdadmzn itikadlarna iktiden tefsir eden bir adam mahkm eden haksz
bir karar, elbette ry-i zeminde adalet varsa, o karar red ve bu hkm
nakzedecektir.
Elcevap: Kurn- Hakmin bu hkm tam ftr olduuna
ve muhali gayr- ftr olduuna dellet eden ok
hikmetlerinden yalnz drt hikmetini beyan ederiz.
BRNC HKMET
Tesettr, kadnlar iin ftrdir ve ftratlar iktiza ediyor.
nk kadnlar hilkaten zayf ve nazik olduklarndan,
kendilerini ve hayatndan ziyade sevdii yavrularn
himaye edecek bir erkein himaye ve yardmna muhta
bulunduundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek
ve istiskale mruz kalmamak iin ftr bir meyli var.
Hem kadnlarn on adetten alt yedisi, ya ihtiyardr, ya
irkindir ki,ihtiyarln ve irkinliini herkese gstermek
istemezler. Yakskantr, kendinden daha gzellere
nisbeten irkin dmemek veya tecavzden ve ittihamdan
korkar; taarruza mruz kalmamak ve kocas nazarnda
hyanetle mttehem olmamak iin, ftraten tesettr isterler.
Hatt dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan,
ihtiyarlardr. Ve on adetten ancak iki tanesibulunabilir
ki, hem gen olsun, hem gzel olsun, hem
kendinigstermekten sklmasn.
Malmdur ki, insan sevmedii ve istiskal ettii
adamlarn nazarndan sklr, mteessir olur. Elbette ak
saklk kyafetine giren gzel bir kadn, bakmasna
holand nmahrem erkeklerden onda iki varsa, yedi
sekizinden istiskal eder. Hem tefahhu ve tefessh
etmeyen bir gzel kadn, nazik ve sertteessr
olduundan, maddeten tesiri tecrbe edilen, belki
semlendiren pis nazarlardan elbette sklr. Hatt iitiyoruz,
ak saklk yeri olan Avrupada ok kadnlar, bu dikkat-i
nazardan sklarak, Bu alaklar bizi gz hapsine alp
skyorlar diye polislere ekv ediyorlar. Demek,
medeniyetin ref-i tesettr hilf- ftrattr. Kurnn tesettr
emri ftr olmakla beraber, o maden-i efkat ve kymettar
birer reka-i ebediye olabilen kadnlar, tesettr ile
sukuttan, zilletten ve mnev esaretten ve sefaletten
kurtaryor.
Hem kadnlarda ecneb erkeklere kar, ftraten
korkaklk, tahavvf var. Tahavvf ise, ftraten, tesettr
iktiza ediyor. nk, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden
aclatracak sekiz dokuz ay ar bir veled ykn
zahmetle ekmekle beraber, hmisiz bir veledin
terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-
meru zevkin belsn ekmek ihtimali var. Ve kesretle vki
olduundan, cidden iddetle nmahremlerden ftrat korkar
ve cibilliyeti saknmak ister. Ve tesettrle, nmahremin
itihasn amamak ve tecavzne meydan vermemek,
zayf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve
kalesi, araf olduunu gsteriyor. Mesmtma gre,
merkez ve payitaht- hkmette, ar iinde, gndzde,
ahalinin gzleri nnde, gayet di bir kundura boyacs,
dnyaca rtbeten byk bir adamn ak bacakl karsna
bilil sarkntlk etmesi, tesettr aleyhinde olanlarn
haysz yzlerine bir amar vuruyor!
KNC HKMET
Kadn ve erkek ortasnda gayet esasl ve iddetli
mnasebet, muhabbet ve alka, yalnz dnyev hayatn
ihtiyacndan ileri gelmiyor. Evet, bir kadn, kocasna yalnz
hayat- dnyeviyeye mahsus bir reka-i hayat deildir.
Belki hayat- ebediyede dahi bir reka-i hayattr.
Madem hayat- ebediyede dahi kocasna reka-i
hayattr; elbette, ebed arkada ve dostu olan kocasnn
nazarndan gayr, bakasnn nazarn kendi mehsinine
celb etmemek ve onu darltmamak ve kskandrmamak
lzm gelir. Madem mmin olan kocas, srr- imana
binaen, onunla alkas hayat- dnyeviyeye mnhasr ve
yalnz hayvn ve gzellik vaktine mahsus, muvakkat bir
muhabbet deil, belki hayat- ebediyede dahi bir reka-i
hayat noktasnda esasl ve cidd bir muhabbetle, bir
hrmetle alkadardr. Hem yalnz genliinde ve gzellik
zamannda deil, belki ihtiyarlk ve irkinlik vaktinde dahi
o cidd hrmet ve muhabbeti tayor. Elbette ona mukabil,
o da kendi mehsinini onun nazarna tahsis ve
muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-y insaniyettir.
Yoksa pek az kazanr, fakat pek ok kaybeder.
eran koca, karya kfv olmal, yani, birbirine mnasip
olmal. Bu kfv ve denk olmak, en mhimi, diyanet
noktasndadr.
Ne mutlu o kocaya ki, kadnnn diyanetine bakp taklit
eder; rekasn hayat- ebediyede kaybetmemek iin
mtedeyyin olur.
Bahtiyardr o kadn ki, kocasnn diyanetine bakp
Ebed arkadam kaybetmeyeyim diye takvya girer.
Veyl o erkee ki, saliha kadnn ebed kaybettirecek
olan sefahete girer.
Ne bedbahttr o kadn ki, mttak kocasn taklit etmez,
o mbarek ebed arkadan kaybeder.
Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin
fskn ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine atee
atlmasnda yardm ediyorlar.
NC HKMET
Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve kar mbeyninde
bir emniyet-i mtekabile ve samim bir hrmet ve
muhabbetle devam eder. Tesettrszlk ve ak saklk, o
emniyeti bozar, o mtekabil hrmet ve muhabbeti de krar.
nk, ak saklk klna giren on kadndan ancak
birtanesi bulunur ki, kocasndan daha gzeli
grmediinden, kendini ecnebye sevdirmeye almaz.
Dokuzu, kocasndan daha iyisini grr. Ve yirmiadamdan
ancak bir tanesi, karsndan daha gzelini grmyor. O
vakit osamim muhabbet ve hrmet-i mtekabile gitmekle
beraber, gayet irkin ve gayet alaka bir his uyandrmaya
sebebiyet verebilir. yle ki:
nsan, hemire misilli mahremlerine kar ftraten
ehvn his tayamyor. nk mahremlerin simalar,
karbet ve mahremiyet cihetindeki efkat ve muhabbet-i
meruay ihsas ettii cihetle, nefs, ehvn temylt
krar. Fakat bacaklar gibi eran mahremlere de gstermesi
caiz olmayan yerlerini ak sak brakmak, s neslere
gre, gayet irkin bir hissin uyanmasna sebebiyet verebilir.
nk mahremin simas mahremiyetten haber verir ve
nmahreme benzemez. Fakat mesel ak bacak,
mahremin gayryla msavidir. Mahremiyeti haber verecek
bir almet-i farikas olmadndan, hayvn bir nazar-
hevesi, bir ksm s mahremlerde uyandrmak
mmkndr. Byle nazar ise, tyleri rpertecek bir sukut-u
insaniyettir!
DRDNC HKMET
Malmdur ki, kesret-i nesil, herkese matluptur. Hibir
millet ve hkmet yoktur ki, kesret-i tenasle taraftar
olmasn. Hatt Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ferman etmi:

1
(ev kem kl.) Yani, zdiva ediniz, oalnz. Ben
kyamette sizin kesretinizle iftihar edeceim.
1. el-Mnv, Feyzl-Kadr, 3:269, no: 3366; el-Acln, Kefl-Haf,1021.
Halbuki tesettrn ref i, izdivac teksir etmeyip ok
azaltyor. nk, en serseri ve asr bir gen dahi reka-i
hayatn namuslu ister. Kendi gibi asr, yani ak sak
olmasn istemediinden bekr kalr, belki de fuha slk
eder.
Kadn yle deil; o derece kocasn inhisar altna
alamaz. nk kadnnaile hayatnda mdir-i dahil
olmak haysiyetiyle kocasnn btn malna, evldna ve
hereyine muhafaza memuru olduundanen esasl
hasleti sadakattir, emniyettir. Ak saklk ise, bu sadakati
krar, kocas nazarnda emniyeti kaybeder, ona vicdan
azab ektirir. Hatt erkeklerde iki gzel haslet olan cesaret
ve sehvet kadnlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakate
zarar olduu iin, ahlk- seyyiedendir, kt haslet
saylrlar. Fakat kocasnn vazifesi, ona hazinedarlk ve
sadakat deil, belki himyet ve merhamet ve hrmettir.
Onun iin, o erkek inhisar altna alnmaz, baka kadnlar
da nikh edebilir.
Memleketimiz Avrupaya kyas edilmez. nk orada,
dello gibi ok iddetli vastalarla, ak saklk iinde
namus bir derece muhafaza edilir. zzet-i nes sahibi
birisinin karsna pis nazarla bakan, boynuna kefenini
takar, sonra bakar. Hem memlik-i bride olan Avrupadaki
tabiatlar, o memleket gibi brid ve cmiddirler. Bu Asya,
yani lem-i slm ktas, ona nisbeten memlik-i harredir.
Malmdur ki, muhitin, insann ahlk zerinde tesiri vardr.
O brid memlekette, souk insanlarda hevest-
hayvniyeyi tahrik etmek ve itah amak iin ak saklk
belki ok s-i istimlta ve isrfta medar olmaz. Fakat
seritteessr ve hassas olan memlik-i harredeki
insanlarn hevest- nefsniyesini mtemadiyen tehyi
edecek ak saklk, elbette ok s-i istimlta ve isrfta
ve neslin zaayetine ve sukut-u kuvvete sebeptir. Bir ayda
veya yirmi gnde ihtiyac- ftrye mukabil, her birka
gnde kendini bir israfa mecbur zanneder. O vakit, her
ayda on be gn kadar hayz gibi arzalar mnasebetiyle
kadndan tecennp etmeye mecbur olduundan, nefsine
malp ise fuhiyata da meyleder.
ehirliler, kyllere, bedevlere bakp tesettr
kaldramaz. nk kylerde, bedevlerde, derd-i maiet
megalesiyle ve bedenen almak ve yorulmak
mnasebetiyle, hem ehirlilere nisbeten nazar- dikkati az
celb eden, msme ii ve bir derece kaba kadnlarn
ksmen ak olmalar, hevest- nefsniyeyi tehyice medar
olamad gibi, serseri ve isiz adamlar az bulunduundan,
ehirdeki mefsidin onda biri onlarda bulunmaz. yleyse
onlara kyas edilmez.
Birinci Mektubun Drdnc Suali
Mahbuplara olan ak- mecaz ak- hakikye inklp
ettii gibi, acaba ekser nasta bulunan, dnyaya kar olan
ak- mecaz dahi bir ak- hakikye inklp edebilir mi?
Elcevap: Evet. Dnyann fni yzne kar olan ak-
mecaz, eer o k, o yzn stndeki zeval ve fen
irkinliini grp ondan yzn evirse, bki bir mahbup
arasa, dnyann pek gzel ve yine-i esm-i lhiye ve
mezraa-i hiret olan iki dier yzne bakmaya muvaffak
olursa, o gayr- meru mecaz ak, o vakit ak- hakikye
inklba yz tutar. Fakat bir artla ki, kendinin zil ve
hayatyla bal kararsz dnyasn haric dnyaya iltibas
etmemektir. Eer ehl-i dallet ve gaet gibi kendini unutup,
fka dalp, umum dnyay husus dnyas zannedip ona
k olsa, tabiat bataklna der, boulur. Meer ki,
harika olarak bir dest-i inyet onu kurtarsn. u hakikati
tenvir iin u temsile bak:
Mesel, u gzel, ziynetli odann drt duvarnda,
drdmze ait drt endam yinesi bulunsa, o vakit be oda
olur: biri hakik ve umum, drd misal ve husus.
Herbirimiz, kendi yinemiz vastasyla, husus odamzn
eklini, heyetini, rengini deitirebiliriz. Krmz boya
vursak krmz, yeil boyasak yeil gsterir. Ve hkez,
yinede tasarrua ok vaziyetler verebiliriz. irkinletirir,
gzelletirir, ok ekillere koyabiliriz. Fakat haric ve
umum oday ise kolaylkla tasarruf ve tayir edemeyiz.
Husus oda ile umum oda hakikatte birbirinin ayn iken,
ahkmda ayrdrlar. Sen bir parmakla odan harap
edebilirsin; tekinin bir tan bile kmldatamazsn.
te, dnya ssl bir menzildir. Herbirimizin hayat bir
endam yinesidir. u dnyadan herbirimize birer dnya
var, birer lemimiz var. Fakat direi, merkezi, kaps,
hayatmzdr. Belki o husus dnyamz ve lemimiz bir
sahifedir, hayatmz bir kalemonunla, sahife-i amlimize
geecek ok eyler yazlyor.
Eer dnyamz sevdikse, sonra grdk ki, dnyamz,
hayatmz stnde bina edildii iin, hayatmz gibi zil,
fni, kararszdr, hissedip bildik. Ona ait muhabbetimiz, o
husus dnyamz yine olduu ve temsil ettii gzel
nuku-u esm-i lhiyeye dner, ondan cilve-i esmya
intikal eder.
Hem o husus dnyamz, hiret ve Cennetin muvakkat
bir danl olduunu derk edip, ona kar edit hrs ve
talep ve muhabbet gibi hissiyatmz onun neticesi ve
semeresi ve smbl olan uhrev fevidine evirsek, o
vakit o mecaz ak hakik aka inklp eder.
Yoksa,
1

srrna mazhar olup, nefsini unutup, hayatn zevlini
dnmeyerek husus, kararsz dnyasn ayn umum
dnya gibi sabit bilip kendini lyemut farz ederek dnyaya
saplansa, edit hissiyatla ona sarlsa, onda boulur, gider.
O muhabbet onun iin hadsiz bel ve azaptr. nk, o
muhabbetten yetimne bir efkat, meyusne bir rikkat
tevellt eder. Btn zhayatlara acr, hatt gzel ve zevle
maruz btn mahlkata bir rikkat ve bir rkat hisseder;
elinden birey gelmez, yes-i mutlak iinde elem eker.
1. Onlar Allah unuttular. Allah da onlara kendilerini unutturdu. Onlar
yoldankm kimselerin ta kendisidir. Hair Sresi, 59:19.
Fakat gaetten kurtulan evvelki adam, o edit efkatin
elemine kar ulv bir tiryak bulur ki, acd btn
zhayatlarn mevt ve zevlinde bir Zt- Bknin bki
esmsnn daim cilvelerini temsil eden yine-i ervahlar
bki grr; efkati bir srura inklp eder. Hem zeval ve
fenya maruz btn gzel mahlkatn arkasnda bir
ceml-i mnezzeh ve hsn- mukaddes ihsas eden bir
nak ve tahsin ve sanat ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i
daimyi grr. O zeval ve feny, tezyid-i hsn ve tecdid-i
lezzet ve tehir-i sanat iin bir tazelendirmek eklinde
grp, lezzetini ve evkini ve hayretini ziyadeletirir.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
Dokuzuncu Mektubun
nc Ksm
SALSEN: Gryorum ki, u dnya hayatnda en
bahtiyar odur ki, dnyay bir misarhane-i asker telkki
etsin ve yle de izan etsin ve ona gre hareket etsin. Ve o
telkki ile, en byk mertebe olan mertebe-i rzy abuk
elde edebilir. Krlacak ie pahasna daim bir elmasn
yatn vermez; istikamet ve lezzetle hayatn geirir.
Evet, dnyaya ait iler, krlmaya mahkm ieler
hkmndedir.
Bki umur-u uhreviye ise, gayet salam elmaslar
kymetindedir.
nsann ftratndaki iddetli merak ve hararetli
muhabbet ve dehetli hrs ve inatl talep ve hkez edit
hissiyatlar, umur-u uhreviyeyi kazanmak iin verilmitir.
O hissiyat iddetli bir surette fni umur-u dnyeviyeye
tevcih etmek, fni ve krlacak ielere bki elmas
yatlarn vermek demektir.
u mnasebetle bir nokta hatra gelmi; syleyeceim.
yle ki:
Ak, iddetli bir muhabbettir. Fni mahbuplara
mteveccih olduu vakit, ya o ak kendi sahibini daim bir
azap ve elemde brakr. Veyahut o mecaz mahbup, o
iddetli muhabbetin yatna demedii iin, bki bir
mahbubu arattrr; ak- mecaz, ak- hakikye inklp eder.
te, insanda binlerle hissiyat var. Herbirisinin, ak gibi,
iki mertebesi var: biri mecaz, biri hakik. Mesel, endie-i
istikbal hissi herkeste var. iddetli bir su-rette endie ettii
vakit bakar ki, o endie ettii istikbale yetimek iin elinde
senet yok. Hem rzk cihetinde bir taahht altnda ve ksa
olan bir istikbal, o iddetli endieye demiyor. Ondan
yzn evirip, kabirden sonra hakik ve uzun ve galler
hakknda taahht altna alnmam bir istikbale tevecch
eder.
Hem mala ve cha kar iddetli bir hrs gsterir. Bakar
ki, muvakkaten onun nezaretine verilmi o fni mal ve
fetli hret ve tehlikeli ve riyya medar olan ch, o
iddetli hrsa demiyor. Ondan, hakik ch olan mertib-i
mneviyeye ve derect- kurbiyeye ve zd- hirete ve
hakik mal olan aml-i salihaya tevecch eder. Fena haslet
olan hrs- mecaz ise, li bir haslet olan hrs- hakikye
inklp eder.
Hem mesel, iddetli bir inatla, ehemmiyetsiz, zil, fni
umurlara kar hissiyatn sarf eder. Bakar ki, bir dakika
inada demeyen bireye bir sene inat ediyor. Hem zararl,
zehirli bireye inat namna sebat eder. Bakar ki, bu kuvvetli
his byle eyler iin verilmemi; onu onlara sarf etmek,
hikmet ve hakikate mndir. O iddetli inad, o lzumsuz
umur-u zileye vermeyip, li ve bki olan hakaik-i
imaniyeye ve esst- slmiyeye ve hidemt- uhreviyeye
sarf eder. O haslet-i rezile olan inad- mecaz, gzel ve li
bir haslet olan hakik inada, yani hakta iddetli sebata
inklp eder.
te, u misal gibi, insanlar, insana verilen cihazat-
mneviyeyi, eer nefsin ve dnyann hesabyla istimal etse
ve dnyada ebed kalacak gibi galne davransa, ahlk-
rezileye ve israfat ve abesiyete medar olur. Eer haerini
dnya umuruna ve iddetlilerini vezif-i uhreviyeye ve
mneviyeye sarf etse, ahlk- hamdeye mene, hikmet ve
hakikate muvafk olarak saadet-i dreyne medar olur.
te, tahmin ederim ki, nsihlerin nasihatleri u
zamanda tesirsiz kaldnn bir sebebi udur ki: Ahlksz
insanlara derler, Haset etme, hrs gsterme, advet etme,
inat etme, dnyay sevme. Yani, Ftratn deitir gibi,
zhiren onlarca mlyutak bir teklifte bulunurlar. Eer
deseler ki, Bunlarn yzlerini hayrl eylere eviriniz,
mecrlarn deitiriniz; hem nasihat tesir eder, hem
daire-i ihtiyarlarnda bir emr-i teklif olur.
RABAN: Ulema-i slm ortasnda slm ve imann
farklar ok medar- bahsolmu. Bir ksm kisi birdir,
dier ksm kisi bir deil, fakat biri birisiz olmaz
demiler ve bunun gibi ok muhtelif kirler beyan
etmiler. Ben yle bir fark anladm ki:
slmiyet iltizamdr; iman izandr. Tabir-i dierle,
slmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkyaddr; iman
ise, hakk kabul ve tasdiktir.
Eskide baz dinsizleri grdm ki, ahkm- Kurniyeye
iddetli tarafgirlik gsteriyorlard. Demek o dinsiz, bir
cihette Hakkn iltizamyla slmiyete mazhard; dinsiz bir
Mslman denilirdi. Sonra baz mminleri grdm ki,
ahkm- Kurniyeye tarafgirlik gstermiyorlar, iltizam
etmiyorlar; gayr- mslim bir mmin tabirine mazhar
oluyorlar.
Acaba slmiyetsiz iman, medar- necat olabilir mi?
Elcevap: mansz slmiyet sebeb-i necat olmad gibi,
slmiyetsiz iman da medar- necat olamaz.
Felillhil-hamd vel-minnet Kurnn icz- mnevsinin
feyziyle, Risale-i Nur mizanlar, din-i slmn ve hakaik-i
Kurniyenin meyvelerini ve neticelerini yle bir tarzda
gstermilerdir ki, dinsiz dahi onlar anlasa, taraftar
olmamak kbil deil. Hem iman ve slmn delil ve
burhanlarn o derece kuvvetli gstermilerdir ki, gayr-
mslim dahi anlasa, herhalde tasdik edecektir; gayr-
mslim kald halde iman eder.
Evet, Szler, tb-i Cennetin meyveleri gibi tatl ve
gzel olan iman ve slmiyetin meyvelerini ve saadet-i
dreynin mehsini gibi ho ve irin yle neticelerini
gstermiler ki, grenlere ve tanyanlara nihayetsiz bir
tarafgirlik ve iltizam ve teslim hissini verir. Ve silsile-i
mevcudat gibi kuvvetli ve zerrat gibi kesretli iman ve
slmn burhanlarn gstermiler ki, nihayetsiz bir izan ve
kuvvet-i iman verirler. Hatt, baz defa Evrd- ah-
Nakibendde ehadet getirdiim vakit,
1

dediim zaman nihayetsiz bir tarafgirlik hissediyorum.
Eer btn dnya bana verilse, bir hakikat-i imaniyeyi feda
edemiyorum. Bir hakikatin bir dakika aksini farz etmek
bana gayet elm geliyor. Btn dnya benim olsa, birtek
hakaik-i imaniyenin vcut bulmasna bil tereddt
vermesine nefsim itaat ediyor.


2
dediim vakit, nihayetsiz bir kuvvet-i iman
hissediyorum. Hakaik-i imaniyenin herbirisinin aksini
aklen muhal telkki ediyorum. Ehl-i dalleti nihayetsiz
ebleh ve divane gryorum.
Senin valideynine pek ok selm ve arz- hrmet
ederim. Onlar da bana dua etsinler. Sen benim kardeim
olduun iin, onlar da benim peder ve validem
hkmndedirler. Hem kynze, hususan senden Szleri
iitenlere umumen selm ediyorum.

3
Said Nurs
1. Bu iman zere yaar, bu imanla lr, bu imanla diriliriz.Mecmatl-Ahzb,
el-Gmhnev; Nakibend, Evrd- Nakibend: 7.
2. Peygamber olarak gnderdiin kim varsa iman ettik; kitap olarak indirdiin
nevarsa iman ettik; ve btn bunlar tasdik ettik. Mecmatl-Ahzb,
el-Gmhnev; Nakibend, Evrd- Nakibend: 7.
3. Bk olan sadece Odur.
(Yirmi Dokuzuncu Mektuptan)
Beinci Risale olan Beinci
Ksm

1
yet-i pr-envrnn ok envr- esrarndan bir nurunu,
Ramazan- erifte bir hlet-i ruhaniyede hissettim, hayal
meyal grdm. yle ki:
veys-i Karnnin
.. ..
..
2
mnct- mehuresi nevinden, btn mevcudat-
zevilhayat, Cenb- Hakka kar ayn mnct ettiklerini;
ve on sekiz bin lemin herbirinin birer ism-i lh
olduunu bana kanaat verecek bir vaka-i kalbiye-i
hayaliyeyi grdm. yle ki:
Birbirine sarl ok yaprakl bir gl goncas gibi, u lem
binler perde perdeiinde sarl, birbiri altnda sakl lemleri
bu lem iinde grdm.Herbir perde aldka dier bir
lemi gryordum. O lem ise, yet-i Nurun arkasndaki,




3
yeti tasvir ettii gibi, bir zulmat, bir vahet, bir dehet
karanl iinde bana grnyordu. Birden, bir ism-i
lhnin cilvesi, bir nur-u azm gibi grnp
klandryordu.
1. Allah gklerin ve yerin nurudur. Nur Sresi, 24:35.
2. lh, Sen benim Rabbimsin; ben ise kulum. Sen Hlksn, ben ise mahlk.
Sen Rezzksn, ben ise merzuk...
3. Yahut onlarn amelleri, derin bir denizin karanlklarna benzer ki, o
denizist ste dalgalar kaplam, dalgalar da bulutlar rtmtr. Karanlklar
birbiri stne ylesine bastrmtr ki, elini uzatsa onu dahi gremezolur. te,
Allahn nur vermedii kimsenin nurdan hibir nasibiyoktur. Nur Sresi, 24:40.
Hangi perde akla kar almsa, hayale kar baka bir
lem (fakat gaetle, karanlkl bir lem) grnyorken,
gne gibi bir ism-i lh tecell eder, batan baa o lemi
tenvir eder, ve hkez... Bu seyr-i kalb ve seyahat-i
hayaliye ok devam etti. Ezcmle:
Hayvnat lemini grdm vakit, hadsiz ihtiyacat ve
iddetli alklaryla beraber zaaf ve aczleri, o lemi bana
ok karanlkl ve hazin gsterdi. Birden, Rahmn ismi
Rezzk burcunda (yani mnsnda) bir ems-i tbn gibi
tul etti, o lemi batan baa rahmet ziyasyla yaldzlad.
Sonra, o lem-i hayvnt iinde, etfal ve yavrularn zaaf
ve acz ve ihtiya iinde rpndklar, hazin ve herkesi
rikkate getirecek bir karanlk iinde dier bir lemi
grdm. Birden, Rahm ismi efkat burcunda tul etti. O
kadar gzel ve irin bir surette o lemi klandrd ki,
ekv ve rikkat ve hznden gelen ya damlalarn, ferah
ve srura ve krn lezzetinden gelen damlalara evirdi.
Sonra sinema perdesi gibi bir perde daha ald; lem-i
insan bana grnd. O lemi o kadar karanlkl, o kadar
zulmatl, dehetli grdm ki, dehetimden feryad ettim,
Eyvah dedim. nk, grdm ki, insanlardaki ebede
uzanp giden arzular, emelleri ve kinat ihata eden
tasavvurat ve efkrlar ve ebed bek ve saadet-i ebediyeyi
ve Cenneti gayet cidd isteyen himmetleri ve istidatlar ve
hadsiz maksda ve metlibe mteveccih fakr ve
ihtiyacatlar ve zaaf ve acziyle beraber, hcuma maruz
kaldklar hadsiz musibet ve adlaryla beraber, gayet ksa
bir mr, gayet dadaal bir hayat, gayet perian bir
maiet iinde, kalbe en elm ve en mthi hlet olan
mtemdi zeval ve rak bels iinde, ehl-i gaet iin
zulmat- ebed kaps suretinde grlen kabre ve
mezaristana bakyorlar, birer birer ve taife taife o zulmat
kuyusuna atlyorlar.
te bu lemi bu zulmat iinde grdm anda, kalb ve
ruh ve aklmla beraber btn letif-i insaniyem, belki
btn zerrt- vcudum feryatla alamaya hazrken birden
Cenb- Hakkn dil ismi Hakm burcunda, Rahmn ismi
Kerm burcunda, Rahm ismi Gafr burcunda (yani
mnsnda), Bis ismi Vris burcunda, Muhy ismi Muhsin
burcunda, Rab ismi Mlik burcunda tul ettiler. O lem-i
insan iindeki ok lemleri tenvir ettiler, klandrdlar ve
nuran hiret leminden pencereler ap o karanlkl insan
dnyasna nurlar serptiler.
Sonra muazzam bir perde daha ald, lem-i arz
grnd. Felsefenin karanlkl kavnin-i ilmiyeleri, hayale
dehetli bir lem gsterdi. Yetmi defa top gllesinden
dahasratli bir hareketle, yirmi be bin sene mesafeyi bir
senede devredenve her vakit dalmaya ve paralanmaya
mstait ve ii zelzeleli, ihtiyar ve ok yal kre-i arz
iinde, lemin hadsiz fezasnda seyahat eden biare nev-i
insan vaziyeti, bana vahetli bir karanlk iinde grnd.
Bam dnd, gzm karard.
Birden, Hlk- Arz ve Semvtn Kadr, Alm, Rab,
Allah ve Rabbs-Semvti vel-Arz ve Musahhiru-emsi
vel-Kamer isimleri rahmet, azamet, rububiyet burcunda
tul ettiler. O lemi yle nurlandrdlar ki, o hlette bana
kre-i arz gayet muntazam, musahhar, mkemmel, ho,
emniyetli bir seyahat gemisi, tenezzh ve keyif ve ticaret
iin mheyy edilmi bir ekilde grdm.
Elhasl: Bin bir ism-i lhnin, kinata mteveccih olan o
esmdan herbiri bir lemi ve o lem iindeki lemleri
tenvir eden bir gne hkmnde ve srr- ehadiyet
cihetiyle, herbir ismin cilvesi iinde sair isimlerin cilveleri
dahi bir derece grnyordu. Sonra, kalb her zulmat
arkasnda ayr ayr bir nuru grd iin, seyahate itihas
alyordu. Hayale binip semya kmak istedi.
O vakit gayet geni bir perde daha ald; kalb semvat
lemine girdi. Grd ki, o nuran, tebessm eden suretinde
grlen yldzlar, kre-i arzdan daha byk ve ondan daha
sratli bir surette birbiri iinde geziyorlar, dnyorlar. Bir
dakika birisi yolunuartsa, bakasyla msademe edecek;
yle bir patlak verecek ki, kinatn d patlayp lemi
datacak. Nur deil, ate saarlar; tebessmle deil,
vahetle bana baktlar. Hadsiz byk, geni, hli, bo,
dehet, hayret zulmat iinde semvt grdm.
Geldiime bin piman oldum.
Birden,
1

2
'un Esm-i Hsns,
3

4
burcunda cilveleriyle zuhur ettiler.
O mn cihetiyle, karanlk stne km olan yldzlar, o
envr- azmeden birer lema alp, yldzlar adedince
elektrik lmbalar yaklm gibi, o lem-i semvat nurland.
O bo ve hli tevehhm edilen semvat dahi, melikelerle,
ruhanlerle doldu, enlendi. Sultan- Ezel ve Ebedin hadsiz
ordularndan bir ordu hkmnde hareket eden gneler ve
yldzlar, bir manevra-i ulv yapyorlar tarznda, o Sultan-
Zlcellin hametini ve aa-i rububiyetini gsteriyorlar
gibi grdm. Btn kuvvetimle ve mmkn olsayd btn
zerrtmla ve beni dinleselerdi btn mahlkatn
lisanlaryla diyecektim; hem umum onlarn namna dedim:
1. Gklerin ve yerin Rabbi. Rad Sresi, 13:16; sr Sresi, 17:102; Kehf
Sresi,18:14; Meryem Sresi, 19:65; Enbiy Sresi, 21:56
2. Meleklerin ve ruhun Rabbi.
3. And olsunki dnya semsn Biz kandillerle ssledik. Mlk Sresi, 67:5.
4. Gnei ve ay emrine boyun edirdi. Rad Sresi, 13:2.





1
yetini okudum, dndm, indim, ayldm.

2
dedim.
1. Allah gklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun misali, bir lmba
yuvasgibidir ki, onda bir kandil vardr. Kandil de cam fanus iindedir.
Camfanus ise, inci gibi parlayan bir yldza benzer ki, ne douya, ne debatya
ait olmayan mbarek bir aacn yaktndan tututurulur. Onunyakt, kendisine
ate dokunmasa bile k verecek kabiliyettedir. O nur stne nurdur. Allah
dilediini nuruna kavuturur. Nur Sresi, 24:35.
2. mnn ve Kurnn nurundan dolay Allaha hamd olsun.
(Genlik Rehberinden)
Bir zaman Eskiehir hapishanesinin
penceresinde oturmutum.
Karsnda bulunan Lise mektebinin byk kzlar onun
avlusunda glerek raksederken, onlar, o dnya cennetinde
cehennem hrileri hkmnde grdm.Fakat, birden elli
sene sonraki vaziyetleri bana grnd. Onlarnglmeleri,
elm alamalar sretini ald. Ondan bu gelen hakikat
inkiaf etti. Yani, elli sene sonraki hallerini mnev ve
hayal birsinema ile grdm ki: O glen altm kzdan ellisi
kabirde azapekiyorlar, toprak olmular. Ve on tanesi,
yetmi yanda irkinlemi,herkesin nazar- nefretini
celbediyorlar. Ben de onlara aladm.
Fitne-i hirzamann mahiyeti bana grnd ki, o
tnenin en dehetlisi ve cazibedar, kadnlarn yzsz
yznden kyor. htiyar selbedip, pervane gibi sefahet
ateine atyor. Ve bir dakika hayat- dnyeviyeyi, senelerle
hayat- bkiyeye tercih ettiriyor.
Ben birgn sokaa bakarken, o tnenin tesirli bir
nmnesini hissettim. Genlere ok acdm. Dedim: Bu
biareler kendilerini, bu mknats gibi cezbedici tnenin
ateinden kurtaramazlar diye dnrken; birden, o
tneyi atelendiren ve tlim eden irtidatkr bir ahs-
mnev nmde tecessm etti. Ben de ona ve ondan ders
alan mlhidlere dedim:
Ey Cehennem hrileri ile zevklenmek yolunda dinini
feda eden ve sehne dalleti severek irtikb eden ve
hevesat- nefsiye lezzeti yolunda dinsizlii ve ilhad kabul
eden ve hayat peresti edip lmden iddetli korkan ve
kabri hatrna getirmek istemeyen ve irtidada yz tutan
bedbaht! Katiyen bil ki: Dinsizlik cihetiyle senin bu koca
dnyan; bu saatten evvel ve bu dakikadan sonra, bilumum
senin bu kinatn ve mzi ve mstakbelin ve gemi nevin
ve cinsin ve gelecek mahlklar ve nesiller ve gitmi
dnyalar ve milletler ve gelen insanlar ve tifeler tamamen
ldrler. te, insaniyet ve akl cihetiyle alkadar olduun
btn o seyyar dnyalar ve seyyal kinatlar, mtemadiyen
senin dalletin sretiyle, senin bana dnya dolusu
dehetli ve hadsiz lmlerin iddetli elemlerini yadryor.
Senin uurun varsa, kalbini yakyor. Ruhun varsa,
yandryor. Akln snmemi ise, gamlar iinde bouyor.
Eer bir saatk sarhoa sefahetin ve pis lezzetin bu
nihayetsiz gamlara, hznlere, elemlere mukabil
gelebilirse o sefahette kal. Yoksa akln bana al! O
mnev Cehennemden kurtulmak ve imannbu dnyada
dahi temin ettii bir mnev Cennete girmek ve saadet-i
hayatiyeyi tatmak iin Kurnn dersini dinle. Czi, fni bir
dakika lezzeti; kll, bki, dim, iman
1
lezzetler ile
mbadele et...
1. Evet iman, bu dnyada dahi cennet lezaizini mnen verebilir. Yzer lezzetli
klarndan bu tek faydasna bak. Nasl ki,senin gayet sevdiin bir zt bir
tehlikede lyorken grdndakikasnda, Hekim-i Lokman ve Hzr gibi bir
doktor geldi, birden dirildi. Ne kadar sevin hissediyorsun. yle de, sen,
sevdiin ve alkadar olduun lmlerin adedince sevinleri, srurlar iman
veriyor. nk, mzi mezaristannda milyonlarca sence mahbup ztlar;
mahvdan ve lmden, birden iman nuruyla senin karnda diriliyorlar. Biz
lmemiiz ve lmeyeceiz deyip hayat buluyorlar. O hadsiz raklardan gelen
hadsiz elemler yerine, visl ve hayat bulmalarndan nihayetsiz lezzetler ve
sevinler, iman noktasndan bu dnyada dahi geldiini gsteriyor ki, man
yle bir ekirdektir ki, ehl-i imana Cenneti btn lezaiz ve mehsiniyle smbl
veriyor ve verecektir.
Hem deme ki, Ben hayvan gibi hayatm geireceim.
nk, hayvana nisbeten mzi, mstakbel gayb
hkmndedir. Cenb- Hakim-i Rahm; o gayb onlara
bildirmemekle, onlar hadsiz elemlerden kurtarm. Hatt,
kesilmek iin yatrlan bir tavuk, hibir elem ve hzn
hissetmez. Bak kestii vakit hissetmek ister, fakat his
gider, o elemden de kurtulur. Demek Cenb- Hakkn gayet
byk ve mkemmel bir rahmeti, refeti ve efkati, gayb
bildirmemektedir. Bilhassa msum hayvanlar hakknda
daha tamdr. Demek sefhane lezzette sen hayvanlara
yetiemezsin, binler derece aa dersin. nk,
hayvana nisbeten gayb olan eyleri senin akln gryor,
elemini alyor. Setr-i gaybta bulunan istirahat- tammeden
bilklliye mahrumsun.
Hem senin medar- fahrn olan uhuvvet ve hrmet ve
hamiyet gibi gzel hasletlerin, incecik bir zamana, byk
bir sahradan bir parmak kadar yere inhisar ve hadsiz
zamanda yalnz hazr saate mahsus olduundan, suni ve
muvakkat ve sahtekr ve aslsz ve gayet czi olup, senin
insaniyetin ve kemaltn o nisbette klr, hie iner. Fakat
iman ehlinin uhuvveti ve hrmeti ve muhabbeti ve
hamiyeti, iman cihetiyle mevcut bulunan mzi ve
mstakbeli ihata ettiinden, insaniyeti ve kemalt o
nisbette teli eder. Hem senin dnyaca muvaffaketin,
elmas ve divane olmu bir Yahudinin cam paralarn
elmas yatyla ald gibi; sen de kck, ksack bir
zamana, bir hayata, uzun ve daim ve geni bir hayatn
yatn verdiin iin, elbette o had dairesinde galebe
edersin. Bir dakikaya bir sene kadar iddetli hrs,
muhabbet, intikam gibi hissiyatla mteveccih olduun iin,
ehl-i diyanete muvakkaten tefevvuk edersin.
Hem senin akln, ruhun, kalbin, duygularn; ulv
vazifelerini brakp, s nefsin ve pis hevesin rezil ilerine
itirak ve yardm ettiklerinden, ehl-i imana dnyada galebe
edersin. Ve zhirde daha sevimli grnrsn. nk, senin
akl ve kalb ve ruhun gayet derecede tedenn ve teredd ve
sukut edip, pis heves ve rezil nefse inklp etmiler,
mesholmular. Elbette bu cihette, sana Cehennemi ve
mazlm ehl-i imana Cenneti kazandran bir muvakkat
galeben olacak...
Birden htar Edilen Bir Mesele-i
Mhimme
hirzamann tnesinde en dehetli rol oynayan tife-i
nisaiye ve onlarn tnesi olduu hadisin rivayetlerinden
anlalyor. Evet, naslki tarihlerde,eski zamanlarda
amazonlar namnda gayet silhr kadnlardan
mrekkep bir tife-i askeriye olarak hrika harpler
yaptklar naklediliyor. Aynen yle de:
Bu zamanda zndka dalleti, slmiyete kar
muharebesinde, nefs-i emmarenin plnyla, eytan
kumandasna verilen frkalardan en dehetlisi; yarm plak
hanmlardr ki; ak bacayla dehetli baklarla ehl-i
imana taarruz edip saldryorlar. Nikh yolunu kapamaya,
fuhuhne yolunu genilettirmeye alarak; oklarn
neslerini birden esir edip, kalb ve ruhlarn kebair ile
yaralyorlar. Belki o kalblerden bir ksmn ldryorlar.
Birka sene namahrem hevesatna gstermenin tam cezas
olarak; o bakl bacaklar Cehennemin odunlar olup, en
evvel o bacaklar yanacaklarn ve dnyada emniyet ve
sadakat kaybettii iin, hlkaten ok istedii ve ftraten
ok muhta olduu mnasip kocay daha bulamaz. Bulsa
da bana bel bulur. Hatt bu hlin neticesi olarak, o
hirzamanda, baz yerlerde nikha rabetsizlik ve
riayetsizlik yznden, krk kadna bir erkek nezaret edecek
derecede ehemmiyetsiz, sahipsiz, kymetsiz bir srete
girecei, hadisin rivayetinden anlalyor.
Madem hakikat budur. Ve madem her gzel, gzelliini
sever ve elinden geldii kadar muhafaza etmek ister ve
bozulmasn istemez. Ve madem gzellik bir nimettir.
Nimete kredilse mnen ziyadeleir. kredilmezse
deiir, irkinleir. Elbette akl varsa, hsn ve cemlini;
gnahlar kazanmak ve kazandrmak ve irkin ve zehirli
yapmak ve o nimeti, kfran ile medar- azap bir srete
evirmekten btn kuvvetiyle kaacak. Ve o fni, be on
senelik cemli bakletirmek iin, mer bir tarzda istiml
ile o nimete kredecek. Yoksa ihtiyarlkta uzun zaman
istiskale mruz kalp, meysne alayacak.
Eer terbiye-i slmiye diresinde, db- Kuraniye
znetiyle o ceml gzelletirilse; o fni hsn, mnen bki
kalaca ve Cennette hrilerin cemalinden daha irin ve
daha parlak bir tarzda kendine verilecei hadiste katiyetle
sabittir. Eer o gzelin zerre miktar akl varsa, bu gzel ve
parlak ve ebed neticeyi elinden karmayacak...
(Meyve Risalesinden)
kinci Meselenin Hlsas
Risale-i Nurdan Genlik Rehberinin gzelce izah ettii
gibi, lm o kadar kat ve zhirdir ki, bugnn gecesi ve
bu gzn k gelmesi gibi lm bamza gelecek. Bu
hapishane nasl ki mtemadiyen kanlar ve girenler iin
muvakkat bir misarhanedir; yle de, bu zemin yz dahi
acele hareket eden klelerin yollarnda bir gecelik
konmak ve gmek iin bir handr. Herbir ehri yz defa
mezaristana boaltan lm, elbette hayattan ziyade bir
istedii var.
te bu dehetli hakikatn muammasn Risale-i Nur hall
ve kefetmi. Bir ksacak hlsas udur:
Madem lm ldrlmyor ve kabir kaps kapanmyor.
Elbette bu ecel celldnn elinden ve kabir haps-i
mnferidinden kurtulmak aresi varsa, insann en byk
ve hereyin fevkinde bir endiesi, bir meselesidir. Evet,
aresi var ve Risale-i NurKurnn srryla o areyi, iki kere
iki drt eder derecesinde kat ispat etmi. Ksack hlsas
udur ki:
lm ya idam- ebeddir; hem o insan, hem btn
ahbabn ve akaribini asacak bir daraacdr. Veyahut
baka bir bki leme gitmek ve iman vesikasyla saadet
sarayna girmek iin bir terhis tezkeresidir. Ve kabir ise, ya
karanlkl bir haps-i mnferit ve dipsiz bir kuyudur.
Veyahut bu zindan- dnyadan bki ve nuran bir
ziyafetgh ve baistana alan bir kapdr. Bu hakikati
Genlik Rehberi bir temsil ile ispat etmi.
Mesel, bu hapsin bahesinde asmak iin daraalar
konulmu ve onlarn dayandklar duvarn arkasnda gayet
byk ve umum dnya itirak etmi bir piyango dairesi
kurulmu. Biz bu hapisteki beyz kii, herhalde, hi
mstesnas yok ve kurtulmak mmkn deil, bizibirer birer
o meydana aracaklar. Ya Gel, idam ilnn al,
daraacna k veya Daim haps-i mnferit pusulasn tut,
bu ak kapya gir veyahut Sana mjde! Milyonlar altn
bileti sana km. Gel al diye her tarafta ilnatlar
yaplyor.
Biz de gzmzle gryoruz ki, birbiri arkasnda o
daraalarnakyorlar. Bir ksmn asldklarn mahede
ediyoruz. Bir ksm da,daraalarn basamak yapp o
duvarn arkasndaki piyango dairesine girdiklerini, orada
byk ve cidd memurlarn kat haberleriyle grr gibi
bildiimiz bir srada, bu hapishanemize iki heyet girdi.
Bir kle ellerinde alglar, araplar, zhirde gayet tatl
helvalar, baklavalar var. Bizlere yedirmeye altlar. Fakat
o tatllar zehirlidir, ins eytanlar iine zehir atmlar.
kinci cemaat ve heyet, ellerinde terbiyenameler ve
hell yemekler ve mbarek erbetler var. Bize hediye
veriyorlar ve bilittifak beraber, pek cidd ve kat diyorlar
ki:
Eer o evvelki heyetin sizi tecrbe iin verilen
hediyelerini alsanz,yeseniz, bu gzmz nndeki u
daraalarda baka grdkleriniz gibiaslacaksnz. Eer
bizim bu memleket hkiminin fermanyla getirdiimiz
hediyeleri evvelkinin yerine kabul edip ve
terbiyenamelerdeki dualar ve evradlar okusanz, o
aslmaktan kurtulacaksnz. O piyango dairesinde ihsan-
hne olarak herbiriniz milyon altn biletini alacanz,
grr gibi vegndz gibi inannz. Eer o haram ve pheli
ve zehirli tatllaryeseniz, aslmaya gittiiniz zamana kadar
dahi o zehirin sancsnekeceinizi, bu fermanlar ve bizler
mttekan size kat haber veriyoruz diyorlar.
te bu temsil gibi, her vakit grdmz ecel
daraacnn arkasnda, mukadderat- nev-i beer
piyangosundan ehl-i iman ve tat iinhsn- htime
artylaebed ve tkenmez bir hazinenin bileti kacan
yzde yz ihtimalle; sefahet ve haram ve itikatszlk ve
fskta devam edenlertevbe etmemek artylaya idam-
ebed (hirete inanmayanlara) veya daim ve karanlk
haps-i mnferit (bek-i ruha inanan ve sefahette gidenlere)
ve ekavet-i ebediye ilmn alacaklarn yzde doksan
dokuz ihtimalle kat haber veren, bata ellerinde niane-i
tasdik olan hadsiz mucizeler bulunan yz yirmi drt bin
peygamberler
1
ve onlarn verdikleri haberlerin izlerini ve
sinemada gibi glgelerini, kee, zevk ile grp tasdik
ederek imza basan yz yirmi drtmilyondan ziyade
evliyalar (kaddesallah esrrehm) ve o iki ksm mehir-i
insaniyenin haberlerini aklen kat burhanlarla ve kuvvetli
hccetlerle, kren ve mantkan yakn bir srette ispat
ederek tasdik edip imza basan milyarlar gelen geen
muhakkikler,
HAYE-1
mtehidler ve sddknler, bilicm,
mtevatiren nev-i insann gneleri, kamerleri, yldzlar
olan bu cemaat-i azme ve bu taife-i ehl-i hakikat ve
beerin kuds kumandanlar olan bu byk ve l
heyetlerin fermanlaryla verdikleri haberleri dinlemeyen,
ve saadet-i ebediyeye giden onlarn gsterdikleri yol olan
srat- mstakimde gitmeyenler, yzde doksan dokuz
dehetli tehlike ihtimalini nazara almayan ve birtek
muhbirin bir yolda tehlike var demesiyle o yolu brakan,
baka uzun yolda hareket eden bir adam, elbette ve elbette
vaziyeti udur ki:
1. Msned: 5:178, 179, 246; Zdl-Med: 1:43-44.
Haiye-1 O muhakkiklerden tek birisi Risale-i Nurdur. Yirmi senedir en
muannid feylesoar ve mtemerrid zndklar susturan eczalar meydandadr.
Herkes okuyabilir ve kimse itiraz etmez.
ki yolunhadsiz muhbirlerin kat ihbarlar ileen ksa
ve kolay ve yzde yz Cennet ve saadet-i ebediyeyi
kazandran brakp en dadaal ve uzun ve skntl ve
yzde doksan dokuz Cehennem hapsini veekavet-i
daimeyi netice veren yolunu ihtiyar ettii halde, dnyada
ikiyolun, birtek muhbirin yalan olabilir haberiyle yzde
birtek ihtimal-i tehlike ve bir ay hapis imkn bulunan ksa
yolu brakp, menfaatsizyalnz zararsz olduu iinuzun
yolu ihtiyar eden bedbaht, sarho divaneler gibi, dehetli
ve uzakta grnen ve ona musallat olan ejderhalara
ehemmiyet vermez, sineklerle urayor, yalnz onlara
ehemmiyet verirderecede akln, kalbini, ruhunu,
insaniyetini kaybetmi oluyor.
Madem hakikat-i hal budur. Biz mahpuslar, bu hapis
musibetinden intikammz tam almak iin, o mbarek
ikinci heyetin hediyelerini kabul etmeliyiz. Yani, nasl ki bir
dakika intikam lezzeti ve birka dakika veya bir iki saat
sefahet lezzetleriyle, bu musibet bizi on be ve be ve on
ve iki sene bu hapse soktu, dnyamz bize zindan
eyledi; biz dahi bu musibetin ramna ve inadna, bir iki
saat mddet-i hapsi bir iki gn ibadete ve iki sene
cezamz, mbarek klenin hediyeleriyle yirmi otuz sene
bki bir mre ve on ve yirmi sene hapiste cezamz
milyonlar sene Cehennem hapsinden affmza vesile edip,
fni dnyamzn alamasna mukbil, bki hayatmz
gldrerek bu musibetten tam intikammz almalyz.
Hapishaneyi terbiyehane gsterip, vatanmza ve
milletimize birer terbiyeli, emniyetli,menfaatli adam
olmaya almalyz. Ve hapishane memurlar ve
mdrlerive mdebbirleri dahi, cni ve ekiya ve serseri ve
katil ve sefaheti ve vatana muzr zannettikleri adamlar,
bir mbarek dershanede alan talebeler grsnler ve
mftehirne Allaha kretsinler.
nc Mesele
Genlik Rehberinde izah bulunan ibretli bir hdisenin
hlsas udur:
Bir zaman, Eskiehir Hapishanesinin penceresinde, bir
Cumhuriyet Bayramnda oturmutum. Karsndaki
lisemektebinin byk kzlar, onun avlusunda glerek
raksediyorlard.Birden, mnev bir sinema ile elli sene
sonraki vaziyetleri banagrnd. Ve grdm ki, o elli
altm kzlardan ve talebelerden krkellisi, kabirde toprak
oluyorlar, azap ekiyorlar. Ve on tanesi, yetmiseksen
yanda irkinlemi, genliinde iffetini muhafaza
etmediinden sevmek bekledii nazarlardan nefret
gryorlar kat mahede ettim. Onlarn o acnacak
hallerine aladm. Hapishanedeki bir ksmarkadalar
aladm iittiler. Geldiler, sordular. Ben dedim:
imdibeni kendi halime braknz, gidiniz.
Evet, grdm hakikattr, hayal deil. Nasl ki bu yaz
ve gzn hiri ktr; yle de, genlik yaz ve ihtiyarlk
gznn arkas kabir ve berzah kdr. Gemi zamann
elli sene evvelki hdisat sinema ile hal-i hazrda
gsterildii gibi, gelecek zamann elli sene sonraki istikbal
hdisatn gsteren bir sinema bulunsa, ehl-i dallet ve
sefahetin elli altm sene sonraki vaziyetleri onlara
gsterilseydi, imdiki gldklerine ve gayr- meru
keyierine nefretler ve teellmlerle alayacaklard.
Ben o Eskiehir Hapishanesindeki mahede ile megul
iken, sefahet ve dalleti tervi eden bir ahs- mnev, ins
bir eytan gibi karma dikildi ve dedi:
Biz hayatn herbir eit lezzetini ve keyierini tatmak
ve tattrmak istiyoruz; bize karma.
Ben de cevaben dedim:
Madem lezzet ve zevk iin lm hatra getirmeyip
dallet ve sefahete atlyorsun. Katiyen bil ki, senin
dalletin hkmyle btn gemi zaman- mazi lm ve
mdumdur. Ve iinde cenazeleri rm bir vahetli
mezaristandr. nsaniyet alkadarlyla ve dallet yoluyla,
senin bana ve varsa ve lmemise kalbine, o hadsiz
raklardan ve o nihayetsiz dostlarnn ebed lmlerinden
gelen elemler, senin imdiki sarhoa, pek ksa bir
zamandaki cz lezzetini imha ettii gibi, gelecek istikbal
zaman dahi, itikatszln cihetiyle yine mdum ve
karanlkl ve l ve dehetli bir vahetghtr. Ve oradan
gelen ve ban vcuda karan ve zaman- hazra urayan
biarelerin balar ecel celldnn satryla kesilip hilie
atldndan, mtemadiyen akl alkadarlyla senin
imansz bana hadsiz elm endieler yadryor. Senin
sehne cz lezzetini zr zeber eder.
Eer dalleti ve sefaheti brakp iman- tahkiki ve
istikamet dairesine girsen, iman nuruyla greceksin ki, o
gemi zaman- mazi mdum ve hereyi rten bir
mezaristan deil, belki mevcut ve istikbale inklp eden
nuran bir lem ve bki ruhlarn istikbaldeki saadet
saraylarna girmelerine bir intizar salonu grnmesi
haysiyetiyle, deil elem, belki imann kuvvetine gre
Cennetin bir nevi mnev lezzetini dnyada dahi tattrd
gibi gelecek istikbal zaman, deil vahetgh ve karanlk,
belki iman gzyle grnr ki, saadet-i ebediye
saraylarnda hadsiz rahmeti ve keremi bulunan ve her
bahar ve yaz birer sofra yapan ve nimetlerle dolduran bir
Rahmn- Rahm-i Zlcelli vel-kramn ziyafetleri
kurulmu ve ihsanlarnn sergileri alm, oraya sevkiyat
var diye iman sinemasyla mahede ettiinden,
derecesine gre bki lemin bir nevi lezzetini hissedebilir.
Demek hakik ve elemsiz lezzet yalnz imanda ve iman ile
olabilir.
mann bu dnyada dahi verdii binler faide ve
neticelerinden yalnz birtek faide ve lezzetini, bu mezkr
bahsimiz mnasebetiyle Genlik Rehberinde bir hiye
olarak yazlan bir temsil ile beyan edeceiz. yle ki:
Mesel, senin gayet sevdiin birtek evldn sekeratta
lmek zere iken ve meyusne elm ebed rakn
dnrken, birden Hazret-i Hzr ve Hakm-i Lokman gibi
bir doktor geldi, tiryak gibi bir macun iirdi. O sevimli ve
gzel evldn gzn at, lmden kurtuldu. Ne kadar
sevin ve ferah veriyor, anlarsn.
te, o ocuk gibi sevdiin ve ciddi alkadar olduun
milyonlar sence mahbup insanlar, o mazi mezaristannda,
senin nazarnda ryp mahvolmak zere iken, birden
hakikat-i iman, Hakm-i Lokman gibi, o byk idamhne
tevehhm edilen mezaristana kalb penceresinden bir k
verdi. Onunla batan baa btn llerdirildiler. Ve Biz
lmemiiz ve lmeyeceiz, yine sizinle greceiz lisan-
hal ile dediklerinden aldn hadsiz sevinler ve ferahlar
iman bu dnyada dahi vermesiyle ispat eder ki, iman
hakikat yle bir ekirdektir ki, eer tecessm etse, bir
cennet-i hususiye ondan kar, o ekirdein ecere-i tbs
olur dedim.
O muannid dnd, dedi:
Hi olmazsa hayvan gibi hayatmz keyif ve lezzetle
geirmek iin sefahet ve elencelerle bu ince eyleri
dnmeyerek yaayacaz.
Cevaben dedim:
Hayvan gibi olamazsn. nk, hayvann mazi ve
mstakbeli yok. Ne gemiten elemler ve teesser alr ve
ne de gelecekten endieler ve korkular gelir. Lezzetini tam
alr. Rahatla yaar, yatar, Hlkna kreder. Hatt kesilmek
iin yatrlan bir hayvan, birey hissetmez.Yalnz bak
kestii vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o
elemden de kurtulur. Demek en byk bir rahmet, bir
efkat-i lhiye, gayb bildirmemektedir ve baa gelen
eyleri setretmektedir. Hususan msum hayvanlar
hakknda daha mkemmeldir. Fakat, ey insan, senin mazi
ve mstakbelin akl cihetiyle bir derece gayblikten
kmasyla, setr-i gaybdan hayvana gelen istirahatten
tamamen mahrumsun. Gemiten kan teesser, elm
raklar ve gelecekten gelen korkular ve endieler, senin
cz lezzetini hie indirir. Lezzet cihetinde yz derece
hayvandan aa drr.
Madem hakikat budur. Ya akln kar at, hayvan ol,
kurtul. Veya akln imanla bana al, Kurn dinle, yz
derece hayvandan ziyade bu fni dnyada dahi s
lezzetleri kazan, diyerek onu ilzam ettim.
Yine o mtemerrid ahs dnd, dedi:
Hi olmazsa ecneb dinsizleri gibi yaarz.
Cevaben dedim:
Ecnebi dinsizleri gibi de olamazsn. nk onlar bir
peygamberi inkr etse,dierlerine inanabilirler.
Peygamberleri bilmese de, Allaha inanabilir. Bunu da
bilmezse, kemlta medar baz seciyeleri bulunabilir. Fakat
bir Mslman, en hir ve en byk ve dini ve dveti
umum olan hirzaman Peygamberi Aleyhissalt
Vesselm inkr etse ve zincirinden ksa, daha hibir
peygamberi, hatt Allah kabul etmez. nk btn
peygamberleri ve Allah ve kemlt onunla bilmi. Onlar
onsuz kalbinde kalmaz. Bunun iindir ki, eskidenberi her
dinden slmiyete giriyorlar; ve hibir Mslman, hakiki
Yahudi veya Mecusi veya Nasran olmaz. Belki dinsiz olur;
seciyeleri bozulur, vatana, millete muzr bir hlete girer.
spat ettim. O muannid ve mtemerrid ahsn daha
tutunacak bir yeri kalmad. Kayboldu, Cehenneme gitti.
te ey bu medrese-i Yusuyede benim ders
arkadalarm! Madem hakikat budur ve bu hakikati
Risale-i Nur o derece kat ve gne gibi ispat etmi ki,
yirmi senedir mtemerridlerin inatlarn krp imana
getiriyor. Biz dahi hem dnyamza, hem istikbalimize, hem
hiretimize, hem vatanmza, hem milletimize tam
menfaatli ve kolay ve selmetli olan iman ve istikamet
yolunu takip edip bo vaktimizi skntl hlyalar yerinde
Kurndan bildiimiz sreleri okumak ve mnlarn
bildiren arkadalardan renmek ve kazaya kalm farz
namazlarmz kaza etmek ve birbirinin gzel huylarndan
istifade edip bu hapishaneyi gzel seciyeli danlar
yetitiren bir mbarek baheye evirmek gibi aml-i
saliha ile, hapishane mdr ve alkadarlar, cni ve
katillerin balarnda zebni gibi azap memurlar deil,
belki medrese-i Yusuyede Cennete adam yetitirmek ve
onlarn terbiyesine nezaret etmek vazifesiyle memur birer
mstakim stad ve birer efkatli rehber olmalarna
almalyz.
Drdnc Mesele
Yine Genlik Rehberinde izah var Bir zaman bana
hizmet eden kardelerim tarafndan sual edildi ki:
Kre-i arz herc merce getiren ve slm
mukadderatyla alkadar olan bu dehetli Harb-i
Umumden elli gndr (imdi yedi seneden geti ayn hl)
1
hi sormuyorsun ve merak etmiyorsun. Halbuki bir ksm
mtedeyyin ve lim insanlar, cemaati ve camii brakp
radyo dinlemeye kouyorlar. Acaba bundan daha byk bir
hdise mi var? Veya onunla megul olmann zarar m
var? dediler.
1. Parantez iindeki not, 1946 senesine aittir.
Cevaben dedim ki:
mr sermayesi pek azdr; lzumlu iler pek oktur.
Birbiri iinde mtedhil direler gibi, her insann kalb ve
mide dairesinden ve ceset ve hanedairesinden, mahalle ve
ehir dairesinden ve vatan ve memleketdairesinden ve
kre-i arz ve nev-i beer dairesinden tut, t zhayat ve
dnya dairesine kadar, birbiri iinde daireler var. Herbir
dairede, herbir insann bir nevi vazifesi bulunabilir. Fakat
en kk dairede en byk ve ehemmiyetli ve daimi vazife
var. Ve en byk direde en kk ve muvakkat arasra
vazife bulunabilir. Bu kyasla, kklk ve byklk
maksen mtenasip vazifeler bulunabilir.
Fakat byk dairenin czibedarl cihetiyle kk
dairedeki lzumlu ve ehemmiyetli hizmeti braktrp
lzumsuz, mlyani ve fk ilerle megul eder. Sermaye-i
hayatn bo yerde imha eder. O kymettar mrn
kymetsiz eylerde ldrr. Ve bazen bu harp
boumalarnmerakla takip eden, bir tarafa kalben taraftar
olur. Onun zulmleriniho grr, zulmne erik olur.
Birinci noktaya cevap ise: Evet, bu Cihan Harbinden
daha byk bir hdise ve bu zemin yzndeki hkimiyet-i
mme dvsndan daha ehemmiyetli bir dv, herkesin ve
bilhassa Mslmanlarn bana yle bir hdise ve yle bir
dv alm ki, her adam, eer Alman ve ngiliz
kadarkuvveti ve serveti olsa ve akl da varsa, o tek dvy
kazanmak iin biltereddt sarf edecek.
te, o dv ise, yz bin mehir-i insaniyenin ve hadsiz
nev-i beerin yldzlar ve mridlerinin mttekan, Kinat
Sahibinin ve Mutasarrfnn binler vaad ve ahdlerine
istinaden haber verdikleri ve bir ksm gzleriyle grdkleri
u ki:
Herkesin, iman mukbilinde, bu zemin yz kadar
balar ve kasrlarla mzeyyen ve bki ve daim bir tarla ve
mlk kazanmak veya kaybetmek dvs bana alm.
Eer iman vesikasn salam elde etmezse kaybedecek. Ve
bu asrda, maddiyyunluk tunuyla oklar o dvsn
kaybediyor. Hatt bir ehl-i keif ve tahkik, bir yerde krk
veyattan yalnz birka tanesi kazandn sekeratta
mahede etmi; tekiler kaybetmiler. Acaba bu
kaybettii dvnnyerini, btn dnya saltanat o adama
verilse doldurabilir mi?
te o dvy kazandracak olan hizmetleri ve yzde
doksanna o dvy kaybettirmeyen harika bir dv vekilini
o ite altran vazifeleri brakp, ebed dnyada kalacak
gibi fk mlyaniyatla itigal etmek tam bir aklszlk
bildiimizden, biz Risale-i Nur akirtleri, herbirimizin yz
derece aklmz ziyade olsa da ancak bu vazifeye sarf etmek
lzmdr diye kanaatmz var.
Ey hapis musibetinde benim yeni kardelerim, sizler,
benimle beraber gelen eski kardelerimgibi Risale-i Nuru
grmemisiniz. Ben onlar ve onlar gibi binler akirtleri
ahit gstererek derim ve ispat ederim ve ispat etmiim ki:
O byk dvy yzde doksanna kazandran ve yirmi
senede yirmi bin adama o dvnn kazancnn vesikas ve
senedi ve berat olan iman- tahkikyi eline veren ve
Kurn- Hakmin mucize-i mneviyesinden neet edip
kan ve bu zamann birinci bir dv vekili bulunan
Risale-i Nurdur. Bu on sekiz senedir benim dmanlarm
ve zndklar ve maddiyyunlar, aleyhimde gayet gaddarne
desiselerle hkmetin baz erknlarn ifal ederek bizi
imha iin bu defa gibi eskide dahi hapislere,zindanlara
soktuklar halde, Risale-i Nurun elik kalasnda yz
otuzpara cihazatndan ancak iki- parasna
iliebilmiler. Demek avukat tutmak isteyen onu elde etse
yeter.
Hem korkmaynz, Risale-i Nur yasak olmaz. Hkmet-i
Cumhuriyenin mebuslar ve erknlarnn ellerinde mhim
risaleleri, iki, mstesna olarak serbest geziyorlard.
naallah, bir zaman hapishaneleri tam bir slahhane
yapmak iin bahtiyar mdrler ve memurlar, o Nurlar
mahpuslara, ekmek ve il gibi tevzi edecekler.
Sekizinci Meselenin Bir Hlsas
Yedincide hari ok makamattan soracaktk. Fakat
Hlkmzn isimleriyle verdii cevap o derece kuvvetli yakn ve
kanaat verdi ki, daha baka sorgulara ihtiya
brakmadndan, orada ksa kestik. imdi bu meselede, hiret
imannn, hem hiretin saadetine, hem dnya saadetine dair
temin ettii faideler ve neticelerinden yzden biri hlsa
edilecek. Saadet-i uhreviyeye ait ksm, Kurn- Mucizl-
Beynn izahat daha hi bir beyana ihtiya brakmam. Onu
ona havale ederek ve saadet-i dnyeviyeye ait ksm izah
cihetini Risale-i Nura brakp, yalnz ksa bir hlsa ile insann
hayat- ahsiye ve hayat- itimaiyesine ait yzer neticelerinden
-drt tanesini beyan ederiz.
Birincisi
nsan, sair hayvanata muhalif olarak, hanesiyle
alkadar olduu misill, dnya ile alkadardr. Ve
akaribiyle mnasebettar olduu gibi, nev-i beer ile de
cidd ve ftr mnasebettardr. Ve dnyada muvakkat
beksn arzulad gibi, bir dr- ebedde beksn, ak
derecesinde arzuluyor. Ve midesinin gda ihtiyacn temin
etmeye alt gibi, dnya kadar geni, belki ebede kadar
uzanan sofralar ve gdalar, akl ve kalb ve ruh ve
insaniyet mideleri iin tedarik etmeye ftraten mecburdur,
abalyor. Ve yle arzular ve matlaplar var ki, ebed
saadetten baka hibir ey onlar tatmin etmiyor. Hatt,
Onuncu Szde iaretedildii gibi, bir zaman,
kklmde, hayalimden sordum: Sana birmilyon sene
mr ve dnya saltanat verilmesini, fakat sonra ademe ve
hilie dmesini mi istersin? Yoksa, bki fakat di ve
meakkatli bir vcudu mu istersin? dedim. Baktm,
ikincisini arzulayp birincisinden Ah! ekti. Cehennem
de olsa bek isterim dedi.
te, madem mahiyet-i insaniyenin bir hizmetkr olan
kuvve-i hayaliyeyi bu dnya lezzetleri tatmin etmiyor;
elbette gayet cmi mahiyet-i insaniye, ebedi-yetle ftraten
alkadardr. te bu hadsiz arzu ve emellere bal olduu
halde, sermayesi bir cz cz- ihtiyar ve fakr- mutlak bir
insana, hirete iman ne derece kuvvetli ve k ve v bir
hazine, bir medar- saadet ve lezzet, bir medar- istimdat,
bir merci ve dnyann hadsiz gamlarna kar bir medar-
tesell olduu yle bir meyve ve faidedir ki, onu kazanmak
yolunda dnya hayatn feda etse yine ucuzdur.
kinci meyvesi ve hayat- ahsiyeye bakan bir
faidesi:
nc Meselede izah edilen ve Genlik Rehberinde bir
haiye bulunan ok ehemmiyetli bir neticedir.
Evet, her insann, her zaman dnd en ehemmiyetli
endiesi, mezaristana giren kendi dostlar ve akrabalar
gibi o idamhaneye girmek keyyetidir. Birtek dostu iin
ruhunu feda eden o bare insann, binler, belki milyonlar,
milyarlar dostlar ebed bir mfarakat iinde idam
olmalarn tevehhm edip Cehennem azabndan beter bir
elem, o dnmek ucundan grnd vakit, hirete iman
geldi, gzn atrd ve perdeyi kaldrd... Bak dedi. O,
imanla bakt. Cennet lezzetinden haber veren bir lezzet-i
ruhniyeyi, o dostlar ebed lmlerden ve rmelerden
kurtulup mesrurne bir nuran lemde onu da bekliyorlar
vaziyetinde mahedesiyle ald.
Risale-i Nurda bu netice hccetlerle izahna iktifaen
ksa kesiyoruz.
Hayat- ahsiyeye ait nc bir faidesi:
nsann sair zhayatlar stndeki tefevvuku ve rtbesi
ise, yksek seciyeleri ve cemiyetli istidatlar ve kll
ubudiyetleri ve geni vcud daireleri itibaryladr. Halbuki
o insan hem mdum, hem l, hem karanlk olan gemi
ve gelecek zamanlarn ortasnda skm bir ksa zaman
olan hazr vaktin mikyasyla, lsyle hamiyeti,
muhabbeti, kardelii, insaniyeti gibi seciyeler alr.
Mesel, eskiden tanmad ve ayrlktan sonra da hi
gremeyecei babasn,kardeini, karsn, milletini ve
vatann sever, hizmet eder. Ve tam sadakate ve ihlsa pek
ndir muvaffak olabilir; o nisbette kemlt ve seciyeleri
klr. Deil hayvanlarn en ulvsi, belki ba aa, akl
cihetiyle en biaresi ve aas olmak vaziyetine decei
srada, hirete iman imdadayetiir. Mezar gibi dar
zamann, gemi ve gelecek zamanlar iine alan pek
geni bir zamana evirir ve dnya kadar, belki ezelden
ebede kadar bir daire-i vcut gsterir.
Babasn dr- saadette ve lem-i ervahta dahi pederlik
mnasebetiyle ve kardeini t ebede kadar uhuvvetini
dnmesiyle ve karsn Cennette dahi en gzel bir
reka-i hayat olduunu bilmesi haysiyetiyle sever, hrmet
eder, merhamet eder, yardm eder. Ve o byk ve geni
daire-i hayatta ve vcuttaki mnasebetler iin olan
ehemmiyetli hizmetleri, dnyann kymetsiz ilerine ve
cz garazlarna ve menfaatlerine let etmez. Ciddi
sadakate ve samimi ihlsa muvaffak olarak, kemlt ve
hasletleri, o nisbette, derecesine gre ykselmeye balar,
insaniyeti teli eder. Hayat lezzetinde sere kuuna
yetimeyen o insan, btn hayvanat stnde, kinatn en
mntehap ve bahtiyar bir misari ve Sahib-i Kinatn en
mahbup ve makbul bir abdi olmasdr. Bu netice dahi
Risale-i Nurda hccetlerle izahna iktifaen ksa kesildi.
Drdnc bir faidesi ki, insann hayat-
itimaiyesine bakyor:
Risale-i Nurdan Dokuzuncu uda beyan edilen o
neticenin bir hlsas udur:
Nev-i insann drtten birini tekil eden ocuklar, hiret
imanyla insanca yaayabilirler ve insaniyetin istidatlarn
tayabilirler. Yoksa, elm endieler iinde, kendini
uyutturmak ve unutturmak iin ocukaoyuncaklaryla,
haylz bir hayatla yaayacak. nk, her vakit etrafnda
onun gibi ocuklarn lmesiyle onun nazik dimanda ve
ileride uzun arzular tayan zayf kalbinde ve
mukavemetsiz ruhunda yle bir tesir yapar ki, hayat ve
akl o biareye let-i azap ve ikence edecei zamanda,
hiret imannn dersiyle, grmemek iinoyuncaklar altnda
onlardan sakland o endieler yerinde, bir sevinve
genilik hissederek der:
Bu kardeim veya arkadam ld, Cennetin bir kuu
oldu. Bizden daha iyi keyf eder, gezer. Ve validem ld,
fakat rahmet-i lhiyeye gitti, yine beni Cennette kucana
alp sevecek ve ben de o efkatli anneciimi greceim
diye insaniyete lyk bir tarzda yaayabilir.
Hem insann bir rubunu tekil eden ihtiyarlar, yaknda
hayatlarnn snmesine ve topraagirmelerine ve gzel ve
sevimli dnyalarnn kapanmasna kartesellyi, ancak ve
ancak hiret imannda bulabilirler. Yoksa omerhametli
muhterem babalar ve fedakr efkatli analar, yle bir
vveyl-y ruh ve bir dadaa-i kalb ekeceklerdi ki,
dnya onlara meyusne bir zindan ve hayat ikenceli bir
azap olurdu. Fakat hiret iman onlara der:
Merak etmeyiniz. Sizin ebed bir genliiniz var,
gelecek ve parlak bir hayat ve nihayetsiz bir mr sizi
bekliyor. Ve zyi ettiiniz evlt ve akrabalarnzla
sevinlerle greceksiniz. Ve ettiiniz btn iyilikleriniz
muhafaza edilmi; mkfatlarn greceksiniz diye, iman-
hiret onlara yle bir tesell ve inirah verir ki; her birinin
yz ihtiyarlk birden balarna toplansa onlar meyus
etmez.
Nev-i insann ten birisini tekil eden genler,
hevesatlar galeyanda, hissiyata malp, cretkr akllarn
her vakit bana almayan o genler, hiret imann
kaybetseler ve Cehennem azabn tahattur etmezlerse,
hayat- itimaiyede, ehl-i namusun mal ve rz ve zayf ve
ihtiyarlarn rahat ve haysiyeti tehlikede kalr. Baz, bir
dakika lezzeti iin bir mesut hanenin saadetini mahveder
ve bu gibi, hapiste drt be sene azap eker, canavar bir
hayvan hkmne geer. Eer iman- hiret onun imdadna
gelse, abuk akln bana alr. Geri hkmet hayeleri
beni grmyorlar ve ben onlardan saklanabilirim. Fakat
Cehennem gibi bir zindan bulunan bir Padiah- Zlcellin
melikeleri beni gryorlar ve fenalklarm kaydediyorlar.
Ben babo deilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de
onlar gibi ihtiyar ve zayf olacam diye, birden, zulmen
tecavz etmek istedii adamlara kar bir efkat, bir
hrmet hissetmeye balar. Bu mnnn dahi Risale-i
Nurda burhanlaryla izahna iktifaen ksa kesiyoruz.
Hem nev-i beerin ehemmiyetli bir ksm, hastalar ve
mazlumlar ve bizim gibi musibetzedeler ve fakirler ve ar
ceza alan mahpuslar, eer iman- hiret onlarn imdadna
yetimezse, her vakit hastaln ihtaryla gz nne gelen
lm ve intikamn alamad ve namusunu elinden
kurtaramad zlimin marurne ihaneti ve byk
musibetlerde bou bouna maln, evldn kaybetmekle
gelen elm meyusiyeti ve bir-iki dakika veya bir iki saat
keyif yznden be on sene bylebir hapis azabn
ekmekten gelen kederli sknt, elbette o biarelere
dnyay zindan ve hayat bir ikenceli azaba evirir. Eer
hirete iman imdatlarna yetise, birden onlar nefes alrlar;
skntlar, meyusiyetleri ve endieleri ve intikam
hiddetleri, derece-i imanna gre ksmen ve bazan
tamamen zil olur.
Hatt diyebilirim ki, benim ve bir ksm kardelerimin
bu sebepsiz hapsimizde ve dehetli musibetimizde, eer
iman- hiret yardm etmeseydi, bir gn dayanmak, lm
kadar tesir edip bizi hayattan istifa etmeye sevk edecekti.
Fakat hadsiz kr olsun, benim canm kadar sevdiim pek
ok kardelerimin bu musibetten gelen elemlerini de
ektiim ve gzm kadar sevdiim binler Risale-i Nur
risaleleri ve benim yaldzl ve ssl ve ok kymettar
kitaplarmn ziyalar ve alamalarndan teesserini
ektiim ve eskiden beri az bir ihaneti ve tahakkm
kaldramadm halde; sizi kasemle temin ederim ki,
iman- bilhiret nuru ve kuvveti bana yle bir sabr ve
tahamml ve tesell ve metanet, belki mcahidne, krl
bir imtihan dersinde daha byk mkfat kazanmak iin
bir evk verdi ki, ben bu risalenin banda dediim gibi,
kendimi medrese-i Yusuye nvanna lyk bir gzel ve
hayrl medresede biliyorum. Arasra gelenhastalklar ve
ihtiyarlktan neet eden titizlikler olmasayd, mkemmel
ve rahat- kalb ile derslerime daha ziyade alacaktm.
Her ne ise, bu makam mnasebetiyle saded harici girdi;
kusura baklmasn.
Hem her insann kk bir dnyas, belki kk bir
cenneti dahi kendi hanesidir. Eer iman- hiret o hanenin
saadetinde hkmetmezse, o aile efrad, herbiri efkat ve
muhabbet ve alkadarl derecesinde elm endieler ve
azaplar eker. O cenneti, cehenneme dner veyahut
muvakkat elenceler ve sefahetlerle akln tenvim edip
uyutur. Devekuu gibi avcy grr, kaamyor, uamyor.
Ban kuma sokar, t grnmesin. Ban gaete sokar, t
lm ve zevl ve rak onu grmesin. Divanece, muvakkat
iptal-i his nevinden bir are bulur. nk, mesel valide,
ruhunu feda ettii evldn daima tehlikelere mruz
grdke titrer. Ve pederini ve kardeini eksik olmayan
bellardankurtaramayan evltlar, daim bir keder, bir
korkaklk hisseder. Bunakyasen, bu dadaal, kararsz
hayat- dnyeviyede, o mesut zannedilen aile hayat ok
cihetlerle saadetini kaybeder. Ve ksack bir hayattaki
mnasebet ve karbet dahi, hakiki sadakati ve samim
ihls ve garazsz bir hizmeti ve muhabbeti vermez. Ahlk
o nisbette klr, belki sukut eder.
Eer hirete iman o haneye girse, birden klandracak.
Ortalarndaki mnasebet ve efkat ve karbet ve
muhabbet, ksack bir zaman lsyle deil, belki dr-
hirette, saadet-i ebediyede dahi o mnasebetlerin devam
lsyle samim hrmet eder, sever, efkat eder, sadakat
eder, kusurlarna bakmaz gibi ahlk ykseklenir. Hakik
insaniyet saadeti o hanede balar inkiafa.
Bu mn dahi hccetlerle Risale-i Nurda beyanna
binaen ksa kesildi.
Hem herbir ehir kendi ahalisine geni bir hanedir. Eer
iman- hiret o byk aile efradnda hkmetmezse, gzel
ahlkn esaslar olan ihls, samimiyet, fazilet, hamiyet,
fedakrlk, rza-y lh, sevab- uhrev yerine garaz,
menfaat, sahtekrlk, hodgmlk, tasannu, riya, rvet,
aldatmak gibi haller meydan alr. Zhir syi ve insaniyet
altnda anaristlik ve vahet mnlar hkmeder; o hayat-
ehriye zehirlenir. ocuklar haylzla, genler sarholua,
kavler zulme, ihtiyarlar alamaya balarlar.
Buna kyasen, memleket dahi bir hanedir ve vatan dahi
bir mill ailenin hanesidir. Eer iman- hiret bu geni
hanelerde hkmetse, birden samim hrmet ve cidd
merhamet ve rvetsiz muhabbet ve muavenet ve hilesiz
hizmet ve muaeret ve riysz ihsan ve fazilet ve
enniyetsiz byklk ve meziyet o hayatta inkiafa
balarlar.
ocuklara der: Cennet var, haylazl brak. Kurn
dersiyle temkin verir.
Genlere der: Cehennem var, sarholuu brak. Akl
balarna getirir.
Zlime der: iddetli azap var, tokat yiyeceksin.
Adalete ban edirir.
htiyarlara der: Senin elinden km btn
saadetlerinden ok yksek ve daim bir uhrev saadet ve
taze, bki bir genlik seni bekliyorlar. Onlar kazanmaya
al. Alamasn glmeye evirir.
Bunlara kyasen, cz ve kll herbir taifede hsn-
tesirini gsterir, klandrr. Nev-i beerin hayat-
itimaiyesiyle alkadar olan itimaiyyun ve
ahlkyynlarn kulaklar nlasn! te, iman- hiretin
binler faidelerinden, iaret ettiimiz be alt nmunelerine
sairleri kyas edilse, kat anlalr ki, iki cihann ve iki
hayatn medar- saadeti yalnz imandr.
Elhccetz-Zehrnn
kinci Makam
Ftihann hirinde, ehl-i hidayet ve istikamet ve ehl-i
dallet ve tuynn muvazenesine iaret eden ve Risale-i
Nurun btn muvazenelerinin menba olan yetin bir
hakikatn, Sre-i Nurdan



1
(il hir) yeti ve arkasnda

2
(il hir) yetiyle beraber, pek acip bir tarzda o
muvazeneyi mucizne ifade ederler.
1. Allah gklerin ve yerin nrudur. Onun nrunun misli, bir lmba
yuvasgibidir ki, onda bir kandil vardr. Kandil de cam fnus iindedir.
Camfnus ise, inci gibi parlayan bir yldza benzer ki, mbrek bir
aacn(yaktndan) tututurulmutur. Nur Sresi, 24:35.
2. Yahut onlarn amelleri, derin bir denizin karanlklarna benzer ki, o
denizist ste dalgalar kaplamtr. Nur Sresi, 24:40.
Birinci yet-i nur, Birinci uda ispat edilmi ki, on
iaretle Risale-i Nura bakyor; mucizne, Kurnn o
tefsirinden gayb haber veriyor. Ve Risale-i Nura Nur nam
verilmesine en birinci sebep olmasndan, Yirmi
Dokuzuncu Mektubun bir ksmnda bir seyahat-i hayaliye
temsilinde, bu acip yetin nur kelimesinde, nun-u nabd
mucizesi gibi bir mnev mucizesinin beyanna binaen,
yetl-Kbr risalesinde dnya seyyah, Hlkn aramak,
bulmak, tanmak iin btn kinattan ve env-
mevcudatndan sorduu ve otuz yolla ve kat
burhanlarla Hlkn ilmelyakn ve aynelyakn bildii gibi; o
ayn seyyah, asrlarda ve arz ve semvt tabakalarnda
aklyla, kalbiyle, hayaliyle gezen yorulmaz, tok olmaz,
btn dnyay bir ehir gibi grp tefti ederek, kh Kurn
hikmetine, kh felsefe hikmetine akln bindirip geni hayal
drbnyle en uzak tabakalara bakarak, hakikatleri vkide
olduu gibi grm, bizlere yetl-Kbrda ksmen haber
vermi.
te imdi biz, o ayn- hakikat ve bir temsil mnsnda
olan seyahat-i hayaliyesiyle girdii pek ok lemler ve
tabakalardan, nmune iin yalnz tabakasn, Ftiha
hirindeki muvazenenin yalnz kuvve-i akliye cihetinde bir
misalini, gayet muhtasar beyan edeceiz. Sair mehudatn
ve muvazenelerini, Risale-i Nurun muvazenelerine havale
ederiz.
Birinci nmune yle: O, dnyaya srf Hlkn
tanmak, bulmak iin gelen seyyah, aklna dedi: Biz,
hereyden Hlkmz sorduk; gzel, tam cevap aldk.
imdi, Gnei gneten sormak lzm darb- meseli gibi
biz dahi Hlkmz, ilim ve irade ve kudret gibi kuds
sfatlarnn tecellleriyle ve mehud eserleriyle ve
isimlerinin cilveleriyle tanmak, bulmak iin bir seyahat
daha yapacaz diye dnyaya girdi.
Ve ikinci bir cereyan olan ehl-i dallet gibi birden kre-i
arz senesine bindi. Hikmet-i Kurniyeye tbi olmayan fen
ve felsefe gzln takt. Ve Kurn okumayan corafya
fenninin programyla bakt, grd ki: Nihayetsiz bir
bolukta, bir senede yirmi bin senelik bir dairede, top
gllesinden yetmi defa sratli bir hareketle gezer. Yz
binler nevi biare, ciz zhayatlar iine alm. Eer bir
dakika yolunu arsa veya bir serseri yldza arpsa,
paralanarak hadsiz fezada sukut ile, btn o biare
zhayatlar ademe, hilie boaltacak, dkecek diye anlad.
1
cereyannn dehetli
mnev musibetini
2
in boucu
karanln hissederek: Eyvah! Ne yaptk? Bu dehetli
gemiye nedenbindik? Bundan kurtulmak aresi nedir?
diye o kr felsefenin gzlnkrd,
3

cereyanna girdi.
1. Gazabna urayanlarn ve saptm olanlarn yoluna deil. Ftiha Sresi,
1:7.
2. Yahut onlarn amelleri, derin bir denizin karanlklarna benzer. Nur Sresi,
24:40.
1. "Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduun peygamberlerinin ve onlara tbi
olan slihkullarnn yoluna ilet." Ftiha Sresi, 1:7.
Birden, hikmet-i Kurniye imdadna geldi, tam
hakikatini gsteren bir drbn aklna verdi, imdi bak
dedi. Bakt, grd ki:
1
ismi,


2
burcunda bir gne gibi tul etti. Zemini gayet
muntazam ve selmetli bir gemi ve zhayatlar rzklaryla
beraber iinde doldurmu, kinat denizinde ok hikmetler
ve menfaatler iin seyahatla gne etrafnda gezdirip
mevsimlerin mahsultn erzak isteyenlere getirir ve Sevr
ve Ht namlarnda iki melei o seneye kaptan yaplm,
gayet gzel ve muhteem memleket-i Rabbniyede Hlk-
Zlcellin mahlkat ve misarlerini keyiendirmek iin
gezdiriyor. Ve onunla,
3

hakikatini gsterir, Hlkn bu ismin cilvesiyle
tanttrr diye anlad. Btn ruh u canyla
4

dedi, taifesine girdi.
1. Gklerin ve yerin Rabbi. Rad Sresi, 13:16.
2. zerinde gezin ve Allahn verdii rzktan yiyin diye, yeryzn sizin
emrinize veren Odur. Mlk Sresi, 67:15.
3. Allah gklerin ve yerin nurudur. Nur Sresi, 24:35.
4. Ezelden ebede her trl hamd ve vg, kr ve minnet, lemlerin Rabbi
olan Allaha mahsustur. Ftiha Sresi, 1:2.
O seyyahn, lemlerdeki seyahatinde grd
nmunelerden ikinci nmunesi: O seyyah, kre-i arz
gemisinden kp hayvanat ve insanlar lemine girdi.
Dinden ruh almayan hikmet-i tabiiye gzl ile o
leme bakt, grd ki: O hadsiz zhayatlarn hadsiz
ihtiyalar ve onlar inciten ve hrpalayan hadsiz muzr
dmanlar ve merhametsiz hdiseleri varken, o ihtiyalara
kar sermayeleri binden, belki yz binden ancak bir
olabilir. Ve o muzr eylere mukbil iktidarlar, milyondan
ancak birdir. Bu ok dehetli ve acnacak vaziyette, rikkat-i
cinsiye ve efkat-i neviye ve akl alkadarlyla onlarn
haline o derece acd ve mahzun ve meyus ve cehennem
azab gibi elemler alrken ve o perian leme girdiine bin
piman olurken, birden hikmet-i Kurniye imdadna
yetiti,
1
drbnn verdi. Bak dedi.
Bakt, grd ki:

2
tecellsiyle Rahmn, Rahm, Rezzk, Mnim, Kerm,
Hafz gibi ok esm-i lhiyenin her biri, birer gne gibi

3

4

5

6
gibi yetlerin burlarnda tul ettiler. O insan ve hayvan
dnyasn rahmetle, ihsanla doldurup bir nevi muvakkat
cennete evirdiler. Ve bu yn- tem, gzel, ibretli
misarhanenin Mihmandar- Kermini tam bildirdiklerini
bildi, Bin kere
7
dedi.
1. Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduun peygamberlerinin ve onlara tbi
olan slih kullarnn yoluna ilet. Ftiha Sresi, 1:7.
2. Allah gklerin ve yerin nurudur. Nur Sresi, 24:35.
3. Hibir canl yoktur ki, Allah onu alnndan tutup kudretine boyun edirmi
olmasn. Hd Sresi, 11:56.
4. Yeryznde yryen ve kendi rzkn yklenemeyen nice canlnn ve sizin
rzknz Allah verir. Ankebut Sresi, 29:60.
5. And olsun ki Biz demoullarna ikramda bulunduk. sr Sresi, 17:70.
6. hls ile kulluk edenler, nimetlerle dolu Cennet iindedir. ntar Sresi,
82:13.
1. "Ezelden ebede her trl hamd ve vg, kr ve minnet, lemlerin Rabbi
olan Allah'a mahsustur." Ftiha Sresi, 1:2.
Seyahatndaki yzer mahedatndan nc
nmunesi: Hlkn, isimlerinin ve sfatlarnn tecell ve
cilveleriyle tanmak isteyen o dnya seyyah, akl ve
hayline dedi ki: Haydi, ruhlar ve melekler gibi biz dahi
cesedimizi yerde brakp gklere kacaz. Hlkmz
semvttakilerden soracaz.
Ruh hayale ve akl kre bindiler, semaya ktlar.
Kozmorafya fennini kendilerine rehber ettiler. Dini
dinlemeyen bir felsefe nazaryla ..
1
cereyanyla baktlar. Grd ki: Kre-i arzdan bin defa
byk, top gllesinden yz defa abuk hareket edenler
ilerinde bulunan binler ktleler, ate saan yldzlar;
uursuz, cmid, serseri gibi birbiri iinde sratle gezerler.
Bir dakika bir tesade biri yolunu arsa, o bo ve
hudutsuz ve hadsiz, nihayetsiz lemde bir uursuz kreyle
arpmak suretinde kyamet gibi bir hercmerce sebep olur.
O seyyah, hangi tarafa baktysa, dehet ve vahet ve
hayret ve korkmak ald, ge ktna bin piman oldu.
Akl ve hayal, btn btn bozuldular. Bizim vazifemiz
gzel hakikatleri grmek ve gstermek iken, byle
cehennem gibi irkin ve azapl mnlar bilmek, mahede
etmek vazifesinden istifa ediyoruz ve istemiyoruz derken,
birden
2
tecellisiyle

3
ve
4
ve

5
gibi ok isimler, her biri birer gne gibi.
1. Gazaba urayanlar saptm olanlar. Ftiha Sresi, 1:7.
2. Allah gklerin ve yerin nrudur. Nur Sresi, 24:35.
3. Gkleri ve yeri yaratan. Enm Sresi, 6:1.
4. Ay ve Gnei itaat ettiren!
5. Alemlerin Rabbi.

1
ve

2
ve
`
3
gibi yetlerin burlarnda tul ettiler. Btn semvt
nurla, meleklerle doldurdular, bir byk camiye ve
mescide ve ordugha evirdiler. O seyyah
4

cereyanna girdi. Dllnden,
5

den kurtuldu. Birden, cennet gibi muntazam, gzel,
muhteem bir memleket grd. Her tarafta Hlk-
Zlcelli bildiriyorlar bir vaziyeti mahedesiyle, akl ve
hayalin kymetleri ve vazifeleri bin derece terakki etti.
te o seyyahn kinattaki seyahatinin yzer
nmunesinden bu mezkr nmuneye kyasen sir
mahedatn ve isimlerin cilveleriyle Vcibl-Vcudun
marifetini Risale-i Nura havale edip, bu pek ksa iarete
iktifaen, bu pek uzun kssay ksa keserek Hlkmz
bildiren kuds sfatlardan ve sft- sebasndan yalnz ilim
ve irade ve kudret gibi mhim sfatlarn eserleriyle,
tecellleriyle ve tahakkuklarnn hccetleriyle Kinat
Hlkn tanmaya, o dnya seyyah gibi gayet ksa
iaretlerle alacaz. Tafsiltn Risale-i Nura havale
ederiz.
1. "And olsun ki yakn g Biz kandillerle ssledik." Mlk Sresi, 67:5.
2. stlerindeki ge bakmazlar m, onu nasl bin edip ssledik. Kaf Sresi,
50:6.
3. Bundan baka semya da iradesini yneltti ve gkleri yedi tabaka olarak
tanzim etti. Bakara Sresi, 2:29.
4. Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduun peygamberlerinin ve onlara tbi
olan slihkullarnn yoluna ilet. Ftiha Sresi, 1:7.
5. Yahut onlarn amelleri, derin bir denizin karanlklarna benzer. Nur Sresi,
24:40.
(Yirmi Dokuzuncu Lemadan)
kinci Bab
Bu kinci Bab, Elhamd lillh hakkndadr.
1
kinci Bab ile tbir edilen u risalecikte Elhamd lillh
cmlesini insanlara dedirten imann sonsuz fayda ve
nurlarndan, yalnz dokuz tane beyan edilecektir.
1. kinci Babn Arapa metni iin bk. Lemalar, Yirmi Dokuzuncu Lema kinci
Bab sayfa: 487.
Birinci nokta:
Evvel iki ey ihtar edilecektir.
1. Felsefe, hereyi irkin, korkun gsteren siyah bir
gzlktr. man ise, hereyi gzel, nsiyetli gsteren effaf,
berrak, nuran bir gzlktr.
2. Btn mahlkatla alkadar ve hereyle bir nevi
alverii olan ve kendisini abluka eden eylerle lfzan ve
mnen grmek, konumak, komuluk etmeye hilkaten
mecbur olan insann sa, sol, n, arka, alt, st olmak zere
alt ciheti vardr.
nsan, mezkr iki gzl gzne takmakla, mezkr
cihetlerde bulunan mahlkat, ahvli grebilir.
Sa cihet: Bu cihetten maksat, gemi zamandr.
Binaenaleyh, felsefe gzl ile sa cihete bakld zaman,
mzi lkesinin kyameti kopmu, alt stne evrilmi,
karanlkl, korkun, byk bir mezaristan andran bir
ekilde grnecektir. Ve bu grnte insan pek byk bir
dehete, vahete, meyusiyete maruz kaldnda phe
yoktur.
Fakat iman gzlyle o cihete bakld zaman,
hakikaten o lkenin alt stne evrilmi bir ekilde
grnrse de, fakat can tele yoktur. Mrettebat, skinleri
daha gzel, nuran bir leme nakledilmi olduklar
anlalyor. Ve o kabirler, ukurlar da, nuran bir leme
girmek iin kazlan yeralt tnelleri eklinde telkki
edilecektir. Demek imann insanlara verdii srur, ferahlk,
itminan, inirah, binlerce Elhamd lillh dedirten bir
nimettir.
Sol cihet: Yani, gelecek zamana, felsefe gzl ile
bakld zaman, bizleri rtecek, ylan ve akreplere
yedirip imha edecek, zulmatl, korkun, byk bir kabir
eklinde grnecektir.
Fakat iman gzlyle baklrsa, Cenb- Hakkn, Hlk,
Rahmn, Rahmin insanlara ihzar ettii eit eit nes,
leziz, meklt ve merubata zarf olan bir mide ve bir
sofra-i Rahmn eklinde grnecektir. Ve binlerce
Elhamd lillh okutturarak tekrar ettirecektir.
st cihet: Yani, semvt cihetine felsefe ile bakan bir
adam, u sonsuz bolukta, milyarlarca yldz ve krelerin at
kousu gibi veya asker bir manevra gibi yaptklar pek
sratli ve muhtelif hareketlerinden byk bir dehete,
vahete, korkuya mruz kalacaktr.
Fakat imanl bir adam bakt vakit o garip, acip
manevrann bir kumandann emri ile nezareti altnda
yapld gibi, semvt lemini tezyin eden ve o yldzlarn
bize de ziyadar kandiller eklinde olduklarn grecek ve o
atlar kousunda korku, dehet deil, nsiyet ve muhabbet
edecektir. lem-i semvt ylece tasvir eden iman
nimetine elbette binlerce Elhamd lillh sylemek azdr.
Alt cihet: Yani, arz lemine felsefe gzyle bakan insan,
kre-i arz babo, yularsz, emsin etrafnda serseri gezen
bir hayvan gibi veya tahtas krk, kaptansz bir kayk gibi
grr ve dehete, tela der.
Fakat iman ile bakarsa, arzn Rahmn bir sene olup,
Allahn kumandas altnda btn meklt, merubat,
melbsatyla beraber, nev-i beeri tenezzh iin emsin
etrafnda gezdiren bir sene eklinde grr. Ve imandan
neet eden u byk nimete byk byk elhamd
lillhlar sylemeye balar.
n cihet: Felsefeci bir adam bu cihete bakarsa grr ki,
btn canl mahlkatinsan olsun, hayvan olsunkle-
bekle, byk bir sratle o cihete gidip kaybolurlar. Yani,
ademe gider, yok olurlar. Kendisinin de o yolun yolcusu
olduunu bildiinden, teessrnden ldracak bir hale
gelir.
Fakat iman nazaryla bakan bir mmin, insanlarn o
cihete gidileri, seyahatleri adem lemine deil, gebeler
gibi bir yayladan bir yaylaya bir intikaldir. Ve fni
menzilden bki menzile, hizmet iftliinden cret
dairesine, zahmetler memleketinden rahmetler
memleketine g etmek olup, adem lemine gitmek deil
diye bu ciheti memnuniyetle karlar. Fakat yol esnasnda
lm, kabir gibi grnen meakkatler netice itibaryla
saadetlerdir. nk, nuran lemlere giden yol kabirden
geer ve en byk saadetler byk ve ac felketlerin
neticesidir. Mesel, Hazret-i Yusuf, Msr azizlii gibi bir
saadete, ancak kardeleri tarafndan atld kuyu ve
Zelihann iftiras zerine konulduu hapis yoluyla nil
olmutur.
Ve kez, rahm- mderden dnyaya gelen ocuk, mhut
tnelde ektii skc, ezici zahmet neticesinde dnya
saadetine nil oluyor.
Arka cihet: Yani geride gelenlere felsefe nazaryla
baklsa, Yhu, bunlar nereden nereye gidiyorlar ve niin
dnyamemleketine gelmilerdir? diye edilen suale bir
cevap alnamadndan,tabi, hayret ve tereddt azab
iinde kalnr.
Fakat nur-u iman gzlyle bakarsa, insanlarn kinat
sergisinde tehir edilen garip, acip kudretin mucizelerini
grmek ve mtala etmek iin Sultan- Ezel tarafndan
gnderilmi mtalac olduklarn anlar.
Ve bunlar o mucizenin derece-i kymet ve azametine ve
Sultan- Ezelnin azametine derece-i delletlerine kesb-i
vukuf ettikleri nisbetinde derece ve numara aldktan sonra,
yine Sultan- Ezelnin memleketine dnp gideceklerini
anlar ve bu anlay nimetini kendisine ras eden iman
nimetine Elhamd lillh diyecektir.
Mezkr zulmetleri izale eden iman nimetine Elhamd
lillh diye edilen hamd dahi bir nimet olduundan, ona da
bir hamd lzmdr. Bu ikinci hamde de nc bir hamd,
ncye drdnc hamd lzm.
1
1. Bylece devam edip gider
Demek, bir hamd-i vhidden doan hamdlerden ibaret
gayr-i mtenhi bir silsile-i hamdiye husule geliyor.
kinci nokta
Ciht- sitteyi tenvir eden iman nimetine de Elhamd
lillh demesi lazmdr. nk, iman ciht- sittenin
zulmatn izale etmekle def-i bel kabilinden byk bir
nimet sayld gibi, tabi o ciht- sitteyi tenvir ettii
cihetle de celbl-men kabilinden ikinci bir nimet saylr.
Binaenaleyh insan ftr bir medeniyete sahip olduundan,
ciht- sittede bulunan mahlkatla alkadar olur ve iman
nimetiyle de ciht- sitteden istifade edebilmesi imkn
vardr.
Binaenaleyh,
1
yet-i
kermesinin srryla, ciht- sitteden herhangi bir cihette
olursa insan tenevvr eder.
1. Her nerede kbleye ynelirseniz Allahn rzs oradadr. Bakara Sresi,
2:115.
Hatt mmin olan bir insann dnyann kuruluundan
sonuna kadar uzanan mnev bir mr vardr. Ve insann
bu mnev mr, ezelden ebede uzanan bir hayat
nurundan medet ve yardm alr.
Ve kez ciht- sitteyi tenvir eden iman sayesinde,
insann u dar zaman ve mekn geni ve rahat bir leme
inklp eder. Bu byk lem bir insann hanesi gibi olur ve
mzi, mstakbel zamanlar, insann ruhuna, kalbine bir
zaman- hl hkmnde olur. Aralarnda uzaklk kalkyor.
nc nokta
mann istinad ve istimdat noktalarn hvi olmasndan,
Elhamd lillh demesi iktiza eder.
Evet, nev-i beer, aczi ve dmanlarn kesreti dolaysyla
dayanacak bir nokta-i istinada muhtatr ki, dmanlarn
def iin o noktaya iltica etsin. Ve kez, kesret-i hct ve
iddet-i fakr dolaysyla da istimdat edecek bir nokta-i
istimdada muhtatr ki, onun yardmyla ihtiyalarn def
etsin.
Ey insan! Senin nokta-i istinadn ancak ve ancak Allaha
olan imandr. Ruhuna, vicdanna nokta-i istimdat ise ancak
hirete olan imandr. Binaenaleyh, bu her iki noktadan
haberi olmayan bir insann kalbi, ruhu tevahhu eder,
vicdan daima muazzep olur.
Lkin, birinci noktaya istinad ve ikincisinden de
istimdat eden adam, kalben ve ruhen pek ok zevk ve
lezzetleri, nsiyetleri hisseder ki, hem mtesell, hem
vicdan mutmain olur.
Drdnc nokta
man nuru, leziz-i merann zevle baladklar zaman
hasl olan elemleri, emsalinin vcut ve gelmekte
olduklarn gstermekle izale eder.
Ve kez, nimetlerin devam edip tenakus etmemesini,
nimetlerin menban gstermekle temin eder.
Ve kez, rak ve ayrlmalarn elemlerini, teceddd-
emsalinin lezzetini gstermekle izale eder. Yani zeval
dncesiyle bir lezzette ok elemler olur ki, iman o
elemleri teceddd- emsaliyle ihtar ve izale eder.
Maahz, lezzetlerin tecedddnde de baka lezzetler
vardr. Evet, bir semerenin eceresi olmasa, o semerede
mnhasr kalan lezzet, onun yemesiyle zil olur ve zevli
de mcib-i teessr olur. Fakat o semerenin eceresi mruf
ise, o semerenin zevlinden elem hasl olmuyor; nk
yerine gelen var. Ve ayn zamanda, teceddd haddiztnda
bir lezzettir.
Ve kez ruh-u beeri en ziyade skan, ayrlmalardan
neet eden elemlerdir. Nur-u iman o elemleri teceddd-
emsal ve tahadds- visl midiyle izale eder.
Beinci nokta:
nsan u mevcudatta kendisine dman ve ecneb
tevehhm ettii veya ller, yetimler gibi hayatsz perian
vehmettii eyleri nur-u iman, ahbap ve karde sfatyla
gsterir ve hayattar tesbihhn eklinde ire eder.
Yani, gaetle bakan adam, lemin mevcudtn dman
gibi muzr telkki ederek tevahhu eder. Ve eyay
ecnebler gibi grr. nk, dallet nazarnda mzi ve
istikbl zamanlarndaki eya arasnda uhuvvet, kardelik
rabtas ve balan yoktur. Ancak zaman- halde eya
arasnda kk, cz bir alka olur. Binaenaleyh, ehl-i
dalletin yekdierine olan uhuvvetleri, binler senelik uzun
bir zamanda bir dakika kadardr.
Ve kez, iman nazarnda btn ecrm, hayattar ve
birbirine nsiyetli olduklarn gryor. Ve her bir cirmin
lisan- haliyle Hlkna tesbihat yapmakta olduunu
gsteriyor. te, bu itibarla, btn ecramn kendilerine gre
bir nevi hayat ve ruhlar vardr. Binaenaleyh imann u
grne nazaran o ecramda dehet, vahet yoktur, nsiyet
ve muhabbet vardr.
Dallet nazar, matluplarn tahsil etmekten ciz olan
insanlarn sahipsiz, hmsiz olduklarn telkki eder ve
hzn, keder, aczlerinden dolay alayan yetimler gibi
zanneder. man nazar ise, canl mahlkata, alar yetimler
gibi deil, ancak mkellef memur, muvazzaf zkir ve
tesbihhn ibd sfatyla bakar.
Altnc nokta
Nur-u iman, dnya ve hiret lemlerini eit eit
nimetlere mazhar iki sofra ile tasvir eder ki, mmin olan
kimse iman eliyle ve zhir, btn duygularyla ve mnev,
ruh olan letaiyle o sofralardan istifade ediyor. Dallet
nazarnda ise, zevilhayatn daire-i istifadesi klr, madd
lezzetlere mnhasrdr.
man nazarnda, semvt ve arz ihta eden bir daire
kadar tevess eder. Evet, bir mmin, gnei kendi
hanesinin damnda aslm bir lks, kameri bir idare
lmbas addedebilir. Bu itibarla ems, kamer, kendisine bir
nimet olur. Binaenaleyh mmin olan ztn daire-i istifadesi
semvttan daha geni olur.
Evet, Kurn- Mucizl-Beyan

1

2
yetlerin belat ile,
imandan neet eden u harika ihsanlara, inmlara iaret
ediyor.
1. Gnei ve ay da sizin hizmetinize verdi. brahim Sresi, 14:33.
2. Yerde olanlar da sizin hizmetinize vermitir. Hac Sresi, 22:65.
Yedinci nokta
Nur-u iman ile bilinir ki, Allahn varl btn
nimetlerin fevkinde yle byk bir nimettir ki, sonsuz
nimetlerin envn, nihayetsiz ihsanlarn cinslerini, saysz
atiyyelerin snarn hvi bir menba, bir kaynaktr.
Binaenaleyh, zerrt- lemin adedince iman nimetlerine
hamd sen etmek bir bortur. Risale-i Nurun eczasnda
bir ksmna iaretler yaplmtr. Maahz, iman- billhdan
bahseden Risale-i Nurun czleri, bu nimetten perdeyi
kaldrarak gsteriyor.
Elhamd lillh lm- istirakla iaret ettii umum
hamdlerle hamd edilmesi lzm olan nimetlerden birisi de,
Rahmniyet nimetidir. Evet, Rahmniyet, zevilhayattan
rahmete mazhar olanlarn saysnca nimetleri tazammun
etmitir. nk bilhassa insan, her bir zhayatla
alkadardr. Bu itibarla insan her zhayatn saadetiyle
saidleir ve elemleriyle mteessir olur. yle ise, herhangi
bir fertte bulunan bir nimet, arkadalarna da bir nimettir.
Ve kez, validelerin efkatleriyle nimetlenen ocuklarn
saysnca nimetleri tazammun edip ona gre hamdlere,
senlara kesb-i istihkak edenlerden birisi de Rahmiyettir.
Evet, annesiz a bir ocuun alamasndan mteessir ve
acyan bir vicdan sahibi, elbette validelerin ocuklarna
olan efkatlerinden zevk alr, memnun ve mahzuz olur.
te, bu gibi zevkler birer nimettir, hamd ve krler ister.
Ve kez, kinatta mndemi hikmetlerin btn env ve
efrad adedince hamd ve krleri iktiza edenlerden birisi
de hakmiyettir. Zira insann nefsi, Rahmniyetin
cilveleriyle, kalbi de Rahmiyetin tecelliyatyla
nimetlendikleri gibi, insann akl da hakmiyetin letaiyle
zevk alr, telezzz eder. te, bu itibarla az dolusu ile
Elhamd lillh sylemekle hamd senlar istilzam eder.
Ve kez, Esm-i Hsndan Vris isminin tecelliyat
adedince ve babalar gibi usuln zevlinden sonra bki
kalan fratn saysnca ve lem-i hiretin mevcudat
adedince ve uhrev mkfatlar almaya medar olmak zere
hfzedilen beerin amelleri saysnca, sads ile u fezay
dolduracak kadar byk bir Elhamd lillh ile hamd
edilecek Hafziyet nimetidir. nk, nimetin devam,
nimetin ztndan daha kymetlidir. Lezzetin beks,
lezzetten daha lezizdir. Cennette devam, cennetin
fevkindedir. Ve hkeza... Binaenaleyh, Cenb- Hakkn
Hafziyeti tazammun ettii nimetler, btn kinatta
mevcut, btn nimetlerden daha ok ve daha stndedir.
Bu itibarla dnya dolusu ile bir Elhamd lillh ister.
u zikredilen drt isme, bki kalan Esm-i Hsny
kyas et ki, herbir isminde sonsuz nimetler bulunduu iin
sonsuz hamdleri, krleri istilzam eder.
Ve kez, btn nimet hazinelerini amak salhiyetinde
olan, nimet-i imana vesile olan Hazret-i Muhammed
Aleyhissalt Vesselm dahi yle bir nimettir ki, nev-i
beer ilelebed o zt (a.s.m.) medh sen etmeye
borludur. Ve kez, madd ve mnev btn nimetlerin
envna hriste ve kaynak olan slmiyet ve Kurn nimeti
de gayr- mtenhi hamdleri bilistihkak istilzam eder.
Sekizinci nokta
yle bir Allaha hamd olsun ki, kinat ile tbir edilen u
kitab- kebr ve onun tefsiri olan Kurn- Azmann
beyanna gre btn bablar ile fasllar ve btn sayfalar
ile satrlar ve btn kelimat ile hareri, o Zt- Akdese,
sft- cemliye ve kemliyesini izhar ile hamd
senhandr. yle ki:
O kitab- kebrin herbir nak, kk olsun, byk olsun,
(karnca kaderince), Vhid ve Samed olan Nakkann
evsaf- celliyesini izhar ile hamd- senlar eder. Ve kez,
o kitabn herbir yazs, Rahmn ve Rahm olan Ktibinin
evsf- cemlini gstermekle senhan oluyor. Ve kez, o
kitabn btn yazlar noktalar, naklar, Esm-i Hsnnn
tecelliyat ve cilvelerine mkes ve mazhar olmak cihetiyle,
o Zt- Akdesi takdis, tahmid, temcid ile senhandr. Ve
kez, o kitabn her bir nazm, kasidesi, Kadr, Alm olan
Nzmn takdis ile tahmid eyler.
Dokuzuncu nokta
(Lemeattan)
Bir meclis-i misalde, eriatle
medeniyet-i hazra, deh-i fenn ile
hd-y er muvazeneleri
Birinci Harbin Mtareke banda, bir Cuma gecesinde,
bir rya-y sadkada, misal leminde, bir meclis-i azmde
benden sual ettiler:
Malbiyet sonunda slmn leminde ne hal peyd
olacak? Asr- hazr mebusu sfatyla syledim; onlar da
dinlediler.
Eski zamandan beri istikll-i slmn beks, hem
kelimetullahn ils iin, farz- kifye-i cihd, o lzme-i
diyanet,
Deruhte ile, kendini yekvcud-u vahdn, slmn
lemine fedaya vazifedar, hilfete bayraktar grm olan
bu devlet,
u millet-i slmn felket-i mazisi, getirecek de elbet
slmn lemine saadet ve hrriyet. Olur geen musibet
stikbalde tel. veren, yz kazandran etmiyor
elbette hi hasret. Halini istikbale tebdil eder zhimmet.
Zira ki u musibet, hayatmz myesi olan efkat,
uhuvvet,
Tesand- slm harikulde etti, inkiaf- uhuvvet,
Tesri-i ihtizaz, tahrib-i medeniyet. Deniyet-i hazra
sureti deiecek, sistemi bozulacak. Zuhur edecek o vakit
slm medeniyet. Mslmanlar bilihtiyar elbet evvel
girecek. Muvazene istersen: erin medeniyeti, imdiki
medeniyet,
Esaslara dikkat et, sarlara nazar et. imdiki medeniyet
esst mendir. Men olan be esas ona temel, hem
kymet.
Onlarla arh kurulur. te nokta-i istinad: Hakka bedel
kuvvettir. Kuvvet ise, enidir tecavz ve teruz. Bundan
kar hynet.
Hedef-i kast, fazilet bedeline hasis bir menfaattir.
Menfaatin enidir tezhum ve tehsum. Bundan kar
cinayet.
Hayattaki kanunu tevn bedeline bir dstur-u cidaldir.
Cidlin eni budur: tenzu ve tedf. Bundan kar
sefalet.
Akvamlarn beyninde rabta-i esas: harn zararna
mntebih unsuriyet. Bakalar yutmakla beslenir, alr
kuvvet.
Milliyet-i menye, unsuriyet, milliyet; eni olur daima
byle mthi tesadm, byle feci teltum. Bundan kar
helket.
Beincisi udur ki: Cazibedar hizmeti hev, hevesi teci,
teshil; hevest, arzular tatmin. Bundan kar sefahet.
O hev, hem heves, eni budur daima: nsan memsuh
eder, sreti deitirir. Mnev meshediyor; deiir insaniyet.
u medenlerden ou eer ii dna evirsen,
grrsn: Bata maymunla tilki, ylanla ay, hnzr; sreti
olur suret.
Gelir hayali karna, postlaryla tyleri. te ununla
grnr meydandaki sr. Zemindeki mevzin, mizandr
eriat.
eriatteki rahmet, sem-i Kurndandr. Medeniyet-i
Kurn esaslar msbettir. Be msbet esas zere dner
arh- saadet.
Nokta-i istinad, kuvvete bedel haktr. Hakkn daim
enidir adalet ve tevazn. Bundan kar selmet, zil olur
ekavet.
Hedende menfaat yerine fazilettir. Faziletin enidir
muhabbet ve tecazb. Bundan kar saadet; zil olur
advet.
Hayattaki dsturu, cidal ktal yerine dstur-u tevndr.
O dsturun enidir ittihad ve tesand; hayatlanr cemaat.
Suret-i hizmetinde, hev heves yerine hd-y hidayettir.
O hdnn enidir insana lyk tarzda terakki ve refahet,
Ruha lzm surette tenevvr ve tekml. Kitlelerin
iinde cihetl-vahdeti de: Tard eder unsuriyet, hem de
men milliyet.
Hem onlarn yerine rabta-i dindir, nisbet-i vatandir,
alka-i snfdir uhuvvet-i mn. u rabtann enidir
samim bir uhuvvet,
Umum bir selmet. Hari etse tecavz, o da eder
tedaf. te imdi anladn, srr nedir ki ksm, almad
medeniyet.
imdiye kadar slmlar ihtiyarla girmemi. u
medeniyet-i hazra onlara yaramam. Hem de onlara
vurmu mthi kayd- esaret.
Belki nev-i beere tiryak iken zehir olmu. Yzde
seksenini atm meakkat ve ekavet. Yzde onu karm
muzahraf bir saadet.
Dier onu brakm beyne beyne brahat. Zalim ekallin
olmu gelen ribh-i ticaret. Lkin saadet odur: Klle ola
saadet.
Lakal ekseriyete olsa medar- necat. Nev-i beere
rahmet nzil olan u Kurn, ancak kabul ediyor bir tarz-
medeniyet:
Umuma, ya eksere verirse bir saadet. imdiki tarz-
hazr, heves serbest olmutur, hev da hr olmutur.
Hayvn bir hrriyet.
Heves tahakkm eder. Hev da mstebittir. Gayr- zarur
hct havic-i zarur hkmne geirmitir. zale etti rahat.
Bedvette bir adam drt eye muhta iken, medeniyet
yz eye muhta fakir etmitir. Say-i hell, masrafa
etmemitir kifayet.
Onda hile, harama beeri sevk etmitir. Ahlkn esasn
u noktadan bozmutur. Cemaate, hem neve vermitir
servet, hamet.
Ferd-i ahs ahlksz, hem fakir eylemitir. Bunun ahidi
oktur: Kurun-u ldaki mecmu-u vahet ve cinayet, hem
gadr ve hem hyanet,
u medeniyet-i habse tek bir defada kustu.
Midesi
HAYE-1
daha bulanr. lem-i slmdaki istinkf-
mnidar, hem de bir c-y dikkat.
Haiye-1 Demek daha dehetli kusacak. Evet, iki Harb-i Umum ile yle kustu
ki, hava, deniz, kara yzlerini bulandrd, kanla lekeledi.
Kabulde muztariptir, souk da davranmtr. Evet,
eriat-i Garrda olan nur-u lh, hassa-i mmtazdr
istin-y istiklliyet.
O hassadr brakmaz ki o nur-u hidayet, u medeniyet
ruhu olan Roma dehs ona tahakkm etsin. Onda olan
hidyet,
Bundaki felsefe ile mezc olmaz, hem alanmaz, hem de
tbi olamaz. slmiyet ruhunda efkat, izzet-i iman
besledii eriat,
Kurn- Mucizl-Beyan tutmu yed-i beyzda hakaik-i
eriat. O yemn-i beyzda birer as-y Msdr. Sahhar
medeniyet
stikbalde edecek ona secde-i hayret.
imdi buna dikkat et: Eski Roma, Yunann iki dehs
vard; bir asldan tevemdi. Biri hayal-lddu, biri
maddeperestti.
Su iinde ya gibi imtiza olamad. Mrur-u zaman
istedi, medeniyet abalad, Hristiyanlk da alt.
Temzicine muvaffak hibiri de olmad.
Herbiri istikllini lcmle hfzeyledi. Hatt elan det o
iki ruh, imdi de cesetleri deimi. Alman, Fransz oldu.
Gya bir nevi tenasuh balarndan gemiti. Ey birader-i
misl! Zaman byle gsterdi. O ikiz iki deh kz gibi
reddetti
Temzicin esbabn. imdi de barmad. Madem onlar
tevemdi, karde ve arkadat, terakkide yoldat. Birbiriyle
dt; hi de barmadlar.
Nasl olur ki asl, hem madeni, matla baka eit
olmutu. Kurnda olan nuru, eriat hidayeti,
u medeniyetin ruhu olan Roma dehs birbiriyle
barr, hem mezcu ittihad.
O deh ile bu hd meneleri ayrdr. Hd semdan
indi, deh zeminden kt. Hd kalbde iliyor; dima da
iletir.
Deh dimada iler; kalbi de kartrr. Hd ruhu eder
tenvir, taneleri snbllettirir. Karanlkl tabiat onunla
klanr.
stidad- kemli birden bire yol alr. Nefs-i cisman yapar
hizmetkr- emirber. Melek-sim ediyor insan-
himmetperver.
Deh ise, evvel nefs u cisme bakyor, tabiata giriyor,
nefsi tarla ediyor. stidad- nefsan nevnem buluyor.
Ruhu eder hizmetkr; taneleri kuruyor. eytann
simasn beerde gsteriyor. Hd, hayateyne saadet
veriyor, dreyne ziya nerediyor
nsan ykseltiyor.
Deccal-misal
HAYE-1
deh-y aver, bir dr ile bir hayat
anlar, maddeperest olur ve dnyaperver. nsan yapar birer
canavar.
Haiye-1 Bunda da bir ince iaret var.
Evet, deh sar tabiata tapar. Kr kuvvete fermanber.
Fakat hd uurlu sanat tanr, hikmetli kudrete bakar.
Deh zemine kfran perdesi eker. Hd, kran nurunu
serper.
Bu srdandr, deh am-i asam; hd sem-i basr.
Dehnn nazarnda, zemindeki nimetler sahipsiz
ganimettir.
Minnetsiz gasp ve sirkat, tabiattan koparmak, canavarca
his verir.
Hdnn nazarnda, zeminin sinesinde, kinatn
yznde
Serpilmi olan niam, rahmetin semert. Her nimetin
altnda bir yed-i muhsin grr, kran ile ptrr.
Bunu da inkr etmem, medeniyette vardr mehsin-i
kesire. Lkin, onlar deildir ne Nasrniyet mal, ne Avrupa
icad,
Ne u asrn sanat. Belki umum maldr. Telhuk-u
efkrdan, semv eryiden, hem hct- ftrden, hususen
er-i Ahmed,
slm inklptan neet eden bir maldr. Kimse temellk
etmez. Misaller meclisi, o meclisin reisi tekrar sordu. Hem
dedi:
Musibet olur her dem hynet neticesi, mkfatn
sebebi. Ey u asrn adam! Kader bir sille vurdu, kazaya da
arptrd.
Hangi ef linizle kazaya, hem kadere yle fetv
verdiniz ki, kaz-i lh musibetle hkmetti, sizleri
hrpalad?
Hata-y ekseriyet olur sebep daima musibet-i mmeye.
Dedim:
Beerin dallet-i krsi, Nemrudne inad,
Firavunne gururu iti iti zeminde, yetiti semvta.
Hem de dokundu hassas srr- hilkate.
Semvttan indirdi
Tufan, tun misali, u harbin zelzelesi, gvura yaptrd
semv bir silleyi. Demek ki u musibet btn beer
musibetiydi.
Neven umuma amil, bir mterek sebebi,
maddiyyunluktan gelen dallet-i kri idi. Hrriyet-i
hayvn, hevnn istibdad.
Hissemizin sebebi, erkn- slmde ihmal ve
terkimizdi. Zira Hlk- Tel yirmi drt saatten bir saati
istedi.
Be vakit namaz iin yalnz o saati, bizden yine bizim
iin emretti, hem istedi. Tembellikle terk ettik, gaetle
ihmal oldu.
yle de ceza grdk: Be senede, yirmi drt saatte
daima tlim ve meakkatle tahrik ve koturmakla bir nevi
namaz kldrd.
Hem senede yalnz bir ay oru iin nefsimizden istedi.
Nefsimize acdk. Keffreten be sene cebren oru tutturdu.
Kendi verdii maldan, krkndan ya onundan birini zekt
istedi. Buhl ile hem zulmettik, haram kartrdk, ihtiyarla
vermedikti.
O da bizden aldrd mterkim zekt. Haramdan da
kurtard. Amel, cins-i cezadr. Ceza, cins-i ameldir. Salih
amel ikiydi:
Biri msbet ve ihtiyar; biri men, ztrar. Btn lm,
mesib, aml-i salihadr; lkin mendir, ztrar. Hadis
teselli verdi.
Bu millet-i gnahkr kanyla abdest ald, il bir tevbe
etti. Mkft- cili: u milletin humsu drt milyonu
kard,
Derece-i velyet, mertebe-i ehadet ile gazilik verdi,
gnah sildi. Bu meclis-i l-i misal bu sz tahsin etti.
Ben de birden uyandm, belki yakaza ile yeni yattm.
Bence yakaza ryadr.
Rya bir nevi yakazadr. Orada asrn vekili, burada Said
Nurs.

Hakik btn elem dallette, btn
lezzet imandadr Hayal libasn giymi
muazzam bir hakikat
Ey yolda- hyar! Srat- mstakimin o meslek-i
nuran, madub ve dllnin o tarik-i zulman, tam farklarn
grmek eer istersen, ey aziz,
Gel, vehmini ele al, hayal stne de bin. imdi seninle
gideriz zulmat- ademe. O mezar- ekberi, o ehr-i
pr-emvt bir ziyaret ederiz.
Bir Kadr-i Ezel, kendi dest-i kudretle bu zulmat-
ktadan bizi tuttu kard, bu vcuda bindirdi, gnderdi u
dnyaya, u ehr-i b-leziz.
te imdi biz geldik u lem-i vcuda, o sahr-y hile.
Gzmz de ald, e cihette biz baktk. Evvel
isttafkrne nmze bakarz.
Lkin beliyyeler, elemler, nmzde dmanlar gibi
tehacm eder. Ondan korktuk, ekindik. Saa sola, ansr-
tabyie bakarz, ondan medet bekleriz.
Lkin biz gryoruz ki, onlarn kalbleri kasiye,
merhametsiz. Dilerini bilerler, hiddetli de bakarlar. Ne naz
dinler, ne niyaz.
Muztar adamlar gibi meyusne nazar yukarya
kaldrdk. Hem istimdatkrne ecrm- ulviyeye bakarz;
pek dehetli, tehditkr da grrz.
Gya birer glle, bomba olmular, yuvalardan kmlar,
hem etraf- fezada pek sratli geerler. Her naslsa ki onlar
birbirine dokunmaz.
Ger birisi yolunu kazara bir artsa, eliyz billh, u
lem-i ehadet d de patlayacak. Tesadfe baldr;
bundan dahi hayr gelmez.
Meyusne nazar o cihetten evirdik, elm hayrete
dtk. Bamz da eildi, sinemizde saklandk. Nefsimize
bakarz, mtala ederiz.
te iitiyoruz: Zavall nefsimizden binlerle hcetlerin
sayhalar geliyor, binlerle fkatlerin eninleri kyor.
Teselliyi beklerken tevahhu ediyoruz.
Ondan da hayr gelmedi. Pek ilticakrne vicdanmza
girdik. ine bakyoruz, bir areyi bekleriz. Eyvah, yine
bulmayz. Biz medet vermeliyiz.
Zira onda grnr binlerle emelleri, galeyanl arzular,
heyecanl hissiyat kinata uzanm. Herbirinden titreriz, hi
yardm edemeyiz.
O ml skmlar vcud-u adem iinde; bir taraf ezele,
bir taraf ebede uzanp gidiyorlar. yle vsatleri var; ger
dnyay yutarsa o vicdan da tok olmaz.
te bu elm yolda nereye bir bavurduk, onda bir bel
bulduk. Zira madub ve dlln yollar byle olur. Tesadf
ve dallet o yolda nazar-endaz.
O nazar biz taktk, bu hale byle dtk. imdi dahi
halimiz ki mebde ve medi, hem Sni ve hem hari
muvakkat unutmuuz.
Cehennemden beterdir, ondan daha muhriktir,
ruhumuzu eziyor. Zira o e cihetten ki onlara bavurduk;
yle hlet almz.
Ki yaplm o hlet, hem havf ile dehetten, hem acz ile
raetten, hem kalk ve vahetten, hem ytm ve hem
yeisten mrekkep vicdan-sz.
imdi her cihete mukabil bir cepheyi alrz, def ine
alrz. Evvel, kudretimize mracaat ederiz. Vesef
grrz
Ki cize, zaife. Saniyen, neste olan hctn susmasna
tevecch ediyoruz. Vesef, durmayp barrlar grrz.
Slisen, istimdatkrne, bir halskr iin barr,
arrz. Ne kimse iitiyor, ne cevab veriyor. Biz de
zannediyoruz:
Herbir ey bize dman, herbir ey bizden garip. Hibir
ey kalbimize bir teselli vermiyor; hi emniyet bahetmez,
hakik zevki vermez.
Rbian, biz ecrm- ulviyeye baktka, onlar nazara verir
bir havf ile deheti. Hem vicdann mzici bir tevahhu
geliyor akl-sz, evham-sz.
te, ey birader! Bu dalletin yolu, mahiyeti yledir.
Kfrdeki zulmeti bu yolda tamam grdk. imdi de gel
kardeim, o ademe dneriz.
Tekrar yine geliriz. Bu kere tarikimiz srat- mstakimdir,
hem imann yoludur. Delil ve imammz inyet ve
Kurndr, ehbz- edvar-pervaz.
te Sultan- Ezelin rahmet ve inyeti vakt bizi istedi,
kudret bizi kard, ltfen bizi bindirdi kanun-u meiete
etvr stnde perdz.
imdi bizi getirdi, efkat ile giydirdi u hilat- vcudu.
Emanet rtbesini bize tevcih eyledi; nian niyaz ve namaz.
u edvar ve etvrn, bu uzun yolumuzda birer menzil-i
nazdr. Yolumuzda teshilt iindir ki kaderden bir
emirnme vermi sahifede cephemiz.
Her nereye geliriz, herhangi taifeye misar oluyoruz;
pek uhuvvetkrne istikbal gryoruz. Malmzdan veririz,
mallarndan alrz.
Ticaret muhabbeti, onlar bizi beslerler, hediyelerle
sslerler, hem de teyi ederler. Gele gele ite geldik, dnya
kapsndayz, iitiyoruz vz.
Bak, girdik u zemine, ayamz bastk ehadet lemine.
ehryin-i Rahmn, grlthane-i insan. Hibir ey
bilmeyiz, delil ve imammz
Meiet-i Rahmndr. Vekil-i delilimiz, nzenin
gzlerimiz. Gzlerimizi atk, dnya iine saldk. Hatrna
gelir mi evvelki geliimiz?
Garip, yetim olmutuk. Dmanlarmz oktu. Bilmezdik
hmimizi. imdi nur-u imanla o dmanlara kar bir
rkn- metinimiz,
stinad noktamz, hem himayetkrmz def eder
dmanlar. O iman- billhtr ki ziya-y ruhumuz, hem
nur-u hayatmz, hem de ruh-u ruhumuz.
te kalbimiz rahat, dmanlar aldrmaz, belki dman
tanmaz. Evvelki yolumuzda vakt vicdana girdik; iittik
ondan binlerle feryad fzar ve vz.
Ondan belya dtk. Zira ml, arzular, istidat ve
hissiyat, daim ebedi ister. Onun yolunu bilmezdik. Bizden
yol bilmemezlik; onda fzar ve niyaz.
Fakat, elhamd lillh, imdi geliimizde bulduk nokta-i
istimdad ki daim hayat verir o istidad mle; t
ebedl-bda onlar eder pervaz.
Onlara yol gsterir, o noktadan istidat. Hem istimdad
ediyor, hem b- hayat ier, hem kemline kouyor o
nokta-i istimdad, o evk-engiz remz naz.
kinci kutb-u iman ki tasdik-i hairdir. Saadet-i ebed o
saden cevheri. man burhan Kurn. Vicdan, insan bir
rz.
imdi ban kaldr, u kinata bir bak, onun ile bir
konu. Evvelki yolumuzda pek mthi grnrd. imdi de
mtebessim, her tarafa glyor, nzeninne niyaz ve vz.
Grmez misin: Gzmz ar-misal olmutur, her tarafa
uuyor. Kinat bostandr her tarafta iekler. Her iek de
veriyor ona bir b- leziz.
Hem nsiyet, teselli, tahabbb veriyor. O da alr getirir,
ehd-i ehadet yapar. Balda bir bal aktr o esrarengiz
ehbaz.
Harekt- ecrma, ya ncum ya musa nazarmz
konduka, ellerine verirler Hlkn hikmetini, hem mye-i
ibreti, hem cilve-i rahmeti alr, ediyor pervaz.
Gya u gne bizlerle konuuyor. Der: Ey
kardelerimiz! Tevahhula sklmaynz. Ehlen sehlen
merhaba, ho terif ettiniz. Menzil sizin; ben bir mumdar-
ehnaz.
Ben de sizin gibiyim; fakat s, isyansz, mut bir
hizmetkrm..
O Zt- Ehad-i Samed ki mahz- rahmetiyle hizmetinize
beni musahhar- prnur etmi. Benden hararet, ziya; sizden
namaz ve niyaz.
Yahu, bakn kamere. Yldzlarla denizler, herbiri de
kendine mahsus birer lisanla, Ehlen sehlen merhaba,
derler. Ho geldiniz. Bizi tanmaz msnz?
Srr- tevnle bak, remz-i nizamla dinle. Herbirisi
sylyor: Biz de birer hizmetkr, rahmet-i Zlcellin birer
yinedaryz. Hi de zlmeyiniz, bizden sklmaynz.
Zelzele nralar, hadisat sayhalar sizi hi korkutmasn,
vesvese de vermesin. Zira onlar iinde bir zemzeme-i
ezkr, bir demdeme-i tesbih, velvele-i nz niyaz.
Sizi bize gnderen o Zt- Zlcell, ellerinde tutmutur
bunlarn dizginlerini. man gz okuyor yzlerinde yet-i
rahmet, herbiri birer vz.
Ey mmin-i kalb-i hyar! imdi gzlerimiz bir para
dinlensinler. Onlarn bedeline hassas kulamz imann
mbarek eline teslim ederiz, dnyaya gndeririz. Dinlesin
leziz bir saz.
Evvelki yolumuzda bir matem-i umum, hem vveyl-y
mevt zannolunan o sesler, imdi yolumuzda birer nevaz
namaz, birer vz niyaz, birer tesbiha z.
Dinle, havadaki demdeme, kulardaki civcive,
yamurdaki zemzeme, denizdeki gamgama, radlardaki
rakraka, talardaki tktka birer mnidar nevaz.
Terennmt- hava, naart- radiye, naamt- emvac,
birer zikr-i azamet. Yamurun hezect, kularn secet
birer tesbih-i rahmet, hakikate bir mecaz.
Eyada olan asvat birer savt- vcuttur; ben de varm
derler. O kinat- skit birden sze balyor: Bizi cmid
zannetme, ey insan- boboaz!
Tuyurlar sylettirir ya bir lezzet-i nimet, ya bir nzul-
rahmet. Ayr ayr seslerle, kk azlaryla rahmeti
alklarlar. Nimet stnde iner, kr ile eder pervaz.
Remzen onlar derler: Ey kinat, kardeler! Ne gzeldir
halimiz.
efkatle perverdeyiz, halimizden memnunuz. Sivri
dimdikleriyle fezaya sayorlar birer vz- pr-naz.
Gya btn kinat ulv bir musikidir; iman nuru iitir
ezkr ve tesbihleri. Zira hikmet reddeder tesadf
vcudunu; nizam ise tard eder ittifak- evham-saz.
Ey yolda! imdi u lem-i misalden karz, hayal
vehimden ineriz, akl meydannda dururuz, mizana ekeriz,
ederiz yollar ber-endaz.
Evvelki elm yolumuz madub ve dlln yolu. O yol
verir vicdana t en derin yerine hem bir hiss-i elmi, hem
bir edid elemi. uur onu gsterir. uura zt olmuuz.
Hem kurtulmak iin de muztar ve hem muhtacz. Ya o
teskin edilsin, ya ihsas da olmasn. Yoksa dayanamayz;
feryad fzar dinlenmez.
Hd ise ifdr; hev iptal-i histir. Bu da teselli ister, bu
da tegafl ister, bu da megale ister, bu da elence ister.
Hevest- sihirbaz,
T vicdan aldatsn, ruhu tenvim edilsin, t elem
hissolmasn. Yoksa o elem-i elm, vicdan ihrak eder; fzra
dayanlmaz, elem-i yes ekilmez.
Demek srat- mstakimden ne kadar uzak dse, o
derece nisbeten u hlet tesir eder, vicdan barttrr. Her
lezzetin iinde elemi var birer iz.
Demek heves, hev, elence, sefahetten memzu olan
aa-i meden, bu dalletten gelen u mthi skntya bir
yalanc merhem, uyutucu zehirbaz.
Ey aziz arkadam! kinci yolumuzda, o nuran tarikte bir
hleti hissettik. O hletle oluyor hayat maden-i lezzet;
lm olur leziz.
Onunla bunu bildik ki mtefavit derecede, kuvvet-i
iman nisbetinde ruha bir hlet verir. Ceset ruhla mltezdir,
ruh vicdanla mtelezziz.
Bir saadet-i cile, vicdanda mnderitir. Bir rdevs-i
mnev, kalbinde mndemitir. Dnmekse demektir,
uur ise iar- rz.
imdi ne kadar kalb ikaz edilirse, vicdan tahrik edilse,
ruha ihsas verilse, lezzet ziyade olur. Hem de dner atei
nur, its yaz.
Vicdanda rdevslerin kaplar alr. Dnya olur bir
cennet. inde ruhlarmz eder pervz perdz, olur
ehbz ehnz, yelpez namaz niyaz.
Ey aziz yoldam! imdi Allahasmarladk. Gel, beraber
bir dua ederiz, sonra da bulumak zere ayrlrz.

1
1. Allahm, bizi doru yola ilet. min.

You might also like