You are on page 1of 50

slam Dnyasnn siyas dnm: Dnemlendirme ve projeksiyon

Ahmet DAVUTOLU

I. Giri: Medeniyetsel Meydan Okuma ve Siyaset

ouk Sava sonras dnemde kreselleme erevesinde gelitirilen analizlerde slam Dnyasnn kar kutba oturtulmas ve tehdit alglamalarnn ana oda haline getirilmesi slam toplumlarnn tarih serveninin yeniden yorumlanmas gereini ortaya karmtr. XX. Yzyln son eyreinde politik nitelikli yeni-oryantalizmin kavramsallatrmas ile teorik bir zemin kazanan, Huntingtonn Medeniyetler atmas tezi ile atmac bir diyalektie dnen ve nihayet 11 Eyll sonrasnda kresel bunalm analizlerinin ana unsuru halini alan bu yaklam biimi slam toplumlar ile ilgili son derece yzeysel ve yanltc bir yanlsamalar alannn olumasna sebep olmaktadr. Bu yanlsamalar dnyasnda ou zaman slam medeniyeti insanlk tarihinin genel akndan koparlmakta, slam Dnyas olarak adlandrlan corafya evre corafyalardan ayrtrlmakta, slam toplumlar kreselleme srecinin ayrk otlar gibi gsterilerek insanln genel serveninin dna itilmeye allmaktadr. slam medeniyetinin tarih tecrbesi anlalmakszn, slam Dnyas kavramnn bizatihi kendisi yeniden yorumlanmakszn ve nihayet slam toplumlarnn bir btn olarak ve tek tek modernleme servenlerinin ana dinamikleri ortaya konmakszn nmzdeki dnemde yaanacak derin yzlemelere nfuz edebilmek de, bu yzlemelerin ortaya karaca yeni konjonktrlere intibak edebilmek de mmkn deildir.
1 Fred Dallmayrn editrlnde yaynlanan Border Crossings (Lexington, 2000, 91-112) balkl kitapta yer alan Rewriting of Muslim Politics in the 20th Century: A Retrospective balkl makalenin gzden geirilerek ve geniletilerek yayna hazrlanmasndan oluan bu makalenin ngilizce orijinal nshasndan n tercme ve redaksiyonunun yaplmasndaki katklar dolaysyla Hakan Kyc ve Ahmet Okumua teekkrlerimi ifade etmek istiyorum.

1
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

slam Dnyasnn kreselleme sreci iinde yaamakta olduu bu gerilimler, slam medeniyetinin bir taraftan hayat alan bulduu coraf mekann dier taraftan da iinden geerek olgunlat tarih srecin rndr. Aslnda hem coraf hem de tarih faktrler bir kltr birikimi olarak slam medeniyetini, bir demografik-coraf nite olarak slam Dnyasn ve nihayet bir demografik-inan birimi olarak slam toplumlarn, yaanan bu srecin en temel unsurlar haline getirmektedir. slam toplumlarnn kreselleme sreci ile kkl ve salkl bir yzleme iine girmeksizin tarihte yeniden etkin olabilmelerinin g olduu gerei aktr. Ancak te yandan, slam medeniyet birikimi ile ift ynl bir alveri iine giremeyen bir srecin de gerekten kreselleebilmesi imkanszdr. slam Dnyas bu ynyle kresellemenin etkiledii bir havza olduu kadar balbana kendi ekseninde kreselletirici bir nitelik tamaktadr. Bu ift ynl zelliin kaynaklar slam medeniyet havzasnn coraf, tarih, demografik, kltrel ve stratejik yapsnda bulunmaktadr. Coraf adan bakldnda slam medeniyet havzas dnya anaktas niteliindeki Afro-Avrasyann kuzey-gney ve dou-bat eksenlerinin merkezinde yer almaktadr. Kuzey-gney ekseninde Tataristandan Tanzanyaya, dou-bat ekseninde Mindanaodan Fasa kadar uzanan bu merkez konum kresel lekli herhangi bir kltrel, siyas ve ekonomik srecin slam toplumlar ile bir ekilde etkileime girmeden ileyebilmesini imkansz klmaktadr. slam toplumlarnn etken role sahip olduu sreler bu hat zerinde hzla yaylrken, edilgen olduu sreler ciddi yzlemeleri ve gerilimleri beraberinde getirmektedir. Afro-Avrasya anaktas zerindeki bu merkez konum deiik medeniyet havzalar arasndaki yatay etkileimin de, tarih sreklilii salayan dikey etkileimin de bir ekilde slam medeniyet havzas zerinden gereklemesine yol aan nemli bir etkide bulunmutur. Tarih gelimeler coraf konumun bu zelliini destekleyen veriler sunmaktadr. Afro-Avrasya anaktasnn optimal merkez alannda bulunan Hicazda doan slam medeniyet birikiminin klasik dnemdeki yaylmas, daha nce birbiri ile youn etkileime girmemi in, Hind, Yunan, Akdeniz ve Afrika medeniyet havzalar arasndaki kltrel, ekonomik ve siyas etkileimi hzlandrmtr. Bu sre iinde bir taraftan slam medeniyeti dier havzalara nfuz edebilme imkan kazanrken, dier taraftan da bu etkileim ile btn birikimleri bnyesinde bir ekilde barndrabilme kabiliyeti kazanarak kendini zenginletirmitir. Bu nedenledir ki, bugn dahi gerek anlamda okkltrl ehir yaplar ancak ve ancak slam medeniyet havzasnn klasik dnemdeki

2
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

sembolik ehirlerinde gzlenebilmektedir. Badat, Kahire, Delhi, stanbul, Saraybosna, Buhara, Marake v.b. ehirler klasik dnemde slam medeniyet birikiminin ynlendirdii snrl kresellemenin izlerini tamaktadr. Modern kresellemenin olaanst etkileme kabiliyetine sahip aralarna ramen New York, Londra, Paris, Tokyo, Mexico City gibi slam medeniyet havzas dndaki byk metropoller hala okkltrl bir ehir yapsna kavuamadklar gibi, demografik eitlilii iselletirebilmenin skntlarn da da yaamaktadrlar. slam medeniyet birikiminin, bu coraf ve tarih arkaplannn doal bir sonucu olarak, bir corafya, rk ya da dil ile snrlandrlamamas bu kreselletirici etkinin hem en temel sebebi hem de en nemli sonucudur. Bat, Hind ve in medeniyetleri nihai lekte bir corafya, dil ya da rk referans ile ilikilendirilebilirken, slam medeniyet havzasnn herhangi bir unsura tek bana indirgenebilmesi ok gtr. Doduu alan ve dil kullanm asndan Araplarla, son siyasal egemenlik alan asndan Trklerle zdeletirilen slam medeniyeti en youn mslman nfus barndran lkeler asndan ele alndnda Gney Asya ve Afrika (Endonezya, Benglade, Nijerya) nitelikleri ile nplana kmaktadr. Btn bu eitlilik iinde hi bir ortak tarih mirasna sahip olmayan ve coraf temas imkan snrl olan Kazanl, Tanzanyal, Mindanaolu, Nijeryal mslmanlarn ortak kltrel sembollerde buluabilmeleri, benzer bir hayat ritmini srdrebilmeleri, farkl dilleri kullanmakla birlikte ortak kavram dnyasna sahip olabilmeleri slam medeniyetinin bu kreselletirme kabiliyetinin bir sonucudur. Bugn de herhangi bir kresel srecin slam toplumlarn dlayarak ya da ihmal ederek baarya ulaabileceini dnmek bu coraf ve tarih gereklik alann gzard etmek anlamna gelir. slam medeniyetinin tarih tecrbesi, girilen derin yzleme sreleri ile ilgili nemli ipular vermektedir. slam medeniyeti tarih boyunca geni kapsaml medeniyetsel meydan okuma ile yzlemek zorunda kalmtr: Hal Seferleri, Mool istilas ve Bat medeniyetinin smrgeci genilemesi. Hallar Kudse giden yollar zerindeki tm Mslman topraklar paralamay amaladlarsa da, ncelikli hedefleri Kutsal Topraklar fethetmekle snrl idi. Saldrgan retorii ve son derece ykc asker uygulamalarna ramen Hal Seferleri, slam ve Hristiyan dnyalar arasndaki siyas-kltrel ilikiler bakmndan daha ok savunmac bir meydan okuma idi. Hallar bu yzlemenin her safhasnda slam medeniyetinin stnlne ahid olduktan sonra Mslman topraklardan geri ekilmek zorunda kaldlar. Mool istilas slam medeniyetinin fizik ve yazl tm mirasn yok olma tehlikesi ile kar karya brakan bir kasrga gibiydi. Fakat slam

3
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

medeniyetinin temel manev, fikr ve kltrel parametreleri ncesinden de gl bir ekilde yaamay srdrd. Osmanllarn Avrupa ve Ortadouda, Safevlerin randa, zbeklerin Orta Asyada ve Babrlerin Hindistandaki hakimiyetlerinin ykselii nemli lde Mool istilasnn yol at meydan okumalara deiik blgelerde verilen cevaplarn bir rndr. slam medeniyetinin 16. yzylda bir zirve dnemini yaamas Mool istilas sonrasnda ortaya kan kltrel, siyasal ve ekonomik harmanlanmann sonucudur. Genel zellikleri asndan bakldnda, bu meydan okumalarn her ikisi de asker nitelikli tehditlerden kaynaklanmaktayd. Bu yzden slam Dnyasnda medeniyetsel bir bunalma yol amadlar. slam Medeniyeti'nin daha erken dnemlerde yzletii bu iki tehdidin aksine Avrupann modern adaki meydan okuyuu ve bunun smrgecilik eklindeki siyas tezahr ise medeniyetsel hesaplamann btn alanlarna yansyan kll bir meydan okuma idi. Nitekim slam Dnyasnda derin bir medeniyetsel bunalma yol at. slam medeniyeti ve tm dier geleneksel medeniyetlerin temel parametreleri modern Bat medeniyetinin kapsaml etkisi altnda kalarak zld ve yeni ekiller ald. Geleneksel medeniyetlerin hayatiyetini koruyan zleri ile smrgeci siyas sistem ve ykselen dnya ekonominin Leviathan tarafndan yaratlan ekonomi-politik kurumlar arasnda bir gerilim ortaya kt. Her eye ramen, yeni kurumsal erevenin slam medeniyetinin geleneksel ben-idraki ve zihniyetini kanlmaz olarak dntrecei ynndeki modernist beklenti gereklemedi. Aksine, yeni bin yln eiinde btn geleneksel medeniyetlerde bir zgven ykselii gzlenmeye balanmtr. Kresel alana yansyan bu canlan Medeniyetler atmas tezinin ngrd gibi Bat-d medeniyetlerden kaynaklanan yeni bir kutuplama dneminin balangc deil Bat medeniyetini de iine alan ve kreselleme sreci ile ivme kazanan kapsaml bir medeniyet dnmnn eseridir. Bu kapsaml medeniyet dnmnn en belirgin sonularnn slam medeniyet havzasnda gzleniyor olmas bu medeniyet havzasnn, etkileim hatlar zerinde bulunan coraf ve tarih zellikleri ile dorudan ilgilidir. Medeniyetsel dnmn moderniteyle olan ilikisinde ortaya kan ikilemler tarih sreklilii gznnde bulunduran ciddi aratrmalara ihtiya hissettirmektedir. Bu balamda, 20. yzyl slam siyasetinin teorik ve pratik gndeminin sistematik bir ekilde dnemlendirilmesi, onun dinamik karakteri ve deiim ynn anlayabilmek asndan byk bir nem tamaktadr. Bylesi bir dnemlendirme erevesi, bahsi geen derin medeniyetsel hesaplamann tutarllklar,

4
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

sreklilikler-sreksizlikler ve uzun vadeli dnmler asndan tahlil edilmesinde bize rehber olacaktr. slam Dnyasnn siyas ynelimlerinde gerek teorik gerek pratik dzlemde geen yzyl boyunca grlen gelime ve dnmler, bize, 21. yzyla ynelik tahminlerde bulunmamz salayacak nemli ipular verecektir. Bu makalenin amac siyas dnce ve tahayyl dnmn mmkn klan siyas, kltrel ve ekonomik arka plan esas alarak 20. yzyl slam siyasetinin dnemlendirilmesine imkan veren bir ereve gelitirmek ve bu ereveden hareketle 21. yzyldaki muhtemel gelimelerle ilgili projeksiyonlarda bulunmaktr. Her dnemin genel karakteristikleri ve bunlarn siyas idrakin teekklne etkisi incelenerek sreklilik ve deiim diyalektii ile ilgili tutarllk unsurlar tesbit edilecektir. 20. yzylda slam Dnyasnda yaanan dnmler her biri yaklak bir eyrek yzyla tekabl eden drt farkl dnemde tahlil edilebilir: (1) Kklerini 19. yzyldan alan ve Birinci Dnya Savann sonuna kadar sren yar-smrgeci bamllk dnemi; (2) iki dnya sava arasndaki mutlak smrgeci bamllk dnemi; (3) smrgekart isyanlarla ulus-devletlerin oluumundan 1969da slam Konferans rgt (K)nn kurulmasna kadar olan dnem; (4) medeniyetsel uyan ve K-sonras siyas mcadele ve aktif ibirlii dnemi. Bu tarih aamalarn her biri, kendi iinde, mevcut uluslararas sistem ve hakim g merkezleri ile yaanan farkl iliki biimlerini barndrmaktadr. II. 20. Yzyl slam Siyasetinin Dnemlendirilmesi 1. Yar-Smrgeci Bamllk ve Pan-slamist Smrge-kartl 19. Yzyln son dnemlerine hakim olan temel parametrelerin bir sreklilik halinde devam ettii bu dnem uluslararas sistemin smrgeci bir yap arzettii ve bu yapnn Osmanl Devleti dnda btn slam Dnyasn egemenlii altna ald bir dnemdir. Bu dnemde slam Dnyas tabiri geleneksel kavramlar da bnyesinde barndrmakla birlikte genelde bir taraftan Osmanl Devletini, dier taraftan da smrge haline gelmi mslman toplumlar kapsyordu. II. Abdlhamidin benimsedii ve ttihad ve Terakkinin de belli parametreler erevesinde srdrmeye alt slamclk politikas slam Dnyasnn bu ikili yaps arasnda bir kader birlii oluturmaktayd. Osmanl Devleti ne kadar gl olursa smrge mslmanlar kendilerini o lde gl hissediyorlard, smrge mslmanlarnn her direnii de Osmanl Devleti iin bir dayanak unsuru tekil ediyordu.

5
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

19. Yzylda Kafkaslardan Kuzey Afrikaya, Uzak Doudan Nijeryaya kadar uzanan hat zerinde seyreden smrgeci yaplarla slam toplumlar arasndaki gerilim her grten, her mezhepten ve her kesimden mslman topluluklar ortak kader bilincine sevkediyordu. Smrgeci rekabetin uluslararas ilikileri belirledii bu dnem, slam Dnyasndaki smrge kart mcadelenin teorik ve pratik yansmalarna ahit olmutur. ki Balkan sava, Trablusgarp Direnii, Birinci Dnya Sava, stikll Harbi ve Hint-merkezli Hilafet hareketleri bu mcadelenin pratik cephesini, zellikle stanbul-Msr-Hint eksenlerinde younlaan slam Dnyasnn siyas anlamda yeniden yaplanmas konusundaki teorik tartmalar, Cemaleddin Efgani'den Yusuf Akuraya, kbalden Mehmed Akife kadar uzanan reform abalar, Merutiyet ve Hrriyet fikirleri bu dnemin teorik cephesini yanstmaktayd. Bu siyas durumun ekonomik cephesi bir tarafta yar-smrgeletirilmi Osmanl ekonomisi, dier tarafta da slam Dnyasnn geri kalan blmlerinde hakim dorudan ekonomik smrgecilikti. Smrgeci gler Osmanl ekonomisini Dyun-i Umumiye eklinde rgtlenmi mal ve finansal politikalarla kontrol ediyordu. Dorudan smrgeci bamllk ise dier Mslman topraklarn ekonomi-politiinin ortak zelliiydi. Smrgeci ekonomik yapdaki merkez-evre bamll smrgeletirilmi Mslman topraklardaki ekonomik kaynaklarn smrgeci merkezlere aktarmn salayacak zel ekonomik yaplar oluturmutu. Sultan II. Abdlhamid (1876-1909) bu iki siyas olgunun arasndaki yakn ban farkndayd. Osmanl Devletinin bekasnn ancak bu iki olgunun smrgeci uluslararas sisteme kar yeniden ve birbirleriyle ilikili bir ekilde tanzim edilmesiyle mmkn olacan hesap ediyordu. Bu erevede halifelik kurumuna, bir taraftan Osmanl Devleti ierisinde yaayan Mslman topluluklarn sosyo-politik birlikteliini temine ynelik politikalar merulatran, dier taraftan da smrgeci glere kar Mslman kitlelerin siyas seferberliini salayan sembolik-kurumsal bir ara olarak merkez bir rol verilmitir. Bu yzden Sultan Abdlhamid'in slam Birlii siyasetinin hem idealist hem de realist bir boyutu vardr.2 Bu siyaset hem Osmanl Hilafetinin hayatiyeti iin gerekli, hem de slam medeniyetinin geleneksel ideal ve kurumlaryla
DVN 2002/1

2 Pan-slamizm politikasnn deiik ynleri iin bkz. smet Bozda, Abdlhamidin Hatra Defteri (stanbul, 1975); Gkhan etinsaya, Abdlhamid Dneminin lk Yllarnda slam Birlii Hareketi (1876-1878), Yksek Lisans Tezi, Ankara niversitesi, 1988; Cezmi Eraslan, II. Abdlhamid ve slam Birlii (stanbul, 1992); Nikki R. Keddie, Pan-Islamic Appeal: Afghani and Abdulhamid II, Middle Eastern Studies, 3 (1966): 46-67.

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

tutarl stratejik bir are olarak grlmtr. Bu stratejik tercih temelde iki hedefe ynelmiti: smrgecilie kar uluslararas direni ve i sosyo-politik btnleme. slam miras uzun 19. yzyl boyunca ve 20. yzyl balarnda smrge kart hareketlere gl bir kimlik ve sosyal btnleme imkan salamtr. Ruslara kar Kafkaslarda eyh amilin mistik-siyas karizmatik nderliindeki -daha sonra literatre Mridizm eklinde geen- direni hareketi, Hindistandaki Hilafet hareketi, ngilizlere kar Sudandaki Mehdi hareketi, Hollandallara kar Endonezyadaki Sarekat slam hareketi, Fransz smrgeciliine kar Fastaki Ahmed el-Hiba ve bn Abdilkerimin smrge-kart hareketleri bu medeniyetsel varolu abasndan kaynaklanmaktayd. Sonu olarak 20. yzyla girerken slam Dnyas, uzakdouda Endonezyadan uzakbatda Fasa kadar hemen hemen tmyle smrgeci glere kar smrge-kart bir hareketler dalgasnn etkisi altndayd. slam medeniyetinin geleneksel deer ve sembolleri bu mcadelenin belkemiini oluturmaktayd. slam Dnyasnn dou ve batsndaki iki u noktasndan verilecek iki arpc rnek bu ortak smrge-kart psikolojinin slam arka plann aydnlatabilir. Deliar Noer Endonezyann 20. yzyl bandaki durumunu bu adan arpc bir ekilde yle tasvir etmektedir: (Bu yzden) Batdan, yani Hollanda ve Hristiyanlktan kaynaklanan ve Endonezya Mslmanlarnca hissedilen bir meydan okuma vard, yzlemeleri gereken ve hayatta kalmak istiyorlarsa her vesile ile cevap vermeleri gereken bir meydan okuma. (...) Endonezyallar Hollandallar, yalnzca nefreti deil, ayn zamanda slamn ve Mslmanlarn dman olduklar fikrini ima eden eytan, kapir londa (Hollandal kafir) szckleriyle adlandryorlard. Birok Mslman arasnda bu yzyla (20. yzyl) girerken Hollanda kyafet ve okullarna kar beliren nyarg bu tavrla aklanabilir.3 Benzer hissiyat ve dncelere Fastan elKettannin yazlarnda da rastlanmaktadr: Onlar (Avrupallar) her cihetten Mslman topraklarna giriyorlar. Her yandan onlara kar geliyorlar. slam mahkum etmekten baka bir seenek grmyorlar Bu noktada snr tanmyorlar, yle ki, 300 milyonluk slam mmetinin (1908'de) sadece te biri hr ve bamsz yaamaktadr.4
3 Deliar Noer, The Modernist Muslim Movement in Indonesia 1900-1942 (Londra: Oxford University Press, 1973), 21-29. 4 Muhammed bin Cafer el-Kettan, Nashatu ehlil-slm: Tahli slam lm li- Avmili Suktid-Devletil-slmiyye ve Avmili Nuhdiha (Rabat: Maktabatl-Bedr, 1908), zikr. yer Henry Munson, Religion and Power in Morocco (New Haven: Yale University Press, 1993), 88-89.
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

Bu kollektif smrge-kart ruh dnyann drt bir yannda Mslman topluluklar arasnda bir ortak kader inancnn domasna imkan verdi. stanbul ve Lahordan ykselen smrge-kart iki gr ses, Mehmet Akif ve kbal, bu hayatta kalma ve ortak kader hislerini iire dktler. kbalin Osmanlnn Libya ve Balkanlardaki direnii zerine yazd iirler, Mehmet Akifin anakkale mdafaas ve slam Dnyasnn eitli meseleleri hakknda yazd manzumeler bu medeniyetsel meydan okuyu karsnda beliren mslman idrakin airane yansmalardr. Osmanl Devleti 20. yzyla girerken smrgecilie kar direnen son bamsz siyas merkezdi ve bu konum Osmanl Devletinin hayatta kalmasyla smrgeletirilmi Mslman topraklar arasndaki kanlmaz bir irtibat douruyordu. Bu yzden, smrgeletirilmi Mslman topraklarda ortaya kan Hindistan Hilafet Hareketi benzeri kitlesel hareketler, Osmanl Devletini Birinci Dnya Sava ve Mustafa Kemal nderliindeki Trk Kurtulu Sava boyunca desteklediler. Jacob Landau bu ilikiyi Pan-slamizm erevesinde u ekilde yorumlamaktadr: Kukusuz Trkiye ve Halifelik, tm Hilafet kampanyasnn etrafnda ekillendii merkez nemi haiz meselelerdi, nk mslman sekinler iin -sekler eilimli olanlar dahil- bamsz bir kurum olarak Halifelik ve bamsz bir aktr olarak halife giderek artan llerde siyas kanaatin temel belirleyeni oluyordu Hilafet hareketinin ideolou Azad btn Mslmanlarn Halifeye siyas sadakat ve ballk borlar olduu fikrini besliyordu Hindistan Mslmanlarnn bu Pan-slamist syleme cevaplar hayli cmert oldu: 1921-22de 36.5 Rupi lakhs (zamanna gre yaklak 1.180.000 ABD Dolar) topland (fakat sadece 19 lakhs Trkiyeye aktarlabildi).5 Bu Pan-slamist siyasetin ikinci hedefi Osmanl Devleti ierisindeki Mslman kitleler arasnda btnlk salama abalar ile siyas, sosyal ve iktisad reform srelerini senkronize etmekti. Sultan Abdlhamid de, Jn Trkler evresinde kmelenen muhalifleri de bu slamc siyasal meruiyet syleminin sistemin reformasyonu sreci ile senkronize edilmesi konusunda benzer kanaatlere sahipti.

8
DVN 2002/1

dari ve asker yapnn pragmatik brokratik reformlarla glendirilmesi bu hedefin temel aracyd. Bu yzden, yapsal/brokratik siyas
5 Jacob M. Landau, The Politics of Pan-Islam: Ideology and Organization (Oxford Clarendon Press, 1994), 206-7; Osmanl ve Hint Mslmanlar arasndaki Pan-slamist ilikinin ayrntlar iin bkz. Azmi zcan, Pan-slamizm: Osmanl Devleti, Hindistan Mslmanlar ve ngiltere (18771924) (stanbul: SAM, 1992).

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

reformlar ve slam sylem, slam siyasetin siyas teori ve pratikte eklektik yaklamlar douran iki ayrdedici cephesini oluturuyordu. Bu iki yn sentezleme ve senkronize etmeyi deneyen Sultan Abdlhamid Pan-slamizm fikri ile eitim sistemindeki reformlar uzlatrmay denedi.6 Bu adan Osmanl ve Hindistan Mslmanlarnn tecrbeleri arasnda ilgin bir paralellik gze arpmaktadr. Seyyid Ahmed Han tarafndan 1881de kurulup 1920 ylnda niversiteye evrilen Aligarh Koleji ve Dekkanl Nizam tarafndan ve Haydarabadda Osman Ali Han tarafndan kurulan Osmaniye niversitesi ayn dnemde Hindistanda benzer ilevler grd.7 Bu politikalarn temel hedefi Bat bilimi ve slam kltryle mcehhez yeni bir nesil yetitirmekti. Bu adan Sultan Abdlhamid ve muhalifleri arasnda nemli bir anlamazlk yoktu.8 Muhalifleri de slam prensiplerin Osmanl Devleti iin gereken reformlarla atmadn vurguluyorlard. Jn Trklerin liderlerinden muhalif Mizanc Murad bu iki yn, yeni reformun temel prensipleri olarak zikrediyordu: (i) slam dn Osmanl mparatorluundaki zayfln dorudan sebebi olmad gibi, onun slahna da mani deildir; (ii) nfus gen, din, lml ve samimidir; (iii) hkmet organizmas kkl bir deiime ihtiya duymaktadr; (iv) yeni oluturulacak hkmet hakik bir anayasal destee sahip olmaldr.9 slam deerler ile Bat bilimi arasnda kurulacak ahenk ve geleneksel slam yaplarn kurumsal reformlarla senkronizasyonu modernlemeyle gelen medeniyetsel meydan okuma srecinde slamclarn10 te6 Hakimiyeti boyunca yaplan eitim reformlar ve bunlarn Osmanl-Trk modernlemesine etkisi iin bkz. . Mardin, Religion and Secularism in Turkey, Albert Hourani, Philip Houry ve Mary C. Wilson (der.) The Modern Middle East: A Reader, (London: I.B. Tauris, 1993), 358-363. 7 Hindistandaki eitim kurumlarnn bu fonksiyonu ve slam modernizmdeki rol iin bkz. Fazlur Rahman, Islam and Modernity: Transformation of an Intellectual Tradition (Chicago: University of Chicago Press, 1982), 63-83. 8 Sultan Abdlhamidin Pan-slamizm siyasetinin hedefleri ile Jn Trklerin fikirleri arasnda bir mukayese iin bkz. Enver Ziya Karal, Osmanl Tarih, 8. cilt (Ankara: Trk Tarih Kurumu, 1983), 543-550. 9 Mourad Bey, La Force et la Faiblesse de la Turquie: Les Compantes et les Innocents (Geneva, 1897), 58-59; ngilizce tercmesi Ernest Edmonds Ramsour tarafndan aktarlan, The Young Turks: Prelude to the Revolution of 1908 (Princeton: Princeton University Press, 1957), 42-43. 10 Japonlarn Bat bilimini Japon geleneksel deerleriyle entegrasyondaki baarlar onlar iin bir referans noktas tekil etti. Dnemin nde gelen Pan-slamistlerinden olan ve Osmanl Devletinin Uzakdou ve Japonyada temsil edilmesinde nemli grevler stlenen Abdurreid b-

9
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

mel argmanlarn tekil etmitir. Bu yaklam, 1839da Tanzimat Fermannn ilanyla resm olarak balayan batllamann getirdii medeniyetsel meydan okumaya kar verilen cevaplara yansyan sreklilik unsurlarnn banda gelir.11 Bu sreklilie binaen slam kurum ve siyas kltr unsurlarnn radikal bir ekilde tasfiyesi meselesi, bu yzyln ilk eyrei iin slam Dnyasnn siyas gndeminde yer almyordu. Aksine, bunlarn yeni kurumlarn da desteiyle etkin bir ekilde hayatta kalmas Osmanl Devletinin hayatiyetini salayacak temel politika kabul ediliyordu. Bat-yanls ttihat ve Terakki liderleri de bu temel politikay byk lde srdrme yolunu tercih ettiler. Tm bu uzlatrma abalar, dnemin slam siyaset teorisinin nclerine ilham vermitir. Afgannin slam Dnyasndaki12 milliyeti eilimler ve slam birlik fikri zerindeki etkisi, Tunuslu Hayreddin Paann slam bir yaklamla13 ortaya koymaya alt brokratik rerahimin tecrbesi iki Bat-d toplumun tecrbelerinin aktarm asndan ilgin ipular sunmaktadr. Bkz. Abdurreid brahim, 20. Asrn Balarnda slam Dnyas ve Japonyada slamyet, 2 cilt (stanbul, 1987). 11 Tanzimat Fermannn giri ksm bu karakteristii tar. Bu ksmda yeni politikann hedefi, Osmanl Devletinin tarih baarsnn ardndaki temel g olarak ilan edilen slam dzenin ve eriatn tekrar glendirilmesi olarak tanmlanmtr. Tanzimat Fermannn metni iin bkz. Enver Ziya Karal, Osmanl Tarih, 5. Cilt (Ankara: Trk Tarih Kurumu, 1983), 255258. 12 Jacob Landau bu karakteristii Afgannin Pan-slamizm balamndaki en byk meziyeti olarak grr: Afgannin balammz asndan en byk meziyeti, en azndan kendi zamannda Pan-slamizm ve milliyetiliin birbirini karlkl olarak tamamlayabileceini gstermi olmasdr. Osmanl Sultannn hkmranl altnda yar-zerk bir Mslman devletler konfederasyonu fikriyle bile ilgilendi. Politics of Pan-Islam, 21. 13 erif Mardin bu erevede Tunuslu Hayreddin Paann Bat kurumlaryla slam gelenei uzlatrma abasnn altn izer: Onun iin, Osmanl mparatorluunun d btn Mslman milletleri ilgilendiriyordu ve slamn bir zamanlar gl olduu topraklarda Avrupa hegemonyasnn kurulmas demekti. Bu yzden plan, genelde slam devletler ve zelde yzyllarca Mslman milletlerin liderliini yapt iin Osmanl mparatorluunun yeniden ihyasyd. Onun slam arlkl olan yaklam kitabnn adna yansmt, slam Devletlerin htiyac Olan Reformlar [Reforms Necessary to Islamic States] Aslnda slam akidede Mslman lkeleri Bat kurumlarn devralmaktan alkoyan herhangi bir akidev art yoktu. Aksine, Peygamberin ilmin nerede bulunursa alnmas gerektii ynndeki hadisinin etkisi, bu konuda slamn gsterdii toleransn bir gstergesiydi. The Young Ottoman Movement: A Study in the Evolution of Turkish Political Thought in the Nineteenth Century, Phd. Thesis, Stanford University (1958, 281-283).

10
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

formlar, Mehmet Akif ve Said Nursnin14 daha katlmc bir anayasal siyasetin tesisi iin Sultan Abdlhamide kar gelitirdikleri slam muhalefet, ttihat ve Terakki hkmetinin babakan olan Said Halim Paann15 slam siyas zm nerilerinin tm, slam siyas dzenin smrgeci uluslararas sisteme kar hayatta kalmas iin gereken zm bulma ynndeki bu uzlamac ve eklektik abalarn rnekleridir.16 Kurumsal batllamaya ramen, slam siyasetin kavramsal ve teorik erevesi bu dnemde hl geleneksel bir karakter tayordu. darl-slam, cihad, hilafet, ura, biat gibi klasik slam siyaset dncesinin ekirdeini oluturan kavramlar Mslman bireyin siyas tasavvurunda temel parametreler olmay srdryordu. Mslman kitlelerin smrge glerine kar seferber edilmesinde etkin bir ekilde kullanlan bu kavramlar, slam toplumunun sosyo-politik kltrndeki ve ynetici elitin siyas meruiyet sylemindeki fonksiyonel roln de kaybetmedi. Tm Osmanl havzasnda 1911den 1923e kadar sren uzun savalar boyunca Mslman kitlelerin seferber edilmesi ve slam Dnyasnn dier blgelerindeki smrge-kart hareketler ancak bu sosyo-kltrel ve sosyo-politik ba sayesinde meruiyet ve sosyalleme kazanarak baarl olabildi. Batl glere ve smrge idarelerine kar cihad ilan slam Dnyasnn eitli yerlerinde grlen ortak bir uygulamayd. slamc ve milliyeti eilimler Bat smrgeciliine kar verilen mcadelede bu sylem alan erevesinde beraberce geliti. slam dnyas kavramnn muhtevas ve kapsam ile ilgili olarak bu dnemde yaanan iki nemli gelime sz konusudur. Birincisi; bu dnemin sonunu simgeleyen Balkan Savalar ve I. Dnya Sava ile bir14 slam Dnyasnn birlii ve siyas kurumlar reformuna dair fikirleri iin bkz. Mnazarat (stanbul: Envar, 1993) 28, 34, 39-40; Sunuhat (stanbul: Szler, 1977), 36-40; ve Divan- Harb- rf (stanbul: Szler 1978), 41-50. Burada arz ettiimiz slam siyasetini dnemlendirme denemesinin 20. yzylda Said Nursinin hayatna ve dncelerine uygulanmas iin bkz. Davutolu, Bedizzaman ve 20. Yzylda slam Dnyasnn Siyasas, Uluslararas Bedizzaman Sempozyumu III (stanbul: Yeni Asya, 1996), 606-628. 15 slam Dnyasndaki krizi ele alan ve batllama stratejilerini eletiren kitab ilk olarak 1918 ylnda basld. Bkz. Said Halim Paa, Buhranlarmz, stanbul: Tercman 1001 Temel Eser, tarihsiz. 16 Bu dnemin nde gelen slamclarn eser ve savlarnn derlemesi iin, bkz. smail Kara, Trkiyede slamclk Dncesi, 3 cilt (stanbul: Kitabevi, 1998).

11
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

likte slam dnyas Dou Trakya dnda Avrupa irtibatn fiilen kaybetmitir. Bu durum slamiyetin Avrupa iindeki etkisi ve slam-Avrupa ilikileri asndan 1492 ylnda Endlsn dmesinden sonra yaanan en radikal deiim olmutur. Bundan sonra slam Dnyas denince 20. yzyl boyunca Afrika ve Asya odakl bir imaj sz konusu olacaktr. Bu yzden Arnavut ve Bonaklar gibi mslman fakat otantik anlamda Avrupal milletler bile blgede 20. yzyln son on ylnda yaanan kriz sresince kendi topraklarnda yabanc uyruklu unsurlar olarak gsterildiler ve etnik kyma tabi tutuldular. kincisi; klasik dnemdeki istisna ve snrl rnekler darda tutulursa ilk defa youn Mslman topluluklarn yaad blgeler gayriMslim idareler altnda kalmlardr. lk arpc misali Kk Kaynarca anlamas sonrasnda Krmda gzlenen bu yeni zellik klasik kavramlara dayal tanmlamalar nemli lde sarsmtr. Tarihte ilk defa bu dnemde ortaya kan mslman aznlklar da temelde grup iinde ele alnabilir: (i) Cezayir Mslmanlarnn Fransa, Sudan Mslmanlarnn ngiliz egemenlii altna girmesi rneinde grld gibi bulunduklar blgede ounluk tekil eden byk Mslman topluluklarn edilgen unsurlar haline dnmesi; (ii) bulunduklar blgede aznlk olmakla birlikte nceki dnemlerde etkin olan Mslman gruplarn smrge idareleri altna girmeleri ki bunun en arpc rnekleri kendi blgelerinde uzun asrlar boyu egemenlik kuran Hint Mslmanlar ve daha nce de aznlk durumunda olan Filipinler ve Gney Afrikadaki Mslman topluluklardr; (iii) gl komu lkeler tarafndan igal edilmek suretiyle aznlk konumuna den Mslman gruplar ki, bunlar daha ok Osmanl Devletinin g kaybetmesi ile olumulardr. Krm ve Bosna Mslmanlar dnda Kazan ve Dou Trkistan Mslmanlar da bu kategori iinde deerlendirilebilir. 2. Mutlak Smrgeci Bamllk: Geleneksel slam Siyasetin Sonu Genelde iki dnya sava arasnda kalan, daha zelde ise Birinci Dnya Sava sonrasnda Osmanl Devletinin dalmas ile balayp 1924 ylnda Halifeliin ilgasyla17 belirginlik kazanan ve kinci Dnya Sa-

12
DVN 2002/1

17 John R. Mott -bu dnemin Batl gzlemcilerinden biri- Halifeliin sona ermesini slam Dnyasndaki deiim srecinin en arpc rnei olarak grr: Btn bunlarn hepsinden daha dikkate deer olan Halifeliin kaldrlmasdr. Bu sarsc gelimenin etkisi Pan-slamizm abidesinin temel talarndan birinin dmesi gibidir. Mslmanlar arasnda moral birlik ve beraberlik hissindeki bu zayflama artarak hissedilecek. The Moslem World Today (London: Hodder and Stoughton, 1925), vii.

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

va sonras smrge-kart devrimlere kadar devam eden bu dnem slam toplumlar asndan sadece 20. yzyln deil, btn bir slam medeniyet tarihinin en radikal deiikliklerinin yaand bir dnem olmutur. Gelenek-modernite geriliminin youn olarak yaand bu zaman diliminde kltrel kimlik tanmlamalarnda, sosyalleme srelerinde ve ekonomi-politik egemenlik alanlarnda kkl yzlemeler ve deiiklikler yaanmtr. Geleneksel siyasal egemenlik alanlarnn daralmas geleneksel kavram ve kurumlarn yaygn bir marjinalleme sreci ile kar karya kalmalar sonucunu dourmutur. Dolaysyla bu dnemde slam siyasasnn temel teorik meselesini, tarih birikim iinde gelen kavram ve kurumlarn devre d braklmas karsnda yeni bir erevenin oluturulmas; pratikte ise siyas merkez dnda kalm olmann getirdii problemleri cemaatleme yolu ile ama ve smrgeci uluslararas sisteme kar direnii glendirme abas olarak zetleyebiliriz. slam Dnyasndaki siyas tartmalarn bu dnemdeki genel zellikleri uluslararas evre ile dorudan irtibatl nitelikler tamaktadr. Bu dnemde uluslararas sistemin biri felsef dieri siyas iki zellii ne kmtr: (i) dinlerin etki alannn sistematik sekler ideolojiler karsnda gerilemesi ve baz alanlarda marjinallemesi; (ii) smrgeci siyasal yaplarn gerek kurumsallamalar, gerek etkinlikleri gerekse bilimsel/felsef meruiyet alanlar asndan zirve dnemlerini yayor olmalar. Bu genel ereve iinde, hem bir btn olarak hem de para para smrgeci uluslararas sistem karsndaki direni noktalarn kaybeden slam Dnyas kltrel, siyasal ve ekonomik alanda temel nitelikle anlr hale gelmitir: (i) Osmanl Devletinin Avrupadan ekilmesiyle kltrel alanda hemen hemen tamamyla bir Afro-Asya olgusu, (ii) siyasal alanda Trkiye, ran ve Afganistan hari bir smrge corafyas; (iii) ekonomik alanda bir smrge ekonomi-politik sisteminin evre/edilgen unsuru. Bu tablo ile slam Dnyas tarihinde ilk defa dnya sisteminin tamamyla edilgen bir unsuru haline dnmtr. Birinci Dnya Sava sonrasnda Osmanl Devletinin dalmas slam Dnyasn Avrupa sisteminin bir paras olmaktan ok, smrgeci sistemin Afro-Asya nitelikli edilgen bir alt unsuru haline dntrd. Trkiye, ran ve Afganistan dndaki slam Dnyasnn tmyle smrge yaplarnn paras haline gelmesi kapsaml bir egemenlik ve temsil problemini beraberinde getirmitir. Bamszlklarn korumay baaran bu lkeden arasnda Trkiye Bat dnyasnn bir

13
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

paras olabilmek iin kapsaml bir Batllama politikas18 uygularken, ran ve Afganistan ngiliz ve Rus nfuz alanlarnn belirledii yar-smrgeci ekonomi-politik yaplanmann etkisi altnda bulunuyordu. Bu smrge yaplanmas slam Dnyasnn ekonomi-politik birimleri arasnda radikal bir kopua ve yabanclamaya yol amtr. Birbirine komu mslman smrgelerin farkl smrge sistemlerinin paras haline gelmeleri geleneksel dnemdeki ekonomi-politik, kltrel ve sosyal alanlarn dalmas ve yeniden yaplanmasn beraberinde getirmitir. Bu smrgeci yaplanmann belirledii merkez-evre ilikisi kaynak-retim srelerini, mal politikalar, ekonomik planlamada ncelikleri ve kamu ynetimi zihniyetini belirlerken, smrgeletirilmi toplumlar giderek kendi kaynaklarn ynetecek siyas iradeden mahrum kalmlardr. Bu nedenledir ki, bu dnemde herhangi bamsz bir Bat-d ekonomi-politik birimin varln srdrebilmesi imkan hemen hemen tmyle ortadan kalkmtr. Bu dnemde slam corafyasndaki ham madde ve kaynaklarn kullanm smrgeci yapnn ihtiyalarna gre planlanmaya balanmtr. Bu durum ekonomik kaynaklar ile yerel ihtiyalar arasndaki ba koparan youn bir ekonomik yabanclama srecini beraberinde getirmitir. ngiliz Sterlini ve Fransz Frangnn oluturduu mal bloklarn dnya ekonomisini kategorik olarak ayrlm iki mal yapya blmesi reel ekonomi ile parasal aralar arasndaki ban da kopmas sonucunu dourmutur. Bu genel ereve iinde smrgeletirilmi lkelerde ekonomik planlama, bu smrgeci yapnn daim bir karakter tad ve her smrge sisteminin smrge ynetimi tarafndan belirlenen kendine has bir iktisad btnle sahip olduu varsaym zerine kurulmutur. Bu varsaym, farkl smrgeci merkezlere, yine o merkezlerin ekonomik kar ve ncelikleri uyarnca balanm smrge topraklar arasndaki ban zayflayarak zlmesine yol aan kapsaml bir blgesel yabanclama ortam dourmutur. Smrge-ii bamllk, farkl smrge merkezlerine baml klnan smrgeletirilmi mslman topraklar arasnda mmkn olabilecek herhangi bir rasyonel ilikinin altyapsn tmyle tahrip etmitir.
DVN 2002/1

14

rnein, Kuzey Afrikada Msr, Libya ve Cezayir, blge zerinde birbiriyle elien ekonomik planlar kuran farkl -srasyla ngiliz, tal18 Mardinin vurgulad zere, bu kltrel Batllama Trk vatandalarna din ve din kltrn yerini alacak yeni bir dnya gr salamaya alyordu. Bkz. Mardin, Trkiyede Din ve Seklarizm [Religion and Secularism in Turkey], 371.

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

yan ve Fransz- smrge idarelerine baml klnmlardr. Ayn ey ngiliz ve Fransz hegemonyalar tarafndan blnen Ortadou iin de geerlidir. ngiliz, Hollanda ve Fransz smrge ynetimleri, Gneydou Asyada birbiriyle dorudan blgesel balantlar olmayan farkl siyas ekonomiler oluturmulardr. ngiliz smrge ynetimi kendi ekonomik karlar iin Malay yarmadasnn demografik yapsn bile deitirirken, Hollanda ynetimi Endonezya Adalarn kendi smrge sistemlerinin ihtiyalarna gre idare etmitir. Geleneksel dnemde balbana bir nite olan ve coraf yaps gerei paralanmas mmkn olmayan Borneo adasnn ngiltere ve Hollanda arasnda iki farkl ekonomi-politik blgeye ayrlm olmasnn farkl smrge gemileri dnda baka herhangi bir blgesel meruiyeti yoktur. Hint Okyanusunda Bat Afrikadan Bengal Krfezine, Yemenden Malakkaya uzanan ve kkleri 13. yzyla kadar giden tarih ekonomik kuak, Bat smrge sistemi tarafndan blgesel yabanclama pahasna merkez-evre smrge bamlln gerekletirmek amacyla paralanmtr. Mslman topluluklar arasndaki bu tip blge-ii yabanclamalar daha sonraki dnemlerde de blgesel ekonomik ibirlii ve entegrasyon abalarnn nnde byk bir engel oluturmutur. Bu dnemde hilafetin ilgas slam Dnyas iin siyasal temsil ve egemenlik asndan bir merkez kayb/kaymas sonucunu beraberinde getirmitir. Smrgeciliin mutlak egemenlii ile hilafetin sona ermesi uluslararas sistemin egemenlik ilikileri ve ileyii asndan biri dierini tamamlayan gelimelerdi. Siyas bir kurum olarak Hilafet, 13. yzyl Mool stilas ile yaanan dnemsel kriz dnda, slam tarihi boyunca 20. yzyla dek yaamay srdrmtr. Halifeliin bu dnemde sona ermesi, slam siyasetin siyaset alannda hem slam Dnyas bnyesinde hem de uluslararas sistem iinde marjinal bir konuma itilmekte olduunun en arpc gstergesi olmutur. Sonuta Halifeliin sonu Bat smrgeciliine alternatif tekil eden slam Dnya Sisteminin sonu olarak grlmtr. Bu yeni konjonktr ayrca yzyllar boyu alternatif bir siyas dzen sunan darl-slam kavramyla ilgili bir belirsizlik ortaya karmtr.19 Bu, baskc bir uluslararas sistem olan smrgecilie ve ideolojik, teorik ve kurumsal bir rakip olan modernizme kar en nemli direni noktalarnn direnlerini kaybetmesi demekti. Avrupa-merkezli smrgeci sistemle Afro-Asya Mslman toplumlar arasndaki ekonomi-politik bamllk ilikisi bu dnemde zirveye kmtr. Bunun sonucu olarak, slam Dnyas, tarihinde ilk kez dnya siyasetinde evresel bir unsur haline
19 Kukusuz bu terimin hukuk anlam geerliliini ve etkisini srdrmtr.

15
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

gelmitir. Teorik erevedeki gl ben-idraki ile uluslararas statdeki bu marjinalleme arasndaki eliki mslman kitlelerde youn bir psiko-sosyal gerilimin ortaya kmasna yol amtr. Bu gerilim daha sonraki dnemlerde de etkisini srdrmeye devam etmi ve ada slam siyasasna refleksif bir nitelik kazandrmtr.. Bu marjinallemenin dier bir ynyse Mslman toplumlarn i yaps ile ilgilidir. Bu dnemde gzlenen radikal dnm slamn siyasal kltr ve kurumsallama srecindeki etkisinin zayflamasna yol amtr. zgn slam kurumlar merkez konumlarn yitirerek yerlerini smrgeci ve sekler elitlerce kurulup yeni yeni benimsenen modern kurumlara brakmaya balamlardr. te yandan, smrge dneminde eitim sistemlerinde grlen radikal deiim, smrgeci merkezlerle smrgeletirilmi toplumlar arasnda zellikle yeni-smrgeci dnemde etkin olacak bir ara(c) elitin oluturulmasna zemin hazrlamtr. Siyasal kltr oluumunda nemli sonular douran bu ara elitin ortaya k bir anlamda smrgeci etkinin devamnn teminat olmutur. Bu yeni uluslararas konum slam siyasete dair teorik ereve ve tartmalar da derinlemesine etkilemitir. Bu etki biri teorik dieri pratik nitelikli iki ana erevede ele alnabilir. Teorik tartmalarn younlukta olduu birinci ereve hilafet kurumunun sonu ve yeni siyas yaplanmay yorumlama abalarnn douu ile ilgilidir.20 Bu konudaki temel eilimler nemli ahsiyet tarafndan gelitirilen yaklamda vcut bulmutur: (i) Hilafet kurumunun belkemii olan slamiyetin siyas mesajnn ve muhtevasnn inkar ki bu yaklamn temel argmanlar, siyas bir kurum olarak Halifeliin tarih teori ve uygulamasn reddederek aradaki tenakuzu yok etmeye alan Ali Abdurrazkn Usll-Hkm isimli kitabnda21 en iyi ekilde formle edilmitir; (ii) siyas kurumlarn reformu iin gelenek ile modernite arasnda yeni bir sentez oluturmaya alan teorik ereveler gelitirmek ki bu yaklamn en iyi rnei Reid Rzann Halifelik kurumunu yeniden yaplandrmak iin geleneksel ve modern unsurlarn bir sentezini sunduu elHilfe22 adl kitabdr; (iii) slam siyasetinin, slam dncesinin bir btn olarak yeniden inasn vurgulayan genel bir felsef/teorik ereve ierisinde deerlendirilmesi ki Muhammed kbalin The ReconstDVN 2002/1

16

20 Trkiyedeki gei dneminde (1922-1924) Halifelik kurumu zerine yaplan teorik tartmalar iin, bkz. Sami Erdem, Cumhuriyete Gei Srecinde Hilafet Teorisine Alternatif Yaklamlar: Seyyid Bey rnei (1922-1924), Dvan-lm Aratrmalar, 2 (1996): 119-146. 21 Bkz. Ali Abdurrazk, el-Islm ve Usll-Hkm (Beyrut: 1966). 22 Bkz. Reid Rza, el-Hilfe (Kahire: ez-Zehra lil-lamil-Arab, 1988).

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

ruction of Religious Thought in Islam isimli bayaptnda cumhuriyeti ruhun inasnda cmann roln yeniden yorumlamas bu yaklamn en iyi rneidir.23 Daha pratik sonular douran ikinci yn ise devlet ile onun slam sosyal fonksiyonlar arasndaki organik ilikinin kaybolmasdr. Byle bir organik iliki slam tarihi boyunca farkl corafyalarda ve farkl siyasal kltr alanlarnda grdmz ortak bir sosyo-politik uygulamayd. Devletin bu sosyal fonksiyon alanlarndan ekilmesi ya da smrgeci yaplarn bu alanda bir siyasal meruiyet alan oluturamamalar cemaat yaplarnn sosyal alanda nemli bir merkez nitelii kazanmaya balamalarnn nn amtr. Bu dnemde cemaatler formundaki sosyal gruplarn slam faaliyetlerdeki bu boluu doldurmak maksadyla doular szkonusu durumun doal bir sonucudur. Bu dnemde bamsz siyasal otoritelerini kaybeden mslman topluluklar tarihte ilk kez slam sorumluluklar devletin destei olmakszn yerine getirme problemiyle yzlemilerdir. Dahas, smrgelerde mslmanlar slam mkellefiyetlerini sosyo-politik ztlama yaratan devletin siyas gcne 'ramen' yerine getirmek durumunda kalmlardr. Bu tr gerilim alanlarnda bir nceki dnemde hilafetin stlendii ve genelde cihad ilan ile kendini gsteren temsil ve egemenlik konumunu siyasal egemenlie sahip olmayan ancak sosyal direnci temsil etmeye balayan cemaatler stlenmeye balamlardr. Bu cemaatler bir taraftan smrgeci glere kar cihad sorumluluunu, dier taraftan da zekat toplama/datma gibi slam sorumluluklar yerine getiren birer sosyal ilikiler a ilevini zerlerine almlardr. Bu gruplar ayn zamanda Mslmanlarn gnlk hayatnda slam marjinalize ederek radikal bir medeniyetsel dnm baarmaya alan sekler elite kar popler slam muhalefetin szcs konumlarn pekitirmilerdir. Msrda hvan- Muslimin, Pakistanda Cemaat- slam, Trkiyede Risale-i Nur hareketleri bu dnemde kurulmu ve etkinlik alan kazanmlardr. Bu hareketler dinin sosyal hayattaki merkez roln korumak iin Mslman kitlelerin sosyal yaamnda yeni ve alternatif kanallar oluturma abas iine girmilerdir. Dnemin temel siyas sorusu geleneksel kavram ve kurumlarn tasfiyesinden sonra yeni teorik ve kavramsal erevenin nasl oluturulaca ve neticede siyas alandaki dlanmln getirdii problemlerin stesinden nasl gelinecei meselesiydi. Bu dnem boyunca mslman kitleler Hindistandan Cezayire, Sudandan Endonezyaya kadar
23 Muhammad Iqbal, The Reconstruction of Religious Thought in Islam (Lahor: Sh. Muhammad Ashraf, 1988), 173-74.

17
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

anti-smrgeci bir mcadeleye giritiler. Smrgeci gler bu direni abalarnn modernizm ve smrgeciliin kar konulamaz gleri karsnda slam medeniyetinin son nefesleri olduunu sanyordu. Arnold Toynbeenin bu dnemde kaleme ald A Study of History balkl bayaptnda aralarnda slam medeniyetinin de bulunduu btn yerel medeniyetlerin son dnemlerini yaamakta olduklar ve Bat medeniyetinin etkisi karsnda zamanla kanlmaz bir ekilde tasfiye olacaklar gr konjonktr-teori ilikisi asndan dikkat ekicidir.24 Ancak, Mslman kitleler arasndaki gl ben-idraki, takip eden dnemlerde slam kimliin yeniden douu iin temel psikolojik g olmutur. Asrn sonunda aralarnda slam medeniyetinin de yer ald yerel medeniyetlerin yeni bir canlanma sreci iine girmeleri 20. yzyln ikinci eyreine damgasn vuran bu tasfiyeci varsaymn geerliliini byk lde sarsmtr. 3. Smrgecilik-sonras Dnem: Mslman Ulus-devletlerin Oluumu Takriben 20. yzyln nc eyreine tekabl eden bu dnemde uluslararas sistemin iki belirgin zellii ne kmtr: (i) ift kutuplu yap ve (ii) II. Dnya Sava sonrasnda Westfalya ulus-devlet sisteminin Avrupa-d alanlara doru yaygnlama srecine iine girmesi. Bu iki zellik bir taraftan ulus-devlet yaplanmas ile yeni yeni tanan Avrupa-d toplumlarn siyasal kltr ve kurumsallama problemlerinin derin etkisini yaayarak devletleme srecine gemelerine yol aarken, dier taraftan ift kutuplu yapnn basklar ile bu devletleme sreci arasnda dorudan bir etkileim oluturmutur. Bu dnemde slam dnyasnda da ift ynl bir oluum sreci yaanmtr: (i) nfusu mslman ounluklardan oluan ulus-devletlerin ortaya kmas ve (ii) daha nce smrge tebas olan ve bulunduklar blgede aznlk durumunda olan mslman toplumlarn yeni ulusdevlet yaplarnn aznlklar haline dnmeleri. Mslman topluluklardan oluan ulus-devlet tecrbesi siyasal dnm asndan radikal etkilerde bulunmutur. Daha nce jeopolitik, jeoekonomik ve jeokltrel btnlk oluturan alanlarda ok sayda yeni devletin ortaya kmas bir taraftan birok i eliki ve dinamiklerin devreye girmesine yol aarken, dier taraftan da yeni siyasal nitelerin aralarndaki ilikilerin tanmlanmas problemini beraberinde getirmitir. Snr kimlikleri ile darl-slam benzeri geleneksel kavram ve bu kavramlara dayal kimlikler arasndaki uyumsuzluklar siyasal kimlik ve
24 Arnold Toynbee, A Study of History (New York: Dell Publishing, 1981), I, 286.

18
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

meruiyet problemleri yannda yeni gerilim alanlarnn olumasna da yol amtr. Geleneksel Osmanl millet sisteminin zlmesini mteakib nce smrge yaplarnn, daha sonra da ulus-devletlerin ortaya kmasnn Ortadou ve Balkanlarda yol at yeni gerilim alanlar bunun en arpc misalini tekil etmektedir. Bu dnemde slam dnyas kavram yeni oluan mslman nfusa sahip ulus-devletlerin snrlar ile zde bir ekilde kullanlmaya balanmtr. Bu ulus-devletlerin oluma srecinde birbiriyle ilintili drt nemli etken belirleyici olmutur: geleneksel siyas kltr, modernleme sreci, smrgeci miras ve mevcut uluslararas dzenin ift kutuplu yaps. ie geen ve karlkl etkileimde bulunan bu drt unsurun ortaya kard yeni siyasal birimler bu dnemde youn bir meruiyet sorununun ortaya kmasna zemin hazrlamtr. Sz geen drt unsur arasndaki elikiler, meruiyet sorununu slam siyasetin smrge sonras dnemdeki teorik ve pratik meselelerini derinden etkileyen ciddi bir bunalma dntrmtr. Bu dnemde slam Dnyas Westfalya ulus-devlet sisteminin temel parametrelerini benimsemek zorunda kalmtr. Ancak, lkeye bal kimlik tanmlamasnn getirdii paral yapy, mslman kitlelerin bir mmet olmann verdii evrensel bilin zerine kurulu geleneksel siyas tasavvuru ile badatrmak yeni bir siyasal kltr oluturma srecinde ciddi zorluklar beraberinde getirmitir. Bu adan, geleneksel darl-slam tasavvuru ile modern ulus-devlet temelli dnya sistemi tasavvuru arasndaki uyumazlk teorik ve pratik alanda nemli sonular dourmutur. Teorik olarak darl-slam, teori ve pratikte kendine zg ve tutarl bir dnya dzenine iaret edegelmiti. Bu nedenle darl-slam, ulus-devlet sisteminin unsuru olmayp, iinde ok eitli siyas otoritelerin25 ve zerk zmm gruplarn birlikte var olduu alternatif bir siyas dzen ngryordu.
25 slamn hzla yaylmas veya halifenin merkez otoritesinin yetersizlii gibi nedenlerle deiik tarih dnemlerde farkl devletlerin ve siyas otoritelerin ortaya km olmas bu kavramn bir devletin otorite alan olarak deil, bireysel devletlerin g kontrol alanlarnn tesinde siyasal-hukuk bir alan iin kullanlm olduunu gsterir. Bu bireysel devletler Selahaddin Eyyubnin Hal Seferlerine kar mcadelesinde olduu gibi bazen siyas merkezin yetersizliinin sonucu doan siyas boluu doldurmulardr. Bazen de Seluklu Sultan Turulun Abbasi halifesinden veya Hint Mslman idarecilerinin Osmanl halifesinden yardm istemesi gibi, halifenin onayn talep ederek kendi siyas otoritelerini merulatrma abasna ynelmilerdir. Bununla beraber, bunlardan hi biri darl-slamn kendi devletleri tarafndan kontrol edilen coraf blgeyle snrl olduu iddiasnda bulunmamtr.

19
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

Tarihi sre iinde darl-slam birlik iinde okluk tayagelmiti ve bu gelenek ulus-devletin homojenletirici karakteriyle eliiyordu. Osmanl millet sistemi bu geleneksel siyas dzenin son rneiydi. Osmanl millet sistemi ile Avrupa Westfalya sistemi arasndaki uzlatrlmas g eliki ve bu elikiden kaynaklanan mcadele Osmanl mparatorluunun dalmasna kadar srd. Aslnda, Osmanl mparatorluunun dalmas bir anlamda Westfalya sistemini milliyeti dalgalarla btn Avrupa sathna yayan Fransz Devriminin nemli sonularndan biriydi. ki gelenek aras uzlamazlk teori ve pratikte yeni ve dinamik eilimler yaratmtr. Bu noktada iki temel eilim tesbit edilebilir. lki, geleneksel/slam kavram ve deerlerin siyas meruiyet srecindeki roln asgariye indirmeyi deneyen sekler/laik milliyetilik zerine kuruluydu. Bu eilimin nderleri, aslnda gerek anlamda birer tarih ve coraf varlk olmaktan ok smrgeci glerin nfuz alanlarn yanstacak tarzda blmlenmi yeni lkeler zerindeki siyas otoritelerini hakllatrmak iin yeni bir mill kimlik ve kltr, yeni bir teritoryal siyas sistem ve mill bir ekonomi yaratmaya altlar. Onlarn asl siyas gndemleri smrge hegemonyasnn sona ermesinin ardndan oluan fiil (de facto) siyas yaplarn toprak btnlnn nasl merulatrlaca ve korunaca meselesiydi. Devletleraras sistemin szde-egemenlii bu siyas elitleri slam Dnyasnda ya kontrol-temelli totaliter sistemler ya da geleneksel krallklar kurmaya yneltti. Kltrel ve ekonomik politikalar bu temel meseleyi zmek iin gerekli sradan aralar olarak grlmtr: Sadece d gzlemciler deil, Ortadou devletlerinin kendi liderleri de grevlerini mhendislik, mimar, planlama/tasarm ve benzeri ilere e tutuyor. Yeni toplumlar tasarlyor, devleti tasarmlarn ina etmelerini salayacak kurumlar topluluundan ibaret sayyorlar. deolojiler farkllasa da, devlet mdahalesine duyulan ihtiya deimiyor. Ve blgedeki hi bir devlet bir ulusal plan tasarlama frsatn karmyor.26 Dier taraftan ikinci eilim, alternatif bir devlet modeli oluturmak iin slam siyasetini yeniden-kavramsallatrp tekrar sistemletirme yolunu tercih etmitir. Bu srete geleneksel siyas dzenin darl-slam ve Millet Sistemi gibi ortak kavramlar yerlerini slam Devleti27 gibi modern siyas sistemin slam karlklarna brakmtr. slam Devleti
26 Alan Richards ve John Waterbury, A Political Economy of the Middle East (Boulder: Westview Press, 1990), 186. 27 Bkz. Ahmet Davutolu, Devlet, slam Ansiklopedisi (stanbul: Trkiye Diyanet Vakf), 8 (1994): 234-240.

20
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

kavramnn bu dnemde merkez bir konum kazanmas bu dnem boyunca slam siyasasnn yeni bir ereve iinde kavramsallatrlmas ihtiyacnn doal bir sonucudur.28 Yeni literatr ve bu literatr erevesinde Hindistan ve Pakistanda Mevdud29, Msrda Seyyid Kutub30, Fasta Allal el-Fas31 ve randa Ali eriat32 tarafndan gelitirilen siyas sylem, Bat siyas teori ve
28 slam gelenekle Bat siyas kurumlarn uzlatrma abalar yle bir noktaya geldi ki Rousseau lyas Ahmed tarafndan ilk olarak Allahabadda bu dnemin arefesi 1944te yaynlanan The Social Contract and the Islamic State adl kitabnda gizli Mslman olarak ilan edildi. slam siyas oluumun bu ilk prensiplerinin Rousseaunun siyas fikirleriyle olan benzerlii daha geni bir federasyon birimi olarak ehir devletiyle bitmez, ve onun insann yaama, zgrlk ve mlkiyet haklarna olan vurgusu yannda eitlik, adalet ve kardelie olan vurgusu da vardr. Daha nemli olan bir nc nokta daha var. Toplumsal szlemeyi yaparak Organik Topluluk yaratr. slamda da toplum Toplumsal Szleme ile oluturulmutur imdi eer bu onun inancysa (ve onun slam ak bir ekilde kabul ettiini ilan etmemiken), onun en azndan iinden (kalben) Mslman olduunu sylemek ok ileri gitmilik mi olur? The Social Contract (New Delhi: Kitab Bhavan, 1981), 140-141, 155-156. 29 Mevdudnin slam devleti ve siyas sistemi hakkndaki fikirleri iin, bkz. Fundamentals of the Islamic Constitution (Lahore, 1952) ve Islamic Law and Constitution, ter. Khursid Ahmad (Lahore, 1955, 1960). 30 brahim M. Abu-Rabi Seyyid Kutubun din ve devlet hakkndaki fikirleri ile Hegelin siyaset felsefesi arasnda iliki kurmaktadr: Bilinli ya da bilind, Kutub din ve (teokratik) devlet arasnda zlemez bir ban olduu Hegelci nosyonu takib ediyor. Din ve devlet arasndaki ilikiyle ilgili ilgin bir parada, Hegel Lectures on the Philosophy of Religion isimli eserinde tektanrl dinlerin durumunu tartr ve u sonuca varr: Genel anlamda, din ve devletin temelleri bir ve ayndr; gerek zlerinde aynidirler. Ibrahim M. Abu-Rabi, Intellectual Origins of Islamic Resurgence in the Modern Arab World (Albany: State University of New York Press, 1996), 155. 31 slam peygamberlerinin kendilerini tanr yerine koyan, insanlar kleletirip zulmeden zalim hkmdarlar yok etmeye alt argman bu dnemde ykselen slam siyas dncesinin sylemini yanstr. Bkz. Maksdi-eratil-slmyye ve Mekrimuha (Kazablanka: MektebetlVahdetil-Arabiyye, 1963), 205, zikr. Henry Munson, Religion and Power in Morocco, 78. 32 eriatnin bir kurum olarak slam devleti ile slam hareket arasndaki ayrm, fikirlerindeki devrimci karakteri gsterir: Fakat, eriat, kurum ve hareketi ncekinin sabit, sonrakinin de dinamik olduunu vurgulamak suretiyle birbirinden ayrd. Bir kurum olarak slam Devletinin kuruluunu hareketsizlie elverili olmasndan dolay eletirdi ve dinamik slam dzenden yana tercihini belirtti. Bkz. Mehran Tamadonfar, The Islamic Polity and Political Leadership: Fundamentalism, Secterianism and Pragmatism (Boulder: Westview, 1989), 39.

21
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

kurumlarnn slam adan yeniden yorumlanmas srecinin rnyd. slam dnya dzeninin hl tutarl bir dnya-sistem olarak hkmfermha olduu smrge ncesi dnemde, geleneksel slam siyasasnda bu tr bir kavramsallatrmann teorik ya da pratik bir gerekesi olamazd. slam deer sisteminin merulatrc rol, geleneksel siyasette gayr-i slam bir devlet ya da siyas otoritenin tahayylne imkan vermiyordu. Bu yzden, geleneksel slam siyasasnn temel bir kavram olarak darl-slam, slam hukuk normlarnn uygulanmasn salamak amacyla, slam siyas otorite altndaki coraf blgeleri tanmlamakta kullanld. Modern dnemde slami devlet kavram ise bir alternatife dolayl olarak iaret ediyordu. Bu iki yaklam Mslman toplumlardaki siyas ve kltrel elitin olumas srecinde belirginleen iki temel anlay yanstmaktadr. Bu anlaylar yanstan elitler aras mcadele, nc ve drdnc dnemlerde yaanan i tartmalarn kaynaklarndan birini oluturmutur. Geleneksel Mslman kitleler ikinci dnem boyunca smrge eitim sisteminden uzak durduklar iin ulus-devlet fikri ounlukla Bat-eksenli sekler elit tarafndan benimsenmitir. Smrgeci merkezler de siyas otoriteyi, mevcut smrgeci iliki biiminin yeni-smrgeci bir ereve iinde srdrlmesinde kullanl olacak bu lider prototipinin eline vermeyi tercih etmitir. nc ve drdnc dnemde etkin olan siyas elitin ikinci eyrekteki mutlak smrge dneminde eitimini alm unsurlardan olumas bu adan artc deildir. Dier yandan, zellikle nc aamann son dnemlerinde bahsi geen ikinci eilimin siyas ve kltrel elit tekilinde de bir deiim gzlenmeye balanmtr. Geleneksel mslman kitlelerin szcln yapan entellektel liderliin yeni prototipi, ilk iki dnemde etkin ulemann klasik liderliinden farkl olarak, bu dnemde Batllama srecinde kurulan yeni eitim sisteminin mezunlar arasndan kmaya balamtr. Bu yzden ulemann geleneksel liderlii zamanla yerini Bat eitim paradigmas iinde ciddi kimlik ve kltr gerilimleri ile yzleerek devreye giren Mslman aydnlara brakmtr.33 Bu yeni ncler, slam teoriyi yeni ve tutarl bir sistemletirme ile tekrar formle etmeyi deneyen doktorlar, mhendisler ve sosyal bilimcilerden olumutur. Batl gzlemciler tarafndan slamn ideolojiletirilmesi olarak nitelendirilen bu sistemletirme abas aslnda youn bir etkile33 Bir rnek aratrma konusu olarak Trkiyedeki entellektel dnmn analizi iin, bkz. Ahmet Davutoglu, The Re-emergence of Islamic Thought in Turkey: Intellectual Transformation, BRISMES Proceedings of the 1986 International Conference on Middle Eastern Studies (Londra: BRISMES, 1986), 229-239.

22
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

im ve yzleme srecinden geen mslman toplumlarn dinamik ortama verdikleri doal bir tepkinin rndr. Ortaya kan meruiyet bunalm, din ve siyaset arasndaki ilikinin yeni bir tanmn kanlmaz klyordu. Bu ynde de temelde farkl yaklam ortaya kmtr. Birincisi, din kimlik, sembol ve deerlerin siyas meruiyetin belkemii olarak kullanlmasyd. Bu yaklamn en iyi rnei Pakistann bir slam devleti olarak kurulmasdr. Cinnahn iki millet kuram, mstakbel Pakistan devletinin halk olacak Hint mslmanlarna, dil ve etnisite adan Hint altktasnn dier altgruplarndan pek farkl olmasalar da, ayr bir milliyet neriyordu. Dolaysyla Pakistan iin tanmlanan milliyet slam kimlii temel almak zorundayd. Bu din/mill kimlik yeni devletin anayasal karakteristiini slam Devleti olarak belirlemiti. slam devleti hakkndaki literatrn ilk olarak Pakistanda ortaya kmas bu tecrbenin doal bir sonucudur. Ayn tecrbe Pakistan uluslararas siyasette slam birliin szclerinden biri yapmtr: Pakistan, Bat ile ittifak ilikilerine girse de, slam balar gelitirmeye ynelik arzusunu Pakistann slam Dnyasnda slam adna kurulan tek modern devlet olduunu hatrlatmak suretiyle dzenli olarak dile getirdi.34 Din-siyaset ilikisini yeniden tanmlamaya matuf ikinci yaklam din sembol ve deerleri siyas meruiyet sreci iin ikincil bir ara olarak kullanmay hedeflemitir. Dini yeni ulus-devletin sekler resm ideolojisinin bir paras klmak da bunu yapmann en iyi yolu olarak grlmtr. Buna ilikin arpc bir rnek Endonezya ulus-devlet yapsnn bir paras olan Panca Sila (Be Prensip)dr: (i) milliyetilik (kebangsaan); (ii) humanizm veya enternasyonalizm (perikemanusiaan); (iii) demokrasi veya mzakere (jatan); (iv) sosyal adalet (kerak-keadilan sosial); ve (v) Tanrya iman (ke-tuhanan, orpengakuan ke-tuhanan Jang Maha Esa). Van Nieuwenhuijze devlet ideolojisinin bu ekilde formule edilmesini din gruplar arasndaki fikir alveriini salamak zere dlaycln keskin ularn trplemek amacyla slam kavram ve dncelerin din ikrar ve teyidden ayrtrlmas sreci olarak tanmlar.35 Bu sre daha sinkretik unsurlardan olan abanganlar arasnda ho karlanrken, slamn dindar takipileri olan santriler arasnda bir siyas meruiyet krizi yaratt.
34 Shirin Thair-kheli, In Search of an Identity, Islam in Foreign Policy, Adee Dawisha (ed.), (Cambridge: Cambridge University Press, 1983), 68. 35 C.A.O. Van Nieuwenhuijze, Aspects of Islam in Post-Colonial Indonesia (the Hague and Bandung: W. Van Hoeve, 1958), 180-181.

23
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

Dini, siyas meruiyetin sembolik arac olarak kullanmann dier bir yolu, hkmetin mnferit politikalarnn, ulemadan fetva alnmas gibi, dorudan din kurum ve uygulamalar araclyla merulatrlmasyd. Bu duruma iyi bir rnek genelde ulema, zelde Ezher niversitesi gibi din kurumlarn 1952 asker darbesi ardndan sk bir rejim kontrol altna alnd Msrdr. Din kurumlarn siyas otoritenin egemenlii altna girmesi bu yntemin kanlmaz nart olarak grlmtr. Bu yntemin uyguland Msrda Ezher eyhinin atanmas Cumhurbakannn inhisar yetkisi altna girerken, ulema devletin maal alan haline getirilmitir. Olsenin de altn izdii zere bylece Msr ile slam Dnyas arasndaki temel iletiim kanal olan Ezher, Nasr devriminin nde gelen yorumcu ve merulatrc kurumlarnn banda gelmitir.36 nc yaklam dinin kamu hayatndaki, zellikle de siyas meruiyet srecindeki rolnn yok edilmesi ya da asgariye indirilmesidir. Bu yaklam bata Marksist rejimler olmak zere mutlak seklerizmin etkisi altnda kalan lkelerde kabul grmtr. Dinin kamusal hayattaki rolnn kkten yok edilmesine ilikin en arpc rnek Arnavutluktaki Enver Hoca rejimidir. Bu rejimin niha hedefi hi bir din intisabn bulunmad ateist bir devlet ve toplum oluturmakt. Siyas meruiyet srecinde dinin rolnn asgariye indirilmesine ise sekler Arap milliyetiliinin devleti merulatran tek ideoloji olduu Baas rejimlerinde rastlanr. Bu yaklam iin slamn balbana bir deeri yoktu. Bu ideolojik ereve iinde slam, ok daha nce var olmu bir gereklie sahip olduu varsaylan Arapln fer' bir rn olarak telakki edilmitir.37 Siyasal alanda derin gerilimlere ve yzlemelere yol aan meruiyet bunalm bu dnemde slam Dnyasnn ekonomik yapsndaki deiim srecini de etkilemitir. Gerek bir meruiyet zerine kurulu rasyonel ekonomik mekanizmalarn eksiklii nedeniyle mill ekonomik kaynaklarn datm, birok gen ulus-devletin oluma dnemi boyunca totaliter brokrasilerde veya geleneksel ynetici aileler arasnda younlaan elit-ii g atmalarnn konusu olmutur. Gerek siyas ve ekonomik meruiyetin yokluu ve siyas elit ile toplum arasndaki
DVN 2002/1

24

36 Gorm Rye Olsen, Islam: What Is Its Political Significance? Case of Egypt and Saudi Arabia, Islam: State and Society, Klaus Ferdinand and Mehdi Muzafferi (ed.), (London: Curzon Press, 1988), 132. 37 brahim Juma, The Ideology of Arab Nationalism: The Authenticity of Arab Thought, Political and Social Thought in the Contemporary Middle East, Kemal H. Karpat (ed.), (London: Pall Mall Press, 1968), 48-52.

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

arac kurumlarn zayfl kitlelerin istikrarl, uzun-vadeli ekonomik kalknma programlar iin harekete geirilmesini engellemitir. Bu i yap, yeni devletlerin blgesel ve uluslararas siyasetlerini, zellikle de uluslararas ekonomi-politiin kresel dzlemdeki siyas ve ekonomik tercihlerini derinden etkilemitir. Bu yeni ulus-devletlerin ekonomik, siyas ve kltrel yaplar, Immanuel Wallersteinn da hakl ekilde vurgulad gibi, devletleraras ilikileri belirleyen hakim kapitalist dnya sistemi ekseninde oluan yeni tr bir bamlln ortaya kmasna yol amtr: Devletlerin dnya ekonomisinde ilemekte olan snfsal glerin ihtiyalarn yanstacak kurumlar oluturduunu iddia ediyoruz. Fakat, bu kurumlar bolukta yaratlm olmayp, devletleraras sistem erevesinde oluturulmulardr. Devletleraras sistemin kendisi, aslnda, devletin tanmland erevedir. Kapitalist dnya-ekonominin devleti, modern devleti dier brokratik idarelerden ayrdeden ve modern devletin alamet-i farikas olan bir devletleraras sistem erevesinde varlk bulur. Bu devletleraras sistem, en gls de dahil olmak zere mnferid devlet mekanizmalarnn karar alma glerini tahdit eden bir grup kstlama tekil eder. Sistemin ideolojisi egemen eitliktir, fakat devletler gerekte ne bamsz ne de eittir.38 Bu aamada slam Dnyasnn ekonomi-politiinin ekillenmesinde birbirine bal olgu etkili olmutur. Mslman lkeler arasnda gerek blge-ii gerek blgeleraras rasyonel ve uzun vadeli ekonomik ibirliini engelleyen bu olgulardan ilki, her lkenin ekonomik planlamaya ilikin hakim siyas tercihinin, kendi kendine yeten ulusal bir ekonomik yap kurmak olmasdr. Bu dnemde iinde bulunduu evreden etkilenmeyecek bamsz bir ulusal ekonomi kurma ideali uluslararas sistemde egemenlik iin gereken ilk art saylyordu. Bu erevede ulusal egemenlik alan oluturmak isteyen siyas elitler ekonomik olarak irrasyonel bile olsa, blgesel ibirliinden ok mevcut snr btnl ierisinde bamsz bir ekonomik alan oluturacak ulusal yatrm politikalarn tercih ettiler. Grnte hakl gerekelere dayanan bu tercihe dayal olarak gelitirilen lkelerin kendi sanayi altyaplarn kurmalarna yardmc olaca dnlen ithal ikameci politikalar, orta vadede blgesel ibirliini zedeleyen kapal ekonomik sistemler ortaya karmtr. Koruma altndaki ulusal sanayinin verimsizlii ithal ikameci politikalarn sonularn olduu kadar daha ak ekonomik sistemler zerine kurulu alternatif rasyonel d politikalarn gelimesini de olumsuz ynde etkilemitir.
38 Immanuel Wallerstein, The Politics of the World Economy (Cambridge: Cambridge University Press, 1984), 33.

25
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

Bu dnemde slam Dnyasnn ekonomi-politik yaplanmasn etkileyen ikinci olgu d ekonomik ilikilerde nceki dnemlerden tevars eden smrgeci bamlln devam etmesidir. Kendi kendine yetebilen bir ulusal ekonomi politikas gelitirmek isteyen siyas iradeye ramen, nceki dnemlerden kalan smrgeci bamllk, yeni bamsz devletlerin d ekonomik ilikilerinin baskn zellii olmay srdrmtr. Smrgelerin mevcut evresel/edilgen nitelii bamszlk ilanlarndan sonra bile etkili olmaya devam etti. Smrgeci merkezlerin nderlik ettii gei politikas onlara bamllk ilikisini canl tutacak nemli bir avantaj verdi. Yeni devletlerin liderleri teknik altyap ve rgtl insangc eksikliinden dolay smrge merkezleriyle olan temel retim ve ticaret balarn srdrmek zorunda kaldlar. nc olarak, dnemin iki kutuplu uluslararas sistemi bu lkeleri iki ana bloktan birine ye olma yolunda niha bir karar almaya zorlad. Bu siyas zorlamann iki nemli sonucu vard: yeni bir blgesel yabanclama ve belirli bir ekonomik sistemin kat bir ekilde uygulanmas. Blok-ii ticaret ve retim ilikileri her bir lkenin tercihini belirleyen dier bir baskn unsur oldu. Bu blok ii ekonomik bamlln meruiyeti iin sunulan temel argman, rasyonel bir ekonomik ibirliinin partnerleri olduu varsaylan komulara kar duyulan blgesel gvenlik endieleriydi. Bu yabanclamann en iyi rnei Gney ve Kuzey Yemen arasnda bu dnem boyunca yaanan gergin ilikidir. deolojik kutuplama ekonomik rasyonalite zerine kurulu alternatif bir plann gelimesini salayabilecek rasyonel kprleri ykt. Ksacas, Mslman lkelerin smrge-kart devrimlerin ardndan kendi ekonomik kaynak ve siyas ynetimleri zerindeki artan hakimiyetlerine ramen, slam Dnyasnn teorik ve pratik gndemi ulusdevletlerin oluumuna uyum salayarak meruiyet sreciyle ilgili bir ok problemi gslemek zorunda kald. 4. K-sonras Dnem: Medeniyetsel Uyan, Siyas Yzleme ve Tepkisel birlii Dnemi Genel olarak 20. yzyln son eyreine tekabl eden bu dnemde slam Dnyasnn uluslararas konumu, siyasal ve ekonomik yaplanmas ve kltrel ynelimleri asndan yeni unsurlar devreye girmitir. Bu unsurlar kltrel/siyas/ekonomik canlanma ile gerilimlerin birlikte seyrettii son derece dinamik bir sreci harekete geirmitir. Souk Savan son dnemindeki uluslararas dnmlerle slam Dnyasnn i dnmlerinin kesitii bu sre i ve d unsurlar arasndaki etkileimin younlat, kltrel/sosyal yaplarla siyasal/brokratik kurumlar arasndaki meruiyet ilikisinin ciddi bir sorgulamadan getii,

26
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

pratik dnmlerle teorik ereveler arasndaki an derinletii, yerel/geleneksel deerlerle kresel mekanizmalar arasnda bir uyum probleminin yaand kapsaml bir yzleme dnemini beraberinde getirmitir. Bu dnemin ilk zellii, uluslararas sistemin g odaklaryla slam Dnyasnn eitli devlet ve devlet gruplar arasnda artan gerginliktir. Bir nceki dnemde gerekleen ulus-devlet oluumlarnn kendi ilerinde ve komu ulus-devletlerle yaad uyum problemlerinden kaynaklanan ve iftkutuplu uluslararas sistemin yol at keskin kutuplamalarla ivme kazanan bu gerginlikler 19. yzyldan beri sregelen anti-smrgeci psikoloji ile de desteklenerek siyasal hareketliliin dnyann deiik blgelerindeki mslman toplumlar etkilemesini beraberinde getirmitir. Bu gerginliin ilk arpc iareti srailin 1967deki igalinin ardndan Filistinde ortaya kmtr. srailin kurulmasndan 1967 igaline kadar genelde Arap-srail atmas ile snrl blgesel bir problem olarak sunulan Filistin krizi, Dou Kudsn kutsal mekanlarnn srail egemenliine geiinden sonra hzla slam Dnyasnn ortak bir meselesi nitelii kazand. zellikle 1969da srail igali altndaki Kudste Mescid-i Aksaya yaplan saldr slam Dnyasnda yaygnlaan bir ortak savunma bilincinin douuna zemin hazrlad. Farkl mslman lkelerin tek tek yaadklar problemler ve bu problemlerin uluslararas sistemik glerce tek tarafl alglan biimi, bu ortak bilincin ulusal ve din alanlarn kesitii yeni bir siyasal tepki psikolojisinin yaygnlamasnn nn at. Trkiyenin Kbrs, Pakistann Kemir, Endonezyann Dou Timor gibi ulusal nitelikli davalarn din kimlik ile rtmesi, Mindanao, Eritre, Patan gibi deiik blgelerdeki Mslman aznlklarn ektii aclar ve bu meselelerde slam lkelerine kar uygulanan ifte-standartlar 19. yzyln balarndakine benzer bir anti-smrgeci dayanma arayn ortaya kard. 1970lerin sonu ile 80lerdeki nemli olay uluslararas sistemin nde gelen gleri ile mslman toplumlar arasndaki gerginlii daha da trmandrd: ABDye kar ran Devrimi, Sovyetler Birliine kar Afgan cihad ve sraile kar Filistinde ntifada direnii. ran Devrimi Amerikan blgesel ve kresel d politikasnda ok etkisi yaparken, Afgan cihad Sovyet spergcnn sonunu getiren sreci balatan sonular dourdu. te yandan, bir sivil direni hareketi olan ntifada FKnn 1960 ve 1970lerde uygulad iddetten daha baarl oldu ve sraili Filistin konusunda taviz vermeye zorlad. Uluslararas sistemik glerle mslman toplumlar arasndaki bu gerilim Souk Sava-sonras dnemde yeni nitelikler kazand. Souk

27
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

Sava sonras dnemin ilk yllarnda batl analistler ve karar yapmclar mslman toplumlar yeni dnya dzeni araylarnn uyumsuz unsurlar olarak tasvir ederken bu gerilimlerde ciddi maduriyet yaayan mslman kitleler arasnda uluslararas ilikilerde yaanan ifte standartlardan dolay uluslararas sistemin ileyiine dnk ciddi bir gvensizlik hissi yayld. Souk Savan hemen sonrasnda yaanan olaylarla ilgili apraz karlatrmalar bu gvensizlik hissinin arkaplann verebilir: Dou Avrupadaki kitlesel isyanlar zgrln zaferi olarak ilan edilirken, tamamyla sivil bir direni yntemi olarak gelien ntifada terrist faaliyet olarak nitelendirildi. Btn Batl gler Sovyetlerin Baltk Cumhuriyetlerine mdahalesine tepki gsterirken, yine Sovyetlerin yzlerce Azerinin ldrld Ocak 1990 Azerbeycan asker mdahalesine ciddi hibir tepki gelmedi. Mslman lkelerdeki kk aznlklarn haklarna kar ar duyarl olan uluslararas kurulular, Mslman aznlklarn Hindistanda, eski Yugoslavyada, Bulgaristan, Kemir, Burma ve dier yerlerde ektii aclara kar hi bir tepkide bulunmad. Pakistan ve Kazakistan gibi nkleer gce sahip baz Mslman lkeler uluslararas bara tehdit olarak sunulurken, ayn silahlar srail ve Hindistan gibi lkelerin i meselesi kabul edildi. Dnya nfusunun %25ini oluturan Mslmanlarn Birlemi Milletler Gvenlik Konseyinde hibir daim yelii yok ve slam Dnyasnn maduriyeti ile ilgili btn bavurular daim yelerin herhangi biri tarafnda veto edilmekte.39 Bu ekimeli gerginlik ve Mslmanlarn uluslararas ilikilerdeki gvensizlik alglamas soykrm, sava sular, Mslman kadnlara kar yaplan barbarca ikenceler ve eyrek milyon masum Mslmann ldrlmesine ramen uluslararas mdahele iin yl beklenilen Bosna bunalmnda zirveye kt. Mslman kitleler tarafsz bir problem zc olmas gereken uluslararas sisteme kar olan gvenlerini, slam Dnyasnda 19. yzylda smrge-kart tepkiye benzer Batkart bir dalga yaratan bu tecrbeden sonra kaybettiler. Souk Sava sonras dnemin ilk yllarnda zellikle Bosna, Karaba, eenistan, Kemir benzeri gerilim alanlarnda yaanan gelimeler geleneksel olarak Bat yanls politikalar takip eden mslman lekelerdeki sekler kesimlerde bile byk yanklar uyandrd. Bunun sonucunda slam Dnyasnn genelinde Birlemi Milletler kollektif gvenlik sisteminin tm humanist sloganlarna ramen Batnn slam
39 Bu Mslman topluluklar arasndaki gvensizlik psikolojisinin detayl bir analizi iin, bkz. Ahmet Davutoglu Civilizational Transformation and the Muslim World (K. L.: Quill, 1994), 101-104.

28
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

Dnyasna kar nyargl ve atmac yaklamnn devam ettii kanaati egemen olmaya balad. Bu dnemin yaanan bu gerilimlere paralel olarak gelien ikinci zellii ise Mslman lkeler arasnda gelien tepkisel ibirlii ve dayanma abalarnn yaygnlamasdr. Filistin, Kbrs, Afganistan ve Bosna gibi siyas problemlerle ilgili olarak g merkezlerinden gelen siyas basklar, bu basklara muhatap olan lkeleri, aralarndaki kar elikilerine ramen, ibirlii araylarna yneltti. Uluslararas siyasetin sistemik gleriyle slam Dnyas arasnda 20. yzyln son eyreinde yaanan bu gerilimler slam Dnyasnda bir dayanma ve ibirlii bilincinin yaygnlamasna zemin hazrlad. Bu tepkisel ibirlii abalarnn ilk gstergesi slam Konferans rgtnn kuruluudur. 1969 ylnda Mescid-i Aksaya yaplan saldr sonrasnda slam Konferans rgt Birinci Zirve Toplantsnn gerekletirilmesi bu psiko-siyas deiimi yanstan bir dnm noktas olarak grlebilir. Bu suretle, slam Dnyasnn siyas nderleri, Halifeliin sona ermesinden sonra ilk defa genelde slam Dnyasnn uluslararas konumunun, zelde tek tek lkelerin diplomatik pozisyonlarnn glenmesi iin ibirlii ihtiyacnn farkna vardlar. K tz bu tepkisel ibirlii abalarnn psikolojisini ok ak bir ekilde ifade etmektedir: (i) ye lkeler arasnda dayanmay tevik etmek; (ii) ye lkeler arasnda ekonomik, sosyal, kltrel, bilimsel ve dier faaliyet alanlarndaki ibirliini pekitirmek ve uluslararas rgtlerde ye lkeler aras istiareyi salamak; (iii) rklk ve ayrmcl yok etmeye almak ve smrgeciliin btn trlerini ortadan kaldrmak; (iv) adaleti esas alan uluslararas bar ve gvenlii desteklemek iin gerekli nlemleri almak; (v) Kutsal Mekanlar korumak iin giriimleri koordine etmek, Filistin halknn mcadelesini desteklemek ve haklarn geri alp, topraklarn yeniden zgrle kavuturmalarna yardm etmek; (vi) btn Mslmanlarn ereflerini, bamszlklarn, ulusal haklarn koruyacak ekilde mcadelelerini glendirmek; (vii) ye lkeler ve dier lkeler arasnda anlay ve ibirliini salayacak uygun atmosferi yaratmak. 40 Uluslararas sistemde hakim g merkezlerinin nyargl tutumlarna kar gsterilen bu tepki uluslararas ilikilerin ekonomik ve kltrel ibirlii de dahil eitli sahalarnda slam dayanmann kurumsal40 slam Konferans Tz, Abdullah Ahsan, The Organization of Islamic Conference: An Introduction to an Islamic Political Institution (Herndon: IIIT, 1988), 128.

29
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

lama ihtiyacn ortaya karmtr.41 Bu dnemde, zellikle Genel Ekonomik, Teknik ve Ticari birlii Anlamas ye lkeler tarafndan imzalandktan sonra, K bir danma forumu olmaktan kp, daha organize bir ibirlii sistemine dntrlmtr. Dayanma abalarnn younlat bu dnemin dier arpc zellii i elikilerin de trman gstermi olmasdr. Dayanma abalar ile bu i elikilerden kaynaklanan bunalmlar bu dnemin biri dieriyle elien iki zellii olarak ayn madalyonun iki farkl yz gibidir. Lbnan, Afganistan ve Cezayir i savalarndaki ypratc sreler, ran ile Irak arasndaki uzun ve ykc sava, Irakn Kuveyti igali sonras bagsteren Krfez Sava ve komu Mslman lkeler arasnda yaanan eitli kk apl gerginlikler bu dayanma ve birlik abalarna olan gvende dnemsel zayflamalara yol amtr. Mslman lkelerin kt kaynaklarnn boa harcanmasna yol aan bu i gerilimler ve atmalar uluslararas g unsurlarnn kullanabilecei ve gerektiinde de istismar edebilecei uygun ortamlar oluturmutur. Siyas dayanmann tepkisel karakteri ve i gerilimlerdeki trmanma, mslman lke ve toplumlar arasnda rasyonel ve etkin bir bunalm zm mekanizmasnn geliimini engellemitir. Byk mitlerle kurulan K btn abalara ramen Mslman lkeler arasndaki krizleri zmede pozitif ve etkin bir rol oynayamad gibi bunalm zc bir mekanizma olarak kalc kurumsal yaplar da oluturamamtr. K, Bosna ve Mindanao gibi Mslman lkelerin ortak ve daha benzer bir tavra sahip olduu bunalm alanlarnda daha etkin ve fonksiyonel olurken, slam lkeleri arasndaki ihtilaflarda yeterince baarl olamamtr. Bu adan bakldnda slam Dnyas hl rasyonel, etkin ve uygulanabilir bir bunalm zm mekanizmasnn eksikliini hissetmektedir. Bu dnemin nc nemli zellii, slam Dnyasnn ekonomik yapsnn deien karakteri ve bunun dnya ekonomisiyle olan ilikisidir. slam Dnyasnn 1970lerdeki temel ekonomik gc petrol rezervleri ve bunlarn siyas amalar iin kullanm idi. Mslman lkeler arasnda bu dnemde dier birok blgesel, alt-blgesel ve sektr bazl ekonomik ibirlii abalar ortaya kt. Bunlardan RCD/ECO

30
DVN 2002/1

41 K-Sistemi ierisinde bu dnemde drt farkl kategoride olmak zere birok kurum, merkez, komite ve komisyon kuruldu: (1) Krallar, devlet ve hkmet bakanlar yetkisindeki komite, (2) Dileri Bakanlar Konferans yetkisindeki komisyon, (3) K Genel Sekreterliine bal organlar, (4) K-Sisteminin Bamsz yeleri. K-Sisteminin detayl bir tablosu iin bkz. V. Nienhaus, Economic Cooperation and Integration Among Islamic Countries (Cidde: Islamic Research and Training Institute, 1987), 61.

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

gibi bazlar sadece Mslman lkeler tarafndan kurulurken, OPEC gibi bazlar da byk lde Mslman lkeler tarafndan ynetildi. Bu politikalardan bir ksmnn tepkisel ve kapal yaps Bat finans sistemi iin belirli avantajlar doururken, dier baz slam ve nc Dnya lkeleri iin olumsuz sonular dourdu. Batl bankerler petrol-reten Mslman lkelerin petro-dolarlarn petrol-retmeyen Mslman lkelere transfer etmek suretiyle bu politikalardan faydalanacak alternatif yollar buldular: Londra ve New York bankerleri gnll olarak (ve kr iin) petrol parasn bir grup petrol-reten gelimi lkeden alp, petrol-retmeyip sermaye ihtiyac olan nc Dnyann dier az gelimi lkelerine transfer eden risk-tayc arac kurulular haline geldiler.42 slam Dnyasndaki ekonomik dinamizm ekseni 1980lerde OPEC ve petrol-reten lkelerin dnya ekonomisindeki glerini kaybetmeleriyle yn deitirmeye balad. Asya kaplanlarnn ykseliiyle birlikte yeni eksen Gneydou Asyaya kayd. Bu yeni eksende Malezya ve Endonezya Dou ve slam Dnyasnn yeni ykselen yldzlar olarak grlmeye balandlar. Bu ekonomik dinamizm Gneydou Asyadaki ekonomik kalknma dneminin nemli liderlerinden biri olan Enver brahime gre slam uyann arpc bir gstergesidir: nceki yzylda emperyalizme kar mcadelelerle balayan slam uyan dalgas zamanmzda Gneydou Asya Mslmanlar arasnda daha da ivme kazand.43 Ancak, bu blgede yaanan 1997 ekonomik krizi ve onu takip eden siyas dalgalanma yeni eksen beklentilerinde nemli bir kesintinin ortaya kmasna yol at. Bu dnemin drdnc zellii Mslman toplumlarn i sosyopolitik yaplarndaki dinamik deiim ve bu deiimin din-siyaset ilikisi zerindeki etkisidir. Souk Savan sona ermesi ve Dou Bloku lkelerindeki totaliter yaplarn zlmesi dnya genelinde olduu gibi slam Dnyasnda da demokratik katlm taleplerini beraberinde getirdi. Seksenli yllarn sonunda rdnde balayan demokratikleme sreci zamanla Tunus ve Cezayir gibi Kuzey Afrika lkelerine de srad. Daha katlmc bir siyas sisteme ynelik talepler doal olarak siyas sistemde slam deer ve kurumlara yaplan atfn artmas sonucunu da beraberinde getirdi. Sosyo-ekonomik deiim ve ehirlemeye bal kitlesel hareketlilik, sosyal iletiimin yaylp younlamas, ve ra42 J. Mauzegar, Dealing with Debt, Foreign Policy, Say 68 (Fall 1987): 141. 43 Anwar Ibrahim, The Asian Renaissance (Kuala Lumpur: Times Books International, 1996), 124.

31
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

dikal sosyal dnm ve buna bal kimlik krizleri ile tebarz eden modernliin sosyolojik gleri, din ve geleneksel deerlerin modern formlar kazanarak hzla sosyallemesine yol at. Bu deiimler demokratikleme ve slamleme taleplerini senkronize etti. Sosyal deerleri siyas sisteme tayarak sosyo-kltrel kitle hareketlerinin siyas yapy etkilemesini mmkn klan demokratikleme srecinin kltrel yaplarla siyasal yaplar arasndaki etkileimi artrmas din-siyaset ilikisini de belirleyen tabii sonular dourdu. slam Mslman toplumlarda sosyal entegrasyonun ve iletiimin en temel gc olduu iin, demokrasinin bu doal sreci, sekler siyas/brokratik elit ile popler slam sosyo-kltrel gler arasnda bir gerginlik yaratt. Bu yzden demokratikleme talepleri sekler elit tarafndan ounlukla smrge-kart isyanlar sonras nc aamada kurulan mevcut ulus-devlet sistemine bir tehdit olarak algland. Szkonusu sekler elit, kurulu devlet sistemini korumak iin, bir yanda sekler/milliyeti resm ideoloji ile slam deerler arasnda, dier yanda totalitarizm ile demokrasi arasnda bir seim yapmak zorunda olduunu dnmeye balad. Sonuta resm devlet ideolojisinden yana olan tercihleri slam ve demokrasinin birlikte var olamayaca eklinde test edilmemi bir varsaym yoluyla merulatrld. Bu varsaym siyas sistemi 'fundamentalist tehdid'e kar korumak amacyla demokratikleme srecini durdurmak iin kullanld. Bu meruiyet sylemi zellikle slamn uluslararas sistem iin yeni tehdit olarak ilan edilmesinden sonra Batl akademisyenler tarafndan gelitirilmi olan yeni kavramsal ereveler ve teorik analizlerle desteklendi. Bu duruma en iyi rnek yzylmzn en ykc i savalarndan birine sahne olan Cezayirdir. Bu dnemin beinci zellii Batl ve slam akademik evrelerde slam uyan zerine yeni bir literatrn ortaya km olmasdr. Bu dnemde uluslararas sistemin merkez gleri ile deiik mslman toplumlar arasnda yaanan gerilimler, 1980lerden itibaren ortaya kmaya balayan bu yeni-oryantalist literatrn siyasal arkaplann ve gerekesini oluturmutur.44 Bu yeni literatrn felsef, sosyolojik ve psiko44 Bu yeni literatrn deiik rnekleri iin bkz. John Esposito, Voices of Resurgent Islam (New York: Oxford University Press, 1983); Edward Mortimer, Faith and Power: The Politics of Islam (London: Faber and Faber, 1982); Daniel Pipes, In the Path of God: Islam and Political Power (New York: Basic Books, 1983); M. Ruthven, Islam in the World (London: Penguin, 1984); E. Sivan, Radical Islam (New Haven: Yale University Press, 1985); R. Dekmejian, Islam in Revolution: Fundamentalism in the Arab World (Syracuse: Syracuse University Press, 1985); W.M. Watt, Islamic Fundamentalizm and Modernity (London: Routledge, 1988).

32
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

lojik arkaplan balbana bir almay gerekli klmaktadr. Ancak, bu literatrn ana zelliklerinin ortaya konmas, 20. yzyln sonlarnda slam siyasetin teorik ynlerini ilgilendiren temel meseleleri ortaya koyabilmek asndan zel bir nem tamaktadr. 19. Yzyln oryantalist almalaryla 20. yzyln son eyreinde ortaya kan bu yeni slamiyat almalar arasnda, Bat-d dnya zerinde tahakkm kurmann stratejik aralarndan biri olan oryantalizmin amalarndaki sreklilie ramen, nemli bir fark bulunmaktadr.45 Uluslararas artlarn deimesi ve slamiyat almalarnn temel konular ve alanlar zerindeki etkisi, bu almalarn muhteva, metodoloji, kavramsal ereve ve hedeflerinde nemli deiikliklere yol amtr. Bu deiimi rneklendirecek iki nemli fark zikredilebilir. Birincisi, oryantalist aratrmalarn birinci dalgas Bat smrgeciliinin verdii Avrupa-merkezli bir z-gurur tarken, ikinci dalga oryantalist almalarda Bat-d bir meydan okuma olarak slam uyann yaratt bir huzursuzluk hissi gze arpmaktadr. slam uyann uluslararas bir tehdit olabilecei eklindeki nyargl varsaym ve bu varsayma dayal stratejik pragmatizm slam zerine yaplan ada aratrmalarn zgnlk, derinlik ve objektiflikten uzak olmalarndaki temel sebeptir. Bu varsaym bu tr aratrmalarn younlamasyla ilgili ikinci farka da kaynak tekil eder. 19. Yzyldaki birinci kuak oryantalist almalar daha ok Bat-d medeniyetlerin miras zerine younlarken, 1980'lerin ikinci kuak slamiyat almalar temelde uluslararas ilikilerin konusu olmutur. Bu temel fark uygulanan metodolojiyi de etkilemitir. Klasik oryantalist almalar kaynan felsef, tarih ve teolojik analizden alrken, slam zerine yaplan son dnem aratrmalar sosyal bilimler metodolojisinin rnleri olarak deer kazanmtr. Bu yeni dalgann olumlu boyutu Fred Dallmayr tarafndan tanmland gibi Bat-d kltr ve toplumlarn dnyann geleceini ekillendirme noktasnda aktif katlmlarnn giderek artt kresel bir arenann ykseliiyle birlikte Avrupa-merkezci tekynl yaklamn zayflamasdr: "Oryantalist monolog yzylmzda yerini eskinin smrgeletirilmi dnyasndan entellektel ve yazarlarn katlmna imkan tanyan yeni bir diyaloa brakt. Batnn Bat-d dnce tarzyla karlamasnn yks zerine tefekkr eden Wilfred Cantwell Smith, bu nevzuhur diyalou kltrel ilikilerde yeni ve nemli bir aama olarak selamlar. () 19. Yzyl dier kltrler hakknda muaz45 Oryantalizmin siyas hakimiyetteki rol iin, bkz. Edward Saidin bayapt Orientalism (New York: Vintage Books, 1979).

33
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

zam fakat tektarafl bir ansiklopedik tefekkrn a iken, yzylmz o teki insanlarn bizzat kendilerinin hazr ve nazr olduu bir dneme kap aar46 Bu dnemde slam eilimli literatrde zellikle 1970lerin sonlarnda grlen ykseli de bu durumun bir yansmasdr. slam eitim47 ve bilim48 zerindeki teorik tartmalar, 19. yzyl ve 20. yzyln ilk dneminde modernitenin meydan okumasyla gelen sorunlarn 21. yzyln arifesinde hl slam Dnyasndaki medeniyetsel meydan okumann temel meseleleri arasnda yer aldn gstermektedir. Bu dnemde hemen hemen btn temel sosyal bilim alanlarnda farkl yntem ve kayglarla yeni araylar sz konusu olmutur. slam ekonomisi zerine yazanlar genelde daha uygulanabilir bir bakla alrken, slam sosyoloji ve psikolojiyi konu edinen almalar metodolojik sorunlar zerine younlamtr. Ekonomik kalknma ve bunun slam bir ereve ierisinde baarlmas slam ekonomisi almalarnn temel konusu olmutur: slam Dnyasnn yzlemesi gereken ana meydan okuma, ekonomisini dnyadaki ideolojik, siyas ve ekonomik rolyle orantl bir ekilde yeniden ina etmektir. Bu neyi gerektirir: Batnn sanayilemi lkelerini yakalamay hedefleyen bir ekonomik kalknma... Ancak ncelikli meselemiz yakalama/yetime ideolojisi deildir. Bilakis hedefimiz ekonomik kalknmann ruhunu ve tabiatn slam bir ereve iinde tehis etmektir.49
46 Fred Dallmayr, Beyond Orientalism: Essays on Cross-Cultural Encounter (Albany: State University of New York Press, 1996), IX, 63. 47 1980li yllarn sonlarnda Kral Abdlaziz niversitesi tarafndan baslan Crisis in Muslim Education, Aims and Objectives of Islamic Education Philosophy, Literature and Fine Arts; Curriculum and Teacher Education; Education and Society in Muslim World ve Muslim Education in the Modern World konulu slam Eitim Serileri (Genel Editr: Syed Ali Ashraf, Cidde) bu almalarn ilk rnekleri olarak zikredilebilir. 48 slam bilim zerine alan bu dnemin etkili mslman dnrlerinden birinin modern bilime olan slam yaklam tanmlamas arpc bir rnek tekil etmektedir: Modern bilimde pozitif olarak kabul edilen slam tarafndan reddedilemez, nk bu geree ilikin bilgidir. Fakat, slam tarafndan kabul edilemeyecek ey ise modern bilimin yegane dayana olan ve kendini dier btn bilgi alanlarndan arndran pozitivizm ve relativizmdir. slam, Batda olduu ekliyle evrensel bilginin yerini zel bilginin almasna ve modern anlamda bilimin hikmetin aleyhine gelimesine nasl izin verebilir?, Seyid Hseyin Nasr, Islam and Modern Science, Islam and Contemporary Society, Salem Azam (ed.), (London: Longman and Islamic Council of Europe, 1982), 185. 49 Khurshid Ahmad, Economic Development in an Islamic Framework, Islamic Perspectives: Studies in Honour of Sayyid Abul Ala Mawdudi,

34
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

Bu tip aratrmalarn temel hedefi Batda gelimi sosyal bilimler ile slam miras ve deer sisteminin uzlatrlmasdr. Bu sre genelde bilginin slamletirilmesi, zelde de sosyal bilimlerin slamletirilmesi olarak adlandrlmtr. Bu srecin nc bilim adamlarndan biri olan smail R. Faruki bu abay mukayeseli olarak yle tanmlar: Bat, sosyal bilimlerin(in) tarafsz olduklar iin bilimsel olduklarn iddia eder; yani sosyal bilimler insan yarg ve tercihlerden bilinli olarak saknr, olgulara olgu olarak yaklap kendi kendilerini ifade etmelerini ister. Bo bir iddiadr bu, nk aksiyolojik tabiat idrak edilmeksizin hi bir olgunun teorik olarak kavranmas mmkn deildir. (...) Sosyal bilimlerin slamletirilmesi, aratrmas yaplan gerekle, ona ilikin ilah snnet arasndaki ilikiyi gstermelidir. lah snnet gereklikte tebarz etmesi gereken norm olduundan, olann tahlili hi bir zaman olmas gerekeni gzden karmamaldr.50 Bu dnemde slam z-bilincin ykselii Mslman dnrlerce her anlamda klelikten kurtaracak niha bir yol olarak grlmtr. Dnemin dier etkili dnrlerinden Nakib el-Attas slamletirmeyi insann ncelikle byl, mitolojik, animist, mill-kltrel gelenekten, daha sonra da kendi akl ve dili zerindeki sekler kontrolden kurtuluu olarak tanmlamtr.51 Bosna-Hersekin sabk cumhurbakan ve nemli bir Mslman dnr olan Aliya zzetbegovi slam varlk bilincini bir hmanizm erevesine balar: nsan evresinin rndr. Materyalizmin bu temel iddias, hukuk ve sosyolojideki mteakip tm gayr-i insan teorilerin ve zamanmzda Nazizm ile Stalinizm dnemlerinde hunharca boyutlara varan insanlar maniple etme yntemlerinin balang noktas olmutur. Toplumun bireye ncelii ve insann topluma hizmet etme ykmlln vurgulayan tm dier batan karc teoriler de bu cmledendir. nsan kimseye hizmet etmemeli, bir araca dnmemelidir. Her ey insana ve insan da yalnzca Tanr'ya hizmet etmelidir. Hmanizmin niha anlam budur.52
Khursid Ahmad and Zafar Ishak Ansari (ed.), (Leicester: The Islamic Foundation, 1979), 223. 50 Ismail R. Al-Faruki, Islamizing the Social Sciences, Social and Natural Sciences: The Islamic Perspective, Ismail R. el-Faruki ve Abdullah Omar Naseef (ed.), (Jeddah: Hodder and Stoughton, 1981), 16-17. 51 Syed Muhammad Naquib Al-Attas, The Concept of Education in Islam: A Framework for an Islamic Philosophy of Education, 2. bask, (Kuala Lumpur: ISTAC, 1991), 45-46. 52 Alija Izetbegovic, Islam between East and West (Indianapolis: American Trust Publication, 1984, 1989), 39-40.

35
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

III. 21. Yzylda slam Dnyas: Jeopolitik Dlamaya Kar Medeniyet Canlanmas 20. Yzyln ikinci yarsnda ilk belirtileri ortaya kmaya balayan, ancak zellikle Souk Sava sonras dnemde arpc bir ekilde kendini gsteren zellik slam Dnyasnn 21. yzyldaki genel seyrini etkileyecek nitelikler tamaktadr: (i) slam Dnyas kavramnn muhteva ve snrlarndaki deiim; (ii) slam Dnyasnn jeopolitik, jeoekonomik ve jeokltrel yaplanmasndaki dinamik seyir; ve (iii) genelde Bat-d toplumlarda zelde de slam Dnyasnda gzlenen medeniyet canlanmas. slam Dnyasndaki gelimelerin bir sre mant iinde incelenmesiyle sebep ve sonular daha ak bir ekilde ortaya konabilecek bu zellik sadece mslman toplumlarn geleceini deil kresel ve blgesel nitelikli birok gelimenin alaca seyri de etkileyecektir. 1. slam Dnyas Kavramndaki Dnm Souk Sava sonras dnemde yaanan kapsaml dnmn en arpc boyutu slam Dnyas kavramnn kendisinin kavramsal ve coraf konumuyla dorudan ilikilidir. Geen yzyln ilk eyreinde slam Dnyas kavram Osmanl Devleti ve smrgelemi Mslman nfus younluklu topraklar kapsyordu. Osmanl Devletinin bat ucundaki snr slam Dnyasnn Avrupa asndan balang noktasn tekil ederken dou ve gney snrlar smrge merkezlerinin ulat, birbirinden kopuk hale getirilmi mslman topluluklarn coraf alanlarn kapsyordu. slam Dnyas kavram 20. yzyln ikinci eyreinde yalnzca bir Afro-Asya smrge olgusu olarak alglanmtr. John Mottun The Moslem World of Today isimli kitabna yazd nsz, slam Dnyas ile alakal Avrupa-merkezci yaklam ve bu yeni slam Dnyas alglamasnn kapsad alanlar yanstr: Bugnn slam Dnyas dnknden nemli lde farkldr. (...) Aa yukar her Mslman topra (Afrika'da, Bat, Orta ve Gney Asya ile Gneydou Asya'da) yeni bir mill ve sosyal itiyak ve ihtirasla alevlenmi durumda.53 Grld gibi bu yeni alglamada bir nceki dnemde Osmanl snrlar iinde olmas nedeniyle slam Dnyasnn bir paras olarak alglanagelen Balkanlar dolaysyla da daha genelde Dou Avrupa artk tamamyla bu kavramn kapsam alan dna kartlmtr. Bu durum sadece jeopolitik olarak deil zihinsel olarak da Avrupann slamdan arndrlmas ve ayrtrlmas anlamna gelmektedir.
53 Mott, The Moslem World Today, vii

36
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

Smrge devrimleri sonras ulus-devlet sisteminin yaygnlamasnn uluslararas sisteme damgasn vurduu nc eyrekte slam Dnyas i ibirlii ve koordinasyondan yoksun, atmakta olan bireysel ulus-devletler demeti olarak alglanmaya balanmtr. slam Konferans rgtnn kurulmasndan sonra bu alglama genelde bu rgte ye olan lkelerle snrlandrlmtr. 19. Yzyl sonlarnda Balkanlar iin kullanlan Avrupann Hasta Adam sylemi etrafnda dnen Neareastern Question (Yakndou Meselesi) kavramsallatrmasnn, bu safhada srailin bir Yahudi devleti olarak inasnn ardndan Ortadou iin de kullanlmaya balanmas siyas imaj sreklilii ile coraf deiim arasndaki ilikiyi arpc bir ekilde ortaya koymaktadr. Sistemik glerle slam Dnyas arasndaki atmann bu dnemde Filistin zerinde younlamas, slam Dnyasnn Ortadou kavram ve bu kavramn oluturduu genelde olumsuz imajlarla zdeletirilmesine yol amtr. slam Dnyas kavramnn coraf anlam Sovyet-sonras dnemde slam Dnyasnn Avrasya unsurlarnn tekrar ortaya kmasyla yeni bir deiim yaamtr. ki kutuplu Souk Sava dneminin sona ermesiyle slam Dnyasnn Avrasya unsurlarnn tekrar uluslararas sahnedeki yerini almaya balamas 20. yzyln son eyreine egemen olan Afro-Asyal slam Dnyas alglamasnn radikal bir deiiklie uramas sonucunu dourmutur. Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlarda yeni devletlerin ve yaygn mslman topluluklarn ortaya kmasnn ardndan slam Dnyas Afro-Asyal olduu kadar Avrasyal bir olgu olarak da grlmeye balanmtr. zellikle Bosna bunalmnn uluslararas kamuoyunun ana gndem maddesi haline gelmesi slam Dnyasnn tarih, coraf ve demografik olarak Afro-Asya dnda ayn zamanda bir Avrupa kanadnn da olduu gereini ak bir ekilde zihinlere yerletirmitir. Bu durum slam Dnyas iin olduu kadar genelde Bat zelde Avrupa iin de yeni bir yzleme alan ortaya karmtr. slam Dnyas kavramndaki dier bir nemli deiiklik ise Cezayirlilerin Fransada, Pakistanllarn ngilterede ve Trklerin Almanyada olmalar gibi Bat lkelerinin bnyesinde gl Mslman bir nfus altyapsnn olumas ile ilgilidir. Bu demografik unsur Trklerin Avrupaya g istisna edilirse, bu yzyln ikinci dnemindeki smrge etki sahalarnn yansmasdr. Bugn Mslman topluluklarn te biri gayrimslimlerin ounluk olduu lkelerde aznlk olarak yaamaktadrlar. Dier bir deyile, slam Dnyas kavram sadece coraf bir kua yanstmakla kalmamakta, gayrimslim ounluun yaad lkelerdeki demografik unsuru da kapsamaktadr. Bu yzden gele-

37
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

neksel coraf kuaktaki Mslman lkelerle, onlarn dnyann dier yerlerindeki demografik uzantlar arasnda bir bamllk ortaya kmakta ve slam Dnyas kavram coraf bir tanmlama olmaktan daha ok demografik/kltrel bir tanmlama nitelii kazanmaktadr. Bata ABD, Almanya, ngiltere ve Fransa gibi uluslararas sistemin merkez gleri olmak zere hemen hemen btn Bat lkelerinde mslman nfusun ikinci byk din topluluu oluturmas hem yeni ve kapsaml bir etkileim alan ortaya karm hem de gerek lke-temelli gerekse uluslararas lekli siyas yaplarda yepyeni yzlemeleri beraberinde getirmitir. Bu durum ayrca geleneksel coraf kuaktaki Mslman lkelerle, onlarn dnyann dier yerlerindeki demografik uzantlar arasnda yeni bir bamllk ilikisi ortaya karmtr. Bu bamllk ilikisi her nemli siyas dnm srecinde zellikle Bat lkelerindeki mslman aznlklarla onlarn anavatanlar arasnda karlkl dalgalanmalarn olumasn da beraberinde getirmitir. 2. slam Dnyasnn Jeopolitik ve Jeoekonomik zellikleri Souk Sava sonras dnemde ortaya kan uluslararas konjonktr dnm ile slam Dnyas kavramndaki dnm arasnda kresel ve blgesel dengeler asndan son derece nemli bir paralellik ortaya km bulunmaktadr. Bu adan bakldnda uluslararas sistemde yaanan dnmn yol at her trl gerilim slam Dnyasndaki gelimeleri dorudan etkilerken, slam Dnyasndaki dalgalanmalar da uluslararas sistemdeki gerilimlerin muhtemel ynn ve etki gcn belirlemektedir. Souk Sava dneminin ilk yllarnda iki kutuplu yapnn yzletii Dou Avrupadaki en kk g kaymasnn bile ift kutuplu yap iindeki sper gler arasndaki dengeleri belirlemesi gibi bugn de mslman toplumlarn yayld Afro-Avrasya hattnn merkez kuandaki gelimeler ile uluslararas sistemik denge kaymalar arasnda dorudan bir iliki sz konusu olmaktadr. slam Dnyasnn Souk Sava sonrasnda ortaya kan belirsizlik dneminde bir gerilimler corafyas olarak alglanmasnn arkaplann ortaya koyabilmek iin bu ilikinin mantn, gerekesini ve sonularn doru tesbit edebilmek gerekir.
DVN 2002/1

38

ift kutuplu yapnn oluturduu statik dengenin ortadan kalkmas ile birlikte Souk Sava sonras dnemde uluslararas sistemdeki gerilim alanlar ana hat zerinde younlamtr: (i) jeopolitik boluk alanlar, (ii) jeoekonomik aktarm hatlar ve (iii) jeokltrel yzleme hatlar. Bu ana hattn kesitii Balkanlar, Kafkaslar, Kuzey Ortadou ve Orta Asyann gney kanad youn bunalmlara ahit olurken,

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

bir ya da iki alann kesitii blgelerde konjonktrel dalgalanmalar beraberinde getiren daha snrl trmanmalar kendini gstermitir. Kresel egemenlik iin hayat nem tayan bu ana hattn byk lde mslman topluluklarnn yaad corafya zerinde bulumas slam Dnyas ile uluslararas sistemik gler arasnda 19. yzyl smrgeciliine benzer bir gerilimin domasna zemin hazrlamtr. Bu hatlar zerindeki rekabet 19. yzylda olduu gibi sistemik byk gler arasnda seyrederken, mslman topluluklar bir taraftan bu rekabetin sradan nesneleri haline getirilmekte dier taraftan da refleksif tepkilerle uluslararas gerilimlerin taraflar olarak sunulmaktadr. Souk Savan ift kutuplu yaps, Spykman tarafndan Rimland olarak tanmlanan ve kresel kara gc ile kresel deniz gc arasndaki jeopolitik dengenin belirlenme alan olan Avrasya kenar kua zerinde statik bir denge ngryordu. Genelde skandinavya-bertalya-Balkanlar-Anadolu-Arabistan-Hind-Hindiin-Kore yarmadalar ve bunlar evreleyen adalardan oluan kenar kuak ve kara balantlar asndan kuzey-gney istikametindeki gei blgesini oluturan Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya sper gler arasnda belirlenen statik bir denge ile blnmt. Souk Sava sonrasnda bu statik denge halinin ortadan kalkmas ve son derece dinamik bir uluslararas ilikiler ann ortaya kmas Rimland kua zerindeki rekabetin ok ynl ve ok aktrl bir ekilde tekrar canlanmasna yol amtr. Bu kresel rekabet canlanmasnn slam Dnyas kavramndaki yeni dnm ve canlanma ile ezamanl olarak seyretmesi slam Dnyas tanmlamasnn Afro-Asya snrlarn aarak Afro-Avrasya nitelii kazanmasnn doal sonucudur. slam Dnyas kavramnn Avrasya boyutu aslnda Rimland kuann en hassas blgelerini oluturmaktadr. Avrasya slam unsurunun tekrar ortaya kyla birlikte, kuzey-gney dorultusunda Tataristandan Tanzanyaya, dou-bat dorultusunda Fastan Endonezyaya ve Bosnadan Dou Trkistana kadar uzanan dnyann en nemli jeopolitik ve jeostratejik kuanda Mslman lke ve topluluklarn yaad gerei bir kez daha arpc bir ekilde ortaya kmtr. rnein, stratejik adan en nemli 16 boazn 8i (Svey Kanal, Babl-Mendeb/Kzl Deniz k, Hrmz Boaz/Basra krfezi k, Malakka Boaz, Sumatra ve Java arasnda Sunda Boaz, Bali ve Mataram arasnda Lombok Boaz, stanbul ve anakkale Boazlar/Karadeniz k) Mslman lkelerin tam kontrol altndayken, bunlardan sadece biri (Cebelitark Boaz) Mslman bir lkeyi (Fas) bir Avru-

39
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

pa devletinden (spanya) ayrmaktadr. Bu, (ngiliz Kanal ve Danimarka Boaz hari) Avrasyann kenar kuann (Rimland) anahtar konumundaki tm boazlarn slam lkelerinin kontrol altnda olduunu gstermektedir.54 Bu yeni jeopolitik konum mslman lke ve topluluklarn ift ynl bir etki ile kar karya kalmasna yol amtr. Avrasya kenar kuak hatt zerinde ortaya kan her jeopolitik boluk alannn dourduu belirsizlikler, bir taraftan bu blgelerde yaayan mslman topluluklar ciddi gvenlik problemleriyle kar karya brakrken, dier taraftan da -zellikle bu dnemde Bat akademyasnda ortaya kan literatrn de ynlendirmesi- ile komu blgelerde yaayan gayrimslim toplumlarda ciddi kayglarn ortaya kmasna yol amtr. Bu durum Souk Sava sonras dnemdeki toplam kayplar asndan bakldnda uluslararas sistemdeki belirsizliklerin maduru konumundaki mslman toplumlarn ayn zamanda bu gerilimlerin msebbibi gibi gsterilmesine yol amtr. Benzer bir etkileim ilikisi kresel ekonomi-politik deiim ile slam Dnyasnn jeoekonomik dnm arasnda da sz konusudur. slam Dnyas kavramnn jeoekonomik anlam alan da bahsi geen dnemlerde farkl ekillerde tanmlanagelmitir. Jeoekonomik adan, slam Dnyas birinci dnemde smrgeci rekabetin arenas olarak grlrken, ikinci aamada mutlak bir paylamann nesne corafyas konumuna gerilemitir. nc dnemde ise bir yanda ulusal ekonomilerin inas, dolaysyla da ulusal ekonomilerin blgesel yabanclama srelerine girmesi, dier yanda petrol gibi uluslararas ekonomi-politik yapnn temel girdilerinin artan nemi slam Dnyasnn jeoekonomisini belirlemitir. Jeoekonomik kaynaklarn yeniden dalm ve aktarm problemleri ve bunun sonucunda yeni jeoekonomik balant blgelerinin kurulmas, daha nceki dnemlerde birbirine yabanclaan blgelerin yeniden temasa gemesi ve bunun dourduu uyum problemleri 20. yzyln son eyreine damgasn vurmutur. slam Dnyasnn 21. yzyln ilk yllarndaki en temel ekonomi-politik meselesi ise kresel ekonomi-politik sistemle olan ilikisinin yeniden tanmlanmasdr. Dou Asya ekonomilerinin ykselii, Trkiyenin Avrupa Birliine tam yelik bavurusu, eitli Mslman lkelerdeki zelletirme tecrbesi ve slam
54 slam Dnyas jeopolitiinin analizi iin, bkz. Ahmet Davutolu, The Clash of Interests: An Explanation of the World (Dis)Order, Perceptions: Journal of International Affairs, 2: 4, (Aralk 1997-ubat 1998), 92-122.

40
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

Dnyasnn petrol, doalgaz ve stratejik mineraller gibi jeoekonomik kaynaklarnn datm kanallar konusundaki meseleler, bu yeniden tanmlama srecinin eitli ynleridir. Bir taraftan bata petrol ve doalgaz olmak zere kresel ekonomi-politik sistemin retim kanallarn besleyen temel doal kaynaklar ve stratejik mineralleri bnyesinde barndran, dier taraftan ise bu kaynaklarn jeoekonomik aktarm hatlarn kontrol ederek uluslararas ekonomi-politik sistemin atardamarlarnn nabzn tutan slam Dnyas bu yeniden tanmlama srecinde etkin, rasyonel ve soukkanl bir tavr benimsemek zorundadr. Ancak, uluslararas ekonomi-politik rekabetteki youn gerilim ve bu gerilimin slam Dnyasna bir egemenlik mcadelesi olarak yansmas bu yeniden tanmlama srecinin suhuletle tartlmasn ve gemi dnemlerin tecrbelerinden yararlanlarak rasyonel bir ekonomi-politik ilikiler ann oluturulmasn gletirmektedir. Mslman toplumlarn uluslararas ekonomi-politik srelerde etkin bir temsil gcne sahip olmamas, kresel ekonomi-politik ile kurulmas gereken ilikinin karlkl bir ortak kar ilikisi olarak deil, yeni-smrgeci bir yaplanma olarak grlmesine yol amaktadr. Gerekten de, dnya ekonomisinin sistemik gleri, mevcut mslman toplumlarn uluslararas ekonomi-politik srece etkin aktrler olarak katlmasn salamaktansa slam Dnyas zerinde jeostratejik bir kontrol kurmay tercih ediyor grnmektedirler. Bu nedenledir ki, stratejik ortaklk ile ekonomi-politik ortaklk arasnda herhangi bir parallellik kurmamaya zen gstermektedirler. Souk Sava boyunca NATOnun baarsna katkda bulunmu baat lkelerden biri olmasna ramen Trkiyenin Avrupa Birlii bavurusunun srekli srncemede braklmas bunun arpc bir rneini tekil etmektedir. slam Dnyasnn jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik nemi, Souk Sava sonras dnemde blgesel ve uluslararas atmalarn neden slam Dnyas zerinde younlat sorusuna aklayc bir ereve oluturmaktadr. Sovyet-sonras dnemde uluslararas barn tehdit kayna olarak ilan edilen slam Dnyasnn jeopolitik dlanml da bu erevede zel bir anlam kazanmaktadr. Richard Falk tarafndan da hakl bir ekilde ifade edildii zere, byle bir jeopolitik dlama uluslararas hukuk fikri ve dnya dzeni kavramyla tutarllk arz etmemektedir: "Uluslararas hukuk, bireysel insan haklarn koruyarak devlet-toplum ilikilerini dzenlemede gsterdii baar zedelenmeksizin, dnya dzeninin yap ve srelerine medeniyetleraras adilane katlm salayacak etkin bir ara haline getirilebilir mi? Belki de hareket noktam en iyi ekilde, hem kresel ynetiimin dinamikleri, hem de s-

41
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

lam dnyasn en ok endielendiren temel ve sembolik konularla ilgili dlamann jeopolitiine atfla aklayabilirim.55 Bu jeopolitik dlama Souk Sava sonras dnemde younlaan atmac bir sylem ile desteklenmektedir. Jeopolitik ve ekonomi-politik nitelikli birok operasyona teorik meruiyet kazandrmak zere gelitirilen ve son dnemlerdeki en arpc rneklerinin Fukuyamann Tarihin Sonu56 ve Samuel Huntingtonn Medeniyetler atmas57 tezlerinde grld bu atmac sylem slam Dnyasn sadece kresel rekabetin bir alan deil ayn zamanda bir tehdit oda olarak da tanmlamaktadr. Francine Friedman'n belirttii gibi: Kukusuz birok analist Hristiyan Avrupann ortasndaki Bosna Mslmanlarn bir anormallik olarak grr ve Komnizmin kmesinin ardndan, Avrupann istikrarna ynelik slam radikalizm gibi- dier tehditlerle mcadele edilmesi gerektiini ima eder.58 Bosnadaki etnik temizliin yolunu aan bylesine dlayc bir yaklamdr. Srp kuvvetleri hayal bir slam tehdidi sylemini masum kadn ve ocuklara ynelik barbarca hareketlerini merulatrmak iin kullanmlardr. nmzdeki dnemde de uluslararas ekonomi-politik ve jeopolitik rekabetin trmand her dnemde bu rekabetin topraklar zerinde seyrettii herhangi bir mslman lke veya topluma ynelik bir operasyon benzer bir atmac sylemle meruiyet alan bulabilecektir. Bu durum slam Dnyasna byk avantajlar salayabilecek olan jeopolitik ve jeoekonomik konumun ayn zamanda ciddi ve kapsaml riskleri de bnyesinde barndrdn ortaya koymaktadr.
55 Richard Falk, False Universalism and the Geopolitics of Exclusion: The Case of Islam, Third World Quarterly 1997:18/1, 7-23. Bu makalenin Trke tercmesi iin bkz. amlf., Sahte Evrensellik ve Dlamann Jeopolitii: slm rnei, Dvn lm Aratrmalar, 1998/2, S. 5, 99-116. 56 slamn liberalizm ve komunizm gibi kendi iersinde ahlak kodu ve siyas ve sosyal adalet doktrini olan sistematik ve btn bir ideoloji olduu dorudur. slamn cazibesi belirli bir etnik ya da milli grubun yelerine ulamaktan ok, btn insanlara ulamasyla evrensel olma potansiyeli tamasndan gelir. Ve slam, slam Dnyasnn birok yerinde liberal demokrasiyi yenilgiye uratm olup, dorudan siyas gc eline geiremedii dier lkelerde de liberal uygulamalara lmcl bir tehdit tekil etmektedir. Avrupada Souk Savan sona ermesine mteakib, slamn bir unsuru olduu tartmal olan Iraktan Batya bir meydan okuma geldi. Francis Fukuyama, The End of History and the Last Man (New York: Free Press, 1992), 45-46. 57 Batnn asker gcne kar koymak iin gerekli silah ve silah teknolojilerinin ele geirilmesi iin tasarlanm Konfyan-slam asker bir balant bunun sonucu olarak gndeme geldi slam-Konfyan devletler ile Bat arasnda yeni bir tr silahlanma yar oluyor. Samuel Huntington, The Clash of Civilizations, Foreign Affairs 72 (Summer 1993), 47. 58 Francine Friedman, The Bosnian Muslim National Question, Religion and the War in Bosnia, Paul Mowzes (ed.), (Atlanta: Scholar Press, 1998), 1.

42
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

Bu jeopolitik dlama ile slam Dnyasndaki medeniyet canlanmas ve zellikle belli blgelerde younlaan jeokltrel uyan arasnda ok ilgin bir diyalektik iliki sz konusudur. Bir taraftan slam medeniyetinin jeokltrel uyan jeopolitik dlama teorisyenlerince Batkart stratejik tehdidin ak belirtisi olarak sunulup suistimal edilirken, dier yanda jeopolitik dlama slam ben-idrakinin jeokltrel canlanma srecini, zellikle mill kimliin hayatiyetinin din kimlie bal olduu blgelerde hzlandrmtr. Bosnal bir askerin aadaki ifadesi bu psikolojiyi yanstr: Kendimi hi bir zaman Mslman olarak dnmedim. Camiye hi gitmedim. Avrupalym sizin gibi. Arap dnyasnn bize yardm etmesini istemiyorum. Bize Avrupann yardm etmesini istiyorum. Fakat imdi, kendimi bir Mslman olarak dnmek zorundaym. Din olarak deil, bir halkn yesi olarak. imdi yok edilmeyle kar karyayz, bu yzden ben ve insanlarm hakknda neyi yok etmeye altklarn anlamak zorundaym.59 Jeopolitik dlama ile jeokltrel uyan arasndaki bu ift ynl iliki slam Dnyasndaki siyas hareketlilik asndan Souk Sava sonras dnemin en temel zelliklerinden birini oluturmaktadr. 3. Medeniyet Canlanmas ve Yeni Jeokltr slam Dnyasnn yaamakta olduu kapsaml dnmn 20. yzyldan 21. yzyla bir sreklilik iinde devreden dier nemli bir boyutu, son derece dinamik bir sre iinde seyreden medeniyet canlanmas ve bunun jeokltrel etkileridir. Bu durum sadece slam medeniyet havzas iin deil, btn Bat-d medeniyet havzalar iin de geerlidir. 20. Yzyln ortalarnda kresel nitelikli egemenliini pekitiren smrgeciliin geleneksel yaplar tasfiye ve asimile etmesi60 ile tarih sahnesinden ekilecei dnlen kadm medeniyetlerin 20. yzy59 Ed Vulliamy, Seasons in Hell: Understanding Bosnias War (New York: St. Martins Press, 1994), 65; Francine Friedman tarafndan The Bosnian Muslims: Denial of a Nation olarak aktarld (Boulder: Westview, 1996), 224. 60 Bu terim Arnold Toynbee tarafndan slam medeniyeti dahil, yaayan Batl-olmayan medeniyetler iin kullanld: Hayatta kalan on medeniyet: kendi Bat toplumumuz, Yakndoudaki Ortodoks Hristiyanlk ve onun Rusya uzants, slam Toplumu, Hint Toplumu, indeki Uzakdou Toplumu ve onun Japonya uzants, ve gzaltnda olan Polinezya, Eskimo ve Gebeler. Hayatta kalan bu on medeniyete baktmzda, Polinezya ve Gebe toplumlarnn son demlerinde olduklarn, geriye kalan sekiz medeniyetten yedisinin, farkl derecelerle olmakla birlikte sekizinci -yani kendi Bat medeniyetimiz- tarafndan ya yok olma ya da asimile olma tehdidiyle kar karya braklm olduunu gzlemleriz. A Study of History (New York: Dell Publishing, 1981), I, 286.

43
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

ln sonlarnda yeni bir canlanma sreci iine girmeleri 21. yzylda tarih ak etkileyebilecek nemli gelimelerden birisidir. Bu medeniyet havzalarnn kendi tarih tecrbelerini tarih akta yeniden etkin hale getirmeleri ve bu tecrbeden beslenen kltrel dokularn modernite ile yzleecek ekilde devreye sokmalar kreselleme srecinin de son derece karmak bir nitelik kazanmas sonucunu dourmaktadr. Btn Bat-d medeniyet havzalar iin geerli olan bu gelime zellikle slam medeniyet havzas iin ok daha kapsaml yzlemeleri beraberinde getirmektedir. Gney Amerika dnda btn medeniyet havzalar ile komu olan ve tarihin bir blmnde mutlaka bu havzalarla dorudan temasa gemi bulunan slam medeniyet havzasndaki her trl gelime, etkileri slam Dnyas ile snrlanamayacak sonular dourmaktadr. Kreselleme sreci ile slam Dnyas arasndaki diyalektik iliki ve bunun uluslararas sistem zerindeki etkileri ancak ve ancak bu zellik ile ilgili olarak anlalabilir. slam Dnyasndaki kltrel dinamizmin 20. yzyldaki seyri, slam Dnyas kavramndaki dnm ve bu dnmn jeopolitik/jeoekonomik sonular ile dorudan irtibatldr. 20. Yzyln ilk eyreinde slam Dnyasnn hemen hemen btn alanlarnda srdrlen anti-smrgeci mcadele kltrel alanda da ift ynl bir tepki srecini beraberinde getirmiti. Bir taraftan anti-smrgeci mcadele kltrel alanda geleneksel yaplar savunmaya dnk refleksif bir tavrn gelimesine yol aarken, dier taraftan da bu mcadelede ortaya kan her gerileme kapsaml bir zgven zaafna yol amaktayd. Defansif bir kltrel diren yntemi gelitiren geleneki unsurlarla, kendi medeniyet birikimine olan gvenini kaybeden ve bir anlamda Bat-d medeniyetlerin tasfiyesini kanlmaz bir tarih sre olarak gren modernistler arasndaki farkllama daha sonraki dnemlerde de etkisini srdren bir sosyo-kltrel gerilim alan oluturmutur. 20. Yzyln ikinci eyreinde bir taraftan genel olarak milliyetilik ve sosyalizm gibi sekler ideolojilerin dinlerin roln ikame edecek ekilde etkinlik kazanmaya balamalar, dier taraftan da hemen hemen btn slam Dnyasnn smrgeletirilmesi ile birlikte slam medeniyet havzasndaki kltrel ve siyas diren ciddi bir zayflama srecine girmitir. Bu dnemde smrgecilik karsndaki politik/asker yenilgi sadece bu alanlarda kalmam ve bireyler dzeyinde de derin etkiler uyandran psiko-ontolojik bir bunalma dnmtr. slam medeniyetinin kurucu gl ben-idraki ile smrgeletirilmi bireyin edilgen ben-idraki arasndaki psikolojik uurum siyas tepkileri de ekillendiren bir i devinime yol amtr.

44
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

20. Yzyln nc eyreinde smrge devrimlerini besleyen siyasal psikolojinin arka plannda psikolojik nitelikli bu i devinimin ortaya kard araylar vardr. Pakistann slam kimliine dayal bir ulus-devlet olarak ortaya knda da, Cezayir bamszlk mcadelesinin almaz direncinde de, Nasr ile simgeleen Arap milliyetiliinin anti-Bat syleminde de, Endonezyann modern dnemin en kalabalk mslman devleti kimlii ile ortaya knda da uluslararas konjonktr kadar bu yerel ancak dinamik kltrel devinimin etkisi gzlenebilir. Bu dnemde ulusal ekonomi kurma abalar ile birlikte sanayileme ve buna bal olarak gelien hzl ehirleme olgusu sonucunda daha nceki dnemlerde yerel diren unsurlar olarak ilev gren kltrel deer, kurum ve yaplar ulusal lekli bir alma girmiler ve kendi dar kabuklarndan karak nce sosyo-kltrel sreleri daha sonra da ekonomi-politik yaplar etkiler hale gelmilerdir. Asrlarca yorularak gelmi slam ehir hayatnn smrgecilik ve modernite karsnda gerileyen kltrel dokusu ehirleme ile birlikte taradan akan yeni insan unsuru ile taze bir kan bulmutur. ok dinamik olmakla birlikte geleneksel slam ehir hayatnn sofistike zelliklerini tamayan bu unsur yerel/ulusal ve kltrel/siyasal alanlar arasnda apraz ve karmak bir iletiim ve etkileim hatt oluturmutur. 20. Yzyln son eyrei o zamana kadar daha ok ulusal lekli olan ve i siyasal, ekonomik ve kltrel yaplar derinlemesine deitiren bu etkileim hattnn kresel lee tanmasn beraberinde getirmitir. Bu dnemde slam lkelerinin birounun uluslararas sistemik glerle yaad gerilimler ve bu gerilimlerden kaynaklanan ortak kader ve dayanma bilinci slam toplumlar arasndaki yatay iletiimi artrmtr. te yandan, deiik mslman toplumlardan Bat lkelerine ynelik g hareketlerinin artmas ile birlikte bu yatay iletiim Londra, New York, Paris ve Berlin gibi Bat metropollerine tanmtr. Etkileim ritmindeki bu ift ynl hzlanma slam Dnyasndaki herhangi bir kltrel hareketliliin ok ksa bir srede ve baka hi bir kltr havzasnda grlmeyen bir ekilde yaylabilmesinin nn amtr. Trkiyede yetmili yllarda hzl bir art gsteren tercme hareketlerinin hemen hemen benzer bir ekilde Endonezya, Nijerya, Gney Afrika ve Sudan gibi birbirinden uzak corafyalarda da ortaya km olmas bu adan dikkat ekicidir. zetle 21. yzyln balarnda slam Dnyasnn teorik ve pratik gndemi zellikle 20. yzyln ikinci eyreine oranla radikal bir deiim geirmektedir. Demografik hareketlilik ile hzlanan kltrel di-

45
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

namizm smrge dneminin bireyinin psiko-ontolojik edilgenliini nemli lde krm ve slam medeniyetinin gl ben-idrakinin yeni bir ivme kazanmasn salamtr. Psiko-ontolojik zgvenin yeniden kazanlmas ve slam medeniyetinin ikinci dnemde asimile olma srecinde olduu dnlen kltrel parametrelerinin devreye girii ile birlikte teorik ve pratik alanda kltrel alternatifler oluturma abalar younluk kazanmaya balamtr. Marksizmin k ve modernist paradigmadaki kriz slam medeniyet parametrelerinin ihyasnda yeni psikolojik, zihn, sosyal, ekonomik ve siyas dinamizm unsurlarn hareket geirmitir. Bugn slam Dnyasnda kreselleme srecinin de ivme katt dzlemli yeni bir jeokltrel hareketlilik gzlenmektedir. Bunlardan birincisi kltrel iletiimin artmas ile birlikte ulus lekli kltr yaplarn aan dil-eksenli jeokltrel alt-havzalarn ortaya kmaya balamasdr. Bugn her biri yaklak 200-250 milyon nfusa sahip ortak dil kullanm ile desteklenen be alt jeokltrel havzann olumakta olduu ve nmzdeki dnemin kltrel haritasnda bu oluumlarn nemli bir paynn olaca sylenebilir: i) Balkanlardan Orta Asya zerinden Dou Trkistana kadar uzanan Trke konuan Avrasya kua; (ii) Arapa konuan ve Basradan Fasa kadar uzanan Ortadou/Kuzey Afrika kua; (iii) Swahili ve Havsa konuan Sahra gneyi Afrika kua, (iv) Urduca ve Bengalce konuan Gney Asya kua ve (v) Malay trevi dilleri konuan ve Sumatradan Filipinlere ve Pasifik ilerine kadar uzanan Indo-Malay Gneydou Asya kua. Bunun yannda Avrasya, Orta Asya ve Gney Asya arasnda nemli bir jeokltrel gei hattn oluturan Farsa konuan ran ile Arap ve Afrika jeokltrel kuaklarn birbirine balayan Sudan gibi lkeler de bu jeokltrel etkileimin aktarm kanallarn oluturmaktadr. Televizyon, uydu kanallar ve internet patlamas ile hzla artan yatay iletiim kanallar ortak dil rnlerini kullanabilen bu jeokltrel hatlar arasndaki etkileimi olaanst artracaktr. kinci dzlem zellikle birbirine komu olan jeokltrel hatlarn youn temasa gemesi sonucunda ortaya kacak olan daha geni lekli kltrel etkileimlerdir. Kresellemenin getirdii yeni dinamikler nce smrge sistemleri, daha sonra da bu smrge yaplarnca oluturulan yapay ulus-devlet snrlar ile birbirine yabanclaan daha byk lekli blgesel etkileimleri beraberinde getirecektir. En basit rnei, Trkiyede retilen baz mzik trlerinin Trke bilmeyen Arap lkelerinde de youn bir ilgi uyandrmasnda gzlenen bu tr geikenlikler zamanla ortak ekonomik kar alanlarnn da olumasyla younlama trendine girecektir.

46
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

nc dzlem ise btn bu jeokltrel hatlarn Bat lkelerindeki uzantlarn oluturan mslman topluluklar zerinden gerekleen kltrel etkileim dzlemidir. slam Dnyas kavramnn coraf niteliinden uzaklaarak demografik/kltrel bir nitelik kazanmas bu dzlemin nemini zamanla daha da artracaktr. 20. Yzyln nc eyreinde emek-younluklu olarak balayan g hareketlerinin ikinci ve nc nesli, Avrupa ve Amerika kltrel kimliklerini de kendi iinde barndran yeni kltrel dokular, kurumlar ve alanlar oluturacaktr. Kltrel evre itibaryla en youn yabanclamay kendi iinde en youn hesaplamalarla amak zorunda kalacak olan bu kltrel topluluklar ayn zamanda modernite ile en youn yzlemeyi de gerekletirme misyonu ile kar karya kalacaklardr. Bu kapsaml meydan okuma kltrel travmalar da yepyeni kltrel almlar da beraberinde getirebilir. Belki de tarihin en karmak kltrel yzlemesi slamn gl ben-idrakini bir medeniyet kimlii olarak benimseyen bu unsurlarla modernitenin olaanst dntrc gc arasnda yaanacaktr. slam medeniyetinin geleneksel jeokltrel hatlar zerindeki her trl canlanma bu yzlemeye yeni destek unsurlar salarken, Batdaki mslman aznlklarn gsterecekleri her trl alternatif alm geleneksel jeokltrel hatlarn yeni sentezler oluturabilme kabiliyetlerini artracaktr. V. Sonu Von Grnebaum slam medeniyetinin temel unsurlarndaki sreklilik ve istikrar iledii makalesinde tarih bir soru sorar: Milletler gelir ve gider. mparatorluklar ykselir ve der. Fakat slam srer ve gebelerle yerleikleri, medeniyet kurucularla, bu medeniyetleri datanlar bnyesinde barndrmaya devam eder. O zaman, bilinli ya da bilinsizce kendi zgnlklerini korumakla birlikte slamla olan balarn en nemli ruh servet olarak srdren ok sayda milleti tek bir mmet olarak birarada tutan unsurlar nelerdir?61 slam medeniyet tarihi aratrmalar asndan son derece hayat bir hususa iaret eden bu soru bugn sadece bir tarih sorusu olmann tesinde varolan olgusal gerekleri tahlil edebilmek asndan da byk bir nem tamaktadr. Mslman toplumlarn 20. yzyl iindeki siyas serveni bize bir zihniyet parametresi olarak modernitenin ve bir ekonomi-politik parametre olarak da smrgeciliin dntrc etkisi ile slam medeniyetinin sreklilik unsurlar arasndaki dina61 G.E. von Grnebaum, Pluralism in the Islamic World, Islamic Studies 5/2, (1962): 50-51.

47
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

mik ilikinin arpc ynlerini ortaya koymaktadr. Bu nedenledir ki, slam Dnyas ile ilgili hi bir statik resim gereklik alann tam olarak yanstamaz ve gelecek ile ilgili projeksiyonlarn salkl bir ekilde yaplmasn temin edemez. Sreklilik unsurlar ile deiim mekanizmalar arasndaki dinamik ilikiyi ortaya koyabilmek iin hereyden nce bir sre mant iinde yeni bir dnemlendirme erevesi gelitirmek gerekmektedir. slam medeniyetinin siyasal egemenlik ile pekien klasik dnemlerinden daha edilgen bir nitelik kazand modern dneme gei sreci asker/ siyas yenilgilerle izah edilebilecek anlk ve radikal bir krlmann deil, iinde psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve zihn parametrelerin de etkin olduu uzun bir dnm srecinin rndr. Bu uzun dnm sreci de tek ynl bir ve kanlmaz tarih ak varsaym ile izah edilemez. Aksine, uluslararas evre ile sregelen dinamik bir etkileimin ynlendirdii gelgitlerden, ini klardan ve refleksif tepkilerden oluan ok ynl bir sre sz konusudur. Bu ok ynl sre slam toplumlarn tarih akn merkezine doru ekmekte ve onlar daha etken bir rol stlenmeye zorlamaktadr. Moderniteden kresellemeye gei bu ekim alannn etkisini de, ekimin ritmini de hzlandracaktr. 20. Yzyln ilk yarsna egemen olan anlaylarn ve gelecek projeksiyonlarnn aksine Bat-d medeniyetler tarih sahnesine hzla geri dnerken, bu tarihe dnn belki de en youn, en karmak, en problemli ancak ayn zamanda da en zgn srelerinden birisi slam toplumlar nezdinde yaanacaktr. 20. Yzyl sresince bizatihi slam Dnyas kavramnda gzlenen dnm bu zgn srecin en arpc iaretlerinden birini oluturmaktadr. slam medeniyetinin sreklilik unsurlar ile dinamik dnm sreci arasndaki ilikinin temel parametrelerini varlk idraki, tarih arkaplan ve coraf zemin oluturmaktadr. slam medeniyetinin btn bu dnemsel deiim srelerinde deiik tarih dnemleri arasndaki dikey srekliliini ve farkl mslman toplumlar arasndaki yatay tutarlln salayan en temel kurucu unsur varlk idraki ve bu idrakin zihn yansmalarn oluturan varlk-bilgi-deer paradigmasdr.62 Grnebaumun ifadesiyle gebe topluluklar yerleiklerle ortak bir zeminde buluturan, farkl milletleri ortak bir bilince ynelten temel saik slam inancnn etnik ve blgesel kken fark gzetmeksizin tek bir insann varolu sorunsalna getirdii cevaptr. slam Dnyasnn farkl blgelerinde
62 Bu paradigmann teorik erevesi ve Bat medeniyeti ile mukayesesi iin, bkz. Ahmet Davutolu, Alternative Paradigms: The Impact of Islamic and Western Weltanshauungs on Political Theory (Lanham, MD: University Press of America, 1994).

48
DVN 2002/1

slam Dnyasnn Siyas Dnm: Dnemlendirme ve Projeksiyon

modernite ve smrgecilie ynelik gelitirilen ortak kltrel ve siyas tepkiler bu idrakin izlerini tamaktadr. Uzun bir ateist eitim srecinden sonra slam kimliin eski Sovyet topraklarnda yeniden canlanmas ve bunun sosyo-kltrel yansmalar bu ortak varlk idrakinin etkisini teyit etmitir. Yerel olan evrensel olanla, konjonktrel olan kalc olanla irtibatlandran bu idrak slam toplumlarnn modernite ile yzlemesinde en temel ortak sreklilik ve tutarllk unsuru olmaya devam etmektedir. slam toplumlarnn smrgecilikle birlikte iine dtkleri siyasal yenilgi psikolojisi ile bu gl ben-idraki arasndaki eliki bu toplumlarda 20. yzyl boyunca refleksif bir siyaset anlaynn egemen olmasna yol amtr. Gerek smrgeci Bat lkeleri ile girilen ilikilerin tarih arkaplan gerekse mslman toplumlarn yayld coraf alan uluslararas sistemdeki dnm sreleri ile slam Dnyasndaki siyas dalgalanmalar arasnda dorudan bir ilikinin ortaya kmasna neden olmutur. Bu dalgalanmalar bata slam Dnyas kavramnn kendisi olmak zere modern slam siyaset anlaynn gerek teorik gerekse pratik unsurlarnn dinamik bir sre iinde dnmesini beraberinde getirmitir. Souk Sava sonras dnemde de Bosna, Filistin, Kemir ve Kosova gibi dnyann deiik blgelerinde ok ciddi kayplar vermesine ramen slam Dnyasnn stratejik pragmatizmin savunucular tarafndan Souk Sava-sonras dnemin yeni tehdit oda olarak ilan edilmesi dalgalanmalarn yaygnln ve derinliini pekitirmektedir. Bu eliki Mslman topluluklar arasnda bu yzyln bandaki smrge-kart tepkilere benzer bir gvensizlik hissi yaratmaktadr. Kreselleme ile artan bir ivme kazanan bu dinamizmin anlalmas zellikle 11 Eyll sonrasnda ortaya kan atmosfer iinde daha da byk bir nem kazanmaktadr. Kltrel gelimeleri siyasal/stratejik tehdit alglamalarnn edilgen unsuru klan 11 Eyll sonras atmosfer sadece slam dnyas asndan deil, kreselleme ve medeniyetleraras etkileim asndan da son derece kritik bir dnemin nn amaktadr. Bu yeni dnemde slam siyaset anlayndaki dnmn yeni bir anlamlandrma erevesinde yorumlanmas gelecek projeksiyonlar asndan byk bir nem tamaktadr. Yeni anlamlandrma erevelerine duyulan ihtiya hem Batl hem de Mslman aydnlar iin daha da kapsaml meydan okumalar beraberinde getirmektedir. Bat akademyas ilk nveleri seksenli yllarn balarna kadar gtrlebilecek olan ancak zellikle 11 Eyllden sonra ivme kazanan yeni-s-

49
DVN 2002/1

Ahmet DAVUTOLU

mrgeci tanmlamalara dayal kavramsallatrmalar terketmedike slam Dnyasndaki gelimelerin ritmini anlayabilme imkann bulamayacaktr. Genelde Bat-d toplumlar zelde de slam Dnyasn dlayc her teorik ereve ve pratik uygulama kreselleme srecinin getirdii anafor iinde bir bumerang tesiri ile Batya geri dnecektir. slam medeniyetinin yeniden canlanmas medeniyet-ii ve medeniyetleraras atma yaratan bir stratejik pragmatizm asndan deerlendirilmemelidir. Sonuta ancak ve ancak gerek ve samimi bir medeniyet etkileimi anlay, hegemonik Bat medeniyeti ile yeniden hayat bulan Bat-d medeniyet ve kltr unsurlar arasnda verimli bir bir iliki biiminin nn aabilir. Farkl kltrlerin mevcudiyeti byle bir etkileim dnemi iin n kouldur, nk farklln srdrlmesine ynelik katklar ile kltrel hareketler, ayn zamanda daha byk bir siyas nem tarlar: siyas olann tekellemesine mani olurlar.63 Bu yzden, Bat-d medeniyetlerdeki kltrel canlanmann teori ve pratikteki yansmalar tehdit sylemini merulatrmak iin kullanlmamal, aksine insan kltrndeki oulluun tabii sonular olarak grlmelidir. Buna karlk slam Dnyas da smrge dnemlerinden beri srdregeldii uluslararas sisteme dnk refleksif siyaset anlayn gerek teorik gerekse pratik anlamda sratle deitirmek zorundadr. Bugn mslman aydnlar yaanan uluslararas srelere tepki veren reaktif bir yaklam yerine uluslararas sreleri ngrebilen ve ynlendirebilen yeni bir zihniyet gelitirme sorumluluu ile kar karyadr. slam medeniyetinin varlk idrakinin, kadm birikimi bnyesinde barndran tarih arkaplannn ve nihayet modernite ile yzlemenin getirdii youn dinamizminin, yaanan uluslararas pratii anlamlandracak ekilde yeniden yorumlanmasn salayacak yeni kavramsal ve teorik erevelerin gelitirilmesine byk bir ihtiya hissedilmektedir. Bylesi bir teorik aba sadece slam Dnyasnn kendisini yeniden ifade edebilmesini deil, ayn zamanda kresel bunalmn almasn salayacak daha geni lekli almlar da beraberinde getirecektir. Bu adan bakldnda slam Dnyasndaki medeniyet canll kendi i dengelerinde ciddi sarsntlar yaayan kresel toplum iin bir tehdit unsuru deil, bir alternatif alm kaynadr.
DVN 2002/1

50

63 Fred Dallmayr, Paths in the Global Village: Alternative Visions (Lanham: Rowman & Littlefield, 1998), 294.

You might also like