You are on page 1of 251

EVRM

VE

YARATILI

Evrim ve Yaratl

EVRM VE YARATILI
TEMEL EVRM BLGLER
Evrim Teorisi'ne teori denmesi, doruluunun hala tartmal olmasndan deildir. zafiyet teorisi veya yerekimi teorisine neden teori deniyorsa, Evrim Teorisine de o sebeple teori denmektedir. Yani bilimin tmevarm yoluyla ileyen bir sre olmas ve prensip gerei alg ve gzlem yoluyla dorulanan tm pozitif bilimlerde dorulama srecinin teorinin mr boyunca devam etmesindendir. Henz delili ok az olan bir teori de teoridir, doruluundan neredeyse emin olunan bir teori de teoridir. Evrim Teorisi gnmzde, doruluundan aa yukar emin olunan teorilerden birisidir. Bilim adamlarnn evrim konusunda tartt, evrimin gerekleip gereklemedii deil, evrimin mekanizmalarnn teknik ayrntlardr. Evrim Teorisi'ne teori denmesi, doruluunun hala tartmal olmasndan deildir. zafiyet teorisi veya yerekimi teorisine neden teori deniyorsa, Evrim Teorisine de o sebeple teori denmektedir. Yani bilimin tmevarm yoluyla ileyen bir sre olmas ve prensip gerei alg ve gzlem yoluyla dorulanan tm pozitif bilimlerde dorulama srecinin teorinin mr boyunca devam etmesindendir. Henz delili ok az olan bir teori de teoridir, doruluundan neredeyse emin olunan bir teori de teoridir. Evrim Teorisi gnmzde, doruluundan aa yukar emin olunan teorilerden birisidir. Bilim adamlarnn evrim konusunda tartt, evrimin gerekleip gereklemedii deil, evrimin mekanizmalarnn teknik ayrntlardr. Bilimin halktan kopup ar zelletii gnmzde ortalama birey Evrim Teorisinin bu durumuna genellikle yabancdr ve bu konuda gerekli teknik bilgi ve donanmlara sahip deildir. Bu yzden bu yazda, Evrim Teorisinin temel baz noktalarn ok ksa ekilde zetleyen baz temel bilgiler vereceiz. Evrim'in anlam: - Organizmalar yksek reme kapasitesine sahiptirler, fakat poplasyonlar genellikle yaklak olarak ayn kalr. (Dolaysyla, doada yksek bir lm oran vardr). - Hayatta kalma mcadelesi canllar arasnda rekabete sebep olur. - Hayatta kalp reyebilenler, yaadklar ortamda kendilerini daha avantajl klan zelliklere sahip olanlardr. - Bu durum doal seilime sebep olur. Doal seilimin mekanizmalar: - Mutasyonlar - G sebebiyle poplasyona yeni genlerin girmesi veya poplasyondan baz genlerin ayrlmas - Poplasyonda rastlantsal faktrlerle genetik kayma olumas (rnein sel, volkanik patlama, yangn, vs. gibi faktrlerin poplasyonun belli bir blmn ortadan kaldrmas) - iftlemede e seimi (hayatta kalma konusunda avantaj salayacak genetik zelliklere sahip elerin seimi)
Evrim ve Yaratl 2

eitlilie sebep olan mekanizmalar: - Eeyli reme (crossing over ve genetik rekombinasyon genlerin rastlantsal karmn salar ve her dllenmede iki farkl genom birleir) - ekinik genler de genotipte saklanr - Heterozigot avantaj (daha fazla reme) Adaptasyon: - klim veya dier corafi faktrlerin canlnn karakteristiklerinde zaman iinde deiikliklere sebep olmas - Deiik koullar altnda yaayan ayn tr canllarn, deiik karakterlere sahip olmas Trler: - Kendi iinde oalabilen, fakat dier gruplarn bireyleriyle iftleemeyen canl grubu Trleme: - Bir tr iindeki kk bir grubun, reme asnda ana gruptan izole hale gelmesi ve ana grup bireyleriyle artk iftleemeyecek kadar deiiklie uramas Trlemenin sebepleri: - Corafi izolasyon yoluyla trleme - Adaptif yaylma: organizma grubunun ani (jeolojik zaman leinde binlerce yl) eitlenmesi - Simpatrik trleme: corafi izolasyon olmadan gerekleen trleme: Poliploidlik, yani birden fazla kromozom setinin olumas en nemli sebep. Mitoz ya da mayoz blnmede gerekleebilir. ki turu bulunmakta. - Autopolyploid: Canl iinde kromozom saysnn iki katna kmas - Allopolyploid: ki farkl trn trler aras hibrid ortaya karmas. zellikle bitkiler arasnda yaygndr. Hibridler genellikle steril olup, reyemez. Fakat, eer mitoz/cytokinesis mayozdan nce olursa, mayoz normal olarak meydana gelebilir. Bitkiler arasnda ok yaygndr. iekli bitkilerin %50-70 kadari polyploiddir. Polyploid olmayan simpatrik trleme de mmkn. Ayieinden rnek: Helianthus annuus & H. petiolaris-----> H. anomalus - Trlemede eeyli remenin de nemli rol vardr. Byk tr gruplarnn oluumu (makroevrim): - Uzun zaman iindeki aamal deiimler - Jeolojik zaman asndan ksa saylabilecek bir srede oluan hzl deiimler veya ani ortaya klar (buradaki ksa dnem binlerce veya milyonlarca yl kapsar) Evrimde insanlarn anlamakta zorlandklar ve en ok phe ettikleri konu trleme oluyor. Zaten pek ok kii evrimin dier aklamalarna kar kamyor bile. Hele de artk gnmzde, adaptasyon ve dier pek ok evrimsel sre hibir pheye yer brakmayacak biimde anlalm ve gsterilmitir. Konuya yabanc olanlarn bazen hala kavrayamadklar konu sadece "trleme"dir. Trleme sreci laboratuar koullarnda meyve sinei zerinde yaplan almalarla da deneysel olarak gsterilmitir. (Dobzhansky, Th., and O. Pavlovsky, 1971. "An experimentally created incipient species of Drosophila", Nature 23:289-292). Hatta laboratuar koullarnda gzlenen evrim kantlarndan phe duyanlar iin, doada gzlenmi trleme rnekleri de vardr: - Avrupa'dan Amerika'ya 20. yzyln balarnda getirilen "goatsbeards" ad verilen eit vahi iein 20-30 yl gibi bir sre iinde, Amerika ktasna yaylmas ve 1940'l yllardan sonra iki farkl trnn ortaya k gzlenmitir. ("Tr" kavramnn tanm gerei, bu trler, mevcut dier "goatsbeards" trleriyle reyememekte, yalnzca kendi
Evrim ve Yaratl 3

aralarnda reyebilmektedirler). - Faroe adas ev faresinin insanlar tarafndan adaya getirildikten sonra, 250 yl gibi ksa bir zamanda gzlenen trlemesi (Stanley, S., 1979. Macroevolution: Pattern and Process, San Francisco, W.H. Freeman and Company. p. 41) - Nagubago glnde, izolasyon sebebiyle cichlid balklarnn 4000 yil gibi bir sre iinde 5 ayr trnn olumas. (Mayr, E., 1970. Populations, Species, and Evolution, Massachusetts, Harvard University Press. p. 348) Merak edenler iin bu tr daha yzlerce rnek vardr. Saygn biyoloji dergilerinde yaynlanan ok sayda makalede bu tr konularn derinlemesine incelemeleri grlebilir. Evrim gnmzde artk bir bilimsel gerek olarak kabul edilmektedir. Bilim adamlar evrim olup olmadn deil, evrimin mekanizmalarn tartrlar. 10.05.2004

nsan Gznn Evrim Bilmecesi zld


Darwinin evrim kuramnn kartlar, genellikle gzn karmak yapsnn, kuramn temel dayanaklar olan kendiliinden deiim (mutasyon) ve doal seilim sreleriyle aklanamayaca grn ne srerler... (Bu yaz, "Nonconfirmist" isimli katlmcmz tarafndan derlenmitir) Darwinin evrim kuramnn kartlar, genellikle gzn karmak yapsnn, kuramn temel dayanaklar olan kendiliinden deiim (mutasyon) ve doal seilim sreleriyle aklanamayaca grn ne srerler. Darwin de insan gznn nasl evrildii konusunda bir aklama getirememiti. imdiyse Avrupa Molekler Biyoloji Laboratuarndan (EMBL) aratrmaclar gzn evrimle mekanizmasn ve kaynan bulduklarn akladlar. Gzlerimizdeki a duyarl olan koni ve ubuk biimli hcreler, nceleri beyinde yerlemi bulunan eski bir hcre populasyonundan evrilmiler. EMBL aratrmasn yrten Detlev Arendt ve Joachim Wittbrodta gre insan gzndeki hcrelerin beyinden gelmi olmas srpriz deil. Bugn de beynimizin derinliklerinde a duyarl hcreler bulunuyor ve bunlar gnlk etkinliklerimizin ritimlerini ayarlyorlar. nce hayvanlarn beyinlerinde bulunan bu a duyarl hcreler, evrim srecinin daha sonraki evrelerinde gzlere g ederek ve grnt iletme yetisini kazanm grnyor. Biliminsanlar ilk hayvan atalarmzda iki tr a duyarl hcrenin varln belirlemi bulunuyorlar. Bunlar, rabdomerik ve cilial (kamms) hcreler olarak snflandrlyorlar. Hayvanlarn ounda rabdomerik hcreler gzlerin bir paras haline gelirken kamms hcreler beyindeki yerlerini koruyarak biyolojik saatleri dzenleme ilevini stlenmiler. nsanlar ve teki omurgallardaysa bunun tersi olmu ve gzde yerleen kamms hcreler koni ve ubuk hcrelerine dnmler. Aratrmaclar gz oluumunda evrim srecinin izini, yaayan bir fosil olarak tanmlanan Platynereis dumerilii adl deniz kurtuunu inceleyerek bulmular. Bu kurtuk 600 milyon yl nce yaam olan atalarndan hala ok farkl deil. Bu canlya ayrca bceklerle omurgallarn son ortak atas gzyle baklyor. Arendt bu hayvann daha nce baka bir aratrmac tarafndan ekilen beyin grntlerini grdnde, beyin hcrelerinin insan gzndeki koni ve ubuk hcrelerle olan benzerlii dikkatini ekmi. Aratrmac bu hcrelerin ayn evrimsel srecin rn olabileceini dnm. Daha sonra, EMBLden baka aratrmaclarn yardmyla Platynereis dumerilii nin beynindeki hcrelerin molekler
Evrim ve Yaratl 4

parmakizleri baka hayvanlarn beyinlerindeki a duyarl hcrelerle karlatrlm. Hayvann beynindeki opsin adl a duyarl bir molekln, omurgal gzlerindeki ubuk ve koni hcrelerdeki opsinle olaanst benzerlik gsterdii ortaya km. EMBL aratrmaclarndan Kristin Tessmar-Raible, bu omurgal tipi molekln Platynereis dumerilii beyin hcreleri iinde etkin olduunun grlmesi, bu hcrelerle omurgal koni ve ubuk hcrelerinin ortak bir molekler parmak izine sahip olduklarn ortaya koymu bulunuyor. Bu da evrimde ortak bir kaynan kant. nsan gznn evrimiyle ilgili byk bir bilmeceyi zm bulunuyoruz diyor. EMBL aratrmaclar, Science dergisinde yaymladklar bulgularnn sonunda hayvanlarda a duyarl hcrelerle gzlerin evrimi konusunda u senaryoyu ne sryorlar. lkel metazoalarda n varln belirlemek ve kla ilgili zamanlama ilevlerini (biyolojik saat) ynetmek iin bir atasal opsin kullanan tek bir tr a duyarl hcre ncl bulunuyordu. Prebilateryen (anatomide ikili simetri olumu hayvanlardan nceki) atalarda opsin geni, c-opsin ve r-opsin adl genlere dnt ve bylece ncl k alglayc hcrenin kamms ve rabdomerik denen karde hcre trlerine farkllamasna yol at. Rabdomerik k alglayc hcreler, pigment hcreleriyle bir araya gelerek ilkel gzleri olutururken, kamms hcreler de evrilen beynin bir paras haline gelerek ynsz k tepkisi ilevini yklendi. kili simetrik anatomiye sahip hayvanlarda, rnein gnmze kadar gelmi Platynereiste bu atasal dzen hala grlyor. Omurgallara uzanan evrim izgisinde her iki tr k alglayc hcre, evrimleen retinaya yerleti. Rabdomerik k alglayc hcrelerine, gangliyon hcrelere dnerek grnt ileme srecinde farkl bir ilev stlendiler. Omurgal gznn evriminin nemli bir zelliiyse, k alglama grevini stlenenlerin rabdomerik deil, kamms hcrelerin, yani ubuk ve konilerin olmasyd. Dolaysyla omurgal hayvanlarn gzleri, farkl evrimsel tarihleri olan farkl k alglayclar kapsayan bileik bir yapy temsil ediyor. SCIENCE, 29 Ekim 2004

Evrende Neden Hayat Var?


Evrende mevcut daa yasalar, koullar uygun olduunda hayatn ortaya kmasna izin verir. Hatta koullarn uygun olduu bir ortamda, hayatn ortaya kmas mevcut fizik ve kimya yasalarnda byk bir olaslktr. Fakat bu neden byledir? Evren neden koullar uygun olduunda hayat diye bireyin ortaya kmasna izin verecek doa yasalarna sahiptir ? Veya, baka bir ifadeyle, "Evrenimiz neden hayata izin veren bir evrendir?". "Neden baka trl deildir?" Evrende mevcut daa yasalar, koullar uygun olduunda hayatn ortaya kmasna izin verir. Hatta koullarn uygun olduu bir ortamda, hayatn ortaya kmas mevcut fizik ve kimya yasalarnda byk bir olaslktr. Fakat bu neden byledir? Evren neden koullar uygun olduunda hayat diye bireyin ortaya kmasna izin verecek doa yasalarna sahiptir ? Veya, baka bir ifadeyle, "Evrenimiz neden hayata izin veren bir evrendir?" "Neden baka trl deildir?" Burada dikkat edilmesi gereken ey, meseleue belki de tersinden bakmakta olduumuzdur. Yani bizim bu soruyu sorabilmemiz iin zaten hayata izin veren bir evrende yayor olmamz gerekirdi. Dolaysyla, bu soruyu sormamz belki de zaten anlamsz. nk zaten evrenin dnda ne olduunu bilmiyoruz. Belki de sonsuz sayda
Evrim ve Yaratl 5

evre var. Belki bunlarn ou hayatn ortaya kmasna izin veren fiziksel kanunlara sahip deiller. Belki biz buna izin veren az saydaki evrenlerden birinde yayoruz. Dierlerinde bu soruyu soracak birileri ortaya kamayacana gre, bizim , "Neden baka evren deil de biz?" dememiz kendi kendinin cevabi olan anlamsz bir soru belki de. Fakat tabi ki, bu da bir speklasyon. nk evrenin tesinde ne olduunu bilmiyoruz. Baka evrenler olup olmadn bilmiyoruz. Eer varsalar, kann hayatn ortaya kmasna izin veren evren olduunu da bilmiyoruz. Fakat zaten eer speklasyon yapyorsa (yani delilsiz konuuyorsak), seenekler sonsuz. Belki de evren sonsuz defalar "big bang" patlamalaryla ortaya kp, sonra "big crunch" denen kendi zerine kmeyle yok oluyor. Ve her ortaya ktnda baka doa kanunlaryla kyor. Eer bu sonsuz defalar oluyorsa, bazlarnda hayata izin veren doa yasalarnn olduu evrenler ortaya kabilir pekala. Eer speklasyon yapyorsak, yani desteksiz atyorsak, iinde "zeki tasarmc" fikri bulunan ya da bulunmayan, ateist olan ya da olmayan pek cok evren aklamas aklmza gelebilir. rnein, evrenin kkeniyle ilgili eitli bilimkurgu eserlerinde ilenmi bazi speklasyonlardan rnekler:

Bu evren baka bir st evrendeki bir bilgisayarda alan bir simlasyon program ve bizler de bu programn, programlanm karakterleriyiz. Hatta o da birbaka st evrenin rettii bir simlasyon ve insanlar olarak biz de gelecekte kendi evren simlasyon programmz altrmaya balayacaz ve bu sonsuz bir zincir olarak devam etmekte.

Kulaa sama m geliyor? Mantksal olarak, grlmeyen, duyulmayan, neye benzedii bilinmeyen, sadist bir tanrnn srf kendi elencesi iin saysz insan hayatyla oynamas trndeki bir spkeklasyon yine de edeer ve ondan da daha ferahlk verici bizce.

nsanlar ve genel olarak bu evrendeki hayat, milyarlarca yl sonra yle bir uygarlk duzeyine ulaacak ki, zamanda geri gidip "big bang"i ve dolaysyla bu evreni yaratacaklar. Evren kendi zerine kapanan bir halka gibidir. Ba veya sonundan sz edilemez. Evrenin balang (big bang) kre zerindeki bir nokta (rnein dnya zerindeki kuzey kutbu noktas) gibidir ve big bangin ncesinden bahsetmek kuzey kutbunun daha kuzeyinden bahsetmek gibidir. Yani anlamszdr. Big bang maddenin sonsuz bir younlukta ve kendi iine kmesi ile oluturulabilecek bir ey olduundan, bir karadelik olutuunda, baz speklasyonlara gre bu baka bir boyutta, bir "big bang"e sebep olduundan, yeteri kadar gelimi bir uygarlk laboratuarda yapay bir big bang oluturabilir ve belki de biz bir st evrendeki bir fizikinin laboratuarnda oluturduu bir yapay "big bang"iz.

Daha pek cok benzerleri retilebilir bunlarn. Nitekim de retilmitir. Fakat ksaca, bu rnekleri verirken amacmz, bunlardan herhangi birinin doruluunu iddia etmek deil, szkonusu olan aklamalar "speklasyon" (dayanaksz fikir) olduu srece, mantksal olarak birbirine edeer, iinde yaratc fikri tayan ya da tamayan ok sayda evren aklamalarnn mmkn olduunu gstermektedir. Yani seenek yokluu yznden bir "zeki tasarmc" fikrine ulamak gibi bir zorunluluumuz yok. Ve bunun sebebi, hereyden nce, bir speklasyonu kabul etme
Evrim ve Yaratl 6

konusunda bizi engelleyen "bilimsellik" kaygmzdr. Dayanaksz bir seyi kabul etmek istememe prensibimizdir. Ne de olsa, evrendeki hayat ve dzen zorunlu olarak, mantksal bir biimde "zeki tasarmc" fikrine gtrmyor insan. Bir eyin delil olduunu iddia edebilmek iin, onu realiteden mantksal olarak karabilmek gerekir. Evrende dzen ve hayat olmasn, "zeki tasarmc" fikrine nedensel olarak balayamadmz iin, bu olasl kabul etmek iin ortada yeterli bir sebep yoktur. Bir kabul srf baka seenek olmadn zanettiimiz iin kabul etmekle, bu kabuln doruluunu kantlam olmak ayn ey deildir. Elde gerekten baka seenek olmasa bile (ki var), bir aklamay srf seeneksizlik yznden kabul etmek onu kantlamak demek deildir. Bu bilimsel bir tavr hi deildir. 24.07.2004

Doa ve Tasarm
Doa, bilinsiz ilemesine ramen, sanki birbiri iin yaratlm olduunu dndrecek yaplarla doludur. Fakat bu uyum, belli kurallar dahilinde kendi kendine ilemeye braklacak herhangi bir karmak sistemdeki uyumdan farkszdr. Grn yanltcdr. Doa, bilinsiz ilemesine ramen, sanki birbiri iin yaratlm olduunu dndrecek yaplarla doludur. Fakat bu uyum, belli kurallar dahilinde kendi kendine ilemeye braklacak herhangi bir karmak sistemdeki uyumdan farkszdr. Herhangi bir karmak sistemde, o sistemin temelindeki kurallar gerei, belli sizilimler, yaplar, grnler ortaya kacaktr. Bir kuun kanadna bakp, bu umak iin tasarlanm olmal demek, yamur suyunun tepelerde birikmeyip ukurlar doldurmak iin yaratlm olduunu sylemekten farkszdr. Yamur, doa yasalar gerei(yerekimi kanunu) ukurlar doldurur. Kuun kanad ise, yaadklar evreye uymak zorunda kalm canllarn milyarlarca yl iinde ortaya kardklar sonutur. Damlayan suyun zamanla mermeri bile delmesi gibi, doal seilimin biriken etkileri uzun zaman iinde insan hayrete dren ve tasarm rn olduu izlenimi veren yaplarn ortaya kmasna sebep olur. Yine ku kanad zerinde konuursak, kanadn bir tasarm rn olmadn nasl anlayabiliriz? Bize kanadn bir tasarm olmadn gsteren pek ok ayrnt var. rnein, eer kanat bir tasarmsa, bir balinann yzgeci, yarasann kanad, ve bir insann kolu arasndaki yap benzerlii (bunlarn tm 5 parmak veya uzant etrafndaki perde veya et parasndan ibarettir) byk bir tesadf demektir. Hani tesadflerden kuku duyuyorduk? Bunlarn verimsiz bir ekilde ayn yapnn deforme edilmesi sonucu o ekilde tasarlandn dnmek mi daha mantkldr, yoksa, kkeninde ayn olan bir yapnn doa artlar gerei zamanla evresine uymasndan dolay deiik biimler almas m? Ayrca, umak iin kanat rpmaktan ok daha iyi prensipler var gnmz fizii asndan dnecek olursanz. En basiti, bir balonu iirip, sonra brakn ve iinden hzla kan havann balonu nasl havada iterek hareket ettirdiine bakn. Bu prensip, balonu havada hareket ettirmek iin bir ift kanat takp uurmaktan ok daha iyidir. Allah ya verimsiz tasarmlar konusunda uzman, ya da bunlar bir tasarm ii deil. Ayrca, canllarn beslenmeleri konusunda, Allah'n aklna birbirlerini ldrp yemeleri dnda, daha iyi ve daha az acmasz bir yntem gelmemi mi? Her eye kadir bir
Evrim ve Yaratl 7

varln, ortamda bolca bulunacak cansz ve ac duymayan hammaddelerin besin olarak kullanlmas trnde ok daha merhametli bir zm rahata retebilmesi gerekmez miydi ? Ya da insan vcudunun tasarm. nsan vcudunun iyi bir tasarm olduunu iddia etmek, hayal gcn yeterince altrmadan konumaktan kaynaklanr. nsan vcudunun pek ok zayf yn ve yetersizlii vardr. lk bakta akla gelebilecek bir nokta, yerde durmak iin kullandmz uzuvlarn saysdr. 2 ayak, denge asndan iyi bir tasarm deildir. 4 ayan, yerde salam durma ve denge salama ynnden avantaj 2 ayaa gre ok daha fazladr. nsann ayaa kalkmas, n ayaklarn serbest brakt ve alet kullanmasna imkan verdii iin evrim srecinde avantaj yaratmtr, yoksa iki ayakla daha hzl koulabilecei iin deil. nk tam tersi, komak, kamak ve kovalamak asndan, hem hz hem de denge iin 4 ayak 2 ayaktan daha iyi bir tasarmdr. Dolaysyla, eer insan bilinli bir tasarm rn olsayd, her eye kadir bir yaratcnn insan 4 ayak ve en az 4 kol ile donatmas gerekirdi. ok sayda paket tarken, kollarnzn yeteriz kaldn hissetmediniz mi hi? ki eliniz doluyken, nc bir eliniz olsa da paketleri brakmadan kapy aabilseniz diye dnmediniz mi hi? Ayn ekilde parmaklarn says ve orantszl da baka bir kt tasarmdr. Ellerimiz son derece asimetriktir. Bir yne kvrlan 4 uzuv ve dier yne kvrlan bir uzuv (baparmak) tutma eylemi asndan ideal bir tasarm deildir. Bizim byle ideal olmayan bir tasarmla i yapmamz, alet kullanmamz, doann elinde olanla almak zorunda olmasndan kaynaklanr. Bilinli bir tasarmc tutma uzvu gelitirecek olsa, belki parmak ve kvrarak g uygulama prensibini bile kullanmak istemezdi, nk bu aslnda nesneleri maniple etmek iin ideal bir yntem deil. Maniple edilecek nesnenin ekline bal olarak deiik tasarmlar gerekir nk. deal bir tutma ve maniplasyon arac eit eit yap barndrmaldr stnde. Hatta rnein tutaca cisme gre ekil deitiren, elastik tutma uzuvlar, akla gelen ok daha iyi bir zm bu konuda. Ayrca insan gz hem say, hem vcuttaki yer, hem de grme yetenei olarak idealden ok uzak bir organdr. nsan gznn en iyi kameradan daha iyi olduu kesinlikle doru deildir. Odaklanma yetenei olarak insan gz olduka zayftr hatta. Kartal gzlerini ve doadaki pek ok baka gz dnn, tasarmlanmam (yani evrimlemi) grme aralar (gzler) arasnda bile insan gznden ok daha iyi pek ok gz vardr. Ayrca insan gznn grme as en fazla 120 derecedir. Geriyi grebilmek iin bamz evirmek zorundayz. Daha iyi bir tasarm, geriyi de gren, hatta arkaya da gzler koyan bir tasarm olurdu. Hatta, gz says ve yeri konusunda, hayal gcn altrnca aslnda en iyi tasarmn ilk anda gelenlerden ok daha farkl olmas gerektiini bile buluyor insan. Bilirsiniz ocuklarn hayal gc genellikle yetikinlere gre daha iyidir. Bir grup kiiye, gz iin en ideal yerin neresi olmas gerektiini sormular, ou kiinin aklna sadece ban arkas gelmi. Fakat aralarndan bir ocuk, gzmn parmamn ucunda olmasn isterdim demi. lk anda insanlar artan bu cevabn biraz dnnce aslnda kendi cevaplarndan ok daha iyi olduunu farketmiler. nk dnn, parman ucundaki bir gz ile, istediiniz her yeri grebilirsiniz. Ksacas biraz dnnce, gzn yeri, yaps ve says konusunda akla pek ok alternatif geliyor. rnein ahtapot gibi bir vcut tasarm (ok uzuvlu) ve her uzuvda pek ok grme aracndan oluan bir tasarm, d dnyadan gelecek alg uyarlarndan maksimum derecede yararlanan bir tasarm olurdu. Ya da insan gznn grmeye muktedir olduu dalga boylarn dnn. nsan sadece 400 ile 700 nanometre arasndaki dalga boylarna ait may grebilir. Bunlar ise krmz ile mor arasndaki renklere denk gelir. Bildiimiz tm renkler ve grebildiimiz tm aralk bu kadarcktr. Halbuki fizik kitaplarndaki elektromanyetik radyasyon spektrumunu inceleyen herhangi biri grecektir ki, bu aralk tm spektrumda bir nokta
Evrim ve Yaratl 8

bile kabul edilemeyecek kadar kktr. Benzer ey duyabildiimiz ses dalgalar frekans aralnda da geerli. nsandan daha iyi duyan pek cok canl vardr. Ki onlar bile mmkn ses dalgas aralnn ok kk bir blmn kullanr. Gnmzn ilkel teknolojisiyle yapabildiimiz sonarlar bile bu aral kat kat aabilmektedir. (Ki teknolojisi snrsz bir Tanr'dan ok daha iyisini beklemek hakkmz). Kua bakp, "Ne gzel bir tasarm, amma da mkemmel uuyor" derken, kaplumbaann yrmek iin bile doru drst bir katks olmayan olak bacaklarna bakp neden ayn hayranl duymuyorsunuz? stelik ters dnm bir kaplumbaann saatlerce, belki de gnlerce konumunu dzeltememesine ve belki de bu yzden yaamn kaybetme tehlikesine bakp neden ayn hayranl duymuyorsunuz? rnein insan, en bata d etmenlere kar olduka dayankszdr. Soua ve scaa belli bir snra kadar dayanabilir. Dier canllar karsnda da olduka kt tasarlandn syleyebiliriz. rnein, saylamayacak kadar ok mikroba ve bakteriye kar son derece hatta lmcl derecede dayankszdr. Fizik yaps da ayr ayr ele alnacak dier hayvanlar karsnda hep olumsuzluk ierir. Bir keiden bile yava, kargadan bile az mrl, bir domuzdan bile gsz, bir kutan bile kt gren, doduktan sonra gelimesi ve renmesi bir srdan bile zor ve uzun sre isteyen, hayranlk uyandracak doal yetileri olmayan (hibir insan yavrusu retilmeden bir eyi kendiliinden baaramaz, konumay bile) bu kt tasarm rneklerini oaltmak olanakl. Peki bunun neresi iyi tasarm? Yzmzdeki her gn kesmek "zorunda" olduumuz kllar m? Hi kimseye bir yarar olmayaca gibi kimsenin grmesi gerekmeyen yerlerdeki kllar m? Her gn uzayan hayvansallk art trnaklar m?(Di gibi uzamas durabilirdi). Bamzdaki kllarn kime ne yarar var? Bylece "trban" sorunu da ortaya kmazd. Bu bile tek bana kt tasarmn tesinde provokasyon unsuru ve nifak niteliinde. Kirpik gibi sradan bir fra yapacana srngenlerinki gibi ikinci bir kapak koyamaz myd? Hereyden nemlisi bizleri amfibik yaratsayd fena m olurdu? Baz insanlar yzebildikleri halde bazlar neden yzemez? stelik yaamn kurtaracak derecede yzemez insanolu. Oysa dier canllar bunu baarrlar. ki aylk bir kpek yavrusu ortamn bulduunda yaamn tek bana srdrebilir ama insan on yana gelse srdremez. Nerede iyi tasarm? nsanolu beslenme konusunda dier canllar kadar yetenekli deildir. Nerede iyi tasarm? Hadi tasarm olduunu kabul ettik diyelim, bu kadar kt tasarlanm bir yapt tasarlayana neden bu kadar hak etmedii vgleri dizelim? Bu bile tasarm hatasnn sonucu deil midir? Demek ki insan insan yapan tek ey "beyin". Ama bu bile iyi bir tasarm deil. Bir insan stten kesilince her trl yaam koulunun bulunduu insansz bir ortama braksanz, bu beyin ne ie yarayacaktr? Bydnde ilk kez grecei merdivene kmay bile bilmeyecektir. Bu rnek deneyle kantlanmtr. Hibir zaman konuamayacak, belki de drt ayak stnde yryecektir. Bilgi ile doldurulmas gereken beyni botur ve i grmemektedir. Bunun neresi mkemmel tasarm? stelik tek bana beyne bakp ne mkemmel diyebilir miyiz? O beynin ilerliinin hi mi nemi yoktur? Tasarm bu konuda eitilmi insanlarn iidir. Yani insana ait bir zelliktir. Ancak hatal tasarlanm, ya da tasarm rn olmayan bir insan beyni, tasarlad tanrsn ancak insana ait olabilen zelliklerle donatarak bu kadar hatal tasarlayabilir. Ksacas, biraz dnp, hayal gcnz biraz altrnca aslnda mkemmel uyumlu ve son derece iyi tasarlanm sandnz bu doann hi de yle olmadn grrsnz. Bu yukardaki rnekler biraz dnldnde ok rahat oaltlabilir. Bu kadarndan bahsetmek, kastettiimiz noktay gstermek iin yeterlidir. O da doada ideal bir tasarm olduunu dnmenin sadece zihinsel bir artlanma olduudur.
Evrim ve Yaratl 9

24.07.2004

Hayatn Kkeni
Bilim, dnya zerindeki hayatn oluumunu biyokimyasal olarak aklama konusunda ok yol almtr. Rus biyokimyac A. I. Oparin, hayatn canl olmayan kimyasal maddelerden olumu olabilecei fikrini dile getiren ilk bilim adamlarndan biridir. Oparin ve ingiliz biyolig J. B. S. Haldane'in calmalar 1930 ve 40'li yllarda yaplan ve hayatn kkeninde kimyasal evrimi arayan almalar derinden etkilemitir. Bu konuda, Harold Urey tarafndan nerilen ve Stanley Miller tarafndan gerekletirilen basit fakat deerli bir deney 1953 ylnda uygulamaya konulmutur. Miller, metan, amonyak, hidrojen ve su buharndan oluan bir gaz karmna bir hafta boyunca elektriksel dearj uygulam ve kan kimyasal maddelere bakmt. Sonu artcyd, nk deney tp iinde, canl organizmalarda rastlanan pek ok organik bileik olumutu. Miller, yapay olarak amino asitler, re ve eitli trde ya asitleri sentezlemiti. Bu alma, benzer pek ok almann nn at ve farkl gaz karmlar kullanan ve enerji kayna olarak da s (yeryzndeki koullar taklit etmek amacyla), ultraviyole k (gneten gelen radyasyonu taklit etmek amacyla, ki nitekim dnyann ilk zamanlarnda, ultraviyole szen bir ozon tabakas yoktu) ve bazen de yine elektriksel dearj kullanan (yldrmlar taklit etmek amacyla) eit eit deneyler yapld. Yaratl kaynaklar, Miller'in deneyine, kulland gaz karmnn ilkel dnyann atmosferiyle ayn olmayabilecei gerekesiyle saldrmlardr. Fakat, bugn bilinmektedir ki, Miller deneyinin rettii maddeleri retmek iin Miller'in kulland gaz karm zorunlu deildir. Benzer sonular, dnya gezegeninde bolca bulunan ve kimyasal adan reaktif pek ok maddeden retilebilmektedir. rnein siyanidlerden, formaldehitlerden, veya karbon monoksit, nitrojen ve su buharndan ibaret bir atmosferden. Hidrojen siyanr, amonyak ve metan karmna elektriksel dearj uygulanmas yoluyla kolayca retilebilen bir kimyasal maddedir. Siyanr, oksijen ieren bir atmosferde lmcl bir zehir olmasna ramen, ilkel dnya koullarnda, hayatn ortaya knda nemli bir rol oynam olabilir. Bu tr deneyler, hayatn oluumunda gerekli temel maddelerin, ne kadar basit ve kolay bir biimde ortaya kabileceini gstermitir. Bu temel maddelerin ortaya k ise, pek ok baka olasl mmkn klyordu. rnein nkleik asitlerin oluumu ve tm canllarn kulland enerji kayna olan adenozin trifosfat (ATP)'nin oluumu. Gerekli hammaddelerin ilkel dnya koullarndaki oluumu neredeyse pheye yer vermeyecek kadar ak gsterildikten sonra, sra hayatn kkeniyle ilgili almalara gelmiti. Sidney Fox ve dierleri tarafndan yaplan bir alma canl hcrenin kkenine ait olas bir senaryo ortaya koymaktadr. Amino asit, aspartik ve glutamik asit (ki bu maddeler de yukarda sz edilen deneylerde grlm, ve hatta ay yzeyinde ve meteorlarda bile rastlanm maddelerdir) karmn 65-70 santigrad dereceye kadar stan Fox, amino asitleri polimerletirmeyi (birletirmek) baarmtr. Bu tr bir reaksiyon gne tarafndan stlm bir yzeyde mmkndr. Deneyin nemli bir sonucu, bu polimerlemenin rastgele olmamas ve kendini dzenleyen, ok spesifik baz diziler halinde meydana gelmesidir. Bu polimerler, daha sonra su ile temas haline geldiklerinde,
Evrim ve Yaratl 10

protein mikrokreleri ad verilen muhteem yaplar ortaya kartrlar. Yamur, bu imkan ortaya kartabilecek bir etkendir. Hatta yamur, bu yaplar srkleyip daha fazla gelimenin meydana gelebilecei bir ortam olan denizin iine tayabilir. Ya da deniz iindeki scak su kaynaklar, bu tr ilemlerin meydana gelebilecei baka bir potansiyel ortam olabilir. Bu mikrokreler, kendilerini oluturan polimerlerin zellikleriyle birlikte, ek olarak baka baz zellikler de tarlar. rnein, elektriksel olarak aktif, ift katmanl, zar andran bir yzey. Eer bu kreler, rahatsz edilmeden kendi hallerine braklrlarsa, evredeki protein tr maddeleri bnyelerine alarak byyebilme yeteneine sahiptirler. Hareket ederler, maya ve bakterilerdekine benzer ekilde yn halinde toplanabilirler, hatta blnebilirler. Bu yaplar, ayrca ozmos ve seici difuzyon zelliine de sahiptirler. Yani kk moleklleri geirip, byk moleklleri darda tutmak gibi. (Hcre zarna ok benzer bir ekilde). Bu zellikler, yaayan hcrelerde rastlanan baz zelliklerle ortaktr ve bu yaplar oluturan hammaddelerin zelliklerine baklarak batan tahmin edilebilirler. Bir mikroskop altnda bakldnda, bu mikrokreler, ilkel hcreleri andrrlar. Hatta, yapay olarak fosilletirilmi mikrokreler, 3.5 milyar yl ncesine uzanan bilinen en eski mikrofosillere tpa tp benzerler. Dr. Fox, kendisine bu mikrokrelerin canl olup olmad sorulduunda, bu yaplar "canl" deil ama "canlms" olarak nitelemitir. Bu cevap, kaamak bir cevap olmaktan ziyade, canll tanmlamaktaki glkten kaynaklanan dikkatli bir cevaptr. Yzyllarca, bilim adamlar canl ve canl olmayan maddeyi birbirinden ayrmakta hi glk ekmemitir, fakat gnmzde bu ayrm o kadar ak deildir. Yaam, cansz maddelerden ortaya ktndan, belli bir noktada izgi ekip, bundan ncesi canl deil, bundan sonras canl demek icap etmektedir. rnein virsler, canl bir hcrenin iindeyken canl gibi davranrlar, fakat darda canszdrlar. Kendi balarna reyemez veya metabolizma olarak ilev gremezler. Metabolizma olarak ilev grebilen, reyebilen, evredeki uyarlara tepki veren ve bulunduu ortama adapte olan yaplara genel olarak canl ismi verilir ve virsler canl ile cansz arasndaki bir ayrm noktas gibidir. Hcre, genel olarak, canl kabul edilen en temel birimdir. Bu protein temelli mikrokrelere "proto-hcre" ad verilebilir. Gnmz hcrelerinde, DNA molekl, hcrenin ileyiinden sorumlu olan enzimlerin retimindeki kodlanma mekanizmasn salar. Dikkat edilirse, yukardaki deneylerde, proto-hcre'lerin oluumunda nkleik asitlerden bahsedilmemitir. Proto-hcrelerin oluumuna dein olan sre DNA veya RNA'nn varln gerektirmez. Eer hayat, bu tr proto-hcre'ler yoluyla olutuysa, bu mikrokrelerin oluumu, DNA ve RNA'nn oluumundan daha ncedir. Bu durum, hayatn oluumunda hangisinin nce geldii konusundaki yumurta-tavuk paradoksunu zmektedir. Hcreler ile proto-hcreler arasndaki temel fark, hcrelerin nkleik asit temelli bir genetik koda sahip olmasdr. Bu genetik materyalin oluumu, belli ki daha sonraki bir aamadr. Proto-hcrelerin, baz katalizrler kullanlarak baz kk polinkleotit'leri oluturabildii gsterilmitir. Ki bu polinkleotidler, DNA'nn kodlama mekanizmasnn baz bileenleridir. Daha verimli biyokimyasal yollar retmi (ATP, a duyarl enzim sistemi, kodlama mekanizmalar, vs. gibi) proto-hcreler doal seilim srecinde daha fazla seilmi olmaldr. Proto-hcreler, hayatn kkeniyle ilgili aratrmalarda, en nemli problemlerin 3 tanesini zmektedir. Proteinlerin uygun dzende kendiliinden oluumu, hcre zar benzeri yaplarn ortaya k ve enzim retecek enzimlerin bulunmad ortamda enzimlerin oluumu. Bizler ok kompleks organizmalar olmamza ramen, bizi oluturan herey, beynimiz dahil, gayet normal organik maddelerden yaplmtr. lk hcrenin ortaya kyla ilgili yaplan almalar, henz tm problemleri zememi, fakat bu konuda ok fazla bilgi ve ipucu retmitir. u ana kadar rendiklerimiz, hayatn doal sreler yoluyla, uygun ortamdaki biyokimyasal ilemler sonucu olutuunu gstermeye yeterlidir. Bulmacann dier paralar da elbette zlmek
Evrim ve Yaratl 11

zorundadr, fakat hayatn kkeniyle ilgili, bizi ilgilendiren en temel cevaplar imdiden verilmi gibidir. Ki bu da hayatn uygun ortamlardaki doal srelerle kendiliinden olutuudur. Henz bilinmeyen dier teknik ayrntlarn anlalmas bir zaman meselesidir. Hayatn "nasl" olutuu ile "neden" olutuu ayr konulardr. Teistler genellikle bu iki soruyu birbirine kartrrlar. Hayatn nasl olutuu, biyokimyasal adan cevab olan bilimsel bir soruyken, hayatn "neden" olutuu, yani, evrendeki doa yasalarnn neden hayat denen bir eyin ortaya kmasna izin verdii, neden doa yasalarnn baka bir ekilde deil de, hayata izin veren bir ekilde olduu sorusu "felsefi" bir sorudur. Hayatn kkeniyle ilgili bir tartmada bu soruya yer olmad gibi, dnya zerinde bu soruya cevap vermeye yetkili kimse de yoktur. nk bu sorunun cevab iin elde yeteri kadar bilgi yoktur. Bu soruya, hayatn altnda zeka ve bilinli tasarm gren aklamalar ile cevap vermek kantsz speklasyonlarla hem kendini hem de bakalarn kandrmaktr. Nitekim, hayatn ortaya kamayaca bir doa yasalar grubuna sahip bir evrende, bu sorular soracak birileri ortaya kmayacandan, aslnda bu sorunun cevab belki de kendiliinden bellidir. Sonsuz eitlilikteki ortamlar ve sonsuz olaslklar arasndan, ancak hayatn ortaya kna imkan veren doa yasalarnn bulunduu ortamlarda hayat ortaya kabileceinden, bu soruyu da ancak o ortamlardakiler sorabilir. Dolaysyla, imkanlar dnyasnn sonsuz eitlilii, hayatn sebebine ilikin u an yaadmz hayret, kabul edemezlik ve aknl belki de zorunlu klmaktadr. 17.05.2004

nsann Atalar
nsann atalarna ait ok fazla fosil bulunmutur. Bu yazda, insann evrimsel gemii zerine zet niteliinde bilgi vermeye alacaz. nceleri, evrim biyologlar arasnda, belli bir dnemde dnya zerinde tek bir hominid trnn yaad fikri daha yaygnd. Gezegenimizde, kltrel yaama sahip birden fazla trn bir arada yasamasna imkan verecek miktarda ekolojik alann bulunmad fikrindeydiler. Fakat gnmzde, insan trnn de gemiinde, dier ou canl tr gibi ayn anda yeryznde yaam ok sayda trn oluturduu bir eitliliin bulunduu fikri daha yaygndr. Nitekim, bunu destekleyecek ok sayda fosil bulgusu da ele gemitir. ki ayak stnde yryen ilk hominid "australopith" trlerinden beri, gezegenimiz hominid eitliliini gsteren delillerle doludur. En eski potansiyel hominid tr Ardipithecus ramidus'tur. (4.4 milyon yllk). Biraz daha gen ve daha iyi bilinen bir tr ise Australopithcus anamensis'dir. (4.2 milyon yillik). Ardipithecus, dik yrdne dair elde dolayl delil bulunan bir tr olmasna ramen, pek ok adan hominid'den ok maymunlara benzer. A. anamensis ise A. afarensis trne (nl "Lucy" fosilinin dahil olduu 3.8-2.8 milyon yllk iki ayak zerinde yryen bir tr) ok benzer bir trdr. Ayrca, yakn zaman nce ad'da bulunan 3.0-3.5 milyon yllk A. bahrelghazali "Lucy"nin benzeri birbaka trdr. Gney Afrika'da yakn zamanda bir baka iki ayak stnde yryen hominid fosili bulunmutur. Henz isimlendirilmemi bu fosilin ya 3.3 milyon yl olarak
Evrim ve Yaratl 12

belirlenmitir. Ayn blgede, 3 milyon yl ncesinden itibaren A. africanus fosilleri grlmeye balar. Yakn zaman nce isimlendirilmi 2.5 milyon yllk A. garhi trnn, A. afarensis ile daha gen austrolopith ve Homo trleri arasnda yer ald sonucuna ulalmtr. Aa yukar ayn dneme ait bir baka tr ise Paranthropus aethiopicus'tur. En nl rnei 2.5 milyon yllk nl "siyah kafatas" fosilidir. 2 ile 1.4 milyon yl ncesine ait birbaka paranthropus tr ise P. boisei'dir. Gney Afrika'da, 1.6 milyon yl ncesinde ise birbirine yakn iki paranthropus tr yaamtr. P. robustus ve P. crassidens. Belli bir trn ortalama mr birka bin yil kadar ksa bir sre bile olsa, Afrika ktas, en azndan periyodik olarak, ayn dnemde yaam ok sayda hominid trnn ev sahipliini yapmtr. Homo trlerinin ortaya k, bu kuralda herhangi bir deiiklie yol amad. Dou ve gney Afrika'da bulunan 1.8 ile 2.5 milyon yl ncesine ait fosillerin ou Homo habilis ve Homo rudolfensis trlerine dahil edilmesine ramen, o dnemde blgede bulunan tr eitliliinin ok daha fazla olduu tahmin edilmektedir. 1.8 ve 1.9 milyon yl nce ise bu iki tre P. boisei ve H. ergaster (vcut biimi modern ekli andran ilk hominid tr) de katld. H. ergaster veya onun ok yakn akrabas olan birbaka tr, sonraki dnemde ortaya kacak olan daha fazla eitliliin balang tr olmutur. Java ve in'de bulunan 1 milyon yl ncesine ait Homo Erectus fosilinin yaad dnemde de ayn yrelerde daha baka hominid trlerinin yaam olmas olasdr. Avrupa ktasnda bulunan en eski hominid fosili ise 800 bin yllk H. antecessor'dur. 600 bin yl ncesinde ise, Afrika'da H. heidelbergensis'e ait kalntlar grlmeye balar. Bu tre ait, 500 bin ve 200 bin yl yalarnda fosiller ayn zamanda Avrupa ve in'de de bulunmutur. Bu tr hakknda biraz daha bilgi edinildiinde, bu grup fosillerin aslnda birden fazla birbirine yakn tr temsil ettiinin grlecei dnlmektedir. Bu tr veya yakn bir akrabas, Avrupa ve Bati Asya'da yaam H. neanderthalensis trnn (200 bin ile 30 bin yl ncesi) kkenini oluturmaktadr. Afrika'da bulunan fosil kaytlar, bu dnemdeki bamsz hominid trlemelerine de iaret ediyordu ki, bunlarn en nemlisi ise modern insan H. Sapiens'tir. Bu trlerin zellikle son milyon yla ait olanlarnn tm istisnasz iki ayak stnde yryen ve hemen hemen tm basit aletler kullanan trlerdir. (Fosil kaytlarnn bulunduu blgedeki tatan alet kalntlar ve dier baka bulgular, bu trlerin bilinli bir ekilde basit aletler kullandna iaret etmektedir). Ksacas insann atalar ve dier insanms primat trleri milyonlarca yldr baka trlere dnerek, yok olarak, eitlilie urayarak ve trleerek dier canl trleri gibi evrim geirmektedirler. Tm bu servenin sonunda, son 30 bin yldr, iki ayak zerinde yryen ve alet kullanan sadece tek bir primat tr hayatta kalmay baarmtr, ki bu da modern insan H. sapiens'tir. Fosilleri bulunmu baz hominid trlerinin adlar ve yaklak ne kadar zaman nce yaadklar: - Homo sapiens (500 bin yl - gnmz) - Homo neanderthalensis (150 bin - 30 bin yl) - Homo heidelbergensis (600 bin - 200 bin yl) - Homo antecessor (800 bin yl) - Homo erectus (1.6 milyon - 250 bin yl) - Homo habilis (2.1 - 1.5 milyon yl) - Homo ergaster (1.9 - 1.8 milyon yl) - Homo rudolfensis (2.5 - 1.8 milyon yl) - Australopithecus boisei (2.0 -1.5 milyon yl) - Australopithecus robustus (2.0 - 1.5
Evrim ve Yaratl 13

milyon yl) - Australopithecus africanus (2.8 - 1.9 milyon yl) - Australopithecus aethiopicus (2.5 milyon yl) - Australopithecus garhi (2.5 milyon yl) - Australopithecus afarensis (3.8 - 2.8 milyon yl) - Australopithecus bahrelghazali (3.5 - 3.0 milyon yl) - Australopithecus anamensis (4.2 milyon yl) - Ardipithecus ramidus (4.4 milyon yl) 14.05.2004

Evrimin Aklaycl
Baarl bir bilimsel teori olgular aklayabilmeli ve ngrlerde bulunabilmelidir. Evrim teorisi de her baarl bilimsel teori gibi konusuyla ilgili gzlemleri baaryla aklayabilmekte ve ileriye ynelik ngrlerde bulunarak test edilmesini olanakl klmaktadr. Bu yazda evrim teorisinin aklayc gcn ortaya koyan birka rnek vereceiz. Baarl bir bilimsel teori olgular aklayabilmeli ve ngrlerde bulunabilmelidir. Evrim teorisi de her baarl bilimsel teori gibi konusuyla ilgili gzlemleri baaryla aklayabilmekte ve ileriye ynelik ngrlerde bulunarak test edilmesini olanakl klmaktadr. Bu yazda evrim teorisinin aklayc gcn ortaya koyan birka rnek vereceiz. - Avustralyadaki Tavanlar: Avustralya'nn yerlisi olan bir hayvan tr deildir. lk olarak 12 adet tavan (oryctolagus cuniculus cinsi) Avustralya'ya 1859 ylnda Avrupa'dan gmenler tarafndan getirilmitir. 1886 ylnda, tavanlar Avustralya'nin gneydou kylarna ulamt ve ylda 66 millik bir hzla yaylyorlard. 1907 ylnda, tavanlar Avustralya'nn hem dou hem de bat sahillerine erimiti ve hibir ey bu yaylmalarn nleyemeyecek gibi grnmekteydi. Bunun sebebi, getirildikleri ortamda nfuslarn dengede tutan faktrlerin (yiyecek miktar, rakipler ve kendilerini avlayan trler) Avustralya'da bulunmamasyd. Tavanlar, Avustralya'nn hayvanclk sektrn destekleyen bitki rtsn yok ediyor ve hayvanclktan geinen kesimde byk maddi zarara yol ayorlard. Avlamalar, tuzak kurmalar ve zehirlemeler bu yaylmay nlemeye yetmiyordu. Tek seenek biyolojik kontrold ve devletin biyologlar uzun testlerden sonra, sivrisinekler yoluyla yaylan bir virus hastal (myxomatosis) gelitirdiler. Virs, taycs olan Amerikan tavannda lmcl olmayan bir hastala yol ayor, fakat Avustralya'ya da yaylm Avrupa tavsannda lmcl oluyordu. nsanlara ve Avustralya'da yaayan dier canllara da bir zarar yoktu. Grne gre, bir zm bulunmutu. Nitekim, hastalk 1950 ylnda Avustralya tavanlar arasnda yaylmaya balam ve cok ksa sre iinde tavanlarn %99.9'unu ldrmt. Fakat herhangi bir evrimsel biyologun ok kolay tahmin edebilecei gibi, kendi trnn devamn salayamadan
Evrim ve Yaratl 14

taycsn ldren bir parazit, evrim sreci iinde "seilim"e urayacakt ve mutasyona urayan virsn, ancak tavan ldrmeyen varyasyonlar hayatta kalacakt. (Dierleri tavanlarla birlikte ld iin). Bu arada, tavanlar da mutasyona urayacak ve aralarnda bu virse daha dayankl olanlar hayatta kalma eiliminde olacakt. Bylece doa, Darwin'in kefettii "doal seilim" ilkesi uyarnca virsn daha az ldrc genetik varyasyonlarn ve tavanlarn da daha dayankl genetik varyasyonlarn seecekti. Gnmzde, bu hastalk yznden tavanlar arasndaki lm oran %40 civarndadr ve bu yntem artk tavan nfusunun kontrol iin etkin bir yntem olmaktan kmtr. Bu, evrimsel srecin, insanlarn gzleyebilecei kadar ksa bir sre iinde (birka insan nesli) gereklemi, nceden tahmin edilebilmi ve bu tahmine dayal olarak aynen gzlenmi bir sonucudur. - Bakterilerin ilaca direnci: Doktorunuz size ila olarak 7 gn sreyle kullanacanz bir antibiyotik verdii zaman, ilac bu 7 gnn sonuna dek aksatmadan kullanmanz srarla isteyecektir. Bu srarnn altnda geerli ve doru bir evrim biyolojisi bilgisi yatmaktadr. lac birka gn kullandnzda, aslnda vcudunuzdaki bakterilerin byk ounluu lecektir. Fakat tamam lmeden ilac keserseniz, bakterinin hayatta kalan ksm oalacak ve bunlar bakterinin genetik olarak ilaca cok daha dayankl bir aznlndan tredii iin, ayn ilala bu bakterileri kontrol etmek artk ok daha zor olacaktr. Eer ilac sizden istenen srenin sonuna kadar kullanmazsanz, birka gn sonra, eskisinden ok daha hasta ve daha gl bir ilaca muhta durumda kalabilirsiniz. - Endstri kelebekleri: Evrimsel biyolojinin en nl rneklerinden biri biston betularia cinsi bir "gve"nin ngiltere'de bilim adamlar tarafndan 140 yldr gzlenen renk deiimidir. Bu canlnn koyu ve ak renk olarak iki cinsi vardr ve koyu rengin genleri baskn karakterlidir. Aa gvdelerini rten bir tr mantar tabakasnn zerinde bulunurlar ve evrede yaayan kularn temel besin kaynaklarndandrlar. 1848 ylndaki (endustri devriminden nce) mze koleksiyonu kaytlarnda bu kelebeklerin siyah renkli olanlarnn toplum nfusun sadece %1'ini tekil ettii grlmektedir. (Manchester kentinde). Ak renkli bir yzey zerinde bulunduklarndan, koyu renkli kelebekler kular tarafndan ok daha kolay grlp avlanabiliyordu. Aradaki farkn sebebi buydu. Fakat 50 yl sonra, endstri devriminin yol at hava kirlilii aa yzeyini rten mantar tabakasnn rengini koyulatrd ve ayn zamanda bu tabakay ldrp, koyu renkli aa yzeyinin ortaya kmasn salad iin, bu kez kelebek trnn %95'i siyah renkli hale gelmiti. (Bu sefer beyaz renkli kelebekler kolay grlp kular tarafndan avlanabiliyordu). Fakat 1950'lerden itibaren ngiltere'de hava kirliliiyle ilgili yasalar yrrle girdiinden ve hava kirlilii nemli lde nlendiinden dolay, evrim biyolojisi tarafndan tahmin edildii gibi, bir kez daha ak renkli kelebeklerin says artmaktadr. Trleme meydana gelmemitir, nk iki renk arasnda corafi izolasyon bulunmamaktadr. - Sickle Cell Anemia ve Stma: "Sickle Cell Anemia" vcudun bozuk hemoglobin retmesinden kaynaklanan kaltsal bir hastalktr. Bu hastala sebep olan gen bat ve orta Afrika'da yaayan insanlar arasnda ok yaygndr. (%15-%20 orannda. Hatta baz blgelerde %30'a ulamaktadr). Normal olarak, byle zararl bir genin bu kadar yksek bir oranda bulunmamas gerektiinden (byle bir gen doal seilim srecinde seilime urayp ayklanmas gerektiinden), biyologlar bunun sebebini aratrmlar ve bu hastala sebep olan genin, baka bir hastalk olan stma karsnda vcuda diren kazandrdn tespit etmilerdir. Bylece stmann yaygn olduu blgelerde bu gene neden bu kadar yksek oranda rastland aklanm oluyordu. Bu gzleme gre bir hipotez kuran bilim adamlar, bu blgelerden Amerika ktasna getirilen eski klelerin gnmzdeki torunlarnda bu zararl gen orannn azalmas gerektii sonucuna ulatlar. (Bu genin varlna sebep olan seici etken olan "stma"nin Amerika'da o kadar byk bir problem olmamas sebebiyle). Bu hipotezlerini test etmek iin Amerika'daki zenci nfus iinde yaptklar aratrmalar sonucu, tam tahmin ettikleri gibi doal seilim srecinde bu
Evrim ve Yaratl 15

genin Amerika'daki zenci nfusu iinde azaldn (%8 oranna dtn) tespit ettiler. Grld gibi evrim biyolojisi hemen hemen her alanda aklayclk ve test edilebilirlik zelliklerine sahiptir. Yaratl iddialarn ise brakn aklaycln veya test edilebilirliini, bilimsel alanda evrim biyolojisiyle ciddi ciddi karlatrlabilecek bir yn dahi yoktur. 14.05.2004

Sosyal Darwinizm
Evrim kuram konusu, dindarlarn tam olarak bir trl anlamadklar konulara ok iyi bir rnek bence. ou zaman dindarlar, evrim kuramn deil, kastl olarak kendilerine yanl, eksik ve arptlm olarak anlatlan bir karikatr eletiriyorlar. Sosyal Darwinizmin tmyle bilim d ve geersiz olduu oktan gsterilmi olan savlarnn evrim kuram ile kartrlmas da bunun balca rneklerinden biri. Tartma forumlarnn en byk ilevi bence, taraflarn birbirini ikna etmesinden ok, birbirlerini daha iyi anlama olana vermesi. ou zaman insanlar karsndakinin ne dndn tam olarak anlayamadan, geliigzel, eksik ve yanl yarglarla deerlendiriyor. te Ateistforum gibi forumlar, insanlar birbirlerine dorudan muhatap ederek, farkl dnen insanlarn kar dnceyi ilk elden renmelerine frsat tanyor. Elbette kfr ve hakaretin nne geildii zaman.. Evrim kuram konusu, dindarlarn tam olarak bir trl anlamadklar konulara ok iyi bir rnek bence. ou zaman dindarlar, evrim kuramn deil, kastl olarak kendilerine yanl, eksik ve arptlm olarak anlatlan bir karikatr eletiriyorlar. Sosyal Darwinizmin tmyle bilim d ve geersiz olduu oktan gsterilmi olan savlarnn evrim kuram ile kartrlmas da bunun balca rneklerinden biri. Dindarlarn, evrim kuram ile ilgili kayglar tamamen yersiz deil; gerekten de ortaya atlmasndan ksa bir sre sonra, evrim kuram, kimileri tarafndan, bireyler ve toplumlar arasndaki eitsizlikleri aklamak, baz rklarn dier rklar kleletirmesini hakl klmak iin kullanld. Beyaz rkn daha stn bir rk olarak, dier rklarn zerinde egemenlik kurmasnn doal olduunu, dahas bunun kanlmaz bir sonu olduunu ileri srenler ortaya kt. nsan topluluklarnn birbirleri ile kyasya rekabet ettiini ve bu rekabetin sonunda stn ve gl olanlarn kalmasnn, dierlerinin yokolmasnn kanlmaz ve ayn zamanda da -ideolojik ve ahlaki adan- gerekli olduunu ileri sren grlere, Darwin ile aslnda dorudan hibir ilikisinin olmamasna karn, genel olarak "sosyal darwinizm" denilir. Sosyal darwinizm, en acmasz olarak, naziler tarafndan, milyonlarca yahudi ve ingenenin katlini hakl ve adil gstermek iin kullanlmtr. Fakat sosyal darwinizmden yola klarak evrim kuramnn reddedilmesi gerektii yolundaki sav, iki adan geerli deildir. Bunlardan ilki teknik bir geersizlik: byle bir argmann, evrim kuramnn, ya da aada gstereceim gibi, aslnda evrim kuram ile ilgisi olmamasna karn ona yamanmaya allan sosyal darvinizmin doruluu ile ilgisinin olmamasdr. "A
Evrim ve Yaratl 16

yanltr, nk eer doru ise bunun ok korkun sonular olur" ya da "B dorudur, nk ben onun doru olmasn istiyorum" trnden argmanlara Noel Baba argmanlar diyorum. nk byle bir uslamlamann, geerlilii, Noel Baba'nn gerekte varolmadn kabullenemeyen saf bir ocuun argmanlarnn geerlilii kadardr. Gerek, biz gzlerimizi kapattmzda ortadan kaybolmayan bir eydir. Gerek bizim isteklerimizden bamszdr. Bizim iimize gelse de gelmese de gerek, gerektir. Sonularndan holanmyoruz diye hibir gerek, gerek olmaktan kmaz. Doa yasalarn ben tasarlasaydm, hi kukusuz, gl olann hayatta kalmas, gsz olann da silinip gitmesi gibi acmas olmayan bir kural, yaamn temel kural olarak ortaya koymazdm! Dolays ile sosyal darwinizmi hakl karaca endiesi ile evrim kuramnn temeli olan doal seilim ilkesinin gerekliine itiraz etmek, mantksal bir hata iermektedir. kinci nokta, evrim kuramnn sosyal darwinizmi dorulad savnn tmyle yanl bir sav olduudur. Bir kere, insan rklar arasnda, sosyal darwinizmin ileri srd kadar byk bir genetik farkllk yoktur. En uzak rklar arasnda -Avustralya yerlileri ile insanlarn geri kalanlar arasnda- en fazla krk bin yllk bir ayrlk vardr. Kzlderililerle Avrupal rklar en fazla on be-yirmi bin yl nce ayrlmlardr. Bu ise, genetik farkllama iin olaanst ksa bir sredir. Tm insan rklar, genetik olarak, yz yl nceki sosyal darwinislerin sandndan ok daha fazla birbirlerine yakndr. Bir Pigme ile bir inli, bir Baskl ile bir Malezyal, bir Sibiryal ile bir zlandal genetik olarak, neredeyse ayrdedilemeyecek kadar yakndr. Genetik olarak bunlarn birbirlerine kar hibir stnl ya da eksiklii olmad defalarca kantlanmtr. 500 yl nce Amerika'y kefeden Avrupallarn Kzlderililere tek biyolojik stnl, iek, veba, tifs gibi bulac hastalklara kar baklk gelitirmi olmalaryd. Bu da genetik bir farkllktan deil, corafi nedenlerden tr daha fazla hayvan evcilletirmi olmalarndan kaynaklanyordu. Zaten Kzlderililer de bir ka kuak sonra, ayn hastalklara Avrupallarla ayn ekilde baklk gelitirdiler. nsan rklar arasnda elbette bir takm genetik farklar vardr. Baz genler baz toplumlarda daha byk sklklarla grlr. Ancak yine de insan rklar arasndaki ayrm bilimsel ve nesne bir ayrm deil, keyfi bir ayrmdr. Hangi rkn snr nerede balar, nerede biter belli deildir. Bir yahudi ile bir alman ayracak genetik bir standart yoktur ve byle bir standart kurulamaz. nsanlk tarihi boyunca rklar defalarca birbiriyle karm ve tekrar ayrlmtr. nsanlk tarihi -modern homo sapiens sapiens olarakyaklak iki yz bin yllk bir gemie sahiptir, oysa insanlarn Trk, Arap, Anglo Sakson, inli vs. diye ayrlmas en fazla bir ka bin yllk olgudur. Ayrca bu ayrmlar olduktan sonra da halklar gler ve komuluk ilikileri ile tekrar tekrar birbirinin iine girmitir. Gnmzde ise rklar ve etnik gruplar giderek artan bir hzla birbiriyle karmaktadr. Dolaysyla, sosyal darwinizmin maddi temeli yoktur. En bataki ngrs yanltr. nsanlarn derilerinin, gzlerinin, salarnn rengi, yzlerinin ana hatlar, elbette genetik etmenler tarafndan belirlenir. nsanlarn yaadklar ortama uyum salamalar sonucu, bir takm genler seilir, topluluktaki skl artar. Ama insanlar arasndaki, yaam tarz, alkanlklar, rf ve adetler, dnce ve inanlar gibi asl deiikliklere neden olan farklar genetik deil, kltrel, yani doutan gelen deil, sonradan edinilen farklardr. Trkleri gzpek ve korkusuz, Yahudileri paraya dkn, Araplar da tembel klan genler yoktur. Peru'nun yksek yaylalarnda yaayan kzlderililerin gs hacimleri, avrupallardan daha byktr. nk gs kafesinin daha byk olmasna yol aan genler, yedi sekiz bin yllk bir sre boyunca seilmilerdir. Peru yerlilerinin yksek yaylalara uyum salama konusunda Avrupallardan stn olduklar savunulabilir; ancak bu stnlk, sadece Peru yaylalarnn koullarna zg bir fizyolojik stnlktr. Peru'lularn toplumsal yaamlar ile Avrupallarn toplumsal yaamlar arasndaki fark genetik farklarn deil, tarihsel ve corafi nedenlerin sonucuyladr.
Evrim ve Yaratl 17

Sosyal darwinizmi geersiz klan en nemli nokta, insan insan yapan yani dier hayvanlardan ayran temel zelliklerin kaltmsal olarak deil, kltrel olarak aktarlmasdr. Biyolojik olarak insan, dier memelilerden hibir fark olmayan bir hayvandr. Ancak, insan dier hayvanlardan farkl olarak, olaanst gelimi beyninden tr, dnme ve renme ile tm yaamn deitirme yeteneine sahiptir. On bin yl nce ta cilalayan atalarmzla bugn Hollanda'da yaayan insanlar arasndaki muazzam kltrel farka karn, genler arasndaki fark bununla karlatrlamayacak kadar kktr. Aradaki farkn nedeni genler deil, kuaktan kuaa aktarlarak biriken bilgilerdendir. nsan insan yapan deerler olan bilim, kltr ve sanat genetik olarak deil, renme ile aktarlr. nanlar, gelenekleri, tarm ve hayvanclk tekniklerini, bilimsel bilgileri kuaktan kuaa aktaran genler yoktur. Avrupal bir bilim adamnn ya da bir sanatnn beyni fizyolojik olarak, bir aborijinin beyninden farkl ya da stn deildir. Her ikisinin de beyni ayn derecede ilev grr; her ikisi de beyinlerini ayn kapasite ile kullanrlar. Eer arada bir fark varsa bu fark, her ikisinin deneyimlerinin ve rendiklerinin farkl olmasndan kaynaklanr. Sosyal darwinizmin savlar olgularla uyumamaktadr; oktan rtlmtr ve sosyal darwinizmin evrim kuram ile bir ilgisi yoktur. Evrim kuram canllarn ve dolaysyla insann ortaya kmasn ve zaman iinde deimesini aklayan bilimsel bir kuramdr ve hibir ideolojinin emrinde deildir; sosyal darwinizm ise, bilim d ve ideolojik bir retidir. Evrim kuram sosyal darwinizmi gerektirmez. Tam tersine, gnmzde insan topluluklar arasnda genetik aratrmalar yapldka ve insan evriminin eksik halkalar aydnlatldka, rkln szde bilimsel dayanaklar, evrimci biyologlar, paleontologlar ve antropologlar tarafndan birer birer ortadan kaldrlmaktadr. 24.07.2004

Evrimi Tartmak
Evrimi tartmadan nce, belli baz noktalara dikkat etmek gerekiyor. Evrimi tartmak isteyen iki taraf da evrim teorisini yeterince biliyor mu? Hereyden nce, evrime kar olduunu syleyen kii, acaba evrim teorisinin ne olduunu doru olarak tanmlayabiliyor mu? ABD'de yaplan bir istatistiksel aratrma, ok ilgin bir tespit yapyor. Okullarda evrim teorisinin okutulmasyla ilgili fikirleri aratran bir ankete gre, evrim teorisinin okutulmasna kar kanlarn sadece %2'si evrim teorisinin doru tanmn oktan semeli bir soruda 5 seenek arasndan doru olarak seebiliyor. Evrimi tartmadan nce, belli baz noktalara dikkat etmek gerekiyor. 1) Evrimi tartmak isteyen iki taraf da evrim teorisini yeterince biliyor mu? Hereyden nce, evrime kar olduunu syleyen kii, acaba evrim teorisinin ne olduunu doru olarak tanmlayabiliyor mu? ABD'de yaplan bir istatistiksel aratrma, ok ilgin bir tespit yapyor. Okullarda evrim teorisinin okutulmasyla ilgili fikirleri aratran bir ankete gre, evrim teorisinin okutulmasna kar kanlarn sadece %2'si evrim teorisinin doru tanmn oktan semeli bir soruda 5 seenek arasndan doru olarak seebiliyor. Bilimsel yntem ve dinsel dnce biimi arasndaki fark bilen iin hi de artc olmayan bir sonu bu.
Evrim ve Yaratl 18

2) Evrimi tartmak isteyen kii, bilimsel yntem ile ve dinsel inan arasndaki farkn bilincinde mi? Forumdaki dier baz balklarda belirttiimiz gibi, bilimsel yntemle dini inan arasndaki temel fark, yargnn deneyden nce mi, yoksa sonra m yapld noktasndadr. Bilimsel yntemde yarg deneyden sonraya braklr. Dini dnce biiminde ise yarg batan verilir, deney sonular buna gre yorumlanr. Dinsel dnce biimine alk kesim, evrimi de inanlacak veya inanlmayacak bir ey olarak deerlendirir. Aynen dinsel inan gibi evrim de "inanma" kategorisinde bir fikirdir onlara gre. in delil, kant, aklayclk ve deney gibi ksmlarn grmezden gelirler. Daha dorusu bilmezler. Eer bir odaya girip, amaya alrsanz, ve anahtar evirdiiniz halde k yanmazsa ne yaparsnz? Byk ihtimalle, nce anahtar birka kez daha ap kapamay denersiniz. Burada, belki farknda deilsiniz ama, yaptnz ey bir hipotez oluturmaktr. Anahtar birka kez ap kapayarak ise, bir deney yaparsnz. Bu hipotezi test edersiniz. Ik hala yanmazsa, yanl hipotezinizi (yani "belki ilk denemede iyi kontak olumad" fikri) reddersiniz. Bunun yerine bir baka hipotez getirirsiniz. "Yank ampul" hipotezi. Bu hipotezi de ampul deitirerek test edersiniz. Eer k yanarsa, hipoteziniz dorulanmtr. Eer yanmazsa, bu kez sigortay veya elektrik hattn kontrol edersiniz. Ksacas, her gn farknda olarak veya olmayarak uyguladmz bu ve buna benzer pek ok adm vardr. Bu admlarn sistematik hale getirilmi ekli "bilimsel yntem"dir. Bilim adamlar bu yntemi bilinli bir ekilde, karmak problemler iin uygular. Mesele neye inanp inanmadmz deil, hipotezlerimizin olgular doru aklayp aklamad ve olgularla dorulanp dorulanmaddr. Bir hipotez deiik koullarda defalarca test edilir ve her seferinde dorulanrsa, o hipotez bir "teori" halini alr. Eer bir kez bile yanl karsa, terk edilir, yeni durumu aklayacak bir hipotez ve o hipotezden kurulacak bir teorinin peinde koulur. Bir teori, yeni bulunan bulgular ve yaplan deneylerle devaml test altnda bulundurulur. rnein, eer bunca zamandr (150 ksur yl), ilk balk fosillerinin bulunduu kayalardan daha eski kayalarn iinde, memeli fosillerine bir kere bile rastlanm olsayd, bu durumda evrim teorisinin nemli bir paras (yani memelilerin balklardan ok daha sonra ortaya kt) yanllanm olurdu. Fakat 150 yldr yaplan hibir kaz bu fikri yanllayamamaktadr. Bu sadece iin basit bir ksm. Daha bu tr milyonlarca ayrnt vardr evrim teorisi gibi geni bir konuda. Tm evrim teorisi, bilimin dier alanlar gibi bu ve buna benzer konular zerinde devaml test edilirler. Dolaysyla, bilim dnyasnda inanp inanmamak diye bir ey yoktur. Kantlarla ve gzlemlerle desteklenip desteklenmemek diye bir ey vardr. Dolaysyla, yaratllarn, brakn test etmeyi, tek bir somut dayana bile olmayan fikirleriyle (dini inan), yukarda bahsettiimiz ynteme gre gelitirilmi bir teorinin karsna kmalar aslnda ok komik olmaktadr. 3) Evrim kart kesimin, evrim teorisine olan pek ok itiraz, yanl bilgilenmeden ve yanl kabullerden kaynaklanr. Bu da ilk maddede bahsettiimiz, kar ktklar teoriyi tam bilmemeleri gereinin bir uzantsdr. rnein, "nar aac maydanozdan nasl gelmi olabilir", "Kedi solucandan nasl gelmi olabilir", vs. gibi itirazlar, evrim teorisinin iddialarn ve fikirlerini bilmemek ve kendi kafalarndaki kabullere gre konumaktan kaynaklanr. Ya da "nsanlar maymundan geldiyse, bugnk maymunlar neden insan olmuyor" sorusu. Bir kere, evrimi tartacak bir kii, ncelikle evrimi dz bir izgi gibi deil, bir aa gibi dnmeyi renmelidir. Bilindii gibi bir aacn ana gvdesinden, alt dallar,
Evrim ve Yaratl 19

her alt daldan daha kk alt dallar ve onlardan da baka kk alt dallar kar. Doadaki trlere bakmak, bir daln milyonuncu alt dalndan km bir canlyla, baka bir daln belki milyarnc alt dalndan km bir canly karlatrmak gibidir. Dolaysyla, bir trn bir dierinden daha ilkel olmas, onun atas olduu anlamna gelmez. Ayrca, bir trn baka bir trden evrimlemesi ("trleme"), atas olan trn ille de yok olaca anlamna gelmez. Trlemede iki nemli faktr vardr: genetik eitlilik ve corafi izolasyon. rnein, bir blgede yaayan bir salyangoz cinsinin, blgede yeni bir gl ortaya ktnda durumunun ne olacana bakalm. Bu durumda, genetik eitlilik, artk birbirinden izole iki grup arasnda ayr ayr birikerek kendini gstermeye balayacaktr. Kuru blgede yaayan salyangozlar ve slak blgede yaayan salyangozlar olarak. ok sayda nesilden sonra, gln kuruduunu ve iki grubun tekrar birbirleriyle kontak haline geldiini varsayalm. Eer bunca nesilden sonra, genetik farklarn birikimi, yeterli bir miktara ulatysa, artk bu iki tr salyangoz arasnda iftleme mmkn olmayacak ve batan bir tr olan salyangozdan, iki farkl tr ortaya km olacaktr. Eer hala aralarnda gen transferi (iftleme) mmknse, ortada hala tek bir trn (fakat ok daha geni bir genetik eitlilie sahip olarak) bulunduunu syleriz. 4) Birbaka dikkat edilmesi gereken husus alternatif fikirlerin aklaycldr. Baarl bir teori, gzlemleri aklayabilmeli ve olaylarn gelecekte alaca yn zerinde de tahminde bulunabilmelidir. rnein Avustralya'daki tavanlar rneini alalm. Tavanlar, Avustralya'nin yerlisi olan bir hayvan tr deildir. lk olarak 12 adet tavan (oryctolagus cuniculus cinsi) Avustralya'ya 1859 ylnda Avrupa'dan gmenler tarafndan getirilmitir. 1886 ylnda, tavanlar Avustralya'nn gneydou kylarna ulamt ve ylda 66 millik bir hzla yaylyorlard. 1907 ylnda, tavanlar Avustralya'nn hem dou hem de bat sahillerine erimiti ve hibir ey bu yaylmalarn nleyemeyecek gibi grnmekteydi. Bunun sebebi, getirildikleri ortamda nfuslarn dengede tutan faktrlerin (yiyecek miktar, rakipler ve kendilerini avlayan trler) Avustralya'da bulunmamasyd. Tavanlar, Avustralya'nn hayvanclk sektrn destekleyen bitki rtsn yok ediyor ve hayvanclktan geinen kesimde byk maddi zarara yol acyorlard. Avlamalar, tuzak kurmalar ve zehirlemeler bu yaylmay nlemeye yetmiyordu. Tek seenek biyolojik kontrold ve devletin biyologlar uzun testlerden sonra, sivrisinekler yoluyla yaylan bir virs hastal (myxomatosis) gelitirdiler. Virs, taycs olan Amerikan tavannda lmcl olmayan bir hastala yol ayor, fakat Avustralya'ya da yaylm Avrupa tavannda lmcl oluyordu. nsanlara ve Avustralya'da yaayan dier canllara da bir zarar yoktu. Grne gre, bir zm bulunmutu. Nitekim, hastalk 1950 ylnda Avustralya tavanlar arasnda yaylmaya balam ve ok ksa sre iinde tavanlarn %99.9'unu ldrmt. Fakat herhangi bir evrimsel biyoloun ok kolay tahmin edebilecei gibi, kendi trnn devamn salayamadan taycsn ldren bir parazit, evrim sre iinde "seilim"e urayacakt ve mutasyona urayan virsn, ancak tavan ldrmeyen varyasyonlar hayatta kalacakt. (Dierleri tavanlarla birlikte olduu iin). Bu arada, tavanlar da mutasyona urayacak ve aralarnda bu virse daha dayankl olanlar hayatta kalma eiliminde olacakt. Bylece doa, Darwin'in kefettii "doal seilim" ilkesi uyarnca virsn daha az ldrc genetik varyasyonlarn ve tavanlarn da daha dayankl genetik varyasyonlarn seecekti. Gnmzde, bu hastalk yznden tavanlar arasndaki lm oran %40 civarndadr ve artk tavan nfusunun kontrol iin etkin bir yntem olmaktan kmtr. Bu, evrimsel srecin, insanlarn gzleyebilecei kadar ksa bir sre iinde (birka insan nesli) gereklemi, nceden tahmin edilebilmi ve bu tahmine dayal olarak aynen gzlenmi bir sonucudur.
Evrim ve Yaratl 20

Bu ve benzeri olaylarn aklanmasnda, evrimsel biyolojinin alternatifi olan hibir aklama giriimi bulunmamaktadr. Eer yaratllk bir bilimsel alternatifse (iddia ettikleri gibi), evrimsel biyolojinin doada aklad bu ve benzer milyonlarca olguyu, ayn baaryla veya daha iyi aklayabilmelidir. Fakat bilindii gibi, yaratl kesimin derdi bilim yapmak, aklama bulmak veya doruya ulamak deildir. Onlarn tek derdi tabularn ve dogmalarn korumaktr. Evrim teorisinin, insann kkenine ilikin bulgularnn, dini inanla elimesi yznden, btn dertleri iin bu ksmndan syrlabilmek, mmknse gereklerin stn rtp, evrimi dorudan reddedebilmektir. Teorinin aklayclnn ok ack olduu dier konular onlarn umurunda bile deildir. Ksacas, aralarnda, yntem, dnce yaps, bilgi dzeyi ve ama olarak dalar kadar fark olan iki fikrin, sanki ayn kulvardaym gibi karlatrlp yara tabi tutulmas, iin asl komedinin ta kendisidir. Bugn, bilimsel bilgilere yeterince aina kesim iin, evrim teorisinin aklaycl ve gereklii, dinsel aklamalarn ise komiklii aktr. 13.05.2004

Evrim - Ateizm likisi


nanl kesimden pek ok kii evrim teorisi ile ateizmi birbiriyle edeer grmektedir. Evrim teorisinin dinsel masallarla badamad doru olmakla beraber, evrim teorisi ateizmin ne temel dayana, ne de varolu sebebidir. ncelikle ateizmin gemii ne kadardr diye dnecek olursak, ateizm terimi ok eski olmayabilir fakat prensip olarak teist iddialar reddetme eylemi (ki ateizmin ta kendisi) teizm kadar eskidir. Dolaysyla ateizm evrimle domamtr. Bu yzden ateizmin dayana evrimdir diyemeyiz. Evrim gnmz ateizmiyle elbette ilikilidir. Fakat ateizmin dayana ve varolu sebebi deildir. Ateizmin sebebi teizmin yanll ve samalklardr. Evrim (ve genel olarak bilim) teizmin aklama yapamad ya da yanl aklama yapt baz konularda doru bir aklama getirme giriimidir. Fakat bilimin gnmzde getirdii bir aklama tam doru deilse bu teizmin aklamalarn doru yapmayacaktr. ada bilim ortaya kana kadar teist ateist tartmalar dmlenmeye mahkumdu. Teizm tm samalklarna ramen aklama yapyor grndnden alelade vatandan baz psikolojik beklentilerini (gvenlik ve ne yaptn biliyor olma gibi) tatmin etmekteydi. Eski ateizm ise bu aklama grnmndeki samalklarn yanlln ve yapayln grmek zerine kurulu olduundan ve alternatif aklama getirmediinden, insanlarn beynine girmede baz psikolojik ihtiya engellerini amakta glk ekiyordu. Modern bilim ilk defa evrim teorisinin de yardmyla bu a kapsaml ve yeterince bilen iin entellektel olarak da gayet doyurucu (hatta doru olduu icin teizmden ok daha doyurucu) bir alternatif getirmitir teizme. Evrim bu yzden teistlerin ba hedefi olmutur. Bu yzden cepleri zaten derin olan teist kesim (muhafazakar kapitalist lke ABD'deki kilise evresini kastediyorum) evrim
Evrim ve Yaratl 21

aleyhine byk miktarda kaynak aktarm ve yaratllarn dillerinden dremedikleri onca bilim kart iftira, demagoji ve yalan retmitir. Fakat doru bir kere bulunduunda bundan dn olmayacandan, bu abalar uzun vadede bounadr. Dinlerin biim deitirmeye devam edecei ve ksa zaman iinde "Bakn tanrnn gcne, hayat nasl da evrimletirmi" demeye balayacaklar aktr. Hatta bu balam ve rnein Vatikan'daki Papa evrim teorisini kabul ettiklerini ve bunun incille elimediini beyan etmitir. Bizim mslman kesimde de evrime inanan teistlerin saysnda byk bir art olmaktadr son zamanlarda. Teizm masallara dayand iin bilim karsnda devaml tkrdn yalamaya mahkumdur. Bunu dnyann yuvarlaklnda da yaptlar, klonlama teknolojisinde yaptlar (batan bu mmkn deildir diyerek), bilimin ve teknolojinin binlerce kk buluunda yaptlar ve u anda da evrimde yapmaya balyorlar. Bizim islami teist kesim de her zamanki gibi birka adm geriden takip ediyor. 24.07.2004

Evrim ve dindar ilikisi, evrimden neden korkulur?


Son zamanlarda evrime ''neden'' itiraz edildii konusu aka mulaklatrlmaya baland, bu konu hakknda bir ka ey sylemek istiyorum,ncelikle sitenin giriinde mantn evrim ve ateist grn ilikisi adl bir yaz var, siteye giri yapanlar esefle okumasn nerdiim bir yaz, gelelim evrim ve dindar ilikisine,ncelikle baz arkadalar evrimin sanki ateizmin varlk nedenlerinden biri olarak alglamas mantkl bir gr deildir, nk eer dikkat edilirse evrim sadece ateist grn avantaj dorultusunda bilimsel bir disiplinden teye birey deildir,buradaki evrimden anlamamz gereken evrim dncesi deildir nk evrim dncesi darwinle ekillenmeden yani mekanizmalar seleksiyon ve mutasyon var olmadan ncede vard. Hatta milattan nceye bile gidiyordu. Ampirik snflandrma sudan gei gibi daha ok felsefi yada edimlemeye muhta aklamayla fikir yrtlyordu. Bahsi gecen konu tabii ki evrimin mekanizmalar,bu mekanizmalar ateistin zorunlu aklamas yada varlk sebebi deildir zira darwin ncesi ateist fikirler bu denli gl olmasa da mevcuttur, tabii ki ateist gr bu durumda canlln karmaklna yada trlemeye, nesnel bilimsel bir ekilde cevap veremedii iin daha ok negatif ateizm rolnde kalmaktan teye geemiyordu. Evrim teorisinin ana konusu canlln ilk nasl ortaya kt olmasa da bu da bu cezbedici soruyla da ilgilenmeyecei anlamna gelmez. Ama su unutulmamaldr ki ilk rna nasl olutu, ilk secilim hangi varyetelerle meydana geldi gibi sorulara ileride cevap verilip verilmemesi evrimin gcnden birey kaybettirmez, aksine aklama getirebilecek su an tek kuram oldugunu gsterir. nk ilk andan sonraki bir ok soruya evrim doyurucu cevaplar vermektedir, dindar inanl kesimin hepsi olmasa da evrim dmanlnn ana etmeni bu konuyu bilmeden reddetmesi ve kt imaj olarak bellemesinden teye birey deildir. Beklenildii zere (id fikri dnda)evrim yok,cnk su var gibi bir k deildir. Reddedilerinin sebebi yani mendelciyim ben, yada mutasyoncuyum, evrimde u eksik u doyurucu deil gibi bir k deil dindarlarnki, tabii ho bu evrime birey kaybettirmeyecei gibi dindara an yakalama bilime bulama entelektel bir kimlik kazandrmay da ayn zamanda kaybettirir.Son zamanlarda ortaya
Evrim ve Yaratl 22

atlan id fikri ise dindarlarn bu eksikliini rtmeye alan gizli YARATILIILIKTIR. En azndan evrimi kabul edip ama yeterli bulmadklarn deklare etmiler, evrimle i gren tanr fikirlerini indirgenemez kompleksikle desteklemilerdir. Oysa doada indirgenemeyen bir yaplanma olmad gibi id fikrinin de en ufak bir mekanizmas yada bilimsel disiplini yoktur. Ama gizli glgede gne klarndan gizlenmekten teye deildir. Oysa bir dindar hem evrimi kabul edip ayn zamanda tanr inancn yinede tayabilir. Benim dindarlara nerim evrim bir gn yanllanabilir ,evrim teorisi bir gn daha da glenebilir ama Allah inanlarn buna gre ekillendirmemelidirler.cnk iman kriterleri nasl olduuyla ilgili deil bir g tarafndan oluturulduuyla ilgilidir yani fideizm gerei olan hereyin tanrdan olduuna inanma istenci ile ilgilidir. Yeri gelmiken akll tasarm konusunu da deinilmesinde fayda vardr,akll tasarmn varl ksaca yaratlln artk miladnn dolduunun,yeni bir versiyona geme vaktinin gstergesidir,buda tabii ki evrimin gcnn gstergesidir,nk bu tasarmn biz aslnda yaratma olarak gizlice kullanldnn farkndayz hi bir mekanizmas olmayan yanllanmasn brakn ortaya koyduu ciddi bir argman olmayan szde bilimin tasarlayacsnn kim olduu sorusuna da gizliden gizliye verilecek cevap Hristiyan doktrinin bildiimiz tanrs olma ihtimalini de unutmuyoruz... 29.04.2006

Evrimi Ykmak Neyi Kantlar?


Evrim kart kesim bo bir abayla evrim teorisini rtmeye alr bilindii gibi. Fakat bu teoriyi ykmakla (bunu yaplabilseler bile), bir "zeki tasarmc" speklasyonunu kantlam olmadklarn gremezler bir trl. Hele de bir adm daha ileri gidip, bunun kendi "zeki tasarmc" speklasyonlarn (rnein islam) kantladn dnmeleri akl yrtmelerindeki birbaka tutarszlktr. Nitekim, insan dayanaksz bir speklasyon kabul etmeye raz olsa bile ortadaki onca seenek arasnda kaybolup giderdi. Bugn UFO fanatiklerinden tutun, reenkarnasyona veya bir ton metafizik samala dayanan bir sr "klt"ler, yeni a dinleri ve inan sistemleri mevcuttur. Bir de bunlara zaten asrlardr mevcut olan byk dini ve onlarn alternatifi olan, eitli toplumlarn inand dier dinleri (totemci dinlerden tutun, natralist dinlere, budizmden tutun, hinduizme kadar) de eklersek kii bunca seenek arasnda kaybolup giderdi. Dier dinlerin varlyla ilgili ortaya konulan bu argmanlar iin ise genellikle verilen cevaplarda teist kesim dier dinlerin holanmadklar ya da paylamadklar inanlarndan bahsederler. rnein derler ki Musevilik sadece yahudilere aktr, kabul edemem. Hinduizm klecidir kabul edemem. UFO fanatiklerinin taptklar (uzayllar) sonsuz gl deildir, sonsuz gl olmayan bir tanry kabul edemem, vs. Fakat buradaki mantk samaln bir trl gremezler. Tmnn dayanaksz speklasyon olmasndan rahatsz olmazlar da, seimlerini hangisinin kendilerine daha uygun olduuna gre yaparlar. Ya da hatta yaptklar bu bile deil. Hangisinin kendilerine daha uygun olduuna veya hangisini kabul etmeyi tercih edeceklerine bakarak, hangi inancn evrenle ilgili aklamalarnn doru olduuna karar verirler!?
Evrim ve Yaratl 23

Doruyu bulmaya deil de kendi psikolojik ihtiyalarn tatmine uratklar ok aktr. Temel olarak, bu tr argmanlarla teizmi kantladklarn dnenlere kar zerinde durulmas gereken noktalar unlardr: 1) Evrim teorisi gibi bir teoriyi rttn zannetmek ile gerekten rtmek ayn ey deildir. 2) Bir teori rtlse bile bu otomatikman baka bir teoriyi kantlamaz. Her teori kanta ihtiya duyar. 3) Teori bile olmayan, nk hibir delili olmayan bir speklasyonu doru kabul etmek iin hibir sebep yoktur. 4) Bir eyi "Henz bilmiyoruz, belki ileride bilim zecektir" demek gayet normal bir dnce tarzdr. Her eyi u anda bilmek zorunda deiliz. Bilmediimiz bir eylerin olmas dayanaksz speklasyonlar peinde komamz gerekli klmaz. 5) Birisi dayanaksz bir speklasyonu kabul etmeye karar verse bile onca seenek arasnda kaybolup giderdi. Evrim kart eitli kaynaklardaki bolca samal okuyup, evrim teorisinin ktn ve ok sama olduunu zannetmek sadece cahil bir yanlgdr. Evrim kart kaynaklarn okluu, zellikle ABDdeki Hristiyan fundamentalist kesimin maddi gcnden kaynaklanmaktadr. Bu tr evrim kart kaynaklarda doruyu bulma kaygs gremezsiniz. Sadece tabularn koruma kaygsyla motive edilmi, kr ve cahil bir bilim dmanl grrsnz. nk bu devirde artk akl banda ve bilimi takip eden kesim iin bu tabularn samal ok ak hale gelmitir. Yaratllarn bu konuya bu kadar nem verip bunca yazlar yazmalar da bu konudaki korkularndan ve aresizliklerinden kaynaklanmaktadr. 24.07.2004

Sahte ve arptlm Alntlar


Bu yazda yaratl kesimin evrim konusunda evrimci bilim adamlarndan yapt sahte ve arptlm alntlara rnekler greceksiniz. Bu konu, evrim-yaratllk tartmalarnda, batda da yaratl kesimin srekli yapt bir sahtekarlk rneidir. Evrimi savunduu bilinen bilim adamlarnn azndan ya sylemedikleri, ya da syleyip farkl bir ey kasdettikleri, vs. fikirler alnp, yaratl kaynaklarda sanki bu kiiler evrime karym gibi bir hava yaratlr ve evrime artk evrimci bilim adamlarnn bile inanmad iddia edilir. Bu konuyla ilgili pek ok bilim adam, kendilerinden yanl aktarmda bulunan ve szlerini arptan yaratllar daha sonra aka knadklar beyannda bulunmulardr. Sahtekarla gerek duyulmas, savunulan fikrin dorulanamayacann kantdr. imdi, bizim yerli yaratllardan birka sahte ve arptlm alnt rnei gsterelim.
Evrim ve Yaratl 24

*** Yaratllarn Cemal Yldrm'dan yaptklar ve normalde evrimi savunan bu kiinin bile evrime inanmadna dair delil gsterdikleri bir alnt: Prof. Cemal Yldrm (Yerli evrim savunucularndan, felsefe profesr): 'Hibir bilim adam (Darwinist ya da neo-Darwinist olsun) evrim kuramnn ispat edildii dncesini ileri sremez.40' imdi alnty yaptklar kaynaktan, bu ifadenin devamna bakalm: 'Ne var ki,evrim kuramnn salam olgusal verilere dayand gerei de yansz ve nesnel dnen hikimsenin gznden kamayacak kadar aktr.' *** Yaratllarn Cemal Yldrm'dan birbaka alnts: 'Dorudur, evrim kuram ispat edilememitir.41' imdi de bu cmlenin devamn yazyorum. 'Ama bilimde hi bir kuramn ispat verilmez, verilemez. spat, mantk ve matematik almalara zg bir dorulama trdr. ' Ne sahtekarlk deil mi? Kuran'da da 'Namaz klmayn' der, Bandaki 'Sarhoken'i atarsanz. *** Yine Cemal Yldrm'dan yaplan bir alnt daha: 'Darwin'in evrim kuram bugn geerliliini koruyorsa, bunun balca nedeni yerine geecek daha doyurucu, alternatif bir kuramn yokluundandr. Yetersiz de olsa Darwin'in kuramn, baka bir kuram ortaya kncaya kadar korumak zorundayz.42' Bu blm iinse 108. sayfay gstermiler, ancak o sayfa veya yaknlarnda byle bir blm yok. Bu alnt, arptlmasna ramen, kitapta yer alm olsa bile, en azndan kaynak belirtirken, okuyucuya sayg ve azami hassasiyet gsterilmeliydi. *** imdi de Darwin'den yaptklar bir alnt: 'Okur yaptmn (Trlerin Kkeni) bu blmne varmadan nce bir yn glkle karlam olacaktr. Bunlarn bazlar bugne dek zerlerinde belirli lde duraksamadan dnemediim kadar etindir.6' Evet, alntlanan bu sylem, imdi devamn ben yazyorum,
Evrim ve Yaratl 25

'Ama bunlarn ou yalnzca grntedir ve gerek olanlarsa teorim iin ykc deildir sanrm' Anlam birden deiti. *** Darwin'den baka bir alnt: 'Teoriye kar hakl olarak yneltilmi itirazlarn ve teorinin karlat glklerin arl altnda yllarca ve onlarn arlndan kukulanamayacak kadar ok ezildim.7' Byle yazmlar ve kaynak olarak verdikleri sayfa 528 e gidiyoruz, o da ne, resmen cmleler birbirine ilerine geldii gibi eklenmi. Tekrar kitaba bakyoruz, evet Onur yaynlari, bahsedilen kitap bu. Bir daha okuyoruz, 'Teoriye kar hakl olarak yneltilmi itirazlarn ve teorinin karlat glklerin balcalar bunlardr, bunlarn yantlarn ve aklamalarn elimden geldii kadar ksaca zetledim. Ve bu glklerin arl altnda yllarca ve onlarn arlndan kukulanmayacak kadar ok ezildim.' kisi arasnda anlam ynnden olduka fark var. Evet, her ey ak, herkes kontrol edebilir. *** Darwin'den birbaka alnt: 'Bana kitabm soruyorsun, sana syleyebileceim tek sey intihar etmeye hazr olduum; kitabin ok makul bir ekilde kaleme alndn dnyordum, fakat imdi tekrar yazlmas gerektiini anladm.17' Evet ,yukardaki yazy okudunuz. Sizce bu hangi kitap? Trlerin kkeni olduu izlenimi veriliyor deil mi? Kaynak da biraz mulak braklm. Mektup Asa Gray'e yazlm, yl 1874, yani Trlerin kkeninden 15 yl sonra, Kitabn ad 'Bcek Yiyen Bitkiler'. Darwin bu mektupta bir kitabn yayna hazrlanmasnn ne kadar zor olduunu anlatyor, yaynclardan ektiklerini dile getiriyor, tekrar yazlacan ve baskya gitmesinin iki ay bulacan belirtiyor ve kitap yaynlama almann bir delilik olduuna inanmaya baladn sylyor. Yani, konunun Evrim le hi bir ilgisi yok. Yaplan resmen sahtekarlk ! *** Apendiks, insan bedeninde evrim srecinde krelmekte olan bir organ kabul edilir. Yaratllar, bunun byle olmadn, insan bedeninde ie yaramayan organ
Evrim ve Yaratl 26

bulunmadn ve szde tbbn ilerlemesiyle yeni kaynaklarda artk apendiksin fonksiyonlarndan bahsedildiini gsterebilmek iin yle bir alnt yapyorlar: Vcuttaki timus, karacier, dalak, appendiks, kemik ilii gibi baka organlar lenfatik sistemin paralardr. Bunlar da vcudun enfeksiyonla mcadelesine yardm ederler. (The Merck Manual of Medical Information, Home edition, New Jersey: Merck & Co., Inc. The Merck Publishing Group, Rahway, 1997)' Verdikleri "The Merck Manual of Medical Information" isimli kaynakta apendiks ilgili ksm ap bakyoruz ve aynen u ifade karmza .kyor: "The appendix MAY have some immune function, but it isn't an essential organ." Yani, "Apendiks'in BELKI baklkla ilgili bir miktar fonksiyonu olabilir, ama nemli bir organ deildir". Yani apendiks'in baklk sistemiyle ilgili ok ufak bir ie yaryor olma HTIMAL var, ama bu bilgi kesin deil. Ayrca, yle olsa bile, hi nemli olan veya bir ilevi olan bir organ deil. Farzedelim Apendiks, baklk sistemi ile ilgili, bu onun krelmi olma vasfn deitirmez, nk baka trlerde apendiks hala faaliyettedir ve selloz sindiriminden sorumludur. *** Aada, yaratllarn bu tr ahlakszlklarnn gnna karld, Talkorigins'ten alnm bir yazdan blmler aktarlmtr. Dikkat edin, bu kaynan verdii yalan yanl alnt rneklerinden biri Harun Yahya'ya ait. Zaten Harun Yahya adyla yazlan eyler yabanc yaratllardan (byk lde ICR- Institute for Creation Research'ten) alnt olduu iin, bu duruma armamak gerek. nk zaten ahlakszln kaynanda, yabanc yaratl yaynlar var. 1) Robert Kofahl'in "Handy Dandy Evolution Refuter" ve Wallace Jonhson'un "Evolution?" eserlerinin ikisinde de u alnt yer alyor: "Hominid fosillerinden ok az uzun sre sahnede kalabilmitir (eer kalabileni olduysa); ortalama vatandan her bulunan yeni fosili hava tahminlerinden daha gerekci grmemesi u anda artk affedilebilir. (John Reader, Whatever happened to Zinjanthropus?, New Scientist, March 26 1981, p.805)" Alntlardan anlalan, u ana kadar bulunan ou hominid fosilinin zamanla geersizliinin anlalddr. Halbuki alnt yaplan yazda yer alan bir nceki cmle u idi: "Australopithecus afarensis insanlunun en eski atas olarak kamuoyuna sunulan en son fosildir. imdiye kadar bulunanlarn ou bu staty uzun sre koruyamamt." Yani cmlenin tamam okunduunda, yazarn anlatmaya alt eyin bambaka birey olduu ortaya kyor. Yazar, insanolunun en eski atas olduu savyla ortaya karlan fosillerin ounun bu statde uzun sre kalmay baaramadn sylyor, yoksa imdiye kalan bulunan insanimsi fosillerinin sonradan geersizliinin anlaldn deil. Hatta,
Evrim ve Yaratl 27

yaz tam tersi, H. Erectus'un hala bir insan atas kabul edildiini ak olarak dile getiriyor. 2) Paul Taylor, The Illustrated Origins Answer Book (Ed.4, 1992) kitabnda yle sylyor: "u anki deliller gstermektedir ki Australopithecus soyu tkenmi bir maymun'dan baka birey deildi. [205]" "Lucy'nin anatomik yapsnn analizi dik bile yryemeyeceini gstermektedir" (205: William L. Jungers, "Lucy's limbs: skeletal allometry and locomotion in Australopithecus afarensis," Nature, Vol. 24 pp 676-678) Halbuki, Jungers, Lucy'nin dik yryemeyeceini brakn sylemeyi, ima bile etmemitir. Tam tersi, makalesinde yle demektedir: "A. afarensis 'in diz ekleminin ve kala kemii yapsnn ayrntl analizi, iki ayak zerinde yrme adaptasyonunun ok gl gstergesidir". 3) Doug LaPointe "Top Evidences Against the Theory of Evolution, #6"da Homo Erectus'tan u ekilde bahsediyor: "Aslnda, Homo Erectus'un beyninin, Homo Sapiens'e ait beyin ortalamasna yaklat sylenir. (F. Clark Howell, "Early Man", p.42)" Fakat Howel'in asl syledii u: "Kendi genus'una ait ilk insan olan Homo Erectus, kaburga bakmndan modern insan gibi, fakat el ve beyin olarak ilkeldir, beyinsel kapasitesi, Homo Sapiens'in ancak aai snrlarna kadar kar" 4) Yaratl Jerry Bergman, Nebraska Adam ile ilgili yazsnda (The History of Hesperopithecus haroldcookii Hominoidea, Creation Science Research Quarterly, 30:2734, 1993) aadaki ifadeleri kullanyor: "Nebraska adam byk bir neme sahipti, nk ilk kantt. Osborn'a gre bat blgesinde 75 yldr kesintisiz olarak yaplan aratrmalar sonucunda rastlanan ilk yksek primat idi. Bu anthropoid maymun-adam, Amerika'da da baz ilkel primatlarn yaadna kantt ve bazlar bu kanta, Amerika ktasnda insanlarn gemiinin, Avrupa ve Afrika'dakinden daha eski olabilecegi konusunda spekulasyonlarda bulundular. Hepimiz bu tr bir bulu iin sabrszlanyorduk. (Blinderman, 1985, p.48)." Fakat, Blinderman'in ilgili makalesinde (Blinderman 1985: The curious case of Nebraska man. Science 85, June:47-9) bu sylenenler kesinlikle yer almamaktadr. Blinderman'in dedii udur: "Nebraska adamnn nemi bykt. Bat blgesinde, ileri bir primat tr iin 75 yldr kesintisiz yrtlen aratrma sonucunda ortaya km ilk kantt... Hepimiz bu tr bir bulu iin sabrszlanyorduk..." Maymun-adam ve bu buluun balayc bir "kant" olduu ynndeki ifadeler Jerry Bergman veya onun kopyalad kaynak tarafndan eklenmitir. Aslnda, Osborn, bulunan Nebraska adam diini hatal bir ekilde primat dii zannetmi, fakat kesinlikle ak bir dille maymun-adam ve kesin kant iddialarnda bulunmamtr.
Evrim ve Yaratl 28

5) Don Patton'dan alnt: "[Adrienne] Zihlman pigme empanzelerle "Lucy"yi kyaslam (Lucy adl fosilin insann ilk atalarndan olduu iddia edilmektedir) ve arpc benzerlikler bulmutur. Beden bykl, durus ve beyin bykl olarak neredeyse aynydlar..." (Science News, Vol.123, Feb.5. 1983, p.89) Patton, burada bir kez daha, tam alndnda kendi iddiasn zayflatacak anlam btnlnden yoksun bir alnt yapmtr. Tam cmle yledir: "Beden bykl, duru ve beyin bykl olarak neredeyse aynydlar, diye not etmitir [Adrienne], ve byk farklar (kala ve ayak) Lucy'nin iki ayak zerinde yrme adaptasyonunu temsil etmektedir." Not: Yaznn orijinalinde, Patton'dan birka benzer arptlm alnt rnei daha var ve de yazar bu konuda Patton ile balant kurup kendisini uyardn belirtmi. Patton ise, bunun zerine alntlarn, anlamn tamamn verecek ekilde deitirmi. Fakat yazar, Patton'un yapt bu deiiklii not olarak kendi web sayfasnda duyurunca, Patton bundan rahatsz olmu olacak ki, ahlakszl ortaya kmasn diye, tekrar ifadeleri deitirip, eski ekliyle yerletirmi ve uzun bir yazyla eski ifadelerin uygun olduunu belirtmi. 6) Bir Trk slami Yaratllk Organizasyonunun takma ad olduu dnlen Harun Yahya, "The Evolution Deceit" kitabnda yle yazyor: "Nihayet, 1994'te, Liverpool niversite'sinden bir grup, ayrntl bir aratrma sonucu kesin bir sonuca ulamtr. Nihayet, Australopithecines'lerin drt ayakl olduu sonucuna ulatlar." (4) Verdikleri referans: Spoor, Wood and Zonneveld, Implications of early hominid labyrinthine morphology for evolution of human bipedal locomotion, Nature, 369:645-8 (1994). Yahya'nn ifadesi ise ak bir yalan. Spoor et al kendilerine ithaf edilen aklamalar yapmadklar gibi, aslnda yle bir sonuca ulamlard: "Bu gzlemler, postcranial fosil kaytlarnn ulat, H. Erectus'un zorunlu bir iki ayakl, A. africanus 'un ise aalara trmanma ve baz evre koullarnda iki ayakllk gsteren bir hareket yeteneine sahip olduunu gsteren almalar desteklemektedir." Yazar, bu konuda yle bir not dm: 22 Ocak 2002'de Harun Yahya'nn Webmaster'nden aldm e-mail'de bunun bilinli bir yanl aktarm deil bir yanllk olduunu ifade ettiler. Ve bu tr yanllarn ngilizce'den Trke'ye, ve Trke'den ngilizceye eviriler yaplrken meydana gelmi olabileceini belirttiler. Bu yanlln sebebinin tercme hatalar olduundan kesinlikle phe duyuyorum. Bence, yanl aktarm, Harun Yahya'nn evirisini yapt orjinal kaynakta bulunmaktadr. *** Yukarda zetle evirmeye altmz bu yazda bile pek ok baka rnekler bulunmaktadr ki internette eer yeterli aratrma yaplrsa bu konuda ynla baka rnek de bulunabilir. Bat'da, yaratllarn bu ahlakszlklarndan bkan ve onlarla mcadele etmeye karar veren baz bilim adamlar ve aydnlar, bu konularda pek ok bulgu ortaya karmlardr. Ksacas yaratllar, evrim ile ilgili pek ok gerek dii, ya da saptrlm alntlar yaparlar.
Evrim ve Yaratl 29

Hi kimsenin, ok sayda kitaba referans gstererek yaplan bu alntlarn tmn tek tek kitap kitap, sayfa sayfa inceleyip, doru olup olmadklarn bulacak kadar zaman olmadndan, bu sahtekarlklar uzun sre ortalkta kalabilmektedir. Kendi azlarndan saptrlm alntlarn yapldna tank olan pek ok evrimci bilim adam, batda, bu konuda yaratllar knayan aklamalarda bulunmulardr. Bu derece ak bir sahtekarln, stne dldnde ortaya karlmas da kolaydr elbette ama iin en zor anlalacak taraf, yaratllarn niye byle drst olmayan yntemlere bavurduklardr. 28.07.2004

Evrime inanmayanlara sorular


ok basit baz sorular bile evrimi reddetmenin mantk ve saduyuya deil, artlanmaya dayal bir eylem olduunu gstermeye yeter.. 1) Diyelim ki bir antropolog grubuyla birlikte bir kazya katlyorsunuz. Dan banda bir yerlerde, bir maarann iinde birtakm iskeletler buluyorsunuz. Fakat iskeletler insan iskeletine tam benzemiyor. Daha bir maymunumsu. Ayn zamanda da iskeletlerin yannda tatan delici ve kesici aletler ve ate kalnts buluyorsunuz. Bu durumda ne dnrsnz? a) Allah insan iskeletlerini zaman iinde deforme ediyor, daha bir maymuna benzetiyor. b) Birileri btn antropoloji kaz sitelerine dadanp, bilim adamlaryla oyun oynamak iin iskeletlerin yanna, daha kaz yaplmadan delici ve kesici aletler yerletiriyor. c) Byle eyler bulunduunu bilmiyordum. d) nsan daha ilkel trlerden evrimlemitir. 2) Evinize bcekler dadanyor ve gidip bir bcek ilac alyorsunuz. lk seferinde ila ie yaryor. ou bcei ldryor. Grnrde bcek kalmyor. Fakat zaman iinde evde tekrar ayn bceklerden tryor. Tekrar gidip ayn ilac alyorsunuz, ama bu sefer ilacn geen seferki kadar etkili olmadn gryorsunuz. Gidip baka marka bir ila alp onu denemek zorunda kalyorsunuz. Bu durumda aadakilerden hangisini dnrsnz? a) Allah'n bana garezi var, bama ilaca dayankl bcekler saryor. b) Bu ila gsz, ie yaramyor. lk seferinde bcekler eceliyle lm olmal. c) Bcekler nefeslerini tutmay rendiler herhalde.
Evrim ve Yaratl 30

d) Canllarn evre koullarna daha dayankl olanlarnn hayatta kalp, dierlerinin ld ve bu yolla hayatta kalan canllarn genetik yaplarnda zaman iinde deiiklikler meydana geldii dorudur. 3) Elinizdeki deney farelerinin kafesi yanllkla alyor ve 6 tane beyaz, 6 tane siyah fare dar kaarak binann yanndaki tarlaya gizleniyor. Zamanla ryorlar ve tarlay bir sr beyaz ve siyah fare saryor. Farelerden bkan tarla sahibi savamak iin tarlaya farelerle beslenen hayvanlar getiriyor (kedi, bayku, vs) Aradan zaman geiyor ve farelerin says azalyor. Fakat yle ki, beyaz renkli fare kalmyor tarlada. Kalan az saydaki farelerin hepsi siyah renkli. Bu durumda nasl yorum yaparsnz? a) Hayvanlar beyaz renkli farelerin tadn daha ok sevmi olmal. b) Beyaz fareler daha aptal olduu iin kaamayp yakalanm olmallar. c) Allah siyah fareleri daha ok seviyor. d) Tarlann zemini koyu renk toprak olduu iin beyaz fareler daha kolay gze batyor ve avlanan hayvanlar onlar daha kolay avlyor. Dolaysyla, evre koullar, doal seilim prensibi yznden canllarn genetik yaplarnda zaman iinde deiikliklere sebep olur. 4) ocuunuz size neden ou hayvann bir bann ve drt ayann olduunu soruyor. Siz de byle olmayan hayvanlar da olduunu sylyor ve rnekler veriyorsunuz (ylan, balk, vs). Sonra dnp bir farkediyorsunuz ki, karada yaayan omurgal hayvanlarn ounun vcut yaps ayn forma uyuyor. Bir ba, bir gvde ve 4 uzuv. Bunu ocuunuz da farkediyor ve nedenini soruyor. Nasl cevap verirsiniz? a) Allah'n yaratcl kttr olum. Aklna baka vcut biimi gelmemi. b) Bu vcut eklini ok sevmi olmal Allah. Bu eklin onun iin zel bir anlam olmal. c) Daha baka nasl olacak ki? d) Btn omurgal hayvanlar bu iskelet formuna sahip bir ortak atadan tremi olmal. 5) niversitede biyolojiyi kazanyor ve okumaya balyorsunuz. Zoolojiyi seiyorsunuz ve zaman iinde devlerinizi hazrlarken niversitenin ktphanesinde, zooloji kitaplarnda kaydedilmi milyonlarca canl isimlerini latince adlarn ve iskelet yaplarn,vs. devleriniz gerei inceleyip grmek zorunda kalyorsunuz. reniyorsunuz ki, binlerce ara tre dair fosiller bulunmu. (Dinazor ve ku aras canllar, hem balinaya, hem ayya benzeyen canllar, vs). Bunlar nasl yorumlarsnz? a) Adi evrimciler, btn niversiteleri sarmlar. Btn kitaplar bu yalanlarla doldurmular. b) Bilim adamlarnn ii yokmu, son 150 yldr, fosilleri ve canl trlerini snflandrrken, srf yaratllara uyuzluk olsun diye 10 binlerce sayfa uydurma bilgi koymular literatrlere.
Evrim ve Yaratl 31

c) Allah bu. Yapar yapar. Allah yari dinozor, yari kus bir yaratk yapp, sonar bunun soyunu tkettiyse, bunu sorgulamak bizim haddimize mi? d) Yoksa bu evrim doru mu yahu? 6) Reagan dneminde Amerika'da yaratll ders kitaplarna almak zere hukuki sava aan Hristiyan cephenin abalaryla ve o konuda ABD'de o dnemde yaplan tartmalarla ilgili bir yaz okuyorsunuz gazetede. O tartmaya noktasn vuran olayn, Amerikan Bilimler Akademisinin (NAS) konunun uzman, tm Nobel dll bilim adamlarnn bir araya gelerek ortak karttklar bir bildiride (mahkemede bilirkii raporu olarak da kabul edilmi bir kitapk bu), evrimi savunduklarn, konuda uzman bilim adamlarnn bu konuda bir phelerinin bulunmadn ve yaratlln bilimsel bir teori olmad iin ders kitaplarna konulmamas gerektiini sylediklerini reniyorsunuz. Mahkemenin de bunun sonucunda Hristiyan cephenin sz konusu talebini reddettiini reniyorsunuz. Bu bilgiyi nasl yorumlarsnz? a) Gavur memleketi bu, olur byle eyler. b) Bilim adamlarnn niversitelerde beyni ykanyor. c) Nobel dln sadece dinsizlere veriyorlar. d) Demek ki konunun asl uzmanlarnn evrimden phesi yok. 24.07.2004

Yaratllarn Aklamakta Zorlanaca Konular


Eer yaratllk, iddia ettikleri gibi alternatif bir teoriyse, mevcut gzlemleri ve evrim teorisinin iyi ya da kt aklad noktalar ayn baaryla veya daha iyi aklayabilmelidir. Kpeklerin fazlalk parma Kpeklerin ayann arka st ksmndaki o kk uzant nedir? Hi bir ie yaramadna gre bu parann varlnn sebebi nedir? Tanrnn gereksiz yere byle bir uzanty yaratmas m daha mantkl bir aklamadr, yoksa bu uzvun artk ie yaramad iin evrim srecinde yok olmakta olan beinci bir parmak olmas m? Nitekim, kurtlarn, kedilerin ve kaplanlarn da ayn uzvu vardr. Parmaklarmz Mesele u ki, 5 tanedir. Bu da bizi memeliler snfna sokar. Tm memelilerin kol veya kol yerine geen uzuvlarnda 5 parmak veya parmak kalntlar bulunmaktadr. Tipik 5 parmak yapsna tam uymayan canllarda fosil kaytlarna bakarak bu saydaki azalmay gzleyebiliyoruz. (rnein atlarda). Fakat prensip ayn. Memelilerin 5 parma vardr.
Evrim ve Yaratl 32

Bunu gerektiren doru drst bir sebep olmad durumlarda bile. rnein neden balinalarn yzgelerinin altna gmlm 5 kemik uzants bulunur? Neden yarasalarn aka be uzantyla ayrlm kanatlar bulunur? Bunlarn dizayn benzerlii olmas m daha iyi bir aklamadr, yoksa tm memelilerin ortak bir atadan gelmesi mi? Baz memeliler bu 5 parman tmn hala kullanr, bazlar birkandan kurtulmutur, bazlar ise hala ie yaramayanlar tamaktadr. (rnein yunuslar). Ylanlarn ve balinalarn kala kemikleri Boa ylan, piton ylan ve kr ylanlarn tm vcutlarna gmlm, tamamen ie yaramaz birer bel kemii artna sahiptir. Ayn zamanda balinalar da. Niin bir yaratc byle yaratklarn vcuduna o yaratklar iin tamamen ie yaramaz olan ve tamamen bel kemiinin evrimsel bir kalnts gibi grnen byle kemikler koymutur? Ayrca piton ve boalarda pene art birer ksm da bulunmaktadr. Tavuklarn ayaklar Tavuklarn ayaklarnn alt ksm tyle rtl deildir. Pullarla rtldr. Eer bu tavuklarn reptil atalarndan kalma bir kalnt deilse nedir? Erkeklerin memeleri Tanrnn erkeklerde hibir ie yaramayan memeler ve bu memelerin altnda meme dokusu yaratmasnn ne sebebi olabilir? Hele de nce Ademi yaratt ve Havvay sonradan ona e olsun diye yaratt dnlrse. Bu meme dokusu ergenlikte uygun hormonal sinyali almadndan erkeklerde hibir zaman i gren gerek memelere dnmez. Bunun cinsiyetin yaam sresi boyunca deiebilir olduu ilkel atalarmzdan kalma bir evrimsel kalnt olmas m daha olas bir aklamadr (nitekim baz balk ve reptil trleri normal mrleri boyunca birka kez cinsiyet deitirirler), yoksa bir yaratcnn insanlar byle ie yaramaz paralarla donatm olmas m? Ayrca kt tasarmn bir baka rnei: Niin testisler vcudun iinden (kadnlarda yumurtalklara karlk gelen yerden) aaya, normal blgelerine inmek zorundadrlar? (Ki nitekim bazen inmeyip salk sorununa yol aarlar). Kr maara bal Neden maaralarda yaayan baz balk trleri ve dier tr canllarn (rnein yarasalar) ilev grmeyen gzleri vardr? Evrim sreci kr iledii iin byle tuhaflklara yol aabilir ama bilinli ve sonsuz gl bir yaratcdan beklenecek eyler midir bunlar? "Plantaris" kas nsan bacann alt ksmndaki "plantaris" kas maymunlarda ie yarayan bir kastr. Tm ayak parmaklarnn bir anda esnemesini saladndan ayaklar kullanarak aalarda daldan dala atlarken faydaldr. nsanlarda ise yok olmaya yz tutmutur. Ayak parmaklarna kadar ulamaz bile, "Achilles tendon"una kadar inip yok olur. nsanlarda bu kasn bulunmasnn maymunlarla bir akrabalk haricinde mantkl bir aklamas aklnza geliyor mu? Kpek dileri nsan vcudunun evrim olmadan doru drst aklanamayacak birbaka zellii kpek dileridir. st kpek dilerimizin kkleri dier dilere gre ok daha iridir. rnein maymunlarda bu dilerin irilii daha da belirgindir. Fakat bizlerde bile elinizi dietinizde gezdirdiinizde bu gereinden iri kkleri fark edersiniz. Daha ilkel trlerden evrimleme
Evrim ve Yaratl 33

haricinde bunun daha tutarl bir aklamas aklnza geliyor mu? Ensenin arkasndaki tyler Neden insan korktuunda ensesinin arkasndaki tyler diken diken olur? Evrimsel biyolojiye gre bu memeli atalarmzdan kalma bir tepkidir. Dier memeliler (kedileri dnn) tehlikeli durumlarda tylerini kabartrlar. Bu hayvan daha iri ve korkutucu gsterir. Biz belli ki bu sinyali oktan terkettik, fakat geriye korktuumuzda ensemizde oluan bu etki kald. Kuyruk Sokumu Rntgende veya bir iskelette incelendiinde kuyruk kalnts gibi grnr. Gnmzde kesinlikle hibir ilevi yoktur ve eer bu kemiinizi krarsanz byk ihtimalle Tanrnn neden byle gereksiz ve ba belas bir organ yarattn merak edersiniz. Doum anormallikleri Zaman zaman kuyruklu veya vcudu tylerle kapl bebekler doar. Kuyruklu doum pek ok kiinin zannettiinden ok daha yaygn bir olgudur ve karlaldnda hemen cerrahi mdahaleyle kuyruk alnr. ocua ise genellikle birey sylenmez. Krkl insanlara ise bir rnek mehur Meksikali bir ailedir. Bu kiilerin pek ou sirkte almtr. Ayrca, bir not olarak unu eklemek gerekir ki, yaratllarn imrendii, herkesin dine inand o eski gnlerde bu tr doum anormalliklerinde, rnein ocuk kuyruklu doduunda, bu ocuklar eytann ocuu kabul edilir ve hemen ldrlrd. Tabi anneleri de onlarla birlikte. (Cad olduklar iin). Apandis Apandis gibi hibir ie yaramayan bir organ niye vardr? Bir faydas olmad gibi, zaman zaman iltihaplanarak hayat tehlikeye sokan sorunlara da yol amaktadr. Bunun artk ie yaramayan evrimsel bir artk olmas dnda, yaratllarn yapabilecei tutarl bir aklama var mdr? e yaramayan genler Bu genler 1994te kefedilmitir. Bunlar artk ie yaramayan fakat DNA ile birlikte fazlalk bir yk olarak tanan gen artklardr. Ayrca zaman iinde deiirler. Nesilden nesile tanrlar. Ayrca evrimsel soyaac karmada da ok faydaldrlar. ki organizmann en son ortak atas birbirinden ne kadar uzaksa bu iki organizma arasndaki ie yaramayan genlerin ortakl da o lde az olacaktr. empanze ile insann ie yaramaz genleri karlatrldnda farkllk ok azdr. Bir kemirgeninkiyle karlatrldnda daha fazla, bir tahl ile karlatrldnda ise ok daha fazladr. C vitamini nsan bnyesi C vitaminine ihtiya duyar. Eer dzenli bir biimde bu vitamini almazsak iskorbit hastalna yakalanr ve zaman iinde lrz. nsan bnyesinde C vitamini retmek iin gerekli gen yukarda bahsettiimiz ie yaramaz genlerden biridir. Halbuki rnein kpeklerin bnyelerinde bu ayn gen i grr ve kpekler kendi C vitaminlerini kendileri yaparlar. Dardan almaya ihtiya duymazlar. Acaba Tanr neden kpekleri daha fazla sevmitir bu konuda? Eski yzyllarda uzun deniz yolculuklarna kan gemiciler bu hastalktan lrken gemideki kpeklerin bana birey gelmemitir. Eer bu
Evrim ve Yaratl 34

olay evrimsel sreteki kr rastlant sonucu deil, bilinli bir tasarm rn olarak olutuysa, belli ki Tanr gemi yolculuuna kacan bildii kullarn deil, gemideki kpekleri kollamay tercih etmitir. nslin Gnmzde eker hastalarnn kulland tm inslin genetik mhendislii yoluyla genlerinde deiiklik yaplm E.coli bakterisi (ki bu bakterinin normalde yaad yer insan kaln barsadr) yoluyla retilir. Gerek insan genleri rekombinant teknikleri kullanlarak bakterinin DNAsi iine katlmtr. Bylece bu bakteriler bildiimiz insan inslini retirler. yle gzkyor ki bizi insan yapan biyokimyasal yapyla mikroplar mikrop yapan biyokimyasal yap ayndr ve grld gibi birbiriyle kolayca deitirilebilmektedir. Bu biyokimyasal bir ortaklktan baka ne anlama geliyor olabilir sizce? Gz Gz denen organ sz konusu olduunda yaratllar nce tipik sylemleri olan gz gibi bir organn basitten karmaa geliemeyecei, yarm bir gzn hibir ie yaramadn falan sylerler. Fakat Darwinin bile o zamanlar gzledii gz geliiminin eitli aamalarndaki canllar bunu rtmekte ve tam tersi evrim lehine delil retmektedir. Birka tane a duyarl hcreden, fincan eklinde fakat merceksiz reseptrlere, oradan insan gznden ok daha keskin kartallarn gzne kadar eit eit gelimilik dzeyinde gz bulunmaktadr doada. Yarm gzle veya 1/100luk gzle yaayan pek ok canl bulunmaktadr, gnmzde bile. Ayrca, insan gz, bir mhendislik hatasdr! Retinann ii d terstir. Sinirler ve kan damarlar retinann a duyarl ksmndan geerek bir kr nokta olutururlar ve k reseptr hcrelerinin nnde dalrlar. Bylece k bu fiberleri geip reseptrlere ulamak zorundadir. Neden sinirler ve damarlar reseptrlerin arkasnda deildir? Bylece yoldan ekilmi olurlard ve bir kr noktamz olmazd. rnein mrekkep balnn gzleri yledir. Evrim elindeki materyalle almak zorunda olduundan, ancak eldeki mevcut sistemi kullanabilir adapte olmak iin. ste bu durum bu tr tuhaflklara yol aabilir. Mutlak bir yaratc byle bir hata yapar myd? Hele de daha nce yaratt canllarda bu hatay yapmamken. Bu arada, gzde baka bir kt tasarm rnei: insan gznn grme as 120 derecedir ki bu yanlar ve arkay doru drst grmemize engeldir. rnein kularnki trnde bir gz yerleimiyle grme as cok daha artmakta ve arkay ksmen grmek de mmkn olmaktadr. Gzn odaklanma hznn AZLII da bir bakas. Baz yaratllarn iddialarnn aksine. Sonuta gz, eer bir kusursuz yaratcnn tasarmysa, kusursuz bir yaratc iin fazla kusurlu bir yaratmdr. Mikroorganizmalar Mikroorganizmalar niye vardr? Bunlarn yaratlmasnn mant nedir? Ayrca Nuhun gemisine mikroorganizmalar nasl alnm ve yerletirilmitir? (Nitekim saysz mikroorganizma vardr dnyada ve pek ou ancak belli ortamlarda yaar). nsan embriyosu nsan embriyosu, gelime srecinde, zellikle ok kkken kuyrua ve solunga yarna sahiptir. Tm memeli, ku, reptil, amfibi ve balk embriyolar da yle. Embriyonun geliim srecini herhangi bir biyoloji kitabndan kare kare izlerseniz, bunu kendi gzlerinizle grebilirsiniz. (Evet, Haeckel benzerlikleri vurgulamak iin
Evrim ve Yaratl 35

izimlerinde deiiklik yapmtr ve emriyo srngen ve maymun aamalarndan gemez, ama kuyruk ve solunga yarklarn Haeckel icat etmedi. Onlar oradadr). Yirmilik diler ou kiinin az yirmi ya dilerinin tam olarak kmasna izin vermeyecek kadar kktr. Bazlarnda bu diler hi dar kmaz, bazlarnda ise rnein sttekiler kp alttakiler kmaz (ya da tersi) ve bu yzden bu dileri ineme iin kullanamaz pek ok kii. Pek ok kiide bu diler rmeye ve az problemlerine yol amaktadr. yleyse, ya bu diler evrimsel bir kalntdr, ya da yce yaratc tuhaf bir i yapm ve azmza bu hibir ie yaramayan ve sadece dert kayna olan fazlalk dileri koymutur. Ani irkilmeler Her insann zaman zaman yaad ani irkilmelerin veya uykudan irkilerek uyanmalarn sebebi nedir? Evrimin gzellii byle ilgisiz grnen konular bile aklayabilmesidir. rnein evrim biyolojisine gre bu tr irkilmeler aa dallarnda uyuduumuz zamanlardan kalma evrimsel bir tepkidir. Denge hissinde olan en ufak bir deiiklik veya evredeki bir ani hareket, bizde bu ani irkilmelere sebep olmakta ve eer uyuyorsak uyandrmaktadr. Peki yaratlln bu irkilmeler iin aklamas nedir? Daha dorusu "Tanrnn iine akl sr ermez" sznden baka bir aklamalar var mdr? Fosiller Fosiller yaratllarn her zaman ban artmtr. Her eyden nce, soyu tkenmi trlerin mkemmel bir yaratm rn olan bir evrende ii yoktur. Ayrca bir dier sorun da, fosillerin ok fazla eit ve sayda olmalardr. Yaratllar, soyu tkenmi canllara ait yorum yaptiklarnda genellikle ok komik duruma dmektedirler. rnein yaratllar tarafndan bu konuda yaplan birka yorumun rnei: * Dinozorlar ok byk olduklarndan Nuhun gemisine smadlar ve amura gmlp yle lp kaldlar. (Dinozor ann ok daha kk yaratklarna ne demeli peki? Hem hani Nuh btn canllardan birer ift almt gemisine? Hem zaten dinozorlarn nesli 50 milyon yl nce tkenmitir. Hani Nuh tufan 6500 yl nce olmutu?) * Soyu tkenmi canllar Nuhun gemisindeydi, fakat sonradan ldler. (Acaba Nuh Seismosaurus ve T-Rex gibi devasa dinozorlar gemisine nasl sdrd?) * Fosiller canl kalnts deildir. eytann veya materyalist bilimin uydurmas olan eylerdir. * Fosiller canl kalnts deildir, Tanr tarafndan inancmz snamak iin yaratlm eylerdirler. Aklama yapmak zorunda brakldklarnda yaratllarn azndan bu konularda kabilecek iddialarin ieriine bir bakn, sonra da gelin evrime saldrrken gsterdikleri sofistike performans ile karlatrn. Evrime saldrrken bilimsel grnen ve molekler biyolojiden, vs rnekler veren bireylerin, son derece basit sorulara gelince nasl samalayabildiini grmek insana hayret veriyor. Gei fosilleri Yaratllarn cahil olanlar basite "Ara gei formu yoktur" deyip karlar iin iinden. Konuyla ilgili daha fazla okumu ve muazzam saydaki fosil bulgusunun birkandan
Evrim ve Yaratl 36

haberdar olan biraz daha fazla bilgi sahibi yaratllar ise, kademeli geii gsteren rneklerde bile sadece bir noktada izgi ekip, rnein u taraf insan, u taraf maymun der kar iin iinden. Eer birbaka fosil daha bulunur ve tam bu iki blgenin arasna denk gelirse, bunu sadece alt ya da st gruptan birine dahil etmekle yetinirler. Geliimin aamalar ne kadar aka grnyor olursa olsun, gei grmemekte direnir ve ara gei fosili eksiinden yaknmaya devam ederler. A ile C arasnda gei formu olmadn sylerler. Bir sre sonra B bulunduunda, bu sefer, A ile B ve B ile C arasnda ara gei formu olmadn sylemeye balarlar. Ne kadar rnek getirirseniz getirin bu onlar tatmin etmeye yetmez, nk ara gei formu olmadn batan kabul etmilerdir. in komii deiik yaratl uzmanlar, rnein insan ile maymun arasndaki izgiyi deiik noktalarda ekmektedirler. akal benzeri bir yaratn balinaya dnt fikrini reddederler, fakat hemen ardndan bilim adamlar Ambulocetus, Pakicetus, Prozeuglodon ve pek ok dierlerini karr. Kertenkeleler kanat gelitirip ku ty karamazlar derler, ardndan Archaeopteryx bulunur. Tabi bunun sahte olduunu iddia ederler. Ama hemen ardndan Protoavis, Sinornis, Hesperornis ve Ichthyornis gelir. Evrimcilerin tm kara canllarnn denizden ktn sylemesine karlk, nerede ara formlar diye sorarlar, karlarna Eusthenopteron, Panderichtys ve Acanthostega getirildiinde bunu grmezden gelirler. nsan ile maymun arasnda gei yoktur derler, ardndan Lucy rnek verilir (Australopithecus afarensis), fakat bunu beenmez, baka gei formlar sorarlar. Sonra A. ramidus, africanus ve H. Habilis ve Erectus getirilir rnek olarak, aamal geii gsteren her rnekten sonra, o rnei bir tarafa (insan ya da maymun) dahil edip baka rnek istemeye devam ederler. Tabi bunlar yaratllarn biraz daha iin iinde olanlarnn yaptklar. Yaratlla inanan pek ok kiinin bu bulgulardan haberi bile yoktur. nsan Gen haritas Gen haritas projesi DNAmz daha eski trlerden miras aldmz kantlamtr. Reptillerle, bceklerle, bakterilerle, solucanlarla ve balklarla ortak genler paylayoruz. ok sayda ie yaramaz DNAya sahibiz ve bunun tek aklamas bu DNAlar miras aldmz ilkel trlerdir. Tm bilim adamlar bu bulgulardan emindir. Bu rnekler say olarak oaltlabilir. Evrimin ynla kant olduunu hep sylyoruz. Fakat bu kadar rnek bahsettiimiz noktay gstermek iin yeterlidir. O da evrimin bir gerek olduu, "Evrim Teorisi" nin adna hala teori denmesine ramen ("zafiyet teorisi" gibi) aslnda artk bir bilimsel gerek olduu ve bilim dnyasnda iin gerekten iinde olan hibir uzmann artk bundan phesi olmaddr. Amerikan NAS (National Academy of Science-Ulusal Bilimler Akademisi)nin nl evrim-yaratllk mahkemesinde bilirkii raporu olarak sunduu, tm Nobel dll bilim adamlar tarafndan yaynlanan bildiri ve buna dayanarak mahkemenin evrimci kanat lehine karar vermesi bunun bir gstergesidir. Evrimi bilim adamlar tartmaz. Daha dorusu bilim adamlar evrim var mdr, yok mudur diye tartmaz. Evrim nasl olmutur diye tartr. Evrimin var olup olmadn tartanlar hala dinin etkisinden kurtulamam, evrime kar karak farknda olmadan bilime, gelimeye ve uygarla kar kan, ilerinde iyi niyetli ve halk iin iyilik yaptklarn zanneden, fakat bu uurda, topluma ve insan uygarlna en byk ktl
Evrim ve Yaratl 37

yaptklarnn ve gerilie, karanlk alara, ilkellie, cahillie ve despotlua yol atklarnn bilincinde olmayan dinci kesimdir. in tuhaf yan, evrime inanmyorlarsa, bu ve baz baka konularda kendi teorilerine dayanarak aklama getirmeleri beklenir, fakat yaratllardan bu konuda t kmaz. Kutsal kitaplardaki yaratl hikayesiyle elimeyen bir alternatif aklama yapmaya yeltendikleri durumlarda ise oldukca komik duruma derler. Eer yaratllk, iddia ettikleri gibi alternatif bir teoriyse, mevcut gzlemleri ve evrim teorisinin iyi ya da kt aklad noktalar ayn baryla veya daha iyi aklayabilmelidir. Peki yaratllarn bu konulardaki aklamalar nerededir? rnein, yaratllk teorisine gre evren ve canllk ne zaman yaratlmtr? Tm canllar bir arada m, yoksa kademe kademe mi yaratlmtr? Eer kademe kademeyse, hangisi nce, hangisi sonra ve hangi srayla yaratlmtr? Canllarda hi mi deiiklik olmaz, yoksa biraz olur mu? Olursa ne kadar olur? Ve en nemlisi, nasl olur? Neden fosil yataklarnda deiik dnemlere ait kademe kademe canl kalntlar var? Neden bir tabakadaki canl kalntlar dier tabakadakilere uymuyor? Neden aralarnda geiler gzleniyor? Bunca canl trnn yok olmasnn sebebi nedir? (imdiye kadar yaam canllarn % 99'undan fazlasnn soyu tkenmitir). Allah soyunu tketecei bunca canly niye yaratmtr? Dinozorlar ve soyu tkenmi dier canllar yaratllar Nuh tufanyla aklamaya kalkyorsa eer (ABD'deki yaratllarn yapt gibi), o zaman zaten byk bir samaln iine batyorlar demektir. Nuh tufan efsanesinin elle tutulur yan yoktur. (Ltfen bu sitedeki bu konuyla ilgili yazy okuyunuz). ocuklarn bile grd yzlerce samal vardr bu hikayenin. Uzun lafn ksas, yaratllarn yapt ey evrime saldrmaktan ibarettir. Evrimyaratllk tartmalarnda (halk nnde yaplanlar, vs dahil), tek yaplan insan etkileme ve tartma teknikleri (demogoji, vs) kullanarak tartma sanat sergilemektir. Evrimcileri savunma pozisyonunda tutup olur olmadk iddialarla evrim teorisine saldrp dururlar. Unutmayn, maksat polemik yapmaksa en salam eylere bile saldrrsnz. Ryada olmadmz ve d dnyann gerek olduunu kantlamaya bir aln bakalm? Byle bir konunun ne kadar derinine inerseniz, o kadar polemik yapabilir, o kadar kafa kartrabilirsiniz. Birisi matematiksel denklemlerle 1=2'yi kantladn bile iddia etti bir tarihte. Ciddiye alanlar ise karatahta banda uzun uzun denklemlerle oyalad durdu. Bireye kar gelmek istiyorsanz, yerekiminin olmad, 1'in 2'ye eit olduu, dnyann yuvarlak olmad gibi konularda bile polemik yapabilirsiniz. (Dnyada hala dnyann dz olduuna inanan insanlar olduunu biliyor muydunuz? Hatta rgtleri bile var "Flat earth"culer diye). Ksacas, yaratllar evrimi tartmaya gelince ahkam kesmeyi bilirler. Fakat yaratll tartmaktan kaarlar. nk yaratllk alternatif bir bilim deil, sadece evrime kar kma bilimidir. Yaratllkla ilgili tm kitaplar, web siteleri, vs. de ortak olarak gzleyebileceiniz tek ey evrimin sana soluna saldrma gayretleridir. Sorulara alternatif cevap verme gayreti deil.

Evrim ve Yaratl

38

ABD'deki yaratllar yine de biraz daha benzetmilerdir fikirlerini teoriye. Sorulan sorularn bazlarna alternatif aklamalar vermeye alrlar. Ama bizim yerli yaratllarda (rnei Harun Yahya'nn sayfasnda), yle bireye rastlayamazsnz. Doayla ilgili hibir gzleme, yukarda szn ettiim noktalarn hibirine verilmi doru drst bir yant ve aklama bulamazsnz. nk aklama yapmaya kalkarlarsa, dini kaynaklarla elimemek zorundadrlar. Bu da gnmz bilimiyle rten tutarl aklamalar imkansz hale getirir. rnein yaratl hikayesinin Kuran'da nasl getiine bir bakalm: Allah bir gn melekleriyle otururken, can birden bire Adem'i yaratmak ister ve 'ben yeryznde bir Halife yaratacam' der. Fakat melekler bu iten holanmazlar ve 'kanlar aktacak birini mi var edeceksin?' derler. Fakat Allah 'sizin bilemeyeceinizi herhalde ben bilirim' der. (Bakara-30) Meleklerin uyarsna aldrmayan Allah, 'kuru amurdan, deiken balktan' iki eliyle(!) (Sad-75) biim verip (Secde-9) insani yaratip, ona kendi ruhundan fler. (Hicr-26-28-29) Daha sonra yaratt insandan (ki bu insan Adem'dir), onun eini yaratt. (Zumer-6) Bu ein ad bat dillerindeki karl 'Eve' olan 'Havva'dr. Kuran'da Havva ad gemez, pek fazla da konu edilmez. Ademi yarattktan sonra, meleklerle Adem'i bir araya getirip, hepsini imtihan eder. 'Eger sznzde samimi iseniz, onlarin ismini bana syleyin' der. ('Onlarn ismi' ne demektir bilinmez, nk Kuran bu konuyu aklamyor.) Melekler 'onlarn ismini' bilmediklerinden cevap veremezler. Daha sonra Allah Adem'e dnerek; 'Ey Adem haber ver onlarn adlarn' der. Adem 'onlarn ismini' akr akr syler. Fakat Allah burada hile yapmtr, nk imtihandan nce 'onlarn ismini' Adem'e retmitir. (Bakara-31-32-33) Bu ekilde Adem'in daha , stn olduunu ispatlayan Allah, btn meleklerden Adem'in nnde secde etmelerini ister. blis (eytan) dndakiler, Adem'e secde ederler. (Bakara34) Allah eytan'n neden secde etmediini sorduunda, eytan gerekesini syler; 'beni ate'ten onu amur'dan yarattn; ben ondan hayrlym.' (Araf-12, Hicr-33) Daha sonra Allah ile eytan arasnda geen tartma ise yledir: 'o halde in oradan. Senin haddine mi orada byklk taslamak! Hadi k sen alaklardansn.' (Araf-13) 'Dedi: nsanlarn dirilecei gne kadar bana sre ver.' (Araf-14) 'Buyurdu: 'Sre verilenlerdensin.' (Araf-15) 'Dedi: Beni azdrmana yemin ederim ki, onlar saptrmak iin senin dosdoru yerin zerine kurulacam.' (Araf-16) 'Sonra onlara; nlerinden, arkalarndan, salarndan, sollarndan musallat olacam. Bir oklarn kreder bulamayacaksn.' (Araf-17) 'Allah buyurdu: k oradan. Yenilmi ve kovulmu olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki cehennemi tamamen sizden dolduracam.' (Araf-18) Fakat grld gibi Araf-12'den balayp Araf-19'a kadar olan blm, tamamyla eytan'n Allah'a (yani yaratcsna) meydan okumas eklindedir ve yce yaratc bylesi kstah davrana kar hi bir yaptrm uygulayamamaktadr. Ve hatta eytan karsndaki aczini, insanlar cezalandrarak gsterir. nk o ana kadar cehennem diye bir ey yokken, birdenbire cehennem ortaya kverir. Bu diyalog'da ok daha nemli bir ayrnt daha vardr; henz yaratlm insan (Adem ve Havva - 'Sizi bir tek canldan yaratt; sonra
Evrim ve Yaratl 39

o canldan onun eini vcuda getirdi...' Zumer-6) Allah'n yanndayken (yani henz cennet'ten kovulmam), bu tartma iinde birok insanlardan bahsediliyor. Allah da daha ortada olmayan insanlar da, cehenneme dolduracan sylyor! Bu iki anlama gelir ya bu olaylar cennette yaanrken dnyada zaten insanlar vard, ya da Allah ile eytan ilerisi iin aralarnda planladklar olay, kimseye sezdirmeden dramatize ediyorlar... Bana gre ikinci k daha kuvvetli bir ihtimal. nk byk bir gce sahip olan Allah'n, kendi yaratt bir yaratk karsnda bu duruma dmesi ve durup dururken cehennemden bahsetmesi, ayrca 'yeryzne bir halife yaratacan' (Bakara-30) sylemekle kurgulanm bir plan hakknda kopya veriyor gibi... Hikayenin sonras malum; Allah Adem ve Havva'ya cennet'te yaamalarn, fakat bir aacn meyvesinden uzak durmalarn syler. Kovulmasna ramen her naslsa hala cennet'te bulunan eytan, onlar kandryor ve yasak meyve'den yemelerini salyor. ok kzan Allah her ikisini de 'birbirlerine dman olarak' (nedense!!?) indiriyor. (Araf-24) yilik ve gzellik tanrs insanlar (yoksa sadece kadnla erkei mi?) peinen birbirine dman olarak dnyaya, lmller olarak gnderiyor. Grld gibi yaratl ve takip eden olaylar ksaca budur. Bu hikayenin elle tutulur yan var mdr? Biraz dnnce grlecektir ki yaratl rten evrim deil, saduyu ve bilimdir. Bilim, ilk insan konuamaz der, oysa Adem konuur. Bilim ilk 3 Milyar yl oksijen yoktu der, oysa Adem nefes alr! Yani dnya yaratldktan 3 milyar yl sonra 'yaratlm' olmaldr. Allah koyun, kei, sr, inek yarattm der. Bilim ise, byle hayvan trlerinin doada bulunmadn ve bu hayvanlarn, yabani hayvanlarn birka bin sene nce evcilletirilerek, insanlarca "yapay seleksiyon" a tabi tutularak, bu hale getirilmesi yoluyla retildiini syler. 5.000 sene nce armutun ac, msrn 2-3 santim olduuna yaratllarn itiraz var mdr? Neden insan yaamayan youn ormanlk, vs yerlerde, koyun, kei; inek; sr, Washington portakal vs bulunmaz? Yaratllar evrime kar bilimle saldryor izlenimi verirler ama yaratll kerten bilimdir. Evrim de zaten bilimin bir parasdr. Bilimden bamsz birey deildir. Yaratllarn evrim kartl, aka bilim dmanldr. Szde bilim ("pseudo science"), insan uygarlnn geliiminin nndeki en tehlikeli engellerden biridir. Yaratllk ise en popler "szde bilim" rneklerinden biridir. 24.07.2004

Nuh Tufan
Evrim ve Yaratl 40

indeki saysz samal ocuklarn bile grd bu hikayenin doru olduunun bu ada dahi iddia edilmesi ok acdr. Nuh hikayesi Kuranda Hud-25 ile Hud-50 aras, Muminun-22 ile Muminun-30 aras ve Yunus-71-72-73-74 de geer. (Geri baka yerlerde de ska sz edilir, ama bu surelerde daha geni bir ekilde ayn hikaye tekrarlanr.) Muminun-27 Bunun zerine biz Nuha yle vahyettik: Gzlerimizin nnde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelip tandr kaynaynca, ailenle birlikte her trden iki ifti gemiye al. lerinde haklarnda daha nce hkm verilmi olanlar dta brak. Zulmetmi olanlar hakknda bana yakarp durma. Onlar kesinlikle boulacaklardr. Bu Ayetin hemen hemen ayns olan Hud-40da da ayn hkmler vardr. rnein tandr kaynamas nedir? Hi bir bilgi yok. Tevratda aramak gerekiyor. Hud-42 ve 43 de Nuhun olunun gemiye binmedigini ve sularda bouldugunu reniyoruz. Bunun aklamas yaplmyor ama Hud-46 da Allahn Nuhun olunu bilerek ldrdn anlyoruz ve yine ayn Ayetde Allah Nuha bilmediin eyler hususunda benden bir ey isteme diye kzamaktadr. Muminun-27 de haklarnda nceden hkm verilmi olan kiiler sylemiyle, Nuhun olundan basedildii anlalmaktadr. Bu bayltc hikayeye Nuhun ya ile ilgili Ayeti de ekleyip noktalayalm; Ankebut-14 Andolsun biz Nuhu toplumuna gnderdik de o onlarn arasnda bin yldan elli yl eksik kald. Sonunda onlar tufan yakaladi. nk zalimlerdi onlar. Bir ok kii Ankebut-24e bakarak Nuhun yan 950 olarak hesaplar. Yine bu Ayete bakarak bunun doru olmad anlalmaktadr. Tufana kadar, beraber oldugu toplumla 950 yl geirmi, 950 yldan sonra tufan ve Agr danda geminin karaya oturmasndan sonra geen yllar. Ksacas, herkesin az cok bildii bu hikayeye gre Nuh, tm canllarn boulaca bir tufan ncesinde tanrdan bir gemi yapma ve kendi yaknlarn ve tm canllardan birer ifti gemisine alp kurtarma grevi alr. Bylece tufan sona erdikten sonra canlln devam salanacaktr. Ayrntlar ok net olmayan bu hikayenin net olan ksm bu kadar ve de sonucun baarl olduu, geminin tufandan sonra Ar dann (veya belki baska bir dan) eteklerinde karaya vurduu ve bylece grevin baaryla sonulandrlddr. imdi bu hikayeyi, bir de modern bilimin erevesinden inceleyelim: 1) Bilim adamlarnn yapt hesaba gre tm dnya yzeyini kaplaycak miktarda su yeryznde bulunmamaktadr. Kutuplardaki tm buzlar erise ve atmosfer ve bulutlardaki tm su younlap yeryzne dklse bile, byle bir faciann gerektirdii miktarda suya yaklalamamaktadr. Peki bunca su nereden gelmi ve nereye gitmitir? 2) Bilindii gibi pek ok canl tr yalnzca kendi doal habitatnda yaayabilir. O zaman, Tazmanyada, Galapagoslarda, Antarktika sahillerinde, Patagonyada Gneybat Amerika sahilinde yaayan trler 1) Gemiye nasl getirilmi, 2) Gemide nasl yaatlmtr? 3) Sadece insanlarda grlen baz hastalklar (rnein "gonorea") Nuhun gemisine kim tamtr? (Hatta daha ncesinde, bu hastallar zamannda Allah Adem ve Havvaya vermi olmaldr ki, bu hastalklar bu zamana dek gelebilsin). Ayrca Allah ve Nuh byle hastalklarn etkenlerini niye kurtarmak ihtiyac hissetmilerdir? 4) Tenyalar ve dier parazitler Nuhun gemisine nasl tanmtr? 5) Simbiotik (yaamak icin birbirine ihtiya duyan) canllar ve parazitler tufandan hemen
Evrim ve Yaratl 41

sonra yaamlarini nasl srdrdler? 6) Canl trlerine ait genetik varyasyonlar, tufandan sonra yalnzca birer ift halinde bulunan canllardan nasl meydana gelmitir? (Bu soruya vereceiniz cevap, tutarl olmak istiyorsaniz evrime inanmannz zorunlu klar). 7) Nuhun gemisinin bykl ve yaps nasldr? 8) 2.5 milyon canl tr bu gemiye nasl tanm, gemi iinde nasl barndrlm ve nasl beslenmitir? 9) Yalnzca baka bir canl tryle baslenen canllar (rnein kaolalar yalnzca belli bir tr aacn yaprayla beslenir) tufan srasnda ve tufandan sonra nasl hayatta kalmtr? 10) Pek ok canl tr, rnein meyve sinekleri, ok ksa mre sahiptir. Bunlar tm tufan dnemini nasl atlatmtr? 11) Asekseul reyen canllar (yani remek iin kar cinse ihtiyac olmayan canllar)dan nasl birer ift allanbilmitir? (Tm canllardan birer ift alndna gre). 12) "Parthenogenic" (yalnzca dii) ve "Hermafrodit" (iki cinsiyet de tek canlda) canllardan birer ift nasl alnmtr? 13) Eer tufan 6500 yl nce olduysa, o sralarda mevcut olan Msr uygarl o piramitleri nasl dikebilmitir? 14) Sadece zel bir corafyada yaayan (rnein gney amerikada amazon ormanlarnda, ya da kuzey kutbunda) bir canl tr, tufan bittikten sonra yasad yere nasl gitmitir? 15) Dinozorlar Nuhun gemisine alnm mdr? (Verecekleri her cevap baka adan elikiye drr teistleri). 16) Mikroorganizmalar gemiye alnm mdr? Alnmamlarsa nasl? 17) Bitki trleri gemiye alnm mdr? Alndlarsa dnya zerindeki tm bitki trleri gemiye nasl sdrlmtr? Alnmadlarsa, tufan srasnda bitkiler nasl canl kalmtr? Eer kalmadlarsa, sadece bitkilerle beslenen canllar tufandan sonra nasl hayatlarn srdrebilmilerdir? Daha dnlrse bu liste uzatlabilir. Ama herhalde gerek yok. 24.07.2004

ldeki Saat Analojisi


Deiik biimleriyle teistler tarafndan ska sunulan ve canlln ardnda bilinli bir yaratcnn olmas gerektiini kantlad dnlen bir analojidir bu. lde yrrken bir saat buldunuz diyelim. Bunun ldeki kum ve talardan kendi
Evrim ve Yaratl 42

kendine olutuunu mu dnrsnz, yoksa becerikli bir saat ustas tarafndan bilinli bir ekilde yaplp oraya drldn m? Benzer ekilde, iyi bir tasarm rnei gibi grnen bir varl, rnein herhangi bir hayvan grdnz zaman, bunun evrede bulunan organik paralardan kendi kendine mi olutuunu dnrsnz, yoksa saat rneindeki gibi bilinli bir ekilde yaratldn m? Saatler kendi kendilerine evrimlemezler, dolaysyla canllar da evrimlemi olmamaldr. Bunun aksini savunmak ok salakadr. Argman ksaca budur ve ilk bakta duyana ok gl gibi gelmektedir. Hatta teizmin masallarn sama bulan ve evrime akl yatan zihinlerde bile etkili olan ve ilk duyan kiinin her zaman nasl cevap vereceini bilemedii bir argmandr bu. Fakat her teist argmanda olduu gibi, biraz ayrntl analize tabi tutulduunda bu da para para olmakta ve kmektedir. Her eyden nce, argmann kuruluunda bir mantk hatas vardr. Bu argman kurarken teistler genellikle saat gibi, araba gibi karmak makinelerle canllar arasnda analoji kurarlar. (Hem canl, hem makine yakta ihtiya duyar, ikisi de s retir ve artk oluturur. Hatta ikisi de zaman iinde anrlar, vs). Fakat sorun burada balar. nk bu argmanda maksat sistemin nasl alt deil, nasl ortaya ktdr. Nasl meydana geldiidir. Nasl alt ile ilgili bir analoji kurup, buradan nasl ortaya ktklaryla ilgili de bir benzerlie ulamaya almak, argmandaki birinci hatadr. Eczaneden bir paket pamuk, bir paket de sarg bezi alyorsunuz diyelim. kisi de yumuaktr, ikisi de yaraya basmak iin kullanlr ve ikisi de beyazdr diye, sarg bezi fabrikada retildiine gre pamuk da fabrikada retilmitir, tarlada yetimi olamaz demeye benzer bu analoji. Fakat, her eyden nce, unu belirtmekte yarar var ki, saatler de evrim geirirler! lk yaplm olan belki topraa batrlm bir ubuktan ibaretken, daha sonra biraz daha sofistike saatler, ondan sonra sanayi ayla birlikte mekanik saatler km, bu saatler yap olarak zaman iinde daha hassas ve verimli hale gelmi ve hatta gnmzde elektronik saatler ve atom saatleri yaplmtr. Dolaysyla, birinci nokta, saati argman saatlerin (ve canllarn da) deimediini kantlamaz. Hatta eer birey kantlarsa, saatlerin sihir yoluyla, bir anda, son halleriyle olumadn ve doal srelerle (yani doast olmayan anlamnda) meydana geldiklerini kantlar. Fakat burada da yaratl teist, "yi ama, saatler ve canllar, kendi kendilerine evredeki paralardan bir araya gelmezler" diyecektir. Fakat, gelelim doal srelerin saatte ve canlda ayn ileyip ilemediine. Saat, kendi benzerini retemeyecek, ortaya kmas iin dardan bir mdahale gerektiren bir yapdr. Saatler kendi kendilerine yavru saat oluturamaz. Fakat canllarn en temel zelliklerinden biri, kendi kopyalarn oluturabilmeleridir. Dolaysyla, saatle canlnn ortaya k ekilleri arasndaki analoji tmden yanltr. Bir dier nokta , canllar, iddia edilenin aksine kendi kendilerini evredeki paralar bir araya getirerek olutururlar! Canllar bir hcreli zigot hallerinden itibaren, fiziksel evrelerinde bulunan ve besin ad verilen hammaddeleri bnyelerine alp, bunlar kendi
Evrim ve Yaratl 43

paralarna dntrerek ve ihtiya duymadklar paralar dar atarak, kendi kendilerini ina ederler. Dolaysyla, saati argmannda canllar ve saat arasnda sonuca ulalmaya allan noktalarla ilgili hibir benzerlik yoktur. Fakat tabi ki, asl mesele ilk canlnn nasl olutuu. Tm mevcut canllar, bir hcreli ve zaten canl olan yaplardan oluurlar. Peki ilk hcre, kendi kendine, evredeki kimyasal maddelerden, durup dururken nasl meydana gelmi olabilir? Cansz elementler kendi kendine bir araya gelip nasl kompleks molekller oluturmu olabilir? Diyerek, temel kimya konusundaki cahilliini sergiler bu noktada teist. Elementler ve basit molekller doada devaml bir araya gelerek daha karmak molekller oluturup dururlar! Srekli! Bir elementi veya molekl paras olduu byk moleklden ayrrsanz, uzun sre bu halde kalamaz. Dnya zerinde en son ne zaman kendi bana bir hidrojen atomu ya da flor atomu grdnz? Byle bir atom, tekrar evredeki baka atom ve molekllerle birleecektir ilk frsat bulduu anda. zellikle karbon atomlar, devaml evrelerindeki dier element ve molekllerle ba yaparak daha karmak molekller oluturma eilimindedir. Hatta bu molekller de birbirleriyle birleerek polimerler ve mega molekller olutururlar. Hatta bu molekllerin bir ksm, eer uygun molekllerden oluan hammadde ortamda mevcutsa kendi kopyasn karabilen molekllerdir. Snrlar izili ve kendi kendini kopyalayabilen bir molekln ise (ilkel hcre) ortaya kmas, ok sk grlen birey olmamakla birlikte, yeteri kadar hammaddenin bulunduu bir ortamda zaman iinde meydana gelmesi ok yksek bir olaslktr. Nitekim, canlln devam iin, byle bir eyin bir kez ortaya kmas yeterlidir. Molekller dzeyine inildiinde yaayan ve yaamayan yaplar arasndaki fark ok bulanklamaktadr. Hatta modern biyolojide, canl ve cansz yap arasndaki ayrt edici kriter olarak, yapnn oalrken evrim geirip geirmemesi kullanlr. Eer yaratc fikrinde hala srar edilecekse, snrlar izili ve kendi benzerini retebilen ilk yapnn (hcre) ortaya knda kullanlmaldr. Tutarl bir teistin yaratc fikrini katabilecei tek nokta buras kalmtr. Ki bu nokta da olaslk kurallaryla kolayca aklanabilmekle beraber (nk ilkel atmosfer koullarnda byle en az bir yapnn ortaya kmas aslnda mevcut fizik ve kimya yasalarna gre ok yksek bir olaslktr), yine de yaratc fikrini canlln oluumuna katmak isteyen biri, ancak bu noktaya katabilir. Fakat bu da, canllarn o zamandan beri geliip gelimemesiyle, ve saat veya hayvan gibi karmak yaplarn kendi kendine bir araya gelip gelememesiyle ilgili deildir. Saatler evrimlemitir, bir anda, mucizevi bir ekilde son halleriyle ortaya kmamtr. Canllar, bedenlerini kendi kendilerine evreden aldlar materyalleri kullanarak ina ederler. Canllar kendi benzerlerini retebildiinden ve saatler retemediinden, aralarnda ortaya kma biimleri asndan analoji kurulamaz. alma biimleri (dardan enerji alp darya atk vermeleri ve zaman iinde ypranmalar) arasndaki analojinin ise ortaya k biinleriyle ilgisi yoktur. Ayrca, eer teistlerin bu analojiyle ilgili dediklerini kabul edecek olursak, unlar da kabul etmi oluruz: Bir saat yoktan var olmaz!
Evrim ve Yaratl 44

Evren olur! Bir saat BR kii tarafndan yaplmaz! Evren yaplabilir! Bir Saat 10 kii ile de yaplr, 50 kii ile de, Evren yaplamaz! Bir saate bakarak, onu ka kiinin yaptn bilemeyiz, Evrene baknca annda biliriz! Bir saat evrenden alnan enerji ile yaplr. Evren hi ten! Ayrca lde bulunan saatlerin hepsinin bir dreni olmal ise, hepsini ben drdm, hepsini de ben yaptm, bulduklarnz bana getirin desek, yaratllar inanacak mdr! Son bir nokta olarak da, bu benzetme doru kabul edilirse "tanry kim yapt" sorusu daha da hakl hale gelir. Bir saat, bir insan, bize bunlarn bir "yaratcs" olduunu dndrecek kadar dzenliyse; "tanr" hakknda da ayn eyi dnmemiz gerekmez mi? Bir topluine bile ustasz olmazsa, "tanr" hi olmaz. 24.07.2004

Steve Projesi (Project Steve)


Yaratl kesim, evrim teorisinin itibarn sarsmak iin trl oyunlara bavurur. Bunlarn bir tanesi, insanlar evrim teorisinin artk bilim adamlar arasnda dahi rabet grmediine ikna etmeye almaktr. Steve projesi, buna kzgnlkla tank olan baz bilim adamlarnn evrim teorisinin bilimsel kamuoyundaki gcn halka sergilemek iin kalktklar bir giriimdir. 16 ubat 2003'te Denver, Colorado (USA)'da trnn ilk rnei olan bir basn bildirisi yaynland. American Association for the Advancement of Science'n Denver'daki yllk kongresinde, Lawrence Krauss'un "Yaam Biimi Olarak Bilimsel Cehalet: Washington'daki Bilim Kurgu'dan Dershanedeki Zeki Tasarm'a" balkl konumasnn ardndan 200' akn bilim adamnn evrim zerine fikirlerini ieren bir bildiri basna sunuldu. Bildirinin sponsorluu, okullarda evrim eitiminin devamn savunan National Center for Science Education (NCSE) (Ulusal Bilim Eitimi Merkezi) tarafndan yapld. Bildiri yle: "Evrim, biyolojik bilimlerin can alc, ok iyi destekli ve birletirici bir prensibidir ve bilimsel deliller kar konulamaz bir biimde tm canllarn ortak bir ataya sahip olduu fikrini desteklemektedir. Evrimin sreleri ve biimiyle ilgili geerli bilimsel tartmalar var olmakla beraber, Evrim'in gerekletii ve doal seilimin evrimin temel mekanizmas olduu konusunda hibir ciddi bilimsel phe bulunmamaktadr. "Zeki Tasarm" dahil olmak zere "Yaratllk" szde biliminin veya benzerlerinin okullardaki Fen bilgisi derslerinde okutulmas bilimsel olarak yanl ve pedogojik olarak da sorumsuz bir tavr olacaktr." Bildiriyi imzalayan 220 ismin tm temel bilim alanlarnda doktoraya sahip sekin kiilerdir. Aralarnda Nobel dl sahibi iki bilim adam, National Academy of Sciences (Ulusal Bilimler Akademisi) yesi sekiz bilim adam ve "Why We Age", "Darwin's Ghost" ve "How the Mind Works" gibi popler bilim kitaplar yazm pek ok tannm bilim yazar bulunmaktadr.
Evrim ve Yaratl 45

Ve bu kiilerin tmnn ad Steve'dir. Stephen P. Ellner Professor of Ecology and Evolutionary Biology, Cornell University, is among the signatories. Signatories who received their PhDs from Cornell are Stephen P. Ellner, Professor of Ecology and Evolutionary Biology, Cornell University, Steve Halperin, Professor and Dean, College of Computer, Mathematical, and Physical Sciences, University of Maryland, Steven N. Handel, Professor of Ecology and Evolution, Rutgers University, Stephen Nowicki, Anne T. & Robert M. Bass Professor of Biology, Neurobiology, and Psychological and Brain Sciences, Duke University, Stephen J. O'Brien, Chief, Laboratory of Genomic Diversity, National Cancer Institute, and Stephen E. Schneider, Professor of Astronomy, University of Massachusetts. Yukardaki isimler bunlarn sadece birkadr. Eugenie C. Scott (NCSE'nin yneticisi) bildirinin nemini yle aklamtr: "Yaratllar, Evrim'in bilim kamuoyu tarafndan neredeyse reddedilmek zere olduuna dair bir yanl izlenim verebilmek gayesiyle doktora derecesine sahip Evrim kart isimler listelemeye baylrlar. Hibirey geree bundan daha uzak olamaz. NCSE bildirisini yzlerce bilim adam imzalad, ve biz sadece ad Steve olanlardan imza istedik, ki bunlar bilim adamlarnn %1'ini bile oluturmuyor." 1977 Nobel dl sahibi University of Texas'tan fizik profesr Steven Weinberg yle ekledi: "Elbette bilimde kararlar manifesto kararak verilmez; bu bildiri, abalara elence eklemek maksadyladr. Eer bilim adamlarnn Evrim'i kabul edip etmediini grmek istiyorsanz, bilimsel literatre bakmalsnz. Orada Evrim'in hala canl ve iyi durumda olduunu ve bilimin birletirici bir prensibi olduunu greceksiniz." Bu bildiri, yakn zamanda, Evrim eitiminin altn oymaya ynelik olarak lke apnda rastlanan birka giriimin (Ohio'daki dahil) ardndan yaynlanmtr. Ohio State niversitesinden biyoloji profesr Steve Rissing "Ben byk ihtimalle rastlanabilecek en geni biyolojiye giri programn yrtyorum. Halkn Evrim Teorisinin bilimsel alandaki durumuyla ilgili yanl bilgilendirilmesi beni hem zmekte, hem de mesleimi zorlatrmaktadr." MIT (Massachusetts Institute of Technology)'den psikoloji profesr Steven Pinker ekledi: "Bildiriyi imzalayan 220 Steve ve Stephanie, kart fikirleri bastrmaya uramyorlar elbette. Evrim'e kar delil reten herhangi biri annda byk bir ne kavuurdu. Bildirinin maksad, bir avu muhalife dayanarak Evrim'in kriz iindeki bir teori olduunu iddia etmenin ne kadar yanltc olduunu gstermektir." Peki neden Steve? NCSE'den Scott, bu soruyu: "Geenlerde len, Evrim eitiminin ve NCSE'nin destekisi nl zoolog ve jeolog Stephan Jay Gould'un ansna" eklinde yantlad. "Umarz ki, gelecek sefere yaratllar Evrim'e kar bilim adamlarnn listesini yaynlamaya kalktklarnda, gazeteciler kendilerine ka tanesinin adnn Steve olduunu soracaktr" eklinde de ekledi. Steve Projesi (Project Steve) ile ilgili daha fazla bilgi almak iin, www.ncseweb.org/steves adresine baklabilir. (Kampanya geici olduundan, bu web adresi geici olarak bu konudan bahsedecektir). 24.07.2004

Evrim ve Yaratl

46

EVRM BLMSEL BR GEREKLKTR


EVRiM
Prof.Dr.Ali Demirsoy Bundan yaklak 3-4 milyar yl nce evrensel bir piyango ekilmi ve byk bir olaslkla en byk ikramiye dnyaya isabet etmitir.Bu kendi benzerini retebilen, oalabilen, yenilenebilen, deiebilen; fakat ancak belirli koullar niteliini koruyabilen canlln ilk mayasdr.Bu esiz z, doann esiz labaratuvarlarnda 3-4 milyar yl sreyle ilenmi, dallandrlm, eitlendirilmi ve gemitekini gz nne almazsak bugn yaayan yaklak 700.000 civarnda bitki, 1,500,000 civarnda da hayvan trnn ortaya kmasna neden olmutur. Bu geliimin son halkas, kukusuz, aratrma yeteneine sahip, soyut dnebilen ve rendiklerini zamandalarna ve gelecek kuaklara en etkin bir ekilde aktarabilen "insan" dr. Atalarmzn kazandklar bilgileri ayn yolla bize aktarmalar, tarihsel bir kltrn meydana gelmesine ve doan her "insann" bu kltr zerine bireyler ekleme olana bulmasna neden olmutur.Bu geliim, durmayan ve durdurulamayan bir srekliliktir.Deiim , evrenin znde vardr.Her saniye genileyen ve deitiren bir evrende, onun bir ksmn oluturan paralarn sabit kalmasn dnmek, doaya ters dmek demektir.Tm canllar ve canszlar bu evrensel yasann dna kamazlar.Bu nedenle, evrenin gerek cansz gerekse canl yaplarnn zaman sreci ierisindeki deiimini incelemek, tarafsz ve somut bir dnceyi yani insan olmay gerektirir.Bu nedenle o en gelimi varlk olarak nitelendirilir. Canszlarn ve canllarn zaman sreci ierisinde meydana getirdikleri bu deiiklikleri inceleyen bu bilimdalna " E v o l u s i o n = E v r i m " denir.Canszlarn evrimini inceleyen alt bilim dalna " A n o r g a n i k E v r i m" denir.[ ounluk uzay fizikilerinin ve astronomistlerin aratrma alan ierisine girer] Canl zn deiimi, " O r g a n i k E v r i m " olarak bilinir.[ bata biyologlar olmak zere, kimyac ve dier bilimadamlarnn aratrma alan ierisine girer ]. Son olarak somut ve soyut dncenin, onunla ilgili olarak sosyal ilikilerin evrimidir [ sosyal bilimlerle uraanlarn alma alanna girer ]. Nereden geldik, nereye gidiyoruz, evremizdeki canllar niin var ve neden herbiri farkl

Evrim ve Yaratl

47

ekilde yaplmtr sorusunun ilk defa sylendii tarih, evrim biliminin balangcn oluturur.Bu da soyut dnebilen insanlk tarihi kadar eskidir. Her devirde, her kltr dzeyinde bu sorularn deiik aklamalar olmutur.Dnen insann kafasn srekli kurcalayan bu bilinmezlik, kk Mezopotamya kltrlerindeki inanlara kadar dayanan bir formlle zmeye allmtr.Bu hereyin olduu gibi " bir defada " Tanr tarafndan yaratldna inanmakt.Bu dnceyi kken alan deiik inan gruplar, zde ayn olmakla beraber, baz kk farkllklarla yaratl modelleri gelitirmeye almlardr.Balangta ve bugn hala geni halk kitleleri tarafndan benimsenen bu inan, gerekte binlerce yl insanlarn rahatlatlmasna ve iini kemiren bu "merak" duygusunun bastrlmasna byk hizmetleri olmutur.Yalnz bu rahatlk, toplumlarda dogmatik dncenin yaygnlamas ve doaya yabanclama gibi ar bir faturayla denmeye baland.yleki, bu domatizmin ortaya kartt asl tortu tm dlleri ve bireyleri etkileyerek " yalnz be duyumuzla alglayabildiimiz eyleri gerek olarak tanmaya , hereyi olduu gibi kabul etmeye ve onlarn tmnn zellikle insan iin yaratlm olduuna inandrarak" buzdann altndaki gerek yapy renmelerini engellemye balad. Tarih, dndklerini syleyen ya da geree, allagelmi yntemlerin dnda yaklamak isteyen "bugnk bilgilerimizin altnda ister yanlm, ister doruyu bulmu olsunlar" dnrlerin, bilimadamlarnn ektikleri acl yklerledoludur. Kiliseye kar evrenin sonsuzluunu savunan BRUNO, Roma meydannda yaklrken ( 17 ubat 1600 ) tm bask ve aclara katlanarak, dndn ve inandn korkusuzca sylemek suretiyle, gelecek kuaktaki bilim adamlarna nderlik etmitir..... Fiziksel olarak deien evreni, dncelerimizde ve inanlarmzda sabitletirerek sonuca varmaya olanak yoktur.nki hibir dnce ya da ileyi, evrensel yasalara kar koyamaz.Toplumlarn bask altnda tutularak ya da baz dogmatik fikirler alanarak deimez ve kararl bir hale getirilmesi denenmi; fakat, bu evrensel yasaya aykr olduu iin sonu alnamamtr.Son yzylmzda , bu gerei benimseyerek, bilimsel dnceyi her boyutta serbest brakan toplumlar, adalam ve zellikle doann ana ilkelerini ortaya koyan temel bilimler alannda patlarcasna byme ve gelimeyi salamtr.Bunun en doal sonucu olarak evrim dncesinde de birok gelimeler ortaya kmtr.Bu evrimsel dnce deiimi tm hzyla zamanmzda da srmektedir.Son 30 ylda gelien alet ve aygtlarla yaplan denemeler ve gzlemler, zellikle biyoloji alannda ve uzay almalarnda elde edilen bulgular, evrenin yapsn ve dokusunu geree biraz daha yaklatrarakaklamaya balamtr.Artk, bugn biz canl ve cansz evren konusunda belirli temel bilgilere ve ilkelere sahibiz.Fakat bu ana ilkeler arasndaki dokunun rlmesi daha yzlerce yl alacaktr.Zaten Evrimin temel ilkesi de budur." YETER VE DUR" kelimeleri evrimin anlamna ters der. Bu makale Prof Dr. Ali DEMRSOY'un Kaltm ve Evrim Kitabndan alnmtr.

Evrim ve Yaratl

48

EVRM KURAMI NEDR? EVRM NEDEN BLMSEL BR GEREKTR?


Homo sapiens dusunmeye ve felsefe veya din ile ilgili cikarimlar yapmaya basladigindan beri "Yasamin anlami nedir? Evren'in anlami nedir? Yasam nedir ve nasil baslamistir? Evren sonsuz mudur? Bu evrenin bir baslangici ve yaraticisi var midir? Bu evrendeki olaylari aciklayacak fiziksel yasalar, yasamin gelisimini aciklayabilecek biyolojik yasalar var midir?" gibi sorular sormustur. Dinlerin pek coguna gore, tum evren ve canlilar belli bir amaca yonelik olarak birdenbire yaratilmislardir. Bilim ise, basindan beri, olaylar arasindaki iliskileri ve dunyadaki fenomenleri aciklamak icin, gozlemler yapmak ve bu gozlemleri akilci bir bicimde sentezlemek yontemini gelistirmistir. Bir Tanri'nin olup olmadigi, baslangicta herseyin yaratilip, yaratilmadigi bilimin arastirma konusu icinde degildir. Bilim gozlemleyebildigini yorumlar, fizik, matematik, biyoloji ve kimya bilimlerinin yontemlerini kullanarak sonuclar cikarir ve bu sonuclara inanir; din ise inandigini yorumlar; yani din once inanir, sonra bu konuda yorum yapar. Evrende yasamin gelismesi ile ilgili bilimin uzerinde ugrastigi temel sorular sunlardir: 1) Evren ne zaman nasil baslamistir? 2) Madde nasil ve ne zaman var olmustur? 3) Gunes sistemi ve dunya gezegeni ne zaman, nasil olusmustur? 4) Dunya'da canli maddenin yapi taslari olan organik madde nasil ve ne zaman olusmustur? 5) Dunya'da ilk hucre sekilleri nasil meydana gelmistir? Ya da dunyada ilk hucre ve organizmalar birdenbire yaratilmislar midir? 6) Dunya'da genetik bilgiyi tasiyan RNA ve DNA nasil ve ne zaman olusmustur? 7) Dunya'da ilk cok hucreleri organizmalar, daha sonra bitkiler ve hayvanlar ne zaman ve nasil olusmuslardir? 8) Homo sapiens nasil ve ne zaman olusmustur? Homo sapiens hayvanlar alemine ait bir biyolojik yapi midir? Yoksa, birdenbire mi bu dunyaya konmustur? Evrendeki yasamin belli bir amaca yonelik olmadigi, Tanri'nin Evrim'in gelisimini sekilleyip sekillemedigi, Tanri'nin evrimin olusabilecek kosullarini saglayip saglamadigi konulari bilimin sinirlarinin disina tasmaktadir. Teist Evrim Kurami, bugun biyologlarin ve bilim adamlarinin savunduklari Evrim Kurami ile celismemektedir; yani baslangicta herseyi yaratan bir Tanri, evrimin zemberegini kurmus da olabilir. Fakat "Bilimsel Yaratiliscilik" olarak isimlendirilen ve din kitaplarini kelimesi kelimesine aynen yorumlayan radikal akimin savunduklari ile bilimin bulgulari birbiriyle celismektedir. Bilimsel Yaratilisciliga gore, tum canlilar ayni anda yaklasik 10 000 yil once Tanri

Evrim ve Yaratl

49

tarafindan birdenbire, belli bir dizaynla ve belirli bir amaca yonelik olarak yaratilmislardir. Bugun dunyadaki en yetkin bilim kurumlari ve en yetkin bilim insanlari bu goruse karsidirlar; bu konuda Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi (National Academy of Sciences), cok net olarak bazi gercekleri belirlemis ve bu konuda bir cok kitap yayinlamistir. Benzer bicimde NCSE'nin (National Center for Science Education) yayinladigi, "Voices for Evolution" isimli kitapta pek cok bilim kurumunun bu konuda verdigi bildiriler, deklerasyonlar yer almaktadir. Bugun bilim Evrim Kuraminin gecerliligini kabul etmektedir ( bu konuda, "ABD'de Bilimsel Yaratiliscilik ile Mucadele Eden Kurumlar" isimli bolume bakiniz ) Yukaridaki sorulari cok kisaca sirasiyla yanitlamak gerekirse: Bilimin bulgularina gore Evren, Big Bang (Buyuk Patlama) denen olayla 14-15 milyar yil once baslamistir. Icinde bulundugumuz Samanyolu Galaksisinin yasi ise 9-10 milyar yildir. Madde bu patlama sirasindaki enerji yogunlasmasi sonucu meydana gelmistir. Once Hidrojen ve Hidrojen atomlarinin birlesmesi ile de Helium olusmustur; bu reaksiyonun gelismesinde bile cok buyuk enerji aciga cikar. Bu buyuk enerji yildizlarin yakiti olmus, zamanla bu Evrensel Nukleer firin icinde diger elementler meydana gelmistir. Su anda bilinen 112 elementin 96'si dogada bulunur; 81'i stabildir, geri kalanlar ise radyoaktiftirler, yani radyoaktif bozunuma ugrayarak baska bir elemente donusurler. Dunya gezegeni 4.4-4.5 milyar yil once, meteoritler ise 4.6 milyar yil once meydana gelmislerdir. Bugun bilimsel arastirmalarin geldigi nokta, dunyanin ilk kosullarinda inorganik maddelerin birleserek, enerjinin oldugu ortamda, bazi organik maddeleri olusturabilecegidir. Bu konuda kesin bir fikir birligi vardir. Canli maddenin yapi taslari olan organik madde olustuktan sonra, yasamin okyanuslarda, gollerde basladigina ait pek cok kanit bulunmustur; fakat bu baslangicin kendi kendine mi, yoksa uzaydan gelen meteoritlerin tasidigi bakteriler veya protohucreler sayesinde mi gelistigi konusu belirsizdir. Belki her iki kosul da dunyada 3.5 milyar yil once bakteri benzeri tek hucrelilerin gelismesine olanak tanimistir. Dunya'daki kati kabuk 4 milyar yil once meydana gelmistir; organik maddelerin bulundugu bir ortamda oto-katalitik RNA molekullerinin gelisebilecegi ve kendi kendine olusabilecegi gosterilmistir; ayrica primordial RNA'nin uzaydan dunyaya gelme olasiligi da vardir. Daha sonra protohucreler olusmustur. Dunya'da tek hucreli canli yasamin gelisebilmesi yaklasik 2-2.5 milyar yil almistir. Tek hucreli canli yapinin gelisebilmesinin ardindan cok hucreli organizmalar yaklasik 500 milyon yil once meydana gelmislerdir. Dunyada yaklasik 500 milyon yil once olusan trilobitler, bocekler, cenesiz baliklardan sonra ceneli baliklar, amfibiyanlar ve onun ardindan da surungenler meydana gelmistir. Bitkiler aleminde de once archae ile baslayan yasam, alglerle devam etmis; sonra ciceksiz bitkiler onlardan sonra da cicekli bitkilerin gelismesiyle surmustur. Yaklasik 65 milyon yil once dev surungenler olan dinozorlarin yokolmasindan sonra memeliler dunya'da artmislar ve dunyanin eko-sistemine uyum saglamislardir. Memelilerdeki gelisim zinciri icinde pek cok hayvanin vucut fizyolojileri, anatomileri, hormonlari, hucre biyokimyalari, norotransmitterleri, hucreler arasi iletisimleri (vb) birbirine cok benzemektedir. Son DNA analizleri ise hayvanlar arasindaki akrabalik hakkinda cok net

Evrim ve Yaratl

50

veriler ortaya koymaktadir. Molekuler biyoloji cok kesin olarak Evrim Kuraminin gecerliligini, turler arasindaki akrabaligin varligini ortaya koymustur; her gecen gun bu konudaki bilgi artmakta ve kanitlar Evrim Kuramini desteklemektedir. Bilimin gerek fosil kanitlariyla, gerekse jeolojik kanitlarla ulastigi nokta sudur: Dunya'da yasam bir anda birdenbire baslamamistir; yasam cok uzun bir gelisimin ve evrimin sonucunda meydana gelmistir. Bu basamaklara ait binlerce kanit bulunmus ve binlerce makale yayinlanmistir. Bilimsel Yaratiliscilarin bu konuda soylediklerinin hic bir gecerliligi yoktur. Dunya'da bugun tanimlanip isimlendirilen, 250 bin tur bitki, 100 000 tur fungus (mantar), 1.5-2 milyon tur hayvanin bir anda yaratilmis olduguna dair hic bir kanit bulunamamistir. Homo sapiens'in, Australopithecus isimli evrimlesmis bir kuyruksuz maymun (ape)adam turunden gelistigine dair kanitlar vardir. Antropologlar, Homo'nun Australopithecus'un bir turunden evrimlestigi konusunda bir gorus birligi icindedirler. Homo sapiens'in evrimlesmesi 2 milyon yil ile 50 bin yil once gerceklesmistir, halen de surmektedir. Yani bilimin net verilerine gore, insan birdenbire yaratilarak bu dunyaya konmamistir, tamamen bu dunyadaki ortak atadan gelisen yasamin bir sonucu olarak evrimlesmis, kendisine benzeyen baska atalardan degisime, evrime ugrayarak bu hale gelmistir ve Homo sapiens kendi vucudunda evrimin tum asamalarina ait izleri, bilgileri ve gelisimleri tasimaktadir. Bilimin 21. Yuzyilin basinda soyledigi son soz budur... Kaynak: Dr.mit Sayn. Bu makale http://evrim.cjb.net adresinden almtr.

DOAL SELM
Bir populasyon, kaltsal yaps farkl olan birok bireyden oluur.Ayrca meydana gelen mutasyonlarla,populasyonlardaki gen havuzuna yeni zellikler verilebilecek genler aktarlr.Bunun yansra mayoz srasnda oluan krossing-overler ve rekombinasyonlar,yeni zellikler tayan bireylerin ortaya kmasn salar.te bu bireylerin tadklar yeni zellikler ( yani genler ) nedeniyle , evre koullarna daha iyi uyum yapabilme yetenei kazanmalar, onlarn, doal seilimden kurtulma organlarn verir.Yalnz evre koullar her yerde ve her zaman ( zellikle jeolojik devirleri dnrsek ) ayn deildir.Bunun anlam ise udur: belirli zellikleri tayan bireyler, bilirli evre koullarna sahip herhangi bir ortamda, en baarl tipleri oluturmalarna karn, birinci ortamdakilerin farkl evre koullar gsteren baka bir ortamda, ya da zamanla evre koullarnn deitii bulunduklar ortamda , uyum yeteneklerini ya tamamen ya da ksmen yitirirler.Bu ise onlarn yaamsal ilevlerinde glklere ( dllenmelerinde, embriyonik gelimelerinde,erginlie kadar ulamalarnda,remelerindei besin bulmalarnda, korunmalarnda...v.s...)neden olur.Bylece erginlie ulaanlarnn , ulasalar dahi fazla miktarda yavru verenlerinin, verseler dahi bu yavrularnhayatta kalanlarnn saysnda byk bir azalma grlr.Bu evre koullar belirli bir sre ( genellikle uzun bir sre) etkilerin srdrrse, belirli zelliklere (gen yapsna) sahip bireyler devaml ayklanacak ve tadklar genlerin gen havuzundan eksilmesiyle, gen

Evrim ve Yaratl

51

frekanslarnda deimeler ortaya kacaktr.Bu seilim, ounluk dller boyunca srer.Bir zaman sonra da bu gen bileimindeki bireyler topluluu tamamen ortadan kalkm olur ( jeolojik devirlerdeki birok canlnn evre koullar nedeniyle soyunun tkendiini anmsaynz.) Buna karn, balangtaki populasyonlarda bu evre koullarna uyum yapabilecek zelliklere ( gen bileimlerine ) sahip bireyler korunduu iin ve dolaysyla tadklar genlerin frekans gen havuzunda srekli artar.Bylece, bir zaman sonra, yeni mutasyonlarn ve rekombinasyonlarn meydana gelip, uygun olanlarnn ayklanmasyla da, balangtaki populasyona benzemeyen, tamamen ya da ksmen deimi populasyonlar ortaya kar. Burada dikkat edilecek husus, bireylerin hayatta kalmalarnn yalnz bana evrimsel olarak birey ifade etmemesidir.Eer tadklar genler, gelecek dllerebaarl bir ekilde aktarlmyorsa, dier tm zellikleri bakmndan baarl olsalarda, evrimsel olarak bu niteliklere sahip bireyler baarsz saylrlar.rnein,kusursuz fiziksel bir yapya sahip herhangi bir erkek, ksrsa ya da iftleme iin yeterli deilse, lmyle birlikte tad genler de ortadan kalkar ve evrimsel gelimeye hi bir katks olmaz.Ya da gl ve salkl bir dii, yavrularna bakmaigdsnden yoksun ise ya da yumurta meydana getirme gc az ise, populasyonda nemli bir gen frekans deiikliine neden olamayaca iin, evrimsel olarak baarl nitelendirilemez.Demek ki ; doal seilimde baarl olabilmek iin , evre koullarna dierlerinden daha iyi uym yapmann yan sra , daha fazla sayda yumurta ya da yavru meydana getirmek gerekir. DOAL SELM KURAMININ ANA HATLARI Bu kuram ana hatlaryla iki gerei, varsaym ortaya kartmtr. 1)Tm canllar, ortamdaki saylarn koruyacak matematiksel oranlarn zerinde oalma eilimindedir.Elemine edilen bireylerle bu fazlalk azaltlr ve populasyonlarn dengede kalmas salanr.Doal koullar sabit kaldka bu denge korunur. 2)Bir tre ait populasyondaki bireylerin kaltsal zellii birbirinden farkldr.Yani canl populasyonlarnn hepsi varyasyon gsterir.Darwin ve Wallace , bunun nedenini tam anlayamadlar ve varyasyonlarn canllarn i zellii olduunu varsaydlar.Bugn bu varyasyonlarn mutasyonlarla olduu bilinmektedir. Varsaymlar; 1) Ayakta kalan bireylerin says, balangta meydana gelenlerden ok daha az olduuna gre, ayakta kalabilmek iin canllar arasnda karlkl besin, yer vs. iin , savam, ayrca scaklk , soukluk , nem vs. gibi doal koullara kar bir mcadele vardr.Bu savam ve mcadele bir lm kalm kavgasdr.Gerek besin ve yer gereksinmesi ayn olan canl trleri arasnda ve gerekse normalden daha fazla sayda bireyle temsil edilen populasyonlardaki ayn tre bal bireyler arasnda, yani doymu populasyonlarda bir yaam kavgas vardr.Bu gr ilk defa Malthus tarafndan ortaya atlmtr."YAAMAK N SAVA "

Evrim ve Yaratl

52

2)yi uyum yapacak zellikleri (=varyasyonlar) tayan bireyler, yaam kavgasnda, bu zellikleri tamayan bireylere kar daha etkili bir savam gc gstereceinden , ayakta kalr, gsteremeyenler ise yok olur.Bylece bulunduu bireye o koullara en iyi uyum yapabilecek yetenei veren zellikler, gelecek dllere kaltlm olur.Bu varsaymn anahtar cmlecii "BYOLOJK OLARAK EN Y UYUM YAPAN AYAKTA KALIR " 3) Bir blgedeki koullar dierlerinden farkl olduundan, zelliklerin seimi de her blgede, koullara gre farkl olur.evrede meydana gelecek yeni deiiklikler, tekrar yeni uyumlarn meydana gelmesini salar.Birok dl boyunca meydana gelecek bu tip uyumlar, daha dorusu doal seilim, bir zaman sonra, atasndan tamamen deiik yeni bireyler topluluunun ortaya kmasn salar "UYUMSAL AILIM " Farkllamann derecesi , eskiyle yeni populasyondaki bireyler bir araya getirildiinde iftleemeyecek, iftlese dahi verimli dller meydana getiremeyecek dzeye ulamsa, artk bu iki populasyon iki farkl tr olarak deerlendirilir.Bir ata populasyondakibir ksm bireyler, tadklar varyasyon yetenekleriyle herhangi yeni bir ortama uyum yaparken, dierleri de tadklar farkl varyasyonlar nedeniyle daha deiik bir ortama uyum yapabilir.Bylece uyumsal alm ortaya kar.Bununla beraber bitkiler ve hayvanlar, yaam kavgasnda , bulunduu koullarda, yarar ya da zarar olmayan dier birok varyasyonu da meydana getirebilir ve onlar daha sonraki dllere aktarabilir.(Ntral Mutasyonlar) Darwin'in kuram o kadar akla yatkn ve o kadar kuvvetli kantlarla desteklendi ki birok biyolog onu hemen kabul etti.Daha nceki varsaymlar, yararsz organlarn ve yaplarn neden meydana geldiini bir trl ala kavuturamamt.Bugn trler arasnda grlen birok farkn, yaam savanda hite nemli olmad bilinmektedir.Fakat bu kk farklar meydana getiren genlerdeki herhangi bir deiiklik, yaam savanda byk deerler tayan fizyolojik ve yapsal deiikliklerin meydana gelmesine neden olabilir.Uyumsal etkinlii olmayan birok zellii meydana getiren genler, kromozomlar iinde yaamsal neme sahip zellikleri meydana getiren gnlerde balant halinde olabilir.Bu durumda bu varyasyonlar elenmeden gelecek dllere aktarlabilir.Bu uymsal etkinlii olmayan genler , bir populasyon ierisinde gelecekteki deiikliklerdekullanlmak zere, ya da genetiksel srklenmelerde kullanlmak zere fikse edilmi olarak bulunur.

EVRMN DZENEKLER
"En iyi uyum yapan ayakta kalr" "En iyi uyum yapan ayakta kalr" szckleri Darwin-Wallace kuramnn anahtardr.Fakat besin,yer,su,gne iin bireyler arasndaki savamn ,zannedildii gibi byk evrimsel g olmad ,buna karn dller boyunca srekli olan populasyonlarn evrimsel deime iin nemli olduu daha sonra anlald.Bu durumda evrimsel deiimlerin birimi bireyler deil populasyonlardr. DOAL SELM Bir populasyon,kaltsal yaps farkl olan birok bireyden oluur.Ayrca,meydana gelen mutasyonlarla,populasyonlardaki gen havuzuna yeni

Evrim ve Yaratl

53

zellikler verebilecek genler eklenir. Bunun yansra mayoz hcre blnmesinde oluan krossing-over,srayan genler,rekombi nasyonlar yeni zellikler tayan bireylerin ortaya kmasn salar.te bu bireylerin tadklar yeni zellikler nedeniyle ,evre koullarna daha iyi uyum yapabilme yetenei kazanmalar ,onlarn,doal seilimden kurtulma oranlarn verir.Seilim uzun dller boyunca srnce seilen bireylerin genlerinin frekans artacaktr.Bylece bir zaman sonra yeni mutasyonlarn ve rekombinasyonlarn meydana gelip ,uygun olanlarnn ayklanmasyla da,balangtaki populasyona benzemeyen,tamamen ya da ksmen deimi populasyonlar ortaya kar. Dengelenmi seilim : Eer bir populayon evre koullar bakmndan uzun sreli den geli olan bir ortamda bulunuyorsa,ok etkili kararl ve dengeli bir gen havuzu oluur.Bylece dengeli seilim,var olan gen havuzunun yapsn devam ettirir ve meydana gelebilecek sapmalardan korur.rnein,keseliaylar(opossum)60 milyon,akrepler 350 milyon yldan beri gen havuzlarn hemen hemen sabit tutmulardr.Dengeli seilimde ,stteki ve alttaki deerleri tayan bireyler srekli elendii iin ,populasyon dengedeymi gibi gzkr.rnein ,bebeklerde kafatasnn ,dolaysyla beynin ve keza vcdun bykl dengeli seilimin etkisialtndadr.Belirli bir kafatas ve vcut byklnn stnde olanlar doum srasnda annenin at kemiinden geemedikleri iin elenirler,ok kk olanlar da uyum yeteneklerini yitirdikleri iin elenirler.Bylece,rnein bebeklerde beyin ve vcut bykl belirli snrlarn iinde kalr. Dallanan Seilim : Dengeli seilimin tersi olan bir durumu aklar.Bir populasyonda farkl zellikli bireylerin ya da gruplarn her biri,farkl evre koullar nedeniyle ayr ayr korunabilir.Bylece ayn kkten,bir zaman sonra,iki ya da daha fazla sayda birbirinden farkllam canl grubu oluur.(rk-alttr-tr).zellikle bir populasyon ok geni bir alana yaylmsa ve yayld alanda deiik evre koullarn ieren bir ok yaam ortam(ni) varsa,yaam ortamlarndaki evre koullar,kendi doal seilimlerini ayr ayr gsterecei iin,bir zaman sonra birbirinden belirli llerde farkllam kmeler,daha sonra da trler ortaya kacaktr.Bu ekildeki bir seilim "Uyumsal Alm" meydana getirecektir. Ynlendirilmi Seilim : Doal seilimin en iyi bilinen ve en yaygn eklidir.zel koullar olan bir evreye uzun bir sre ierisinde uyum yapan canllarda grlr.Genellikle evre koullarnn byk lde deimesiyle ya da koullar farkl olan bir evreye gle ortaya kar.Populasyonlardaki zellikler bireylerin o evrenin koullarna uyum yapabilecei ekilde seilir.rnein nemli bir evre gittike

Evrim ve Yaratl

54

kuraklayorsa ,doal seilim ,en az su kullanarak yaamn srdren canllarn yararna olacaktr.Populasyondaki bireylerin bir ksm daha nce mutasyonlarla bu zellii kazanmlarsa ,bu bireylerin daha fazla yaamalar,daha ok dl vermeleri,yani genlerini daha byk lde populasyonun gen havuzuna sokmalar salanr.Bu arada ilgili zellii saptayan genlerde meydana gelebilecek mutasyonlardan,yeni koullara daha iyi uyum salayabilecekler de seileceinden ,canlnn belirli bir zellie doru ynlendirildii grlr."Ynlendirilmi Yaratclk" Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm, Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Yaamn Temel Kurallar, Cilt I /Ksm I /Sayfa: 551-599

ORGANK EVRMN ANA LKELER


Kara ve su ortamnda, koullar birbirinden farkl dnlebilecek her yer , bykl , ekli, organizasyon derecesi, gelimesi, davran , remesi, besini , besin alma ekli , parazitleri , avlar ,avclar vs.'si deiik bir ok canl tarafndan igal edilmitir.Bu canllarn nasl meydana geldiklerini, yaadklar ortama yapsal olarak nasl uyum yapabildiklerini, aralarndaki benzerliklerin ve farklarn derecesine gre akrabalklarn, bununla ilkin olarak ; tr, cins, familya , takm, snf, ube ... gibi sistematik sralanmann nasl yaplabileceini aklamak biyoloji'nin temel sorunlarndan biridir.Canllarn bugndeki ve gemiteki yaplarn karlatrmal olarak inceleyerek, onlarn fiziki, fizyolojik ve biyokimyasal benzerliklerini ve farkllklarn ortaya koymak suretiyle, belirli genelletirmelere gidilmesi organik evrimin alma alann oluturur. Organik evrimsel olaylar, kaltmn ana ilkeleri erevesinde ve zaman sreci ( genellikle jeolojik zaman sreci ) ierisinde incelemek zorunludur.nk organik evrimdeki ana sorunlardan biri, bir canl trnn ya da grubunun, yeni koullara zaman sreci ierisinde nasl uym yaptnn aklanmasdr.Yapsal benzerliklerin ve farklarn deiimi ancak zaman sreci ierisinde incelenmekle deerlendirilebilir. Organik evrim konusunda ana ilkelerin aa karlmas ve retilmesi toplumlarn dnce sistemindebyk yansmalara neden olduu ve olaca iin, sadece doann temel yasalarn aklamaya dnk olan byle bir bilimsel alan, ne yazk ki , belirli evrelerde tehlikeli bir geliim olarak deerlendirilmektedir.nki evrim kavram, zaman sreci ierisinde bir deimeyi aklar;sonsuzluk ve deimemezlik evrimin ilkelerine aykrdr.Dolaysyla evrim kavram, dogmatik dnceye, yani hereyin olduu gibi benimsenmesine izin vermeyen bir bilim daldr.Bu ise , belirli koullara ve dncelere , olduu gibi, yzyllardr, dnmeden uymu toplumlar; keza bunun yansra toplumlarn bu uyumundan karlar iin yeterince yararlanan evreleri rahatsz etmitir ve etmektedir.Evrim kavramnn kendisi de sabit deildir, zaman sreci ierisinde yeni bilimsel almalarn altnda deimek zorundadr.nki kendini zaman sreci ierisinde deitirmeyen, yeni bilgilerin ve geliimlerin etkisi altnda yenileyemeyen her ey ve her kavram yok olmak zorundadr.Bu yasa tm canllar ve kavramlar iin geerli grnmektedir.

Evrim ve Yaratl

55

Evrim kavram znde alt kavram iine alr. 1) Anorganik Evrim : Canszlarn deiimini inceler ; zellikle evrenin oluumundan , canllarn temel maddelerini oluturan cansz maddelerin oluumuna kadar ortaya kan olaylar kapsar. 2) Organik Evrim ; Canllarn deiimini inceler. 3) Sosyal Evrim ;Toplumlarn deiimini inceler.Biyoloji bilimi zellikle organik evrimi kapsar. Organik evrim bugnde devam etmektedir; hatta bugn tarihin birok evrelerinkinden daha ok olmaktadr.Son birka yzbin senede yzlerce yeni bitki ve hayvan tr meydana gelirken , yzlercesi de yeni tr oluumlar iin ayrlmaya balamtr.fakat bu ayrma ve trleme , o kadar yava yrmektedir ki, gzlemek yalnz tarihsel belgelerin biraraya getirilmeleriyle ve karlatrmalaryla mmkn olacaktr. Biyolojik evrimin olutuuna ilikin kantlayc tipik rnek, 15.yy'n balarnda Madeira yaknnda, Porta Santo denen kk bir adaya braklan tavanlarda gzlenmitir.Tavanlar, Avrupa'dan getirilmiti.Adada dier bir tavan tr ve getirilen tavanlarn dmanlar olmad iin getirilen tavanlar anormal derecede oaldlar ve sonuta , 400 yl sonra, Avrupa'daki analarndan tamamen farkl yaplar kazandlar.yleki byklkleri, Avrupa'dakilerinin yars kadar oldu ; renklenmeleri tamamen deiti ve daha gececi hayvanlar oldular.En nemlisi, atalaryla biraraya geldiklerinde yeni bir dl meydana getiremiyorlard.Yani yeni bir tr zellii kazanmtlar. Canllar arasndaki benzerliklerin ve farkllklarn nasl ortaya kt , bilimsel olarak, ilk defa, CHARLES DARWN 'in gzlemleriyle gn na geldii ve akland iin , evrim kuram ile Darwin'in ismi ve kiilii zdeletirilerek Darwinizm denmitir. Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm, Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Yaamn Temel Kurallar, Cilt I /Ksm I /Sayfa: 544.

DNYA'DA ORGANK YAAMIN BALANGICI


EVRM KURAMI: KMN N GEREK? nl bilim dergisi SCIENCE, 25 Haziran 1999 tarihli sayisini, "Evrim Kuramina ve Evrim Kuraminin Gercekligine" ayirdi (1). Bu sayi icin giris yazisi yazan unlu evrimci Stephen Jay Gould soyle demekte: "Evrim bir gercektir ve ancak gercek bizi bagimsizliga kavusturabilir!" ve Gould eklemekte, "Darwin'in ilk teorileri aciklandigi zaman, aristokrat bir soylu 'Darwin'in soylediklerinin dogru olmadigini umalim; ama tutun ki dogru, o zaman tum dunyaya yayilmamasi icin dua edelim!' demisti; ne yazik ki, 21. Yuzyila girerken, bu sahisin soyledikleri cikti: Evrim Kurami dogru, ama dunyanin

Evrim ve Yaratl

56

cogunlugu, en azindan ABD ulusunun buyuk kismi tarafindan bilinmiyor " (2). Gercekten de, 21. Yuzyila girerken, Evrim Kuraminin gercekligi hakkinda onca yayin yapilmasina, onca kanit bulunmasina karsin, bilim insanlari ile halk arasinda Evrim Kuramini degerlendiris acisindan ucurumlar mevcut. Bu konudaki en buyuk zorluk, oncelikle, Evrim Kurami ile ilgili bazi biyolojik, kimyasal, fizyolojik, paleontolojik bilgilerin anlasilabilmesi icin yogun bir bilim egitimine, detayli anlasilmis bazi kavramlara gereksinim duyulmasi. Ikinci onemli zorluk ise, Evrim Kuramini aciklarken ifade edilen bazi kavramlarin (ornegin milyon yillarda gelisen evrim, dogal seleksiyon, biyokimyasal protobiogenesis vb) gunluk hayatin mantigi ve yasantisi acisindan pek de kolay anlasilamamasi. Bu konuda Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin (National Academy of Sciences) son yayinladigi halk kitabi "Science and Creationism" (Bilim ve Yaratiliscilik), bu konudaki en yetkili agiz tarafindan son noktayi koyuyor ve Evrim Kuraminin bir gercek oldugunu savunuyor (3, 4). Turkiye'de de "Islamci Bilimsel Yaratiliscilarin aktivitelerine " karsi TUBA ve bir grup bilim insani da bazi aciklamalar yapmisti (5, 6, 7). ABD'de ve diger Hristiyan ulkelerde oldugu gibi, Turkiye'de de ortaya cikan "Bilimsel Yaratiliscilik" akimlari, bilim ile yaratilisciligi birbirine bagdastirmaya calisiyordu (8); ustelik Evrim Kuramini savunan bilim insanlarina karsi dev bir karalama kampanyasina giriserek, bilim insanlarini sindirmeyi amacliyordu. Bu konuda yazdigim yazilar nedeniyle ben de, diger bilim insanlari gibi buyuk saldirilara maruz kaldim (4, 9, 10). Turk bilim insanlari olarak, gerek halki gerekse diger bilim insanlarini ve aydinlari bu konuda bilgilendirmek konusunda cok ciddi sorumluluklar tasidigimiza inaniyorum. Bu sorumluluklardan birisi, "kendini bilimsel elit zumreolarak gorup, bilimsel yaratiliscilari yanit verilmeyecek kadar kucumsemek yerine", onlari iddia ettikleri her hipotezde curutmek ve yapmakta olduklari carpitmalari ve bilimsel sahtekarliklari, halkin onunde anlasilir bir dille ve bilimsel kaynaklarla yuzlerine vurmak! Dunya'da yasamin baslamasi ile ilgili en onemli sorulardan ve problemlerden birisi, primordial (ilk) kosullarda canlilarin ana yapi taslari olan organik molekullerin nasil meydana gelebilecekleri konusuydu. Bilimsel yaratiliscilarin hipotezlerine gore, tum organik madde ve biyolojik yasam bir anda, dogaustu bir gucun "OL!" demesiyle belirli bir hedefe ve cok akilli bir dizayna gore yaratildi. Bilim ise bu konuda farkli bir goruse sahip, ozellikle son yillarda yapilan calismalar dunya'da ilk organik maddenin olusumu konusunda yeni bir bakis acisi getirdi (11, 12, 13, 14, 15). STANLEY MILLER DENEYINDEN GUNUMUZE Dunya'da yasamin baslamasi icin, yasamin temel taslari olan organik maddelerin, amino asitlerin ve DNA ile RNA'nin yapisinda var olan nukleik asitlerin bir sekilde dunya ortaminda (okyanuslarda, gollerde, sicak su kaynaklarinin aktigi yerlerde) bol miktarda var olmasi gerekmekteydi. Bu konuda dogru fikir yurutebilmek icin, 4.5 milyar yil once soguyarak, var olan dunya gezegeninin atmosferi ve icerdigi elementler konusunda dogru tahmin yapmak gerekliydi. Bu konudaki ilk tahminleri Oparin (16 ), Haldane (17), Urey

Evrim ve Yaratl

57

(18) yapmislardi. Onlara gore ilk dunya atmosferi metan (CH4 ), amonyak (NH3), su buhari (H2O) ve molekuler hidrojenden (H2) olusmaktaydi. Ilk atmosferde oksijen (O2) bulunmadigi pek cok arastirici tarafindan fikir birligi ile kabul edilmistir. Ama en onemli sorun dunyanin genclik gunlerine ait bilgi alinamamasidir. Bilinen en yasli kayalar olan Gronland'daki Isua kayalari bile 3.8 milyar yil yasindadir. Yaklasik 700 milyon yil- 1 milyar yillik doneme ait hic bir iz, kanit ve bilgi yoktur; bu da ilk atmosfer veya ortam konusunda tahmin yapmayi cok guclestirmektedir. Tahminler, olasi modellere gore yapilmaktadirlar ve spekulasyonlardan ibarettirler. William Rubey (19 ), Holland (20 ), Walker (24) ve Kasting'e (25) gore ise, baslangicta cok az miktarda amonyak mevcuttu; atmosferde baslica karbon dioksit (CO2), nitrojen (N2), su buhari (H2O), biraz da karbon monoksit (CO) ve hidrojen gazi (H2) vardi. Son yillarda bu gorusun bilim ortamlarina hakim olmasina ragmen, kimse 4 milyar yil oncesine gidip, ortamda amonyak olup, olmadigini gozlemlememistir. Ayrica, uzaydan her yil 40 000 ton toz yeryuzune dusmektedir, gerek bu tozda, gerekse uzaydan gelen meteoritlerde HCN (hidrojen siyanit), CO2, Formaldehid, CO (karbon monoksit), amino asitler ve organik maddeler bulunmustur; gunde uzaydan dunyaya 1999 verilerine gore dokulen tozla birlikte 30 ton organik madde dusmektedir (13, 21, 22, 23). Dunya kosullarinda amonyakin ve organik madde sentezinin cok az olmasi durumunda bile organik maddeleri olusturan bilesenlerin ve bizzat organik maddelerin uzaydan yeterli miktarda gelme olasiliklari her zaman vardir. Ilk atmosfer kosullarinda hemen hemen hic oksijen olmadigi hesaba katilirsa, organik maddenin"yaratilmadan" dunya ortaminda ilk gazlar ve cozunmus iyonlardan sentezlenmesi de mumkundur. Oksijensiz donem 2-2.5 milyar yil kadar surmus, siyanobakterilerin atmosfere verdikleri oksijen sayesinde atmosferde ilk dunya canlilari icin bir zehir olan oksijen miktari mavi gezegende artmistir (9). Chicago Universitesinde, Harold Urey'in ogrencisi Stanley Miller 1953'te dunyayi yerinden sarsan unlu deneyini gerceklestirdi (26). Urey'in varsayimina uyan (metan, amonyak, hidrojen ve su) gaz kosullarinda, 150-200 bin voltluk akimi gazlarin bulundugu ozel aparattaki karisimdan gecirdi, sonuc cok sasirticiydi pek cok temel organik madde bu enerjinin verdigi etki sonucunda gazlari bir reaksiyonla birlestirmis, Glisin, Alanin, Aspartik asit, Glutamik asit (bu dordu temel amino asitler), Formik asit, Asetik asit, Propionik asit, Ure, laktik asit, ve diger yag asitlerini olusturmustu (26, 27). Deney Pavlovskaia ve Peynskii tarafindan Rusya'da; Heyns, Walter, Meyer tarafindan Almanya'da; Abelson tarafindan ABD'de, cok farkli bilesikler ve gaz ortamlarinda tekrarlandi; oksidasyonun engellendigi ve metan, amonyak ve su buharinin oldugu kosullarda hep amino asitler ve organik maddeler olustu (28); Gabel ve Ponnamperuma, cok farkli enerji ortamlarinda (isi, radyasyon, lineer akseleratorden cikan parcaciklar, mikrodalgalar vb) benzer sonuclar buldular, ayrica bazi seker molekullerini de primordial ortamda sentezlemeyi basardilar (28). Genetik materyeli tasiyan DNA ve RNA'nin temel taslari olan nukleik asitlerin bazilari da ilk atmosfer sartlarinin farkli bicimlerde ele alindigi kosullarda kimyasal olarak sentezlendi ve nukleik asitlerin temel yapi taslarinin primordial ortamda yeterli temel madde ve enerji sonucunda kendiliginden olusabilecegi gosterildi (9, 11, 12, 13, 14, 28, 29, 30). Yaratiliscilar, ilk dunya kosullarinda amonyak olmadigini, Miller'in ise soguk tuzak denilen bir yontemle amino asitleri elde ettigini, Miller'in kosullarinin bilincli olarak cok

Evrim ve Yaratl

58

yapay hazirlandigini ve sonuclarin bilimsel bir sahtekarlik oldugunu soylemektedirler. Oncelikle Miller'in duzenegi tabii ki yapaydir; ama biyokimya'da yapay olmayan kosullarda kontrollu deney yapilamaz ki; soguk tuzak denilen ve reaksiyon urunlerini sogutan bir duzenek kullanilmis olabilir; ama doga'da bunun bir benzerinin var olmadigini soylemek, ustelik de 3.5-4.5 milyar yil oncesinde gelisen olaylardan cok emin ifadelerle bahsetmek ancak, Yaratiliscilar gibi bilimi ayaklar altina alan, cikaracaklari sonuclara onceden fikse olmus insanlarda gorulebilen bir dusunce hatasidir. Ornegin okyanuslarin tabanlarindaki sicak su kaynaklarinin birden soguyarak okyanusa karismasi bahsedilen "soguk tuzagi" dogal kosullarda olusturabilir; dogadaki bugun tahmin edilemeyen pek cok yapi bunu meydana getirebilir. Nitekim, sadece sicak su kaynaklarinda mevcut bu isinin bile sig okyanus sahillerinde suda cozunmus amonyum (NH4), metan (CH4), karbon dioksiti (CO2) (veya su yuzeyindeki atmosferdeki gazlari da katarak) reaksiyona sokabilecegini gosterir. Organik maddelerin ve ilk yasamin denizlerdeki, gollerdeki, volkanik ortamlardaki sicak su kaynaklarinin bulundugu yerde olustugu konusunda pek cok fikir de ortaya surulmustur (12, 21, 30 ). Ortamda amonyakin cok az olmasi kosullarini Miller tekrar irdelemistir (21). Primordial kosullarda, atmosferin redukleyici (elektron kazandirma) ozellikte oldugu dusunulmektedir, ama kesinlesmis bir bulgu yoktur. Atmosferde varolan amonyak'in bir kisminin amonyum (NH4 ) iyonu olarak okyanuslarda cozunecegi bilinmektedir (29); atmosferde cok az miktarda amonyak olmasi kosullarinda bile, su ortamlarinda ya da sicak su kaynaklarinin oldugu, okyanusun sig ve atmosferle bulustugu sahillerde amonyum iyonu, atmosferde cok az miktarda bulunan amonyak, metan gazi ve karbon dioksitle reaksiyona girecek ve organik bilesikleri olusturacaktir (21) . Miller, eser miktarda amonyakin bulundugu ortamlarda yaptigi deneylerde bile organik maddelerin ve amino asitlerin sentezlenebildigini gormustur (21). Yaratiliscilarin baska bir iddiasi, Miller deneyinde sag elli (D-dextro izomeri) ve sol elli (L-levo izomeri) amino asitlerin esit miktarlarda sentezlendigi, halbuki yasamda gorulen 20 cesit amino asitin tumunun sol elli oldugu, oyleyse organik maddenin ve canli yasamin belli bir amacla ve dizaynla yaratilmis olmasi gerektigidir. Oncelikle, 1993'te Arizona State Universitesinden John R. Cronin uzaydan gelen meteoritlerde ve donmus tozda daha fazla L-aminoasitlerine rastlandigini ispatlamistir (13); bu, dunyada varolan ve amino asitlerle reaksiyona giren maddelerin zamanla sol elli amino asitleri tercih etmesini saglayabilir (13). Ikincisi, molekuler yapilardaki zayif kuvvet(weak force) birbirinin ayna goruntusu olan molekullerde (yani izomerlerde) farklidir. Bu bir molekul icin cok ufak bir farktir, ama molekuller bir araya gelince etki buyur. Yani bir molekulun reaksiyona girerken veya suda cozunmus bulunurken icinde bulunan molekuler bag yapma yetenekleri ve belli bir konfigurasyonda dururken gereksimleri olan enerji onlarin doga tarafindan secilmelerini saglamaktadir. Doga tasarruf etmekten yanadir ve genelde en az enerji formunu tercih eder; L ve D formlari arasindaki enerji farki cok az da olsa, yapilan hesaplara gore en az enerji ile durabilen izomer, yaklasik 100 bin yilda dogada % 98 olasilikla baskin bulunan izomer formunu olusturacaktir (31). Ucuncu ve guclu bir olasilik, primordial kosullarda, su anda bilmedigimiz ve ilk dunya kosullarinda var olan ve sol elli amino asitlere baglanamayan bir X maddesinin ozellikle D-(sag elli) amino asitlerle birleserek kelat (cozunmeyen bilesik) olusturmasi ve onlari gol veya okyanus

Evrim ve Yaratl

59

dibine cokertmesidir. Bu ise sol elli amino asitlerin bir anda dogal seleksiyonla artmasini ve dogada daha fazla kullanilabilir hale gelmesini cok kolay saglayabilir. Fakat kimse 4 milyar yil onceye gitmemistir; o gunden bu gune de tek iz kalmamistir; bilimsel yaratiliscilar ne soylerlerse soylesinler, 4 milyar yil onceye ait kesin kanitlarla Evrimcilerin karsisina gelmeden Evrimcilerin hic bir soyledigini curutmus sayilamazlar; ustelik, bilimsel yaratiliscilarin buyuk bir cogunlugu, binlerce kanita ragmen, dunyanin 4.5 milyar yasinda degil, cok daha genc olduguna inanmaktadir (10 bin yil gibi)... Son bulgular, pek cok organik maddenin uzaydan gelen tozda, meteorlarda bulundugunu ispatlamistir. Dunya'da okyanuslarda ve atmosferde amonyum, metan, karbon dioksit, amonyak'tan sentezlenebilen organik maddenin, uzaydan da gelebilecegi NASA'nin arastirmalarinin kesin bir sonucudur (13). Eger gunde 30 ton organik madde uzaydan dusen tozla dunyaya karismaktaysa (kuyruklu yildizlarla, meteorlarla gelenleri saymiyoruz) yilda, (10 uzeri 4) ton (10000 ton) cesitli organik madde dunyada okyanuslara karisir. Bu ilk bir milyar yil icin 10 uzeri 9 x 10 uzeri 4= (10 uzeri 13) ton (10'un yaninda 13 sifir) ya da 10 000 000 000 000 ton organik madde eder. Bu miktarda organik madde, dunyada girdikleri reaksiyonlar da isin icine katilirsa, kesinlikle ilk yasamin tohumlarini atabilir. Halley, Hale-Bopp, Hyakutake isimli kuyruklu yildizlarda pek cok organik madde oldugu kanitlanmistir (13). Bir kuyruklu yildiz, gunes sisteminin sicak bolgelerinden gecerken, bir kismi erir, gaz ve toz olarak dunyanin (veya basak gezegenlerin) cekimine kapilip, zamanla dunyaya duser. NASA'daki bilim adamlari, ER2 tipi ucakla, yaklasik 62 000 feet yukseklikte bu tozlari toplayabilmektedirler. Scott Sandford, bu partikulleri analiz ettiginde % 50'den fazla organik kokenli karbona rastlamistir (13). Meteoritlerde ise, ketonlara, nukleobazlara, quinonlara (klorofil benzeri yapilarda yer alir), karboksilik asitlere, ve 70 farkli cesit amino asite rastlanmistir. Dunya'daki yasantida kullanilan amino asit sayisi ise sadece 20'dir, yani uzay bize ihtiyacimiz olandan cok daha fazlasini hediye etmektedir ! (13) DNYADA ORGANK YAAMIN BALAMASI, UZAYDAN GELEN ORGANIK MADDE Son bulgular, pek cok organik maddenin uzaydan gelen tozda, meteorlarda bulundugunu ispatlamistir. Dunya'da okyanuslarda ve atmosferde amonyum, metan, karbon dioksit, amonyak'tan sentezlenebilen organik maddenin, uzaydan da gelebilecegi NASA'nin arastirmalarinin kesin bir sonucudur (13). Eger gunde 30 ton organik madde uzaydan dusen tozla dunyaya karismaktaysa (kuyruklu yildizlarla, meteorlarla gelenleri saymiyoruz) yilda, (10 uzeri 4) ton (10000 ton) cesitli organik madde dunyada okyanuslara karisir. Bu ilk bir milyar yil icin 10 uzeri 9 x 10 uzeri 4= (10 uzeri 13) ton (10'un yaninda 13 sifir) ya da 10 000 000 000 000 ton organik madde eder. Bu miktarda organik madde, dunyada girdikleri reaksiyonlar da isin icine katilirsa, kesinlikle ilk yasamin tohumlarini atabilir. Halley, Hale-Bopp, Hyakutake isimli kuyruklu yildizlarda pek cok organik madde oldugu kanitlanmistir (13). Bir kuyruklu yildiz, gunes sisteminin sicak bolgelerinden gecerken, bir kismi erir, gaz ve toz olarak dunyanin (veya basak gezegenlerin) cekimine kapilip,

Evrim ve Yaratl

60

zamanla dunyaya duser. NASA'daki bilim adamlari, ER2 tipi ucakla, yaklasik 62 000 feet yukseklikte bu tozlari toplayabilmektedirler. Scott Sandford, bu partikulleri analiz ettiginde % 50'den fazla organik kokenli karbona rastlamistir (13). Meteoritlerde ise, ketonlara, nukleobazlara, quinonlara (klorofil benzeri yapilarda yer alir), karboksilik asitlere, ve 70 farkli cesit amino asite rastlanmistir. Dunya'daki yasantida kullanilan amino asit sayisi ise sadece 20'dir, yani uzay bize ihtiyacimiz olandan cok daha fazlasini hediye etmektedir ! (13) Daha ilginc bir bulgu ise Louis Allomandola'nin uzay kosullarinin simulasyonunu yaptigi deneylerden gelmistir (13, Bununla ilgili Scientific American'daki Temmuz 1999, resimleri kullanabilirsiniz). Bu deneyler cok dusuk isilarda ve sicakliklarda, ultraviyole radyasyonunun kimyasal baglari yikabilecegini; hatta icinde donmus metanol ve amonyak (uzayda bulundugu oranda) bulunan buzlasmis toz kitlelerinde, ultraviyole isinlarinin ketonlari, nitrilleri, eterleri, alkolleri, hatta heksametilentetramini (HMT) olusturabilecegini gostermistir. HMT asidik ve ilik ortamda amino asitleri olusturur. Bu deneyler son yillarda gerek NASA, gerekse universitelerdeki bilim insanlari tarafindan tekrarlanmis benzer sonuclar bulunmustur (13). Bu su demektir: uzayda donmus buz kitleleri olarak seyahat eden molekuller statik degillerdir; uzaydaki farkli isinlarin ve ultraviyole enerjisinin etkisiyle surekli iclerindeki kimyasal yapi degisime ugramaktadir, bu degisim, ozellikle daha yuksek isili, isinli ve enerjili gunes sistemi bolgelerine girince artmaktadir. Yani gerek uzaya dagilan tozlar, gerek meteorlar, iclerinde dunya gibi uygun kosullara sahip gezegene ulasinca yasamin temel taslarini olusturacak tum bilesenleri, organik maddeleri fazlasiyla tasimaktadirlar. Ustelik 4.5 milyar yillik dunya tarihini, kolay anlayabilmek icin, 1 saatlik bir zaman dilimi olarak alirsaniz, doga ilk 55 dakikayi, bu temel yapi taslarini ve tek hucreli yasami olusturmak icin harcamis, geri kalan bes dakikada da diger tum bitkileri, cok hucreli organizmalari meydana getirmistir. SONUC: Dunya'da organik yasamin baslamasi icin, buyuk olasilikla temel yapi taslari hem uzaydan gelmis hem de milyarlarca yilda, uzaydan gelenlerin de etkisiyle dunyada okyanuslarda, sicak su kaynaklarinin okyanusa karistigi yerlerde, batakliklarda, volkanik yapilarin okyanusla birlestigi yerlerde vb. ortamdaki serbest enerji sayesinde sentezlenmislerdir. Amino asitler, nukleik asitlerin yogunlastigi ortamlarda thermal proteinler ve RNA, oto-katalitik RNA buyuk olasilikla ilk genetik bilginin sekillenmesinde rol oynamislardir (11, 12, 14, 30) . Burada su temel unsurlar unutulmamalidir: 1) Bahsedilen sureler insan zekasinin kavrayabilecegi surelerin cok otesindedir. Bahsedilen sureler, milyon degil, milyar yillardir. Dort milyar yil, 50 yillik bir insan jenerasyonu goz onune alinirsa yaklasik 80-100 milyon jenerasyon demektir. Homo sapiensinortaya cikisindan beri ise sadece yaklasik 500 jenerasyon gecmistir 2) Dogada kararli yapilarin olusmasi cok zordur. Belki bir tek kararli yapinin olusmasina karsi, binlerce katrilyon kararsiz yapi bozunup gitmektedir; biz bilgiyi bu gune kadar gelebilen kararli yapidan alabilmekteyiz; kararli yapilarin gelismesini saglayan reaksiyon ve biyolojik olay sayisi ise neredeyse sonsuzdur . Dr. mit Sayn (Cumhuriyet Bilim ve Teknik Dergisi iin hazrlanmtr)

Evrim ve Yaratl

61

KAYNAKCA: 1) Science, 25 Haziran, 1999, 284 (5423):2045-2220. 2) Ibid., pp: 2087. 3) NAS, "Science and Creationism: A view from the National Academy of Sciences", 1999, National Academy Press. 4) Umit Sayin, "ABD'de Bilimsel Yaratiliscilibgin Coks", Bilim ve topya, Aralik 1998. 5) TUBA blteni, 10:2, 1998. Ayrica TUBA'nin web sayfasina (http://www.tuba.org.tr) bakabilirsiniz. 6) "Kamoyuna Duyuru" (Birinci Bildiri), Cumhuriyet Bilim ve Teknik, 7 Kasim 1998. 7) "Bilime Gerici Saldiri" (Ikinci Bildiri), Cumhuriyet Bilim ve Teknik, 30 Ocak 1999. 8) Harun Yahya, "Evrim Aldatmacasi", Vural Yayincilik, 1997. 9) mit Sayin, "Yaratilmayis: Yasam Nasil Basladi", Bilim ve topya, Ekim 1998. 10) mit Sayin, "Uctu Uctu Dinozor Uctu", Bilim ve Utopya Kasim 1998. 11) Albert Eschenmoser, "Chemical Ethiology of Nucleic Acid Structure", Science, 25 Haziran, 1999, 284 (5423):2118-2123. 12) Andre Brack, editor, "The Molecular Origins of Life", Cambridge University Press, 1998. 13) Max P. Berstein, Scott A. Sandford, Louis J. Allamandola, " Life's Far-Flung Raw Materials"Scientific American, Temmuz 1999, 281:42-49. 14) Leslie E. Orgel, "The Origin of Life on Earth", Scientific American, Ekim 1994, 271:76-83. 15) Gerald F. Joyce, "Directed Molecular Evolution" Scientific American, Aralik 1992, 267:90-97. 16) A.I. Oparin, "Origin of Life", Mc Millen, New York.1938 17) J.B.S. Haldane. "Origin of life", Rationalist Annual, 1929 18) H.C. Urey. "On the early chemical history of the earth and the origin of life", Proc. Natl. Acad. Sci., 1952. 19) W.W. Rubey, "Development of the hydrosphere and atmosphere, with specail reference to probable composition of the early atmosphere". In Crust of the Earth, ed. A. Poldervaart HDpp:631-650,1955. 20) H.D. Holland, "The chemical evolution of the atmosphere and oceans". Princeton University Press, 1984. 21) Stanley Miller, " The Endogenous Synthesis of Organic Compounds", [ Andre Brack, editor, "The Molecular Origins of Life", Cambridge University Press, 1998.] isimli kitapta. sayfa: 59-85 22) C.F. Cyba, C. Sagan, " Endogenous production , exogenous delivery and impactshock synthesis of organic molecules: an inventry for the origins of life", Nature, 355:125-132, 1992. 23) C.F. Cyba, P.J. Thomas, L., L. Brookshaw, and C. Sagan. " Cometary delivery of organic molecules to the early Earth", Science, 249:366-373, 1990 24) J.C.G. Walker , "Evolution of atmosphere", Macmillen: New york, 1977 25) J.F. Kasting. " Earth early atmosphere" Science, 259:920-926, 1993.. 26) S.L. Miller, "Production of amino acids under possible primitive Earth conditions" Science, 117:528-529, 1953. 27) S.L. Miller, and H. C. Urey, "Organic compound synthesis on the primitive Earth",

Evrim ve Yaratl

62

Science, 130:245-251, 1959. 28) Cyril Ponnamperuma, "The Origins of Life", Thames and Hudson, 1972. 29) J.L. Bada and S.L. Miller, "Ammonium ion concentration in the primitive ocean" Science, 159:423-425, 1968. 30) Richard Montanesky, "The Rise of Life on Earth", National Geographic, Mart 1998. S: 54-81. 31) Ian Stewart, "Nature's Numbers", Basic Books, New York, 1995.

SUDAN KARAYA IKI


Canllarn sudan karaya k, zamanmzdan yaklak 500 milyon yl nce gereklemitir.Canllarn bir ksm, artk , olutuklar ortam terk edebilecek zellikleri kazanmaya balamt ( bugn de uzaya kma abalar ile serbest yaadmz ortam terkedilmeye allmaktadr) .Yeni ortam gei, yararlarnn yansra birok tehlikeyi de beraberinde getirmekteydi.Bunlardan en nemlileri unlard: Arln Tanmas : Tm canllarda protoplazmann birden biraz zglarl fazladr.;byk bir olaslkla canlln olutuu ilkin denizin zgl arlna eittir.Karada ve denizde yaayan canllarn zglarl, deniz suyunun zglarlna hemen hemen eit olduu iin, denizde yaayan canllar arlk duyusunu alan almalara sahip deildir.Bazlarnda zgl arln denkletirilmesi iin yzme kesesi gibi zel yaplar gelimitir.Bu nedenle suda yaayan canllar arlklarnn tanmas iin enerji harcamazlar.Halbuki karada yaayan canllar enerjilerinin byk bir ksmn, vcutlarn tamak iin kullanrlar ( bu oran solucanlarda, salyangozlarda ve ylanlarda ; harcadklar tm enerjinin % 40 na ular.) . Karada ,vcudun tanabilmesi iin iskelet kemiklerinin balantlarnda gelimeler, zellikle n ve arka ye kemiklerinin omurgaya balantlarnda grlr. Suyun Kullanm : Karasal ortamda, su, ounluk zor salanabildiinden , idareli kullanlabilmesi iin zellikle boaltm organlarnda birok yeni gelimeler ortaya kmtr.Suda yaayanlar, artk maddeleri, genellikle amonyak halinde, bekletmeden (canllar iin zararl olduundan) bol suylabirlikte dar atarlar.nk su skntlar yoktur.Karaya geen canllar su artrm yapabilmek iin , ilk olarak amonya, vcut iin zehirsiz olan reye evirirler ve zaman zaman bir miktar suyla birlikte darya atarlar.Bu reli su artrm sabit scakl hayvanlarn bbreinde en yksek dzeyine ular.l hayvanlarnn bir ksmnda su artrmnn ok daha etkin bir ekilde yaplmas, azotlu artk maddelerin suda erimeyen rik aside evrilmesiyle yaplr.Keza kularda uarken

Evrim ve Yaratl

63

arla neden olaca iin fazla suyu vcutlarnda tayamazlar; bu nedenle onlarda aazotlu artklar rik asit eklinde atarlar.Bakalam (metamorfoz) yaparak su yaamndan kara yaamna geen kurbaa gibi canllar, larva evrelerinde azotlu artk maddeleri amonyak ,ergin evrelerinde re olarak atarlar. Solunumdaki deiiklikler : Suyun iinde erimi oksijene uyum yapm olan canllar, yeni ortamda oksijeni gaz olarak almak zorunda kalmlardr.Solunumu yrtecek vcut yzeylerinin (klcaldamarlarn) oksijen ve karbondioksit al-veriini salayabilmesi iin hemen hemen dorudan doruya d ortamla temasta olmas (ince bir zarla ayrlrlar) ve srekli nemli olmas gerekir. Su ierisinde solunum, pskl ya da tarak eklinde darya knt yapan yzeylerle ya da daryla ilikili olan ve srekli su akntsyla desteklenen odacklarla yaplr.Karaya kan hayvanlarda su yitirilmesini nlemek, solunum yzeyinin nemli kalmasn salamak ve korumak iin , solunum organ vcudun ierisine ekilmitir.Bcekler ve dier nemli eklembacakllar daha baka bir yol izleyerek trakeleri meydana getirmitir.Bunlarda, oksijen, borucuklarla vcut hrelerine ayr ayr iletilir.Solunumun daha etkili bir duruma geebilmesi iin zamanla yardmc birok yap gelimi ve solunum yzeyi kvrmlarla bytlmtr. Derinin Oluumu ve Isnn korunmas: Su yitirilmesini nlemek iin vcut rtsnde deiiklikler meydana gelmitir.Genellikle buharlamay nlemek iin kalnlamalar ve hcreler arasnda daralmalar grlr.Sabit scaklk meydana geldikten sonra , vcudun scaklnn korunmas iin post oluumu ortaya kmtr.Sularda scaklk ok az deitiinden (derin yerlerde +4Cden aaya dmez) , etkili bir scaklk dzenlenmesi ve korunmas yoktur.Tm bu deimelerin yan sra, birok dier yapsal ve fizyolojik deiiklikler de ayrca ortaya kar. SUDAN KARAYA IKAN LK CANLILAR Byk bir olaslkla bataklk ya da zaman zaman kuruyan blgelerde yaayan baz canl gruplar, zellikle eklembacakllar ce omurgallar, birbirlerine baml olmadan ilk defa karaya geii gerekletirmilerdir.nki yar sulu ortamlardaki baz canllarda , atmosferle temasa getiinde zarar grmeyecek ve baz ilevleri atmosferde yrtebilecek organlar ve yaplar doal seilimle, zaten nceden, gelimiti (Preadaptasyon=nuyum),Buna en tipik rnek bugn dahi yaayan Periophthalmus denen bir balktr.Bu balk bann ekli, yzgelerinin yaps, deri solunumu yapmas, dllenmelerinin vcut iinde oluu karaya geite nclk etmi bir atadan gelebilir.nk en yakn akrabalar hala denizlerde yaar.Geliimlerinin ilk evrelerini denizlerde geirirler.Bir zaman sonra, tiroit bezlerininetkisiyle kara yaamna geerler.Denizdeki akrabalarna da tiroit bezi yedirilirse, kara yaamna uyum yapabilirler. Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Yaamn Temel Kurallar, Cilt I /Ksm I /Sayfa: 586.

Evrim ve Yaratl

64

ORGANELLERN EVRM
EUKARYOT ( EKRDEKSZ HCRE )' LERN EVRM ekirdekli hcreler adm adm evrimleerek deil, belirli kademelerde evrimlemi dier hcrelerle simbiyoz yapmak suretiyle organizasyonlarn gelitirmilerdir.Bunun iin birok kant ta vardr.Bu fikri ilk defa 1900 yllarnda Rus Botanikisi MERESCHKOWSKY ortaya atmtr. ekirdekli hcreler, isminden de anlalabilecei gibi kaltsal materyali hcre iinde belirli bir zarla evrilmi ekirdein iinde bulunan hcrelerdir.Kromozomlar DNA 'lardan ve proteinlerden yaplmtr.Mitozla blnrler.Stoplazmalarnda karmak organeller tarlar; Ribozom, Mitokondri, Golgi komplexi, Endoplazmik Retikulum, Lizozom, Kloroplast, ... PROKARYOT'LARIN (EKRDEKSZ HCRELERN ) EVRM Bakteriler, mavi-yeil algler, rikestsiyalar, antinomisetler ve miykoplazmalar bu gruptandr.Mavi-yeil algler hari, hepsi bir hcrelidir.Organeller ve karmak sitoplazma bu canllarda yoktur.Mavi-yeil algler ekirdeksiz hcrelerin en gelimi kolunu oluturur. Hemen hepsi kromozom olarak proteinle kuatlm ember eklinde bir DNA zinciri ierir.Mitoz blnme yoktur.Kromozomlar alarak ve hcrenin bir ucundan dier ucuna hareket ederek kendilerini eler. Daha sonra hcre blnr.Her hcrede haploit olan tek bir kromozom vardr. Fosilleri olmadndan kesin bir yargya varmamz olanaksz olmasna karn, yaklak iki buuk ila milyar yl nce, kese eklindeki ilkin hcrelerden prokaryotlarn evrimletii varsaylmaktadr. EKRDEK ZARININ EVRM Hcrenin beyni saylan ekirdein, gemite fosil brakmad iin , nasl olutuunu aklamak olduka zordur.Byk bir olaslkla DNA tayan ilkin bir hcrenin, DNA tamayan daha byk bir hcreye girmesiyle meydana gelmitir.ekirdein yaklak iki buuk ila milyar yl nce ortaya kt var saylmaktadr.Mitozun ortaya kmas da yaklak bir milyar yl nce olmutur. KAMI VE SLLERN EVRM Bu deiiklikte bir ksm adrbeslek hcre, klorofil tayanhcreleri tutsak edip onlardan geinmeye balarken , bir ksm da avclkla geinmeye balamt.Uygunk ararken deiik hcresel hareketlerle yer deitirebilen pigmentli hcreleri ( zellikle ylankavi hareketlerle ) avlayabilmek iin adribeslek yaayan hcrelerin de hareket organellerini kazanma zorunluluu ortaya kmtr.Balangta, daha nce birikmi hareketsiz depo

Evrim ve Yaratl

65

maddelerini yerken hareket organellerine gereksinmesi yoktu ; hcre zar hareketleri yeterliydi. Son durumda ise gerek bir av-avc ilikisi ortaya kmt. Kam da bulunduu hcrelerde kademe kademe gelimemi, dardan hazr alnmtr.yleki, bugn Spirochaeta olarak bilinen, ekirdeksiz, kk, tirbion eklindeki bakteriler, dnerek ve ylankavi kvrlarak ileriye doru hareket eder.Bu bakterilerin enine kesitleri incelendii zaman,yaplarnn bugn k sillere ok benzedii, onlar gibi evrede boyuna dokuz fibril tad grlr.Bu ekildeki bir bakteri, bir rastlant sonucu byle bir hareketsiz hcrenin zerine yaprsa, bu birlikten her ikisi de yararlanr.Bakteri, byk hcreye hareket yetenei verir; byk hcrede bakteriyi yenmekten kurtarr ve ald besinlerden yararlanmasn salar.Bu simbiyozis, bir zaman sonra, birbirlerinden ayrlamayacak kadar geliir.Bununla beraber kamlar kendi otonom hareketlerini hala srdrrler. ENERJ ELDE EDLME OLUUMU (Oksijenli Solunuma gei ) YNTEMLERNN VE MTOKONTRLERN

lk oluan canl molekller enerji kayna olarak ortamda bulunan fosforik asiti ve belki ksa dalgal baz gne nlarn kullanmlardr. ANARGANK MADDELERDEN ENERJ ELDE EDLMES: Ham maddeler bittikten sonra ilkin hcrelerin birksm fotosentez yapma yetenegini kazanrken , bir ksm da hatta bir hcreliler enejilerini, demiri , kkrt,Nitrat ...vs. ortamda zenginlemeye balayan Oksijenle Oksitlemek suretiyle elde etmeyi baarmlardr.Bunlara Fe,S,Ni..vs Bakteriler denir. Oksijen ortaya kmadan nce ortamda bulunan organik molekller zellikle Glikoz ve benzerleri ilkin hcreler tarafnda mayalanmayla paralanarak bir miktar enerjiye dntrlyordu.Bu ykmn en genel ekli hemen tm hcrelerde stoplazma iinde meydana gelen yaklak on tepkimeli kademeli Glikozdur.Bu stoplazmann en ilkel enerji kazanma ortam olarak zamanmza kadar geldiini gsterir.Yani stoplazma ilkel yapsn ksmen korumutur.Glikozun son rn Laktik asittir.Balangta ortamda oksijen olmad iin yklma bu kademeden ileriye gtrlemez ve Laktik asit atk madde olarak darya atlr.Bu evreye kadar olan paralanmalar mayalanmann (fermantasyonun) ilk evrelerine ok benzerlik gsterir.Bugn bu yolla oksijenle enerjilerini kazanan hcrelerin tepkimelerindeki ilk kademelerde (Glikoliz) keza baz bakterilerde ve mayalarda hala oksijen kullanlmadan enerji elde edilmektedir.Glikozda eker iindeki enerjinin ancak 1/12 si kullanlr. Bu evreye kadar gelmi ilkel hcrelerin bir ksm, serbest oksijen olumadan nce bir kademe evrimsel gelime daha yaparak mayalar meydana getirmitir.Nitekim bu kademede bir miktar enerji daha elde edilerek Laktik Asit, Etilalkole (=ispirtoya) dntrlr ve ayrca Karbondioksit kartlr.Enerjinin byk bir ksm darya atlan alkolde kalr.Alkol ortalama %12ye ykselince zehir etkisi yaparak kendisini meydana

Evrim ve Yaratl

66

getiren hcreleri ldrr.evrede besin olduu srece bu yntemle enerji elde edilmesi baaryla yrtlebilir. MTOKONTRLERN OLUUMU Oksijenli Solunuma Gei Hammadde bitmi su karbondioksit ve tuzlardan gne nn etkisi altnda kendi besin maddesini yapan klorofilli hcreler ortaya kmaya balamtr.Bu gelimenin sonucu, canllarn o gne kadar karlamad , canllar iin zehir etkisi olan serbest oksijen bir eit artk madde olarak ortama atlmaya balamtr.Oksijen ortamda bulunan biyomerleri ve polimerleri oksitleyerek yok ediyordu.Eer oksijenden koruma mekanizmas ortaya kmasayd bir daha canllk olumamak zere tmyle yok olacakt.nki ortamdaki polimerler biti yenilerinin meydana gelmesi de nlenmiti. Ite bu aamada bakteri benzeri ilkin hcrelerden bazlar belkide tm dnyada yalnz birtanesi oksijene kar korumay salayan enzim sistemine (sistemlerini) gelitirmi; hatta onu metabolizmasnn bir paras olarak kullanmaya balamtr.Bu hcre ve onun dlleri onun tartmasz bir stnlk kurarken dierleri bu doal seilimin sonucu tamamen yok olmutu.Tahminen birka yzbin sene ierisinde bu yeni formlar tm dnyada hakim duruma gelmiti.nki sadece Laktik asite kadar (Bir kademe daha gelime gsterenler etil alkole kadar) paralanarak enerjisi alnm (sadece 2 ATP) son rnler bu yeni sistemde oksitlenerek SU ve Karbondioksite kadar paralanyor ve bylece ok byk miktarlarda (36 ATP) enerji elde ediliyordu.Bu yeni zellik kazanm bireyler ok byk besin kaynaklaryla karlamt.nki o gne kadar Laktik asiti daha ileri kademelerde paralayan herhangi bir canl olumamt.Gerek solunum deyimi bu aamadan sonra kullanlmaldr.Baz yontemlerle Nitrit, Nitrat, Slfr, Demir, Mangan, ...vs. den oksijenli ve oksijensiz (mayalar) enerji elde eden formlar hari dier tm canllar kamllardan insana kadar bu yeni gelien hcrenin torunlardr. Bu yeni zellii kazanan hcreler bugnki hcrelerde ; hcrenin enerji gereksinmesine gre belirli sayda bulunan kk oval eklini ilevine gre deitirebilen, yzey ve enzim tepkimelerini yrten; kendine zg DNA tayan hcreden bamsz olarak oalabilen; ii Lamel ya da tp eklindeki yaplarla blnm Mitokontrilerdir.Bugn oksijenli solunum yapan bakterilerin yaps hemen hemen mitokontrilerin yapsn andrr.Mitokontrilerin zar , bakterilerin zarna benzer ve bu zarla tepkimeleri benzer ekilde yrtrler.DNA lar bakterilerde olduu gibi ember eklindedir. Oksijenli metabolizmalarn bir ksm olarak kullanlabilen bakteri benzeri bu hcreler byk bir olaslkla daha byk yapl hcreler tarafndan yutularak ya da herhangi bir ekilde hcre iine alnarak ortak yaamaya balamtr.Hcre stoplazma ierisinde (Bu gnde hemen hemen tm canllarda olduu gibi) oksijen kullanlmadan paralanan maddeler (ounluk laktik asite kadar) bakteri benzeri hcreler yani ilkel mitokontriler tarafndan alnarak oksijen kullanlmak suretiyle Karbondiokside ve suya kadar paralanyor; bu arada meydana gelen ATPnin hepsi ( molekl bana net 36 ATP) kullanlmad iin bir ksm artk maddeye ya da ara rn olarak ortalama, yani

Evrim ve Yaratl

67

hcrestoplazmasna veriliyordu.Bu maddeler yani ATP byk hcrelerinin enerji gereksinmesini karlyordu.Bu iliki bir zaman sonra tam bir simbiyozise dnt ve birbirlerine baml olmadan serbert yaama yeteneklerini yitirdiler.Daha sonra ki tm gelimeler, bu simbiyont mitokontrilerin gereksinme duyduklar oksijene mitokontrilere en iyi ekilde ileten sistemlerin gelimesi ynnde oldu. Bu arada laktik asiti bir miktar daha ileyerek enerji elde eden hcrelerin (alkol meydana getiren maya hcrelerini dnn) bazlar, oksijenli ortama daha deiik bir ekilde uyum yaparak sirke bakterilerini meydana getirmitir.Bunlar, oksijen kullanmak suretiyle alkol son rnlerden , asetik asiti (=sirkeyi) elde ederler ve bir miktar daha enerji kazanrlar.Bu nedenle alkol (rnein arap) oksijenin giremedii kapal kaplarda elde edilir; fakat ak bir ortamda belirli bir sre braklsa, sirke bakterileri faaliyete geecei iin sirkeleme ortaya kar. Yalnz burada henz zmlenemeyen bir sorun vardr.Mitokontriler bu paralanmalar gerekletirirlerken belirli sayda enzim kullanrlar.Bu enzimlerin bir tanesinin eksiklii tm sistemin durmasna neden olur.Ayrca oksijenli enerji kazanm kademe kademe gelierek bir sistem olarak da grnmemektedir.eksik sistemler elemine edilecektir.Tm ancak bir ilev sistemi oluturur.Bu nedenle buraya kadar ilke olarak savunduumuz kademe kademe gelime yerine ister istemez ok az bir olaslk da olsa , mitokontrilerin oksijenli tepkimelerini yrtecek tm enzimlerinin (Kreps enzimleri) bir defada, bir rastlant sonucu bir hcreye girdiini ya da bir defada o hcre iinde olutuunu kabul etmek zorundayz.nki oksijeni tam olarakkullanamayan, yani ara kademede kalan tm sistemler oksijenle temasa gelince yok olacakt.Bu nedenle oksijeni sonuna kadar kullanabilen sistemlerin bir defada gelimesi zorunludur. SONU ; Bu yaklamlarn tm, canllarn, kendi dnyamz zerinde olutuunu kesinlikle belirtmektedir.Evrende bulunabilecek bir ok uyduda (bugne kadar gne sisteminin dnda, uydusu olan tekbir yldz saptanmtr) ayn koullarn olabilecei ve oralarda da yaamn oluabilecei dnlebilir.Hatta birounda bizim yaam biimimize uygun hayatn olabilecei genel bir kandr.Fakat onlarn gelimilii konusunda zaman konusunda byk farklarn olaca kesindir.Insandan daha gelimi bir varlk iki koulda olabilir.Birincisi zaman bakmndan bizden ok daha nce meydana gelmitir; dolaysyla gelimesi iin bizden daha fazla zaman bulmutur.kinci koul ise byk bir olaslkla florla solunum yapan canllarn olumasdr.Biz oksijenle solunum yaptmza gre, evrendeki en aktif ikinci maddeyi oksitleyici olarak kullanyoruz demektir.Flor daha aktif bir oksitleyici olduundan, floru kullananlarn metabolizmas, oksijenle soluyanlardan daha etkili olacaktr; bu da onlar daha gelimi yapacaktr.Fakat imdiye kadar florlu atmosfere sahip bir gk cismi saptanmamtr.O halde bizden daha gelimi canl, bugnk bilgilerimizin altnda, yalnz zaman bakmndan olur. Dier gk cisimlerinde bulunabilecek canllarn genetik kodu, uzak bir olaslkla da olsa, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan baka bir maddeyle de olumu olabilir.

Evrim ve Yaratl

68

Yukarda anlatlmaya allan tm olaylar yle sralanabilir; 1. evrenin fiziksel etkisiyle organikmaddeler olumutur, 2. dzenlemeler ile daha komplex (karmak) maddeler, dolaysyla ekirdek asitleri ve enzimler; sonunda kendi kendine oalabilen serbest gen sistemleri ortaya kmtr, 3. Bu serbest genler birbirlerine eklenerek ya da mutasyona urayarak bugnk bakterilere, belki viruslere benzer adrbeslek (kendi besinini yapamayan) canllar yapmtr, 4. Mutasyonlarn birikmesiyle adrbeslek canllardan kendibeslek (kendi besinini kendisi yapabilen) canllar olumutur.Bu yaklamn eitli ksmlar deneysel olarak kantlanmakla beraber, birok ksm hala tartmaya aktr. RBOZOM'UN EVRM ekirdekten gelen emirlere gre, protein sentezlenmesinin yapld yerlerdir. Kural olarak evrensel yapya sahiptirler.Her canlnn kaltsal kodunu, hatta yapay kodlar okuyabilirler.Uygun ortamlarda, canl hcrelerin iinde olmasalar da protein sentezleyebilirler.Bunlarn da bir eit simbiyont olarak hcreye dardan girdikleri tahmin edilmektedir. A.g.e.:Sayfa: 572

Dilin Evrimi
Dilin kkeni ve beyne etkileri lk nsan aklnda evrimleen drdnc bilisel alan dil alanyd. Byk olaslkla, 2 milyon yl kadar nce, seslendirmenin zenginlemesi ynnde seilimci basklar olumu olmalyd. Burada, Robin Dunbar ve Leslie Aiellonun ne srdkleri, dilin balangta aletler ve avclk gibi konular hakkndaki bilgilerden ziyade, yalnzca sosyal bilgileri iletmek iin evrimlemi bir iletiim arac olduu yaklamn benimsedim. Grup byklkleri arttka, genel olarak kara yaantsnn neden olduu basklardan tr, ty temizleme yoluyla sosyal balar oluturmak iin harcadklar zaman azaltmay baaran bireyler ya da ayn zaman vererek daha fazla sosyal bilgi toplayabilenler, reme asndan daha baarl olmulard. Tpk aalarda yaayan australopithecinelerin bipedalizmin evrimlemesini olanakl klmas gibi, bipedalizm de lk Homolar, zellikle de H. erectuslar arasnda gelien seslendirme kapasitesinin evrimlemesini salamt. Bu durum Leslie Aiello tarafndan akla kavuturulmutur. Aiello, bipedalizmin gerektirdii dik duru pozisyonu srasnda, boazda, kuyruksuz byk maymunlarnkinden ok daha aada yer alan grtlan aa nasl indiini anlatmtr. Grtlan yeni pozisyonunun sonucu deil ama bir yan rn, nl ve nszlerin seslerini oluturacak daha byk bir kapasitenin ortaya kmas olmutu. Ayrca, bipedalizmle ortaya kan nefes alma kalplarndaki deiiklik de ses kalitesini gelitirmiti. Artan et tketimi de nemli bir dilsel yan rn oluturuyordu, nk et ve yalarn inenmesi byk miktarlarda kuru bitkilerin

Evrim ve Yaratl

69

inenmesinden daha kolay olduu iin, dilerin boyutlar klebiliyordu. Bu klme, enenin geometrisini deitirmi, dilin, konumak iin gereken, yksek kaliteli ve eitli sesleri karmasn, az boluu iinde hassas hareketler yapabilmesini salayacak kaslarn gelimesine olanak salamt. Dilsel kapasite lk nsan aklnda sosyal zeka alanyla yakndan balantlyd. Ama teknik zeka ve doal tarih zekas bunlardan ve birbirlerinden ayr kalmt. Bu durum, lk nsanlarn arkeolojik kaytlarnn farkl zelliklerini yaratmt. Bu zellikler baz alardan ok ada, baz alardan ise ok arkaik grnyorlard. H. erectus belki de bugnk kuyruksuz byk maymunlarda grdmzden temel olarak daha karmak bir seslendirme kapasitesine sahipti, ama insan diliyle karlatrldnda bu kapasite olduka basit kalyordu. Dilin, geni bir kelime haznesi ve bir dizi gramer kuralndan oluan iki temel tanmlayc prensibinin evriminin, 500 bin ila 200 bin yl nce meydana gelen ikinci beyin byme dnemiyle ilikili olduu sanlmaktadr. Bu unsurlarn varlna ramen, dilin z sosyal bir dil olarak kalmtr. Beynin bu ikinci byme dnemiyle ilgili bir aklama ne srmek, bu aklamay, kkeni bipedalizme ve kara yaam tarzna bal olduu aka belli olan birinci byme dnemi iin yapmak kadar kolay deildir. Bir olaslk, tekrarlanan beyin bymesinin sosyal gruplarn daha da bymesi ve bunun sonucunda zenginleen dilsel kapasiteli bireylerin seilim avantajna sahip olmasyla ilikili olabileceidir. Bununla birlikte, byk gruplara duyulan gereksinim, bunun, bireyin gnlk temelde yaad dar grupla deil daha byk olan bilisel grupla ilikili olduunu dnsek bile, ak deildir. Aiello ve Dunbar bunun yalnzca global insan nfusundaki art ve etillere kar deil ama dier insan gruplarna kar korunma gereksinimini yansttn ne srerler. Bununla birlikte burada evrim iin yeni bir frsat kaps aralanmaktadr. Dil, akla (bireyin kendi aklna ya da bir bakasnnkine) bilgi iletmek iin bir ara olarak i grmeye ve bunu sosyal olmayan bilgi paracklaryla yapmaya balar balamaz, beynin doasnda da bir deiim balamt. Dil sosyal fonksiyonundan genel amal bir fonksiyona dnm, bilin ise dier bireylerin davranlarn tahmin edecek bir araken, tm davransal alanlarla ilikili aklsal bir veritabann idare edecek bir ara haline gelmiti. Aklda, yeni ilem gcnden ok yeni ilikileri yanstan bilisel bir akkanlk ortaya kmt. Dolaysyla bu aklsal deiim beyinde bir byme olmakszn meydana gelmiti. Aslnda bu deiim, yalnz insan aklna zg olup, avc-toplayc davran asndan birok

Evrim ve Yaratl

70

sonular olan sembolik kapasitenin kkenini oluturuyordu. Ve artk grebildiimiz gibi, bu zellemi tip aklsallktan genellemi aklsalla gei, ilk primatlara kadar uzanan bir dizi dalgalanmann sonuncusuydu. Bu bilisel akkanlk iin seilime ynelik en gl basklardan biri diiler iin yiyecek salamakt. Beynin bymesi, diilerin enerji tketimini oaltan bebek bamllnn artmasyla sonulanm, bu yzden diilerin kendi yiyeceklerini salamas zorlamt. Dolaysyla erkeklerin yiyecek salamas gerekli hale gelmi ve bu da doal tarih zekas ile sosyal zeka arasnda bir balant gereksinimiyle sonulanmt. O halde, Yakn Dounun lk ada nsanlarnn davranlarndan anlalabilecei gibi, belki de bu bilisel alanlarn birbiriyle entegre olan ilk alanlar olmas ve ardndan teknik zekann onlar izlemesi artc deildi. Ayrca bebeklik dneminin uzamas bilisel akkanln gelimesi iin gereken zaman da salam oluyordu. Bilisel akkan zihne gei ne kanlmaz ne de nceden planlanm bir gelimeydi. Evrim yalnzca eitli zellemi zekalar olan bir akl reterek farknda olmadan yaratt frsatlardan yararlanmaktayd. Akln 100 bin yl nce, zelleme kapasitesi asndan bir snra ulam olmas mmknd. Bilisel akkanln dier lk nsanlarda, Neanderthallerde ya da Asyann arkaik H. sapienslerinde neden evrimlemedii sorulabilir. Aslnda, Avrupadaki Neanderthallerin sonuncusunda sosyal ve teknik zekalar arasnda bilisel akkanln izine rastlamak mmkndr. nk bu Neanderthaller biimleri zaman ve mekanla snrl olan ve bu yzden sosyal bilgi tayabilecek el rnleri yapmaya balam gibi grnmektedirler. Yine de bu gelime tamamlanamadan tam bir bilisel akkanla erimi olan ada nsanlar tarafndan yoklua itilmilerdi. Bilisel akkanlk insalarn sanat ve din gibi yeni etkinlik trleriyle ilgilenmelerini salyordu. Bunlar ortaya kar kmaz, gen akllarn geliimsel ierikleri deimeye balamt. ocuklar sanat ve din ideolojilerinin var olduu bir dnyaya geliyorlard; bu dnyada aletler zel grevler iin tasarmlanyor ve zdeksel kltrn btn malzemeleri sosyal bilgiyle donanyordu. 10 bin yl ncesine varldnda tarmsal bir yaam biiminin balangc ile geliimsel ierikler daha da kkl biimde deimeye balamt. Tarmsal yaam biimi, bilisel akkanln bir baka yan rnyd. Bu yeni kltrel ieriklerle byyen ocuklarn akllarnda doutan var olan sezgisel bilgiler, yeni tr zellemi bilisel alanlar iin bir mar pedal ilevi grm olabilirdi. rnein endstriyel bir ortamda byyen kk bir ocukta artk doal tarih zekas gelimeyebilirdi. Bunun yerine, her ne kadar hibir tarihncesi avc-toplaycda byle bir alan gelimemise de, baz ortamlarda sezgisel fiziin belirli zelliklerinin mar pedalna basmasyla, matematikle ilgili bir zellemi alan gelimi olabilirdi. Kltrel evrimin bilisel akkanln ortaya kmasyla serbest kalan, heyecanl ve devaml byme hz, gen akllarn ieriklerini deitirmeye devam ediyor, bunun sonucunda da zel alanl yeni bilgi trleri ortaya kyor. Ama, btn akllar bilisel bir akkanlk gelitiriyorlar, nk bu ada akln tanmlayc zelliini oluturuyor. (Steven Mithen, Akln Tarih ncesi, Akln Evrimi balkl blmden derlendi. Dost Kitabevi, Ankara, Aralk, 1999)

Evrim ve Yaratl

71

nsann ksa yks


A. ramidus, A. anamensis A. ramidus 4.5 milyon yl ncesinde yaam, bilinen en eski insan atasdr. 1994te Etiyopyann Orta Awash blgesinde bulunan ve dier btn insan atalarna gre daha fazla maymun zellikleri sergileyen 17 fosil rneinin yardmyla tanmlanmtr. A. ramidusun bedeni empanzeninkine benzetilebilir. Aslnda, bu fosillerin Ardipithecus adyla yeni bir snflandrmaya dahil edilmesi de nerilmektedir. Fosillerin elde edildii alandaki aa, tohum ve maymun rnekleri A. ramidusun ormanlk bir blgede yaam olduunu gstermektedir. A. anamensis, Kenyada Kanapoide 1955 ylnda bulunan dokuz fosil rneinin yardmyla tanmlanmtr. Bu trn 4.2-3.9 milyon yl nce, yine aalk ya da allk habitatlarda yaad anlalmaktadr. A. ramidustan olduka byk olduu grlmekteyse de, kafatasnn arka kemiklerinin (postcranial) bulunamamas yznden iki tr arasnda bir karlatrma yapmak zorlamaktadr. Muhtemelen, bir sre ada yaadklar dnlmekte, A. afarensis ile olan ilikilerine ise aklk getirilememektedir. nce yapl Australopithecineler (A. afarensis ve A. africanus) Bu iki tr 4 milyon yl ile 2.5 milyon yl ncesi arasnda yaamlardr ve ikisi birlikte ince yapl australopithecineler olarak anlmaktadrlar. A. afarensis, en iyi ekilde, takma ad Lucy olan, neredeyse eksiksiz bir iskelet fosili araclyla tannmaktadr. Lucy, A. afarensisin pek ok baka rnei ile birlikte, Etiyopyann Hadar blgesinde kefedilmitir. 1-1.5 m (3 ft 3 in-5 ft) boyunda ve 30-75 kg (66-165 lb) arlnda olup 400-500 cclik bir beyin byklne sahip olduu sanlmaktadr. Kk yapl, kollar bacaklarna oranla daha uzun, el ve ayak parmaklar kvrkt. Bu zellikler A. afarensisin ne tam bir iki ayakl, ne de tamamen aalarda gezmeye uyum salam bir tr olduunu ne srmektedir. Laetoli, Tanzanyada bulunan ve 3.5 milyon yl ncesine ait olan ayak izlerinin A. afarensis tarafndan brakld tahmin edilmektedir. A. africanusun fosilleri Gney Afrikada bulunmutur. Bu tr, A. afarensisle yaklak ayn boyutlara ve ayn beyin kapasitesine sahip olup iki ayak zerinde yrmeye uyum salam gibi grnmektedir. Daha yksek bir aln yapsna ve daha az kk ka kemerlerine sahip olan kafatasyla A. africanusunki arasnda kartlklar bulunmutur. Di yaps aasndan A. afarensisinkilerle karlatrldnda, A. africanusun kesici dilere benzeyen daha kk kpek dileri ve daha geni tc dileri vardr. ri yapl australopithecineler (P. boisei ve P. robustus) ri yap zellikleri belirgin olarak evrimlemi olan australopithecineler, Paranthropus olarak adlandrlan farkl bir snflandrmaya dahil edilmilerdir. Gney Afrikada bunlar P. robustus olarak anlmaktadrlar ve 40-80 kg (90-175 lb) arlndaydlar. Bu durum, ada gorillerde olduu gibi, erkeklerin diilerden nemli lde daha byk

Evrim ve Yaratl

72

olduklarn akla getirmektedir. Dou Afrika tipi olan P. boisei ise daha byk ve 1.4 m (4ft 6 in)lik boyu ile biraz daha boylu olmalyd. ri yapl australopithecinelerin anatomik zellikleri pek ok bitkisel gdann tlmesini ieren otul bir beslenme ekline ve diler arasnda hatr saylr bir g retildiine iaret eder. En dikkat ekici zellikleri kaln altene kemikleri, ok byk tc diler ve kafatasnda bulunan ve gl ineme kaslar iin gerekli balanty salayan ok eklindeki kemiktir. Fosil kaytlarnda 2.5 milyon yl nce grlmesinin ardndan, Paranthropus tr, gnmzden 1 milyon yl ncesine kadar yaamn srdrmeye devam etmitir. lk homo (H. habilis, H. rudolfensis ve H. ergaster) Yaklak 2 milyon yl nce Homo snfna dahil edilen yeni fosil tipleri ortaya kmtr. Bunlar ekil ve byklk asndan dikkat ekici bir eitlilik gstermektedir ve bunun sonucunda farkl trleri temsil etmeleri de olasdr. Hepsinin tipik zellii 500-800 cc arasnda deien ve australopithecinelerden daha byk bir beyin hacmine sahip olmalardr. Bu bulgularn ortaya kt en nemli blgeler Olduvai Gorge, Tanzanya ve Koobi Fora, Kenyadr. H. habilisin en iyi korunmu rnei olan KNM-ER 1470 burada bulunmutur. H. habilis beden yaps olarak daha ok australopithecineye benziyordu, ama insana benzer bir yz ve di yapsna sahipti. Buna karlk, H. rudolfensis insana benzer bir bedene sahip olmakla birlikte, australopithecinelerin yz ve di yaps zelliklerini korumutu. 1.6 milyon yl ncesine gelindiinde, bu ilk Homo trlerinin fosilleri artk grlmez olmutur. Bu boluun, bir baka Homo tipi olan H. ergasterden evrimleen H. erectus tarafndan doldurulduu anlalmaktadr. H. Erectus H. erectusun ilk fosilleri 1.8 milyon yl nce Afrikann Koobi Fora blgesinde ve Javada bulunmutur. H. erectusun Afrikadaki ilk Homolardan tredii, daha sonra hzla Asyaya yayld dnlmektedir. Grcistandaki Dmanisi blgesinden H. erectusa ait bir altene kemii de karlmtr. Bunun yaklak 1.4 milyon yllk olduu tahmin edilmektedir. H. erectus, 750-1250 cc hacminde, ilk Homolarnkinden daha byk bir beyne sahipti. kk ka kemerleri ve iri yapl bir iskeleti vard. Asyal H. erectusun, Zhounkoudian Maarasndan karlan ve bir zamanlar Pekin adam olarak bilinen Homolarnkine benzeyen kafatas, kemik kntlar ile Afrikadakilerin kafataslarndan daha sk ekilde desteklenmitir. En artc H. erectus fosili Kenyadaki Nariokotome blgesinden kartlan ve 12 yanda bir ocua ait olan eksiksiz saylabilecek bir iskelettir. Bu rnek hzl ocuk geliimi asndan kant oluturmaktadr. Bu hzl gelime ilk insanlara zg bir zellik gibi grnmektedir. Bahsi geen fosil, tropik ortamlarda yaayan insanlarn fizik zelliklerine sahiptir. H. erectus 300 bin yl ncesine kadar yaam srmeye devam etmitir. Arkaik H. sapiens, H. Heidelbergensis Arkaik H. sapiense ait rnekler yaklak 400 bin ile 100 bin yl ncesi arasnda, Afrika

Evrim ve Yaratl

73

ve Asyada bulunmutur. Afrikada Broken Hill, Florisbad ve Omodan, Dou Asyada ise Dali ve Mabadan gelen rnekler olduka nemlidir. Arkaik H. sapiens iyi tanmlanmam bir trdr ama 1100-1400 cc hacmindeki daha iri boyutlu beyni ve daha yksek ve yuvarlak olan kafatas ile H. erectustan ayrt edilebilmektedir. skeletinin kalan ksmlar ile ilgili ok az bilgi vardr. Bununla birlikte onun da H. erectus kadar iri yapl ve kasl olduu sanlmaktadr. H. heidelbergensis Avrupadaki ilk insanlar iin kullanlan isimdir ve H. erectustan tremitir. Onunla ilgili ok az kalnt olduu bilinmektedir. Almanya, Mauerde yalnzca bir ene kemii ve ngiltere, Boxgroveda bir bacak kemii paras bulunmutur ve bunlarn her ikisi de yaklak 500 bin yl ncesine aittir. ki rnek de H. heidelbergensisin byk ve iri bir tr olduunu dndrmektedir. spanya, Atapuercada bulunan ve ksa sre nce en az 780 bin yllk olduu saptanan insan fosilleri de H. heidelbergensise ait olabilir. Neanderthaller (H. neanderthalensis) H. neanderthalensisin, 150 bin yl nce H. heidelbergensisin evrimlemesi sonucunda olutuuna inanlmaktadr. 220 bin yl ncesine ait olup Kuzey Gallerdeki Pontnewydd Maarasnda bulunan rnekler zerinde kolay tanmlanabilecek baz Neanderthal zellikleri bulunmutur. Klasik Neanderthaller Avrupa ve Yakndoudaki arazilerde bulunmular, 115 bin 30 bin yl aras bir zaman nce yaamlardr. Fransada Saint Cesaire blgesinde (33 bin yl ncesine ait), Yakndouda Tabun (110 bin yl ncesine ait), Kebarada (63 bin yl ncesine ait) bulunan fosiller dikkat ekicidir. H. neanderthalensis, 1200-1750 cc hacmindeki daha byk beyni, daha geni burnu ve belirgin olmayan ka kemeriyle H. erectustan ayrt edilir. Ksa bacakl, tknaz ve adaleli olup gl bir bedene, geni, f biimli bir gse sahiptir. Anatomik zelliklerinden birou buzul ortamlarda geen yaamna uyum salarken olumutur. Neanderthal bedenlerinin, g bir fiziksel yaam biimini yanstt sanlmakta, dejenerasyona neden olan hastalklar ve yksek oranda fiziksel yaralanmalarla kar karya kaldklar dnlmektedir. H. sapiens sapiens Anatomik adan ada insanlarn (A) en eskileri Yakndouda Qafzeh ve Skhul ve Gney Afrikada Border Maaras ve Klasies Nehri aznda bulunmular ve 100 bin yl kadar nce yaamlardr. Kuzey Afrikadaki Jebel Irhoudda bulunan rneklerin de H. sapiens olma olasl vardr. Alerin Afrikadaki ilkel H. sapienslerden trediine inanlmaktadr. Klasies Nehri aznda bulunan paralanm rnekler de baz ilkel zellikler gstermektedir ve bir gei trn temsil ediyor olabilirler. Aler hem arkaik H. sapienslerden hem de H. neanderthalensislerden daha az iri yapdaki fizikleri, ka kemerlerinin klmesi bazen de tamamen ortadan kaybolmas, daha yuvarlak bir kafatasna ve daha kk dilere sahip olmalaryla ayrlrlar. 1200 ve 1770 cc hacmindeki beyin bykl, H. neanderthalensisinki ile ayn ya da ondan biraz daha kktr.

Evrim ve Yaratl

74

(Steven Mithen, Akln Tarih ncesi, Gemiimizle lgili Bir Tiyatro Oyunu balkl blmden derlendi. Dost Kitabevi, Ankara, Aralk, 1999) Maymundan insana geite iin rol Friedrich Engels Sunu Karl Marx ile birlikte Bilimsel Sosyalizmin ve Diyalektik-Tarihi Materyalizmin kurucusu olan Friedrich Engelsin Maymundan insana geite iin rol balkl makalesi, Doann Diyalektii adl bitirilememi almann iinde yer alyor. Engels, bu makaleyi 1876 ylnda kaleme ald. Engelsin, i (emek) sonucunda ikiayaklla geiin ve elin zgrlemesinin, insann ve insan beyninin gelimesindeki rolne ilikin ortaya att tezler, gnmzn bilimsel verileriyle dorulanmtr. Bu nemli makaleden konumuzu ilgilendiren baz pasajlar sunuyoruz. Bu maymunlar, belki de zellikle yaay biimleri dolaysyla aalara trmanrken ellerine ve ayaklarna farkl fonksiyonlar kazandrarak dz yerde yrrken ellerini kullanma alkanln yava yava brakmaya, dik biimde bir yry kazanmaya baladlar. Bylece maymundan insana gei iin en nemli adm atlm oldu. Asl adm atlmt; el zgr hale gelmiti ve artk durmadan yeni beceriler kazanbiliyordu. Bylece kazanlan daha byk esneklik kuaktan kuaa geiyor ve artyordu. O halde el, i organ olmakla kalmaz, ayn zamanda onun rndr. nsan elinin gittike gelimesi ve buna paralel olarak ayan dik yrye uymas, hi phesiz byle bir korelasyon yoluyla organizmann teki ksmlar zerinde de etkisini gstermitir. nce i, sonra onunla birlikte dil... Bir maymunun beyninin etkileyen en nemli iki drt bunlardr ve bu etki altnda maymun beyni, btn benzerliine ramen ok daha byk ve ok daha stn bir insan beynine doru gelimitir. Ama beynin gelimesiyle onun en yakn aralarnn, duyu organlarnn gelimesi yanyana gitmitir. Dilin srekli gelimesi iinde iitme organnn ayn lde incelmesi zorunlu olarak nasl yanyana gitmise, beynin gelimesine paralel olarak btn duyular da gelimitir. Avlanma ve balklk, salt bitkiyle beslenmekten etin de birlikte yenmesine geii gsterir. Burada da maymundan insana gei bakmndan bir adm sz konusudur. Et yemek, organizmann metabolizma iin gerektirdii en nemli maddelerin hemen hazr bir durumda bulunmasn da salyordu. ... Olu halindeki insan, bitkiden uzaklatka, ayn lde de hayvann stne kyordu. ... En nemlisi de, etle beslenmenin, beslenmesi ve gelimesi iin gerekli maddelerin eskisinden daha fazla temin edilen beyin zerindeki etkisi olmutu. Bundan dolay beyin, kuaktan kuaa daha hzl ve daha iyi geliebiliyordu.

Evrim ve Yaratl

75

(Friedrich Engels, Doann Diyalektii, Maymundan insana geite iin rol adl blmden, ev. Arif Gelen, Sol Yay., Ankara, 1970) Akl nedir? Akl dediimiz ey beynin varolu tarzndan baka bir ey deildir. Milyonlarca yllk evrimin rn olan muazzam lde karmak bir olgudur. Beyin ve sinir sisteminde gerekleen karmak sreleri ve bir o kadar karmak olan zihinsel srelerle evre arasndaki karlkl ilikileri zmlemekteki zorluk, dncenin doasn doru bir biimde anlamamzn yzyllarca gecikmesine neden oldu. Bu durum idealistlerin ve ilahiyatlarn, bedende geici olarak konaklamak zere tasarlanm maddesel olmayan bir z olarak dnlen ruhun mistik addedilen doas zerine speklasyonlar yapmalarna olanak tand. Modern nrobiyolojinin atlmlar, idealistlerin nihayet son snaklarndan da kovulmalar anlamna gelir. Beyin ve sinir sisteminin srlarn zmeye baladka, akl, doa-st etkenlere bavurmakszn, beyin faaliyetlerinin toplam olarak aklamak giderek daha kolay hale gelmektedir. Nrobiyolog Steven Roseun szleriyle (Steven Rose, The Conscious Brain - Bilinli Beyin - London, 1976), akl ve bilin insanolunun ortaya k yolunda bir dizi evrimsel deiim iinde gelien zgn beyin yaplarnn evriminin kanlmaz sonucudur... Bilin, kendine zg bir karmaklk dzeyinin ve serebral kortekse (beyin kabuuna) ait sinir hcreleri (nronlar) arasndaki etkileim derecesinin evriminin bir sonucudur. Bunun ald biim her bireyde, bireyin evresiyle ilikisi ierisinde geliimi tarafndan byk lde deitirilmi olsa da durum budur. (Alan Woods ve Ted Grant, Akln syan, Akln Douu balkl blmden, ev: mer Gemici ve Ufuk Demirsoy, Tarih Bilinci Yay., Ocak 2001.) Kaynak : Haziran 2001 , Bilim ve topya dergisinden alinmtr.

Evrim ve Yaratl

76

Beynin evrimi
indekiler: Beynin evrimi Beynimizin ksmlar ve ilevleri Beyin korteksi blgelerinin grevleri Konuma merkezleri Beynin ilevleri Beyinciin ilevi Beynin dier ksmlar Beynin tarihi (insana kadar) Beyin denen organ nasl ortaya kt ve insana kadarki geliimi nasl oldu? Beyin bykl ne anlama gelir? Zeka veya zihinsel kapasite ile bir ilikisi var mdr? Etil veya otul olmann beyin byklne etkisi var mdr? Primatlarda beynin evrimi Omurgallardan primatlara, primatlardan en ilkel insana: Beynin evrimi Primatlarda ve insanda beyin yaps nsanda beyin neden geliti? Endocastlar zerinde yaplan almalar bize neyi verir? lk atalarmzdan gnmz insanna beynin evrimi El mi yaman, beyin mi yaman... nsan insan yapan duruudur nsan aklnn evrimi ki ayaklln nedenler Ellerin zgrlemesi, beynin bymesi Sosyal evrenin nemi Beynin evrimi Dr. Paul MacLean ve l beyin MacLeane gre beyin bir eit kazbilim alanyd. En dta en yeni beyin yaplar, beyin kabuu vard. Beyin kabuunun karmakl insanlarda en st dzeydeydi. Daha derin katmanlarda, srngen ve memeliler gibi daha nceki atalarmza ait yaplar bulunuyordu. Prof. Dr. Akn Karaday Dr. Paul MacLean ABDnde Akl Sal Devlet Enstits Beyin Evrimi ve Davran Laboratuvar Bakanyd (Director of the Laboratory of Brain Evolution and Behavior of the National Institute of Mental Health). Enstit, niversite ana kampusundan 20 mil kadar uzakta, Maryland tepelerinin eteklerinde bulunuyordu. Restak, ilk olarak gneli

Evrim ve Yaratl

77

bir mays sabah onu ziyarete gittiinde, ona hem laboratuvarn gezdiriyor hem de unlar sylyordu (Restak 1980, s.51): Evrim srasnda insan beyni yaln rntye (pattern) gre sradzeniyle (hierarchical) oluur. Bu oluum kimyasal ve yapsal ynden dikkat ekecek kadar farkldr ve evrim ynnden aralarnda ok uzun yllar (eons) vardr. MacLeane gre beyin bir eit kazbilim (arkeoloji) alanyd. En dta en yeni beyin yaplar, beyin kabuu vard. Beyin kabuu maymunlarda (primat) ok gelimiti ve karmakl insanlarda en st dzeye ulayordu. Daha derin katmanlarda, srngen ve memeliler gibi daha nceki atalarmza ait yaplar bulunuyordu. Biz insanlarn bir tek deil beyni vard. Her biri kendine gre dnyamz alglyor ve ona yant veriyordu. MacLean tptan nce yerbilim (jeoloji), felsefe, yaambilim (biyoloji) ve kimya eitimi grd. Yaam boyunca adn kendisinin verdii paleopsiik sreler (paleopsychic processes) zerinde alt. Bunun anlam atalarmzdan kalan hayvansal zihin etkinliklerinin (animal mentation) eski trlerine ait srelerdi. MacLeanin aratrmalarnn temeli hayvanlarn, zellikle srngen ve memelilerin, insan davranlarnn anlalmas ile ilikili olduu varsaymna dayanyordu. yle diyordu: Bu beyin birbirleriyle balantl biyolojik bilgisayar olarak ele alnabilir. Her birinin kendi zekas, kendi znellii, kendi zaman ve uzam duyusu, kendi bellek ve dier ilevleri vardr. (Restak 1980, s.52) Bu beyin bilgisayarndan en ilkeli R-kompleksiydi (R srngene ait, reptiliandan gelmektedir). Bunlar derinde yerlemi yaplar olup, kertenkele ve srngen beyninin hemen tmn oluturmakta idiler. Evrim sradzeninde ykseldike R-kompleksi azalmakta ve insanlarda byk bir ksm beyin kabuunca rtlmekteydi. nce beynin bu ilk kesimini ele alalm. MacLean, Restaka laboratuvarn gezdirirken unlar sylyordu: Kertenkele ve dier srngenler, insan da ieren memelilerde sklkla grlen karmak davran rntlerinin ilk rnekleridir (prototip). (Restak 1980, s.52) MacLean bukalemuna benzer bir kertenkeleyi gsterdi ve izle dedi. Kertenkele tutunduu dal zerinde ban yava yava yukar aa hareket ettirmeye balad. Birka saniye iinde ikinci bir kertenkele ilkinin bakn yakalad ve her ikisi birden bir ritele (dinsel tren, ayin) baladlar. Bu ban yukar aa hareket ettirilmesi ile birlikte ensenin iirilmesinden oluuyordu. Bu dedi MacLean saldrgan bir selamlamann balangc, kertenkele dilinde bir naslsn. MacLean ve arkadalar, binlerce kertenkelenin davranlarn videoya ektiler. Bu kaytlardan ve dier verilerden yirminin zerinde davran modelini tekrar tekrar gzlemlediler. Bunlar benliin (self) korunmas ve trn varkalm ile ilgiliydi. Bu

Evrim ve Yaratl

78

etkinlikler iinde alan saptama, hrlama, arama, biriktirme, selamlama ve sosyal grup oluturma da vard. zgeci (altruistic) ve ana-baba davranlarnn birou dnda srngenlerde grlen davran modellerinin pek ounun insanlarda da grlmesi dikkat ekicidir. MacLeann da syledii gibi bu, insanlarn srngenlerden hi fark olmad anlamna gelmez. Bununla birlikte bu tezi destekletecek baz insanlar bulunduunu dnenler de olabilir. yle de syleyebiliriz: srngenler insanlarda sklkla grlen saysz davran modelleri gsterirler. MacLeane gre bunda aacak bir ey yoktu, nk biz yanmzda unutulmu bir bavul gibi srngen atalarmzn beyin yaplarn tayorduk. Bilgisayar benzetmemize geri dnersek, bu eski beyin yaplarnn davranlarmz etkilemek iin programmza katk yaptn dnmek akla uygun gelebilir. Bu ekilde MacLeane gre ayinler, yetkeden korkma, sosyal gagalama dzeni, obsesif-kompulsif nrozlar gibi insanlara ait zelliklere ksmen srngen beyni neden olabilir. Bu kuramsal olarak mantkl olan savlar nasl kantlanabilir? Bunun bir yolu geleneksel karma (ablation) yntemidir. Bu yntemde sorunla ilgili beyin alanlar kesip karlr ve sonular gzlenir. MacLeanin de belirttii gibi bu yntemin baz yetersizlikleri vardr. lk olarak, ok fazla beyin dokusu kartldnda hayvan davrannn baka ynleri de etkilenebilir. rnein karma hayvann hareket etme yeteneini bozar ya da onu kr ederse, bakm ve konak yeri saptama eilimi zerindeki aratrmalarn deeri kalmaz. Bu tr aratrmalarn ie yaramas iin giriimin greceli olarak snrl bir davran kesimini etkilemesi ve hayvan nemli baka baz ynlerden deitirmemesi gerekir. MacLeanin sincabms maymunlardaki (Squirrel Monkeys) gzlemleri R-kompleksinin ilevleri zerindeki kuramn denemeye olanak salad. Sosyal bir durumda bu maymunlar hem kur yapma hem de saldrganlk anlamna gelebilen karmak bir davran biimi gsterdiler. Bu sosyal egemenlik ticaretinde geer akeydi. Daha gl maymunlar yksek perdeden lk atma, bacaklarn ama, kalkm durumdaki cinsel organn dierlerine vurma gibi davranlarla sosyal egemenliklerini gstermeye alyorlard. Bunlardan ounun aka cinsel zellik gstermesine karn (MacLean bu maymunlarn saydamlarn gsterirken izleyicilerin sknt belirtileri gsterdiini anmsyor), bu davranlarn cinsellikle ok az ilikileri vard. Bunlar daha ok sosyal egemenlik lleridir ve en arpc biimde bir koloniye yeni bir maymun geldiinde ortaya kar. Birka dakika iinde tm dier maymunlar yeni gelene kar bir davran biimi gsterirler. Yeni gelen uysal olmal, ban nne emelidir. Yapmazsa lme kadar giden saldrlara urayabilir. Bu maymunlarn davran eilimleri, bu sre iinde sadece anneleri ile iliki iinde olmalarna karn, doumdan sonraki ilk iki gn iinde ortaya kar. Bir anlamda ac bir yara giren doa-evre (nature-nurture) elikisinde bu maymunlarn davranlar, hemen tm hayvan davran rencilerince greceli olarak evreden bamsz, nceden programlanm davranlar olarak kabul edilir.

Evrim ve Yaratl

79

Yine de geride baz pheler kalrsa, bunlar MacLeanin sonraki gzlemleri ortadan kaldrmaktadr. Bu maymunlarn bir tr olan gotik maymunlar (bunlara gzlerinin zerinde gotik kemerlere benzeyen kllar bulunmas nedeniyle gotik denmitir) aynada kendi akislerine tepki verirler. Bunun tesinde bu davran sesin yksekliine, bacak amann geniliine gre llebilir ve derecelendirilebilir. Bu lmleri kullanan MacLean, beynin baz ksmlarnn kartlmasnn etkilerini saptamaya alt. Bunu yaparken fel, krlk, motor g ve duyusal alg bozukluklarna neden olacak zedelenmelerden kanmaya dikkat etti. Olgularn ounda geni lezyonlarn davranta grlebilen bir etkileri olmad. Buna kar R-kompleksini, zellikle onun Globus Pallidus denen kk bir hcre kmesini zedelediinde hayvann davranlar durdu. Bu bulguya MacLeanin yorumu yle oldu: Bu etki R-kompleksinin baz hayvan trlerinin zel davranlar iin bir sinirsel depo olduunu dndrebilir. (Restak 1980, s.54) MacLean, Hamster beynine bir mikroskop yerletirdi ve Restaka bakmasn syledi. Restak baktnda iki ceviz biiminde koyu boyanan oluum grd. Bunlar evredeki daha ak boyanan fndkkran biiminde bir doku tarafndan sktrlm gibiydi. Koyu alanlar globus pallidus ve nukleus kaudatus olup, R-kompleksinin nemli kesimleridir. Grdnz gibi, seici bir boyanmalar vardr ve bu R-kompleksiyle beynin dier alanlar arasnda dikkat eken kimyasal bir fark olduunu gsterir. Fndkkran insanlarda beyin kabuunun karldr. (Restak 1980, s.55) MacLeanin o sradaki aratrmas hamster, maymun ve hindilere ynelmiti. Daha o zamanlar alt hayvan trlerinin davrannn R-kompleksi tarafndan programland hakknda bir tartma ortaya koymutu. Davrann tetikleyicisi evreden gelebilirse de (rnein baka bir maymun bir davranta bulunabilir) onu tayan sinirsel mekanizma nceden saptanmtr. Baz olgularda, gerekli uyar ileri derecede zel olabilir. Hayvanat bahesine son gittiimde bir kertenkelenin dikkatini tm abalarma karn ekemedim. En sonunda kertenkelenin bir resmini izip pencereye tuttum. Hemen geldi ilgilendi. Bunlar MacLeanin aklamas alglarmzn ve ruhsal gemiimizin baz ynlerden kertenkelelerdeki gibi olduunu ima ediyordu. Burada Rorschach testinin mrekkep lekelerinden sonraki yere gelmi gibiyiz. Kbik sanatn -rnein tm insan eklini iki boyutta gsteren (gzlerle kalalar ayn dzeyde)- ekiciliinin bir ksmn, eski tip model ve ksmi sunumlarn (presentation) portrelerine borlu olmas olas m? Eski tip modeller ve ksmi sunumlar dendiinde, beyin bilimcilerinin ve beyaz gmleklilerin deil, Jungu speklasyonlarn ve Platonun maarasnn (Burada oturanlar sadece kendilerinin ya da bir bakasnn glgelerini grrler) dnyasna girilir. MacLean baz bulgularnn uygulamalarn ok iyi biliyordu. Bizim yaptmz gibi bir glgeler dnyasnda yrrken gizli ruhsal srelerin altnda yatan sinirsel mekanizmalar kaba izgileriyle grebilirsek kendimizi ansl saymalyz. Bu sreler insan davrannn gnlk formlarnn en temel ekilleridir.

Evrim ve Yaratl

80

Restak byle bir yorumun bir filozof iin daha tipik olduunu sylediinde MacLean glmsedi. O srada MacLean 60l yalarnn banda, bakml bir kiiydi ve 30 yl akn bir sredir beyin aratrmalarnda alyordu. Restaka ilk olarak felsefeye ilgi duyduunu, sonradan Yale niversitesinde A. Nortrup tarafndan verilen bilim felsefesi kursuna katldktan sonra tp ve bilime dndn syledi. Gl bilimsel kantlarla kesinlikle saptanm olmasna karn, MacLeanin ilgisinin kertenkele davran kaytlar tutmann tesine getii akt. rnein, formalite ve riteller gnlk yaammzn btnleyici paralardrlar diyordu nsan davrannda igdlerin roln kmsemek geleneksellemitir. Ancak kompulsif ve ritalistik davranlara yatknlk, nyarg ve hileye eilim, yasal ve dier konularda rneklendii gibi aratrma ve izleme ve bunun yannda doal taklit eilimimizden kk alan davranlarmz nasl snflandrabiliriz? BEYNMZN KISIMLARI VE LEVLER Bamzn iinde, hareketlerimizi kontrol eden ve d dnyaya kar ilgimizi uyandran harikulade bir yap var. Yine de, bir anak souk yulaf lapasndan baka bir eye benzemez! Ancak, yakndan incelendiinde ok daha karmak yaps ve zenli rgtlenmesi anlalmaya balanr. Bamzn iinde, hareketlerimizi kontrol eden ve d dnyaya kar ilgimizi uyandran harikulade bir yap var. Yine de, bir zamanlar Alan Turingin dedii gibi, bir anak souk yulaf lapasndan baka bir eye benzemez! Bylesine umut krc bir grnn, bildiimiz mucizeleri nasl baarabildiini anlamak zordur. Ancak, yakndan incelendiinde ok daha karmak yaps ve zenli rgtlenmesi anlalmaya balanr. (ekil-1) st ksmda byk kubbesi (ve lapaya en ok benzeyen) ksm asl beyin (cerebrum) olarak adlandrlr. Sol ve sa beyin yarkreleri olarak ayrlr; n ve arkada biraz daha kesin olmayan bir snrla aln lobu, akak lobu, yankafa ve artkafa loblarna ayrlr. Daha aaya doru ve arka tarafta beynin belki iki yn yumana benzeyen kresel ksm, yani beyincik (cerebellum) yer alr. e doru derinde, asl beynin altnda gizlenmi birok tuhaf adl ve karmak grnl yaplar, beyin kkn oluturan pons ve omurilik soan (medulla), talamus, hipotalamus, hipokampus, nasrs madde (corpus callosum) ve bunun gibi yaplar bulunur. Beyin korteksi blgelerinin grevleri Beynin, insanlarn en ok gurur duymas gereken ksm asl beyindir. nk insan beyninin en byk blm olmakla kalmaz, teki hayvanlarla kyaslandnda oransal olarak da insanda hayvandakinden daha byktr (Beyincik de insanlarda, dier birok hayvannkine gre byktr). Beyin ve beyincik d yzeyinde biraz daha ince gri madde, yani beyin korteksi, geni i blgelerde ak madde, yani beyincik korteksi vardr. Gri madde eitli hesap ilemlerini stlenmiken ak madde, beynin bir tarafndan dierine gnderilen sinyalleri tayan uzun sinir tellerinden oluur.

Evrim ve Yaratl

81

Beyin korteksinin eitli blgeleri, ok zel grevler stlenmitir. Beynin tam arkasnda, artkafa lobunda grme duyumu blgesi, grsel alglama ve yorumlama ilevini yerine getirir. Doann en azndan insanda, ban tam n tarafnda yer alan gzlerden gelen sinyalleri yorumlamas iin bu blgeyi semi olmas ilgintir! Ama doann, bundan daha ilgin davranlar da var. Bedenin sol tarafndaki eylemlerden sorumlu olan beynin sa yarkresi iken, sol yarkre bedenin sa tarafndan sorumludur. yle ki hemen hemen tm sinirler, beyinden giri klarnda bir taraftan dier tarafa gemek zorundadr. Grme blgesinde, beynin sa taraf sol gzle deil, her iki gzn sol gr alanyla ilgilidir. Ayn ekilde, sol grme blgesi, her iki gzn sa gr alan ile ilgilidir. yleyse, her bir gzn a tabakasnn (retina) sa tarafndan kan sinirler, sa taraftaki grme blgesine ulamaldr (retinaya ulaan grntnn ters grnt olduunu anmsayn) ve her iki gzn retinasnn sol tarafndan kan sinirler sol taraftaki grme blgesine ulamaldr (ekil-2). Bu ekilde, sadaki grme blgesinde, sol gr alannn ok iyi tanmlanm bir haritas oluurken, sa gr alann haritas, soldaki grme blgesinde olumaktadr. Kulaklardan gelen sinyaller de yine byle bir ilgin davran sergileyerek, beynin br tarafna geerler. Sadaki iitme blgesi (sa akak lobunun bir ksm), daha ok, sol kulaktan gelen sesleri yorumlarken, soldaki iitme duyumu blgesi genelde, sa kulaktan gelen sesleri yorumlar. Koklama duyumu blgesi, genel kurallarn dnda kalm gibi grnyor. Sadaki koklama duyumu blgesi, beynin n tarafnda yer almakta (aln lobunda -bu lobun kendisi bir duyum alan olarak istisnadr-) ve sa burun deliinden gelen kokular, soldaki koklama duyumu blgesi ise sol burun deliinden gelen kokular yorumlar. Dokunma duyumlar, yankafa lobunda beden duyumu blgesi (Somatonsensory cortex) ad verilen blgeyle alglanr ve yorumlanr. Bu blge, tam aln ve yankafa loblar arasndaki ayrmda yer alr. Bedenin yzeyinin eitli ksmlaryla, beden duyumu blgesinin ksmlar arasnda ok zgn bir iletiim vardr. Bu iliki bazen beden duyum insanss denilen ve ekil-3te grld gibi beden duyumu blgesi boyunca uzanm bir insan eklini andran bir tasarmla tanmlanr. Sadaki beden duyumu blgesi, bedenin sol tarafndan gelen duyumlarla, soldaki beden duyumu blgesi ise bedenin sa tarafndan gelen duyumlarla ilgilidir. Aln ve yankafa loblar arasndaki yarn tam nnde yer alan bir aln lobu blgesi hareket blgesi, bedenin eitli organlarn harekete geirmekle ykml olup, yine bedenin kaslar ile beyin hareket blgesinin eitli alanlar arasnda ok dzgn bir iletiim vardr. ekil-4te grld gibi bu iletiimi tanmlayan bir hareket insanssna sahibiz. Sadaki hareket duyumu blgesi, bedenin sol tarafna kumanda ederken, soldaki hareket duyum blgesi, bedenin sa tarafna kumanda eder.

Evrim ve Yaratl

82

Beyin korteksinin bu blgeleri (grme duyumu, iitme duyumu, koklama duyumu, dokunma duyumu ve hareket kumanda) birincil (primer) olarak adlandrlr. nk beynin girdi ve ktsyla dorudan ilintili blgelerdir. Birincil blgelerin yaknnda yer alan ikincil (sekonder) blgeler, daha nazik ve karmak soyut bir dzeyde gerekleen duyumlarla ilgilidir (ekil-5). Grme, iitme ve beden duyum blgelerinde alnan bilgi, ilgili ikincil blgelerde ileme girer ve ikincil hareket kumanda blgesi, birincil hareket blgesince gerek kas hareketinin daha ayrntl ve zgn yorumland hareket planlaryla ilgilidir (Beyin korteksinin koklama duyumu blgesini bir tarafa brakalm. nk buras farkl davranr ve hakknda olduka az ey bilinir). Beyin korteksinin kalan blgelerine ncl (tersiyer) veya birletirme blgesi ad verilir. Beynin en soyut ve karmak ilemleri bu blgelerde gerekleir. eitli duyum blgelerinden alnan bilgiler, komu blgelerle bir lde ibirlii ierisinde, bu blgelerde ok karmak yntemlerle ilikilendirilir ve analiz edilir. Anlar yerlerine yerletirilir, d dnyann tanmlar yaplr, genel planlar alglanr ve deerlendirilir ve konumalar anlalr veya biimlendirilir. Konuma merkezleri Konuma zellikle ilgintir, nk insan zekasna zg bir nitelik olarak kabul edilir. Tuhaftr ki, (en azndan, sa elini kullananlarn pek ou iin ve sol elini kullananlarn ou iin), konuma merkezleri beynin tam sol tarafndadr. Konuma yetisi ile ilgili asal blgeler, aln lobunun alt arka tarafndaki Broca alan, ile akak lobunun st arka tarafndaki Wernicke alandr (ekil-6). Broca alan cmle kurulmas, Wernicke alan dili anlama ile ilgilenir. Broca alannn zedelenmesi, konuma bozukluu yaratr ama dili anlamada herhangi bir zre neden olmaz. Wernicke alannn zedelenmesi sonucu konuma akcdr ama pek az anlam ierir. Yay demeti (arcuate fasciculus) ad verilen bir sinir demeti, iki alan birletirir. Bu sinir demeti zarar grd zaman, anlama yetisi zarar grmez ve konuma akcdr ama anlalan ey dzgn cmlelerle anlatlamaz. Beynin ilevleri

Evrim ve Yaratl

83

imdi beynin ilevlerini ok genel izgileriyle zetleyelim. Beynin girdisi, yani grme, iitme, dokunma ve teki sinyaller nce beyinde, (balca) arka loblarn (yankafa, akak ve artkafa loblar) birincil blgelerinde kaydedilir. Beynin kts, yani bedeni altran komutlar, beynin aln loblarnn birincil blgeleri tarafndan gerekletirir. Girdi ve kt arasnda bir tr ilem gerekleir. Genel bir tanmlamayla, arka loblarn birincil blgelerinde balayan beyin faaliyeti, girdi verileri analiz edildike, ikincil blgelere doru ve veriler tamamen yorumlanp anlaldka (rnein, konuulann Wernicke alannda anlalmas gibi) arka loblarn ncl blgelerine doru ilerler. Yay demeti yukarda deindiimiz ve beynin her iki tarafnda bulunan sinir demeti- ilenen bilgiyi aln lobuna tar ve buradaki ncl blgelerde hareketin genel planlar (rnein, Broca alannda konumann biimlendirilmesi) dzenlenir. Genel hareket planlar, ikincil komuta blgelerinde, bedenin davranlar hakknda daha zgn kavramlara evrilir ve sonunda, beynin faaliyeti, birincil kumanda blgesine iletilir. Bu blgeden sinyaller, bedendeki kas gruplarna (ou kez, ayn anda birden fazla gruba) gnderilir. Beyinciin ilevi Grne gre beyincik, bedenin kesin koordinasyonu ve kontrolnden zamanlamas, dengesi ve hareketlerinin uyumundan- sorumludur. Bir dansnn zarif hareketlerini, profesyonel bir tenisinin rahat hareketlerini, bir araba yarsnn hzl kontroln, bir ressamn veya mzisyenin ellerinin kendinden emin davranlarn dnn. Beyincik olmasayd, bylesine kesin dengeli davranlar da olmazd; tm davranlar, acemice ve beceriksizce olurdu. yle grnyor ki, yeni bir beceri kazanma aamasnda olduumuz zaman, diyelim yrmeyi veya araba kullanmay renirken, her hareketi ayrntlaryla nceden dnmemiz gerekir ve beyin kontrol ele almtr. Fakat, yaptmz ite ustalatka ve becerimiz bizim zelliimizin bir paras, ikinci doamz haline geldii zaman kontrol beyincik ele alr. stelik, ustalalan becerideki hareketleri dnmek artk allagelmi bir deneyimdir ve bu hareketlerin kolayca denetimi, geici olarak yitirilebilir. Bunu dnmek, beynin tekrar kontrol ele geirmesi demektir ve bu suretle sonuta bir hareket esneklii olusa bile, beyinciin salad akc ve dengeli hareket yitirilmitir. Kukusuz yaptmz tanmlamalar son derece basitletirilmi tanmlardr ama yine de beyinciin ilevi hakknda bir fikir verebilir (Tuhaftr ama, beynin bir taraftan dierine geili davran beyincik iin geerli deildir: Beyinciin sa yars, bedenin sa tarafn, sol yars ise bedenin sol tarafn kontrol eder). Beynin dier ksmlar Hipokampus, beyin korteksinin bir yerine, belki de ayn anda birok yerine depolanan gerek anlarn, uzun dnemli (srekli) anlarn yerletirilmesinde yaamsal bir rol stlenir. Grntleri, beyin baka yntemlerle, ksa dnem esasna gre alkoyabilir ve bu grntleri dakikalarca veya saatlerce (belki de onlar usda tutarak) koruyabilir. Fakat, dikkatimiz daldktan sonra bu grntleri anmsayabilmemiz iin, srekli ekilde depolanmalar gerekir ve bunu da hipokampus stlenir (hipokampusun zedelenmesi,

Evrim ve Yaratl

84

denein dikkatini terkettikleri andan itibaren hibir yeni annn alkonulmad korkun bir durum yaratr). Nasrs madde, beyin sa ve sol yarmkrelerinin birbiriyle iletiimini salayan blgedir. Hipotalamus, duygularn -hazzn, fkenin, korkunun, umutsuzluun, aln- blgesidir. Duygularn, zihinsel ve fiziksel davurumlarn dzenler. Hipotalamus ile beynin eitli blgeleri arasnda srekli bir sinyal ak vardr. Talamus, nemli bir ilem merkezi ve yanstc istasyonudur; d dnyadan gelen sinir girdilerinin birounu beyin korteksine iletir. As yap bir btn olarak beyinde veya beynin farkl blgelerinde genel uyanklk veya bilinlilik durumundan sorumludur. Farkl blgeleri birbirine balayan saysz sinir kanallar ve yaamsal nem tayan ok sayda alan vardr. Yukarda sraladklarm beynin yalnzca nemli ksmlarndan birka rnektir. Buradaki aklamalarm bitirmeden nce, beynin bir btn olarak organizasyonundan biraz daha sz etmek istiyorum. Beynin ana blgesi, art beyin (rhombencephalon), orta beyin (mesencephalon) ve n beyin (proencephalon)dir. Bir embriyon geliiminin ilk aamasnda, bu blge, omurga ucunda kabarklk eklinde bu srayla, grlebilir. En uta, gelimekte olan n beyin, her iki yannda birer tane olmak zere iki tomurcuk verir ki bunlar, geliimlerini tamamladklarnda beyin yarmkreleri olacaklardr. Gelimesini tamamlayan bir n beyin, yalnz beyni deil, nasrs maddeyi, talamusu, hipotalamusu, hipokampus ve dier birok nemli blgeleri kapsar. Beyincik, art beynin bir parasdr. As yapnn bir ksm orta beyinde, bir ksm art beyinde yer alr. n beyin, evrimsel geliimde en yeni, art beyin ise en eski olandr. (Roger Penrose, Us Nerede, Gerek Beyin ve Beyin Modelleri balkl blmden, TBTAK Popler Bilim Kitaplar, ev: Tekin Dereli, Ankara, 1999.) Beynin tarihi (insana kadar) Bir anda yaratlm olmak yle dursun, beyin, mevcut karmak sistemine ancak milyonlarca yllk bir srede evrimleti. Evrimin ok ilkel bir dzeyinde ortaya kt. te yass solucanlardan ilk atalarmza beynin tarihi. Beyin denen organ nasl ortaya kt ve insana kadarki geliimi nasl oldu? Antik mitoloide tanra Minerva tam donanml olarak Jpiterin bandan kvermitir. Beyin bu kadar talihli deildi. Bir anda yaratlm olmak yle dursun, beyin, mevcut karmak sistemine ancak milyonlarca yllk bir srede evrimleti. Evrimin ok ilkel bir dzeyinde ortaya kt. Tek hcreli canllar belli davran kalplar gsterirler (rnein, a ya da besinlere doru hareket). ok hcreli yaamn douuyla birlikte hayvan ve bitki yaam arasnda keskin bir ayrm olutu. Bitkiler, iletiim kurmalarn salayan i sinyal aygtlarna sahip olsalar da, bitki evrimi, sinirlerin ve beynin evriminden baka yne dnd. Hayvanlar aleminde hareket, vcudun farkl ksmlarndaki hcreler arasnda hzl bir iletiimi zorunlu kld. Tm gereksinimlerine tek bir hcrenin iinde sahip olan en basit organizmalar kendine

Evrim ve Yaratl

85

yeterlidirler. Hcrenin bir ksmyla dier ksmlar arasndaki iletiim grece basittir. te yandan, ok hcreli organizmalar nitel olarak farkldrlar ve hcreler arasnda uzmanlamann geliimini mmkn klarlar. Belirli hcreler ncelikle sindirimle uraabilirler, dierleri koruyucu bir tabaka olutururlar, dierleri dolam salarlar vs. Kimyasal sinyaller (hormonlar) en ilkel ok hcreli organizmalarda bile mevcuttur. Bu ilkel dzeyde dahi uzmanlam hcreler bulunabilir. Bu, sinir sistemine doru atlm bir admdr. Yass solucan gibi daha karmak organizmalar, nronlarn bir ganglionda (merkezi sinir sistemi dnda bulunan sinirlerde hcre gvdelerinin oluturduu kme) kmelendikleri bir sinir sistemi gelitirmilerdir. Ganglionun, sinirler ve beyin arasndaki evrimsel halka olduu saptanmtr. Bu sinir hcresi kmeleri, bceklerde, kabuklu hayvanlarda ve yumuakalarda grlr. Bir kafann gelimesi ve gzoyuklaryla azn bu kafada kendilerine bir yer bulmalar, hayvann hareket etmekte olduu yn hakknda bilgi edinmesinde bir avantajdr. Bu geliimle uyumlu olarak bir ganglia grubu yass solucann banda kmelenir. Bu kmelenme, ilkel biimine ramen beynin evrimini temsil eder. Yass solucan ayn zamanda, gelimi beynin kilit bir zellii olan renme yetenei de sergiler. Bu gelime beynin evrimine giden yolda ileri doru devrimci bir sramay temsil eder. Amerikal sinirbilimciler insanlarda bellek oluumu iin gerekli olan temel hcre mekanizmalarnn salyangozlarda da mevcut olduunu buldular. Columbia niversitesinden Prof. Eric Kandel Aplysia Californica denilen bir deniz salyangozunun renme ve bellek yeteneini inceledi ve bu salyangozlarn, insanlarda da bulunan baz temel zellikleri sergilediklerini buldu. Fark udur ki, insan beyni 100 milyar sinir hcresine sahipken, Aplysia daha byk boyutlarda ama yalnzca birka bin sinir hcresine sahiptir. Bu mekanizmalar bir deniz salyangozuyla paylamamz olgusu, idealistlerin insanolunu tm dier hayvanlardan ayr ve uzak, bir tr esiz yaratk olarak sunmaktaki inat abalarna yeterli bir yanttr. Beynin hemen hemen her fonksiyonu bir biimde bellee baldr. Bu olguyu aklamak iin hibir ilhi mdahaleye gerek yoktur. Doal sreler ok tutucu olma eilimindedirler. Belli fonksiyonlar yerine getirmekte yararll kantlanm bir uyarlanma bir kez salannca, artk evrim boyunca srekli olarak tekrarlanr ve evrimsel avantaj sunduu bir dzeye dek geniletip gelitirilir. Evrim, hayvanlarn beyinlerinde, zellikle ok byk beyinlere sahip st primatlar ve insanlarnkinde birok yenilii gndeme getirdi. Aplysia bir eyi birka hafta iin hatrlasa da, onun bellei yalnzca, insanlarda alkanlk olarak bilinen bir zihinsel etkinlik dzeyini ierir. Bu tr bir bellek, rnein nasl yzldn hatrlamada sz konusudur. Beyni hasar grm insanlarda yaplan aratrmalar, olgular hatrlama yeteneinin ve alkanlklarn beyinde ayr yerlerde depolandn gstermektedir. Bir kii olgu belleini yitirebilir, ama yine de bisiklet srebilir. nsan akln dolduran anlar, kukusuz bir salyangozun sinir sisteminde ileyen srelerden sonsuz lde daha karmaktr. Beynin sregiden bymesi, hayvan evriminde byk bir deiiklii gerektirdi. Eklembacakllarn ya da yumuakcalarn sinir sistemi, temel bir tasarm sorunu nedeniyle

Evrim ve Yaratl

86

daha fazla geliemez. Sinir hcreleri barsak etrafnda bir halka biiminde dzenlenmilerdir ve eer genilerlerse barsa git gide sktrrlar; rmcekte bu snr ok keskin biimde aa kar, barsak sinir halkas tarafndan yle daramtlmtr ki, rmcek yiyeceini yalnzca ince birsv olarak sindirebilir. Bnyeleri kendi arlklar altnda paralanaca iin bcekler belirli bir bykln tesinde byyemezler. Beyin bykl fiziksel snrlarna ulamtr. Korku filmlerindeki dev bcekler bilimkurgu alannda kalmaya mahkumdurlar. Beynin daha da gelimesi sinirlerin barsaktan ayrlmasn gerektirir. Omurgal baln ortaya kmas, omurilik ve beynin sonraki geliim modelini sunar. Kafatas boluu bym bir beyni barndrabilir ve sinirler beyinden karak omurga iinden geip omuriliin aalarna ularlar. Gz ukurlarnda optik desenleri sinir sistemine sunabilen grnt oluturucu bir gz geliti. Karada amfibilerin ve srngenlerin ortaya k, n beyin blgesinin muazzam geliimine tank oldu ki, bu da optik loblar sayesinde gerekleti. California niversitesinden Harry Jerison, beyin byklnn vcut byklyle bantl olduu fikrini gelitirdi ve bunun evrimsel geliiminin izini srd. Jerison srngenlerin 300 milyon yl nce kk beyinli olduklarn ve bugn de yle kalm olduklarn kefetti. Dinozorlar da dahil olmak zere, srngenlerin beyin byklnn vcut byklne bal olarak izilen grafii dz bir izgi oluturmutur. Ne var ki yaklak 200 milyon yl nce ilk memelilerin evrimi greli beyin byklnde bir sramaya iaret eder. Bu kk gece hayvanlar ortalama bir srngenden drt-be kat daha byk beyinlere sahiptirler. Bu, byk lde, yalnzca memelilere zg serebral korteksin geliimi nedeniyleydi. Beyin yaklak 100 milyon yl ayn greli byklkte kald. Sonra 65 milyon yl kadar nce, hzl bir gelime gsterdi. Roger Lewine gre beynin geliimi 30 milyon yl iinde drt ila be kat artmt ve en byk artlar, ungulatlar (toynakl memeliler), etoburlar ve primatlarn evrimiyle akmaktayd. (New Scientist, 5 Aralk 1992) Maymunlar, insans maymunlar ve insanlar evrimletike beyin bykl daha da artt. Vcut bykl dikkate alndnda maymunlarn beyinleri modern memeli ortalamasnn iki il katdr, ama insan beyni alt katdr. Beynin geliimi srekli tedrici bir gelime deil, kesintiler, balanglar ve sramalardan oluan bir gelime sergilemitir. Kaln fralarla izilmi bu resim nemli ayrntlar atlyorsa da asl mesaj yeteri kadar nettir diyor Roger Lewin, beynin tarihi, deiim patlamalaryla kesintiye urayan uzun durgunluk dnemlerinden oluur. Beynin greli bykl, beyin hacminin yzde 70-80ini oluturan bir korteks gelitirerek 3 milyon iinde -evrimsel bir srama- katna kt. ki ayakl ilk hominid tr 10 il 7 milyon ylnce evrimleti. Ne var ki, insans maymunlarla ayn dzeyde olan beyinleri grece kkt. Ardndan, yaklak 2.6 milyon yl nce Homonun douuyla birlikte hzl bir byme gerekleti. Modern insanlarn atalarnn evriminde bir srama gerekleti diyor Kiel niversitesinden jeolog Mark Maslin. Bulunan kantlar diye aklyor Lewin, beyin bymesinin 2.5 milyon yl kadar nce, yani ta aletlerin ilk ortaya kmasyla akan bir dnemde balad hissini veriyor. Engelsin aklad

Evrim ve Yaratl

87

gibi, emekle birlikte beynin bymesi ve konumann gelimesi kageldi. lkel hayvan iletiimi, nitel bir ilerleme olarak dilin yolunu at. Bu durum ses tellerinin gelimesine de bal olmalyd. nsan beyni, yakn akraba olduumuz empanzenin ok tesinde soyutlamalar ve genellemeler yapma yeteneindedir. (Alan Woods ve Ted Grant, Akln syan, Akln Douu balkl blmden, ev: mer Gemici ve Ufuk Demirsoy, Tarih Bilinci Yay., Ocak 2001.) Beyin bykl ne anlama gelir? Zeka veya zihinsel kapasite ile bir ilikisi var mdr? Bir trn kendi iinde beyin byklnn normal deikenlik aral ile zeka arasnda herhangi bir iliki olduuna dair hibir kant yoktur (Tmyle ilevsel olan insan beyinlerinin hacmi, 1000 santimetrekbn altndan 2000 santimetrekbn zerine kadar deiir). Ancak bir trn bireyleri arasndaki deikenlik, farkl trlerin ortalama deerlerindeki deikenlikle ayn ey deildir. rnein, insanlarla ton balklar arasndaki ortalama beyin bykl farknn, anlaml bir zeka kavramyla ilikili olduunu varsaymamz gerekir. (...) kinci olarak, beyin byklnn ana belirleyicisi zihinsel kapasite deil vcut bykldr. Byk bir beyin, kendisini barndran byk vcudun gereksinimlerinden baka hibir eyi yanstmyor olabilir. Dahas, beyin byklnn vcut byklyle ilikisi basit bir iliki deildir. Hayvanlar iriletike, beyinleri vcut byklklerine oranla daha yava byr. Kk hayvanlarn greli olarak daha byk beyinleri vardr; yani beyin arlklarnn vcut arlklarna oran yksektir. Vcut byklnn etkisini telafi etmenin bir yolunu bulmamz gerekir. Bu, beyin arlyla vcut arl arasndaki normal iliki denkleminin grafiinin izilmesiyle yaplr. Memelileri incelediimizi varsayalm. Olabildiince ok trn erikinleri iin, ortalama beyin ve vcut arlklarnn listesini karrz. Her tr, grafiimizin bir noktasdr; bu noktalara uyan denkleme gre beyin arlnn art hz, vcut arlnn art hznn yaklak te ikisidir. Artk belirli bir trn beyin arln, ayn vcut arlna sahip ortalama bir memelinin beyin arlyla karlatrabiliriz. Bu karlatrma vcut arlnn etkisini telafi eder. rnein bir empanzenin otalama beyin arl 395 gramdr. Denklemimize gre, ayn vcut arlna sahip ortalama bir memelinin 152 gramlk bir beyne sahip olmas gerekir. Demek ki bir empanzenin beyni, olmas beklenenden 2.6 kat (395/152) ardr. Gerek beyin byklnn beklenen beyin byklne blmne beyin oran diyebiliriz; 1den byk deerler ortalamadan byk, 1den kk olanlar ise ortalamadan kk beyinleri imler. Ancak bu yntem fosilbilimcilerin nne bir baka zorluk karr. imdi beyin arlnn yan sra vcut arln da tahmin etmemiz gerekir. Eksiksiz iskeletler ok ender bulunur ve tahminler ou zaman yalnzca birke byk kemie dayanlarak yaplr. Karlalan bir dier zorluk da, yalnzca kularn ve memelilerin beyinlerinin st kafatas boluunu btnyle doldurmasdr. Bu gruplarda st kafatasnn dkm, beyin

Evrim ve Yaratl

88

bykln ve eklini aslna uygun olarak yeniden retir. Ancak balklarda, iftyaayllarda ve srngenlerde beyin, boluun yalnzca bir ksmn doldurur ve fosilleen kalp gerek beyinden daha byktr. Hayvan canl iken beynin dkmn hangi blmnde yer aldn tahmin etmemiz gerekir. Bunca zorlua, varsayma ve tahmine karn, omurgallarda beyin byklnn evrimine ilikin tutarl ve ilgin bir yk oluturmay, dahas bunu dorulamay baardk. California niversitesinden psikolog Harry J. Jerisonun (Beynin Evrimi ve Zeka adl kitabnda) balca temas, omurgal snflarnn, iftyaayl, srngen ve ku ara aamalarndan geerek balktan memeliye ulaan bir kusursuzlama merdiveni olarak dzenlenebilecei ynndeki yaygn gre ynelttii eletiridir. Jerison beyin bykln, nceden belirlenmi ya da ikin bir evrimsel art eilimiyle deil, yaam kipinin zel koullaryla ilikilendiren ilevsel bir gr yeler. Modern omurgallar, beyin-vcut grafiinin yalnzca iki alann doldurur: bunlardan birinde scakkanl omurgallar (kular ve memeliler), dierinde ise onlarn soukkanl akrabalar (balklar, iftyaayllar ve modern srngenler) vardr. Scakkanl omurgallar kendileriyle ayn byklkteki soukkanl akrabalarndan daha byk beyinlere sahiptir, ama sz konusu olan daha yksek durumlara ynelmi kararl bir ilerleme deil, yalnzca beyin byklyle temel fizyoloji arasndaki karlkl bir ilikidir. Hatta Jerisona gre memeliler, dinozorlarn hkm srd bir dnyann kysnda hayatta kalmaya alan kk varlklar olduklar balang dnemlerinde, byk beyinlerini, zel ilevsel gereklilikleri yerine getirmek iin evrimletirmilerdir. Jerison ilk memelilerin gececi olduunu ve ses ve koku alglarn (gn nda etkinlik gsteren hayvanlarn yalnzca grme yeteneiyle tespit edebildii) uzamsal rntlere evirmek iin daha byk beyinlere ihtiya duymu olduklarn iddia ediyor. (Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonras, Omurgal Beyninin Tarihi adl blmden, ev: Ceyhan Tmrc, TBTAK Yay., 1998 Etil veya otul olmann beyin byklne etkisi var mdr? Jerison etillerin ve olaslkla onlarn av olan toynakl otullarn, drt ayr grupta beyin oranlarn hesaplad. Erken Tersiyer Dnemin (Tersiyer Dnem memeliler a olarak kabul edilir ve yeryz tarihinin son 70 milyon yln temsil eder) arkaik memelileri; erken Tersiyer Dnemin ileri memelileri; orta ila ge Tersiyer Dnemin memelileri ve modern memeliler. 1.0 deerindeki bir beyin orannn ortalama bir modern memeliden beklenen beyin bykln belirttiini anmsayarak aadaki tabloya bakalm. Otullar Etiller Erken Tersiyer (arkaik) 0.18 0.44 Erken Tersiyer (ileri) 0.38 0.61 Orta ila ge Tersiyer 0.63 0.76 Modern 0.95 1.10 Hem otullar hem de etiller evrimleri boyunca beyin byklnde srekli art kaydetmi, ama her aamada etiller nde olmutur. Yaamlarn hzl hareket eden

Evrim ve Yaratl

89

avlarn yakalayarak srdren hayvanlar, bitki yiyen hayvanlara gre daha byk beyinlere gereksinim duymu gibi grnyorlar. Otullarn beyinleri (tahminen etil yrtclarn getirdii youn seici bask altnda) bydke, etiller de fark korumak zere daha byk beyinler gelitirmiler. Gney Amerika bu iddiann snanmas iin doal bir deney alan sunar. Panama Kstann daha birka milyon yl nceki ykseliinden nce, Gney Amerika yaltlm bir ada ktayd. leri etiller bu adaya hi gelmemiti; yrtclk rol, dk beyin oranna sahip keseli etillerce dolduruluyordu. Buradaki otullarn beyin bykl zaman iinde hibir art kaydetmemitir: Tersiyer Dnem boyunca ortalama beyin oranlar 0.5in altnda kalmtr. Dahas Kuzey Amerikann ileri etillerinin ksta gemesiyle, bu yerli otullar ksa srede yok olmutur. Burada da, beyin boyutunun, ikin bir art eilimine sahip bir nicelik deil, yaam kipine ynelik ilevsel bir uyum olduu grlyor. Bir art belgelediimizde, onu ekolojik rollerin zgl koullaryla ilikilendirebiliyoruz. Demek ki ilkel kpekbalnn bu kadar byk beyni olmasnda alacak bir ey yok; ne de olsa denizin en st dzey etilidir ve beyin bykl evrimsel treyi zamann deil, yaam kipini yanstr. Benzer ekilde, Allosaurus ve Tyrannosaurus gibi etil dinozorlarn beyinleri Brontosaurus gibi otullara oranla daha bykt. (Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonras, Omurgal Beyninin Tarihi adl blmden, ev: Ceyhan Tmrc, TBTAK Yay., 1998) Primatlarda beynin evrimi Plesiadapis: 65 milyon yl kadar nce ortaya kt sanlan, sincap byklnde, yaprak ve meyvelerle beslenen bir canl. Primat olarak snflandrlp snflandrlamayaca aklk kazanmad. Kafataslarnn baz blgeleri ve hareket tarzlarnn farkll yznden karakteristik primat zelliklerinden yoksun olduklar anlalyor. Bunlar aslnda primat olmaktan ok, 55 milyon yl nce ortaya kan ilk gerek primatla ortak bir ataya sahiptir. Bu belirsiz evrimsel statnn nda, plesiadapiformlar en iyi biimde arkaik primatlar olarak tanmlanabilir. Bu hayvanlarn davran kalplarn tanmlarken, renmeden ok, genetik mekanizmalarn direkt kontrol altnda olduklarn saptamak daha uygun olur. Plesiadapiformlarn yaamlar, muhtemelen, ksmen doutan belirlenmi ve belirli uyarlara yant olarak ortaya km olan ve deneyimlerle hemen hi deimeyen davran kalplar tarafndan ynetilmekteydi. Bu durumda onlar, primatlardan ok, fare ve kedilerle ilikilendirmek belki daha doru olacaktr. Notharctus: 50 milyon yl nce plesiadapiformlarn ok saydaki nfuslar azalmt. Bu durum, muhtemelen yaprak ve meyveler iin plesiadapiformlarla girdikleri rekabeti kazanan kemirgenlerin oalmasyla ayn zamana rastlyordu. Bununla birlikte, yaklak 56 milyon yl nce, omomyidler ve adapidler olarak anlan iki yeni primat grubu ortaya kt. Bunlar ilk ada primatlard ve gnmzn lemur, loris ve tarsierlerine benziyorlard. Bu ilk ada primatlar aata yaayan hareketli canllard ve yaprakla

Evrim ve Yaratl

90

meyveleri yeme konusunda uzmanlamlard. Bunlarn iinde en iyi korunmu olan Notharctustur ve fosil kalntlar Kuzey Amerikadan elde edilmitir. Bunlarn en dikkat ekici zellikleri, greceli olarak byk bir beyne sahip ilk primatlar olmalaryd. Yaadklar dnemin dier memelileriyle karlatrldklarnda, vcut yaplarna bakarak bekleyeceimizden daha byk hacimde bir beyne sahiptiler. Bu canllarda, arkaik primatlarn sahip olduu zellemi aklsallk tipinden, yani uyarlara verdikleri davransal tepkilerinin beyinlerinde doutan var olduu bir durumdan, bilisel mekanizmalarn deneyimler yoluyla renmeyi salad genellemi trdeki aklsalla geii gryoruz. Evrim, doutan gelen davransal alkanlklar atrma olaslklarn tketmi ve genel zeka iin alternatif bir evrimsel yol balam grlyor. Biyolog-antropolog Katherina Milton, bu genel zeka iin seilimci basknn, primat grubunun yararland aas bitki kaynaklarnn mekansal ve geici dzensizlii olduunu savunmutur. Basit renme kurallar primatlarn yiyecek elde etme maliyetlerini drp yiyecek arama gelirlerini gelitirmelerine izin veriyordu. Aegyptopithecus ve Proconsul: kinci nemli primat grubuna Afrikada, zellikle de Msrdaki fay kmesine ait tortusal kalntlar arasnda rastlanmtr. Bunlarn en nemlileri Aegyptopithecuslard ve 35 milyon yl nce yaamlard. Bunlar meyve ile beslenen primatlard ve yamur ormanlarnn yksek aalarnda yaarlard. Vcutlar hem trmanmaya hem de sramaya uyum salam gibiydi. Daha nceki tm primatlar gibi drt bacaklydlar. 23-15 milyon yl nceki en nemli primat fosilleri arasnda birok trn temsilcileri olduu sanlyorsa da, bunlardan genel olarak Proconsul olarak sz edilir. Bu fosiller Kenya ve Ugandada bulunmutur ve maymun ile kuyruksuz byk maymun zellikleri gsterirler. Aegyptopithecusun zihni, muhtemelen Notharctusunkinden ve dier ilk ada primatlardan iki nemli adan farkllk gsteriyordu. Birincisi genel zeka alan daha gl hale gelmiti, yani daha ok bilgi ilem gc salyordu. kinci deiiklik yani zellemi sosyal zeka alannn evrimi ise daha nemliydi. Dick Byrne ve Andrew Whiten taraffndan ne srlen senaryoyu izleyecek olursak, 35 milyon yl nceye gidildiinde, bir tr sosyal zekann ortaya ktn ve sosyal alanda, sosyal olmayan alandaki etkileimden ok daha karmak davranlara yol am olduunu grrz. Bu sosyal zeka alan, grubun dier yelerinin davranlarn nceden tahmin edebilme asndan bireylere salad reme avantaj sayesinde evrimlemitir. Leda Cosmides ve John Tooby tarafndan savunulduu gibi, sosyal zekalar iersinde zellemi aklsal modl alanna sahip olan bu bireyler, sosyal dnyann sorunlarn zmekte daha baarl olma olaslna sahiptiler. Dier bir deyile, 35 milyon yl nceye gelindiinde evrim, reme baarsn yalnzca genel zekay zenginletirerek artrma olaslklarn tketmi grnmektedir. Aklsal yeteneklerin giderek artan zellemesini balatan ve neredeyse gnmze kadar devam eden evrimsel bir deiim yaanmaya balamtr. ada kuyruksuz maymun ile insanlarn ortak atas yaklak 6 milyon yl nce yaamt. Byrne ve Whiten, ortak atann zamanna gelindiinde, sosyal zekann yeterince gelimi olduunu ve dier bireylere amalar yaktrabilecek ve dier sosyal dnyalar hayal edebilecek yetenekleri kapsadn ileri srmlerdir.

Evrim ve Yaratl

91

Ortak atadan insana doru evrimde, 4.5 milyon yl nceki halka Australopithecineler alarak adlandrlyor. Bunlar iinde en iyi korunmu olan A. afarensisdir. Bunlardan sonra da Homo (yani insan) soyu evrimleecektir. Bu trlerin beyinlerinin evrimindeki mekanizmalar da bir sonraki blmde inceleyelim. (Steven Mithen, Akln Tarih ncesi, Akln Evrimi balkl blmden derlendi. Dost Kitabevi, Ankara, Aralk, 1999) Omurgallardan primatlara, primatlardan en ilkel insana: Beynin evrimi nsan beyninin gelimesini hazrlayan temel e dik yrmedir. Daha sonra atein bulunmas ve n hazrl yaplm yiyeceklerin yenmesiyle dilerin klmesi ineme kaslarnn azalmasna neden olmu bu da beynin gelimesi iin bir baka pozitif etken olmutur. Prof. Dr. Erksin Gle (A DTCF Fizik ve Paleoantropoloji Blm Bakan) Canllar yaamlarn srdrmek ve bulunduklar ekolojik ortama uyum salamak iin greceli olarak gelimi duyu organlarna ve bu durumu yanstan beyin yapsna sahiptirler. Tm vertebrallarda beyin, embriyon geliimi srasnda nral kanaln ucunda bulunan 3 kabartdan meydana gelir: n, orta ve arka beyin. Resim 1de deiik canllarda bu temel blmlerin nasl modifiye olduu grlmektedir. Bu deiimler o canlnn nasl yaad konusunda fikir vermektedir. Temelde birok ortak yap olmasna karn, deiik trlerde beyin vcudun herhangi bir organna gre ok daha byk farkllk gsterir. Farkl trlerde duyusal alntlar ve bunlara verilen cevaplar ok farkldr ve o tr iin yaamsal nem tamaktadr. Biraz nce de belirtildii gibi eitli canllarn beyinlerinde temel baz ortak zellikler vardr. Koku alma merkezi n beynin yapsn ekillendirir. Balk ve srngenlerde baz trler dnda bu ksm toplam beyin hacmine oranla olduka byktr. Bu durum memelilerde ise ok deikendir. rnein zellikle yksek primatlarda kkken, karnca yiyenler ve Armadillolarda son derece byktr. Balkta koku alma birincil enformasyon kaynadr. Bu byk koku alma merkezine ilaveten beynin byk bir ksm bu i iin kullanlmaktadr. Srngenlerde beyin belirgin bir ekilde balklardan daha byktr ve neokorteks oluumu ortaya kar. Omurgallarn evrimsel geliimi srasnda giderek daha geliir ve grme, tatma ve dokunma gibi duyularn alm ve kullanm ile ilgilidir. Bu ksmlarn ilevi balkta orta ve art beyin araclyla salanmaktadr. Neokorteksin genilemesi entellektel renimi salar. Bu geliim cerebrumun orta beyni tamamen kaplad gelimi memelilerde, doruk noktasna ular. Bu organizmalarda artk corpus callosum vardr. Bylece iki yarm

Evrim ve Yaratl

92

krenin neokorteksi binlerce sinir ba araclyla iletiim haline geer ve hzl bilgi alverii mmkn olur. Balkta grme loblar kktr. Srngenlerde ve kularda ise hemen her zaman gelimi bir yap gsterirler. Memelilerde optik loblarn homolou olan superior colliculinin boyutu son derecede klmtr ve beynin arka ksmnda occipital lobda iki kk yumru olarak yer alr. Cerebellum greceli olarak kularda en byktr. Balklarda medulla oblangata dokunma, s, tat ve dengenin olutuu tek merkezdir. Yksek vertebrallarda bu grev neokorteks tarafndan yaplmaktadr. Ancak insanlarda bile ok gelimi neokortekse ramen reflekslere cevap verme yetisini hl medulla oblangata korumaktadr. Ku ve memelilerde giderek kompleksleen nronal alveriin gerekletii bir yer olarak belirmeye balar. Primatlarda ve insanda beyin yaps Bilindii gibi insan gelimi memeliler olarak tanmlanan Primat Takm nn bir yesidir. Evrim basamaklarnda ilk olarak srngenlerde ortaya kan neokorteks primatlarda ok gelimitir ve beyin hacminin yarsn oluturur. Dier memelilerin ounda te bir oranndadr. Primatlarda var olan becerikli ellerin ve kompleks sosyal davranlarn temelinde bu genileme yatar. Primatlarda d dnyadan alnan enformasyon temelde grme duyusuna dayanr ve geliim srecinde de bu eilimi gzlemek mmkndr. Erken evrelerde rnein dinozorlarn nesillerinin yok olduu 2. zamann (yaklak 65 milyon yl) sonunda, ilk primatlar yerde terrestrial yaam biimini srdrmekteyken baat olarak koklama duyusunun ne kt bilinmektedir. Zaman srecinde aa yaamna uyum salayan arboreal primatlarda grme duyusunun ne kmaya balad gzlemlenir. Primat takm iki alt takmdan oluur: Prosimiiler ve Antropoidler. Prosimiiler; Lemur ve Tarsiuslar ierirken, Antropoidler; Eski ve Yeni Dnya Maymunlar, Kuyruksuz byk maymunlar ve insan da kapsayan Hominidleri ierirler. Bu snflandrmada beyin geliimi asndan birinciden sonuncuya doru beyin kapasitesinde bir art eilimi gzlenmektedir (Resim-2). Prosimiilerde duyu: Aa yaamna uyum salam dolaysyla da uzakl doru alglamann yaamsal nem tad primat takmnda, grme algs ok gelimi ve stereoskopik gr yetisi ortaya kmtr. Bilindii gibi ekseni birbirine paralel olan her iki gzn ayn objeye bakabilme ve derinliini alglama yetisi stereoskopik grme olarak tanmlanr. Prosimiilerde rnein Lemurlarda grme yetenei gelimitir. Ancak Primat takmnn alt basamaklarnda yer alan bu canllarda koku hl ok nemlidir. Lemurlardan bazlar gece faal nocturnal, bazlar da gndz faal diurnaldir. Her iki yaam biimini benimsemi olanlarda da grme n plandadr. Objeleri elleriyle de yakalar ve dokunurlar, ancak dokunma duyusu hl burundadr.

Evrim ve Yaratl

93

Antropoidlerde duyu: Primatlarn daha gelimi olan alt takm Antropoidlerde grme, Lemurlara gre daha ne kmaktadr. Koku alma soan klm ve daha basit bir yap sergilemektedir. Nasal passage -burun boluu- klp yzn gerisine gitmi, karlnda gz ne doru kmtr. leri ve tamamen ne doru bak Antropoidlerde ortaya kmtr. Gzlerin ne doru ilerlemesi ineme apareyinden de yz uzaklatrm ve ineme kaslmas srasnda gz yuvarlandaki kk oynamalarn gzn keskin (acute vision) gr yeteneini bozmasn engellemitir. Bu canllarda aratrma ve manipulasyon iin di ve ne doru uzam burunu (muzzle) kullanmaktan ok, elleri kullanma eilimi vardr. Bundan dolay da reseptrler muzzledan ok elde toplanmtr. Grme simlasyonunu alan blgeler ve eldeki ok duyarl reseptrler greceli olarak byk ve komplikedir. Primatlarda cerebral cortexin ok gelitii ve geniledii grlr. Cerebral cortex beynin d yzeyindeki kaln gri cisim tabakasdr. Burada yksek mental fonksiyonlar olan; hafza, birletirme, neden arama vb.den sorumlu blgeler vardr. Primatlardaki beyin blgelerinin oranlar ayn zamanda ileri derecede becerisi olan ellerin kullanmna ynelen bir eilime iaret eder. Yaayan primatlarda beyin geliimi kortikal genileme asndan drt aama gsterir: - En ilkeli Prosimianlardr (Lemur ve Tarsiuslar). - Eski ve Yeni Dnya Maymunlar bir sonraki aamadr. - Apeler zellikle de Pongidae daha gelimi olanlardr (Kuyruksuz Byk Maymunlar). - En sonuncusu da insandr. nsan beyni dier Primatlarla karlatrldnda cerebral cortexin en geni olduu ve her blmnn ayn oranda gelimedii bir form olarak karmza kar. nsan beyninde en fazla geliim gsteren iki blge vardr: Frontal (aln) asosiasyon blgesi ve Parietal (duvar kemikleri- beynin st sa ve solunda yer alan bir ift kemik) asosiasyon blgesi. Bu blgeler bilginin saklanmas, yeni deneyimlerin eskilerle karlatrlmas ve eitli duyu merkezlerinden gelen bilginin ve hafzann (hatralarn, daha nceden yaanm olaylarn) neden arama, hayal gc, konuma ve dierlerinin birletirilmesi ile ilgilidirler. Bylece insana zg fonksiyonlarn kontrol edildii blgelerin bu alanlar olduu ortaya kar. Frontal ve parietal blgelerin grevlerinin bu nemi insann morfolojik geliim srecinde kafatas bymesinin neden zellikle aln ve yan taraflarda gerekletiini aklamaktadr. Hominidlerde zaman srecinde birbiriyle doru orantl olarak beyinde hem hacim art olmu, hem de frontal ve parietal genileme gereklemitir. nsanlarda frontal blgenin fonksiyonu uzun sreli bir amaca ynelik olarak dikkati srdrmek, artc bir uyaran szgeten geirerek almak ve birbirini tutmayan, anlalamayan uyaranlarn alkonulmas gibi olgularla ilgilidir. Byle bir kontrol

Evrim ve Yaratl

94

mekanizmas olmadan insana zg baz karakteristik aktiviteler mmkn olmazd. rnein, yaral bir hayvan tm gn izleme, avantajl bir i iin risk alma ya da bir yiyecei gruba getirmek yerine bulduu yerde yeme igdsnn bastrlabilmesi gibi. Parietal asosiasyon blgesinde de benzer byk bir geliim olmutur. Bu blge hali hazrda birincil assosiasyon blgeleri tarafndan sindirilmi bilgilerle ilgilidir. Buraya gelen bir bilgi dier yerlerden gelen ve hafzada yer alan bilgilerle birletirilir. Hem renme hem de konuma dilini kullanma ve zetleme kabiliyeti, farkl duyu alanlarndan gelen bilgiyi birletirme becerisine dayanr ve parietal lobda gerekletirilir. Ayn zamanda konumann gerekletii blgedir. nsanda beyin neden geliti? nsan beyini kendi takm iinde -simian primatlar arasndabeklenildiinin kat byklndedir ve bu byme sadece son birka milyon yl iinde gereklemitir (ekil 3 ve ekil 4). nsan beyninin gelimesine zemin hazrlayan en nemli olgu dik yrmedir. nk dik duru postrn benimsemi bir organizmada kafatas omurga zerinde altta ve ortaya yakn bir alanda yer alacaktr. Dolaysyla da yar eik postrdeki bir canlnn kafatasnn dengede durmas iin gereken ar kas basks bulunmayacaktr. Bu da beynin gelimesi iin gerekli temel zeminin olumasn salamaktadr. Yani insan beyninin gelimesini hazrlayan temel e dik yrmeye uyumdur. Daha sonra atein bulunmas ve n hazrl yaplm yiyeceklerin yenmesiyle dilerin klmesi masseter (ineme) kaslarnn azalmasna neden olmu bu da beynin gelimesi iin bir baka pozitif etken oluturmutur. Australopithecinelerde beyin kapasitesi modern byk maymunlardaki kapasite snrlar ierisindedir. Bu gurubun geneli iin ortalama 450 cm3 olarak kabul edilmektedir. Ansefalizasyon (beynin geliimi) muhtemelen bu ortalamay ilk olarak 2.5 milyon yl civarnda gemeye balamtr. Bu dnemde Homo genusunun ilk yeleri yaamtr. Koobi Foradan bulunan KNM-ER 1470 yaklak 750 cm3lk bir beyin hacmine sahiptir. 1.5 milyon yl ncesinde Homo erectusta beyin hacmi 1000 grama ulamt. Beyin hacmi beden hacmine paralel olarak ilk Homo sapiensin muhtemelen ortaya kt 400.000 yl ncesine kadar artmaya devam etmitir. Erken Homo sapienslerin beyin hacmi neredeyse bizimkine yakn bir bykle ulamtr. Avrupa Neandertallerinin beyin hacmi de modern insandaki aamaya ulamtr ve birok bilim adam bunlarn Homo sapiens iine konulmalar gerektiini sylemektedirler. Grtlak yaps asndan baz deiikliler sergilemesi ve konuma asndan sorun yaadnn sanlmasna ramen bu fosil insanlar, muhtemelen mental kabiliyetleri asndan modern insan seviyesindeydiler. Tm memelilerde vcut-beyin oranlar dikkate alndnda beynin bymesine doru bir eilim vardr. Buna karn beynin gelime hz memeliler arasnda farkllk gsterir.

Evrim ve Yaratl

95

Byk beyin ancak yksek enerjili diyetlerle kazanlabilir. Erikin bir insanda beyin, vcut enerjisinin yzde 20sini harcar. Bu durum yaamn erken aamalarnda daha da fazladr. Yeni doanda beyin ortalama vcut arlnn yzde 10unu oluturur ve enerjinin yzde 60n harcar. Baz trlerin neden byk beyine ihtiya duyduklar sorusunu sormak yerine bunlarn byk bir beyine sahip olmalarnn nasl stesinden geldiklerini anlamaya almak daha doru olur. Eer yeterli enerji varsa -fonksiyonlarn olumas trden tre farkllk gsterse de- byk bir beyine sahip olmak tm hayvanlar iin avantajl bir durumdur. nsan beyninin evriminde iki aamadan sz edilebilir: lk aamada Australopithecinelerden Erken Modern Homo genusuna doru olan izgide beyin kapasitesinde byk bir art olmutur. Bu art, beslenme rejiminin yksek enerji ihtiyacnn karlanmas ynndeki deiimine neden olmutur. kinci aamay oluturan alet yapm ve kullanm dneminde; zel seilim basks muhtemelen artan beyin dokusunun iletiim sistemindeki deiikliklerin belirlenmesinde esas rol oynam olmaldr. Bu deiiklikler ise problem zmedeki ilerlemede, sofistike alet yapmnda ve en nemlisi de kltr ve dilin ortaya kmasnda kendini gstermektedir (Resim 5). Endocastlar zerinde yaplan almalar bize neyi verir? Fosil trlerin beyin loblarnn geliim ve ilevlerini anlamak iin endocastlar yani kafatas iinin kalplar yaplr. Bu da bize yaklak beyin bykln ve beynin d konturlarnn enteresan zelliklerini verir. Aada, yaayan baz primat gruplarnn ve hominoid trlerinin endocastlardan elde edilmi ortalama beyin kapasiteleri verilmektedir. Hominid d PrimatlarAustralopithecine Homo Makak maymunu: 100 cm3*A.ramidus: H.habilis: 650 cm3Baboon: 200 cm3*A.anamensis:H.rudolfensis: 751 cm3Gibbon: 102 cm3A.afarensis: 380-450 cm3H.ergaster: 500-650 cm3Siamang: 124 cm3*A.bahrelgazali:H.erectus: 850-1000 cm3Orangutan: 404 cm3 A.africanus: 430-520 cm3Arkaik Homo sapiens: 1100-1280 cm3Gorilla: 495 cm3A.aethiopicus: 485 cm3Neanderthal: 1245-1740 cm3empanze: 385 cm3A.garhi: 450 cm3 Modern Homo sapiens: 1350+ cm3A.boisei: 545 cm3A.robustus: 520 cm3* Kafatas ele geirilememitir. Endocastlardan girus ve sulcuslar, belirli kan damarlarn, beynin eklini anlayabiliriz. Ancak bu almalarda baz sorunlar ortaya kmaktadr. Bunlar: - Beyin bydke kortikal kvrmlanma daha sk bir yap gsterir ve dura mater daha kaln ve az esnek olur. Bundan dolay da bir insan veya kuyruksuz byk maymunun kortikal detaylarn grmek daha kk bir primatn bu tr zelliklerini anlamaktan ok daha zordur. - Endocastlar elde edebileceimiz fosil kafataslar genellikle deforme olmulardr ve eksik paralar vardr. Bu da ayn zellie ait ok farkl yorumlarn yaplmasna neden

Evrim ve Yaratl

96

olur. - Endocast yzeyine bakarak beynin i organizasyonu genellikle yaplamaz. ok tartmal konulardan biri de lunate sulcusun yerinin bilinmesidir. Bu bize birincil ve ikincil grme alanlar arasndaki snr gsterir. Australopithecinelerde bu sulcusun greceli olarak biraz daha arkada yer almas beyin fonksiyonlarnn insana doru yneldiinin bir dier gstergesidir. Hominidlerde bipedal yrme beyin yapsn etkileyen ok nemli bir olgudur ve muhtemelen lunate sulcusun yerinin deimesini de etkilemitir. Dik yrmeye adaptasyon beyin kknn Apelere gre ok daha vertikal olmasna neden olmutur. Bu durum beyinciin oksipital loblara gre daha aaya inmesiyle sonulanmtr. Bylece lateral yzde yer alan visual korteksin bir ksm arka ortaya doru kaymtr. Bu deiimler lunate sulcusun Australopithecinelerde ve daha sonraki Hominidlerde daha orta ve geriye kaymasna neden olmutur. Fonksiyonal adan farkl blgeler arasndaki snr gsteren central sulcusun da bulunup bulunmamas antropologlar iin nemlidir. Bu oluum Antropoidleri Prosimianlardan ayrmaya yarayan kriterlerden bir tanesidir. Oligosende yaam olan Aegyptopithecusun beyin kalbnda bu oluum gzle grlebilir. Bu nedenle bu fosilin ilk Antropoid maymunlardan olduu dnlmektedir. lk ortaya kan maymun formlarnda, bu oluk somatik korteksi motor korteksten ayrdndan, bu fonksiyonel blnmenin baladn gstermesi asndan nemlidir. Sylvian aklk beyin yzeyindeki zellikler iinde en nemlisidir. Bu oluum temporal lobun st snrn izer, sol tarafta daha aada ve daha uzundur. Bu durum Homo genusunun ilk rneklerinin bazlarnda grlmeye balar. Modern insanlarda bu daha byk Wernicke konuma blgesiyle ilgilidir. Baz fosillerde bu adan grlen benzerlikler bunlarn konutuklar izlenimini vermi, ancak baz maymun ve Ape beyinlerinde de bu asimetrinin bulunmas bu konuda phe yaratmtr. Ancak yine de kortikal asimetriler bize daha yaygnlam fonksiyonel asimetrilerin orijini hakknda nemli ipular verebilir. Broca blgesini gsteren baz sulcus zellikleri Homo habilis ve Homo erectuste grlmtr. Bu kvrmlar Australopithecine beyinlerinde grlmez. Ancak biz sadece Broca blgesinin fosil formlarda bulunup bulunmadn syleyebilmekteyiz. Bu blgenin fonksiyonun evrimini endocasttaki sulcus izlerine bakarak sylemek gereki olmaz. nsan beyninde bu sulcuslarn varl ve yeri ok deikendir. Ayrca dil fonksiyon alanlarnn yeri konusunda da bir tutarszlk mevcuttur. Daha da nemlisi maymun beyinlerinde de benzer bir alan bulunmutur ve bu nedenle de bu girus ve sulcuslarn fosillerde bulunmas tamamen yeni bir yapya iaret etmez. Australopithecine ve Erken Homo trleri arasnda beyin hacminin bymesi cerebral korteksin her alannda birok yeni kvrmn olumasna neden olmutur. Bu yeni kvrmlar da spesifik bir deimeden ok, bymenin genel bir sonucu olabilir. Belki de bu hominidler Broca blgesini konuma iin kullanm olabilirler. Ancak endocastlar bu iin ispatlanmas iin yeterli deildir.

Evrim ve Yaratl

97

Burada anlatlan zorluklara ramen endocastlar bizim iin eski beyinlerin yapsn anlamaya yarayacak en nemli ipulardr. lk atalarmzdan gnmz insanna beynin evrimi El mi yaman, beyin mi yaman... Beyin kendi kendine bymeye balayamaz. Bir itici g gerekir. Dik duru, yani ikiayakllk, ara kullanm ve yapm iin eli zgr hale getirdi. Beynimizdeki evrimsel byme, zekann artmas ve konuma bu byk atlmn sonucuydu. nsan insan yapan duruudur Stephen Jay Gould Afrikal atalarmz (ya da en azndan en yakn kuzenlerimiz), 1920lerde maara tortularnda bulundular. Ama bu Australopithecuslar zincirin eksik halkasnn nasl grnmesi gerektiine ilikin nyarglara uymadlar ve birok bilim adam bunlar evrimsel soy izgimizin gerek yeleri olarak grmeyi reddetti. nsanbilimcilerin ou, insansmaymundan insana doru, uyumlu ve artan zekayla birlikte ilerleyen bir dnm ngrmt. Eksik halka, eski (ve yanl) omuzlar ne eik Neandertal izimlerinde olduu gibi, hem beden hem de beyin bykl asndanarada olmalyd. Ama Australopithecus bu koula uymuyordu. Beyinleri, kendilerine yakn vcut byklne sahip btn insansmaymunlardan daha bykt, ama ok daha byk deildi. Beyin byklmzdeki evrimsel artn nemli blm, Australopithecus dzeyine ulamamzdan sonra gerekleti. Ancak bu kk beyinli Australopithecuslar sizin ya da benim kadar dik yryordu. Bu nasl olabilirdi? Eer giderek byyen beynimiz evrimimizin lokomotii olmusa, rastlantsal bir zellik olmayp insanlamann dier bir ayrt edici iareti olan iki ayak zerinde duru nasl daha nce ortaya km olabilirdi? 1963 tarihli bir denemesinde George Gaylord Simpson, ok salam temeller bulunduunda bile keiflerin tahmin edilememesini rneklemek iin bu amaz kullanmtr: Evrimden bir rnek verecek olursak, bugn Australopithecus olarak bilinen, dik yryen ve ara yapabilen, ama bir maymunun fizyonomisine ve st kafatas kapasitesine sahip eksik halkann keine ilikin tahmin baarsz olmutur. Bu byk baarszl hereyden nce, gizli bir nyargya ve bundan kaynaklanan u hatal karma balamalyz: Dier hayvanlar zerinde beyin gcmzle (ve baka pek az eyle) egemenlik kurarz; btn aamalarnda evrimimizin lokomotifi giderek byyen beynimiz olmutur. Dik duruu beyin byklndeki artn yannda ikincil kabul etme geleneinin izlerine, antropoloji tarihi boyunca rastlanabilir. 19. yzyln en byk embriyolou Karl Ernst von Baer 1828de unlar syledi: Dik duru beynin yksek dzeyli geliiminin bir sonucundan baka bir ey deildir. (...) nsanla dier hayvanlar arasndaki btn farklar beynin yapsna baldr. Yz yl sonra ngiliz antropolog G. E. Smith yle diyordu:

Evrim ve Yaratl

98

nsan maymunluktan karp insan yapan, dik durmaya balamas ya da eklemli dili bulmas deil, beyninin aamal olarak olgunlamas ve zihinsel yapsnn yava yava olumasdr; dik durua gei ve konumann gelimesi rastlantsal olgulardr. Beynin nemini vurgulayan bu koronun karsnda, dik duruun nceliini savunan ok az bilim adam olmutur. Sigmund Freud, uygarln kkenine ilikin kuramnn byk blmn buna dayandrmtr. Freud, 1890larda Wilhelm Fliessa yazd mektuplardan balayarak ve 1930 tarihli denemesi Uygarln Huzursuzluklarnda dik durua geile birlikte, temel duyumuz olar koku almann, yerini grmeye braktn ileri srmtr. Kokunun geri planda kalmasyla birlikte erkekte cinsel uyarlmann nesnesi, kzma zamanlarnn dnemsel kokularndan, dii cinsel organlarnn srekli grnrlne kaymtr. Erkeklerin kesintisiz arzusu diilerde kesintisiz alcln evrimlemesine neden olmutur. Memelilerin ou yalnzca yumurtlama dnemleri dolaynda iftleirken, insanlar her zaman cinsel olarak etkindir. Kesintisiz cinsellik insan ailesini bir arada tutmu ve uygarl olanakl klmtr; iftlemeleri yksek dzeyde evrimsel olan hayvanlarda kararl aile yaplarna ynelik gl drtler yoktur. Demek ki uygarlmzn belirleyici sreci diye sonulandrr Freud, insann dik durua geiiyle balam olmaldr. Antropologlar arasnda Freudun fikirlerini izleyen olmamtr ama, ncelii dik durua veren kk bir gelenek daha domutur (Bugn Australopithecuslarn morfolojisini ve insan evriminin izledii yolu aklamak iin kabul etme eiliminde olduumuz sav da budur). Beyin kendi kendine bymeye balayamaz. Deiime uram bir yaam kipi temel bir itici g salam, bu da zekadan yana gl ve seici bir tevik yaratm olmaldr. Dik durua gemek, elleri hareketle ilgili grevlerinden azleder ve onlara nesneleri ileme zgrl salar. Artk aralar ve silahlar kolayca retilip kullanlabilecektir. Zekann artmas byk lde, serbest hale gelen ellerde yatan olaanst retim potansiyeline yant olarak ortaya kmtr. (Sylemeye bile gerek yok, imdiye kadar hibir antropolog, evrimde beynin ve duruun tamamen bamsz olduunu, biri henz deimeye bile balamadan dierinin insans durumuna eritiini iddia edecek kadar saf olmamtr. Bir etkileim ve karlkl tevik sz konusudur. Ancak evrimimizin ilk aamalarnda duruumuz, beyin byklmze oranla daha hzl bir deiim gsterdi; ellerimizin ara yapmaya olanak verecek ekilde serbestlemesi, beynimizdeki evrimsel bymenin byk blmnden nce ortaya kt.) Von Baerin gizemli ve kehaneti meslekta Lorenz Oken 1809 ylnda, pek de aklc grlmeyen bir tantlamasnda doru savn stne basm, von Baer ise birka yl sonra yolunu armtr. Oken, nsan, karakterini dik yrmekle elde etmitir der, eller serbest hale gelmi ve dier ilevlerini kazanabilmitir. (...) Bedenin zgrl beraberinde beynin zgrln getirmitir. Ancak 19. yzylda dik duruun en byk destekisi, Darwinin gz pek savunucusu Alman Ernst Haeckel olmutur. Haeckel, en kk bir dolaysz kant olmadan atamz yeniden oluturmu ve ona bilimsel bir ad vermitir. Pithecanthropus alalus: dik durulu, konuamayan, kk beyinli maymun adam. (Bu arada Pithecanthropus byk olaslkla, tarihte, henz kefedilmemi bir hayvana verilmi tek bilimsel addr. Du Bois 1890larda Cava insann bulduunda,

Evrim ve Yaratl

99

Haeckelin cins adn benimsemi ve ardna yeni bir tr ad eklemitir: Pithecanthropus erectus. Bugn bu yarat kendi cinsimize dahil ediyor ve ona Homo erectus diyoruz.) Peki Oken ve Haeckelin kar kmasna karn beynin ncelii fikri niin bylesine gl bir ekilde yerlemitir? Kesin olan, bunun kantlarla hibir ilikisinin olmaddr, nk iki grten herhangi birini destekleyecek hibir dolaysz kant yoktu. Beynin ncelii dogmasnn yerlemesinden ok sonraya, 19. yzyln sonlarna dein, Neandertal dnda hibir insan fosili bulunmamt. Ancak hibir kanta dayanmayan tartmalar bilim tarihinin en aydnlatc tartmalar arasndadr, nk olgusal kstlamalarn yokluunda, dnceyi btn olarak etkileyen (ve bilim adamlarnn durmadan inkarettii) kltrel yarglar apak ortaya kar. Aslnda 19. yzylda, kukusuz birok okuyucuyu artacak bir kaynaktan, Friedrich Engelsten parlak bir aklama gelmitir. (Biraz dnmek bu aknl azaltacaktr. Engelsin doa bilimlerine gl bir ilgisi vard ve genel diyalektik maddecilik felsefesini pozitif bir temele yerletirmek istiyordu. Doann Diyalektiini bitirmeye yetecek kadar yaamad, ama Anti-Dhring gibi incelemelerinde bilim zerinde uzun yorumlarda bulundu.) Engels 1876da Maymundan nsana Geite Emein Rol balkl bir deneme yazd. Bu deneme lmnden sonra, 1896da yaymland ve ne yazk ki Bat bilimi zerinde nemli bir etkisi olmad. Engels insan evriminin ana zelliini ele alr: konuma, byk beyin ve dik duru. Ona gre ilk adm, aalardan inerek yaamaya balayan atalarmzda dik duruun evrimlemesi olmaldr. Bu maymunlar dz topraa inmekle ellerini kullanma alkanln brakmaya ve giderek daha dik yrmeye baladlar. Bu, maymundan insana geite en nemli admd. Dik duru, ara kullanm (Engelsin terminolojisiyle, emek) iin eli zgr hale getirdi; zekann artmas ve konuma daha sonra geldi. (...) (Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonras, nsan nsan Yapan Duruudur balkl blmden alnmtr. TBTAK Yay., ev: Ceyhan Temrc, 1998) nsan aklnn evrimi Steven Mithen 4.5 milyon yl nceden sonra fosil kaytlar gelitiinde, australopithecinelerin Dou Afrikada ve muhtemelen bu ktann baka herhangi bir yerinde yerlemi olduklarn grrz. A. aferensis, hem aalar zerinde hem de karada srdrlen yaam biimine salanan uyumu sergiler. 3.5 ile 2.5 milyon yl nceye ait fosiller, beyin boyutlar asndan bu dnemin bir denge dnemi olduunu gsterir. Devaml gelien bir sosyal zekann ve bunun sonucu byyen beyin ynndeki spiral basknn sona ermesi, ya da en azndan bir duraklama geirmesi niin gereklidir? Bu sorunun muhtemel yant, evrimin

Evrim ve Yaratl

100

imdi iki gl snrlama ile kar karya olduudur: Daha byk beyinlerin daha ok yakta gereksinimi vardr ve serin tutulmalar gerekir. Yakt asndan beyinler son derece a gzldrler. Dinlenme halindeyken, kas dokusunun gereksinim duyduunun 22 kat enerjiye gerek duyarlar. Is asndan ise, yalnzca 2 derecelek bir art bile beynin almasnn zayflamasna yol aar. Australopithecineler daha ok vejetaryen olmalydlar ve muhtemelen aalkl ekvatoral savanalarda yayorlard. Bu yaam biimi beyne sunulabilecek enerji miktarn kstlyor ve australopithecineleri srekli olarak fazla snma riskiyle kar karya brakyordu, Bu yzden seilime ynelik basklar mevcut olsa bile beyin genilemesi gereklemiyordu. Eer koullar artc ekilde bir araya gelmemi olsayd, australopithecinelerin hl Afrikada yiyecek aryor olmalar ve Homo soyunun evrimlemesinin gereklememi olmas mmknd. Ama yaklak 2 milyon yl nce ok hzl bir beyin byme dnemi balam ve bu olay Homo soyunun balangcn iaretlemiti. Bunun gereklemesi ancak beyin bymesi ile ilgili kstlamalar gevetilirse ve kukusuz, seilime ynelik basklar varsa mmkn olabilirdi. Bunun nasl olduunu aklamaya alrken, akln, beyin ve vcudun evrimi arasndaki karlkl ilikiler son derece nem kazanmt. Bu dnemde iki ok nemli davransal gelime olmutu: Bipedalizm, yani iki ayak zerinde yrme ve et tketimindeki art. ki ayaklln nedenleri kiayaklln evrimi 3.5 milyon yl nce balamtr. Bununla ilgili kantlar A. aferensisin aratomisinden ve daha etkin olarak da Tanzanya , Laetolide gnmze kadar korunabilmi olan australopithecine ayak izlerinden elde edilmitir. Bipedalizme neden olan en muhtemel seilimci bask Dou Afrikann aalkl savanalarnda yiyecek arayan australopithecinelerin skntsn ektii termal stres olabilirdi. Aalara trmanan ve dallar arasnda sallanan atalaryla australopithecineler zaten dik durmaya yatkn bir vcut yapsna sahiptiler. Antropolog Peter Wheeler, australopithecinelerin ikiayaklla uyum salamakla, gne tepedeyken kar karya kaldklar radyasyon miktarn yzde 60 eksiltmeyi baardklarna dikkat ekmitir. stelik, bu ekilde, hareket iin gerekli enerjji maliyetlerini de drm oluyorlard. Bipedalizm, australopithecinelerin gda ve suya gereksinim duymadan daha uzun sreler yiyecek arayabilmelerini, daha az doal glgelie sahip yerlerde aratrmalarn srdrebilmelerini, bylece doal glge ve su kaynaklarna daha baml olan dier yamaclara ak olmayan yiyecek arama kelerinden yararlanmalarn salyordu. Giderek daha etkinleen ikiayaklla geiin bir nedeni de, 2.8 milyon yl nce Afrikada evresel koullarn daha kuru ve ak evrelere doru deimesi olabilirdi. nk dik duru pozisyonunun benimsenmesiyle, gne radyasyonunun etkisinin azaltlm olmas daha ok deer kazanm oluyordu. Ellerin zgrlemesi, beynin bymesi

Evrim ve Yaratl

101

Denge ve hareket iin gerekli kas kontroln salayabilmek asndan ikiayakllk daha byk bir beyin gerektiriyordu. Ama ikiayakllk ve kara yaamnn, beyin bymesiyle ilgili birok baka sonular da vard. Bunlardan bazlar antropolog Dean Falk tarafndan incelenmitir. Falk, ikiayakllkla birlikte, beyin iin bir soutma sistemi -ya da kendi deyiiyle bir radyatr- oluturmak zere, beyni kaplayacak bir damar ann da seilmi olmas gerektiini ileri srer. Soutma sistemi bir kez yerini bulunca, beynin daha fazla bymesinin neden olaca fazla snma konusundaki bask rahatlamt. nk bu, zzerinde kolayca deiiklik yaplabilir nitelikte bir radyatrd ve dolaysyla beynin yeniden bymesi olasl (gereksinimi deil) ortaya kyordu. Dean Falk, bipedalizmin, beyindeki nrolojik balantlarn da yeniden dzenlenmesine yol atn ileri srer: Ayaklar bir kez, yrmek iin arlk tayclar haline gelip (ikinci bir ift el gibi) yakalayc durumlarndan kurtulunca, daha nce ayak kontrol iin kullanlan korteks alanlar, korteksi baka fonksiyonlar iin zgr brakarak klmt. Kukusuz bu durum, tama ve alet yapma olanaklarnn zenginlemesini ve ellerin zgrlemesini de beraberinde getiriyordu. Doal evrenin alglanmas asndan da nemli deiiklikler yaanm olabilirdi, nk imdiye kadar (beynin) tarama alanna giren uzaklk ve ynler de artmt; yz yze ilikiler oald iin sosyal evrede de bir deiim yaanm, yz ifadeleri yoluyla iletiim kurabilme olanaklar zenginlemiti. Bununla birlikte, belki de bipedalizmin en nemli sonucu le yiyicilie uygun kelerden yararlanmay kolaylatrm olmasyd. Etiller iin bir glgelik bulma gereksinimi duyulan gnn belirli saatlerinde, ikiayakllarn hayvan lelerinden yararlanabilmesini salayan bir frsat penceresi almt. Leslie Aiello ve Peter Wheeler'n ileri srdkleri gibi, diyetlerde et miktarnn artmas ile mide boyutlarnn daha da klmesi ve bylece beyin iin daha fazla metabolik enerjinin zgr kalmas, bu arada da sabit bir metabolizme hznn korunmas mmknd. Bu ekilde, beynin bymesiyle ilgili bir baka snrlama daha ortadan kalkm oluyordu. Sosyal evrenin nemi Hi kukusuz, beyin bymesi konusunda asl seilimci basklar, sosyal evreden gelmeye devam etmekteydi; yani sosyal adan akll bireylerin, evrelerinde daha da fazla sosyal zeka beklentisiyle yarattklar seilimci basklarn eden olduu spiral basklar. Seilim ynndeki basknn varlk nedeni ise, ak habitatlarda, kara yaamnn gerektirdii ve ksmen yrtclara kar bir savunma arac grevini gren byk sosyal gruplara duyulan gereksinimdi. Sosyal evrenin beyin bymesi asndan nemi byktr. lk Homolarn kulland Oldowan tarz ta aletlerin yapm iin gereken bilginin, gnmz empanzelerinin ve dolaysyla australopithecinelerin kulland aletler iin gerekenden daha ok olduu aka anlalmaktadr. Ama belki de bu bilgi, bir teknik zeka alan oluturma ynndeki seilimin bir sonucu olmaktan ok, daha byk gruplarda sosyal renmeyle ilgili frsatlarn oalmasndan tr ortaya kmaktadr. Benzer eklide, ilk homolarn yararland kstl evre koullar, dierlerinden ayr bir doal tarih zekas alannn henz

Evrim ve Yaratl

102

evrimlemediini ve le yiyicilik konusunda gereken bilgilerin de daha byk gruplarda yaamann bir yan rn olarak karlandn gstermektedir. Doal tarih zeks ile teknik zeknn farkl alanlara sahip olduklarn gsteren ilk kanta ancak, 1.8-1.4 milyon yl ncesinde, H. erectusun teknik adan bilgi gerektiren elbaltalarnn ortaya kyla ilgili olarak rastlanr. Bu yeni zeka alanlarn douran nedenler, koullar ve sonular nelerdi? Bu zellemi yeni zekalarn temel varolu nedeni bireyler arasnda sregelen rekabet, yani beyin bymesi zerindeki basknn gevemesiyle serbest kalan bilisel silahlanma yaryd. Ama bu zel entelektel alanlarn evrimi, sosyal zekann kendisinin herhangi bir ekilde daha fazla genilemesine kar ortaya kan bir kstlamann yansmas da olabilir. Nicholas Humphrey'in dikkatimizi ektii gibi, bir sosyal sorunun zlmesi iin gerek duyulan zamann dayanlmazlat bir noktaya mutlaka gelinecektir. O halde, genel zekay yalnzca doal seilim yoluyla gelitirerek reme baarsn artrma olaslnn 35 milyon yl nce tketilmi olmas gibi, 2 milyon yl ncesinin koullarnda akln daha fazla evrimlemesi iin en az kar koyma yolunun gelimi bir sosyal zekadan deil, doal tarih zekas ve teknik zeka gibi yeni bilisel alanlarn evrimlemesinden getii sonucuna varabiliriz. Dier bir deyile, en fazla reme baarsn elde etmi bireyler, avlanm hayvan gvdelerini (ve dier gda kaynaklarn) bulmakta ve onlar paralamakta en baarl olanlard. Bu bireyler daha kaliteli bir diyete sahip oluyor ve savanalarda yrtc hayvanlarla kar karya daha az vakit geirmek zorunda kalyorlard. Sonu olarak, salk durumlar daha iyi oluyor, e iin rekabette daha ansl oluyor ve daha gl yavrular retiyorlard. Alet yapma asndan davransal avantajlar, et karmak ve hayvan lelerinin kemiklerini krp amak iin kullanlabilecek hammaddeye daha kolay ulaabilen bireyler tarafndan elde ediliyordu. Elbaltas trnden rnlerin stnl, hem yonga karmak iin hammadde olarak kullanlabilmeleri hem de bir paralama aleti yerine geebilmesiydi. Tekrar tekrar yaplan deneysel almalar bunlarn ok etkin genel amal aletler olduunu ortaya koymutur. Bipedalizm, le yeme keleri, hammaddelerin varl, dier et yiyicilerle rekabet gibi koullarn hepsi alet yapmnda ve doal tarih zekasnda zenginleen entelektel yeteneklerin doal seilimini salayan unsurlard. Bu koullardan biri eksik olsayd, hl savanalar ortasnda yayor olabilirdik. (...) Kaynak : Haziran 2001 , Bilim ve topya dergisinden alnmtr.

BLNCN GELMES
NARKOZ ILE EVRiMSEL GEREKLERiN AIKLANMASI Canly ldrmeden belirli duyularn uyuturulmas anlamnda kullanlr.Beyinin her blgesi narkoz blgelerine farkl tepki gsterir.En tipik ve eski narkoz eterle

Evrim ve Yaratl

103

bayltmadr.Bir insan bu maddeyle bayltlrken degiik davran evreleri gsterir.Kural olarak beynimizde en son gelimi merkezler ve blgeler, daha eski olanlara gre, narkoz maddelerine ve dier tehlikelere kar daha dayankszdr.Teknik bir aygtn gelitirilmesiyle birlikte bozulma olaslnn artmas gibi. Bir narkoz seansnda , ilk olarak bilin (uur) yitirilir.nki bilin beynin en son ve en karmak evrimsel aamasdr.Dolaysyle narkoz maddesine en az dayankldr.Bilinten sonra yitirilen ikinci duygu, korku ve kendini savunma duygusudur.Dolays ile bilincini yitiren hasta ilk olarak rpnmaya, yrtnmaya ve barmaya balar.Narkozun bu evresine " E k s i t a s y o n " evresi denilir.Bu nedenle narkoz balamadan nce , hasta ellerinden ve kollarndan skca balanr.Hasta bilincini yitirdii iin kendi cinnetinden ve durumundan habersizdir.Ilk evrede byk beyin, yani beynimizin en st tabakas uyuturulmutur, dolays ile bilincimizi yitirmiizdir.Bunun zerine daha alttaki beyin tabakas, yani beyin kk " lzum zerine" komutay eline almtr.Beyin kk beyinin eski ksmlarndandr; balklarda ve srngenlerde de gelimitir.Byk beyne gre daha eski ve daha karmak olduu iin , kar koyma gc daha fazladr.Bu blge ierisinde igd ve kaltsal tepkimelerin merkezi bulunur.evrenin uyarmalarna kar otomatik olarak cevap verilmesi salanr.

NSANIN EVRM

NSAN (HOMO SAPIENS) ok eski alardan bu yana insann canl varlklar arasndaki yeri en ilgi ekici konulardan biri olmaya devam etmitir. Gnmzde insann kkeni hakknda ok deiik grler ileri srlmektedir. Yalnz insann bu gnk ekli ile yaratlmam olduu, ilk nce basit yapl canllarndaha sonra srasyla derece derece daha evrimlilerin ve sonunda da Pirimatlardan insan benzeri canllar ve bunlardan da insanlarn olutuklar konusunda phe brakmayacak lde kesin kantlar mevcuttur. NSANIN KKEN Bugn elde edilen bir ok bilimsel aratrma sonularna dayanlarak insanlarn eski dnya maymunlaryla bir ok benzerliklerinin olduu ve bunlarla ortak bir atadan meydana geldikleri ileri srlmektedir. Antropolog Gerhard HERBER'e gre, bu teoriye

Evrim ve Yaratl

104

inanmamakla atom teorisine inanmamak arasnda hi bir fark yoktur. Yalnz bir ok bilim adamnn insann, insan benzeri maymunlardan (Pongidae), ne zaman, nerede ve nasl ayrlp farkllat konularnda kukular bulunmaktadr. Hatta bunlarn sahip olduu zelliklerden hangilerinin insan (Hominidae), hangilerinin insan benzeri maymun (Pongidae) zellii olduklar bile kesin bir ekilde cevaplanamamtr. nsanlar ve insan benzeri maymunlar arasndaki filogenetik benzerlik ve balantlar, fosil kaytlarndan elde edilen bilgilerin altnda aydnlatlmaya allmaktadr. Buna gre F. Wood JONES ve daha birok bilim adam insanlarn Tersiyerde grlen insan benzeri canllardan deil Tarsiidae familyas trlerinin atalalarndan kken aldklarn savunurlar. Fakat gnmzde fosil Tarsiidae rnekleriyle, insanlar arasndaki fiziksel benzerliklerin bunlarn birbirlerine olan filogenetik yaknlndan deil, paralel evrimden kaynakland kantlanmtr.nsanlarn sahip olduklar ve insan benzeri maymunlarda bulunmayan ok tipik fiziksel zellikleri nedeniyle M. Boule, J. Kalin ve W.J. Straus gibi birok nl bilim adm ise insann, insan benzeri maymunlar ve dier eski dnya maymunlar gibi Primates rneklerinin daha Protocatarrhini evresinde olduu bir dnemde, Pirimates'ten ayr bir dal oluturarak gelitiini savunurlar. Bu teoriye Protocarrhini teorisi denir. Gnmzde kabul edilen Pongoid teorisine gre ise insan ve insan benzeri maymunlarn ortak bir atadan olutuu fakat oluum srasnda tamamen birbirlerinden uzaklaan bir gelimenin sz konusu olduu savunulmaktadr. nsan benzeri canllarn gemii, ancak fosil kaytlarndan elde edilen bilgilerin nda ksmen aydnlatlabilmitir. Primatlarn ounluu gnmzde olduu gibi eskiden de ormanlarda yaamlardr. Fosiller orman topranda ok kolaylkla bozulduundan, bunlarn btn halindeki fosillerini elde etmek mmkn olamamtr. Miosendeki (gnmzden 10-25 milyon yl nce) tabakalar arasnda bulunan fosillerin dilerine dayanlarak bunlarn Gibbon yada insan benzeri maymunlara benzedii fakat n yelerinin henz uzamad ortaya atlmtr. Kollarn uzamas ancak st Tersiyerde meydana gelmi ve olduka yeni bir adaptasyon olarak kabul edilmektedir. Gibbonlarn bir familyas olan Hylobatidae'de tm zellikler

Evrim ve Yaratl

105

fosil formlarla ayn olmasna karn bunlarda farkl olarak n yeler uzamtr. Bu familya rneklerinin dier insan benzeri maymun formlarndan daha nce ayrld ve geliimini ayr bir dal eklinde srdrd ileri srlmektedir. En eski ksa kollu gibbonlar (Pliopithecinae) ya da bunlarn yakn akrabalar, rnein Aeolopithecus, Msr'da Oligosen (yaklak 40-25 milyon yl nce) tabakalar arasnda bulunmutur. Ksa kollu gibbonlardan olan Limnopithecus Afrikada, Pliopithecus iseAvrupa ve Asyada st Tersiyerde yaamlardr. Bunlarda gibbonlarn atalar olmayp yakn akrabalardr.nsan benzeri maymunlar (Pongidae) Afrikada ortaya kmtr. Bunlarla Msrda Oligosen tabakalar arasnda bulunan ve ene kemikleriyle dileri elde edilen Propliopithecus ve Aegyptopithecus gibi ok eski formlar arasnda benzerlik vardr. Daha sonra dou Afrikadaki Miosen tabakalar ierisinde insan benzeri maymunlarn kafatas, omurga ve yelerine ait kemikler elde edilmitir. Proconsul ad verilen bu kuyruksuz maymunlar (insan benzeri maymunlar)'n yeleri dier insan benzeri maymunlarn aksine brakiyator zellik (aa dallarnda sallanma ve ve bir dal brakmadan uzanp tutunarak dierine atlayabilme zellii) gstermektedir. Byle bir ye yapsndan hem karada ve hem de aalarda yaamaya uyum gsterecek yeler oluabilir.bu nedenle Proconsul'un insan benzeri maymun ve insanlarn atas olabilecei ileri srlmektedir. Bu teoriye de Brakiyator teorisi denir. Bunun tam aksini savunan Prebrakiyator teorisine gre ise, insann atalar Brakiyator teorisinin kabul ettii farkllamay yapmamtr. Yani bu gnk Orang-utan ve empanzelere bile benzememektedir. Ancak byle bir morfolojik farkllama gstermemelerine karn, insanlarn atalarnn byle bir grevi yapabilme yeteneine sahip yelerinin bulunabilecei ileri srlmektedir. Proconsul'larn st Tersiyerde Avrupa ve Asyada yaadklar saptanmtr. Bunlarn elde edilen ene kemikleri ve di fosilleri balangta deiik isimler altnda verilmi fakat bugn hepsi Dryopithecus olarak tek bir cins ierisinde toplanmtr. Bunlarn bazlar di yaplar bakmndan goril ve orang-utanlara benzemelerine karn, tm iskelet yaplar gz nne alndnda benzerliklerin ok nemli dzeyde olmad saptanmtr. Buzul devri tabakalar arasnda gney in'de bulunan insan benzeri dev fosil ise Gigantopithecus olarak isimlendirilmitir. Bu fosilin zellikle olduka byk ve insanlarnkine benzeyen molar dileri dikkatleri zerinde toplamtr. Bunlarn ene kemikleri ve dileri gorillerinkinden bile daha byktr.talyadaki alt poliosene (yaklak 10 milyon yl nce) ait kmr yataklarnda bulunan Oreopithecus ise bu dev yapl Gigantopithecus'tan daha nemlidir. svireli paleontolog J. Hrzeler yakn zamanda Oreopithecus'un tm vcut kemiklerini bulmutur. Hrzeler nce bu kalntlarn eski bir insana ait olduunu zannetmitir. Baz aratrclar ise bu kalntlarn Babon'larla insan benzeri maymunlar arasnda bir zellie sahip olduunu savunmulardr. Yakn zamanda yaplan aratrmalarla Oreopithecus'un hi bir gruba dahil edilemeyecei ve Msrdaki Oligosen tabakalar ierisinde bulunan Apidium ile birlikte ayr bir familya olarak Oreopithecidae ierisine konulmasnn gerektii ortaya atlmtr. Tm bu bulgulara karn, gnmzde insann atas olarak kabul edebileceimiz fosil says olduka azdr. Bu nedenle insann takip ettii evrimsel yolda birok boluk mevcuttur. Hatta eitli jeolojik devirlerde elde edilen ve insann atas olarak kabul edilen fosiller farkl sistematikiler tarafndan incelenince farkl familyalara bile konulmaktadr.

Evrim ve Yaratl

106

Bu nedenlerle insann atasnn ve soy oluumunun kesin bir ekilde ortaya karlabilmesinde daha birok fosil bulgularna gereksinme duyulduu bir gerektir. nsan tm dier canllardan fakl klan zellii beyini ve buna bal olarak ta aklnn gelimi olmasdr. ngiliz antropolog Arthur Keith'e gre kafatas hacminin 750-800 cm3 olmas insan, insan benzeri maymunlardan ayran en nemli zelliktir. Bugn eldeki mevcut bilimsel verilere dayanarak insan evriminin beyin hacmindeki art ile deil vcudun dik bir pozisyon kazanmasyla balad kantlanmtr. rnein en eski insan (Protohominid= lkin insan) olarak kabul edilen Australopithecinae rneklerinde kafatas 450-680 cm3 lk bir hacime sahiptir. Bu byk bir gorilin kafatas hacmine eittir. Fakat pelvis ve ayak kemikleri incelendiinde Australopithecinae rneklerinin dik olarak yrdkleri ortaya karlmtr. Dik yrme zelliinin kazanlma nedenleri bugn bile kesin bir ekilde aydnlatlamamtr. Yalnz ayak zerinde dik bir ekilde hareket balaynca kollar her yne doru ynelebilen ve deiik amalar iin kullanlan organlar eklini alm, bu hareketlerin koordinasyonu iin de yeni beyin merkezleri olumutur. nsanlar da beyinin ve zellikle n loblarn gelimesi dnda, insan benzeri maymunlarla olan farklar kalitatif olmaktan ok kantitatiftir. Tm bunlara karn insan insan evriminin daha ayrntl bir ekilde aklanabilmesi iin birok fosil kaytlarnn ortaya karlmasna geksinme vardr. Afrikada zellikle st Tersiyer ve buzul devirlerine (yaklak 1-2 milyon yl nce) ait tabakalar arasnda ok sayda Australopithecinae fosillerine rastlanmas, Hominidae rneklerinin Afrika'dan dier ktalara yayldn gsteren bir kant olarak kabul edilmektedir. Avrupa, Asya ve Afrikadaki buzul a tabakalar arasnda bulunan eitli kemik fosili ve aletlerle, alt buzul ada yaam olan Australopithecinae rnekleri, orta buzul anda yaam olan Pithecantropus, st buzul anda yaam olan Neanderthal adam ve yakn zamana kadar yaam olan modern insann atalar arasndaki ilkel insanlarn ok deiik tip ve zelliklere sahip olduklar saptanmtr. Eski ve yeni insanlar arasndaki bu farkllklar zellikle birinden dierine doru vcudun adm adm dik bir ekle gelmesi ve eitli kltr seviyeleriyle bugnk insan olan Homo sapiens'e kadar ulamtr.

ANORGANK EVRM
GNE SSTEMNN VE ZELLKLE DNYANIN OLUUMU ZERNE GRLER Evrensel patlamadan belirli bir sre sonra, maddeler, galaksiler ve onlarn iinde yldz sistemleri halinde dzenlenmeye balamtr. Byk bir olaslkla, evrensel gaz ve toz bulutlarnn younlamasyla sabit yldzlar ortaya kmtr. Younlamakta, daha dorusu bzlmekte olan tm cisimlerde, meydana gelen yksek basntan ve srtnmeden dolay, zellikle merkezlerinde scaklk gittike artar ve asal momentumun korunmas iin kendi etrafnda dnme hareketi balar. Gneimiz de ayn ekilde olumu, i tarafnda scaklk milyonlarca dereceye ulam (yaklak 15 milyon santigrat derece> ve kendi etrafnda belirli bir hzla dnmeye balamtr. Doal olarak yzeyindeki scaklk merkezindekinden ok daha azdr (yaklak 5000 - 6000 santigrat

Evrim ve Yaratl

107

derece). imdiye kadar evrende uydusu olan tek bir yldz gzlenmitir (Eyll 1984 tarihinde bir Amerikal astrofiziki tarafndan, yaklak 8 k yl uzaklkta). Baka uydularn gzlenememesinin nedeni, uydularn, bugnk aygtlarla grlemeyecek kadar kk (uydu olabilmesi iin bizim gneimizden en azndan 10 defa daha kk olmaldr> ve en yakn yldzn drt k yl uzakta olmasdr. Bu nedenle uydularn oluumu konusunda evrensel bir ilkeyi saptamak ok zordur. Bununla beraber sadece saman yolunda 200.000 kadar uydusu olan yldz bulunduu varsaylmaktadr. Gnein uydularnn en nemli zellii, hepsinin ayn dzlem zerinde bulunmas ve bu dzlemin, gnein ekvator dzlemiyle hemen hemen (sadece 60lik bir a fark vardr) akmasdr. Ayrca gnein tm gezegenleri ayn ynde dnmektedir. Bu, ilk bakta, tm gezegenlerin gnein ekvatorundan, merkezka kuvvetiyle koptuunu gstermektedir. Fakat gnein asal momentumunun gezegenlerden ok kk olmas (gne, tm gne sisteminin ktlesinin % 99.9unu tamasna karn, asal momentumunun ancak % 2sine sahiptir), bu varsaym tmyle geersiz klmaktadr. nk gneten kopan her para, gnein kendi etrafnda dnmesini artracak, en azndan kopan paradan daha fazla asal momentuma sahip olmasn salayacakt. Halbuki gne, gezegenlerinden daha kk asal momentuma sahiptir. Gk cisimlerinde asal momentumun kendi kendine artmasn kantlayacak herhangi dier fiziksel bir etkileim bulunamamtr. Dolaysyla gezegenlerin asal momentumunun fazlal bugne kadar aklkla aklanamamtr. Bunun zerine dier bir yldzn gnein yaknndan geerek, onun ekvator dzleminden paralar koparmak suretiyle, gezegenleri meydana getirdii savunulmutur (= Katastrof Varsaym). Bylece gezegenlerin ekvator dzleminin, gnein ekvator dzlemine neden 60 eik olduu da aklanm oluyordu. Fakat gneten merkr koparan kuvvetin, pltonu kendi zerine yaptraca hesapland iin, bu varsaym da fiziksel adan geersiz grlmektedir. Birok eksikliine karn bugn hala en ok benimsenen ve zerinden en ok tartlan gr, yanl bir adlandrma ile Meteorit Varsaymdr. Bu gre gre, uydular, gnele birlikte; fakat bamsz olarak, uzaydaki gaz ve toz bulutlarndan, belki de gnei meydana getiren materyallerden, souk olarak olumutur. Gezegenlerin ktlesi hafif gazlar tutacak kadar byk olmad iin, hafif gazlar, bata hidrojen olmak zere uzaya kamtr. Bylece ar metallerden meydana gelmi ksmlar gittike birbirine yaklam, younluu ve scakl yksek bir ekirdek meydana getirmitir. Ayda olduu gibi zaman zaman meydana gelen patlamalarla iteki gazn darya kmas salanm, bylece kraterler meydana gelmitir. Uydularn Oluumu ve Yaam Koullar: teki en yakn komumuz Venste scaklk 5000C civarnda, dtaki en yakn komumuz Marsta ise scaklk + 25 ile 700C civarndadr. Yalnz bu sonuncu uyduda, atmosfer, dnyadakine gre ok fazla seyreltilmitir ve bileimi byk miktarlarda karbondioksit ve azottan olumutur. Oksijen hemen hemen hi yoktur. Daha iteki ve daha dtaki uydular ise daha scak ve daha souk olduu iin bir yaamn olumas iin uygun deildir. Anladmz anlamda bir yaamn olmas, karmak molekllerin olumasyla, bu da evre scaklnn belirli scaklk aralklarnda olmasyla ve kimyasal tepkimelerin oluabilecei, tamponlama dzeyi yksek bir ortamn, yani sv halindeki suyun bulunmasyla mmkndr. Bunun haricinde bir yaamn dnlmesi, bugnk

Evrim ve Yaratl

108

bilimsel kurgumuzun olduka dna tamaktadr. imdiye kadar gnein uydularnda, yaamn olduuna ilikin bir kant bulunamamtr. Fakat, bu, gemite ilkel de olsa bir yaamn olumadn ve zellikle hala scak olan uydularda, gelecekte olumayacan gstermez. Dnyann Oluumu: Gneten uzakl 3. srada (150 milyon km.) bulunan, ~6 milyar yl nce, yldzlararas toz bulutlarndan olumu dnya, tanmlayabildiimiz canllk formlar iin, en uygun ortam oluturmaktadr. Oluumunun ilk evrelerinde gevek bir yap gsteren dnyann bykl bugnknden ok daha fazlayd. Artan younlukla, bu byk kre gittike bzlmeye ve klmeye balad. Byyen basnla ve ktle konglomeralar halinde bulunan radyoaktif elementlerin paralanmasyla, scaklk ykseldi. Bu snma, i tarafn akc bir hal almasna ve maddelerin arlklarna gre iten da doru dizilmesine neden oldu. Bylece nikel) ve demir gibi ar metaller merkeze, hafif metaller ve bileikler ise kabuk eklinde da yld (yaklak tm bu olaylar 100.000 yl ierisinde gerekleti). Zamanla souyan d ksm (= litosfer) para para ar metalleri de tamak suretiyle, oluacak canllar iin gerekli mineralleri salamtr. Soumu kabuk, d yzde oluacak karmak molekllerin, iteki scakln etkisiyle yklmasn nlemeye balamt. Fakat bu evrede anladmz anlamda bir atmosfer henz olumamt. Bu evre yaklak 2 - 3 milyar yl srmt. Atmosferin Oluumu Dnyann oluumunda ulatmz bu son evrede atmosfer olumamt. Gnk ktle azlndan dolay gazlarn ou uzaya kamt, ancak ar metallerle bileik yapan elementler yerin yzeyinde kalabilmiti. Bu nedenle uydular, dolaysyla dnya, dier gk cisimlerine gre ok daha fazla ar metallerden yaplmtr. rnein gnein yarsndan fazlas hidrojen, % 98i hafif elementtir; buna karn dnyann apnn yarsndan fazlasn kapsayan bir i kre tamamen nikel ve demirden olumutur. Asal gazlar bileik yapamad iin tmyle uzaya kamtr. Bu nedenle bugn dnyada asal gaz hemen hemen yoktur. Oksijensiz Evre zeri olduka ince kat bir kabukla rtlen dnya, iteki kzgn aylarn darya pskrd yanardalarla doluydu. Yanardalardan birok mineralin yan sra, /o 97 si su buhar olan gazlar da kyordu. Bu su buhar souyarak yerin yzne su halinde toplanamyordu; nk yer kabuunun d yz hala 1000 Gnin zerindeydi. Aalara kadar inen su buhar scak takreye arparak tekrar ykseliyor ve bylece yeryznn ssn srekli olarak uzaya tayarak, takrenin soumasn salyordu. Suyun byk bir ksm buhar halinde olduundan, ilk atmosferin basnc bugnknden yaklak 300 defa daha fazlayd. Her taraf kaln bir sis tabakasyla rtlmt; kesiksiz yamur bulutlar her taraf kaplamt. Bu nedenle gne nlar yerin yzeyine kadar ulaamyordu. Yzeye ulaan klarn kayna sadece srekli meydana gelen imeklerdi. Yerkrenin zerinde bulunan atmosferde ve yer kabuunun altnda bulunan gazlarda serbest oksijen yoktu. Balangta olanlar uzaa kamt, daha sonra oluanlar da mineralleri oksitlemek

Evrim ve Yaratl

109

suretiyle balanmt. Nitekim o devirde oluup da bugn oksijenle temas etmeyen yer altnda kalm demir yataklar iki deerliklidir (Fe2) Serbest oksijen olutuktan sonra oluan demir yataklar deerliklidir (Fe3) Serbest oksijenin olmamas, ileride canllar oluturacak, inorganik yoldan kazanlm organik molekllerin oksitlenmeden saklanlmasn, dolaysyla canlln ortaya kmasn salamtr. Bugn karmak molekllerin doada birikmemesi, serbest oksijenin olmasndan dolaydr. Daha sonra fotosentez yapabilen canllarn yani bitkilerin ortaya kmasyla oluan serbest oksijen ise, canl trlerinin eitlenmesini ve organizasyonlarnn ykselmesini salamtr. Fakat ayn zamanda yeni canl oluturabilecek tm olanaklar da nlemitir. Daha sonra greceimiz gibi, birok elementi ve minerali ieren, su buharnca zengin bu atmosferin ierisinde, gne nlarnn dorudan etkisi dolaysyla, inorganik yoldan, aminoasitler, polipeptitler, ekirdek asitleri, porfirinler vs. gibi, organik maddeler sentezlenmi ve oksitlenmeden yer krenin ukurlarna kmtr. Bu arada su buhar araclyla s tanm ve dolaysyla souma srm ve yeryznn scakl bir zaman sonra 1000Cnin altna dmtr. Scakln 1000Cnin altna dmesi, atmosferdeki su buharnn ok byk bir ksmnn, su halinde, yerkrenin ukur yerlerine toplanmasna neden olmutur. Su buharnn atmosferden ekilmesi, havann berraklamasn, gne nlarnn ve keza ksa dalgal, yksek enerjili nlarn tm etkinliiyle yerin yzne kadar ulamasn salamt (ksa dalgal nlar, yani mortesi nlar, daha nce su buharnn younluundan dolay, serbest oksijen olutuktan sonra da ozon perdesinden dolay yeryzne ulaamamtr). Dnyann yz aa yukar bugnk grnm (canllar hari) almt. Kmeler halinde bulutlar ve mavi gk ortaya kmt. Atmosfer olaylar, zellikle yamur, frtna artm, erozyonla (= anmla) kayalar ykanarak ve paralanarak sularn biriktii okyanuslara tanmaya balamt. Bykl bugnknden biraz daha az olan okyanuslar ve su birikintileri, mineral tuzlar ve daha nceki dnemde olumu 1km organik maddeler bakmndan iyice zenginlemiti. Oksijenli Evre ve Urey Etkisi 11km organik maddelerle ve zengin mineral tuzlaryla zenginlemi bu su birikintilerine, gne nlar tm etkinliiyle arpyordu. zellikle ksa dalgal nlar (mortesi nlar UV), enerjice zengin olduundan hem sentezlenme tepkimelerini salyor hem de sentezlenmi karmak molekllerin yklmasna neden oluyordu. Bilindii gibi mortesi nlar tek bir dalga boyundan meydana gelmi nlar deildir. Grnebilir ktan (3800 A0 - 7200 A0) daha geni bir spektrum aralna (100 A0 - 3800 Al sahiptirler. yle ki bu spektrum ierisinde baz mortesi nlar, belirli bir sentezleme tepkimesini salarken, baka bir mortesi n dalgas bu ban koparlmasna neden olur. Mortesi n spektrumunda dar bir aralkta bulunan baz mortesi nlar hari (bu aralktaki mortesi nlar insan vcudunda D vitamininin olumasn Salar) hemen hepsi proteinden yaplm (dier bir bileiklisini zaten tanmyoruz) canllar iin ykc etki gsterir. Bu nedenle mikroorganizmalarn ldrlmesi yani sterilizasyon iin, mortesi nlar veren lambalar kullanlr. Yksek enerjili bu nlar 10 - 15 metre kalnlndaki bir aralkta bulunan su katmanlarnn iinde farkl tepkimelere neden oluyordu. Su yzeyine yakn, daha nce olumu karmak molekller bu nlarla kendilerini oluturan temel birimlere kadar paralanrken, belirli katmanlarda, belirli dalga boyundaki nlar yeni karmak molekllerin sentezlenmesini salyordu. Daha nceki atmosferde, karbonlu ve azotlu

Evrim ve Yaratl

110

baz bileikler; hidrojen ieren metan, karbondioksit, amonyak vs. zaten vard. Bu bileiklerden daha karmak molekller oluuyordu. Karmak molekllerin bir ksmi su yzeyine doru kp, kuvvetli nlarla karlaarak kendini oluturan temel maddelere kadar paralanrken, bir ksm arlndan dolay daha aalara kp, yeni karmak molekllerin yapmna katlarak ya da katlmayarak, tabana ylyordu ya da belirli bir katmanda asl olarak duruyordu. Karmak molekllerin birikimi her gn biraz daha artarak, daha sonra oluacak canllarn temel maddelerini hazrlyordu. zellikle protenoid dediimiz peptit balarnn oluumu ok nemliydi. Mortesi nlarn ikinci en nemli etkisi, bizzat su molekllerinin zerinde grlmektedir. Bu nlarn bazlarnn enerjisi, su molekllerini, atomlarna kadar paralanmaya yeter. Fotodissosiyasyon (= k ile paralama) olarak adlandrlan bu olay ile tm su yzeylerinden serbest hidrojen (H2) ve serbest oksijen (02) k yordu. Hidrojen hafif element olduu iin srekli uzaya kayordu. Oksijenin bir ksm atmosferin st ksmlarna doru ykselirken yksek enerjili gne nlarnn bombardmanna uruyor ve ozon tabakasn (O3) meydana getiriyordu. Bir ksm ise inorganik maddelerin ya da olumu organik maddelerin oksitlenmesinde kullanlyordu. Ozon tabakas (= UV filtresi) ok etkili bir mortesi n filtresidir. Bu tabaka olutuktan sonra, artk, D vitaminini oluturan mortesi nlar ve mortesi nlarn grlebilir (yani mor renk) ksmndan baka, dier tm dalga boylar emilmi ve yeryzne ulamalar nlenmitir. Bylece su zerinden fotodissosiyasyon ile serbest oksijen elde edilmesi durmu olur. Ortamdaki serbest oksijen, oksitlenme ile bir zaman sonra bitince, ozon tabakas zayflar ve mortesi nlar tekrar tm etkinliiyle yeryzne ulamaya ve serbest oksijeni tekrar karmaya balar. Bu denge,fotosentez yapan canllar ortaya kncaya kadar aralksz olarak devam etmitir. Ayrntl aratrmalar ve o devirde meydana gelmi tortul kayalarn incelenmesi, o devirdeki serbest oksijen miktarnn bugnk serbest oksijen miktarnn ancak 1/1000i kadar olduunu gstermitir. Fakat bu orandaki bir serbest oksijen miktar dahi etkili bir ozon tabakasnn olumasn salayabilir. te ozon tabakasnn karlkl etkileimle oksijeni belirli bir dzeyde tutmasna Urey Etkisi denir. Ozon tabakas en etkili olarak 2600 2800 A0 arasndaki nlar tutuyordu. Dolaysyla o devirde olumu olan karmak molekller, bu dalga boyundaki nlarla karlamadklarndan, onlara kar dayankl bir yap da kazanamamlard. Dier dalga boylarna dayanksz olan birok karmak molekl, paralanmak suretiyle ortadan kalkmt ve canllarn yapsna katlamamt; ancak bu dalga boylarna (bugn dnyaya ulaabilen) dayankl olanlar yklmdan kurtularak, daha sonra oluacak canllarn yapsna katlmt. 2600 - 2800 A0 dalga boyundaki nlar hemen hemen yeryzne ulamad iin, bu dalga boyundan zarar grebilecek molekller de yklmdan kurtularak oluacak canllarn yapsna katlmtr. ekirdek asitleri, zellikle DNA, ite bu zellikteki molekller grubundandr. Bu nedenle bugn 2600 - 2800 A0 boyundaki nlar en fazla mutasyon (yani bir eit yklm) meydana getirmektedir. Keza mikroplar ldren sterilizasyon lambalarnn kard nlar da genellikle bu dalga boyundadr. nk bu molekller olutuklarnda, bu nlarla karlamamlar ve dolaysyla onlara kar dayankl bir yap kazanamamlardr. Gerek sulardaki maddelerin birikimi, gerekse ozon tabakasnn yaps, o ortamda, ancak belirli balarn, yani belirli molekllerin sentezlenmesini mmkn klmt. Oluabilecek dier tm olas balar ve molekller, bu koullar nedeniyle oluamam ve ilk doal seilim (= Kimyasal Evrim) bu evrede tm etkinliiyle etkisini gstermitir. Bugn canllarda bulunan proteinler ve ekirdek asitleri,

Evrim ve Yaratl

111

bu uyumu yapan, doal seilimden baaryla kurtulan molekllerdir. Bu koullarda, byk bir olaslkla yalnz L - aminoasitler sentezlendii iin, bugn canllarda, sadece bu tip aminoasitler vardr ve yalnz L - aminoasitleri kodlayacak ifreler olumutur. Baka bir mekanizmayla alabilecek canllar yapacak dier tm molekller oluamayarak ya da bu doal ykmdan kurtulamayarak evrimin ilk mecrasn izmi olmaktadr. Doal seilimden kurtulan ilk molekller baat (= dominant) tipleri meydana getirmitir. Son olarak, atmosferin evrimiyle ilgili birka ilevine daha deinelim: Bilindii gibi dnya srekli olarak (saatte 4000 kadar) irili ufakl gk taslaryla bombardman edilmektedir. Bunlarn ou srtnmeden dolay yanarak atmosferde kk paralara ayrlmaktadr. Bylece canllar korunmaktadr. Ayrca atmosferdeki buhar gece ve gndz arasndaki scaklk farkn tamponlamaktadr. Son olarak, oluan atmosferik hareketler, okyanuslarn minerallerce zenginlemesini ve canllarn oluabilecei ham topraklarn meydana gelmesini Salar. AY NASIL OLUSTU ? 27 Temmuz 1999, Sal Uydumuz Ay'n bir bilardo topu gibi dnyaya arpan bir gezegen nedeniyle olutuu kesinlik kazand. Ay, insanolunu hep etkiledi. nk onunla bamz var. O, bizden bir para... Bilim adamlarnn kesinlik kazandn ne srdkleri bir teoriye gre Ay' Dnya dourdu... Milyarlarca yl nce uzayda meydana gelen bir kozmik bilardo sonucu, Ay, Dnya'dan koptu... ok yakn yllara kadar uydumuz Ay'n oluumu konusunda iki teori vard. Birinci teoriye gre Ay, Gne Sistemi'nin oluumu srasnda gaz ve tozlarn younlamasyla meydana geldi. kinci teoriye gre ise, yine Gne Sistemi'nin ilk dnemlerinde Dnya'nn ekim gc, byk bir kitleyi evresinde yrngeye oturttu... Ama son yllarda yaplan bilimsel almalar, baka bir teoriyi ne kard. Bu yeni teoriye gre Ay, 4 milyar yl nce, Gne Sistemi'nin oluumunun ilk aamasnda, gezegenler gaz ve ateten toplar halinde dnerlerken Dnya'ya hayli byk bir gezegenin arpmas sonucu meydana geldi. Oluum halindeki iki gezegenin arpmas sonucu, Dnya'dan kopan irili ufakl birok para uzay boluuna yayld. ok byk bir para ise yerkrenin yrngesinde kalarak uydumuzu oluturdu. NASA'da alan bilim adamlarndan Dr. James Williams, son bilimsel bulgularn nda bu teoriyi yle aklyor: BLNMEYEN GEZEGEN Yaklak 4 milyar yl nce dnyamz bata olmak zere bugn bildiimiz ve bilmediimiz baka gezegenler, gazlar Gne Sistemi'nin evresinde dnerek oluumlarn srdryorlard. Ama ate topu halindeki bilinmeyen bir gezegenle yine ate topu halindeki dnyamz, 2 bilardo topu gibi arpt. Bu kozmik bilardo' sonucu

Evrim ve Yaratl

112

binlerce parack kozmosa savruldu. Ancak ok byk bir para, dnyann yrngesinde kararl kalarak soudu ve uydumuz Ay meydana geldi... Dr. Williams, bu teoriyi glendiren en nemli kantn Aydaki demir miktarnn okluu olduunu sylyor. Dr. Williams Ay, Dnya'daki kadar demire sahip. Yani bugne kadar tahmin edilenden ok daha fazla. Bu zellik de onu dier gktalarndan ayryor ve dnya ile ayn ayn kkenden geldii savn glendiriyor dedi. Dr. Williams, bu dncelerinde yalnz deil. gn getike daha fazla fiziki, jeolog ve astronom, onun grlerini destekleyen bulgular ortaya koyuyorlar. NASA'nn geen yl Ay evresinde yrngeye oturttuu Lunar Prospector uzay aracnn gnderdii veriler zerindeki almalar da bu teoriyi destekliyor. AY, DNYADAN KOPTU Hrriyet, 18 Nisan 1999, Pazar NASA bilimadamlar, Lunar Prospector uydusundan gelen yeni bir verinin, gezegenleraras arpmadan sonra Ay'n Dnya'dan koptuu teorisini desteklediini akladlar. Houston'da yaplan '30. Ay ve Gezegen Bilimi Konferans'nda konuan Dr. Alan Binder, Bulgularn Ay ekirdeinin Ay'n toplam hacminin yzde drdnden daha azn ierdiini ve ekirdei hacminin yaklak yzde 30'unu oluturan Dnya ile karlatrldnda ok kk bir oran olduunu, belirtti. Ay'n oluumu hakknda iki teori daha vard. Yeni bulgular nda bu iki teori geerliliklerini yitirdiler. Ay ve Dnya'nn benzer mineral kompozisyonlara sahip olmas, bu iki uzay cisminin ayn kaynaktan olutuklarn gsteriyor. lk teoride ne srld zre; eer Ay ve Dnya, uzayda younlaan bir gaz ve kat madde skmasndan olusa idi, iki cismin ekirdeklerindeki kompozisyonlarn ayn olmas gerekirdi. RYEN K TEOR Konu hakkndaki dier iddia ise, Dnya'nn yksek ekim gcnn Ay' etkisine alp, yrngeye oturttuu ynndeydi, ama bu da bu iki uzay cisminin benzer mineral kompozisyonlarna sahip olmasn aklayamyor. Lunar Prospector'n toplad bilgiler nda, teori yle ekilleniyor: Ay, yaklak Mars byklnde bir cismin, oluumunun ilk yllarnda Dnya'ya arpmas sonucunda olumu. Bu arpma Dnya'nn demirden oluan ekirdeinin olumasndan sonra olmu olmal, nk arpma Dnya'nn kabuundan ounluu kaya olan ama demir asndan fakir bir paray yrngeye atm. Sonuta Ay' oluturan kompozisyonda demir az ve kaya oran yksek olduu biliniyor. Aratrmalar derinletildiinde Ay ekirdeinin tam olarak hangi maddelerden, ne kadar oranda olduu ortaya kacak.

Evrim ve Yaratl

113

FOSLLERDE YA SAPTANMASI
Jeolojik katmanlarda ve canllarn bnyesinde bulunabilen radyoaktif maddelerin balangtaki miktarnn yars,basnca,scakla ve dier evre koullarna bal olmakszn ,her eidi kendi ne zg bir zaman sreci ierisinde ,nlar kararak ,daha kararl maddelere dnr.Bu geen sreye "Yarlanma Sreci" denir.Her izotopun yarlanma sresi farkldr. rnein : U(238)------------>Pb(206) , ---------->U(235)---------->Pb(207) , ----------->Th--------> Pb(203) e dnmesi iin geen sre,onun yarlanma mrdr.Balangta 2 gr olan U(238) in bir gramnn Pb(208) haline gemesi iin geen sre 4.5 milyar dr.Bir kristalize kayacn ierisindeki uranyum ve kurun oranla rn lmek sretiyle o kayacn oluma yan bulabiliriz.

Biyolojide en ok kullanlan ytem C(14) izotop yntemidir.Karbon (14) n Azot(14) e dnmesi yani yarlanma mr 5700 yldr.Organik karbon ,havadaki Karbondioksitin alnmasyla sentezle nir.Yaayan organizmalarda C(12) / C(14) oran atmosferdeki ile ayndr.Atmosferdeki C14 kozmik nlarn azot atomlarn bombardmanyla oluur .Daha sonra organik yaplara geerek canllara ular. half-lives 0 1 2 3 4 5 6 7 years past 0 5,730 11,460 17,190 22,920 28,650 34,380 40,110 C-14 atoms C-12 atoms 1 N1 N 1/2 N1 N 1/4 N1 N 1/8 N1 N 1/16 N1 N 1/32 N1 N 1/64 N1 N 1/128 N 1N

Karbon(14) n 50.000 yldan daha yal kaya ve fosillerde ya saptanmas bakmndan iyi sonu vermedii bilinmektedir.Yarlanma mr ksa olan Karbon(14) bu sre iinde harcanm olacak ve miktar olarak saptanmas g olacaktr.Bu nedenle daha yal kaya

Evrim ve Yaratl

114

ve fosiller iin Potasyum(40) baarl olarak kullanlmaktadr.Yarlanma mr 1.3 milyon yldr.Bilindii gibi canl vcudunda kararl potasyum 39 'un yansra kararsz potasyum 40 da bulunmaktadr.Potasyum40 argon 40 'a bir negatif beta partikl vererek dnr.Argon bir gazdr dolaysyla uar.Fakat bir kayacn ya da sedimann ierisinde sakl durumda kalabilirse ,potasyum40/argon40 oranndan ya saptayabiliriz. Dier bir yntem Dendrokronoloji yani aa ya halkalarn kullanarak ya tayinidir.Aa lar yaz ve ilkbaharda farkl bydkleri iin gvdelerinde farkl halkalar meydana gelir.Tro piklerde bu halkalar yal ve kurak mevsime gre oluur.Bu halkalar baklarak ya miktar lar bile anlalabilir.

TRLEME VE FLOGEN
Tr meydana getiren populasyondaki bireyler ,birbirinin ayns deil benzerdir.Varyasyon trn temel zelliidir.Fakat bu farklar ,yani varyasyonlar ,baka bir trn bireylerinden ok daha fazla birbirlerine benzer.kincisi ise iki farkl tr arasnda gen ak tamamen kesilmi yani eeysel yaltm salanm olmaldr.kiz trler(Spling Species),hatta bazen birbirine ol duka uzak akraba olan trler arasnda karlkl dllenme ve yavru meydana getirme grle bilir,fakat gen ve kromozom dalmndaki dengesizliklerden dolay bu yavrular verimli ola mazlar ve bu yavrular snflandrma ierisindede herhangi bir yere sahip deildirler.(Atn ve eein iftlemesiyle oluan katr gibi) Bir trn ierisinde genellikle corafik yaltma ,dolaysyla corafik rklara baml olarak alttrler(Subspecies) oluur.Byle bir "Politipik Tr"n alt trleri ilke olarak gen bileimleri bakmndan birbirlerinden farkl olmakla beraber ,bir araya getirildiklerinde baarl olarak karlkl iftleebilirler ve verimli dller meydana getirebilir.Bugnk insan rklar byle bir yaltmn sonucudur. Baz populasyonlar bir ular dier ularn dan tr dzeyinde farkllaabilecek kadar geni alanlara yaylm olabilir.Her alttr komu alttrlerle gen akn srdrmek tedir.Fakat bu gen akndaki farkllama iki uta bir tr oluturacak dzeye ulam tr.Buna "Irk Zincir" denir. FLOGEN:Canllarn herhangi bir grubunun evrimsel yksne filogeni denir. Sistematikiler doruya en yakn filogenetik snflandrmay aratrmalar ve deneysel verilere dayal karsa malar yapmak zorundadrlar.Amacn akrabal belirlemek

Evrim ve Yaratl

115

olmasna karn zorluk,neyin benzer lik olarak dikkate alnaca zorluk yaratr.Gnmzde 4 temel sistematik yaklam vardr,kla sik evrimsel taksonomi,fenetik,kladistik ve molekler taksonomi. Klasik evrimsel taksonomi:Klasik yntemle filogeni oluturmadaki allm ilem,mmkn ol duu kadar ,allan trn oksayda karakterini almak ve trlerin hangi karakterlerde fark l ,hangi karakterler asndan ise benzer olduunu belirlemektir.Bylece ,ksmi farkllk ve ben zerliklerin ,en azndan grubun doru filogenetik akrabaln ksmen yanstaca varsaylr.Mor foloji,embriyoloji kaltm en yaygn olarak incelenen karakterlerdir. rnein Darwin 'in ispinozlar arasnda ,fosillerde de incelenebilen morfolojik karakterler gaga uzunluu,gagann uzunluunun geniiliine oran ,gagann baa gre oransal as,kafa tasn oluturan farkl kemiklerin lineer uzunluu ,kafatas kemiklrinin greceli alan ,kasla rn ses kutusuna balanma modelleri ve benzeleridir.Fosillerde kaybolmu anacak yaayan formlardan llebilen karakterler ise ,kuyruk uzunluu ,genlerin desenlenmesi ,desenlen menin yala deimesi ve benzeri karakterleri kapsar.Bunlardan gaga byklnn eit li oluu ,gaga asnn daralmas ve nispeten ksa kuyruklar ,Darwin'in ispinozlarn ,Gney Amerika ana karasndaki kuzenlerinden ayrr.

Molekler taksonomi:Organizmalar snflandrmadaki en popler yeni yntemdir.Teknik lerden biri ,iki trn DNA sn tek zincir molekl halinde denatre etmek bunlar birbirine kartrmak ve ift zincirli melezleri oluturmalarna izin vermektir.Hibridizasyon derecesi ne kadar fazla ise ,iki trn o kadar yakn akraba olduklar kabul edilir.Dier bir teknik proteinlerin aminoasit dizisini karlatrmaktr.Son olarak dorudan DNA dizileri karla trlabilir. Filogeni ve Snflandrma:Bir milyondan fazla hayvan,325.000 den fazla ise bitki tr bilin mektedir.ok farkl snflandrma ekli olasdr.Gnmzde biyolojide kullanlan snflandr ma sistemi,kesin bir ekilde organizmalarn evrimsel gemiini ortaya karma abasdr. Bylece ounlukla organizmalarn yerletirildii deiik taksonomik gruplar ,bilenlere bunlarn pek ok zellikleri hakknda bilgi sunulmasn salar.

Evrim ve Yaratl

116

POPULASYONLAR VE EVRM
Evrimi ,birbirini izleyen dllerde populasyonun genetik yapsndaki deiim olarak anlamak iin populasyon genetii konusunda baz eyler bilmek gerekir.Bireylerin genetii ile ilgili almalarmz bireyin genetik yapsn oluturan genotip kavram zerine oturtulmutur.Populas yonun genetii ile ilgili almalar ayn anlamda populasyonun genetik yapsn ifade eden gen havuzu kavram zerine yaplandrlmtr.Gen havuzu ,populasyondaki tm bireylerlerde var olan tm genlerin toplamdr. Hardy-Weinberg Kural Eer bir populasyona dardan gle gen akm yoksa,mutasyonve kromozomal deime meydana gelmiyorsa ,ansa bal iftleme ve dllenme varsa ,herhangibir genin yararna ya da zararna seilim yoksa,populasyon yeterince bykse ,kural olarak gen havuzundaki genlerin frekans sabit kalr ve bu tip populasyonlara Kararl Populayonlar denir.A ve a genlerinini bulunduu bir populasyonda,A geninin populasyonundaki frekansn p ile ,a genininkini ise q ile gsterelim.Buna gre genlerin toplam p+q=1 olur.Eer genlerden birinin frekansn biliyorsak,dierinin frekansn hemen hesaplayabiliriz. p+q=1 olduundan. p=1-q , q=1-p olur. Acaba gelecek dl,ne oranda AA ,Aa veya aa genotipinde olacaktr ? Bu allel genlerin,populasyonlardaki kadnlar ve erkekler arasnda farkl bir ekilde dalmadn bildiimizden ,iki alellin frekanslarnn her iki eeyde de ayn olduunu kabul edeceiz.

Evrim ve Yaratl

117

Gen havuzunun dengede olabilmesi iin ngrlen belirli koul lar unlardr. 1)Populasyon ,ansn tek bana allel frekanslarn deitirme olasln yok edebilecek kadar geni olmaldr. 2)Mutasyon olmamal ya da dnml (A-->a)ve (a-->A)mutasyonlar dengede olmaldr. 3)Sz edilen populasyonlarda ,alellik frekanslar deitiren ie ve da g olmamaldr. 4)Genotiplere gre iftleme tamamen rastgele olmaldr. 5)reme baars genotipler bakmndan farkl olmamaldr. Oysa evrimin gerekleebilmesi iin populsayondaki kararl gen frekanslarnn oranlarnn bozulma s gerekir.Mutasyonlar,i ve d gler,doal seilim,genetik srklenme, gibi faktrler populasyonu etkileyerek genlerin frekanslarn deitirir.zetle Hardy-Weinberg yasasca tanmlanan genetik dengenin kurulabilmesi iin gerekli olan 5 koul ,evrimlemede i gren 5 faktrle ilikilidir. Bunlardan ilki olan genetik srklenme ,byk olaslkla kk populasyonlarda nemlidir ve doal seilimle birlikte olmas gerekmez.kincisi olan mutasyon her zaman iler ,fakat ksa srede nadiren nemlidir.Mutasyon ,en azndan balangta ,genetik s rklenme gibi doal seilimden bamszdr.ncs populasyonun sadece yaam dngsne bam l olmayan ,populasyonlar aras hareketin kolaylamasn etkileyen fiziksel evresel etmenlere de bal olan i ve d gtr.Ancak ie ve da g,doal seilim olmakszn evrimlemeye etki edebilir. Drdncs ve beincisi ,bir trn evrimsel hikayesinde hemen her zaman nemli olan ,rastgele olma yan iftleme ve reme uyumundaki varyasyonun getirdii seilim basksdr.

KLTREL EVRM
DNN EVRM DiNSEL iNANLARIN DOUU Neolitik insanlarinda resim sanati pek gelismemistir;ancak ge Paleolitik Devir'deki magara sslemelerinin devami gibidir.Bu devirdeki sanatsal islevler yapi zerinde yogunlasmisti.Paleolitik'te avcilikla geinme yaygin oldugu iin, mamut, bizon,geyik, yabani kedi ve at gibi hayvanlarin ince islenmis resimlerine rastlanilmistir.Neolitik'te tarim yayginlasinca tahil retimindeki verim ve hayvanlardaki ogalma (dogurganlik) nem kazanmaya,; bu nedenle bir " Toprak Ana " kavrami ve bununla iliskin olarak bazi dinsel ayinler ortaya ikmaya baslamistir.Disi ya da Vens figrleri ge paleolitik'te izilmesine karsin, tarim toplumuna geiste bu figrler verimlilik kavrami ile birlestirilmistir.Nitekim 1965 atalhyk'te yapilan kazilarda dogumun ve yasamin srekl,iligini simgeleyen insan memesi ile ko ve boga figrlerinin birlestirilmesiyle olusmus heykelcikler bulunmustur.Bu resimlerin hemen hemen hepsi bati tarafindaki

Evrim ve Yaratl

118

duvarlarin zerinde bulunuyordu.llerin yakildigi dogu tarafindaki duvarlarin zerinde ise, lm simgeleyen akbaba resimleri ve keza domuz, tilki, gelincik, sansar gibi l yiyicilerin eneleri vardir. Tm bu egilimler, daha sonra atalhyk'te bogayi simge alan bir inancin gelismesine neden olmustur.Bu boga baslarinin agiz kismi kirmiziya boyanmistir ve burun kisminda el basmek iin izler vardir.Bunun, verimlilik trenlerinde kirmizi asi boyasina sokulmus ellerin, boganin yzne srlmesiyle meydana geldigi tahmin edilmektedir. Dier duvarlarda, leopar postu giymi insanlarn, yabani boalarn, erkek domuzlar, aylar, erkek geyikleri izlediklerini gsteren resimler vardr.Genellikle bu resimlerdeki insanlar, bu hayvanlarn kuyruuna ve diline demek suretiyle onlar kontrol altnda tuttuklar izlenimi yaratmaya almlardr.Leoparn zel bir yeri vardr.Dier hayvanlarn tanras ya da kraliesi olarak simgelenmitir.atalhykteki bir katmanda en az st ste 40 defa boyanm saman ve amurdan yaplm bir erkek ve bir dii leopar modeli bulunmutur.Bu boyanmann her yl yaplan zel bir trende yenilendii varsaylmaktadr.nk boya tabakalar birbirinden olduka net olarak ayrlmaktadr.Yine atalhyk'te bulunan en gzel figrlerden biri. bir tahtn zerinde doum yapmakta olanbir kadnn iki tarafndaaslanlarn bulunmasdr.Bu figrlerin bir ksm M..5500 yllarna dayanmaktadr.atalhyk'teki dini eilimlerin ve trenlerin benzeri, dier Neolitik yerleme merkezlerinde grlmemitir.atalhyk'te dier yerleme merkezlerine gre daha gelimi tre ve trenlerin olduu zanedilmektedir. Dnya'nn deiik blgelerinde, toplumlarn yaama tarzna gre inanlar gelimi ve eitlenmitir.Balangta somut kavramlar ve figrlerle ekillendirilen inanlar, daha sonra, yetersiz kald iin, soyut kavramlara gemeye balam ve byk dinlerin domasna neden olmutur.zellikle trelerin , trenlerin inanlarn ok eitlendii Orta Dou'da birok dinin temeli oluturulmutur.Modern dinler de dahil olmak zere, zellikle orta douda ortaya kan dinlerin eski veraset dediimiz, bir noktada tarihsel bilgiye dayanan ksmlar ana hatlaryla birbirine benzerdir.Bugn hem inanlarmzda hem gnlk yaantmzda kullandmz birok tre, alkanlk , inan vs. 'nin ok eski devirlere dayanan kkenleri olduu aktr.Geen bunca yl sresince, gnn koullarna gre deitirilerek ya da aynen dlden dle bir eit kaltlarak iletilmitir.Bu tre, tren ve inanlar gnmzn gereksinmelerine tam yant vermemektedir. kinci bir yaamn olduuna , ldkten sonra yaanacana ilikin kantlarn en eskisi paleolitik'te bulunmustur.Cunki bu devirde bulunan avc toplumlarn olulerini torenlerle yaktklr bilinmektedir.En eski mezar mezolitik 'te bulunmustur.Yerlesik dzene gecmeden nce olulerin yaklmas yada naaslar sorun olusturuyordu.Fakat yerlesik dzene gecince gmme torenleri ve mezarlk yapma zorunlu hale gelmeye basld.Bazen toplu olarak oluler biraraya konuyordu.Ayrca ikinci yaam iin baz yiyecekler, esyalar ve silahlar beraberce gmlyordu(gec neolitik ve erken bronz devrinde ).Toplu mezarlar zerine toprak ylarak hykler yaplmaya basland.Hykler tarihin en deerli kantlarn tasyan yerler olarak bilinmektedir.Mezar yap ve teknii gittike gelisti (galeri seklinde, odalar seklinde vs.) ve msr pramitleriyle zirveye ulast.

Evrim ve Yaratl

119

Tm bunlara paralel olarak tapnaklarn mimarisinde gelismeler ortaya ckt en eski tapnak ran'da "jeriho" M..7800 yllarnda rastlyoruz.zellikle avn verimli gemesi iin verilen adak ve yaplan trenleri bu zamanda grebiliyoruz.Daha sonra atalhyk'te gelimi tapnaklar grlmektedir.lm, avlanma ve tarmdaki verimlilikle ilgili trenler belirli merkezlerde yaplmaya baslannca , bu merkezler tapnak haline dnstu ve ilgili kisiler de bir eit ruhban snfn olusturdu. Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Yaamn Temel Kurallar, Cilt I /Ksm I /Sayfa:722 SANAT'IN EVRM SANAT'IN ORTAYA IKII Mezolitik ve Paleolitik devirlerde ksmen balamak zere Neolitik'te baz sanatsal gelimeler gzlenmektedir.nsanlar uzun sre avlanma ve besin toplama ile geinmek zorunda kalm ve bu nedenle gebe yaamak zorunda kalmlardr.Yiyeceklerini ve ieceklerini depolamak iin kullandklar kaplar, bu nedenle, hafif, dayanabilir ve tanabilir cinsten olmalyd.Deriden yaplm olan giysiler amacna en uygun olanlardand.Seramik eyalar krlabilir olduklarndan ancak yerleik bir dzende baaryla kullanlabilecekti.Bu nedenle birok blgede Neolitikten nce seramik eya grlmemektedir.Yerleik dzene gemeyle seramik, ssleme, resim ve heykel vs. gibi sanatsal ilevler gelimeye balamtr.Keza besinleri depo etmek iin oyulan talara ve yaplan kaplara sanatsal geliim yanstlmtr.Seramik ve tan tercih edilmesi scakla kar olan dayankll ve dolaysyla av etlerinin bu kaplarda daha iyi saklanabilmesidir. Bitki tarmnn ilerlemesi rme ve dokuma sanatnn gelimesine neden olmu, zellikle keten ve kenevir ilenmesi gelimeye balanmtr.Keza yn ve postlardan yaplan eyalara da gzel sanatlarla ilgili ilevler aktarlmtr.En eski sepet ve kfe kalntsna M.. 6500 yllarnda atalhykte rastlanmtr.Bu sepet buday saplarndan yaplmt.Sepetlerin amurla svanmas, daha sonra, M..4000 yllarnda ortaya kmtr.En eski deri anta Dinastik zamanda Msr'daki kumlarda bulunmutur.Belki su tanmas ve benzeri sv eylerin saklanmas ( bugnk yalarn deride saklanmas gibi ) deriden yaplm tulumlar iinde gereklemiti.Tatan yaplm depolara dailk defa Jarmo'da rastlanmtr.Daha sonra bu depolarn iinin kil ve benzer maddelerle svand grlmektedir. Neolitik kltrn esas simgesi seramik sanayiindeki gelimedir.Tarmdaki gelimeye paralel olarak ilk defa atalhyk'te M..6800 yllarnda seramik eyalara rastlanmaktadr.lk seramik eyalar, iine kil ve amur svanm sepetlerin piirilmesi eklinde grlmtr.lk yaplan seramik eyalar, amuru iyi kartrlmad ve elenmedii iin kolayca krlmaktayd.Daha sonra baz bitkisel maddelerin kartrlmas ile salanmtr. Zamanla amur eitleri saptanm, piirilmede ve boyamada yeni yntemler gelitirilmitir.M..3250 yllarnda Girit'te seramik tekerlek bulunmutur.

Evrim ve Yaratl

120

Neolitik'ten nce eirme ve dokuma ile ilgili kesin bir kanta rastlanmamtr.lk dokuma materyali bitkisel lifler, pamuk, ipek ve yn olmu olabilir.Yangn, atalhyk'teki hayvansal ve bitkisel materyali yok etmesine karn, ynden yaplm elbiselere rastlanmtr.Bu paralar en eski textil rn olarak kabul edilmektedir.l insan kemiklerine yapm kumlarda, en az eit rg tipi kullanlmtr.Anadolu'daki bu insanlar byk bir olaslkla M..6500 yllarnda ilk kilimi (ya da hal ) dokumulardr.Bugn Anadolu'da kullanlan duvar sslemelerinin bazlar ve kilim desenleri, o devirde yaplan dokumalardaki desenlere byk benzerlikler gstermektedir. Bitkileri, zellikle ketenin ilk dokunduu yer M..4500 yllarnda Msr'dr.Pamuk, byk bir olaslkla ilk defa Hindistan'da ilenmitir.lk pamuk fabrikas erken bronz devrinde ( M..2500 yllarnda ) Hindistan'da kurulmutur. Liflerin bklmesi (erilmesi ) ilk olarak elle evrilen odunlarla ( kirman ) yaplmtr.Bu, bir kanca, bir ba ve bir sap ksmndan olumu basit bir arat. Bugn birok toplumda, zellikle Anodolu'da hala kullanlmaktadr. Bilindii gibi Ortadou ya bakmndan, tarum yaplmaya uygun ; fakat her mevsimde ar ya alan bir blge deildir.Bu nedenle topraktan ve amurdan yaplm eserlerin uzun zaman dayanma ans vardr.lk dea mercek eklinde, daha sonra drt ke, amurdan, daha sonra kerpiten yaplm binalara, M..7500 - 8000 yl nce Ortadou'nun baz yerlerinde rastlanmaktadr.En geni ve gelimi yerleme merkezi M..6800 yllarnda atalhyk'te kurulmutur. A.g.e.: Sayfa:721 UYKUNUN ORTAYA IKII Tm abalara karn uykunun fizyolojik nedeni tam anlamyla anlalamamtr.Genel kan, uyku halinin, yeterince hzl yenilenemeyen proteinlerin, zellikle sinir proteinlerinin yenilendii evreler olduudur.Bununla beraber bir hcreli canllarda ritmik bir protein sentezine, yani uyku halinde rastlanmamtr.Suda yaayan (sonradan suya geenler hari) canllarda, gnn belirli dnemlerinde, zellikle geceleri bir durgunluk evresi grlmekle beraber, ritmik bir protein yapm, yani uyku hali gzlenememitir.Gerek uyku hali karaya geen canllarda grlr. Yaklak; yz milyon (300,000,000 ) yl boyunca deiken scakl hayvanlarda etkisini gsteren geceleri uyuukluk hali,sabit scakl hayvanlarda uyku olarak ortaya kmtr.nk sabit scakllk ortaya karken, hzl hareketler srasnda kullanlan proteinler hemen yerine konamyordu, ite bu nedenle, deiken scakl dnemden kalma uyuukluk hali, yeni uyumda, proteinlerin yenilendii bir evre olarak,yani uyku olarak canl bnyesine katlmtr.Bylece belirli bir sre hareket eden, ilev gren sabit scakl tm hayvanlar, bu srenin sonunda,kullanlm olan molekllerini yeniden sentezlemek iin, bir dinlenme yani uyku haline geer. Canllardaki uykudan korkma igds ise, yine srngenlerin, akam karanlnda yuvalarna zamannda (hava soumadan nce) ulaamama, kendilerini bir eit emniyete alamama korkusunun evrimsel bir uzantsdr.

Evrim ve Yaratl

121

A.g.e.: Sayfa:589

U.F.O'LAR VE LK NSAN
LK NSAN TOHUMUNU DNYA DII ZEK VARLIKLAR GETRP EKMLERDR GR: Bu gorusu savunanlarin sayilari avrupa ve amerika'da ne yazikki her gecen gun artmakta. Kutsal kitaplarda yazan ve bugun bilimle celiskide olan bilgiler insanlari bilim disi dusuncelere sevk edebilmektedir.Bunun en belirgin ornegini bu gorusu savunanlar olusturmaktadir.Bu goruse gore ; dunya disi zeki canlilar kendi hayat tohumlarini , genlerini evrene yaymak ve devamliliklarini saglamak icin hayat olabilecek gezegenlere ekmislerdir.Gezegenimiz dunya ise bunlardan birisidir.Daha sonraki zamanlarda ziyaret ederek evrimlesmelerini incelemisler, yol gostemisler ve istedikleri uyumu gosteremeyen canlilari eleyerek bugunku canlilar ve de dusunebilen insan meydana gelmistir.Ancak ileri surdukleri kanitlar kesin deliller icermemektedir. Hemen sunu belirtmeliyimki bu gorusu savunanlarn temel dayanag metafiziktir.Gnmzde UFO larn varl dahi byk bir tartma konusu iken byle bir gr ortaya atmak hayalperestlikten baka bir ey olmasa gerek. Bu gr savunanlarn gsterdii kantlar ise ayr bir tartma konusudur. Bu gre gre ; Bugun bilinmeyen dnya d zeki varlklar (U.F.O = United Flying Objectives =Kimligi belirlenemeyen ucan cisimler) henuz insann ortaya ckmadg bir zamanda dnyamz ziyaret etmiler ve ilk insan tohumunu ekmilerdir.Insanlg yeryuzune getirip ektikten sonra insanlarn evrimini incelemek iin sk sk dunyay ziyaret etmilerdir.Yine bu goruse gore uzayllar gunumuzde kozmik degisimi izlemek zere su anda gezegenimizi inceleme altna almlardr. Insanlarn ruhu vardr ve bu ruh kozmik amaca gore kendisini gelitirmek yani evrimini en iyi ekilde tamamlamak zorundadrlar. Ayn gorusteki insanlarn gsterdikleri kantlar ise: Sumer tabletleri, Msr uygarlg... Sumer tabletlerinde garip yaratklar var.Ornegin iki yzl kuyruklu ama iki ayak uzerinde yryen masal kahramanlar.Ama bu goruse gore aslnda bunlar ne masal kahraman ne de hayal .Bunlar o donemde nsanlar ziyarete gelmi olan UFOlarn genetik bilimini kullanarak baz canllarn genetik yapsn degistirerek baska canllara cevirerek elde ettikleri sonuc.. Gerekce ise gnmzde kopyalanan kuzu DOL ve GENETK biliminde gelien dier nemli olaylar.Bu gorusu savunan insanlar nasl ki gelecekte Genetik Bilimini kullanarak bir koyundan farkl bir canl (rnein konusabilen iki ayaklar zerinde yryebilen koyunlar verilebilir) yaplacaktr.te bu canly gunumuzden binlerce yl once UFO lar gezegenimizde yapmlardr. (Daha ayrntl bilgi iin bir baka arlatanmz olan :Eric Van Daniken, Sfenksin Gzleri, Tanrlarn Arabalar )

Evrim ve Yaratl

122

Ve yine ayn goruse gore; aslnda biz insanlar birer denegiz.Uzayllar yukardan bir deney yapmaktalar ve bu kez kafeste olan bizleriz.Cunki onlarda kendi evrimlerinin nasl oldugunu anlayabilmek icin boyle bir yol bulmuslar.Denek: Insan Deneyin yapldg ortam ise Dnya gezegeni. Bu gorusteki en ilginc yan Yine Smer tabletleri:Smer tabletlerinde gnes sistemini anlatan tabletler var.Ve bu tabletlerden birisinde merkezde bir kre cevresinde dolanan on iki tane top var .Yani gezegen.Yani 12 tane gezegen. Arastrmac Zekeriyya ...... a gore bu on ikinci gezegen gunessisteminin ierisinde bulunuyor ve bir zamanlar bu gezegenin yorungesi dunyann yaknlarndan gecmis. Bu gorusu savunan iki baska arastrmac da (ayn zamanda UFO larla konustuklarn iddia eden birer medyum olan) Virginia Essene ve Tom Kenyon.Bu iki arastrmac ve medyuma gore : UFO lar su anda gezegenimizi inceleme altna almslardr.Cunku yakn bir gelecekte (bu tarihi Nostradamus ta vermis ) gezegenimiz bir foton kusagna girecek ve baska bir boyuta gececegiz diyorlar.Bu medyumlarn konustuklar UFOlar ise gemite bizim bildigimiz pramitleri yapan Msr uygarlgn kendileri sayesinde oldugunu iletiyorlar.Msra bilim ve teknoloji getirdiklerini bu yzden bu gezegen zerinde hi gorulmedik bir ilerleme kaydettiklerini soylemekteler. Ayn yardm Smerler iin de yaptklarn soylemekteler. Bu yaratklar baska bir boyutta yasyorlar ve insann 2000 yllarnn basnda gecirecegi kozmik evrimi incelemek zere su anda dunyay deteyl bir sekilde incelemekteler. (Bu konuda daha fazla bilgi iin: Hathor Bilgileri ,Tom Kenyon & Virgin Essene , Akaa yaynlar) Sumer tabletleri gercekten icerdigi bilgi bakmndan cok degisik bilgiler icermekte.rnegin Smerler ok tanrl bir dine inanyorlar ama bakyorsunuzki tabletlerde Bizim inanlarmza paralel olaylar var .rnegin Eyup Peygamber hikayesi,Nuh Tufan, nsann amurdan yaratls, ....(Daha fazla ayrntl bilgi iin : Kuran, Tevrat ve ncilin Sumerdeki Kkeni, Mzeyyen lmiye Tarih Smerde Baslar , Samuel Noah Kramer ) BU GRN BLMSELL KONUSUNDA Bu gorusu savunanlar hipotez ileri srmenin tesine geememilerdir.Bu sadece hipotezdir.Bu hipotez zerinde hibir ekilde deney yaplamaz gzlem yaplamaz, Kesin kant diye niteleyebileceimiz bir bulgu yoktur.Bilimsel degildir.Ayrca nsan vcudunda bulunan btn proteinler bu gezegen zerinde yaayan yaratklarla benzerlik gsterir.Bu da insanln bu gezegen zerinde evrimleerek bu gne geldiini gsterir. Hatta "Human Genom Project" kapsamnda insanlarda hastalklara neden oldugu saptanm gen dizilerinin, rnein "sistik fibrozis" e neden olan gen dizisinin, bir maya tr olan "Saccharomyces cervisea" da ilevsel bir proteini kodlayan gen dizisi ile ayn oldugu saptanmtr.Bu mayann eitli alt trleri incelendiinde buna benzer (yani insanda daha degiik ilevleri yklenmi) durumlar saptanmtr. [Bkz. Nature, 379 (6566, 580 (1996))]

Evrim ve Yaratl

123

Ayrca bu konu ile ilgili olarak : (Bilim ve Sarlatanlk, Dr. Hseyin BATUHAN) kitabndan bilgi edinebilirsiniz. Bu konuyla ilgili ingilizce hazrlanms bir site olan http://xfacts.com adresinden detayl bilgiye ulasabilirsiniz . EMBRiYOLOJiDEKi KANITLAR OMURGALI EMBRiOLARININ KARSILASTIRILMASI: ERKEN VE GEC EVRELERiNiN

Erken evrelerin benzerligine ltfen dikkat ediniz. BALIK SEMENDE KAPLUMBA R A TAVUK DOMUZ SIGIR TAVSAN INSAN

I.EVRE

II.EVRE

III.EVRE

Balk, Semender, Kaplumbaa, Tavuk, Domuz, Sr, Tavan ve insan ceninlerinin karlatrmasndan elde edilen kantlar. Bu hayvanlarin erken evrelerindeki benzerlikler o kadar fazladr ki birbirinden ayrt etmek hemen hemen olanakszdr.Bu farki siz de grebilirsiniz...

Evrim ve Yaratl

124

HAECKEL KURAMI Evrim iin embriyonik kantlarn nemi DARWiN ve bu konunun babas saylan ERNST HAECKEL tarafndan ortaya atlmtr.HAECKEL, 1866'da u kuram ortaya att.Her canl geliimi srasnda evrimsel kademelerini ksa periotlarla gsterir, buna "Evrimin Tekrar" denir.rnein, btn canllar genel olarak bir hcre grnmne sahip gametlerin birlemesiyle zigot, yani gerek bir hcre meydana getirirler.Blnme esnasnda2,4,8,... blastomerli, gastrula .... evreleri meydana gelir.Kademeler ilerledike hayvan gruplar, daha sonra trler birbirinden ayrlmaya balar.Ama balangta fevkalede bir benzerlik grlr.rnegin gerek omurgal embriyosunu, gerek balk gerek tavuk , gerek domuz olsun, erken evrelerinde birbirinden ayrmak olanakszdr.Bu evrimsel yk birkagn, hafta veya ay ierisinde kademe kademe tekrar edilirken , birogu ilerleyen evrelerde kaybolmaya, onun yerine daha iyi uyum saglayacak yeni yaplar ortaya kmaya balar. Memelilerde embriyo geliimi rahim ierisine alndgndan, yumurta ierisinde gelienlerden temelde ayr gibi gzken baz farkllklar gsterir.Eskinin tekrar ok defa noktas noktasna olmaz da sadece bir hatrlama eklinde geitirilir. EMBRIYOLOJIDEN ELDE EDILEN KANITLAR Evrim iin embriyolojik kantlarn nemi DARWIN ve bu konunun babas saylan ERNST HAECKEL tarafndan ortaya atlmtr.HAECKEL, 1866da u kuram ortaya att : Her canlnn geliimi srasnda evrimsel kademelerini ksa peryotlarla gstermesine EVRIM TEKRARI denir.rnein , btn canllar genel olarak birhcreli grnmne sahip gametlerin birlemesiyle zigotu, yani gerek birhcreliyi meydana getirirler.Blnme srasnda 2, 4, 8, 16, .....blastomerli, gastrula.... evreleri meydana gelir.Kademeler ilerledike hayvan gruplar, daha sonra trler birbirinden ayrlmaya balar.Bunun kantn resimlerden sizlerde gryorsunuz.Balangca gittikce fevkalade bir benzerlik gorulur.rnein, omurgal embriyosunu, gerek balk, gerek tavuk, gerek domuz olsun, erken evrelerinde birbirinden ayrmak olanakszdr.Bu evrimsel yk birkagn, hafta veya ay ierisinde kademe kademe tekrar edilirken; ilerleyen evrelerde birou kaybolmaya, onun yerine daha iyi uyum salayacak yeni yaplar ortaya kmaya balar. Memelilerde embriyo geliimi rahim ierisine alndgndan, yumurta ierisinde gelienlerden temelde ayr gibi gzken baz farkllklar gsterir.Eskinin tekrar ok defa noktas noktasna olmaz da sadece bir hatrlama eklinde geitirilir. EMBRIYONIK GELISIM ILE AKRABALIK SAPTANMASI Embriyonik geliim zerindeki almalar evrim ve sistematik biyoloji konusunda byk bir aama olmutur.Biz, birok hayvan grubunun gelimi halini hangi snfa sokacagmzbilemeyiz; nk yaplar ikincil olarak deiime uramtr.(Bitin kanad, birok parazitin hareket organlarn ve dier baz yaplarn kaybetmesi gibi)

Evrim ve Yaratl

125

Sacculina , fevkalade deiime uram bir yengetir.yleki dier yengelerin iine girerek onlarn hcre aralarna kk eklinde yaylmtr.Tamamen ekilsizdir.Yalnz herhangi bir hayvann iine girmeden nce geirmi olduu nauplius larva evresi bunlarn kabuklarndan olduunu gsterir. plak smkl bcekler, kabuklu smkl bceklerle ayn embriyolojik geliimi gsterir.Fakat ergin evrede derinin iine gmlm durumda ok kk bir kabuk kalr.Bu plak smkl bceklerin, kabuklu bir atadan geldiini ve kabuun adm adm kreldiini gsterir. Denizyldzlar radyal simetri gsteren olduka zellemi hayvanlardr.Dolays ile bilateral hayvanlarda olduu gibi bir sa ve bir solu yoktur.Yalnz larvas bilateral simetriktir ve bakalam (metamorfoz) geirirken radyal simetrik olur.Bu da denizyldzlarnn bilateral atadan geldiini gsterir. Birok bcek larvas yap olarak segmentli Annelidlere (halkal solucanlara) benzer. Bu da bceklerle halkalsolucanlarn yakn akraba olduklarn gsterir.Evrimsel geliim bceklerin erginini byk lde deitirmesine karn, ayn deiiklii bir eit embriyonik geliim olan larvalarnda gstermemitir. Kordann ve onunla ilgili olarak omurgann oluumu deiik gruplarda olduka iyi aratrlmtr.Kordas olupta omurgas olmayan hayvanlarn, zellikle prokardatlarn larvalar ile derisi dikenlilerin larvalar arasnda byk benzerlik vardr.Her ikisinin larvas da ayn ekilde yumurtadan geliir, yakn fizyolojik ve yapsal benzerliklere sahiptirler.Bu da kordallar ile derisi dikenlilerin akrabaln ortaya koyar. ORGANLARIN GELISIMINDEKI BENZERLIKLER Blastula evresinde ok hcrelilerin (Metazoann) atas ortaya km olur.Slenterler ile daha yksek hayvan gruplarnn ayrlma noktas gastruladr.nk bunlar iki tabakaldr ve ilkel sindirim kanal darya blastopar denen ilkin azla alr.Gastrulasyondan sonra geliim iki kol zerinden yrr.Derisi dikenlilerde (Echinodermata) ve srtiplilerde (Chordata) blastopor ans olur.Halkal solucanlarda, yumuakalarda ve eklembacakllarda balstopor az olarak kalr.Her ikisinde de mezoderm, ektoderm ve endoderm arasnda oluur.Derisi dikenlilerde srtiplilerde, mezoderm, ksmen ilk barsak keselerinden olumasna karn, dierlerinde geliimin balangcnda ayrlan zel hcrelerden meydana gelir.Btn srtiplilerde mezoderm olutuktan sonra, dorsal tarafta bir sinir kordonu ukuru grlr ve ayn zamanda faranjiel keseler ortaya kar.Bu evredeki insan embriyosu balk embriyosuna benzer ; nk balklardaki gibi solunga yarklarna, bir ift aort kkne, balklardakine benzer birtek kulakkl (atriumlu) ve karnckl (ventrikullu) kalbi, ilkel balk bbreine iyi gelimi ve kaslarla hareket erttirilebilen bir kuyrua sahiptir.Ksa bir zaman sonra insan embriyosu srngen embriyosuna benzemeye balar; solunga yarklar krelir, omurga kemikleri hareketli bir ekilde birbirine balanr; yeni bir boaltm sistemi geliir (mezonefroz ) ; eski boaltm sistemi (pronefroz) kaybolur ya da yeni sistemin yapsna katlr.Kulakk sa ve sol odacklara ayrr.gelimenin daha sonraki evresinde, memelilere zg kalbin drde

Evrim ve Yaratl

126

blnme ilemi tamamlanr ve nc tip boaltm sistemi geliir (metanefroz); yedi aylk geliim srecinde, insan embriyosu, vcut zerindeki kllar ile, oransal bykl ile ve yelerinin ekli ile gelimi bir insandan ok bir maymun yavrusuna benzer. ORTAK GENLER Hergn ilerleye Fizyoloji ve Genetik bilimi bize bu gemii hatrlamann ileyiini gresel olarak aklamaya balamtr.Btn srt iplilerde (chordata) genel olarak belirli saydaki gen, gelimenin ilk evrelerini denetler.Bizim atalarmz balktan, Amfibiden srngenden getiine gre, bu grup hayvanlarda bulunan genleri iermemiz olasdr.Dolaysyla baslangtan beri, genler, sras ile etkisini gstermektedir ve bizim embriymuz geliirken ....balk, amfibi, srngen.... ve insan, sras ile temsil edilmi olur.Srngen evresinden sonra dier primatlarla ortak olan genlerin etkisi altna girer ve genlerdeki esas arlk merkezini de bu primatlarla olan ortak genler oluturur.Insans maymunlar, bizimle en yakn ataya dolays ile en benzer gen sistemine sahiptir.Bu hayvanlar, insanlardan pek az farkllklarla ayrlr.Bir domuz veya farenin de bizimle ortak olan bir atas vardr.Gen benzerlii bu ortak atadan nceki evreler iin sz konusudur.Ortak atadan sonra gen benzerlikleri dolaysyla geliimdeki olaylar ve sonu olarak fenotip, birbirinden ayrlr.Gelimenin sistematik ynden de ilgin taraflar vardr.nki embriyo, sistematikte en byk kategoriden balamak suretiyle tre kadar giden ve birbirini izleyen bir seri geliim kademesine sahiptir.rnein, embriyo, ilk defa ube, daha sonra snf, takm, familya, cinsve en son tr zelliini gsterir.Tr zelliini gsterdii zaman artk geliim aa yukar (eeysel organlar ve bunlarn olgunlamas hari) tamamlanm demektir.O halde balangtan sona doru gidildike bir zelleme gze arpar. Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Yaamn Temel Kurallar, Cilt I /Ksm I /Sayfa: 527.

BLMSEL YARATILIILARIN, BAV'IN VE HARUN YAHYA'NIN SORULARINA YANITLAR


SORU : Evrim Kuram ispatlanamamtr. YANIT: Bilimde kuramlar (teoriler), matematikteki veya mantiktaki gibi ispatlanamazlar. Ispatlama kavrami halk tarafindan yanlis anlasilmakta, yanlis kullanilmaktadir. Bilim bir konudaki gozlemlerini aciklayan teorileri one surerken daha once bilinen bilgileri ve gozlenen olaylari onune koyar. Bu olaylarla ilgili bazi bilimsel kanunlari ve kurallari matematik, fizik, kimya gibi bilimlerin yardimiyla cikarir. Daha sonra, bu gozlemi aciklamak icin, bazi hipotezler ortaya koyar. Bazi hipotezlerin dogrulugunu ve tutarliligini, gozlenen ve test edilen deneylerle destekler veya bazi hipotezlerin yanlisligini ispatlayarak bunlari curutur. Defalarca desteklenen hipotezler "Bilimsel Gercek" [scientific fact] haline gelirler. Sonucta bilim, teoriyi test edilen hipotezlerle ve gozlenen olgularla guclendirir veya zayiflatir, bilimsel gerceklerle

Evrim ve Yaratl

127

destekler. Bilimin hic bir dalinda, teoriler matematikte veya mantikta goruldugu gibi % 100 ispatlanamazlar; bilimde boyle bir ispat kavrami yoktur. Ayrica bilimde dogma, dogmatik otorite, kutsal yasalar ve kati degismeyecek evrensel kurallar da yoktur. Gecerli nedenler, kanitlar bulundugunda tum kuramlar (teoriler) degistirilebilir, yerine yenilerini birakabilir (Newton mekaniginin yerini rolativite kuramina birakmasi gibi). [Kaynak: 1)National Academy of Sciences, "Teaching about evolution and the nature of science", NAS Press, Washington, D.C.1998, sayfa:1-9. 2) Douglas Futuyma, "Evolutionary Biology", Sinauer, 1998, sayfa:1-30 ] SORU : Evrim Kurami kutsal kitaplara ve dinlere aykiridir; kutsal kitaplar, insanlarin ve hayvanlarin birdenbire yaratildigini soylemektedirler. YANIT: Pek cok din ve din adami artik Evrim Kuraminin bir gercek oldugunu kabul etmistir (1). Son olarak Papa bile Evrim Kuraminin dogrulugunu tanidiklarini aciklamistir. Kutsal kitaplarin soyledikleri kelimesi kelimesine alindiginda, Evrim Kurami, Yaratilis Efsanesine aykiridir. Fakat pek cok mezhep ve din, Yaratilisi artik daha farkli yorumlamaktadirlar. Ayrica bilimde gerceklere ulasabilmek icin hic bir kutsal kitabin dogmasi bir anlam tasimaz; bilim dogma kabul edemez, kutsalligin veya doga otesi guclerin de bilim icin bir anlami yoktur. Bilim gozlemleyebildigini yorumlar; bilim, tutucu ve konservatif degil, devinimsel ve devrimseldir. Kutsal kitaplar ilk milennium sirasinda henuz bilimin bugunku kadar gelismis olmadigi donemlerde, insanlar tarafindan kaleme alinmislardir ve iclerindeki bilgi degistirilemez. Kutsal kitaplardaki efsaneler (goge yukselis, Tufan, yaratilis) bugun bilimin bulgulari ile tamamen celismektedirler ve bilime aykiridirlar (2). Bu nedenle din adamlari kurtulusu, bu kitaplarda verilen bilgileri farkli yorumlamakta bulmuslardir. [Kaynak: 1) NCSE, edited by Moleen Matsumura, "Voices for Evolution", 1995, sayfa: 83-120. 2) National Academy of Sciences, "Evolution and Creationism: A view from the National Academy of Sciences", 1999. ] SORU : Evrim Termodinamigin ikinci kanununa aykiridir! Kaosdan duzen olusamaz ve entropi surekli artar, enerji bosluga yayilir. Bu nedenle evrim yanlistir, cunku evrimin gerceklesmesi icin, entropinin zid yonunde hareket eden bir guc gereklidir. Oyleyse evrim gerceklesemez, ancak entropinin ters yonundeki bu etkiyi bir YARATICI gerceklestirebilir. YANIT: Evrim entropiye aykiri degildir. Bu hipotez enerji verilen sistemlerde kaostan duzen olusabilecegini hesaba katmamaktadir. Ayrica termodinamigin ikinci kanunu kapali sistemler icin gecerlidir. Organizmalar, acik bir sistemde enerji alisverisi yapmaktadirlar. Ortamda sinirsiz enerji vardir; bu enerji daha duzenli, stabil kimyasal yapilarin olusabilmesi icin kullanilmaktadir (1 Bir bisikletin parcalarinin kendi kendine bir araya gelebilecegini varsayamazsiniz, ama enerji harcayarak bu parcalari birlestirebilirsiniz, bisikletin 100 parcasi oldugunu ve elinizde sinirsiz parca oldugunu varsayin, ilk bakista bu parcalarin 100! (100 x 99 x 98 x 97......x 2 x 1) farkli bicimde birlestirilebilecegi dusunulse de bu dogru degildir. Cunku bir didonu bir tekere, direksiyonun bir parcasini camurluga vidalama sansiniz yoktur. Deneye yanila hangi

Evrim ve Yaratl

128

parcanin hangi kisma uyabilecegini bulursunuz, yaratabileceginiz bir kac montaj bisiklet cesidi olabilir sadece, bu entropinin en aza indirgendigi durumdur. Belki bu parcalar 100200 farkli sekilde de ayni enerji harcanarak birbirine eklenebilir, ama bir tanesi varligini surdurebilecek bisiklet olacaktir. Aslinda , stabil hucre durumunun yanisira katrilyonlarca stabil olmayan protohucre ve hucre durumlari da meydana gelmektedir. Ama varligini surdurebilen, entropiye en uyum saglamis, artik kendi icinde akardengeye (hemostasis) erismis hucredir. Biz sadece kendini surdurebildigi icin onun hakkinda bilgi alabilmekteyiz, halbuki diger stabil olmayan hucreler bozunup, yokolup gitmislerdir ve surekli bir, iki kararli hucreye karsin tekrar katrilyonlarca stabil olmayan ve yokolup giden pro-hucre olusmaktadir (2). Ornegin, icerisinde birbirleri ile reaksiyona girebilecek, A ve B gazlari olan bir kutuya enerji verdiginiz zaman bile bu kapali sistemde, molekullerin birbirleri ile carpisip, yeni ve kararli AB gaz molekullerini olusturabilmesi, enerji verilen ve enerjiyi icinde saklayabilen sistemlerde kararli yapilarin olusabilecegine bir kanittir. Biyolojik sistemlerin olusabildigi, okyanus, doga gibi acik sistemler ise, organik maddenin ana yapi taslarini icermektedir, ortamdaki enerji surekli yeniden kullanilmaktadir; ustelik gunesten ve uzaydan surekli yeni enerji bu acik sisteme katilmakta ve buraya molekuler enerji, isi, radyasyon biciminde hapsolmaktadir. Yaratiliscilar eger uzayda enerjinin dagildigini soylemekteyseler, zaten Evrim Kurami, uzayda enerjinin kullanilarak, yasam olustugunu iddia etmemektedir. Yaratiliscilarin bu hipotezi bos ve karanlik uzay icin gecerli olabilir ancak. Bir mese palamudundan yeterli enerji sayesinden, fotosentez gerceklesmekte ve bir mese agaci buyuyebilmektedir. Gunes, entropinin artisi ile enerji kaybetmekte dunya ise enerji kazanmaktadir. Canli organizmalar ldg zaman ise bu canlilar icin "entropinin artisi" gerceklesir, tum enerji "tekrar kullanilmak uzere" dogaya karisir. [1) Douglas Futuyma, "Science on Trial", Sinauer, 1995, sayfa:223. 2) Tim Berra, "Evolution and the Myth of Creationism", Stanford University Press, 1990. Sayfa: 126 ] SORU : Atmosferdeki dusuk Helyum miktari, dunyanin genc oldugunu gosterir. Eger dunya 4.5 milyar yasinda olsaydi, daha fazla helyum olmasi gerekirdi, cunku Helyum Uranyumun bozunmasindan ortaya cikar. YANIT: Helyum cok hafif bir gazdir, hidrojen gibi yukselip uzaya karisir ve hidrojen gibi, atmosferde fazla miktarlarda olamaz. SORU : Uzaydan dunyaya dusen meteorit kokenli toz, yilda 14 milyon tondur. Eger dunya ve ay 4.5 milyar yasinda olsalardi, uzerlerinde 30-50 m yuksekliginde toz olmasi gerekirdi. YANIT: Uzaydan gelen toz hakkindaki bilgi yanlistir. Uzay problari bu miktarin bahsedilenden binlerce kat daha az oldugunu gostermistir. Ayrica bu iddiayi yapanlar ne astrofizik ne de temel yercekimi yasalarindan haberdar degiller, bu tozun atmosferik hareketler ve gittikce artan yercekimi nedeniyle dunyaya yaklastikca kitlelesip, okyanuslara karisacagini hesaba katmamaktalar. Ayrica 1959'da Scientific American'da bu makaleyi yazan Hans Patterson, gercekleri cok carpitmistir. NASA'nin verilerine gore,

Evrim ve Yaratl

129

gunes sisteminde santimetre kareye, saniyede 10 uzeri 16 ( 1016 ) gram toz dusmektedir. 5 milyar yilda dunyaya dusmesi olasi hesaplanan toz miktari santimetre kareye 10 gramdir, bu ise kolayca okyanuslara ve atmosfere karisacaktir. [Ashley Montagu, " Science and Creationism", Oxford University Press, 1984, sayfa 43-49] SORU : Biyologlar hic bir zaman, bir turun evrimini gozlememislerdir. YANIT: Biyologlar bir turun evrimini defalarca gozlemislerdir. Mikrobiyolojide bunun orneklerini her gun gormekteyiz, antibiyotiklere direnc kazanan bakteriler, ortama degisim gosteren ve evrimlesen virusler buna ornektir. Bitki molekuler biyolojisi, yeni tur bitkilerin gelistirilmesine sahit olmustur. DDT'ye direnc gelistiren bocekler bu evrime ve dogal seleksiyona birer ornektir. SORU : En unlu biyologlar ve bilim adamlari bile artik Evrim Teorisinin yetersiz oldugunu kabul etmektedirler. YANIT: Bu dogru degildir. Biyologlar, evrimi bir gercek olarak kabul etmektedirler. Evrim Kurami artik biyolojinin temelinde yer almaktadir. Evrim Kurami olmadan artik bu yuzyilda biyoloji yapilamaz. Bilim insanlari arasinda sadece bazi mekanizmalar tartisilmaktadir. Tam tersine unlu biyologlar Yaratilis Efsanesini kabul etmemektedir; dunyaya sadece Evrim Teorisiyle bakmaktadirlar. SORU : Dunya 10000 yildan daha yasli olamaz, bunu manyetik alani dogrulamaktadir.Cunku manyetik alani her 1400 yilda bir yarilanarak azalir. Halbuki Evrim Kurami dunyanin 4.5 milyar yasinda oldugunu soylemektedir. YANIT: Bu fikri ortaya atan, Dr. Thomas Barnes'in daha temel fizik bilgilerinden haberdar olmadigi soylenmis; bilim ortamlarinda rezil edilmistir. Dunya'daki kayalar, olusumlari sirasinda, dunyanin manyetik alanina ait, izler tasimaktadir. Bu olaya paleomagnetizm denilir. Atlas okyanusunun tabanindaki kayalar analiz edildiginde, jeolojik tarih boyunca, cok degisik manyetik fluksiasyonlarla (sistematik cevrimsel degisim) ve vektorel degisimlerle dunyanin manyetik alaninin degistigi gosterilmistir. Bu konuda binlerce makale vardir. Sadece Yaratiliscilar, dunyanin 10000 yasinda oldugunu kanitlayabilmek icin boylesi yontemlerle bilimi carpitmaktadirlar. [Ashley Montagu, " Science and Creationism", Oxford University Press, 1984, sayfa: 37-41] SORU : Tupte henuz tek bir canli hucre olusturulamamistir. YANIT: Belki henuz yasamsal ozelliklere sahip bir hucre deney tubunde olusturulamamistir, ama canlinin temel bilesenleri olan, amino asitler, nukleik asitler, sekerler ve pek cok organik molekulun kendi kendine olusabilecegi gosterilmistir. Ayrica ilk hucrelerin proto hucreleri olan koaservatlar, proteinoidler deney tubunde olusturulmustur (1). Proteinoidler, ayni hucreler gibi, aksiyon potansiyellerine, membran

Evrim ve Yaratl

130

yapisina ve bolunebilme yetenegine sahiptirler. Ayrica dunya basli basina dev bir deney tupudur ve her gun okyanuslarda yeni organik molekuller, yeni hucreler, yeni evrimlesen yapilar olusmaktadir (2). Sorun laboratuarda dunyanin 4 milyar yil onceki kosullarini olusturup, 4 milyar yil bekleyememekten kaynaklanmaktadir. Ayrica bugun herhangi bir canlinin DNA'si alinip, belirli genetik ozellikler degistirilmektedir. Yani deney tupunde genetik yapiyla oynanabilmektedir. 1997 ve 1998 yilinda klonlanan ve yeni bir tur olarak dunyaya gelen canlilar deney tubunde yaratilan yasama ait iyi bir ornek teskil eder. Ama tek bir hucrenin kendi kendine deney tubunde olusturulmasini beklemek bu kosullarda biraz safdillik olur. [ 1) Sidney Fox, "The Emergence of Life", Basic Books, 1988 2) Douglas Futuyma, "Evolutionary Biology", Sinauer, 1998, ] SORU : Hayat kendi kendine 4 milyar yilda gelisemez! Bir norona (sinir hucresi), bir pankreas hucresine bakin, reseptorlere, biyokimyasal reaksiyonlarin cesitliligine bakin. Hic bu kompleks sistemler kendi kendine olusabilir mi? YANIT: Evrim gelisiminde hep onceki bilgi ve stabil yapi dogal seleksiyon sonucu daha sonraki canlilarda kullanilmistir. Vucudumuzda hem baliklara, hem ilkel bakterilere, hem surungenlere ait ozellikleri tasimaktayiz. Noronlarin gelisimi yaklasik 4 milyar yil almistir, noronlar sonsuz sayidaki hucre olusumunun ve evriminin son basamagidir, sinir sistemi de oyledir, noronlarin kompleks yapilari onlarin bir Tanri tarafindan birdenbire yaratildiklarini gostermez; ustelik sinir sisteminin evrimlerine, alt basamaklarina diger canli turlerinde rastlamaktayiz; ozellikle canlilarin sinir sistemlerinin incelenmesi, canlilarin evrim boyunca basamak basamak gelistigini gostemektedir (1, 2). Insan vucudundaki ve memelilerdeki benzer biyokimyasal reaksiyonlari, bunlarin evrimsel alt basamaklarini diger canli turlerinde de gormekteyiz. Reseptorlerin molekuler yapilarinin aslinda bir kac temel reseptorun zamanla farklilasmasindan meydana geldigi konusunda guclu kanitlar vardir; sinir hucrelerindeki aksiyon potansiyelerinin ve norokimyasal olgularin tek hucrelilerden baslamak uzere, tum canli turlerinde ayni ilkelere gore olustugu gosterilmistir (3, 4). Sadece evrim canliya verdigi yeni ozelliklerle, onlarin adaptasyon veya dogal seleksiyon konusunda daha sansli hale gelmelerini saglamistir. Ornegin ilk meydana gelen amino asitlerdir, ikinci basamakta, thermal proteinler ve mikrokurecik proteinoidleri olusmustur, daha sonraki basamakta, ATP amino asitleri devreye girip evrimlesmistir. Daha sonra da daha kompleks proteinler ve protein sentezleri gelismistir (5). Daha sonra prototip hucreler olusmus ve milyonlarca yilda, doga deneye yanila stabil hucreleri olusturmustur (6). [1)John Eccles, "Evolution of the Brain", Routledge, 1989 2)Eric Kandel, James Schwartz, "Principals of Neural Sciences", 1991, Elsevier. 3)Bertil Hille, "Ionic Channels of Excitable Membranes", Sinauer, 1992 4)Tashio Narahashi, "Ion Channels of Excitable Cells" 5)Sidney Fox, "The Emergence of Life", Basic Books, 1988 6)Douglas Futuyma, "Evolutionary Biology", Sinauer, 1998,]. SORU : Aminoasitlerin ilk meydana gelen yiginlari Proteinoidler hic bir duzene ve belirleyici yapiya sahip degildirler. Bu nedenle yasamsal islevlerde de yer alamazlar. YANIT: Yaratiliscilar ilk amino asitlerin birlesiminden olusan proteoinoidlere canli veya

Evrim ve Yaratl

131

DNA veya RNA'nin fonksiyonlari ile olusmus proteinler gibi yaklasmaktadirlar. Halbuki ilk proteinoidlerin degisik dizilerde siralanabilir olmalari yasamin baslamasina olanak tanimasi icin yeterlidir. Dunyada olusan ilk hucreyi veya milyonlarca diger hucre cesidini bilmiyoruz. Primordial RNA'nin olusmasi icin bile bir milyar yil gecmistir. Sonucta bugun bildigimiz ve gordugumuz hucreler baslangicta yoktu. Bir kez oksijen kullanmiyorlardi, kimyasal reaksiyonlari cok farkliydi. Fotosentez yapabilmeleri icin bile 1.5-2 milyar yil gecmistir. 2 milyar yil "730 000 000 000" gun demektir; gunluk hayatin mantigi ile bu sureleri kavramak insanlara cok zor gelebilir. Bir gun boyunca dev okyanuslarda dogal ortamda olusabilecek proteinoid sayisini dusunurseniz, bunca surede, hucrelerin kullanabilecegi protein zincirlerinin bir sekilde bu proto-hucreleri bulabilecegini idrak edebilirsiniz. Bir aerob (oksijen kullanan) hucrenin olusmasina dek gecen sure 2.5 milyar yildir. Okaryotlar 3.5-4 milyar yilda olusmuslardir. Dunyanin olusumundan bugune kadar gecen sureyi bir saat olarak alirsaniz, doga stabil bir okaryot hucreyi olusturabilmek icin yaklasik 55 dakika harcamis, son bes dakika'da da diger tum canlilari meydana getirmistir. SORU : Eger insan dunyada 1 milyon yildir varsa, bu yaklasik 25 000 jenerasyona denk gelir. Bugun ortalama nufus artisi % 2'dir. 1 milyon yil once % 0.5 oldugunu varsayalim. 25 000 jenerasyonda dunya populasyonunun 10 uzeri 2100 olmasi (10'un yaninda 2100 sifir) gerekirdi. Bu imkansidir. Evrende bile 10 uzeri 130 elektron vardir. Halbuki insanligin yasini 5000-6000 yil kabul edersek (Tufandan beri), % 0.5lik bir nufus artisiyla dunya populasyonu 3.5 milyar (yani bugunki gibi) bulunurdu. Bu dunyada tufandan beri nufus artisi oldugunu kanitlamaktadir. YANIT: Bu yaklasim tarzi ANTI-BILIM'e guzel bir ornek teskil edebilir. Bir kez Maltus doktrinini gayri bilimsel bir bicimde kullanmakta, cikarmak istedigi sayilara gore ilk populasyonu ve artis hizini ele almaktadir. Yani 2 kisiden baslamakta (Nuhtan sonra) sonra katlanarak dizi halinde nufusu hesaplamaya kalkmaktadir. Halbuki ilk ziraat M.O. 8000 yillarinda baslamistir (1). Bu donemde eldeki arkeolojik verilere gore dunyada 8 milyon insan oldugu pek cok bilim insani tarafindan tahmin edilmektedir (1, sayfa:318320). M.S. 1. Yuzyilda dunya populasyonunun 300 milyona atladigi bilinmektedir. Bu daha kesin bir sayidir, cunku Cinlilerin ve Romalilarin kayitlari kullanilmistir. 1. Yuzyil1750 arasinda 500 milyonluk bir sicrayis olmustur. Bu ise % 0.056'lik bir nufus artisina karsilik gelmektedir. 1750-1800 arasinda % 0.44'luk bir artisla 1 milyar insana ulasilmistir. 1800 ile 1850 arasinda % 0.52'lik bir artisla 1.3 milyar olmus; 1850-1900 arasinda % 0.54'luk bir artisla 1.7 milyar olmus; 1900-1950 arasinda, % 1.7'lik bir artisla 2.5 milyar olmus; 1974-2000 arasinda da % 1.9'luk bir artisla 6.4 milyar olacaktir. Bu artis oranlari Yaratiliscilarin hipotezlerini curutmeye yeter, ancak son 200 yildir, % 0.5'lik bir artis hizina sahip oldugumuza gore bu artis hizini bir milyon yil onceye goturup de kafadan uydurma sayilarla insan nufusunu cok daha fazla olacakmis gibi gostermek, sadece bilimsel gerceklerde fabrikasyon yaratip, herseyi kutsal kitaplara uydurma hevesinden kaynaklanmaktadir. [1) Michael Ruse, "Darwinism Defended", Addison-Wesley Publishing Co., 1982]

Evrim ve Yaratl

132

SORU : Evrimcilerin surungenlerden kuslarin gecisleri icin verdikleri ornek olan Archaeopteryx, bir gecis canlisi degildir! Archaeopteryx kus olarak yaratilmis bir kustur! YANIT: Gerek BAV ve Harun Yahya, gerekse diger bilimsel yaratiliscilar Archaeopteryx ile ilgili pek cok gercegi cok carpitmislardir. Oncelikle Harun Yahya ve grubu, Archaeopteryx'den bahsedebilecek bir bilgi ve egitim birikimine sahip degildirler, zaten yazdiklari da bunu gostermektedir; ayrica Archaeopteryx ile ilgili pek cok gercegi yalan soyleyerek, ve bilimsel ilkeleri perisan ederek carpitmaktadirlar. Cunku Archaeopteryx'in surungenlerden gelisen bir kus oldugu hipotezini destekleyen bulgular, bilimsel yaratiliscilara buyuk darbeler vurmaktadir. Bilimsel yaratiliscilara gore Archaeopteryx veya diger hic bir surungen kusa evrimlesmemistir, sadece kus olarak Tanri tarafindan yaratilmistir (1, 2). Halbuki paleontoloji ve kuslarin evrimi ile ugrasan bilim insanlari icin gerek Harun Yahya'nin, gerekse ABD'li bilimsel yaratiliscilarin soylediklerinin hic bir bilimsel ve akilci degeri, bilimsel destegi yoktur! (3, 4, 5, 6, 7). Dunya'daki tum biyoloji, ornitoloji ve paleontoloji otoriteleri ve bilimcilerinin birlestigi bir nokta vardir: Kuslar, birden fazla ortak ata-surungenden evrimleserek, kus haline milyonlarca yilda gelmislerdir; fakat bu ortak atanin Protoavis mi oldugu, Archaeopteryx mi oldugu yoksa her ikisinin de farkli ortak atalardan mi farklilastigi kesinlik kazanmamistir. Ama kesinlikle Archaeopteryx surungenlerden kuslara bir gecis hayvanidir. Isin komik yonu, Harun Yahya, asagida verilen ve kendi fikirlerini curuten bazi referanslari sanki kendi fikirini kanitlayan bilgiler gibi sunmakta, bilimde ve referans verilisinde buyuk bir sahtekarlik yapmaktadir. Binlerce bilimsel makaleye gore, Archaeopteryx bir surungen, bir dinozordur, cunku: 1) Archaeopteryx iskelet sisteminin yapisi acisindan dinozorlara cok yakindir. Comsognatus (ve diger Theropoda dinozorlar )gibi iki ayaginin uzerinde, one egilimli durmaktadir. Tum iskelet sistemi, kuslardan farklidir ve bir dinozora benzemektedir. 2) Archaeopteryx'in diger kuslarin aksine agzinda dinozor disleri mevcuttur ve cene yapisi dinozorlara benzemektedir. 3) Archaeopteryx'in 23 kuyruk vertebrasindan olusan kuyrugu hic bir kus turunde yoktur. Bu kuyruk, Triassic ve Jurassic donemlerde gorulen kuyruklu ucan Saurianlada mevcuttur. Bu kuyruk hayvanin ucmaya calisirken veya kosarken ani yon degistirmelerine yardimci olmaktadir. Modern kuslarda bu kuyruk ufalmis ve tek kemige donusmustur. 4) Archaeopteryx'in agirlik merkezi ve kanat iskelet yapisi tum diger kuslardan farklidir, bu Archaeopteryx'in bildigimiz kuslarin uctugu kadar rahat ucamayacagini kanitlamaktadir. 5) Bilinen 6 Archaeopteryx iskeletinde (Harun Yahya'nin iddia ettigi minik bir sternuma sahip hayvanin 7. Archaeopteryx olup olmadigi tartismalidir, (3), sternum mevcut degildir; olsa bile cok kucuk olma ihtimali vardir. Halbuki kuslardaki FURCULA (lades kemigi) denen kemik yapisi onlarin ucmayi saglayan guclu kaslarinin tutulmasini mumkun kilmaktadir. 6) Surungenlerde ayaktaki metatarsal kemikler birbirinden ayridir, modern kuslarda bu metatarsal kemikler tek kemik olarak kaynamistir. Archaeopteryx'den once olusmus ve anatomik olarak Archaeopteryx'e cok benzeyen, Compsognatus'da ayaktaki metatarsallar ayridir, Archaeopteryx'de ise bu metatarsallar kaynamistir, yani Archaeopteryx ayak metatarsal kemikleri acisindan kus ile surungenler arasindabir yerdedir. 7) Archaeopteryx'in ayaklari Theropoda dinozor atalarina benzemektedir, uc uzun ayak parmagi , bir de geri giden kisa parmak. 8) Archaeopteryx'in kanatlarinda hic bir kusta olmayan dinozor penceleri

Evrim ve Yaratl

133

mevcuttur; bir tek Hoatzin kusu isimli bir kusun gelisim evresinde kisa bir sure icin kanat penceleri olusur (Hoatzin kusu icin asagiya bakiniz). Kuslarda on kol kemikleri birlesmis ve kaynamistir ve bunlar kanatlara tutunur; Archaeopteryx'de ise kanatlarin ucunda dinozor penceleri vardir. 9) Archaeopteryx'deki pektoral kaslar, dinozorlarda, surungelerde oldugu gibi ince gastral kaburgalara tutunmaktadir. 10) Iyi ucucu kuslarda hava kesecikleri, akcigerlerden kemiklere kadar uzanip tutunurlar, boylece ucus sirasinda harcanan enerjinin saglanmasi icin, oksijen gereksinimini karsilanmis olur. Archaeopteryx'de hava kesecikleri olmadigi gosterilmistir; yani Archaeopteryx iyi ucucu bir kus degildir. (Not: bu konudaki bazi resimler icin "Uctu Uctu Dinozor Uctu" isimli yazinin resimlerine bakini Archaeopteryx'de kuslarda olan ozellikler de vardir: 1) Kuslardaki kemiklerin buyume merkezi uclardadir; surungenlerde ise bu kemigin merkezindedir. Archaeopteryx'de bosluklu kemige ait bir ize rastlanmamistir. 2) Archaeopteryx'in penceli kanadinda ve kuyrugunda tuyler vardir, bu da onu surungenlerden ayiran ve kuslara yaklastiran bir ozelliktir. 3) Archaeopteryx'in tuyleri asimetrik ve aerodinamik bir yapi gosterir. Deve kusu, hindi gibi ucma yetenegini yitirmis kuslarda ise tuyler simetrik yapidadir. Bu ozelligi ile Archaeopteryx ucabilen kuslara daha yakindir. Bu ozelliklere gore, bilimsel ilkeler isiginda Archaeopteryx bir surungendir, ama kus ozellikleri tasiyan bir gecis surungenidir. Ya da soyle de denebilir, Archaeopteryx, kendi doneminde hem kus ozellikleri hem de surungen ozellikleri tasiyan, kusun atalarindan birisidir. Tabii, kuslarin olusumu milyonlarca yil surmustur, pek cok diger surungen kus mevcuttur, bunlarin hepsinin birden fazla ortak atasi olabilir. [1)Harun Yahya, "Evrimcilerin Yanilgilari", sayfa: 13-20 2)Harun Yahya, "Evrim Aldatmacasi", sayfa:22-24 3)Pat Shipman, "Taking the Wing: Archaeopteryx and the Evolution of Bird Flight", A Touchstone Book, 1999, 4) Kevin Pedian and Luis Chiappe, "The Origin of Birds and their flight", Scientific American, February 1998, Sayfa:38-47. 5)Peter Wellnhofer, "Archaeopteryx", Scientific American, May 1990 sayfa:70-77. 6) Kevin Pedian,"Early Bird in Slow Motion", Nature, August 1996, 382: 400-402. 7)Alan Feduccia, "The origin and evolution of birds", 1996, Yale University Press SORU : Evrimciler Archaeopteryx'in kanatlarinda pencelerinin olmasinin onu dinozora benzettigini soylemektedirler, halbuki bugun, kanatlarinda penceleri olan baska bir kus vardir. Hoatzin kusu buna ornektir. Oyleyse Evrimciler yanilmaktadirlar. YANIT: Hoatzin kusu hakkinda soyledikleri Harun Yahya'nin ve yaratiliscilarin gerek genel biyoloji konusunda gerekse, Hoatzin kusu konusunda ne kadar cahil olduklarini ve gercekleri ne kadar carpittiklarini gostermektedir. Hoatzin kusu Guney Amerika'nin yagmurlu ormanlarinda yasayan yaklasik 50- 60 cm uzunlugunda bir kustur. Yumurtadan yeni cikan Hoatzinlerde kanadin ucunda pence oldugu icin, uzun sure Hoatzinler belirli bir siniflamaya konulamamislardir (1, 2). Geleneksel olarak, Galliformes grubuna konmus olsalar da, oncelikle Archaeopteryx gibi kotu ucan bir kus cinsidir, buyurlerken uzun sure ucamazlar; sindirim sistemleri tamamen diger kuslardan degisiktir. DNA analizleri, Cuculidea isimli bir cesit guguk kusuna daha yakin olduklarini gostermistir. Yumurtadan cikan yavrularda kanatlarda bulunan penceler bir sure sonra yokolurlar ve tuylere donusurler. Biyologlar ve ornitologlar icin Hoatzin, kusu gunumuzde yasayan ve

Evrim ve Yaratl

134

Archaeopteryx'e gelisim sureci icinde bazi benzerlikler gosteren nadir kuslardan birisidir ve Archaeopteryx'den sonra bazi dinozor-kuslarin evrimlesmesinden gelismis olabilir. Ozellikle kanatlardaki pencelerin yavrularda olmasi ve bunun erginlikle yokolmasi, Hoatzin'de kanatlarda -yavruyken de olsa- pence gelistirebilme yetenegi oldugunu gostermektedir. Bu ornek Archaeopteryx'e bir acidan yakinligi olan tek ornektir ve Archaeopteryx"in kuslara evrimlesmekte olan bir dinozor olma hipotezini ortadan kaldirmaz aksine, guclendirir.[ 1) Pat Shipman, "Taking the Wing: Archaeopteryx and the Evolution of Bird Flight", A Touchstone Book, 1999 sayfa: 195-197. 2) Hedges SB et al, "Pylogenetic relationship of the hoatzin, an enigmatic South American Bird"Proceedings of National Academy of Sciences, 92:11662-11665, 1995 SORU : Evrimcilerin Archaeopteryx ile ilgili iddialari Archaeopteryx"ten 75 milyon yi daha yasli PROTOAVIS isimli kus tarafidan curutulmustur. Dolayisiyla Archaeopteryx kuslarin atasi degildir, cunku kendisinden eski kuslar da vardir ! YANIT: Evrimciler hic bir zaman kuslarin atasi tek bir yaratiktir dememislerdir. Bu yaklasimda nasil seriatcinin ya da bilimsel yaratiliscinin bilimsel bilgiyi kendi istekleri dogrultusunda carpittigi gorulmektedir. Kuslarin birden cok atasi vardir, Archaeopteryx tesadufen bulunan atalardan birisidir. Archaeopteryx bundan 150 milyon yil once yasamistir, ama ondan onceki 100 milyon yil icinde kuskusuz ki, pek cok surungen ve dinozor turu, hem memelilere hem de kuslara evrimlesmelerini surdurmuslerdir; hic unutulmamasi gereken surelerin milyon yillarla ifade edilmesidir; Homo sapiens'in ve yakin atalarinin 50 000 yil -1 milyon yil once evrimlestigi goz onune alinirsa ve bir milyon yillik bir surenin ne kadar uzun oldugu hatirlanirsa, bu evrim imkansiz degildir. Protoavis, Archaeopteryx'ten 75 milyon yil once yasamistir; cok parcali bir iskeleti vardir, ama kuslara Archaeopteryx'ten daha fazla benzemektedir; fakat bir dinozor kustur. Ama bu bilgi kuslarin surungenlerden evrimlestigi hipotezini curutmez, sadece guclendirir. Cunku bu demektir ki, en az 225 milyon ile 150 milyon yil once, kuslara ve surungenlere benzeyen yaratiklar vardi; ve 65 milyon yil once dinozorlar yokolana dek, en az bir 160 milyon yil evrimlesmeyi surdurduler. Bu evrimlesme icinde Sinosauropteryx (surungenlere yakinlik), Velaciraptor ( uzun kapici kollar), Iberomesornis (guclu kanatlar, omuzdan goguse inen kemikler, yerden yukselme yetenegi), Enantiornithes ( iskelette daha fazla kaynama, alula ve artmis ucus yetenekleri), Aoalulavis (alula ve ucus yetenegi) ve daha pek cok dinozor iskelet yapisina sahip, dinozor dislerine, pencelerine ve baska ozelliklerine sahip dinozor kus evrimlesmesini surdurmustur. [1)Pat Shipman, "Taking the Wing: Archaeopteryx and the Evolution of Bird Flight", A Touchstone Book, 1999, 2)Kevin Padian and Luis Chiappe, "The Origin of Birds and their flight", Scientific American, February 1998, Sayfa:38-47. 3)Peter Wellnhofer, "Archaeopteryx", Scientific American, May 1990 sayfa:70-77. 4) Kevin Pedian,"Early Bird in Slow Motion", Nature, August 1996, 382: 400-402. 5) Alan Feduccia, "AThe origin and evolution of birds", 1996, Yale University Press.] GE TRLER VE FOSLLER

Evrim ve Yaratl

135

SORU : Evrimciler hic bir gecis fosili ve gecis canlisi bulamamislardir. Baliklardan amfibiyanlarin, amfibiyanlardan surungenlerin, surungenlerden ise memelerin olusmasi ve turemesi imkansizdir. Zaten kuslara gecis ise imkansiz gorunmektedir. Dolayisi ile Evrimciler ve biyologlar kendi sinifladiklari hayvan turleri arasinda bir gecis gosterememektedirler. Bu nedenle evrim gecersizdir; evrim kendi kendine olamaz, baliklar, surungenler, memeliler, kuslar bir anda TANRI tarafindan belli bir dizaynla yaratilmislardir. YANIT: Bilimsel Yaratiliscilarin ve BAV'in bu iddialarinin hic birisi bilimsel olarak gecerli degildir. Cunku pek cok gecis fosili bulundugu gibi, pek cok gecis canlisi da mevcuttur. Yaratiliscilar, gecis turleri hakkinda son derece on yargili ve cahilce davranmakta; islerine gelmeyen bilgiyi de her zaman oldugu gibi carpitmaktadirlar. Oncelikle sunu belirtmekte yarar var: Evrimciler, Evrim Kuramini ortaya koyarlarken, Yaratiliscilara veya bilim dunyasina hic bir gecis fosili sunmak zorunda degildirler. Gecis turleri veya fosillerini bulamasaydik da, bu Evrim Kuramini gecersiz kilmazdi. Bugun Coelacanth gibi, Archaeopteryx gibi, Icthyostega gibi, Seymouria gibi, gecis fosillerine rastliyorsak, bu sadece sansli olmamizdan dolayidir. Aslinda bu fosillerin hic birisini bulamayabilirdik de, ama bu yine Evrim Kuramini gecersiz kilmazdi. Bugun dedigimiz gibi, bu turler kaybolmustur diyebilirdik! Her yil yeni fosiller bulunarak Evrim Kurami biraz daha desteklenmektedir ve yeni fosiller bulunmaya devam edecektir. Evrimciler kaybolan gecis fosillerinin veya kaybolup dogaya karisan gecis canlilarinin hesabini Yaratiliscilara vermek zorunda degillerdir. Nitekim gecis canlilarinin cogunun kaybolmasina karsin, bugun Evrim Kuraminin izah edilmesi icin yeterli sayida fosil bulunmustur (1, 2, 3, 4). Baliklardan Amfibiyanlara gecis: 408 milyon yil once, erken Devonian cagda, iki tip kemikli balik turedi; Sarcopterygii ve isin yuzgecli baliklar (rayfinned fishes). Sarcoptopterygii grubu baliklar cigerbaliklarini, (lungfishes, Dipnoi) coelacanthi [kolekant] ve rhipidistian isimli baliklari icermekteydi. Eusthenopteron [ostenopteron] , lob yuzgecli rhipidistianlar [ripidistian] grubunun bir uyesidir ve tetrapodlar (dort ayaklilar) bu gruptan turemislerdir. Ichthyostega [ikitiostega] Gronlandda bulunan, gec Devonian donemi amfibiyanidir ve amfibiyanlarin baslangicina verilebilecek ilk ornektir. Eusthenopteron'da pelvis kemigi, femur, tibia/fibula kemiklerinin ilk bicimlerine rastliyoruz, sonra bu kemikler Ichthyostega'da ve biraz daha degismis ve buyumustur. Ichthyostega 'da hem solungaclara ait yapi hem de ciger bulunmaktadir. Acanthostega [akantostega] isimli baligin fosilleri ise benzer ozellikleri kanitlamistir. Ama tabii aradaki pek cok balik turu kayiptir. Labyrinthodont [labirintodont] (Diplovertebron) bu gecis grubu icin verilebilecek baska bir ornekti Amfibiyanlardan surungenlere gecis: Amniotlar, Aves (kuslar), Mammalia (Memeliler) ve Reptilia (surungenler) gruplarini olusturan cok genis bir tetrapod (dort ayakli) sinifidir . Ilk bilinen amniotlar, labyrinthodont [labirintodont] amfibianlardir. Bunlar kertenkeleye benzeyen surungenlerdi. Isimlerini amniyotik yumurta ile uremelerinden almaktadirlar. Amfibianlardan iskelet yapisindaki degisiklik sayesinde ayirt edilebilirler; bunlar, bir sakral vertebranin yerine pelvisi iki sakral vertebranin tutmasi, uc tarsal kemigin bir kemik halinde birlesip, kaynamasi (astragalus) vb ozelliklerdir. Captorhinid [kaptorinid] isimli bir gruptan da diger bir grup surungenler turemistir. Amfibianlardan surungenlere gecisin diger bazi ornekleri, Hylonomus, Paleothris, Protorothyris di Amniotlar dan memelilere gecis: Memeliler yaklasik 50-70 milyon yil once ortaya cikmaya

Evrim ve Yaratl

136

baslamislardir. Bu gecise ornek olarak gunumuzde yasayan, uc grup vardir: PROTOHERIA (echidna ve platypus) METATHERIA (Marsupialler; kesecigi olan memelilerdir, yavru dogduktan sonra, bu kesecikte bir sure saklanir, kanguru, koala, opossum Avusturalya ve Amerika kitasinda yasayan marsupiallerdir) ve onlarin kardes grubu, EUTHERIA (plasentali memeliler). Bu gruptakilerin surungenlerden en temel farklari endotermik olmalari, yani vucut sicakliklarini belirli bir derecede sabit tutabilmeleri (35-38 derece santigrad); tuylu olmalari, yavrularini dogurup, dogumdan sonra onlara uzun sure bakmalari; sut uretmeleri; sadece alt cene kemiginin hareket edebilir olmasi; dislerin belirli fonksiyonlar icin spesifiklesmis olmasi; pelvisin genis bir ileuma sahip olmasi (buyuk olasilikla dogumu kolaylastirmak icin), dar bir zigomatik kemige baglanan ve kafanin iki tarafindan cikan ve ceneye (mandibula) baglanan guclu cigneme kaslari vb. Alt grup amniotlardan sonra memelerin turemesi soyle olmustur, bu bilgiler, gerek fosil kanitlari gerekse bugun yasayan memelilerle kiyaslaninca ve bulunan fosillerin yasi hesaba katilinca tam bir tutarlilik gostemektedir (5): A) Captorhinidler ilk amniotlardi B) Gozlerinin kenarinda cesitli kemiklerle goz cukuruna sahip, Syanapsidia (sinapsidler), C) Iskelet yapisiyla bu gruplardan ayrilan sphenacodontid [sifenakodontid] pelycosaurlar; en meshurlari Dimetrodon'du. D) Daha sonra ortaya cikan sinapsidleri gec Permian donemde goruyoruz: Biarmosuchus [Biarmosukus] E) Therapsida, grubu ozellikle vertebra ve kafa iskeleti bakimindan atalarindan degisiklik gosteriyordu F)Cynodonta grubu'nun en onemli ozelliklerinden birisi, alt cene ile kafatasi arasinda ikincil bir eklem yapisinin gelismesiydi, 70 milyon yil once yasadilar. G) Mammalia grubunun ilk atalarindan birisi Morganocodon, son Triassic ve erken Jurassik donemde oraya cikan ve memelilerin pek cok iskelet ozelligine sahip bir on-memeliydi . Ayrica orta kulaktaki cekic, uzengi ve ors kemiklerine de sahipti, yani bu grupta koku hissinin yanisira sesleri duyma da oldukca gelismisti H) Memelilerin baslangici , ornegin marsupialler I) Plasentali memelile Asagida ele alinacak olan, pek cok on memeli ve memeli grubuna verilen isimlere ait fosiller bulunmustur; sistematizasyon bilimsel yaratiliscilarin analojik ve carpitma yontemlerine hic benzemeyen kati bilimsel yontemlerle ve hayvanlarin anatomileri ve de tahmin edilen fizyolojileri uzun incelemeler sonunda goz onune alinarak yapilmistir (5). Iste Yaratiliscilarin yok dedikleri gecis fosilleri, amniotlarin baslangicindan Memelilere kadar, ornekleriylebirlikte soyledir (1, On Memeli.................. Limnoscelis PELYCOSURIA ..... ........ Ethyris (#: yukaridakinin aynisi).. Archaeothris #....................................... Varanops #............................. ........ Haptodus #...................................... Dimetrodon THERAPSIDA ............... Biarmosuchus #.....................................Regisaurus #....................................Theriognatus CYNODONTA....................Dvinia #........................................Procynosuchus #.......................................Thrinaxodon #....................................... Cynognatus #...................................... Diademodon #....................................... Probelesodon #...................................... Probainognathus #...................................... Oligokypus

Evrim ve Yaratl

137

MAMMALIA............... Morganucodon #...................................Kuehneotherium #............................... .. Peramus #............................... Aigialodon #...................................Marsupilia #............................... Placentalia Placentalia (plasentasi olan) primatlara ve Homo sapiense kadar uzanan genis bir grubun adidir. Fakat Amniotlardan, Therapsidlere gecen sure icinde pek cok gecis fosili ve canlisi bulunmustur. Bu canlilari siniflandirabilmek , yogun bir biyoloji egitiminin sonucunda varilabilen bir sonuctur. Bu siniflama yapilirken ozellikle, anatomi ve paleontoloji konusunda cok yetkin olmak gereklidir. Bu siniflamaya Harun Yahya gibi, BAV elemanari veya bilimsel yaratiliscilar gibi gecmis egitimleri supheli ama amaclari asikar kisiler bilimsel olarak itiraz etme yeterliligine ve yetkisine sahip degillerdir. [ 1)Douglas Futuyma, Evolutionary Biology, Sinauer, 1998, sayfa: 138-160. 2) Tim Berra, Evolution and the Myth of Creationism, Stanford University Press, 1990 3) Roger Cuffey, Paleontologic Evidence and Organic Evolution, in Science and Creationism, edited by Ashley Montague, Oxford University Press, 1984, sayfa:255-282 4) Douglas Futuyma, Science on Trial, Sinauer 1995, sayfa: 68-97 5) T.S. Kemp, Mammal-like Reptiles, Academic Press, 198 SORU : Evrim Kurami okutulmamalidir, cunku Evrim Kurami, insanlari fasit, komunist veya "gucun herseyi almaya hakki oldugu soylevini ceken" ahlaksiz bir dunya gorusune suruklemektedir. Marksizmin kokeninde de Evrim Kurami vardir, Nazizmin temelinde de. Bu nedenle Evrim Kurami toplumlari yoldan cikartmak icin buyuk bir tehlikedir. Genc dimaglarin bu ATEIST fikirlerle zehirlenmeleri onlenmelidir. YANIT: Bu yaklasim gerek Amerika'li Bilimsel Yaratiliscilarin, gerekse BAV ve Harun Yahya'nin hipotezlerinin temelini teskil etmektedir. Burada belirli bazi kavramlari, ideolojileri korkulacak ve urkulecek kavramlar, ideolojiler olarak, tartismadan belirleme ve Evrim Kuramini direkt olarak bu ideolojilere baglayarak curutmeye calisma kurnazligi yatmaktadir; tabii buna kurnazlik denebilirse, ama seriatcinin ve fanatik insanin akli boyle calismaya daha egilimlidi Oncelikle Evrim Kuraminin bu ideolojilerin hic birisiyle direkt iliskisi yoktur. Kuantum fiziginin, bu ideolojilerle iliskisi ne kadarsa, Evrim Kuraminin da iliskisi o kadardir. Ayrica, bir ideoloji olarak savunulmakta olan Islamin (veya Hristiyanligin) bahsedilen Fasizm'den daha iyi, daha demokratik, daha esitlikci bir yapiya sahip olmadigi; Islam hukukunun, kadinlari asagiladigi, anti-demokratik oldugu, kolelik sistemini kabul ettigi, asiri baskici, militarist bir sistem oldugu da ortadadir (1, 2, 3, 4, 5). Ayrica Marksizm bugun icin tamamiyla curutulmus bir ideoloji degildir; komunizmle bugunku totaliter Rusya ve Cin komunizmi kastediliyorsa, bu sistemlerin Marks doneminde tanimlanan ve insanlara esitlik saglayici Sosyalist sistemlere donusme sureci basarilamamistir. Cunku bu ulkelerde yonetim halkin kontrolunde degil, fakat totaliter bir yonetici burokrasisinin kontrolundedir. Bu ulkeler zaten Carlik veya krallik doneminden direkt olarak bir totaliter sistemden baska bir totaliter sisteme gecmislerdir; yani demokratik sistemin bir evrimlesmesi olarak komunizmi yasamamislardir. Bu

Evrim ve Yaratl

138

durum, sosyalist demokratik sistemlerin coktugu veya gelisme umudunu yitirdigi anlamina gelmez. Ayrica, ne sosyalizmin, ne komunizmin, ne de Nazismin temelinde Evrim Kurami yoktur, sadece Evrim Kuramina dayanarak cikarilan insanla veya sosyal sistemlerle ilgili bazi sonuclarinin oldugu iddia edilebilir. Naziler de, ayni bilimsel yaratiliscilar, Harun Yahya ve BAV gibi, Evrim Kuramini anlamamislar ve distorsiyona ugratmislardi Ateizm konusuna gelince, ateizmin ahlaksizlik getirecegi, dinlerin de ahlak ve insanlara mutluluk getirecegi, kanitlanamayacak bir onermedir. Cunku, ateist olan insanlar arasinda "belirli bir ahlak, olgunluk, insanlara saygi-sevgi vb" gibi degerlere sahip kisiler cikabilecegi gibi, dindar ve sofu insanlar arasindan da cok ahlaksiz kisiler cikabilecegi gorulmektedir. Yani bir Tanriya inanmak, sanildigi gibi, insanlari birdenbire bire "ahlak abidesi" haline koyamamaktadir. En onemli nokta ise, Evrim Kuramina inanmanin Ateistlik anlamina gelmeyecegi hep goz ardi edilmektedir. Evrim Kurami, Teist bir sistemle celismemektedir. Yani, herseyi yaratan bir Tanri, Evrimin temel akisini da kurmus olabilir; ama kurmamis da olabilir. Evrim Kurami, din kitaplarini kelime kelime anlayan ve dinlerdeki yaratilisi savunan mentalite ile celismektedir. Ayrica, Komunist birisi Evrim Kuramina inanmadigi gibi, Komunist birisi Tanriya da inanabilir; ya da kapitalist ya da Fasist birisi Tanriya inanmadigi gibi Evrim Kuramina da inanmayabilir veya inanabilir. Sonucta bir takim ideolojiler ile bilimsel kuramlar ve Teism arasinda baglar, iliskiler kurmaya calismak cok yanlistir. Akilciliga ve bilimsellige sigmaz. [ 1) Ilhan Arsel, "Teokratik Devlet Anlayisindan, Demokratik Devlet Anlayisina", 1996 2) Ilhan Arsel, "Tevrat ve Incil'in Elestirisi", Kaynak Yayinlari, 1997, 3) Ilhan Arsel, "Seriat ve Kadin" 4) Ilhan Arsel, "Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlulari: Din Adamlari", 1995 5) Turan Dursun, "Din Bu I, II, II SORU : Fosiller, Kambrian doneminde birdenbire fazlalasmislar ve cok hucreli organizmalar birdenbire artmislardir. Halbuki Kambrian oncesi doneme ait hic boyle bir donem ve iz yoktur. Bulunan tum fosiller cok hucrelilerin bir anda Kambrian doneminde yaratildiklarini ortaya koymaktadir. YANIT: Ilk bilinen mikrofosiller 3.5 milyar onceye kadar gitmektedirler; yani 3-3.5 milyar yil once evrimlesmekte olan hucre yapilari vardi. Fosil kayitlarinda, cok hucrelilere ait en eski fosil izleri 670 milyon yil onceye dayanmaktadir. Bu da Kambriyan donemden 80 milyon yil onceye denk gelir. Kambriyan donemde, 505-590 milyon yil once, ilk kabuklu organizmalar olusmustur, ornegin brachiopodlarin ve trilobitlerin kabuklari mevcuttu. Bu dayanikli kabuk yapilari, kendilerinden daha once var olan yumusakca yapisindaki cok hucrelilerden cok daha iyi fosillesir ve bugune kadar kalir Pre-Kambriyen donemdeki yumusak vucutlu tum organizmalar fosillesemeden yokolup gitmislerdir. Ama buna ragmen bugun, o doneme ait bazi fosil izlerine de rastlamaktayiz; o doneme ait alglerin, denizanasinin, kurtcuklarin fosillerini bulabilmekteyiz. Ama o devrin kayalari o kadar eskidir ve oylesine deformasyona ugramislardir ki, o kayalarda fosil bulabilmek hemen hemen imkansizdir Cok onemli bir nokta neden, 500 milyon yasinda bir memeli, ya da 100 milyon yasinda bir insan iskeleti bulamadigimizdir. Madem Yaratiliscilara gore, hersey Kambrien donemde birdenbire yaratildi, oyleyse neden trilobitlerle ayni yasta dinozorlar, memeliler, kuslar bulamamaktayiz? Neden Adem'in buyuk buyuk torunlarinin iskeletlerini, Devonian cagda yasamis amfibiyanlarin fosilleriyle ile yanyana goremiyoruz. Bilim adamlari jeolojik caglari ve amfibiyanlardan

Evrim ve Yaratl

139

surungenlere gecisi kafalarindan uydurmamaktadirlar; elde edilen fosiller ve bu fosillerin yaslari, bu gelisimi jeolojik gelisim cizgisinde de ispatlamislardi Fosillerin yaslarina baktiginizda, Evrim Kuramindaki gelisim tamamen desteklenmektedir. Ornegin, Prekambriyen donemde (4 milyar-590 milyon yil once, MYO) bulunan yumusakca, kurtcuk fosillerinden sonra, Kambriyen donemde (505-590 MYO) , trilobitlerin fosillerine rastliyoruz. Sonra Ordovician donemde (438-505 MYO) birden bire memeli fosillerine atlamiyoruz, cenesiz baliklara ait fosiller buluyoruz, ayni donemde ne kuslara, ne amfibiyanlara, ne memelilere ne de dinozorlara ait tek bir iz yok! Sonraki Silurian donemde (438-408 MYO), Ilk ceneli baliklarin fosillerine rastliyoruz. Yani yumusakcalar, kabuklu bocekler, cenesiz baliklar ortaya cikmadan ceneli baliklar ortaya cikmiyor nedense!? Ilk amfibiyan fosillerine, Devonian cagda (408-360 MYO) rastliyoruz, sonra Carboniferous (360-286 MYO) ve Permian (286-248 MYO) donemlerde surungenlerin fosilleriyle karsilasiyoruz, madem Kambriyen donemde surungenler de yaratildi, neden fosil olarak karsimiza cikmak icin yaklasik 200-250 milyon yil bir yere saklandilar ve beklediler? Triassic donemde (248-213 MYO) Ilk dinozorlarin iskeletlerini gormekteyiz. Jurassic Donemde (213-144 MYO) ise ilk kuslar ve dev dinozorlarin fosilleri ve iskeletleri karsimiza cikmakta. Madem tum canlilar ayni anda yaratildi, neden dinozorlar 350 milyon yil bir karanlik kosede gizlenerek beklediler? Daha sonra 65 milyon yil once dinozorlar neden birden bire Sodom ve Gomorrah lanetine ugrayip, tum dunyadan temizlendiler? Neden Dinozorlar sahneden cekilince, memeliler, maymunlar primatlar arttilar. Neden dinozorlara, memelilere, maymunlara, primatlara ait 20 milyon yillik iskeletler buluyoruz da, ayni doneme ait Homo sapiens iskeletine hic rastliyamiyoruz. O zamanki Homo sapienslerin hepsi mi dogaya karisip yok oldu, oyleyse, o zamana ait diger hayvanlarin iskeletleri neden karsimiza cikiyor? Sormaya baslayinca, seriatciya ve bilimsel yaratiliscilara sorulacak sorularin ardi arkasi tukenmez! Ama ne yazik ki seriatci akli ve bilgiisi ile degil, omuriligi ile dusunmektedir! [1) Harland et al."A Geologic Time Scale", 1982, Cambridge Uni. Press 2) J. W. Schopf, "Evolution of the Earliest Cell", Scientific American, 1978, 239 (3): 110-138 3) Douglas Futuyma, "Evolutionary Biology", Sinauer, 1998, 4) Tim Berra, "Evolution and the Myth of Creationism", Stanford University Press, 1990 SORU : Canli organizmalarin hepsinde varolan amino asitler Levo formudur (sol ellidir; yani bu amino asitlerin stereotipik yapisi polarize isigi sola dondurur, sag elli Dextro-isomerlerde ise saga dondurur). Dogada esit miktarda L ve D formunda aminoasit vardir. Oyleyse canlilar aleminde hersey kendi kendine olustuysa neden sadece L-formundaki aminoasit isomerlerine rastlamaktayiz? Demek ki belli bir dizayna gore Tanri, sadece L-formu kullanarak canlilari yaratti. YANIT: Molekuler yapilardaki zayif kuvvet (weak force) birbirinin ayna goruntusu olan molekullerde farklidir. Bu bir molekul icin cok ufak bir farktir, ama molekuller bir araya gelince etki buyur. Yani bir molekulun reaksiyona girerken veya suda cozunmus bulunurken icinde bulunan molekuler bag yapma yetenekleri ve belli bir konfigurasyonda dururken gereksimleri olan enerji onlarin doga tarafindan secilmelerini saglamaktadir, doga genelde en az enerji formunu tercih eder; L ve D formlari arasindaki enerji farki cok az da olsa, yapilan hesaplara gore en az enerji ile durabilen isomer, yaklasik 100 bin yilda

Evrim ve Yaratl

140

dogada % 98 olasilikla baskin bulunan formu olacaktir (1). 1993'te Arizona State Universitesinden John R. Cronin uzaydan gelen meteoritlerde ve donmus tozda daha fazla L-aminoasitlerine rastlandigini ispatlamistir (2); bu, dnyada varolan ve amino asitlerle reaksiyona giren maddelerin zamanla sol elli amino asitleri tercih etmesini saglayabili Ayrica dogada ilk amino asitlerin nasil, hangi kosullarda meydana geldigini bilmiyoruz. Bilmedigimiz kosullar icin konusmak bosunadir. Dogada o donemde oyle olasiliklar olabilir ki, L-form ve D-form amino asitler yukaridaki nedenin yanisira baska nedenlerden oturu de secime ugramis olabilir. Ornegin, bugun bilinmeyen ve 4 milyar yil once dunyada denizlerde cok bulunan ve sadece D-form amino asitlerle reaksiyona girip kelat olustururak bu amino asitlerin deniz dibine cokmesini saglayan herhangi bir molekul L-formlarinin dogada fazla bulunmus olmasini saglayabilir. D ve L- isomerleri birbirlerinden cok farkli fiziksel, biyokimyasal, enerjetik, elektrofizyolojik ve konformatik (uc boyutlu sekil alma) yapilarina sahiptirler. Ornegin Dextromethrophan adli bir ilac, kodeinin benzeri Levorphanol'un D-izomeridir; NMDA (N-metil -DAspartat) reseptorlerine baglanir ve antagonistik etki yapar, morfin reseptorlerine hic bir etkisi yoktur, analjezi (agri kesme) ve bagimlilik yapmaz. Ama, sol elli olan, L-isomer, Levorphanol ayni molekul yapisina sahip olmasina karsin NMDA reseptorlerine baglanmaz, morfin reseptorlerine baglanir; agri kesicidir, bagimlilik yapar. Her iki ilacin molekuler yapilari tamamen ayni olmasina karsin, birbirlerinin ayna goruntuleri olmalarindan dolayi, farmakolojik ve biyokimyasal etkileri cok farklidir. Yaratiliscilar ve Harun Yahya ne temel biyofizik, ne temel kimya, ne temel kuantum fizigi, ne temel biyokimya, ne de temel tip egitimi almadiklari icin, amino asitlerin L-formlarinin varligina Yaratilisi bilimsel olarak ispatlayici bir kurtarici gibi sarilmaktadirlar. [ 1) Ian Stewart 1995. Nature's Numbers. New York: BasicBooks. 2) Max P. Berstein, Scott A. Sandford, Louis J. Allamandola, " Life's Far-Flung Raw Materials" Scientific American, Temmuz 1999, 281. Bu cevaplar Dr.mit Sayn tarafndan hazrlanmtr.Daha fazla bilgi almak iin http://evrim.cjb.net adresine ugraynz.

Evrim ve Yaratl

141

EVRM KURAMI HAKKINDA GRLER


DN DNCELER Dnebilen nsan'n, doadaki eitlenmeyi,canllar arasndaki benzerliklerin ve farkllklarn derecesini gzledii an evrim konusunda ilk dnceler balam demektir.

lk yaygn dnceler, Asur ve Babil yaztlarnda; daha sonra bunlardan kken alan ortadou kkenli dinlerde grlmtr.Hemen hemen hepsinde insann zel olarak yaratld ve evrende zel bir yere sahip olduu vurgulanm; trlerin deimezliine ve sabit olduuna inanlm ve dier canllar konusunda herhangi bir yoruma yer verilmemitir. Kur'an- Kerim'de yaradln kademeli olduu vurgulanmtr.Yalnz bir Trk din adam, astronomu ve filozofu olan HASANKALE' li BRAHM HAKKI (1703-1780), insanlarn deiik bitkilerden ve hayvanlardan kken aldn belirtmitir. Onyedinci y.y. 'a kadar, piskopos USSHER' in ve dierlerinin savunduu trlerin olduu gibi yaratld ve deimeden kald fikri yani "Genesis" geni halk kitleleri tarafndan benimsendi ve etkisini gnmze kadar srdrd.Ussher'e gre dnya M..4040 ylnda, ekim aynn 4'nde sabah saat 9:00 da yaratlmt.Bu dnce Ussher tarafndan incile eklenmitir.Daha nce yine hrstiyan din adamlar olan AUGUSTN (M.S.354-430) ve AQUNAS (M.S.1225-1274) tarafndan canllarn basit olarak tanr tarafndan yaratld ve daha sonra deierek eitlendii savunulmutu. Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Yaamn Temel Kurallar, Cilt I /Ksm I /Sayfa: 564. JEAN BABTSTE LAMARCK 'IN DNCELER Organik evrim konusunda ilk kapsaml kuram 1809 ylnda yaynlanan 'Philosophie Zoologiqie' adl yaptyla JEAN BAPTSTE LAMARC ' a aittir.(1744 - 1829).Lamarck,

Evrim ve Yaratl

142

zamannn meslektalar gibi, tm canllarn, geliimlerini ve ilevlerini denetleyen bir canllk gcyle donatldna ve deien evre koullarna kar bir savam gcnn olmadna inanyordu.Kitabnda, hayvanlar, karmaklklarna gre dzenlemeye alrken, yanll daha sonra kesin olarak saptanan bir varsaym ileri srd.'Eer bir organ fazla kullanlyor ise, o organ gelimesini srdrerek, daha etkin bir yap kazanr'. Bu var sayma LAMARCKZM denir. Ayrca canlnn yaam boyunca kazanm olduu herhangi bir zelliin, gelecek dllere getiine de inanmt.rnein demircinin olunun kol kaslar dierlerine gre daha iyi geliir.Zrafann atas daha ksa boyunlu olmalarna karn, yaadklar ortamn bir zaman sonra kuraklaarak, dibi plak ve ayrsz aalarn bulunduu ortama dnmesi sonucu, zrafalar aalarn yapraklaryla beslenmek zorunda kalmlar ve bylece boyunlar dlden dle uzamtr.Kr farelerin gzlerini, karnca aysnn dilerini yitirmesini; su kularnnperde ayaklar kazanmasn bu ekilde aklamtr.Tm bu aklamalar, kaltmn yasalar ortaya karlmadan nce, ok iyi bir aklama ekli olarak benimsendi.Fakat kaltm konusunda bilgilergeliince, zellikle WESMANN tarafndan ssomatoplazma ile germplazma arasndaki kuramsal farklar bulununca,evrimsel deimenin, vcut hcrelerinde olmad, sadece eeysel hcrelerdekikaltsal materyalin etkisi ile yrtld anlald.Bylece Lamarck'n varsaym tmyle geerliliini yitirdi.nk gerekte bir birey gerekte belirli lde evre koullarna uyum yapar; fakat lmyle birlikte bu zellikler de yitirilir. Halbu ki her dl uyumunu, doduu zaman tad kaltm materyalinin izin verdii ller ierisinde yapabilir ve ancakbu zellikleri gelecek dllere verebilir.BUFFON ve ERASMUS DARWN (Charles Darwin'in byk babas ) de buna benzer fikirler ileri srmler ; fakat inandrc olamamlardr. Hacettepe Universitesi Fen Fakultesi Biyoloji Bolumu Prof Dr. Ali DEMRSOY Yaamn Temel Kurallar Cilt I /Ksm I /Sayfa: 546 CHARLES DARWN VE ALFRED WALLACEIN GRLER CHARLES DARWIN (1809-1882),evrim bilimine iki nemli katkda bulundu.Birincisi organikevrim dncesini destekleyen destekleyen zengin bir kantlar dizisini toplayarak ve derleyerek bilim dnyasna sundu. Ikincisi evrim mekanizmasnn esasn oluturan Doal seilim ya da dier bir deyimle Doal Seim kuramnn ilkelerini ortaya kard. DARWIN, 1809 ylnda ngilterede dodu.Babas, onu, hekim olsun diye 16 yanda Edinburg niversitesine gnderdi.DARWIN, ilk olarak balad hekimlik ve dahasonra balad hukuk eitimini skc bularak her ikisini de brakt.Sonunda Cambridge Universitesine bal Christ Kollejinde teoloji (= dinibilimler) renimi yapt.Fakat Edinburgtakiarkadalarnn ou zooloji ve jeoloji ile

Evrim ve Yaratl

143

ilgileniyorlard.Cambridgede knkanatllar (Coleoptera) toplayan bir grupla iliki kurdu.Bu bilim evresi ierisinde botaniki JOHN HENSLOWu tand ve onun nerileri ile dnya evresinde ngiliz deniz kuvvetleri iin harita yapmaya grevlendirilen Beagle genmisinde, be sene srecek bir geziye katlmaya karar verdi.Beagle 1831 ylnda Devonport limanndan denize ald. LYELLin kitabn gezisi srasnda okudu ve dnya yznn devaml deitiini savunan dncesinden ok etkilendi.Gemidekiler harita yaparlarken, DARWNde srekli bitki, hayvan, fosil topluyor; jeolojik katmanlar inceliyor; saysz gzlem yapyor ve dikkatlice notlar alyordu.Gemi ilk olarak Gney Amerikann dou sahilleri boyunca gneye inip, daha sonra bat kylarndan kuzeye doru yol ald.Bu arada Arjantinin Pampaslarnda soyu tkenmi birok hayvann fosili buldu ve keza jeolojik katmanlardaki fosillerin zellikle dikkat etti.Bu deiimine gzlemleriyle, her trn zel yaratldna ilikin dncelere olan inancn yitirmeye balad.Keza insan dahil , eitli hayvan ve bitki trlerinin deiik ortamlara yaptklar uyumlar, bu arada yaad bir deprem olay ile yeryznn nasl deiebileceini gzlemledi. Beagle, 1835 ylnda, Gney Amerika ktasnn bat kysna yaklak 1000 km. kadar uzak olan Galapagos adalarna ulat.Bu adalarda yapt gzlamlerde, byk bir olaslkla ayn kkenden gelmi birok canlnn corafik yaltm nedeniyle,birbirlerinden nasl farkllatklarn ve her canlnn bulunduu ortamdaki koullara nasl uyum yaptn bizzat gzlemledi.rnein Geospizinae alt familyasndan bir eit ispinoz kularnn , dev kaplumbaalarn, Iquana dev kertenkelelerin, adalara ve her adann deiik koullar tayan blgelerine gre eitlenmelerini, yapsal uyumlarn, varyasyonlarn ve sonu olarak uyumsal almlarn grd.buradaki bitkilerinve hayvanlarn hemen hepsi, Amerika ktasnn gney sahillerindeki bitki ve hayvan trlerine benzerlik gsteriyor; fakat onlardan zellikle uzakl orannda farkllamalar gsteriyordu. Daha sonra aratrmalarna Pasifik Adalarnda , Yeni Zellandada, Avustralyada ve Gney Afrika Kylarnda devam etti.Tm bu aratrma sresi ierisindeevrimsel uyumu destekleyecek kantlar titizlikle toplad.1836 ylnda Ingiltereye ulat. Darwin, ileriye srecei fikri yank uyandracan, dolaysyla yeterince kant toplamas gerekeceini biliyordu.Kantlar evrimsel dallanmay gstermekle beraber, bunun nasl olduunu aklamaya yetmiyordu.ngiltereye varndan itibaren 20 yl boyunca biyolojinin eitli kollarndaki gelimeleri de dikkatlice inceleyerek, gzlemlerini ve notlarn biraraya getirip doal seilim konusundaki dncesini ana hatlaryla hazrlad.1857 ylnda dncelerini kabataslak arkadalarnn grne sundu. Bu srada, kendisi gibi, MALTHUSun bilimsel serisini okuyarak ve keza sekiz yl Malayada ve Dou Hindistanda, drt yl Amazon ormanlarnda bitkiler ve hayvanlar zerinde gzlemler yaparak, bitkilerin ve hayvanlarn dallanmalarndaki ve

Evrim ve Yaratl

144

yayllarndaki zellikleri grm ve doal seilim ilkesine ulam, bir doa bilimcisi olan ALFRED RUSSEL WALLACEn hazrlam olduu bilimsel kitabn taslan ald. WALLACE, DARWINe yazd mektupta eer almasn ilgin bulursa, onu, LinneanSociety kurumuna sunmasn diliyordu.almasnn ad On The Tendency Of Varieties To Depart Indefinitely from The Original Type = Orijinal Tipten Belirsiz olarak Ayrlan Varyetelerin Eilimi idi.DARWINin yllarn vererek bulduu sonu, yani canllarn yava yava deimesine ilikin gr, WALLACE nin almasnda yer almaktayd.Durum, DARWIN iin zcyd.Fakat arkadalarnn basksyla, kendi almasn, WALLACEninkiyle birlikte, baslmak zere 1 Temmuz 1858de Linnean Societyye teslim etti.Baslmadan duyulan bu dnceler 24 Kasm 1859 da On The Origin Of Species by Means of Natural Selection or the Preservations of Favoured Races in the Struggle for Life , Dogal seilim ya da Yaam Savanda Baarl IrklarnKorunmasyla Trlerin Kkeni ksaltlm adyla Origin of Species = Trlerin Kkeni yaynland. Ilk gun kitaplarn hepsi satld.Herkes, organikevrim konusunda yeni dnceler getiren bu kitab okumak istiyordu. znde, organik evrimin benimsenmesi iin zemin hazrd.nki ;Jeolojide, Paleontolojide, Embriyolojide Karlatrmal Anatomide bir ok aama yaplm birden yaratlmann olanakszl ortaya konmutu.DARWIN uysal bir adam olduundan, bir tepki yaratmamak iin, eserinin son ksmn Tanrsal bir yaratl fikrini benimsediini yazarak belirtmiti.Buna ramen, bata din adamlar ve baz bilim adamlar dini inanlara kar geliniyor diye bu almaya kar byk bir tepki balattlar.Hatta eseriyle Darwine ok byk yardmlarda bulunan LYELL ve gezisi srasnda geminin kaptanln yapan FITZROY, bu kar akmn ncleri oldular.Bu arada HUXLEY, ok etkin bir ekilde Darwine destek oldu. Darwin, almalarna devam etti, birinci eserinde deinmedii insann evrimiyle ilgili dncelerini Descent of Man and Selection in Relation to Sex= nsann Oluumu ve Eeye Bal Seilim adl eseriyle yaymland.Bu eserde, insann, daha nceki inanlarda benimsenen zel yaratl ve yeri red ediyor , dier memelilerin yapsal ve fizyolojik zelliklerine sahip olduu ve yine dier canllar gibi ayn evrimsel yasalara bal olduu savunuluyordu.Ayrca eeysel semenin, trlerin oluumundaki nemi belirtiliyordu. Charles Darwin'e , Evrim kuramn gelitirmesinden dolay zamannn gerici,yobaz evreleri tarafndan yaplan hakaretlerden birisi Darwinin nsann Oluum adl eseri , balangta birok tepkiye neden olduysa da , zamanla, biyolojideki yeni gelimeler ve bulgular, zellikle kaltm konusundaki

Evrim ve Yaratl

145

bilgilerin birikmesi, Darwinin grnn ana hatlaryla kesin bir ekilde doru olduunu perinlemitir. Hacettepe Universitesi Fen Fakultesi Biyoloji Bolumu Prof Dr. Ali DEMRSOY Yaamn Temel Kurallar Cilt I /Ksm I /Sayfa: 550

Hacettepe niversitesi Biyoloji Grubu


Evrim Murat Glsaan Ilk ata canlilar nasil meydana geldi? Her canlinin ilkel tek hucreli bir atasi var miydi? En basta kac tane ata canli vardi? Canllar daha karmak yaplar eklinde organize olmaya iten sebep nedir? Darwin'in Arka Bahcesi; sitemizin adini koyarken Darwin'i ve evrimi vurgulamak Ercin'in fikriydi. Evrim Kuramina ve Darwin'e karsi son birkac yildir surdurulen bilimdisi saldirilara karsi guzel bir tepki olacakti. Peki neden "Arka Bahce"?... Bugun Evrim Kurami artik biyolojinin temel dusuncelerinden birisi haline gelmistir. Bir bilimadami canli ya da canlilikla ilgili her hangi bir yeni olguyla (bir mekanizma, bir fonksiyon ya da yeni bir tur) karsilastigi zaman ilk sordugu sorulardan birisi bunun evrimsel mekanizma icerisinde nasil gelistigidir. Evrim kurami olmadan biyolojiyi, canliyi ve canliligin mantigini anlamak bana pek mumkun gorunmuyor, eminim ki pek cok bilimci icinde durum ayni... Evrim "Nereden geldik, nereye gidiyoruz?" sorusunun sadece biyolojik degil fiziksel ve kimyasal acidanda da tek bilimsel cevabi olarak onumuzde duruyor. Her ne kadar kotu ve ard niyetli ya da en azindan bilimdisi kisilerce tersi iddia edilse de Evrim Kurami pozitif bilimcilerin tamamina yakininca kabul gormus ve onlarin evreni anlamak icin bakinip durduklari en genis ve guzel manzarali pencerelerden biri haline gelmistir. Bilim ve bilimadamlari icin durum boyleyken neden genis insan kitleleri varoluslarinin kanunlarina bu kadar uzaklar ve neden "evrim" denilince insanlar korkarak ve cekinerek yaklasiyorlar. Neden Papa bile evrimi doganin yasasi, kendi deyimiyle "yaratilisin yasasi" olarak ilan ettigi halde bir takim insanlar hala dini kullanarak insanlari bilimden uzak tutmaya calisiyorlar. Bunlarin cevabini vermek benim isim degil. Ancak bilimadamlarina ve bilimle ilgisi olan benim gibi insanlara dusen gorev, gerceklerden uzak tutulmaya calisilan insanlarla bilimi kucaklastirmak olmalidir. Asagida okuyacaginiz yazi da bu amac dogrultusunda yazilmaya calisilmistir. Ne derece basarili oldugumu ancak okuyarak anlayabilirsiniz.

Yazdiklarimin cok buyuk bir bolumunu, neredeyse hepsini ALI DEMIRSOY "YASAMIN TEMEL KURALLARI" CILT I KISIM I'de de bulabilirsiniz. Bazi yerler aynen alinmistir.

Evrim ve Yaratl

146

Yazimi okumaya karar verdiginize gore bazi sartlarimi da kabul edersiniz herhalde:

Okuma sirasinda kendinizi Napolyon gibi hisseder de "Peki tanrinin bu iste yeri ne?" diye sorarsaniz, cevabim Napolyon'a verilen cevapla ayni olacak: " Bu varsayima gerek duymuyorum." Bilim; evreni hic bir mistik guce gerek duymadan olculup, hesaplanabilecek olgular uzerinden anlamaya calisma isidir. SORU :Bilim materyalist midir? CEVAP :Kesinlikle!. Bilimin isi, evrenin gerceklerine ulasmaktir. Tanriyi ispatlamak veya yalanlamak istiyorsaniz; lutfen felsefeye basvurunuz. Bu tamamen benim gorusum olmakla beraber bu tarz amaclar dusunce spektrumunun neresinde olursa olsun bilime zarar verir. Bilimle tanriyi tartismanin, bence, manavdaki kuzu cigerinin deli dana tasiyip tasimadigini tartismak kadar anlami vardir. Butun bunlarda anlastiysak simdi sizi bilime; dogmalara asla yer olmayan gercekler dunyasina davet ediyorum. Eger yazimi okuyup bitirdiginizde kafanizda bir tek "Acaba mi?" sorusu olusturabilirsem kendimi basarili sayacagim. OLUUMU VE EVRM HAKKINDAK DNCELERN

CANLILIIN GELM:

EVRM DNCESNN EVRMLEMES Canlilari tanri yaratti da koyuverdi demek ne kadar kolay ve rahatlaticiysa bir o kadar da bilimdisidir. Boyle bir aciklamayla yetinerek de bilim ve teknolojide gelebildigimiz yer gayet aciktir. Peki o zaman canlilar nasil olustu: evrim ve canliligin olusumu uzerine ilk fikir yuruten insan Darwin degildi. Filozof ve bilimadamlari antik caglardan bu yana bu konu uzerine dusunup kafa yormuslar ve bazi dusunceler ileri surmusler. Kendiliginden Olus (ABIYOGENEZ) : Bu gorus, yanlisligi ispat edilinceye kadar yuzyillar boyunca insan ve bilim cevrelerince kabul gormustur. Bu yuzden hala bu gorusun ekolarini anne ve babalarimizda bulabiliriz. Simdi su sorularin kacina "kendiliginden oldu" cevabinin anne ve babamiz tarafindan verildigini bir dusunun bakalim :

Tursu neden bozuldu? Meyva neden kurtlandi? Bu guveler nerden geldi boyle, halbuki her yeri sikica kapatmistim? (Demek ki kapatamamis) Oluler nasil kurtlanir? Ciceklerim durup dururken sineklendi, kac senedir boyle bisey yoktu, nereden geldiler ki? Ekmek kuflenmis, vs...

Evrim ve Yaratl

147

Bu liste bu sekilde uzayip gider. Bunlari soyleyen insanlarin haberdar olmadiklari sey bakteriler, omurgasizlarin yasam dongusu ve havada ucusup duran sporlardir. Abiyogenez, yani canli varliklarin cansiz ortamdan kendiliginden birdenbire ortaya cikmalari dusuncesi sadece bakteri, mantar ve gorece ilkel duran kurtcuklarla sinirli degildi. Aristo baliklarin dere tabanindaki camurdan olustugunu ileri surmustu. Bazi denizcilerse Hindistan'da icerisinden kuzularin ciktigi lahana benzeri bitkilerin efsanelerini anlatiyorlardi. Bu gorusu savunan bilim adamlariysa yaptiklari bir deneyle kirli bir gomlek ve bugday tanelerinden yavru farelerin olustugunu gostermislerdi. Aslinda duzenege bir de fare kapani ekleselerdi ergin hamile farelerin de olustugunu gosterebileceklerdi. Fakat birkac oyun bozan bilimadami bu fikirden hoslanmamis olacaklar ki bazi deneyler yapmaya karar verdiler. Amaclari canli varliklarin ancak canli varliklardan meydana gelebilecegini ispatlamakti.Biyogenez, abiyogeneze karsi: Buyuk bir tartisma basladi. Francesco REDI agzi sikica kapali kavanozlardaki balik, et suyu ve birkac hos kokulu karisimda uzun sure hic bir yasam belirtisi olmadigini gordu ve canliligin kendiliginden olusamayacagini one surdu. Ancak abiyogenezci bilimadamlari havada ve her tarafi kusatan bir yasam kaynagindan bahsediyorlardi.Cansiz maddeyi canlanip etrafta gezinmeye tesvik eden bu guc, kapali kavanozun icine giremiyordu ya da varsa bile canliyi olusturamayacak kadar yetersizdi. Bu yuzden kapali kavanozda canlinin olusamamasi gayet normaldi. Kapaklar acildiktan bir sure sonra ise canlilar sanki fiskirircasina ortaya cikiyorlardi ; tartismalar iki yuzyil daha surdu. Pasteur et suyunun, uzerinde kurtlar olusmadan once ucusan sineklerden ve havada bulunan kucuk yaratiklardan suphelenmis olacak ki et sularini ve cam balonlarini alip bir dag gezintisine cikmis ve havanin yeterince temiz ve kucuk yaratiklardan arinmis olduguna inandigi bir ortamda deney duzenegini hazirlamis. Duzenege S bicimindeki borudan hava rahatlikla girebilmekte, fakat PASTEUR'un suphelendigi gibi havadaki kucuk canlilar (bakteri ve mantar sporlari) giremiyordu. Aylar sonra bile et suyunda bir tek canli gozlenmedi. PASTEUR'un bu deneyinden sonra abiyogenez, bilim tarihinde hak ettigi yeri aldi. Biyogenezin zaferi; cevaplanmasi gereken onemli bir sorunu da beraberinde getirdi: Madem ki her canli baska bir canlidan meydana geliyor; BIYOGENEZ Ilk canlilar problemini cozmek icin bir cok hipotez ortaya atildi. Acaba her canli kendi benzeri bir ataya mi sahipti. Yoksa her canlinin kkeni bir tek canliya mi dayaniyordu. Polifiletik Kken: Bugun var olan canlilarin kendileri benzeri atalardan meydana geldigini one surer. Simdi bu gorusu sinayalim. Elimizdeki veriler soyle :

Bu goruse gore bir balina bir balinadan olusmali

Evrim ve Yaratl

148

Fosil kayitlarindan bildigimize gore bugunku canlilarin bazilari (memeliler ve kuslar) jeolojik zamanlari dusundugumuzde cok yeni ortaya cikmistir. Jeolojik zamanlarda geriye dogru gittikce bulunan fosillerin gelismislik dereceleri duser. 3.5 milyar yil oncesinden sadece bir hucrelilerin fosillerine rastlanmistir. Bugunku canlilara tam olarak benzemese de onlari andiran canlilarin fosilleri bulunmustur.

Bu verilerden su sonucu cikarirsak sizce hata yapmis olur muyuz? Bugunku canlilarin pek cogu eskiden yoktu ama onlara benzeyen, genelde daha ilkel canlilarin fosillerini buluyoruz. Eski caglara dogru gittikce daha da ilkellesip en sonunda sadece bir hucrelilerin rastlandigi bir caga geliyoruz ve daha sonrasinda fosil bulamiyoruz. Simdi bastan sona dogru dusunerek sunu bulun : canlilik bir hucreli ilkel canlilarla basladi ve geliserek gunumuzdeki canlilari meydana getirdi. Kutlarim, canliligin nasil meydana geldigini buldunuz. Ama bilimde yazili olmayan bir kural vardir : eger bir sorunu cozume kavusturursaniz ortaya cozmeniz gereken en az iki sorun cikar. Iste size sorunlar :

Acaba gunumuzde gordugumuz her canlinin ilkel,tek hucreli bir atasi var miydi? Bu ilkel canlilari daha karmasik canlilar olmaya iten sebep nedir?

Bu sorularin cevabine gecmeden once yukaridaki verilerden gelistirebileceginiz baska bir dusunceden bahsetmek istiyorum. Oyle ya, bilimde bir soruna birden fazla cozum uretip,iyi olani secme hakkiniz her zaman vardir ve boylesi her zaman daha iyidir. Asagidaki yazi bir Lise Din Kulturu ve Ahlak Bilgisi dersinde "Islamda Yaratilis" konusu anlatilirken gecmistir. (Abartma orani %5'ten azdir). Bu tarz dusunce bicimlerinin ilk ve orta ogretimde endise verici derecede yaygin oldugunu soylemeden gecemiyecegim "Aslinda bu fosilleri toplayan bilimadamlarinin hepsi dinsiz. Cok eski zamanlara ait gelismis canlilara ait fosilleri bulduklari zaman yok ediyorlar. (Allah'in isine bakin ki yuzlerce yildir bir tane dinsiz olmayan paleoantolog cikmamis, butun fosilleri yok etmisler.) O dinozor minozor zimbirtilarinin iskeleti miskeleti de yok, onlari dinsiz sanatcilar cizmis, dinsiz plastik ureticisi ve dinsiz kimyacilar da bu dinsiz fosilleri yapip bizi dinden cikartmak istiyorlar. Hatta bir gun dinsizin biri cikip da o fosiller bulundugu zaman plastik milastik yoktu demesin diye de plastigi bulduklarini onca yil saklamislar.Oyle 3.5 milyar yil diye birsey yok, hepsi uydurma bunlarin. Bu bilimadamlarinin hepsi kafir, yalanci." diye de dusunebilirsiniz. Bilimde suphecilik cok onemlidir ama dusuncelerinizi somut kanitlarla desteklemek zorundasiniz. Iste hendek,iste fosil. Hodri meydan... Gercekten bu kadar seckin insan yalan soyluyorsa, eger baska sekilde yaratildiysak, bunu bilmek isterim. Biz yeniden bilimsel sorunlarimiza donelim. Verileri bir daha okuyun da baslayalim.

Evrim ve Yaratl

149

Birinci soruna cevabi sistematik biliminden yola cikarak verelim. Sistematik, canlilari benzer ozelliklerine gore gruplandirarak incelenmelerini kolaylastirir. Gruplandirma, dallanan basamaklar seklinde en buyuk canli gruplari olan alemden ture kadar iner. Siniflandirmadaki basamaklar sunlardir : Alem, Sube, Sinif, Takim, Aile, Cins ve Tur. Bugun genel kabul goren sisteme gore butun canlilar 5 buyuk aleme ayrilir :

Monera : Ilkel bir hucrelileri icine alir. (Bakteri ve mavi-yesil algleri kapsar). Protista : Karmasik, bir hucrelilerdir. (Amip,terliksi hayvan gibi...) Fungi : Mantarlarin olusturdugu gruptur. Bitkiler Hayvanlar

Eskiden sadece bitki ve hayvanlar alemi kullaniliyordu. Bugunlerde Monera alemini parcalayip alem sayisini artiran bilimadamlari var. Bu gruplandirmalar tur haric tamamen yapaydir ve daha once de soyledigimiz gibi arastirmalari kolaylastirmak icin yapilmistir. Ama bu bizim varacagimiz sonucu etkilemeyecek. Hayvanlar Alemini ele alirsak birbirine daha fazla benzer ozellikler gosteren hayvanlari kapsayan 32 farkli subeye ayrilir. Diger alemler de kendi iclerinde bu sekilde dallanarak acilir. Hayvan Subelerinden Bazilari

Sungerler Yassi solucanlar :Planarya, karaciger kelebekleri ve seritler, bu subeye ornektir. Yuvarlak Solucanlar Yumusakcalar :Midyeler, salyangozlar, kafadanbacaklilar (ornek:ahtapot) siniflarini icerir. Halkali Solucanlar :Yoprak solucani Eklembacaklilar :Bazi eklembacakli siniflari : o Atnali yengecleri o Deniz orumcekleri o Arachnida (Orumcek,akrep ve akarlari icine alir) o Kabuklular (Yengecler ve istakozlar) o Bocekler (En yaygin hayvan grubudur. Tanimlanmis bir milyondan fazla turu vardir.) o Derisidikenliler (Denizyildizlari, Denizkestaneleri) Chordota (Sirtipliler):Omugalilar alt-subesini icerir

OMURGALILAR Bu alt-subenin siniflari :


Cenesizler Kikirdakli Baliklar : Kopekbaliklari ve vatozlar Kemikli Baliklar : Diger baliklarin cogunlugu

Evrim ve Yaratl

150

Ikiyasamlilar : Kurbagalar ve semenderler Surungenler : Kertenkeleler, timsahlar, kaplumbagalar, yilanlar vs.. Kuslar Memeliler : 3alt sinifi kapsar o Gagali Memeliler o Keseliler o Gercek Doguran Memeliler (17 takimdan olusmustur)

Gercek Doguran Memeliler Bazi takimlari :


Bocekciller : Kostebekler ve kirpiler Yarasalar Primatlar : Maymunlar ve insanlar Tavsanlar Cetacea : Balinalar ve yunuslar Carnivora : Kedigiller,kopekgiller,vs.. Hortumlular : Filler Tektoynaklilar : At,zebra ve gergedanlar

Takimlar da daha sonra dallanarak bircok ailelere, aileler cinslere, cinsler de turlere ayrilir. Dikkat ettiyseniz balinalar,filler diyoruz. Cunku bir balina veya bir fil yok, kendi aralarinda turlere ayriliyorlar. Canlilarin pek cogunu tur seviyesinde ayirabilmek icin bu hayvan grubu uzerinde uzmanlasmis olmak gerekir. Cunku ayni cinsin kapsadigi iki tur arasinda sadece birkac nuans vardir. Fakat bu farklar iki canlinin birbiriyle ciftlesmesini engeller. Bilinmesi gereken diger bir kavram olan alt-tur, bir tur icindeki farkli gruplardir. Alt-turler birbirleri ile verimli doller verebilirler. Bu kadar sistematik bilgisine ne gerek vardi? Her canlinin ilkel, tek hucreli bir atasi var miydi? sorusunun cevabi bu bilgilerde yatiyor. Simdi tekrar geriye dogru dusunuyoruz. Birbiriyle verimli dol veren, cok kucuk farkliliklar tasiyan alt-turler birlesip turu olusturuyorlar. Farkli turlerin bir araya gelmesi ile cinsler meydana geliyor. Aslan ile kaplan ayni cinsten iki hayvandir. Cinsler birlesip aileleri olusturur. Aslan,kaplan ve kedi ; kedigiller ailesindendir. Kedigiller, kopekgiller (kurt,cakal) ve ayilar carnivora takimini olustururlar. Bu takim,memeliler sinifina, omurgalilar alt-subesine, oradan da hayvanlara ulasir. Her basamak cikisimizda canli sayisi artar ve birbirinden farkli canlilar ayni gruba dahil olur. Sonunda elimizde 5 alem kalir. Evrimsel surec icerisinde de aynen bu sekilde canlilar birbirlerinden farklilasarak bugunku tur cesitliligini saglamislardir. Fosil kayitlari da bu savimizi kanitlayacak sekildedir. Yalniz bazi donemlerde tur sayisinda ani bir dusus yasanmis, pek cok tur yok olmustur. Dinazorlarin yok olusu da bunlardan biridir. O zaman soyle bir sonuc cikartabiliriz. Butun canlilar 5 alemi olusturacak 5 ata hucreden olusmustur. Monofiletik Koken :

Evrim ve Yaratl

151

Tum canlilarin hucrelerden olusmasi, bir cogunun mayozla ya da mitozla cogalmasi, mitozla gelismesi, benzer karmasik molekullere sahip olmalari ve benzer cekirdek asitlerine sahip olmalari, onlarin ortak bir kokenden geldigine kanit olarak gosterilir. Burada biraz molekuler biyoloji bilmekte fayda var galiba... Protein Sentezi : Canli hucreye molekuler duzeyde baktigimizda onun aslinda surekli madde giris-cikisinin oldugu, molekullerden yapilmis bir zarla cevreden ayrilmis, icerisinde ayni anda yuzlerce kimyasal reaksiyonun gerceklestigi, canli, molekullerden yapilmis bir balon oldugunu dusunebiliriz. Butun bu karmasayi duzenleyen, reaksiyonlari baslatip-durduran, ozel bir protein grubu olan enzimlerdir. Proteinler, yalniz enzimlerin yapisina girmezler, ayni zamanda hucrenin yapisina da katilir, diger molekullerle birlikte hucrenin tuglasi, harci ve kolonlari olur. Butun proteinleri, cok daha kucuk molekuller lan aminoasitler olusturur. Canlilarin yapisina giren 20 cesit aminoasit vardir. Bunlari 20 farkli renkte boncuk gibi dusunebiliriz. Butun proteinler bu 20 boncugun farkli sayi ve sira ile dizilmesinden olusmus tespihler gibidir. Peki bu boncuklarin nasil dizilecegine kim karar veriyor? Bir hucredeki tum proteinlerin plani, yonetici molekul olan DNA'da kayitlidir. DNA da yine bir boncuk sistemi kullanir. Fakat sadece 4 renk boncuk vardir. Birbirinin ardisira gelen 3 renk boncuk, bir aminoasite karsilik gelir. Bu 4 renkli nukleik asit bilgisinden proteinler nasil uretilir? DNA'dan kendisinin bir cesit sablonu olan baska bir molekul uretilir. Buna mesajci RNA denir. Bu sablon, hucre icinde protein sentezinden sorumlu olan yapi olan ribozoma gider ve ona baglanir. Ribozom, sablonun bir ucundan digerine dogru okurken her 3 boncuga karsilik bir aminoasit alir ve birbirine birlestirerek aminoasit boncuklarindan meydana gelen bir tespih olusturur. Yani proteini sentezler. Bu mekanizma tum canlilarda aynidir. Bir canlinin DNA'sinin bir parcasi alinip baska bir canliya aktarilirsa o parca da kodlanmis protein yeni canlida once mesajci RNA'ya, sonra da ribozomda proteine donusturulur. Kisacasi tum canlilar ayni dili konusur. Bu bilgilerin isigi altinda, yeryuzundeki tum canlilari 4 farkli boncugun farkli sira ve sayida dizilmesiyle olusan tespihler olarak dusunebiliriz. Tek farki, bu tespihler kendi kendilerini cekip bir ise yariyorlar. Canlilarin ortak bir atadan geldigini dusunmemizin en onemli sebebi, iste bu ortak dildir. Heterotrof Hipotezi Ilk canlinin neye benzedigi uzerine bugunlerde kabul goren hipotez, onun kendi besinini kendi yapamayan, dis ortamdaki besinleri kullanan, basit bir canli oldugudur. Daha sonra bu ilkel canli geliserek ve dallanarak tum canlilari olusturdu. Yalniz monofiletik gorusun cevaplayamadigi bazi sorular var. Her ne kadar tum canlilar molekuler duzeyde ayni gorunseler de hucresel yapilarinda buyuk farkliliklar tasiyorlar.

Evrim ve Yaratl

152

Hucreler enerji saglamada 4-5 farkli sistem kullaniyorlar. Bitki ve hayvan hucreleri arasindaki ig iplikleri farki, onlarin ortak kokenden geldikleri konusunda suphe uyandiriyor. Bu konuya hocalarimizin ilk canlilardan ve canliligin kokeninden bahsederken kullandiklari baslangic cumlesi ile son veriyorum: Yasam, 3.5 milyar yil once bir ya da birkac ilkel hucre ile basladi... Trlerin Kkeni : Artik tum canlilarin ortak bir atadan koken aldigini ogrendik. Peki ama canlilari daha karmasik yapilar seklinde organize olmaya iten sebep nedir? Turler neden degisiyor? Genesis :Turlerin olduklari gibi yaratildigini ve degismeden kalitildigini savunan bu gorusun etkileri hala toplumlarda, abiyogenez gibi, suregelmektedir. Biyoteknoloji cagina girmeden once turlerin degismedigine inanmayi bir olcude makul gorebiliriz. Islah calismalarinin yapilmadigi, gen aktariminin bilinmedigi zamanlarda yuzbinler, milyonlarla ifade edilen yillar boyunca suren degisimin fark edilememesi normal sayilabilir.

Bugun ciftci amcam, yetistirdigi bugdayin elli yil once yetistirilen bugdaydan, domatesin domatesle ne kadar farkli oldugunu kendisi de biliyor. Peki Avrupa'dan getirilen inekle bizim yillarca hicbir islah calismasina tabi tutulmamis ciliz inekcik birbirine ne kadar benziyor? Tavuk yetistiricileri once et tavugu mu, yoksa yumurta tavugu mu yetistireceklerine karar vermiyorlar mi? Guvercin besleyenler kac cesit guvercin oldugunu benden iyi bilirler. Kedi ve kopeklerden bahsetmeye gerek var mi, bilmem. Kanislerin buyuk buyuk dedelerinin kurtlar olduguna inanmak zor, degil mi? Bir sempanzeyle-insan birbirine daha cok benzemiyor mu? Nerede o eski domatesler mirim?

Iki hayvan birbiri ile dogal kosullarda ciftlesip, verimli doller veremiyorsa onlar farkli turden iki hayvandir. Ve evrimsel surec icerisinde yollari ayrilmistir. Bana pek mumkun gorunmuyorsa da bir bilen bana bir kanisle bir senbernarin ciftlesip ciftlesemedigini bildirirse mutlu olurum. Turlerin degistigi konusunda artik hemfikir olmusuzdur herhalde... Turlerin degisimi konusunda ilk kapsamli kuram 1809 yilinda Fransiz zoologu Jean Baptiste Lamarck tarafindan ileri suruldu. Lamarck'in adiyla da anilan bu gorusu, kullanma-kullanmama hipotezine gore :

Evrim ve Yaratl

153

Eger bir organ fazla kullaniliyorsa o organ gelismesini surdurerek daha etkin bir yapi kazanir. Kullanilmiyorsa korelir. Lamarck ayrica yasam boyu kazanilan bu ozelliklerin bir sonraki dollere aktarilacagina da inaniyordu. Lamarck bu gorusleri ile zurafalarin uzun boyunlarini, karincaayisinin dislerini yitirmesini, su kuslarinin perde ayaklarini acikladigini dusunmustu. Kalitim yasalarinin ortaya cikmasi ve bir degisimin yavrulara aktarilmasi icin esey hucrelerinde meydana gelmesi gerektiginin ogrenilmesi ile bu gorus gecerliligini yitirdi. CHARLES DARWIN VE ALFRED WALLACE : Charles Darwin'in evrim bilimine iki onemli katkisi oldu. Birincisi, organik evrim dusuncesini destekleyen bir kanitlar dizisini toplayarak ve derleyerek bilim dunyasina sundu. kincisi, evrim mekanizmasinin esasini olusturan dogal secilim kuraminin ilkelerini ortaya cikardi. Darwin, evrimin dogasiyla ilgili dusuncelerini Beagle adli gemi ile ciktigi 5 yillik dunya gezisi sirasinda Malthus ve Lyell'in fikirlerinin etkisi altinda gelistirdi. Malthus; canlilarin geometrik olarak cogalirken besin kaynaklarinin aritmetik bir sekilde arttigini, bunun sonucunda da dogada bir yasama savasinin oldugunu soylemistir. Jeolog Lyell ise canlilarin cevre kosullarinin uzun surede etkimesiyle degistigini savundu. Darwin, dunyayi dolasirken Alfred Wallace da yine Malthus'un yazilarinin etkisi altinda 8 yil Malaya ve Dogu Hindistan'da ve 4 yil da Amazon Ormanlarinda hayvanlar ve bitkiler uzerinde arastirmalar yaparak Darwin'le ayni sonuclara ulasmisti. Wallace, hazirlamis oldugu bilimsel kitabin taslagini Darwin'e gondererek ilisikteki mektubunda eger calismasini ilginc bulursa onu, Linnean Society kurumuna sunmasini diliyordu. Darwin, kendi kitabi olan : Dogal Secilim ya da Yasam Savasinda Basarili Irklarin Korunmasiyla Turlerin Kokeni ile Wallace'in kitabi Orjinal Tipten Belirsiz Olarak Ayrilan Varyetelerin Egilimi 'ni birlikte basilmak uzere Linnean Society'ye teslim etti. Ilk gun kitaplarin hepsi satildi. Ozunde organik evrimin benimsenmesi icin zemin hazirdi. Cunku jeolojide, paleontolojide, embriyolojide, karsilastirmali anatomide bir cok asama kaydedilmis ve birden yaratilmanin olanaksizligi ortaya konmustu. Darwin calismalarina devam etti, birinci eserinde deginmedigi insanin evrimi ile ilgili dusuncelerini, Insanin Olusumu ve Eseye Bagli Secilim adli eserinde yayinladi. Bu eserde insanin diger memelilerden pek farkli olmadigi ve onlarla ayni evrimsel yasalara tabi oldugunu savundu. Yuzyillar boyunca evrenin kendileri etrafinda dondugune inanan insanlar, bu ikinci darbeye de buyuk tepki gosterdiler. Fakat biyolojideki yeni gelismeler ve bulgular, ozellikle kalitim konusundaki bilgilerin birikmesi Darwin'in gorusunun ana hatlariyla dogru oldugunu kanitladi.

Evrim ve Yaratl

154

Dogal Secilim Kuraminin Ana Hatlari : Bu kuram ana hatlariyla iki gercegi ve 3 varsayimi ortaya cikarmistir. Gercekler :

Tum canlilar, sayilarini korumaya yetecek oranin uzerinde cogalir. Bir disi ve erkek yasamlari boyunca 2'den fazla yavru meydana getirir (Eger daha once olmezlerse). Dogal kosullarla elimine edilen bireylerle bu fazlalik azaltilir, denge saglanir. Bir ture ait canlilar kendi aralarinda birbirlerinden farklilik gosterirler. Kardesin kardese benzememesi gibi..

Varsayimlar :

Yasamini surdurebilen bireyler, meydana getirilen bireylerden cok daha az olduguna gore bu bireyler arasinda hayatta kalabilmek icin bir yasam savasi ortaya cikar. Iyi uyum yapacak ozellikleri tasiyan bireyler, yasam kavgasinda, bu ozellikleri tasimayan bireylere karsi daha etkili bir savasim ozelligi gostereceginden, ayakta kalir, gosteremeyenler yok olur. Bir bolgedeki secici kosullar, diger bolgedekilerden farkli oldugundan ozelliklerin secimi de her bolgede farkli olur. Cevrede meydana gelecek yeni degisiklikler, tekrar yeni uyumlarin secilmesini saglar. Bircok dol boyunca meydana gelecek bu tip uyumlar, bir zaman sonra, atasindan tamamen degisik yeni bireyler toplulugunun ortaya cikmasini saglar. Farklilasmanin derecesi, degisim gecirmis ve gecirmemis canli gruplarindaki bireyler bir araya getirildiginde ciftlesemeyecek, ciftlesse dahi verimli doller meydana getiremeyecek duzeyde ise, artik bu iki grup iki farkli tur grubu olarak degerlendirilir.

Kafaniza yatmayan birsey var mi? Gordugunuz gibi, olay cok basit ve mantikli. Universite sinavlari, siyasi secimler ve futbol musabakalari da hep bu dogal secilim mantigiyla isler. SON SZ : Umarim yazimi begenmissinizdir. Umarim kafanizda birkac soru olusturabilmisimdir. Yazim amacina ulastiysa sunlari ogrenmis olmalisiniz :

Hicbir canlinin kendiliginden birdenbire olusamayacagini, Canlilarin ortak bir kokenden geldigini, Biraz sistematik bilgisi, Insanin bir hayvan oldugunu, Canlilarin neden ve nasil degistigini.

Ve eger yazim amacina ulastiysa bana bir suru soru sormanizi bekliyorum, sorulariniz icin kulubun Bir Bilene Sorun bolumunu kullanabilirsiniz.

Evrim ve Yaratl

155

Size neleri anlatmadim?

Inorganik Evrim : Buyuk patlamadan ilk canliya kadar olan surec; zaten bunu becerebilecegimden supheliyim. Ama size 2 kitap tavsiye edecegim : o Steven Weinberg, "Ilk 3 Dakika" (Tubitak Yayinlari) o Stephen Hawking, "Zamanin Kisa Tarihi" (Milliyet) Hucresel Evrim : Itiraf etmeliyim ki, buralari da bu yazimda bitirip sicak kanli canliya kadar gelmeyi dusunuyordum ama tembellikten yetistiremedim. Gelecek ay bunu hallederiz. Evrimlesmeyi saglayan duzenekler Evrimi destekleyen kanitlar Evrim bilimindeki bazi sorunlar

Bunlari zaman icinde anlatacagiz. Bizi izlemeye devam edin. TEEKKRLER Asena'ya, Ercin'e ve BBM Kulubune sonsuz tesekkurler... Onlar olmasa bu yaziyi asla bitiremezdim. Tesekkurler... En Son Sz : Her ne kadar su anda dogal secilimin ellerinden kurtulmus gozuksek de insan evrimin urunudur ve evrim insanlari bir sekilde etkilemeye devam etmektedir. Evrimi kabul etmemek, evrim tarafindan secilme tehlikesini engellemez. Insanlar gercekleri; ancak hazir olduklari zaman kendi gozleriyle gorebilirler. Keske gercekleri insanlarin gozune sokabilseydik, ama yapamiyoruz. Sadece hazirlanmalarina yardim edebiliriz. Umarim bir olcu de olsa buna yardimci olmusumdur. Umarim gercekleri farkettigimizde cok gec kalmis olmayiz. EVRM KURAMINA BLMSEL TRAZLAR Belki insanlk tarihinin ilk dnemlerinden beri uygulanmakta olan eitim ve retim yntemleri, belki dini inanlarn etkisi, belki de insann doal yaps, insann yeniliklere kar itirazc olmasna neden olmutur.Bu direni, en fazla da, eksik kantlarla desteklenmekte olan Evrim Kuram'na yaplmtr.zellikle dogmatik dnceye yatkn olanlar, bu kar koymada en nemli taraf oluturur.Bununla beraber son zamanlarda, birok aydn din bilimcisi de dahil olmak zere, iyi eitim grm toplumlarn byk bir ksm, Evrim Kuramna sahip kmaktadr. Evrim Kuram'na, Darwin'den beri bilimsel kar koymalar da olmutur.zellikle

Evrim ve Yaratl

156

varyasyonlarn zamanla populasyonlardan kaybolaca yaygnd.nk bir varyasyona sahip bir birey, ayn zellikli bireyle iftlemedii taktirde, bu varyasyonun o populasyondan yitirilecei dnlmt.Populasyon genetiinde, ekinik zelliklerin, yitirilmeden katld bulununca, itirazlarn geerlilii de tmyle kaybolmu oldu.DARWN, Pangeneze,yani anadan ve babadan gelen zelliklerin, bir eit karmak suretiyle yavrulara getiine inanarak, hataya mt.Eer kaltsal ileyi byle olsayd, iyi zelliklerin younluu gittike azalacakt ve zamanla kaybolacakt.Halbuki, bugn , zelliklerin, sv gibi deil, gen denen kaltsal birimlerle kaltld bilinmektedir. kinci nemli kar koyma, bu kadar karmak yapya sahip canllarn , doal seilimle oluamayacayd.nk bir canlnn, hatta bir organn olumas, ok kk olaslklarn bir araya gelmesiyle mmknd.Fakat canllarn olumasndan bugne kadar geen uzun sre ve her birinde muhtemelen ortaya kan kk deiikliklerin, yani nokta mutasyonlarn, zamanla gen havuzunda birikmesi, sonuta byk deiikliklere neden olabileceihesaplannca, bu kar koymalar da ksmen zayflamtr. nc bir kar koymaya yant vermek olduka zordur.Karmak bir organ yarar salasa da, birden bire nasl oluabilir? rnein omurgallarda, gzn birok ksmdan meydana geldii bilinmektedir.Yalnz bana bir ksm, herhangi bir ilevi olamaz.Tm bir araya geldii zaman grme olay salanabilir.O zaman deiik ksmlarnda ayn zamanda, birden meydana geldiini varsaymak gerekir.Bu populasyon genetii asndan imkanszdr.(Ya da yava yava gelitiini herhangi bir ekilde aklamak gerekiyor.)Bir parann gelimesinden sonra dierinin geliebileceini savunmak anlamszdr; nki hepsi birlikte gelimezse, ilk gelien ksm, ilevsiz olaca iin krelir yada artk organ olarak artk zamanla ortadan kalkar.Bununla beraber, bu tip organlarn da nokta mutasyonlarn birikmesiyle, ilkelden gelimie doru evrimletiine ilikin baz kantlar vardr. Evrim kuramnda drdnc karanlk nokta, fosillerdeki eksikliktir.rnein, balklardan amfibilere, amfibilerden srngenlere, srngenlerden memelilere geii gsteren baz fosiller bulunmakla beraber ( bazlar gnmzde hala yaamaktadr ) , tm ayrnty verebilecek ya da akrabalk ilikilerini kukusuz ekilde aydnlatabilecek, seri halindeki fosil dizileri ne yazk ki baz gruplarda bulunamamtr.Bununla beraber, zamanla bulunan yeni fosiller, Evrim Kuramn'daki aklklar kapatmaktadr.

Evrim ve Yaratl

157

Evrimin eksik halkalar tamamlanyor

nsann evrimine ilikin srdrlen almalar ilerledike, bu srecin eksik kalan halkalar birer birer tamamlanyor. Bylece yaratllarn karalama kampanyalarna inat, evrim teorisi her geen gn daha salam bir temele oturtuluyor. Haftalk Time dergisinin son saysnda Michael D. Lemonick ve Andrea Dorfman, son yllarda toprak altndan kartlan fosillerin insann atalarna ait ok deerli bilgiler ierdiini yazyor. (10.06.2001 Anadolu'da yeni fosil bulundu) Time, 23 Austos 1999 Getiimiz gnlerde ABD'nin Kansas Eyaleti Eitim st Kurulu'nun, evrim konusunu mfredat programndan btnyle kartma nerisi lke apnda sert tartmalara yol at. Yaratlclarn ve benzer gr paylaan bilim adamlarnn evrim kart youn abalar sonucu ortaya kan bu tablo, evrim teorisinin eksik kalan halkalarn tamamlamaya alan bilim adamlarnn almalarna hz vermesine yol ayor. Bilim, yllardr insanolunun bir eit hayvan olduunu sylyor. Ancak bu farkllk yalnzca konuma yetenei, uygarlk dzeyi ve teknoloji kullanmndan kaynaklanmyor. Temel biyolojik bulgular erevesinde insanolu zel bir konuma sahip. Grld zere her hayvann farkl trleri vardr. Maymun, antilop, balina veya kartal denildii zaman insann aklna tek tip bir hayvan deil, farkl grnte onlarca hayvan gelir. nsanolunun en yakn akrabas insans maymun bile 4 ana tre ve onlarca alt tre ayrlr. Ne var ki bugn gezegenimizde insan tr tektir. u anda insann evrimine ilikin edinebildiimiz basit bilgiler erevesinde gemite de tek bir insan tr bulunuyordu; gelecekte de bu byle kalacak. Birka milyon yl nce, Lucy olarak tannan yar insans maymun Afrika'da belirdi. Daha sonra deiim geirerek maymunsu grnmnden kurtuldu. Birka ekil deiimi daha geirdikten sonra Homo sapien'ler ortaya kt. Neanderthal olarak bilinen tuhaf bir yan kolun dnda, ilk insans maymundan modern
Evrim ve Yaratl 158

insana kadar uzanan geliim srecinde, bir nceki trn gelierek daha az gelimi olan trn yerini ald grlmektedir. nsann evrimi konusunda uzmanlaan bilim adamlar bu teorinin artk yanl olduunun uzun sredir bilincinde. Baarl hayvan trnn evrimi her zaman deneme-yanlma srecinden geer. New York'taki Doa Tarihi Mzesi'nden antropolog Ian Tattersall ,''Ne dnrsek dnelim insanlar da bu kuramn dnda tutulamaz'' diyor. Milyonlarca yl nce insans maymunlardan ayrlan bir trden geldiimiz doru. Ancak bundan sonraki gelimelere bir gz atldnda, ilkellikten mkemmellie giden yolda salam, dzgn , tutarl bir yol izlediimiz sylenemez. nsann evrimi bir ampiyonann elemelerine benzemektedir. Tarih ncesi dnemde, ilk balardaki zaman diliminde soyaacmzda eitli insans trler bulunmaktayd. Hepsi bu evrim yarnda birinci gelebilmek iin birbirleriyle kyasya bir rekabet iindeydiler. Derken devreye giren baka bir tr, yani Neanderthal'ler, hayatta kalmak iin mcadeleye balad. Neanderthal'ler bu yarn en son versiyonunu temsil etmektedir. Dnyamz baka bir insan tr ile paylamak iimize gelmediinden, Neanderthal'lerin 30,000 yl nce evrimsel bir sapma ile ortadan kaybolmasndan bu yana, bu yar tmyle tek bamza srdryoruz. Evrim konusundaki her keif, oklu insan tr fikrini biraz daha pekitirdi. 1994 ylndan bu yana, soyaacmza 4 yeni insan trnn katld ortaya kt (sonuncusu 1 ay nce ilan edildi). Bu trlerin ortaya k 800.000 yldan balayarak 4.4 milyon yl ncesine kadar dayanmaktadr. Bilim adamlar bu arada bilinen trlere ait fosilleri yeryzne karmaktadr. Bu da bilim adamlarna, atalaryla aralarndaki karmak ilikileri inceleme frsat vermektedir. Bu yln balarnda karlan bir iskelet, Neanderthal'lerin modern insanla baarl bir ekilde iftlemi olabileceini gsteriyor. Atalarmzn dnce ve hareket tarzlarna ilikin bilgiler, 2.5 milyon yl ncesindeki tatan yaplm aletlerin nasl kullanldna bakarak elde ediliyor. Bu keifler yalnzca oklu insans trlerin varln kantlamakla kalmyor, ayn zamanda insan evriminin bilinmeyen ynlerine de k tutuyor. Modern insann geliimini hazrlayan deiiklikler neydi? Bu deiiklikler ne zaman meydana geldi? Ve niin? Bu tr sorularn iinde yant en karmak olan ise u: evrim geirmeye devam ediyor muyuz, yoksa Homo Sapien'ler (akll adamlar) evrimi geersiz, artk kullanlmayan, ii boaltlm bir kavram haline mi getirdiler? Bu sorularn tmn yantlamak u anda mmkn deil. Ancak uzmanlar evrim tarihimizdeki en nemli dnm noktalarn saptamay baardlar. Bunlardan ilki, yani iki ayak zerine dikilmemiz, 6 ile 4 milyon yl nce insans maymunlardan ayrldmz dnemlerde gerekleti. kincisi, yani alet yapmay kefetmemiz ve et yemeye balamamz 2.5 milyon yl ncesine rastlar. ncs, 2 ile 1 milyon yl nce, beynimizin bymesi ve ilk atalarmzn Afrika'da boy gstermesidir. Sonuncusu, onlarca bin yl nce beynin soyut kavramlara ynelmesi, sanat, mzik, dil gibi insan gezegenimizin en gls haline getiren dier zihinsel yeteneklerin ortaya kmasdr. nsans maymunlardan kopma Bundan be yl ncesine kadar bilim adamlarnn ilk atalarmz hakknda syleyecei eyler, yalnzca ortaya ktklar zaman ile kstlyd. Molekler biyologlar insan ve empanze DNA'lar arasndaki fark hesapladlar ve zaman iindeki genetik deiimin hznn ortalamasn aldlar. Geriye doru hesaplama yoluyla, byk insans maymunun ve insans trn 6 ile 4 milyon yl nce ortak bir atadan geldii saptand. Ancak bu senaryoyu destekleyecek herhangi bir fosil daha ele geirilmemiti. Bilinen en eski insans tr, ''Australopithecus afarensis-Afar maymunu'', 3.6 milyon yl ncesine dayanmaktadr.
Evrim ve Yaratl 159

Ethiopia'nn orak Afar geni'nde 1974 ylnda bulunan Lucy bunlarn en nls. Lucy'nin 3.2 milyon yanda olduu sanlyor. 1994 ve 1995 yllarnda Ethiopia ve Kenya'da almalarn srdren ekiplerin herbiri insans tre ilikin iki rnek bulduklarn akladlar. Bu iki keif de 4 milyon yl bariyerini ayordu. 4.4 milyon yandaki ilk rnek, uluslararas bir ekip tarafndan Ethiopia'nn Middle Awash blgesinde gn na kartld. Bu blge Lucy'nin bulunduu blgenin 80 kilometre gneyinde idi. Bilim adamlarnn bulduu kemik ve diler 17 farkl kiiye aitti. Bunlarn yalarn hesaplayan bilim adamlar, hepsinin empanze ile insan karm zellikler tadklarn, ancak temelde A.afarensis'ten daha ilkel olduklarn ortaya kartt. Daha kk azdileri, daha byk kpekdileri, daha ince di minesi bu yaratklarn meyve ve sebze ile beslendiklerini gsteriyor. Keif grubunda yer alan Berkeley California niversitesi'nden paleontolog Tim White , ''Yeni trler, Australopithecine'den ok insans maymuna benziyor ve dier insans trlerden ok farkl'' diyor. Bu yeni fosiller, Lucy'nin bir kolu olan ''Australopithecus ailesi''ne dahil edilemeyecek kadar farkl zelliklere sahip. Bilim adamlar bu yeni tre ''Ardipithecus ramidus'' (yerel Afar dilinde ardi yer veya zemin anlamnda kullanlmaktadr, ramid ise kk anlamna gelmektedir). White ve ekibi, daha pek ok ramidus fosili karttlar, ancak kemikler zerindeki inceleme bitmeden bu yeni tr hakknda herhangi aklamada bulunmaktan kanyorlar. White ile ayn ekipte grev alan Berhane Asfaw, ''Sonuta aklayacamz bilgilerin beklemeye dediini greceksiniz'' diyor. Ayn ekipten renci Yohannes Haile-Selassie'nin bulduu ksmi iskelet ok nemli bilgiler ieriyor. Kafatasnn arka ksm byk lde ezilmesine karn, bu yeni trn australopithecines ve A.afarensis'ten daha kk bir beyne sahip olduu grld. skelet zerindeki almalarda zellikle Ardipithecus'un nasl dolat konusuna ncelik verildi, nk paleoantropologlar atalarmz insans maymundan ayran en nemli deiimin iki ayak zerinde durmalar ve yrmeleri olduuna inanyor. Genel kanya gre dou ve gney Afrika'daki sk ormanlar, iklim deiiklii sonucu ak alanlar haline gelince atalarmz iki ayak zerinde dikilerek pek ok avantaj elde ettiler. ncelikle ufku daha iyi izleyerek dmanlarna kar stnlk kazandlar. Bunun yan sra vcut alanlarn gnee gre klttkleri iin scaktan daha iyi korunmu oldular. Ayrca yiyecek toplamak ve tamak iin ellerini boaltarak uzun sreli yiyecek depolama frsatn yakaladlar. Ancak bu fikirler bu son bulgularn altnda pek geerli grnmyor, nk White ve ekibi Aramis kynn yaknlarnda srdkleri incelemelerde, A.ramidus'un yaad dnemlerde blgenin sk aalarla kapl olduunu grdler. A.ramidus iki aya zerine dikilmemi olsa bile, ondan sonra bulunan insans trlere ait fossiller, iki ayak zerinde yrme teorisini doruluyor. A.ramidus'un bulunmasndan bir yl sonra, Kenya Ulusal Mzesi'nden Meave Leakey ve Pennsylvania State niversitesi'nden Alan Walker bakanlndaki ekibin Kenya, Turkana Gl yaknlarnda bulduklar fosillerin 4.2 milyon yanda olduu ileri grld. Bu fosiller pek ok adan A.afarensis'e benzemekle birlikte daha ilkeldi. Leakey ve Walker bu yeni tre ''anamensis'' adn verdiler. (anam Turkana dilinde gl anlamna gelmektedir). Kemiklerin incelenmesi sonucu anamensis'in, bir sonraki iki ayakl insans trden 500,000 yl nce iki aya zerinde yrd anlald. Ancak bu yaratklarn iki ayak zerinde yrmeleri modern anlamda altmz ekilde deildi. Leakey bu konuyu yle aklyor:''Bunlar bizim gibi dik yrmyorlard. Bir kere bacaklar bizden ksayd. Yrme ekillerini bugn tarif etmemiz mmkn deil, nk bugn hibir yaratk byle yrmyor.'' Peki A.ramidus ve A.anamensis'in insann evrimi asndan konumu nedir? Leakey, A.anamensis'in A.afarensis'in dorudan atas olduuna inanyor. Bu da A.anamensis'in
Evrim ve Yaratl 160

insann dorudan atas olduu anlamna geliyor. Atalarmz sz konusu olduunda bugn ortaya pek ok tr kyor. White, aratrma ekibinin 5.5 milyon yanda bir fosil bulduunu, ancak bulgular kesinleinceye kadar aklama yapmak istemediini bildiriyor. Ekip bu fosilin australopithecines'e benzedii, ancak daha ilkel olduunu aklamakla yetiniyor. En eski insanlar Australopithecine'ler 2 milyon yllk gemileri ile, evrimin en baarl rneklerinden biridir. Ancak doa her zaman her eyin daha iyisini olumaya endeksli olduu iin, en baarl tr bile yerini daha iyisine brakmak zorunda kalr. Bundan 3 ile 1.9 milyon yl nce Australopithecus'un farkl kollar Afrika'nn dou ve gney blgelerinde boy gstermeye balad. Bunlara A.africanus, A.aethiopicus, A. robustus ve A.boisei ad verildi. (leri biraz daha iinden klmaz hale getirmek iin bu nn Paranthropus trne ait olduu fikri ortaya atld). Ancak bu trlerin nasl ortaya kt, aralarndaki ilikinin tr ve nasl evrim geirdikleri konusu henz net deil. Fosil kaytlar pek ok soru iareti ile dolu olduu gibi, dou Afrika'daki insans trlerin gney Afrika'da boy gstermemesi veya bunun tam tersi kafalar kartrmaya yetiyor. Ancak gney Afrika'da Sterkfontein Maaras'nda bulunan ok iyi korunmu bir iskelet btn bunlar deitirebilir. 3.3 milyon yanda olduu tahmin edilen iskelet, A.afarensis'e ait olabilir. Ancak iskelet henz topraktan tmyle kartlamad iin bunun bilinen bir tre mi, yoksa hi bilinmeyen bir tre mi ait olduu konusunda kimse net bir ey syleyemiyor. nsandan nceki trlerin arasndaki evrimsel iliki ne olursa olsun, paleoantropologlar ok nemli ikinci bir deiime dikkat ekiyorlar. Lucy'nin torunlarndan biri, yeni bir yaratn oluumuna zemin hazrlam oluyor. Buna ''Homo'' ad veriliyor. Ancak Australopithecus'un bilinen hibir tr, Homo'nun anatomik yaps ile yakndan uzaktan benzerlik tamyor. Ancak 4 ay nce White'n ekibi ok nemli bir aklama yaparak, Etiyopya'nn Middle Awash blgesindeki Bouri ky yaknlarnda bulunan kafatasnn, australopithecine ile Homo arasndaki kayp halkay tamamlad mjdesini verdi. 1997 ylnda kartlan kafatas, yz, aln ekli ve dilerin yerleimi asndan A.afarensis'ten daha gelimi, ancak ilk insandan daha ilkel bir yapya sahipti. ''Australopithecus garhi'' (Afar dilinde Garhi srpriz anlamnda kullanlmaktadr) ad verilen 2.5 milyon yandaki bu kafatas en son A.afarensis ile trmzn bilinen en eski fosili arasnda yer alyor. Btn bunlar, A.garhi'nin Lucy'nin ait olduu tr ile ilk insan arasndaki kayp halka olduu kansn glendiriyor. Ancak bilim adamlar, A.garhi'nin bulunduu blgede bir de ayn dnemde yaam olduu sanlan hayvan kemiklerine rastladlar. Bu hayvanlarn tatan yaplm zel aletlerle ldrlm olduu anlald. Etiyopya'nn Bouri yerleim blgesinin 95 km. kuzeyindeki Gona'da srdrlen almalarda da ayn dneme ait ta aletler ele geirildi. imdi Asfaw ile White'n ekibi, A.garhi'nin alet yapmnda ne denli yetenekli olduunu aratryor. Eer A.garhi gerekten alet yapmnda beceri sahibi olduu kantlanrsa, burada bilimsel adan dedektiflik yapld anlalr. nsann atalarnn iki ayann zerinde dikilmesini izleyen 2 milyon yl iinde baz nemli gelimeler yaand artk biliniyor. Pek ok hayvann avlanrken bavurduu ilkel yntemlerin dnda, daha gelimi bir beynin rn olduu anlalan avlanma yntemleri, insan evriminin bilinmeyen ynlerine k tutuyor. Bu yalnzca alet kullanm deil, ayn zamanda ilk teknolojik kprdanmalard. Indiana niversitesi'nden aratrmac Sileshi Semaw Gona'daki buluntularla ilgili unlar
Evrim ve Yaratl 161

sylyor:''Gona insanslar alet yaparken kullanacaklar hammaddeleri ok dikkatli seebiliyorlard. A.garhi fosillerinin bulunduu Bouri'de yerel olarak bu trl hammaddeler bulunmad iin insans yaratklarn gittikleri yere aletlerini de gtrdkleri anlalyor.'' Bu aletleri A. garhi'nin retmi olmas olasl ok yksek. Ancak bilim adamlar henz kefedilmemi baka trlerin de olabilecei olasln gz ard etmiyor. Bu balamda aletleri kimin yaptnn pek nemi yok; nemli olan teknolojinin yaratcsna ok byk stnlkler salad. Tatan yaplm balyozlar ve kenar inceltilmi kesici aletler ile vahi hayvanlar avlayabilen ilk insanslar, enerji asndan zengin, ya oran yksek gdalar almaya baladlar. Asfaw, bunun evrimsel adan ok nemli sonulara yol atna dikkat ekerek, alet kullanananlarn doal ortamlarndan daha fazla yararlanabildiklerini ve Afrika'y terk edip dnyann drtbir yanna daldklarn belirtiyor. White'a gre bu gelimelerin iinde en nemlisi beynimizin gelimesi. Meave Leakey ise, beynin ancak yksek enerjili gdalar ile beslenenlerde gelitiini sylyor. Modern insanlar A.afarensis'in evrim geirerek Homo'ya dnmesi gibi, Homo soyundan gelen bir tr de rakiplerinin nne geerek modern insan oluturdu. Pek ok bilim adam H.erectus'un, H.habilis, H. rudolfensis, H.ergaster gibi trleri geerek yar kazandna inanyor. H.erectus, 1.8 milyon yl nce Afrika'dan in ve Endonezya'ya g eden ilk insans. Bu sre iinde bir ara henz anlalamayan bir nedenden dolay ortaya iki kol kyor: Neanderthal'ler ve modern insan. En eski Neanderthal fosili 200.000 ve en yal Homo sapien ise 100.000 yanda. Son keifler bu sorulara yant verebilir. rnein, Eritre'nin Buia blgesindeki kazlarda elde edilen bir kafatas hem H. erectus hem de H.sapien zellikleri tayor. Kuzey spanya'nn Atapuerca dalarndaki iki kazda inanlmayacak kadar zengin bir fosil hazinesi bulundu. Gran Dolina ad verilen ilk kazda 800.000 yllk insans fosiller bulundu. spanyol bilim adamlarna gre bunlar yeni bir tre ait. Homo antecessor (Latincede kaif veya nc anlamna gelmektedir) ad verilen bu trn ilkel bir enesi ve kk ka kemii modern insann zelliklerini artrmaktadr. Bu kaznn yapld blgeden bir kilometre tedeki kaz alannda ise 300.000 yanda olduu tahmin edilen 33 insans fosili bulundu. Bunlarn Neanderthal evriminin ilk dnemlerine ait olduu sanlyor. Yaklak 200.000 yl nce Homo sapien Neanterthal kuzenleriyle ilk kez karlanca ne oldu? Bu konu henz speklasyona ak. Bizim trmz dnyadaki tek tr olarak yaamn srdrrken, Neanderthal'ler yava yava silinip gitti. Pek ok arkeolojik kazda Homo sapien'ler ile Homo neanderthalensis'in Avrupa'nn pek ok blgesinde ayn anda yaad anlald. Ancak bu iki grubun bar iinde yaadklar anlamna gelmiyor. Ancak o dnemde nfus bu kadar youn olmad iin, iki grubun karlama olasl epey dkt. Neanderthal'lerin nasl yok olduuna ilikin ortaya pek ok varsaym atlyor. Bunlardan biri Neanderthal'lerin bizimle kaynaarak zelliklerini yitirmeleri ve zamanla yok olmalar. Belki de hepimizin DNA'larnda bir para Neanderthal bulunuyor. ki yl nce molekler biyologlar bu varsaym test ettiler. Neanderthal fosilinden alnan DNA'y, modern insann DNA's ile karlatran bilim adamlar, iki trn kartna ilikin en ufak bir ize rastlamadlar. Ancak Portekiz'de geen aralk aynda kefedilen baka bir iskelet bu varsaym yeniden gndeme getirdi. Portekiz Arkeoloji Enstits'nn gerekletirdii kazda, 24.500 yanda olduu tahmin edilen 4 yanda bir ocuk fosili bulundu. Fosilin hem modern insann hem de Neanderthal zellikleri tad grld. Kimi bu ocuun Neanderthal adam ile modern insann bir gecelik macerasnn rn olduunu sylerken, kim de ocuun Neanderthal adam ile hi bir ortak zellik tamadn ileri srd. Baka bir kurama gre de bu iki grup birbirleriyle hi karlamadan, birbirleri zerinde stnlk
Evrim ve Yaratl 162

kurmadan, yaayp gitmi olabilirler. Portekiz'deki aratrmaya katlan arkeolog Ian Tattersall';a gre, modern insann ortaya kmasndan 50.000 yl sonra beynimizi tmyle farkl bir ekilde kullanmaya baladk. rnein, Neanderthal'ler geride dini inanlarna, kullandklar dile ilikin hibir iz brakmadlar. Oysa Homo sapien'ler 40.000 yl nce, maara resimleri ve kadn heykelcikleri ile ne denli yaratc olduklarn ortaya koyarak arkalarnda silinmeyecek bir iz brakmlard. Btn bunlar bir tek eyi kantlyordu: simgesel dnce. Tattersall, ''nsan Olmak'' adl eserinde bu oluumu yle anlatyor:''Sanat, simgeler, mzik, iaretler, dil, gizem duygusu, farkl malzemeleri kullanarak boyutlu ekiller yaratmak, zek kullanm gibi kavramlar Neanderthal'lere ok yabancyd.'' Evrim sona erdi mi? Simgesel dncenin gelimesi ve iletiim ann glenmesi insan evriminde kkl deiikliklere yol at. rnein yksek teknoloji rn tamaclk dnya nfusunu tek vcut haline getirdi. Tattersall'a gre evrime ilikin bildiimiz her ey, yeniliin yalnzca kk, birbirinden kopuk yaayan topluluklarda meydana gelmesi. Yeni bir insan tr ortaya kmayaca gibi, teknoloji de doal seleksiyonu tmyle ortadan kaldrmtr. Tarih ncesi zamanlarda, ancak uyum salayan kiiler ve trler ayakta kalmay baarabilmilerdir. Oyse imdi, zayf da kuvvetli de her trl gdadan, ilatan ve barnaktan ayn ekilde yararlanabildii iin aralarndaki fark otomatikman ortadan kalkmtr. Teknoloji tm hzyla ilerledii iin, byk bir olaslkla doada meydana gelebilecek ok byk bir deiiklik evrimsel sreci etkileyecek sonular dourmayacak. Wolpoff bu konuda unlar sylyor: ''Buz devri yeniden devreye girerse, insanlarn fiziksel grnmlerini deitirerek uyum salamalar gerekmeyecek. klimi deitirmek iin bir atom bombas patlatmamz veya uzaya dev bir ayna yerletirmemiz yeterli olabilecek. nsan genlerine mdahale ederek trmzn temel zelliklerini deitirmemiz mmkn olabilecek. Dolaysyla doal seleksiyon yoluyla evrim, yerini insan mdahalesiyle evrime brakacak'' Btn bunlar insan trnn yok olmayaca anlamna gelmiyor. 80 kilometre apnda bir gkta bunu gayet gzel yapabilir. Ayrca yeryzndeki ekosistemin kirlilik, lleme gibi nedenlerle kmesi de ayn sonucu dourabilir. Bu durumda tek kurtulu, nlem olarak uzayda koloniler kurmak olabilir. Ancak ne olursa olsun, eitli insan trlerinin yeryznde stnlk kurma mcadelleeri artk sona erdi. Milyonlarca yl sonra, doal seleksiyon yoluyla evrim, evrimi altst edebilecek bir yaratn ortaya kmasna zemin hazrlad. Bundan byle nereye gideceimiz tmyle bizim alacamz karara bal. Reyhan Oksay Time 23 Austos 1999
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik Dergisi, 02 Ekim 1999 , Say 654.

EVRM TEORSN DESTEKLER YEN FOSL BULUNDU 10.06.2001 Ankara - ankr'nn orakyerler yresinde, evrim zincirinin aydnlatlmas iin ok nemli olduu belirtilen bir erkek hominoid (insans) fosili bulundu.7-8 milyon yllk olduu tahmin edilen fosilin, Etiyopya'da bulunan 4.4 milyon yllk fosil ile Anadolu'daki 9.9 milyon yllk insans fosili arasndaki eksik halkay tamamlamas bekleniyor.
Evrim ve Yaratl 163

Ankara niversitesi Dil ve Tarih Corafya Fakltesi Antropoloji Blm retim yesi Do. Dr. Ayla Sevim, 23. Uluslararas Kaz, Aratrma ve Arkeometri Sempozyumu'nda sunduu "Anadolu'dan Yeni Bir Hominoid" konulu bildirisinde, orakyerler'de bulunan hominoidle ilgili bilgi verdi. Bu fosilin, goril byklnde bir erkek hominoide ait olduunu anlatan Do. Dr. Sevim, di yaplarnn dier hominoidlerle benzerlik gsterdiini syledi. Do. Dr. Sevim, buluntunun, antropoloji dnyas asndan ok nemli olduuna iaret ederek, "Bu hominoid, insanmslarla kuyruksuz maymunlar arasnda bir halkay oluturacak" dedi.

Maymun ile insan arasndaki kayp halka bulundu

Bulunan kafatasnn insanla maymun arasndaki gei aamasn temsil etmesi asndan byk deer tayor, kayp halkalardan biri saylyor ve bu konudaki kuramlar doruluyor. Paleontologlar, 7 milyon yllk fosil kefi nedeniyle blnd. ou bilim adam "mthi keif" derken, buluunun rakipleri kafatasnn bir gorile ait olabileceini ileri srd. Ancak bu iddia ok zayf ve kafatasnn insana ait olduuna ilikin kuku ise ok az. nsana benzeyen en eski atann kefi, insanln kklerini sarsmak zere. ad'ta bulunan ve 6 ila 7 milyon yllk insans kafatasnn, insann kkenleri hakkndaki anlaylar deitirecei dnlyor. Kariyerinin doruk noktasnda olduuna inanlan Fransz bilim adam Michel Brunet ise farkl tepkilerle kar karya. Brunet'in bakanlnda alan ekibin kefi iin, kimi fosil bilimciler ''nkleer bomba'' etkisi yaratacak derken, baz bilim adamlar kafatasnn yalnzca bir gorile ait olduunu savunuyor. Paleontologlar, bu kayda deer buluun beraberinde getirdiklerini deerlendiriyor. Fosilin, gnmz insanna uzanan evrim srecini ya da dier bir deyile ''soy aacn'' tamamlad ne srlrken, baz bilim adamlar, aa fikrini tamamen ortadan kaldrarak yerine ''dall ve kark bir al yn'' koyduunu sylyor.
Evrim ve Yaratl 164

ki milyon yl daha eski


Bilimsel olarak Sahelanthropus tchadensis (ad'dan gelen Sahel insans tr) denilen yada ad dilinde kurak mevsimde doan ocuk anlamna gelen ' ' Toumai '' olarak adlandrlan kafatas, bugne kadar bilinen insans (hominid) kafataslarndan yaklak 2 milyon yl daha yal. Toumai, hem insans hem de maymunsu zellikleri birletiren esiz bir yapya sahip. Kafatasnn kefi basna geen yl szmt, ancak ilgili detaylar ilk kez bir dergide yaymlanarak kamuoyuna sunuluyor (Nature, say 418, s. 145). Yaymlanmasyla birlikte de bilim adamlar, bir ok nedenden tr byk aknlk yayor. lk olarak, 7 milyon yandaki ''Sahelanthropus'' adndaki kafatas, rekoru elinde bulunduran nceki keiften 1 milyon yl, nl Lucy adl fosildense ok daha fazla yal. Fosilin tarihinin en nemli zellii, insans trlerin, evrim sreci ierisinde bize en yakn akraba olan empanzelerden farkllamaya baladklar o kritik noktaya ok yakn olmas. Baka artan olaysa fosilin, son 30 yln tm nemli kalntlarnn bulunduu Dou Afrika'daki Rift Vadisi'nde bulunmam olmas oldu. Fosilin, vadiden 2 bin 500 kilometre uzaklkta ad'ta bulunmas, insan yaamnn ilk olarak nerede balad sorusunu yeniden gndeme getirdi. Etiyopya, Kenya, Uganda ve Tanzanya iinden geen Rift Vadisi'nde, insann atalarna ait bugne kadar onlarca mkemmel fosil bulundu, ancak Brunet'in ad' tercih etmesinin en nemli nedenlerinden biri, ad Gl evresinin ilkel omurgal fosiller asndan ok zengin olmasyd. Ayrca vadideki paleontolojik izler, insanln sadece orada balamadn gsteriyordu. Vadideki saanak yalar, yamalar andrarak antik fosillerin yeryzne kmasn salad.

renci buldu
Amansz rzgrlarn ayn etkiyi yapm olabileceini dnen Brunet ve arkadalar da 10 lkeden 40 bilim adamyla 1994'te almaya balad. ngrleri doru kan ekip, yaklak 10 bin fosil buldu ve 7 yl nce de, bilim adamlarnn Lucy'yle ayn trden gelmi olabileceine inandklar 3.5 milyon yllk bir ene kefetti. 19 Temmuz 2001'deyse, ekipteki Ahounta Djimdoumalbaye adl bir renci, inanlmaz kafatasn buldu. Bulunan kafatas biraz ezilmi biraz da kum nedeniyle anmt, ancak tam bir ene kemii bile esiz bir hazine olarak deerlendirilirken, kafatas bir mucizeydi. Ekip daha sonra, ayn tre ait olduuna inandklar paralar, alt ene kemikleri ve 3 di daha buldu. Kafatasnn yan belirlemekse ok kolay olmad. Ancak bilim adamlar, blgede balk, timsah, kemirgen, fil ve zrafa gibi 42 farkl tre ait ilkel hayvan fosillerinin ok olduunu fark etti. Bunlarn birou, nceden radyometrik yntemlerle dikkatlice yalar belirlenmi rneklerle zdeti. Bu nedenle aratrmaclar, kafatasnn yann 6 ila 7 milyon yl olduunu belirledi.

Toumai, ilk hominid mi?


te bu belirleme, Sahelanthropus tchadensis'i evrimin kesime noktasna getirdi. Bilim adamlar, bugne kadar insanlarn ve maymunlarn ortak bir atay paylatklarna inand. Yakn zamanda, fosillerin ve gnmz primatlarnn karlatrlmalar ve gnmz maymunlar ve insanlarnn DNA'larnn analizi, birbirlerinden bamsz olarak, eski alara ait tek bir maymunun, 5 ila 7 milyon yl nce insanl trlerin ve empanzelerin ortaya kmalarn saladn kantlad.

Evrim ve Yaratl

165

Bu doruysa, Sahelanthropus veya Toumai, Homo Sapiens'e giden evrimsel ilerleyii balatan ilk hominid veya en azndan ilklerden biri olabilir. Toumai'nin, gerek bir insans tr olduuna ilikin kukuysa ok az. Fosilin beyni, gnmzdeki empanzelerle ayn boyutta olsa da empanzeninkinden daha geni ka kntlarna ve daha kk kpek dilerine sahip. Kimi paleontologlara gre yz, bu kadar ilkel bir dneme gre artc ekilde dnlenden ok insans grnme sahip. George Washington niversitesi'nden Bernard Wood, ''Bu yataki bir tr, jeolojik yann te biri kadar olan insans bir trn yzn tayamaz'' diyor. Wood, arkadan baklnca fosilin bir empanzeye benzediini sylyor. nden bakldndaysa, nl Lucy'yi de ieren, 3.6 - 2.9 milyon yllk olduu belirtilen Australopitheks aferensis adl insans gruba benziyor. Lucy'nin bulunmasndan sonra, dorudan atalarmz olduu ne srlen daha yal bir ok insans tr ortaya kt. Ancak, Toumai hepsinden daha da yal. Toumai, Wood'un belirttii gibi gnmz insanna benziyorsa, Lucy ve dierleri bizim dorudan atalarmz deil, Neandertaller gibi bir soy aacnn kmaz sonu durumunda olurlar. Bu karsama, Lucy ve arkadalarn, bizim byk-byk-byk atalarmz deil, soylar oktan tkenen amcalarmz ya da teyzelerimiz yapar.

Yeni evrimsel harita


Bir dier olaslksa, Sahelanthropus tchadensis'in, henz kefedilmemi ayn nesilden arada bir tr balatm olabilecei ve trlerin de, yaklak 2 milyon yl nce ortaya kan ve cinsimizin ilk yelerini oluturan Homo habilis veya Homo rudolfensis'e vardklardr. Bylece, bilimsel destek de alan yeni bir evrimsel harita ortaya kar. Tek bir gvdeye ve ayrlan dallara sahip bir ekilde kabul edilen evrimsel emann yerini, ayn noktada birden fazla trn bulunduu karmak bir al yaps alyor. Antropologlar, son 20 yldr ayn zaman dilimi iinde yaayan bir ok hominid bulurken, atalarmzn yaadklar dnemde dnyada birden fazla insana benzeyen tr bir arada bulundu. Evrim, yeni hayvanlarn tek bir tr olarak deil, bir ok ortak zellik barndran benzer trlerin bir toplamas olarak ortaya ktklarna ilikin birok rnek sunar. Charles Darwin'in Galapagos Adalar'nda inceledii ispinozlarn evrimlemesi belki de bu rneklerin en nlsdr. Sahelanthropus'un, insann evrim srecinde birka farkl snfa ayrld teorilerine destek verdiine deinen Wood, ''Tanan zellikler, karmak ve birok noktada kesiiyor. Bizse bunlar daha yeni anlamaya baladk'' diyor. te yandan, belki de tm bu uzmanlar yanl evrimsel sreci inceliyordur. Kefin mkemmel bir baar olduunu syleyen California niversitesi'nden Tim White , ''Bu fosille birlikte ilk kez ortak ataya bu kadar yaklayoruz. Ancak Sahelanthropus, di yaps asndan ayn Ardipitheks'tr'' diyor. White, Toumai'nin, bizim, Lucy'nin ve sonraki insans trlerin dorudan atas olabileceine de dikkat ekiyor. Fransz bilim adam Michel Brunet'inse, Gney Sahra'da bulduu ve ''insann en eski atas'' olduunu ne srd kafatas fosiliyle, kariyerinde dnm noktas yaamas gerekiyordu. Harvard niversitesi'nden Daniel Lieberman , nce Nature dergisinin kapanda ardndan
Evrim ve Yaratl 166

da gazetelerde yerini alan keif haberinin, ''nkleer bomba'' etkisi yapabileceini sylerken, bir baka bilim adam, paleontolojide (eski varlk-insan bilim) yeni bir sayfa aldn belirtti.

Kar iddialar
Baz rakip Fransz paleontologlar ise, Toumai'nin kesinlikle insann atas olmadn, dii bir maymun olduun uileri srd. ''Bu kafatas, dii bir gorile aittir'' diyen Paris'teki Doa Tarih Mzesi'nden Brigitte Senut , alma arkada Michael Pickford 'la birlikte fosilin ayrt edilebilen kpek dilerinin ''tipik bir dii maymun dii'' olduunu syledi. te yandan, Brunet'i destekleyenler, Sunet ve Pickford'un sadece ''pasl baklar bilediklerini'' sylyor. 2 yl nce Kenya'da ilkel insan benzeri bir hayvana ait bacak kemikleri bulduklarn aklayan ve Orrorin tugensis adn verdikleri trn insann en eski atas olduunu iddia eden bu ikili, yaratn 6 milyon yl nce dik yrdne inanyor. Uzmanlarsa, Orrorin'in gerek bir insan olup olmadn sorguluyor. Poitiers niversitesi'nde grev yapan Brunet ise, byk bir hiddetle kefini savunuyor. Elinde Nature dergisinin son saysyla basn toplants dzenleyen Fransz aratrmac, eletirileri rtmeye alt. ''Bu dergide, insann kutsal belgesini gryorsunuz. Darda birilerinin benimle ayn fikri paylamyor olmas onlarn sorunu. Ancak, hi kimse bunu bir gorille kartramaz.'' Brunet'in belirttii son nokta, Bordeaux niversitesi'nden paleontolog Jean-Jacques Hublin tarafndan da desteklendi. Hublin, ''Toumai'nin kpek dileri, onun, kesinlikle bizim en eski atamz olduunu gsteriyor'' dedi.

Kim hakl?
Peki bu durumda kim hakl? Toumai bir maymun mu yoksa insann atas m? Toumai'nin beyni, gnmz empanzelerinin beyinleriyle ayn boyutta ve biimde. te yandan, trmzn zek potansiyeline ilikin hibir ipucu vermiyor. Fosilin dileri ve gzlerinin zerindeki ka kntlarysa, Neandertaller gibi ileri insan trlerinin ortak zelliklerinden birini oluturuyor. Brunet'in en byk sorunu, Amerikal, Fransz ve Kanadal aratrmaclardan oluan ekibinin, yalnzca bir kafatas bulmas oldu. nsan neslini en iyi tanmlayan zelliklerden biri, dik yrmemizdir. Bu nedenle, Brunet, kol ve bacaklarla ilgili bir fosil bulamad , Toumai'nin iki aya zerinde yrdn ve dolaysyla da insanln atas olduunu kantlayamaz. Dier bir yandan, ok az sayda bilim adam bu kefin nemini tartyor. Maymunlar ve ilk insanlar, evrim sreleri ierisinde, bundan 6 ila 7 milyon yl nce farkllamaya baladlar. Brunet, gnmz insanlarnn olumaya balad gei snrn belirlemese de bugnk empanze veya gorilin ortaya k snrn saptam olabilir. Trleri ne olursa olsun, bu dneme ait fosillerin ok seyrek olmasndan tr, bulunan bu kafatas ok nemlidir. Londra'daki Doa Tarih Mzesi'nden Chris Stinger 'in de belirttii gibi, Toumai sadece ya nedeniyle deil, insanlarn kkenlerinin aratrld Dou Afrika'daki blgeden bin kilometreden fazla uzaklkta bulunmasyla da artt. uras bir gerek ki Brunet, insann kkenleri zerine almalarda yeni bir sayfa at. Nature dergisinde yaymladklar almada belirttikleri gibi, "Daha byk srprizlere hazr olun".

Evrim ve Yaratl

167

Bilge Eser Kaynaklar: TIME, 22 Temmuz 2002; New Scientist ve Observer, 13 Temmuz 2002 Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik - 27.07.2002

Eskiden yaam ve yok olmu yeni bir insan tr daha kefedildi : Homo floresiensis

Homo Floriensis ve Homo Sapiens

Endonezya'nn Flores adasnda bilimadamlarnn kefettii kemik fosilleri evrim teorisi iin yeni bir delil bulundu: Independent gazetesinde ve dier medya kurulularnda yaynlanan habere gre Endonezya'nn Flores adasnda bilimadamlarnn kefettii kemik fosilleri, insann evrim tarihinin yeniden yazlmasn gerektirebilecek nemde. Gazete, 'son yzyln en byk antropoloji kefi' diyor: 'Yar insan yar maymun aras yeni bir trn izine rastand'. Homo floresiensis; yani Flores nsan ad verilen fosil, insanolunun soy aacna eklenen yeni bir tr olmasyla kalmyor; topu topu 18 bin yl yanda... Yani antropolijik adan gayet yakn bir dneme ait. Independent'n grn ald bilimadamlar, bir metre boyundaki bu insan-maymunun, modern insann dnya sahnesinde yerini ald dnemlerde hala yaadn sylyorlar. Aratrmaclar, kalntlarla ilk karlatklar vakit bir ccenin ya da bir ocuun izini bulduklarn dnm; ama kafatasnn ya ve yapsn inceledikten sonra, yeni bir trn kalntlarn kefettiklerini anlamlar. Gazeteye gre, modern insanla, yani homo sapienlerle ayn dnemde yaadysa, birbirlerini tanyor olmalar ihtimal d deil. yle ki, Endonezya'nn bu blgesinde yerel halkn masallarnda yer alan cce maymun karakteri, belki bir hayal rn olmaktan ziyade gereklere dayanyor. Peki bu akrabamz, bize ne kadar yakn? Independent'tan okuyoruz ki, 'ok deil'. Gazete, bu trn beyninin byke bir portakal
Evrim ve Yaratl 168

kadar olduunu yazyor. Ancak Homo Floresiensis de iki aya zerinde yryor. Avusturalya ve Endonezyal bilimadamlar, Homo Floresiensis'in fiziksel ve zihinsel adan fazla donanml olmad halde yzbinlerce yl dnyann bu blgesinde trn srdrmesinden aknlkla bahsediyor. Modern insann dier akrabalar, rnein Neandertaller ya da Homo Erectus tr, Afrika'dan yola kp dnyaya yaylm; ama Homo Sapien'lerin stn zekas karsnda ok daha nceleri ortadan silinip gitmilerdi. Bir metrelik Flores nsan'nn ise, muhtemelen 12 bin yl nceki bir yanarda patlamasna kadar, Endonezya'nn bu cra kesinde yaad tahmin ediliyor.
Not: Hatrlanaca zere, gnmzden 40 bin sene nce Avrupa'da yaam olan ve o zaman Avrupa'y etkisi altna alan buzul anda yaamlarn srdremeyerek yok olan Neanderthal insan ile imdiki insanlarn atas olan Homo Sapiens ayn devirlerde yaamlard. Neanderthal insan zekaca biraz daha az gelimi olduundan zorlu k artlarnda avlanamayarak soyu tkendi. Homo Sapiens ise "ok" ve "yay" icat etmi olduundan beslenmesini avclkla srdrerek bu zorlu buzulk an atlatt ve gnmz insanlar bylece dnyada bulunuyorlar. (M.K) http://www.wsu.edu:8001/vwsu/gened/learnmodules/top_longfor/timeline/timeline.html

Yaradl Efsanesi
Seni amurdan yarattik-Efsanelerden islamiyete
"And olsun ki, biz insan szme amurdan yarattk. Sonra da onu nutfe halinde salam bir yere yerletirdik. Sonra nutfeyi bir kan phts haline getirdik, derken o kan phtsn bir inemlik et yaptk, bir inemlik etten kemikler yarattk, kemiklere de et giydirdik. Ve sonra onu baka bir yaratk yaptk. Yaratanlarn en gzeli olan Allah'n an ne ycedir." (M'minn, 12-16 ayetler.) Islam'n kutsal kitab Kur'an ilk insann yaratln byle anlatr. Daha bir ok surede ayn aklamay okuyoruz: "Hakikat Biz onlar cvk amurdan yarattk."(Es Safaat,11), "O, insan bardak gibi nlayan kupkuru bir balktan yaratt."(Er-Rahman,14) Sad Sures'nde ise, insann yaradlndan tedirginlik duyan eytanla Allah tartyor: "Rabbin o mnazara zamannda meleklere demiti ki: 'Ben muhakkak amurdan bir insan yaratacam. Artk onu tamamlayp ierisine de ruhumdan frdm zaman kendisi iin derhal ona secdeye kapann: Btn melekler toptan secde etmilerdi. blise gelince, o byklk taslam ve kafirlerden olmutur. Allah: 'Ey Iblis, kudretimle yarattma secde etmekten seni men eden nedir? Bbrlendin mi? Yoksa gururlandn m?' dedi. Iblis :'Ben ondan hayrlym. Beni ateten, onu ise amurdan yarattn' dedi." (Sad:71-76) Kur'an'a gre, Adem amurdan yaratlmtr, sonra onun kaburga kemiinden Havva, sonra ikisinin birlemesinden Habil ile Kabil. yk uzar gider. Stk Luksor Tapnanda Stk dinine bal bir genti. Namazn, orucunu hi karmazd. Imam Hatip mezunuydu. Btn amac daha da derinlemekti. Sleymaniye'nin arka sokaklarnda otururdu. Babas manifaturacyd. Geceleri, Kur'an ve Hadis kitaplar okurdu. Merakl bir genti, felsefeyle ilgilenirdi. Btn dncesi, Msr'da El-Ezher'de okumakt. Babas sonunda kararn verdi.
Evrim ve Yaratl 169

Elindeki avucundakiyle, Stk'y Msr'a yollayacakt. Olu, orada okuyacakt. Dnyalar, Stk'nn olmutu. Msr, Stk'y bylemiti. Gezecek, grecek, aratracakt. Bir gn, nl Luksor Tapna'n gezmeye balad. Elinde bir katalog vard. Sayfalarn kartrd. O ne? Ne kadar ilgin bir kabartma resmiydi. Hemen altndaki yazy yutar gibi okudu: "Kral Amonhotap III olarak betimlenen Tanr Khnemu'yu mleki arknda erkek ve dii iki insan yaratrken gryoruz." Stk'nn kafasnda birden imekler akt. Soluu kabartmann nnde ald. Aklna, Kur'an'daki sureler gelmiti. Kur'an, ilk insann amurdan yaratldn sylyordu. te, nndeki kabartmada, kz bal Msr tanrs Khnemu, bir mleki ustalyla, amura biim verip insan yaratyordu. Hem de Kur'an ayetlerinin iniinden yzyllar ncesine ait bir kabartmayd bu.."Allah, Allah.." dedi. Dncelere dald Stk. Acaba, eski alarn, dier uygarlklarnda yaratl ykleri nasld? "Tanrlara sormal" diye dnd. Sonra kendi kendine kzd. Ne biim eyler dnyordu. Msr'da le sca ne kadar bunaltcyd. Gevedi. Luksor Tapnann lo bir kesinde tatl hayallere brakmt kendisini. Birden silkelendi, aratracakt. Stk, eski efsaneleri, mitoloji ve arkeoloji kitaplarn toplad. Durmadan okuyor, kitap sayfalar arasndan tanrlar aryor, onlarla konuuyordu. Zeus da amuru kullanm "Ey yce tanr Zeus, in bakalm Olimpos dandan. Yanna Prometheus'u da al gel bakalm." Byle baryordu Stk, Olimpos Da'na kar. Zeus da armt. Aada bir ademolu kendisine emrediyordu. Olacak i miydi? Vardr bir hikmeti diye dnd Zeus. Prometheus'u da yanna ald, merakla indi. "nce sen anlat Prometheus, anlat bakalm insan nasl yarattn?" "Ey ademolu, 2000 ylnn adam, anlataym" dedi Prometheus. Falso vermemek iin iyice dnd ve sze balad: "Babam Titan Giapeto, Zeus ile sava halindeydi. Aabeylerim Menezius ve Atlas', gaddar Zeus cezalandrd. Ben savaa katlmamtm. Fakat, Zeus'u da hi sevmedim. nk, evrenin drt kesinde yaanan aclara tatszlklara kar ok ilgisiz davranrd Zeus. Nefret ederdim ondan. Sonunda kararm verdim. Kendim gibi duygulu varlklar yaratmalydm. Gzyalarmla topra amur haline getirdim ve yourdum. Bir insan heykeli yaptm. Sonra bu heykele ruh verdim. lk lml yaratklar olutu bylece." "Ey Prometheus, neden amuru kullandn?" diye sordu Stk. "Bilmem ki," dedi Prometheus. "Ben, nceki tanrlardan byle grdm. Byle terbiye aldm. rnein, Zeus da byle yaratmt insan." Onlar nereden bileceklerdi Stk'nn ne dndn? Kur'an' okumamlard ki..Elindeki mitoloji kitabna bakt. Prometheus, doru sylyordu. Hmla Zeus'a dnd: "Sen anlat bakalm gaddar tanr, sen
Evrim ve Yaratl 170

nasl yarattn insan?" "Naml, anl Hephaistos'u ardm hemen, 'bir para toprak al, suyla kartr' dedim. 'ine insan sesi koy, insan gc koy. Bir varlk yap ki, yz lmsz tanralara benzesin.' Koca Hephaistos, topal tanr, hemen yapt dediimi. Bir kz biimine soktu topra. Ses koydu iine. Ve, Pandora adn koydu. te, byle yarattm insan." yice terlemiti Stk'nn karsnda Zeus. Koca yunan tanrs, yalan syleyecek deildi ya. Milattan nce 8.yzylda yazlan Hesiodos Destan da aynen yle anlatyordu olay. "Ey Zeus, insan yaratmak iin amurdan baka bir ey bulamadn m?" diye sordu Stk. rnein, demirden veya tatan yaratlsa, belki insann mayas daha salam olurdu. "Bizde adet byledir," dedi Zeus. "Benden nce,Marduk da byle yaratmt insan." Smerlerdeki ilk har "Peki, dnn bakalm yce danza," diye emretti Stk. Bu sefer aklnaMarduk taklmt. Smer tanrsyd, Marduk.Mezopotamya'da yaard. Kitabna bakt. Ilk Smer dnemine dayanan ve milattan nce 7. Yzyla ait olan tabletler, 1914-1929 yllar arasndaki arkeolojik kazlarda bulunmutu. Oluma tarihi drtbin yl ncesine uzanan Smer Efsaneleri'nde, "Enuma-eli Destan"nda tanr Marduk'tan sz ediliyordu. Sayfalar kartrd Stk. Kartrrken, Dicle ile Frat'n birletii bereketli topraklarda buldu kendini. "Marduuuk" diye bard. Marduk hemen gelmiti. "Syle derdini ademolu" dedi. "Olimpos'un tanrs Zeus senden setti.Anlat bakalm insan nasl yarattn" dedi Stk. "Bizim eski tanrlar, yaptm ilerden dolay teekkr etmilerdi bana. Hallerinden ok memnun olduklarn, ancak kendilerine hizmet edecek, tanr nitelii tamayan bir yarata ihtiyalar olduunu sylemilerdi. Bunun zerine, ben de Ea'nn yardmn istedim. Topra, Kingu'nun kanyla yourdum. lk insan meydana getirdim." Bu kadar da benzerlik olur mu iye dnd Stk. Yoksa Marduk palavra m atyordu? Kitabndan "Enuma-eli Destan"n buldu. Okudu. Hayret!..Sadece Enuma-eni'te deil, Ullikumi, Sankhuniaton gibi dier Smer efsanelerinde de yaratln ilk harc olarak amur kullanlmt. Marduk'a teekkr etti. "Kafam iyice atn sevgili Marduk" dedi. Marduk da armt. Kimdi bu ademolu? Nasl olur da yce tanrlar sorguya ekerdi? Zeus kendisine nceden haber vermiti. "Aman dikkat et," demisti. "Bu Stk dedikleri 2000 ylnn adam." Marduk, "Ben de Aruru'yu arayaym" diye dnd. "Ne de olsa dayanmak zorundayz bu devirde. Ademoullar ii aztt." Glgam'ta da yaratl amurdan Stk okuyordu, srekli. Bir ara eline Glgam Destan geti. Daha nce okumutu. Fakat yaratl asndan hi incelememiti. "Okuyalm bakalm" dedi kendi kendine. Birden karsnda Aruru belirdi Stk'nn. Bulunmaz frsatt. "Ey yce Aruru," dedi Stk, "Bir inceleme yapyorum, tm tanrlara soruyorum, insan nasl yarattnz diye?" Aruru, hazrlklyd. Marduk'tan bilgi almt. Karsndakinin kl yutmayacan biliyordu. "En iyisi doruyu anlatmak," dedi ve balad konumaya: "Byk gk tanrs Anu -ki, kendisini ben yarattm- Uruk halknn ah ve figanlarn dinlemiti. Beni ard. 'Sen,' dedi, 'Beni yarattn, imdi de fikrimi yarat.' Bunu duyar duymaz, Anu'nun fikrini kalbimde yarattm. Ellerimi ykadm. Bir para amur koparp yazya attm. Ve bu yazda, kahraman Engidu'yu yarattm. amurdan yarattm Engidu, demir gibi serttir. Btn gvdesi kllardan simsiyahtr. Kadn gibi uzun salar vardr." "Doru sylyor," diye dnd Stk. Glgam Destan'n hatrlamt. Fakat imdiye kadar amur meselesi ilgisini ekmemisti. Simdi, hersey kafasnda yerli yerine oturuyordu. Bereketli topraklarn efsanelerinde ilk har,
Evrim ve Yaratl 171

amurdu. nce bcekten, olmaynca amurdan.. Acaba uzak diyarlarn tanrlar da insan amurdan m yaratmt? "inliler ilgintir," diye dnd Stk. "Bir de onlara bakalm." Kitaplar okumaya devam etti. in Efsaneleri blmn buldu. Tanr Pen-gu'dan bahsediliyordu. "Pen-gu" diye seslendi. Zmrd Anka'nn kanadna binerek geldi Pen-gu. "Anlat bana yce Pen-gu," diye sordu Stk. "Sen nasl yarattn insan?" "Ben ok kuvvetliydim," dedi Pen-gu. "Havay toprak ve yeryz olarak ikiye bldm. Sonra ldm. Nefesimden rzgarlar, sesimden gkgrlts, gzlerimden gne ve ay, vcudumdan dalar, kanmdan rmaklar ve denizler, salarmdan yldzlar, terimden de yamur meydana gelmi. Daha sonra ryen bedenimde kaynaan bceklerden insanlar olumu." "Hah!" diye bard Stk. "te imdi deiik bir yk buldum. Demek inliler bcekten geliyorlar." "Daha bitmedi, sabrl ol," diye seslendi yce Pen-gu, bilge bir tavrla. Ve devam etti. "Zamanla gkyznn bir blm denizlere derek insanl yok etti. Bunun zerine tanra Ngho, yenge elleriyle gkyzn yukarya kaldrd, denizleri yeniden snrlarna itti ve amurdan yeni bir insan tr yaratt." "Hayret," dedi Stk. "Demek in tanrlar da insan amurdan yaratmlar." Pen-gu'ya tesekkr etti. Tevrattan Kur'an'a: Nereye al atmsa, nne amurdan yaratl kmt. Evet, hepsi birbirinden "kopya ekmi"ti. Acaba, Tevrat ne diyordu? te bulmutu, okudu: "Ve Allah dedi: 'Suretimizde, benzeyiimize gre insan yapalm/Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onu Allah'n suretinde yaratt./Ve Rab Allah yerin toprandan Adam' yapt ve onun burnuna hayat nefesini fledi ve Adam yasayan can oldu./Fakat adam iin kendisine uygun yardmc bulunmad./Ve Rab Allah Adam'n zerine derin bir uyku getirdi ve o uyudu ve onun kaburga kemiklerinden birini ald ve yerini etle kaplad./Ve Rab Allah Adam'dan ald kaburga kemiinden bir kadn yapt ve onu Adam'a getirdi.." Adem ile Havva'nn ilk gnahlar ve cennetten kovulular ile devam eden bu yaratl yks, hemen hemen aynen Kur'an'a gemiti. Neden amur? "Neden amur?" diye dd Stk. Kimbilir, belki de atalarmz, kendilerine son derece gerekli olan, tm ihtiyalarn karlayan su ve topraa zel bir nem vermilerdi. Su ve toprak birlrince amur oluyordu. Zaten gnmze dein gelen byk efsaneler, soyut dnce sistemleri, Dicle'nin, Frat'n, Nil'in, Indus'un, sulak ve bol amurlu topraklarndan yeermiti. Byk uygarlklar yaratan bu topraklar, zengin efsanelere de yataklk etmiti. Bin yllar ncesi insanlarnn su ve topraa olan bu kran borlarn anlamamak mmkn deildir. Ortadou Tanrlarnn Etimolojik Geliimi: Ortadou'da eitli dnemlerde yaayan halklarn tanrlarnn adlar ilgin bir evrim gsterir: Ibraniler'de kh "Yehova" kh "Elohim" olur. Tevrat'taki bu iki tanr ad Yehova ve Eloha'nn getii satrlara dayanlarak metin ayrlklar saptanm. Aramice "elah" kelimesi ile Tevrat'taki bu "eloha" kelimesi, Incil'de Isa'nn azndan, "Eloi, eloi, Lama sabachtani" (Tanrm, tanrm. Beni niin braktn) biiminde grlr. Islam ncesi Araplar'da erkek tanr iin kullanlm olan "ilah" kelimesi de Islamiyet'ten sonra ufak bir gramer tretilmesi ile "Allah" olur. Kur'an'n baz surelerinde yer yer "ilah" kelimesine de
Evrim ve Yaratl 172

rastlanr. (Turan Dursun'un, "Din Bu, 4. Cilt" adl kitabndan alinmistir)

"Insan amurdan Yaratld" Efsaneleri zeti:


Kutsal kitaplarda szedilen "insann amurdan yaratld" fikri, kutsal kitaplarn ortaya atlmasndan ok daha nceki alarda yaayan insanlarn eserlerinde ve efsanelerinde grlmtr. Bu durum, kutsal kitaplarn iine bu eser ve efsanelerden alnt yapldnn, kutsal kitaplarin bir Tanr/Allah-varsa eer- tarafndan deil, kendilerine peygamber adn veren zamannn toplum lideri olabilecek kabiliyette insanlar tarafndan yazldnn (hazrlandnn) somut bir gstergesidir. Bu efsane ve kutsal kitaplarn ifadeleri u ekildedir: 1)Glgam Destan: "Ellerimi ykadm. Bir para amur koparp yazya attm. Ve bu yazda ,kahraman Engidu'yu yarattm." 2)Smer'lilerin Enuma-eli Destan: "Bunun zerine ben de Ea'nn yardmn istedim. Topra, Kingu'nun kanyla yourdum. lk insan meydana getirdim." 3)in Efsanelerinden: "Bunun zerine Tanra Ngho yenge elleriyle gkyzn yukarya kaldrd, denizleri yeniden snrlarna itti. Ve amurdan yeni bir insan tr yaratt." 4)Msr'da Luxor Tapna'nda bulunan kabartma bir resim: "Kral Amonhotap III olarak betimlenen Tanr Khnemu mleki arknda erkek ve dii iki insan yaratyor." 5)Hesiodos Destan. "Naml, anl Hephaisdos'u ardm hemen. 'Bir para topral al, suyla kartr' dedim. 'ine insan sesi koy, insan gc koy." 6)Yunan Efsaneleri'nden: "Gzyalarmla topra amur haline getirdim ve yourdum (Prometheus anlatyor.) Bir insan heykeli yaptm. Sonra bu heykele ruh verdim. lk lml yaratklar olutu bylece.) 7)Tevrat'tan: "Ve Rab Allah yerin toprandan Adam' yapt ve onun burnuna hayat nefesini fledi ve adam yaayan can oldu." 8) Kur'an, M'minn 12-16: "And olsun ki Biz insan szme amurdan yarattk." 9) Kur'an, Es-Safaat 11: "Hakikat Biz onlar cvk bir amurdan yarattk." 10)Kur'an, Sad 71-76: "Ben muhakkak amurdan bir insan yaratacam. Artk onu tamamlayp ierisine de ruhumdan frdm zaman kendisi iin derhal ona secdeye kapann."

YARATILI
Sumer efsanesine gre evrende ilk olarak Tanra Nammu adnda byk usuz bucaksz bir
Evrim ve Yaratl 173

su vard. Tanra o sudan byk bir da karyor. Olu Hava Tanrs Enlil, onu ikiye ayryor. st gk oluyor, Gk Tanrs onu alyor, yer olan alt da Yer Tanras ile Hava Tanrsnn oluyor. Bilgelik Tanrs ile Hava Tanrs yeri bitkiler, aalar, sularla donatyor. Hayvanlar yaratlyor ve hepsini idare edecek Tanrlar meydana getiriliyor (27) Tevrat Tekvin 1:2-9. "Sularn yz zerinde Allahn ruhu hareket ediyordu: Allah 'sularn ortasnda kubbe olsun, sular ayrsn' dedi ve Allah kubbeyi yapt. Altta olan suyu stte olan sudan ayrd ve Allah kubbeye 'gk' ve alttaki kuru topraa 'yer' dedi." Bundan sonra yerin, bitkiler ve hayvanlarla donatm geliyor. Enbiy Suresi, ayet 30: "Gkler ve yer yapk iken onlan ayrdmz, btn canllar sudan meydana getirdiimizi bilmezler mi?" Burada Sumer ve Tevrat hikyesi birbirine ok yakn. Kurn da ok yzeysel. Fakat ana fkir, gk ve yerin balangta bitiik olmas, bunlann sudan kmas ayn. Kuran'da da aynen Tevratta olduu gibi "alt gn" yer alyor.(28). nsann Yaratl Sumer'de: Tanrlar, zellikle dii Tanrlar oalmaya balaynca ilerin okluundan, yiyeceklerini hazrlamann zorluundan yaknyorlar ve btn Tanrlar var eden Deniz Tanras Nammu'ya bir are bulmas iin yalvaryorlar. O da Bilgelik Tanrsna bilgeliini ve marifetini gstermesini sylyor. Bilgelik Tanrs yumuak kilden ekiller yapyor ve Tanraya sesleniyor: (29) "Ey annem! Adn verecein yaratk oldu,/Onun zerine Tanrlann grntsn koy (30),/Dipsiz suyun amurunu kartr,/Kol ve bacaklar meydana getir./Ey annem! Yeni doann kaderini syle!/te o bir insan!" Bu i esnasnda btn Tanrlarn annesi, Yer Tanras, Doum Tanras ve Bilgelik Tanrs olmak zere 4 Tanr birlikte bulunuyorlar. Tevrat Tekvin 2-7: "Rab Allah yerin toprandan adam yapt ve onun yzne hayat nefesini fledi ve adam yaayan can oldu." Tevrat'ta insann yaratl iki trl anlatlm: Tekvin bap 1: 26: "Allah yeri, g, yldzlan, bitkileri hayvanlar yarattktan sonra Allah dedi: 'Suretimizde benzeyiimize gre insan yapalm! O yeryznde her eye hkim olsun.' Ve Allah insan kendi suretinde yaratt ve onlar erkek ve dii olarak yaratt." Bylece yaratlmann son gn; 6. gn bitiyor. Talmud'a gre bu ilk Adem'le birlikte yaratlan kadnn ad Lilith'dir. Bu kadn kendini Adem'le eit grp, onun szn dinlememi ve bir dii cin olmu, erkeklere satamaya balam. Yakalad bir erkei brakmazm. zellikle ayn yedinci gn erkekler iin byk tehlike imi. Bu Lilith, Sumer Ak Tanras nanna'nn aacna yuva yapp onu kestirmeyen bir cinin ad. (Bkz. Hartmut Schmkel, Das Land Sumer, Stuttgart, 1962, s.141.) Allah daha sonra Adem'i topraktan, karsn da kaburgasndan yaratyor. Grld gibi Tevrat'ta insan altnc gnde erkek ve dii olarak yaratld halde, tekrar erkek amurdan, kadn onun kaburgasindan yaratlyor.
Evrim ve Yaratl 174

Tevrat'ta birbirinden ayr iki yaratl efsanesini zetleyecek olursak (Tekvin, Bap 1:31): Yaratl alt gnde oluyor. Birinci gnde Tanr gkleri ve yeri yaratyor, gece ve gndz meydana getiriyor. kinci gn, sular ayran bir kubbe yapyor ve bu kubbeye, Tanr, Gk diyor.. nc gn, sularn altndan topra karyor, ona, yer diyor. Sular bir yere toplayarak onlara deniz diyor. Yerden aalar, bitkiler kartyor. Drdnc gn, gkkubbesinde gne, ay ve yldzlar yapyor. (Halbuki birinci gnde gk ve yer yaratlm, gece ve gndz gne ve ay'sz meydana gelmi, hatta ikinci gnde bitkiler ve aalar bile kmt.) Beinci gn, suda yaayam hayvanlarla kular yaratlyor. Altnc gn srlar, srngenler, yerde yaayan btn hayvanlar yaratlyor. Yaratlan btn hayvanlara egemen olmas iin Tanr, insan kendi grnnde ve erkek, dii olarak yaratyor. Ve onlara, "oaln!" diyor. Bylece, altnc gnde yaratma bitiyor. Yedinci gn Tanr dinleniyor. Bap 2:4'ten itibaren, yaratma deiik olarak anlatlyor. Yukarda, her trl bitki ve insan ift olarak yaratld halde, burada yamur henz yamad iin, bir kr otu ve fdan yoktu, deniyor. Yerden bir buu ykseliyor ve Tanr yerin toprandan Adam' yapp hayat nefesini flyor. Ve Adam; yaayan can oluyor. Bundan sonra, Tanr, douda Aden'de bir bahe yapyor, Adam' oraya koyuyor ve o yalnz kalmasn diye, kaburgasndan kadn yaratyor. Bu gsteriyor ki, bu hikye iki ayr kaynaktan alnm. kincisi Sumerlilere dayanyor. lgin olan, Babilliler daha sonra yaam olmalarna ramen, onlarn yaratl efsanesinden iz olmamas. Kuran'da insann yaratl eitli surelerde deiik tarzda geiyor: M'minun Suresi, ayet 12: "nsan szme amurdan yarattk." Rahman Suresi, ayet 14: "Allah insan pimi amura benzeyen balktan yaratt." li mran Suresi, ayet 19: "Allah'n nezdinde sa'nn durumu Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yaratt." Secde Suresi, ayet 7: "O ki, yaratt her eyi gzel yapm ve ilk bata insan amurdan yaratmtr." En'm Suresi, ayet 2: "nk bizi amurdan yaratan, lm zamann takdir eden ancak odur." Hcc Suresi, ayet 5: "Ey insanlar! unu bilin ki, biz sizi topraktan, nutfeden, sonra phtlam kandan, sonra hilkati belirsiz bir lokma et parasndan yarattk."(Burada, Kuran ayetlerindeki elikiye dikkat ediniz. nsann yaratlm olduu madde nasl da deiiklikler gsteriyor) Hicr Suresi, ayet 26: "Ant olsun ki, biz insan (pimi) kuru bir amurdan, ekillenmi cvk bir balktan yarattk." Bu ayetin dier bir evirisi de; "Ant olsun ki, insan balktan, ilenebilen kara topraktan
Evrim ve Yaratl 175

yarattk." Ayet 27-28: "Rabbin meleklere, 'Ben, balktan, ilenebilen kara topraktan bir insan yaratacam, onu yapp ruhumdan flediimde ona secdeye kapann' demiti." Ayet 30-31: "Bunun zerine, blis'in dnda btn melekler hemen secde ettiler. Allah, 'Ey blis! Seni secde edenlerle beraber olmakta alkoyan nedir?' dedi." Ayet 33: "'Balktan, ilenebilen kara topraktan yarattn insana secde edemem' dedi." Ayet 34: "'yle ise defol oradan sen artk kovulmu birisin, dorusu hesap gnne kadar lanet sanadr dedi." (Bu ayetlerde de grld gibi, eytan aslnda bir melek, ama 'itaatsiz' bir melek.) Grld gibi her dinde de insan amurdan yaratlm. Fakat Sumer'de insann yaratlma nedeni ve nasl yaratld aynntl olarak anlatlm. R. Cooper kitabnn 209. sayfasnda150 yl nce unlan yazm: "Bir insann amurdan meydana geldiine ve hayat nefesi verilerek canlandn dnmek, kadnn erkein kaburgasndan yaratlm oldunu kabul etmek, ancak barbarlarn yaad aa ait olmal. Bunlara inananlar, ayn kfl peynirden yapld din kitaplarnda yazlsa ona da inanrlar. nsanlar Adem ile Havva'dan remi olsalar bu kadar farkl rklar nasl meydana gelir?" Tevrat'a gre yaratl 6 bin yl nce olmu. Hristiyanlk da bu tarihi kabul etmi. Kur'an'da bu yok. Fakat slam inanna gre 5 bin yl nceymi. Buna karlk Sumer Kral listesine gre, 241200 yl ncesine gidiyor. inliler 49 bin yl nce diyorlarn. Msrllara gre 13 bin yl nce, Heredot ise 17 bin yl nce diyor. Bunlara gre tek Tanrl dinlerin yaratl balangc olarak verdikleri tarihler, ne tarihsel kaynaklara, ne de bilinsel kantlara uyuyor. Bugn 4 milyon yl nceye ait insan fosilleri bulundu. Allah-varsa eer- neden dorusunu yazdrtmad acaba? Kaynaka ve dipnotlar:

27. Tarih Sumer'de Balar, s.64-69. 28. Kur'an'da yaratl ile ilgili dier ayetler: Tevbe Suresi, ayet 3: "phesiz ki, sizin Rabbiniz gkleri ve yeri 6 gnde yaratan, sonra da ileri idare ederek ara yerletirendir."

Evrim ve Yaratl

176

Hd Suresi, ayet 7: "O, ar su zerinde iken gkleri ve yeri 6 gnde yaratandr." Furkan Suresi, ayet 59; Secde Suresi, ayet 4: (iki ayet de aym) "Gkleri ve yeri ve ikisinin arasndakileri 6 gnde yaratan, sonra ara yerleen Rahmandr." Sfft Suresi, ayet 11: "Ey Muhammed! Allaha ekoanlara sor! Kendilerini yaratmak m daha zordur, yoksa bizim yarattmz gkleri yaratmak m? Aslnda biz kendilerini zl amurdan yaratmzdr." Fussilet Suresi, ayet 9, 11-12: "Ey Muhammed! Size yeri iki gnde yaratan m inkr ediyorsunuz ve ona ekouyorsunuz?" "Sonra duman halinde bulunan ge yneldi ve ona ve yeryzne 'isteyerek veya istemeyerek buyruuma gelin' dedi . kisi de 'isteyerek geldik' dediler. Allah bunun zerine 2 gn iinde 7 gk yaratt ve her gn iini kendisine bildirdi. Yakn g klarla donattk ve bozulmaktan koruduk." (Burada hem Allah, hem nc ahs konuuyor!) 29. S.N. Kramer, The Sumerians, s.150, 151. Giovanni Pettinato, Das altorientalische Menschenbild und die Sumerischen und Akkadischen Schpfungsmythen, Heidelberg, 1971. 30. Buradan anlalaca zere, Sumer'de, Tanrlar insan kendi grnleriyle yaratmlard. Bu da onlarn Tanrlar insan gibi dndklerine bir kant oluyor. Ayn deyimi Tevrat'ta buluyoruz. Tekvin bap 1:27 "Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onlan erkek ve dii olarak yaratt." Tekvin bap 9:6 "nk Allah kendi suretinde Adam' yapt." Kur'an Mide Suresi, ayet 64: "Yahudiler 'Allah'n eli skdr' dediler. Dediklerinden tr elleri balansn. Lanet olsun! Hayr! Onun iki eli de aktr, nasl dilerse sarf eder." li mrn Suresi, ayet 115: "Dou da bat da Allah'ndr. Nereye dnerseniz Allah'n yz oradadr." Sd Suresi, ayet 71: "Rabbin meleklere demiti ki, 'Ben muhakkak amurdan bir insan yaratacam. Onu tamamlayp iine ruhumdan frdm zaman derhal ona secdeye kapann!' Melekler toptan secde ettiler. Yalnz blis secde etmedi, zira o byklk taslad, kfirlerden oldu. Allah, 'Ey Iblis! ki elimle yarattma secde etmekten seni men eden nedir? Bbrlendin
Evrim ve Yaratl 177

mi , yoksa ycelerden mi oldun?' dedi. lblis, 'Ben ondan hayrlym, beni ateten, onu ise amurdan yarattn' dedi." Grlyor ki, tm dinlerde Tanr, "insan"a benzer ekilde tarif edilmi.
Not: Bu makale byk lde Sn. Muazzez lmiye 'n "Kuran ncil ve Tevrat'n Sumerdeki Kkeni" adl kitabndan alnarak hazrlanmtr.

Bilim ve Yaratllk
Kaynak: Orhan Bursal, Cumhuriyet Bilim Teknik 10.08.2002

801. saymzda (Cumhuriyet Bilim Teknik) yaymladmz iki konu ilgin ve nemliydi. Birincisi maymun ile insan arasndaki kayp halkann, ilk belirlemelere gre bulunduunu haber veriyordu; ikincisi ise kktendincilerin bilim kisvesi altnda bilime kar ynelttikleri saldrlara kar verilen yantlar ieriyordu. Tabii, kktendincilerin dertleri evrim. Her eyin birdenbire, bugn grld biimiyle yaratldn iddia eden kutsal inan sahipleri, evrimi ve evrimsel gelimeyi doal olarak reddediyorlar. Modern bilimin tamamen ve neredeyse btn dallaryla evrimsel geliim temeli zerinde ykselmesi, kktendincilerin bilime kar sava amasna neden oldu. Bu sava en kapsaml olarak ABD'de srdryorlar. Bu da doaldr. nk bilim en ok ABD'de gelitiriliyor ve bilime en ok para bu lkede harcanyor. Ayrca ABD, btn bu zelliklerine karn, tutuculuun ve gericiliin kalelerinden birisi de. Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi , bilime kar srdrlen safsata savana kar, olgulara, bulgulara, aratrma sonularna dayal dzeyli bir mcadele srdryor. 801. saymzda, lkemizde de konuya uzak ve olgular aratrmayan insanlarn dncelerini kartran, ABD'den de ykl bir mali destek aldklar belli olan yaratllarn "15 samalna 15 yant" yazs, bu kapsamda yaymlanan yazlardan biriydi. Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin yaymlad "Bilim ve Yaratllk- Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin gr" balkl, kolay okunur, ana kaynaklardan biri, imdi Trkiye Bilimler Akademisi tarafndan da Trke olarak basld. Kktendinci sahtekrlarn en byk propagandalarndan biri "Evrim grn bilim de terketti, ama hl birileri savunuyor"dur. Tam tersine, bilim, giderek daha derin bir ekilde evrimsel geliimle btnleiyor. Bu yalan propaganda, kktendincilerin dzgn ve olgulara dayal bir tartmadan ne kadar uzak olduklarn; zaten dert ve amalarnn da bu olmadn; sadece kendi kafasn omuzlar zerinde tayamayan (o kadar oklar ki!), bakalarna kiraya vermeye hazr; dnme, anlama, kavrama, grme ve renme zrl ve yoksulu, sradan insanlar bilime kar kkrtmay hedefledikleri ortaya kt.
Evrim ve Yaratl 178

Sz konusu kitap, kktendincilerin savlarn, ok basit bir dille ve bilimin ulat bilgilere dayanarak rtmektedir. Giri yazsndan sonra, iddialar, esas olarak blmde yantlanyor: Evrenin, Dnya'nn ve yaamn kkeni; Biyolojik evrimi destekleyen kantlar; nsann evrimi; Sonu. Sonraki blmlerde "En sk sorulan sorular" ve "nerilen dier kaynaklar" var. Kitap byk boy, kue kda renkli ekil ve fotoraflarla baslm, az ve z ve anlalr yantlar veriyor... Trkiye Bilimler Akademisi'nden edinilebilir (0312-426 03 94; Faks: 0312-467 32 13. Kaynak: Orhan Bursal, Cumhuriyet Bilim Teknik 10.08.2002

Kiliseden Darwin'e zr
ngiltere Kilisesi resmi olarak, evrim teorisini yanl anlad iin, Charles Darwinden zr dileyecek. ngiliz Daily Mail gazetesinin haberine gre, kilise yetkilileri Darwinden diledikleri zrn Papa 2. John Pauln, dnya gnein etrafnda dner dedii iin kilise tarafndan yarglanan Galileodan zr dilemesi ile benzer nitelikte olduunu sylyor. Kilisenin, 1860larda Darwine atlan lekenin telafi edilmesi amacn gtt ve bylece kendini kktendinci Hristiyanlardan ayrmak istedii belirtiliyor. Yarn ngiliz Kilisesinin internet sitesinde yaymlanmas beklenen zr yazsnda, Charles Darwin, doumundan 200 yl sonra, ngiliz Kilisesi sana bir zr borlu, seni yanl anlad, sana yanl tepki verdii ve bakalarnn da seni hala yanl anlamasna sebep olduu iin. Ancak senin itibarn iin verilen mcadele henz bitmedi. ifadeleri yer alacak. Darwinden zr dileyen yazy, Bapsikoposlar Konseyinin halkla ilikilerden sorumlu yesi Malcolm Brown kaleme ald. Brown, insanlar ve kurumlarn hata yapabileceini ve Hristiyanlar ile kilisenin bunun dnda olmadn savundu. Darwin, insan dahil tm canl trlerinin doal seilim yoluyla bir ya da birka ortak atadan evrildiini ne srmt. Charles Darwinin torununun torunu Andrew Darwin ise kilisenin zr dileme kararn duyduunda ardn ancak bunun anlamsz grndn syledi. Torun Darwin, Eer bir zr 200 yl sonra geliyorsa, bu bir yanl dzeltmez. Sadece o zr dileyen kurumun daha iyi hissetmesini salar. diye konutu. Milliyet,15.09.2008

Evrim ve Yaratl

179

Evrim Diyalektiktir

Evrimin balklarla kara hayvanlar arasndaki geii salayan ara halkas bulundu. Su hayvanlarnn kara hayvanlarna dnmesinin tedrici bir rneini oluturan 375 milyon yandaki Tiktaalikin fosili Kanadaya bal Kuzey Kutbundan 970 km. uzaklktaki Ellesmere Adasnda bulundu. Tiktaalikin bulunduu blge o zaman bugnknden bambaka zellikler tayordu. Blge ekvatorun zerine oturan bir kara ktlesinin parasyd. Subtropik bir iklime sahip olan blgede Tiktaalikin yaam alann kk dereler oluturuyordu. Srngenler ile kular arasndaki ara geii oluturan Archaeopteryx ise daha nceden bulunmutu. nce s sularda yaamaya balayan balklar evrimin ilerlemesi ile karaya ktlar. Gvde uzunluu 2.75 metreyi bulan ve ba timsah ban andran Tiktaalik, keskin dili bir yrtcyd. Kafas, ensesi ve kaburgalar ile bir kara hayvannn zelliklerini barndran Tiktaalik, enesi, yzgeleri ve pullar ile balk zellikleri tayor. Tiktaalikin yzgelerinde kara hayvanlarnn kollarnn ilkel kemikleriyle benzeen kemikler bulunuyor. Bu durum yzgelerin uzuvlara dnmesine k tutuyor. Bilim insanlarna gre Tiktaalikin evriminde, balklarda solunga ksmn kapatan ve solunga mekanizmasna yardmc olan bir dizi kemii kaybetmesi nemli bir rol oynad. Tiktaalik ba ve omuz ksmndaki bir dizi kemii yitirerek bir ense kazand. Ve bylece ban daha kolay kaldrarak havay solumaya balad. Ki bilim insanlar Tiktaalikin sahip olduu esnek ve gl uzuvlar, kafasn sudan karp nefes almasna balyorlar. lk yaam formlarndan yksek karmak yaplara doru gidite gerekleen sembiyogenetik btnlemeler, elikili birliktelikler (bir aradalklar) her ikisini de ierir-ikisi de olmayan yeni bir st niteliin ortaya kmas biiminde gereklemektedir. evre koullaryla da srekli bir etkileim sz konusudur ki, bir aradal ve daha st bir uyum salayabilmek iin gelime zorunluluunu ortaya karan bir etken de budur. Bununla birlikte, basit organizmalardan yksek canl yaplara doru evrimin dz bir mutasyon sreci olmayaca anlalr. Yaamn yeryzndeki geliiminde ok nemli bir yenilik olan ekirdekli hcrenin

Evrim ve Yaratl

180

oluumu, oksijen soluma, organellerin oluumu, en karma insan olan yksek organizmalara doru gelien evrimin nceki kilit nemdeki srama basamaklardr. Eer elikili birliktelikler ierisindeki karlkl etkileimler ve bunlardan yeni bir niteliksel dzeyin douu olmasayd, gelikin karmak organizmalara sahip canl yaplar da ortaya kmazd.

Evrim Kuram
Darwin, deiimin mekanizmasn aa kartp doal evrim srecine aklk kazandrd. Trlerin milyarlarca yl ierisinde tek hcreli basit organizmalardan balayarak insan da dahil olmak zere hayvansal yaamn en karmak formlarna doru nasl geliip deitiinin bilinmesini salad. Onunla insan, kendi doal tarihinin bilgisine de sahip olabildi. Darwinin bulgular a itibaryla sarsc, katks devrimciydi. Dogmatizme, metafiziksel dne, her trden idealizme etkili bir darbe indiriyor, doabilimsel dzeyde felsefi materyalizmi dorulayp glendiriyor, henz biimlenmekte olan tarihi materyalizm teorisine, Marksn deyiiyle doal bir bilimsel temel salyordu. eitli trlerin ve insann tarihsel evrimine ilikin bulgular, dinsel gr (dnyann/evrenin 5 bin yllk bir tarihi olduunu ve tm canllarn bugnk durumlaryla 7 gn ierisinde yaratldklarn ileri sren Yaratl teorisini) kertti. Tr oluumlar ve geiler, trsel eitlenme, deiim; kaba ayrmlar ve snrlandrmalarn yanlln gsterdi. Yeni trlerin oluumu, eitlenme, basitten karmaa doru oluan geliim, canl varlklar sabit, deimez ve bir kerede yaratlm olarak niteleyen metafizik yaklamn yanlln ortaya kartt gibi, koullara uyum salayabilme zorunluluu ierisinde ilerleme ve deiimin varln, evrim srecindeki diyalektiini de gstermektedir. Doa, ancak materyalist bir temelde anlalabilir ve doadaki hareketin ekli diyalektiktir. Evrim kuramyla bir kez daha dorulanmtr bu. Bununla birlikte evrim kuram, fizyolojik srelerin gzlemi ve jeolojik kaytlarn incelenmesine, ampirik bir snrllk ve akl yrtmeye dayanmaktayd. Gl bulgularna karn, doal seleksiyonun yorumlannda yanl karsamalar da iermekteydi. Evrim srecindeki srama ve kopular, bunlara yol aan, etkide bulunan farkl etkenleri grebilmeyen, deiimi sadece niceliksellikle aklayan-bundan dolay, evrimsel geliimin kimi halkalarn yerletiremiyor- snrl ve eksik bir teoridir. Darwinin kuram, evrimin tarihsel srecinin diyalektie uygun eksiksiz bir tablosunu vermez, evrimin aklannda bir balang kuram niteliindedir. Doal seleksiyon teorisi, trlerin daha iyi uyum salayabilmek iin geliim gsterdiklerini aklyor, yeni trlerin nasl olutuklarn aklamakta ise yetersiz kalyordu. Bunun iin evrime niteliksel bir bak gerekmektedir. Engels, ard arkas kesilmeyen sonsuz kk deiikliklerin oluturduu zdelik ierisindeki farkllamaya, bunun sonucu yeni bir trn oluumuna iaret eder. Plehanov da, evrimde bir nitelikten bir baka nitelie geiin de nicel deiimler kadar zsel olduunu, her niteliksel geiin tedricilikteki bir kesiklii temsil ettiini syler. Son bulgu, evrimsel gelimedeki kritik bir halkann somut kant olmas ynyle anlam tamaktadr. Niceliksel birikimle kopu ve sramalaryla niteliksel geilerin birliini bir kez daha ispatlamaktadr. Darwinin kuram, yanl karmlar da ierisinde barndran, fizyolojik gzlem ve jeolojik

Evrim ve Yaratl

181

fosil kaytlarnn snrl bilgisine dayanyordu. Doru felsefi bak ve yntemin bulunmay tek yanl ve yanl karmlara, bulgularn ortaya koyduklarnn dahi doru ve ak ifadelerle belirtilmemesine, eksik nitelemelere kaynak oluturuyordu. Bilimlerdeki (biyoloji, kimya, botanik, zooloji, fizyoloji, evren bilim) birbirini btnleyen bir dizi gelime, geilere ve ayrntlara hakim olabilme olanan kazandran alt bilim dallarnn ortaya km oluu, evrimi, balang noktasna doru gtrme ve daha geni bir temele yerletirme olanan sunmaktadr. Evrim srecini, zgl evreleri ve eitli ynleriyle inceleme, aralarndaki bantlar kurma ve birletirme olanana sahibiz. Ve bunlar iin pek ok bulgu bulunmaktadr. Kukusuz bylesi geni bir tarihsellik ierisinde bu bantlar ve btnl doru (eklektik olmayan) kurabilmek iin, bantlar bilimi olan diyalektik yntemi uygulamak, deiimi diyalektikle aklamak zorunludur. Evrim srecindeki deiim ve farkllamalar, sadece tedrici bir geliimle aklayan Darwinin kuramnn zaafn, materyalist diyalektie paralel bir aklamayla aan kuram bu noktadan gelitiren Kesintili Dengeler Kuramdr. (1972) Stephan Joy Gould ve Niles Eldredge, evrim kuramnn tedriciliine alternatif bir aklama getirdiler. S. J. Gould, yaamn tarihi bir geliim sreklilii deildir, tersine ksa ve kimi zaman jeolojik adan ani, kitlesel tkeni ve bunu takip eden eitlenme dnemleriyle kesiklikler gsteren bir tarihtir demektedir. 1972de ileri srlen Kesintili Dengeler Kuramna gre, yeni trler, Darwinin syledii gibi milyonlarca ylda ar ar gelimiyor, daha ok hzl atlamalarla birka bin yllk ksa srelerde gerekleiyor. Bu deimeyi organizmann ufak deiiklikler geirdii uzun dengeleme dnemleri izliyor. Deiimin mekanizmalarna aklk kazandrlarak doal evrim srecinin aklan, insann kendi doal tarihsel srecinin bilgisini de ieren byk bir keifti. Deiim srecinde niteliksel geiler ve bu geilerde rol oynayan etkenlerin aklan ise, yeni trlerin ortaya kna aklk kazandrd. Evrim kuram, kuramsal dzeyde ileriye tand. Evrimin biyolojik-genetiksel dzeyden aklan ise, kuramn daha ileriye tanp derinlemesidir. Evrimi balang noktasna doru gtrerek, evrim kuramn daha geni ve salam bir temele yerletirebiliriz. Bu bize mikrokozmik bir bak ve evrim srecini bakteriyel yaamdan itibaren inceleyebilme olanan salar. Gezegenimizin kat bir madde halini al, atmosferde oksijenin oalmas, denizlerin oluumu gibi canl yaam olanakl hale getiren koullarnn ortaya kmasndan balanlabilecei gibi ncesinden, gne sisteminin oluumu ya da evrende bulunan ve sonrasnda canl yaam olanakl klan C, O, H, N gibi gazlardan da balanabilir. Canl yaam, balangtan itibaren olmadna gre, inorganik doadan organik doaya geiin aklanmas (evrimin daha zor fakat yant mehul olmayan sorusu budur kukusuz) sonraki canl yaamn geliim srelerini aklamay kolaylatrr. Bir bakma tm giz buradadr. (Nitekim bugn gidilebilen komu gezegenlerde de aranlan buz ktlesi ve yzey altnda ilk yaam belirtisi olabilecek bir para yosun deil mi?) Gezegenimizde canl yaamn olanakl hale gelinceye dek olan srecini bir aama olarak kabul edersek, canl yaamn ilk ortaya kndan bu yana geen 3.5 milyar yllk sre de sonraki aamay oluturur. Ki ilk canl yaamn sularda baladn bilmekteyiz. Bu tarihsel evrim de bize, nceki inorganik/organik doann i iliki ve geliimine, kkenlerine ilikin bir fikir ve ipucu vermektedir. Organik doann i evrimi, hcre yaplar zerine bulgular, genetik bilgilerimiz bitki ve

Evrim ve Yaratl

182

hayvan yaplar arasndaki benzerlikleri, daha tesi birisinin varlnn/oluunun dierinin varlk nedeni olduunu, organik ve inorganik doann bir ekosistemler btnln oluturduunu gstermektedir. Birinin at dierinin besinidir. Gezegenimizin varoluundan itibaren evrimin tarihsel srecine baktmzda inorganik, organik doa ve organik yaamn i ilikilerinde karlkl bamll dorudan ve dolayml nedensellikleri ve bunlarn oluturduu btnsellii buluruz. Trlerin arasnda ve hatta tr ierisindeki mcadele, birbirine duyulan ihtiya ve uyum, her bir trn doa dengeleri ierisinde varl koruma ve srdrme abas bu btnln paralar olarak vardrlar. Malthusun grnn doaya uygulanmas, sosyal Darwinizm vb. yanll da bylelikle grlebilir. Doaya ekosistemler ve ortak yaam btnl ierisinde bak, gerek tm bitki ve hayvan trleriyle organik yaamn, gerekse organik inorganik doa ilikisinin daha btnsel, daha doru ve eksiksiz bir kavranna ulatrmaktadr bizi. Biz bu sayede genetik dzeyde kantlanm olarak bitki ve hayvanlar arasnda benzerlikleri grebiliyor, daha nemlisi birisi olmadan dierinin de olmayaca karlkl bamllk ilikisinin zorunluluunu biliyoruz. Dahas, havadaki gazlar, topraktaki mineraller, su ile bitki ve hayvan (insan) yaamnn nasl bir evrimsel iliki ierisinde olduunu, inorganik organik doa ilikisini -dolaysyla yaam gibi lmn de doal olduunu- grmekteyiz. Diyalektik bir hareket, geililik ve dnemler ierisinde Mcadele ve karlkl bamllk ierisinde varolma, bunu baarmakta zorlanan kimi trler ve tr ii ayklanmalara yol asa da evrimsel bir sreklilik ve onun ierisinde de yaamn basitten karmaa doru geliimini de grrz -ki bakteriyel yaamdan karmak gelikin canl yaplara doru geliimde ortak yaar bakteriler, ekirdekli hcre ve organellerin oluumu tarihin balangcn oluturan ilk kilometre talarndan itibaren evrimsel srecin mkemmele doru olan srekliliini de gsterir. Evrim srecinin, bakteriyel yaamdan itibaren aklan, ilkel basit bir canl yaamdan yksek dzeyde organizma oluumlarna uzanan milyarlarca yllk srecin aklanabilir oluu, maymundan insana geiin aklanmasn da bir hayli basitletirip kolaylatrr. Canl yaamn evriminin milyar yllk srecinde insan, nihayetinde dier memeli trlerinden beyinsel evrim ve farkllama ile ayrlmaktadr. nsann ortaya k doaya ve kendi koullarna (tarihsel srecine) bilinli etkin mdahale edebilme olanayla evrim tarihinin en nemli sramasdr. Evrim srecine, balangtan itibaren tm aamalar bilinerek ve ekosistemler ve ortak yaarlk ilikileri ierisinde baklmas, evrim tarihinin daha iyi bilinir ve anlalr olmasn salad gibi daha btnsel ve ileri bir doa/evren tasarm kurmamz ve kendimizin de bir paras olduumuz bu btnle bilinli ve etkin bir iliki kurabilmemizi olanakl klar.

375 milyon yl nce ve sonra: Tarih ileriye doru akyor


375 milyon nce tarihin ileriye doru aknda ok nemli bir basama oluturan Tiktaalik bu misyonunu milyonlarca yl sonra bugn de srdryor. Tiktaalik milyonlarca yl sonra bugn idealizm bulamacn insanlara boca eden emperyalist kapitalizme diyalektik materyalizmin tokadn bir kez daha indiriyor. Emperyalist kapitalizm kreselleme saldrsnn felsefi aya olarak diyalektik ve tarihsel materyalizme sava am ve ortal belirlenemezlik ve belirsizlik dkntleriyle

Evrim ve Yaratl

183

doldurmutu. Postmodernizm bulamacnda hitletirilen bu idealist saldryla, snflar ve snf mcadeleleri, proletaryann kurtulu ideolojisi, ulusal zgrlk savamlar, demokratik kurtuluu savamlar, sendikal mcadelelere varncaya kadar yadsnp paralize edilmeye allrken; farkllk, eitlilik, bireysellik, tekinin haklar, bir tek doru olmayabilecei, kiiye doru deien gereklik ve benzerleri ile szde bireysel haklara dayal, sivil toplumcu yerel inisiyatiflerle yrtlen, deitirici dntrc bir mdahalenin olmad baya reformist perakendeci bir demokrasi ve demokrasi anlay ileri srld. Sosyalizmin kanlmazl, perdelenmek istenen budur. Tarihin ileriye doru geliiminde kendi yokluunu gren bir snfn nafile abas, liberal kapitalizmin ebediliini ilan eden tarihin sonu tezi olsun, tarihselcilik eletirileri olsun, post-modernistlerin tarihi dngsel bir harekete indirgeme abalar olsun, burjuva felsefesi alannda tm aba, birleme noktas, tarihin ileriye doru hareketini durdurmak, bugnde dondurmaktan ibarettir. Dier deyile ii snfn, emeki insanl geleceksiz, umutsuz bugne mahkum ve kle olarak brakmaktr. Nafile aba!

Evrim ve Yaratl

184

4 milyar yllk evrim yolculuu


Richard Dawkinsin dll popler bilim kitab Atalarn Hikyesi, yaamn kkenine doru bir yolculua karyor okuru. Hikye ilerlerken krk farkl randevu noktasnda dier organizmalarla karlayoruz, onlar tanyoruz, evrendeki yerlerini anlyoruz; ta ki btn canllarn ortak atas bakterilerle karlaana dek Evrim teorisi yaklak yz elli yldr insanolunun dncelerini biimlendiren, sosyolojik, politik, felsefi tartmalara neden oluyor. Biz de yllardr evrim hikyelerini okuyoruz, dinliyoruz. Bu o kadar ilgin bir hikye ki ve elde edilen bulgular eliinde yle bir evrimleiyor ki, yeniden yeniden anlatlmasnda ve bizim tekrar tekrar okumamzda hibir saknca yok. Gen Bencildir, Kr Saati ve Tanr Yanlgs kitaplarnn yazar, dnyaca nl bilim adam ve dnr Richard Dawkinsin ansiklopedi olarak da nitelenebilecek dll popler bilim kitab Atalarn Hikyesi-Yaamn Kkenine Yolculuk, Hil Yaynlarndan kt. Evrim teorisine kar ahsna mnhasr bir kampanya yrten Adnan Oktar, nam- dier Harun Yahyann da yasaklama/ sansrleme/ ortadan kaldrma abalar sayesinde, Dawkinsin kitaplar kap kap satlyor ve Atalarn Hikyesinin ilk basksnn tkendii syleniyor. Kitap, bilinli olarak 14. yzyln ikinci yarsnda yaayan ngiliz air Geoffrey Chaucherin, haclardan oluan bir grubun ngiltereye doru yola kmasn anlatan, birbirinden ayr ksa hikyelerden meydana gelen, fakat tamamlanmam kitab Canterbury Hikyeleri gibi kurgulanm. Fakat Richard Dawkins bizi bu sefer, kendi gezegenimizde drt milyar yllk uzun bir evrim yolculuuna kyor ve kitabn bir sonu var. Haclar yerine trler konuuyor ve evrim srecinde yaadklarn anlatyorlar. Ayrca btn yollar yaamn kkenine kyor! Kitap, kronolojik adan tersten ilerliyor, imdiden gemie gidiyor. Krk blmde incelenen yolculuk boyunca, insanolu evrimsel kuzenleriyle buluuyor. Hikye ilerlerken krk farkl randevu noktasnda dier organizmalarla karlayoruz, onlar tanyoruz, evrendeki yerlerini anlyoruz; ta ki btn canllarn ortak atas bakterilerle karlaana dek. Mesela ilk randevu 5-7 milyar yl nce Afrikada bir yerde balyor, en yakn kuzenlerimiz Bonobo (Pan paniscus) ile karlayoruz, 1 milyon yl sonra yine Afrikada ikinci randevuda gorillerle buluacaz. kinci randevuya kadar haclardan hikyeler dinlemeye devam ediyoruz ve yaamn kkenine varyoruz. Dawkinse gre, geriye doru gidildiinde, nereden balanrsa balansn, sonuta yaamn btnln kutlamak gerekiyor. Atalarn Hikyesini okurken sk sk yeni biyolojik kuzenlerle karlalacanza phe yok.

Darwinin teorileri iliyor


Trkiye Bilimler Akademisi kurucu yesi, Rusya Doa Bilimleri Akademisi yesi, Fransz ve Amerikan Jeoloji Dernekleri eref yesi, Fransz Fizik Cemiyeti ve cole Normale Suprieure Vakf tarafndan Rammal madalyas verilen, Fransz Bilimler Akademisi tarafndan yerbilimleri

Evrim ve Yaratl

185

dalnda byk Lutaud dl ile taltif edilen, Londra Jeoloji Cemiyetinin Bigsby madalyas tevcih ettii, ABD Ulusal Bilimler Akademisi yabanc yeliine seilen ilk Trk olan, ok sayda niversitede misafir profesrlk yapan, saysz bilimsel makale ve popler bilim yazsna imza atan, pek ok uluslararas dergide editr, yardmc editr ve yayn kurulu yelii yapan Prof. Dr. A. M. Celal engrle; Richard Dawkinsin Trkiyede geen gnlerde yaymlanan Atalarn Hikyesi kitab vesilesiyle konuma imkan yakaladk. Richard Dawkinsi farkl klan nedir? 19. yzyln en byk tartmalarndan biri doal seleksiyonda kimin seilecei konusundayd. Richard Dawkinse kadar biyologlar ve paleontologlar belli fikirlere sahiptiler. Dawkins bireyin seildiini iddia etti. Bir ekilde deiiyorsun ve bu deiiklik yararlysa yola devam ediyorsun. Neyin seileceine gen karar veriyor. Seilen kendini korumay baarabilen, evre koullaryla en iyi baa kabilendir. Gen kendini korumak iin ne gerekiyorsa yapacaktr, dolaysyla Gen Bencildir! Gen organizmay umursamaz. Organizmay ancak, organizma o gen ile hayatna devam ediyorsa ve nesiller boyunca devam edecekse umursar. kisi de, evrimci olmasna ramen bilimsel adan Dawkinsin dman olan Stephen J. Gould ise seilenin poplasyon olduunu syler. Ona gre evrimin bu ekilde ilemesi mmkn deildir, nk o zaman btn bir poplasyonun ortaya kn veya yok oluunu, zplayan evrim erisini gzlemleyemeyiz. Jeolojik zaman asndan. Gould ile Dawkins arasnda anlamazlk buradadr. Dawkins biyolog olarak bakar, hcre seviyesinde genler asndan inceler; Gould paleolontolog olarak, poplasyon asndan. Hangisi hakl? Bana gre, iki centilmen de hakl. Ama ikisinin de unuttuu nc bir faktr var, o da evre. Darwin ve modern evrimciler, hepsi, evreyi grmezden geliyorlar. ou evrenin etkisinden bahsetse de evrenin bazen korkun eyler yaptn fark etmiyorlar. rnek olarak, permiyen dnemde (292-251.4 milyon yl nce) canl organizmalarn yzde 95i ld. Niye olduu uzun yllar tartld. Ama imdi biliniyor. Byk okyanus anoksik oldu. Toksik gazlar evreyi ldrmeye balad. Fakat canllarn yzde 95i lmesine ramen kresel bir nesil tkenmesi sz konusu deildi. nk mesela yeni Zelandadaki baz canllar lmediler nk uzaktaydlar. Darwin evreyi neden dikkate almad? nk jeolog Charles Lylell dedi ki; evre o kadar yava hareket ediyor ki, nemi yok. evredeki deiim organizmann deiiminden ok yava. Darwin de bunu grmezden gelebileceini dnd. Ama yanlt. Genellikle u hata yaplyor, insanlar sanyorlar ki devrimi Darwin icat etti. Halbuki o son derece kabul edilebilir ve belgelenebilir bir mekanizma buldu. Gl olan hayatta kalr, fikri daha ilk ortaya atldnda bile, biyologlar iin bir sorun yoktu, jeologlar ve Lyelln takipileri de Darwin ile hemfikirdiler, nk onlara gre yerkre ok yava ve dzensiz ekilde evrimleiyordu ve kresel olaylar yoktu. Fakat Paleontologlar bu gre katlmadlar. nk eer Darwin haklysa biyostratigrafi hibir ie yaramamalyd. Halbuki ie yaryordu, her katmann kendi karateristik fosiileri vard. Hem de ilk defa

Evrim ve Yaratl

186

ngilterede William Smith tarafndan kullanlmaya balanan bu terminoloji, Arjantin, Avustralya, Asyann gbeinde kullanlabiliyorsa, kresel dzeyde olaylar yaanyor olmalyd, aksi takdirde eldeki verilerin hibir anlam kalmyordu. Peki sizce durum ne? Darwinin hakllna daha ok inanlmaya baland, nk gnmz dnyasnda suni seleksiyon sayesinde kpek ve at rklar yaratabiliyoruz, organizmalar hatta son derece karmak organizmalar deitirebiliyoruz. Bu da demektir ki Darwinin teorileri iliyor, ancak onun sand kadar yava deil. Darwin ayrca ngilteredeki erozyonlarn oranlarn da incelemiti ve mesela Kretasenin 300 milyon yl nce yaand sonucuna varmt. Oysa ki onun tahmininden ok daha gen idi. Darwinin zaman tahminleri biraz fazla cmert. Trkiyenin evrim teorisiyle gerek bir sorunu var m? Harun Yahya nereden kt? Amerika bir dnem, Rusya evresinde yeil kuak oluturma ve Trkiye, Yugoslavya, ran gibi lkelerde Mslman irticaclar yaratmak iin byk paralar harcad. Rahat yaamak ve zenginlik iin dini kullanan bir frsat olarak Harun Yahya bu akmn kuyruunun ucunu yakalad. Mezhep yaratmak istiyordu. Bu ii zaten Amerikadan renmiti. Cahil insanlarla bu i ok kolay. Zengin ailelerle ie balayarak bir anda parlad. Darwinizim ilk darbeyi zal dneminde ald. nk zal ilk gerek dindar cumhurbakanmzd. Daha nce de inanan yneticiler olmutu ama o gerek anlamda tarikat altyapsndan geliyordu. Onun dneminde Milli Eitim bakan olan Vehbi Dinerler Trk eitim sistemine, Darwine rakip gr olarak yaradll sokup mfredat deitirdi. Sadece kk bir paragraft ama yeterliydi. Mslmansan akll tasarmc olman gerekiyordu. Yahyay ilgin yapan, gelimemi bir lke olan Trkiyede Darwin ile ilgili hibir sorun yaanmazken, bunu yaratmay becermi olmasdr. Peki bunun arkasnda kim var, kim finanse ediyor, belli ki o sadece bir figr, piyon. Birinin veya ortak karlar olan bir grup insann onu finanse ettii ak. Adnan Oktar bir bilim frsats Yllardr Sir Charles Darwinin doum gn olan 12 ubat, Darwin Gn olarak kutlanyor. Gelecek yl, doumunun 200. yl erefine birok etkinlik gerekleecek. dll gazeteci Andrew Marr tarafndan sunulacak blmlk bir belgesel iin BBC oktan kollar svad bile. Darwinin fikirlerinin biyolojinin tesine geip kendimizi, evremizi ve gezegenimizi alglaymz nasl deitirdiinin anlatlaca belgeselin al ve kapan sahneleri Trkiyede geecek. Bilim ve teknoloji konusunda uzman aratrmac gazeteci Samuel Cronin de belgesel iin almalarn srdryor. Bizde gelenektir, g odaklarndaki isimler ihtilafa dtnde kamu nnde (canl yaynda) tartrlar, Dawkins de byle bir ey dnm olabilir mi hi? Adnan Oktar bir bilim frsats. Bilimd iddialarn kendi fikirlerine uyan kimi gereklerle harmanlayp kendisini fazla sorgulayamayacak saf okuyucular hedefliyor. Toplumdaki statsn artrmak iin kendini gerek bilim insanlaryla zdeletirmeye alyor. Dawkinsin bu tarz

Evrim ve Yaratl

187

yaradllarla ve fikirlerle tartmama politikas var. nk byle kimliklerin gerek bilim insanlaryla eit dzlemde grnmesi akld. Dawkinsin ateistleri seslerini ykseltmeye ard ve insanlar rasyonel dnceye ard OUT kampanyas hakknda ne dnyorsunuz? Tanrya inanmadn aka sylemek isteyen insanlarn says her geen gn artyor. Dawkins, Christopher Hitchens, Dan Denet ve Sam Haris gibi yazarlarn kitaplarnn buna katks yadsnamaz. Laik bir bak asnn korunabilmesi ve gerektiinde gl kktendinci gruplara kar koyabilmek iin ok nemli. Ateist misiniz? Bir ateist olarak Dawkins bazen Tanr kelimesini fazla kullanyor olabilir mi? nanmadm bir eyle tanmlanmak istemem. Agnostik veya aferist de deilim. Sanrm yeni bir terim bulmak gerek. Dawkinsin almalarn desteklememe ramen, yaklamnn daha ok Tanr konusunda kafas kark insanlara ynelik olduunu syleyebiliriz. Bilimin aklayc gcnn okullarda ve medyada duyurulmas son derece nemli.

Radikal,17 Ekim 2008

Evrim ve Yaratl

188

Trlerin Kkenine Yolculuk


Darwin ve kuram, "Trlerin Kkeni"nin yazld tarihten 140 yl sonra bile tartlyor.
"Binyln en byk bilimsel gelimesi hangisidir" sorusuna, olaslkla farkl yantlar gelecektir: Bir ihtimalle Byk Patlama, izafiyet, belki de kuvantum kuram. Ancak, herkes Darwin'in "evrim kuram"n bilir... Charles Darwin, getirdii yeni bilimsel yaklamlar nedeniyle, evrim biliminin babas olarak nitelendiriliyor. Hatta, evrim szc ounlukla Darwin'le eanlaml kullanlyor ve bu yzden de darwincilik diye anlyor. Darwin ve ona ait terimler, "Trlerin Kke"ni" adl kitabnn yaymndan bugne geen 140 yl akn bir sreden beri, dnyann en uzun bilimsel tartmasn oluturuyor. Charles Robert Darwin, 12 ubat 1809'da, ngiltere'nin Shrewsburg kentinde dnyaya geldi. ocukluk yllarnda, zamannn byk blmn bcek, bitki, ku yumurtas ve aklta toplamakla geirdi. Bilime meraklyd, babas doktor olmasn istediinden, onu Edinburg niversitesi'ne gnderdi. Ancak, doktorluk Darwin'e gre bir meslek deildi. Bu sefer de, teoloji renimi yapmas iin Cambridge niversitesi'ne yolland. Okulu yeterli bir dereceyle tamamlad. lgin bir biimde, Darwin'i "Trlerin Kkeni" adl kitab yazmaya ynlendiren kii bir papazd. Cambridge niversitesi botanik profesr John Stevens Henslow'un bilimsel almalar, Darwin'in zooloji ve botanie merak salmasna nclk etti. Zamannn ounu, Henslow'la birlikte araziye kp knkanatl bcekleri toplamakla geiriyordu. Bu arada, ngiliz gemisi HMS Beagle, bilimsel aratrmalar yapmak zere, Gney Amerika'y yakndan tanyan kaptan Robert Fitzroy'un ynetiminde, dnya turu yapmak iin sefere hazrlanyordu. Bata, yolculuun iki yl srecei dnlyordu; ama, be ylda tamamland. Kaptan, yannda jeolojik yapy gzlemesi iin iyi yetimi bir doabilimcisini de gtrmek istiyordu. Darwin, babasnn itirazna karn, Henslow'un abalaryla bu geziye kmay kabul etti. 27 Aralk 1831'de, 22 yandaki Darwin, Devenport limanndan denize ald. Yanna pek ok kitap almt. Bunlardan biri de, Henslow'un salk verdii, sko bilim adam Charles Lyell'in yazd "Jeolojinin lkeleri" (Principles of Geology) balkl kitabn birinci cildiydi. Kitapta, dnya yznn devaml deime fikri ileniyordu ve Darwin bundan byk lde etkilendi. Lyell'in kitab ona, gnnn dnyas ile gemi arasnda iliki kurulabileceini gsterdi. Dahas, dnyann gemii ok eskilere uzanyordu. te bu

Evrim ve Yaratl

189

kavramlar, Darwin'in evrim kuramnn kaynan oluturdu. Gney Amerika'daki yolculuu, bilim adamna birtakm anahtar gstergeler de sundu. Kylarda yol alrken, trlerin evre etkisiyle nasl deiiklie uradn saptad. Patagonya'da, Arjantin pampalarndaki byk devekularnn, yerini daha kk olanlara braktna tank oldu. O zaman, bu kularn ortak bir atadan geldiini ve corafi ayrlmalara bal olarak birbirinden farkllatn varsayd. Galapagos Adalar'na ulatnda, ilk bakta ok ssz grnen bu adalarda, evrimsel uyuma ok iyi bir rnek oluturan birok canl buldu. Bu hayvanlar, Gney Amerikadakilere benziyordu, ancak onlardan belirli derecelerde farkllamlard. Her adada, dier adalara uarak ulaamayan, bir eit ispinoz kuu yayordu. Her ku, bulunduu adaya uyum salamt. Bu, "uyumsal alm" ad verilen evrimsel kurala en iyi rneklerden biri. Yine dev kaplumbaalar, iguanalar inceleyerek, her trn birinden dierine evrimle farkllatn kaleme ald. 1836 ylnda ngiltere'ye dndnde, elindeki malzemeler bir kitap yazmak iin yeterli deildi. Ancak yine de, trlerin standart grnmlerine ilikin birtakm sorular sormaya balad. Gvercin yetitiricilerini ziyaret ederek, onlarn ayklanma (seilim) yoluyla nasl yeni zellikler elde ettiklerini rendi. rnein, yapay ayklanma yntemiyle birka dl sonra byk kuyruklu gvercinler elde ediliyordu.

Darwin, evrimle ilgili aklayamad bir ileyii, Thomas Malthus'un 1798 ylnda yazd "Nfusun Kurallar zerine bir Deneme" (An Essay on the Principles of Population) adl makalesini okurken zd. Makale, trlerin saysn sabit tutacak dzeyden ok, daha fazla reyebilme yeteneini savunuyordu ve kavram insana uygulamt. Darwin, bundan hareketle trlerin gerekenden fazla rediklerini, aralarnda baarl olan varyasyonlarn uyum salayarak ayakta kaldklarn aklad. Bunlar, gelecek iin seeneklerin domasn salyordu. 1858'de, doabilimci Alfred Russel Wallace'tan bir yayn tasla ald. Bu ksa makalede de, Darwin'in uzun yllar sonra ulat sonu, yani canllarn yava yava deime kavram aklanyordu. Sonralar ok sk dost olan iki bilim adam, aratrmalarn yaymlatmaya karar verdiler. 24 Kasm 1859'da, "Doal Ayklanma ile Trlerin Kkeni" ya da ksa adyla "Trlerin Kkeni" (Origin of Species) adl kitap 1.250 adet basld. Bu kitapta, tm organizmalarn gereinden fazla yavru meydana getirme yeteneine sahip olduunu; ancak, elenenlerle nfusta denge salandn belirtti. kinci olarak, bir Charles Robert Darwin trn ierisindeki bireylerin, kaltsal zellikler bakmndan farkl olduu gereini anlatt. Bu gereklerden hareketle, yavrularn hayatta kalmas iin yaam kavgas vermek zorunda olduunu, evreye uyum salayan trlerin yaamna devam ettiini, veremeyenlerinse ortadan kalktn, istenen zelliklerin de kaltsal olarak gelecek dllere aktarldn ve trlerin zelliklerinin seiminin her blge ve koulda farkl olmas gerektiini varsayd. Bilimsel evrelerde byk yank uyandran kitap, saldrlarla da karlat. Aslnda

Evrim ve Yaratl

190

kitabnda Tanrsal bir yaratl fikrini benimsediini belirtmiti. Ona gre, tanr tarafndan ruh verilmi bir ya da pek az basit formdan, dnyada var olan fiziki glerle eitlenmeler ortaya km ve ok sayda mkemmel, gzel yaratklar olumutu. Darwin, tm tepkilere ramen aratrmalarn srdrd ve insan evrimi konusundaki grlerini saklamann gereksiz olduuna karar vererek, 1867de, "nsan Soyunun Tremesi ve Cinsiyetine Bal Ayklanma" (The Descent of Man and Selection in Relation to Sex) kitabn yaymlad. Burada, insann dier memelilerden morfolojik, fizyolojik ve psikolojik bakmdan farkl olmadn savunuyordu. nk insan da evrim yasalarna balyd. Bu kitapta ayn zamanda eeysel ayklanma kavram da aklanyordu. Biyolojideki yeni gelimeler, genetik bilimi, zellikle kaltm konusundaki bilgi birikimi, Darwin'in varsaymn z itibariyle destekliyor. 19 Nisan 1882'de hayata gzlerini yuman Darwin'in "Trlerin Kkeni" adl eseri, bilim tarihinin en nemli eserlerinden. Darwin'in mezar, tarihe adn yazdrm kiilerin gmld Westminister Manastr'nda bulunuyor. Darwin, Galapagos Adalar'ndaki kaplumbaalarn hzn lyor Evrim kuram, son zamanlarda ciddi eletirilere hedef oluyor. Hatta bazlarna gre, binyln en nemli yaptlarndan biri olan "Trlerin Kkeni" kmek zere. Bu saldrlara gemeden nce, ilk basm 1859 tarihinde yaplan bu bilimsel eserin ana tezlerini bir kez daha hzl bir biimde anmsayalm. Bu eserinde, Darwin'in en byk fikri, "doal ayklanma" kavramyd. Evrim kuramnda "doal ayklanma", trlerin deiimini ynlendiren tek deilse bile, temel etkendi. Darwin, bu gre bir karsamadan ve bir gzlemden yola karak ulamt. karsamasnn temelinde, dnemin havas egemendi. 19. yzyl balarnda insanlk "ilerleme" hareketinin peine dmt. te Darwin, pozitivistlerin ncs olduu bu "ilerleme" kavramn, toplumsal ve ekonomik boyuttan alp doaya tamt. Ona gre trler, iinde yaadklar ortamdan her zaman daha iyi bir ortama uyum salama eilimi iindeydiler. Darwin'in gzlemi ise, doadaki olaanst eitlilikti. O, bunu Beagle adl tekneyle yapt dnya turunda, zellikle de Galapagos Adalar'ndaki ispinoz kular stndeki almalarnda edinmiti. Nitekim bu kular, gnmzde Darwin ispinozlar olarak adlandrlyor. Darwin'in dikkatini, bu kulardaki beslenme ihtiyacndan kaynaklanan ok farkl gaga yaplar ekmiti. Bu arada, eitli ihtiyalar iin yetitiricilerin gelitirdii "yapay ayklanma" rn gvercin trlerini de gzlemleyen Darwin, onlardan farkl olarak "doal ayklanma" hipotezini gelitirdi: Bu ayklanma, yetitiricilerin fantezilerinden deil, ortama uyum salama gereksinmesinden kaynaklanyordu. Darwin'in yola kt "HMS Beagle" gemisi

Evrim ve Yaratl

191

Peki bu mekanizma nasl alyordu? Trler arasndaki mcadele ve fizik koullar, uygun deiikliklerin korunmasn, tekilerin de yok olmasn getiriyordu. Baka bir deyile, ortama en iyi uyum gsteren ayakta kalyordu. Tabii bu noktada hemen u sorular gndeme geliyordu: Doal ayklanmann gerekletii deiimlerin doas neydi? Bunlar nasl ortaya kyordu ve nasl aktarlyordu? Darwin, bu konuda adalar gibi ok ak fikirlere sahip deildi. Hemen hatrlatalm ki, Mendel nl yasalarn, "Trlerin Kkeni"nin yaymlanmasndan 6 yl sonra formlletirmi; ama almalar, ne yazk ki 1900 ylna kadar tamamen gz ard edilmiti. Darwin, bu deiimlerin esas olarak kendiliinden ve rastlantsal olduunu dnyordu. Ama bu arada, evrenin kendisinin de yeni uyumlar gerektiren deiimleri zorlayabileceini ve bunlarn, kullanm ilkesine bal olduunu da kabul ediyordu. Ona gre bir organ, eer gerekliyse, artan derecede glenip geliecek, ama bir eye yaramad zaman da yok oluncaya kadar da gerileyecekti. Bu konuda, Fransz doabilimci Lamarck'n "zrafann boynu" rneini esas alyordu. Bu hayvann boynu, akasya aacnn yksek dallarndaki yapraklar yemek iin evrim geirerek bugnk uzun konumunu almt. Her kuakta kazanlan deiimler, bir sonraki kuaa iletiliyordu. Bu mekanizmaya Lamarck "kazanlan karakterlerin kaltm" ad vermiti. Kaltm kuramnda Darwin, kesin bir biimde Lamarck' izliyordu. Ne var ki, Darwinin ada izleyicileri yeni darwinciler, Lamarckn "kazanlm karakterlerin kaltm" kuramn kabul etmiyorlar. Onlara gre, Darwin'de deiiklikler kendiliinden ya da rastlantsald; ama, bunlarn ayklanmasnda ana belirleyici "doal ayklanma" kavramyd. Ancak 80'li yllarda yaplan baz deneyler, tamamen olumsuz bir ortamn, evrenin etkisiyle, normalin stnde, daha yksek bir oranda mutasyonlara yol aabileceini gsterdi. Bunun en somut kant, "Escherichia coli" adl bakteriydi. Normalde enerji kayna olarak st ekerini (laktoz) kullanamayan bu bakteri, sadece laktoz salayan bir ortamda bymeyi ve oalmay baarabiliyordu. Yine baz genlerin, anne ve babadan miras kaldndan farkl olduunu, bugn bilim kantlam durumda. Yani doada, Lamarck'n iddia ettii gibi bir "kazanlm karakterlerin kaltm" sz konusu. Aslnda, yenidarwinciler, bu kavrama tmden kar kmyorlar; ama, olayn yalnz kltrel kaltmla snrl olduunu sylyorlar. Ve bunun, sadece "ileri" primatlarda ve insanda grldn vurguluyorlar. Son yllarda Darwin'e yneltilen eletirilerden biri de "evrimin ritmi" konusunda. Bu akmn ban, 1972 ylnda bir dizi omurgasz fosilini inceleyen ve "amaca ynelik dengeler" (ponctual denge) kuramn gelitiren, iki Amerikal bilim adam, Niles Eldredge ile Stephen Jay Gould ekiyor. Darwin'e gre, trlerin dnm aamal bir biimde, kk dnmlerin birikimiyle gerekleiyordu. Bu mantktan hareket edince, belli bir zaman aralnn ayrd ayn fosil izgisindeki iki tr arasnda, kanlmaz olarak ara serilerin varl gerekiyordu. Aktarmn devamll iin bu artt. Yine Darwincilere gre, eer bugn bu ara trlerin fosilleri yoksa, nedeni ya fosillememi olmalar ya da henz kefedilmemeleriydi. Yani, zincirin halkalarnda boluklar vard. Kukusuz bu halkalardaki boluklarn en nemlisi, byk maymunlarla insan arasnda kalan trlere ilikin rneklerdi. Amerikal Eldregde ve Gould'a gre "halka boluklar" diye bir ey sz konusu deil... Onlar iin, evrim srecinde ak bir biimde var olan bu boluklar, aslnda ok uzun denge dnemlerinden baka bir ey deil. Bu uzun denge d-nemlerinde, sz konusu olan bir grup tr, anlamldeiiklikler gstermiyor ve yeni trlerin oluumuna yol amyor. Bu uzun denge dnemleri iinde, amaca ynelik, youn trleme dnemleri bulunuyor. Youn trleme dneminin uzunluu, 5 ile 50 bin yl arasnda deiirken, uzun denge dnemleri birka milyon yla yaylyor. Amaca ynelik dengeler kuram, darwincilie "yok olu kuram" alannda da bir darbe indiriyor. Eldredge ve Gould'a gre, yok olu dnemleri de tpk tr-leme dnemleri gibi ani, hzl ve youn bir zellik gsteriyor. Tpk dinozorlarn yok olmas gibi... Yenidarwincilere gre ise, yok oluu belirleyen, trler arasndaki rekabet... En zor uyum gsteren elenirken, iyi uyum salayan varl-n koruyor. Chicago niversitesi retim yelerinden David Raup, yok olu ile "doal ayklanma" arasnda hibir iliki bulunmadn savunuyor. Ona gre, baz trler yanl zamanda yanl yerde olduklar

Evrim ve Yaratl

192

iin, o gne kadar evrelerine mkemmel bir uyum gsterseler de yok oluyorlar. Ne var ki, bu konuda Darwin'i ar eletirmemek gerekiyor. nk, bir asteroit dmesinin ya da yanarda patlamasnn Darwin'in kuramyla tamamen att sylenemez. nk, bu olaylar son kertede evrenin fizik kurallarn etkiliyor ve yeni oluan koullar, trlerin bazlar iin duruma uyumu olanaksz klyor. Dengeci ponktalistlerin eletirisi, bugne kadar Darwin'e yaplan saldrlarn en sert olan. Onlara gre, "Trlerin Kkeni", sadece, ama sadece trlerin evrelerine uyumunu aklayan bir eser. Yeni trlerin yaratl ve yok oluu konusunda kesinlikle yetersiz. Amerika'daki Santa Fe Enstits'nden kuramsal biyoloji profesr Stuart Kaufmann ise, eletiriyi bir baka noktaya tayor ve Darwin'in, "doal ayklanma, trlerin evreye uyumunun srekli bir biimde ileri gitmesini garanti eder" karmasnn doru olmadn ileri sryor. zellikle enformatik modeller, gnmzde durumun her zaman byle gereklemediini gsteriyor. "nsan maymundan geliyor"... Darwin'in bu szleri, o yllarda byk bir skandal yaratmt. Bugn, ok az sayda insan bunun tersini dnyor. Ancak mesele btnyle akla kavumu deil. zellikle bir soru hl yantn aryor: Maymundan insana gei nasl gerekleti? Bu soruyu yle de sorabiliriz: nsann evrimi aamal bir biimde mi, yoksa bir anda, aniden mi gerekleti? Ya da insan srekli bir biimde, evresindeki deiikliklerin etkisiyle aamal bir biimde mi ayaa kalkt, yoksa bir tramplenden atlar gibi, embriyon geliimini etkileyen ok ani dnmlerin sonucu her ey bir anda m gerekleti? Gelime aamalaryla (fazlaryla) ilgili uzunluk ve hz deimelerinin, yeni trlerin domasnda ok nemli bir etken olduu tezi, 70'li yllarda Harvard niversitesi paleontologlarndan Stephen Jay Gould tarafndan yeniden gndeme getirilmiti. Son gnlerde bir baka aratrmac, Paris'teki Doal Tarih Ulusal Mzesi paleontologlarndan Anne Dambricourt Malasse, insan evriminin mekaniinin geometrik bir modelini oluturarak, bu kurama yeni bir soluk kazandrd. Baz uzmanlar, Malasse'n almalarnn Yaratl Kuramna temel oluturduunu ileri srerken, bir baka grup, tamamen bilimsel bir zellii olduunu savunuyorlar. Malasse almalarn, ocuklardaki yz ve altene byme anormallikleri inceleyen nl azbilimci (stomatolog) Marie Josephe Deshayes'n aratrma sonularna dayandryor. Yz ve az ortopedisi uzmanlar, bu blgelerin geliiminde sk sk anormallikler saptyorlar. Boynu yze balayan altkafatasndaki byme sorunlarndan kaynaklanan bu

Evrim ve Yaratl

193

anormallikler iki byk kategoriye ayrlyor: Altene geriledii iin, omuriliin iinden getii artkafa boluu yukarda kalyor ya da altene ok ne kt iin, boyun ve boaz ok fazla n tarafta bir konum alyor. Birincisinde, yzn dikey ve yatay bymesinde yetersizlik sz konusuyken, ikincisinde yz, ok dikey bir biimde byyor. Peki ama, embriyon ya da ocuk bymesiyle insan evrimi arasndaki iliki ne? Geen yzylda gelitirilen bir ilkeye gre, ontojeni (bireyolu; embriyonun ve ocuun yetikinlik dnemine kadar olan geliimi) ile filojeni (soyolu; trler arasndaki akrabalk ilikileri) arasnda bir paralellik var. te bu ilkeden hareket eden Malasse, ocuklar stnde gerekletirilen gzlemleri, 1952'de paleontolog Robert Gudin tarafndan gelitirilen geometri elerini kullanarak, primatlardaki kafatas temelinin evrimine uyarlad. Gudin, profilden grlen kafatas rneinde, kafatasnn tabanyla yanlarn birer izgiyle birbirine balamt. Bylece "pantograf" ad verilen bir geometrik ekil elde etmiti. Embriyonun geliimi boyunca bu pantograf, kafatas ve yz kemiklerinin kaslp almas sonucu dnme uruyor ve sonunda, Homo sapiens trne zg bir denge durumuna geliyordu. Bu denge durumu, gerek anlamda bir ontojenik bellekti ve insan, insan olduundan, yani tam 120.000 yldan beri btn insanlarda tekrarlanyordu. Evrimimiz boyunca sralanan her tr, kendi karakteristik denge durumuna (pantografna) sahipti. Malassea gre, ocuklardaki gncel dengesizlikler, sz konusu dengenin imdiye kadar gzlenen korelasyonlarnn kopma noktasna geldiini gsteriyor. te yandan di ve ene ortopedisi, normal bir geliimin, dengesizlie girip farkl bir ynde evrim gsterebilecei dnemlerin varln kabul ediyor. Malasse bunlara "dinamik pencereler" (dynamic windows) adn veriyor ve evrimimiz srasnda da byle "dinamik pencereler"in var olabileceini sylyor. Sonular, kafatas ve yz kemiklerindeki 5 kaslp almann, bizi ilk primatlardan ayrdn gsteriyor. Kafatas geliimindeki deiikliklerden her biri, btn embriyojenezi tamamen yeniden yaplandrabiliyor. rnein, bipedi rahatszl, bu kaslmalarn bir sonucu olarak ortaya kyor. Oysa bu kaslmalar, kesinlikle yeni bir evreye uyumun rn deil. nsan izgisinin eitli trleri arasndaki zincir o denli fazla alt st olmu deil. Homo habilis, ergaster, rudolfensis, erectus; hatta neardertaller, ayn pantografa ve denge durumuna sahipler. Btn bunlar, aslnda bir grup oluturuyor ve Malasse, bunlara "ilkel insanlar" adn veriyor. Sadece modern insan, "sapiens" trnn sahip olduu pantografn

Evrim ve Yaratl

194

aynsna sahip. te bu nedenle, insann var oluunu sapiens tr ile zdeletiriyor. Peki btn bu aklamalarda Darwin nerede? Malasse, "Kesinlikle uyum mant zerine kurulu bir kuram kabul edemeyiz" diyor. Ona gre tesadf ve doal ayklanma, kukusuz bir rol oynuyor; ama, kesinlikle bir maymunu Homo australopithecus yapmyor. Hemen u soruyu ekliyor: "Her trn kendisine zg olan embriyon bellei nereye kaytl? DNA'ya m, hcrelere mi, yoksa hcreler arasndaki interaktif ilikilere mi?" Bunun yantn henz bilmediimizi sylyor. Ama ona gre bir tek ey kesin: Gnmzde evrim mekanizmalarna ilikin sylenenlerin hemen tm byk bir dnm srecinde... Eer yukardaki sorunun yant bulunursa, darwinciliin gnleri sayl demektir. Darwin kuram, 1859 ylnda yaymland tarihten hemen sonra, bir anda birbirine tamamen zt ideolojilerin ekim merkezi haline dnt. Aslnda buna o kadar da amamak gerekir. Toplumsal ve ekonomik eylemin temeli olarak mcadele, o gnlerde ok yaygnd. Nitekim Karl Marx ve Friderich Engels, "Trlerin Kkeni" eserinin satr aralarnda, toplumlarn tarihsel deiiminin ipularn yakaladklarn dnyorlard. Onlar, sadece doadaki var olma mcadelesini snf mcadelesine dntrmekle yetindiler. Darwin'in dnceleri, marksizmden tamamen uzak bir baka ideoloji iin de ok elverili zemin hazrlamt. stn rk hayali peinde koanlarn elinde, artk ciddi bir silah vard. Bu konuda ilk adm, Darwin'in kuzeni ngiliz antropolog Francis Galton (1822-1911) att. Darwin'in eserinde yakalad ngilizce "eugenics" kelimesinden hareket ederek, jenizm (soyartmclk) akmn balatt. Ona gre, jenizm iki ana biyolojik kuram evresinde biimleniyordu: Evrim ve kaltm kuramlar... Evrim konusunda Darwin'in "doal ayklanma" kavramn benimsemilerdi. Bireyler ve topluluklar arasndaki rekabet, ayakta kalacak olan belirleyecekti. Ne var ki, evrim kuramnn yorumunda "soyartmclar" ikiye ayrlmlard. ngiliz doabilimci ve

Evrim ve Yaratl

195

sosyalist Alfred Wallace ile Alman biyoloji uzman Ernst Haeckel "pasif" bir rkln szcln yapyorlard. Onlara gre, "doal ayklanma" insan, zellikle de beyinsel ve etik yeteneklerini etkiliyordu. Bu duruma kesinlikle mdahale etmeye gerek yoktu. lerlemeye olan genel eilim ve toplumlarn yetkinlemesi, kanlmaz biimde "ilkel" olanlar eleyecek, "ileri" unsurlarn varln koruyacakt. Bu sre, yine kanlmaz olarak "beyaz rkn" stnlyle sonulanacakt. "Doal Ayklanma", Hitler'in elinde ldrc bir silaha dnt. Bu pasif rkl nerenlere, Francis Galton ve gazeteci William Greg "aktif rklk" ile karlk veriyorlard. Onlara gre, "doal ayklanma"nn toplumlardaki en "ilkel" unsurlar eleyip, "ileri" unsurlar korumasn beklemek yeterli deildi. Bu anlamda, "evrim kuram"na, gelimi toplumlarda fazla gvenilemezdi. nk gelimi toplumlar, zellikle tp bilimindeki kazanmlar ve insanlarda artan iyilik yapma duygusu nedeniyle yozlama iindeydiler. 1868 ylnda ngiliz gazeteci William Greg, gelimi ngiliz toplumunda soylularn yozlatn, fakirleip yoksullatn, buna karn, daha retken ve daha ileri bir g olan orta snfn ok az ocuk yaptn yazyordu. Bu durumda, "doal ayklanma" srecine dardan mdahale gerekiyordu. Tabii "ilkel" olanlar bir biimde safd ederek... jenizmin bir ayan Darwin kuram, ikincisini ise Mendel'in genetik kuram oluturuyordu. Mendel'e gre genetik miras, kuaktan kuaa sadece cinsel hcreler araclyla aktarlyordu. Kazanlm karakterlerin mirasn reddeden bu kktenci yaklam, rkln elinde hastalklar, zellikle de beyinsel hastalklar, toplumsal handikaplar ve sululuu aklayan bir araca dnmt. Peki ama btn bu sulamalar karsnda Darwin kendisini nasl savundu? nceleri yapaca bir ey yoktu. nk, "Trlerin Kkeni" eserinde Darwin insandan hi sz etmemiti. Ancak 1871 ylnda yaymlad "nsan Soyunun Tremesi" balkl yaptnda, jenizme bilimsel ve ahlaki adan kar olduunu ak bir biimde ifade etti. Yoksul snflarn hzla artan nfusunun bir tehlike oluturmadn syledi. nk, bu snf iinde lm oran da yksekti. Bu noktadan yola kan Darwin, herhangi bir biimde doumlarn kontroln ngren toplumsal programlara da kar kt. Ve son olarak sempati ve merhamet gibi kavramlarn "doal ayklanma"nn sonular olduunu, toplumsallamann temelini oluturduklar iin de gerekli olduunu syledi. Kukusuz btn bunlar, jenizmin temellerini Darwin kuramnn stne ina ettii gereini deitirmedi. jenizm, sre iinde ok deiik biimler kazand. Alfred Wallace, yaamnn sonlarna doru, "cinsel ayklanma" tezini gelitirdi. Aslnda bu kavram Darwin'de de vard. Eserinde "doal ayklanma" ile uyumayan baz karakteristiklerin "cinsel ayklanma"dan

Evrim ve Yaratl

196

kaynaklandn belirtmiti. Wallace ise, "cinsel ayklanma" srecinde, insan topluluklarnn kaltmsal zelliklerini iyiletirici bir nitelik gryordu. Bu noktadan hareketle u tezi ileri sryordu: "Eitliki bir toplumda, kadnlar bundan byle kocalarn paralar iin deil, fizik, entelektel ve moral nitelikleri iin seeceklerdi." te bu dnce, daha sonra domakta olan feminizm hareketi tarafndan ak bir biimde benimsendi. yle ki, feministler "cinsel ayklanma"y, jenizmin kabul edilebilir tek biimi olarak aldlar. jenizmin, tam bir asr nce "Trlerin Kkeni" eserinde dile getirilen kuramlarla uzaktan yakndan ilgisi yok. Gnmzde, artk sadece "bireysel jenizm" sz konusu. Yani, ailelerin normal ocuklar dourma kaygsn ifade ediyor. Bu konu da Darwin'i hi ilgilendirmeyen, bambaka bir sorun...

Antropometre, insan vcudunu bir izgilere indirgiyor ve bu izgilerle rklar ayrtryor

Prof. Dr. Ali Demirsoy Prof. Dr. Ali Demirsoy'un yorumuyla Darwin ve evrim: "Darwin'in, temel ilkeler olarak kabul edilen hibir bulgusu, bugne kadar andrlm ya da tersi kantlanm deildir. rnein, Darwin'in kurmu olduu 'Doal Ayklanma Yasas', kesinlikle gncelliini ve bilimselliini yitirmedi. Darwin'in ayrca bir syledii de uydu, 'Fakir toplumlar istedikleri kadar ocuk yapsnlar, bunun ok byk zarar olmaz; nk burada zaten lm oran ok yksek olacaktr ve ayklanma fazladr.' Bence doru da sylemitir. Ama Darwin antibiyotiin bulunacan bilemezdi. Yani, bu kadar ilacn ve

Evrim ve Yaratl

197

tbbi gelimenin, insan soyuna yaplacak mdahalelerin geleceini bilemezdi. Dolaysyla, bugn fazla ocuk yapan ailelerin ocuklar da yaam oluyor. Bylece denge bozulmu ve doal ayklanma nlenmi oluyor. Tabii bir sr hastalkl, rahatsz ve zayf olan birey, kaltsal materyallerini gen havuzuna sokmu oluyor. Darwin'in bu anlamdaki szleri dorudur ve sonradan yapay yollardan yaplan mdahaleler, ilke olarak doaya terstir. Darwin doal olaylar ilemitir; doal olmayan olaylar herhangi bir ekilde gz nne almamtr. rnein bir meteorun dnyaya arpmas, dnyada nemli bir deprem olaynn gereklemesi, yanardalarn patlamas ya da insann rettii doad verilerle Darwin arasnda iliki kurulmaya allmas, Darwinizm'e kr krne saldrdan baka bir sonu dourmaz. Darwin'in en ok tartlan szlerinden biri de, gelimemi rklarn, eninde sonunda gelimi rklarn egemenliine gireceidir. Bu ok dorudur ve bugn de geerlidir. Nitekim Trkiye'nin, u anda kendisinin koymad, zorlama bir sr kural kabul etmesi, herkesin cebinde dolarlarn bulunmas ve dolarla konumamz bile, uygarlk bakmndan bizden ileride olan lkelerin, Darwin anlamnda egemenliine girdiimizin kantdr. Darwin hatalar yapm olabilir. nk, dinler tarihine baktmzda bile bir dolu yanl ve eksiklikler grebiliyoruz. Bunlarn hepsi bilgi eksikliinden kaynaklanyor ve bu Darwin iin de geerlidir. Ancak bu eksiklikler kuramn doru ve geerliliini etkilemez. Yukarda sylediklerimizin dnda, Darwin'in yaad dnemde ktalarn kaymas bilinmiyordu, mutasyonlar bilinmiyordu, kromozomlar bilinmiyordu, mayoz blnme bilinmiyordu, sperm bilinmiyordu, yumurta bilinmiyordu, eeysel remenin kurallar bilinmiyordu, neredeyse hibir ey bilinmiyordu. Yalnz Darwin, doay gzledii zaman, stn olan ve uyum yapan bireylerin ayklanm olacan gzledi. Biyolojide bu hi deimedi. Darwin'in belki aklama tarznda bir eksiklik bulunabilir; ama, bu da dediimiz gibi, bilgi eksikliinden kaynaklanyordu. Bugn biz bu kuramn ayrntsna girdiimizde unu anlyoruz; gerekten de bireyler, olmas gerektiinden fazla sayda yavru ya da kombinasyon meydana getiriyor. rnein bir insan, kuramsal olarak, yaam boyunca 70 trilyon ocuk meydana getirme ansna sahip. stelik bir kadnla bir erkek, hibir baz ya da nkleotik deiiklik ve mutasyon olmazsa, ancak 70 trilyon ocuk meydana getirdiinde birbirinin ayns olabiliyor. Bu say, aa organizasyonlu canllarda ok daha fazla ve nedeni de, kukusuz 70 trilyon yaasn diye deil. Bunlar arasnda, gelecek kombinasyonlardan hangisi yeni ortama uyum salarsa, o ayklansn diye... Canllarn ayakta kalmasnn nedeni bu. Darwin bunu bilmeden, gzlem ve sezinleme yoluyla ortaya koymutu. Modern biyoloji de Darwin'in btn sylediklerini molekler dzeyde kantlyor. Biyolojinin dnda Darwin'in kuram, toplumsal olaylarda da geerli. Bugnk bilgilerimize gre, dnya tarihinde kaybolmu yzlerce toplum ve kltrn bir zamanlar var olduunu biliyoruz. Bunlarn temel k nedeni, sosyal evrimlerini oluturamamalarnda yatyor. Bilimsel atlmn yapm olan, doann mekaniini deitirmeye kalkan toplumlar, giderek daha bir glenip ayakta kald ve dierlerine egemen oldular. 1950'den sonra DNA zerinde yaplan almalar, 2000 ylna geldiimizde evrimi adm adm kantlam durumda... nk biz DNA'y, yani temel harfleri bulduumuzda, artk sorunu daha rahat olarak -zebiliyoruz. rnein, DNA'nn zerindeki eitlenmelerin neden meydana geldiini sorduumuzda, Darwin'in Doal Ayklanma Yasas ile kar karya gelmi oluyoruz. Bir baka deyile, DNA zerinde eitlilik, Doal Ayklanma'ya tam ve gerek bir temel oluturuyor. rnein, siz herhangi bir solunum enzimini aldnzda, ayn toplumda ok eitli farkllklarn olduunu gryorsunuz. te bu farklln olmas, temelde evrimsel srece bir taban hazrlyor. Bunu doann bilinli olarak getirmesi de mmkn deil. nk bilinli olsa, fazladan malzeme oluturmasna gerek yok. Doa 70 trilyon rneinde olduu gibi, niin ok sayda ie yaramayan bireyler retsin? Gerekte ise, doann mekaniinde, tamamen rasgele ve yeni durumlara uyum yapabilecek eitli varyasyonlar meydana geliyor. Yani, nceden gidecei yeri ngrmyor; daha temel bir anlatmla amal deil. Ancak onlarn ierisinde hangisi yeterliyse, hangisi uyumluysa, hangisi baarlysa, o doal olarak ayklanyor. Bu nedenle, bir alabalk her defasnda 1 milyon yumurta yapyor, ancak bunlarn arasndan 10 tanesi uyum yapmay baarp yaayabiliyor. Bu geri kalan byk miktarn varl, temelde doa

Evrim ve Yaratl

198

iin bir savurganlk gibi grnyor. Yani, siz bu ileyii planlayan bir doast gce inanrsanz, dnn ki, ancak binde birinin kullanld bir dzenin kurulmu olduuna inanmanz gerekiyor. Byle bir mekanizma kolayca anlalaca gibi verimli deil, ama doann mekanizmas, yani Darwinizm asndan son derece dzgn bir mekanizma. nk zayf ounluk elenecek, uyum salayabilen hayatta kalacak. te temel eliki burada yatmaktadr. Biyolojinin kendi ierisinde, dnebilen bir mant yoktur, ama ile-yebilir bir mant vardr. Dolaysyla, bizim geri kafal dediimiz tutucu kesim, biyolojik ileyie bir doast mantk ve aklc bir ama sokmaya alr, ama yle deildir. Mekanizmann kendi ierisinde bir ileyi mant vardr ve bu da dzensizlikler ierisinde kurulu bir dzen eklinde ilemektedir. Kukusuz biyolojinin temeli de budur. 2000 yl bizim iin ok nemli bir yl. Bugne kadar doal evrime braktmz canl soyunu, bundan byle insan soyu giderek yapay bir evrimle ynlendirmeye alacak. Bunun sakncal taraflar da var, verimli olaca yanlar da olacaktr. zerinde dnlmesi gerekiyor... imdi yediimiz domateslerden sebzelerden tutunuz da, ad yeni yeni duyulan meyvelere kadar, bunlarn hepsi yapay evrim ya da mdahalelerle ortaya km rklar, trler ya da alttrlerdir. Bugn sadece yabani lahanadan, ayr ayr yenilebilir ve tr dzeyinde, 8 eit yeni ve grnleri farkl bitkiyi yapay yollarla oluturabilmiiz. Bunlarn doada ayr yabani formlar yok ve hepsi insann bizzat rettii sebzeler. rnein brokkoli, marul, kara lahana, lahana gibi... Bunlarn doal yollardan olumas da mmkn, ama doada bunlar uzun srede meydana gelebilirler. Oysa, insan evrime mdahale edince, yeni ortaya klar ksa srede, ama dorudan insann etkisiyle gerekleiyor. Biz artk yaammz doann inisiyatifine ve uzun sren etkileimine brakamyoruz. Bunun nedeni, eer gemite insan soyu dier canllarn bal olduu kurallara uysayd, yani 10 ocuk meydana getirip de, biri yaasayd, yapay evrime ynlenmemi olacaktk. Ama doann ileyiine kar kan bir sosyal yapy gerekletirdik. Bunun ortaya kmasyla da, ister istemez evremizi de ayn biimde yapay olarak ynlendirmeye baladk. Bunun getirecei kazanmlarn yannda bir dolu sorunlar da olacaktr. Ancak bir kez balamz ve brakabilmemiz mmkn deil. nmzdeki yllarda insan soyunun bugne kadar tahmin edemeyecei son derece ilgin bir yol izlenecektir ve biyolojide yeni yeni canl trleri ve yapay sistemler ortaya kacaktr. Bu kanlmazdr ve eer insanlar gerekten doal yaamak istiyorlarsa, en azndan ila kullanmamalar gerekiyor. rnein hastalklarda ila kullanmak, doaya dorudan doruya bir mdahaledir. nk doann kendisinde olmayan bir nesneyi sisteme sokmu oluyorsunuz. Sonuta gereki olmak zorundayz ve Darwinizm'i eer iyi retirsek, okullarmzda iyi kavratrsak, 2000 ylndan sonra olabilecekleri de insanlara ok iyi kavratm olacaz. Yoksa, dier gelimi toplumlarn zorunlu olarak gerisinde kalacaz. Darwinizm'e kar olmak, gericilik, tutuculuk, Osmanl Devleti rneindeki gibi tarihte elenmi bir sr toplumun bana gelen yok oluun, sizin banza da gelmesi anlamndadr. Nitekim ABD'deki Yksek Mahkeme'nin orta eitimde mecburen evrim retisinin verilmesi kararnn arkasnda, 1957 ylndan itibaren Amerika'nn bilimsel olarak gerilemesinin etkisi ok byktr. Anlalmtr ki, Amerika'da Darwinizm okutulmad iin, bilimsel geliim kendini srdremiyor. Dolaysyla, Darwinizm'in ieriinden kk kk paralar alp da, Darwin'in o ada henz bilmedii konulardan ona hcum edip, retiyi szm ona ykma gibi bir safla dmemek gerekiyor. Aksine onun mantn kavrayp, onu btn sosyal gelimelere de uygulamak gerekiyor."

Evrim ve Yaratl

199

Charles Darwin
nl ngiliz doa bilimcisi Charles Darwin (1809-1882), evrim kuramn kaleme ald nl kitab "Trlerin Kkeni" ile tannr. Aslnda Darwin, evrim fikrini ilk dnen kii deildi, fakat bu fikirleri aratrlmaya deer klarak, elde ettii gl kantlarla evrim kuramn ortaya koymas onun gerek baars oldu. 19. yzyln balarnda, evrim kavram pek fazla bilinmiyordu. 1790larda, Fransz devrimiyle birlikte kilise ve kraln otoritesinin sarslmasyla, Lamarckn evrim kuram da gndeme gelmiti. Benzer bir devrimin ngilterede de olabilecei korkusu, evrim kuramna kar bir tepki olumasn salad. Hatta, Lamarckn grlerini aktan destekleyen Londra niversitesinden zoolog Robert Grant bu yzden niversitedeki iini kaybetti ve yoksulluk iinde ld. 1844 ylnda, canllarn evrimi zerine, "Yaratln zleri" adl yazar belirsiz bir kitapk yaymlandnda da ok byk bir tepkiyle karlamt. Btn bu gelimeler, Darwini olabildiince sessiz kalmaya itmiti. Kuram kafasnda Beagleda kullanlan ekillendiinde, bir arkadana "Bu, insann kendisinin teleskop sulu olduunu itiraf etmesi gibi bir ey" diye yazmt. 1858de doa bilimci Alfred Wallacen da doal seilim ilkesini destekleyici fikirlerle ortaya kmasyla, Darwin artk nl kitabn yaymlamak zorunda kald. Not Tutma
Darwin, Beagle ile seyahati srasnda, dikkatli doa gzlemleri yapmaya balamt. Grd her eyi ayrntl olarak not alyor ve bilimsel gzlemlerin anlam zereine ok kafa yoruyordu. Darwinin pusulas Darwinin defterlerinden biri

Charles Darwin

HMS Beagle
Darwin, 1832den 1836ya kadar, tm Dnyay dolaan HMS Beagle gemisinde doa bilimci olarak bulundu. Gney Amerikada, zellikle de Galapagos adalarnda, yaayan hayvan ve bitkilerin artc zelliklerini not etti. Daha sonradan tm bu zelliklerin canllarn evriminin sonular olduunu anlad.

Gemide Dnme

Karaya kma

Darwin, ne HMS Beaglea ilk Darwin seyahate karken, Charles bindiinde ne de yolculuktan Lyellin "Jeolojinin lkeleri" adl dndnde evrimci grlere kitabn yanna almt. Kitapta, sahip deildi; ancak dnnden yeryznn jeolojik zelliklerinin, be yl sonra bu fikir kafasnda yava yava etkiyen ve hl devam canlanmaya balad. Kuram etmekte olana kuvvetlerle konusunda asla dogmatik deildi, aklanabildii iddia ediliyordu. tm kartlarnn grlerini de Darwin, gezisi srasnda karada ok dikkatlice kafasnda tartyordu. zaman geirmi ve jeolojik Bu yaklam, daha sonraki gzlemleri, Dnyann ok yal yllarda, ilk balarda evrimi olduunu ne sren Lyellin kuramlaryla reddetmi olan dnemin baz uyumutu. nl doa bilimcilerinin de ona destek olmasn salad. Beaglei karlayan Tierre del Fuegolular

46

Evrim ve Yaratl

200

Bilim ve Teknik

Byk Bir Doa Bilimci


Beagle serveninden nce Darwin, Cambridge niversitesinde papaz olmak iin okuyordu. Papaz okulundayken, doa tarihine kar byk bir ilgi duymu ve bu da onun tm yaam grn deitirmiti.

Erasmus Darwin
Charles Darwinin bykbabas Erasmus Darwin (1731-1802), bir doktor, air ve botanikiydi. Erasmus Darwin ayrca, Joseph Priestley ve Josiah Wedgwood gibi geleneksel fikirleri sorgulayan bilim adam ve sanayicilerin de dostuydu. Hatta Lamarcktan nce evrimci grleri ieren kitaplar yazmt. Darwin ailesinin daha sonraki nesilleriyse, saygn grnmeyi daha fazla nemsiyorlard ve Erasmus Darwinin kitabn tmyle grmezden gelmilerdi. iekleri kesmede kullanlan makas

Darwinin bcek koleksiyonundan bir para

Bcek Dkn
Darwin, Cambridgedeki rencilik yllarnda iyi bir bcek koleksiyoncusuydu. stteki resimde, onun byk koleksiyonundan bir para grlyor. Deneyimli bir doa bilimci olmak Darwine gre zor bir iti. Bitkiler ve hayvanlar zerinde almaya baladnda, ilk olarak konu hakkndaki tm bilgileri dikkatlice gzden geiriyordu.

Erasmus Darwin Fildii kol

Solucanlar
Kesme ileminde kullanlan ine Kelebek kanad Mercek Darwin, "Trlerin Kkeni"ni yazdktan sonra, doa bilmci olarak almalarn srdrd. Hatta, Darwinin daha sonraki kitaplarndan biri solucanlar zerineydi. Canllar en ince ayrntlarna kadar incelemek, Darwin iin byk kuramlar kefetmek kadar nemliydi.

Punch adl mizah dergisinde bir karikatr Darwine gnderilen tohum paketi Tohumlar

Veri Toplama
Downe Houseta bulunan toplama kutular, bcekler ve mikroskop cam Darwin, evindeki Down House adn verdii bir serada ok sayda bitki yetitirdi. zellikle, sarmaklar, bcek yiyen bitkiler ve orkidelerle ilgileniyordu. Orkide ieklerini dikkatlice kesip inceleyerek bu ieklerin nasl tozlat hakknda artc keiflerde bulunmutu. Birok doa bilimci, bu yzden, Darwine ilgisini ekebileceini dndkleri bitki tohumlar gnderiyordu. Yanda, bugne kadar korunmu bu tohum paketlerinden bazlar grlyor. Darwin, "Trlerin Kkeni"ni yazmam olsayd bile, salt bu almalar dahi onun nl bir biyolog olmasn salard.

Gamlin, L., Evolution, The Science Museum, Londra 1996

eviri: lhami Budayc

ubat 1999

Evrim ve Yaratl

201

47

KURAM: AYRINTIDA YANLI OLSA DA ZNDE DORU

D A R W N VE MOLEKLER DEVRM
Dr. Andrew Berry(*) eviri: Aye Turak (TBTAK Bilim ve Teknik, ubat 2001. Sayfa: 58-65)

Doalseilimaslndabirgenetikkuram.nkdoalseilimsrecigenetikeitliliin varlngerektiriyor.Bueitlilikortamnda,Darwin'indeyimiyle"varolmamcadelesi"nde, avantajlzellikleresahipbireylervarlklarnsrdrebiliyorvebuzelliklerinibirsonraki kuaaaktarabiliyorlar.AncakDarwin,genetiksrelerinnaslilediini-zelliklerinbir kuaktandierinenaslaktarldn-bilmiyordu.Ebeveynlerveyavrulararasndakigenel benzerliinfarkndaolsada,kaltmsrecininayrntlarnanlamamt.Oysa,tamda Danvin'inevrimdncesinigelitirmekteolduusralar,GregorMendelbuayrntlar anlamaaamasndayd.Darwin,Mendel'inmakalesinihibirzamanokumad.Sonu olarak,osralarkaltmlailgiligeerliyaklamolan"karmsalkaltm"dncesiyle yetinmekzorundakald.Budnceyegrebiryavru,ebeveynlerininzelliklerininbir karmntardvegenelliklebirzellik,annevebabannkilerinortalamasgibiydi. Ancak,"TrlerinKkeni"ninyaymlanmasndansekizylsonra(Mendel'inmakalesinden birylsonra),1867'de,birmhendisolanFleemingJenkin.karmsalkaltmvedoal seiliminbirbirleriyleuyumluolmadngsterdi.Birikrmz,dieribeyazikikutuboya olduunuvedoalseilimin"krmz"zelliiyelediinidnn.Karmsalkaltmdurumunda,krmzbirbireyile beyazbirbireyiniftlemesisonucuoluacakyavrularherzamanpembeolacaktr.Yalnzcakrmzilekrmznn iftlemesidurumundakrmzbireylerortayakacak,diertmiftlemelerdeyse(r.beyazxkrmz:pembex krmz)krmzlkazalacaktr.Yeniveyararlbirzellikolankrmz,bykbirolaslklaenderolarakortayakacakve hakimdurumdakibeyazformileiftleerekpembeyavrularretecektir.Dierbirdeyile,karmsalkaltmhereyin ortanoktayayaklamasnayolaacak,renkpembeyeyaklatka,birunoktaolankrmzyokolacaktr.Fleeming'in dncesi,haklolarakbunundoalseiliminetkisinetersdenbirsreolduuydu. Darwin,Jenkin'inhakllngrerekkuramnkurtarmakiinbiryolaradve "pangenesis"adnverdiikendikaltmkuramnortayaatt.Bukuramznde, Jean-BaptistedeLamarckadlFranszbiyologun19.yzyldadilegetirdiive
Evrim ve Yaratl 202

sonradan"Lamarkizm"letanmlanacakolankaltmsrecinebenziyordu.Bu sre,"edinilmizelliklerinkaltm"nieriyordu.TemeldeLamarck.bir canlnn,yaamsresinceedindiizellikleriyavrularnageirebileceine inanyordu.Lamarck'nkendisitarafndankullanlmamolmasnakarn,bu konudakiennlrnekzrafannboynuylailgiliolandr.Lamarkizmegretek tekherzrafa,enstdallardakiyapraklaraulaabilmekiinyaamboyunca boynunugerdiiiin,yalbirzrafannboynugenlerinkinegrebirazdaha uzundur.Lamarck,zrafannboyunuzunluundakibudeiiminyavrularnda etkileyeceinidnyordu;bylecesonrakikuanzrafalar,yaamlarna ncekikuaktandahauzunboyunlarlabalayacaklard.Darwin'inpangenesis kuramysabusreiinbirmekanizmaneriyordu:Vcudundeiik paralarndaretilen"geml"ler,kanakararakeeyhcrelerine,yanierkekte sperm,diideyseyumurtahcrelerinetanyordu.Herbirgeml,anatomikbir parayadabirorganaaitzellikleribelirliyordu.Budurumdabirzrafann yaamboyuncaboynunugermesi,"boyunuzunluu"gemllerininsrekli"daha uzunboyun"sinyallerigndermesinenedenolacakt. LamarckveDarwinyanlmlard.Darwin'inkurguladsisteminyanlln ortayakaran,kendikuzeniFrancisGaltonoldu.Galtonbirkakuakboyunca tavanlara,bakarenktavanlardankanverdi.Darwinhaklolsayd,kanniindekiyabancrenkgemllerinedeniyle alctavanlarnenazndanbirkatane'yanlrenkte'yavruretmeleribeklenirdi.OysaGalton,deneyibirokkuak boyuncatekrarlamasnakarn,beklenendenfarklbirrenkorangzlemlemedi.Jenkin'ineletirileriniyantlayabilmek iinsonareolarakpangenesisesarlmolanDarwin'se.Galton'unortayakoyduudelillerikabuletmekistemedi. Sonunda,Darwin'inldsralardaAlmanbiyologAugustWeismann,spermveyumurtaoluturaneeyhcrelerinin diervcutdokularylailikisiolmadnortayakoydu.Yani.birzrafannboynuylasperm/yumurtaretenhcreleri arasndahibiriletiimyoktu.DolaysylaLamarkizmvepangenesisbiyolojikolarakolanakszd.

lev Deiimi: irkin Sinein Tuhaf yks


Doalseilimsrecininengzelrneklerini, hastalketkenlerivedierzararllarn,insanlarn kendilerinikontrolaltnaalmaabalarkarsnda gsterdikleritepkidegzlyoruz.Aslndabakterilerin giderek artan dzeylerde sergiledikleri antibiyotik direncisorunu,ilemekteolanevriminbirrnei. Antibiyotikler,onlarilkkullanmayabaladmz zamanmikroplarldrmekteoketkiliydiler.Ancak biz,direncinevrimlemesiynndeokglbir seilimbasksuyguladk.Rastlantsonucunda yelerininkkbirblmpenisilinekardirenli olanbirbakteritopluluudnn.imdibutopluluk zerineokmiktardapenisilindkerek,rastlant sonucudirenliolanbirkatanesidndatm bakterileri ldryoruz. Direnli bakteriler, balangtatoplulukyelerininokkkbir blmnolutururken,birdenbiretopluluuntek hakimidurumunageliyorlar.Penisilinaraclyla doalseilim,direnlibakterilerinlehineilemi oluyor. Avrupa'da antibiyotik direnci dzeylerinin incelendiibiralmadandagrlebileceigibi,bu olayantibiyotiklerindorukullanm(rneinaz sklklaveyalnzcazorunluolduundakullanlmas) yoluyladenetimaltnaalnabilir.Bualmayagre, antibiyotiklerinskbiimdedenetlendiiNorve'te septisemiye (kan zehirlenmesine) neden olan bakterilerde.500soydan(su)biri,birdendahafazla Etsinei,organofosfatadverilen(veDDT'yide ieren)buyaygnkullanmlilacakardiren gelitirirkenevrimselbirhileyebavurdu:Birenzimin ilevinibaaryladeitirdi.lacnldrd 'dirensiz' etsineklerinde, biyokimyasal olarak esteraz etkisigsterenbirenzimbulunuyor.Oysailacn ldrmedii'direnli'sineklerdebuenzimyok.levi bykldebakaenzimlerceyrtlebildiiiin,bu eksikliinfazlabirzararolmuyor.teyandandirenli sineklerde, dirensiz olanlarda grlmeyen ve organofosfatlarparalayabilenbirenzimbulunuyor; sinekleridirenliyapandabuenziminvarl. Aratrmaclar,direnlilerdebulunmayanesteraz enziminin,buyeniorganofosfat-paralaycenzime dntrlmolabileceinidndlerveenzimlere aitgenlerindizilimlerinibelirlediklerindehakl olduklarngrdler.Ancakburadakikaydadeer konu,evrimlemeningereklemiolmasdeil, evrimlemeningereklemebiimi:Orijinalesteraz enzimiyleorganofosfat-paralaycyenienzim arasnda,yalnzcatekbiraminoasitacsndanfark var.Bufarkllksa,enziminilevininbtnyle deimesiiinyeterli. BuradagrdmzolgularntmdeDarwinizme tamanlamylauygun:Birmtasyon(yukardaki rnekteesterazenzimini,oroganofosfat-paralayc enzimedntren)olutuvedoalseilim tarafndankayrlanbumtasyonungrlmesklda
203

Evrim ve Yaratl

ilaca diren gsterirken, antibiyotiklerin reetesiz satldYunanistan'da,500soydan250'sibirden fazlailacakardirenli. Evrimiileyihalindegrebilmemizeolanak tanyanbakabirrnekde,Avustralya'dayaayan ve bcek ldrclere (insektisitlere) direnli bir asalak.Koyunetsinei(Luciliacuprina), Avustralya'da yn endstrisinin en nemli zararllarndanbiri.Diileryumurtalarnkoyunun sarsndakiderikvrmlarnnarasnabrakyorlarve larvalarkoyununetinegirereksklklalmneneden oluyorlar.Avustralya'nnkoyuniftileri,elbirliiylebu sineekarbirilasavabalattlarsada.uzun dnemdebusavanteksonucuilacakardirencin gelimesioldu.BugnAvustralya'daetsinekleribir sorunolmaysrdryorlar.

artt.Etkileyiciolansa,enziminilevinibukadarkolay birekildedeitirebilmesi.Sonuolarakbu aratrmalarevrimkonusundakidncelerimizden ok, mtasyon konusundaki, ve mtasyonun tek bir admlabykveyararldeiimlereolanaksalama yeteneikonusundakidncelerimizietkiliyor. Proteinlerinaminoasitdizilimleri,-boyutluyaplar veilevlerikonusundadahafazlabilgiedindike, etsineirneininsradolupolmadn reneceiz,ilkeolarak,birenzimdekiilevsel deiikliinbirokmtasyongerektirdiidnlr; oysa,eeretsineirneindekigibiyalnzcabirya dabirkadeiimin,enzimdekiilevseldeiiklikiin yeterliolduuaklkkazanrsa,evrimsrecinde gerekyeniliklerinhangisklklaortayakt konusundakidncelerimizidedeitirmemiz gerekecek.

Talihsiz Darwin! Mendel'inalmalarkonusundabilgisiolsayd,Jenkin'iyantlayabilmekiinsonderece ayrntl,stelikdebtnyleyanlolanpangenesiskuramnortayaatmasgerekmeyecekti. Mendel,bezelyebitkilerinireterekyaptgzlemlerinedayanarak,dahasonra"gen"ad verilecekolankaltmetkenlerinin,bireyindeneyimlerindenetkilenmedikleri,aksine,kuaktan kuaabirbtnolarakvedeimedenaktarldklarsonucunavard.Ayrcabazkoullar altnda,birzellikgeiciolarakgizlikalabiliyordu.Krmzvebeyazboyakutularmzadnecek olursak,ilkiftlemeninsonucundapembebireylerortayaksabile.birsonrakikuakta,rneinpembexpembe iftlemesindenkrmzbireylereldeedilebilirdi.ByleceMendel'inalmalarhemdoalseilimiJenkin'in eletirilerindenkurtaryor,hemdedoalseiliminileyebileceigenetikbirtemelsalyordu. Doalseiliminkritiketkeniyleilgiliolarak(ncekarmsalkaltm,sonradapangenesiskonusunda)Darwin'iniki kezyanlddnlrse,bukuramnvarlnsrdrmesiokolaandbirdurum.stelik,kuruluundakihatalara karnbukuramndoruluuartkkantlanmbulunuyor.Buolaandsonucunnedeni,Darwin'inncelikliolarakbir 'deneyci'(empiricist)olmasyd:Onuniinnemliolan.gzlemleriniaklamaabalardeil,gzlemlerinkendisiydi. EvrimbiyologuErnstMayr'ndayazdgibi,"Darwin,genetikeitliliibir'karakutu'gibieleald.Hembirdoabilimci, hemdehayvanyetitiriciliiyleilgililiteratrizleyenbirokuyucuolarak.eitliliinherzamanvarolduunubiliyorduve buonuniinyeterliydi.Ayrca,doalseiliminhammaddesiolaneitliliinherkuaktayenilendiindenvedolaysyla herzamanvarolacandandaemindi.Dierbirdeyile,doalseilimkuramnnnclolarakdorubirgenetik kurama gereksinimi yoktu." (One Long Argument, s. 82. Harvard Univ. Press. 1991) teyandan,son50yliindemoleklergenetikalanndakaydedilen olaanstilerlemeyigznnealrsak,Darvin'indncelerininvarln srdrebilmiolmasdahadaartc.JimWatsonveFrancisCrick, DNA'nnsarmalyapsn."TrlerinKkeni"ninyaynlanmasndan neredeyse100ylsonraortayakardlar.Ozamandanberimolekler biyolojidekaydedilenilerlemeleriDarwin'inngrmesineolanakyoktu.Yinedeonunbasitkuram,biyolojidekendisini izleyentmgelimeleretersdmedenyaad.Hattayenibulgular,kuramzayflatmakbiryana.destekledibile. Moleklergenetiinensonzaferini,insann(vebirokbakatrn)genomundakidizilimineksiksizolarakbelirlendii almayelealn:KendisidegenomprojelerininbalatanlarndanolanJimWatson,projedenbugnekadareldeedilen ennemlibulgununneolduukonusundadncesisorulduunda,"GenomprojesiDarwin'in,kendisininbile inanmayacesaretedebileceindendahahaklolduunugsterdi"yantnvermiti.AyrcaWatson.beklenilenintersine, genomprojesindenkarlacaktbbisonularyerineevrimselsonulanvurgulamayyeledi.nkgenomprojesi, genetikorganizasyonuntemelzelliklerinintmcanllartarafndanneldepaylaldnortayakarm bulunuyordu.Watsonhaklolarak,genomalmalarylabirlikte,canllarnevrimselbalantlarylailgiliyeniufuklarnda alacadncesinde. Yaknzamanda"TrlerinKkeni"niyenidenyazmavegncelletirmeiinistlenmiolanngilizbilimciSteveJones da,Darwin'inalmasnnsalamlndanetkilenenlerden:"Sonuolarakbukitap(benimbeklemediimkadar)aslna benzeyenbiryaptoldu.Darwin'intezi.birasrlkbilimselgelimeyikolaycakaldrabiliyor."(Almostlikeawhale,s. XXVII Doubleday 1999) Bunuizleyenblmlerde,yzylaknsreboyuncabilimdegerekletirilenbuilerlemenindahailginvedahayeni
Evrim ve Yaratl 204

sonularndanbirksmnksacagzdengeireceiz.Tmbulgular,Darwin'indleyebileceininoktesinde olmalarnakarn,"TrlerinKkeni"ndeizilenereveyerahataoturuyorlar.BumodernadaDarwingerektende "kendisininbileinanmayacesaretedebileceindendahadoru".

Kafadan kan Bir Bacak: Geliimi Belirleyen Genler


Kkgenetikdeiimlerleortayakannemli ilevselsonularnbirrneidegeliimsrasnda grlyor. Dllenmede siz yanyana dizili 3,5 milyar birimlik genetik bilgiyi -genomunuzu- ieren bir hcreden pekfazlasdeilken,bugnkhalinizolankarmakokhcrelivarlnoluabilmesiiingereklitmbilgininbu dizilimde-DNAmoleklnde-bulunmasgerekiyor.Bu olay,yanitekboyutlubirbilgidizisinden,artc karmaklkta-boyutlubirvarlnoluumu,gerekten biyolojik bir mucize. Her bir hcrede genetik bilginin tm bulunmasna karn,farkl organlara ait hcrelerde farklgenlerdevreyegirer:rneinbirkashcresinde kullanlangenler,karacierhcresindekullanlandan farklolsada,hcreekirdeklerininieriiayndr. Yumurtaevresindenyetikinlikevresineolangeliimse, genileyiininkapsamlveuyumlubirrneini oluturuyor.Bugeliim,hcrelerinvcutiindeki konumlarn"bilmelerini"gerektiriyor.nk,rneinbir kangurununkuyruununucundakibirhcre,kangurunun beynininbulunacablgedekibirhcredenokfarklbir geliimgstermekdurumunda.Bukonumsalbilginin iletiliekliokiyianlalmadgibi,bircanldan dierinevebirgeliimevresindendierinefarkllkda gsterebiliyor.Yinedegeliimbiyologlarnn,konumsal bilgiyi belirleyen bu genetik sistem konusunda olduka fazlabilgisahibiolduklarbirtrvar.Butr, genetikilerinoksevdiisirkesineiDrosophila melanogaster. Sirkesineigenetikilerinin.Drosophila'nn"mtant" adverilengenetikvaryantlarylazellikleilgilendikleri bilinir.Mtasyonlarnoundasinekgreceliolarakaz etkilenir.rnein"beyaz"latanmlananmtasyon, sineinkrmzyerinebeyazgzlolmasnayolaar. te yandan daha nemli etkileri olabilen bir grup mtasyondavar.Bu"homeotikmtasyonlar"neniyi bilinen iki tanesinden biri olan "antennapedia" tipinde, sineinkafasndaantenler(duyargalar)yerineeksiksiz biriftbacakbyyor."Bithorax"adverilenikinciside aynldegarip: Sineinvcudundabiryerineikitanetoraks(orta boum)bulunuyor.Buysa,ortaboumdaierilen organlarntmndenikiertaneolmasanlamna geliyor.rnein,ikikanadolmasgerekirken,sinein kanatsaysdrt.Tmbunlarbirbilimkurgufilminden (belkideJeffGoldblum'un"Sinek"adlfilminden) paralargibigrnsedeaslndabugarip mtasyonlarmtekyapt,geliimsrasndasinein konumsalalglamasnbozmak.Molekler genetikilerin antennapedia ve bithorax'a neden olan genleri belirlemeleriyle. uygun yerdeki en basit mtasyonlarnbilebugaripliklerenedenolabilecei ortayakmoldu. Geliimsrasndasineinhcrelerindekikonumsal alglama,bykldeszkonusugenlertarafndan denetleniyor. Sinekler, birbirlerine byk benzerlikler gsteren,amayinedefarkllambirdiziboumdan oluur.Dolaysylafarklkonumlardakiboumlar, konumlarnauygunolanorganedinirler:Kafa boumundaduyargalar,ortaboumdaysabacaklarve kanatlaroluur.tehomeotikmtasyonlar,boumun bukonumsalkimliindekarmaayanedenoluyorlar. yle ki, antennapedia tipi mtasyon durumunda kafa boumukendisiniortaboum"sanyor"veduyarga yerinebacakoluturuyor.Ancakburadaunutulmamas gereken,bacan,yanlyerdebulunmasnakarsn eksiksizbirbacakolduu.Yanikonumsalgenler,bir bacayadaduyargaykodlayanbirgrupgeninayn andadevreyegirmesinisalyorlar.Buradanda grleceigibigeliim,hiyerarikbirdenetimsreci: Denetim diziliminin st dzeylerinde bulunan genler, dizilimin art dzeylerindeki birok genin kaderini belirliyorlar. Sonu olarak, denetleyici genlerde olumaskouluyla,tekbirgendekikkbirdeiimin bilecanlzerindeoknemlibiretkisiolabiliyor. Evrimleilgilisonuak:okmiktardagenetikdeiim olmakszndanemlimorfolojikdeiimler gerekleebilir.rnein,birbithoraxmutantdoal seilimtarafndanyelenseydi,sirkesineklerinindrt kanatlakrabalarortayakabilirdi.Veiteyeniden kendimizi Darwinizmin erevesi iinde buluyoruz; sznettiimizbumtasyonlarDarwin'eokyabanc olsabile,bumtasyonlarnkaderlerinideherzaman olduugibidoalseilimbelirtiyor.

Yaprak yiyebilmek iin molekler dzeyde ne gerekli? Doalseilimingcneniyiortayakoyansrelerdenbiride"benzetirenevrim"dir.Busre,akrabalklar


Evrim ve Yaratl 205

olmayancanlgruplarnn,aynseilimbaskssonucundabenzerzellikleredinmesiniierir.Buyaknlamafarkl dzeylerdeolabilir:rneinkularnveyarasalarnkanatlan,benzetirenevrimsonucundaolumutur.Herikizm de.birumaorganyaratmakeklindekievrimselsorunupaylar.Kuveyarasakanatlartemeldebtnylefarkldr elbette(rnein,kukanadkuunyalnzcanayan,yarasakanadysahemnhemdearkaayaklarierir).Ayrca buikicanlgrubunun,umayeteneinibirbirlerindenbamszolarakkazandklardaokaktr.Taksonomistlerin yarasaykuolaraksnflandrmatehlikesiyoktur;nkbucanllarortakolansorunlarnokfarklyollarla zmlerdir. Ancak,taksonomistleriinbyksorunyaratandoalseilimrnekleridevar.Bazdurumlardabenzeimsrecio kadaretkilioluyorki,ortayakanbenzerliedayanarakhibirakrabalolmayancanllar,yanllklaayngruba konulabiliyorlar.rnein,soyutkenmiolankeselikurdun,grnrdekurdaokbenzemesi,ilktaksonomik deerlendirmelersonucundabuikicanlnnyaknevrimselakrabalarolaraksnflandrlmasna(dierbirdeyile benzerliklerinin,kurt-benzeriortakbiratadanevrimlemiolmalarndankaynaklanddncesine)nedenolmu.Oysa dahaayrntlbirincelemede,temeldeokfarklikiayrmemeligrubunaaitolduklarortayakyor:Keselikurtbir keseli,kurtsabiretenli(plasental)memeli.Yanibirkurdabenzemesinekarnkeselikurt,aslndakangurugibikeseli hayvanlarladahayaknakraba.ylegrnyorki,ikiayrblgede'kpek'liiyeleyenseilimbasks,birikeseli,dieri plasentalolmakzereikifarklhayvanzmylesonulanm. Darwin'inburneklerlebirsorunuolmayacakesin.AncakDNAdevrimi, seilimsonucuoluanbenzerlikleriokdahaayrntlincelememizeolanak tanyor.Doalseilimnekadarduyarl?Benzerseilimbasklar,farkl gruplararasndamoleklerdzeydebenzemeylesonulanabilirmi?Dier birdeyile,temelbirileviyerinegetirmekzerebellibirproteinikullanan eitlicanllararasnda,proteindizilimiasndanbenzetirenevrim gelimesinibekleyebilirmiyiz? DNAdizilimi,yaamnaktifmoleklleriolanproteinlerikodlar.Proteinlerin kendileriyseaminoasitadverilenyaptalarndanoluurlar.Yanibirgenin DNAdizilimi,oluacakaminoasitzincirinibelirler.DolaysylaDNA dizilimindeoluanbirmtasyon.retilenproteininaminoasitdiziliminideetkiler.yleyse,bellibirproteininbellibir biimdekullanmnnyelendiidurumlarda,akrabalolmayancanllarnaminoasitdizilimindedebenzetirenevrim grmeyi bekleyebilir miyiz? Doalproteinlerde20farklaminoasitbulunabiliyor.Proteininbellibiryerindebu20aminoasittenherhangibiri bulunabileceiiin,olasfarkldizilimsaysnnokyksekolduunuunutmayn.rnein,200aminoasituzunluundaki birproteiniin20zeri200farklaminoasitdizilimibulunabilir.Doalseilim,proteininilevinieniyibiimdeyerine getirmesinisalayandizilimiyeler.Amadoalseilimnekadarkesinsonuverebilir?Bellibirileviinortakseilim basklarolduunuvarsayarsak,farklcanlgruplarndabamszolarakaynaminoasitdizilimiyle-btnolaslklara karnyelenendizilimle-sonulanabilirmi? Bellikoullaraltnda,"evet".Bununen iyirneiniyaprak-yiyenhayvanlarda grebiliriz. Yaprak yemek, besin elde etmenin zahmetli bir yolu; nk bitkilerde hcreduvarnntemelmaddesiolan sellozunparalanmas,zelliklezor.Ve Yaknbirgemite dieriysesirkesineinioluturacak sellozuparalayamazsanzyaprak aratrmaclar,bacaklarndagzler ikiayrsoyundakaltsalmiras hcrelerininiineulapgereklibesinleri olansirkesinekleriyetitirmeyi olduveenazbirmilyaryllkbir alamazsnz.Bunedenle,"gevigetirenler" baardlar.Buradaszkonusu evrimsresincedeimedenkald olarakbilinen,ineinyansrabakaevcil denetimmekanizmasnagre,belli (yarmmilyaryldrbuikisoyayr hayvanlardaierenmemeligrubu, birgen,gznneredeolacan olarakevrimletikleriiin.toplam mikroplardanyararlanr.Buhayvanlarn belirledikten sonra, eksiksiz bir evrimlemesresi2x0.5=l barsaklarnda,sellozuustaca gznoluumundaileviolantm milyaryl).Sirkesineivefarenin parcalayabilenbakteritopluluklaryaar. genleronoktadaalmaya gzlerininyapsalveoptikadan Ksacasinekler,sellozuparalaypbitki balar.Sirkesineklerindegzler, oktemelfarkllklarolduugz hcrelerini amak iin bakterileri yanlyerdeolmaklabirlikteher nnealndnda,buoknemli. kullanrlar.Amabakterilerbuhcrelerin eyleriyleeksiksizdivedoru Herhalde her iki soy da, kendi iindekibesinikendilerikullandklariin, balantlarkurulsaydherhalde amalardorultusundaenuygun ineklerin bu kez de besini bakterilerden normalgzgibiilev gzyapsnkusursuzlatrrken, ayrmannbiryolunubulmalargerekir. grebileceklerdi. Bu deneysel gzn konumunu belirleyen temel Bunuyapabilmekiinineklervedier ilem,tekbanadanemli.Ancak sistemikorudular.Doalseilimin gevigetirenler,"lizozim"adverilenve zellikleevrimikavraybiimimize ayklamagcnnbundandahaiyi bakterilerinhcreduvarnparalayanbir getirdiiyenilikasndan birkantolamaz.Birifare.dieri enzim(aktifbirprotein)kullanrlar.Sonu incelenmeli. Bu deneylerde, bir sirkesineiolmakzere,evriminiki olarak,birineinyediiotlardanbesin fareye ait gz-konum geni ayrkolundanyarmmilyarylnce

Bacaklardaki Gzler: Benzerliin (ya da olmaynn) Evrimi

Evrim ve Yaratl

206

eldeetmesrecisonderecedolayl:Otu kullanlaraksirkesineininyanl yolakanbu"atagen"idnn. yiyor, bakteriler bitkinin selloz hcre konumdabirgzgelitirmesi Hemfare,hemdesirkesinei duvarnparalyorvehcreniniindekileri saland.Fareningeni, soylarndamilyonlarcamutasyon kullanyor:bundansonrainein sirkesineininkineokadarok olmuvebunlardoalseilim barsaklarndakilizozim,bakterileri benziyorki,genetikmhendislii tarafndanayklanmolmal.Tm paralyorvesonundabesinlerinee kullanlarakbirsirkesineine bukoruyucudoalseilimin ulaabiliyor.Evrimseladanlizozim,yeni yerletirildiizamanaynilevi sonucunda,okuzunzamandr birsindirimileviiinkullanlmoluyor. yerine getirmeyi srdrebiliyor. Bu, ayrolmalarnakarn,buikigen Enzimintipikileviyse,memelivcudunu kaydadeerbirolgu. aynilevikoruyorvehattayer bakterisaldrlarnakarkorumak;hayvan Sirkesinekleri, farelerden evrimsel deitirebiliyorlar.Darwin,doal iinsorunyaratmalarnafrsatvermeden, olarakenazyarmmilyaryldr seiliminzararlmutasyonlar bakterilerinlizozimlertarafndan ayrlmbulunuyorlar.Dierbir nlemeyeteneininfarkndayd paralanmasgerekiyor.rnein, deyile,ensonyarmmilyaryl elbette.Amadoalseilimin,yarm gzyandakilizozimbuyollabakteriyel nceortakbiratalarvard. milyarylboyuncabirilevi enfeksiyonriskiniazaltyor. Fare/sirkesineiortakatasndaki koruyacakkadaretkilibirayklayc Aslndagevigetirenleryaprak bu gz-konum geni, daha sonra olduununesrmeyeherhalde yemekteuzmanlamtekmemeligrubu biri fareyi, cesaret edemezdi. deil.zellikleAsya'dayaylmgsteren velanguradverilenbirgrupmaymundabuiiyapabiliyor.Pekiamalangurlarsellozusindirmesorunununasl zyorlar?artcbirekilde(vegevigetirenlerlehideyaknakrabaolmadklariinbamszolarak)busorun iinaynzmnevrimletiinigryoruz:Onlardabarsaklarnda,ilevisellozuparalamakolanbirbakteri topluluubarndryorlar.Veonlarda,bakterilerinbitkilerdenaldklarbesinieldeetmekiin,bakterilerinhcreduvarn paramadalizozimdenyararlanyorlar.Buolgununkendisi,benzetirenevrimin.dierbirdeyilebtnyleayriki hayvangrubununortakbirevrimselsorundaaynzmeulamasnn,gzelbirrneinioluturuyor.Ancakbenzeim bununladakalmyor:Langurmaymunlarnavegevigetirenlerdenbiriolarakineeaitlizozimlerinaminoasit dizilimlerinikarlatrdmzda,bukadaruzakakrabaolangruplariinbekleyebileceimizdenokdahayksekbir benzerlikbuluyoruz.Dahaayrntlbirincelemeyaptmzdaysa,gevigetirenlerdekibelliaminoasitdeiimlerinin (olaslklalizoziminsindirimeilikinbuyeniilevikazanmasnkolaylatrmakzere)langurlardadagereklemi olduunugryoruz. Busondereceolaanstbirsonu.Buikiyaprak-yiyengrup,yalnzcasellozsorununuzmekiinkirliilerini bakterilereyaptrmaklakalmadlar,lizozimigenelbirbakteriyelsavunmaenzimiolmaktan,sindirimilevinintemelesi olmayadntrenaminoasitdeiimleriasndandabenzetiler.Doalseilimin,aminoasitdizilimindeevrimle sonulanmasgerektendikkatedeerbirolgu.Bizimgibi(yadainekleryadalangurmaymunlargibi)karmak hayvanlarnvcudundaretilenyaklak100000farklproteinvar.Veburnekte,buproteinlerdenyalnzcabir tanesinde,lizozimdeoluankkfarkllamalar,doalseilimingcnynlendirmekiinyeterliolmu. Yakngemitebuyknnbirbakayandahaortayakt.Gevigetirenlervelangurmaymunlargibiyaprak yiyenvedolaysylasellozsorunuylakarkaryaolanbirkutrincelendiinde,yalnzcaAmazonhavzasnda bulunanvesonderecegaripgrnlolan"hoatzin"adlbukuunda,sellozsorununubakterilerinyardmyla zdvebakterileriparalamakiinselizozimkullandbulundu.Evet,yaprakyiyenikimemeligrubunaaitlizozimin vehoatzinlizozimininaminoasitdizilimindedebenzemeolumu.Dierbirdeyile,moleklerdzeydekibu benzetirenevrimrneininyalnzcamemelilerideil,kulardaierdiinigryoruz. Yksek uu: Yksek irtifa iin molekler uyum Birenzimindeiikformlararasndakiilevselfarkllklarkonusundayorumlaryapabilmekiin,oenzimvebiyolojik etkinliklerininayrntlarylailgilibilgileregereksinmemizvar.Aminoasitdiziliminde,drtaminoasidinwxyzeklindeki diziliminideierenbirproteindnn.Bakabirtrdeaynilevigrenproteindeaminoasitdizilmiwxtzolursa,dier birdeyilebuksadizide'y'aminoasidiyerine't'gemise,bu nemlibirfarkllkmdr?Busoruyu,ancakproteininyapsve ilevikonusundafazlacabilgimizvarsayantlayabiliriz.Eer, rnein"buproteinffonksiyonuiinkullanlyor"eklindegenelbir dncedendahaayrntlbilgimizyoksa,y-->tdeiiminin neminianlamamzolanaksz.Oysaokazsaydaprotein konusunda gerekli bilgiye sahibiz ve bunun sonucunda molekler uyumlailgilialmalarzorunluolaraksnrldzeydekalyor. Morfolojikdzeydekiuyumlailgilialmalariinsedurumfarkl. rnein,elinilevinitamolarakanlamakvehayvanlararasnda grlenfarkleltiplerininuyumsaldeerinikarsamakokzor deil. Krmzkanhcrelerindebulunanveoksijenintanmasndan sorumlu molekl olan hemoglobin, molekler uyumun evrimsel
Evrim ve Yaratl 207

incelemesiiinbulunmazbiraday.Hemoglobin,akcierlerdeyounolanoksijenebalanrvevcudun,rneinalan kaslargibi,oksijenyounluuazolanblgelerindebuoksijenisalar.nsanlardarastlananpekokhastalkta hemoglobinleilgilisorunlarnvarlveoksijentanmnnhayvanfizyolojisinintemelbiresiolmasnedeniyle hemoglobin,zerindeokiyiallmbirprotein:hattaX-nyaylmyntemikullanlarakboyutluyaps belirlenenilkproteinlerdenbiri(Proteinlerdorusalaminoasitzincirlerindenoluurlar;ancakbunlarproteininileviiin gerekliolankarmakc-boyutluyaplaroluturacakekildekendistlerinekatlanrlar.).Hemoglobininevrimsel incelemeasndaniyibiradayolmasnnbakabirnedenide,oksijentanmasndanokfarklortamlarda yaasalarda.tmcanllarnoksijentamagereksinimiiinayntemelmoleklkullanmalar.rneinbazkular, denizdzeyiylekarlatrldndaoksijenmiktarnnokdahaazolduuyksekirtifalardayaarlar.Oysayalnzca umakbile,okenerjigerektirenveoksijenebamlbiretkinlik.Dolaysyla,bumoleklndoalseilimsonucundaoksijenasndan-arortamlarauyumsalaypsalamadnbelirlemekamacyla,tipikolarakykseklerdeuanbir kulaalaktanuanbirkuunhemoglobinlerinibirbirleriylekarlatrabiliriz. Kularnokykseklerdeuabildii,bilinenbirolgu.imdiyekadarkaydedilmienyksekkuuuu.Fildii Kys'nda11.300mykseklikteykenbirjetuanaarpanRppellakbabasna(Gypsrueppellii)ait.Buykseklik. EverestTepesi'ninyksekliinden2000mdahafazla.Ykseklikarttkaoksijenyounluunundahahzlazalmasna balolarakyksekteuankularoksijenbakmndan,alaktauanakrabalarndanbtnylefarklbirortamda yaarlar.GederkenHimalayalargibiyksekdasralarnnzerindengeenkulardasklklaokykseklerde uarlar.rneinyazlarnTibet,klarndaKuzeyHindistan'dageirenHintkaz(Anserindicus),mevsimaralarnda Himalayalar'nzerindenuar.Hintkaznnvealakblgelerdeyaayanenyaknakrabasolanbozkazn hemoglobinlerinebakldnda,yalnzca4aminoasitasndanfarklolduklar,bufarkllklarn,moleklnboyutlu yapszerindekietkisiincelendiindede,yalnzcabirtanesininhemoglobininoksijentutmayeteneiniartrd grlyor.Buysa,ykseklerdedahaazolanoksijeneokdahakolaybalanabilmesiiinHintkaznnhemoglobininde bulunmasgerekliolanzellik. Ayndurum,ykseklerdeuanbakabirkaztrolanAndkaz(Chloepahagamelanoptera)iindegeerli.Hint kazndaolduugibiAndkazndada,hemoglobininoksijentutmayeteneininartmasndantekbiraminoasitdeiimi sorumlu. Herikisonuda,buikikazaaithemoglobinproteinlerinin,alakyerlerdeyaayanbozkazaaitolanlaryla karlatrlmas,ardndandaoksijen-balamayeteneinietkileyecekaminoasitdeiimlerininkimyasalyapyailikin argmanlarlasaptanmasyntemiyleeldeedilmiti.Oysabu,birokadantartmalbiryntem.Oksijenbalama yeteneiyleilgiliyorumlarmzngerektendoruolduununaslbilebiliriz?Hemoglobininbukadariyiallmbir proteinolmasnedeniylebusoru,gereklideneylerleeniyiekildeyantlanmdurumda.Ancakbu.ilkbakta grndndenokdahazorbirilem:Birinsanhemoglobinialnyorveoksijen-balamayeteneillyor;sonra genetikmhendisliidevreyesokularakuygunkonumdakiaminoasitinyerine,Hintkaziinkritikolduubelirlenen aminoasityerletiriliyor.Bylece,yeryzndeolaslkladahancehivarolmam,yenibirhemoglobinmolekl retilmioluyor.imdi,yeniretilenbumoleklnoksijenbalamayeteneillebilir. Budeney,insanhemoglobinivehemHintkaz.hemdeAndkaznnyksekirtifaaminoasitlerikullanlarak gerekletirildi.Herikidurumdada,yenihibridhemoglobinmoleklnn,normalinsanhemoglobininegrebelirgin ekildeyksekbiroksijenbalamayeteneinesahipolduugrld.Ksacasdeneyselsonular,yapsalbilgilere dayanlarakyaplankarsamalardorulad. Deneylerkarmakolsadasonubasit:Moleklerdzeydedoalseilimsondereceetkilibirunsur.Molekller, uygunkoullardaeniyiperformansgsterecekincebirayarasahipler.Rppellakbabasnn11.000m'deuabilmesini salayanunsurise,hemoglobinmoleklzerindekietkisiaraclyladoalseilim. Molekller ve biz: Darwin'in insan evriminde bilmedikleri DNAdevrimisonucundaortayakanevrimselbulgulararasndabelkideendikkatedeer olanlar,kenditrmzveonuntarihiniilgilendirenbulgular.Moleklergenetiktekniklerin gelimesindennce,insanngemiiniaratrmakiinkullanabileceimizfazlamalzeme yoktu.Smertabletleriylebalayanyazlkaytlargreceliolarakokyeniydi;arkeolojikve fosilkaytlarsahemokazbilgisalyordu,hemdeblkprkolduklariinyorumlayann yaklamlarnabamlydlar.DNAdizilimibunlarntmndeitirdi:Yeryzndebugn varolangenetikeitliliebakarakgemileilgilikarsamalardabulunabiliyoruzartk. KullanlanmantksabasitDNAdizilimizamaniindeyavayavadeiir:dolaysylaherhangi ikidizilim-veaitolduklarinsanlar-birbirlerindennekadaruzunsreyaltldlarsa,okadar farklolurlar.uandavarolanfarklgruplarn,rneinAvustralyayerlileri,Amazonyerlileri, Japonlar,Trkler,KalaharibumanlarnnDNAdizilimlerinikarlatrarak,kimlerinbirbirlerinedahayaknolduunu belirleyebiliriz. Buaratrmalardaneldeedilenilkveennemlisonu,basndnyasnda"mitokondriyelHavva"olarakadlandrld. Hcreniniinde,enerjifabrikasilevinigrenvemitokondriadverilenkkbiryapvar.tebuyapnniinde bulunanksabirDNAmoleklnndiziliminikullanaraktminsanlariinbirsoyaacoluturursak,ikieybuluyoruz:
Evrim ve Yaratl 208

hepimizinortakatasnnyaklak100000ylnceyaad;vebuortakatannAfrika'daolduu.Buradan karacamzsonusa,moderninsann100000ylnceAfrika'daortayaktveoradandnyayayayld. Busonu,kaydadeerbirbulguydu.Uzunzamandrtrmzn100000yldanokdahayalolduu varsaylyordu.Gerektendeevrimstandartlarnagre100000ylgzapkapayncayakadargeer:bizimtrmz okgenbirtr.Bunoktayaklakavuturmakiinbusreyi,orangutanlariingeerliolanlakarlatrmaktayarar var.OrangutanlarGneydouAsya'dakiikiadada,BorneoveSumatra'dabulunurlar.MitokondriyelHavvaalmasnda kullanlangenetiktekniklerorangutanlarauygulandnda,ortakbiratayensonolarak3,5milyonylncepaylatklar ortayakt.Dierbirdeyile,buadalarnherbirindenalnacakbirerorangutan,birbirlerindengenetikolarakenfarkl durumdakiikiinsandanortalama35katdahafarkllar.Veneilgintirki.bykbirolaslklasizbuikiorangutan birbirlerindenayrdedemezsiniz.3,5milyonyllkbirevriminbileoknemlifarkllamalarayolamasgerekmiyor.Yani. rklartarafndanbukadarskdilegetirilenyzeyselfarkllklarakarn,birtrolarakbizleralacakderecede birrneiz.EnsiyahAfrikalylaenbeyazAvrupalarasndakigenetikfarkllk,uzmanolmayanbirineayngibigrnen ikiorangutanarasndakigenetikfarkllnyanndaoknemsizkalyor. 30.000yllkbiriskeletinDNA'sndaneldeedilenverilersayesindeartkbiliyoruzki,yakngemiimizeaitsoy aacnneneskidalbtnyleyokoldu.Neandertalleradverilenbuinsanlar800.000ylkadarnceortayaktlarve yaklak30.000ylnceortadankayboldular.Neandertallerinbizler,yanimoderninsanlartarafndanmyokedildii. yoksakarmasonucundabizimbugnbirldeNeandertalmiolduumuzsorusuyaknzamanakadaraklk kazanmamolanbirkonuydu.OysaimdiDNAanalizlerinebakarak,Neandertalinsannnkaderinin,karmasonucu yokolmakdeil,zorkullanlaraksoyununtkenmesiolduunuakagrebiliyoruz.NeandertalDNA'stmmodern insanlarnkindenokfarkl:eerbizimleremiolsalard,bufarkldizilimlerinmoderninsanpoplasyonlarndada bulunmasnbeklerdik.Bulunmamas,Neandertallerin30.000ylnceyokolduklarnveDNA'larndaberaberlerinde gtrdklerini gsteriyor. nsanntarihiyleilgilimodernyaklamlar,yalnzcarklkiinbiyolojikbirtemelolaslnortadankaldrmaklave Neandertallerinkaderiniortayakarmaklakalmad.Enilginsonularokyaknzamandabulundu.Busonular, cinsiyetlerarasndakifarkllklar,zellikledegkonusundakifarkllklarlailgiliydi. Yeryzndekiherkesiin.incelemekteolduumuzDNAparasndadiziliminaynolduunuvebudizilimde,rnein GneyAfrika'dabirmtasyonolutuunudnn.Eeryounbirghareketiyaanyorsa,bumtasyonhzlayaylr vebelkibirkakuaksonra,rneinstanbul'dagrlebilir. AncakeerghareketleriokazsainsanlarolduklaryerlerdekalyorlarsamutasyonGneyAfrika'ylasnrlkalr yadaokokyavayaylr.Yani,DNAvaryantlarnn-mutasyonlarn-yaylmmiktar,ghareketininbykln belirlemekiindolaylbirltolarakkullanlabilir. nsanlktarihini(veghareketlerini)kadnlarveerkekleriinayrayrincelememizmmkn.BazDNAparalar kuaktankuaayalnzcakadnlararasndaaktarldklariindiitarihinin,bakaparalarsayalnzcaerkektenerkee aktarldklariinerkektarihinin"iaretleri"olarakkullanlabiliyorlar.Kadnlarazgolanvemitokondridebulunan DNA'dandahanceszetmitik.Yalnzcadiininretebildiidllenmemibirinsanyumurtasmitokondri(ve dolaysylamitokondriyelDNA)ierirken,erkeinspermhcresiyleyenibireyeyaptkatkmitokondriiermez.Yani mitokondriyelDNAyalnzcakadnlartarafndanaktarlr.teyandan,yalnzcaerkeklertarafndanaktarlankkbir insankromozomuvar.Erkeklerierkekyapan,bu"Y"kromozomuolduuiin.tanmgerei"Y"kromozomunutayan tminsanlarerkek.Yani"Y"kromozomuerkeklerezgveyalnzcaerkeksoyundaaktarlyor. nsanpoplasyonlararasndakimitokondriyelDNAeitliliiniyapsalolarakincelediimizzaman,mtasyonlarn ounluununtmpoplasyonlararasndabykldeyaylmolduunugryoruz.Dierbirdeyile,yalnzcayerel olarakgrlenvaryantlarahemenhemenhirastlamyoruz;yanipoplasyonlarbykldekaryormugibi grnyor.Veelbettebukarma,ghareketininsonucu.Oysa"Y"kromozomundakifarkllklarlailgiliolarak yaknlardayaplanalmalar,bununtamtersiolansonularortayakaryor.Busonular,yaylmmiktarnnaslnda okdkolduunu,verneinGneyAfrika'daortayakanbirmtasyonungenelliklepekuzaagitmediini gsteriyor. Acabaneleroluyor?Tekbirtriin,kenditrmziinnaslbukadarelikiliikiayrsonu eldeedilebilir?Aslndabununaklamasbasit:Erkeklervekadnlarfarklhzlardag ediyorlarvebunubeklenmedikbirekildeyapyorlar.okdolaanerkeklerveevdeduran kadnlarlailgilitmnyarglarmzakarn,aslndakadnlarerkeklerdenokdahafazlayer deitiriyorlar.Hattabirokkuakgznnealnarakyaplanhesaplamalarda,kadnlarn erkeklerdenortalamaolarak8defadahafazlagettiiortayakyor. Bu,sezgilerimizebtnyleaykrbirsonu.Bykskender'indizginsizdolaanordularya daCengizHan'inOrtaAsya'dasavaanatllarylailgiliykleridinleyerekbymolsakda. erkeklerihareketliavclarvegezginlerolarakgrennyarglarmznbtnyleyanlolduu ortayakyor.Aslndaantropologlarbuolguyukolaycaaklayabilirler.Tmtoplumlarda antropologlarn"atakonumu"(patrilocality)adnverdikleribiruygulamagrlr:kiayrkyden biriftevlendiklerizaman,kadnerkeinkynetanr.AkyndenbirkadnnBkynden biradamlaevlendiiniveBkynetandnvarsayn.Birkzlarvebiroullaroluyor.KzlarCkyndenbiradamla evlenerekCkynetanyor;oullandaDkyndenbirkadnlaevleniyorvebukadnBkynegeliyor.Bylece
Evrim ve Yaratl 209

erkeksoyuBkyndekalrkendiisoyuikikuaktaA'danB'ye,sonradaC'yetanmoluyor.Busrecinkuaklar boyuncasrmesi,diignnokyaygn,erkekgcnnsesnrlolmasylasonulanyor.Erkeklergerektende bazenuzaklkelerifethetmekiinyolaksalarda.bunlarinsangnnbtniindenemsizkalyor:insanln tarihiniekillendiren,kadnlarnadmadmkydenkyeyaptktangler. Darwin'e dn: "Darwin'in bile inanmaya cesaret edebileceinden daha doru" Darwin'inzamanndanbuyanabiyolojideolaanstilerlemelerkaydedildi.Bunlarnbirouevrimledorudanilgili veDarwin'inkuramnaktutuyor.AmaDarwinmezanndarahatyatabilir:Evrimseldeiiminmekanizmasnimdi artkokdahaiyianlyoruzvebuyenibulgularkarsndaDarwin'ingrlerininzhlsalamlnkoruyor. Dahancedegrdmzgibi.kaltm,vemekanizmasolangenetikkonusundakibilgisizliinekarnkuramnn yaayabilmesi.Darwin'innceliklebirdeneyciolmasndankaynaklanyor.Doadakieitliliinvebununbirkuaktan dierine-birekilde-aktarldnnfarkndaolmasonuniinyeterliydi.Ayrntlbirkaltmkuramnagereksinimiyoktu. Ayndurumalmalarnnbakaynleriiindegeerli.rnein,"TrlerinKkeni"ninde,hayvanvebitkilerincorafi dalmninceleyenbiyocorafyayayalnzcaikiblmayrmt.Darwinkitabn,ktalarncorafitarihiniekillendiren ennemligcnlevhatektoniiolduununbulunmasndanoknceyazmolmasnakarn,gzlemleribugnhl gncelliinivedoruluunukoruyor.Levhatektoniikonusundakibilgisizlii,biyocorafyayayaptkatklar engellemedi.Hibirzamanbildiindenayrlmadvebirdeneyciolarakkald.Farklanlamlarolabilecekveriler konusundaspeklasyonyapmakyerine,okmiktardaveriyesahipolduuvebasityorumlarlazerindeokey syleyebileceikonularaarlkverdi.Bylece,biyocorafyagibiiddialkonularasapmakyerine,adalarnyansra zerlerindeyaayanhayvanvebitkilerkonusundadaokayrntlyazlaryazabildi. Darwin'inbudeneyciliihepimizernekolmal.Bugzelkuramnnolaanstverimlilii,deneyciliin,olgulardan sapmamanngcnustacaortayakoyuyor.

(*) Harvard niversitesi Bu yaz Mays 2000 de Sabanc niversitesi'nde misafir retim yesi iken stanbul'da verdii bir popler konferansa dayanmaktadr

Evrim ve Yaratl

210

Dr. Andrew Berry* eviri: Aye Turak (TBTAK Bilim ve Teknik, Mart 2001. Sayfa 46-52)

CharlesDarwin'inbykeseri"TrlerinKkeni"niokuyacakldetitizveduyarlolangnmzokuyucular, Darwin'inkitabnabalaybiiminiyadrgayabilirler.nkDarwinbuilkblmlerdedoadagrdmzolaanst eitliliktenyadadnyannbiyolojiktarihinisergileyenbenzersizfosilkaytlardanszetmekyerine,koyunlarve gvercinlergibisradanhayvanlarzerindedurur.Darwin,ilkandaaklagelebileceigibi,evrimingizemlerinizmeye alarakgeirdiiyllarnveyallnnolumsuzetkileriyzndenbyleyapmamt.Kitabnabuekilde,"koyunve gvercin"lerdenszederekbalamasaslndaonungzelanlatmyeteneininbirrneiydi. Darwin'inkitabdnselbirdevrimieriyordu.Ozamanakadardoayabakasnnbirincilbelirleyicisiteoloji olmutu:Tanr,evreni,gezegenimizi,stndekitmhayvanvebitkileri,vesonundaenyaratcanndadatrmz, Homosapiens'iyaratmt.Darwin'intezinetrleryoktanvaredilenvedeimeyenvarlklardeil,okuzunzaman dilimleriboyuncayavayavafarkllaanvebusreiindearadabiryenibirtanesininolutuu,zndedeiken olanbirimlerdi.Tanrnnenyceeseriolanbizlerindenclbirtrdentreyenvezamaniindeyavayavaoluan milyonlarcatrdenyalnzcabirtanesiolduudncesiyse,Darwin'inVictoriadnemiokuyuculariindahada sarscyd.nkonagreinsanlarzelyadakutsalyapanbireyyoktu:Bizleryalnzcauzunbirmaymunsoyunun sonnoktasydk. Darwin'inbugrleri,dnseldinamitetkisiyaratmt.VeDarwindahadailerigiderek,hemevrimin gereklemesineolanaktanyanbirmekanizmaolandoalseilimi,hemdebumekanizmannilediinigsterenok miktardaveriyiortayakoydu.Canllarnbirbirlerindenfarklolduklarnnveortamnkaldrabileceindendahafazlayavru
Evrim ve Yaratl 211

retmeeilimindeolduklarnnayrdndayd.Dolaysylabirtreaitbireylerin,besingibikstlkaynaklariinsrekli rekabethalindeolduklarnbiliyordu.Darwinbukoullaraltndageneitliliinin,bazbireylerindahaiyirekabet edebilmesivedolaysylavarlklarnsrdrpremeolaslklarnndahayksekolmasanlamnageldiinisezmiti. Bylece,birsonrakikuaakatkdabulunanlarbaarlolaneitlemelerolduuiin,okuak,baarleitlemelerin zellikleriasndanbirncekikuaagrezenginlemiolacakt.Tohumyiyenkularelealalm.Hibirzamantm kularbesleyecekkadartohumolmadndan,kulararasndatohumlariinsreklibirrekabetvardr.Etkilibirtohum krmaaracolangagalarnbazbireylerdezellikleglolduunuvebyleceonlardahagszgagallaragredaha verimlibesinderleyicileredntrdndnn.Glgagalkularvarlklarnsrdrmeveremekonusunda dierlerindendahabaarlolacaklardr.Veglgagalkularngenelliklekendilerigibiyavrularrettiklerini varsayarsak,birsonrakikuaktaglgagalbireylerinorandahayksekolacak.Bubasitamagldnceye Darwin"doalseilim"adnvermiti. Darwin,yazlarnakoyunlardanvegvercinlerden szederekbalad;nktanrkorkusuyladoluVictoria dnemiokuyucularnndirenciniyavaakrmasgerektiini biliyordu.Onlaroksarsacaktvedahailkblmdenkorkup kitabbrakmalarnistemiyordu.Dolaysyla,"yapayseilim" yadatarmsalretimgibiadalariintandkolan konulardayounlat.iftilerinyllariindeineklerdest verimininaslartrdklarnherkesbilir;yalnzcaverimiyksek olanlarreterek,birkuaktandierinestverimini artrabilmilerdi.Burada,bazzellikler(yksekstverimi) Yapayseilimernek:KpeksoylarnnortakatasKurt(ortada)ve yelenmive(iftitarafndan)birsonrakikuaa seiciiftletirmeyoluylatretilmiGreatDane(solda)vePekinova aktarlmt;bylecedoalseilimeedeerbirseilimsreci (sada). gereklemiti.Darwin'inkoyunvegvercinleriinanlatt srelerdebunlardanfarkszd.GvercinlerDarwin'inzamanndakigzdeuralardanbiriolduuiinokkiionlar besliyorvedeiikformlardagvercinleroluturacakekilderetiyordu.Bunedenle,birgvercininkuyruktylerininasl uzatmakgerektiiniherkesbiliyordu;kuyruuenuzunolandiiveerkekgvercinleriiftletirmeleriyeterliydi.te Darwin'inanlatmdehasburadayatyordu:Herkesnedenszettiinibiliyordu.Hattabelkideanlattklarfazlasyla akt.AmaDarwinbiliyorduki,gvercinlerinvekoyunlarnretimindegeerliolanseilimsrelerikonusundaciddi olarakdnldzaman,doalseilim(veonungc)bykldeanlalmolacakt;nkdoalveyapay seilimgerekteedeerdi. Bugnyapayseilimingcngrebildiimiz,evremizdekienetkilirnekbelkidekpekler.Kpekler,znde evcilletirilmikurtlardr.Buyabaniatannevcilkpeedntrlmesrecibykbirolaslkla10000ylnce gerekleti.Evrimselstandartlaragreokksaolanbusreboyunca,PekinkpeindenGreatDane'e,porsuk zaarndanLabrador'aveyartazsndanStBernard'akadarartcderecedefarklmorfolojileroluturuldu. Olaanstderecedefarklolantmbuhayvanlaraslndayapayseiliminbasitrnlerindenbakabireydeiller.Bir zaman,biryerdeinsanlarPekinkpeinebenzeyenbireyistedilervekuaklarboyuncaotipiretmekzereseilim yapmayagiritiler.Vebakabirzaman,bakabiryerdeinsanlarGreatDanetipindekpekleristediklerinekarar vererekkuaklarboyuncaGreatDanezellikleriiinseilimyapmayabaladlar.Herhangibirkpekgsterisini grmeyegitmek,yapayseilimingcnanlamakiinesizbirbalangolur.Evcilkpeklerinartceitlilii yalnzcakpektemasnnnemsizeitlemeleriylesnrlkalmaz.Birkpekgsterisindennzdegeityapacak morfolojilerinspektrumuolaanstdr. Darwin'inbuanlatmyoluakllcaydamaneredeyseamacnaulamasnengelleyecekti.Darwin'intaslaklarn gzdengeirmekzereyaynctarafndangrevlendirilenbireletirmen,doalseilimveevrimleilgiliblmlerden etkilenmedi.Eletirisinde,"Darwinkekeyalnzcagvercinlerleilgilenseydi,nkherkesgvercinleremerakldr" yazd.Bilimselyaznnenbykklasiklerindenbirinindomasda,Darvin'inneysekibudeuymamassayesinde gerekleti.Bukitap,ozamaniinbirdevrimdivebirazileridegreceimizgibi,olaanstsalamlnkorumakta. Darwin,150ylnce,yaniWatsonveCrick'inDNA'nniftsarmalyapsnbularakmodernbiyolojian balatmasndan100ylnceyazmolsada,dncelerihletkileyiciderecedesalam.Ayrcabiyolojidekison gelimelerkarsndaypranmayptersinedahadagleniyor. Darwin'in Verileri Darwin'inkuramnbudereceglklantamolaraknedir?Darwin,"trlerintransmtasyonu"adnverdiievrim konusundadnmeye,ngilizdonanmasnnincelemegemisiBeagle'layaptgezilerdendnndenksabirsre sonrabalad.Buyolculuktakarlatbiyolojikeitliliinfazlal,dahancebenimsediincil'dekiYaradl yks'neolaninancnsarsmt.Yaradl'tatrlerintransmtasyonu(birtrdendierinednm)biryana,hi deiimeuramayantrlerszkonusuydu.Yinede"TrlerinKkeni"ni1859'akadaryaymlatmad.Kitabbutarihte yaymlatmasnnnedenide,kendisindenokdahagenvetannmambirdoabilimciolanAlfredRusselWallace'n
Evrim ve Yaratl 212

ncedavranmastehlikesiydi.Wallacebirylncebirmektupyazarak,zndeDarwin'inkiyleaynolankendidoal seilimkuramndanszetmiti. Darwin'indnceleriniyaymlamakkonusundabukadaryavadavranmasnnbiroknedenivardamabunlardan enarlklolan,karsnndinselinanlaryd.Evrimleilgilidnceleriniyaymlamasdurumunda,isteristemezdin kartlarylaayntaraftabulunacanvebununkarsnokzeceinibiliyordu.AyrcaDarwinanlamazlklardan holanmyordu.Londra'nngneyindesrdrdtaralbeyyaamonazevkveriyorduvedncelerininkanlmaz olarakyolaacafrtnadankorkuyordu. AncakDarwinbu20yllkbeklemesresiboyuncabodurmad.Kuramneksiksizbirekildesunmasdurumunda, kendisinieletirecekolanlaraverilecekeniyiyantlarnhazrolmasgerektiineinanyordu.Btnbuyllarn, dncelerinidestekleyecekdelilleridikkatlederlediisreklibiralmaiindegeirdi."TrlerinKkeni"ningc,etkisi velmszlbundankaynaklanyordu.Darwin'inkitab,asltezidesteklemekzeredikkatliceardardasralanm olaanstbirgereklerdizisiydi. Darwin'indnceleribugndefrtnalbirbiimdekarlanmaysrdryor.ABD'ninbazeyaletlerinde,evrimin okullardaokutulmasnengellemekyadasnrlamakamacylazamanzamanyasalarkarlyor.Sonrnek,1999 yazndaKansas'takarlanyasayd.Hristiyankarlklargibi,slamdnyasnnkktendincilerideTrkiyevebaka yerlerdeDarwin'indncelerinekarideolojikbirsavayrtyorlar.Oysaolguzndeampirikbirkonu:"Bilimsel verilerDarwin'idestekliyormu?"Bununyanttartmasz"Evet".Darwin'indincikartlarnnitirazlarbilimedeil, yalnzcadinselbirdnyagrnedayanyor."TrlerinKkeni"niokuyanveazdaolsaakfikirliolabilenherkes, Darwin'inanatezinikabuletmekzorundakalyor. "TrlerinKkeni"nizetlemekyerine,Darwin'inortayakoyduunemlitezlerinzetiniverelim.Bunlarn,Darwin'in onlarilkkulland150ylncesindenbuyanapekdeimediinidevurgulayalm:kartlacakglsonular,imdi deozamankikadardoru.

Fosiller ve Aile Aalar Uyumlu Modernhayvanvebitkilerinevrimselakrabalklarn,yaplarnincelemekyoluylakarsayabiliyoruz.Dierbir deyile,birgrubunanatomisineaitbelliparalarn,atagrubunanatomisinindeiimeurambiimleriolduunu grebiliyor,birgrubundiergruptanolutuusonucunavarabiliyoruz.BugnbilimadamlarayneyiyapmakiinDNA dizilimleriniinceliyorlar.BenzerDNAdizilimleriolantrlerinbirbirleriyleyaknakrabaolduklar,dizilimleriokfarkl olanlarnsauzakakrabaolduklarortayakyor.rnein,memelilerindekulargibisrngenlerdentrediini, balklardantreyenamfibilerinseilkkarasalomurgallarolduklarnbelirleyebiliyoruz.Dolaysyla,memelilerinevrimini elealdmzzaman,evrimselbirdizilimeldeediyoruz:balklar-amfibiler-srngenler-memeliler.Bylece omurgallarnaileaacnoluturmuoluyoruz. imdidefosilkaytlarabakarsak,herbirjeolojikdnemezgfarklgruplarzamaniindedonmubirekilde kayalardagrebiliriz.Dahadanemlisi,bellibirgrubunfosilkaytlardailkdefanezamangrldn(dierbir deyile,gezegenzerindeaayukarilkdefanezamanortayaktn)bulabiliriz.Darwin'inkuramdaakau srayngryor:balklar-amfibiler-srngenler-memeliler. Fosilkaytlaragreysegruplarnyaklakolarakortayaksrasyle:balklar,480milyonylnce;amfibiler,365 milyonylnce;srngenler,340milyonylnce;memeliler,210milyonylnce. Bylece,omurgalfosilkaytlarylaomurgalaileaacnnuyumluolduugrlyor.Buyalnzcatekbirrnekve sonularrastlantyabalamakmmkn.Dolaysylanemliolan,yeterlifosilkaydbrakmolanherhangibirgrupiin aynsnamannyaplabilmesi.Smklbceklervebenzerleri,fosilleemeyecekderecedeyumuakolduklariinfosil kaytlardapekskgrlmezler;ancakiyifosilleebilensertksmlcanllariinbukarlatrmayyaptmzzaman,aile aalarnnfosilkaytlarlaetkileyicibirtutarllkiindeolduunugryoruz.Buolguyuaklayabilmenintekyolu,uzun dnemlerboyuncaileyenve-fosilkaytlarndagizli-farklformlarbirbiriardnaoluturanbirsreten,dierbirdeyile evrimden yararlanmak. Benzetiren Evrim ve "Olanaklarn Deerlendirilmesi" Darwindoalseilimin,uyumunevriminiynlendirenglbiretkiolduununayrdndayd. Dierbirdeyiledoalseilim,istenilenzellikasndantoplumu"iyiletirecekti".Doal seiliminetkisi,rneinceylanlarnkomahznartracakekildeolacakt,nkenhzl koanbireylerinaslanlartarafndanyakalanmaolasl,dahayavakoantrdelerinegre dkt.AncakDarwin,doalseiliminbalangmalzemesiylesnrlolduununda farkndayd.Darwin'innlszleriyleevrim"deierekkaltm"ierir.Evriminbtnyapt, zatenvarolandeitirmeklesnrldr.Uyumlubircanlyyoktanvaredemez;varolancanllar elverdiinceiyibirekildedeitirmesigerekir.Ksacasevrim,elindekiolanaklareniyi biimdedeerlendirmekzorundaolanbirsretir. "Eldekiolanaklarneniyibiimdedeerlendirilmesi"yleilgilibirrnek,tannmAmerikalevrimbiyologuveszcs
Evrim ve Yaratl 213

StephenJayGouldsayesindeiyibilinir.Gouldderki:Pandannbirbaparmavar.Bambularsoyarakbeslenebilmesi iinbugerekli.Ancakyakndanincelendiizamanbubaparmanpekdeustaiiolmadortayakar.Hareketlilikve kullanllkasndaninsanlarn,hattadierinsansmaymunvemaymuntrlerininbaparmaylakyaslanamazbile. Yinedebambusoyarkenfenaigrmez.Nedenpandalarndabizimgibiiyitasarlanmbirbaparmayok?yle grlyorkiolay,balangmalzemesiyleilgili.nsanlarkklbirinsansmaymunsoyundantredivebaparmak, insanlardakibildiimizbiiminioluturanensondeiimlerdennce,tmbusoylarboyuncayavayavageliti.Oysa pandalaraylarlaakrabavebutrbirbaparmakgeliimininszkonusuolmadbirsoydangeliyorlar.Gerektende aylarelbecerileriylenlenmideil. Pandarneindeevrim,pandannbeparmandanbirinifarkllatrmakyerine-herhaldeyalnzcabirrastlant sonucunda-baparmaksorununudeiikbirbiimdezmledi.Pandannnayaklarndakibeparmakhlyerinde durur."Baparma"ise,farkllamveuzamolanbilekkemiidir.Pandannbaparmaiinbalangmalzemesi bizimkikadarokynlveumutvericibiryapdeil.Karmakvebeceriklibirparmakszkonusuolduunda,uzam birbilekkemiiyleyaplabilecekpekfazlabireyyokEvrim"olanaklarkullanarakyapabileceinineniyisini"yapm durumda.teyandan,Darwin'in"deierekkaltm"kuram,bunabenzeriyitasarlanmammhendislikrnekleriyle sklklakarlaacamzngryor.Yalnzcabirkpryeaitmalzemeyikullanarakvekprybalangnoktas olarakalarakbirevkurmakzorundakalsanz,ortayakacakolanyapelbettekiidealbirevolmayacaktr. "Deierekkaltm"nbuetkisibenzetirenevrimdedeakagrlr.Butrevrimdedoalseilim,birbirlerinden bamszcanlgruplarndabellibirzelliinyadabellibirbiiminevrimlemesinisalar.Balinalardnn:Birbalk gibigrnselerdeaslndaonlarmemeli.Ayrcasuaygrlarylaakrabalar.(Hattabalinalarn,yar-suculolan suaygrlarnntamamen-suculolanbiimleriolduklarnsyleyebiliriz.)Memelilerindahaokgrldkarasal ortamdanayrlpsuyuniindeyaamayabalamalarsonucundabalkbenzerizellikleredindiler.Hembalklarhemde balinalarbirbirlerindenbamszolarak,suiindehareketetmeninfizikselgereklerinikarlamakiinbalkbenzeri gvdebiimleri,yzgelervb.gelitirdiler.Herikidurumdadadoalseilim,suiindehareketienokkolaylatran przszvedinamikbiimioluturdu. Kendisidedoalseilimingcnnbirgstergesiolanbenzetirenevrim,evrimin"eldekiolanaklareniyibiimde kullanma"zelliiniortayakoyar.Balinalargerektendebirokadansuiindeyaamayasonderecegzeluyum salamolabilirler,amayinedeonlarkesinliklememeli.Hlbelliaralklarlasolukalmakiinyzeyekmak zorundalar.Dahancekirnekteolduugibiburadada,havasoluyandenizalthayvanylasonulanangaripbir tasarmntekaklcaklamas,ancakbalangmalzemesininsnrllolgusuylasalanabilir. Homoloji Evrimsrecindebenzerzelliklerikiayrekildeortayakabilir.Yaortakbiratadantremeyoluyla,yada benzetirenevrimsonucunda.Buzellikler,ilkdurumda"homolog"ikincidurumdaysa"analog"olarakadlandrlyorlar. Dolaysylamemelilerinveinsanlarn,insanvebalinannortakmemeliatasndantreyensolunumsistemlerihomolog; balinavebalklarnherbiriiinbamszolarakevrimlemiolanbalkbenzerigvdebiimlerianalogsaylyor.. Homoloji,Darwin'inkuramnnnemlibirparas.Buradatemeldnce,ikitrbirbirinenekadaryaknolursabaz zelliklerinindeokadarbenzeecei.teyandanhomologzelliklerinfarkllamas,doalseilimingcnve balamneniyiekildeortayakoyanolgulardanbiri.Bununderskitaplarnadageenrnei,omurgallarn,ucunda beparmakbulunan(pentadaktil)kolyadabacaklar.Sudankarayakanilkamfibilerinatasolanbalkgrubunda bacaklarbuekildeydi.Beparmaklayak,aslndabuokeskievrimselatadanbugnekalanbiryadigar.Etkileyici olansa,butemelyapnnbylesinefarkllaabilmesi.Yarasakanadn,kukanadn,attoynanvekendielinizi dnn...Tmbunlarayntemelpentadaktiltemasnnfarkleitlemeleri(atntoynabeparmanbirlemesiyle olumubiryap).Homolojiyleortayakandikkatedeerolgulardanbirdieride,doalseilimin,ayntemelhomolog yapylaiebalasabileaynsorunafarklzmlerretebilmesi.Bununiyibilinenbirrnei,omurgallardauma yeteneininayrbiimdeevrimlemiolmas:kularda,yarasalardavepterodaktillerde(dinozorlarnzamannda yaamveimdisoyutkenmiolanbirsrngen).Herndedebeparmaklyapkanadadnmolsabile,bu okfarklbiimlerdegerekleti. Biyocorafya Darwin"TrlerinKkeni"ndeikiblmntmn,bitkivehayvanlarncorafidalmn etkileyenfaktrlerintartlmasnaayrmt.Beagleyolculuuona,zelliklebusorunlailgili bilgilerledonatlmbirbakaskazandrmt.zellikledikkatiniekenbirolgu,adalarda grdtutarlbiyocorafiyapyd. Adalar,enyaknanakarayagrebiyolojikolarakyoksulolmaya(dierbirdeyileaztr barndrmaya)eilimliolsalarda,zndebitiiklerindekianakaradabulunantrlerinbir altkmesiniierirler.stelikdeadalardabulunantrlerinortakzellikleri,yaylm yeteneklerininfazlaolmasdr.rneinadalardabulunankulargenellikleiyiuucudurlar.Buyap,Darwin'in(veo zamandanbuyanabirokbiyologun),adalarnenyaknanakaradankolonizeedildiinidnmesinenedenoldu.Bu dncedoruysa,adadabulunantrlerinanakaradakitrlerinyalnzcabirksmolmasveanakaratrleriarasnda uzakyerleregitmekkonusundabaarlolanlarnadadadahafazlatemsiledilmesigerekiyordu.SonolarakDarwin,
Evrim ve Yaratl 214

nlDarwinspinozlarrneindeolduugibi,adalarnevrimseleitlenmesreciiinokfazlaolanaksaladna dikkatekti.BykbirolaslklaatasalbirispinozgilGneyAmerika'nnenyaknksmndanGalapagosadalarnageldi veozamandanbuyanatakmadadakifarklekolojikolanaklardanyararlanmakzereevrimseleitlenmesrecinden geiyor. Birbtnolarakelealndndaortayakanrnt.adalarzerindeevrimseleitlenmeyivekolonizasyonuieren birevrimselsrecinvarlntartmaszbirbiimdeortayakovuyor.Buradada,Darwin'inderleyiptopladgereklerin tekaklcaklamasnnevrimolduunugryoruz.

Toplu Soy Tkenmeleri: Uzaydan Gelen lm m?


Yalnzcabiyolojikeitliliin oluumudeil,yokoluuda rastlantlarierir.Soyu tkenmek, bir trn ortadan kaybolmasanlamnagelenbir terim.Bizinsanlarn,doal ortamhergeenanbiraz dahafazlaykpaltst ettiimizbugnlerde,bu teriminbizimiinzelbiranlamkazanacaak.Oysabu, gezegenintarihiboyuncagrlentrdngsnndoalbir paras.Yeryzndekitmfarkltrleribirtoplumgibi dnrsek,toplumnfusunu,yanitrsaysnetkileyenikitemel srevar:yenitrlerindouuolantrlemeveeskitrlerin lmolansoytkenmesi.Doumvelmhzlareitolduu zamanbirtoplumunbyklaynkalr.Zamaniinde yeryzndekitoplamtrsaysndanetbirartgrlmolsabile bu,trlemeileyokolmaarasndakiokhafifbirdengesizlie iareteder.Trlerinsoyununtkenmesi,byktesterelerin yamurormanlarnagirmesindenvekirliliinmercanresiflerini yoketmesinden ok nce bile biyoloji tarihinde nemli bir rol oynuyordu. Soy tkenmeleriyle ilgilenen paleontologlar, geri planda her zamansessizcedevamedentemelbiryokolmahzolduunu bilirler.Ayrca,trtopluluundakilmhznndoumhzn nemlildeatbellidnemlerolduunudabilirler.Byle dnemlerinsonundatrsaylarazalr.Butrbirolaya"toplusoy tkenmesi"adverilir.Tamolarakneyinbirtoplusoytkenmesini oluturacakonusubirtanmsorunu;amabuekilde adlandrlmasgenelkabulgrenbednemvar.Altncsysau andaoluuyor:leride20.ve21.yzylaaitfosilleriinceleyecek olanpaleontologlar,trlemehznagreyokolmahznn birdenbireokarttyenibirdnemgrecekler.Bu6numaral dnemin nedenini ise biliyoruz: kendimiz. Toplusoytkenmelerininyeryzndekibiyolojikyaamaetkisi okbykt.ButrolgularnPermiyendnemininsonunda oluanenby,tmtrlerinyaklakolarak%95'ininsoyunun tkenmesinenedenoldu.Dierbirdeyile,her20trden yalnzcabirtanesivarlnsrdrebildi.Enbyolmamasna karneniyibilineniyseyaklak65milyonylnce,Kretase dnemininsonundaortayaktvedinozorlarnsoyunun tkenmesine neden oldu. Toplusoytkenmelerininbizimamzdanilginolanyn, yeryzndeyaayanlarnazokrastgeleyokolmasyla sonulanmalar.Kretasesonundakiyokolmalarsrasndavarln
Evrim ve Yaratl

Kalnt Organlar ve Ataya ekme Olgusu Darwin'in"deierekkaltm"ndestekleyenve belki de tm yeryz iin geerli olan tek veri, kalntolaraknitelenenorganlarlailgili.Bunlar,artk gerekliolmayanveyalnzcaevriminkendilerini yoketmekkonusundaverimsizveyavaalmas nedeniylevarlklarnsrdrenorganparalar. Maaralarnderinliklerinde,gnnnhibir zamanulaamadyerlerdeyaayanhayvanlar elealalm.Buradagrmeduyusununbiryarar olmadiinbuhayvanlarkokualmaduyusugibi bakaduyularkullanacakekildeevrimletiler. Oysa-krolduklariinhibirieyaramayangzleri hl duruyor. Gereksiz bir organ neden varlnsrdrsn?Birnedenyok.Hatta srdrmemesiiinbirnedenvar:levsizbileolsa birgzoluturacakyaptalarveenerjiasndan hayvanaykgetiriyor.Dolaysylaprensipolarak gznhiolumamashayvaniindahayararl. Buorganlarnvarlklarnsrdrmelerinintek aklamas,Darwin'indeyiiyle"deierekkaltm yetersizlii".Maaradayaayanlarnatasolan hayvanlarntmyleilevselgzlerivardelbette. Yalnzca,buevrimselmirasn,yanigzn,doal seilimtarafndanyokedilmesiiinyeterlizamanve evrimseldeiimolmad.Tamamlanmam evrimselsrelerdenartakalanbutrkalnt organlarpekoktrdegrebiliriz.Yeni Zelanda'nnuamayankuuKivi'ninhlgdkve hibirieyaramayankanatlarvar.Dahayakna bakarsak,yenidoaninsanbebeklerindehl, yataybiripetutunarakdurabilmelerinisalayan tutunmavesallanmarefleksivar.Yenidoan bebeklerinbakmndabunugerekligrecekpek fazlaannebulamazsnz.Budavrann,yalnzca analarnntylerineskcatutunabilenyavrulann yaamlannsrdrebildiiatalarmzdanmiras kalanbirkalntolduusugtrmez. Kalntorganlardandahadailginolanbir olguysa,atayaekme,dierbirdeyileevrim srasndaokncedenkaybolmuolanbirzelliin tekrarortayakmas.Buolaysrasnda rastlantsalbirmtasyonyadageliimsrecindeki birhatasonucunda,biratasalorganngeliimiiin gerekliolanbilgiyenidenilevkazanr.Bununbir rnei1920ylndaKanadakylarndagrld. Balinaavclar,diibirbalinanngvdesininarka ksmndandaryadoruuzananbiriftuzuv farkettiler.Dahadikkatlibirincelemebunlarn
215

srdrebilenhayvanlarkesinlikledinozorlardanstndeildiler; hattatartmagtrrbileolsa,dinozorlarnolaynenkazanllar olanmemelilerdendahastnolduklarnbilednebiliriz. Memeliler210milyonylkadarnceortayaktlarve145milyon ylsonradinozorlarnsoyutkeninceyekadaronlarlaberaber varlklarnsrdrdler.Yeryzndebulunduklartoplamsrenin yaklakteikisikadarolanbudnemboyuncamemeliler, sanbenzeriskcyaratklarolarakkaldlar.Dinozorlarsrekli olarakdahagsterilivetuhafbiimlereevrimleirken,memeliler kkvegsterisizolmaysrdrdler.Bykbirolaslkla memeliler"sanbenzerikkskcyaratklar"danbakabirey oluturmakzereeitlenemiyorlard;nkherseferinde dinozorlarlaolanrekabettenyenikkyorlard.Memelilerinciddi anlamdakievrimleri,dinozorlarnsoyununtkenmesini bekleyecekti.Dinozorlarnortadankalkmas,memelilerin,"san benzerikkskcyaratklar"olmadurumununsnrlarn evrimselolarakamalarnaizinvermiti.Bunedenle,Kretase dnemininsonlarndagerekleensoytkenmelerininbizim,yani Homosapiens'invarolmasnndorudansorumlusuolduunune srmekmantkszdeildir.Eerbuolgugereklememiolsayd, memelilerhlkk,skcvesanbenzeriyaratklarolmay srdreceklerdivebizhibirzamanvarolmayacaktk. Toplusoytkenmelerininnemigznnealndnda, bunlarnnaslvenedenolutuklarnanlamakdanemkazanr. Neyazkkibu,dnlendendahazorvekarmakbiri.Belki deherbirtoplusoytkenmeolgusundaaynandaoksayda faktrnkatksolduveherseferindebufaktrlerfarklbiimde birarayageldiler.Ancakbilindiigibisonalmalar,uzaydan gelenbykbirmaddeparasnn,belkidebirasteoroidin dnyaylaarpmasnn,Kretasesonuyokolmaolgusundanen azndanbirldesorumluolduunudndryor.yk1980 ylnda,Berkeley'dekiCalifomianiversitesindenpaleontolog Walter Alvarez'in, Kretase'nin son dnemlerine ait fosil dizilimleri iinbirzamanizelgesioluturmakzere,kimyasalanalizler kullanmakistemesiylebalad.Nobeldllbirfizikiolanbabas Luis Alvarez'in nerisi zerine, nadir bir element olan iridyumun dalmzerindealt.Bu,dnyannyzeyindedoalolarak varolmayan,ancakincebiruzaytozuyamurubiimindeyava yavayerleenbirelement.Alvarez,buyamurunyaklakolarak sabitbirhzolacaiin,birkayarneininierdiiiridyum miktarnn,kayannoluumsresininbirgstergesiolarak kullanlabileceinidnd.Buyollafosilbarndrankeltilerin yanbelirleyebileceiniumuyordu.Ancakiridyumanalizini Kretase'ninsondnemlerineaitkayalarzerindedenediizaman okard.Sabitbiriridyumbirikimiyerine,tamdayokolmalarn gereklemiolmasgerekenzamaniin,iridyumbirikimindeani birartbuldu:yamurksabirsreiinfrtnayadnmt. Buiridyumfazlasnn,yeryznnbakayerlerindebulunanve Kretase'ninsondnemlerineaittortulartarafndandadorulanan tekiyiaklamas,dnya-dbirkaynaktan,dierbirdeyile uzaydangeldiieklinde.Amanasl?Alvarezvearkadalarnn dilegetirdii"arpmakuram",uzaydangelenveiridyum asndanzenginolanokbykbirkayaparasnndnyaya arptnvebununnedenolduubyktozbulutununyllarca atmosferdekaldnnesrer.Kuramagredinozorlarldren, butozbulutuydu.Gezegenirtentozbulutu,bitkileringne enerjisinibesinedntrmesreciolanfotosenteziengelleyerek dinozorlarnakalmasnanedenolmutu. Bukuramkonusundakitartmalarhlsryor.rnein, nedendinozorlarvarlklarnsrdremedilerdememelilerbunu
Evrim ve Yaratl

bacakolduklarnortayakoydu.Balinannbirift gdkbacavard!Dahancedeszettiimiz gibibalinalarsuaygrlarndantredikleriiin, atalarnndrttanebacavard.Ancak,balk benzeri biimlerinin evrimi srecinde arkadaki bacaklar kayboldular ve ndekiler bir ift yzge oluturacakekildefarkllatlar.Oysayle grlyorkiarkadakibacaklarnkaybtamolarak gereklememi:atasalarkaayaklarnoluumu iingerekliolanbilgibalinalardahlvarln srdryor ve Kuzey Pasifik'te rastlanan bu balinadaolduugibi,enderbirkazabugenetik bilgininkullanmagirmesinenedenolabiliyor.Bu tratayaekmelerdedeierekkaltmsrecinin glkantlarnoluturuyorlar.

Bugn,moleklerbiyolojidenedindiimiz genetik bilgiler, evrimi destekleyen ampirik tezi her zamankindenglklyor.AmayalnzcaDarwin'in verileribile,enyobazanti-materyalistlerdnda herkesi, Darwin'in tezini benimsemeye zorlayacak kadar gl. Evrim Sreci Darwindoalseilimi,uyumun,dierbirdeyile canllarniindebulunduklarortamlaesiz uyumluluununbirincilmekanizmasolarak neriyordu.Gerektendedoalseilim,evrimin yaratcgcnoluturuyor.Onunemsiz gstermekisteyenprofesyonelevrimcilerseyanl yoldalar.Sonalmalarevrimin,herzaman uyumunartmasnyeleyenvebelirleyicigolan doalseilimleeskimodarastlantnnbirkarm olduunugsteriyor. ylegrnyorkikapris,yaamntarihinde nemliroloynam.Rastlantnnarlklolduuiki alanvarbiyolojikeitliliinoluumuveortadan kalkmas. Kambriyen Patlama: Dnyann lk Biyolojik Tomurcuk Dnemi Fosilkaytlarabaktmzzaman,500milyonyl ncesine kadar bugnn hayvan ve bitkilerinin benzerlerinigremiyoruz.Dnyanntarihinin ounluuboyuncayaam,basittek-hcreli canllarlasnrlyd.lkok-hcrelicanlbiimleri bileyapolarakokbasittivebugnvarolanlardan okfarklyd.Eerfosilkaytlarabakarakolgular dizisiniizleyenbirpaleontologsanz,kayalariinde yaklak530milyonylkadarncesinegeldiiniz zamanokaracaksnz:Buumm!Gezegen birdenbirebiyolojikbiratlmageiyor.Fosil kaytlardabirdenbirebirsrgaripveharika hayvanortayakyor.Deiimgerektenokhzl: ok basit bir hayvan grubundan en az bugnkler kadarkarmakvarlklarageiliyor.
216

nemliolan,bununbiyolojikeitliliktekiilk patlamanngstergesiolmas.Biyolojikadandnyamzbugnneredeysedolmudurumdaveevrimseldeiimlerin ounluuvarolanbiimlerininceayarnieriyor.Oysaokhcrelicanllarasndanogn-veyalnzcaogn-dnya hemenhemenbotuvebunedenleevrimselolanaklarokfazlayd.Bugndoalseilimbykbirolaslkla,tamamen farklbirbiimeyolaanmtasyonlarakariler,nkomtasyonlannolanaklkldeyleriyapabilentrlerzaten var.Bykgagalbirkutrndekkgagaolumasnanedenolanbirmtasyondnn.Prensiptekkgagal yenimutantku,diertrdelerininyararlanmadkktohumlardanyararlanabilir.Oysabykbirolaslklakk gagalmutantlarnrekabetetmekzorundakalacakkgagalbakabirtrzatenvar.Dolaysylabiyolojikortamn "doluluu"nemlievrimseldeiimlerinolumasnengelliyor.KambriyenPatlamadnemindeysedoluluk,birsnrlama getirmiyordu.Kularozamanvarolmuolsayd,kkgagalmutantadabiyolojikpiyangovurmuolurduvedahance hikullanlmayankaynaklarn,yanikktohumlarnteksahibioolurdu. Akagrldgibi,gezegeninbiyolojikistilasnnbuilkzamanlarndaortayakantrlerbiranlamdaanslydlar. Bobirortamvebununberaberindegetirdiiekolojikolanaklardanoluanbiyolojikpiyangoyuonlarkazandlar.Vebu ilkeitlenmednemisonaerdiizamandnya,artkbirdahageridnmemekzeredeimiti.lerideistila edilebilecekyeniortamlarkalmtaelbette,amailkevrimbasknsonaermiti.Piyangoilkbirkacanlyakmt. Bundansonraevrim,yeniortamlarnbulunmasvediertrlerlerekabetinenazaindirgeneceiekildebuortamlardan yararlanlmasynndeolacakt. Birokadanbugnkbiyolojikdnya,Kambriyendnemdekiobirkamilyonyllklgnevriminmiras.Baarl olansnflar,torunlarbraktlar;baaramayanlarnsasoylartkendi.Bugndnyadavarolanonmilyonlarcasaydakitr, oilkbirkaansldantrediler.Kambriyendnemdeortayakanbiimlermtasyonsrecindekirastlantlarnedeniyle gerektevarolanlardanokfarklolmuolsayd,bugnndoaldnyasdaokfarklbirgrnmdeolabilirdi.rnein, bcekleriierenveeklemlibacaklarylasertkabuklarolaneklembacakllarnhivarolmadnvebunlarnyerini, biimleriniancaktahminedebileceimizbakatrlerinaldnbirdnn.Oysaeklembacakllarnatalaryarmmilyar ylnceanslolduuiin,torunlarbugnbiyolojikdnyannnemlibirksmnoluturuyor. Rastlantnn,hembiyolojikeitliliinoluumundahemdeazalmasndanemlibirrol
Evrim ve Yaratl 217

baardlar?Ayrca,ennemlisibugnkHindistan'ngneyinde bulunanokmiktardayanardanpatlamasolmakzere,baka faktrlerindeayndnemerastladgrlyor.Bunlardayaam tehditedengazvetozbulutlaroluturmuolabilir.teyandan, MeksikakysaklarndayakngemitebulunanveKretase'nin sondnemlerineaitokbykbirkrater,"arpmakuram"na destekkazandrd.Bukratergerektendedinozorlaryokeden asteoridtarafndanoluturulmuolabilir. DnyadndankaynaklananbirarpmannKretasesonu soytkenmelerinden(ve/veya)bakatoplusoytkenmelerinden sorumluolupolmadtartmayaackbirkonu.Yinedebuilgin yk evrim biyolojisi iin nemli bir ders ieriyor Toplu soy tkenmeleriaslndarastlantsalolgular.Doalseiliminince ileyenetkisialtndacanllar,iindebulunduktanortamaokiyi uyumsalayabilirler.Ceylanlaraslanlardankamakiinhzl koacakekilde,bitkilerdebceklertarafndanyenilmemekiin zehirretecekekildeevrimleebilirler;amadoalseilim yaklak100milyonyldabiroluanolgularayantveremez. Bunlargerektendeolaandolgular.Canllarhibirekilde bunlarakarhazrlklolamazlar.Bazlar,yalnzcakrizdnemi boyuncakendilerineyardmolanzellikleresahipolduklariin varlklarnsrdrebilirler;amabudayalnzcabirrastlantolur. Buzelliklergerektendedoalseilimenedenolabilirler;ama buradaszkonusuolan,birasteoridarpmassonucu fotosentezinengellendiidnemlerde,canlnnvarln srdrmeyikolaylatranzellikleriyeleyenbirdoalseilim deildir.Dolaysylatoplusoytkenilerindeyokolmayanlar, anslolanlar.Vegiderekdahadaansloluyorlarolgu tamamlandktansonragezegenbirdenbire-Kambriyen Patlamannbandakikadarolmasabile-eskisindenokdaha booluyor.Dolaysyla,dahanceyokolantrlertarafndan kullanlmaktaolanbirokolanaktanyararlanabilecekkonuma geliyorlar. Bu konuda da memeliler ok iyi bir rnek. Kretase sonuolayyladinozorbasknlnnzorundankurtulunca,hzlbir evrimselkyapabildiler;birdenbirememelilerinkendileribaskn karasalgrupoldularvedinozorlarnkonumunuelegeirdiler.

Biyoeitliliktekibuanitomurcuklanmaya KambriyenPatlamaadveriliyor.Fosil standartlarnagrebu,gezegeninbiyolojik istilasndagerektenbirpatlamayd.Kambriyen Patlamanngereknedeninibelkidehibirzaman tamolarakbilemeyeceiz,amailkdefaolarak karmakvcutoluumuiingerekengenetik yapnnevrimlemesinivebobirortamnsunduu evrimselolanaklarsonucundanplanakanhzl eitlenmeyigzmznnnegetirebiliriz. Oanolaanst hayvanlarngzden geirmek iin bir kk ara verelim: Fosil bilginin ounluutekbirfosil yatandangelir.Bir rastlantsonucuKanada'nn"BurgessShale" yataklarndaoatemsiledenbirdiziiyi korunmufosilbulunur.Burada,adkendisineok uyanHallucigenia'dan,birstakozlabirelektrik sprgesininkarmnabenzerkocamanbiravc olan Anomalocaris'e kadar uzanan birok garip biim bulunuyor. BurgessShale'dekiyaratklarnyalnzcamodern gruplarnanormalakrabalarmolduu(belki Anotnalocarisgerektendestakozlarnokeski birbiimi)yoksatersinesoyutkenmiolan btnyleilgisizgruplarmtemsilettikleri(dier birdeyilebirstakozdeilvemodernhayvanlarla hibirakrabalyok)hlzmeulamam olanbirkonu.Herneyse,butartmannayrntlar bizimamzdannemlideil.

oynadngryoruz.Evrim,"eniyi"canlnnkanlmazbaarsveilerlemesieklinde grlmemeli.Bazen,rastlantsonucunda"eniyi"bilebaarszolabilir.Dinozorlarnbana gelendebuydu.Evrim,doalseiliminsrekliolarakiyiletirenbelirleyicietkisiylerastlantsal olaylarntanrsaletkisininkarmakbirilikisi. YineDarwin'inszlerinikullanacakolursak,"deierekkaltm"olgusubununokiyibir rnei:balinalar,yalnzcakarasalmemelilerindeimimirasolduklariinmkemmel olmayandenizyaratklar.Doalseilim,balkbenzeriprzszbiimioluturarakelinden geleniyapt;dahafazlasnaolanakyoktu:balinalarnatalarnnhavasoluyorolmastarihselbirrastlantydvedoal seilimbileburastlantsalmirasdeitirecekbiryolgelitiremedi. Oysaaslhayrankalmamzgereken,doalseilimin,tarihtengelenrastlantsalkstlamalarakarnmucizeler yaratabilmesi.Evrimbiyologlar,busrecinolaanstinceliktekirnlerinideerlendirmeayrcalnasahipler.Bu rnler,tozlamaamacylaiyimserbirerkekarnnziyaretinisalamakiin,diiargrnmalanbirorkide;veya bazkarncalarn,biryandankoruyupbiryandandavcutlarndakibazbezlerdensevdiklerimaddelerisadklar kelebekkurtuklarylaolaninanlmazilikisiolabilir.Doalseilimolaanstbirsrevernleriherzamanetkileyici. Kuram Olarak Evrim Yaradlclarveevrimekarkandierleri,evrimin"yalnzcabirkuram"olduunaiaretederler.Bu,"kuram" szcnnaslndaikianlamolmasnedeniyleortayakanbelirsizliklerdenkaynaklanyor.Evrimedeuygulanan birincianlam,birarayageldiklerindebirbtnoluturanolguvekarsamalartopluluu."YerekimiKuram"ndan szederiz.Yeryzndegrdmzvebildiimizhereybutemeldnceyletutarl.Evrimiindeayneygeerli: TmbiyolojikvejeolojikolgularvehattamoleklerbiyolojideyaananveDarwin'inhibirzamanngremeyeceiyeni bulgular,Darwin'inizdiiereveyerahataoturur.Kuramszc,"tahmin"anlamndadakullanlyor.JohnF Kennedy'nin1963ylndaldrlmesikonusundakafayormuolanherkesin,bundankiminsorumluolduukonusunda, Mafya,CIA,SovyetlerBirliiveFidelCastrodaiindeolmakzerefarklbir"kuram"var.Bunlaraslndabirertahmin. Evrim,kesinlikleikincianlamdadeil,birincianlamdabirkuram. Sonolarak,dinselinanilebilimselevrimkuramarasndabirkartlkolmasgerekmediinidevurgulamaktayarar var.Dinvebilim,btnylefarklikialanaseslenir:Bilim,olgularadayalaklcbirdnyaykucaklarken,dininanca dayaldr.Buikisininortakyanyok.Birutakktendincilerinbilimkartdncelerinibilimedayatmayauramas uygunsuzoluyorveistediklerinintersiolanbirsonucanedenoluyor.Dieruta,bilimintmdinlerigeersizkld konusundadiretenngilizevrimbiyologuRichardDawkinsgibibiliminsanlarvar.Bilimindinkonusundasyleyebilecei hibireyyokvedindebilimkonusundabireysyleyemez.Birbireyinaynandahemevrimselbiyolojiyitakdir etmesi,hemdeglbirdinselinancasahipolmamasiinhibirnedenyok

*Harvard niversitesi BuyazMays2000'deSabancniversitesi'ndemisafirretimyesiiken stanbul'daverdiibirpoplerkonferansadayanmaktadr.

Evrim ve Yaratl

218

Dnyada Yaamn Balangc


nl bilim dergisi Science, Haziran 1999 tarihli saysn, "Evrim Kuramna ve Evrim Kuramnn Gerekliine" ayrd. Bu say iin giri yazs yazan nl evrimci Stephen Jay Gould yle demekte: "Evrim bir gerektir ve ancak gerek bizi bamszla kavuturabilir!" ve Gould eklemekte, "Darwinin ilk teorileri akland zaman, bir soylu Darwinin sylediklerinin doru olmadn umalm; ama tutun ki doru, o zaman tm dnyaya yaylmamas iin dua edelim! demiti; ne yazk ki, 21. yzyla girerken, bu ahsn syledikleri kt: Evrim kuram doru, ama dnyann ounluu, en azndan ABD ulusunun byk ksm tarafndan bilinmiyor". Gerekten de, 21. yzyla girerken, evrim kuramnn gereklii hakknda onca yayn yaplmasna, onca kant bulunmasna karn, bilim insanlar ile halk arasnda evrim kuramn deerlendiri asndan uurumlar var. Bu konudaki en byk zorluk, ncelikle, evrim kuram ile ilgili baz biyolojik, kimyasal, fizyolojik, paleontolojik bilgilerin anlalabilmesi iin youn bir bilim eitimine, detayl anlalm baz kavramlara gereksinim duyulmas. kinci nemli zorluksa, evrim kuramn aklarken ifade edilen baz kavramlarn (rnein milyon yllarda gelien evrim, doal seleksiyon, biyokimyasal protobiogenesis vb) gnlk hayatn mant ve yaants asndan pek de kolay anlalamamas. Bu konuda Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin (National Academy of Sciences) son yaynlad halk kitab "Science and Creationism" (Bilim ve Yaratllk), bu konudaki en yetkili az tarafndan son noktay koyuyor ve Evrim Kuramnn bir gerek olduunu savunuyor. Trk bilim insanlar olarak, gerek halk, gerekse dier bilim insanlarn ve aydnlar bu konuda bilgilendirmek konusunda ok ciddi sorumluluklar tadmza inanyorum. Bu sorumluluklardan birisi, "kendini bilimsel elit zmre olarak grp, bilimsel yaratllar yant verilmeyecek
Evrim kuramcs Charles Darwin

kadar kmsemek yerine", onlar iddia ettikleri tezlerde, ayn ABDli bilim insanlarnn yaptklar gibi, bilimsel olarak rtmek; yapmakta olduklar arptmalar ve bilimsel sahtekarlklar, halkn nnde anlalr bir dille ve bilimsel kaynaklarla ortaya koymaktr! Dnyada yaamn balamas ile ilgili en nemli sorulardan ve problemlerden birisi, primordial (ilk) koullarda canllarn ana yap talar olan organik molekllerin nasl meydana gelebilecekleri konusuydu. Bilim ise bu konuda bilimsel yaratllardan farkl grlere sahip. zellikle son yllarda yaplan almalar dnyada ilk organik maddenin oluumu konusunda yeni bir bak as getirdi.

Stanley Miller Deneyinden Gnmze


Dnyada yaamn balamas iin, yaamn temel talar olan organik maddelerin, amino asitlerin ve DNA ile RNAnn yapsnda var olan nkleik asitlerin bir ekilde dnya ortamnda (okyanuslarda, gllerde, scak su kaynaklarnn akt yerlerde) bol miktarda var olmas gerekmekteydi. Bu konuda doru fikir yrtebilmek iin, 4.5 milyar yl nce souyarak, var olan dnya gezegeninin atmosfeBilim ve Teknik

Evrim ve Yaratl

219

Miller deneyi dzenei


Elektrotlar

vakum pompas girii

Kvlcm

Su k Youturucu Su girii

Su damlacklar

Organik bileimler ieren su Kaynar su Tutucu haznede sv su

DNA sarmal

ri ve ierdii elementler konusunda doru tahmin yapmak gerekliydi. Bu konudaki ilk tahminleri Oparin, Haldane, Urey yapmlard. Onlara gre ilk dnya atmosferi metan (CH4), amonyak (NH3), su buhar (H2O) ve molekler hidrojenden (H2) olumaktayd. lk atmosferde oksijen (O2) bulunmad pek ok aratrc tarafndan fikir birlii ile kabul edilmitir. Ama en nemli sorun dnyann genlik gnlerine ait bilgi alnamamasdr. Bilinen en yal kayalar olan Grnlanddaki Isua kayalar bile 3.8 milyar yl yandadr. Yaklak 700 milyon yl- 1 milyar yllk dneme ait hi bir iz, kant ve bilgi yoktur; bu da ilk atmosfer veya ortam konusunda tahmin yapmay ok gletirmektedir. Tahminler, olas modellere gre yaplmaktadrlar ve speklasyonlardan ibarettirler. William Rubey, Holland, Walker ve Kastinge gre ise, balangta ok az miktarda amonyak vard; atmosferde balca karbon dioksit (CO2), azot (N2), su buhar (H2O), biraz da karbon monoksit (CO) ve hidrojen gaz (H2) vard. Son yllarda bu grn bilim ortamlarna hakim olmasna ramen, kimse 4 milyar yl ncesine gidip, ortamda amonyak olup, olmadn gzlemlememitir. Ayrca, uzaydan her yl 40 000 ton toz
Nisan 2000

yeryzne dmektedir, gerek bu tozda, gerekse uzaydan gelen meteoritlerde HCN (hidrojen siyanit), CO2, Formaldehid, CO (karbon monoksit), amino asitler ve organik maddeler bulunmutur; gnde uzaydan dnyaya 1999 verilerine gre dklen tozla birlikte 30 ton organik madde dmektedir. Dnya koullarnda amonyakn ve organik madde sentezinin ok az olmas durumunda bile organik maddeleri oluturan bileenlerin ve bizzat organik maddelerin uzaydan yeterli miktarda gelme olaslklar her zaman vardr. lk atmosfer koullarnda hemen hemen hi oksijen olmad hesaba katlrsa, organik maddenin "yaratlmadan"

dnya ortamnda ilk gazlar ve znm iyonlardan sentezlenmesi de mmkndr. Oksijensiz dnem 2-2.5 milyar yl kadar srm, siyanobakterilerin atmosfere verdikleri oksijen sayesinde atmosferde ilk dnya canllar iin bir zehir olan oksijen miktar mavi gezegende artmtr. Chicago niversitesinde, Harold Ureyin rencisi Stanley Miller 1953'te dnyay yerinden sarsan nl deneyini gerekletirdi. Ureyin varsaymna uyan (metan, amonyak, hidrojen ve su) gaz koullarnda, 150-200 bin voltluk akm gazlarn bulunduu zel aparattaki karmdan geirdi. Sonu ok artcyd pek ok temel organik madde bu enerjinin verdii etki sonucunda gazlar bir reaksiyonla birletirmi, Glisin, Alanin, Aspartik asit, Glutamik asit (bu drd temel amino asitler), Formik asit, Asetik asit, Propionik asit, re, laktik asit, ve dier ya asitlerini oluturmutu. Deney Pavlovskaia ve Peynskii tarafndan Rusyada; Heyns, Walter, Meyer tarafndan Almanyada; Abelson tarafndan ABDde, ok farkl bileikler ve gaz ortamlarnda tekrarland; oksidasyonun engellendii ve metan, amonyak ve su buharnn olduu koullarda hep amino asitler ve organik maddeler olutu. Gabel ve Ponnamperu-

Evrim ve Yaratl

220

lkel canl fosilleri

ma, ok farkl enerji ortamlarnda (s, radyasyon, lineer akseleratrden kan paracklar, mikrodalgalar vb) benzer sonular buldular, ayrca baz eker molekllerini de primordial ortamda sentezlemeyi baardlar. Genetik materyeli tayan DNA ve RNAnn temel talar olan nkleik asitlerin bazlar da ilk atmosfer artlarnn farkl biimlerde ele alnd koullarda kimyasal olarak sentezlendi ve nkleik asitlerin temel yap talarnn primordial ortamda yeterli temel madde ve enerji sonucunda kendiliinden oluabilecei gsterildi. Yaratlclar, ilk dnya koullarnda amonyak olmadn, Millern ise souk tuzak denilen bir yntemle amino asitleri elde ettiini, Millern koullarnn bilinli olarak ok yapay hazrlandn ve sonularn bilimsel bir sahtekarlk olduunu sylemektedirler. ncelikle Millern dzenei tabii ki yapaydr; ama biyokimyada yapay olmayan koullarda kontroll deney yaplamaz ki; souk tuzak denilen ve reaksiyon rnlerini soutan bir dzenek kullanlm olabilir; ama doada bunun bir benzerinin var olmadn sylemek, stelik de 3.5-4.5 milyar yl ncesinde gelien olaylardan ok emin ifadelerle bahsetmek ancak, pein yargl insanlarda grlebilen bir dnce hatasdr. rnein okyanuslarn tabanlarndaki scak su kaynaklarnn birden souyarak okyanusa karmas, bahsedilen "souk tuza" doal koullarda oluturabilir. Doada bugn tahmin edilemeyen pek ok yap, bunu meydana getirebilir. Nitekim, sadece scak su kay-

naklarnda var olan bu snn bile s okyanus sahillerinde suda znm amonyum (NH4), metan (CH4), karbon dioksiti (CO2) (veya su yzeyindeki atmosferdeki gazlar da katarak) reaksiyona sokabileceini gsterir. Organik maddelerin ve ilk yaamn denizlerdeki, gllerdeki, volkanik ortamlardaki scak su kaynaklarnn bulunduu yerde olutuu konusunda pek ok fikir de ortaya srlmtr. Ortamda amonyakn ok az olmas koullarn Miller tekrar irdelemitir. lk koullarda, atmosferin redkleyici (elektron kazandrma) zellikte olduu dnlmektedir, ama kesinlemi bir bulgu yoktur. Atmosferde varolan amonyakn bir ksmnn amonyum (NH4+) iyonu olarak okyanuslarda znecei bilinmektedir; atmosferde ok az miktarda amonyak olmas koullarnda bile, su ortamlarnda ya da scak su kaynaklarnn olduu, okyanusun s ve atmosferle

Baz kuramclar Dnyaya yaamn, resimde grlen Hale-Bopp gibi kuyruklu yldzlarda bulunan organik maddelerce tanm olabilecei grndeler.

bulutuu sahillerde amonyum iyonu, atmosferde ok az miktarda bulunan amonyak, metan gaz ve karbon dioksitle reaksiyona girecek ve organik bileikleri oluturacaktr. Miller, eser miktarda amonyakn bulunduu ortamlarda yapt deneylerde bile organik maddelerin ve amino asitlerin sentezlenebildiini grmtr. Yaratllarn baka bir iddias, Miller deneyinde sa elli (D-dextro izomeri) ve sol elli (L-levo izomeri) amino asitlerin eit miktarlarda sentezlendii, oysa yaamda grlen 20 eit amino asitin tmnn sol elli olduu, yleyse organik maddenin ve canl yaamn belli bir amala ve dizaynla yaratlm olmas gerektiidir. ncelikle, 1993'te Arizona State niversitesinden John R. Cronin uzaydan gelen meteoritlerde ve donmu tozda daha fazla L-aminoasitlerine rastlandn kantlamtr. Bu, dnyada varolan ve amino asitlerle reaksiyona giren maddelerin zamanla sol elli amino asitleri tercih etmesini salayabilir. kincisi, molekler yaplardaki zayf ekirdek kuvveti birbirinin ayna grnts olan molekllerde (yani izomerlerde) farkldr. Bu bir molekl iin ok ufak bir farktr, ama molekller bir araya gelince etki byr. Yani bir molekln reaksiyona girerken veya suda znm bulunurken iinde bulunan molekler ba yapma yetenekleri ve belli bir konfigrasyonda dururken gereksimleri olan enerji onlarn doa tarafndan seilmelerini salamaktadr. Doa tutumluluu sever ve genelde en az enerji formunu tercih eder; L ve D formlar arasndaki enerji fark ok az da olsa, yaplan hesaplara gre en az enerji ile durabilen izomer, yaklak 100 bin ylda doada % 98 olaslkla baskn bulunan izomer formunu oluturacaktr. nc ve gl bir olaslk, ilk koullarda, u anda bilmediimiz ve ilk dnya koullarnda var olan ve sol elli amino asitlere balanamayan bir X maddesinin zellikle D-(sa elli) amino asitlerle birleerek kelat (znmeyen bileik) oluturmas ve onlar gl veya okyanus dibine kertmesidir. Bu ise sol elli amino asitlerin bir anda doal seleksiyonla artmasn ve doada daha fazla kullanlabilir hale gelmesini ok kolay salayabilir. Fakat kimse 4 milBilim ve Teknik

Evrim ve Yaratl

221

yar yl nceye gitmemitir; o gnden bu gne de tek iz kalmamtr; bilimsel yaratllar ne sylerlerse sylesinler, 4 milyar yl nceye ait kesin kantlarla evrimcilerin karsna gelmeden evrimcilerin hi bir sylediini rtm saylamazlar; stelik, bilimsel yaratllarn byk bir ounluu, binlerce kanta ramen, dnyann 4.5 milyar yanda deil, ok daha gen olduuna inanmaktadr (10 bin yl gibi)...

Halley kuyrukluyldz

Sonu
Dnyada yaamn balamas iin, byk olaslkla temel yap talar hem uzaydan gelmi hem de milyarlarca ylda, uzaydan gelenlerin de etkisiyle dnyada okyanuslarda, scak su kaynaklarnn okyanusa kart yerlerde, bataklklarda, volkanik yaplarn okyanusla birletii yerlerde vb. ortamdaki serbest enerji sayesinde sentezlenmilerdir. Amino asitler, nkleik asitlerin younlat ortamlarda termal proteinler ve RNA, otokatalitik RNA byk olaslkla ilk genetik bilginin ekillenmesinde rol oynamlardr. Burada u temel unsurlar unutulmamaldr: 1) Sz edilen milyar yllk sreler, aklmzda kolayca canlandrabileceimiz sreler deildir. 2) Doada kararl yaplarn olumas ok zordur. Belki bir tek kararl yapnn olumasna kar, binlerce katrilyon kararsz yap bozunup gitmektedir; biz bilgiyi bu gne kadar gelebilen kararl yapdan alabilmekteyiz; kararl yaplarn gelimesini salayan reaksiyon ve biyolojik olay says ise neredeyse sonsuzdur (bu konuda detayl bilgi iin, Evrim Kuram sayfas http:// www.evrim.cjb.net Veya http:// www.geocities.com/evrimkurami adresinden bilgi alabilirsiniz).
mit Sayn
Dr., Wisconsin niversitesi Kaynaklar "Science and Creationism: A view from the National Academy of Sciences", National Academy Press, Washington D.C., 1999 Sayn, ., "ABDde Bilimsel Yaratlcln k", Bilim ve topya, 22-23. Aralk 1998. Eschenmoser, A., "Chemical Ethiology of Nucleic Acid Structure", Science, 25 Haziran, 1999, 284 (5423):2118-2123. Brack, A., "The Molecular Origins of Life", Cambridge University Press, Cambridge, 1998. Berstein, M. P., Sandford, S. A., Allamandola, L. J. " Lifes Far-Flung Raw Materials" Scientific American, Temmuz 1999, 281:42-49. Orgel, L. E., "The Origin of Life on Earth", Scientific American, Ekim 1994, 271:76-83. Joyce, G. F., "Directed Molecular Evolution" Scientific American, Aralk 1992, 267:90-97. Oparin, A.I., "Origin of Life", Mc Millen, New York.1938 Haldane. J.B.S., "Origin of life", Rationalist Annual, New York, 1929 Urey, H.C., "On the early chemical history of the earth and the origin of life", Proc. Natl. Acad. Sci., 1952. Rubey, W.W., "Development of the hydrosphere and atmosphere, with specail reference to probable composition of the early atmosphere". In Crust of the Earth, ed. A. Poldervaart HP; pp:631-650,1955. Holland, H.D., "The chemical evolution of the atmosphere and oceans". Princeton University Press, Princeton, 1984. Miller, S, " The Endogenous Synthesis of Organic Compounds", [ Andre Brack, editor, "The Molecular Origins of Life", Cambridge University Press, 1998.] Cyba, C.F., Sagan, C., " Endogenous production , exogenous delivery and impact-shock synthesis of organic molecules: an inventry for the origins of life", Nature, 355:125132, 1992. Cyba, C.F., Thomas, P.J., Brookshaw, L., L., and Sagan. C., " Cometary delivery of organic molecules to the early Earth", Science, 249:366-373, 1990. Walker , J.C.G., "Evolution of atmosphere", Macmillen: New York, 1977 Kasting. J.F., "Earth early atmosphere" Science, 259:920-926, 1993.. S.L. Miller, "Production of amino acids under possible primitive Earth conditions" Science, 117:528-529, 1953. Miller, S.L., and Urey, H. C., "Organic compound synthesis on the primitive Earth", Science, 130:245-251, 1959. Cyril Ponnamperuma, "The Origins of Life", Thames and Hudson, London, 1972. Bada J.L., and Miller, S.L., "Ammonium ion concentration in the primitive ocean" Science, 159:423-425, 1968. Montanesky, R., "The Rise of Life on Earth", National Geographic, Mart 1998. S: 54-81. Ian Stewart, "Natures Numbers", Basic Books, New York, 1995.

Uzaydan Gelen Organik Madde


Son bulgular, pek ok organik maddenin uzaydan gelen tozda, meteorlarda bulunduunu kantlamtr. Dnyada okyanuslarda ve atmosferde amonyum, metan, karbon dioksit, amonyaktan sentezlenebilen organik maddenin, uzaydan da gelebilecei NASAnn aratrmalarnn kesin bir sonucudur. Eer gnde 30 ton organik madde uzaydan den tozla Dnyaya karmaktaysa, (kuyruklu yldzlarla, meteorlarla gelenleri saymyoruz) ylda, 10000 ton eitli organik madde okyanuslara karr. Bu ilk bir milyar yl iin 109 x 104= 1013 ton (10 trilyon ton) organik madde eder. Bu miktarda organik madde, Dnyada girdikleri reaksiyonlar da iin iine katlrsa, kesinlikle ilk yaamn tohumlarn atabilir. Halley, Hale-Bopp, Hyakutake isimli kuyruklu yldzlarda pek ok organik madde olduu kantlanmtr. Bir kuyruklu yldz, gne sisteminin scak blgelerinden geerken, bir ksm erir, gaz ve toz olarak dnyann (veya baak gezegenlerin) ekimine kaplp, zamanla dnyaya der. NASAdaki bilim adamlar, ER2 tipi uakla, yaklak 20 km ykseklikte bu tozlar toplayabilmektedirler. Scott Sandford, bu paracklar analiz ettiinde %50'den fazla organik kkenli karbona rastlamtr. Meteoritlerde ise, ketonlara, nukleobazlara, quinonlara (klorofil benzeri yaplarda yer alr), karboksilik asitlere, ve 70 farkl eit amino asite rastlanmtr. Dnyadaki yaamda kullanlan amino asit says ise sadece 20'dir, yani uzay bize ihtiyacmz olandan ok daha fazlasn hediye etmektedir!
Temmuz 1999

Daha ilgin bir bulguysa Louis Allomandolann uzay koullarnn simlasyonunu yapt deneylerden gelmitir. Bu deneyler ok dk slarda ve scaklklarda, ultraviyole radyasyonunun kimyasal balar ykabileceini; hatta iinde donmu metanol ve amonyak (uzayda bulunduu oranda) bulunan buzlam toz kitlelerinde, ultraviyole nlarnn ketonlar, nitrilleri, eterleri, alkolleri, hatta heksametilentetramini (HMT) oluturabileceini gstermitir. HMT asidik ve lk ortamda amino asitleri oluturur. Bu deneyler son yllarda gerek NASA, gerekse niversitelerdeki bilim insanlar tarafndan tekrarlanm benzer sonular bulunmutur. Bu u demektir: uzayda donmu buz kitleleri olarak seyahat eden molekller uzaydaki farkl nlarn ve ultraviyole enerjisinin etkisiyle srekli ilerindeki kimyasal yap deiimine uramaktadr. Bu deiim, zellikle daha yksek sl, nl ve enerjili gne sistemi blgelerine girince artmaktadr. Yani gerek uzaya dalan tozlar, gerek meteorlar, ilerinde Dnya gibi uygun koullara sahip bir gezegene ulanca yaamn temel talarn oluturacak tm bileenleri, organik maddeleri fazlasyla tamaktadrlar. stelik 4.5 milyar yllk Dnya tarihini, kolay anlayabilmek iin, 1 saatlik bir zaman dilimi olarak alrsanz, doa ilk 55 dakikay, bu temel yap talarn ve tek hcreli yaam oluturmak iin harcam, geri kalan be dakikada da dier tm bitkileri, ok hcreli organizmalar meydana getirmitir.

Evrim ve Yaratl

222

4,5 Milyar Yl nceden Gnmze

Canlln Evrimi

ANLILAR belirli bir byklkteki molekler dizilimin rn olmak zorundadr. Bunun nedeni karmak olarak tanmlanabilecek, tepki gsterebilen, birbirinden farkl molekllerle yaplma zorunluluudur. Bugn tanmlayabileceimiz biyolojik yap, biyomer dediimiz belirli polimerlerden olumak zorundadr. Molekler eitlenmeyi, yani biyolojik eitlilii salayabilmek iin zellikle birden ok ba oluturabilen karbon ve silisyum gibi ana elementlere ihtiya vardr. Fakat bu elementlerin oluturaca balarn krlgan yap gstermemesi gerekir. Ayrca bu molekllerin oluturduklar kk bileikler bir svda znebilir olmaldr. Bu nedenle, rnein silisyumdan olumu bir canl kesinlikle yoktur. nk SiO2 suda znemez, dolaysyla kimyasal tepkimelere yeterince giremez. Gaz haline geebilen, suda znen CO2, dolaysiyle, polimerlerin olumas iin en uygun element olarak karbon grlmektedir. Basit molekller belirli fiziksel koullarda molekler btnln korur. Buna karlk, molekln boyutlar bydke ve zellikle bu molekl s34

rekli kimyasal tepkimelere katlmak durumunda kaldka, belirli fiziksel koullarn dnda 3 boyutlu yapsn (tersiyer yapsn) koruyamaz. Bu nedenle canlln ok yksek scaklklarda (100 oCden fazla) olutuunu savunmak snrsz bir yorum yapmak olur. Kaba bir tahminle, biyomerlerin zelliklerini koruyabilmeleri iin 0-100 oC'lik scaklk aralnda bulunmalar gerekir. Dnyamzn kabaca 4,5 milyar yl nce olutuu saptanmtr. Ancak Dnyann organik polimerleri srekli tutabilecek ortama 3,8 milyar yl nce kavutuu dnlmektedir. Millerin renciyken yapt deney ve onu izleyen deiik gzlem ve aratrmalar, basit organik molekllerin, Dnyann 4 milyar yl nceki koullar laboratuvar ortamnda oluturularak ve o gnk aktive edici ajanlar (yksek enerjili nlar, elektrik dearjlar, mor tesi dalga boylar vs.) kullanlarak belirli lde sentezlenebileceini gsterdi. Bu deney, inorganik yapdan organik yapya geiin ilk admlarn oluturur. Bu tip molekller, ar olarak tanmlad-

mz koullarda olusa dahi, ancak belirli fiziksel ve kimyasal koullarn salanabildii ortamda ayakta kalabilir ya da daha karmak molekllere dnebilir.

Yaam Ortamnn Douu


Dnya yaklak 4 milyar yldr bir yaam ortamdr. Organik evrim, bir yaam ortamnn balangcndan bu yana kadar oluan deiiklikleri inceleyen bilimin addr. norganik evrim ise bundan nceki sreci de kapsayarak inceler. norganik evrimden bildiimiz gibi, her an yapsn deitirebilen bir evrede, yaam ortamnn da sabit kalmas beklenemez. Sabit kalmayan bir yaam alanndaysa, btn oluturan paralarn deimeden kaldn savunmak doann mekaniine aykrdr. Bu nedenle 4 milyar yldan beri hi durmayan bir evrim sz konusudur.
Bilim ve Teknik

Evrim ve Yaratl

223

Drt milyar yl nceki koullar, bir sr basit molekln yan sra byk bir olaslkla ilk olarak 16; daha sonra 20 amino asitle, sitozin (S), guanin (G), adenin (A) ve urasil (U) ad verilen bazlarn sentezlenmesini gerekletirmi olabilir. lkel atmosfer taklit edilerek gerekletirilen laboratuvar deneylerinin ounda, bu amino asitler ve bazlar, inorganik maddelerden kendiliinden sentezlenerek elde edilebilmitir. Koullarn deiimiyle ortaya kan rnler de deitiinden, farkl birok amino asitin sentezi ayn yolla gereklemitir. Aslnda 20den fazla amino asit sentezlenebilir. Ancak bugn sadece 20 amino asit ve 4 baz (kaltsal materyalin ifrelenmesini salayan maddeler) bulunmas, Dnyann o gnk koullarnn, sadece bu maddelerin bol miktarda sentezlenmesine elvermesindendir. Bir baka neden de, olaslkla sentezlenmi bulunan, ancak bugn canllarn kullanmad dier amino asitlerin doal seilimle ayklanmasdr. Bugnk canllarn yapsn ana hatlaryla oluturan birok koul, ilkel yeryznn ilk zamanlarnda etkindi. Bu faktrler srasyla fazla bir engele taklmadan yeryzne ulaan Gne nlarnn bileimi (zellikle mortesi n yaps), Dnyann evresini saran manyetik koullar (Van Allen kuaklar) ve atmosferin ilk zamanlarnda var olmayan ozon tabakasnn olumas ve giderek etkisini artrmasdr. 1,5-2 milyar yl nce Gne nlarnn okyanuslarn yzeyine vurarak, suyu elementlerine ayrtrmasyla (fotodisosiyasyon), serbest oksijen (O2) olumutur. Serbest oksijenin belirli bir ykseklikte, yksek enerjili Gne nlaryla bombardman sonucu ozon (O3) meydana gelmi, canllarn yapsn oluturan ve onlar ykc mortesi nlarn etkilerinden koruyan ozon tabakas da bylece devreye girmitir. Bu dnemde hidrojen gaz, Dnyann ktlesinin yeterli olmamas nedeniyle, tutulamayarak uzaya kamtr. Bugn de ayn sre devam etmektedir. Bu nedenle atmosferdeki hidrojen oran hep dubat 1999

nsanolu balangcndan beri, Dnyann, yaamn ve kendisinin kkeniyle ilgili sorulara yant aramtr...

mektedir. Ozon tabakas ancak belli dalga boylarndaki mortesi nlarn yeryzne ulamasna izin verir. Bu nlarn belirli bir dalga boyunda baz canllarda, rnein, D vitaminleri sentezlenir. Bugn canllarn sahip olduu birok zellik, gnmzden 4,5 milyar yl nce oluan ozon tabakasnn seici zelliini yanstr. 1,5-2 milyar yl nceki ozon tabakasnda, oksijen yalnz fotodisosiyasyon sonucu ortaya ktndan, etkisi zayft (gnmzdekinin 1/1000'i). Dolaysyla can llk yine baka bir szge olan okyanuslarn tabannda yaamn srdrmek zorundayd. Su, tepkimelere zemin oluturabilme ve sy yksek oranda tamponla-

yabilme zelliinden dolay, yaam iin nemli bir ortam oluturur. Ozon tabakasnn ilevinin grece zayf olduu bu dnemde, canllar denizlerin altnda yaamlarn srdrmlerdir. Bu canllarn yzeye kmalar, kuvvetli mortesi nlarn zerlerinde ykc etki yapmasndan tr olanakszd. Fotosentetik bakterilerin ortaya kyla, atmosferdeki oksijen salt fotodisosiyasyon yoluyla deil, fotosentez yoluyla da olumaya balad. O dnemden bu yana, dnyadaki oksijen miktar bugnk % 21'lik orana yaklat. Ozon tabakasnn glenmesiyle, ykc mortesi nlar nemli lde engellendi. Ancak bu aamadan sonra, canllar yava yava, nce suyun yzeyine, daha sonra da karaya kma ansn elde ettiler. Polimerlerin en byk dman serbest oksijendir; oksijen onlar ok35

Evrim ve Yaratl

224

sitleyerek paralar. Bu nedenle, Dnyann balangcnda oksijen ortaya ksayd yaam nleyecekti. Dnyann ilk zamanlarnda serbest oksijen olmamas nedeniyle polimerler oksitlenmeden uzun sre varlklarn koruma ansna kavumulard. Bugn canlln tekrar olumamasnn temel nedeni, serbest oksijenin polimerleri annda oksitlemesindendir. lkel atmosfer koullarnda oluan birok molekl arasnda S, G, A, U bazlar da yer alyordu. Bunlarn birbirlerine balanma zellikleri vardr. Bu, deiik fiziksel koullarla olabildii gibi, yzey tepkimelerine uygunluk gsteren kil partiklleri araclyla da olabilir. S, G, A, U bazlar bir araya geldiklerinde, zincir halindeki RNA'y (ribonkleik asit) olutururlar. Bu zincirler balangta yaklak 10-15 baz uzunluundadr. Dolaysyla byk bir olaslkla, yaam RNA ile balamtr. Daha sonraki bir aama-

da urasil, dnme ya da eklenme yoluyla yerini timine (T) brakmtr. Bu noktadan sonra daha kararl bir molekl olan DNA ortaya km ve hayranlk verici servenine balamtr. Balangtaki canllar daha nce inorganik yoldan olumu olan moleklleri kullanarak yaamlarn srdryorlard. Ancak zaman ierisinde biriken tm moleklleri ortadan kaldrdlar. Bunlarn iinden bir ya da birka dnyada en ok bulunan maddeden sudan hidrojen elde etme yolunu gelitirince, hem kendisini hem de dier hayvansal canllar kurtarm oldu.

Fotosentez Mekanizmas
RNA ve DNA zincirlerini tayan molekller byk bir olaslkla, zamanla, yanarda ilevleri ya da derin denizlerin altndaki tektonik ilevlerle, amino asitlerin yksek scaklklarda kaynatlmas ile oluan,

bugnk hcre zarna benzeyen polimerlerin ierisine girmi olmaldr. Bu ilkel hcre zar yapsnn, zaman ierisinde eitli elementlerin, molekllerin katlmyla daha organize bir hcre zarna dnt varsaylr. Szkonusu ilkel hcre zar yapsn bugn laboratuvar ortamnda taklit etmek mmkndr. Bakteri benzeri ilk yaplar o dnemde inorganik yollarla sentezlenen glukozu (baka basit ekerleri de) ve ATPyi (adenintrifosfat) enerji kayna olarak kullanmaya baladlar. lkin hcreler evrede daha nce ylm bulunan glukozu tketince, belki de Dnyada ilk besin krizi ortaya km, o gnk canllarn byk bir ksm ortadan kalkmtr. lkin hcrelerden bir ya da birka tanesi, daha kk molekllerden glukozu sentezleyen bir enzime sahip
Evrimi fiziksel olarak veya doast bir gce bavurmakszn, aklayan doal seilim ilkesi, mutasyon veya rastlantsal varyasyonlar zerinde alan, kaltsal zellikleri bir tr denetim altnda tutan, salt mekanik bir dzenektir. 19. yzyl bilimcilerinin cokuyla kucakladklar Darwin kuram, bata banaz kesimler olmak zere, kimi bilim adamlaryla entellektellerin de ilerine sindiremedikleri bir grt. Beklenen tepkiyi yumuatmak iin evrim kuramnn nclerinden Wallace yle bir aklama yapma gereini duymutu: Darwincilik dayand mantn en ar yorumunda bile, insann ruhsal doasn yadsmay deil, tam tersine, dorulamay iermektedir. Ancak bu trden szler inandrc olmaktan uzakt. Darwinin retisi yorum gerektirmeyecek kadar akt: Tm canllar gibi insan da salt mekanik bir srecin rnyd; tansral yaratl deil, doal seleksiyon sz konusuy du. Nitekim deiik evreler ok gemeden tepkilerini ortaya koydular. Banazlarn tepkileri u szlerle zetlenebilir: Tanr tanmaz Darwin bilim adam deil, bir arlantand. Yazn dnyasnn nllerinden Chestertonun yargs daha az krc deildi: Darwin kuram bir zehirdir; dnyann bugn iine dt bunalmn balca nedeni bu zehirdir. Dnemin Dublin niversitesi biyoloji profesr Haughten da Darwini ne dediini bilmeyen bir ukala sayyordu: Darwinin kuramnda yeni olan herey yanltr; doru olan da zaten bildiimiz eyler!

Darwin ve Evrim Kuram


Darwinin evrim kuram, son yzelli yl boyunca en ok tartlan, zellikle banaz evrelerin tepki ve karalama kampanyasna hedef olan bir konudur. Bunun bir nedeni kuramn teokratik dogmalarla badamazl ise, bir dier nedeni de kimi bilim adamlarnca bile, insancl deerler asndan yadrganmasdr. Ksa bir yaz erevesinde bu tepki ve eletirileri ayrntlara girerek ele almaya olanak yoktur. Biz burada nemli grdmz bir ka noktaya deinmekle yetineceiz. Ama nce evrim kuramndan ne anladmz ksaca belirtelim. Deineceimiz ilk nokta, evrim olgusuyla evrim kuramnn kartrlmamasdr. Evrim zaman iinde nesnel bir sre, doal bir oluumdur. Evrim kuram ise bu oluumu nedenlerine inerek aklamaya ynelik kavramsal bir dizgedir. Biri olgusal, dieri dnsel niteliktedir. Deineceimiz ikinci nokta, ortaya atlan bir kuramn aklama kapsam ve gc ne olursa olsun, baka kuram seeneklerini olanaksz klmaddr. Baka bir deyile, bilimde kesin doruluk yoktur, ulalan her sonu eletiriye aktr. rnein, Darwin kendi almasn nceleyen Lamarck kuramn kimi ynlerden yetersiz bulduu iin, yllarca sren daha doyurucu bir kuram arayna girmiti. Lamarcka gre evrimde asl belirleyici etken evre koullar deil, bireyin kendisinden kaynaklanan srekli daha karmak ve dzenli bir yetkinlie ynelik itici gt. Bu dorultuda, bireyin yaam sresi boyunca edindii yeni zellikler yavrularna kaltsal olarak gemekte, bylece daha yetkin birey ve trlerin oluumu gereklemekteydi. Ne var ki, ilk bakta akla olduka yakn gelen bir hipotezin bilim adamlarnca benimsenmesi en azndan iki ynden kolay deildi: (a) Hipotezin trlerin deimezliine ilikin yerleik nyargya ters dmesi; (b) Bireyin yaam sresince edindii zelliklerin kaltsallk varsaymnn olgusal dayanaktan yoksunluu. Trlerin deimezlii nyargs bugn de etkisini srdrmektedir. Darwinin bu engeli ap kuramn aklamas uzun yllarn almtr. Evrim kuramnn bilimsel konumunu deerlendirirken, kuramn temel talar sayabileceimiz retiyi gznnde tutmamz gerekir: (1) Evrimin yava ilerleyen bir sre olduu. Organizmalarn tmnn basit veya ilkel formlardan evrildii. (2) Evrim srecinin bireyler zerinden gerekleerek, populasyonlar ynlendirdii. (3) Doal seleksiyon dzenei. Varolma savanda, evre koullarna uyum salamada yetersiz kalan bireyler ayklanr, stnlk kuranlar oalmay srdrr; bylece daha karmak ve yetkin trlere yol alm olur.

36

Evrim ve Yaratl

225

Bilim ve Teknik

Elektrotlar vakum tbe doru

Laurasia

CH 4 NH4 H20 H2

gazlar

Elektrik kvlcm

Dar giden su Younlatrc eri giren su

225 milyon yl nce

135 milyon yl nce

Su damlalar Organik bileikleri ieren su

Kuzey Amerika Afrika Gney Amerika

Avrasya

Kaynayan su

kapandaki su

Hindistan Madagaskar Avus. Anta.

65 milyon yl nce

Gnmz

kinci jeolojik zamandan gnmze ktalarn hareketleri (solda). Millerin renciyken yapt, Dnyann ilkel atmosferinde bulunan gazlardan temel amino asitlerin oluubileceini gsteren deneyin emas (stte).

olunca, ayakta kalmay baarabildi. Daha nce inorganik yoldan sentezlenmi bu alt yaplar ilk etapta glukoza sentezlendi, daha sonra da hcre tarafndan enerji kayna olarak kullanld. Sentez mekanizmas bir kez elde edilince, heterotrof canllarn da ayakta kalmas mmkn oldu. Bir sre sonra bu stok da tketildi.
Bunlar ounluk l d duygusal veya ideolojik tepkiler. Daha ussal diyebileceimiz eletirileri ise iki kmede toplayabiliriz: (a) Kimi bilim adamlarnda kendini aa vuran doyumsuzluk; (b) Bilim felsefesi asndan duyulan yetersizlik. lk gruptaki eletirilerden biri kuramn, canllarn (hcre veya organizma formunda) balangta nasl ortaya ktn aklayamadna ilikindir. Henz aklamas verilemeyen bu olay aslnda evrim kuramnn kapsam dndadr. Kuram, biyolojinin tm dallarndaki almalara k tutmakla birlikte, evrim, kukusuz canllarn eitlenmesi ve deiim sreciyle snrldr. Bir baka eletiri de canl dnyann bir yarma, bir varolma savam olduu savna ilikindir. Gerekten, canllarn zellikle ileri gelimilik dzeylerinde dayanma, dahas ibirlii diyebileceimiz davranlar da sergiledikleri kolayca yadsnamaz. Kurama yneltilen daha nemli bir eletiri de doal seleksiyon mekanizmasnn yetersizliine ilikindir. Buna gre, amipten insana uzanan tm aamalarnda canllar, fizik ve kimya zmlemelerine elvermeyen bir dzen, ereksel bir eilim sergilemektedir. Evrimcilerin bu eletiriye henz yeterli bir yant bulduklar sylenemez kukusuz.Ama henz yant verilemeyen bir soru kuram geersiz klmaz. Evrim Kuram kimi noktalarda aklama yetersizlii iinde kalsa da, bilimsel normlar asndan geerliliini srdrmektedir. (b) Bilim felsefesi asndan yneltilen eletiriye gelince, bunu ksaca yle dile getirebi-

Bunun zerine daha da kk yaplardan nce alt yaplar, daha sonra da glukoz sentezlendi. Sonuta ortamda basit de olsa, nceden inorganik yollarla sentezlenmi herhangi bir molekl kalmad. Hcre zarnn zerine yanarda faaliyeti (ya da uzay) kkenli porfirin dediimiz (hemoglobin ya da okliriz: Evrim kuram metafiziksel bir retidir. Bilimselliin asal lt olgusal yoklanabilirliktir. Oysa evrim kuramnn yle bir yoklamaya elverdii sylenemez. amzn sekin bilim felsefecisi KarlPoppern ortaya koyduu bu eletiriye tmyle katlmaya olanak yoktur. Kuramn olgusal yoklanmaya yeterince elvermedii sav doru olsa bile, metafiziksel olduu yerinde bir niteleme deildir. Poppern da belirttii gibi evrim kuram pek ok ynden paha biilmez deerde bir dizgedir. Bu kuram olmasayd diyor Popper, Darwinden sonra hzla artan bilgi birikimimizde hangi dzeyde kalrdk, bilmiyorum. Kuramn neredeyse evrensel boyutlara ulaan saygnlnn nedeni de budur. Bir noktann zellikle vurgulanmas gerekir: Darwin kuramna olgusal ierikten yoksun speklatif bir dizge diye bakmak ne denli yanlsa, doruluu kantlanm bir kuram gibi alglanmas da o denli yanltr. Doruluu olgusal olarak byk lde kantlanm bir kuramn, tm bilimsel kuramlar gibi, yanllanma olasl vardr. Uzak bir olaslk da olsa, kuramn bir gn yerini daha kapsaml yeni bir kurama brakmayaca sylenemez. imdi sorulabilir: Tm ayrntsyla kantlanmayan bir tez ya da gr doru sayabilir miyiz? Yantmz ksaca u olacaktr: Evrim, organizmalarn yaam sre ve ilikilerini ussal ve nesnel adan anlamlandran en doyurucu kavramdr; canllara zg pek ok zellik ve ilikilerin aklanmasnda evrim hipotezine

sijen tutan dier molekllere yakn yaplar) madde eklenince, daha nce dorudan Gne nlar ile okyanus zerinde gerekleen fotodisosiyasyon, artk ilkin hcrenin yzeyinde gereklemeye balad. Su moleklleri hcre zarlarnda paralandnda ortaya kan hidrojen, glukozun yapm iin kullanld, oksijen
kar gsterebileceimiz bir seenek yoktur, elimizde. Son bir noktaya daha deinelim: Evrim kuram sradan bir kuram deildir. Kuramn dnya grmz zerinde bilimsellik snrn aan derin etkileri olmutur. Evrim konusunda sekin bir bilgin olan Julian Huxleyin aada aktardmz szleri Darwin kuramnn deerini daha geni bir perspektifte dile getirmektedir: Evrim kuram, insann kendisi, doaya ilikin genel anlay, doa iindeki konumu bakmndan da nemli ieriklerle ykldr. Bu kuramla birlikte insann gemite arad Altn a yoklua kart; duraan yaam beklentisi, yerini deien, yenilie alan, ilerleyen bir yaam anlayna brakt; gemiten gelen, gelecee alan yaam servenimiz gzmzde binlerce kat byd. Newton, eylemin genel ilkelerinin yersel nesneler gibi gksel nesneleri de kapsadn gstermiti. Darwin de yaam savam ve doal seilim, evreye uyum gibi birka basit ilkeyle, insann, canl dnyann maymundan iee, bakteriden amibe uzanan ortak bir an paras olduunu ortaya koydu. Evrimsel biyolojinin srgit Darwinci kalmayacan gsteren hi bir belirtiye rastlamyoruz. rnek insan bilgelie erien, gerei kavrayan kiidir. Darwin, yalnz bilimin bir ncs deil, bir bilgeydi. Cemal Yldrm
Kaynaklar Cemal Yldrm, Evrim Kuram ve Banazlk, Ankara, 1998. Karl Popper, Unended Quest, Glasgow, 1976 Julian Huxley, Man in The Modern World, New York, 1955.

ubat 1999

Evrim ve Yaratl

226

37

Tebeir (144-65 my)


Dnyann oluumundan bu yana geen jeolojik devir ler. Jeolojik devirler tortul kayalarn zaman iindeki yava oluumlaryla saptanr. Bu kayalar kum ve toz gibi paracklarn yava ancak srekli ylma syla oluur. Dnyann kabuu bu kayalar dan oluan kaln katmanlar ba rndrr. Genelde en eski en Kambriyen altta, en yeni de en stte (438-408 my) bulunur. (my, milyon yl nce)

Jura (208-144 my)

Triyas (248-208 my)

Tersiyer (65-2 my)

Permiyan (286-248 m

Ordovisyen (505-438 my)

Kambriyen ncesi (4600-550 my) Dnyann oluumu Siluryen (438-408 my) Devonynen (408-360 my)

Karbonifer (360-286 my)

Kuvaterner (2 my gnmz)

de atk madde olarak ortama verildi. Bylece fotosentez mekanizmas bulunmu oldu. Bu aamada yeryzndeki canllk heterotrofik bakteri benzeri formlar ve fotosentetik bakteriler eklindeydi. Fotosentez nedeniyle Dnyadaki oksijen miktar ykselince, ozon tabakas glendi. Mortesi nlarn etkilerinin azalmasyla, denizlerin dibinde bulunan canllk su yzeyine kmaya balad. Ancak bu durumun bir olumsuz etkisi oldu: Oksijen miktar ykseldike canllar oksijenin ykc etkisinden dolay yok olmaya baladlar. Belki tek bir canl ya da Dnyadaki birka bakteri benzeri canl, edindii birka enzim ile, oksijeni aamal oksitleme ilemi iin kullanmaya balaynca, baz bakteriler bugnk canllarn hcrelerinde bulunan ve hcrenin enerji evrimini salayan mitokondrilerin atasna dnt. Bu aamaya kadar Dnyadaki tm biyolojik ilemler, oksijensiz solunumla gereklemitir. Mitokondri bulununca ilk defa glukoz bana ortaya kan enerji miktarnda patlama yaand (36-38 ATP). Canllk birden bire bu merdivenlerde nemli bir srama gerekletirdi. Heterotrof canllarn bir ksm, mitokondri zellii kazanm bu bak terileri ve bunun yan sra fotosentez yetenekli baka bakterileri bir eit fagositozla hcre iine ald. Her ikisini birden alanlar bitki hcresine, sadece mitokondri zellii kazanm bakterileri alanlar hayvan hcresine dnt. 38

lkel hcreler, hayvan ve bitki hcreleri nitelii kazanana dek, DNA tek zincirli ember formdayd. Ancak daha fazla kaltsal bilgi zincire eklenince DNA kendini eleyemeyecek uzunlua ulat. Bir rastland sonucu TTGGGG (memelilerde TTAGGG) baz dizilimleri bu kromozomlarn ierisine girince, o gne kadar ember biimindeki kromozomlarn ucunda telomer ad verilen blmler olutu. Bu dizilimler, kromozomlarn ularnn birbirlerine yapmasn nleyerek, bir eit bamsz kimlik kazanmalarn salad. Bylece ember DNA, bugnk ubuk ya da V eklindeki kromozomlara dnt. Yine bu aamada DNA tek (haploid) deil, iki zincir (diploid) halinde bulunmaya balad. Telomerlerin DNA zincirinin ban ve sonunu

ayrmas dnda en nemli zellikleri, canlnn mrn belirlemesidir. Telomerin belli bir parasnn kendini yineleyememesinden dolay, hcre blnmesi srasnda kopup kaybolmas, canllar iin nemli bir sorun oluturdu. Bu ekilde, kanlmaz lm canllarn dnyasna girdi. Daha sonra gerekleen bir sr olayla hcre ierisine yeni bir kesecik girebilir ya da hcre iindeki bir organizasyonla yeni bir kesecik oluarak, kromozomlar bu keseciin iine girebilir. Bylece ekirdekli canllar (karyotlar) oluur. Canllarn tr olarak yaam sreleri uzun olursa, oluturacaklar rekombinasyon ve eitlenme ans o kadar azalr. Bu, evrimsel olarak canlnn uyum yeteneinin azalmas anlamna gelir. te bu nedenle ksa yaayan trler, evrimsel olarak daha baarl trleri meydana getirirler. Ayn mekanizmaya sahip olmalarna karn, kartallarn 100, tavuklarn 6 sene yaamalar, tavukgilleri dnyada baskn, kartallar soyu tkenecek duruma getirmitir. Bu nedenlerden dolay bakteriler uyum yetenekleri en yksek canllardr. Ksa yaayp ok dl veren canl evrimsel olarak en baarldr.

Evrimin Ham Malzemeleri


Telomer olmad zaman kromatidlerin ular yapkandr. Bu nedenle balangta rastgele kromatidler birbirlerinin ularna eklenebilirdi. Byk olaslkla bu rastgele eklenmeyi ortadan kaldrma ve daha kararl bir yap kazanabilmek iin ilBilim ve Teknik

Evrim ve Yaratl

227

Deoksiriboz ve fosfat birim lerinden oluan omurga.

Timin-adenin baz ifti Yeni zincir

Guanin-sitozin baz ifti

Orijinal zincir

Orijinal ikili sarmal

Eleme atal Nkleotid

Orijinal zincir

Yeni zincir

Birok DNAda nkleotidler bu resimdeki gibi bir ikili sarmal olutururlar. Baz iftlerinin dizilileri, DNA kodunu oluturur. DNA zin cirindeki her nkleotid adenin (A), timin (T), sitozin (S) ve guanin (G) bazlarndan birini tar. Adenin her zaman timinle, guanin de sitozinle eleir. DNA kendisi kopyalayaca zaman, 20yi akn farkl enzim zincirlerin birbirlerinden ayrlmasna ve yeni zincirlerin meydana getirecek olan bazlarn doru nkleotidlere balanmasna yardmc olurlar. Baz ifti elemesinde, ortalama olarak, bir milyarda bir hata olur. Eleme orijinal DNA moleklnn farkl yer lerinde, ters ynlere doru, e zamanl olarak balar.

kel canllarda DNA ember eklindeydi. ember biimli DNA oalaca zaman izgisel ekle dnyordu. lkel de olsa bu organizmalarda rekombinasyonu salamak iin 3 yol kullanlmaya baland. Bu noktadan sonra, evrimin ham malzemeleri diye adlandrdmz mekanizmalar, canllar dnyasna girmi oldu. Bunlardan en yaygn olanlar 1) Mutasyonlar: Bir ya da birden fazla bazn, yani genetik kodlarn deimesi eklinde ortaya kar. 2) Transdksiyon: Bir virs araclyla bir baka bireyden konak hcreye gen ya da nkleotid sokulmas. zellikle bakteriyofajlarda ok ileyen bir mekanizmadr. 3) Transformasyon: Herhangi bir bakterinin rastgele, ortamda bulu-

nan bir DNA parasn fagositozla genomuna katmasdr. 4) Eeyli reme: Yukardaki mekanizmalar sayesinde ekirdeksiz canllarda genetik eitlenme oluur. Ancak ekirdekli canllarda, bu mekanizmalarn bir ksm etkin olarak kullanlmadndan, evrimsel seilim iin yeterli ham materyal olumaz. Canllarn eitliliinde bugn her tarafta izlerini grdmz, byk olaslkla Kambriyen ncesi dnemde meydana gelen patlamay douran ey, eeyli remenin meydana geliidir. Eeyli reme nasl ortaya kt? Anlaml bir proteini meydana getiren bir gen, ilk atadan blnme srasnda paralanarak bir paras

Termodinamiin ikinci yasas


Evrim kuramna kar yneltilen grlerden birisi de, dzensizlikten dzen oluturulamayacadr. Termodinamiin ikinci yasasna gre, termodinamik dengeye yakn, kapal sistemler in i yapabilme kapasiteleri giderek azalr ve sistem i yapamaz dk enerjili bir duruma doru deiir. Buna gre kapal bir sistemin zaman iinde daha dzensiz (daha yksek entropili) hale gemesi gerekirdi; yani dzensizlikten dzen, kk molekllerden byk molekller oluup, yaam meydana getiremezdi. Burada gz ard edilen noktalardan biri, Dnyann kapal deil, ak bir sistem oluudur. Dnya'ya Gne'ten srekli gelen, youn bir enerji girdisi ve Dnyayla uzay arasnda, bir madde ve enerji alverii vardr. kincisi daha kompleks molekllerin ortaya kmasnda da gznne alnacak sistemler, ak termodinamik dengede olmayan sistemlerdir. Bu yzden termodinamiin ikinci yasas bu sistemlerde geerli deildir. Ak bir sistemin enerji girdisiyle nasl dzenli hale getirilebileceine yle bir rnek verebiliriz: Eviniz srekli dalma eilimindedir, ancak bir miktar enerji girdisi salayp temizler ve toplarsanz ortalk daha dzenli olur. abalarnz sonunda ortamdaki entropi biraz azalmtr; ancak bu ortal temizlemek iin harcadnz olduka byk miktardaki enerjinin karlnda elde edilmitir. Dnya'ya Gne'ten inanlmaz miktarda enerji girdisi olmakta ve bunun ok ok kk bir blm biyolojik dzenlilii salamak iin yetmektedir. Ilya Prigogine, enerji alan ve dengeden uzak bir termodinamik sistemin, salt dzenli yaplar retme olaslnn bulunduunu deil, genellikle byle yaplar retmek zorunda olduunu gsterdii iin, 1977de Nobel dl ald.

bir yavruya, dieri de br yavruya verilmi olabilir. Bu protein yaamsal neme sahipse, ancak iki birey bir araya gelerek ilevsel dllerin olumasn salayabilir. Bu, bireylerden belirli bir genomu alana (+), verene de (-) diyerek ilk dii ve erkein ayrmnn temelini oluturulmu olabilir. Daha sonra eeysel seilimle, zellikle ok hcreli canllarda, ikincil eeysel zellikler ortaya kmtr. Bylesine zahmetli bir mekanizmann getirecei yararlar ok byk olmaldr ki, bu ekilde oluan bir deiiklik korunabilsin. Bu avantaj, evrilme hznn ykselmesidir. Eeyli reme ortaya kmasayd, canllar atasal bireyden srekli olarak klonlar oluturulacakt. Evrimin gidii sadece d evre nedeniyle oluan mutasyonlara bal kalacakt. Yeni bir zelliin ortaya kmas ok daha ender gerekleecekti. Zaten 3,8 milyar yl nceyle bir milyar yl nce arasnda yava, bir milyar yldan bugne dek hzl bir deiimin yaanmasnn "srr" da budur. Rekombinasyon hem kromozom dzeyinde, hem de para deiimi dzeyinde yeni seeneklerin ortaya kmasn salamtr. Eeyli remenin salayaca eitlilii yle rnekleyebiliriz: nsanda 23 ift kromozom olduuna gre eeysiz remede (mitoz) anadan ve babadan gelen kromozomlar blnme srasnda ekvatoryal dzlemin kuzey ve gney kutbuna birbirinin tpa tp ayn yerleecei iin, oluturulacak gametler 39

ubat 1999

Evrim ve Yaratl

228

Hidrojen ynnden zengin, oksijensiz atmosfer Canlln ana dallarnn evrimsel ilikilerine dair, bilim adamlarnn genelde kabul ettii evrim aac. izim, ekirdein, kloroplastn ve mitokondriyann kkenini de gstermektedir.

Atmosferdeki oksijen oran: %10

Kaltsal bilginin miktar oalr. Hcrenin boyutlar artar. Hcre zarnn modifikasyonu yoluyla, ekirdek zar ve hcre zar sistemleri oluur.

karyotlara giden bakteriyel kol

Oksijensiz solunum yapan gerek bakterilerin bazlarnda fotosentezin dngsel sreci ortaya kar

Bakteriyel dalda fotosentezin dngsel olmayan sreciortaya kar.

Kendini eleyebilen sistemlerin ve ilkel hcre zarnn ortaya kmasn salayan kimyasal ve molekler evrim.

Ortak bir prokaryotlar (oksijensiz ortam) atadan ana dal farkllar.

bakteri dal

Birok bakteri grubunda oksijenli solunum ortaya kar.

Prokaryotlarn kkeni

arkeabakteri dal

4 milyar yl nce

3,7 milyar yl nce

3,2 milyar yl nce

2,5 milyar yl nce

birbirinin ayns olacaktr, yani gamet dzeyinde eitlenme yoktur. Eeyli reme (mayoz) ortaya knca, bu sefer babadan ya da anadan gelen homolog kromozomlar sekisiz (rastgele) olarak, her biri ayr ayr, ya gneye ya da kuzeye toplanacaklardr. Bunlar eeyli remenin ikinci evresinde bir mitoz blnmesi geirince, anadan ve babadan ge-

len (ve farkl zellikleri tayabilen) kromozomlarda yeni organizasyonlar ortaya kar. nsanda 23 ift kromozom vardr. Her kromozomun gney ya da kuzey kutbuna gitme ans bulunur. Bu durumda 223 eit sperm ya da yumurta meydana gelir. Zigot oluacanda, sperm-yumurta kombinasyonlar gze alnrsa yaklak 246 e-

it kombinasyon ortaya kacaktr. Yani, 246 eit farkl ortama uyum yapabilecek 246 birey! Bu saylar, eeyli remenin bir milyar yl nce ortaya ktnda, biyo-eitlilikte oluan patlamann nedenini de aklamaktadr. 5) Para deiimi (Krossingover): DNA tamiri iin kullanlan enzimler, byk bir olaslkla bir de-

Gei fosilleri bulunmamaktadr!


Evrim ve doa tarihiyle ilgili en nemli yanlglardan birisi de budur. Gei fosilleri bulunmaktadr. Ancak, her trn evrimsel srecini batan sona eksiksiz olarak, fosil kantlarla ortaya koymak mmkn deildir. Yine de dinozorlarn, atlarn ve insanlarn evrimi ok net olarak bilinmektedir. Ana yazda bir blm olarak insanlarn evrimi anlatlmtr. Atlar ilk ortaya ktklar 55 milyon yl ncesinde bugnknden ok daha farklydlar. Bugn sahip olduklar tek toynak yerine, o zamanlar drt parmaklar bulunuyordu. 10 milyon yl nceki atsa, ancak bugnk oban kpei byklndeydi. Atlarn evrimine ilikin gei fosillerini ve evrim tarihlerini herhangi bir paleontoloji kitabnda bulmak mmkndr. Doal seilim basks kimi trler zerinde grece azdr. rnein sudaki ya da toprak altndaki koullar, kara yzeyindekine gre ok daha az deiir. Bu yzden suda ve toprak altnda yaayan canllarn iskelet yaplarnda ortaya klarndan bu yana, ok kk deiiklikler meydana gelmitir. Doa tarihine ilikin bulgularmzn says gn getike artyor. Gelecekte canllarn evrimsel ilikileri ve geirdikleri sreleri bugnknden daha eksiksiz tanmlayabileceiz.

40

Evrim ve Yaratl

Bilim ve Teknik

229

(Ozon tabakas zaman iinde geliir) %20 karyotlarn kkeni lk protistler Hayvanlarn kkeni karyotlar Hayvanlar Heterotrof protistler Eeyli ve eeysiz remenin kkeni Mantarlarn kkeni Mantarlar Fotosentetik protistler Mitokondrinin endosimbiyotik kkeni Kloroplastn endosimbiyotik kkeni Bitkiler Bitkilerin kkeni Oksijen reten, fotosentetik bakteriler, ilkel karyotlarn iine girer.

Gerek bakteriler Oksijen reten, fotosentetik bakteri (siyanobakteriler, vb) Dier fotosentetik bakteriler Heterotrofik ve kemosentetik bakteriler

Oksijenli solunum yapan trler, karyotlarn oksijensiz solunum yapan ncl lerinin ilerine girerler..

Arkaebakteriler Halofiller Metanojenler Termofiller

2,5 milyar yl nce

1,2 milyar yl nce

900 milyon yl nce

Gnmz

iime ya da yeni bir greve balayarak, rastgele bir para deiimini gerekletirir. Bu deiimler anadan ve babadan gelen kromozomlar arasndadr; karde kromozomlar arasnda gereklemez. Daha nce kromozomal dzeyde oluan rekombinasyon, bu sefer gen dzeyinde rekombinasyona dnmtr. Bu mekanizmann kazandrd en nemli i-

lev, kural olarak iki genin arasnda bir genin seilerek genoma katlmasdr. rnein bir bireyde babadan kken alan homolog bir kromozom zerinde, farkl zellii denetleyen genin birlikte olduunu varsayalm. Bu genlerden A ve C bireye yararl, b ise olumsuz etki yapsn. Babadan gelen homolog kromozomdaysa, yine ayn ynde etki gsteren

Olaslk
Yaamn rastgele ortaya kmayacan kantlamak iin ne srlen savlardan birisi de, ie yarayabilecek bir enzimin oluma olaslnn inanlmaz dkldr. Tipik bir enzim 100 amino asitten oluur. 20 tane amino asit bulunduuna gre, 20100 kombinasyon sz konusudur. Bu kadar kombinasyon iinde bir seferde ans eseri belli bir enzimin oluma olasl 10130'da birdir. Yine gz ard edilen nokta, molekler kinetiin raslantsal (ans eseri) olmad, ilevsel enzimlerin srekli olutuudur. Mikroorganizmalar, doada eskiden hibir zaman var olmam endstriyel atklar paralayan yeni enzimler retmilerdir. Bu canllar kirlilik kontrolnn nemli bir parasdr. "Frame-shift" mutasyonlar, proteinin tm yapsn alt-st ederler, bu yzden enzim rastgele bir oluumdur. Tahmin edilebilecei gibi, oluan yeni enzim mkemmellikten uzaktr; tipik bir enzimin ancak %1 verimiyle alr. Ancak nemli olan oluan enzimin almasdr. Bata da belirttiimiz gibi hatal nokta tm ilevsel paralarn bir anda ve mkemmel olarak rastlantyla ortaya kacan ummaktr. Doal seilim sayesinde, kullanlabilir ama mkemmellikten uzak enzimlerin yava yava gelitii gz ard edilmektedir. Birok amino asit dizisinin ayn enzim ilevini gstermesi nedeniyle ara basamaklar da ilevsel olabilmektedir.

genden ancak bir tanesi (B) yarar salasn, dierleri olumsuz etki yapsn. Eer krossing-ver olmazsa, sonuta ortaya kan gametlerde AbC dizilimi hep korunacaktr. Ancak para deiimi olursa, A, B ve C genlerinin bir gamette (yumurta ve spermde) bir araya toplanmas mmkn olacaktr. Bu da yararl nitelikli genlerin bir araya toplanmasnda yeni bir kombinasyon olacaktr. Dolaysyla para deiimi, gen dzeyinde baarl bir araya toplanma saladndan, canllar dnyasna ok byk bir katk getirmi, daha nce 246 olan olaslk, milyonlarca kat artmtr. Bugne kadar gen kombinasyonlar bakmndan hibir canl birey bir dierine tpatp benzememitir.
Ali Demirsoy
Prof., Dr., H..Biyoloji Blm Kaynaklar Demirsoy, A., Kaltm ve Evrim, Ankara, 1996 Demirsoy, A., Yaamn Temel Kurallar, Ankara, 1998 Demirsoy, A., Evrenin ocuklar, Ankara, 1997 Hoagland, M., Hayatn Kkleri, Ankara, 1997 Starr, C., Taggart, R., Biology, Belmond, 1995

ubat 1999

Evrim ve Yaratl

230

41

Drt Ayaktan ki Ayaa...

nsann Evrimi

Australopithecus

M
48

EMEL hayvanlarn primat dal, yaayan insanlar, nmaymunlar, kuyruksuz byk maymunlar, tarsiyerleri, antropoid maymunlar ve bunlarn fosil trlerini ieren gruptur. Kuyruksuz byk maymunlar (empanze, goril, orangutan) ve insanlar ayn atasal kkeni paylar ve hominoid olarak adlandrlrlar. Buna karlk sadece yaayan insan ve insann dorudan atalar olan formlara "hominid" ad verilir. lk primatlar evrim sonucu bugn bildiimiz biimlere doru gelimeye 60 milyon yl kadar nce baladlar. Bu tarihler tahminlerle deil, yeryznn farkl blgelerin-

den alnan jeolojik rneklere uygulanan fiziksel ve kimyasal testlerin sonucunda oluturulmutur. Ayn rneklere uygulanan farkl testler benzer tarihler verdiklerinde, bu tarihler bilim adamlarnca benimsenir. Primatlarn evrim tarihinin ilk 35 milyon yl nmaymunlara (prosimianlara) aittir. Kuyruksuz byk maymunlarn, eski ve yeni dnya maymunlaryla, insanlarn ortaya k daha sonradr, ancak yine de bu gruplarn 30 milyon yl nce yaam ortak atalar bulunur. 30 ile 15 milyon yl nce arasndaki dnemde, gnmz kuyruksuz byk maymunlarn ve maymunlarn atalar temel uyumlar ynnden farkllamaya balad. 15 ile 8 milyon

yl nce aras dnemde "kuyruksuz byk yer maymunu" ad verilen bir grup Afrika'nn dna, Avrasya ktasnn ak dzlkleri ve seyrek ormanlarna doru yaylmaya balad. Bu blgelerde yere bal bir yaama ve tohum, kk, fstk gibi ar ineme gerektiren bir diyete uyum gsterdiler. Asya'da bu dneme ait, fosilleri bulunan tre Sivapithecus denilmektedir. Sivapithecus'un bugn Endonezya'da yaayan orangutann yakn akrabas olduu bilinmektedir. Gorilin, empanzenin ve insann ortak atasna yakn, benzer fosiller Afrika'da da bulunmaktadr. Yaayan kuyruksuz maymunlarn ve insanlarn genetik yaplarna ve fosillere dayanlarak yaplan almalar sonunda
Bilim ve Teknik

Evrim ve Yaratl

231

goril empanze orangutan

Sapiens
habilis erectus Homo ergaster neanderthalensis australopithecus

gnmz

100 bin yl nce

lemuriform lorisiform tarsiform

hylobatidae catarrhini platyrrhini oreopithecus

gigantopithecus sivapithecus

Pongidler

Australopithecuslar
2,5 milyon yl nce

nmaymunlar
adapiform

Maymunlar
aegyptopithecus dryopithecus 7 milyon yl nce

45 milyon yl nce

birok aratrmac bu iki Afrika kuyruksuz maymun grubunun 6-8 milyon yl nce, insana giden koldan ayrldna inanmaktadr. Sz konusu dallanmaya yol aan d etkenler de anlalmtr. Afrika'nn 1000 km uzunluundaki Rift Vadisi 10-8 milyon yl nce Dou Afrika'y bugn olduu gibi ikiye blmyordu. Atlantik'ten Hint Okyanusuna dek, tm Afrika tek bir biyocorafi blge zellii tayordu. Bu blgede de bugnk goril-empanzeye ve modern insana giden kollarn ortak atas yayordu. Yaklak 8 milyon yl nce oluan bir tektonik kriz nedeniyle, iki farkl hareket ortaya kt: batma hareketi bugn Rift Vadisi olarak bildiimiz blgeyi, ykselme hareketiyse vadinin bat yakasn oluturan tepeleri meydana getirdi. Yark ve bariyer oluumu havann dolamn belirgin bir ekilde engellemiti. Bat blgedeki alanlar Atlantik sayesinde srekli youn nemli ortam yayordu. Buna karlk dou blgesi, bir baka ykselen tabaka olan Tibet platosunun bat yakasyla arpma sonucunda, bugn muson olarak adlandrdmz mevsimsel bir ya sistemine sahip oldu. Bu ekilde eski, geni tek biyocorafi alan, kendilerine has bitki rts ve iklime sahip olan iki farkl alana dnt. Bat nemli kalmaya devam etubat 1999

ti, dou ise giderek kuraklat. Bat blgelerinde ormanlar ve koruluklar yaamaya devam ederken, douda savanlar ve ak araziler olumaya balad. Bu etkilerin sonucu olarak, eskiden tek blgede yaayan ortak ata populasyonu ikiye blnd. Daha geni bir grup olan batdakiler nemli bir ortamdaki aa yaamna uyumlarn srdrdler. Buna karlk ortak atann doudaki torunlar ak arazinin yeni artlarna uyum gstermelerini salayacak farkl bir davran repertuar gelitirdiler. te bunlar hominidler olarak snflandrdmz ilk gruptur. Bu model, empanzelerle gorilleri barndran st aileyle insanlarn, genetik olarak bu kadar yakn olduklar halde nasl olup da hibir zaman ayn corafyay paylamadklarn da aklamaktadr. Tm evrim kuramnda olduu gibi, bu model de insan ve kuyruksuz byk maymun farkllamasn, bu durumda corafyaya bal, bir d etki sonucu oluan ortam deiikliine balamaktadr.
20 milyon yl nce

nsann Ortaya k
Primat evriminin ierisinde, insan evrimi birok kiinin sandnn aksine, ok net anlalm ve iyi bilinen bir sretir. 19. yzyldan beri srasyla, Avrupa, Asya ve Afrika'da youn olarak yaplan kazlar, insann atalarna ait birok buluntunun ele gemesini salamtr. Paleoantropolojiden gerek yntem ynnden, gerek inceledii konu ynnden son

derece farkl bir bilim dal olan molekler biyolojide son 20 yldr yaplan almalar, fosil buluntulardaki birtakm boluklarn doldurulup, bu srecin ayrntlarnn daha iyi anlalmasn salamtr. Yaklak 6 milyon yl nce birbirinden ayrlan iki gruptan, bugnk insanlara doru giden kol nisbeten savan ve ak arazi doal ortamna uyum salad. ki ayaklln tam olarak hangi fosil trden itibaren baladn bilmiyoruz, ancak 4,4 milyon yl nceye tarihlendirilen ve Etyopya'da bulunan Ardipithecus ramidus fosili, ok ilkel zelliklerin yan sra, kesin olarak iki ayak zerinde hareket ettiinin kantlarn da tayor. (Bir canlnn iki ayak m, yoksa drt ayak zerinde mi hareket ettii iskelet zerinde kesin olarak belirlenebilir. rnein insanda kafatasn vcudun geri kalanna balayan delik kafatasnn tam altnda yer alrken, drt ayakl canllarda bu balant kafann ense ksmndan gerekletirilir. Bunun dnda uzuvlarda yk dalmna bal farkllklar, kala kemiinin yapsnda byk farkllklar bulunur.) u anda en erken olarak Ardipit hecus'la temsil edilen ve yaklak 2,5 milyon yl nceye kadar da doa tarihi sahnesinde tek oyuncu olan hominid gruplarnn yeleri, tartmasz bir ekilde iki ayak zerinde hareket ediyorlard. Bu canllarn bugne kadar alet rettiklerine dair herhangi bir buluntu da elimize gemi deil. Hayvanat bahesindeki tutsaklk halinde olsun, doal ortamnda olsun empanzelerin alet retmeseler de alet kullandklar

nsan

Goril

Evrim ve Yaratl

232

49

gzlendiinden, ilk insanslarn da birer alet kullancs olduunu dnmek yanl olmayacaktr. Bu canllar, iki ayak zerinde hareket etseler ve ak arazideki yaam artlarna uyum gstermi olsalar da, ormanlarn gvenliini hi terk etmemilerdir. Byk etillerden saklanabilmek ya da geceleri snmak iin aalar kullanmlardr. Yaklak 2,5 milyon yl nceye kadar bu canllarn yaam biimlerinde ve uyumlarnda nemli bir deiiklik grlmezken, Orta Pliosen dnemin ortalarnda (3-2,3 milyon yl nce) iklimde yaanan bir soumayla, tropik Afrika'nn ormanlarnn younluklarnn azald kurak ve souk bir dnemde (bu dnem kuzey Avrupa'da buzullama dnemidir), iskelet yapsndaki deime ve beyin kapasitesindeki nemli artlar ve ta alet buluntularyla Ho mo cinsinin ilk rnekleri belirir. Bu canllar iki ayaklla Australopithecuslardan ok daha iyi uyum gstermilerdir ve uzuvlarnn gvdelerine olan oranlar modern insanlarnkine yakndr. Australopithecuslar ve Ho mo cinsinin ilk yelerinin beyin kapasiteleri arasnda belirgin bir art bulunsa da, fosil insan trlerindeki nemli beyin art asl bu dnemden sonra gereklemitir. Bunun nemli nedenlerinden biri de, ta alet endstrisidir. nsan evriminde beynin evrimi, kltrn (bu szck ilk insanlarn alet retme biimlerini tanmlamak iin de kullanlr) evrimi ile iie gemitir. Homo cinsinin ilk yeleri, ta aletlerine ramen, byk bir memeliyi avlayabilecek koordinasyonu ve iletiimi byk olaslkla gstermemilerdir. Yine de bu av eti yiyemedikleri anlamna gelmez. Besin toplayclnn yan sra, le yiyiciliin de bu canllarn diyetinin nemli bir ksmn oluturduu dnlmektedir. Ta aletler sayesinde daha nce tketemedikleri ok nemli bir besine de kavumu oldular: kemik ilii. lik, protein ynnden ok zengin, nemli bir besindir. Av artklarnda et bulamasalar da, ta aletleri sayesinde kemii krp,

Bildiimiz anlamda let retmeseler de, empanzeler let kullancsdrlar.

iliini almalar mmkn olmutur. Homo cinsinin bu ilk yelerini takip eden gruplarda nemli deiimler gzlenir. rnein gvde iskeletinin neredeyse tamamen modern yapya kavumas, beyin hacminde daha nceden saptanmam lde artlar, gelimi alet retim kltrleri, toplu avcln ilk izleri vb. gibi. Bu deiimlerin olanak salamasyla ve iklimin de basksyla Homo trlerinin bazlar yeni besinlerin ve yaam alanlarnn peinde kuzeye ve douya hareket ederek, Afrika'nn dna kmlardr (yakn zamana kadar k tarihinin en eski bir milyon yl nce olabilecei dnlyordu. Ancak Avrasya'daki yeni birtakm buluntular bu tarihten nceye ait. Bu durumda Afrika'dan k ta-

rihi daha da nce olabilir.) Gler salt insan trlerine ait deildir. klimdeki deiiklikler de salt insan trlerini etkilememitir. Orta Pliosen'de memeli trlerinden bazlarnn tkendii, bazlarnn g ettii, bazlarnnsa yeni trlere doru evrildii bilinmektedir. rnein Afrika'nn ormanlk alanlarna uyum salam bovidler (geyik, ceylan gibi canllar ieren grup) iri yaplyken, dnemin sonunda iri yapl tr ortadan kalkm ve yerini ak araziye uyum gsteren, kk yapl bir tre brakmtr. Bu tr gnmzde hl soyunu srdrmektedir. nsanolunun evrimini kendi bana, dier canllar ve evreden bamsz dnmek olanakl deildir. Trmzn evrimi de, baka canllarnda olduu gibi, d etkilere baldr. zellikle insan trlerinin evrimi, kuzey yarmkredeki buzullamalarla sk skya ilikilidir. empanze ve insana giden kollarn dallanmasndan nceki dnemde (6 milyon yl nce) Afrika'nn ve Avrasya'nn hakim trn kuyruksuz byk maymunlar olut u ru y o rdu. Miyosen'in sonundaki kuraklamay takip eden dnemde bu trlerin ou tkenmitir. Yaayan kuyruksuz byk maymunlarn be temsilcisi vardr: Jibon, orangutan, goril, empanze ve insan. Sz konusu edilen oranda olmasa da, benzeri bir okluk insan evrimi iin de sz konudur. Yaklak bir milyon yl nce dnyann farkl yerlerinde yaayan farkl Homo trleri bulunuyordu. Bunun en net rnekleri yaklak 90 bin yl nce Ortadou'da Neanderthallerin (H. neaderthalensis) ve modern insann (H. sapi ens) bir arada bulunuudur. Ancak, yine fosillerden bulgulanan verilere gre, son buzul dnemi srasnda (35 bin yl nce) bir tek Homo tr kalmtr: Homo sapiens. Dier trler, ister H. sapiens'le rekabet edememelerinden, ister deien ortama onun kadar iyi uyum salayamamalarndan olsun tkenmilerdir. Modern insanSon 35 bin yldr fosil kaytlarda yalnzdr. 50

Evrim ve Yaratl

233

empanze kafataslarnda bebeklik dneminden (en sa) balayarak, erikin (en sol) olana dek grlen deiiklikler.

Molekler Kantlar
nsan evriminin daha net anlalmasn salayan bir grup buluntu tamamen farkl bir disiplinden, molekler biyolojiden, geldi. Molekler biyologlarn 20 yldr yapt almalar, iki nemli bulguyu gsterdi. Birincisi yaayan trler ierisinde insanolunun en yakn akrabasnn empanzeler olduunu, ikincisi modern insann kkenin bir zamanlar sanld kadar eski olmadn, ancak 200 bin yl geriye uzandn kantlad. Birinci bulgu, 1970'lerden beri molekler biyologlarn modern insanlarn ve empanzelerin DNA'lar ve amino asitleri zerinde yaptklar incelemelere dayanyor. Kullanlan DNA melezletirmesi yntemi, insan ve empanze genlerinin %98,5 orannda ayn olduunu gsterdi.

kinci bulgu ise 1980'lerde dnya zerindeki farkl insan poplasyonlarndan rnekler alarak yaplan mitokondriyal DNA (mtDNA) incelemesi sonucunda, mtDNA'daki en ok eitliliin (varyasyonun) Afrikallarda olduunu gsterdi. Canl topluluklarndaki deiim, mutasyon ad verilen, kaltsal materyal DNA'da oluan farkllklardr. Bir poplasyonun gen havuzunda, ayn trn baka poplasyonlarna oranla daha ok sayda eitlilik birikebilmesi iin, bu poplasyonun daha uzun sredir evrim geiriyor olmas gerekir. En ok eitlilie Afrikallarn gen havuzunda rastlanldndan, Afrikallar yaayan insan topluluklarnn kkenini oluturmaktadr. nsann evrimine ilikin sorunlar yok mudur? Elbette tm dier canllarn evrim srecinin anlalmasnda olduu gibi, insann evriminde de birtaHominoid: Hominid ailesiyle birlikte, pongid ve hylobatidae ailelerini ieren primat st ailesi. Kloroplast: Gne n kullanarak glukoz zmleyen hcre ii organeller. Mitokondri: Hcreye enerji salayan organeller. Mutasyon: DNAdaki bazlarn, mortesi ya da baka yksek enerjili nlar gibi evresel faktrler nedeniyle deimesi. Nukleotid: Riboz denen bir bir ekerden ve S, T, A, G bazlarnn oluan molekl grubu. karyot: ekirdek zar olmayan canllar. Polimer: Alt birimlerin tekrarlamasyla oluan, karmak molekller. Pongid: empanze, goril ve orungutan trlerinin yaayan ve fosil yelerini ieren primat ailesi. Primat: nsanlarn, maymunlarn lemurlarn, tarsiyerlerin yaayan ve ortadan kalkm tm gruplarn ieren, memeliler snfnn bir takm. Prokaryot: ekirdek zar olmayan canllar. Tr: Birbirleriyle iftletiklerinde verimli dller meydana getiren, ayn fiziksel fiziksel ve kimyasal etmenlere benzer tepkiler veren, kaltsal bileimleri birbirlerinden belirli lde farkl bireyler topluluu.

Szlk
Amino asit: Proteinlerin temel talarn oluturan azotlu molekl. Baz: Adenin, sitozin, guanin ve timin olarak adlardrlan, halkal yapdaki molekl. DNA: Canllarn zelliklerini belirleyen, eker, fosfat ve sitozin, guanin, timin ve adenin bazlarndan oluan molekl. Endosimbiyoz: Bir hcrenin, baka bir hcreyi iine alarak bir organel haline getirmesi. Fagositoz: Hcrenin kat paracklar bir btn olarak iine olmas. Fotodisosiyasyon: Gne nlarnn, okyanus yzeyine vurarak, suyu elementlerine ayrtrmas. Genom: Bir canlnn tad kaltsal materyallerin tm. Heterotrofizm: Kendine gerekli organik maddelerin hepsini sentezleyemeyen canllar. Heterotrof canllar, baka canllar besin olarak tketir ya da bunlardan yardm alrlar. Hominid: Yaayan insan ve fosil atalarn, Australopithecus ve Ardipithecus cinslerini ieren primat ailesi.

km sorunlar vardr. Ancak, evrimsel biyoloji alan hibir bilim adamnn ya da paleoantropoloun, insanlarn evrimine ilikin phesi yoktur. Aydnlatlmas gereken noktalar, evrimin nasl ilerlediine dair olan noktalardr. Neanderthallerle ilgili 1997 ylnda yaplan alma bu sorunlara iyi bir rnektir. Neanderthal fosilleri zerinde alan paleoantropologlar, bu canllarn, modern insann artk ortadan kalkm bir alt-tr m, yoksa tamamen bamsz bir tr m olduklar konusunda yllarca uzlaamamlardr. Ancak Almanya ve ABD'deki iki bamsz grubun Neanderthallerin mitokondriyal DNA's zerinde yaptklar almalar, Neaderthallerin ve modern insanlarn birbirleriyle hemen hemen hi eleme olmadan, ayr evrim geiren trler olduklarn gstermitir. Tarihsel baz sorunlar da, insann evrim srecini renmek isteyen kiilerin kafasn kartrabilir. lk defa 19. yzyln sonunda bulunan Homo erec tus fosiline dik yryen insan anlamnda bu ad verilmitir. Ancak, daha sonra bulunan, H. erectus'tan ok daha eski hominid fosilleri H. erectus'un iki ayakl ilk hominid olmadn ortaya koymutur. Buluntulara adlar vermek insanlarn inisiyatifinde olan bir eydir. Bir fosil buluntuya verilen adn, biyolojik olarak bir arada snflandrlan gruplarn deimesi, yine insanlarca yaplabilecek eylerdir. Bunlarn hibirisi evrimin yanlln ya da var olmadn gstermez. Bilim birikimsel bir sretir. Daha dorunun eskinin yerini almas ancak daha ok bilginin anlalmas ve st ste konmasyla mmkn olur.
Murat Maga
Kaynaklar Lewin, R., Modern nsann Kkeni, Ankara 1997 Boaz, N., Almquist, Biological Anthropology, New Jersey, 1997 Conroy, R., Reconstructing Human Origins, New York, 1997

ubat 1999

Evrim ve Yaratl

234

51

Evrimi Ynlendiren Mekanizmalar


Evrimin nemli ham malzemelerinden biri mutasyonlardr. Mutasyonu aklamadan nce modifikasyon (ya da dier adyla varyasyon) tanmn doru yapmak gerekir. Modifikasyon, evre koullarnn etkisiyle canlnn genetik yapsndaki u ya da bu genin zorunlu veya tercihli olarak uyarlmas ya da ilevlerin tevik edilmesi-glendirilmesi sonucunda d grnnde (fenotip) ortaya kan kaltsal olmayan deiikliklerdir. ou yaynda bunlara kaltsal olmayan varyasyonlar denir. Evrimsel nemi pek yoktur. Bir iein farkl scaklklarda farkl renkli iek amas, iyi ya da kt beslenen bir insann kilosunun fazla ya da eksik olmas, deiik scaklklarda yetitirilen bceklerin farkl renkli olmas gibi durumlar, kaltsal olmayan modifikasyon rnekleridir. Kaltsal olarak aktarlabilen deiiklikler ise iki ana grupta toplanr 1) Nokta mutasyonlar: Bata mortesi, yksek enerjili X, gama, alfa ve beta nlar olmak zere; kimyasal maddeler ve fiziksel etmenler DNA'nn yapsn dorudan etkileyebilir. En azndan DNA'nn yapsndaki tek bir bazn farkllamasn salayabilir. Bir bazn deimesi, bazn kromozom zerindeki yerine gre, canlya yeni bir zellik, stnlk

salayabilir. Bunlara yararl mutasyonlar denir. Buna karlk, enzimlerin aktif merkezlerine isabet eden bir deiiklik, canlnn zerinde ldrc ya da yaamsal ilevleri azaltc etkiye sahip olabilir. Canlln evriminde lokomotif grevi stlenen mutasyonlar "ntr" olanlardr. Bunlar proteinlerin belirli amino asitlerini deitirirler. Bunlar canlnn yaam zerinde belirgin yarar ya da zarar olmayan deiikliklerdir. Ortam deitiinde o gne kadar etkisiz olan bu mutasyonlar, yeni ortamda canlnn ayakta kalabilmesini salayabilir. rnein hi antibiyotikle karlamam bir bakteri kolonisinden baz bireyler antibiyotikli bir ortamda yaamaya devam edebilirler. Bu bakterilerde meydana gelmi ntr mutasyonlar, daha nceleri kendilerini belli etmeseler dahi, bakterileri antibiyotiklere kar direnli hale getirmitir. 2) Birok canl, birok kitapta mutasyon olarak adlandrlmasna karn doru adyla, kromozom deiimleri ile farkl zelliler kazanr. Yani kromozomlarn yapsnda ya da kromozom saysnda deiiklikler olabilir. Bu sayda deime ya ayn trn kromozomunun katlar eklin-

1. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral 1. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral 1. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral

2. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral 2. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral 2. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral

3. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral 3. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral

3. zamanda kanat rengi zelliine dair deer aral

Bir kelebek poplasyonunda, d grnte rastlanan eitlilii kullanan seilim eitleri. an erisi kanat rengindeki kesintisiz eitliliin araln gsteriyor. Sol ve sa ulardaki ar formlarn arasnda en ok rastlananlar yer alyor. Turuncu oklar zaman ierisinde hangi trlerin seildiini gsteriyor. Birinci kutuda ynlendirilmi, ikinci kutuda kararl, nc kutudaysa paralayc seilim yer alyor.

Evrim ve Yaratl

235

Bilim ve Teknik

Kuak

Kk bir kelebek poplasyonunda rastlanabilecek genetik srklenmeye ilikin kuramsal bir rnek. Her sembol mavi kanatl (Aalleli) ya da beyaz kanatl (a alleli) dl vermek zere iftleen iki kelebei simgeliyor. lk kuakta 6 kelebekten 4 mavi kanatl. kinci kuakta gen frekanslarnda hibir deiiklik yaanmaz, nc kuakta meydana gelen bir frtna ikisi hari mavi kanatllarn hepsini, beyaz kanatllarnsa yarsn ldrr. Sa kalanlar tekrar rer, ancak gen frekanslar artk deimitir. Bir kelebek koleksiyoncusu mavi kanatllardan (A alleli)geriye kalan drt taneyi ve beyaz kanatllardan iki taneyi koleksiyonuna katar. Rastlantsal baz nedenlerden tr bata az olan a alleli, drdnc kuakta hakim gen haline gelmi, A alleliyse poplasyondan silinmitir.

de (n, 2n, 3n, 4n, 8n ...) artma ya da kromozomlarnn tek tek bir veya iki artp-azalmas (2n+1, 2n+2, 2n-1 ...) eklinde, ya da farkl bir trle dllenmesiyle ortaya kar. Bu yeni kombinasyonlarn bazlar verimlidir; nk kromozom ayrm salanr. Bazen de, katrda olduu gibi, verimsizdir. Bu yolla ok deiik bitki formlar elde edilmitir. Kararli ve kararsz populasyonlar dnyann jeolojik, corafi ve iklimsel deiimine bal olarak, her dnemde vard. Dnyadaki deiiklikler, baz trlerin genetik kombinasyonunun kararl kalmasn salar, bazen de onlarn darmadan olmasna yol aar. Birok tr uyum yapabilme yeteneini artrabilmek iin, herhangi bir zellik zerinde birden fazla gen iftinin etki gstermesini salayacak kaltsal bileime sahip olabilir. Bunlarn bir ksm ayn zelliin aama aama glendirilmesi eklinde olabilir (boy uzunluunu saptayan genler). Bazlar bir zelliin deiik karakterleri eklinde ortaya kmasn salayabilir (A, B, O kan grubu). Bazlar iki farkl zelliin deiik kombinasyonlar eklinde etkiye sahip olabilir. Bir tre ait genlerin toplamna gen havuzu denir. Bir havuzda ayn zellik zerine etki eden birden fazla gen bulunsa da, kural olarak bir bireyde bunlardan yalnz bir ifti bulunur (kan gruplarnda olduu gibi). Yaam ortamndaki koullar eer kaubat 1999

rarl haldeyse, bu havuzdaki genler belirli bir sre ierisinde o gnk evre koullarna en fazla uyum salayacak ekilde kararl bir yap oluturur. Bunlara kararl populasyonlar ad verilir. Dnyada byle bir populasyon hibir zaman tam olarak olumamtr. Byle bir kararl populasyonda kuramsal olarak nokta mutasyonu ya da kromozom deiimi olmamaldr. Doal koullar u ya da bu zelliin (genin) ortadan kalkmasna ya da yaylmasna neden olacak bir etki yaratmamaldr. Populasyona, farkl gen frekansna sahip bir baka populasyondan g olmamaldr. Benzer ekilde, populasyon ierisinden gen frekansn deitirecek ekilde, d ortama herhangi bir g olmamaldr. reme davrannda, zel bir karakteri daha yaygn duruma getirecek eeysel seim olmamaldr. Hi bir zelliin zel olarak seilmedii ya da elenmedii, dller boyunca genlerin frekansnn sabit kald, yeterince byk olan (eer populasyon kk ise frekanslar hzla deiebilir) populasyonlarda, genlerin frekansnn toplam 1dir ve bylece, kuramsal olarak tm frekanslarn sabit olduu bir populasyon elde edilir. Daha nce evrimin ham malzemeleri olarak adlandrlan sreler, her koulda populasyonun kararlln bozarlar. Ancak evrimsel ham malzeme hi var olmam olsayd bi-

le, populasyonun kararl kalmasn salayan koullardan birinin ya da birkann deimesi evrime yol aabilirdi. 1) Koullarn deimesi: Dnyann balangcndan bu yana, iklimde, corafi yapda, hatta biyolojik yaplarn dier unsurlarnda (rnein. avavc ilikisi) meydana gelen (ve gelecek olan) deiiklikler, kararl diye tanmladmz populasyonlarn zerinde baz genlerin daha ok seilmesini salayabilir. Zaman ierisinde o genlerin frekanslar balang deerlerinden farkllk gsterir. rnein bir zellik % 1 orannda tercih ediliyorsa ve o tr senede bir defa dl veriyorsa, kaba bir hesapla en ge 100.000 yl ierisinde bu frekansn % 99 a ulamas demektir. Bir tr, yaprakbitleri gibi, senede birden fazla dl veriyorsa, sre 10.000 yla der. te ksa yaayan, ok dl veren populasyonlarn hzl evriminin nedeni buna dayanr. Doal koullar, bazen bir populasyondaki ar ular eleyerek, orta ksmdakileri daha ansl klabilir. Bu genellikle kararl populasyonlardaki temel ileyi eklidir. Bazen doal koullar o populasyonlardaki zelliklerin iki ar ucunun seilmesini, ortalamalarn ayklanmasn da salayabilir. Buna paralayc deiim denir. Dnyadaki ktalarn kaymas, ormanlama, lleme, stepleme, tarm arazisine dnme gibi fiziksel ve kimyasal deiimler

Evrim ve Yaratl

236

Tropik Avustralya ormanlarnda yaayan bu ekirgeninki gibi olaanst kamuflaj yetenei, organizmann yaama ve oalma ansn artrr (solda). Eey seil imi birok trn erkeinin gsterili olmasna yol amtr.

belirli bir doal seilim basks ortaya karr. Bir tarm arazisine uygulanan ilalamann bile seilim basksnda etkisi vardr. Birok gen pleitropiktir, yani canlnn birden fazla zellii zerinde etkilidir. Doal seilim bu zelliklerden birinin yararna, dierinin zararna da alabilir. Sonuta evrimsel ynlendirilme pleitropik genin kontrol ettii zelliklerin seilmesine ya da elenmesine, seiliminin cebirsel toplamna eit olur. rnein ok tipik olan orak hcreli anemide S geni, bir taraftan oksijen balanmasn kstlarken, dier yandan stmaya kar dayankllk salar. Stmann yaygn olduu ortamda, doal seilim bu ikisinin cebirsel toplamna gre ynlendirilir. 100 bireyin 60' stmadan; bu gen olduu zaman da 50si oksijensizlikten lyorsa, o zaman % 10'luk bir kesim avantajl olduundan, bu gen o populasyonda korunur. Ortamdan stma mikrobu yok edilirse (ya da tersine yaygnlarsa) frekans deiir. Bu genin frekans stmal blgelerden salam blgelere gidildike azalr. Doal seilimin etkisinin artrlmas, populasyondaki gen eitliliini de artrr. Dolaysyla para deiimi, mutasyon her ne kadar populasyon kararln kartrrsa da, doal seilim iin uygun bir zemin oluturmas nede-

niyle evrimsel eitlenmede lokomotif grevi yapar. Mutasyonlarn ve rekombinasyonlarn fazla olumas, populasyonun kararlln bozaca iin negatif etki yapar. Az olumas eit lilik bakmndan seenei azaltaca iin etkisi olumsuzdur. Bu nedenle her tr iin doal koullarda yeterince mutasyon meydana getirecek ve seilime uratacak bir dzenek kurulmutur. Farkl yaam ortamlarnda doal seilim basks farkl ekilde yrtldnden, zaman ierisinde hem o ortama uygun canl trleri olumu hem de yaam ortamlar ortaya kmtr. Mortesi nlar bilinen mutasyona yol aan en etkili faktrlerden biridir. Ykseklere doru kldka mor tesi nlarn etkisinin artmasyla birlikte mutasyon orannda da artmalar ortaya kar. Ayrca dalarn tepesine doru kldka, yaam ortamndaki eitlilik de artar. Yani doal seilim basks eitlenir. Ykseklere doru kldka tr eitliliinin artmas bu nedenden trdr. Bununla birlikte, yaam koullarnn arya doru kaymas, trlerin yaygnlamasna ya da sklnn artmasna engel olur. Buna karlk toprak altnda yaayan ya da ounlukla gececi olan (gne nlarndan kaan) birok hayvan tr ilkel zelliklerini koru-

mulardr. Akreplerin uzun yllardan beri deimemelerinin nedeni budur. 2) Populasyon iine ya da dna g: G, kararl populasyonlarn bozulma nedenlerinden biridir. Ayn tre ait, baz zellikleri bakmndan farkl gen frekansna sahip bir topluluk, herhangi bir yolla bir populasyonun ierisine girerse, o populasyonda bir dalgalanmaya ve frekans deiimine neden olur: rnein Trk top lumunda mavi gz frekans % 16, Almanlar'da % 81'dir. Her dl bana (bu, insan soyunda 30-50 yldr) ne oranda bir gn gerekletiini ve her iki populasyonun ne miktarda iftletiini biliyorsak, bu saylardan yola karak, gelecekte, bu populasyonlardaki mavi gz geninin frekansnn nasl deieceini ngrebiliriz. Eer bir populasyon ierisinde, deme, rk gibi kk gruplarn herhangi bir nedenle populasyon dna g salanrsa, toplam populasyon frekansnda yine nemli deimeler meydana gelebilir. Doal populasyonlarn hibirinin sabit kalmas mmkn deildir. nk d ve i g engellenemez. 3) Genetik Srklenme: Bir populasyon yeterince bykse, kararl yapsn koruyabilir. Gen frekanslar ynnden ait olduu populasyondan nemli lde farkl olan, kk bir birim, o populasyondan ayrlp, yeni bir populasyonun kurucusu olarak grev yaparsa, zaman ierisinde yeni populasyonlarn ortaya kmasna neden olur. rnein Anadolu'da % 80 mavi gzl olan bir ky (normal frekans %16) bulunduu yerden srlp herhangi baka bir yere yerletirildiinde, yeni populasyon ana populasyondan mavi gz geninin frekans bakmndan byk lde farkl olacaktr. 4) Eey Seimi: Kural olarak canllarda, erginlie ulam bireylerin bir araya gelmeleri ve iftlemeleri ayndr. Kuramsal olarak her bireyin iftleme ans eittir. Fakat gametlerde, kaltsal yapya bal olarak ya da olmayarak, hareket yeteneinde ve ekici kimyasal maddelerin yapsnda deiiklik olursa gamet seilimi olur. Ancak en nemli eeysel seilim, ergenlik dnemindekidir. Bunun nedeni kalplam davranlarBilim ve Teknik

Evrim ve Yaratl

237

dr (imprinting behaviour). Biyolojik eitliliin korunabilmesi iin erkek ve dii geilerinin tam olarak ayrlmas ve zelliklerin kesin olarak farkllamas gerekir. Bunun iin de zellikle yalnzca rekombinasyon meydana getiren, ounlukla bunun tesinde baka nemi olmayan, yavru bakmyla ilgilenmeyen erkein glendirilmesi daha iyi sonular verir. Diilerin zemine uygun, gsterisiz, parlak renklerden arnm, abartsz bireyler olarak kalmas; buna karlk erkeklerde gze arpc, ancak doal tehlikelere de ak ikincil eey zelliklerinin ortaya kmas salanmtr. kincil eeysel zelliklerin gsterimi ile erkeklik genlerinin diziliminin gc arasnda dorusal bir iliki mevcuttur. Canllar aleminde basitten gelimie doru gidildike, salam genetik yapnn bir ifadesi olarak salam fiziksel yapnn seilmesi iin, ayn eeyin bireyleri arasnda (ounlukla da erkekler arasnda); kavgalar, danslar gittike glenmitir. Bu gsteri srasnda bugn biyolojik olarak ok defa anlam tamayan renk-ekil-ses zellikleri, kalplam davran ekliyle seilmitir. Gnlk yaammzda da kalplam davran hibir nedeni olmadan ilev grr. Herhangi bir erkei/kz sevmemiz ya da ilk defa karlalan bir insan itici grme davran tamamen kalplam davrantr. Sonu olarak bir populasyonda eeyler, birbirini rastgele seer desek de, insanlarda ve birok populasyonda belirli zelliklere sahip bireylerin, belirli zelliklere sahip bireylerce seildiini grrz. Bu da populasyonun bir anlamda dallanmas demektir. 5) Ar ularn ayklanmas: Tm canllarda, her ne yolla olursa olsun yeni zellikler o trn geleceini tehlikeye atmayacak kadar tevik edilir. Fakat doal seilimle ar ular ounlukla aykland iin sonuta dengelenmi polimorfizm dediimiz, o ortam iin en uygun boyutlar elde edilir. rnein, insan beyninin bymesi, baars iin kouldur. Fakat srekli bymesi tevik edilen kafann, anann at kemiinden geememesi de sz konusudur. Bu nedenle anann simfis akl, kafa byklnn optimum olmasn salamtr. Baka bir rnek
ubat 1999

Karayip adalarnda bulunan salyangozlarn yalnzca bir trnde gzlenen, kabuk rengi ve desenlerindeki eitlilik.

ise, kavaklarn gnee ulamak iin boylarn srekli uzatmalarnn, uzun boylu kavaklarn rzgrla devrilme seilimiyle dengelenmesidir. Bu nedenle her blge iin optimum (rzgar-gne ilikisi) boy belirlenir. Biz geni bir populasyonda en uzun kava elde etmek istiyorsak derelere, en ksa olan istersek dalara gitmeliyiz. 6) Corafi izolasyon: Populasyonlarda genetik eitlenme, eey seilimi, doal seilim olsa da, zaman ierisinde kaltsal yapnn alt tr, tr dzeyinde farkllamas iin, belirli bir sre etkin bir ekilde ilev yapan yaltm sistemine gereksinim vardr (kara canllar iin su, suda yaayan canllar iin kara, scaklk, kimyasal feromonlar, ses vs.). Bunun en etkin yolu corafi yaltmdr. Corafi yaltm yeterli sre etkili olamamsa, farkl populasyonlar tekrar bir araya gelebilir. Yaltlm populasyonlar arasnda snrl da olsa gen ak meydana gelirse alt trler oluur. Dnyada ounlukla doal koullarn deiimiyle ve buna bal olarak doal seilimle, ortaya kan fenotipler arasnda belirli bir denge sz konusudur. Ancak koullar srekli iddetini artracak ekildeyse ve o koullarn etkisi altnda kalan canlnn kaltsal yaps bu deiimi karlayacak kaltsal eitlilikten yoksunsa, o tr ortadan kalkar. Kaltsal varyasyonlar bu deiimi karla-

yacak yeterlilikte deilse, bu canlnn izleyecei iki ana yol vardr: Canl bu koullardan uzaklamak iin g edebilir; kk ve uygun koullar barndran snaklara kaabilir. Populasyonun bir ksm g olanan bulurken, dier ksm doal seilimle baka bir tre (trlere) dnmek suretiyle varln srdrebilir. Biri tkenme, dieri ise evrimdir. Buzul dnemlerinde birok canl gneye g etmek suretiyle, daha lk iklimin egemen olduu spanya ve Trkiyeye snmlardr. Anadoluya snan bu canllar buzul dnemlerinden sonra, bir ksm kuzeye (lman iklimlere) ekilirken, bir ksm da daha serin olan yksek dalara doru ekilerek, orada yksek enerjili nlarla kaltsal eitliliini artrm ve doal seilimle, ok farkl tr ve alt trlere dnmlerdir. Anadolunun da ve vadilerle (corafi bariyerler) derin olarak birok blmeye ayrlmas, yaltm ve dolaysyla alt-trleme ve trlemeyi olanakl hale getirmitir. Anadolu bu nedenle tr, alt-tr ve ekotip bakmndan bir cennet durumuna ulamtr. Dileriz ki yetkililer ve kamu, bu hazineyi yeterince koruyabilir ve deerlendirebilir.
Ali Demirsoy
Prof. Dr. H. . Biyoloji Blm Kaynaklar Demirsoy, A., Kaltm ve Evrim, Ankara, 1996 Demirsoy, A., Yaamn Temel Kurallar, Ankara, 1998 Starr, C., Taggart, R., Biology, Belmond, 1995

Evrim ve Yaratl

238

EVRMN KAYIP HALKASI BULUNDU


Yaklak 47 milyon yllk olan primat fosili insan evriminin kayp halkas niteliinde... Almanya'da bulunmasndan tam 26 yl sonra ABD'nin New York kentinde sergilenmeye balanan 47 milyon yllk primat fosili, bilim dnyasn heyecanlandrd. Fosilin evrim tartmalarna yeni bir boyut katmas bekleniyor. Ida takma ad verilen fosil, daha 1 yana gelmeden len dii bir primata ait.Daha nceden 55 milyon yllk fosiller bulunsa da, Ida "Neredeyse hi bozulmam" olduu iin ok daha nemli. 1983 ylnda Almanya'da amatr bir koleksiyoncu tarafndan bulunan fosil, 2006'dan bu yana Norve'teki Oslo niversitesi'nde inceleniyor. Bilim adamlar, fosilin, insanlarn ve gorillerin evrildii iddia edilen primat trnn yakn akrabas olabileceini belirtiyor... Bilimadamlar, Almanyann Messel maden ocaklarnda bulunan, 47 milyon yandaki bir madagaskar maymununa ait fosillemi iskeletin, insan evriminin kayp halkas olduunu ve bu konuda devrim yaratacak kantlar sunacan aklad. Bilimadamlar, Ida adn verdikleri 3 ayak uzunluundaki Madagaskar maymununa ait fosillemi iskeletin, maymun ve insann ortak atas olabileceini ileri srd. 47 milyon yl nce glde len maki tr yaratn kalntlarn muhteem sunumla gzler nne seren bilim adamlar, kalntlarn insanolunun soy aac ve evriminin nemli kayp halkas olduunu iddia etti. Fosili inceleyen grubun lideri Norveli bilim adam Jorn Hrum'a gre, fosil evrim teorisi almalarnda da "evrim" yaratabilir. Hrum, "nsan evriminin ilk evrelerini anlayabilmek iin ok nemli bir bulu nk bu u ana kadar bulunan en eski ve en iyi durumdaki memeli fosili. Bu fosil, ilk memelilerin evrimini anlamak asndan r aabilir."

Evrim ve Yaratl

239

Almanyann Frankfurt ehri yaknlarndaki Messel ta ocaklarnda 1983 ylnda kefedilen Iday bulan koleksiyoncu, yllarca duvarnda asl duran bu fosilin neminden habersizdi. 2006 ylnda tccarn, Oslo niversitesi Doa Tarihi Mzesinden Dr. Jorn Hurumun dikkatine getirmesiyle nem kazand. Dr. Hurum ve beraberindeki uluslararas ekip, aratrmalarn derinletirerek Idann insan evriminin kayp halkas olduu ynnde hem fikir olduklarn aklad. DNYANIN 8NC HARKASI Dr. Hurum, kz Idann adn verdii fosillemi iskeletin, insanlara ilk balant ve dnya miras olduunu syledi. Bir baka bilimadam Dr Jens Franzen ise, iskelet olaanst btnlnden dolay Dnyann 8inci harikas olarak nitelendirdi. Dr Jens Franzen, Ida, bir bykanne gibi dorudan ata olmak yerine, daha ok bir teyze konumunda. Yksek primatlar ve insann gelitii fakat benim grm, dorudan olmayanbir gruba dahil dedi. 19 Maystan itibaren Natural History Museumda (Doa Tarihi Mzesi) sergilenmeye balanan Idann, insan evrimine k tutacak en ok bilinen fosilden 20 kez daha eski olduu vurgulayan bilimadamlar, fosillerin primat aile aacnn insanlar, maymunlar ve maki (madagaskar maymunu) ile galagolar olarak farkl iki gruba ayrlan insan dnda primatlardan geldiini kaydetti. Bilimadamlar ayrca, Idann ne doru kan gzleri ve baparmaklarnn insanlarnkine benzediini vurgulad.

ABD'nin New York kentinde sergilenmeye balanan 47 milyon yllk primat fosili

Milliyet,20.05.2009

Evrim ve Yaratl

240

Yaratllarn 15 Samalna 15 Yant

Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik - 27.07.2002 kiyzl davranan, drst olmayan, bilgi ve olgular bilerek tahrif eden ve bilimle ilgisi olmayan evreleri demagoji ile kandrmay hedefleyen "yaratl" evrelere kar ABD'de kar atak balad. Evrim kartlar bilimsel gereklere srt evirerek yaratl kavramna yer amak istiyorlar. Ancak yaratllarn bu iddialarn samalk olarak nitelendiren Scientific American dergisi, 15 bilimsel yantla evrim kuramnn bilimsel gerekliini bir kez daha gzler nne seriyor. Charles Darwin 143 yl nce doal seilim (doal seleksiyon) yoluyla evrim kuramn ortaya att zaman, bilim dnyas ayaa kalkt; akademik evrelerde yllarca sren sert tartmalar, sosyal bilimleri de kapsayan geni bir alana yayld. Ne var ki zamanla paleontoloji, genetik, zooloji, molekler biyoloji ve dier bilim dallar kuramn doruluunu kukuya yer brakmayacak ekilde kantlad. Bugn evrim konusundaki tartmalarn bir daha almamak zere kapanm olmas gerekirken, durum ne yazk ki dnld gibi deil. 21.Yzyl'da dnyann en gelimi lkesinde (ABD) utan verici bir oyun sergileniyor. Yaratllar, politikac, hukuku ve sradan vatandalar evrim kuramnn doru olmadna inandrabiliyor. Okullarda evrime alternatif olarak '' akll-tasarm '' fikrinin okutulmas ynnde gl kampanyalar srdrlyor. Halihazrda Ohio Eyalet Eitim Mdrl mfredat programn yaratllarn istei dorultusunda deitirip deitirmemeyi tartyor. Berkeley'de Kaliforniya niversitesi'nden hukuk profesr Philip E.Johnson gibi evrim kart baz bilim adamlar, akll-tasarm kuramnn Tanr kavramn tartmaya amak iin bir ara olduunu kabul ediyorlar. Bu tartmalarn ortasna itilen retmenler, doal olarak evrimi savunmak ve yaratlclk kavramn rtmek durumunda braklyorlar. Yaratllar ise evrimin yanl anlalan noktalarndan yararlanarak, yalanlar ve drst olmayan sylemlerle zehirlerini yaymaya alyor. Aada yaratllarn sklkla ne srdkleri 15 szde ''bilimsel'' iddiaya verilen yantlar bulacaksnz. 1) Evrim yalnzca bir kuramdr; bilimsel bir yasa deildir. Kuramn, ''kesinlik hiyerarisi''nin ortalarnda yer ald ilkokullarda retilir; yani kuram varsaymn zerinde, yasann altnda yer alr. Ancak bilim adamlar bu terimi bu ekilde kullanmazlar. ABD Ulusal Bilimler Akademisi'ne (NAS) gre bilimsel bir kuram ''gerekleri, yasalar ve test edilmi varsaymlar bnyesinde birletiren doal dnyann bir
Evrim ve Yaratl 241

durumunun gereklemi aklamas''dr. Yasa, doaya ilikin tanmlayc genellemelerdir. Dolaysyla bir bilim adam evrim kuramndan sz ettii zaman -bu atomik kuram veya grelilik kuram da olabilir- doruluu hakknda en ufak bir kuku duymaz. Deiim geirerek ilerleme anlama gelen evrim kuramna ek olarak, insanlar evrim gereinden de sz edebilirler. NAS'a gre gerek ''doru olarak kabul edilen ve kendini tekrarlayan gzlemlerdir''. Fosil kaytlar ve ok sayda dier kantlar organizmalarn zaman iinde evrimletiini kantlar. Bu deiiklikleri kimse gzlemedii halde, dolayl kantlar nettir, aprak deildir ve zorlaycdr. Tm bilimler dolayl kantlara dayanr. rnein, fizikiler atomalt paracklar direkt olarak grmez, ancak bunlarn varolduunu iyonlama odasnda paracklarn braktklar izlerden anlar. Ksaca dorudan izlenmemesi fizikilerin vardklar sonularn doru olmadn gstermez. 2) Doal seilim dairesel muhakemeye dayanr. Yani iyi uyum salayan hayatta kalr ve hayatta kalanlarn iyi uyum salad farz edilir. Doal seilimin gnlk konuma dilindeki aklamas, iyi uyum salayann hayatta kalabilmesi eklindedir. Ancak teknik aklamasna gre doal seilim, farkl hzlarda reme ve hayatta kalma kavramlarn ierir. Bu da u anlama gelir: Trler az uyumlu, ok uyumlu gibi uyumluluk derecelerine gre tanmlanmaz; belirli koullar altnda geride ka tane yavru brakabileceklerine gre tanmlanr. Tohum asndan zengin kaynaklara sahip bir adaya hzl reyen bir ift kk gagal ispinoz ile yava reyen bir ift byk gagal ispinoz brakn. Birka nesil sonra hzl reyenler daha fazla besin kaynana sahip olabilirler. Dier taraftan byk gagallarn tohumlar daha iyi krmalar durumunda, avantaj yava reyenlere geer. Galapagos Adalar'nda gerekletirilen bir pilot almada Princeton niversitesi'nden Peter R.Grant , vahi doada buna benzer nfus deiimine tank oldu. Burada en nemli olan, evreye uyumun hayatta kalma kavramndan bamsz olarak tanmlanmasdr. Yani byk gagallar, belirli koullarda tohumlar daha kolay krdklar iin daha iyi uyum salyorlar. Ancak bu zelliklerinin hayatta kalmalarn kolaylatrp kolaylatrmadna baklmyor. 3) Evrim bilimsel deildir, nk dorulanamaz veya yalanlanamaz. Ayrca gzlenemeyen veya yeniden yaratlamayan olaylarla ilgilidir. Bu iddia evrimi iki ana paraya blen farkll gz ard ediyor. Bunlar makroevrim ve mikroevrim dir. Mikroevrim bir trn zaman iinde gsterdii deiiklik ile ilgilidir. Macroevrim, tr dzeyinin zerindeki taksonomik (snflandrma ilmi ile ilgili) gruplarn deiimini inceler. Bunun kantlar fosil kaytlar ve DNA karlatrmalarndan elde edilir. Bugn yaratllarn pek ou mikroevrimin laboratuvarlarda (meyve sinekleri, bitkiler ve hcreler zerindeki testler) ve doada (Grant'n Galapagos ispinozlar zerindeki almalar) test edilebildiini kabul ediyor. Doal seilim ve dier mekanizmalar kromozomal deiiklikler, simbiyoz ve melezletirme- zaman iinde nfusta ok ciddi deiikliklere yol aabilir.

Evrim ve Yaratl

242

Makroevrim almalarnn tarihi yaps, dorudan gzlem yerine fosil ve DNA karmlarna dayanr. Ancak tarihi bilimlerde (astronomi, jeoloji, arkeoloji ve evrim biyolojisi dahil) varsaymlarn fiziksel kantlarla uyum iinde olup olmad test edilebilir. rnein, evrimsel aklamaya gre insann ilk bilinen atalar (kabaca 5 milyon yl nce) ile anatomik olarak modern insann ortaya k (100.000 yl nce) arasnda, zellikleri giderek maymundan modern insana benzeyen hominidler yer almtr. Fosil kaytlar da bunu gstermektedir. Kald ki insanlar Jurassic dneme (65 milyon yl nce) ait katmanlarn iine gml modern insan kalntlar bulamaz. Evrim baka ekillerde de rtlebilirdi. Eer cansz bir maddeden bir anda olumu, gelimi bir yaam ekli belgelenseydi, fosil kaytlarnn iinde bulunmu yaratklardan birkann da bu ekilde olumu olmas gerekirdi. Ayn ekilde eer uzaydan gelen insanst zekaya sahip yaratklar ortaya kp, dnyada yaam balatttlarn iddia etseydi, evrimsel aklamalara glge debilirdi. Ancak u ana kadar byle bir kant ortaya karlmad. 4) Bilim adamlar zaman getike evrim gereinin doruluundan phe etmeye baladlar. Evrim kuramnn giderek taraftar yitirdiine ilikin herhangi bir kant sz konusu deil. u anda evrim kuramna gnderme yapmam bir biyoloji dergisi bulamazsnz. Oysa evrimi karalayan bilimsel bir makale neredeyse hi yok. Washington niversitesi'nden George W.Gilchrist binlerce bilimsel makaleyi tarayarak, akll tasarm veya yaratl bilimine ilikin bir gndermeye yer verilip verilmediini aratrd. Sonuta tek bir makaleye bile rastlamad. Yaratllar bilim dnyasnn tutucu ve dogmatik bir evre olduunu iddia ederek, bilim adamlarnn yaratl bilimi ile ilgili kantlar ilk batan, nyargl olarak reddettiini ileri sryor. Oysa ''Nature'' dergisinin ve dier bilim dergilerinin editrleri kendilerine gnderilen makaleler arasnda evrimi rten ok az sayda makale olduunu sylyorlar. Evrime kar olan baz yazarlarn makaleleri ciddi bilim dergilerinde yaymland. Ancak bu makaleler dorudan evrime saldrmad gibi, yaratllarn dncelerini de net bir lisanla dile getirmiyordu. Bunlarn yapt en cesur eletiri, evrim kuramna ilikin baz sorunlarn henz zmlenemediine dikkat ekmekti. Ksaca yaratllar, bilim dnyasnn onlar ciddiye almas iin yeterli malzeme vermiyor. 5) Evrim biyologlar arasndaki gr farkllklar, evrimin somut bilimsel temellere dayanmadnn en belirgin gstergesidir. Evrim biyologlar deiik konular kendi aralarnda sert biimde tartrlar. Bu konularn banda trlerin nasl olutuu, evrimsel deiikliin hz, kular ve dinozorlar arasndaki iliki, Neandertal'lerin modern insanlardan farkl bir tr olup olmad gibi konular gelir. Bu tartmalarn benzerleri dier bilim dallarnda da grlr. Ne var ki drstlkten uzak bir tutum sergileyen yaratllar, bilim adamlarnn bu tartma tarzlarn abartarak, konuyu arptyor. Harvard niversitesi'nden Paleontolog Stephen Jay Gould 'un almalarn bilenler bu saygn bilim adamnn evrim kuramn ne byk bir itenlikle savunduunun bilincindedir. Oysa yaratllar Gould'un ciltler dolusu yazlarndan desteksiz alntlar yaparak yazarn ifadesini arptyor. Bu gibi durumlarda yanlla dmemek iin, yaratllarn kulland alntlarn kayna olan makalenin tmn grmekte israrc olun. Greceksiniz ki makalenin btn bambaka bir telden almaktadr.

Evrim ve Yaratl

243

6) Eer insanlar maymunlardan gelmi olsayd, niin hl ortalklarda maymunlar dolayor? Bu ok yaygn olan iddia, evrim konusundaki bilgisizlii tm plakl ile ortaya koyuyor. lk yanllk u: Evrim insanlarn maymun soyundan geldiini sylemez; insan ve maymunlarn ortak bir ataya sahip olduklarn syler. Daha byk yanllk ise udur: Bu tartma ile u soru arasnda koutluk kurulabilir:''Eer insanlar yetikinlerin soyundan geldiyse, niin ortalklarda yetikinler dolayor?'' Bir ksm organizma, ailenin ana gvdesinden ayrlp sonsuza dek aileden uzak yaayabilecek farklla eriince, yeni trler oluur. Ana gvde bundan sonra yaamn sonsuza dek srdrebilir; ya da yok olabilir. 7) Evrim yaamn yeryznde ilk kez nasl ortaya ktn aklayamaz. Yaamn nasl balad sorusu bugn hala gizemini koruyor. Ancak biyokimyaclar ilkel nkleik asidin, amino asitlerin ve yaamn dier yap talarnn nasl olutuunu ve bunlarn kendini kopyalayan ve kendi kendine yaamn srdrlebilen niteler olarak nasl organize olduunu bilirler. Astrokimyasal analizler ise bu bileimlerin uzaydan gelmi olabileceini ve bunlarn gkta iinde dnyaya dm olabileceini gstermektedir. Bu senaryo dnyann ilk oluum dnemindeki koullarnda, bu bileimlerin nasl ortaya kt konusundaki sorular yantlayacaktr. Yaratllar evrimi tmyle hkmsz klmak iin bilimin yaamn kkenine ilikin sorular hala yantlayamamasndan yararlanyor. Ne var ki eer yeryznde yaam evrimd bir ekilde balam olsa dahi (uzayllar ilk hcreleri milyarca yl nce dnyaya tam olabilir) bu tarihten sonra evrim saysz mikroevrimsel ve makroevrimsel almalarla kantlanabilir. 8) Matematiksel olarak, brakn yaayan bir hcrenin veya insann rastlantsal olarak ortaya kmasn, protein gibi karmak bir nesnenin rastlant sonucu ortaya kmas mmkn deildir. Rastlant evrimde nemli bir rol oynar. (rnein random mutasyonlar yeni zelliklerin ortaya kmasnda nemli bir rol oynar.) Ancak evrim, organizmalarn, proteinlerin veya dier oluumlarn yaratlmasnda rastlantya yer vermez. Hatta tam tersi, doal seilim random olmayan deiiklikten yararlanarak, ''arzulanan'' zellikleri korurken, ''arzulanmayan'' zellikleri yok eder. Seilimin kuvvetleri sabit kald srece, doal seilim evrimi tek bir yne doru iter ve artc bir abuklukla son derece gelimi yaplar ortaya kartr. 9) Termodinamiin kinci Yasas'na gre sistemlerin dzeni zamanla bozulur. Buna gre canl hcreler cansz kimyevi maddelerden olumu olamaz ve ok hcreli yaam protozoadan evrimlemi olamaz. Bu tartma kinci Yasa'nn doru anlalmamasndan kaynaklanr. Eer bu tartma doruysa mineral kristalleri, kar taneleri de mmkn olamazd, nk bunlar da karmak yaplardr. kinci Yasa aslnda kapal sistemlerde toplam entropilerin (enerji veya maddenin girmedii veya kmad sistemler) azalmayacan ifade eder. Fiziksel bir kavram olan
Evrim ve Yaratl 244

entropi genellikle karmaa eklinde tanmlanr, ancak gnlk konuma dilinde bu anlamda kullanlmaz. Ancak hepsinden nemlisi, kinci Yasa'ya gre entropi, sistemin baz paralarnn azalrken, bazlarnn bunu dengelemek ve telafi etmek iin artmasna izin verir. Bylece gezegenimiz btn olarak giderek daha karmak bir yapya brnr, nk Gne yeryzne k ve s gnderir. Basit organizmalar, dier yaam ekillerini ve cansz maddeleri tketerek yakt salar ve daha karmak bir yapya ular. 10) Mutasyonlar evrim kuram iin gereklidir, ancak mutasyonlar yalnzca varolan zellikleri yok eder;yeni zellikler yaratmaz. Tam tersi, biyoloji ''nokta mutasyonlar'' (organizmann DNA'sndaki noktasal deiimler) yoluyla oluan pek ok zellii ortaya dker. Antibiyotiklerin bakterilere kar diren kazanmas buna bir rnektir. Ayrca molekler biyoloji, nokta mutasyonlarn tesine geen genetik deiiklik mekanizmalarn kefetmitir. Bu mekanizmalar yeni zelliklerin olumas iin yeni yollar aar. Genlerin iindeki ilevsel modller yepyeni biimlerde birbiriyle birleir. Btn genler rastlantsal olarak organizmann DNA'snn zerinde kopyalanr ve bu kopyalar yeni, karmak zellikler iin zgrce harekete geer. Deiik organizmalardan alnan DNA'larn karlatrlmas sonucu, bir kan proteini tr olan globinlerin milyonlarca yllk evrimini gzler nne serer. 11) Doal seleksiyon mikroevrimi aklar, ancak yeni trlerin nasl ortaya ktn ve yaamn daha yksek dzenlerini aklayamaz. Evrim biyologlar doal seilimin yeni trleri nasl yaratt konusunda ok sayda almalar yapm ve bunlar bilimsel yaynlarla kamuoyuna mal etmitir. rnein, Harvard niversitesi'nden Ernst Mayr 'n gelitirdii bir modelde bir organizma poplasyonu, corafi snrlarla kendi trnden ayr tutulur. Bu durumda bu poplasyon farkl etkilere maruz kalabilir. zole edilen poplasyonda deiiklikler birbiri ardna birikim yapar. Bu deiiklikler belirginlemeye balaynca, ayr kalan grup orijinal gruptakilerle iftleemez hale gelir. Sonuta ayr den grup reme asndan izole edilmitir ve yeni bir tr oluturmak zere kendi yolunu izer. Evrimsel mekanizmalarn iinde en iyi inceleneni doal seleksiyondur. Ancak biyologlar baka olaslklara da aktr. Biyologlar srekli olarak seyrek grlen genetik mekanizmalarn yeni tr yaratma konusundaki potansiyali zerinde durmaktadr. Dolaysyla bilim, doal seilim dndaki glerin yaratt evrime de kaplarn kapatmamtr. Ancak bu gler doal olmak zorundadr; gizemli yaratc zeklarn bilimsel olarak varlklar kantlanamayan- eylemleri sonucu ortaya km olmamaldr. 12) Bugne dek kimse yeni bir trn evrimletiine tank olmamtr. Yeni bir trn oluumu son derece nadir grlen bir olaydr ve yzyllar alr. Ayrca oluum aamasnda yeni bir tr tanmak zordur, nk biyologlar bir trn nasl en iyi ekilde tanmlanaca konusunda gr birliine varamazlar. En yaygn tanm Mayr'n Biyolojik Tr Kavram 'dr. Buna gre tr, reme asndan izole edilmi farkl bir poplasyondur. Bu balamda bu trn bireyleri kendi topluluklarnn dnda reyemez. Pratik adan bu standardn, mesafe, arazi yaps veya bitki rts nedeniyle izole edilmi organizmalara uygulanmas zordur. Dolaysyla biyologlar, bir trn bireylerini tanmak iin organizmalarn fiziksel ve davransal zelliklerinden yararlanrlar.
Evrim ve Yaratl 245

Yine de bilimsel literatr solucan, bcek ve bitkilerde baz trlerin oluumuna ilikin raporlara yer verir. Bu deneylerin pek ounda aratrmaclar organizmalar deiik tipte selesiyona tabi tuttu ve sonucunda bu poplasyonlarn, dardakilerle iftlemediini kefetti. 13)Evrimciler gei dnemine ait herhangi bir fosili bulup kartamamtr. rnein yar srngen, yar ku gibi... Aslnda paleontologlar u ana kadar, ekil asndan ara konumda olan ok sayda fosil rneini bulup kartmtr. Bunlarn iinde en nls ''Archaeopteryx'' tir. Bu fosil kulara zg ty ve iskelet yapsna sahipken ayn zamanda dinozor zellikleri de sergiler. Ayrca pek ok tyl, uabilen veya uamayan fosil de bulunmutur. rnein modern at, bir ara form olan ''Eohippus''tan gelmektedir. Balinalarn atas karada yryen 4 ayakl ara formdan evrimlemitir. Ayrca 20 veya daha fazla hominid, Lucy ile modern insan arasndaki dneme aittir. Ne var ki yaratllar bu fosil almalarn kabul etmiyorlar. Onlara gre Anchaeopteryx srngenler ve kular arasndaki kayp halka deildir; tam tersi srngen zellikleri tayan bir kutur. Dier taraftan bir yaratl, iki form arasndaki ara fosili kabul etse dahi, bununla yetinmeyecek, bununla ilk iki form arasndaki gei fosilini grmek isteyeceklerdir. 14) Canllar son derece karmak bir yapya sahiptir -anatomik, seller ve molekler dzeyde-. Bu yap daha az karmak olsayd alamazd. Bu da u anlama gelmektedir. Byle bir yap ancak akll bir tasarm sonucu oluur, evrim sonucu deil. Bu tasarm konusu yaratllarn en fazla zerinde durduu tartmadr ve en eskisidir. 1802 ylnda teolog William Paley yle yazyordu: ''Eer tarlada bir saat bulursanz, ilk aklnza gelen bunu birinin drm olduu olasldr; doal glerin bunu orada rettiini dnmezsiniz. Bu benzerlikten yola karsak, canllarn karmak yaplarndan dolay dorudan, kutsal bir iradenin eseri olduunu anlarz.'' Paley'in bu iddiasna kar Darwin ' 'On the Origin of Species-Trlerin Kkeni' ' isimli eserini yazarak,seilimine doal glerinin zaman iinde evrimi nasl ekillendirdiini aklad. Yaratllar onlarca yldr Darwin'in grlerini rtmek iin gz rneini ne sryor. Yaratllara gre gzn evrimlemesi olanakszdr. Gzn grnt yaratma becerisi paralarnn mkemmel dzeninden kaynaklanr. Dolaysyla doal seilim gzn evrimi srasnda geirecei ara dnemlere izin veremez. Yarm bir gz zaten ilev yapamaz. Byle bir eletiriyi nceden tahmin eden Darwin, ''tamamlanmam'' bir gzn de, tamamlanm gz kadar olmasa da en azndan yararl olacan iddia ediyordu; rnein canl a doru yol alabilir. Biyoloji Darwin'in haklln daha sonra ortaya kartt. Bilim adamlar hayvanlar aleminde ilkel gzlerin ve a-duyarl organlarn olduunu kantlad. Akll-tasarm fikrini savunanlar bugn ncekilerden daha zekice sorular soruyorlar. Ancak yine de tartma ve hedeflerinde bir deiiklik grlmyor. 15) Son aratrmalar, mikroskopik dzeyde bile, yaamn evrim sonucu ulaamayaca kadar karmak bir yapya sahip olduunu kantlyor.
Evrim ve Yaratl 246

''Darwin'in Kara Kutusu: Biyokimya Evrime Meydan Okuyor'' isimli kitabn yazar Michael J. Behe ''Azaltlamayan Karmaa'' kavramn ortaya att. Behe, bu kavrama rnek olarak fare kapann ele ald. En ufak bir parasnn kartlmas durumunda fare kapannn almayacan ileri sren Behe, bu paralarn ancak birarada olduu zaman ie yaradn sylyordu. Behe, daha sonra fare kapan iin geerli olan mantn bakteriyel flagellum -kamya benzer hcresel yap- iin de geerli olduunu ileri srd. Flagellum'un zel yapsnn evrim sonucu olumasnn mmkn olmadn ileri sren Behe, bunun ardnda akll-tasarm'n olduunu savunuyordu. Ne var ki evrim biyologlarnn elinde bu itirazlar bilimsel olarak yantlayacak veriler vard. Biyologlar daha basit ekillerde kaml organizmalarn olduunu ve flagellum'da bulunan tm paralarn gerekli olmadn kantladlar. Ayn ekilde Baylor niversitesi'nden William A.Dembski , yine canllarn karmak yapsndan yola karak, ynlendirilmemi, random srelerin bu karmak yapy oluturamayacan sylyordu. Dolaysyla byle karmak bir yapy ancak insanst nitelikte bir zek yaratabilirdi. Dembski'nin bu iddias bilim adamlarnca eitli ynlerden rtld. Santa Fe Enstits'nden bilim adamlar basit, ynlendirilmemi srelerin inanlmayacak dzeyde karmak ekiller oluturabileceini kantladlar. Organizmalarda grlen karmak yaplarn bazlar, dolaysyla, henz bilemediimiz bir nedene bal olarak, doal fenomenler sonucu oluabilir. Ancak bu, karmaann doal olarak ortaya kamayaca anlamna gelmez. John Rennie, Scientific American, Temmuz 2002 Trkesi: Reyhan Oksay Konuyu tartan dier kaynaklar: -www.skeptic.com -www.nationalacademies.org/evolution/ -www.talkorigins.org -www.ncseweb.org -www.pbs.org/wgbh/evolution/ Defending Evolution in the Classroom: A Guide to the Creation/Evolution Controversy; Brian J. Alters and Sandra M. Alters The Triumph of Evolution and the Failure of Creationism; Niles Eldredge Intelligent Design Creanionism and its Critics; Robert T. Pennock

Evrim ve Yaratl

247

Aile Albm - Modern nsann Soy Aac


Bilim adamlar kazlarn srdrdke, ortaya kan insans tr says her geen gn artyor. Bunlarn pek ou geride soy sop brakmadan yok olan uzak kuzenlerimiz; dierleri ise bizim dorudan atalarmz.

Trlerin yaad Dnem Kefedildii yer Yorum

4,4 milyon yl nce

4,2 milyon yl-3,9 3,6 milyon yl-2,9 milyon yl nce milyon yl nce Aramis, Etiyopya Kanapoi, Kenya Laetoli, Tanzanya Bu ilkel trn nereye Bu tr, atalarmzn imdiye dek yalnuzca ait olduu ve iki bilinenden 500.000 yl dou Afrika'da aya zerinde nce iki ayak zerinde grld. En nl yryp yrmedii durduunu gsteriyor. temsilcisi 3.2 milyon henz bilinmiyor. yandaki Lucy adndaki iskelet.

3 milyon yl-2,3 milyon yl nce Taung, Gney Afrika Bu trn insan ,ile insans maymun arasndaki kayp halka olduu dnld.

Trlerin yaad Dnem Kefedildii yer Yorum

2,8 milyon yl-2,3 milyon yl nce Omo Havzas, Etiyopya A.Boisei ve A.Robustus'un atas olduu dnlyor. Richard Leakey'in ekibinin bulduu yukardaki fosile "Siyah Kafatas" ad verildi

2,5 milyon yl

2,3 milyon yl-1,4 milyon yl nce Bouri, Etiyopya Olduvai Vadisi, Tanzanya En son tespit edilen Leakey ekibinin insans tr. Tatan bulduu ilk insans. yaplm aletleri Byk azdileri kullanan ve et yiyen ilk nedeniyle bu tr. kafatasna "Fndkkran" ad verildi.

1,9 milyon yl-1,5 milyon yl nce Kromdraai, Gney Afrika 1938 ylnda Robert Broom tarafndan kefedildi. Yalnzca Gney Afrika'da grld; insann dorudan atas..

Evrim ve Yaratl

248

Trlerin yaad Dnem Kefedildii yer Yorum

2,4 milyon yl-1,8 milyon yl Koobi Fora, Kenya

1,9 milyon yl-1,6 milyon yl Olduvai Vadisi, Tanzanya H.Habilis'in ilk ekli 1960'l yllarn banda olduu dnlyor. Leakey'in grubu Eer kendi bana bir tarafndan ortaya tr olarak ele alnrsa, karld. Bir zamanlar cinsimizin ilk bilinen ilk kez "Becerikli yesi olduu anlalr. Adam"n alet kulland sanlyordu.

1,7 milyon yl-1,5 milyon yl Koobi Fora, Kenya

1,7 milyon yl250.000 yl Trinil, Endonezya

Afrika'da bulunan ilk 1891'de kefedildi. H.erctus olabilir. Kendi Atei ilk kullanan ve bana, bamsz bir Afrika'nn dna tr olup olmad kan ilk insans tr tartlyor. olduu dnlyor.

Trlerin yaad Dnem Kefedildii yer Yorum

800.000 yl nce

200.000-30.000 yldan byk Gran Dolina, spanya Neander Vadisi, Almanya Neanderthal ile H.sapien'ler ile ayn modern insann son zamana rastlar. ortak atas. Fosile 600.000 yl ncesine verilen bu isim dayanan tre baz tartma konusu. durumlarda H.heidelbergensis ad verilmektedir.

Bilinen en eski fosil 100.000 yl ncesine dayanmaktadr 1 milyon ve 100.000 yl arasnda Afrika kkenli dier fosiller, byk bir olaslkla, modern insann atalarn oluturuyor.

Modern Insan

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik Dergisi, 02 Ekim 1999 , Say 654.

Evrim ve Yaratl

249

KRONOLOJK EMA

Evrim ve Yaratl

250

Evrim ve Yaratl

251

You might also like