You are on page 1of 147

Lawrence Block Matthew Scudder Polisiyeleri: Babalarn Gnahlar Cinayet ve Yaratma Zaman lmn Ortasnda Buzkraca Cinayetleri lmenin

Sekiz Milyon Yolu Kutsal Bar Kapandnda Bak Srt Tahtalkye Bir Bilet Mezbahada Dans Mezartalan Arasnda Gezinti eytan Biliyor ki lsn Bir Dizi l Adam Hazrlanan En Ktler Bile Bernie Rhodenbarr polisiyeleri: Umduunu Deil Bulduunu Yiyen Hrsz Dolaptaki Hrsz Kipling'den Alnt Yapmay Seven Hrsz Spinoza Felsefesi renen Hrsz Mondrian Gibi Resim Yapan Hrsz Polisiye Romanlar Okuyan Hrsz Kendini Humphrey Bogart Sanan Hrsz Ktphanedeki Hrsz "Gnlelen" Hrsz "BR MATTHEW SCUDDER POLSYES" BR DZ L ADAM Lawrence Block ngilizce aslndan eviren en Ser Kaya MACERAPEREST KTAPLAR Polisiye Bir Dizi l Adam-A Long Lime of Dead Men / Lawrence Block ngilizce aslndan eviren: en Ser Kaya Lawrence Block, 1994 Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti., 2000 Baror International, Inc., Armonk, New York, U.S.A. araclyla yazar szlemesi yaplmtr. Bu yaptn btn haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlarn dnda yaymcnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. Kitap ve genel tasarm: Serdar Benli Kapak tasarm: Ula Eryavuz Dizgi dzeni: Goudy 10/12 pt. Ofset hazrlk: Olak Yaynlar Bask: Olak Bask Hizmetleri Tel: (0-212) 612 73 05 Birinci bask: Nisan, 2000 ISBN 975-329-189-2

"Maceraperest Kitaplar" bir Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti. rndr. Olak Yaynlan Genel Ynetim: Senay Haznedarolu Yayn Ynetmeni: Rait ava Zambak Sokak 29, Olak Binas, 80080 Beyolu/stanbul Tel: (0-212) 251 71 08-09, Faks: (0-212) 293 65 50 e-posta: oglak@oglak.com www.oglak.com Bu Jerrold Mundis iin. Ayn zamanda Phil Brothman, Jerry arp, Jerry Carrel, Joel Daniels,Eddie, Fischman, Paul Gandel, Steve Greenberg, Mel Hurwitz, Symmie Jacobson, Artie Judelsohn, Don Kohnstamm, Bruce Kramer, Dave Krantz, Lew Lansky, Dick Lederman, Dave Leff, ve Dave Stiller iin ve Rett Goldberg ile Mike Woldman'n anlarna. Eskiden salkl ve en olan ben Kurtulamyorum ah, illetlerden, Kuvvetten dyorum gnden gne: lm korkusu doluyor iime. nemsemek yanl zevki sevinci, Bu yalan dnya yalnzca geici, Beden zayf; kurnaz o eytan ise: lm korkusu doluyor iime. Hep deiiyor durumu insann, Bugn bir eyi yokken, hasta yarn, Glerken, birden ecel eiinde: lm korkusu doluyor iime. Gven yok hibir eye bu hayatta, Nasl sallanrsa dallar rzgrda, Sallanyor bu bo dnya da yle: lm korkusu doluyor iime. Bir bir kalkp lme gidiyorlar, Btn o koca prensler, beyler, krallar, Gidiyor yoksulu da, zengini de: lm korkusu doluyor iime. Lordlarn saltanatna bakmyor, Ktiplerin zeksn takmyor, Kaamyor penesinden hi kimse: lm korkusu doluyor iime. Aldna gre kardelerimi, Balamayacaktr bir tek beni, Sra sonunda bana geldi ite: lm korkusu doluyor iime. WLLlAM DUNBAR Lament for the Makers

Bakn u cenazeye gelenlere, Nasl da ikiyzl hepsi! lm gibisi var m, ocuklar? Burun ekip durmay brakalm, Alayp haykralm bir azdan Ve unutmayn hi: Ne kadar ok yaarsa O kadar tez lr insan! BR RLANDA NNNS eviriler: avkar Altnel. Her zamanki cmertlii iin teekkr ederiz. 1 Yal adam ayaa kalkarak kan su bardann alt ksmna vurduu srada saat dokuz civarnda olmalyd. Adamn evresindeki konumalar dindi. Tam bir sessizlik olana kadar bekledi, sonra gzlerini odada dolatrmak iin uzun bir dakika daha bekledi. Vurduu bardaktan kk bir yudum su iti, barda nndeki masaya koydu ve avu ileri masann zerinde olacak biimde ellerini bardan iki yanna yerletirdi. One doru eilmi zayf vcudu, ince sivri burnu, geriye taranm beyaz salar, kaln gzlk camlarnn kocaman gsterdii soluk mavi gzleriyle dururken Lewis Hildebrand'n aklnda bir Viking gemisinin burnuna oyulmu bir biim olarak kald. Yllar boyu ufku tarayan, millerce tesini grebilen, byk, idealize bir ku. Yal adam, "Baylar" dedi, "Dostlar." Durup odadaki drt masay tekrar gzleriyle tarad: "Kardelerim." Sylediklerinin yanklanmasn bekledi, sonra ar havay hzl bir glmsemeyle yumuatt. "Ama nasl karde olabiliriz? Siz yirmi iki ile otuz yalar arasndasmz, ben ise seksen be yama merdiven dayadm. Buradaki en bynzn bykbabas olabilirim. Ama bu gece yllara, yzyllara uzanan bir eyin paras olarak buraya katldnz. Gerekten de bu odadan karde olarak ayrlacaz." Bir yudum su imek iin konumasna ara verdi mi? Varsayalm ki verdi. Sonra ceketinin cebine uzanarak bir kt paras kard. "Size bir ey okuyacam" dedi. "Uzun srmez. Bir ad listesi. Otuz ad." Boazn temizledi, sonra ift odakl gzlk camnn alt ksmndan listeyi okumak iin ban yana edi. "Douglas Atwood" dedi. "Raymond Andrew White. Lyman Baldridge. John Peter Garrity. Paul Goldenberg. John Mercer..." Adlar ben uydurdum. Listenin kayd yok, Lewis Hildebrand dnda, yal adamn okuduu tek bir ad bile hatrlamyor. Ona gre adlar okunan kiilerin ou ngiliz ya da skorlandal, birka Yahudi, birka rlandalyd, bir avu kadar Hollandal ya da Alman olabilirdi. Adlar alfabetik srayla okunmad, belirgin bir okuma dzeni de yoktu. Hildebrand daha sonra yal adamn adlan lm srasna gre okuduunu renecekti. Okunan ilk ad -onu yle adlandrmama ramen Douglas Atwood deil-len ilk kiiydi. Yal adam dinlerken, adlarn odann lambrili duvarlarnda bir tabut kapana atlan toprak paralar gibi yanklanmasn duyarken, Lewis Hildebrand neredeyse gzyalarna boulmak, zere olduunu hissetti. Ayaklarnn altndaki toprak yarlm, sonsuz bir bolua bakarm gibi hissetti kendini. Son adn okunmasndan sonra uzun bir sessizlik oldu. Ona zaman durmu, hareketsizlik sonsuza dek uzayacakm gibi geldi. Sessizlii yal adam bozdu. Gs cebinden bir Zippo akmak kard, kapan aarak akma akt. Kdn bir kesini yakt, kt yanarken teki ucundan tuttu. Alevler kdn byk ksmn yaktktan sonra geri kalanlar bir klle koyarak kt kl olana dek bekledi. "Bu adlar bir daha hi duymayacaksnz" dedi. "Onlar gittiler, ller nereye giderse oraya gittiler. leri bitti. Bizimki ise yeni balad."

Zippo akmak hl elindeydi. Yal adam akma yukar kaldrd, yaktktan sonra kapad. "Bugn Mays'n drd" dedi, "1961 ylndayz. Size okuduum otuz adamla ilk kez biraraya geldiimizde Mays'n yd ve yl 1899'du. spanyol-Amerikan Sava on ay nce bitmiti. O zaman ben de yirmi yandaydm, yani en knzden bir ya daha byk. Savaa katlmamtm ama odada katlm olanlar vard. Meksika'yla savata Zachary Taylor'la savam biri de vard. Doru hatrlyorsam yetmi sekiz yandayd. Odada oturup hi duymadm otuz adamn adlarn okumasn dinledim. Onun listeyi yakmasn izledim ama adam bir kibritle yakt kd elbette. O gnlerde Zippo akmaklar yoktu. Bu beyefendi -size adn syleyebilirim ama sylemeyeceim, bu ad son kez birka dakika nce syledim- bu beyefendi baka bir yal adamn baka bir adlar listesini yaktn grd zaman yirmi ya da yirmi be yandayd. Peki, bu ne zamand? Sanrm 1840'larn ba. O dnemde kibrit var myd? Sanmyorum. Sanrm adam -ve istesem bile onun adn syleyemem- listeyi atee att. O toplantnn ne tarihini, ne de nerede yapldn biliyorum. Demin de dediim gibi ilk toplantm 1899 ylndayd ve Union Meydan'nda bulunan John Durlach'n restorannn ikinci katndaki zel bir yemek odasnda otuz bir kiiydik. Restoran uzun zaman nce yok oldu, iinde bulunduu bina da yle, binann yerinde imdi Klein'n maazas var. Durlach'nki kapannca her yl baka bir restoran denedikten sonra Ben Zeller's restorannda karar kldk. Yllarca orada toplandk ama yirmi yl nce restoran el deitirince mutsuz olduk. Buraya, Cunningham'n Yeri'ne geldik ve o zamandan beri de buradayz. Geen yl iki kiiydik. Bu yl otuz bir olduk." Peki, Allah'n 1961 ylnn 4 Mays'nda Matthew Scudder neredeydi? Cunningham'da olabilirdim. Yal adam ve otuz yeni kardeiyle birlikte zel yemek odalarndan birinde deil ama barda, ana yemek salonunda ya da Vince Mahaffey'in sevdii kk, arka odalarndan birindeki bir masada. Yirmi iki yanda olurdum ve yirmi nc doumgnme iki haftadan az zaman kalm olurdu. lk oyumu kullanmamn zerinden alt ay gemisti. (Oy verme yan daha on sekize indirmemilerdi.) Kennedy'ye oy verdim. Cook, Illinois'deki mezartalarnn zerindeki isimlerin ou da ayn eyi yapt herhalde ve Kennedy burun farkyla kazand. Hl bekrdm ama bir sre sonra evleneceim ve ardndan boanacam kzla tanmtm. Polis Akademisi'nden mezun olal ok olmamt. Beni Brooklyn blgesine atadlar ve ondan bir eyler reneceimi dnerek Mahaffey'in orta yaptlar. Mahaffey bana ok ey retti, renmemi ok istemedikleri baz eyler de retti. Koyu renk, elle ovulmu tahtalar, krmz deri ve cilal pirinleri, sigara duman ve bardaklarn oundaki sert ikileriyle Cunningham'n Yeri, Mahaffey'in holanaca trden bir yerdi. Mende eitli biftek ve deniz rn vard ama sanrm ne zaman oraya gitsem ayn yemei yerdim -karides kokteyli, kaln bir dilim sr filetosu ve eki kremayla frnda patates. Tatl iin cevizli ya da elmal tart ve aylmaya yetecek kadar ar, bir fincan kahve. Balang iin buz gibi, kemikleri dondu' ran bir martini ve yemekten sonra mideyi yattrmak iin bir martini. Sonra zihni temizlemek iin biraz viski. Mahaffey bana bir devriye maayla nasl iyi yemek yeneceini retti. "Gkyznden bir dolar uarak alm avcuna konarsa" dedi, "parmaklarn kapat ve Tanr'ya dua et." stmze epeyce dolar yayor ve birlikte gzel yemekler yiyorduk. Konumu ters olmasayd yemeklerimizin ounu Cunningham'da yerdik. Cunningham'n Yeri Chelsea'de, Yedinci Cadde'yle Yirmi nc Sokak'n kesinde, biz ise Brooklyn'deki nehrin kar yakasnda, Peter Luger'den birka dakikalk uzaklktaydk. Orada hemen ayn ortamda ayn yemei yiyebilirdik. Hl yiyebiliriz ama Cunningham yok oldu. Yetmilerin balarnda son bifteklerini yaptlar. Biri binay ald ve yirmi iki katl bir apartman yapmak iin ykt. Detektif olduktan birka yl sonra, Cunningham'dan yaklak bir mil uzaklktaki Greenwich Village'in Altnc Blgesi'ne atandm. O yllarda ayda bir ylda iki kez oraya gittim sanrm. Ama kapand srada altn rozetimi geri vermi, Bat Elli Yedinci Sokak'ta kk bir otel odasna tanmtm.

Zamanmn ounu kedeki Jimmy Armstrong'un salonunda geiriyordum. Yemeklerimi orada yer, arkadalarmla orada buluur, her zamanki arka masamda i grmelerimi yapar ve sk iki ierdim. Bu nedenle 1918'de kurulan Cunningham'n kaplarn kapayarak klarn sndrdn hi farketmedim bile. Sanrm kapanmasndan bir sre sonra biri bana sylemi olmal ve sanrm bu haber bir iki ime nedeni olmu olmal. O gnlerde hemen her ey iki ime nedeni olurdu. Ama Cunninham'n Yeri'ne ve Mays 1961'in ilk Perembe'sine geri dnelim. Yal adam ama neden ona srekli byle diyoruz? Ad Homer Champney'di ve iin nasl baladn anlatyordu. "Otuz bir kiilik bir kulbz" dedi. "Size yelik gemiimin geen yzyln son ylna kadar dayandn ve ilk toplantmda konuan adamn 1812 Sava'ndan sekiz yl sonra doduunu anlatmtm. Peki, onun ilk toplantsnda kim konumutu? Otuz bir kiilik grup ilk ne zaman toplanm ve yalnzca bir kii kalana dek her yl toplanmay kararlatrmlard? Bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Otuz bir kiilik kulplerin yzyllar boyu eitli gizli tarihleri olduu yolunda belirsiz gndermeler var. Aratrmalarma gre otuz bir kiilik ilk kulp drt yz yl nceki masonluun bir uzantsyd ama Hammurabi Yasalar'nda eski Babil'de kurulan otuz bir kiilik bir kulpten sz edilmesi ve belki ayn kulbn bir ubesi olan baka bir kulbn sa dneminde Essen Yahudileri arasnda var olmas da tartlabilir. Bir kaynaa gre Mozart byle bir kulbn yesiydi, benzeri sylentilere gre Benjamin Franklin, Sir Isaac Newton ve Dr. Samuel Johnson da bu kulplere girmi. Yllar iinde ka kulbn kurulduunu ve kuaklar boyu ka zincirin srekliliini koruduunu bilmenin hi yolu yok. Organizasyon ok basit. Saygn kiilikte otuz bir kii her yl Mays aynn ilk Perembe gn toplanmaya sz verirler. Yiyip ierler, o yln yaamlarna neler getirdiini birbirlerine anlatrlar ve lmn aralarndan ald kiileri saygyla anarlar. Her yl llerin adlarn okuruz. Otuz bir kiiden geriye tek bir kii kalnca, benim yaptm yapar. yelik iin otuz ideal aday bulur ve hepsini bildirilen bir gece bir araya getirir. Otuz l kardein adlarn okur, benim de okuduum gibi. Ad listesini yakarak bir blm kapar, dierini aar. Bylece devam ederiz kardelerim. Bylece devam ederiz. Lewis Hildebrand'a gre, Homer Champney'nin aklda en ok kalan zellii keskinliiydi. 61'deki o geceden yllarca nce emekli olmu, kurduu kk imalat irketini satm ve grld kadaryla rahat bir yaam sryordu. hayatna pazarlamac olarak balamt ve Hildebrand onun baarl bir satc olduuna inanmakta glk ekmedi. Bir ey onun syledii her szden etkilenmenizi salyor, ne kadar ok konuursa o kadar ateli oluyor ve sylediklerini giderek artan bir istek ve merakla dinliyordunuz. Onlara, "Birbirinizi pek iyi tanmyorsunuz" dedi. "Belki bu odadaki bir ikiniz bu geceden nce tanyordunuz. Aranzda drt kii arkada bile olabilir. nceki arkadalklar bir yana, bu odada yaam boyu sren toplumsal evrenizden ok ey bulmanz mmkn deil. nk bu rgtlenme, bu yap arkadalkla allm anlamyla ilgilenmiyor. Toplumsal etkileim ya da karlkl avantaj deil amac. Burada birbirimize sigorta satmak ya da ticari srlar vermek iin bulunmuyoruz. Birbirimize yakndan balyz kardelerim ama ok belirli bir ama iin darack bir yolda yryeceiz. Uzun yryte birbirimizin gelimesini mezara dek izleyeceiz. yelik ltleri basit. Katlnmas gereken aylk toplantlar, iinde allmas gereken komiteler yok. Tanacak yelik kartlar, yllk yemein harcamalarnd size den pay dnda ilenecek bir para yok. Tek zorunluluk, ki buna kesinlikle uymanz istiyorum, Mays aynn ilk Perembe'si yllk toplantmza katlmanz. Toplantya katlmann ok zor olduu baz yllar katlmak istemeyeBillrsiniz. Bu ball deitirilemez bir ey olarak grmenizi istiyorum. Bazlarnz New York'tan tanabilir ve her

yl New York'a gelme dncesini bir yk olarak grebilir. Kulb aptalca, atnz bir ey, yaamnzn, bir kenara brakmay tercih ettiiniz bir paras olarak dndnz zamanlar da olabilir. Bunu sakn yapmayn! Otuz bir kiilik kulp bir yenin yaamnda ok kk bir yer tutar. Ylda yalnzca bir gecenizi alr. Buna karn yaamlarmza bakalarnn hi bilemeyecei bir odak noktas salar. Gen kardelerim, bu cumhuriyetin kuruluuna kadar krlmadan uzanan bir zincirin halkalar, kkleri antik Babil kentine dayanan bir gelenein parassnz. Bu odadaki herkes, imdiye kadar domu olan herkes, giderek lme yaklat bir yaam sryor. Her gn lm ynnde bir .adm daha atyor. Tek bana yrmek iin zor bir yol bu, iyi bir arkadala yolda yrmek ok daha kolay. Yolunuz en uzun olur da son kii siz kalrsanz bir ykmllnz daha olacaktr. Zincire bir halka daha eklemek iin otuz gen adam, umut vaat eden otuz iyi adam bulmak ve benim sizi biraraya getirdiim gibi biraraya getirmek size decektir." Champney'nin szlerini otuz yl sonra yineleyen Lewis Hildebrand bunlardan biraz utanma benziyordu. Bu szlerin benim kulama olaslkla aptalca geldiini ama Homer Champney'den dinlerken hi de yle olmadn syledi. "Yal adamn enerjisi bulacyd" dedi. "Szlerinin ateliliine kaplyordunuz ama bu yalnzca cokusundan etkilenme sorunu deildi. Daha sonra, szlerin etkilerinden syrldnz zaman da size satt eyi hl satn alyordunuz. nk hi gremeyeceiniz bir eyi bir biimde anlamanz salyordu." Champney onlara, "Akam programnda bir gndem daha var" dedi. "Herkes konuacak. Sras gelen kii, ayaa kalkarak kendisiyle ilgili drt eyi anlatacak. Ad, ya, kendisi hakknda syleyebilecei en nemli ey ve otuz arkadayla birlikte bu byk yolculua kma konusunda u anda, tam u anda neler hissettii. lk ben konuacam, geri bu drt maddeyi zaten anlattm herhalde. Bir bakalm. Adm Homer Gray Champney. Seksen be yandaym. Kendi hakkmda dnebileceim en ilgin ey, kulbn son zincirinin yaayan tek yesi olmamn dnda, 1901'de Buffalo'daki PanAmerikan Sergisi'ne katlmana ve bir anarist tarafndan ldrlmeden bir saat kadar nce Bakan William McKinley'in elini skmam. Anaristin ad neydi? Czolgosz, tabii ki Leon Czolgosz. Bu zavall, yanl ynlendirilmi biareyi kim unutabilir? Peki, bu gece toplanmamz konusunda neler hissediyorum? Eee, ocuklar, heyecanlym. Mealeyi bakasna veriyorum ve iyi, yetenekli ellere verdiimi Billyorum. Eski grubun son yesinin lmesinden bu yana, bu haberi almamdan bu yana, grevimi tamamlayamadan leceim korkusunu yaadm. Yani stmden byk bir yk kalkt ve ah, byk bir balang yaptmz duygusuna kapldm. Ama enem dt galiba. Aslnda yalnzca drt cmle: Ad, ya, ilgin zellik ve duygu. Bu masadan balayalm, seninle Ken, sonra devam ederiz..." "Adm Kendall McGarry, yirmi drt yandaym ve kendimle ilgili en ilgin gerek atalarmdan birinin Bamszlk Bildirgesi'ni imzalam olmas. Kulbe katlma konusunda neler hissettiimi bilmiyorum. Sanrm heyecan ve ayrca bunu byk bir adm olduu. Geri neden byle olmas gerektiini bilmiyorum. Yani ylda yalnzca bir gece..." "John Youngdahl, yirmi yedi. En ilgin... ey, bu gnlerde dnebileceim tek gerek, Pazar'dan sonraki hafta evleneceim, kafam yle kark ki, neler hissettiimi syleyemeyeceim ama burada bulunmaktan, burann bir paras olmaktan mutlu olduumu sylemeliyim..." "Adm Bob Berk. B-e-r-k, B-u-r-k-e deil, yani rlandal deil, Yahudiyim ve kendimi neden bunu sylemek zorunda hissettiimi de bilmiyorum. Belki benimle ilgili en ilgin ey bu.

Yahudi olmam deil, azmdan kan ilk szn bu olmas. Ah, yirmi be yandaym ve neler hissediyorum? Buradaki herkesin buraya ait olduunu ama benim olmadm. Aslnda ben her zaman byle hissettim ve olaslkla burada byle hisseden tek kii de ben deilim, doru mu? Ya da belki ben, bilmiyorum..." "Brian O'Hara, kesme imli ve byk harf H'li, yani Japon deil rlandalym..." "Adm Lewis Hildebrand, yirmi be yandaym. lgin olup olmadn bilmiyorum ama sekizinci dereceden eroki kzlderiliyim. Neler hissettiime gelince, bunu pek syleyemem. Benden ok daha byk bir eyin paras olma duygusunu hissediyorum, gzmn nnde balayan ve yaammn tesine uzanan bir eyin..." "Adm Gordon Walser, yam otuz. Stihvell Reade ve Young'da muhasebe mdrym ama yaammda en ilgin ey bu olsayd durumum zor olurdu... ey, hakkmda pek kimsenin bilmedii bir ey. ki elimde de alt parmakla dodum. Alt aylkken ameliyat geirdim. Sol elimdeki yara izini grebilirsiniz ama sada yok..." "James Severance... Kendimle ilgili ilgin bir ey bilmiyorum Belki en ilgin ey, u anda sizlerle birlikte olmam. Burada ne yaptm bilmiyorum ama bunun bir dnm noktas olduunu hissediyorum..." "Adm Bob Ripley ve btn 'nan ya da nanma' akalarn bilirim... Bu gece buraya gelmeden nce ilk dncem, lmeyi bekleyen insanlarn kulbne ye olmann skc olacayd Ama imdi hi de yle hissetmiyorum. Lew'a katlyorum. nemli bir eyin paras olduumu hissediyorum..." "...boinan olduunu biliyorum ama lmn kanlmazln kavramaya almann, lm yaknlatrmaktan baka bir yarar olmayaca dncesinden kurtulamyorum..." "...lisenin mezuniyet gecesinde bir otomobil kazas. En iyi arkadamn Chevy Impala'snda alt kiiydik ve benden baka herkes ld. Benim kprck kemiim krld ve birka nemsiz syrk. Hakkmdaki en ilgin ey bu ve ayn zamanda bu gece neler hissettiimi de aklyor. Bakn, bu olay sekiz yl nce oldu ve o zamandan beri aklmda hep lm var..." "Sanrm neler hissettiimi aklamann tek yolu, ayn eyleri hissettiim tek gecenin kzmn doduu gece olmas..." Yirmi iki ile otuz iki arasnda deien yalarda otuz erkek. Hepsi beyaz, hepsi New York City'de ya da evresinde oturuyor. Hepsi niversiteye gitmi ve ou mezun olmu. Yardan fazlas evli. te birinden fazlas ocuk sahibi. Bir-iki kii boanm. imdi, otuz iki yl sonra, yardan fazlas l. 2 Otuz bir kiilik kulbn yesi olmasndan otuz iki yl alt hafta sonra Lewis Hildebrand'la tantm srada n taraftaki salarnn byk ksm dklm, bel ksmndan da hayli kalnlamt. Salar ayrlarak geriye doru taranm, sar salar akaklarda krlamt. Geni, akll bir yz, byk elleri, sert ama saldrgan olmayan bir havas vard. Beyaz eritli mavi takm elbisesi bin dolar deerinde olmalyd. Saati yirmi dolarlk Timex'ti. Bir gn nce leden sonra oteldeki odamdan beni aramt. Bir yldan biraz fazladr Elaine'le sokan tam karsndaki birdairede yaamama karn, oday tutmaya devam ediyordum. Otel

odas bromdu szmona ama hi de mterilerimi karlamaya uygun bir yer deildi. Bununla birlikte yllardr tek bama yaamtm. Odadan ayrlmay istemedim. Hildebrand bana adn syledi ve Irwin Meisner'n ona benden sz ettiini aklad. "Sizinle konumak istiyorum" dedi. "Ole yemeinde buluabilir miyiz? Yarn ok mu erken olur?" "Yarn olur" dedim, "ama ok acil bir eyse bu akam da ayarlayaBillrim." "O kadar acil deil. Acil olup olmadndan bile emin deilim. Ama srekli aklmda, karp atamyorum." Her yl gittii doktorundan ya da diisiyle randevusundan sz ediyor gibiydi. "Addison Kulb'n Billyor musunuz? Dou Altm Yedinci Sokak'takini? Saat yarm diyelim mi?" Adn onsekizinci yzyl yazar Joseph Addison'dan alan Addison Kulb, Park ve Lexington caddeleri arasnda, Altm Yedinci Sokak'in gney tarafnda be katl bir kerpi binayd. Hildebrand resepsiyonun hemen yanna oturmutu ve niformj grevliye adn sylediim zaman yanma gelerek kendini tantt. Birinci kattaki yemek salonunda bize nerilen ilk masay redederek uzak kede bir masa seti. Garsona, "Buzlu San Giorgio" dedi. Bana dnerek, "San Giorgio sever misiniz?" diye sordu. "Burada her zaman bunu ierim, nk her yerde bulunmuyor. Bunu Billyor muydunuz? ine allmadk otlar katlm bir talyan vermutudur. ok hafiftir. Korkarm benim iin le yemeinde martini ime dnemi kapand." "Baka bir zaman denerim" dedim. "Bugn sanrm Perrier alacam." Yemekler iin nceden zr diledi. "Gzel bir salon, deil mi? Ayrca insan telaa sokmazlar ve bu kadar birbirinden uzak ve yars bo masalarla burada rahat konuabileceimizi dndm. Alengirli yemekler istemezseniz mutfak da ok kt deildir. Genellikle kark zgara sylerim." "Uygun grnyor." "Ve yeil salata." "yi." Siparii yazarak kart garsona verdi. "zel kulpler" dedi. "Soyu tkenmekte olan bir tr. Addison, yazarlar ve gazetecilere hizmet vermesi dnlen bir kulp ama yllardr yeliini reklam ve yayn dnyasnda olanlara da at. Bugnlerde bir ek karneniz varsa ve ar cezalk bir su ilememiseniz sizi gnl rahatlyla kabul edeceklerini dnyorum. On be yl nce eimle birlikte Stamford-Connecticut'a tannca buraya ye oldum. Ge saatlere kadar altm iin son treni karp burada kalmam gereken birok gece oluyordu. Oteller bir servet deerindeydi ve kendimi her zaman otele bagajsz gelen pheli bir ahs gibi hissettim. Burann st katnda odalar var, makul bir cret ve ksa srede ulama olana. Zaten katlmay dnyordum, bu da ileri hzlandrd." "Demek Connecticut'ta oturuyorsunuz?" Ban hayr anlamnda sallad. "Be yl nce en kk olum universiteyi bitirince geri dndk. ey, oradan katk demeliyim. Buradan yarm blok tede oturuyoruz ve iime bugnk yryerek gidebiliyorum. Dars ok gzel, deil mi?" "Evet." "Eh, New York'da Haziran. Nisan'da hi Paris'te bulunmadm ama yamurlu ve kasvetli olacan dnyorum. Orada Mays ok daha gzeldir ama ark szleri Nisan'la daha ok uyuuyor. Ama New York'da Haziran, neden bu konuda ark szleri yazdklarn anlayabiliyor insan." Garson yiyecekleri getirdii zaman, Hildebrand yemekle bira imek isteyip istemediimi sordu. Hayr dedim. "Ben alkolsz bir bira ieceim. Sizde hangisinden olduunu unuttum. ODoul's var m?" Vard. Hildebrand O'Doul's istediini syleyerek bana bakt. Bam hayr anlamnda salladm. Alkolsz bira ve araplarn hepsinde en azndan bir alkol tad vard. Bir alkol bamlsn etkileyip etkilemeyecei ayr konuydu ama Adsz Alkolikler'de Moussy, O'Doul's

ya da Sharp's imekte srar eden insanlarn hepsi de er ya da ge daha gl bir ikiye getiler. Her neyse, bira olmayan bir biray ne cehenneme isteyeyim ki zaten? Hildebrand'in iinden -kk bir halkla ilikiler irketinin ortayd- ve banliyden sonra tekrar kentte yaamann gzelliklerinden konutuk. Onunla brosunda tansaydm, hemen asl konuya geerdik ama orada yemeimizi bitirene dek iten konuarak geleneksel i yemei kurallarna uyduk. Kahveler gelinte Hildebrand gs cebine vurarak bir eyler arand, sonra komik bir biimde gld. "ok komik" dedi. "Biraz nce yaptm grdn m?" "Sigara almak iin uzandn." "Tam tamna yle ve bu Allah'n belas eyi on iki yldan uzun sre nce brakmtm. Hi sigara itin mi?" "Tam olarak deil." "Tam olarak deil mi?" "Hi baml olmadm" diye akladm. "Belki ylda bir kez bir paket sigara alr ve be alt tanesini birbiri pei sra yakardm. Sonra paketi atar ve sonraki yla kadar hi sigara imezdim." Hildebrand, "Tanrm" dedi. "Tiryakisi olmadan sigara ien birini hi duymamtm. Demek ki baml olacak bir kiiliin yok." Bunu kabul etmi grndm. "Sigaray brakmak yaammda yaptm en zor eydi. Bazen imdiye dek yaptm tek zor ey olduunu dnrm. Yeniden tiryaki olduum ryalar gryorum hl. Sen de gryor musun? Ylda bir kez zincirleme sigara itiin rya gryor musun?" "Ah, hayr. Son sigaram ieli on yldan fazla oldu." "Eh, masann zerinde ak bir paket olmad iin memnun olduumu syleyebilirim yalnzca. Matt" -artk Matt ve Lewduk"sana bir ey soracam. Otuz bir kiilik bir kulp hi duymu muydun?" "Otuz bir kiilik kulp" dedim. "Bunun bu kulple bir balants yok herhalde." "Hayr." "Restoran duydum elbette. 'Yirmi Bir.' Sanmyorum ki..." "Harvard Kulb ya da Addison gibi belirli bir kulp deil. Ya da 'Yirmi Bir' gibi bir restoran deil. zel bir tr kulp. Ah, dur anlataym." Aklama uzun ve ayrntlyd. Konumaya balaynca 1961'de-ki o akam ayrntyla anlatt. yi bir anlatcyd, zel yemek salonunu, drt yuvarlak masay ( masada sekizer kii, drdncde alt kii ve Champney oturuyordu) grm gibi oldum. Yal adam da grm ve duymu gibi oldum, onu canlandran ve dinleyicilerini derinden etkileyen tutkuyu hissettim. Hildebrand'n anlatt gibi bir rgt hi duymadm syledim. Srtarak, "Sanrm Mozart ve Ben Franklin'e fazla taklmyorsun" dedi. "Ya da Essenler ve Babilliler'e. nceki gece ne kadarna inandma karar vermeye alrken bunu dnyordum. Konuyu, ara sra bir ktphaneye gitmenin dnda hi aratrmadm aslnda. Bizimki gibi bir rgtle de hi karlamadm." "Bu rgtten sz ettiin insanlar da hi benzer bir ey duymam myd?" Hildebrand kalarn att. "Bundan pek kimseye sz etmedim " dedi. "Doruyu sylemek gerekirse, rgtn yesi olmayan biriyle konu hakknda yaptm ilk ayrntl grme bu. Ylda bir kez bir grup insanla bir araya gelerek yiyip itiimi bilen birka kii var, grubun gemile balantlarndan hi sz etmedim. Ya da olayn lmcl niteliinden." Ban kaldrarak bana bakt. "Eime ya da ocuklarma da sz etmedim. En iyi arkadam, yirmi yl akn sredir ok yaknz, onun bile kulple ilgili bir dncesi yok. Bunun bir kardelik birlii gibi olduunu dnyor." "Yal adam bu rgt gizli tutmanz m syledi?" "Szle deil. Kastettiin buysa gizli bir dernek saylmaz. Ama o gece Cunningham'dan, iine girdiim bu eyin gizli tutulmas gerektii duygusuyla ayrldm. Bu duygu yllar getikte daha

da artt. O odada, tekrar edilmeyeceini bilerek her eyi syleyebileceimi daha batan anlamtm. Dnyada kimseye sz edemeyeceim eyleri syledim orada. Sylenmesi ya da sylenmemesi gereken birok srr olan bir insan olduumdan deil ama zel yaamm kendime saklayan bir insanm ve sanrm yaammdaki insanlara kendimle ilgili birok eyi anlatmyorum. Tanr akna, elli yedi yandaym. Sen de bu yalarda olmalsn, deil mi?" "Elli be." "yleyse sylediklerimi anlyorsun. Bizim yamzdakiler zel duygularmz kendimize saklamamz gerektiini rendik. Dnyadaki btn popler psikolojiler bile bunu sarsamaz. Ama ylda bir kez hl benim iin yabanc olan bir grup insanla masaya oturuyor ve konumay hi de planlamadm bir eyi anlatmaya balyorum." Gzlerini indirdi, tuzluu eline alarak dndrd. "Birka yl nce bir ilikim oldu. seyahatlerindeki gnbirlik ilikilerden deil, byle ilikileri birka kez kurdum ama bu seferki gerek bir ak ilikisi. Neredeyse yl srd." "Ve kimse renmedi." "Ne anlatmak istediimi anlyorsun, deil mi? Hayr, kimse renmedi. Ne yakalandm, ne de kimseye anlattm. Sevgilim birine aldysa bile, ki aldn sanyorum, ortak arkadalarmz olmad iin bir sorun kmad. Durum u ki, bu iliki; Mays'n ilk Perembe'sinde anlattm. Birka kez stelik." Tuzuu serte masann zerine brakt. "Kulbe onu anlattm. Sevgilim bundan dehete dt, dncesinden bile nefret etti Ama imdiye dek kulbe anlattm tek insann kendisi olmasndan holand. in bu ksmn ok sevdi." Suskunlat. Kahvemi yudumlayarak bekledim. Bir sre sonra, "Onu be yldr grmyorum" dedi. "ey, Allah kahretsin, on iki yldr da sigara imiyorum ve biraz nce bir an iin canm deliler gibi sigara ekti, deil mi? Bazen kimsenin hibir eyi baaramayacan dnyorum." "Bazen hakl olduunu dnyorum." "Matt, brendi iersem rahatsz olur musun?" "Neden rahatsz olaym?" "ey, stme vazife deil ama bir sonu karmamak ok zor. Seni lrwin Meisner nerdi. Irwin'i yllardr tanrm. ki itii yllarda tantm ve nasl vazgetiini biliyorum. Ona seninle nasl tantn sorduum zaman, mulak bir eyler syledi ve bu nedenle iki istemediin zaman armadm. Yani..." "Ben brendi isem rahatsz olurdum" dedim. "Ama senin imene aldrmam." "yleyse ieceim" diyerek garsonun bakn yakalamaya Garson siparii alarak ekildikten sonra Hildebrand tzeline ald, gene masaya koydu ve derin bir soluk ald. "Otuz bir kiilik kulp" dedi. "Sanrm biri ileri hzlandrmak istiyor. "leri hzlandrmak m?" "yeleri ldrmek istiyor. Hepimizi. Birer birer." 3 "Geen ay toplandk" dedi. "Bat Otuz Altnc Sokak'taki Keens Pirzolaevi'nde. Yetmilerin banda Cunningham kapandndan bu yana yemeklerimizi orada yiyoruz. Her yl bize ayn oday veriyorlar. Oda ikinci katta ve zel bir ktphane grnmndedir. Duvarlarda kitap raflar ve birinin atalarnn portreleri var. Odada bir mine de bulunuyor ve bizim iin yakyorlar. Mays aynda bunu ille de istediimiz iin deil ama ortam asndan ho oluyor. Yirmi yldr oraya gidiyoruz. Hatrlarsan, bir ara Keens neredeyse batyordu. Bu ok trajik olurdu dorusu, Keens bir New York kurumudur. Ama ayakta kalmay baard, hl orada ve eee, tabii biz de oradayz. Dnceli bir biimde sustu. "Bazlarmz" dedi. Courvoisier barda masann zerinde, nndeydi. Henz bir yudum bile almamt. Zaman zaman kk bir yudum almak iin uzanyor, elini kadehin ayana gtryor, kadeh ayan ba parmayla iaret parmaklan arasna alarak barda masann zerinde ileri geri oynatyordu.

"Geen ayki yemekte iki yemizin son on iki ayda ld akland. Frank DiGiulio, Eyll aynda lmcl bir kalp krizi geirmi, ubat'ta da Alan Watson iten eve dnerken yolda baklanarak ldrlmt. Yani geen yl iki l verdik. Bu sence nemli bir say m?" "ey..." "Elbette deil. lmlerin yaanaca bir yatayz. On iki aylk sre iinde bu iki lmn nasl bir nemi olabilir?" Barda ayandan tutarak saat ynnde hafife evirdi. "O halde unu dinle. Son yedi ylda dokuz yemiz ld." "Bu biraz yksek bir rakam gibi grnyor." "Ve bu yalnzca son yedi ylda. Daha ncesinde zaten sekiz kiiyi yitirmitik. Matt, geriye yalnzca on drt kii kald." Homer Champney onlara olaslkla ilk nce gidecek olann kendisi olduunu sylemiti. "Byle de olmal ocuklar. Doal gidiat byle. Ama umarm sizinle hi deilse bir sre daha birlikte olurum. Sizi tanmak iin, iyi bir balang yaptnz grmek iin." Yal adam doksan drt yana kadar yaad. Tek bir yllk yemei bile karmad; sonuna kadar din ve akl bandayd. len ilk kii de o olmad. Grubun ilk iki yldnmnde lm yoktu ama 1964 toplantsnda, ay nce Long Island Otoyolu'ndaki bir otomobil kazasnda kars ve bebeiyle len Philip Kalish'in adn okudular. ki yl sonra James Severance Vietnam'da ldrld. Yedek birlii aktif greve arld iin bir nceki yln yemeini karm ve kulp yeleri bir Asya savann byle ciddi bir balanty bozmak iin sudan bir mazeret olduu yolunda akalamlard. Ertesi Mays'ta onun adn da Phil Kalish'inkiyle birlikte okuduklar zaman, bir yl nceki akalarn lambrili duvarlarda yanklandn neredeyse duyabiliyorlard. 69 Mart'nda, yllk yemee iki aydan daha ksa sre kala, Homer Champney uykusunda ld. Kald otelin personeline, "Bir gn sabah dokuzda beni grmezseniz" diye talimat vermiti, "sitime telefon edin. Telefona da cevap vermezsem gelin bir bakn." Resepsiyonist telefon etti, sonra yerine yardmcsn brakarak Champney'nin sitine kt. Korktuunun bana geldiini grnce, yal adamn kuzenini arad. Kuzen de amcasnn etmesini tembihledii telefonlar etti. Listede otuz bir kiilik kulbn yirmi sekiz yaayan yesini teker teker arad. Champney ii ansa brakmamt. Herkesin ldn bilmesinden emin olmak istiyordu. Cenaze treni Campbellde yapld ve Lewis Hildebrand'n katld ilk cenaze treniydi. Gelenlerin says azd. Champney'nin yatlarndan ou lmt ve kuzeni -aslnda kuzeninin ocuu, Champney'nin elli ya kadar kyd -New York blgesinde yaayan tek akrabasyd. Hildebrand'n yan sra otuz bir kiiden yarm dzine kii trene katld. Daha sonra Hildebrand dierleriyle birlikte iki imeye gitti. Sat eleman Bill Ludgate, "Bu katldm ilk tren ve de son tren olacak. Birka hafta sonra Cunningham'da toplanacaz. Dierleriyle birlikte Homer kendi adn da okutacak ve herhalde onun hakknda konuacaz. Bu kadar da yeterli yelerin cenaze trenlerine gitmemiz gerektiini sanmyorum Yerimizin buras olduunu dnmyorum" dedi. Biri, "Burada olmak istedim" dedi. "Hepimiz istedik, yoksa burada olmazdk. Ama nceki gn Frank DiGiulio ile konutum. Frank gelmeyeceini, bunun uygun olmadn dndn syledi. imdi onunla ayn dncede olduumu anladm. Biliyorsunuz, ilk toplanmaya baladmzda birka yeyle grrdm. Ara sra bir le yemei, iten sonra iki, hatta akam yemei ve elerle birlikte gidilen bir iki sinema. Ama bunu yapmaktan vazgetim ve Frank'le konutuum zaman geen Mays'tan beri gruptan biriyle ilk kez konutuumu farkettim." "Artk bizi sevmiyor musun Bill?" "Tabii ki seviyorum" dedi, "ama baz eyleri ayr tutmak istiyorum. Allah kahretsin, son toplantmzdan beri Cunningham'a bile gitmedim. le ya da akam yemei iin oras kimbilir ka kez nerilmitir ama her defasnda baka yere gitmeyi tercih ettim. Geen hafta

bir arkadaa, Ah, gitmesek daha iyi' dedim. 'Oraya en son gittiimde yemekler ktyd. Oras artk eskisi gibi deil.'" Biri, "Aman Allahm, Bill" dedi, "biraz insafl ol. Senin yznden ilerinden olacaklar." Bill "Bunun olmasn hi istemem" dedi, "ama ne demek istediimi anlyor musunuz? Ylda bir kez benim iin yeterli. Yalnzca ylda bir kez gittiim bir yerde yalnzca ylda bir kez grdm otuz arkadaa sahip olmay seviyorum." "Artk yirmi yedi arkada, sen de dahil yirmi sekiz." Bill ciddi bir tavrla, "Evet yle" dedi. "Evet yle. Ama beni anliyorsun, deil mi? Sizlere ne yapmanz gerektiini syleyemem ve hepinizi seviyorum ama cenaze trenlerinize gelmeyeceim." Bob Ripley, "Tamam Billy" dedi. "Biz seninkine geliriz." 1961 'de yalar yirmi iki ile otuz iki arasnda deien, ya ortalamas yirmi alt olan otuz erkek. Otuz iki yl sonra kann hayatta olmasn beklerdin?" "Bilmiyorum." Hildebrand, "Ben de bilmiyordum" dedi. "Geen ayki yeni yemekten sonra eve bamda bir aryla gittim ve btn gece dndm durdum. Bir eylerin ters gittiini bilerek uyandm. Elli ve altm ya civarndaki bir grup erkekten baz kayplar olacaktr, lm artk saldrmaya balar. Ama bana yle geldi ki, olaslklar hesabna uymuyoruz. Aklma srekli farkl aklamalar geliyordu ve yaplacak ilk iin sezgilerimin doru olup olmadn renmek olduuna karar verdim. Bu nedenle bana srekli yaam sigortas satmaya alan arkadam arayarak bir istatistik sorunu olduunu syledim. Yalan syleyerek byle bir grupta zaman iinde yzde ka lm bekleyeceini sordum. Birka telefon grmesi yaparak geri dneceini syledi. Tahmin et Matt. Otuz kiilik bir gruptan ka kiinin lmesini beklersin?" "Bilmiyorum. Sekiz ya da on mu?" "Drt-be. Geriye yirmi be kii kalmas gerekirdi ama yalnzca on drt kiiyiz. Bu sana bir ey ifade ediyor mu?" "Emin deilim" dedim, "ama kesinlikle ilgimi ekti. Yapacam ilk i arkadana bir soru daha sormak olurdu." "Benim yaptm gibi. Sorunu sor." "Ona beklenen lm saysnn ya da drt kat bir rnein nemini deerlendirmesini sylerdim." Hildebrand ban sallad. "Benim sorum da buydu. Arkadam yant bulmak iin birini arad. Verdii yant, otuz kiiden on altsnn lmnn dikkate deer olduu ama anlam olmadyd. Bununla ne demek istediini biliyor musun?" "Hayr." "Ona gre rnek herhangi bir sonucun anlaml olmak iin ok kkt. Yzde yzmz yayor ya da yzde yzm lm olsayd bile bunun bir anlam olmazd. imdi, ok da byk bir grupta ayn yzde olsayd, o zaman istatistiksel bir anlam olurdu. Bak, yaam sigortas istatistikleri byk saylardan holanr. Grup ne kadar byk olursa, istatistik o kadar doru olur. yz kiilik bir grupta yz krk yayor olsayd, bunu: bir anlam olurdu. binden bin drt yz, bunun anlam daha da byk olurdu. yz binden yz krk bin, bu rakam rnein ernobil'den sa kurtulan insanlar ya da anneleri hamilelik srasnda DES alan insanlar ieren bir rnek olduunu dndrrd. Alarm zillerini alard." "Anlyorum." "Gemite bir dnem, anket almalar yapan bir irketle yakndan ilgililenmitim. Orada rendiim tek bir ey varsa o da u: nemli olan rnein bykl deil; bakman gereken deer yzdeler. statistiksel olarak drt-be lm katlanacamz bir say ama bunun -drt kat, ciddi bir boyut. Sen ne dnyorsun Matt?" Biraz kafa yordum. "statistikler hakknda hibir ey bilmiyorum" dedim.

"Hayr ama sen eski bir polis ve bir detektifsin. gdlerin olmal." "Sanrm var." "Bunlar sana ne sylyor?" "zel koullara bakmay. Vietnam'da len bir adamdan sz ettin. Dierleri de savatan kaynaklanan lmler mi?" "Hayr, yalnzca Jim Severance." "Ya ADS?" Hildebrand ban hayr dercesine sallad. "ki gay yemiz vard, geri kulp kurulduunda onlarn gay olduunu kimsenin bildiini sanmyorum. Bilseydik farkeder miydi? 1961'de mi? Evet, eminim farkederdi. O ilk toplantda srayla ayaa kalkarak kendimizle ilgili en ilgin eyi sylediimizde, kimse ecinsel olduundan sz etmedi. Ama daha sonra her iki ye de gruba cinsel tercihlerini syleyecek cesareti gsterdiler. Bu itirafarn ne zaman yapldn hatrlamyorum ama hl Cunningham'n Yeri'ndeydik, bu kadarn hatrlyorum, yani epeyce nceydi. Her neyse, hibiri AlDS'den lmedi. Lowell Hunter belki ilerde lebilir. Bize HIV pozitif olduunu syledi ama geen ayki toplantda hl salklyd. Carl Uhl da 1981'de ld, yani 'AIDS' szc daha ortaya atlmadan nce. Snrm hastalk o dnemde de vard ama kesinlikle adn bile duymamtm. Zaten Carl da cinayete kurban gitti." "Ah!" "Onu Chelsea'daki evinde buldular. Cunningham'n bulunduu sokan kesinde oturuyordu ama Carl ldrld rada Cunningham oktan yok olmutu elbette. Seks cinayeti olduunu dnyorum, denetimden km bir tr sadomazoist oyun. Balanmt, bileklerinde kelepe vard ve deri bir kukuleta takmt. Barsaklar dar kartlm, cinsel organ kesilmiti. Cehennem gibi bir dnyada yayoruz, deil mi?" "Evet." "Sigortac arkadamla konutuktan sonra birka gece ge saatlere kadar oturarak uydurma aklamalar bulmaya altm. Bunlardan birincisi, her eyin tamamen kader olduuydu elbette. Bu kadar yksek lm oran olasl dkt ama herhangi bir kumarbaz kk olaslklarn her an grlebileceini syleyecektir. Uzun vadede bunlar zerinde oynarsanz kaybedersiniz ama ne derler: Uzun vadede hepimiz leceiz. Durup dndnde kulbn temel ilkelerinden biridir bu." Hildebrand bardan kaldrd ama o Allah'n belas ikiyi hl imiyordu "Nerede kalmtm?" "Kaderde." "Evet. Bunu bir kenara brakmann olana yok ama gene de bir kenara brakp dier aklamalar gzden geirdim. Aklma gelen bir aklama da, grubun erken lme kar gl bir eilim gsteren erkeklerden olumu olduuydu. Kaltmsal olarak erken lmeye yazgl bir kii Billnalt dzeyinde kaderinin farknda olabilir ve lmle ilgilenen bir gruba katlma davetini kabul etme olasl daha yksek olabilir. Kadere inanp inanmadm bilmiyorum, olaslkla sorduun zamana bal ama kaltmsal eilime kesinlikle inanyorum. Yani bu da bir olaslk." "Dier aklamalarn da anlat." "ey, aklma gelen bir dieri, biraz daha karmak bir konu. Bizzat kulbn, yelerinin gen lme olasln artrma etkisine sahip olabilecei aklma geldi." "Nasl?" "Dikkatimizi lmllmze ar derecede younlatrarak. Bir insann mrn sistematik olarak lmlln reddetme yoluyla uzatabileceini ne srmekten nefret ediyorum ama lm bekleyerek ve otobs yakalayanlar bulmak iin ylda bir kez bir araya gelerek o gn abuklatrabileceimiz de bir olaslk. lm zleyen bir param olduundan eminim, tpk sonsuza dek yaamak isteyen bir paramn olmas gibi. Belki toplantlarmz yaam gdsne kar lm isteini glendiriyordur. Zihin-beden ilikisi bu gnlerde yle kantland ki,

doktorlar bile homurdanarak bunu kabul ediyor. nsanlar zihinsel durumlarndan dolay hastalklara ak, kazalara ak, tehlikeli kararlar verebiliyorlar. Bu bir etmen olabilir." "Ben de olabileceini dnyorum." Biraz kahve istemek iin bam kaldrr kaldrmaz garson yanmda bitiverdi. "Homer Champney ok gl bir yaam gdsne sahip bir insanm gibi grnyor" dedim. "Dikkate deer bir insand. Birok insandan daha fazla enerjisi ve gl yaama istei vard. stelik unutma ki, bizim kadar uzun yaamayan ya da ileri yalarda aktif olmayan bir kuaktan geliyordu. Onun kuanda, bizim yamzda bir erkei, kede, sallanan sandalyede oturturlard." "Onun grubundaki dierleri nasld?" Hildebrand anlaml bir biimde, "ldler" dedi, "ve haklarnda bildiim tek ey bu. Adlarn bile hatrlamyorum. Homer listeyi yakmadan nce adlar ilk ve son olarak okuduunda , duymutum yalnzca. Bu adlardan bir daha zellikle sz etmedi. Ona gre onlarn dnemi kapanmt. Ne kadar yaadklarn ya da nasl ldklerini bilmiyorum." yle bir gld. "Belki de hi bir zaman var olmadlar." "Ne demek istiyorsun?" "Yllarca beni elendiren bir dnceydi bu ama bir gece ge vakit aklma geldi ve hibir zaman tmyle unutmadm. Bizden nce bir dnem daha olmadn varsay. Homer'in bu adlar telefon rehberinden bulduunu varsay. Meksika Sava'na katlan adam, Mozart ve Isaac Newton ve Babil'in Asma Baheleri'yle ilgili efsaneleri de katarak her eyi uydurduunu varsay. Azraili beklerken genlerle ylda bir kere biftek yemenin ilgin olacan dnen, hayal gc geni bir adam olduunu varsay." "Buna gerekten inanmyorsun." "Hayr, elbette inanmyorum. Ama bunu rtmenin bir yolu olmamas da ilgin. Homer bir nceki grubun yazl kaytlarna sahip olsayd bile, ilk toplantmzdan sonra yok ettiine kesinlikle eminim. Gruptakilerden biri yazl bir ey braktn vemiraslarnn da atmadklarn varsayarsak, birilerinin tavanarasnda, bir yerlerde duruyor olabilir hl. Ama insan nereye bakacan nasl bilebilir ki?" "Her neyse" dedim, "pek de nemli deil zaten, deil mi?" "Hayr" dedi. "nk kaltmsal ya da baka bir kader iliyorsa, bu konuda yaplacak bir eyin olduunu sanmyorum Kulpteki yeliimiz ruhlarmz gizlice zehirleyerek lmemiz neden oluyorsa, eh, olaslkla panzehir aramak iin ge kaldk Homer hilekr bir ihtiyarsa, biz de insanlk tarihindeki ilk otuz bir kiilik kulpsek, ne olmu yani? Mays'n ilk Perembe'sinde gene Keens'e gidecek ve hayatta kalan son kii olursam otuz saygn erkek seerek mealenin yanmasn salayacam." Homurdand. "Otuz saygn adam bulmann her yl daha da zorlatn syleyebilirim ama bunun doru olduunu sanmyorum. Hibir zaman kolay olmadn hissediyorum." "yelerin ldrldn dnyorsun" dedim. "Evet." "nk lmlerin says olaslk hesabn ok ayor." "Bu iin bir ksm. Bu saynn ok yksek oluu, bir aklama aramaya itti beni." "Ve?" "Oturup lm olan yelerimizin bir listesini ve hangi yollarla ldklerini kardm. Bazlar kesinlikle ldrlmemi, lmleri ancak doal nedenlerin sonucu olmu. rnein Phil Kalish otomobil kazasnda ld. teki src ikiliydi, yolun yanl tarafna geti ve batya giden eritte douya doru gitti. Yaasayd trafik suundan yarglanabilirdi ama eytani bir dizi cinayetler katilinin bu sahneyi dzenleme olasl pek yok." "Yok." "Ve bir Vietkong ya da Kuzey Vietnaml, Jim Severance' ldrd. Savata lm doal neden olarak dnlmez genelde ama buna cinayet de denilmez." Hildebrand'n parmaklar kadehe uzand, sonra geri ekildi. "Baka hibir ey olamayacak lmler de vard. Roger Bookspan,

tan koyduklar srada organlara da yaylm testis kanserine yakaland. Kemik iliinakli yapmaya altlar ama Bookspan dayanamad." Hildebrand'n yz arkadann ansyla karard. "Daha otuz yedi yandayd, zavall orospu ocuu. Evliydi, be yan altnda iki ocuu vard, ilk romann yazmt, bir yaynevi tarafndan kabul edlmiti ve birden ld." "Bu olay uzun bir sre nce olmal." "Yirmi yla yakn. lk lmlerimizden biri. Daha sonra bir ka kalp krizi oldu. Frank DiGiulio'dan sz etmitim, iki yl nce, Victor Falch golf kursunda dp ld. Altm yanda, seksen kilo, eker hastasyd, bu nedenle pheli koullarn akla gelebileceini sanmyorum." "Hayr." "te yandan baz yelerimiz ldrld ve yetkililerin bu snflamaya sokmamasna karn cinayet olabilecek baka lmler de var. Baklanan Alan Watson'dan sz etmitim." "Sevgilisi tarafndan ldrlen Chelsea'li arkadan da var" diyerek adn hatrlamak iin belleimi zorladm. "Carl Uhl mu?" "Doru. Boyd Shipton da var elbette." "Ressam Boyd Shipton m?" "Evet." "Kulbnzn yesi miydi?" Hildebrand evet dercesine ban sallad. "lk toplantmzdakendisi hakknda syleyebilecei en ilgin eyin, bir apartmann duvarn tula gibi grnecek biimde boyamas olduunu syledi. O dnemde Wall Street'de stajyerdi ve resim yapmann onun iin yalnzca bir yan ura olduunu belirtmiti. Daha sonra iinden ayrld ve ilk galeri balantsn yapinca resim yapmann onun iin ne kadar nemli olduunu aklamaktan korktuunu itiraf etti." "ok baarl oldu." "Fazlasyla baarl, East Hampton'da okyanusa bakan evi ve Tribeca'da sanat aheseri bir stdyosu vard. Boydun boyad tula duvarn nasl olduunu sk sk merak ederdim. Tanmadan nce, ev sahibi kzmasn diye stne birka kat dz beyaz boya srd. Eh, orada imdi kim oturuyorsa, kimbilir ka kat Dutch Boy boyann altnda orijinal bir Boyd Shipton trom-pe-l'oeil duvar resmine sahip. Resmin orada olduunu bilen olsa tekrar ortaya karlabilir herhalde." "Ne zaman ldrldn hatrlyorum" dedim. "Be yl nce, deil mi?" "Ekim'in altsnda. Eiyle birlikte bir arkadann sergi al iin kente gelmi ve sergiden sonra yemee gitmilerdi. Kent merkezindeki dairelerine dnerken i stnde bir soyguncuyla karlatlar." "Hatrladm kadaryla eine tecavz edilmiti." "Tecavz edildi ve sakat brakld. Boyd da lesiye dvld. Olay hl zlmedi." "Demek ki cinayet var." "Drt. 1989'da Tom Cloonan, taksisinin iinde vurularak ldrld. Cloonan yazard, birka ksa yks baslmt ve bir iki Off-Off-Broadway oyunu yazmt ama yaamn yazarak kazanamyordu. Lisansl olmayan bir mteahhit iin i dekorasyon ileri yaparak ya da bir tama irketinde alarak aradaki fark kapard. Bazen de taksicilik yapard. ld srada da taksicilik yapyordu." "Bu olay da zlmedi mi?" "Polislerin birini tutukladklarn hatrlyorum. Davann duruma aamasna geldiini sanmyorum." Bunu renmek zor deildi. "Otuzkii ve drd saldrganlarn kurban olmu. Bunun, on altnzn lmesinden daha dikkat ekici olduunu dnyorum." "Ben de yle dnyordum Matt. ocukken ailemin ldrlen tek bir insan tandklarn sanmam. Gney Dakotadaki korunakl bir kasabada da bymedim ayrca. Queens'de bydm. nce Richmond Tepesi'nde oturuyorduk, sonra Woodhaven'a tandk." Kalarn att. "Yanlyorum, nk ldrlen birini tanyorduk ama adn hatrlamyorum. Jamaica

Caddesi'nde bir iki dkkn vard. Bir soygun srasnda vurularak ldrld. Bunun annemle babam nasl alt st ettiini hatrlyorum." "Olaslkla bakalar da vardr" dedim. "ocukken bu tr eylerin farkna pek varlmaz, anne babalar da ocuklardan bu eyleri saklama eilimindedir. Eh, biz ocukken cinayet oranlarnn daha dk olduuna phe yok ama insanlar birlerini Habil ile Kabil'den beri ldryorlar. Billyorsun, geen yzyln ortasnda Five Points'de, Eski Birahane denilen yk, harap bir bina vard. Sonunda binay yktklarnda, iiler bodrumdan uvallar dolusu insan kemii kard. Resmi tahminlere gre binada yllarca, gecede ortalama bir cinayet ilenmiti." "Bir binada m?" "Eh, epey byk bir binayd" dedim. "Ve ok iyi bir mahalle de denemezdi." 4 Cinayetlere ek olarak Lew bana intihar ve kaza lmleri olduunu da syledi. Bunlardan bazlar rtl cinayet olabilirdi. Gs cebinden kararak bana verdii iki liste vard. Listelerden birinde kulbn on drt yaayan yesinin adlar alfabetik srayla yazlm, adresleriyle telefon numaralar eklenmiti. Dieri lenlerin listesiydi -Homer Champney de dahil olmak zere on yedi kii. Bu listede adlar lm sralarna gre sralanm ve yanlarna olas lm nedeni yazlmt. Her iki listeyi de okudum, biraz kahve itim ve Hildebrand'a baktm. "Bana kafanda nasl bir rol bitiinden emin deilim" dedim. "Yalnzca danmanlk yapmam istiyorsan, u kadarn syleyebilirim: Kulbnzde ok yksek bir lm oran var ve bu orantsz say kesinlikle hastalk dnda nedenlerden kaynaklanm grnyor. ntiharlar da gizli cinayetler olabilir, kazalarn ou da. Hatta doal grnen baz lmler bile gizli cinayetler olabilir. Kendi kusmuunda boularak len u adam, eh, bunu yapmann bir yolu var." "Tanr akna, nasl?" "Kurbann baygn olmas gerekir. Yzne yastk ya da havlu koyar ve kusmasn salayana kadar yznde tutarsn. Deri altna kusturucu ine de yapabilirsin ama buna bakacak kadar akll biri varsa bu otopside ortaya kabilir. Mideye dizini koymak da etkilidir. Kurban kusar ve kusmuun gidecek bir yeri olmad iin otomatik olarak cierlerine eker. kili bir insan ldrmek iin kolay bir yoldur, szana kadar beklemen yeter. Ayrca sarholar kendi kusmuklarnda boulma eilimindedir, bu yzden kazara lm varsaymak iin geerli bir nedendir." "Kesinlikle eytani bir bulu gibi grnyor." "Sanrm. Altml yllarn ortalarnda byle len bir ABD senatr vard. yky anlatana bal olarak ya Kbal ya da CIA tarafndan suikaste kurban gittii yolunda gl sylentiler kt. Ama bu lm Kennedy suikastnn hemen arkasndan oldu. Yani her lm cinayet ve gizli faaliyet sylentileri douruyordu. nl bir siyasi Alzheimer hastalndan lrse lluminati'nin, onun msr gevreine alminyum tuzlan att sylentisini duyabilirdin." "Hatrlyorum." Hildebrand derin bir soluk ald. "Eddie Szabo'nun lmnde de ortaya atlan varsaymlar vard sanrm. Ama bu kadar kolay olduunu bilmiyordum." "Ayrca yalnzca grnd gibi de olabilir." "Bir kaza." "Evet." "Ama gene de kayglanmam iin bir neden olduunu dnyorsun." "Aratrma gerektirdiini dnyorum." "Bu aratrmay yapmay istiyor musun?" Bu soruyu bekliyordum ve yantm da hazrd. "Balangta grnd gibiyse" dedim, "byk bir sabr ve rgtlenmesi olan bir dizi cinayetler katili var. Otostopular rastgele seerek cesetlerini 1-80 karayoluna brakan bir serseri deil bu. Belirli hedefleri seerek ldrmek iin zamanlama yapyor. Olaslkla sekiz kiiyi ya da belki daha ok insan ldrd.

Bunlar byk bir aratrma gerektiyor ama ben tek banaym. Bir NYPD aratrmas olsayd, oda dolusu detektif alrd." "Polise gitmem gerektiini dnyor musun?" "deal bir dnyada evet. Gerek dnyada, seninle yalnzca dalga geerler herhalde. Brokrasinin alma tarz byledir, hibir polis kurtuk dolu bu kutuyu amak istemez. Birbiriyle elien karmakark hkmleri ve yirmi yl nceye dayanan baz olas cinayetleri aratryorsun. Ben polis olsaydm da bu dosya nme gelseydi, dosyay dolaba kaldrp izini kaybettirmek iin her tr nedenim olurdu." Kahvemden bir yudum aldm. "Polisin bu davaya eilmesini gerekten istiyorsan, bunun en iyi yolu medyay kullanmaktr." "Ne demek istiyorsun?" "Bana anlattn eyleri istekli bir muhabire anlat yeter. Kendi iinde haber deeri var, haberinin stne atlayann nne birka nl ad da atarsan haber deeri daha da artar. rnein Boyd Shipton. Yaayanlar listende Commerce Soka'ndaki Raymond Gruliow da var. Sanrm avukat." "Savunma avukat, evet." "Basnn genel olarak dedii gibi 'tartmal davalarda savunma avukat'. Polislere, etin Ceviz Ray'in birinin lm listesinde olduunu sylersen, onda dokuzu adam bulmaya alacak, ona bir iki smarlayarak iyi ans dileyecektir. Ama bir gazeteciye anlatrsan stne atlar." Hildebrand kalarn at, "Kulbn a kmasn" dedi, "ok rahatsz edici buluyorum." "Tahmin edebiliyorum." "Kukularm doruysa, bize saldrarak saymz azaltan bir katil varsa, onu durdurmak iin ne gerekiyorsa yaparm. Gerekirse Oprah'a bile giderim." "Gerekeceini sanmam." "Ama yalnzca istatistiksel bir rastlantya ar tepki gsteriyorsam, kulbn gizliliini gereksiz yere yok etmek yazk olur. Birey olarak ekeceimiz dikkat de kimsenin houna gitmez." "Birounuzun houna gitmez. Ray Gruliow iin byk olaslkla, 'hoa gitmeyen dikkat' bir elikidir. Gene de atman gereken nemli bir adm var. Byk bir aratrmay balatmann en hzl yolu bir gazeteciye bana anlattklarn anlatmandr. Bana gre yirmi drt saat iinde ulusal medyada yer alr ve krk sekiz saat iinde de bir polis kuvveti bu ii aratrmaya ayrlr. Bir ka eyalette l adamlar art bir dizi cinayetler katiliyle yeterince snrsa FBI'n bile iin iine girdiini grebilirsin." " Bir sirk gibi grnmeye balyor." "Eh, beni ie alrsan ok daha az atafatl bir aratrma olur. Brak yksek yerlerde etkili olmay, detektiflik lisansm bile yok. Yapabileceim aratrma grece yava olur ve ne kadar olacan bilemem. Bunu kulp yelerinden biriyle konutun mu?" "Kimseye bir ey sylemedim." "Gerekten mi? ardm. Dnmtm ki... Ah." Hildebrand bayla yavaa onaylad. "Kulp gerek bir dernek deil ama kesinlikle btn dnyadan gizli tuttuk. Kimse varln bilmiyor." Brendi bardan eline ald. "Yani bir kati1 varsa" dedi, "iimizden biri olmas gerekir." 5 Elaine, "Tanrm, tam erkek elencesi" dedi. "Otuz adam tahta masalarn evresine oturarak et yiyor ve birbirlerinin gs arlarn konuuyor. Testosteron kokusunu alabiliyorsun, deil mi?" "Neden elerine bundan sz etmediklerini anlamaya balyorum." Elaine, "Eletirmiyorum" diye srar etti. "Yalnzca btn bunlarn ne kadar erkeksi olduuna dikkat ekiyorum. Her eyi gizli tutmak, birbirlerini yalnzca ylda bir kere grmek, nemli

Konular hakknda ciddi ciddi konumak. Kadnlardan oluan byle bir kulp dnebilir misin?" "Restoran sahibi deli kar" dedim. "Otuz bir tane ayr hesap." "Tek hesap ama eit blldnden emin olabilirsin. 'Bir bakalm, Mary Beth elmal tart yemi, demek ki bir dolar daha verecek. Rosalie, sen salatan rokfor soslu aldn, bu da yetmi be sent daha gerektiriyor.' Gerekten, bunu neden byle yaparlar?" "Hesab kalem kalem ayrmak. Ben de bunu ska dnrm." "Hayr, bir yemek ka ekstra rokforlu sos iin ekstra para. Bir yemee yirmi otuz dolar dyorsan, istediin salata sosu da buna dahil olmal. Bana neden yle bakyorsun?" "nk seni byleyici buluyorum." "Bunca yldan sonra m?" "Olaslkla anormal bir ey bu" dedim, "ama dnmemek elimde deil." Addison Kulb'nden karken akamst olmutu. Eve gittim, bir du yaptm, sonra oturup notlarm inceledim. Elaine saat alt sularnda arayarak akam yemeinde evde olmayacan sylemiti. "Resimlerinin dialarn gstermek iin yedide bir sanat gelecek" dedi, "ayrca bu gece dersim var ama krmam istersen krarm." "Krma." "Soutucuda dnden kalan in yemei var ama herhalde dar kmay tercih edersin. Kalan yemei atma, eve geldiimde ben yerim." "Daha iyi bir dncem var" dedim. "Bir toplantya gelmeni istiyorum. Dersine gir, sonra Paris Yeili'nde benimle bulu." "Tamam." St. Paul'deki 8:30 toplantsna gittim, sonra Dokuzuncu Cadde'den aa yryerek onu eyrek gee civarnda Paris Yeili'ne vardm. Elaine bardaki bir tabureye tnemi, elinde bir bardak vine suyu ve maden sodas tutarak Gary'yle sohbet ediyordu. Yanlarna yaklanca Gary bir elini koluma koydu. Kalarn kaldrarak, "ok kr geldin" dedi. "nc barda iiyor ve onu nasl etkilediini bilirsin." Bryce bizi pencere yanndaki bir masaya oturttu. Yemek yerken Elaine bana galeriye gelen sanaty anlatt. Bat Hint Adal bir zenci olan sanat, Murray Hill'deki kk bir apartmann yneticiliini yapan alayl bir ressamd. Elaine, "Yalboya ky manzaralar yapyor" dedi, "ho bir folk-art tarz var ama beni ok etkilemedi. Belki bu tr resimleri ok grdm iindir. Ya da belki o ok grmtr, nk esin kayna, kendi ocukluu deil de baka ressamlarn resimleri gibi geldi bana." Yzn ast. "Ama buras New York, deil mi? Kurs grmemi ya da hi resim satmam ama resimlerin dialarn getirmeyi biliyor. Dial bir folk sanats duymu muydun hi? Bahse girerim Apala Dalar'nda byle bir samala rastlamazsn." "O kadar emin olma." "Belki de haklsn. Her neyse, ona adn kaytlarda tutacam syledim. Dier bir deyile, bizi arama dedim. Bilmiyorum, belki Bykanne Moses ve Howard Finster'n uzun zaman nce kaybolmu gayri meru oludur ve hayatmn ansn karmmdr. Ama igdlerime gvenmek zorundaym, deil mi?" gdleri yllar boyunca ona yardmc olmutu. Tantmz srada, cebinde yeni ald altn rozeti ve Syosset'te bir eiyle iki olu olan bir polistim, o da zeki, komik ve gzel bir gen telekzd. Birka yl birbirimizi mutlu ettik. Sonra ben eimden ve polislikten ayrlnca, birbirimizin izini kaybettik. Elaine yapmakta olduu ie devam ederek para biriktirdi, gayri menkule yatrm yapt, salk kulbne gitti, gece okulunda sanat tarihi dersleri ald. Birka yl nce koullar bizi tekrar biraraya getirdi. Eski duygularmz birlikte olduumuz yllardakinden ok daha gl ve zengindi. Elaine baka mterilerini kabule devam etti ve

her ikimiz de bir sorun yokmu gibi davrandk ama kesinlikle bir sorun vard. Sonunda ben patlayarak bunu ona syledim, Elaine de oktan iten ayrlm olduunu itiraf etti. Giderek evlilie yaklayorduk. Geen Nisan aynda Dou Ellinci Sokak'taki eski bir yeri satt ve Pare Vendome'da bir daire ald. Oraya tandk. Daire onun parasyla alnd iin tapuya adm yazdrmasn kabul etmedim. Dairenin aidatlarn ve yemee ktmzda hesab ben dyordum. Elaine ev harcamalarn karlyordu. Bir zaman gelecek btn paramz birletireceiz herhalde ama henz o noktaya gelmedik. Eninde sonunda evlenecektik ve bu kadar uzun srmesinin nedenini tam olarak bilmiyordum. Bir tarih belirlemedik. Konuyu ele almamaya devam ettik. Bu arada Elaine bir galeri at. nce ii renmek iin Madison Bulvar'ndaki bir galeride alt. Galeriyi altran kadnla tartt ve iki ay sonra oradan ayrlarak kent merkezindeki Spring Soka'nda benzer bir ie girdi. Her iki galerideki sanat almalarndan ok holanmyordu; foto-gerekileri ksr, SoHo galerisindeki ticari resimleri de klie ve yavan buluyor, Holiday Inn'deki manzara ve boa grei resimlerinin yksek fiyatl benzerleri olduunu dnyordu. Daha da nemlisi bu iin gerektirdii ilikileri, zppe koleksiyoncular, kk kskanlklarla birbirini yiyen sanatlar sevmedi. "Fahielikten katm sanmtm" dedi bir gece, "burada da kt ressamlara muhabbet tellall yapyorum. Bunu istemiyorum." Ertesi sabah giderek istifasn verdi. Yapmak istediinin, galeriyle ilgin hediyelik eya dkkn arasnda bir ey olduuna karar verdi. Beendiklerini alacak, duvarna asmak ya da sehpasna koymak iin bir ey arayanlara satmaya alacakt. yi bir gz vard, bunu ona herkes sylyordu, Hunter ve New School'da ortalama bir sanat tarihisinden daha fazla ders almt, o halde neden denemeyecekti? Balang kolay oldu. O mevsimde evrede birok bo dkkn vard. Elaine hepsini inceleyerek Dokuzuncu ile Elli Beinci Sokaklar arasndaki bir binann sahibini etkiledi ve uygun bir kiraya dkkn tuttu. Uzun yllar On Birinci Cadde'de-ki bir depoyu, satn aldktan sonra usand eyalarla doldurmutu, ikimiz depoyu elden geirerek dn aldmz bir steyn vagonun arkasn tualler ve basklarla doldurduk ve bu da ona dkknn amak iin yeterli stoku salad. Birinci ayn sonuna doru Modern Sanat Mzesi'ndeki Matisse gsterisini ikinci kez ziyaret etti ve gzleri parlayarak dnd. "Heyecan verici bir ey bu" dedi, "ilk seferinden bile daha heyecan verici. Soluk solua kaldm ama biliyor musun, bir eyi kavradm. u ilk resimler, portreler, natrmortlarn bazlar. Balamlarndan tmyle karr ve bunlar bir dahinin yaptn unutursan, bir kelepir dkknna baktn dnebilirsin." "Ne demek istediini anlyorum" dedim, "ama bu bir Jackson Pollock'a bakp 'Bunu babam da yapabilir' demek gibi bir ey deil mi?" Elaine, "Hayr" dedi. "nk Matisse'i kmsemiyorum. Ad bilinmeyen, tannmayan bir amatre ans veriyorum." "Ne demek istiyorsun?" "Balam her eydir, demek istiyorum" dedi. Ertesi gn TJ'in arsna not brakarak dkkna bakmas iin onu tuttu. Bu arada kendisi de gidebilecei btn ikinci el dkknlara gitti. Haftann sonunda Manhattan'n byk ksmn gezerek yzlerce resmi elden geirmi ve ortalama 8.75 dolara otuz kadar resim almt. Resimleri sralayarak ne dndm sordu. Ona Matisse'in kayglanmas gereken bir ey olmadn dndm syledim. "Harika olduklarn dnyorum" diye srar etti. "lle de iyi olmalar gerekmiyor ama harikalar." En beendii alt resmi seti ve basit, galeri tarz ereveletti, ilk hafta ikisini satt: Birini 300, dierini 450 dolara. Zafer kazanmcasna, "Grdn m" dedi. "Para ba on dolara bir eskici dkknna koysaydm, kimse bir kere daha dnp bakmazd. Ama biraz ihtimam, biraz sayg ve zerlerine yz, be yz dolar fiyat etiketi koydum mu folk-art olurlar ve insanlar onlarn birer hazine olduunu dnr. Bugn, tam kapatrken bir kadn geldi, lde gnbatm

manzarasna hayran kald 'Ama bu deta bir ocuk boyama kitabndaki sayyla renklendirme iine benziyor' dedi. 'Tam da yle' diye yant verdim, sanatsnn en sevdii tarz buydu' dedim. 'Yalnzca saysna renklendirme yntemiyle alrd.' Yarn gelip satn alp almayacana bahse girmek ister misin?" Paris Yeili'nden kp Dokuzuncu Cadde'deki eve yrrken at geceyarsna yaklayordu. Yamur tahmini vard ama belli de olmazd. Hava serin ve kuruydu, Hudson rzgr esiyordu "Hildebrand bana bir ek verdi" dedim. "Sabah bankaya gtreceim." "Bankamatii kullanmak istemez misin?" "Hayr, doruca eve gitmek istiyorum" dedim. "Biraz yorgunum. Uyumadan nce notlarma bir daha gz gezdirmek istiyorum." "Gerekten dnyor musun?.." "Birinin onlar keklik gibi vurduunu mu? Henz bilmiyorum. Beni bulmam iin tuttular, nceden karar vereyim diye deil." "Yani her eye aksn." "Tam olarak deil" diye itiraf ettim. "Saylardan uzaklamak zor. ok fazla lm olmu. Bunun bir aklamas olmal. Yapmam gereken tek ey bunu bulmak." Kede durarak trafik nn deimesini bekledik. Elanie, "Biri bunu neden yapmak istesin ki?" diye sordu. "Bilmiyorum." "Hepsi niversitede birlikte okumu ve bir partide ikiyi fazla karp bir kza tecavz etmi olsalard, imdi de kzn kardei intikam alyor diyebilirdik." "Bu ok iyi" dedim. "Ya da kzn olu. Annesi onu doururken lm ve oul intikam almak istiyor ama hangisinin babas olduunu da renmek istiyor. Bu nasl?" "Haftann Filmi gibi." "Katil, u anda hayatta olanlardan biri olmal herhalde deil mi?" "Eh, kurbanlardan biri olmadn dnyorum." "Yani, demek istediin..." "Kulp yelerinden biri demek istiyorsun, biliyorum" dedim."Bu Hildebrand'n da korkusu elbette. Bu nedenle kukularn kendisine saklyor. Kaygsn dier yelere aklamak isterdi herhalde ama yanl adama itirafta bulunduunu bir dnsene. Ona gre dardan hi kimse kulbn varln bile bilmiyor." "Sen buna inanmyor gibisin." "Eh, bu toplantlar otuz iki yldr yapyorlar. Btn bu sre iinde kimsenin azndan bir ey karmayacan gerekten dnyor musun?" Omuzlarm silktim. "Gene de on drt yaayan ye ba pheli." "Ama neden biri dierlerini ldrmek istesin ki?" "Bilmiyorum." "Demek istiyorum ki, bundan sklmaya baladysan vazgeemez misin? Ara sra da olsa ii brakan kimse olmad m?" "ki yl sonra Homer Champney gruba, yelerden birinin artk katlmak istemediini aklayan bir mektubunu okudu. California'ya atanmt ve bir akam yemei iin bin mili iki kez kat etmenin bir anlamn gremiyordu. Yerine bakasn almak isteyebileceklerini nermek iin yazmt. Yedek ye almann kulbn ruhuna aykr olduu konusunda Champney ile ayn dncedeydiler ve biri -Hildebrand bunun Champney olduunu dnyor- ayrlan yeyi yeniden kulbe ekmek iin bir mektup yazacakt." "Neler oldu?" "Sanrm mektup yazld ve ie yaram da grnyor. Bir yl sonra ayrlmak isteyen ye yemek masasnda yerini ald."

Elaine, "Kanl bir biftek iin tam zamannda" dedi. "te aradm neden. Ayrlmasna izin vermediler, o da bu yzden sessizce, iten kin besledi. O zamandan beri her seferinde birini ldrerek intikamn alyor." "Tanrm" dedim. "Olay parampara ettin." "Hayr, yle mi?" "Adamn adn unuttum ama bir yere yazmtk. br toplantlarn hibirini karmad ve bir kini varsa bile, ok iyi saklad. Wayne Fletcher, ad buydu. Hildebrand, Fletcher'n kulpten ayrlmann zorluuyla ilgili espriler yaptn, bunun Mafya'dan ayrlmaktan daha zor olduunu sylediini hatrlyor." "Espri yaptn m?" "Doru hatrlyorsam sekiz dokuz yl nce ld. Nasl ldn hatrlamyorum ama notlarmda var. Her eyi aklda tutmak zor. O kadar ok adam, o kadar ok l adam var ki." "Ne kadar zc" dedi. "Sen de zc bulmuyor musun?" "Evet." "Kimse kimseyi ldrmediyse bile, btn lmler tamamen doal nedenlerle olsa bile, bu grubun yava yava azald dncesinde bile yrek burkucu bir ey var kesinlikle. Yaam byle herhalde ama bu da yaam ok zc klyor." "Eh" dedim, "yle olmadn kim syledi?" Masasnn yanndan geerken kapcyla selamlatk. Posta kutusuna ve binann rehberine admz ayr ayr yazdrmtk ama personel asndan biz Bay ve Bayan Scudder'dk. Dkkanndaki tabelada ELANE MARDELL yazyor. st katta ben notlarm incelerken Elaine kahve yapt. Wayne Fletcher alt yl nce lmt, sekiz dokuz yl nce deil. Koroner by-pass ameliyatndan kaynaklanan komplikasyonlardan kurtulamamt. Oturma odasna kendi ay ve benim kahvemle gelince Elaine'e bunu anlattm. "Hildebrand'a gre doktor hatas olabilir ama buna cinayet demek zor" dedim. "Bu da bir ey. Hi olmazsa zavall adam gruba katlmakla lm fermann imzalamam demek." "Biri onu hastanede ziyaret etmediyse" diye konumaya devam ettim, "ve serumlar kartrmadysa." Elaine, "Bunu dnmedim bile" dedi. "Tatlm, btn bunlar kendi bana m aratracaksn? Ayn anda bir dzine farkl yne gitmen gerekecekmi gibi grnyor. TJ'in ne kadar yardm olabilir ki?" TJ, ar numaras dnda sabit bir adresi olmayan siyah bir genti. Elaine'e, "ok yaratcdr" diye hatrlattm. "yle diyor" dedi, "ve yle de ama onu Addison Kulb'nde orta yal bir i adamyla grme yaparken nedense dnemiyorum." "Benim iin baz ayakileri yapabilir. On yedi lmn hepsini byte ve cmbzla incelemem gerekmiyor. Yapmam gereken tek ey bir dizi cinayet tarz olup olmadndan.kesinlikle emin olmak, bu tezi yeterli kantla destekleyerek polislere devretmek ve yeterli ilgiyi gstermelerini salamak. i bu noktaya kadar getirirsem, bir medya sirkine dnmeden, geni bir resmi aratrma yaplabilir." "Tanrm, basn bunu duyunca..." "Biliyorum." "Inside Edition ya da Hard Copy'de nasl ileyeceklerini dnebiliyor musun? Kulp, aya tapanlar klt gibi bir ey olacak." "Biliyorum." "Hem Boyd Shipton da yeydi. Bu da basnn ilgisini kesinlikle azaltmayacak." "Evet, Shipton'n hl haber deeri var. Ayrca tek nl ye de o deil, Ray Gruliow'un birinci sayfadaki yeri garanti. Avery Davis de ye." "naat m?"

"H-h. len adamlardan ikisi yazard, biri baz oyunlar yazmt." Notlarma baktm. "Gerard Billings" dedim. "Oyun yazar m?" "Hayr, o Tom Cloonan'd. Billings televizyoncu, Dokuzuncu Kanal'da hava raporu sunuyor." "Ah, Gerry Billings, papyon kravatl. Ne iyi, belki imzasn alabilirsin." "Kamuoyunun gz nnde olduunu sylyordum yalnzca." "Kamuoyunun gznde bir toz tanesi" dedi, "ama ne demek istediini anlyorum." Elaine sustu, ben de notlarm kartrmaya devam ettim. Birka dakika sonra, "Neden?" diye sordu. "Ne?" "Yalnzca aklma geldi. Bu kadar ylda btn bu lmler. Yani bunalma girmi bir postane memurunun ie makineli lfekle gelip herkesi taramas gibi bir ey deil bu. Bunu kim yapyorsa bir nedeni olmal." "Evet, insan yle dnyor." "in iinde para var m?" "imdiye kadar benim iin yirmi be bin dolar var. Hildebrand'n eki karlksz deilse ve eki bankaya gtrmeyi unutmazsam." "Ben katili kastetmitim." "Bunu tahmin etmitim. Eh, iyi bir ajans varsa televizyon dizisinden iyi para alabilir. Ama yakalanmazsa dizi de olmaz, eline de be kuru gemez." "Hayatta kalan son kiiysen, bundan bir kazancn oluyor mu?" "Bir sonraki grubu kurman gerek" dedim. "llerin adlarn okuma hakkna sahip oluyorsun." "Birbirlerine para brakmadklarndan emin misin?" "Kesinlikle." "Yani, balarken her biri biner dolar vermedi ve para, adn Xerox olarak deitiren kk bir irkete yatrlmad, ha?" "Korkarm hayr." "Ve kulp bir tr tamtam deil, yle mi?" "Ne?" "Yanl szck" dedi. "Tamtam bir davuldur. Allah kahretsin, aradm szck ne?" "Nereye gidiyorsun?" "Szle bakmaya." "Ne olduunu bilmiyorsan nasl bakabilirsin?" diye sordum. Elaine yant vermedi. Ben de kahvemin geri kalann ierek notlarma dndm. Birka dakika sonra "Hah!" deyince bam kaldrdm. "Tontin" dedi. "Szck bu. Tontin tretilmi bir szcktr" "Yapma ya." Elaine bana bir bak frlatt. "Yani adn birinden alr. Daha kesin sylersek, Lorenzo Tonti'den. On yedinci yzylda bunu dnen Napoliten bir bankerdi." "Neyi dnen?" "Tontin'i ama sanrm adn byle koymamt. Ton. yaam sigortasyla loto arasnda bir eydi. Bir abonelik formu imzalyordun ve herkes ortak bir fona para koyuyordu." "Ve kazanan hepsini alyordu." "Her zaman deil. Sistem yle kurulmutu ki, bazen hayatta kalanlar ilk saynn yzde beine, onuna indii zaman fon datlyordu. Dierleri, kk olanlar, geriye yalnzca bir kii kalana dek hibir ey akmyorlard. Ana babalar ocuklarn bebekken yazdryordu ve yatrmlar batmadysa ocuklar bir servetle kar karya kalyordu. Ama dier katlmclardan daha uzun yaamadklar srece paray alamazlard." "Btn bunlar szlkten mi buldun?" "Szlkten szc buldum" dedi, "dolaysyla ansiklopedide nereye bakmam gerektiini rendim. Szc biliyordum, yalnzca dilimin ucuna gelmedi. On be, yirmi yl nce Berkshires'daki bir otelde bir hafta sonu geirdim. Orada tarihi bir roman okudum, sanrm ad

da Tontin'di. Biri kitab orada brakmt, ben de aldm. Gitme zaman geldiinde te birini bitirmitim yalnzca, bu yzden giderken bavuluma koydum." "Herhalde Tanr bunun iin seni affeder." "Beni cezalandrd bile. Yol boyunca kitab okudum ve son sayfann en altnda ne yazyordu biliyor musun?" " 'Sonra uyand ve her eyin korkun bir rya olduunu anlad'." "Bundan da kt. 'Birinci Cildin Sonu' diye yazyordu." "Sen de hibir zaman ikinci cildi bulamadn." "Hibir zaman. Btn hayatm boyunca aradm iin deil. Ama sonra neler olduunu bilmek isterdim. Pencereden atlamam nledii zamanlar oldu. Kitaptan sz etmiyorum, yaamdan sz ediyorum. Neler olduunu bilmek istemekten." "Bu gece gerekten gzel grnyorsun" dedim. "Ah, teekkr ederim" dedi. "Aklna nereden geldi?" "Yalnzca aklma geldi. Yznde duygularn oynamasn izlemek. Gzel bir kadnsn ama bazen yzn her eyi gsteriyor: Gc, yumuakl, her eyi." "Seni yal ay" diyerek kanepede yanma sokuldu. "Byle tatl eyler sylemeye devam et, bu gecenin nasl olaca hakknda iyi bir fikrim var." "Benim de." "yleyse bana bir pck ver de hakl olup olmadn bir grelim." Daha sonra yan yana yatarken, "Biliyorsun, daha nce kulbn gerek bir erkek rgt olduunu sylediim zaman, yalnzca feminist bir yorum yapmak istemiyordum. Birlikte lml bir ilikiyi gtrmek, tam bir erkek alan. Siz erkekler byk resme bakmay seviyorsunuz." "Kzlar ise yalnzca elenmek mi istiyor?" "Perdelik kuma semek" dedi, "ve birbirlerine yemek tarifleri vermek ve erkekler hakknda konumak." "Ve ayakkablar hakknda." "Eh, ayakkablar nemlidir. Sen yal bir aysn. Ayakkablar hakknda ne biliyorsun?" "Hemen hibir ey." "Kesinlikle yle." Esnedi. "Kadnlarn kayglar nemsizmi gibi konuuyorum oysa bunu bir an bile dnmyorum. Ama bak amzn daha dar olduuna inanyorum. Tek bir kadn filozof aklna geliyor mu? nk benim gelmiyor." "Neden byle olduunu merak ediyorum." "Herhalde biyolojik ya da antropolojik. Siz erkekler avcl lk ve toplamaclk iini bitirince kamp ateinin evresindi oturur ve uzun dncelere dalabilirdiniz. Kadnlarn buna zamanlar yoktu. Biz ev ve ocakla ilgilenmek zorundaydk." Tekrar esnedi. "Bir kuram oluturabilirim" dedi, "ama ben pratik dnceli bir insanm ve uyumaya gidiyorum. Bu ii sen z, tamam m?" Hibir ey zemedim ama birka dakika sonra sordum. "Ya Hannah Arendt? Susan Sontag? Bunlar filozof saymyor musun?" Bir yant almadm. Bayan Pratik uyumutu. 6 Sabah Lewis Hildebrand'n ekini bankaya verdim ve Beinci Cadde'yle 42. Sokak'taki ktphaneye kadar yrdm. Marihuana ienlerin dank enerjisine sahip gen bir kadn beni bir masaya oturtarak mikrofileri gstericiye nasl takacam gsterdi. Becermek iin birka deneme yapmam gerekti ama ok gemeden kaplp kaldm, dnn haberlerinde kayboldum. Bir baktm ki saat neredeyse 2:30 olmu. Bir seyyar satcdan doldurulmu pita, dierinden de buzlu ay alarak ktphanenin hemen arkasndaki Bryant Park'ta bir banka oturdum. Bu

kk park yllardr uyuturucu ticaretinin merkezi olarak gelimiti. yle ki, oraya satclar ve mterilerden baka kimse gitmez olmu ve irkin, tehlikeli bir grne brnmt. Bir yl kadar nce milyonlarca dolar harcanarak yeniden tasarland. Bir mimarn cesur yaklam onu yaama dndrd. Artk artk bir gsteri yeri, kentin bu kesiminde kesin bir vaha oldu. Uyuturucu kullananlar gitti, satclar gitti, imler yemyeildi, krmz ve sar lale tarhlar nerede olduunuzu unutturuyordu. Kent paralanyor. Su borular patlyor, metrolar kyor, akaklarda derin ukurlar alyor. Nfusun byk ksm, altm yl nce ykma programna alnm ama hl yklmam, rm yerlerde oturuyor. Savatan sonra balayan ev projeleri bile, yerini aldklar kulbelerden daha kt durumda. Buralarda yaarken k dn olmayan bir yol, tek ynl bir sokak olarak grmek ok kolay. Ama bu iin yalnzca yars. Kent her gn biraz daha lyorsa, yeniden doan eyler de var. Bunun iaretlerini her yerde grebilirsiniz. Broadway ile Seksen Altnc Sokak'taki metro istasyonunun duvarlar okul ocuklarnn resimleriyle dolu. Sheridan Alan'nda kama biimli bir bahe var, kk parklar kentin her yerinde yeeriyor. Aalar da var. Ben ocukken, bir aacn altnda oturmak istediinizde Central Park'a gitmek zorundaydnz. imdi kentteki sokaklarn yars aalarla dolu. Bazlarn kent ynetimi, bazlarn da mlk sahipleri ve site ynetimleri dikmi. Buralarda aa yetitirmek kolay deil. Ortaada ocuk yetitirmek gibi, birinin yaamas iin yarm dzine aa dikmek zorundasnz. Aalar susuzluktan lyor, dikkatsiz kamyon srcleri aalara arpyor ya da aalar kirli hava nedeniyle kuruyorlar. Ama hepsi lmyor. Bazlar yayor. Bu kk parkn bankna oturup kentin belki de bu kadar kt olmadn dnmek bir tr tedaviydi. Ben hibir zaman olaylarn gzel yanlarna bakacak kadar iyimser olmadm. ounlukla rmeyi, k, kentin dzensizliini grme eiliminde oldum. Herhalde doam byle. Bazlarmz bardan yarsn dolu olarak grr. Ben barda drtte bo olarak grrm ve baz gnler elimi bardaktan uzak tutmak yapabileceim tek eydir. le yemeinden sonra ktphaneye geri dnerek orada saat daha kaldm. Haftann dier gnlerinde de ayn eyi yaptm ; Eski gazete yazlarna bakarak geirdiim uzun saatler yalnz parktaki le yemekleriyle kesiliyordu. Bata kesinlikle ldrlm olan yeler zerinde younlatm: Boyd Shipton, Carl Uhl, Alan Watson ve Tom Cloonan. Sonra len dier on kiiyi aratrdm ve sonra yaayanlara yneldim. Hafta sonu kendime tatil verdim. Cumartesi leden sonra, Elaine, Chelsea'daki ikinci el dkknlar ve Greenwich Village'deki bir bitpazarm talan ederken dkknda nbet tuttum. Bir iki kk sat yaptm. leden sonra Ray Galindez iki kiilik kahveyle gelince oturup biraz konutuk. Ray hi grmedii insanlar izme gibi inanlmaz bir yetenei olan bir polis ressamyd. Elaine onun birka resmini asm, resimlerin yanna tarifle resim yapabildii notunu dmt. Ray, onunla birka kez bir araya gelerek Elaine'in babasnn ok gzel bir resmini yapmt. Bu resim Elaine'e ylba armaanm olmutu. Resim galeride asl deildi, Elaine'in komodininin stnde yaldzl bir ereve iinde duruyordu. Cumartesi akam, Krk ikinci Sokak'in batsndaki kk tiyatrolardan birinde bir oyun izledik. Pazar leden sonra kanaldan kanala geerek ayn anda basketbol ma izledim. Bir video oyunu oynayan ocuklar gibi uzaktan kumandayla oynuyordum. Pazar akam Adsz Alkolikler'deki destekim Jim Faber'le her zamanki in yemeini yedim. Daha sonra St. Clare's Hastanesi'nde Byk Kitap toplantsna gittik. Toplantda bir adam, "Bir alkol bamls olmann ne demek olduunu size syleyeceim" dedi. "Bir bara gitsem ve orada 'stediiniz Kadar ebilirsiniz - Bir Dolar' yazl bir tabela olsa, 'ok iyi, bana iki dolarlk verin' derdim." Pazartesi gn ktphaneye geri dndm.

Pazartesi gecesi otele urayarak, zaman zaman bana i veren Gvenilir'deki Wally'den bir mesaj aldm. Ertesi sabah onu aradm. Onlara birka gn ayrmam, bir tketici ikyeti davasnda birka tan aratrmam istiyorlard. Kabul ettim. Hildebrand iin yaptm i ok acil olmad iin araya baka iler sktrabilirdim. Olayda davac, ezlongunun ktn, cannn yandn ve uzun dnemde kt sonular olacan ileri sryordu. Biz ezlongu reten irket iin alyorduk. Wally bana, "ezlong ie yaramaz bir ey" dedi, "ama bu adamn hakl olduu anlamna gelmez. Ayrca adamn sinsi bir avukat var, Anthony Cerutti. Herif Perembe gnleri, ehirde dolap bozuk kaldrmlar tespit ediyor ki mterileri Cuma gn tkezleyip dsn, o da belediyeyi dava etsin. Mterimiz Cerutti'nin canna okumaktan byk zevk alacak. Bakalm, ne yapabiliriz." Davac kazadan nce bir UPS kamyonu sryordu ve o zamandan beri alamamt. leden sonra ikiden nce evinden hi kmadn kefederek programm buna gre ayarladm ve her sabah ktphanede birka saat altktan sonra Parson Bulvar duranda F trenine bindim. Adammz kapda durup, plastik sopalarn sol eline ald, kapy sa eliyle at ve her iki elinde sopayla ieri girdii zaman, McAnn'in Bar'nda bir Cola imekteydim. Barmen ona her zaman, "Hey, Charlie" diyordu. "Bir ey bilmek ister misin? Galiba daha iyi yryorsun." Bir sre iin konuacak birilerini bulur dar kar, eve gitmeden nce bir Cola daha imek iin McAnn'in Yeri'ne urardm. Birka gn sonra Wally'e Charlie'nin hibir yerde almadndan emin olduumu syledim. Wally, "ok kt" dedi, "Sence gerekten yaraland m?" "Hayr, sanrm sakatl dzmece. Bir iki gn daha bakaym istersen." Bir sonraki Pazartesi le sularnda Gvenilir'in Flatiron Binas'ndaki brosuna gittim. Wally'ye, "phelenmitim" dedim. "Cumartesi akam Elaine'yi Jackson Heights'e yemee gtrdm, sonra Charlie'ye bakmaya gittik." "Onu McAnn'in Bar'na m gtrdn? Buna baylm olmal." "Charlie orada deildi" dedim, "ama barmen onun Duvararpmas'nda olabileceini dnyordu. 'Bir grup oraya gitti' dedi. 'u boktan Velcro'nun olduu yere.'" "Boktan Velcro nedir?" "Duvar Velcro'yla kaplanm. Sen de stne bir para yaptryorsun, koarak duvara atyorsun kendini. Ama duvara yapmak, genellikle baaa." "Allah akna" dedi Wally. "Neden?" "Sorman gereken soru bu deil." "Deil mi?" Biraz dndkten sonra yz aydnland. Gzelce paketlenmi bir doumgn armaanna bakan bir ocuk gibi bana bakt. "Ah, anladm" dedi. "Bu iki sopa olmadan bir adm bile atamayan orospu ocuu, deil mi? Bunu yapt m, Matt? Uarak, kendini boktan Velcro'yu yaptrd m? Bana yaptrdn syle." "kinci geldi." "Hadi ordan!" "Onu kkrtyorlard" dedim. " 'Haydi Charlie, olum, denemen gerek!' Charlie onlara ciddi olmalarn, yrmeyi bile beceremediini, duvara nasl srayacan sylyordu srekli. Sonunda biri iinde drt be parmak iki olan bir bardak getirdi. Votka sanrm ya da belki Aquavit. Ona bunun Lourdes'den gelen kutsal su olduunu sylediler. ' ve iyile Charlie. Mucizevi bir ila bu' dediler. Charlie 'ey, belki de haklsnz. Bir yudum belki. Bir anlk sihirli bir ila. Sindrella gibi. Sonra hepimiz balkabana dneceiz." "Balkaba m?" "Uzun boylu, incecik bir adam" dedim, "bira gbei var. Belgelere gre otuz sekiz yanda ama daha gen grnyor. ()yun yle: Duvara doru kouyorsun, elinle iarete vuruyorsun ve geri ekiliyorsun. Charlie'nin koarken uzun bacaklarn hareket ettiriini grseydin lise yllarnda engelli kouya katlm olduunu dnrdn. Birinci olmay yalnzca bir iki santimle kard. Arkadalar bir kez daha denemesi iin srar ettiler ama buna yanamad.

'Dalga m geiyorsunuz? Ben sakatm. imdi dinleyin, hepiniz. Bunu kimse grmedi, tamam m? Byle bir ey hi olmad.'" "Ah Matty, harikasn. Bunu gerekten grdn, deil mi? Ya Elaine? Gerekirse tanklk yapar m?" Masasna bir zarf braktm. "Bu da nedir byle?" Wally zarf at. "Buna inanamyorum!" "Buraya daha erken gelebilirdim" dedim, "ama nce bir saatte fotoraf basan stdyolarndan birine uramam gerekti. Ik iyi deildi ve fla da patlatacak zaman yoktu, yani dl filan alamaz. Ama..." Wally, "Ben buna birincilik dl verirdim" dedi. "Bu o, Tanrm. Baa ve oraya inelenmi gibi duvara yapm. Amma aptalm orospu ocuu." "Gvende olduunu sand. Elaine'le benim dmda oradaki herkesi tanyordu ve beni de McAnn'de grmeye almt." "Hl bu fotoraf ektiine inanamyorum. Brak kullanma olana bulmay, yannda bir fotoraf makinesi olmasna bile ardm." Resmi a tuttu. "O hi de kt deil" dedi. "Ben torunlarmn resmini ekerken, krk saat ayarlarm, yine de bundan daha iyi kmaz. Tam deklanre basarken ocuklar muhakkak hareket eder." "Velcro'yu denemelisin." "imdi konuma sras bizde. Pileri duvara yaptrdk" Resmi masann zerine brakt. "Bu, sahtekr Tony'nin tam gznde patlayan bir yumruk. Mterisini arayp, UPS'deki iine geri dnmeye almasn syleyebilir, nk profesyonel sakat rol oynayaca gnler geride kald. yi i basardn, Matt." "Sanrm bir ikramiye hakettim." Wally bunu bir dnd. "Biliyor musun" dedi, "ben de kesinlikle hakettiini dnyorum. Son karar mterinin ama bunu kesinlikle nereceim. Bu noktada yapmamz gereken tek ey Tony Cerutti'ye elimizdekini gstermek olacak. Davadan hemen vazgeer." "Cerutti'nin bu fotoraf iin neler deyebileceini bir dn." "Buna girmesek daha iyi" dedi. "Kafanda neler var bakalm?" "Son karar mterinin tabii" dedim. "Bunun deerini o takdir edebilir. Bir de yaptm ii ven kiisel bir mektup istiyorum." Wally ban sallad. "Evet, bu konuda bir sorun kmaz. Kendi biletini kendin keserken dosyanda byle bir mektubun olmas iyi bir ey, deil mi? Aslnda bu paradan daha nemli." "Belki" dedim. "Ama bu paray istemediim anlamna gelmez." "Eh, neden her eyi almayacakmsn ki? Tavsiye, art para ve orospu ocuunu basmann keyfi." "Kt bir adam deil." "Kim, Charlie mi?" "ezlong knce gerekten bir yerleri incinmitir herhalde. ki arkadalarna bunu anlatnca hepsi ona dava amasn sylemi, biri de Cerutti'yi tavsiye etmitir. Cerutti de onu inceleme ve hidroterapi iin anlamal doktorlarna gnderdi ve koltuk denekleri ya da hi deilse bir ift sopa olmadan asla dar kmamasn tledi. Elbette iinden vazgemesi gerekiyordu ama byk bir anlama yapt takdirde yatrmna deecekti. Ama bu noktada iki aydr isiz ve bir i bulup bulamayaca da belirsiz. UPS de onu tekrar ie almayabilir." "Onun iin zlm grnyorsun." "Eh, onu k st drdm" dedim. "Artk biraz sempati duyabilirim." Wally'ye, ondan da bir ey istediimi syledim. On drt kii hakknda TRW'den kredi raporlar istiyordum. Bunun bedelini deyeceimi syledim ama maliyetine istiyordum. Wally bunun sorun yaratmayacan syleyince yaayan yelerin listesini verdim. Wally, "Ray Gruilow mu?" diye sordu. "Herhalde kredisi hayli yksektir. Avery Davis de bir ek yazarak bu binay satn alabilir, ayn Avery Davis'se tabii ve Ellinci Sokak 888'de otu ruyorsa ayn Davis olmal. Hatta bir sre Flariton'un da sahibi oldu, deil mi? Hayr, bir

dakika bekle, Flariton'un sahibi iki yl nce atdan kendini atan adam deil miydi? Ad neydi?" "Harmon Ruttenstein." "Tamam o. Her eye sahipti, gel gr ki yetmemi, deil mi?" "Herhalde." Kulp yelerinden , belki de drd intihar etmiti. Nedrick Bayliss Atlanta'da bir i gezisi srasnda kendini vurmutu. Hal Gabriel kendini West End Caddesi'ndeki dairesinde asmt. Brosunda ge saatlere kadar alan Fred Karp pencereden atlamt, lan Heller kalabalk bir metro platformundan atlam ya da dmt. Bilinmez ki, deil mi? Bir dizi telefon konumas sonucunda lan Heller'n cesedini tekerleklerin altndan karan ulatrma polislerinden birine ulatm. Ona yaklak on be yl nce olmu bir olay hakknda konumak istediimi syleyince aramzda uzun bir sessizlik oldu. Polis, "Dinle" dedi, "defterlerimi saklarm ve herhalde bu olay bulabilirim ama bunca yldan sonra her eyi hatrlamam bekleme. lk olaym hatrlyorum, her zaman byle olduunu sylerler. Ama neredeyse on dokuz yldr bu ii yapyorum, yani bu adama gelinceye kadar ok ey grdm. Benden fazla bir ey bekleme." Onunla Irving Place'deki Pete'in Tavernas'nda bulutum. Ad Arthur Matuszak't ama ona Artie dememi istedi. "Tekilattaydn, deil mi?" diye sordu. "Doru." "Yirmi yln dolunca bu ie girdin, ha?" "O kadar uzun sre kalmadm." "Evet, ben de birka kez neredeyse brakyordum. Ama sonra brakmadm ve daha bir ey anlamadan zaman gelip geti. Eyll'de on dokuz ylm dolacak ve yemin ederim nereye gittiini bilmiyorum. Son iki yldr masa bandaym, idari iler yapyorum ve bu ok daha kolay bir i ama tnelleri zlediimi de sylemek zorundaym. Orada her an tetiktesindir, ne demek istediimi anlyor musun?" "Elbette." "Yukarda olsaydm farkl olur muydu diye hep merak ederim. Ulatrma Polisi yerine zel detektif. Tnellerde fazla parlak iler kmaz. Ne kadar sk bir Bernie Goetz'e rastlayabilirsin, gazetelerin ilk sayfasnda bir iki gnden uzun sre kalmaya yetecek kadar renkli ne yapabilirsin ki? Milyonda bir." ini ekti. "On dokuz yl yankesicilerle, sarholarla, fortularla uratm. Evet, birok den ya da atlayanla da. Dediim gibi birincisini hatrlyorum." "Evet." "Bir kadnd, aslnda gen bir kzd ve bacann alt ksmyla dier ayann bir ksmn kaybetti. Atlamt, buna hi kuku yok, hemen kabul etti zaten. Onu hastanede ziyaret edince gzmn iine bakarak bir dahaki sefere baaracan syledi. Bunu yapp yapmadn bilmiyorum. Bir sre ne zaman atlayan ya da den biri olsa, iin iinde olaym ya da olmayaym bu kz m diye baktm. Orada yatan bir erkek de olabilirdi, yz elli kilo da olabilirdi ama gene de adam evirdiklerinde kzn yzn grmeyi beklerdim. Ama bunu yapmsa bile baka birinin nbeti srasnda yapm olmal." "ok dnceli bir davran." "Evet, haklsn. Matt, notlarma gz gezdirdim ve senin adam hatrladm. Ian Robinson Heller, bir Cumartesi leden sonra Broadvvay'deki IRT istasyonunda, yaklak saat 5:45'te gneye giden 1 nolu trenin altnda inenerek lm. Tarih 15 Ekim 1988. O gn kaynpederimin doumgnyd. Geri o, on yl nce ld, biz de alt yl nce boandk, bu yzden her eyi hatrlamam gerekmiyor deil mi? Heller iinden eve dnyordu. Her zaman bindii treni bekliyordu. stasyondan iki blok tede alyordu ve normal olarak Times Alan'na giden trene biner, oradan, yaad yer olan Brooklyn'e giden eksprese binerdi. Yani

orada olmas doald. Bunun intihar m, yoksa kaza lm m olduunu saptamayaalyorsun anladm kadaryla." "Ya da cinayet" dedim. Artie ban sallad. Bir an dndkten sonra, "Eh, bunu da gzard edemezsin" dedi. " kyd, platform evine gidenlerle doluydu. Senin adam da gelen trenin platformunun ken rnda duruyordu. Belki iten sonra bir iki imiti, belki antishistamin alm, bu da denge duygusunu etkilemiti. Belki bir kazayla ona arpt." "Ya da belki atlad." "Doru, insan nasl bilebilir ki? Bazen bunu planlarlar. Bazen lmezler ve sonradan planlamadklar, akllarna bile gelmedii, birden bir istek duyarak platformun kenarna geldikleri ortaya kar. Belki Heller da byleydi. Ya da belki biri yanna geldi ve tam zamannda ona omuz atarak aaya uurdu. Tekrar sylyorum, planlanm olsun ya da olmasn, bu tr eyleri ok fazla olduunu dnyorum." "Bu biimde ldrlen insanlarn m?" "Bahse girebilirsin." Ayaa kalkt, barn kalabalna kart ve kendisi iin yeni bir cin-tonik, bana da bir Cola'yla geri dnd. Bu kez paray ben demek istedim ama Artie elini sallayarak beni engelledi. "Ltfen" dedi. "Eleniyorum. Burada eskiden kim iermi biliyor musun? O. Henry. Bilirsin, yazar. Buradakiler bundan gurur duyuyor ve unutmana izin vermiyorlar. Bunun gibi Tanr'dan daha eski yerlerde iki imeyi sevdiiimi de sylemeliyim. East Village'deki McSorley'in Yeri'ni biliyor musun? Sloganlar, 'Siz domadan nce biz buradaydk.' Bugnlerde mterileri kolej bebeleri, Tanrm, onlar domadan nce Dnya Ticaret Merkezi oradayd." "Hl da orada." "Evet hem de Arap kardelerimize ramen." Ksa bir zaman nceki bombalamadan sz ettik, sonra Artie, "Trenlerin nne atlan insanlar" dedi, "evet, bu tr eyler ok oluyor. nsanlar bir anlk gdyle davranyor, ya uyuturucuyla kafalar bulank ya da yalnzca ahmaklar. Delirmek iin uyuturucu alglarna gerek yok. Birini ldrerek kurtulmann en kolay yolu bu." "Ama belirli bir insan ldrmek iin zor bir yol, deil mi?" "Yani zellikle ldrmek istediin bir insan m demek istiyorsun?" Bunu biraz dnd. "Onu metroya kadar izleyebilirin ama ya platformun kenarnda durmazsa? Kalabalk istasyon, onunla raylar arasnda birka dzine insan var. Ama eer arkadansa o zaman i baka." "Ne demek istiyorsun?" "Ad neydi? Ian m? 'Hey, Ian, seni grmek ne gzel. Nasl gidiyor eski dostum?' Kolunu omzuna atar, bir o tarafa yrrsn, bir bu tarafa ve tren geldii srada platformun kenarna gelmeyi baarrsn. Arkada olduunu dnd iin geri ekilmez, kukulanmaz ve bir an sonra kendini tekerleklerin altnda bulur. Byle mi olduunu dnyorsun?" "Hibir dncem yok." "On be yl gemi ve biri merak etmeye balyor, yle mi? Nasl sonulandn bildir bana, olur mu? Sonulanrsa tabii." Anlatacam syledim. "Ben srekli metroya binerim. Sana kar drst olacam, metroyu severim. Metronun harika ve heyecan verici bir toplu ulam arac olduunu dnrm. Ama orada ok dikkatli davranrm. Grnts bende kuku uyandran bir adam grrsem, onunla platformun kenar arasnda olmamaya dikkat ederim. Onun yanndan gemek zorunda kalrsam, platform tarafnda yrmem. i ansa brakmak istiyorsam gidip bir piyango bileti alrm. Tnellerde olmay seviyorum ama orada ii ansa brakmam." Ban sallad. "Brakmam. ok ey grdm." 7 Hal Gabriel, West End Caddesi, Doksan kinci Sokak'ta oturuyordu. Bat Yznc Sokak'taki karakolda, Michael Selig adl gen bir polis memurunun karsna oturdum. Polis memuru

yirmili yalarn srmesine karn salar dklmeye balamt bile ve zamansz kel kalmann kaygl grnn tayordu.Gabriel'n dosyas hakknda, "Bilgisayara yklenmi olmal" dedi. "Her eyi yklyoruz, eski dosyalar aktaryoruz ama ok fazla zaman alyor." Krk alt yanda, evli ama einden ayr yaayan Gabriel, Ekim 1981'in bir haftasonunda sekizinci kattaki dairesinde asl olarak bulundu. Kantlara gre bir iskemlenin stne km, boynuna deri bir kemer geirmi, kemerin dilini dolap kapsyla kap kolu arasna takm ve iskemleye tekmeyi vurmutu. Selig, "Kanda yksek alkol" dedi. "Hi not brakmam m?" "Her zaman not brakmazlar, deil mi? zellikle sarho olup kendilerine acmaya baladklar zaman. una bir bak. Cesedi bulunmadan be ya da yedi gn nce ld tahmin ediliyor. Kokmu olmal, ha?" "Bu nedenle kapy krarak ieri girmiler." "Kapy krmalarna gerek yokmu, burada yneticide anahtar olduu yazyor. Koridorun sonundaki kadn kokuyu alm." Kadn olay soruturan polislere, birka yl nce einin evi terk etmesinden sonra Gabriel'in umutsuz bir grn olduu ve tek ziyaretisinin iki dkknndan ya da in lokantasndan gelen ocuklar olduunu da sylemiti. lmnden iki ay nceye kadar Bat Krknc Sokak'taki bir film laboratuvarnda alm, ondan sonra isiz kalmt. Selig, "kiden dolay iinden atlm olmas byk olaslk" dedi. Kocasnn lsn gren ei, Haziran 1980'de ayrlma anlamasn imzaladklarndan beri Gabriel' grmediini syledi. Kocasn hznl ve yalnz bir adam olarak betimledi. Onu lmne ok arm grnmese bile zgn grnyordu. Fred Karp not brakmt. Notu bilgisayar ekranna yazm, iki kopya karm, birini masasnn stne koymu, dierini de dzgnce katlayarak gmlek cebine sokmutu. zgnm, yazyordu notta, daha fazla dayanamyorum. Ltfen beni affedin. Sonra on beinci kattaki brosunun penceresini aarak aaya atlamt. Genellikle camlarn almad yeni binalarda bunu yapmak zordu. ounlukla binalarda hi pencere yoktu, yalnzca cam duvarlar vard. Adsz Alkolikler'in bir toplantsnda bir mimarn cam duvarlara fobisi olan bro alanlarn nasl yattrmak zorunda kaldn anlatn duymutum. Salamln gstermek iin hzla komu ve cam duvara ban vurmutu. "nsanlar amacm anladlar" dedi, "ama kprck kemiimi krnca kendimi baya aptal hissettim." Karp'in alt binada pencereler alabiliyordu. Lexington Caddesi'nde, GrandCentral stasyonuveChrysler Binas'nn birka blok kuzeyinde yirmi iki katl, sava ncesinde yaplm bir ihanyd bu bina. Karp ithalatyd, asl olarak Singapur ve Endonezya'dan mallar getiriyordu. Saat bete sek reterini eve gndermi, ge saatlere kadar alacan syle mek iin eini aramt. Saat yedi sularnda nc Cadde'de ki bir dkkndan iki sandvi ve kahve getirtmiti. Dokuza on kala pencereden atlamt. Yere derken gren insanlar olduu iin lm zamann saptamak kolay olmutu. Bir kii baylm ve yattrc almak zorunda kalmt. Bu olay yl nce olmutu. Konutuum polis memuru hal On Yedinci Blge'ye bal olarak alyordu ve olay hatrrlamakta zorluk ekmedi. "Berbat bir olay" dedi, "ve seilecek en kt yol. Dnsene yolun yarsnda fikrini deitiriyorsun. Hey. Geri dneceim. Yalnzca aka yapyordum!' Ne aka ama!" Ona gre intihar olduuna hi kuku yoktu. Karp'n masasnn stnde, gmlek cebinde ve bilgisayarn hl alr durumundaki ekrannda not vard. ok yksekten dmekle tutarszlk gsteren yaralar yoktu. Geri dmenin, daha nce baa vurulan bir darbeyi ya da silah yarasndan daha az belirgin herhanngi bir darbeyi silebileceini kendisi de kabul etti. "Keke not elle yazlm olsayd" dedim. "Kim intihar notunu bir bilgisayara yazar ki?"

"Yeni bir dnyada yayoruz" dedi. "Bilgisayarlara altk, her ey iin bilgisayar kullanmak istiyoruz. Faturalar demek, ek karnesini dengelemek, randevular tutmak. Bu adam btn ilerini bilgisayarla yapyor. Notu doru yazmak istiyor, taslak oluturabilir, istedii gibi ifadelendirebilir. Sonra bir tu vuruuyla istedii kadar kopya basabilir ve ayrca harddiske de ykleyebilir." Polis memuru otuz ya civarndayd, bilgisayar kuandan geliyordu ve karakolda bilgisayarlarn krtasiye ilerini ne kadar hzlandrdn, iin tatszln byk oranda yok ettiini anlatmaya ok istekliydi. "Bilgisayarlar harikadr" dedi. Ama sizi martrlar. Yaamn geri kalan ksmnda GER AL tuu yoktur." Artk patentler konusunda uzmanlam bir avukatn alt Karp'n eski brosuna gittim. Avukat benim yalarmda, bir alkoliin cildine ve keskin bir baarszlk kokusuna sahip bir adamd. O broyu tutal iki yl olmamt ve olay bilmiyordu. Pencereden dar bakmama izin verdi ama oradan ne grmek istediimi ikimiz de bilmiyorduk. Ona eski kiracnn bu pencereden atladn sylemedim. Onda herhangi bir dnce uyandrmak istemedim. Karp'n dul ei Felicia, Forest Hills'de oturuyor ve Gney Ozone Park'ndaki bir ortaokulda matematik dersi veriyordu. Akam yemei saatlerinde evine telefon ettim. Kadn, "Soruturmann yeniden aldna inanamyorum. Bunun sigortayla bir ilgisi var m?" dedi. Ona baka bir konuyla balantl olarak olayn yeniden ele alndn ve kocasnn lmnn intihar olmad olasln ortadan kaldrmaya altm anlattm. Kadn kesin bir sesle, "Hibir zaman intihar olduunu dnmedim" dedi. "Ama baka ne olabilirdi? Bakn, evime gelmek ister misiniz? Bu akam iki saat dersim var ama yarn sizinle buluabilirim. Drt buuk diyelim mi?" Eskiden tenis turnuvalarnn yapld yerden birka blok tede, Stafford Caddesi'ndeki iki katl bir evin st katnda beni bekliyordu. Uzun boylu, dz koyu renk sal bir kadnd. Kahve yapt, mutfak masasna oturduk. Duvarda u siyah kedi saatlerinden vard. Kedinin gzleri bir yandan br yana gidiyor, kuyruu sarka gibi salmyordu. Bayan Felicia, "Aptalca deil mi? ocuklar bunu birka yl nce doumgnm iin getirdi ve ona gittike daha ok sndm kabul etmeliyim. Fred'den sz edelim." "Tamam." "Kendini ldrmesi bana hi anlaml gelmedi. hayatnda sorunlar olduunu sylediler. Eh, yirmi yl akn zamandr o ii yapyordu ve her zaman sorunlar olur insann. Hibir zaman geim sknts ekmedik. kimiz de alyorduk ve hibir bir zaman msrif olmadk. Oturduumuz yere bir bakn." "Gzel bir ev." "Bence de gzel, ayrca evre de iyi ama Sutton Place deil. Demek istiyorum ki kocam byk bir mali bask altnda deildi. Bakn, lmnden sonra ileri dzeltmeye ve birka dolar kazanmaya yetecek kadar uzun sre ii ben yrttm. ler iyiydi. Gnlk skntlar vard, evet ama allmadk hibir ey yoktu. Kesinlikle insann kendini ldrmesine neden olabilecek hibir ey yoktu." "Baka bir insann iinde neler olup bittiini bilmek zordur." "Bunu anlyorum. Ama neden buradasnz Bay Scudder? Kocamn intiharn kabul ettirmek iin bu kadar yolu gelmediniz." Kocasnn katld bir kulp hakknda bir ey bilip bilmediini sordum. "Hangi kulp?" dedi. "Havradaki erkekler kulbndeydi ama fazla aktif deildi. i ok zamann alyordu. Rotary'ye katld ama bu en,az on yl nceydi ve yeliini srdrdn sanmyorum. Sz ettiiniz kulp Rotary olamaz." "Bu, yelerinin ylda bir kez birlikte yemek yedii bir kulupt" dedim. "Bahar'da, Manhattan'daki bir restoranda." "Ah, u" dedi Bayan Felicia. "Beni yanltan 'kulp' szcn kullanmanz oldu. Okul sonras ilikilerini srdrmek isteyen niversite arkadalarnn yllk toplantlarn kastediyorsunuz." "Kulb size byle mi aklad?"

"Byle 'aklayp' aklamadn hatrlamyorum. Bu kesinlikle benim izlenimimdi. Neden?" "Kulp sylediinizden biraz daha resmiydi." "Mmkndr. Bir kere bile yemei karmadn biliyorum. Bir yl okulda Manhattan Opereti iin bilet vermilerdi ama Fred bana elik edecek baka birini bulmam syledi. stelik Gilbert ve Sullivan' severdi ama bu yllk yemei kutsal gryordu. Yemein onun lmyle ilgisi nedir? Fred Aralk aynda ld. Yemek her zaman Nisan ya da Mays'ta olurdu." "Mays'n ilk Perembesi." "Doru, her yl belirli bir tarihte olurdu. Unutmuum. Sonra?" Ona anlatmamak iin bir neden var myd? "Grup iinde zamana yaylm birok lm oldu, beklenilenden daha fazla. Bunlardan bazlar intihard." "Ka?" " ya da drt." "Ne demek bu? m drt m?" " kesin, bir kukulu." "Anlyorum. zr dilerim. Sizi terslemek istememitim. Biraz daha kahve alr mydnz?" "stemediimi syledim" dedim. "Ka yeden ya da drt intihar?" "Otuz bir." "Bir intihar virs var, byle denildiini duydum. Ohio ya da Wisconsin'de iyi yetimi orta snftan lise rencileri birdenbire intihar etmeye baladlar. Ama onlar yeniyetme genlerdi, orta yal adamlar deil. Bu intiharlarn hepsi ayn dnemde mi oldu?" "Birka yllk bir zaman dilimine yaylm." "Eh, yzde on on be, bu yksek bir intihar oran ama bana yle geliyor ki..." Szckleri yarda kalnca gzlerine baktm. Zihni verileri tararken arklarn dndn grebiliyordum neredeyse. Hi de gzel bir kadn deildi ama kafas hzl alyordu ve zeksnda ekici bir yan vard. "Genel olarak yksek bir lm oranndan sz ettiniz" dedi. "Ka kii lm?" "On yedi." "Otuz bir kiiden." "Evet." "Ve hepsi de Fred'in yanda, yle mi? Hepsi birlikte niversiteye gitmilerse yle olmal." "Yaklak ayn yalarda, evet." "Birinin onlar ldrdn dnyorsunuz." "Bu olasl aratryorum. Ne dneceimi bilmiyorum." "Elbette biliyorsunuz." Hayr dercesine bam salladm. "Bir yorum yapmak iin henz ok erken." "Ama mmkn olduunu dnyorsunuz." "Evet." Kedi biimindeki saate bakmak iin ban evirdi. "Tabii buna inanmay tercih ederim" dedi. "Hibir zaman intihar dncesine tam olarak alamadm. Ama birinin onu, Tanrm, ldrdn dnmek de ok kt. Nasl ldrmtr kimbilir? Sanrm nce onu vurarak bayltm olmal, sonra bilgisayara intihar notunu yazm, pencereyi am ve..." Gzle grlr bir aba harcayarak kendisini toparlad. "Bu srada baygnsa" dedi, "byk bir ac ekmemitir." "Hayr." Yumuak bir sesle, "Ama ben ekiyorum" dedi ve uzun bir an sessiz kald. Sonra ban kaldrarak bana bakt ve "Otuz be yl nce birlikte Brooklyn Kolej i'ne giden bir grup arkada kim niye ldrmek istesin ki? Elli yalarnda bir grup Yahudi. Neden?" "Yalnzca birka Yahudiydi." "Ya!" "Birlikte koleje de gitmemilerdi." "Emin misiniz? Fred demiti.ki..."

Ona kulb biraz anlattm. br yelerin kimler olduunu renmek istiyordu. Defterimde alfabetik srayla l ve yaayan btn yelerin listesini yazdm sayfay buldum. Bayan Felicia, "Eh, ite gze arpan bir ad. Philip Kalish. O da Yahudiydi ve Fred onu kolejden tanyordu, eer ayn Phil Kalish ise tabii. Ama ld, deil mi? Uzun zaman nce." "Bir otomobil kazasnda" dedim. "Grupta len ilk kiiydi." "Raymond Gruliow. Bu ad da tanyorum, eer ayn Raymond Gruliow'sa. Bir avukat." "Evet." "Allah saklasn, Adolf Hitler yeniden dnyaya dnse" dedi, "ve bir avukata ihtiyac olsa Raymond Gruliow'u arard. Ve Gruliow da onu savunurdu." Ban sallad. "Vietnam Sava srasnda onu bir kahraman olarak grdm itiraf etmeliyim. Mterilerinin ou radikaller ve asker kaaklaryd. imdi btn mterileri siyah anti-Semitler ve Arap terristler. Ona bombal bir mektup gndermek istiyorum. Fred, Raymond Gruliow'u tanmyordu." "Onunla ylda bir kez yemek yiyordu." "Buna ramen bana hibir ey sylemedi, yle mi? Gruliow on bir haberlerinde azn at zaman bir kerecik bile 'O benim arkadam' ya da 'Hey, bu adam tanyorum' demez miydi? Doal olan bu deil midir?" "Sanrm bu kulb gizli tutuyorlard." Kadn kalarn att. "Bu kulbn seksle filan ilgisi yok, deil mi?" "Hayr." "nk buna inanmak benim iin ok zor. Biliyorum, en inanlmaz insanlarn gay olduu ortaya kyor ama buna inanmak..." "Hayr." "Ya da ok fazla iki iilen, kzlarn pastadan filan kt bir tr 'Erkekler Gecesi'. Bu Fred'in tarzna benzemiyor." "Byle olduunu hi sanmyorum." "Boyd Shipton. Ressam m?" Bam salladm. "Birka yl nce ldrldn biliyorum, yoksa baka biriyle mi kartryorum?" Shipton'un ldrldn syledim ve br birka yenin de cinayet kurban olduunu belirttim. Bayan Felicia hangilerinin ldrldn sorunca listede adlarn gsterdim. "Hayr, hibirini tanmyorum" dedi. "Bu adamlar niye birileri ldrmek istesin? Anlayamyorum." Manhattan'a geri dnerken ne baardm merak ediyordum, fazla bir ey renememitim ve Felicia Karp' da kocasnn gizli yaamyla ilgili merak iinde brakmtm. Kendini ldrmedii dncesi onu biraz rahatlatsa bile, ldrlm olma olasl da ayn derecede rahatsz ediciydi. Belki de beni Nedrick Baylissin dul eini rahatsz etmemeye iten neden de buydu. Atlanta'yla yaptm bir dizi telefon konumas, onunla ve lmyle ilgili bilmem gereken kadarn bildiim duygusunu vermiti bana. Kent merkezindeki Marriott'un bir odasnda bana skt tek kurunla lmt. Bayliss bir Wall Street irketinde alan bir borsa analistiydi, Hastingson-Hudson'daki eviyle ii arasnda gidip geliyordu. Uzmanlk alan tekstil sanayiydi. Atlanta'ya da ilgilendii bir irketin yetkilileriyle grmeye gitmiti. Gene hi not yoktu, yannda bulunan ruhsatsz tabancay nereden bulduuna ilikin bir bilgi de yoktu. Atlantal bir polis memuru, "Sizin oralarda bu iler nasl, bilmiyorum" dedi, "ama bu kentte size silah satacak birini bulmak dnyadaki en zor ey deil." Ona New York'ta da zor olmadn syledim. Not yerine masann ortasnda bir otelin antetli kd ve yannda kullanlmaya hazr bir kalem vard, sanki bir eyler yazmaya alm ve doru szckleri bulamam gibi. Bundan vazgeince resepsiyonu arad ve resepsiyon grevlisine 1102 nolu odaya bir grevli gndermelerini syledi. "ntihar etmek zereyim" dedikten sonra telefonu kapad.

Resepsiyon grevlisi bir trajedinin ortasnda m olduuna, yoksa aka m yapldna karar veremedi. Bayliss'in odasn arad ama telefona kimse yant vermedi. Tam ne yapmas gerektiini dnrken biri bir silah sesi duyduunu sylemek iin arad. Kesinlikle bir intihara benziyordu. Bayliss iskemlede kayklm durumdayd, akanda bir mermi, tam bulmay beklediiniz yerde bir silah vard. Silah atelerken yalnz olmadn dndrecek hibir ey yoktu. Kapnn zincirini takmamt ama insanlarn kolayca ieri girmesini salamak istemi olabilirdi. Kald ki dnceli bir adamd, ne yapacan anlatmak iin resepsiyonu arad zaman bunu kantlamt. Bu sahneyi dzenlemek ok mu zordu? Ned Bayliss'in sizi odasna almasn saladnz. Bir bahane bulmak ruhsatsz bir silah bulmaktan daha zor deildi herhalde. Sonra diyelim ki Bayliss verdiiniz baz ktlara bakarken, siz de bir ey gstermek iin yannda melmiken, ceket cebinize uzanarak bir silah kardnz ve o daha ne olduunu anlayamadan silah akana dayayarak tetii ektiniz. Sonra parmak izlerinizi silahtan sildiniz, silah eline tututurdunuz ve elinden halya dmesini saladnz. Otel anten bir kt ve kalemi masann zerine koydunuz, telefonu kaldrdnz ve leceinizi sylediniz. Kendi odanza dnnce de silah sesini bildirmek iin resepsiyonu aradnz. Yeterince kolay. Yaplacak bir parafin testi lnn silah kullanp kullanmadn gsterebilirdi ama bu kadar ak bir intiharda polis ne kadar laboratuvar almas yapard ki? Konutuum polis memuru bir test kayd bulamad ama bunun bir eyi kantlamayacan syledi. Kald ki, dedi, olay on sekiz yl nce oldu, bu nedenle dosyasn bulmas bile artcyd. Dul eini arayabilirdim. Onun izini bulma zahmetine katlandm, ortadan kaybolmaya almad iin bu o kadar zor olmad. Yeniden evlenmi, boanm ve nc kez evlenmiti. imdi Niles-Michigan'da oturuyordu. lk kocas Ned Bayliss'in Atlanta'ya uursuz yolculuunu yapmadan nce umutsuz grnp grnmediini sormak iin onu arayabilirdim sanrm. ok iiyor muydu, bayan? Hi uyuturucu kullanm myd? Onu rahat brakmaya karar verdim. Northwestern'deki odamdan Atlanta'y aradm ve telefonu kapadmda bu kk odada bir ey beni tuttu. Pencerenin kenarna bir iskemle ekerek kente baktm. Orada ne kadar sre oturduumu bilmiyorum. zerinde altm olay, otuz bir kiilik kulb dnmeye baladm. Son otuz ylda saylarnn ne kadar azaldn dndm ve daha ne olduunu anlayamadan ayn zaman dilimi iinde kendi yaamm, yllarn brakt yaralar dnmeye baladm. Bazlarn lm nedeniyle, bazlarn da yaamlarmz farkl ynlere gittii iin yitirdiim insanlar dndm. Eski karm Anita, yeniden evlendiinden beri kayp. Onunla en son konumam ninesinin lm nedeniyle basal dilemek iindi. Onu en son grm... Onu en son ne zaman grdm hatrlayamyordum. Oullarm, Michael ve Andrew, her ikisi de bydler, her ikisi de bana yabanc. Michael kuzey California'da yayor, bilgisayar reticilerine para veren bir irkette sat eleman olarak alyordu. Kolejden mezun olduktan sonraki drt yl iinde onunla on kez konumutum. ki yl nce June adl bir kzla evlendi ve bana dn resimlerini gnderdi. Kz inliydi, , ok ksa boylu ve zayft, resimdeki ifadesi ok ciddiydi. Mike kolejde kilo almaya balamt ve resimde Dou'nun esrarl rknn yannda tezat tekil eder biimde iman ve neeli duruyordu. Onunla telefonda konuurken "Bir araya gelmeliyiz" der. "New York'a bir daha geldiim zaman sana haber vereceim. Akam yemei yeriz, belki bir Knicks ma izleriz."

Onunla son kez konutuumda, "Belki ben oraya gelirir; dedim. Kk bir suskunluk oldu, hemen ardndan bunun ok iyi, gerekten ok iyi olacan ama u anda uygun olmad belirtti. Bu gnlerde ok alyor ve ok yolculuk yapyor ' ve... June'le birlikte San Jose yaknlarnda bir dairede oturuyorlard. June ile, hi tanmadm gelinimle telefonda konutum. Sanrm ok gemeden bir aile olacaklar ve hi tanmadm torunlarm olacak. Ya Andy? Onunla son konutuumda Seattle'dayd ve Vancouver'a gideceinden sz etti. Bana bir bardan konuuyormu gibi geldi, sesi ikiden dolay kalnlamt. Sk aramaz, arad zaman da hep yeni bir yerdedir ve sesi hep ikiliymi gibi kar. "Eleniyorum" dedi bana. "Bu gnlerden birinde sanrm bir yere yerleeceim ama bu arada yosun tutmuyorum." Elli be yanda ben ne kadar yosun tuttum? Bu yllarda ne yaptm? Onlar bana ne yaptlar? Geriye ne kadar kald? Dier yllar gibi bunlar da geip gittikleri zaman elimde gsterecek ne kalacak? Yok olan yllar iin kimin elinde gsterecek ne kalyor? Sokan tam karsnda bir iki satan dkkn vard. Oturduum yerden mterilerin girip ktn grebiliyordum. Onlar izlerken telefon rehberinden dkknn numarasn bularak bir ie gndermelerini isteyebileceimi dndm. Dncenin gelimesine ancak bu noktaya kadar izin verdim. Bazen hangi ikiyi, hangi markay isteyeceim dncesine izin veririm. Bu kez dnceyi iin banda kafamdan attm ve birka kez derin derin soluk alarak dnceyi uzaklatrdm. Sonra telefona uzanarak rehbere bakmama gerek olmayan bir numara evirdim. Telefon iki, kez ald. Telesekreterle konumay istemediimden parmam kapatma dmesinin stndeydi ama o telefonu at. "Ben Matt" dedim. "ok komik" dedi. "Ben de tam seni dnyordum." "Ben de seni. Arkada ister misin?" "ster miyim?" Bu soruyu dnmek iin bir an durdu. Evet" dedi. "Evet, isterim." 8 Otele ilk tandmda Jimmy Armstrong'un Dokuzuncu Cadde'nin tam kesinde bir salonu vard, ayk zamanlarmn ounu orada geirirdim. Bamllktan kurtulduktan sonra Jimmy kira szlemesini yenileyemedii iin bir blok batda, Onuncu ile Elli Yedinci sokaklarn kesinde yeni bir yer at. Adsz Alkolikler'de, iki istei uyandracak insanlar, yerler ve eyalardan kanmanz sylerler. O gnlerde oraya ara sra giderdim. Elaine Pazar leden sonralar oraya gitmeyi seviyor. Oda mzii alyorlar ve ge saatte akam yemei iin de her zaman gzel yemekleri var. Elli Yedinci Sokak'ta batya doru yrdm ama Jimmy'yi ziyaret etmek yerine salonun aprazlama karsndaki yksek bir binaya gittim. Kapcya geleceim sylenmiti, adm sylediimde beni beklediini belirterek asansr gsterdi. Yirmi sekizinci kata ktm. Daha ben vurmadan kapy at. "Gerekten" dedi. "Sen aramadan hemen nce seni dnyordum. Yorgun grnyorsun. yi misin?" "yiyim." "Herhalde nemden. Daha Haziran'da byle olursa yaz sonunu nasl getireceiz bilmem. Klimay yeni atm. Bu ok abuk souyor." "Naslsn Lisa?" Yana dnd. "yiyim" dedi. "Biraz kahve ister misin? Yoksa souk bir ey mi istersin? Pepsi var, buzlu ay var..." "Hayr, teekkrler..."

Bana bakmak iin dnd. "Burada olmana sevindim ama bir ey yapmak istediimi sanmyorum. Bir sorun olur mu?" dedi. "Elbette olmaz." "Oturup konuabiliriz." "Sen nasl istersen." Pencereye doru yrd. Dairesi batya bakyordu ve manzarasn engelleyecek yksek binalar yoktu. Arkasna geerek Hudson'daki teknelere baktm. Parfm srmt, her zaman srd gzel kokuyu. "Ah, ben kimi kandryorum?" dedi. Bana bakmak iin dnd. Belini kavrayarak ellerimi kavuturdum. Lisa geriye yaslanp bana bakt. Aln parlyordu, st dudanda ter damlalar vard. Bir ey onu artmcasna Ah!" dedi. Yaklap onu ptm. Bata kollarmda titredi, sonra kollarn dolayarak bana sarld. Bedenini hissettim, gslerini, kasklarnn scakln hissettim. Dudaklarn ptm. Boynunu ptm ve kokusunu iime ektim. "Ah!" diye haykrd. Yatak odasna giderek soyunduk, bu arada pyor, birbirimize sarlyorduk. Birlikte yatan stne dtk. Lisa, "Ah!" dedi. "Ah, ah, ah..." Ad Lisa Holtzmann'd. Byk olumdan neredeyse on yl nce domu olmasna karn onu kzm olacak kadar gen bir kadn olarak nitelemek yanl olmazd. Onunla ilk tantmda Glenn Holtzmann adnda bir avukatla evliydi ve onun ocuunu tayordu. lk ay iinde bebek dt ve ok gemeden de kocasn kaybetti. Kocas On Birinci Cadde'den birka blok tede, telefon kulbesinden telefon ederken vurularak ldrld. ki mterim vard: Biri len adamn dul ei, dieri onu vurmakla sulanan adamn erkek kardei. Her ikisine de yararl olup olmadm bilmiyorum. evredeki sokak serserilerinden biri olan sank ondan daha akl banda olmayan biri tarafndan Rikers Island'da baklanarak ldrld. Dul bayan Holtzmann benimle yataa girdi. Byle bir ey bana hi olaanst gelmedi. Genellikle dullarn hem kkrtc hem de kkrtlmaya ok yatkn olduklar dnlr. Lisa'nn kiisel dramndaki kurtarc valye rolm, yataa girmemizi engelleyemedi. Elaine'e derinden k ve bal olmama, bu ballktan hi de rahatsz olmamama karn, erkeklerin kromozom yapsnda, srf yeni olduu iin yeni bir kadn ekici klan bir ey var. Elaine'le yeniden bulutuumuzdan bu yana yaantmda baka bir kadn olmamt, ama er ya da ge birinin olmas sanrm kanlmazd. Asl artc olan ilikinin bitmemesiydi. Energizer pilleri reklamndaki tavan gibiydi. Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyordu... Neler olduunu anlamak iin psikolojide doktora yapmaya gerek yoktu. Lisa iin kesinlikle bir baba figrydm ve gerek bir babadan yalnzca biraz daha yakndm. White Bear LakeMinnesota'daki evlerinde babas yllarca geceleri onunla birlikte yatmt. Parmaklaryla ve azyla onu heyecanlandrm, sesler yatak odasnn dna tamasn diye ona duyduu hazz yumuak seslerle ifade etmesini retmiti. Ona kendini tatmin etmeyi de retmiti ve Lisa koleje gittii srada ya tesinde bir bilgi ve deneyime sahipti. Ve hl bakireydi. "Hibir zaman iime girmedi" dedi, "nk bunun gnah olacan syledi." Aramzda hibir snr olmamasna karn, ilikimiz dier alardan babasyla kurduu iliki gibiydi. lk zamanlar balang hareketlerini o yapyor, bana hazr olduunu gsteriyordu ama sonradan hibir eyi balatmaz oldu. Beni hibir zaman evimden ya da bromdan aramad. Her zaman ben arayarak arkada isteyip istemediini sordum, o da her zaman oraya gelmemi syledi. Evinin dnda hi bulumadk. Hi sokakta yanyana yrmedik ya da birlikte bir fincan kahve imedik. Bir gece Elanie ile Lincoln Merkezi'ndeki bir konserden sonra Armstrong'a uramtk. Elaine, Lisa'y bardaki kalabalk iinde grd. Beni Lisa ve kocasyla tantran da Elaine'di, iki kadn Hunter Koleji'nde bir snfta tanmlard. Bara doru giderken "Bu Lisa

Holtzmann deil mi?" diyordu Elaine. "Evet o" dedim ama ikimiz de yanna giderek bir merhaba demek istemedik. Lisa'nn evinde, yatanda dnyaya btn kaplarm kapatabilirdim. Sanki yirmi sekizinci kattaki bu odalar bir biimde zaman ve uzamn dndayd. Yaamm bir ift bot gibi kapnn dna koyuyordum. Benim iin bir iki ya da uyuturucu gibi olduunu sylemek sanrm abart olmaz. Bir an iki dkknn dndm, telefona uzandm ve dkkn yerine onu aradm. Balant genellikle bu kadar ak deildi. Kendimi onu dnrken, onunla birlikte olmay isterken bulurdum. Bazen bu drtye direnir, bazen de direnmezdim. Lisa'ya ayda birden daha sk gittiim az olurdu. Kn neredeyse ay telefona bile uzanmadm zamanlar olmutu. Birinnci yln sonunda onu dndm ve tuhaf bir zntyle rahatlama karm bir duyguyla, Tamam, bitti, dedim kendime. ubat aynn banda onu aradm, evine gittim ve kaldmz yerden devam ettik. Daha sonra gnbatmn izledik. Saat dokuz civaryd. Gnbatmlar her gn daha da ge oluyordu ve bir haftadan az sre kadar yaz dnmne kadar ge olmaya devam edecekti. Lisa, "ok alyorum" dedi. "Byk bir i aldm, bir western dizisinin alt kapa." "Senin adna sevindim." "in en zor yan kitaplar okumak. Yetikin western'i denilenlerden. Ne olduklarn biliyor musun?" "Tahmin edebilirim herhalde." "Herhalde. Kahraman, iki lafn banda 'sevgili bayan' demiyor." "Ya ne diyor?" "Yeni bitirdiim kitapta, 'Jponunu kar da o kk tatl kukunu yiyeyim' diyordu. "Bat ite byle fethedilmi." "Birden artyor insan" dedi, "nk Hopalong Cassidy okuduunu sanyorsun ve bir an sonra aln arkasnda birine yumulunduunu okuyorsun." "Hikyenin ana fikrini anladm." "Her blm iin farkl bir western sahnesi hazrlyorum Sabit iki ey var: Silahlar ve dekolteler. Ah, n planda da kahramanmz Cole Hardwick'in rzgr yemi surat. Dolaysyla hemen bunun dizinin baka bir kitab olduunu anlyorsun." Bir elini uzatp iaret parman enemde gezdirdi "Neredeyse bu yz kullanacaktm" dedi. "Ah!" "Taslak hazrlamaya baladm ve tuhaf biimde tandk ey ortaya kt. Vazgemek ok zor oldu. Kitaplardan bu kendini grsen tanr mydn diye merak ediyorum." "Bilmiyorum." "Her neyse, bu kitaba uygun olmadna karar verdim. Sen fazla ehirli, fazla sokak adamsn." "Fazla yal." "Hayr, Hardwick de kr sal. Bak, gne batyor. Gn batmlarndan bir gn sklacak mym? Umarm sklmam.' Gne battktan sonra grnt daha da zenginleti,Jersey ufuk izgisinde gkkuann tm renkleri parlyordu. Lisa, "Biriyle gryorum" dedi. "Umarm iyi biridir." "yi grnyor. Bir havayollar dergisinin sanat ynetmeni. Ona kitabm gsterdim, bana verebilecei bir i olmamasna karn ertesi gn arayarak yemee davet etti. Yakkl ve elenceli bir adam, benden de holanyor." "ok iyi." "Drt kez ktk. Yarn akam yemeini erken yiyerek Playwright Horizon'da Eleven Months of Winter' izleyeceiz. sonra sanrm onunla yatacam." "Henz yatmadn m?"

"Hayr, birka, bilirsin, uzun pck." Ellerini kucanda birletirerek ban nne edi."Aradn zaman ilk dncem bugn gelmemeni sylemekti. Sonra bir ey yapmak istemediimi syledim ama ne kadar srd? Yarm dakika m?" "Onun gibi bir ey." "Nasl byle oluyor, merak ediyorum." "Ben de merak ediyorum." "Peter ile yatmaya balaynca ne olacak? Aradn zaman ona ne diyeceim?" "Bilmiyorum." "Buraya gel' diyeceim. Sonra da kendimi fahie gibi hissedeceim." Bir ey sylemedim. "Kendimi ayn anda iki adamla birlikte yatarken dnemiyorum. Yani kelimenin gerek anlamyla ayn anda demek isemiyorum. Yani..." "Ne demek istediini anlyorum." "Peter'la ilikiyi srdrmek ve gene de seninle yatmak. Kendimi bunu yaparken dnemiyorum. Ama sana nasl hayr diyeceimi de bilmiyorum." "Baba meselesi mi?" "Ah, sanrm. Beni ptn zaman, soluunda bir an iki kokusu aldm. Elbette bu yalnzca bir an. Babam odama soluu iki kokmadan hi gelmedi. Tedavi olduunu sana sylemi miydim?" "Hayr." "Minnesota. On bin gln ve yirmi bin alkol bamll tedavi merkezinin yurdu. Doktor karacierinin bymesinden endielenerek onu tedaviye gnderdi. Annem onun artk iki imediini, yalnzca yemeklerde biraz bira itiini sylyor. Bunun uzun sreceini sanmam." "Hibir zaman srmez." "Belki karacieri patlar ve lr. Bazen bunun olmasn diliyorum. Bu seni ok etti mi?" "Hayr." "Baka zamanlar ise onun iin dua etmek istiyorum. kiyi braksn filan diye. Daha iyi olsun diye sanrm. Her zaman istediim baba olsun diye. Ama belki de her zaman istediini babayd o." "Belki." "Her neyse, nasl dua edilir bilmiyorum zaten. Sen dua eder misin?" "Arada bir. Ama fazla sk deil." "Nasl dua edersin?" "ounlukla g isterim." "G m?" "Bir ey yapmak iin" dedim, "ya da bir eyden kurtulmak iin. Bu tr bir g." "Elde eder misin?" "Evet" dedim, "genellikle ederim." Oradan ayrlmadan nce du yaptm, sonra toplantnn son yarm saati iin zamannda St. Paul'e geldim. Elimi kaldrdm ve iki imeyi dndm syledim. "Pencereden kardaki iki dkknna bakyordum" dedim, "ve telefon ederek ie gndermelerini sylemenin ne kadar kolay olacan dndm. Bir-yldr iki imiyorum ve bu tr dnceler ok sk kafamda dolamyor ama gene de bir alkol bamlsym ve iki imeye-, buraya gelip bu konuda konuarak bu kadar uzun sre iki imemeyi baardm. mediime memnunum, bu gece buraya geldiim iin de memnunum." Toplantdan sonra Alev'de arkadalara katldm. Hamburger yiyerek buzlu kahve itik. On birden biraz nce eve itim.

Elaine, "Biraz solgun grnyorsun" dedi. "Klimaya kredelim, ha? Joe Durkin arad, sabah araman istiyor. Birka baka nesaj da var. Yazdm. Umarm gnn benimkinden daha heyecan verici gemitir." "ler yava m gidiyor?" "Eh, bu havada kim galeri gezmek ister? Ama Ray Galindez iin bir sipari alacam herhalde. Yetmi yalarnda bir kadn, Buchenwald'dan kurtulanlardan. Ailesinin hepsi orada lm ve elinde hi resim yok tabii ki. Savatan sonra yalnzca yanndaki giysilerle buraya gelmi. Ray'in hepsinin resmini yapmasn istiyor -ana babasnn, bykanne ve bykbabasnn, yitik kz kardeinin. Hepsini kaybetmi Matt." "Bu paray verebilecek mi?" "Btn dkkn nakit parayla alabilir. Kamptan kurtulan biriyle evlenmi ve birlikte bir ekerci dkkn amlar. Oullar ile birlikte i amlar, Passaic'de bir metal dkm ii yapyor-Alt torunu var, doktor, ikisi avukat." "Ya kara koyun?" "Kara koyun Passaic'e dnerek fabrikann bana gemeden nce Harvard'da master yapyor. Fikrini deitirip General Motors'un mdr olmaya karar vermezse." "Btn yky rendin, ha?" "Resimlerle tamamlanacak. Para asndan sorun yok. Tek kaygs yzlerini hatrlayamamak. 'Gzlerimi kapayarak onlar grmeye alyorum ama hibir ey grmyorum.' Ona ressamla oturunca farkl olacan syledim. Bu dnce gzlerini yaartt. Onu avutmaya alrken, Ray'in babamn resmini yapt srada yaadm duygusall hatrladm. Bizi grmeliydin canm. Kollar birbirine dolanm, hi yznden alayan iki sokak eskisi." "Sen bir tanesin." "Ben mi?" "Harika olduunu dnyorum." "Ben eskiden altn kalpli olan eski bir fahieyim yalnzca" dedi. 9 Joe Durkin, "Bana bir ey syle" dedi, "nk merak ediyorum. Nasl oldu da senin hahamn oldum?" "Galiba Yahudiler'in din okuluna gittin" dedim, "ve uzun sre ok altn." "Biliyor musun" dedi, "byle bir haham olmam gerekirdi. Boynuna u tespihlerden takan, ne zaman yant vermekte zorlansa sakaln svazlayan hahamlardan. Bir kariyer deiiklii iin ok mu ge diye dnyorum." "Sanrm bunun iin Yahudi olmalsn." "Evet, byle bir art olduunu biliyordum. Doru olamayacak kadar iyi grnyordu." Ellerini boynunda kavuturarak iskemlesini arkaya yatrd. "Ama ciddi olalm" dedi, "yksek yerlerdeki arkadan olmak iin nasl seildim? Kiisel barsak kurdun, New York Polis Tekilat'nn brokrasisinin dibindeki zzel barsak kurdun?" "Barsak kurdu" dedim. "Tanrm." Durkin srtt. "Bunu sevdin mi? Seveceini dnmtm. Dier seeneim de kestanelerini ateten alan kedi penenim. Sanrm barsak kurdunu daha ok sevdim." Midtown North'un ekip odasndaydk. Durkin'in yanndaki masa botu. ki masa tede Bellamy adl siyah bir detektif, sivri enesinde kk bir sakal brakm zayf bir spanyol olan sorguluyordu. ocuk sigara yakmt, Bellamy de yzne gelmesini nlemek iin dumanlar eliyle datmaya alyordu. Durkin, "Drt cinayet soruturmas" dedi. "En eskisi on iki yl nce, en yenisi geen ubat'ta. On iki yllk bir zaman liliminde kentin farkl yerlerinde farkl biimlerde ldrlm drt erkek ve bir kadn. Kendime bu vakalarn ortak bir yan olup olmayacan sordum. Ne bulduumu bilmek istiyor musun?"

"Ne?" "Btn kurbanlar l. Hl l, General Franco gibi. Bunu Saturday Night Live'dan hatrlyor musun?" "yle byle." "Madrid'den bildiriyoruz -Generalissimo Francisco Franco hl l.'" Durkin masasndaki ktlar kantrrm gibi yapt. "te burada. Carl Uhl, Bat Yirmi kinci Sokak'taki dairesinde sevgilisi tarafndan ldrlm. Kurban gay'mi, evde sadomazo yaam biiminin kantlar var, kurban kelepe ve deri kaylarla balanm, eee, birden ok bak yaras, cinsel organn kesilmesi. Btn bunlar bilmeye ihtiyacn var m?" "Hayr" dedim. "Ayrntlar dnda ounu biliyorum, daha sonra notlara da bakabilirim. Bilmek istediim..." "Dosyalarn hl ak olup olmadn bilmek istiyorsun, deil mi? Yant evet. Onuncu blgeden adamlar Uhl'un birka tandn ieri aldlar ama ifadeleri uygundu. Arada srada, West Street'deki gay barlarndan ecinselleri kaldrp boazlarn kesen bir manyak yakalarlar ve btn ak dosyalar nlerine koyup ekline uydurmaya alrlar. imdiye kadar Carl Uhl'un dosyas ak kald. Neden? Onuncu blgenin bilmedii ne biliyorsun?" "Hibir ey" dedim. "Katil, Uhl'a byle mi yaklam? West Street'de mi bulmu?" "Kimse bilmiyor. Belki aletleriyle birlikte bacadan dt. Kim olduuna gelince, bence hibir zaman renemeyeceiz. Bu ii yeniden yaparken yakalanrsa, belki. Ama yle bir ey olmayacaktr nk biliyor musun, bahse girerim ldr." "Bunu nasl tahmin ediyorsun?" "Nasl m tahmin ediyorum? On iki yl nce AiDS'in hamamlardan ve arka sokak barlarndan yayld, ama brak nlem almay kimsenin ne olduunu bile bilmedii bir dnemle yksek riskli bir cinsel yaam iinde olduunu dnyorum, Uhl'u beceren adam, o tad virs geirerek kk bayla ldrdnn elli kat insan o tad virsle ldrm ve yayma iini bitirdikten sonra kendisi de lmtr." "Ardnda sperm brakm m?" "Hayr, bir torbayla eve gtrm." Raporu eline alarak inceledi. "Kurbann karnnda sperm kalntlar, diye yazyor burada. Herhalde Uhl'unki. En azndan ayn kan grubu. Elbette o zaman DNA testleri yoktu. Adli tp uzun bir yol katetti, dostum." "Kesinlikle." "Bu nedenle artk kimse cinayetten yakasn syramyor. Bu soru da nereden kt, ardnda sperm brakm m? Ne buldun?" "Hibir ey" dedim. "Cinsel iliki kurduklarna ilikin somut bir kant var m diye merak ettim." "Eh, havadan sudan konuuyormu gibi grnmyorlar. u derili olanlar, onlarn seks dedikleri... eh, seninle benim seks anlaymza uymayabilir. zerinde altm baka bir vakada iki olann ilikisi vard. Biri brnn evine gider, soyunup tuvaleti temizlerdi, Diliyle ya da baka bir eyle deil, bir kutu Comet ve bir rulo kt havluyla. Bu arada br oturma odasnda oturup Oprah' izlerdi. Sonra tuvaleti inceler ve temizleyen olana kfrler ederek defederdi. Tpk seninle benim ternizliki kadn armamz ve iini bitirince para vermek yerine aptal bir fahie olduunu, defolup gitmesini sylememiz gibi." "Ben cesaret edemezdim" dedim. "Kadna camlar temizlemesini sylediim zaman yeterince ktyd." "Uhl asndan" dedi, "biri seks yapm, nk Uhl'un karnndaki sperm orada yetimedi. Ya kendi spermi, nk arkada bakla ciddileene kadar iyi vakit geirmi ya da katilin spermi ve kan gruplar ayn. Bu fark eder mi?" "Benim iin etmez" dedim. "O halde devam edebiliriz. Alt yl sonra, 1987, Boyd ve Diana Shipton, Hubert Soka'ndaki at katlarnda ldrldler. Bu konuda iki kuram var. Birincisi, evde bulunan soyguncunun stne geldiler."

"Haberlerden edindiim izlenim de bu." "Eh, basna aklanmayan eyler de vard. Cinayetin vahilii daha kiisel bir neden olduunu dndrd." "Adam ldresiye dvlm, kadna tecavz edilmi ve boazlanm." "Adam dvlm ama yalnzca ldresiye deil. Ba hamur gibi ezilmi, kafatas paralanm, yz tamamen tannmaz halde." "Ama kesinlikle oydu." "Evet, parmak izi vard ama bu soruyu sorduran ne?" "zel olarak bir ey yok. Biri bana cesedin yznn tannmayacak halde olduunu syledii zaman aklma gelen ilk soru..." "Evet. Ne demek istediini anlyorum. Ama o olduuna kuku yok. Eine gelince, bir telle boulmu. Ba voleybol top kadar imi ve morarmt. Tecavze gelince, eh, sen ne dersin bilmiyorum ama kesinlikle vahet. mine kartrcs vajinasna sokulmu ve karnna kadar kmt." "Tanrm." "Eer bir teselliyse, bu yaplrken kadn zaten lmt. Kartrc olay ak nedenlerden dolay basndan gizlendi ama bilselerdi bile basmazlard. Geri bugnlerde artk bundan kadar emin deilim." "Bugnlerde her eyi basyorlar." "Gazete yazlarnda resimlerden bazlarnn da tahrip edildii yazyor muydu? Yazmadklar bir ey, resimlere eytan simgeleri yaplmt. Baz uzmanlarn birletikleri nokta" -gzlerini devirdi- "bunlarn otantik satanist ii olmad. Anlalan otantik bir satanist Shiptonlara korkun eyler yapard, oysa bu hte satanistler masumca elenmiler!" "Ka katil?" "En iyi tahminle iki ya da ." "Tek bir insan, yardmsz yapm olamaz m?" "Bu olasl da dnebiliriz" dedi. "East Hampton'daki polisler birini yakaladlar: Bayan Shipton'la ilikisi olan yerel mteahhit ya da tersine Boyd adamn karsn dzyordu, bana hareket eden, pusuda bekleyen biri de yapm olabilir. Kafatasna indirilen bir darbe Boyd'u devre d brakr, sonra teli kadnn boazna dolar ve ldrr, Boyd'un kafasn hamur gibi ezer ve son olarak da mine kartrcsyla o aptalca ii yapar." "Mteahhit hl pheli mi?" "Hayr, o saatlerde nerede olduunu kantlad, ieri tkmak mmkn deildi. Binlerce kuram vard. Adam nl bir sanat, kars eski bir balerindi, paralar boldu, ahane bir at katlar, East Hampton'da bir yazlklar vard, paral ve yetenekli insanlarla gryorlard. Bunlar sana ne dndryor?" "Bilmiyorum. Kokain mi?" "ok sayda basn mensubu ve bir dolu polis, hem burada, hem adada, sylemek istediim bu. Kokain mi? Sanrm arada ekiyorlard ama olayda nemli bir uyuturucu esi varsa ben hi duymadm ve dn konutuum adam da bundan etmedi. Neden?" "Nedeni yok. Bir tutuklama olmadn biliyorum ama kini yaptn bildiklerini dnyorlar m?" Durkin ban olumsuz anlamnda sallad. "Tek bir ipucu yok" dedi. "Daha dorusu ok sayda ipucu var ama bunlarnhi biri bir yere kmyor. Neden? Muhbirin ne diyor?" "Hangi muhbir?" "Senin muhbir, drt farkl aata havlaman salayan kimse. Shipton'lar iin kimi dnyor?" "Muhbirim yok Joe." Durkin bana bakt. ki masa tede Bellamy kllkte yanan bir sigaray alarak bastrd. Kei sakall olan, "Hey" dedi. "Onunla iimi bitirmemitim adamm." Bellamy olana, sigaray alnnda sndrmedii iin ansl olduunu syledi.

Durkin, "Tamam, imdilik bunu geiyoruz. Bir sonraki drt yl nce, 1989, Thomas P. Cloonan. Doru drst bir irlandal, taksi srcs, ekmeini kazanmaya alyor. Kimse onu balamam, kimse hrpalamam, kimse kna bir kartrc sokmam. Sana sylyorum, enin gibi bir insann bu adama ilgi gstermesine ardm." Taksi durandaki izelgeye gre Tom Cloonan, yaamndaki son mterisini bir Perembe akam 10:35'te ald. Sherry-Netherland Oteli'ne bir mteri brakm ve kent merkezinden birka blok tede, St. Patrick's Katedrali'nin karsndaki sokaktan yeni bir mteri almt. Gidecei yeri izelgeye Washington Heights'daki Columbia Presbiteryen Tp Merkezi olarak yazmt. Oraya gidip gitmediini renmek olanakszd. Saat 12:15 sularnda adn vermeyen birinin telefon ihbarndaki bilgiyi hareket eden bir Otuz Drdnc Blge devriyesi Cloonan'n taksisini 174. Sokak'ta bir yangn musluunun yanma park etmi olarak buldu. Elli drt yandaki Cloonan bandan ve boynundan ald mermi yaralaryla direksiyonun arkasna yl mt. Doktorlar hemen ldn aklad. "Yakndan iki el ate edilmi, silah dokuz milimlik ve adam hemen ya da birka dakika sonra lm. Czdan kayp bozuk para kesesi kayp, silah braklmam -buna armadm ve tek soru, katil Saint Paddy'den oraya kadar btn yolu onunla birlikte mi geldi, yoksa Cloonan yolcusunu Columbia Presbiteryen'de indirdi de, tam orada izelgeye ileme ans bulamad yeni bir yolcu mu ald? Yant kimin umurunda, nk olay kapand ve katil Attica'da mr boyu hapis cezasn ekiyor." aknlm yzme de yansm olmal, nk Durkin daha ben soramadan bir sonraki sorumu yantlad. "Cloonan nedeniyle yatmyor hapiste" dedi. "Olay u, '90 ile '91'de Harlem ve Bronx'da, giderek artan saylarda ingene takksi srcleri ldrld. Bronx ve Yukar Manhattan'da be farkl blgenin polislerinden oluan bir kuvvet kuruldu. Adamlara tuzaklar kuruldu ve Eldoniah Mims'i yakaladlar. Norveli bir olan." "Sonra?" "Yarm dzine cinayeti Mims'e yklediler ve hem fiziksel tanklarm, hem de kantlarn olduu kaya gibi salam bir dava dosyasn mahkemeye gtrdler. Mims'e suu kabul etmesini nerdiler, ikinci derece alt cinayeti stelenecek, onlar da karllnda Mims'in cezalarn hepsini ayn anda yatmasn salayacaklard." "ok cmert." "Reddetti. Mahkemeye gtrdkleri dava bir Manhattan cinayetiydi, yani yz yllk rk basknn cn almaya kanl Bronx jrilerinden biri yoktu. Yarg da, jri de doru eyi yapt ve Eldoniah yirmi yl yedi. Bir gn dar karsa ldrd dier taksi srclerinden bazlar iin de onu yarglayabilecekler, zavall ie yaramaz orospu ocuu." "Onu Cloonan iin de yarglayabilirler mi?" "Listenin alt sralarnda olabilir. Bilirsin, elindeki ak dosyalan mmkn olduu kadar kapatmaya alrsn. "Ama onun yaptn bilmiyorsun." "Hibir ey bilmiyorum dostum nk btn bunlar Washington Heights'da ve iine slas Bronx'da oldu, yani ne bilebilirim ki? Duyduklarm unlar, ki bilmekle ayn ey deil, Mims'in Cloonan' ldrdnden kimse emin deil ama daha iyi biri ortaya kana dek onun sorumluluu stlenmesi kimi incitir ki?" "ingene taksiler dedin" dedim. "Cloonan Beinci Cadde'de yolcu alyorsa, taksimetresi olmas gerekmiyordu." Dunkin evet anlamnda ban sallad. "O Sar taksideydi, dierleri ingeneydi. Dokuz milimlik bir tabancayla vuruldu, oysa brleri yirmi ikilikle vuruldu. Hep ayn silah deil, farkl silahlar, ama ayn kalibrede." "Mims'in zerine ykmak iin biraz zorlanmlar gibi grnyor."

"Ah, bilmiyorum" dedi. "Her neyse, benzerlikler de var. Hepsi taksi kullanyordu ve hepsi ld." "Elbette ki Mims bunu yapmadn syledi." "Mims hibir ey yapmadn syledi. Stten km ak kak deta. Tipik bir it, sonunda yakaladnda daha nce elli kez elinden karmndr. Dolaysyla, ne kadar ak dosya varsa onu yklemeye alrsn, ortalama olarak adalet yeri bulur, senin de elindeki ak dosya says azalm olur." "lerin nasl yrdn biliyorum." "Elbette biliyorsun." "Yalnzca cinayetin farkl olduunu dnyorum." "Farkldr" dedi, "ve kimse cinayetle kk soygunla olduu kadar rahata oynayamaz. Buradaki olay u; Eldonalt taksiciden beini kesinlikle halletti, hi kuku yok, tartma gtrmez. Muhtemelen Cloonan' halletmedi ve bu davay daha uygun biri ortaya karsa kimse dosyay yeniden amaya kar kmaz." Eline bir kalem alarak silgisini masann stne kez vurduktan sonra brakt. "Yani elinde bir ey varsa" teklifsizce, "sana paslamaktan memnun olurum." "Elimde neden bir ey olsun?" "Eh, otomobilin yok, dolaysyla taksiye ok biniyorsundur diye dndm. Belki srclerden biri bir ey syledi." "Ne gibi?" "Hey, baym eski bir polise benziyorsun, Tommy Cloonan'a neler olduunu biliyor musun? gibi." "Kimse bana buna benzer bir ey sylemedi." "Hayr, yle mi?" "Hayr" dedim. "Aslnda taksiye de fazla binmiyorum. Yryemeyecek kadar uzun bir yolsa metroyu kullanyorum." "Otobslere ne demeli?" "Bazen otobse de biniyorum" dedim. "Bazen evde kalyorum. Bu konumayla nereye varacaz, biliyor musun?" "Alan Watson taksiye binmeliydi. Dnya Ticaret Merkezin'nde alyor ve Forest Hills'deki evine gitmek iin genellikle E trenine biniyordu ama ge saatlere kadar alrsa ekspres bir otobse binerdi, nk gece ge saatte uzun sre yrmek ya da metroda beklemek istemiyordu. Dolaysyla klimal otobsve bindi, Austin Soka'nda bir dilim pizza yedi ve biri ona bak sapladnda Beechknoll Place'deki evinden bir blok tedeydi." "Ne yapt, soyguncuya direndi mi?" "yle grnyor, deil mi? Konutuum adam aslnda bunun pek anlaml olmadn syledi. Aslnda bana yant verirken ok soru sordu. Watson becerikli bir borsacyd, kolejde iki ocuk okutuyordu ve gzel bir semtte gzel bir evi vard, dosyay zmek istiyorlar. zerinden henz drt ay geti, bu yzden kapatmaya hazr deiller. Bu nedenle neden ilgileniyordum, onun bilmedii ne biliyordum?" "Ona ne syledin?" "Hatrlamyorum, benzer bir davayla ilgilendiimizi filan. Ona gre adli tp bulgular Watson'n katilinin arkadan sessizce yaklatn ve boarak ldrdn dndryor." "Soyguncular bunu yapar." "Sonra hzla ba zavall pie saplad. Yaklak on bir santim uzunluunda bir bak ya da saplanan uzunluu bu kadar. Bir kez baklam, ilk darbe kalbe gelmi, adam hemen ya da biraz sonra lm. Watson'n czdan yok, dolaysyla ya soygun ya da katil yle grnmesini istemi." "Kimsenin olay grdn sanmyorum." Durkin ban hayr dercesine sallad. "Ama orada uzun sre yatmam. zel bir gvenlik devriyesinden bir polis onu bularak hemen bilgi vermi."

"Zaten boazna sarldn bir adama bak saplamak niye?" "Forest Hills'de de birbirlerine ayn soruyu soruyorl. Benzer bir olaydan sz ettiim zaman bu nedenle benim adam ok ilgilendi ve onu yattrmak zorunda kaldm. Bizim serserinin bak, bomac olmadn falan filan syledim. Sz almisken, neden zaman zaman bir polis mahkemede yalan syleyince arrlar? Biz srekli yalan syleriz, bu iine slas i tanmnn bir parasdr. Yalan sylemezsen, hibir ii yaptrmazsn." "Biliyorum. zel alrken de ayn ey geerli. Aslnda daha da kt, elinde tehdit etmek ya da korkutmak iin hi bir g yok, yasal yetkin yok. Yani herkesi kandrmak zorundasn "Gerek ve adalet adna." "Ve daha yararl bir iin hizmetinde. Bunu sakn unutma." "Asla." "Ne dnyorlar Joe? Sradan bir sokak suu mu?" "En iyi tahminleri bu" dedi, "ama buna da tam akllar yatm deil. Watson' ldrmek iin nedeni olan birini bulmak zor. Yirmi be yldr ayn kadnla evli ve ikisinden biri bir yanl yapm olsa bile bunu bilen kimse yok. Her ikisi de ok seviliyor, her ikisi de toplum iinde aktifler. Bir yl nce Watson urad mali bir zarar iin onu sulayan bir mterisinden tehdit telefonlar alm." "Mteriye bakld m?" "Mteri Allah'n belas Denver'a tanm. Her neyse, bir bir cinayeti bu, adamn kalbine bir bak saplamak ve soygun ss vermek? Biriyle demek istersen ya silah eker ve biraz grlt koparrsn ya da adama beyzbol sopasyla vurarak kafasn krar, beynini datrsn. Yanl m?" "Seni asla kzdrmamam gerektiini bana hatrlat." "Neden, havaya girdim gibi mi geldi sana." Durkin srtt. "Sigaray brakal on gn oldu." "Klln olmadn fark ettim." "Evet, bu sefer kesin braktm. Bakalarndan otlanmak ya kllklerde uzun izmaritler aramak yok. Bu kez tamam." "Aferin sana." "Ama yeryzndeki herkesi ldrebilecekmiim gibi hissettiim anlar da var." "Eh, iyi tarafnda kalmay tercih ederim" diyerek pantolon cebimden kapatlmam bir zarf kardm ve masasnn stne, ktlarn arasna braktm. Durkin evresine bakt, zarfn iine bakt, paralar karmadan sayd. ki kt para vard, yz dolarlk. "ift yzlk" dedi. "Eer azsa..." "Hayr, iyi" dedi. "Ne yaptm ki, yalnzca birka ehir iitelefon konumas, o da Tekilat'tan. Mutluyum. Ama bu yeterli deil Matt." "Ne demek istiyorsun?" "Ne demek mi istiyorum? Bunlarn ne olduunu renmek istiyorum. On iki yla yaylan, bazlar zlmemi drt ift hakknda bilgi istiyorsun..." "Cloonan zld." Bana yle bir bakt. "Tehlikeyi gze aldm" dedi, "ve paralar kullanabilirim ama neler olup bittiini bilmek istiyorum. Bu dosyalar aacak bir ey buldunsa, stne tek bana oturamazsn." "Elimde hibir ey yok, Joe." "Hangi olay zerinde alyorsun? Mterin kim?" "Biliyorsun" dedim, "benim gibi birine gelinmesinin nedeni de sr saklamamdr." Beni dikkatle izleyerek, "Tahminime gre" dedi, "Adsz Alkolikler." "Ha?" "lk mterin AA'daki toplantlardan tandn biri miydi? Bamllktan kurtulunca yaplmas gereken iler var deil mi?" "Yapman gereken tek ey imemek."

"Evet ama orada tam bir program yok mu? Yaamn yeniden dzenlemek, ilerini yoluna koymak iin kurallar, yaplmas gerekenler yok mu?" Edebiyatn lmsz cmlelerinden birinden alnt yaparak, "Gemiin enkazn kaldrmak" dedim. "Bak Joe, ilgileniyorsan, seni bir ara bir toplantya gtrmekten memnun olurum." "Allah belan versin, tamam m?" "Nasl bir ey olduunu grmek istersin diye." "Tekrarlyorum, Allah belan versin. Konuyu deitir durma." "AA konusunu aan sendin. Bir sorunun olduunu farketmemitim ama..." "Tanrm, buna niye katlanyorum? Bir ey sylemeye balamtm, AA'dan tandn ve baz sular hakknda bilgisi olan bir kii ve buna szn ettiimiz drt cinayet de dahil. Ortaya getirilmesi ve incelenmesi gereken bir eyin zerine oturduunu dnmek istemem. Gay olan adam, Uhl' kim ldrdyse herhalde imdi kendisi de lmtr. Cloonan dosyas da imdilik kapand ama Onuncu blgedeki ocuklar Shipton olaynda soluklanmak isterler dorusu ve Watson, Tanrm, cesedi daha yeni soudu, bu hl srmekte olan bir aratrma. Bir ey biliyorsan doru insanlara aktarman gerekir." "Bilmiyorum." "Mterinin adn kartrmamann bir yolu vardr herhalde, hi deilse ilk aamada." "Belki." Durkin bana bakt. "Mterin drt adam da kendisi halletmedi, deil mi?" "Hayr." "Bu soruya ok abuk yant verdin." "Eh, bunu soracan biliyordum. Ayrca yant da fazla dnmeyi gerektirmiyor." "Sanrm gerektirmiyor. Matt..." Ona bir ey vermek zorundaydm. Bunu sylemeyi planlamadan, "Birbirlerini tanyorlard" dedim. "Onlar m? Yani mterinle kim? Bir dakika. Kurbanlar m birbirini tanyordu?" "Doru." "Birlikte ne yapmlar, bir Vietnam kyn m yerle bir etmiler? imdi de birileri intikam peinde mi?" "Bir grubun yeleri." "Bir grup mu? Nasl bir grup?" "Kardelik rgtleri gibi" dedim. "Arada bir biraraya gelerek yemek yiyip notlan karlatryorlar." '"Bahse girerim benim notum seninkinden iyidir.' Bir bakalm, bir borsac, nl bir sanat, bir taksi srcs ve bir ibne. Ne biim bir kardelik bu? Bir dakika, gay'lerle ilgili bir ey mi?" "Hayr." "Emin misin? Shipton ve karsnn karmak bir evresi var. Her iki tarafa da yatkn olmalarna armam." "Bunu birinden duymak beni de artmazd" dedim, "ama bunun cinsellikle ilgisi yok. Mterime danmadan nce ayrntlara giremem ama grupta olaand bir ey yok. Allma dk tek ey drdnn de ldrlm olmas." "Grup ka kii?" "Otuz kadar." "Otuz erkek ve drd ldrlm, Tanrm bu New York iin bile yksek." Gzleri ksld. "Ayn katil mi?" "Bunu dnmek iin bir neden yok." "Evet ama sen bunu dndn, deil mi? Tek bir katilin Shipton'lar halledip halledemeyeceini sormutun." "Hibir eyi unutmazsn, deil mi?" "Unutmamaya alrm. Elinde bir pheli var m? Bu neden? Herhangi bir ey?" "Hibir ey yok." "Bana her eyi anlatman beklemiyorum Matt ama elinde bir eyler olmal."

"Elle tutulur hibir ey yok." "Uhl ile Watson arasnda on iki yl" dedi, "zamana yaymaktan holanan bir katilden sz ediyorsun. br yirmi alt adam, sra onlara geldiinde aldrmayacak kadar yal olacak. Ne olduunu biliyor musun, bu adamn? Prostat kanseri. Seni ldrd zaman zaten baka bir eyden lm olacaksn." 10 Resepsiyonda Wally Donn'dan bir mesaj vard. Onu aradmda, "Bir saat daha buradaym" dedi. "Senin iin u kredi raporlarn hazrladm, ayrca holanacan bir ey daha var." nce TJ'i arsndan aradm. Telefona yakn bir yerde olmalyd, be dakika iinde beni arad. "TJ'i kim aryor?" diye sordu. "Akl banda hi kimse" dedim. "Nasl olup da sorabiliyorsun? Sesimi tanmadysan bile gene de numaram bilmen gerekir." "Elbette biliyorum Boo. 'TJ' kim aryor' yalnzca alamet-i farikam. Havamn bir paras." "yi, senin gibi birinin neden alamet-i farikaya ihtiya duyduunu anlayabiliyorum" dedim. "Seni yz olmayan kitlelerden ayracak bir ey." "Grntl telefonlardan birinde olsaydk" dedi, "gzlerimi devirdiimi grebilirdin." "Bunu kardma zldm. Benimle bulumak ister min? Sana verebileceim i olabilir." "Nerede ve ne zaman?" Flatiron'un yarm blok tesinde, Yirmi nc Sokak'ta bir kafenin adn verdim. "On ikiyi eyrek gee diyelim" dedim, "ama birka dakika gecikebilirim." "Ben gecikmem" dedi. "Tam zamannda orada olacam." "Mterinin" dedi Wally, "ucuzcu heriflerden biri olduu ortaya kt." "Duyulmam ey deil." "Hem de nasl. Dnya ucuzcu heriflerle dolu. yle oldu: Ona senin ne yaptn anlattm, ikramiye alman gerektiini syledim. 'Bir ajans olarak standart cretlerin stnde bir ey beklemiyoruz' dedim ve beklemiyoruz da ama senin gibi para ba alan bir adam yaptn gibi baarl olursa, ektikleri ne deniyle fazladan bir ey grmesi gerekir. Adam ne vermesi gerektiini sordu. Aklmdan ne geiyordu biliyor musun? u eski deyim, bir resim bin sze bedeldir Makul miktar olarak aklma bin papel geldi dedim." "Teekkrler Wally." "Eh, para benim cebimden kmayacakt, yani teekkre demez. Ayrca bin dolar bu herif iin ne demek ki, avukatnn be saati falan m? En azndan o kadardr. Yani ite ekin. Be yz dolar." "Bin dolar ok mu yksek dedi?" "Bir bok demedi. Yalnzca gidip sylediim miktarn yarsn yazd. Ah, ite tavsiye mektubu, abalarnz iin teekkrler, vesaire, vesaire. Bir bak istersen." Mterinin antetli kdna yazl parlak tavsiye mektubuna baktm. "Harika" dedim. "ok ho bir yaz tarz var, deil mi?" "Sen mi yazdn?" "Yazdrdm" dedi. "Byle bir eyi baka nasl ele geirebilirsin ki? Hi deilse orospu ocuu sylediklerimi kelimesi kelimesine yazd. Szckleri para gibi dnp yarsn kendine saklamad." Wally ban sallad. "Biliyor musun, ne sylersem syleyeyim yarsn verecekti. ki bin deseydim bin alacaktm, be yz deseydim iki yz elli alacaktm. eki geri vermeyi, tam miktar demesini sylemeyi dndm. Sen yle yap dersen, hl da yapabilirim." Bam hayr anlamnda salladm. "Be iyidir. Bover.' "Her neyse" dedi, "detik. Senin iin u kredi raporlarn aldm, on drt rapor. B snf olarak irket cretimiz otuz be papeI. Bu da drt doksan ediyor." "Herhalde sana eki geri vereceim" dedim, "o zaman deiriz."

Ban olmaz anlamnda sallad. "Bunu byle yapmayacaz. eki ve raporlar al ve unu hi unutma: Ucuzcu herifler sonunda zararl karlar. Bu raporlarn sana maliyeti sfr Matt. Faturasn mteriye yazdm." "Bunu nasl basardn?" "Adama bir ton boktan i yaptk ve be yz dolar deerindeki kredi raporlar araya sktrmak hi de zor olmad. Hey, bover onu gitsin, tamam m? stediim miktarn yarsn kesecekse neden benden i istiyor? Ucuzculuk nelere yol ayor, gryor musun Matt? Ona ayn bin dolara mal oldu, ayrca ondan nefret ediyoruz." "Ben deil" dedim. "Ben herkesi severim." TJ ile le yemeine birka dakika ge kaldm ama o oktan pencere kenarndaki bir masaya oturmu, iki izburger ve bir tabak kzarm soan halkasyla megul olmaya balamt bile. Ona Eldoniah Mims'i, yedii hapis cezasn anlattm. TJ, "yle grnyor ki yerini bulmu" dedi. "Srf keyif iin adam ldrmek; ortalkta dolamasna gerek olmayan bir herif." Mims'in aslnda ilemedii bir cinayetle sulanabileceini akladm. "Bunun iin ayr bir ceza ald m?" "Hayr." "yleyse sorun nedir?" Garson gelince spanakl tart ve kk bir Yunan salatas syledim. Kz gittii zaman TJ, "Bize nasl davrandn akozladn m?" dedi. "Hangi aptaln seninle beni ayn masaya oturttuunu merak ediyormu gibi. Sonra birlikte olduumuzu anlad, bu kez bunun nedenini tahmin etmeye alt. Aklndan her tr numara geiyor, sen bir mteri, ben de erkek bir fahieymiim, sen bir polis, ben de tutuklamak zere olduun bir serseriymiim gibi." Gri plili bir pantolon ve kollar kvrlm, st dmesi ak beyaz bir gmlek giymitim. TJ ise siyah ve krmz apraz eritli parlak bir sveter giymiti ve altndan kahverengi derisi grnyordu. Pantolonu diz hizasnda siyah bir orttu. "Ben i stnde bir polisim" diye nerdim, "sen de bana rvet vermek zere olan milyoner bir uyuturucu satcssn." "te bu houma gitti" dedi. "Excalibur' keye park ettim adamm." Bardan bana dikerek st dudandaki st eliyle sildi. "u Mims... Ad neydi? El bir ey." "Eldoniah." "Eldoniah. ncil'den mi alnm?" "Bilmiyorum." "Yemin ederim, bu insanlar bu adlar nasl dnr bilmiyorum" dedi. "Bu stne atmak istedikleri cinayetten Mims' aklarsan gene de ayn yirmi yl yiyecek mi?" dedi. Ona Mims'i aklamakla ilgilenmediimi, onun ait olduu yerde olduunu syledim. Yemeim geldi. Yerken ona otuz bir kiilik kulb biraz anlattm. TJ, "Biri onlar ldryor" dedi. "yle grnyor." "Kimin yaptn dnyorsun, ilerinden biri mi, baka bir herif mi?" "Hi bilmiyorum." "ldrmek iin nedeni olan biri olmal, bozuk paralan iin bir taksiciyi ldrmekten daha fazla nedeni olan biri olmal." Stn bitirdi, azn yeniden sildi. "Elaine'in yannda alyorum. ounlukla dkkna bakyorum." "Bundan sz etti." "eri girip de beni gren insanlarn halini bir greceksin. lk anda, bir ey alp svacam dnyorlar, sorumlu kii olduumu kabullenmeleri zaman alyor." "Kentin her yannda dkkn ileten siyahlar var" dedim. Elaine'den iki dkkn tedeki antikac dkkn siyah bir kadn tarafndan iletiliyor."

"Evet, byk ihanlarnda da siyah resepsiyonistler ve byk maazalarn danmalarnda da siyahlar var, hepsi de grebilecein yerlerde. Olay u, Deuce'den yeni gelmi gibi grnmyorlar. Baar iin giyinmiler tatlm." "Elaine bir ey syledi mi?" TJ ban hayr anlamnda sallad. "Buna aldrmyor. Ama arka odada dzgn bir elbise tutabilirim herhalde." Bu konuda biraz daha konutuktan sonra TJ, "Sanrm yukar mahallelere gidip kardelerin Eldoniah amcam hakknda ne bildiine bir bakabilirim. yle bir sorun var tabii; herkes her eit eyi syleyecek. Bir herif sokakta serbest dolayorsa onun ne kadar kt olduunu, en az alt polisi vurduunu, Bank of England' soyduunu anlatrlar. Ayn herifi kodese tkarsn, kesinlikle ilemedii bir sutan yatyor olur." "Biliyorum" dedim. "Cezaevleri ok kalabalk ve bu herifin hepsi de ilemedikleri sutan ceza yemilerdir." "Bronx'a gidip birilerinin bir ey bilip bilmediine bir bakacam. Olay drt yl nce oldu, yle mi demitin?" "Cloonan ldrleli yaklak drt yl oldu. Mims'in mahkemede suland cinayetler daha yakn bir gemie ait. Dava da birka kez ertelendiii iin yirmi yln yatmaya balayal daha bir buuk yl oldu." "Bu ii biraz kolaylatryor" dedi. "Hi deilse onu hatrlayacak birini bulma ansm var." Hesab istedim. Bahi brakrken TJ, "Dnyordum" dedi. "Kulpteki u herifler. Otuz yldan sonra yarsnn ldlrlm olmas ok kukulu. Doru mu syledim otuz yl diye?" "Tam tamna otuz iki yl." "Otuz iki yl" dedi. "Deuce'de byle bir kulp kuramazsn. Otuz iki yl srdrmeyi hi konumayalm. Daha ne olduunu anlamadan toplant yapacak kimse kalmam olurdu. lmemi olanlar brlerini ldrmekten ieri tklm olurdu." ortunun arka cebinden siyah bir Raiders kepi kararak salarn iine tkt ve aynadaki grntsn inceledi. "Drt-be yl nce tandm grubun yars ld. Otuz iki yl srmedi. Bu kadar ok herif bu kadar ksa zamanda becerdiine gre ldrlmeyi renmek zor olmamal." "Sen yava renen biri olmaya al" dedim. "Ah, yava olmaya alyorum" dedi. "Elimden geleni yapyorum." 11 leden sonra kendime tatil vererek Yirmi nc Sokak'ta bir film izledikten sonra Village'a kadar yrdm. Bir zamanlar Cunningham'n olduu yerde ykselen apartman ve bir sokak tede Cari Uhl'un ldrld kahverengi ta binay getim. Saat drtteki toplant iin tam zamannda Perry Soka'na vardm ve kedeki dkkndan bir fincan kahve alarak arka tarafta durdum. Konumac alkoln nasl bir dost olduunu ve ona ne kadar balandn anlatt. "Sonuna doru" dedi, "artk ie yaramaz oldu. Hibir ey ie yaramyordu. Hibir ey beni rahatlatmyordu, szp kalmalar bile." Hudson Soka'nda otobs beklerken gzme bir ieki sergisi iliti. Bir dzine Hollanda sseni sardrdm, Elli Drdnc Sokak'a kadar otobse bindim, sonra Elaine'in dkknna geldim. "Bu iekler ok gzel" dedi. "Neden aldn?" "Elmas alacaktm" dedim, "ama mteri ikramiyemi ok grd." "Ne ikramiyesi?" "Wallbanger'de ektiimiz resim iin." "Ah Tanrm" dedi. "Ne kadar lgn bir akamd. Kentte insanlarn kendini duvara yaptrd byle ka bar var, merak ediyorum."

"Washington Soka'nda bir tane var" dedim, "birbirlerini duvara yaptryorlar ama Velcro kullanmyorlar." "Ne kullanyorlar, Krazy Yaptrcs m?" "Kelepeler, ayak zincirleri." "Ah, kastettiin yeri biliyorum sanrm. Ama orasn kapatmadlar m?" "Baka bir adla yeniden atlar." "Bu gnlerde yalnzca erkekleri mi alyorlard? Yoksa hl kzlar ve erkekler birarada m?" "Kzlar ve erkekler. Neden?" "Bilmiyorum" dedi. "Katlmak gerekmiyor, deil mi?" "Kapdan ieri admn bile atman gerekmiyor." "Yani yalnzca izleyebilirsin, deil mi?" "Neden soruyorsun, kemo sabe?" "Bilmiyorum. Belki de ilgimi ekti." "Ya?" "Eh, Quenns'deki Velcro Derbis'nde ne kadar elendiimizi dnrsek insanlarn birbirlerini tahrik etmek iin yaptklar acaiplikleri izlemek daha da amata olabilir." "Belki." "Yok yere satn aldm deri giysimi giyme ans da verir bana." "Ah, bunun iin gitmek istiyorsun" dedim. "Seksi bir deil, yalnzca moda gsterisi yapmak istiyorsun. Ama haklsn iyi giyinen bir patron iin kusursuz bir giysi. Ama ben ne giyeceim?" "Seni tandm kadaryla gri izgili takm elbise. Dorusunu istersen jean ve siyah tirtle gerekten harika grnrdn." "Siyah tirtm yok." "Ben sana alrm. Giyeceini dnsem siyah bir tanktop da alrdm, giyer misin?" "Hayr." "Ben de yle dnmtm. Dur unlar suya koyaym, sonra dkkn kapatrm, eve kadar yrrz. Tabii iekleri eve almamsan." "Hayr, burada gzel duracaklarn dndm." "Haklsn, hem yeterli bir byklkte bir vazom bile var. te, gzel durmuyorlar m? Koreliler'de durup salata iin bir ey alrz.Ben de biraz makarna ve salata yaparm, mutfak masasnda yeriz. Ne dersin?" Mkemmel dedim. Yemekten sonra gn boyunca yanmda tadm zarf aarak Wally'nin mteriye yazdrd tavsiye mektubuyla birlikte raporlarn kardm. Elaine Jeopardy'yi izlemek iin dier odaya geti, ben de otuz bir kiilik kulbn on drt yaayan yesinin mali durumu ve fatura deme alkanlklar hakknda renebileceim bir eyler var m diye baktm. Elaine bana bir fincan kahve ve yarmacnn da Benjamin Harrison'n William Henry Harrison'n torunu olduunu bilmedii haberini getirdii srada raporlarn ounu bitirmitim. "Ben de bilmiyordum" diye itiraf ettim. "Kategori neydi,Harrison Soyadl nsanlar m?" "Bakanlar." "Ah, William Henry Harrison. Tippecanoe?" Elaine ban sallad. "Ve de Tyler. Hepsini hatrlyorum. Tyler ld, deil mi?" "Herhalde Sherlock. 1840'da bakan seildi, yani adamdan ne istiyorsun? Bu da nedir?" Mterinin mektubunu elimden alarak okudu. "Harika" dedi. "Wally mi yazdrm?" "yle diyor." "Mkemmel, sen de yle dnmyor musun? Ne zaman harika i kardn syleyen bir mterin olsa bu mektuptan bir tane almalsn." "Sanrm." "Heyecann amma da bulac."

"Herhalde ereveletip bro duvarma asacam" dedin "gerek bir brom olursa. Mteri adaylarna gstereceim Dosyaya bir fotokopisini de koyabilirim." "Bir dosya hazrlayabilirsen." "Doru." "Ama bunu isteyip istemediini bilmiyorsun." Kahve iemeyeceim kadar scakt. Soutmak iin fledim. "Km kaldrma zaman geldi, deil mi? Altn rozeti iade edeli yirmi yl oldu" dedim. "kiden dolay dibe vurdun" dedi. "Hatrladn m?" "Hem de ok iyi." "Sonra ikiyi braktn." "yle diyorlar: Bir yangn tehlikesi oluturacak kadar kuruyum imdi ve yaamm boyunca ne yaptm?" Kredi raporlarnn stne elimle vurdum. "Burada benim yalarmda bir grup insan var" dedim, "hepsinin aileleri, meslekleri var, kendi evleri var ve ou isterlerse yarn emekliye ayrlabilirler. Bunlarn karsna karacak neyim var benim?" "Eh, bir ey var" dedi, "hayattasn. Bu adamlarn yarsdan fazlas ld." "Ben yaayanlardan sz ediyorum. Her neyse, kimse beni ldrmeye almad." "Ya? Bir dnem kafasn buna takan bir adam aklma geliyor. Kim olduunu unuttuysan aynaya bak." "Anladm, anladm." "Ve" dedi, "kendine biraz ans tan, olur mu? Polislikten ayrldn gnden beri geiniyorsun." "Geinmekse bu." "Hi yemeksiz kaldn ya da parkta uyudun mu? Park etmi otomobillere girerek radyolarn aldn m? Seni elinde kat bardakla bozuk para isterken grdm hatrlamyorum.Bir ey kardm m?" "Geindim" dedim. "Hayatn kazandn" dedi, "en iyisi olduun ii yaparak, ayrca bu iin peinden de komadn. Sana gelmesini bekledin." "Zen detektif "dedim. "Ve artk elli be yandasn" dedi, "daha baarl bir adam olman gerektiini dnyorsun. Yirmi yl lisansn olmadan geirdin, imdi olmas gerektiini dnyorsun. Otel odasnda alrken mterilerin seni bir biimde buldu ama imdi bir bron olmas gerektiini dnyorsun. Bak, bunlar istiyorsan, harika. yi bir binada bir bro kiralayabilir, brorler bastrabilir ve hukuk irketlerine, byk mterilere gidebilirsin. stediin buysa seni desteklerim. Houna giderse broyu altrrm." "lgilenmen gereken bir dkknn var." "Bir yardmc tutabilirim. Yardmc isteyip istemediimi soran insanlar geliyor her gn ve bazlar oray iletmek iin benden daha yeterli. Ya da dkkn kapatabilirim." "Aptal olma." "Ne aptall? Bir hobi bu, delirmemi nleyen bir ey." "Bu leden sonra dkkna geldiim zaman" dedim, pencerenin nnde durdum ve yaptklarna hayretle baktm." "Haydi." "Gerekten. Yoktan var ettin. Bo bir dkkn ve yllar boyu topladn btn sanat yaptlarn aldn ve sen gsterene kadarkimsenin gzelliini grmedii eyler ekledin." "kinci el bayaptlarm." "Ve Ray'in resimleri de, Tanr akna. Sen bir sanat olduunu kavramasn salayana kadar Ray becerikli bir polisten baka bir ey deildi." "Kesinlikle bir sanat o." "Sen hepsini biraraya topladn" dedim. "Yarattn. Nasl yaptn hi bilmiyorum."

"Eh, eleniyordum" diye itiraf etti. "Ama kr getirir mi bilmiyorum. Allah'tan, getirmesine gerek yok." "nk sen zengin bir kadnsn." Elaine'in Queens'de kiraya verdii mlkleri var. Bunlar bu tr iler yapan bir irket onun adna ynetiyor. Elaine her ay bir ek alr. "Bu bir ksm, deil mi?" dedi. "Neyin bir ksm?" "Ben biraz para biriktirdim" dedi, "sense biriktirmedin." "Her iki cmle de doru." "Ve parasn benim dediim bir evde oturuyorsun." "Bu da doru." "Yani eit duruma gelmek iin daha nemli bir kariyerin olmas gerekiyor." "yle mi dnyorsun?" "Bilmiyorum. yle mi?" Bunu dndm. "Herhalde bu da bir faktr" dedim. "Kendime baktmda fazla baarl olamam bir adam gryorum." "Buna katlmayacak eski mterilerin var, biliyorsun. Sana k bir antetli ktta tavsiye mektubu yazamayabilirler ama bir mobilya reticisinin tazminat davasndan kurtulmasndan olmaktan ok daha deerliler. nsanlarn yaamlarna getirdiin deiiklie bir bak." "Ama kendim iin fazla bir ey yapmadm, deil mi? " Kredi raporlarn salladm. "Bunlar okuyordum" dedim, "ve kredi raporumu dnyordum." "Faturalarn dyorsun." "Evet ama..." "Lisans, bro falan m istiyorsun? Bu sana bal canm. Gerekten sana bal." "Eh, lisans sahibi olmamak aptalca" dedim. "Lisanssz almann beni zorlad zamanlar oldu." "Ve saygn bir bro, birka alan ve gvenlik personeli." "Bilmiyorum." "Bunu istediini sanmyorum" dedi. "stemek zorunda olduunu hissediyorsun sanrm ama zorunda deilsin ve seni rahatsz eden de bu. Ama btn bunlara yalnzca sen karar vereceksin. " Kredi raporlarna geri dndm. Yava ilerliyordu, nk neye baktm bilmiyordum. Umudum, grdm zaman farkna varmakt. Douglas Pomeroy, Robert Ripley, William Ludgate, Lowelll Hunter, Avery Davis, Brian O'Hara, John Gerard Billings, Robert Berk, Kendall McGarry, John Youngdahl, Richard Bazerian, Gordon Walser, Raymond Gruliow, Lewis Hildebrand. Bazlarnn yzlerini biliyordum. Gerry Billings'i televizyonda souk hava akmlarndan ve yamur olaslndan sz ederken grmtm. Ktphanedeki aratrmamda Gordon Walser'n (iki ortayla ajanslarnn aln kutlarken) ve Rick Bazerian'n (plak etiketini imzalayan iki punk rock yldz birlikte) yeni resimlerine rastlamtm. Ayrca Avery Davisi de yllardr gazetelerde grrdm. Birka kez Ray Gruliow'la ayn odada bulunmutum ama tantrlmadk. Mterim Lewis Hildebrand' da tanyordum. Ama yzlerini hi grmediklerim de dahil olmak zere hepsinin resmini hayalimde izebilirmiim gibi geliyordu bana.Adlarn okur, kredi gemilerini incelerken, aklma srekli imgeler geliyordu. ayrlarda im bime makinelerinin ardnda yrrken ya da takm elbise giymi olarak grdm onlar, kk ocuklar sevmek iin eilirken ve kucaklarna alrken izledim. Golf kursunda hayal ettim, du alp stlerini deitirdikten sonra kulpte diyelim, uzun buzlu bardaklardan viski-soda ierken grdm.

yi terzilerin elinden km takm elbiseleri iinde gne doarken evlerinden ayrlan, alacakaranlkta eve dnen adamlar grebiliyordum. Gazeteleri ellerinde, platform Long Island trenini ya da Kuzey Metrosu'nu beklerken grebiliyordum. Toplantya giderken pirin sapl evrak antalarla kaldrmda hzl hzl yrrken grebiliyordum. Onlar opera ya da balede, gzel giyinmi ve mcevher takm eleriyle birlikte grebiliyordum. Kendileri de gece giysileri iinde grkemli grnyorlard. Onlar yolcu gemilerinde, ulusal parklarda, arka bahedeki barbeknn yannda hayal edebiliyordum. Aptalcayd, nk neye benzediklerini bile bilmiyordum. Ama onlar grebiliyordum. Elaine'e, "Bir iki gn ans tanyacak, sonra Lewis Hildebranda giderek bunun yalnzca istatistiksel bir anormallik olduu syleyeceim" dedim. "Grubunda yksek bir lm oran ve allmadk sayda cinayet var ama bu birinin onlar birer birer devirdii anlamna gelmez." "Btn bunlar kredi raporlarndan m rendin?" "rendiim u" dedim, "ok dzenli yaamlar olan on drt kii. Bu insanlarn karanlk bir taraf olmadn sylemiyorum. Bahse girerim birka ok iiyor, ok kumar oynuyor da komularnn duymasn istemedikleri bir eyler yapyordur. Belki bir tanesi karsn dvyordur, belki brnn ukuru szktr. Ama her birinin yaamlarnda bir dizi cinayetler katiline uymayan bir istikrar derecesi var." "Bunu uzun sredir yapyorsa" dedi, "allmadk derecede disiplinlidir." "Ve sabrl, iyi organize olmu. Buna kuku yok. Ama yaamnda bir kaos olurdu. Kendini toparlam olabilir ama bir-ok ini k, birok yeni balang ve batmalardan sonra. Bir ok i deiimi, birok yer deiimi olmasn bekliyordum. rnein byle bir adamn ayn kiiyle ok uzun sre evli kalm olmas neredeyse inanlmaz bir ey." "Ve hepsi de bunu baarm m?" "Hayr, birka boanma var. Ama boananlar da te yandan tutarl bir mesleki geliim gstermiler. Btn grupta bu cinayetleri ileyebilecek kadar dengesiz bir aile ya da mesleki yaam olan bir kii yok grnyor." "Yani gruptan biri deil." "Ancak, grubun dndan biri kim olabilir? Bu insanlarn var olduunu onlardan baka kimse bilmiyor. Fred Karp'n dul eini grdm sylemitim. Onunla yirmi be yla yakn bir evli kalm. Ylda bir kez baz eski arkadalaryla yemek yeni biliyordu ama Brooklyn Koleji'ndeki grup arkadalar olduklarn dnm. Ayrca hibirinin adn da bilmiyor." "Kendini ldrebileceini dnmediini de syledi." "Eh, yaayanlar intiharlar hakknda hep byle sylerler, kuleye kp yirmi kiiyi vursan, komular senin sessiz, ho gen olduunu syleyecektir basna. Kendini ldrrsen, yaamak iin her eyin olduunu sylerler." "Demek onun kendini ldrdn dnyorsun." "Byle grnmeye baladm dnyorum." "Cinayetlere intihar ss yerilmi olabileceini sylediini hatrlyorum." "Birok cinayete intihar ss verilebilir" dedim. "stisnada var, kamera alrken canl yaynda kendini vuran o zavall orospu ocuu gibi." "Bunu kardma memnun oldum." "Ama intihar ss verilmesi olanakl olsa bile" diye devam ettim, "bu olaylarda da intihar ss verildii anlamna gelmez. ou grnd gibidir. Birok kaza da ayn ekilde." "Warren Komisyonu'nun sonucunun doru olduunu mu dnyorsun?" "Tanrm, bu da nereden kt?" "Sol taraftan. Yalnzca merak ettim. Ne dnyorsun?" "Geree Oliver Stone'dan ok daha yakn olduklar dnyorum. Neden? nanmak istediime inanmakta ok aceleciyim?" "Bunu sylemedim."

"Eh, ister syle, ister syleme bu da bir olaslk. Bana yle geliyor ki, birinin onlar gerekten ldrdn kantlamak iin ok urayorum ve gerek nedenin eski dostumuz 'Rastlant' olduu sonucuna isteksizce varyorum. Ama belki de hep bu sonuca varmak istemiimdir. Bilmiyorum." "Bana da yle geliyor ki" dedi, "iyi kredi oranlarna fazla nem veriyorsun." "Yalnzca bu adamlara MasterCard'lar nedeniyle verme eiliminde olmam deil sorun. Btn yaam biimleri buna uygun, btn..." "Biliyorum. Raporlarna baktn ve tek grdn byk Normal Rockvvell resmi oldu. Tam bir Amerikan Ryas, mi?" "Sanrm yle." "Byle bir yaamn olamayaca iin kendini dlanm hissettin, hatta byle bir yaam istemediin iin daha dlanm hissettin. Bu iin byk bir ksm Matt, deil mi?" Telefon ald. Elaine srtarak, "Kurtuldun" diyerek telefona uza "Alo? Kim aryor acaba? Bir dakika, bir bakaym telefona gelebilir mi." Almac eliyle kapatarak, "Raymond Gruliow" dedi "Ya!" Telefonu elinden alarak alo dedim. Gruliovv, "Bay Scudder, ben Ray Gruliow. Grmemiz gerektiini dnyorum, ne dersiniz?" Ses onun sesiydi, ksk ve zengin, kl gibi kulland bir ara. En son televizyon haberlerinde duymutum bu sesi, kurumsallam rkln mvekkili Warren Madison zerindeki zararl etkisiyle ilgili bir gazeteci grubuna sylev veriyordu. Hatrladma gre Madison, rkln yle bir kurban olmutu ki, uyuturucu iiyle urayor, soygun yapyor, dier uyuturucu satclarn ldryordu ve onu tutuklamaya gelen alt polisi annesinin evinde vurmutu. "Belki grmeliyiz" dedim. "Sabahleyin bir durumam var. Akamstne doru olur mu? Saat drt diyelim mi?" "Drt iyi." "Evime gelmek ister misiniz? Commerce Soka'ndaym, oray biliyor musunuz?" "Commerce Soka'n biliyorum." "Ah, elbette bilirsiniz. Altnc Blge'deydiniz, deil mi? Evim krk dokuz numara, Cherry Lane Tyatrosu'nun tam karsnda." "Bulurum" dedim. "Saat drtde geleceim." "Sizi drt gzle bekleyeceim" dedi. Elaine'e, "Yarn saat drt" dedim, "ve bu grmeyi drt gzle bekliyor. Ne istediini merak ediyorum." "Belki zerinde altn ile ilgisiz bir eydir. Belki seni aratrmac olarak tutmak istiyordur." "Ah elbette" dedim. "Velcro Vaulter' zmbalamak iin yaptiim ii duymu ve beni ekibine katmak istiyor." "Belki itirafta bulunmak istiyordur." "te bu olabilir!" dedim. "etin Ceviz Ray Gruliov. Commerce Soka'ndaki evi ve grkemli avukatlk cretiyle. Son yirmi yldr eski arkadalarn ldryor ve itirafta bulunmak iin yardmm istiyor." 12 Commerce Soka yalnzca iki blok uzunlukta. Yedinci Cadde'den gneybatya doru Bleecker'n bir blok aasndan uzanyor ve Barrovv Soka'na paralel akyor. lk blok, her iki tarafnda katl evlerin yer ald dzenli bir blge. Birok ev konut ama ilk katta birka iyeri de var. Bir pencerede avukat tabelas grlyor, bunun hemen stnde de ikinci bir tabela var. zerinde ANTKALARLA DA LGLENRM yazyor, vitrinde de antikalar ve koleksiyon eyalar grlyor. Evin iki bina aasnda mikrobiotik yemekler yapan bir

restoran var. Mende toful ve deniz yosunu bulunur yazl. Baka nelerle uratklar yazlmam. Bedford'un dier tarafnda yer alan Commerce Soka'nn ikinci bloku mimari olarak daha dzensiz. Farkl byklk, biim ve biemlerdeki binalar, i saatlerinde otobste ayakta giden yolcular gibi biraraya tktrlm. Bu ani kiilik deiiminden kafas karm gibi duran sokak birden saa doru dnyor ve Barrow Soka'na alyor. Cherry Lane Tiyatrosu blokun ortasnda, sokan ani yn deiikliinden hemen nce. Raymond Gruliow'un drt katl ve iki geni penceresi olan evi sokan dier tarafnda, her iki yanndaki daha alak ve daha geni bir binayla destekleniyor. Basamaklar ktm. Kapda aslan ba biiminde ar pirinten bir tokmak vard. Elimi tam tokman zerine koymutum ki, kapn zilinin gmme dmesini grdm. Tokma vurmak yerine zile bastm, ieride alan bir zil sesi duymadm, ar tahta kapdan darya hi ses szmyordu. Tam tokma denemeye hazrlanmtm ki kap ieriye doru ald. Gruliow'un kendisi amt kapy. Uzun boylu, altm yalarnda ve ok zayf bir adamd. Bir zamanlar siyah olan salar artk gri ve uzundu. Salar ya kasma kadar iniyor, omuzlarna kk kvrmlar biiminde dklyordu. Yllar yznde bir karikatristin kalemi gibi oynam, burnunu uzatm, alnnn kemikli kntsn vurgulam, yanaklar ukurlatrarak enenin darya doru kartmt. ncelercesine bana bakt, sonra yz bir glmsemeyle aydnland. Sanki beni grdne itenlikle sevinmiti, sanki birileri dnyada kozmik bir oyun oynuyordu ve ikimiz de o oyunun iindeydik. "Matthevv Scudder" dedi. "Ho geldiniz, ho geldiniz. Ben Ray Gruliow." Evin durumundan dolay zr dileyerek beni ieriye altl Rahatsz etmeyen bir dzensizlik varsa da, evin durumunda bu sorun yoktu -gmme raflarn iinde kitaplar tam ve yere ylmt, bir iskemlenin yannda dergi yn vard, Viktorya tarz bir kanepenin arkasna bir takm elbise ceketi aslmt Bay Gruliow takmn pantalonunu ve kollarn kvrd beyi bir gmlek giymiti. Ayaklarnda Birkenstock sandaletler vard Koyu renk izgili takma uyan ince siyah oraplarla sandaletin tuhaf grnyordu. "Eim Sag Harbor'da" diye aklad. "Yarn leden sonra yanna gidecek ve Pazartesi sabah duruma iin geri dneceim. Eer onu arayarak ok fazla iim olduunu sylemezsem. Belki de byle yaparm. Haftasonu iin koa koa kentten kmak ve koa koa geri dnmenin anlam nedir Allah akna. Bunun rahatlama olduu mu sanlyor?" "Baz insanlar bunu srekli yapar." "Baz insanlar kamyon ekme yarmalarna da katlr" dedi. "Baz insanlar Amway rnlerini arkadalarna satar. Bu insanlar yeryznn bo bir kre olduuna, iinde bambaka bir uygarln yaadna inanr." Zarif bir biimde omuzlarn silkti. "Baz insanlar evlenip durur. Evli misin Matt?" "Fiilen." "'Fiilen.' Bu houma gitti. Sana Matt dememde bir saknca var m?" "Yok" dedim. "Ben de Ray. 'Fiilen.' Bu birlikte yaadk herhalde... Eh, sen lisanssz bir zel detektifsin, neden lisanssz bir ein olmasn ki. Daha nceden evliydin sanrm." "Bir kez, evet." "ocuk var m?" "ki olan." "Herhalde artk bymlerdir." "Evet." "Ben kez evlendim" dedi, "ve nden de ocuklarm var. Altm drt yandaym ve Mart'ta iki yana girecek bir kzm, onun da nmzdeki ay krkna girecek bir aabeyi var. Neredeyse onun bykbabas olacak yata. Tanr akna, ailem kuaktan oluuyor." Bu dnceyle ban sallad. "Seksen yana gelince hl ocuumu koleje gnderiyor olacam." "Bunun insan gen tuttuunu sylerler."

"z savunma olarak" dedi. "ki zaman geldi herhalde, ne alrsn?" "Soda, teekkrler." "Perrier iyi mi?" Evet, dedim. Yemek odasndaki dolaptan soda kararak bir bardaa Perrier koyduktan sonra kendisininkine rlanda viskisi ekledi. ienin biiminden tandm: JJ&.S, Jameson'un zel ielerindendi. Bu markay itiini bildiim tek kii, asl ilei su olan, Cehennem Mutfa salonunun sahibiydi ve bu ikiyi sodayla kartrma dncesine hasta oluyordu. ndeki odada Gruliow bana soday verdi, benim iin bir koltuk boaltt ve uzun bacaklarn nnde uzatarak kanepeye oturdu. "Matthevv Scudder" dedi. "nceki gn bu ad duyduumda biraz tandk geldi. Aslnda yllar iinde yollarmzn kesimemesine ardm." "Dorusunu istersen" dedim, "kesiti." "Ya? Sakn seni tank iskemlesine kardm syleme. Dmanca davranan bir tan asla unutmam." "Durumalarnda tanklk yapmak iin hi arlmadm. Ama seni Ceza Davalar Binas'nda ve blgedeki birok lokantada grmtm: Reade Soka'ndaki Ronzini'nin Yeri'nde ve Park Row'daki artk var olmayan kk Fransz lokantasnda Adn hatrlayamyorum." "Ben de, ama kastettiin yeri biliyorum." "Yllar nce" dedim, "Elli kinci Sokak'n batsndaki bir lokantada, ge saatlerde, yanmdaki masada oturuyordun." "Ah, Tanr akna" dedi. "ki yannda yanm binalar olan, bir rlanda deneme tiyatrosunun bir kat st." "Evet, oras." "Oray karde iletirdi" diye hatrlad. "Adlar neydi? Dilimin ucuna Morrison geliyor ama deil." "Morrissey." "Morrissey! lgn adamlard, gslerine kadar inen kzl sakallar ve ani lm dncesi uyandran souk mavi gzleri vard. Sylentiye gre IRA ile balantlar varm." "Herkes byle diyordu." "Morrissey'ler. Yllardr oray fazla dnmedim. Herhalde iki kereden fazla gitmemiimdir. Oraya gittiim zaman zaten yeterince imi olurdum galiba." "Eh, bir dnem oraya ok gittim" dedim, "herkes oraya gittiinde yeterince imi olurdu. nsanlar terbiyeli davranrd, zaten kardeler davranmayann icabna bakard." "Yirmi yl nce olmal." "Buna yakn." "O zamanlar polis miydin?" "Hayr, ama ayrlal ok olmamt. O mahalleye tanmtm ve yerel barlarda ierdim, bunlarn ou imdi yok. Onlar, pes etmeden nce kaplarn kapattklar geceler Morrissey'ler sabahn erken saatlerine kadar hep akt." "Ge saatlerde iki imenin zgrletirici bir yan var" dedi. "Tanrm, o gnlerde imdikinden ok ierdim. imdi ikiyi biraz fazla karsam uykum geliyor. O sralarda yakt gibiydi, btn bir gn ve geceyi geirebilirdim." "rlanda viskisini imeyi orada m rendin?" Ban hayr anlamnda sallad. "Baar iin eski forml bilir misin? 'ngiliz gibi giyin, Yiddi gibi dn.' Eh, kafiye bozuluyor ama ben buna 'rlandal gibi i' ve 'talyan gibi ye'yi ekledim ve her iki kural da burada, Village'de rendim. rlanda viskisi imeyi Beyaz At ve Arslan Ba'nda ve buradan bir sokak tede Mavi Deirmen'de rendim. Altnc Blge'deyken Mavi Deirmen'e gider miydin?" Bam salladm. "Yemekleri ok iyi deildi." "Hayr, berbat. Konserve sebzeler ve ezik teneke kutular ama birok yerin yar fiyatna biftek yiyebilir, keskin bir ban varsa kesmeyi becerebilirdin." Gld. "Kapan saatine kadar

arkadalarla oturup imek iin iyi bir yerdi. imdi adna Grange diyorlar ve yemekleri ok daha iyi ama sessiz sedasz bir iki imek iin oraya gidemezsin, nk orada dndn bile duyamazsn. Mteriler eimin yanda ya da daha gen ve Tanr akna, ok grltcler." "Grltden holanyorlar herhalde" dedim. "Grltnn onlar iin bir anlam olmal" dedi, "ama ne olduunu hl anlam deilim. Bana yalnzca baars veriyor." "Bana da." "Bize bir bak" dedi. "Yal bal adamlarz. Sen benden ok daha gensin. Elli be falan deil mi?" "Her yanmdan akyor herhalde." Gzlerimin iine bakt. "Senin hakknda biraz bir eyler renmeyi kendime i edindim" dedi. "Bu seni artm olamaz. Tahmin ediyorum ki sen de ayn eyi yaptn." "Kredi puann iyi" dedim. "yi, stmden bir yk kalkt." "Ve altm drt yandasn." "Bunu birka dakika nce sylemitim, deil mi? Zaten sr deil." Arkasna yasland, bir kolunu kanepenin arkalna koydu. "Otuz bir kiilik kulbn ikinci en yal yesiydim" dedi. "Homer'i saymazsak yani. Homer Champney, grubumuzu kuran kii." "Anlyorum." "O srada otuz iki yandaydm, Hukuki Yardm'da alyor ve Village Bamsz Demokratlar'a katlarak kendime politikada bir yer edinmeye alyordum. Sorun u ki Reformcu Demokratlar' daha iren buldum. Eski kulp ie yaramazlarla doluydu ama onlar hi deilse bunu biliyorlard. Reformcular her zaman byle tutucu, kk, boktan adamlar oldular. Kim bilir, onlara tahamml etmeyi renebilseydim belki de Ed Koch'tum bugn." "Bu da bir dnce." "Frank DiGiulio benden on ay kadar bykt. Onu fazla tanmazdm ama holanrdm. Eski bir Roma parasndan frlam gibi bir yz vard. ld, biliyorsun." "Geen Eyll'de." "Tmes'da lmn okudum. Bugnlerde ilk nce lm ilanlar sayfasn okuyorum." "Ben de yle." "Orta ya da byle tanmlyorum. Sabah gazetesini eline alarak lm ilanlarn okuduun gn balar. Frank lnce, kendi kendime, Gruliow, sen de yaklayorsun, dedim." Kalarn att. "Sra bendeymi gibi. Oysa srada Alan Watson vard. yi adam, ok drst, saati ve czdan iin baklanarak ldrld. Forest Hills'de bunu beklemez insan." "Son gnlerde daha ok sokak sular ileniyordu. Onu bulan zel bir gvenlik grevlisiydi, zel gvenlik grevlisini ancak gerekten gerekliyse tutarsn. " "Gnmzn sorunlar" dedi. "ok yaknda her yerde zel gvenlik kullanlacak." Viski-soda bardana bakt. "Felicia Karp'tan bir telefon aldm" dedi. "Onun kim olduunu bilmiyordum ve Fred Karp'n dul ei olduunu syledii zaman da hatrlamadm. Fred Karp m? Fred Karp da kimdi? Bir avukat, maffya mensubu bir radikal mi? Unutma ki ylda bir kez yemekte grmeye altm bir insand. U yl nce onu grmemeye baladm, nk bro penceresinden atlamt. Hatrlamam bir dakika srd. Bayan Karp bir detektifin onu aradn ve kocasnn intihar etmemi, ldrlm olabileceini sylediini anlatt. Kulp listesinde benim adm grmt ve listede tand tek ad benimkiydi. Konuyu biraz aydnlatabilirim umuduyla beni aramt." "Sonra?" "Sonra cehaletimi gizlemek iin yapabileceim her eyi yaptm ve ona biraz soruturacam syledim. Gereken telefon konumalarn yaptm ve yeterince bilgilendiimi dnnce seni aradm." Dalgn dalgn glmsedi. "te buradasn." "te buradaym."

"Mterin kim?" "Bunu syleyemem." "Sen bir avukat deilsin, biliyorsun. Ayrcalkl bir bilgi deil bu." "Ve mahkemede de deiliz." "Hayr, elbette deiliz. Mterinin yaayan kulp yelerinden biri olduunu varsaymak zorundaym. Dul bir e ya da 'baka biri tarafndan tutulmadysan." Konuurken yzm inceledi. Bir an sonra, "Hi ele vermeyeceksin" dedi. "Mterim kim olduunu bilmeni isteyebilir. Ama nce ona sormam gerek." "Bir erkekmi gibi konuuyorsun. Bu vurguyla dul bir olamaz. Geri gizlilii seven bir insan olabileceini dnyorum Matt. yle misin?" "ok deil." "Bilmem. Gene de bir grup yesi olmas ok akla yakn deil mi? br btn yelerin adn baka kim bilebilir? Geri herhalde birkamz elerimize kulp haknda bilgi verdik sanyorum." Bir glmseme, bu kez dudaklarn kenarnda belli belirsiz. "ilk elerimiz" dedi. "lk boanman sana hibir ey retmese bile, gizliliin nemini retir." "Beni kimin tuttuu nemli mi?" "Olaslkla hayr, insanlar hakknda her eyi renmekti holanrm: Jri yeleri, tanklar, dier tarafn avukat. Hereye hazr olmak, biliyorsun. Mahkemedeki tavrlarm beni akademisyen evrelerinde nemli bir insan haline getirebilir ama davay kazandran nceden yaplan hazrlklardr. Ben de dava kazanmaktan holanrm." Biraz daha Perrier isteyip istemediimi sordu. "yi olur." dedim. "Peki, tahminin nedir Matt? Biri bizleri ldryor Yoksa bu da m gizli?" dedi. "Kulpte ok fazla lm olmu." "Bunu anlamak iin bir detektife ihtiyacm yok." "Birka cinayet, birka intihar, kaza ss verilmi olabilecek birka kaza. Yani rastlantdan daha fazla ey varm gibi grnyor." "Evet." "Ama bu olanaksz. Katilin sizlerden biri olma olasl ok byk ve ne bir neden, ne bir mali drt var, hi deilse ben bulamadm. Yoksa bir eyi atlyor muyum?" "Hayr" dedi. "Son kalan kiinin iyi bir Bordeaux imesi konusunda daha nce konumutuk. En son kalacak olann bundan zevk alamayacak kadar yal olacana karar verdik. Kald ki bu ok uygunsuz, hatta nemsiz grnyordu." "Demek ki katilin deli olmas gerek" dedim. "Aniden gelen bir drtyle davranan bir katil de deil, nk yllardr bu iin iinde olmal. Uzun vadeli bir lgn olmas gerek, oysa siz on drdnzn de akl banda, istikrarl yaamlarnz varm gibi grnyor." "Ha" dedi. "Bu noktada seninle tartacak iki eski eim var. Belki de katil benimdir." "Sen misin?" "Ne?" "Katil sen misin? Watson', Cloonan' ve dierlerini sen mi ldrdn?" "Tanrm, ne soru ama. Hayr, elbette hayr." "yi, stmden byk bir yk kalkt." "pheli miyim?" "Hi pheli yok." "Ama gerekten dnyorsun ki..." "Bunu senin yapabileceini mi? Hibir fikrim yok. Bu nedenle sordum." "Sana syler miydim sanyorsun?" "Syleyebilirsin" dedim. "Daha nce de byle tuhaf eyler oldu." "Tanrm." "Bana aptalca olanlar da dahil olmak zere btn sorular sormam retildi" dedim. "Birinin sana ne anlatacan bilesin ki."

"lgin. Durumada tam tersi olur. Temel ilke, yant bilene kadar tana asla soru sormamaktr." "Bu biimde herhangi bir ey renmek zor olur herhalde." "Ama" dedi, "eitim deil. Bir iki daha alacam. Bana katlr msn?" Bana Perrier koymasn syledim. "Sana u kadarn syleyeceim" dedim. "ye listesinde adn grnce ardm." "Ya!" "Bana yle geldi ki" dedim, "katlmann beklenmeyecei bir grup bu." Gruliow homurdand. "Kimsenin katlmasnn beklenmeyecei, allmadk bir grup olduunu syleyebilirim. Her lmlln kutlanmas, Tanr akna. Kim buna katlmak teyebilir?" "Sen neden katldn?" "Hatrlamas zor" dedi. "O srada ok daha gentim elbette. Kiilik olarak ve mesleki adan bir hitim." "Adn artk kesinlikle biliyorlar." "Ah, hi kuku yok. Herkes etin Ceviz Ray Gruliow!u tanyor; adma, yzme, salarma, sesime, eytans zekama artk herkes aina. Eh, istediim de buydu. Ayn zamand byk bir lanet, bilirsin. 'stediin her ey senin olsun.' Bir erkek iin dilenebilecek en kt ey." "nn bedeli" dedim. "O kadar da kt deil. Restoranlarda daima bir ma buluyorum, sokakta yabanclar bana selam veriyor. Bleecker soka'nda bir kafe, bir sandvie benim adm verdi. Oraya gider ve bir Ray Gruliow sylersin, sana biftekli, soanl ve kimbilir neli berbat bir karm getirirler." kinci ikisi birincisinden daha koyuydu ve Ray giderekdaha hzl iiyor gibiydi. "Elbette her zaman biftek ve soan olmaz" dedi, "bazen de camlarnz krarlar." Gzlerim n cama kayd. "Deitirildi" dedi. "Bu seferki darbeye dayankl plastik. Ik belli bir adan vurmazsa cama benziyor ama cam deil. Mermilere kar da dayankl. Yksek hzl olanlara deil, onlar beton bile durduramaz ama dierlerini sektirmesi gerekir. Geen sefer mermiydi, bana mermilerin yeni camdan sekeceini sylediler. stndeki cilay bile zedelemezmi." "Adam yakalayamadlar, deil mi?" Ban sallad. "Yakalamakiinaltklar dapek sylenemez. Ate edenin bir polis olduunu dnyorum." "Sanrm haklsn." "Bronx'ta oturan on iki saygn kiinin Warren Madison' gnahlarndan dolay affetmesinden ve bunun da birok polisi kzdrmasndan hemen sonra oldu." "Birka sradan insan da kzdrmt." "Bunlara sen de dahil misin Matt?" "Benim ne dndm nemli deil." "Gene de syle." "Neden?" "Neden olmasn?" "Warren Madison'n yaamnn geri kalan ksmn bir hcrede geirmesi gereken katil bir orospu ocuu olduunu dnyorum." "yleyse ayn fikirdeyiz." Ona baktm. "Warren" dedi, "baz mterilerimin soukkanl katil olarak niteleyebilecei bir adam. Ben onun vicdansz bir sosyopat olduuna inanyorum. Gnlerini New York eyaletinin konuu olarak geirdiini grmek houma giderdi." "Onu savundun." "Bir avukata hakk olduunu dnmyor musun?" "Onu dar kardn." "Olabilecek en iyi savunmaya hakk olduunu dmyor musun?"

"Onu savunmakla kalmadn" diye konumama devam ettim. "Btn polis tekilatn da mahkemeye kardn. Jri Madison'un Bronx polisi iin muhbirlik yaptn, karl polislerin de Madison'u uyuturucu iiyle ilgilenmesi iin rahat braktklar masaln sattn. Adamlar onun konuacandan korktular, onu tutuklamak iin deil, ldrmek iin annesinin evine gittiler." "Tam bir senaryo, deil mi?" "Aptalca." "Polislerin muhbir kullandklarn dnmyor musun?" "Elbette kullanyorlar. Kullanmasalar dosyalarn yarsn bile zemezlerdi. "Muhbirlere, yardm etmeleri karlnda 'mesleklerini srdrmeleri iin izin verildiini dnmyor musun?" "Bu da sistemin bir paras." "Yakalanan uyuturucularn sokaa tekrar geri dndn dnmyor musun? Yasalar ihlal eden baz polis yetkill klarn kurtarmak iin ar nlemler alabileceini dnmyor musun?" "Baz durumlarda ama..." "Bu polislerin, Warren'n annesinin evine, onu ldrmek iin gitmediklerini kesinlikle biliyor musun?" "Kesinlikle mi?" "Kesinlikle." "Eh, hayr" dedim. "Kesinlikle bilmiyorum." Gruliow, "Ben biliyorum" dedi. "Tam bir samalkt. Onu asla muhbir olarak kullanmadlar. Onu klarn temizlemek iin bile kullanmazlard, ve bunun iin onlar suladm syleyemem. Ama jri buna inand." "Onlara iyi bir mal satmsn." "Bu vgy mutlulukla kabul ederim ama fazla ey satmak gerekmedi. nk satn almak istiyorlard. Siyah ve kahverengi tenli yzlerle dolu bir jrim vard ve hazrladm bu aptalca senaryo onlara kesinlikle kabul edilmesi gereken bir ey olarak geldi. Onlarn dnyasnda polisler srekli byle bokluklar yapar ve sonrasnda her tr yalan syler. yleyse polis ifadesine neden inansnlar ki? Baka bir eye inanmak daha iyi olur. Onlara kabul edilebilir bir alternatif sundum." "Ve Warren Madison' tekrar sokaa saldn." Gruliow bana bakt, kalarn kaldrd, aznn kenarnda bir glmseyi belirdi. Bunu daha nce de grmtm. Patentini ald, zor bir tank karsnda, ibirlii yapmayan bir gazetecinin nnde ortaya kan, hayal krklna uram bir alayclk ifadesiydi bu. "Birinci olarak" dedi, "Warren Madison ya da baka birinin sokakta olmasnn ya da olmamasnn, bizlerde, kentteki yaam kalitesinde byk bir farkllk yaratacan dnyor musun?" "Evet" dedim, "Bir polis buna inanmak zorunda, yoksa sabah ie gitmek ok zor olur." "Sen artk polis deilsin." "Katolik olarak yetitirilmek gibidir" dedim. "Asla aamazzsn. Ayrca gerekten bir farkllk yaratacan dnyorum, Madison'n ldrebilecei insanlar asndan deil ama onu sokakta yrrken gren insanlarn ald mesaj asndan." "Ama grmyorlar?" "Nasl yani?" "Onu sokakta yrrken grmyorlar, yani Green Haven'da, hapishanede deilseler grmyorlar. Warren orada ve uzun bir sre de orada kalacak. Metroda Mormon bir genci baklayan olana ceza verirken Torres'in ne dediini hatrlyo musun? 'artl tahliyeni verecek yetkili henz domad.' Bunu Warren iin de syleyebiliriz. O uyuturucu satclarn ldrd ve ceza yedi, yaad srece demir parmaklklar ardnda olacak." "Bu sulardan onu kurtaramadn m?"

"Hi denemedim bile. Baka bir avukat vard. Bu davay almak istemezdim. Bir uyuturucu satcsn ldrmek, para iin adam ldrmektir ve seni temsil edecek baka bir sr avukat var. Bir polisi ldrmek ise politik bir tavrdr. Ancak o zaman Gruliow adl bir adamn sana yarar olabilir." "Nedense kimse Madison'n ceza sresini hatrlamyor." "Elbette hatrlamyor. Hatrladklar tek ey etin Ceviz Ray'in onu kurtard. Polisler de onun Green Haven'da tkl olduuna ya da Hollywood'da Madonna'y dzdne aldrmyor. Baklar seninkiyle ayn, yani tekilat durumaya kardm, sistemi durumaya kardm. Her zaman da byle yapacam, yle ya da byle. Sivil hak alanlar, isyanclar ya da Filistinliler ya da evet, Warren Madison, sistemi durumada sorgularm. Ama herkes bunu byle deerlendirmiyor." Plastik cam gsterdi. "Bazlar bunu kiisel bir i olarak gryor." "Durumadan sonra yaynlanan, senle Madison'n resmini gryorum srekli" dedim. "Birbirimize sarlm olarak." "Evet o resim." "Ne dndn? Zevksizlik? Teatral bir oyun mu?" "Yalnzca hatrlanabilecek bir imge" dedim. "Earl Rogers adl bir ceza avukatn hi duymu muydun ok gsterili ve baarl bir adam. Bir davada mterisi iren bir cinayetle sulanyordu. Ayrntlar unuttum ama Rogers beraat ettirdi." "Sonra?" "Sonra karar okuduklar zaman daval kendisini kurtaran adamn elini skmaya kotu. Rogers elini vermedi. 'Benden uzak dur' diye bard salonun tam ortasnda. 'Seni orospu ocuu, gnah kadar sulusun!'" "Tanrm." Keyifle, "te bu teatral" dedi. "Ve zevksizlik, en azndan etik asndan sorgulanabilir. 'Gnah kadar sulusun!' Hemen hepsi suludur, Tanr akna. Suluyu savunmak istemezsen baka bir i bul kendine. Ama savunacaksan ve kazanacak kadar anslysan, elini de skabilirsin." Srtt. "Ya da kucaklayabilirsin, sarlmak el skmaktan daha uygundur benim iin. Warren' kucaklamak istedim, seni kandrmayacam. 'Susuz'derlerken mthi bir coku duyarsn. Mthi bir ey bu. Birini kucaklamak istersin. Ayrca Warren'dan holandm." "Gerekten mi?" Ban sallad. "ok ekici bir adam" dedi, "seni ldrmek iin bir nedeni yoksa tabii." 13 Gruliovv saat alt sularnda "Ben acktm" dedi. Bir in lokantasn arad. "Merhaba, ben Ray Gruliow" diyerek bir iki ie Tsing-tao ile birlikte birka yemek eidi smarlad ve bu kez fal kurabiyelerini unutmamalarn syledi. "nk" dedi, "arkadamla ben gelecein bize neler getireceini bilme ihtiyac duyuyoruz." Telefonu kapadktan sonra, "Programdasn deil mi?" diye sordu. "Ne program?" "Anlamamazlktan gelme, ltfen! Kendi evimde bana Allah'n belas bir dizi cinayetler katili olup olmadm sordun. Ben de sana Adsz Alkolikler'in yesi olup olmadn sorabilirim." "Anlamamazlktan gelmedim. AA dnda buna genellikle 'program' demeyiz." "Birka yl nce bir-iki toplantnza gitmitim." "Ya!" "Burada, yaknlarda. Hudson'da, St. Luke'un alt kat ve Perry Soka'nda kk bir dkknda. Orada hl toplantlar yapp yapmadklarn bilmiyorum." "Yapyorlar." "Kimse bana, 'Gruliow, ek kn buradan, sen buraya ait deilsin' demedi. zdeletiim eyler de duydum."

"Ama kalmadn." Ban hayr dercesine sallad. "Vazgemek istemediim kadar ok ey vard. lk Adm'a baktm, yaamn denetim dna kmasna ilikin bir eyler sylyordu. Nasl ifadelendirdiklerini unuttum." "Alkol karsnda gsz olduumuzu, yaammz ynetilebilir olmaktan kardmz kabul ettik.'" "Tamam. Eh, yaamma baktm, ynetilemez deildi. ok fazla itiim ve sabahnda pimanlk duyduum geceler vard elbette ama bu bana deyebileceim bir bedel olarak geldi. Bu yzden ikiyi azaltmak iin bilinli bir aba iine girdim." "e yarad m?" Ban sallad. "ki hl bana zevk veriyor. Bu nedenle yemek smarladm. Genellikle akam yemeinden nce bu kadar ok imem. Son zamanlarda biraz gergindim. Gerilimli dnemlerde biraz daha fazla imek doaldr diye dnyorum, deil mi?" Mantkl grndn syledim. "Bu konuyu amazdm" dedi, "ama iki imiyorsan, ki imemeni anlyorum, sana bira smarlamak istemedim, kabalk etmek de istemedim." Son szc biraz yuvarlad ve kendini engelleyerek baka bir ey sylemedi. Konuyu deitirerek, "Birlikte yaadn kadn. Ka yanda?" diye sordu. "Ona sormam gerek." "Senden otuz ya gen deil, yle mi?" "Hayr." "yleyse benim kadar aptal bir adam olmadn dnebilirim" dedi. "Kulp ilk kez toplandnda Michelle alt bezli bir bebekti. Tanrm. Chatham'n yandayd." "Chatham kzn m?" "Evet yle. Onun adna almaya bile balyorum. Annesinin takt bir ad, herhalde tahmin etmisindir. Altm yalarnda bir adam kzna Chatham adn vermez. ocua bir ngiliz babakannn adn vermeyi isterse Disraeli adn dnebileceimi syledim Michelle'e. Gruliow'a Chatham'dan daha ok uyuyor. Dizzy Gruilow. Gzel bir ad, sen de yle dnmyor musun?" "Ama Michelle bunu sevmedi." "Houna gitmedi. Yar yamda ama ona bir ocuk gibi davranrsam Tanr yardmcm olsun. Ona eitimmi gibi davranmak gerekiyor. Ona aka yollu, gen ya da yal, kadn ya da erkek kimseye eitimmi gibi davranmadm syledim. 'Evet dedi, 'fark etmitim.' Sana bir ey syleyeyim mi? Yarn Sag Harbor'a gideceimi sanmyorum. imin younluunun buna izin vermeyeceini dnyorum." Tabaklarmz kucamza alarak n odada yemek yedik. Gruliow benim iin bir Cola getirdi, kendisi de iki ie in biras iti. "ok komik" dedi. "Beni ok eden Homer'n lm oldu. ldnde ok yal bir adamd, tandm herkesten daha yal ama onun sonsuza dek yaayacan bekliyor olmalydm. lk len o deildi, biliyorsun. nc kiiydi." "Biliyorum." "Phil'in lmesi de bir oktu ama bir otomobil kazasyd her zaman akabilecek bir tr imek. Er ya da ge birine arpacak. New York'ta m bydn?" "Evet." "Ben de. lkenin baka yerlerinde bir iki arkadan bir kazada lmeden liseyi bitiremezsin. Her gece l Adamlar Viraj'n alamayan hi deilse bir otomobil olacan bilirsin Ama ocuklar kentte otomobil kullanmaz, dolaysyla burada bir tr nfus planlamas var." "Ama baka trl lyorlar." "Tanrm, evet. Gen erkekler safn azaltan bir tr anma her zaman var. Tarihsel adan savalar da bunda her zaman nemli bir rol oynad ve nkleer adan iyi i yapt. Gene de

snrl savalar ve yerel atmalar ii ele alm grnyor. Gettolarda uyuturucu bu rol stlenmi durumda. Ya ar dozda alrlar ya da datmn yaparak birbirlerini vururlar." Homurdand. "Ama konunun dna ktm. Anlarm yazacak olursam balk bu olacak. Ama Konunun Dna ktm." "Kalish'in lmnden sz ediyordun." "Beni korkutmad. Bundan sz ediyorduk, deil mi? Korkudan, lme korkusundan. nsann, leceini bilen tek hayvan olduunu sylerler. ki ien tek hayvan da odur." "Bir balant olduunu mu dnyorsun?" "lk ksmna bile inandmdan emin deilim. Kedilerim vard ve onlarn da benim gibi lmllklerinin farknda olduklarn her zaman hissettim. Aradaki tek fark onlarn korkusuz olmalar. Belki hi aldrmyorlar." "Brak kedileri" dedim, "insanlarn bile neler hissettiini syleyemem." "Ne, demek istediini anlyorum. Phil ldnde neden hi korkmadm biliyor musun? ok basit. Otomobilim yoktu." "Yani sen..." "Onun ld biimde lemezdim. Doru.Yllar sonra Steve Kostakos uan arpt zaman da ayn tepkiyi gsterdim. Uak kullanyor muyum? Hayr. yleyse kayglanacak bir ey var m? Kesinlikle hayr." "Ya James Severance Vietnam'da lnce?" "Biliyor musun" dedi, "ok bile olmadm. Bir yl yemee gelmedi ve askere yazldn rendik. Bir sonraki yl ldn rendik. Sanrm bunu bekliyorduk." "nk savatayd." "Bu da bir paras olmal. Bu Allah'n belas sava. Ne zaman biri oraya gitse geri dnmeyeceini tahmin ediyordun. Severance iin de bunlar hissetmek kolayd. Bunun ne kadar igr bilmiyorum ama bana yle geliyor ki onda bir ey vard. Bir aura, bir enerji, ne demek istersen o. Bunun bir New Age ifadesi olduundan eminim ama karm burada deil ki ne olduunu sylesin. Bir insanla karlap da nedense onun akbetinin kt olacan sezdiin oldu mu hi?" "Evet." "Severance'la da insan bu hissi duyuyordu. Erken lecei gibi kehanetlerim olduunu sylemek istemiyorum, yalnzca ey, akbeti kt olacakt. Baka bir szck bulamyorum." Ban geriye atarak gzlerini kst. "Bu grup iin benim tuhaf bir seim olduunu dndn sylemitin. Tuhaf deildim, gerekten. Dier ocuklara imdi dnebileceinden ok daha benziyordum. Duruma salonundaki havam, medyada grnmem, hepsi sonradan geldi. '61'de ilk yemee katlan kiiden doal olarak ortaya km olabilir ama o dnemde yoktu. Dier yeler gibiydim, oundan daha byk ama yaam oyununu oynamaya ve uygun bir skor yapmaya onlar kadar istekliydim. Onlarla iyi uyuuyorduk." Bardan boaltt. "Tuhaf kii iin iyi bir seim olsayd bu kii Severance olurdu." "Neden?" Konumadan nce bir an dnd. "Biliyor musun" dedi, "onu tanmyordum aslnda. imdi hayalimde canlandrmaya alyor ama grntsn yakalayamyorum. Bana yle geliyor ki dier hepimizden farkl bir dzeydeydi." "Nasl?" "Yiyecek zincirinin aalarnda bir halka. Ama bu yalnzca bir izlenim, otuz yl nceki toplantya dayanan bir izlenim. Olgunlamaya ve birtakm duygusal sorunlarn zmeye yetecek kadar uzun yaasayd belki o da deiecekti. Hi ans olmad." Bir soluk ald. "Ama hayr, onun lm de bende korku yaratmad. Siyah pijamalar giymi kk adamlar tarafndan vurulmak zere eltik tarlalarnda yryor deildim. Baka genlerin ordudan uzak kalmasna yardm etmekle meguldm." Bardan masann zerine koydu. "Sonra Homer Champney ld" dedi "ve bir anlamda parti bitti."

"nk onun sonsuza dek yaayacan dnyordun." "Pek deil. Onun herkes gibi lml olduunu biliyordum. Gcnn azaldn biliyordum. Dolaysyla ok olmam olmam bir neden yoktu. Doksanlarna gelmi bir adamn uykusunun lmesi bir trajedi deildir ve byk bir srpriz de olamaz. Ama dikkat ekecek derecede dinamik bir insan olduunu anlaman gerekir." "Anladm kadaryla yle..." "Bir an sonuydu, kendi izgisinin sonuncusu. Phil ve Jim kazayd, onlara imek de arpabilirdi. Birdenbire bir k, bir zp, tamam. Ama Homer lnce namlunun ucuna srlmek sras bizdeydi." "Sras m?" "lme sras" dedi. Rastlant ve olaslklardan, doal ve doal olmayan lmlerden ettik. "Dnyadaki en kolay ey" dedi, "bu konuyu medyaya havale ederek ilemelerini salamak. Kukusuz bu kulbn sonuolur. Ayrca bizi kimsenin dayanamayaca kadar polisin ve basnn ilgi oda klar. Bu yalnzca bir rastlantysa, saysal tablolarda kozmik bir parmaksa, yok yere dnyamz alt st etmi oluruz." "Ya bir yerlerde bir katil varsa?" "Sen syle." "On drt kiiden biriyse" dedim, "byk bir aratrma onu durdurabilir. Sorular soran, olaylar srasnda nerede olduunu aratran yeterli sayda polisle kimliinin mehul kalmas konusunda sorun yaayabilir. Onu durumaya karmak iin yeterli kant olmasa bile bir dosyay kapatmakla mahkemede kazanmak arasnda bir fark var." "Ya dardan biriyse?" "O zaman katili bulma olasl biraz daha azalr. Ancak soruturma ve kamuoyu ilgisinin onu korkutacan, baka birini daha ldrmesini nleyeceini dnyorum." "imdilik demek istiyorsun." "ey, evet." "Ama orospu ocuunun hi acelesi yok, deil mi?" ne doru eildi, uzun parmakl elleriyle geni bir daire izdi. ""Sanrm, orospu ocuunda bir buzulun sabr var. Yapyorsa eer bu ii ok uzun zamandr yapyor. Onu korkutalm, o zaman ne olur? Eve gider, videoya bir kaset koyar, bir fincan kahve yapar ve bir-iki yl bekler. Medyann ilgisi bir meyve sineinin mr kadardr. Olayn heyecan yatt zaman baka bir kaza ayarlamann ya da bir sokak cinayeti, intihar ss vermenin zaman gelir." "Polisler stne giderse" dedim, "hibir zaman ellernde onu sulayacak yeterli kant olmasa bile kalc biimde korkabilir. Ama aa hi yakalanmazsa, o zaman haklsn derim. Oyalanr ve yeniden balar." "Balamasa bile gene de kazanr." "Ne demek istiyorsun?" "nk kulp sona erer. Gazete yazlar onu ldrmeyi yeter, sen de yle dnmyor musun? Yeterince anakronik zaten, kimin hl hayatta olduunu anlamak iin on drt kii yl da bir kez toplanyor. Basndaki dostlarmzn ilgisinden sonra kulbe devam edecek cesareti bulabileceimizi sanmyorum." Ayaa kalkarak kendisine yeni bir iki ald. Viskiyi bardaa sek koydu ve kanepeye geri dnerken kk bir yudum ald. in yemei zihnini amt. Artk dili kaymyor, hibir alkol belirtisi gstermiyordu. "On drt kiiden biri olamaz. Bunda hemfikir miyiz?" "Bunu bilemem. Olasl az diyebilirim." "Peki, benim bir stnlm var. Ben hepsini tanyorum sense tanmyorsun." Gri bir bukle alnna dmt. Eliyle bukleyi geriye itti ve "Kulbn devam etmesi gerektiini dnyorum. Bir sonraki Mays'a kadar beklemeye tahamml edemiyeciimizi de

dnyorum. Baz telefon konumalar yapacam, bulabildiim kadar ok insan toplayacam." "imdi mi?" "Hayr, elbette hayr. Pazartesi mi? Hayr, Pazartesi'ye kadar bazlarna ulaamayabilirim. Yln bu mevsiminde insanlar hafltasonu bir yerlere gider. Sal. Sal leden sonra diyelim. Randevularm varsa ertelerim. Ya sen? Sal leden sonra, diyelim saat te burada olabilir misin?" "Burada m?" "Neden olmasn? Bromdan daha iyi. On be kii iin yeterince yer var ve bu kadar ksa srede yarsn toplarsak ansl saylrz. Ama bir odada yalnzca be-altmz olsa bile..." "Evet" dedim. "Benim amdan yararl olur." "Bizim amzdan da" dedi. "Hepimiz neler olup bittiini bilmek zorundayz. Tehlikedeysek, biri bizi avlamaya alyorsa, kahrolas iin bilincinde olmamz gerekir." "Kullanabileceim bir telefon var m? Bunu mterime nasl aklayacam, bir bakalm." "Mutfakta. Duvarda, grrsn. Ve Matt. Konuman bitincer ben de onunla konuaym." Elaine'e, "Hildebrand kabul etti" dedim. "Rahatlam grnyorrdu." "Demek ki hl senin mterin." "Birka saat nce yleydi." "Gruliow hakknda ne dnyorsun?" "Ondan holandm" dedim. "Bunu beklemiyordun." "Hayr, evine giderken yanmda her zamanki polis nyarglarm gtrmtm. Ama o insan silahsz brakan bir insan. Kolay kandryor ve Texas byklnde bir egosu var. Mteri listesi lm cezasna gl bir destek olabilecek nitelikte." "Ama gene de ondan holandn." "H-h. ince irkinleebileceini dnmtm ama kinlemedi." "ki imesi seni rahatsz etti mi?" "Bunu o da sordu. En iyi arkadamn onunla ayn marka viskiyi itiini ve ondan ok daha fazla itiini syledim, insanlar ldrme konusunda' dedim, Warren Madison ile lm arasnda bir yerde." "Bu iyi bir cmle" dedi, "ama soruyu tam olarak yantlamyor." "Haklsn,yantlamyor.tiimiktarhesaplyor olsaydm..." "Ki kukusuz bunu yapmak iin yeterince yetkilisin." "...onun alkolik olduunu sylemek zorunda kalrdm. Onun da bunu bildiini sylerdim. kiyi denetliyor ve a yeterince iyi idare ediyor, bylece yaam hl istedii gibi sryor. Byk davalar alarak kazanyor. Bu arada, bir ey rendim. Hi paras olmayan mvekkilleri temsil ederek nasl geindiini hep merak etmiimdir." "Eee?" "Para kitaplarda ve derslerde. Savunma ii nerede tamamyla halk yararna. Ama z kar duygusu da hayli gelimi nk nemli davalar alarak kitap satlarn artryor ve vizyona falan kt zaman para yoluyor." "lgin." "Deil mi? Ona temsil etmeyecei birinin olup olmadn sordum. Mafya patronlar, dedi. Beyaz yakallar, Wall Streette ierden tyo verenler ve kredi bataklar. Dnyadaki en kt insanlarn onlar olduunu dnd iin deil ama yalnzca yaknlk duymuyor bu adamlara. Klu Klux'ular savunup savunmayacam sordum." "Ne dedi?" '"Byk olaslkla savunmazdm' dedi. Sonra 'Los Angelesda yakaladklar dazlaklar, Rodney King'i ldrerek ve M E kilisesini kurunlayarak bir rk sava balatmak isteyenleri savunmak ilgin olabilir' dedi. Buraya nasl vardn unuttum ama yurttalk haklarndan

yoksun braklan yabanclar kategorisine koydu. 'Ama' dedi, 'olaslkla Gruliow adl bir avukat istemezlerdi.' Soruna hl yant vermedim, deil mi? Hayr, iki imesi beni rahatsz etmedi. irkinlemedi, sululamad. Yemek yedikten sonra kafay ektiinin belirtilerini bile gstermedi. te yandan bu gece Grogan'n Yeri'nde Mick'i grmeyi planlyordum. Herhalde bunu yarna ya da Cumartesiye erteleyeceim." "nk bir gnde yeterince kafa eken grdn." "Doru." Elaine dalgn bir tavrla, "Onunla hi karlamadm" dedi 'ama karlaabilirdim." "Ya!" "Byk bir mteri ya da en azndan eskiden mteriydi. Btn o Yeni Sol konumalaryla kesinlikle alan kzlarn azimli bir destekisiydi. Onunla hep kan kimdi biliyor musun? Connie Cooperman." "Hatrlyorum." "Onun gerekten ho, elenceli bir adam olduunu sylerdi. lgin istekleri olan." "Kzlarn nl mterileri hakknda asla konumadn sanyordum." "Doru sevgilim. Ve diini yastn altna koyarsan, Di perisi gelir ve sana bir eyrek brakr." "Sanrm diimi saklasam iyi olacak." "Eh, sen yalnzca yal bir aysn" dedi. "Her neyse deriyi ve balanmay severmi." "Bunu denemitik." "Ve sen uyuyakalmtn." "nk senin varlnda kendimi gvende hissettim. Bak, eminim ki Ray Gruliow'un klelik fantazileri olmas ok ilgin ama..." "Altn zincirlerden hi sz etmeyelim." "Altn zincirler mi?" "Sana sz etmeyelim demitim. Bahse girerim Marilyn'nin Odas'na bir kz gtrmtr." "Ha?" "Eskiden Cehennem Atei Kulb'yd" dedi. "nceki gn bundan sz etmitik, hatrladn m? Yeni ad Marilyn'n Odas. Yarn gece Mick'iyle gr, Cumartesi de beni oraya gtr.""Gerekten gitmek istiyor musun?" "Elbette, neden olmasn? Baktm, bir ift elli dolar ve bir ey yapma konusunda bask uygulamyorlar. Parann iinde alkolsuz iecekler var, yalnzca alkolsz veriyorlar, bu yzden sarholar arasnda olmazsn." "Yalnzca kamlar ve zincirler." "Cumartesi'nin programnda vcut baklama gsterisi var. Sen elli be yandasn. Artk bir vcut baklama gsterisine tank olmann zaman gelmedi mi?" "Onsuz nasl bu kadar dayandm bilmiyorum." "Deri giysiyi denedim, gerekten seksi." "Buna armadm." "Ama biraz dar. Altna hibir ey giymezsem daha iyi grndn kefettim." "Kendine gel" dedim, "bu havada piersin." "Eh, herhalde kulpte klima vardr, yle deil mi?" "Washington Soka'ndaki bir bodrumda m? Buna hi gvenme." "Yani? Terlersem terlerim." Dudaklarn dilinin ucuyla srd. "Biraz tere aldrmazsn deil mi?" "Hayr." "Giysiyi yeniden deneyeceim" dedi, "sen de bana ne dndn syleyebilirsin." Elimi tuttu, beni istekle ayaa kaldrd. Yatak odasnn kapsnda, "Birka mesajn var" dedi. "TJ frsat bulduun zaman onu biplemeni istiyor. Ama acil olduunu sylemedi, bu nedenle sabaha kadar bekleyebileceini dnyorum, sen ne dersin? " "Beklemek zorunda" dedim.

14 Sabah TJ'i aradm ve sokan karsndaki Sabah Yldz'nda kahvaltya ardm. TJ ayn ortu ve kepi giymiti ama yelek yerine kollu bir gmlek giymi, yakasn kaldrarak stteki dmesini iliklememiti. O geldii srada ben oktan siparii sylemitim ve servisim yaplmt. TJ karmdaki iskemleye oturarak garsona bir ift izburger ve byk porsiyon frnda patates syledi. "Patates kzartmas istemiyor musun?" diye sordum. "Kahvaltda m?" "Affedersin" dedim, "aklm bamda deil." "Evet, eh, daha nce de deildi, yl nce olan boktan Bronx iine gnderdin beni. Gittiim mahalleleri bilsen eyler hatrlayan birini bulmak imknsz. Samanlkta ine aramaya benziyor. Bulsan bile neden seninle konumak istesin ki?" "Eh, ok uzun zaman oldu" dedim, "ama denemeye deeceini dnmtm. imdi zaman kayb olduunu anlyorum." "Bunu kim syledi ki, Fred? Ben yalnzca imknsz olduunu sylyorum. Bu yapmadm anlamna gelmez." "Ya!" "Bronx'un her yerine gittim. Trenlerin gitmedii yerlere gittim. Trenden inersin, otobse binmek zorunda kalrsn. Byle bir ey yapm olmasna hayret edercesine ban sallad. "Biraz zaman ald ama bu Eldoniah' tanyan birilerini buldum. Olay u, ona Eldoniah demiyorlar." "Ne diyorlar?" "Utanga." "Utanga m? Bir kobra kadar geri ekilmi grnyordu." "Eh, u anda geri ekilmi durumda, kodeste. Utanga olma biimi, bak, birlikte olduu ete, herifler gzlerinin iinebakarak tetii ekerler, seni glmseyerek vururlar." "Ben de Eldoniah hakknda bunlar duydum." "Hayr, bak, nk o bunu yapmayacak kadar utanga. Bu nedenle taksicileri kefettii gn mutlu olmu. Gzlerinin iine bakmasna gerek yok, nk yapman gereken tek ey balarnnarkasna kurun skmak." "Bu nedenle ona Utanga diyorlar." "Demin bunu sylemedim mi?" "Demek sokak ilerinde o taksicileri alm." TJ ban sallad. "Evet, ama sar taksideki beyaz herif onun ii deildi." "Sana bunu mu sylediler?" "Sylemelerine gerek yoktu. MO tamamyla yanlt." Yzmdeki ifadeye bakarak srtt. "Eh, sen olsan byle demez miydin? Detektif olacaksam, jargona da almalym. Utanga ne yapard, her zaman taksi duraklarndan bir taksi arrd. Ve Cloonan' bulduklar Audubon Caddesi'nde de inmezdi, nk oras bir spanyol blgesi, orada ok dikkat eker. Ama srf emin olmak iin onu tanyan insanlar kurcaladm." "Seninle konutular m?" "Anlattm hikyeyi duysan, gya anneme gre Eldoniah Mims byk olaslkla babam oluyor. lmeden hemen nce bana bunlar sylemi, Clyde. Bu yzden onun hakknda bir eyler bulmay kendime i edinmiim." "Mims ka yanda? Baban olacak yata olduunu sanmyorum." "Deil ama konutuum heriflerden hibiri matematikle ilgilenme zahmetine katlanmad. Ayrca Utanga'n ok utanga oduunu da sanmyorum, nk arkadalarndan biri beni bir yerlere gtrerek bir olanla tantrd ve karde olduumuzu syledi. Olan on iki yandayd ve tam bir pi kurusuydu. Onun oy verme yana kadar yaayacan sanmyorum, i ki alt yl

boyunca kilit altnda tutarak Allann belas yaamn kurtarmasnlar." Srtt. "Ama beni grdne sevindi. Bir aabeyi olmas dncesinden holand. Paltosunu dzeltecek, dnyay retecek biri." "Ona iyi bir rnek olabilirsin." TJ gzlerini dndrd. "Onu etkilemenin tek yolu, Utanga'n u srcleri etkileme yoludur. Bann arkasndan vurmak. Her neyse, bana anlatt tek ey, tahmin ettiim bir eydi. Utanga taksideki herifi halletmedi. Ama bunu sen biliyordun, deil mi?" "yle grnyordu." izburgerinden kocaman bir srk, stnden de byk yudum ald, bir peeteyle azn sildi. "Ama bilmediin bir ey var." "Bilmediim ok ey var." "Katil bir beyazd." "Bunu nereden biliyorsun?" "Bana kz syledi." "Amma da ilgin" dedim. "Ta Bronx'a kadar sylenti nasl yaylm merak ediyorum." "Kim Bronx adn azna ald ki? Taksideki adamn vurduu Washington Heights'taki Audubon Caddesi'nden sz ediyoruz." "Orada ne aryordun?" "Her yerde yaptm, bakalarnn iine burnumu sokuyordum. Orann bir spanyol blgesi olduunu sylemi miydim? Oraya hi yakmadm." "spanyolcan paslanm olmal." "u kasetlerden almalym, uykuda retenlerden. Ama spanyolca konumann yarar ne?" Omuzlarn silkti. "Hi anlam yok. Ne yaptm, Melissa Mikawa'nn yardmcs m, New York One'daki Melissa." "Kim olduunu biliyorum. Onlara onun yardmcs olduunu mu syledin?" "Neden olmasn? Bunlar giymitim, Rose. Uzun pantolon, dzgn bir polo gmlek, bir ift makosen. Giysilere uygun olsun diye Brooks Kardeler aksan. Bir televizyon muhabirinin yardmcsna benzediimi dnmyor musun?" "Ya salar?" Kasketini kard. Salar kafatasndan bir santim kadar ykselecek derecede ksa bukleler halindeydi. "Kestirdim" dedi. "Nasl buldun?" "yi grnyor." "Kasketle daha iyi grnyor" dedi. "En azndan Deuce'da kasket giymem iyi oluyor." Belindeki krmz bel antasndan gzlk kararak takt. "Bunu da takmtm" dedi. "Ve klipsli bir tahta tayordum. Bu gzlklerden de iyi. Tahtal bir adam, yasal bir ite altn anlarsn ve kimse onunla konutuu iin tereddt etmez. Bana bunu kim sylemiti dersin?" "Eminim ki efsanevi bir sahtekrdr." "Evet, eh, bu kadar mthi deil, nk bu sabahki kahvaltmn parasn dyor." "Ben sana klipsli tahtadan m sz ettim?" "Bir yl kadar nce. Kahve iiyorduk, sen bana bir eyler anlatyordun. Hatrlamadn m? Eh, ben Matthew Scudder konuurken dikkat ederim. Sen dikkat etmesen bile." "Audubon Caddesi'ndekilere ne syledin? Melisse Mikawa'nn ldrlen taksicilerle ilgili bir program hazrladn m?" TJban sallad. "Bu olayla ve zlmemesiyle ilgili bir haber yapacan syledim, nk Audubon Caddesi'nde kimse Utanga Mims'in devlet pansiyonunda olduunu bilmiyor. Olay srasnda orada olan, bir ey gren ya da duyan kiinin televizyona kabileceini syledim. Melissa Mikawa ile tanmaya ya istekli grndler. Adamm, Washington Heights'ta bu orospuyu seviyorlar! Mikawa Japon, deil mi?" "Deilse bile" dedi, "bunu iyi oynuyor." "Eh, onun Porto Riko'n olduunu dnyorlarm gibi davranyorlard. Bana btn boktan eyleri sordular, neye benziyor, erkek arkada var m? Onun hakknda ykler uydururken

kendim de inanmaya baladm. Her neyse bu kz buldum, Cloonan ldrld srada oradaym." "Ne grm?" "Taksinin kedeki otobs duranda park ettiini grm. Ksa bir sre sonra da bu herifin otomobilden inerek uzaklatn grm." "Ksa bir sre sonra'. Be dakika m? On dakika m?" "Adamm, bu drt yl nce oldu. Kz imdi lisede, olay srasnda ka yandayd? Ayrca iinden bir herif inmeden taksinin ne kadar sre park ettiini kim hatrlar ki? Daha polis gelene ve taksiden bir ceset indirene kadar bunu hi dnmedi." "Bir silah sesi duymad." "Duymadn sylyor." "Susturucu kullanm olmal. Adam grdn sylyor yle mi'" "Bakm. Ne kadar iyi bir gz olduunu bilmiyorum." "Adamn beyaz olduunu mu syledi? Beyaz bir spanyol olabilir mi?" "spanyol mu" diye sordum, "kz beyaz olduunu syledi." "spanyol deildi, beyazd der gibi mi?" "Bunun gibi, evet." , "Otomobilden indi ve..." "eriye eildi, srcye bir ey syler gibi. 'Beni bekle' der gibi. Bu nedenle, taksinin bir sre orada durmas kimsenin aklna bir ey getirmedi?" "Taksimetre ak myd?" "Batan almam." "Park etmek iin yanatnda kapatm olabilir. Bunu bazen yaparlar ama..." TJ, "Kz dedi ki" dedi, "ve olayn drt yl nce olduunu unutma..." "Kz da henz bir ocuktu, bu ksm anlyorum. Ne dedi?" "Herifin yolcu olmadn." "Yolcu mu? Grd adam m?" "nde oturuyormu." '"Otomobili kullanyordu' diyor olamazsn nk Cloonan' direksiyonda buldular." "'Kullanyor' demedim, 'oturuyormu' dedim. n yolcu koltuunda, buna baka bir ad verilmiyorsa, nk bir takside yolcuysan arkada gidersin, Jack. Ama herif srcyle birlikte nde gidiyordu." "Kz ne kadar uzaktayd." "ki kap uzakta. Arkadalaryla birlikte nnde durduklar ekerci dkknn gsterdi. Melissa Mikawa'nn onunla dkknn nnde rportaj yapabileceini syledi. Adamm, Melissa Mikawa'nm yardmcs o olabilir, anlatt btn o medya samalklarna baklrsa.""Adam neye benziyordu?" "Beyaz." "Uzun, ksa, iman, zayf, gen, yal..." "Yalnzca beyaz. Ama unutma ki..." "Drt yl nceydi ve kz daha ocuktu, tamam. Onu Ray Galindez'le yan yana getirmekle bir yere varacan dnyor musun?" "Bylece Elaine dkknna bir resim daha asar m? Kzn byle bir ey yapmak isteyeceini dnyorum ama ortaya kan ey hatrlamaktan daha ok hayal etmek olabilir. New York One'a kmak iin herifin memeleri ve kuyruu olduunu yemin bile edebilir." "Belki de onunla ben de konumalym." "Bir polis gibi mi? Yoksa Bayan Mikawa'nn yannda alyor gibi mi?" "Yardmc haber mdr olabilirim" dedim. "Bu nasl?" Biraz dnd, sonra ban sallad. "Polo gmleimi ve hakilerimi giyerim" dedi. "Mokasenlerimi de. Ayakkablar getireyim de Elaine'de dursun." Giysilerime gz att. "Belki sen de biraz daha iyi giyinmelisin" dedi, "New York One'n itibarn kaybettii sylentilerini balatmayalm."

Mavi bir blazer giydim ve New York One'n giyimle ilgili n sarslmad. A trenine binerek Sombrita Pardo'yu bulmak iin krk dakika harcadk. Drt yl nce nnde durduu ekerci dkknnn yanndaki bir pizzacda, pizza srklar arasnda yksn dinlemek iin de bir yarm saat harcadk. Kz gr siyar sal, przsz tenli, kzlderili yz hatlar ve artc derecede parlak kahverengi gzleri olan ksa ve tombul bir kzd. Adnn Kk Glge anlamna geldiini syledi, eskiden bunun aptal bir isim olduunu dnr ve nefret ederdi ama farkl olduu iin artk holanmaya balamt. Anlattklar farkl deildi. Taksiden inen adam beyazd ve fiziksel zellikleri hakknda syleyebilecekleri ancak bu kadard. n taraftan inmi, kz da onun bir yere gidip taksiye geri dneceini dnmt ama adam keyi dnerek ortadan kaybolmutu. Sonra kz eve gitti ve olay unuttu. Ertesi gn olay, polis arabalarn, srcnn ldn duydu. Vurulmutu ya da yle demilerdi ama bir kalp krizi falan geirmi olamaz myd? Ya da arkada yardm armaya gitmi ve... Geri dnmeyi unutmu muydu? Eh, dedi kz, belki, biliyorsunuz, adam ar miktarda uyuturucu almt, src yani ve arkada olaya karmak istemediine karar verdi, bu yzden 911'i arayarak eve gitti. Ama kz srcden mermi ktn biliyordu ya da hi deilse duyduklar byleydi ama birok baka ey de duyabilirsiniz, insan neye inanacan aryor. Gerekten de aryor. On be yirmi dakika sonra TJ tuvalete gitmek iin izin istedi. Yalnz kalnca Kk Glge ayn anda hem gen, hem de yal grnd. Koltuunda dorularak, "Bana kar drst olun. Televizyona kmayacam, deil mi?" diye sordu. "Korkarm hayr." "Polis misiniz? Siz polis olabilirsiniz ama Bay TJ Smith'in polis olmasna olanak yok. Onun Melissa Mikawa'nn yardmcs olduuna da hi inanmadm elbette." "nanmadn m?" "Bunun iin ok gen ve ok sokak ocuu. Byle bir ie girmek iin koleje gitmek gerekir. O hi koleje gitmedi." Dediim gibi, yandan daha olgun. Sonra ona TJ'in oyununu anlamasna karn neden ibirlii yaptn sordum. "Eh, gerekten sevimli bir tip" diyerek kkrdad ve on iki yandaym gibi grnd. "Ben sigorta mfettiiyim" dedim. "Bay Smith de stajyer. Bunu bildiini, ah, oyununu anladn sylemene gerek yok." "Ah, sylemem" diyerek kamyla Cola'sn iti. "Sigorta m? Umarm kimsenin ban derde sokmammdr." "Kesinlikle hayr." "Ya da birinin para almasn engellememiimdir." "Aslnda yalnzca belgeleri dzenleme ii bu" dedim,' ki irkete birka dolar da kazandrr." "Eh" dedi. "Bu iyi, deil mi?" 15 A trenine binerek Columbus Circle'da ayrldk. TJ, Elaine'e "Umut Vaat Eden Gen Adam" giysisiyle nasl grndn gstermek iin dkkna gitti. Ben Durkin'i bulmak iin Midtowna doru yrdm. Onu masasnda sandvi yiyip ieden buzlu ay ierken buldum. "Thomas Cloonan" dedim. "Oyun yazar, part-time taksi srcs, drt yl nce vurularak ldrlm. Audubon Caddesi, 174. Sokak, bu olay nedeniyle ieri tktklar adam hi durumaya kmad..." "Tanrm" dedi. "Beni ne zannediyorsun? Henz hafzam etmedim. " "Yalnzca hafzan tazelemek istemitim."

"Tazelemeye gerek yok. nceki gn o orospu ocuundan ummutuk." "Cloonan orospu ocuu olmak iin ne yapt?" "Cloonan deil, Tanr akna. Katil." Hatrlamaya alrken gzlerini kst. "Mims" dedi. "Hafzam nasl, be paralk deer vermem iin hi neden olmayan bir olay olduunu dnrsek?" "Adn hatrlamaya alr msn?" "Obadiah." "Eldoniah' dene." "Eh, Allah kahretsin, ok yaklamtm. Ona ne olmu?" "Cloonan' vuran adam beyazd." Ona bildiklerimi anlattm. Olay o aratrmyordu -bu aamada kimse aratrmyordu- ama tam bir polis olduu iin ilgi gstermemek, verileri deerlendirmemek, kuramlar ne srp elememek elinden gelmezdi. "n koltukta oturan bir yolcu" dedi. "Kim nde oturur ki?" "Avustralya'da" dedim, "taksiye bindiin zaman otomatik olarak srcnn yanndaki koltua oturursun." "nk arka koltuun yaylar m bozuk?" "nk orada hi snf sistemi yok, herkes eit. Arkaya oturmak kabalk olur." "yle mi? Taksicileri vurarak soyan bir Avustralyal olma ansn nedir?" "Eh, Norveliler'den farkl olmalar kt bir ey deil. "Btn bunlar bir yana, katilin srcnn arkada olduunu dnyorsun, doru mu?" "En azndan onu tanyor." "n koltukta oturan yolcu, taksimetre ak deil, izelgeye hibir ey ilenmemi. Midtown'da bir yolcu ald, Columbia Presbiteryen Kilisesi'ne uzun bir yol yapt. Katil onun oraya gideceini nasl biliyordu?" "Tommy, yolcu getirdiin bir sefer, Zmrt Grill'e ura. Seninle konumak istediim bir ey var.'" Durkin bunu dnd. "Bilmiyorum. Krokodil Dundee kuram kadar yutmas zor bir ey." "Ya da Cloonan'n fikriydi. Yaknlarda olduu iin arkadana uramak istedi." "Onu ldrme frsat kollayan arkadana." Buzlu aydan bir yudum ald. "Ahududu kokulu" dedi. "Birdenbire, bilmiyorum, bir dzine farkl kokulu buzlu ay var. Neden raflar bu kadar farkl seeneklerle dolduruyoruz, diye dnyordum. Onlar tank yapar ve aya giderken biz kokulu aylarla urarsak Allah'n belas Ruslar'a nasl yetieceiz? Sonra onlarn btn sistemleri kt, biz ise on yeni eit kokulu ay zeri alyoruz. Eh, bu da benim hibir eyden anlamadm gsterir." Bir yudum daha alarak, "Tann ne kadar gvenilir?" diye sordu. "On puanl bir lekte sfr ile bir arasnda" dedim. "Ben de yle dnmtm. Katil, Cloonan'a bann arkasndan iki el ate etmi. Adamn yannda otururken bunu nasl yapabildi?" '"Hey Tom, pencerenin dndaki de ne byle?'" "Adam bakmak iin ban evirir, bang bang. Evet, olabilir. Laboratuvar raporuna bakmam gerek. Ama bunu neden yapsn? Arka koltuktan ate edilmi ss vermek iin mi?" "Ya da Cloonan ate ettiini grmesin diye." "Evet, bu olabilir. unu deneyelim: Katil arkada, taksi kaldrmn kenarna park ediyor, katil, Cloonan'a iki kez skyor. Taksiden iniyor, srcnn yanna oturuyor ve czdann ya da neyin peindeyse onu alyor. Sonra ikinci kez iniyor. Carmen Miranda onu ite o srada gryor." "Olabilir." "Ya da unu deneyelim: Ayn balang, arka koltuktan iki ate, katil sokak tarafndan iniyor, dolaysyla ekercinin nnde muhabbet edenler onu grmyor bile. Belki Obadiah,

affedersin, Eldoniah gibi Norve'in ayn kasabasndandr ya da ki evredekiler gibi spanyol aslldr. Her iki durumda keyi dnerek kayboluyor." "Sonra?" "Sonra sokakta yryen beyaz adam ortaya kyor. Bir taksi aryor, eh, onu kim sulayabilir, o mahallede bir beyaz olarak fazla oyalanmak istemez." "Kt bir mahalle deil." "O bloktaki yaya bir beyazn bir an nce bir taksiye binmek isteyeceini kabul edemez miyiz? Bu taksiyi grr, direksiyonnda bir adam vardr. Yolcu bekleyip beklemediini sormak iin kapy aar." "Ve srcnn l olduunu grr." "Evet. Birok insann yapacan yapar, zellikle kendi blgesinin dmdaysa. Yani oradan kirii krmak, nk kim tank olmak ister? Belki Heights'a uyuturucu almak falan gelmiti, yani neden olaya dahil olmak istesin ki?" "Tank da onu taksiden inene kadar grmedi mi?" "Neden grsn?" "Bilmiyorum" dedim. "Katilin taksiden indiini ve beyazn taksiye bindiini grmyor." "Neden grmek zorunda? Aklnda baka eyler vardr "Sanrm." "Yani" dedi, "elinde hibir ey yok, deil mi?" "Hayr." "Kant olarak demek istiyorum." "Kanta yakn bir ey bile yok." "Ama tek bir katilin bu drt kiiyi hallettii ynnde hikye gelitirmeye alyorsan..." "Shipton'n karsyla birlikte be." "...o halde bu hzn hi de kesmez. Ama -drt'te eyle konuman tavsiye edemem. Ellerinde yeterince ak dosya var, kapanan dosyalardan biriyle uramak istemezler." "Biliyorum." "Kaytlara girmek istersen baka. Btn bu davalar ayn anda a. Mterin buna onay verirse." "Mterim ve birka arkada ne yapmak istediklerini kararlatrmak iin birka gn sonra toplanacaklar." "Ne, yirmi alts birden mi?" "Yirmi alty nereden buldun?" "Otuz kii, drd ldrlm. Geriye yirmi alt kalr, deil mi?" Srtt. "Bu ihtiyarn hafzasyla ilgili henz bir soru yok." "Aritmetiin yanl." Durkin bana bakt. "Otuz eksi drt eittir..." "On drt." "Ha?" "Drt cinayet var" dedim, "ve on iki baka lm." "Ne tr lmler?" "Birka intihar, birka kaza. Birka hastalk sonucu lm." "Tanrm, Matt!" "Hepsine intihar ya da kaza ss verilmemi" dedim. "Cinayeti prostat kanseri ya da Vietnam Sava'nda lm gibi gstermek zor. Ama intiharlar ve kazalarn bazlarna senaryo yazlm olabilir." "Tahminin nedir?" "Kaytlara cinayet olarak geen drd de dahil ederek mi? Yalnzca bir tahmin ama on iki derdim." "Tanrm! Ka ylda?"

"Sylemesi zor. Grup kurulal otuz iki yl gemi ama ilk lmler birka yl sonra balam, ayrca bunlar doal lmlere benziyor. Yirmi, yirmi be yl iinde diyelim." Durkin iskemlesini geriye itti. "Bunun zerine nasl oturabildiimi anlamyorum." "Neyin zerine?" "Seksle ilgili bir ey olmadna yemin eder misin?" "ncil zerine, elinin altnda bir tane varsa." "Ne dnyorum biliyor musun? fadeni almam gerektini dnyorum." "yi. 'Yorum yok' yaz da imzalayaym." "Reddediyorsun, yle mi?" "Baka bir talimat almadm srece." "Anlamyorum" dedi. "Mterin ldrlmekten baka neden korkuyor?" "Medyann ilgisinden." "Neden bu kadar ilgileneceklerini dnyorsun?" "Dalga m geiyorsun? Bir palyao, bir grup adam hedef seiyor ve uzun yllar boyunca onlar teker teker ldryor. Bu haber gazetecileri tam bir lgnla srklemezse..." "Evet, haklsn. Ayrca Boyd Shipton da kurbanlardan biriydi." "En az onun kadar nl yaayan ye daha var." "Ciddi misin? Ne kulp ama. Bir taksi srcs, bir borsac, gay olann ii neydi? Dekoratr myd?" "Cari Uhl mu? Bir yiyecek-iecek irketine ortakt sanrm." "Ayn ey. Shipton kadar nl kii mi?" "Herkesin tanyabilecei kii." "Tanrm." "Bunun zerine oturmak istemiyorum, Joe ama ayn zamanda..." "Evet, elbette. On drt kiinin toplant yapacan m syledin?" "Hi deilse bazlar." "Ne zaman?" "Sal gn." "Bugn Cuma. Arada ne yapacaksn?" "Ne yapabilirsem" dedim. "Forest Hills'i dnyordum." "Baklanan adam. Borsac olan, Watson." "Doru. zel gvenlik grevlisinin ne grm olabileceini merak ediyordum." "Yerde yatan bir adam grd, koarak yardm ard. Bir ey grm olsayd ifadesinde yer alrd. nan bana, ona sormulardr." "Daha nceden grdklerini sormular mdr?" "Daha nce mi?" "Biri Watson' pusu kurmak iin bekliyorsa..." "Ah, anladm. Belki sorgulamlardr, kin beslemi bir mteri olabileceini dnmlerse. Ama yeniden sormakta zarar yok. Adn istiyor musun?" "Ve nerede altn." Telefona uzand, sonra dnp bana bakt. "Bilgi alarnda tek ynl sokaklara yer olmadn biliyorsun deil mi?" "Bunu biliyorum Joe." "Elbette biliyorsun" diyerek telefonu evirdi. 16 Yedi No'lu trene binerek, Shea Stadyumu'dan iki durak nceki 103. Sokak'taki Corona stasyonu'nda indim. Roosevelt Caddesi'nden iki blok uzaktaki Queensboro-Corona Gvenlik Hizmetleri iki katl tula bir binann st katmdayd. Alt kattaki maazada ocuk giysileri satlyordu ve vitrinde bir sr doldurulmu, tyl hayvan vard.

Birok gvenlik irketi eski polislerce iletilir; eski polislerin ou bu irketlerde almaya can atar. Queensboro-Corona'nn ba Martin Banszak bebeklere giysi satmak iin katta olmas gerekiyormu gibi duruyordu. Altm yaslarnda ufak tefek, yuvarlak omuzlu, salar dklen bir adamd odakl erevesiz gzlnn arkasnda zgn mavi gzle dme gibi burnunun altnda ok ince bir by vard. ki tr i kart tayordum. Biri sponsorum Jim Faber'n armaanyd ve stnde admla telefon numaramdan baka bir ey yoktu. Gvenilir'in verdii ikinci kartta bu irketin alan olduum belirtiliyordu. Banszak'a Gvenilir'in kart verdim ve biraz kafasn kartrdm. Ne olduunu bile anlayamadan Ojueensboro-Corona'nn ounlukla k niformal gvenlik grevlileri ve devriyeler altrdn, benim apmda adamlar ie almadklarn ama formlardan birini doldurursam dosyaya koyacan, nk dnemsel olarak aratrmaclara ihtiyalar olduunu, bu nedenle onlardan baz geici iler alabileceimi aklamaya balamt bile. Durumu dzelterek ona kim olduumu ve ne istediimi akladm. "James Shorter" dedi. "Bay Shorter'la ilgilenmenizin nedenini sorabilir miyim?" "Birka ay nce bir olay oldu" dedim. "Forest Hill' deki bir sokak cinayetini ilk gren kiiydi ve..." "Ah, elbette" dedi. "Korkun bir ey. alkan bir iadam evine dnerken zmbalanyor." "Adamnz o gece, allmadk bir ey, evrede tandk olmayan birini fark etmi olabilir diye dndm." "Bildiim kadaryla polis onu ayrntl biimde sorgulad." "Eminim sorgulamlardr ama..." "Olay Shorter iin kaldrlamayacak kadar ard. teki soruna neden olmu olabilir." "Hangi teki sorun Bay Banszak?" Gzlnn alt ksmndan bana bakt. "Syleyin bana" dedi. "Jim Shorter i iin irketinize mi bavurdu?" "Gvenilir'e mi? ey, sanmyorum ama bavurduysa bile bilemezdim. Ben orada ynetici deilim. Zaman zaman onlara yardmc oluyorum." "u anda da onlar iin almyorsunuz, yle mi?" "Hayr." Bay Banszak bunu dnd. Sonra, "Dediim gibi cinayet onu ok etkiledi. Kald ki onun nbetinde olmutu. Bunu nlemek iin yapabilecei hibir ey yoktu aslnda. Dolaan birimlerimizin devriye gezmesi gereken geni bir alan var. Maksimum grnrlkle maksimum caydrcl amalyoruz. Sulular iaretli devriyearalarmz gryor,blgeninsrekli gzetim altnda tutulduunu anlyor ve su ilemeye daha az istekli oluyorlar." "Baka bir yerde ileme olasln artrmyor mu bu?" "Eh, zel ya da devlete ait olsun polisin varl baka ne yapabilir? nsan doasn deitiremeyiz. Koruduumuz iin para aldmz blgelerde su orann azaltmsak, iimizi yaptmza inanyorum." "Anlyorum." "Gene de Shorter'in sorumluluk hissettiini dnyorum. Bu da insan doasnn bir paras. Cinayet yerine gelen bir ceset bulmak da ok edici bir ey. Polis soruturmalar neden olduu gerilim de var. Bunun bir eye neden olduunu sylemiyorum ama hzlandrm olabilir." "Neyi hzlandrm olabilir efendim?" Bay Banszak yant vermek iin dirseklerine yasland, elinin baparmayla iki iareti yapt. "meye mi balad?" Bay Banszak iini ekti. "tiin an gidersin. Burada kural budur. stisnas olmaz." "Anlalr bir ey." "Ama ben istisna yaptm" dedi, "iinde bulunduu gerilim nedeniyle. Ona ikinci bir ans vereceimi syledim. Sonra bir olay daha oldu ve i bitti."

"Bu ne zaman oldu?" "Bakmam gerekir. Galiba adamn ldrlmesinden sonra bir ay burada kald kalmad. En iyi olaslkla alt hafta diyelim.Adam ne zaman ldrlmt? Ocak sonu mu?" "ubat ba." "Mart ortasnda ayrldn syleyebilirim. Mart dedi ararak. "Bu bir romann addr. Okudunuz mu?' "Hayr." "Ben de. Kitaplmda duruyor. Annemindi ama annem ld, imdi okumadm yzlerce baka kitapla birlikte bana ait. Ama kitabn srt hep gzme iliir. Middlemarch. George Eliot yazm. Eminim asla okumayacam." Dnceyi kovar gibi elini sallad. "James Shorter'n telefon numaras var. Sizin iin aramam ister misiniz?" Shorter'n telefonu yant vermedi. Banszak telefonu ve Manhattan, Dou Doksan Drdnc Sokak'taki adresi bir kada yazd. Hzl hzl talyan yemekleri attrdktan sonra kente giden trene yetitim. Grand Central duranda Lexington Caddesi ekspresine binerek Seksen AltncSokak'ta indim, sokaktaki telefondan Shorter' aramay denedim ama alt kez aldrdktan sonra param geri aldm. Saat bee eyrek vard. Shorter yeni bir i bulmusa, kentli br alanlarn ou gibi byk olaslkla u anda iteydi. te yandan ayn tr bir ite alyorsa, program hakknda tahminde bulunmann yarar yoktu. Sunset Park'taki bir bankann niformal gvenlik grevlisi ya da Long Island City'deki bir deponun gece bekisi olabilirdi. Tahmin etmenin yarar yoktu. Bazen cebime AA toplantlarnn zaman ve yerlerini gsteren kaln bir kitap atarm. Bugn yanma almamtm, dolaysyla bir bozukluk daha atarak New York Intergroup'un numarasn evirdim. Bir gnll, Birinci Cadde'yle Seksen Drdnc Sokak'taki bir kilisenin alt katnda 5:30'da toplant yaplacan syledi. Erken gittim ve kahveleri olmadn grdm; baz gruplarn kahveleri vardr, bazlarnn yoktur. Sokan karsndaki kahveye gittim ve orada ayn toplant iin gelen iki kiiye rastladm. Birini bazen gittiim Bat Yakas'ndaki bir le toplantsndan tanyordum. Kahvelerimizi alarak sokakta turladktan sonra birka yemekhane masasnn evresindeki sandalyelere oturduk. Be buukta birka kii daha bize katld, bylece toplant balam oldu. Bir dzine kadardk, yeni bir gruptu. Bir toplant program yanmda olsayd bile bu toplanty bulamazdm nk henz listeye girmemiti. Bir yldan biraz uzun sredir iki imeyen Margaret adl bir kadn yksn anlatmas bir saat srd. Benim yamdayd, alkolik bir aileden geliyordu ve yllarca alkol uzakta tutmay baarm, davetlerde yalnzca tek bir kokteyl ya da bir bardak arapla snrlamt kendini. Sonra kocas yemek borusu kanamas nedeniyle lmt -elbette bir alkolikle evlenmiti- kadn da krk be ya civarnda imeye balamt, sanki yaam boyunca bunu bekliyor gibiydi. ki kadn kucaklamt ve brakmyordu. Alkol bamls olmaya doru ilerleyii hzl, abuk ve irkindi. Ksa srede kiralk dairesi ve kirademesini salayan Sosyal Gvenlik eki dnda her eyi kaybetmiti. "p kutularnn yaknnda uyuyordum" dedi. "Tuhaf yerlerde uyanyor ve her zaman yalnz olmuyordum. Kocasndan baka kimseyle yatmayan iyi yetitirilmi, rlandal Katolik kadndm ben. Bir keresinde ayldm hatrlyorum. Ne yapm ya da bunu kimle yaptm size syleyemem. Dnebilim tek ey, 'Ah Peggy, rahibeler seninle gurur duymazd! oldu." Kadn konumasn bitirince sepeti odada dolatrdk. Sra bana gelince bir gvenlik grevlisini aradm ve iki iin iten atldn rendiimi anlatrken buldum kendimi. "Gl bir zdeleme duygusu hissettim" dedim. "Polislikten ayrldktan sonra dibe vurdum. meye daha fazla devam etseydim, bu adam gibi i peinden kouyor ve iki nedeniyle ilerden atlyor olurdum. Onun hakknda ya da yaam hakk gerekten hibir ey bilmiyorum

ama onu dnmek bana, AA'y bulmasaydm kendi yaammn nasl olaca hakknda bir fikir verdi. Burada olmaktan memnunum, iki imediim iin memnunum." Toplantdan sonra bir iki kiiyle birlikte kahve imeye gitik, toplantdaki paylamamza teklifsizce devam ettik. Kahveye vardmzda Shorter'n telefonunu tekrar evirdim ve on be dakika sonra yeniden denedim. Dar ktmda nc kez denedim, bu da yediyi birka dakika gee olmal. Attm para bir kez daha geri gelince, paray Elaine'i aramak iin kullandm. Benim iin hi mesaj olmadn syledi, postada da ilgin bir ey yoktu. Ona ne yapacam anlattm, akamn byk ksmnda darda olacam syledim. "Telesekreteri olsayd"dedim, "mesaj brakr ve yant almazsam bir iki gn sonra tekrar arardm. Ama telesekreteri yok, ben de yaknlarndaym sk geldiim bir yer deil buras." "Bana aklama yapmak zorunda deilsin." "Kendime aklama yapyorum. Bana yardmc olacakm gibi grnmyor. Soracam sorulan Forest Hills polisleri zaten sormutur. Bana nasl yardmc olabilir?" "Belki sen ona yardmc olabilirsin." "Ne demek istiyorsun?" "Aslnda hibir ey. Eh, Fransz kilisesinde bir dia gsterisi var. Buna gidebilirim ve Monica benimle gelmek isterse sonradan birlikte yemee gidebiliriz. Ge geleceksin, deil mi?" "Olabilir." "nk Mick'e urayacaksn, deil mi? Yeter ki yarn akam Marilyn'in Odas iin zamannda evde ol." "Hl gitmek istiyor musun?" "Dn geceden sonra m?" Elaine'in yzndeki ifadeyi hayalimde canlandrabiliyordum. "Artk eskisinden de ok. Siz , ok ateli bir erkeksiniz Bay Scudder." "Kes unu." '"Kes unu'ymu. Seni seviyorum, yal ay. Bu konuda ne diyeceksin bakalm." Seksen Altnc Sokak'n kuzeyinde, Yukar Dou Yakas deimekte olan bir blgedir; Ne Yorkville ne de Dou Harlemm'dir ama ikisini de andrr. Dk gelirli sosyal konutlarn karsnda lks siteler ykselir, her ikisinin de duvarlarnda okunmaz duvar yazlar vardr. Evrak antalar ve alveri antalaryla k insanlar D'Agustino'dan kar, dierleri de yrr ama ters ynde, kt bardaklar sallar, biray ieden ier ya da atebcekleri gibi parlayan atlak pipolar ierler. Shorter'n oturduu bina kinci ve nc caddeleri arasndaki Doksan Drdnc Sokak'ta alt katl tula bir binayd. Girite elli kap zili saydm, dmelerin yarsndan fazlasnda isim yoktu. Shorter'n ad hibirinde yoktu. Eskiden binann bir katnda drt oda varm ama zamanla blnm ve apartman bir pansiyona dnm. Yllar byle yzlerce yere girip ktm ve her birinin farkl olmasna karn nedense hep bir aynlk vard. Koridorlar ve merdivenlerdeki yemek kokular oturanlarn etnik kkenine gre deiir ama dier kokular btn kentte ve her zaman ayndr. Sidik kokusu, fare kokusu, havaszlk kokusu. Zaman zaman bu tavan deliine benzeyen odalardan biri aydnlk, havadar, temiz ve dzenli olurdu ama binalarn kendileri her zaman karanlk, kasvetli ve pisti. Otelden sonraki duram olabilecek bir yerdi. kiyi brakmasaydm, kiram deyemeyeceim bir zaman gelecekti. Ya da yle bir noktaya gelecektim ki, para var ya da yok, her gn resepsiyonun nnden geemeyecek kadar zgvenimi yitirmi olacak,durumuma daha uygun bir yer arayacaktm. Binadan kmakta olan bir adama James Shorter' tanyp tanmadn sordum. Yavalamad bile, yalnzca ban hayr anlamna sallad ve yrmeye devam etti. Ayn soruyu binaya girmekte olan ufak tefek, gri sal bir kadna sordum. Kadn bastonla yryor ve u kt

torbalardan birinde yiyecek tayordu. Binada herkesi tandn ama herkesin ok nazik insanlar olduunu syledi. Soluu iki kokuyordu; naneli schnapps sanrm ya da cinin arkasndan itii nane likr. kinci Cadde'ye yryerek kedeki telefondan Shortern numarasn evirdim. Yant yok. almyorsa bir yerlerde iiyor olabilecei geldi aklma ve evrede ok sayda ikili yer vard. Doksan Drdnc Sokak'taki iki blok iindeki Cadde'de yarm dzine bar vard. Hepsine giderek barmene James Shorter' sordum. Buraya geldi mi? Dana nce gelmi miydi? Kimse onu tanmyordu, en azndan adyla tanmyorlard ama O'Bannion'un Yeri'nde barn arkasndaki sakall bir adam yllar boyu ok az sayda soyad duyduunu ve fazla ad da duymadn syledi. "u anda buradakilerden biri bile olabilir" Yksek sesle adn sylemeyi dndm. "James Shorter. James Shorter burada m?" Ama o zaman da nceden gittiim yerlerde bu ilemi tekrarlamak zorunda kalrdm ve bunu yapacak istei duymadm. Yeterince iki solumutum zaten. Ya Birinci Cadde'deki cin toplantlar? Orada uar Bay Shorter' soramaz mydm? Sorabilirdim ama nce tekrar numaray evirdim ve bu telefon ald. Adm syledim, onunkini polisten aldm ve adresle telefonunu Queensboro-Corona'daki Bay Banszak'tan aldm akdadm. "Defalarca sorguya ekildiinizi biliyorum" dedim, "ama birka dakikanz rica edeceim. u anda ans eseri yaknlardaym, yani gelip sizi grebilirim..." "Ah, bir yerlerde bulualm" diye nerdi. "Birinci Cadde'nin kesinde gzel bir yer var, Mavi Kano. Konumak iin sakin bir yer. On dakika sonra diyelim mi?" Mavi Kano, aatan yaplm bir kulbe gibi kaplanmt. Duvarda birka hayvan ba vard, barn arkasndaki aynada doldurullmu bir klbal aslyd. Aydnlatma lo ve gizliydi, mzik setinden kan mzik caz ve soft rock karmyd. evreye gre kalabalk az ve kaliteliydi. Bir an kapda durarak evreme baktm, sonra bir adamn bir bardak birayla oturduu masaya doru yrdm. "Bay Shorter" dedim ama kim olduunu zaten biliyordum. Evinden sokaa kmasn beklemi, bara kadar peine taklm ve ieri giren nce yerlemesi iin yeterli zaman tanmtm. Eski alkanlk kolay lmyor herhalde. El sktktan sonra karsna oturdum. Zihnimde onun bir resmini oluturmutum. Zihin bunu yapar, bir kii hakkn sezgisine uyacak bir imge oluturur. nsanlar genellikle onlar hayalimde canlandrdm biimde kmaz ve Shorter da bir istisna deildi. Kafamdakinden daha yal, daha esmer ve evet, daha ksa boyluydu. Ellisine merdiven dayadn tahmin ettim. Zayf, yuvarlak bir yz ve ukur gzler. Ucu kalkk, bask bir burun, ince dudaklar. Byk ya da sakal yok ama iki gnlk bir sakal yanaklaryla enesini karartm. Mavi Kano'nun lo nda koyu renk, ksa kesilmi, dz taranm salar. Bir tirt giymiti ve kollaryla bileklerinde bol miktarda kl vard. "ok geirmi olmalsnz" dedim. "Watson'n cesedini bulunca." "ok mu, Tanrm, evet." Garson gelince bir Cola syledim. Sonra defterimi kardm ve olayn stnden gemeye baladm. ok fazla ey yoktu. Queens Cinayet Masas ve 112 detektifleriyle olay defalarca konumutu ve sylemediklerini unutmak iin neredeyse be ay gemiti zerinden. Hayr, evrede kukulu kimseyi grmemiti. Hayr, daha nce evden otobs durana giden Alan Watson' grmemiti. Hayr, tek bir ey bile dnemiyordu. "Neden imdi aratryorsunuz?" diye sordu. "Bir ipucu mu var?" "Hayr." "Farkl bir blgeden filan msnz?"

Bir polis olduumu varsaymt: Dnmesini zellikle istediim bir varsaym. Ama ona zel altm syledim. "Ah" dedi. "Ama Q-C'den deilsiniz, yle mi?" "Queensboro-Corona'dan m? Hayr, bamsz alyorum." "Forest Hills'deki bir cinayeti soruturuyorsunuz. Sizi kim tuttu, kurbann dul ei mi?" "Hayr." "Baka biri mi?" "Bir arkada." "Watson'n m?" "Evet." Garsona iaret ederek bir bira daha syledi. Ben baka Cola imek istemiyordum ama gene de syledim. Shorter, "Paras olan insanlar olaylara baka trl bakyor sanrm. Yolda bir arkadam baklansa kimin yaptn bulmas iin detektif tutar mym diye dnyordum." Omuzlarn silkti, glmsedi. "Sanrm, hayr" dedi. "Mterimden sz edemem." "Hayr, bunu anlyorum" dedi. Garson ikileri getirdikten sonra, "Herhalde bu sizin ahsi tutumunuz. Grev banda imemek." "Nasl yani?" "Eh, bir polis olsaydnz, grev banda imezdiniz. Q-C ,gibi bir yerde alyorsanz, zel polis olsanz da imezdiniz. Ama bamsz alrken iki iip imemeye kendiniz karar verebilirsiniz, doru mu? Bu yzden Cola istediinizi grnce bunun kendi politikanz olduunu tahmin ettim." "Tahmininiz bu mu?" "Ya da belki yalnzca Coca-Cola'y seviyorsunuz." "Seviyorum ama deli olduumu da syleyemem. Bakn, ben iki imiyorum." "Ah!" "Ama eskiden ierdim." "yle mi?" "kiyi severdim" dedim. "Viski ounlukla ama yllar boyu hafif bir gemiyi yzdrecek kadar ok bira itim olaslkla. Sizin de polis gemiiniz var m Bay Shorter?" Ban hayr anlamnda sallad. "Eh, benim var. Ben bir polistim, detektif. ki yznden polislikten atldm." "yle mi?" "ki yznden bam hi belaya girmedi" dedim. "Dorudan girmedi ama devam etseydim girerdi. kiden, iimden, karmdan ve ocuklarmdan, btn yaantmdan uzaklatm.. Elaine'e, "onun bana yararl bir bilgi vereceini dnmyorum" demitim. O da "Belki sen ona bir eyler verirsin" demiti. Belki de verebilirdim. leyi biimi ok basittir. Bir gn iki imektrn vazgeersin. Toplantlara katlr ve alkol bamls arkadalarnla deneyimini, gcn ve umudunu paylarsn. Ve bakalarna mesaj tarsn. Bunu vaaz vererek ya da dua metinleri datarak deil, kendi yaadklarn anlatarak yaparsn: Eskiden nasld, neler oldu ve imdi nasl. Bir toplanty ynetirken de bunu yaparsn, birebir ilikide de bunu yaparsn. Ben de yaadklarm anlattm. Konumam bitirince Shorter bardan kaldrd. Bardaa bakarak tekrar masaya koydu. "QC'den iki yznden atldm. Ama herhalde bunu biliyorsunuzdur." "Sylediler." "Cesedi bulmak, dier her ey bir tr oktu. Almadm trden bir ey, ne demek istediimi anlyor musunuz?"

"Kesinlikle." "Bu yzden orada alrken biraz fazla itim. Byle olur, deil mi?" "Evet." "Genel kural: Fazla ime." "Ne kadar itiin nemli deil derler" dedim. "nemli olan sana ne yaptdr." "Benim iin ok ey yaptn sylemeliyim" dedi. "Beni rahatlatyor, gevetiyor, dnmemi salyor." "H-h. Ya sana neler yapt?" "Ha" dedi. "Bu tamamen baka bir ey, deil mi?" Barda tekrar eline ald, sonra tekrar masaya koydu. "Herhalde u AA iine fazlasyla girmisiniz, ha?" "Hayatm kurtard." "Bir sredir iki imiyorsunuz, yle mi? ki- yldr m?" "On yl kadar." "Tanrm" dedi. "ey, yol zerinde hi mola yok mu?" "imdiye kadar yok." Ban sallad. "On yl" dedi. "Gn be gn yaparsn" dedim. "Hepsi birikir." "Btn bu yllardan sonra hl toplantlara gidiyorsunuz, , yle mi? Ne kadar sk gidiyorsunuz?" "Bata her gn gidiyordum. lk yllarda bazen gnde iki- toplantya giderdim. ki imek istediim ya da ok gerilimli olduum zaman hl her gn giderim. Bazen de bu oran haftada bir-iki toplantya kadar der. Ama ounlukla haftada -drt toplantya giderim." "Btn bu yllardan sonra bile. Nasl zaman buluyorsunuz?" "Eh, iki imek iin hep zamanm vard." "Evet, herhalde iki imek epey zaman alyor, deil mi?" "Ayrca gnlk programma uygun toplantlar bulmak da kolay. New York'un gzel bir yan, her yerde toplantlar var." "Ya, yle mi?" Bam salladm. "Kentin her yannda" dedim. "Houston Soka'nda her gn geceyars toplant yapan bir grup ve bir grup da gecenin ikisinde toplanyor. in ironik yan, toplant yeri eskiden kentin en nl barlarndan biriydi. O zaman, ge saatlere kadar ak kalyordu, imdi de kalyor." Shorter bunu ok komik buldu, izin isteyerek tuvalet gittim ve geri dnerken telefonu kullandm. Dou Seksen kinci Sokak'ta ge saatte bir toplant olduundan emindim ama zaman ve kesin adresi renmek istedim. Intergroup'u aradm, telefona yant veren kadnn programa bakmas bile gerekmedi. Masaya dndm zaman Shorter hl ayn yarm biraya bakmaktayd. Ona saat onda, yaknlarda bir toplant olduunu ve oraya gidebileceimi dndm syledim. Birka gn toplantlara katlamyorum diye akladm ama yalan sylyordum. Toplant yararl olabilir dedim, ki bu doruydu. "Gitmek ister misin Jim?" "Ben mi?" Baka kim olabilir? "Haydi" dedim. "Bana elik et." "Eeee, bilmiyorum" dedi. "Yalnzca bu biralar itim ve nceden de bir-iki tane imitim." "Yani?" "kili olmamn bir sakncas yok mu?" "Barmaya ve iskemleleri frlatmaya balamazsan, hayr dedim. "Ama sen byle bir ey yapacak gibi grnmyorsun.'" "Hayr ama..." "Bir maliyeti yok" dedim, "kahve ve kurabiyeler genellikle bedava. nsanlar ilgin hikyeler anlatabilir." Doruldum "Ama seni zorlamak istemem. Bir sorunun olmadn sylyorsan..."

"Bunu sylemedim." "Hayr, sylemedin." Ayaa kalkt. "Allah kahretsin" dedi. "Fikrimi deitirmeden gidelim bari." 17 Toplant kinci Cadde, Seksen kinci Sokak'ta ta bir binadayd. kinci kat bir AA grubu kiralamt ve orada sabah yediden balamak ve gece on birde bitmek zere gnde yarm dzine toplant yaplyordu. Komulara saygnn bir ifadesi olarak ge saatlerde yaplan toplantlarda alklama olmuyordu, onay ya da coku parrmaklar klatarak gsteriliyordu. Konumac be yllk alkol gemii olan bir inaat iisiydi. Bilinen, sradan bir iki yksn yirmi dakikada bitirerek zl biimde anlatt. Sonra duyurularn yapld ve sepetin dolatrld bir mola verildi, ardndan el kaldrmalarla devam etti. Bundan memnundum. Yapmas gereken tek ey ellerini kucanda tutmakt, bir ey sylemesine gerek yoktu. lk toplantda ortaya kmasna gerek yoktu ama srayla kaldrsalar o da konumak zorunda kalacakt. lk toplantma katldmda istediim en son ey, bir oda doIusu alkoliin arasnda azm amakt. nsanlarn srayla kalkp konutuu toplantlarda bir yolunu bulup susuyordum. Adm Matt, dedim defalarca. Ben konumayacam. Kafamdan dzinelerce ey geiyor ama hibiri dilimin ucuna gelmiyordu. Adm Matt. Beni setiiniz iin teekkr ederim. Bu gece yalnzca dinleyeceim. Saat on birde aa inerek dar ktk. Bir fincan kahve imeyi nerince Shorter iyi olacan syledi. Seksen Altnc Sokak'a yrdk, orada Shorter'in sevdii bir lokanta vard. Peynirli bir tost ve soan halkalar isteyecek kadar ackmtm, Shorter yalnzca kahve istedi. "Neredeyse elimi kaldryordum. O kadar yaklamtm." dedi. "Ne zaman istersen konuabilirsin. Ama zorunda deilsin." "Her eyi syleyebilirim, deil mi? Bir insann syledikleri, ondan nce konuann syledikleriyle ilgili olmal diye dndm ama ille de byle olmas gerekmiyor, deil mi?" "Aklndaki her eyi syleyebilirsin." "Evimizde srekli 'Yabanclara zel eylerini syleme derlerdi. zel yaantm kendime saklamaya alknm." "Ne demek istediini anlyorum." "Gerekten ie yaryor, ha? ki imiyorsun, toplantlara gidiyorsun ve ayk kalyorsun." "Benim iin ie yaryor." "Tanrm, sanrm yaram. On yl." "Gnler birbirine ekleniyor." Ya Tanr, diye merak etti. Ya duvardaki yaz, nerilen on iki aamal liste. Yalnzca iki ime, dedim ve toplantlara gel, zihnini ak tut. Tanr'ya inanyor muydum? Bazen, dedim. Srekli Tanr'ya inanmam gerekmiyor. Her gnn her dakikan da yapmam gereken tek ey bir iki bardan elime almamak. "Seni tutmayaym. Herhalde yaplacak ilerin vardr" dedi. "Seninle olmaktan memnunum Jim." "Biliyor musun, dnyordum. Toplantda, birilerini dinlerken zihnim oradan oraya dolat. Alan Watson' dnyordum. Baklanan adam." "Sonra?" "Bana yle geliyor ki belleimde bir eyler var ama ne olduunu bulamyorum." "Belki o akamn stnden adm adm geersek" dedim. "Bilmiyorum. Belki birden hatrlarm. Arkadann bunun rastgele bir cinayet olmadn dndn sylemitin." "Bulmaya altm da bu." "Neden, onu ldrmek iin nedeni olan biri mi var?"

"Bildiim kadaryla hayr." "yleyse..." Ona sylememem iin bir neden yoktu. "Baka lmler de var." "Ayn mahallede mi?" "Hayr" dedim, "hepsi sokakta da olmad." "yleyse aralarndaki balant nedir?" "Kurbanlar birbirlerini tanyorlard." "Kurbanlar m? Watson gibi hepsi de ldrld m?" "Bazlar. Bazlar da ldrlm olabilir." "Olabilir mi?" "ntihar ss verilmi olabilecek intiharlar var" dedim, dzenlenmi olabilecek birka da kaza var." "Yani bir grup adam... Nedir bu, bir kulp filan m?" "Ayrntlara giremem." "Elbette, anlyorum. Ne oldu, bu adamlardan biri seni mi tuttu? Neden polise gitmediler?" "Yapmam gereken bir ey de" dedim, "bunun polislik bir i olup olmadna karar vermek." "Polise haber verilmesi gerekir, deil mi? Bir grup insan birbiri ardna ldrlyorsa..." "te buna karar vermem gerek." "Sanmtm ki..." "Cinayetler birbiriyle balantl olmayabilir. ntiharlar da geek intiharlar olabilir." "Kazalar da normal olabilir" dedi. "Anladm. ok yol aldn m?" "Aslnda ben..." "Ayrntlara giremezsin, tamam. zr dilerim. Neyi hatrlamaya altm konusunda bir fikir edinmeye alyorum yalnzca. Bir soygun olduunu veri olarak aldm, frsat ilenen bir su olduunu dndm. Galiba polislerden biri bu ifadeyi kulland; bir soyguncunun birka dolar iin pusuya yatm olabileceini sylemiti galiba. Bay Watson yaklayor, zengin mahalle, orada oturuyormu gibi grnyor, takm elbise ve kravat, kesinlikle iinden evine dnen bir iadam, bileinde iyi bir saat ve czdannda ok miktarda para var." Kalarn att.. "Ama bir insan Watson' ldrmek iin plan hazrlanmsa ne yapar? Evinin dnda durup dar kmasn m bekler?' "Bu da bir yntem." "O zaman evrede gizlenen birisi olmalyd" dedi. "Byle birini grdm hatrlamyorum ama varsa bile fark etmemi de olabilirim. Karanlkta dolaan pis giysili, kirli sakall bir adam, evet, iimin bir paras da bu tr insanlar grmek, ya kendim yakalamak ya da 911'e telefon ederek gelip almalarn sylemekti. Ama aradn adam byle almyor, deil mi?" "Olaslkla hayr." "Herhalde iyi giyimliydi" dedi, "ve Watson'n evini gzaltnda tutuyordu ya da yaklamak zereydi. Bunu bir dn, belki de bir otomobilin iindeydi, deil mi? Bir soyguncuyu genellikle yaya olarak dnrz ama soygun ss vermek isteyen bir adamn kendi otomobili olabilir, deil mi?" "Byk olaslk." "evrede park etmi bir otomobil var myd? Birok otomobil vard, bu yzden asl soru, park etmi bir otomobilin iinde oturan birileri var myd olur ve buna byle bir eyi asla fark etmezdim yantn veririm. Adam neye benziyor, peinde olduun adam?" "Hibir fikrim yok." "Kafanda bir pheli yok, ha? Ya da fiziksel bir tanm?" Bam hayr anlamnda salladm. "yleyse bir otomobil varsa... " "Markas, modeli ya da plakas hakknda hi fikrim yok." "Ben de yle tahmin ettim Matt." "Bir otomobili olup olmad bile kesin deil" dedim, bak, bunu kimin yaptn bilseydim, tmyle farkl bir adan yaklardm."

"Evet, ne demek istediini anlyorum." Detektiflik yntemleri hakknda biraz daha konutuk, poliste almamt ama zel grevli ve devriye olmas konuya ilgi gstermesini gerektiriyordu. yi sorular soruyor, hemen kavryordu. Garson fincanlarmz doldurmak iin gelince konumamz kesildi. AA, alkol bamll ve Jim'in bu konuda kararna doru kayd konuma. tenlikle, "Alkol bamls olup olmadm bilmiyorum" deli. "Bu gece ilgin eyler duydum ama konumacnn bana gelen birok eyi yaamadm. Hi hastaneye yatmadm, hi rehabilitasyona katlmadm." "Ama o da iki yznden iinden olmad." "Evet ve ben oldum. Buna hi kuku yok." "Bak" dedim, "sana uygun olup olmadn kim bilebilir? Ama imdi isizsin, zamannn ok olduunu sylyorsun, zamann barlar yerine toplantlarda ldrmek daha ucuz olur. Kahve parasz, konumalar daha ilgin. Toplantlarda da, barlarda ayn insanlar var, biliyorsun. Tek fark, toplantlardakilerin iki imemesi. Bu da ii daha elenceli klyor, ban pek belaya sokmayacak eyler." Katldmz toplantda mola srasnda bir toplant rehberi almtm. Rehberi birlikte inceledik, evredeki baz toplantlar ona gsterdim. Shorter benim hangilerine gittiimi sordu, daha ok kendi evremdekilere gittiimi syledim. "Her toplantnn kendi tarz vardr" dedim. "Farkl toplantlara gitmeyi denersen, kendine en uygun olann bulursun." "Farkl barlar gibi." Ona kartm, zerinde yalnzca admla telefonum yazl olan verdim. "Bu brom" dedim, "ama orada olmadm zaman telefonlar otomatik olarak evime balanyor. Acil bir durum varsa istediin saatte arayabilirsin, gndz ya da gece fark etmez. Acil deilse geceyarsndan sonra araman iyi olmaz. Geceyars olmusa ve gerilim yayorsan Intergroup'u ara. Numaras toplant rehberinde var. Her saat telefonlara bakan gnlller var." "Yani arayp bir yabancyla m konuaym?" "ki imekten daha iyidir." "Tanrm" dedi, "bana dnmem gereken ok ey ver bunu biliyor musun? Yani, bunun byle olacan hi dmemitim." "Ben de." "Beni aradn, skc i diye dndm, seninle buluam, bir iki bardak bira ieceim, biraz konuacam, anslysam biralar sen smarlayacaksn. Bunun hayatmdaki son bira olacan hi dnmedim." Gld. "Bunu bilseydim, ithal bir marka smarlardm."

18 Eve geldiimde geceyarsn hayli gemiti. Elaine'in yemei erken bitmi grnyordu, derin bir uykudayd, yanna yattmda kprdamad bile. Yorulmutum -uzun bir gnd- ama Jim Shorter ile geirdiim zaman bana enerji kazandrm, yormu amag vermiti. Aklm hep oradayd, gevemek iin kalkp okumay ya da televizyon izlemeyi dndm. Tam bunu yapmaya karar vermitim ki birden uyku bastrd. Kahvaltda Elaine'e akam nasl geirdiimi anlattm. "Brak ikiden vazgemeyi ve ayk kalmay" dedim, "baka bir toplantya daha gider mi, bilmiyorum. ok fazla imediini ve ikinin onu bu kadar kt etkilemediini sylyor ve bildiim kadaryla hakl. Ama biliyorsun, bana yarar dokundu. Programa balln glendirmek iin yeni biriyle almaktan iyisi yoktur derler." "Forest Hills'deki cinayet konusunda bir yardm dokundu mu?" "Hayr" dedim. "Bir sr sorusu ve birka teorisi vard ana benim dnmemi olduum bir ey sylemedi. Forest Hills'e gelince, galiba oraya gitmem gerek. Hava tahmini nasl? Yamur yaacak m?"

"Scak ve nemli." "Bir deiiklik yok yani." "Yarn da ayn olacak. Pazartesi gn yamur yaabilir." "Bu hi iime yaramaz" dedim. "Bugn yamur yamasn ya da hi deilse byle bir olaslk olmasn umut ediyordum." "Neden?" "Bylece Forest Hills'e gitmekten kaytarabilirdim. Alan Watson'n dul eini grmem gerekiyor ve bunu yapmaya can atmiyorum." "Hayr ama bunu yapacaksn" dedi. "Yamur yasayd oraya yamurda da giderdin, seni tanyorum. Ayn ey, tek fark slanm olman. Hava yalnzca scak ve nemli olduu iin anslsn yani." "Bunu belirttiin iin teekkr ederim." "yleyse dul eten memnun olmaya bak. Sorun nedir? Yanl bir ey mi syledim?" "Hayr, elbette hayr. Geri bundan memnun olmay beklediimi syleyemem." "Her neyse sevgilim. Ama bu akam sekizde burada olmay unutma. Bir randevumuz var, hatrladn m?" "Hal gitmek istiyor musun?" "H-h. Onda orada olmal ve ncesinde de yemek yemeliyiz. Bir eyler piireyim mi, yoksa darda m yemek istersin? "] Ona yemek piirmemesini, Marilyn'in Odas'ndan, yryerek be dakika uzaklkta gzel restoranlar olduunu yledim. "Geri adam ba elli papel alyorlarsa" dedim, "pi kurularnn bize yiyecek bir eyler de vermelerini beklerdim." "Vcut paralar yalnzca gsteri iindir" dedi. "onlar yemenin kt olduu dnlr." Sokan karsna geerek otele gittim, resepsiyondan postay aldm ve st kata karak Alan Watson'n numarasn evirdim. Telefon on kez ald, ne bir insan ne de makine kt karma. Zarflar inceledim, ounu attm, kira ve telefon faturas iin ek yazdm, telefon numarasn doru aldmdan emin olmak iin Queens Danma'y aradktan sonra numaray tekrar evirerek sekiz on kez aldrdm. Telefonu kapayarak Lewis Hildebrand' aradm. Bana yant veren kadn Lewis'in altn syleyerek bro numarasn vermek istedi. Kadna numarann bende de bulunduunu syledim. Bro numarasn evirince karma Hildebrand'n kendisi kt. "Benim kadar ktsn" dedi. "Cumartesi gn alyorum. Geri alyor muyum, yalnzca evden uzaklamak m istiyorum bilmiyorum. evrede tek bir insan yokken broda bulunmak ok rahatlatc bir ey. Her yer bana aitmi gibi geliyor." "Ait deil mi?" "ey, evet, ylesine syledim. Ama burada yalnz olduum zaman farkl oluyor. Gece ge saatte ya da haftasonu. Ray Gruliow beni arad." "Ben de oradaydm." "kinci kez arad. Dn gece, hl ulaamad iki ye varm. kii Sal gn kesinlikle gelemeyeceklerini, drdncs ise bir engeli olduunu ama zmeye alacan sylemi." "Onun da gelemeyeceini varsayarsak Gruliow ka kiinin gelmesini bekliyor?" "Sekiz." "Senle Gruliow da dahil mi?" "Evet ve sen de dokuzuncu kii olacaksn. Sanrm seni buukta ieri alacaz." "Saat te olacan sanyordum." "Biz saat te toplanacaz" dedi. "yeler. Durumu yarm saat aramzda konumay, sonra senin bize katlman kararlatrdk."

"Tamam" dedim, "uygun grnyor. Nasl bir rol oynayacam bilmiyorum ama herhalde yapmanz gerektiini dndm eyler hakknda bilgi verecek ve tavsiyelerde bulunacam." "Ben de yle dnyorum, evet." "Ama beni tutan sensin, bu nedenle bir n rapor vermek istiyorum." rendiklerimi ve kukularm zetleyerek bir rapor verdim. "ok i yapmsn gibi grnyor" dedi. "yle grndn biliyorum" dedim. "Bana da yle grnyor. Tanr biliyor ya ok uratm. Harcadm saatleri hesaplamadm ama bana yle geliyor ki hayli zaman ayrdm." "Normalden daha fazla i yapmsan..." "Yapp yapmadm bilmiyorum ve imdi bunun zerinde dnmek de istemiyorum. Hayr, olay u: ok i yaptm ve hatta hatr saylr miktarda veri de topladm ama bunun ne ie yaradndan emin deilim. Addison Kulb'nde yemek yediimiz zamandan daha m ok ey paketledim? Emin deilim. "'Paketlemek' ne demek?" "Belli bal sorular yantlamak." "Bu sorular nelerdir?" "Biri yeleri ldryor mu? Eer yleyse bu ii kim yapyor? Ve onu nerede, nasl kstrabiliriz? Bunlar temel sorular: Birinci soruya kesine yakn bir evet yant verme eilimindeyim ama dier sorular asndan hl tamamyla karanlktaym." "Bu sorular yantlamak olay bir sonuca ulatrr, deil mi?" "Sanrm ulatrr." "Yani henz yantsz kalm olmalar artc bir ey deil. Kesinlikle temel bir soru olarak niteleyeceim bir ey daha var. Geri bir soruturma konusundan ok, alnmas gereken bir karar.Kamuoyunaaklamann zaman geldimi?Senin yntemlerinle gideceimiz kadar gittik mi?" "Bu byk bir soru" dedim. "Ama benim yantlayabileceim bir soru deil. Sal gn Gruliow'un evinde sekizinizin birararada olmas iyi olacak. Daha ok kii olsa daha iyi olurdu. Hepinizin orada olmasn isterdim." "Ben de." "nk buradan nereye gideceimiz sorusu sizin karar vermeniz gereken eylerden biri" dedim. "Ve sanrm o toplantda buna karar vermek zorunda kalacaksnz." Gnn geri kalan ksmn Northwestern'deki odamda geirdim. Arada bir Forest Hills'deki telefonu eviriyor ve her seferinde yant alamyordum. Gn boyunca baka telefon konumalar yaptm ve televizyonda Yankee'leri izledim. Man sonucu Detroit'lileri ok mutlu etmi olmal. Televizyonu kaparken telefon ald. Arayan Jim Shorter'd. "Umarm, seni rahatsz etmemiimdir" dedi. "Ama bana kartn vermi ve ne zaman istersem arayabileceimi sylemiini." "Aradna sevindim" dedim. "Nasl gidiyor?" "Fena deil. Bugn hi iki imedim." "Harika Jim." "Eh, saat daha erken. Gn henz bitmedi. Her neyse, hi iki imeyeceim gnler olacak." Biraz durduktan sonra, "Bir toplantya gittim" dedi. "ok iyi." "Sanrm iyi oldu. Bilmiyorum. Bana bir zarar dokunacan sanmyorum, deil mi?" "Doru. Nereye gittin? " "Dn gece gittiimiz yere. Sepete para attm, iki fincan kahve itim ve kurabiye yedim. Byle bir anlamada kaybetme olamaz, deil mi?" "Fiyat iyi."

Bana toplanty anlatt. Gelenlerin says dn akamkinden azd ama gelen birka kiiyi tanmt. Anlatcnn syledikliklerini biraz anlatt. "Elimi kaldrmak istedim" dedi. "Kaldrabilirdin." "Doksan gnden daha az zamandr iki imeyen insanlar ellerini kaldryor, gnlerini anlatyor ve alk alyorlard. Ben de elimi kaldrp ilk gnm olduunu sylemek istedim ama bover, brak birka gn gesin, diye dndm." "Kendini nasl rahat hissediyorsan yle yap." "Belki bu gece de giderim" dedi. "Gnde birden fazla toplantya gidebilir miyim?" "Gn boyunca gidebilirsin" dedim. "Bir snr yok." "Sen de gidecek misin? Belki Bat Yakas'ndaki bir toplantya gidip arada bir fark var m diye bakabilirim." Drste, "sterdim" dedim, "ama bu gece baz planlarm var." "O halde baka zaman. stnde altn i nasl gidiyor?" "Yava ilerleyen bir gn diyelim." "Eh, seni tutmayaym" dedi. "Belki ben, ah, seni yarn ararm." "stediin zaman" dedim, "bunu itenlikle sylyorum." Tam eve gitmek iin lobiden geerken telefon ynlendirme ilemini yapmadm hatrladm. st kata ktm, kodu girdim, sokan karsndaki evin numarasn evirdim ve Elaine'e birka dakika sonra eve geleceimi syledim. "yleyse neden aradn?" diye sordu. "Ah, tamam. Ynlendirme." Oraya gittiimde giyinmiti bile. Daha nce gsterdii deri giysisini giymi, her zamankinden daha ok parfm srm ve makyaj yapmt. "Gideceimiz yerde sadelie gerek olmadm karar verdim" dedi. "nsanlarn denetimlerini kaybedeceklerini dnmyorsun, deil mi?" "Bunun iin seni balayacam" dedi, "ama yalnzca seni sevdiim iin. Herhalde du yapmak istersin. Giysilerin yatan zerinde hazr." Du yaptm, tra oldum, hazrlad koyu renk pantolonu fiydim ve gmlei elimde tutarak oturma odasna yneldim. "Bu nedir?" diye sordum. "Bir guayabera." "Bunu gryorum. Nereden kt?" "Aslnda Yucatan ii ama bunun Tayvan'da retildiini sanyorum. Belki Kore'dedir. Etiketinde yazyor." "Demek istiyorum ki..." "Senin iin aldm. Bir dene, Bakalm. Hey, harika grnyor." "Btn bu cepler ne iin? Ve bu eritler." "Tarz byle. Houna gitmedi mi?" "Bana zamannda syleseydin" dedim, "favori uzatr, kk bir byk brakrdm. Salarm da belli bir stil kestirirsem 1940'larda ekilen bir filmde pezevenk rol oynayabilirdim." "Rahat ve etkileyici grnyorsun bence. Bir armaan ama teekkr etmene gerek yok." "yi" dedim. Marilyn'in Odas, Washington Soka'ndaki bir deponun alt katndayd. Binann her iki tarafnda ve sokan karsnda kasap dkknlar vard. Kulb gsteren bir tabela yoktu. Yeil kapda, stnde yanan dk vatl krmz ampulden baka bir ibaret de yoktu. Kapy aldmzda saat ondu. Siyah tenli, dazlak kafal, kolsuz siyah tulum giymi ve siyah bir maske takm k'en bir adam bizi karlad. Ayn adam, kapy aarak bizi dar kardnda saat biri eyrek geiyordu.

Washington Soka'ndan gelen bir taksiyi grnce kaldrma kp taksiye el ettim. Srcye adresimizi vererek arkaya oturduk. Elaine konumaya balaynca, szn keserek ona sessizlik iinde eve gitmemizi nerdim. "Ben konumay tercih ederim" dedi. "Bense konumaman." "Srcy utandracamdan m korkuyorsun?" "Hayr. Korkmuyorum..." "nk ad Manmatha Charterjee. Hintli, Kama Sutra'nn yurdundan. Yani eitli ilgin zevk alma biimlerini onun halk kefetti." "Ltfen." "Dolaysyla utanmaz." "Ben utanrm." "Kald ki utantan kzarsa bile bunu kim anlar ki?" "Allah kahretsin." "Fsltyla konuuyorum" dedi, "olaslkla beni duyamaz, seni aptal yal ay. Vazgeiyorum. yi kz olacam. Sz veriyorum." Yolun geri kalan ksmnda hibir ey sylemedi. Asansrde, "Artk konuabilir miyim efendim? Yoksa asansrde de dinleme aygt olduunu mu dnyorsunuz?" "Gvenlik iindeyiz herhalde." "yi zaman geirdim. Ayrca deri de ok terletmedi." "stn karmasydm terleyebilirdin." "Sanrm. Guayaberayla harika grnyordun." " Rahat ama etkileyici." "Kesinlikle. Oraya gittiimize gerekten memnun oldum Sana sylyorum, televizyonda byle bir eyi kolay kolay izleyemezsin." "Umarm izlemem." "Asl houma giden, insanlarn ne kadar sradan grnd oldu. Giydiklerinden deil, insanlarn kendilerinden sz ediyorum. Bir Fellini filminin ar tiplerini bekliyorsun, bir veliler toplantsnda karlaabilecein insanlar gryorsun." "Tuhaf bir yeralt cinsellii." "Ama daha da heyecan verici" dedi, "nk ok daha gerek. Vcut baklama iinde herkes normal grnyordu. Her ey ok tuhaf, deil mi? lkel kabile ii." "Ve kalc." "Dvmeler gibi ama deriye daha ok nfuz ediyor. Benim de kulaklarm delik. bu noktaya gelince, kulak memesiyle gerek meme arasndaki fark nedir?" "Teslim oluyorum" dedim. "Fark nedir?" Artk dairemize gelmitik. Kollarn belime dolayarak, Bilmiyorum" dedi. "stm karmam seni rahatsz etti mi?" "artt" dedim. "Rahatsz etmedi." "Eh, yzne dayadklar onca memenin arasnda benimkilerin biimini unutmaman istedim." "Byle bir olaslk yok. Seninkiler en gzeliydi." Dans ederek benden uzaklat. "Ha" dedi. "Bu gece her eye ramen houna gitti bebeim. Yalan sylemene gerek yok." "Yalan sylediimi de kim syledi?" "yle diyelim: Sen Pinokyo olsaydn, burnuna rahata oturabilirdim." "Sana beni baka neyin arttn syleyeceim" dedim. Katlmayacamz konusunda anlatmz sanyordum." "Peki, kim katld ki? Ah, kz kza meselesini kastediyorsun. Bu saylmaz ama." "Ya." "Biraz havaya girdim, o kadar. Bu seni rahatsz etti mi?" " 'Rahatsz etme'nin doru bir szck olduunu sanmyorum." "Seni sinirlendirdi mi?"

"'Sinirlendirme'nin de doru bir szck olduunu sanmyorum." ' "Seni etkiledi, ha?" "Etkiledi." "Eh" dedi, "oraya da bu nedenle gittik, deil mi? Bizi etkilemesi gerekir. Seni yal ay. Ne yapmay dnyorum biliyor musun? Seni balayacam. Bu kez uyuyakalmayacaksn, tamam m?" "Herhalde kalmam" dedim. "Saatler boyu uyumam halde." 19 Paris Yeili, Pazarlar yeil-beyaz emsiyeler altna kurulu masalaryla gzel brunch verir. Ge uyuduk ve gne orada baladk. Sonra Elaine, Altnc Cadde'de haftasonu kurulan bitpazarna gitmek zere bir taksiye bindi. Ben de ikinci bir kahve ierek eve yrdm. Jim Shorter ben yokken aram, telesekretere mesaj brakmt. Tekrar ben aradm ve Amsterdam ile Doksan Altnc Sokakn kesinde bir saat iinde bulumay kararlatrdk. Sonra baka bir Jim'i, sponsorum Jim Faber' arayarak yemek randevumuzu teyit ettirdim ve hangi in lokantasn varlmzla onurlandcamza karar verdik. Sekizinci Cadde'nin birka bina batsnda, Elli Sekizinci Sokak'taki Vejetaryen Cenneti'ne gittik. Restoran sokak seviyesinden bir merdiven boyu alttayd ve odalara blnm yemek salonu ok bykt, ou bo olan masa ve blmelerin sonu grnmyordu. Jim, "Buraya geldiimiz iyi oldu" dedi. "Buray denemek istiyordum ama dardan yle pejmrde duruyor ki. yapyorlar m acaba? Umarm asl ileri ithalattr ve buras yalnzca yan bir itir." "Bazen le yemeinde kalabalk olur. Elaine buray seviyor nk mende eit ok. Birok in lokantasnda ayn drt pilav ila be sebze eidi var, Elaine'e artk bunlardan gna geldi." Menye gz atarak, "Buraya istedii kadar gelebilir" dedi. Neseeceimizi sen syle, madem buray tanyorsun." "Elbette. Ne yemek istersin?" "Yemek" dedi. "yi yemek ve ok miktarda." Yemek yerken leden sonram nasl geirdiimi ve zor bir soruturmann umut vermeyen yan ilerinin planlamadm bir On kinci Adm iine yol atn anlattm. Jim, "Bu senin tarzn deil" dedi. "Hibir zaman fazla misyoner cokusu gstermemitin." "Eh, dnyay ikiden arndrmak benim iim deil diye dndm hep" dedim. "Balangta kendi adma ayk kalmay istediimden bile emin deildim, dolaysyla yapmak istediim en son ey bunu bir bakasna satmay denemekti. Sonra, ikiden ne kadar uzak durursam, bakalarnn iip imediine burnumu sokmann hi gerekmediine o kadar inandm. Belki iki ienler imeyenlerden daha iyidir. Ben kimim ki bunu syleyeyim?" "Arkadan Ballou..." "Arkadam Mick Ballou yaamnn her gn ok ier ve bir toplantya gelse ona yanl yere geldiini sylemeyi aklndan geiren tek bir insan bile kmaz. Henz belirtilerini gstermese bile ikinin onu fiziksel ve zihinsel olarak etkilediine eminim. Ama o yetikin bir insan, Tanr akna. Kendi kararlarn verebilir." "Ama dier adam..." "Sanrm kendimi onunla zdeletirdim" dedim. "Yaantsna baktm ya da yaamnn nasl olabileceini tahmin ve benim de benzer bir izgi izlemi olduumu grdm. Her neyse, onu bir toplantya srkleme kararm yoktu. Ama kendimi onunla bu konuda konuurken buldum. lgi gsterdi, nerilere akt." "Bu senin iin iyi olmu. Kimseye sponsorluk yapmyorsun, deil mi?" "Ona da sponsorluk yapmyorum." "Eh, sponsorluk bu ite, ikinizden biri adna sponsorluk desin ya da demesin. Yeni biriyle almann sana yardmc olacan dnyorum. ki itii zaman arma ama."

"Hayr." "Kimseyi ikiden uzaklatramaz ve ayk kalmasn salanmazsn. Bunu biliyorsun." "Kesinlikle." "Ve umarm baarl bir sponsorluun tanmn hatrlyorsundur." "Sponsorun kendisinin ikiden uzak durmas." "ok haklsn. Biliyor musun, bu inliler adam aldatr. Et yediini sanyorsun ama aslnda yediin et deildir. Bu nedir, Allah akna, ylan bal m?" "Sanrm soya fasulyesinden yaplm." "Bir gn gelecek, her eyi soya fasulyesinden yapacaklar, iskemleler, masalar, otomobiller, scak hindili sandviler. Her eyi. Ama bunun grn de, tad da ylan balna benziyor. Sorun u ki, gerekten ylan balysa yapabileceim bir ey yok, nk ylan baln hi sevemedim. Galiba ylan balna alerjim var." "Sipari verirken bunu sylemeliydin." "Ama sahte ylan balysa farkeder mi? Sahte ylan balna alerjim yok. Tam tersine houma gider." "Biraz daha al." "Alacam. Elaine bu eyi srekli yiyor, ha? Bu yemei kastetmiyorum, vejetaryenliini diyorum. Balk bile yemiyor, deil mi?' "Hayr." "Ben eti zlerdim dorusu. kinizin arasnda her ey yolunda m?" "Her ey harika." "brn hl gryor musun?" "Ara sra." Bata ona Lisa'y anlatmamtm ama bunun nedeni anlamayaca korkusu deildi. Elaine'i tanyor, Elaine'nden gizli tutmak zorunda olduum bir eyle onu skmak istemedim. zellikle birka hafta srecek bir eyse. Ama bitmeyince, devam edince ona anlattm. "Onu son kez grdmde" dedim, "canm iki istemeye balamt. ki yerine onu aradm." "Eh, seenekler buysa, dorusunu setiini syleyebilirim. likinin gelecei olduunu dnmyorum ama dn PBS'de sera etkisi konusunda zel bir program izledim, ayn eyin insanlar iin de geerli olduu sylenebilir. Evliliini bozmaya almyor deil mi?" "Ben evli deilim ki." "Ne demek istediimi biliyorsun." Bam salladm. "Yalnzca orada" dedim. "Asla aramyor ben aradmda gelmemi sylyor." "Bir insan baka ne ister ki?" dedi. "Bana bir iyilik yap olur mu? Bir kz kardei olup olmadn ren." Yemekte uzun sre oyalandk ve St. Clare'deki Byk toplantsna birka dakika geciktik. Toplantdan sonm evine kadar elik ettim, sonra Onuncu Cadde, Elinci Sokak'taki Grogan'n Yeri'ne gittim: Ruhsatta adnn olmamasna karn burann sahibi Mick Ballou'ydu. Mick'in kentten birka saat uzaklktaki Sullivan County'de bir iftlii var ve tapusu da baka birinin stne. Kentte birka dairesi var ve bir Cadillac Brougham kullanyor ama kaytlarda tek bir eyi sahibi gzkmyor. Ona icra davas aarlarsa, alacak birey bulmakta glk ekecekler. Oraya Cuma akam gitmeye niyetliydim ama akam Yukar Dou Yakas'nda geirmi, ruhlar ikiden kurtarmtm. ki gece sonra salon neredeyse bombotu, kii barda sessizce oturuyor, iki kii de bir masay paylayordu. Barn ardndaki Burke, ince dudaklarnn kenarndan byk patronu beklemediklilerini syledi. Bir Cola iecek ve ESPN'de biraz ma izleyecek kadar kaldm orada. Brewers, White Sox'a kar oynuyor ve her iki takm da ok gol atyordu. Ama maa fazla ilgi gstermedim ve bardam boalnca da eve gittim.

Sabah ilk i olarak Wally Donn telefon etti. "Bu hafta iki gnn kullanabilirim" dedi. "Olabilir mi?" "Bir i stndeyim" dedim. "Seni ok mu megul ediyor?" Aslnda ok megul etmiyordu. Sal leden sonra Gruliow'un evindeki byk toplantya kadar yapabileceim fazla bir ey yoktu. "Diyelim sana aramba sabah telefon ettim" dedim. "Ya da olanak bulursam yarn akam stne doru. O zaman ne durumda olacam konusunda fikir sahibi olabilirim." "Sana bugn ihtiyacm var" dedi. "aramba ararsan elimde senin iin bir ey olmayabilir. Ama bir ara bakalm." O gn gidebilirdim nk i beni fazla uratrmyordu. Forest Hill 'e her zamanki gibi telefon ettim ve kimsenin yant vermesine hi armadm. Bayan Watson'n kent dna ktna karar vermitim ve telefonu aarsa ona ne sorabileceimi bilmiyordum. le yemeinden sonra Elaine'in dkknna gittim. Onunla konumak istiyordum ama Elaine orada deildi. k giyleri iinde profesyonel ve cool bir grnm olan TJ onun yerine dkkna bakyordu. TJ ile yarm saat kadar konutum, bu arada Grateful Dead tirt giymi geni omuzlu bir adama bir ift bronz kitap destei satt. Adam nce otuz, sonra krk dolar nerdi, sonunda TJ sat vergisini almazsa etiket fiyat olan elli dolar deyeceini syledi. TJ bu neriden de hi etkilenmedi. Adam TJ'e hayran kalarak, "Sk adamsn" dedi. "Eh, herhalde ok para dyorum ama ne olacak? On yl sonra kitap rafna baknca dediim paray hatrlayacak mym?" Kredi kartn uzatt, TJ de sat not ederek yllardr bu ii yaparm gibi kartla yaplmas gereken ilemleri yapt. TJ paketlenmi kitap desteklerini verirken, sonunda "Gerekten gzeller" dedi. "Sanrm iyi bir alveri yaptnz." Adam, "Ben de yle dnyorum" dedi. Akam yemeinde Elaine'e olay btn ayrntlaryla anlattm. '"Sanrm iyi bir alveri yaptnz.' Byle konumay nereden rendi dersin?" "Hibir fikrim yok" dedi Elaine. "Neden hi indirim yapmad? Ona sat yapmak iin yzde on indirim yapabileceini sylemitim." "Salam durursa mterinin elli dolar deyeceini bildiini syledi." "Vergiler dahil mi?" "Vergiler dahil." "Sanrm ktlarla uzun sre birlikte olmak insana bir eyler retiyor. Krk kinci Sokak'ta bir eyler alp satarsan her yerde alp satabilirsin demektir." "yle grnyor." "Ama konuma tarzn byle kolayca deitirmesi beni hl artyor. Aslnda orta snftan geliyor ve sokak azn srf hava olsun diye kullanyor olmas mmkn m?" "Hayr." "Ben de yle tahmin ettim. Ama bilinmez ki." "Bazen bilebilirsin" dedim. Jim Shorter aramamt. Onu yemekten sonra aradm ama kimse yant vermedi. St. Paul'e gittim. Konuan kadnn her konuda ok gl yorumlan vard. Verilen arada oradan ayrlarak oteldeki odama gittim ve oturup pencereden dar baktm. eri girer girmez telefon ynlendirme ilemini iptal ettim. Bu ilemi otomatik hale getirmeye alyordum, karken de otomatik olarak ayordum. Bir kitap alarak bir sre okudum, sonra kitab braktm ve pencereden biraz daha dary izledim. Ardndan telefon ald, arayan Shorter'd.

"Merhaba" dedi. "Nasl gidiyor?" "Gayet iyi" dedim. "Ya sen naslsn?" "Eh, henz imedim." "Harika." "Ve bir toplantya katldm" dedi, sonra gittii yeri ve konuann yksn biraz anlatt. Birka dakika AA'dan konudukktan sonra, "Aratrman nasl gidiyor? Bir ilerleme var m?" "Biraz yavalad." "Yarn byk gn, deil mi?" "Byk gn m?" "Herkesle biraraya gelecek ve ne yapmak gerektiine karar vereceksiniz. Katilin de orada olacan dnyor musun?" "Bu da bir olaslk. Bir katilin var olduundan kesin emin deilim." "Hey, Matt, Watson'n cesedini ben bulmutum, hatrlyorr musun? Kesinlikle biri onu ldrd. Yani kendi kendini ldrmedi." "Tek bir katil" dedim. "Dediim gibi, bir katil olup olmadndan ve onun grup yelerinden biri olduuna inanmak iin neden olup olmadndan emin deilim." "Baka kim olabilir?" "Bilmiyorum." "Eh, ne dnyorum biliyor musun... Ama nasl yorum yapabilirim ki? Unut gitsin, bunu duymak istemezsin." "Kesinlikle isterim Jim." "ster misin? ey, bahse girerim yelerden biridir. Yani yzeyde kusursuz grnen ama alttan alta kargaa iinde bir adam. Ne demek istediimi anlyor musun?" "Evet." "Yarn hepsi gelecek mi?" "ou. Birka gelemiyor." "Katil sen olsaydn" dedi, "ve biri byle bir toplantya seni arsayd, gider miydin? Yoksa mazeret mi bildirirdin?" "Bunu sylemek olanaksz." "Ben olsam giderdim. Nasl uzak kalabilirdim? Neler sylediklerini duymak isterdim, sen olsan istemez miydin?" "Sanrm isterdim." "Bu gece iyi bir uyku eksen iyi olur" dedi. "Yarn katille ayn odada olacaksn. Bir ey sezebileceini dnyor musun?" "Bundan kukuluyum." "Bilmiyorum" dedi. "Uzun zaman polislik yaptn. gdlerin var. Bu adam uzakta tutabilir." "gdlerim mi?" "Orada olacan bildii iin. Dmanyla yz yze olmak istemezse tabii, bilirsin. Ne dnyorsun?" "ok fazla televizyon izlediini dnyorum." Gld. "Biliyor musun? Galiba haklsn. Yarn nerede toplanacaksnz? Birinin brosunda m?" "Bunu syleyemem Jim." "Ama Manhattan'da deil mi? Affedersin, burnumu sokuyorum, bunu yapmak istememitim." "Village'de ama bundan fazlasn sylemek istemiyorum." "nemli deil. Village'den sz ediyorken, bu gece Houston Soka'ndaki geceyars toplantsna gitmeyi dnyorum. Bu gece gelemezsin, deil mi?" "Bu gece olmaz." "Hayr, yarn ok megul olacaksn. Ben de ge saatlere kadar uyank kalmay ister miyim bilmiyorum. Toplant geceyars bitiyor, sonrasnda eve kadar uzun bir yol katetmek zorunda

kalacam. Yamur da yaabilir. Yaacak gibi grnyor. Biliyor musun? Evde kalacam herhalde." "Bunun iin seni sulayamam." Gld. "Seninle konumak ok iyi Matt. nan bana, yardmn dokunuyor. Seni aramadan nce dnyordum, bir bardak biray neden iemezmiim ki? Yani bir bardak birann etkini hissetmez bile insan." "ey..." "Merak etme" dedi. "meyeceim. u anda canm istemiyor bile. Yarn iyi bir gn geir, olur mu? Ve frsat bulursan sonunda beni ara, bunu yapar msn?" "Olur" dedim. Bu telefonu bekliyor olmalydm. Onunla konutuktan sonra telefon ynlendirmeyi atm ve eve gittim. Ben evde deilken Ray Gruliow aramt. Bu kez ben onu aradm. "Yarn buuk" dedi. "Sana da uygun mu?" "Uygun." "Dierlerine dedim. Bu bize sen gelmeden nce konuacaklarmz toparlama ans verecek." Sekiz kiinin geleceini syledi, Bili Ludgate randevularn ayarlarsa dokuz da olabilirdi. yeleri bu kadar abuk, son yemein zerinden iki ay bile gemeden tekrar grmek tuhaf olacakt. Normal ortamdan, bir restorann zel yemek odasndan baka bir yerde grmek de tuhaf olacakt. "Bu arada" dedi. "Geen gece yaptmz konuma houma gitti." "Benim de." "Bir ara tekrarlayalm" dedi. "Bu samalklar bitince. Tamam m?" "Tamam" dedim. Telefonu kapadktan sonra kendime bir fincan kahve koydum. Elaine ile televizyon izledim ama aklm programa veremiyordum. Bill Ludgate'n ilerini ayarlamasna bal olarak, Gruliow'un evinde sekiz ya da dokuz kii olacaktk, be ya da alt gelmeyen olacakt. Katil gelecek miydi, gelmeyecek miydi? Merak onu toplantya eker miydi? Korku onu geride tutar myd? Belki o ev katilin eviydi. Gruliow'un katil olduunu dnmek aptalca. etin Ceviz Ray eytani bir katil mi? Tanr biliyor ya, ayrntlar hesaplayacak kadar akll, uygulayacak kadar kararlyd. Onun yeterince acmasz, hatta lgn olduunu syleyenler de vard. Bu olamazd. Ama dierleri de olamazd, kimsenin bir nedeni yoktu. Brak nedeni, kimse kulbn varln bile bilmiyordu. Atladm biri var m? Hildebrand diye dndm. Katilin yapmayaca tek ey zel bir detektif tutmakt. Ama... ey, lgnca bir dnce ama uzun yllardr tand arkadalarn sistematik olarak temizleyen birinden akl banda davranlar beklenebilir mi? Belki bir detektif tutmak oyuna biraz heyecan katyordu. Belki ylda bir birini temizleme ii skc olmaya balamt. Belki geri kalan yelerin neler olup bittiini anlamay reddetmesi onu deliye dndryordu. Bu nedenle belki de Lew Hildebrand bir detektif tutarak kumar oynamaya karar vermiti. Ama ileri kendisi iin zorlatrmay istemedii iin fazla parlak olmayan bir detektif tutacak kadar sagrlyd... yi bir uyku ek demiti Jim Shorter. Pek ansm yoktu. 20

Haziran aynn son Sal'snda, scak ve nemli gnde, saat te, otuz bir kiinin on drdnn dokuzu biraraya geldi. Kimse kayg uyandracak derecede erken ya da modaya uygun olarak ge gelmedi. lk gelenler Gerard Billings ve Kendall McGarry idi. Ayr taksilerden ayn anda indiler. ki adam kararlatrlan saatten be dakika nce Gruliow'un zilini aldlar. Daha koltuklarna oturmamlard ki, kap yeniden alnd. 3:02'de gelerek kald iin zr dileyen Bob Berk dokuzuncu kiiydi. be gee Ray Gruliow ayaa kalkarak toplanty at. Bunu daha nce de yapmt. Geen Eyll'de Frank DiGiulio'nun lmnden sonra kulbn en yal yesi olmu ve buna uygun olarak Mays'taki yllk toplantya bakanlk etmiti. Otuz iki yl iinde bakanlk ikinci kez el deitirmiti; Homer Champney'den Frank DiGiulio'ya, ondan da imdi Gruilow. Ama ne Gruliow, ne de dierleri geleneksel zaman ve yerin dnda bir toplant yapmlard. Gruliow bu toplantm biimi hakknda dnm ve birkana danmt. Sonunda her zamanki biiminden olabildiince az farkl olmasna karar verdi ve bu karara uygun olarak len yelerin adlarn lm sralarna gre okudu. Philip Michael Kalish, James Severange Homer Gray Champney'den balam, Francis DiGiulio ve Alan Walter Watson'la bitirmiti. "Geldiiniz iin teekkr ederim" dedi. "Kar karya olduumuz durum konusunda hepinizle daha nce konumutuk ve bazlarnzn birbiriyle konutuunuzu da biliyorum. Durumu zetlememe izin verin, sonra her zamanki gibi srayla sz alr ve durumu ele alabiliriz. buukta bize katlacak biri daha var: Scudder adl bir detektif. Scudder buraya geldii zaman bir karar birliine varm olmamz iyi olur..." Commerce Soka'na on be dakika erken gittiim iin dar, katl sokaklarda dolaarak zaman ldrdm. Bu gezinti beni o ilerde Charles Soka'nda olan Altnc Blge'de yeni bir yz olduum dneme geri gtrd. Village'de yeniydim ve grdklerimden heyecan duyuyordum ama bu egzantrik sokaklarda srekli yolumu kaybediyordum. Hi renemeyeceimi dnmtm ama burada bir nbet turu kadar blgeyi reten bir yntem daha olamaz. i kapmtm. Tam 3:30'da Gruliow'un evine vardm ve aslan kafas biimli kap tokman aldm. Gruliow kapy hemen aarak beni daha nce gstermedii bir glmsemeyle karlad: kimizin bir srr paylatn dndren bir glmseme. "Tam zamanla geldin" dedi. "eri gir. Burada seninle tanmak isteyenler var." Havann scakln bir yana brakrsak takm elbise giymi olduuma memnun oldum. Takm izgili olan Lowell Hunter ve alameti farikas papyonu ve yeil blazeriyle hava sunucusu Gerard Billings dnda hepsi koyu renk takm elbise giymiti. Gruliow beni tantt. El skrken her bir yz zihnime kazmaya ve bildiim adlarla eletirmeye altm. Hatrlamam gereken ok fazla kii yoktu: Dokuz kiiden Gruliow ve Hildebrand ile tanmtm, Billings ve Avery Davis'i biliyordum. Geriye Hunter, Bob Berk, Bill Ludgate, Kendall McGarry ve Gordon Walser kalyordu. Dier be kiiden Brian O'Hara byk oluyla Himalayalarda trekking yapyordu ve daha on gn dnmeyecekti. John Youngdahl St. Louis'de oturuyordu, oraya sekiz yl nce tanm ve tek Mays toplantsn karmamt ama ok ksa bir sre nce haber verilen bu toplantya gelememiti. Bob Ripley, Ohio'da kznn kolej mezuniyet trenine katlyordu, Douglas Pomeroy ile Rick Bazerian'n da ertelemeyecekleri i randevular vard. Tanma faslndan sonra koltuklarmza oturduk. Dokuz kii benim bir eyler sylememi bekliyordu. Beklentiyle dolu yzlere baktm, tek dndm iki imek istediimdi. Derin bir soluk alp verdim ve bu dnceyi kafamdan kovdum. Onlara toplant iin minnet duyduumu syledim. "Durumu tartmak iin az zamannz olduunu biliyorum" dedim, "ama benim amdan olayn nasl grndn syleyebileceimi dndm. Ben hem sizin dnzda biriyim, hem de profesyonel bir aratrmacym." On be yirmi dakika konuarak srayla lmleri ele aldm, intihar ve

kazalarn gerek olabileceklerini syledim. Ne sylediimi tam olarak hatrlamyorum ama dilimi dolandrmadan konutum ve sanrm anlaldm. Yzlerindeki ifadeden her szcn onlar etkiledii anlalyordu. "Buradan varacamz yer size bal baylar" dedim. "Seenekleri sralamadan nce bu toplanty baka bir ama iin kullanmak ve size baz sorular sormak istiyorum." "Ne gibi?" dedi Gruliow. "Kulbnzde ortalamann ok stnde bir lm oran var. Lew'i beni tutmaya iten neden de buydu. Hanginizin lm orann ayn derecede dndnz ve aklnza hi cinayet olasl gelip gelmediini merak ediyorum." Atalar Bamszlk Bildirgesi'ni imzalam olan Kendall McGarry tam olarak byle dndn, tam tamna iki yl kadar nce kafasnda byle bir dncenin doduunu anlatt, "Ama bu dnceyi hayali ve mantksz olarak hemen bir kenara attm. Televizyon iin iyi olabilecek ama gerek yaamda inanlmayacak, pembe dizilere konu olabilecek bir hikye." Bob Berk benzer bir dncenin kafasndan getiini itiraf etti. lk toplantda her iki elinde altnc parmakla doduunu aklayan Gordon Walser, son on ylda ana-babasn ve birka aile mensubunu kaybettiini ve bunun kulpteki yksek lm orannn farkna varmamasna neden olabileceini syledi. Ayn biimde Lowell Hunter da AIDS nedeniyle "sayamayacam kadar ok arkadam" kaybetmiti, kulpteki lm oran kendi sosyal evresindekinden hayli azd. Gerard Billings, yksek lm orannn hastalk nedeniyle olup olmadyla daha ok ilgilendiini syledi. "Bu daha tehlikeli" dedi. "Kanser, kalp krizleri, kan damarlarndaki u kk saatli bombalar. Bunlar insan korkutan eyler. Ama intihar, bu bir seim ve kendim iin hi dnmediim bir seim. Bir zel uak kazas, eh, kendi uam yok, dolaysyla byle bir ey bama gelmez. Katil olduunu dnrsek, bu tpk yldrm arpsna benziyor. Bakalarnn bana da gelebilir. Kt evrelerden uzak durursunuz, ellerinizi bakalarnn elerinden ekersiniz, gece Central Park'tan gemezsiniz ve Jim'le dolamazsnz. Jim Croce'un arksn biliyor musunuz?" Birka dize syledi, dierleri ona bakarken yavaa sesini kesti. Bill Ludgate yksek lm orannn kesinlikle farknda olduunu ama bunun onu hi kukuya gtrmediini syledi. Yalnzca kuann lmeye baladn ve kendisinin de yaamnn sonuna sandndan daha yakn olabileceini dnerek kayglanmt. Avery Davis, "Biliyorsunuz, ayn eyi dndm ve tam tersi bir yne gittim" dedi. "lm olan arkadalarmzn bizim iin lm olduunu dndm. Onlar lyse, biraz daha ortalkta dolama ansmz daha yksek olacakt. Dndnz zaman anlamsz geliyor ama ayn zamanda ok da mantkl grnyor." lerinden birinin pheli bir ey farkedip farketmediini sordum. zlenildiklerini ya da gzlendiklerini hi sezdiler mi? Hi yanl telefon geldi mi ya da arayanlar konumadan kapadlar m? Kimse nemli bir ey sylemedi. New Jersey'de, Yukar Montclair'de oturan Bob Berk, evdeki telefonunda bir sre sanki stne vuruluyormu gibi czrt ve grltler olduunu ama sorunun birka ay sonra, balad gibi aklanamaz biimde bittiini anlatt. Bili Ludgate, einin telefonun aldktan sonra hi konuma olmadan kaplanmasndan kayglandn ve tam bir eyler yapmaya hazrlanrken arayann kimliini bulduklarn anlatt, sevgilisi ona evden ulamaya alyordu. Gerry Billings, "Seni domuz" dedi. Ama Ludgate ilikinin bittiini ve telefonlarn kesildiini syledi. Birka soru daha sordum. Bunu onlara sylemedim ama bana verdikleri bilgilerden ok onlarn kiiliklerine ilikin sezgilerimle ilgileniyordum. Nerede yaadklarn, ka yanda olduklarn, nasl geindiklerini ve nasl yaadklarn biliyordum ama birey olarak kim olduklarn karmak istiyordum.

stediimi elde ettiimden emin deildim. Onlarn yantlar, benim de sorularm bitince seenekleri gzden geirdim. Polise gidebilirler, durumu biraz bilen Durkin'e ya da polisteki baka bir yetkiliye bavurabilirlerdi. Aldklar tepkiden memnun olmazlarsa ya da en bandan itibaren tam ve geni bir soruturma yaplmasn isterlerse dorudan medyaya da bavurabilirlerdi. Ya da ben tek kiilik aratrmama devam ederek yava yol alr, ipular arar ve ansmn dnmesini dilerdim. Kulbe dikkat ekmezler ve kimsenin adnn gazetede yaynlanmamasn salarlard ama bu onlar bir yere gtrmeyebilirdi. Gene kiisel gvenlik asndan baz nerilerim olacakt. Yardmc aratrmac gibi davranarak benimle ilikiyi srdrecekler ve dzensiz ya da pheli bir ey sezdikleri anda bana bildireceklerdi. Onlara, "Bir yere varacam gvencesini veremem dedim. "Ama polisler de gvence veremezler. Ve yaamlarnz alt st ederler." "Medyann ilgisinden dolay m?" "Medyada kmasa bile. Bir polis olsaydm yapacam ilk ey ne olurdu biliyor musunuz? Her birinize Alan Watson'un ldrld gece nerede olduunuzu sorardm." Birka tanesi buna tepki gsterdi, pheli olduklar imdiye karar kafalarna dank etmemiti. Avery Daves, "Belki sen de sormalsn" dedi. "Bizlere ve buraya gelemeyen be kiiye." Bam olmaz anlamna salladm. "Neden olmasn?" "nk sylediklerinizi dorulayacak kaynaklarm yok. Kiisel olarak polisin de sylediklerinizi kontrol ederek bunu zeceini dnmyorum. Tahminime gre, birkanz Watson' eve kadar izleyerek ldrmediinizi kantlayamayabilir. Bu sulu olduunuzun bir gstergesi olamaz. Dorusunu isterseniz Watson' kim ldrmse o gece nerede olduunu kantlamak bir senaryo hazrlam olabilir ve bunu rtmek olanaksz olabilir. Ama polisler her eyi kontrol etmek zorundadr, nk resmi bir soruturmada kaldrlmam tek bir ta brakamazsnz. zellikle olayda bu kadar yksek bir lm oran varsa." Gruliow, "nerin nedir Matt?" diye sordu. "nerim yok. Nasl bir nerim olabilir ki? Sizler karar vernek zorundasnz. Tehlikede olan sizlersiniz." "Ya sen olsaydn?" "Bilmiyorum" dedim. "Dardan konumak kolay. En gvenli yolun dorudan medyaya gitmek olduu ak ama bundan emin deilim. ok sabrl bir katil bu. Polis aratrmaya ncelik verir, gazeteler de birinci sayfadan olay yanstrsa ne yapacak? Tahminime gre bir delie girerek pusuya yatacak. Acelesi yok, peinden atl koturmuyor. Bir iki yl daha bekleyebilir. Sonra herkes katilin hi var olmadna inannca kurbann seerek ldrmeye tekrar balayabilir." Lowell Hunter, "Tanr akna, neden?" diye sordu. "imizden biri olamaz, deil mi? Olamaz." Bob Berk, "Bu odadaki birinin olduuna inanamam" dedi. "Ya bu odadn dndaki biriyse? Ripley, Pomeroy ya da Brian O'Hara olduunu dnyor musun? Baka kim var? John Youngdahl m? Rick Bazerian m?" "Hayr." Bill Ludgate, "imizden biriyse, birimiz deliyiz demel Sizleri ancak ylda bir kere gryorum ama hepinizin grece akl banda olduunuzu dnyorum." "Ayn eyi senin iin de syleyebilirim Billy." Bill Ludgate konumasna devam etti. "Dolaysyla kulubn dnda biri olmal. Ama kim bizi ldrmek isteyebilir? Var olduumuzu bile bilen var m, Tanr akna?" Ray Gruliow, "Eski bir e" dedi. "Kamz boand?" "Neden eski bir e..." "Bilmiyorum. Sevgisizlik mi? Eski bir ein ne yapabileceini kim bilebilir? Ama artk arklar dndrmeliyiz, deil Buraya bir karara varmak iin geldik ve baka bir ey yapmadan nce

karar vermemiz gerektiini dnyorum." Bana dnd. "Matt" dedi, "bize on dakika izin verir misin? st katta bekleyebilirsin, istersen uzanabilecein bir yatak odas var orada. Tam da biraz temiz hava almak iin dar kmak zere olduumu syledim ama bu pek de uygun bir ey olmad. Gruliow'un klimal evinden ktmda boucu scaklk fiziksel gle beni sard. evreye gz atmak iin bir an st basamakta durdum. Sokan karsnda siyah bir limuzin Cherry Lane tiyatrosu'nun nne park etmiti. Src amurlua yaslanm, sigara iiyordu. Bir an bana baktn dndm ama ben merdivenden inerken gzleri beni takip etmeyince, yalnzca, birinin kp kmadn grmek iin kapya baktn anladm. Ona, "On be dakika daha orada kalacaklar" diye seslendim. "En az on be dakika." Bana temkinli bir biimde bakt, bilgi sahibi olmak houna gitmiti ama onunla konumamn uygun olmadn dnyordu. Allah belan versin, diye dndm ve limuzinin arkasna bakmak zere yrdm. Plaka ABD-1'di. Limuzinin Avery Blanchard Davis'e ait olduuna karar verdim ve bunu zdm iin kendimi tebrik ettim. Zaman gelmiti. Gruliow'un evinden 4:19'da kmtm. n kap tekrar alp etin Ceviz Ray dar ktnda saat 4:30'du. Gruliow nce sola, sonra saa bakt. Beni grmedi. Yedinci Cadde'ye yryerek bir bfeden buzlu kahve aldm, sonra kahveyi imek iin sokan karsndaki apartmann giriine tnedim. Davis'in ofr o srada sigarasn bitirmi ve limuzinin koyu renk camlarnn ardnda grnmez olmutu. Sokaktan kimse gemedi, Bedford Soka'nn kesinden karak hzla nmden geen ve yol kvrmnda yok olan kaykayl bir ocuk dnda ne yaya ne de tekerlek stnde kimse yoktu. Kahvemi bitirdim, barda kapa ak p kutusuna attm. Sonra sokan karsndaki kap ald, Gruliow dar kt, beni arad ama gremedi. Ayaa kalknca hareket Gruliow'un dikkatini ekti. Bana iaret etti. Bir otomobilin gemesini bekledikten sonra sokan karsna getim. Bu arada giri yolunda beni karlamak iin Gruliow da merdivenden aaya inmiti. "Konuyla ilgilenmeye devam etmeni istiyoruz" dedi. "Bundan eminseniz..." "eri girelim" dedi, "sana bunu resmi olarak bildirmek istiyorum." 21 Elaine'e, "Her biri bin dolar koydu" dedin defterlerini yannda getirenler ek yazd, dierleri taahhtname imzalad." "Taahhtnamelerini mi almak zorunda kaldn?" "Onlar Ray Gruliow ald" dedim. "ekleri de. Tutulan kii oydu. Yasal danman olarak hep birlikte onu tuttular." "Ne yapacaklar, katili mahkemeye mi verecekler'' "Gruliow da beni tuttu. Brosunda dokuz bin dolarlk ek yazd. Bu miktar dierlerinden ald eklerle mhrlere ve kendi bin dolarna eit." "Yani onun iin alyorsun." Bam hayr anlamnda salladm. "Mterisinin lehine bir aratrma yapmam iin beni tuttu, mteri de grubun tamam. Ona gre bunun amac beni avukat-mteri gvencesi emsiyesinin altna sokmak." "Bu ne demek? Mahkemede sorular yantlamay reddebilir misin?" "Kimsenin buna aldrdn sanmyorum. Hayr, aratrmann sonularn polise vermekle ya da iverenimin Gruilow'un ya da onun mterilerinin bana syledii hibir eyi tekrarlamakla ykml deilim anlamna geliyor." "Bu gerekten seni korur mu?" "Bilmiyorum. Gruliow ie yarayacan dnr gibi grnyordu. Her durumda bilgileri polisten sakl tutmann uygun olacan dnrsem yasal zorunluluk olmadan bunu

yapabilirim. Yani avukat-mteri ayrcalnn salad koruma zaral olmaz ama bu olsa da olmasa da ayn eyi yapacam." "Kahramanm" dedi. "Bir mteri iin her eyi yapar." "Tam olarak deil" dedim, "nk onlara bir noktada polisi iin iine sokma seeneini koruduumu syledim. Asl kaygm, baka cinayet olmadan bu adam durdurmak." "Onlarn kaygs da bu, deil mi?" "yle de diyebilirsin. Sokan karsnda tnediim srada neler konuulduunu bilmiyorum ama izlenimime gre, adlarn lm listesinden uzak tutmaktan ok otuz bir kiilik kulb tabloidtelevizyondan uzak tutmakla daha ok ilgilenmiler. Olay patlarsa bu kulbn sonu olur. Unutma, kulp onlar domadan nce de vard ve yaatmay dnyorlar. Kulp iin zellikle lmek istemiyorlar ama kulpsz yaamak da istemiyorlar." "Erkekler" dedi. "Allah kahretsin, en kts bu deil" dedim. "kisi ayn krmz-siyah izgili kravat takmt ve kimse bunun hakknda ey sylemedi. Fark ettiklerini bile sanmyorum." "ok edici" dedim. "Ama buna hi de inanmyorum. Uyduruyorsun, deil mi?" "Dorusunu istersen evet. Nasl bildin?" "nk sen de fark etmezdin, seni ay." "Fark edebilirdim. Ben eitimli bir gzlemciyim." "Kravatlarn tarif et." "Kimin kravatn?" "Hepsinin." "ey, Gery Billings papyon takmt." "Her zaman papyon takar. Ne renk?" "ey..." "Bir ey uyduraym da deme. Kravatn hatrladn biri var m?" "Bazlar izgiliydi" dedim. "Ah-ha. Bazlar da deildi." "Aklmda kravatlardan daha nemli eyler vard" dedim. "Tamam" dedi, "ben diyeceimi dedim." Gruliow'un ekini almadan nce onlara gvenlik hakknda bir eyler syledim. "Farkna varmama ya da ciddiye almama alkanlnda olduunuz eylere dikkat etmeniz gerekiyor dedim. Biri sizi sokakta takip ediyor mu? Blokun evresinde ayn otomobil defalarca dnyor mu ya da sokan karsnda duruyor mu? ok sayda pheli telefonlar alyor musunuz? Telefon hattnda ok fazla czrt ya da seste ani deiikliklerle birlikte klik sesleri var m?" Biri, "paranoya zaman" dedi. "amzda bir dereceye kadar paranoya yaamn bu parasdr" dedim. "Her zamankinden biraz daha fazla paranoyak olma hakknz var. Biri sizi ldrmeye alt iin bir adama biraz nce bin dolar dediniz. Bu ii onun iin kolaylatrmak istemiyorsunuz." "Bodyguard tutmaya ne dersin?" Avery Davis, "ofrm silahl" dedi, "ve otomobili kurun geirmez. Bu belirli bir tehdite kar bir koruma deil. ok sayda arkadamz otomobiline zrh geirtti. Ed ve Rhea Feinbock rnein." Bill Ludgate, "Bunu okumutum" dedi. "ey, ben bunu birinci azdan, Ed'den duydum. Pi kurucular ona tabancann kabzasyla vurmu. Baka olaylar da duyunca bir limuzin satn alarak profesyonel bir ofr tuttum. ofr ararken bodyguard deneyimi olan tercih ettim." Bob Berk, "Kendini atee atar m?" diye sordu. "Senin iin lm gze alr m Avery?" "Sanmyorum ama ona bunun iin para vermiyorum."

"Bodyguard tutmamanz sylemiyorum" dedim, "ama durumun bunu gerektirdiini de dnmyorum. Sizi savunmas birini tutmak yerine kendinizi saknarak yaamanz daha nemli geliyor bana. Srekli tetikte olmanz gerekecek." "zlenip izlenmediimize bakarak m?" "br eylerin yan sra bunu da yapacaksnz. lan Hellerin nasl ldn hatrlyor musunuz?" "Metrodan aa atlad" dedi biri. "Atlad ya da dt" dedim, "ama bir an iin itilmi olduunu varsayalm. Olay gren polis metro platformlarnda, kendisi dikkatli olacak kadar ok zaman geirmi. Psikopatlardan korkuyor, potansiyel bir manyakla platform kenar arasnda olmamaya dikkat ediyor. Ama tek bana byle bir nlem lan Heller' koruyamazd." "Neden?" "Varsayn ki katil Heller'n tand biriydi. Bir arkada diyelim." Ken McGarry, "imizden biri olduunu sylyorsun" dedi. "Bu seenei bir kenara brakmamama karn ille de sizden biri olmas gerektiini sylemiyorum. Bin dolarlk ek yazarak kendinizi otomatik olarak syrm olmadnz. Ama diyelim ki Heller metroda tren bekliyordu ve biri yanna yaklat." "Tand biri mi?" "Onu tanyan biri" dedim. "Ona adyla seslenen biri. 'Sen Ian Heller'sn deil mi? Beni hatrlamazsn ama filancann partinde karlamtk.' Konuma nedeni bulacak kadar Heller' tanmaktadr. Heller bir trenin nne atlacan hi dnmez. Kendini birka dakika nce olduundan daha gvenlikte bile hissetmi olabilir. Bir grup potansiyel olarak tehlikeli yabancnn ortasnda tek bana deildir. Yannda bir arkada vardr." Gordon Walser bunun eytani bir ey olduunu syledi. Lowell Hunter, "Bilirsin bu bana Godfather' hatrlatt. Saldr gvendiin birinden, bir an bile kuku duymayacan bir an gelir. Onlar bu kiiyi kullanacaklardr.'" "Byle olmal" dedim. "lan Heller bir bakma kt rnekti. lm i k saatlerinde oldu. Platform kalabalkt ve herhangi bir insan uygun bir yere geerek ona zaman iyi ayarlanm bir omuz vurabilirdi. Ama dier saatlerde, bo bir istasyonda akladm biimde olabilir." Biri, "Yani metrolardan uzak duracaz" dedi. "Yapmanz gereken, katili, gz dnm bir katilden zgvenli bir kii olarak dnmek. Onun Alan Watson kadar izlediini, sonra Austin Soka'nda pizza yemek ii Alan Watson'n yanna gittiini dnn. 'Alan, naslsn?Eve mi gidiyorsun? Ben de ayni yne gidiyorum, sana elik edebilirim.' Watson adam daha nce hi grmemi olsa bile bir komusu, tantktan sonra unuttuu biri olduunu varsaym zorunda kalacaktr. Ve adam Watson'n gsne ba saplayana kadar da olaslkla ho bir sohbete dalm olabilirler." Elaine'e, "Durumu iyi anladlar m, bilmiyorum" dedim. "Birka silah almalarnn gerekip gerekmediini sordu. Onlara ne syleyeceimi bilmiyordum. Olaslkla silah tama ruhsat alamazlar, en azndan ok abuk alamazlar, dolaysyla yasal silah tama suunu stlenme riskine atlmak olur bu." "ldrlmekten daha iyi deil mi?" "Elbette ve bu insanlar saygn, dzen yanls tipler. Kendilerini yasad silahla savunmak zorunda kalrlarsa, kimse onlara kar dava amakta acele etmez. Ama varsay ki tamamen masum bir insan ate istemek iin yanlarna geldi ya da dengesini kaybederek silahl kahramanlarmzdan birine arpt.' "Bang bang." "Onlara srad bir ey olursa beni aramalarn syledim, birbirleriyle iliki kurmay da srdrecekler. Komik." "Komik olan nedir?"

"Birbirleriyle iliki kurma biimleri. Bir adan birbirlerine yaknlar. Dnsene, otuz yldan uzun sredir ok yakn bir ilikiyi paylatlar... Ama yalnzca ylda bir kez. Derin ve kalc kardelik balaryla birbirlerine ballar ama aslnda birbirlerini tanmyorlar." "Eeee?" "imdi iler deiti ve ortak bir dmana kar kendini savunma ihtiyac kadar insan biraraya getiren hibir ey yoktur. Ama ayn zamanda da dman ilerinden biri olabilir." "Pogo'nun bu konuda syleyebilecei bir ey yok muydu?" '"Dmanla tantk ve o biziz.' Ama bizim olayda dmanla karlamadk, burun burna gelmedik. imizden biri olabilir de, olmayabilir de. Yani..." "Yani birbirlerine ok ballar ama biraz da rahatszlk duyuyorlar." "Bunun gibi bir ey. lk kez birbirleriyle temas srdrmek zorundalar ve ilk kez birbirlerine gvenmiyorlar. Yamyamlar ve Hristiyanlar gibi." Elaine arm grnyordu. "Bilirsin, yamyamlar ve Hristiyanlar. Bir mantk problemi, bir nehirden kamaya alan alt kii: yamyam, Hristiyan. Yalnzca ii alacak bir kayk var. Geriye bir Hristiyan ve iki yamyam kalrsa onu yerler." "Bunun ok gereki olduunu sanmyorum." "Tanr akna" dedim, "gereki olmas gerekmiyor. Bu bir mantk problemi." "ey, ben bir Yahudiyim" dedi. "Yamyamlar, Hristiyanlar, ne fark eder? Onlar kim birbirinden ayrt edebilir ki?" "Ak ki sen deil." "Ben deil" diye kabul etti. "Ben ne diyorum biliyor musun? Bir Yahudiler var, bir de Yahudi olmayanlar. te bu kadar! " Yan bloktaki bir italyan lokantasnda akam yemei yedik. Henz daha yamur yamamt ama yaacakm gibi grnyordu. Elaine, "Demek Gerry Billings ile tantn" dedi. "Umarm ona bu hava hakknda yapabilecei bir ey olup olmadn sormusundur." "Tanrm, bunu duymaktan adama gna gelmi olmal." "Duvar gsterip scak ve souk hava akmlar hakkn konumaktan gna gelmemise, herhalde baka hibir eyden gna gelmez. Onu bir harita ya da izelgeyi gsterirken grdn zaman, aslnda o deil, biliyorsun." "Onun yerine baka biri mi gsteriyor?" "Billings hibir ey gstermiyor" dedi, "grnts baka bir harita ya da izelgenin grntsyle st ste bindiriliyor. Yani yleymi gibi grnyor ama aslnda Billings orada durup bo bir duvar gsteriyor. Herhalde iinin en zor ksm da budur, duvarn hangi parasnn Wyoming olduunu hatrlamak." Faturay kimin deyecei konusunda ekitik. Elaine, karalakalem yaplan resimlerden birini, ald fiyatn neredeyse yz katna satt iin demeyi yapmak istiyordu. Gene de bunu yalnzca birka yz dolar olduunu, oysa benim dokuz bin dolarlk bir ek aldm belirttim. "Gene de ii ciddiye alp paray hak etmek zorundasn" dedi. "Oysa resim elimden ve dkknmdan kt. lem tamarnland. Yapld, fini, finito." "Olabilir" dedim. "Ama bu ilem benim." Eve dnnce telesekreteri dinledim. Jim Shorter aramamt oysa arayacan dnmtm. Ben onu aradm ama telefon almad. Sonra sokan karsndaki kendi numaram evirerek ynlendirmeyi amay unutup unutmadma bakmak istedim, telefon megul alyordu ve bu da unutmadmn iaretiydi. Alan Watson'n Forest Hills'deki dul eini aradm. Yantyok. Elaine, "Huzursuzsun" dedi. "Sinemaya gitmek ister misin?.' Yoksa toplantya gitmen gerektiini mi dnyorsun?" "Bir taksiyle Yorkville'e gitmeyi dnyorum" dedim. "Orada ne var?" "Bir toplant."

"St. Paul's elinin altnda. Neden o kadar yolu gideceksin? u sponsorluk yaptn adama m bakmak istiyorsun?" "Sponsorluk yaptm biri deil." "Resmi olmayan bir sponsorluk. Aramad ve onun iin endie duyuyorsun." "Sanrm. Al-Anon'daki arkadalarn buna ne derlerdi?" "Programn nasl yrttne karmamam gerektiini sylerlerdi." "Kastettiim bu deil." "Biliyorum. Sana ne yapman gerektiini sylerlerdi? Korkarm, bunu onlara sormak zorundasn." "Onu rahat brakmalym" dedim. "Byle dnyorsun ha?" "Toplantlara kendim iin gitmeliyim, baka biri iin deil. kiyi brakrsa iyi olur, vazgeer ve tekrar iki ierse bu da iyi olur." "Yani?" "Yani korkarm iki iecek" dedim, "ve korkarm bu benim hatam olacak. Ama aslnda, iki ierse bu benim hatam olmaz. ki imezse bunun benim baarm olmayaca gibi. Her durumda kendi iradesiyle karar verebilir. Doru mu?" "Sylediiniz her ey dorudur, efendim." "Ah!" "yleyse ne yapacaksn. Yorkville'e taksiyle gidecek misin?" "Hayr, onu bover gitsin" dedim. "Haydi sinemaya gidelim." zlediimiz filmde Don Johnson katil bir jigoloyu, Rebecca DeMornay de onun avukatn oynuyordu. Sinemadan karken Elaine, "Hillary'ye bu kadar benzediine inanamyorum" "Hillary kim ve ona kim benziyor?" diye sordum. "Hillary Clinton" dedi. "Baka kim olabilir? De Mornay bakan kandracak kadar andryor onu. Fark etmedin mi? Buna inanamyorum. Akln nerelerdeydi?" "Uzayda kaybolmutu sanrm. Gemiten pimanlk duyuyor, gelecekten rkyordu." "Her zamanki gibi yani. Seni dnyaya dndrmek sylyorum, Don Johnson kt bir adamd." "O kadarn anladm" dedim. "yi, daha ne kadarn bilmek istiyorsun? Galiba son yamur yaacak. Den bir damla hissettim ama birinin klimasndan da damlam olabilir." "Hayr, ben de hissettim." "ki klima m? Mmkn deil. imdi ne yapmak istiyorsun?" "Bilmiyorum. Eve gidelim." "Oturup pencereden dary izlemek iin mi? Evde olmayan yan insanlar aramak iin mi? Bir aa bir yukar arnlamak iin mi?" "Bunun gibi bir ey." "Daha iyi bir fikrim var" dedi. "Birlikte eve yryelim, sonra sen Mick'in bu akam iin bir plan olup olmadna bak. Bol kahve ve Perrier i. Gnein domasn izleyin. Sonra da kiliseye giderek sabah ayinine, Kutsal Komn'e katln." "Komnyon." "Her ne haltsa." "Yahudi olanlar ve Yahudi olmayanlar, ha?" "Bunu sen syledin." Pare Vendome'nin nnde, "Kesinlikle yamur yayor. Eve kp emsiye almak istiyor musun?" diye sordu. "O kadar iddetli yamyor."

"Arayan olup olmadna bakmak da m istemiyorsun? Hava raporunu izleyip arkadan Gerry Billings'in ne renk papyon taktna da m bakmayacaksn? Hayr, yamurun hangi ynden yadn syleyecek bir hava raporu sunucusuna ihtiyacn yok." "Hayr." "Elbette yok. Yalnzca Grogan'n Yeri'ne gitmek istiyorsun. Mick'e sevgilerimi ilet, olur mu? Ve elen." 22 Burke, "Onu kardn" dedi. "kal on dakika olmad. Ama geri dnecek. Senin gelebileceini syledi." "yle mi?" "Ve onu beklemeni de syledi. Yeni kahve yaptm, ister misin? " Kahvemi koyunca Mick'le birlikte genellikle oturduumuz masaya gittim. Masa, Tullamore Dew reklam aynann altndayd. Biri yandaki masaya Post gazetesi brakmt. Ke yazarlarnn yazdklarna bakmak iin spor blmn atm. Cmleleri filmi izlediimden daha iyi izleyemiyordum. Bir sre sonra gazeteyi bir kenara brakarak tekrar Jim Shorter aramay dndm. Onu aramak iin saat ok mu ge olmutu? Tam bunu dnrken kap ald ve Mick Ballou ieriye girdi. Kapnn tam kenarnda durdu. Yamurdan dolay salar kafasna yapm, giysileri slanmt. Beni grnce yz aydnland. "Tanrm" dedi, "bu gece geleceini sylememi miydim? Ama gelmek iin ok berbat bir gece semisin." "Buraya geldiim srada yalnzca iseliyordu." "Biliyorum, nk ben de o srada dardaydm. Yumuak bir gn, rlandallar byle derler. Ama sonradan bardakta boanrcasna yamaya balad." Ellerini birbirine srtt, ayan eski karo demeye vurdu. "nce u slak giysilerden bir kurtulaym. Yln bu mevsiminde souk alrsak Noel'e kadar kurtulamayz." Arka taraftaki brosuna gitti. Bazen oradaki yeil deri koltukta geceler ve mee gardrobunda birka giysi tutar. Orada bir masas ve masif, eski bir Mosler kasas da var. Kasada her zaman ok miktarda para vardr. Krlamayacak kadar salam bir kilidi olduunu sanmyorum. Ancak imdiye kadar kimse bunu deneyecek kadar aptal olmad. Birka dakika sonra brodan salar dzgnce taranm ve yeni bir spor gmlekle pantolon giymi olarak kt. Dart oyuncularna birka sz syledi, kuma kasketli yal bir adamn omuzuna elini koydu ve kendine iki koymak iin barn arkasna geti. rpertisini geirmek iin bir yudumda bana dikti. Bedeni ve ruhu stan atei neredeyse hissedebiliyordum. Sonra bardan tekrar doldurarak benim iin yeni bir kahve fincanyla birlikte masaya geldi. Karmdaki koltua oturarak, "Bu daha iyi'" dedi. "Korkun birey, byle gecede i iin dar kmak." "Umarm iyi gitmitir." "Ah ciddi bir ey yok" dedi. "Kumarda birka dolar kaybeden veborcu iin senet veren u adam. Sonra aldatldna karar verdi ve borcunu demeyeceini syledi." "Sonra?" "Sonra onun senedini alan adam senedi sata kard." "Sen de aldn." "Aldm" dedi. "yi bir yatrm olduunu dndm. Bir ipotek satn almak ve pazarlkta hayli indirim salamak gibi." "Nakit para m dedin?" "Evet ve Andy Buckley' adamla konumaya gnderdim. Biliyor musun, adam hl aldatldnda ve dolaysyla senet kimin elinde olursa olsun borlu olmadnda srar ediyordu. Bunu tartmann anlamsz olduunu, kararn verdiini syledi." "Peki ne yaptn?"

"Onu grmeye gittim." "Sonra?" Mick, "Adam kararn deitirdi" dedi. "Borcunu deyecek mi?" "dedi. Yani harika bir yatrm olduunu, ekici bir kar getirdiini syleyebilirsin. erken zld." ri yar, uzun boylu bir adam, arkadam Mick, ve Easter Adas'ndaki antik heykellerin arasnda uygunsuz durmayacak bir ba var. Bu ona ilkel ve kanlmaz olarak korkutucu bir hava veriyor. Yllar nce Morrissey'in Yeri'nde ge saatlerde kafay ekmi bir adam Stonehenge'i bir daire biiminde duran Mick ve kardelerine benzetmiti. yleyse, yok olmakta olan bir rkn sonuncusu, Sava'n ncesinden bu yana Bat Krknc ve Ellincilerde ien, dven ve amata karan sert rlandal sulularn sonuncusu olmas ona ok uyuyor. Birok gangster ve serseri hkm sryordu -Gopher'lar, Rhodes Takm, Parlor'lar, Goriller. Liderlerinin ou ayn zamanda salon iletiyordu: Mallet Murphy ve Papaz Paddy'den Owney Madden'a kadar. New York'un grd dier gruplar kadar neeli ve ktydler ve bu kadar hereyi tketici bir susuzluklar olmasa, oraya daha kalc bir damga vurabilirlerdi. Mick'e gre Tanr viskiyi rlanda'nn dnyay ele geirmesini nlemek iin yaratmt. Viski kesinlikle Cehennem Mutfa'nn kabadaylarnn kenti ele geirmelerini nlememiti. Birka yl nce baz gazeteciler bunlara "Batllar" demeye balamt. Ama bu ad yerleene kadar "Batllar"dan fazla kii kalmamt. evredeki kt adamlar ounlukla lmt. ki ya da iddet nedeniyle lm, bir yerlerde mebbet hapis, Manhattan Eyalet Hastanesi'nin arka taraflarnda rme. Ya da evlendiler ve Jersey'in banliylerinde oturarak imanladlar, otomobil tamir atlyelerinde ie girdiler, kilisedeki oyunlar Las Vegas Gecesi fon toplayclarna braktlar ya da hafta boyu kaynpederleri iin alp haftasonlar iyice itiler. County Mayo'lu bir anneyle, Fransa'da Marsilya'dan uzak olmayan bir yerde byyen bir babann ocuu olan Mick, viskiyi su gibi ien meslekten kriminal, adam boazlama gecesi iin babasnn giydii kasap nln giyen, sonra ayn nl St. Bernard Kilisesi'ndeki ayinde de takan acmasz bir katildi. Arkada olmamzn bir nedeni ve arkadalmz aklamann bir yolu da yoktu. Hikyelerin su gibi ya da viski gibi akt gecelerimize de bir aklama bulamyordum. Mick her ikimiz iin bardan defalarca on iki yandaki Jameson'la doldururdu. Ona kahve, Coca-Cola ve sodayla elik ederdim. Jim Faber'n ileri srd gibi, kendim imeden iki imenin, karaciere zarar vermeden ya da riske atlmadan bar ortamnn scakln yakalamann bir yoluydu bu belki de. Belki Elainein dedii gibi ikimizin de birlikte uzun bir karmik gemii vard ve saysz gemi yaamda bizi birbirimize balayan balar yeniden canlandryorduk. Ya da belki de ara sra aklma geldii gibi Mick hem hi sahip olmadm erkek kardeim hem de hi sapmam olduum yoldu. Belki de sessiz bir salonda anlatlan bir iki hikyeyle uzun bir geceden holanan iki adamdk yalnzca. "nceki yl rlanda'ya gittiimi hatrlyor musun?" diye sordu. Avukat Mark Rosenstein mahkemeye arlmasn nlemek iin onu lkeden gndermiti. "Sana elik edecektim" diye hatrlattm, "ama bir i kt." "Ah, ortal talan edecektik senle ben. Tuhaf bir halktr rlandallar. Paddy Meehan'n pub'n sana anlatm mydm?" "Hi sanmyorum."

"Paddy Meehan, West Cork'da bir pub iletiyordu" dedi,geri o gnlerde oray hi grmemitim ama orann tam bir inolduuna inanyorum. Paddy'nin Boston'da bir amcas vard.Yal adam ld ve duyduuma gre hatr saylr bir miras brakacakt." "Paddy'ye brakt herhalde." "Evet ve Paddy hayatnda ilk kez i konusundabir adm att, iletmesine byk yatrm yapt. Duvarlar amla kaplatt, avizeler taktrd ve kapnn stne elektrikli tabela astrd. Harika bir eydi, kilometrelerce teden grlebiliyordu." Anlar dnerek glmsedi. "Tahta demeyi de en iyi muambayla kaplatt. Yeni masa ve iskemleler ald ve masraftan kanmad. Ama bu kk ky pub'nn en harika yan arka duvarda yan yana duran iki yeni kapnn her birinde eski Ogham yazsyla bir iaret olmasyd. Bir kapya "FIR", yani Galce Erkekler, dierine de "MNA", yani Kadnlar yazlmt. Galce okumay bilmeyen turistler iin de, havaalannn tuvaletlerinde grebilecein kadn ve erkek simgeleri vard" "Tuvaletleri de yerletirdi." "Ah, insan bunu yapacan dnyor, deil mi? Ama adamn ad Paddy Meehan'd. FIR'a ya da MNA'ya girdiin zaman kendini ayn be dnmlk bo tarlann ortasnda buluyordun." rlanda hakknda bir hikye daha anlatt. Bu hikye bana yllar nce Emerald Society yemeinde olan bir eyi hatrlatt. Araya suskunluklarn serpitirildii sohbetimiz tadn bulmutu. Darda yamur bardaktan boanrcasna yayordu. "Sana hi Dennis'le kediyi anlattm m?" diye sordu "Hatrladm kadaryla hayr." "Anlatsam hatrlardn" dedi. "mi olsaydn bile unutulacak bir hikye deil. Ah, esasl ocuktu, Dennis." "Dennis'i hatrlyorum." "Biliyorsun, biz kardeler iyi yetitirilmitik Sonradan kt olan tek kii bendim. Francis papaz oldu. imdi Oregonda otomobil satyor. Sk deiiklik yapm, ha? John da White Plains'de, toplumun deerli yelerinden biri." "Avukatt, deil mi?" "Avukatlk ve emlakilik, sabahlar gazetede ne zaman kendi hakknda bir yaz okusa kahvaltsn keyifle yapar." Yeil gzleri bu dnceyle parlad. "Ve Dennis" dedi, "anl ve mutlu diyebilirsin. Zararsz ve karanlk bir yan yok. Elbette ikiye baylyor." "Elbette." "Liseden mezun olunca Railvay Express'te almaya balad. Central Station'da haftada be gn geceyarsndan sabah sekize kadar alt ve bir gn bile gece iini karmad. eri admn att andan gn aardnda dar kana kadar imeden de durmad. Hepsi byle iiyor, imedikleri zaman da alyorlar ve almadklar zaman da bu kez ne alacaklarn dnyorlard. irket batt ve nedenini tahmin etmek iin, dahi olmaya gerek yok." "Sanrm yok." Ama en gzel maceralar" dedi, "kedi olay. Kadnn birinin dll bir kedisi, sanrm bir ran kedisi varm. Her neyse, uzun tyl olanlardan. Kedi iin zel olarak tahta bir kutu yaptrm ve kediyi California'ya yollamak iin istasyonlardan birine gelmi." "Kediyi mi alyorlar?" "Hayr! Niye bir kediyi alsnlar ki? Yaptklar tek ey kutuyu yere drmek. Gzel kutu paralanyor ve kedi paralarn arasndan bu sarho aptallara bakarak annda ortadan toz oluyor. Peki, onlar ne yapyorlar dersin?" "Ne yapyorlar?" "Kutuyu onaryorlar. eki ve iviyle salamlatryorlar ve onlardan duyduuma gre gayet de iyi bir i karyorlar. Ama ilerini bitirdiklerinde kedi hl ortada yok, bunun iin onu sulayabilir miyiz? Eh, San Diego'ya bo bir kutuyu gnderemezlerdi, dolaysyla tm ekip depoda 'Pisi pisi' diyerek ve miyavlayarak dolamaya balyor." "Bu grlmeye deer bir manzara olmal."

Kedi bunu grdyse bile" dedi, "ortaya kmamaya zen gstermi nk yaratn tek bir tyn bile gremiyorlar. Ama baka bir kedi buluyorlar Bir gz kr, bir kula kopuk, pis, yal bir kedi, uyuzdan tyleri birbirine yapm. Depoyu evi gibi kullanyor, farelerle besleniyor." Bu manzaray dnerek gevrek gevrek gld, "Problemi zen Dennis oluyor" dedi. "Etiketin zerinde indekiler: Bir Kedi' yazyor. Kadn kutuya bir kedi koymu, kutudan bir kedi alacak. Bir sorun mu var? Bylece yal kediyi kutu mhrlyorlar ve California'ya gnderiyorlar." "Yo, hayr." "Dnebiliyor musun adamm? Zavall kadn kutuyu ayor ve iinden salam gzyle eytanca bakan bu vahi yaratk frlyor." Sesimi olabildiince tizletirerek, "'Ah Fluffy, sana ne yaptlar?'" dedim. "Ah Fluffy, seni tanyamyorum!'" '"ok zor bir yolculuk olmal Fluffy.'" "Gznn nne getirebiliyor musun adamm? Ah, Dennis'in bunu anlatn duyacaktn asl. Benden ok daha iyi anlatrd." Yz karard, viskisinden byk bir yudum ald. "Ve onu Vietnam iin ardlar" dedi, "aptal herif de gitti. Onu kurtarabilirdim. Ona kendisini kurtarabileceimi syledim, bundan kolay bir ey yoktu, bir telefon etmek yeterdi." "Sana izin vermedi mi?" "Gitmek istiyorum dedi. lkeme hizmet etmek istiyorum dedi. Dennis dedim, baka biri gitsin. u canna okuduum zenciler canna okuduum lkelerine hizmet etsin. Kazanacaklar senden daha ok ey var, kaybedecekleri ise senden daha az. Ama beni dinlemedi bile. Gitti ve orada ld, onu bir ceset torbasyla lkeye gnderdiler. Yce Tanrm, ne boktan kayp." "Neden gittiini dnyorsun Mick?" "Ah, kimbilir? Onu Vietnam'a gndermeden nce evde izinliydi.Bu iten imdi kurtulmak istiyorsa artk telefondan fazlasnn gerektiini ama onu lkeden karmann gene de kolay olacan syledim. Kanada'ya ya da rlanda'ya gidebilirdi. Mickey dedi, Kanada'da ne yapacam? rlanda'da ne yapacam? Burada ne yapacam. Ve bana tatl tatl glmsedi, yrek burkan bir glmseyi. Orada leceini biliyordum ve onun da bildiini biliyordum." Bir an dndm. "Bu nedenle mi gittiini dnyorsun?" diye sordum. "Evet." "lmle randevum var" dedim ve Alan Seeger'n iirinden birka dize okudum. "Kesinlikle bu" dedi. "lmle randevu. Bir randevusu vard ve karmak istemiyordu, zavall ocuk." Saat ikiye doru Burke iki flarn kapad ve bir avu mteriyi kuma kasketli yal adam dnda darya att. Burke, sabah yerler temizlenirken engel olmasnlar diye iskemleleri masalarn stne koyarken yal adam taburesinde oturdu. Burke iini bitirdikten sonra Mick'in iesini ve bir kahve termosu getirerel yan masada uzanabileceimiz bir yere koydu. "imi bitirdim Mick" dedi. "Aferin sana." "Bay Dougherty hl burada. Onu dar ataym m?" "Yamur dinene kadar kalmak isteyip istemediini sor. Sorun yaratmyor. Sen kaplar kilitle. Hazr olduunda ben onu karrm." Ama yal adam bar kapandktan sonra kalmak istemedi.Burkeu kapya kadar izledi, birlikte dar ktlar. Mick masann stndeki k hari dier btn klar sndrdkten sonra gelip ikisini tazeledi. "Bu Eamonn Dougherty" dedi. "Buraya admn atmazd,bahar banda On Birinci Cadde'deki Galvay Rose'u kapadlar. Bina yklacak ya da belki oktan ykmlardr. O tarafa bir sredir gitmedim. Dougherty her gn Galway Rosea gidiyordu, artk her gn buraya geliyor. Sekiz saat oturuyor, iki byk bira iiyor ve asla tek bir ey sylemiyor."

"Onu tandm sanmyorum." "Neden tanyasn ki? Sen domadan on be yl nce cinayet iliyordu." "Ciddi misin?" "West Cork'tan sz ediyorduk" dedi, "ve Paddy Meehan'n pub'yla yapt ilerden. Eamonn Dougherty, West Cork'da Skibbereen'den. Belalar srasnda Tom Barry' nin takmndayd." ark sylerdi: 'Ah, grmesi harika deil mi / Auxyler ve RIC / Siyahlar ve renkliler kuyruu kstrm kayor / Barrynin takmndan.' Bu arky biliyor musun?" "Szlerin ne anlama geldiini bile bilmiyorum." "Auxy'ler Yardmclar, RIC de Kraliyet rlanda Ktas. Siyahlarla renklilerin de kimler olduunu biliyorsun. Szlk olmadan anlayabilecein bir ark sana: Kasm'n on sekizinde Macroom kasabasnn dnda Renkliler byk Crossley kaynda Kaderlerine kouyorlard Ama takmdan ocuklar bekliyordu Tfekleri, barutlar ve atlaryla irlanda Cumhuriyet Ordusu Hepsini mahvediyordu. Kanl bir katliamd, Eamonn Dougherty da katliamn ortasndayd. Ah, o da yeterince adam ldrd. ngilizler bana dl koydu, sonra Bamszlar'in hkmeti de bana dl koydu ve adam buraya geldi. Akrabalarndan biri ona bir depoda boaltma ii buldu, byle bir i iin ufak tefek olduunu dnebilirsin. Sonra yllarca taksi irketinde alt ve emekli olal uzun zaman oldu. Her gn iki bira ier, tek bir ey sylemez, kafasndan neler getiini yalnz Tanr bilir." "Ondan sz etmeye baladn zaman" dedim, "kendimi baka ufak tefek ihtiyar dnrken buldum. Ad Homer Champney idi." "Onu tanmyorum." "Ben de hi tanmadm" dedim, "ama bir ey balatt. Ya da bir eyi devam ettirdi, emin olmak zor. Berbat bir yk bu." "Eee" dedi, "bir dinleyelim bakalm." 23 Otuz bir kiilik kulbn hikyesini anlattm Uzun sre konutum. Bitirdiim zaman Mick bata bir ey sylemedi. Bardan doldurarak a tuttu. "Cunningham'm Yeri'ni hatrlyorum" dedi. "yi biftek yaparlard, barda da adam gibi iki ierdin. Yok olan btn bu yerleri, len btn bu insanlar dndm zaman, zaman anlamyorum. Hi anlamyorum." "Hayr." "Kum saatindeki kum gibi. Bir eyi -herhangi bir eyi- bir an elinde tutuyorsun. Sonra gidiyor." ini ekti. "lk kez ne zaman toplanmlard? Otuz yl nce mi?" "Otuz iki." "Ben yirmi be yandaydm, hoyrat bir adamdm. Beni kulplerine ya da saygn herhangi bir erkek topluluuna almazlard. Ama arsalard bu kulbe katlrdm." "Ben de." "Tek bir toplanty karmazdm" dedi. "Birlikte olmak. Tanklk etmek. Orakl adam beklemek." "Neli adam?" "lm" dedi. "Ben onu byle dnyorum. Kollar ve omuzlar plak bir adam, kukuleta takm ve byk bir orak tayor."

"Elaine olsa, gemite ldrldn ve tanmladn adamn da katilin olduunu sylerdi." "Onun yanldn kim syleyebilir ki?" Kocaman ban sallad. "Kum saatindeki kumlar. Eamonn Dougherty, Allah'n belas Skibbereen'li Felaket, bar taburesinde oturarak nnden kayp giden yllan izliyor. Galway Rose'dan uzun yaad, katil orospu ocuu. Kuma apkas ve iki byk birasyla hepimizden de uzun yaayacak." kisini iti. "Bir dizi l adam" dedi. "Ne dedin?" "ey... bir hikye. Barney O'Day'i tanyor musun? Morris-sey'e gelirdi." "Orada onunla hi karlamadm" dedim, "ama Altnc Blge'deyken onu tanrdm. Bat On nc Sokak'ta bir bar iletiyordu. Canl mzik yaparlard ve O'Day bazen kalkp ark sylerdi." "Sesi gzel miydi?" "Orkestradan daha kt deildi sanrm. Onunla Arslan Ba'ndan da karlardm. Ona ne olmu?" "ey, bir lnn banda beklerken birinin anlatt bir hikye bu" dedi. "yle grnyor ki Barney'in yal annesi hastanedeydi. Barney onun baucundayd, papaz onun lmeye hazr olduunu syledi. Annesi iyi bir yaam srdm dedi, her tr zevki tattm ve beni hayatta tutacak makineleri, balanan tpleri istemiyorum. Bana bir pck ver, Barney olum dedi, her zaman bir annenin isteyebilecei iyi bir oul oldup, sonra doktora fii ekmesini syle de gideyim. Adammz annesine bir pck verdi ve doktoru bulmaya gitti. Ona yal kadnn yapmasn istedii eyi anlatt. Doktor ise gencecik bir delikanlyd. Doktorluk deneyimi fazla deildi ve Barney onun bu tr bir eye cesareti olmadn grebiliyordu. Doktor yaamlar ksaltmak deil, uzatmaktan yanayd. Tereddt ediyordu, btn havasna karn Barney de yumuak kalpli bir adamd ve adama ac ektirmek istemiyordu. 'Doktor' dedi, 'rahatlayn. Yapmanz gereken ey korkun bir i deil. Doktor, size bir ey syleyeyim mi? Biz O'Dayler bir dizi l adam kuyruundan geliyoruz.'" Darda rzgr esiyor, yamur pencerelere vuruyordu. Dar bakarak farlar slak kaldrmda yansyan otomobillere baktm. "Bu ok gzel bir hikye" dedim. "Bana bu olay anlatlal beri" dedi, "Son cmleyi yanmda tar oldum. nk hepimiz bir dizi l adam kuyruundan gelmiyor muyuz?" "Evet." "Kulple ilgili hikyen aklma bunu getirdi. Otuz bir kii ve birer birer mezarlarna giriyor, geri kalan son kii her eyi yeni batan balatyor. Yzyllar tesine dayanan bir dizi l adam kuyruu." "Sylentiye gre Babil'e kadar." "Adem'e kadar" dedi. "Elleri byyen ve kendini kyya atan ilk bala kadar. Bu adamlar bir orospu ocuu mu ldryor?" "yle grnyor." "Kim olduunu syleyebilir misin?" "Hayr" dedim. "Syleyemem. lerinden biri ya da deil ve her iki durumda da bundan bir anlam kmyor. Bata ilerinden biri bana biraz para verdi ve onun iin ok sk altm ama yararl olup olmadm bilmiyorum. imdi biraraya gelerek bana biraz daha para nerdiler, ben de paray aldm ama bu paray hak etmek iin ne yapacam bilmiyorum." "Onu bulacaksn." "Nasl, bilmiyorum. imdi ne yapacam bile bilmiyorum, elimde hi ipucu yok." "Bekle yeter." "Beklemek mi?" "Geriye ka kii kald? On drt m?" "On drt." "Oyalan" dedi, "ve geri tek kii kalnca onu tutukla." Ksa bir sre sonra, "Washington'da bir ant var, Vietnam'da lenlerin adnn yazld bir duvar. Grdn m?" dedi. "Yalnzca resimlerde."

"Oraya neden gitmek isteyeyim, diye dndm. Neye benzediini biliyorum. Onun adn da biliyorum. stesem bilgisayardan k alr, kendi duvarma asardm. Ama bir ey oraya gitmeme neden oldu. Bunu aklayamyorum. Trenle gittim. stasyondan bir taksiye binerek srcye Vietnam Ant'na gitmek istediimi syledim. Fazla uzak deildi. Yalnzca bir duvar, biliyorsun, basit bir biim. Ama resimlerini grdn sylemitin', demek ki nasl bir ey olduunu biliyorsun. Duvara bakarak adlar okumaya baladm. 'Bir dizi l adam kuyruu.' Bak, ite bu gerekten bir dizi l adam kuyruuydu. Belirli bir dzen iinde olmayan binlerce adam ve aralarnda yalnzca bir adn benim iin bir anlam vard, o halde brlerini neden okuyaym? Aralarndan bu ad nasl bulacaktm? Bir kiinin baka bir kiiye bir ad nereden bulacan sylediine kulak misafiri oldum ve adlar okumay brakarak rehberi atm, adnn nerede olduunu buldum. Onun adn koymadklarndan korkuyordum ama hayr, ad rehberde vard. Duvarda da buldum. Yalnzca bir ad, Dennis Edward Ballou. Bu ada baktm ve boazm dmlendi, bir darbe yemi gibi gsmn ortasnda kt bir dolgunluk hissettim. nmdeki adn harfleri bulanklat. Grm netletirmek iin gzm krptrmak zorunda kaldm, sanrm alayacaktm. ocukluumdan beri hi alamadm. Babam bana vurduunda kendime alamamay retmitim ve bu ok iyi rendiim bir ders olmutu. O gn biraz gzya dksem mutlu olacaktm ama alamay unutmuum. Gzyalar iimde kuruyarak toza dnmler. Ama bu Allah'n belas anttan uzaklaamadm. Onun adn defalarca okudum, ondan nceki ve sonraki adlar d okudum ve sonunda yryerek birok ad okudum. Saatlere orada kaldm. Ka tane ad okudum? Syleyemem ki. Zaman zaman geri dnerek onun adn tekrar okuyor, bu ada bakyordum. Gece kalarak ehri grmeyi dnmtm. Beyaz Saray'n karsndaki sokakta, bir otel odas tutmutum. Ama gne batana kadar duvarda kaldm, sonra bir bara rastlaymcaya kadar yrdm, ieri girdim ve iki itim. Sonra barlar dolatm Bundan sonra bir iki iesi alarak taksiyle Union stasyonu'na gittim. lk trene bindim ve Wilmington'Delaware'a gelene kadar ieyi amadm. Orada ieyi aarak itim. New York'a geri dndmde ie boalmt. zerimde yaratt etki nedeniyle su gibi imi olabilirim. Penn stasyonu'nda bir taksiye binerek doruca buraya geldim. Andy Buckley, Bronx'daki ortak arkadalarmzdan telefon geldiini sylemek iin beni bekliyordu. Bulmak istediimiz bir adam Gun Hill Road'daki bir evden karken grlmt. Andy ile birlikte Gun Hill Road'a giderek o adam bulduk. Ve adam ellerimle dverek ldrdm." "Syle bana" dedi. "Baban nasl bir adamd?" "Bildiimden emin deilim. Ben kkken ld." "O da polis miydi?" "Ah, Tanrm, hayr." "Belki de polislik aileden geliyor diye dndm." "Hi de deil, o, yani, farkl eyler yapard." "ki ier miydi?" "Yapt eylerden biri de buydu" dedim. "ounlukla bakalarnn yannda alt ama birka kez kendi iini kurdu. En iyi hatrladm bir ayakkab dkknyd. Bronx'ta. ki katl bir binayd ve dkknn st katnda otururduk." "Baban da ayakkab satard." "ounlukla ocuk ayakkablar. ayakkablar da satard, inaatlarda giyilen elik burunlu botlar. Bir mahalle dkknyd, insanlar ylda bir kez yeni ayakkab almak iin ocuklarn getirirlerdi. X nl bir makine de vard, makinenin karsnda durup ayann kemiklerini grebilir ve yeni ayakkabya ihtiyacn olup olmadn anlayabilirdin." "Yalnzca ayakkablarn burnunu elleyerek parmaklarn nereye geldiini anlayamaz mydn?"

"Sanrm anlayabilirdin ve sanrm bu nedenle bu makineleri artk gremiyoruz ama dkkndaki en yeni moda ey buydu. Btn o X nlarnn ayaklara ne yaptn merak ediyorum. O dnemde kimse bu konuda endielenmiyordu ama o dnemde kimse duvar boyalarndaki kurundan da ikyet etmiyordu." "Uzun yaarsan" dedi, "dnyada hibir eyin senin iin iyi olmadn grrsn. Dkkn ne oldu?" "Herhalde baarsz oldu ya da belki babam dkkn satt. Bir gn tanmak zorunda kaldk, o gn dkkn son kez gr-dro, Yllar sonra dkkna bakmaya gittim ama Cross-Bronx Ekspres Yolu'nu genilettikleri zaman btn soka buldozerlerle ykmlar ve asfalt kaplamlard." "Orada m bydn? Bronx'ta?" "ok tandk" dedim. "Bronx, Yukar Manhattan, Queens. Anneannemle dedem Brooklyn'in Dou New York kesiminde oturuyordu. Annemle babam birka kez ayrld ve onlarla birlikte yaamaya gittik. Sonra tekrar bartlar ve bir yerlerde yeni bir dairede oturmaya baladk." "ldnde ka yandaydn?" "On drt." Bir sre nce kahveden Perrier'ye gemitim. Bardam kaldrarak kk kabarcklara iyice baktm. "Metroda gidiyordu" dedim, "On Drdnc Sokak hattnda, ift L treniyle. imdi ona yalnzca L diyorlar, harflerinden biriymi. Sanrm bu bir tasarruf politikas. ki vagon arasnda gidiyordu. Oraya sigara imek iin kmt. Dt ve tekerleklerin altnda kald." "Tanrm!" "abuk lm olmal" dedim, "sarho olmal, yle deil mi? Bir sarhotan baka kim byle vagonlarn arasndan gitmenin iyi bir fikir olduunu dnr?" "Ne ierdi?" "Babam m? Viski. Yemeklerde bira da ierdi ama iki iecekse bu viski olurdu, viski ve soda. Kark viski. Three Feathers, Four Roses, Carstair's. Bu markalar hl var m bilmiyorum ama babam bunlar ierdi." "Benimki arap ierdi." "Evde hi arap grmedim. Bildiim kadaryla bizim yal adam hayatnda bir bardak bile arap imemiti." "Benimki flarla alrd. arab yapan baka bir Fransz'dan satn alrd. Ve zm posasndan yaplan arab ierdi. Hi itin mi?" "Emin deilim. Ne olduunu biliyorum. Bir tr brendi mi?" Mick bayla onaylad. "arab yaptktan sonra harcadn zmlerden brendi yaparsn. talyanlar da ok benzer bir ey yaparak adna.grappa derler. Her ikisi de ime ansszlna urayacan en kt eydir. Fransa'da, doduum kasabada bundan imitim ve tkrmemek iin zor tutmutum kendimi. Kentin bu kesiminde ok Fransz gmen vard, biliyorsun. Otellerde ve restoranlarda alrd ou, bazlar da babam gibi kasapta alrd." Bardan eline ald. "Sana hi vurdu mu, yani baban? Sarhoken?" "Tanrm, hayr. imdiye kadar yaam en yumuak insand." "Demek yumuakt." "Sakin bir adamd" dedim, "ve kederliydi. Sanrm umutsuz diyebiliriz. ki itii zaman mutlu olurdu. arklar syler ve nasl desem, samalard. Sonra ikiye devam eder ve baladndan daha zgn duruma gelirdi. Ama onun hi kzdn ve birine vurduunu grmedim." "Benimki de sessizdi. Orospu ocuu asla azn ap konumazd." Bardan doldurdu. "ngilizcesi iyi deildi ve kaba bir aksan vard. Adam anlamak iin uramak gerekirdi. Ama zaten o kadar az konuurdu ki, bu nemli olmazd. Bununla birlikte ellerini zgrce kullanrd." "Sana vurur muydu?"

"Hepimize vururdu. Anneme deil, nk inanyorum ki ondan korkard. Bir filin fareden korkmas gibi, babam dev ve kaba saba, annem kck bir kadn. Ama diliyle babamn yumruklaryla verdiinden daha fazla zarar verebilirdi." Ban geriye atarak tavana bakt. "ri yanlm babamdan aldm" dedi, "ve ok kk yata aldm. Tek sz sylemeden bana vururdu, ben de daya tek sz sylemeden yerdim. Sonra bir gn on alt yanda bile deilken, bana vurduunda kamadm ama yerimde durarak skl yumruumla ona vurdum, aznn tam ortasna vurdum. Gzleri hayretle alarak bana bakt, ona tekrar vurarak yere devirdim. Tahta bir iskemle alarak bann stnde tuttum. skemleyle ona vuracaktm ve onu ldrebilirdim de. skemle tam bir eek lyd ama fkem yznden hafifmi gibi geliyordu bana. Babam kahkahalara bouldu. Azndan kanlar akarak yere ylmt, banda bir iskemle krmaya hazrlanyordum ve o glyordu. Adamn gldn daha nce hi grmemitim ve bildiim kadaryla ondan sonra da hi glmedi ama o gn gld. Bu onun iine stm hayatn ve beni de bir insann ileyebilecei en byk gnahtan kurtard. skemleyi kenara koydum, elini tutarak ayaa kaldrdm. Babam srtma vurarak tek bir sz etmeden gitti. Bir daha da bana vurmad. Bir yl sonra kendi evimde oturuyor, bir grup talyan adna har topluyor, frsat bulduka alyordum. Bir yl sonra babam ld." "Nasl ld?" "Beyninde bir damar. ok ani, hi uyar yok. Annemden neredeyse yirmi ya bykt ve ld zaman bugnk yam, dan daha bykt. Ben doduumda krk be yandayd, yani ne olur, ldnde altm iki mi? Bu olay olduunda alyordu. O sabah ayine gitmiti, yani huzur iinde ldn sanyorum. Bu herhangi bir eyi deitirir mi, bilmiyorum. Elinde bir satrla ld, kanl bir nlk takmt. Her ikisini de aldm, biliyorsun, satrla nl. Kiliseye gittiimde o nl takarm. Satrn ie yarad zamanlar da olmutur." "Biliyorum." "Gerekten de biliyorsun. Her sabah ayine giderdi. Neden giderdi, ayinin ona nasl bir yardm olurdu, bilmiyorum. Ben neden gidiyorum ya da bana nasl yardmc oluyor, onu da bilmiyorum." Bir an sustu. Sonra, "Annen hl yayor, deil mi?" dedi. "Hayr, yllar nce ld." "Benimki de. Kanserden ld ama her zaman Dennis'in lmnn buna neden olduunu dnrm. Telgraf aldktan sonra bir daha asla eskisi gibi olmad." Bana bakt. "Biz yetimiz, senle ben" dedi, yamur damlalarnn szld pencereye bir elini sallad. "Frtnann yetimleri" dedi ve ikisini iti. "nceki gn" dedim, "tandm bir avukat, insanolunun, bir gn leceini bilen tek hayvan olduunu syledi. ki ien tek hayvan olduunu da syledi." "Bir avukatn bunu sylemesi olaand." "O olaand bir avukat. Ama arada bir balant var m sence? " "Olduunu biliyorum" dedi. Kadnlar konusuna nasl geldik bilmiyorum. u anda kadnlara fazla ihtiyacm yok, dedi ve bu deiimin nedeninin yllar m, iki mi olduundan emin deildi. "Eh, ben ikiyi braktm" diye ona hatrlattm. "Tanrm, braktn. imdi Inwood'dan Battery'ye kadar hibir kadn gvenlikte deil." "Ah, gvenlikteler." "brn hl gryor musun?" "Ara sra." "O bunu biliyor mu?" "Sanmyorum" dedim, "geri nceki gn bir an korkuttu beni. Kocas ubat aynda Forest Hills'de baklanarak ldrlen bir kadna ulamaya alyordum. Elaine'e, oraya giderek kadn grmeyi dndm ama canmn da bunu hi ekmediini syledim. Bir an sonra

bana 'dul kadnla iyi vakit geir1 gibi bir ey syledi. Aslnda bir ey ima etmek istediini dnmyorum. Umarm ardm gizlemeyi baardm." Bu ona bir hikye hatrlatt ve hikyeyi anlatt. Konuma eski bir nehir gibi dolambal gidiyordu. Ksa bir sre sonra, "Forest Hills'deki dul e. Neden onu grmeye gittin?" "Bir ey bilip bilmediini anlamak iin?" "Ne bilebilirdi?" "Bir ey grm olabilirdi. Kocas ona bir ey sylemi olabilirdi." Ona sorduum baz sorular, aklamaya altm baz noktalar anlattm. "Bu biimde mi detektiflik yaparsn?" "Bu iin bir paras. Neden sordun?" "nk yaptklarn nasl yaptn i hakknda hibir fikrim yok." "ou zaman benim de yok." "Ama elbette var. e yarayan bir ey bulana kadar bt bu farkl yaklamlar deniyorsun. Ben bunlar dnecek d gcne ya da uygulayacak sabra sahip deilim. Bilmem gereke bir ey varsa, yalnzca bir yolla bulabilirim." "Nedir?" "Yant bilen adama ularm" dedi, "ve konuturmak iin yapmam gerekenleri yaparm. Ama kime gitmem gerektiin; bilmiyorsam, tam anlamyla kaybolurum." Yamur izin verseydi eve daha erken dnebilirdim. Sabah drt buuk ya da be sularnda gcm kesildi, sohbetin kesildii bit srada pencereden darya baktm. Ama hl bardaktan boanrcasna yayordu, bu yzden zr dileyip kapya gitmek yerine Perrier'yi bir kenara ekip termostan bir kahve daha doldurdum. Biraz sonra sohbet koyulaarak beni St. Bernard's Kilisesi'ndeki kasap ayinine gtrd. Kk apelde on be yirmi kiiydik. Aramzda Mick gibi ie gitmek zere giyinmi, beyaz nlkler takm yedi ya da sekiz kasap vard. Bazlarnn nlkleri Mick'inki gibi lekeliydi. Birka rahibe, birka ev kadn ve birka i kyafeti giymi adam vard. Birka yal kadn ile erkekler vard ve biri kuma kasketine kadar cani Eamonn Dougherty'nin hk demi burnundan dmt. Ayin bitince komnyona katlmadan kiliseden ktk. Gkyz hl kapalyd ama artk yamur yamyordu. Mick'in Cadillac' park ettii yerdeydi: Twomey'in cenaze ileri dkknnn nndeki ayrlm alanda. Twomey dkknn nndeydi ve bizi grdnde el sallad. Mick ona glmseyerek selam verdi. "Twomey iin iyi i var" dedi. "leri iki katna kt, imdi herkes AIDS'ten lyor. Ktlk rzgr, ha?" "te bu doru." "Baka bir ey daha syleyeceim" dedi. "Her rzgr bir ktlk rzgrdr." Beni evin kapsna brakt. Ust kata karak kapy aarken olabildiince az grlt yapmaya altm. Hl uyuyorsa Elaine'i uyandrmak istemiyordum. Kapy atmda, ona aldm sabahl giymi olarak karmda durduunu grdm. Yzndeki ifade bir eylerin ters gittiini annda anlamama neden oldu. Daha sorma frsat bulamadan, "Bilmiyorsun, deil mi? Duymadn m?" diye sordu. "Neyi duymadm m?" Uzanp elimi tuttu. "Gerard Billings dn gece ldrld" dedi. 24 Gerard Billings tam on iki yldr bamsz bir New York kanalnda hava raporunu sunuyordu Resmi olarak ba meteorolojist olarak tannmasna karn asl ilevi sunuculuktu. Renkli giysileri, bastrlamaz kiilii ve kamerann nnde kendisiyle alay eden slbu, ykseliinde, bir hava haritasn okuma yeteneinden daha nemli etmenlerdi. Gnde iki kez, yani 18:55'de, 18:30 haberlerinin bitmesinden hemen sonra ve 23:15'te, geceyars haberlerinin tam ortasnda ve geni spor zetlerinden nce canl yayma kyordu. Her zaman leden sonra bete stdyoya gelir, syleyeceklerini alr ve haritalarla izelgelerini sraya koyarak yayndan sonra yemee giderdi. Bazen yemei birka saat uzatarak stdyoya geri dnerdi. Dier zamanlar ekerleme yapmak ve giysilerini deitirmek

iin eve gider ve ikinci canl yayn iin stdyoya dnerdi. Oraya 22 ile 22:30 arasnda gelirdi, hazrlamas gereken fazla bir ey yoktu nk ayn izelgeleri kullanacak ve temel olarak ayn raporu sunacakt. O Sal akam saat yedide hemen Bat Doksan Altnc So-kak'taki dairesine gitti. Drt yl nce boand iin tek bana oturuyordu. Amsterdam Caddesi'ndeki bir lokantadan in yemei istedi. Saat onu biraz gee aaya inerek Rahman Ali adl yeni bir Bengalli gmenin kulland bir taksiye bindi. Taksi Columbus Caddesi'ne doru sola dnmek iin beklerken saa dnmeye alan bir otomobil onlara arpt. Src otomobilinden karak Rahman Ali ile tartmaya giriti. Tartmann kzt bir anda silah kararak Ali'nin yzne ve gsne kez ate etti sonra taksinin kapsn aarak silahn Ali'nin yolcusunun stne boaltt. Sonra kendi otomobiline atlayarak hzla uzaklat. Otomobil iki ile on iki yl arasnda retilmi bir model olarak tanmland. Tanklar hepbir azdan otomobilin koyu renk, drt kapl bir Sedan olduunu ve biraz ypranm olduunu sylediler. Haberleri izleyen Elaine, Billings yerine baka bir hava raporu sunucusunu karmalarndan nce bile bir eylerin ters gittiini anlamt. Gelmeyen sunucu hakknda kimse aka yapmam ve stdyodaki btn sunucular ok gizli bir bilgi saklyormu gibi grnmlerdi. Billings'in lmn canl yayna kmadan birka dakika nce rendikleri ve katilin rahat bulunmas iin haberi vermemeyi kararlatrdklar sonradan ortaya kt. Rakipleri haberi yaynlayabilecekleri iin, bu karar yaynn sonuna doru bozdular ve anchorman spor zetlerinden hemen nce talihsiz aklamay yapt. Elaine, "Ne yapacam bilmiyordum" dedi. "Grogan'm Yeri'nde olduunu biliyordum. Numaraya bakp aramay dndm ama byle bir yamurun ortasnda ne yapabilirdin ki? Kald ki bildiim tek ey, bir trafik kazasnn yol at denetimden kan bir tartma olduuydu. Bu her zaman olur. Bugnlerde herkesin silah var zaten ve belki de bunu yapan zavally birka saat iinde yakalarlar, yleyse Mick'le geirdiin akam neden mahvedeyim? Bu yzden radyoyu WINS'a getirip saatlerce dinledim. Sonra radyonun sesini ksarak okumak iin bir kitap aldm ve yarm saatte bir verilen haberleri defalarca dinledim. Billings'e geldiklerinde okumay brakp sesi ayordum ama haber, kelimesi kelimesine bir ncekinin ayns oluyordu. Radyo akken uyuyakalmm, saat yedide radyonun boru gibi sesiyle uyandm. Seni aramam gerekir miydi? Ne yapmam gerektiini bilmiyordum." Beni aramamas iyi olmutu. Yapabileceim bir ey olmazd. imdi de, olaydan sonraki sabah da Ray Gruliow, Lewis Hildebrand ve Gordon Walser'dan gelen telefonlar yantlamak dnda yapabileceim ok az ey vard. Onlara, ie nasl devam edeceimi bilmek iin daha fazla ey renmem gerektie syledim. leden sonra otomobili bulmulard: Teaneck'deki bir gz doktorunun zerine kaytl, Jersey plakal bir 1988 Ford Crown Victoria. Kent merkezindeki tiyatro blgesinde park yasa olan bir noktadan ekilen otomobil ekici irketin otoparknda bulunmutu. Bir tann verdii ksmi bir plaka numarasyla ara belirlenmi ve hem otomobildeki hem de Rahman Ali'nin sar taksisindeki boya izikleriyle teyit edilmiti. Gz doktorunun kars polise kocasnn Houstan'da bir konferansa katldn Cuma gn otomobilini havaalannn uzun dnem otoparknda braktktan sonra Newark'tan yola ktn syledi. Direksiyonda ve gsterge panelinde parmak izleri vard ama bunlarn otomobilin kapsn aan ve ekilebilmesi iin vitesi boa alan trafik polisine ait olduu anlald. Tanklarn orta boyda, beyzbol apkas takm ve gs cebine bir ad ilenmi koyu mavi ceket giymi olarak tanmlad katile ait olabilecek parmak izi yoktu. Tanklardan hibiri gs cebindeki yazy okuyacak kadar yaklamamt. Olay ok sradan grnyordu, haber deeri olan tek yan iki kurbandan birinin yerel bir ne sahip olmasyd. Biri olaslkla iledii suta kullanmak zere havaalannn park yerinden bir otomobil almt. Belki kaza srasnda sarhotu. Belki yalnzca kt bir gn geirmiti. Her

durumda sradan bir amurluk arpmasna kt bir tepki gstermiti. Ehliyet ve sigorta kartlarn dei toku etmek yerine silahn kararak rastgele ate etmiti. Byle de olabilirdi. Ya da alnt otomobili Billings'in oturduu binann giriini grebilecei bir yere park etmi, Billings'in bindii taksiyi takip etmi ve arpma senaryosunu dzenlemiti. Byle de olabilirdi. Gn boyunca ayaktaydm, bol bol kahve itim ve yorgunlukla savatm. Akam 8:30'da St. Paul'deki her zamanki toplantma gitmeye kendimi zorladm ama dikkatimi toplayamyordum, verilen arada oradan ayrldm. Kapdan ieri girince Elaine scak bir banyodan sonra doruca yataa gitmemi syledi. "Hemen yap" dedi. Scak su gerginliimi biraz azaltt ve yataa yatar yatmaz da hemen uyudum. Ryamda Jim Shorter' grm olmalym nk uyandmda onu dnyordum. Bunu Elaine'e anlattm, o da bana Shorter'n nceki gece St. Paul'deyken aradn syledi. "nemli bir ey olmadn syledi" dedi, "darda olaca iin onu aramana gerek yokmu. Bu nedenle sana sylemedim." Onu aradm. Yant yok. Haberleri dinledim, Billings ile ilgili bir ey yoktu. Dar karak Tmes ve tabloid gazete aldm ve ayn yknn drt farkl anlatmn okudum. Tmes'daki yaz n sayfadan lm ilanlar sayfasna geiyordu. Billings'in lm ilannda bir resim ve uzunca bir metin vard. Onun ilann da, baka alt lm ilann da okudum. Sonra yarm sayfa paral lm ilanlarn da okudum. Bunlarn drtte biri nceki hafta len ve hayr ilerine byk katkda bulunduu ak bir adama aitti, hayr kurumlarnn her biri lmnden duyduklar znty paral bir ilanla duyurmak iin aba harcamlard. Bu ilanlar hzla getim ama o gnlerde detim olduu zere dierlerini dikkatle okudum. Sonuna doru her zamanki gibi dikkatim dald. Kendi soyadm gremeden S harfini getim mi, ilgim de azalr genellikle. Ama alfabenin sonuna kadar okudum ve bylece Pazartesi gn Forest Hills'de Alan Watson'in dul ei Helen Stromberg Watson'tn ldn rendim. Benimle konuacak bir polis bulmak iin birka telefon etme gerekti. "Kazayla boulma" dedi polis. "Kaym ve ban yer arpm olabilir. Kendi kvetinde boulmu. Cierlere su dola cak kadar hafif bir baygnlk yeterli. Her zaman olur." "Sahi mi?" "Bana sorarsan, kvetlere uyar etiketleri asmak gerekiyor Hayr, bak, intihar olasl da var. Kadn bu yln banda kocasn kaybetmi, umutsuzlua kaplm falan filan. Kvetin yannda J&.B iesi bulduk. Kvette iki ierek szarsn, bu da intihar olur mu? Ben intihar demezdim, not brakmadan filan, dnmen gereken ocuklarnn duygular varken, hem annesini, hem de babasn alt aydan az bir sre iinde kaybeden ocuklarn varken. Ayrca kim bilir aklnda neler vard. Birka kadeh iki iersin, daha ne olduunu anlayamadan szp boulursun. Ya da iki seni fena arpar, zellikle scak bir banyoda ve dengeni kaybederek ban arpar, kendinden geersin. Hey, kazalar hep olur." "Pazartesi gn m lm?" "Onu o gn bulmular. Doktor gndr suyun iinde olduunu tahmin ediyor." Telefona yant vermemesine amamal. "Havann nasl olduunu biliyorsun" dedi. "Belki de birka gn suda kalan cesedin ne hale geleceini de biliyorsundur. kisini birletir, anlatmama gerek var m?" "Cesedi kim bulmu?" "Bir komu. ocuklarndan biri yan komusunu aram, annesine telefonla ulaamad iin kayglanm. Komuda anahtar varm, ieri girmi. Tam da grlecek manzara." Jim Shorter' aradm. Yant yok. Dkkndan Elaine'i aradm. "Shorter'n sesi dn gece telefonda gergin kyor muydu? Korkuyormu gibi bir hali var uuyd?" diye sordum.

"Hayr, neden?" "Alan Watson'n ei haftasonu banyoda boulmu. lm zamann belirlemek zor ama kesinlikle ben Corona'ya gittikten ve gvenlik firmasnn mdryle konutuktan sonra olmu." "Balanty kurabildiimden emin deilim." "Bir balant olmal" dedim. "Katil ak verdii yerleri kapatyor galiba. Birinin onu grdnden ya da bir ey bildiinden korkuyor olmal. Watson'n eini ldrd, mantksal adan bir sonraki adm olay yerine ilk gelen insan, Watson'n cesedini bulan gvenlik grevlisi olmal." "Jim Shorter m?" "Telefonu yant vermiyor." "Bir yere gitmi olabilir" dedi. "Belki bir toplantdadr." "Belki de bir bardadr" dedim. "Ya da odasnda iki iele-riyle babaadr, telefona bakmyordur." "Ya da kahvalt yapyordur, Whitney'de Rothko sergisine gitmitir, ki yapmam gereken iler olmasa ilk tercihim bu olurdu. Ne yapacaksn?" "Onu arayacam. Bildiini bilmese bile, onun bildii bir ey var. ldrlmeden nce onu bulmak istiyorum." "Bekle bir dakika" dedi. Bir an almac eliyle kapatt, sonra "TJ burada. Sana elik edip edemeyeceini soruyor" dedi. Giyinip aaya indiim srada TJ'in binann nnde beni beklediini grdm. Siyah Raiders kasketinin biraz glgeledii k bir kyafet giymiti. "Tamamen k olmam gerekiyorsa, kasketi yok edebilirim, Nate" dedi. "Ben kasket hakknda bir ey sylemedim." "Bir eyler duyduumu sandm." "Ya da akl okuyorsun." Kaldrma ktm, bir taksiye el ettim, srcye kinci Cadde, Seksen kinci Sokak'a gidecei, mizi syledim. "Her neyse" diyerek konumaya devam ettim "Giysilerin nemli olduunu sanmyorum. Yalnzca zaman kaybediyoruz." "Bir ey kacan sanmyorsun." "Doru." "Srf yannda biri olsun diye beni ardn." "yle saylr." Gzlerini fkeyle devirdi. "yleyse bu takside ne iimiz var, Tab? Senin gibi bir adam taksiye binerse, bir eyler yolunda gitmiyordur." "Eh" dedim, "umut edelim ki yanlyorsundur." Merdiveni bir rpda trmanarak Seksen kinci Sokak Atlyesi'ndeki toplant odasn incelerken onu takside beklettim. Cuma akam Jim'i oraya gtrmtm ve Jim orada baka toplantlara da gittiinden sz etmiti. Bir toplant yaplyordu. eri girerek kahve makinesinin ynnda ierisini inceleyebileceim iyi bir yer buldum. Orada olmadndan emin olunca aaya inerek taksiye bindim. ofre Birinci Cadde'ye giderek bizi Doksan Drdnc Sokak'n kesinde indirmesini syledim. lk duramz Mavi Kano'ydu. Shorter sarho olmam ve ldrlmemise, bir gn oraya gelmi olabilirdi. "Adamla burada tantm" diyebilirdi, "birka bira smarlamas iin kandrabileceimi dnyordum ama daha ne olduunu anlayamadan kendimi bir AA toplantsnda buldum. te gene buradaym ve o gnden beri hi iki imedim." Ne Mavi Kano'da ne de Birinci Cadde'deki dier barlardayd. TJ'yle birlikte barlar dolatk. Barlar paylam olsak daha iyi olurdu ama TJ Shorter' grse nasl tanyacakt? Birinci Cadde'deki drt blokluk blgeyi bitirdikten sonra Shorter'm Doksan Drdnc Sokak'taki odasna yneldik, hangisi olduunu bilseydim zilini alardm. Bunun yerine kapcnn zilini aldm. Yant alamaynca kinci Cadde'ye giderek Doksan kinci'den Doksan

Altnc'ya kadar olan blgedeki bar ve restoranlar dolatk ve baladmz yere geri dndk. alan bir telefon bularak Shorter'n numarasn evirdim ama telefon almad. Kt bir duyguya kaplmaya balamtm. Kentte onu aramann anlam yok diye dndm, nk bu yntemle onu bulamayacaktk. Telefonla aramann da anlam yoktu, nk telefonu amayacakt. Hzla kald binaya doru yrdm. TJ'i de yanmda srklyordum. Kapcnn zilini aldm, gene yant alamaynca biri kapy asn diye rastgele dmelere bastm. Kimse kapy amad ama birka dakika sonra ok iman bir kadn ilk kattaki kaplardan birinden karak ana kapya doru yrd. Cam panelin arkasndan bize kalarn att ve kapy amadan ne istediimizi sordu. Kapcyla grmek istediimizi syledim. "Zamannz bouna harcyorsunuz" dedi. "Hi bo yer yok." "Kapc nerede?" "Buras saygn bir evdir." Tanr bilir ne olduumuzu dnmt. Gvenilir'den aldm kart kararak cama doru tuttum. Gzlerini ksarak karta bakt ve okurken dudaklarn oynatt. Okumay bitirince dudaklarn skt. "Sokan karsndaki verandadaki adam" dedi homurdanarak. "Ad Carlos." Gsterdii yerde kii vard, ikisi oyun oynuyor, ncs oyunlarna burnunu sokuyordu. Oyuna burnunu sokan Miller's iiyordu. Oyuncular karton kutudan Tropicana portakal suyunu birlikte iiyordu. "Carlos" deyince de bana baktlar. Kartm kardm, oyunculardan biri kart ald. Yass burnu ve ak kahverengi gzleriyle yapl bir adamd. Onun Carlos olmas gerektiine karar verdim. "Kiraclarnzdan biriyle ilgileniyorum" dedim. "Bir kaza geirmi olmasndan korkuyorum." "Kim?" "James Shorter." "Shorter." "Elli yalarnda, orta boylu, koyu renk sal..." "Onu tanyorum" dedi. "Tarif etmenize gerek yok. Hepsini tanyorum. Yalnzca onu bugn grp grmediimi dnyordum." Gzlerini kapayarak dnd. Sonunda, "Hayr" dedi. "Bir sredir hi grmedim. Kartnz brakrsanz, onu grdm zaman sizi ararm." "yi olup olmadn renmemiz gerekiyor." "Yani kapsn m aaym?" "Bunu demek istemitim." "Zilini aldnz m?" "Hangi zilin ona ait olduunu bilmiyorum." "zerinde ad yok mu?" "Hayr." Carlos i ekti. "Birou" dedi, "zilin stne adn yazmaz. Adlar ben yazarm, onlar karr. Sonra arkadalar gelir, yanl zil alar ve herkesi rahatsz eder. Ya da benim zilimi alarlar. Ah, bir bilseniz ne kadar rahatsz edici." "Anlyorum" dedim. Ayaa kalkt. "Yapacamz ilk i" dedi, "zilini almak. Sonrasna bakarz." Shorter'n zilini aldk ama yant veren olmad. eri girerek kat merdiven ktk. Ev yemek, fare ve idrar kokularna karm lizol kokusuyla tam beklediim gibiydi. Carlos bizi Shorter'n kapsna gtrerek kapya sert bir yumruk indirdi. "Hey, asana" diye seslendi. "Bu beyefendi seninle konumak istiyor." Hibir ey olmad. Carlos, "Evde deil" diyerek omuzlarn silkti. "Bir not yazarak kapnn altndan atmak isterseniz eve gelince..." "Kapy asanz daha iyi olur" dedim. "Bilemiyorum." "Onun iin endieleniyorum" dedim. "Bir kaza geirmi olabilir."

"Ne tr bir kaza?" "Kt bir kaza. Kapy an." "Bunu siz sylyorsunuz" dedi "ama ba derde girecek olan benim." "Sorumluluu ben stme alyorum." "Ah, ne diyebilirim ha? 'Bu adam sorumluluu stne ald.' Gene de benim km yanacak adamm." "Kapy amazsan" dedim, "tekmeyle ben aarm." "Ciddi misin?" Bana bakt ve ciddi olduuma karar verdi. "Belki hastalanmtr diye dnyorsun, ha?" "Ya da bundan da ktsn." "Hastalktan daha kt ne olabilir." Sanrm anlad nk dncesi bile onu yerinden sratt. "Allah kahretsin, umarm deildir." Bir demet anahtar kard, ana anahtar buldu ve kilide soktu. "Her neyse" dedi, "tekmeyle amanz gerekmezdi, zinciri takmamsa. Bu kilitler hibir ie yaramaz, plastik bir kartla bile aabilirsiniz. Ama zincir taklysa, boktan olur, gene de tekmeyle amanz gerekir." Zincir takl deildi. Anahtar evirdi, son bir kez gereksiz yere kapya vurmak iin durduktan sonra kapy itti. Oda botu. Kap giriinde durdu. Onu iterek ieri girdim, kk odada dolatm. Oda bir papazn hcresi gibi dzgn ve plakt Demir bir yatak ba, bir komodin ve ifoniyer vard. Yatak ya plmt. ekmeceler botu. Dolap da. Yatan altna baktm. Hibir yerde kiisel eya yoktu, yalnzca tand zaman orada olan ikinci el eyalar yard. Carlos, "Galiba tanm" dedi. Telefon yatan yanndaki komodinin zerindeydi. Almacn altna bir kalem sokarak evir sesi alacak kadar kaldrdm sonra tekrar yerine braktm. Carlos, "Kimseye hibir ey sylemedi" dedi. "Haftal zamannda dyor, yani Pazar'a kadar paras dendi. Komik, ha?" TJ yatan yanna giderek yast kaldrd. Yastn altnda bir kitapk vard. Kitapa yakndan bakarak bana verdi. Ne olduunu zaten biliyordum. Carlos, "Hi anlamyorum" dedi. "Tanacaksan neden nce yata toplarsn? Naslsa birine kiraya vermeden nce deitirmem gerekiyor, deil mi?" "Deitirmen gerekir." "Elbette deitiririm." ararak kalarn att. "Belki de geri dnecek." AA toplant kitapna, onun iin alm olduum ve geride brakt tek eye baktm. "Hayr" dedim. "Geri dnmeyecek." 25 Martin Banszak erevesiz gzln kararak camlarna hohlad, sonra mendiliyle temizledi. Sonutan memnun olunca gzne takarak hznl mavi gzlerini bana evirdi. "altrdmz adamlarn apn biliyor olmalsnz" dedi. "Gvenlik elemanlar saat bana bir ya da iki dolar alr. Bu i hibir deneyim gerektirmez ve verilen eitim ksadr. En iyi adamlarmz maalarna katk yapmak isteyen emekli polislerdir ama byle insanlar kendileri iin genellikle daha iyi bir i bulabilir. ten ayrlan ve yeni bir ey bulana kadar geecek srede isiz kalmak istemeyen adamlar bize gelir. ounlukla iyi alrlar ama uzun sre burada kalmazlar. Geriye yalnzca daha iyisini bulamayanlar kalr." "Onlar hakknda ne tr incelemeler yaparsnz?" "ok az inceleme yaparz. Hkm giymi olanlar ie almamaya alyorum. Kald ki bu bir gvenlik ii. Kmesi korumas iin bir tilkiyi ie almazsn, deil mi? Ama bundan kanmak ok zor. Bilgisayar kontrolleri yaparm ama ok rastlanan bir adsa bu pek ie yaramaz. 'Soru: William Johnson, New York Eyaleti'ndeki cezaevlerinde yatt m?' Muhtemelen bu eyalette

belirli bir tarihte yarm dzine William Johnson yatmtr, yani nasl bilebilirim ki? Bir adam gelip de adnn William Johnson olduunu sylerse, gerek adnn bu olduunu da bilemem. Bir adam bana bir Sosyal Gvenlik kart ve ehliyet gsterirse, kabul etmekten baka ne yapabilirim?" "Parmak izi almyor musunuz?" "Hayr." "Neden?" "Uzun zaman alyor" dedi. "Washington'dan yant al kadar iki hafta geiyor. Bu arada ie bavuran kii baka bir i bulmu oluyor." "Geici olarak ie alamaz msnz? Ve sicili iyi kmaz iine son verirsiniz." "Gvenilir'de byle mi yapyorlar? Eh, verdiiniz hizmet ler iin daha ok para alyorsunuzdur, eminim. Manhattan'd bir irket, k bir adres. Yaptnz iler iin deme yapabilecek mteriler iin ok iyi." Eline bir kalem alarak silgili ucunu masann zerine vurdu. "alanlarmn yarsna dier yary ince-letemem" dedi. "iflas ederim." Bir ey sylemedim. "ki yl nce" dedi, "i iin bavuranlarn parmak izlerini almaya alyorduk. Ne oldu biliyor musun?" "Bavurular azald." "Kesinlikle doru, insanlar kark ve kltc ilemleri yapmak istemedi." "zellikle sicili kt olanlar" dedim. "Onlar iin zellikle kark ve kltc bir ilem bu." Banszak bana bakt. "Ve nafaka vermekten vazgeenler iin" dedi, "ve karlksz eklerden kaanlar iin. Ve, evet, kk uyuturucu sularndan ve dier nemsiz sulardan hapis yatanlar iin. Belirli bir evrede yakalanmadan ve parmak izin alnmadan bymek ok zor. Bu adamlarn ou bu tr bir ite son derece iyi alyor." Bam sallayarak onayladm. Hem onu yarglayacak kii ben deildim hem de iini nasl yrttne aldrmyordum, iki ien adamlar iten atyordu, nk bu mterileri rahatsz ediyordu. Ama hangi mteri deposunu koruyan bir adamn ocuk nafakasn vermemesinden ya da klk deitirmi bir polise bir gram kokain satmasndan rahatsz olurdu? Bunlar adamn soluundan ya da yrynden anlalmayacak eylerdi. "sterseniz Shorter'a geri dnelim" dedim. Shorter'n dosyasnda doldurduu bavuru formu, alt saatlerin ve ald tazminatn kayd vard. Fotoraf yoktu, neden olmadm sordum. Btn alanlarn resmini koymak normal bir ilem deil miydi? "Elbette" dedi. "Kimlikleri iin fotoraf isteriz. Hemen burada, u duvarn nnde ekeriz. Bu duvar iyi bir fon." Peki resim neredeydi? Kimlik kartna konuldu, yantn aldm. Shorter ayrlrken kimlik kartn vermi ve kurala gre kart yok edilmi olmalyd. "Kart geri verdi mi?" "yle sanyorum." "Yok mu edildi?" "Edilmitir." "Ya negatifi?" Ban hayr anlamnda sallad. "Polaroid makine kullanyoruz. Herkes bunu kullanyor. Kimlik kartn filmin gelmesini beklemeden hemen yapabiliyorsun." "Yani negatif yok." "Hayr." "Peki, tek poz mu ekiyorsunuz? Dosyaya koymak iin ikinci bir resim almyor musunuz?" "Aslnda alyoruz" diyerek dosyay kartrd. "Burada yok galiba. Yanl yere konmu olabilir." Ya da Shorter dosyadan almtr diye dndm. Ya da almamtr. Martin Banszak'm dzenli bir bro altrdn sanmyordum. Bavuruya bir kez daha baktm. Shorte '92 Temmuz'unda bavuru yaparken ayn Dou Doksan Drdnc Sokak adresini vermiti. '92 Temmuzu mu? Bu tarihi Banszak'a teyit ettirdim. Shorter, Alan Wats ldrld srada yedi aydr m orada alyordu?

"Evet, ok istikrarl, ok gvenilirdi" dedi. "Bu nedeni ilk olaydan sonra ona bir ans daha vermeyi uygun grdm " "ki meselesi." "Evet. Utanm olmal nk kendini savunmak iin tar tmaya bile girmedi, ban nne eerek atlmay bekledi Ama kaytlar kusursuzdu ve yedi aydr bizimle birlikteydi, bu yzden ona ikinci bir ans verdim." Kalarn att. "Ama sonra resmi bir ikyet geldi. Elbette iten attm." Yedi ay. Bekliyor, zaman geiriyor. Bavuruyu aldm. "Bunun bir fotokopisine ihtiyacm var" dedim. "Yaknlarda fotokopi ektirebileceim bir yer var m?" Kk bir fotokopi makinesi olduunu ve bana bir kopya karabileceini syledi. Baka bir odaya giderek fotokopiyle geri dnd ama onu elinde bir an tuttu. "Anladmdan emin deilim" dedi. "Shorter bir ey biliyorsa, Watson'i ldren adamdan kamak iin ortadan kaybol-duysa -ona yaptm aklama buydu- polisin ie karmas gerekmez mi?" " o noktaya gelirse" dedim. "Ama yle grnyor ki Shorter takma bir ad altnda yayordu. Bu bavurudaki bilgilerin ounu da uydurmu olabilir. Onu polisin resmi aratrmasnn utancndan kurtarrsam..." "Evet, elbette" dedi. "Kesinlikle." Shorter var olmamt. Bir New York Eyaleti ehliyeti tayordu ve ehliyetin numaras bavuru formuna yazlmt. Ama Motorlu Tatlar Brosu onu hi duymamt ve yazd ehliyet numaras da kimseye verilmemiti. Sosyal Gvenlik numaras gerekti ama hesap Emporia-Kansas'daki bir State Farm sigorta acentesine aitti. Adamn ad James Shorter deil, Bennett Gunnarson'd. Banszak alanlarnn parmak izini alm ve yalnzca dosyalam olsayd bile yaamm kolaylard. TJ'i pansiyon odasnca brakp Flatiron Binas'na taksiyle giderek Gvenilir'deki Wally Donn'dan parmak izi tespiti iin bir set almtm. Shorter'n odasndan kmadan nce telefon almacna Banszak'n szlne hohlamas gibi hohlamtm. Telefonda hi parmak jzi yoktu ama stne pudra dklrse daha iyi grnebilirdi. Ayrca telefon odada parmak izi braklabilecek tek eya deildi. Dou Doksan Drdnc Sokak'a dnnce telefonun, camn, lavabonun, yatak balnn ve ayak ucunun, elektrik dmesinin ve umut vaat eden her eyin stne pudra dktm. Hibir iz yoktu, toz lekesi bile. TJ'e, "Her yeri temizlemi" dedim. "Odadaki her yzeyi bilerek silmi." "Adam dzenli." "Adam katil" dedim. "ubat aynda Alan Watson' ldrd. Birka gn nce Helen Watson' ldrd ve... Tanrm." "Ne oldu?" "Helen Watson" dedim. "Onunla konuurken Helen Watson'a ulap ulamadm sordu. lk adn nasl biliyordu? Benden duymad. Tanrm, ne kadar zamandr onlarn peinde?" Artk yantlarm vard. En az yedi aydr Alan Watson' izliyordu: Queensboro-Corona'da almaya balad gnden Watson'in kalbine bak saplama frsatn bulduu geceye kadar. Tanr bilir o sre iinde eline ka frsat gemiti ama acelesi yoktu. Zaman geiriyor, oyalanyor, gerilimi artrmak houna gidiyordu. Sonunda frsat ktnda, kard yangn sndrmeye alan itfaiyecileri izlemek iin geri dnen bir kundak gibi cesedi bulmak ve polise bildirmek gibi fazladan bir doyum almt. Sonra da, ilgintir, iten atlmay ayarlayana kadar alt hafta daha ayn ite kalmt. Demek ki oyalanmaktan holandn ve isterse hzl hareket edebileceini de biliyordum. Onu Cuma akam grmtm, bir gn sonra da Watson'un dul eini lmt. Bundan bir ka gn sonra da Gerard Billings taksinin arka koltuunda vurularak ldrlmt.

Ah, kurnazd. Ama kimdi bu Allah'n belas? Ray Gruliow'u arayarak onunla bulutum. "Kendimi enayi gibi hissediyorum" dedim. '"Orospu ocuunu bulduktan sonra kaybettim." "Ne bulduunu biliniyordun." "Hayr. O biliyordu ama ben bilmiyordum. Benimle oynuyordu, orospu ocuu. O kediydi, ben de tam bir aptal fare. Ne yaptm bilmek ister misin? Orospu ocuunu AA toplantlarna gtrdm." "Yapamazsn." "Eh, iten iki itii iin atlmt ve sefil bir yaants vard. Dibe vurmaya hazrlanan bir sarho gibi grnyordu. Onunla program hakknda konumamak iin bir neden grmedim, konutuumda da, ilgilenmi ama rkyormu pozu taknd. Gerek kimliini saklaman konusunda doutan yetenekli olduunu sylemeliyim. Hl Allah'n belasnn gerek adn bilmiyorum." "Ama onu grdn. Bir masada oturarak konutun." "Doru" dedim. "Neye benzediini biliyorum." Shorter' ayrntyla tanmladm. "imdi her ikimiz de adamn nasl olduunu biliyoruz" dedim. "Tandn birine benziyor mu?" "Tariften bir insan karma konusunda usta deilim." "Krk sekiz yanda. Doum yerini Klamath Falls, Oregon olarak belirtmi ama orada bu ad bilen kimse yok ve bin kilometrelik alan iinde herhangi bir yerde doduunu varsayabiliriz. Queensboro-Corona'nin kapsn almadan bir hafta nce pansiyondaki odaya tanm. Tahminime gre James Shorter tam o srada dodu. Sahte bir kimlik edindi, oday bir haftalna tuttu ve i aramaya kt." "Bylece Alan' izleyebilirdi." "Doru" dedim. "Avna sessizce yaklaanlardan. Yaptklarndan bir anlam karabilmemin tek yolu bu. Konuyu biraz aratrdm ve ynteme uygun grnen baz unsurlar var. Btn yaamn Alan Watson'i izlemek amacyla dzenlemesi. Ve cinayeti erteleme biimi. Q-C'de alt alt ay iinde eline ka frsat geti? Yirmi mi? Yz m? Ama erteledi ve bunun nedeni yakalanma korkusu deildi." "Heyecan artrmak iin kendini geri ekiyordu." "Kesinlikle." "Ama Gerry..." "Watson' ldrmesinden ksa sre sonra baka birini izlemeye baladn sanyorum. Olaslkla Billings ama baka biri de olabilir. Belki birkanz birden izlemeye almt. Ayn odada kalyordu, ad hl James Shorter'd, dolaysyla kk oyununun son sahnesine yaklatn dnmyorum. Ama sonra ben ortaya ktm, o da James Shorter'n yok olma zamannn geldiini kavrad ama giderken dramatik bir ey yapmak istedi." "Gerry'yi ldrmek iin ok dramatik bir yol seti." "Nerede yaadn, normal programn biliyordu. Sanrm silah vard ya da nereden edinebileceini biliyordu. Newark Havaalan'na otobsle giderek alnt bir otomobille dnmek onun iin zor bir i deildi. Sonra yapmas gereken tek ey, Billings'i beklemek ve eline geen frsat deerlendirmekti. Bir otomobil kazas dzenlemek iyi bir iti ama baka seenekler de vard. Taksinin yanndan geerken ate edebilirdi, Billing ' kaarken devirebilirdi." Ya da Gruliow'un yksek teknolojili plastik camna bir bomba atmann yolunu bulabilirdi. Bylece on drt kiiden dokuzunu bir anda temizlemi olurdu. Toplanty biliyordu, nk ona sylemek zorunda kalmtm, hatta beni biraz zorladnda da toplantnn Village'de olduunu bile sylemitim. Gruliow Village'de oturan tek yeydi. Belki Shorter Sal gn leden sonra Commerce Soka'ndayd, belki sokan karsndaki Grange'da bira ierek eve gelenleri izliyordu. Beni de izliyordu tabii. "Kim bu Allah'n belas? Bir fikrin var m?" diye sordum. "Hi."

"Kulbn yesi olmadn biliyoruz, zaten yesi olabileceini hibirimizin ciddiyetle dndn sanmyorum. Kulb baka kim biliyor?" "Kimse, gerekten. Ayrntl olarak bilmiyor." "Krk sekiz yanda. 1961'de ka yandayd, on alt m? Birinin kk kardei; bir ocuun kardeine duyduu kini btn kulbe aktarm olabileceini dnebilir miyiz?" "Tanrm, bu ok uzak bir olaslk." "Mantksal bir neden bulabilir miyiz bilmiyorum" dedim, "nk uzun sreli lgnca davran modelinin neden akl banda bir aklamas olsun ki? Ona gereken tek ey bir bahaneydi." "Bu kadar uzun zaman srdrmesi iin iyi bir bahane olmas gerekmez mi?" "Hayr" dedim. "Gereken tek ey onun ie koyulmasn salamas. Bir kez harekete geince, ilk itki ne kadar zayf olursa olsun kendi ivmesi ii srdrr." "nk yaptklarndan holanyor." "Evet, holanyor" dedim, "ama bundan daha fazlas olduunu dnyorum. Btn yaam bu i." Ulaabildiim dier yelere bu konumann zetini anlattm. Shorter' tarif ettim ve tarifin yllar nce gruba kar fke gelitirmi olabilecek birine uyup uymadn sordum. z olarak hepsi ayn eyi syledi: Tanm ok fazla insana uyabilirdi ve gruba fke duyacak hakl ya da haksz nedenleri olan kimse akllarna gelmiyordu. Hatta kulbn var olduunu bilen bile yoktu. Birden fazla kii, "Hi resmi olmamas ne kt" dedi. "Corona'daki ivereninin iki Polaroid ekmi ama iki resim de yok. Biri geri vermediini sandm kimlikteydi, dieri de dosyasndan alnm" diye akladm. Resmi dosyadan ne zaman ald diye merak ettim. ten ayrlmadan nce resmi gizlice alacak kadar yetenekli miydi? Ya da temizlii yapmak iin haftasonu broya izinsiz mi girdi? Helen Watson'i kvette bomak iin Forest Hills'e yapt ziyaretle bu ii birletirmi olabilirdi. Elaine, "Baka resmi yok mu?" diye sordu. "eklerini nasl bozduruyordu? Bir banka hesab olduuna hi inanmam." "ekleri paray eviren bir servis kullanyordu. Ama Queensboro-Corona kimlii ve ehliyeti vard. Baka bir eye ihtiyac yoktu." "Ve sen onunla ayn masaya oturdun." "Onu toplantya gtrdm." "Adsz Alkolikler toplantlarnda fotorafn ekilmez, parmak izin alnmaz, deil mi? Herhalde bu adszlk ilkesinin ihlal edilmesi olur, deil mi?" "Korkarm olur." "Yannda olsaydm" dedi, "gizlice resmini ekebilirdim, Walbanger'da yaptmz gibi. Hatrladn m?" "Ah, Tanr akna" dedim. "Ne oldu? Yanl bir ey mi syledim?" "Hayr" dedim. "Doru syledin. Bana ne oluyor bilmiyorum, gerekten bilmiyorum. Neden dzgn dnemiyorum?" "Ne demek istiyorsun?" Yant yerine duvardaki ereveli bir resmi gsterdim. 26 Ray Galindez, "Sana bir ey syleyeceim" dedi. "ocuk oyunca bu. Hafzanda adamn net bir grnts var, kafandakileri karp kda dkmek ka dakikan ald? On be, yirmi dakika m?" "Bunun gibi bir ey." "Gzlerini nasl kullanacaklarn bilmeyen ve grdklerini hatrlayamayan tanklarla karlatrldnda, bu gerekten hi zor olmad. Bir hafta nce resim yaptran biri vard, srekli bana gzleri yanl yaptm sylyordu. Nasl yanl? ok mu byk, ok mu kk, ok mu ayrk, ok mu birbirine yakn, ne? arpk m? Badem biiminde mi? Gz kapaklar dk m? Bana bir ey syleyin, nk yalnzca yanl izdiimi sylyorsunuz. unu denedim, bunu denedim, unu deitirdim, bunu ekledim ama gzler gene de yanl. Sonunda ne kt biliyor musun?"

"Ne?" "Kadn bu Allann belas gzleri hi grmemi. Adam ayna caml gne gzl takyormu. Bunu hatrlamas bir saat srd ve bu adam kadnn tam nnde durarak silahn dayamt. 'Gzler yanl' dedi. 'Bu gzleri asla unutamam.' Gzleri hi grmemise nasl unutabilirdi ki?" "Hi deilse sana gelmeyi akl edebildi" dedim. "Elimde hi resminin olmad gereini atlayabilirdim. izimlerinle dolu bir odada oturuyor, gene de mesaj almyordum." "Bazen insann gznn nndeki grmesi zordur." "Sanrm." Para demeye gittiimde Ray benden para almak istemedi. "Aslnda ben sana borluyum" dedi, "Elaine'in benim iin yaptklarna bak. Annemi galeriye gtrdm, azndan kan tek sz, mi hijo el artista, oldu. e girdiimde bu kadar etkilen,memiti. Bu arada, yeri gelmiken, ok deiiklikler var." "Tekilat'ta m?" "Tabii ben yalnzca kendi blmmden sz ediyorum. imi yapmam iin bilgisayar kullanmam istiyorlar." "Yani Identi-Kit programn m?" "Hayr, bu farkl" dedi. "Identi-Kit'ten ok daha esnek. Azn kenarnda kk dzenlemeler yapabilir, kafay uzatabilir, gzleri ukurlatrabilir, kalem ve ktla yapabilecein her eyi yapabilirsin." Programnn nasl altn ve ne ie yaradn anlatt. "Ama izim deil" dedi. "Sanat deil bu." Glnce komik olann ne olduunu sordum. "Bu szc kullandm iitmek" dedi. "Yaptm ie sanat dediinde Elaine'i hep dzeltirdim. Hakl olduunu dnmeye balyorum yava yava. Sana bir ey syleyeyim mi, o Avrupal kadnla yaptm i, imdiye kadar yaptklarmdan farklyd. Onu tanyor musun? Elaine'in mterisi, Yahudi Soykrm'nda btn ailesini kaybetmi." "Elaine bana anlatt. Onunla almaya baladn bilmiyordum." "imdiye kadar iki kez biraraya geldik ve mrmde yaptm en yorucu almayd. Akrabalarnn zelliklerini hatrla' myor." "yleyse nasl izebildin?" "Ah, hafza yerinde. Ulamak ve karmak nemli olan. Babasyla ie baladk. Nasl bir adamd? Eh, bu bizi hibir yere gtrmedi, nk kadn bu soruya yant veremiyordu. Syleyebilecei tek ey uzun boylu olduuydu. Tamam, ne tr bir adam? ok nazikti, dedi. Tamam, izmeye baladm. Derinden gelen bir sesi vard, diye hatrlad. Biraz daha izdim. Bazen fkelenirdi. Tamam, imdi fkelenen, derinden sesli uzun boylu, nazik bir adam iziyorum. Gece ge saatte mutfak masasnda oturarak hesap yapard. Tamam, harika, haydi izelim. Byle devam ettik, ara sra durmak zorunda kaldk, nk kadn alyordu, kda bakamyordu ya da tkenmiti. nan bana, iimiz bittiinde ikimiz de tkenmi oluyorduk." "Bir insan yz izebildin mi?" "Bir insan yz izdim" dedi, "ama kimin yzn? Gaz odasna giden bir adama benziyor mu? Bilmeme olanak yok. Anlar uyandrd bu i. Bu kadarn biliyorum ve kadn onun iin anlam ifade eden bir resim ald, yleyse ne fark eder? Bir fotoraf kadar iyi mi? Eh, belki daha da iyi. Sanat m?" Omuzlarn silkti. "yle olduunu dnyorum." "Ya bu?" "Bu i mi?" ne doru eildi, taslan stnden silgi paralarn eliyle sprd. "Bunun sanat olmas gerekmiyor. Ona benzemesi yeterli." Bir fotokopiciye giderek taslan iki dzine fotokopisini karttm. ok benzediini dnyordum. Orijinali Elaine'e verdim ama ona imdilik resmi hibir yere asmamasn syledim. Bir fotokopiyi TJ'e braktm. TJ bir kan kaldrarak Shorter'm irkin bir herif olduunu syledi.

Sonraki birka gn boyunca Gruliow'un evinde toplantya katlanlarn ve ayn zamanda da gelemeyenlerin ouna gittim. Kimse TJ'in sylediklerini sylemedi ama hibiri Shorter'm uzun zaman nce kaybolmu bir kuzen olduunu da sylemedi. Bob Berk, "ok sradan grnl bir adam" dedi. "Kalabalkta dikkatinizi ekecek bir yz deil." Birka belli belirsiz tandk geldiini syledi. Lewis Hil-debrand, Shorter' daha nce grm olabileceini ama nerede olduunu karamadn syledi. "Bu kentteki grsel saldr mthi" dedi. "Manhattan'da birka blok yr, kk bir kasabada oturan ortalama bir insann bir ylda greceinden daha ok insan grrsn. k saatlerinde Central Station'da yr, gerekte grmeden binlerce insan grrsn. Bunun ne kadarn eleriz? Bilinli ya da bilinsiz olarak ne kadarn kaydederiz?" Commerce Soka'ndaki evinin oturma odasnda etin Ceviz Ray Gruliow resme bakarak ban sallad. "Tandk geliyor" dedi. "Ama belli belirsiz bir biimde." "Srekli bunu duyuyorum." "lgnca bir ey, ha? Btn yaamn bizi ldrmeye adayacak kadar bizden nefret eden biri var. Bir sabah lgna dnerek postaneye silahla girip herkesi tarayan bir adam deil. Hayatnn ii bu." "Doru." "Ve ona baknca" dedi, "syleyebileceimiz tek ey belli belirsiz tandk geldii. Kim olabilir? Bizi nasl tanyabilir?" "Onu nereden hatrlyor olabilirsiniz?" "Bilmiyorum. Yalnzca ylda bir kere yemekte biraraya geliyoruz. Belki Cunningham'da bir garsondu. Ka yandayd, on alt m? Garson olamaz. Belki ayak ocuktu." "Belki ona az bahi verdiniz." "Hayr, byle bir ey yapm olamayz. Cmert bir grubuz." Amerikan Restoran ve Otel alanlar Dernei'nin Yerel 100'nn brosu Sekizinci Cadde'de, Restaurant Row'un iki blok tesindeydi. Yirmi yl nce kapanm bir restorann alanlarn bulmaya alma dncesiyle alay eden Gus Brann adl bir adamla konutum orada. "Restoran ii eskisi gibi deil" dedi. "Eskiden mr boyu meslekte kalan garsonlar vard. Mterilerini tanrlar, nasl hizmet edeceklerini bilirlerdi. imdi kimler var biliyor musunuz? Aktrler ve aktristler. Gnmzde garsonlarn yzde ka Aktrler Dernei yesi, biliyor musunuz?" "Hibir fikrim yok." "Yksek bir yzdesi" dedi. "Szme gvenin. Yemee gidersiniz, size bir gsteri sunarlar." "Eski tip restoranlarda garsonlarn deime oran bu kadar yksek deil, yle mi?" "Hayr, bunda haklsnz ama geriye byle ka restoran kald ki? Gallagher's var, Old Homestead var, Keens var, Peter Luger var, Smith ve Wollensky var..." "Garsonlar ayn trde restoranlarda kalma eiliminde, deil mi?" diye sordum. "Demin de syledim, meslekte bile kalmyorlar.!' "Ama eski moda bir garson diyelim, bir adam Cunningham'da alyor ve Cunningham kapanyor. Olaslkla szn ettiiniz yerlerden birinde i arard, yle deil mi?" "Genellikle evet, bildii ite kalmak ister insan." "yleyse Cunningham'da alan birini bulmak istersek, nce buralara bakacaz." "yle sanyorum." "Ama nereden balayacam pek bilmiyorum" dedim. "Bir iki gndr btn kenti dolaarak insanlar bana zaman ayrmaya ikna etmeye alyorum. Sizin gibi bilgili bir insan ise yalnzca birka telefonla ii zebilir." "Hey" dedi. "Yapmam gereken bir i var, ne demek istediimi anlyor musun?" "Anlyorum." "Telefonun bana geip yirmi, otuz yl nce kimin nerede altn soramam."

"Bana zaman kazandrrsnz" dedim, "ve zaman da para demektir. Parasz bilgi almaya almyorum." "Ah" dedi, "bu, ii deitirir, yle deil mi?" Ertesi gn Gruliow'u aradm ve ona yaam boyu itahl insanlara hizmet eden bir deil, iki garson bulduumu syledim. Kapand srada her ikisi de Cunningham'da alyormu" dedim. "Biri krk yl nce orada ayak olarak ie balam." "lk yemeimizde oradayd herhalde" dedi. "Tanrm, bizden nceki grubun birka toplantsnda da orada olabilir." "Ama resimdeki kiiyi tanmad. Ondan biraz daha byk olan dieri de tanmad. Bu ikincisi Cunningham'da 1967'den sonra almaya balam. Oradan Old Homestead'e gemi ve yl nce Eyll aynda emekli olmu. Her ikisi de ayn eyi syledi." "Ne dediler?" "Resimdeki kiinin tandk geldiini." Gruliow, "Ah, Tanrm" dedi, "dostumuzda ne var biliyor musun? Evrensel olarak tandk bir yz. Kimse tanmyor ama herkes daha nce bir yerlerde grm olmas gerektiini dnyor. Biliyor musun, Matt, Cunningham'da alm olabileceini sylemem yalnzca ylesine bir dnceydi." "Biliyorum." "Gene de izini srdn." "Bakmaya deerdi." "Bu adamlar nasl olup da buldun?"' "Ben bulmadm" dedim. "Onlar bulabilecek bir adam buldum. Biliyorsun, bu resmi polislere vermi olsaydm, o d-nemde Cunningham'da alan bir dzine insan bulup karabilirlerdi. lerinden biri de resimdeki adama bir ad koyabilirdi." "Dier arkadalarla konutum" dedi. "Eee?" "Hepimiz ok dikkatli olmaya niyetliyiz. Resimdeki adama bakacaz. Ama zorunda olmadka polise gitmek istemiyoruz." "Biri daha ldrlrse..." "Olaslkla alt ay boyunca harekete gemeyeceini sylemistin" dedi. "yle demitim ama nereden bilebilirim ki? Deli bir adamn ne yapacan ngremem. imdiye kadar da beni arayp aklama eilimi gstermedi. Bu konumay bir aramba leden sonra yaptk. O gece, hafta boyunca ilk kez bir toplantya gittim ve kta Alev'e urayarak bir fincan kahve itim. Masadaki adamlardan biri toplantya yeni katlmt, dierleri de sorular sorarak ve ikiyi braktktan sonra yaamn gerekten gzel olduunu syleyerek ona yardmc olmaya alyorlard. Yeni adam otuz yalann-dayd ve Jim Shorter'a hi benzemiyordu ama davranlarnda Shorter'in brnd kiilii andrr bir eyler vard: Temkinli umut ve alayc bir kukuculuk. Onunla ayn masada oturmak beni ok rahatsz etti. Ters bir ey yapmyordu ve oyun oynamadn biliyordum ama gene aldatlyor duygusunu da iimden atamyordum. Eve gittiimde Elaine'e bunlar anlattm. Elaine, "Onu ldrmek isterdin, deil mi?" diye sordu. "Bu gece ki adam m? Ah, Shorter' kastediyorsun." "Elbette ki." "Galiba kzgnm" dedim. "Aslnda kzgnlk hissetmiyorum ama alttan alta duyuyor olmalym. Ona yardm etmeye alyordum, eolu eek, o ise benimle dalga geiyordu yalnzca. Orospu ocuu." "Evet" dedi. "Birazck kzgn olabileceini dnyorum." Tam baka bir ey sylemek zereyken telefon ald iin Elaine ayaa kalkarak telefona doru gitti. "Evet" dedi. "Bir dakika, bakaym burada m." Almac eliyle kapatt. "O!" dedi. "Jim" dedim. "Aradna sevindim. Beni arayacan umut ediyordum." "ey, meguldm Matt."

"Hey, nasl olduunu biliyorum" dedim. "Ben de ok kouturuyorum. Birka kez sana ulamaya altm ama sanrm dardaydn." "Sanrm dardaydm." "Seninle bir toplantda karlaabileceimizi dnmtm ama kentin br yakasmdaym." "ok farkl bir dnya." "ok doru. Nasl gidiyor." Bir sessizlik oldu. Sonra, "Bildiini biliyorum Matt" dedi. "Ah!" "Komik olan u ki en bandan itibaren bildiini sanyordum. Sonunda neler olduunu kavradklarn ve kendilerine bir detektif tuttuklarn dnmtm. Ama sen hibir ey bilmiyordun, deil mi?" "Hayr." "Bir AA toplantsna gitmemi salaman. Bata bunun bir kurnazlk olduunu, beni artmak istediini dnmtm. Ama hi phelenmedin, deil mi? Yardma ihtiyacm olduunu tahmin ettin ve bana yardm etmek istedin." "Bunun gibi bir ey." "Biliyor musun" dedi, "ok naziksin, Matt. Gerekten." "yle diyorsan..." "Toplantlar da ilginti. ki sorunu olan bir kiinin o odalarda nasl yeni bir yaam bulacan grdm. Ve alkol bamls olmayan baz kiilerin oraya dostluk ve yaamlarn dzene sokmak iin gittikleri duygusuna kapldm." "Byle ok insan greceini sanmyorum" dedim. "yle mi? Eh, sen benden daha iyi yargda bulunabilirsin, Matt. Bak, ben, ah, sana yanl bir izlenim verdim. Ben bir alkolik deilim." "Sen yle diyorsan." Gld. "Kabul etmiyorum, yle mi? Bahse girerim bunu srekli duyuyorsundur. Hayr, bak, yalnzca Queensboro-Corona'dan normal yollarla ayrlmak istedim, Marty Banszak ise iki konusunda ok titizdir. Orospu ocuu her gn Valium yutar, yaayan ller gecesi gibi dolar ama soluunda alkol kokusu alrsa tarih olursun." "Ama sana ikinci bir ans verdi." "Evet, komik, deil mi? kinci kez ii ansa brakmamaya karar verdim." "Ne yaptn, kendini mi ikyet ettin?" "Nasl da bildin? Hey, sen bir detektifsin, deil mi? Tahmin etmek senin iin." "yle" dedim, "ve bunda ok baarl da deilim." "Hey, bence ok iyisin Matt." "Tahmin edemeyeceim eyler var Jim." "Ne gibi?" "Bu ii neden yaptn gibi." "Ha. Bulamyorsun, yle mi?" "Belki sen bana yardmc olursun diye dndm." "Yani sana bir ipucu mu vereyim?" "Bunun gibi bir ey." "Hayr, bunu yapamam. Hey, sana sylyorum, bu projeye I nasl baladm pek nemli deil. nsanlar pul biriktirmeye balar, pullar bir deftere yaptrr, fndk ezmeli sandvilet yaar, her kuruunu pul koleksiyonuna yatrr, ona neden kolleksiyon yapmaya baladn sorar msn? O bir pul kolleksiyoncusudur. Yapt i budur." "Sen ne biriktiriyorsun Jim?" "Ben yeleri mi biriktiriyorum, sylemek istediin bu mu? Kelebek yakalar gibi mi? Dizi tamamlanana kadar devam m edeceim?" Gld. "Gzel bir dnce ama hayr, bu deil imdi sana u kadarn syleyebilirim. Nedenlerim var." "Ama bunlarn neler olduunu sylemezsin." "Hayr."

"yleyse nedenlerin mantksal olmadn dnyorum" dedim. "Yoksa nedenleri ortaya karmakta glk ekmezdin." Deer verdiini gsteren bir tavrla, "Hey, bu gzel bir yaklam" dedi. "Adam akl banda olduunu kantlamaya zorlamak. Sorun u ki bu tuzaa dmek iin deli olmam gerekir." "Eh, bu biraz kayg duyduum noktalardan biri Jim." "Deli olduum mu?" "Denetimini kaybettiin." "Bunu nasl tahmin ediyorsun?" "Taksi ofr." "Taksi ofr m? Ah, Arap olan." "Bengalli, yle deil mi?" "Kim aldryor ki. Ali gibi bir ey. Ona ne olmu." "Onu neden ldrdn? Kulpte deildi." "Engel oldu." "Taksisine sen arptn." "Ne olmu? JFK'de Gmrk'ten geerken yalan sylyorlar ve on dakika sonra geici taksi ruhsatlaryla yola kyorlar. Penn stasyonu'nun yerini bilmezler ama gerek bir Amerikalnn iini elinden alabilirler." "Seni fkelendiren bu mu?" "Dalga m geiyorsun? Hi aldrmyorum. Ali'nin zaman dolmutu ve engel oluyordu. Sayonara bebeim..." "Bak, ben de bunu sylyorum. Denetimden km gibi grnyorsun." "Bunda kesinlikle yanlyorsun" dedi. "Yzde yz kontrollym." "Kendini yalnzca kulp yeleriyle snrlardn eskiden." "Ya Diana Shipton'a ne demeli? O da kulpte deildi. Tek basnayken Boyd'u haklayacak birok frsat kt." "Neden yapmadn?" "Bazen heyecan uyandrmak istiyor insan. Hem tek olay da bu deildi. Ya eye... Hayr, unut gitsin." "Ne?" "Aldrma. Sana ok fazla ey anlatyorum." "Neden Helen Watson'n ardndan gittin?" "Ah, bunu da biliyorsun ha?" "Neden?" "Onunla iliki kurmutun. Hatrlayabilirdi." "Neyi hatrlayabilirdi?" "Tanrm, onu dzyordum, deil mi? Bunu hatrlamayacan m dnyorsun?" "Sanrm hatrlard." "Bunu bilmiyordun, deil mi?" "Hayr." "imdi de bana inanman gerekip gerekmediini bilmiyorsun." "Onu ldrp ldrmediini bile bilmiyorum" dedi. "Belki ok fazla iti ve bouldu." "Banyodaki viski. Bu senaryoyu seveceini dndm benim sana gz krpmamd Matt. Merhaba dememdi." "Yastn altndaki toplant kitap gibi." "Onun gibi. Toplant kitapna teekkrler. Nezaket' iin teekkrler. nsanlarn bana yardm etmek iin normal ilerini brakmalarna alk deilim." "nsanlar sana kt m davrand Jim?" "Nedir bu, Psikolojiye Giri dersi mi? 'Ah, evet, hemire hanm, insanlar kt kalpli ve zalimdi.'" "Yalnzca anlamaya alyorum, hepsi bu." "ifreyi bulmaya alyorsun." "Sanrm yle." "Konu neydi? Arkadalarn rahatlayabilir. Gnll bir dinlenmeye ekiliyorum."

"Ya!" "Doruyu sylemek gerekirse Jim Shorter'dan biraz sklmaya baladm. Doksan Drdnc Sokak'taki o kk odadan skldm. Ne yapabilirim biliyor musun? Kentten ayrlabilirim." "Nereye gideceksin?" "Hey, darda byk bir dnya var. Bu dnyann birazn greceksem bile km hzlandrmam gerekir. Ka yanda olduumu biliyor musun?" "Krk sekiz." Bir sessizlik. "Evet, doru. Eh, artk genlemiyorum." "nsanlar genellikle genlemez." "Bazlar da hi yalanmaz." Kahkahas kaba, irkindi ve sanki nasl ktn kavram gibi birden kesildi. "Konu u" dedi, "bir sre baka lm olmayacak." "Bu bir sre ne kadar uzun?" "Neden srekli sktrmaya alyorsun? Bir sonraki yemee kadar hi lm yok." "Bu ne zaman olacak?" "Ne yapyorsun, beni snava m ekiyorsun? Mays aynn ilk Perembe'si, hatrladn m? O zamana kadar kzaa ekiliyorum." "Szne gveneyim mi?" "Kesinlikle" dedi. "Erkek sz. Senin iin nemi var m?" "Bilmiyorum. Kulb nasl rendin Jim?" "Gzel soru." "yelerden neden nefret ediyorsun?" "Nefret ettiimi kim syledi?" "Aklaman istiyorum ki anlayabileyim." "Ben de denemekten vazgemeni istiyorum." "Hayr, istemiyorsun." "stemiyor muyum?" "Hayr, yoksa aramazdn." "Aradm, nk bana nazik davrandm. Ayn nezaketi ben de sana gstermek istedim." "Aradn, nk oyunu devam ettirmek istiyorsun." "Bunun bir oyun olduunu mu dnyorsun?" "Bir oyun olduunu dnen sensin." "Ha! imdi kapamam gerek." "Bundan holanmyorsan kapayabilirsin." "Holanyorum ama neden uzun konuaym ki? Bu kadar yeter. Ama bir tiyo istiyorsun, deil mi?" "Elbette." "Hayr, tiyo deil. Sen bir detektifsin. pucu istiyorsun, deil mi?" "Bilmiyorum. pularn izlemekte fazla iyi deilim." "Ah, kesinlikle iyisin, Sherlock Holmes." "Bu bir ipucu mu?" "Hayr, bu sensin. Sherlock Allann Belas Holmes. Rumpelstiltskin. pucu bu." "Rumpelstiltskin mi?" "Senin iin hl umut var" dedi. "Hoakal." 28 Saat drtte Felicia Karp'la randevum vard. Stafford Caddesi'ndeki eve on dakika erken gittim ve 4:20'de kayglanmaya baladm. On be dakika sonra antrede ikinci kata kan kapnn kilidini inceliyor ve ieri girmemin ne kadar zor olacan hesaplyordum. Bir eve izinsiz girerken enselenme olasl, ieride grebileceklerimden daha az korkutuyordu. Kald ki Bayan Karp, Helen Watson'n banyoda boulduu yerden yryerek on be dakika uzaklktayd. Czdanmdan dz esnek elikten bir erit karp, kilidi denerken kimsenin beni izlemeyeceinden emin olmak iin evreme baktm. Sokan karsnda biri Ford Escort'unu

dar bir yere park etmeye alyordu. Otomobili park etmeden nce kapdan girerek st kata kabilirdim ama bekledim. Otomobilden Felicia Karp kt. Hrszlk aletimi kaldrarak onu karlamak zere yrdm. "Affedersiniz" dedi. "Son dakikada bir toplant koydular ve size ulamann da olana yoktu." Kapy aarken byk el antasn tutmam iin bana verdi. eride beni mutfaa sokarak mikrodalga frnda sabah kahvesini stt. Duvarda siyah bir kedi sarka kuyruunu sallyor, gzlerini saa sola oynatyordu. Ona Ray Galindez'in yapt resmi gsterdim. Resmi ileri doru tutarak onun kim olduunu sordu. "Onu tanyor musunuz?" "Tandk geliyor. Kim bu?" "zel bir gvenlik irketinde devriye grevlisi olarak alyordu. ubat aynda Continental Caddesi'nin br yakasndaki birka blou dolarken Alan Watson'in cesedini buldu. Watson baklanmt ve bu adamn olay yerine ilk gelen kii olmas olaand deildi." "Watson'i onun ldrdn ima ediyorsunuz." "Evet." "Alan Watson kocamn ylda bir kez yemek yedii adamlardan biri miydi?" yle olduunu syledim. "Ya bu adam? Kocam da o mu ldrd?" "yle olduuna inanyorum." "Tanrm" diyerek resme bakt ve titredi. "Fred Karp'm asla kendini ldrmeyeceini biliyordum" dedi. "Tanrm!" "Bu adamn tandk geldiini sylyorsunuz." "Onu tanyorum." "Ya!" "Onu grdm biliyorum. Nerede devriye geziyordu? Burada zel gvenlik grevlileri yok, geri komuluk dernekleri bunlar kiralamaktan sz ediyorlar. Continental Caddesi'nin br yakasnda m dediniz? Onu orada grm olamam. Gzel bir semt, buraya oranla daha st dzey ama oraya gitmem iin bir neden yok. Her neyse, bu yz tanyorum ve bir devriye arabasnn camndan bir an grm olsam tanyamazdm. Bu yz neden tanyorum? Bana yardm edin." "Son gnlerde onu evrede grdnz m?" "Hayr." "Evinize mi geldi?" Ban sallad. "Okulda m grdnz? Bir babaym gibi davranm olabilir." "Bunu neden yapsn? Tehlikede miyim?" "Olabilir." "Tanr akma" dedi. Resmi inceledi. "O kadar sradan grnyor ki. Ona baknca insan bir polisten ok zavall olduunu dnr." "Onu zihninizde ne yaparken canlandrabilirsiniz?" "Bilmiyorum. Hizmet ileri, tamamen elle yaplan iler." "Gzlerinizi kapayn. Bir i yapyor. Onu ne yaparken gryorsunuz?" "Bu nedir, yeni bir gdml imgelem teknii mi? e yaramaz. Ben fazla entelektelim, sorunum bu." "Gene de deneyin. Ne yapyor?" "Onu gremiyorum." "Onu grebilseydiniz, ne yapyor olurdu?" "Ben..." "Dnmeyin. Yalnzca yant verin. Ne yapyor?" "Sprgeyle yerleri spryor. Tanrm, buna inanamyorum." "Ne?" "te bu. Fred'in brosunun olduu Kashin Binas'nda kapcyd. niforma giyiyordu, yeil bir pantolon ve yeil-gri gmlei vard. Bunu nasl hatrladm?" "Bilmiyorum." "Bazen Fred'le brosunda buluur, birlikte yemee ve tiyatroya giderdik. Bir keresinde bu adam grnce dndm ki..."

"Evet." "Oraya gittiimde Fred'in brosunda olduunu ve ikisinin konutuunu hatrlyorum. Yerleri spryor, bir p sepetini boaltyordu." "Ad neydi?" "Nasl bilebilirim ki?" "Kocanz sizi tantrm olabilir." "Korkarm... John. Ad John'du!" "ok iyi." "Bizi kimse tantrmad. Gmleinde yazyordu." Sol gsnn stne ksa yatay bir izgi izdi. "Cebinin zerinde beyaz iplikle ilenmi. Hayr! Beyaz deil, san." Bayan Felicia ban sallad. "nsann hatrlad eyler ne kadar artc." "Demek ad John'du." "Evet. Ondan holanmamtm." "Neden?" "Onda bir eyler vard. Kurnaz bir adam olduunu dndm. Aslnda bunu neredeyse Fred'e de sylyordum ama bo verdim." "Ne derdiniz?" "Onu uyarrdm." "Adamn tehlikeli olduunu mu dnyordunuz?" Bayan Felicia ban hayr anlamnda sallad. "Fiziksel olarak tehlikeli deil. Bir ey alabileceim dnmtm. Onda sinsi bir hava vard. Ne demek istediimi anlyor musunuz?" "Evet." "Ama ok belirgin olmad iin bir ey sylemedim. O gnden beri onun hakknda hi dnmedim herhalde. Onu bir daha grmediime de eminim." "Eer bir daha..." "Evet" dedi. "Hemen sizi arayacam, bundan emin olun." Resme bakarak kalarn att. "Kesinlikle sar. Yani ad. John, sar yazyla, sol gs cebinin zerinde." Kashin Binas'nm mdr resimdeki kiiyi tanmad nk mdr Fred Karp ld srada orada almyordu. Bat Otuz Yedinci Sokak'taki ynetim brosuna gittim. Orada da kimse resmi tehis etmedi ama bir kadn personel kaytlarn inceleyerek John Siebert adl bir alan buldu. Bu adam Karp'n lmnden be ay nce ie balam, hafta sonra ayrlmt. "Ayrlma Nedeni" blmnde "Florida'ya Tanma" yazdn syledi kadn. "Sanrm emekli olmaya karar vermi" dedim. Hal Gabriel yaamnn sonuna doru mnzevi bir yaam srmeye balamt. Evinden ok az kyor, in lokantasna ve iki dkknna sipariler veriyordu. Bat Yakas Doksan kinci Sokak'taki evinin evresinde yarm dzine in lokantas vard. Gabriel'i kendini asm bulduklar tarihte, yani on iki yl nce hangi lokantann altn bilmiyordum ama henz beyaz rktan bir servis eleman altran bir in lokantas da bilmiyordum. Broadway'de bir blok doudaki iki iki dkknn denetledim. Her ikisi de yeni el deitirmiti. Biri sahibi emekliye ayrlp Miami'ye tannca el deitirmiti. brnn sahibi be yl nce bir soygunda ldrlmt. ki dkknda da kimse resimden James Shorter' tanyamad. Yanmda TJ vard, ikimiz sokan iki tarafnda alarak kafelere ve pizzaclara resmi gsteriyorduk. Poseidon'daki kasiyer resme bakarak, "Onu yllardr grmedim" dedi. "Sahanda iki yumurta, kzarm ekmek, tereya istemez." Yzmdeki ifadeye bakarak srtt. "Hafzam iyi ha?" Fazla iyi. Ona iltifat ederek kar tarafa getim. TJ sokan karsndaki kuru temizleyicinin de Shorter' resimden tandn ve adnn Smith olduunu sylediini anlatt. "Doru, Smith" dedim. "Ve kzarm ekmee tereya istemezmi." "Ha?"

"Smith ha? On iki yl nceki bir kiiyi bu adam nasl hatrlad?" TJ, "Kadn" dedi. "Bu kadn onu hatrlyor, nk takm elbisesisinin ceketini almaya gelmemi. Bayan ceketi yllarca tutmu, sonunda geen yl bir hayr kurumuna vermi. Ona resmi gsterir gstermez bann derde gireceinden korktu. 'Ceketi uzun sre tuttum' dedi." Hal Gabriel'n oturduu binada kimse resmi tehis etmedi, 1981 ylnn kirac listesinde de bir ey yoktu. Ama kede bir otel vard ve eski kayt defteri, Gabriel'n lmnden birka ay nce bir Joseph Smith'in drdnc katta bir oda tuttuunu gsteriyordu. Cesedin bulunmasndan bir hafta sonra Bay Smith ayrlm ve gittii yerin adresini brakmamt. Rumpelstiltskin. Onu sk sk dnyordum, masaldaki eytani cceyi. Shorter'm bununla nasl bir ipucu kastettiini ya da bunun gerekten bir ipucu olup olmadn bilmiyordum. Dier lmlerin olduu yerlerde de onun izine rastladm. nemli deildi. Elimdekiler hibir yere gtrmyordu beni. O kadar uzun zamandr detektiflik yapyordum ki srecin baz blmleri benim iin otomatik bir duruma gelmiti. Son yllarda zaman zaman geinmek iin baka iler bulmaya alm ve her seferinde de yaptm iin bu olduunu, bunda bir dereceye kadar baarl olduumu ve deneyimimle yeteneimin bana baka bir ey iin donanm salamadn kavramtm. Gene de anlamann balangcnda bile deilim. Bazen ok abuk olur. Sokan bir yanma, dierinin alt tarafna gidersin, her kapy alarsn ve her yeni bilgi yerine oturur, sana yeni bir sokak, alnacak yeni kaplar gsterir. Sonunda yeterince soka dolam, yeterince kapy alm olursun ve son kap alr, yant oradadr. Kolay deildir ve basit olmas az grlr ama ortaya kma biiminde bir mantk vardr. Ama her zaman byle olmaz. Bazen yapboz gibidir. Btn dz kenarl paralar ayrr ve d kenarlar yerine koyarsn. Sonra paralar renklerine gre ayrr ve biraz ilerleme kaydedene kadar paralar denersin. Belirli bir para aryorsundur ve orada deildir. Kayptr. Tam reticiye bir ikyet mektubu yazmak isterken o belirli yere -drt kez denemi olduun bir paray alrsn. Aradnn bu olmadn bilirsin ama bu kez oraya uyar. Her zaman byle de olmaz. Jim Shorter, nam- dier Joseph Smith, nam- dier John Siebert. Nam- dier Rumpelstiltskin mi?" Elaine, "Belki monograml bir valiz ald ve ondan ayrlmaya dayanamyor" diye ne srd. "Yaad yerlerde" dedim, "pahal bir maazann adn tayan torbalarla grnrsen pheli kii olursun. Ama u ba harfleri kullanmaktan holanyor. JS neyin alm?" "Joan Scherman." "Joan Scherman kim?" "Bir foto stilisti. Dn dkkna geldi ve bir dergi reklamnda kullanlmak zere kk Biedermeier iskemleyi kiralamak istedi. Onu elliye almtm ve yz dolara satacaktm. Bayan Scherman iki gnlne kiralamak iin yz dolar dyor. Harika deil mi?" "skemleyi geri alrsan harika olur." "Ah, bana depozit brakt. Para kazanmak iin iyi bir yol, sen de yle dnmyor musun? Ama bu sana yardmc olmuyor." "Hayr." "JS, JS, JS, Jonas Saik, Jleli Sandvi. zr dilerim, hi yardmm dokunamyor." "nemli deil." Krtt. "Buldum" dedi. "Jale Seksi. Ne diyorsun?" "Sanrm yatma zaman geldi" dedim. Sonra yataa giderek James Shorter' da, takma adlarn da tamamyla unuttum. Ertesi sabah tra olurken tekrar aklma geldi. Takm elbise giyip kravat taktm, bir fincan kahve itim ve taksiye binerek Penn Istasyonu'na gittim.

On alt saat sonra Penn stasyonu'ndan ktm. Saat gece-yarsn gemiti. Konumak istediim bir kii vard ama onu aramak iin saat ge olmutu. Sabaha kadar beklemem gerekiyordu. Hava serinlemiti ve gnn byk ksmnda ayakta olmama karn son birka saati trende oturarak geirmitim. Bacak larmdaki uyuukluu gidermek istedim ve Onuncu Cadde, Ellinci Sokak'taki keye kadar yryerek kaslarm atm. Mick Ballou'ya, "Bugn seni dndm" dedim. "Washington'daydm ve Vietnam Ant'na bakmaya gittim." "yle mi?" "Kardeinin adn grdm." "Ya!" dedi. "yleyse kimse adn silmemi." "Hayr." "Sileceklerini sanmamtm" dedi, "ama kimin ne yapacan bilemezsin ki." "Bilemezsin." "Grlecek bir manzara deil mi? Ant. Biimi ve btn o adlar. Art arda adlar." "Bir dizi l adam" dedim. "Bunda haklydn." "Yalnzca Dennis'in adna bakmak iin gitmi olamazsn. Onu pek tanmyordun." "Doru." "Eddie Dunphy'yi tanyordun, Eddie de Dennis'i tanyordu ama bunun dnda..." "Onu grnnden tanyordum ama hayr aslnda onu tanmyordum." "yleyse Washington'da baka ilerin olmal ve hazr oradayken Ant'a bakmay dndn." "Hayr" dedim. "Aslnda srf Ant'a bakmak iin oraya gittim." "yle mi?" "Rehberi kullandm" dedim, "ve Dennis'in adn ve orada ldn bildiim birka baka insann adn buldum. Lisede tandm bir kzn erkek kardei. Yirmi-yirmi be yl nce orada ldrlen kiiler. Yllardr ilk kez onlar dndm ve adlarn, nerede olduklarn bulmaya altm." "Ah." "Sonra kendimi senin yaptn anlattn eyi yaparken buldum: Duvar boyunca yrmek ve rastgele adlar okumak. ok etkileyiciydi. Yalnzca bunun iin bile, gittiime memnun oldum." "Ama yalnzca bunun iin gitmedin." "Hayr" dedim. "Gitmedim. Aradm bir ad daha vard?" "Buldun mu?" "Hayr, orada deildi." "Yani btn o yolu hi uruna gitmi oldun." "Hayr" dedim. "Aradm buldum." 29 Ray Gruliow ile Belediye Binas'ndan bir blok tedeki Pasakl Mary adl bir barda bulutum Orada avukat ve brokratlara le yemei veriliyordu. Bann spesiyalitesi, zerine kaar peyniri eritilmi ve tas kebabyd ama le yemeinden ok nce oraya gelmitik ve bar geceden kalm olabilecek birka bar mdavimi dnda botu. etin Ceviz Ray de geceden kalm gibi grnyordu. Yz solgundu, gzlerinin altnda siyah halkalar vard. Oraya gittiimde bir blmeye oturmu kahve iiyordu, garsona aynsndan alacam syledim. Gruliow, "Hayr almayacak" dedi. "Normal bir kahve iecek. ekersiz, deil mi?" "ekersiz" dedim. "Ben de sert bir kahve daha alacam." Garson ekildikten sonra kahvenin iine iki koydurduunu aklad. Bunu tahmin ettiimi syledim. "Eh, iyi bir gzlemcisin" dedi. "Genellikle gne byle balamam ama dn geceyi kt geirdim. Her neyse, saatlerdir ayaktaym. Dokuzda duruma balad zaman orada olmam

gerekiyordu. Ertelettim ama oraya giderek bunun iin uramam gerekti." Gl kahvesinden bir yudum ald. "Kahve fincanlarndan iki imeyi seviyorum" dedi. "Bana tki Yasa'nn nasl bir ey olduu hakknda fikir veriyor. Bir fincan kahvede iki tadn da seviyorum. Kafeinin ok keskin olmasn nlyor." "Bilirim." "Sen de mi byle ierdin?" "Eh, arada bir" dedim. Resmin bir fotokopisini kararak ona verdim. Ray kd at, resme bakt, ban hayr anlamnda sallad ve resmi tekrar katlamaya balad. Onu durdurmak iin elimi uzattm. "Tanrm" dedi. "Bu adamn irkin yzne o kadar ok baktm ki ryalarmda grmeye bile baladm. stelik artk her yerde onu grmeyi bekliyorum, ne demek istediimi anlyor musun? Bu sabah taksi geldiinde, o mu deil mi diye ofre gizlice gz attm. Senden nce garsona da bakmtm." "imdi resme bir daha bak" dedim. "Zaten grm olduum bir eyde baka ne greceim?" "Bu adam tanyordun." "Yznn tandk geldiini sana sylemitim ama..." "Onu otuz yldr grmedin. Tandnda yirmi be yala-rmdayd." Rakamlar sayd, kalarn att. "imdi krk sekiz yanda, deil mi. Otuz yl nce..." "Ya sahte kimliine uygun olsun diye ya da gvenlik ii iin ok yal bulunmasn diye ya hakknda yalan syledi. Gerek ya bundan sekiz ya da dokuz ya daha byk. Ve syledii en byk yalan da bu deil." "Tanrm, onu tanyorum" dedi. "Yzn zihnimde canlandrabiliyorum. Onu konuurken grebiliyorum, neredeyse sesini bile duyabiliyorum. Bana yardm et, olur mu?" "Adn da biliyorsun. Yllk toplantlarnza katlrd." "Bizim yllk..." "Yllar nce" dedim, "onun ldn sandnz." "Tanrm" dedi. "Bu o, deil mi?" "Sen syle Ray." "Bu o" dedi, "Severance." "Buraya gelmeden nce birka yere uradm" dedim. "Lew Hildebrand'n evine gittim ve onu ie gitmeden nce yakaladm. Avery Davis'i brosunda ziyaret ettim. Her ikisi de resmi Jarne Severance olarak tehis ettiler. Aslnda Davis katilin Severance'la benzerliini fark ettiini ve Severance'n l olduunu bilmese bundan sz edeceini syledi. Herkes onun l olduu nu biliyordu, nasl unutabilirdi ki? Btn o yllar boyunca onun adn okumutunuz." "Ve l deil?" "Dn Washington'a gittim" dedim. "Adnn Vietnam Ant'na yazlp yazlmadn grmeye gittim." "Orada ad yok muydu?" "Hayr." "Bunun bir eyi kantladndan emin deilim Matt. Doruluklar yzde yz deil. Ant'a konulmam insanlar da var, savatan sa kp adlarnn taa yazldn grenler de." "Askere hi gitmedi" dedim. "Vietnam'a hi gitmemi mi?" "O dnemde askerde deildi. Gaziler Dernei'ne gittim ve Pentagon'da tandklar olan birini buldum. Askerlik kaytlarnda ayrntl bir aratrma yaptlar. Hibir askerlik iinde almam. Askere arlp arlmadn ya da kaydolma zahmetine katlanp katlanmadn bilmiyorum. Bunu renmek daha zor olur ve bunun nemli olduundan emin deilim. Ama asl nemli olan, Severance Vietnam'da lmedi, baka bir yerde de lmemi grnyor. nk hl yayor." "Olanaksz grnyor bu." "Avery Davis, insann otuz yanda evlatlk olduunu renmesi gibi dedi."

"Ne demek istediini anlyorum. Severance' pek tanmazdm. Hibir zaman fazla konumad. Onu birka yl boyunca ylda bir kez grdm, sonra bir yemee gelmedi, nk ordudayd. Ertesi yl ya da ondan sonraki yl Homer onun adn okudu. O zamandan bu yana her yl onun adn duydum." "Kulbe nasl seildi?" "Bilmiyorum. Ya birinin arkadayd ya da Homer onu kendi bana buldu. Lew ya da Avery..." Bam hayr anlamnda salladm. "Onunla ilk kez Cunningham'da karlamlar. Oraya nasl geldiini bilmiyorlar. Kendisine l ssn nasl verdi merak ediyorum. lmn nasl rendiniz?" "Bir dneyim." Sert kahvesinden bir yudum ald. "Tanrm, o kadar uzun zaman nce ki. Homer'in ondan gelen bir mektubu okuduunu hatrlar gibiyim. Bedeninde niforma olmasna ramen kalbinin bizimle olduunu yazyordu. ok yaknda bizimle birlikte olmay umut ediyordu ve eer bana bir ey gelecek olursa, bize bilgi verilmesini ayarlayacakt." "Sizi hazrlyordu." "Sanrm. Homer'in onun adn Phil Kalish'le birlikte okumas ve birka ay nce bir telgraf aldn sylemesi bir yl sonra olmal." . "Telgraf kimden alm?" "Sylediini sanmyorum. Galiba ya ordudan ya da Seve-rance'n bir akrabasndan olduunu dndm. Ak ki her ikisinden de deildi, nasl imzaland nemli deil. Telgraf Severance'n kendisi gndermi." "Evet." "Bizi ldrmeyi o zamandan m planlamt?" "Sylemesi zor." "Ama neden, Tanr akna? Ona ne yaptk biz?" "Bilmiyorum" dedim. "Biliyorsun, onunla birka kez yan yana geldim. Ayn masada oturdum." "Sylemitin." "Yaayan yelerle, hi deilse byk ksmyla da tantm. Onu sizinle birlikte ayn yemekte dnmek zor. Hepiniz ok altnz, kendiniz iin baarl yaamlar kurdunuz, o ise otellerde kalyor, darda yemek yiyor ve alt zamanlar inecek kadar para kazanyordu. Son otuz ylda farkl ynler semeniz aradaki farklln bir nedeni olabilir ama daha balangta farklyd herhalde." "Allah kahretsin" dedi. "lnn arkasndan kt konumak istemiyordum ama artk syleyebilirim, deil mi? O, kaybedenlerdendi." "Kaybedenlerden." "Bir 'hi kimse', bir sefil. Baarl olamayacak bir adam Haklsn, bizim apmzda deildi. Dierleriyle ayn masaya dahil deildi." "Belki kendisi de bunu kavrad" dedi. "Belki bu onu ok kzdrd." Gruliow, Severance'n nedenleri zerine varsaymlar yrtmek istiyor, aklndan geenleri sylyordu. "Daha nce" dedi, "katilin kim olduunu ya da nedenlerinin ne olduunu renmeden nce, btn olayn bir tr kolektif erotomania biimi olduu, rahatsz bir kiinin ounlukla nl bir kiiye kafasn takmas olduu kafama dank etti. David Lettermann'n evine srekli giren kadn gibi. Ya da John Lennon' ldren lgn gibi." "Sonrasnda" dedim, "onun nedenlerini dnmek iin ok zaman olacak." "Sonrasnda m?" "Kilit altna konulduktan sonra" dedim. "Bunun en ksa zamanda olmasn salamann zaman geldi. Korkarm gidebileceim noktaya kadar gittim Ray. Bundan sonrasn profesyonellere devretmeye hazrm." "Seni hibir zaman bir amatr gibi grmedim."

"Sra bir insan avna geldi mi amatrm. Onu hzl yakalamann yolu bu. Polisler, tabloid basn ve 'Amerika'da En ok Arananlar' arasnda saklanabilmesinin yolu yok." Gruliow bana bakt. "Ya bize ne olacak?" "Kulp ortaya kacak" dedim. "Eer kastettiin buysa. Ama bundan kanmak mmkn deil." "Deil mi?" "Kanmann bir yolunu gremiyorum." Elini enesine koydu. "Diyelim ki o New York'ta" dedi. "Onu bulabileceini sanyor musun?" "Polis olmadan m?" "Polis ya da basn olmadan." "Onlarn kaynaklarna sahip deilim." "Hayr ama elinin altnda baka kaynaklar var. Sana nemli miktarda bir bte verebiliriz. Sana bir para dl de verebiliriz." "Olanaksz deil" dedim. "Ama yalnzca kanlmaz geciktirmi olursunuz. Severance durumaya knca olay aa kacak ve bir tiyatro oyunu kadar sansasyon yaratacak." "Durumaya kt zaman." "Evet." "Peki, durumada ne olur sence? Ve sonrasnda?" "Ne demek istediini anladmdan emin deilim." "Ne olur? Durumann sonucunda ne kar?" "Sanrm cinayetten hkm giyer" dedim. "Avukat olarak etin Ceviz Ray'i tutmazsa." Gld. "Hayr, korkarm benim hizmetlerim olmadan idare etmek zorunda kalacak. Ama sulu bulunacandan emin misin? Hangi cinayetindan yarglanr sence?" "En sonuncusu: Billings." "Peki, hani kant? Onu olay yerinde gren var m? Otomobille balantsn kurabilir misin? Brak elinde olduunu kantlamay, bir cinayet silah bulabilir misin?" "Polis bu ie el atnca..." "Sraya dizilen adamlarn arasndan onu tanyabilecek bir iki tank bulabilirler" dedi, "ama ben olsam buna gvenmezdim, ayrca sana birok tank ifadesinin mahkeme salonunda pek ie yaramadn sylememe gerek yok. Baka kimi ldrd? Watson'in dul eini mi? Watson'in kendisini mi? Bunu kantlayabilir misin? Olay yerinde olduunu biliyoruz, Alan'n cesedini bulmu ama kantn nerede?" "Nereye varmak istiyorsun?" "Sylemek istediim, verilecek hkmn hibir biimde kanlmaz bir sonu olmayaca. Eski cinayetleri tamamyla bir kenara atabilirsin. Boyd ve Diana Shipton' ldrd. Atlanta'ya giderek Ned Bayliss'i vurdu, Hal Gabriel' kemeriyle ast, Tanr bilir baka neler yapt ve bunlarn hepsini unutabilirsin, nk kantlamann hi yolu yok. Jriyi, onun birini ldrdne ikna edebileceinden de ciddi biimde kuku duyuyorum." Joe Durkin'in syledii bir eyi anmsadm. "Birinin hapse herhangi bir ey iin girmesi ok artc" demiti. "Bunu bilmiyorum" dedi. "Sistemin genellikle insan hapse atma iini iyi becerdiini dnyorum. Bazen fazla iyi. Ama bu demek deil ki Severance' ieri tkacak durumdayz. Allah kahretsin, onu ok sktrrsan deli olduunu iddia edecek ve olay saptracak. Yaamn anlamsz ve sistematik bir dizi cinayet mesleine adam. Onu jriye akl sal rnei olarak m satmak m istiyorsun?" "Bunu ben bile yutmam." "Ben de. Orospu ocuunun zr deli olduunu dnyorum. Ayn zamanda bir mr boyu yetecek kadar zarar verdiine de inanyorum." Bu konumann nereye gidecei hakknda bir fikrim vard ama oraya varmay fazla istemiyordum. Garsonu ararak fincanm tekrar doldurttum.

Gruliow, "Yanldm syle. Durumaya kacak, btn cinayetlerden sulu bulunacak ve cezaevine gnderilecek." "Kulaa gzel geliyor." "yle mi? Kulb ve tm yeleri istenmeyen bir poplerlie kavuturacak kesinlikle ama bundan kamamayz, yle mi? Belki bir kurum olarak yaarz. Kendi adma her Mays'ta biraraya gelmekten vazgemeyi dnemiyorum. Ama medyann ilgisinin bunu deitireceini dnmekten de nefret ediyorum." "ok yazk olur ama..." "Ama burada bir lm kalm sorunundan sz ediyoruz ve spot klarndan uzak durma isteimiz de grece olarak nemsiz. Bunu tartmam bile. Ama biraz daha ilerleyelim. Severance'a ne olur?" "Yaamnn geri kalan ksmnda kodeste olur." "Byle mi dnyorsun?" "Onun sulu bulunduunu varsaydmz sanyordum. Mahkemenin onu azarlayarak be yllk yasaklama vereceini sanmam." "Diyelim ki mr boyu hapis cezas ald. Ne kadar yatar?" "Bu kiiden kiiye deiir." "Yedi yl m?" "Bundan daha fazla olabilir." "Cezaevinde iyi davran gstereceini dnmyor musun? artl tahliye kurulunu, deitiine ikna edeceini dnmyor musun? Matt, adam yeryzndeki en sabrl orospu ocuu. Otuz yl boyunca bizi ldrd ve daha ancak iin yarsnda. Zaman geirerek oyalanmaktan sklacan m sanyorsun. Onu cezaevinde altracaklar, ha darda gvenlik grevlisi olarak alm, ha kodeste el ii yapm. Onu hcreye tkacaklar, kald bir dizi otel odas gibi bir odas daha olacak. Knn stnde ne kadar uzun sre oturduuna aldrr m? Otuz yldr knn stnde oturuyor. Er ya da ge onu karacaklar, mucizevi biimde slah olacan bir an bile dnyor musun?" Ona baktm. "Eee? Dnyor musun?" "Hayr, elbette hayr." "Brakt yerden tekrar balayacak. ktnda Doa Ana onun iinin bir ksmn yapm olacak zaten. Saflarmz zayflam olacak. Ama geride kalan insanlar olacak, peimizden gelmeyeceine bahse girer misin? Bizi birer birer semeye almayacana bahse girer misin?" Azm atm ama bir ey sylemeden kapadm. "Hakl olduumu biliyorsun" dedi. "lm cezasna her zaman kar olduunu biliyorum." "Kesinlikle" dedi. "Tartlmaz biimde." "Bu sabah byle konumuyorsun." "Severance gibi bir adamn cezaevinden braklmas byk bir hata olur. Bu demek deil ki devletin ona resmi lm cezas vermesini dnyorum." "Devletten sz ettiimizi sanmyorum." "Ya!" "Medyay ya da polisi iin iine sokmadan onu tutuklamak istiyorsun. Ayn biimde hkmn verildiini ve uygulandn grmek istediin duygusuna kapldm." "Dier bir deyile..." "Onu senin iin bulup ldrmemi istiyorsun" dedim. "Bunu yapmayacam." "Senden byle bir ey istemem." "Kendiniz ldresiniz diye de onu bulmak istemiyorum. Nasl yapacaksnz? Grevi kimin stleneceini saptamak iin kibrit p m ekeceksiniz? Ya da onu balayp herkesin ipi ekmesini mi isteyeceksiniz?" "Sen olsan ne yapardn?" "Ben mi?" "Bizim yerimizde olsan."

"Bir seferinde sizin yerinizdeydim" dedim. "Bir adam vard, ad... ey, bover adn. Asl sylemek istediim nokta, beni ldrmeye yemin etmiti. Birok baka insan da ldrmt zaten. Onu cezaevine gnderir miydim bilmiyorum ama onu orada sonsuza kadar tutmayacaklarn biliyordum. Er ya da ge onu brakacaklard." "Ne yaptn?" "Yapmam gerekeni yaptm." "Onu ldrdn m?" "Yapmam gerekeni yaptm." "Piman msn?" "Hayr." "Sululuk duyuyor musun?" "Hayr." "Ayn eyi yeniden yapar msn?" "Sanrm yaparm" dedim, "zorunda kalrsam." "Ben de" dedi, "zorunda kalrsam. Ama aklmdaki bu deil. nfaz ister devlet, ister birey yapsn, idam cezasna gerekten inanmyorum." "Hi anlamadm" dedim. "Aklaman gerek." "Aklayacam" dedi. Kahvesinden iti. "Bunu biraz dndm ve birka arkadala da konutum. Bir dinle bakalm, nasl bulacaksn." Onu dinledim. Birok soru sordum ve birok itirazda bulundum ama Gruliow iyi hazrlanmt. stedii hkm kabul etmekten baka seeneim yoktu. Sonunda, "lgnca geliyor" dedim, "maliyeti de..." "Bu sorun deil." "Eh, etik adan bir itirazm yok" dedim. "Ve ie de yarayabilir." 30 Austos'un ilk haftasnda leden sonra bir telefon geldi. Joe Durkin, "Matt, seninle konumak istiyorum. Neden karakola gelmiyorsun?" dedi. "Memnuniyetle" dedim. "Ne zaman geleyim?" "imdi gelebilirsin" dedi. Yoldan iki kahve kaparak hemen oraya gittim. Kahvelerin birini Joe'ya verdim. Kapan aarak kokuyu iine ekti. "Beni martyorsun" dedi. "Burann kahvesine almtm. Bu nedir, Fransz kahvesi mi?" "Bilmiyorum." "Neyse ne, harika kokuyor." Kahveyi masaya koydu, bir ekmece at, birka haftadr kentte datlan el ilanlarndan birini kard. lan standart bir kartpostal byklndeydi. Bir yz botu. Dier yznde Ray Galindez'in izdii James Severance'n resmi vard. Resmin altnda da yedi haneli bir telefon numaras bulunuyordu. Masann zerinden resmi bana doru iterek, "Bu nedir?" diye sordu. "Bir karta benziyor" dedim. Arkasn evirdim. "Arka yz bo. Sanrm buraya mesajn, saa da adresi yazacaksn. Pul keye yapacak." "Resmin altndaki senin telefon numaran." "Ya, yle" dedim. "Ama resmin bana ait olduunu dnyorsan, pek benzemediini sylemek zorundaym." Uzanp kart benden ald, bana bakt, bakt, tekrar bakt. "Nedense" dedi, "bu resmin sen olduunu sanmyorum." "Ben de." "Her kimse" dedi, "bir muhbir adamn resminin sokan her yanna datldn syledi. Kimse onun kim olduunu ya da birinin onu neden aradn bilmiyor. Bu yzden bu telefon numarasn arayarak sormay dndm." "Sonra?" "Soruyorum." "ey" dedim, "zerinde altm olayla balantl bir ey."

"Dalga gemiyorsun deil mi?" "Resimdeki kii de nemli bir tank olabilir." "Neyin tan?" "Bunu syleyemem." "Ne yapyorsun, kutsal emirler mi alyorsun? Konumama hakkn var m?" "Beni bir avukat tuttu" dedim, "ve bana avukat-mvekkil gvence emsiyesi altnda olduumu syledi." "Seni kim tuttu?" "Raymond Gruliow." "Raymond Gruliow." "Doru." "etin Ceviz Ray." "Ona byle denildiini duymutum." Resme bir kez daha bakt. "Adam tandk geliyor" dedi. "Herkes ayn eyi sylyor." "Ad ne? Bu da sr olamaz." "Adn bilseydik" dedim, "onu bulmak ok daha kolay olurdu." "Bir tank onu grd, bir ressamn yanma gitti ve resim de byle ortaya kt." "Bunun gibi bir ey." "Bir dl verilecek herhalde." Karta baktm. "Komik" dedim, "burada dlden sz edilmiyor." "On bin papel olduunu duydum." "Bu ok para." "Bana da ok geliyor" dedi, "bir apka fiyatna neler yaptm dnrsek. Komik olan, resmi buraya hi getirmemi olman." "Onu tanyacan dnmemitim. Tanmyorsun, deil mi?" "Hayr." "yleyse resmi sana gstermenin bir anlam yok." Bana uzun uzun bakt. "Birinin bana byk bir dl konulursa, genellikle bulunmak istemeyen bir kiidir" dedi. "Ah, bilmiyorum" dedim. "SoHo'da kaybolan kk ocua ne demeli? Her yerde dl ilanlar vard." "Konu da bu. Bu adamn ilanlar yok, deil mi?" "Ben grmedim." "Yalnzca gzden uzak bir yere koyabilecein kartlar. Sokak lambalarnda ya da posta kutularnda hibir ey yok, ilan tabelalarnda hibir ey yok. Yalnzca evrede sessizce datlan bir dolu kart var." "Bu dk bteli bir i, Joe." "Byk bir dlle." "Eer sen yle diyorsan" dedim, "ama ben gene de dlle ilgili bir ey grmedim." "Hayr, ben de grmedim. Bu kahve iyiydi." "Houna gittiine sevindim." "Geen sefer konutuumuzda" dedi, "u eski cinayetleri aratryordun. u ressamla kars, istediinden fazlasn alan u gay adam, yanl yolcu alan u taksici. Hatrladn m?" "Sanki dnm gibi." "Bahse girerim, bu adamn onlarla balants var?" "Nasl olabilir ki?" "Neden hep soruya soruyla karlk veriyorsun?" "Bir nedenim olmas gerekir mi?" "Boktan bir kurnazlk. u eski cinayetlerin durumu ne oldu bu arada?" "u ana kadar syleyebileceim tek ey" dedim, "hepsi hl l." Beklemek ok zordu. Joe Durkin beni aramadan on gn nce kartlar sokaklara dattk. Profesyonel olarak bilgi datma ve toplama iinde uzman olan Danny Boy Bell gibi birka insanla ie baladm ve Severance'in robot resmiyle telefon numaramn bulunduu kartlar verdim. TJ, Krk kinci Sokak'ta ve Deuce'da ie girierek tand insanlarla konutu, evredeki ucuz telerle,

pansiyonlara gitti. Gruliow birka telefon konumas yaparak, beni yllar nce savunduu eitli sulularla siyasi radikallere gnderdi. Bunlardan biri hakknda, "Bu adam durumadan sonra beni kucaklad ve birinin ldrlmesini istersem onu aramam syledi" dedi. "Birka kez buna niyetlendim, inan bana. dam cezasna kar olmam iyi bir ey, eski eler iin bile." Severance'in Manhattan civarnda olduundan kesinlikle emindim. Manhattan'in dnda bulunmusa bile bunu hi duymamtm. Queensboro-Corona niformasyla sokaklarda devriye gezerek Alan Watson'i izledii,.hatta (eer doruyu sylyorsa) Watson'm karsyla iliki kurduu btn o aylar boyunca Manhattan'da yaamay semiti. Q-C brosundan birka blok tede ya da Watson'm Forest Hills'deki evine yakn bir yerde daha ucuz ve daha rahat bir oda bulabilirdi. Ama bunun yerine Dou Doksan Drdnc Sokak'a tanmt. e gitmek iin iki trene binmek, dnmek iin de gene iki trene binmek zorundayd. Bu nedenle insan avnn merkezini Manhattan'da kurdum ve Severance gibi birinin iyot gibi aa kaca kesimlere en fazla enerjimi ayrdm. Kendilerine otel ya da pansiyon diyen yerlere gittim, evredeki yerlerde le yemei yiyerek nereden kiralk oda bulabileceimi sordum, nk evredeki pansiyonlarn hibirinde tabela yoktu. Kafelere, ayakkab boyaclarna, barlara ve sala kahvelere de kart braktk. Bundan sonra oturup beklemekten baka yapacak i yoktu: Telefon alarsa diye evde bekleme zaman gelmiti. in en zor ksm da buydu. nsan bir ey yaparken daha kolaydr nk. Northwes-tern'daki odamda oturup bir ma ya da haber izlerken, kitap ya da gazete okurken, pencereden darya bakarken btn bu abalarn hi ie yaramad, zaman kayb olduu dncesinden kaamyordum. Manhattan'da olmas gerekmiyordu. California'nm kumsalnda uzanm, New York'taki atein snmesini bekliyor olabilirdi. Jersey ya da Connecticut'ta kulbn kent dnda oturan yelerinin peinde de olabilirdi. Ben burada telefonun almasn bekleyerek otururken o hedefini gzne kestirmi, cinayeti planlyor olabilirdi. Durkin ile konumamn ertesi gn telefonu evirerek Lisa Holtzmann' aradm. Bunun zerine dnmedim bile. Telefon elimin altndayd ve numarasn bilinli bir karar vermeden evirdim. Telefon drt kez ald ve telesekreter devreye girdi. Mesaj brakmadan kapadm. Ertesi gn leden sonra tekrar aradm. "Seni dnyordum" dedim ama bunun doru olup olmadn bile bilmiyordum. Lisa bana gelmemi syledi, ben de gittim. ki gn sonra St. Paul'deki 8:30 toplantsna gittim. Verilen arada karak onu kedeki telefondan aradm. Hayr, dedi megul deildi. Evet, bir arkada houna gidecekti. O gece yatakta yanma yatarak bana havaclk dergisinin sanat ynetmeniyle hl grtn anlatt. "Onunla yattm" dedi. "ansl bir adam." "Neden konumalar kafamda planladm bilmiyorum. Sen hibir zaman sylemeni beklediim eyleri sylemiyorsun. Gerekten ansl bir adam olduunu mu dnyorsun? nk ben byle dnmyorum." "Neden?" "nk ben bir fahieyim. nceki gece onu grdm. leden sonra sen geldin, sonra o gece onunla yemee ktm. Eve birlikte geldik, sevitik. leden sonradan dolay hl yorgundum ama gene de onunla sevitim." Hibir ey sylemedim, o da sylemedi. Penceresinden New Jersey'n bir Noel aac gibi kl olduunu grebiliyordum. Uzun bir andan sonra uzanp ona dokundum. Bata kendini tutmaya altn hissedebiliyordum ama sonra her eyi oluruna brakarak tepki verdi. lk atarak bana sarlana kadar ona dokunmaya devam ettim. Daha sonra, "Yaamn berbat ediyor muyum, Lisa? Bunu sylersen hemen vazgeerim." "Ne?" "Samimiyim." "yle olduunu biliyorum. Ama hayr, berbat etmiyorsun. Ben kendi yaamm mahvediyorum. Herkes gibi." "Sanrm."

"Bir gn beni aramaktan vazgeeceksin. Ya da bir gn arayacaksn ve sana 'hayr' diyeceim, 'gelmeni istemiyorum.'" Elimi tutarak gsnn zerine koydu. "Ama henz deil" dedi. Gnler gelip geti, yaz bitmek zereydi. Elaine ile birka sinemaya gittik, birka caz konseri dinledik. Toplantlara gittim ve iki imedim. Wally arad ama ona para ba i alamayacam, zerinde altm olay bitirene kadar baka i alamayacam syledim. Pazar gnleri sponsorumla yemek yedim. Zaman zaman Grogan'n Yeri'ne gittim, genellikle geceyars yaplan bir AA toplantsndan sonra. Bir saat kadar Mick'le oturur ve her zaman konuacak eyler bulmay baarrdk. Ama geceyi hi uzatmadk ve eve her zaman afaktan ok nce dndm. Elaine'in bir arkada bizi haftasonu iin East Hampton'a davet etti ama birka gnlne kentten ayrlmay kaldramayacam syledim. Ona kendi bana gitmesini syledim. Elaine bunu dnd ve gitmeye karar verdi. Btn o haftasonu boyunca sapklk yapp Lisa'y aramadm. Ray Gruliow ile, onun holand bir deniz rnleri lokantasna gittim. Onun sevdii marka rlanda viskisinden yoktu ama ona daha az egzotik bir iki verdiler ve Gruliow da akam boyunca su gibi iti. Sonuta ona Lisa'y anlattm. Nedenini tam bilmiyorum. Gruliow, "Hey, una bak. Adam, etten kemikten yaplm meer." "Bundan kukulu muydun?" "Hayr" dedi, "aslnda deil. Ama insanlarn AA'ya katldktan sonra bu tr eylerden vazgetiini sanmtm." "Ben de yle sanyordum." "Demek ikimiz de yanlmz. Eh, bunu duyduum iyi oldu. Senin iin de iyi dostum. Bir insann yaamn srdrmek iin drt eye ihtiyac olduunu biliyorsun, deil mi?" Bilmiyordum. "Yiyecek, barnak ve kadn kukusu." Bu yalnzca tanesi, dedim. "Ve yabanc kuku" dedi. "Drdncs de bu." ki onu yoldan karana kadar arkadal iyiydi, sonra bana defalarca ayn hikyeyi anlatmaya balad. ok gzel bir hikyeydi ama birka kere dinlemeye gerek yoktu. Onu taksiye bindirerek evine gnderdim. Yankee'ler, birok ma kazanarak ama Bluje Jay'lere kar kazanmakta zorluk ekerek Dou Amerika Ligi'ni ilgin hale getirmiti. br ligde Metler sonuncu sray garantilemiti. Eyll aynn ortasnda bir Perembe leden sonra otel odamda oturmu yamuru seyrediyordum. Telefon ald. Bir kadn, "Resimdeki adam arayan kii siz misiniz?" diye sordu. Zaman zaman telefonlar geliyordu. Resimdeki adam kimdi? Onunla ne yapmak istiyordum? dl verilecei doru muydu? "Evet" dedim. "Benim." "O paray bana gerekten deyecek misiniz?" Soluumu tuttum. "nk onu grdm" dedi. "Nerede olduunu biliyorum." 31 ki saat sonra Manhattan Caddesi ile 117. Sokak'in kesinde, bir Haiti kilisesinin yanndaki amarhanedeydim. Yanmda haki ve ak yeil polo gmlek giymi ve klipsti tahtasn alm TJ vard. amarhanenin yneticisi altm yalarnda ksa boylu, bodur bir kadnd, boya olduu izlenimini veren sar salar ve Avrupal aksan vard. Beni arayan oydu ve karttaki adam gzaltna alrsak gerekten de on bin dolar alacana ama elimizden kaarsa hibir ey alamayacana ikna etmek iin ok zorlandm. Kadn bilgi vermeden nce vaatten daha ok ey istiyordu. Onu anlayabiliyordum. On deme olarak iki yz dolar verdim ve karlnda bir alnd kd imzalattm. Sanyorum onu ikna eden alnd kdyd, nk onu kandrmay planlyor olsam kda dklmesini neden isteyeyim ki? Benden drt ellilik alarak hep

birlikte katlad, nlnn cebine tkt ve engelli ineyle tutturdu. Sonra beni pencerenin yanna gtrerek sokan aprazn gsterdi. Gsterdii bina, Birinci Dnya Sava'ndan nce yaplm yedi katl bir apartmand. Cephe iyi onarlmt, baz pencerelerden iekler sarkyordu. Grm olduum dier pansiyonlara hi benzemiyordu. Ama kadn, Severance'n orada oturduundan emindi. amarhaneye hi deilse bir kez gelmi, sonrasnda kadn, birinin ona verdii kart hatrlam ve ekmecede bulmutu. Kesinlikle oydu. Telefon numarasn neredeyse evirecekti ama syleyebilecei ne vard? Ne adn, ne yaad yeri biliyordu. Herkese her eyi sylerse dl alacandan nasl emin olabilirdi? Bu yzden hibir ey sylemeden adamn tekrar gelmesini bekledi. Kald ki amar bir kez yaplan bir ey deildi. Giysilerinizi ykarsnz, er ya da ge yeniden ykamanz gerekir. Tekrar gelince tanyacandan emin olmak iin her gn karttaki resme bakyordu. Belki de aslnda o deil diye dnmeye balamta ki, bugn adam amar torbas ve Tide kutusuyla geldi. Oydu kesinlikle. Hi kuku yok. Ayn resimdeki gibiydi. Giysiler nce amar makinesinde, sonra kurutucuda dnerken neredeyse arayacakt. Ama dl alacandan nasl emin olabilirdi? Bu yzden adamn, yzn gazeteye gmerek ykama ii bitene kadar orada oturmasna izin verdi. Adam knca kapdan gizlice karak onu izledi. amarhaneyi bo brakm, iini riske atmt. O yokken patronun geldiini bir dn. O yokken bir kaza olduunu bir dn. Ama uzun sre yok olmamt. Avn bir buuk blok teye kadar izlemi, adam bir dkknda durunca sokan karsnda beklemiti. Birka dakika sonra adam temiz amar torbasna ek olarak bir alveri antasyla dar kt ve geldii yne doru yrmeye balayarak amarhanenin kar aprazmdaki apartmana girdi. Kadn apartmann giriinden adamn asansre bindiini ve kaplar arkasndan kapattn grd. Hangi katta olduunu gstermek iin asansr bir kata yaklanca o katn yanyordu. Giriten adamn hangi kata ktn gremedi ama asansrn megul snnce ssz antreye girerek armak iin dmeye bast. Hemen beinci katn yand. "Yani beinci katta" dedi kadn. "Hangi daire olduunu bilmiyorum." Hl orada olduunu sanyordu. Buna yemin edemezdi nk yaplacak ileri vard: Ykama ve kurutma, sonradan almak zere amarlarn ona brakmak iin fazladan para deyen mteriler iin giysileri katlama. Bu yzden her nn binann giriini gzleyerek geirememiti ama yapabildii kadar bakm ve adamn ktn grmemiti. TJ zilleri ve posta kutularn kontrol ederken onunla antrede karlama ya da beinci kat penceresinden grlme riskine atlmak istemediimden amarhanede kaldm. TJ beinci kattaki kiraclarn listesiyle geri dnd. Beinci katta on iki daire ve her zil ya da posta kutusunda bir ad plakas vard. Soyadlarn hibiri S ile balamyordu. Yzm yana evirerek kapdan gizlice darya ktm, 116. Sokak'in kesine kadar yrdm, sonra karya geerek Severance'n oturduu binaya geri dndm. Kapcnn zilini alnca czrtl diyafondan bir ses geldi. "Aratrma. Sizinle konumak istiyorum" dedim. Alt kata inmemi syledikten sonra ieri girebilmem iin otomatie bast. Asansrle aaya indim, AMAIRHANE ve DEPO yazl iki asma kilitli kapy getim. Koridorun sonunda ak bir kap vard. eride beyaz sal bir adam televizyon izleyerek kahve iiyordu. Elleri artiritliydi, stleri koyu renk lekelerle doluydu. Ona resmi gsterdim ama nce Severance' tanmad. Beyefendinin beinci katta oturduunu sandm syledim. "Ah" dedi ve okuma gzln alarak resme bir kez daha bakt. "nce tanmadm" dedi. "Silverman bu." "Silverman m?" "Be-K. Tierney'lerin devrettii kirac." Kevin Tierney, Columbia'da niversitede alyordu, kars da Bat Seksenler'de bir zel okulda retmendi. Yazn tatile kmlard ve Yunanistan ile Trkiye'yi dolayorlard.

Ayrlmalarndan ksa sre nce Joel Silverman' tantrarak evlerinde kalacak bir arkadalar olduunu sylemilerdi. "Ama arkadalar deildi" dedi. "Btn ay insanlara evlerini gsterdiler. Ev sahibine haber vererek kiray resmi olarak devretmek istemediler, bu yzden evi tutan kii onlarn arkada oluverdi, ne demek istediimi anlyorsunuz, deil mi? Tierney bunu grmemem iin bana birka kuru verdi, ok nazik tabii, buna phe yok ama bu adamn nereden geldiini gstermez, deil mi?" Peki Silverman nasl bir kiracyd? "Onu hi grmyorum. Bu nedenle hemen tanyamadm siz beinci kat diyene kadar. Onun iin yaplan bir ikyet yok, ondan gelen bir ikyet yok. Herkes onun gibi olsa keke." Arama emri, destek ekibi ve elik yelei olan bir polis olsaydm, hemen ieri girerdim. Bir adam yangn kna, dierlerini klara yerletirir, elimde silahmla kapdan ieriye girerdim. Ama bunun yerine sokan karsndaki amarhanede bekledik. Kardaki girie ve bulunduumuz yerden grnen 5-K pencerelerin bir ksmna bakmak iin TJ ile srayla nbet tuttuk. TJ srekli daireye girmek iin stratejiler kuruyordu. Getir gtrc ocuk, Profesr Terney'nin bir rencisi, hamamb-ceklerini ilalamak iin gelen grevli olabilirdi. Ona yalnzca beklemesini syledim. Gnbatmndan hemen nce Severance'm penceresinde k yand. Bu srada ben telefondaydm, bana TJ gsterdi. Artk hl orada olduunu, biz oraya gelmeden nce ya da baka yerlere bakarken gizlice kamadn biliyorduk. TJ keye giderek pizza ve iki Cola'yla dnd. Ben bir telefon daha ettim. Sokan karsnda k snd. TJ, "Bu ne demek?" dedi. "Uyuyacak m?" "Saat uyumak iin ok erken." Be dakika sonra Severance bir tirt ve asker elbisesiyle binann nne kt. Salarn onu son kez grdm zamanda-kine gre daha ksa kestirmiti ama o olduu su gtrmezdi. TJ'e "Git" dedim. "ar cihazn aldn m?" "Her eyi aldm. Onu gznn nnde tutmaya al ama seni fark etmesindense kaybetmeyi gze al. Onu kaybedersen cihaz aldrarak bana bildir. ifreyi biliyorsun." "Hepsini yazdm." "Cihaz aldrdktan sonra buraya geri dn ve girii gzaltnda tut. Eve geldiini grdn zaman tekrar aldr. Onu gzden kaybetmen nemli deil ama seni fark etmemesine al." TJ srtt. "Hey, merak etme, Murray. Kimse, Glge'yi fark edemez." Kapcdan, rvet karl yedek anahtar almtm. Bir anahtar binadan ieri girmemi salad. ki anahtar 5-K dairesinin ift kilitli kapsn at. Karanlk daireye girdim, kapy kapadm ve kilitledim. Hi k yakmadan evin iinde gezinerek oray tanmaya altm. Byke bir oturma odas, kk bir yatak odas, pencereli bir mutfak ve eskiden kk bir yatak odas olmas gereken bir alma odas vard. Oturup bekledim. Tierney'nin dev ktphanesinden bir kitap alp okuyabil-seydim zaman daha hzl geerdi ama pencerede k grnmesi riskine atlmak istemiyordum. Ayn nedenle televizyonu da amadm. Sknt deil ama yorgunluk nemli bir sorundu. Zihnim dalyor, gzlerim kapanyordu. Mutfaa giderek beni ayk tutacak bir eyler aradm ve soutucuda yars dolu, ekilmemi kahve kutusu buldum. Cebime bir avu kahve tanesi atarak ara sra inedim. Kafein mi, yoksa tadnn ac oluu mu ie yarad bilmiyorum ama yle ya da byle gzlerim ak kald. Oraya girdikten krk be dakika kadar sonra TJ'in ar cihaz tt. Btn sistemi iki haneli sinyaller zerine kurmutuk ama yedi haneli numaraya birden basmt. Telefonu alarak numaray evirdim.

Telefon ald an TJ at. Ksk sesle konuuyordu. "Sinemadayz. Onu Broadway'e kadar izledim. nsanlarn izlenip izlenmediklerini anlamak iin arkalarna nasl baktklarn bilirsin. Bunu yapmad." "Herhalde iyi bir eydir." "Ama belki de kurnazlk yapyor, diye dndm. Belki sinemaya giderek yan kndan kaacak. Byk boy patlam msr ald an telalanmamam gerektiini anladm. Adam zaman geiriyor, Jason." "Sinemada msn?" "Lobiden telefon ediyorum. eri girip oturduu yeri grdm. Hemen seni aradm. Gzm stnden ayrmamak iin geri dneceim. Perdeye hi bakmayacam, emin ol. Ne izlediini biliyor musun?" "Ne?" "Jurassic Park." "Sen bu filmi grmtn, deil mi?" "ki kez. Adamm, dinazorlara hasta oluyorum. Soylar tkenmi olmasa gider kendim ldrrdm." Film 10:15'te bitecekti, ifrelerimize bir sinyal daha ekledik. Onu yirmi gee cihaz tt, TJ'in 5-6'ya basarak sinemadan ktklarn iaret ettiini anladm. Sonraki bir saat boyunca kez cihaz aldrd. Hepsinde ayn ifre vard: 2-4, yani Seve-rance' hl izliyorum. On ikiye on kala ar cihaz bir daha ald. 1-1 ifresi Severance'n binadan ieriye girdiini belirtiyordu. Cihaz kapadm. Artk ses karmasn istemiyordum. Bir iskemleyi kapnn sol tarafna koydum. Silah kardm, leden sonra ilk telefon geldii zamandan beri tadm silah. Elimi altrmak iin dndrdm. Silah kucama koyarak orada oturdum, bekledim. Dikkatle dinliyordum ama hi ayak sesi duymadm. Koridor hal kaplyd ve sanrm bu yzden ayak sesi duyulmuyordu nk varlna ilikin ilk uyar anahtarn kilitteki dnme sesiydi. Bir kilidi at, sonra uzun bir sessizlik oldu: Bir ey sezdiinden kayglanmama yol aacak kadar uzun bir sessizlik. Sonra tekrar anahtar sesi iittim, Severance ikinci kilidi de at. Kap kolunun dndn grdm, kapnn ieriye doru almasn izledim. Severance ieri girdi, otomatik olarak yakmak iin uzand ve otomatik olarak kapy kilitlemek iin dnd. "Severance!" dedim. Sese doru hzla dnd. Silah kaldrdm, bana bakmak iin dnerken bedenine nian aldm ve tetii ektim. ok az ses kt. Severance nce bana, sonra gsne bakt. Tirtnden on santim uzunluunda bir dart sallanyordu. Yava ekim hareketle elini uzatt. Parmaklar dartn zerine kapanamad. Denedi, Tanrm nasl denedi ama yapamad. Sonra gzleri kayd ve yere dt. Klftan bir dart daha alarak tabancaya koydum. Birka dakika ayakta durarak ona baktm, sonra nabzn ve soluunu kontrol etmek iin zerine eildim. Yanmda iki kelepe getirmitim ve ikisini de kullandm. Ellerini arkadan, ayaklarn da masa bacana geirerek kelepeledim. Ayaa kalkarak telefona gittim. 32 Severance uyandnda grd ilk ey bendim. Katlanr bir metal iskemlede oturuyordum. Severance alak tahta bir platformun stndeki bir iltede yatyordu. Elleri ve bir baca serbestti ama ayak bileinin birine takl kaln bir elik kelepe vard. Kelepenin dier ucu bir iskemleye taklyd, iskemlede yerdeki bir plakaya perinlenmiti. "Matt" dedi. "Beni nasl buldun?" "Bulunmas zor bir insan deilsin."

"ki saat dinazorlar izledim, kapdan ieri girdim ve bang! Beni nasl ele geirdin, sakinletirici ineyle mi?" "Doru." "Tanrm, ne kadar sre baygn kaldm? Birka saat olmal." "Bundan daha uzun Jim." "'Jim.' Ate etmeden nce bana byle seslenmemitin." "Hayr." "Bana baka bir adla seslendin." "Severance dedim." "Neden sz ettiini bilmiyormu gibi davranmamn bir anlam var m?" "Hi yok." "Elbette bant kayd varsa..." "Yok." "nk kimsenin bana haklarm okuduunu hatrlamyorum." "Kimse okumad." "Belki okuman gerekir ha?" "Neden? Tutuklanmadn. Hibir eyle sulanmyorsun." "yle mi? Neyi bekliyorsun?" "Bir duruma olmayacak?" "Anladm. Seni orospu ocuu, neden gerek bir silah kullanmadn? Neden ii bitirmedin?" Ayaa kalkt ya da kalkmaya alt ve bacandaki zinciri fark etti. Fark eder etmez de, Tierney'lerin Morningside Heights'daki evinde ark kiliminde yatmadn anlad. "Bu da nedir, iine stm bu kol demirleri? Hangi Allahn belas yerdeyim?" "Red Hawk Adas." "Red Hook ada deildir. Kentin kt bir blgesidir." "Red Hawk, Hook deil. Georgia Krfezi'nde kk bir ada." "Georgia Krfezi hangi Allah'n belas yerde?" "Kanada'da" dedim. "Huron Gl'nn bir kolu. Cleve-land'n yz kilometre kuzeyindeyiz." "Bana martaval okuma, tamam m!" "Ayaa kalk, Jim. Pencereden darya bak." Bacaklarm yatan kenarndan ararak doruldu, ayaa kalkt. "Vay" diyerek tekrar oturdu. "Biraz bulank." "lalar yznden." Tekrar ayaa kalkt ve bu kez oturmad. Zinciri srkleyerek odann tek penceresine doru yrd. "am aalar" dedi. "urada azna stm bir orman var." "Eh, Central Park deil." Bana bakmak iin dnd. "Hangi cehennemdeyiz? Buraya nasl geldik?" "Birka kii seni Tierney'lerin evinden sedyeyle kard. Bir limuzinin arkasna koydular. Westchester County'deki zel bir havaalanna gtrldn. Burada, Red Hawk Adas'nda kk bir ini pisti var, oraya indik. Geldiimizde lendi, sinemadan eve gelmenden sonra yaklak on iki saat. imdi saat akam st be. Her eyi hazrlarken inelerle baygn kalman saladk" "Bu nedir? Bir kulbe mi?" Bam salladm. "Bir ana bina ve birka kulbe var. Buras kulbelerden biri. Tabanna beton dklm, merak edersen diye sylyorum ve zincirin bal olduu metal plaka yere salamca perinlenmi. Merak edersen diye sylyorum." "Mesaj: Hibir yere gitmiyorum." "Bunun gibi bir ey." Yataa geri dnerek stne oturdu. "Bir insan ldrmek iin her ey yaplm." "Syleyene bak." "Ha?" "Btn o insanlar ldrmek iin senin yaptklarna bak" dedim. "Neden Jim?" Bir an sessiz kald. Sonra, "Bana srekli Jim dedin. Beni bu adla tanmtn, Jim Shorter. Komik, nk bu uzak durdu-um bir add. Yllarca farkl adlar setim. Her zaman ayn ba

harfleri kullandm ama asla Jim'i deil, asla James' deil. Bir-ka kez Joe'yu kullandm, John, Jack. Bir kez Jeremy oldum. Ve Jeffrey, Carl Uhl'u hallederken Jeffrey'dim. 'Ah, Tanrm, Jeff, ne yapyorsun!' Yaamn balamam iin yalvard, k yalayc!" Bir an pis pis srtt. "Bir sr farkl ad. Ama btn bu sre iinde gerek adm kullanmadm. Sonra bir gn neden olmasn diye dndm, ne deiir ki? Bu yzden beni tandn srada adm gerek admd. Soyadm olmasa da adm gerekti." "Seni bu ie balatan neydi?" "Bunu sana neden anlataym ki?" "ok uzun yllar geti" dedim. "Birine anlatmann zaman gelmedi mi?" "ok uzun yllar. Birounu gtrdm, deil mi?" "Evet gtrdn." "Ortadan kaybolmalydm, biliyor musun. Seninle tantm srada buray kiralamtm bile." "Buray m?" "Hale bak! Hl Manhattan Caddesi'nde olduumu sanyorum. Tierney'lerin evini kiralama iini ayarlamtm. Yalnzca uaa binmelerini bekliyordum. ok gemeden bu da oldu, elveda Jim Shorter, merhaba Joel Silverman. yi bir Yahudiydi, yani Joel. Ona ieklerini sulayaca ve halna iemeyecei konusunda gveneceini bilirsin." Gld. "Sonra sen ortaya ktn. Planladm gibi hemen ortadan kaybolamazdm. lgini kaybetmeni beklemem gerekiyordu. Ama gzne girip senden kurtulmak yerine beni o boktan AA toplantsna gtrmene izin verdim. Buna inanabiliyor musun?" "Ve bir toplant hayatn deitirdi." "Evet, doru, hayat hikyelerini anlatan u aptallar gibi tpk. Birdenbire beni telefonla arar oldun, ben seni telefonla aradm, seni srtmdan atp Jim Shorter olmaktan nasl vazgeebilirdim? nce Forest Hills'e giderek Helen'i hallettim, nk onunla iliki kurduum palavra deildi. Dullar ok kolay hedeflerdir, bilirsin. Kocasn hallettikten sonra gittiim ilk dul o deildi. Bayliss adnda bir adam vard, benim ilerimden biri olduunu bile bitmiyordun..." "Atlanta'da bir otel odasnda." "Evet, eh, sonrasnda eini aradm. Helen'le olan ayn ey, kocasnn cesedini bulmann yaratt ok, vay, vay vay, daha ne olduunu anlayamadan bacaklarn kaldrm iine girmemi bekliyordu. Ne kadar zevk verdiini anlatabilir miyim bilmiyorum. Kocasn ikinci kez ldrmek gibiydi." "Sonra Helen'i ldrdn.' "Bunu kefetmeni nleyeceimi sanmtm. Onu grmeye gitmekten sz ediyordun, bu yzden nce ben grsem daha iyi olur diye dndm. Sonra iyi bir kaza bile phe uyandrabilir, dedim kendi kendime. Kaza ilerinde ok iyi olduumu bilmen gerekir. Jim Shorter'n ipini ekerek yok olmam gerektiini, neler dneceine hi aldrmamam gerektiini kavradm. Bir olayla ii sonlayaym, dramatik bir son olsun dedim ve o iine stm palyao sunucuyu hallettim." "Gerry Billings." "Gt delii. Papyonu ve bir milyon dolarlk glmseme-siyle boktan herif. Onu vurduum zaman yzndeki ifade... Bir trafik kazas olduunu ve nedensiz yere vurulan masum bir insan olduunu dnd. Beni tanmas ve bunu bilerek lmesi iin dua ediyordum ama boa harcanacak zamanm yoktu, bu yzden onu vurdum ve toz oldum." "Onlar neden ldrdn Jim?" "Bir nedene ihtiyacm olduunu mu dnyorsun?" "Bir nedenin olduunu sanyorum." "Sana neden syleyeyim ki?" "Bilmiyorum" dedim, "ama bana kalrsa syleyeceksin." Bandan itibaren onlardan nefret etti. Bir grup mutlu orospu ocuu. Yemek yer, iki ier ve gevezelik ederken onlarn arasnda oturdu ve orada ne ii oldu' unu merak etti. Onu davet etmek kimin fikriydi? Onun gruba uyacan dndrten neydi?

lgnca bir eydi. Bir grup adam oturup lmeyi bekliyor. lme dncesi midesini bulandnyordu. Bunu dnmekten holanmyordu. Herkes lyordu, lm herkesi bekliyordu ama bu lm dnmesi gerektii anlamna m geliyordu? 1961'deki ilk gece Cunningham'dan karken titriyordu. Kafasnda net olan bir ey varsa, o da bu meyveli kek grubuyla iinin bitmi olmasyd. Bir sonraki yl onsuz toplanabilirlerdi. Bitmiti. Brakalm onun adn okusunlar ya da yaksnlar, hangi boktan eyi isterlerse onu yapsnlar, nk o btn olayla ban koparmt. kr ki adn kanla imzalamasn, annesinin ba zerine yemin etmesini ya da gizli rgt kurallarndan birini yapmasn istememilerdi. Onu aralarna almlard, Tanr bilir neden ve o da aralarndan kyordu. Bana kapy gstermenize gerek yok, ok teekkr ederim ama k yolunu bulabilirim. Ama ertesi yl gitti. Gitmeyi planlamamt ama zaman geldiinde bir ey gitmesine neden oldu. Bir nceki kadar ktyd. Konumann byk ksm geen yemekten beri gsterdikleri gelimeyle ilgiliydi: Terfiler, cret artlar, Allah'n belas baarlar. Bir sonraki yl da aynyd ve Severance bu ii bitirmeye karar verdi. Sonra Phil Kalish lnce heyecan vcudundan elektriklenme gibi geti. Seni yendim, diye dnd. Sen daha akllydn, daha uzun boyluydun, daha yakklydn, iyi para kazanyordun, bir ein ve ocuklarn vard ama bu seni nereye gtrd? nk sen lsn, bense yayorum, seni orospu ocuu. Ve ama da bu deil miydi, hayatta kalmak? Kutlamak iin biraraya geldikleri neden bu deil miydi? Onlarn hayatta olmalar ve oraya gelmeyenlerin de l olmalar deil mi? Bylece 1964'teki yemee gitti ve Phil Kalish'in adnn okunduunu iitti. Odadakileri inceleyerek bu kez kimin leceini merak etti. te o zaman planlamaya balad. Bir ey yapacandan emin deildi ama bu arada sahneyi hazrlayabilirdi. Yaplmas gereken ilk i, lmekti. Bunu yapmann birok yolunu dnd. Bunlarn ou birini ldrmek ve kimlik kartn cesedin zerine koymakla ilgiliydi. Ama Vietnam Sava kzmaya balamt ve kolay bir yoldu. Homer Champney'i arayarak yedek biriminin askere arldn ve yemek iin kente gelemeyeceini aklad. Yedek birimde deildi, orduya ya da Ulusal Muhafzlar'a hi girmemiti, psikiyatrik inceleme sonucu askere alnmamt, bu da onlarn ne bildiklerini gsteriyordu, aptallar, nk onlarn sandndan ok daha iyi bir katil olduunu kantlamt. Yemekten bir hafta nce tekrar telefon ederek Vietnam'a gideceini bildirdi. Bir sonraki yl savata lmt. Yemein olduu gece Krk kinci Sokak'ta bir sinemaya gitti ve Kalish'inkiyle birlikte kendi adn da nasl okuyacaklarn, onun hakknda gzel eyler syleyeceklerini dnd. K yalayclarnn hepsi lenin kendileri deil de Severance olmasndan memnun olacaklard. Aptallar, hibir ey bilmiyorlard. Birinci cinayetin hazrlklar uzun zaman ald. Her biriyle uzun zaman urayor, kukulanmaya balamalarndan nce kan halledeceini merak ediyordu. Eh, kimse bir eyden kukulanmadan on drt kiiye inmilerdi. Yarsndan ou yolcu olmutu, geri hepsi kendi ii deildi. Ama ou kendi iiydi. Her seferinde, btn planlar ve hazrlklar sayesinde gerekten hayatta olduunu, gerekten yaamnn denetimini elinde tuttuunu hissediyordu. i yapt zaman, ok heyecan duyuyordu, nk tehlikeliydi ve bir terslik olmamas iin dikkatli olmak gerekirdi. Ama i bittikten sonra, bir tr hzn geliyordu. Onlar iin yas tuttuundan deil. Bover gitsin, layn buldular. Harika derecede tatmin ediciydi nk her seferinde biri daha gidiyor, o ise hl ayakta kalyor, orospu ocuklarndan birini daha yenmi oluyordu.

Hayr, iin bitmi olmasnn verdii zntyd bu. Oynad fare sonunda ruhunu teslim edip lnce kedi de herhalde ayn eyi hissediyordu. Yemeini yemi oluyordun ama oyun bitmiti. Bir tr ac tatllk, byle diyebilirdin. Bu yzden ii uzattka uzatmt. Bu nedenle ayda bir onlar temizlemek yerine bu kadar uzun srmt. renmelerini uzun sre engellemiti ama artk biliyorlard ve bir adan bu ileri daha da iyi bir duruma sokmutu nk yapabilecekleri hibir ey yoktu. Gerard Billings biliyordu ama bunun ona bir yarar olmu muydu? En iyi giysileri giyiyor, en iyi restoranlarda yemek yiyor ve adlarn gazetelere geirtiyorlard. Pahal diiler dilerini salkl tutuyor, pahal doktorlar salklarn koruyor, pahal kumsallarda gnete yanyorlard. Bu onlarn oyunuydu, kendisinin deil ve ite bunda onlar yeniyordu. nk bir gn hepsi lecek, o hayatta kalacakt. "Ama sanrm kaybettim" dedi. "Beni ldreceksin." "Hayr." "yleyse baka birine yaptracaksn. Sorun ne, ellerini kirletmekten mi korkuyorsun? Bu nedenle seni tuttular, nk bu orospu ocuklarnn ellerini kirletmeyeceklerini biliyorum ama seni durduran ne? Senden utanyorum, Matt. Bundan daha cesur olduunu sanmtm." "Kimse seni ldrmeyecek, Jim." "Buna inanmam m bekliyorsun?" "stediine inanabilirsin" dedim. "Bir saat iinde dierleriyle birlikte uaa bineceim." "Sonra?" "Sen burada kalacaksn." "Ne sylemeye alyorsun?" "Tutuklanmadn" dedim, "sulanmyorsun ve duruma olmayacak. Ama hkm verildi ve artl tahliye umudu olmayan mr boyu hapis cezas bu. Bu oday seveceini umarm Jim. Yaamnn geri kalan ksmn burada geireceksin." "Beni burada brakp gidecek misin?" "ok doru." "Byle zincire vurulmu olarak m? Alktan lrm." Bam hayr anlamnda salladm. "Yiyecek ve su alacaksn. Red Hawk Adas, Avery Davis'e ait. Ylda bir kez levrek bal avlamak iin buraya gelir. Geri kalan zamanlarda burada evi ekip eviren Cree yerlisi bir aileden baka kimse olmaz. Onlardan biri sana yemeini getirecek." "Ya temizlik? Tuvaleti nasl kullanacam, Tanr akna?" "Arkanda" dedim. "Bir tuvalet ve kvet. Korkarm sngerle silinmek zorunda kalacak ve giysilerini de fazla sk deitiremeyeceksin. u anda zerinde olana benzer bir tulum daha var, hepsi bu kadar. ttlar gryor musun? Bileindeki kelepeyi karmadan da giysini giyip karabilirsin." "Harika." Gzlerine baktm. "e yarayacan sanmam, Jim" dedim. "Neden sz ediyorsun?" "Kaabileceini dnyorsun. Bunu yapabileceini sanmam." "Sen ne diyorsan, Matt." "Cree ailesi Davis'in yannda yirmi yldr alyor. Onlara rvet verebileceini ya da kandrabileceini sanmyorum. Zincirden kamazsn, aamazsn, metal plakay betondan skemezsin." "yleyse buraya ksldm kaldm." "Sanrm yle. Hcreni krp dkebilirsin ama bunun sana bir yarar olmaz. Pencereden darya bir bardak atarsan yerine yeni bir cam taklmayacak ve buras ok souk olabilir. Klozeti krarsan kendi pisliinin kokusunu alacaksn. Yangn karmann bir yolunu bulursan, eh, Davis alanlarna buray yle brakmalar talimatn verdi. Kimse senin yaamn kurtarmakla fazla ilgilenmiyor." "Neden beni ldrmyorlar?" "Kulp arkadalarn ellerine kan bulatrmak istemiyor. Ama senin elinin daha fazla kana bulamasn da istemiyorlar. Bu hkmn temyizi yok, Jim. iyi halden tahliye yok. lene kadar

burada kalacaksn. Sonra adsz bir mezarn olacak ve yllk toplantlarda adn tekrar okumaya balayacaklar." "Seni orospu ocuu" dedi. Bir ey sylemedim. "Beni hayvan gibi kafese kapatamazsnz" dedi. "Dar karm." "Belki karsn." "Ya da kendimi ldrrm. Bir yolunu bulmak zor olmaz." "Hi de zor olmaz" dedim. Cebimden bir kibrit kutusu kararak ona attm. Yataktan kutuyu tuttu ve ararak kutuya bakt. Ona kutuyu amasn syledim. Severance kutunun iin-dekini kard, baparmayla iaret parma arasnda tuttu. "Bu da nedir?" "Bir kapsl" dedim. "Dr. Kendall McGarry'nin bir armaan. Senin iin hazrlad: Siyanr." "Bunu ne yapmam gerekiyor?" "Yalnzca sr, sorunlarn sona erer. Ama bunu yapmak istemezsen..." Odann bir kesini gsterdim. Bata grmedi. "Daha yukar bak" dedim. Severance gzlerini kaldrarak tavandan sarkan ilmii grd. "Buraya bir iskemle eker ve stne karsan" dedim, "boyun yetiir. Sonra iskemleye bir tekme savurursun. Hal Gabriel iin kayn grd ii grr." "Seni orospu ocuu" dedi. Ayaa kalktm. "Hi yolu yok" dedim. "En dibe vurdun, gerekten bilmen gereken tek ey bu. Cree gardiyan kandrmaya alrsn herhalde. Ama bunun sana bir yaran dokunmaz. Onu seni brakmaya zorlayamazsn nk yaam buna bal olsa bile yapamaz. Anahtar yok. Hi anahtar yok. Bileindeki kelepe kilitli deil, kaynakl. Kurtulmak iin bir meale ya da lazere ihtiyacn var ve adada da byle bir ey yok." "Bir yolu olmal." "Eh, ayan yiyebilirsin" dedim. "Bir tilki ya da sansar byle yapard ama ilerine yarar m ya da kan kaybndan lmeden nce ne kadar sre geer bilmiyorum. Buna yapacak yrein olduunu sanmyorum. Yapamazsan ipi ya da kapsl deneyebilirsin." "Sana bu doyumu vermeyeceim." "pheliyim. Ben ahsen kendini ldrebileceini dnyorum. Bu biimde fazla uzun sre kalabileceini sanmam, hele elinin altnda bu kadar hzl bir k olana varken. Ama belki de yanlyorumdur. Allah kahretsin, belki de her zaman istediin eyi elde edeceksin. Belki herkesten uzun yaayacaksn. Belki geri kalan sonuncu kii sen olacaksn." Ana binaya dndm zaman Davis'le Gruliow iki iiyorlard. ieye ve viski dolu iki bardaa baktm, bana harika bir fikir gibi geldi. Fazla stnde durmamay setiim bir dnceydi bu. Pilot kahve iiyordu, ben de kendime bir fincan koydum. Gnbatmndan nce uaa binip havalandk. Bir an gzlerimi kapadm, sonra hatrladm ilk ey Ray Gruliow'un beni sarsarak uyandrmasyd. Westchester'a inmitik. 33 Akam olunca Elaine'i Chelsea'deki Dokuzuncu Cadde'de k bir vejetaryen lokantasna gtrdm. Salon rahat, servis gzeldi ve yzen, uan ya da srnen bir eyler olmadan da iki kii iin yz dolar harcamak olasyd demek ki. Daha sonra Village'e yryerek yoldaki bir kafede eksp-resso itik. "Baz eyler dndm" dedim. "Elli be yandaym. Bir sonraki Allan Pinkerton olmaya almama gerek yok. Gidip detektiflik ruhsatn alacam ama bro tutmayacak, yanmda insanlar altrmayacam. Son yirmi yldr bildiim gibi alyorum. Bunu deitirmek istemem." "Bozulmazsa..." "Eh, zaman zaman bozuluyor" dedim. "Ama her zaman bir ey ortaya kyor." "Ve her zaman da kacak." "yle umut edelim. Bak, neye karar verdim. Gerekten yapmak istediim eyleri ertelemek istemiyorum. Avrupa'ya ka kere gittin, m?" "Drt."

"Eh, ben hi gitmedim ve baston kullanmaya balamadan nce oraya gitmek istiyorum. Londra ve Paris'e gitmek istiyorum." "Bu harika bir dnce." "Bana iyi bir ikramiye verdiler" dedim. "Dolaysyla eki bozdurur bozdurmaz bir seyahat acentesine gittim ve rezervasyon yaptrdm. Paray hemen harcasam iyi olur diye dndm." "Yoksa gerekli harcamalar iin arur edebilirdin." "Ben de byle dndm. Uamz iki hafta sonra Pazartesi JFK'den kalkyor. On be gnlne gidiyoruz. Yani her iki ehirde bir hafta kalacaz. Dkkn kapamak zorunda kalacaksn ama..." "Ah, dkkn bover. Benim dkknm deil mi? Ne zaman kapayacama karar verebilirim. Tanrm, ok heyecan verici! Fazla eya almayacama sz veriyorum. Hafif bir yolculuk yapmay deneyeceim." "Evet, elbette." "Bu arky daha nce duymutun, ha? Hafif yolculuk yapmaya alacam. Bu nasl?" "stediini al" dedim. "Bu senin balayn, o halde neden yanna ne istiyorsan almayacakmsn?" Bana bakt. "Evleneceimizi syleyip duruyoruz" dedim, "ve bir trl evlenmiyoruz. Dnn nerede olacana, kimin davet edileceine ve dier bir sr boktan eye karar vermeye alarak erteliyoruz. Senin iin de uygunsa yapmak istediim u: Pazartesi sabah belediyeye gitmek ve standart dakikalk tren yaptrmak istiyorum. Yirmi drt saat sonra Heathrow'a iniyor olacaz. "Srprizlerle dolusun." "Ne diyorsun?" Elini benimkinin stne koydu. "Haydi yapalm." Paris'te, Rive Gauche'de ayn tr kafede ayn tr kahveyi ierek kendimi James Severance hakknda konuurken buldum. "Srekli onu orada otururken gryorum" dedim. "Bacanda zincirle yatan kenarnda oturuyor, omzunun stnden tavan kiriindeki bir kancadan sallanan ipi grebiliyorum." "Rumpelstiltskin" dedi Elaine. "eytani cce. Bununla ne anlatmak istemi? Sana syledi mi?" "Sormay aklma getirseydim sylerdi herhalde. Ama sanrm ne demek istediini biliyorum. Masaldaki cce, kza adn bilirse kurtulacan syler. Dier bir deyile adm bilirsen gcn olur. Yllar boyu kulland btn o isimlere baksaydm, ba harflerinin ayn olduunu grr ve kim olduunu anlardm." "Ama buraya tersinden ulatn, deil mi? nce kim olduunu rendin, sonra ipucunun anlamn kardn. Bu ipucunun." "Bunun beni bir sonuca vardracan dndn sanmam." "Bu ipucunu neden verdiini dnyorsun?" "Kendini gl hissetmek iin. Adam denetimli, ipularn bahi verir gibi datyor ve ellerini uzatm dilencilere kar kendini stn hissediyor." "Sence ne yapacak?" "Bilmiyorum. Sanrm kendini ldrr. Orada ne kadar dayanabilir insan?" "ok acmaszca grnyor" dedi. "Biliyorum ve daha insancl bir seenek olsayd, ondan yana oy kullanrdm. p benim dncemdi, ip ve siyanr kapsl. Bir adam mr boyu kilit altnda tutacaksan, bu mr ksaltma seeneine sahip olmas gerekir gibi geliyor bana. lme mahkm olanlar neden intihar etmemeleri iin izlediklerini hi anlam deilim. Neden mahkm olmu bir insann kendini ldrmesine izin vermezler. Bu hakka sahip deil mi?" "Ben de byle dnyorum." "Gruliow idam cezasna kesinlikle kar kt. Onunla ayn dncede olduumu syleyemem. Ama bu demek deil ki lehine pankart aarm."

"Benim krtaja yaklamm gibi" dedi. "Kesinlikle ortayolcu. Yasad olmas gerektiine inanmyorum ama zorunlu olmas gerektiine de inanmyorum." "Ilmlsn." "Bahse girebilirim." Bana 'yandan bak' adn verdiim bir bakla bakt. Franszlarn buna ne ad taktklarn bilmiyorum ama bir karl olduundan eminim. "lmle ilgili btn bu konumalardan sonra" dedi, "yaadm hissetmek iin otele geri dnmeye ne dersin?" Bir sre sonra, "Vay, sen gerekten, ah, les etoiles'i grmemi saladn. Yldzlar demek istiyorum." "Ne demezsin?" "Seni yal ay. Tanrm, bana neler yaptn byle." "Eh, Fransa'dayken..." "Doru, bunu onlar bulmulard, deil mi? Ya da hi deilse bulma onurunu stlendiler. Aptalca bir ey duymak ister misin?" "Bu ilk kez olmayacak." "Evlendikten sonra eskisi kadar iyi olamayacandan korkuyordum." "Ama ite yeni evlenmi bir ift gibi davranyoruz." "Bizim yamzda yeni evliler. Kim inanrd?" Parmaklar gsmdeki kllarda dolat. "Evlenmek houma gitti" dedi. "Benim de." "Ama aslnda yalnzca bir kt paras. Herhangi bir eyi deitirmesi gerekmez." "Ne demek istiyorsun?" "Yani yaammz nemli. Srf alyans taktk diye yaammzda deiiklik olmas gerekmez. Alyans parmaklarmzda, burnumuzda deil. Yaammzda eskisi gibi zgr olabiliriz. Sokan karsndaki otel odan tutmaya devam etmen gerektiini dnyorum." "Byle mi dnyorsun?" "Kesinlikle. Yapacan tek ey, bir ma izlemek ya da pencereden dar bakmak istediin zaman oraya gitmek olsa bile. Bunun deimesi gerekmez." Elleri benimkiyle bulutu, elimi skt. "Hibir eyin deimesi gerekmez. Arada bir Marilyn'nin Odas'na gidebiliriz. Hl derilerimi giyerek tehlikeli grnebilirim." "Ben de guayaberam giyip aptalca grnebilirim." "Hibir eyin deimesi gerekmez" dedi. "Dediklerimi duyuyor musun?" "Sanrm." "zel yaamn sana aittir. Yalnzca beni sevmekten vazgeme." "Hi vazgemedim" dedim. "Hi de vazgemeyeceim." "Sen benim aymsn ve seni seviyorum" dedi. "Ve hibir eyin deimesi gerekmiyor." Aralk aynn banda Addison Kulb'nde Lewis Hildebrand ile le yemei yedim. Yemek srasnda ok eitli konularda konutuk ama kahve ierken Lew, "Sana bir ey nermek istiyorum ama nasl balayacamdan emin deilim" dedi. "Bildiin gibi kk kulbmzde artk toplantlara katlamayan bir ye var. Aslnda yelikten yllarca nce istifa etti ama onun ldn sanyorduk. Hl kulbe ye mi? Gerekten ld zaman onun adn okuyacak myz?" "Bunlar ilgin sorular." "Ve imdi yantlamaya da gerek yok. Ama artk ye olmayan bu yenin olmasnn yan sra, tarihimizde ilk kez ye olmayan biri kulb yakndan tanyor. yelerimizin ouyla tantn, gemiimizi biliyorsun. Aslnda gemiimizin bir paras oldun. Bir ksmmz sana zel bir konum vermeyi tartt ve biri belki de senin ye yaplman gerektiini syledi. Ne syleyeceimi bilemiyordum. "Daha nce hi yeni ye almamtk" dedi, "lenlerin yerine de yeni ye kaydetmedik, nk kulbn oluumuna ters olurdu. Ama bu, lmemi bir yenin yerine birini alma durumu, tuhaf biimde uygun grnyor. Elbette byle bir adm btn yelerin onayn gerektirecek." "Ben de byle dnyorum, evet."

"Bu noktaya da geldi, Matt. Bana otuz bir kiilik kulbn yesi olmaya seni davet etme izni verildi." Soluumu tuttum. "Onur duydum" dedim. "Eee?" "Ve kabul ediyorum." Bu yl Mays'n ilk Perembe gn ayn beine rastgeldi. Dier on yeyle birlikte Keens'in st kattaki yemek odasndaydm. Kulbn kdemli yesi Raymond Gruliow'un Philip Kalish'le balayp Gerard Billings'le biten l yeler listesini okumasn dinledim. James Severance'n adn okumad ama okumamas bir karar sonucu deildi. Severance hl yayordu, hl Red Hawk Adas'ndaki kulbeye zincirlenmiti. Belki de hepimizi gmer. Yllk yemeimizden hafta bir gn sonra Ray Gruliow beni arad. "Sen bilirsin" dedi. "Perry Soka'ndaki kk dkknda hl AA toplants yapyorlar m?" "Yapyorlar" dedim. "Gnde alt-yedi kez." "Oraya gittiim zamanlar oda o kadar dumanlyd ki bir ucundan dier ucu grlmyordu." "Artk sigara iilmiyor" dedim. "Eh, bu da bir ey. Bu gnlerde orann nasl olduuna bakmay dnyorum. Benimle gelmeyi dnr msn?" Onunla evinde bulutuktan sonra birlikte toplant yerine kadar yrdk. Gruliow, "Kendimi biraz komik hissediyorum" dedi. "Tartmal bir kiiliim var. Yllardr dikkat eken bir insan oldum. Srekli medyaya kyorum." "Adnn verildii bir sandvi bile var." "Sana bunu da anlattm, ha?" "Bak, bir bfe sahibi sandviine Matt Scudder adn verse bunu btn dnyaya sylerdim. Ama en ok neden korkuyorsun Ray? Perry Soka'ndaki o insanlarn seni tanyacaklarndan m? Yoksa tanmayacaklarndan m?" Birden durdu, bana bakt ve gl bir kahkaha att. "Tanrm" dedi, "her ey ego aslnda, deil mi?" "Epeyce." "Karm beni terketti. Yani evlilik gme gitti. Geen hafta jri seimi srasnda sarhotum ve gerekten kt bir konuma yaptm. Karacierim byd ve nceki gn uyannca eve nasl geldiimi hatrlayamadm. Seni aramadan hemen nce Severance' dnyordum, boynumu ipe geirip iskemleye tekmeyi atmann o kadar kt bir ey olmayaca kafama dank etti. Biliyor musun? Beni kimin tandna, kimin tanmadna hi aldrmyorum. Ben hl kendimi tanrken bir eylerin deimesi gerek." "Hazrm gibi grnyorsun." "Tanrm" dedi, "umarm haklsndr." "Bence de" dedim. "Son kez birini toplantya gtrdmde fazla ie yaramamt."

You might also like