Professional Documents
Culture Documents
ANKARA
TAR‹H‹ VE KÜLTÜRÜ
OSMANLIDA
ANKARA
OSMANLI’DA
ANKARA
A N K A R A B Ü Y Ü K fi E H ‹ R B E L E D ‹ Y E S ‹
2007
ANKARA BÜYÜKfiEH‹R BELED‹YES‹
KÜLTÜR VE SOSYAL ‹fiLER DA‹RES‹ BAfiKANLI⁄I
OSMANLI’DA ANKARA
Yayın Danışmanları
Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam
(Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Hakkı Acun
(Gazi Üniversitesi)
Prof. Dr. Halit Çal
(Gazi Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Süleyman Solmaz
(Pamukkale Üniversitesi)
Yazarlar:
Abdülkerim Erdoğan
Gökçe Günel
Ali Kılcı
Fotoğraflar:
BELKO Arşivi, VEKAM Arşivi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Ahmet Yüksel Arşivi,
Abdülkerim Erdoğan (A.E.), Gökçe Günel (G.G.), Ali Kılcı (A.K.)
ISBN: 9944-473-06-5
Ankara 2007
osmanl›’da ankara
SUNUfi
“Ankara hükümet merkezidir ve ebediyyen hükümet merkezi kalacaktır” sö-
züyle M. Kemal Atatürk, bizlere, Ankara’yı kurduğu ve emanet ettiği Türkiye
Cumhuriyeti’ne başkent yapmış, şehrin geçmiş tarihinin araştırılmasına da öncülük
etmiştir. İlk olarak başlattığı arkeolojik kazılara bizzat katılmış ve “kadim medeni-
yetlere” ait antik değerlerin tespitini ve korunmasını emretmiştir.
“Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip
olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek, bizler için bir
borçtur” mesajı ile de millî tarih ve kültür şuurunun gençliğe kazandırılmasını da
şart koşan M. Kemal Atatürk, “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler
yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” sözü ile de hedefi göstermiştir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, başkent Ankara’nın tarih ve kültür zen-
ginliğini tanıtmak, korumak amacı ile Ankara’yı çeşitli yönleri ile tanıtan geniş kap-
samlı bir başucu eseri olacağına inandığımız “Ankara Tarihi ve Kültürü Dizisi”ni,
Ankaralılara ve tüm Türkiye’ye armağan ediyoruz.
Bu dizi; “Tarih İçinde Ankara”, “Osmanlı’da Ankara”, “İstiklal Savaşı’nda
Ankara”, “Cumhuriyet ve Başkent Ankara”, “Manevi Mimarlarıyla Ankara”, “Edebi
ve Tarihi Şahsiyetleriyle Ankara”, “Adım Adım Ankara” ve “Örnek Başkent Ankara”
adı altında sekiz kitaptan meydana gelmektedir.
Ankara vilayeti, bilinen tarihi seyir içerisinde bir çok medeniyetlere ev sahipliği
yapmıştır. Günümüzde de bu medeniyetlerin zengin antik kültür mirasını coğrafi
hudutları dahilinde sergileyen antik bir şehir olma özelliğinin yanında, doğal kültür
mirası ile de özel bir coğrafyaya sahiptir.
Milat öncesi ve sonrası bu coğrafya içerisinde hayat bulan medeniyetler hak-
kında bugüne kadar bir çok eser yayımlanmış ve halen de yayımlanmaktadır. Bu
eserlerde anlatılmaya çalışılan ortak görüş, Ankara vilayetinin zengin bir tarih ve
kültür mirasına sahip olduğu, bu değerlerinin ise yeteri kadar bilinmediği hususu-
dur. Türkiye’de, sahasında ilk çalışma örneği olan bu kültür dizimiz tetkik edildiğin-
de, Ankara’nın “saklı ve gizemli” bir şehir olduğu görülecektir.
3
osmanl›’da ankara
Ankara Tarihi ve Kültürü Dizisi yayın çalışmasının bir özelliği de Ankara’ya bağlı
24 ilçe merkezi, 43 belde, 876 köy, 70 mezra ve yerleşme birimine gidilerek, yerin-
de inceleme ve araştırma yapılmış, mevcut bilgilerle karşılaştırma yapılarak bilgiler
güncellenmiştir.
Bugüne kadar bilinmeyen bir çok eser, bu çalışma esnasında tespit edilmiştir.
Bu bilgiler, yeni araştırmalarla desteklenerek, “Ankara Ansiklopedisi” çalışması ile
bütünleşecek bir bilgi birikimi sağlayacaktır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Ankara’yı “Dünyanın en yeşil, örnek
başkenti”ne taşırken; “Yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tut-
maktır” hedefine odaklanarak, kültür ve eğitim hizmetlerimize de devam etmekte-
yiz.
Milli kültürümüze ve eğitim dünyamıza kazandırılan bu diziyi yayına hazırlayan
araştırmacı, yazar ve ilim adamlarımıza; basımında emeği geçen herkese ve şehri-
mizin tanıtımı için emek veren diğer gönüllü kuruluş ve kişilere teşekkür eder, bu
değerli eserlerin Ankaralılara hayırlı olmasını dilerim.
İ. Melih GÖKÇEK
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
4
osmanl›’da ankara
‹Ç‹NDEK‹LER
Girifl 7
ANKARA’DA OSMANLI HAK‹M‹YET‹ 10
Ertu¤rul Gazi ve Aflireti Ankara’da 10
Mo¤ollar 12
Karamano¤ullar› 14
Ankara’da Ahi Hakimiyeti 14
Orhan Gazi Döneminde Ankara 17
Murad Hüdavendigâr Dönemi 18
Anadolu Eyaleti Merkezi Ankara 21
Ankara Savafl› 24
Fetret Dönemi 27
İkinci Murad Dönemi 30
‹stanbul’un Fethi ve Ankara 33
OSMANLI ANKARA’SI 37
Ankara Sanca¤› 37
Yönetim ve ‹dari Taksimat 38
Yönetim 38
‹dari Taksimat 43
OSMANLI fiEHR‹ ANKARA 57
Semtler 62
Hisar (Kale) 62
Yo¤un Duvar (fiehir Suru) 63
Mahalleler 65
Nüfus 72
Ba¤lar, Bahçeler ve Bostanlar 74
E⁄‹T‹M 77
Mektepler 77
Medreseler 83
5
osmanl›’da ankara
T‹CARET VE EKONOM‹ 92
Sof Üretimi ve Ankara Keçisi 94
Ankara Bal› 100
Meslek Kollar› 101
Tar›m ve Hayvanc›l›k 103
‹thalat ve ‹hracat 104
‹hraç Mallar› ve ‹hraç Edildi¤i Ülkeler 105
Ankara’ya D›flardan Gelen Mallar 106
Geleneksel Üretim Çeflitleri 107
Ankara’ya Demir Yolunun Gelifli ve Sonuçlar› 107
T‹CAR‹ YAPILAR VE ALANLAR 112
Hanlar ve Kervansaraylar 112
Bedestenler 127
Çarfl›lar 130
Pazar Yerleri 133
D‹N‹ YAPILAR 136
Külliyeler 136
Camiler ve Mescidler 140
Kilise ve Havralar 227
SOSYAL VE HAYR‹ YAPILAR 229
Hamamlar 229
Zaviye, ‹maret, Aflevleri ve Türbeler 235
Köprüler 257
Çeflmeler, Sebiller, Su Bendleri
ve Su Yollar› 260
Kaleler, Saat Kulesi 266
Askeri Yap›lar 278
OSMANLI DÖNEM‹NDE ANKARA’DA
YAfiANAN FELAKETLER 279
Yang›nlar 279
K›tl›k, Kurakl›k ve Göçler 286
Savafllar 291
Ankara’da Celali ‹syanlar› 295
‹stilalar 297
Dipnot 304
Kaynaklar 316
6
osmanl›’da ankara
G‹R‹fi
7
osmanl›’da ankara
8
osmanl›’da ankara
9
osmanl›’da ankara
ANKARA’DA OSMANLI
HAK‹M‹YET‹
ERTU⁄RUL GAZ‹ VE Afi‹RET‹ ANKARA’DA
Ankara ve civar›nda Osmanl› hakimiyetinin varl›¤›, Sultan
Orhan Gazi döneminde bafllar. Bu tarihten önce bu bölgede
Ertu¤rul Gazi ve afliretinin (Karakeçili), süresi bilinmeyen konar-
göçer yaflam› vard›r.
Osmanl› Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey’in babas›
Ertu¤rul Gazi’nin hayat› hakk›nda bilinen bilgiler, oldukça s›n›rl›
ve çok sonradan yaz›lm›fl eserlere dayan›r. Kendisiyle ça¤dafl olan
Bizans tarihçilerinin eserlerinde Ertu¤rul Gazi’nin ismine rast-
lanmad›¤› gibi, ‹bn Fazlullah el-Ömerî ile ‹bn Battûta gibi ‹slâm
tarihçileri de Ertu¤rul Gazi hakk›nda hiçbir bilgi vermezler.
Ertu¤rul Gazi, O¤uzlar’›n “Günhan” kolunun “Kay›” boyuna
mensup bir afliretin beyi olan Gündüz Alp’in o¤ludur. Baz› kay-
naklarda Süleyman fiah olarak zikredilirse de, Osman Bey’e ait
ve sonradan bulunan bir sikkedeki “Osman b. Ertu¤rul b. Gündüz
Ertuğrul Gazi’nin babası Alp” ibaresinin yaz›l› olmas›, bu görüflü geçersiz k›lar. Gündüz
Gündüz Alp’in Beypazarı Alp’in “Alp”1 ünvan› ile an›lmas›, O¤uz töresine göre bir uç beyi
Hırkatepe Köyü’nde
bulunan türbesi (2005, A.E.) olabilece¤i ihtimalini de öne ç›kar›r.
10
osmanl›’da ankara
Gündüz Alp’in babas› Kaya Alp, onun babas› Gök Alp, onun
babas› Sarkuk Alp, onun babas› Kay› Alp olma ihtimali vard›r.
Ertu¤rul Gazi’nin aflireti de “Karakeçili” aflireti olarak bilinir.2
Tarihî an’aneye göre Ertu¤rul Gazi’nin atalar›, ilk olarak Orta
Asya’dan ‹ran Horasan bölgesine gelirler. Malazgirt savafl›ndan
önce Anadolu’ya yap›lan ak›nlarda Sultan Tu¤rul Bey ve Alparslan’›n
emirlerinin emrinde gazalara kat›l›rlar. Bitlis Ahlat bölgesine
yerleflerek, Ahlat Türkmen emirlerinin emrinde Bizans s›n›r flehirle-
Ertuğrul Gazi ve aşiretinin
rine, Gürcüler’e ve Trabzon Rum ‹mparatorlu¤u’na karfl› savafl›rlar. “yazlık” olarak kullandığı
Mo¤ollar’›n Ahlat ve civar›n› istila etmesi üzerine Mardin’e Haymana Karacadağ bölgesi
(2005, A.E.)
gelerek, kendileri gibi Kay› boyuna mensup olan Artuko¤ullar›
emrine girerler. Mo¤ollar’›n Mardin ve çevresini ya¤malamas›
üzerine Gündüz Alp ve beraberindeki Türkmenler, bu bölgeden de
ayr›larak Anadolu içlerine do¤ru hareket ederler. Önce Erzurum
yak›nlar›ndaki Pasinler ovas›na, Sürmeliçukur’a yerleflirler. Gündüz
Alp burada vefat eder ve afliretin reisi Ertu¤rul Gazi olur. Mo¤ol
sald›r›lar›n›n bu bölgelere de bafllamas› üzerine, a¤abeyleri
Sungur Tegin ve Gündo¤du, Bitlis Ahlat’a geri dönerler. Ertu¤rul
Gazi kardefli Dündar Bey ile beraber bat›ya do¤ru hareket eder.
11
osmanl›’da ankara
MO⁄OLLAR
Alaeddin Keykubad’›n vefat›ndan sonra Anadolu’da k›sa
süren huzur dönemi kapan›r ve iç çat›flmalar bafllar. Köseda¤’da
Mo¤ollar’a yenilen II. G›yaseddin Keyhüsrev, ailesiyle birlik-
12
osmanl›’da ankara
Nallıhan, Emremsultan
Köyü’nde bulunan
Tapduk Emre Türbesi
(2005, A.E.)
KARAMANO⁄ULLARI
Anadolu Selçuklu Devleti Sultan› II. G›yaseddin Keyhüsrev’in,
1243 y›l›nda Mo¤ollara yenilmesi üzerine, Selçuklu Devleti ida-
resi ani bir zaafa u¤rar ve ‹lhanilere vergi vermeye mecbur kal›r.
Bu tarihten sonra Selçuklu sultanlar› aras›nda taht mücadeleleri
bafllar. Tahta ç›kacak sultan, Mo¤ollar›n onay›n› alarak hükümdarl›k
yapar, tahta ç›k›nca da bir Mo¤ol valisi kadar bile itibar› olmaz.9
O¤uzlar›n Afflar boyuna mensup olan “Karaman” oyma¤›,
Sultan I. Alaeddin Keykubad zaman›nda Ermenilerden al›nan
Karaman ve Ermenek civar›na yerleflir. Karaman aflireti reisi
olan Nure Sofi, “Babai”lerden olup, Türkmen afliretleri üze-
rinde genifl bir nüfuza sahiptir. Nure Sofi’nin vefat›ndan
Karamanoğlu II. İbrahim sonra o¤lu Kerimüddin Karaman, hakim oldu¤u bölgeyi
Bey’in türbe portali Selçuklu hanedan›n›n zay›fl›¤›ndan faydalanarak geniflletir.
(2005, A.E.) Karamano¤ullar›, di¤er Türkmen afliret reisleri ile birleflerek,
zaman zaman Mo¤ol ve Selçuklu sultanlar› ile mücadeleye
girerler. Mo¤ol istilas› karfl›s›nda Suriye ve M›s›r’da hüküm
süren Türk Memlük Sultanlar› ile iliflki kurarlar. Öyleki ken-
dilerini Anadolu’da Selçuklular›n tek varisi olarak görmeye
bafllarlar ve f›rsat buldukça da Ankara üzerine sald›r›lar düzen-
lerler. 1343 y›l›nda Karamano¤lu, Çobanilerle de ittifak yaparak
Ankara’y› iflgal eder.10 Daha sonraki Karamano¤lu sald›r›lar›na
karfl› Ankara’y›, flehirde bulunan Ahi büyükleri savunurlar, flehrin
tahrip ve talan edilmesini önlerler.11
15
osmanl›’da ankara
Bendderesi (Debbağhane)
üzerinde bulunan Ördekçiler Konevî’nin babas›) Ba¤dat’a, Halife Nâs›r’a elçi olarak gönderir.
Köprüsü (A. Müderrisoğlu) Mecdüddin ‹shak dönüflünde, Sultan I. G›yâseddin’in iste¤i üze-
rine Halife Nas›r taraf›ndan gönderilen Muhyiddin ‹bnü’l-Arabî,
Evhadüddîn-i Kirmânî, fieyh Nasîrüddin Mahmûd el-Hûyî gibi
büyük mürflid ve mutasavv›flar› Anadolu’ya getirir. Bundan sonra
Ahi Şerafeddin’in şeceresi
(soy kütüğü) (VGM Arşivi) Anadolu’nun her taraf›nda irflad faaliyetlerine bafllayan Evhadüddîn-
i Kirmânî ve halifeleri için çok say›da zaviye yap›l›r. I. ‹zzeddin
Keykâvus ve I. Alâeddin Keykubad da fütüvvet teflkilât›na girerler.
Meflhur mutasavv›f fiehâbeddin Sühreverdî Anadolu’ya gelir ve
Anadolu’da ahî teflkilât›n›n kurulmas›nda önemli bir rol oynar.
‹ran’›n Hoy flehrinde do¤an fieyh Nasîrüddin Mahmûd (Ahî
Evran), I. Alâeddin Keykubad’›n büyük destek ve yard›m›n› görür.
‹slâmî-tasavvufî düflünceye, fütüvvet ilkelerine ba¤l› kalarak,
tekke ve zaviyelerde fleyh mürid iliflkilerini, di¤er taraftan ifl yerle-
rinde usta, kalfa, ç›rak münasebetlerini, buna ba¤l› olarak iktisadî
hayat› düzenleyen Ahîli¤in, Anadolu’da kurulup geliflmesinde
önemli rol oynar ve Ahî Evran, Anadolu ahilerinin “pir”i olur.
Anadolu’da h›zla yay›lan bu teflkilât›n mensuplar›, flehirlerde
oldu¤u gibi köylerde, uç bölgelerde de büyük nüfuza sahip olur-
lar. Anadolu’da devlet otoritesinin iyice zay›flad›¤› bir dönemde,
flehir hayat›nda yaln›zca iktisadî de¤il, siyasî yönden de önemli
faaliyetlerde bulunurlar. Özellikle Mo¤ol istilâs› s›ras›nda ahi
birlikleri, flehirlerin yönetimine mahallî otorite olarak hâkim
olurlar. Ahili¤e çok hizmet eden I. Alâeddin Keykubad, o¤lu
II. G›yâseddin Keyhusrev taraf›ndan öldürülünce, ahîler II.
G›yâseddin’e karfl› direnirler ve onun Köseda¤’da Mo¤ollar’a
yenik düflmesinden sonra, Tokat ve Sivas’› ele geçiren Mo¤ollar’a
karfl› Kayseri’yi baflar›yla savunurlar.13
16
osmanl›’da ankara
17
osmanl›’da ankara
18
osmanl›’da ankara
Eynebey Hamamı
(Sultan Hamamı) Bu nifak tak›m›n›n büyük ülkeme yaklaflm›fl olduklar› flu s›rada,
(2005, A.E.)
zararlar›n› ortadan kald›rmaya, saçt›klar› fitne ateflini söndürmeye
çal›flmazsak, ‹slâm ülkeleri harap, halk ve köylüler de berbat olurlar.
Hal böyle olunca uleman›n fetvas› ve akil sahibi kiflilerin görüflleri
nedir diye sormufltu. Faziletli kifliler topluca, tehlikenin def edilmesi
iflinin öne al›nmas›ndan yana görüfl bildirdiler. Münaf›klar›n ortaya
ç›kard›klar› kar›fl›kl›¤›n aradan giderilmesinin önemini belirttiler.
Bunun üzerine Gâzi Hüdâvendigâr da uleman›n fetvas›n› bayrak ve
rehber edinerek Anadolu yakas›na geçti. Zaferleri tafl›yan askerleri
ile Karaman beylerini ülkesinden ç›kar›p, s›n›r boyunu tutmak için
Ankara kalesini kuflatt›. Bu arada ol nifak ehli ile ifl birli¤i eden baz›
yaramazlar› ve kötü yolun yolcular›n› yakalay›p, bunlara kat›lanlar
veya onlardan umut bekleyenler k›r›l›p dökülünceye kadar kova-
lad›. Ankara’ya sahip olan, istiklâl davas›na düflerek bu kaleyi ve
çevresini ele geçiren Ahi ad›n› tafl›yan cemaat, adalet ›ss› Sultan
Murad Han Gazi’nin yüce kuvvetini ve eriflilmez gücünü görünce
direnmeye imkân olmad›¤›n› anlam›fllar, hediye ve arma¤anlar
derleyip padiflahlara has peflkefllerle sultan›n ota¤›na gelmifller,
boyun e¤diklerini bildirip kalenin anahtarlar›n› teslim etmifllerdi.
Onlar›n bu tutumu padiflahl›k merhametine, flahl›k yüceli¤ine
uygun düfltü¤ünden tamam› devlet hizmetine al›nd›lar. Kale ile
hisar›n korunmas› için asker ve dizdar b›rak›ld›ktan sonra yak›n
çevrede bulunan baz› kaleler de yöneticilerinin elinden al›narak
Osmanl› ülkesine kat›ld›.”
Murad Hüdâvendigâr 1378’de Karamano¤lu Alaeddin Ali
Bey’le iyi iliflkiler kurmak niyetinde olup, onunla k›z› Nefise
Melek Hatun’u evlendirir. Böylelikle Sultan Murad, Karamano¤lu
gailesinden kurtularak Rumeli fetihlerine devam etmek ister.
1386’da Osmanl›-Memlük yak›nlaflmas›ndan rahats›z olan
damad› Karamano¤lu Ali Bey, yeniden Osmanl› topraklar›na ve
Ankara’ya sald›r›r. Bunun üzerine fiehzade I. Bayezid (Y›ld›r›m)
20
osmanl›’da ankara
Ankara Kalesi
kuzey ve doğu surları
(2006, A.E.)
Ankara Etnografya
Müzesinde bulunan afi anhüm” künyeli Mahmud ‹sfahani o¤lu Ahmed Kemal’den
bir mezar taşı
(2005, A.E.) bahsedilmektedir. Vakfiyenin yaz›ld›¤› esnada haz›r bulunan
flahsiyetler de flunlard›r: ‹mam ve müderris Mevlana Hac›
H›z›r ibni Fahruddin, ‹mam Mevlâna Yakup bin Musa, Mevlâna
Ebubekir ibni fiemsüddin, Ahmet Bey ibni Süleyman Bey, Celâl
Bey ibni Abdullah Bey, Kahraman Bey ibni Hüseyin Bey, Bayazir
Bey ibni Cebbar Bey, Musa Hoca ibni Hoca, Abdurrahman Hoca
ibni Yusuf Hoca, Abdüllatif Hoca ibni ‹brahim Hoca, Fahruddin
22
osmanl›’da ankara
Kadılar Mezarlığı
Baz› kaynaklarda Hac› Bayram-› Veli’nin Y›ld›r›m Han’›n (2004, A.E.)
“kap›c›bafl›l›¤›”n› yapt›¤› zikredilir. Bu görüfle göre Y›ld›r›m, Hac›
Bayram-› Veli ile Ankara’da kald›¤› sürede tan›flm›fl olabilir.25
I. Bayezid Han zaman›nda Osmanl› Devleti’nin hakimiyet sahas›
büyür ve taflra idare teflkilat› kurulur. Osmanl› topraklar›, Anadolu
ve Rumeli Beylerbeyli¤i ad› alt›nda kurulan iki “eyalet”le idare edil-
meye bafllar. I. Murad zaman›nda Ankara, Anadolu Eyaleti’ne ba¤l›
bir “sancak” merkezi olur. Daha sonra 1393’de Y›ld›r›m Bayezid’in
23
osmanl›’da ankara
ANKARA SAVAfiI
Orta Asya’dan Hindistan’a kadar uzanan büyük bir imparator-
luk kurmufl olan Timur’un, fütuhat sahas›na Anadolu’yu da dahil
etmesi, ayn› yer üzerinde hak iddia eden Osmanl›larla aras›n›
açar. Di¤er taraftan Memlük Sultan› Berkuk’un ölümü, Timur’un
kendisine rakip olarak gördü¤ü M›s›r ve Anadolu’daki bu iki
devleti ortadan kald›rmak için uygun bir zemin haz›rlar. Ayr›ca
Memlüklerle Osmanl›lar›n aras›n›n aç›lmas› da Timur’un iflini
kolaylaflt›r›r. Bu f›rsattan faydalanarak 1399’da Ba¤dat’› ele geçi-
ren Timur, Celayirli Hükümdar› Sultan Ahmed ve Karakoyunlu
Türkmen reisi Kara Yusuf’un Osmanl›lara s›¤›nmas›na sebep
olur. Bu durum Timur’un Osmanl› Devleti’ne müdahale etmesi-
ne f›rsat verir. Nitekim bunlar›n iadesi iste¤i Y›ld›r›m taraf›ndan
kabul edilmez ve bundan dolay› iki hükümdar aras›nda hakaret
dolu mektuplaflmalar olur. Osmanl›lara vergi vermekte olan
Erzincan Emiri Mutahharten’in bu s›rada Timur’un hakimiye-
tine girmesi, iki hükümdar›n aras›n›n daha da aç›lmas›na yol
açar. Mutahharten’e vergisini ödemesi için ihtarda bulunan
Bayezid’e, Timur taraf›ndan gönderilen tehdit ve nasihat mek-
tubuna Bayezid, sert bir flekilde karfl›l›k verir. Bunun üzeri-
ne Akkoyunlu beyi Karayülük Osman Bey ile Mutahharten’in
24
osmanl›’da ankara
Ankara Savaşı’nın
yapıldığı alan (2005, A.E.)
rehberli¤inde Sivas’a yürüyen Timur, Malkoço¤lu Mustafa Bey
taraf›ndan müdafaa edilen Sivas’› kuflat›r. Onsekiz gün dayanabi-
len Sivas, kimsenin kan›n›n dökülmeyece¤i vaadiyle teslim oldu
ise de, Timur flehre girince, müdafileri hendeklere doldurtup
canl› canl› üzerlerini örttürmek suretiyle büyük bir katliam yapar,
flehri de yak›p y›kar.
Timur, Bayezid’in kuvvetleri hakk›nda yeterli bilgiye sahip
olamad›¤› için, kendisine s›¤›nm›fl olan Anadolu beylerinin tah-
rikine ra¤men daha ileri gitmez. Timur, bundan sonra Elbistan
üzerinden hareket ederek önce Malatya’y›, sonra Behisni’yi al›r
ve 1401’de Suriye seferine ç›kar.
Y›ld›r›m Bayezid haz›rl›ks›z yakaland›¤› için Sivas kuflatmas›na
müdahale edemedi ise de, muhtemel bir istilaya karfl› Kayseri
civar›na gelir. Timur’un Suriye seferi ile meflgul oldu¤u bir s›rada da,
Sivas seferinde Timur’a yard›m eden Mutahharten’i cezaland›rmak
maksad›yla do¤u s›n›r›na giderek Erzincan ve Kemah’› al›r. Fakat
Timur, yan›ndaki kuvvetleri yeterli görmeyerek Bayezid’e karfl› bir
harekete giriflmez. Di¤er taraftan bu müdahaleler, Bayezid ile
Timur’un aras›n›n büsbütün aç›lmas›na yol açar. Nitekim Timur’un
Arran’a gelmesi, Bayezid’in muhtemel bir istilaya karfl› ordusuy-
la Sivas’a do¤ru hareketine sebep olur. Bunun üzerine Timur da
Nahcivan’a gelir. Bayezid’in durdurulmas› için de torunu fiahruh ida-
resinde kuvvet sevkeder. Ancak, Mutahharten’in arac›l›¤› ve Osmanl›
devlet adamlar›n›n ›srar› ile iki hükümdar aras›nda bir anlaflma
teflebbüsü olduysa da, Kara Yusuf’un kendisine teslim edilmesini
25
osmanl›’da ankara
FETRET DÖNEM‹
Ankara Savafl› sonucunda, Ankara flehir merkezi ve civar köy-
ler, Müslüman ve Türk iki ordunun çat›flmas› neticesinde telafisi
zaman alacak zararlar görür. fiehir merkezi Timur’un ordusu
taraf›ndan ya¤malan›r, kale k›smen tahrip edilir, Timur savafltan
sonra Ankara’da sekiz gün kal›r.29 Çubuk Çay›n›n mecraas›
de¤ifltirilir, içme sular› zehirlenir, ba¤ ve bahçeler talan edilir,
zirai alanlar çi¤nenir, yerli halk›n hayvanlar› telef olur. fiehir ve
civar köylerde huzur ortam› bozulur.
Timur’la yap›lan savafl sonunda yenilen Y›ld›r›m Bayezid, esir
düfler. 3 Mart 1403 tarihinde vefat eden Y›ld›r›m Han’›n türbesi
Bursa’dad›r. Y›ld›r›m Han’›n Süleyman fiah, ‹sa Çelebi, Mustafa
27
osmanl›’da ankara
29
osmanl›’da ankara
Hacı Musa Camii (2005, A.E.) Ayaş, Ulu Camii (2005, A.E.)
34
osmanl›’da ankara
Samanpazarı ve Hanlar
bölgesi (1920, A.Y.)
35
osmanl›’da ankara
Kurşunlu Han
(Anadolu Medeniyetleri
Müzesi) (2005, A.E.)
36
osmanl›’da ankara
OSMANLI ANKARA’SI
ANKARA SANCA⁄I
Ankara, Osmanl› hakimiyetinde 1462 y›l›na kadar Anadolu
eyalet merkezi olarak kal›r. Ayn› zamanda merkez sancak, “pafla
sanca¤›” olur. 1462 y›l›nda ise eyalet merkezi Kütahya’ya tafl›n›r
ve Ankara “sancak” merkezi olur. Daha sonraki y›llarda Ankara
yine eyalet merkezi olur.
Ankara sanca¤› ve onun idari birimleri hakk›nda derli toplu ilk
bilgi kayna¤›m›z, 867/1463 tarihli “tahrir defteri”dir. Fatih dönemine
ait bu tahrir defteri, Ankara sanca¤› ile ilgili günümüze ulaflan en
eski tahrir defteridir. Bu defterden önce ve günümüze ulaflmayan
Sultan I. Murad zaman›nda “il yaz›c›” Sar› Timurtafl Pafla taraf›ndan
haz›rlanan bir defterin mevcudiyeti de söz konusudur.42
Osmanl› yönetiminde “Tahrir sistemi” dedi¤imiz ve “say›m
esas›”na dayanan bir yaz›l› kay›t tutma gelene¤idir. “Tahrir-i vila-
yet” denilen bu sistem, devletin yönetim esas›n› teflkil eden bir
yaz›l› tespit tutana¤›d›r.
Tahrir iflini “il yaz›c›s›”, “muharir-i vilayet” veya “tahrir emini” deni-
len, iflinin ehli, güvenilir, sayg›n kiflili¤e sahip ve padiflah›n atad›¤›
kifli yürütür. Bu eminlerin yan›nda katip, bölge kad›lar› ve kay›tlar›n
muhafazas› için sipahiler haz›r bulunur. Devlet ad›na tahrir iflini yürü-
ten kifli “emin”, yapt›¤› resmi ve hukuki vazifede “emanet”tir. Yap›lan
bu tahrir çal›flmalar›n›n sonucunda gelir kaynaklar›, idari ve yerleflim
birimleri, bu yerlerde bulunan vergi mükellefleri, ziraat sahalar›,
buralarda yetiflen ürünler, devletin sosyal ve ekonomik durumu,
nüfus say›m› ve toprak düzeni ile ilgili bilgiler, en ince detay›na
kadar istatistiki bir flekilde bir deftere kaydedilir. Ankara sanca¤›n›
anlat›rken, biz de Osmanl› Tahrir defterlerini esas al›yoruz.
37
osmanl›’da ankara
Yönetim
Ankara sanca¤› (liva), padiflah taraf›ndan atanan “sancak
beyi” ve “kad›” taraf›ndan yönetilir. Sancak beyi idari ve askeri,
kad› ise yarg› hizmetlerini yürütür.
Ankara Sancak Beyi (Mutasarr›f, Vali):
Osmanl› devlet teflkilat›nda “Ankara Sancak beyi”, Anadolu
beylerbeyli¤ine tabî olup, hakimiyetinde bulunan serbest t›mar
yerlerden baflka, idareleri alt›ndaki sancaklar›n hem idarî, hem
askerî ve asayifl ifllerinden mesul olan kiflidir. Bir savafl duru-
munda sanca¤› dahilindeki t›marl› sipahileri toplayarak, beyler-
beyinin kumandas› alt›nda sefere gider. Sanca¤›n yönetiminde
“Kale dizdar›”, “Ankara kad›s›”, “Ankara Alaybeyi” ve “subafl›”lar
yard›mc›s›d›r. Ankara sanca¤›na daha sonra “Mutasarr›f”, “Vali”,
“Mirmiran” ve “Devletlü”ler atan›r.
Mutasarr›flar, padiflah ferman› ile atan›r ve genellikle vezir rüt-
beli paflalard›r. Mutasarr›f olarak atanan paflan›n, baflka bir görevi
Ankara’da görev yapan yoksa bizzat Ankara’ya gelir ve buradan flehri yönetir. fiayet baflka
kadıların toplu olarak bir görevi bulunuyorsa, mutasarr›f yerine bir “mütesellim” denilen
mezarlarının bulunduğu vekil tayin ederek eyaleti yönetir. Genellikle XVI. yüzy›l›n ikinci
Kırklar Kabristanı
(Kadılar Mezarlığı) yar›s›ndan itibaren Ankara sanca¤› (liva)s›na mütesellim atan›r.43
(2005, A.E.)
38
osmanl›’da ankara
Mütesellim:
Mütesellim, bafllang›çta Ankara sanca¤›na yeni atanan san-
cakbeyi veya valinin görev yerine gelene kadar, onun ad›na veka-
leten görevi yürüten kiflidir. 1627 y›l›ndan itibaren birçok sancak,
bey ve paflalara “arpal›k” olarak verilmeye bafllan›r. Arpal›k
sahibi pafla ve beylerin, “mans›b”lar›yla uygun olmayan sancak-
lara, kendilerini vekaleten temsil eden bir mütesellim atayarak
sanca¤› yönetirler.
Mütesellim; sanca¤› idari ve mali yönden mutasarr›f ad›na
Ankara’da görev yapan
yönetir. Sanca¤›n gelirlerinin bir k›sm›n› mutasarr›fa gönderir, Anadolu Beylerbeyi
kalan k›sm›n› da hizmeti karfl›l›¤› kendisi al›r.44 Karaca Bey’in yaptırdığı
camiinin portali (1998, A.E.)
Ankara Kad›s› (Ankara Naibi):
Osmanl› devletinin ilk kurulufl y›llar›nda flehirlerin idare-
sinde adli, idari, mali ve beledi hizmetlerden sorumlu olan
kifli, “Kad›”d›r. Kad›l›k, Osmanl› devletinde bir devlet kurumu
ve meslek koludur. Padiflah berat› ile atanan Ankara kad›s›n›n
özlük haklar›, ‹stanbul’da bulunan Kad›askerlik makam›nca;
tayin, atama ve terfi iflleri ise Anadolu kad›askeri taraf›ndan
yürütülür. Kad›lar ilmiye s›n›f›ndan olup, görev süreleri belli
de¤ildir. XVI. yüzy›l›n yar›s›ndan sonra devlet teflkilat›nda yap›lan
de¤iflikliklerle kad›lar›n, flehir yönetimindeki hakimiyeti sancak-
beylerinin eline geçer ve kad›lar ikinci derece hakim s›n›f olur.
Ankara kad›s› flayet Ankara’ya gelmezse yerine “naib”, yani vekil
tayin eder ve bu naib vas›tas›yla görevini yürütür.
Kad› veya naibin baflkatip, katip, mukayyid, mahkeme imam›,
kethüda, Fatihhan, muhz›rbafl›, muhz›r gibi mahkeme ifllerinde
yard›mc›lar› bulunur.
Kad›lar, sancak yönetiminde yarg›, yönetim, maliye ve bele-
diye hizmetlerinde devleti temsil eder, ayr›ca devletin s›k›flt›kça
müracaat etti¤i kifliler olur.
Yeniçeri Serdar›:
Ankara flehir merkezinin güvenli¤i bafllang›çta “subafl›” ve
yard›mc›s› “yatakç›”lar taraf›ndan sa¤lan›rdı. 1558 y›l›ndan itiba-
ren flehir güvenli¤i “kapukullar›” taraf›ndan temin edilir olmufltur.
Yeniçeri Serdar›, Yeniçeri Oca¤›ndan “Serdarl›k Caizesi” ödeyebilen
kifli, Dergah-› Ali Yeniçeri A¤as› taraf›ndan bir “mektup”la atan›r.
Yeniçeri serdar›n›n emrinde cebeci, topçu, toparabac›s›, g›lman-i
acemi ve kul o¤lanlar› bulunur. Savafl zaman› askerle birlikte orduya
kat›l›r.
Bu teflkilat daha sonra, 1826 y›l›nda Asakir-i Mansure ve
Redif-i Mansure teflkilat›n›n kurulmas› ile kald›r›l›r.45
Kethüda Yeri:
“Alt› Bölük Halk›”ndan olan sipahi, silahdar, sa¤ ulufe-
ciler, sol ulufeciler, sa¤ garipler ve sol garipler ad› verilen
zabitan›n ifllerine bakan; flehrin güvenli¤inden sorumlu bir zabi-
tan teflkilat›d›r. Bu teflkilat ta 1826 y›l›nda kald›r›l›r.46
39
osmanl›’da ankara
Müftü:
Müftü, ilmiye s›n›f›na mensup olup, medreseden “icazet” (diplo-
ma) alan kiflilerden ve fleyhülislam taraf›ndan bir “mektup”la tayin
edilir. Müftüler “fetva” görevini yürütür ve sosyal hayatta önemli etki-
leri bulunur. ‹dari görevleri olmamas›na ra¤men, “memleket ifllerinde”
söz sahibidirler. Savafl halinde toplad›klar› askerle savafla kat›l›rlar.
‹mamlar›n atanmas›nda komisyon baflkanl›¤› görevini yürütür.
Ankara Kalesi Dizdar› (Kale Serdar›, Kale Müstahf›z›):
Kale Serdar›, mutasarr›f veya mütesellim ile naibin emrinde
bir görevli olup, Ankara kalesini korumakla görevlidir. Kap›kulu
askerleri aras›ndan seçilir. Merkezi hükümetin, mütesellim ve
naibin verdi¤i askeri, idari ve hukuki görevleri yürütür. Kaleyi
korur ve kalede bulunan zindandaki suçlulardan, askeri silah-
lardan sorumludur. Emrinde kethüda ve kale erleri bulunur.
Ayr›ca devlete ait k›ymetli evrak ve eflyay› kalede muhafaza eder.
Gerekti¤inde askerle savafla kat›l›r.
Ankara Kalesi Kethüdas›: Ankara Kalesi dizdar›n›n
yard›mc›s›d›r. Ankara Kalesi serdar›n›n kat›lmad›¤› savafllarda
emrindeki kuvvetlere “Baflbu¤”luk yapar. Bu teflkilat ta 1826
y›l›nda kald›r›l›r.
Ankara Kalesi Erleri: Ankara Kalesini gece gündüz bek-
leyen askerlerdir. Kale içinde otururlar ve Ankara kalesinin
korunmas›ndan ve iç güvenli¤inden sorumludurlar. Bu teflkilat
ta 1826 y›l›nda kald›r›l›r.47
fiehir Kethüdas› (fiehir Emini):
“fiehir Emini” ve “fiehir Kethüdas›” olarak isimlendirilen bu
kifli, flehirde yaflayan halk taraf›ndan seçilir ve devlet ile halk
aras›ndaki iliflkileri sa¤lar. Genellikle flehirde sevilen kifliler
seçilir ve flehre gelen mübaflir, ulak gibi resmi görevlilerin
bar›nmas›ndan; görev icab› yeri de¤iflen vali, mutasarr›f ve
mütesellimlerin yol güvenli¤i ve harc›rahlar›; sefer an›nda ordu-
nun flehirden geçene kadarki iafle ihtiyac›, flehir kethüdalar›
taraf›ndan temin edilir. Bu görevi daha sonra “ayan”lar yürütmüfl
ise de zaman içinde yeniden kethüdalar al›r.48
‹htisab Naz›r› (‹htisab Emini):
Ankara flehir merkezinde esnaf› ve zanaatkarlar› denetler,
sat›lan mallara “narh” verir, ölçü ve tart› aletlerini kontrol eder,
devlet ad›na olan vergileri toplar.
Defter Naz›r›:
Ankara sanca¤›n›n nüfus ifllerini yürüten kiflidir. Sultan II.
Mahmud zaman›nda bu teflkilat kurulur. fiehrin hanedan›ndan,
ehliyetli, emin ve iflinin ehli bir kifli olan defter naz›r›, “mukayyid”
ünvan› ile de görev yapar. Mutasarr›f veya vekili mütesellim ve
Ankara naibinin tasvibi üzerine, padiflah›n ferman› ile tayin edilir.
Mütesellim savafla gitti¤i zaman sanca¤›n yönetiminden sorum-
lu olur. Defter naz›rlar›n›n yard›mc›lar› “Jurnal Katip”leridir.
40
osmanl›’da ankara
41
osmanl›’da ankara
Tahsildar:
Devlet ile vatandafl aras›ndaki vergi tahsilat ifllemlerini yürütür.
Redif Teflkilat›:
Sultan II. Mahmud döneminde, 1834 Eylül ay›nda Ankara’da
Redif birlikleri kurulmaya bafllar. Bu kurulufl 1836’da tamamlan›r.
Ankara halk› bu birliklere gönüllü olarak yaz›l›r ve para yard›m›nda
bulunur. Eyalet merkezi olan Ankara’da “Redif-i Mansure Ankara
Müflirli¤i” kurulur ve müflirli¤e ‹zzet Pafla atan›r.
Esnaf Yöneticileri:
Ankara flehir ve kazalar›nda faaliyet gösteren esnaf örgütlerinin
meydana getirdi¤i “ahi” ve “lonca” teflkilatlar› kurulur. Bu teflkilatlar›n
bafl›nda da “ahi baba” ve “fleyh”ler bulunur. Bu teflkilatlara baflkan
seçimle gelir ve esnaf› devlete karfl› temsil ederler.
Ankara Vilayeti ile ilgili 1907 y›l›nda yay›nlanan “Ankara
Vilayeti Salnamesi (1325)”inde Vilayet idari yöneticileri
flunlard›r:
Ankara Valisi Reflit Bey, Ankara Naibi Adil Bey, Defterdar Mehmet
Ali Bey, Mektubi Hac› Rifat Efendi, Müftü Ali Bahri Bey, Vilayet
Meclisi üyesi fieyh Tayyib Efendi, Vilayet Meclisi üyesi Onnik Efendi,
Mümeyyiz Nazmi Bey, Ziraat Bankas› Meclis Heyeti reisi Pilavzade
Hac› Mehmed Efendi, Nüfus Naz›r› Salih Sami Efendi, Maarif
Müdürü Celal Bey, Ankara Mekteb-i ‹dadi Müdürü Ahmet Edip Bey,
Karacabey Camii
(2006, A.E.)
42
osmanl›’da ankara
‹dari Taksimat
Ankara Sanca¤›, günümüze ulaflan en eski tarihli olan 1463
y›l› Tahrir Defterine göre flu idari birimlerden oluflur:
Bac›: Ankara’n›n bat›s›nda Ayafl ve Mürted’e, güney-
de Haymana kazas›na do¤ru uzanan ve genellikle yörüklerin
bulundu¤u, bugünkü Polatl› çevresi.
Çubuk: Ankara’n›n kuzeyinde, bugünkü Çubuk kazas› ve çevresi.
Kasaba: Bugünkü Ankara flehrinin çevresiyle Elmada¤,
Kalecik, Keskin ve Balâ’ya do¤ru uzanan bölge.
Karacabey: Anadolu Beylerbeyi ve Varna flehidi Karaca Bey’in
vak›f arazilerinin bulundu¤u köyler ve çiftlikler. Bu mülkler;
Mürted Ovas›, Yaban Ovas› ve Beypazar› dahilindedir.
Mürted Ovas›: Murtazaâbâd ya da daha sonraki ad›yla
topraklar›n›n bir k›sm› Zir (merkezi ‹stanos köyü) olarak bilinen
Ankara’n›n Kazan ve Yenikent çevresi.
Binâri ili: Çubuk ile K›z›lcahamam aras›nda kalan bölge.
Yaban Ovas›/Yabanâbâd: Bugünkü K›z›lcahamam ve
Çaml›dere çevresi.
fiorva/fiorba: Binârî ili olarak tan›mlanan bölge ve
K›z›lcahamam’›n Pazar köyü ve çevresi.
Mudr›b/Muzr›b: Tarihi Yabanâbâd içerisinde kuzeybat› kesim,
yani Çaml›dere’nin bat› k›sm›.
Urufl: Bugünkü Güdül ve çevresi.
Ayafl: Ayafl kazas› ve çevresi. Ayr›ca Ankara sanca¤›na ba¤l›
“vilâyet”ler ile “ta’allukât”lar›ndan meydana gelir. Buradaki “vila-
yet” ve “taallukat”dan maksat, sanca¤a ba¤l› beylerin hakim
oldu¤u bölgeler. Ali Semerkandi diyar›, Turasan Bey Memleketi
gibi.52 Ayr›ca bu dönemde konar-göçer Yörükler ise, padiflah
ad›na yetkili olan “seyyar kad›l›k” taraf›ndan idare edilmektedir.
43
osmanl›’da ankara
45
osmanl›’da ankara
46
osmanl›’da ankara
49
osmanl›’da ankara
50
osmanl›’da ankara
53
osmanl›’da ankara
54
osmanl›’da ankara
56
osmanl›’da ankara
OSMANLI fiEHR‹
ANKARA
1712 yılında
Lucas tarafından çizilen
Ankara gravürü (G. G.)
60
osmanl›’da ankara
61
osmanl›’da ankara
SEMTLER
Hisar (Kale)
Ankara Kalesi, Türklerin flehirde ilk yerlefltikleri müstahkem
bölgedir. Selçuklular zaman›nda ilk yerleflim, bir askeri garnizon
konuflland›rmakla bafllam›fl, daha sonra “Sultan Camii” ad› ile
an›lan Alaaddin Camiinin yap›m› ile kale, hem askeri hem de
sivil halk›n oturdu¤u bir Kale-flehir kimli¤ini kazan›r.
Kale’nin ilk ahalisi, yerli Hristiyan ve Rumlard›r. Türklerin
yerleflmesi ile kale içindeki gayri müslim ahali, kale d›fl›na
yapt›klar› konutlara tafl›n›r.
1522 tarihli Tapu-Tahrir Defterine göre Ankara flehir merkezi,
“kale” ve “flehir” olmak üzere iki k›s›mdan oluflur. Ankara Kalesi
bu tarihte Dizdar (Kale komutan›) Musa A¤a kumandas›ndaki
muhaf›zlar taraf›ndan korunur. Kalede befli Müslüman, biri
Hristiyan olmak üzere alt› mahalle vard›r. Bu mahalleler:
1. Mescid-i Güzelo¤lu: 26 nefer (bulû¤a ermifl erkek), 17
hâne (aile reisi).
2. Mescid-i Dev-Virân: 21 nefer, 13 hâne.
3. Mescid-i yaz›c› fiaabüddin: 20 nefer, 14 hâne.
1917 yılında 4. Mescid-i Cami (Alaaddin Camii): 36 nefer, 30 hâne.
İstasyon binasından
Ankara’nın genel görünüşü 5. Kale’deki H›ristiyan cemâat: 82 nefer, 69 hâne fleklinde
(VEKAM) gösterilir.
62
osmanl›’da ankara
63
osmanl›’da ankara
64
osmanl›’da ankara
Hisardan Hacıbayram
Mahallesi (A. Yüksel)
Yukar› Yüz:
Ankara Kalesi’nin güney ve do¤u taraf›ndaki yerleflimleri
içine alan bölgedir. “Uzunyol”, “Bedesten”, “Mukaddem”, “Hoca
Hindu”, “Samanpazar›”, “Buryac›lar”, “Hacettepesi”, “Hamamönü”,
“Kayabafl›” ve “Atpazar›” yerleflimleri, bu bölgenin ana semtleridir.
MAHALLELER
Bütün Osmanl› flehirlerinde oldu¤u gibi Ankara’da kent
merkezinin etraf›nda yer alan konut alanlar›, ya bir dini yap›n›n
etraf›nda, ya da meslek gruplar›ndan baz›lar›n›n veya ayn› dini
İstasyon binasından
“Yukarı Yüz” (BELKO)
65
osmanl›’da ankara
67
osmanl›’da ankara
68
osmanl›’da ankara
Tabakhane semti ve
Hatip Çayı
(A. Müderrisoğlu)
Kızılbey Mahallesi
(A. Yüksel)
70
osmanl›’da ankara
NÜFUS
Ankara flehrinin 1522 y›l›nda yap›lan “tahrir”e göre ikibinden
fazla Müslüman, yüzyirmi kadar Hristyan ve otuza yak›n Yahudi
evi vard›r. Bu evlerde yaklafl›k 23.000-25.000 kifli oturmaktad›r.
1881 y›l›nda Ankara sanca¤› nüfusu flöyledir: Müslüman kad›n
138.445 kifli, Müslüman erkek 136.539 kifli, Ermeni kad›n 854 kifli,
Ermeni erkek 808 kifli, Katolik kad›n 3.976 kifli, Katolik erkek 3.936
kifli, Yahudi kad›n 225 kifli, Yahudi erkek 190 kifli, Protestan kad›n
116 kifli, Protestan erkek 133 kifli. Toplam kad›n 146.462 kifli, Toplam
erkek 144.351 kifli. Genel toplam nüfus ise 290.813 kiflidir.
1907 y›l›nda Ankara sanca¤›n›n toplam nüfusu 363.545 kiflidir.
Bu nüfusun 19.531 kiflisi Müslüman olmayan (Ermeni, Hristiyan
ve Yahudi) az›nl›klard›r. Müslüman nüfusun kad›n say›s› fazlad›r.
Bunun sebebi de cephelerde savafllar›n devam etmesidir. Yaklafl›k
olarak kad›n nüfus, erkek nüfusdan 2.000 kifli fazlad›r.
72
osmanl›’da ankara
74
osmanl›’da ankara
E⁄‹T‹M
Osmanl› devri Ankara’s›nda e¤itim, di¤er vilayetlere nazaran
oldukça ileri seviyededir. E¤itim kurumlar›n›n binalar›, ö¤retim
kadrosunun maafllar›, ö¤renci harçl›klar› ve di¤er masraflar
genellikle hay›rsever kifliler taraf›ndan vak›f yoluyla karşılanır.
Özellikle ahilerin bafllatt›¤› e¤itim kurumlar›, di¤er esnaf
kollar›n›n üyeleri taraf›ndan da desteklenir. fiehirde Sultan
ve vezir taraf›ndan yapt›r›lan e¤itim kurumu, sadece K›z›lbey
Medresesi’dir. Osmanl› e¤itim ve yönetim sisteminde önemli bir
yeri olan Ankara medreselerinin neredeyse tamam› özel flah›slar
taraf›ndan yap›lm›flt›r. (Ankara’da bulunan e¤itim kurumlar›nda
yetiflen say›s›z Ankaral› alim, flair, edip, devlet adam› ve sanatç›
gibi kifliler çeflitli yönleriyle ilk defa derli toplu ansiklopedik
yay›n, bu dizi serisinde yay›na haz›rlanm›flt›r.)
Osmanl›’n›n kuruluflundan itibaren en önemli e¤itim kurumu
“medrese”lerdir. “S›byan mektebi” ve “mualimhane”lerden sonra
bafllayan medreselerde, üniversite e¤itimine kadar uzanan genifl
bir yelpaze içinde talebeler e¤itim görür.
Osmanl› devrinde okula gitmeyen veya gidemeyenlerin e¤itimleri
için de çeflitli programlar uygulan›r. Öncelikle birer ibadethane olan
camiler ayr›ca, önemli bir e¤itim merkezidir. Camilerde “hatip” ve
“vaiz”ler, halk›n e¤itimi ile ilgilenir. Yine haftan›n belli günlerinde
büyük camilerin baz›lar›nda görevli “ders-i âmm” denilen müder-
risler, halktan isteyenlere ders verir. Kat›lanlar›n anlayaca¤› fleklide
düzenli bir programla ders verilmesi, Osmanl› devrinde yetiflkinlerin
e¤itimi için uygulanm›fl di¤er bir e¤itim sistemidir.
Osmanl› devletinin son dönemlerinde medreselerin yerini
mektepler al›r. Yenileflme hareketleri ile kurulan mektepler s›ras›
ile “ibtidai”, “rüfltiye” ve “idadi” ad›n› tafl›r. Bu mekteplerde ilk,
orta ve lise seviyesinde e¤itim verilir.
MEKTEPLER
Mektepler, Osmanl› devletinin son dönemlerinde ortaya
ç›kan bir e¤itim kurumudur. fiehir ve kazalarda bulunan mektep-
lerin ço¤unlu¤u ‹kinci Abdulhamid Han zaman›nda yap›lm›flt›r.
XX. yüzy›l bafllar›nda Ankara’da bulunan mektepler flunlard›r:
1. Mekteb-i ‹dadi.
2. Hamidî Sanayi Mektebi.
3. Dar’ül-Muallimîn.
4. Nakflibendî Mekteb-i ‹btidadi-i Hamidisi.
5. Yeflil Ahi Mekteb-i ‹btidadi-i Hamidisi.
6. Afla¤› Yüz Mekteb-i ‹btidadi-i Hamidisi.
7. ‹nas-› Rüfldî (K›z Lisesi).
77
osmanl›’da ankara
S›byan Mektepleri:
Evliya Çelebi, Ankara flehir merkezinde yüzseksen adet s›byan
mektebi oldu¤unu zikreder.101 fiehir merkezinde 65 erkek, 4 k›z;
Ayafl kazas›nda 55 erkek, 3 k›z mektebi; Beypazar› kazas›nda
37; Nall›han kazas›nda 67; Haymana’da kazas›nda 150; Bala
kazas›nda 4; Kalecik kazas›nda 157; Yabanabad kazas›nda 137
adet s›byan mektebi vard›r.102
Çeflitli vak›f kay›tlar›nda Ankara mektepleri hakk›nda baz› bil-
gilere ulaflmak mümkündür. fier’i sicil kay›tlar›na göre Ankara’da
tespit edilen s›byan mekteplerinin say›s› oldukça fazla olup, bir
ara 60’› bulur. S›byan mektepleri “muallimhane” olarak da an›l›r.
Mevlana Bedreddin Muallimhanesi, Samanpazar›nda Abdülhadi
Mektebi, Zincirli Cami civar›nda olmas› muhtemel Ankaravî
Mehmed Emin Efendi Muallimhanesi, Papani Mahallesinde
Alemdar el-hac Ahmed Muallimhanesi, Karacabey Hamam›n›n
güneydo¤usunda Ahi Hac› Murad Mahallesi Muallimhanesi bun-
lardan baz›lar›d›r. 103
Ankara’da yaflayan az›nl›klar, devletin kontrolünde çocuklar›n›n
e¤itimi için mektepler açm›fllard›r. Bunlar hakk›nda arflivlerde bulu-
nan çeflitli kay›tlar›, Musevilere ait Havra ve mektep vakf›n› örnek
olarak verebiliriz.104 Cumhuriyetin ilk y›llar›nda, Musevi Mektebi
Eskicio¤lu (Öksüzce) Camiinin kuzeyindeki bofl arsada, Kurflunlu
Camii ve Musevi Havras› aras›nda da Rum Mektebi vard›r.105
Beypazarı Taşmektep
(M. Kezer)
Mekteb-i Sultani
(Taş Mektep) (A. Yüksel)
79
osmanl›’da ankara
Dar’ül-Muallimîn
Mekteb-i Sanayi: (Öğretmen Okulu)
ve Millet bahçesi (BELKO)
Günümüzde Osmanl› döneminden kalan e¤itim yap›lar›ndan
birisi de Ulus’ta, Ziraat Bankas› binas›n›n karfl›s›nda bulunan,
Mekteb-i Sanayi’dir.
Ankara tafl› ile yap›lm›fl, iki katl› ve çat›l› bir bina olan mekte-
bin arka taraf›nda, büyük bir avlunun üç taraf›na s›ralanm›fl tek
katl› atölye k›sm› bulunur. Mekteb-i Sanayi
(2005, A.E.)
81
osmanl›’da ankara
82
osmanl›’da ankara
MEDRESELER
Osmanl› devrinde Ankara’da çok say›da mektep, medrese gibi
e¤itim kurumlar› oldu¤unu çeflitli belgelerden ö¤reniyoruz. Bu
medreselerde zaman›n›n ünlü alimleri yetiflmifltir. Öyleki Ankara
medreselerinde yetiflen müderrisler, bir dönem Osmanl› devle-
tinin “fieyhülislam”l›k müessesesinin bafl›nda zincirleme görev
yapar (Bayramzâdeler ve Dürrizâdeler).
Milli Mücadele’nin manevî dinami¤i olan “Ankara Fetvas›”n›
Ankaral› müderrisler haz›rlar. Cumhuriyetin kuruluflunda büyük
eme¤i olan Ankaral› müderrislerin yetiflmesine tan›kl›k eden hiç-
bir medrese binas›, maalesef günümüze kadar gelmemifltir.
83
osmanl›’da ankara
87
osmanl›’da ankara
89
osmanl›’da ankara
Eminiye Medresesi:
Tahtakale ad›yla meflhur, günümüzde ise Ulus Hali yerindeki
Haseki Camii bitifli¤inde bulunan medrese, Abdülkerimzâde diye
meflhur es-Seyyid el-Hac Mehmed Emin Efendi taraf›ndan 1729 M.
y›l›ndan önce, bir dershane ve sekiz hücreli olarak yapt›r›l›r.146
Bu yap›n›n harap olmas› üzerine, eflraf-› kuzattan Toygarzade
es-Seyyid Mehmed Efendi taraf›ndan 1816 y›l›nda, yerine yeni
bir medrese yapt›r›l›r.147 Günümüzde yap› mevcut de¤ildir.
Sar› Hatib Medresesi:
Yeri, yap›l›fl tarihi ve yapt›ran› bilinmeyen medrese, k›rkl› med-
reselerdendir.148 Daha sonra sahn payesi verilir.149 Medresenin 1890
y›l›nda e¤itime aç›k oldu¤u bilinir.150 Yap› günümüzde yoktur.
fierife Zahide Han›m Medresesi:
Öksüzce Mahallesinde, Abdülhadi Efendinin efli, Seyyid
‹dris Efendinin k›z› fierife Zahide Han›m üç hücreli ve bir ders-
haneli medreseyi yeniden yapt›r›r.151 9 fiaban 1235 / 22 May›s
1820 tarihli vakfiyede, medrese için bir çok dükkan› vakfetti¤i
yaz›l›d›r.152 Yap› günümüzde mevcut de¤ildir.
Yusufiye Medresesi:
Medrese, Hac›do¤an Mahallesinde ‹badullah Caminin sol taraf›na
bitiflik olarak Hac› Yusuf bin Kas›m taraf›ndan yapt›r›l›r.153 Bir dersha-
nesi, sekiz hücresi ve bir kenefi olan medresenin vakfiyesi 16
Aral›k 1730 tarihlidir.154 Medrese binas› günümüzde mevcut
de¤ildir.
Kocabeyzâde Medresesi:
Karacabey’in torunlar›ndan Seyyid Abdülhadi Efendi, May›s
1721 tarihli vakfiyesinde, münasip bir yerde 10 hücreli, bir
dershaneli medrese yap›lmas› istenir. Ancak Medresenin, cami
bitifli¤indeki üç talebe hücresi ve camiden bölünerek yap›lm›fl
olan mekteple ayn› yap› oldu¤u yaz›l›d›r.155
Medresenin yeri günümüzde, Hacettepe Üniversitesi Personel
Otopark›n›n oldu¤u yere rastlamaktad›r.156 Medreseye müderris
tayini hakk›nda baz› vak›f kay›tlar› vard›r.157
Bu medrese, Milli Mücadele y›llar›nda Ankaral›lar taraf›ndan,
gizli karargâh olarak kullan›l›r.
Cemaleddin Medresesi:
Yeri, yap›l›fl tarihi ve yapt›ran› bilinmeyen medrese, yirmili
medreseler payesindedir. XVII. yüzy›l ortalar›nda da dahil paye-
sine yükseltildi¤i bilinir.158 Yap› günümüzde mevcut de¤ildir.
Hac› Hasan Efendi Medresesi:
Turan Mahallesinde bulunan Zeynelabidin Camii’nin avlusun-
da, befl hücreli bir yap›d›r. Ankara eflraf›ndan Müderriszâde el-hac
Hasan Efendi taraf›ndan, XIX. yüzy›l bafllar›nda yapt›r›lm›flt›r.159
Yap› hakk›nda baflka bilgi yoktur.
90
osmanl›’da ankara
Çubuk Kuruçay
Çubuk Kuruçay Medresesi: Medresesi’nin bulunduğu
Kuruçay Köyü (2005, A.E.)
Kuruçay Köyündeki bu medrese hakk›ndaki bilgilere, 13 May›s
1912 tarihli vakfiye ile ulafl›l›r. Mehmedzâde lakapl› Hüseyin A¤a,
1889-90 tarihinde önce dokuz odal› ve bir dershaneli bir medre-
se yapt›rm›fl, daha sonra oda say›s› k›rka ç›kar›lm›flt›r. Yan›nda
kütüphanesi de olan bu medresede çok say›da talebe yetiflir.160
Günümüzde köyde bu yap› yoktur.
Ahmed Çelebi Darülhüffaz›:
Kad› Çelebi diye an›lan Muhyiddin Ahmed bin Abdülhak
Kazasker Çelebi, Kayabafl› mahallesinde bir darülhuffaz (haf›z
okulu) ve kendisi için bir türbe yapt›rm›fl, bunlara gelir getirmek
üzere bir vak›f kurmufltur.161 Tesisin vakfiyesi 1428 y›l› ortalar›nda
tescil edildi¤ine göre darülhuffaz, bu tarihlerde yap›lm›fl olmal›d›r.162
Ahmed Çelebi vakfa gelir getirmek üzere, günümüze ulaflmayan
Sultan Hamam›’n›n dörtte bir hissesi ile baz› arazileri vakfeder.
Türbe ile beraber olmas› muhtemel darülhuffaz›n binas› ve
baflka özellikleri hakk›nda bilgimiz yoktur. 1530 tarihli tapu tahrir
defterinde de ismi geçen darülhuffaz, XIX. yüzy›ldan önce y›k›lm›fl
olmal›d›r ki, sonraki kay›tlarda ismi yer almamaktad›r.163
91
osmanl›’da ankara
T‹CARET VE EKONOM‹
Osmanl› devrinde Ankara, Anadolu’nun önemli bir ticaret
merkezidir. Ankara ve çevresinin “sof” üretim merkezi olmas›,
yurtd›fl› ile ticaret yap›lmas›, flehre büyük bir ticari canl›l›k getirir.
fiehrin ticari merkezi “hanlar bölgesi”dir. Atpazar› ve çevresinde
Bedesten, yan›nda Mehmed Pafla Han›, Uzunçarfl› ve buna aç›lan
Esnaf Çarfl›lar› ve hanlar yer al›r. “Yukar›yüz” ile “Afla¤›yüz”ün
ticari yap›lar›n› Uzunçarfl› birbirine ba¤lar. Bu iki merkezli flehrin
bafll›ca anayollar› flöyledir:
Cenabi Kap›s› (Kayserikap›)’ndan bafllayan bir yolun, flehir için-
de Avanc›klar Mahallesi’nden geçip hafif bir e¤imle yükselerek
Ekinpazar›’ndan Atpazar›’na, oradan da Bedesten’e ulafl›r. Bu yol ayn›
zamanda do¤uya giden ticaret yolunun flehir içindeki uzant›s›d›r.
Atpazar›, “hanlar bölgesinden”, Uzunçarfl› üzerinden Tahtakale’ye
ba¤lan›r. Tahtakale, bir yandan ‹zmirkap›s›’na, bir yandan da
Bal›kpazar› ana yoluyla Hac› Bayram Camii ve Debba¤hane’ye ulafl›r.
Ankara’da, Fatih Sultan Mehmed’in sadrazam› Mahmud Pafla’n›n
yapt›rd›¤› 96 hücreli Bedesten (bugün Anadolu Medeniyetleri
Müzesi’dir) çevresinde ona yak›n büyük han vard›r. Bu hanlar sade-
ce konaklama amaçl› olmay›p, zanaat ve ticaret maksatl› olarak
kullan›l›r. “Hanlar bölgesi” diye adland›r›lan bu bölge, “Uzunyol”
Ankara Tren İstasyonu çarfl›lar› ile Tahtakale’de bulunan hanlarla irtibatlan›r. fiehirde
(A. Yüksel) bulunan ticari amaçl› yap›lar›n ço¤unlu¤u, zaman›n sadrazam ve
92
osmanl›’da ankara
95
osmanl›’da ankara
Ankara hanlarında kurulan ayr›ca küçük bir pres de vard›. Presi kal›n bir kalas ile yedi kifli
tiftik borsası (A. Yüksel)
çeviriyor. Halbuki bu presi kuvvetli ve becerikli bir kifli, bizdeki
Viyana üzüm preslerinde oldu¤u gibi rahatl›kla çevirebilir. Fakat
bunlar›n sof kumafl yap›m›nda kulland›klar› preslerinde iki tane
i¤ vard›r. Pres a¤ac›n›n uzunlu¤u tahminen 3,5 Viyana arfl›n›
kadar, i¤ler ise k›sa ve kal›nd›r.
Ankara’da sof sat›fl›, Schwaben’deki m›s›r kutnusu yahut
da keten sat›fllar› gibidir. Ankara’da bir de bedesten var.165
‹stanbul’da iki bedesten vard›. Buradaki ma¤azalarda her türlü
mal sat›l›yor. Biz Ankara bedestenini göremedik; zira o gün cuma
idi. Cuma Türklerin tatil günü oldu¤u için bedesten kapal› idi.
Sof dokumac›lar kumafl› dokurken ellerindeki vurguyu dört defa
arka arkaya çok kuvvetli vurarak kullan›yorlar. Böyle olunca kumafl
s›k›ca ve kal›n dokunuyor. Kaynatmada bunun çok faydas› görülü-
yor. Bu adamlar›n kulland›klar› bütün aletler ve ifl yerleri çok sade
ve ilkel. Öyle ki, bunlardan daha basit bir atelye olamaz.”166
Polonyal› Simeon, Ankara için “flehir bütünüyle sofçudur. ‹yi
cins sof burada ç›kar ve dünyan›n her taraf›na buradan sevkedi-
lir. Her ülkeden gelip Ankara’da oturan tüccarlar, sof ve baflka
kumafllar toplarlar” der.167
1640’larda Ankara’y› gezen ünlü seyyah›m›z Evliya Çelebi,
kendine has anlat›m›yla Ankara’daki sof üretiminden flöyle bah-
seder:
“Evvelâ Ankara paças›, Kütahya paças›na yan bafl› gelir. Biber
tohumuyla terbiye edilmifl Ankara past›rmas› ve tiftik keçisinin
eti sanki misk kokuludur. Zira keçileri da¤lar›nda p›rnar (mefle)
yapra¤› yerler. Tiftik keçisi, beyaz süt gibi bir çeflit beyaz keçidir ki
96
osmanl›’da ankara
bu dünya yüzünde böyle mahlûk yarat›lmam›flt›r. Sof ipli¤i bun- İstasyon caddesi ve Taşhan
Meydanı 1925 (A. Yüksel)
dan elde edilir. Türlü türlü renklerde, padiflahlar›n giydi¤i renkli
soflar bu keçi tüyünden elde edilir. Ama ad› geçen keçinin tüyünü
makas ile k›rksalar ipli¤i sert olur. Ama keçinin yününü yolsalar
o kadar yumuflak olur ki sanki Eyyub Nebî ipe¤i olur. Keçileri
yolarken feryatlar› ve inlemeleri göklere yükselir. Ama büyükler
keçilerin feryat etmemelerine yol bulmufllar. Önce keçileri yolacak
mahalde kireç ve külü su ile bir yerde kar›flt›r›rlar. Bütün keçi-
leri kireçli kar›fl›m ile y›karlar, ac›s›z ve zahmetsiz bütün tüyleri
kopup ç›r›lç›plak, üryan, büryan, giryan ve nâlân kal›p fakir keçiler
tamamen k›ls›z kal›rlar. Sofu bunun ipli¤inden dokurlar. Bütün
kad›nlar› ve halk›n›n kazançlar› sof ve muhayyerciliktir.
Sof dalgalar›n›n durumu: Büyük bir kazan› fliddetli yanan atefl
üzerine koyup, kazan içine istedikleri renkte boyalar› koyduktan
sonra kazan›n yar›s›na kadar su korlar. A¤açtan yap›lan katlar
üzerine deste deste soflar› korken, her sofun birer kat› içine birer
a¤aç çöpleri korlar. Deste deste soflar› kazan içine yerlefltirdikten
sonra kazan›n a¤z›n› kapay›p etraf›n› hamurla s›varlar. Alev
alev yanan ateflin buhar› Allah’›n izniyle kazan›n içindeki sof-
lara vurup Allah yap›s› çeflit çeflit izler olur ki Manî ve Behzad
kalemini çekmede âcizlerdir. Bu sof da Ankara’ya mahsustur.
Yeryüzünde bir diyarda olmas› ihtimali yoktur.
Frenk veled-i zinalar› bu Ankara keçilerinden Frengistan’a
götürüp ince ve yumuflak iplik e¤irip sof dokumak istediler.
Allah’›n emriyle keçiler bir senede baya¤› tüylü keçiler oldu ve
dokuduklar› fleyleri sof olmay›p, dalga vermeye kadir olmad›lar.
Sonunda Engürü’den e¤rilmifl sof ipli¤i al›p Frengistan’a götü-
97
osmanl›’da ankara
Ankara sokaklarında rüp sof edelim dediler, olmad›. En sonunda rahipler için hâlâ sof
oduncular (A. Yüksel)
gibi ince dalgas›z siyah “rukle flal›” dokurlar.
Ankara halk›; “Hac› Bayram-› Veli’nin kerametidir, suyumuzun
ve havam›z›n yumuflakl›¤› hükmüdür” derler. Gerçekten de yeryü-
zünde benzeri yok soflar› olur. Muhayyeri de meflhurdur. Ankara
kerpici de meflhurdur…”168
Ankara’da sof üretimine dayal› dört iflkolu geliflir. Bunlar; sof
dokuyucular, sof yuyucular, sof boyac›lar›, sof perdahç›lar› ya da
cenderecilerdir. Bunlardan sof boyac›lar› ve cendereciler, yaln›z
Ankara’da dokunan soflar› de¤il, Tosya, Kastamonu, Çank›r›,
Sivrihisar, Kalecik gibi sof üretiminde bulunulan öteki yerlerin
soflar›n› da ifllerler. Baflka bir deyiflle, bölgede ham soflar›n
ifllenmesi, çeflitli renk ve desenlerde kumafl durumuna sokul-
mas›, yaln›z Ankara’da olmaktad›r.
Sof dokuyucular›, üretimin as›l bölümünü oluflturur. Sofçular,
yo¤un olarak flehrin do¤usunda Avanc›klar Mahallesi’nde (Bu
mahalle daha sonra Molla Büyük, Kayabafl›, Direkli ve Çeflme
mahallerine bölünür) otururlar. Bundan baflka, çeflitli mahal-
lelerde evlerinin bir bölümünde kurduklar› tezgâhlarda çal›flan
birçok aile vard›r. Ayr›ca, flehrin bat›s›nda ve yak›n›nda bulunan
‹stanos (Zir), Erkeksu, Miranos gibi köylerde de sof dokuma
tezgahlar› vard›r. Nisan 1590 tarihli bir belgede, flehre “tezgâh
resmi” (üretim vergisi) toplamaya gelen görevlinin, 621 tezgâh-
tan vergi ald›¤› yaz›l›d›r. Bu rakam, çevresindeki köylerle birlikte
Ankara’da 1.000 dolay›nda sof tezgâh›n›n iflledi¤ini gösterir ki,
dönemin özellikleri ve teknolojik düzeyine göre, önemli bir üre-
tim yo¤unlu¤unu gösterir.
98
osmanl›’da ankara
Ürtetilen sof kumafllar›, XVI. yüzy›lda önemli bir ticari girdi Ticari hayatın canlı olduğu
Balıkpazarı Caddesi
sa¤lar. Dokunan soflar baflta ‹stanbul, Halep, Bursa gibi flehir- (A.Yüksel)
lere, büyük bölümü ise Venedik, Lehistan, ‹ngiltere gibi Avrupa
ülkelerine sat›l›r.
1522 y›l› tahririne göre Ankara flehrinin padiflah has› 588.666
akçe idi; bunun üçte birinden fazlas›n› Ankara flehrindeki “müs-
kirat” imâli ve sat›fl›, dörtte birine yak›n›n› “pazar ve kapan”lar
vergisi, hemen bir o kadar›n› “cendere ve damga resmi”, kalan›n›
Ankara boyahanesi “simsariye”, flehir dahilindeki tarlalar ve
“odun pazar›” hâs›lat› teflkil eder. Mirlivaya ait has ise 190,000
akçeyi geçer ve bunun mühim k›sm›n› “ihtisab”, “naib” ve “ases
bafl›”, “beyt’ül-mal”, “a¤nam” v.s. vergilerinden al›nan hisseler ile
ba¤ ve bostan, çay›r ve yoncal›k hâs›lat› meydana getirir.169
1599 y›l›nda iki ay içinde sof tüccarlar›, Ankara’dan toplam 162
yük sof sat›n al›r. 162 yük sofun toplam de¤eri 5.700.000 akçedir.
Yerli tüccarlardan, özellikle Müslüman olmayanlar ya kendileri
bizzat Avrupa’ya (ço¤unlukla Venedik’e) giderek ifl yap›yorlar ya
da ticaret ajanlar› arac›l›¤›yla soflar›n› d›flar›ya satarlar. Müslüman
tüccarlar ise d›fl ticaret iliflkilerini Müslüman olmayan tüccarlar
arac›l›¤›yla sürdürür. Ankaral›lar›n yanlar›ndaki sof yükleriyle d›fl
ülkelere yapt›klar› ticaret gezilerine karfl›l›k, birçok yabanc› tüccar da
Ankara’ya gelir ve uzun süre kal›p, sat›n ald›klar› soflar› ülkelerine
götürürler. Yabanc› tüccarlar›n ço¤unlu¤u Venedikliler, Lehliler ve
1604’ten sonra da ‹ngilizler’dir.
Ankara’daki sof üretimi ve ticaretinden iki vergi al›n›r. Bunlardan
biri “Zarar-› Kassâbiye”, di¤eri “damga ve cendere” vergisidir. Bu
dönemde her iki vergi de “mukataa” (bir çeflit vergi) usulü ile, yani
99
osmanl›’da ankara
ANKARA BALI
Kokusu, lezzeti, cinsinin güzelli¤i, beyazl›¤› itibariyle Ankara
bal›, kendine has bir özellik tafl›r. Vilâyet iklimi ar›c›l›¤a oldukça
uygundur. Vilâyetin hiç bir taraf›nda zehirli bal yoktur. Çubuk,
100
osmanl›’da ankara
Beypazar›, Bala kazalar› ile Ankara köylerinde pek nefis bal elde
edilir. Kovanlar geleneksel “sepet kovan”lard›r.
Ankara ar›lar›n›n vücutlar› esmer, gö¤üsleri safi ve kar›nlar›
flerit halinde halkal›d›r. Bu çeflit ar›lar çok çal›flkan olur, iklime
kolay al›fl›r, insan› o kadar sokmazlar, çiçek mevsiminde 24 saat
zarf›nda yapma gümeç tak›lan üç çerçeveyi doldururlar. Bir, iki
yafl›nda bulunan ana ar›lar çok yumurta yaparlar, mum kurtlar›na
karfl› kovanlar›n› iyi korurlar ve k›fla mukavemetleri fazlad›r.
MESLEK KOLLARI
Ankara’da sof üretiminin yan›nda en gözde meslek dal›
“debba¤”l›kt›r. Bu meslekten sonra s›ras›yla “saraç”, “kalayc›”, “keçe-
ci”, “leblebici”, “helvac›”, “demirci”, “nalbant” ve “dülgerci”ler gelir.
Selçuklular döneminden itibaren, flehirde Bendderesi civar›na
yerleflen “debba¤”lar burada atelyelerini kurarlar. Debba¤lar›n
ço¤unlu¤u “ahi”lerdir. “Fütüvvet ilkelerine” ba¤l› bir esnaf
teflkilat› olan “ahi”ler, Ankara’n›n her türlü geliflmesinde birinci
derecede hakim konumda olurlar. Bu hakim durum XV. yüzy›la
kadar devam eder. fiehirde bulunan dini yap›lar›n ço¤unlu¤u
ahiler taraf›ndan yap›l›r. Baz› mahalleler ahi büyüklerinin isim-
leri ile an›l›r. Ankara’da daha sonra ahi teflkilat›n›n yerini esnaf
ve lonca teflkilatlar› al›r. Osmanl› Devleti’nde, özellikle XVII.
yüzy›ldan sonra görülen loncalar›, ahiler gibi “fütüvvet ilkelerine” Bentderesi’nde bulunan
ba¤l›d›rlar. Debbağlar (dericiler)
(Ş. Erdoğdu)
101
osmanl›’da ankara
102
osmanl›’da ankara
TARIM VE HAYVANCILIK
Ankara’n›n tar›ma elveriflli konumuna karfl›n, ulafl›m güçlükleri
yüzünden XIX. yüzy›l sonlar›na kadar bu alanda önemli bir geliflme
kaydedilmez. Nüfusun %90’› tar›m kesiminde çal›flmaktad›r. Buna
karfl›n, ekilen topraklar, toplam alan›n ancak 1/7’sidir.
Ankara’n›n tar›m›n› gelifltirme giriflimleri, Tanzimat’›n bafllang›ç
y›llar›na rastlar. 1838’de kurulan “Ziraat ve Sanayi Meclisi”, onu izle-
yen “Meclis-i Umur-u Naf›a”, 1843’te “Ziraat Meclisi” ad›yla Maliye
Bakanl›¤›’na ba¤lan›r. Bu meclisin giriflti¤i çeflitli uygulamalar
aras›nda, tar›m meselelerini yerinde incelemek üzere eyaletlere “‹mar
Meclisi” ad›yla üçer kiflilik heyetler gönderilir. Ankara’ya gönderilen
‹mar Meclisi, tah›l ekiminde ya da dulluk olarak kullan›labilir büyük
topraklar›n ekilmedi¤ini tesbit eder; sahiplerince ekilemeyecekse,
ortakl›k yoluyla baflkalar›nca ekilmesini önerir. Ancak bu önlemler
tar›msal üretimi art›rmad›¤› gibi, dönemsel kurakl›k ve k›tl›klar XIX.
yüzy›l boyunca s›k s›k görülür. Bu k›tl›klar›n en önemlisi 1874-1875
y›llar›nda olur. ‹ki y›l süren kötü koflullar nedeniyle Ankara’n›n tiftik
keçisi say›s› %60, tiftik üretim ve ihrac› %50 oran›nda azal›r. K›tl›k
süresince vergi gelirleri s›f›ra iner.
Tar›mda da geleneksel yöntemler kullan›l›r. Makine kullan›m›
-bölgenin d›flar›yla iliflkisi s›n›rl› kald›¤›ndan- geliflememifltir.
Ancak, demiryolunun 1892’de Ankara’ya ulaflmas›ndan sonra
tar›m ürünleri d›flsat›m› artar. Mevcut 11 de¤irmeninin yan› s›ra,
1890 sonlar›nda buhar gücüyle çal›flan bir un fabrikas› kurulur. Ankara Tren İstasyonuna
taşımacılık yapan deve
katarları (A. Yüksel)
103
osmanl›’da ankara
‹THALAT VE ‹HRACAT
Ankara’n›n bölge d›fl› ile olan ticaret iliflkilerinde XIX. yüzy›l
boyunca, mallar›n nicelik ve çeflitlili¤i bak›m›ndan bir art›fl
gözlenmektedir. Yüzy›l bafl›nda temel d›flsat›m mal› sof iken,
d›fla aç›lma ve özellikle ulafl›m olanaklar› gelifltikçe, ticaret
de o oranda çeflitlilik ve geliflme gösterir. Ancak, bölgenin
toplam üretim ve ticaret kapasitesindeki geliflmeyi ve çeflitli
alanlarda görülen dönemsel dalgalanmalar ile bunlardaki
e¤ilimlerin nedenlerini sa¤l›kl› bir biçimde yans›tacak, say›sal
veriler bulunmamaktad›r. Yaln›z kesin olarak flu söylenebilir:
Demiryolu ulafl›m› 1892’den sonra Ankara’n›n d›flar› ile olan
ticaretini, özellikle de tah›l ticaretini art›rm›flt›r. 1896’dan sonra
Ankara’n›n de¤er olarak toplam d›flsat›m›n›n d›flal›m›ndan çok
oldu¤u görülmektedir.
104
osmanl›’da ankara
“Develik” olarak adlandırılan biraz da Marsilya’ya gönderilir. Ankara’n›n yün d›flsat›m›, 1896
günümüzde İbn-i Sina
Hastanesi’nin bulunduğu yer
rakamlar›na göre toplam Osmanl› yün ihrac›n›n %7,7’sidir.
(VEKAM) Canl› Hayvan:
Özellikle koyun, Ankara bölgesi d›flsat›m›nda a¤›rl›k tafl›r.
Daha çok ‹stanbul’a gönderilir. Bunlar›n d›fl›nda ipek kozas›,
pamuk, zamk, balmumu, deri ve hal›-kilim gibi daha az önemde
ve baflta ‹stanbul olmak üzere, Osmanl› Devleti’nin hakim bölge-
lerine gönderilen ürünler vard›r. Bu arada Ankara’da yetifltirilen
armut ve elma da ‹stanbul pazarlar›na gönderilir.
Ankara’nın en büyük
ihracat merkezi olan
Ankara Tren İstasyonu
(A. Yüksel)
108
osmanl›’da ankara
109
osmanl›’da ankara
için ilave ticaret imkânlar›ndan söz etmek yersiz olaca¤› gibi, as›l
kayg›, sahip oldu¤u ticareti de kaybetmemek olmal›d›r. Bu konuyla
ilgili olarak ‹ngiliz tüccarlar›n›n Ankara pazar› konusunda daha dik-
katli olmalar› gerekti¤ini söylemeliyim.
Buraya geldi¤im bir buçuk y›ldan beri Ankara’ya sadece iki
‹ngiliz firma temsilcisi u¤rad›, onlar da sat›c› de¤il, al›c› idiler.
Pamuklu dokumalar konusunda bu ilgisizli¤imiz flimdiki ticareti
fazla etkilememiflse de, yünlü dokumalarda Alman rekabeti giderek
güç kazanmaktad›r. San›r›m teknik bilgi sahibi birisi Ankara’ya gele-
rek, flimdi Almanya ve Avusturya’n›n satt›¤› yünlülerin ‹ngiltere’de
yap›l›p yap›lamayaca¤›n› incelemelidir. Bu arada ithalatç›lar›ndan
elde etti¤im ve Ankara al›c›s›n›n çok tuttu¤u bu yünlülerden örnek-
leri gönderiyorum. Yine sat›fl› giderek artan Amerikan kalikosu veya
“kaput” bezinden bir örne¤i de iliflikte gönderiyorum.
‹ngiliz firmalar› ile Ankaral› ithalatç›lar aras›nda do¤rudan
iliflkilerin kurulmas› ve ‹stanbullu arac›lar›n ortadan kald›r›lmas›
amac›yla çeflitli öneriler yap›la gelmiflse de baflar›s›z olunmufltur.
Görebildi¤im kadar›yla bunun nedeni, sadece Ankaral› tüccarlar›n
büyük ‹stanbul flirketlerinden daha elveriflli koflullarla ifl yapmas›
de¤il, ayn› zamanda mal› yerinde görüp kalitesinden emin ola-
bilmesidir. Bu flekilde mal›n yanl›fl veya kusurlu gelmesi halinde
de de¤ifltirilmesi kolay olmaktad›r. ‹ngiliz mallar› için Ankara’da
büyük büyük depolar kurulmad›kça, flimdiki koflullarda düzel-
me beklenemez. Ayr›ca, ço¤u durumda, Ankara’daki flirketin
‹stanbul’dakinin bir flubesi oldu¤u da bir gerçektir.
Yukardaki gözlemlerden de anlafl›laca¤› gibi Konsoloslu¤a kata-
log ve mektup göndermekle ticarette herhangi bir geliflme beklenme-
melidir. Kald› ki gönderilen örneklerin ço¤u da bura pazar›n›n tale-
bine uygun de¤ildir... Ayn› flekilde s›k s›k kataloglar›n› ald›¤›m dikifl
makinesi ile ilgili olarak hep ayn› cevab› vermek zorunda kal›yorum.
Dikifl makinelerinin Ankara’daki y›ll›k sat›fl› 2.000 liraya ulaflmas›na
ra¤men bizim hiçbir ümidimiz yoktur. Ticaret bütünüyle Singer
Company’nin elinde. fiehirde bir acenteleri var ve tamir yap›yorlar,
müflterilere makineleri kullanmay› bedava ö¤retiyorlar.”176
Ankara hanlarında
günlük hayat (VEKAM)
111
osmanl›’da ankara
T‹CAR‹ YAPILAR VE
ALANLAR
HANLAR VE KERVANSARAYLAR
Ticari hayat›n geliflimi ve devaml›l›¤› için Osmanl› devrinde de
Selçuklu gelene¤ine uygun olarak hanlar ve kervansaraylar yap›l›r.
Selçuklu devrinde, Anadolu’da ana yollar üzerine say›s›z kervan-
saraylar yap›l›r. Bunlar›n bir k›sm› Osmanl› devrinde de kullan›l›r.
Kervansaraylar bu yönü ile vak›f sisteminde hayrat yap›lard›r. Bunlar›n
hizmet edebilmesi için gelirleri vard›r. Tarihi ‹pek yolu üzerinde
bulundu¤undan Selçuklu ve Osmanl› devirlerinde Ankara ve çevresin-
deki flehirlerde ve yol üzerlerinde kervansaraylar oldu¤u muhakkakt›r.
Ancak Ankara ili s›n›rlar›nda bilinen bir Selçuklu kervansaray› yoktur.
Ankara çevresinde Nasuh Pafla’n›n kurdu¤u 1613 tarihli vak›f,
Osmanl› devrinde yap›lan hanlar konusunda önemli bir belge-
dir.177 Nasuh Pafla, vakf›n kurulmas› için zaman›n Ankara Valisi
olan Mustafa Paflay› görevlendirir. Vakfa Tatar Ali Çavufl A¤a bini
Mehmed, mütevelli olarak tayin edilir. Vakfiyenin ilk bölümünde
“elli iki bin riyal para ile Allah r›zas› için Hüdavendigâr sanca¤›nda
Beypazar› kasabas›nda bina eyledi¤i, içerisinde mescid ve yirmi alt›
adet odas› olan büyük han ve kervan han› ile elli dört adet dükkan
ve ikisinin aras›nda bulunan Baçpazar› ve kaynak suyu ve çeflitli
yerlerdeki çeltik tarlalar›, çeflitli tar›m arazileri ve han yeri ve ihtisab
ihsar› ve bacpazar›“ndan elde edilecek gelirlerle “Nallu derbendinde
(Nall›han’da) yapt›r›lan han, hamam, camii ve mektep ve karye-i
ulafllar›nda bölünmüfl bir arazi üzerine yapt›r›lan han, cami, mek-
tep ve hamam”› vakfeder. Vakfiyenin bu bölümleri incelendi¤inde
Beypazar›’ndaki han ve kervansaray›n vakfa gelir getirmek üzere
yap›ld›¤›, bunlar›n geliri ile Nall›han ve Uluhan’daki tesislerin gideri
karfl›lan›r. Burada “Karye-i Ulafllar›”n› Uluhan köyü olarak anl›yoruz.
Nall›han-Beypazar› aras›ndaki Çay›rhan’a ad›n› veren han›n da
Nasuh Pafla taraf›ndan yapt›r›ld›¤› belirtilmekte ise de, bu konunun
kesin bir belgesine ulaflamad›k.178
Çubuk’ta oldu¤u belgelerde zikredilen Melike Hatun (Mülkiye
Hatun) Kervansaray›’n›n ise sadece ismi bilinir.179 Yeri, flekli
hakk›nda bilgi yoktur.
Kalecik Karaören Köyü’nün hastal›k ç›kmas› sebebiyle, 50
y›l kadar önce terk edilen, günümüzde höyük fleklindeki eski
yerleflim yerinde, eski cami ile kervansaray›n yan yana oldu¤unu,
köylüler bize söylediler. Yeni Karaören Köy camisinin bahçesin-
de bulunan çok say›daki devflirme malzemenin bir k›sm›n›n ker-
vansaraydan, bir k›sm›n›n da camiden getirildi¤ini ö¤rendik.180
112
osmanl›’da ankara
Han bafl›na
Oda
Han›n Ad› ödenen ‹ntisap
Say›s›
Vergisi (Para)
1. Kurflunlu Han 22 220
2. Urganc›lar Han› 30 300
3. Zagferan Han› 37 222
4. Çengel Han 26 208
5. Kapan Han› 6
6. Karaman Han› 3
7. Abac›lar Han› 3
8. Hac›böcek Han› 3
9. Sar› Kad›o¤lu Han› 4
10. Kalecik Han› 3
11. Allemkallem Han› 2
12. A¤azade Han› 3
13. Keçeciler Han› 2
14. Pirinç Han› 4
15. Muslu Pafla Han› 3
16. Tahtakal Han› 2
17. Nalbant ‹brahim A¤a Han› 2
18. Tahtac› Han› 2
19. Kaderzade Han› 4
20. Sulu Han 4
114
osmanl›’da ankara
115
osmanl›’da ankara
Beypazarı, Suluhan
(2005, A.E)
tedir. Vakfiyede o zaman Sulu Han›n yan›nda bir kaynak suyu
bulunmas›, han›n isminin de kayna¤›n› göstermektedir. Nasuh
Paflan›n sadareti çok fazla sürmedi¤inden ölümünden önce han›
yapt›rm›fl olmal›d›r.204 Vakfiyeye göre “Beypazar›’ndaki büyük
han›n içinde bir mescidi ve yirmi alt› odas› ve kervan han› ile elli
dört adet dükkan› bulunmaktad›r.” 205
Han›n girifl kap›s› üzerindeki kitabede 1336’da tamir ettirildi¤i
yaz›lmakta olup, sol kap› sövesinin üzerine de 1023 H./ 1613
tarihi kaz›nm›fl bulunmaktad›r. Bu tarih han›n yap›m y›l› olup,
kaymakam Hurflit Bey taraf›ndan yap›lan tamirat esnas›nda
buradaki yap›m kitabesinin sökülüp, yerine onar›m kitabesi
konuldu¤u söylenir. Mevcut kitabeye göre Sulu Han, 1917-8
y›l›nda kaymakam Hurflit Bey taraf›ndan tamir edilmifltir. Ancak
sonradan bilemedi¤imiz bir sebepten tekrar harabe haline gelen
han›n, günümüzde güney ve do¤u duvarlar› ayakta durmaktad›r.
Han›n onar›m› için uzun zaman önceden harekete geçilmifl
olmas›na karfl›l›k, proje yap›m›n›n gecikmesi, finans temininde
sonuç al›namamas› sebebiyle, henüz onar›ma bafllanamam›flt›r.
Nall›han Nasuh Pafla Han›:
Günümüze oldukça de¤iflikli¤e u¤rayan, dikdörtgen planl›
Nasuh Pafla Han›n kuzey cephesindeki ana kap›s› ve baz› alt kat
odalar› kalm›flt›r. Han›n do¤u taraf› tamamen aç›lm›fl olup, di¤er
cepheleri üstüne betonarme ikinci kat eklenmifltir.
124
osmanl›’da ankara
125
osmanl›’da ankara
BEDESTENLER
beleri tafl›yan kare planl› fil ayaklar› moloz tafl örgülüdür. Üstü
sonradan beyaz kesme taflla kaplanm›flt›r. Bedesteni örten
on kubbeden ortadaki ikisi sekiz dilimlidir. Bu iki kubbenin
geçiflinde üçgenler, normal olan di¤erler kubbelerde pandantif
kullan›lm›flt›r. Kubbeyi tafl›yan kemerler ikiflerli demir gergilerle
desteklenmifltir. Bedestenin zemini kesme tafl döflemelidir.
Arastan›n güneydeki bodrumunun d›fl› kesme tafl kaplanm›flt›r.
Bat›ya bakan bir ana kap›dan baflka, ortada iki küçük kap›s›
vard›r. Üstü beflik tonozludur. Dokuz büyük ve dokuz küçük
pencereyle ayd›nlan›r. D›fl cephedeki sa¤›r kemerler cepheye
hareketlilik getirmifltir.
Eski Ankara’da ticareti yönlendiren, ticaretin kalbi ve merke-
zi, Bedestendir. Kitabesi ve vakfiyesi bulunmayan bedestenin,
Mahmud Pafla taraf›ndan yapt›r›larak vakfedildi¤ine dair belgeler-
den biri, 1530 tarihli tahrir defteridir. Burada merhûm Mahmud
Pafla vakf›n›n Ankara Bedesteni, tabhane bitifli¤indeki dükkanlar›n
mukataas›, kervansaray bitifli¤indeki dükkanlar›n mukataas›ndan
y›ll›k 67500 akçe geliri oldu¤u kay›tl›d›r.214 Mahmud Paflan›n
Bedesteni, ‹stanbul’daki külliyesi, Ankara ve baz› yerlerdeki di¤er
hayrat› için vakfetti¤ine dair çeflitli belgeler vard›r.215
XVI. ve XVII. yüzy›llarda kent merkezinin ve ticaret eylemle-
rinin odak noktas› ifllevini gören Mahmut Pafla Bedesteni’nin,
XIX. yüzy›l sonuna do¤ru ifllevini bütünüyle yitirdi¤i anlafl›l›yor.
Sof üretiminin azalması, soflar›n depoland›¤› ve sat›fl›n›n
yap›ld›¤› yer olan Bedesteni, ifllev göremez duruma getirmifltir.
Bedesten, yan›ndaki Kurflunlu Hanla birlikte, 1881 y›l›nda mey-
dana gelen yang›nda harap olmufltur.216 Yap›n›n onar›m› için
Ankara Belediyesince 1902 tarihli bir onar›m keflfi haz›rlanm›flsa
da uygulamas›na geçilememifltir..217
Cumhuriyetin ilk yıllarında pek harap bir halde bulunan
bedesten içinde kundurac›lar, yemeniciler, manifaturac›lar,
saraçlar, sofçular, dokumac›lar gibi mahallî ve millî sanatlarla
yaflayan bir esnaf tabakas› bulunuyordu. Bu esnaf aras›nda
loncalara mahsus “adap ve erkân”a tamam›yla riayet edilir.
Bedestenin kap›s› üzerinde büyük bir çizme bulunuyor ve her
sabah kundurac› esnaf› bunun alt›na gelip topland›ktan ve
hoca efendi taraf›ndan da bir dua okunduktan sonra, sat›fla
bafllamadan evvel mallar “flireleniyor” (fiyatland›r›l›r), fazla kâr
yapmamak flart›yla her mal›n sermayesine gayet cüzi bir kâr
ilâve olunurdu.218
Cumhuriyet döneminde Kurflunlu Hanla birlikte, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi olarak kullan›lmak üzere, 1933 y›l›nda
bedestenin onar›m›na bafllanm›flt›r. Bu onar›m s›ras›nda yap›da
müze olabilmesi için, arastan›n bölme duvarlar›n›n kald›r›lmas›
gibi bir çok de¤ifliklikler yap›lm›flt›r.219
Kurflunlu Hanla birlikte Mahmud Pafla Bedesteni, halen
Anadolu Medeniyetleri Müzesi olarak kullan›lmaktad›r.
129
osmanl›’da ankara
Beypazar› Bedesteni:
Ankara’n›n ikinci bedesteni, Beypazar›’ndaki Hanlarönü
Arastas› olarak an›lan yap›d›r. Beytepe Mevkiinde yer alan
bedesten, yaklafl›k dikdörtgen planl› bir yap› olup, ucu k›smen
e¤ilmifltir. Halen üstü aç›k bir koridorun iki yan›na s›ralanm›fl
mekanlardan oluflan küçük bir yap› olan arasta, mevcut plan›na
göre ortas› uzun bir tonozla kapal› arasta bedestenler tipine
girmektedir. ‹leri sürdü¤ümüz tahmin d›fl›nda ilk flekli hakk›nda
kesin bir bilgimiz olmayan, klasik kubbeli Osmanl› bedestenle-
rine benzemeyen Beypazar› Bedesteni tarz›ndaki sa¤lam bedes-
tenler, Isparta ve Kütahya’da bulunmaktad›r.
Padiflah izni ile özel mülk olarak XV. yüzy›l sonlar›nda Yakup
o¤lu Ali Bey taraf›ndan yapt›r›lan Beypazar› Bedesteni, onun
ölümünden sonra varislerinden Necmeddin o¤lu K›z›l Sinan
taraf›ndan sat›n al›narak 1511-12 de vakfedilmifltir.220 Bedesten,
günümüzde ticari ifllevini sürdürmektedir.
Beypazarı Bedesteni
ÇARfiILAR
Karao¤lan Çarfl›s›:
Ulus Meydan›’nda bulunan Taflhan’dan Hükümet Caddesi’ne
kadar uzanan Anafartalar Caddesi ile sa¤›nda kalan birkaç
soka¤›n bulundu¤u bölgedeki çarfl›d›r. Ankara’ya demiryolunun
gelifliyle çarfl›n›n önemi daha da artar. 1927’de Atatürk An›t›’n›n
yap›lmas›yla çarfl› ve çevresi geliflir. 1923 y›l›nda parke tafl döflenen
caddenin bafllang›c›, Taflhan’d›r. Taflhan’dan sonra fiakir Bey’e ait
bir han ve Kayseri Han› gelirdi. Karfl›da Darülmuallim Mektebi’nin
ön k›sm›nda s›ra dükkanlar ile han, otel, ma¤aza, pastane gibi
önemli iflyerleri bulunmaktayd›. Ankara’n›n ilk sinemalar›ndan
Yeni Sinema da bu çarfl›dayd›. Buradaki hanlar›n alt katlar›nda
bulunan kahvehaneler, Milli Mücadele y›llar›n›n önemli buluflma
130
osmanl›’da ankara
Karaoğlan Çarşısı ve
Caddesi (A. Yüksel)
131
osmanl›’da ankara
132
osmanl›’da ankara
Türk flehirlerinde oldu¤u gibi, her esnaf ayr› bir çarfl› ya da sokakta
yer almaktayd›. Örne¤in: Çanakç›lar, Çerçiler, Demirciler, Eskiciler,
Külahç›lar, Saraçlar, Semerciler, Tenekeciler, Terziler, Yorganc›lar
Çarfl›lar›n›n adlar› s›k s›k geçmektedir. Bu esnaf çarfl›lar›n›n yerleri
tam olarak saptanamamaktad›r. Ancak büyük k›sm›n›n “Yukar› Yüz”de,
Atpazar›, Samanpazar› ve Koyunpazar› çevresinde yo¤unlaflt›¤›, bir
k›sm›n›n da “Afla¤› Yüz”de Tahtakale ve Karao¤lan Çarfl›lar› etraf›nda
gruplaflt›¤›n› söyleyebiliriz. Örnek olarak; biri Koyunpazar›’na di¤eri
de Kaledibi’nde Haseki Camii yak›n›nda “Demirciler Çarfl›s›” bulun-
maktayd›. Günümüze Uzun Çarfl›’dan, Ç›kr›kç›lar ve Saraçlar adlar›yla
bilinen, geleneksel diyebilece¤imiz bir k›s›m sanat ve ticaretin hala
süregeldi¤i sokaklar kalm›flt›r.
PAZAR YERLER‹
Selçuklu devrinden itibaren Anadolu’nun çeflitli flehirlerinde
müflteriler ve sat›c›lar, haftada bir gün kurulan pazarlarda bir
araya gelerek al›flverifl yapm›fllard›r. Baflta Ankara flehri olmak
üzere, Osmanl› devri boyunca kaza merkezi olan Beypazar›, Ayafl,
Kalecik, fiereflikoçhisar ile daha sonralar› kaza merkezi olan
Nall›han, Çubuk, K›z›lcahamam, Haymana, Kazan gibi yerlerde
pazarlar kurulmufltur.
Ayr›ca yerleflim d›fl› yerlerde senenin belli zamanlar›nda kuru-
lan pazarlar da önemli ticari merkezler olmufltur.221 Bunlardan
baz›lar› zamanla geliflerek yeni bir yerleflim yeri haline gelmifltir.
Çubuk ilçesi eskiden bir köy iken kurulan Pazar ile zamanla kasa-
ba haline gelmifltir.
Osmanl› devrinde Ankara çevresinde kurulan pazarlar
hakk›nda da bilgilerimiz vard›r. Bunlardan baz›lar›, Murtazabad
Kazas›nda Miranos (Orhaniye) ve ‹stanos (Yenikent-Zir) kazas›d›r.
Yabanabad (K›z›lcahamam) kazas›ndaki Pazar beldesi ad›n›
burada kurulan pazardan alm›flt›r.
Ka¤n›pazar› (Arabapazar›):
Numune Hastanesi’nin karfl›s›ndaki düzlükte kurulan pazar,
Ankaral›n›n k›fll›k odununun ka¤n›larla getirilip sat›ld›¤› yerdir.
Kağnıpazarı
(VEKAM)
133
osmanl›’da ankara
Koyunpazarı
(BELKO)
Samanpazarı
(VEKAM)
134
osmanl›’da ankara
Atpazarı (BELKO)
Atpazar›:
Ankara Kalesi’nin alt›ndaki düzlükte yer alan oldukça gürültülü
olan pazarda, at al›n›r, at sat›l›rd›. Kale’nin giriflinde burcun üze-
rindeki saat, her saat bafl› çalard›. Arslanhane taraf›nda zahireciler,
tiftikçiler, di¤er tarafta ise Çukur, Çengel, Pilavo¤lu gibi hanlar ve
Kavaflar Çarfl›s› yer al›rd›. Biraz afla¤›da bugün de Ankara’n›n en
önemli ticaret yerlerinden biri olan Ç›kr›kç›lar Yokuflu bulunuyordu.
Bal›kpazar›:
1900’lü y›llar›n Ankara’s›nda bugünkü Belediye Baflkanl›k
Binas›’ndan Ç›kr›kç›lar Yokufluna kadar olan yer, Bal›k pazar› ad›yla
an›lmaktad›r. 19. yüzy›lda Bal›kpazar›’nda Ç›kr›kç›lar Yokufluna yak›n
bir yerde, Ankaral› zengin bir Ermeni yurttafl›n Kocamano¤lu Tiyatro
binas›nı yapt›rd›¤› bilinmektedir. ‹lk Türk aktörü Ahmet Fehim
Efendi, bu tiyatroya kumpanya getirerek temsiller vermifltir.
Debba¤hane (Tabakhane) Pazar›:
Ankara’n›n deri imalat› yapan debba¤lar›, flehrin kuzeyin-
de Bendderesi denilen yerde, dere kenar›nda yerleflmifllerdi.
Sicillerde “Debba¤hane Pazar›” olarak tan›mlanan yerin de bu
dere kenar›na yak›n oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Debba¤lar, imal
ettikleri derileri burada pazarlam›fllard›r.
Ekinpazar›:
Atpazar› semtinde ve Atpazar›’na bitiflik bir Pazar yeri olup,
genellikle tah›l ürünlerinin sat›ld›¤› yerdir. Aslanhane Camiinin
kuzey taraf›ndaki meydan, Kesikbafl Türbesi civar›.
135
osmanl›’da ankara
D‹N‹ YAPILAR
KÜLL‹YELER
Aslanhane Camii
(1998, A.E.)
Bir çok yap›dan oluflan yap›lar toplulu¤una külliye denilir.
Ankara’da klasik manada genifl programl› çok büyük bir Osmanl› kül-
liyesi yoktur. Ankara’daki günümüze gelen külliyelerden Aslanhane
(Ahi fierafeddin), Hac› Bayram-› Veli, Karacabey ‹mareti ve Cenabi
Ahmed Pafla Külliyesi tasavvufi anlay›flla yap›lm›flt›r.
Sadece Ankaravi Mehmed Emin Efendi’nin Zincirli Camii
için kurdu¤u vak›f ve günümüze gelemeyen K›z›lbey Külliyesi bu
anlay›fl d›fl›nda kalmaktad›r.
Aslanhane (Ahi fierafeddin) Külliyesi:
Ankara Kalesinin güneyinde, e¤imli bir arazide yer alan külli-
ye, eski belgelerde bir zaviye olarak kay›tl›d›r. Ancak esas zaviye
k›sm›n›n sadece d›fl kap›s›, camisi, Ahi fierafeddin Türbesi, hazi-
renin da¤›n›k olarak baz› mezarlar› kalm›flt›r. Mihrab› ve ahflap
elamanlar› ile Selçuklu sanat›n›n nadide bir eseri, Ankara’n›n en
önemli ibadethanesi olan Aslanhane Camii külliyenin ana yap›s›
olmufltur. Külliye yap›lar›ndan Ahi fierafeddin Zaviyesi, Ankara
flehrindeki zaviyelerin en eskilerinden biridir. Vakfiyesi ele geç-
meyen zaviyeye ait muhtelif belgeler vard›r.222 Osmanl› devrinde
yaz›lan 1530 tarihli tahrir defterinde cami, zaviye ve türbenin ayr›
ayr› vak›flar› bulunmaktad›r.223
136
osmanl›’da ankara
Karacabey Camii
(2006, A.E.)
Şeyhülislam Ankaravî
Mehmed Emin Efendi
Külliyesi’nden Zincirli Camii
(2005, A.E.)
139
osmanl›’da ankara
CAM‹LER VE MESC‹DLER
Camiler, Müslüman Türk mimarisinin en önemli dinî ve
mimari yap›lar›d›r. Ankara ve çevresinin Türkler taraf›ndan ele
geçirilmesiyle bafllayan nüfus say›s›n›n art›fl›na paralel olarak
bu bölgede, çok say›da cami ve mescid yap›l›r. Cuma ve bayram
namaz› k›l›nmayan küçük ibadethaneler diyebilece¤imiz mescidler,
Osmanl› devrinde cemaatinin ço¤almas› üzerine özel izinle cami-
ye çevrilirken, günümüzde hepsi birer cami haline gelmifltir. Ayr›ca
bunlar›n ço¤unlu¤una sonradan birer ahflap minare eklenir. Birer
mabet olmalar›n›n yan›nda, halk›n bir araya geldi¤i, e¤itildi¤i,
sosyal ve kültürel etkili olan mekânlar olarak camiler, tarih boyu
mahalle ve flehir hayat›n›n merkezi mekanlar› olmufltur.
Selçuklular devrinde Ankara’da, Alâaddin Camii ve Aslanhane
Camii gibi büyük camiler yap›lm›fl, bu camiler yeterince ihtiyac›
karfl›lad›¤›ndan, Osmanl› devrinde, flehrin büyüyen k›s›mlar›nda
ve mahalle aralar›nda küçük ama güzel cami ve mescidler yap›l›r.
Selçuklu devrinden itibaren bafllayan ahflap kurulufllu camilerin
yap›m›na, Osmanl› devrinde de devam edildi¤ini görmekteyiz.
Ankara’daki cami ve mescidlerin genellikle kerpiç duvarl›
olmalar›yla, ilk bak›flta sade yap›lar gibi alg›lanmalar›na karfl›l›k,
iç mekanlar›nda üst örtülerini meydana getiren geleneksel
ahflap kurulufllar› ve alç› mihraplar› ile ço¤unlu¤u, mimari bir
zenginli¤e sahiptir. Geleneksel tarzdaki bu tip Ankara camile-
rinin baz›lar›ndaki ahflap üzerine çeflitli tekniklerde yap›lm›fl
kalem ifli süslemeleri önemlidir.231
Ankara’da çok say›da ahflap tavanl› camilerin varl›¤›na karfl›l›k,
kubbeli olanlar›n say›s› azd›r. Cami ve mescidlerin genellikle kuze-
yinde yer alan son cemaat yerlerinin, Ankara’daki bir çok cami ve
mescidin yan taraf›nda yer almas›n›, arazi durumunun zorlamas›n›n
yan›nda, geleneksel bir durum olarak de¤erlendirilebilir.
Ankara ve çevresindeki flehir ve kasabalardaki cami ve mescid-
lerde görülen geleneksel alç› mihrap flekli de, mimari bir gelenek
sonucudur.232 Bunun yan›nda sadece Aslanhane Camisinde bulu-
nan alç› mozaik mihrap, bu gelene¤in d›fl›nda olup, Anadolu’nun
di¤er flehirlerinde de benzeri olmayan eflsiz bir flaheserdir.
140
osmanl›’da ankara
143
osmanl›’da ankara
Poyrac› Mescidi:
Hacettepe Üniversitesi kampusü içinde, üniversite binalar›n›n
gölgesinde, çukurda kalm›fl, çat›l› küçük bir mesciddir. Boyuna
dikdörtgen planl› mescidin kuzeyindeki son cemaat yerinin iki
yan› kapal›, önü aç›kt›r. Ön taraf›n›n kapal› oldu¤u eski resimlerde
görülmektedir. Minaresi yoktur. Duvarlar› tafl temel üstüne otur-
Poyracı Mescidi (2005, A.E.)
mufl ahflap hat›ll› kerpiç örgülüdür. Çat›s› alaturka kiremit kapl›d›r.
Mescidin dikdörtgen flekilli pencereleri, bat›da harime bir alt bir üst,
do¤uda iki alt bir üst, güneyde iki alt, kuzeyde kap›n›n solunda bir
ve son cemaat yeri üstüne uzanm›fl mahfelin üç penceresi vard›r.
Kap›n›n sa¤›nda mahfele ç›k›fl merdiveni vard›r. Alt pencereler demir
parmakl›kl›, üst pencereler alç› d›fll›kl›d›r. Mihrab›n iki yan›nda yan
duvarlarda birer nifl ile bat› duvar›nda mahfelin alt›nda bir nifl yer
almaktad›r. Kuzey cephede ahflap mahfel kal›n iki yan duvar ve iki
ahflap dire¤e oturur. Direklerin üstündeki ahflap yast›klar iki yanda
yar›m olarak kullan›lm›flt›r. Mahfelin döflemesini tafl›yan yuvarlak
kirifllerin ucu yast›klar›n üstünde konsol fleklinde görülmektedir.
Mescidin ahflap tavan›n yuvarlak kiriflleri, do¤rudan duvarlara
oturmaktad›r. Kirifllerin alt›nda ahflap konsollar s›ralanm›flt›r. Tavan
tahtalar›na çak›lan ç›talarla üçgenler meydana getirilmifltir. Ahflap
Hacı İlyas ve Poyracı tavan›n kirifl konsol ve pervazlar›, kalem ifli süslemelere sahiptir.
Mescidinin bulunduğu alan
Palmet ve rûmi motifleri ifllenmifltir. Ahflap kad›nlar mahfelinin
kiriflleri öne do¤ru profilli olarak bitmektedir. Alç› mihrab›n befl
kenarl› niflinin üstü, mukarnas kavsaral›d›r. Nifl köflelerinde sütun-
celer vard›r. Tavana kadar yükselen mihrapta d›flta yaz›l› bir silme,
irice bir zencirekten sonra y›ld›z ve çokgenlerden oluflan genifl
bir süsleme kufla¤›, nifl çevresini kuflat›r. Niflin iki yan› geometrik
geçmelerle doldurulmufltur. Daha üstte ise bir yaz› kufla¤› uzan›r.
Mescidin alt pencereleri ahflap kapakl›d›r. Üst pencereler alç› içlik-
lidir. ‹ç ve d›fl duvarlar› s›val›d›r. Mescidin kitabesi ve vakfiyesi yok-
Misafir Fakih Mescidi
(2005, A.E.)
tur. Eserin XIV-XV. yüzy›llarda yap›lm›fl olmas› muhtemeldir. Yap›,
Hacettepe Üniversitesince, geniflleme alan›n›n içine kalmas› sebebi
ile y›k›lmak amac›yla kamulaflt›r›lm›flsa da, 1975 y›l›nda Vak›flar
Genel Müdürlü¤ünce onar›larak tekrar eski hüviyetini kazanm›flt›r.241
Misafir Fakih Mescidi:
‹çkalede Alâaddin Camiinin ilerisinde, Alitafl› Soka¤›nda,
Akkale’ye do¤ru giderken solda, yola paralel olarak uzanan mescid,
kerpiç duvarl›, çat›l›, sade bir yâp›d›r. Do¤usu ve güneyi k›smen
soka¤a bakan mescidin kuzeyi, kapal›d›r. Mescidin kuzeyine bitiflik
girifl kap›s›n›n sa¤›ndaki bir odada bulunan mezar, muhtemelen
yap›y› yapt›ran Misafir Fakih’e ait olmal›d›r. Dikdörtgen planl›
mescidin duvarlar›, tafl temel üstüne kerpiç örgüdür. Alafranga
kiremit kapl› çat›s›n›n kuzeyinde teneke kapl› bir minare yüksel-
mektedir. Mescidin do¤uya iki alt, üç üst, güneye iki üst, kuzeye
bir üst, bat›ya üç alt, üç üst penceresi olup, hepside dikdörtgen
flekillidir. Do¤u cepheden bir kap› ile son cemaat yerine girilir.
Boyuna dikdörtgen planl› cami harimi ahflap tavanl›d›r. Alç› mih-
144
osmanl›’da ankara
147
osmanl›’da ankara
150
osmanl›’da ankara
Ogüst Mbedi ve Hacı Bayram Camii (Preaux S. Cholet gravürü), (A. Yüksel)
151
osmanl›’da ankara
152
osmanl›’da ankara
154
osmanl›’da ankara
farkl› bir iflçilikle yap›lm›fl ender bir eserdir. Yan aynal›klar› çizgi
ile yap›lm›fl geometrik flekillerle süslüdür. Mihrap taraf›nda girift
karelerin hakim oldu¤u desenler, duvar taraf›nda karelerin için-
de ok ucu fleklinde uçlar› olan çarp› iflaretleri bulunmaktad›r.
Korkuluklarda geometrik geçmeler ve rûmîlerin ifllendi¤i pano-
lar vard›r. Kanad› olmayan kap›s› ve köflk k›sm› sivri kemerlidir.
Kap›n›n ve köflk k›sm›n›n üstünde palmet s›ralar› görülür. Külâh›
da geometrik süslemelidir.
Caminin infla kitabesinin Türkçe’si:
Hac› Musa o¤lu Hac› Seyfeddin sekiz yüz otuz befl y›l›nda bu mübarek
mescidi infla etti.264
Hacı Musa Camii onarım
esnasında (2006, A.K.)
Vakfiyesi bilinmeyen cami, kitabesine göre Hac› Musa o¤lu
Seyfeddin taraf›ndan 835 / 1432 y›l›nda yapt›r›lm›flt›r.265 Cami
1530 tarihli tahrir defterine “Hac› Musa Mescidi” diye kay›t
edilmifltir.266 Yap›n›n XVII-XVIII. yüzy›llarda onar›m gördü¤ünü
ahflap tavan›, pencere kanatlar› ve mihrab›ndan anlamak müm-
kündür. 1923 y›l›nda Evkaf idaresince onar›ld›¤›na dair bir kitabe
daha vard›r.267
Hac› Musa Camii 1975 y›l›nda Vak›flar Genel Müdürlü¤ünce
onar›lm›flt›r.268 Etraf›ndaki evler Belediye taraf›ndan istimlak
edilerek çevresi aç›lan caminin, 2006 y›l›nda da onar›m›n›n
yap›lmas› planlanm›flt›r.
Karacabey Camii onarım
öncesi 1998 (1998, A.E.)
158
osmanl›’da ankara
159
osmanl›’da ankara
160
osmanl›’da ankara
bir göbek yer al›r. Son cemaatin sa¤ yan duvar›nda, bir pencere
ve minare merdiveni, sol yan duvar›nda altl› üstlü yerlefltirilmifl,
kemerli iki pencere vard›r. Taç kap›n›n iki yan›nda dikdörtgen
birer mihrabiye ve yan odalar›n pencereleri bulunmaktad›r.
Caminin kesme taflla yap›lm›fl d›fla taflk›n taç kap›s›, Bursa kemer-
li bir nifl fleklinde olup, üstü zengin bir mukarnas dolguya sahiptir.
Kap› niflinin köflelerinden ve ortadan afla¤› sarkan iri mukarnaslar,
niflin üç yan›n› dolaflan yap›n›n kitabesini parçalara bölmektedir.
Girifl kap›s›n›n iki yan›ndaki üstü mukarnasl› birer mihrabiye ile taç
kap› niflinin alt k›sm› hareketlendirilmifltir. Taç kap›n›n iki yan›ndaki
d›fl› kaval silmelerle süslü iki panoda, üst üste binen çokgenlerin Karacabey Camii
oluflturdu¤u geometrik bir süsleme ifllenmifltir. Bas›k kemerli girifl onarım öncesi (2004, A.E.)
kap›s›n›n kilit tafl›nda bir rûmî motifi ifllenmifltir.
Ahflap kap› kanatlar›nda üstte yaz›, altta ikili ve tekli pano-
lar görülür. Kap› kanatlar›ndaki panolar girift oyma rûmîlerle
süslenmifltir. Çerçevelerdeki metal çubuklar, kap› tokmaklar› ve
kilit yuvas› devrinin metal iflçili¤ini yans›t›rlar. Kap›n›n dire¤i
yumurta fleklinde, üzeri rûmîlerle süslenmifl kartufllarla dörde
bölünmüfltür. Yandaki panolarla paralellik gösteren bu bölün-
mede altta ve üstte rûmi motifi, ortadakilerde bal›k pulu motifi
ifllenmifltir.
Caminin sadece do¤u cephesinde orijinal duvar örgüsü aç›kta
olup, son cemaat yeri ve yan odan›n iki duvar›n›n alt k›sm›, derzli
kaba yonu tafl ve tu¤la hat›ll› bir örgüye sahiptir. Son cemaat
yerinin bat›s›nda da ayn› örgü sistemi mevcut olup, di¤er duvar-
lar sonradan yenilendi¤inden asl›na göre bozulmufltur. Orijinal
k›s›mlarda alttaki dikdörtgen pencerelerin kemer aynalar› sade-
dir. Harimin ve bat›daki odan›n yenilenmifl olan duvarlar›nda
oldukça yüksek birer pencere bulunmaktad›r.
Bat›da, son cemaat yeri ve yan odan›n birleflti¤i yerden yük-
selen tu¤la minarenin kaidesi befl köflelidir. Minare kaidesinin
alt k›sm› kesme tafl ve devflirme taflla, üstü tu¤la ile yap›lm›flt›r.
Tu¤la k›sm›n her cephesinde d›flta Bursa kemeri, içte sivri kemer
fleklinde panolar vard›r. Panolar›n içi çini ve tu¤la ile yap›lm›fl
geometrik motiflerle süslenmifltir. Sar›, mavi ve yeflil renkli çini- Karacabey Camii onarım
ler kullan›lm›flt›r. Ongen kaideden sekizgen gövdeye üçgenlerle sonrası (2006, A.E.)
geçilmifltir. Gövdenin alt k›sm›nda iki s›ra halindeki çini bilezik-
lerin aras› helezoni burma çinilerle sar›lm›flt›r. Burada patl›can
moru, firuze ve yeflil renkli çiniler kullan›lm›flt›r. fierefe alt› s›va
kapl›d›r. Tu¤ladan, ongen pete¤in külâh› kurflun kapl›d›r. Cami
duvarlar›n›n ço¤unlu¤u kireç s›val›d›r. Caminin iç mekan› olduk-
ça sadedir. Kuzey taraf›n alt duvarlar› ilk yap›l›fl›ndan, güney
taraf›n duvarlar› deprem sebebi ile yenilenmifltir. Güney duvar›n
ortas›nda yuvarlak büyük bir mihrap nifli aç›lm›flt›r. Güney
duvar›n›n iki yan›nda ve yan duvarlar›nda birer yüksek pencere
bulunan harimin duvarlar› yükseltilerek, üstü ahflap tavanla
örtülmüfltür. Ahflap minberi depremden sonra yap›lm›flt›r.
161
osmanl›’da ankara
Karacabey Camii
kapı kitabeleri
162
osmanl›’da ankara
163
osmanl›’da ankara
Gecik Mescidi
(2005, A.E.)
164
osmanl›’da ankara
Beypazarı
Akşemsettin Camii
169
osmanl›’da ankara
‹badullah Camii:
Ulus’ta, Suluhan’›n bat›s›nda bulunan cami, kerpiç ve tafl
duvarl› çat›l› bir yap›d›r. Son cemaat yeri, minaresi ve alç› mih-
rab› ile tipik bir Ankara camisidir.
Boyuna dikdörtgen planl› caminin duvarlar›, temelde kesme
tafl, üstü ahflap hat›ll› kerpiç örgüdür. Çeflitli onar›mlarda kerpiç
örgü tu¤la ile de¤ifltirilmifltir. Halen kuzey, güney ve bat› cephe-
ler tamamen tu¤lad›r.
Kuzeydeki iki yan› kapal› son cemaat yerinin ortada dar, iki yanda
genifl kemerleri iki yanda duvar, ortada kare iki sütuna oturmaktad›r.
Kemerlerin aras› sonradan kapat›lm›flt›r. Soldaki sütun, Bizans dev-
rinden kitabeli bir mezar an›t› olup, üst k›sm›nda kabartma olarak
yap›lm›fl erkek figürü vard›r. Cephenin üst k›sm›nda mahfele aç›lan
üç adet dikdörtgen pencere vard›r. Do¤u cephesi 1970’den önce
yap›lan bir eklenti için kald›r›lm›flt›r. Eskiden bu tarafta Yusufiye İbadullah Camii (2005, A.E.)
Medresesi olup, caminin beyaz s›val› duvar›nda üç alt dört üst
pencere oldu¤u, eski bir resimde görülmektedir. Güneye iki alt, iki
üst, bat›ya dört alt, befl üst pencere aç›l›r. Alt pencerelerin üstünde
sivri, sa¤›r kemerler vard›r. Tu¤la gövdeli minarenin kaidesi, son
cemaat yerinde do¤u duvar›n›n içinde yükselmektedir. Minarenin
üst k›s›mlar›nda yeflil renkli, s›rl› tu¤lal› üç s›ra kuflak olup, flerefe
alt› kirpi saçakl›d›r. Çat›s› alafranga kiremitle kapl›d›r. İbadullah Camii
soncemaat yeri (2005, A.E.)
171
osmanl›’da ankara
Balaban
Mescidi (2005, A.E.)
172
osmanl›’da ankara
173
osmanl›’da ankara
174
osmanl›’da ankara
avlu içinde ‹stiklal Marfl›m›z›n yaz›ld›¤› dergaha ait yap› ile küçük
bir külliye say›labilecek yap›lar toplulu¤udur. Bir avlu duvar›
içindeki cami ve türbe, birbirine bitiflik yap›lard›r. Cami, bat›s›na
bitiflik türbe, moloz ve kesme taflla yap›lm›fl çat›l› yap›lard›r.
Son cemaat yeri yoktur. Caminin kesme tafl minaresi kuzeydo¤u
köflededir. Türbenin bat›s›na 30 y›l kadar önce cami k›sm›n›
geniflletmek amac›yla, iki katl› betonarme bir bölüm eklenmifltir.
Caminin avluya bakan kuzey cephesinin ortas›nda bir kap›, iki
yan›nda birer pencere yer al›r. Caminin girifl kap›s› önüne dört
dire¤in tafl›d›¤› ahflap bir sundurma yap›lm›flt›r. Duvar köfleleri,
pencere ve kap› çevreleri d›fla taflk›nd›r. Düz lentolu kap›n›n
üstünde bas›k sa¤›r kemer ve d›fl›nda yuvarlak silmeli dikdört-
gen bir çerçeve dolafl›r. ‹ki yanda yuvarlak kemerli birer pencere
ve cephenin üstünde sade bir silme ile ikiye bölünmüfltür. Bat›
taraf›ndaki türbenin kap›s› da ortada olup, iki yan›nda birer pen-
ceresi yer al›r. Kap› üstündeki dikdörtgen çerçevede üstünde II.
Abdülhamid’in tu¤ras› olan yenileme kitabe vard›r. Türbe camiye
göre daha alçakt›r. Yap›n›n di¤er cepheleri moloz tafl örgüdür.
Güneye iki, do¤u ve bat›da tek s›ra üçer penceresi vard›r. Bat›ya
türbeyi de içine alan bir eklenti yap›lm›flt›r. Bu cephedeki üç pen-
cereden biri türbeye aç›lmakta, di¤er ikisi kap› haline getirilmifl
olup, biri türbenin ön mekan›na di¤eri eklentiye aç›lmaktad›r.
Caminin kuzeydo¤u köflesindeki kesme tafl minare, kare bir kaide
üzerinde yükselir. Silindirik gövdeden sonra alt› sade silmeli
flerefe, silindirik petek ve kubbemsi tafl bir külahla bitmektedir.
Camiye giriflte, kuzeydeki ahflap mahfelden bölünen bir
ayakkab›l›k vard›r. Ahflap tavanl› cami hariminin içi sadedir.
Harimin kuzey bat› köflesinden kemerli bir aç›kl›kla bat›daki
türbenin ön mekan›na geçilir. Ayr›ca güney bat› köfledeki pence-
reden bozulan di¤er bir aç›kl›kla da türbeyi kuflatan, ziyaretlerde
han›mlara ayr›lan eklentiye geçilir. Alç› mihrab›n yuvarlak niflinin
175
osmanl›’da ankara
Hazirede bulunan
Hazire: mezar taşları (1998, A.E.)
Taceddin Camii’nin do¤usundaki avludan, güneyindeki dergâh›n
haziresine geçilmektedir. Günümüzde musalla tafl› olan geçifl k›sm›,
eski tapu haritalar›nda hazire olarak gözükmektedir. fiimdiki yerine
sonradan tafl›nm›fl olmal›d›r. Hazirede tekkede görevli flahsiyetlerin
mezarlar› mevcuttur. Ayr›ca Hac› Bayram Camii haziresinden getiri-
len mezarlar›n tafllar› da bulunmaktad›r. Hac› Bayram Veli mezarl›¤›
kald›r›l›rken bir çok ölü kemi¤inin, buradaki aç›k çukurlara at›ld›¤›n›
‹. Hakk› Konyal› nakletmekte, ayr›ca burada bulunan Selçuklu
tarz›ndaki iki sandukâdan birisinin 1205/1790 y›l›nda vefat eden,
Ankara vilâyeti mektupçusu Mustafa Rükneddin Bey’in kerimesi
(k›z›) Fatma Mürüvvet Han›m’a ait oldu¤unu bildirmektedir.
Do¤udaki abdest alma yerine paralel olarak uzanan mermer-
den yap›lm›fl sandukal› mezarlar›n, sütun fleklindeki flahideleri
dikkat çekicidir. Buradaki mezarlar›n ço¤u orduya mensup kifliler
ve ailelerine aittir. Baz›lar› da seyyid mezar›d›r.
Hazirede tespit edilen di¤er kifliler flunlard›r; 1315 / 1898’de
vefat eden R›fat Efendi, 1292/1877’de vefat eden “Befl evlad›ndan
birinin murad›na eremeden diyar-› gurbette kalan binbafl› Hasan
Efendi”, 1332/1916’de vefat eden doktor yüzbafl› es Seyyid Salih,
1325/1909’de vefat eden Faruk Hac› Muhammed Pafla hazretlerinin
halilesi (efli) fierife Safvet Han›m, 1285/1869’da vefat eden Edhem
Pafla ve 1322/1904’de vefat eden redif kumandan› Kâmil Pafla’d›r.
177
osmanl›’da ankara
Çiçeklioğlu
Camii (1998, A.E.)
178
osmanl›’da ankara
179
osmanl›’da ankara
daki d›fla taflk›nd›r. Yaz› ile süslü bu silmeden sonra içi rozetlerle
süslü alt›gen s›ras›, en içteki genifl olan› geometrik geçmelerle
süslüdür. Üstteki yaz› panosunu çiçekli bir silme s›n›rlar.
Caminin kap›s›ndaki dört sat›rl›k kitabe :
I- Hamdü lillâh bu mekan›n eser-i ebniyesi
2- Oldu bu nail Lütfi kuluna mevhibesi
3- Hüsn-i ta’mire muvaffak olucak tarihi
4- 0ldu târîh bû münâcât› Hâcet depesi.
Kitabedeki ebcet hesab›ndan, caminin 1004/1595-96 y›l›nda,
Lütfi isimli bir hay›rsever taraf›ndan onar›m›n›n yapt›r›ld›¤›
anlafl›lmaktad›r. Vakfiyesi bilinmeyen camii, mihrab›na göre
XV-XVI. yüzy›llara tarihlemek uygun olacakt›r. Vak›flar Genel
Müdürlü¤ünce 1985 y›l›nda onar›lan cami ibadete aç›kt›r.300
Haseki Camii:
Posta Caddesi’nde Sebze Hali yan›nda idi. Baz› eski Ankara
resimlerinde bu caminin tu¤la minareli, kubbeli bir yap› oldu¤u
görülmektedir.301 Haseki Hürrem Sultan taraf›ndan yapt›r›ld›¤›n›
vak›f kay›tlar›ndan ö¤reniyoruz. Onun 958 /1551-2 tarihli vak-
fiyesinde, cami ve görevlileri için vakf›ndan gelir tayin etti¤i
kay›tl›d›r.302 Cami yan›ndaki Tahtakale Hamam› ve Eminiye
Medresesi ile birlikte, 1927 Tahtakale yang›n›nda yanm›flt›r.303
1928 yılı yangınından önce Yerlerinde vak›f iflhan› yap›lm›flt›r.
Haseki Camii (BELKO)
182
osmanl›’da ankara
183
osmanl›’da ankara
184
osmanl›’da ankara
185
osmanl›’da ankara
bir meyille yükselen, d›fltan duvarla çevrili genifl bir alan içinde
yer alan caminin yan›nda, iki adet türbe ve hazire bulunmaktad›r.
Caminin yan›nda günümüze ulaflmayan bir de çeflmesi vard›r. 305
Mimar Sinan’›n Ankara’daki tek eseri olan Klasik Osmanl›
mimari üslubundaki cami ve türbe, bir ustal›k ürünüdür. Türbe,
camiden yüksekçe ve ondan nispeten uzak bir yere yap›larak
caminin gölgesinde b›rak›lmam›flt›r.
Cenabî Ahmed Pafla Camisinde Ankara Mevlevihanesi bulu-
nuyordu. 1660’lü y›llarda Ankara’ya gelen Evliya Çelebi, mevlevi-
hanenin, Cenabî Ahmed Pafla taraf›ndan yapt›r›ld›¤›n›, etraf›n›n
gül bahçesi oldu¤unu yazm›flt›r.306 Kare planl›, tek kubbeli cami,
kuzeydeki üç kubbeli son cemaat yeri ve onun bat›s›ndaki mina-
resi ile Ankara’n›n en güzel camilerinden biridir. Tamam› düzgün
kesme taflla yap›lan caminin kubbesi, kurflun kapl›d›r.
Kuzeydeki son cemaat yerinin kubbeleri, sivri kemerlerle dört
mermer sütuna oturur. K›rm›z› ve beyaz renkli tafllarla örülen
kemerler, demir gergilerle desteklenmifltir. Di¤erlerinden yüksek
olan ortadaki kubbede baklaval› kuflakla, yandakilerde pandan-
tiflerle kareden daireye geçilmifltir. Orta kubbenin ortas› da zarif
bir kalem ifli göbekle süslüdür. Sade biçimli sütun kaideleri ve
baklavalarla zengin sütun bafll›klar› vard›r. Son cemaat yerinde
orta k›s›m, yanlara göre alçak tutulmufltur.
Caminin bütün cepheleri sade bir silme ile bitmektedir. Son
cemaat yerinin orta kemeriyle birlikte silme, ortada yükselmifltir.
Ayn› silme, beden duvarlar›n›n üstünde kasnak ete¤i olarak
dört cepheyi kuflatm›flt›r. Son cemaat yerinin ortas›ndaki taç
kap›s›nın iki yan›nda, ikifler dikdörtgen pencere ile pencerele-
rin aralar›nda birer mihrabiye bulunmaktad›r. Ortadan birazc›k
sa¤a kayd›r›lm›fl olan taç kap›, birbiri üstüne binmifl dairelerin
oluflturdu¤u genifl bir silme ile çevrilmifltir. Taç kap›n›n üst k›sm›
186
osmanl›’da ankara
188
osmanl›’da ankara
189
osmanl›’da ankara
191
osmanl›’da ankara
193
osmanl›’da ankara
Zincirli Camii
(1998 ve 1935)
Ayaş
derin olmayan nifller yer almaktad›r. Kubbe pandantifli geçiflli Bünyamin Ayaşi
olup, türbenin sadece do¤u kenar›n›n ortas›nda bir penceresi Camii içi
ve türbe kitabesi
bulunmaktad›r. Türbenin hacet penceresi üzerinde kitabe vard›r. (2005, A.E.)
Türbe kitabesi:
1- Kutbü âliflân seyyid Mustafa ibn Yemîn
2- fiöhreti Bünyâmin Âyaflîdir. Bunda defîn
Cami ve türbenin ne zaman yap›ld›¤›na dair bir kay›t
bulunmamaktad›r. Bünyamin Ayaflinin ölüm tarihi bilinmemekle
birlikte yap›lan incelemelere göre, Hac› Bayram-› Veli’nin 1429’da
ölümünden sonra, B›çakç› Ömer (Ömer Sikkin) taraf›ndan kurulan
Melâmilik tarikat›n›n Hac› Bayram-ı Veli’den sonra üçüncü fleyhi
oldu¤u nazar› itibara al›narak, türbe ve caminin XV. yüzy›l›n sonu
veya XVI. yüzy›l›n bafl›nda yap›lm›fl oldu¤u kabul edilebilir. Ayr›ca
cami, ahflap kuruluflu ile XVI. yüzy›l özelliklerini tafl›maktad›r.323
Ayafl fieyh Muhittin Camii:
Camii Atik Mahallesinde, Belediye Meydan› kenar›nda bulu-
nan cami, enine dikdörtgen planl›, çat›l› bir yap›d›r. Do¤u köflede
beden duvarlar› üzerinde yükselen, ahflap minareden baflka, bat›
tarafa yeni bir minare daha eklenmifltir. Caminin beden duvarlar›
kerpiçten yap›lm›flt›r.
Ahflap tavanl› olan caminin k›ble duvar›nda, Ankara camilerin-
de görülen alçak kabartmal›, geometrik geçmelerle süslü alç› mih-
rab› dikkati çeker. ‹ki adet minaresi vard›r. Soldaki ahflap minare Ayaş Şeyh Muhittin Camii
flerefesiz ve alt› stalaktitlidir. Cami XVIII. yüzy›lda yap›lm›flt›r.324 (2005, A.E.)
Beypazar› Eski Derbentçik (Ac›) Camii:
fiehrin günümüzde terkedilmifl olan Eski Derbentçik Mevkiinde
bulunan cami, harabe halindedir. Boyuna dikdörtgen planl›, çat›l›,
kagir bir yap› olan caminin minaresi bat› tarafta ayr› olarak
durmaktad›r. Caminin duvarlar› köflelerde kaba yönü, orta k›s›mlarda
moloz tafl örgülüdür. Üstünü örten çat›s› içten ahflap direklerle des-
teklenmifl, düz ahflap tavanla kapl›d›r. Caminin do¤usu tamamen
kapal›d›r. Kuzeyinde sadece kap› aç›kl›¤›, güney cephede iki adet,
bat› cephede üç adet dikdörtgen flekilli pencereler yer almaktad›r.
Yap›n›n iç k›sm› tamamen kireç s›va kapl›d›r. Kuzeyinde
ahflap bir mahfeli vard›r. Tavan› ç›tal› ahflap kaplamad›r. Alç›
199
osmanl›’da ankara
Nasuh Paşa
Camii (20005, A.E.)
202
osmanl›’da ankara
bitkisel süslemeli iki silme içinde bir yaz› kufla¤› dolafl›r. En d›flta
üç taraftan mukarnas s›ras› vard›r. Niflin iki yan›nda birer sütunce
yer al›r. Mihrab›n yüzeyi bitkisel süslemelidir. Kitabesi olmayan
ve Yukar› Erzurum Mescidi olarak bilinen yap›n›n, fieyh Mehmed
Çelebi adl› kifli veya Erzurumlu bir celep taraf›ndan yat›r›ld›¤›na
dair rivayetler vard›r. Yap› mimarisine göre XIX. yüzy›la tarihlen-
dirilir.353 1990 y›l›nda Vak›flar Genel Müdürlü¤ünce, 2003’de de
hay›rseverler taraf›ndan onar›lm›flt›r.354
Hamidiye Camii:
Çank›r› Caddesine paralel Telgraf Soka¤›nda yer alan cami,
kerpiç duvarl›, çat›l›, sade küçük bir yap›d›r. Cami kap›s›na sokak-
tan bir koridorla ulafl›l›r. Yap› güneye aç›lan dikdörtgen flekilli
iki alt, iki üst pencere ile ayd›nlan›r. ‹çi ve d›fl› kireç s›val›d›r.
Çat›s›nda küçük bir ahflap minaresi vard›r. Şükriye Camii (1998, A.E.)
Alç› mihrab› d›fla taflk›nd›r. D›flta ikili bir silme daha sonra yaz›l›
bir silme vard›r. Mihrab›n üstü bitkisel motiflerle bitmektedir.
Derin mihrap nifli dikdörtgen planl›d›r. Ahflap minberi sadedir.
Kuzeydeki ahflap mahfelin alt k›sm› camekanla kapat›lm›flt›r.
Kitabesi:
Allahümme yâ miftah’âl-ebvab iftih’al-hayr’el-bab sahib’ül hayrat ehl’il-
karye Sene 1322.
Kitabesine göre cami, 1332/1906 y›l›nda köy halk›nca
Solfasol Köyü Camii ve
Hacı Bayram-ı Veli yapt›r›lm›flt›r. Caminin alt›nda çeflme vard›r. Vak›flar Genel
hazretlerinin Müdürlü¤üce önce cami, 1996 y›l›nda da minaresi onar›lm›flt›r.
doğduğu ev (2005, A.E.)
Alt›nda¤ Solfasol Köyü Camii:
Çat›l›, boyuna dikdörtgen planl› bir yap› olan köy camisinin
güneyinde bodrumu vard›r. Duvar köfleleri, temeli, kap› ve pen-
cerelerinde kesme tafl kullan›lm›flt›r. ‹çte ve d›flta duvarlar s›va
ile kapl› oldu¤undan malzemesi bilinmemektedir.
Do¤u cephenin kuzeyinde yükselen kesme taflla yap›lm›fl,
kare bir kaide üzerinde silindirik gövdeli minare, s›va ile kapl›d›r.
Caminin do¤u cephede teras fleklindeki avluya aç›lan kap›s›,
üstte sivri kemerli bir pencere fleklindedir. Kap›n›n solunda
üç, güney cephede iki, bat› cephede üç adet sivri kemerli pen-
cere yap›y› ayd›nlat›r. Mahfelin kap›n›n sa¤›nda dikdörtgen bir
penceresi vard›r. Mahfelin üst kat›na kuzeyden dikdörtgen bir
kap› aç›lmaktad›r. Genifl saçakl›, marsilya kiremidi kapl› çat›, eli
bö¤ründelerle desteklenmifltir.
Bodrum kat›n›n güneye üç adet dikdörtgen penceresi olup,
do¤uya aç›lan bir kap›s› mevcuttur. Sade bir görünüme sahip iç
mekan, düz ahflap tavanl›d›r. Kuzeydeki ahflap mahfeli camekan-
la kapat›lm›flt›r. Ahflap minberi ve alç› mihrab› yak›n zamanlara
aittir. Kitabesi olmayan cami, muhtemelen XX. yüzy›l bafllar›nda
tamamen yenilenmifl sade bir eserdir.
Beypazar› Hoca Kirifl (Abbaszade) Mescidi:
‹stiklal Mahallesi, Ç›nar Sokak No.17’de Abbaszâdeler
taraf›ndan XIX. yüzy›lda yap›lan bir Osmanl› dönemi yap›s›d›r.
Yap›n›n bat› duvar› ahflaptan, di¤er k›s›mlar› tafltan yap›lm›fl
olup, d›fltan s›vanm›flt›r. Kare planl› yap›n›n üstü içten ahflap
tavan, d›fltan çinko kapl› k›rma çat›yla örtülüdür. Yap›n›n güne-
yinde mihrap yer al›r. Bat› cephede sa¤da kap›, iki büyük ve bir
küçük pencere görülür. Yap›n›n önünde d›fl avlusu vard›r.
Beypazar› ‹maret Camii:
Beytepe Mahallesi, ‹maret Sokakta bulunan ve H. 1304 (1886)
tarihli Osmanl› dönemi yap›s› olan kare planl› yap›n›n, d›fl duvarlar›
tafltan olup, iç duvarlar›n alt k›sm› moloz tafl, üstü kerpiçten yap›lm›fl
ve üzeri s›val›d›r. Güney duvar›na altta iki ve üstte üç pencere, do¤u
duvar›na altl› üstlü üçer pencere, bat› duvar›na altl› üstlü ikifler pen-
cere aç›lm›flt›r. Kuzey cephedeki çift kanatl› kap›dan yap›ya girilir.
Girifl mekan›n›n sa¤›ndan minareye, solundan ahflap kad›nlar mah-
feline ç›k›l›r. Girifl mekan›n›n iki yan›nda ahflap mahfeller yer al›r.
212
osmanl›’da ankara
Ana mekan›n üstü, ortas›nda süslü bir göbek bulunan ahflap tavanla
örtülüdür. Tavan›n dört köflesinde bitkisel motiflerle süslü birer
üçgen motifi görülür. Yap›n›n üstü kiremit çat›yla örtülüdür.
Beypazar› ‹ncili Camii:
Rüstem Pafla Mahallesi, Kuyumcular Sokakta bulunan cami, düz-
gün kesme tafllarla yap›lm›fl, kare planl› bir yap›d›r. Kuzeybat›s›nda
ahflap minare yükselir. Bat› cephesinde altl› üstlü ikifler pencere,
güneyde üç, do¤uda dört pencere görülür. Kuzeybat›s›nda ahflap
minare bulunur. Kuzey cephedeki kap›dan üstü ahflap tavanla örtü-
lü, kare planl› camiye girilir. Güneyinde alç›dan yap›lm›fl mihrap ve
ahflap minber yer al›r. Yap›n›n üstü kiremitli çat›yla örtülüdür.
Beypazar› Tabakhane Camii:
Beytepe Mahallesi, Çarfl› Sokakta Söylemezzâde Haf›z Hüseyin
Efendi taraf›ndan H. 1314 (1896) tarihinde yaptırılan Osmanl›
dönemi yap›s› olan cami, kare planl›, duvarlar› düzgün kesme
tafllarla yap›lm›flt›r. Bat› cephede üç, do¤u cephede bir dikdörtgen
pencere, kuzeyde üç yuvarlak pencere görülür. ‹çten yap›n›n üstü
ve döflemesi yeflile boyanm›fl ahflapla kapl›d›r. Güney duvar›n
ortas›nda maviye boyanm›fl mihrap ve yeflile boyanm›fl ahflap
minber yer al›r. Kuzeyde kap›n›n solundaki merdivenlerden ahflap
parmakl›kl› kad›nlar mahfeline ç›k›l›r. Yap›n›n üstü kiremitli çat›yla
örtülüdür. Kuzeybat› köflesinde ahflap minare yer al›r.
Kare biçiminde mermer üzerine Eski Türkçe sülüs ile yaz›lm›fl
dört sat›rl›k kitabesi:
Bi-Tevfir Taala ‹flbu Cami-i fierif
Söylemezzade El-Hac Haf›z Hüseyin
Efendi Taraf›ndan Tecdiden
‹nflaa Ettirilmifltir. Sene 1314
Beypazar› Yeni Camii:
Beytepe Mahallesi, Develik Sokak No.2’de, Hac› Abdullahzâde
Mustafa Efendi taraf›ndan 1897 y›l›nda yapt›r›lan cami, yamuk
planl›, duvarlar› düzgün kesme tafllarla yap›lm›flt›r. Bat› cephe-
sinde alt› pencere, güney cephede yuvarlak kemerli iki pencere
yer al›r. Do¤u cephesi s›val›d›r. Mihrap renkli mozaik kapl› olup,
sa¤›nda yeflile boyanm›fl ahflap minber yer al›r. Yap›n›n döflemesi
ve tavan› ahflapt›r. Giriflin iki yan›nda ahflap parmakl›kl› mahfel-
ler, üstte kad›nlar mahfeli görülür. Yap›n›n üstü kiremitli çat›yla
örtülüdür. Yap›n›n kuzeydo¤u köflesinde ahflap minare yükselir.
Çubuk Kutuören Köyü Camii:
Çubuk ilçesinin güney-bat›s›ndaki Kutuören Köyü Camii,
moloz tafl temel üzerine kerpiç duvarl›, çat›l› bir yap›d›r. Boyuna
dikdörtgen, k›smen asimetrik planl›. Caminin minaresi ve son
cemaat yeri yoktur.
Caminin do¤u cephesinde alt s›radaki pencereler, girifl mekân›n›n
solundaki mekânlar›, üstteki pencereler ise kad›nlar mahfelini
ayd›nlat›r. Kuzey cephesinde pencere yoktur. Bat› cephesinde altta
213
osmanl›’da ankara
Kitabesi:
Mâflaallah
Ahirat Sene 1332
inflâs› sene 1335
Kitabeye göre Tahtaörencik Köyü Camisinin yap›m›na 1915
de bafllanm›fl, 1917’de tamamlanm›flt›r.
K›z›lcahamam Pazar Beldesi Yukar› Camii:
Kare planl›, kubbeli, kagir, oldukça büyük bir yap›d›r.
Tamamen beyaz kesme taflla yap›lm›flt›r. Minaresi bat› cephe-
de yer alan caminin son cemaat yeri yoktur. Sekizgen kasnakl›
kubbesi kurflun kapl›d›r. Kubbe kasna¤›nda köfleler ve orta-
larda birer payanda kulesi bulunmaktad›r. Altl› üstlü olmak
üzere yanlarda üçer, ön ve arkada ikifler penceresi olup, alt-
takiler büyük, üsttekiler küçüktür. Kuzey cepheden kemerli bir
kap› ile girilen caminin içinde kubbeye köflelerdeki tromplarla
geçilmifltir. Kuzey tarafta ahflap mahfeli vard›r. Yuvarlak niflli
mihrab›n çevresini dolaflan silmelerin üstü üçgen al›nl›kl›d›r.
Minberi ahflapt›r. Cami, XVIII-XIX. yüzy›l Osmanl› mimari
gelene¤inin, XX. yüzy›l bafllar›nda uygulanm›fl, güzel bir Tahtacıörencik Köyü Çamii
kitabesi ve ahşap tavanı
örne¤idir.
Cami, mezar› cami önünde bulunan Hac› Ali Efendi bin
Hac› Osman Efendi (Ölümü 1330 /1914) taraf›ndan, 1318-1320
H./1900-1902 M. y›llar›nda yapt›r›lm›flt›r. Pazar Beldesi Yukarı Camii
Abdülhadi Camii:
Karaca Bey evlad›ndan Abdülhadi Efendi’nin yapt›rd›¤› cami,
Samanpazar› meydan›na yak›n, Çarfl› Soka¤› bafl›nda, bir kaya
üstünde bulunmakta iken, 1941 y›l›nda müfltemilat› ile birlikte
5.400 TL. bedelle istimlak edilir. ‹stimlak bedeli ile günümüzde
Kurtulufl semtinde bulunan Abdülhadi Camii yapt›r›l›r. Caminin
tahta levhaya yaz›lm›fl kitabesinin Türkçesi flöyledir:
“Bu mübarek mescidi Abdülhadi yapt›rd›. Bir ve do¤ru yolu göste-
rici (Allah) günahlar›n› affetsin.” Bu cami “‹lmi Kalem” ve “Adliye”
camii olarakta an›l›rd›. Y›k›lan camiin ahflap minberi Karacabey
Camiinde muhafaza edilmektedir.368
A¤a Han› (A¤azâde) Mescidi:
Ulucanlar Caddesi ile Koyunpazar› Meydan›’n›n kesiflti¤i
köflede bulunan A¤azade Han›n›n içinde yer alan mescid, han
ile birlikte 1940’larda y›k›lm›flt›r. Aslan A¤a ibni Musli taraf›ndan
yapt›r›lan han ve mescidin 1664 tarihli vakfiyesi Vak›flar Genel
Müdürlü¤ü Arflivi’nde bulunmaktad›r.369
Ali Bey Mescidi:
Günümüzde Ulus Emek iflhan›n›n oldu¤u yerde bulunan
mescid, Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›n deposu olarak kullan›l›rken
1942 y›l›nda y›kt›r›lm›fl ve yerine dükkan yapt›r›lm›flt›r. Mescidin
vakfiyesi Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Arflivi’nde kay›tl›d›r.370
221
osmanl›’da ankara
Emirler Mescidi:
D›flhisar’da bulunan mescid, 1917 y›l›nda ç›kan meflhur
yang›nda yanm›fl, arsas› ise 1940 y›l›nda 884 TL. ve 1943 y›l›nda
2.030 TL. ödenerek belediyece istimlak edilmifltir.381
Erzurum Mescidi:
Hacettepe semtinde bulunan mescid y›k›lm›flt›r.382
Gökçeo¤lu (‹bni Gökçe) Mescidi:
Sanayi Caddesi, Pul Sokakta bulunan mescid, kadro harici
b›rak›larak 1941 y›l›nda depo ve dükkan olarak kiraya veril-
mifl, 1947 y›l›nda 21.302 TL.’ye sat›lm›flt›r. Daha sonra da
y›k›lm›flt›r.383
Bayaz›d (Hanife Bayaz›d, Ulucanlar) Mescidi:
‹lk yap›l›fl tarihi XVI. yüzy›ldan önceye tarihlendirilen mescid,
Ulucanlar caddesi üzerinde bulunmakta iken, arsas› 1938 y›l›nda
2500 TL.’ye sat›lm›flt›r.384
Hatuniye (Ö¤le) Camii:
Do¤anbey Mahallesinde Eynebey Hamam›n›n yak›n›nda bulu-
nan cami, Melike Hatun taraf›ndan yapt›r›l›r. Melike Hatun XIV.
yüzy›lda yaflad›¤›ndan, camiyi ayn› yüzy›la tarihlememiz gerekir.
1835, 1910 y›llar›nda onar›lan cami, 1924 y›l›nda mazbut Vak›flar
aras›na al›narak Vak›flar Genel Müdürlü¤ü idaresine geçmifl ve
daha sonra da y›k›lm›flt›r. Ankara Etnografya Müzesi’nde “Ö¤le
Cami kap›s›” diye teflhir edilen, önceleri Topkap› Saray›’nda
korunan ve 1941 y›l›nda Ankara’ya getirilen 158 x 91 cm. ölçü-
lerindeki ceviz kap› kanad›, bu camiye ait olmal›d›r. Kap›n›n
kenarlar›n› rûmilerle süslü bir çerçeve dolafl›r, sivri kemerli üst
k›s›ma bir dua yaz›lm›flt›r. Kap›y› kaplayan flemse motifinin içi
merkezi sekiz kollu bir y›ld›z olup, buradan da¤›lan çizgilerin
aralar› rûmilerle doldurulmufltur. fiemsenin alt ucuna mührü
Süleyman ifllenmifltir. Bofl olan üst ucun iki yan›nda karfl›l›kl›
birer tavus kuflu figürü durmaktad›r.385
Helvac›lar Mescidi:
‹nönü Mahallesinde, kerpiçten yap›lm›fl ve üstü ahflap tavanl›
olan mescid, bir vatandafl taraf›ndan sat›n al›narak, tadilat
yap›larak ev haline getirilmifltir.386
Hoca Hasan Camii: İğneli Belkıs Camii
Cami hakk›nda fazla bilgi yoktur. Belki bilinen camilerden
birinin di¤er ad› da olabilir. Caminin kap›s›n›n ahflap kanatları
zengin geometrik ve rûmî motiflere sahiptir. Kap›daki flemse
motifinin üstündeki rûmi motifleri aras›nda bulunan simetrik
aslan kabartmalar›, önemli bir unsurdur. XIII. asra ait eserin kap›
kanatlar› Ankara Etnografya Müzesinde bulunmaktad›r.387
‹¤neli Belk›s Camii:
Çank›r› Caddesi üzerinde ve Hükümet Kona¤›’na yak›n yerde
bulunan eski foto¤raflarda kerpiç duvarl› ve çat›l› bir cami
223
osmanl›’da ankara
225
osmanl›’da ankara
iken, 1965 y›l›nda y›k›lm›flt›r. Alç› mihrab› ve kalem iflleri ile özellik
tafl›yan mescidin yap›m tarihi XVII-XVIII. yüzy›llara tarihlendirilir.403
Ye¤enbey Camii:
Anafartalar Caddesi eski Adliye binas›n›n arkas›nda bulunan
cami, 1917 yang›n›nda tamamen harap olur. Asl› Klemens Kilisesi
diye bilinen Bizans devrine ait bir yap›, Turasan Bey’in ye¤eni H›z›r
Yeğenbey Camii Ye¤en Bey taraf›ndan camiye çevrilir. Kilise olmas› sebebi ile yap›,
(Klemens Kilisesi) çeflitli bat›l› araflt›rmac›lar›n hakk›nda verdikleri bilgilere göre
1917 yangınından sonra
( A Müderrisoğlu) tan›mlanm›flt›r. Üç bölümlü bir girifli müteakip dört kollu “kapal›
haç plan›nda”, ortas› kubbeli kagir bir yap› olup, binay› d›flardan
kuflatan duvarlar, bu karkas kuruluflu d›fltan kapat›r. Bu bina XIX.
yüzy›ldan önce harap oldu¤undan terk edilerek yan›na yeni bir
cami yap›lm›fl, bu cami de 1917 y›l›nda yanm›flt›r. Baz› eski resim-
lerden camiden ayr› minaresinin çinilerle süslü oldu¤u, kitabesi
ile birlikte çinilerin Etnografya Müzesine götürüldü¤ü bilinmekte-
dir. Adliye binas›n›n temeli aç›l›rken ele geçen Ye¤en Bey Caminin
Arapça kitabesi, halen Etnografya Müzesinde bulunmaktad›r.
Kitabenin Türkçesi:
“Bu mübarek camiyi Mehmed Han o¤lu Sultanlar›n sultan› Sultan
Murad’›n (gölgesi bütün alemlere memdud ve saltanat› daim olsun) devleti
zaman›nda emirler ve büyüklerin övünme sebebi, Yegan diye meflhur Hac›
Ahmed bin H›z›r (günlerini hayrat, hasenat ve ihsanlar ile geçirsin) Allah’›n
r›zas›n› dilemek için 842 (1438-9) y›l›nda yapt›rm›flt›r.”404
Yeğenbey Camii
1917 yangınından sonra
(BELKO)
226
osmanl›’da ankara
K‹L‹SE VE HAVRALAR
Ankara’da tarih boyu Hristiyanlar ve Yahudiler, Türklerle
birlikte yaflam›flt›r. Bunlar›n bir k›sm› yerli halk olup, baz›lar›n›n
Türkçe isimler tafl›mas› sebebi ile Hristiyan Türkler olduklar›
da ileri sürülmüfltür.405 Bunlar›n bir k›sm› da ticaret için çeflitli
Avrupa ülkelerinden gelen yabanc›lard›r.406
Türk mahalleleri içinde veya müstakil mahallerde yaflayan
Hristiyanlar›n, flehrin ticari hayat›nda önemli rol oynar. Ço¤unlu¤u
Ermeni olan az›nl›klar›n kiliseleri vard›r. D›fl kalenin do¤usunda
yan yana Ermeni ve Rumlara ait birer kilise bulunuyordu.
Roma ‹mparatorlu¤unun Galatya Eyaleti merkezi olan
Ankara’da, M.S. 314’de mukaddes sinod (Hristiyanl›k meclisi)
kurulmufl, Ankara Sardis’in yedi manast›r›na girmifl, 12. yüzy›lda
Archibishos (baflpiskoposluk) merkezi olmufltur. 1701’de Ankara’ya
gelen Tournefort, Ankara’da 7 Ermeni kilisesinden kalede Croix
ad›nda bir Ermeni Kilisesi, kent yak›nlar›nda St. Marie adl›
manast›rlar› bulundu¤unu bildirmektedir. St. Georges ad›ndaki bu
kilisenin kap›s›nda Yunanca bir kitabe bulunmaktad›r. Ayr›ca eski
Park Palas’›n bulundu¤u yerde, Nicolas Agyos ad›nda bir katedral
bulundu¤u ve yand›¤›n› Metropolit Gennadios’tan ö¤renmekteyiz.
1890’da Ankara’ya gelen Vital Cuinet, Ankara’da 4 Ermeni katolik,
2 Rum ortodoks, 1 Ermeni Gregoryen, 1 Protestan kilisesi, biri
kad›nlara ait 2 Ermeni Manast›r›, 1 Ermeni Gregoryen Manast›r›
bulundu¤unu bildirmektedir. Anafartalar Caddesi’nden Ç›kr›kç›lar
Yokuflu’na ç›karken Eski Adliye Binas›’n›n arkas›nda, bugün küçük
bir bölümü kalm›fl olan ve Aziz Klemens ad›na yapt›r›lm›fl “kapal›
haç planl›” bir kilise bulunmaktayd›. 1924 tarihli Milli Müdafaa
Vekaleti’nin haz›rlad›¤› Ankara haritas›nda, bugünkü Vak›f Eserler
Müze Müdürlü¤ü Binas›n›n bulundu¤u yerin yak›n›nda Katolik
Kilisesi ve mezarl›¤› görülmektedir. Ayr›ca bugün faal olarak
Necatibey Mahallesi Ifl›klar Caddesi Kardefller Sokak üzerin-
de Frans›z St. Thereza Katolik Kilisesi bulunmaktad›r. Frans›z
Konsoloslu¤u binas› olarak yap›lan yap›n›n üst kat›ndaki salon,
kilise olarak kullan›lm›fl, büyükelçilik binas› yap›l›p tafl›n›nca bina
tamamen kilise olarak kullan›lmaya bafllan›lm›flt›r.
Vank Manast›r›:
Amsterdam’daki Rüjksmuseum’da bulunan Ankara tablosunun
sol alt köflesinde a¤açlar aras›nda yer alan beyaz büyük bina, Vank
Manast›r›d›r. Etlik yolu üzerindeki askeri depolar›n bulundu¤u
yerde 1759 y›l›nda yap›lm›fl olan Vank Manast›r›, Ermenilere ait
büyük bir yap›d›r. Kesme taflla yap›lm›fl bu yap›n›n içinin Kütahya
çinileri ile süslü oldu¤unu Ankara’ya gelen seyyahlar anlat›rlar.407
Bizans döneminde de burada bir yerleflim oldu¤u, mimari kal›nt›lar
bulundu¤u, Manast›r›n etraf›ndaki mezarl›k kald›r›l›rken mimari
parçalarla birlikte, kitabeli baz› mezar tafllar›n›n Roma Hamam›na
getirildi¤i rivayet edilmektedir.408
227
osmanl›’da ankara
Ermeni Kilisesi:
XIX. yüzy›l sonlar›nda Binbafl› von Vincke’nin çizdi¤i Ankara
plan›nda, d›fl kalenin do¤u yamac›nda bir Ermeni kilisesi
gösterilmifltir.409 Ankara’da bu yüzy›ldaki Ermeni nüfusunun 7828’e
kadar ç›km›fl olmas›, bu yap›n›n büyük bir yap› olmas›n› gerektir-
mektedir.410 Yap›n›n mimari flekli hakk›nda bilgi edinemedik.
Rum Kilisesi:
Ankara’daki Ermeni kilisesinin yan›nda bulunan Rum kilisesi-
nin mimarisi hakk›nda fazla bir bilgi bulamad›k.411 Kilise, flehirde
XIX. yüzy›l sonlar›nda 2329 olan Rum nüfusuna yetecek bir yap›
olmas› gerekmektedir.
Nall›han Kilisesi:
Nasuh Pafla Mahallesi, ‹nk›lap Caddesi üzerinde bulunan kili-
se, üç nefli bazilikal planl›d›r. Üst örtüsü ve baz› k›s›mlar› y›k›lm›fl,
Nallıhan Kilisesi temel ve tafl›y›c› duvarlar› ayaktad›r. Ana duvarlar› moloz tafl mal-
zeme ile yap›lm›fl olup, köfle duvarlar› ve nefleri ay›ran duvarlardaki
kemer aç›kl›klar› kesme tafl ile örülüdür. ‹badet k›sm› naos, sa¤
ve sol nefler olmak üzere üç k›sma ayr›lm›flt›r. Do¤uda apsis ve
bat›da narteks k›s›mlar› k›smen ayaktad›r. Yap›n›n çat›s› tamamen
çökmüfl olup, iç k›sm›na girilemeyecek durumdad›r.
Havra (Sinagog):
Ankara’da günümüze ulaflan tek gayrimüslim mabedi,
havrad›r. Anafartalar Caddesinde Kurflunlu Camii ve fiengül
Hamam› aras›nda bulunan havra, son senelerde yenilenmifl
oldu¤undan eski fleklini kaybetmifltir. Musevi cemaati taraf›ndan
750 y›ld›r kullan›ld›¤› söylenmektedir.
Roma ‹mparatoru Augustus zaman›nda (M.Ö.63-M.S.14)
Ancyra’da Yahudi cemaatinin bulundu¤u bilinmektedir. Yine
1492’de Osmanl› Devrinde ‹spanya’dan getirilen ‹spanyol ve
Portekiz Yahudileri Ankara’ya yerlefltirildiklerinde, burada
Bizans’tan kalma Yahudileri bulmufllard›r. ‹badetlerini yapmak
üzere iki sinagog yap›lm›flt›r. Bugün Sakalar Mahallesi Birlik
Sokak No.10’da faal olarak bir Havra (Sinagog) bulunmaktad›r.
Sinagog yüksek avlu duvarlar› içinde tek katl› ve tafltan yap›lm›flt›r.
Avluya bakan pencereler yuvarlak kemerli ve oldukça büyüktür.
Pencerelerin orta yerinde üstü sivri kemerle son bulan yuvar-
lak kemerin önüne rüzgarl›k yap›lm›fl, buradan binaya girifl
sa¤lanm›flt›r. Yine avluda duvar üzerinde mermerden üzerinde
‹branice yaz›lar bulunan bir çeflme bulunmaktad›r. Dikdörtgen
Havra (Sinagog) planl› iç k›s›mda, ortada iki basamakla yükseltilmifl kenar›
ahflap korkuluklu, alt›gen bir set üzerinde kürsü bulunmaktad›r.
Kürsünün üç taraf›nda ahflap s›ralar bulunmaktad›r. Kürsünün
karfl›s›na gelen yerde, ortada dört sütuna oturan ve üzerinde
süslemeler bulunan baldaken yer almaktad›r. Oldukça süslü
olan tavan›n orta yerinde kürsü üzerine gelen yerde, iç içe geçen
alt›gen kasetli tavan göbe¤i vard›r. Üzeri alaturka kiremitli çat›
ile örtülüdür.
228
osmanl›’da ankara
SOSYAL VE
HAYR‹ YAPILAR
HAMAMLAR
Ankara’da bilinen Türk hamamlar›, genellikle Osmanl›lardan
kalm›flt›r. Kubbeli veya çat›l› soyunmal›k mekân›, ›l›kl›k denen,
fazla da genifl olmayan bir ara bölüm ve esas y›kanma bölümün-
den oluflur. S›cakl›k denilen y›kanma bölümü, ortas›nda göbek
tafl› bulunan genifl bir mekân›n etraf›na s›ralanm›fl, bir k›sm›n›n
önü aç›k eyvan, bir k›sm› oda fleklinde halvet denen mekânlar-
dan oluflmaktad›r.
Eyne Bey (‹nebey Subafl›, Eski, Ö¤le) Hamam›:
Hamam, Gazi Lisesi arkas›ndaki yolun kenar›nda yer
almaktad›r. Tek hamam olan yap›n›n duvarlar›nda iri moloz tafl;
kubbe, kemer ve tonoz gibi k›s›mlar›nda tu¤la kullan›lm›flt›r.
‹çte baz› duvarlar tu¤la kapl›d›r. Soyunmal›kta devflirme sütun
ve bafll›klar› görülmektedir. Kuzey tarafta bulunan dikdörtgen
planl› soyunmal›¤›n ortas›ndaki korint bafll›kl› dört sütun ve
kuzey duvar›nda iki konsol, kuzey güney yönünde uzat›lan iki
iri hat›l› tafl›yordu. Soyunmal›¤›n bunlara enine at›lan kirifllerle
Eyne Bey Hamamı ve içi
ahflap kurulufllu, Ankara camilerindeki gibi bir örtü sistemine (2005, A.E.)
229
osmanl›’da ankara
237
osmanl›’da ankara
238
osmanl›’da ankara
240
osmanl›’da ankara
241
osmanl›’da ankara
243
osmanl›’da ankara
Nakşibendi Dergahının
bulunduğu yerde
günümüzde Altındağ Belediye
Sarayı bulunmaktadır
(2005, A.E.)
Hüseyin Gazi
Türbesi ve Zaviyesi,
1970’li yıllar (A.E.)
247
osmanl›’da ankara
Beypazarı Karadavut
Türbesi (2005, A.E.)
250
osmanl›’da ankara
önünde Bursa kemerli, üstü aynal› tonozlu küçük bir eyvan vard›r.
Eyvan›n iki yan›nda Bursa kemerli birer mihrabiye yer al›r.
Duvarlarda bir s›ra taflla, bir s›ra ikili veya üçlü tu¤la hat›l
münavebeli olarak kullan›lm›fl, tafllar›n aras›na dikey olarak
birer tu¤la yerlefltirilmifltir. Gövdenin baz› yerlerinde ufak moloz
tafllar kullan›lm›flt›r. Türbe gövdesinin her cephesinde birer sa¤›r
kemer ve kemerin içindeki pencerelerin sivri kemerleri de bir tafl,
üç tu¤la s›rayla kullan›larak örülmüfltür. Gövdenin üstündeki
yüksek kasna¤›n her cephesinde bulunan pencerelerin kemerleri
de ayn› sistemle örülmüfltür. Gövde ve kasnak duvarlar› sade bir
tafl silme ile bitmektedir. Kap›n›n iki yan›ndaki pencereler sivri
kemerli nifl içindedir. Dikdörtgen çerçeveli pencerelerin kemer
aynalar› alt›gen tafllar ve tu¤la ile yap›lan geometrik bir süsle-
meye sahiptir. Alt pencereler lokmal› demir parmakl›kl›, kasnak
pencereleri alç› flebekelidir. Türbenin kubbesi kurflun kapl›d›r.
Bas›k kemerli girifl kap›s›n›n üstünde, türbenin infla kitabesi yer
al›r. Kubbe kasna¤›ndaki bir tafla da onar›m kitabesi ifllenmifltir.
Türbenin içine alt›gen tu¤la döflenmifltir. ‹çindeki üç mezar, Karacabey, Karacabey Türbesi kitabesi
efli ve o¤luna aittir. Kubbede köflelerdeki tromplarla sekizgenden
onalt›gene geçilmifltir. Kasnakta, pencereler ve aralar›ndaki sa¤›r
niflleri dilimli kemerlidir. Türbenin duvarlar› beyaz s›val›d›r.
Arapça kitabenin Türkçe’si:
Büyüklerin ve emirlerin ulusu olan merhum ve ma¤fur hazreti
Karacabey, yarg›lay›c› Allah’›n yan›na 848 y›l›nda göçtü.
Türbenin, kitabesinden 848 /1444 y›l›nda flehit olan
Karacabey’e ait oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Külliyeyi yapan üstat
Sinaneddin Ahmed, türbeyi de yapm›flt›r.461
Yap›n›n onar›mlar›na da de¤inmek faydal› olur. 93 harbinde
(1876 y›l›) kurflun kaplamas› sökülen kubbesi, ahflap bir çat› ile
örtülü iken, 1943 y›l›nda Müzeler Genel Müdürlü¤ünce yap›lan
onar›mda tekrar kurflunla kaplanm›flt›r.462
Onar›ma muhtaç caminin çevresindeki mezarlar bak›ms›z ve
kitabeleri k›r›lm›flt›r. Çevre düzenlemesi yap›lmal›d›r.
Karya¤d› Türbesi:
‹tfaiye Meydan› yak›n›nda yer alan türbe, çevresinde yap›lan ifl
merkezleri aras›ndaki küçük bir meydanda yola göre biraz çukur- Karyağdı Türbesi
da kalm›flt›r. Sekizgen planl›, kubbeli türbenin yap›m›nda bir
s›ra kesme tafl, bir s›ra üçlü tu¤la kullan›lm›flt›r. Tafllar›n aras›na
dikey birer tu¤la konulmufltur. Türbenin sekiz cephesinden
beflinde kesme tafl çerçeveli, sa¤›r sivri kemerli birer alt pencere
vard›r. Bir s›ra tafl, üç s›ra tu¤la ile örülen kemerlerin aynal›klar›
tu¤lad›r. Pencereler lokmal› demir parmakl›kl›d›r. Yedi cephede
bulunan pencerelerin üstünde sa¤›r kemerler vard›r. Onlar›n da
üstünde yuvarlak, tu¤la kemerli, alç› flebekeli, küçük üst pence-
reler s›ralan›r. Türbenin kubbesi kurflun kapl›d›r.
Türbenin kap›s› do¤u cephededir. Üstte dilimli sivri kemerin
içinde dikdörtgen bir mermere yaz›lm›fl kitabenin alt›nda, bas›k
251
osmanl›’da ankara
C) KÖPRÜLER:
252
osmanl›’da ankara
253
osmanl›’da ankara
gibi Azîmî Türbesi de bir set üzerinde yer al›r. Türbe gövde-
si do¤uda tamamen tu¤la, di¤er üç yönde dört s›ra tu¤ladan
oluflan bir hat›l ve bir s›ra kesme tafl, s›ra ile kullan›larak örül-
müfl duvarlar› vard›r. Duvarlarda ahflap hat›llar yer alm›flt›r.
Türbenin dört köflesi pahlanm›flt›r. Gövdenin üst k›sm› tama-
men tu¤ladan olup, pahlanan köflelerinin üstü kirpi saçakla
kareye tamamlanm›flt›r. Türbenin sade kap›s› do¤uya aç›l›r.
Güneyde bir, bat›da iki dikdörtgen penceresi vard›r. Kuzey
cephesi sa¤›rd›r. Pencereler ve kap›n›n üstü, sivri, sa¤›r kemer-
lerle hareketlendirilmifltir. Pencereler tafl söve ve lentoludur.
Türbenin çat›s› alaturka kiremitle kapl›d›r. Türbenin halen metal
olan kap›s›ndan girildi¤inde, ortada sade bir mezar görürüz.
İsmail Fazıl Paşa Türbesi Türbenin içi s›val›d›r. Ahflap tavan› sadedir. Güney duvar›nda
(Muvakkithane) (2005, A.E.)
sade bir mihrabiye vard›r. Duvarlar›n üstünü dolaflan k›rm›z› bir
tahtaya beyaz bir boya ile kelime-i tevhid ve ayetler yaz›lm›flt›r.
Türbedeki mezar tafl› kitabesine göre 14 y›l haç emirli¤i
yapan, Azîmî zade ‹smail Pafla o¤lu Esad’›n idam edilerek buraya
gömüldü¤ünü ö¤reniyoruz.465 Aslen Konyal› olan Azîmî zade Esad
Pafla, fiam Valisi iken 1757 y›l›nda Ankara’da idam edilmifltir.466
‹smail Faz›l Pafla Türbesi (Muvakkithane):
Hac› Bayram Türbesinin güneyinde, sekizgen planl›, kubbeli
bir yap› vard›r. Duvarlar› bir s›ra kesme tafl, üç s›ra tu¤ladan
oluflan bir örgü sistemi ile örülmüfltür. Tafllar›n aras›na ara ara
dikey tu¤lalar konulmufltur. Kubbesi kurflun kapl›d›r. Sekizgen
gövdeli yap›n›n bat›ya bakan kap›s› üstte sivri kemere ve bunun
içinde bas›k kemerli girifle sahiptir. Kap› kemerinde renkli tafl,
sövelerde tek parça tafl kullan›lm›flt›r. Kap›n›n iki yan›nda, bat›
ve kuzey taraftaki üç cephedeki dikdörtgen pencerelerin dikdört-
gen söve ve lentolar› olup, üstündeki sa¤›r sivri kemerlerin ayna-
lar› bofltur. Pencereler demir parmakl›kl›d›r. Bat› ve iki yan›ndaki
cepheler hariç türbenin befl cephesinde tu¤ladan sivri kemerli
pencereler olup içi alç› flebekelidir. Yap›n›n içinde mezar yoktur.
Yap›n›n içinde güneyde dikdörtgen bir mihrabiye olup üstü sivri
kemerlidir. Mihrabiyenin solunda dikdörtgen bir nifl vard›r.
Kitabesi olmayan yap›, mimari üslubuna göre XVIII. yüzy›la
tarihlenmektedir.467 fiimdiye kadar ‹smail Faz›l Pafla Türbesi
diye bilinen bu yap›n›n son y›llarda, külliyenin muvakk›thanesi
oldu¤una dair bir görüfl ileri sürülmüfltür.468 ‹smail Faz›l Paflan›n
XX. yüzy›lda vefat eden bir kifli olmas›na karfl›l›k yap›n›n, XVIII.
yüzy›la tarihlenmifl olmas› buras›n›n önceleri muvakkithane
olarak kullan›ld›¤›, bu fonksiyonunu yitirince de türbe yap›lmak
istendi¤i anlafl›lmaktad›r. Zaten buraya ismini veren ve 1921
y›l›nda vefat eden ‹smail Faz›l Paflan›n cenazesinin ‹stanbul’a
götürülerek defnedildi¤i bilinmektedir.
Beypazar› Karacaahmet Türbesi:
Rüstem Pafla Mahallesi, Merdivendede Sokak No.12’de bulunan,
Osmanl› dönemi yap›s› olan türbenin d›fl duvarlar›, moloz tafllarla
254
osmanl›’da ankara
Beypazarı Karacaahmet
Türbesi (2005, A.E.)
255
osmanl›’da ankara
Beypazarı
Kaygusuz Abdal Türbesi
(2005, A.E.)
Türbe, e¤imli bir arazide yer ald›¤›ndan, bir taraf› oldukça yük-
sek bir kaideye sahiptir. Yap› kare planl› oldu¤undan, köflelerde
kemer üzengileri yere kadar yaklaflan tromplarla geçilmifl bir
kubbeyle örtülüdür. Türbeye, güney bat›daki yuvarlak kemerli bir
ahflap kap›yla girilir. Türbe içinde çok say›da mezar vard›r.
Beypazar› Kaygusuz Abdal Türbesi:
Türbe, Beypazar›’na 18 kilometre uzakl›kta Kabaca Köyü’nde,
Kabaca Köyü Mezarl›¤› içinde bulunmaktad›r. Kare planl›, tek
kubbeli tafl binaya girifl, kuzey duvar›na bitiflik sonradan yap›lan
iç içe iki odac›ktan sa¤lanmaktad›r. Türbe kare planl› olup, 8,30
x 8,30 metre boyutunda, 2,10 metre yüksekli¤indedir. Kubbenin
yükü kemerler vas›tas›yla köflelere aktar›lm›fl ve bu suretle kubbe
alt›ndaki orta mekan›n dört yönünde dört nifl elde edilmifl ve
orta mekana genifllik sa¤lanm›flt›r. Bat›da bir adet, güneyde iki
adet pencere bulunmaktad›r. Türbede iki adedi çift, yedisi tek
olmak üzere on bir adet tafl sanduka vard›r. Türbenin ve giriflin
çat›s› saç örtülüdür. Türbedeki sandukalar›n M›s›r fiah›n›n o¤lu
Kaygusuz Abdal ve yak›nlar›na ait oldu¤u rivayet edilmektedir.
Türbe, yöre halk› taraf›ndan adak yeri ve kurban kesmek için
ziyaret edilmektedir.
Güdül Samut Bali Türbesi:
Kavaközü Köyü, Mezarl›k mevkiinde bulunan türbe, 8,5 x 5,92
metre ölçülerinde, dikdörtgen planl›, üzeri çinko levha ile örtü-
lü, k›rma çat›l› ve ç›talarla bölünmüfl ahflap tavanl› bir yap›d›r.
Güney cephesinde basit ahflap bir girifl kap›s› vard›r. Kap›
yan›nda küçük bir pencere bulunur. Türbeye tafl bir merdivenle
girilir. Türbe içinde dört mezar bulunur. Mezarlardan bafltan
ikincisinin alt›nda 40 cm. eninde, 100 cm. derinli¤inde “cevher-
lik” olarak nitelendirilen ve içinden toprak al›narak flifa niyetine
kullan›lan bir hücre bulunur. Baflta bulunan mezar›n bafl tafl›nda
bal›k s›rt› motiflerine, tavan ç›talar› üzerinde ise üç adet eski
yaz›ya rastlan›r. Burada Samut Bali Hazretleri’nin Hazreti Ömer
soyundan geldi¤i yaz›lm›flt›r. 1530 tarihli Tahrir Defterinde, Ayafl
256
osmanl›’da ankara
KÖPRÜLER
Çank›r›kap› Köprüsü:
Çank›r›kap› Köprüsü, Eski Ankara’n›n yok olan köprüle-
rinden biridir. Halen Etnografya Müzesi bahçesinde bulunan
bir köprü kitabesinin, Çank›r›kap› Köprüsüne ait oldu¤u baz›
çal›flmalarda bildirilmifltir.472 D›flkap›n›n Ulus taraf›nda, flimdiki
Y›ld›r›m Beyaz›t üst geçidinin bafllang›c› civar›nda yer alan bu
eski köprüye ait, günümüze ulaflan bir resim veya ayd›nlat›c› bil-
giye ulaflamad›k. Söz konusu Arapça Kitabenin Türkçesi:473
Çankırıkapı
Murad Hüdâvendigâr
Köprüsü (A.Yüksel)
257
osmanl›’da ankara
258
osmanl›’da ankara
SincanYenikent Köprüsü
(2005, A.E.)
ÇEfiMELER, SEB‹LLER,
SU BENDLER‹ VE SU YOLLARI
Romal›lardan bafllayarak tarih boyunca Ankara’n›n en önemli
su kayna¤› olan Elmada¤’dan flehre su getirilmifltir. Elmada¤’dan,
piflmifl tu¤la künklerle kaleye getirilen su, burada depolanarak
kente ve özellikle hamamlara da¤›t›lm›flt›r. Karacabey’in 844
260
osmanl›’da ankara
köflelerinde tu¤la örgü vard›r. ‹ki kenarda düz bir silme yukar›
do¤ru uzanmakta, üstte bu silme yerine bir saçak uzanmaktad›r.
Güneye bakan çeflme cephesinde yuvarlak kemeri dikkati çek-
mektedir. Kemerli bölümün iç k›sm›nda, su tas›n›n as›ld›¤› bir
halka vard›r. Çeflmede tek süsleme unsuru kemeri ve cepheyi
taçland›ran iki yüzeyli kornifl silmeleridir. Yap›m tarihi, yapt›ran›
ve ustas› bilinmeyen çeflmeyi XIX. yüzy›l bafllar›na tarihle-
Hacıtuğrul Köyü Çeşme
yebiliriz. Bir ara çeflmenin onar›m› yap›lm›fl olmakla birlikte,
bak›ms›zl›k yüzünden tekrar harap hale gelmifltir.
Hanifzade (Hanifirum) Çeflmesi:
Sümer (Erzurum) Mahallesinde, Hacettepe Ö¤renci Yurdunun
arkas›ndaki Zülüflü Sokak sonunda bulunan çeflme, Ankara
tafl›ndan yap›lm›flt›r. fiimdi bir evin avlu kap›s› kenar›nda yer
alan, ama asl›nda bir sokak kenar›nda yer alan, iki cepheli
bir çeflme olmas› gerekir. Soka¤a bakan ana cephe, boyuna
dikdörtgen bir flekle sahiptir. Silmelerle üçe bölünmüfltür. En
altta bir kaide üzerinde yükselen gövdenin alt k›sm›nda ortada
hamam kurnas›n› and›ran yuvarlak bir yalak vard›r. ‹ki yanda
çeflme boyunca yükselen öne taflk›n birer ç›k›nt›n›n kaidesi
yer al›r. Barok daha üstte, ortada suyun akt›¤› musluk yerinin
çevresinde kabartma fleklinde akantus dal› yer almaktad›r. ‹ki
yandaki öne taflk›n ç›k›nt› ise birer rozetle süslemifltir. Üstteki
Sarıoba Köyü Çeşme
genifl dikdörtgen k›s›m buket fleklinde ortada toplan›p, sonra iki
yandan yukar› do¤ru yükselerek ortada birleflen yüksek kabartma
fleklinde akantus dallar› ile süslenmifltir. Bu k›sm›n iki yan›ndaki
yuvarlak sütunceler de yüksek kabartma tekni¤inde palmet
yapraklar› ile süslüdür. Üstten bol prof›lli bir silme ile biten
cephenin tepesinde, taç gibi yuvarlak kemerli al›nl›k olup kemer,
iki yandaki birer kaideye oturur. Kemerin öne ve yukar› taflk›n
kilit tafl›na kabartma olarak virgülü and›ran iki motif ifllenmifltir.
Kemer aynas›n›n ortas›nda yuvarlak bir madalyon içinde “sene
1219 Maflaallah” yaz›l›d›r. Çeflmenin arka yüzünde yar›ya kadar
Bacı Köyü Çeşme
ç›kan üstü d›fla taflk›n sade silmeli, düz cepheli bir çeflme daha
vard›r. Bunun yala¤› da ön cephedeki gibi yuvarlakt›r. Evin avlu-
sunda ayn› flekilde bir yalak daha durmaktad›r.
Kitabesine göre 1804 y›l›nda yap›lan çeflmenin baz› tafllar›
Abidinpaşa Çeşmesi kitabesi
erimifltir. Çok harap bir halde durmaktad›r. Acilen onar›m›
yap›lmal›d›r. Gerekirse baflka bir yere de tafl›nabilir.
265
osmanl›’da ankara
Ankara Kalesi:
Ankara’n›n tarih boyu dikkat çeken en önemli yönlerinden
birisi kalesidir. Daha önce çeflitli sebeplerle de¤inilen Ankara
Kalesi hakk›nda, Evliya Çelebi’nin yazd›klar›n› aktarmak faydal›
Saat Kulesi ve Hisar kapı
(A. Yüksel) olacakt›r.
266
osmanl›’da ankara
”Rum kayseri zaman›nda yedi sene her gün k›rkar bin ›rgat
ameleler iflleyip beher gün k›rkar bin adama k›rkar ceviz ve birer
ekmek parças› ile iflletilerek tamamlanm›flt›r.
267
osmanl›’da ankara
268
osmanl›’da ankara
Ankara Kalesi
269
osmanl›’da ankara
270
osmanl›’da ankara
Ankara Kalesi,
kuzey surlar (2006, A.E.)
kolay de¤ildir. Zira kat kat toplam üç yüz altm›fl alt› kulesi vard›r.
Birbirine yak›nd›r. Tuhaf bir tarz hendese üzere biçimlenmifl ve
yap›lm›flt›r. Toplam dört kat›nda binsekizyüz beden diflleridir.
F›rdolay› bu iç hisar›n çevresi dörtbin ad›md›r. Do¤u taraf›na
“H›d›rl›k” ad›ndaki bir tepe üzerinde ziyaret yeri vard›r. Biraz
bu kaleye karfl›d›r. Ama asla oradan zarar gelmesi ihtimâli yok-
tur. Zira kale ile bu H›d›rl›k Da¤›’n›n478 aras› bir uzun top at›m›
uzakl›ktad›r. Afla¤›s› “gayya deresi”, cehennem çukuru gibidir. Bu
uçurumdan niflan al›p oradan kaleye ç›kmak çok zor bir ifltir.
Bu iç kalede toplam küçük ve büyük seksenalt› pare top
vard›r. Ama “balyemez toplar›” yoktur. fiahî, darbzen ve kolum-
borna toplar› çoktur. Yetecek kadar cebhanesi ve silâhlar› vard›r.
Kale içinde ba¤s›z ve bahçesiz toplam alt›yüz güzel evleri vard›r.
(Alaaddin) Camii de oradad›r. Eski zamanda kiliseden çevrilmifl
eski camidir. Bütün evleri ve bütün yap›lan bafltan afla¤› temiz
toprak ile örtülmüfl bak›ml› hanelerdir.
K›sacas› bu iç kale yap› yönünden, flirinlik ve mühendislik
aç›s›ndan görülmeye de¤er bir ibret verici kaledir. Ama afla¤›
kale (d›fl flehir suru), (1607) tarihinde celâli korkusundan Cenab›
Ahmed Pafla vilâyet halk›n›n yard›m›yla, bir kat sa¤lam ve dayan›kl›
sur yapm›flt›r. Dört kap›s› vard›r. Üç taraf› alt› bin ad›md›r. Bir
taraf›nda yukar› “‹ç kale”dir ki onu kuflatm›fl “afla¤› hisar”d›r.
272
osmanl›’da ankara
273
osmanl›’da ankara
276
osmanl›’da ankara
277
osmanl›’da ankara
ASKER‹ YAPILAR
Sar› K›flla
Bugünkü Ziraat Mahallesinde, Alt›nda¤ Kaymakaml›¤› ile
Atatürk Anadolu Lisesi’nin bulundu¤u yerde bulunan Sar› K›flla,
20 Aral›k 1804 tarihinde hizmete aç›lm›flt›r. K›flla, 1884 y›l›ndan
önceki tarihlerde ç›kan bir yang›nda yanm›fl ve 1844 y›l›nda
onar›lm›flt›r. Milli mücadelede önemli biri yeri olan Ali Fuat
Cebesoy komutas›ndaki 20. Kolordu, bu k›fllada konaklam›flt›r.
Sar› k›flla, 1950’li y›llarda y›kt›r›lm›flt›r.
Süvari K›fllas› (‹malat-› Harbiye, Tophane)
Bugünkü Tando¤an Meydan›ndaki Makine Kimya
Endüstrisin’nin bahçesinde bulunan eski “Süvari K›fllas›”, milli
mücadele y›llar›nda k›r›k ve bozuk Osmanl› ordusunun silah-
lar› ile birlikte Alman, ‹ngiliz ve Frans›z silah ve mühimmat›n›n
uygun hale getirilerek, yeniden kullan›labilmesi için tezgahlar›n
kuruldu¤u tarihi bir mekand›r.
Süvarı Kışlası
(İmalat-ı Harbiye,
Tophane)nda imal edilen top
(A. Müderrisoğlu)
278
osmanl›’da ankara
OSMANLI DÖNEM‹NDE
ANKARA’DA YAfiANAN
FELAKETLER
YANGINLAR
279
osmanl›’da ankara
Yangın sonrası
Uzun Çarşı yolu 1924
(A. Yüksel) başka yapacak bir şey kalmıyordu. Fakat, haydi diyelim ki eşyayı
hazırladık, nasıl nakledecektik? Ve daha mühimi var: Nereye taşı-
nacaktık?...
Yangın artıyordu. Yeniden gece oldu; Ankara tek parça bir ateş
kesildi. Ahali kırlarda, kurtarabildikleri kırık dökük eşya ortasında,
yerlerde yatıyor ve açlıktan, susuzluktan kırılıyordu. Bir lokma ek-
mek, bir avuç su bulmak imkânsız... Telgrafla Eskişehir’e haber ve-
rilmiş, ekmek, itfaiye istenmişti. Her İkisi de geldi, lâkin ekmekler
teşkilatsızlıktan tevzi olunamadı, itfaiye de ateşin dehşeti, genişliği
karşısında durakladı.
Ben gene Neron’un tutuşmuş Roma’sını dolaşmaya başladım.
Manzara hakkında bir fikir vermek için alev dalgası, ateş der-
yası, cehennem gibi kelimelerin kuvveti olamazdı. Bütün mahlukat
ve mevcudatının ateşten yaratılmış olduğu bir dünya cehennemi
içinde idik. Halk semenderler gibiydi; alev ve korku ortasında koşu-
şuyor, şuradan, buradan atlayıp kaçışıyor, gene geliyor, gene gidi-
yor, pür hareket, bu kızıllıkta yaşıyordu. Yangın Yahudi mahallesini
sarınca o telaş son haddini buldu; feryat dünyayı kapladı, heyecan
yeri, göğü titretti. Ankara’nın en kibar mahalleri, en büyük çarşısı,
serveti, refahı çoktan kül kesilmişti. Şimdi de diğer bir semti, bir
zengin mahallesi ateş altında idi.
Neler görmedim... Saçlarından tutuşmuş kadınlar, yolda doğu-
ran gebeler, cübbeleri alev almış hahamlar ve bütün bu kıyamet ye-
rinde, izbe köşeler bulup sarmaş dolaş olan âşıklar... Ne garibeler
vardı. Secdeye kapananlar olduğu gibi sevgililerinin dizlerine tırma-
nanlar ve boynuna kollarını dolayanlar da mevcuttu. Eşya çapulcu-
284
osmanl›’da ankara
SAVAfiLAR
Ankara, Osmanl› döneminde Çubuk ovas›nda iki Müslüman
ordunun kanl› savafl›na flahit olur. 1402 y›l›nda Y›ld›r›m Han’la
Timur aras›nda meydana gelen bu savaflta, Ankara ve çevresi
büyük zarar görür. Ekili araziler çi¤nenir, sular zehirlenir, flehir
ve köylerde hayat felce u¤rar, özellikle Timur ordusunda bulunan
filler çevreye zarar verir, ba¤lar ve bahçeler talan edilir.
Ankara Savafl›’ndan sonra flehir ve civar›nda flehzadeler aras›
mücadeleler devam eder, flehrin anayol üzerinde bulunmas› ve
ticari bir merkez olmas› özelli¤i dolay›s›yla cazibe ve s›¤›nma
merkezi olur.
Celali isyanlar›, k›tl›klar, yang›nlar ve kurakl›klar›n verdi¤i
zarar, flehrin nüfusunu etkiler ve göçler bafllar.
1571 y›l›nda yap›lan ‹nebaht› savafl›nda üstün kahramanl›klar
gösteren Ankara Bey’i ve emrindeki neferleri, daha sonraki
y›llarda yap›lan savafllarda da ayn› cesaretle destanlar yazarlar.
Osmanl›-Rus Savafl› (93 Harbi)
Osmanl› Devleti, 31 Mart 1877’de, Rusya, ‹ngiltere,
Fransa, Avusturya, Almanya ve ‹talya’n›n ifltirak etti¤i “Londra
Protokolü”nü imzalamam›fltı. Bunun üzerine Rus Çar› derhal
savafl meclisini toplar, Rusya’da seferberlik ilan eder. 23 Nisan
1877’de Rusya, ‹stanbul elçisini geri çeker ve savafl›n sebe-
bini de ‹stanbul Konferans› hükümlerini Osmanl› Devleti’ne
kabul ettirmek olarak gösterir. Rusya’n›n gerçek amac› ise
Balkanlar’daki eyaletleri Osmanl› Devleti’nin hakimiyetinden
kurtarmak ve Balkanlar üzerinde kuraca¤› nüfuz ile y›llard›r haya-
lini kurdu¤u ‹stanbul ve Bo¤azlar’a yaklaflmakt›r. Di¤er taraftan
291
osmanl›’da ankara
ANKARA’DA CELAL‹
‹SYANLARI
XVII. yüzy›l, Osmanl› Devleti’nin hakimiyeti alt›ndaki böl-
gelerde, eflkiyal›¤›n 盤 gibi büyüdü¤ü bir dönem olur. Devlet
yönetiminin zay›flamas›, y›llarca süren savafllar yüzünden yeni-
çerilerin s›k s›k baflkald›rmalar›, merkezi otoritenin büyük ölçüde
zay›flamas›n› sa¤lar. Anadolu’da eflk›yal›¤›n artmas›nda bafll›ca
etkenler aras›ndad›r. XVI. yüzy›l sonras›nda Ankara’da da bu tür
hareketlere s›k s›k rastlan›r.
Siyasal nedenlerden baflka, özellikle XVI. yüzy›l sonlar›nda
Anadolu’da bafllayan ekonomik bunal›m da sosyal kar›fl›kl›klar›n
artmas›nda önemli bir nedendir. Anadolu’da 1550’lerden sonra
ekonomik buhran görülmeye bafllam›fl, topra¤›n› terk eden halk
“levent”li¤e geçer.
Celali isyanlar›n›n yan› s›ra, medrese ö¤rencileri “suhteler”
de ayaklanmaya bafllar. Bu olaylar›n bafllad›¤› dönemde var olan
ekonomik bunal›m›n boyutlar› hakk›nda bir bilgi verebilmek için,
ekmek ve iflçi ücretleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda ortaya ç›kan durum
fludur: 1595’te Ankara’da bir iflçinin gündeli¤i 12 akçe, ekme¤in
a¤›rl›¤› ise 200 dirhemdir. Bu de¤erler 1550’lerdeki durum-
la karfl›laflt›r›ld›¤›nda, ekme¤in a¤›rl›¤› 4-5 kat azal›rken, iflçi
(›rgat) ücretlerinin ancak 3 kat›na ç›kt›¤› görülür. Ayn› dönemde
“akçe kesreti” olarak adland›r›lan enflasyon da oldukça h›zl› bir
biçimde artm›fl, al›flveriflte akçe yerine “kurufl” kullan›lmaya
bafllam›flt›r (bu dönemde 160 akçe, 1 kurufla eflitti).
Anadolu’da bafllayan ve Ankara’y› da önemli bir biçimde etki-
leyen kar›fl›kl›klar karfl›s›nda, devletin Avusturya ve ‹ran seferiyle
u¤raflmas› etkili bir önlem alamamas›na neden olmufl, ancak
Zitvatorok Bar›fl Antlaflmas›’ndan sonra Celali ‹syanlar› ve di¤er
kar›fl›kl›klarla ciddi bir biçimde u¤rafl›lmaya bafllan›r.
1595’ten bafllayarak 1610’a de¤in süren olaylar halk aras›nda,
“Büyük Kaçgun” olarak adland›r›lm›fl, Anadolu ve Ankara’da
nüfusta büyük bir hareketlilik görülür. Bu dönemde Ankara’ya
çevre köylerden büyük göçler olur. Ayr›ca do¤udan çok say›da
Ermeni gelir ve flehir nüfusu oldukça fazlalafl›r.
Ankara’da önemli sorunlar yaratan Celali ‹syan› önderleri-
nin bafl›nda, Kalendero¤lu Mehmed Pafla gelir. Kalendero¤lu
Mehmed Pafla, Ankara’n›n Murtazabat Kazas›’n›n Yass›viran
Köyü’ndendir. Bunlardan Deli Hasan adl› birisi 1602’de
Ankara’y› kuflat›r. Halk flehirlerinin yak›lmamas›, y›k›lmamas›
için kendilerinden salma olarak istenen fidye paras›n› toplaya-
rak Deli Hasan’›n sald›r›s›ndan kurtulabilir. Celali ‹syanlar›n›n
bast›r›lmas›nda önemli görevler yapm›fl olan ve “Kuyucu” diye
an›lan Murat Pafla, bu isyanlarla ilgilenmeye ancak Zitvatorok
Bar›fl Antlaflmas› yap›ld›ktan sonra bafllar.
295
osmanl›’da ankara
‹ST‹LALAR
Karamano¤ullar›:
‹lk dönemlerde Osmanl›n›n bir uç flehri olan Ankara, di¤er
beyliklerle olan mücadelelerde ortaya ç›kan kar›fl›kl›klar sebe-
biyle çok zarar görür, tahrip edilir. fiehri en fazla tahrip eden
Türkmen beyli¤i, Karamano¤ullar›d›r.
Karamano¤ullar›, ilk devir Osmanl› padiflahlar›n› çok u¤raflt›r›r,
sürekli olarak Osmanl› topraklar›na sald›r›r. Y›ld›r›m Bayezid’in
1391 y›l›nda Eflak Seferine ç›kmas›n› f›rsat bilen Karamano¤lu
Mehmed Bey Ankara’ya aniden sald›r›r, askerleri öldürüp komu-
tanlar› Timurtafl Pafla’y› da esir al›r. Ankara ve çevresini ya¤malay›p
talan eder. Padiflah›n Rumeli’den zaferle döndü¤ünün duyulmas›
üzerine Karamano¤lu Timurtafl Paflay› ve di¤er kiflileri hapisten
ç›kar›r, hediyeler verir, özür diler. Paflay› hediyelerle aff› için
padiflaha göndermiflse de Karamano¤lu Mehmed Bey’in özrü
kabul görmez. Y›ld›r›m Bayezid bir ordu ile Karamano¤lu üzerine
yürür ve Karamano¤lunu tutsak ederek Bursa’ya hapseder.
Karamano¤ullar› s›k›flt›klar› zaman çevredeki beylikler-
den Osmanl›lara karfl› yard›m ister. Bunu f›rsat bilen Kad›
Burhaneddin Ahmed de 1392’de Osmanl› ülkesine girer, yap›lan
savaflta Y›ld›r›m Bayezid’in birliklerini yener. Daha sonralar›
bu olay, Sultan “‹skilip, Ankara ve Kalecik ve Sivrihisar vilayet-
lerine girdi. Muzaffer ordu o bölgenin giriflini ç›k›fl›n› kontrol
alt›na ald›. Oralar›n tafl›n› topra¤›n›, a¤ac›n› bitkisini kuru çöp
ve çürük kemik gibi ufalad›. 40 gün durmadan ya¤mada bulun-
dular. Evlerin temellerini söküp binalar› yere indirdiler. Kaleleri
fethedip bol miktarda ganimet ele geçirdiler.” fleklinde kendi
kaynaklar›nda yazarlar.493
Cem Sultan Olay›:
Osmanl› flehzadelerinin saltanat kavgalar› Ankara’y› olumsuz
yönde etkiler ve y›k›m getirir. XV. yüzy›lda iki kardefl Fatih Sultan
Mehmed’in o¤ullar› Cem ve Bayezid aras›ndaki mücadelede
Cem’in ailesinin, dönemin Beylerbeyi taraf›ndan Ankara kalesin-
de misafir edilmesi, Bayezid kuvvetlerinin kenti kuflatmalar›na ve
belli ölçüde tahribat yapmalar›na yol açar.4945
fiehzade Bayezid Olay›:
Kanuni Süleyman’›n o¤ullar› aras›ndaki saltanat kavgas›n›n
Ankara üzerindeki etkisi daha da fazla olur. Sar› Selim diye
an›lan II. Selim ile küçük kardefli Bayezid daha babalar› Kanuni
Süleyman’›n sa¤l›¤›nda iken mücadeleye bafllarlar. Bayezid
silaha sar›l›rken Amasya ve Ankara yöresinden yar› gönüllü yar›
zorunlu bir biçimde asker toplar. Bunlara gündelik bir ücret,
para ödedi¤i için adlar›na “yevimlü” denilir. Bayezid bu paray›
sa¤lamak için Amasya’dan bafllayarak Tokat ve Ankara halk›na
salma salar. Sonunda otuzbin kifliyi bulan ordusuyla babas›
297
osmanl›’da ankara
303
osmanl›’da ankara
DİPNOTLAR
1 M. Fuad Köprülü, Osmanl› ‹mparatorlu¤unun Kuruluflu, Akça¤ Yay.,
Ankara, 2003, s. 101.
2 Y›lmaz Öztuna, Büyük Osmanl› Tarihi, C. I, Ötüken Neflriyat, ‹stanbul,
1994, s. 18-21.
3 M. Fuad Köprülü, a.g.e., s. 94-98; Osman Turan, Selçuklular Zaman›nda
Türkiye, Bo¤aziçi Yay., ‹stanbul, 2002, s. 81-82, 654, 674; Fahamettin
Baflar, “Ertu¤rul Gazi”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 11, ‹stanbul, 1995,
s. 314-315; H. Adams Gibbons, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Kuruluflu,
Ankara, 1998, s. 17-19; Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I, s. 32-40; Alphonse de
Lamartine, Osmanl› Tarihi, Toker Yay., ‹stanbul, 1995, s. 36.
4 Osman Turan, a.g.e., s. 325-395.
5 Osman Turan, a.g.e., s. 81-82, 654, 674; ‹smail Hakk› Uzunçarfl›l›,
Anadolu Beylikleri, TTK Yay., Ankara, 1988, s. XII, 41-44.
6 Abdurrahman Güzel, Dini Tasavvufi Türk Edebiyat›, Akça¤ Yay., Ankara, s.
198-210.
7 A. Yaflar Ocak, “Anadolu”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 3, ‹stanbul, 1991, s.
113-116.
8 ‹. H. Uzunçarfl›l›, a.g.e., s. 155-161; Yurt Ansiklopedisi, C. 1, ”Ankara”, s.
532-536.
9 ‹. H. Uzunçarfl›l›, a.g.e., s. XII.
10 ‹. H. Uzunçarfl›l›, a.g.e., s. 156.
11 ‹. H. Uzunçarfl›l›, a.g.e., s. 1-12; Osman Turan, a.g.e., s. 564-572.
12 M. Zeki Oral, “Ahi fierafeddin Türbesi”, Milletleraras› Birinci Türk
Sanatlar› Kongresi, Ankara, 1962; Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Arflivi
(VGMA).
13 438 Numaral› Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri (937/1530)-I, BDAGM
Yay. Ankara, 1993, s. 337-411.
14 Ziya Kaz›c›, “Ahilik”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. I, ‹stanbul, 1991, s. 540-
542.
15 Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I, s. 52.
16 M. Fuad Köprülü, a.g.e., s. 87-91,106-120.
17 ‹. Hakk› Konyal›, Ankara Camileri, Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Yay.,
Ankara, 1978, s. 13-17; H. Adams Gibbons, a.g.e., s. 57; Y›lmaz Öztuna,
a.g.e., C. I, s. 52.
18 Ahmet Nezihi Turan, Yabanabad Tarihini Ararken, Ankara, 1999, s. 42-46;
Hüseyin Ç›nar-Osman Gümüflcü, Osmanl›’dan Cumhuriyet’e Çubuk Kazas›,
Ankara, 2002, s. 127-132.
19 ‹. H. Uzunçarfl›l›, a.g.e., s. 13-14, 45, 125; H. Adams Gibbons, a.g.e., s.
101; Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I, s. 59-60, 73.
20 Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I, s. 77-79; Avram Galanti, Ankara Tarihi, I-II,
Ankara, 2005, s.109-111; Hammer, Osmanl› Tarihi, C. I, ‹kra-Okusan,
‹stanbul, 1992, s. 150-152, 188-189.
21 Cevdet Çulpan,Türk Tafl Köprüleri, Ankara 1975, s. 60; Mehmed bin Laçin
831/1428-9 tarihli Kad› Çelebi Vakf›’n›n flahitlerindedir. VGMA, 591
nolu defter, 200 sayfa.
22 Fuat Bayramo¤lu, Hac› Bayram-› Veli Yaflam›-Soyu-Vakf›, C. I, TTK Yay.,
Ankara, 1989, s. 15-17; Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I., s. 92-93.
23 Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Arflivi ve ‹sfahani soyundan gelen
Ankaral› Aflç›o¤lu ailesi elindeki 1428 tarihli vakfiye; F. Bayramo¤lu,
a.g.e., s. 7,53.
24 Vak›flar Genel Müdürlü¤ü, Vak›f Kay›tlar Arflivi, Defter no: 486, s. 791.
25 F. Bayramo¤lu, a.g.e., s. 7, 53.
26 M. Çetin Varl›k, “Anadolu Eyaleti”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 3, ‹stanbul,
1991, s. 143; Hammer, a.g.e., C. I, s. 188-189.
27 Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I, s. 101-102; Hammer, a.g.e., C. I, s. 188-189.
28 Yusuf Halaçoglu, “Ankara Savafl›”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 3, s. 210-
211; Hammer, a.g.e., C. I, s. 354-364; Y›lmaz Öztuna, a.g.e., C. I, s. 121-
137; Avram Galanti, Ankara Tarihi, I-II, Ankara, 2005, s.111-118; Hüseyin
Ç›nar-Osman Gümüflcü, a.g.e., s. 40-54.
304
osmanl›’da ankara
305
osmanl›’da ankara
306
osmanl›’da ankara
307
osmanl›’da ankara
308
osmanl›’da ankara
211 Yaflar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakk›nda Araflt›rmalar I, Ankara, 1991, s. 134.
212 G. Öney, a.g.e. (1971), s. 315.
213 E.H. Ayverdi, a.g.e. (1973), s. 37.
214 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 369.
215 E.H. Ayverdi, a.g.e. (1973)., s. 33.; Ö. Lutfi Barkan - E.H. Ayverdi, ‹stanbul
Vak›flar› Tahrir Defteri, ‹stanbul, 1970, s. 42-45; Bedestenin 863/1458 y›l›nda
yapt›r›ld›¤›na dair bir tarih düflülmüfltür; E. H. Ayverdi, a.g.e., s. 35.
216 N. Can Gülekli, Ankara, Tarih-Arkeoloji, Ankara, 1948, s. 127.
217 VGMA, Bölgelerden gelen 21 nolu defter, s. 18’de bedestenin keflif
raporu vard›r.
218 Seyyah Kandemir, Ankara Vilayeti, Ankara, 1932.
219 E.H. Ayverdi, a.g.e. (1973), s. 33-38 aras›nda onar›m hakk›nda detayl›
bilgi verilmektedir.
220 Ethem Torun, Bilinen ve Bilinmeyen Yönleriyle Beypazar›, Ankara, 2004,
s. 155.
221 Faruk Sümer, Yabanlu Pazar› Selçuklular Devrinde Milletleraras› Büyük Bir
Fuar, ‹stanbul, 1990.
222 VGVA, 224 nolu defter, 1680. s›ra; M. Cevdet, a.g.e., s. 232.
223 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 366, 364,
224 A. Saim Ülgen, Ankara Cenabî Ahmed Pafla Camii ve Türbesi, Vak›flar
Dergisi, S. II, Ankara, 1942, s. 221-222; Selda Kalfazede, “Cenabî Ahmed
Pafla Camii”, TDV. ‹slam Ansiklopedisi, C. 7, ‹stanbul, 1993, s. 351. Buradaki
hamam›n Hasan Pafla Hamam› ile ayn› olmas› da muhtemeldir.
225 VGMA, Müceddet Anadolu Salis 558 nolu defter 74. s›ra, 61/68 sayfa.
226 Bu s›ralama ve cami kap›s›ndaki kitabede imaret kelimesinin
kullan›lm›fl olmas›, zaviyeli camilerin fonksiyonunu göstermesi
bak›m›ndan önemlidir.
227 ‹.H. Konyal›, Ankara Abidelerinden Karacabey Mamuresi, Vakfiyesi, Eserleri ve
Tarihi, ‹stanbul, 1943, s.140.
228 R. Özdemir, a.g.e., s.222; ‹.H. Konyal›, a.g.e.,. s. 8.
229 ‹nci Aslano¤lu, Ankara Karacabey Külliyesi, Ankara 1988, s. 28.
230 R. Özdemir, a.g.e.,, s. 56.
231 O. Cezmi Tuncer, Selçuklularda Ahflap Örtü, Ulusal Kültür 6, Ankara,
1979, s. 155.
232 Bekir Eskici, Ankara Mihraplar›, Ankara, 2002.
233 M. Cevdet, a.g.e., s. 228,
234 N. Öztürk, a.g.e., s. 473-545.
235 VGMA, 1766 nolu defter, s.1’de vakfiyenin Türkçe’si vard›r.
236 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 360.
237 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 87; G. Öney, a.g.e. (1971), s. 88.
238 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 361.
239 G. Öney, a.g.e. (1971), s. 48; Y›ld›z Demiriz, Erken Devir Osmanl›
Mimarisinde Süsleme, C. I, ‹stanbul, 1979, s. 194.
240 VGMA, 060101/62 nolu dosya.
241 VGMA, 060101/44 nolu dosya.
242 Abdülkerim Erdo¤an, Unutulan fiehir Ankara, Ankara, 2005, s. 58.
243 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 56.
244 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 369.” Mescidin dükkân, ev vakfedilen paradan
1436 akçe geliri vard›r.”
245 F. Bayramo¤lu, a.g.e., s. 14; VGMA, 060101/68 nolu dosya.
246 E.H. Ayverdi, a.g.e. (1972), s. 369; G.Öney, a.g.e. (1971), s. 49
247 VGMA, 060101/54 nolu dosya
248 ‹.H. Konyal›, a.g.e., (1978), s. 9.
249 VGMVA, 224 nolu defter, 411 s›rada Ahi Tura Mahallesi Mescidine
görevli tayini hakk›nda belge vard›r.
250 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 367; G. Öney, a.g.e. (1971), s. 39.
251 Semavi Eyice, ”Ankara’n›n Eski Bir Resmi”, Atatürk Konferanslar›,1970,
Ankara, 1971, s. 77.
252 E.H. Ayverdi, a.g.e. (1972), s. 236.
253 Birden fazla say›da minare ve flerefeyi sadece Osmanl› hanedan
mensuplar›n›n yapma hakk› vard›r.
309
osmanl›’da ankara
310
osmanl›’da ankara
298 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 361. ”Vakf-› Mescid-i Yakub Harrât” fleklinde bir
kay›t vard›r.
299 Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler I, s. 504.
300 VGMA, 060101/53 nolu dosya.
301 O. Sa¤d›ç, a.g.e., s. 90.
302 VGMA, 608/2 nolu defter, 222. sayfa, 143. s›ra.
303 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 51; VGMVA, 2/1Esas, 1237de görevli tayini
hakk›nda bilgi vard›r.
304 Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler I, s. 483.
305 A. Saim Ülgen, “Ankara Cenabî Ahmed Pafla Camii ve Türbesi”, Vak›flar
Dergisi, S. II, Ankara, 1942, s. 221-222; Selda Kalfazede, “Cenabî Ahmed
Pafla Camii”, TDV. ‹slam Ansiklopedisi, C. 7, ‹stanbul, 1993, s. 351. Baz›
kaynaklarda bu külliyeye ait oldu¤u söylenen Hükûmet Meydan›ndaki
y›k›lan hamam, Hasan Pafla vakf›na aittir.
306 Ats›z, a.g.e., s. 81.
307 R.Melul Meric, Mimar Sinan, Hayat›, Eserleri I. Mimar Sinan’›n Hayat›na
Eserlerine Dair Metinler, Ankara, 1965, s. 26.
308 G. Öney, a.g.e., s. 56; Abdullah Kuran, Mimar Sinan, ‹stanbul, 1986,
s. 274.
309 Yusuf Akyurt, “Türk ‹slam Kitabeleri I. K›s›m”, Ankara Kitabeleri, C. XI,
Ankara, 1942, s. 14.
310 Abdülkadir Özcan, “Mimar Sinan’a Sipariflte Bulunanlar”, Mimarbafl›
Koca Sinan Yaflad›¤› Ça¤ ve Eserleri I, ‹stanbul, 1988, s. 138.
311 H. Turhan Da¤l›o¤lu, “Ankara’da Cenabî Ahmed Pafla Cami ve Cenabî
Ahmed Pafla”, Vak›flar Dergisi, S. II, Ankara, 1942, s. 213.
312 H. T. Da¤l›o¤lu, a.g.m., s. 215, ‹.H. Konyal›, a.g.e., s. 94- 95.
313 A.Yaflar Ocak, Osmanl› Toplumunda Z›nd›klar ve Mülhidler (15-17. Yüzy›llar),
‹stanbul, 1998, s. 273.
314 VGMA. 1076 nolu defter, 111. sayfa, 2. sat›r. ”Gurre-i Ramazan 1119
tarihli Ankara’da Haymana-i Sa¤ir Kutluhan’da fieyh Hüsameddin
Camii vakf› mütevellilik tevcihinin yenilenmesi.”
315 R. Özdemir, a.g.e., s. 55.
316 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 106.
317 VGMA, 060101/10 nolu dosya.
318 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 104.
319 G. Öney, a.g.e. (1971), s. 83.
320 R. Özdemir, a.g.e., s. 62.
321 R. Özdemir, a.g.e., s. 64
322 Tolga Bozkurt, Beypazar›’ndaki Türk Devri Eserleri, Ankara, 2004, s. 82.
323 Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler I, s. 160.
324 S. Erken, a.g.e., s. 494.
325 T. Bozkurt, a.g.e., s. 49.
326 Hüseyin Karaduman, “1986 Y›l›nda Ankara Çevresinde Yap›lan Yüzey
Araflt›rmalar›”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1986 Y›ll›¤›, Ankara, 1987,
s. 128.
327 Alt›nda¤’›n Manevi Co¤rafyas›, Alt›nda¤ Belediyesi Yay., Ankara, 1998, s.
170-171.
328 Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler I, s. 469.
329 VGMA, 585 nolu defter, 42. sayfa, 45. s›ra.
330 Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler I, s. 516.
331 G. Öney, a.g.e. (1971), s. 65.
332 VGMA, 06.01.01/21 nolu dosya.
333 VGMA, 487 def ter, 22. sayfa, 1356. s›ra.
334 VGMA, 598 nolu defter, 171 sayfa, 128. s›ra.
335 VGMA, 060101/24 nolu dosya.
336 G. Öney, a.g.e. (1971), s. 85.
337 VGMA, 060101/26.
338 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 70.
339 ‹.H. Konyal›, a.g.e., s. 70. Kitabeyi Yusuf Akyurt’tan aktaran G. Öney,
a.g.e. (1971), s. 76 da 6. sat›r sonunda.
340 VGMA, 060101/70 nolu dosya.
311
osmanl›’da ankara
312
osmanl›’da ankara
313
osmanl›’da ankara
435 ‹. Ayd›n Yüksel, Osmanl› Mimarisinde II.Bayezid Yavuz Sultan Selim Devri
(1481-1520), ‹stanbul, 1983, s. 303.
436 Tülay Reyhanl›, “Osmanl› Mimarisinde ‹maret: Külliye Üzerine Notlar”,
Türk Kültürü Araflt›rmalar›, XV/1-2 Ankara, 1976, s. 121.
437 ‹. Ayd›n Yüksel, “‹maretler”, 2. Vak›f Haftas› Kitab›, Ankara, 1983, s. 164.
438 H. Saadeddin Efendi, a.g.e., (1975), s. 165
439 Nazif Öztürk, Menflei ve Tarihi Geliflimi Bak›m›ndan Vak›flar, Ankara, 1983,
s. 13.
440 ‹. Ayd›n Yüksel, a.g.m., s. 165
441 A.Yaflar Ocak, a.g.m., s. 264.
442 VGMA. 2113 numaral› defter, 326. sayfa, 631. s›ra.
443 A.N. Turan, a.g.e., s. 61
444 A.N. Turan, a.g.e., s. 61
445 VGMA. 06.21.02/03 say›l› dosya.
446 F. Bayramo¤lu, a.g.e., 1983, s. 13.
447 F. Bayramo¤lu, a.g.e., 1983, s. 17
448 Altında ’ın Manevi Co rafyası S. 210
449 VGMA, 060101/165 nolu dosya
450 VGMVA. 417 numaral› defter, s. 398 sıra
451 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 364.
452 M.Cevdet. a.g.e., s. 235
453 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 369
454 Bu bölüm Nazif Öztürk taraf›ndan haz›rlanmakta olan genifl kap-
saml› bir çal›flman›n bir parças›d›r. ‹stiklal Marfl›n›n yaz›ld›¤› mekan
hakk›nda flimdiye kadar ciddi bir çal›flma yap›lmamas› sebebiyle ile-
ride yay›nlanacak bu çal›flman›n bir müjdecisi olarak yazar taraf›ndan
bize verilen metni buraya ald›k.
455 Orhan Karaveli’nin köken itibariyle Tapduk Emre’ye dayand›¤›n›,
soya¤ac› itibariyle de Ahi’lere uzand›¤›n› ve Buhari fierif Mütercimi
oldu¤unu söyledi¤i, Dedesi Tevfik Hoca’n›n dedesi oldu¤unu belirtti¤i,
Güdüllü Hac› Ahmed Efendi (s.82), Haf›z Ali Efendi’nin babas› bu
Ahmed Efendi olmal›d›r.
456 VGMA, 1058 nolu defter, 4. sayfa.
457 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 368.
458 Ats›z, Evliya Çelebiden Seçmeler, C. II, Ankara, 1972, s. 85.
459 Abdülkerim Erdo¤an, a.g.e., s. 21-22.
460 A. Özcan, a.g.m., s. 138.
461 E.H. Ayverdi, a.g.e., s. 263.
462 ‹. Aslano¤lu, a.g.e., s. 37.
463 G. Öney, a.g.e. (1971), s. 119.
464 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 90.
465 ‹.H. Konyal›, a.g.e. (1978), s. 100.
466 Ali Karaca, “Esad Pafla, Azmzade”, TDV ‹slâm Ansiklopedisi, C. 11, ‹stan-
bul, 1995, s. 350.
467 S. Erken, a.g.e., s. 447.
468 Baha Tanman, ”Hac› Bayram Camisi”, TDV ‹slâm Ansiklopedisi, C. 14,
‹stanbul, 1996, s. 453.
469 A. Özk›l›nç v.d., a.g.e., s. 396.
470 VGMA, 06. O1. 01/68 nolu dosya, Konyal›, a.g.e., s. 86.
471 G. Öney, a.g.e., s. 51.
472 Y. Akyurt, a.g.e., s. 49.
473 Cevdet Çulpan, Türk Tafl Köprüleri, Ankara, 1975, s. 60.
474 Mehmed bin Laçin 831/1428-9 tarihli Kad› Çelebi Vakf›n›n flahitlerin-
dedir. VGMVA, 591 nolu defter, 200. sayfa.
475 Alptekin Müderriso¤lu, Kurtulufl Savafl›nda Ankara, Ankara Büyükflehir
Belediyesi Yay., Ankara, 1993, s. 11.
476 Tans› fienyap›l›, Ankara Kentinde Gecekondu Geliflimi (1923-1960), Ankara,
1985, Har. 2.
477 VGM Abide Arflivi, Ankara ‹l dosyas›.
478 H›d›rl›k tepe.
479 Hatip çay›.
314
osmanl›’da ankara
480 Yücel Da¤l›-Seyit Ali Kahraman, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, C. II, YKY.,
s. 519-522.
481 Mahmud fiakiro¤lu, Abaza Mehmet Pafla’n›n Ankara Kuflatmas›”,
Ankara Dergisi, Ankara Büyükflehir Belediyesi Yay., Ocak 1992, s. 9.
482 Ö. Ergenç, a.g.m., s. 87.
483 Ats›z, a.g.e., s. 80.
484 Semavi Eyice, “Ankara’n›n Eski Bir Resmi”, Atatürk Konferanslar› 1970,
Ankara, 1971, s. 80.
485 R. Özdemir, a.g.e., s. 44.
486 Refik Hali Karay, Deli, 3. Baskı, İnkılap, İstanbul, 1939, s. 46-55; Osmanlı
Arşivleri, Tarih: 20/Za/1334 (Hicrî) Dosya No:28 Gömlek No:35 Fon Kodu:
DH.EUM.5.Şb; Osmanlı Arşivleri, Tarih: 26/L/1335 (Hicrî) Dosya No:41
Gömlek No:47 Fon Kodu: DH.EUM.5.Şb
487 Alptekin Müderriso¤lu, a.g.e., s. 13-14.
488 Ademzade Ahmet Bey, Ankara Belediye Reisli¤i yapm›fl bir kiflidir.
489 Suavi Ayd›n, v.d., a.g.e., s. 228-229.
490 Osmanl› Arflivleri internet sitesi
491 Yurt Ansiklopedisi, C. 1, s. 540.
492 Özer Ergenç, “Ankara Tarihine ‹liflkin Belgeler”, Ankara Dergisi, Ankara
Büyükflehir Belediyesi Yay., Ocak 1992, s. 14.
493 Aziz B. Erdeflir-i Esterebâdi, Bezm u Rezm, (Çev. Mürsel Öztürk),
Ankara, 1990, s. 376; ayr›ca, Yaflar Yücel, Kad› Burhaneddin Ahmed ve
Devleti (1344-1398), Ankara, 1970, s.163.
494 fierafettin Turan, “Osmanl› Dönemi Ankara’s›”, Ankara Konuflmalar›.
Ankara: Mimarlar Odas› Ankara fiubesi Yay., s. 53-61.
495 fierafettin Turan, a.g.m., s. 53-61.
496 fierafettin Turan, a.g.m., s. 53-61.
497 Mücteba ‹lgürel, “Kalendero¤lu Mehmed”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 24,
‹stanbul, 2001, s. 256-257.
498 Mahmud fiakiro¤lu, “Abaza Mehmet Pafla’n›n Ankara Kuflatmas›”,
Ankara Dergisi, Ankara Büyükflehir Belediyesi Yay., Ocak 1992, s. 9-10.
499 Avram Galanti, a.g.e., s. 143-145.
500 Avram Galanti, a.g.e., s. 159.
501 Avram Galanti, Ankara Tarihi, C. I-II, s. 160-161.
315
osmanl›’da ankara
KAYNAKLAR
50 Y›lda Vak›flar, Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Yay., Ankara, 1971.
Acun, Hakkı Anadolu Saat Kuleleri Ankara, 1994
Acun, Hakkı “‹lyakut Köyü Camii” II. Türk Sanatları Kongresi Utrecht 2001
Akgün, Nejat, Buras› Ankara, Ankara, 1996.
Aktüre, Sevgi, 19.Yüzy›l Sonunda Anadolu Kenti, Ankara, 1981; ”Osmanl›
Döneminde Ankara’n›n Ticaret Merkezi ‘Hanlar Bölgesi’”, Ankara Konuflmalar›,
Ankara: Mimarlar Odas› Ankara fiubesi Yay.
Akyurt, Yusuf, Türk ‹slam Kitabeleri I.K›s›m, Ankara Kitabeleri, C. XI, Ankara, 1942.
Ali Cevad, Memaliki Osmaniyenin Tarih ve Co¤rafya Lügati, ‹stanbul, 1313.
Alphonse de Lamartine, Osmanl› Tarihi, Toker Yay., ‹stanbul, 1995.
Alt›nda¤’›n Manevi Co¤rafyas›, Alt›nda¤ Belediyesi Yay., Ankara, 1998.
Ankara Haritas›, 1924 Ankara fiehremaneti 1/4000 Ölçekli Ankara fiehri
Haritas›/ Müdafaai Milliye Vekaleti Harita Dairesi ‹stanbul Matbaas›nda Matbu
olunmufltur. (Ahmet Yüksel Arflivi)
Ankara Posta Kartlar› ve Belge Foto¤raflar› Arflivi Katalo¤u, Belko Yay., Ankara, 1984.
Ankara Vilayeti Sâlnâme-i Resmîsi 1325 (1907), (Haz. Kudret Emiro¤lu, Ahmet
Yüksel, Ömer Türko¤lu, Ethem Çoflkun), Ankara Enstitüsü Vakf› Yay., Ankara, 2005.
Anonim, 438 say›l› Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530)-I, BDAGM Yay.
Ankara, 1993.
Ar›kan, Muzaffer, 867 Tarihli Ankara Tahrir Defteri (Aç›klamalarla Metin Tesbiti),
A.Ü. Dil ve Tarih Co¤rafya Fakültesi, Bas›lmam›fl Doktora Tezi, Ankara, 1943.
Aslangil, H.Cevri-‹kiz, Hamdi, Kalecik’in Tarihi, Bas›m yeri ve y›l› yok.
Aslano¤lu, ‹nci, Ankara Karacabey Külliyesi, Ankara, 1988.
Atefl, ‹brahim, “Hac› Bayram Vakf› ‹le ‹lgili Üç Yeni Belge”, IV. Vak›f Haftas›,
Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Yay., Ankara, 1991.
Ats›z, Evliya Çelebiden Seçmeler, C. II, Ankara, 1972.
Avram Galanti, Ankara Tarihi, I-II, Ankara, 2005.
Ayd›n, Suavi-Emiro¤lu, Kudret-Türko¤lu, Ömer-Özsoy, D. Ergi, Küçük Asya’n›n
Bin Yüzü: Ankara, Dost Kitapevi Yay., Ankara, 2005.
Aziz B. Erdeflir-i Esterebâdi, Bezm u Rezm, (Çev. Mürsel Öztürk), Ankara, 1990.
Ayverdi, E. Hakk›, Osmanl› Mimarisinin ‹lk Devri, C. I, ‹stanbul, 1966; Osmanl›
Mimarisinde Çelebi ve II. Murad Devri, C. II, ‹stanbul, l972; Osmanl› Mimarisinde Fatih
Devri, C. VI, ‹stanbul, 1973; Osmanl› Mimarisinde Fatih Devri, C. III, ‹stanbul, 1973.
Bak›rer, Ömür, ”Ankara Kalesi Duvarlar› Üzerindeki Belge ve Bilgiler”, Tarih
‹çinde Ankara II, Ankara 2001; Onüç ve Ondördüncü Yüzy›llarda Anadolu Mihraplar›,
Ankara, 1976.
Bak›rer, Ömür-Madran, Emre, “Ankara, Kent Merkezinde Özellikle Hanlar ve
Bedestenin Ortaya Ç›k›fl› ve Geliflimi”, Tarih ‹çinde Ankara, Ankara, 1984.
Baltac›, Cahid, V-XVI. As›rlarda Osmanl› Medreseleri, ‹stanbul, 1978.
Barkan, Ö.Lütfi, “Tarihi Demografi Araflt›rmalar› ve Osmanl› Tarihi”, Türkiyat
Mecmuas› 8.10 (1951-53).
Barkan, Ö.Lütfi - Ayverdi E. Hakk›, ‹stanbul Vak›flar› Tahrir Defteri, ‹stanbul, 1970.
Baflar, Fahamettin “Ertu¤rul Gazi”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. XI, ‹stanbul, 1995.
Bayram, Sadi-Mert, Y.Lütfü, ‹l ‹l Vak›flar Ankara, Vak›flar Genel Müdürlü¤ü
Yay., Ankara, 1998.
Bayram, Sadi, ”Taceddin Sultan ve Evrad›”, Türk Dünyas› Tarih Dergisi, S. 87,
Mart 1994, ‹stanbul, 1999.
Bayramo¤lu, Fuat, Hac› Bayram-› Veli Yaflam›-Soyu-Vakf›, C. I-II, TTK Yay.,
Ankara, 1989.
Bozkurt, Tolga, Beypazar›’ndaki Türk Devri Yap›lar›, Ankara, 2004.
316
osmanl›’da ankara
Bozyi¤it, A. Esat, Ankara’dan Uçan Kufllar, Kültür Bak. Yay., Ankara, 2002.
Cebecio¤lu, Ethem, Hac› Bayram Veli, Ankara, 1991.
Çad›rc›, Musa-Arma¤an, Latif-Bingöl, Seda-Koç, Bekir, 1830 Say›m›nda
Ankara, Ankara Büyükflehir Belediyesi Yay., Ankara, 2000.
Ç›nar, Hüseyin-Gümüflcü, Osman, Osmanl›’dan Cumhuriyet’e Çubuk Kazas›,
Ankara, 2002.
Ç›nar, Hüseyin, “Osmanl›lar Zaman›nda Yabanabad Kazas›nda Kurulmufl
Vak›flar”, Tarihte ve Günümüzde K›z›lcahamam ve Çaml›dere Yöresi, Ankara, 1997.
Çulpan, Cevdet, Türk Tafl Köprüleri, Ankara, 1975.
Da¤l›o¤lu, H.Turhan, “Ankara’da Cenabî Ahmed Pafla Cami ve Cenabî Ahmed
Pafla”, Vak›flar Dergisi, S. II, Ankara, 1942.
Darkot, Besim, “Ankara”, ‹slam Ansiklopedisi, C. 1, ‹stanbul, 1950.
Demiriz, Y›ld›z, Erken Devir Osmanl› Mimarisinde Süsleme, C. I, ‹stanbul, 1979.
Dernschwam, Hans, ‹stanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlü¤ü, Çev. Yaflar Önen,
Kültür Bakanl›¤› Yay., Ankara, 1987.
Erdo¤an, Abdülkerim, Unutulan fiehir Ankara, Akça¤. Yay., Ankara, 2004.
Erdo¤du, fieref, Ankara’n›n Tarihi Semt ‹simleri ve Öyküleri, Ankara, 1999;
Ankaram, Alkan Matbaac›l›k, Ankara, 1965.
Ergenç, Özer, ”XVII. Yüzy›l›n Bafllar›nda Ankara’n›n Yerleflim Durumu Üzerine
Baz› Bilgiler”, Osmanl› Araflt›rmalar› I, ‹stanbul, 1980; “XI. Yüzy›lda Ankara”, Ankara
Dergisi, Ankara Büyükflehir Belediyesi Yay., Ekim 1990; “Ankara Tarihine ‹liflkin
Belgeler”, Ankara Dergisi, Ankara Büyükflehir Belediyesi Yay., Ocak 1992.
Ernest Mambury, The Guide Touristique Ankara, Ankara, 1933.
Ersoy, Bozkurt, “Ankara Çengel Han”, Kültür ve Sanat, Eylül 1991.
Eskici, Bekir, Ankara Mihraplar›, Ankara, 2002.
Evliya Çelebi, Seyahatname, (Haz. Yücel Da¤l›, Seyit Ali Karaman)Yap› Kredi
Yay., C. II, ‹stanbul, 2005.
Eyice, Semavi, ” Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler”, ‹.Ü. ‹ktisat Fakültesi Mecmuas›, C.
III, No: 1-4, 1963; “P. Gaillaume de Jerphanion ve Ankara Kalesi”, Ankara Dergisi, 2.5,
Ankara, 1993; “Ankara’n›n Eski Bir Resmi”, Atatürk Konferanslar› 1970, Ankara, 1971.
F›rat ‹nci, Nurcan, Etnografya Müzesi ve Eski Türk Oca¤› Merkez Binas›, Ankara, 1998.
Gibbons, H. Adams, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Kuruluflu, Ankara, 1998.
Gögünç, Nejat, “Onalt›nc› Yüzy›lda Ankara”, Ankara’dan Uçan Kufllar, Ankara, 2002.
Gülbulak, Zehra, Ayafl’ta Türk Dönemi Yap›lar›, A.Ü. Dil ve Tarih Co¤rafya
Fakültesi, Yay›nlanmam›fl Lisans Tezi, Ankara, 1989.
Gülekli, N.Can, Ankara, Tarih-Arkeoloji, Ankara, 1948.
Güzel, Abdurrahman, Dini Tasavvufi Türk Edebiyat›, Akça¤ Yay., Ankara, tarihsiz.
Halaçoglu, Yusuf, “Ankara Savafl›”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 3, ‹stanbul, 1991.
Hammer, Osmanl› Tarihi, C. I, ‹kra-Okusan, ‹stanbul, 1992.
Hans Dernszchwam, ‹stanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlü¤ü, (Çev. Yaflar Önen)
Ankara, 1888.
‹dil, Vedat, Ankara: Tarihi Yerler ve Müzeler, Net Turistik Yay., Ankara, 1993.
‹lgürel, Mücteba, “Kalendero¤lu Mehmed”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 24,
‹stanbul, 2001.
Kalfazede, Selda, “Cenabî Ahmed Pafla Camii”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 7,
‹stanbul, 1993.
Kara, Mustafa, Tekke ve Zaviyeler, ‹stanbul, 1977.
Karaca, Ali, “Esad Pafla, Azmzade”, TDV ‹slâm Ansiklopedisi, C. 11, ‹stanbul, 1995.
Karaduman, Hüseyin, “1986 Y›l›nda Ankara Çevresinde Yap›lan Yüzey
Araflt›rmalar›”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1986 Y›ll›¤›, Ankara, 1987.
Kaz›c›, Ziya, “Ahilik”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. I, ‹stanbul, 1991.
317
osmanl›’da ankara
318
osmanl›’da ankara
319
osmanl›’da ankara
320