Professional Documents
Culture Documents
FARK YARATMAK:
TÜRKİYE’NİN CO2 SALIMLARI
ISBN 978-605-5659-05-9
Yazarlar:
Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu,
Boğaziçi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü
Doç. Dr. Yıldız Arıkan,
Sabancı Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi
Baskı:
Yelken Basım
Sunuş, 5
1. Giriş, 9
a. Genel Durum, 11
5. Sonuç, 83
Ekler, 86
CO2 : Karbondioksit
CH4 : Metan
F : Flor
AB : Avrupa Birliği
4
SUNUŞ
Hasan Ersel
1 Bu konuda Türkiye’de küresel iklim değişikliğini kamu oyuna anlatmayı hedefleyen yayınlara örnek olarak Kadıoğlu
(2001), Madra (2007), Evans (2007) sayılabilir.
2 İktisatta, teknik nedenle bir üretim sürecinin birden fazla mal üretmesi olgusu bağlı üretim (join production) olarak
adlandırılır. Bunun tipik örneği de petrol rafinerileridir. Bilindiği gibi rafineri, ham petrolü girdi olarak kullanır ve bundan
farklı petrol ürünleri (benzin, dizel yakıtı, asfalt vs.) çıkar. Örneğin dizel yakıtına ihtiyaç olduğu için petrolü rafine eden
bir tesis, mecburen ihtiyacı olmadığı halde benzin de elde eder. Türkiye’nin, bazen, komşularına benzin ihraç etmesinin
temel nedeni, ülkenin diğer petrol ürünlerine olan talebi nedeniyle petrolü rafine etmesi ama bu süreç içinde bir bağlı
ürün olan benzinin de gereksinimin üzerinde üretilmiş olmasıydı.
3 Foley (2007) bu konuyu hem derinlemesine hem de anlaşılabilir bir dille ele almaktadır.
6
Sorun, piyasa mekanizmasının böyle bir maliyet olduğunu üretici ve
tüketiciye iletememesinden kaynaklanmaktadır. Üretici ve tüketici olaya
bireysel açıdan bakmakta oldukları için, bireysel maliyetleri hesaba
katmakla yetinmektedirler. Toplumsal maliyetlerin (kirlenmenin zararları)
hesaba katıldığı duruma oranla maliyetler daha düşük olduğu için de söz
konusu malın üretimi ve ona bağlı olarak da çevre kirlenmesine katkı daha
fazla olacaktır. Öte yandan üreten de bu malı kullanan da “kötü bir şey
yapmadığını” düşünmeğe devam edecektir. Çünkü, piyasa mekanizması bu
malın üretimini caydırıcı bir önlem alma yeteneğine sahip değildir. Oysa,
üretici yüksek maliyetle üretim yapılmasına yol açan bir teknolojiyi seçmiş
olsaydı, rekabet yüzünden kârı düşecek, belki de üretimini durdurmak
zorunda kalacaktı. Aynı şekilde, tüketici de bir malın fiyatı yükseldiğinde
ondan eskisi kadar alamayacağını görecekti.
O halde, olumsuz dışsallık söz konusu olduğunda, her şeyden önce
toplumun bu olayın farkında olmasını sağlamak gerekiyor. İşte bu kitap
bizlere bunu göstermeyi hedefliyor. Küresel ısınma sürecinin, dünyamızı
ne türlü tehlikelere sürükleyeceğini artık duymayan kalmadı. Sera
gazlarının küresel ısınma sürecini hızlandırdığı konusunda da ikna edici
bilgilere sahibiz. Bu gazlar arasında en önemlisinin de CO2 olduğunu da
biliyoruz. Peki CO2 salımına bizim katkımız nedir? Bu soruda “biz” kelimesi
iki düzeyde düşünülmesi gerekiyor. Bunlardan ilki, ülke düzeyinde.
Türkiye’nin CO2 salımına katkısı ne? Diğer ülkelerden az mı çok mu? Bu
önemli bir sorun. Çünkü, dünyada sera gazı salımına “en çok” katkı yapan
ülkenin ABD olduğunu o kadar sık duyduk ki, aklımızda “bu işi sadece
ABD yapıyormuş” gibi kaldı. Oysa bu kitaptan görüleceği üzere öyle değil.
Her ülke katkı yapıyor, biz de. “Biz” kavramını ikinci ele alındığı düzey
ise kişi düzeyinde. Kendimiz CO2 salımına ne kadar katkıda bulunuyoruz?
Genelde bu biçimde düşünmeyiz. Kendimizde bir kabahat ya da kusur
bulmayız. Çünkü, kitap okunduğunda görülecek ki, kişiler olarak bizlerin
CO2 salımına katkısı büyük ölçüde “orman yakmak” ya da benzeri bir suç
sayılan ya da ayıplanan davranışlardan kaynaklanmıyor. Günlük yaşamımız
içinde yapmamız doğal olan, hatta herkesin bizim yapmamızı da beklediği
bazı işler CO2 salımını artırıyor. Hem de, tahmin bile edemeyeceğimiz
ölçüde. Örneğin yaz tatiline gitmek, çamaşır makinesi kullanmak ya da
akşam elektrik yakıp ders çalışmak gibi...
Bu çalışma, Türkiye’nin ve bizlerin CO2 salımı açısından durumumuzu
ortaya koyuyor. Bunu yaparken anket verilerini kullanıyor. Dolayısıyla,
çalışmayı okurken, kendimizi bir yerlerde görüyoruz ve “farkında olmadan
bu kadar kötülük mü yapmışım?” diye kendi kedimize soruyoruz. Tabii
kitabın amacı, bizi üzmek değil. Hele dönüşü olmayan bu yol üzerinde
“keşke” kelimesinin ardına sığınarak eylemsizliğe özendirmek hiç değil.
Kitapta bu noktada yapılabilecek pek çok şey olduğu gösteriliyor. Tabii
ki bunların yapılması için toplumsal destek gerekiyor. Çünkü, az ya da
Kaynaklar
Evans, K. (2007): Acayip Havalar, İstanbul: Açık Site Sanat Ürünleri. [Orijinali: Kate
Evans: Funny Weather, Brighton: Myriad Editions, 2006]
Foley, D. (2007): “The economic fundamentals of global warming”, paper presented
at the Workshop on theEconomics of Global Warming, sponsored by the Schwartz Center
for Economic Policy Analysis, October 12, 2007.
Kadıoğlu, M. (2001): Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye-Bildiğiniz Havaların Sonu,
İstanbul: Güncel Yayıncılık [İkinci Baskı 2007]
Madra, Ö. (2007): Küresel Isınma ve İklim Krizi, İstanbul: Agora Kitaplığı.
4 Foley (2007), küresel iklim değişikliği konusunda bugün yaşayan neslin üstlenmesi gereken maliyetin hesaplanma-
sında yapılan varsayımların abartılı sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Kuşkusuz bu sorunun çözümü kolay değil ve ciddi
bir maliyeti de var. Ama, söylendiği gibi bu maliyet bugünkü neslin kaldıramayacağı kadar fazla değil. Üstelik, bunun
finansmanında gelecek nesillerin de katkısını sağlayacak yollar da var.
8
1. G‹R‹Ş
10
2. TÜRK‹YE’DE SEKTÖREL SALIM YOĞUNLUĞU
GÖSTERGELER‹
a. Genel Durum
Dünyamız küresel bir felaketin eşiğine gelmiş, iklim değişikliğini önlemek
üzere küresel sera gazı salımlarını düşürmek için Türkiye’nin de taraf
olduğu Kyoto Protokolü ile uluslararası işbirliği tesis edilmiştir. Diğer
Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye hangileri ile benzer
hangilerinden farklı bir konumdadır? Salım azaltma potansiyeli var mıdır ve
hangi stratejiler geliştirilmelidir? Bireysel yaşam alışkanlıklarımız salımlar
üzerinde ne kadar etkin? Bu karşılaştırmaları yapabilmek, kalkınmadan
ödün vermeden daha az salımda bulunan ülkelerin aldığı önlemlerden
dersler çıkarabilmek için kolay anlaşılabilir bir dizi ortak göstergeye ihtiyaç
olduğu açıktır.
Sera gazlarının küresel ısınma sürecini hızlandırma potansiyelleri,
atmosferdeki yoğunlukları ve ömürleri dikkate alındığında salımları acilen
azaltılması gereken en etkin sera gazının CO2 olduğu tespit edilir. Dünya
ülkelerinin CO2 salımları ölçülüp azaltma yolları aranırken, ele alınan
en önemli sektörler sanayi, ulaşım ve konut sektörleridir. Uluslararası
sıralamalarda da bu sektörlerdeki faaliyetlerden çıkan CO2 salımları değişik
birim göstergeler bazında dizilmekte ve ülkenin konumu hem mutlak
değer hem de diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu
göstergeler ülke bazında veya sektörel bazda CO2 salımlarının yaratılan
birim katma değer başına veya tüketilen birim nihai enerji başına salım
yoğunluğu olarak ifade edilmektedir.
Emisyon hacmi
Katma Değer Başına Salım Yoğunluğu = ----------------------------------
Gayri Safi Milli Hasıla
Emisyon hacmi
Nihai Enerji Başına Salım Yoğunluğu = ----------------------------------
Nihai Enerji Tüketimi
2 Bu rakam Türkiye’nin de dahil olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Ek-1 listesinde
yer alan 41 ülke içerisinde en yüksek artış oranıdır; Türkiye’yi %50.6, %40.0 ve % 28.8 artış oranları ile sırasıyla İspanya,
Portekiz ve Avustralya izlemektedir. Türkiye’nin refah düzeyi ise Ek-1 listesinde yer alan diğer ülkelerin altında bulun-
maktadır (bu farklılık 2001 yılında BMİDÇS Taraflar Konferansı’nda kabul edilen bir kararla taraflarca onaylanmıştır). Bu
nedenle Türkiye’nin kişibaşı salımlarının ve ekonomik göstergelerinin de dikkate alınacağı kapsamlı bir değerlendirme
yapılması önem taşımaktadır. Bu geniş perspektifli analiz Avrupa ülkeleri ile karşılaştırma yapılan kısımda sunulmaktadır.
12
Bir birim metan gazı 21 kat sera gazı eşdeğerine karşı
geldiği için atıklar artarken buna karşı gelen sera gazı
değerleri de çarpıcı derecede artmaktadır.
Sera gazı salımlarının kaynaklarına göre payları incelendiğinde toplam
salımlara en büyük katkının enerji üretim-tüketim faaliyetlerinden
geldiği görülmektedir. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların
kullanımından kaynaklanan salımlar bu dönemde 132.1 Mton’dan 258.2
Mton’a yükselerek toplam içinde %77.8’lik bir paya ulaşmıştır. Enerji
kullanımı dışında salımlar, daha küçük oranlarda olmak üzere, sırasıyla
atık (%9.1), sanayi (%8.2) ve tarım (%4.9) sektörlerinde oluşmaktadır
(bkz. Şekil 2).
14
Şekil 4. BİRİNCİL ENERJİ KAYNAK KULLANIMINDAN DO�AN CO2
SALIMLARININ SEKTÖREL GELİŞİMİ
(Veri Kaynağı: Ulusal Sera Gazı Envanter Bildirimi, 2008)
16
Protokolünün tamamen dışındadır, ancak, Ocak 2009’da Avrupa Birliği’nde
emisyon ticareti kapsamına alınması için yönetmelik yayınlanmıştır. Bu
nedenle Kyoto sonrasında yeni anlaşmalarda da kapsam içine alınması
beklenebilir. Türkiye’de havayolu taşımacılığını kullanan kişi sayısı nüfusa
oranlandığında Avrupa ülkelerinin çok altında kaldığı görülmektedir.
Dolayısıyla gelir seviyesinin artmasıyla hızlı ulaşım imkanı sağlayan
havayolu taşımacılığının gelişmesi beklenmelidir. Hava taşımacılığından
kaynaklanan CO2 payının artması ile kara taşımacılığının payı azalmış olsa
da halen %85 gibi çok büyük bir bölümü teşkil etmektedir.
18
Şekil 9. KENTLERDE YAŞAYAN KİŞİLERİN ULAŞIM
ALIŞKANLIKLARINDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI CO2
SALIMLARININ BÖLGESEL DA�ILIMI (kg/yıl)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
20
kaynaklı salımların payı Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi ilk
sırada olacak olsaydı bölgenin kişibaşı salımları da ilk sıraya yerleşirdi.
22
Şekil 13. KENTSEL KONUTLARDAN KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI
CO2 SALIMLARININ BÖLGELERE GÖRE ENERJİ KAYNAKLARINA
DA�ILIMI (%)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
Veri Kaynakları: i) EUROSTAT, ii) UNFCC, National Greenhouse Gas Inventory Data for the Period 1990–2006, Nov. 2008.,
iii) OECD Factbook 2008
24
Tablo 2. TÜRKİYE VE AB ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2 SALIMI
TABLOSU (2006) (Devam)
Kişibaşı CO2 Salımı
Ülke Toplam CO2 Salımı (Mton) Ülke
(Ton/kişi)
26
• Şekil 14’de görüldüğü üzere Türkiye ve İspanyanın salımları
1999-2006 döneminde artan bir trend izlemiştir. Buna karşılık Norveç,
Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinin toplam CO2 salımları büyük bir artış
göstermemiş, görece düşük konumlarını korumuşlardır.
• Şekil 15’de seçilmiş ülkelerin CO2 salımı artış hızları görülmektedir.
2000/2001 yılı değerleri, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin etkisini
açıkça ortaya koymaktadır. Azalan ekonomik aktivite ve GSYH, ve
tüketim doğal olarak o yılda CO2 salımlarında da ciddi bir azalmaya
neden olmuştur. Aynı etki CO2 kişibaşı salımlarda da kendisini
göstermiştir.(Şekil 16)
• Şekil 17’de görüldüğü üzere kişibaşı salımlar beş ülkede de artış eğilimi
içerisindedir. Son yıllarda en hızlı artış oranı Türkiye’de gözlenirken,
kişibaşı salımlar görece düşük kalmıştır (Şekil 16).
Toplam ve kişibaşı salım artışları ekonomik kalkınma, yani GSYH yükselişi
ve beraberinde gelen enerji ihtiyacı ile yakından ilgilidir. Bu sebeple salım
yoğunluklarının incelenmesi çok önemlidir. Salım yoğunlukları ve zaman
içerisindeki gelişimleri Sürdürülebilir Kalkınmanın göstergesi ve anahtarı
olarak değerlendirilebilir.
28
Tablo 3. TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2
SALIM YO�UNLUKLARI (2006) (Devam)
GSYH başına CO2 salımı Nihaî enerji tüketimi başına
Ülke Ülke
(kg CO2/Euro) CO2 salımı (ton CO2/Tep)
30
Şekil 19. GSYH BAŞINA CO2 SALIMLARI/ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
(BG: Bulgaristan; CZ: Çek Cumhuriyeti; TR: Türkiye; ES: İspanya; NO: Norveç)
Veri Kaynağı: EUROSTAT
32
• Tablo 4’de seçilmiş ülkelerin hepsinde elektrik dışı enerji tüketiminde
en büyük payın petrol ürünlerinde olduğu bunu doğal gazın izlediği
görülmektedir. Burada taşımacılıkta kullanılan akaryakıt ürünleri etkin
olmaktadırlar.
• Öte yandan Norveç’e bakıldığında kömürün ve doğal gazın oranlarının
çok düşük olduğu, buna karşılık petrol ürünlerinin büyük bir yüzdeye
sahip olduğu görülmektedir. Burada ham petrolün Kuzey Denizinde
Norveç sularından çıkarılması etkin olmaktadır.
• Tablo 4’den ülkelerin CO2 salım yoğunlukları arasındaki farklılığa da
açıklama getirmek mümkündür. Örnek olarak Bulgaristan (5.49 CO2/
tep) ve İspanya (3.72 CO2/tep) ele alınırsa Bulgaristan’da %8.94 olan
kömürün payı İspanya’da sadece %1.71’dir. Bulgaristan neredeyse
İspanya’nın 3 katı oranda güneş ve jeotermal enerji kullanmasına,
biyoyakıtların oranının da İspanya’ya göre iki katı olmasına rağmen
kömürden ortaya çıkan birim CO2 salımları yüksek olduğu için halen
nihai enerji başına CO2 salımı en yüksek ülke durumunda kalmaktadır.
Tablo 5’de elektrik enerjisinin seçilmiş ülkelerde hangi kaynaklara bağımlı
olarak üretildiği verilmiştir. Bu tablodan Norveç’in durumunu incelemek
bir ülkenin CO2 salım yoğunluklarının diğer ülkeler arasında nasıl en düşük
olabileceğine ışık tutacaktır.
• Norveç elektriğinin % 98.5’ini hidrolik kaynaklardan yani sıfır CO2
salımı ile üretmektedir. Bu nedenle Norveç’in elektrik enerjisi CO2
salım yoğunluğu 3.55 t CO2/GWh değeri ile çok düşük kalmaktadır.
Ayrıca, Uluslararası Enerji Ajansı istatistiklerine göre, üretilen elektriğin
%46’sı sanayi, %31’i konutlar, %20’si ise hizmet sektörü tarafından
tüketilmektedir. Diğer yandan sanayinin enerji ihtiyacının sadece %9’u
kömür ve %12,5’u petrol tarafından karşılanırken büyük bir bölümü
(%68.6) elektrik enerjisi tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla hidrolik
kaynaklara bağımlı temiz bir elektrik arzı ve elektriğe bağlı sanayi, konut
ve hizmet sektörleri düşük salım yoğunluklarını sağlamaktadır.
34
Tablo 6. TÜRKİYE VE AVRUPA ÜLKELERİ KARŞILAŞTIRMALI CO2
SALIM GÖSTERGELERİ 2006 (ton CO2 / tep)
Veri Kaynakları: i) Avrupa Komisyonu, DG TREN, EU Energy in Figures, 2007/2008, ii) EUROSTAT, iii) Ulusal Sera Gazı
Envanter Bildirimleri, (Türkiye, Norveç, İsviçre), 2008, 2009, iv) IEA Energy Statistics 2006
36
Tablo 7. SANAYİ SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
SANAYİ
Çek
Bulgaristan Türkiye İspanya Norveç
Cumhuriyeti
Tablo 9’da seçili beş ülke için ulaşım sektöründe nihai enerji kullanımı
özetlenmiştir.
• Karşılaştırılan 5 ülkede de doğal olarak ulaşım petrol ürünlerine
bağımlıdır. Bu tablodan ayrıca Norveç ve Çek Cumhuriyeti’nde,
diğer ülkelere oranla elektrikli sistemlerin daha fazla kullanıldığı
anlaşılmaktadır.
• Çek Cumhuriyeti’nde elektriğin % 43,73’ü nükleer kaynaklı, Norveç’te
ise %98,42’i hidrolik kaynaklı olduğu için, elektrikli ulaşım sistemlerinin
CO2 salımları, aynı elektriği büyük oranda fosil yakıtlara dayalı
sistemlerle üreten ülkelere göre daha az olacaktır. Dolayısıyla ulaşımda
raylı sistemlerin oranının artırılması bütünleşik bir enerji- çevre politikası
içinde ele alınacak bir konudur.
İstatistikî Kümeleme Analizi ile yapılan dörtlü gruplandırma sonuçlarının
verildiği aşağıdaki tablolardan, Türkiye’nin çeşitli göstergeler bakımından
Avrupa’da hangi ülke grupları ile benzeştiğini görmek mümkündür.
38
Tablo 9. ULAŞIM SEKTÖRÜ NİHAİ ENERJİ KULLANIMI 2006 /
ÜLKE KARŞILAŞTIRMALARI
ULAŞIM
Çek
Bulgaristan Türkiye İspanya Norveç
Cumhuriyeti
Küme 1 Küme 2
25.8 9.2-13.0
t CO2/kişi t CO2/kişi
Lüksemburg Finlandiya
Çek Cumhuriyeti
Estonya
Belçika
İrlanda
Almanya
Kıbrıs Rum Kesimi
Danimarka
Hollanda
Yunanistan
Avusturya
Norveç
İngiltere
Küme 3 Küme 4
6.4-8.7 3.6-5.7
t CO2 /kişi t CO2/kişi
Polonya İsveç
Slovenya Romanya
İtalya Litvanya
İspanya Türkiye
Slovakya Letonya
Bulgaristan
Malta
Fransa
İsviçre
Portekiz
Macaristan
40
Şekil 23. KİŞİBAŞI GSYH’NİN ÜLKELERE GÖRE SIRALAMASI VE
KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1 Küme 2
0.06-0.07 0.03-0.04
MEuro/kişi MEuro/kişi
Lüksemburg İrlanda
Norveç İsviçre
Danimarka
İsveç
Hollanda
İngiltere
Finlandiya
Küme 3 Küme 4
0.02-0.03 0-0.02
MEuro/kişi MEuro/kişi
Avusturya Slovenya
Belçika Portekiz
Fransa Malta
İtalya Estonya
İspanya Macaristan
Yunanistan Slovakya
Litvanya
Letonya
Türkiye
Romanya
Bulgaristan
Küme 1 Küme 2
5.1-5.8 4.1-4.9
ton CO2 / tep ton CO2 / tep
Estonya Çek Cumhuriyeti
Malta Romanya
Bulgaristan Türkiye
Yunanistan
Küme 3 Küme 4
3.1-4.0 1.6-2.9
ton CO2 / tep ton CO2 / tep
Almanya Avusturya
Slovakya Lüksemburg
İtalya Fransa
İspanya Finlandiya
İngiltere Norveç
Danimarka İsviçre
İrlanda Letonya
Portekiz İsveç
Slovenya
Hollanda
Macaristan
Belçika
Litvanya
42
Şekil 25. NİHAİ ENERJİ TÜKETİMİ BAŞINA GSYH’NİN ÜLKELERE
GÖRE SIRALAMASI VE KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1 Küme 2
12.9-14.6 7.7-11.5
MEuro/1000 Tep MEuro/1000 Tep
Norveç Fransa
İsviçre İtalya
Danimarka Malta
İrlanda Hollanda
İngiltere Almanya
İspanya
Yunanistan
Avusturya
İsveç
Portekiz
Belçika
Kıbrıs Rum Kesimi
Lüksemburg
Küme 3 Küme 4
3.8-6.3 2.5
MEuro/1000 Tep MEuro/1000 Tep
Slovenya Bulgaristan
Finlandiya
Türkiye
Litvanya
Macaristan
Estonya
Polonya
Çek Cumhuriyeti
Slovakya
Romanya
Letonya
Küme 1 Küme 2
6.45-7.83 4.71-5.49
(MEuro/GWh) (MEuro/GWh)
Lüksemburg Hollanda
İrlanda İngiltere
İsviçre
Danimarka
İtalya
Küme 3 Küme 4
3.15-4.05 0.55-2.51
(MEuro/GWh) (MEuro/GWh)
Avusturya Macaristan
Belçika Türkiye
Almanya Malta
Yunanistan Norveç
Letonya İsveç
İspanya Slovenya
Portekiz Finlandiya
Fransa Polonya
Romanya
Slovakya
Estonya
Çek Cumhuriyeti
Bulgaristan
44
Şekil 27. KİŞİBAŞI ELEKTRİK ÜRETİMİ VE KÜMELEME ANALİZİ
Küme 1 Küme 2
26.20 15.66-15.84
(GWh/kişi) (GWh/kişi)
Norveç İsveç
Finlandiya
Küme 3 Küme 4
5.46-9.24 2.13-5.35
(GWh/kişi) (GWh/kişi)
Lüksemburg İtalya
Fransa Portekiz
İsviçre Polonya
Danimarka Litvanya
Belçika Romanya
Almanya Türkiye
Avusturya Letonya
Slovenya
Estonya
İspanya
İngiltere
İrlanda
Hollanda
Bulgaristan
Slovakya
Malta
Yunanistan
46
3. Yaşam Tarzının Salımlar Üzer‹ne Etk‹ler‹
Tablo 11. ÖZEL ARAÇ ŞEHİRİÇİ YOLCU BAŞINA CO2 SALIMLARI (g/km)
BENZİNLİ ÇALIŞAN ARAÇLAR Motor yaşı
Hesaplamalar özel araçlara ait ortalama şehiriçi doluluk oranının 1.3 kişi olduğu,varsayımı altında yapılmıştır.
48
Tablo 13. MOTORSİKLET CO2 SALIMLARI (g/km)
Motor Hacmi CO2 salımı
> 500cc 104,7
125 cc – 500 cc 66,0
<= 125 cc 62,4
Modeline göre ayrıntılı tablo Ek-3’de verilmiştir. Hesaplamalar motorsiklet üzerinde 1 kişi olduğu ve motor yaşının 0-5 yıl
arası olduğu varsayımları altında yapılmıştır. Şehirçi ve şehirdışı yakıt tüketimlerine ait veri eksikliğinden dolayı motor-
sikletler için şehiriçi şehirdışı yolcubaşına CO2 salımı ayırımına gidilememiştir.
Kaynak:
(1)http://www.allproducts.com/manufacture97/fast/Product-200762017143.html
(2)http://www.made-in-china.com/showroom/geelybike/product-list/Motorcycle-2.html
(3) http://www.js.cei.gov.cn/JSfamous/1200010/echunlac.htm
(4) http://www.eximcogroup.com/motorcycle.html
Hesaplamalar özel araçlara ait ortalama şehirlerarası doluluk oranının 3 kişi olduğu varsayımı altında yapılmıştır. Yakıt
tüketim değerleri, farklı marka, model ve özellikteki otomobiller için 1999/100/EC direktifine göre yapılmış ölçümlerin
ortalaması olarak alınmıştır.
50
b. Hanehalkı Yaşam Alışkanlıklarından Kaynaklanan Salımlar
Elektrikli ev aletlerinin kullanımı esnasında harcanan elektrik gücü Watt
cinsinden ifade edilmektedir. Tablo 16 ve 17’de çeşitli ev aletlerine ait
ortalama güç değerleri ve kullanım esnasında harcanan elektrik kaynaklı
CO2 salım değerleri listelenmektedir. Liste kullanılarak hane başına elektrikli
ev aletlerinden kaynaklanan toplam CO2 salımı hesaplanabilecektir. Ancak
listelerdeki rakamlar ortalama değerler olup ev aletlerine ait farklı model
ve markalar arasında değişiklik görülebilmektedir. Ev aletlerinin arka
yüzündeki etiket üzerinde bulunan watt değerini (hesaplama da A olarak
belirtilmiştir) kullanarak bu aletin kullanımından salınan CO2 aşağıdaki
şekilde hesaplanabilir.
A Watt x h saat = (A x h) Wattsaat (elektrikli ev aletinin toplam kullanımı sonucu
harcanan elektriğin Wattsaat cinsinden değeri)
[(A/1000) x h kiloWattsaat] x [530 g CO2/kiloWattsaat] = (A/1000) x h x
530 g CO2 (elektrikli ev aletinin toplam kullanımı sonucu salınan CO2’nin gram
cinsinden değeri)
• A: Watt değeri, h: kullanım saati
52
Tipi Ortalama güç (Watt) CO2 Salımı (g/saat)
Buzdolabı no-frost 500 265.0
normal 300 159.0
* Çamaşır Makinesi; kısa program - 35dk, uzun program - 120 dk; Bulaşık Makinesi; kısa program - 45dk, uzun program
- 120 dk; Kurutma Makinesi; kısa program - 25dk, uzun program - 60 dk üzerinden hesaplanmıştır.
54
Avrupa Birliği’nin çeşitli direktiflerine göre çoğu büyük beyaz eşya
satışlarında eşya üzerinde “AB Enerji Etiketi” bulundurulması zorunludur.
Türkiye’de isteğe bağlı olarak bazı firmaların belirli ürünlerinde bulunabilen
bu etiketler, enerji tüketimine ait temel bilgileri içermekte ve bir renk skalası
ile beyaz eşyanın hangi enerji sınıfına dahil olduğuna işaret etmektedir.
Etiketler üzerinde A’dan G’ye kadar sıralanan enerji verimliliği skalası
ile beyaz eşyanın enerji verimliliği sınıflandırılmaktadır (A en yüksek
verimliliği, G en düşük verimliliği temsil etmektedir). Tablo 19-21’de
sırasıyla enerji etiketi taşıyan çeşitli beyaz eşyalara ait enerji verimliliği
endeks değerleri, bu endeks değerlerinin hesaplanma yöntemleri ve ilgili
eşyaların Türkiye’de kullanılması durumunda ortaya çıkacak CO2 salım
miktarları verilmektedir.
*SET buzdolabı tipine, tasarım, kapasite ve donanım özelliklerine bağlı olarak değişen teorik enerji tüketim değerini ifade
etmektedir.
A B C D E F G
Yoğuşturmalı kurutucu:
A B C D E F G
Havalı kurutucu:
A B C D E F G
A B C D E F G
56
Tablo 21. BULAŞIK MAKİNESİNE AİT ENERJİ VERİMLİLİ�İ ENDEKS
DE�ERLERİ VE CO2 SALIM MİKTARLARI
Enerji verimliliği makine doluluk prensibi düşünülerek hesaplanmıştır.
Bulaşık makinesi doluluğunun belirlenmesinde yaygın olarak 12 kişilik
yemek takımı kullanılmaktadır. Endeks birimi kWh/12 kişilik yemek takımı,
salım birimi kg CO2/12 kişilik yemek takımı olarak verilmektedir.
A B C D E F G
58
Şekil 28. GELİR GRUPLARI BAZINDA ELEKTRİKLİ ALET SAHİPLİLİK
ORANLARI
3 Sahiplilik Oranları her bir harcama grubu için ayrı ayrı hesaplanmış olup her grubun içerisinde ilgili cihaza sahip olanların
yüzdesini göstermektedir.
60
Tablo 22. ANKET SONUÇLARI: HARCAMA GRUPLARININ ORTALAMA
ÖZELLİKLERİ (DEVAM)
Ulaşım Alışkanlıkları - Şehiriçi A B C D
I) Isıtma/Sıcak su/Yemek/
Aydınlanma:
5.72 5.73 5.61 6.96
Konut: hanebaşı CO2 (i+ii)
1
Konut: Kişibaşı CO2 1.42 %88.2 1.36 %81.4 1.26 %83.4 1.43 %77.3
Ulaşım: Kişibaşı CO2 0.19 %11.8 0.31 %18.6 0.25 %16.6 0.42 %22.7
Toplam Kişibaşı CO2 1.61 100 1.67 100 1.51 100 1.85 100
1
: Kişibaşı salım değerleri için önce her hanenin kişibaşı salımı hesaplanmış, sonra hanelerdeki kişibaşı
salımların toplamı alınıp grupta yer alan hane sayısına bölünerek ortalaması bulunmuştur.
62
Şekil 29. HANEDEKİ KİŞİ SAYISINA GÖRE KONUTLARDAN
KAYNAKLANAN KİŞİBAŞI VE HANEBAŞI CO2 SALIMLARI (kg/yıl)
(Veri Kaynağı: Boğaziçi Üniversitesi Anketi, 2007)
64
Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE
YAŞAM BİÇİMLERİ
C: 1301-1800
A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay D: >1800 TL/ay
TL/ay
Çiftçi Memur İşçi Öğretmen
Doğu İç
G.Doğu Karadeniz Marmara Akdeniz Karadeniz Ege
Anadolu Anadolu
Elektrik harcaması TL/yıl 350 400 600 360 700 240 950 360
i) Aydınlatma
adet 5 5 5 2 1 6
Ampül
(saat/gün) 6 4 6 4 2 4
adet 2 1 2 1
Florasan
(saat/gün) 3.5 3.5 3.5 3.5
adet 1 1 2 3 1 2 2 5
Enerji tasarruflu ampül
(saat/gün) 3 3 3 4 3 3 4 3.5
ii) Soğutma
adet 1
Klima
(saat/gün) 2
adet 1
Tavan Fanı
(saat/gün) 4
66
Tablo 24. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN ÖZELLİKLERİ VE
YAŞAM BİÇİMLERİ (Devam)
C: 1301-1800
A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay D: >1800 TL/ay
TL/ay
Çiftçi Memur İşçi Öğretmen
Doğu İç
G.Doğu Karadeniz Marmara Akdeniz Karadeniz Ege
Anadolu Anadolu
Motosiklet km/hafta
Tramway/metro km/hafta
Yurtiçi
1.5 1 3 9
saat/yıl
Uçak
Yurtdışı
3.5
saat/yıl
Tren km/yıl
1
Buzdolabının bir günlük kullanımının büyük kısımında kompresörün devrede olmayacağı gözönüne alınarak 24 saatlik
zaman diliminde 7.5 saat aktif çalışma süresi varsayımı yapılmıştır.
Büyük tüp kullanımı 421 1262 421 210 175 525.88 736
Florasan 51 26 51 26
Enerji tasarruflu
10 10 20 39 10 20 26 57
ampül
ii) Soğutma
Klima 67
Tavan fanı 13
LCD TV 246
Plazma TV 165
68
Tablo 25. SEÇİLMİŞ BİREYSEL PROFİLLERİN HANELERİNDEN VE
ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINDAN DOLAYI KAYNA�INA GÖRE CO2
SALIMLARI (kg/yıl) (Devam)
A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay C: 1301-1800 TL/ay D: >1800 TL/ay
Bilgisayar hoparlörü
Dizüstü bilgisayar 29 29 7
Mutfak Robotu 3 12
Blender 12 5 12
Tost Makinesi 5 8 27 54
Mikrodalga Fırın 33
Fritöz 23
Kahve Makinesi 33 83
Elektrik Süpürgesi 12 12 48 12 48 12 17 12
Çöp öğütücüsü 6
Jakuzi 80
CD/VCD/VCR/DVD
3 4
Oynatıcı
Muzik seti 3 6
Elektrikli Battaniye 3
Su Isıtıcısı-mutfak 30
Otobüs 49 81 49
Minibüs 154
Motosiklet
Yolcu Vapuru
Tramway/metro
Otobüs 22
Tren
70
Tablo 26. ANKET SONUÇLARI: SEÇİLMİŞ PROFİLLERİN CO2
SALIMLARI (ton/yıl ve %)
A: < 800 TL/ay B: 801-1300 TL/ay
Çiftçi Memur
Güneydoğu Karadeniz Doğu Anadolu Marmara
Konut: kişibaşı CO2 2.71 %97.5 1.62 %90 1.67 %91.3 1.35 %73.4
II) Ulaşım: kişibaşı CO2 0.07 %2.5 0.18 %10 0.16 %8.7 0.49 %26.6
Konut: kişibaşı CO2 1.03 %49.0 0.41 %73.2 2.20 %85.9 1.24 %53.0
II) Ulaşım: kişibaşı CO2 1.07 %51.0 0.15 %26.8 0.36 %14.1 1.10 %47.0
Tablo 26’da örnek olarak alınmış çiftçi, memur, işçi ve öğretmen profillerinin
CO2 salımları özetlenmiştir. Seçilmiş örneklerin yer aldıkları harcama
grubunun ortalama özellikleri bu kişilerin bireysel özelliklerinden farklılık
gösterebilir.
72
c. Salım Azaltıcı Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Bu kısımda, gerçek hayattan kesitler olarak sunulan örnek ailelerin günlük
yaşam tarzlarında konfordan ödün vermeden kolayca yapabilecekleri bazı
değişikliklerin salımları üzerine etkileri incelenmiştir.
Aydınlatma:
Enerji verimli ampuller birim zamanda normal ampullerin ortalama %70’i
daha az enerji tüketmekte dolayısıyla ortalama %70 daha az CO2 salımına
neden olmaktadır. Dolayısıyla bir adet normal ampulün bir adet enerji
verimli lamba ile değiştirilmesi durumunda bir yıl boyunca 46.20 kg daha
az CO2 salımına neden olunmaktadır. Florasan lambalar ise birim zamanda
normal ampullerin ortalama %33’ü daha az enerji tüketmekte dolayısıyla
ortalama %33 daha az CO2 salımına neden olmaktadır. Bu durumda bir
adet normal ampulün daha enerji dostu olan bir adet florasan lamba ile
değiştirilmesi durumnda bir yıl boyunca 24.22 kg daha az CO2 salımına
neden olunmaktadır.
Bu durumda tüm ailelerin ampüllerini enerji verimli olanlar ile değiştirmesi
sonucu aydınlatma ihtiyacından kaynaklanan yıllık CO2 salımı %55 düşerek
877.12 kg daha az olmaktadır. Karşılaştırmalı durum Tablo 27’de verilmiştir.
Enerji tasarruflu ampul 9.83 9.83 19.67 39.33 9.83 19.67 26.22 57.36
Enerji tasarruflu ampul 108.16 75.32 117.92 39.33 36.09 26.25 104.88 57.36
Isıtma/Soğutma:
Tavan fanları birim zamanda klimaların ortalama %91’i daha az enerji
tüketmekte dolayısıyla %91 daha az CO2 salımına neden olmaktadırlar.
• Eğer Egeli öğretmen ailesi klima yerine daha enerji verimli olan tavan
fanı ile soğutma yapmayı tercih etseydi yaz dönemi olarak kabul edilen
üç ay boyunca soğutma ihtiyacı dolayısıyla ortaya çıkan CO2 salımı %91
oranında düşerek 60.48 kg daha az olacaktı.
• Akdenizli işçi ailesi ise günde 4 saat tavan fanı kullanmaktadır. Eğer
kullanım süresini yarıya indirse CO2 salımındaki azalmaya katkısı 6.30
kg/yıl olacaktır.
Linyit kömürü kullanıldığında ortalama 101 t CO2/TJ miktarında salım
meydana gelirken bu rakam doğalgaz kullanıldığında yaklaşık yarıya
düşerek 56.1 t CO2/TJ olmaktadır.
• Ortam ısıtması için yoğun olarak kömür kullanan haneler doğalgaz
kullanabilseydi; aynı ısıyı elde etmek için Güneydoğulu çiftçi ailesi
2979.59 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 2832.70 kg ve Karadenizli
öğretmen ailesi 2538.93 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı.
• Öte yandan bu aileler ortam ısıtması için %10 daha az kömür tüketimi
sağlayacak yalıtım ve tasarruf önlemlerini alabilseydi; Güneydoğulu
çiftçi ailesi 738.92 kg, Doğu Anadolulu memur ailesi 637.00 kg ve
74
Karadenizli öğretmen ailesi 560.56 kg daha az CO2 salımına neden
olacaktı.
Isıtma/Soğutmada klimadan tavan fanına ve kömürden doğalgaza
geçiş sonrası kullanım alışkanlıkları ve CO2 salımları mevcut durumla
karşılaştırmalı olarak Tablo 28’de verilmiştir.
Doğalgaz 3072.57
Klima 66.78
Sıcak su:
Elektrikli su ısıtıcıları (banyo) ortalama 1590g/saat CO2 salmaktadırlar.
Akdenizli işçi ailesi dışındaki tüm ailelerin elektrikli ısıtıcı kullanarak sıcak
su elde ettiğini varsayarsak,
• duş alma sürelerini yarıya indirmeleri durumunda yıllık salımlarda
Güneydoğulu çiftçi ailesi 20.35 kg, Karadenizli çiftçi ailesi 101.76 kg,
Doğu Anadolulu memur ailesi 58.51 kg, Marmaralı memur ailesi 29.26
kg, İç Anadolulu işçi ailesi 97.52 kg, Karadenizli öğretmen ailesi 101.76
kg, Egeli öğretmen ailesi 76.32 kg daha az CO2 salımına neden olacaktır.
• Düşük akımlı verimli duş başlıkları kullanılan su oranını neredeyse
yarıya indirmekte olup klasik duş başlıkları 15-20lt/dk su akıtırken
düşük akımlı duş başlıkları 9-10 lt/dk akıtmaktadır (Öztürk M., 2004.
“Evinizde %50 Daha Az Enerji ve Su Tüketmek İster misiniz?” Yıldız
Teknik Üniversitesi). Dolayısıyla sıcak su için harcanan yakıt ortalama
1/2 oranında azalmakta, bu durum da her birey için duş ihtiyacına
yönelik su ısıtmasından kaynaklanan yıllık CO2 salımının yarıya
düşmesine neden olmaktadır.
• Çamaşır makineleri ortalamada yaklaşık 318 g/saat CO2 salmaktadır.
Haftada 5 saat çamaşır makinesini kullanan kalabalık aileler (Doğu
Anadolu’daki memur, İç Anadolu’daki işçi aileleri) çamaşır makinesini
tam dolu çalıştırarak kullanma zamanını yarıya indirebilse CO2 salımları
da yarıya inerek her bir aile için yılda 66.25 kg daha az olmaktadır.
• Bulaşık makineleri 702.25 g/saat CO2 salmaktadırlar. Bulaşık makinesini
haftda 4 saat çalıştıran İç Anadolulu işçi ailesi tam dolu çalıştırarak
kullanma zamanını 1 saat azaltabilse CO2 salımları yılda 35.11 kg daha az
olmaktadır.
Elektrikli su ısıtma ihtiyacı ve CO2 salımlarını kapsayan karşılaştırmalı
durum Tablo 29’da verilmiştir.
76
Tablo 29. ELEKTRİKLİ SU ISITMADA MEVCUT VE TASARRUFLU
DURUM
(i) Duş alma, çamaşır ve bulaşık yıkama alışkanlıkları
Güneydoğu Doğu
Karadeniz Marmara İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Ege
Duş alma sıklığı Anadolu Anadolu
adet /
Yaz dönemi 8 30 15 15 30 15 30 30
kişi ay
(Haziran-
Eylül) dakika /
4 4 4 4 4 4 4 4
kişi duş
Kış Dönemi Duş 20.35 101.76 40.70 20.35 67.84 101.76 76.32
Yaz Dönemi Duş 10.18 50.88 38.16 19.08 63.60 50.88 38.16
Kış Dönemi Duş 10.18 50.88 20.35 10.18 33.92 50.88 38.16
Yemek Pişirme:
Bir büyük tüp yaklaşık 35 kg CO2 salımına neden olmaktadır.
• Yılda 36 adet büyük tüp kullanan Karadenizli çiftçi ailesinin 3 tüp daha
az kullanması durumunda yılda 105 kg salım azaltacağı açıktır. Bunu
gerçekleştirmek yiyecek ve içeceklerin hazırlanmasında süreleri azaltacak
önlemlerle pekala mümkündür. Tablo 30’da mevcut ve tasarruflu duruma
ilişkin alışkanlıklar ve CO2 salımları verilmiştir.
78
Tablo 30. BÜYÜK TÜP KULLANIMINDA MEVCUT VE TASARRUFLU
DURUM
(i) Tüp kullanım alışkanlıkları
Büyük tüp
adet /yıl 12 36 12 6 5 15 21
kullanımı
Elektronik Aletler:
• Televizyonlar düğmesinden kapatılmak yerine stand by konumunda
bırakıldığında ortalama 5g/saat CO2 salımına neden olmaktadırlar.
Eğer Karadenizli öğretmen ailesi televizyonunu standby konumunda
bırakmak yerine düğmesinden kapatmayı tercih etseydi bir yıl boyunca
32.91 kg daha az CO2 salımına neden olacaktı.
• Plazma televizyonlar, normal televizyonlardan ortalama %52 daha
fazla CO2 salımına neden olmaktadırlar. LCD televizyonlar ise plazma
LCD TV saat/gün 6
Plazma TV saat/gün 3
LCD TV saat/gün 6 3
Plazma TV saat/gün
80
(ii) Televizyon ve bilgisayar kaynaklı CO2 salımları (kg/yıl)
Plazma TV saat/gün
82
şehiriçi toplutaşımacılığın yaygınlaştırılması, hibrid araçların vergi indirimi
vb mekanizmalarla özendirilmesi CO2 azaltımı açısından büyük önem
taşımaktadır. Son zamanlarda rekabet nedeniyle ucuzlayan ve kullanımı
yaygınlaşan uçak yolculuklarının CO2 salımlarına büyük etkisi olmaktadır.
Örneğin Ege’deki öğretmenin ulaşımdan kaynaklanan salımlarının içinde
yurtiçinde yaptığı 9 saatlik uçak yolculuklarının payı %61 seviyesindedir.
Oysa aynı mesafe trenle katedilseydi uçak ile 618 kg CO2 yerine 53 kg CO2
ortaya çıkacaktı. Türkiye’nin şehirlerarası raylı sistemlerini yenileme ve
geliştirme zamanı gelmiştir.
Sonuç
Bu kitapta, okuyucuların iklim değişikliğinin temel nedeni olarak bilinen
küresel CO2 salımlarına Türkiye’nin katkısını AB ülkeleriyle karşılaştırmalı
bir şekilde incelemeleri, Türkiye’de salımların sektörel ve coğrafi dağılımları
hakkında bilgi edinmeleri, ulusal salımlara kendi bireysel katkılarının
bileşenlerini ve görece büyüklüklerini görmeleri ve bunun ötesinde iklim
değişikliğini önlemede kişisel olarak yapabilecekleri ile bunların yaratacağı
etkilerin ne kadar önemli olduğunu değerlendirmeleri için bir fırsat
yaratılmaya çalışılmıştır.
Türkiye kişibaşı CO2 salımları düşük, ancak salım yoğunlukları yüksek bir
ülkedir. 2006 yılı CO2 salım değerleri kıyaslandığında Türkiye toplam salım
hacmi sıralamasında 30 Avrupa ülkesi arasında yedinci sırada yer alırken
kişibaşı salım sıralamasında sondan bir önceki sıradadır. Salım yoğunlukları
bakımından karşılaştırıldığında, eski Doğu Blok ülkelerinden sonra 0.68 kg
CO2/Euro değeri ile GSYH başına salım sıralamasında sekizinci sırada yer
alan Türkiye, nihai enerji tüketimi başına salımlarda benzer şekilde 4.12 ton
CO2/Tep değeri ile dokuzuncu sıradadır.
Yüksek salım yoğunlukları ülke ekonomileri ve çevre için bir tehdit
oluşturma potansiyeli taşır. Bu tehdidin önlenebilmesi için salım
yoğunluklarını düşürücü politikaların geliştirilmesi ve uygulanması
sağlanmalıdır. Bu çerçevede enerji verimliliğinin arttırılması, enerjinin
rasyonel kullanımı ve tasarruf sağlanması, elektrik enerjisi üretiminde,
tüm ürün ve hizmet üretimlerinde çevre dostu yeni teknolojilerin ve
yaklaşımların yaygınlaştırılması için özendirici politikaların uygulamaya
konması ve ayrıca mevcut veya yeniden tasarlanabilecek yaptırımların
üzerine gidilmesi gereklidir. Kitapta anlatıldığı üzere Çek Cumhuriyeti
benimsediği bir dizi politika ile salım yoğunluklarını on yıllık bir süre
içerisinde önemli ölçüde azaltabilmiştir. Burada öncelikle yakıt fiyatlarında
ve diğer alanlarda sübvansiyonlar kalkmış, böylece girdi maliyetleri
yükselerek verimlilik artışı için itici güç oluşturmuştur. Çek Cumhuriyeti’nin
bu eğilimi sürdürmesi durumunda salım yoğunluklarında Türkiye’nin altına
inmesi beklenebilir.
84
kullanmak, televizyonu geceleri düğmesinden kapatmak, çamaşır ve bulaşık
makinelerini tam dolulukta kullanmak gibi ev hayatında konfordan ödün
vermeden kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıklar ile hanebaşı
yılda 250–300 kg salım azaltımı gerçekleştirilebilir. Buna ek olarak yakıt
değişiklikleri de gerçekleştirilebilirse 18 milyon haneli Türkiye’de 28.28
milyon ton CO2 azaltılabilir. Bu rakam 2006 yılı toplam salımlarının yaklaşık
%10una denk gelmektedir.
Evlerde ısınma, sıcak su ve yemek pişirme amaçlı kullanılan yakıt tüketimi
ve ulaşımda tercih edilen vasıta önemli salım kaynaklarını oluşturmaktadır.
Burada salımların azaltılmasına yönelik politikaların geliştirilmesi, bireylere
“temiz” seçeneklerin sunulması sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek
olacaktır. Bu çerçevede ısınma için kömürün ikame edilmesi, binaların
yalıtım, ısıtma sistemini yenileme ve su ısıtmada güneş enerjisi sistemlerini
kurma vb. gibi küçük projelere destek ve teşviklerin verilmesi, şehir içi
ulaşımda toplu taşıma alternatiflerinin hizmete hazır hale getirilmesi
önem kazanmaktadır. Bu seçeneklerin kullanımı özendirilmeli veya
bireysel alışkanlıkları şekillendirmek için dünyada benzeri de bulunan;
şehir girişlerinde park alanları ve toplutaşım imkânları getirilerek şehir
merkezlerine araba girişlerinin ücretlendirilmesi ve özel araç ile otoyollarda
tam kapasitede (4 veya 5 kişi) seyahat ederken ayrıcalıklı şeritten hızla
ilerleme imkânının sağlanmasına benzer uygulamaların tasarlanıp
yürürlüğe konması etkin olacaktır.
CO2 salımlarını başarıyla sınırlayan ülkeler bu konuya bütünleşik politikalar
ile yaklaşmaktadır. Türkiye’nin de enerji-çevre ve ekonomi etkileşimini göz
önüne alan uzun önemli politikalarını bir an önce belirlemesi, bu çerçevede
yeni ve yenilenebilir enerji üretiminin yaygınlaşması için önlemleri alması ve
geniş kapsamlı bir sürdürülebilir kalkınma planlaması yapması gereklidir.
Yenilenebilir enerji teknolojileri kullanımında Türkiye geniş potansiyelini
henüz yeterince değerlendirememiştir.
Kitabı bitirmeden sera gazı salımlarını azaltmada özel sektörün ve
belediyelerin de önemli bir rolü olduğunu vurgulamak gerekir. Sosyal
sorumluluk bilinci ile hareket ederek sürdürülebilir kalkınma kavramını
vizyonu içine alan, üretimde çevre dostu teknolojilere ağırlık vererek
salımları kaynağında, daha ortaya çıkmadan azaltan, atık sorununa çözüm
getiren vizyoner şirketler, ve yerel yönetimler dünyanın hepimiz için
yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmasını önlemekte etkin olacaklardır.
Küresel ısınma olgusu etkilerini beklenenden de hızlı bir şekilde gösteriyor.
Sorumlu bireyler olarak geleceğimizi hep birlikte ve özveri ile kurtarabiliriz.
Yaşanabilir, nefes alınabilir bir Dünya için.....
86
Şekil Ek-2. CO2 SALIMI/NİHAİ ENERJİ – GSYH/ NİHAİ ENERJİ
Küme-1 Bulgaristan Estonya Malta
Polonya Yunanistan
Türkiye
88