Professional Documents
Culture Documents
Son dönemde Rusya, Ermenistan’daki 102. Askeri Üssü’nün görev süresini uzatmakla ve ye-
ni statü kazandırmakla dikkatleri kendi üzerine çekmiştir. Bu konu, öncelikle Azerbaycan ve
Gürcistan’ın, ayrıca Türkiye’nin mercek altına alması gereken bir konudur. Azerbaycan ve Gür-
cistan’dan gelen tepkiler değişik ve istikrarsızken Türkiye tarafından bu konuda her hangi bir
açıklama yapılmamıştır. Bu konu ayrıca beraberinde Türkiye-Azerbaycan askeri işbirliği konu-
sunu da gündeme getirmiştir. Türkiye bu olup bitenler karşısında nasıl bir tutum sergilemeli?
Rusya ile işbirliğindeki öncelikler Türkiye’yi Kafkasya’yı ihmal etmesi için bir gerekçe olabilir
mi? Bu sorunlar bugün yanıtını bekleyen ve Türkiye’yi düşünmeye zorlayacak önemli sorunlar-
dır.
Azerbaycan
Azerbaycan Rus askeri üslerini ülkesinden çıkaran ilk cumhuriyetlerdendir. Sovyetler Birli-
ği dağıldıktan çok kısa süre sonra, 1992’de, Rus orduları Azerbaycan’dan çıkarılmıştır. Bu sırada
Sovyetler Birliği’nin en önemli radarlarından olan Gabele (Gabala-2, RO-7, tesis 754)1 Erken
Gabele Üssü konusu Azerbaycan’da zaman zaman tartışma konusu olmuştur. Azerbaycan
muhalefeti ve birçok sivil toplum örgütü, bu üssün çevre ve insan yaşamını olumsuz yönde et-
kilediğini ifade ederek kapatılmasını istemektedir. Üssün Azerbaycan ve Rusya arasındaki ilişki-
lerde kimi zaman bir pazarlık unsuru olarak gündeme geldiğini de belirtmek gerekmektedir.
Rusya muhtemelen 2012 sonrasında da bu üssün görev süresinin uzatılmasına çalışacaktır.
Gürcistan
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Gürcistan yönetiminin Rus ordularının çıkarılması yönün-
deki politikaları uzun müddet etkin bir sonuç vermemiştir. En sonuncu Rus askeri Gürcistan’dan
2007 yılında çıkmıştır.
Aslına bakılırsa Gürcistan’daki etnik çatışmayı fırsat olarak kullanan Rusya, buradaki askeri
varlığını bugün Güney Osetya ve Abhazya üzerinden sürdürmektedir. Fiilen Gürcistan’ın kontro-
lünden çıkmış bu iki bölgedeki Rus üsleri yeniden yapılandırılarak donatılmaktadır. 17 Şubat
2010’da Rusya ve Abhazya arasında "Abhazya Cumhuriyeti Sınırları İçinde Rusya Askeri Üsle-
rinin Birleştirilmesi Anlaşması” 49 yıl süreliğine imzalanmıştır.
Abhazya’nın coğrafi ve jeopolitik konumu, burada kara, hava ve deniz kuvvetlerini güçlen-
dirmesi açısından Rusya’ya önemli avantajlar sunmaktadır. Abhazya’daki 7. Rus Askeri Üs-
sü’nün Karargahı Gudauta’da yerleşmektedir. Gudauta ve Tiflis arasındaki mesafe yaklaşık 400
km’dir.
Guadauta’daki “Bombora” Askeri Hava Üssü, Güney Kafkasya’nın en büyük hava kuvvet-
leri üssüdür. Burada uçuş hattının uzunluğu 4 km kadardır. Uçuş iniş şeridi denize 100 metre me-
safededir. Bu sayede deniz üzerinden çok düşük yükseklikte uçuşlar yapabilmektedirler. Mos-
kova bu üssün silah mevcudunun artırılması yönünde çalışmaktadır.2
Güney Osetya’daki 4. üs, önceleri Kuzey Osetya’nın başkenti Vadikafkaz dahil 3 garnizon
halinde faaliyet göstermekteydi. 1 Şubat 2010 yılından itibaren Tsinhinvali ve Java garnizonları
da dahil olmak üzere üs, Güney Osetya sınırları içinde konuşlandırılmıştır. Asker mevcudiyetinin
üçte biri (tank komutanları, zırhlı muharip teknisyenleri vs.) sözleşmeli çalışmaktadır.4 Rusya ile
yapılan anlaşmalar gereği bu bölgede S-300’lerin yerleşti-
rilmesi öngörülmüştür. 11 Ağustos 2010’da Abhazya’da bir
S-300 kompleksi yerleştirilmiştir.5 Rusya Kafkaslarda
güçlenme politikas›
çerçevesinde sadece
Ermenistan
jeopolitik etkinli¤ini
Rusya’nın Ermenistan’la askeri işbirliği Sovyetler Birli- art›rmakla yetinmiyor.
ğinin dağılmasının hemen ardından başlamıştır. Aslında iki Ayn› zamanda
ülke arasındaki bu durum “askeri işbirliğinden” ziyade Rus-
ya’nın Ermenistan’a “askeri desteği” olarak algılanmalıdır. Kafkasya’daki askeri
potansiyelini, üslerinin
20 Ağustos 2010’da Medvedev’in Ermenistan’a seferi silah ve asker
sırasında 102. askeri üssün süresinin 49 yıllığına 6 uzatıldığı-
na dair protokol imzalanmıştır. Üsteki subayların yarısı, as- mevcudunu kontrolsüz
kerlerin ise tamamı Ermeni kökenli Rusya vatandaşlarıdır. bir flekilde art›r›yor.
Ayrıca, Erivan üs için Rusya’dan kira da almamaktadır.
Erivan’a 120 km uzaklıktaki Gümrü’de yerleşik 102. Askeri Üs, 1 Eylül 1994’de yapılanmış-
tır. Burası Güney Kafkasya 7. Orduya bağlı 127. tümenin bünyesinde oluşturulmuştur. Tümen
Ermenistan’a 1953 yılında konuşlandırılmıştır.
Ermenistan’daki Rus askeri birliklerinin görevi, Rusya’nın güney cephesini korumak ve bir
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi olan Ermenistan’ın savunmasını sağlamaktır.
102. üste Rusya ve Ermenistan’ın silahlı kuvvetlerinden oluşmuş Birleşik Ordu Grubu yer
almaktadır. Birleşik kuvvetlerin başında Ermeni Savunma Bakan yardımcı bulunmaktadır. Bir-
leşik Ordu Grubu iki alt gruba ayrılır. Bunlardan birisinin başında Rus komutan (102. Üs Komu-
tanı), diğerinde Ermeni komutan (Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin 5. Kolordu Komutanı) bu-
lunmaktadır. Ayrıca bu birimde FSB Sınır Muhafız Birliği bulunmaktadır. 7 30 Eylül 1992 yılın-
2 (+ : &)) '#% (+* )&*1 *( &%%0 0 , ,
http://russian.eurasianet.org/departments/insight/articles/eav020609aru.shtml
3 (+ : &)) '#% (+* )&*1 *( &%%0 0 , ,
http://russian.eurasianet.org/departments/insight/articles/eav020609aru.shtml, 06.02.2009.
4 *(* &%% %&&(&%0 '&#%&)*12 ($/% %&! )* , http://www.rosbalt.ru/2010/02/01/708842.html
5 : -300 ($/% , ($", )&#.% &)"0 +,+$ , http://news.mail.ru/politics/4257490/, 11.08.2010.
6 Süre 1995 yılından, yani anlamanın imzalandıı tarihten itibaren hesaplanmaktadır. 1995 yılında anlama imzalandıı sırada süre 25
yıl olarak belirlenmitir. Yeni imzalanmı protokol gerei bu süre 49 yıl olarak (1995’den itibaren) deitirilmitir. Dolayısıyla
anlama 2044 yılına dek yürürlükte kalacak.
7
&%%0 0
(% -!. '(" \ http://www.rian.ru/spravka/20100215/209344182.html, http://oragir.info/index.php?lang=rus&mode=view&id=7
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 15 Mayıs 1992’de, Taşkent’te imzalanmış bir anlaşma ile
Birlik cumhuriyetlerine verilecek silah kotası belirlenmiştir. Ancak ne kotaların belirlenmesinde
ne de belirlenmiş kotaların uygulamaya geçirilmesi sürecinde adil olunmuştur. Askeri uzmanla-
rın yaptıkları açıklamalara göre zaten kanat anlaşması imzalandıktan sonra bile kota ihlal edil-
miştir. Kanat anlaşması imzalanırken ne ahalinin sayısı, ne yüzölçümü dikkate alınmıştır. Azer-
baycan-Ermenistan bakımından kotaların belirlenmesi ve sonrasında Ermeni saldırıları da dikka-
te alınmamıştır.
Eski Sovyet Ordusu’ndaki silah paylaşımı sırasında Ermenistan ve Azerbaycan silahlı kuv-
vetlerine 250 tank, 220, zırhlı araç, 285 topçu sistemi, 100 savaş uçağı ve 50 saldırı helikopteri-
nin verilmesi kararlaştırılmıştır. Oysa yüzölçümü ve nüfus dikkate alındığı takdirde Azerbay-
can’ın kotasının 565 tank, 860 zırhlı araç, 566 top olması gerektiği görülecektir. İşin aslı, bu sü-
reçte Ermenistan anlaşmanın getirdiği sınırlamaya da uymamış, çeşitli yollardan başta Rusya ol-
mak üzere, Ukrayna, Beyaz Rusya, Kırgızistan, Çin ve Bulgaristan’dan silah almaya devam et-
miştir. Taşkent Anlaşması’na göre Rusya Ermenistan’da konuşlanan askeri üslerinden 2/3’sini,
180 T-72 tankı, 60 BTR-60 ve BTR-70, 25 BRM-1K, 130 top ve havan topunu ve onlarca Osa,
İgla ve Şilka tipi hava savunma sistemlerini Ermenistan’a devretmiştir. Rusya bununla da yetin-
memiş, Sovyet ordusunun paylaşılmasının ardından 1993 ve 1996 yıllarında Ermenistan ordusu-
nu silah, askeri teknoloji ve mühimmatla donatmıştır.8 Bu çerçevede Ermenistan ordusuna 1 mil-
8 Hatem Cabbarlı, Ermenistan ve Rusya Arasında Gelien Askeri birlii, http://www.atsam.org/ermenistan-ve-rusya-arasinda-gelisen-
askeri-isbirligi/
yar dolar ve 800 milyon dolar değerinde silah hibe etmiştir. Gürcistan’dan çıkarılan askeri üssün
donanımları da önce 102. Askeri Üsse oradan da Ermenistan Ordusu’na devredilmiştir. Erme-
nistan kaynaklarına göre 102. Askeri Üsteki asker sayısı 5 bin değil, 12 bindir. Açık kaynakların
üssün silah ve mühimmat potansiyeline dair verdikleri bilgilerin eskidiği söylenmektedir. Rus-
ya’nın Gürcistan’dan çıkardığı askeri üslerin silahları da bu üsse devredilmiştir. Ayrıca 2008 yı-
lında Gürcistan’a karşı savaş sırasında Rusya buraya önemli miktarda silah ve asker takviyesi
yapmıştır.9
Görüldüğü gibi uzun müddet Rusya AKKA’nın hükümlerini delmiştir. 2007 Temmuz sonla-
rında AKKA'yı askıya aldığını, 2007 Aralık ayında da antlaşmadan çekildiğini açıkladıktan sonra
ise Kafkasları silahlandırmak politikasında neredeyse mutlak bir serbestlik elde etmiştir. 102.
Askeri Üssün görev süresinin uzatılmasına dair anlaşma da AKKA normlarını ciddi şekilde ihlal
etmektedir. Anlaşmada üssün yeni silahlarla donatılmasına
dair hüküm de yer almaktadır. Rusya’nın bu adımları, Erme- Sovyetler Birli¤i’nin
nistan’ı da cesaretlendirmiştir. Oysa Ermenistan hala AK-
KA’nın taraflarından biridir. da¤›lmas›ndan sonra
Birlik cumhuriyetlerine
verilecek silah kotas›n›n
Rusya’nın Kendini Aklaması: Nabza Göre Şerbet
belirlenmesi ve
Rusya’nın Kafkasya’daki askeri potansiyelinin artma- belirlenmifl kotaya
sı, Ermenistan’ı silahlandırması, ayrılıkçı Güney Osetya ve uyulmas› süreci adil ve
Abhazya bölgelerindeki silah ve asker birikimi kontrolsüz
bir biçimde ilerlemektedir. Bu sürecin durdurulması yö- hakkaniyetli olmam›flt›r.
nünde daha önce ABD ve Batılı ülkeler tarafından yapılan
itirazlar herhangi bir sonuç vermemiştir. Rus yetkililerinin bu konuda yaptıkları açıklamalar
ise çok değişik şekillerde yorumlanabilen, ucu açık ve çelişkili açıklamalar olmuştur. 102.
Askeri Üsle ilgili Medvedev’in Erivan’da ve Bakü’de yaptığı açıklamalar ise adete bir “nab-
za göre şerbet” olmuştur. Üssün görev süresiyle ilgili Erivan’da yapılan anlaşma töreninden
sonra düzenlenen basın toplantısında Medvedev, Rusya’nın Ermenistan’la müttefik olduğunu
altını çizerek yaptığı anlaşmayı aklamak istemiştir: “Ekonomik ve güvenlik alanında bölge-
nin en büyük devleti olan Rusya, Kafkasya’da önemli rol oynamaya devam edecektir… Rus-
ya müttefik ilişkilerine de sadıktır. Bu açıdan Ortak Güvenlik Antlaşması Teşkilatı’nın üyesi
olan Rusya kurumdaki destekçisi Ermenistan’ın güvenliğinden de sorumludur. Rusya mütte-
fik ilişkilerine ciddi yaklaşmaktadır”.10 Oysa daha sonra Azerbaycan’a yaptığı ziyaret sırasın-
da farklı bir mesaj vererek Bakü’nün gönlünü almaya çalışmıştır. Bakü ziyareti sırasında yap-
tığı açıklamada 102. Askeri Üssün Azerbaycan açısından her hangi bir tehlike arz etmediğini
bildirmiştir: “Biz Kafkasya’da barış ve istikrardan yanayız. Askeri üssün görev süresinin
uzatılması konusuna bu zaviyeden bakmak lazım. Rusya Askeri Üssü’nün Ermenistan’da gö-
rev süresinin uzatılmasına dair protokol bu konuyla ilgili ilkesel şartları değiştirmemektedir,
sadece anlaşmanın müddeti birkaç yıl uzatılmıştır.”11 Öncelikle Medvedev’in “birkaç yıl” ifa-
desi neredeyse yarım asra tekabül etmektedir. İkincisi söz konusu anlaşmanın iki önemli hük-
müne dikkat edilmesi gerekir. Bunlardan birincisi üssün yeni silahlarla donatılması, ikincisi
ise üssün Ermenistan’a söz konusu üssü kendi güvenlik çıkarları açısından kullanma hakkının
tanınmasıdır. Bu anlaşma sonrasında, Ermenistan tarafının yaptığı açıklamalardan da anlaşıl-
dığı üzere Erivan psikolojik olarak bir hayli rahatlamış, artık Bakü’nün yaptığı “gerekirse top-
raklarımızı savaş yoluyla geri alırız” açıklamasının gündeme gelmediği ifade edilmiştir.
Etkisiz Tepkiler
Silahlanma öncelikle bölge ülkeleri olarak Gürcistan ve Azerbaycan, ayrıca Türkiye açısın-
dan bir tehdit oluşturmaktadır. Buna rağmen bu ülkeler arasında da etkin bir tepki mekanizması
bulunmamaktadır.
askeri işbirliğinin gündeme getirilmemesi yadsınacak bir durum değildir. Bu dengesizlik Türki-
ye’nin Kafkaslardan sıkıştırılarak çıkarılmasına endekslenmiştir. Oysa Gürcistan-Azerbaycan ve
Türkiye arasındaki sağlam işbirliğinin değişen koşullar altında yeni ve niteliksel aşamaya geç-
mesi gerekmektedir. Türkiye’nin menfaatlerini Afrika’nın göbeğinde arayan, “statükoyu değiş-
mek” adına Ermeni açılımı macerasına atılan bakış açısı, Türkiye’nin kazanımlarını ve kayıpları-
nın muhasebesini doğru yapmamaktadır.
Türkiye’nin Kafkaslara yönelik bir askeri işbirliği bölgeyi koruma altına almak olarak da dü-
şünülmemelidir. Bu işbirliği zarureti Türkiye’nin kendi güvenliği ve bölgesel güç olması açısın-
dan da büyük önem taşımaktadır.15 Çok önemli bir nokta da, bu ittifakın oluşturulmamasında sa-
dece Türkiye yönetiminin değil, Azerbaycan tarafının da büyük sorumluluğu vardır. Yasal teme-
le oturtulmuş, kurumsal nitelikli bir askeri işbirliği bazen belli tavizleri de gerektirebilir. Fakat
verilen tavizler karşılığında oluşturulacak güvenli ortam sonuç itibariyle her iki devlete sadece
kazanımlar getirecektir. 21. YÜZYIL
15 Ali Asker, Tehlikeli Anlama: Rusya Türkiye’yi Sıvazlıyor, Azerbaycan’a Aba Altından Sopa Gösteriyor,
http://21yyte.org/tr/yazi.aspx?ID=5172&kat=33, 07.08.2010.