Professional Documents
Culture Documents
Teknik
Cilt III
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR A.Ş. YAYINLARI
Fulya Mahallesi, Mevlüt Pehlivan Sokak, No: 23, 80280 Gayrettepe / İSTANBUL
Tel: 0212 317 77 00, Faks: 0212 274 58 40, kultursan@kultursanat.org - www.kultursanat.org
‹slam'da Bilim ve
Teknik
Fuat Sezgin
‹kinci Bas›m
Nisan 2008
Yay›n Dan›şman›
Prof. Dr. ‹skender Pala
Yay›n Koordinatörü
Hasan Iş›k
Çeviri
Abdurrahman Aliy, Eckhard Neubauer
Yay›na Haz›rlayan
Hayri Kaplan, Abdurrahman Aliy
2) Coğrafya
3) Denizcilik 4) Saatler
5) Geometri 6) Optik
Fuat Sezgin
Eckhard Neubauer’in Katkısıyla
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
ORTAK ÇALIŞMASIDIR.
İçindekiler
Giriş ................................................................................................................. 3
Avrupalı Haritaların Arap Kökeni ................................................................ 9
Yerküreleri ve Dünya Haritaları ................................................................. 21
Modeller ........................................................................................................ 30
3. Bölüm: Denizcilik.....................................................................................33
Giriş ............................................................................................................... 35
Denizcilik Aletleri ........................................................................................ 45
Gemi Modelleri vs ....................................................................................... 54
Pusulalar ........................................................................................................ 57
Bölüm 2
Coğrafya
2 CO Ğ R A FY A
GİRİŞ
Orta Arabistan Arapları, İslam’dan önce diğer düzenleme işi, artık haritalara bağımlıydı. Bu
ülkelerle olan ilişkileri, yakın komşuları olan haritalar bizde gerçekten basma kalıp etki bırak-
İran, Bizans, Mısır ve Habeşistan ile sınırlı iken maktaydı, anlamları ve önemleri herşeyden önce
hicretin (Peygamber Muhammed’in Mekke’den kendilerine eşlik eden yolculuk rehber kitaplarıy-
Medine’ye 622 yılında gerçekleşen göçü) ilk yüz- la beraber kullanılışlarına bağlıydı. Bu tür kartog-
yılının ilk yarısında eski dünyanın büyük bir bölü- rafik tasvirlerin muhtemelen Sasani İran’ın İslam
müne egemen konuma geldiler. Hakimiyetlerinin öncesi coğrafya geleneğine bağlı bulunuyor1.
sınırları daha yeni takvimin (hicretin) ilk yüzyılı- Doğa filozofu ve coğrafyacı Ebū Zeyd el-Belḫī
nın sonlarına doğru, yani m.s. 8. yüzyılın ilk yir- (ö. 322/934) bu coğrafya ekolünün kurucusu
mili yıllarında, Pireneler’e ulaşmıştı. Bu gelişim olarak görülür. 4./10. yüzyıl içerisinde ardılları
çerçevesinde, haliyle fethedilen ülkelerin topog- olan Aḥmed b. Muḥammed el-Ceyhānī, İbrāhīm
rafisini, geleneklerini, dinlerini, ekonomilerini, b. Muḥammed el-İṣṭaḫrī, Muḥammed b. ʿAlī İbn
tekniklerini ve tarihlerini tanımaları kaçınılmaz Ḥavḳal ve Muḥammed b. Aḥmed el-Maḳdisī (el-
bir şeydi. Bu yolda ortaya çıkan ilk yazınsal Muḳaddisī) coğrafya yazının bu kolunu şaşılacak
ürünler, belirli bir ülkenin veya ülkelerin fetḥ’i parlak bir döneme taşımışlardır. Onların en genç
(fethedilmesi) veya futūḥ’u (çoğ. fethedilmeleri) temsilcisi olan el-Maḳdisī (el-Muḳaddisī)’yi, coğ-
başlığını taşımaktaydı. Bu tür eserlerin ilk yazar- rafya kitabının günümüze ulaşan iki yazmasın-
ları, anlaşılabileceği gibi Akdeniz bölgesinden dan birisini Hindistan’da bulmuş olan arabist
ihtida etmiş bilginlerdi. Alois Sprenger2 «yaşamış en büyük coğrafyacı»
Eski Arap şiirlerindeki topografik tasvirlere daya- olarak niteliyordu. «O denli çok seyahat eden
narak, daha 2./8. yüzyılın ilk yarısında filolog- ve keskin gözlemlerde bulunan, aynı zamanda
lar çevresinde Arabistan’ın topografik verilerini topladığı malzemeyi o denli planlı işleyen bir
toplamaya yönelik hummalı bir çaba başlamıştı. kimse belki de hiç var olmamıştır» diyordu.
Bundan gelişen ve yüzyıllar boyunca devamlı Adı geçen şahıslardan ilk üçünün, Ebū Zeyd el-
olarak artan yazın ürünleri 6./12. yüzyılda çok Belḫī, el-Ceyhānī, el-İṣṭaḫrī, eserleri sayesinde
ciltli anıtsal bir coğrafya sözlüğünün doğuşuna İran ve Orta Asya hakkındaki coğrafi bilgiler
götürmüştür. önemli bir gelişim göstermiştir. Daha genç olan
2./8. yüzyıldan 3./9. yüzyıla geçiş döneminde iki coğrafyacı Suriyeli İbn Ḥavḳal ve Filistinli
beşeri coğrafya ve tarihsel coğrafya alanında el-Maḳdisī’nin eserlerinde ise Sicilya, İspanya,
Arap-İslam coğrafya yazınının özgün bir türü Kuzey ve Kuzeydoğu Afrika hakkındaki coğrafi
kendini gösterdi. Doğuşu ve erken dönem gelişi- bilgilerde, özellikle birçok seyahatte kendi yap-
minde bu ekol bağımsızdı ve yüzlerce yıl boyun- tıkları gözlem ve keşifler temelinde kazanmış
ca, 3./9. yüzyılın ilk çeyreğinde, Ptoleme (m.s. oldukları olağan üstü ilerleme görülür.
180 civarı) coğrafyasının ve Marinos (m.s. 130 Modern Arap coğrafya tarihi üzerindeki son
civarı)’un dünya haritasının bilinir olmasından dönem araştırmaları, İbn Ḥavḳal’ın öne çıkan
sonra Arap-İslam kültür çevresinde doğmuş olan özelliğinin, bütün kitabında mekansal bağlamlar-
matematiksel coğrafyadan bağımsız olarak kendi la zamansal süreçlerin kendisine özgü bir biçim
yolunda gitti.
Zamanla sıkı bir betimleyici karakter kazanan
1 Sezgin, Fuat: Geschichte des arabischen Schrifttums,
beşeri coğrafya en azından ülkelerin kartografik
Cilt 10, s. 130.
tasviri bağlamında, 4./10. yüzyıldan itibaren yeni 2 Die Post- und Reiserouten des Orients, Leipzig 1864
karakteristik özelliklere kavuştu. Materyalleri (Tekrarbasım: Islamic Geography serisi Cilt 112), Önsöz
s. 18; Sezgin, F.: a.e., Cilt 10, s. 346.
4 CO Ğ R A FY A
ile tanınan Norman Kralı II. Roger eş-Şerīf el- olduğu8 yönündeki bilgiyi müstensihin yanılgısı
İdrīsī’yi, Nüzhet el-Müştāḳ’ın yazarını, Kuzey olarak açıklamaktaydı9. Ben, el-İdrīsī’nin parça-
Afrika’dan yanına getirtmiş» ve onu bir dünya haritaları ile bir kitabına dayanılarak ve günü-
haritası yapmakla görevlendirmişti. el-İdrīsī müze ulaşmış, oldukça bozulmuş yuvarlak harita
bunun için zorunlu olan metali talep etmiş ve da göz önünde bulundurularak orijinale daha
Kral yeterince gümüşü kullanımına sunmuştu5. yakın, belki de gümüş bir levha üzerine işlenecek
el-İdrīsī’nin Sicilya’da, muhtemelen 1138’den bir dünya haritasını yeniden yapma girişimi için
1161 yılına kadar, yani II. Roger’ın ölümünden koşulların (Miller’in ön çalışmaları da bunlara
sonrasına kadar devam eden uzun süreli ikameti dahildir) bugün daha elverişli olduğuna inanıyo-
en az dört meyve vermiştir: 1. Gümüş üzerine rum.
hâkkedilmiş yuvarlak bir dünya haritası, 2. 70 İdrīsī-haritalarının kaynağı ve onun kartografya
seksiyona bölünmüş bir dünya haritası, 3. Kitāb tarihindeki yerine ilişkin sorular günümüz çalış-
Nüzhet el-Müştāḳ fī İḫtirāḳ el-Afāḳ, 4. Kitāb malarında çok farklı şekilde yorumlanıp yanıt-
Üns el-Mühec ve-Ravḍ el-Ferec adlı kitapla- lanmıştır. Bu girişin dar çerçevesinde sadece
rı. Yuvarlak gümüş levha, Tabula Rogeriana, Mathematische Geographie und Kartographie
Roger’ın ölümünden altı yıl sonra, 1160 yılında, im Islam und ihr Fortleben im Abendland isim-
ardılı I. Wilhelm dönemindeki bir isyan sırasında li çalışmam esnasında ulaştığım bazı bulgulara
isyancılar tarafından parçalanarak bölüşülmüş- kısaca değineceğim.
tür6. Bizzat el-İdrīsī’nin7 söylediği gibi, bu hari- Meʾmūn coğrafyacılarının (yaklaşık 215/830)
ta daire şeklindeydi. Harita, bazı bozukluklara yuvarlak dünya haritasının keşfedilmesinden
uğramış bile olsa birçok yazmada korunmuş ve sonra, el-İdrīsī’nin Palermo’da yaptığı haritanın
günümüze ulaşmıştır. esas itibariyle bu haritaya dayandığı kolayca tes-
el-İdrīsī’nin dünya haritasının, parçaharitalarının pit edilebilir. Ancak model aldığı haritanın dere-
ve coğrafya kitabının önemi hakkında günümüz ce ağını, yanlışlıkla eş uzaklıklı olarak çekilmiş
çalışmalarında oldukça farklı hükümlere varıl- yedi iklim çizgisiyle değiştirmiştir. İdrīsī-harita-
mıştır. Herşeyden önce sadece çok az sayıdaki sında öncüsüne nispetle görülebilir ilerlemeler-
İdrīsī araştırmacısı onun yuvarlak dünya harita- den birisi Akdeniz’in oldukça tashih edilmiş şekli
sından bilgi edinmiş ve bunu verdiği hükümlerde ve Avrupa’nın daha iyi bir topografisidir. Bana
göz önünde bulundurmuştur. Genellikle dikkat- daha da önemli görünen, el-İdrīsī’nin Asya’nın
lerini Konrad Miller’in 1928’lerde 70 parçaharita bir çok bölümü için yeni bir görüntü ve yeni bir
temel alınarak yeniden oluşturulmuş, üzerinde topografi sunmasıdır. Ancak Meʾmūn coğraf-
meskun dünyanın kuzeyinin ekvator bölgelesiyle yacılarının dünya haritasının keşfedilmesinden
aynı uzunlukta gösterildiği dikdörtgen dünya ve bu haritanın el-İdrīsī’nin ana kaynağı oldu-
haritasına yöneltmişlerdir. el-İdrīsī’nin haritala- ğunun tespit edilmesinden sonra bu yeni öge
rının yayınlanması ve kitabının ilgili bölümlerinin saptanabiliyor. Meʾmūn coğrafyacıları evvela,
çevrilmesindeki yararlı çabaları için Miller’e ne Ptoleme’nin birbirine bağlı tüm bir kıta tasav-
kadar teşekkür etsek azdır. Maalesef Miller, el- vuruna karşı, meskun dünyanın en uzak kuzey
İdrīsī tarafından yapılmış haritanın yuvarlak değil doğusunu, bu kısmı sınırlandıran, aşılabilir kuşa-
dikdörtgen olduğu gibi yanlış bir kanıya varmıştı. tıcı bir okyanusun varlığına ilişkin tasavurlarıyla
Daha sonra el-İdrīsī’nin kitabının yazmasındaki, tashih etmişlerdi. el-İdrīsī’nin dünya haritasın-
bu haritanın bir daire (dāʾire) biçimine sahip da daha sonra Asya’nın kuzey doğusu önemli
ölçüde küçültülmüş, yuvarlaklaştırılmış ve bir mesidir. Bu kitaptan bazı alıntılar büyük bir şans
semer biçimi almıştır. İdrīsī-haritasının dikkat eseri olarak günümüze ulaşmıştır13. Bu nedenle,
çeken farkı sadece konfigürasyonla sınırlı değil- böylesine erken bir dönemden Arap-İslam bilgin-
dir, ayrıca hidro-coğrafik içeriğin genişletilmesi lerin seyahatnamelerini duyduğumuzda şaşırma-
ve orografik (dağlarla ilgili) karakterlerin farklı malıyız. Çin’e kara yoluyla yapılmış bir seyahatin
bir sunumuyla özel bir önem kazanmaktadır. sunumu konusunda kendisinden bilgi edindiğimiz
Bu haritada Meʾmūn haritasında bulunmayan en eski seyyah Temīm b. Baḥr el-Muṭṭavviʿī’dir.
bir dizi iç deniz ve ırmak bulunmaktadır. Ancak Seyahatnamesinin günümüze ulaşan bölümleri,
bir kaç yıl önce şu soru ortaya atıldı: Kuzey ve bu seyahati 206/821 ve 209/824 yılları arasında
Kuzeydoğu Asyanın bu değiştirilmiş konfigüras- tarihlendirmeyi olanaklı kılmaktadır14.
yonu ve Orta Asya’nın yeniden şekillendirilme- 3./9. yüzyılın ilk yarısından, batı Orta Asya’ya,
si nereden kaynaklanmaktadır? Bütün bunlar Hidistan’a ve Bizans’a seyahat eden Arap sey-
büyük bir ihtimalle, el-İdrīsī’nin kitabının ön yahların, burada ele alamayacağımız bazı rivayet-
sözünde bahsetmekte olduğu şimdiye dek dikka- leri malumumuzdur. Arabistler, Hārūn b. Yaḥyā
te alınmamış Kīmāk-Türkçe bir kaynağa dayan- (300/912)’nın İstanbul’a ve Roma’ya15 yaptığı
maktadır10. seyahat ve ayrıca, İbrāhīm b. Yaʿḳūb (350/961
İdrīsī haritasının Avrupa’da doğmuş olan harita- civarı)’un Slavlar16 hakkındaki ve Aḥmed b. İbn
larda bıraktığı derin izleri, 7./13. yüzyıldan 8./14. Faḍlān (4./10. yüzyılın ilk yarısı)’ın da Hazar
yüzyıla geçiş aralığından itibaren izleyebiliriz. Denizi’nin kuzeyinde bulunan Bulgarlar ve Ruslar
Kitabın Avrupa ülkeleri hakkında başka hiçbir hakkındaki17 bilgi ve açıklamalarına özel bir ilgi
Arapça coğrafya kitabının içermediği kadar çok göstermişlerdir. Oğuz Türkleri, Normanlar ve
değerli bilgiler içeren metin bölümüne gelin- hayli kuzeyde bulunan «Wi sū» ve de Kuzey Buz
ce, bu bölüm Avrupa’da 10./16. yüzyılın sonuna Denizi hakkında da tarihi, coğrafi ve etnik bil-
kadar hiçbir önemli ilgiyle karşılaşmamıştır. giler edinmekteyiz. Ebū Dülef18 (4./10. yüzyılın
el-İdrīsī’nin eseri hakkındaki bu kısa açıklamalar- birinci yarısı)’in iki seyahatnamesinden birinde
dan sonra Arap-İslam kültür çevresinde oldukça Maveraünnehir (Transoksanya) ve Orta Asya,
geniş bir yer alan seyahatnamelere dayalı “seya- diğeri de İran ve Kafkasya boyunca yapılan seya-
hat coğrafyası”ından da söz etmek gerekir. İslam hat anlatılmaktadır. 4./10. ve 5./11. yüzyılın diğer
dünyasının Çin’le deniz yoluyla 1./7. yüzyıldan seyyahlarını dikkate almaksızın ʿAlī b. el-Ḥüseyn
itibaren var olan canlı ticareti ve münasebeti, el-Mesʿūdī19 (ö. 345/956)’yi ve Muḥammed b.
bilinen tarihi bir olgudur11. Hindistanla olan Aḥmed el-Bīrūnī20 (ö. 440/1048)’yi dile getirmek
ilişkiler ve oranın kültürüne ve bilimine olan ilgi isterim.
o denli ilerlemişti ki, Abbasi Halifesi el-Manṣūr
13 İbn en-Nedīm: Kitāb el-Fihrist, ed. G. Flügel, Cilt 1,
(dönemi: 136-158/754-775) bazı Hint bilginleri-
Leipzig 1872, s. s. 345ff.
ni Bağdat’a davet ederek Hintlilerin en önemli 14 Minorsky, Vladimir: Tamīm b. Baḥr’s Journey to the
astronomi kitabını 154/770 yıllarında Arapça’ya Uyghurs, in: Bulletin of School of Oriental and African
çevirtmişti12. Kültür tarihi bakımından önemli Studies (London) 12/1947-48/275-305.
olgulardan birisi de, bilim ve kültüre oldukça 15 Bu konudaki çalışmalar bir araya getirilmiştir, in: Isla-
ilgi duyan ve Hint tabiplerini Bağdat’a getirten mic Geography Cilt 166, Frankfurt 1994.
16 Bu konudaki çalışmalar bir araya getirilmiştir, in: Isla-
Abbasi devlet adamı Yaḥyā b. Ḫālid el-Bermekī
(ö. 190/805)’nin bir bilgini Hintlilerin dinlerine mic Geography Cilt 159, Frankfurt 1994.
17 Bu konudaki çalışmalar bir araya getirilmiştir, in: Isla-
ilişkin bir kitap yazması için Hindistan’a gönder-
mic Geography Cilt 169, Frankfurt 1994.
18 a.e., Cilt 169.
19 Sezgin, F.: a.e., Cilt 1, s. 332-336; Cilt 6, s. 198-203; Cilt
10 Sezgin, F.: a.e., Cilt 10, s. 348-350. 7, s. 276-277.
11 a.e., Cilt 10, s. 546. 20 a.e., Cilt 5, s. 375-383; Cilt 6, s. 261-276; Cilt 7, s. 188-
12 a.e., Cilt 6, s. 116-118. 192, 288-292.
G İR İŞ 7
Bu bilgilerin ilki, bize dar anlamda bir seyahatna- “Seyahat coğrafyası”na ilişkin açıklamaların,
me bırakmamıştır, bununla birlikte dünyayı bizzat beşeri coğrafya hakkındaki bu kısa panaroma-
kendi tecrübesiyle tanımak istediği ve yaklaşık 30 da çok uzun bir yer tutmaması için, burada,
yıl devam eden bir seyahat yaşantısı esnasında 578/1183 yılından itibaren memleketinden hare-
yazdığı, doğa-felsefi, tarihi ve coğrafi içerikli pek ketle, ilki Arabistan’a olmak üzere üç seyahat
çok eser bırakmıştır. Onun kaç ülkeyi ziyaret yapmış olan Valencia’lı Muḥammed b. Aḥmed
ettiğini bilmemekteyiz, çünkü eserlerinin birçoğu İbn Cübeyr (ö. 614/1217)22 ismiyle yetinmek
kaybolmuştur. Kesin olan, memleketi Bağdat’tan isterim. Görüldüğü kadarıyla gün gün yazılı ola-
İran’a, Hindistan’a, Sansibar’a, Madagaskar’a, rak kaydettiği serüvenlerinin ve gözlemlerinin
Arabistan’a ve Kuzey Afrika’ya gittiğidir, ama betimlemesi, Arap coğrafyasının en ilginç bel-
yine de ne kadar sıklıkla hangi ülkeleri ziyaret geleri arasında yer almaktadır. Sanata, kültüre
ettiği bilinmemektedir. ve mimariye, yönetime ve etnolojiye ilişkin göz-
el-Bīrūnī’yi seyahatname yazını çerçevesinde lemleri beşeri coğrafya tarihi için büyük değe-
anmamızın nedeni onun, yerinde yapmış olduğu re sahiptir. Herşeyden önce, Norman Kralı II.
birçok seyahate ve insanlarla kurduğu temas- Wilhelm dönemi Sicilya’sının tarihi ve kültür
lara dayanarak ülkenin din, bilim ve gelenekle- tarihi için İbn Cübeyr’in seyahatnamesi benzeri
ri hakkındaki araştırmalarında bütün zamanlar bulunmaz bir kaynak önemine sahiptir.
için örnek teşkil edecek nesnellik ve gerçeklikle
yazmış olduğu, Hindistan hakkındaki kitabıdır.
Bu büyük evrensel bilgin eserinin girişinde şöyle
demekte: «Bu kitap polemiksel bir kitap değildir,
bilakis sadece olgular bildirimidir. Hinduların
kuramlarını olduğu gibi açıklayacağım ve
Yunanların bunlarla benzeşik kuramlarını, her
iki tarafın benzerliklerini göstermek için dile
getireceğim.» Bu pasajın Almanca’ya çevirmeni
Max Krause21 bununla ilgili olarak şunu söyle-
mektedir: «Bu ilke titizlikle izlenmekte, kılı kırk
yaran bir kesinlikle Hintlilerin öğretileri –yazarın
şifahi gelenekten veya yazından malumu olduğu
ölçüde, aktarılmaktadır. Yazar, bu veya şu nokta
hakkında hiçbir şey veya kesin bir şey öğreneme-
diğine vurgulu bir biçimde işaret etmekten çekin-
memektedir, tıpkı değişik rivayetler arasındaki
farklılıklara dikkat çektiği gibi. Konuya ilişkin
kendi görüşleri daha ziyade bölümlerin sonunda
dile gelmektedir. Onun eseri, Hintlilerle savaşa-
cak kimsenin değil, onları ve görüşlerini anlamak
ve takdir etmek isteyen kimsenin eline malzeme
sağlayacaktır.»
Diğer isimleri bir yana bırakıp Ebū Ḥanīfe ed- Beşeri coğrafya ve onun yan dalları olan tarihi
Dīneverī (ö. 282/895 civarı)’den23 itibaren önem coğrafya, şehir ve bölge coğrafyası ve de “seyahat
kazanan bitki coğrafyasının Sevilla’lı Ebū el- coğrafyası” üzerindeki arabistik araştırmalar iki
ʿAbbās en-Nebātī24 (ö. 637/1240)’nin «Doğu’ya yüzyıl önce başlamıştır. Arabistler Arap-İslam
Seyahat» (er-Riḥle el-Meşriḳiyye) adlı eseri ile kültüründe bu alanda ortaya konan başarılı çalış-
dikkate değer bir seviyeye ulaştığını belirtmek maların önemini diğer alanlara oranla çok daha
isterim. iyi gün yüzüne çıkarabilmişlerdir. Bu konuyla
“Seyahat coğrafyası”nı sonlandırırken Tanca’lı ilgili çalışmaların, tercümelerin ve metin edis-
Muḥammed b. İbrāhīm İbn Baṭṭūṭa (ö. 770/1369) yonlarının çoğunu Frankfurt Üniversitesi’nde
da anılmalıdır. Bu Faslı 725/1325 yılında dizgin- bulunan Arap-İslam Bilimleri Tarihi Esntitüsü,
lenemez bir seyahat tutkusuyla ve yabancı olanı Islamic Geography yayın serisinde bir araya
tanımaya yönelik karşı konulamaz bir arzuyla getirmiş ve 278 cilt olarak yayınlamıştır. Burada
doğduğu kenti 22 yaşında terketmiş ve doğuya bir bütün olarak göze çarpan, bu araştırmalar-
yönelmiştir. Kuzey Afrika, Mısır, Arabistan ve da matematiksel coğrafyanın yer bulmaması ve
Mozambik’e kadar Doğu Afrika’da, Anadolu’da, Arap-İslam kültür çevresininin matematiksel-
Bizans’ta, Kama’nın Volga nehri ağzında 55. astronomik temelde gelişen kartografi alanındaki
enlem derecesine kadar Güney Rusya’da, Orta büyük başarısının hemen hemen hiç bilinmemiş
Asya’da, Hindistan’da, Malezya Yarımadası ve olarak kalmasıdır. Bu gerekli harita malzemesi,
Çin’deki ikameti ve sık sık tekrarlayarak ziya- araştırmacılarda bulunmamaktaydı. Bu panora-
ret ettiği ara istasyonlarda geçirdiği 24 yıldan manın yazarı, Meʾmūn coğrafyacılarının dünya
sonra İbn Baṭṭūṭa ilk seyahatini tamamlamış- haritası ile parçaharitalarının keşfedilmesi gibi
tır. Endülüs’e olan ikinci seyahati ve Afrika’ya talihli koşullarla, söz konusu boşluğu doldurma
olan üçüncü seyahatiyle birlikte toplam 27 yılını girişiminde bulunmaya bulunmaya yönelmiştir.
memleketi dışında geçirmiştir. R. Henning’e25 Yazar, yaklaşık onbeş yıl alan çalışmasının sonuç-
göre İbn Baṭṭūṭa «gerçekten, Eski Çağın ve Orta larını üç cilt halinde Mathematische Geographie
Çağın çıkardığı en büyük dünya seyyahı olarak und Kartographie im Islam und ihr Fortleben im
kabul edilebilir». «Gerçek bir araştırma seyyahı Abendland (Frankfurt 2000) adı altında uzman
olarak dikkatle tüm izlenimleri kaydetmiş, işle- dünyanın tartışmasına sunmuştur. Kitabın ulaşı-
miş ve çok ayrıntılı hatta hacimli denilebilecek lan bazı sonuçları, daha genel bir okuyucu kitlesi
bir seyahatname, çok zengin coğrafi bir hazineyi için düşünülmüş ve Forschung Frankfurt (Heft 4,
miras bırakmıştır.» İbn Baṭṭūṭa «Marco Polo’dan 2000) dergisinde yayınlanarak genel özeti burada
muhtemelen üç kat fazla yabancı ülke görmüş- katalok kullanıcısına sunulacaktır:
tür.»26
sütunlarını dolaşıp gezdikten sonra Akdeniz’den zamanına kadar ulaşılan kartografik başarılarını
Mısır’a tekrar dönecek kadar uzağa yelken açma- vakitsiz ve yanlış olarak telakki ediyor, sabır
larını emretmiş olduğunu, denizcilerin bu emri ve daha kesin yer verilerinin yeterince toplan-
üç yıl içerisinde yerine getirmiş olduklarını anla- ması tavsiyesinde bulunuyordu. Bir haritanın
tıyor. çizimini, ancak değişik ülkelerde bulunan birçok
bilgin tarafından yapılmış bir ön çalışma sonra-
sında gelecekte gerçekleştirilebilecek bir ödev
Yunanlarda Matematiksel olarak görüyordu. Yunanlar kesinlikle, ölçülmüş
Coğrafyanın İlk İşaretleri bulunan tek bir boylam farkı tanıyorlardı: Bu,
ay tutulmalarının m.ö. 331 yılında Kartaca ile
Yunanlar, m.ö. 5. ve 4. yüzyılda dünyanın küre Arbela arasındaki gözlem çalışmasından sonra
şeklinin varsayılmasıyla, m.ö. 3. yüzyıldaki ilk bulunmuştu ve yaklaşık 11° abartılıydı.
yeryüzü ölçümü denemesi ve Babillilerin gök- Zaman içerisinde elde edilen enlem derecele-
kubbesini büyük bir daire halinde 360 derecenin ri, gerek gemi seferlerinde ve gerekse Roma
bölümlerine ayıran sisteminin dünyaya uygulan- ordusunun katettiği mesafelere ilişkin uyguladığı
masıyla yeryüzünün bilinen şeklinin matema- ölçümler ve de rota kitaplarında diğer yollarla
tiksel olarak kavranması için gerekli temelleri kazanılmış bilgiler, m.s. 2. yüzyılın ilk yarısında
atmışlardır. Boylam derecelerinin ay tutulma- bir meskun dünya haritasının ortogonal (dik
larının eş zamanlı gözlemi yoluyla, mekanlar açılı) izdüşümde şekillendirilmesine yol açmıştı.
arasındaki zaman farkı anlamındaki tasavvuru ve Bu haritanın yapımcısı Tyros’lu Marinos’dur.
yer belirlemeye temel teşkil eden, bir mekanın Çoktan kaybolmuş olan haritasının izlerine
coğrafi enlemi ve kutup yüksekliği eşitliği kuramı bizi daha genç çağdaşı Ptoleme götürmekte-
da onların hesabına kaydolunmalıdır. dir. Görünen o ki, bu harita ve ona eşlik eden
Matematiksel-astronomik olarak temellendiril- metin, Ptoleme coğrafyasının yegane temeli idi.
miş bir harita çizmeyi, Yunanların en büyük Öğrendiğimize göre, Marinos meskun dünyanın
astronomlarından birisi olan Hipparchos m.ö. 2. haritasını, boylamı 225° yani yaklaşık 80° ila 90°
yüzyılın üçüncü çeyreğinde henüz gerçekleştiri- abartılmış olan, bir derece ağına dayandırmıştı.
lemez olarak görüyordu. O, coğrafyanın kendi Ardılı Ptoleme, bu meskun dünya haritasından
(belki de bundan başka eklenmiş parçaharita-
3. Resim: Ptoleme
Coğrafya’sından
dünya haritası, 14.
yüzyılın 1. yarı-
sından bir yazma
içerisinde. Bizanslı
bilgin Maximos
Planudes tarafın-
dan yapılmıştır.
Meʾmūn coğrafya-
sının aksine (1. ve
2. resim) burada
Hint Okyanusu
ve Atlantik hala
iç denizler olarak
sunulmaktadırlar.
AV RU PAL I H A R İT A L A R IN A R A P K Ö K E N İ 11
Bilinen En Eski Küresel İzdüşümlü 2. Resim: Halife el-Meʾmūn’un dünya haritasının rekons-
trüksiyonu, görevlendirilen coğrafyacılarından birisi-
Dünya Haritası nin yaptığı koordinatlar kitabının verilerine dayanarak.
Bugüne ulaşan harita ile yapılan bir karşılaştırma, esas
itibariyle özdeştiklerini ve bundan da öte rekonstrüksi-
Marinos’un kartografik başarısı ve Ptoleme coğ- yonun pek çok ayrıntıda, kaybolan orijinalin, birçok kez
kopyalanarak değişikliğe uğraması sonucu günümüze
rafyası, Arap-İslam kültür çevresine, bu kültür
ulaşan kopyasından daha doğru olduğunu göstermek-
çevresinin sadece Atlantik’ten Hindistan’a uzan- tedir.
makla kalmadığı gibi, diğer kültür dinyalarından
alınan bilimleri kendilerine mal etmenin öte-
sinde gösterdikleri yaratıcılık evresinin eşiğinde
olduğu bir dönemde, 9. yüzyılın başlarında ulaş-
mıştır. Döneminin bütün bilim alanlarını teşvik
etmiş olan Halife el-Meʾmūn büyük bir bilginler tadan eşzamanlı olarak çıkarılmış koordinatları
grubuna yeni bir «Coğrafya» ve bir dünya hari- içeren bir çizelgenin ışığı altında eşsiz bir kartog-
tası yapmaları emrini vermişti. Bu bilginlerin rafik abide olarak belirmektedir: Harita küresel
çalışmalarında özellikle Yunan üstatlarına bağlı bir izdüşüm taşımaktadır. Bu, meskun dünyanın
kalmak zorunda oldukları aşikardır. 15°-20° küçültülmüş bir batı-doğu genişliğini, aynı
Bu emrin sonucunda meydan getirilen atlas- zamanda Akdeniz’in 10° küçültülmüş bir uzunluk
tan ve ona eşlik eden coğrafi eserden bereket eksenini göstermektedir. Bundan başka, Marinos
versin ki bazı kısımlar günümüze ulaşabilmiş- ve Ptoleme’nin birbirine bağlı bir anakara tasav-
tir. Matematiksel coğrafya ve kartografi tarihi vurlarının yeni bir modele yerini bırakmış olması
bakımından, Meʾmūn coğrafyacılarının dünya büyük önem taşıyor. Buna göre, meskun dünya
haritasının 1340 yılından kalan bir kopyasının 20. bir «kuşatıcı Okyanus» tarafından, bu okyanus
yüzyılın seksenli yıllarında yeniden gün yüzüne da bir «karanlık okyanus» tarafından çevrelen-
çıkması olağanüstü bir önem taşımaktadır. Bu miştir. Atlantik ve Hint Okyanusu artık iç deniz
kuşkusuz, birçok kez yapılan kopyalama yüzün- olmayıp, kuşatıcı Okyanus’un parçalarıdır (bkz.
den zamanında muhteşem olan orijinalin (bkz. 2. resim).
1. resim) şekli bir dereceye kadar bozulmuş bir Yunanların, yeryüzünün sağlıklı bir kartogra-
kopyasıdır. Buna rağmen bu harita, orijinal hari- fik tasvirine ve bu amaç doğrultusunda kullanı-
12 CO Ğ R A FY A
9. Resim: Abraham Ortelius’un Asya haritası Bu konuda kendisi bir şeyler ifade etmemiştir.
(Antwerpen 1567), Gastaldi haritasının yeni bir redak- Bir kaç yıl sonra, dönemin en ünlü iki meslektaşı
siyonu olarak yayınlanmıştır. Sağ alt köşede Ortelius,
Abraham Ortelius (9. resim) ve Gerard Mercator,
Gastaldi’nin bu haritayı Arap geleneğinde yaptığına
işaret etmektedir. Gastaldi’nin Asya haritasını belirli değişikliklerle
ve genişletmelerle kendi redaksiyonları olarak
yayınladılar. Haritanın doğru veya diğerlerinden
daha doğru olduğunu ortaya koymak için hangi
boylam derecesinin 115° olduğu Meʾmūn dünya
ölçütleri benimsemişlerdi? Gastaldi’nin koor-
haritasının derece ağına yerini bırakmak zorunda
dinatları nereden kaynaklanmaktaydı? Ortelius
kalmıştı.
bu sırra vakıf olduğuna inanmıştı, haritasının
sağ alt köşesine şu açıklamayı yapmıştı: «Bu
vesileyle ilgi duyan okurlara, coğrafya konusun-
da birçok hizmetlerde bulunmuş olan Jacobus
Ptoleme Coğrafyası’ndan Ayrılış Gastaldus’un Arap kosmograf Ebū el-Fidāʾ’nın
geleneğine uygun olarak sağladığı yeni Asya
1560 ve 1561 yıllarında Giacomo Gastaldi tara- tasvirini sunuyoruz.» Ortelius bununla Arap coğ-
fından ortaya konulan üç parçadan oluşan Asya rafyacı Ebū el-Fidāʾ (ö. 1331)’nın Fransız oryan-
haritası ve yeni yaptığı dünya haritası ani bir talist Guillaume Postel tarafından 1524 yılında
etki gösterdi. Kendini yaklaşık 30 yıl boyunca İstanbul’dan Fransa’ya götürülen karşılaştırmalı
«Ptoleme» haritalarının çizimlerine adayan bu koordinat çizelgeleri içeren bir yazma kitabını
İtalyan mühendis ve haritacı birdenbire bambaşka kasdetmektedir. Gerçi bu kitap İslam dünyasın-
karakterde değişik derece ağlı, farklı bir konfigü- da çoktan eskimiş olan, daha doğru değerlerle
rasyona, topografyaya ve toponomiye sahip hari- değiştirilmiş koordinatları içermekte ise de, yazar
talar yayınladı. Buna nasıl ve nereden ulaşmıştı? Avrupa’da 16. yüzyılın ikinci yarısında yeni bir
AV RU PAL I H A R İT A L A R IN A R A P K Ö K E N İ 17
11. Resim: Hindistan ve komşu bölgelerin haritası, den Latince yazıya taşınmıştır. Haritanın topografyası
Hollandalı Jan Huygen van Linschoten (1596) tarafın- ve toponomisi, bu modelin bir Arap haritası olduğuna
dan kendi verdiği bilgiye göre şark kaynaklı bir model- ilişkin hiçbir kuşku bırakmamaktadır.
Abbasi Halifesi el-Meʾmūn (dönemi: 198-218/ aynı kökten üç iklim haritası da içermektedir.
813-833)’un emriyle birçok astronom ve coğraf- Bundan başka üç parçaharita, yani Nil akıntı-
yacı tarafından yapılan ve kaybolduğu düşünülen, sının, Azak Gölü’nün ve Güneydoğu Asya’da
coğrafya tarihinin meşhur dünya haritası yirmi yıl bulunan «Yakut Adası»nın tasviri, Straßburg
önce İbn Faḍlallāh el-ʿÖmerī’nin İstanbul’daki Üniversite kütüpanesinde, 4247 No.lu el yazma-
Saray Kütüphanesi (III. Ahmet 2797/1)’ndeki sıyla korunarak günümüze ulaşmıştır. Bu yazma
Mesālik el-Ebṣār isimli ansiklopedisinin (yak- 428/1036 yılından olup Ebū Caʿfer Muḥammed
laşık 740/1340 yılından müellif nüshası) ilk cil- b. Mūsā el-Ḫārizmī isimli birisinin dünya harita-
dinde keşfedilmiştir (bkz. s. 9). Bu cilt ayrıca sının derece ağına dayanarak bir araya getirdiği
22 CO Ğ R A FY A
Parçaharita 1
Parçaharita 2
Parçaharita 3
Yukarıdaki resimler: Meʾmūn atlasından parçaharitalar, İbn Faḍlallāh el-ʿÖmerī’nin Mesālik el-Ebṣār adlı ansiklope-
disinde (yaklaşık 740/1340 yılından müellif nüshası, İstanbul, Topkapı Sarayı, III. Ahmet, 2997/1, tıpkıbasım Frankfurt
1988, s. 292f.) günümüze ulaşmıştır. Burada haritalar kuzeyi başa çevrilerek verilmiştir.
Parçaharita 1: Birinci iklim, Afrika’nın ve Hint Okyanusu’nun bir kısmıyla birlikte.
Parçaharita 2: İkinci iklim, Afrika’nın, Kızıl Deniz’in, Arap Yarımadası’nın ve Asya’nın kısımlarıyla.
Parçaharita 3: Üçüncü iklim, kuzeyde ikinci iklim bölgelerine bağlanmaktadır.
24 CO Ğ R A FY A
Yönetim merkezi Bağdat olan, bilimlere karşı önce 740/1340 tarihli bir kopya halinde yeniden
aşırı ilgili Abbasi Halifesi el-Meʾmūn (ö. 218/833) keşfedildi. Burada haritanın kopyası verilmiştir.
saltanatı zamanında, coğrafyacılar ve astronom- Coğrafya kitabının günümüze ulaşmış birkaç par-
lardan oluşan büyük bir grubu kapsamlı bir coğ- çaharitası ve dünya haritasına dayanan ve yine
rafya eseri ve yeni bir dünya haritası yapmakla günümüze ulaşan koordinat çizelgeleriyle birlikte
görevlendirdi. Bu görev, Marinos (m.s. 2. yüz- bu harita, kartografya tarihinde yepyeni bir ufuk
yılın 1. yarısı)’un meşhur dünya haritasından ve açmaktadır. Hükümdar emri sayesinde ulaşılan
Ptoleme (m.s. 2. yüzyılın 2. yarısı) coğrafyasından ilerleme Ptoleme adını taşıyan dünya haritasıyla
hareketle, çağdaş coğrafi bilgiler temelinde ve karşılaştırılarak ölçülebilir. el-Meʾmūn tarafın-
jeodezik ölçümlerin ve görevlendirilen bilginler dan görevlendirilen bilginler, o zamanki meskun
tarafından toplanılan astronomik-matematiksel dünyanın hemen hemen merkezinde bulunan
data bilgileri yardımıyla yerine getirilmiştir. Bağdat’tan hareketle Güney ve Orta Asya’yı hem
Meʾmūn coğrafyacılarının haritası yaklaşık 20 yıl de Doğu ve Kuzey Afrika’yı mümkün olabildi-
M O D E LL E R 25
ğince kendi gözlemleri ve ölçümleriyle kavrama de Batı’da büyük öneme taşımaktadır. Bu hari-
avantajına sahiptiler. Böylece Meʾmūn haritası tanın, yeryüzünün oldukça ileri seviyede gelişmiş
birçok farklı nedenlerden ötürü çığır açıcı önemi şeklini bir yana, kullandığı küresel izdüşüm, kar-
haizdir. tografik ölçüt ve de dağların perspektifik tasviri
Yukarıda yer alan ikinci harita orijinal koor- gibi kartografik yardımcı unsurlar, bunların olu-
dinatlar kitabının verdiği bilgilere dayanılarak şum dönemine ilişkin tarihlendirmeleri zamansal
tarafımızdan çizilmiştir. Her iki harita da bize olarak daha öne kaydırmakta yardımcı olmakta-
–her ne kadar daha sonraki dönemde yapılan dır. Bu haritada Akdeniz ekseninin Ptoleme’deki
kopya, orijinali özgün niteliğinde temsil etmese 62° veya 63° lik bir boylama karşın 52° ye indir-
de– insanlığın 3./9. yüzyılın ilk çeyreğinde, yeryü- genmiş olması, Afrika’nın güneyden, Avrupa’nın
zünün kartografik tasvirinde elde etmiş olduğu ve Asya’nın kuzeyden dolaşılabilir olması hem
kazanımları açıkça göstermektedir. Böylelikle, Hint hem de Atlantik okyanuslarının Ptoleme’de
Meʾmūn haritası, kartografyanın ileriki gelişimini olduğu gibi artık iç deniz olarak tasvir edilmeme-
değerlendirebilmek için sağlam bir temel oluş- leri burada zikredilebilecek ek hususlardır.
turmaktadır, bunun yanı sıra söz konusu harita
bu gelişim için, hem Arap kültür çevresinde hem
26 CO Ğ R A FY A
el-İdrīsī’nin bilinen dikdörtgen “Dünya Haritası” el-İdrīsī’nin dünya haritası, Nüzhet el-
Konrad Miller tarafından 1928 yılında parçaharita- Müştāḳ’taki parçaharitalardan K. Miller (1928)
tarafından bir araya getirilmiştir, kolayca anlaşı-
lardan bir araya getirilmiştir, ancak burada enlem
labilmesi için burada kuzeyi yukarı tarafa doğ-
daire uzunluklarının kuzeye gittikçe azaldıkları ger- rultulmuştur.
çeği dikkate alınmadığından kuzey, ekvatoryal böl-
geler olduğundan geniş tasvir edilmiş, böylelikle Yazmadan parçaharitalar, Paris (Bib.nat., Ms.
Kuzey Asya’nın ve Afrika’nın tüm konfigürasyonu Or. 2221), iklim 5’den kesit, İstanbul Boğazından
tanınamaz hale gelmiştir. Hazar Denizi’ne kadar.
M O D E LL E R 29
Asya Haritaları (muhtemelen 7./13. ve 10./16. yüzyıl) Ebū el-Ġāzī Bahādur Ḫān’ın kitabının
Fransızca baskısından (Leiden 1726), bkz. Katalog I. Cilt, s. 130.
30 CO Ğ R A FY A
Mesākin 1 isimli eserinde tarif edilmiştir. Aletin temel yüzeyde bulunan deliğe düşene kadar ileri
bir diğer tarifini el-Bīrūnī’nin daha genç çağdaşı geri oynatılır. Konu yarım küre üzerinde işaret-
olan Muḥammed b. Aḥmed el-Ḫāzimī2 (453/1061 lenir (bkz. aşağıdaki resim). Günün değişik saat-
civarında faaliyette bulunmuştur)’ye borçluyuz. lerinde güneş seviyesinin gözlemi tekrarlanır ve
İşlemin birinci versiyonunda yeterli büyüklükte, sonuç olarak birbirlerine bir kavis üzerinde bağlı
özenle inşa edilmiş, boylam ve enlem daireleriyle değişik işaretlemeler (B, B', B") elde edilir. Daha
donatılmış bir yarım küre alınır ve üzerine zenit sonra büyük dairenin bu yolla kazanılan kavisin
işaretlenir. Yarım kürenin büyük dairesi bir şakül kutbu (P) bulunur. Bu kutup gök ekvatorunun
yardımıyla tam olarak tesviye edilmiş yatay bir kutbuna (muʿaddil en-nehār) tekabül eder, gök
zemine yerleştirilir. Yardımcı araç olarak temel ekvatorunun zenite (Z) olan mesafesi (ɑ) bize 90°
yüzeyi bir karış çapında bir koni imal edilir. lik tümler açıyı ve bununla birlikte enlem derece-
Koninin bir tarafında temel yüzeyin yukarısına bir sini verir: φ = 90 - ɑ.
elin sokulabileceği ve temel yüzeyin merkezinde İşlemin ikinci versiyonunda koni yerine, yukarı-
oyulan deliğe dokunabileceği büyüklükte bir pen- da kullanılan yarım küreden bir veya iki milim
cere açılır. Koninin ucuna küçük diğer bir delik daha büyük çaplı metal veya ahşap bir kürenin
açılır. Koni yarım küre üzerine yerleştirilir, gün üst yüzeyinin daire şeklindeki parçası kullanılır.
içerisindeki her hangi bir zamanda güneşe doğ- Küreye yapışık olan bu takkenin dış yüzünün orta-
rultulur ve güneş ışığı koninin ucundaki delikten sına bir gnomon sabitlenir. Takke küre üzerinde,
gnomonun gölgesi kaybolana dek güneş yönünde
ileri geri hareket ettirilir. Bu pozisyon küre üze-
rinde daha önce takke civarında işaretlenmiş olan
dairenin orta noktası olarak bulunur. Diğer iki
pozisyon aynı günde yapılan müteakip gözlemle-
re eklenir. Böylelikle, birinci versiyonda olduğu
gibi, gök ekvatorunun küre üzerindeki kutbu
ve peşinden gözlemleme yerinin enlem derecesi
bulunabilmektedir.
Ay tutulmalarını gözlemleyerek Ay
Boylam Belirleme
Dünya
Bağdat
Roma
Bağdat’ın boylamı: 44°26' (Greenwich’den)
Roma’nın Boylamı: 12°30'
∆Boylam = 31°54' ≈ 2 h 8'
Zaman farkı
Güneş
Bölüm 3
Denizcilik
34
D E N İ Z C İ L İ K
Bil ki, üç sınıf denizci vardır: İlk grup, basit deniz kılavuzlarıdır.
Bunların yolculukları bazen iyi gider bazen de kötü; verdikleri cevap-
lar bazen doğrudur bazen de yanlış. Bu denizciler muʿallim (üstad)
nitelemesini hak etmezler. İkinci kategorinin orta seviyeli meʿālime
(üstadlar) olan mensupları, bilgilerinin büyüklüğü ve kapasiteleriyle
tanınırlar. Onlar yeteneklidirler, gittikleri yerin rotalarına hâkimdir-
ler, fakat öldükten sonra unutulmaya mahkumdurlar. Denizcilerin
üçüncü grubu en yüksek mertebesini oluştururlar. Bu kalitedeki
denizci çok meşhurdur, bütün deniz operasyonlarına hâkimdir ve
ayrıca hem kendi zamanında hem de daha sonraları yararlanılan
kitapları yazmış olan bir bilgindir.
İbn Mācid (9./15. yüzyılın 2. yarısı)
G İ R İ Ş 35
GİRİŞ
Müslümanların daha 1./7. yüzyılın ortalarına Biz kesinliğe çok yakın bir olasılıkla, Hint
doğru kendi filolarıyla Akdeniz’in doğusundaki Okyanusu’nun batı ve doğu kıyıları sakinleri ara-
adalara hücum etmeye ve fethetmeye başlayıp sında deniz üzerinden olan bağlantının uzunca
kısa bir zaman zarfında güney Akdeniz’de ve daha bir süre kıyı çizgileri boyunca gerçekleştiğini var-
sonraları Akdeniz havzasının tamamında korku- sayabiliriz. Bununla birlikte herhangi bir zaman-
lan bir deniz gücü haline gelecek kadar büyümüş dan itibaren kendilerinde açık denizde daha
oldukları, ilgili bilimsel araştırmalar tarafından, büyük mesafeleri katetme cesaretini hissetmiş
özellikle 20. yüzyılın son yarısında tespit edilmiş- olmaları lazım. Ne zamandan itibaren, nasıl ve
tir1. Müslümanlarla Çin arasındaki deniz trafiği- hangi denizcilerle bunun gerçekleşmiş olduğunu
nin aynı şekilde 1./7. yüzyıla kadar geriye gittiği bilmiyoruz. Arapça kaynaklar, denizde yön bul-
ve yüzlerce yıl genişleyerek devam ettiği bilimsel mada bazı sabit yıldızların doğuş ve batışlarının,
araştırmalarda çok uzun bir süredir bilinmektey- kutup yıldızının ve diğer başka dolay kutupsal yıl-
di2. Atlantik’te kuzeyde Coimbra’dan güneyde dızların kullanıldığını tahmin ettirmektedir. Bu
Nūl (bugün muhtemelen Noun)’a yaklaşık 1300 yön bulma sisteminin gelişimi sürecinde kutup
km. uzunluğundaki kıyı çizgisinde Arap-İslam yıldızının ve güney yıldızının yanı sıra, doğuş ve
deniz seyrüseferinin Arap fethinden Muvahhidiler batış noktaları birbirlerine yaklaşık 11°15’ lık
hakimiyetine (1130-1269) kadarki gelişiminin mesafede bulunan 15 sabit yıldıza tutunmaya ve
çok önemli olduğunu Christophe Picard değerli böylece ufuk dairesini 32’ye bölmeye götürmüş-
eseri L’ océan Atlantique musulman’da3 gös- tür.
termektedir. Bununla birlikte, bu çalışmalarda
genel olarak Araplar ve Müslümanlar tarafından,
anılan büyük su havzalarında yapılan deniz sey-
rüseferinin, bu seferlerde kullanılan tekniklerin
değil de, tarihi yönünün söz konusu edildiğini
belirtmek gerekir. Bu yüzden biz halihazırda
Müslümanların Akdeniz’deki ve Atlantik’teki
deniz seyrüseferi tekniği hakkında hemen hemen
hiçbir şey bilmemekteyiz. Buna karşılık, Hint
Okyanusu bağlamında daha 19. yüzyılda başlamış
olan özel bir araştırma sayesinde gerçekten iyi
geliştirilmiş bir denizcilik biliminin varlığını tanı-
maktayız. Geschichte des arabischen Schrifttums
adlı kitabımın Mathematische Geographie und
Kartographie im Islam und ihr Fortleben im
Abendland4 başlıklı 11. cildinde bu denizciliği
ve onun Portekizlerin denizcilik bilgilerine olan
etkisini ortaya koymaya çalıştı. Bundan, burada Ufuk dairesinin 32’lik bölümlenişi
sadece birkaç nokta sunulacaktır.
Gelişimin nispeten yüksek bir seviyesinde, yer-
yüzünün astronomlar ve matematiksel yönelimli
coğrafyacılar tarafından ekvatordan hareketle
1 Literatür için bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 5 ff. kuzeye ve güneye doğru beher 90° ye ve boy-
2 Literatür için bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt 10, s. 546-547, lamda 360° ye bölümlendiği bilgisi yaygınlaşmış
illaveten/ayrıca bkz. Hourani, George Fadlo: Arab sea- olmalıdır. Böylece açık denizde, o zamana dek
faring in the Indian Ocean in ancient and early medieval sadece ana hatlarıyla geçen zaman ve buna daya-
times, Princeton 1951. narak sahilden hareket edişten itibaren katedilen
3 L’océan Atlantique musulman. De la conquête arabe à
mesafeler aracılığıyla tahmin edilen bir konum
l’ époque almohade, Paris 1997; bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt
belirleme arzusu doğmuş olabilir. Bu bağlamda,
11, s. 11-12.
4 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 159-319. eski Yunanların da malumu olan, yer yüzündeki
36
D E N İ Z C İ L İ K
(HDP' açısı) bir yerin (D) kutup yüksekliğinin (P) Üst tepe noktası
kendi enlem derecesine (ACD açısı) eşit olduğu5
1. Pozisyon
astronomi bilgisine ulaşılmış olmalıdır:
2. Pozisyon 2. Pozisyon
Kutup
3. Pozisyon 3. Pozisyon
4. Pozisyon
Alt tepe noktası
Hint Okyanusu denizcileri ya bizzat kendi tec- çözerken8, bunun aksine denizci gökyüzündeki
rübeleri yoluyla, ya da muhtemelen Arap astro- diğer sabit noktaları gözlemleyerek bu problemin
nomlardan öğrenmişlerdir ki, kutup, soyut nokta üstesinden başarıyla gelmiştir. Burada o zamanki
olarak kutup yıldızıyla düşümdeşmemekte, bila- astronomik görüşe göre Küçük Ayı takım yıldı-
kis kutup yıldızı günde bir kez kutbun çevresinde zındaki α kutup yıldızıyla bağlı olan her iki β ve γ
zamanla değişen 3°25’ lık yarıçaplı başka bir yıldızlarının yardımına başvurulmuştur.
(gerçekte olmayan) daireyi tanımlamaktadır6 ve el-Farḳadān olarak adlandırılan bu iki yıldız
kutup yüksekliğinin ölçümünde kutup yıldızının önceden bilinen mesafeleri ve birlikte değişen,
dönüş esnasında değişen yüksekliğinin dikka- yatay ve dikey çizgiler oluşturan konumları ara-
te alınması gerekmektedir. Bu, kutup yıldızının cılığıyla gök kutbunun konumunu berlirlemeyi
gözlemlenen yüksekliğinin gök kutbunun yük- mümkün kılmaktadır. Hint Okyanusu denizcileri
sekliğine bizzat taşınması gerektiği anlamına gel- gök kutbunun konumunun sağlıklı ölçümünün
mektedir. Bu noktada Arap astronomların 3./9. kontrolü ve tespitini kolaylaştırmak için 28 ay
yüzyıldan beri bilinen yöntemleri onların emrine konağının (menāzil el-ḳamer) belirli yükselme ve
amadeydi. Bu yöntem, dolay kutupsal yıldızların alçalma zamanlarından diğer bir yardımcı araç
üst ve alt evc yükseklikleri arasındaki derece far- olarak istifade etmişlerdir. Belirli ay konakla-
kının yarıya bölünmesiyle bu yıldızların gök kut- rının yükselmeleri, Küçük Ayı’nın her iki β ve
bundan gerçek uzaklıklarının hesaplanmasıdır7. γ yıldızlarının bilinen pozisyonlarını doğrulayıp
«Bir astronom bu problemi daha çok, meridyen- doğrulamadığını bilmeyi sağlıyor. O pozisyonla-
de bulunan dolay kutupsal yıldızın konumuyla rın göğün görünüşteki günlük dönüşleri zarfında
onun en düşük noktadan itibaren geride bırak- ne vakit saptanabileceği hususunda bir zaman
tığı yükselme anı arasındaki saat açısını veya bir bildirim işini görüyorlardı. Zira ekliptikteki Ay
dolay kutupsal yıldızın öğlen çizgisine olan konu- konakları, göğün görünürdeki günlük dönüşünü
munu özellikle gözlemleme ve ölçlme yoluyla birlikte yapıyor.»
1. Bir geminin kuzey-güney yönünde veya tam lıkların bulunması. Burada söz konusu olan,
tersi yönde bir boylam çizgisine paralel olarak ekvatora paralel uzaklıklardır. Boylam derece
kaydettiği boylamsal uzaklıklar, denizcinin kıyı- farklarının bulunması anlamındaki bu tür uzak-
dan hareket ederken başlangıç yerinin kutup lık ölçümünde, problem bir zincirleme üçgenle-
yüksekliğini bulması ve gerektiğinde tam kuzey ri metoduyla (triangulation) çözülür. Sahilden
veya güney istikametindeki seferinde daha sonra hareket etme esnasındaki kutup yüksekliğinin
ulaşılan yerin kutup yüksekliğini tekrar ölçmesi tam olarak tespitinden sonra tayin edilen ve
suretiyle sağlanır. Her iki ölçüm arasındaki uzak- rotada aynı tutulan bir açıyla meridyene eğik ola-
lık, katedilen yolu dereceler halinde verir. rak belirli bir noktaya ulaşılana kadar yol alınır,
2. Boylama eğik uzaklıkların ölçülmesi. Burada bu noktada da tekrar kutup yüksekliği ölçülür.
da denizci ilk olarak kalkış yerinin kutup yüksek- Oradan, belirli bir açı rotasıyla ters yönde, kalkış
liğini bulur. Belirli bir yolun tayin edilmiş rotaya esnasında kaydedilmiş olan kutup yüksekliğine
bağlı kalarak (ya 32 bölümlü pusula diskinin yön tekrar ulaşıncaya kadar yol alınır. Uyulan rota
gösteren noktasına göre ya da bilinen 15 yıldızdan açılarıyla ve bulunan kutup yüksekliği farkıyla
birinin buna uygun yükselme veya alçalma nokta- denizci, bulunan kutup yüksekliği farkından iba-
sına göre) kat edilmesinden sonra tekrar kutup ret ortak kenar iki adet dik açılı üçgen taslağını
yüksekliğini bulur. Elde edilen her iki kutup yük- sağlar.
sekliği ile kalkışta tayin edilen rota, navigatöre Denizci bu zincirlem üçgen işini istediği kadar
bir dik açılı üçgenin bir kenarıyla komşu açıların- sürdürebilmek olanağına sahipti. Hint Okyanusu
dan birini verir. Bu üçgenin trigonometrik olarak denizcilerinde, uzaklıkları zām olarak adlandırı-
hesaplanacak hipotenüsü, aranan mesafedir.
3. Okyanus sularının karşılıklı kıyılarında aynı
coğrafi enlemde bulunan iki yer arasındaki uzak-
AC = Birinci rota
CD = Kutup yüksekliği farkı
CB = İkinci rota
AB = Ölçülecek yol
biridir, yani üç saatlik bir seyir yoludur14. Bundan, İkinci örnek Arap Denizi ile ilgilidir. Şöyle: «İki
gemilerin Hint Okyanusu’nda günlük yaklaşık rota bulunmaktadır, [bir tanesi] Aden [Kutup
190 km. lik bir yol katedebildikleri (yani hemen Yıldızınıın alt alçalış noktasına doğru 5 iṣbaʿ =
hemen 5 deniz mili ortalama hız) ve Doğu Afrika 12°] ile 4 iṣbaʿ lı [= 10°18'] Enf el-Ḫınzīra arasın-
ile Sumatra arası ekvator boyunca (yaklaşık 57° da Süheyl’in [Canopus, α Argus] yükselişinde ve
= 6330 km) seyrüsefer için aşağı yukarı 32 güne [diğeri] Aden ile el-Mesken, aynı şekilde 4 iṣbaʿ
gereksinim duydukları sonucunu çıkarabiliriz. lı, Ḥimārān’ın (iki eşek, α ve β Centauri) alçalma-
Bu kısa özetin anlaşılması için ayrıca, Hint sında. Her iki yer arasasındaki [Enf el-Ḫınzīra ve
Okyanusu denizcileri tarafından kullanılan kavis el-Mesken] bulunan distans 10 zām’dir.
ölçüsü, iṣbaʿ (kelime anlamı «baş parmak geniş-
liği»), de dile getirilmelidir. Pratik yararı yadsı-
namaz bu ölçü belki de daha Arap astronomisi
tanınmadan önce, hatta Arap denizcilerin Hint
Okyanusu’nda ortaya çıkmalarından daha önce
biliniyordu. Bir iṣbaʿ 224° veya 210° ye bölümlen-
miş bir dairenin bir parçasıdır. İlk bölümlemeye
göre bir iṣbaʿ 1°36'26", ikincisine göre 1°42'51''
dir15.
Giriş mahiyetindeki bu açıklamalardan sonra,
ekvatora paralel bulunan yolların mesafelerini
açık denizde ölçme yöntemini daha açık olarak ∠ CAB = 56°15'
göz önünde canlandırmak için Hint Okyanusu (Pusula gülünün 20. yön gösterme parçasına göre).
∠ ABC = 67°30'
Arap denizcilik biliminin iki klasik örneği sunu-
(Pusula gülünün 15. yön gösterme parçasına göre).
lacaktır. Birinci örnekte «verilen enlemleriyle ∠ ACB = 56°15' = ∠ CAB
(iki kere 11 iṣbaʿ = 22°18' ve bir kere 111/2 iṣbaʿ
= 23°09') ikiz kenar bir üçgen oluşturan Bengal
körfezinden üç yer sözkonusudur. Her iki (aynı)
temel açının büyüklüğü, yerlerin, pusula gülü-
Enlem derecelerinin günümüz değerlerinden
nün birbirine yöndeş 11. veya 23. yön gösterme
sapmalarına rağmen bulunan 10 zām = 283,56
çizgisine göre 22°30' ye ulaşan bir sabit yıldızın
km.lik uzaklık günümüz haritasının (45°50' -
yükselme ve alçalma noktasına olan konumuna
43°37'=) 2°13' lık değerine hemen hemen tekabül
göre veriliyor»:
etmektedir.»16
Arap denizciler «bizim için, kitaplarının ilgili
bölümlerinde Hint Okyanusu’ndaki küçük ve
büyük uzaklıklar için oldukça uzun çizelgeleri
itinayla muhafaza etmişlerdir. Verdikleri veri-
ler bugünkü değerlerle mukayese edildiklerinde
büyük çoğunluğu çok iyi, bir kısmı nispeten iyi,
az sefer yapılan bölgelere ilişkin olan bir kısmı
∠ HAC = HBC = 22°30'
da hatalı olarak görünmektedir. Ama bir bütün
olarak, enlem dereceleriyle ve verilen yönlerle
birlikte, Hint Okyanusu’nun gerçekliğe şaşırtıcı
ölçüde yaklaşan bir matematiksel kavranışına
14 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 201.
15 a.e., Cilt 11, s. 194. 16 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 211-213.
40
D E N İ Z C İ L İ K
Süleymān el-Mehrī’ye göre doğu ile Afrika, Java/Sumatra’nın batı kıyılarındaki bazı yöndeş enlem dereceli yer-
lerin aralarındaki uzunlukluk farkları.
17 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 213-214. (Süleymān el-Mehrī’ye göre ve modern haritalara göre Afrika ile Güneydoğu
18 a.e., Cilt 11, s. 215. Asya arasındaki uzaklıklar) En aşırı sapma (-7°20') bugün bize çok büyük
geliyor.
G İ R İ Ş 41
En aşırı sapma (-7°20') bugün bize çok büyük Hint Okyanusu’ndaki Arap denizciliğine ilişkin
geliyor, ikinci büyük sapmalar da (1°22’ ve 1°21’) bu kısa açıklamalardan sonra bu denizcilik bili-
ilk bakışta daha iyi diğer değerlerin yüksek kalite- minin temsilcilerine ilişkin birkaç söz söylemek
sine halel getirmektedir. Bununla birlikte burada yerinde olacaktır. Arap denizciliği hakkında bu
sözkonusu olan, yerleşimin yoğun olduğu bir alanın en büyük iki temsilcisi 9./15. yüzyılın ilk
bölgede ölçümler temelinde veya bir kıyı hattı yarısından İbn Mācid ve 10./16. yüzyılın ilk çey-
boyunca yapılmış binlerce gemi seferine dayanan reğinden Süleymān el-Mehrī’nin eserleri yoluyla
tecrübe değerleri yoluyla bunlara nasıl kesin bir bir şeyler öğrenmekteyiz. Modern araştırmalar
biçimde ulaşılabildiği değildir, bilakis açık deniz- ilkin, Osmanlı amirali Sīdī ʿAlī (ö. 970/1562)’nin
deki yaklaşık 5500-8000 kilometre uzunluktaki Kitāb el-Muḥīṭ isimli kitabında, onların eserleri-
mesafelerin, yani bir okyanusun iki tarafı arasın- nin önemleri hakkında 1834’den beri kısmen ula-
daki 50°-75° lik boylam farklarının değerleridir. şılabilir ve incelenmiş özetleri vasıtasıyla birşey-
Veriler, Hint Okyanusu’nu 4°24’ kuzey 5°21’ ler sezmiştir. Muhafaza edilmiş orijinal kitapların
güney enlemleri arasında kaydetmektedir ve bize bulunması, yayınlanması, kısmen çevrilmesi ve
Hint Okyanusu’nun büyük bir bölümünün mut- incelenmesi ancak 20. yüzyılda gerçekleşmiştir.
lak anlamda denizcilik bilimsel ve matematiksel Çok sık olmasa da öncülerinin çalışmaları hak-
olarak bulunan koordinatlarını vermektedirler. kında da bu eserlerden bir şeyler öğrenmekteyiz.
Rakamların tesadüfi sonuçlar sanılması kolay İbn Mācid 4./10. yüzyılda faaliyette bulunan ve
olamayacaktır, zira burada söz konusu olan, doğ- henüz belirli bir sistematikle çalışmayan yazarlar
ruluk dereceleri veya sapma payları ancak yüz- olarak nitelendirdiği bir çok nautikçinin eser-
lerce yıl sonra [modern haritalarla karşılaştırı- lerini anmaktadır20. İki büyük denizcinin yaşlısı
lınca] değerlendirilebilecek boylam farklarıdır. olan İbn Mācid’e göre denizcilik bilimi «sadece
Bunların en genç temsilcileri, metodları hakkında yazılı geleneğe bağlı olmayan teorik ve empirik
bizi belirsizlik içinde bırakmamaktadırlar. Onlar bir bilimdir, ʿilm ʿaḳlī tecrībī lā naḳlī. O, deniz-
ay tutulmaları temeline dayanan geleneksel ast- cileri üç gruba ayırmaktadır: İlk grup, basit deniz
ronomik boylam bulma metodlarını ve denizci- kılavuzlarıdır. Bunların yolculukları bazen iyi
lerin pratik ölçme yöntemlerini bilmekteydiler, gider bazen de kötü; verdikleri cevaplar bazen
bununla birlikte bu yöntemlere ve sonuçlarına doğrudur bazen de yanlış. Bu denizciler muʿallim
güvenmemekteydiler. Onlar sadece, gemilerin (üstad) nitelemesini hak etmezler. İkinci kate-
rotalarından sorumlu denizciler değillerdi, bila- gorinin orta seviyeli meʿālime (üstadlar) olan
kis İslam kültür çevresinde yürütülen astronomi, mensupları, bilgilerinin büyüklüğü ve kapasite-
matematik vb. bilimlerin üstün liyakatli uzman- leriyle tanınırlar. Onlar yeteneklidirler, gittikle-
ları olarak aynı zamanda kendilerine özgü bir ri yerin rotalarına hâkimdirler, fakat öldükten
üçgen zincirlemesi (triangulation) metoduna sonra unutulmaya mahkumdurlar. Denizcilerin
ulaşmışlardı. Bu metodda üçgenin iki kenarı bir üçüncü grubu en yüksek mertebesini oluşturur-
yandan boylamsal olarak yeryüzü hedefleriyle, lar. Bu kalitedeki denizci çok meşhurdur, bütün
diğer yandan enlemsel olarak dolay kutupsal yıl- deniz operasyonlarına hâkimdir ve aynı zamanda
dızlarla ilişkilendirilmiştir. Ekvatora uzaklıkları- hem kendi zamanında hem de daha sonraları
nı kutup yüksekliğinden ve yönlerini belirli sabit yararlanılan kitapları yazmış olan bir bilgindir.
yıldızların bazılarına dayanarak bulabiliyorlardı İbn Mācid ayrıca bir kaptanın seferinde uyması
(bunu zaman içerisinde ileri seviyede geliştirilmiş gereken kuralları ve kendisinden beklenen ahlaki
bir pusula aracılığıyla yapabilmişlerdir). Böylece prensipleri saptamaktadır .»21
üçgen zincirlemesi metoduna geçmek için gerekli «Süleymān el-Mehrī’ye göre denizcilik biliminin
koşullar oluşmuştu.»19
20 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 179.
19 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 216-218. 21 a.e., Cilt 11, s. 177.
42
D E N İ Z C İ L İ K
boşluğu Porkekiz kaynakları tarafından büyük des arabischen Schrifttums’daki35 ele alınışına
ölçüde doldurulmaktadır. Hint Okyanusu’nda işaret ederek ve argümanları burada tekrarla-
kullanılan pusulaya ilişkin Portekizce rivayet maksızın orada elde edilmiş sonucu aktarıyorum.
Vasco da Gama’ya dayanmaktadır. Şaşırtıcı Hint Okyanusu çerçevesinde derece ağlı deniz
bir tarzda Vasco da Gama, orada «manyetik haritalarının oldukça yüksek nitelikli bir tipi
iğnenin Cenevizlilerin tarzına göre», kadranla- geliştirilmiştir. Bu tip yalnızca, bilinen matema-
rın ve deniz haritalarının yanında kullanıldığını tiksel coğrafya ile çok büyük ölçüde geliştirilen
anlatmaktadır31. İlerlemiş pusula tipinin Hint astronomik denizcilik bilimi arasındaki yüzlerce
Okyanusu’ndan Avrupa’ya daha ilk Portekiz yılı aşkın süren birleşimin eseri olarak anlaşıla-
keşif seyahatinden önce ulaştığını çıkarsayabildi- bilir. Sadece Arapça-Türkçe kaynakların verdiği
ğimiz için bu bilgi bizce çok önemlidir. Böyle bir bigiler değil, aynı zamanda Portekiz ve diğer
pusulayı Cenevizli Christoph Kolombus berabe- Avrupalı denizcilerin tanıklıkları ve günümü-
rinde taşımıştı32. Hint Okyanusu’nda kullanılan ze ulaşan harita materyalinin inecelenmesi bu
üç pusula tipinin en ayrıntılı tarifini Portekizli izlenimi sağlamaktadır. Portekizler sadece bir
tarihçi Hieronimus Osorius (1506-1580) vermek- yığın hayli gelişmiş kartografik materyali değil,
tedir. Hatta bizi bu pusulaların değişik gelişim aynı zamanda ilerlemiş bir astronomik denizcilik
basamakları hakkında da bilgilendirmektedir33. bilimini de önlerinde hazır buldular. Bundan da
Verdiği bilgiler bize her üç tipin tam bir rekons- öte Portekizler verdikleri bilgilere göre, o uzak
trüksiyonunu mümkün kılmıştır (bkz. s. 61 ff.). bölgelerden elde ettikleri haritalar sayesinde
Üç pusulanın en gelişmişi Avrupa’da 19. yüzyıla keşif seyahatlerine teşvik edilmiş ve cesaretlen-
kadar tedavülde kalmış olanıdır. Bu pusulanın
dirilmişlerdir. Eğer biz muhtemelen 1519-1520
ana karakteristiği şundan ibarettir: Daha sonra
yıllarından gelen, boylam ve enlem dereceleri
«kardano» olarak isimlendirilen tarzda asılı olan
skalaları eklenmiş bir Portekiz dünya haritasında
32 bölümlük bütün pusula diski alt taraftan ken-
(Jorge Reinel’e atfedilir) Afrikanın doğu kıyı-
disini taşıyan manyetik iğne ile birlikte dön-
sı ile Sumatra’nın batı kıyısı arasındaki hattın
mektedir. İbn Mācid’in kendi başarısı olarak
ekvatorda 57° ye ulaştığını ve modern değerden
nitelendirdiği daha da geliştirilmiş olan ikinci
(56°50’) sadece 10’ saptığını, ayrıca Arap denizci
tipte, manyetik iğne artık pusula diskini alt taraf-
Süleymān el-Mehrī’nin değerinden sadece 20’
tan itibaren hareket ettirmemekte, bunun yerine
uzak olduğunu tespit ediyorsak36 en azından Hint
pusula diski üzerinde bağımsız olarak oradaki
Okyanusu bağlamında, sadece orada ve yüzlerce
pim ucunda dönmektedir34 (bkz. s. 65).
yıl süren yerinde yapılmış çalışmalara dayanarak
Şimdi açık denizde seyrüseferin hala işlenme-
miş bulunan üçüncü unsurundan, konum belir- oluşması mümkün bir modelin Portekiz harita
lemenin onsuz mümkün olamayacağı derece ağlı yapımcısının emrine amade olması gerektiğini
haritadan bahsedeceğiz. Bu sorunun Geschichte varsayabiliriz.
Denizde
Yükseklikleri
Bulmaya Yarayan
Ölçüm Aracı
Yakup Sopası
Yakup Sopası
Modelimiz: Ahşap, uzunluk: 50 cm. Sopa
üzerinde hareketli dört nişangâh cetve-
li. Sopa üzerinde derece bölümlemesi.
(Envanter No: A 4.22)
Bir Diğer
Yakup Sopası Resim, Instrumentos
de navegación: Del
Mediterráneo al
Bu form erik ağacından Pacífico’dan, Barselona,
bir çok bağlantı sopasıyla tarihsiz, s. 68.
işaretlidir. Modelimiz
Museo Naval’in,
Madrid1, ve Museu
Marítim’de, Barselona2,
bulunan örneklerine
dayanmaktadır.
1 Bkz. Astronomical Instruments in Medieval Spain, Modelimiz: Sert ağaç, çentikli. Uzunlamasına
Santa Cruz de la Palma 1985, s. 114-115. sopa dört açı skalasıyla birlikte, uzunluk: 73 cm.
2 Bkz. La navegació en els velers de la carrera d’
Dört oynatılabilir nişangâh cetveli (48, 34, 26 ve
Amèrica, Barselona tarihsiz, no. 52. 18 cm). (Envanter No: C 2.06)
48
D E N İ Z C İ L İ K
Davis Kadranı
Vasco da Gama’nın
Deniz Usturlabı
Modelimiz:
Meşe, çap: 66 cm. Üç ayak çınar, yükseklik:
150 cm. Döndürülebilir açı cetveli diopter
nişangâhla birlikte. Ön yüzde 90° lik iki
1
skala bulunmaktadır ve yıl hâkkedilmiştir.
Ásia, Lissabon 1552, s. 280 (Dec. I, Livro IV, Cap. II,
(Envanter No: C 2.02).
Ed. Lissabon 1846, s. 135), bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt 11,
s. 285.
50
D E N İ Z C İ L İ K
Modelimiz:
Pirinç, hâkkedilmiş. Çap: 18
cm. Döndürülebilir açı cetveli
diopter nişangâhla birlikte.
Yükseklik ölçümüne 90° lik iki
skala hizmet etmekte, bir skala
da saat açıları için hâkkedilmiş.
Eduard Farré-Olivé tarafın-
dan yapılmıştır (Barselona)
(Envanter No: C 2.04)
Dioga Ribeiro’nun
Deniz Usturlabı
Çizim, D.
Ribeiro,
Mapamundi
(1529).
Deniz Usturlabı
Denizci Kadranı
Dörtlü Kum
Saati
Denizcilik amaçları için
zaman ölçümünün son
derece kesin olması
gerekliliğinden, bu tip
kronometreler takım
olarak yakın zamanlara
kadar gemilerde bulun-
durulmuştur. Bu yolla
hatalar tespit edilebili-
yordu.
Karavela
Dāv
(Dhau, Dau)
PUSULALAR
Balık Pusula
el-Melik el-Eşref’in
Yüzer Pusulası
Astronomi, tıp ve jenealoji ile uğraşmış olan Bu şekilde donatılmış pusulasına el-Melik el-
(bkz. II, 105) Yemen Sultanı el-Melik el-Eşref Eşref, usturlabın bir görevi olan azimut hesap-
(690/1291 civarında yazmıştır) tarafından bize laması çözümünü de taşımıştır. Bunun aynısını
bir pusula tarifi içeren risale ulaşmıştır. Risālet Peregrinus (bkz. s. 60)’un iğne pusulasında tekrar
eṭ-Ṭāse olarak adlandırılmış bu eserde el-Eşref, bulacağız1.
oldukça yüksek bir gelişim basamağını gösteren
bir yüzer pusula tarif etmektedir. Bizim rekonstrüksiyonumuz yazarın tarifine ve
çizimine dayanmaktadır.
Manyetik iğne su dolu yuvarlak haznede hafif,
balmumu veya zift ile emprenye edilmiş incir ağa-
cından bir değnekçik tarafından, her ikiside orta-
larında haç formunda birbirleriyle bağlanacak
şekilde taşınmaktadır. Haznenin kenarı 4 x 90°
ye bölümlenmekten başka bir de beşer derecelik
çizgili taksimat taşıyor (toplam 72).
Peregrinus’un
Yüzer Pusulası
Modelimiz:
Yuvarlak kutu
(mantar, akril, bakır),
çap: 15 cm. Açı cetveli gölge pimle-
riyle birlikte, döndürülebilir.
Skala: 4 x 90°.
(Envanter No: C 1.05)
Dostu Syger de Foucaucourt’a hitaben yazdığı terge yerleştirilir. Şimdi, kutu herhangi bir suya
bir mektubunda Fransız bilgin Petrus Peregrinus yatırılabilir ve latanın uçlarında bulunan çubuk-
de Maricourt 1270 civarından iki pusula tipini cuklar üzerinden yıldızın hali hazırdaki meridyen
tarif etmektedir. Dikkate değer olan, onun bu apmasını ve bununla birlikte gündüz veya gece
mektubu aşağı İtalya’da bulunan Friedrich’in vaktini öğrenebilmek için bir yıldız nişan alınır
Arapları iskan ettiği Lucera kenti önlerinde yaz- (örneğin güneşli bir günde bir pimin gölgesi gös-
mış olmasıdır. Tarif ettiği iki pusula tipinden biri- terge boyunca düşecek şekilde).»1
si «bir iğne yerine manyetik taş ile donatılmıştır.
Bu taş yuvarlak olarak yontulmuş ve yuvarlak bir
kutu içerisine su geçirmez olarak kapatılmıştır.
Kutunun kapağına her biri 90 bölüm çizgili dört
kadran taşıyan bir tahta disk birleştirilmektedir.
Burada kuzey yönünü bulabilmek için kapak,
üzerinde bir ipin meridyen yönünde gerili olduğu
bir su kabına yatırılır. Taksimatlı disk tam ola-
rak işaretlenir işaretlenmez, üzerine, dairenin
merkez noktası çevresinde döndürülebilir olan
ve her iki ucunda iki dik pim taşıyan bir gös-
Peregrinus’un
İğne Pusulası
Hint Okyanusu’ndan
Daha Gelişmiş Bir
Pusula Tipi
Portekizli tarihçi Osorius tarafından tanımlanmış şekilde karton disklerin arasına yerleştirilir. Bu
olan, Vasco da Gama’nın ve diğer batılı deniz disk (orbis) çapının uzunluğu, [eşkenar dörtgen]
seyyahlarının Hint Okyanusu’ndaki, oralı mes- şeklindeki figürün uzunluğunu aşmaz. Şimdi dis-
lektaşları yanında tanıdıkları ikinci pusula tipi kin merkezinde bakır bir göbek vardır. Bu göbek,
daha ileriki gelişimin sonucuydu1: regula’nın merkezi hakkında söylediğimiz gibi
«Onlar daha kolay olması ve keskin insan zekası yapılmıştır. O göbeğe pimin sivri ucu sokulur
yoluyla önceden mevcut olana devamlı surette ve böylece disk, sadece bahsettiğimiz regula’nın
ilave birşeyler keşfedilmesi için, aletin rotayı daha işlevine sahip olmayan, ayrıca gemilerin yürü-
kesin izleyebilmelerine yarayan bir diğer türünü tüldüğü bütün rüzgarların yönlerini optik olarak
bulmuşlardır. Onlar şimdi, demir telden kenar- gösterecek şekilde sallantı halinde bulunur. Üst
ları eşit olan, fakat açıları eşit olmayan değiştiril- tarafta bulunan karton üzerinde kuzey, güney,
miş eşkenar dörtgen [baklava dilimi] formunda doğu, batı ve bunlar arasındaki yönler çok kesin
bir figür yapıyorlar. Bunun üzerine yukarıdan bir biçimde çizilirler (describuntur).»
ve aşağıdan birer dairesel parça karton (carta) Karton disk, 15 sabit yıldızın yaklaşık doğuş ve
yapıştırırlar. Figüre, mıknatısın eklenen kuvvetiy- batışlarını ve iki kutbu gösteren 31°15’ aralıkla 32
le, sivri köşelerin birisi kuzeyi diğeri güneyi ve küt yön gösterme noktasıyla işaretlenmiştir.
köşelerden birisi doğuyu diğeri batıyı gösterecek
Pusula gelişiminin Portekiz deniz gezginlerinin tıpkı bir eksen çevresinde olduğu gibi döner.
Hint Okyanusu’nda tanımış oldukları üçüncü ve Bu dış halkadan aynı aralıklarla hepsini içeren
en son basamağı hakkında bizi tarihçi H. Osorius kuşatıcı yuvarlak bir kabın kenarına sokulmuş
(1506-1580) aşağıdaki gibi bilgilendirmektedir: diğer iki pim geçer. Dış taraftaki pimler, içeride
bulunanlara karşı, her ikisi birbirleri üzerine
«Alet, disk aşağı doğru batacak ve bloke olacak, sevkedilecek olurlarsa, dik açılarda kesişecek
dolayısıyla artık bağımsız olarak kuzeyi göstere- şekilde yerleştirilmişlerdir. Her ne kadar bütün
meyecek şekilde tesis edilecek olursa, geminin düzeneğin alt tarafı bakırdan ve ağır olsa da,
denizde giderken öne veya arkaya yahut her hiçbir yere çarpmayacak şekilde dış kaba asılmış
iki taraftan birisine doğru meyletme rahatsız bulunur. Her taraftan tam ortada kalacak şekilde
edici durumu var olmaya devam eder. Bu duru- beslenmiştir. Ve düzenek aşağı doğru asılı ve
mu önlemek için oldukça keskin zekanın ürünü hareketli olduğu ve bu sayede dengede durduğu
olarak birşey icat edilmiştir: Mahfaza (vas) üst için, sert dalgalar esnasında bile devamlı tam
kenarın biraz alt tarafında bakır halka ile sıkı düzgün durmaktadır. Böylelikle bu aleti kuzey
bir biçimde çevrelenmiştir. Bu halkanın her iki yönünden alıkoyacak hiçbir şey olmaz.»1
yanına çelik bir pim (?virgula calybea ducta) dış
tarafta bulunan diğer daha büyük halkanın deli-
ğine ölçülen bir mesafede sokulur. İki pim eşittir
ve tek bir sopa haline getirilebilecek kadar karşı
karşıya öylesine düz dururlar, bu aynı zamanda
daire şeklindeki ara bölgenin çapıyla örtüşür.
Dışarıda bulunan halka bu iki pim çevresinde
1 Sezgin, F.: a.e., Cilt 11, s. 255-256.
64
D E N İ Z C İ L İ K
Ona ait olan sergi modeli açık yan ile birlikte: Pirinç,
çap: 12,5 cm.
2 Bu buluşu «kardano» olarak niteleme alışkanlığını Art- Bu prensip, nasıl tutulurlarsa tutulsunlar yağı dökmeyen
hur Breusing kuşku ile karşılamaktaydı: «Şimdi bizzat lambalardan alınmıştır”. Bundan en azından şu sonuç
Cardanus şöyle söylemektedir: “Kayzer’in koltuğunu, çıkar: Cardanus bu düzeneğin mucidi görülemez ve bu
sefer esnasında bütün sallanmalara rağmen devamlı ola- sadece, ilk olarak onun tarafından dile getirildiği için
rak hareketsiz ve rahatça oturacağı şekilde kurma imka- onun adıyla isimlendirilmektedir. Bütün araştırmalarıma
nı bulunmuştur. Bu, dingil yaylarının özel bir bağlantısı rağmen bu hayli zekice buluşun kökenine ilişkin birşeyler
yoluyla gerçekleşmektedir. Çünkü üç hareketli halka, bir tespit etmeyi başaramadım.»
tanesinin muyluları yukarıda ve aşağıda, diğerininkile- 3 Breusing, A.: Zur Geschichte der Geographie. 1. Flavio
ri sağda ve solda ve üçüncüsününkileri önde ve arkada Gioja und der Schiffskompaß, in: Zeitschrift der Gesell-
bulunacak şekilde birbirleriyle bağlanmışlarsa, devamlı schaft für Erdkunde zu Berlin 4/1869/31-51, özellikle s.
olarak her hareket sadece en fazla üç eksen çevresinde 47 (Tekrarbasım in: Acta Cartographica, Amsterdam,
kalacağı için, bu tür bir düzenek yolculuk aracının her 12/1971/14-34, özellikle s. 30). Breusing Cardano’nun
konumunda mükemmel bir şekilde dinginlik içerisinde kitabını, De subtilitate, XVII. Kitap: De artibus artificio-
kalmalıdır. sisque rebus kaynak olarak vermektedir.
P U S U L A 65
Kolumbus Tarafından
Kullanılan Pusula
Tiplerinden Birisi1
Tarihçi Osorius (1506-1580)’un tarif ettiği yuka- Görüldüğü kadarıyla Hint Okyanusu’nda kulla-
rıda (s. 62) bahsedilen üç pusula tipinden ikincisi nılan bir pusula tipi, daha 9./15.yüzyılda İtalyan
büyük bir ihtimalle Christoph Kolumbus’un eli denizcilerin malumu olmuştur. Bu izlenim özel-
altında bulunuyordu. Bu pusula tipi, manyetik- likle Vasco da Gama’nın ilk seyahat rotası hak-
leştirilmiş oval telin bir kağıt parçasına aşağıdan kındaki rivayeti yoluyla kazanılmaktadır. Burada,
pusula diskine doğru yapıştırılmasıyla karakte- onun Hint Okyanusu denizcilerinin manyetik
rize edilmektedir. Diskin kendisi, özgürce hare- iğneyi Cenevizliler tarzında nasıl kullandıkları-
ket edecek şekilde sivriltilmiş bir pim üzerinde nı gördüğü söylenmektedir3. Maalesef şimdiye
dönebilir şekilde oturmaktadır. İspanyol Martin değin, diskin 32’ye bölümlenmesinin rüzgar gülü-
Cortés Breve compendio de la sphera y de la arte nün yön gösterme çizgilerini sergilemediği, aksi-
de navegar (Sevilla 1551, s. 80) isimli kitabında ne Hint Okyanusu denizcilerinin bölümlemesi
böyle bir pusulayı tarif etmektedir ve tarifini kökenine bilinen 15 sabit yıldızın doğuş ve batış-
pusula diskinin ve oval tel şeklinin bir çizimi ile larının ve iki kutbun yön gösterme noktalarında
donatmıştır2. sahip olduğu pusula diski ile bağlantılı olduğu
fark edilmemiştir.
Avrupa’da İlk
«Gerçek Gemi Pusulası»
Modelimiz:
Gemi Pusulası Kutu sert ağaç: 20 x 20 x 10 cm. Silindir pusula
kutusu ahşap. «Kardano» sistemi süspansiyo-
Dörtgen Mahfaza İçerisinde nu pirinç halkada. Disk eş kenar dörtgen for-
munda eğilmiş demir tel ile birlikte, pirinç bir
mandrel üzerine döndürülebilir
olarak yerleştirilmiş.
Rekonstrüksiyon Rodrigo Zamorano (1581) (Envanter No: C 1.11)
tarafından tarif edilen şekle1 dayanarak yapılmış-
tır. Pusula kutusunu «Kardano» sistemi süspansi-
yonu ile birlikte taşıyan kutu ilk defa dörtgendir.
Modellerimiz:
İki Osmanlı a) Çerçeve ahşap (kaide 25 x 25 cm), katlanır;
skala ve açı cetveli pirinç, manyetik iğne plexiglas (plas-
Pusula Tipi tikcam) diskler arasında (Envanter No: C 1.24)
b) Kutu sert ağaç: 25 x 25 x 15 cm.
«Kardano» sistemi ile asılı pirinç halkada.
(Envanter No: C 1.12)
Gemi Pusulası
Gemi Pusulası
19. yüzyıldan bir İspanyol pusula örnek alına- Pirinç kutu, çap: 22 cm.
rak yapılmıştır. Anlaşılan o ki orijinali, gemi «Kardano» sistemi tarzında asılı pirinç halka.
üzerindeki bir düzeneğin içine yerleştirilmiştir: Eşit çokkenar formundaki demir tel,
«Kardano» halkası sadece bir tarafta kutuya karton diskin altında.
bağlıdır, pimler dışarı doğru belirli bir mesafede 32 bölümlemeli disk yönlere doğru ve
derece bölümlemeli (4 x 90°),
durmaktadır.
yazıt: «Escuela Nautica Masnou».
(Envanter No: C 1.15)
Orijinal: Museu Marítim, Barselona, bkz. La
navegació en els velers de la carrera d’Amèrica,
Barselona: Museu Marítim tarihsiz, No. 45.
P U S U L A 75
Modelimiz:
Pirinç, altın yaldızlı.
Çap: 18 cm. Karton disk iki
mandrel arasına döndürü-
lebilir olarak yerleştirilmiş-
tir. Arka yüzüne, eş kenar
dörtgen formlu demir tel
sabitlenmiştir.
Disk üzerinde bir derece
bölümlemesi (4 x 90°) ve
32 bölümlemeli bir pusula
gülü, tacın içerisine yerleş-
tirilmiş bir cam aracılığıyla
korunmuştur.
(Envanter No: C 1.16)
Gemi Pusulası
Mesaha Ölçme
Pusulası
Ön yüzdeki yazıt:
«Güneş saati Ch’ían Lúng Döneminin
30. yılında imal edilmiştir» (1765/66).
(Envanter No: C 1.17)
P U S U L A 77
Namaz Pusulası
19. yüzyıldan bir Osmanlı-Türk
pusulasının üç rekonstrüksiyonu.
Orijinali Köln’deki Rautenstrauch-
Joest-Museum für Völkerkunde
müzesinde bulunmaktadır. Bu
pusula 1251/1853 yılında Aḥmed
b. İbrāhīm eş-Şerbetlī isimli birisi
tarafından imal edilmiştir.
Pusula iğneli merkez çevresinde-
ki dairede İslam dünyasından bazı
önemli şehirlerin isimleri ve koor-
dinatları kaydedilmiştir. Bu yer-
lerden birisinde bulunulduğu tak-
dirde, pusulayla Mekke’ye doğru
namaz yönü tespit edilebilir. Batı
olarak işaretlenmiş olan tarafta
bulunan gnomon yardımıyla yanda
bulunan skalada namaz vakitleri
okunur.
Pirinç, hâkkedilmiş.
16 x 16 x 2 cm.
(Envanter No: C 1.18c)
1917 yılından kerterizli ve su terazili bir İngiliz durana kadar kerterizi alınır. Manyetikleştirilmiş
pusulası, enstitümüzün mülkiyetinde. Çentikli dairesel halkanın sarkaçla ölçümünden sonra,
nişangâh aracılığıyla istenilen nesnenin karşı taraf- derece, ayna ile yansıtılan delik nişangâh vasıta-
ta bulunan nişangâhın ipiyle birlikte bir çizgide sıyla okunabilir.
P U S U L A 79
Pusula
Coğrafi Pusula
20. yüzyıldan kerterizli bir İngiliz pusulası, ens- Pirinç pusula kutusu cam kapaklı,
titümüz mülkiyetinde. Çentikli nişangâh yoluyla çap: 70 mm. Üç ayak üzerine
bir nesnenin kapakta bulunan telle bir çizgide yerleştirmek için bir küçük ayak.
Menteşeli kapak, açılıp kapanabilir,
durana kadar kerterizi alınır. Disk sadece yavaş
içeriden yansıtmalı ve cam nişangâhlı
yavaş kuzey-güney yönünde sallandığı için, bu ince bir tel ile donatılmış.
esnada bir yaylı mekanizmayla desteklenebilir. Aliminyum pusula diski,
Diskin yönüne dayanarak derece aynayla yansıtı- ayna yazı halinde 360° bölümlemeli
lan delik nişangâh aracılığıyla okunabilir. ve dört ana yönün göstergesi.
Manyetik iğne diskin altında bulunmaktadır.
Diski elle sabitlemek için yaylı mekanizma
yan tarafta. Diskin ayarlarını yapmak
için alt tarafta iki ayar vidası.
(Envanter No: C 1.21)
82
D E N İ Z C İ L İ K
Bölüm 4
Saatler
84
S A A T L E R
S A A T L E R 85
Büyük bir ihtimalle meşhur astronom Ebū çıkarılabilir. Bir kolun dış yüzü üzerinde kuzey
ʿAbdallāh Muḥammed b. Mūsā el-Ḫārizmī1 (3./9. burç sembollerinin büyüklük oranları, diğer kolun
yüzyılın 1. yarısı)’ye ait olan henüz yayınlanma- dış yüzünde güney burç sembollerinin büyüklük
mış bir yazmada namaz vakitlerini belirlemeye oranları kaydedilmiştir. Pergel kollarının diğer
yarayan basit bir alet tarif edilmektedir (berkār yüzleri, kendisiyle pergel kolunun uzunluğu (uç
yuʿrefu bihī el-evḳāt li-eṣ-ṣalāt ve-yūḳasu bihī
hariç) 12 eşit bölüme (muhtemelen daha küçük
eẓ-ẓıll). Bunun tarifi J. Frank ve E. Wiedemann2
bölümlere de) ayrıldığı bir bölümleme taşımak-
tarafından incelenmiştir. Özetleri şöyledir: «Alet
bir tür pergeldir, kolları her iki dış yüzlerinde bir tadırlar. Namaz vaktini belirlemek için katlanmış
çizelge taşımaktadır. Pergel serbest olan uçları- pergelin uç kısımları uzunluk bölümlemesinin
na yerleştirilmiş demir çivileriyle birlikte dikey başlangıcı yer zemini düzlemiyle düşümdeşecek
olarak zemine oturtulduğunda, ikindi namazını şekilde toprağa derince kakılır. Pergel tarafından
kılma vaktinde zodyaktaki güneşin bütün konum- çizilen gölgenin son noktası işaretlenir ve bu
ları için pergelin gölge uzunluğu bu çizelgeden nokta ile içine sokulduğu yer arasındaki mesafe
pergelin uzunluk bölümlemesinde ölçülür. Bu
1 Halife el-Meʾmūn döneminde (198-218/813-833) fali- amaca yönelik olarak pergel gerilir, çünkü bir
yette bulunmuştur, bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt 6, s. 140-143. kolun gölgesi ikindi namazı vaktinde basit kol
Bize ulaşan yazma (Berlin 5790, fol. 77b-97b) Zīc’inin uzunluğundan daha uzundur. Ölçülen mesafe, bu
veya Kitāb el-Asṭurlāb’ının bir bölümü gibi görünüyor. gün için dış yüzlerdeki çizelgeden sonuç olarak
2 Die Gebetszeiten im Islam, in: Sitzungsberichte der
Physikalisch-medizinischen Sozietät 58/1925/1-32 (Tek-
ortaya çıkan büyüklükle aynı ise, namaz vakti gel-
rarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy serisi miş demektir. Bu değere henüz ulaşılmamış ise,
Cilt 92, Frankfurt 1998, s. 97-128). bu gerçekleşinceye kadar beklenmelidir.»
86
S A A T L E R
Çap: 80 cm.
Avize Saat Pirinç, altın yaldızlı.
Cam şişelerin boyu: 18 cm.
(Envanter No: B 3.03)
el-Melik el-Eşref’in
Güneş Saati
el-Marrākuşī, Cāmiʿ,
yazma İstanbul, III. Ahmet, Nr. 3343
kaydedilmiştir veya hâkkedilmiştir. Hareketli Modelimiz için bu saat tipinin 18. yüzyıldan iki Osmanlı
gnomon, bir halkaya veya silindire başka şekilde, örneğine dayandık. Bunlardan birisi İstanbul’da Kandilli
doğrudan burç çizgizini takiben yerleştirilmiştir. Rasathanesi Müzesi’nde bulunmaktadır, diğeri Marcel
Destombes’in terekesine aittir (hali hazırda Enstitut du
Gölge geçişinin okunması yoluyla elde edilen
Monde Arabe müzesinde bulunmaktadır, Paris).
değerler, zamanı vakitlere göre göstermekte, Bu güneş saati tipinin sonraki dönemlerde olası devamlı-
dolayısıyla namaz vakitlerine işaret etmektedir. lığı problemi için bkz. A.J. Turner v.d. (Eds.), Time, Den
el-Marrākuşī 30. enlem derecesi için çizelgesini Haag 1990, No. 200, s. 105, 114. Burada özel bir koleksi-
ve silindir saat için taslaklarını şu şekilde tasvir yonun yaklaşık 1600 yılından bir Avrupa örneğinin resmi
etmektedir (bkz. yukarıdaki resimler). bulunmaktadır:
(anon., geç 16. yüzyıl, bkz. M. Dizer, Astronomi hazineleri, İstanbul 1986,
Florenz; Ist. e. Mus. di resim 17, Christiane Naffah, Un cadran cylindrique
Storia della Scienza, ottoman du XVIIIème siècle, in: Astrolabica (Paris)
Firenze, Env. No. 2457). 5/1989/37-51.
90
S A A T L E R
Ümeyye Camisi
Güneş Saati
773/1371 yılından gelen, esası Halife el-Velīd b. de imal edilmiş eşsiz saatini övmektedirler2. İbn
ʿAbdalmelik (dönemi: 86-96/705-715)’in saltana- eş-Şāṭir Şam’da cami astronomu (muvaḳḳit) ve
tı döneminde teşekkül etmiş olan Şam Ümeyye baş müezzin (reʾīs el-müʾezzinīn) olarak görev
Camisi güneş saati, türünün Arap-İslam kültür yapmıştır.
çevresindeki zirve noktasını oluşturmaktadır. Onun tarafından imal edilen güneş saati 1 x 2
Saat, astronom ʿAlī b. İbrāhīm b. Muḥammed metrelik ölçüleriyle alışılmadık bir boyuta sahip-
İbn eş-Şāṭir1 (d. 705/1306, ö. 777/1375) tarafın- tir. Orijinal 1958 yılına kadar kaybolmuş kabul
dan imal edilmiştir. Kaynaklar bu bilginin güneş edilmekteydi. Tamir çalışmaları esnasında üç
saati yapımının yanı sıra astronomik çizelgelerini, parçaya ayrılmış halde yeniden bulunmuştur.
gezegenler teorisini, evrensel aletini (el-ālet el- Saat muhtemelen 1873 yılında astronom eṭ-
cāmiʿa) ve kum ya da su yardımına gereksinim Ṭanṭāvī tarafından girişilen tashih sırasında par-
duymaksızın gece ve gündüz dönecek ve ayrıca çalanmıştır3. eṭ-Ṭanṭāvī bir hata tespit ettiği iddi-
eşit ve eşit olmayan saatleri gösterebilecek şekil-
Modelimiz:
Hâkkedilmiş pirinç levha: 37 x 47 cm,
sert ağaçtan bir masaya gömme olarak oturtulmuş.
İbn el-Muhallebī’nin Ayak pirinçten.
(Envanter No: B 2.02)
Güneş Saati
Mısırlı bir cami astronomu (muvaḳḳit) olan
Zeyneddīn ʿAbdurraḥmān b. Muḥammed İbn el-
Muhallebī el-Mīḳātī’nin ʿUmdet ez-Zākir li-Vaḍʿ
Ḫuṭūṭ Faḍl ed-Dāʾir isimli kitabında 829/1426
yılında tarif ettiği ve resmettiği güneş saati
Dublin’deki Chester Beatty Kütüphanesi’nde
bulunan bir yazmada günümüze ulaşmıştır1.
Saat Kahire’nin enlemi (30°) için hesaplanmış-
tır. Alışılmadık iki parçalı yapımı, bu enlemi
Kahire’deki İbn Ṭūlūn Camii’nin 696/1296 tarihli
güneş saatiyle paylaşmaktadır. Bu sonuncunun
kalıntıları 1800 civarında Napolyon tarafından
hazırlatılan Description de l’Egypte’te resmedil-
miştir2.
Endülüs Tarzı
«On iki Kapılı
Mum Saati»
Endülüslü ayaklı kütüphane Lisāneddīn İbn el- Saatin mahfazası üstü açılmış on iki köşeli ahşap
Ḫaṭīb (Muḥammed b. ʿAbdallāh b. Saʿīd, ö. bir etüiden oluşmaktadır ve on iki kapılıdır.
776/1374)’in rivayet ettiğine göre Granada Sultanı Tavanın ortasında on iki eşit kısma bölümlenmiş
V. Muḥammed (dönemi: 1354-1359, 1362-1391) bir mum durmaktadır. Mumun yanması sırasında
Peygamber Muḥammed’in doğum günü (mevlid) bir dengeleme ağırlığıyla ağırlaştırılmış on iki pim
münasebetiyle 763/1362 yılında gece vakitlerine peş peşe balmumundan ayrılır. Pimler, araların-
mahsus bir saat takdim etmiştir. İbn el-Ḫaṭīb’in1 daki mesafenin bir saatlik yanma süresine teka-
Nufāḍet el-Cirāb fī ʿUlālet el-İġtirāb adlı risalesi- bül edeceği şekilde yerleştirilmişlerdir. Bir pim
nin uzunca bir süre kayıp sanılan üçüncü bölümü- aşağı düşerse, dengeleme ağırlığı her defasında
nün yazmasının keşfedilmesinden sonra İspanyol kapılardan birisinde bulunan bir kafesi serbest
arabist E. García Gómez2 ilgili metni yayınlamış bırakan diğer bir pimi kendisiyle birlikte çeker.
ve İspanyolca’ya çevirmiştir. Bu kafes saatin içerisinde bulunan bir rayda aşağı
düşer, bu yolla kapı aralığında dürülü ve geçen
gece saatini betimleyen mısralar içeren bir kağıt
1 3. Kısım, es-Saʿdiyye Fāġiye tarafından yayınlanmıştır,
parçası görünür. Aynı anda kaseye bir küre düşer
Rabat 1989, s. 278-279.
2 Foco de antigua luz sobre la Alhambra desde un tex- ve akustik bir sinyal yaratır. Açılan kapıların sayı-
to de Ibn el-Jaṭīb en 1362, Madrid 1988, s. 131ff.; ayrıca sından, geçen simetrik saatler okunur.
bkz. Samsó, J.: Las ciencias de los antiquo en al-Andalus,
Madrid 1992, s. 443-444.
98
S A A T L E R
Riḍvān es-Sāʿātī’nin
Su Saati
Ölçek: 1:2,5.
Boyutlar: 130 x 80 x 180 cm.
Sert ağaç kakma sedef tezyinatlı.
Kuşlar ve kupalar pirinçten.
Pirinç çerçeveli cam kapılar arka taraf-
ta. Saatin içindeki su kapları bakırdan.
(Envanter No: B 1.01)
«Saatçi» Riḍvān, babası Muḥammed b. ʿAlī (ö. Bu su saati eşit olmayan saatler veya temporal
618/1231) tarafından inşa edilmiş ve ölümünün saatler (sāʿāt zemāniyye) prensibine göre tasar-
ardından büyük ölçüde harap olan su saatini yeni- lanmıştır. Güneşin doğuşundan batışına kadar
den imal etmiş ve parçalarıyla birlikte saatler kita- olan (veya batışından doğuşuna kadar) zaman,
bında ayrıntılı bir biçimde tarif etmişter. Bildiğimiz
kadarıyla bu kitabın iki yazması günümüze ulaş-
mıştır, birisi İstanbul Köprülü Koleksiyonu 949,
diğeri Gotha Forschungsbibliothek 1348. Kitap Frankfurt 1984, Cilt 3, s. 1386-1476). Kitap M.A.
1915 yılında Eilhard Wiedemann tarafından Dahmān tarafından 1981 nolu Köprülü yazmasına da-
yanarak Şam’da yayınlanmıştır. Tıpkıbasım Institut für
Gotha yazmasından Almanca’ya çevrilmiştir1. Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften,
Frankfurt, enstitüsünde hazırlık aşamasında. Yazarın
biografisi için bkz. İbn Ebī Uṣaybiʿa: ʿUyūn el-Enbāʾ fī
Ṭabaḳāt el-Eṭibbāʾ, Kahire 1299 h., Cilt 2, s. 183-184;
1 Wiedemann, E. ve Hauser, F.: Über die Uhren im Berei- Yāḳūt el-Ḥamavī: Irşād el-Arīb ilā Maʿrifet el-Edīb, ed.
ch der islamischen Kultur, in: Nova Acta. Abhandlungen D.S. Margoliouth, Cilt 4, Londra 1927, s. 211-212; eṣ-
der Kaiserlich Leopoldinisch-Carolinischen Deutschen Ṣafadī: el-Vāfī bi-l-Vefeyāt, Cilt 14, Wiesbaden 1982, s.
Akademie der Naturforscher in Halle 100/1915/176-266 128-129; C. Brockelmann: GAL, Supplementband 1, Lei-
(Tekrarbasım in: E. Wiedemann, Gesammelte Schrif- den 1937, s. 866.
ten zur arabisch-islamischen Wissenschaftsgeschichte,
S A A T L E R 99
«Filli»
Su Saati
el-Cezerī, el-Cāmiʿ.
İstanbul yazması,
Topkapı Sarayı, III.
Ahmet 3472, s. 90.
el-Cezerī tarafından 600/1200 civarında icat ve oturarak bu aralıkları, yazı kamışını her yarım
el-Cāmiʿ beyn el-ʿİlm ve-l-ʿAmel isimli kitabında saatten sonra gizlice bir taksimat çizgisine kaydı-
tarif edilen bir su saatinin orijinal boyutlarda rarak göstermektedir. Ayrıca saat yarım ve tam
rekonstrüksiyonu. saatleri, kuledeki bir figürün her tam saatte sağ
Burada sözkonusu olan, 48 entervali 30 dakikalık kolunu, her yarım saatte ise sol kolunu kaldırma-
aralıkta sinyalle bildiren ve böylelikle 24 simet- sı suretiyle göstermektedir. Mekanizma, her 30
rik saati gösteren bir su saatidir. (Gösterim için dakikada bir, filin gövdesinde su dolu bir tekne
vakit aralığı rekonstrüksiyonda yaklaşık 3 daki- üzerinde hareket ettirici yarım küre şeklindeki
kaya indirgenmiştir.) Bir «katip» filin sırtında şamandra vasıtasıyla işler. Şamandra alt tarafın-
102
S A A T L E R
el-Cezerī’nin
Kupa Saati
el-Cezerī (600/1200 civarı) el-Cāmiʿ beyn el- zincirler, teraziler (mīzan)2 ve küreler içerme-
ʿİlm ve-l-ʿAmel isimli kitabında sunduğu pek çok yen, kısa sürede değişip bozulmayan ve saatlerin
saat arasında kendi buluşu olan bir kupa saati geçişlerinin ve kısımlarının kolayca bilineceği bir
tarif etmektedir1: «Sultan eṣ-Ṣāliḥ Ebū el-Fetḥ alet imal etmemi emretti. Bu alet, yolculukta ve
Maḥmūd b. Muḥammed b. Ḳarāarslan... bana evde bir yoldaş ve de güzel olmalıydı. Zihnimi
yordum ve aleti şu şekilde imal ettim: Saat bir
temel üzerindeki bir kaptan oluşmaktadır, üstten
düz bir kapak ile kapatılmıştır. Hâkkedilmiş bir
galeri (şurfa) kapağın daire çevresinde hareket
1 Tıpkıbasım, Ankara s. 119-126; Almanca tercüme Wi- etmektedir ve galeri üzerinde zarif bir yatay
edemann, E. Ve Hauser, F.: Über die Uhren im Bereich halka bulunmaktadır, bu halka 2171/2 (= 141/2 x
der islamischen Kultur, in: Nova Acta. Abhandlungen 15) kısma bölümlenmiştir; beher 15 kısım eşit bir
der Kaiserlich Leopoldinisch-Carolinischen Deutschen saate (24 kısma bölünmüş bir gün saatine) teka-
Akademie der Naturforscher in Halle 100/1915/1-272, bül etmektedir.»
özellikle s. 134-141 (Tekrarbasım in: E. Wiedemann, Ge-
sammelte Schriften zur arabisch-islamischen Wissens-
chaftsgeschichte, Frankfurt 1984, Cilt 3, s. 1211-1482,
özellikle s. 1344-1351); İngilizce tercüme D.R. Hill: The 2 Buna ilişkin Wiedemann şu notu düşmekte: «Teraziler
Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices, ve devirme düzenekleri bir çok güzel sanat eşyasında kul-
a.y., s. 71-74. lanılmaktadır.»
104
S A A T L E R
Diskin bölümlemesini E. Wiedemann el- de 141/2 kısma bölümlenmiştir (bu son bölümle-
Cezerī’nin tarifine göre şu şekilde resmetmiştir: me yukarıdaki figürde atlanmıştır, buna karşın
ilk bölümleme birkaç yayda tam olarak yapılmış,
diğer yaylar sadece hâkkedilmiştir). Her bir yay
– yıl 360 günün varsayılmasıyla – hem kısalan
hem de uzayan günlerde 10 güne tekabül etmiş-
tir. Bu nedenle her bir yaya, ona tekabül eden
günler için iki rakam kaydedilmiştir. Rakamlar,
yukarıda temsil edildiği gibi, herhalükarda içeri
çizili yarıçapın her iki yanına hâkkedilmiştir. En
uzun günde rakamlarla başlanılacak olursa, en
kısa günde sadece bir rakam– yani 180 – kayde-
dilmeliydi; buna karşın sayılarla en kısa günden
başlanılacak olursa en uzun günde bu durum
geçerliydi. Rakamların bu tarzda kaydedilmesiyle
bu sayıların hepsi devamlı olarak ilgili yayın aynı
yüzü üzerinde durması gerçekleşiyordu. Geceye,
devamlı gündüz yayında yaklaşık 180 uzaklıkta
bulunan bir yay tekabül etmiştir.»5
Fas
Su Saati
Orijinali Fas’da (Maraokko) Ḳaraviyyīn
Camii’nde bulunan ve Institut für Geschichte Rekonstrüksiyonumuz:
der Arabisch-Islamischen Wissenschaften tara- Ahşap, verniklenmiş.
Ahşap öğeler masraflı boyanması da
fından yeniden üretilen saatin rekonstrüksiyonu.
dahil modern sitilde Marako’da yapılmıştır.
Orijinalin yapımcısı Ebū Zeyd ʿAbdurraḥmān b. Saat kadranı pirinç, çap 46 cm.
Süleymān el-Leccāʾī’dir. Saati 763/1362 yılında 24 zil bronz.
Sultan İbrāhīm b. Ebī el-Ḥasan b. Ebī Saʿīd’in Saatin içerisinde bulunan kaplarının hepsi bakır.
emriyle imal etmiştir. En: 4,30 m; boy: 2,40 m.
(Envanter No: B 1.04)
S A A T L E R 107
Burada söz konusu olan, günü 24 simetrik saate olduğu bir şamandrayı aşağı indirir. Düzenli akış,
bölen, günümüze ulaşmış en eski su saatidir. Her tam olarak basınç ayarlayan bir cihaz vasıtasıy-
saatin 4 er dakikaya (yani 15 bölüme) bölümlen- la sağlanır. Çok akıllıca düşünülmüş, şaşırtıcı
diği bir saat kadranında bu saatler okunabilir. derecede geliştirilmiş bir teknik, her iki arabanın
Her dört dakikada küçük bir küre, her bir saatte şamandranın alçalma yönünün aksine hareket
ise büyük bir küre 24 pirinç kaseden birisine düşer etmesini temin eder1.
ve bir ton oluşturur. 24 saat zarfında toplam 360
küçük ve 24 büyük küre kaselere ve oradan
bir toplama haznesine düşer. Akustik sinyallere 1 Literatür: ʿAbdulhādī et-Tāzī, Cāmiʿ el-Ḳaraviyyīn:
ilaveten, her saat başı, geçen zamana dair genel el-Mescid ve-l-Cāmiʿa bi-Medīnet Fās, Beyrut 1972, Cilt
bir bakış veren ve uzaktan da görülebilen ahşap 2 s. 325-326; Derek J. DeSolla Price: Mechanical Water
kapılardan birisi kapanır. Düzenek, dökülen su Clocks of the 14th Century in Fes, Morocco, ayrı basım:
Proceedings of the 10th International Congress of the
aracılığıyla harekete geçirilir. Bu su, ipli makara- History of Sciences, Ithaca, 26 VIII-2 IX 1962, Paris:
lar vasıtasıyla işleyen bütün kısımların bağlantıda Hermann 1964 (8 s.), s. 3-5.
108
S A A T L E R
İSPANYOL-ARAP SAATLERİ
1.
İspanyol-Arap Su Saati1
Libros del saber de astronomía’da sunulan beş
saatten birisi relogio dell agua’dır. Bu saatin
ayrıntılı ele alınışı bir taslakla donatılmıştır.
Kitabın derleyicisi, kaynaklarının bu saati anla-
tan tariflerinin «oldukça yetersiz » olduğunu Ölçüler: 70 x 36 x 180 cm.
Plastik cam ve pirinç.
söylemektedir. Buna göre su haznesi zeminde
Dolap, ceviz ağacı ve
basitce delinmiştir, bu yüzden su düzenli değil, plastik camdan.
aksine küçülen hacimde düşen basınç nedeniyle (Envanter No: B 1.03)
devamlı zayıflayarak boşalır. Bu yetersizliği o
[derleyen] kendi «incelikli buluşları» sayesin-
de bertaraf etmiştir. Gerçekte, düzenli boşalan
su düzeneği sadece su saatleri için değil, aynı
zamanda diğer hidrolik otomatlar için Arap- Modelin gösterdiği gibi, bu saatte, daha yükseğe
İslam kültür dairesinde, daha önce Yunanlarda yerleştirilmiş hazneden bir basınç dengeleyici-
olduğu gibi, tanınmış ve prensipte kullanılmıştır. si üzerinden akan su altta bulunan haznedeki
Böylece gün uzunluklarına göre ayarlanan saat- şamandırayı yukarı doğru itmektedir. Bu yolla,
lerde ölçülmekteydi. bununla bağlantıda olan ve üzerinde zodyak sem-
bollerinin okunabildiği bir levha, su haznesinin
üst kenarına oturtulur.
1 Hill,Donald R.: Arabic Water-Clocks, a.y., s. 126-130; Modelimiz Eduard Farré (Barselona) tarafından
Wegener, Alfred: Die astronomischen Werke Alfons X., imal edilmiştir.
in: Bibliotheca Mathematica (Leipzig), 3. seri 6/1905/129-
185, özellikle s. 162-163 (Tekrarbasım: Islamic Mathe-
matics and Astronomy serisi Cilt 98, Frankfurt 1998, s.
57-113, özellikle 90-91).
110
S A A T L E R
2.
Cıvayla Çalışan Saat
Libros del saber de astronomía isimli eserin
konuya özel bölümünde sunulan dördüncü saat
bir civayla çalışan saattir (relogio dell argent
uiuo). A. Wegener1 saati şu şekilde tanımla-
maktadır: «Bu saatin düzeneği, 24 saatte tam bir
dönme gerçekleştiren bir dişliden oluşmaktadır.
Hareket ettirici güç bir ağırlıktır, çarkın geriye
dönmesine engel olan ve bir sarkaç hareketi
veren düzenek cıva aracılığıyla gerçekleşir. Bu
cıva, çarkın içinde bulunur ve enine duvarlar
arasından sadece çok küçük bağlantı delikleriy-
le ket vurarak ağırlığın çekme etkisine sadece
yavaş yavaş baş eğer. Bu çarkın dönmesi, saatin
oldukça sanatsal saat kadranı olarak görülebi-
lecek bir usturlap üzerine taşınır. Bu usturlap
üzerinde saatlerin dışında aynı zamanda güneşin
ve yıldızların konumu ve hatta gökyüzünün hali
hazırdaki bütün görünüşü okunabilir. Demek ki
usturlap yerine bu saat düzeneği bir gök küresiy-
le de bağlantılandırılabilir. Ayrıca zillerin uygun
bir biçimde yerleştirilmesi yoluyla bundan bir tür
çalar saat üretilebilir.»
Bu saatin varlığını sürdürmesi ve Avrupa’da daha
sonraki gelişmelere yaptığı etki süreci hakkında
önümüzde A. Bedini’nin The Compartmented
Cylindrical Clepsydra2 adlı mükemmel bir maka-
lesi bulunmaktadır. Bedini, Libros del saber de
astronomía’nın 1341 yılından önce Floransa’da Kutu ahşap. Ölçüler: 22 x 30 x 55 cm.
Saat diski pirinç, hâkkedilmiş.
İtalyanca’ya çevrilmiş olduğunu3 ispatlamakta Ahşap çark, plastik cam
ve şöyle devam etmekte: «Bu İtalyanca çevirinin odacıklarla birlikte.
Çap: 25 cm. Eduard Farré
(Barselona) tarafından imal edilmiştir.
(Envanter No: B 3.04)
1 Wegener, Alfred: Die astronomischen Werke Alfons X.,
in: Bibliotheca Mathematica (Leipzig), 3. seri 6/1905/129-
varlığı, cıvalı saatin sonradan Avrupa’daki gelişi-
185, özellikle s. 163 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics
and Astronomy serisi Cilt 98, Frankfurt 1998, s. 57-113, mi bakımından çok büyük bir önem taşımaktadır,
özellikle 91). Ayrıca bakınız Wiedemann, E. ve Hauser, her ne kadar arkadan gelen altıyüz yılın saat kita-
F.: Über die Uhren im Bereich der islamischen Kultur, bı yazarları onun adını hiç anmıyorlarsa da.»4
a.y., s. 18-19 (Tekrarbasım: a.y., Cilt 3, s. 1228-1229). Alfons’un derlemesinden 300 yılı aşkın bir süre
2 Yayınlandığı yer: Technology and Culture (Chicago)
sonra civalı saat, Avrupa literatüründe yeni-
3/1962/115-141. den ortaya çıkmaktadır, daha doğrusu Attila
3 Bedini bu çalışmada Enrico Narducci’nin konuya ilişkin
Parisio’nun 1598 yılında Venedik’te yayınlanan
kısa bir monografisine dayanmaktadır: Intorno ad una
traduzione italiana fatta nell’anno 1341 di una compi-
bir kitabında. Bu eserde yazar kendisini bu saatin
lazione astronomica di Alfonso X. re di Castiglia, Roma mucidi olarak tanıtmaktadır (Discorso Sopra la
1865 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy
serisi Cilt 98, Frankfurt 1998, s. 5-36). 4 Bedini, a.y., s. 118.
S A A T L E R 111
3.
İspanyol-Arap Mum Saati
Modelimiz:
4. Hâkkedilmiş pirinç levha
İspanyol-Arap (30 x 60 cm), sert ağaçtan bir masaya gömülü.
Ayak pirinç.
Güneş Saati (Envanter No: B 2.04)
Çizim
Libros del saber de astronomía’nın
modern edisyonundan,
Madrid 1866, cilt 4, s. 17.
Bu, rekonstrüksiyon
modelimize örnek alındı.
Modelimiz:
İbn er-Raḳḳām’ın Çap: 25 cm.
Güneş Saati Pirinç, dağlanmış.
(Envanter No: B 2.13)
«Gölgeler Bilgisi Hakkında Risale» (Risāle Granada’da faaliyet gösteren bilginlerdendi. Bir
fī ʿİlm eẓ-Ẓilāl)’sinin 44. bölümünde Ebū tahta parçasının üstüne oturtulan manyetik taş,
ʿAbdallāh Muḥammed b. İbrāhīm er-Raḳḳām1 ahşap diske hâkkedilmiş güneş saati için kuzey-
(ö. 715/1315) yüzer pusulayla bağlantılı bir güneş güney yönünü ayarlamaya yaramaktadır. Saat
saati tarif etmektedir2. Murcia’lı bu astronom, ipek iplerde asılı olarak dengede tutulmaktadır.
matematikçi ve tabipti ve Nasiriler döneminde Oldukça benzer bir araç Pedro Nunes (1537)’e
atfedilmektedir (bir sonraki model).
1 İbn el-Ḫaṭīb: el-İḥāṭa fī Aḫbār Ġarnāṭa, 3. Cilt, Kahire 68b-82a). Bu risale Joan Carandell tarafından incelenmiş
1975, s. 69-70; Brockelmann, C.: GAL, 2. Supplement- ve yayınlanmıştır, Risāle fī ʿilm al-ẓilāl de Muḥammed
band, Leiden 1938, s. 378. Risalenin bilinen tek el yazma- Ibn al-Raḳḳām al-Andalusī, Barselona 1988.
2 Bkz. Risāle fī ʿilm al-Ẓilāl, ed. Carandell, s. 208-209,
sı Escorial kütüphanesinde bulunmaktadır 918/11 (fol.
313.
S A A T L E R 115
Modelimiz:
Çap: 26 cm.
Pirinç, dağlanmış.
(Envanter No: B 2.15)
Çizim,
Instrumentos de navegación del
Mediterranéo al Pacifico’dan,
Barselona tarihsiz, s. 84.
116
S A A T L E R
Alarmlı
Su Saati
Modelimiz:
Ölçüler: 60 x 60 x 30 cm.
Çark ve sehpa sert ağaç.
Su haznesi kilden.
Pirinç disk hâkkedilmiş
Latin rakamlarıyla (1-24) birlikte.
Çanlar bronz.
(Envanter No: B 1.05)
Bu saat, Benedikt manastırı Santa Maria de Ripoll kurşun ağırlığı aşağı düşürür. Bu, bir makaraya
(Pirene Dağları eteğinde)’un 225 nolu Latince bağlı olan, dönme hareketine geçirilen ve yakla-
yazmasında tarif edilmektedir. Muhtemelen 13. şık 5 saniye boyunca çanlara çarpan bir çan tok-
yüzyıldan kalma yazma günümüzde Barselona’da mağının sürgüsünün açılmasını sağlar. Su, zaman
Archivo de la Corona de Aragón’da bulunmakta- süresince azalan basınç dengeleyicisi nedeniyle
dır. Saatin düzeneği el-Cezerī’nin kitabında tarif farklı hızda aktığı için, simetrik bir zaman belir-
edilen ilk su saatiyle benzerlik göstermektedir1. leme mümkün değildir.
Nispeten basit düzenek, alttaki kapta [yukarıdaki Model aynı zamanda, yapılışını tarif etmiş olan
kaptaki] bulunan suyun içeri akması ile yukarı Eduard Farré (Barselona) tarafından imal
doğru hareket eden ve çarkı hareket ettiren bir edilmiştir: A Medieval Catalan Clepsydra and
şamandıra aracılığıyla işler. Çarkın kenarında her- Carillon, in: Antiquarian Horology (Ticehurst,
hangi bir kertiğe (=saat ayarı) sokulu bir madeni East Sussex) 18/1989/371-380.
levhacık, istenilen zamana, dönme esnasında bir
Dakika Terazisi
el-Mīzān el-Laṭīf el-Cüzʾī
Modelimiz:
Pirinç, kısmen hâkkedilmiş.
Yükseklik: 120 cm.
Terazi kolları sürtünmesiz asma tertibatında,
Mīzān el-Ḥikme1 isimli eserinin (515/1121) seki- en: 120 cm.
(Envanter No: B 1.11)
zinci bölümünde fizikçi ʿAbdurraḥmān el-Ḫāzinī
24 saatlik gökyüzü dönüşünü ölçmeye yarayan
bir “zaman terazisi” tarif etmektedir. Mīzān es-
sāʿāt ve-ezmānihā olarak nitelendirilen bu aygıt, “Mutlak terazi” (el-mīzān el-küllī) 24 saatin akışı
bir terazi koluna asılmış bir su veya kum haz- için kurulmuştu ve buna uygun büyüklükteydi; iki
nesinden oluşmaktaydı ve bu hazne tam olarak kantar topuna, saatler ve dakikalar için skalalara
hesaplanmış bir delik ile donatılmıştı. Ağırlık sahipti. Modelimiz daha küçük olan, sadece bir
kaybı terazi kolundaki bir ağırlığın kaydırılması saat süreli ve bunun için 60’lık skala (et-taḳsīm
yoluyla dengelenerek geçen zaman buna uygun es-sittīn) ile donatılmış olan “dakika terazisi” (el-
bir skalada okunabiliyordu, adeta dakikaların mīzān el-laṭīf el-cüzʾī)’nin rekonstrüksiyonudur.
ağırlığı tartılıyormuş gibi.
1. Taḳiyyeddīn’in Ağırlıkla
Çalışan Saati (1559)
Terazi kolları,
2. Mil
Durdurma
maşası
Mil Çarkı
Saat
Çarkı
Kasnak
Çark
2. Taḳiyyeddīn’in
Zemberekli Çalar Saati
(1559)
Çan
Yelkovan Çekiç
Tutma manivelası
Deklanşör
Dokunma manivelası
Bölüm 5
Geometri
124
G E O M E T R İ
G İ R İ Ş 125
GİRİŞ
Arap-İslam kültür çevresinde matematiğin (bilme- Onun düşüncesine göre evren, geometrik bir yapı-
diğimiz bir zamanda hendese veya ʿilm el-hendese dadır ve bu evren varlıklarının ileri düzeydeki
olarak nitelendirilmiş olan) bu dalının oluşum organizasyonunda noktalar halinde sayılar çizgiyi,
tarihi aritmetiğin ve cebirinkinden daha zor takip çizgiler yüzeyi, yüzeyler cisimleri oluşturmaktadır.
edilebiliyor. Belki de, bu alanda da İslam öncesi Niteliksel doğaları (elementler, humores) o, geo-
dönemde ve İslam’ın erken döneminde komşu metrik olarak ifade etmektedir. Böylece mesela
kültür çevrelerinde az çok yaygın olan bilgilerin, hayvanlarda sıcaklık kübik halde, buna karşın
bu çevrelerin kültürünün taşıyıcıları aracılığıyla nemlilik ve kuruluk kare şeklinde mevcuttur6.
İslam dünyasında da verimli bir toprağa düştüğü-
Cābir, Öklid’in kitabından alıntılar yapmaktadır
nü varsayabiliriz. Tarihçi ʿAbdülmelik b. Cüreyc
ve bu kitaba da bir şerh yazdığı belirtilmekte-
(ö. 150/767)’in bizzat kendi eliyle terbīʿ (dörtgen)
şeklinde çizmiş olduğu ifade edilen Mekke’deki dir7. Öklid’in Elementler kitabı bir kere Hārūn
Kabe’nin bir taslağını bizim için koruyan tarihçi er-Reşīd’in saltanatı sırasında (170-193/786-809)
el-Ezraḳī (3./9. yüzyılın 1. yarısı)’nin aktardığı Kitāb el-Uṣūl veya Kitāb el-Usṭuḳusāt adı altında
bir rivayet buna tanıklık etmektedir1. Basit geo- ve bir kere de el-Meʾmūn döneminde (198-218/813-
metrik bilgileri Emevilerin ve Abbasilerin baş- 833) aynı mütercim, el-Ḥaccāc b. Yūsuf tarafından
kentlerine, Şam ve Bağdat’a, ulaştıran ilk kültür çevrilmiş, veya revize edilmiştir (İsḥāḳ b. Ḥuneyn
taşıyıcıları arasında ihtida edeniyle etmeyeniyle tarafından 3./9. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış
Yunanlar, Persler ve Süryaniler vardı. Hintlilerin sonraki çeviri bir yana)8. Öklid’in Elementler’inin
Halife el-Manṣūr’un emriyle Arapça’ya çevrilmiş çevirisini, Arşimet9, Pergæ’lı Apollonios10,
olan2 meşhur astronomik-matematiksel kitabı- Menelaos11, Ptoleme12 ve diğerlerine ait kitapla-
nın, Brāhma Sphuṭa-Siddhānta, geometrik-tri- rın çevirileri izlemiştir. Bilim tarihi bakımında göz
gonometrik bir bölüm içerdiği de göz önünde önünde bulundurulması gereken husus, bunların
bulundurulmalıdır. Çeviri için gerekli terminoloji, tesadüfen yapılmış çeviriler olmadığı, bilakis daha
çevirmen İbrāhīm b. Ḥabīb (veya Muḥammed o dönemde kazanılmış olan bu bilimsel alanı ele
b. Ḥabīb) el-Fezārī’nin daha o zamanlar kısmen alma ve işleme olgunluğunun meyveleri oldu-
malumu olmalıdır. O ve çağdaşı Yaʿḳūb b. Ṭārıḳ
ğudur. Bu meyveler, önceki yabancı kültürlerin,
bunu müteakiben kendilerini, Arapça matema-
yani Yunanların bilgilerini, bilgiye susamış bir
tiksel ve astronomik kitaplar yazma durumunda
hissetmişlerdir3. toplumun arzusunu tatmin etmeye hizmet etmiş,
Arapça geometrik bir kitabın en eski adı, bize, sultanlar ve devlet adamları tarafından yöneti-
doğa filozofu Cābir b. Ḥayyān (2./8. yüzyı- len ve desteklenen zihinsel akımların bir parçası
lın ikinci yarısı)’dan gelmektedir ve Taʿālīm el- olmuştur. Ayrıca bu fenomen için karakteristik
Hendese’siyle4, «Geometri Öğretileri» ulaşmıştır. olan, Arap diline doğrudan doğruya çevirilerden
Cābir okuyucuya kimya hakkındaki diğer eser- sonra, yorumlamalara, tamamlamalara ve geniş-
lerinde de, diğer bilimlerin yanı sıra geomet- letmelere, hatta tashih denemelerine başlanılmış
ri alanında bilgi edinmeyi tavsiye etmektedir5. olmasıdır. Bu çalışmalara katılanların dairesi hızla
Bağdat sınırlarını aşmış ve tedricen İslam dünya- Benzer bir ispatı 1800 yılında Fransız matematik-
sının en doğusundan en batısına kadar yayılmıştır. çi A.M. Legendre önermektedir16.
Etkinlikle yüzlerce yıl, hatta bazı bölgelerde 9./15. Öklid’in 5. postulatını mükemmelleştirme dene-
yüzyıla kadar sürmüştür ve sık sık varsayıldığı ve mesiyle el-Cevherī, yüzlerce yıllık zaman zarfında
iddia edildiği gibi, her halükarda çok da erken son Öklid-dışı bir geometrinin eşiğine ulaşan Arap-
bulmamıştır. İslam matematikçileri dairesinde bulunmakta-
Aşağıda, modern araştıma sonuçlarını temel ala- dır. Bu yöndeki diğer adımları el-Faḍl b. Ḥātim
rak Arap-İslam bilginlerin geometri alanındaki en-Neyrīzī17 (3./9. yüzyıl) ve Sābit b. Ḳurra18
bazı önemli başarılı işlerine ilişkin bir izlenim (ö. 288/901) atmıştır. 5./11. yüzyılın ilk yarısında
yaratmaya teşebbüs edeceğim. İbn Heysem19 hayli hacimli bir kitapta Öklid’in
bütün postulatlarını açıklmaya çalışmıştır. Bu
Şerḥ Muṣāderāt Uḳlīdis20 «Öklid’in eserinin ve
Araplardaki onu anlama, kritik etme ve temel-
lendirme çabalarının yol açtığı temel tartışmaları
kavrama imkanı sağlamaktadır.»21 İbn Heysem
Paraleller Öğretisi bu eseri, Ḥall Şukūk Kitāb Uḳlīdis fī el-Uṣūl22
Öklid’in Elementler’ininin yeniden ele alınıp işlen- («Öklid’in Elementler kitabındaki Kuşkuların
mesi yoluyla ulaşılan sonuçlarla başlıyoruz. Çözümü») olarak adlandırdığı bir başka eserle
Elementler’in ikinci şârihi el-ʿAbbās b. Saʿīd el- tamamlamıştır.
Cevherī (el-Meʾmūn döneminde 3./9. yüzyılın ilk İbn Heysem 5. postulatta kaydedilen paraleller
üçte birinde çalışmalarını sürdürmekteydi) bütün öğretisini bir hareket ettirme prensipiyle kanıt-
kitabı şerh ettikten sonra, aynı kitabın yeniden ele lamayı denemektedir. Bu prensip, bir düz çiz-
alınıp işlenmesi veya düzeltilmesi (iṣlāḥ) teşebbü- giye olan sabit uzaklığın çizgileri yine düz çizgi-
sünde bulunmaya ve de tamamlamalar (ziyādāt) lerdir varsamıyla sonuçlanmaktadır. 18. yüzyılda
yapmaya kendini yükümlü hissetmişti13. Düzeltme Avrupa’da matematikçiler benzer bir yolu tut-
girişiminin günümüze ulaşan kısmı, Öklid’in beşin- muşlardır. Onlardan birisi de Johann Heinrich
ci postulatıyla ilgilidir, bu postulat: « Eğer düz bir Lambert (ö. 1777)’dir23.
çizgi, diğer iki düz çizgiyi bir kenardaki iki iç açının İbn Heysem’den yaklaşık yarım yüzyıl sonra büyük
toplamı iki dik açıdan küçük olacak şekilde keser- matematikçi, astronom, filozof ve şair ʿÖmer
se, şu halde iki düz çizgi sonsuza kadar uzatıldığın- el-Ḫayyām aynı konuyla uğraşmıştır. Onun mate-
da, iki dik açıdan küçük iç açıların bulunduğu ilk matiksel kavramlara karşı felsefi düşünüş biçimi
çizginin aynı tarafında kesişirler.»14 kendisini özellikle oranlar, paraleller öğretisinde
Bu postulat (şekl) için el-Cevherī şu formu öner- ve sayı kavramında göstermektedir. el-Ḫayyām
mektedir: «Eğer iki düz çizgiyi herhangi bir üçün- Öklid’in Elementler kitabındaki postulatlara ve
cü ile kesme esnasında karşılıklı açılar eşit ise, bu kavranması güç yerlere üç bölümlük bir şerh
tür dereceler birbirlerine paralel ve eş uzaklıkta- yazmıştır; son iki bölüm oranlar öğretisini, birin-
dır.»15 el-Cevherī tarafından ispatlama girişimi ci bölüm paraleller öğretisini ele almaktadır.
için ileri sürülen teoremler, itiraz kabul etmez
değillerse de, kayda değerdir.
16 Juschkewitsch, A.P.: a.y., s. 278; Jaouiche, K.: La théo-
rie des paralléles, a.y., s. 43.
17 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 283-285.
18 Juschkewitsch, A.P.: a.y., s. 279-280; Jaouiche, K.: La
13 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 243-244. théorie des paralléles, a.y., s. 45-56.
19 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 358-374.
14 Die Elemente von Euklid. Aus dem Griechischen über-
20 Tıpkıbasım ed. (Matthias Schramm’ın bir önsözüyle)
setzt und herausgegeben von Clemens Thaer, tekrar ba-
sım Frankfurt 1997, s. 3. Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wis-
15 Juschkewitsch, A.P.: Geschichte der Mathematik im senschaften, Frankfurt 2000.
21 Schramm, M.: Şerḥ Muṣādarāt Uḳlīdis’e yazdığı önsöz,
Mittelalter, Leipzig ve Basel 1964, s. 278; Cāvīş, Ḫ.:
Naẓariyyet el-Mütevāziyāt fī el-Hendese el-İslāmiyye, Tu- s. 7.
nis 1988, s. 43; Jaouiche, K. (=Cāvīş, Ḫ.): La théorie des 22 Tıpkıbasım ed. Institut für Geschichte der Arabisch-Is-
parallèles en pays d’Islam. Contribution à la préhistoire lamischen Wissenschaften, Frankfurt 1985.
des géométries non-euclidiennes, Paris 1986, s. 137. 23 Juschkewitsch, A.P.: a.y., s. 280-281.
G İ R İ Ş 127
el-Ḫayyām paraleller öğretisinde, öncüsü İbn olanın Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī’nin bir başka eseri olma-
Heysem’de, hareketi kanıtlama aracı olarak geo- dığı sonucu da çıkarsanamaz. Bu eser her halükar-
metride kullanmasını eleştirmektedir. da onun diğer eserlerinin seviyesinden geri kal-
el-Ḫayyām «tabanında iki dik açılı ve de eşit kol mıyor. Yayınlanmasından kısa bir süre sonra
kenarlı bir dörtgen ileri sürmektedir ve dörtgenin Oxfordlu oryantalist Edward Pococke (1604-
geriye kalan iki açısı hakkındaki üç hipotezi ince- 1691) tarafından Latince’ye tercüme edildiği için
lemektedir. Bu dörtgen 18. yüzyılda da İtalyan bu kitap Avrupa’da büyük yaygınlık bulmuştur.
matematikçi G. Saccheri tarafından incelenmiştir En erken etkisi İngiliz matematikçi John Wallis
ve bu yüzden sıklıkla onun adıyla tanınmakta- (1616-1703)’de kendini göstermiştir. Arapça kita-
dır.»24 bın argümantasyonu «Wallis’in fikirlerine kolaylık
Paraller postulatıyla evrensel bilgin Naṣīreddīn sağlıyordu. O, Öklid postulatının yerine benzer
eṭ-Ṭūsī (ö. 672/1274) de etraflıca uğraşmıştır. Bu figürlerin varsayımını yerleştirmek istemişti ve
konu ya adanan er-Risāle eş-Şāfiye ʿan eş-Şekk bunun için ona Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī’nin fikir silsi-
fī el-Ḫuṭūṭ el-Mütevāziye25 isimli risalesinde o, lesi fevkalade bir imkan sundu. Bizzat kendisinin
öncülerin görüşlerini kritik bir incelemeye tabi bize bildirdiğine göre Wallis 7.2.1651 (eski sitil)
tutmaktadır, burada el-Cevherī ve el-Ḫayyām’a tarihinde Oxford’daki umuma açık konferans türü
benzer tarza hareket etmektedir. (Şu anda elimin dersleri çerçevesinde buna ilişkin sunuş yapmış-
altında bulunmayan) Öklid’in kitabına yaptığı tır. Eserlerinde Wallis, daha sonra bu sunuşu
yeniden ele alma çalışmasında (taḥrīr)26 Öklid Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī’nin Elementler’in 28. teoremi-
postulatını kendi postulatıyla değiştirmiş olmalı- ne dair olan notlarıyla birlikte bastırmıştır.»27
dır: «Eğer bir düzlemde bulunan iki düz çizgi bir «Wallis tarafından basılan Latince tercüme yoluy-
yönde birbirlerinden ayrılarak uzayacak olurlarsa, la Naṣīreddīn’in paraleller teorisine ilişkin düşün-
kesişmeden yönlerine devam edemezler.» celeri bütün matematikçilere kolayca erişilebilir
Şu kadar var ki, paraleller öğretisi tarihinde kılınmıştır. Bunlardan birisi de, paraleller teori-
Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī adı bu iki kitapla değil bir başka sinde nihai adımı atmış olan keskin zekalı Cizvit
kitapla kendisine büyük bir dikkat çekmiştir. Eser Girolamo Saccheri (1667-1733) idi. Saccheri 1733
eṭ-Ṭūsī adı altında 1594 yılında Giovan Battista yılında Mailand’da yayınlanmış olan Euclides ab
Raimondi tarafından Typographia Medicea’da omni naevo vindicatus isimli eserinde Naṣīreddīn
yayınlanmış olan Taḥrīr el-Uṣūl li-Uḳlīdis’dir. Bu eṭ-Ṭūsī’yi etraflıca tetkik etmiştir... Haddizatında
kitabın Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī Taḥrīr’iyle aynı kitap Saccheri tam olarak Naṣīreddīn’in nüfuz ettiği
olmadığı bugün kesindir. Yazarın kim olduğu noktada çaba göstermiştir. Bununla o, daha sonra
sorusunu açığa kavuşturmam mümkün olmadı; bu paraleller postulatının diğerlerinden bağımsız
nedenle gelecekteki araştırmaların bunu başar- olduğu görüşüne ve nihayetinde Öklid-dışı geo-
masını ümit ediyorum. Ayrıca, burada sözkonusu metriye götüren gelişimi hazırlamıştır.»28
Arap-İslam kültür çevresi matematikçilerinde Sadece geometri alanıyla sınırlı kalmayan özgün
paraleller teorisine ilişkin bu açıklamalara ek ola- yaratıcılık periyodu başlangıcının göze çarpan
rak şimdi onların geometrik yapı modellerindeki karakteristik belirtileri, Mūsā oğullarının daha
ve cebirsel geometrideki başarılı işlerinden bazı- genç bir çağdaşı olan Muḥammed b. ʿĪsā el-
ları anılacaktır. Māhānī30 (ö. 275/888)’nin eserlerinden günümüze
kalanlarında ortaya çıkmaktadır. el-Māhānī’nin
Arşimet tarafından ortaya atılan, belirli bir küre-
Cebirsel Geometri nin bir düzlem yoluyla iki segmente belirli orantıy-
la nasıl bölümleneceğine ilişkin soruyu yanıtlama
Öklid’in Elementler kitabı, ilk çevirisinden sonra girişimi burada ilgilendiğimiz konuyla ilişkilidir. O,
yaklaşık elli yıl içersinde Arap-İslam bölgesin- bu problemi üçüncü dereceden bir denklemle çöz-
de tam asimile olmuş görünüyor. Terminolojik meyi denemeşti ama ʿÖmer el-Ḫayyām’ın31 daha
zorluklar neredeyse tamamen aşılmıştı. Ayrıca, sonra tespit etmiş olduğu gibi, başaramamıştı32.
daha 3./9. yüzyılın ortalarından önce Arşimet’in,
Bu bağlamda el-Ḫayyām şunu aktarmaya devam
Apollonios’un ve Menelaos’un önemli eserleri
etmektedir: el-Māhānī’nin 4./10. yüzyılın ilk yarı-
Arapça çeviri halinde mevcuttu ve içerikleriyle
sında faaliyette bulunmuş olan ardılı Ebū Caʿfer
bir tanışıklık oluşmuştu. O dönemin bize ulaşan
el-Ḫāzin (Muḥammed bin el-Ḥüseyn) üçüncü
Arapça geometrik metinlerinin şimdiye kadarki
dereceden bir denklemi çözmeyi başarmıştır; o,
incelemeleri, sadece yazarlarının Yunan üstad-
ların eserlerini hakimane kullanmalarına değil, kübik denklemlerin köklerini bulmak için koni
aynı zamanda kendilerine özgü yaratıcılığın belirli kesitlerinin yeterli olduğunu açıklamıştır33.
bir bilincine de tanıklık etmektedir. Bu tutuma Ebū Caʿfer el-Ḫāzin’den yaklaşık yarım yüzyıl
dair belirgin bir tasavvuru bize, Mūsā b. Şākir’in sonra İbn el-Heysem de Arşimet tarafından orta-
3./9. yüzyılın ilk yarısında Bağdat’ta faaliyet gös- ya atılan problemle uğraşmıştı. O da bu problemi
termiş olan üç oğlu (Benū Mūsā) vermektedir. üçüncü dereceden bir denkeme irca etmiş ve koni
Çalışmaları, öncülerin eserini tarafsızca ve yaratı- kesitleri yardımıyla çözmüştü34. Cebirsel geo-
cı olarak irdeleme yeteneğine tanıklık etmektedir. metri alanındaki bir diğer adımı, İbn el-Heysem
Burada, bana göre en önemli olan, bu çalışma- optik kitabında (Kitāb el-Menāẓir) bizzat kendisi
larda gerçekten ne kadar çok şeyin ortaya çıktığı tarafından ortaya konulan problemin çözümüyle
değildir. Geometri hakkındaki kitaplarında onlar, atmıştı. Bu problem, küresel bir aynada, kendi-
açıyı üçe bölmek için yeni bir çözüm bulduklarını sinden belirli bir yerde bulunan bir nesnenin res-
iddia etmektedirler. Bu çözümde onlar, matema- minin yine aynı şekilde belirli bir yerde bulunan
tik tarihinde, sonraları daha geliştirilmiş formda göze yansıtıldığı hallerde, yansıtma noktasını bul-
«Paskal Salyangozu» olarak bilinen eğriye dayan- maktır. Problem İbn el-Heysem tarafından geo-
mışlardır. Böyle bir durumda onların başarılı işleri metrik olarak ele alınmış ve dördüncü dereceden
hakkındaki değerlendirmede bizim için önemli bir denklemle çözülmüştür35. Bu cildin başka bir
olan objektif başarılarından daha çok tutumları- bölümünde (s. 187), İbn el-Heysem’in probleminin
dır. Mūsā’nın oğulları, ayrıca Arşimet tarafından
geliştirilen metoda dayanarak bir daire muhitinin
hesabı girişiminde bulunmuşlardır, ama başka bir 30 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 260-262; Cilt 6, 155-156.
sunum türü seçmişlerdir. Onlar «ayrılık göste- 31 Maḳāle fī el-Cebr ve-l-Muḳābele, ed. Fr. Woepcke
ren argümantasyon ve farklı harflerin seçimiyle in: L’algèbre d’Omar Alkhayyâmî, Paris 1851, arap. S. 2,
Yunan örneklerinden olabildiğince uzaklaşmaya» Fransızca tercüme s. 96 (Tekrarbasım: Islamic Mathema-
tics and Astronomy serisi Cilt 45, s. 1-206, özellikle s. 120-
çaba göstermişlerdir29. 203).
32 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 35, 260, J.P. Hogendijk’a da-
29 Suter, H.. Über die Geometrie der Söhne des Mûsâ ben yanarak, The Works of al-Māhānī, Tahran’da yapılan bir
Schâkir, in: Bibliotheca Mathematica (Stockholm) 3. seri, konferansın el yazma nüshası (Utrecht, 13 s.), s. 9.
33 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 298.
3/1902/259-272, özellikle s. 272 (Tekrarbasım: Islamic
Mathematics and Astronomy serisi Cilt 76, s. 137-150, 34 a.e., Cilt 5, s. 359.
özellikle s. 150); Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 248-249. 35 a.e., Cilt 5, s. 48, 359.
G İ R İ Ş 129
13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupalı bilginleri yarısında dönemin en büyük matematikçilerinden
Problema Alhazeni adıyla uğraştırmış olduğu zik- birisi olan ʿÖmer el-Ḫayyām kübik denklemlerin
redilmektedir. Matematik tarihçisi Jean Étienne genel bir öğretisini geliştirmeye sevkedilmiştir. Bu
Montucla’nın İbn Heysem’in bu problemi bizzat amaca yönelik Risāle fī el-Berāhīn ʿalā Mesāʾil el-
çözebildiğinden kuşkulanmış olması oldukça esef
Cebr ve-l-Muḳābele adlı kitabı 19. yüzyılın ortala-
vericidir, o şöyle söylemekteydi: «Onun, en yük-
sek dereceli geometriciler safhasına sokulması rında Avrupa’da tanınıp yayınlanmış, Fransızca’ya
gerekirdi, eğer onun vermiş olduğu bu problemin çevrilmiş ve matematik tarihindeki devrimci rolü
çözümünü ilk gerçekleştiren kişi olduğu tespit Franz Woepcke’nin mükemmel bir incelemesinde
edilecek olsaydı.»36 ayanbeyan ortaya konulmuştur. Cebirin artime-
İbn el-Heysem’in bir çağdaşı olan Ebū el-Cūd tikten kesin bir biçimde ayırt edildiği metninde
Muḥammed b. el-Leys’in37 günümüze ulaşan risa- ʿÖmer el-Ḫayyām şöyle söylemektedir: «Cebirsel
leleri, daire ve doğru çizgilerin yeterli olmadı- çözümler bir denklem yardımıyla gerçekleştiril-
ğı problemlerin çözümünde, koni kesitlerinden
miştir, yani oldukça bilinen bir tarzda değişik kuv-
yararlanıldığı matematik alanında kaydedilen hızlı
ilerlemeyi göstermektedir. Ebū el-Cūd’un bu tarz- vetlerin (potenz) identiklemesi yoluyla.» Sayıları,
da çözdüğü problemlere el-Bīrūnī’nin ona yönelt- nesneleri veya kenarları ve kareleri, yani ikin-
tiği problemler de dahildir38. Ulaştığı sonuçlar, ci kuvveti aşmayanları içeren denklemler için,
kübik denklemlerin genel öğretisinin geliştirilme- Öklid’in Elemenler’ine ve Data’sına dayanılan
sinde ona, belirli bir tarzda ʿÖmer el-Ḫayyām’ın geometrik çözüm temelli sayısal çözüm izlemekte-
öncüsü rolünü kazandırmaktadır. dir. Dairenin ve düz çizgilerin üçüncü dereceden
Burada, bir yamuğu, uzunluğu 10 olan üç kenarla denklemlerde yetersizliği düşüncesi ilk olarak
ve 90 düzlem içeriğiyle resmetme problemine
ʿÖmer el-Ḫayyām tarafından dile getirilmiştir,
yönelik bir çözümünün de bize rivayet edildi-
ği gösterilmelidir. Bu sonucu borçlu olduğumuz Avrupa’da ancak 1637 yılında René Descartes
anonim matematikçi muhtemelen 5./11. yüzyılın tarafından tekrar formule edilmiş ve sonunda P.L.
ikinci yarısında yaşamıştır. Bu matematikçi x4 + Wantzel (1837) tarafından kanıtlanmıştır41.
2000 x = 20 x3 + 1900 sonucunu veren denklemi, ʿÖmer el-Ḫayyām denklemleri 25 tipe ayırmakta-
bir hiperbolü bir daire ile keserek çözmüştür. dır. Bir tanesi linear (çizgisel)dir, yani birinci dere-
Yazarın, değişik cebircilerin ve geometricilerin bir ceden bir denklem, beş tanesi kare şeklinde, yani
müddet önce bu problemi tatmin edici bir tarzda ikinci dereceden, diğer beş tanesi kübik (üçüncü
çözemeden ortaya attıkları yönünde verdiği bilgi
dereceden) ama kare şeklide olanlara indirgene-
dikkate değerdir39.
4./10. yüzyılın ikinci yarısında görünmeye başlamış bilir, kalan diğer 14 denklem kübik tarzdadır, koni
olan, düzgün yedigenin konstrüksiyonları ve kons- kesitleri yardımıyla çizilebilir ve çözümlenebilir.
trüksiyon denemeleri yoluyla cebirsel geometri Geometrik konstrüksiyon metotları o, iki durum-
hayli önemli bir genişleme yaşamıştır. Bu durum- da sayısal denklemlere uygulamaktadır. Elde edi-
ların hepsinde değil, ama bazılarında problem len tek tek sonuçlardan daha önemlisi, bunların
koni kesitleri yoluyla çözülmüştür40. metodik yanlarıdır: el-Ḫayyām bir ve aynı sistemi
Gelişim o denli ilerlemişti ki, 5./11. yüzyılın ikinci birçok koni kesitleri için kullanarak eski koni kesi-
ti öğretisinin koordinatlar sistemlerini müstakil
36 Histoire des mathématiques, Cilt 1, Paris 1758, s. 359- koni kesitinden ayırmaktadır ve o, bu bağlamda
360; Schramm, M.: Ibn el-Haythams Stellung in der Ge-
schichte der Wissenschaften, in: Fikrun wa Fann (Ham- haksızca Descartes’a nispetle adlandırılan dik
burg) 6/1965/arap. s. 85-65, özellikle s. 67.
37 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 353-355.
38 a.e., Cilt 5, s. 353-354; ayrıca bkz. Hogendijk, J.P.: Gre-
truction de l’heptagone régulier par Ibn-al-Haytham, in:
ek and Arabic Constructions of the Regular Heptagon, Journal for the History of Arabic Science (Halep) içinde
in: Archive for History of Exact Sciences (Berlin vd.) 3/1979/309-387; Hogendijk, J.P.: Greek and Arabic Cons-
30/1984/197-330, özellikle s. 223-224, 244-256, 267. tructions of the Regular Heptagon, a.y.
39 Fr. Woepcke in: L’algèbre d’Omar Alkhayyâmî, a.y., s. 41 Juschkewitsch, A.P.: a.y., s. 261; Juschkewitsch, A.P. ve
115-116 (Tekrarbasım: a.y., s. 138-139). Rosenfeld, B.A.: Die Mathematik der Länder des Ostens
40 Samplonius, Y.: Die Konstruktion des regelmäßigen im Mittelalter, Berlin 1963, s. 120; Tropfke, J.: Geschichte
Siebenecks nach Abu Sahl al-Qûhî Waiǧan ibn Rustam, der Elementar-Mathematik, Cilt 3, 3. baskı, Berlin ve Lei-
in: Janus (Leiden) 50/1963/227-249; R. Rashed, La cons- pzig 1937, s. 125; Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 50.
130
G E O M E T R İ
I. AE:EB = (AU:UD)·(GD:GB);
II. AB:EB = (AD:UD)·(GU:GE).
Fig. 2 (A. Björnbo)
nunun Sābit’in gençlik dönemine ait olduğunu kullanamamış olmasına rağmen, anılan Cāmiʿ
ve bir başka redaksiyonunun daha mevcut olması isimli anonim eser temelinde Zur Entstehung der
gerektiğini tahmin etmektedir64. Kugeldreiecksrechnung69 adı altında verdiği sunu-
Trigonometrik bilgilerin Yunanlar ve Hintliler mu değerini bugüne kadar korumuş ve başka hiç
tarafından teşebbüs edilen tashih ve son geliştir- bir çalışma tarafından aşılamamıştır. Luckey şöyle
me girişimleri 3./9. yüzyılda tam bir yoğunlukla yazmakta: «İslam dünyasındaki matematikçile-
devam etmiştir. Bu faaliyetlere katılan birçok rin gerçekten devrim yaratan bağımsız başarısı,
bilginin çabalarının ne derecede olduğunu hiç 1000 yılı civarında küresel üçgenin kenarlarının
bir yazar el-Bīrūnī’nin matematiksel coğrafyanın ve açılarının fonksiyonları arasında formüllerin
temel eseri kabul edilebilecek Taḥdīd Nihāyāt kurulmuş olmasıdır, özellikle küresel sinüs teore-
el-Emākin li-Taṣḥīḥ Mesāfāt el-Mesākin65 isimli mi. Menelaos teoreminin hantal tam dörtgeninin
eserinde yaptığı gibi canlı tasvir etmemektedir. yerine şimdi üçgen geçmektedir ve Menelaos for-
Yoğun çalışmanın ve bu yardımcı bilimin destek- mülündeki 6 parçanın yerine sadece 4 parça geç-
lenmesi yönündeki mükemmel koşulların sonu- mektedir. Burada gerçek küresel trigonometrinin
cunda, 4./10. yüzyılın sonuna doğru küresel trigo- veya sferik üçgen hesaplamasının doğuşuna tanık
nometri tarihinde bir dönüm noktasına ulaşıldı. olmaktayız. Yalın sferik üçgen tam dörtgenden
Üç bilginin hemen hemen aynı zamanda, değişik daha basit bir figürdür ve bu yalın üçgen 6 parça-
yerlerde küresel üçgenin kenarlarını ve açılarını ya sahiptir, 3 kenar ve 3 açı, hedef bu parçaların
hesaplamada nihai bir çığır açtıkları kanaatine dördü arasında bir formül bulmak olabilir.»
ulaşmaları şaşırtıcıdır ve dönemin zihinsel olgun- «Burada modern küresel trigonometinin [kurul-
luğuna işaret olarak anlaşılabilir. Bu bilginler ma] şansı ve aynı zamanda modern geometrinin
Ebū el-Vefāʾ el-Būzecānī, Ḥāmid b. el-Ḫıḍr el- ikilik ve karşılık prensibinin doğuş şansı kendini
Ḫucendī ve Ebū Naṣr Manṣūr b. ʿAlī İbn ʿIrāḳ’dır. göstermektedir. Çünkü kutupsal üçgene şimdi
Bunun hakkında el-Bīrūnī’nin bazı eserlerinde, daha doğal bir yol ulaşmaktadır. Yunanlar tara-
özellikle Meḳālīd ʿİlm el-Heyʾe’de66, anonim bir fından henüz ortaya atılmamış sferik bir üçge-
eser olan Cāmiʿ Ḳavānīn ʿİlm el-Heyʾe (5./11. nin açılarından kenarlarını hesaplama proble-
yüzyıl)’de67 ve Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī (672/1274)’nin mi, uygun açıların miktarında olan yayları küre
eş-Şekl el-Ḳaṭṭāʿ68 başlıklı eserinde bilgiler bul- üzerine, yukarıda nitelendirilen Yunan tarzında
maktayız. Adı geçen üç bilgin tarafından ortaya tersim etmeyi ısrarla tavsiye etmektedir. Fakat bu
konulan başarılı işlerin matematik tarihi bakımın- yaylar, yeter derecede uzatılarak, kutupsal üçgeni
dan önemini ve onlardan her birinin payına düşen oluşturmaktadır. Gerçekten de Araplar bu prob-
katkılara ilişkin soruyu 1940 yılında Paul Luckey lem yoluyla kutupsal üçgene ulaşmışlardır. Bu ilk
maharetle ortaya koymuştur. el-Bīrūnī’nin daha olarak sadece eṭ-Ṭūsī’de görülmemektedir (bkz.
sonra keşfedilen Meḳālīd ʿİlm el-Heyʾe isimli eseri Arapça 152-153 = s. 197-198)...»70
«Eski Çağ’dan modern küresel hesaplamaya
dönüşüm bundan sonra ilk önemli nitelik olarak
64 Björnbo, Axel: Thabits Werk…, a.y., s. 5 (Tekrarbasım: az çok bilinçli karara sahiptir. Bu karar, yayların
Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 21, s. 225); sinüslerinin yanı sıra küresel şekillerin açılarının
Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 37.
65 Ed. P. Bulgakov, Kahire 1962 (Tekrarbasım: Islamic sinüslerini de kullanmak ve bu açıların sinüsleriy-
Geography serisi Cilt 25, Frankfurt 1992); İngilizce ter- le, artık Ptoleme’nin yaptığı gibi, bu açı için ölçüt
cüme Jamil Ali, The Determination of the Coordinates of olan yayı her defasında tarif etmeyi gerektirmeyen
Positions for the Correction of Distances between Citi-
es, Beyrut 1967 (Tekrarbasım: Islamic Geography serisi bir çalışma stiline ulaşmaktır. Demek ki termino-
Cilt 26, Frankfurt 1992); Şerh E.S. Kennedy: A Commen-
tary upon Bīrūnī’s Kitāb Taḥdīd el-Emākin, Beyrut 1973
(Tekrarbasım: Islamic Geography serisi Cilt 27, Frankfurt
1992).
66 Sezgin, F.: a.e., Cilt 6, s. 266-267; ed. ve Fransızca’ya
çeviri M.-Th. Debarnot, Dımeşk 1985.
67 Sezgin, F.: a.e., Cilt 6, s. 64-65. 69 in: Deutsche Mathematik (Leipzig) 5/1940/405-446
68 Ed. ve Fransızca’ya çeviri Alexandre Pach Carathéo- (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy serisi
dory, Traité du quadrilatère, İstanbul 1891 (Tekrarbasım: Cilt 77, Frankfurt 1998, s. 137-178).
Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 47, Frank- 70 Luckey, P.: Zur Entstehung der Kugeldreiecksrechnung,
furt 1998). a.y. s. 412 (Tekrarbasım: a.y., s. 144).
134
G E O M E T R İ
lojik araştırma alanında şu soru ortaya çıkmakta- bu teoremi bulmanın gerçek, yani zamansal önce-
dır: Yayların sinüslerinin, daha doğrusu açıların liğini iddia edemeyeceği itirafı yatmakta değil
sinüslerinin yanı sıra ilk olarak teoremler halinde midir?»73
küresel şekiller hakkında ne zaman ve nerede Bana göre daha doğru olarak « en büyük küresel
konuşulmuştur?» açı teoremini gereksiz kılan teorem» yerine «en
«Böylece bu bağlamda yeni küresel hesaplama- büyük küresel açı teoremini tamamlayan teorem»
nın çığır açışının ikinci önemli kriteri şu sorudur: olarak Almanca’ya yerleşmiş olan teoremin isim-
Üçgenlerle mi işlem yapılmaktadır?» lendirme kökeni henüz itiraz götürmez bir biçim-
«İlk olarak ve herşeyden önce, alanın uzmanı de aydınlatılmış değildir74. el-Bīrūnī’ye75 göre bu
bir çağdaş tarafından küresel sinüs teoreminin niteleme Kuşyār b. Lebbān76 (4./10. yüzyılın ikinci
mucitleri diye nitelendirilmiş olan adamların yarısı)’dan gelmektedir. Kitāb eş-Şekl el-Ḳaṭṭā’da
bu iki kriter bağlamında nasıl davrandıklarının Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī77 «<Bedel Teorem> kelimesi-
araştırılması bence yararlıdır. Bilindiği üzere, el- ni küresel sinüs teoremine mahsus kılmıştır, yeni
Bīrūnī’nin tanıklığına göre astronom Ebū el-Vefāʾ teoremlerin hepsi için, yani bu bedel teorem için,
el-Būzecānī, Ebū Naṣr ve el-Ḫucendī bu temel ekleri ve tanjant prensipi için kapsamlı bir ifadeyi
teşkil eden teoremi bulmuş olma ünü konusunda <en büyük küresel açı teoremi yerine geçen ele-
tartışmışlardır.»71 mentler> (uṣūl teḳūm... maḳām eş-şekl el-ḳaṭṭāʿ)
Bize ulaşan, küresel sinüs teoremine ve kulla- kullanmıştır.»78
nımlarına adanmış bir risalede72 Ebū Naṣr, Ebū Anonim bir eser olan Cāmiʿ’den Luckey79 Ebū
el-Vefāʾ’nın daha önce eski küresel en büyük açı Naṣr’ın bir kanıtına yapılmış olan eki tercüme
teoremi ile işlem yaptığı iddiasına karşı çıkmak- etmektedir:
tadır. Ebū Naṣr kendisini şu şekilde savunmakta:
«Azimutlar hakkındaki eserinin 2. bölümünün 17.
teoreriminde o, küresel sinüs teoremini ortaya
koymuştur, ama o eserin çerçevesinde daha ileri
gitme fırsatı bulamadığı için sadece dik açılı küre-
sel bir üçgen için... Bununla birlikte Ebū Naṣr, Ebū
el-Vefāʾ’nın kendisinden önce bizzat herhangi bir
üçgen için olan küresel sinüs teoremini yayınlan-
mış bir eserde, yani Almagest’inde, ispatladığını
ve muhtemelen de kullandığını reddetmemekte-
dir. el-Bīrūnī’nin, eṭ-Ṭūsī’nin bildirdiğine göre,
bu kuralı bütün durumlara uygulaması nedeniyle
önceliğin Ebū Naṣr’a tanınması gerektiği yönün-
deki açıklaması buna tam olarak uymaktadır. Bu,
eğer hocasına diğerlerinin önünde öncelik veri-
yorsa öğrencinin sadakatına bir delildir. Fakat bir
kimsenin bu teoremi bütün durumlara uygulamış
olması, bir teoremi bulma önceliği kriteri olarak
kabul edilebilir mi? el-Bīrūnī’nin bu açıklamasın-
da daha çok satır aralarında, hocası Ebū Naṣr’ın
73 Luckey, P.: a.e., s. 416 (Tekrarbasım: a.y., s. 148).
74 a.e., s. 419 (Tekrarbasım: a.y., s. 151).
75 Bkz. Al-Bīrūnī. Kitāb Maḳālīd ʿİlm el-Heyʾe. La trigo-
71 Luckey, P.: Zur Entstehung der Kugeldreiecksrechnung, nométrie sphérique chez les Arabes de l’Est à la fin du Xe
a.y. s. 413 (Tekrarbasım: a.y., s. 145). siècle. Édition et traduction par Marie-Thérèse Debernot,
72 Risāle fī Maʿrifet el-Ḳusīy el-Felekiyye Baʿḍihā min Dımeşk 1985, s. 143.
76 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 343-345; Cilt 6, s. 246-249.
Baʿḍ bi-Ṭarīḳ Ġayr Ṭarīḳ Maʿrifatihā bi-ş-Şekl el-Ḳaṭṭāʿ 77 Kitāb Şekl (!) el-Ḳaṭṭāʿ, a.y., Metin s. 89, tercüme s.
ve-n-Nisbe el-Müʾellefe, bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s.
339; Haydarabad baskısının, 1948, tekrarbasımı in: Isla- 115.
mic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 28, Frankfurt 78 Luckey, P.: a.e., s. 418 (Tekrarbasım: a.y., s. 150).
1998. 79 a.e., s. 418 (Tekrarbasım: a.y., s. 150).
G İ R İ Ş 135
«Eğer AB (bkz. yukarıdaki resim) bir çeyrek daire küresel tirgonometrinin prensiplerini matema-
ise, BG, BAG açısının ölçüsüdür (ḳadr) ve AB tiksel coğrafyanın yararına kullanan ilk kimse
çeyrek dairesinin sinüsü yarıçap BH’dır ve AHD olduğuna da işaret edilmelidir. Bağdat ve Gazne
dik açısının sinüsüne eşittir. Bundan dolayı öyley- arasındaki boylam farklılığını bulmada elde ettiği
se AD sinüsünün DH sinüsüne olan oranı {AB sonuçlar yoluyla yeryüzününün matematiksel ola-
sinüsüne eşit olan} AHD açısının sinüsünün HAD rak kavranmasında yeni bir periyod başlamıştır83.
açısının sinüsüne {yani BG sinüsü...} olan oranına Son zamanlarda İslam dünyasının batısından çıkan
eşittir. Eğer yazar tarafından açıklama amacıyla bir kitap da ünlenmiştir; el-Bīrūnī’nin daha genç
yapılan, benim [Luckey söylüyor] kuyruklu paran- bir çağdaşı Ebū ʿAbdullāh Muḥammed İbn Muʿāz
tez içerisinde verdiğim ilave atlanacak olursa, (471/1079 yılında hala yaşıyordu)84 tarafından
modern trigonometriye sıçrayışın gerçekleştiği yazılmış olan Kitāb Mechūlāt Ḳusī el-Küre isimli
görülür. Sözkonusu olan, açıların sinüsleridir ve kitap85. Bu kitap A dik açılı küresel bir üçgen için
teorem bir üçgen teoremidir, yani H’de dik açılı cos α = cos ɑ·cos β formülün denklik bilgisini ifşa
AHD üçgeni için sinüs teoremi: etmektedir86. Şimdiye kadar biraz farklı formda
olan ve Regiomontanus (1436-1476)’dan bilinen
Sin AD : Sin DH = Sin AHD : Sin HAD ’dır.» bu kosinüs teoremi Cābir b. Eflaḥ (6./12. yüzyıl)’ın
eserinin Latince tercümesiyle ilişkilendirilmişti87.
Sinüs teoremini bulmada zamansal öncelik sorunu- Tropfke’ye göre88 Regiomontanus De triangulis
na ilişkin Luckey şöyle demektedir80: «Delambre, omnimodis isimli eserinin dördüncü kısmında
Carra de Vaux, Bürger ve Kohl’ün Ebū el-Vefāʾ’da Cābir’in türevlerine hemen hemen kelimesi keli-
gerçek küresel sinüs teoreminin varlığına ilişkin mesine bağlı kalmış bulunuyor.
bize aktardıklarından, anılan buluşun önceliğini Arap-İslam geometrisinin temel eserini
kendisine vermemiz gerektiğine inandığımız bu Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī (672/1274)’ye borçluyuz. Bu
bilginin terminolojik ifadeler bakımından nasıl kitap Kitāb eş-Şekl el-Ḳaṭṭāʿ başlığını taşımakta-
hareket ettiğine, özellikle onun Ebū Naṣr gibi dır. Matematik historiyografyası için, bu kitabın
açıkça bir açının sinüsünden bahsedip bahset- Osmanlı Devletinin o zamanki dışişleri bakanı
mediğine ilişkin kesin bir bilgi elde edemedim. olan Alexandre Pacha Carathéodory tarafından
Bu soruyu cevaplandırmak gelecek araştırmalara 1891 yılında Fransızca’ya tercüme edilmiş olması
kalmış olacaktır ...» (bkz. s. 133) ve bu sayede trigonometrinin büyük
el-Bīrūnī, geçen yüzyılın yetmişli yıllarından itiba- tarihçisi A. von Braunmühl tarafından uygun bir
ren ancak bilinen ve 1985 yılından beri edisyonu biçimde değerlendirilebilmesi şanslı bir sonuçtur.
yapılmış ve Fransızca’ya çevrilmiş olan (bkz. s. Hatta Braunmühl bu kitabı özel bir incelemede
134) «Astronominin Anahtarları» (Maḳālīd ʿİlm
el-Heyʾe)81 adlı kitabında küresel astronominin
dört veri öğretisine ilişkin daha önceleri yapılan
çabaların belirli bir tarihi sunumunu vermekte ve
bu yönde İslam dünyasının doğusunda ulaşılan
83 Sezgin, F.: a.e., Cilt 10, s. 156-161, 167-168.
bilgi seviyesi hakkında berrak bir tasavvur aktar- 84 a.e., Cilt 5, s. 109.
maktadır. «Tanjant teoremi» anlamındaki eş-şekl 85 Villuendas, M.V.: La trigonometría europea en el siglo
eẓ-ẓıllī nitelemesi el-Bīrūnī’den gelmektedir. O, XI. Estudio de la obra de Ibn Muʿāḏ, El Kitāb maŷhūlāt,
Ebū el-Vefāʾ tarafından yaratılan denklemler Barcelona 1979 (Edisyon, tıpkıbasım, İspanyolca tercüme
ve şerh).
temelinde bunu sistematik olarak ortaya koymuş- 86 Bkz. a.e., Giriş s. XXXV.
tur82. Burada, el-Bīrūnī’nin, öncüleri tarafından 87 Bkz. von Braunmühl, A.: Nassîr Eddîn Tûsi und
astronominin yardımcı araçları olarak kazanılan Regiomontan, in: Nova Acta. Abhandlungen der Kaiser-
lich Leopoldinisch-Carolinischen Deutschen Akademie
der Naturforscher in Halle 71/1897/31-69, özellikle 63-64
(Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy serisi
Cilt 50, Frankfurt 1998, s. 213-251, özellikle s. 245-246);
aynı yazar, Vorlesungen, a.y. Cilt 1, s. 81-82; Tropfke, J.:
Geschichte der Elementar-Mathematik, Cilt 5, s. 131-133;
80 Luckey, P.: a.e., s. 420 (Tekrarbasım: a.y., s. 152). P. Luckey, a.y., s. 422 (Tekrarbasım: s. 154).
81 Bkz. Sezgin, F.: a.e., Cilt 6, s. 266-267. 88 Tropfke, J.: Geschichte der Elementar-Mathematik, Cilt
82 Kitāb el-Maḳālīd ʿİlm el-Heyʾe, a.y., 131. 5, s. 137.
136
G E O M E T R İ
matikçi İbrāhīm b. Sinān b. Sābit (ö. 335/946) denemesini belirlemiştir111. Bunu birkaç örneğe
koni kesitleri resmetmek için henüz hiç bir özel dayanarak ispat ettikten sonra Kutta şu panoro-
pergel bilmiyordu. O, elipsleri, hiperbolleri ve mayı vermektedir: «İmdi, matematik tarihinin
parabolleri eskiden olduğu gibi bazı noktaları bunu takip eden yarım bin yılı bize, geometrik
belirledikten sonra basit bir pergel ve bir cetvel problemlerin böylesine denemelerine ilişkin hiç-
yardımıyla çizmiştir (bkz. s. 152). Bugünkü bilgiye bir örnek verememektedir. Bir çok alanda olduğu
göre, Ebū Sehl el-Kūhī (4./10. yüzyılın ikinci yarı- gibi bilim alanında da yeni yüzleri ve düşünce
sı) Arap-İslam kültür çevresinde koni kesitlerin çevrelerini tanıtan ve eskileri, unutulmuş olanları
çizimine yönelik bir pergelin yapımını tarif etmiş yeniden açığa çıkaran 15. yüzyılın dönümünde,
olan ilk kişidir. Onun yaptığı alet daha sonraları Rönesansın zirvede olduğu bir dönemde, ilk ola-
Hibetullāh b. el-Ḥuseyn el-Bedīʿ el-Asṭurlābī (ö. rak bu tür çözüm denemeleriyle karşılaşmakta-
534/1140) tarafından belirli bir iyileştirme yaşa- yız. Ve bunlar sanatçı ismini taşıyan iki kişidir:
mıştır (bkz. s. 152). Lionardo da Vinci ve Dürer. Bunlar çok yönlülük-
Geometri aletlerinin kullanımına yönelik bu satır- lerinde matematiksel eğilimlerini tutkuyla izleye-
lar bazı problemlerin çözümünde sabit pergel açık- rek yüzeysel de olsa bu alana değinmişlerdir.»
lığı hakkındaki soruyla sonlandırılacaktır. Buna Son olarak burada matematik tarihi bakımından
dair W.M. Kutta’nın Zur Geschichte der Geometrie olduğu gibi ayrıca kartografi tarihi bakımından
mit constanter Zirkelöffnung109 adlı 1897 yılında da önemeli olan ve şimdiye kadar bilinmemiş bir
yayınlanan bir incelemesinden faydalanma imka- nokta anılmalıdır. Bu, derecelendirilmiş harita-
nına sahibiz. Çalışmasının çerçevesi içerisinde ların kullanımıyla birlikte Hint Okyanusu’ndaki
Kutta, Ebū el-Vefāʾ el-Būzecānī110 (ö. 387 veya deniz seferi sırasında Arap-İslam denizcileri için
388/998)’nin kitabında, geometrik problemlerin vazgeçilmez olan pergel açısı ile işlem yapma-
çözümünde sistematik pergel açmanın ilk gerçek dır112.
Tesviye Aletleri
Pirinç modeller,
yükseklik: 30 cm.
(Envanter No: D
1.04 ve D 1.05)
İbn Sīnā’nın
Tesviye Aracı
Modelimiz:
Pirinç gnomon, yapı renkli.
Pirinç küvet, altın yaldızlı.
Yükseklik: 28 cm.
(Envanter No: D 1.27)
Yıldız yüksekliklerini belirlemeye yarayan ve 2 «Dikilmesi gereken bir cismi yani gnomonu sınamada
bacakları yaklaşık 3,5 metre uzunlukta olan (bkz. benzer şekilde işlem yapılır. Gnomon torna tezgahından
II, s. 26) bir gözlem aletinin tarifi sırasında İbn (Cehr) geçirilmiş ise, gnomona hemen hemen tekne ke-
Sīnā (ö. 428/1037) bir tesviye aracını tanıtmakta- narı yüksekliğinde dairesel bir çizgi tekne zemini üzerin-
dır. Yuvarlak bir küvet, suyun yüksekliği tam ola- de döndürülür.» «Gnomon tekne zeminine dikilirse ve bu
rak küvetin kenarıyla örtüşene kadar su ile doldu- dairesel çizgi teknenin ortasındaki su yüzeyine taşınırsa,
rulur. Su bulanık veya renklendirilmiş olmalıdır1. böylece gnomonun horizontta tam olarak dikey durduğu
Tesviye tarzını İbn Sīnā «meridyen çizgisini belir- bilinir. Eğer suyun gnomona komşu olan kısmı bulanık
lemek için düz bir yüzey ve bir gnomon imal (kedir) veya siyahlaştırılmış ise, su ve su yüzeyinin işaret-
etme» hakkındaki risalesinde ele aldığı bir gno- lenen, yani çekilen çizgi ile örtüşüp örtüşmediğini bilmek
monu dikey yerleştirme sorusu ile bağlantılı ola- için maksada en uygun olan budur, çünkü saf mavi su
rak sunmaktadır2. bakışı yanıltır. (Bu durumda suyun içinde kabın zemini,
gnomonun alt kısmı görülür; bu durum ışık yansımasıyla
bozulabilir.) Bazen birinci sonuncuyla örtüşmez ve kişi
1 Wiedemann, Eilhard (Th.W. Juynboll ile ortak çalışma):
bunların örtüşdüğüne inanır; diğer yandan bazen birinci
Avicennas Schrift über ein von ihm ersonnenes Beobach-
tungsinstrument, in: Acta orientalia (Leiden) 11/1926/81- sonuncuyla örtüşür ve kişi bunun muhtemel olmadığına
167, özellikle s. 110 (Bu her iki çalışmanın Tekrarbasımı: inanır. Anlatılan tarzda suyun siyahlığıyla meridyen çiz-
E. Wiedemann, Gesammelte Schriften zur arabisch-isla-
mischen Wissenschaftsgeschichte Cilt 2, s. 1146). gisinin belirlenmesinde dikkatli olunmalıdır» (E. Wiede-
mann, a.y., s. 110-111; tekrarbasım s. 1146-1147).
142
G E O M E T R İ
Modelimiz (murcīḳal):
Endülüs’te Pirinç üçgen, kenar uzunluk 10,5 cm, şakül ve ipler.
Tesviye Terazileri Yatay destek, aracı bir vitrinde sergileyebilmek için
tarafımızdan yerleştirilmiştir.
(Envanter No: D 1.06)
Almeria’dan Endülüslü bilgin Ebū ʿOsmān Saʿīd ağırlık (kurşun şakül) takılmış bir ip (ḫayṭ) hafif
b. Aḥmed İbn Luyūn (ö. 750/1349) 1 «zeminin çe dokunma halindedir. Eğer bu, murcīḳal’in
nasıl düzeltileceği ve su akışının nasıl kolaylaştı- orta çizgisinin ve onun yere dönük ucu üzerine
rılacağına dair»2 didaktik bir şiirde [urcūze] cefne düşecek olursa, iki sopa arasında bulunan yerler
(«kase») ile bağlantılı olarak murcīḳal («yara- aynı yüksekliğe sahiptir. Fakat ip çizgiden sapma
sa», İspanyolca murciélago), mīzān («terazi») ve gösterirse, biraz aşağıda olan sopa yukarı doğru
ḳubṭāl («lata», Latince cubitale) adlarıyla üç tip kaldırılır veya yüksek olan sopa aşağı indirilir, ta
tesviye aracı anmaktadır. ki denge doğru olana kadar (ağırlık ayarlanır).
Murcīḳal ile tesviye etme «şu şekilde gerçek- Daha sonra kişi sopalardan birisiyle yeri değiştirir
leşmektedir: Bir arşın uzunluğunda iki sopa 10 ve tekrar tartar ve sonuna kadar devam ettirir.»3
arşın aralıkta zemine veya uygun bir yere dikilir,
bir sopanın ucundan diğerinin ucuna bir sicim
(şerīṭ) çekilir ve murcīḳal sicimin ortasına asılır.
Murcīḳal, ortasında bir çizgi çekilmiş ahşap bir
üçgenden oluşmaktadır; ayrıca bu üçgenle, ucuna
el-Marrākuşī’nin
tarif ettiği üç
Tesviye Aracı
el-Marrākuşī tarafından
tarif edilen ilk tesviye aleti.
Modelimiz: Pirinç, en: 52 cm.
1. «Bükülmemesi için bakırdan veya oldukça sert (Envanter No: D 1.28)
bir ağaçtan yeteri derecede kalın, iyi kesim bir AB
çubuğu alınır, S noktasında iki eşit parçaya bölüm-
lenir ve orada merkez nokta olarak S ile birlikte
yuvarlak bir delik oyulur: Çubuğa bir OCQ dili
takılır, öyleki bu C ucundan sallandırılan şakül
AB’ye dik olarak CS ile örtüşür. Daha sonra bakır- dığı gibi sabitlenir, böylelikle askının iç ucunun
dan veya ahşaptan eşit büyüklükte üçgen tabanlı z noktası dilin noktasının tam olarak karşısında
iki ayak AKHI ve BNLM alınır. Çubuk aynı yük- bulunur, bu haliyle alet doğrudur; en sonunda
seklikteki bu iki ayak üzerine özenle sabitlenir, bir kurşun ağırlık y ucuna asılır. –Alet kontrol
burada IAO açısı NBQ açısına eşittir. Dört köşeli edilmek istenen yüzeye dikilir; askının iç ucu dilin
ayaklar da aynı görevi yapar. Daha sonra terazi- ucunun dikey yönünde ise, yüzey yataydır.»1
ninki gibi bir xy askısı alınır ve terazilerde yapıl-
1 el-Marrākuşī: Cāmiʿ el-Mebādiʾ ve-l-Ġāyāt fī ʿİlm el- 165); Fransızca tercüme Sédillot, J.-J. ve L.A.: Traité des
Mīḳāt, tıpkıbasım edisyon Frankfurt 1985, Cilt 1, s. 187- instruments astronomique des arabes, Paris 1834 (Tekrar-
188; Almanca tercüme Ibel, Thomas: Die Wage im Alter- basım: Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 41,
tum und Mittelalter, Erlangen 1908, s. 161 (Tekrarbasım: Frankfurt 1998), Cilt 1, s. 376-377.
Natural Sciences in Islam serisi, Cilt 45, Frankfurt 2001, s.
145
Ö L Ç Ü M V E Ç İ Z İ M A L E T L E R İ
3.
el-Marrākuşī’nin tarif ettiği tesviye araçlarından
el-Marrākuşī tarafından tarif edilen
üçüncüsünde söz konusu olan, düz bir yüzeyin tam
üçüncü tesviye aracının yaptığımız
olarak dikey durup durmadığını kontrol etmektir. modeli: Sert ağaç, pirinç şakül ile
Bunun için «iki küçük lata, L1 ve L2, en iyisi, teka- birlikte. Yükseklik 30 cm.
bül eden kenarları eşit olan dikdörtgen biçiminde (Envanter No: D 1.30)
prizmalar, L1 düzlemin yukarıda bulunan ucuna,
diğer L2 biraz daha derine sabitlenir, böylece her
ikisi de birbirine tekabül eder. Yukarıda bulu-
nandan (L1), altta bulunanın (L2) yanından geçip
giden bir şakül aşağı doru asılır. İp L1 latasına
temas ederse, ama ona yapışık olmaksızın, düzlem
dikeydir, yoksa değil.»3
Modelimiz:
Çember Formunda Bakır. Çap 40 cm.
Tesviye Aracı (Envanter No: D 1.08)
Tesviye Terazisi
Muhtemelen Osmanlı, 10.-13./16.-19. yüzyıl.
Enstitümüz mülkiyetinde1.
Uzun Pergel
Modelimiz:
Daire vidalanabilir parçaları.
Çizgi kaleminin uzunluğu: 30 cm.
(Envanter No: D 1.11)
Eutokios’dan yapılan bu alıntıya E. Wiedemann ulaşmıştır. Bununla birlikte, aleti ve bu aletle daha
şu notu düşmektedir: «Ayrıca bu tür mekanik önce bahsettiğimiz çizgilerin çizilebildiğine ilişkin
düzeneklerle çok da iyi durumda bulunulmadığı ispatlamanın bilinmiş olduğu mümkündür, ama
görünmektedir, çünkü Eutokios, Apollonius’un bizim bu kitapta uygulayacağımızdan farklı olması
koni kesitlerindeki bir yere, I, 20-21 (J.L. Heiberg gerekir.»9
baskısı, s. 230 ff., 233 ff.), yaptığı şerhinde, meka- Ben şahsen, Ebū Sehl el-Kūhī’den önce Arap-
nikçilerin aletlerdeki yetersizlik yüzünden koni İslam matematikçileri tarafından bu aletin bilin-
kesitlerini daha sonra bir cetvel kullanımı ile diğine dair hiç bir kayda rastlayamadım. Parabol
araları birleştirilmiş noktalar yoluyla çizdiklerini alanının hesabı tarihinde seçkin bir yeri bulunan
söylemektedir.»4 ve ayrıca koni kesitlerinin çizimi hakkında bir
Ebū er-Reyḥān el-Bīrūnī (ö. 440/10485) İstīʿāb risalesini tanıdığımız Ebū Sehl el-Kūhī’nin öncüsü
el-Vucūh el-Mümkine fī Ṣanʿat el-Asṭurlāb isimli İbrāhīm b. Sinān b. Sābit b. Ḳurra (ö. 335/946),
eserinde, küre üzerinde bulunan dairelerin pro- koni kesitlerini çizmek için özel bir pergel bilme-
jeksiyonu bağlamında, «projeksiyon kutbu küre- mekteydi. O, elipsleri, hiperbolleri ve parabolleri
nin kutbu üzerinde değilse eksenin herhengi bir eskiden olduğu gibi bazı noktaların belirlenmesine
yerine yerleştirilir yerleştirilmez» «koni kesitlerin dayanarak basit bir pergel ve bir cetvel yardımıyla
çizimine ulaşıldığına» işaret etmektedir6. çizmek zorundaydı10.
Koni kesitlerin çizimine yönelik pergelin bildi- Koni kesitleri çizmeye yarayan pergel, belirli bir
ğimiz en eski tarifi 4./10. yüzyılın ikinci yarı- iyileştirilmeyi Hibetallāh b. el-Hüseyn el-Bedīʿ
sında Bağdat’ta faaliyet gösteren matematikçi el-Asṭurlābī (ö. 534/1140)’nin sunumunda elde
ve astronom Ebū Sehl el-Kūhī’den gelmekte- etmiş olabilir. Hibetallāh aracını «tam-mükemmel
dir7. Risalesi 1874 yılında incelenmiş, yayınlan- pergel» (berkār kāmil tāmm) olarak isimlendir-
mış ve Fransızca’ya çevrilmiştir8. Verdiği bilgiye miştir11.
göre Ebū Sehl el-Kūhī, «tam pergel» (berkār el-Bīrūnī’nin işaretine dayanarak Muḥammed b.
tāmm) için hiçbir örnek model tanımıyordu. Şöyle el-Ḥüseyn b. Muḥammed b. el-Ḥüseyn (6./12.
demekte: «Eğer bu araç bizden önce mevcut ve yüzyılın son çeyreğinde faliyette bulunmuştur)12
öncekiler tarafından bilinmiş ve isimlendirilmiş, isimli bir matematikçi, Ebū Sehl el-Kūhī’nin çalış-
ismi ve parçalarının isimleri bizde olduğundan masını derinlemesine incelemiş ve bu alet hakkın-
farklı adlar taşımış ise, benim özrüm şu olur ki, da Sulṭān Salāheddīn (Yūsuf b. Eyyūb, dönemi
ne aletin kendisi ne de ona ilişkin bir ima bize
Fr. Barozzi’den
Modelimiz: Bacağın maximal. koni kesiti pergeli,
uzunluğu: 71 cm., yükseklik: 36 Rose’ye dayanarak, a.y.,
cm. Pirinç, çelik uç. s. 392, Pl. 17.
(Envanter No: D 1.01)
Arap-İslam
Geleneğinde
Nikomedes (m.ö.
yaklaşık 2. yüzyıl)’in
Pergeli
Modelimiz: M. Cantor ve K.
Kohl’ün taslaklarına dayanı-
larak imal edilmiştir: Ahşap,
pirinç kılavuzlarla birlikte.
Gösterge uzunluğu: 44 cm.
(Envanter No: D 1.14)
Ebū Caʿfer el-Ḫāzin Nikomedes (m.ö. yaklaşık bir başlıksız pim taşımaktaydı. Yarık cetvel sabit
2. yüzyıl4)’in çözümünü «alet metodu» olarak düz çizgiyi, diğerinde bulunan başlıksız pim, kon-
nitelendirirken, ayrıca, aleti yaptığını ve onunla, koid eğrisinin kutbunu temsil etmekteydi. Üçüncü
istenen çizgiyi bulmayı denediğini eklemektedir5. cetvel sivri ucun yakınındaki kutuba benzer bir
Nikomedes’in aleti «birbirine bağlı üç cetvelden başlıksız pim, bundan biraz daha uzakta olarak
oluşmaktaydı. Bunların ikisi dikey halde birbirle- sabit düz çizgiye benzer bir yarık taşımaktaydı;
rine sıkıca birleştirilmişti ve birisi neredeyse boy- başlıksız pimin uçtan uzaklığı, aynı kalan mesafeyi
dan boya yarık açılmış iken, diğeri küçük yuvarlak temsil etmekteydi.»6
Pergel
Model, Kahire İslam Sanatları Müzesi’nde bulu-
nan bir örneğin rekonstrüksiyonunu göstermek-
tedir. Rekonstrüksiyonumuz: Pirinç.
Kollar içiçe döndürülebilir ola-
rak işlenmiştir. Tirlin bir kol.
Şemāʾilnāme’den Uzunluk: 16 cm.
detay, yazma (Envanter No: D 1.17)
İstanbul, Üniversite
Kütüphanesi, T.Y.
1404, fol. 57a.
157
Ö L Ç Ü M V E Ç İ Z İ M A L E T L E R İ
1. Daireleri
Bölümleme Düzeneği
Modellerimiz:
Pirinç, dağlanmış. Çap: 30,4 cm.
(Envanter No: D 1.32 ve 1.33)
Çizim, el-
Bīrūnī’de,
İstīʿāb.
2.
Çapları Bölümleme
Düzeneği
Bir usturlabın yerleştirme disklerinin her iki konulursa ve kenarları merkeze ya da düz bir çiz-
kenarında çekilmiş düz çizgilerin birbirlerinin giye yerleştirilirse, diğer uçları bir halka veya ip ile
tam karşısında bulunma durumuna ulaşmak için sıkıca birleştirilirse ve onlarla, aralarına konulmuş
açılır-kapanır bir cetvelden (masṭar müsennā, diskin her iki tarafında çizgiler çekilirse, bunlar
çoğ. masāṭir müsennāt) yararlanılmıştır. Bunlar örtüşürler ve farklılık göstermezler. Yukarıdaki
«yüzeyleri birbirine temas edecek ve kenarları diskler bu çifte cetvel ile her iki taraftan dört
üst üste yatacak şekilde üst üste konulan iki eşit kısma ayrılır ise, diğer taraftaki ikinci daire tıpkı
düz cetveldir. Cetveller bir uçlarından iki bağla birinci taraftakiler gibi çizgilerle donatılabilir,
birleştirilir. Bu iki cetvel arasına düz bir yüzey böylelikle bunlar örtüşürler.»4
4.
Eğik Uçlu
Pergel
Küre yüzeylerine daireler çizebilmek için daha
el-Bīrūnī’nin yaşadığı dönemde (5./11. yüzyılın ilk
yarısı) eğik uçlu bir pergel kullanılmıştır5. Bu per-
gelin nasıl bir şekle sahip olduğu bize bildirilme-
miştir, bununla birlikte aynı döneme ait «mükem-
mel pergel»in (bkz. s. 152) bilgisinden hareketle Modelimiz: Pirinç,
bu pergelin formunu tasavvur edebiliriz. 21,5 cm. (Envanter
No: D 1.26)
Üçayak
ALTINCI BÖLÜM
OPTİK
164
O P T İ K
165
O P T İ K A L E T L E R V E D E N E Y D Ü Z E N E K L E R İ
Modelimiz:
Gök Kuşağı Teorisine Dair Sert ağaç, uzunluk: 74 cm. Çelik sehpa: 90 x 44 x 93 cm.
Işık kırılması için aracı plastik camdan. Halojen lamba
demonstrasyon için.
(Envanter No: E 2.02)
göründüğünü bizzat gözlemlediğim şekliyle anlat- Yaklaşık 354/965, ö. 432/1041)10 seçkin bir yer
mak istiyorum. Daha sonra, gökkuşağının neden almıştır. Avrupa’da Alhazen olarak bilinen, siste-
dolayı sadece bir yarım daireden veya daha küçü- matik deneyci olarak yeni bir optik ile öne çıkan
ğünden oluştuğu meselesini münakaşa edeceğim. bu önemli matematikçi, astronom ve fizikçi daire-
Aynı zamanda gökkuşağının yazları niçin günün sel Arşimet Aynası11, gök kuşağı ve hale12 hakkın-
her vaktinde ortaya çıkmadığını, fakat muhteme- daki kitaplarında gökkuşağı olgusu için kendine
len kışın her vaktinde ortaya çıkabildiğini gösteri- özgü meteorolojik-optik bir açıklama geliştirmiş-
yorum. Gökkuşağının renkleri hususunda henüz tir. Gerçi İbn el-Heysem gök kuşağı oluşumunu
bir açıklığa kavuşmuş değilim. Nedenlerini bilmi- iç bükey küresel bir buluttaki yansıma13 yoluyla
yorum, başkalarının tam anlamıyla yanlış ve akıl açıklamasıyla gerçek durumu kavramış değildir,
dışı öğretileri de beni tatmin etmemektedir.» fakat bununla, yaklaşık 250 yıl sonra devrimsel
M. Horten’in sadece bir seçkiyi tercüme ettiği nitelikteki bir çığır açışa götürmüş olan ileriki
İbn Sīnā’nın gökkuşağı hakkındaki açıklamaları, denemeler için sağlam bir temel atmıştır.
bizi bu optik-meteorolojik olguyu defalarca göz- Önceki bilginlerin gökkuşağının oluşumu hakkın-
lemlemiş ve deneysel olarak da incelemiş olan da ışığın su damlasındaki basit yansımasıyla yap-
bir doğa filozofu ile karşılaştırmaktadır. Eğer o tıkları açıklamayı yanlış sayan çok yönlü bir doğa
açıklamaların sonunda, ulaştığı bilgilerini kitabı- bilimcisi Kemāleddīn Ebū el-Ḥasan Muḥammed
na alacak kadar yeterli güvenilirlikte görmediğini b. el-Ḥasan el-Fārisī (ö. 718/1318)’dir14.
itiraf ediyorsa6, bunda «kültür tarihi bakımından Onun anlayışına göre gökkuşağının algılanması
önemli olan, Müslüman bilginin fenomen dünyası küre biçiminde, birbirine yakın duran saydam
karşısındaki değerlendirmesinde çoğu kez müte- damlaların kendine özgü doğasına dayanmakta-
vazı davranmasıdır.»7 dır. Algılama, güneş ışığının damlalara girmesi ve
İbn Sīnā’nın açıklamalarında dikkate değer olan tek damladan çıkması sırasında iki kez kırılmayla
iki şey vardır: Biri, onun «gök kuşağının bulun- ve bir veya iki yansıması yoluyla oluşmaktadır.
duğu yeri bizzat bulutlara değil, bilakis bulutların Bu sonucu o, cam ya da saf kuvars (necef taşı)
önünde bulunan buğu tabakasına yerleştirmesi.»8 bir kürede sistematik olarak yürütülmüş deneyler
Diğeri, onun peripatetikerlerin gözden nesne- temelinde elde etmiştir. Kemāleddīn’in argüman-
ye giden görme ışınları hakkındaki görüşlerini tasyonu, deney yapma yöntemi ve sonuç çıkarımı
yererek reddetmesi ve bunun yerine fizikçile-
re (ṭabīʿiyyūn) bağlanmasıdır. Onların görüşüne
göre görme olayı nesneden gelen ve gözle karşıla-
şan ışık ışınları yoluyla gerçekleşmektedir9.
10 Sezgin, F.: a.e., Cilt 5, s. 358-374; Cilt 6, s. 251-261; Cilt
İbn Sīnā tarafından hitap edilen fizikçiler arasın- 7, s. 288.
da, kendisinden yaklaşık 15 yaş daha büyük olan 11 Maḳāle fī el-Marāya el-Muḥriḳa bi-d-Dāʾira, ed.
çağdaşı el-Ḥasan b. el-Ḥasan İbn el-Heysem (d. in: Mecmūʿ er-Resāʾil... İbn el-Heysem, Haydarabad
1357/1938 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astro-
nomy serisi Cilt 75, Frankfurt 1998); krş. Roshdi Rashed,
Géométrie et dioptrique au Xe siècle. Ibn Sahl, al-Qūhī et
Ibn al-Haytham, Paris 1993, s. 111-132.
12 Maḳāle fī Ḳavs Ḳuzaḥ ve-l-Hāle, Kemāleddīn el-Fārisī
6 a.e., 55. tarafından uyarlanmış haliyle Kitāb Tanḳīh el-Menāẓir li-
7 Horten, M.: Avicennas Lehre vom Regenbogen, a.y., s. Zevi l-Ebṣār ve-l-Baṣāʾir’in zeylinde, Cilt 2, Haydarabad
543-544 (Tekrarbasım: s. 743-744). 1348/1929, s. 258-279.
8 a.y., s. 543 (Tekrarbasım: s. 743) 13 Wiedemann, E.: Theorie des Regenbogens von Ibn al
9 eş-Şifāʾ, a.y., s. 41; Horten, M.: a.e. ve a.y., s. 533 (Tek- Haisam, a.y., s. 40, Tekrarbasım: s. 70)
rarbasım: s. 733). 14 Tan ḳīh el-Menāẓir, a.y., Cilt 2, s. 283-284.
167
O P T İ K A L E T L E R V E D E N E Y D Ü Z E N E K L E R İ
ve bunların meteorolojik optik tarihi için olan Yandaki şekle dayanarak (yazmada siyah ve kır-
önemini Eilhard Wiedemann ve onun teşvikiyle mızı çizgilerle) Kemāleddīn bu işlemi şu şekilde
Joseph Würschmidt bir kaç kez incelemişlerdir15. anlatmaktadır: «İmdi, açıklamalarımıza uygun bir
biçimde, anlamayı kolaylaştıracak bir şekil çizeriz.
Daha önce olduğu gibi daire ve pirometrik koni
çizeriz. Gözün l [ ]لorta noktasından la ekseni
çizeriz. Ayrıca eksen ile orta koninin kenar ışını
arasında bir çizgi, bizzat bu kenar ışınını, dış
boşluğun kenar ışınını ve onunla iç taraf arasında
bir çizgi çizeriz. Bu çizgileri ve bunlardan oluşan
çizgileri [deneycinin ’لde bulunan gözünün] sağ
tarafında siyah sol tarafında kırmızı olarak çizeriz.
Daha sonra sol tarafın ışınları için kırık kirişler,
bunlardan oluşan yansımış kirişler ve bunlardan
oluşan, havaya kırılan kirişler çizeriz; bunlar bir
kez yansımış ve kırık ışınları oluştururlar. Sağ
tarafın ışınları için kırık kirişler, bunlardan oluşan
bir kere daha yansımış ve havaya kırılan kirişler
çizeriz. Bunlar iki kez yansımış ve kırılmış ışınlar-
dır.»
«Koninin doğru ilerleyişinin sağdaki ışınları lb, lg,
ld, le dir; soldaki ışınlar lj, lk, lm, ln dir. Sağdakiler
bw, gr, dḥ, eϑ kirişlerine, soldakiler js, kα, mf, nσ
kirişlerine eğimlendirilirler. Hepsi havaya eğim-
lendirilirler, böylece kirişlerinden pirometrik koni
oluşur. Daha sonra kirişler bizzat kürede başka
noktalara yansıtılırlar, şöyle ki sağdakiler q, r1,
ş, t ve soldakiler s, ḫ, z, ḍ noktalarına. Her iki
grubun ışınları havaya doğru kirişlerinden kırık
koni göz tarafına doğru bir yansımayla oluşacak
şekilde kırılırlar ve ışınların konumları bu konide
15 Wiedemann, E.: Über die Brechung des Lichtes in Ku- Naturwissenschaften und der Technik (Leipzig) 3/1911-
geln nach Ibn al Haiṯam und Kamâl al Dîn al Fârisî, in: 12/161-177 (Tekrarbasım in: Gesammelte Schriften, Cilt
Sitzungsberichte der Physikalisch-medizinischen Sozietät 1, s. 596-612 ve Natural Sciences in Islam serisi, Cilt 34,
(Erlangen) 42/1910/15-58 (Tekrarbasım in: Aufsätze zur Frankfurt 2001, s. 263-279); Würschmidt, Joseph: Über
arabischen Wissenschaftsgeschichte, Cilt 1, s. 597-640, ve die Brennkugel, in: Monatshefte für den naturwissen-
in: Natural Sciences in Islam serisi, Cilt 34, Frankfurt 2001, schaftlichen Unterricht aller Schulgattungen (Leipzig und
s. 213-256); aynı yazar, Über das Sehen durch eine Kugel Berlin) 4/1911/98-113 (Tekrarbasım: Natural Sciences in
bei den Arabern, in: Annalen der Physik und Chemie (Le- Islam serisi, Cilt 34, Frankfurt 2001, s. 280-295); aynı ya-
ipzig) N.F. 39/1890/565-576 (Tekrarbasım in: Gesammel- zar, Dietrich von Freiberg: Über den Regenbogen und die
te Schriften, Cilt 1, s. 47-58 ve Natural Sciences in Islam durch Strahlen erzeugte Eindrücke, Münster 1914.
serisi, Cilt 34, Frankfurt 2001, s. 195-206; aynı yazar, Zur
Optik von Kamâl al Dîn, in: Archiv für die Geschichte der
168
O P T İ K
Modelimiz:
Işık Yansımasını Sert ağaç, aşındırılmış.
Gözlemleme Aleti Yarım silindirin çapı: 28 cm.
7 farklı ayna düzeneğin içine yerleştirilebilir.
(Envanter No: E 2.06)
Büyük optik kitabının (Kitāb el-Menāẓir) dör- resimleri borçluyuz. İbn el-Heysem’e göre alet
düncü risalesinde (maḳāle) İbn el-Heysem (ö. iki ana parçadan ve bir dizi ikincil parçalardan
432/1041’den sonra) ışık yansıması öğretisini oluşmaktadır. Ana parçalardan birisi yarım daire
oldukça ayrıntılı bir şekilde incelemektedir. Bunu şeklinde pirinç levhadır. Bunun asli formu yak-
müteakip « yansıma aleti»nin (ālet el-inʿikās) laşık 10 cm. yarıçaplı bir yarım daireye tekabül
kusursuz bir tarifini ve kullanımını vermektedir. etmektedir. Ondan, taslakta tasvir edildiği gibi
Aletin görevi, yansıma yasasını örneklerle göz sadece uçlar bulunmaktadır.
önüne sermektir. Bu yasa, düşen ışınların açısının
geriye yansıtılan ışınların açısına eşit olduğunu
söylemektedir. Alet ayrıca bu yasanın silindir,
konik ve küresel aynalardaki yansımalar ve renkli
ışınlar için de geçerli olduğunu göstermeye yara-
maktadır. Kitāb el-Menāẓir’in bize ulaşan yazma-
larında resimler bulunmamaktadır. Kemāleddīn
el-Fārisī’nin şarihi daha o zamanlar bundan yakın-
makta ve bu eksikliği şerhinde bizzat kendisi
tarafından yapılan resimlerle (ileride verilecektir)
bertaraf ettiğini söylemektedir1. Bu alet için de
Muṣṭafā Naẓīf’e2 mükemmel bir tarifi ve gerekli Kenara doğru her iki yandan 2 cm. enindeki daire
parçaları çıkarılır. Geriye kalan üçgenin uçla-
1 Kemāleddīn el-Fārisī: Tenḳīḥ el-Menāẓir, a.y., Cilt 1, s.
rı pirinç tabakayı belirleyen dairenin merkezine
339. tekabül etmektedir.
2 el-Ḥasan b. el-Heysem, a.y., s. 346-363.
173
O P T İ K A L E T L E R V E D E N E Y D Ü Z E N E K L E R İ
İkinci ana parça ahşap bir yarım silindirdir ve sında pirinç levhanın ucuyla temas halinde kalır.
yandaki taslakta sunulduğu gibi yuvarlak ahşap Deney esnasında yedi delikten altısı yarım silin-
levhaya sıkıca dayanmaktadır. İbn el-Heysem, dirin dış yüzünde maskelenir ve iç yüzde herbir
çok yüksek kaliteli ağacın kullanılması gerektiğini beyaz bir kağıt parçasıyla kapatılır. Bu [kağıt par-
vurgulamaktadır. çası] yuvarlak kenar işaretlenebilene ve oyuğun
Silindirin dış çapı 28 cm., duvarının kalınlığı 4 merkezi hassas bir kalemle bilinir kılınana kadar
cm. ve yüksekliği 12 cm.’dir. Silindirin iç duvarına parmakla sıkıca bastırılır.
yukarıda tarif edilen pirinç levha temele paralel İbn el-Heysem bu aletle yapılan gözlemler için,
olarak ve buna 4 cm.’lik bir uzaklıkta oturtulur. içerisine güneş ışığının dar bir delikten düştüğü
Pirinç levha ahşap duvarın merkezine doğru (2 bir yeri tercih etmektedir. Düzenek, güneş ışığı,
cm.) bir yive sürülür, böylece iç daire çizgisi silin- açılmış her bir delikten aynaya düşecek ve orada
dirin iç duvarına bir noktada temas eder. Daha yansıtılacak şekilde kurulmaktadır. Yansıtılan ışık
sonra [daha doğru bir ifadeyle: daha önce] her bir daha sonra yarım silindirin iç yüzünden (hareket-
1 cm.’lik çapa sahip yedi silindir delik, ahşap duva- le) kağıt bastırılarak kapatılan delikten bilinebilir.
ra açılır, açma işlemi şu şekilde yapılır: Delikler Bu delik, açık delik ve pirinç levha ile birlikte
levhaya yukarıdan bir noktada temas eder ve bir eşkenar üçgen oluşturmaktadır.
eksenleri aşağıda bulunan levha üzerinde çizilmiş Deneyci deneyini hangi delikle yapa-
yedi yarıçapa paralel olarak durur. cak olursa, aynı sonucu elde edecek-
Ahşap kaidede, açık yarım silindirin önünde, içine tir. Çapı, deliklerden birisine tam
gözlemde kullanılan aynaların yerleştirildiği bir olarak uyacak şekilde seçilmiş ve
dörtgen oyuk yer bırakılmıştır. Kendilerine ait uzunluğu silindirin çapına çapıyla
tutacaklarla birlikte yedi ayna öngörülmüştür: Bir örtüşen bir ince boru da kullanılabi-
düz, iki küresel, iki silindir formlu ve iki konik lir, böylece bu ince boru, ucuyla bir-
(her biri içbükey ve dışbükey). Bunlar oyuğa öyle likte aynanın merkezine temas eder.
uydurulur ve yerleştirilir ki, merkezleri her defa-
174
O P T İ K
Modelimiz:
Ay Işığını Ahşap (meşe), aşındırılmış ve verniklenmiş.
Gözlemleme Aleti Gözlem rayı yive sürülen
hedef arayıcısı ile birlikte.
Uzunluk: 50 cm. Pirinç eklem, ayarlama
vidası ile birlikte. Ayaklık boyu: 100 cm.
«Ay Işığı Hakkında Risale» (Maḳāle fī Ḍavʾ el- (Envanter No: E 2.07)
Ḳamer1)’sinde İbn el-Heysem (ö. 432/1041’den
sonra) şunu göstermeyi istemektedir: «Ay, ken-
dinden ışık saçan bir cisim etkisini göstermekte ve
böylelikle yansıtan veya saydam ve ışığın sadece
geçmesine izin veren ışıklı cisimlerden esaslı bir
şekilde farklılık göstermektedir.»
2 Schramm, M.: Ibn al-Haythams Weg, a.y., s. 146. 4 Maḳāle fī Ḍavʾ el-Ḳamer, s. 12-13; Tercüme Kohl, Karl:
3 Muṣṭafā Naẓīf: el-Ḥasan b. el-Heysem, s. 156-158; Über das Licht des Mondes, a.y., s. 334 (Tekrarbasım: a.y.,
Schramm, M.: Ibn al-Haythams Weg, a.y., s. 146 ff. s. 164).
176
O P T İ K
Bunu yaptıysak, gözü delikten uzaklaştırırız ve küçük bir kısım geriye kalana kadar örtülmek
deliğin (gözün bulunduğu yer) karşısına katı bir istenirse, böylece ondan dışarı çıkan ışık tam o
cisim koyarız; onun üzerinde uygun bir biçimde anda görülebilir ve farkedilemeyecek kadar küçük
ışık belirir. Bu durumda ışık delikten dışarı çıkar değildir (yani eğer algılanabilirlik sınırına tam
ve karşı tarafta bulunan cisme ışık verir. Bunun yaklaşılırsa), böylece yarığa küçük bir delikli cisim
sonucu olarak, bu durumda, delikten dışarı çıkan yerleştirilir ve bunun vasıtasıyla yarığın tamamı bu
ışık, sadece Ay’ın yarıktan görünen kısmından deliğe tekabül eden parça hariç örtülmüş olur. Bu
gelir. Bu, ışığın sadece düz çizgiler doğrultusunda durumda birinci küçük delikten onun arkasında
dışarı çıktığına işarettir. Bu çizgilerin doğrultu- bulunan cisme doğru giden ışığın Ay yüzeyinin
suna göz, bu çizgiler üzerinde bulunanı kavrar ve küçük bir kesiminin ışığı olduğu ve sadece ışığın
bu deliğin bu konumunda yarık içinden kavranan dışarı çıktığı çok küçük kısmın birinci delik tara-
kısım dışında nesneden hiç bir şey görünmez. fından kapsandığı besbellidir. Bu esnada yarı-
Bu durumda, görülen ışığın, sadece bu yarıktan ğın kenarları Ay yüzeyinin karşısında bulunacak
görülen kısımdan dışarı çıkan ışık olduğu bellidir. durumdadır ve Ay’ın sadece orta kısmı gözlemle-
Delikten dışarı çıkan ışık görünürse üzerine bu niyor demektir.»
ayarlamada ışığın ışık verdiği cisim sıkıca tutulur, «Eğer bu yarıktan, sadece küçük bir kısım geriye
yarığın kenarına katı bir cisim oturtulur ve yavaş kalacak şekilde daha büyük bir kısım örtülürse,
yavaş hareket ettirilir ve delikten dışarı çıkan ışık bakış birinci delikten ve yarığın örtülmeyen kısmı
gözlemlenir. Bu oldukça yavaş yavaş, kaybolana vasıtasıyla Ay’ın belirli bir miktarı kavranır. Bu,
kadar azalır. Örten cisim yarığın ucuna takılıp ışığın hala görülebilecek kadar dışarı çıktığı en
yavaş yavaş hareket ettirildiğinde de durum aynı- küçük miktardır. Her iki delikten dışarı çıkan
dır. Bundan sonra da dışarı çıkan ışık kaybolana ışığın sadece bu küçük kısımdan dışarı gelen ışık
kadar sürekli azalır ve tamamen kaybolduğu için olduğu besbellidir. Çünkü bu iki delikten Ay’ın
hiç ışık görülemez. Yarıkta bir kısım boş olduğu bu kısmından başka hiçbir şey o esnada görülmez.
müddetçe ondan çıkan ışık, dikkate değer bir Bundan sonra, yarığın üzerine yerleştirilmiş olan
biçimde buna benzerdir. Buradan anlaşılacağı maskeleyen cisim bizzat yarık boyunca yavaş ve
üzere, yarığın görülebilir her bir kısmından ışık dikkatle hareket ettirilir. Böylece yarığın örtük
küçük deliğe doğru dışarı çıkmaktadır. Zira eğer olmayan kısmı değişikliğe uğrar. Bunun ve ilk
ışık Ay’ın sadece bir kısmından dışarı çıksaydı ve deliğin karşısında duran kısım Ay’ın birinciden
geriye kalan öteki bölümlerinden dışarı çıkmamış farklı bir kısmı olur. Daha sonra maskeleyen
olsaydı, örten cisim tam bu yere ulaşana kadar cisim, içinde bulunan küçük delik yarığın tama-
ışıktan hiçbir şey kaybolmaması gerekirdi. Ama mını kaybedene kadar yukarı veya aşağı doğru
eğer cisim bu yere ulaştığında, delikten dışarı hareket ettirilir. Bu sırada ışık devamlı olarak her
çıkan ışık yavaş yavaş küçülür değil de birdenbire iki delikten aynı tarzda dışarı çıkar.»
yok olması gerekirdi. Fakat [deneyimizde] ışığın «Bu mütalaalardan, ışığın, Ay’ın yarığın karşısın-
birdenbire kaybolmadığını görüyoruz. Bu mütala- da bulunan kısmının bütününden dışarı çıktığı
adan, küçük delikten dışarı çıkan ışığın görülebilir anlaşılmaktadır. Bundan sonra dikey cetvel daire
yarığın bütününden geldiği sonucu çıkar. Bunun içerisinde, yarık, Ay yüzeyinin birinci kısma para-
gözlemlenmesi zor olduğundan yarıktan dışarı lel ve ona bitişik olan diğer bir kısmına doğrultu-
çıkan ışığın küçülmesi açık ve seçik bir biçimde lana kadar oldukça küçük bir miktarda döndürül-
algılanamaz. Küçük delikte Ay yüzeyinin sadece melidir. Daha sonra, ışığın delikten, sanki birinci
yarığın bu kısmına karşı duran yöndeki kısmının kısımdan dışarı çıkarmış gibi tekrar aynı şekilde
görülmesi için cetveli sallanmaz hale getirmek ve dışarı çıktığı görülür. Bu kısmı tekrar yavaş yavaş
kenardan çıkıntı teşkil edeni örtmek zorunludur. örtersek, ışık yavaş yavaş azalır. Yarığın üzerine
Işık, yarıktan küçük deliğe doğru gider ve deliğin tek deliği olan (delik diyafram) maskeleyen bir
arkasında sabit dikili duran cismin üzerinde beli- cisim anıldığı üzere koyarsak, bu cisim hareket
rir. Eğer yarık her iki yanından o yarıktan sadece ettirildiğinde, ışığın her iki delikten sürekli dışarı
177
O P T İ K A L E T L E R V E D E N E Y D Ü Z E N E K L E R İ
Işık Kırılmasını
Gözlemleme
Aleti
Modelimiz:
Fecir Işığı Işınlarının Doğrusal Ahşap, verniklenmiş. İki kutu (her biri 30 x
Cereyan Ettiğini İspatlamak İçin 30 x 40 cm), çapraz giden bir boru vasıtasıy-
la birbirlerine bağlı bulunurlar (boru, İbn
Deney Düzeneği el-Heysem’de olduğu gibi iki odacık arasın-
daki bağlantı duvarı arasında olmak yerine,
burada açıkta durmaktadır).
Yuvarlak bir açıklık, odacıkların birisinin
İbn el-Heysem fecir (gün ağarması) ışığını aksiden- dış yüzünün yukarısında boruya
tel kabul etmektedir. Bunu ispatlamak için dene- doğrultulmuş halde. Ön yüz akrilik cam.
yini bir duvarla birbirinden ayrılmış iki oda yar- (Envanter No: E 2.05).
dımıyla yapmaktadır. İlgili metni E. Wiedemann
1912 yılında Kemāleddīn el-Fārisī’nin Tenḳīḥ
el-Menāẓir’inin1 Leiden yazmasına dayanarak
Almanca’ya tercüme etmiştir2:
«İki komşu ev A ve B odacıkları vardır, bir tanesi
doğuda diğeri batıda bulunmaktadır. İçlerine ışık 2 Zu Ibn al Haiṯams Optik, in: Archiv für die Ge-
girememelidir. Doğu A evinin doğu O duvarı, gök schichte der Naturwissenschaften und der Technik
yüzüne doğru açık durmaktadır (yani önünde hiç (Leipzig) 3/1911-12/1-53, özellikle s. 29-30 (Tekrarba-
bir ev bulunmamaktadır); yukarı kısmında çapı en sım: Gesammelte Schriften, Cilt 1, s. 541-593, özellikle
s. 569-570 ve in: Natural Sciences in Islam serisi, Cilt
33, Frankfurt 2001, s. 165-217, özellikle s. 193-194); ay-
1 Tenḳīḥ el-Menāẓir: a.y., Cilt 1, s. 33. rıca bkz. Muṣṭafā Naẓīf Beg: el-Ḥasan b. el-Heysem,
a.y., s. 158-160.
181
O P T İ K A L E T L E R V E D E N E Y D Ü Z E N E K L E R İ
Modelimiz:
Ahşap, verniklenmiş.
Toplam genişlik 55 cm. Sol
kutu ahşap koni ile ve çapraz
geçen ışık açıklığı ile birlikte,
gösterim için tek taraftan açık-
tır. Sağ kutu döndürülebilir bir
diyaframla birlikte.
(Envanter No: E 2.04).
183
O P T İ K A L E T L E R V E D E N E Y D Ü Z E N E K L E R İ
İbn el-Heysem’in bu deneyinin açıklaması hayli Kenar uzunluğu yaklaşık 60 cm olan, CD duvarı-
karmaşıktır. Onun metni oldukça ayrıntılıdır, na tekabül edecek şekilde ahşap bir küp yapılır.
buna karşın günümüze ulaşan yazmalarda resimler Küpün karşılıklı bulunan iki yüzeyi kenarlara
bulunmamaktadır. Ayrıc E.Wiedemann’ın çevirisi paralel olarak merkezde bir çizgi ile bölünürler.
de itiraz kabul etmez değildir1. İbn el-Heysem opti- Çizgiler üzerinde, yaklaşık 4 cm’lik bir çapa ve dış
ğinin önemli uzmanı Muṣṭafā Naẓīf2, Kemāleddīn kenardan 4 cm (G, H, J)’lik yani 8 cm (K)’lik bir
el-Fārisī’nin şerhine3 dayanarak anlaşılır bir yorum uzaklığa sahip birer daire (G, H ve K, J) çizilir.
sunmaya çalışmıştır. Rekonstrüksiyonumuz için Küp, H ve J arasında ve G ve K arasında dairelerin
onun sunumuna ve taslaklarına dayandık. Muṣṭafā çapında tam olarak silindir formlu delinir. Bundan
Naẓīf bu deney sonra küp yan odaya dönük olan, aynı çapa sahip
düzeneğini, ger- CD duvarına sıkıca sokulur. Bunu müteakip taba-
çekleştirilmesi- nı 4 cm çapında ve boyu 140 cm olan ahşap bir
nin karmaşıklığı koni yapılır, bu koni iki odanın duvarları arasın-
bir yana, İbn daki mesafe artı CD duvarının kalınlığına tekabül
el-Heysem tara- edecek şekildedir. Koninin ucuyla komşu odanın
fından geliştiril- duvarında LM yarıçapının M merkezi işaretlenir.
miş metotların L noktasının HJ aralığıyla yönü belirlenir. Bu,
yüksek seviyesi- deliğin içinden görülebilir olan en dıştaki nok-
nin en iyi örnek- tadır. Komşu odanın duvarındaki daire orada
lerinden birisi yuvarlak bir açıklık oluşturmaya yaramaktadır. Bu
olarak saymak- açıklık ve karşı tarafta duran duvardaki dar açıklık
tadır4. İbn el- vasıtasıyla aksidentel ışık ışınlarının doğrusal iler-
Heysem deneyi- lediğini tespit etmeye götüren pek çok gözlemler
ni birbirlerine yaklaşık 80 cm uzaklıkta duran ve yapılır5.
her biri bir kapıya sahip olan fakat hiç penceresi
olmayan iki oda aracılığıyla gerçekleştirmektedir.
Bunlar doğu-batı yönünde düzenlenmişlerdir.
Model ahşap:
Karanlık Oda 42 x 36 x 37 cm.
(Camera obscura) Çelik sehpa: 90 x 60 x 93 cm.
Takma yerleri pirinç.
Gösterim için halojen lambalar
(Envanter No: E 2.01
Eğer İbn el-Heysem (d. 354/965 civarı, ö.
432/1041’den sonra)1 günümüz bilimler histo-
riyografisinde Camera obscura’nın asıl mucidi
olarak görülüyorsa, buna sadece E. Wiedemann
tarafından 20. yüzyılın ilk onluğundan itibaren 1472)5, Leonardo da Vinci (1452-1519), Francesco
girişilen ve onun tarafından teşvik edilen bilim- Maurolico (1494-1575)6 ve Giambattista della
sel çalışmalar neden olmuştur. Bundan önce bir Porta (ö. 1615)7. Camera obscura sorununu İbn
dizi Avrupalı bilgin Camera obscura’nın mucidi el-Heysem, kesinlikle Yunan ve Arap öncülerinin
olarak kabul ediliyordu, bunlar arasında şu isim- katkılarının bilgisi olmaksızın değil, optik hak-
leri sayabiliriz: Roger Bacon (ö. 1290 civarı), kındaki temel eserinde (Kitāb el-Menāẓir8) ve iki
Witelo (Vitellius, Vitellio, ö. yaklaşık 1280)2, monografide, «Güneş Tutulmasının Şekline Dair»
John Peckham (Pecham, ö. 1292)3, Levi ben (Maḳāle fī Ṣūret el-Kusūf 9) ve «Ay Işığına Dair»
Gerson (ö. 1344)4, Leone Battista Alberti (1404- (Maḳāle fī Ḍavʾ el-Ḳamer10), ele almıştır.
Kitāb el-Menāẓir’in Arapça orijinalini E. kapının iki kanadını az bir miktar açarak arasın-
Wiedemann ve onun tarafınadan teşvik edilen da bir aralık bırakmalıdır. Ondan sonra, odanın
araştırmacılar daha tanıyamamışlardı. Daha kapının karşısında bulunan duvarını gözlemler.
önce 1572 yılında Friedrich Risner11 tarafından Yani gözlemci bu duvarda o şamdanların sayısı
yayınlanmış güvenilir olmayan Latince çeviri, kadar birbirlerinden ayrılmış ışık görüntülerini
kitabın içerdiği konunun ele alınışının önemine
bulacaktır ve bu da ışık görüntülerinin aralıktan
ilişkin kesin bir tasavvur vermekten çok uzak-
içeri girmesiyle olur. Bu sırada onlardan her
tır. Wiedemann’ın bilimsel çevrelerinde bundan
ötürü, «çok ayrıntılı bir Camera obscura teorisi- biri şamdanlardan belirli bir tanesinin karşısında
nin, daha doğrusu yersel ilişkilere yönelik olan bulunur. Eğer daha sonra gözlemci şamdanlardan
kullanımında,» ilk olarak Kitāb el-Menāẓir’in şâri- her birinin söndürülmesi emrini verirse, her şam-
hi Muḥammed b. el-Ḥasan Kemāleddīn el-Fārisī danın karşısında bulunan ışık yok olur. Ve eğer
(ö. 720/1320 civarı)’de var olduğunu tahmin etme diyafram tekrar kaldırılırsa o ışık geri gelir.
eğilimi doğmuştu12. İşin aslını ancak Muṣṭafā Eğer şimdi gözlemci kapının açık bulunan ara-
Naẓīf13 ve Matthias Schramm’ın14 kapsamlı ve lığı körletirse ve ondan geriye sadece küçük bir
mükemmel çalışmaları sayesinde öğrenmekteyiz. delik bırakırsa ve bu delik şamdanların karşısında
Camera obscura’nın açık bir tarifini Schramm15 bulunursa, böylece gözlemci odanın duvarında
Kitāb el-Menāẓir’de ışık ve renk teorisi çerçevesin- o şamdanların sayısı kadar birbirinden ayrı ışık
de bulmaktadır. İbn el-Heysem burada «Camera
görüntülerini tekrar bulur ve bu esnada onlardan
obscura-etkisinin deneysel olarak gerçekleştiril-
mesi için özel tavsiyelerde bulunmaktadır. Kitabın her biri deliğin boyutuna bağlı olacaktır.»16
tam anlamıyla bir Camera obscura’nın, yani göz- Buna ek olarak Schramm ayrıca şunu da kay-
lemcinin içinde bulunduğu karartılmış ve bir delik detmektedir: «İbn el-Heysem kendisi tarafından
diyaframla donatılmış bir yerin tarifini veren bu tanımlanan düzeneği beyt muẓlim, karanlık oda,
bölüm Risner baskısının çevirmeni tarafından olarak nitelendirmektedir. Burada Camera obscu-
atlanmıştı, bu onun veya olası okurlarının deney- ra teriminin türetildiği ifade önümüzde durmak-
sel yöne pek ilgili olmadıklarına bir işarettir.» tadır.»17 Öyleyse artık, bilimler tarihi historiyog-
«İbn el-Heysem şöyle yazmakta: Bu durumun her rafyasında 20. yüzyılın başına kadar hakim olan
zaman ve kolaylıkla sistematik olarak gözlemlen- Camera obscura’nın Avrupalı bilginler tarafından
mesi mümkündür, bu da gözlemcinin karanlık
bulunduğuna ilişkin tasavvurun artık savunula-
bir gecede bir oda araması yoluyla olur. Oda iki
bilir olmadığı konusunda hiç bir kuşku olamaz.
kanatlı bir kapıya sahip olmalıdır. Gözlemci bir
çok şamdan sağlamalı ve onları kapının karşısına Bu bilginlerin İbn el-Heysem’in Camera obscura
ve ayrı halde takmalıdır. Bundan sonra gözlemci tarifiyle tanışıklıkları sadece ve sadece Kitāb el-
odanın içine girer ve kapıyı tekrar kapatır; ama Menāẓir’in eksik ve muhtemelen 12. veya 13. yüz
yılda ortaya çıkmış olan anonim Latince tercüme- macısı Otto Werner22 bu görüşü şöyle tamamla-
si18 yoluyla gerçekleşmiş değildir. O bilginlerden maktadır: «Leonardo’nun Alhazen problemi diye
herhangi birisi Camera obscura bilgisine Arap- adlandırılan küresel, silindirik ve konik aynalarda
İslam çevresinden gelen başka kaynaklar veya yansıma noktasını bulma problemini dile getirip
kişisel temaslar yoluyla erişmiş olabilir. İslam kül- çözüm bulmaya çabalamış olduğundan, ayrıca,
tür dairesinde pek çok bilginin İbn el-Heysem’den daha önce söylendiği gibi o, yıldızlar hakkında,
sonra da optik problemlerle uğraşmış olduklarını özellikle Merkür ve Venüs, İbn el-Heysem gibi
düşünmeliyiz19 ve optiğin İbn el-Heysem’in şarihi aynı bilgileri vermiş olduğundan, büyük bir ihti-
Kemāleddīn el-Fārisī’de erişmiş olduğu yüksek malle, Leonardo’nun İbn el-Heysem’i tanıdığı ve
seviyeyi unutmamalıyız20. kullandığı sonucu çıkarılabilir.»
Sadece bu durumda değil, Arapça, Farsça ve Otto Werner23 bundan başka, Leonardo’nun İbn
Türkçe kitapların çok geniş bir yayılma bulma- el-Heysem’in şarihi olan Kemāleddīn el-Fārisī’nin
mış çevirilerinin veya içeriklerinin de tamamen optiğini de bildiğine ilişkin belirtiler bulmuştur.
veya kısmen herhangi bir bilginin o dili bilen Aydınlatılmış nesneden gelen bir resmin aksi bağ-
bir kimsenin aracılığıyla malumu olduğu, böy- lamında şöyle demektedir: «Codex Atlanticus’daki,
lece bu tür kitapların bireysel kullanımları da fol. 238r-b, bir resmin Kemāleddīn el-Fārisī’nin
ayrıca hesaba katılmalıdır. Bu satırların yazarı resmine nasıl da tam tamına bağlı olması hayret
Arap-İslam bilimlerinin Avrupa’da resepsiyonu vericidir. Buna göre sanki onun eseri Avrupa’da
süreciyle uğraşısı sırasında şu izlenimi kazanmış- biliniyormuş gibi görünmektedir. Bunun lehi-
tır: Pek çok önemli kitap veya haritalar, ayrıca ne, Theodosius Saxonicus ve Kemāleddīn el-
teknik ve bilimsel cihazlar ve aletler Arap-İslam Fārisī’nin gök kuşağı teoremleri arasındaki yakın
dünyasından bu şekilde kişisel temaslar yoluyla ilişki de tanıklık etmektedir.» Bundan başka O.
İtalya’ya, özellikle de İstanbul’un fethinden önce Werner tarafından Camera obscura sorunu bağ-
ve sonra din bilginlerinin gayretli ve belirli bir lamında kazanılan kanaat de dikkate değerdir:
amaca yönelik aracılıklarıyla ulaşmıştır. Bu bağ- «Buna göre, Müntz’ün görüşüne karşın Leonardo
lamda ilginç olan, Leonardo da Vinci’nin İbn el- Camera obscura’yı sadece ilk aşamalarında değil,
Heysem’in Kitāb el-Menāẓir’ini Latince tercüme- aynı zamanda gelişiminde de olduğu gibi almış ve
sinin Risner (1572)’in baskısında erişilebilir olma- kendine ait hiç birşey eklememiştir.»24
sından hayli zaman önce kullanmış görünmesidir. Modelimiz temel prensiplerin ve Camera
İtalyan bilgin Enrico Narducci21 Leonardo’nun obscura’nın sunum şeklinin aktarımına hizmet
İbn el-Heysem’in eserinin daha o zaman mev- etmektedir, İbn el-Heysem ve Kemāleddīn el-
cut olan İtalyanca bir çevirisini kullanmış olması Fārisī tarafından yapılan tariflerden anlaşıldığı
gerektiğini ispatlamıştır. Leonardo fiziği araştır- kadarıyla. Modelin şekli, tarafımızdan kazanılan
resmin materyal ifadesidir.
Modelimiz:
Pirinç, beş parça,
hareket edebilir bir
biçimde birbirlerine
perçinlenmiş.
Uzunluk: 26 cm.
(Envanter No: D 1.20)
Bibliyografya
ve
Dizinler
190 B İ B L İ Y O G R A F Y A
B İ B L İ Y O G R A F Y A 191
BİBLİYOGRAFYA
[Ebū Naṣr İbn ʿIrāḳ: Risāle fī Maʿrifet el-Ḳusīy Wilhelm Tomaschek’in bir girişi ile birlikte, Wien
el-Felekiyye Baʿḍihā min Baʿḍ bi-Ṭarīḳ Ġayr 1897 (Tekrarbasım in: Islamic Geography, Cilt 16, s.
Ṭarīḳ Maʿrifetihā bi-ş-Şekl el-Ḳaṭṭāʿ ve-n-Nisbe 129-254).
el-Müʾellefe] Rasáil Abí Naṣr ila’l-Bírúní by Abú Naṣr Björnbo, Axel: Thabits Werk über den Transversalensatz
Manṣúr b. Ali b. ’Iráq (d. Circa 427 A.H.=1036 A.D.). (liber de figura sectore). Mit Bemerkungen von
Based on the unique compendium of mathematical Heinrich Suter. Herausgegeben… von H[ans] Bürger
and astronomical treatises in the Oriental Public und K[arl] Kohl, Erlangen 1924 (Tekrarbasım:
Library, Bankipore, Haydarabad 1948 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 21, s.
Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 28). 215-311).
Astronomical Instruments in Medieval Spain: their Bode, Paul: Alhazensche Spiegel-Aufgabe in ihrer
Influence in Europa, [catálogo de la exposición] Santa historischen Entwicklung nebst einer analyti-
Cruz de la Palma, junio-julio 1985 [Catálogo ed. schen Lösung des verallgemeinerten Problems, in:
Santiago Saavedra], Madrid 1985. Jahresbericht des Physikalischen Vereins zu Frankfurt
el-Azraḳī: Kitāb Aḫbār Mekke. Geschichte und am Main 1891-92 (1893), s. 63-107 (Tekrarbasım:
Beschreibung der Stadt Mekka von ... el-Azrakí. Nach Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 57, s.
den Handschriften zu Berlin, Gotha, Leyden, Paris 66-110).
und Petersburg, ed. Ferdinand Wüstenfeld, Leipzig von Braunmühl, Anton: Nassîr Eddîn Tûsi und
1858 (Tekrarbasım: Beyrut 1964). Regiomontan, in: Nova Acta. Abhandlungen der
Baker, Marcus: Alhazen’s Problem. Its Bibliography Kaiserlich-Leopoldisch-Carolinischen Deutschen
and an Extension of the Problem, in: American Akademie der Naturforscher (Halle) 71/1897/31-69
Journal of Mathematics (Baltimore) 4/1881/327-331 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy
(Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 50, s. 213-251).
Cilt 57, s. 61-65). von Braunmühl, Anton: Vorlesungen über Geschichte
Balmer, Heinz: Beiträge zur Geschichte der Erkenntnis der Trigonometrie, 2 cilt, Leipzig 1900.
des Erdmagnetismus, Aarau 1956 (Veröffentlichung Breusing, Arthur: Zur Geschichte der Geographie. 1.
der Schweizer Gesellschaft für Geschichte der Flavio Gioja und der Schifskompaß, in: Zeitschrift
Medizin und der Naturwissenschaften, Cilt 20). der Gesellschaft für Erdkunde zu Berlin 4/1869/31-
de Barros, João: Ásia [Lissabon 1552], ed. Hernani 51 (Tekrarbasım: Acta Cartographica, Amsterdam,
Cidade und Manuel Múrias, Lissabon 1946, Almanca 12/1971/14-34).
tercüme: Emanuel Feust: Die Asia des João de Brockelmann, Carl: Geschichte der arabischen
Barros in wortgetreuer Übertragung, Nürnberg 1844 Litteratur, Cilt 1, Weimar 1898; Cilt 2, Berlin 1902;
(Tekrarbasım: The lslamic World in Foreign Travel Supplementbände 1-3, Leiden 1937-1942.
Accounts serisi Cilt 53). Çamorano [Zamorano], Rodrigo: Compendio de la
Bedini, Silvio A.: The Compartmented Cylindrical arte de navegar, Sevilla 1581 (Tekrarbasım: Madrid
Clepsydra, in: Technology and Culture (Chicago) 1973).
3/1962/115-141. Cantor, Moritz: Vorlesungen über Geschichte der
Bión, Nicholas: Traité de la construction et des Mathematik, 3. baskı, Cilt 1: Von den ältesten Zeiten
principaux usages des instruments de mathématique, bis zum Jahre 1200 n. Chr., Cilt 2: Von 1200-1668.
Paris 1752. Leipzig 1907 (3. baskıdan Tekrarbasım: New York ve
el-Bīrūnī: Kitāb Maḳālīd ʿİlm el-Heyʾe. La trigonometrie Stuttgart 1965).
sphérique chez les Arabes de l’Est à la fin du X Cardano, Geronimo: De subtilitate libri XXI, in:
siècle. Edisyon ve çeviri Marie-Thérèse Debarnot. Hieronymus Cardanus. Opera omnia. 1663 Liyon
Dımeşk 1985. baskısından tıpkıbasım yeni baskı, August Buck’un
el-Bīrūnī: K. Taḥdīd Nihāyāt el-Emākin, ed. Pavel bir girişi ile, 3. Cilt, Stuttgart, Bad Cannstatt 1966.
G. Bulgakov ve İmām İbrāhīm Aḥmed, Kahire Carra de Vaux, Bernard: L’Almagest d’Abû’lwéfa
1962 (Tekrarbasım: Islamic Geography serisi, Cilt Albûzdijâni, in: Journal Asiatique (Paris), 8e sér.,
25), İngilizce tercüme: The Determination of the 19/1892/408-471 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics
Coordinates of Positions for the Correction of and Astronomy serisi Cilt 61, s. 12-75).
Distances between Cities. A Translation from the Carra de Vaux, Bernard: Notice sur deux manu-
Arabic of al-Bīrūnī’s Kitāb Taḥdīd Nihāyāt al-Amākin scrits arabes, in: Journal Asiatique (Paris), 8e sér.,
Litaṣḥīḥ Masāfāt al-Masākin by Jamil Ali Beirut 1967 17/1891/287-322.
(Tekrarbasım: Islamic Geography Cilt 26). Casanova, Paul: La montre du sultan Noûr ad dîn (554
Bittner, Maximilian: Die topographischen Capitel des de l’Hégire
indischen Seespiegels Moḥîṭ. Tercüme M. Bittner. de Caus, Salomon: Les raisons des forces mouvantes,
192 B İ B L İ Y O G R A F Y A
avec diverses machines, tant utiles que plaisantes, im Islam, in: Sitzungsberichte der Physikalisch-
aus quelles sont adjoints plusieurs desseings de medizinischen Sozietät (Erlangen) 58/1925/1-32
grotes et fontaines, Francfort 1615. (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy
Cavīş, Ḫalīl: bkz. Jaouiche, Khalil. serisi Cilt 92, s. 97-128).
[el-Cezerī] İbn er-Rezzāz el-Cezerī Bedīʿazzemān García Gómez, Emilio: Foco de antigua luz sobre la
Ebū el-ʿİzz İsmāʿīl b. er-Rezzāz (yaklaşık 600/1200): Alhambra desde un texto de Ibn al-Jaṭīb en 1362,
el-Cāmiʿ beyne el-ʿİlm ve el-ʿAmel en-Nāfiʿ fī Ṣınāʿat Madrid 1988.
el-Ḥiyel / Compendium on the Theory and Practice el-Ḫāzinī, ʿAbdurraḥmān: İttiḫāz el-Ālāt er-Raṣadiyye,
of the Mechanical Arts. Arapça ve İngilizce önsöz Tıpkıbasım ed., yazma İstanbul Üniversitesi
Fuat Sezgin. Frankfurt am Main 2002 [Tıpkıbasım Kütüphanesi, A.Y. 314, in: Manuscript of Arabic
edisyon, yazma İstanbul Ayasofya 3606]. Mathematical and Astronomical Treatises, ed. Fuat
[el-Cezerī, al-Cāmiʿ beyn el-ʿAmel ve el-ʿİlm en-Nāfiʿ Sezgin, Frankfurt a.M.: Institut für Geschichte der
fī Ṣināʿat el-Ḥiyel] Bedi üz-Zaman Ebû’l-Iz İsmail b. Arabisch-Islamischen Wissenschaften 2001, s. 114-
ar-Razzaz el Cezerî, Olağanüstü mekanik araçların 166 (C serisi – 66).
bilgisi hakkında kitap / The Book of Knowledge of Hellmann, Gustav: Meteorologische Optik 1000-1836,
Ingenious Mechanical Devices [Tıpkıbasım edisyon, Berlin 1902 (Neudrucke von Schriften und Karten
yazma İstanbul, Topkapı sarayı, III. Ahmet, No. über Meteorologie und Erdmagnetismus, No. 14).
3472] Ankara: Kültür Bakanlığı 1990. Hennig, Richard: Terræ incognitæ. Eine Zusam-
[el-Cezerī, al-Cāmiʿ beyn el-ʿAmel ve el-ʿİlm en-Nāfiʿ fī menstellung und kritische Bewertung der wichtigsten
Ṣināʿat el-Ḥiyel] The Book of Knowledge Ingenious vorcolumbischen Entdeckungsreisen an Hand der
Mechanical Devices (Kitāb fī Maʿrifat al-Ḥiyal darüber vorliegenden Originalberichte, 4 cilt, Leiden
al-Handasiyya) by Ibn al-Razzāz al-Jazarī, çeviri ve 1944-1956.
dipnotlar Donald R. HilI, Dordrecht 1974. Hill, Donald Routledge: Arabic Water-Clocks, Halep
Congreve, H.: A Brief Notice on Some Contrivances 1981.
Practiced by the Native Mariners of the Coromandal Hill, Donald Routledge: The Book of Knowledge of
Coast in Navigation, Sailing, and Repairing Ingenious Mechanical Devices, bkz. el-Cezerī.
their Vessels, in: Gabriel Ferrand, Introduction à Hill, Donald Routledge: On the Construction of Water-
l’astronomie nautique arabe, Paris 1928 (Tekrarbasım: Clocks. An Annotated Translation from Arabic
Frankfurt a.M. 1986). Manuscripts of the Pseudo-Archimedes Treatise,
Curtze, Maximilian: Reliquiae Copernicanae, in: London 1976 (Occasional Paper – Turner&Devereux.
Zeitschrift für Mathematik und Physik (Leipzig) No. 4).
19/1874/76-82, 432-458. Hogendijk, Jan P.: Greek and Arabic Constructions
Dizer, Muammer: Astronomi hazineleri, İstanbul 1986. of the Regular Heptagon, in: Archive for History of
[Euklid] Die Elemente von Euklid. Bücher I-XIII. Exact Sciences (Berlin) 30/1984/197-330.
Yunanca’dan çeviren ve yayınlayan Clemens Thaer, Horten, Max: Avicennas Lehre vom Regenbogen nach
Leipzig 1933-37 (Frankfurt a.M. 1997). seinem Werk al Schifâ. Mit Bemerkungen von E.
Farré, Eduard: A Medieval Catalan Clepsydra and Wiedemann, in: Meteorologischen Zeitschrift
Carillon, in: Antiquarian Horology (Ticehurst, East (Braunschweig) 30/1913/533-544 (Tekrarbasım:
Sussex) 18/1989/371-380. Wiedemann, Gesammelte Schriften içerisinde Cilt 2,
Feldhaus, Franz Maria: Die Technik. Ein Lexikon der s. 733-744).
Vorzeit, der geschichtlichen Zeit und Naturvölker. Hourani, George Fadlo: Arab seafaring in the Indian
Wiesbaden 1914 (Tekrarbasım: München 1970). Ocean in ancient and early medieval times, Princeton
Ferrand, Gabriel: Introduction à l’ astronomie nautique 1951.
arabe. Paris 1928 (Tekrarbasım: Frankfurt a.M.: Ibel, Thomas: Die Wage im Altertum und Mittelalter,
Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen Erlangen 1908 (Tekrarbasım: Natural Sciences in
Wissenschaften 1986, B Serisi – Geography Cilt 4, Islam serisi içerisinde Cilt 45, s. 1-192).
ve kısmen in: Islamic Geography serisi Cilt 21, s. İbn Faḍlallāh el-ʿUmarī: Mesālik el-Ebṣār fī Memālik
112-237). el-Emṣār / Routes toward Insight into the Capital
Fleischer, Heinrich Leberecht: Über Ibn Loyón’s Empires. Tıpkıbasım ed. Fuat Sezgin, 1-27. ciltler,
Lehrgedicht vom spanisch-arabischen Land- und Frankfurt a.M.: Institut für Geschichte der Arabisch-
Gartenbau, in: H.L. Fleischer, Kleinere Schriften, Islamischen Wissenschaften 1988-1989 (C serisi –
Cilt 3, Leipzig 1888, s. 187-198. 46,1-27), Indices, 3 cilt, a.y. 2001 (C serisi – 46,
Fournier, Georges: Hydrographie contenant la théorie 28-30).
et la practique des toutes les parties de la navigation, [İbn el-Heysem] Ibn al-Haytham (d. c. 432/1040):
Paris 1643. Kitāb fī Ḥall Şukūk Kitāb Uḳlīdis fīʾl-Uṣūl ve-Şerḥ
Frank, Josef ve Wiedemann, E.: Die Gebetszeiten Meʿānīhi / On the Resolutions of Doubts in Euclid’s
B İ B L İ Y O G R A F Y A 193
Elements and Interpretation of its Special Meanings, Kennedy, Edward S. ve Ukashah, Walid: The Chandelier
Tıpkıbasım edisyon Matthias Schramm, Frankfurt Clock of Ibn Yūnis, in: Isis (Washington) 69/1969/543-
a.M.: Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen 545.
Wissenschaften 1985 (C serisi – 11). King, David A.: A Survey of the Scientific Manusripts
İbn el-Heysem: Maḳāle fī Ḍavʾ el-Ḳamer, ed. in: Mecmūʿ in the Egyptian National Library, Winona Lake
er-Resāʾil li-l-Ḥasan İbn el-Heysem, Haydarabad (Indiana) 1986.
1357/1939 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Kohl, Karl: «Über das Licht des Mondes». Eine
Astronomy serisi Cilt 75, 8. metin). Untersuchung von Ibn al-Haitham, in: Sitzungsberichte
İbn el-Ḫaṭīb: el-İḥāṭa fī Aḫbār Ġarnāṭa, ed. Muḥammed der physikalisch-medizinischen Sozietät (Erlangen)
ʿAbdullāh ʿİnān, 3 cilt, Kahire 1973-75. 56-57/1924-25 (1926)/305-398 (Tekrarbasım: Islamic
İbn el-Ḫaṭīb: Nufāḍat el-Cirāb fī ʿAlāḳat el-İġtirāb, Mathematics and Astronomy serisi Cilt 58, Frankfurt
bölüm 3, ed. es-Saʿdiyye Fāġiye, Rabat 1989; 1998, s. 135-228).
İspanyolca tercüme bkz. Kohl, K.:Zur Geschichte der Dreiteilung des Winkels,
[İbn Muʿāz, Kitāb Mechūlāt Ḳusī el-Kura] La in: Sitzungsberichte der physikalisch-medizini-
trigonometría europea en el siglo XI. Estudio de schen Sozietät (Erlangen) 54-55/1922-23/180-189
la obra de Ibn Muʿāḏ, El Kitāb mayhūlāt [edisyon, (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy
tıpkıbasım, İspanyolca çeviri ve şerh] Maria Victoria serisi Cilt 76, s. 151-160.
Villuendas, Barselona 1979. Kračkovskij, Ignatij: Istoria arabskoi geografičeskoi
İbn en-Nedīm: Kitāb el-Fihrist, ed. Gustav Flügel, literaturi, Moskova 1957.
Leipzig 1872. Kraus, Paul: Jābir ibn Ḥayyān. Contribution à l’his-
[İbn er-Raḳḳām] Rissāla fī ʿilm al-ẓilāl de Muḥammed toire des idées scientifiques dans l’Islam, Cilt 2,
Ibn al-Raḳḳām al-Andalusī, edisyon, giriş ve şerh Kahire 1942-43 (Tekrarbasım: Natural Sciences in
Joan Carandell, Barselona 1998. Islam serisi, Cilt 67-68).
[İbn Sīnā: Kitāb eş-Şifāʾ] eş-Şifāʾ. eṭ-Ṭabīʿiyyāt 5: Krause, Max: Al-Biruni. Ein iranischer Forscher des
el-Meʿādin ve-l-Asār el-ʿUlviyye, ed. İbrāhim Medkūr Mittelalters, in: Der Islam (Berlin) 26/1942/1-15.
v.d., Kahire 1965. Krebs, Engelbert: Meister Dietrich (Theodoricus
Islamic Geography, Cilt 1-278, Frankfurt am Main: Teutonicus de Vriberg). Sein Leben, seine Werke,
Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen seine Wissenschaft, Münster 1906. (Beiträge zur
Wissenschaften 1992-1998. Geschichte der Philosophie des Mittelalters, Cilt 5,
Islamic Mathematics and Astronomy, Cilt 1-112, Heft 5/6).
Frankfurt am Main: Institut für Geschichte der Küçükerman, Önder: Maden Döküm Sanatı, İstanbul
Arabisch-Islamischen Wissenschaften 1997-2002. 1994.
The Islamic World in Foreign Travel Accounts, Cilt Kutta, Wilhelm Martin: Zur Geschichte der Geo-
1-79, Frankfurt am Main: Institut für Geschichte der metrie mit constanter Zirkelöffnung, in: Nova Acta.
Arabisch-Islamischen Wissenschaften 1994-1997. Abhandlungen der Kaiserlich Leopoldinisch-
Janin, Louis ve King, David A.: Le cadran solaire Carolinischen Deutschen Akademie der Natur-
de la mosquée d’Ibn Ṭūlūn au Caire, in: Art and forscher (Halle) 71/1897/68-104 (Tekrarbasım:
architecture research papers (London) 15/1979/331- Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 61, s.
357. 235-270).
Janin, Louis: Le cadran solaire de la mosquée Umayyade Landström, Björn: Segelschiffe. Von den Papyrusbooten
à Damas, in: Centaurus (Kopenhagen) 16/1972/285- bis zu den Vollschiffen in Wort und Bild, Gütersloh
298. 1970).
Jaouiche, Khalil [=Cāvīş, Ḫalīl]: Naẓariyyāt Leonardo da Vinci, Das Lebensbild eines Genies.
el-Mütevāziyāt fī el-Hendese el-İslāmiyye, Tunis İtalyanca’dan Almanca’ya çeviri Kurt Karl Eberlein,
1988. Wiesbaden und Berlin 1955.
Jaouiche, Khalil: On the Fecundity of Mathematics Libros del saber de astronomía del rey D. Alfonso X.
from Omar Khayyam to G. Saccheri, in: Diogenes de Castilla, compilados, anotados y comentados
(Oxford) 57/1967/83-100. por Manuel Rico y Sinobas, Ciltler 1-5,1, Madrid
Jaouiche, Khalil: La théorie des parallèles en pays 1863-1867 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and
d’Islam. Contribution à la préhistoire des géométries Astronomy serisi Cilt 109-112).
non-euclidiennes, Paris 1986. Lippincott, Kristen: The Story of Time, London 1999.
Juschkewitsch, Adolf P.: Geschichte der Mathematik im Lorch, Richard: Thābit ibn Qurra. On the Sector-
Mittelalter, Leipzig ve Basel 1964. Figure and Related Texts. Edited with Translation
Juschkewitsch, Adolf P. ve Rosenfeld, Boris A.: Die and Commentary, Frankfurt 2001 (Tekrarbasım:
Mathematik der Länder des Ostens im Mittelalter, Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 108).
Berlin 1963. Luckey, Paul: Beiträge zur Erforschung der arabischen
194 B İ B L İ Y O G R A F Y A
Mathematik, in: Orientalia içerisinde (Rom) N.S. [Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī, K. Eş-Şekl el-Ḳaṭṭāʿ] Traité du
17/1948/490-510 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics Quadrilatère, attibué à Nassiruddin-El-Toussy,
and Astronomy serisi içerisinde Cilt 96, S. 46-66). ed. et traduit par Alexandre Pacha Carathéodory.
Luckey, Paul: Zur Entstehung der Kugeldreiecks- İstanbul 1891 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics
rechnung, in: Deutsche Mathematik (Leipzig) and Astronomy serisi Cilt 47).
5/1940/405-446 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics Natural Sciences in Islam, Cilt 1-90, Frankfurt am Main:
and Astronomy serisi Cilt 77, Frankfurt 1998, s. 137- Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen
178). Wissenschaften 2000-2003.
Lübke, Anton: Die Uhr. Von der Sonnenuhr zur Atomuhr, Naẓīf Beg, Muṣṭafā: el-Ḥasan b. el-Heysem. Buḥūsuhū
Düsseldorf 1958. ve-Kuşūfuhu l-Baṣariyye, 2 Cilt, Kahire 1361/1942.
Maddison, Francis – Scott, Bryan ve Kent, Alan: (Tekrarbasım: Natural Sciences in Islam serisi Cilt
An Early Medieval Water-Clock, in: Antiquarian 35-36).
Horology (Ticehurst, East Sussex) 3/1962/348-353. La navegació en els velers de la carrera d’Amèrica
Manuscript of Arabic Mathematical and Astronomical [katalog], Barselona: Museu Marítim tarihsiz [1988].
Treatises, ed. Fuat Sezgin, Frankfurt a.M.: Institut für Nordenskiöld, Adolf Erik.: Periplus. An Essay on
Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften the Early History of Charts and Sailing-Directions,
2001 (Series C-66). Stockholm 1897.
[el-Marrākuşī: Cāmiʿ el-Mebādiʾ ve-el-Ġāyāt fī ʿİlm en-Nuʿaymī, ʿAbdulḳādir b. Muḥammed: ed-Dāris
el-Mīḳāt ] el-Ḥasan ibn ʿAlī (ʿAlī ibn el-Ḥasan?) fī Taʾrīḫ el-Medāris, ed. Caʿfer el-Ḥasanī, 2 Cilt,
el-Marrākušī (7./13. yy.): Jāmiʿ al-mabādi’ʾ wa Dımeşk 1948-51.
ūl-ghāyāt fi ʿilm al-mīqāt / Comprehensive Collection Olearius, Adam: Vermehrte newe Beschreibung der
of Principles and Objectives in the Science of muscovitischen und persischen Reyse … Schleszwig
Timekeeping, Tıpkıbasım-Edisyon Fuat Sezgin, 2 cilt, 1656 (Tekrarbasım: ed. Dieter Lohmeier, Tübingen
Frankfurt a.M.: Institut für Geschichte der Arabisch- 1971 ve The lslamic World in Foreign Travel Accounts
Islamischen Wissenschaften 1984 (Series C - 1, 1-2). serisi içerisinde, Cilt 3-4).
Miller, Konrad: Mappae Arabicae, 6 Cilt, Stuttgart Osorius, Hieronymus [Osório, Jerónimo]: De rebus
1926-1931 (Tekrarbasım: Islamic Geography serisi
Emmanuelis regis Lusitaniae invictissimi virtute et
Cilt 240-241).
auspicio annis sex, ac viginti, domi forisque gestis,
Minorsky, Vladimir: Tamīm b. Baḥr’s Journey to the
libri XII, Köln 1574.
Uyghurs, in: Bulletin of School of Oriental and
Paris, Pierre: Voile latine? Voile arabe? Voile
African Studies (London) 12/1947-48/275-305.
mystérieuse, in: Hespéris 36/1949/69-96.
Miquel, André: La géographie humaine du monde
Picard, Christophe: L’océan Atlantique musulman. De
musulman jusqu’au milieu du 11e siècle, Cilt 1:
la conquête arabe à l’époque almohade, Paris 1997.
Géographie et géographie humaine dans la littérature
Piri Reis and Turkish Mapmaking after Columbus. The
arabe, Paris 1967.
Khalili Portolan Atlas by Svat Soucek, Londra 1996
Montucla, Jean-Étienne: Histoire des mathématiques,
2 Cilt, Paris 1758. (Studies in the Khalili Collection, vol. 2).
Naffah, Christiane: Un cadran cylindrique ottoman du Price, Derek J. DeSolla: Mechanical Water Clocks of
XVIIIème siècle, in: Astrolabica (Paris) 5/1989/37-51. the 14th Century in Fes, Morocco, in: Proceedings
Narducci, Enrico: Intorno ad una traduzione italiana of the 10th International Congress of the History of
fatta nell’anno 1341 di una compilazione astronomica Sciences, Ithaca, 26 VIII - 2 IX 1962, Paris 1964 (ayrı
di Alfonso X re di Castiglia, Roma 1865 (Tekrarbasım: basım 8 s.).
Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 98, s. Price, Derek J. DeSolla: On the Origin of Clockwork,
5-36). Perpetual Motion Devices, and the Compass, in:
Narducci, Enrico: Intorno ad una traduzione italiana Contributions from the Museum of History and
fatta nel secolo decimoquarto, del trattato d’ottica Technology, Wachington 1959, s. 82-112.
d’Alhazen, matematico del secolo undecimo, e ad [Ptoleme, Almagest] Ptolemäus, Handbuch der Astro-
altri lavori di questo scienziato, in: Bullettione di nomie, Almanca tercüme Karl Manitius, 2 Cilt,
bibliografia e di storia delle scienze matematiche e Leipzig 1912-13 (Bibliotheca Scriptorum Græcorum
fisiche (Roma) 4/1871/1-48, 137-139 (Tekrarbasım: et Romanorum Teubneriana), Neuausgabe Leipzig
Natural Sciences in Islam serisi, Cilt 34, Frankfurt 1963.
2001, s. 1-51). Rashed, Roshdi: La construction de l’heptagone
[Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī] A collection of mathematical and régulier par Ibn-al-Haytham, in: Journal for the
astronomical treatises as revised by Naṣīraddīn History of Arabic Science (Halep) 3/1979/309-387.
eṭ-Ṭūsī, 2 Cilt, Haydarabad 1840 (Tekrarbasım: Rashed, Roshdi: Géométrie et dioptrique au Xe siècle.
Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt Ibn Sahl, al-Qūhī et Ibn al-Haytham, Paris 1993.
48-49). Rashed, Roshdi: Sharaf al-Dīn al-Ṭūsī: Oeuvres
B İ B L İ Y O G R A F Y A 195
mathématiques. Algèbre et géométrie au XIIe siècle, Wiesbaden 1963 (Boethius, Texte und Abhandlungen
2 Cilt, Paris 1986. zur Geschichte der exakten Wissenschaften, 1).
Reinaud, Joseph-Toussaint: Géographie d’ Aboulféda, Schramm, Matthias: Steps towards the Idea of Function.
Cilt 1: Introduction générale à la géographie des A Comparison between Eastern and Western Science of
Orientaux, Cilt 2: Traduction du texte arabe et index the Middlle Ages, in: History of Science (Cambridge)
général. Paris 1848-1883 (Tekrarbasım: lslamic 4/1965/70-103.
Geography serisi Cilt 277-278). Schramm, Matthias: Verfahren arabischer Nautiker
Risner, Friedrich: Opticœ thesaurus Alhazeni, Basel zur Messung von Distanzen im Indischen Ozean, in:
1572 (Facs. Reprint ed. David C. Lindbergh, New Zeitschrift für Geschichte der arabisch-islamischen
York 1972). Wissenschaften (Frankfurt) 13/1999-2000/1-55.
Rose, Paul L.: Renaissance Italian Methods of drawing Sédillot, Louis-Amélie und Jean-Jacques Séedillot:
the Ellipse and related Curves, in: Physis (Firenze) Traité des instruments astronomiques des Arabes
12/1970/371-404. composé au treizième siècle par Abu l-Ḥasan ʿAlī
Samplonius, Yvonne: Die Konstruktion des al-Marrākushī (VII/XIII s.) intitulé Jāmiʿ al-mabādiʾ
regelmäßigen Siebenecks nach Abu Sahl al-Qûhî wa-lghāyāt. Partiellement traduit par J.-J. Sédillot
Waiǧan ibn Rustam, in: Janus (Leiden) 50/1963/227- et publié par L.-A. Sédillot, 2 Cilt, Paris 1834-35
249. (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy
Samsó, Julio: Las ciencias de los antiquo en al-Andalus, serisi Cilt 41).
Madrid 1992. Seemann, Hugo: Die Instrumente der Sternwarte zu
Sarton, George: The tradition of the optics of Ibn Marâgha nach den Mitteilungen von el-ʿUrḍî, in:
al-Haitham, in: Isis (Brüksel) 29/1938/403-406 Sitzungsberichte der Physikalisch-medizinischen
(Tekrarbasım: Natural Sciences in Islam serisi, Cilt Sozietät içerisinde (Erlangen) 60/1928/15-126
34, Frankfurt 2001, s. 69-72). (Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy
de Saussure, Léopold: Commentaire des Instructions serisi Cilt 51, s. 81-192).
nautiques de Ibn Mājid et Sulayman al-Mahrī, Sezgin, Fuat: Geschichte des arabischen Schrifttums, Cilt
in: Gabriel Ferrand, Introduction à l’ astronomie 10-12: Mathematische Geographie und Kartographie
nautique arabe, Paris 1928, s. 129-175 (Tekrarbasım: im Islam und ihr Fortleben im Abendland, , Frankfurt
Islamic Geography serisi Cilt 21, Frankfurt 1992, s. a.M.: Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen
191-237). Wissenschaften Frankfurt 2000.
Schmidt, Fritz: Geschichte der geodätischen Instru- Sleeswky, André Wegener: Archiemedisch. De
mente und Verfahren im Altertum und Mittelalter, Mijlenteller en de Waterklok, in: Naturkundige
Erlangen 1929 (Tekrarbasım: Islamic Mathematics Voordrachtem (s’Gravenhage) Nieuwe Reeks
and Astronomy serisi Cilt 89). 67/1988-1989/15-31.
Schoy, Carl: Abhandlung des al-Ḥasan ibn al-Ḥasan Smith, David E.: Euclid, Omar Khayyâm and Saccheri,
ibn al-Haiṯam (Alhazen) über die Bestimmung der in: Scripta Mathematica (New York) 2/1935/5-10.
Richtung der Qibla, in: Zeitschrift der Deutschen Sprenger, Alois: Die Post- und Reiserouten des Orients,
Morgenländischen Gesellschaft (Leipzig) Leipzig 1864 (Tekrarbasım: Islamic Geography serisi
75/1921/242-253, (Tekrarbasım: Islamic Geography Cilt 112)
serisi Cilt 18, s. 155-166). Studies on Ibn Ǧubair (d. 1217). Collected and
Schoy, Carl: Abhandlung von el-Faḍl b. Ḥâtim Reprinted, ed. Fuat Sezgin et al., Frankfurt 1994
en-Nayrîzî: Über die Richtung der Qibla, in: (Islamic Geography serisi Cilt 173).
Sitzungsberichte der Bayerischen Akademie der Studies on Ibrāhīm ibn Yaʿqūb (2nd half 10th century)
Wissenschaften. Mathematisch-physikalische Klas- and on his account of Eastern Europe. Collected
se (München) 1922, s. 55-68, (Tekrarbasım: Islamic and Reprinted, ed. Fuat Sezgin et al., Frankfurt 1994
Geography serisi Cilt 18, Frankfurt 1992, s. 177-190). (Islamic Geography serisi Cilt 159).
Schoy, Carl: Über den Gnomonschatten und die Studies on the Travel Accounts of Ibn Faḍlān (1st
Schattentafeln der arabischen Astronomie. Ein half 10th cent.) and Abū Dulaf (1st half 10th cent.).
Beitrag zur arabischen Trigonometrie nach Collected and Reprinted, ed. Fuat Sezgin et al.,
unedierten arabischen Handschriften, Hannover 1923 Frankfurt 1994 (Islamic Geography serisi Cilt 169).
(Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy Studies on the Travel Accounts of Sallām at-Tarǧumān
serisi Cilt 25, 187-215). (before 864), Hārūn b. Yaḥyā (fl. about 912) and
Schramm, Matthias: Ibn al-Haythams Stellung in der as-Sindibād al-Baḥrī (fl. about 912). Collected and
Geschichte der Wissenschaften, Fikrun wa Fann Reprinted, ed. Fuat Sezgin et al., Frankfurt 1994
içerisinde (Hamburg) 6/1965/Ayrıbasım s. 2-22, arab. (Islamic Geography serisi Cilt 166).
bölüm s. 85-65. Suter, Heinrich: Die Mathematiker und Astronomen der
Schramm, Matthias: Ibn al-Haythams Weg zur Physik, Araber und ihre Werke, Leipzig 1900 (Tekrarbasım:
196 B İ B L İ Y O G R A F Y A
Islamic Mathematics and Astronomy serisi içerisinde XVIII.1), in: Sitzungsberichte der physikalisch-
Cilt 82, s. 1-288). medizinischen Sozietät (Erlangen) 41/1909/26-
Suter, Heinrich: Über die Geometrie der Söhne 46 (Tekrarbasım in: Aufsätze zur arabischen
des Mûsâ ben Schâkir, Bibliotheca Mathematica Wissenschaftsgeschichte, Cilt 1, s. 544- 564).
içerisinde (Leipzig, Berlin) 3. Seri, 3/1902/259-272 Wiedemann, Eilhard: Aufsätze zur arabischen
(Tekrarbasım: Islamic Mathematics and Astronomy Wissenschaftsgeschichte, ed. Wolfdietrich Fischer,
serisi içerisinde Cilt 76, s. 137-150). Cilt 1-2, Hildesheim 1970.
Tannery, P.: Eutocius et ses contemporains, in: P. Wiedemann, Eilhard unter Mitwirkung von Theodor
Tannery, Mémoires schientifique, Cilt 2, Paris 1912, W. Juynboll: Avicennas Schrift über ein von ihm
s. 118-136. ersonnenes Beobachtungsinstrument, in: Acta
Tekeli, Sevim: 16’ıncı asırda Osmanlılarda saat ve orientalia (Leiden) 5/1926/81-167 (Tekrarbasım: E.
Takiyüddin’in «Mekanik saat konstrüksüyonuna dair Wiedemann, Gesammelte Schriften Cilt 2, s. 1117-
en parlak yıldızlar» adlı eseri, Ankara 1966. 1203 ve in: Islamic Mathematics and Astronomy serisi
Tekeli, Sevim: Takiyüddin’in Sidret ül-Müntehâ’sında Cilt 92, s. 137-223).
aletler bahsi, in: Belleten (Ankara) 25/1961/213-238. Wiedemann, Eilhard: Die Gebetszeiten im Islam, bkz.
Tomaschek, Wilhelm: Die topographischen Capitel des Frank, Josef.
indischen Seespiegels Moḥît, bkz. Bittner, Max. Wiedemann, Eilhard: Gesammelte Schriften zur
The Travels of Ibn Jubayr. Edited from a ms. In the arabisch-islamischen Wissenschafts geschichte, ed.
University Library of Leyden by William Wright. Dorothea Girke ve Dieter Bischoff, 3 Cilt, Frankfurt
Second Edition revised by M[ichael] J[an] de Goeje. a.M.: Institut für Geschichte der Arabisch-Islamischen
Leiden, Londra 1907 (Tekrarbasım: Natural Sciences Wissenschaften 1984 (Seri B-1, 1-3).
in Islam serisi Cilt 171). Wiedemann, Eilhard: Ibn al Schâṭir, ein arabi-
Tropfke, Johannes: Geschichte der Elementar- scher Astronom aus dem 14. Jahrhundert, in:
Mathematik, Cilt 3. Proportionen, Gleichungen. 3. Sitzungsberichte der Physikalisch-medizinischen
baskı Berlin ve Leipzig 1937. Sozietät zu Erlangen 60/1928/317-326 (Tekrarbasım
Tropfke, Johannes: Geschichte der Elementar- in: Aufsätze zur arabischen Wissenschaftsgeschichte,
Mathematik, Cilt 4. Ebene Geometrie. 2. baskı Berlin Hildesheim 1970, Cilt 2, s. 729-738).
ve Leipzig 1923. Wiedemann, Eilhard: Theorie des Regenbogens
Tropfke, Johannes: Geschichte der Elementar- von Ibn al Haiṯam (Beiträge zur Geschichte der
Mathematik, Cilt 5, I. Ebene Trigonometrie. II. Naturwissenschaften. 38), in: Sitzungsberichte der
Sphärik und sphärische Trigonometrie. 2. baskı Berlin Physikalisch-medizinischen Sozietät (Erlangen)
ve Leipzig 1923. 46/1914 (1915)/39-56 (Tekrarbasım in: Aufsätze zur
Velho, Álvaro: Roteiro da Primiera viagem de Vasco da arabischen Wissenschaftsgeschichte, Cilt 2, s. 69-86,
Gama (1497-1499). Préfacio, notas e anexos por Abel ve in: Natural Sciences in Islam serisi, Cilt 33,
Fontoura da Costa. Lissabon 1940, 2. baskı 1960. Frankfurt 2001, s. 219-236).
Wallis, John: Opera mathematica, Cilt 1-3, Oxford Wiedemann, Eilhard: Über den Apparat zur
1693-1699 (Tekrarbasım: Hildesheim 1972). Untersuchung und Brechung des Lichtes von Ibn al
Wegener, Alfred: Die astronomischen Werke Alfons Haiṯam, in: Annalen der Physik und Chemie (Leipzig)
X., in: Bibliotheca Mathematica (Leipzig), 3. seri N.F. 21/1884/541-544 (Tekrarbasım: Gesammelte
6/1905/129-185, özellikle s. 162-163 (Tekrarbasım: Schriften, Cilt 1, s. 33-36 ve in: Natural Sciences in
Islamic Mathematics and Astronomy serisi Cilt 98, Islam serisi, Cilt 33, Frankfurt 2001, s. 111-114).
Frankfurt 1998, s. 57-113). Wiedemann, Eilhard: Über das Sehen durch eine Kugel
Die Welt als Uhr. Deutsche Uhren und Automaten 1550- bei den Arabern, in: Annalen der Physik und Chemie
1650, ed. Klaus Maurice ve Otto Mayr, München (Leipzig) N.F. 39/1890/565-576 (Tekrarbasım in:
1980. Gesammelte Schriften, Cilt 1, s. 47-58 ve Natural
Werner, Otto: Zur Physik Leonardo da Vincis, Doktora Sciences in Islam serisi, Cilt 34, Frankfurt 2001, s.
Erlangen 1910. 195-206).
Wiedemann, Eilhard: Arabische Studien über den Wiedemann, Eilhard: Über die Brechung des Lichtes in
Regenbogen, in: Archiv für die Geschichte der Kugeln nach Ibn al Haiṯam und Kamâl al Dîn al Fârisî,
Naturwissenschaften und der Technik (Leipzig) in: Sitzungsberichte der Physikalisch-medizinischen
4/1913/453-460 (Tekrarbasım in: E. Wiedemann, Sozietät (Erlangen) 42/1910/15-58 (Tekrarbasım in:
Gesammelte Schriften, Cilt 2, s. 745-752 ve Natural Aufsätze zur arabischen Wissenschaftsgeschichte,
Sciences in Islam serisi, Cilt 34, Frankfurt 2001, s. Cilt 1, s. 597-640, ve in: Natural Sciences in Islam
165-172). serisi, Cilt 34, Frankfurt 2001, s. 213-256).
Wiedemann, Eilhard: Astronomische Instrumente Wiedemann, Eilhard: Über die Erfindung der
(Beiträge zur Geschichte der Naturwissenschaften. Camera obscura, in: Verhandlungen der Deutschen
B İ B L İ Y O G R A F Y A 197
B
I. Şahıs Adları
Bacon bkz. Roger Bacon
A- ʿA Baker, Marcus 188 n.
Balmer, Heinz 59 n., 60 n., 67 n., 68, 68 n.
el-ʿAbbās b. Saʿīd el-Cevherī 126, 127
Barozzi, Francesco 153
ʿAbdulḳādir b. Muḥammed b. ʿOsmān en-Nuʿaymī
de Barros, João 43, 43 n., 45, 49
91 n.
Barrow, Isaac 188
ʿAbdulmelik b. Cureyc 125
el-Baṭṭānī bkz. Muḥammed b. Cābir b. Sinān
ʿAbdurraḥmān b. Muḥammed İbn el-Muhallebī el-
Bedini, Silvio A. 110, 111 n.
Mīḳātī, Zeyneddīn 93
Ben Gerson bkz. Levi ben Gerson
ʿAbdurraḥmān b. Süleymān el-Leccāʾī, Ebū Zeyd
Benū Mūsā (Mūsā b. Şākir’in üç oğlu: Muḥammed,
106
Aḥmed ve el-Ḥasan) 128, 132, 137, 138
ʿAbdurraḥmān el-Ḫāzinī 117, 117 n.
Bessarion, Kardinal 136
Aḥmed b. ʿAbdullāh İbn eṣ-Ṣaffār 50
Bion, Nicholas 72
Aḥmed b. Dāvūd b. Venend ed-Dīneverī, Ebū
el-Bīrūnī bkz. Muḥammed b. Aḥmed
Ḥanīfe 8
Bittner, Maximilian 38 n.
Aḥmed İbn Faḍlān b. el-ʿAbbās b. Rāşid b. Ḥammād
Björnbo, Axel 132, 132 n., 133 n.
6
Blaeu, Willem Janszoon 17
Aḥmed b. İbrāhīm eş-Şerbetlī 77
Bode, Paul 188
Aḥmed b. el-Ḳāsım İbn Ebī Uṣaybiʿa 98 n.
Boisserée, Sulpiz 168, 168 n.
Aḥmed b. Muḥammed b. el-Velīd el-Ezraḳī, Ebū
Bowen, Emmanuel 20
el-Velīd 125, 125 n.
von Braunmühl, Anton 131, 131 n., 135, 135 n., 136,
Aḥmed b. Muḥammed b. Kesīr el-Ferġānī, Ebū el-
136 n.
ʿAbbās, Latin. Alfraganus 136
Breusing, Arthur 64 n.
Aḥmed b. Muḥammed b. Naṣr el-Ceyhānī 3
Brockelmann, Carl 87 n., 91 n., 98 n., 114 n., 142,
Aḥmed b. Mūsā b. Şākir bkz. Benū Mūsā
142 n., 152 n.
Aḥmed b. Sehl el-Belḫī, Ebū Zeyd 3
Brunetto Latini bkz. Latini
Aḥmed b. Yaḥyā İbn Faḍlallāh el-ʿÖmerī 21, 23
Brunold, Martin 51
Aḥmed İbn Mācid b. Muḥammed en-Necdī,
Bulgakov, Pavel Georgievic 31 n., 133 n.
Şihābeddīn 41, 42, 43, 44, 65, 66, 71
Bürger, Hans 132 n., 135
Alberti, Leone Battista 184
Alfons X., Kastilyalı 108, 108 n., 110 n., 111 n., 113
C
Alhacen veya Alhazen bkz. el-Ḥasan b. el-Ḥasan İbn
Cābir b. Eflaḥ 135, 136
el-Heysem
Cābir b. Ḥayyān, Latin. Geber 125, 125 n.
ʿAlī b. ʿAbdurraḥmān b. Aḥmed İbn Yūnis eṣ-Ṣadefī,
Campani-Kardeşler (Giuseppe, Pietro Tommaso,
Ebū el-Ḥasan 86
Matteo) 111
ʿAlī b. el-Ḥuseyn b. ʿAlī el-Mesʿūdī, Ebū el-Ḥasan 6
Cantor Moritz 138, 138 n., 154, 154 n., 155 n.
ʿAlī b. İbrāhīm b. Muḥammed İbn eş-Şāṭir 91, 91 n.
Carandell, Juan 114 n.
Ali, Jamil 31 n., 133 n.
Carathéodory, Alexandre Pacha 133 n., 135
Allexandre, Jacques 111
Cardano, Geronimo (Hieronymus Cardanus) 64 n.,
Anthemios, Trallesli 151
68
d’Anville, Jean-Baptiste Bourguignon 20
Carra de Vaux, Bernard 94, 131 n.
Apollonios, Pergaeli 125, 128, 152
Casanova, Paul 90 n.
Aristocular 165
de Caus, Salomon 111
Aristoteles 170
Cāviş, Ḫalīl (Khalil Jaouiche) 126 n., 127 n.
Arşimed 94, 94 n., 125, 128, 138, 151
Cemşīd b. Mesʿud el-Kāşī Ġıyāseddīn 130
Averroes bkz. Muḥammed b. Aḥmed b.
el-Cevherī bkz. el-ʿAbbās b. Saʿīd
Muḥammed
el-Ceyhānī bkz. Aḥmed b. Muḥammed b. Naṣr
Avicenna bkz. el-Hüseyn b. ʿAbdullāh İbn Sīnā
el-Cezerī bkz. İsmāʿīl Ibn er-Rezzāz
Ş A H I S A D L A R I 199
Luckey, Paul 131, 133, 133 n., 134, 134 n., 135, 135 Maḳdisī (el-Muḳaddesī) 3, 4
n. Muḥammed b. Aḥmed b. Muḥammed İbn Rüşd el-
Lübke, Anton 111 n. Ḳurṭubī, Ebū el-Velīd, Latin. Averroes 170
Lühring, F. 119, 122 Muḥammed b. Aḥmed el-Bīrūnī, Ebū er-Reyḥān 6,
7, 7 n., 12, 30, 31, 129, 133, 134, 135, 138, 152, 157,
M 158, 158 n., 159 n., 161
Muḥammed b. Aḥmed el-Ḫāzimī 31
Maddison, Francis 116 n.
Muḥammed b. Aḥmed İbn Cübeyr el-Kinānī, Ebū
el-Māhānī bkz. Muḥammed b. ʿĪsā
el-Ḥüseyn 7
Maḥmūd b. Mesʿūd eş-Şīrāzī Ḳuṭbeddīn 140
Muḥammed b. ʿAlī İbn Ḥavḳal en-Naṣībī, Ebū el-
Maḥmūd b. Muḥammed Ebū el-Fetḥ eṣ-Ṣāliḥ b.
Ḳāsım 3, 4
Ḳarāarslan 103
Muḥammed b. ʿAlī, Rıḍvān es-Sāʿātī’nin babası 98
el-Maḳdisī bkz. Muḥammed b. Aḥmed b. Abū
Muḥammed b. Cābir b. Sinān el-Baṭṭānī, Ebū
Bekir
ʿAbdullāh 136
Malemo (muʿallim, «üstat») Caná 43
Muḥammed b. Ebū Yaʿḳūb b. İsḥāḳ en-Nedīm el-
Manitius, Karl 130 n.
Varrāḳ el-Baġdādī, Ebū el-Ferec 6 n., 94
el-Manṣūr, Abbasi Halifesi 6, 125
Muḥammed b. el-Ḥasan el-Fārisī, Kemāleddīn Ebū
Manṣūr b. ʿAlī İbn ʿIrāḳ, Ebū Naṣr 132, 133, 134
el-Ḥasan 166, 166 n., 167, 168 n., 169, 170, 171,
Margoliouth, David Samuel 98 n.
172, 178 n., 180, 183, 185, 186, 188 n.
Marino Sanuto bkz. Sanuto
Muḥammed b. el-Ḥüseyn b. Muḥammed b. el-
Marinos, Tyroslu 3, 10, 11, 12, 22, 24
Ḥüseyn (6./12. yüzyıl matematikçisi) 152
el-Marrākuşī bkz. el-Ḥasan b. ʿAlī
Muḥammed b. el-Ḥüseyn el-Ḫāzin, Ebū Caʿfer 128,
Martinelli, Domenico 111
138, 151, 154, 155
Maurice, Klaus 102 n.
Muḥammed b. İbrāhīm İbn er-Raḳḳām el-Evsī el-
Maurolico, Francesco 171, 184
Mursī, Ebū ʿAbdullāh 144
Maximos Planudes bkz. Planudes
Muḥammed b. ʿĪsā el-Māhānī 128
Mayr, Otto 102 n.
Muḥammed b. el-Leys, Ebū el-Cūd 129, 131
de Medina, Pedro 68
Muḥammed b. Maʿrūf el-Mıṣrī er-Raṣṣād
Medkūr, İbrāhīm 165 n.
Taḳiyyeddīn 91 n., 118, 119, 121
el-Mehrī bkz. Süleymān b. Aḥmed b. Süleymān
Muḥammed İbn Muāz, Ebū ʿAbdullāh 135
el-Melik el-Eşref ʿÖmer b. Yūsuf, Yemen’de
Muḥammed b. Muḥammed b. ʿAbdullāh eş-Şerīf el-
Resuliler sultanı 58, 60, 87
İdrīsī, Ebū ʿAbdullāh 4, 5, 6, 12, 13, 14, 26, 27, 28
el-Melik en-Nāṣır Salāḥaddīn (Saladin) Yūsuf b.
Muḥammed b. Muḥammed eṭ-Ṭūsī, Naṣīreddīn Ebū
Eyyūb, Eyyubi hükümdarı 152
Caʿfer 127, 132, 133, 134, 135, 136
el-Meʾmūn, Abbasi Halifesi 9, 11, 12, 13, 21, 24, 25,
Muḥammed b. Muḥammed Yaḥyā el-Būzecānī, Ebū
85, 125, 126
el-Vefāʾ 131, 131 n., 133, 134, 135, 139
el-Meʾmūn Coğrafyacıları 5, 11, 12, 13, 15, 21, 22,
Muḥammed b. Mūsā el-Ḫārizmī, Ebū Caʿfer 21, 85
24
Muḥammed b. Mūsā b. Şākir bkz. Benū Mūsā
Menelaos (Menelaus) 125, 128, 130, 131, 132
Muntaṣır, ʿAbdulḥalīm 165 n.
Mercator, Gerard 16
Mūsā b. Şākir bkz. Benū Mūsā
el-Mesʿūdī bkz. ʿAlī b. el-Ḥüseyn b. ʿAlī
el-Muẓaffer b. Muḥammed b. el-Muẓaffer eṭ-Ṭūsī,
Michelangelo 153
Şerefeddīn 130
Miller, Konrad 5, 5 n., 28
Müʾeyyededdīn el-ʿUrḍī 146
Minorsky, Vladimir 6 n.
Müntz 186
Miquel, André 4, 4 n.
Montucla, Jean Étienne 129
Muḥammed, Peygamber 3
N
Muḥammed V., Granada Naṣīriler hükümdarı 97 Naffah, Christiane 89 n.
Muḥammed b. ʿAbdullāh b. Muḥammed el-Levātī Narducci, Enrico 110 n., 186
eṭ-Ṭancī İbn Baṭṭūṭa, Şemseddīn Ebū ʿAbdullāh 8 Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī bkz. Muḥammed b. Muḥammed
Muḥammed b. ʿAbdullāh b. Saʿīd İbn el-Ḫaṭīb, Naẓīf, Muṣṭafā 172, 175 n., 178 n., 180 n., 183, 183
Lisāneddīn 97, 114 n. n., 185, 188 n.
Muḥammed b. Aḥmed b. Ebū Bekir el-Bennāʾ el- Necho, Pharao 9
202 D İ Z İ N
Augsburg 102
II. Kavramlar ve Yer Adları Avize Saat, İbn Yūnis’in 86
Ay Işığını Gözlemleme Aleti (İbn el-Heysem) 174-
A - ʿA 177
acus («iğne» = pusula) 61 Ay ışığının karakteri, İbn el-Heysem 175
Açı, üçe bölme 128, 137 Ay konakları (menāzil el-ḳamer) 36, 37
Açı Ölçer (Osmanlı, 16. yüzyıl) 156 Ay tutulması 10, 32, 41
Açıyı üçe bölmek 128, 137 Aya Sofya 151
Aden 39 Ayna problemi, İbn el-Heysem’in (Problema
Afrika 23 Alhazeni) bkz. «İbn el-Heysem Problemi»
Afrika, Doğu- 8, 44 Azak Gölü 21
Afrika’nın güneyden dolaşılabilir olması 25 Azimut hesaplaması 58, 60, 131
Akdeniz (kartografik) 12, 13, 35
Akdeniz boylamı, küçültme 11, 12, 15, 25
B
Aksidentel ışık (İbn el-Heysem) 182-186
āle bkz. alet backstaff (bağlantı sopası) 48
el-āle zāt eş-şuʿbeteyn («iki bacaklı alet») 46 Bağdat 6, 7, 12, 24, 32, 125, 126, 135
Bağlantı sopası 48
Alet ayrıca bkz. aparat, araç, deney düzeneği, düze-
el-baḥr el-muḥīṭ («kuşatıcı Okyanus») 5, 11, 22
nek
balestilha, ballestilla 42, 45, 46, 47
Alet, bir küre üzerindeki herhangi üç noktanın mer-
Balık Pusula 57
kez noktasını bulmaya ve üzerinde açı belirlemeye
Bali 40
yarayan alet (İbn er-Rezzāz el-Cezerī) 150
Barāva 40
el-ālet el-cāmiʿa, evrensel alet (İbn eş-Şāṭir) 91
barkār kāmil tāmm («mükemmel tam pergel») 152
ālet el-inʿikās («yansıma aleti»), İbn el-Heysem’de barkār tāmm («tam pergel») 139, 152, 161
172 Barselona 47, 48, 73, 74, 116
Almeria 142 Baş parmak genişliği bkz. iṣbaʿ
Anadolu 8 Bayerisches Nationalmuseum, Münih 102
Anadolu haritası, A. Olearius’un 18 Bengal Körfezi 39
Arabistan 8 Beşeri coğrafya 3, 4, 7, 8
Arap Denizi 39 Beyrut 90
Arap Yarımadası 23 beyt el-ibre («iğne evi») 43
Arazi Ölçüm Pusulası, İngiliz (1917 yılından) 78 beyt muẓlim (Camera obscura), İbn el-Heysem’de
Arbela 10 185; ayrıca bkz. Camera obscura
Archivo de la Corona de Aragón, Barselona 116 Bibliothèque Nationale, Paris 90
ardaciva (yarım kiriş) 130 bingām raṣadī (astronomik saat), Taḳiyyeddīn’in
Aritmetik 125, 129 118
Arşimed Aynası 166 bingāmāt devriyye (helezoni zemberekli saatler),
el-ʿArūs minaresi (Emevi Camii, Şam) 92 Taḳiyyeddīn’in 118
Askalon 151 bingāmāt siryāḳiyye (ağırlık düzenekli saatler),
Astronomik saat, Taḳiyyeddīn’in (bingām raṣadī) Taḳiyyeddīn’in 118, 119
118 Bitki coğrafyası (Ebū Ḥanīfe) 8
Asya 23, 25 Bizans 6, 8
Asya, Doğu- 12 Boylam belirleme 32, 41
Asya, Kuzeydoğu- 12 Boylam farklılıkları (coğrafi) 10, 135
Asya, Orta- 8, 12 Bulgarlar 6
Asya Haritaları (Ebū el-Ġāzī Bahādur Ḫān) 29 Buz Denizi (Arap seyyahlarda) 6
Asya Haritası (Gastaldi) 16, 17
Asya Haritası (Ortelius) 16, 17
C
Asya’nın dolaşılabilir olması (kuzeyden) 25
Atlantik 11, 12, 20, 25, 35 Cambaya 43, 45
Atoll, Muḳbil’den (Mareek?) 40 Camera obscura, İbn el-Heysem 184-186
Canopus bkz. Süheyl
K A V R A M L A R v e Y E R A D L A R I 205
Cava 40 Ribeiro’nun 50
Cebir 125, 129 Deniz Usturlabı, Portekiz (16. yüzyıl) 51
Cebirsel geometri 128-130 Deniz Usturlabı, Vasco da Gama’nın 49
cefne («kase/küvet», tesviye aracı) 142, 143 Denizci Kadranı, Diogo Ribeiro’nun 52
cehr, (torna) 141 n., 157 Denizciler (İbn Mācid’e göre üç grup) 41
Cenevizliler 44, 67 Denizcilik bilimi / naotik 35-82
Cenova 14 Denizcilik bilimi, Akdeniz’de 35
Ceuta 12 Denizcilik bilimi (ʿilm el-baḥr), Süleymān el-
ceyb («cep») 130 Mehrī’de 41
el-Cezīre el-Ḫaḍrāʾ (Pemba) 40 Denizcilik bilimi, Hint Okyanusu’nda 35-44, 45, 46,
Ch’ían Lúng dönemi 76 61, 62, 63, 67, 68
cīb 130 Denizcilik bilimi, İbn Mācid’de 41
civa (Hintçe, «yay kirişi») 130 Denklemler (geometride) 128-130
Cıvayla Çalışan Saat (relogio dell argent uiuo), destūr el-aḳṭār (çapları bölümleme düzeneği) 157,
İspanyol Arap (Libros del saber de astronomía) 158
110-111 destūr ed-devāʾir (daireleri bölümleme düzeneği)
Coğrafi Pusula, İngiliz (20. yüzyıl) 81 157-158
Coğrafya 3-32 destūr muḳanṭara (çapları bölümleme düzeneği)
Coğrafya ayrıca bkz. beşeri coğrafya, kartografya, 158
matematiksel coğrafya, seyahat coğrafyası Dımeşk (Şam) 91, 92, 118, 125
Coğrafya, modeller ve haritalar 21-32 Dişli çark düzeneği (saatlerde) 118
Coğrafya, Ptoleme 9, 15-17 Doğu Afrika, Doğu Afrika kıyısı 8, 39, 40, 44
Coimbra 35 Dolay kutupsal yıldız 35, 36
cubitale bkz. ḳubṭāl Dörtgen, Menelaos’da 131
Cylindrical clepsydra 111 Dünya Haritası, Brunetto Latini 13
Çarkların geriye dönmesine engel olan ve bir sarkaç Dünya Haritası, el-İdrīsī’nin, Gümüş Dünya Haritası
hareketi veren düzek (saatlerde) 118, 119 (Tabula Rogeriana) 5, 6, 13, 14, 26
çekirge budu («çekirge bacağı» olarak adlandırılan Dünya Haritası, el-İdrīsī’nin, parça haritalardan
güneş saati) 90 yeniden yapılan (K. Miller) 23, 27, 28
Çift bacaklı alet (el-āle zāt eş-şuʿbeteyn) 46 Dünya Haritası, el-Meʾmūn coğrafyacılarının 5, 6, 8,
Çifte cetvel, açılır kapanır (masṭar müsennā) 157, 9, 11, 13, 16, 21, 22, 24-25
159 Dünya Haritası, Marino Sanuto / Petrus Vesconte’nin
Çin, İslam dünyasıyla ticaret ve münasebet 6, 35 14
Çin, manyetik iğne 37 Dünya Haritası, Marinos’un 24
Çin, Temīm b. Baḥr el-Muṭṭavviʿī’de 6 Dünya Haritası, Ptoleme 10
Dünya Haritası, Ptoleme (Strassburg 1513) 15
Dünyanın küre şekli 10
D
Düz çizgiler, bölümleme düzenekleri 158-161
Daire bölümlemesi, düzenekler 158-161 Düzenek, daireleri ve düz çizgileri bölümlemek için
Daire hesabı 128 (el-Bīrūnī’ye göre) 157-161
dāʾiret muʿaddil, (güneş saati), Sīdī ʿAlī Reʾīs 43 Düzenek, pusula için yardımcı araç olarak (İbn
Dakika Terazisi (el-mīzān el-laṭīf el-cüzʾī), el- Mācid) 66
Ḫāzinī’de 117 Düzlemsel ve küresel şekillerin ölçümü (Benū Mūsā)
dāv (Dhau, Dau, Arap yelkenli gemisi) 55 137
Davis Kadranı, İngiliz Kadranı 48
Deney (doğa bilimlerinde) 170
Deney Düzeneği, aksidentel ışığın doğrusal cereyan
E
ettiğini ispatlamak için (İbn el-Heysem) 182-186 efāzeyn bkz. tesviye aleti
Deney Düzeneği, fecir ışığı ışınlarının doğrusal cere- Ekinoksal saatler 92
yan ettiğini ispatlamak için (İbn el-Heysem) 180- Eklipsler, el-Ḳazvīnī’de 32
181 Ekvator 5, 9, 35, 38, 39, 41, 44, 88
Deniz Usturlabı (astrolabio náutico), Diogo Emevi Camii, Şam 91, 92
206 D İ Z İ N
K –Ḳ R
Maḳāle fī Ḳavs Ḳuzaḥ ve-l-Hāle (İbn el-Heysem, er-Riḥle (İbn Baṭṭūta) 8
Kemāleddīn el-Fārisī uyarlaması) 166 er-Riḥle (İbn Cübeyr) 7
K. el-Kevākib ed-Durriyye fī Vaḍʿ el-Bingāmāt ed- er-Riḥle el-Meşriḳiyye (Ebū el-ʿAbbās en-Nebātī) 8
Devriyye (Taḳiyyeddīn) 118, 119, 121 er-Risāle eş-Şāfiye ʿan eş-Şekk fī el-Ḫuṭūṭ el-
Koordinatlar Kitabı, el-Meʾmūn coğrafyacılarının Mütevāziye (Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī) 127
11 Roteiro da Primiera viagem de Vasco da Gama
(Álvaro Velho) 67 n.
L
Lemmata ([Pseudo-] Arşimet) bkz. Kitāb el-
S–Ş–Ṣ
Meʾḫūzāt R. fī Semt el-Ḳıble (en-Neyrīzī) 131
Liber ad honorem Augusti sive de rebus Siculis Siddhānta, ayrıca Brāhma Sphuṭa-Siddhānta
(Petrus de Ebulo) 4, 7 (Brahmagupta) 125, 130
Libros del saber de astronomía (X. Alfons’un emriy- Şecere-i Türk (Ebū el-Ġāzī Bahādur Ḫān) 29
le) 108, 109, 110, 111, 113, 136 K. fī-eş-Şekl el-Mulaḳḳab bi-l-Ḳaṭṭāʿ (Sābit b.
Li Livres dou trésor (Brunetto Latini) 13 Ḳurra) 132
K. eş-Şekl el-Ḳaṭṭāʿ (Naṣīreddīn aṭ-Ṭūsī) 133, 134,
135, 136
M
K. Şekl el-Ḳaṭṭāʿ ve-n-Nisbe el-Müʾellefe (Ebū Naṣr
Maḳālīd ʿİlm el-Heyʾe (el-Bīrūnī) 133, 134, 135 b. ʿIrāḳ) 134
Maḳāle fī el-Marāya el-Muḥriḳa bi-d-Dāʾira (İbn Şemāʾilnāme (yazma İstanbul, Üniversite
el-Heysem) 166 Kütüphanesi, T.Y. 1404) 156, 161
R. fī Maʿrifet el-Ḳusīy el-Felekiyye Baʿḍihā min Şerḥ Kitāb Arşimīdis fī el-Kura ve el-Usṭuvāne
Baʿḍ bi-Ṭarīḳ Ġayr Ṭarīḳ Maʿrifatihā bi-ş-K. K. (Eutokios) 151, 152
Maʿrifet Misāḥat el-Eşkāl el-Basīṭa ve-l-Küriyye Şerḥ Muṣāderāt Uḳlīdis (İbn el-Heysem) 126
(Benū Mūsā) 137 K. eş-Şifāʾ (İbn Sīnā) 165
Mechūlāt Ḳusī el-Küre (İbn Muʿāz) 135 [K. Ṣūret el-Ard] «Koordinatlar Kitabı» (Ebū
K. el-Meʾḫūzāt, Lemmata ([Pseudo-] Arşimet) 138 Caʿfer el-Ḫārizmī) 21, 22
«Meʾmūn Coğrafyası» (eṣ-Ṣūre el-Meʾmūniyye) 10, Maḳāle fī Ṣūret el-Kusūf (İbn el-Heysem) 184
11, 12, 15, 21, 22, 24, 25
K. el-Menāẓır (İbn el-Heysem) 128, 172, 178, 184,
185, 186, 187, 188
T–Ṭ
Mesālik el-Ebṣār (İbn Faḍlallāh el-ʿÖmerī) 21, 23 Taʿālīm el-Hendese (Cābir b. Ḥayyān) 125
Miftāḥ el-Ḥisāb (Ġıyāseddīn el-Kāşī) 130 Taḥdīd Nihāyāt el-Emākin li-Taṣḥīḥ Mesāfāt el-
Minhāc el-Fāḫir (Süleymān el-Mehrī) 40 Mesākin (el-Bīrūnī) 30, 133
Mīzān el-Ḥikme (el-Ḫāzinī) 117 Taḥḳīḳ mā li-el-Hind (el-Bīrūnī) 7
K. el-Muḥīṭ (Sīdī ʿAlī) 38 n., 41 Taḥrīr el-Uṣūl li-Uḳlīdis (Naṣīreddīn eṭ-Ṭūsī) 127
Muʿīn eṭ-Ṭullāb ʿalā ʿAmel el-Aṣṭurlāb (el-Melik K. Tenḳīḥ el-Menāẓir li-zevī el-Ebṣār ve-l-Baṣāʾir
el-Eşref) 87 (Kemāleddīn el-Fārisī) 166-172 passim, 178, 180,
185, 186, 188
Kitāb Taḳṭīʿ Kerdecāt el-Cīb (Yaʿḳūb b. Ṭāriḳ) 130
N
K. Taḳvīm el-Buldān (Ebū el-Fidāʾ) 16, 17, 43 n.
K. en-Nebāt (Ebū Ḥanīfe ed-Dīneverī) 8 Risālet eṭ-Ṭāse (el-Melik el-Eşref) 58, 60
Nufāḍet el-Cirāb fī ʿUlālet el-İġtirāb (İbn el-Ḫaṭīb) Traité de la construction et des principaux usages
97 des instruments de mathématique (Nicholas Bión)
K. Nüzhet el-Müştāḳ fī İḫtirāḳ el-Āfāḳ (el-İdrīsī) 4, 72
5, 6, 14, 26, 28 Tresor (Latini) bkz. Li Livres dou trésor
O et-Tuḥfe eş-Şāhiyye fī el-Heyʾe (Ḳuṭbeddīn eş-
Opera omnia (Arşimet) 152 n. Şīrāzī) 140
Opera mathematica (John Wallis) 127 eṭ-Ṭuruḳ es-Seniyye fī el-Ālāt er-Rūḥāniyye
(Taḳiyyeddīn) 118
K İ T A P A D L A R I 213
U – ʿU – Ü V
ʿUmdet ez-Zākir li-Vaḍʿ Ḫuṭūṭ Faḍl ed-Dāʾir (İbn el-Vāfī bi-l-Vefeyāt (eṣ-Ṣafedī) 98
el-Muhallebī) 93 Vermehrte Moscowitischen und Persianischen
K. el-Uṣūl = K. el-Usṭuḳusāt, Elementler (Öklid) Reisebeschreibung (Adam Olearius) 18
125, 126, 127, 128, 129, 137
Uyūn el-Anbāʿ fī Ṭabaḳāt el-Eṭibbāʾ (İbn Ebī
Z
Uṣaybiʿa) 98
K. Üns el-Mühec ve-Ravḍ el-Furec (el-İdrīsī) 5 K. Zīc (Abū ʿAbdullāh el-Ḫārizmī) 85
Zīc (Ḥabeş) 131
Ziyādāt (Öklid’in Elementler’ine tamamlamalar)
126