Professional Documents
Culture Documents
Hüseyin Tanrıverdi
Paradoks bölümümüzde ise “Ok Paradoksu”, yine kafaları karıştıracak. Her ay ol-
htanriverdi@fizikist.com
duğu gibi zeka soruları bölümüzü inceleyerek tahminlerinizi dergi@fizikist.com
e-posta adresine göndermenizi temenni ediyorum.
Web www.fizikist.com
***
E-Posta dergi@fizikist.com
Dergimizin 12. sayısında da bizleri yalnız bırakmayacağınızı düşünerek, dergimi-
Reklam reklam@fizikist.com ze hergün yeni okuyucular katarak, her geçen gün daha da gelişmeyi umuyorum.
Artık kalıplaşmış bir sözü sizlere ileterek dergimizin yepyeni sayısı ile sizleri baş-
başa bırakıyorum. Fizikist’le kalın, hoşçakalın..
3 Editörden
09 Emre Altın
6 Evrenin Oluşumu
Müberra Altın
9 Zaman Makinesi
Orhan Aydilek - Fizikçinin Günlüğü
22
Orhan Aydilek
16 Paradoks - Ok Paradoksu
Alican Tonbul
30
18 Bilim Adamı - Stephen Hawking
38 Zeka Soruları
Alican Tonbul
Uçsuz bucaksız ve sürekli genişleyen bir oluşum. İnsanoğlu var olduğu ilk günden itibaren evren üzerine
düşünmüştür. Neden buradayız? Dünya ve evren nasıl meydana geldi? Dünyanın dışında hayat var mı? Bu
soruların bazıları günümüzde de güncelliğini korumakta.
Evrenin yaşının yaklaşık olarak 13,7 milyar olduğunu varlık ya da topluluk tarafından oluşturulmuş bir simulasyon-
biliyoruz. Peki 13,7 milyar öncesinde şimdi evrenin olduğu yer- dan ibaret.
de ne vardı? Evrenin oluşumu ile ilgili kabul gören birkaç teori
var. Bunların en popüleri şüphesiz ki Big Bang yani büyük patla- Dördüncü ve son teori ise özellikle tek tanrılı dinler
ma… tarafından oldukça kabul gören bir teori Yaratılış teorisi..
Tek tanrılı dinlere göre evren Tanrı’nın “Ol” demesiyle meydana
Büyük Patlama teorisine göre ,evren büyük bir gaz ve geldi. Bu, Büyük Patlama’ya yol açan nedenin de ta kendisi. İlk
toz bulutu halindeydi. Büyük bir patlama sonucu oluştu. Patla- kez 1920’lerde Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Fri-
maya neyin neden olduğu açıklanamıyor. Teoriye göre, evren edmann ve Belçikalı fizikçi papaz Georges Lemaître tarafından
günümüzden en az on milyar yıl önce, çok yüksek sıcaklık ve ortaya atılan, evrenin bir başlangıcı olduğunu varsayan bu te-
yoğunluktaki bir yapıdan büyük bir patlama sonucu oluşmuş ori, çeşitli kanıtlarla desteklendiğinden bilim insanları arasında,
olup, bu yapıdan, söz konusu patlama ve genişleme sonucun- özellikle fizikçiler arasında geniş ölçüde kabul görmüştür.
da, en hızlı hareket eden kütleler en dışta, daha yavaş hareket
edenler ise en içte olmak üzere, bir yayılım başlamıştı. Teorinin temel fikri, halen genişlemeye devam
eden evrenin geçmişteki belirli bir zamanda sıcak ve yoğun
Bir diğer teori ise, Metaverse Teorisi.. Buna göre ise bir başlangıç durumundan itibaren genişlemiş olduğudur.
milyonlarca evren var. Ancak içlerinde en mükemmel olanı bi- Georges Lemaître’in önceleri “ilk atom hipotezi” olarak adlan-
zimki ve yaşam sadece burada mevcut. dırdığı bu varsayım günümüzde “büyük patlama teorisi” adıyla
yerleşmiş durumdadır. 1929’da Edwin Hubble’ın uzak galaksi-
Üçüncü teori evrensel tasarım teorisi.. Özellikle bilgi- lerdeki (galaksilerin ışığındaki) nispi kırmızıya kaymayı keşfin-
sayarlarla yapılan simülasyonların ve animasyon filmlerinin ol- den sonra, bu gözlemi, çok uzak galaksilerin ve galaksi küme-
dukça popüler olduğu bu dönemde bu teorininde popülerliği lerinin konumumuza oranla bir “görünür hız”a sahip olduklarını
artmış gibi görünüyor. Vanilla Sky ve The Matrix filmlerinde ol- ortaya koyan bir kanıt olarak ele alındı.
duğu gibi evrenimiz bizden teknoloji olarak çok üstün bir başka
Evet bu kanıttan sonra evrendeki galaksilerin hızları- ‘Zülkarneyn ayetleri’ ile ilgili ilginç yorumlar yer alıyor.
nı hesaplayıp 13,7 milyar geriye gittiğimizde bir sıfır noktasına
ulaşıyoruz. Yani yaradılış teorisiyle big bang burada birbiriyle Zülkarneyn, yaptığı ‘seyahatler’ ile Kuran’ın en çok merak
örtüşüyor diyebiliriz. Big bang yani büyük patlama esnasında uyandıran konularından birisi.
milyarca güneş ve bu güneşler etrafında milyarca gezegen ve
bu gezegenlerin uyduları oluştu.Hawking’e göre yaklaşık 200 İlahiyatçı yazar İskender Türe’nin, ‘Kuran’da Uzaya
milyar. Kainat gözlenmeye başlandıktan sonra Dünyamızın da Seyahati Anlatılan İnsan-Zülkarneyn’ isimli kitabı, İslam’da yeni
içinde olduğu Samanyolu Galaksisi’nin aslında ne kadar küçük açılımlar ve tartışmalar yaratmaya aday. Üstelik bunlar, galaktik
olduğu ve kainatta ne kadar önemsiz olduğu da görülmüş oldu. seyahatler. Kuran’da Zülkarneyn’in güneşin battığı, güneşin
doğduğu yerlere ve ‘‘Süddeyn/Seddeyn (iki bulutsu)’’ arasında-
Milyarlarca galaksi arasında Samanyolu Galaksisi ko- ki iki gezegenden birine gittiği yer alıyor.
caman beyaz bir kağıda koyduğumuz küçük bir nokta gibiyken
bu noktanın içinde Dünyamızın yerini tahayyül etmek oldukça
zor görünüyor. Koca kainatta önemsiz gibi görüne bu mavi küre
hayatın kaynağı olan su ve havayı barındırıyor. Bu da onu diğer
gezegenlerden daha değerli yapmaya yetiyor tabii.
Zülkarneyn İnternette
İnternet'te de Zülkarneyn'e ayrı bir yer veriliyor. İnternet'de yer alan ve gerek
Kuran'dan, gerekse bazı panellerden aktarılan görüşlerde çoğu kez Zülkarneyn,
Hz. Zülkarneyn olarak anılıyor. Ayetlerde Zülkarneyn'e Allah tarafından verilen
‘Sebep’ ile ilgili yorumlar da çarpıcı. ‘Sebep’ Arapça'da, ‘‘Hurma ağacına çıkmaya
yarayan ip...’’ Türe, ayetlerde ‘sebep’ sözcüğünün ‘‘göğe çıkmaya vasıta şey’’ mana-
sında kullanıldığını ifade ediyor. İnternet'teki bilgiler arasında, Zülkarneyn'in ‘‘belki
de Hz. İbrahim zamanında yaşadığı ve Hz. Hızır'dan ders aldığı’’ da yer alıyor.
Uzaylı Yecüc-Mecüc'ler
İskender Türe'nin kitabı ise bu konuda, bilinenden çok farklı bir yorumla noktalanı-
yor: ‘‘Yecüc-Mecüc denilen yaratıklar ve onlarla insanlar arasına çekilen set,
dünyada değil uzayın derinliklerinde aranmalıdır.’’ Zülkarneyn ayetlerine göre Yecüc-Mecüc'ün yaşadığı yer iki nebula arasında. Bu ge-
zegenin üst katmanlarında metan, hidrojen gibi yanıcı gazlardan oluşan bir tabaka var. Hawking ve Türe olaya farklı pencerelerden
bakıyor olsalar dahi ikisinin de uzayda hayat olduğuna ilişkin bir şüphesi yok gibi görünüyor…
Müberra ALTIN
fizikist@fizikist.com
Zaman Makinesi
Zaman Makinesi Filmleri
Zaman makinesi fikri çoğu filme konu olmuştur.İnsanın içindeki zaman kontrolü isteği ve zamanı değiştirme isteği zaman
makinesi fikrini oluşmada çok önemli bir yere sahiptir. Şimdi Bu filmlerin Ünlülerini Bir inceleyelim.
1. Geleceğe Dönüş Serisi Bununla birlikte büyük büyük dedesi maz fakat hayal gücünü çok iyi kullanmış
McFlyları da görecektir. Gittiği zaman ise bir filmdir.
3 filmden oluşan seri, bir profe- Amerikanın yeni kurulduğu dönemleridir.
sör, bir genç adam ve bir Einstein isimli Bu filmde aşkı için geçmişte kalan doktor 3. Kelebek Etkisi
bir köpeğin çevresinde dönmektedir. trene benzer yeni bir zaman makinesiyle
filmin sonunda karşımıza çıkıyor. Bu filme baktığımızda bir zaman
(Köpeğe Einstein isminin verilmesi bizim makinesi göremeyiz. Zamanda yolculuk
kültürümüzdeki gibi büyük bir aşağılama- Çok eğlenceli bir seri olan Geleceğe Dö- daha çok zihinsel olarak gerçekleşmekte-
dan çok; hatırlama, saygı duyma olarak nüş filmleri herkesin izlemesi gereken dir. Ve her geri gidiş geleceği değiştirerek
ta algılanabilir. Örneğin bizde eski toprak zaman yolcuğu filmleri listemizde birinci. yıllarca oluşan bilgiyi yeniden yüklemek-
demek;) tedir.
2. Zaman Makinesi
Filmin birincisinde Marty McFly annesinin Filmin birincisi listemde 3. Sırayı alıyor.Bi-
kendi yaşlarında olduğu döneme gider. Alexander Hartdegen (Guy Pe- rincisinde anlatılan geçmişe dönüş, yazı-
Hatta babasını annesine aşık ettirmeye arce) Bir fizik Profesörüdür.Bir gün bir larla gerçekleşmektedir.Yani bir anıyı okur
çalışırken annesi ona aşık olur.Zamanın kazada, evlenme teklifi edeceği gün kız ve o ana o anki bedenine şimdiki zihniyle
kurgusu çok iyi ele alınmış bir filmdir. arkadaşını kaybetmiştir. Bu olayla yıkı- ulaşır.aynı zamanda çocukluğunda yaşa-
lan ve bir o kadar saplantılı hale gelen dığı olaylarda bunu kanıtlamaktadır.
İkinci filme baktığımızda 2015 Alexander, bir zaman makinesi yapar ve
yılına yani geleceğe gidiliyor.Film 89 yı- geçmişse gider.Fakat kız arkadaşını her Film zamanın ince çizgisini çok güzel an-
lında yapıldığı için 2015 yılında uçan ara- kurtarışında yine ölür. latmakla kalmayarak, zihinlerde iz bıraka-
balar ile karşılaşan ekibimiz; geleceğin cak bir filmdir.
içine dalıyorlar. Bu defada Marty McFly Bunu anlamlandıramayan Alexander
kendi geleceğindeki başarısızlığıyla yüz geleceğe giderek cevap arar.Fakat ceva- “Bu ay ilk üçü inceledik.Önümüzdeki ay
yüze geliyor. bı bulamaz.Yolda geçirdiği bir kaza onu bu listeyi tamamlayarak zamanda yolcu-
milyonlarca yıl ileriye götürür. luğa değineceğiz.”
Üçüncü ve serinin son filmin-
de ise çok gerilere giden Marty McFly, Bu filmi bir fizikçi olarak listemde ikinci
Dr Brown’ın da hayatını kurtaracaktır. sıraya koydum. Efekleri muhteşem sayıl-
Hayalet nedir?
Aslında bu konuyu tanımlamak çok zordur. Biz daha çok ölen insanların ruhlarının yeniden bu dünyada bulunması olarak
tanımlayacağız. Fakat bazıları bunu çok çrkin yaratıklar olarak da söyle ama o daha çok diğer başlıklar altında incelenir. Örneğin cinler.
Çoğunlukla gecelerin korkularıdır.İnsan korkusu bazen insanı yanılgıya düşürür. Aşırı korku görüneni gözde büyütür. Efsaneler
yarattırır. İşte bunlardan biride hayaletler.
Gerçekler mi?
Bazı soruların cevabı yoktur yada her iki cevapta makbuldür. İşte bu soruda onlardan biri. Gerçekten aramızda dolaşıyorlar mı?
Yoksa bizim hayal gücümüz aklımızın çoğu zaman önüne mi geçiyor bilemeyiz.
Dünyanın her yerinde açıklanamayan birçok olay Haberlerde, çoğu zamanda internette birçok hayalet
oluyor. Bir tane örnek verelim mesela; videosu karşımıza çıkmaktadır. Bu videoların çoğu insanı şaşır-
“Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hasta- tan videolardır. Çünkü daha önce görmediğimiz açıklayamadı-
nede gizemli ölümler oluyordu. Üstelik ölümlerin hepsi Cuma ğımız fenomen bir olay içermektedir. Bir örnek;
günü, 311 numaralı yoğun bakim odasında gerçekleşiyordu.
Hemşireler ve doktorlar buna bir çözüm bulamayınca devreye “Gece otoparkın üzerinde bir hayalet daireler çizerek uçuşmak-
polis girdi. Araştırmalar sonuç vermedi, sır ölülere uzun sure tadır. Bu video o kadar gerçekçidir ki görenlerin kanını dondur-
açıklama getirilemedi. Uzmanlar odanın havasını bakteriyolojik muştur çoğu zaman. Gecenin belli saatinde; her gece oradadır.”
olarak kontrol ettiler sonuç sıfırdı. Tabi bu arada 311 numaralı Bu olayın videosu belli bir dönem baya ün kazanmıştır.Ta ki; Na-
odadaki hastalar sebepsiz ölmeye devam ediyordu.” tional Geophraphic ekibi bunun sahte olduğunu, aynısını yapak
gösterene dek! (N.G. Hayaletler Belgeseli)
Yukarıdaki olaya baktığımızda açıklayamıyoruz ve bunu kolay- Aslında ortada hayalet yok. Kameranın önüne iple bağlanmış
ca hayaletlerin yaptığını düşünebiliriz. Ama aslında gerçek çok bir oyuncak bebeğe daireler çizdirilir. Bu kamera güvenlik ka-
daha farklı.insanın hayal gücü gerçeği çok farklı yorumlamasına merasıdır. Ve denemeler aynı sonuç verir.
izin veriyor. Aslında bu efsaneleştirme dürtüsüdür birazda. Ola- Daireler çizen bir hayalet!
yın gerçeği ise şöyledir;
Videoların çoğunda, ışık yansımaları gibi birçok ışık
“Sonunda oda sürekli gözetim altında alindi ve neden ortaya olayı kullanılmaktadır. Videoları izlerken dikkatli bakarsanız as-
çıktı.Cuma sabahı saat 06:00 da odaları temizleyen görevli, has- lında videonun sahte olup olmadığını anlayabilirsiniz.
tanın başında bulunan solunum fişini çekerek elektrik süpürge- Yinede açıklanmayan birçok video mevcut. Hala ger-
sinin fişini takıyordu. İşini bitirdikten sonra solunum cihazının çekler mi dedirten videolar!
fişini tekrar takıyordu ama...”
“Sonraki ayki yazıda Hayaletlerin insanları rahatsız etmesi üze-
Daha birçok olay dünyanın her yerinde cereyan ediyor.Çoğu za- rine konuşacağız.”
man açıklanamayan bu olaylar aslında açıklanabilir. Efsaneleş-
tirme dürtümüzden kurtulduğumuzda hayaletler GERÇEK dahi Orhan AYDİLEK / aydilek@fizikist.com
olsa bunu bilimsel olarak açıklayabiliriz. (Ör: her şey enerjidir.
öyleyse aramızda ruhların dolaşması enerji boyutunda müm-
kündür.)
Çılgın Proje
Geliştirilecek aracın önündeki engeller ise gerçekten çok büyük. Aracın hasar görmeden güneşin gücüne dayanarak atmosfere ulaş-
ması gerek. Bu da aracın inanılmaz boyutlardaki radyasyona ve 1400 dereceye yaklaşan sıcaklıklara dayanabilmesi anlamına geliyor.
Simülasyonlara Güven
NASA basın sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, geliştirilecek Solar Probe Plus adlı aracın güneşin etkilerine dayanabilecek bir
hale getirilmesi için yapacakları simülasyonlara güvendikleri belirtildi.
Eğer bu proje başarılı olursa, dünyadan bir yıldıza gönderilmiş ilk araç olacak. Daha önce 1958 yılında benzer bir proje üstüne çalışıl-
mış fakat mevcut teknoloji ile bunun başarılamayacağı anlaşılıp iptal edilmişti
Bilim adamlarına göre tamamen test edilebilir bu iddiada bu şekilde başlıyan yapılar daha sonra katalizörleri oluşturup büyüyor-
lar; "Monomerleri oluşturmak için katalizör olacak büyük protein moleküllerine ihtiyacınız var, ama katalizörleri oluşturmak için de
monomerler gerekiyor. Bu ufak metal ligand katalizörler, daha büyük protein katalizörlerini oluşturabilecek monomerleri ortaya
çıkarabilir."
"2010 RX30" adı verilen göktaşının 10-20 metre uzunluğun- Bulgularını Astronomical Journal dergisinde yayımlayan ast-
da olduğu, dünyanın 248 bin kilometre yakınından TSİ 13.00 ronomlar, gözlemlerinin galaksilerin oluşumuna daha çok ışık
sularında geçtiği kaydedildi. tutacağını belirtti.
NASA, "2010 RF12" adı verilen ikinci göktaşının da 6-14
metre büyüklüğünde olduğunu belirtti ve dünyanın 79 bin Cüce galaksilerin, spiral galaksiler tarafından yutulurken, gel-
kilometre yakınından, ilkinden yaklaşık 11 saat sonra geçti- git güçlerin oluşturduğu ve “yıldız akarı” denilen, eğri büğrü
ğini duyurdu. şekillere benzeyen uzun yıldız filamentleri oluşturduklarını
belirten araştırmacılar, bu olayı kendi kozmik bölgemizde 10
Göktaşlarının geçişi amatör astronomlarca teleskopla da yılı aşkın bir zamandır gözlemlediklerini, ilk kez evrenin uzak
izlenebildi.. köşelerinde de buna tanıklık ettiklerini kaydetti.
Stratosferin üst kısmında bulunan ve güneşten gelen morötesi (ultraviyole) gibi zararlı ışınları tutan
ozon tabakasının küçülmesinin durduğu bildirildi.
Raporun oluşturulmasına katkıda bulunan 300 bilim adamı, ozon tabakasının 2050 yılına kadar eski boyutuna, 80'li yıllarından önceki
boyutuna dönmesinin beklendiğini ifade etti.
Bilim adamları, tabakanın kutup bölgelerinde eski boyutuna dönmeyeceğinin altını çizdi. Güneşten gelen ve ozon tabakası tarafın-
dan tutulan morötesi gibi zararlı ışınların ölümcül olduğu bildiriliyor.
Bugüne dek keşfedilen Güneş-dışı gezegen verilerini derleyen bilimciler, Dünya'ya çok benzeyen ve
üzerinde yaşanabilir ikinci bir gezegenin her an bulunabileceği kanısında.
Olasılık hesapları da çıkaran ikiliye göre ‘yaşanabilirlik oranı’ 1’de 1’e yakın olan bir gezegenin Güneş Sistemi dışında bulunma ola-
sılığı 2013’e kadar yüzde 66, 2020’ye kadarsa yüzde 75 düzeyinde. Ancak medyan (ortanca) değerin çok daha yakın bir tarihe işaret
ettiğini söyleyen bilimciler, bunun Mayıs 2011 civarında olabileceği sonucuna vardı. Elbette Dünya’ya benzer nitelikler taşıyan ve
yaşanabilir bir gezegenin keşfi, insanoğlunun oraya ulaşabileceği anlamı taşımıyor. Zira bu gezegenlerin çoğu Dünya’dan yüzlerce
ışık yılı uzakta bulunuyor.
10 yıldan beri deposunda yüzde 40’ı su, yüzde 60’ı LPG bulunan otomobilimi kullanıyorum. Su miktarını yukarı çekme olanağı var.
Çevremize, ülkemize ve insanoğluna faydalı bir otomobil yaptım. Birçok araba servisine gittim anlattım, uygulayalım istedim. Ama
benimle alay ettiler. Birçok yere başvurdum duyarsız kalıyorlar” dedi.
PARADOKS
atonbul@fizikist.com
Ok
Paradoksu
Bu ay Paradoks bölümümüzde
“Ok Paradoksu“ konusunu
işleyeceğiz.
Zaman içindeki her anda, ok belirli bir konumdadır. Eğer an belirli, tek bir nokta ise o anda okun hareket et-
meye zamanı yoktur ve durağandır. Bu nedenle gelecek anların hepsinde de durağan yani hareket etmeyen
şekilde olması gerektir.
Alican Tonbul
atonbul@fizikist.com
Stephen Hawking
Hawking sekiz yaşındayken, kuzey Londra'dan 20 mil uzaktaki St
Albans'a gitti. On iki yaşında St Albans okuluna kayıt oldu.
Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi
kolejine devam etti.
Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte
Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le
başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi.
Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci
yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucuda karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasy-
on yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olmadığıydı. Bu
da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.
Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz(ALS) hastalığına yakalandı. Motor
nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık,
Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti.
Ünlü bilim adamı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisa-
yarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyor. Kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili iddialarıyla, bugün yaşayan bilim adamları arasında
dünyada en çok tanınan isimdir. Kitapları, 40 dile çevrildi; evrenle ilgili çılgın teorik bilgilerini popüler hale getirmek için gereken
maddi bağımsızlığı sağlayacak ve Cambridge Üniversitesi’ndeki uygulamalı matematik ve teorik fizik laboratuvarını geliştirecek kadar
da sattı. Hawking, hastalığıyla gizemli bir kişilik oluşturmaktadır. Son kitabı “Ceviz Kabuğundaki Evren”de, dünyanın büyük bir felaket
ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek uzayda insan kolonileri kurulmasını gündeme getirmişti.
Bir fenomen haline gelen ve milyonlarca satan “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere” kitabı, Hawking’e asıl şöhreti
getirmişti. İlk kitabının yayımlanmasından bu yana gerçekleşen önemli buluşların ardındaki sırrı açığa çıkaran “Ceviz Kabuğundaki
Evren”, “Zamanın Kısa Tarihi”nin bir devamı sayılabilir. Yeni kitabıyla yazar, bizleri çoğu kez gerçeklerin kurmacadan daha şaşırtıcı
olduğu teorik fiziğin en üst noktalarına çıkarıyor ve evrenin temel ilkelerine dair anlaşılır yorumlarda bulunuyor.
Görelilik kuramından zaman yolculuğuna, süper kütle çekiminden süpersimetriye, kuantum teorisinden M-Kuramı’na ve bütünsel
beyin algılanımına kadar evrenin bilinen en kışkırtıcı sırlarına kapı aralayan kitap,
Einstein’in “Genel Görelelik Kuramı” ile Richard Feynman’ın çoklu geçmiş düşüncesini birleştirerek evrende olup bitenleri
tanımlayabilecek eksiksiz ve tek bir teori geliştirmeye çalışıyor.
Miller-Urey Deneyi
kimyasal evrimin
oluşumunu denemek
üzere, dünyanın ilk
zamanlarında va-
rolduğu öngörülen
koşulların benzetim
yöntemiyle oluşturul-
duğu bir deneydi.
Bu deney, özellikle Aleksandr Ivanovich Oparin ve J.B.S. Haldane'in, ilkel dünya üzerindeki koşullarda varolan inorganik öncüllerinin
kimyasal tepkimeler yoluyla organik bileşikleri sentezlediği hipotezini sınamak içindi. Abiyogenez konusunda klasik bir deney olduğu
kabul edilen bu deney, 1953 yılında Stanley Lloyd Miller ve Harold Urey tarafından Şikago Üniversitesi'nde yapılmıştı.
2008 yılının Ekim ayında, yeniden analiziyapılan deneyin malzemelerinin, düzenek içinde 5 değil 22 tane amino asit ürettiği yayın-
lanır. Bu düzeneğin, şimşek oluşturan bir volkan püskürmesinin benzetimini oluşturduğu sanılmaktadır. Bu yeni sonuçlar, organik
moleküllerin inorganik tepkimelerin sonuçlarıyla sentezlenebileceğine ilişkin güçlü kanıtlar göstermiştir.
Deney ve Yorumu
Deney, su (H2O), metan (CH4), amonyak (NH3), hidrojen (H2) ve karbon monoksit (CO) ile yapılmıştır. Bu kimyasallar, steril cam tüp
ve kaplar dizgesi içinde, dış ortamdan yalıtılmış olarak bulunuyordu. Bir cam kap yarısına kadar sıvı haldeki su ile doluydu, diğer
bir cam kapta ise bir çift elektrot vardı. Su ısıtılarak buharlaşma sağlanmıştı, elektrodlar arasında ise kıvılcımlar çakması sağlanarak
dünyanın atmosferindeki yıldırımların ve su buharının benzetimini sağlanmıştı. Daha sonra atmosfer tekrar soğutularak suyun
yoğuşması ve damlalar halinde ilk kaba geri dönmesi ve sürekli bir döngü içinde olması sağlanmıştı.
Bir haftalık sürekli bir işlemin ardından Miller ve Urey sistemin içindeki karbonun en az %10-15 kadar bir kısmının organik bileşik
oluşturduğunu gözlemlemişlerdi.
Karbonun yüzde iki kadar bir kısmının da, canlıların hücrelerini oluşturan proteinlerin oluşumunda kullanılan amino asitleri, bol
olarak da glisinin oluşturduğunu görmüşlerdi. Şekerler, lipidler ve nükleik asitlerin bazı yapıtaşları da oluşmuştu.
Bir röportajda Stanley Miller, “Basit bir prebiyotik deneyde kı- içeriyordu. Bu deneyin çıkarımına göre, karbon dioksit ve nitrojen
vılcım oluşturmak bile 20 amino asidin 11’inin ortaya çıkmasını içeren bir atmosferi olan bir dünyada bile önemli miktarda ami-
sağlar” demiştir. Ardından yapılan bütün deneylerde de gözlen- no asit kökeni oluşmuş olabilirdi. 2006’da başka bir deneyde ilk
diği gibi, hem sol hem de sağ optik isomerler “rasemik” karışımın dönem dünyasının organik bir sis tabakasıyla örtülü olabileceğini
içinde yaratılmıştır. göstermiştir.
Diğer Deneyler İlk dönem dünyasında geniş bir alanı kaplayan metan ve karbon
dioksit konsantrasyonları üzerinde organik sis tabakası oluştuğu
Bu deney birçok başka deneye esin kaynağı olmuştur. düşünülmektedir.
1963’te Joan Oró, su çözeltisi içinde bulunan hidrojen siyanür
(HCN) ve amonyaktan amino asitler üretilebileceğini bulmuştur. Bu oluşumdan sonra, organik moleküller bütün dünyanın yüzeyi-
Aynı zamanda deneyinde, büyük miktarda nükleotid bazlı ade- ne inerek yerkürenin her yerinde yaşamı başlatmış olmalıdır.
nin ürediğini de görmüştür. Daha sonra gerçekleştirilen deneyler
göstermiştir ki, diğer RNA ve DNA bazları da “azaltılmış atmos- Yakın zamanda yapılan ilişkili çalışmalar
fer” ortamında, benzetimli prebiyotik kimyasal tepkimeyle elde
edilebilir. Geçtiğimiz yıllarda, hala varolan türlerin son evrensel
atası olduğu varsayılan, bir çok birbirinden çok farklı türün orga-
Miller-Urey deneyinin yapıldığı dönemde Yaşamın Kö- nizmasında ortak olan “eski” genlerin “eski” bölgelerindeki amino
kenine ilişkin benzer elektrik boşalımı deneyleri yapılmıştı. 8 Mart asit dizgelerinde çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda, o böl-
1953 tarihli The New York Times gazetesinde yayınlanan “Loo- gelerde ortaya çıkan ürünlerin Miller-Urey deneylerinde üreyen
king Back Two Billion Years” (İki Milyar Yıl Geriye Bakmak) isimli amino asitlerce zengin olduğunu ortaya koymuştur.
makale, Mayıs 1953’te Miller “Science” dergisinde akademik ma-
kalesini yayınlamadan önce, Wollman (William) M. MacNevin’in Bu duruma göre orijinal genetik kodun temeli şimdikine değil,
Ohio State Üniversitesi’ndeki çalışmasını anlatır. sadece prebiyotik doğada bulunabilen, daha az sayıdaki amino
asitlere dayalıdır.
MacNevin 100,000 voltluk kıvılcımları metan ve su bu-
harından geçirip “incelemesi çok zor olan” “katı resinler” elde et- 2008’de, bir grup bilim adamı Miller’in 1950’lerin başın-
mekteydi. Aynı makalede MacNevin’in dunyanın ilk dönemlerine da yaptığı deneyinden arta kalan deney kaplarını inceledi. Klasik
ilişkin deneyleri de anlatılmaktaydı. Bu deneylerden elde ettiği deneyin yanı sıra Miller, Charles Darwin’in “ılık küçük gölet”ini
sonuçları bilimsel makale olarak yayınlayıp yayınlamadığı bilin- çağrıştıran, aralanda volkanik patlamaların bir benzeri olan, daha
memektedir. bir çok deney yapmıştı. Bu deneyde boşalan elektrik akımının
üzerine basınçlı buhar püskürten bir hortum ucu vardı. Yüksek
K. A. Wilde’ın 15 Aralık 1952 tarihinde, 14 Şubat 1953’te performanslı sıvı kromatografi ve kütle spektrometrisi kullanarak
Miller’in “Science” dergisine makalesini vermeden önce, dergiye Miller’in bulduğundan daha fazla organik molekül buldular.
yolladığı makalesi 10 Temmuz 1953’te yayınlanmıştır. Wilde, bir
akış sistemi üzerinde bulunan, karşılıklı iki karbon dioksit (CO2) En ilginci, volkan benzeri deneyin en fazla organik molekülü, 22
ve su karışımları üzerinde sadece 600 volta kadar çıkan akım kul- amino asit, 5 amin ve elektriklenmiş buharın ürettiği hidroksil ra-
lanmıştır. Sadece az miktarda karbon dioksitin karbon monoksi- dikallerce üretilmiş oloduğu sanılan birçok hidroksilatlı molekülü
te indirgendiğini gözlemlemiş, başka önemli bir indirgeme veya ürettiğini görürler. Bilim adamları bu nedenle volkanik adaların
yeni oluşan karbon bileşimi elde etmemiştir. organik moleküllerce zengin olduğunü öne sürerek, karbonil sül-
fitin varlığının bu moleküllerin peptidleri oluşturmasına yardımcı
Jeffrey Bada tarafından “Scripps Institution of Ocea- olduğunu belirttiler.
nography”, La Jolla, Kaliforniya’da, daha yakın zamanlarda ya-
pılan deneyler Miller’in deneylerine benzer. Ne var ki, Bada’nın
gösterdiği üzere, şimdiki modellerde oluşturulan ilk dönem dün-
ya koşullarında karbon dioksit ve nitrojen (N2) nitritleri oluştur-
makta, bunlar da amino asitleri oluşur oluşmaz bozmaktadır.
İnsanı iki şey öldürürmüş: İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Sevmediği insanın silahından gelen mermi.. 1-Niyetin saf olması
2- Sevdiği insandan gelmeyen ilgi 2-Ruhsal farkındalık
İki şey "Kalitesiz insan" 'ın özelliğidir: İki şey milyonlarca insandan ayırır:
1-Şikayetçilik 1-Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2-Dedikodu 2-Hayata ve her şeye yeni (özgün,orijinal,farklı) bakış açısıyla
yaklaşabilmek.
İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek İki şey gelişmeyi engeller:
2-Karşısındakinin yerine kendini koyabilmek 1-Aşırılık (mübalağa,abartı,ifrat,tefrit)
2-Felakete odaklanmış olmak
İki şey yanlış yapmanı engeller:
1-Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek İki şey çözüm getirir:
2-Hak yememek 1-Tebessüm (gülümseme)
2-Sükut (susmak)
İki şey kişiyi gözden düşürür:
1-Demagoji (laf kalabalığı) İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
2-Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek) 1-Anne
2-Baba
İki şey insanı “Nitelikli İnsan” yapar:
1-İradeye hakim olmak İki şey geri alınmaz:
2-Uyumlu olmak 1-Geçen zaman
2-Söylenen söz
İki şey “Ekstra Değer” katar:
1-Hitabet ve diksiyon eğitimi almak İki şey gerçek sondur:
2-Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek 1-Cennet
2-Cehennem
İki şey geri bırakır:
1-Kararsızlık İki şey ulaşmaya değerdir:
2-Cesaretsizlik 1-Sevgi
2-Bilgi
İki şey kaşif yapar:
1-Nitelikli çevre İki şey özgürlüktür:
2-Biraz delilik Vatan ve Bayrak
İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar: İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir:
1-Baskın yeteneği bulmak 1-Nefes alabilmek
2-Sevdiğin işi yapmak 2-Nefes verebilmek
Sen Nerdesin?
www.fizikist.com
Bu sayfada kullanılan dünya haritası Fizikist.Com’un dünya ziyaretleri istatistiklerinden alınmıştır. Dünya’da hangi ülkelerden ziyaret edildiği tam
olarak gösterilmektedir. Fizikist, bu bilgilerin doğruluğuna ait rapor sunabilir.
ZEKA SORULARI
Bu sayfadakiler pratik zekalılar için çok kolay, pratik olmayanlar için anormal zordur.
1’den 1000’e kadar olan 1000 sayıyı bir kağıda yazsanız en çok hangi harfi kullanmış
olursunuz?
(Kod: EKM101)
Kral, suç işleyen vezirine bir günlük hapis cezası verecektir. İnfazdan önce ona son bir şans verir.
Üç ceza odası vardır. Vezir cezasını çekmek üzere bu odalardan istediğini seçebilecektir.
Acaba nasıl?
(Kod: EKM102)
A’dan B’ye doğru tek yönlü olan bir yolda ve trafiğin çok yoğun olduğu bir saatte B’den A’ya doğru
ilerlemektesiniz. Üstelik ehliyetiniz de yok. Trafik polisi sizi görüyor, ancak hiçbir hiçbir müdahalede
bulunmuyor.
Acaba neden?
(Kod: EKM103)
Nasıl olur?
(Kod: EKM104)
(Kod: EKM105)
EYL101: Bulutların veya kol saatinizin | EYL102: Cumartesi | EYL103: Evden çıkmadan önce saatinizi aklınızda tutabileceğiniz bir
zamana ayarlarsınız ve iskeleye gidip doğru saate bakarsınız. Eve döndüğünüzde ayrıldığınız andaki saatin üzerinden ne kadar süre
geçmişse yarısını alır ve iskelede gördüğünüz saatin üzerine ilave edersiniz. – Gidiş geliş süresinin aynı olduğunu kabul edersek sadece
dönüş süresini aldığımız için yarısını ilave ederiz | EYL104: 98736 | EYL105: Kars’ta görev yapan bir ablası vardır.)
Soruların cevapları hakkındaki tahminlerinizi dergi@fizikist.com e-posta adresine soru kodunu belirterek gönderebilirsiniz.