You are on page 1of 80

GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLİ ISI POMPASININ TASARIMI, İMALATI VE

PERFORMANS DENEYLERİ

Hüseyin KILIÇ

YÜKSEK LİSANS
MAKİNE EĞİTİMİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EYLÜL 2006
ANKARA
GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLİ ISI POMPASININ TASARIMI, İMALATI VE
PERFORMANS DENEYLERİ

Hüseyin KILIÇ

YÜKSEK LİSANS
MAKİNE EĞİTİMİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EYLÜL 2006
ANKARA
Hüseyin KILIÇ tarafından hazırlanan GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLİ ISI
POMPASININ TASARIMI, İMALATI VE PERFORMANS DENEYLERİ adlı bu
tezin Yüksek Lisans tezi olarak uygun olduğunu onaylarım.

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin USTA


Tez Yöneticisi

Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Makine Eğitimi Anabilim Dalında


Yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Başkan: : Yrd.Doç.Dr. Osman Selim TÜRKBAŞ

Danışman Üye : Yrd.Doç.Dr. Hüseyin USTA

Üye : Yrd.Doç.Dr. Sezayi YILMAZ

Üye : Yrd.Doç.Dr. Musa Galip ÖZKAYA

Üye : Yrd.Doç.Dr. Metin KAYA

Tarih : 06 / 10 / 2006

Bu tez, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına uygundur.
TEZ BİLDİRİMİ

Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu
çalışmada orijinal olmayan her türlü kaynağa eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

Hüseyin KILIÇ
iv

GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLİ ISI POMPASININ TASARIMI, İMALATI


VE PERFORMANS DENEYLERİ
(Yüksek Lisans Tezi)

Hüseyin KILIÇ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Eylül 2006

ÖZET

Bu çalışmada, 1m2 düzlem yüzeyli güneş enerjisi destekli ısı pompasının


performans deneyleri yapılmıştır. Güneş enerjisinin toplanmasında, siyah
çelik borulardan yapılan güneş kolektörü aynı zamanda ısı pompasının
buharlaştırıcısı olarak düzenlendi. Yoğunlaştırıcı ise, 2mm çelik sacdan
yapılmış dışı 50mm cam yünü ile yalıtılmış su dolu 65 litrelik bir depo
içerisine yerleştirildi. Isı pompası çevriminde ısıtıcı akışkan olarak 404a
kullanıldı.

Sonuçta 1 m2 kolektör yüzeyine sahip güneş enerjisi destekli ısı pompasında


yapılan ölçümler değerlendirilerek, ısıtma tesir katsayısı (COPı) belirlendi.
COPı 3-5 arasında bulundu.

Bilim Kodu : 708


Anahtar Kelimeler : Isı pompası, güneş kollektörü
Sayfa Adedi : 64
Tez Yöneticisi : Yrd. Doç. Dr. Hüseyin USTA
v

A SOLAR-ASSISTED HEAT PUMP’S DESIGN, PRODUCTION AND


PERFORMANCE ANALYSIS
(M.Sc. Thesis)

Hüseyin KILIÇ

GAZI UNIVERSITY
INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY
September 2006

ABSTRACT

In this work, 1m2 plane-surface solar-assisted heat pump’s performance


analysis were done. The sun collector, made of steel black pipes, used for
storing solar energy was also designed as an evaporator of heat pump.
Condenser was put into a 65 litres water filled store, made of 2mm steel iron
and isolated with 50mm glass wool. R404a was used as heating solvent at heat
pump cycling.

Finally, in solar-assisted having 1m2 collector surface, heat pump, heating


effect coefficient was determined by evaluating measurements. COPı was
found out between 3-5.

Science Code : 708


Key Words : Heat pump, sollar collector
Page Number : 64
Adviser : Asist. Prof. Dr. Hüseyin USTA
vi

TEŞEKKÜR

Çalışmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren her konuda


yardımını esirgemeyen hocam Yrd. Doç. Dr. Hüseyin USTA’ya, yine kıymetli
tecrübelerinden faydalandığım Öğr. Gör. Dr. Tayfun MENLİK’e ve sistemin
yapım aşamasında yardımcı olan Araş. Gör. Volkan KIRMACI’ya, ayrıca
çalışmalarımı destekleyen aileme teşekkürü bir borç bilirim.
vii

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET……………………………………..………………………………………iv

ABSTRACT ………………………………..………………………………….….v

TEŞEKKÜR ………………………………………………………………..…….vi

İÇİNDEKİLER ………………………………………………….......…...…..….vii

ÇİZELGELERİN LİSTESİ ………………………………………………..……..xi

ŞEKİLLERİN LİSTESİ ……………………………………………………...….xii

RESİMLERİN LİSTESİ …………………………………………………….….xiv

SİMGELER VE KISALTMALAR ………………………...……….…...……....xv

1.GİRİŞ …………………………………………………..……………….…...….1

2.LİTERATÜR ARAŞTIRMASI ...………...…………………………….………3

3.BUHAR SIKIŞTIRMALI SOĞUTMA VE ISI POMSI …….....………..…...…6

3.1.Buhar Sıkıştırtmalı Soğutma …………….………...………………………..6

3.1.1. Buhar sıkıştırmalı çevrimin ana elemanları ……………….….……...6

3.1.2. Buhar sıkıştırmalı çevrimin yardımcı elemanları …..…………..……7

3.1.3. Buhar sıkıştırmalı soğutma sisteminin çalışma prensibi ……….……8

3.1.4. Buhar sıkıştırmalı basit soğutma sisteminin analizi …………….…...9

3.1.5. Aşırı soğutma, aşırı ısıtma …………………………………….……14

3.2.Isı Pompası ………….………………………………………………….….17

3.2.1. Isı pompasının çalışması …………………………...……………….19

3.2.2. Isı pompası uygulamaları ………………….……...……...…………20

3.2.3. Isı pompalarında kullanılan verim ve etkinlik kavramları ……....….23


viii

Sayfa

4.ISI POMPALARININ SINIFLANDIRILMASI ……………………….…...…27

4.1.Isı Pompası Sistemleri ……………………………………………………..27

4.1.1. Birincil ısı pompaları …………………………………….……….…27

4.1.2. İkincil ısı pompaları ……………………………………..………….27

4.1.3. Üçüncül ısı pompaları ………………………………………..……..27

4.2.Isı Pompalarının Proses Türüne Göre Sınıflandırılması …………………..28

4.2.1.Kompresörlü ısı pompaları ……………………………………..…...28

4.2.2.Absorbsiyonlu ısı pompaları ………………………….………..……28

4.2.3.Buhar jet ısı pompaları ………………………………….……..…….28

4.3. Isı Kaynakları Ve Isı Dağıtıcı Sistemlere Göre Sınıflandırılması ……...…28

4.4.Isı Pompalarının İşletme Şekline Göre Sınıflandırılması ………………….29

4.4.1.Monovalent işletme sistemi ………………………………...……..…29

4.4.2.Bivalent işletme sistemi ………………………...……………..…….30

4.4.3.Multivalent işletme sisitemi …………………………...……….……31

5.ISI KAYNAKLARININ İNCELENMESİ ……………………..…………..…32

5.1.Hava ……………………………………………………………….….…...32

5.2.Su ………………………………………………………………………….34

5.2.1.Yer altı suyu ……………………………………………..……….….34

5.2.2.Yerüstü suyu ………………………………………..…………….….35

5.3.Toprak …………………………………………………………………......35

5.4.Güneş ………………………………………………………………………37

5.4.1.Güneş kolektörleri ……………………………………………......….38

5.4.2.Enerji deposu …………………………………………………...……38


ix

Sayfa

6.ISI POMPALARINDA KULLANILAN SOĞUTKAN AKIŞKANLAR …….40

6.1.Soğutkan Akışkanların Özelikleri …………………………………………40

6.2.Atmosferik Basınçta Soğutkan Akışkanların Uygulama Alanları …….…..41

6.3.Alternatif Soğutkan Akışkanlar ……………………………………………43

6.3.1.R134a ……………………………………………………………..…43

6.3.2.R123 ……………………………………………….………...………44

6.3.3.Amonyak (NH3) ……………………………………………………..44

6.3.4.Diğer alternatif soğutkan akışkanlar ...……………………...……….46

7.MATERYAL VE METOT ……………………………...……….……………48

7.1.Deney Cihazlarının Tasarımı ………………………...……………………48

7.2.Güneş Kolektörü ……………………………….………………………….48

7.3.Isı Pompası Devresi ………………………………..………………………49

8.ENERJİ DENGESİ HESAPLARI………….……………………….…………52

8.1.Deneylerin Yapılışı …………………………….….………………………52

8.2.Termodinamik Hesaplamalar ………………………………..……………53

8.2.1. Kolektörün ısı kazancı hesabı …...………………….……...…….…54

8.2.2. Isı pompasının ısıtma tesir katsayısı hesabı ……………….…..……55

8.2.3. Su deposunun ısı kaybı hesabı .……………………………....…..…59

8.2.4. Kondenser yüzey alanı hesabı ……………….…….………..………60

9.SONUÇ VE ÖNERİLER …….. …………………………………….………..61

9.1.Sonuç …………………………………………………………..…….…....61

9.2.Öneriler …………………………………………………………..….….....61

KAYNAKLAR ……………………………………………….…………………62
x

Sayfa

ÖZGEÇMİŞ ………………………………………………………..……………64
xi

ÇİZELGELERİN LİSTESİ

Çizelge Sayfa

Çizelge 6.1. Soğutkan akışkanların uygulama alanları ………...………………..41


Çizelge 6.2. Alternatif soğutkan akışkanların fiziksel özellikleri ……….……....47
Çizelge 8.1. Ankara meteoroloji müdürlüğünden alınan
mart 2006 saatlik güneş şiddeti değerleri ………..………….…… 53
xii

ŞEKİLLERİN LİSTESİ

Şekil Sayfa
Şekil 3.1 Buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin ana kısımları …………….…….6

Şekil 3.2. Buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin farklı sıcaklık ve basınç


bölgeleri ………………………………………………………………...9

Şekil 3.3. Buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi ...…………………………………10

Şekil 3.4a. Basit buharlı çevrimin T-S diyagramı …………………………….....12

Şekil 3.4b. Basit buharlı çevrimin Log P-h diyagramı …………………………..12

Şekil 3.4c. İdeal carnot çevrimin T-S diyagramı ……………………….…….…12

Şekil 3.4d. Basit buharlı çevrimin iki değişiklik ile carnot çevrimine
dönüşümü ……………………………………………………...…….12

Şekil 3.5a. Aşırı soğutma ve kızdırmanın Log p-h diyagramında gösterilişi ……14

Şekil 3.5b. Aşırı soğutma ve kızdırma sistemi .………………………………….14

Şekil 3.5c. Aşırı soğutmasız sistemdeki iş kaybının T-S diyagramındaki


gösterilişi ……………………………………………….…………....14

Şekil 3.5d. Aşırı soğutma sistemi …… ….………………………………………15

Şekil 3.5e. Kızdırma sistemi …………………………………………………….15

Şekil 3.5f. Aşırı soğutma sisteminin Log P-h diyagramı ………………………..15

Şekil 3.5g. Aşırı kızdırma sisteminin Log P-h diyagramı ……………………….15

Şekil 3.6. Gerçek soğutma çevrimi T-S diyagramı ………………….…………..17

Şekil 3.7. Isı pompası prensip şeması …………………………………………...19

Şekil 3.8. Basınç ve sıcaklık değişimi ile çalışan bir ısı pompası çevrimi.
Çalışma maddesi R134a, Hava 7º C / Su 50ºC ….…….……………...20

Şekil 3.9. Yaz soğutmalı, kış ısıtmalı ısı pompası devre elemanları ……...…..…22

Şekil 4.1. Bivalent – Alternatif çalışan ısıtma sistemi …………………………..30


xiii

Şekil Sayfa

Şekil 5.1. İklimlendirme yapılan bir binada temiz havanın atılan ısı ve ısı
pompasından yararlanılarak ısınması ………...………………….…....34

Şekil 5.2. Toprak kaynaklı ısı pompası ile havanın ısıtılması ……………….…..36

Şekil 7.1. Güneş Kolektörünün yapısı ……………………………………...……48

Şekil 7.2. Isı pompasının sisteme bağlanması 1 .………………………...………49

Şekil 7.3. Isı pompasının sisteme bağlanması 2 .……………………...…………50

Şekil 8.1. Güneş kolektörü destekli ısı pompasına ait termodinamik değerler
ve semboller ………………………………………………….……….54

Şekil 8.2. R404a Log(p)-h diyagramında entalpi değerlerinin okunuşu ………...56

Şekil 8.3. Güneşlenme şiddetine göre kondenser sıcaklığının değişimi ………...57

Şekil 8.4. Güneşlenme şiddetine göre COP değişimi …………………………...57

Şekil 8.5. Kondenser sıcaklığına göre COP değişimi …………………………...58

Şekil 8.6. Zamana göre COP değişimi ………………………………. ………...58


xiv

RESİMLERİN LİSTESİ

Resim Sayfa

Resim 7.1. Güneş destekli ısı pompalı su ısıtıcısı deney setinin görünüşü …….51
xv

SİMGELER VE KISALTMALAR

Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler, açıklamaları ile birlikte aşağıda


sunulmuştur.

Simgeler Açıklama
β Isı pompasının yıllık çalışma sayısı
QH Kolektöre gelen güneş enerjisi
qh Birim yüzeye gelen enerji
Qy Kondenserden alınan enerji
Qb Evaporatöre giren enerji
Qsu Su deposuna geçen enerji
QK Kompresör gücü
Qka Kayıp enerji
AC Kolektör yüzey alanı
Ay Kondenser ısıtma yüzey alanı
As Su deposunun toplam yüzey alanı
m Su deposundaki suyun kütlesi
c Suyun özgül ısısı
ηC Kollektör verimi
ηf Kanat verimi
Fb Açı faktörü
Kw Kilowatt
K Isı geçirme katsayısı
T Sıcaklık
d Su deposu yüzey elemanlarının kalınlığı
λ Isı iletim katsayısı
α Isı taşınım katsayısı
G.V Genleşme valfi
1

1. GİRİŞ

İnsan vücudu için 20°C ’lik ortam, konfor ortamı (yaşanılacak en rahat ortam) olarak
kabul edilmektedir. Hiç şüphesiz ortam sıcaklığının yanı sıra giyinme, havadaki nem
oranı ve hava hızı da konfora etki eden faktörlerdir. Dış hava sıcaklığı 15°C nin
altına düştüğünde ortam sıcaklığı insan vücudunu rahatsız eder. Bu durumda
yaşanılan ortamı konfor derecesine ulaştırmak için ilave enerji kaynaklarına ihtiyaç
vardır. Bunun için ısı enerjisine kolayca dönüşebilen enerji kaynaklarından
faydalanılır.

Temel enerji denilen ve tabiattan çıkartılan fosil yakıtlar (katı, sıvı ve gaz) ısı
enerjisine kolayca dönüşerek enerji ihtiyacımızı giderebilirler. Ancak bu enerji
kaynaklarının tükenebilir olması, pahalı olması ve çevre kirliliğine sebep olması
insanlığın geleceği için endişe yaratmaktadır. Bu durum bilim adamlarını yeni enerji
kaynaklarını araştırmaya yöneltmiştir. Özellikle 1974 enerji krizinden sonra bütün
dünyada bu alandaki çalışmalara daha çok ağırlık verilmiştir ve bu konudaki
çalışmalar devam etmektedir. Bu alanda üzerinde en çok çalışılan enerji
kaynaklarından biriside güneş enerjisidir.

Güneş dünyamıza enerji veren sonsuz denebilecek güce sahip tek enerji kaynağıdır.
Termonükleer bir reaktör olan güneşin enerjisi hidrojen-helyum dönüşümü
neticesinde oluşur. Bu dönüşüm güneşin merkezinde 20 milyon °C sıcaklıkta
meydana gelir. Sonuçta ısı ve ışık enerjisi açığa çıkar. Güneş kütlesinin %1’i
hidrojenden helyuma dönüşmesi sonucu oluşan enerji güneşin bir milyar yıl
parlamasına yeter. Bu nedenledir ki uzun zaman tükenmeden enerji verecek tek
kaynak güneştir. Güneş dünyamızdaki öteki enerjilere göre 5000 kat fazla enerji
gönderir.

Güneş enerjisinin diğer enerji türlerine göre çok sayıda avantajı vardır. Her şeyden
önce bol, temiz ve yerel uygulamalar için elverişlidir. Enerjiye ihtiyaç duyulan
hemen hemen her yerde güneş enerjisinden yararlanmak mümkündür. Dışa bağlı
olmadığından, çıkabilecek ekonomik bunalımlardan bağımsızdır. Günümüzde
2

özellikle petrol fiyatlarının artması, güneş enerjisini gittikçe cazip kılmakta ve güneş
enerjisinden yararlanan sistemlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.

Ülkemiz güneş enerjisi yönünde oldukça şanslı bir coğrafi yapıya sahiptir. Önemli
derecede güneş alan ülkemizde, bu enerjiyi kullanmak, gerek çevre kirliliği gerekse
enerji ekonomisine katkı sağlaması bakımından son derece önemlidir. Bu enerjiden
yararlanmak için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu temiz enerjiyi, kaynak olarak
kullanıp, ısı pompası vasıtasıyla düşük sıcaklıklardaki ısı enerjisini daha yüksek
sıcaklıklara taşımak mümkündür.

Isı pompalarının elektrikli ısıtmaya nazaran daha ekonomik olmaları, çevre


kirliliğine neden olmamaları, istenildiğinde hem ısıtma hem de soğutma amaçlı
kullanılabilmeleri nedeniyle üzerinde sıkça çalışılan bir konu olmuştur. Bilindiği
üzere, soğutma makinelerinde soğutulacak ortamdan alınan ısı ile kompresöre verilen
enerji, yoğunlaştırıcıda (kondenserden) dış ortama atılmaktadır. Yani soğutma
devresinde soğutma işlemi buharlaştırıcının (evaporatörün) bulunduğu yerde
sağlanmaktadır. Isı pompasında ise soğutma devresinde, dışarıya atılan ısı
enerjisinden faydalanılmaktadır. Isı pompasında ısıtma işlemi yoğunlaştırıcının
(kondenserin) bulunduğu yerde sağlanmakta olup, soğutma devresinden tek farkı
amacın başka elemanlarla gerçekleştirilmesidir. Yani soğutma devresinde soğutma
işlemi buharlaştırıcıda, ısı pompasında ise ısıtma işlemi yoğunlaştırıcının
(kondenserin) bulunduğu yerde sağlanmaktadır.

Bu çalışmada, güneş kaynaklı ısı pompası kurulmuş ve yapılan deney sonuçları


verilmiştir.
3

2. LİTERATÜR ARAŞTIRMASI

Bu konuda yapılan çalışmalardan bazıları aşağıda özetlenmektedir.


Usta, H. yüksek lisans tezinde, ısı borusundan faydalanarak güneş enerjisi destekli ısı
pompası deney seti kurmuştur. Deneyinde çalışma sıvısı olarak; ısı pompası
çevriminde R12, ısı borusunda ise etanol kullanmıştır. 1 m3 deney kamarası
kullanarak, 1 m2 kolektör yüzeyine sahip ısı borulu ısı pompasının ısıtma tesir
katsayısını hesaplamıştır [1].

Çomaklı, Ö. Ve arkadaşları tarafından, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesinde evsel


ısıtma için enerji depolu güneş destekli ısı pompası sisteminin performansını
araştırmak için bir deney düzeneği kurulmuştur. Deneysel sonuçlar, kullanılan ısı
pompasından 1992’nin ısıtma sezonu boyunca Aralık-Mayıs aylarında elde
edilmiştir. Isıtma sezonu boyunca deneysel olarak elde edilen sonuçlar, kolektör
verimini, ısı pompasının performans katsayısını (COP), sistem COP’unu, depolama
verimini ve sistemin toplam enerji tüketimini hesaplamak için kullanılmıştır.
Kolektör veriminin, ısı pompası COP’unun, sistem COP’unun ve depolama
veriminin aritmetik ortalama değeri, sırasıyla %70, %4,5, %4 ve %60 bulunmuştur
[2].

İleri, A. tarafından, güneş destekli R22-DEGDME absorbsiyonlu ısı pompası sistemi


ile, Ankara için saatte bir data kullanılarak bir bilgisayar simulasyonu ile 100 kW
soğutma kapasitesi araştırılmıştır. Yazları jeneratör, kışları evaporatör güneş
enerjisini almış diğer talepler de yardımcı ısıtıcılar tarafından karşılanmıştır.
Sistemin performansı güneş enerjisinden sağlanan yük bölümünden
değerlendirildiğinde, araştırmadaki biçim ve boyutların, iklimden, kaynak sıcaklık
limitinden, kollektör tipi ve alanından çoğunlukla etkilenmekte, fakat depolama
tankının boyutundan az etkilenmekte olduğu belirtilmiştir [3].

Abou-Ziyan, H.Z. ve arkadaşları, düşük sıcaklık uygulamaları için güneş destekli


R22 ve R134a akışkanlı ısı pompası sistemleri üzerine bir çalışma yapmışlardır.
Bilinen bir ısı pompası, güneşli bir hava ısıtıcısı ve seri bağlı iki güneş destekli ısı
4

pompası sistemleri için simülasyon sonuçları gösterilmiştir. R22, R404a ve


R134a’nın termodinamik özellikleri, 0,99’ dan daha yüksek korelasyon faktörleri ile
korelasyon şeklinde verilmiştir. Isı pompasının performans karakteristikleri,
evaporatör sıcaklığı 0-45°C aralığı için, kondens sıcaklığı 50-70°C aralığı için ve
kütle akış oranı 1000-2000 kg/h aralığı için bu çalışma soğutucuları kullanılarak
araştırılmıştır [4].

Yamankaradeniz, R. ve Horuz, I. tarafından İstanbul’da kışın güneşli günler için,


güneş enerjisi kaynaklı ısı pompasının teorik ve deneysel incelemesi yapılmıştır.
Teorik çalışmada, İstanbul şartlarında açık günler için anlık, aylık ve mevsimlik
ortalama ısıtma tesir katsayıları ve sistemin diğer özellikleri incelenmiştir. Isı
pompası devresinde 0,75 kW gücünde tam hermetik kompresör, hava soğutmalı
maksimum 4.5 kW soğutma kapasiteli yoğuşturucu, enerji deposu içerisine
daldırılmış maksimum 3,5 kW ısı çekebilen buharlaştırıcı ve soğutucu akışkan olarak
da R-12 kullanılmıştır [5].

Torres Reyes, E. ve arkadaşları, çalışmalarında havayı ısıtmak için güneş destekli ısı
pompasının teoriksel ve deneysel ekserji analizini yapmışlardır. Güneş destekli yada
bilinen bir ısı pompası ile çalışan deneysel bir prototip, ekserjetik verimi, tüm sistem
tersinmezliğini ve teçhizatların tersinmezliklerini belirlemek için test edilmiş.
Evaporasyon ve kondeszasyon basamaklarında çalışan akışkanın optimum sıcaklığını
belirlemek için bir metodoloji ileri sürülmüştür [6].

Huang, B. J. ve Chyng, J. P. tarafından integral tip güneş destekli ısı pompası su


ısıtıcısının tasarım ve test edilmesi konusunda bir çalışma yapılmıştır. Depolama
tankı ve Rankine çevrim ünitesi daha küçük bir boyut elde etmek için
birleştirilmiştir. Yapılan testlerde 3,83’lük bir COP elde edilmiştir [7].

Esen, M. çalışmasında, ısı pompası ile alan ısıtmada kullanılan güneş destekli bir
gizli ısı deposunun ısıl performansını incelemiştir. Silindirik faz değişimi depolama
hakkında deneysel ve teoriksel olarak araştırma yapmıştır [8].
5

Kaygusuz, K. tarafından yapılan çalışmada ısı pompalı bir güneşli ısıtma sisteminin
performansı deneysel olarak incelenmiştir. Deneysel sonuçlar ısıtma sezonu boyunca
Kasım ayından Nisan ayına kadar elde edilmiştir. Ortalama mevsimlik ısıtma
performans değerleri, seri ve paralel ısı pompası sistemleri için sırasıyla 4,0 ve 3,0
olarak bulunmuştur. Ayrıca güneşle ısıtma sisteminin analizi için bir matematiksel
model geliştirilmiştir. Örneğin sistemin, COP, teorik kollektör sayıları, kollektör
verimi, ısıtma kapasitesi, kompresör gücü ve depolama tankındaki sıcaklıklar gibi
model parametreleri, deneysel sonuçlar kullanılarak hesaplanmıştır. Çalışmada,
teorik modelin, deneysel sonuçlarla uygun olduğu belirtilmiştir [9].

Hawlader, M. N. A. ve arkadaşları, su ısıtma sisteminde güneş destekli bir ısı


pompasının performansını incelemişlerdir. R134a soğutucusuna uygun bir evaporatör
gibi hareket eden, üzeri camla kaplanmamış düz levha güneş kolektörlü, güneş
destekli ısı pompası su ısıtma sisteminde analitik ve deneysel çalışmalar yapılmıştır.
Sonuçlar, sistemin performansının, kolektör alanı, kompresör hızı ve güneş
ışınlaması ile önemli derecede etkilendiğini göstermiş, ekonomik bir analiz ise sistem
için yaklaşık iki yıllık bir minimum geri ödeme süresini ortaya koymuştur [10].

Badescu, V. bir ısıl depolama ünitesiyle tamamlanan alan ısıtmada kullanılan güneş
destekli bir ısı pompası modeli üzerine çalışma yapmıştır. Güneşli hava ısıtıcıları, ısı
pompasında buhar sıkıştırma işi için ve diğer maksatlar için termal enerji sağladığı
ve termal enerji depolama ünitesinin, toplanan güneş enerjisinin kullanımında birçok
etki sağladığı ifade edilmiştir [11].

Kuang, Y. H. ve arkadaşları tarafından, düz plaka kolektörlü basit bir güneş destekli
ısı pompası sistemi, bir sıcak su depolama tankı ve bir su kaynaklı ısı pompası
kurulmuştur. Yaptıkları çalışmada, tüm sistemin ve bu sistemin temel elemanlarının
termal performansını, Kuzey Çin’de 2000–2001 ısıtma sezonu boyunca deneysel
olarak incelemişlerdir. Deneysel olarak elde edilen sonuçlardan, potansiyel
kullanıcılar için bir güneş destekli ısı pompası sisteminin gelişimi ve ilk tasarımında
yardımcı olabilecek bazı önemli sonuçlar ve öneriler çıkarmışlardır [12].
6

3. BUHAR SIKIŞTIRMALI SOĞUTMA VE ISI POMPASI

3.1. Buhar Sıkıştırmalı Soğutma

Soğutmacılıkta en sık uygulanmakta olan ve en çok tercih edilen sistem buhar


sıkıştırmalı soğutma sistemidir. Bu tip soğutma çevriminde sistemde kompresör,
kondenser, (yoğunlaştırıcı) genleştirici (genleşme vanası veya kılcal boru) ve
evaporatör (buharlaştırıcı) bulunur. Sistem elemanları bakır boru ile birbirlerine seri
olarak bağlanırlar ve kapalı bir devre oluşturulur.

3.1.1. Buhar sıkıştırmalı çevrimin ana elemanları

a) Kompresör: Soğutucu gazın sistemde dolaşmasını sağlar. Emme ve basma işlemini


gerçekleştirir.

b) Yoğunlaştırıcı: Sıkıştırılmış soğutucu akışkanın buhar halden sıvı hale geçtiği


bölümdür. Yüzeyi genişletilerek çevreye ısı geçişi kolaylaştırılmıştır.

Şekil 3.1.Buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin ana kısımları

c) Buharlaştırıcı: Genleşme vanasından sonra düşük basınç bölgesi elemanı ve


akışkanın sıvı halden buhar hale dönüştüğü bölümdür. Genellikle serpantin şeklinde
7

olup, çevreden ısı çektiğinden soğuma burada gerçekleşir. Buhar sıkıştırmalı


soğutma çevriminin ana elemanları (Şekil 3.1)’ de verilmiştir [13].

d) Genleşme vanası: Yüksek basınç bölgesinden gelen sıvının sistemin alçak basınç
bölgesine kontrollü bir şekilde akmasını sağlar Genleşme vanası üzerinde ısı
alışverişi olmaz. Küçük sistemlerde genleşme vanası yerine kılcal (kapiler) boru
kullanılabilir.

e) Soğutucu gaz (soğutkan): Soğutma sisteminde uygulanan yüksek basınçta sıvı hale
ve düşük basınçta buhar hale kolayca dönüşebilen akışkanlar soğutkan olarak
kullanılabilir. Bu özelliğinin yanında siteme ve çevreye zarar vermeyen pek çok
özellik akışkan seçiminde önemli olmaktadır.

3.1.2. Buhar sıkıştırmalı çevrimin yardımcı elemanları

a) Termostat: İstenilen soğukluk değerlerine ulaşıldığında sistemin durdurulup


çalışmasını sağlayan elemandır. Soğutma termostatları ısıtma termostatlarından farklı
çalışırlar. Isıtma termostatları yüksek sıcaklığa ulaşıldığında sistemi durdurur ve
sıcaklık düşünce çalıştırırlar, soğutma termostatları istenilen soğukluğa düşünce
sistemi durdurur ve sıcaklık yükselince sistemi çalıştırırlar.

b) Presostat: Belli basınçlar arasında sistemin devreye girmesini veya devreden


çıkmasını sağlar. Ayarlanmış en yüksek ve en düşük basınçlar arasında sistemin
çalışmasını kontrol eder bu basınç değerlerinin dışında sistemi durdurur. Sadece bir
basınç bölgesine bağlanan tipleri olduğu gibi hem yüksek hem de düşük basınç
bölgesini kontrol eden kombine tipleri de mevcuttur.

c) Kurutucu (Drayer) : Soğutma sistemlerinde su buharının bulunması sistemin


işleyişini bozar. Sistemdeki su genleşme ve kılcal çıkışında donma ve tıkanmalara
yol açar ve pistonun aşınmasına neden olur. Sistemin havası boşaltılırken su buharı
da dışarı atılır. Vakumlama süresi su buharının da dışarı atılmasına olumlu bir
katkıdır ancak sistemin iç yüzeyleri su buharı ile sıvanmış haldedir. Sistem çalışmaya
8

başladığında bu su buharı akışkana karışarak dolaşmaya başlar. Bunun için


sistemdeki nemin tamamen alınması gerekir. Akışkanın dolaşımı sırasında su
buharını almak için genleşmeden önce mutlaka bir kurutucu ilave edilmeli ve sistem
her açıldığında kurutucu değiştirilmelidir.

d) Gözetleme Camı: Soğutucu akışkanın durumunu (sıvı veya gaz halini) belli bir
noktadan gözlemlememize yardımcı olur.

3.1.3. Buhar sıkıştırmalı soğutma sisteminin çalışma prensibi

Soğutma devresi olarak oluşturulan kapalı sistemin havası boşaltıldıktan sonra sistem
içerisine bir miktar çalışma gazı (soğutucu akışkan) enjekte edilir. Sistemin
çalışmasını anlamak için genleşme vanasını tam açık kabul edelim. Kompresör
çalışmaya başladıktan sonra sistem içerisindeki gazı az bir basınç farkı ile
dolaştıracaktır. Genleşme vanasının yavaş yavaş kısıldığını düşünelim bu takdirde
sistemde iki basınç bölgesi oluşacaktır. Bu basınç bölgeleri: genleşme vanasının
gerisinde kompresörün basma ucuna kadar yüksek basınç bölgesi ve genleşme
vanasından sonra yine kompresörün emiş ucuna kadar düşük basınç bölgesidir.
Genleşme vanası kısıldıkça basınçlar arasındaki oran artacaktır. Yüksek basınç
bölgesindeki akışkan sıkıştırıldıkça sıcaklığı da artacaktır. Basınç şiddeti sistemdeki
soğutucu akışkanın ısıl özelliğine bağlı olarak, belirli bir basınçta ve çevre
sıcaklığından yüksek sıcaklıkta yoğunlaştırıcıda yoğunlaşır. Bu yoğunlaşma sırasında
yoğunlaşma gizli ısısı açığa çıkar çevre sıcaklığından yüksek sıcaklıkta olduğu için
çevreye ısı atılır.

Diğer taraftan genleşme vanasından sıvı halde geçen akışkan, oluşturulan bu düşük
basınçta ve düşük sıcaklıkta buharlaştırıcıda buhar hale geçer. Sıvı halden gaz hale
geçen soğutucu akışkan buharlaşma gizli ısısını buharlaştırıcıdan alır buharlaştırıcı
sıcaklığı çevre sıcaklığının altında olacak şekilde ayarlandığından çevreden
buharlaştırıcıya ısı akışı olur. Yoğunlaştırıcıdan atılan ısı buharlaştırıcıda geri
kazanılmış olur. Kazanılan bu ısı da akışkana geçer ve buharlaştırıcının bulunduğu
ortamda soğuma meydana gelir.
9

Çevrimde iki farklı basınç ve iki farklı sıcaklık bölgesi bulunur (Şekil 3.2).
Basınçlar: Emme hattındaki buharlaşma basıncı ya da alçak basınç bölgesi ile basma
hattındaki yoğunlaşma basıncı veya yüksek basınç bölgeleridir. Sıcaklıklar ise emme
hattındaki düşük sıcaklık bölgesi ve basma hattındaki yüksek sıcaklık bölgeleridir.
Sistemde kullanılan gazın ısıl özelliği dikkate alınarak soğutulacak hacmin iç
şartlarına göre düşük sıcaklık ve dış şartlara göre de yüksek sıcaklık sağlayacak
şekilde basınçlar kompresör gücü, gaz miktarı ve genleşme vanası (veya kılcal boru
uzunluğu) gibi üç değişkenin bileşkesi ile ayarlanır.

Şekil 3.2.Buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin farklı sıcaklık ve basınç bölgeleri

3.1.4. Buhar sıkıştırmalı basit soğutma sisteminin analizi

Bir soğutma devresinde soğutkan adı verilen akışkanın bir yerde soğutma sağlayarak
bir takım durum değişiklerinden sonra yeniden başlangıç konumuna gelmesine
“soğutma çevrimi” denir. Çevrim sırasında bir miktar soğutkan yoğunlaştırılıyor ve
buharlaştırılıyorsa buna “buhar sıkıştırmalı soğutma çevirimi” denir. Yoğunlaşma ile
buharlaşma işlemleri sırasındaki basınçlara da sırasıyla “yoğunlaşma basıncı” ve
“buharlaşma basıncı” adı verilir. Buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi şematik olarak
Şekil 3.3 de görülmektedir.
10

Şekil 3.3.Buhar sıkıştırmalı soğutma sistemi

Buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin en önemli özelliği soğutkanın şu işlemlere


uğramasıdır;

1 – 2 Doymuş buharın bir kompresör yardımıyla buharlaşma basıncından


yoğunlaşma basıncına sıkıştırılması,
2–3 Sabit basınçta soğutularak yoğunlaştırma (doymuş sıvı haline kadar),
3 – 4 Isı ve iş alışverişi olmaksızın, akışa direnç gösteren bir genleşme vanasından
geçirilerek, makaslanarak, sıvının basıncının yoğunlaşma basıncından buharlaşma
basıncına düşürülmesi,
4 – 1 Sabit basınçta ısıtılarak buharlaştırma.

Şekil 3.4.a ve Şekil 3.4.b de basit buharlı çevrim önce sıcaklık (T), entropi (s)
diyagram üzerinde, sonra log P, entalpi (h) olan bir diyagram üzerinde gösterilmiştir.
Sıkıştırmanın bir kompresör yardımıyla, mekanik iş harcanarak yapılması halinde
soğuma sistemine “kompresörlü soğutma sistemi” adı verilir. Soğutma çevrimindeki
sürtünmelerin, ısı aktarımındaki tersinmezliklerin, basınç kayıplarının ihmal
11

edilmesi ve verimi artırıcı diğer tedbirlerin uygulanmamış olması nedeniyle şekilde


gösterilen çevrim “basit” olarak nitelenebilir.

Şekil 3.4.c ideal Carnot çevrimidir, Şekil 3.4.d ise buharlı çevrimin iki değişik ile
Carnot çevrimine dönüştürülebileceğini göstermektedir; buhar genleştirmenin
makaslama yerine adyabatik, tersinir olarak yapılması ve sıkıştırmanın doymuş
buhar yerine doymuş buhar halinde başlatılmasıdır. Bilindiği gibi Carnot çevrimi,
verilen sıcaklıklar arasında çalışan en verimli çevrimdir; fakat doymamış buharın
tersinir adyabatik sıkıştırılmasının (1’ – 2’ işlemi) zor olması ve doymuş sıvının
tersinir adyabatik genleştirilmesinde (3 – 4’ işlemi) elde edilecek iş miktarının
küçük olması nedeniyle uygulanmamaktadır. Enerji denkliklerinden soğutma
düzeninin parçalarının enerji ve iş alışverişleri için soğutkanın entalpileri cinsinden
şu büyüklükler elde edilir;

Kompresör için gerekli iş: WC= m (h2 – h1)

Yoğunlaştırıcıdan dışarıya verilen ısı: WK= m (h2 – h3)

Buharlaştırıcıda sağlanan soğutma: WE= m (h1 – h4)

Bağıntıları ile ifade edilir. Bu bağıntılardaki m soğutkanın kütlesel debisidir.


Soğutma sistemlerinin hesabında soğutma gücü, qo, uygulama şartları tarafından
belirlenir. Aynı şekilde soğutma sıcaklığına yakın olarak buharlaşma sıcaklığı ve
çevre sıcaklığına yakın olacak şekilde yoğunlaşma sıcaklığı belirlenir.
12

(a) (b)

(c) (d)

Şekil 3.4.a) Basit buharlı çevrimin T-S diyagramı, b) Basit buharlı çevrimin LogP-h
diyagramı, c) İdeal Carnot çevrimi, d) Basit buharlı çevrimin iki değişiklik
ile Carnot çevrimine dönüşümü

Basit soğutma çevriminde önce, şekil 3.4b deki 3 ve 1 durumları sırasıyla


sıvılaştırıcı sıcaklığındaki doymuş sıvı ve buharlaştırıcı sıcaklığındaki doyuş buhar
olarak belirlenir buharlaştırıcıya giriş durumu olan 4 noktası ise, 3 den geçen sabit
entalpi (düşey) 1 den geçen sabit basınç çizgisinin (yatay) kesim noktasıdır.
13

Sıkıştırma sonrası durum olan 2 noktasını bulmak için Şekil 3.4a da doymuş buhar
halindeki (1 noktası) soğutkanın sabit entropi eğrisi boyunca yoğunlaşma basıncına
kadar sıkıştırıldığı düşünülür, h2 değeri log – h diyagramından okunur.

Birim kütle için entalpiler belirlenince;

q0 qk
m = =
h1 − h 4 h2 − h3

Bağıntısı yardımıyla soğutkanın kütlesel debisi hesaplanır. Kompresör gücü ve


kondenser gücü ise debi ve entalpiler yardımıyla hesaplanır.

Bilinen buharlaşma ve yoğunlaşma sıcaklıklarında çeşitli soğutkanların, hatta çeşitli


çevrimlerin elverişlilik derecelerini karşılaştırmak için soğutma katsayısı ε kullanılır.
Bu büyüklük, elde edilen soğutma gücünün, harcanan iş miktarına oranıdır;

q0 h1 h4
ε= =
w h2 h1

Bu oran kj/kwh biriminde ifade edilirse “özgül soğutma gücü” adını alır. Belirli
sıcaklıklar arasında çalışan çerimler içinde Carnot çevrimi (iç ve dış tersinir çevrim)
en büyü soğutma katsayısına sahiptir ve soğutma katsayısı;

T0
εc =
Tk T0

Şeklinde tanımlanır.

Bu bağıntıdaki T0 ve Tk sırasıyla buharlaştırıcı ve sıvılaştırıcının mutlak


sıcaklıklarıdır. Bu nedenle çeşitli çevrimlerin soğutma katsayılarının aynı şartlardaki
14

Carnot çevriminin soğutma katsayısına oranı termodinamik mükemmellik derecesi


olarak bir fikir verir, bu orana “bağıl verim” adı verilir ve ηc ile gösterilir [14].

ε
ηc =
εc

3.1.5. Aşırı soğutma, aşırı ısıtma

Şekil 3.3’de gösterilen basit soğuma sistemi, büyük soğutma güçlerinde uygun
değildir. Bazı önemlerle soğutma katsayısı ve özgül soğutma gücü artırılarak
uygulanır. Yoğunlaşan soğutkan makaslanmadan önce (kompresöre girmek üzere
olan doymuş buhar yardımıyla) bir ısı değiştirgecinde aşırı soğutulur. Mümkünse
aşırı soğutmanın, sıvılaştırıcıdan ısıyı alan ortam (su veya hava) yardımıyla
yapılması daha yaralıdır, fakat bu ancak su ile soğutmada karşıt akım kullanılarak
bir dereceye kadar gerçekleştirilebilir. Böylece Şekil 3.5.a da görülen çevrim ve
Şekil 3.5.b de görülen sistem elde edilir.

(a) (b)

Şekil 3.5.a) Aşırı soğutma ve kızdırmanın LogP-h diyagramında gösterilişi, b) Aşırı


soğutma ve kızdırma sistemi, c) Aşırı soğutmasız sistemdeki iş kaybının T-
S diyagramındaki gösteriliş, d) Aşırı soğutma sistemi, e) Kızdırma sistemi,
f) Aşırı soğutma sisteminin LogP-h diyagramı, g) Aşırı kızdırma sisteminin
LogP-h diyagramı
15

(c)

(d) (e)

(f) (g)

Şekil 3.5. (Devam) a) Aşırı soğutma ve kızdırmanın LogP-h diyagramında gösterilişi,


b) Aşırı soğutma ve kızdırma sistemi, c) Aşırı soğutmasız
sistemdeki iş kaybının T-S diyagramındaki gösteriliş, d) Aşırı
soğutma sistemi, e) Kızdırma sistemi, f) Aşırı soğutma sisteminin
LogP-h diyagramı, g) Aşırı kızdırma sisteminin LogP-h diyagramı
16

Sisteme ısı değiştiricisi ilave edilmesinin yararları:

a- Buharlaştırıcı ve yoğunlaştırıcı boyutlarını değiştirmeden soğutma sisteminin


kapasitesini (soğutma gücünü) arttırmak.
b- Kompresöre sıvı soğutkan girişini önleyerek kompresörün aşınmasını azaltmak.
c- Makaslamanın sebep olduğu iş kaybını azaltmak (Şekil 3.5c’de taranmış olan
alan bu iş kaybını göstermektedir ve aşırı soğutma ile küçülmektedir).
Bu şartlardaki soğutma sisteminin hesabı için;

q
h3 – h3’ = h1’ – h1 =
m

Bağıntısını kullanmak yeterlidir. Aktarılan birim zamandaki ısı miktarı ısı


değiştirgecinin özelliklerine bağlıdır. Amonyak gibi molekül ağırlığı küçük olan
soğutkanlarda k (cp/cv) ‘nın büyük olması kompresörde ısıl gerilmeler meydana
getirebilir hatta soğutkanın kimyasal yapısını etkileyebilir, bu sebepten aşırı soğutma
çok sınırlı olarak uygulanabilir [15].

Pratikte soğutulan hacim içerisinde sıvı borusunun genleşme vanasına kadar


yalıtılmamış olarak gitmesiyle ve birçok hallerde de emiş borusuyla sıvı borusunun
yan yana, çevreden ısıca yalıtılmış olarak döşenmesiyle aşırı soğutma sağlanır,
birinci halde emiş gazı kızdırılmaksızın ikinci halde emiş gazı da kızdırılır.

Gerçek uygulamadaki soğutma çevrimi T-S diyagramı üzerinde gösterilmiştir (Şekil


3.6) [16].
17

Şekil 3.6 Gerçek soğutma çevrimi T-S diyagramı

3.2. Isı Pompası

Isı pompasının kullanımındaki amaç, ısıtma aylarında düşük sıcaklıktaki ısı


kaynağından ısı çekerek, bu ısıyı yüksek sıcaklıktaki ısı kaynağına aktarmaktır.
Isı pompası ile soğutma makinesini birbirinden ayıran tek fark kullanım amaçlarıdır.

Isı pompalarında, kondenserde yüksek sıcaklıkta dışarı atılan ısıdan su, hava
veya başka bir akışkanın ısıtılması sağlanır. Amaç yıkanma, ısınma, kurutma
ve benzeri işler için sıcak su, sıcak hava elde edebilmektir.

Termodinamik açıdan temelde soğutucu ve ısı pompası arasında temel bir fark
bulunmamaktadır. Sistem ilgi alanının yüksek sıcaklık bölgesi olması halinde "ısı
18

pompası", düşük sıcaklık bölgesi olması halinde ise "soğutucu" olarak


isimlendirilmektedir. Isıtıcı ve serinletici işlevlerinin her ikisinin birden
değerlendirilmesi ise olayın ekonomikliği açısından önem taşımaktadır.
Termodinamiğin II. yasası, ısının düşük sıcaklık seviyesinden yüksek sıcaklık
seviyesine transferi için yardımcı bir enerji kaynağının gerekliliğini ortaya
koymaktadır. Bu enerji ihtiyacı mekanik veya elektrik enerjisi şeklinde
karşılanabildiği gibi ısı enerjisi şeklinde de karşılanabilmektedir.

Isı pompaları ile atılan enerjiden de yararlanmak mümkündür. Fabrika ve otel,


sinema gibi yerlerde atılan ısı enerjisinden yararlanılarak enerji tasarrufu
sağlanmasında günümüzde tercih edilen uygulamalardan bir tanesi oluyor.
Ancak her yerde de gözümüz kapalı olarak ısı pompasından yararlanmayı
düşünmemeliyiz.

Öncelikle atılan ısının enerji (kalori) olarak büyüklüğü, sıcaklığı, geri


kazanma yolları, ısı alınan soğuk ortam, konstruktif özellikler, atılan akışkanın
fiziksel ve kimyasal özellikleri, verimlilik ve benzeri hususlar ile kullanma
gayesi göz önüne alınarak çok yönlü inceleme yapılması gerekmektedir. Bazı
hallerde sadece ısıtma amacıyla ısı pompası kullanılması verimli olmayabilir.
Çeşitli amaçlarla hem soğutma ve hem de ısıtma gereken hallerde, ısı pompaları
en uygun çözüm yolu olabilir. Kurutma tesisleri, spor tesisleri, gıda ve tarım
sanayinden bazı çift yönlü uygulamaları örnek olarak verebiliriz.
19

Şekil 3.7.Isı Pompası prensip şeması

Çift tesirli ısı pompaları yazın soğutma aylarında bir soğutma makinesi olarak
kullanılırlar. Görevleri; düşük sıcaklıktaki ısı kaynağından (içeriden) ısı çekip, bu
ısıyı yüksek sıcaklıktaki ısı kaynağına (dışarıya) atmaktır. Burada kullanım amacı,
yüksek sıcaklıktaki ısı kaynağını ısıtmak değil, düşük sıcaklıktaki ısı kaynağını
soğutmaktır. Dolayısıyla soğutma makinesi görevi görür.

3.2.1. Isı pompasının çalışması

Kompresör devrede bulunan soğutucu akışkanı kondenser yönüne sıkıştırır. Bu


sıkıştırma sonunda, kondensere (yoğuşturucu) gaz halinde gelen akışkan yüksek
sıcaklıktaki ortama ısı vererek sıvı hale geçer. Bu hal değiştirme neticesinde
yoğuşma gizli ısısını verir. Kondenserden sıvı halde çıkan soğutucu akışkan,
genleşme valfine gelir. Genleşme valfinden geçen akışkanın üstündeki basınç kalkar.
Kompresörün emme hattı üzerinde bulunan evaporatörde düşük basınç meydana
gelir. Bu düşük basınç, evaporatöre giren soğutucu akışkanın buharlaşmasına yeter.
20

Evaporatörde soğutucu akışkan sıvı halden gaz haline geçerken, buharlaşma gizli
ısısını düşük sıcaklıktaki ortamdan alır (Şekil 3.8).

Bu olaylar neticesinde, bir ısı pompası devresinde evaporatörün bulunduğu çevreden


ısı alınır. Kondenserin bulunduğu çevreye ısı bırakılır. Çevre şartları ısı akışına engel
olmamak şartıyla, her ortamda ısı pompasını çalıştırmak mümkündür.

Şekil 3.8.Basınç ve sıcaklık değişimi ile çalışan bir ısı pompası çevrimi. Soğutucu
akışkan R134a, Hava 7º C / Su 50ºC

3.2.2. Isı pompası uygulamaları

Isı pompaları bir mahallin ısıtılması veya sıcak su üretimi amaçlarıyla kullanılabilir.
Bina ve işyeri ısıtmalarında, yerden yapılan ısıtmada, sıcak havalı sistemlerde,
iklimlendirme tesislerinde ve yüzme havuzlarının ısıtılmasında kullanılır.
21

Endüstriyel uygulamalarda, çeşitli kurutma, buharlaştırma, damıtma işlemlerinde ve


süt pastörizasyon işlemlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca kombine uygulamalarda ısı
pompası, kışın ısıtma yazın ise soğutma yapılan tesislerde kullanılabilmektedir.
Kombine uygulamalarda, buharlaştırıcı ve yoğuşturucu kış ve yaz uygulamalarında
yer değiştirmektedir.

Bina ısıtmaları

Isı pompaları evlerin, işyerlerinin, okulların ısıtılmasında kullanılır. Sıcak su


üretiminde de kullanılabilir. Ayrıca yüzme havuzlarının ısı pompaları ile ısıtılması
uygulamaları da mevcuttur.

Bina ısıtılması uygulamalarında, ısı pompası, döşeme ve tavandan yapılan


ısıtmalarda, sıcak havalı sistemlerde ve iklimlendirme tesislerinde başarılı bir şekilde
kullanılabilir. Çünkü bu gibi uygulamalarda sağlanması gereken ısıtıcı akışkan
sıcaklığı düşük olduğundan, ısı pompasının ısıtma tesir katsayısı diğer uygulama
şekillerine göre daha büyüktür.

Endüstriyel uygulamalar

Isı pompası uygulamaları, çeşitli endüstriyel alanlarda da yapılmaktadır. Çeşitli


kurutma işlemleri, buharlaşma işlemleri, damıtma işlemleri ve süt sterilizasyon
işlemlerinde ısı pompaları başarı ile uygulanmaktadır.

Kombine uygulamalar

Isıtma maksadıyla kurulmuş ısı pompası tesisatını yazın sıcak su üretme veya klima
etmede kullanarak kullanma sahasını genişletmek suretiyle diğer sistemlere göre
verimliliği artırılabilir. Belli başlı kombine uygulamalar;

- Buz paten sahası ve yüzme havuzu bulunan bir spor salonu, Buz pateni sahası
soğutulurken alınan ısı yüzme havuzuna verilerek ısıtma yapılır.
22

- Büyük soğutma depolarında, soğutma işlemi sırasında yoğuşturucudan atılan


ısı, değişik amaçlarla kullanılabilir.
- Kışın ısıtma yapan ısı pompasını yazın soğutma amaçlı kullanıldığı sistemler.

Kışın ısıtma, yazın ise soğutma yapan kombine bir tesisatta oda içine bir serpantin
dışarıya da bir serpantin konur. Yazın içerideki serpantin evaporatör, dışarıdaki
serpantin kondenser görevi yapar. Kışın içerideki serpantin kondenser, dışarıdaki
serpantin evaporatör görevi yapar. Kompresöre bağlanan uçlar dört yollu vana ile
ayarlanarak emme ve basma hatları değiştirilir. Ancak alçak basınç bölgesinin
ayarlanması için iki adet genleşme valfı ve iki adet çek valf kullanılır (Şekil 3.9)
[17].

Şekil 3.9.Yaz soğutmalı, kış ısıtmalı ısı pompası devre elemanları


23

3.2.3. Isı Pompalarında kullanılan verim ve etkinlik kavramları

Isı pompalarında verim ve etkinlik çözümü soğutma makineleri ile aynıdır. Isı
pompaları düşük dış sıcaklıkta çalıştıkları için mevsimlik etkinlikler hesaplanmalıdır
ve bu değerler ısı pompası etiketinde belirtilmelidir. Enerji fiyatlarının günden güne
artması, tüketicinin bilinçlenmesi ve çıkarılan yasal yönetmelikler, bizi, enerjiyi daha
verimli ve etkin bir biçimde kullanmaya zorlamaktadır. Bu çerçevede, enerjinin ne
denli verimli kullanıldığının belirlenmesinde, verimlilik (veya etkinlik) ile ilgili
kavramların ve bunların standard değerlerinin bilinmesi büyük önem taşır.

Bir merkezi iklimlendirme sistemi satın aldıkları zaman, Mevsimsel Enerji


Verimlilik Oranı (MEVO veya SEER)nı gözden geçirirler. MEVO, otomobil
endüstrisindeki (km/litre)’ nin karşıtı olup, sistemin performansının bir göstergesidir.
MEVO ne kadar yüksek ise, cihaz o kadar fazla verimlidir ve böylece cihaz ne kadar
verimliyse, işletme giderleri de o denli düşüktür.

Bu bağlamda, farklı model ve marka cihazların performansını kıyaslayabilmek için


göz önüne alınan temel üç yol vardır.

• Evin ısıtılması veya soğutulması için cihazın ne kadar enerji tükettiği; verim
• Cihazın varlığının ne kadar hissedildiği; ses düzeyleri
• Cihazın sağladığı his; konfor

Bu çerçevede, 1992 yılında, Amerika’da tüm ısıtma ve iklimlendirme ekipmanları


için minimum verim (veya etkinlik) değerleri belirlenmiştir. Bu tarihten önce satın
alınan ve montajı yapılan kazan, ısı pompası veya iklimlendirme sistemi gibi HVAC
(Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme) ekipmanı, Amerika’ daki bugünkü
standartlara kıyasla oldukça verimsiz olabilmektedir.

Isıtma mevsimsel performans faktörü (IMPF veya HSPF; SPFH)

Mevsimsel Enerji Verimlilik Oranı ısı pompalarının mevsimsel ısıtma verimini


24

açıklamak için kullanılır. IMPF, tüm ısıtma sezonu boyunca, ısı pompasıyla verilen
ısı enerjisinin (ek ısıtma dahil), elektrik enerjisi tüketimine oranıdır. Bir başka
deyişle, belirli standard test yöntemini izleyen dış hava koşullarının bir aralığı
boyunca ağırlıklı ortalama verimdir. IMPF, aşağıdaki şekilde hesaplanabilir:

Isıtma Sezonu Boyunca (ISB) Hacme Verilen


Toplam Isı Enerjisi Miktarı
IMPF = ----------------------------------------------------------------
ISB Isıtma Sistemi İçin Gerekli Olan
Toplam Elektrik Enerjisi

IMPF = (QIP + QİL) / (WIP + WİL)

Burada;

QIP : Isıtma sezonu boyunca ısı pompasıyla verilen ısıtma enerjisi, Btu/h
WIP : Isıtma sezonu boyunca ısı pompasına verilen elektrik enerjisi, W
QİL : Isıtma sezonu boyunca verilen ilave ısıtma enerjisi, Btu/h
WİL : Isıtma sezonu boyunca ilave ısıtma sistemine verilen elektrik enerjisi, W

Bu faktör, günümüz ısı pompası teknolojisiyle, 2’ den daha yüksektir. Bu terim,


genellikle, 60 000 Btu/h (yaklaşık 17.6 kW)’ dan daha az olan ısı pompalarında
kullanılır. IMPF’ nin birimi, Amerikan Enerji Departmanı (U.S.D.O.E, U.S.
Department of Energy; Amerika’da, endüstriyel verimlilik standardlarının
ayarlanmasından ve enerji kaynaklarının tüketiminin izlenmesinden sorumlu olan
federal bir acentadır.) tarafından belirtildiği gibi, Btu/W-h ‘dır. Bu terimin, iç ve dış
ünite fanları gibi yardımcı sistemlerin enerji miktarlarını içerdiğine dikkat
edilmelidir. Kıyaslama amaçları için, IMPF ne kadar büyükse, sistem o kadar daha
fazla verimlidir.

Isıtma modunda bir ısı pompasının “verimi” olan IMPF, yeni ısı pompaları için, 1992
yılında Amerika’da hükümet tarafından minimum 6,8 olarak belirlendi. 1992
25

yılından önce imal edilen çoğu ısı pompalarının IMPF değerleri 5’ in altında idi.
Bugün, IMPF = 7.5 veya daha fazlası “yüksek verimli” olarak göz önüne alınıyor;
maksimum mevcut IMPF = 10 ‘dur.

Mevsimsel enerji verimlilik oranı (MEVO)

MEVO terimi, bir iklimlendirme cihazı veya ısı pompası sisteminin ortalama yıllık
soğutma verimini belirlemek için kullanılır. MEVO, EVO ile benzerdir. Ancak, tek
kapasite koşulundan daha çok tipik bir mevsimle ilişkilidir. EVO ve MEVO, eşit
olarak kıyaslanamaz. Hava kaynaklı bir cihaz MEVO ve jeotermal kaynaklı bir cihaz
ise, EVO ile değerlendirilir.

MEVO, belirli bir standard test yöntemine göre dış hava koşullarının aralığı boyunca
EVO’larının ağırlıklı ortalamasıdır. Başka bir deyişle, ARI’ de açıklanan test
yöntemi kullanılarak belirlendiği gibi, cihazın, soğutma için normal kullanım
periyodu boyunca Btu birimlerde toplam soğutma kapasitesinin, aynı periyod
süresince W-h olarak verilen toplam elektrik gücüne oranını ifade eder. Bu terim,
sadece 65000 Btu/h (yaklaşık 19 kW)’ dan daha düşük soğutma kapasiteli sistemler
için kullanılır. MEVO’ nın birimi Btu/W-h’ dır. Bu verim teriminin iç hava ve dış
hava fanları gibi yardımcı sistemlerin enerji tüketimlerini içerdiği göz ardı
edilmemelidir. Kıyaslama amaçları için, MEVO ne kadar büyükse, sistem o kadar
verimlidir. MEVO ve EVO’lar doğrudan kıyaslanamadığı için, MEVO, buna karşı
gelen EVO’ ununkinden genellikle 0.5 ile 1.0 aralığında daha fazladır.

Geçmişte, MEVO değeri 8 olan bir cihaz standard verim olarak göz önüne alınıyordu
ve MEVO=10 olan bir cihaz ise, yüksek verimli olarak kabul ediliyordu. 1992’den
önce imal edilen cihazların MEVO’su 6 idi. 1992 yılında, Amerikan hükümeti yeni
evlere kurulan cihazlar için minimum soğutma verimini MEVO=10 olarak belirledi.
Yüksek verimli cihazlar için MEVO en azından 12 ve MEVO =15; yüksek verimli
olarak kabul ediliyor. Bunun yanı sıra, maksimum elde edilen değer olarak yaklaşık
MEVO = 17 söz konusudur. Birçok eski modelde MEVO; 7 veya 8 kadar düşük
iken, daha fazla verimli modellerde MEVO değerleri 13 ile 16 kadar yüksektir.
26

Mevsimsel performans faktörü (MPF)

Bir ısı pompasının performansını sıvı veya gaz yakıtlı ocakların performansıyla
kıyaslamak için, aşağıdaki sorular göz önüne alınmalıdır.
• Cihaz, ülkenin hangi bölgesinde kullanılacaktır?
• Elektriğin fiyatı, fosil yakıtların fiyatına kıyasla nasıldır?
• İlave ısıtma (örneğin; elektrikli ısıtıcı) gerekli midir? Gerekliyse, ne kadar ve
hangi sıklıkta?
• Hangi tip ısı pompası gereklidir?

Isı pompalarının gerçek kıyaslamaları, EK yerine MPF ile yapılır. Bu faktör, ısıtma
sezonu boyunca, ısıtıcı ekipmanın veriminin bir ölçüsüdür. Günümüz ısı pompası
teknolojisiyle, MPF; 2’ den biraz daha yüksektir.

MPF, Isıtma Mevsimsel Performans Faktörü (IMPF) ile benzerdir. Isı pompası ve
ilave ısı kaynağının toplam kış verimidir. Aynı birimlerde (Btu/h veya kW-h), ısıtma
sezonu boyunca toplam çıkan (elde edilen) enerjinin, toplam giren(verilen) enerjiye
oranıdır. Bu faktör, bir bakıma, sistemin yıllık elektrik tüketiminin bir göstergesidir.
Örneğin; ısı pompasıyla ısıtılan bir konutta, MPF; yıllık gerekli elektrikli ısıtıcı
ısısının, ısı pompası sisteminin yıllık elektrik enerjisi tüketimine bölünmesiyle
bulunabilir. Bunların hesaplanması için hazır formlar mevcuttur.
27

4. ISI POMPALARININ SINIFLANDIRILMASI

4.1. Isı Pompası Sistemleri

Maksimum ısıtma gücü 50 kW olan elektrik ile çalışan ısı pompalarında doğal ısı
kaynaklarından ısı çekişi ile ısı iletiminde teknik tesislerden geri kazanılan ısı
arasında ayırt edilebilir. Bu ısı pompası, yapı türü ve fonksiyonuna göre, kendisinden
alınan artık ısıyı teknik prosese direkt tekrar veren veya ilk sözü edilenden bağımsız
çalışan ikinci bir proses için artık ısıyı tekrar faydalı kılan tesislere ayrılabilirler.

4.1.1. Birincil ısı pompaları

Isıyı doğal kaynaktan çeken ısı pompalarına birincil ( primer ) ısı pompaları denir.
Bu sistemlerin ısı kaynakları, ısı kaynağı sıcaklığının yaklaşık verilen sınır değerleri
ile yeraltı ve yerüstü suyu, toprak ve dış havadır.

4.1.2. İkincil ısı pompaları

İkincil ısı pompaları, esas olarak ısıyı geri kazanılan sistemlerden çekerler. Elde
edilen bu ısı, ısı birikiminden bağımsız olan tüketilecek yere ihtiyacı nispetinde
verilir. Örnek olarak kanalizasyonun pis sularından ısı çeken ısı pompaları, ikincil ısı
pompalarıdır. Isı kaynağı sıcaklığı 10 oC' den büyüktür.

4.1.3. Üçüncül Isı Pompaları

Elde edilen artık ısı direkt olarak tekrar prosese geri verilirse, örneğin ısı pompalı
çamaşır makinelerinde, kurutma, klima sistemi ve diğerleri, bu ısı pompası üçüncül
ısı pompası olarak adlandırılır. Bu tür ısı pompaları için ısı kaynağı genelde 20 oC
den fazla bir sıcaklık gösterir.
28

4.2. Isı Pompalarının Proses Türüne Göre Sınıflandırılması

4.2.1. Kompresörlü ısı pompaları

Buharlaştırıcıdan buharın emilmesi ve yoğuşturucu basıncına kadar sıkıştırılması


mekanik bir kompresörle yapılıyor ise, bu tip ısı pompalarına kompresörlü ısı
pompaları denir.

4.2.2. Absorbsiyonlu ısı pompaları

Soğutucu burada uygun bir emici eriyik sirkülayonu ile hareket eder. Kompresörlü
ısı pompalarına nazaran daha sessiz çalışırlar.

4.2.3. Buhar jet ısı pompaları

Soğutucu hareketi bir enjektör vasıtası ile yapılır.

4.3. Isı Kaynakları Ve Isı Dağıtıcı Sistemlere Göre Sınıflandırılması

Kompresörlü ve absorbsiyonlu ısı pompaları, kullanılan ısı kaynaklarına göre,


örneğin toprak veya yeraltı suyu ve ısı dağıtıcı sistemlere göre, örneğin sıcak su
ısıtmaları veya sıcak hava ısıtmaları olarak sınıflandırılabilirler.

Isı pompasının veya bir ısı pompası tesisinin tanımlanmasında, ilk olarak soğuk
taraftaki ısı taşıyıcısı veya ısı kaynağı, ikinci olarak sıcak taraftaki ısı taşıyıcısı yani
ısı dağıtıcı sistem söylenir. Örneğin;

Hava / Su - Isı Pompası, Burada ısı kaynağı olarak havadan yararlanan ve ısı
pompasının sıcak kısmında suyu dolaştıran bir ısı pompasından söz etmiş oluruz.
Isıtılan bu su, örneğin döşemeden ısıtmalı bir sistem için kullanılır.

Toprak / Su - Isı Pompası, Burada ise; asıl ısı pompası cihazı Salamura / Su Isı
29

Pompası, ısı kaynağı; toprak ve ısı pompasının sıcak kısmındaki ısı taşıyıcısı sudur.
Bu ısı pompasının soğuk kısmında salamura ve sıcak kısmında ise suyun
dolaştırıldığını ifade eder.

4.4. Isı Pompalarının İşletme Şekline Göre Sınıflandırılması

Isı kaynağı, cihaz türü ve ısı pompaları ile ısı pompaları tesislerinin
adlandırılmasından bağımsız olarak, ısı pompalarının işletme şekline göre de
sınıflandırılabilir. Çeşitli enerji taşıyıcılarıyla birçok ısı üreticilerinin kombinasyonu
ile yeni sistemlerin gelişimi, bu sistemlerin karakteristiklerine göre
sınıflandırılmasını gerekli kılmıştır.

Göz önüne alınan enerji taşıyıcısının sayısına bağlı olarak ısıtma tekniğinde üç çeşit
işletme şeklinden söz edilir.

1- Monovalent ( Tekli ) işletme şekli.


2- Bivalent ( İkili ) işletme şekli.
3- Multivalent ( Çoklu ) işletme şekli.

4.4.1. Monovalent işletme şekli

Isı üreticisinin gerekli tüm ısıyı aynı enerji türü ile karşılanıyor ise bu tür işletmeye
monovalent işletme denilir. Bu arada ısı ihtiyacı sadece bir ısı üreticisi ile veya
birçok ısı üreticisi ile de karşılanabilir. Birçok ısı üreticisinden oluşan ısıtma
sistemleri alternatif ve paralel işletme şekline göre de ayrılabilir.

Alternatif işletmeden kasıt, gerekli yıllık ısıtma gücü aynı enerji türünün, iki ısı
üreticisi tarafından, belirli bir dış sıcaklık göre yedeklenmesidir.

Paralel işletmede ise ısı ihtiyacı belirli bir dış sıcaklığın altına kadar her iki ısı
üreticisi tarafından müşterek olarak karşılanmasıdır.
30

4.4.2. Bivalent işletme şekli

Bu işletme şeklinde tüm ısı ihtiyacı daima iki ısı üreticisi tarafından karşılanır.
Bivalent işletme şeklide alternatif ve paralel işletme olarak sınıflandırılabilir.
Alternatif işletmede belirli bir dış sıcaklığın altındaki dış sıcaklıklarda ısı üretimi,
yalnız yedek ısı üreticisiyle karşılanır. Belirli bir dış sıcaklığın altındaki sıcaklık
bivalent sıcaklığı olarak adlandırılır. Paralel işletmede ise bivalent sıcaklığın
altındaki dış sıcaklıklarda, ısı üretimi yedek ısı üreticisiyle tamamlanır.

Şekil 4.1 de elektrikli ısı pompası ve konvansiyonel ısı üreticisinden oluşan bivalent
alternatif çalışan işletme şekli için tüm ısı ihtiyacının karşılanmasında her iki ısı
üreticisinin farklı payları gösterilmiştir.

Şekil 4.1.Bivalent-Alternatif çalışan ısıtma sistemi

ısı.ihtiyacı
α=
max .ısı.ihtiyacı

ısıtma.gücü
β=
toplam.ısıtma.gücü
31

Isı pompasının ana yükü düştüğü zaman, kalan yük yedek bir ısı üreticisi tarafından
karşılanılmaktadır. Şekil 4.1’de % 50 tüm güçte projelendirilen ısı pompasının
ısıtma gücü % 67 olduğu açıkça görülmektedir. Tüm ısıtma gücünün % 83 de ısı
ihtiyacı sadece ısı pompası tarafından karşılanır. Yedek ısıtma 3 °C lik bir bivalent
sıcaklığa eşdeğer olarak, sadece tüm ısıtma gücünün % 17 sinde yapılmaktadır.

4.4.3. Multivalent işletme şekli

Multivalent işletme şeklinin karakteristiği, ısı ihtiyacının karşılanması çeşitli enerji


taşıyıcıları ile çalışan ikiden daha fazla ısı üreticisi ile yapılır. Örneğin güneş enerjisi
ısı deposunun ısı pompası ile ısıtma kazanının kombinasyonu multivalent işletme
şekli olarak tanımlanır.
32

5. ISI KAYNAKLARININ İNCELENMESİ

Kaynak sıcaklığının direk kullanılamadığı yerlerde devreye ısı pompası girer. Isı
pompasının maksimum verimde çalışabilmesi, ısının çekildiği ve atıldığı kaynakların
aynı sıcaklıkta olması ile mümkündür. Isı kaynağını seçerken aşağıdaki faktörler göz
önüne alınmalıdır.

a- Coğrafi durum,
b- İklim şartları,
c- İlk maliyet,
d- Uygunluk.

Bu saydığımız unsurların yanında, ısı kaynağı sıcaklığının büyük değişimler


göstermemesi de istenen önemli faktörler arasında sayılabilir. Isı pompalarında
başlıca dört kaynaktan yararlanılabilir. Bunlar;

a- Hava,
b- Su,
c- Toprak ve
d- Güneş enerjisidir.

Isı kaynağı olarak kullanılan suyu, yeraltı ve yerüstü olarak iki başlık altında
toplamakta mümkün hatta daha isabetlidir. Bunun yanında atık ısıların ve lağım
sularının da ısı kaynağı olarak kullanılabilmesi mümkündür. Yukarıda sıraladığımız
ilk üç ısı kaynağı tek başlarına kullanılabilir ancak güneş enerjisi genellikle yardımcı
kaynak olarak kullanılmaktadır. Isı pompası tasarımında karşımıza çıkan en önemli
problem, kullanılacak kaynaklar ile ilgili verilerin elde edilebilmesidir.

5.1. Hava

Isı pompaları için ısı pompaları üniversal bir kaynaktır. Hava kaynaklı ısı
pompalarının mevsimsel performansları (SPF), su kaynaklı ısı pompalarına göre %
33

10-30 civarında düşük olsa da, bol ve ucuz bir ısı kaynağı ve sürekli bulunması en
büyük avantajıdır. Kullanılan ekipmanların makul boyutlarda olması ve nispeten
düşük işletme ve tesis maliyetleri sayılabilecek diğer avantajlarıdır. Bunların yanında
hava kaynaklı ısı pompalarının iki büyük dezavantajı da vardır. Bunlar;
- Sıcaklık değişimi ve
- Buzlanma problemidir.

Isı ihtiyacımızın yüksek olduğu anlarda kaynak sıcaklığının düşük olması, ısı
pompasının ısıtma kapasitesinin düşmesine neden olur. Bu durumda arta kalan ısı
ihtiyacı genellikle ek bir ısıtma kaynağı tarafından karşılanır. Bu bağlamda ısı
kaynağı sıcaklığının bu şekilde değişken olması projelendirmeyi ve ekipman
seçimini zorlaştırmaktadır.

Kaynak sıcaklığı ile soğutucu akışkan arasında 10 oC civarındaki sıcaklık farkı, hava
kaynaklı ısı pompaları için ısı geçişine olanak verir. Dolayısıyla buharlaştırıcı aynı
kaynaktan ısı çeken diğer ısı değiştirgeçlere göre daha düşük sıcaklıkta çalışır.
Buharlaştırıcı yüzey sıcaklığı 0 oC'nin altına düştüğünde, atmosferde bulunan su
buharı buharlaştırıcı yüzeyleri üzerine yoğuşarak buzlanmaya sebep olur. Bu buz
kütlesinin buharlaştırıcı yüzeyinde birikmesi ile ısı geçişi engellenir sonuç olarak ısı
pompasının ısıtma tesir katsayısı ve kapasitesi düşer. Buzun 9,8 – 14,6 kg/m2
buharlaştırıcı yüzeyi mertebesine kadar ısı geçişini arttırıcı yönde rol oynadığı
bilinmektedir. Ancak buzun daha fazla birikmesini önlemek için, periyodik olarak
buzun buharlaştırıcı yüzeyinden çözülmesi gerekmektedir. Buna pratikte defrost
yapma denir ki bu olay belli aralıklarla sıcak gaz geçirmeyle veya elektrikle
yapılabilir.

Hava kaynaklı ısı pompalarında bir diğer problem ise ısı geçişinin düşük olmasıdır.
Isı geçişini arttırmanın en pratik yolu fanlar vasıtası ile havayı cebri olarak
buharlaştırıcıdan geçirmektir.

Atmosfer havanın yanı sıra, bir sanayi tesisinde atılan gayri sıhhi gazlar, baca
gazları, otel ve sinema gibi yerlerden atılan pis hava da ısı kaynağı olarak
34

kullanılabilir. Şekil 5.1’de iklimlendirme yapılan bir otelde atılan kirli havanın ısı
enerjisinden yararlanılarak, emilen temiz havanın ısıtılması görülmektedir.

Şekil 5.1.İklimlendirme yapılan bir binada temiz havanın atılan ısı ve ısı
pompasından yararlanılarak ısıtılması

5.2. Su

Isı kaynağı olarak suyun kullanılması kuyulardan, göllerden, nehirlerden, şehir


şebekesinden ve üretim işlerinden elde edilen su aracılığı ile olur. Daha genel olarak
yeraltı ve yerüstü suyu olarak ikiye ayırabiliriz.

5.2.1. Yeraltı suyu

Kuyu suyu 45-150 metre derinliklerinde kuzey ülkelerinde 10 oC, güney ülkelerinde
ise 16 oC civarında elde edilebilir. 10 metre ve daha fazla derinliklerde yeraltı
suyunun sıcaklığının yıl boyunca çok az değişmesi önemli bir avantajdır. Kuyu
suyundan yararlanıldığında, sıcaklığı düşmüş olarak, buharlaştırıcıyı terk eden suyun
kaynak sıcaklığını düşürmemesi için, genellikle bir daha kullanılmamak üzere bir
başka yere atılması gerekmektedir. Ayrıca sondaj ve bakım maliyetinin yüksek
olması kullanımı zorlaştırmaktadır.
Yeraltı suyu yeterli miktar ve kalitede ve de uygun derinlikte bulunduğu takdirde, bu
ısı kaynağı sıcaklık durumundan ötürü ısı pompaları için uygun olarak gösterilebilir.
35

5.2.2. Yerüstü suyu

Su kaynağı olarak göller, nehirler gibi yerüstü sularından yararlanıldığında ise


sıcaklık, kuyu sularına göre daha fazla değişmekle beraber, hava kadar
değişmemektedir. Ülkemizde yerüstü sularının genellikle 0 oC'nin altına düşmemesi
iyi bir avantajdır. Ayrıca denizlerde 25–50 m derinlikte sıcaklık 8 oC civarında uygun
bir sıcaklığa sahiptir.

Yerüstü suyundan yararlanma çoğu durumda problemli olmaktadır. Zarar verici


maddelerle buharlaştırıcıda ısı geçiş katsayılarının kötüleşmesine neden olunur. Bu
yüzden boru demetli ısı değiştiricileri kullanılmaz. Ayrıca buharlaştırıcı kısa zaman
aralıklarında temizlenmelidir.

5.3. Toprak

Toprağın 1-2 metre derinliğinde yıl boyunca sıcaklık değişiminin az olması, toprağın
ısı kaynağı olarak kullanılabilmesi için iyi bir özelliktir. Isı, bir yıl boyunca güneşin
yeryüzüne ışıdığı ve toprağın depoladığı güneş enerjisinden kaynaklanmaktadır.
Güneş, yazın öğle vaktinde 1000 W/m2 –yeryüzü alanı, kışın 50–200 W/m2 ışınlar.

Buna rağmen ısı kaynağı olarak toprağın kullanılması diğer sistemlere göre daha
pahalıdır. Isı değiştirgeci olarak toprak, toprak altına gömülen borulardan soğutucu
akışkan veya daha ucuz olması bakımından, genellikle su ve salamura geçirilerek
kullanılır. Bu ısı geçişini sağlayan yüzeyler toprak altına yatay veya düşey olarak iki
şekilde yerleştirilir. Toprak ısı değiştirgecinin tasarımı sırasında, toprağın bileşimi,
yoğunluğu, içerdiği nem miktarı ve gömme derinliği ısı değiştirgecinin seçimini ve
boyutlandırılmasını etkiler. Toprağın önemli bir dezavantajı da toprak özelliklerinin
zamana bağlı olarak değişmesidir. Isıtma mevsiminde toprak ısı değiştirgecine yakın
yerlerde toprak sıcaklığı düşer. Özellikle soğuk yörelerde, ısıtma yapıldığı süre
içinde toprağa yeteri kadar ısı geçişi olmasa; kış aylarında topraktan çekilen sürekli
ısı nedeni ile toprağın donması söz konusudur. Toprak sıcaklığının düşmesinin
doğurduğu bir diğer sonuç, nem miktarının ve toprağın özelliğinin değişmesidir.
36

Bütün bunların sonucu olarak ısı pompası geri dönüş suyu sıcaklığı düşer ve bu
sebepten dolayı ısı pompasının kapasitesi yani ısıtma tesir katsayısı düşer.

Yukarıda sayılan bazı dezavantajlarına rağmen yinede toprak; sıcaklık sabiti, sıcaklık
durumu, yerel ve zamansal varlığı ve de depolama imkânı açısından çok elverişli bir
ısı kaynağıdır.

Şekil 5.2 kışın toprağa gömülü olan evaporatör vasıtası ile toprak ısısının odaya
taşınmasını göstermektedir.

Şekil 5.2. Toprak kaynaklı ısı pompası ile havanın ısıtılması

Toprak Kaynaklı veya Jeotermal Isı Pompaları, toprağın içindeki sıcaklığın kararlı
değişmesi ve soğuk iklimlerde performansını yüksek seviyede tutması nedeniyle
enerjinin kullanımında daha etkili sonuçlar ortaya çıkarır. Bu sebeplerden dolayı
37

birçok ülkede Toprak Kaynaklı Isı Pompalarının (TKIP) kullanımı Isıtma -


Havalandırma ve İklimlendirme (HVAC) endüstrisi tarafından desteklenmektedir.
TKIP endüstrisi ülkemiz için oldukça yenidir. Son birkaç yıldır, bazı şirketler yurt
dışından ithal ettikleri TKIP'ları, ülkemizde kullanımlarını artırmak için yoğun çaba
harcamaktadırlar. Bununla beraber, kurulan TKIP'ların sayısı, yurt dışında
kurulanlarla kıyaslanmayacak ölçüde azdır. TKIP'lar, 1912 yılında ilk olarak İsviçre
patenti ile tanıtılmıştır. Daha sonra, termodinamik açıdan önemi, ısı kaynağı olarak
toprağa gömülen metal serpantinler içinde salamura dolaştırılarak, 1940'lı yıllarda
çarpıcı şekilde gösterilmiştir. Serpantinlerin korozyon sorunu, toprak serpantinlerini
kullanışsız kılmış ve Hava Kaynaklı Isı Pompası sistemlerinin gelişimini zorlamıştır.
Daha sonraları, plastik borular kullanılarak, korozyon sorunları çözülmüş ve
TKIP'ların üzerine araştırmalar hızlanmıştır.

5.4. Güneş

Isıtma tesir katsayısının artması bakımından güneş enerjisinin çok yüksek


sıcaklıklara çıkabilmesi iyi bir avantajdır. Kaynak olarak güneş enerjisinden
yararlanıldığında iki temel sistem söz konusudur. Bunlar direkt ve endirekt
sistemlerdir. Direkt sistemlerde buharlaştırıcılar doğrudan güneş kollektörüne
yerleştirilir. Endirekt sistemlerde ise kollektörden su veya su buharı geçirilerek
kaynak olarak bunlardan yararlanılır.

Güneş enerjisinin en büyük dezavantajı ısının depolanmasının zor ve pahalı


olmasıdır. Özellikle ısı ihtiyacının olduğu kış günlerinde güneş enerjisinin zayıflığı,
ek bir ısıtma tesisine ihtiyaç duyulmasına yol açar. Bu da zaten pahalı olan sistemin
maliyetinin daha da artmasına sebep olur.

Isı pompalarının buharlaştırıcısı, güneş enerjisini direkt alacak şekilde açık alana
yerleştirilebilir. Soğutucu akışkan buharlaştırıcı içinden geçerken, buharlaştırıcı
üzerine gelen güneş enerjisinden aldığı ısıyla buharlaşır. Bu şekildeki güneş enerjisi
kaynaklı ısı pompaları açık günlerde kullanılabilir. Diğer şekildeki ısı pompalarında,
güneş enerjisi yardımıyla toplayıcılarda elde edilen sıcak su bir tankta depolanıp ısı
38

kaynağı olarak kullanılabildiği gibi, ayrıca toplayıcılardan geçirilerek ısıtılan sıcak


hava da ısı kaynağı olarak kullanılabilir. Bu sistemler, güneş kolektörleri ünitesi,
enerji depolama ünitesi ve ısı pompası ünitesi olmak üzere üç ana bölümden
oluşmaktadır.

5.4.1. Güneş kollektörleri

Güneşten gelen enerji, toplayıcılar (kolektörler) tarafından emilerek kolektörler


içerisinden geçen akışkana aktarılır. Akışkan, güneşten aldığı ısı enerjini sistemdeki
enerji deposuna bırakarak tekrar toplayıcılara döner. Bu durum bir sirkülasyon
pompasıyla gerçekleştirilir. Pompa, toplayıcılardan aldığı sıcak akışkanı, depo
içerisindeki serpantinden geçirerek ısısını, kendisinden daha soğuk olan depodaki
akışkana aktararak tekrar toplayıcılara gönderir. Bahsedilen bu durum soğuk iklim
bölgelerinde donma tehlikesine karşı uygulanmaktadır. Bu bölgelerde, toplayıcılarda
dolaştırılan akışkan donmaya karşı emniyetli seçilmelidir. Böyle bir tehlikenin
olmadığı bölgelerde, depodaki akışkan serpantine gerek duyulmaksızın direkt olarak
toplayıcılardan geçirilebilir.

5.4.2. Enerji deposu

Depo toplayıcılardan elde edilen sıcak suyun toplandığı kaptır. Kullanılan toplayıcı
miktarına, yani toplam kolektör alanına göre depo hacmi tayin edilir. Bunun
hesabında Vd/At = 60 litre/m2 eşitliği dikkate alınmalıdır. Burada Vd kullanılan depo
hacmi, At toplam kolektör alanını göstermektedir. Enerji depolanması, duyulur ve
gizli olmak üzere iki şekilde olabilmektedir.

Duyulur ısı depolaması

Duyulur ısı depolanmasında kullanılan en uygun maddelerden birisi sudur. Depo


içindeki suyun sıcaklığı her noktada aynı değildir. Üst ve alt kısımları arasında
sıcaklık farkı vardır. Depo sıcaklığının üniform olması için karıştırılması gerekir.
Havalı ısıtma sistemlerinde ve seralarda güneş enerjisinin depolanması, daha ziyade
39

çakıl taşları ile yapılır. Çakıl taşları ucuzdur ve kolay temin edilebilir. Sıcak su
tanklarının büyüklüğü, tankın kullanıldığı sisteme (sıcak su sistemi, ısıtma sistemi
vs.) ve iklim durumuna bağlıdır. Güneş enerjili sıcak su sisteminde, genellikle
toplayıcı büyüklüğüne göre 1m2 toplayıcı yüzey alanı için 70–100 litre hacminde
tanklar seçilir. Isıtma sistemlerinde ve havanın uzun süre kapalı olduğu bölgelerde
depo hacmi daha büyük olmalıdır. Depo büyüdükçe, akışkanın toplayıcıya giriş
sıcaklığı küçüldüğünden, toplayıcı verimi ve dolayısıyla toplanan ışınım miktarı daha
fazla olur.

Gizli ısı depolaması

Maddelerin, faz değişimi sırasında iç enerjilerindeki artış ile sabit sıcaklıkta ısı
depolamasıdır. Bütün maddeler faz değiştirebilir, fakat çoğu maddenin faz değişimi
arzu edilen sıcaklıkta değildir. Faz değiştiren maddelerle belli bir miktardaki ısının
depolanabilmesi için gerekli hacim, aynı ısıyı su ve çakıl taşlarıyla depolamak için
gerekli hacimden çok küçüktür. Diğer bir avantajı da, depoda ısı çekilmesi sırasında
depo sıcaklığının yaklaşık sabit kalmasıdır. Ancak su ve çakıl taşına göre daha
pahalıdır.
40

6. ISI POMPALARINDA KULLANILAN SOĞUTKAN AKIŞKANLAR

6.1. Soğutkan Akışkanların Özellikleri

Soğutucu akışkanlar sıkıştırmalı ve absorbsiyonlu soğutma sistemlerinin temel


akışkanlarıdır. Düşük buharlaşma sıcaklıkları özellikleri ile ısıyı bir ortamdan
istenilen diğer bir ortama taşıyabilen akışkanlardır. Ancak belli bir uygulama için
seçilecek soğutucu akışkanın, ısıyı taşıyabilme özelliğinin yanında, toksisite,
tutuşurluluk, yoğunluk ve vizkozite özellikleri de göz önümde bulundurulmalıdır.

Soğutucu akışkanın seçiminde göz önünde bulundurulması gereken bir diğer


parametrede, akışkanın ısı alışverişinde bulunduğu ortam sıcaklıklarıdır. Isı
alışverişinin olabilmesi için soğutucu akışkan ile ortam arasında 5 ile 10 oC'lik bir
sıcaklık farkı sağlanmalıdır. Örneğin soğutucu hacim -10 oC'de tutulacak ise,
soğutucu akışkan buharlaştırıcıda ısıyı absorbe ederken, soğutucu akışkanın sıcaklığı
yaklaşık -20 oc olmalıdır. Soğutma çevrimindeki en düşük basınç buharlaştırıcıda
olur ve bu basınç, soğutma sistemine herhangi bir hava sızıntısının olmaması için,
atmosfer basıncının üstünde olmalıdır. Dolayısıyla bir soğutucu akışkanın 1 atm'lik
bir doyma basıncı veya yukarıdaki örnek için -20 oC'de doyma basıncı 1 atm'den
yüksek olmalıdır.

Isıtma çevrimi için ise ısı pompalarının tasarım basınçları önemlidir. Bu gün birçok
ısı pompası 23 ila 26 bar basınç aralığında tasarlanmıştır. Bu basınç altındaki
kondensasyon sıcaklığı ısı pompalarında ısıtma limitini belirlemektedir.
Hidrokarbon Soğutucular;
Bütan: R600, Etan: R170, Propan: R290; yüksek oranda yanıcı ve patlayıcı özelliğe
sahiptir.

Halokarbon Soğutucular; R11, R12, R22, R500, R502, R503; Bu soğutucuların


yanıcı özelliği yoktur ancak bazılarının toksit özelliği vardır.

Soğutucu akışkan seçiminde bugün akışkanın termodinamiksel özelliklerinin yanında


41

ve belki de daha önemlisi çevre ile olan ilişkisidir. Küresel ısınma ve ozon
tabakasının delinmesinde kloro-floro karbon gazlarının önemli etkisi olduğu tespit
edildikten sonra, bu cümleden olan soğutucu akışkanların kullanılmasına da
kısıtlamalar getirilmiştir. CFC'lar kimyasal olarak bir hayli stabil olmalarına karşın,
atmosferde kuvvetli radyasyon etkisi ile kimyasal olarak ayrışır ve klorin atomu
ortaya çıkar. Açığa çıkan klorin atomu ozon molekülü ile reaksiyona girerek klorin
monoksid ve oksijen açığa çıkmaktadır. Klorin monoksit tekrar ayrışarak yeni bir
ozon molekülü ile reaksiyona girebilecek klorin atomu açığa çıkmakta ve bu proses
bir defalık olmayıp 10.000 kez tekrarlanmaktadır. Sonuç olarak strotosferdeki ozon
tabakası tahrip olur.

1987 Montreal Protokolü ile CFC gazlarını çevreye verdiği etki göz önüne alınarak
üretimi ve kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Protokole göre 2000 yılında CFC
gazlarının üretimi tamamen kaldırılacak, HCFC gazları için ise kısıtlama söz konusu
olup bu gazların kaldırılması ise 2025 yılını bulacaktır. Kısa bir zaman sonra bu
soğutucu akışkanların kaldırılacak olması bizleri aynı termodinamiksel özelliklere
sahip alternatif soğutucu akışkanlar bulmaya itmiştir.

6.2. Atmosferik Basınçta Soğutkan akışkanların Uygulama Alanları

Çizelge 6.1. Soğutkan akışkanların uygulama alanları

Atmosferik
basınçta
kaynama SOĞUTUCU UYGULAMA
noktası
(0C)

48 R123 Ticari ve endüstriyel iklimlerde ve soğutmalar için


Düşük kapasiteli santrifüj ünitelerde kullanılır.
24 R11 YÜKSEK SICAKLIK Çok düşük basınçlarda ve yüksek gaz hacimlerinde
Çalışırlar.

4 R114
42

Çizelge 6.1. (Devam) Soğutkan akışkanların uygulama alanları

-30 R12 Bazı ticari Chiller 'ler hareketli soğutma, ticari


Buzdolapları, buz yapıcılar, otomobil iklimlendirmesi.
- 33 R500 Büyük sanayi Chiller ler bu makinaları, direkt
Genleşmeli üniteler, ısı pompaları, ev ve ticari tipte
-41 R22 Soğutma sistemleri R12 'den daha yüksek
Basınçlarda kullanılır.
ORTA SICAKLIK
-46 R502 Ticari soğutmalar ( soğuk oda ) R22 den daha
Düşük kompresör emme sıcaklıklarında çalışır.
- 58 R1331 Daha yüksek kompresör oranı ve emme sıcaklıkları ile
Daha yüksek kapasite temin eder.
Bir ya da iki kademeli kompresyon uygulamalarında
Kullanılır.

-78 R116 Düşük sıcaklık uygulamalarında


Cascade soğutma sistemlerinin düşük sıcaklık
o
-82 R13 kademesinde (-73 C) düşük evaparatör sıcaklıklarının
üretiminde kullanılır. Bir azeoptroptur (R23 ve R13)
89 R503 DÜŞÜK SICAKLIK birinci kademede R502 R12 ve R22 ile çalışan cascade
sisteminin ikinci kademesinde düşük sıcaklık
-128 R14 kabiliyetini ve kompresör kapasitesini iyileştirmek için
kullanılır.

HCFC gazlarından olan R22 halen geniş olarak kullanılmaktadır. R22 gazı ozon
tabakası ve global ısınma gibi çevresel sorunlarda diğer freonlu soğutucu akışkanlara
nazaran daha az zararlıdır. Her ne kadar R22 yerine geçebilecek uygun bir alternatif
belirlenmedi ise de bu soğutucunun kullanımı şu anda bazı ülkelerde kısıtlanmıştır.
R22 gazının en büyük avantajı fiyatının ucuz olması, kolay bulunabilmesi, çevrim
randımanının yüksek olması ve sağlığa bir zararı olmamasıdır. R12'li sistemle
karşılaştırıldığında yaklaşık % 60 civarında daha küçük kompresör kapasitesi ve
daha küçük boru çapı gereksinime ihtiyaç duyarlar. 2030 yılına kadar üretilecek bu
gazın mevcut makinelerden atmosfere salınmadan nasıl toplanacağı ve depolanacağı
halen bir muammadır.
43

6.3. Alternatif Soğutkan Akışkanlar

Günümüzde kullanılan soğutucu akışkanların yerine onların olumsuzluklarını ortadan


kaldırmak amacı ile çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalar sonucunda ilk
olarak R123 (HCFC 123) elde edilmiştir. Elde edilen bu soğutucu akışkan ticari
soğutucularda R11 yerine kullanılmaktadır. Elde edilen bir başka soğutucu akışkan
ise; R 124 a (HFC 134) tür. Bu akışkan ise R12 ve R500 ün yerine kullanılmaktadır.

Termodinamik açıdan bakıldığında soğutma sisteminin elemanlarından hiçbir


değişiklik yapılmadan ufak verim kayıpları kabullenerek R12 yerine R134 a nın
kullanılabilirliği ortaya çıkmıştır. Özellikle otomotiv endüstrisinde R134 a kullanımı
yaygınlaştırılmaktadır
Alternatif soğutucu akışkanlardan beklenilen özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

• Zararlı etkileşimin minimum düzeyde olması,


• Eşdeğer buhar basınçlarına sahip olması,
• Artan soğutma kapasitesi ve performans katsayısı,
• Isıl iletkenlik, viskozite, çözünürlük gibi fiziksel özelliklerin iyi olması,
• Eşdeğer termodinamik özelliklere sahip olması,
• Yüksek sıcaklıklarda kararlı olması,
• Zehirli ve kolay tutuşabilir olmaması,
• Çevresel kabul edebilirlik,
• Düşük fiyat ve ekonomiklik.

6.3.1. R134a

Soğutma sistemlerinde şu anda en çok kullanılan soğutucu akışkan R12'dir. Bu gazın


alternatifi olarak içinde hiç klor atomu bulunmayan R134a gazı üretilmiştir.
Atmosfere hiç zararı olmayan bu gazın atmosferik ömrü oldukça kısadır ve soğutucu
sistemin dışına çıktığında stratosfere ulaşmadan bozulur. Her iki soğutucunun kritik
değerlerinin bir birine çok yakın olması hasebi ile birbirlerinin yerine rahatlıkla
44

kullanılabilirler. R134a gazını tutuşmama özelliği ve zehirsiz olması onu iyi bir
soğutucu akışkan yapar. Bunların yanında bazı olumsuz yanları da mevcut olan
R134a gazının en önemli dezavantajı hala çok pahalı olmasıdır. Ayrıca kaynama
sıcaklığı R12'ye göre biraz daha yüksektir. Dolayısıyla soğutma devresinde -30 oC
sıcaklıklarına ulaştığında kısmen atmosfer basıncını altında bir basınçta çalışmak
zorunda kalabilir. Aynı aralıklarda çalışan bir çevrim için P-h diyagramı üzerinde bu
iki soğutucuyu analiz edecek olursak R134a'nın özgül soğutma gücünün R12'ye
oranla daha yüksek ve dolayısıyla birim soğutma için gerekli debinin daha az olduğu
görülür. Ancak özgül kompresör gücü daha yüksek olduğu için R134a'nın teorik
standart verim katsayısı R12'nin % 4 altında kalmıştır. Bu sonuca göre R134a'lı
soğutma sistemlerinin daha düşük verimle çalışacağı açıkça ortaya çıkmaktadır. Ek
olarak, R134a'nın özgül hacminin daha büyük olması nedeni ile volümetrik soğutma
gücü daha düşük çıkmaktadır. Başka bir değişle R134a ile yapılacak 1kW'lık bir
soğutma için daha az kütlesel debi gerekli iken kompresörün daha fazla hacimde
soğutucu emmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, R134a kompresörlerinin strok
hacimleri % 6 daha fazla olmalıdır. Sıkıştırma oranı R134a'da daha yüksektir. Bunun
sonucunda mekanik kayıpların biraz daha yüksek olması beklenmelidir.

Kompresör çıkışında gaz sıcaklığının R134a'lı sistemlerde R12'ye oranla daha düşük
olması bir avantajdır. Sonuç olarak, termodinamik bakımdan soğutma sisteminin
elemanlarında herhangi bir değişiklik yapmadan ufak verim kayıpları kabullenerek
R12 yerine kullanılabileceği ortaya çıkmaktadır.

6.3.2. R123

Termodinamik özellikleri bakımından R 11'e benzemesine rağmen olumsuz sonuçları


mevcuttur. Daha düşük akut zehirlilik seviyesine sahiptir. Ozon tabakasındaki tahrip
açısından ve küresel ısınma potansiyelinde bir düşüş sunmaktadır.

6.3.3. Amonyak (NH3)

Çevresel sorunların ortaya çıkması ve alternatif soğutucu akışkanların aranmaya


45

başlaması, aslında endüstriyel çapta ilk kullanılan ve termodinamik olarak


mükemmel özelliklere sahip olan amonyak gazına dikkatleri yeniden çevirmiştir.
Amonyak CFC guruplarının dışındaki tek soğutucu akışkandır ve geniş olarak
kullanılan ilk soğutucudur. 14,696 psia'daki -28 oF'lık (-33,3 oC) kaynama noktası,
birçok soğutma uygulamalarında pozitif avoparatif basınca müsaade etmektedir.
271,4 oF (133 oC) olan yüksek kritik sıcaklık ve -108 oF
(-77,7 oC) olan düşük donma sıcaklığının olması, amonyağın çok geniş sıcaklık
aralığında kullanılmasını mümkün kılmaktadır.

Bunun yanında amonyağın yüksek buharlaşma gizli ısısı -ki bu birim miktar
soğutucu için yüksek soğutma etkisi demektir, ısı değiştirgecinde gereken yüzey
alanının azaltılmasını sağlayan mükemmel ısı transfer karakteristiğine sahiptir.
Amonyağı termodinamik açıdan R12 ve R22 ile karşılaştıracak olursak;

+30 oC / -10 oC aralığında çalışan bir çevrimi için soğutma tesiri;

R12 için 28,9 kcal/kg, 120,41 kJ/kg


R22 için 39,01 kcal/kg, 162,54 kJ/kg olurken
NH3 için 264.83 kcal/kg , 1103.45 kJ/kg' dır.
Devrede 100 kg/h soğutucu akışkan için; soğutma kapasitesi

R12 için 2890 kcal/h, 12041,6 kJ/kg


R22 için 3901 kcal/h, 16254,16 kJ/kg olurken
NH3 için 26483 kcal/h , 110345,83 kJ/kg 'dır

Yine +30 0C / -10 0C çalışma aralığındaki bir çevrimin soğutma kapasitesi 50.000
Kcal/h olarak kabul edilir ise, devrede dolaşması gereken soğutucu akışkan miktarı;

R12 için 1730 kg/h


R22 için 1281 kg/h olurken
NH3 için 188 kg/h dır.
46

Bu sonuçlar ışığında amonyak;

• Amonyak, ozon dostu bir soğutkandır.


• Amonyak, sera etkisi yaratmaz.
• Isı pompası sistemleri CO2 emisyonunu azaltır.
• Geniş kapasite aralığı.

CFC, HCFC ve HFC sistemleri ile teknik açıdan karşılaştırıldığında avantajları

• Yüksek verimlilik (COP)


• Kompresör boyutlarında küçülme
• Daha küçük evaporatör
• Daha küçük kondenser
• Daha küçük ölçülerde boru ve vana kullanma imkânı

Amonyaklı sistemlerde boru tesisatı olarak genellikle demir kullanılır. Amonyağın


kuru metale karşı etkisi yoktur. Alüminyumların reaktif olmayan alaşımları
kullanılabilir. Bakır, diğer freonlu akışkanlar ile kullanılabilmesine karşın amonyaklı
sistemlerde, korozif etkiden dolayı kullanılmaz.

6.3.4. Diğer alternatif soğutkan akışkanlar

U.S. E.P.A. (Çevre Koruma Merkezi) ‘daki araştırmacılar CFC ve HCFC ler için iyi
alternatifler olarak görünen 11 tane yeni kimyasal madde belirlenmiştir. Bunların 9
tanesi hidroflorakarbon (HFC5), 2 tanesi hidrofloraether (HFF5) dir. Bunların fiziksel
özellikleri ve adları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
47

Çizelge 6.2. Alternatif soğutkan akışkanların fiziksel özellikleri

ALTERNATİF SOĞUTUCULARIN
F FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
KAYNAM ERGİME BUHAR KRİTİK KRİTİK KRİTİK ISI YERİNE
A NOKTASI LAŞ. SICAKLIK BASINÇ YOĞUNLUK KAPASİTE GEÇECEĞİ
NOKTASI ºC ISISI Kj / mol kPa kg / m³ Sİ Kj / kg REFRİJERAN
ºC ºC (40º) CFC
HCF -16,30 -140,3 23,69 106,3 2,874 594 1,254 12
227 ca
HCF -18,30 -127,1 22,73 102,8 2,943 580 1,258 12
227 ea
HCF -1,44 -105,4 25,29 130,1 3,118 545 1,438 114
236 cb
HCF 6,50 -146,1 27,00 141,1 3,533 579 1,304 114
236 ea
HCF -1,10 -94,2 25,62 130,6 3,177 556 1,371 114
236 fa
HCF 24,96 -73,4 29,05 178,4 3,855 529 1,454 11
245 ca
HCF -18,30 -81,1 23,65 108,5 3,264 499 1,457 12
245 cb
HCF 15,30 -102,1 28,05 157,5 3,644 532 1,522 11
245 fa
HCF -0,78 -121,1 24,82 146,1 3,753 467 1,590 114
254 cb
HFE -34,60 -156,1 21,81 80,7 3,253 584 1,327 115
125
HFE -23,65 -149 21,58 104,9 3,588 439 N/A 12
143 a

Örneğin -5 oC/+35 oC şartlarında çalışan bir kompresörün soğutma kapasite değerleri


aşağıdaki gibidir.

R22 ---------- 9791 W


R134 a ---------- 8055 W
R404 a ----------10120 W

Buradan çıkan sonuç R404 a gazının kompresörlerde daha fazla kapasite verdiğidir.
Ancak bu gazın dezavantajı, R22 gazına oranla oldukça pahalı olmasıdır.
48

7. MATERYAL VE METOT

7.1. Deney Cihazlarının Tasarımı

Bu çalışma deneysel bir çalışma olup, ısı pompasının kurulmasında gerekli olan
malzemeler piyasadan temin edildi. Güneş kollektörü, Gaziantep M. Akif Ersoy
Endüstri Meslek Lisesi Tesisat Teknolojisi Bölümü Atölyesinde yapıldı. Deney seti
Gazi Üniversitesi Makine Eğitimi Bölümü Tesisat Öğretmenliği A.B.D.
Atölyelerinde kuruldu. Radyasyon değerleri Ankara meteoroloji müdürlüğünden
alındı.

7.2. Güneş Kollektörü

Şekil 7.1.Güneş Kollektörünün yapısı


49

Isı toplayıcı olarak kullanılan 1m2 düzlem yüzeyli kollektör, siyah çelik borulardan
yapıldı. Isı toplayıcı yüzeyi artırmak için kollektör borularının araları 1mm çelik sac
ile kapatıldı, tüm kolektör yüzeyi siyah boya ile boyandı. Kollektör, ısı pompası
devresine doğrudan bağlandı. Kollektörden ısı kaybının olmaması için kollektör
yüzeyi alttan 50 mm camyünü ile izole edildi. İzolasyon malzemesi ahşap kasa ve
galvanizli sac ile muhafaza altına alındı. Kollektör eğim açısı bölge enlem derecesi
+15 = xº olarak verildi (Şekil 7.1).

7.3. Isı Pompası Devresi

Isı pompasının kondenseri ısıtılacak su deposunun içerisine yerleştirildi. Su deposu


65 litre hacimli 2mm çelik sacdan yapıldı. 5 cm camyünü ile izole edildi. Kollektör,
evaporatör olarak düzenlendi ve ısı pompası devresine doğrudan bağlandı. Bu
şekilde, kollektör yüzeyinde absorblanan ısının kondensere iletilmesi amaçlandı.
Isı pompası devresinde soğutucu akışkan olarak R404a kullanıldı. Devrede dolaşımı
sağlamak için ½ BG’ lik kompresör kullanıldı (Şekil 7.2 – Şekil 7.3).

Şekil 7.2.Isı pompasının sisteme bağlanması1


50

Şekil 7.3.Isı pompasının sisteme bağlanması2


51

Resim 7.1.Güneş destekli ısı pompalı su ısıtıcısı deney setinin görünüşü


52

8. ENERJİ DENGESİ HESAPLARI

8.1. Deneylerin Yapılışı

Deneyler, güneşlenme şiddetinin düşük, ısı ihtiyacının ise fazla olduğu kış şartlarına
uygun olması için Mart 2006 da bir ay süre ile gerçekleştirildi. Isı transfer
yüzeylerinin tahmini boyutları hesaplanırken, en büyük ısı transferi göz önüne
alınmıştır. Deneyler her gün saat 11.00 – 16.00 arasında ve her gün üç saat süreyle
yapıldı. 22 / 03 / 2006 günü yapılan ölçümler örnek alınarak cihazın enerji denge
denklemleri çıkarıldı.

Ölçümler 12 kanallı dijital termometre kullanılarak, k tipi (Fe- cons) termokupl ile 10
dakika ara ile yapıldı. Güneşlenme şiddetinin yüksek olduğu saatlerdeki değerler
kullanılarak hesaplamalar yapıldı. Bu suretle cihaz performansının maksimuma
ulaşması amaçlandı.
Güneş ışınımı değerleri için Ankara Meteoroloji Genel müdürlüğü ölçümlerinden
yararlandı.

Kollektör, kış şartlarına göre enlem +15º eğimde yerleştirildi.

Hesaplamalarda, 22.03.2006 günü saat 11.00 – 14.00 arasındaki ölçümler kullanıldı.


Her 10 dakika ara ile Isıtma tesir katsayısı hesaplandı. Sonuçlar grafiklerle verildi.
53

Çizelge 8.1.Ankara meteoroloji müdürlüğünden alınan Mart 2006 saatlik güneş


şiddeti değerleri

8.2. Termodinamik Hesaplamalar

Hesaplar için gerekli radyasyon değerleri Ankara meteoroloji Müdürlüğünden alınan


değerler çizelge 8.1. de verilmiştir. Sisteme ait termodinamik değerler ve semboller
şekil 8.1. de görülmektedir.
54

Şekil 8.1. Güneş destekli ısı pompalı su ısıtıcısına ait termodinamik değerler ve
semboller

8.2.1. Kolektörün ısı kazancı hesabı

qh= 634,87 w/m2h (53.40cal/cm2h 22.03.2006 günü saat 13.00 Çizelge 8.1)
QH = AC x Fb x qh
AC = Kolektör yüzeyi (1m2)
Fb = Eğim açısı faktörü 1,33 alındı [18].
QH = AC x Fb x qh
QH = 1 x1,33 x 634,87 = 844,37 w/m2h
55

8.2.2. Isı pompasının ısıtma tesir katsayısı hesabı

Örnek hesaplama için, 22.03.2006 günü saat 13.00’deki ölçümler kullanılmıştır.


Suyun sıcaklığı Ti = 38,2 ºC
Ortam sıcaklığı Td = 23,2 ºC
Evaporatör giriş sıcaklığı Tb = 2 ºC
Kondenser giriş sıcaklığı Ty = 55 ºC
Evaporatöre giren enerji Qb = m(h1-h4)
Kompresörden alınan enerji QK = m(h2-h1)
Kondenserden alınan enerji Qy = m(h2-h3)
22.03.2006 günü saat 13.00’de alınan ölçümler kullanılarak, ısı pompası çevriminin
entalpi değerleri, Şekil 8.2. de verilen [Log(p)-h diyagramından alınmıştır.
h1= 369,6kj/kg,
h2= 396,8kj/kg,
h3= h4= 293,6 kj/kg
QH = 844,37 w/m2h → 844,37 / 1000 * 3600 = 3039,732 kj/h
QH = Qb = m(h1-h4) → m = Qb / (h1-h4)
m = 3039,732 / 369,6 – 293,6
m = 39,9 kg/h

QK = m(h2-h1) = 39,9 (396,8 – 369,6)


= 1085,28 kj/h

Qy = m(h2-h3) = 39,9 (396,8 – 293,6)


= 4117,68 kj/h

Isıtma tesir katsayısı ITK = Qy / Qk = 4117,68 / 1085,28


= 3,79

Carnot = T1 / T2-T1 = 273-2 / (273+55)-(273-2)


= 271 / 328-271 = 4,75
Isıtma verimi = ηısı = Copısı / Carnot = 3,79/4,75 = 0,797 ≈ %80
56

Şekil 8.2. R404a Log(p)-h diyagramında entalpi değerlerinin okunuşu


57

Şekil 8.3. Güneşlenme şiddetine göre kondenser sıcaklığının değişimi

Şekil 8.3’de güneş kolektörü üzerine düşen radyasyon miktarı arttığında kondenser
sıcaklığı da önce atmakta sonra düşmektedir. Bunun nedeni soğutma sistemindeki
gaz sıkışması olarak yorumlanmıştır.

Şekil 8.4. Güneşlenme şiddetine göre COP değişimi


58

Şekil 8.4’de güneş kolektöründen sisteme giren ısı enerjisi arttıkça, sistemin COP’u
artmaktadır. Şekil 8.5’de ise kondenser sıcaklığı arttıkça, sistemin COP’u
azalmaktadır.

Şekil 8.5. Kondenser sıcaklığına göre COP değişimi

Şekil 8.6. Zamana göre COP değişimi


59

8.2.3. Su deposunun ısı kaybı hesabı

QKa = K x A x (Ti-Td)
QKa = Su deposundan kayıp olan enerji (W).
K= Depo yüzeyinin toplam ısı iletim katsayısı (W/ m2 ºC).
A= Deponun toplam yüzey alanı ( m2 ).
Ti = Depo içindeki suyun sıcaklığı (38,2 ºC).
Td = dış sıcaklık (23,2 ºC).

1 1 d1 d2 d3 1
----- = --------- + ---------- + ---------- + ----------- + ----------
K αi λ1 λ1 λ1 αd

d1 = Depo yüzey elemanı 1,5mm galvanizli çelik sac (m)


d2 = Depo yalıtım malzemesi, 50mm cam yünü (m)
d3 = Depo yüzey elemanı 0,5mm galvanizli çelik sac (m)
λ = Depo yüzey elemanlarının ısı geçiş katsayıları (W/m2K)
αi = Depo iç yüzeyin yüzeysel ısı taşınım katsayısı (W/m2K)
αd = Depo dış yüzeyin yüzeysel ısı taşınım katsayısı (W/m2K)

1 1 0,0015 0,05 0,0005 1


----- = --------- + ------------- + ----------- + ----------- + ---------
K 8 90 0,035 90 25

1/K = 0,12 + 0,000016 + 1,42 + 0,000005 + 0,04


1/K = 1,58
K = 0,632W/ m2 ºC

A = (0,3x0,5x2) + (0,3x0,45x2) + (0,45x0,5x2)


= 0,3 + 0,27 + 0,45
= 0,92 m2

QKa = KxAx(Ti-Td)
= 0,632 x 0,92 x (38,2-23,2)
60

= 8,72 W ≈ 8,72 x 3600 = 31,392 kj/h

Qsu = m x c x ∆T
Qsu = Suyun aldığı ısı enerjisi (kj/h)
m = Suyun kütlesi (Kg)
c = Suyun özgül ısısı (4,18 kj/kg h K)
∆T = Suyun ilk ve son sıcaklık farkı (ºC)
Qsu = 65 x 4,18 x (38,2-23,2) = 4075,5 kj/h

Qy = QKa + Qsu
= 31,39 + 4075,5 = 4106,89 kj/h

8.2.4. Kondenser yüzey alanı hesabı

Qy = hd x AK x (Ty-T0) x ήf
Qy = Kondenserden alınan enerji = 4117,68 kj/h
hd = Dış hava ısı taşınım katsayısı
AK = Kondenser yüzeyi alanı
Ty = Kondenser yüzeyi sıcaklığı
T0 = Kolektör yüzeyi sıcaklığı
ηf = Kanat verimi 0,9 alınabilir [1].

Qy 4117,68 4117,68
AK = ------------------------- = ------------------------------- = -----------------
hd x (Ty-T0) x ηf 15 x (55-34,3) x 0,9 279,45

AK = 14,73 m2
61

9. SONUÇ VE ÖNERİLER

9.1. Sonuç

Bu çalışmada, güneş enerjisi destekli ısı pompasının deneysel olarak incelenmesi


sonucunda 1m2 kollektör yüzey alanından sisteme QH = 844,37 enerji girdisi
gerçekleşirken, yalıtımlı bir depodaki (K = 0,632W/ m2 ºC) suya, Qsu = 4075,5 kj/h
ısı enerjisi aktarılmıştır.

Bu uygulamada ısı pompasının ITK’sı 3,79 olarak hesaplanmıştır. Güneş


kolektöründen sisteme giren ısı enerjisi artıkça sistemin ITK’sı artmaktadır.

Suya aktarılan enerji 4075,5 kj/h, depodan kaybolan enerji 31,39 kj/h hesaplanmıştır.
Isı pompasından sisteme aktarılan toplam ısı 4106,89 kj/h (kondenserden alınan ısı
teorik olarak (p-h)’dan hesaplanmıştır.

Güneş destekli ısı pompası ile uygun sayıda ve ölçüde tasarım yapıldığında her türlü
ortam ısıtılabilir.

9.2. Öneriler

Bu çalışmada soğutucu akışkan olarak R404a kullanıldı. Isı pompalarında


kullanılabilecek diğer akışkanlarla yeni araştırmalar yapılabilir.

Kompresör gücü değiştirilerek sistem tekrar denenebilir.

Evaporatör (güneş kolektörü) konstrüksiyonu değiştirilebilir.


62

KAYNAKLAR

1. Usta, H., “Isı Borulu Güneş Kolektörü Destekli Isı Pompası”, Yüksek Lisans
Tezi Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Ankara, 1-4, 8-20 (1988).

2. Çomaklı, Ö., Kaygusuz, K., and Ayhan, T., “Solar-assisted heat pump and
energy storage for residental heating”, Solar Energy, 51 (5): 357-366 (1993).

3. İleri, A., “Yearly simulation of a solar-aided R22-DEGDME absorption heat


pump system”, Solar Energy, 55 (4): 255-265 (1995).

4. Abou-Ziyan, H. Z., Ahmed, M. F., Metwally, M. N. and Abd El-Hameed, H.


M., “Solar-assisted R22 and R134a heat pump systems for low-temperature
applications”, Applied Thermal Engineering, 17 (5): 455-469 (1997).

5. Yamankaradeniz, R. and Horuz, I., “The theoretical and experimental


investigation of the characteristics of solar-assisted heat pump for clear days”,
International Communications in Heat and Mass Transfer, 25 (6): 885-898
(1998).

6. Torres Reyes, E., Picon Nuñez, M. and Cervantesde J. G., “Exergy analysis
and optimization of a solar-assisted heat pump”, Energy, 23 (4): 337-344
(1998).

7. Huang, B. J., and Chyng, J. P., “Integral-type solar-assisted heat pump water
heater”, Renewable Energy, 16 (1-4): 731-734 (1999).

8. Esen, M., “Termal performance of a solar aided- latent heat store used for space
heating by heat pump”, Solar Energy, 69 (1): 15-25 (2000).

9. Kaygusuz, K., “Experimental and theoretical investigation of a solar heating


system with heat pump”, Renewable Energy, 21 (1): 79-102 (2000).

10. Hawlader, M. N. A., Chou, S. K. and Ullah, M. Z., “The performance of a


solar assisted heat pump water heating system”, Applied Thermal
Engineering, 21 (10): 1049-1065 (2001).

11. Badescu, V., “Model of a solar-assisted heat-pump system for space heating
integrating a thermal energy storage unit”, Energy and Buildings, 34 (7): 715-
726 (2002).

12. Kuang, Y. H., Wang, R. Z. and Yu, L. Q., “Experimental study on solar
assisted heat pump system for heat supply”, Energy Conversion and
Management, 44 (7): 1089-1098 (2003).

13. Özkol, N., “Uygulamalı Soğutma Tekniği”, TMMOB Makine Mühendisleri


Odası Yayın No: 115, Ankara, 18-56 (1999).
63

14. 2000 Ashrae Handbook, “Heating, Ventilating andA ir-Conditioning Systems


and Equıpment”, USA, 85-128 (2000).

15. Çengel, Y. A., Boles, A. M., “Thermodynamics An Engineering Approach”,


McGraw-Hill, USA, 30-45 (1989).

16. Ataer,E., Türkoğlu, H., Usta, H., “Ticari Soğutucularda Alternatif soğutucu
Akışkanların Kullanımı”, TTGV, Ankara, 15-50 (1999).

17. Andrew, D., “Modern Refrıgeratıon And Aırcondıtıonıng”, The Goodheart-


Wıllcox Company,Inc., South Holland, 8-16 (1982).

18. Uyarel, A., Öz, E.S., “Güneş Enerjisi ve Uygulamaları”, Emel Matbaacılık
sanayi, Ankara, 56 (1987).
64

ÖZGEÇMİŞ

Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı : KILIÇ, Hüseyin
Uyruğu : T.C.
Doğum tarihi ve yeri : 01.03.1971 Nizip
Medeni hali : Evli
Telefon : 0 (505) 625 50 38
Faks :
e-mail : hkilic70@hotmail.com.

Eğitim Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi


Lisans Gazi Üniversitesi/ Teknik Eğitim
Fakültesi/ Makine Eğitimi Bölümü/
Tesisat Öğretmenliği 1992
Lise M. Akif Ersoy Endüstri Meslek Lisesi 1987
Ortaokul Köseler Köyü Orta Okulu 1984
İlkokul Gürbaşak Köyü İlkokulu 1981

İş Deneyimi
Yıl Yer Görev
1992-1997 Edirne Endüstri Meslek Lisesi Öğretmen/ Bölüm Şefi
1997- 2006 M. Akif Ersoy Endüstri Meslek
Lisesi / Gaziantep Öğretmen/ Bölüm Şefi
Yabancı Dil
İngilizce

Hobiler
Kitap okumak, Futbol izlemek, Müzik dinlemek, Seyahat, Bahçecilik, Piknik

You might also like