Professional Documents
Culture Documents
Hazırlayan
Tez Danışmanı
ANKARA - 2006
TEZ TANITIM FORMU
SPONSOR KURULUŞ: --
Hazırlayan
Tez Danışmanı
ANKARA - 2006
KARA HARP OKULU
Başkan ---------------------------------
Üye ---------------------------------
Üye ---------------------------------
ONAY
Taner ALTINOK
Prof. Dr. Y. Müh. Alb.
Enstitü Müdürü
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans konusu tespit etmenin zorluğunu ilk başta yoğun bir
şekilde yaşadım. Bu dönemde tez konusu bulmamda yardımcı olan ve
sonrasında da danışmanlık yaparak beni yönlendiren Dr. Mehmet ATAY’a
teşekkür ederim.
i
ÖZET
ii
Bilinen dünyada, en kanlı savaşların yaşandığı 20. yüzyılda ise, ulusal
ve Uluslararası politik hedeflere ve ekonomik çıkarlara ulaşmada tek ve en
geçerli yol olarak bilinen sıcak savaş, yerini insanların bilinçaltı ve duygularını
hedef alan psikolojik savaşa bırakmıştır. Psikolojik savaş, kimi zaman askeri
faaliyetlere ek işlemsel bir araç, kimi zaman politikanın bir kategorisi, kimi
zaman da topyekûn savaşın son uçtaki bir bilimi olarak ortaya çıkmaktadır.
Psikolojik savaş, hiçbir teorisyenin, bilginin veya düşünürün kafasından
çıkmış değildir. Psikolojik savaş, ne kadar eskiye gidilirse gidilsin bir savaştır,
ancak insanların canına veya malına yapılan bir kasttan öte zihinlere
yöneltilmiştir.
iii
Uluslararası platformda tüm gelişmiş ülkeler, amaçladıkları hedeflere
ulaşmak için dünya siyasetini yönetmeyi isterler. Devletlerin kendi ulusal
çıkarları doğrultusunda tespit ettiği dış politika hedef ve stratejilerinin
gerçekleşmesi için, ülke içinde halkın desteği, ülke dışında ise zihinlerin
kazanılması gerekmektedir. Bu da etkin bir psikolojik operasyon stratejisini
gerektirir.
iv
ABSTRACT
Wise leaders to attain supremacy for many years have used the
psychological operations. These operations were planned and implemented
very carefully or used without detailed plans; however their effects have
mainly been positive if used at the right place and time.
Sun Tzu said, “Well-prepared armies defeat the enemy without war.
They take the control of cities without attacking and gain authority of other
governments without a major operation” which shows the importance of
psychological operations in the battlefield. Today, three methods of
psychological operations; propaganda, psychological warfare and
disinformation are widely used by governments.
20th century has been the bloodiest era of mankind with two
devastating wars. The end of 20th century has however introduced a new way
of fighting, psychological warfare that aims emotions and ideas of people.
Psychological warfare is either used as complementary tool by the
governments or as a main element without the use of other means. A famous
strategists or a commander did not invent psychological warfare. It is a war
v
that is directed against minds rather than bodies. Ignoring the importance of
psychological warfare and its effects can lead to defeats. The target is the
perseverance of enemy and using indirect ways and methods can only
weaken this.
vi
İÇİNDEKİLER
Teşekkür ..........................................................................................................i
Özet ................................................................................................................ ii
Abstract...........................................................................................................v
İçindekiler...................................................................................................... vii
Şekiller Listesi .............................................................................................. xiii
Kısaltmalar Listesi........................................................................................ xiv
Ön Söz.......................................................................................................... xv
Giriş .............................................................................................................. 1
BİRİNCİ BÖLÜM
PROPAGANDA
1. PROPAGANDANIN TANIMLANMASI........................................................ 5
2. PROPAGANDANIN UNSURLARI.............................................................. 8
a. Propagandacı ....................................................................................... 8
b. Kaynak.................................................................................................. 9
c. Zaman................................................................................................. 11
ç. Kitle..................................................................................................... 12
d. Hedef .................................................................................................. 14
vii
5. PROPAGANDA TÜRLERİ ....................................................................... 25
b. Karşı Propaganda............................................................................... 30
7. PROPAGANDA ARAÇLARI..................................................................... 34
a. Haber.................................................................................................. 34
d. Gösteri ................................................................................................ 42
f. İnternet ................................................................................................ 44
g. Söylenti............................................................................................... 45
viii
8. PROPAGANDANIN KURALLARI............................................................. 47
9. PROPAGANDA TEKNİKLERİ.................................................................. 50
a. Ad Takma ........................................................................................... 51
c. Transfer .............................................................................................. 51
ç. Tanıklık ............................................................................................... 52
İKİNCİ BÖLÜM
PSİKOLOJİK SAVAŞ
b. Deformasyon ...................................................................................... 69
(2) Cahilleştirme................................................................................... 70
ix
(3) Fakirleştirme ................................................................................... 71
c. Ajitasyon ............................................................................................. 72
ç. Provokasyon ....................................................................................... 74
b. Sorgulama .......................................................................................... 90
a. Eğitim Düzeyi...................................................................................... 91
b. Yasak Koymak.................................................................................... 91
d. Yaşam seviyesi................................................................................... 92
x
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DEZİNFORMASYON
xi
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sonuç......................................................................................................... 122
xii
ŞEKİLLER
Sayfa
xiii
KISALTMALAR
Bz. : Bakınız
C. : Cilt
FM : Field Manual
(Sahra Talimnamesi)
US : United States
xiv
ÖN SÖZ
xv
GİRİŞ
2
Propagandada her tür materyalin bir araç olarak kullanılabilir olması ve
sürekli gelişen teknolojiden yararlanması, propagandacıyı kitlelere ulaşmada
sınır tanımaz bir duruma getirmiştir. Kitle iletişim araçlarının gelişmesi ile
propaganda, daha acımasız bir hal alarak, kitleleri esir konumuna
düşürmüştür. Propaganda, plansız ve programsız bir faaliyet değildir.
Tamamen sistemli bir çalışma gerektirir. Kurallarına dikkat edilmesi ve
tekniklerinin etkili kullanımı yapılan propagandadan verim alınmasında önem
kazanır.
3
Dezinformasyon ise, sistematik ve profesyoneldir, kitle iletişim araçları etkin
olarak kullanılır. Buna paralel olarak, enflüans, görünüşte düzensiz, özü
bakımından nicelikli bir faaliyet olarak yürütüldüğü halde, dezinformasyon
bilinçlerde ve özellikle hedef kitlenin bilinçaltında, uygulayan ülke lehine, bazı
davranışlarla kötü görüntüleri yerleştirmeye yönelik bir program uygular.
4
BİRİNCİ BÖLÜM
PROPAGANDA
1. PROPAGANDANIN TANIMLANMASI
HÜKÜMET İDEOLOJİ
KURUM
PROPAGANDACI
EKONOMİ KÜLTÜREL
ÇEVRE
DİĞER TV RADYO BASIN FİLM
R
MEDYA
TOPLUMSAL
İLİŞKİLER AĞI
OY VERME GÖSTERİLER
DEDİKODU KANAAT
ÖNDERLERİ
BAĞIŞ GRUPLARA
YAPMA KATILMA
KÜÇÜK
GRUPLAR KARŞI
PROPAGANDA
TOPLUMUN
OLAYLAR MİTLERİ
KAMU
EĞİLİMLER:BİREYSEL
FARKLILIKLAR
KÜLTÜREL
ÇEVRE
6
tahlil ederler. Propaganda ile sunulan temanın içinde mesaj verici, amaç,
mesajın kendisi, ulaşım kanalları, hedef kitle ve alınan cevaplarda işlenmiş
olmaktadır. Propaganda, algılamaları şekillendirme, kavrayışları yönlendirme
ve propagandacının arzuladığı amaca ulaşmasına yardım edecek bir cevabın
alınmasını sağlayacak davranışları tavsiye etme niyetiyle yapılan, önceden
tasarlanmış ve sistemli girişimlerdir. Jowett ve O'Donnell'ın Şekil-1’deki
“Modern Toplumlarda Propaganda Süreci” modeli, günümüzde
propagandanın bir iletişim biçimi olarak nasıl işlediğini göstermesi açısından
önemlidir (Jowett ve O’Donnell, 1999: 6).
7
edebilecek faaliyetler de propaganda olarak tanımlanabilir (Özsoy, 1998: 6–
7). Kamuoyunu etkilemek için gerçek, yarı gerçek ya da yalan bilgiler
sunarak, simgeler aracılığıyla bireylerin veya grupların inançlarını, tutumlarını
ya da eylemlerini etkileme yönünde yapılan sistemli gayretlerin tümü de
propaganda kapsamındadır (Bektaş, 2002: 31).
2. PROPAGANDANIN UNSURLARI
a. Propagandacı1
1
Propagandacı: Propaganda yapan kimse, propagandist (İng.), propagandiste (Fra,)
8
propagandacının esas amacı biliniyorsa veya gerçek kaynak ortaya
çıkarılmışsa elde edilmeyebilir (Bektaş, 2002: 54).
b. Kaynak
9
P
P1 A
M3
M1
M2
P1 A
10
ABD, İkinci Dünya Savaşı esnasında bu iki çeşit propagandayı
kullanmakta o kadar başarılıydı ki, aşağıda belirtilen üç hususun oluşmasına
sebep oldu. Dikkat edilmesi gereken ilk husus kaynağın karakteridir.
Kaynağın karakteri ile ilgili farklılıklar söz konusu olabilir. Kaynağın aidiyeti ile
ilgili gerçek kaynak (propagandanın gerçek yayınlayıcısı) ve görünen kaynak
(üzerinde imzası olan kişi) olmak üzere iki durum görülür. Bir diğer husus ise
kaynağın gösterimidir. Bununla ilgili olarak da ilk kullanıcı kaynağı (ilk defa
kullanan kişi) ve müteakip kullanıcı kaynağı (sadece alıntı yaptığını iddia
eden) bulunabilir (Strangelove, 1998).
c. Zaman
11
zamanları, yayın zamanları, pekiştirmede yapılacak tekrarların zamanı dikkat
edilecek önemli hususlardandır (Strangelove, 1998).
ç. Kitle
2
Mein Kampf (Alm.), Hitler’in 1924 yılında hapishane arkadaşı Rudolf Hess’e yazdırdığı otobiyografisi.
12
Kitle iletişiminde izleyiciler, genellikle birbirleriyle ilişkisi olmayan
bireylerdir. Propagandada en büyük etki, bireylerden oluşan gruplar
aracılığıyla kitlelere ulaşarak, yeni fikir ve haberleri bu kitle içinde yaymakla
elde edilir (Kayabalı ve Arslanoğlu, 1983: 14).
13
başarılı önderler daima güzel konuşan ve toplumlarını şiddetle etkileyen
kişilerdir (Kayabalı ve Arslanoğlu, 1983: 21).
d. Hedef
İyi bir propaganda, belli bir zamanda, tek bir temel hedefe yönelir. Bu
bir “yoğunlaştırma”dır. Hitler, bu yöntemi çok iyi uygulamıştır. Önce
Marksçılara karşı burjuva partileri ve aşırı sağcı partilerle, sonra burjuva
partilere karşı ulusçu sağla birleştiler, en sonunda da ulusçuları elediler,
böylelikle Naziler karşılarında hep tek düşman bulmuşlardır (Domenach,
2003: 57).
14
Bu sayıca az olan karşıtların tamamı mümkün olduğunca tek bir
kişiye veya sınıfa indirgenmeye çalışılır. Nazi propagandasında,
demokratların, plütokratların, Bolşeviklerin Avrupa’ya karşı olan hareketi,
uluslararası yahudiliğin yönettiği bir takım çabalar olarak sunulmuştur.
“Bulaştırma” da diyeceğimiz bu yöntem, kitlelerde, tüm karşıtların aynı
kategoride yer aldığı kanısı uyandırır. Yani, karşıtlar arasındaki ayrılıkların
aslında halkı aldatmak için başvurulmuş bir düzen olduğu, gerçekte halka
karşı anlaştıkları belirtilmeye çalışılır (Domenach, 2003: 59).
3. PROPAGANDANIN AMAÇLARI
15
• Boyun eğdirme
• Bozgunculuk
• İşbirliği
• Panik
• Eylemlerin koordinasyonu,
16
4. PROPAGANDANIN GELİŞİMİ
17
Özellikle İsa’nın ölümünden sonra, Hıristiyanlığın yayılması, çok
geniş bir propaganda faaliyeti sonucu olmuştur. Havariler, Hıristiyanlığı
anlatmaya yönelik propaganda eyleminde ilkin ümitsiz köleleri ve sefalet
içindeki halkı seçerek birebir temas yolu ile çok geniş kitlelere mesajlarını
duyurabilmişlerdir. Büyük mücadeleler sonucu, Roma’nın da Hıristiyanlığı
kabul etmesiyle, Avrupa’nın diğer bölgelerine misyoner propagandacılar
gönderilmiştir. Çeşitli nedenlerle kitap sayısının az oluşu, okur-yazar oranının
düşük olması söylentilerin çoğalmasına ve rivayetlerin ağızdan ağıza
dolaşmasına neden olmuştur. Halkın bu cehaletinden en çok istifade edenler
ise kilise mensuplarıdır. Sahip olduğu mal ve servetle giderek güçlenen kilise,
halk üzerindeki mukadderatı belirlemede ve çıkarlarını savunmada krallarla
karşı karşıya kalınca, ilk defa doğrudan doğruya siyasi maksatlarla planlı bir
propaganda faaliyetine yönelmiştir (Özsoy, 1998: 28).
18
Kavram olarak propaganda ise, 17 nci yüzyılda Papa 15. Greguar
tarafından kurulan “Congragatio de Propaganda Fide” (İtikatı Yayma
Cemiyeti) ile ortaya çıkmıştır. Bu cemiyet, Katolik kilisesi tarafından artan
Protestan kiliselerine karşı propaganda amacıyla kurulmuştur3 (Bektaş, 2002:
66). Katolik inanışları üstün tutmak, inançları yaymak ve protestanların
aleyhte yaptıkları propagandaya karşı mücadele etme görevini üstlenmiştir
(Özsoy, 1998: 34).
3
Bu cemiyetin üç şubesi vardı. Birinci şube, dua kitaplarını gözden geçirmekle görevliydi. İkinci şube,
yabancı ülkelerdeki piskoposlardan ve diğer memurlardan gelen raporları tetkik ediyordu. Üçüncü şube
ise bugünkü anlamda propaganda faaliyetlerini planlıyor ve yürütüyordu (Mutlu, 2003: 108).
19
Thomas Paine adlı yazarın hazırladığı “Genel İrade” başlıklı broşür üç ay
içinde 120.000 adet satmıştır (Bektaş, 2002: 82).
20
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte propaganda,
uluslararası ilişkilerde önemli bir konu haline geldi. Propaganda bir harp silahı
olarak ilk kez İngilizler tarafından bu savaşta kullanıldı. Savaşta, gerek
askeri, gerekse ekonomik alanda ayakta kalabilmenin, ancak düşmanın
maneviyatını kırmak ve kendi halkının maneviyatını güçlü tutmakla
sağlanabileceği anlaşıldı (Mutlu, 2003: 109). Propagandanın ilk kez Birinci
Dünya Savaşı’nda kullanılmasında Osman Özsoy şu örneği veriyor (Özsoy,
1998: 89)
“1917 yılında Alman topraklarına propaganda kâğıdı atan iki İngiliz pilotu
Almanların eline esir düşünce, bunlar ağır savaş suçu işledikleri gerekçesiyle
mahkemeye sevk edilmişler ve on yıl ağır hizmete mahkûm edilmişlerdir.
1923 yılında La Haye'de, savaşlarda hava propagandalarının yapılabileceği
kabul edilmiş ve bu tarihten sonra propaganda savaşta meşru bir silah
olarak kullanılmaya başlanmıştır. Böylece propaganda meşru bir mücadele
vasıtası olmuştur."
21
aktarılmıştır. Görüldüğü üzere, merkezden kontrol edilen Sovyet propaganda
sistemi, tecrübeli propagandacılarla eğitilen yerel kulüpler ve diğer toplumsal
örgütlenmeler aracılığıyla, ülkedeki yaşamın her alanına ulaşmıştır. Komünist
rejimle yönetilen ülkelerde propaganda alanını belirlemek olanaksızdır.
Propaganda yazıdan sanata, ilköğretimden sanayi ve tarım üretimine kadar
her alana ulaştığından, toplumun tüm etkinlikleri propaganda konusu
yapılabilmektedir (Bektaş, 2002: 141).
4
13 Mart 1933 tarihinde Hitler, Goebbels'in yönetiminde çalışacak Propaganda ve Halkı Aydınlatma
Bakanlığı'nı kurdu. Goebbels, aynı yıl, Nazilere kitle iletişimini ve tüm kültürel faaliyetleri tek çatı altında
koordine etme olanağı sunan, Reich Kültür Dairesi'nin de başkanlığına getirildi. Goebbels'in bakanlığı
ise olağanüstü yetkilerle donatıldı. İçişleri Bakanlığı radyo yayınları, filmler, basın ve tiyatronun
denetlenmesi, sanat eserleri ve anıtların korunması ve resmi kutlamalarla tatil günlerinin
düzenlenmesine ilişkin yetkilerini Propaganda ve Halkı Aydınlatma Bakanlığı'na devretti. Aynı şekilde
Dışişleri Bakanlığı da dış ülkelerdeki propaganda faaliyetini yeni bakanlığın işlevi olarak kabul etti.
22
şey değildirler ve sözcükler olarak üzerlerine anlamlarını değiştirecek
elbiseler giydirilene kadar istenildiği biçimde şekillendirilebilirler."
5
1938 yılında bakanlık idare, propaganda, radyo yayınları, basın ve erişkinlerin eğitimi isimli beş
şubeden oluşurken, 1942 yılında şube sayısı 14’e yükselmiştir.
23
sosyalizm, komünizm, demokrasi) üstün olduğunun kanıtı olarak
sunmuşlardır. Savaşın merkezi sayılan Avrupa’da eğitimli kitle oranının
yüksek oluşu yazılı basın, kitap, broşür ve posterler aracılığıyla
gerçekleştirilen propagandanın etkinliğini önemli ölçüde artırmıştır (Bektaş,
2002: 163).
24
Tarihsel süreç içerisinde uygulanan farklı propaganda yöntemlerinin
en önemli nedeni de teknoloji ve kullanılan araçların gelişimidir. Uzun yıllar
belli bir bölge içerisinde sınırlı kalan propaganda, sınırları ilk kez radyonun
kullanılmasıyla zorlamış, 20 nci yüzyılın sonlarına doğru uyduların kullanıldığı
televizyon yayıncılığı, internet ve telekomünikasyon araçlarının çeşitliliği ile
küresel alanda sınırları kaldırmıştır.
5. PROPAGANDA TÜRLERİ
Yapılan bir propagandayı, yalın olarak bir tür içine sokmak mümkün
değildir. Propagandayı, propagandacı bir amaç doğrultusunda kurguladığı
için, hedefe giden seçenekte propaganda türlerinin her birisini
kullanabilmektedir.
25
Serbestçe dolaşamaz. Karşı taraf, korunmak için karşı propaganda
imkânlarını devreye sokarsa, propaganda bozulabilir ve hedef kitle de
olumsuz etki oluşturabilir (Tarhan, 2005: 37).
26
sorumluluk, reddedilecek şekilde önceden hazırlıklı olunur. Kaynak gizli
kaldığı sürece, yalan, rivayet, şayia ve dedikodulardan oldukça verimli
sonuçlar elde edilir (Tarhan, 2005: 41).
Gri Propaganda, beyaz ile siyah propaganda arasında yer alan bir
türdür. Gerçek ile yalanın iç içe geçirilmesi suretiyle yapılır. Neyin gerçek
neyin yalan olduğu bilinemez. Düşman veya dost, kimin tarafından geldiği
belirlenemez. Kaynak gizli tutulur. Rivayet ve şayialara dayanır (Özsoy, 1998:
21). Olaylar çarptırılarak sunulur. Mübalağa ve yalana çok başvurulur.
Olumlu bir şey gölgelendirilerek yansıtılır. Verilecek mesaj veya bilgilerin ilgi
çekici ve zihinleri karıştırması istenir. Bazen gündem saptırılarak hedef
kitlenin dikkati diğer gelişmelere çekilir (Bektaş, 2002: 37).
27
Doğru bir olay yanlışlarla birlikte işlenir. Senaryolaştırılmış rivayetler
hazırlanır. Gri propagandanın amacı, kusurlu, noksan bir şeyi, tam ve yeterli
göstermek veya yeterli, açık olan bir şeyi şüpheli göstererek gölgelendirmek,
değerden düşürmek olabilir. Her tür çelişki ustaca kullanılarak zihinlerde soru
işareti uyandırılır (Tarhan, 2005: 40).
6. PROPAGANDA YÖNTEMLERİ
a. Politik Propaganda
28
20 nci yüzyılda gelişimini sürdüren politik propaganda, bu asırda
çağdaş kitleyi bularak eylem alanını, haber alma ve iletişim tekniklerini
kullanarak eylem yollarını genişletmiştir.
29
Lenin’in parolaları, sonunda içgüdülere, temel söylevlere bağlansa
bile, halkın gereksinimlerine uygun bir temele dayandırılabilir. Hitler,
kendisine bağnazca bağlanmış bir topluluğun önünde, halkın ihtiyaçlarının
ötesinde, içlerinde zamanla kora dönüşmüş ateş olan “güç” ve “kin” isteklerini
yeniden alevlendirmek istiyordu. Bu yüzden Hitler de propaganda, taktik bir
ilerlemeye bağlı olmaktan çok kendi başına bir taktiktir. Söz amacına
ulaştıktan sonra düşüncenin pek önemi kalmaz (Domenach, 2003: 41).
b. Karşı Propaganda
30
tonunun yumuşaklığı sonuç almada çok önemlidir. Karşı tarafın nelere
inanacağı, ne tür zafiyet içerisinde olduğu önceden bilinmelidir. Karşı tarafla
alay etmek söz konusu olamaz ancak zaafları sıklıkla dile getirilmelidir
(Tarhan, 2005: 52).
31
İngiltere’nin İrlandalı Katoliklere yaptığı zulümleri gündem konusu olarak
işlemekteydi (Domenach, 2003: 80).
Düşmanın tezini gerçek dışı gösteren bir fotoğraf, yazı, tanık veya bir
olay düşmana ait kanıtlamayı gözden düşürür. İleri sürülen iddialar, eğer
düşmanın denetimi altında bulunan haber kaynaklarından elde edilmişse
düşman propagandasının etkisizleştirilmesi daha kolay olur (Domenach,
2003: 81).
32
(6) Düşmanı Gülünç Hale Düşürmek
33
Bölücü propaganda, genellikle ihtilal arzulayan muhalif gruplar
tarafından yıkıcı ve düzene başkaldıran bir nitelik taşır. Tarihte ihtilaller ve
savaşlar, bölücü propagandanın kıvılcımlarıyla başlamıştır. Hükümetler de
iktidara geldikleri zaman köklü değişikliklere gitmek zorunda kaldıklarında
bölücü propagandayı etkin şekilde kullanırlar. Özellikle direnme söz konusu
olan kitlelere karşı etkili bir çözüm yoludur. Lenin, bölücü propagandayı
iktidara gelmeden önce Bolşevik İhtilali sırasında, iktidara geldikten sonrada
direnen halk gruplarına karşı başarılı şekilde uygulayan bir liderdi (Bektaş,
2002: 200).
ç. Bütünleştirici Propaganda
7. PROPAGANDA ARAÇLARI
a. Haber
34
Propaganda, güncel bir olayla, siyasal, ekonomik veya bilimsel bir gerçekle
ilişkilendirilmek zorundadır. Propagandanın temelinde genellikle aktüalite
vardır. Ancak, uygulanacak propagandaya malzeme olacak güncel olayın
halk tarafından bilinmesi, daha da önemlisi halkın ilgisini çekmesi gerekir.
Halkın ilgisine çeken güncel bir olaya dayandırılarak yapılacak propagandaya
karşı hedef kitle olumlu bir duyarlılık içinde olacaktır (Mutlu, 2003: 114).
35
medyanın bir araç olarak kullanıldığı propaganda faaliyeti ile duyurulmuş oldu
(Meyer, 2002: 47).
36
18 nci yüzyılın düşünürleri devrimci bir propaganda için yergi yazıları,
kitaplar ve bildiriler hazırladılar. Onların bu çabaları insanlar üzerinde derin
etki oluşturmuştur. Bu dönemde matbaanın, dolayısıyla da baskının pahalı
olması, kitabı yalnızca seçkin bir kitleye özgü hale getirmiştir. Ayrıca,
kitapların uzun bir süreç içinde yazılması içerlediği konuların güncelliğini de
geciktirmiştir. Bu dönemde kitaplar, özgün düşünceleri derinlemesine
işlemeleri nedeniyle, önemli propaganda kaynakları olmuştur. Kitapların
okuyucu kitlesi dışına taşan etkileri olduça fazladır (Bektaş, 2002: 102). 20
nci yüzyılda da kitabın pahalı olması ve okuma sürecinin zaman almasına
rağmen, kitap temel araç olarak gösterilebilir. Komünist bildirisinin, Lenin ve
Stalin’in yapıtlarının komünizm propagandasındaki önemi yadsınamayacağı
gibi, Hitler’in Mein Kamph’ının Almanya’da ki basım adedi de kitabın önemli
bir propaganda aracı olduğunun bir nevi göstergesidir (Domenach, 2003: 21).
37
beyannameler kullanılmıştır. Beyanname çeşitleri ise, bir af kanunu veya
savaşın bittiğini bildiren haber beyannameleri, teslim olmaya davet veya ikna
etme stratejilerinin içeren çağrı beyannameleri, düşmandan kaçış, düşman
gerisindeki faaliyetlerle ilgili emir veren veya dost unsurlara bir bombardımanı
bildiren yönlendirici beyannameleri ve taraftar elde etmek için doğruları
gösteren eğitici beyannameleridir (FM 33-1,1990: (4-3)).
38
etki edebildikleri gazeteleri zaman zaman kullanmışlar ve bu yüzden
gazeteler, bazen gerçeği değil, çıkarlara uygun, değiştirilmiş gerçekleri
yayınlamışlardır (Bektaş, 2002: 101).
39
ç. Görsel Yayın ( Sinema, Tv, Reklam)
40
Sinemanın kitleler üzerindeki etkisi diğer kitle iletişim araçlarına oranla
daha büyüktür. Büyük şehirlerin lüks salonlarından, köylerin açık hava
alanlarına kadar erişebilme gücüne sahiptir. Ucuz olması nedeniyle kolayca
izlenebilmesi ve çoğaltma imkânlarına sahip olunması, sinemanın moral ve
sosyal etkiler yaratması bakımından önemli bir araç olduğunu
göstermektedir. Sinema, insana özgü dünyaları yansıtmada en üstün anlatım
aracı olmuştur. Sinema, bütün sanat dallarının özelliklerini kendi potasında
birleştirmeyi başarabilmiştir. Teknolojik gelişmelerden faydalanabilmesi
itibariyle de sinema, telkin gücü bakımından tiyatrodan daha geniş sahalara
etki etmektedir (Özsoy, 1998: 351–352).
20 nci yüzyılın ikinci yarısından sonra, popüler bir kültür ürünü haline
gelen sinema, Hollywood'un dünyaya yaydığı tüm Amerikan değerlerinin ve
belli bir ideolojinin, kitlelerin bilinçaltına kaydedilmesine yardımcı olmuştur.
Bu değerler, bireysellik, kapitalizm, ırkçılık gibi bir takım kavramlar olarak
ortaya çıkmıştır. Filmlerde gerek anlatım tarzı, gerek karakterlerin izleyiciyle
bütünleştirilmesi, dramatik vurgulamanın da katkısıyla seyircinin etkilenmesini
sağlamıştır. ABD, bir propaganda aracı olarak gördüğü sinema vasıtasıyla,
Hollywood'un yarım asrı aşkın popüler kültür endüstrisindeki egemenliğini,
ekonomik ve siyasi gücünün yayılmasına yönünde kullanmıştır (Özsoy, 1998:
360).
41
d. Gösteri
42
insana engellenmeden ulaşması ile diğer propaganda araçlarına oranla daha
etkin olmuştur.
43
Yapılan araştırmalar neticesinde radyonun, yazılı basına oranla,
kişilerin kanaat ve düşüncelerini etkilemede daha tesirli olduğunu ortaya
çıkmıştır. Bunun yanı sıra yapılan anketler, radyonun daha önemli bir ikna
aracı olduğunu da ispatlamıştır (Oskay, 1992: 185)
f. İnternet
44
yöntemleri arasında yeni bir alan açmıştır. Bunu, habere benzeyen veya
haber olabilen bilgi özelliği taşıması nedeniyle, ikinci derece haber,
dikkatsizce biçimlendirilmiş yarı-gerçek ya da fazla çalışan bir zihnin ürünü
olarak adlandırmak mümkündür. İnternet iletişiminin bunlardan hangisi
olduğu kişinin tercihine kalmıştır. Web kanalları, elektronik posta zincirleri ve
haber grupları, Zeitgeist’da meydana gelecek en ufak bir titreşimi ne denli
etkisiz olursa olsun kaydetmek isteyen hassas bir sismograf gibi çalışmakta
ve daha sonra tespitlerini nerede bulunursa bulunsun bilgisayar sahibi
herkese ulaştırmaktadırlar."
g. Söylenti
45
yaygınlaşan bir deklarasyondur." Peterson ve Gist ise, "kişiden kişiye
dolaşan ve kitlenin ilgisini çeken, bir nesne, bir olay veya bir soruna dayanan
doğrulanmamış bir açıklama ya da bir özet" olarak tanımlamaktadırlar
(Kapferer, 1992: 12–13).
46
Tüm bu tanımları ışığında, resmi kaynaklar tarafından kitle karşısında
henüz doğrulanmamış olan ya da bunlar tarafından yalanlanan haberlerin
toplumsal bünye içinde ortaya çıkışına ve dolaşımına söylenti denir
(Kapferer, 1992: 27).
Söylentiler, iki yoldan ortaya çıkabilir. Birinci yol, onu hemen bütün
halka yaymaya dayanır. Bunun mümkünü ise medya yoluyla olur. Eğer
söylentinin asılsız olma ihtimali yüksekse, bu rizikoya girmek demektir. İkinci
yol, toplumsal mekanizmaların doğal çalışmasına izin vermeye dayanır.
Söylenti, kamuoyu liderlerinden ilk benimseyenlere, sonra onlardan ikinci
benimseyenlere olmak üzere aşama aşama yayılacaktır. Her kademe, bir
sonrakini inandırma görevini üstlenir. Bu, çok dar bir çevrede dağılan gizli
belgelere verilen roldür (Kapferer, 1992: 82).
8. PROPAGANDANIN KURALLARI
47
ilkelerini ortaya koyan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ve Marksizmin,
Marx ve Engels’in öğretileri ile çarpıcı kalıplar haline getirildiği Komünist
Bildirgesi’dir. Propaganda gittikçe daha bir yalınlaştırılır. Kısa ve oturmuş
yargıları ile parola ve slogan, propagandanın özünde ortaya çıkar. Parola
erişilmek istenen hedefi özetler, slogan ise, direkt politik tutkulara,
coşkunluğa ve kine seslenir. En uç noktada, bir öğreti veya bir yönetim biçimi
bir simgeyle özdeşleştirilir. S.P.Q.R., R.F. gibi yazısal bir simge, bayrak,
gamalı haç, orak-çekiç gibi görüntüsel simge, faşist selamı veya kalkmış
yumruk gibi plastik bir simge veya marş, şarkı gibi müziksel bir simge
şeklinde ortaya çıkabilir (Domenach, 2003: 56).
c. Düzenleme Kuralı
48
Koşullar ne olursa olsun iyi bir propagandayı düzenlemenin en
önemli şartı, propagandanın yoğunluğunu ve inandırmayı değişik kitlelere
uygun bir biçimde hazırlamaktır. Propaganda amaçlı başlatılan bir program
veya kampanya çok hızlı bir şekilde geliştirilir. Durmaksızın yapılan yeni
açıklamalar ve ileri sürülen kanıtlarla, karşı tarafın cevap vermesine müsaade
edilmez ve kitlenin dikkati hızla yeni bir konuya çekilir.
ç. Aşılama Kuralı
Halkların ruhunda bilinçli veya bilinçsiz bir takım duygular vardır. Lider
veya propagandacı için bunların farkına varılması çok önemlidir.
Propagandacı, öncelikle halkta önem kazanan bu duyguyu bilir ve bunu
öncelikle işler, kabul ettireceği temayı hep bunun etrafında örgüler, sonra da
isteğini duygusal çağrışımlar yoluyla halkta var olan temel tutuma iliştirir.
6
Naziler tarafından 1938 yılında başlatılan Yahudi karşıtlığı kampanyası.
49
Fransızlar’ın Alman sevmezliğinin sağcı ve komünist partilerce sürekli
işlenmesi, Hırvatların, Sırplara karşı kışkırtılması tarihsel köklere bağlı milliyet
duygusunun körüklenmesi ile elde edilmiştir.
9. PROPAGANDA TEKNİKLERİ
50
“The Fine Art of Propaganda7 (Propagandanın Güzel Sanatı)” isimli
eser propaganda yöntem ve teknikleri üzerine yeni yaklaşımlar sunmaktadır.
Bu eser, aşağıda bahsedilen yedi propaganda tekniğinin anlaşılması ve
farkına varılmasının, propagandacının propagandayı keşfedip kabul etmesine
veya reddetmesine neden olacağını vurgulamaktadır (Bektaş, 2002: 148).
a. Ad Takma
b. Gösterişli Genelleme
c. Transfer
7
1937 yılında, Columbia Üniversitesi profesörlerinden Clyde R. Miller tarafından kurulan Propaganda
Analiz Enstitüsü’nün Alfred McClung Lee ve Elizabeth Briant Lee tarafından derlenen bir yayını.
51
ç. Tanıklık
d. Halktan Biri
f. Lokomotif Etkisi
52
10. PROPAGANDANIN YÖNETİMİ VE KONTROLÜ
53
yaptıklarında, Çin Hükümeti protestolarla ilgili haberlerin köylere ve kırsal
bölgelere ulaşmasını engellemek için bir nevi abluka uygulamıştı. Bütün
dünya, gösterilerin varlığını, Mikhail Gorbachev’in Pekin’e yaptığı ziyaret
esnasında öğrenmişti. Çin Hükümeti, sert uygulamaları, gösterileri durdurmak
isteyen Çin Halk Cumhuriyeti askerlerini öldüren bir grup eşkıya veya karşı
devrimcileri etkisiz hale getirmek için kullandığını iddia ederek gerçekleri
saptırmış, dünya kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştı. Bu olaylar neticesinde,
Çin Hükümeti, protesto gösterilerini dünya kamuoyundan saklayamamış ama
halkının büyük kısmının yaşadığı kırsal alandakilere yönelik bilgi akışını
başarıyla kontrol etmiştir (Jowett ve O’Donnell, 1999: 42).
54
İKİNCİ BÖLÜM
PSİKOLOJİK SAVAŞ
56
Psikolojik savaşa, farklı bir yaklaşımla bakılacak olursa, belirli
davranışları değiştirmek için gerçekleştirilen şiddet ve terör kullanımını ya da
savaş karşıtı hareketleri sindirme girişimleri anlamı verilebilir (Bektaş, 2002:
123).
57
faaliyetleri ile yürütülmesi; üçüncüsü ise yenilen veya zayıf kalan tarafın
eğitilmesi olarak gösterebilir (Megret, 1972: 10).
58
“Bir mıknatıs alanına yerleştirilen, ya da yeri çabucak değiştirilen bir
kronometrenin işleyişi nasıl değişir de, kronometrenin kendisinden başka
şeyi görmeyen bir gözlemci bunun farkına varamazsa, tıpkı onun gibi,
uzaktan yapılan, fakat meydana çıkarılamayan müdahalelerle en bilinçli bir
bilinçte dahi bir takım bozukluklar, değişiklikler yaratılabilir.”
8
İkinci Dünya Savaşı sırasında Dışişleri Bakanlığına bağlı politik savaş faaliyetlerini yürüten komitenin
eski başkanı.
9
ABD’nin Avrupa Kurmay karargahına bağlı Psikolojik Savaş Şubesi Eski Şefi.
59
stratejisinin çerçevesi içinde özenle, titizlikle incelenmelidir... Psikolojik
savaşçının yapacağı en büyük yanlış, askeri harekâtın yerini tutacak gizli bir
araca, askerî güçlükleri giderecek bir çareye sahip olduğunu telkin etmektir.
Eğer psikolojik savaşçı bu yolu tutarsa, görevini yapmamış olur. Psikolojik
savaş bağımsız bir silâh değildir, kendi başına mucizeler yaratamaz. Açıkça
belirlenmiş, bir politikanın öncüsü olarak iş görürse ve faaliyetleri gerek
dışişleri bakanlığınca, gerek kurmay başkanlarınca düzenlenen harekâta
bağlı iseler bu savaş olumlu etkiler yaratabilir. Bunun için de dışişleri
bakanlığının politikasına ve askerî stratejiye sıkı sıkıya bağımlı kalması
gereklidir.”
60
propagandanın psikolojik savaşın içine sokulması kadar, ideolojik çatışmanın
da içine sokulması önemlidir (Çizmeci: 1984).
61
doğrultusunda, hasım ülkenin en hassas noktalarını belirleme ve bunlardan
zafiyet yaratma yoluna gidilir. Üçüncüsü, kamuoyunu doğru-yanlış haberler
seline boğmaktır. Bu haberler vasıtasıyla kamuoyunu sarsma, bölme ve
dağıtma amaçlanır (Megret, 1972: 13-15).
Soğuk savaşın bir diğer adı olarak da kullanılan psikolojik savaş, gü-
nümüzde ülkelerarası mücadelelerde en çok başvurulan yöntem olmuştur.
Psikolojik savaşın kansız oluşu, taraflara sinsi bir uygulama olanağı
vermektedir (İlhan, 2002: 45). Maliyeti çok düşük, fakat etkisi çok büyük olan
bir yöntemdir. Psikolojik savaş, kendi başına bir savaş olmaktan çok,
topyekün savaşın en yakın bir yardımcısı ve destek unsurudur. Bunun ihmali
çok fena neticeler doğurabilmektedir (Çeşme, 2005: 100).
62
Psikolojik savaşın bir devletin ulusal stratejisini desteklemesindeki
rolü, icra eden kişilerin inisiyatifiyle sınırlıdır. Psikolojik savaş faaliyetleri, bir
takım psikolojik operasyonlar vasıtasıyla kademe kademe nihai sonuçlara
ulaşır. Bu esnada atılacak yanlış bir adım tüm mücadeleyi tesirsiz bırakır. Bu
nedenle en üst düzey sorumludan, alt birimdeki bir ajana kadar tüm
kademelerde koordinasyon ve bütünlük sağlanmalıdır. Bu nedenle psikolojik
savaş faaliyetlerinde, ülkenin politika ve hedeflerine uygun planlama
yapılmalı, iç ve dış faaliyetlerde koordinasyon sağlanmalıdır (FM 3-05.30,
2000: (2-8)).
63
medya vasıtasıyla toplumun kusurları ön plana çıkarılır. Ahlâk, inanç,
yurtseverlik, kahramanlık gibi değerler önemsenmez hale getirilir. Cinsel
özgürlük, ilericilik gibi sloganlar sık kullanılarak, yeni bir eğlence kültürü
oluşturmaya çalışılır. Kendine güvenini kaybeden topluluklar, yansıtılan hayat
tarzını benimsemeye başlar ve onlar gibi olmak isterler (Tarhan, 2005: 59).
64
aldatma yolu ile kargaşa ve bozguncu eylemler çıkartır. Bu iç düşmanla
mücadelede karşı psikolojik faaliyetler kullanılır. Dış düşmanla mücadelede
hedef belirlidir, netleşmiş saflarla sonuca gidilir (Tarhan, 2005: 60).
10
Lenin’in 1921 yılında, Dışişleri Bakanı Çiçerin’le, sürgündeki yılları esnasında yaptığı gözlem
sonuçları ile ilgili görüşmesi
65
olmadığımız malzeme ve teknoloji ile besleyecekler ve bizi destekleyenlere
karşı müteakiben yapacağımız başarılı taarruzlarımız için ihtiyacımız olan
askeri sanayiimizi yeniden kuracaklardır. Başka bir söyleyişle, farkında
olmadan kendi intiharlarını hazırlamak için çalışacaklardır.”
66
geçmiştir. Bu da Sovyetler Birliği dağılana kadar geçen süre içinde karşılıklı
psikolojik operasyonların yapıldığı, ileri-geri adımlar şeklinde geçen bir soğuk
savaş sürecini getirmiştir (Megret, 1972: 37).
67
bulunurken, bugün bilinçaltına girme olanağı veren tekniklerle
zenginleşmiştir.
68
Kontrollü gerilim stratejisinin etkisini bozacak karşı psikolojik savaş
yöntemi, "kendi savaşını kendi belirlemektir." Karşı taraf kendi kurallarına
göre oynamak ister. Fikrine güvenmeyen ve elinde silahı olan tarafa karşı
yapılacak en doğru psikolojik savaş, fikrine güvenen insanların kendi fikirlerini
ısrarla ve sabırla ancak demokratik yöntemlerle anlatmalarıdır (Tarhan, 2005:
61).
b. Deformasyon
(1) Uyuşturma
69
Uyuşturma, kapitalizmin özünü oluşturan tüketimi teşvik politikasında
da önemli bir metottur. Özellikle uyuşturma politikasında kullanılan
maddelerin ticaretinin genellikle emperyalist devletlerin elinde olduğunu
düşünürsek, bu husus daha da açıklık kazanmaktadır (Varol, 1990: 157).
(2) Cahilleştirme
Bir kitleyi kontrol etmenin önemli bir yöntemi insanların doğru bilgiye
ulaşmalarını her zaman engellemektir. Bilgiye sahip bir kitle ne yapacağını
bilen kolektif bir yapı oluşturur. İnsanları câhil bırakmada başvurulan çeşitli
yollar vardır. Bunlar içinde en katı olanı öğrenmenin yasak edilmesi
metodudur. Bilim öğrenilen kurumların kapatılması, çocukları ve gençleri
faydasız şeyleri öğrenmeye zorlayarak, zihinlerini bu gibi konularla meşgul
etmek suretiyle asıl öğrenilmesi gereken konulardan uzak tutmak, eğitim ve
öğretimin kompleks, anlaşılmaz ve zor hale getirilmesi, eğitim ve öğretimin
kalitesizleştirilmesi, bilimsel eğitim dışına yöneltilmesi, tehlikeli gibi gösterilen
bazı bilim alanların küçümsenmesi, fakirleştirme politikası ile ailelerin maddî
yönden zayıf düşürülmesi ve bu yüzden küçük yaşta çocukların çalışmak
zorunda bırakılması, eğitim-öğretim giderlerine sunî birtakım engeller
çıkarılması cahilleştirme faaliyetleri olarak sıralanabilir (Varol, 1990: 108).
70
(3) Fakirleştirme
71
gerekir, ikinci bir amaç da, insanların elinde, onları geçim derdinden
kurtaracak maddî birikimlerin oluşmasını önlemektir. Özellikle orta sınıfın
vergi yükümlülükleri üzerinde hassasiyetle durulması da bunu gösterir. Çok
zengin tabakaya vergi mükellefiyetleri pek dokunmayacağından, bu
tabakanın rejim karşısında etkisiz hale getirilmesi için başka yollara
başvurulur(Varol, 1990: 111).
c. Ajitasyon
72
operasyonlar vasıtasıyla hazırlanmasıdır. Hastanın çırpınma durumu olarak
geçen ajitasyon faaliyetlerinde, koşulları oluşturmak için her yol denenir
(Aykol, 1996: 8).
73
Ajitasyonun hedefi, hoşnutsuzluk ve karamsarlık meydana getirmektir.
Ajitatör bu karamsarlığı, ümitsizliğe ve nihayet kine dönüştürmek için
uğraşacaktır. Sosyal durumu veya kişiliği ne olursa olsun; insanların elde
edemedikleri istekleri, doyurulmamış duyguları, açıklayamadıkları sevgileri,
kinleri, nefretleri, unutamadıkları acıları ve nefretleri, kaçınılmaz zaafları
vardır. İşte bu malzeme, bilincin kontrolünde olmak şartıyla bilinçaltı
dünyasında muhafaza edilmektedir. İşte ajitasyon faaliyetleri de insanlarda
her zaman kullanılmaya müsait, bu tür zaafların toplandığı bilinçaltlarını
hedef alır (Aykol, 1996).
ç. Provokasyon
74
Provokasyonda birinci amaç, hedeflenen kitlenin enerjisini boşa
harcamasını sağlamaktır. Önceden planlanmış ve hedeflenen kitleye yarar
yerine, zarar getirecek türden olaylar, ajan provokatörler vasıtasıyla
çıkarılmak istenir. Olaylar, ajan provokatörlerle işbirliği içinde olanlar
tarafından analiz edildiği için, olayların belli bir noktada durdurulması ve
iştirak edenlerin tespiti edilmesi sağlanır. Provokatörlerin yönlendirmesi ile
çıkarılan olaylarda, kitlelerin mücadele gücü boşa harcanmakta bu da karşı
tarafın işine yaramaktadır (Varol, 1990: 68).
75
Provokasyonlar bazen, mevcut otoriteye karşı çıkan grupların zayıf
düşürülmesi veya dağıtılması amacıyla, kışkırtmak için de gerçekleştirilir.
Provokasyon neticesinde çıkan olayların uzun sürmeyeceği gibi, alınan
tedbirler nedeniyle de rejim herhangi zarar görmez (Varol, 1990: 70).
76
Böyle bir elverişli havada ajan provokatörlerin işi daha da kolaylaşır (Varol,
1990: 73).
Böyle bir açıdan yaklaşıldığında sonu ölümle biten bir eylem olarak
likidasyon siyasi mücadelenin en sert araçlarından biridir. Tarihin çok eski
dönemlerinden günümüze kadar tarafların birbirine oynadığı en acımasız
oyun olan likidasyon faaliyetlerine ait bugün eski Mısır'daki mezar
kalıntılarında, saltanat içi entrika, cinayet ve suikastlere dair deliller
bulunmaktadır. Batı dillerine bile katil11 anlamıyla giren, Hasan Sabbah'ın
Alamut Kalesi'ndeki ünlü "Haşhaşın Fedaileri" tarihte suikast örgütü olma
özelliğini halen korur. Varlığını, en gözü pek suikastçileri yetiştirmesine borçlu
olan örgüt, cana kastetmenin ilk bilimsel çalışmalarını yapmıştır (Akar, 2004:
11).
11
Katil : Suikastçı Assassin (ing): Haşhaşin
77
liderler, kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmemişlerdir. Özel korumalar,
yemeklerini tadan kişiler istihdam ederek, her zaman tetikte olma ihtiyacı
doğmuştur. Yine de suikastçıların her yolu deneyerek seçtikleri hedeflere
ulaşabilmesiyle likidasyon, derinliklerde varolan, halkın doğrudan içinde
olmadığı bir çatışmanın dışa vurum şeklidir (Akar, 2004: 12).
78
4. PSİKOLOJİK SAVAŞ HEDEFLERİ
79
birliklerinin, moralini ve muharebe etkinliğini zayıflatmak, önemli silahların
psikolojik etkisini ortaya koyarak düşmanın moralini bozmak ve muharebe
etkinliğini azaltmak, maiyetinde bulunduğu birliğinden kopmuş olan düşman
askerlerinin teslim olmalarını sağlamaktır (Aytekin, 2001).
80
azınlık statüsünde kabul etmediği gruplara, farklı tutum ve davranış
sergileyerek, diğerlerine tanınan tüm hakların verilmemesi gibi konular
stratejik seviyede psikolojik savaşa örnek olarak verilebilir (Aytekin, 2001).
81
gerekir. Bu konuda oluşacak bir zafiyet fark edilirse, karşı tarafın
faaliyetlerine (karşı propaganda) maruz kalınır (FM 3-05.30, 2000: (3-7)).
Sun Tzu, “Harp Sanatı” adlı eserinde “harp sanatında uzman olanlar,
düşman ordusuna savaşmadan boyun eğdirirler. Onlar taarruz etmeksizin
şehirleri ele geçirirler ve uzun bir harekat yapmaksızın bir devleti devirirler”
demektedir (Tzu, 1992: 24).
82
davranışlarda etki yapmaya yönelik metodik (bilimsel), sistematik (teknik)
faaliyetlerdir (Alkan, 2000: 6).
83
devletler grubunun, diğer devlet veya devletler grubu üzerinde milli
menfaatlerini gerçekleştirmek üzere ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi, askeri,
teknolojik güç gibi bütün milli güç unsurların katılmasıyla yürüttüğü
faaliyetlerdir. Güvenlik güçlerince terör örgütlerine karşı yürütülen faaliyetlere
psikolojik harekat derken, devleti temsil eden tüm kurumlarla birlikte
yürütülen faaliyetler ise psikolojik savaş olarak adlandırılır (Alkan, 2000: 7).
84
sosyal ve askeri faaliyetlerle koordineli olarak yürütülen bu programlardan
bazıları şöyledir (Beykaldı, 1985):
7. İDEOLOJİK SAVAŞ
85
Büyük devletlerce masraflı ve tehlikeli görülen kuvvet kullanma yerine
“ideolojik cereyanlarla” içten parçalama günümüzde normal siyasi manevralar
haline gelmiştir. Siyasi stratejide geniş çapta uygulanmaya başlanan bu
yöntemin iki hedefi vardır. Hedefi açıkça ortaya koymak ve bu hedeflere
ulaşmak için gerekli vasıtaların en asgari ve gizlisini kullanmaktır. İşte asgari
ölçüde ve en gizleyici nitelikte vasıtaların kullanıldığı yöntem ideolojik savaş
uygulanmasıdır (Erden, 1985).
86
İdeolojik çatışmada, taraflar birbiri toplumlarını (sivil-asker), psikolojik,
manevi, siyasal ve fikri yönden etkilemeye çalışırlar. Savaşan devletlerdeki
toplumun, siyasi ve manevi durumuna bağlı olarak, savaşın gidişatı yönünde
ideolojik çatışmanın boyutları da değişir. İdeolojik çatışma ve faaliyetler,
savaşan devletlerin sosyo–ekonomik ve siyasal düzenlerine ve savaşın
siyasal ve sosyal hedeflerine bağlı olarak sınırlandırılır. Gelişen silahlı
çatışma ortamında, sosyal tabaka ve etnik gruplar arasındaki çelişkiler büyür
ve ölüm olayları artabilir. Uluslararası ilişkilerde köklü değişiklikler yaşayan
modern çağda, savaş öncesi ve esnasındaki sosyal ve siyasal hareketlerin
hepsinde etkin halk tabakaları görülür (Çizmeci: 1984).
Her harekâtın psikolojik bir etkisi vardır. Önemli olan husus, daha
planlama safhasındayken harekâtın yaratacağı psikolojik etkinin dikkate
alınmasıdır. Bu etki dikkate alınmadığı takdirde, meydana gelecek zarar
sanıldığından çok farklı olabilir.
87
bayrağını kaldırtmasıyla daha da heyecanlanan Batı basını, Türkler
hakkında, o güne kadar görülmemiş övgü dolu yazı ve haberler vermek
zorunda kalmıştır. Bu da Türkiye ve Türkler lehinde dünya çapında bir
propaganda yapılmasını sağlamıştır (Beykaldı, 1985).
Bu zafiyetleri bulup çıkarmak çok kolay olmaz. Bunun için hedef kitle
arasında bir süre yaşamak, yaşadıkları bölgelere geziler düzenleyerek,
bireylerle yakın ilişki kurmak gerekir. Bölgenin coğrafi, ekonomik, politik,
durumunu, sosyo-kültürel ve etnik yapısını, dilini ve dinini araştırarak temel
bir veri tabanı oluşturmak başlangıç için çok önemlidir. Veri tabanlarına
araştırma enstitülerin verileri, kamu kurumlarındaki bölgesel incelemeler
büyük katkıda bulunur. Müteakip faaliyetlerle elde edilecek bilgiler, bu veri
tabanına işlenerek, mevcut bilgiler teyit edilir. Dış istihbarat büroları, bir
taraftan eksik kalan hususlar üzerine çalışırken, diğer taraftan da psikolojik
operasyonların düzenleneceği zafiyetlerle ilgili bilgilerin zenginleştirilmesine
ayrı bir gayret gösterirler (FM 3-05.30, 2000: (3-25).
88
a. Propaganda ve Düşünce Analizi
89
b. Sorgulama
90
yarar sağlamış zafiyetlerdir. Eğer sahip olunan imkanlar yeterli değilse,
faaliyet düzenlenmekten derhal vazgeçilmelidir. Çünkü, yetersiz çalışmalar
sonucu gelişmiş olan refleks, gittikçe daha katı hale gelerek mukavemet
doğurur. Dini inançların kuvvetli olduğu yerlerde yapılan komünizm
propagandası, refah seviyesi yüksek bölgelerde sosyalizm akımları
kullanılamayacak zayıflıklardandır.
a. Eğitim Düzeyi
b. Yasak Koymak
91
bireyde yanlışa inanma eğilimini başlar. Bir propagandanın kimden geldiği,
ne içerdiği bilinirse, insanda etkisi az olur. Bunun için psikolojik savaş
faaliyetleri konusunda insanlar bilgilendirilmesi, düşmanın tesir gücünü
azaltacaktır.
ç. Sezgileri Geliştirmek
d. Yaşam seviyesi
e. Halk Desteği
92
faaliyetleri ile halk ile ordu arasında bağ zayıflatılmışsa, uygulanan psikolojik
savaş faaliyetleri hedefine ulaşmıştır. Halk ile ordu arasındaki sorunu,
düşman muhakkak değerlendirecektir. Toplumun kendi içindeki ihtilaflarda,
ordunun taraf tuttuğu hissini uyandırmak, bozguncu unsurların istediği bir
durumdur.
93
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DEZİNFORMASYON
1. DEZİNFORMASYONUN TANIMLANMASI
12
Rusça Lügat
yanıltmaya yönelik özel operasyonlardır. Dezinformasyon operasyonları
içeriğine göre siyasi, askeri veya ilmi olabilir (Volkoff, 1985: 106)
95
Dezinformasyonda hedef, suç ortağı olarak tasarlanır. Kamuoyuna
çok küçük fakat katalizör yerleştirmek yeterlidir. Ve esas olan tepki tamamen
doğal görüntüleri ile birlikte ortaya çıkar. Dezinformasyon, olmayan bir şeye
inandırmak değildir, fakat inançlara rağmen tepkileri değiştirmektir.
96
Bir dezinformasyon uzmanı, genellikle bir hükümet veya gizli servis
tarafından, hedef olarak belirlediği organizasyonlara sızması için gönderilir.
Sızma girişimi ile başlayan harekatta, küçük çaplı taktik faaliyetlerle
operasyon derinleştirilerek, etken grup içerisinde bir yer elde edilir. Elde
edilen konumun nüfuz alanı kullanılarak tutarlı bilgiler sürekli olarak enjekte
edilir. Bu enjekte edilenlerle, sadece söz konusu grubun kafasını
karıştırmakla yetinilmez, aynı zamanda grup üyelerinin paranoyaya
kapılmasını sağlayacak şekilde onlar arasında korku da yaratılır (Patterson,
2005: 15). Psikolojik yapının niteliği, bunun mümkünlüğünü gösterir. Yalan ve
korku, daima bir arada ve aynı kapıdan girer. Dikkatle düzenlenmiş bir
yalanlar sistemi, bu tür bir materyalist psikoloji yer bulur (Kayabalı ve
Arslanoğlu, 1983: 14).
97
yaptıklarını sanırlar. Bu faaliyet esnasında, küçük hediyeler kabul edilebilir,
küçük şantajlara boyun eğilebilir, ancak ne sansasyonel bir haberin ağına
düşülür, ne de bilinçli olarak düşmanla ilişkiye girilir.
98
2. DEZİNFORMASYON FAALİYETLERİNİN HEDEFLERİ
99
bağımsızlıktan vazgeçirmek ve İngiltere Kraliçesi’ni meşru hükümdarları
olarak kabul etmek zorunda olduklarına inandıramazsın (Volkoff, 1985: 25).
3. DEZİNFORMASYON TEKNİKLERİ
a. Aldatma
100
Savaşta aldatma rasyonel ve zorunlu bir etkinlik olarak
düşünülmelidir. Çünkü, bir kuvvet çarpanı olarak etki eder. Savaşta aldatmayı
küçümseyen, kendi kuvvetini köreltir. Kuvvet dengesinin kabaca eşit olduğu
durumda, aldatma düşük maliyet ve daha az zayiatla başarıyı daha fazla
artıracak, kuvvetlerin daha ekonomik kullanılmasını sağlayacaktır.
Kuvvetlerin denk olmadığı durumda ise aldatma zayıf tarafın sayısal ve diğer
eşitsizliklerini telafi etmesine yardımcı olabilir. Bu yüzden, dezavantajlı olan
taraf genellikle aldatma strateji ve taktiğini tercih etmeye daha meyillidir
(Handel, 2002).
101
CIA Başkan yardımcısı Dr. Herbert Scoville MX projesi13ne ilişkin sunduğu
görüşlerinde “Ruslarla oynanan bu oyunda, onları aldatmayı başarıp
başaramadığımızdan hiçbir zaman emin olamayacağımız” sözleri bu endişeyi
açıkça gösterir (Bittman, 1998: 191).
b. Yalan Haberler
13
Sovyetler Birliği radarlarını yanıltmaya yönelik ABD Hava Kuvvetleri’nin gezici kıtalararası balistik
füze sistemi.
102
kuşatılınca, Hitler Stalingrad’ın sonuna kadar savunulacağı yazgısının
Almanya’nın yazgısına bağlı olduğunu söyledi. Verdiği asılsız haberlerin
Almanya için bir moral etkisi oluşturmasını beklerken, Sibirya içlerinde de bir
kırılma yaratmasını bekliyordu. Sonrasında Alman orduları yenilince,
Stalingrad’ın ne fethinden, ne de kahramanca savunulmasından bahsedildi
(Domenach, 2003: 95).
103
c. Manipülasyon (Yönlendirme)
104
Yeniden tanımlama, ittifak kurmaktan daha zordur. İttifak kurmak gibi yeniden
tanımlamada, yeni bir bakış açısının oluşturulmasına dayanır. Bunun dışında
farklı insanları, ortaya sürülen yeniliğe propaganda ile ikna etmeyi de
gerektirir. Özetle ittifak kurmak da, yeniden tanımlama da zor yöntemlerdir
(Riker, 1997: 55). Bunlar manipüle edicinin kullandığı bir kısım manevralardır.
Manipüle edicinin nitelikleri çok önemlidir. Manipüle eden, dar kafalı bir
planlamacı veya ideologdan öte, bir oportünist ve savaş alanı stratejistidir
(Riker, 1997: 56).
ç. Subversiyon (Bozgunculuk)
105
Hedef ülkeyi manevi bakımdan çökertmek ve onu oluşturan grupları
parçalamak, Von Der Goltz’un “bir savaşta düşmanın muhariplerini yok
etmekten ziyade cesaretini kırmak yeğdir” sözündeki niyete işaret eder.
Manevi bakımdan çökertme, cesaretin yok olması ve ulusal grupların
değerlerine bağlılığını sağlayan ve geleceğe güven veren zihni gücün
azaltılmasıdır. Düşmanın manevi faktörlerinin analizi, manevi bakımdan
çökertmenin hedeflerini ortaya çıkarır. Subversiyon, düşmanı değişik
tekniklerle manevi bakımdan çökertmeyi hedef alırken, onu bölmeye ve
parçalamaya çalışır. Düşmana şüphenin aşılanması, özel değerlerinin
yıkılarak kendi aidiyetinden şüphe duymasının sağlanması, kendini ve
grubunu suçlama, yalnızlık ve kınanacağının hissettirilmesi, mantıksızlık
içinde oluşunun düşündürülmesi, taarruz ve savunma gücüne olan güvenin
sarsılması, savaş halinin uzun süreceği izleniminin verilmesi, çetin ve zafere
yakın düşman karşısında olduğunun inandırılması ve mücadele etmenin
gereksiz olduğunun düşündürülmesi maneviyatı kırmada çok etkili
faktörlerdir. Ellul bu konuda şunları ifade eder (Volkoff, 1985: 127):
106
etkisi yaratmaktır. Subversiyon operasyonlarında ne genel bir ayaklanmaya,
ne de halkın aktif bir şekilde katılımına ihtiyaç vardır. İktidarın ele geçirilmesi
tam olarak ne istediğini ve ne yaptığını bilen küçük bir grup tarafından
gerçekleştirilir. Önemli olan iktidarın ele geçirilmesi esnasında karşıt hiçbir
müdahalenin olmamasıdır. Subversif eylem, çoğunluğun kışkırtıcılığını
kınayan sessizliğin değil, aksine uyuşukluğu ifade eden sessizliği ister
(Volkoff, 1985: 128).
107
• Birbirine bağlayıcı gruplara üyelik, propagandaya karşı bir
koruma aracıdır. Bu nedenle bu grupları bölmek gerekir. Lideri gözden
düşürerek bütün grubu moral yönünden çöküntüye uğratma, grubun bazı
değerlerinden yararlanmak veya grupların ahlaki ve moral değerlerini
bozmak.
d. İntoksikasyon (Zehirleme)
108
silahlarından biri olmuştur. Stratejik intoksikasyon ise, disiplin sağlamak
maksadıyla istihbarata karşı koymanın tekniklerinden biri olmayı bir kenara
bırakır. Pierre Nord “düşmana siyasi yahut askeri bakımdan kaybetmesi için
lazım geleni yutturmaktan ibaret” olarak açıklar. Hitler, Stalin’i SSCB’nde
komünizmi devirmek için Sovyet Genel Kurmayı’nın Almanya ile işbirliği
içinde olduğuna inandırdı. Neticede Sovyet subay topluluğunun yarısı imha
edildi (Volkoff, 1985: 3).
109
e. Enflüans (Etkileme)
110
politikacılar veya gizli servis mensupları olabilir (Volkoff, 1985: 111). Enflüans
ajanı, hedef ülkelere yalan bilgiler götürmekle görevlendirilmiş, kayıtları ve
ücretleri yabancı bir güç tarafından sağlanmış, yargılama organlarının
halihazır yetkisiyle dokunulmazlıkları olan ajanlardır (Volkoff, 1985: 15).
f. Yıpratma Stratejisi
Bir kişiyi, bir kurumu veya bir topluluk ya da devleti, sahip olduğu
saygı ve imtiyazı kaybettirerek, diğerlerinin gözünden düşürme ve etkisiz hale
getirme faaliyetidir. Yıpratma stratejisinde iki hamle söz konusudur. Birincisi,
hedefin küçük düşürücü bir eylemle suçlanmasıdır. Eylemin asılsız veya
doğru olması önemli olmayıp, olmuş gibi gösterilmesi ve süslenmesi
yeterlidir. İkincisi ise, diğer insanların (eş, çocuk, aile, kurum, seçmen veya
uluslararası ortam) bu eylemin doğruluğuna inandırılmasıdır.
111
Bazı istihbarat servisi birimleri, hedef seçilen devlet başkanı veya diğer
önemli siyasileri, küçük düşürmek için şuh ve hayasız kadınları kullanırlar.
Hedeflenen kişinin kendisi veya bir benzeri, bu tür kadınlar vasıtasıyla ilişkiye
sokulur, yatak sahnelerine geniş çapta yer veren gizli görüntüler alınır, tehdit
ve şantaj marifetiyle istediklerini yaptırmaya çalışırlar. Eğer istedikleri yerine
getirilmezse, mevzubahis görüntü veya kareler, yüksek tirajlı medya gazete
ve mecmualarına dağıtılıp, saygınlık ve güven kaybetmesine, mesleki ve aile
yaşamının son bulmasına sebep olunabilir (Kayabalı ve Arslanoğlu, 1983:
58).
Bir diğer yöntem ise, rüşvet yemeye müsait kimseler devletin önemli
kademelerine getirilir ve zamanı gelince verilen görevlerin yerine getirilmesi
istenir. Eğer ki, bu görevler yerine getirilmez ise, basın kanalı ile önceden
kurgulanmış rüşvet senaryolarını halka sunularak teşhir edilir hatta istenirse
kendisi ile birlikte mensubu bulunduğu kurum veya hükümetin de
zayıflatılması yoluna gidilir. Bu faaliyetler düzenlenirken, istihbarat birimlerine
yardımcı olacak kalemi güçlü ancak etik açıdan zayıf basın mensupları da
satın alınır (Kayabalı ve Arslanoğlu, 1983: 59).
4. ETKİ AJANLARI
Etki ajanı, hedef ülkenin basın, bilim, siyasi, ekonomi veya toplumsal
yapısı içinde önemli bir yeri olan ve kamuoyunu veya devletin karar alma
mekanizmasını herhangi bir biçimde etkileme olanağına sahip bir insandır.
112
Ancak, bu özelliklere sahip olan herkesin etki ajanı olması söz konusu
değildir. Etki ajanı olması düşünülen kişi hakkında, açık veya gizli yollarla
toplanan bilgiler bunda önemli rol oynar. Araştırılan kişiyi angajman altına
almada kullanılacak yöntem bu bilgiler ışığında belirlenir. Politik ve ideolojik
yönden sempati duymaları nedeniyle işbirliği yapılan etki ajanları daha özenli
ve duyarlı biçimde yönetilir. Bu kişilere, kattıkları yarar ölçüsünde maddi ücret
yerine, onursal kimliklerini yükseltecek devlet nişanı, yüksek unvan veya
sıfatlar verilir. Ayrıca bu rolü üstlenen kişinin, angaje edenlerin politik
görüşlerine katılıp katılmaması çok önemli değildir (Bittman, 1988: 88).
113
olarak adlandırılan faaliyetlerle, devlet organlarının, kamu ve özel kurum
kararlarının yönlendirilmesinde etkili olurlar (Bittman, 1988: 89).
114
düşünceler farklı olduğundan aynı amaçlar üzerinde anlaşma sağlanamaz.
Bu nedenle demokrasilerde uygulanan dezinformasyon faaliyetleri kısa
sürede kabul göremez.
6. DEZİNFORMASYON OPERASYONLARI
a. Tarihte Dezinformasyon
115
ürettikleri haberler vasıtasıyla tarihin akışını değiştirecek dezinformasyon
başarılarına imza atmışlardır. Bunlar arasında, modern arkeolojinin
saptayabildiği en eski örneği, Mısırlılar ile Hititler arasında vuku bulan Kadeş
Savaşı’na ilişkin yazıtlardır (Can, 2005: 120).
Bunun üzerine Asi Vadisi boyunca, Mısır ordusunu, dar bir yürüyüş
kolu şeklinde ilerletmeye başlar. Gün batarken Kadeş kentinin dış sınırlarına
ulaşan birinci tümen, büyük saldırıyı ertesi güne erteleyerek nehir kıyısında
kamp kurar. Gecenin ilerleyen saatlerinde, dalga dalga ırmağı geçen Hitit
Ordusu, Mısır ordusunu bozguna uğratır.
116
Fransız araştırmacı Champollion, Kadeş Savaşı'nı ilk olarak Mısırlıların
perspektifinden okuyan ve bu bakış açısını doğru kabul eden arkeologlar gibi
şaşırmıştır. Hititler bu hiyerogliflere göre, Kadeş'te Mısır yazıtlarının aksine
yenilmeyip, çok kısa bir süre sonra Şam'a inmiş, bütün Güney Suriye'yi ele
geçirerek, Ramses'in bölgeye uzun süre girmesine engel olmuşlardır.
b. Politik Dezinformasyonlar
117
Dünya kamuoyunu yönlendirme adına, Irak'a yönelik operasyonun
hemen öncesinde, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, BM'de Irak'ın kitle
imha silahlarıyla ilgili açıklamalar yaptı. Grafik ve animasyonlarla desteklenen
görsel gösterimde Saddam'ın tüm dünyayı tehdit ettiği ve kitle imha silahlarını
mobilize olarak kullandığı vurgulandı. Amerikan istihbarat kaynaklarına göre
kitle imha silahları, kamyonlar ve tren vagonlarında saklanıyordu. ABD
Dışişleri Bakanı Colin Powell, bu bilgileri tüm dünyaya aktardı. Powell, NBC
haber ajansına konuşmasında, "Irak'ın kamyonlar, trenlerle kitle imha silahı
taşıma yeteneklerine sahip olduğu CIA tarafından kaydedilmişti. Ne yazık ki,
bu çok yönlü kullanım imkânları üzerine bu bilginin zamanla doğru olmadığı
ortaya çıktı" dedi. Irak'a müdahalenin ana sebeplerinden biri gösterilen kitle
imha silahlarıyla ilgili olarak, BM'de yaptığı konuşma kadar, net olan
konuşmasının devamında, "Irak'ın kitle imha silahları raporunu BM'ye
sunduğumda, istihbarat kaynaklarının ortak yargısını içeriyordu. Bu istihbarat
kaynağı hatalıydı. Yanlış yönlendirici bilgi tasarlanarak aktarılmıştı" (Can,
2005: 127).
c. Medya Dezinformasyonları
118
Savaşın başında Umm Kasr'ın alındığını ilan eden muhabirler, bu
haberlerden çok sonraları kentte kontrolün sağlanması ile aynı haberi tekrar
geçmek zorunda kalmışlardır.
İngiliz basınının “Tarık Aziz kaçtı” şeklinde yaptığı haber, aynı gün
içinde Irak televizyonunda çıkmasıyla son bulmuştu. Savaşın başlamasından
üç gün sonra İngiltere Genelkurmay Başkanı, Basra'yı savunan 51 nci
Tümen'in teslim olduğunu, İngiltere Savunma Bakanı da, 51 nci Tümen'den 8
bin askerin ya teslim olduğunu ya da kaçtığını söylemişti. Ancak bu
açıklamalar yapılırken 51 nci Tümen Basra’da bulunuyordu.
ç. Sansür
119
görüntülerin New York'a uçakla ulaşması 2-3 günü alıyordu. Bu dönemde
televizyon haberlerinde, savaşın gerçek görüntüleri, yani vurulan, ölen
insanlar, kan ve gözyaşı yoktu. Ulaştırılan görüntüler daha çok helikopterlerin
iniş ve kalkışları, helikopterlerin kalkışı sırasında rüzgarın etkisiyle otların
uçuşması, Amerikan askerlerinin intikal görüntüleri ve uzakta yanmakta olan
Vietkong cephaneliklerinden gelen dumanlardan ibaretti. Bu da Amerikan
kamuoyuna her şeyin yolunda gittiği ve zaferle sonuçlanacak bir barışa doğru
gidildiği tablosunu çiziyor ve halkın savaşa olan desteğini artırıyordu. Aslında
savaşın gerçek boyutları bu değildi, bu gizlenen boyutuydu. Zaten medyanın
Tet saldırısının haberlerini vermesiyle birlikte, kamuoyu savaş karşıtı bir hale
bürünmüş ve yönetime olan desteğini çekmiştir (Mutlu, 2003, 210-226)
d. Dezinformasyon Oyunları
CIA, bilhassa 1965 yılından sonra dış ülkelerde itibarını bir hayli
yitirmişti. Uzak mesafelerde yaptığı gizli operasyonların söylentisine, bir de
Sovyetler Birliği’nin başlattığı dezinformasyon faaliyetleri eklenince, ABD,
batı ülkeleri açısından tam manada boy hedefi haline geldi. Sovyetler Birliği
istihbarat ajansı KGB, bu durumdan faydalanarak, batı ülkelerinde yıpratma
operasyonları düzenlemeye başladı. Eski ajan ve satın alınmış servis
personeli vasıtasıyla CIA aleyhinde eylemde bulunarak, provokasyonel
haberler yaymaya başladı. Haberlerin yanı sıra, kitap, makale ve gazete gibi
yayın araçlarını provokasyonel amaçla kullanarak, ABD ve diğer batı ülkeleri
hakkında dünyayı yanıltmaya ve istihbarat servislerini de yıpratmaya
çalışıyordu (Gündoğdu ve Çelebi, 2005: 52).
Bu sırada iki CIA ajanının yazdığı tesirli bir kitap dünya kamuoyunu
sarstı. Bu kitap, devlet sırrı sayılacak bilgilerle CIA’nin faaliyetlerini deşifre
ediyordu. Ancak, ABD politikaları ve CIA’nin aktiviteleri düşünüldüğünde bu
kadar pasif kalınmasının nedenine bakılınca anlaşılmıştır ki, meselenin aslı
“Sovyetler'in Batı Dünyası'nda CIA aleyhindeki faaliyetlerini temelden
çürütmek ve bilhassa artık bir sır teşkil etmeyen birtakım operasyonları temel
alan bir kitap meydana getirerek dünya kamuoyunu bir yerde tatmin etmenin
120
yanı sıra, Sovyet provokasyonlarını da geçersiz kılmaktı.” (Gündoğdu ve
Çelebi, 2005: 53). Yani kangren olmuş kolu keserek, yeni bir hayata
başlamak gibi.
121
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
SONUÇ
123
Beyaz propaganda için kaynak, resmi ve güvenilirdir. Haberlerin
nereden elde edildiğinin açık olarak verilmesi gerekir. Mesajlar titizlikle seçilir
ve aktarılır. Güvenilirliğinden duyulacak endişe kaynağın açık olması
nedeniyle başarısızlığa sebep olur ve hedef kitleyi gerçekleri anlatan yeni bir
kaynak arayışına iter. Siyah propaganda, beyaz propaganda’nın tam tersidir.
Asılsız kaynaklara ve gerçekle ilgisi olmayan haberlere dayanır. Kaynak her
zaman için gizlidir. Özellikle başka bir kaynaktan aktarılıyormuş izlenimi
verilir. Bu tür propaganda, gerçeği çürütmek, ortalığı karıştırmak, inançları
sarsmak suretiyle yapılır. Gri propaganda, gerçek ile yalanın iç içe geçirilmesi
suretiyle yapılır. Neyin gerçek, neyin yalan olduğu bilinemez. Düşman veya
dost kimin tarafından geldiği belirlenemez. Kaynak gizli tutulur.
Propaganda, kitlenin dikkatini belli bir yöne kanalize etmek için bütün
alanlarda öncelikle sadeliği sağlamaya çalışır. Öğretisini kanıtlamasını
mümkün olduğunca açık bir biçimde belirlenecek, birkaç noktaya ayırmak
ister.
Propaganda geçmişte var olan bir olay, düşünce, akım veya ülkü
üzerine bina edilir. Öncesi olmayan bir konuda propagandayı geliştirmek çok
zordur. Ayrıca, günümüzde propaganda, yalan ve inanılması güç
palavralardan oluşmamakta ve gerçeklerin propaganda olamayacağı
varsayımı da anlamsız kalmaktadır.
124
Bireyler çok nadir karşıt bir görüşü benimseyerek, grup dışı farklı bir tablo
çizerler.
Üçüncü bir seçenek olan psikolojik savaş ise, kimi zaman askeri
faaliyetlere destekleyen bir araç, kimi zaman politikanın bir çeşidi, kimi
zaman da topyekûn savaşın son uçtaki bir bilimi olarak ortaya çıkmaktadır.
125
Psikolojik savaşın hedefi, düşmanın iradesidir. Düşman iradesinin
zayıflatılması ancak dolaylı yollardan yaklaşmakla mümkün olur. Hedef
belirlenen ülkeye uygulanacak psikolojik operasyonlar, fark edilmeden gizlilik
içerisinde yürütülmelidir. Öncelikle hiçbir düşmanlık emeli güdülmediği her
fırsatta tekrar edilir. Dostluk ilişkileri ile samimiyet artırılır. Böylece hedef
ülkenin savunma sistemi uyuşturulmaya ve bozulmaya çalışılır. Propaganda
vasıtası ile de kendi güçlerinin karşı konulmaz nitelikte olduğu vurgulanarak
düşmanın karşı koyma iradesi yıpratılmaya çalışılır. Düşmana, sistemin
mükemmelliği ve üstünlüğü gösterilerek, kendi yönetimine karşı şuursuz bir
hayranlık yaratmaya gayret edilir. Hedef ülkeye ait değerler ve yönetim tarzı
sistemli olarak kötülenir. Psikolojik savaşla alınmak istenen ilk netice hedef
ülke halkının, aydınlarının, yöneticilerinin muhakeme yeteneğini bozmak,
mümkün olan en büyük boyutlar içinde insanları karamsar, ümitsiz, kendi
değer ve sistemlerine karşı inançsız, saygısız ve güvensiz hâle getirmektir
126
istediği neticeleri yalan haberlerle beslemek suretiyle, yanıltmaya yönelik özel
operasyonlardır. Dezinformasyon operasyonları içeriğine göre siyasi, askeri
veya ilmi olabilir.
127
Psikolojik operasyonlar, maliyeti düşük, etkisi fazla, planlaması zor,
icrası kolay olan faaliyetlerdir. Her devlet psikolojik operasyonlara
başvurmaktadır. Ancak, başarı elde edenler bunu bir teori kapsamına alarak
devlet mekanizması içine yerleştirenler olmuştur.
128
KAYNAKÇA
129
BOGART, Leo. Cool Words, Cold War : A New Look at USIA's Premises
for Propaganda, Washington D.C., American University Press, 1995.
BOGLE, Lori Lyn. The Cold War, New York, Routledge, 2001.
CAN, Faruk. Bilgi Cağının Güdümlü Silahı Medya, İstanbul, Alfa Yayınları,
2005.
130
FM 34-3 Intelligence Analysis, Department of the Army, 1990.
131
KAYABALI, İsmail ve Cemender ARSLANOĞLU. Propagandanın Sosyo-
Psikolojik Temelleri, Ankara, Ongun Kardeşler Matbaacılık, 1983.
132
PARLAR, Suat. Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, İstanbul, Bibliotek
Yayınları, 1997.
133
SHANAHAN, James. Propaganda Without Propagandists?: Six Case
Studies in U.S. Propaganda, Cresskill, Hampton Press, 2001.
WOODWARD, Bob. Veil: The Secret Wars of the CIA 1981-1987, New
York, Simon and Shuster, 1987.
134