You are on page 1of 53

1

1. GİRİŞ
Enerjiye olan büyük gereksinim, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekli
gündemde olmasının nedenidir. Alternatif kaynaklar olarak da adlandırılan bu enerji
kaynaklarından biriside rüzgar enerjisidir.

Rüzgar enerjisi, fosil yakıtların tükeneceğinin anlaşıldığı son yıllarda, enerji sorununa
çözüm olarak görülen kaynaklardan birisidir. İlk kullanım örneklerinin bundan 3000 yıl
öncesinde rastlanılmasına rağmen , rüzgar enerjisi son on yıl öncesine kadar yeterince
irdelenmemiş ve değerlendirilmemiştir.

Enerji, dünyanın varolma süresinin referans olarak alındığı bir sınıflandırmaya göre;
tükenebilen ve kendisini dünya varoldukça yenileyebilen, yani tükenmeyen enerji
olarak İki grupta incelenebilmektedir (Tablo 1.1). Yenilenebilir enerji kaynaklan da
enerjinin ana kaynağına göre; güneş kaynaklı, dünya kaynaklı ve ay kaynaklı olarak üç
gurupta incelenebilmektedir. Tablo 1.2 'nin incelenmesinden de anlaşıldığı gibi güneş
kaynaklı olan rüzgar enerjisi, doğal enerji dönüşümü sonucunda kendisini atmosferde
hava hareketi ve denizlerde dalga hareketi olarak hissettirmektedir. Bu kinetik enerjide,
rüzgar enerjisi ve dalga enerjisi tesislerinde elektrik enerjisine, su pompalama
tesislerinde mekanik enerjiye dönüştürülebilmektedir.
Dünya enerji gereksiniminin karşılanmasında ağırlıklı olarak kullanılan fosil yakıtlar ve
atom enerjisi, kendine özgü ve tüm insanları doğrudan ilgilendiren sorunlara neden
olurlar.
Bu sorunların başında, 2001 yılı kaynaklarına göre; atom enerjisinin kaynağı olan
uranyumun 50 yıl, petrolün 44 yıl, doğalgazın 64 yıl ve kömürün 185 yıl sonra, bugüne
kadar bulunmuş rezervlerinin tükenecek olmasıdır Fosil yakıtlar ile ilgili diğer bir
sorunda, çevreye verdikleri zararlardır. Örneğin l kwh 'lik elektrik enerjisi elde etmek
için fosil yakıtlar yerine rüzgar santrali kullanıldığında, ortalama olarak 750-1250 gr
karbondioksit, 40-70 gr kül, 5-8 gr kükürt dioksit, 3-6 gr azot oksit'in atmosfere şahnişi
engellenmiş olunacaktır.
Bu nedenlerden dolayı son yıllarda büyük dünya ülkeleri, enerji gereksinimlerinin
karşılanabilmesi için rüzgar, güneş, jeotermal, biomas, gelgit ve hidrolik enerjiden
oluşan yenilenebilir enerji kaynaklarına yönetmişlerdir.
2

Tablo 1.1 Tükenebilirliğine göre enerji türleri, avantaj ve dezavantajları

TÜKENEBİLEN ENERJİ TÜKENMEYEN (YENİLENEBİLİR) ENERJİ

Kömür, Linyit, Petrol, Doğalgaz, Su (Hidrolik), Güneş, Rüzgar, Dalga,


Atom (Uranyum) gibi kaynaklardan Jeotermal, biomas, gelgit olayı gibi
elde edilen enerji kaynaklardan elde edilen enerji

Çevreyi kirletirler ve dünyanın Çevre dostudurlar ve dünya


varolma sürecinde tükenirler varoldukça tükenmezler.

(Yenilenebilir enerji kaynaklan sempozyumu, İZMİR, 2001)


3

Tablo 1.2 Yenilenebilir enerji kaynaklarının sınıflandırılması


YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Birincil Enerji Doğal Enerji Teknik Enerji


Ana Kaynak Kullanım Enerjisi
Kaynaklan Dönüşümü Dönüşümü
Su Güç
Buharlaşma, Tesisleri
Su Elektrik Enerjisi
Yağış (Hidroelektrik
Santralleri)
Atmosferdeki Rüzgar Enerjisi Elektrik ve
Hava Hareketi Tesisleri Mekanik Enerji
Rüzgar
Dalga Enerjisi Elektrik ve
Dalga Hareketi
Tesisleri Mekanik Enerji
Yer ve
Atmosferin Isı Pompası Isı Enerjisi
GÜNEŞ Isınması
Kollektörler Isı Enerjisi
Güneş Işınları
Solar Hücreler
Güneş Işınları
(Güneş Pilleri- Elektrik Enerjisi
Fotovoltaikler)

Isı Güç Isı ve Elektrik


Tesisleri Enerjisi
Biomas Biomas Üretimi
Dönüşüm
Yakıt Enerjisi
Tesisleri

Yer Merkezi Jeotermal Güç Isı ve Elektrik


DÜNYA Jeotermal Enerji
Isısı Tesisleri Enerjisi

Ay Çekimi Gel-Git Güç


AY Gel-Git olayı Elektrik Enerjisi
Gücü Tesisleri
[Yenilenebilir enerji kaynaklan sempozyumu, İZMİR, 2001)

2. RÜZGAR ENERJİSİ
2. l Rüzgar ve Oluşumu
4

Gerekli enerjisini güneşten alan bir ısı makinası olarak nitelendirilebilecek atmosferde,
ısıl potansiyel farklara sahip olan hava kütleleri, soğuk ve yüksek basınç alanı olan bir
noktadan, daha sıcak ve alçak basınç alanına hareket ederler. Isı enerjisinin kinetik
enerjiye dönüştüğü bu doğa olayındaki hava kütlesi hareketine, rüzgar adı verilir.

Rüzgarlar, sürekliliklerine göre bütün bir yıl boyunca esen sürekli rüzgarlar ve belli
zamanlarda esen harikeyn, tayfun, tornado ve girdaplar gibi süreksiz rüzgarlar olarak iki
grupta incelenebilir (Tablo 2.1). Alizeler, her mevsim kuzey ve güney yarım kürede 30°
enlem üzerinde bulunan yüksek basınç kuşağından, ekvator üzerindeki alçak basınç
kuşağına doğru eserler. Kontralize rüzgarları ise, atmosferin yükseklerinde alize
rüzgarlarının ters yönünde eserler ve oluşmalarının nedeni, ekvatorda ısınan hava
kütlelerinin yükselmesi ve ekvatordan uzaklaşacak şekilde hareket etmeleridir. Meltem
rüzgarları, karaların denizlerden ve dağların vadilerden daha çabuk ısınıp soğuması
sonucu, üzerlerinde bulunan hava kütlelerini etkilemesi nedeni ile oluşur. Gündüzleri;
denizlerden, çabuk ısınan karalara doğru deniz meltemleri, geceleri de; çabuk soğuyan
karalardan, denizlere doğru kara meltemleri eser. Deniz ve kara meltemleri, sahilden 40
km. içlere kadar etkili olurlar. Aynı şekilde, gündüzleri, vadilerden çabuk ısınan dağlara
doğru vadi meltemleri, geceleri de; çabuk soğuyan dağlardan vadilere doğru dağ
meltemleri eserler. Hareket halindeki bir hava kütlesinin; yükseldikçe bir dağa çarparak
her 100 metrede 0.5 °C soğuyarak yükselmesi, daha sonrada dağın diğer yamacına her
100 metrede l °C ısınarak inmesine föhn rüzgarları adı verilir.
Anadolu, kışın Sibirya yüksek basıncının etkisinde bir yüksek basınç alanı, Karadeniz
ve Akdeniz ise bir alçak basınç alanıdır. Bu nedenle; kışın rüzgarların karalardan
denizlere doğru esmesi beklenir. Yazın ise Anadolu güneyden gelen tropikal hava
kütlelerinin etkisindedir ve Kuzeybatı Avrupa üzerinde yerleşen yüksek basınç
alanından, Basra alçak basıncına yönelmiş rüzgarların etkisinde kalır. Yazın; eteziyen
adı verilen ve kuzeybatıdan esen rüzgarlar, Marmara ve Ege'yi etkiler.
5

Tablo 2.1 Genel olarak rüzgarın sınıflandırılması

Sürekli Rüzgarlar Süreksiz Rüzgarlar

Meltem R.

Kontr-
Alize R. Muson R. FöhnR. Siklon R. Antisiklon R
Alize R. Kara ve Dağ ve
Deniz Vadi
Meltemi Meltemi

(Yenilenebilir enerji kaynaklan sempozyumu, İZMİR, 2001)

2.2 Rüzgar Enerjisinin Kullanımının Tarihçesi


İnsanoğlu yüzyıllar boyunca rüzgardan ve onun gücünden etkilenmiş. İlk kez M.Ö.
2800 yıllarında Mısır’lıların, kürek mahkumlarının gücüne ek olarak rüzgar enerjisini
kullandıkları biliniyor.Mısırlılar metrelerce uzunluktaki yelkenleri şişirip tonlarca
ağırlıktaki gemileri yüzdürmek için rüzgar gücünden yararlanmışlar. M.Ö. 1700'lerin
başlarında Babil kralı Hammurrabi, Mezopotamya'yı sulama konusunda rüzgar
enerjisinden faydalanmak için çeşitli planlar yapmış.

Yazılı belgeli tarihe geçen ilk yel değirmeni M.S. 644 yılına ait İran-Afganistan
sınırındaki Seistan'dadır. Yel değirmenleri, Çin'de M.S. 750-850 yıllarında pirinç
tarlalarının sulanmasında kullanılmıştır. İlk olarak Doğuda kullanılan düşey eksenli yel
değirmenleri, Batılılar tarafından geliştirilmiş ve yatay eksenli hale getirilmiştir. Yatay
eksenli ilk yel değirmeni örneği, 1180 yılında Hormandiya krallığı zamanına aittir.

Yatay eksenli ve mekanik enerji amaçlı yel değirmenlerinin gelişimi, ayaklı yel
değirmeni (Almanya), kule tipi yel değirmeni (Akdeniz Ülkeleri, Alaçatı ), döner çatılı
Hollanda tipi yel değirmeni (Hollanda) ve 1850 yılında Daniel Hallady tarafından
rüzgar yönü yönlendiricisi takılan çok kanatlı Amerikan tipi yel değirmeni olarak
sıralanabilir.

1882 yılında NewYork'da elektrik santrali kurulmuş ve daha sonra da elektrik enerjisi
kullanımı yaygınlaşmıştır. İlk rüzgar elektriği de, Danimarkalı Profesör Paul La Cour
6

tarafından 1891 yılında üretilmiştir. Doğru akım elde eden Paul La Cour, elektroliz
yoluyla hidrojen gazı elde etmiş ve bu şekilde rüzgar enerjisini depolamış. 1918 yılı
sonrasında büyük şehirler elektriğe kavuşmuş ve dizel yakıtların ucuzluğu nedeniyle
rüzgar enerjisini değerlendirme çabalan, bir kenara bırakılmıştır. Rüzgar enerjisinin bu
bir kenara itilmişliği, enerji sıkıntısı nedeniyle 2. Dünya Savaşı'na kadar sürmüştür.
Rüzgar enerjisi kullanımının tarihsel gelişimine; 1942 yılında üretilen 17.5 m. pervane
çaplı ve 50 kW nominal güçlü Smidth rüzgar türbini ve 1957 yılında üretilen 24 m.
pervane çaplı ve 200 kW nominal güçlü Gedser rüzgar türbini verilebilir.
Rüzgarın enerji üretiminde kullanımı, 1970’li yıllardaki petrol krizinden sonra
başlamıştır. 1980-1985 yıllarında Amerika’da toplam 1580 MW güce sahip rüzgar
çiftlikleri kurulmuştur. Kurulu güç değeri 1998 sonu itibariyle 1946 MW’a ulaşmıştır.
Avrupa’da, Danimarka, Hollanda ve Almanya’da kurulmaya başlanan rüzgar çiftlikleri
hızla gelişmiş, 1991 yılında yeniden düzenlenen enerji kanunu ile Almanya rüzgar
enerjisinde 1. sıraya çıkmıştır. Dünya’da kurulu gücün %60’ı Avrupa’da, %20’si
Amerika’dadır. 1998 yılında eklenen 2100 MW’lık kapasite ile dünyadaki kurulu rüzgar
gücü 9.600 MW’a ulaşmıştır.

Özellikle 1980'li yıllardaki gelişmeler sonucunda, seri olarak üretilen ve yaygın olarak
kullanılan rüzgar türbini nominal güçleri 600 kW, 750 kW, lOOOkW, 15OOkW ve
2000kW'dır. Gelecekte üretilecek rüzgar türbinlerinin nominal güçlerinin daha da
artması beklenmelidir.

3. DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE RÜZGAR ENERJİSİ


3.1 Dünya rüzgar enerjisi potansiyeli
Rüzgar enerjisi yenilenebilir enerjiler arasındaki en gelişmiş ve ticari açıdan en elverişli
enerji türüdür. Tamamıyla doğa ile uyumlu olup hem çevreye zarar vermeyen hem de
tükenme ihtimali olmayan bir enerji kaynağıdır. Çevresel avantajları açısından da pek
çok ülke, resmi teşviklerle rüzgar enerjisini desteklemektedirler. Tüm bunların amacı,
pazan harekete geçirmek, maliyetleri düşürmek ve resmi teşviklerle şu an fosil
yakıtların sahip olduğu haksız üstünlüğü ortadan kaldırmaktır. Çeşitli ülkelerde pazaRI
harekete geçirmeye yönelik farklı politikalar izlenilmektedir. Rüzgar teknolojisinin
araştırma ve geliştirme girişimlerine verilecek destek bu teknolojinin elektrik enerjisi
pazarında adil olarak rekabet edebilmesi ve son yıllardaki başarısını sürdürmesi için son
derece önemlidir.
7

Dünyada rüzgar santrallerinin kurulu gücü hızlı bir artış göstermektedir. 1995-2001
yıllan arasında rüzgar türbini satışlarında yıllık %40'lık bir büyüme gerçekleşmiştir.
1990 yılında dünyanın kurulu gücü 2160 MW iken 1994 yılında 3488 MW'a, 1995
yılında 4778 MW'a, 1996 yılında 6070 MW'a, 1997 yılında 7636 MW'a, 1998 yılında
10153 MW'a, 1999 yılında 13932 MW'a ve 2000 yılında 18449 MW'a çıkmıştır.
(Tablo 3.1).
Dünya rüzgar enerjisinin toplam kurulu gücünün yaklaşık %74'ü Avrupa kıtasında,
%15'i Amerika kıtasında, %9'u Asya kıtasında ve kalan yüzdelik dilimde diğer kıtalarda
bulunan dünya ülkelerindedir (Tablo 3.2).
Avrupa'da en büyük kurulu güç Almanya'da olup, onu İspanya, Danimarka, Hollanda,
İngiltere, İtalya, Yunanistan ve İsveç izlemektedir (Tablo 3.3). Amerika kıtasında en
büyük kurulu güç Amerika Birleşik Devletleri'nde olup onu çok geriden Kanada takip
etmektedir (Tablo 3.4). Asya'da Hindistan, Çin ve Japonya rüzgar santrallerine önem
vermektedir (Tablo 3.5).

Son on beş yıldır Amerika'da yeni bir rüzgar endüstrisi doğmuştur. 1982-1992 yılları
arası California'da yaklaşık 15000 rüzgar türbini kurulmuştur. 370 MW gücündeki
Kenetech Rüzgar Çiftliği dünyanın en büyük rüzgar santralidir. 8160 hektar alan
kaplayan bu çiftlikte 100 kW 'lik 3500 adet ve 300-400 kW 'lık 40 adet türbin
bulunmaktadır.Ancak kısa zaman da bu türbinlerden daha modernleri geliştirilmiştir.
Avrupa'da rüzgar teknolojisi hızla gelişmektedir 1995 yılında yeni türbinler 600 kW
güçte iken bugün geliştirilen türbinlerin gücü 2 MW' tır. Almanya yaptığı atakla 1998
sonunda rüzgar kurulu gücünü 2875 MW'a çıkarmış, kurulu gücü 1820 MW 'ta kalan
ABD yi geçmiş ve birinciliği elde etmiştir.

Avrupa'da şu anda 12 MW 'lık deniz üstü rüzgar santrali çalışır durumdadır ve deniz
üstü kurulu gücün kısa zamanda 180 MW ‘a cıkarılması planlanmıştır. 2030 yılında
rüzgar kurulu gücünün deniz üstü payının % 25’den az olmayacağı beklenmektedir.

Teknolojik gelişimle rüzgar türbinlerinin ünite güçleri arttırılırken son beş yıl içerisinde
fiyatları düşürülmüştür. Karada kurulan türbinlerin birim fiyatları 1600-1800 dolar/kW'a
kadar çıkabilmekte ise de ABD iç piyasasında 750 dolar/kW düzeyine inildiği
belirtilmektedir.
8

Tablo 3.1 1994-2000 Yıllan Arası Dünya Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü
YILLARA GÖRE ARTIŞ
YIL KURULU GÜÇ (MW)
MİKTARI (%)
1994 3488 -

1995 4778 37

1996 6070 27

1997 7636 26

1998 10153 33
1999 13932 37

2000 18449 32

(Rüzgar enerjisi sempozyumu , 2001)

Tablo 3.2 Dünya Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücünün Kıtalara Göre Dağılımı
KURULU GÜÇ (MW)
ARTIŞ MİKTARI
KITALAR
1999 2000 (%)
AMERİKA 2667 2847 6,7

AVRUPA 9737 13630 40

ASYA 1376 1728 25,6

OECD-ASYA 50 70 40

AFRİKA 64 137 140,6

DİĞER 37 37 0

TOPLAM 13932 18449 32,4

(Rüzgar enerjisi sempozyumu,2001)


9

Tablo 3.3 Avrupa Kıtası Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Dağılımı

KURULU GÜÇ (MW)


ÜKLELER
1999 2000

AVUSTURYA 34 69

BELÇİKA 11 19

DANİMARKA 1738 2341

FİNLANDİYA 39 39

FRANSA 25 63

ALMANYA 4442 6107

YUNANİSTAN 158 274

İRLANDA 74 122

İTALYA 277 424

LÜKSEMBURG 6 6

HOLLANDA 433 473

NORVEÇ 13 13

PORTEKİZ 61 111

İSPANYA 1812 2836

İSVEÇ 220 265

İSVİÇRE 3 3

TÜRKİYE 9 19

İNGİLTERE 362 425

DİĞER 20,9 21,6

TOPLAM 9737 13630

(Rüzgar enerjisi sempozyumu, 2001)

Tablo 3.4 Amerika Kıtası Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Dağılımı


10

KURULU GÜÇ (MW)


ÜLKELER 1999 2000

ARJANTİN Ϊ5 16

BREZİLYA 22 22

KANADA 126 139

KOSTARİKA 50 51

MEKSİKA 2 2

AMERİKA 2445 2610

DİĞER 7 7

TOPLAM 2667 2847

(Rüzgar enerjisi sempozyumu, 2001)


Tablo 3.5 Asya Kıtası Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Dağılımı

KURULU GÜÇ (MW)


ÜLKELER
1999 2000

ÇİN 262 352

HİNDİSTAN 1035 1220

JAPONYA 68 142

DİĞER 11 14

TOLPAM 1376 1728

(Rüzgar enerjisi sempozyumu, 2001)

Tablo 3.6 OECD-Asya Kıtası Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Dağılımı


11

KURULU GÜÇ (MW)


ÜLKELER
1999 2000

AVUSTURALYA 10 30

YENİ ZELLANDA 35 35

PASİFİK ADALARI 5 5

TOPLAM 50 70

(Rüzgar enerjisi sempozyumu, 2001)

Tablo 3.7 Afrika Kıtası Rüzgar Enerjisi Kurulu Gücü Dağılımı

KURULU GÜÇ (MW)


ÜLKELER
1999 2000

MISIR 36 69

MOROCCO 13 54

TUNUS 11 11

DİĞER 4 4

TOPLAM 64 138

(Rüzgar enerjisi sempozyumu, 2001)


12

Tablo 3.8 Dünya Rüzgar Enerjisi 2000-2005 Kurulu Gücü Tahminleri

KURULU GÜÇ (MW)


KITALAR
2000 2001 2002 2003 2004 2005

AMERİKA 2847 4287 5237 6437 7537 8737

AVRUPA 13630 17380 22215 27525 33525 40575

ASYA 1728 2088 2618 3298 4128 5208

DİĞER 244 364 634 1059 1609 2409

TOPLAM 18449 24119 30704 38319 46799 56929

(Rüzgar enerjisi sempozyumu, 2001)

3.2 Türkiye'de Rüzgar Enerjisi


Türkiye coğrafi konumu ve hüküm süren iklim koşullan itibari ile rüzgar enerjisi
kaynaklan bakımından, teorik olarak elektrik enerjisinin tamamını karşılayabilecek
seviyededir. Ülkemiz toplamı 8000 km'yi bulan ve bunun büyük bir kısmının rüzgar
enerjisi kullanılabilecek durumda bulunan sahil şeridine sahiptir. Türkiye, Avrupa'da
rüzgar enerjisi potansiyeli en zengin ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye'nin teorik
olarak hesaplanan potansiyeli 83.000 MW değerindedir. Bu Türkiye'nin biran önce
kullanması gereken önemli bir rüzgar enerjisi potansiyeli olduğunu göstermektedir
Fakat rüzgar enerjisinin mevcut olan enerji sistemine girişini sağlayabilmek için gerekli
teknik ve ekonomik fizibilite çalışmaları yapılmalıdır. Çünkü bu enerji kullanılmadığı
her zaman dilimi için aynı zamanda kayıp olan enerji anlamına gelmektedir.

Türkiye'de 2001 yılı kaynaklarına göre rüzgar enerjisi kurulu gücü 19 MW değerindedir
13

(Rüzgar enerjisi sempozyumu bildiriler kitabı, 5-7 Nisan2001). Ancak bu değer


ülkemizin teknik potansiyeli göz önüne alındığında düşük bir değerdir. Avrupa'da
elektrik enerjisi planlamalarında, enerjinin şu an % 8, 2030 yılında ise %10'unun
yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanılması hedeflenmektedir. Benzer yaklaşımla
Türkiye'nin hedefi, toplam kurulu gücünü 25000 MW'a çıkarmak olmalıdır.

Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyeli çalışmalarının ortak bulgusu, yerden 10 m.


yükseklikte yıllık ortalama 2,7 m/sn (10km/h) hız sının ile ülkemizin elektrik üretimine
elverişli yörelerinin bulunduğudur.DMİ istasyonlarında yapılmış uzun dönemli
ölçümlere dayalı istatistikler, EİE tarafından 1984'te tamamlanan 'Türkiye Rüzgar
Enerjisi Doğal Potansiyeli" çalışmasında değerlendirilmiştir. 10 m yükseklikteki yıllık
ortalama rüzgar hızı ve güç yoğunluğu açısından en yüksek değer 3,29 m/sn ve 51,91

W/m2 ile Marmara'da saptanmıştır. En düşük değer ise, 2,12 m/sn hız ve 13,19 W/m2
güç yoğunluğu ile Doğu Anadolu'da bulunmuştur. Bu çalışmaya göre Türkiye'nin
%64,5'de rüzgar enerjisi güç yoğunluğu 20 W/m2 'yi aşmazken, %16,1 ‘inde 30-40
W/m2 arasında, %5,9'unda 50W/m2'nin ve %0,08'inde de 100W/m2'nin üzerindedir. EİE,
bazı özel alanlardaki 11 istasyonda enerji ölçümleri ve yöresel potansiyeli belirleme
çalışmaları yapmaktadır

Türkiye rüzgar bakımından zengin yöreleri olan bir ülkedir. Brüt potansiyelinin yılda
400 milyar kWh, teknik potansiyelinin ise, 120 milyar kWh olduğu düşünülmektedir.
Söz konusu teknik potansiyel yıllık elektrik üretiminin 1,2 katıdır. Ancak, Türkiye
genelinde 10 metre yükseklikteki rüzgar yoğunluğunun alansal ve zamansa! dağılımı ile
teknolojik kısıtlılıklar göz önünde tutulduğunda, güvenilir rüzgar enerjisi potansiyeli, 12
milyar kWh/yıl olarak hesaplanmaktadır. Ayrıntılı ölçümler ve yeni verilerle bu değerin
artması olasıdır.

Türkiye'de 10 metre yükseklikte yapılan ölçümlere göre tespit edilen rüzgar hızları
Tablo 3.9'da verilmiştir. Tablo 3.10'da ise Türkiye'de rüzgar yoğunluğunun en fazla
olduğu yöreler görülmektedir
14

Tablo 3.9 Türkiye'nin Çeşitli Bölgelerinde 10 m. Yükseklikte Yapılan Ölçümler

BÖLGE Yıllık ortalama rüzgar hızlan (m/sn)


Bandırma 5,12
Sinop 4,73
Nurdağı (K.Maraş) 7
Datça 5,85
Akhisar 6,84
Yalıkavak (Bodrum) 5,68
Göktepe (Bitlis) 5,66
Belen (İskenderun) 7,01
Zengen (Bor) 3,54
Didim 4,81
Kocadağ (Çeşme) 9,28
Karabiga (Çeşme) 6,52
Şenköy (Mardin) 7,69
Gökçeada 7,03
Söke 5
(Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu, İZMİR, 2001)
Tablo 3.10 Türkiye'de rüzgar enerjisi açısından süreklilik ve yoğunluk gösteren yöreler
İSTASYON ADI Rüzgar gücü yoğunluğu (W/m2)

Bandırma 152,6

Antakya 108,9

Kumköy 82

Mardin 81,4

Sinop 77,9

Gökçeada 74,5

Çorlu 72,3

Çanakkale 71,3

(Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu, İZMİR, 2001)

Batı ve Kuzey-Batı Anadolu'nun rüzgar enerjisi potansiyelinin belirlenmesi için, uzun


yıllık meteorolojik veriler incelenerek, yıllık ortalama rüzgar hızlan 3m/sn'den daha
yüksek olan yöreler belirlenmiş ve Tablo 3.11 'de gösterilmiştir.
15

Tablo 3.11 Yıllık Ortalama Rüzgar Hızlan 3 m/sn'den Yüksek Olan Batı ve Kuzey Batı
Anadolu Yöreleri
YÖRE HIZ (m/sn) YÖRE HIZ (m/sn) YÖRE HIZ (m/sn)

Ayvalık 3,1 Florya 3,3 Kırklareli 3,0

Balıkesir 3,1 Gökçeada 4,4 Menemen 4,1

Bandırma 5,2 İpsala 3,6 Muğla 3,4

Bergama 4,0 İzmir 3,4 Sarıyer 4,7

Bodrum 3,8 Kumköy 4,5 Şile 3,1

Bozcaada 7,0 Tekirdağ 3,3 Yeşilköy 4,1

Çanakkale 4,5 Bilecik 3,4 Datça 3,1

Çiğli 4,1 Çeşme 3,8 Erdek 3,2

Çorlu 4,0 Dikili 3,0 Gemlik 3,2

(Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu, İZMİR, 2001)

Bu yöreler içerisinde esme saat sayılan ve yıllık ortalama rüzgar hızları potansiyel
belirlemeye uygun olan Bandırma, Bergama, Bozcaada, Çanakkale, Çorlu ve Gökçeada
olası potansiyelleri yüksek görülen yöreler olarak saptanmış ve bunlara ait detaylı hız
verileri DMİ' nin saatlik rüzgar cetvelleri incelenerek 1987, 1988, 1989 yıllan için
çıkartılmıştır Elde edilen veriler esme saat sayılarını gösteren frekans tablolarının
hazırlanması için bilgisayara yüklenmiştir. Potansiyel olanağı yüksek görülmekle
birlikte yeterli veri sağlanamadığı için Kumköy, Sarıyer, Çiğli ve Yeşilköy çalışmada
değerlendirme dışı bırakılmıştır.

Rüzgardan üretilen elektriğe, kirletici emisyonlar olmadan üretilecek elektriğin çevresel


yararlarını yansıtan, hakça bir bedel ödenmesi ve iyi organize olmuş bir kurumsal alt
16

yapı ve rüzgar enerjisinin planlama yönetmeliklerinin hazırlanması durumunda,


Türkiye'de rüzgar enerjisi kurulu gücünün gelişiminde YEKAB ( Yeni ve Yenilenebilir
Enerji Kaymaklan Araştırma Birimi )tarafindan ön görülen ve Tablo 3.12'de belirtilen
hedeflere kolayca ulaşılabilecektir.

Rüzgar enerjisinin geliştirilmesine gereken önem verilerek pazar yaratıldığında Türk


Endüstrisi rüzgar gücü santrallerinin imalatına kolayca adapte olabilecektir. Yeni
kurulan rüzgar çiftliklerinin kuleleri yerel olarak imal edilmeye başlanmıştır. Türkiye
için öngördüğümüz kurulu güç hedefleri ve bu kurulu kapasitenin Türkiye Endüstrisi
tarafından imalatı durumunda yaratılabilecek iş potansiyeli aşağıdaki Tabloda
verilmiştir.

Tablo 3.12 Türkiye'de rüzgar enerjisi için mümkün hedefler (YEKAB öngörümü)

Kurulu Kapasite (MW)


Yıl Yaratılan İş Adam Yıl
YEKAB-Hedefi

2003 1.400 28.000

2005 5.000 100.000

2010 10.000 200.000

2020 20.000 400.000

(Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu, İZMİR, 2001)

Tablo 3.13 Türkiye'deki Rüzgar Enerji Santrallerinin Durumu


KURULU GÜCÜ
PROJENİN DURUMU PROJENİN ADI PROJENİN YERİ
(MW)
Hizmete Giren Rüzgar Çeşme-Germiyan R.S. Izmir-Çeşme 1,74
Santralleri Çeşme-AlaçatıR.S Izmir-Çeşme 7,2
17

Fizibilite Raporu Bozcaada R S Ç.Kale-Bozcada 5,0


Değerlendirilenler Çanakkale R S. Çanakkale 30,0
Bozcaada R. S. Ç Kale-Bozcada 10,2
Rezerve Fizibilite Raporu Akhisar RS Manisa-Akhisar 12,0
Beklenen Projeler Gökçeada R S. Ç.Kale-Gökceada 16,2

Akhisar R.S. Manisa-Akhisar 30,0


Datça R.S. Muğla- Datça 30,0
Mazıdağ R.S. İzmir-Çeşme 39,0
Hacıömerli R. S. İzmir-Aliağa 45,0
Bodrum R.S Bodrum- Yalıkavak 19,8
Kocadağ R.S. İzmir-Çeşme 43,5
Yayla Köy R.S. İzmir Karaburun 15,0
Fizibilite Raporu Beklenen
Şenköy R.S. Hatay-Şenköy 12,0
Projeler
Çeşme R.S. Izmir-Çeşme 12,0
Yalıkavak R.S. Bodrum- Yalıkavak 15,0
Beyoba R.S. Akhisar-Beyoba 15,0
Lapseki R.S. Ç. Kale- Lapseki 15,0
Bandırma R.S. Balıkesir-Bandırma 15,0
Datça R.S. Muğla-Datça 15,0
Karaburun R.S. İzmir-Karaburun 22,5
Başvuru Raporu Karabiga R.S. Ç.Kale-Karabiga 15-30
Değerlendirilen Projeler Kapıdağ R.S. Balıkesir-Erdek 20-35
İntepe R.S. Ç.Kale-întepe 30
İntepe R.S ÇKale-İntepe 13,2
Başvuru Raporu Sunulup, Karabiga R.S. Ç.Kale-Karabiga 5-7
Ölçümleri Beklenen Karabiga R. S. Ç.Kale-Karabiga 120
Projeler Yellice R.S İzmir-Karaburun 70-100
(Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu, İZMİR, 2001)
18

Şekil 3.1 Türkiye'de Rüzgar Hız ve Potansiyel Dağılımları (EİEİ)


19

4. RÜZGAR ENERJİSİ TÜRBİNLERİ

4.1 Rüzgar Enerjisi Türbinlerinin Tanımı

Tahrik edilen kısmı dönme hareketi yapan ve bir akışkanda bulunan enerjiyi milinde
mekanik enerjiye dönüştüren makinalara türbin denir. Türbinler, en genel halde; buhar,
gaz, su ve rüzgar türbinleri olarak dört grupta İncelenir. Rüzgar türbinleri ile ilgili
tanımlar, değişik kaynaklarda birbirleriyle çelişmektedir. Bu konudaki en genel
tanımlama aşağıdaki gibidir: Pervane kanatlan, pervane göbeği ve pervane miline rotor
veya türbin denilir. Pervane mili dişli kutusuna bağlıdır. Dişli kutusunu jeneratöre
bağlayan mile de, jeneratör mili denir. Bunların tümü kule tarafından taşınır. Kule ile
yer bağlantısı da temel aracılığıyla sağlanır. Tüm bu elemanlara, en genel halde rüzgar
enerjisi tesisi adı verilir. Bu gerçeğe rağmen, yerli ve yabancı literatürde, rüzgar enerjisi
tesisi yerine, rüzgar türbini denmesi alışkanlık olmuştur.

Rüzgar Enerjisi Türbinlerinin Sınıflandırılması

Rüzgar türbinleri, direnç, kaldırma ve yükselen hava kuvvetinden yararlanmalarına


göre, pervane ekseninin yatay yada düşey olmasına göre sınıflandırılabilirler.

4.2.1 Rüzgarın Kuvvetinden Yararlanma Şekline Güre Sınıflandırılması

4.2.1.1 Rüzgarın Direnç Kuvvetinden Yararlanılan Türbinler


Direnç kuvvetinden yararlanan türbinlerde, rüzgara karşı bir düzey tutulur ve rüzgar
basıncından dönme hareketi oluşur Örnek olarak; kepçe tipi anenometreler, Fars çarkı
ve Savonius türbini gösterilebilir. Direnç kuvvetinden yararlanan türbinler, pistonlu
pompalar ile su pompalanması gibi yüksek moment gereken yerlerde kullanılır ve
elektrik üretimi gibi yüksek güç gereken alanlarda kullanılmazlar.
20

4.2.1.2 Rüzgarın Kaldırma Kuvvetinden Yararlanılan Türbinler

Kaldırma kuvvetinden yararlanan türbinlerde rüzgar; yüzeye belli bir açıyla gelir ve
yüzeye etkiyen hava hızının doğrultusuna dik olarak oluşan kaldırma kuvveti, dönme
hareketine dönüşür. Yüzey öncesinde yüksek basınç, yüzey arkasında ise alçak basınç
oluşmaktadır. Örnek olarak, düşey eksenli Darrius türbini ve kanatlı yatay eksenli
rüzgar türbinleri gösterilebilir. Rüzgar türbinleri, nominal güçlerine göre de 5 kW'a
kadar küçük güçlü, 5 kW ‘ın üstünde ise büyük güçlü rüzgar türbinleri olarak
sınıflandırılır.

4.2.1.3 Yükselen Hava Akımlı Rüzgar Türbinleri

Yükselen hava akımlı rüzgar türbinleri, hava hareketindeki kinetik enerjiden yararlanan
türbinlerdir. Enerji dönüştürücüsü yükselen hava akımlı rüzgar türbinleri (güneş enerjisi
konveksiyon bacası), güneş ışınlan enerjisi tarafından ısıtılan havanın yükselmesi ve
yükselen havadaki kinetik enerjinin de rüzgar türbinini tahrik etmesi prensibine göre
çalışır. Isıtılarak yükselmesi istenen hava, üsten cam veya plastik malzemeden yapılmış
geçirgen bir çatı ile örtülüdür ve bu çatının ortasında yer alan betonarme bacada
yükselir.

Yükselen hava akımlı rüzgar türbinlerinde elde edilen güç; kolektör verimi, kolektör
enine kesit alanı, havanın sabit basınçta özgül ısı kapasitesi, dış ortam sıcaklığı, güneş
sabiti ve bacanın yüksekliğine bağlıdır Buradaki baca yüksekliği arttıkça, elde edilen
güç de artmaktadır Bu baca, alttan ankastre mesnet üsten serbest bir çubuk olarak
idealleştirilmektedir. Baca boyu, yapım ve montajındaki teknik kısıtlar gibi; burkulma
problemi ile de sınıflandırılmaktadır. Yükselen hava akımlı rüzgar türbinleri ile ilgili
teorik ve deneysel araştırmalar devam etmektedir.
21

4.2.2 Pervane Ekseninin Konumuna Göre Sınıflandırılması

Yatay Eksenli Türbinler

Dönme eksenleri rüzgar yönüne paralel ve kanatlar rüzgar yönüne diktir. Ticari
türbinler genellikle yatay eksenlidir Rotor, rüzgarı en iyi alacak şekilde döner bir tabla
üzerine yerleştirilmiştir. Yatay eksenli türbinlerin çoğu rüzgarı önden alacak şekilde
tasarlanır. Rüzgarı arkadan alan türbinlerin ise, yaygın bir kullanım alanları yoktur.
Yatay eksenli kanatlı rüzgar türbinlerinden daha fazla enerji alabilmek için, tarih
boyunca öneriler yapılmıştır. Bunlardan birisi, iki pervanenin arka arkaya
yerleştirilerek, aynı jeneratör milimin döndürülmesidir. Arkadaki pervaneye, öndeki
pervaneye gelen rüzgar hızının optimum durumda ancak üçte biri geleceğinden, bu
öneri verimli olmamıştır. Pervanenin önüne bir nozul yerleştirilerek, rüzgar hızının
arttırılması önerisi de, hava debisinin küçük kesit tarafından belirlenmesi ve rüzgar
yönüne ters hava sirkülasyonu oluşturması nedeniyle, bekleneni verememiştir. Rüzgar
türbini pervanesinin bir difizör içine yerleştirilmesi sonucunda, rüzgar yönünde hava
sirkülasyonu oluşması ve bunun da hava hızını arttırması nedeniyle, serbest pervaneye
nazaran 3,5 kat daha fazla enerji elde edilmiştir Fakat, bunun için difizör boyunun
pervane çapının 2-3 katı olması gerekmektedir. Difizörün ağırlığı, hem ek bir yüktür,
hem pervane düzleminin rüzgar hızına dik konuma getirilmesi daha zor olmaktadır. Bu
gibi nedenlerle, difizörden elde edilen ek kazanç, sistemin serbest pervaneye göre daha
ekonomik olması için yeterli olmamaktadır.( Şekil 4.1)

4.2.2.2 Düşey Eksenli Türbinler


Bu türbinlerin dönme eksenleri düşey ve rüzgara diktir. Kanat kirişleri dönme eksenine
dik olacak şekilde yerleştirilmiştir. Düşey eksenli türbinlerde, kanatların içbükey ve
dışbükey yüzeyleri arasındaki çekme kuvveti farkı nedeniyle dönme hareketi oluşur.
Aynı ilke Savonius rotorlarda daha özel bir şekilde kullanılır. Bu rotorda güç katsayısı
0,15'den daha azdır. Bu nedenle güç üretiminde tercih edilmezler.(Şekil 4.1)
22

Şekil 4.1 Düşey ve Yatay Eksenli Türbinler.

4.2.2.3 Eğik Eksenli Türbinler


Dönme eksenleri, düşeyle rüzgar yönünde bir açı yapan türbinlerdir. Ayrıca, kanatlar ve
dönme ekseni arasında da belirli bir açı bulunmaktadır. Yaygın bir kullanım alanı
yoktur.

4.3 Modern Yatay Eksenli Rüzgar Türbinlerinin Ana Elemanları


Yer konumuna göre, rotoru yatay eksende çalışan yatay eksenli rüzgar türbinleri, daha
geleneksel ve daha modern bir kullanımı sunarlar. Modern yatay eksenli kanatlı rüzgar
türbinlerini oluşturan ana elemanlar ile ilgili, alt başlıklarda kısa bilgiler verilmektedir.

Şekil 4.2 Yatay Rüzgar Türbini Kesit Görünümü


23

4.3.1 Kule
Kule malzemesi, genelde çelik veya betondur. Modern rüzgar türbinleri, halka enine
kesitli kulelere sahiptir Kule yüksekliği, yüksekteki daha rüzgar hızlarından
yararlanmanın getirişi ile boya bağlı artış gösteren kule maliyeti arasındaki optimum
çözümle belirlenir. Kule boyutlandırılmasındaki bir diğer parametre de, eğilme doğal
frekansı, kule malzemesi ve dolayısıyla maliyeti önemli ölçüde etkilemektedir. Rüzgar
türbinlerinin tüm imalat giderlerinin % 11-20' si kule imalatına aittir.

4.3.2 Türbin Pervanesi


Rüzgar türbinlerinin pervaneleri; alüminyum, titan, çelik, elyaf ile güçlendirilmiş plastik
(cam elyafı, karbon elyafı ve aramid elyafı) ve ağaçtan imal edilmektedir. Modern
rüzgar türbinlerinin kanatlarının hemen hemen tamamı, cam elyafı ile güçlendirilmiş
polyester veya epoksi gibi, cam elyafiyla plastikten üretilirler. Çelikten üretilen
kanatların eğilmeye dayanımı çok iyidir. Fakat, yorulma dayanımları ve korozyon
sorunu yaratmaktadır. Alüminyum kanatlar, çeliğe göre daha hafiftir, yorulma
dayanımları daha iyidir ve korozyona daha dayanıklıdır. Alüminyum malzemenin zayıf
noktalan; kabuk şeklindeki malzemenin burkulması, imalat tekniğinin zorluğu ve pahalı
olmasıdır. Cam elyafının kopma mukavemeti, 420 N/nm2 ile St 52 çeliğinin kopma
mukavemeti 520 N/nm2'ye yakındır. Karbon elyafı İle güçlendirilmiş epoksi plastik
malzemenin kopma mukavemeti ise, 550 N/nm2 ile çelikten daha iyidir. Cam elyafi ile
güçlendirilmiş epoksi plastik malzemenin ana sorunu, elastisite modülünün 15 kN/nm2
ile çeliğe nazaran (210 kN/nm2 ) çok düşük olmasıdır. Bu nedenle, çok uzun kanatlarda
cam elyafi yerine, elastisite modülü 44 kN/nm2 olan karbon elyafı ile güçlendirilmiş
epoksi plastik malzeme kullanılır. Fakat, bu malzemede pahalıdır.

4.3.3 Dişli Kutusu


Pervane muindeki enerji, jeneratöre bir dişli sistemi ile (örneğin, çevrim oranı; 1:15 )
aktarılır. Dişli sistemi, pervane milinin devir sayısını jeneratörün gerek duyduğu devir
sayısına çıkarır. Örneğin Nortex Firması tarafinda üretilen N 54 adlı, 1000 kW nominal
güçlü rüzgar türbinlerinde dişli kutusunun çevrim oranı l:70'dir. Bu türbinlerin
jeneratörlerinde, rüzgar hızına göre otomatik olarak devreye giren 6 ve 4 kutup söz
konusudur. 6 kutbun devrede olması durumunda, pervane rotorunun dakikadaki devir
sayısı 14, jeneratör milinin dakikadaki devir sayısı 1000 ve türbin gücü 200 kW
24

olurken; 4 kutbun devrede olması durumunda, pervane rotorunun dakikadaki devir


sayısı 22, jeneratör milinin dakikadaki devir sayısı 1500 ve türbin gücü 1000 kW
olmaktadır.

Şekil 4.3 Dişli Kutusu


4.3.4 Jeneratör
Rüzgar enerjisi tesislerinde kullanılan jeneratörler, alternatif akım veya doğru akım
jeneratörleri olabilir. Burada elde edilen elektrik akımı, yetersiz kalitede alternatif akım
veya doğru akım bile olsa, çeşitli güç elektroniği düzenekleriyle şebekeye uygun hala
getirilebilir.
Doğru akım jeneratörleri, büyük güçlü rüzgar enerjisi tesislerinde tercih
edilmemektedir. Bunun nedeni, sık bakım gereksinimi ve alternatif akım jeneratörlerine
göre daha pahalı olmasıdır. Doğru akım jeneratörleri, günümüzde sadece küçük güçlü
rüzgar enerji tesislerinde akülere enerji depolamak için kullanılır.
Direkt şebekeye bağlantı sistemlerinde; alternatif akım jeneratörlerini oluşturan
asenkron veya senkron jeneratörlerin millerinin devir sayısı:
Nsenkron = 60.f/p (d/d)

bağlantısı ile verilir. Burada f Hertz biriminde elektrik şebekesi frekansı, p çift kutup
sayısı ve n dakikada devir sayısıdır Dişlideki kayıplar ve gürültünün önlenmesi
amacıyla, çok kutuplu jeneratörü olan dişli kutusuz türbinler de kullanılmaktadır. Bu
bağıntıdan da anlaşılabileceği gibi, jeneratörün kutup sayısı arttıkça, 50 Hz'lik elektrik
25

şebekesi frekansına uygun akım için gereken jeneratör mili devir sayısı da azalmaktadır.
Bu nedenle, yüksek kutup sayılı jeneratörlerde dişli kutusuna gerek kalmamaktadır.

Germiyan da otoprodüktör sistemi ile kurulan, Alman Firması Enercon tarafından


üretilen E-40 adlı dişli kutusuz rüzgar türbinleri, 84 kutupludurlar ve pervane milinin
dakikada 38 devir yapması durumunda 500 kW'hk nominal güce ulaşmaktadır.
Şebeke bağlantılı alternatif akım jeneratörlerinde, sadece şebeke frekansını sağlayan
devir sayısında elektrik enerjisi üretebilmektedir. Bu da, rüzgar türbininden örneğin
sadece 8 m/s için optimum yararlanmak demektir. Bu nedenle, rüzgar türbinlerinin
bazılarında, düşük ve yüksek rüzgar hızları için iki ayrı jeneratör kullanılmaktadır.

4.4 Rüzgar Türbinlerinin Şebeke Bağlantı Yöntemleri


4.4.1 Rüzgar Türbinlerinin Şebekeye Bağlantısı
4.4.1.1 Genel kısıtlamalar
Rüzgar enerjisi çok kesintili bir enerji kaynağıdır. Bu rüzgar enerjisini, hiçbir
sınırlamaya tabiî tutmadan elektrik enerjisine çevirerek şebekeye veren bir rüzgar
konvektörünün de çok kesintili bir elektrik enerjisi üretmesi kaçınılmaz.
Kesintili yük çeken tesislerin elektrik şebekesindeki olumsuz etkileri çok eskiden beri
bilinmektedir. Bu nedenle kesintili üretim yapan bir rüzgar konvektörünün de şebekeye
yaptığı olumsuz etkileri sınırlamak için, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de
sınırlamalar getirilmiştir.
Rüzgar türbinlerinin şebekeye yaptığı olumsuz etki, şebekeye bağlantı noktasındaki kısa
devre gücüne bağlıdır. Bugün günümüzde tesis edilecek bir rüzgar santralinin kurulu
gücü, bağlantı noktasındaki minimum kısa devre gücünün yüzde beşi ile sınırlıdır. ( Bu
güç bir veya daha fazla rüzgar santrali arasında paylaşılabilir)
Ancak rüzgar konvektörleri son 5-10 yılda büyük bir gelişme göstermiştir. Bugün
kullanılan modern rüzgar türbinlerinde, rüzgar enerjisi, olduğu gibi elektrik enerjisine
çevrilerek şebekeye verilmeden önce çeşitli kademelerden geçmektedir
Türbinlerin ilk devreye çektiği akım sınıflandırılarak, şebekeye etkisi azaltılmaktadır.
Rüzgar hızına göre üretimi sabit tutmak amacıyla kanat açılan sürekli değiştirilmektedir.
Bir kısım rüzgar türbinleri ise, ani gelen rüzgar darbeleri ile üretim yapmadan dönüş
hızını arttırmakta, bu şekilde rüzgar darbesinin elektrik darbesi olarak şebekeye
26

aktarılmasını nispeten engellemektedir


Diğer yandan bugün geliştirilen çoğu rüzgar türbinlerinde, türbinlerin gerilim
seviyesini, şebekenin mevcut geriliminden daha yüksek veya daha düşük tutmak
suretiyle şebekenin gerilim regulasyonuna katkıda bulunmak da mümkün olmaktadır.
Ülkemizde elektrik sisteminin özelleştirilmesi planlanmaktadır. Bilindiği kadan ile bu
planlamaya göre, dağıtım sistemi ve santraların işletmesi özel sektöre devredilecek,
planlama ve enterkonnekte şebekenin işletilmesi ise TEAŞ'ın uhdesinde kalacaktır.
Enerji üretiminde rüzgardan yüzde onu amaçlayan Avrupa ülkelerindeki yük tevzi
merkezlerinde kullanılan yazılımların, TEAŞ tarafindan geliştirilip işletilecek yük tevzi
merkezlerinde de kullanılmasıyla, rüzgar santrallannın sistem üzerindeki etkileri
öngörülüp, tesisine getirilen kısıtlamalar bir ölçüde azaltılabilir.
4.4.1.2 Rüzgar Türbinlerinin Dağıtım Şebekesine Bağlantısı
Dağıtım gerilimi seviyesinde şebekeye bağlanması planlanan bir rüzgar santralı, diğer
enerji santralları veya otoprodüktör santrallarda olduğu gibi, ancak bağımsız bir enerji
nakil hattı ile bir dağıtım merkezine veya TEAŞ trafo merkezine bağlanabilir. Sistem
emniyeti ve can güvenliği açısından dağıtım hatlarına saplama girmelerine müsaade
edilmemektedir.
Ülkemizin elektrik dağıtım şebekesi genelde 34,5 kV ve daha düşük gerilim
seviyesindedir. Rüzgarın bol olduğu kıyı bölgelerimizde trafo merkezlerinin güçleri 25-
50 MW olduğu, bu bölgedeki iletim sistemimizin genelde radyal olduğu ve minumum
sistem empedansı göz önüne alınırsa, kısa devre güçleri 200-300 MWA ile sınırlı
kalmaktadır. Bu durumda dağıtım şebekelerine bağlanacak rüzgar santrallerinin gücü
azami 15 MW civarında olmaktadır.
Rüzgar türbinleri çoğu gelişmiş ülkelerde basit sigortalı ayırıcılar ve her bir türbin için
trafo ile şebekeye bağlanmakta ve başında eleman bulunmadan işletilmektedir.
Personelsiz işledikleri için türbinin her türlü şebeke olayına ve türbin arızalarına karşı
koruyan bilgisayarlı bir kontrol sistemi içermekte, çok nadir olarak meydana gelen
arızalarda türbin kontrol sistemi tarafından sinyal yollanmakta ve uzaktan müdahale ile
teknisyen yollanarak arıza giderilmektedir.
Ülkemizde ise, trafoları, türbinleri ve bağlantı kablolarını korumak için kesici ve ayırıcı
gibi ilave teçhizat ve kablo arızalarına karşı ring sisteminin kullanılması şart
koşulmakta, mükerrer sayılabilecek bu teçhizat ise santral maliyetlerini arttırmaktadır.
27

4.4.1.3 Rüzgar Türbinleri İletim Şebekesine Bağlantısı


İletim şebekesine bir rüzgar santrali, ya en yakın TEAŞ trafo merkezine çekilecek bir
iletim hattı ile, yada en yakın iletim hattına girdi çıktı yaparak şebekeye bağlanabilir
İletim şebekemizin gerilim seviyesi 154 veya 300 kW dur. Bu gerilimdeki trafo
merkezlerimizin kısa devre güçleri 300-400 MWA dan başlamakta, 10000 MWA ya
kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle büyük güçte rüzgar santrali tesis etmek isteyenler
ancak iletim şebekesine bağlanabilecektir.
Dağıtım sistemine bağlanacak bir rüzgar çiftliğindeki elektrik bağlantılarının gerilim
seviyesi, tercihen bağlanacak trafo merkezinin gerilim seviyesi olarak seçilmektedir. Bu
durumda santral çıkışına ilave bir yükseltici (veya düşürücü) trafo tesis maliyeti
olmayacaktır.İletim şebekesine bağlanacak rüzgar santralinde ise gerilim seviyesi olarak
en ekonomik dağıtım gerilim seviyesi seçilir.bu durumda, santral çıkışında kullanılacak
yükseltici trafonun, ülkemizde kullanılan standartlardan farklı olması durumunda,
yedekleme sorunu ortaya çıkabilir.
Rüzgar , santralarının üretim şebekesine bağlanması diğer bir şekil ise, kısa devre
gücünün oldukça yüksek olduğu bir 380 kW merkeze bağlanmalıdır. Ülkemizde 380
kW merkezlerinin minimum kısa devre gücü genelde 5000 MWA'nın üzerinde
olduğundan böyle bir merkeze çok sayıda rüzgar santralı, şebekeyi rahatsız etmeden
bağlanabilir
Burada önemli olan, çok sayıda trafo maliyetinden tasarruf etmek için, gerektiğinde
sadece rüzgar santralarının bağlanacağı bir kirli bara tesis edilerek en ekonomik
çözümün bulunmasıdır.
4.4.2 Şebeke Üzerindeki Bozucu Etkiler
Rüzgar türbinleri bağlandıkları şebeke üzerinde olumsuz etkilerini genelde gerilim
dalgalanmaları, fliker ve harmoniklerin üretilmesi olarak göstermektedir
4.4.2.1 Gerilim Dalgalanması ve Fliker
Gerilim dalgalanması ve fliker, rüzgar türbinlerinin devreye girmesi, devreden çıkması,
rüzgara bağlı olarak üretimin değişmesi gibi geçici olaylar nedeniyle oluşmakta ve
kullanılan türbin tipine bağlı olarak değişmektedir.
Bugün ülkemizde rüzgar çiftliklerinde kullanılan, yeni rüzgar projelerinde teklif edilen
ve gelişmiş ülkelerdeki Pazar payının en ön sıralarında yer alan rüzgar türbinleri,
senelerce geliştirildikten sonra sertifika aldıklarından, şebekeyi bozan bu etkileri
asgariye indirilmiştir
28

4.4.2.2 Harmonikler
Harmonikler genelde invertörlü rüzgar türbinlerinde oluşmaktadır. Bugün geliştirilmiş
çoğu türbinde kısmide olsa invertör kullanılmakta ve gerekli filtreler kullanılarak
harmonikler istenilen seviyelere indirilmektedir.
4.4.2.3 Uygulama
Ülkemizde sanayi tesislerinden kesintili olarak enerji çeken tesislerin sistemindeki
olumsuz etkilerini sınırlamak için TEAŞ tarafından sınır değerler belirlenmekte ve
sistemdeki bu olumsuzlukların sınır değerlerini aşan tüketicilerin gerekli önlemleri
almaları istenmektedir.
Rüzgar santradan da kesintili tüketici sınıfına sokulmakta ve elektrik şebekesini
zorlayan olumsuzlukların sınır değerlerinin altında kalması istenmektedir ARES santralı
devreye alındıktan sonra TEAŞ tarafından yapılan incelemede, Ortak Kuplaj Noktası
olan Alaçatı Trafo Merkezindeki olumsuzlukların sınır değerlerin altında kaldığı
kıvançla izlenmiştir.

4.4.3 Şebekeye Katkıları ve Faydaları


4.4.3.1 Kayıpların Azaltılması
Ülkemizde üretim kaynaklan ile tüketim birimleri arasında uzun mesafeler
bulunmaktadır. Çok yüksek gerilim ile taşınan bu gerilim daha sonra yüksek ve orta
gerilime indirilerek tüketicilere taşınmaktadır.
Bilindiği gibi ülkemizin doğusundaki enerji tüketim kaynaklan tüketimin yoğun olduğu
batıdaki merkezlere taşınmasında ve daha sonraki dağıtım şebekelerinde sarfınazar
edilmeyecek kadar yüksek oranda enerji kayıpları oluşmaktadır.
Rüzgar kaynaklan genelde ülkemizin batısında ve Ege kıyılarında yoğunlaşmaktadır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından çalışmalarda, ülkemizde fizibl olarak
tesis edilebilecek on bin MW dolaylarında rüzgar gücü olduğu belirlenmiştir.
Batı yörelerimizdeki uygun bölgelere dağıtılmış olarak tesis edilecek bir-iki bin MW
dolaylarındaki rüzgar santralı, gerek çok yüksek gerilimle gerekse yüksek ve orta
gerilimle enerjinin kayıplarının azalmasında azda olsa rol oynayacaktır.
29

4.4.3.2 İletim Şebekesine Katkısı


İletim sistemimizin işletme maliyetleri arasıda, iletim kayıplarına ilaveten, gerekli iletim
hatlarının ve indirici trafo merkezlerinin tesis maliyeti de önemli bir yer tutmaktadır.
Rüzgar enerjisi kesintili bir enerji kaynağıdır. Bu nedenle, dağıtım şebekelerinde,
tüketiciye götürülecek enerji için dağıtım ve trafo merkezi planlamasında, lokal olarak
tesis edilecek rüzgar santrallerinin önemi çok sınırlıdır.
Ancak her bölgenin rüzgar rejimi sınırlıdır. Bir bölgede rüzgar olmadığı halde diğer
yörede rüzgar esebilir. Bu güne kadar yaptığımız rüzgar ölçümlerinde, birbirinde 100
km kadar uzak olan iki bölgede farklı rüzgar rejimlerinin olabildiğini gördük. Bu
nedenle iletim şebekelerinin ve trafo merkezlerinin planlanmasında daha büyük bir
bölge göz önüne alındığından, rüzgar santrallerinin üretimi önemli bir rol oynayabilir ve
enerji iletimi planlaması açısından tesis maliyetlerinde nispi bir tasarruf sağlayabilir.
Bilindiği gibi, rüzgar santralleri gibi dağıtılmış ve yüklere yakın olarak tesis edilmiş
üretim kaynakları, enterkonnekte iletim şebekesinin stabilite açısından gerekli olan
iletim hatlarının tesis maliyetinden de tasarruf sağlanabilir.
4.4.3.3 Dağıtım Şebekesine Katkısı
Türkiye'deki dağıtım şebekelerinin tasarımında genelde o bölgedeki dağıtım yükleri göz
önünde bulundurulur. Özellikle kıyı bölgelerinde yüklerin düşük olması nedeni ile bu
bölgelerde dağıtım şebekeleri radyal ve nispeten zayıf olarak tasarlanmıştır. Bunun
sonucunda şebekelerin kısa devre gücü düşüktür Bu ise bu bölgelerde dağıtım
şebekelerine bağlanacak rüzgar santrallerinin güçlerinin düşük olmasını
gerektirmektedir.
Buna örnek olarak, Alacatı da kurduğumuz Türkiye'nin ilk Yap-İşlet-Devret rüzgar
santralı olan ARES'i (Alacalı Rüzgar Enerji Santralı) gösterebiliriz. Alaçatı trafo
merkezinde 34,5 kısa devre gücünün 200 MWA civarında olması nedeni ile buraya
bağlanacak rüzgar santrallerinin toplam gücü 10 MW ile sınırlandırılmıştır.
Diğer yandan ARES, Alaçatı-Çeşme'nin enerji gereksiniminin belirli bir oranını
karşılamaktadır. Bu ise ilerideki yük artışlarında, ilave trafo tesis maliyetinden tasarruf
sağlayacaktır. Şebekeye verilen enerji, 34,5 kV orta gerilim seviyesinden verildiğinden,
154/34,5 kV trafoların reaktif kayıplarından da tasarruf sağlanmaktadır.
Ülkemizin çoğu bölgesinde rüzgarın yoğun olduğu, ancak enterkonnekte şebekelerin
uzak ve kısa devre gücünün düşük olduğu yerler bulunmaktadır. Bu bölgelerdeki kısa
devre gücü, 1-2 MW gibi, ancak lokal enerji ihtiyacının karşılayacak kadar düşük güçte
bir rüzgar santralının tesisine olanak sağlamaktadır.
30

Rüzgar enerji santrallerinin bu özelliği göz önüne alınarak, dağıtım şebekelerine


saplama bağlanmasına olanak tanınır. Düğer yandan bu santrallerde minimum salt
cihazının kullanımına onay verilirse, bu yerlere bir veya birkaç rüzgar türbininin tesis
edilmesi fizibl olacaktır.
Böylece lokal ihtiyacının bir bölümü karşılanacak ve dağınık olarak tesis
edilecek bu rüzgar türbinleri ile, dağıtım şebekelerinin hat ve trafo tesis
maliyetlerinden ve kayıplardan tasarruf sağlanması mümkün olacaktır.

4.5 Rüzgar Enerji Santrali İşletme ve Bakımı


4.5.1 Rüzgar Enerji Santrali (RES) İşletmeciliği
Rüzgar enerji santrallerinde üretim yapabilmek için kaynak olarak gereken tek unsur
"rüzgar"dır. Nükleer santraller veya termik santrallerden farklı olarak üretim için
gereken kaynağı stoklamak, istenildiği ölçüde kullanmak gibi bir durum söz konusu
değildir. Bu sebepten dolayı elinizde mevcut olan kaynağı, bu kaynak var olduğu sürece
en etkin şekilde kullanmanız gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu da tesisin "emre
amadeliği" nin maksimum olmasıdır. Emre amadelikten anlaşılması gereken "tesisin
sürekli olarak üretim yapmaya hazır durumda bulunması"dır. 15-20 m/s hızlarda tam
kapasitede çalışan bir tesisin, gereken özenin gösterilmemesi nedeniyle, çalışmaması
hiçte hoş bir durum değildir.

İstenilen hedefe ulaşabilmek için üzerinde önemle durulması gereken iki ana konu
vardır;
1-Bakım
2-Kontrol
4.5.2 Rüzgar Türbinleri Periyodik Bakım
Üretici firmanın tavsiyesi ve prosedürüne uygun olarak belirli aralıklarla tekrarlanan
bakım çakışmalarının tamamı "Periyodik Bakım" adı altında toplanabilir Bu çalışmalar
yağlama, sistem tesisleri ve kontroller, değişmesi gereken ekipmanlar ve temizlik
konularını kapsar.
31

4.5.2.1 Yağlama
Makine ömrüne doğrudan etki eden en önemli faktörlerden biri yağlamadır. Yüksek
miktarda statik ve dinamik yüklere maruz kalan ana yatak,dişli kutusu,kanat,jeneratör,
absorber ve kaplin bağlantılarının uygun yağlayıcılarla , uygun miktarda, uygun
periyotlarla yağlanması,hidrolik ünitenin ve dişli kutusunun yağlarının belirli
periyotlarla analizlerinin yapılması ve zamanında değiştirilmesi işlemlerini kapsar.
Yağlama sorunu nedeniyle sistemde meydana gelebilecek en küçük arızanın giderilme
süresi birkaç saat yerine birkaç gün hatta birkaç ay olarak ifade edilebilir. Bu süre
zarfındaki üretim kayıplarının yüksek miktarlarda olacağı aşikardır.
4.5.2.2 Sistem Testleri
Hidrolik sistem, pitch bağlantıları, rotor-kanat kontrol mekanizmaları ve elektriksel
testleri kapsar. Sistemin kontrolünü sağlayan bu ekipmanlarda yapılacak kontroller
• Bağlantı elemanlarının kontrolü
• Sıcaklık sensörlerinin kontrolü
• Isıtıcı-soğutucu kontrolleri
• Basınç kontrolleri
• Anemometre-windvane kontroleri
• Yaklaşım açılan (ofset) kontroleri
• Kapasitör kontrolleri
• Hız koruma sistemlerinin kontrolü
• Emergency stop butonlarının kontrolü gibi sağlıklı çalışmayı sağlayacak tüm
teçhizatların işlevlerini test etme işlemidir. Periyodik bakımlarda tamamı kontrol ve test
edilen bu sistemlerden bazıları olası arıza bakımlarında türbine çıktığı zaman görsel
olarak kontrol edilmelidir.
4.5.2.3 Temizlik
Çalışan sistemlerde zamanla toz, yağ birikintilerinin olması normaldir Bu kirliliği
mümkün olduğunca azaltacak önlemler alınmalıdır. Türbine çıkıldığı zaman temizliğe
azami önem gösterilmelidir. Bu sayede ileride sorun çıkarabilecek durumların tespiti
(yağ kaçakları, v.s.) kolaylaşır.
32

4.6 Rüzgar Türbinleri İle İlgili Özel Konular


4.6.1 Kuş ölümleri
Gözlemler, rüzgar türbini çevresinde yaşayan kuşların türbinlere alıştıklarını
göstermektedir. Yerli olmayan göçmen kuşlarının da en az 200 m yüksekten uçtukları
düşünüldüğünde, rüzgar türbinlerinin kuşlar için çok tehlikeli olmadıktan sonucu
doğmaktadır.
4.6.2 Gölge Etkisi
Tüm yüksek binalar gibi rüzgar türbinleri de, gölge etkisi göstermektedirler. Rüzgar
türbinlerinden 500-1000 metre uzaklıkta, bu etki yok denecek kadar azdır.
4.6.3 Televizyon Yayınları
Tüm büyük yapılar gibi rüzgar türbinleri de verici ile alıcı arasında bulunmaları
durumunda televizyon yayınlarının izlenmesinde problem yaratmaktadırlar Rüzgar
türbinlerinin televizyon yayınlarını etkileme mesafesi; pervane yarıçapı ve televizyon
sinyallerinin dalga boyu ile orantılı olarak artmaktadır.
Rüzgar türbinleri nedeniyle oluşan televizyon yayınlarını izleyememe problemi; alıcı
antenlerindeki düzenlemelerle veya bir yardımcı verici ile çözülebilmektedir. Kablo
yayınları ve uydu vericili kanalların yayınları ise, doğal olarak rüzgar türbinlerinden
etkilenmemektedir.

4.6.4 İklime Etki


Betz'e göre, rüzgar optimum enerji eldesi için, pervane öncesi üç birimlik rüzgar hızı,
pervane sonrasında bir birime iner. Bu nedenle, rüzgar türbinlerinin iklime etki yaptığı
doğrudur. Fakat bu etki, ihmal edilebilecek düzeydedir. İklim açısından hava
hareketlerine ihtiyaç duyulan düşük rüzgar hızlarında türbinleri çalışmazlar. Yüksek
rüzgar hızlarında ise, hareketli havanın frenlenmesi istenir. Rüzgar türbinleri de bunu
yapmaktadır. Bu nedenlerle, rüzgar türbinlerinin iklime negatif etkide bulunduğu
eleştirisine katılmak mümkün değildir.
33

5.TÜRBİNLERİN İNCELENMESİ

Genellikle iki kısımdan oluşur. kule ve türbinin başlığı olan kanatların bulunduğu
kısımdır. Kule betonarme bir yapı olarak tasarlanır. Üst kısım 3.3 m çapında silindirik
bir mildir. Bu kısmın iç tarafı WK 60 olarak bilinen bir türbin çeşidinin kontrol odası ve
elektriksel devre parçalarını içeren kısımdır. WK 60’ ın özel işlem konumuna göre bir
jeneratör geniş hız değerleri ile sistem belirlenir. Bu sistem şebeke içinde sabit frekansla
(50 Hz ) üretilen akım tarafından rotor kenarında değişik hız miktarlarını alan statik bir
frekans dönüştürücü ve senkron jeneratöründen meydana gelen bir sistemdir.
Dönüştürücü tarafında indüklenen harmonikleri dengeleyen bir elemanda dahildir.
Jeneratörün uyarılması vasıtasıyla rotor hızı ve güç çıkışı tüm aşırı yük çalışmasında
kontrol edilir. Kanatların adım aralıkları nominal seviyede çıkış sınırlama ve kontrol
için kullanılır. Kanatların harekete geçirilmesi ile rotor hızının durması ve çalışması
ayarlanarak tesisin çalışma fonksiyonları daima bir kritik hata halinde çalışma
durumunu kontrol edici mekanizmalar yardımı ile yapılır.

5.1. Rüzgar Enerjisi Çevrim Sistemleri


Rüzgar türbinleri , rüzgar ile kanatların etkileşimine , yeryüzüne göre rotor ekseninin
konumuna ve makinelerin yeni veya alışılmamış tipte olmalarına bağlı olarak
sınıflandırılırlar. Rüzgar ile kanatların etkileşimi , sürükleme veya kaldırma cihazları ile
olur.
5.1.1. Sürükleme cihazı

Bir sürükleme cihazında,rüzgar kanatları iterek rotoru eksen etrafında dönmeye zorlar.
Sürükleme cihaz verimleri , kanat hızı hiçbir koşulda rüzgar hızından yüksek
olmayacağından sınırlıdır. örnek olarak rüzgarı arkadan alan yelkenli verilebilir En
bilinen sürükleme cihazı çiftlik rüzgar değirmenidir. düşük rüzgar hızlarında az
miktarda su pompalama amacıyla tasarımlanmıştır. Çiftlik değirmeni , kanat sayısı fazla
olduğundan , bir yük altında dönmeye başlar. Büyük bir dönme momentine sahiptir. Öte
yandan, kanat sayısının çokluğu nedeni ile malzeme ağırlığı fazladır ve yüksek
hızlarında verimsiz çalışırlar. Güç düzeyleri 5m çapındaki rotor için yaklaşık 0.5
civarındadır. Sürükleme cihazına diğer örnekler arasında fincan anemometreler,
pervaneler, rotor turunun yarısı boyunca rüzgardan korunan ve rüzgara doğru hareket
ederken geri çekilen cihazlar sayılabilir. Savonius rotoru bir sürükleme cihazı değildir.
34

Ama bu cihazların özelliği olan, büyük bir kanat alanına sahiptir. Bu ise rotorun
dönmediği zamanlarda bile, yüksek rüzgar hızlarının taşıdığı güç nedeniyle fazla
malzeme kullanımı ve ek sorunlara yol açar. Savonius’un bir üstünlüğü ise imalatının
kolay olmasıdır.

5.1.2. Kaldırma cihazı


Kaldırma cihazlarının pervane veya uçaklarda kullanılanlara benzer kanat yapıları
vardır. Kaldırma hareketiyle kanatlar rüzgar hızından daha hızlı dönebilir ve böylece
verim yükselir. Çok hızlı dönen bir kanat, yavaş dönen çok kanatlı bir pervane ile aynı
düzeyde enerji toplayabilir. Bu malzeme tasarrufuna yol açar. Günümüzde ise çoğu
modern makineler iki veya üç kanatlıdır. Almanya’da imal edilmiş tek kanatlı rüzgar
türbinleri MBB Monopteros ve Flair tasarımlarıdır.

5.1.2.1. Rotor eksenin konumu


Rüzgar türbinleri, rotor ekseninin konumuna göre iki tipe ayrılır .
Yatay eksen rüzgar türbini (YERT)
Dikey eksen rüzgar türbini (DERT)

YERT’ lerin rotorları maksimum enerjiyi tutabilmek için rüzgar akışına dik olarak
durmalıdır. YERT’ ler bu konuma, rotor kule üzerinde döndürülerek getirilir. YERT’ ler
kule üzerinde yatay eksen yönündeki hareketi motorlar (rüzgar veya elektrik) rüzgara
yönelik birimlerde kılavuz bir kuyruk ve rüzgarı arkadan gören birimlerde ise
oluşturulan konik açı ile sağlanır .

DERT’ lerin rüzgarı her yönden kabul edilme üstünlüğü vardır. Kanatların güç
üretebilmeleri için rüzgardan daha hızlı dönmelerini gerektirdiğinden, ilk harekete
geçişleri güvenilir değildir. Giromill ise açısı değiştirilebilen kanatlara sahip
olduğundan, kendi başına çalışmaya başlayabilir. DERT’ lerin bir diğer üstünlüğü ise
makine aksamı, hız yükselticisi ve jeneratörün toprak üzerine konulabilmesidir.
(Uyar,T.S (1985),Rüzgar Enerjisi Sistemleri,TÜBİTAK bilimsel ve Endüstriyel Araştırma)
35

5.1.2.2. Sistemin tanımı

Sistemin bütününü rüzgar türbini ve yük oluşturur. Tipik bir rüzgar türbini rotor
(kanatlar ve göbek), hız yükseltici, çevrim sistemi, kontroller ve kuleden oluşur .
Rüzgar türbinin çıktısı olan rotasyonel kinetik enerji; mekanik, elektrik veya ısıl
enerjiye çevrilebilir. Çoğunlukla yaygın kullanım olanakları nedeni ile elektrik enerjisi
üretimi söz konusudur. Kanatlar; sabit, ayarlanabilir, veya kanat boyunca değişken
olabilir. 50 veya 60 Hz’ lik şebekelere bağlanmış birimlerde çeviricili doğru akım veya
değişken frekanslı alternatör, senkron ve indiksiyon jeneratörleri kullanılabilir. Bazı
doğru akım makineleri ve sürekli mıknatıs alternatörleri hız yükseltici gerektirmez.
Çoğu YERT’ ler, güç ve kontrol sinyallerini yer yüzüne indirmek için toplayıcı kontak
bileziği kullanırlar.

5.1.2.3. Çalıştırma

Aerodinamik: Rüzgar türbin kanatları, rüzgardaki gücün bir kısmını dönme gücüne
çevirir.
P=TxW
Burada T = dönme momenti, W = açısal hızdır. Büyük dönme momenti ile küçük açısal
hızın transfer ettiği güç ve küçük dönme momenti ile büyük açısal hızın transfer ettiği
güç aynıdır. Rotorun ve yükün dönme momenti-devir/dakika özellikleri uyum
sağlamalıdır. Enerji ve momentumun korunumu yasası gereğince rüzgar enerjisinin
toplanmasında en yüksek teorik verim %59’dur. Rüzgar türbinleri için en yüksek
deneysel verim %45, ortalama yıllık verim ise %20 civarındadır. Güç katsayısı ise güç
çıkışı/rüzgardaki güç olarak tanımlanır.

Kanadın kord çizgisi ile etkin rüzgar yönü arasındaki açı olan etki açısının fonksiyonu
olarak, değişik kanat yapıları için kaldırma ve sürükleme ölçümleri yapılmıştır.
Kanatlardaki kaldırma kuvveti, eksen etrafında rotorun dönmesini sağlar ve etki açısına
bağımlıdır. Kanadın gördüğü etkin rüzgar iki etkiden oluşur: kanat hareketi ve türbine
ulaşmadan önceki rüzgar hareketi . Herhangi bir rüzgar hızı için en yüksek güç çıkışı,
rüzgar hızı arttıkça dakikadaki devir sayısı artan rotor veya sabit devir çalışması için
doğru etki açısını sağlayan değişken bir kanat ile elde edilebilir. Değişmez açılı kanat ve
sabit devir sayılı rotor sadece tek bir rüzgar hızında en yüksek güç katsayısına ulaşır .
36

Maksimum güç katsayısının üzerinde, verimde bir düşüş olsa bile, mevcut güç artış
gösterdiğinden, rüzgar türbini çıkış gücü yüksek değerini koruyabilir.

Yatay Eksenli Rüzgar Türbinleri ve Düşey Eksenli Rüzgar Türbinleri’nin aerodinamik


performansının öngörülmesine yardımcı olan bilgisayar programları mevcuttur. Bu
programlara etki açısına göre kanat yapısının kaldırma ve sürükleme özellikleri,
yarıçap, kanadı biçimi ve açısı ile kanat alanının taranan alana oranı girdi olarak
verilmektedir.

Rüzgar hızları veya uç hız oranları da değiştirebilen parametrelerdir.


Bir dert için yapılan teorik hesaplama da gösterilmiştir. Eğrideki her nokta bir çalışma
konumudur ve tasarım rüzgar hızı 10 m/s dir. Rüzgar türbinleri sabit uç hız /rügar hızı
(maksimum Cp) ,sabit devir sayısı (A çizgisi) veya sabit bir dönme momenti (B çizgisi)
koşullarında çalıştırılabilir . Uç hız oranı , kanadı uç hızının rüzgar hızına oranıdır.
Devir sayısı , maksimum Cp çizgisi boyunca değişkendir. Sabit dönme momenti
çalışmasının kısa sürede çok yüksek devir sayılarına ulaştığı bilinmelidir. Sabit dönme
momenti olan bir yükü rüzgar türbinine bağlamak ve verim elde etmek çok güçtür.

5.1.2.4. Kontrol
Rüzgardaki gücün artışı çok hızlı olduğundan, bütün rüzgar türbinleri yüksek hızlarda
güç toplamalarını önleyecek düzenlemeler ile donatılırlar. Yüksek hız koşullarında güç
denetimi amacıyla belli başlı üç yöntem kullanılmaktadır.

A.) Aerodinamik verimin değiştirilmesi:


1) Kanat açısını değiştirmek veya kanatları döndürmek
2) Sabit devirde çalıştırmak
3) Kaldırma etkilerini azaltıp sürükleme etkilerini çoğaltmak

B) Kanatların rüzgar ile etkileşim içinde olduğu alanı küçültmek:


1) Rotoru hakim rüzgar yönünden çevirmek
2) Rotor geometrisini değiştirmek
37

C) Frenleme:
1) Mekanik, hidrolik
2) Hava freni
3) Elektrik (direnç, manyetik)

Bu yöntemler tek tek yada yüksek hız kontrolü ve yük denetim kaybı durumlarında
kombine olarak bir arada kullanılabilir.

5.2. Rüzgar Durumuna Göre Rüzgar Türbininin Çalışması ve Durdurulması

Rüzgar durumuna göre rüzgar türbininin otomatik olarak çalışması ve durması için
yazılım kontrol programı ile sağlanan bir sistem bulunur. Eğer rüzgar türbülansı büyük
güç çıkışı dalgalanmalarına ve sert yapısal yüklere neden olursa sistemin amacı rüzgar
türbinini kapatmak olmalıdır. Yerel topografya farklı rüzgar hızları ve onun yönleri için
büyük değerler rüzgar türbülansına neden olur. Bunların toplandığı ve verildiği bir
kontrol bilgisayarı vardır. Kontrol bilgisayarı her bir dakikada ortalamaları alır ve eğer
rüzgar hızı, verilen basitleştirilmiş açılır, kapanır gözlem aletiyle verilen limitleri
sınırları geçtiğinde türbini kapatacaktır.

Yazılım kontrol programı, üretim malzemesi, yük idare sistemi, merkezi kontrol
sistemi, tesis kontrolleri, pompa depolama evresi iletim ve dağıtım sisteminden
oluşmaktadır. Bu sistem içinde hem su hem de rüzgar türbinleri için geçerli olan
sistemler vardır. Rüzgar türbini 17 cm çaplı kule, 3 kanatlı 60 KW’ lık nominal hıza
sahip bir örnek tiptir. Rüzgar türbini dizel, hidro-su veya herhangi jeneratör veya voltaj
regülatörüne bağlı olma ihtiyacı olmaksızın çalışması için senkronize bir jeneratör ile
donatılmış bir türbindir. Jeneratör nominal frekanstan yüksek ve boralara göre ayrıca
dengesiz yükler için hazırlanmasına ve karşılaşmasından dolayı 97 KVA’ dan
değerlendirilir.

Dizel jeneratör aksamı ve su türbin jeneratörü rüzgar türbinine benzerlikleriyle


farklılıkları da vardır.
38

5.3. İletim Dağıtım Ve Toprağa Bağlama


Tüm üretim ve dağıtım 415/240 volttadır. Ayrıca ana iletim 3 faz 3300 V’a göre
düzenlenmiştir.
5.3.1. Türbinde kontrol

5.3.1.1. Voltaj kontrolü


Sistemin voltajı otomatik voltaj regülatörü ile kontrol edilir ki bu senkronize jeneratörün
yerinde deyişle parçasıdır. Otomatik voltaj regülatörü rüzgar türbinine ve hidro
senkronize jeneratörüne paralel bağlanır. Dizel jeneratörler ise akım transformatörleri
ile bağlanır.

5.3.1.2. Frekans kontrolü


Rüzgar türbini şebekedeyken ve ilaveten hidro şebekedeyken valfa sağlanan hidro ile
frekans kontrolü yük idare sistemine bağlıdır.

5.3.1.3. Yük kontrolü


Yük idare sistemi su ve rüzgar kontrol sisteminin bir parçası ve ayrıca her tüketim
tesisinin bir parçası olan bir sistemdir. Genellikle 90 KW ‘dan daha büyük yükleri
rüzgar türbini, 25 KW’ a kadar olanları da su türbini sağlar. Yük idare sistemi rüzgar
türbinleri ile ve jeneratör ile üretilen maksimum miktardaki enerjiden yararlanmak ve
ayrıca kaynağa bağlamadan veya başka bir jeneratör ile çalıştırmaksızın yenilenebilir
kaynaklardan kaynağın mümkün olan maksimum saatte sağlanması için tasarlanmıştır.
Güç dalgalanması ve frekansın düşmasi olayında yük idare sistemi tüketiciye giden yük
ve aşırı yükün bağlantısını otomatik olarak keser. Aynı işlevler frekansın yükselmesi
sırasındada yapılır.

5.3.2. Devrenin Emniyeti


Sistemin tüm kontrolü baştan tasarlanarak güvenlik içinde yapılır. Buda bütün üç üretim
tesisi ve yüksek voltaj şebeke ağındaki yeraltı kabloları kullanılarak şebeke ağındaki
kaçakları ve yüklenmeleri bulan bir güvenlik devresine bağlanır.
39

5.3.2.1. Sistem Ve Kısımların Devre Kontrolleri


Her jeneratör kendisinin sahip olduğu, işlev gördüğü kısmı yada tüm tesisi kontrol eden
bir merkezdir. Bu merkez birbirine bağlı ana birimlerden oluşur. Bu kontrol edici bölge
algılayıcı, arızayı ve kaçağı bulan bir güvenlik devresidir.

5.3.2.2. Merkezi Kontrol


Jeneratörlerin programlanması bir UMAC 6000 adlı analog aygıt olan merkezi bir
bilgisayar sıcak yaz aylarında gün ortasında kuvvetli bir şekilde esiyorsa o yer bir
rüzgar santrali için uygun olabilir.

Bu türbinlerle, sürekli enerji üretilebilir fakat rüzgar olmadığında dönmezler ve kuvvetli


fırtınalarda birbirlerine zarar vermelerini önlemek için kapatılmalıdır. Rüzgar
tarlalarının yakınında yaşayan insanlar aşırı gürültüden rahatsız olmaktadır. Büyük
miktarlarda alana ihtiyaç vardır. Örneğin bir rüzgar santralının, normal bir doğal gaz
santralıyla aynı enerjiyi üretmesi için 85 kat daha fazla alana gereksinim duymaktadır.
Ayrıca rüzgar türbinlerinin bakım ve onarımı çok pahalıdır. Rüzgar olmadığı zaman
gerekli olacak elektriği sağlamak için pahalı enerji depolama sistemlerine de ihtiyaç
vardır. Tüm dünyada sadece 3710 MW ‘lık rüzgar santralı vardır. Rüzgar türbinlerinin
getirdiği en büyük sorunlardan birisi de çok sayıda kuşun ölümüne neden olmalarıdır.
Özellikle yüksekten uçan, avlanması yasak olan veya nesli tükenmekte olan kuşlar için
potansiyel bir tehlikedir. Örneğin A.B.D 'deki dünyanın en geniş rüzgar tarlası(yaklaşık
200 km²) olan Altamont Pass'de, ak tüylü kartalların ölmesi bu kuşları koruma
sözleşmesine göre federal bir cinayet sayılmaktadır. Çevre örgütleri bu yüzden
Washington eyaletinde planlanmış bulunan rüzgar çiftliğinin yapımını durdurtmuşlardır.
(Rüzgar Türbin sistemlerinin kontrolü (1992),E.İ.E.İ.,Rüzgar Enerjisi Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Yayını,Ankara.)
40

5.4. Türkiye de Yürütülen Çalışma ve Araştırmalar


5.4.1. Resmi kuruluşların çalışmaları
5.4.1.1. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün bu konudaki çalışmaları şu şekilde


sıralanabilir.
Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin tespiti:
Rüzgar ile ilgili ölçümlerin yapılması, verilerin toplanması, harita ve diyagramlara
geçirilmesi
Türkiye rüzgar alanları ve rüzgar kanatlarının tespiti

Gelecek 10 yıl içinde bu hedeflere ulaşılabilmesi için 300 adet anemograf temini ve 50
adet rüzgar jeneratörü tesisi düşünülmektedir. Ilk kurulacak rüzgar jeneratörü için
belirtilmiş olan üç alan ile beraber beş bölge ile tespit edilmiştir. Bunlar Antakya, Sinop
Çanakkale, Karapınar ve Bodrum’ dur. Diğer 45 jeneratörün tesisi ise gelecek dokuz
yılda tamamlanacaktır. Ayrıca anemograflar ile yapılan ölçmelerin bir bilgi bankasından
değerlendirilmesinde plan içinde yer almaktadır. D.M.İ Genel Müdürlüğünce halen 152
istasyonda rüzgar ölçümleri yapılmaktadır.

5.5.Teknik Fizibilite ve Mühendislik Tasarımları


Yapılması gereken teknik ve mühendislik işlemleri şöyle sıralanabilir;
1 ) Rüzgar türbinlerinin satın alma koşullarının ve mevcut türbinlerin teknik
karakteristik ve fiyat analizlerinin hazırlanması.
2 ) Rüzgar çiftliği bölgesinin incelenmesi; yerin jeolojik yapı analizi ve yol
gereksiniminin belirlenmesi.
3 ) Rüzgar türbini temel inşaatının tasarlanması.
4 ) Bölgenin elektrik şebekesinin incelenmesi.
5 ) Ana şebeke bağlantılarının tasarlanması.
6 ) Teknik veri ve türbin karakteristiklerinin gerçekleşme durumlarını belirlemek için
rüzgar türbini performans testi ölçümlerinin yapılması.
41

5.6. Standartlar ve Belgeleme

5.6.1. Rüzgâr Türbini Belgelemesi

Rüzgâr türbinlerinin belgelenmesi sektör için sadece Avrupa’da değil, önceleri


ABD’nin düzensiz piyasasında, Güney Amerika, Asya ve Avustralya’da yükselen
pazarlarda artan önemde bir gerek haline gelmiştir. Yasal gerek haline gelmiştir. Yasal
gerek olmayan pazarlarda bile belgeleme bir rüzgâr projesinin yatırım ve sigorta temini
için ticari gerekliliktir.
Kuzey Avrupa’da, özellikle Danimarka, Almanya ve Hollanda’da rüzgâr türbinlerinin
belgelenmesi rüzgâr projelerinin inşaat izni ve/veya sübvansiyon alabilmesi için uzun
süreden bu yana gereklidir. Bu üç ülkede kurallar ve standartlar belgeleme esası olarak
geliştirilmiş olup, bunlar imalâtçıların benimsediği tasarım usûllerini doğrudan
etkilemektedir.
İlgili ulusal standartlar ve belgeleme kuralları:

(Danimarka’da) Danimarka DS 472 standardı ve onay ve belgeleme Teknik esası ,


Almanya’da Alman Yapı tekniği Enstitüsü (DIBt) Rüzgar Türbinleri Mevzuatı”, Alman
Lloydu (GL) “Rüzgar Enerjisi Dönüştürme Sistemleri Belgeleme Mevzuatı” ,
Hollanda’da “Rüzgâr Türbinleri Tip Belgeleme Teknik Kriterleri, NEN 6069/2,.

Bu çeşitli ulusal standartlar ve belgeleme kuralları arasında emniyet faktörleri ve


tasarım yük durumlarından rüzgâr türbini emniyet sisteminin farklı gereklerine kadar
önemli farklılıklar vardır. Standartlar ve belgeleme kurallarının uyumlulaştırılması
aşağıda açıklanan uluslararası girişimlerin arasındaki başlıca itici güç olmuştur.

Yukarıda sayılan standartlar ve belgeleme kurallarına ek olarak özellikle deniz rüzgâr


türbinlerinin belgelenmesi için Alman Lloydu’nun yayınladığı bir dizi kural mevcuttur.
Bu kurallar halen deniz rüzgâr tesisleri için mevcut tek tasarım ilkeleridir.
42

5.6.2. Uluslararası Standartlar

1987 yılında Uluslararası Elektroteknik Komitesine (IEC) bağlı “Eylem Komitesi”


rüzgâr enerjisi alanında uluslararası standartlar geliştirilmesini başlatılması gereğine
karar verdi. Bir teknik komite, IEC/TC88 ve teknik alanlarda odaklanacak Çalışma
Grupları kuruldu. 1987 yılından bu yana aşağıdaki uluslararası standartlar geliştirilmiş
ve onaylanmıştır:

IEC 1400-1: Rüzgâr Türbin Jeneratör Sistemleri Emniyeti


IEC 1400-1: Küçük Rüzgar Türbinlerinin Emniyeti

Bu iki standart dünya çapında rüzgâr endüstrisinde büyük önem görmektedir. Diğer iki
IEC standardı halen son onay aşamalarındadır. Bu standartlar rüzgâr türbinlerinin
akustik ölçüm teknikleri ve güç performansı ölçüm teknikleri alanlarını kapsamaktadır.
Ayrıca aşağıdaki alanlarda standartlar ve ilkeler hazırlamak üzere IEC/TC88 Çalışma
grupları kuruldu:

IEC 1400-1 değişikliği


Kanat test yöntemleri
Belgeleme yöntemleri standardizasyonu
Güç kalitesi
Mekanik yük ölçümleri

Tüm Avrupa iç pazarında uyumluluğun artırılması amaçlı ayrı bir girişim olarak Avrupa
Komisyonu elektrik işlerinden sorumlu Avrupa standartları kurumuna (CENELEC)
yetki vermiştir. Bu yetki CENELEC’in Avrupa pazarında rüzgâr türbinleri için
standartlar geliştirmesini öngörmektedir. CENELEC’in faaliyetleri oldukça ilerlemiştir
ve her ne zaman mümkün olursa çıkacak standartların eşdeğer IEC belgelerini esas
alacağı açıktır.
43

6.RÜZGAR TÜRBİNİNİN PROJELENDİRİLMESİ


6.1. Yöre İncelemesi
Bir yer hakkında bilgi edinmek için pek çok donanım kullanılır.Şerit metreler,
fotoğraf makineleri, ile çeşitli anemometrelerle veriler toplanır. Bir yerin tetkikinden
sağlanan veriler bir plan doğrultusuna sistematize edilmelidir.
Rayleight dağıtımı ve ani hamle rüzgar tablosu basit bir tetkik yapılmasına izin
verir. Basit istatistiki veriler ile yapılan testler mümkün olabilecek hatanın %10 veya
daha az olacağını gösterir.Fakat bu veriler o yerdeki gerçek rüzgar karekteristikleini
tanımlamaz.
Rayleight dağılımı ortalama rüzgar hızı 5 m/s ve daha az olan bölgelerde sağlıklı
sonuç vermez.Buna rağmen havanın iyi olduğu zamanlarda rüzgar davranışını
kestirmenizi sağlar.
Bir mevkiinin tetkikinde rüzgar kaynağı ve rüzgar türbini ilk olarak ele
alınması gereken değişkenlerdir.Geri kalan değişkenler ise sırasıyla ;
a) Yıllık Ortalama Rüzgar Hızı
b) Rüzgar Hız Dağılımı
c) Rüzgar Yönü
d) Rüzgarın Kesilmesi
e) Yüzey Yapısı
f) Bölgenin Denize Yüksekliği
Rüzgar kaynağı ile ilgili olan karakteristikler ise şunlardır :
-Çok kuvvetli rüzgar (fırtına, kasırga v.s.) ihtimali
-Buz, sulu sepken, yağmur, dolu, kar ve don gibi hava olayları.
-Kum fırtınası
-Ağır nesneleri beraberinde taşıması.
Rüzgar türbini tasarımını etkileyen fakat rüzgara ait olmayan diğer
faktörler ise şunlardır.
-Göçebe kuşlar
-Televizyon sinyal parazitleri
-Toprak şartları
-Sismik (Depremsel) dayanıklılık
-Bölgesel, sosyal, kanuni ve çevresel kısıtlamalardır.
44

6.2. Projelendirilecek Bölge Bilgileri


6.2.1 Bölge Bilgileri Tespiti

Konum : Çanakkale – Ezine İlçesi , Geyikli Köyü Oduniskelesi Mevkii


İşyeri : Adonis Pansiyon
Yıllık Ortalama Rüzgar Hızı : 7 m/s ( ARES –Advanced Renevable Energy Systems-
şirketinden alınan bölgesel veri)
Hakim Rüzgar : Sıcak mevsimlerde poyraz , kışın lodos.
Engeller : Bölge çevresinde rüzgarı kesecek yüksek bir yapı, tepe v.s. bulunmamaktadır.
Ani Çok Şiddetli Rüzgar İhtimali : Var
Rakım : 0
Dolu, Sulu Sepken, Kar, Don gibi Hava Olayları : Var
Tuzlu Su v.b. Korozif Maddelerden Kaynaklı Riskler : Az
Kum Fırtınası İhtimali : Az
Şebeke Elektriği Bağlantısı : Var

Şekil 6.1 Çanakkale ili , Ezine ilçesi , Geyikli köyüne ait harita
45

Not: Bölgede nesli tükenme riski olan kuş türü kayıtlı değildir.

6.3 Hesaplamalar
6.3.1 Projelendirilen mekanın enerji ihtiyacının tespiti

Mekan : Adonis Pansiyon


Çalışma Zamanı : Yaz Sezonu
Oda Sayısı : 14 (Şekil 6.1)
Oda İçerisindeki Elektrikli Aletler ve Güçleri :

Buzdolabı : 100W 24h


Aydınlatma (Florasan) : 100W 5 h
T.V. ,Radyo v.b. : 100W 4h
Ütü , Saç Kurutma Mak. V.b. : 20 W 0,5h
Odanın Güç İhtiyacı :320 W
Odanın Ortalama Günlük Elektrik Enerjisi İhtiyacı :3,31 kWh
Ortak Kullanım Alanları Güç İhtiyaçları : 100 W 12h
Toplam Güç İhtiyacı : (Oda Sayısı) x (Bir Odanın Güç İhtiyacı) + Ortak Kullanım
Alanları Güç İhtiyaçları
Toplam Güç İhtiyacı : (320 x 14) + 100 = 4580 W
Günlük Ortalama Elektrik Enerjisi İhtiyacı :47,54 kWh
6.3.2 Türbin Teknik Hesapları
6.3.2.1 Kanatlara Gelen Rüzgar Gücü (Pr)

Pr = Rüzgar Gücü (Watt) Ar= (π x Dk ² )/4

ρ = Havanın Yoğunluğu (kg/m³) Ar= (π x 7 ² ) / 4

Ar = Rotor Alanı (m²) Ar=38,5 m²

Vr =Rüzgar Hızı (m/sn)

Dr =Rotor Çapı (m)


46

Dr=7 m Pr = 0,5 x ρ x 38,5 x (7³)


Vr = 7 m Pr = 7925

6.3.2.2 Kanatlara Gelen Rüzgar Kuvveti (Fr)


Fr = Rüzgar Kuvveti Fr = Pr / Vr
Pr = Rüzgar Gücü (Watt) Fr = 7925 / 7
Vr = Rüzgar Hızı (m/sn) Fr = 1132 N
Pr = 7925 Watt
Vr = 7 m/sn

6.3.2.3 Kanatlara Gelen Rüzgar Basıncı (pr)


pr = Rüzgar Basıncı (Pa) pr = Fr / Ar
Fr = Rüzgar Kuvveti (N) pr = 1132 / 38,5
Ar = Kanat Alanı (m2) pr = 29,4 m2
Fr = 1132 N
Ar = 38,5 m2

6.3.2.4 Türbin Pervanesinin Kanat Alanı (Apk)

Apkt = Toplam kanat alanı ( m² ) Apkt = ( 7² x π ) – (0,5² x π ) / 4

Apk = Pervane kanat alanı ( m² ) Apkt = 38,5 m²

Apk = ( B.daire alanı – K.daire alanı ) / 8 Apk = Apkt / 8

Apkt = B.daire alanı – K.daire alanı Apk = 4,8 m


47

6.3.2.5 Türbin Pervanesinin döndürme kuvveti ( f döndüren )


pr = Rüzgar basıncı ( Pa ) pdik =pr x Cos 30

pdik = Kanatlara dik gelen rüzgar basıncı ( Pa ) pdik = 29,4 x Cos 30

Fdik= Kanatların dik yönünde oluşan kuvvet (N) pdik= 25,4 Pa

Fdöndüren = Kanatları döndürmeye çalışan kuvvet (N)

Apkt :Toplam kanat alanı (m²)


F dik= p dik x Apkt

Fdik=25,4 x 38,2

Pr= 29,4 Pa Fdik =970,3N


Apkt = 38,2 m²

Fdöndüren= Fdik x Cos60


Fdöndüren=970,3 x Cos60
Fdöndüren = 485,1 N
48

Şekil 6.2. Pervaneye Etkiyen Kuvvetler

6.3.2.6 Türbin Pervanesinin Gücü (Pp)


Pp = Pervanede oluşan güç ( Watt ) wp = π x np / 30

Fdöndüren = Kanatları döndüren kuvvet (N ) wp = π x 40/ 30

Np=Pervanenin devir sayısı (dev/dak) wp = 4,2 sn −1

Wp=Pervanenin açısal hızı (sn ) Vp = wp x rp

Vp=Pervanenin hızı (m/sn) Vp=4,2 x 7

rp=Pervane yarı çapı (m) Vp=29,4 m/sn

np=40dev/dak Pp=Fdöndüren x Vp

Fdöndüren=485,1 N Pp=485,1 x 29,4

Rp= 7 m Pp=14262Watt
6.3.2.7 Altarnatör Çıkışında Elde Edilen Güç (Pçıkış )
Pçıkış=Altarnatör çıkışındaki güç (Watt)
49

Pp=Pervanede oluşan güç (Watt)

η rulman =Rulmanların verimi η toplam = η rulman 4 x η kk²


η altarnatör
η kk =Kayış kasnak mekanizması verimi η toplam=0,98 x 0,93² x 0,70
η alternatör=alternatör verimi
η toplam=0,54
Pp=14262 Watt
η rulman=0,98 Pçıkış=η toplam x Pp
η kk=0,93 (V kayışlı 0,92…0,94) Pçıkış=0,54 x 14262
η alternatör=0,70 Pçıkış= 7701 Watt

6.4. Türbin Seçimi ve Projelendirmesi


Yapılan hesaplamalarda, türbinin 7m/s Rüzgar Hızı ve 7m Rotor Çapında
üretebileceği maksimum güç olarak 7701 Watt bulundu. Fakat gerçekte verim oranı
daha düşük olup, türbülans, malzeme, hava homojenliğinin bozulması(yağmur,kar,dolu)
v.b. gibi sayısız faktörde RT üzerinde verim düşürücü etkiler yapabilir.

Tablo 6.1 (10 kW’lık Türbin için Rüzgar Hızlarına Göre Güç Değişimi Tablosu)
50

Tablo 6.2 (10 kW lık 7 m/s ‘da çalışan bir Türbin için detaylı Enerji ve Güç Değişimi
Tablo 6.1 ve 6.2 de görülen sonuçlar doğrultusunda ;
Seçilen Türbin : Berkey BWC EXCEL Wind Turbine

Türbin Özellikleri : Tip :3 Kanatlı


Maksimum Güç : 10 kW (A.C.) Rotor Çapı :7m
Şebeke Elektriği Bağlantısı :Var Yüksek-hız Koruması:Autofurl
Başlangıç Rüzgar Hızı :3,4 m/s Vites Kutusu :Yok
Devre Dışı Rüzgar Hızı : 3,1 m/s Sıc. Aralığı: -40°~ +60°
İdeal Rüzgar Hızı :13,8 m/s Jeneratör:Sürekli Mıknatıs Alternörü
Maksimum Çalışma Hızı:54 m/s Çıkış Şekli:3 fazlı, Çeşitli frekanslarda
Şemsiyeleme(Frenleme) Hızı : 15,5 m/s
Regule Edilmiş 240 V-AC Elektrik şebekesi inventeri ile birlikte.

Türbin 7 m/s ortalama rüzgar hızı ile çalıştığı zaman ;


Türbin Gücü : 2,3 kW
Toplam Güç İhtiyacı: 4,58 kW

Olduğuna göre 2 adet Berkey BWC EXCEL rüzgar türbini sipariş edildiği taktirde
sistemin kararlı biçimde elektrik enerjisi üretmesi sağlanır.Şebeke bağlantısı sayesinde
rüzgar olmadığı zamanlarda elektrik şebekeden çekilebilir ayrıca gereğinden fazla enerji
üretildiği zaman ise fazla enerji şebekeye aktarılarak hem ülke elektrik üretimine katkı
sağlanmış olur, hem de çekilen enerji faturaya yansıyacak olan miktarın sıfırlanması
51

yani kesintisiz ve ücretsiz enerji elde etmek anlamlarına gelmektedir.

Şekil 6.3. Hollanda’da bulunan 2 MW kapasi-


teli dev rüzgar türbini

7. SONUÇ

7.SONUÇ
Başta Almanya olmak üzere Danimarka,Hollanda,İspanya gibi belli başlı
Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin temiz enerji kaynağı olan rüzgar enerjisinden daha fazla
faydalanılması maksadıyla yatırımlarını ve araştırma geliştirme faaliyetlerini
desteklemeleri ve rüzgar enerji santralarının da en çok bu ülkelerde tesis edildiği
görülmektedir.Rüzgar enerjisinin İngiltere,İrlanda ve Fransa gibi ülkelerde
desteklenmediği ve dolayısıyla da kurulu kapasitelerin diğer ülkelere göre daha düşük
olduğu gözlenmektedir.Ancak bütün ülkelerdeki uygulamalarda belirli bir enerji
politikasının varlığı dikkat çekmektedir.Benzer bir politikanın ülkemizde de
belirlenmesi ve devletin bütün kurumlarınca misyon olarak kabul edilerek
duyurulması,hem ekonomik faaliyetlerin daha sağlıklı yürümesi ve hem de gereksiz
zaman ve para kaybının önlenmesi bakımından hayati önem arz etmektedir.

Rüzgar enerji santralleri için ülkemizde acilen yapılması gerekenler şu şekilde


sıralanabilir;
Türkiye’nin gerçekçi ve güvenilir rüzgar atlası hazırlanmalıdır.
Rüzgar enerjisi çevre sistemlerin ithalatı azalacağı gibi yeni iş imkanları da doğacaktır.
Fizibilite çalışmaları sonucunda belirlenecek uygun yerlere rüzgar çiftlikleri
kurulmalıdır.
Tarıma dayalı bölgelerde rüzgar enerjisinin elektrik üretmek dışında kalan
uygulamalarından (su pompalama v.b. ) yararlanma yoluna gidilmelidir.
Rüzgar enerjisi konusunda çalışmak ve bu sistemleri kullanmak isteyen kurum ve
52

kuruluşlar özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.

Rüzgar enerjisi ülkemiz için önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak
değerlendirilmeyi beklemektedir.Bu konuda boşa geçirilen zaman,ülkemizin dışa
bağımlı enerji politikasını destekleyecektir.

KAYNAKLAR
• Rüzgar Enerjisi Sempozyumu, 5-7 Nisan,İzmir, Bildiriler Kitabı
• Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu,12-13 Ekim ,2001,Kayseri
• Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu,18-20 Ocak ,2001,İzmir
• EİE Rüzgar Elektrik Dönüşüm Sistemleri, Ankara – 2000
• Focus Dergisi 1998 (Sayı 6 )
• ‘Türkiye Enerji Sektöründe Karar Verme ve Rüzgar Enerjisinin Entegrasyonu’,
Dr T.S. Uyar, 1999
• Rüzgar Türbin sistemlerinin kontrolü (1992),E.İ.E.İ.,Rüzgar Enerjisi Elektrik
İşleri Etüt İdaresi Yayını,Ankara.
• Rüzgar Enerjisi Sistemleri,TÜBİTAK bilimsel ve Endüstriyel Araştırma
Uyar,T.S (1985),
• www.bergey.com
• www.windpower.org
• www.wec.ankara.edu.tr
• http://www.mmo.org.tr/izmir/bulten/2001_04/p11.htm
53

You might also like