Professional Documents
Culture Documents
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ÖZEL HUKUK ANA BİLİM DALI
İŞ HUKUKU BİLİM DALI
DANIŞMAN
PROF. DR. HALUK HADİ SÜMER
HAZIRLAYAN
ADALET YALÇIN
KONYA–2007
İÇİNDEKİLER
KISALTMALAR CETVELİ………………………………………………………………...V
GİRİŞ…………………………………………………………………………..…………… 1
BİRİNCİ BÖLÜM
GENEL BİLGİLER
I- GENEL OLARAK…………………………………………………………………. 3
II- TANIMI……………………………………………………………………………. 4
KAYNAKLAR………………………………………………………………………... 5
I- GENEL OLARAK………………………………………………………………….. 5
IV-İŞ SÖZLEŞMESİ…………...……………………………………………………... 9
V- İÇ YÖNETMELİK…………………………………………………………………10
ÖNCELİK-SONRALIK İLİŞKİSİ…………………………………………………....... 23
İKİNCİ BÖLÜM
I
I- GENEL OLARAK………………………………………………………………….26
DEĞİŞTİRİLMESİ…………………………………………………………………30
KOŞULLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ…………………………………………….33
1- Genel Olarak……………………………………………………………………..33
DEĞİŞTİRİLMESİ………………………………………………………………… 36
1- Genel Olarak……………………………………………………………………..36
Kayıtlar…………………………………………………………………………...36
Kayıtların Geçerliliği…………………………………………………………….38
II
5- İşverene Çalışma Koşullarında Değişiklik Yapma Yetkisi Veren
Kayıtların Denetimi………………………………………………………………45
a) Genel Olarak…………………………………………………………………..45
b) İçerik Denetimi………………………………………………………………..46
c) Kullanım Denetimi……………………………………………………………49
DEĞİŞİKLİK………………………………………………………………………….. 52
I- GENEL OLARAK…………………………………………………………………..52
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SONUÇLARI
§ 7- GENEL OLARAK…………………………………………………………………….. 59
§ 8- DEĞİŞİKLİK FESHİ………………………………………………………………….. 59
1- Genel Olarak……………………………………………………………………..60
2- Değişiklik Teklifi………………………………………………………………...61
3- Fesih Bildirimi…………………………………………………………………...61
III
1- İş Sözleşmesi veya İş Sözleşmesinin Eki Niteliğindeki Personel Yönetmeliği ve
Bulunmalı……………………………………………………………………….. 64
Yapılmalı………………………………………………………………………...65
3- Değişiklik Teklifi İşçi Tarafından Altı İşgünü İçinde Yazılı Olarak Kabul
Edilmeli………………………………………………………………………….66
Kabul Edilmemesi……………………………………………………………….67
§ 9- HUKUKİ SONUÇLAR………………………………………………………………..72
BAŞVURMASI DURUMU……………………………………………………….. 74
SONUÇ……………………………………………………………………………………... 78
YARARLANILAN KAYNAKLAR………………………………………………………... 82
IV
KISALTMALAR CETVELİ
AY. : Anayasa
B. : Bası
Bkz. : Bakınız
C. : Cilt
Sendikası)
dn : dipnotu
E. : Esas
İş K. : İş Kanunu
K. : Karar
Yayını, Ankara)
m. : madde
S. : sayı
s. : sayfa
V
TİSGLK. : Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu
Dergisi (Ankara)
vd. : ve devamı
VI
GİRİŞ
4857 sayılı Yeni İş Kanunu’muz işçinin korunması amacına yönelik bir takım
düzenlemeler getirmiştir.
koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle
yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı
olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde
kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir
geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle
iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava
açabilir.
gereken yöntem hakkında bilgi verirken öncelikle işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinin
devam etmesini amaçlamış, feshi başvurulacak en son çare olarak düşünmüş ve yalnızca
işverene tanımıştır.
çalışma koşullarında yapılacak değişikliklerin tabi olacağı şart ve yöntemler ile yapılan
değişikliğin hukuki sonuçları ayrıntılı olarak incelenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu md. 22’de
1
yer alan düzenleme 1475 sayılı eski İş Kanunu dönemindeki uygulamalardan farklılık arz
birinci bölümde öncelikle çalışma koşulu kavramı açıklığa kavuşturulacaktır. Daha sonra
çalışma koşularının hukuki dayanaklarını oluşturan kaynaklar incelenecektir. Son olarak da,
konulacaktır.
incelenecektir. Son olarak çalışma koşullarında değişiklik kavramı inceleme konumuz olan
başlığını taşıyan 3. bölümünde ise öncelikle değişiklik feshi kavramı, değişiklik feshinin
unsurları ve yöntemi hakkında bilgiler verilmiştir. Sonrasında ise işçinin işveren tarafından
yapılan değişiklik teklifini kabul etmesi durumu, kabul etmemesi durumu ve işçinin yapılan
değişiklik feshine karşı yargı yoluna gitmesi durumu hukuki sonuçlar başlığı altında
incelenmiştir.
2
BİRİNCİ BÖLÜM
GENEL BİLGİLER
I- GENEL OLARAK
Sözlük anlamı; ‘ bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç
olursa sözleşmede işçi olan tarafın işverene bağımlı olarak yapmayı taahhüt ettiği faaliyetler
biçimlerini düzenleme serbestîsine yer vermiştir. Buna göre işçi ve işveren, işin niteliğini,
işin ne şekilde yapılacağını, işin nerede yapılacağını, iş karşılığında ödenecek ücreti, ücretin
türünü ve süresini, varsa özel şartları İş Kanunu hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla iş
Buna göre çalışma koşulları, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin yanı sıra, iş ilişkisinin
1
http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F75456518CA,
2007–06–16.
2
4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesine göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi,
diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.
3
Cumhur Sinan ÖZDEMİR, “4857 Sayılı İş Kanununa Göre İşveren Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik
Yapabilir (Mi)?” Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Ocak 2005, S. 13, s. 207; Ergun İNCE, Çalışma Hukuku,
Nisan 1998, İstanbul, s.80.
3
personel yönetmeliği, işyeri iç yönetmeliği veya işyeri uygulamasından oluşan hukuki
II- TANIMI
Çalışma koşulu kavramı dar anlamıyla ele alındığında, işçinin görmekle yükümlü
olduğu işin kapsamı ve bunun karşılığı olarak işverenin ödemekle yükümlü olduğu ücret
Buna karşılık çalışma koşulu kavramı geniş anlamıyla ele alınacak olursa saydığımız
temel koşullara ek olarak işin ifa edileceği yer, zaman, çalışma süreleri, yıllık ücretli izin
süreleri gibi işin görülmesi sürecine ilişkin hususlar da çalışma koşullarını oluştururlar.
Aynı zamanda doğrudan işin ifasıyla ilgili olmamasına karşın işçinin o işyerinde çalışması
nedeniyle tabi olduğu koşullar; ısınma, havalandırma sistemleri, güvenlik, sağlık önlemleri,
işyerine giriş çıkış kuralları, sigara içme yasağı gibi hususlar da geniş anlamda çalışma
koşulları kapsamındadır5.
varsayılarak özel bir tanımlama yapılma ihtiyacı duyulmayan çalışma koşulu kavramı;
işçinin üstlendiği işi yerine getirmede tabi olacağı bütün şartları ifade eden ve bu yönüyle iş
4
ŞEN, s.24; EKONOMİ, s. 157 vd. ; Sarper SÜZEK , İş Hukuku ( Genel Esaslar-Bireysel İş Hukuku), 2.B.,
İstanbul, 2005, s. 523-524, Ünal NARMANLIOĞLU, İş Hukuku, Ferdi İş İlişkileri, 3.B., İzmir, 1998, s.
342; Mikdat GÜLER, “Belirli İş Sözleşmesinde Objektif Neden Kavramı ve Çalışma Koşullarının Esaslı
Tarzda Değiştirilmesi”, Legal İHSGHD, C.I, S. 2, 2004, s. 554.
5
EKONOMİ, s.159. ; SÜZEK, s.264 vd, 279 vd; ŞEN, s. 24; ALPAGUT, s. 52.
6
A.Y. md.50, 53.
7
İş K. md. 9/2, 11/6, 16/II e, 25/A6 ve B/5, 73/2, 74/1, 75/A ve B; Deniz İş Kanunu md.6/11, Sen K. md.35,
TSGLK md. 25/2. A.Y., Sen K. ve TSGLK’nda ‘çalışma şartları’; İş Kanunlarında ise daha çok ‘iş şartları’
sözcükleri kullanılmakta, bazen düzenlenen konuya bağlı olarak ‘genel ve özel iş şartları’ (İş K. md 9/1)
‘özel ve ücret şartları’(İş K. md. 11/6 25/A ve B), ‘işçi sağlığı ve iş güvenliği hakkındaki şartlar’ yahut işçi
sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin ‘birinci derecedeki şartlar ve ikinci derecedeki şartlar’ (İş K. md. 73/2 75/A
ve B) gibi belirli ayırımlara göre anlam taşıyan deyimlere de yer verilmektedir.
4
ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve borçları kapsayan bir kavram olarak kabul
edilmektedir8.
Çalışma koşullarından hangisinin esaslı olup olmadığı sorunu her somut olaya göre
ayrı ayrı incelenip değerlendirilmesi gereken bir husustur. Çalışma koşulunun esaslı
belirlenen işten farklı bir iş verirse veya vasıfsız bir elemanı daha ağır olan bir işte çalışması
konusunda zorlarsa yapılan bu tür tek taraflı değişiklikler çalışma koşullarında esaslı
değişiklik halini alır ve İş Kanunu md. 22 de belirlenen hükümler uygulama alanı bulur.
OLUŞTURAN KAYNAKLAR
I- GENEL OLARAK
Çalışma koşulları, işçinin yapmayı üstlendiği işi ifa ederken tabi olacağı tüm
koşullardan oluşur. Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi işin ifa edileceği yer, ifa
edileceği zaman, çalışma süreleri, yıllık ücretli izin süreleri gibi ve doğrudan işin ifa
edilmesi ile ilgili olmayıp işçinin o işyerinde çalışması nedeniyle tabi olmak durumunda
8
Murat ŞEN, İş Hukukunda Çalışma Koşullarında Değişiklik, Ankara, 2005, s.21; Nağme N. HOZAR,
“İşverenin Yönetim Hakkına Dayanarak İşçiyi Başka Bir İşyerine Gönderebilmesine İlişkin Bir Karar
İncelemesi”, Sicil Dergi, Haziran 2006, s. 83; Gülsevil ALPAGUT, “İş Sözleşmesinin Esaslı Şartlarında
Değişiklik ve Yargıtay’ın Konuya İlişkin Bir Kararının Düşündürdükleri”, Karar İncelemesi, ÇİD, C. 18, S.
5, Eylül 2004, s. 53; Münir EKONOMİ, “Çalışma Şartlarının Belirlenmesi ve Değişen İlişkilere Uyumu”,
Kamu-İş, C. 4, S. 2, Haziran 1997, s.157 vd. ; Bekir UZUN, “Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş
Sözleşmesinin Feshi”, Sicil Dergi, Haziran 2006, s. 48 vd.
5
işverenin yönetim hakkı çalışma koşullarının hukuki dayanaklarını oluşturan temel
kaynaklardır9.
Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan temel hak ve özgürlükler ile sosyal ve
gereken hususlardandır.
Anayasa md. 53’e göre, “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal
sahiptirler.” Anayasa’nın 53. madde hükmü ile çalışma şartları en geniş anlamıyla ifade
kapsamında görülmüştür10.
Bununla birlikte Anayasa’nın çalışma ve sözleşme hürriyeti başlıklı 48. maddesi ile
49 ile 51’inci maddeler arasında belirtilen “Çalışma İle İlgili Hükümler” başlıklı Anayasal
9
UZUN, s.48; Nuri ÇELİK, İş Hukuku Dersleri, 18. B. , İstanbul 2005, s. 93; ALPAGUT, s.53;
EKONOMİ, s.158 vd. ; Adil İZVEREN/ Erol AKI, İş Hukuku (Bireysel İş Hukuku), C. I, I. B. , İzmir,
1998, 175–179.
10
EKONOMİ, s.159.
6
kanun boşluklarının doldurulmasında ve hâkimin hukuk yaratmasında dikkate alınacağı;
edilmektedir11.
Anayasa’da yer verilen hükümlerden sonra işçi ile işverenin karşılıklı menfaatlerini
Çalışma koşullarını belirleyen kanunların büyük kısmı mutlak emredici, bir kısmı ise
Kanunu’nun 2. maddesinde yer almıştır. Buna göre; “Toplu iş sözleşmesi, hizmet akdinin
yapılması, muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile
işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir. Toplu
11
ŞEN, s. 28; Kübra Doğan YENİSEY, “İşverene Hizmet Akdinde Tek Taraflı Değişiklik Yapma Yetkisi
Veren Sözleşme Hükümlerinin Denetimi”, Prof. Dr. Nuri Çelik’e Armağan, C. II, İstanbul, 2001, s. 1187;
SÜZEK, s. 45.
12
ŞEN, s. 29; ÇELİK, s. 19; Tankut CENTEL, İş Hukuku, C. I, Bireysel İş Hukuku, İstanbul, 1994, s. 38;
NARMANLIOĞLU, s. 12–13; SÜZEK, s. 28–30; Haluk Hadi SÜMER, İş Hukuku, 12. B. , Konya, 2006,
s. 8.
7
Bu hükümlerin ikisi bir arada değerlendirilecek olursa toplu iş sözleşmesinin tanımı,
işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında iş
çalışma şartlarının oluşumuna katkıda bulunmakta ve devletin etkisi dışında otonom hukuk
yapma serbestîsini sınırlayan ve çalışma koşullarının belirlenmesinde önemli yeri olan bir
hukuki dayanak olmakla birlikte işçilerin çoğu için, asgari çalışma koşullarını düzenleyen
“umumi mukavele” ise, grev ve lokavt yaptırımı ile desteklenmeyen veya kanuni tahkim
gibi zorlayıcı bir sisteme bağlı olmayan bir sözleşme türü olarak çalışma şartlarını belirleme
13
EKONOMİ, s.160; Fevzi ŞAHLANAN, Toplu iş Sözleşmesi, İstanbul, 1992, s. 9 vd. ; M. Kemal
OĞUZMAN, Hukuki Yönden İşçi İşveren İlişkileri, C. I, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt,
Arabuluculuk, Yüksek Hakem Kurulu, Özel Hakemlik, 4. B., İstanbul, 1987, s. 62 vd.; ÇELİK, s. 99.
14
ŞEN, s. 31; ÇELİK, s. 99.
15
Turhan ESENER, İş Hukuku, 3. B., Ankara, 1978, s. 388-389.
8
IV-İŞ SÖZLEŞMESİ
Çalışma koşulları tüm iş ilişkilerine göre değişiklik arz eden bir husustur. Kanun
belirleyen bir çerçeve niteliğindedir. Dolayısıyla taraflar kanun hükümlerinin çizmiş olduğu
belirleme işçi ile işveren arasında kurulacak olan iş sözleşmesinin varlığıyla mümkündür.
sözleşmesi gelmektedir16.
İşçi ile işveren kurmuş oldukları iş sözleşmesinin içeriği ile karşılıklı davranışlarında
kendilerini bağlayıcı sübjektif kurallar koyabilecekleri gibi bu ilişki için kendi iradelerine
Ancak, iş sözleşmesi ile daha başlangıçta, süreklilik arz edecek, belki yıllarca sürecek,
zaman içinde değişiklik zorunluluğu gösterecek olan bir iş ilişkisinde çalışma koşullarının
işçinin göreceği işin türü, işin görüleceği yer ve işin görüleceği zamanın kapsamı, yani tam
süreli veya kısmi süreli olarak mı çalışılacağı, işçiye ödenecek ücret ve ücret ekleri,
koşullarını büyük bölümü, zaman içinde yapılan işin niteliğine göre personel yönetmeliği,
16
UZUN, s.48; ŞEN, s. 33; EKONOMİ, s.159.
17
ŞEN, s. 33; SÜZEK, s. 50; EKONOMİ, s.159.
18
UZUN, s.48; EKONOMİ, s.159; ŞEN, s. 33.
9
işyeri uygulamaları ve işverenin yönetim hakkını kullanmak suretiyle koymuş olduğu
V- İÇ YÖNETMELİK
gelecekteki çalışanlar açısından geçerli olmak üzere, kişiye özgü niteliklerden bağımsız
Yönetmelik” başlığı altında yer alan hükümler de konulmakta, fakat bunlar hukuki
Bu nedenle toplu iş sözleşmesi hükümleri dışında kalan bir takım konular ya da toplu
19
UZUN, s.48;EKONOMİ, s.159; ŞEN, s. 33; M. Polat SOYER, Genel İş Koşulları, İzmir, 1987, s. 221;
SÜZEK, s. 50; Öner EYRENCİ / Savaş TAŞKENT / Devrim ULUCAN; Bireysel İş Hukuku, 2. B. ,
İstanbul, 2005, s. 29; NARMANLIOĞLU, s. 31–33.
20
SÜZEK, s. 51; ÇELİK, s. 99.
21
UZUN, s.48; EKONOMİ, s.159; Sedef KOÇ; “Personel Yönetmeliği Değişikliği”, Karar İncelemesi,
Legal İHSGHD, C. 1, S. 4, 2004, s. 1400.
10
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinde de iş sözleşmesinin eki niteliğindeki
bahsedilmiştir24.
işçinin kabulü ile iş sözleşmesinin hükmü ve eki niteliğinde kabul edilen personel
yönetmeliklerin akdi bir nitelik taşıdığı ve iş sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu kabul
edilmektedir26.
işçiyi bağlayabilmesi ve hukuki nitelik kazanabilmesi için bir takım şartlar gerekmektedir.
Buna göre, öncelikle işverenin iç yönetmelik ile tek taraflı düzenlemeler yapacağını işçiye
bildirmiş olması gerekir. İşçi iç yönetmeliğe karşı herhangi bir itirazı olmadan işe başlarsa
22
EYRENCİ /TAŞKENT /ULUCAN, s. 29.
23
Kamil TURAN, İş Hukukunun Genel Esasları, Ankara 1990, s. 71.
24
4857 sayılı İş Kanunu md. 22/1 ; “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel
yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir
değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir”.
25
SÜZEK, s. 51; SOYER, s. 69–72; EKONOMİ, s.159; CENTEL, s. 24; EYRENCİ /TAŞKENT
/ULUCAN, s. 24.
26
ŞEN, s. 38; EKONOMİ, s.159; CENTEL, s. 24; SÜZEK, s. 52–53; ÇELİK, s. 99; NARMANLIOĞLU,
s. 33; KOÇ; s. 1401; “Yargıtay da personel yönetmeliğinin konu olduğu bir uyuşmazlıkta “ 24.8.1987 tarihi
itibariyle yürürlüğe konulan işyeri Personel Yönetmeliğinin 3/E maddesiyle çalışma yaş sınırı 60 yaş olarak
kabul edilmiştir. Bu maddede personelin ortaklık ile olan ilişkilerinin 60 yaşını doldurduğu ayın sonu
itibariyle kesileceği öngörülmüştür. Bu yönetmelik hükmünün aksine bir hizmet sözleşmesi veya toplu iş
sözleşmesi hükmü de mevcut değildir. Yönetmelik hizmet akdinin eki niteliğinde olup hükmün objektif
kurallar niteliğinde olması bakımından bağlayıcıdır. Davacı 60 yaşını 2.6.1988 tarihinde tamamlamıştır.
İşveren bu yönetmelik hükmüne göre hizmet akdini 4.7.1988 tarihi itibariyle feshetmiştir. Bu fesih
işleminde yasaya aykırı bir yön yoktur.” denilmek ile personel yönetmeliğinin de iş sözleşmesinin eki
niteliğinde ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu yönünde karar vermiştir.”, Y9HD, 30.6.1989, 1989/5046,
1989/6188, YKD, Şubat 1990, S. 2, s. 232.
11
işveren tarafından iç yönetmelikle tek taraflı olarak düzenlenmiş olan çalışma koşullarını
kabul etmiş sayılır ve buna uymak durumundadır27. Buna karşılık, iş sözleşmesi yapıldıktan
işçi tarafından kabul edilmemesi işveren açısından başlı başına bir geçerli fesih nedeni
değildir29. Örnek olarak, işyeri yönetmeliği ile işçilere verileceği öngörülen Kanunda
belirtilen sınırların üstündeki ihbar önellerinin veya izin sürelerinin Kanundaki sınırlara
çekilmesi, işçilik maliyetlerini azaltmaya yönelik bir durum taşıyorsa burada çalışma koşulu
Yargıtay tarafından 1475 sayılı Kanun döneminde verilmiş bir karara konu olan olaya
göre, davalı olan işveren tarafından işyeri personel yönetmeliğinde değişiklik yapılmış ve
işçinin kıdem, ihbar ve izin ile ilgili süreleri yasal sınırlara indirilmiştir. Sözü geçen
yönetmelik ile ilgili muvafakat belgesinin işçi tarafından imzalanmadığı dosyadaki bilgi ve
12
kötüniyete dayandığının kabulü hatalıdır şeklinde karar vermiştir. Karara ilişkin karşı oy
yazısında “…Yeni yönetmeliğin işveren tarafından Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe
konulduğu kabul edilse bile, bu yönetmelik usulünce davacıya tebliğ edilerek hizmet
akdinin eki niteliğinde olan yönetmelik değişikliklerini kabul ettiğine dair işçinin beyanı
alınmamıştır. Yeni yönetmelik ile işçiye önceki yönetmelikte tanınan bazı haklar tamamen
niteliğindeki eski yönetmelik işveren tarafından tek taraflı olarak yeniden düzenlenerek
genel iş koşulları işçi aleyhine değiştirilmiştir. Doktrinde de benimsenen akit teorisi gereği
bu tür değişiklikler taraflar aralarında anlaşılarak yapılabilir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22.
teorisinin ve iktisaden zayıf olan işçiyi koruma ilkesinin bir gereğidir. İşçi değişiklik
önerisini kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için
başka bir geçerli nedenin bulunduğunu açıklayarak, bildirim süresine uyarak iş sözleşmesini
kanıtlayamamıştır.” şeklinde görüşlere yer verilmiştir31 . Bu karar her ne kadar 1475 sayılı
eski İş Kanunu döneminde verilmiş olsa da, 4857 sayılı yeni İş Kanunu dönemine de ışık
tutacak nitelikte bir karar olarak kabul edilmelidir. Nitekim karşı oy yazısında yer verilen
görüşe paralel olarak düzenlenmiş olan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi bu konuda
31
Y9HD, 7.10.2003; E. 2003/3161, K. 2003/16343, TİD, S. 290, Şubat 2004, s. 34, karara ilişkin
değerlendirme için bkz. CENTEL, Değişiklik Feshi, s.35–36; “Karar, 1475 sayılı İş Kanunu hükümleri göz
önünde tutulmak suretiyle verilen, ancak 4857 sayılı İş Kanunu dönemine de ışık tutacak nitelikte bir karar
olarak kabul edilmelidir.”, ŞEN, s. 43.
13
VI-İŞYERİ UYGULAMALARI
haline gelen kaynaklardan bir diğeri ise işyeri uygulamalarıdır. İş Kanunu da 22.
menfaatin tek taraflı olarak devamlı şekilde ve aynı koşullarla sağlanması ve işçilerin de bu
menfaati zımni (örtülü) bir şekilde kabul etmeleri ile iş şartı haline gelen bir işyeri
uygulaması oluşur.
Normal şartlar altında işverenin sürekli tekrar etmesi sonucu bir işyeri uygulaması tek
taraflı olarak bağlayıcı bir nitelik kazanmaz32. İşyeri uygulamalarının genel bir çalışma
koşulu haline gelmesi için işverenin uygulamayı yaparken bunu açıkça düşünmüş ve istemiş
Bütün bunlar göz önünde bulundurularak konunun daha iyi aydınlanması bakımından
genel bir değerlendirme yapılacak olursa, işyeri uygulamasının çalışma koşulu haline
gelmesi ve iş sözleşmesinin bir hükmü niteliği kazanması için aşağıdaki şartları taşıması
taraflı olarak uygulanan edimin ya işyerindeki işçilerin tamamı veya belli bir bölümü için
söz konusu olması, dolayısıyla işyerinin tamamı veya belli bir bölümü için tekdüze çalışma
düzeninin oluşması gerekmektedir. Örneğin, işverenin vasıflı bir işçisine tek yanlı olarak
bazı haklar vermesi, yalnızca o işçi bakımından bir iş sözleşmesi hükmü oluşturabilir ancak
32
Murat ŞEN, “İkramiye Ödenmemesinin İş Şartı Haline Gelmesi ve İşçi Aleyhine Sonuç Doğuran İşyeri
Uygulamaları” ( Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Bir Kararı Üzerine Değerlendirme), Kamu-İş, C. VI, S. 3,
Ankara, 2002, s. 64; EKONOMİ, s.159; ÇELİK, s. 100; SOYER, s. 41–44.
14
genel nitelik taşımadığından böylesi bir uygulama, bir genel iş koşulu ve işyeri uygulaması
sayılamaz33. İşyeri uygulamasının sahip olması gereken bu nitelik genel çalışma koşulları
b) İşyeri uygulaması süreklilik arz etmelidir. Yani işyeri uygulaması süreklilik arz
ölçütler söz konusu değildir. Fakat bu konuda somut olaya göre yorum yapılırken dürüstlük
kuralı göz önünde bulundurulmalıdır. Davranışın tekrarlanma süresi; somut olaya göre daha
uzun veya daha kısa olabilir fakat tek bir davranışın işyeri uygulaması oluşturabileceği
düşünülemez35.
halinde bir işyeri uygulaması oluştuğuna ve işçinin bundan sonra ikramiyenin aynı koşullar
gerekmektedir. İşveren tarafından aynı nedene bağlı olarak bir takım uygulamalar söz
konusu olmuşsa uygulama yapılan konuda bir işyeri uygulaması oluşmuştur. Yapılan
33
SÜZEK, s. 57.
34
SÜZEK, s. 57; MOLLAMAHMUTOĞLU, İş Hukuku, 2.B. , Ankara, 2005, s. 59; ŞEN, İş Şartı, s. 65;
EKONOMİ, İş Hukuku, Ferdi İş Hukuku, C.I, 3.B. , İstanbul 1984 s. 28–29; EYRENCİ /TAŞKENT
/ULUCAN, s. 29.
35
SOYER, s. 43; ÇELİK, s. 101; TUNÇOMAĞ Kenan/ CENTEL Tankut: İş Hukukunun Esasları, İstanbul
1999, s. 23; SÜMER, s. 15; Cevdet İlhan GÜNAY, Şerhli İş Kanunu, C. I, 2. B. , Ankara, 2001, s. 69;
Y9HD, 7.3.1995, E. 1995/36398, K. 1996/4764, ÇİD, Mayıs 1996, s. 33–34
36
YHGK, 5.2.2003, E. 2003/9–11, K. 2003/54, Legal İHSGHD, 2004/2, s. 622–624; SÜZEK, s. 57, dn.
39; Çelik’e göre, işyeri uygulamasının iş sözleşmesi hükmüne dönüşebilmesi için, uygulamanın, Alman
ve İsviçre hukuklarında kabul edildiği gibi, arka arkaya üç kez tekrarlanması gerekmektedir. Bkz. ÇELİK,
s. 101; EYRENCİ /TAŞKENT /ULUCAN, s. 29;
15
önemli olan, aynı davranışın aynı nedenler karşısında tekrarlanmış olmasıdır37. Bu nedenle,
örneğin işveren tarafından tek yanlı olarak bir ödemenin yapılması yönünde devamlı bir
uygulama oluşturulmuş, ancak ödemenin miktarı konusunda henüz belirgin bir ilke ortaya
Bu duruma karşılık olarak, yapılan ödeme her yıl sürekli, aynı miktarda ve şartlar
altında uygulanmışsa eğer, bir süre sonra işyeri uygulaması oluşması için uygulanan edimin
gerekmektedir. Burada karıştırılmaması gereken bir husus vardır. Şöyle ki, örneğin işveren
bir ödemeyi belli koşulların gerçekleşmiş olması şartına bağlı tutmuş olabilir. Eğer ki bu
durum uzun zaman süren, süreklilik arz eden bir uygulama halini almışsa ve işçilerin söz
konusu aranan şartların oluşması durumunda işverenden ödemeyi talep etme hakkının
doğması dürüstlük kuralları ile bağdaşacak bir ölçüde ise bu durumda yapılması gereken
Buna karşılık işveren, yapmış olduğu uygulamadan istediği zaman vazgeçme hakkını
saklı tutarak tek taraflı bir takım fiillerde bulunmakta ise yapılan uygulamalar işyeri
37
SÜZEK, s. 57; ŞEN, İş Şartı, s. 66.
38
SOYER, s. 43–44; SÜZEK, s. 57.
39
Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay kararına konu olmuş bir olayda, işyerinde her yıl devamlı olarak 20 gün
üzerinden verilmekte olan ikramiye, davacıya 15 günlük verildiği cihetle noksan ödenen miktar istenmiştir.
Yargıtay ise bu çeşit ikramiyelerin önceki yıllara oranla eksik verilmesi ya da hiç verilmemesi halinde
işçinin bir talep hakkı doğmadığı yönünde isabetsiz bir karar vermiştir. ( Y9HD, 7.8.1969, E. 1938, K. 640,
ÇELİK, İş Hukuku, s. 102)
16
hakkının saklı tutulduğu hallerde gelecek açısından bir bağlayıcılık söz konusu
olmayacaktır40.
Bunlara ek olarak işveren tarafından bir hata41 sonucu işçiye sağlanan haklar ya da
işçiye gösterilen hoşgörünün sonucu olan bir takım davranışlar da işyeri uygulaması
sayılmayacaktır.
doğrultusunda, işveren tarafından tek taraflı olarak ortadan kaldırılamayacağı gibi işçi
Kanunu’nun 22. maddesine göre, işveren tarafından yapılan değişiklik işçiye yazılı olarak
bildirilmeli ve işçinin de bunu altı iş günü içinde yazılı olarak kabul etmesi gerekmektedir.
sözleşmelerden ayıran çok önemli bir unsurdur. İşçinin işverene bağımlı olması işverenin
40
SOYER, s. 46.
41
Yargıtay’ın bir kararına göre, işçinin kreş yardımı ile ilgili tüzük kapsamına girmeyen çocuğu için 25 ay
süreyle hata ile kreş yardımı ödenmiş olması iş şartını oluşturmaz. Y9HD, 20.04.1995, E. 1995/18K.
1995/13867, Tühis, Mayıs 1995, s.51
42
ÇELİK, s. 102; MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 60–61, Müjdat ŞAKAR, İş Hukuku Uygulaması, 5. B. ,
İstanbul, 2003, s.29; ŞEN, s. 49.
17
talimatları, işin görülmesi ve işçinin işyerindeki davranışları ile ilgili ve sınırlı olarak
Daha önce de değindiğimiz gibi işveren ile işçi arasında devamlılık arz eden bir iş
ilişkisi söz konusu olduğu için sonradan oluşacak gelişmeler karşısında önceden bir çözüm
sözleşmelerinin nitelikleri gereği iş ilişkisi süreci içinde ortaya çıkabilecek her türlü soruna
çözüm getirmeleri mümkün değildir44. Bu nedenden ötürü, iş sözleşmesi ile işçi ve işveren
belirlenmesi de çoğu kez olanaksızdır45; hatta gelişen ihtiyaçlar da zaman içerisinde yeni
doldurulmak üzere boş bırakılmaktadır. İşte işverenin vereceği talimatlarla, kanun, toplu iş
Yönetim hakkının kaynağının ne olduğu ile ilgili olarak, bunun mülkiyet hakkından,
43
ALPAGUT, s.54; EKONOMİ, İş Hukuku, s. 31 vd. ; Savaş TAŞKENT, İşverenin Yönetim Hakkı,
İstanbul 1982, s. 14, 68 vd. ; ÇELİK, s. 103, ŞEN, s. 51; HOZAR, s. 84 vd.
44
Sarper SÜZEK, “İşverenin Yönetim Hakkı ve Sınırları”, Prof. Dr. Metin Kutal’a Armağan, Tühis Yayını,
Ankara, 1998, s. 225.
45
SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 225; EYRENCİ /TAŞKENT /ULUCAN, s. 29–30.
46
ALPAGUT, s.54.
47
SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 225; ŞEN, s. 52; UZUN, s. 50; TAŞKENT, s. 9-11, 43 vd. ; EKONOMİ, s.
31-33; Kenan TUNÇOMAĞ / Tankut CENTEL, İş Hukukunun Esasları, İstanbul, 1999, s. 136; ÇELİK, s.
103; NARMANLIOĞLU, s. 199 vd. ; Kenan TUNÇOMAĞ, İş Hukuku, C. I, 4. B., İstanbul, 1986, s. 255;
HOZAR, s. 84 vd.
18
doğduğu yönünde çeşitli görüşler ortaya atılmıştır48. Bunlar arasında benim de katıldığım
4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesi, “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak
tanımına yer vermiştir. Bu tanımda yer alan iş sözleşmesinin işçi tarafı için söz konusu olan
bağımlılık unsuru doğrultusunda işçi işverenin talimatlarına uygun olarak iş görme borcunu
yerine getirir. Dolayısıyla işverenin yönetim hakkının işçi açısından karşılığını işçinin
işverenin talimatlarına uyma borcu oluşturur. Kısaca, iş ilişkisinde işçi, işverenin yönetim
hakkına tabi olarak, onun kişisel bağımlılığı altında çalışır ve işverenin işin görülmesi ile
bağımlılık ilişkisi meşruluğunu, sözleşme ile bağımlılık altına giren işçinin bu hukuki
oluşturan işin nerede, ne zaman, nasıl, hangi yöntem ve teknik kullanılarak yapılacağını
gösteren talimatlar işin yürütümü ile ilgili talimatlardır. Günlük çalışma süresinin başlangıç
ve bitiş saatlerini, ara dinlenmesinin nasıl uygulanacağını, yıllık ücretli izinlerin kullanılma
48
TAŞKENT, s. 29–37.
49
TAŞKENT, s. 29–37; SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 225–226; ÇELİK, s. 103; UZUN, s. 50; ALPAGUT,
s.54; ŞEN, s. 52.
50
TUNÇOMAĞ, s. 187; SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 226; EKONOMİ, İş Hukuku, s. 124–125; ŞEN, s. 52;
UZUN, s. 50–51; ÇELİK, s. 103–104; TAŞKENT, s. 44,77; CENTEL, s. 14.
51
SÜZEK, s. 192.
19
zamanını belirleyen veya kullanılacak araç ve gereçler konusunda verilecek talimatlar da bu
İşverenin yönetim hakkına dayanarak vereceği talimatlardan bir diğeri ise işçilerin iş
işin görülmesi ile doğrudan bir ilişkisi bulunmayan, işyerinde belli bir düzenin veya
İşverene tek taraflı irade beyanıyla işyerindeki çalışma koşullarını belirleme yetkisi
değişikliğe imkân veren bir kaynak olması sebebiyle sınırlarının tespit edilmesi özel bir
önem taşımaktadır. Gerçekten de yönetim hakkının kullanılması tek taraflı bir edim
belirleme yetkisi olması nedeniyle, tüm karşılıklı borç ilişkilerinde olduğu gibi, iş
sözleşmesinde de ahde vefa prensibi uyarınca, işverenin bu yetkisini objektif iyi niyet
52
TAŞKENT, s. 43–45, 68–69; SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 227; ŞEN, s. 54.
53
İsviçre Borçlar Kanununun 321/d, 1. maddesinde de işverenin, işi görülmesine ve işçilerin işyerindeki
davranışlarına ilişkin talimatlar verebileceği öngörülmek suretiyle aynı ayırıma yer verilmektedir.
54
TAŞKENT, s. 81 vd. ; SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 225; CENTEL, s. 14; ŞEN, s. 56–59; ÇELİK, s. 103–
104; UZUN, s. 51–53.
55
ALPAGUT, s.54; UZUN, s. 51.
20
Öncelikle, işverenin yönetim hakkı, çalışma koşullarını belirleyen kaynaklar
hiyerarşisinde en alt sırada yer aldığı için, üst sırada yer alan tüm hukuk kaynakları ile
sınırlandırılmıştır56.
kuralları58, Borçlar Kanunu’nun 19. ve 20. maddesinde yer alan genel sınırlamalar59, toplu
yönetim hakkının işverene verilme amacı, işyerinde işin görülmesi, işyerinin düzeninin ve
Bütün bunlara ek olarak işverenin yönetim hakkının diğer bir sınırını da işverenin
işçiyi gözetme borcu oluşturur. Dolayısıyla işveren, işçiyi gözetme borcuna aykırı olacak
şekilde onun kişilik haklarını ihlal edecek ve çıkarlarını zedeleyecek boyutta emir ve
56
TAŞKENT, s. 82 vd. ; EKONOMİ, İş Hukuku, s. 32; SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 229; UZUN, s. 51 vd. ;
NARMANLIOĞLU, s. 199–200.
57
Anayasa’nın eşitlik (md. 10), kişi dokunulmazlığı (md. 12, 17 vd.), özel yaşamın gizliliği (md. 20), düşünce,
din ve vicdan özgürlüğü (md. 14–16) gibi ilkeleri işverenin yönetim hakkını sınırlar. SÜZEK, Yönetim
Hakkı, s. 230.
58
Yedek hukuk kuralları, sözleşme taraflarınca aksi kararlaştırılabilen, ancak aksi kararlaştırılmamışsa
uygulama alanı bulan kurallardır. SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 230.
59
İşverenin talimatı, yerine getirilmesi imkânsız veya kamu düzenine, hukuka, ahlaka ve kişilik haklarına
aykırı olamaz.
60
İş sözleşmesinin şekle bağlı bir sözleşme olmaması nedeniyle, işe alınan bir işçinin sözleşmede belirtilenden
farklı bir işte çalıştırılması halinde bu yaptırılan iş, iş koşulu haline gelmiş olup, işveren tarafından tek
taraflı olarak değiştirilemez. Y9HD, 9.11.1979, E. 12834, K. 13520, Mustafa ÇENBERCİ, İş Kanunu
Şerhi, 6.B. , Ankara, 1986, s. 544.
21
talimatlar veremeyeceği gibi vereceği talimatlar dürüstlük kurallarına uygun olmak
zorundadır.
ne kadar ayrıntılı hükümler yer alırsa işverenin yönetim hakkı da o ölçüde sınırlanmış
öngörülen şartlar altında her zaman değiştirilebilir. Aynı zamanda iş sözleşmesi ya da toplu
Aynı değerdeki iş hususunda ücret ve işin sosyal değeri belirleyici rol oynamaktadır.
Yönetim hakkı, ücret aynı kalsa bile, işverenin işçiyi işyerindeki hiyerarşi içinde sosyal
Özetle denilebilir ki, yönetim hakkı, çalışma koşullarının tek yanlı olarak belirlenmesi
ve değiştirilmesi bakımından işverene ancak yatay bir alanda hareket olanağı vermektedir62.
İşçinin aynı değerde işe verilmesi, aynı sosyal statü içinde çalıştırılması, aynı ücret
seviyesindeki işlerde ve aynı işyerinde görevlendirilmesi, aynı iş süresi fakat aksine bir
61
TAŞKENT, s. 27–28; EKONOMİ, s. 32–33.
62
UZUN, s. 52.
22
düzenleme olmamak kaydıyla farklı başlangıç ve bitiş saatlerinin kararlaştırılmasında
sınırlar içinde kullanmakla yükümlüdür. İşverenin yönetim hakkını belirtilen sınırlara aykırı
olarak kullanması durumunda vermiş olduğu talimat da hukuka aykırı hale gelecek ve
işçinin bu talimata uyma zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Bunun sonucunda işçi İş Kanunu
md. 24/II uyarınca iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilecektir. Aynı zamanda
işverene uygulanacak hukuki ve cezai yaptırımlar ile idari para cezaları söz konusu
olacaktır.
Buna karşılık, işçi, işverenin yönetim hakkının sınırlarına uymak suretiyle vereceği
hukuka uygun talimatlara iş sözleşmesinin bir sonucu olarak uymak zorundadır. Aksi
takdirde İş Kanunu’nun 25/II hükmü uyarınca işveren iş sözleşmesini haklı nedenle derhal
ÖNCELİK-SONRALIK İLİŞKİSİ
bütün olarak dikkat alındıklarında, diğer hukuk dallarına nazaran zengin oluşum güçlerinin
beraberinde getirmektedir64.
Her somut olay için kaynak olarak kabul edilecek hükmün tespit edilmesinde çalışma
63
UZUN, s. 52; ALPAGUT, s.56.
64
EKONOMİ, s. 161; ŞEN, s. 61.
23
hukukun genel ilkeleri ile birlikte İş Hukukuna özgü ilkelerin uygulanması söz konusu
olabilecektir. Buna göre genel ilkelere göre çalışma koşullarını belirleyen faktörlerden üst
sırada yer alan düzenleme alt sırada yer alan düzenlemeden önce gelmektedir.
İş ilişkilerinde ortaya çıkan bir uyuşmazlık söz konusu olduğu zaman yapılması
İş Hukuku’na göre Anayasa çerçevesinde iç hukuka göre üstün durumda olduğu kabul
a) Anayasa hükümleri,
b) Kanunlar,
d) Tüzükler,
e) Yönetmelikler,
g) İş sözleşmesi hükümleri,
işyeri uygulamaları,
ı) İşverenin talimatlarıdır.
24
Bu sıralamaya göre alt sıradaki düzenleme üst sıradaki düzenlemelere aykırı olamaz;
değişiklik göstermekte ve kaynaklardan hangisi işçinin daha çok yararına ise o öncelik
kazanmaktadır.
65
EKONOMİ, s. 161.
25
İKİNCİ BÖLÜM
I- GENEL OLARAK
İşçi ve işverenin karşılıklı taahhütleri ile kurulan iş sözleşmesi sürekli borç ilişkisi
işçinin üstlendiği işinde, çalıştığı işyerinde, ücretinde, daha genel olarak çalışma şartlarında
niteliğinden, işyerinin özelliğinden ya da işin gereğinden dolayı işveren veya vekilinin bir
66
Ünal NARMANLIOĞLU, “İşverenin Çalışma Koşullarında Değişiklik Yapma Hakkını Saklı Tutan
Sözleşme Hükümleri Bağlayıcı mıdır?”, Sicil Dergi, Eylül 2006, Yıl 1, S. 3, s. 9.
67
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 324; ŞEN, s. 65.
26
teknik ve sosyal konjonktürünün dinamik gereklerine; kısacası iş ilişkilerinin gereklerine,
değişiklik yapma hakkı işverene bir imkân olarak tanınmasının yanında feshin en son çare
çalışma koşullarında değişiklik olarak kabul edilmektedir. İşçinin bir işyerinden başka bir
işyerine nakledilmesi, fiilen yaptığı işte bir değişiklik yapılması70, ücrette azalma, ücretli
örneklerdendir.
çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek
suretiyle yapabilir”.
68
Bununla birlikte işçinin muvafakati halinde işin değiştirilmesi, Fransız Yargı kararlarında bazen
“sözleşmenin yenilenmesi”, bazen “sözleşme ilişkilerinde yenileme” olarak kabul edilmektedir.
(MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 234)
69
4857 Sayılı İş Kanunu ve Gerekçesi
70
Y9HD, 03.07.2000, 6964/10215, GÜNAY, Şerh II, s. 1504.
27
Buradan çıkarılacak sonuç şu ki, çalışma koşullarında yapılacak değişikliklerin tümü
olmayacaktır.
unsurlarıdır. Esaslı olmayan çalışma koşulları ise sözleşmenin ikinci derece unsurlarıdır.
Ancak esaslı değişiklik ve esaslı olmayan değişiklik ayrımı çalışma koşullarının esaslı olup
olmamasına göre değişmeyen bir ayrımdır. Bu konusunda kesin bir ölçüt vermek söz
konusu olmamakla birlikte her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirme yapılmalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22/1. maddesinde sözü edilen esaslı değişiklikler kısa ve
orta veya uzun vadede, sözleşmenin yürürlüğü sırasında iş ilişkisinde ortaya çıkacak
ihtiyaçlar dolayısıyla işverenin yapmak istediği ve yönetim hakkı çerçevesi dışında kalan
değişikliklerdir.
28
c) İşçinin konumuna (statüsü) zarar getiren iş değişiklikleri “esaslı değişiklik” olarak
mütalaa edilecektir71.
değişiklik işverenin yönetim hakkına dayanarak tek taraflı bir şekilde gerçekleştirebileceği
bir değişiklik olarak kabul edilecek ve bunun için işçinin kabulüne gerek görülmeyecektir73.
Yani, işveren esaslı olmayan çalışma koşullarında sahip olduğu yönetim hakkı
doğrultusunda tek taraflı değişiklik yapabilmesine rağmen, esaslı değişiklik yapma yetkisi
bulunmamaktadır.
İş sözleşmesi ile oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik söz konusu ise İş
Kanunu md. 22 devreye girecek ve bu değişiklik, işveren tarafından yazılı olarak yapılacak
değişiklik teklifinin işçi tarafından 6 iş günü içerisinde yazılı olarak kabul edilmesi
71
ÖZDEMİR, s.208.
72
UZUN, s. 54.
73
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 235; Murat DEMİRCİOĞLU, Sorularla Yeni İş Yasası, İstanbul, 2003, s.
98; ŞEN, s. 71; SÜZEK, Yönetim Hakkı, s. 230 vd. ; NARMANLIOĞLU, Çalışma Koşullarında
Değişiklik, s. 11.
29
§ 5- ÇALIŞMA KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI USULLERİ
DEĞİŞTİRİLMESİ
koşulları, bunların aynı veya farklı hukuki alanlarda olmalarına göre değişik yöntemlerle
değiştirilebilir74. Bu şekilde yapılacak değişiklikler 4857 sayılı İş Kanunu ile getirilen 22.
Normal şartlar altında olması gereken, çalışma koşullarının hangi hukuki yolla
suretiyle çalışma koşullarına yapacağı müdahale çok kolay bir yol olmadığı için bu konuda
akdi yol ile değiştirilmesi, ancak her iki tarafında karşılıklı ve birbirine uygun irade
74
ŞEN, s. 73.
30
beyanlarının uyuşmaları ile mümkündür. Yani tarafların değişikliğe rıza göstermesi
gerekmektedir.
Tarafların bir tanesi çalışma koşullarında yapılacak değişikliğe rıza göstermezse, tek
tarafın iradesi ile bir değişiklik yapılması mümkün olmayacaktır. Özellikle fesih yoluyla,
olmaz75.
ya da bu durumda bir takım zorluklar söz konusu olacaksa diğer hukuki düzenlemelere
sözleşmeleri ile kaldırılması mümkün olabileceği gibi aynı yolla sınırlanması da söz konusu
olabilecektir. Türk İş Hukukunda buna verilecek tek örnek, İş Kanunu’nun 15. maddesidir.
bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya
kadar uzatılabilir.” demektedir. Burada Kanun nispi emredici bir hüküm koymuş fakat
belirlenen sürenin toplu iş sözleşmelerine konulacak bir hükümle işçinin daha az yararına
75
Türk Hukukunda toplu iş sözleşmeleri, ancak belirli süreli olarak meydana getirilebilir (TİSGLK. md. 7/1).
Bu nedenle değişikliğe rıza göstermeyen tarafa karşı, sözleşmenin bildirimli feshi suretiyle etki yapılması
söz konusu olamaz. Diğer yandan karşı tarafı toplu iş sözleşmesi şartlarında değişikliğe götürebilmek için,
aksi halde derhal fesih imkânının kullanılma fırsatının doğacağı görüşü ile etkilemek de mümkün değildir.
Zira toplu iş sözleşmesi, niteliğinden ötürü, çok sınırlı hal ve sebepler dışında derhal fesih ile sona
erdirilemez. Bkz. EKONOMİ, s. 164–165; ŞEN, s. 73.
31
Aynı zamanda toplu iş sözleşmesinin emredici etkisi ve çalışma koşullarını
Ancak bu durumun tam tersinin görülmesi de mümkün olmaktadır. TİSGLK md. 6/1’e
Bu hükme göre, toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmiş olan çalışma koşulları bireysel iş
sözleşmesinde belirlenen çalışma koşulları ile kıyaslanacak olursa işçinin aleyhine ise
76
ÇELİK, s. 490; ŞEN, s. 75.
77
ÇELİK, s. 489; ŞEN, s. 75.
78
EKONOMİ, s. 167; ŞEN, s. 76.
79
ÇELİK, s. 489; ŞEN, s. 76; ŞAHLANAN, s. 112–113.
32
c) TİSGLK md. 6/III’ e göre, “ Her ne sebeple olursa olsun sona eren toplu iş
Bu durumda sona eren toplu iş sözleşmesi ile belirlenmiş çalışma koşullarını herhangi
bir iş sözleşmesinde olduğu gibi İş Kanunu md. 22’ye uygun olarak değiştirmek
mümkündür80.
KOŞULLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ
1- Genel Olarak
Kanunumuz da md. 22/2’de “Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman
diyerek bu konuya açıklık getirmiştir. Buna göre işçi ve işveren karşılıklı anlaşmak
suretiyle kuracakları bir değişiklik sözleşmesi ile çalışma koşullarını her zaman
değiştirebileceklerdir.
herhangi bir zaman dilimi içerisinde, iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki
80
ÇELİK, s. 494; ŞEN, s. 77.
33
personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulaması ile oluşan esaslı olan
veya olmayan her türlü çalışma koşulunu değiştirmek için yaptıkları sözleşmeye “değişiklik
ile nasıl bir sözleşme meydana getiriyor ve çalışma koşulları oluşturuyorsa, aynı şekilde
birbirine uygun irade beyanları ile sözleşmeyi ve çalışma koşullarını sona erdirebilir veya
değiştirebilir82.
sınırlamalara tabidir. Yani BK. md. 19-20’de yer alan sınırlamalar değişiklik sözleşmeleri
için de geçerli olacaktır. Buna göre değişiklik sözleşmeleri emredici hukuk kurallarına,
kanuna, ahlaka (adaba), kamu düzenine veya kişisel haklara aykırı olmadığı müddetçe
Değişiklik sözleşmesi ile ilgili olarak getirilen sınırlardan bir diğerine de İş Kanunu
md. 22/2’de yer verilmektedir. Buna göre, değişiklik sözleşmesi ile yapılan değişiklikler bu
81
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 236; ŞEN, s. 88.
82
ŞEN, s. 88, dn. 76.
34
Çalışma koşullarını değiştirmek amacıyla yapılan değişiklik sözleşmeleri bakımından
süre yönünden getirilmiş bir sınırlama söz konusu değildir. Taraflar aralarında anlaşmak
değiştirebilirler.
değerlendirilmek suretiyle süre dışındaki bir konuda değişiklik yapılmasına kanuni bir engel
83
Toplu iş sözleşmesi değişikliğini sözleşmenin tarafını oluşturan işçi sendikası ile işveren sendikası veya
sendika üyesi olmayan işveren yapacaktır. Bkz. ÇELİK, s. 525; A. Can TUNCAY, Toplu İş Hukuku,
İstanbul, 1999, s. 198; ŞAHLANAN, s. 44–49; ŞEN, s.90.
84
TUNCAY, s.197–198; ÇELİK, s. 523; ŞEN, s. 90; OĞUZMAN, s.94–95; Ünal NARMANLIOĞLU,
Grev, Ankara, 1990, s. 132; ŞAHLANAN; s. 187 dn. 5; Algun ÇİFTER, “Toplu İş Sözleşmesinin
Taraflarca Değiştirilmesi”, Prof. Dr. Metin Kutal’a Armağan, Ankara, 1998, s. 66; Serdar ÇETİNKAYA,
“Değişen Durumlar Karşısında Toplu İş Sözleşmesinde Taraflarca Değişiklik Yapılması”, Tühis, Şubat-
Mayıs 1999, s. 57–58.
35
III-İŞVEREN TARAFINDAN ÇALIŞMA KOŞULLARININ
DEĞİŞTİRİLMESİ
1- Genel Olarak
sahip olduğu yönetim hakkı çerçevesinde tek taraflı olarak çalışma koşullarını
Ancak işveren sahip olduğu bu yetkiyi kullanmakta sınırsız değildir. İşçi ile işveren
arasındaki ilişki devam ettiği müddetçe işverenin sahip olduğu yetkiler işçinin lehine olan
İşçi, işverenin yönetim hakkı dışındaki talimatların hukuka aykırı olması halinde buna
aykırı olarak vermiş olduğu talimatlara uymayan işçisine uygulayabileceği herhangi bir
yaptırım söz konusu değildir. Böyle bir sonuçla karşı karşıya kalmamak isteyen işveren ise,
85
DOĞAN YENİSEY, s. 1175–1176; ŞEN, s. 90
86
TAŞKENT, s. 79; EKONOMİ, s. 32; ŞEN, s. 90.
36
Borç ilişkisinde taraflardan birine edim ve ifa unsurlarında tek yanlı değişiklik
işverenin çalışma koşullarında değişiklik yapma hakkını saklı tutarak yönetim hakkının
genişlemesine neden olduğu için “genişletilmiş yönetim hakkı” olarak da ifade edilebilir88.
hakkını saklı tutan sözleşme hükümleri büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan değişiklik
kayıtları sözleşme özgürlüğü çerçevesinde işverene89 çalışma koşullarının tek taraflı olarak
87
Mustafa ALP, “İş Sözleşmesindeki Değişiklik Kayıtlarının İçerik Denetimi”, Sicil Dergi, Eylül 2006, s. 37
88
EYRENCİ/TAŞKENT/ULUCAN, s. 105; ALPAGUT, s. 59; ŞEN, s. 98.
89
Tankut CENTEL, Kısmi Çalışma, İstanbul, 1992, 37–38; Öner EYRENCİ, Uygulama ve İş Hukuku
Açısından Kısmi Süreli Çalışmalar, İstanbul, 1989, s.27–28; SÜZEK, s. 224; N. Binnur TULUKÇU, İş ve
Sosyal Güvenlik Hukukunda Gebe ve Anne İşçilerin Korunması, Ankara, 2000, s. 117–118.
90
Bir hukuki yetkiye dayanarak, bir kimsenin varması gerekli tak taraflı irade beyanıyla yeni bir hukuki
durum yaratmasına imkân veren haklara yenikli doğuran haklar denir. Başka bir deyişle, yenilik doğuran
haklar, tek taraflı bir irade beyanıyla bir başkasının hukuki durumunu, onun katılmasına gerek olmadan
değiştiren yetkilerdir. Bkz. Fikret EREN, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. B.,İstanbul, 2003, s. 58;
ALP, s. 37.
37
Değişiklik kayıtları konu ve kapsamlarına göre “yönetim hakkını genişletme”,
“”bağlayıcı olmama kaydı”, “belirli süre kaydı”, “ şarta bağlama kaydı” gibi belirli ana
Geçerliliği
değiştirme konusunda sıkı bir prosedür getiren 4857 sayılı İş Kanunu, konunun önemini
1475 sayılı eski İş Kanunu md. 16’da iş şartlarının esaslı tarzda değişmesi,
4857 sayılı yeni İş Kanunu’nun Bilim Kurulu tarafından hazırlanan ilk halinde (tasarı
öngörülmüştü.
91
Mustafa ALP, İş Sözleşmesinin Değiştirilmesi, Ankara 2005, s. 262 vd.
92
ALPAGUT, s. 52 vd.
93
Erdem ÖZDEMİR, “İşverene Çalışma Koşullarında Değişiklik Yetkisi Veren Kayıtlar”, Selçuk
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 12, S. 3–4, Yıl 2004, s. 32; ALP, s. 39 vd. ; ŞEN, s. 98.
38
yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Ancak belirli süreli iş sözleşmesinde işverenin çalışma
koşullarında değişiklik yapma hakkı saklı tutulmamışsa, işçi rıza göstermedikçe, işveren
Bunun sonucu olarak, doktrinde işverenin çalışma koşullarında tek taraflı değişiklik
sözleşmede böyle bir kayda yer verilse dahi bağlayıcılığının olmayacağını savunan yazarlar
Konuyla ilgili olarak doktrinde ileri sürülen çeşitli görüşleri incelemekte yarar var;
GÜZEL’e göre, kanun hükmünde bu nitelikte bir ifadeye yer verilmemiş olması
karşısında artık çalışma koşullarını değiştirme hakkını saklı tutan sözleşme hükümlerine yer
verilmeyecektir96 .
veya işyeri uygulaması işverene çalışma koşullarında değişiklik yapma yönünde bir hak
yapabilir. Örneğin, işverene işçinin işyerini değiştirme yetkisi veren bir sözleşme hükmüne
dayanarak işverenin yaptığı nakil, tek yanlı bir değişiklik olarak nitelenemez97.
94
Ali GÜZEL, İş Güvencesine İlişkin Yasal Esasların Değerlendirilmesi, İstanbul Barosu/Galatasaray
Üniversitesi 2004 Yılı Toplantısı, s. 119–120; NARMANLIOĞLU, Çalışma Koşullarında Değişiklik, s. 13
vd.
95
ALPAGUT, s. 52 vd. ; Erdem ÖZDEMİR, s. 31 vd. ; ALP, İş Sözleşmesinin Değiştirilmesi , s. 243 vd.;
GÜLER, s. 554 vd; HOZAR, s. 85.
96
GÜZEL, s. 119–120.
97
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 235.
39
ALPAGUT’a göre, tasarıda yer alan bir hükme kanunda yer verilmemesi doğrudan
peşinen belirlemesi işçinin şekli kabulü söz konusu olsa da geçerli görülemez. Ancak iş
sözleşmesi veya bunu eki niteliğindeki kaynaklarda somut olarak iş koşullarında bazı
ALP’e göre, söz konusu kayıtlar, işverene çalışma koşullarının hızlı, masrafsız ve bir
çalıştırabileceğine ilişkin bir sözleşme hükmü, yer bakımından belirsizliğe neden olduğu
Bu konuyla ilgili doktrinde ileri sürülen görüşler bu şekilde olmakla birlikte, Yargıtay
98
ALPAGUT, s. 59.
99
EYRENCİ /TAŞKENT /ULUCAN, s.170.
100
ALP, İş Sözleşmesinin Değiştirilmesi, s. 244, 408–410.
101
ŞEN, s. 173–174.
40
Yargıtay 4857 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra saklı kayıtların
geçerliliği ile ilgili, doktrinde eleştirilmesine neden olan bir karar vermiştir102.
Karara konu olan olayda; işveren, işçinin işyerinin değiştirilebileceğine ilişkin toplu iş
sözleşmesinin hükmüne dayanarak Ankara’da çalışan işçiyi Şırnak ilinde başka bir
sözleşmesi işverence feshedilmiştir. Davacı işçinin feshin geçersizliği nedeniyle açtığı dava,
yerel mahkeme tarafından reddedilmiş ve ret gerekçesi olarak toplu iş sözleşmesinde yer
Kararın temyiz edilmesi üzerine 9HD; toplu iş sözleşmesi hükmünün yerine 22.
Kararda “TİS hükmü yerine lehe olan İş Kanunu” hükümlerinin uygulanması gerektiği
belirtilmiştir.
ilişkin bir kayıt kural olarak geçerlidir ve Kanun ile getirilen hüküm emredici nitelikte
vermiştir.
102
Y9HD, 26.01.2004, E. 2003/23105 K. 2004/1204, ÇİD, Eylül 2004, s. 52–53; Gülsevil ALPAGUT, “İş
Kanunu’nun 22. Maddesinin Uygulama Alanı- Sözleşme Hükümlerinin Geçerliliği Sorunu ve Yargıtay’ın
Konuya İlişkin Kararları”, Legal İHSGHD, S. 9, 2006, s. 49 vd.
103
ALPAGUT, s. 52 vd.
41
27. 12. 2004 tarihli karara104 konu olayda; işveren işyeri yönetmeliğinin 35. maddesi
gereğince İzmir Takos Şubesinde çalışan işçinin görev yerini değiştirmiş ve Söke şubesine
Yargıtay işyeri yönetmeliğinin 35. maddesi gereği işverenin işçiyi başka bir işyerinde
4.4.2005 tarihli bir kararda105 ise; taraflar arsında düzenlenen iş sözleşmesinde işçinin
Yargıtay, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade yolunda hüküm tesis eden ilk derece
ettiği, dolayısıyla işverence gerçekleştirilen değişikliğe uyması gerektiği, yeni görev yerine
işverenin davacıyı diğer şehirlerde işyerlerine nakil imkânı verdiği, nakil dışında iş
104
Y9HD, 27. 12. 2004, 20848/29320, ALPAGUT, İş Kanunu’nun 22. Maddesi, s. 63.
105
Y9HD, 04.04.2005, 9605/1820, ALPAGUT, İş Kanunu’nun 22. Maddesi, s. 63. ; aynı yönde: Y9HD,
10.05.2005, E. 2004/22884, K. 2005/16135, ÇT, 2005/3, s. 180–181.
106
Y9HD, 21.04.2005, 24670/14022, Legal İHSGHD, S. 7, 2005, s. 1322.
42
sözleşmesini haklı olarak feshettiği gerekçesiyle hüküm altına alınan kıdem tazminatının
Yargıtay, 06.02.2006 tarihli kararında107, uzun süredir İ. İl sınırları içinde davalıya ait
işyerinde çalışan davacı, işe girerken imzalamış olduğu sözleşmedeki yetkiye dayanılarak,
daha sonra yeni açılacak Bingöl şubesinde görevlendirileceği belirtilmiştir. Ancak işveren,
bu şekilde atama yaptığı işçiler yerine yeni işçi almıştır. Davacı, görevlendirmeyi kabul
etmediğini yazılı olarak belirtmiş, işveren de işçiyi eski görev yerine kabul etmemiştir.
mahkeme, işçinin işe girerken imzalamış olduğu sözleşmede, işverenin diğer illerdeki
işyerlerinde çalışmayı kabul etmiş olup, işverenin hangi işyerinde ne kadar işçi
çalıştıracağını işyeri ihtiyaçlarına göre belirleme hakkına sahip olduğunu, yönetim hakkıyla
müdahale etme hakkına sahip olmadığını belirtmiştir. Ancak İ. İl sınırları içinde uzun süre
görev yapan ve davacının, bu yerin çok uzağında bulunan ve henüz açılmayan ve açılacağı
da kesin olmayan bir yerde görevlendirilmesi, yerine yeni işçi alınması, görevlendirilme
43
Gerçekten de tarafların işverene çalışma koşullarını değiştirme yetkisi veren kayıtlara
bu sebeple de, değişiklik imkânı veren saklı hükümlerin hem içerik hem de yürürlük
karşılık, 4857 sayılı yeni İş Kanununda ise çalışma koşullarında değişiklik yapma yetkisi
veren kayıtlar ile ilgili her hangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak daha önce de
belirtildiği gibi sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bu tür kayıtlar geçerli kabul edilmekte ve
Yargıtay da bu kayıtların geçerli olduğu yönünde pek çok karar vermiş bulunmaktadır.
Yani, çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapma hakkını saklı tutan düzenleme, iş
108
NARMANLIOĞLU, Çalışma Koşullarında Değişiklik, s. 15; ALPAGUT, s. 52 vd. ; Erdem ÖZDEMİR,
s. 31 vd. ; ALP, İş Sözleşmesinin Değiştirilmesi, s. 243 vd. ; GÜLER, s. 554 vd.
109
“…işveren işçiyi başka işyerinde çalıştırmakta veya işyerini değiştirmekte serbest bırakılmıştır ( Sözleşme
md. :8/a). Bu hükme göre işçinin işverenin başka bir işyerinde çalıştırılması halinde iş koşullarının esaslı bir
44
uygulamalarında yer alabileceği gibi toplu iş sözleşmesinin tarafları tarafından da işverene
gereğince sözleşmenin normatif bir hükmü olarak işçiyi bağlayacağı için, işçi işverenin bu
Kayıtların Denetimi
a) Genel Olarak
İşverene çalışma koşullarında değişiklik yapma yetkisi veren kayıtlar işçi açısından
Öncelikle ülkemizdeki işsizlik sorununu göz önünde bulunduracak olursak işçi kendi
aleyhine olan bu sözleşme hükümlerini mahkûm kalacak olduğu işsizlik karşısında kabul
etmeyi tercih edecektir. Dolayısıyla bu durum işçinin çalışma hayatı ile birlikte kişisel ve
aile yaşamı üzerinde de etkili olacak ve savunmasız bir işçi kesiminin oluşmasına neden
olacaktır.
45
olursa sözleşmeye konulan bu tip kayıtların işverenler tarafından kolaylıkla kötüye
b) İçerik Denetimi
ayrıca saklı tutma kayıtlarının bile işverene ancak objektif sebeplere dayalı, ciddi
savunulmaktadır112.
Dar ve gerçek anlamda içerik denetimi ise, bir tarafın aleyhine tek yanlı hazırlanmış,
menfaat dengesini aşırı ölçüde bozan sözleşme hükümlerinin, yedek hukuk kurallarına ve
denetlenmesidir113.
sözleşmeye konulan çalışma koşullarında değişiklik yapma yetkisi veren kayıtların geçerli
112
Y9HD, 11.04.1988, 2824/4049, Tekstil İşveren, Ocak 1989, s. 15,16; DOĞAN YENİSEY, s. 1175; ALP,
s. 37 vd. ;
113
ALP, dn. 16, s. 40vd.
46
Bu alanda Borçlar Kanunu ve İş Kanunlarında özel bir düzenleme bulunmadığı için
Öncelikle işverene tek taraflı değişiklik yapma hakkı tanıyan sözleşmeler diğer bütün
sözleşmeler gibi kanunun emredici kurallarına, ahlaka (adaba), kamu düzenine, kişisel
haklara uygun olmak ve içeriği imkânsız olmamak zorundadır (BK, md. 19/II, 20/I)114.
kurallarında öngörülen haklardan tek taraflı olarak vazgeçmesi mümkün olmadığı gibi116 iş
sözleşmesinin sona ermesinde önce düzenlenen bir ibra sözleşmesi de geçerli kabul
edilmemektedir117.
md. 23’e de uygun olmak zorundadır. MK. md. 23’e göre “Kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden
ahlaka aykırı olarak sınırlayamaz.” Kimsenin hak ve fiil ehliyeti ile hürriyetini
sınırlayamayacağını ifade eden bu hükmün içerik denetiminde özel bir önemi vardır.
114
Genel olarak bkz. Mehmet AYAN, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Konya, 1996, s. 163–164.
115
Bu konuda bkz. DOĞAN YENİSEY, s. 1184 vd. ; ALPAGUT, s. 60; ŞEN, s. 159 vd. ; ALP, s. 45 vd.
116
DOĞAN YENİSEY, dn. 33, s. 1184.
117
CENTEL, s. 203; ÇELİK, s. 209; Derya KARDEMİR, “Yargıtay Kararları Perspektifinde İbraname
Uygulamaları”, ÇİD, Mart 1997, s. 11 vd.; Hayri KESER, “Türk İş Hukukunda İbraname Uygulamaları”,
Kamu-İş, Temmuz 1999 , C. 5, S. I, s. 101 vd.; DOĞAN YENİSEY, s. 1184; ŞEN, s. 159.
47
Bireylerin kişiliklerini ve ekonomik varlıklarını ahlak anlayışıyla bağdaşmayacak biçimde
tehlikeye sokan sınırlamalar öngören anlaşmalar MK. md. 23/II’ ye aykırıdır 118.
bireyin karar verme serbestîsini ve ekonomik geleceğini tehlikeye atıyorsa MK. md. 23/II’
olarak başta Anayasa olmak üzere tüm kamu hukuku kurallarındaki emredici hükümler de
edilmektedir121.
Aynı zamanda, işverene çalışma koşullarında tek taraflı değişiklik yapma yetkisi
bireysel iş sözleşmeleri ile verilebileceği gibi bu yetki toplu iş sözleşmeleri ile de verilebilir
Örneğin, işverenin toplu iş sözleşmesinde belirlenen şartlara uymaksızın yaptığı bir atama
118
YHGK, 11.02.1976, E. 1973/4-1088, K. 1976/209, YKD, 1976/12, S. 1269;
OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY, Kişiler Hukuku, (Gerçek ve Tüzel Kişiler), 6. B., İstanbul, 1999, s. 127-
12; Aytekin ATAAY, Şahıslar Hukuku, Giriş-Hakiki Şahıslar, 3. B., İstanbul, 1978, s. 143-144; Mustafa
DURAL, Türk Medeni Hukukunda Gerçek Kişiler, 4. B., İstanbul, 1995, s. 145; Hüseyin HATEMİ, Kişiler
Hukuku Dersleri, İstanbul, 1992, s. 102.
119
OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY, s. 122; ŞEN, 160.
120
OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY, s. 128; DURAL, s. 145; DOĞAN YENİSEY, s. 1185, 1186–1187; ŞEN,
160.
121
DURAL, s. 99; DOĞAN YENİSEY, s. 1187; ŞEN, 161.
48
ya da tayin işlemi toplu iş sözleşmesine aykırılık oluşturur ve bu halde işçinin işverenin
talimatına uygun davranma borcu yoktur122. Bu durumda İş K. md. 24/II (f) hükmüne göre
c) Kullanım Denetimi
Değişiklik yapma hakkını saklı tutan kayıtların geçerli olup olmadığı denetlendikten
sonra ya hukuka uygun olduğu kabul edilmekte ya da bir takım sınırlamalara tabi
değil, hakkın kullanımının (işlemin) geçersizliği veya hakkaniyete uygun sınırlar içine
çekilmesi sağlanır123.
zedeleyen, işçiyi ekonomik risk altına sokan veya ekonomik riski paylaşmaya zorlayan,
bireysel ve aile yaşantısı üzerinde önemli etkiler bırakan ve işverenler tarafından kolayca
122
1475 sayılı Kanun döneminde, Yargıtay tarafından da ifade edildiği üzere toplu iş sözleşmesinde aranan
koşullar gerçekleşmeden değişiklik hükmünün uygulamaya konulması, işveren tarafından iş şartlarının tek
taraflı değiştirilmesi olup, esaslı bir değişikliğin varlığı halinde, işçiye İş K. Md. 16/II € uyarınca iş
sözleşmesini haklı nedenle fesih yetkisi tanınmıştı. Y9HD, 13.11.1995, E. 1995/13495, K. 1995/33796,
GÜNAY, Şerh II, s. 48; DOĞAN YENİSEY, s. 1189.
123
SOYER, s. 150; ŞEN, s. 163.
124
SOYER, s. 135 vd. ; ŞEN, s. 163.
49
Her şeyden önce, değişiklik hükümleri de diğer tüm sözleşmeler gibi gabinle
hakkaniyet denetimine tabi tutulmalı ve işçi aleyhine sosyal ve ekonomik büyük farklar
gerekmektedir. Hâkim bu denetimi her somut olaya göre ayrı ayrı inceleyip belirlemelidir.
İşveren, hakkın kötüye kullanılması yasağı ile eşit davranma ilkesi dışında
hâkime yardımcı olabilmektedir. Örnek olarak rekabet yasağı sözleşmeleri bireyin çalışma
hakkını aşırı ölçüde sınırlayabildiklerinden, BK. md. 348 ve özellikle BK. md. 349 uyarınca
125
Bkz. SOYER, s. 152–153; EREN, s. 377–382; TEKİNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ALTOP, Tekinay
Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 7. B. , İstanbul, 1993, s. 458 vd. ; AYAN, s. 165 vd.
126
EKONOMİ, s. 166; ÇELİK, s. 185; CENTEL, s. 181; ŞEN, s. 163.
127
EKONOMİ, s. 157, 160; DOĞAN YENİSEY, s. 1175, 1190; ŞEN, s. 163; ÖZDEMİR, s. 41.
128
Ayrıntılı bilgi için bkz. M. Fatih UŞAN, İş Hukuku’nda İş Sırrının Korunması (Sır Saklama Ve Rekabet
Yasağı), Ankara 2003, s. 47 vd., 119 vd., 157 vd.
50
Yargıtay da bazı kararlarında bu denetimi uygulamaktadır. Örneğin Yargıtay, işçinin
mevcut işyerinden 25–30 km. uzaktaki başka bir yere nakledilmesi karşısında o işyerine
sözleşmede, davacının Türkiye genelinde davalıya ait işyerlerinde çalışmayı kabul ettiği
yazılıdır. Kuşkusuz bu şart bağlayıcıdır. Ancak, bağlayıcılığı mutlak olarak kabul etmek
doğru olmaz. Zira işçinin yemek, ikamet veya işyerine götürüp getirilme gibi ihtiyaçlarının
karşılanması gerekir. Nakil, işçinin önceki sosyal ve ekonomik durumu ile sonraki durumu
servis aracı temin edeceği belirtilmiştir; ancak servis arcının yanında işçinin öğle yemeğini
öğle yemeği yeme imkânları mevcut değilse, bu ihtiyaçları için alışveriş yapabileceği bir
yer yoksa o zaman kendisinden başka türlü bir fedakârlık beklemek doğru ve hakkaniyetle
hükümlerinin, akdedildikten çok uzun bir süre sonra yürürlüğe konulması130, ya da bunların
edilebilir.
129
Y9HD, 11.04.1988, 2824/4049, TİD, Ocak 1989, s. 15.
130
DOĞAN YENİSEY, s. 1195.
51
uygun olarak uygulanması ortak noktasında birleşme olduğu görülmektedir. MK. md. 2’ye
uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”
konulacak kayıt, işverenin tek taraflı edim belirleme yetkisidir ve işveren bu yetkiyi MK.
md. 2 doğrultusunda dürüstlük kuralına uygun bir şekilde kullanmalıdır. Bunun sonucu
olarak, değişiklik kaydına ilişkin olarak yapılacak denetimde de MK. Md. 2 anlamında
sayılmasıdır132.
DEĞİŞİKLİK
I- GENEL OLARAK
Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi 4857 sayılı İş Kanunu md. 22 ile çalışma
koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle
yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı
131
DOĞAN YENİSEY, s. 1190; ŞEN, s. 167.
132
DOĞAN YENİSEY, s. 1182; EKONOMİ, s. 166; ŞEN, s. 168.
52
olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde
kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka
geçerli bir nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak
değişiklik yapabilmesi konusunu belirli bir takım şartlara bağlamış ve tabi tuttuğu bu özel
22. madde birden fazla amacın gerçekleştirilmesine yönelik olmakla birlikte, ağırlıklı olarak
tek taraflı tasarruflarını önlemek amacının öne çıkarıldığını söyleyebilmek imkânı vardır133.
olarak Kanunun gerekçesinde de İş Kanunu md. 22 hükmünün aynı zamanda bazı hallerde
133
NARMANLIOĞLU, Çalışma Koşullarında Değişiklik, s. 12.
53
III-İŞ KANUNU MD. 22 HÜKMÜNÜN NİTELİĞİ
İş Kanunu md. 22/1’de belirtilen “işverenin mevcut çalışma koşullarında esaslı bir
değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabileceği”, aynı
zamanda “işçinin de kanuni süresinde yazılı olarak öneriyi cevaplamasına” ilişkin hüküm,
işçinin korunması esasına da uygun olarak kesin çerçeveli bir hüküm olup gerek şekil
kurallardır. Kanun koyucu emrettiği bir kuralın aksinin yapılmasını engellemek amacıyla bu
Gerçekten de İş Kanunu md. 22 ile açıklık getirilmiş bir konu olan çalışma
Kanunu md. 22/1’e ilişkin olup; işçi ve işveren arasında söz konusu olan çalışma
koşullarını her zaman değiştirebilirler.” ifadesi için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir.
Yani hükmün mutlak emrediciliği sadece birinci fıkraya münhasır olup; yürürlükteki
134
NARMANLIOĞLU, Çalışma Koşullarında Değişiklik, s. 12; Ancak doktrindeki bazı yazarlar, değişiklik
kayıtlarının İş K. md. 22’nin uygulanmasını gereksiz hale getirdiklerini, “iş sözleşmesindeki bir kayda
dayanarak işverenin bir çalışma koşulunu değiştirebilmesi mümkünse”, İş Kanunu’nun 22. maddesine hiç
başvurulamayacağını, işçinin sözleşmeye uygun davranmak zorunda kalacağını öne sürmekte; dolayısıyla
sözünü ettiğimiz hükmün bir yedek hukuk kuralı olduğunu kabul etmektedir. Bkz. ALP, İş Sözleşmesinin
Değiştirilmesi, s. 262
54
çalışma şartlarının işveren tarafından esaslı olarak değiştirilmesinin yöntemini
düzenlemektedir135.
olan iş ilişkileri için söz konusudur. Bu durumda, örneğin Deniz İş Kanunu’na tabi iş
sözleşmeleri veya elliden az işçi çalışan tarım işletmeler İş Kanunu’nun 4. maddesinde yer
verilen istisnalardan olduğu için bu nitelikteki yerlerde İş Kanunu md. 22’de belirtilen
Bu noktada iş güvencesi ile ilgili kısa bir açıklama yapmakta yarar var.
belirtilen iş sözleşmesinin bildirimli feshinde aranan geçerli bir sebep gösterme zorunluluğu
için aranan şartlar işçinin iş güvencesinden yararlanması için bulunması gereken şartlar
gerekmektedir. 4773 sayılı İş Güvencesi Kanunu’nda 10 kişi veya daha fazla işçi çalıştıran
dışında bırakılmış olması ciddi eleştirilere uğramaktayken bu defa tam aksine 30 veya daha
fazla işçi çalışan işyeri ölçütünün getirilmiş olması sakıncalı bir durum yaratmıştır. İş
135
NARMANLIOĞLU, Çalışma Koşullarında Değişiklik, s.13.
55
“işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi
kıdemi olması gerekmektedir. 18. maddenin sondan ikinci fıkrasına göre, işçinin aylık
kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir.
İş Kanunu md. 18’e göre işletmenin bütününün sevk ve idare eden işveren vekili ve
yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma
göre, işyerinin bütününü yönetmekle birlikte işçi alma ve çıkarma yetkisi bulunmayan veya
işçi alma ve çıkarma yetkisi bulunmakla birlikte işyerinin bütününü yönetmeyen işveren
ilişkin olarak ortaya atılan görüşlerden birine göre, İş Kanunu md. 22 yalnızca iş güvencesi
öngörmemiş ve değişikliğe dayalı olarak yapılacak feshin yalnızca 30 veya daha fazla işçi
maddenin son fıkrasındaki tarafların çalışma koşulunda anlaşarak her zaman değişiklik
yapabileceğine ilişkin hükmü, hem iş güvencesine tabi olanlar hem de tabi olmayanlar için
136
Yargıtay’ın bu konudaki kararına göre, işverenin İl Milli Eğitim Müdürlüğü olduğu, işçi sendikası ile
imzalanan işletme düzeyindeki toplu iş sözleşmesinden fesih tarihinde işverenin aynı iş kolunda beş adet
işyerinin daha bulunduğu anlaşıldığından, 30 işçinin bu altı işyerinde çalışan toplam işçi sayısı
nazara alınarak belirlenmesi gerekir. Dosyada bulunan bu işyerlerinin fesih tarihine denk gelen 2003 yılı
2.dönem SSK dört aylık sigorta bildirgelerinden bu işyerlerinde toplam 80 işçinin çalıştığı anlaşılmıştır. Bu
durumda 30 ve daha fazla işçi çalıştırma koşulu gerçekleşmiş olmaktadır. Y9HD, 11.12.2003, E.
2003/19269, K. 2003/20526, (www.tisk.org.tr, 2007–05–28).
137
SÜZEK, s. 499; ÇELİK, s. 193.
56
geçerli olduğu gibi, aynı maddenin ilk fıkrasında yer alan, çalışma koşullarında yapılacak
değişikliklerin işçileri bağlamayacağı yolundaki hükmün sonuna kadar olan yani birinci
uygulanacaktır138.
Ancak daha uygun olan diğer bir görüşe göre ise İş Kanunu md. 22/1 hükmü sadece iş
Kanunu md. 18 ile bağlantı kurularak hüküm ele alınmalıdır. İş Kanunu md. 18 iş
güvencesinin kapsamına ilişkin genel bir kuraldır ve İş Kanunu md. 22 hükmü de aynı
sınırlamaya tabi olmalıdır. Otuzdan az işçi çalıştıran işyerlerinde fesih için neden göstermek
zorunda kalması gibi hukuk mantığına uygun olmayan sonuçların çıkmaması açısından da
bu madde ancak iş güvencesine tabi olanlara, yani esas olarak otuz ve daha fazla işçi
dışında kalan belirsiz süreli iş sözleşmeleri ile belirli süreli iş sözleşmelerini dikkate alan bir
138
ÇELİK, s. 193
139
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 237; ŞEN, s. 186; ALPAGUT, s.58.
140
Diğer taraftan, esaslı değişiklik konusunda iş güvencesine tabi olmayan işçilerle diğerleri arasında eşitlik
ilkesine aykırı bir fark da yaratılmamalıdır. Yargıtay’ın 1475 sayılı Kanun dönemindeki içtihadı devam
ederse, iş güvencesine tabi olmayan (örneğin otuzdan az işçisi bulunan) bir işyerinde çalışan işçi, işverenin
esaslı değişiklik önerisini reddettiği takdirde iş sözleşmesini de haklı nedenle feshetmiş sayılabilir. Bu
nedenle, hiç olmazsa Yargıtay’ın, iş güvencesinin kapsamı dışında kalan işçiler bakımından içtihadını
değiştirmesi gerekir. Bkz. ŞEN, s. 186.
57
düzenlemeye yer verilmediğine göre bu tür sözleşmelerde esaslı bir değişiklik, İş
Kanunu’nun 22. maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi tarafların anlaşması yoluyla
mümkün olabilecektir141
141
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 237; ŞEN, s. 187; ALPAGUT, s.58.
58
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SONUÇLARI
§ 7- GENEL OLARAK
İşçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesi işveren tarafından çeşitli nedenlerle sona
erdirilmek istenebilir.
Çeşitli nedenlerden ötürü işçinin iş görme imkânının ortadan kalkması söz konusu ise
fesih olanağı varsa ve işçi işveren tarafından kendisine yapılan çalışma koşullarının
Görüldüğü gibi 4857 sayılı yeni İş Kanunu 22. maddesi ile önemli bir düzenleme
getirmiştir. İş Kanunu 22. madde hükmü ile çalışma koşullarında esaslı değişiklik, sadece
işçiye haklı nedenle fesih hakkı veren bir neden olmaktan çıkarılmış; değişiklik yöntemi
sıkı koşullara bağlanmış, esaslı değişikliğin işçi tarafından kabul edilmemesi durumunda,
§ 8- DEĞİŞİKLİK FESHİ
142
ALPAGUT, s.58; UZUN, s. 57.
59
sayılı yeni İş Kanunu’nun 22. maddesi ile hukukumuza girmiş ve önemli ve yeni bir çözüm
getirmektedir143.
Esas itibariyle değişiklik feshi, işverenin fesih iradesini işçinin önerilen çalışma
koşulu değişikliğini kabul etmemesi koşuluna bağladığı fesih türüdür144. Bu yolla işveren
işçiye hem fesih bildirimi yapmakta hem de çalışma koşullarında değişiklik teklif etmiş
olmaktadır. Eğer işçi işveren tarafından teklif edilen değişikliği kabul ederse aralarındaki
ilişki yeni koşullarda devam edecek aksi takdirde bildirim sürelerinin sonunda aralarındaki
bildirimi ile çalışma koşullarının değiştirilmesi teklifinin işçiye sunulduğu, asıl amacın iş
1- Genel Olarak
Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi değişiklik feshi değişiklik teklifini ve bununla
birlikte fesih bildirimini içermek zorundadır. Yani değişiklik feshi iki unsurdan
Değişiklik teklifi ile fesih bildiriminin aynı anda açıklandığı değişiklik fesihleri, ya
işverenin işçinin değişiklik teklifini kabul etmemesi şartına bağlı olarak fesih bildiriminde
143
SÜZEK, s. 496; EYRENCİ/TAŞKENT/ULUCAN, s. 149; ŞEN, s. 180 vd.
144
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.237; ŞEN, s.180.
60
bulunması şeklinde ya da işverenin şarta bağlı olmadan bir fesih bildiriminde bulunması ve
değişiklik teklifi ile bağlantılı olarak açıklanan bir fesih bildirimi yerine, değişiklik
teklifinin kabul edilmediği kesinleştikten sonra işveren tarafından yapılan bir fesih bildirimi
2- Değişiklik Teklifi
bulunmalıdır146.
Borçlar Hukukunun icap ile ilgili özelliklerine göz atacak olursak değişiklik teklifi de
ciddi, açık ve belirgin olmalı, işçinin yalın bir kabul beyanı ile değişiklik sözleşmesinin
Aynı zamanda değişiklik önerisi emredici hukuk kurallarına, ahlaka, kamu düzenine,
kişilik haklarına uygun olmalı ve konusu imkânsız olmamalıdır. Aksi takdirde geçersiz olur.
yazılı olmalıdır. İşçi tarafından yapılacak olan kabul beyanı da 6 iş günü içinde yazılı olarak
145
Şarta bağlı feshe özellikle çalışma koşullarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle yapılan fesihlerde
rastlanır. Bkz. Emine Tuncay KAPLAN, İşverenin Fesih Hakkı Sınırları Hüküm ve Sonuçları, Ankara,
1987, s. 25.
146
Bkz. TEKİNAY/ AKMAN/ BURCUOĞLU/ ALTOP, s. 82 vd. ; Kemal OĞUZMAN/ Turgut ÖZ,
Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1995, s.47; AYAN, s. 139 vd. ; EREN, s. 184 vd.
147
TEKİNAY/ AKMAN/ BURCUOĞLU/ ALTOP, s. 83–84; AYAN, s. 140; OĞUZMAN/ ÖZ, s. 47–48.
61
yapılmalıdır. Görüldüğü gibi İş Kanunu’nun 22. maddesinin birinci fıkrası icap ve kabul
3- Fesih Bildirimi
İşveren tarafından yapılan değişiklik teklifi işçi tarafından kabul edilmezse işverenin
önünde iki tane imkân bulunmaktadır. İşveren ya değişiklik teklifinin geçerli bir nedene
dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu açıklayarak, bildirim
Buna göre değişiklik feshi de gerçek anlamda bir fesih olması nedeniyle fesih
bildiriminin belirli ve açık bir şekilde yapılması gerekir; işverenin iş sözleşmesine son
yanında iki farklı gereksinim arasında da bir denge kurma arayışının gözetilmiş olduğu
söylenebilir.
148
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.236.
149
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.236.
150
UZUN, s. 58.
151
KAPLAN, s. 19–20; CENTEL, s. 170–171; ÇELİK, s. 173–174; MOLLAMAHMUTOĞLU, s.236;
EKONOMİ, İş Hukuku, s.167; SÜZEK, s. 398; SÜMER, s. 398; EYRENCİ/ TAŞKENT/ULUCAN, s.
161; ŞEN, s. 193.
62
1475 sayılı eski İş Kanunu’nda çalışma koşullarında değişiklik konusu özel olarak
düzenlenmemiştir. Aynı zamanda işveren tarafından çalışma koşullarının esaslı bir şekilde
değiştirildiği durumlarda işçi tarafından iş sözleşmesinin haklı sebeple fesih imkânı söz
konusuydu.
düzenlemiş ve işveren tarafından yapılacak değişiklikleri bir takım sıkı şartlara bağlamıştır.
ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak
yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler
işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin
geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka geçerli bir nedenin bulunduğunu yazılı
Anılan madde değişiklik feshi yapılırken izlenecek yöntem hakkında gereken bilgiyi
bir takım şartlar söz konusudur. Buna göre değişiklik feshi yapılırken uyulması gereken
63
1- İş Sözleşmesi veya İş Sözleşmesinin Eki Niteliğindeki Personel Yönetmeliği ve
Koşulu Bulunmalı
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine göre çalışma koşullarında esaslı bir
gerekmektedir152.
Daha önce bu konu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Kısaca özetlemek gerekirse çalışma
Daha önce de ayrıntılı olarak söz etmiş olduğumuz esaslı değişiklik konusunda bir tanım
vermek gerekirse; işverenin sahip olduğu yönetim hakkının kapsadığı sınırı aşan, iş
152
SÜZEK, s. 497; MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 237; ŞEN, s. 195.
153
ALPAGUT, İş Kanunu’nun 22. Maddesi, s. 55.
64
2- Çalışma Koşulunu Değiştirme Teklifinin İşveren Tarafından Yazılı Bir
Şekilde Yapılmalı
Çalışma koşulunda esaslı bir değişiklik yapılması için uyulması gereken bir başka
koşula göre işveren değişiklik teklifini işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir.
Değişiklik tekliflerinin sözlü ya da ilan biçiminde değil, her bir işçiye yazılı yapılması
gerekmektedir154.
gerekmektedir.
Yazılı olarak işveren tarafından yapılan teklif tek başına değişiklik teklifinin
teklifin altı iş günü içinde yazılı olarak işçi tarafından kabul edilmesi şartına bağlıdır.
Değişikliğin işçiyi bağlamaması ifadesi ile açık olmamakla birlikte işçi bakımından
değişikliğin hüküm ifade etmeyeceği anlamını taşır155. Bu hüküm işçinin işverenin tek
amacıyla getirilmiştir. Bu hüküm sayesinde işveren çalışma koşullarını tek taraflı olarak
mümkündür156.
154
ÇELİK, s. 223; UZUN, s. 57.
155
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.236.
156
ÇELİK, s. 217; MOLLAMAHMUTOĞLU, s.236; ŞEN, s. 198.
65
3- Değişiklik Teklifi İşçi Tarafından Altı İşgünü İçinde Yazılı Olarak Kabul
Edilmeli
Yukarıdaki maddede söz etmiş olduğumuz gibi işveren yapacağı değişiklik teklifini
işçiye yazılı olarak yapmalıdır. Yazılı olarak yapılan bu teklifin işçi açısından geçerli
olabilmesi yapılan teklifin işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmesi
Getirilen bu düzenleme ile işçinin çalışma koşullarında kendisi için geçerli olacak bir
Buna göre, işçi kendisine yapılan değişiklik teklifini değerlendirebilmek için altı
işgünlük bir düşünme süresine sahiptir. Altı işgünü denildiğine göre bu sürenin
İş Hukukunun çoğu kurallarında olduğu gibi buradaki altı işgünlük düşünme süresi de
nispi emredici bir düzenlemedir158. Buna göre iş sözleşmesinin tarafları aralarında anlaşarak
azaltılamaz. Buna karşılık tabiî ki işçi kendisi için geçerli olan bu sürenin sonuna kadar
bekleyip beklememekte tamamıyla serbest olup daha kısa bir süre içinde işverene
bildirimde bulunabilir.
Sonuç olarak, değişiklik teklifi ancak işveren tarafından yazılı olarak bildirilirse ve
işçi tarafından da altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilirse işçi için bağlayıcı olacaktır.
157
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.471; ŞEN, s.200.
158
ŞEN, s. 199.
66
Zaten işçinin rızası alınmadan yapılan bir esaslı değişiklik, sözleşmede değişiklik değil
sözleşmenin ihlali niteliğini taşır159. Eğer ki işveren tarafından yapılan tekliften itibaren altı
işgününün sonunda işçiden yazılı şekilde bir kabul beyanı gelmezse değişiklik teklifinin
değişikliğin işçi tarafından kabul edilmesi durumunda ise işçi ile işveren arasındaki ilişki
Edilmemesi
bir değişiklik yapmak için durumu işçiye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aksi takdirde,
işveren değişiklik teklifini yazılı olarak bildirmezse ve işçi de bu teklifi altı işgünü içinde
Buna göre, işveren tarafından teklif edilen değişiklik işçi tarafından kabul edilmek
istenmiyorsa işçi yapılan bildirimden itibaren altı işgünü içinde teklifi kabul etmediğini
işverene yazılı olarak bildirebilir. Ancak söz konusu düzenleme, aynı zamanda işçinin
susması durumunda da bunun ret anlamına geldiğini ortaya koymaktadır160. Yani işçi
yapılan değişiklik teklifini altı işgünü içinde yazılı olarak açıkça reddedebileceği gibi altı
işgünü içinde hiçbir cevap vermeyerek zımni şekilde de reddedebilir. Kanuna göre susma
ikrardan gelmediği yani ret anlamına geldiği için işçinin yazılı olarak reddetmesine mahal
yoktur161.
159
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.237; ŞEN, s.200; SÜZEK, İş Hukuku–2002, s. 503; SÜZEK, Yönetim
Hakkı, s. 230.
160
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.236–237; ŞEN, s.201; UZUN, s. 57.
161
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.237; UZUN, S. 57.
67
Öğretide bazı yazarlar işçinin altı işgünü içinde ret yönündeki iradesini açıklama
mecburiyetinde olduğunu kabul etmiştir. Ancak böyle bir düşünce bizi, bu süre itirazsız
geçtikten sonra değişikliğin işçi tarafından kabul edilmiş sayılacağı sonucuna götürür ki
4857 sayılı İş Kanunu bunu amaçlamamıştır. Zaten 4857 sayılı yeni İş Kanunu da bu
noktada 1475 sayılı eski İş Kanunu’na göre önemli bir fark getirmektedir. Getirilen bu
yenilikle, irade beyanlarının yorumunda susmanın kural olarak kabul anlamına gelmeyeceği
Bu düzenleme ile 1475 sayılı Kanun döneminde olduğu gibi, dayatılan sözleşme
değişiklikleri karşısında sessiz kalarak, iş görme borcunu ifaya devam eden işçinin
Yapmış olduğu değişiklik teklifi kabul edilmeyen işverenin önünde iki tane seçenek
Değişiklik teklifinin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli
feshedebilir.
Buna göre işveren öncelikle çalışma koşullarında yaptığı esaslı değişikliğin geçerli bir
Bunun dışında iş sözleşmesinin feshi için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu
açıklayabilir.
162
MOLLAMAHMUTOĞLU, s.237; ; ŞEN, s.201; SÜZEK, İş Hukuku–2002, s. 503; SÜZEK, Yönetim
Hakkı, s. 230.
163
UZUN, s. 57.
68
Bu nedenlerden herhangi birine dayanan işveren geçerli nedeni yazılı olarak
sözleşmesi feshedilen işçinin ise İş Kanunu md. 17 ila 21. maddelerine göre dava açma
hakkı doğmaktadır.
İş Kanunu md. 18/1’e göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı
aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin
otuz veya daha fazla işçinin çalıştırıldığı ve en az altı aylık kıdeme sahip olan işçiler için
zorunluluk vardır.
Daha önce iş güvencesi ile ilgili bilgi verildiği için burada işçinin iş güvencesinden
nedene dayandığı veya fesih için başka bir geçeli nedenin bulunduğu gerekçesiyle
Kanunu’nun 21. maddesine göre, işveren tarafından teklif edilen değişiklik önerisini
reddeden işçi tarafından açılan davada, işveren feshin geçerli bir nedene dayandığını
69
İş Kanunu’nun 18. maddesinde geçerli nedenler genel olarak belirlenmiş ancak geçerli
işçinin kendisinden kaynaklanan nedenler ile “işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden
İşverence yapılan bildirimli fesihlerde geçerli neden ölçütü, İş Kanunu md. 25’te
sayılan haklı neden derecesine ulaşmayan165 ve o ölçüde ağır olmayan fakat bildirimli feshi
hakkında bilgi veren İş Kanunu’nun 19. maddesi ile İş Kanunu’nun 22. maddesi paralellik
göstermektedir. İş Kanunu’nun 19. maddesine göre “İşveren fesih bildirimini yazılı olarak
yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.” İş Kanunu md.
164
Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
a)Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal
faaliyetlere katılmak.
b)İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c)Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine idari veya adli makamlara
başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d)Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri
nedenler.
e)74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f)Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme
süresinde işe geçici devamsızlık (İş K. Md. 18/III).
165
Haklı nedenle derhal fesih hakkı tamamen farklı nedenlere dayanır. İş sözleşmesinin taraflarından birisi için
dürüstlük kuralları gereği iş ilişkisine devam çekilmez hale gelmişse, diğer deyimle İş Kanununun 24. ve
25. maddelerinde yer alan haklı fesih nedenleri ortaya çıkmışsa, lehine fesih hakkı doğan taraf bildirim
sürelerini beklemeksizin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir. Söz konusu nedenler olmaksızın
sözleşme feshedilmişse bir hakız fesih ortaya çıkar. Bkz, SÜZEK, s. 434–435.
166
ÇELİK, s. 201; SÜZEK, s. 443–444; MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 573.
167
ŞEN, s. 204.
70
zorunluluğu tekrar vurgulanmış olmaktadır. Buradaki yazılılık şekli, hükmün ifadesi
bildirimli fesih olduğu için işveren bildirim sürelerine uymak suretiyle iş sözleşmesini
feshedebilir.
iş ilişkilerinde işverenin bildirimli fesih hakkının söz konusu olabilmesi için işçi ve işveren
arasındaki sözleşmenin belirli süreli olması yeterlidir. Buna göre, işveren iş sözleşmesini, İş
Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca geçerli olan fesih serbestîsi ilkesinin bir sonucu olarak
herhangi bir neden göstermeksizin istediği zaman bildirim sürelerine uymak suretiyle
doğacaktır.
İş Kanunu md. 17/IV’ göre işveren, kanunda gösterilen bildirim koşuluna uymadan
işçinin işine son verirse, kanunda gösterilen bildirim sürelerine ilişkin ücret tutarını
md. 17/VI).
168
ÇELİK, s. 208; A. Can TUNCAY, “İş Güvencesi Yasası Neler Getiriyor”, ÇİD, Ocak 2003, s. 9;
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 567; Devrim ULUCAN, İş Güvencesi, 2. B., Türkiye Toprak, Seramik,
Çimento ve Cam Sanayi İşverenleri Sendikası Yayını, s.73; Mehmet UÇUM, Yeni İş Kanunu Seminer
Notları, İstanbul 2003, s. 149; Ömer EKMEKÇİ, “Yargıtay’ın İşe İade Davalarına İlişkin Kararlarının
Değerlendirilmesi”, Legal İHSGHD, C. I, S. 1, Ocak- Mart 2004; ŞEN, s. 205.
169
Y9HD, 25.10.2004; E. 4004/27200, K. 2004/23871, MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 583; Y9HD,
11.09.2003; 14676/14278, Legal İHSGHD, 2004, S.1, s. 222–224; 15.10.2003, 16116/17101, Legal
İHSGHD, 2004, S.1, s. 197–198; 27.10.2003, 18040/18119, Tühis, Kasım 2003, s. 37–38.
71
Görüldüğü üzere, işçinin bu tür bir fesih sonucunda talep edebileceği tazminatlar,
şartları varsa, ihbar ve kıdem tazminatları ile genel hükümlere göre isteyebileceği maddi ve
manevi tazminattır170.
İş güvencesine tabi olmayan bir iş sözleşmesi belirli süreli bir iş sözleşmesi ise İş
Kanunu md. 22/1’in uygulanması söz konusu olmayacaktır. Bu durumda belirli süreli bir iş
sözleşmesinde işveren tarafından yapılacak esaslı bir değişiklik ancak işçinin rızasını
§ 9- HUKUKİ SONUÇLAR
Daha önce de bahsetmiş olduğumuz gibi işveren tarafından yazılı olarak yapılan
mutlaka işçiye yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Eğer ki işçi yapılan değişiklik
teklifini kabul etmek niyetindeyse altı işgünü içinde yazılı olarak kabul etmek
durumundadır.
geçerli olan çalışma ilişkisi içeriğinin yeni koşullarla değişmesi ile birlikte devam eder.
170
KAPLAN, s. 65–74.
171
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 236; ŞEN, s. 87 vd.
72
değişiklik feshinden farkı, değişiklik feshinde değişiklik teklifinin işverenden gelmesi;
değişiklik sözleşmesinde ise her iki taraftan da gelebilmesidir172. Kanun, 22. maddenin
birinci fıkrasında, icap ve kabul bakımından genel hükümlerden ayrık bir düzenleme
getirmiş olmaktadır; genel hükümlere göre icabın yazılı yapılması gerekmediği gibi kabulün
İşçi işveren tarafından yapılan değişiklik teklifini kabul etmek zorunda değildir.
Kanun işçiye bu konuda düşünme süresi tanımış olmasının yanında kabul etmeme
özgürlüğünü de sunmuştur.
İşveren tarafından yapılan değişiklik teklifini kabul etmek istemeyen işçi dilerse altı
işgünlük süreyi susarak geçirerek teklifi zımnen reddeder; dilerse altı işgünlük sürenin
Değişiklik teklifi kabul edilmeyen işverenin elinde iki tane imkân bulunmaktadır.
koşullarda devam etmesine rıza gösterebilir. Böylece işçi ve işveren arasındaki eski
sözleşme aynı koşullarda devam edecektir. Bir diğer anlatımla, işveren işçiye çalışma
koşullarında esaslı değişiklik önerisinde bulunmuş, işçi bunu kabul etmemişse, buna
172
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 236.
173
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 236.
174
SÜZEK, s.498.
73
Bunun yanı sıra işveren işçi tarafından kabul edilmeyen değişiklik teklifini yapmak
konusunda istekli ise Kanun tarafından kendisine verilmiş bir imkân söz konusudur. Buna
göre, işveren değişikliğin geçerli nedene dayandığını veya fesih için başka geçerli bir
feshedebilir. Diğer bir deyişle, değişiklik konusunda ısrarlı işveren için değişikliğin geçerli
nedene dayandığını veya fesih için başka geçerli bir nedeni bulunduğunu yazılı olarak
açıklamak ve sözleşmeyi bildirim sürelerine uymak suretiyle feshetmekten başka bir çözüm
bulunmamaktadır175.
kapsamına giren işçiler yapılan feshin geçersizliğini ileri sürerek işe iade davası açabilir.
Bunun üzerine işveren İş Kanunu md. 18/1’e göre yaptığı feshin, işletmenin, işyerinin veya
bir nedene dayandığını ispatlamak zorundadır. Geçerli neden mevcutsa, koşulları varsa işçi
ihbar ve kıdem tazminatı alacak, aksi takdirde geçersiz feshin hukuki sonuçları (İş K. Md.
21) doğacaktır176.
BAŞVURMASI DURUMU
İş Kanunu md. 20/1’e göre; “İş sözleşmesi feshedilen işçi fesih bildiriminde sebep
gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih
175
MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 237.
176
Y9HD, 26.01.2004; 23105/1204, ÇİD, Eylül 2004, s. 52–53.
74
Kanun metninde itiraz süresi fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay olarak
belirtilmiştir177. Yargıtay’ın görüşüne göre de fesih tarihi değil feshin bildirildiği tarihin
esas alınması gerekmektedir178. Maddede belirtilen bir aylık süre hak düşürücüdür. Yargıtay
da aynı görüştedir179. Bu süre hak düşürücü süre olduğu için, süre geçirildikten sonra dava
açılamaz ve yapılan fesih geçerli bir feshin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur180.
İş Kanunu md. 20/2’ye göre “feshin geçerli bir nedene dayandığını ispat yükümlülüğü
işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını
ispat ile yükümlüdür”. Bu husus, herkesin iddiasını ispat ile yükümlü olduğu ilkesinin bir
sonucudur181. Kanunun ispat yüküne ilişkin düzenlemesine göre, işveren fesih için
gösterdiği geçerli nedenin varlığını ispat etse bile, işçi feshin başka bir nedene dayandığı
İş Kanunu md. 22/1’e göre , “işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen
sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin
geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
177
ÇELİK, s. 210; MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 588.
178
Y9HD, 11.12.2003; E. 2003/20424 K. 2003/20629, (www.tisk.org.tr, 2007–05–28)
179
Y9HD, 11.12.2003; E. 2003/20424 K. 2003/20629, (www.tisk.org.tr, 2007–05–28)
180
Münir EKONOMİ, “Hizmet Akdinin Feshi ve İş Güvencesi”, ÇİD Özel Eki, C. 17, S. 2, Mart 2003, s. 14–
15, EYRENCİ/TAŞKENT/ULUCAN, s. 162–163; MOLLAMAHMUTOĞLU, s. 571, SÜMER, s. 103.
181
Savaş TAŞKENT, Yeni İş Yasası, Seminer Notları ve İş Kanunu, Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve
Cam Sanayi İşverenleri Sendikası, Çeşme, 25–29 Haziran 2003, s. 125.
182
MOLLAMAHMUTOĞLU, s 573.
75
İşçiye seçim hakkı işe iade yerine en az dört en çok sekiz aylık ücret tutarında
erdirilmesi ve işverenin işçiyi işe başlatmama sebepleri göz önünde tutularak, en az dört
aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında olmak üzere, mahkeme veya özel hakem
kazanan uygulamasına göre, tazminatın süre olarak belirlenmesi yeterli olup, rakamsal
İşverenin işe başlatma yükümlülüğü, işçinin, kesinleşen mahkeme veya özel hakem
kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda
bulunması şartına bağlı tutulmuştur (İş K. md. 21/4). İşçi bu süre içinde başvuruda
bulunmaz ise işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun
İş Kanunu md. 21/1’e göre on işgünü içinde başvuran işçiyi işveren bir ay içinde işe
işverenin işçiyi işe başlatıp başlatmama konusunda bir tercih yapma imkânı vardır. Çünkü
İş Kanunu md. 24/1’e göre işçinin kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren
on iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvurması ve işverence bir ay içinde işe
183
ÇELİK, s. 214; EKMEKÇİ, s. 178.
184
TAŞKENT, Yeni İş Yasası, s. 125.
185
Y9HD, 20.11.2003, E. 2003/19348 K. 2003/19644, (www.tisk.org.tr, 2007–05–28)
186
Ali GÜZEL, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri, İstanbul
Barosu Yayınları, 28–29 Mayıs 2004, s.108; ŞEN, s. 238.
76
başlatılması halinde, işçiye peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücreti ile kıdem
tazminatı üçüncü fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. Maddenin
gerekçesinde de işçiye kıdem tazminatı ve bildirim sürelerine ait ücret peşin olarak
ödenmişse, bunların tutarının işe başladıktan sonra işverene iade edileceği ifade
sözleşmesinin devam etmesidir; oysa peşin ücret ödemesi ve kıdem tazminatı, Kanuna göre,
İş Kanunu md. 21’in son fıkrasına göre aynı maddenin “birinci, ikinci ve üçüncü fıkra
hükümleri sözleşmeler ile hiçbir surette değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri
tazminat miktarını, ikinci fıkra, en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer
hakların işverence ödenmesini ve nihayet üçüncü fıkra, bildirim süresine ait ücretin ayrıca
187
4857 Sayılı İş Kanunu ve Gerekçesi
188
GÜZEL, Çözüm Önerileri, s. 117.
77
SONUÇ
halinde incelenmiştir.
4857 sayılı yeni İş Kanunu’muz çalışma koşullarında yapılacak esaslı bir değişikliğin
yöntemi ve sonuçları ile ilgili getirilmiş olan çok önemli bir düzenlemedir.
Yeni İş Kanunu çalışma koşullarında değişiklik rejimini düzenlerken, hem 1475 sayılı
eski İş Kanunu dönemindeki uygulamalardan doğan sorunları gidermeye hem de iki farklı
sağlamasının yolları açık tutularak olası bir feshi önlemek; bir yandan da taraflar arasındaki
4857 sayılı İş Kanunu md. 22, 1475 sayılı eski İş Kanunu’ndan farklı şekilde
düzenlenmiştir.
1475 sayılı eski İş Kanunu döneminde çalışma koşullarında esaslı değişiklik konusu
özel olarak düzenlenmişti ve işveren tarafından tek taraflı olarak yapılacak olan bir
değişiklik işçinin 6 işgünü içinde haklı fesih hakkını kullanmaması durumunda değişikliğin
78
gerçekleşmiş kabul ediliyordu. Eğer ki işçi, bu süre zarfında iş sözleşmesini haklı olarak
Yeni İş Kanunumuzun 22. madde hükmü ile çalışma koşullarında esaslı değişiklik,
yalnızca işçiye haklı fesih hakkı veren bir neden olmaktan çıkarılmış; değişikliğin yapılması
sıkı şartlara bağlı tutulmuş ve işveren tarafından yapılması istenen esaslı değişikliğin işçi
öngörmüştür. Buna ek olarak, işçinin haklı nedenle fesih hallerinin sayıldığı maddelerin
şartları uygulanmazsa” ifadesi ile yer vermek suretiyle işçinin bu hakkı seçimlik bir hak
niteliğinde korunmuştur.
1475 sayılı eski iş Kanunu, çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapma yetkisini
sözleşme ile saklı tutmuş olan işverenin tek taraflı olarak bu değişiklikleri yapabileceğini
hüküm altına almış ve bu yetki sözleşmede saklı tutulmamış olsa bile tek taraflı esaslı
değişiklik teklifi ile karşı karşıya kalan işçiye sadece derhal fesih imkânı tanımak suretiyle,
işverene hukuken tek taraflı değişiklik yetkisinin bulunmadığı bir durumda da çalışma
4857 sayılı yeni İş Kanunumuz ise bu noktada da eski İş Kanunu’na oranla önemli bir
değişiklik, esas itibariyle tarafların anlaşması esasına bağlı tutulmuş; yalnızca tek taraflı
4857 sayılı İş Kanunu getirmiş olduğu düzenlemeyle birçok önemli noktaya temas
etmiştir; ancak buna rağmen açıklığa kavuşturulamamış bazı noktalar da vardır ki bunlardan
79
Çalışma koşullarında değişiklik yapılmasının usulleri başlığı altında işveren tarafından
değişiklik yapma hakkı saklı tutularak değişiklik yapılabileceğinden söz etmiştik. Her ne
kadar geçerliliği tartışmalı bir konu olsa da, iş ilişkisinin tabi olduğu unsurlardaki
işverenin değişiklik yapma hakkını saklı tutan sözleşme hükümleri çok önem taşımaktadır.
Ancak bu konuyla ilgili sorun olabilecek bir nokta vardır ki o da işverenin sahip
olduğu bu yetkinin sınırlarının tespitinin nasıl yapılacağıdır. Sınırların tespitinde kesin bir
ölçüt olmaması ülkemiz şartları göz önünde bulundurulacak olursa işçi açısından sakıncalı
kayıtları uygulanırken İş Kanununun 22. maddesinde uyulması gereken sıkı prosedür göz
bakımından denetlenmesi işçi ve işveren arasındaki eşitsizliği yok etmekte etkili bir yöntem
olacaktır. Buna ek olarak değişiklik kayıtlarının dürüstlük kurallarına ve asıl amacına aykırı
olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Aksi düşüncelerin varlığına rağmen benim de
80
Bu duruma engel olunması için iş güvencesi kapsamına girmeyen işçinin çalışma
gerekmektedir.
Bütün bu anlatılanların sonucu olarak 4857 sayılı Yeni İş Kanunu ile getirilen 22.
madde her ne kadar bünyesinde bazı aksaklıklar barındırsa da işçinin lehine olacak şekilde
81
YARARLANILAN KAYNAKLAR
İstanbul, 1978.
82
ÇENBERCİ, Mustafa : İş Kanunu Şerhi, 6. B. , Ankara 1986.
İstanbul, 1995.
1997.
2003.
83
ESENER, Turhan : İş Hukuku, 3. B. , Ankara 1978.
84
İZVEREN, Adil/AKI, Erol : İş Hukuku (Bireysel İş Hukuku), C. I, I. B., İzmir
1998.
Ankara 1987.
1987.
85
OĞUZMAN/ SELİÇİ/ OKTAY : Kişiler Hukuku , (Gerçek ve Tüzel Kişiler), 6. B. ,
İstanbul 1999.
OĞUZMAN, Kemal/ ÖZ, Turgut : Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1995.
B. İstanbul 2005.
Ankara 2005.
86
ŞEN, Murat : “İkramiye Ödenmemesinin İş Şartı Haline Gelmesi ve
(İş Şartı)
(Yeni İş Yasası)
TEKİNAY/ AKMAN/
İstanbul 1993.
2003.
TUNÇOMAĞ, Kenan/
87
ULUCAN, Devrim : İş Güvencesi, 2. B. , Türkiye Toprak Seramik,
Yayını.
İstanbul 2001 .
88