You are on page 1of 14

Tampliyelerin Öyküsü -

IV
Templiyelerin Gizemleri ......

Sabbatik Keçi - Eliphas Levi

Baphomet
(1) Söylentiler ve Suçlamalar
"Baphomet adını verdikleri bir put aracılığıyla şeytana tapmakla
suçlanmaları, Tampliyeler'in halkın gözünde değerini yok etmişti.
Baphomet, yönlendirilmiş irade gücünü temsil eden ve "fallus" ibadetine
dayanan gnostik ayinlerin bir simgesiydi. Keçi sakallı ve keçi ayaklı,
cinsiyeti belli olmayan bu put, eski çağların boynuzlu tanrısı Mendes
keçisi ile bağıntılıydı".
Peter Tompkins, The Magic of the Obelisks

"Bazı şövalyeler, işkence altında yapılan sorgulama sırasında; kızıl, gri ya


da kara renkli bir kedi şeklinde bir puta taptıklarını itiraf ettiler.
Yaptıkları ayinlerde, bazı durumlarda, kedinin kuyruk altının öpülmesi de
gerekliydi. Kimi zamanlarda da, bu kedi putu, yakılmış çocuklardan elde
edilen yağla ovuluyordu. Tampliyeler, savaşta ölmüş kardeşlerinin
cesaretlerinin kendilerine geçmesi amacıyla, yemeklerine ölmüş
şövalyelerin küllerini serpiyorlardı".

John J. Robinson, Dungeon, Fire and Sword

"12 Ağustos 1308 tarihli Engizisyon suçlama listesinden;

Madde; bu putlara ya da bir puta tapıyorlardı. Özellikle büyük


toplantılarda onlara tapıyorlardı.

Madde; putlara Tanrı yerine tapıyorlardı.

Madde; kurtarıcı olarak tapıyorlardı.

Madde; putun onları kurtaracağını söylüyorlardı.

Madde; zenginlik verdiğini söylüyorlardı.

Madde; ağaçları çiçeklendirdiğini, tohumları yeşerttiğini söylüyorlardı.

Madde; putlara kuşaklar, bezler, ipler bağlıyorlar; sonra bu bezleri ve


ipleri gömleklerinin altında, vücutlarına sarıyorlardı.

Madde; tarikata girişte her yeni üyeye bu bez ve iplerden veriyorlardı.

Madde; putlara böyle tapıyorlardı.

Madde; yeni girenlere yemin ettiriyor, bunları kimseye söylememeye and


içiriyorlardı."

Suçlama Maddeleri

"...Bir çok yerde, fiziksel özellikleri farklı şekilde tanımlanan bir puta
tapıyorlardı. Bu puta Baphomet adını vermişlerdi. Bu söz, etimolojik
olarak, eski Fransızca'daki "Muhammet" sözü ile aynıydı (sorgu sırasında
bazı Tampliyeler doğrudan "Muhammet" adını bir kaç kez
kullanmışlardı). Daha önce kovuşturmaya uğramış olan bir çok sapkın
topluluk gibi, Tampliyeler'in de gizli toplantılarını geceleri yaptıkları ileri
sürülmüştü."

"Tampliyeler'in, Muhammet peygamberin adını taşıyan bir puta tapma


uygulamasını Doğudan edinmeleri olanaksızdı. İsmailîler ve Dürziler gibi,
en uç sapkınlıktaki Müslümanlar arasında bile, böyle bir put asla
varolmamıştı. Müslümanların puta taptıkları düşüncesi de, Batılı
Hıristiyanların Doğuyu küçük göstermeye çabalayan iftira sisteminin bir
parçasıdır".

Peter Partner, The Murdered Magicians

"Melek Tavus tarikatına (Yezidiler) giriş törenlerinde, müritler


boyunlarına iç içe örülmüş siyah ve kırmızı yünden yapılma bir iplik
bağlarlar. Parsiler'in kutsal ipinde ve diğer eski Orta Doğu kültlerinde
olduğu gibi, bu iplik asla çözülmemelidir. Sapkın suçlaması ile ortadan
kaldırılan Tampliye tarikatında da bu uygulamaya aynen rastlanır".

Arkon Daraul, Secret Socities

(2) Baphomet'in Tanımı

"Koskoca sakallı bir adam kafası. Tüm


taşra karargâhlarında bu puta saygı gösteriyorlar, tapıyorlar. Fakat,
bütün tarikat üyeleri bunu bilmiyorlar; sadece Büyük Üstat ve kıdemliler
biliyorlar".

Philip'in Talimatları

"1307 Yılında, Tampliyeler'in yargılanması sırasında, Fra. Jean de


Taillefer şu kanıtları ortaya koydu: "Tarikata Champagne karargâhına
bağlı üç bölgeden biri olan Mormant'ta katılmıştı. İnisiyasyon töreninde,
sunağa bir adam kafasını temsil eden bir put konulduğunu söyledi". Bir
başka Tampliye, Burgundy'li Hugues de Bure, şapelde yapılan toplantıda,
bir dolap ya da sandıktan bir "kafa" çıkarıldığını, uzun sakallı bir adam
heykeli olan bu putun, altın ya da gümüşten imal edilmiş olduğunu
anlattı. Fra. Pierre d'Arbley putun hem önünde hem de arkasında iki
yüzünün bulunduğunu söyledi. Akrabası Guillaume d'Arbley ise, putun
yalnızca büyük toplantılarda sergilendiğini ve sadece özel durumlarda
kıdemli şövalyelere gösterildiğini belirtti."

"Tarikatın Paris hazinecisi Jean de Turn, büyük toplantılardan birinde,


boyalı bir kafatası biçiminde bir puta taptıklarını itiraf etti."

"Neredeyse tüm açıklamada


bulunan tarikat kardeşleri, putun uzun sakallı ve uzun saçlı olduğunda
birleşiyorlardı. Ayrıca, başkaca bir nedeni olmasa bile, o çağda
çoğunluğun düşüncelerine uygun olarak, uzun saçı, kadınsılığın bir
belirtisi olarak kabul ettikleri için, şaşırtıcı buluyorlardı."

Noel Currer-Briggs, The Shroud and the Grail

"...Gerçek bir insan başı büyüklüğünde, sakallı ve haşin ifadeli..."

Jean de Taillefer'in Sorgusu


"Tam olarak tarif edemeyeceğini, ama kırmızıya çalan bir rengi olduğunu
sandığını açıkladı."

Ian Wilson, The Shroud of Turin

"Paris'te yapılan bir tarikat toplantısında, rahip tarafından getirilip


sunağa yerleştirildi. Renksiz, soluk, süslü olmayan, tıpkı bir Tampliye
gibi dağınık sakalları olan bir adam kafasıydı bu."

Stephen de Troyes

"Açıkça anlaşılıyor ki, kopyaları inceleyenler, altın ya da gümüş


kutulardan, kafanın üzerinde tutulduğu ahşap panellerden söz ederler;
halbuki, gerçek put, yani "kutsalların kutsalı" olarak kabul edilen
Paris'tekiydi. Orada yapılan törenler de, tıpkı eski Bizans kilisesi
törenlerine benzemekteydi."

Ian Wilson, The Shroud and the Grail

"Büyük olasılıkla, bu put,


Tampliyeler tarafından ne ölçüde saygı ve sevgi ile anıldığı düşünülürse,
Vaftizci Yahya'nın kesik başını simgelemekteydi. Tampliyeler, 1203-1204
yılları arasında yapılan 4. Haçlı Seferinde, Bizans'ın yağmalanmasına
iştirak etmişlerdi. Robert de Clari, aralarında Vaftizci Yahya'nın kesik
başının da bulunduğu iddia edilen, Istanbul'daki Boucoleon sarayı
şapelindeki sayısız kutsal emanetleri etraflıca anlatmıştır. (Boucoleon
sarayı bugün Tekfur sarayı olarak bilinmektedir, sarayın şapeli ise büyük
olasılıkla Kariye olmalıdır)."

Baphomet'in kimliği hakkında bir başka ipucu da, Yuhanna İnciline göre,
İsa'nın cenazesine baharat getiren Nicodemus'la ilgilidir. "Evangelum
Nicodemi"de (Nicodemus İncili, 4. Yüz yıl), İsa lehine tanıklık eden
Yahudilerin yöneticisi olarak da adı geçer Nicodemus'un. Chretien'in
Perceval isimli eserinin birinci devam extrapolation'unda Arimathea'lı
Josephus ile Nicodemus'un beraberce İngiltere'ye kaçışları anlatılır."

Noel Currer-Briggs, The Shroud and the Grail

"Nicodemus, çarmıhta acı çekerken gördüğü haline uygun olarak, İsa'yı


temsil eden bir kafa heykeli yapmıştı. Eminim ki, bu heykelin yapımına
Tanrı'nın eli de karışmıştı; çünkü, bu kafa asla bir insan tarafından
yaratılmış olamazdı."

Perceval'ın Birinci Devam Extrapolation'u

"Tampliyeler'in putları, Mandylion kefeninden kopya edilmiş olan İsa'nın


yüzünü temsil etmekteydiler. İngiltere'de Templecombe'da bulunan bir
örnek, renkli bir panel üzerinde, gerçek insan başı boyutunda, kızıl
sakallı bir erkek kafasıdır. Bu kafa, Tampliyeler'in verdikleri tanımlara
uymaktadır; gerçek boyutlarda, sakallı adam kafası, ahşap plaka üzerine
raptedilmiş vs.."

Ian Wilson, The Shroud of Turin

"Baphomet'in ileri sürülen fiziksel özellikleri, ya Maufe'ye (Kuzey Avrupa


folkloruna ait bir cin), ya da eski kilise reliklerine bağlanabilir".

Peter Partner, The Murdered Magicians


Sorgucu: Bize "kafa"dan söz et !

Fra. Raoul: Kafa mı? Evet, Fra. Hugues de Peraud başkanlığında yapılan
yedi ayrı toplantıda, kafayı ben de gördüm.

Sorgucu: Nasıl tapıyorlardı?

Fra. Raoul: Şöyle..Kafa ortaya çıkarılıp, gösterilince, herkes kendini yere


atıyor, cüppelerini açıyor ve tapıyordu.

Sorgucu: Kafa nasıldı?

Fra. Raoul: Korkunçtu. Bana bir şeytanın, bir Maufe'nin yüzüymüş gibi
gelirdi. Her gördüğümde o kadar korkardım ki, bakmaya cesaret
edemezdim.

M. Michelet, Le Proces des Templiers

"Korkunç yüzü ve dağınık


sakalları olan bir cin şeklinde tarif edildiğine bakılırsa, bu putun
Asmodeus'u (tapınağın yapımında Süleyman'a yardım eden koruyucu cin)
temsil ettiği söylenebilir. Rennes Le Chateau'da bulunan köy kilisesinin
kapısında da Asmodeus'un bir heykeli mevcuttur".

"Kudüs'teki Tampliye karargâhı 1244 yılında Müslümanların eline geçti.


Muzaffer sultan Baybars, Tampliye kalesini araştırttı ve kulede
koruyuculuk yaptığına inanılan kocaman bir put bulundu. Baybars, putun
yok edilmesini ve yerine bir mihrap inşa edilmesini emretti."

Ian Wilson, The Shroud of Turin

(3) Dişi Köken ?

"Tampliyeler'in, bir tür kafa ile bağlantılı gizli törenler yapmaları


suçlamasının dayandırıldığı tartışılmaz kanıtlar bulunmuştu. Gerçekten
de, Engizisyon kayıtlarında ağırlık taşıyan en önemli konu böyle bir
kafanın varlığıydı...Paris karargâhında el konulan eşyalar arasında, kadın
başı biçiminde garip bir ölü kalıntısı da vardı."

Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail

"Dövülmüş gümüşten mamul, büyük


ve pek güzel bir kadın başı. Bu gümüş kafanın içinde, kırmızı ve beyaz
yünlü kumaşlara sarılı olarak duran iki adet kafa kemiği vardı. Üzerinde
CAPUT LVIIIm yazılı bir de etiket takılıydı. Kemikler oldukça ufak tefek
bir kadına aittiler."

Oursel, Le Proces des Templiers

"CAPUT LVIIIm - KAFA 53m, hala şaşırtıcı bir mesele olmaya devam
ediyor. Ancak, en sonda yer alan M harfinin, doğrudan bir harf olarak
değil de, Virgo'nun (Başak burcu) astrolojik simgesi olabileceği öne
sürülüyor."

Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
"Von Hammer'e göre, Tampliyeler'e ait bir kadeh üzerinde yazılı olan bir
slogan şöyleydi: "Tüm varlıkları tomurcuklandıran ve çiçeklendiren
Mete'ye övgüler olsun. O bizim kökümüzdür. Bir ve yedidir. Sekizli
isimdir". G. Massey ise, Mete'nin Baphomet ya da "Anne" anlamına
geldiğini ileri sürer".

Kenneth Grant, Nightside of Eden

"Herodot, bir kafatasını metalle kapladıktan


sonra, ona tapan ve kurbanlar sunan İssedon'lar isimli bir halktan
bahseder. Isparta'lı Cleomenes, Archonides'in kafatasını bal dolu bir
kova içinde saklamış ve önemli kararlar arifesinde kafatasından
kehanetler beklemiştir. İÖ 4. Yüz yıldan kalma, Etruria'da bulunan bazı
vazoların üzerinde, kesik kafalara tapınan ve onlardan kendilerine yol
göstermelerini bekleyen insanlar resmedilmiştir. Aristo da, Karianlar'ın
kesik kafalarından söz etmiştir".

Julian Jaynes, The Origin of Conciousness

"Kutsal Kâse Grail ile ilgili bir Gal romans olan Peredur'da, Keltler'in
kesik kafa kültüne ve geleneklerine ait bölümler bulunmaktadır:

"Sayda'lı bir Tampliye şövalyesi, Maraclea'lı bir genç kadına deliler gibi
aşıktı. Ancak, kadın henüz daha pek gençken öldü. Cenaze gecesi, çılgın
âşık mezarı kazıp ölü bedeni çıkardı ve ölüyle sevişti. Bunun üzerine,
gaipten yükselen bir ses, dokuz ay sonra geri gelmesini, zira bu mezarda
bir evlat bulacağını söyledi. Tampliye bu emre uyarak, tam dokuz ay
sonra mezarı tekrar açınca, iskeletin bacakları arasında bir kafa buldu.
Gaipten gelen aynı ses "bu kafayı iyi muhafaza et, çünkü tüm güzellikleri
ve iyilikleri sana verecektir" dedi. Tampliye kafayı yanına alarak
uzaklaştı."

Ward, Freemasonry and the Ancient Gods

"Öykünün bir başka anlatımında, kadının adı da verilir; Yse. Açıkça,


İsis'ten türetilmiş bir isim."

Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail

"Bir zamanlar yalnızca Tanrı vardı. Gücü sınırsızdı


ve tek başınaydı. Yalnız olmaktan hoşnut değildi, bu yüzden bir eş
yaratmak için kendini ikiye böldü. Düzen ve Mantık öğelerini kendinde
tutarken, Coşku ve Kargaşa öğelerini eşine verdi. Eşinin adını Yse koydu.
Yse, yaratılışı sırasında, öylesine sevgi ile dolmuştu ki, Tanrı onu ilk
öptüğü anda, sonradan "Seçilmiş Yanıt" diye adlandırılacak olan, bir
tepkide bulundu. Evrende, bir kadın ile bir erkek arasında oluşan ilk
etkileşim ve ilk onaylamadır "Seçilmiş Yanıt", insanlığın en büyük gizemi
ve bilmecesi olan "Kutsal Kâsedir (The Holy Grail)."

Synopsis from the Merovingian Bible, The Gnostic Christian Path

"Essene Odyssey" isimli kitabında Dr. Hugh Schonfield, bazı


Essene/Zadokit/Nazaren metinlerinde kullanılan bir şifre yöntemini
keşfettiğini ileri sürmüştür. "Atbash" şifresi adını verdiği bu tekniğin,
Qumran'da bulunan bir çok eski belgede yer aldığını belirtmiştir."

Baigent, Leigh & Lincoln, The Messianic Legacy

"Schonfield, İbranî Atbash şifresini "Baphomet" sözcüğüne


uyguladığında, dişil bilgelik anlamına gelen "Sophia" sözcüğüne
ulaştığını açıklamıştır. Plutarkos ise, Sophia'nın İsis'i simgelediğini
belirtmiştir."

David Wood, Genesis

"İsis'in büyüsü ile Mısır tanrısı Thot'un bilgeliği bağlaşıktır. Thot'un karısı
Nehemaut ise Gnostiklerce Sophia diye adlandırılır. Bu yaklaşımla,
Tampliyeler'in Baphomet'e tapınmaları aslında, Bilgelik ilkesine
tapınmaları anlamına gelmektedir."

Graham Hancock, The Sign and the Seal

"Tampliyeler'in Atbash şifresini kullanmış olmaları, Orta Doğuda, on


ikinci yüzyıl sonlarına kadar, Nazaren ya da Neo-Nazaren tarikatların
varlığını ve öğretilerinin Batıya ulaştığını kanıtlar."

Baigent, Leigh & Lincoln, The Messianic Legacy

(4) Kara Bakire


"Plutarkos, İsis'i bilgiyle eş tutarken, Typhon'u cehaletle
birleştirir. Aydınlanan kişinin ruhunu ışıklandıran gizli öğretinin karşıtıdır
Typhon. Gerçek Bilgi kadar değerli başka hiçbir tanrısal armağan
yoktur."

General Albert Pike, Morals and Dogma

"Çoğunlukla kara derili bir kadın olarak betimlenen, simya biliminin anası
büyük Mısır tanrıçası İsis, Avrupa'da bulunan "Siyah Madonna'lar" ile
birleştirilir."

Lynn Pickett & Clive Prince, Turin Shroud

"İsis'in elinde taşıdığı "ankh" (üst kolu halka biçiminde Mısır haçı), Siyah
Madonna'ların ellerinde bulunan garip görünümlü asaları andırmaktadır.
Bu heykellerin kara-yeşil renkleri, simyacılara göre, gizemi İsis'in seks
organında saklı olan, büyük yaratıcılığı (opus) simgelemektedir."

Ean Begg, The Cult of the Black Virgin

"Kara Bakire İsis'tir ve gerçek adı Işık-Kadın'dır (Notre Dame de


Lumiere)."

Pierre Plantard de St. Clair (Sion Birliği eski Büyük Üstadı)

"Chinon şatosunda ölümü bekleyen Tampliyeler, Kara Bakire'ye dua


ediyorlardı. Kara Bakire dinini kuran kişi St. Bernard'dı. Yazdığı sayısız
ilâhî ve verdiği vaazları ona adamıştı. Süleyman ve Saba Melikesi için
Eski Ahit'teki Neşideler Neşidesinde (Songs of Songs) "Ben karayım,
fakat güzelim, Ey Kudüs'ün kızları" dizeleri, Siyah Bakire kültünün
nakaratıdır."

Ean Begg, The Cult of the Black Virgin


"Ben karayım, fakat güzelim,

Ey Yeruşalim kızları!

Kedar çadırları gibi,

Süleyman'ın büyük çadırları gibi."

Neşideler Neşidesi 1:5-6

"Adlarına "Siyah Madonnalar" denilen ve Fransa'da bulunmuş olan bir


kaç yüz heykelin hemen hepsi dumanla ya da kandil isiyle karartılmıştır.
Az sayıda, koyu renkli ağaçtan oyulmuş olanlar ya da yağ ve şarapla
uzun süren işlemler sonucu karartılanlar da vardır. Haçlı seferleri
sırasında, Fransa'ya taşınan Suriye, Mısır ve Kıptî kökenli putlar Siyah
Madonnalara ilk örnekleri oluşturmuşlardır.

"Kara Bakire kiliseleri genellikle Mary Magdalene'in adını taşırlar. 1247


Yılında, Tampliyeler'in Kudüs'e yerleşmesini sağlayan kral Baudouin II,
"Turin Kefeni"nin bazı parçalarına karşılık, Vezelay Manastırından Mary
Magdalene'in olduğu ileri sürülen bir cenazeyi almıştır. Gizli bir geleneğe
göre, Magdalene İsa'nın karısıdır ve onun çocuğunu Güney Fransa'ya
götürmeyi başarmıştır."

Ean Begg, The Cult of the Black Virgin

You might also like