Professional Documents
Culture Documents
GİRİŞ
1.BÖLÜM
Sivas ismi ise Roma döneminde Sebastia’dan gelmektedir. Diğer bir görüşe
göre ise, bugün Sivas olarak kullanılan isim Sipas’tan gelmektedir. Bu isim ise şehrin
ortasında bulunan çınar ağacının altındaki üç adet su gözünü (kaynağı) anlatan üç
göz anlamını taşımaktadır (Darkot 1960:445).
4
Selçuklulara önemli bir merkez olarak uzun yıllar hizmet verdikten sonra
Osmanlılara geçen Sivas, 1864 yılında vilayet yapılmış, kendisine Amasya, Tokat,
Şebinkarahisar sancakları bağlanmıştır. Bu il örgütlenmesine göre 3 sancak 22 ilçe
ve 65 bucağı kapsayan Sivas, eyalet merkezi oldu. Böylece o tarihte Sivas 60 bin 300
km2’lik bir alanı kapsıyordu.1893 Savaşından Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna
kadar gerek dışardan içeriye gerekse içerden dışarıya bazı göçler olmuştur. Çerkez
olarak Kars tarafından bazı göçmenler gelmiş, bunların çoğu Şarkışla kazası
dahilinde iskan edilmişlerdir. Birinci Dünya Savaşı öncesi Sivas vilayeti şu
şekildeydi; Amasya Livası, Tokat Livası, Karahisar-ı Şark-i Livası olup merkezler,
Sivas, Amasya, Tokat, Şebinkarahisar’dı (Erdeha 1975:42-44). Milli Mücadelede
önemli bir görev üstlenen Sivas’tan, 1922 yılında sancakların kaldırılması üzerine
Amasya, Tokat, Şebinkarahisar sancakları ayrılıp bağımsız birer vilayet oldular. Bu
yeni düzenleme ile Sivas 28 bin 480 km2 alan içerisinde 10 ilçesi, 32 bucağı, 26
belediyesi, 14 kasabası, 1281 köyü ve 768 mezrası olan bir vilayet durumuna
geldi(Devlet Planlama Teşkilatı 1992:12). 1926 yılında ise Sivas, Koçhisar, Yıldızeli,
Darende, Kangal, Aziziye, Şarkışla, Divriği, Gürün, Zara, ilçelerinden ibaret
kalmıştır (Toparlı 1992:123). Sivas zaman zaman ekonomik, kültürel olarak doruk
noktasına ulaşır şekilde gelişmiş, zaman zaman da sönük dönemler yaşamıştır.
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda gerek nüfus,gerekse sanayi açısından kentin
böyle sönük bir dönem yaşadığını görüyoruz. O yıllarda diğer Anadolu kentlerinden
pek farklı olmayan Sivas, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durgunluğun
görüntüsünü de yansıtmaktadır. 1900-1923 yılları arasında kentte tamamen küçük
sanayi ve tarım egemen konumda olmuştur. Sivas’ın tarihi süreci içindeki en büyük
ve önemli fonksiyonlardan birisi Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapmış olmasıdır.
Cumhuriyetle birlikte Sivas’ta gerek ticari ve sanayi gerek eğitim alanında yeni
kıpırdanmalar başlamıştır. İlk yıllarda kamu yatırımları ağırlıklı olmuştur. Demiryolu
hattı (1930), Cer Atölyesi (1939), Çimento Fabrikası (1943), Elektrik Santrali (1934)
ve Hava alanı (1966) bu yatırımlara örnek olarak verilebilir (Yasak 1994:124).
Türkiye son elli yıldır, geçen yüzyılı niteleyen hızlı bir kentleşme olgusunun
etkileri altındadır. Bir bakıma, artan nüfusun yer değiştirmesi anlamına gelen
5
kentleşme, gelişmekte olan ülkelerde daha farklı niteliklerde ortaya çıkmaktadır. Köy
itiyor, kent ise gelenlerin tümüne insanca yaşama olanağı sağlama gücünden yoksun
bulunuyor. Pek çok etkenin etkili olduğu bu kentleşme süreci Sivas ili bazında da
çeşitli sonuçlar ortaya çıkarmaktadır (Yavuz 1962:264).
Sivas İli 38042’- 40016’ kuzey enlemeleri ile 35040’- 38014’ doğu boylamları
arasında yer almaktadır. Başkent Ankara’ya karayoluyla 440 km uzaklıktadır. Mersin
limanına 520 km uzaklıktadır. Sivas İlinin kuzeyinde bulunan Ordu limanına ise 320
km uzaklıktadır. Sivas ilinin doğusunda Erzincan İli, batısında Yozgat İli, kuzeyinde
Tokat, Ordu ve Giresun illeri, Güneyinde Malatya, Kahramanmaraş ve Kayseri illeri
bulunmaktadır (Yavuz 1962:121).
Sivas ilinin yüzölçümü 284,488 km2, olup ortalama rakımı 1275 metredir.
Yüzölçümü ile Türkiye’nin 2. büyük ilidir. Sivas ili 1268 köyü ile de Türkiye’nin en
fazla köye sahip olan ilidir. Bu köylerden 375 tanesi orman köyüdür (Bayraktutan
1999:15).
1991 yılına kadar 12 ilçeye sahip olan Sivas iline, bu tarihte 5 ilçe daha
eklenmiş böylece ilin ilçe sayısı 17’ye yükselmiştir. Sivas İlinin 1991 de var olan
ilçeleri Merkez, Divriği, Zara, Kangal, İmranlı, Şarkışla, Koyulhisar, Suşehri,
Gemerek, Gürün, Hafik ve Yıldızeli iken bu ilçelerinin yanına Ulaş, Altınyayla,
Doğanşar, Akıncılar, Gölova ilçeleri eklenmiştir (Toparlı 2001:125).
fiziksel bölge iklim, arazi formu, toprak yapısı ve/veya arazi örtüsüne göre belirlenir.
Bu kapsamda Sivas ili 4 fiziksel bölgeye ayrılmış ve haritalanmıştır. Tablo 1.1’de
Sivas İlini oluşturan alt bölgelerin özellikleri göstermektedir (Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı 2001:45).
I. Alt Bölge %22.5 -5/-2,6 <25 >400 %7,5 %11 %18,4 %18,6 %44,5
Şarkışla
Kangal 64097 48227 70695 117631 119083 285337
Altınyayla 3 ha ha ha ha ha ha
Ulaş
II. Alt Bölge %44,6 -2,5/0 <25 >400 %6,4 %6,8 %10,6 %7,4 %68,8
Merkez
Hafik
Zara 12705 80995 85782 134901 94020 874852
Doğanşar 50 ha ha ha ha ha ha
Yıldızeli
İmranlı
III. Alt Bölge %23,5 -2,5/0 <25 <400 %3,4 %3,1 %9,1 %10,0 %74,1
Gemerek
66946 24574 21009 61061 66946 495870
Gürün
0 ha ha ha ha ha ha
Divriği
IV. Alt Bölge %9,4 0,1/2,5 >400 %1,9 %3,7 %8,9 %8,5 %77
Suşehri
Koyulhisar 26580 5110 9817 23905 22762 206190
Akıncılar 8 ha ha ha ha ha ha
Gölova
Toplam 17 28487 158906 187303 337498 302811 1862249
İlçe 67 ha ha ha ha ha ha
Toplam alana
%100 %5,6 %6,6 %11,8 %10,6 %65,4
Oranı
Kaynak: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı: Sivas Master Planı 2001,s.45.
Kızılırmak Vadisi: ilin en önemli uzun vadisidir. Vadi doğuda İmranlı sınırları
içinde başlar, batıda Kızılırmak’ın il topraklarını terk ettiği deve boynu denilen yerde
sona erer.
Çatlı Çayı Vadisi: Kangal ilçesinin sınırları içinde Yılanlı dağı eteklerinde
başlar, Divriği sınırları içinden geçerek Karasuya kadar devam eder.
Ovalar: İlin en önemli düzlükleri daha çok Kangal, Şarkışla ve Merkez ilçe ile
Kızılırmak vadisinin Hafik zara bölgelerinde bulunur. Bu düzlüklerden Şarkışla–
Gemerek ovasının uzunluğu 50km’yi geçmektedir. Yıldızeli ilçesinde Tokat–Ankara
asfaltı boyunca uzanan Yıldızeli düzlüğü (Bedehdun Ovası) bölgenin önemli tarım
alanlarındandır. Yüz ölçümü 35km2 yi bulan Suşehri ovası yukarıda sayılan
düzlüklere göre küçük sayılsa da, yetiştirilen ürün çeşidi ile ilin en önemli tarım
merkezlerinin başında gelir. Divriği’nin kuzeyinde bulunan Planga düzlüğü ildeki
diğer düzlüklere göre daha küçüktür.
milyar m3/yıl suyun %35’i Sivas ilinden çıkmaktadır. Tüm Yeşilırmağ’ın en büyük
kolları olan Kelkit çayı, Çobanlı deresi, Tozanlı ırmağı, Germuğa çayı ve Ekercik
deresinden aldığı sulardan beslenmektedir.
Göller: Sivas ili göl sahipliliği bakımından arazi büyüklüğüne oranla az göl
bulunan illerdendir. Sivas’ta bulunan kayda değer büyük göller aşağıda sıralanmıştır.
Tödürge Gölü: Hafik – Zara ilçeleri karayolu üzerinde bulunan Tödürge gölü
Zara İlçesine 15Km uzaklıktadır. Tödürge gölünün Sivas iline olan uzaklığı ise 60
km.dir. Tödürge gölü atlan kaynayan sularla beslenmekte olup yüzeyi 3 km2
,derinliği en derin yerlerde 20-30 metreye ulaşmaktadır. Gölde sazan,aynalı sazan
gibi balık türleri yetişmektedir. Göl çevresinde Zara belediyesine ait dinlenme tesisi,
ayrıca Cumhuriyet.Üniversite’sinin sosyal tesisleri mevcuttur.
Gökpınar Gölü: Suyun berraklığı, tabi güzelliği ve içindeki alabalığı ile ilin
beğenilen turistik bölgelerindendir.
10
Sivas İç Anadolu bölgesinin en soğuk ilidir. Kış ayları dondurucu soğuk, yaz
ayları sıcak ve kuraktır. Yaz mevsimi kısa sürelidir. Kış ve yaz mevsimleri arasında
sıcaklık farkı büyük olduğu gibi gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı da
büyüktür. Yazın 40oC’ye kadar çıkan sıcaklıkların, kışın -33oC’ye kadar düştüğü
görülür (Toparlı 1992:15).
Kıta İklimi karakterinde olan Sivas’ta yağışlar kış, ilkbahar ve kış aylarına
rastlar. Yıllık 420 kg yağış ortalamasının %22’sı sonbahar, %36’sı ilk bahar %32’si
kış ve %10’u yaz mevsimlerinde görülür. Kış mevsimi uzun sürer ve yağışlar
genellikle kar şeklindedir. En fazla yağış alan bölgeler sırası ile I.,II, IV. alt bölgeler
olup, en az yağış alan III.. alt bölgedir. Nisan ve mayıs aylarında yağış miktarı
maksimum düzeye ulaşmaktadır (Sivas Tarım il müdürlüğü 2000:18).
Sivas’ta bitki örtüsü olarak, çoğunlukla bozkır bitki topluluğu hakimdir. İlin
Koyulhisar bölgesi zengin çam(karaçam) ormanları ile örtülüdür. Zara ilçesi Şerefiye
bucağı çevresi Koyulhisar ormanları kadar olmasa bile, oldukça zengin bir orman
bölgesidir. Çoğunlukla Şarkışla ve Yıldızeli sınırları içinde bulunan Ak Dağlar
ormanlık bir bölgedir. Ayrıca Yıldızeli’nin Belcik bucağı, Hafik, İmranlı, Suşehri
ilçelerinin kuzey bölgeleri, Zara’nın Bolucan ve Beypınarı bucakları ile Divriği’nin
Sincan ve Danişment bucakları çevresinde meşelikler geniş alanlar kaplar
(Bayraktutan 1999:52).
Şekil 1.1’de görüldüğü üzere Sivas’ta çayır mera alanlarının oranı yüksek
(%42,4) orman alanlarının oranı ise düşüktür (%11,6). Türkiye genelinde ise mera
alanlarının oranı ile orman alanlarını alanı birbirine eşit olup %26’dır. Arazilerin alt
11
Şekil 1.1: Sivas İli Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımının Dairesel Grafiği
3.MERA ARAZİSİ
Kaynak: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı: Sivas Master Planı, 2001, s.47
Sivas ilinin nüfus artış hızı %0,14 olarak belirlenmiştir. Sivas ilinin nüfus artış
hızı Türkiye ortalamasının gerisinde kalmaktadır. Bu durumun en önemli nedeni
büyük illere göçtür. 1990 nüfus sayımında 767.481 olarak belirlenen toplam nüfusun
%49,92’sini erkekler %50,8’ini kadınlar oluşturmuştur. Toplam nüfus 1997 yılında
707.645’e düşmüştür. Toplam nüfusun 390.468 (%55,18)’i il ve ilçe merkezlerinde
317.177 (%44,82)’si köy ve beldelerde yaşamaktadır. Bu rakamlar 1990 yılı nüfus
sayımı ile karşılaştırıldığında Sivas ilinde kırsal nüfusun %17,7 azaldığı ve şehir
nüfusunun %2,2 oranında artığı görülmektedir (Bayraktutan 1999:18).
2/3’ü tarım sektöründedir. Bu tablo, kenti tipik tarım kenti görüntüsüne sokmaktadır
(Sivas Ziraat Odası 2001:5).
Sivas, kendi ürettiği ve imal ettiği maddelerle ithal ettiği maddelerin büyük bir
yekün tutan tüketici tabakasına intikal ettirilmesinden dolayı hareketli bir ticari
yapıya sahiptir. Ticari hayat genel olarak tarımda verimin arttığı yıllarda daha
canlıdır. Ticaretin asıl kısmı tahıl, canlı hayvan ve hayvan ürünleri ile ilgilidir.
Yurtiçi tüketimine sunulan maddeler arasında mercimek, fiğ, buğday, arpa, canlı
hayvan, pastırma, sucuk, yapağı, yumurta, şekerleme, madeni eşya, un, maden
cevherleri, çimento ve hediyelik eşyalar yer almaktadır (Mahiroğulları 1998:42)
Selçuklular döneminde çok canlı bir ticari hayata sahip olan Sivas, Osmanlılar
döneminde içe kapalı bir görünüm almıştır. Bu durum günümüzde de kısmen devam
etmektedir. Sanayi üretiminin il dışına satışta bulunarak ticareti canlandırma durumu
söz konusu değildir. Bu ilimizde belirli bir düzeyin üzerinde nüfus bulunduğundan
dolayı genellikle tüketim mallarına yönelik olarak, ülke iç pazarından temin edilen
tüketim mallarının bölge içinde dağıtımını yapan bir ticaret hayatı yaşanmaktadır
(Yıldırım 1993:42).
Tablo 1.3’de Sivas il merkezi ve ilçelerindeki 2003 yılı itibari ile küçükbaş,
büyükbaş, ve tek tırnaklı hayvan sayıları verilmiştir.
MERKEZ 43,350 620 43,970 6,700 42,750 11,320 60,770 421 405 0 485
AKINCILAR 2,000 0 2000 470 3,650 800 490 175 10 17 35
ALTINYAYLA 17,150 104 17,254 167 4,610 3,166 7,943 259 29 1 35
DİVRİĞİ 17,152 11,820 29,972 230 2,242 6,100 8,572 0 210 215 850
DOĞANŞAR 784 0 784 685 1,195 2,797 4,677 66 60 0 65
GEMEREK 24,605 710 25,315 4,200 7,250 3,000 14,450 130 213 8 450
GÖLOVA 1,005 90 1,095 0 1,770 2,915 4,685 51 5 1 43
GÜRÜN 55,210 1,325 56,535 935 6,500 665 8,100 0 80 0 810
HAFİK 12,310 349 12,659 1,598 12,825 2,615 17,038 232 42 12 178
İMRANLİ 5,250 850 6,100 275 4,400 3,900 8,575 0 30 0 112
KANGAL 50,430 1,975 52,405 1,155 7,680 3,590 12,425 0 185 0 845
KOYULHİSAR 10,400 2,050 12,450 4,100 5,600 825 10,525 1,000 270 255 385
SUŞEHRİ 17,840 1,770 19,640 1,770 9,886 11,450 23,106 754 95 0 728
ŞARKIŞLA 41,420 1,525 42,945 4,450 14,885 3,600 22,935 175 283 13 677
ULAŞ 11,495 421 11,916 400 3,660 1,746 5,806 0 38 0 165
YILDIZELİ 45,300 700 46,000 2,975 27,130 13,285 46,390 721 192 0 380
ZARA 9,300 2,200 11,500 4,870 12,700 2,100 19,670 1,070 258 0 800
TOPLAM 365,031 26,509 391,540 34,980 168,733 76,784 280,587 5,054 2,395 522 7,248
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
16
Sivas’ta toplam 280,587 adet büyükbaş hayvan mevcudu var iken ancak bu
mevcudun yaklaşık %12‘si olan 34,980 adetinin saf kültür ırkı büyükbaş hayvandır.
Kültür ırkı büyük baş hayvanların et ve süt verimleri diğer kültür melezi ve yerli
ırklara göre büyük fark göstermektedir. Sivas’ta geçmiş yıllarda saf kültür ırkının
sayısı yok denecek kadar azdı. Tarım bakanlığının son yıllardaki çalışmalarıyla
ancak 2003 yılında 34,980 rakamına ulaşılmıştır. Zamanla Sivas’ta saf kültür ırkının
sayısının artığı, yerli ırkın sayısının ise azaldığı gözlenmiştir. Bu duruma gelmekte
Sivas Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin büyük katkısı olmuştur.
Sivas ilinin arı kovanı ve kanatlı hayvan sayılarına bakıldığında arı kovanı
sayısının 140.183 adet olduğu görülmektedir. Sivas bu rakamla Türkiye’de arı
kovanı sahipliği sıralamasında ilk 10 il içerisinde yer almıştır. Kanatlı hayvanlardan
tavuk sayısının 704,425 olduğu bu rakamla Türkiye’de tavuk sahipliği sıralamasında
alt sıralarda olduğu tespit edilmiştir. Ördek, kaz ve hindi sahipliliği bakımından,
Sivas ilinin Türkiye’de yine alt sıralarda yer aldığı tespit edilmiştir. Bunun en önemli
sebeplerinden biri, ilde kanatlı hayvan üretimi yapan modern üretim çiftliklerinin
yeteri sayıda olmamasıdır.
Tablo 1.4: 2003 Yılı İtibarı Sivas’taki Kanatlı Hayvan Ve Arı Kovanı
Sayıları
TAVUK ÖRDEK KAZ HİNDİ ARI
2003 YILI
SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI KOVANI
(ADET) (ADET) (ADET) (ADET) SAYISI
SİVAS VE
704,425 24,020 31,270 86,000 140,183
İLÇELERİ
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
17
İlçelere Dağılımı
Tablo 1.5’te 2003 yılı itibarı ile Gürün ilçesinin 45.010 dişi koyun sayısı ile 1.
sırada, bu ilçeye en yakın dişi koyun mevcuduna sahip ilçenin ise 22.000 adetle
Kangal ilçesi olduğu görülmektedir. Dişi koyun mevcudunun bu ilçede fazla olması
bu ilçede damızlık küçükbaş hayvancılığının diğer ilçelere göre daha yoğunlaştığını
göstermektedir. Gürün ilçesinin diğer ilçelere göre küçükbaş hayvan sütünü en fazla
elde edildiği ilçe olması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
18
Tablo 1.5: 2003 Yılı İtibarı Sivas’taki Koyun Sayılarının Cinslerine Göre
İlçelere Dağılımı
KOYUN CİNSLERİ
KUZU TOKLU ŞİŞEK KOYUN KOÇ HER
İLÇE ADI (ERKEK- (ERKEK- (ERKEK +24 AY +24 AY YAŞTAN
DİŞİ ) DİŞİ) –DİŞİ) 1- TOPLAM
6 AY 6-12 AY 2 YAŞ
MERKEZ 8,300 7,450 10,700 16,600 300 43,350
AKINCILAR 400 500 250 800 50 2,000
ALTINYAYLA 0 5,000 4,000 8,000 150 17,150
DİVRİĞİ 0 7,102 3,000 8,200 850 17,152
DOĞANŞAR 220 175 100 254 35 784
GEMEREK 55 8,000 5,000 11,000 550 24,605
GÖLOVA 180 175 100 490 60 1,005
GÜRÜN 0 4,900 2,400 45,010 2,900 55,210
HAFİK 0 1,350 3,870 6,800 290 12,310
İMRANLİ 0 1,150 900 3,000 200 5,250
KANGAL 13,500 4,750 8,500 22,000 1,680 50,430
KOYULHİSAR 2,000 3,000 2,000 3,000 400 10,400
SUŞEHRİ 0 520 2,800 14,000 550 17,870
ŞARKIŞLA 60 10,010 11,320 18,995 1,035 41,420
ULAŞ 430 3,100 2,900 4,615 450 11,495
YILDIZELİ 15,350 3,380 6,650 19,350 570 45,300
ZARA 2,500 2,000 1,300 2,700 800 9,300
TOPLAM 42,995 62,562 65,790 182,814 10,870 365,031
Tablo 1.6 incelendiğinde Sivas’ın kıl keçisi varlığı bakımından düşük bir
potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Divriği ilçesi tek başına Sivas ilinin kıl
keçisi varlığının %50’sine yakınının üretmektedir. Divriği yöresinin coğrafik
koşullarının diğer ilçelere göre kıl keçisi üretmeye uygun olması bunun en büyük
sebeplerindendir. Küçükbaş hayvan varlığı içerisinde kıl keçisinin sayısı Türkiye
genelinde de düşük seviyededir. Sivas ilinde kıl keçisi etinin tercih edilmemesi keçi
üretimini azaltmaktadır.
Tablo 1.7 incelendiğinde Sivas’ta Saf kültür ırk hayvan varlığının Sivas
merkez, Şarkışla, Koyulhisar, Gemerek, Zara ve Yıldızeli ilçelerde yoğunlaştığı
görülmektedir. Saf kültür ırkı büyükbaş hayvanların canlı ağırlıkları yerli ve kültür
melezi hayvanlarına göre fazladır. Bu hayvanların dağlık, mera alanlarında
yayılmaları ağır bedenlerinden dolayı zor olmakta, ayrıca sarp yerlerde ağır
vücutlarını hareket ettirmeleri zor olduğundan dolayı halk arasında saf kültür ırkı
hayvanlar için “Bu hayvanlar fazla yaylıma gelmez” tabiri kullanılmaktadır.
Tablo 1.7: 2003 Yılı İtibari Sivas İlinin Saf Kültür Irkı Büyükbaş Hayvan
Mevcudunun İlçelere Dağılımı
SIĞIR (SAF KÜLTÜR)
İLÇE ADI ERKEK DİŞİ
DÜVE BOĞA HER
(DANA - (DANA - TOSUN İNEK ÖKÜZ
12-24 +24 YAŞTA
BUZAĞI ) BUZAĞI ) 12-24 AY +24 AY +24 AY
AY AY TOPLAM
12 AY 12 AY
Tablo 1.8’ de görüldüğü gibi Sivas’taki kültür melezi büyükbaş hayvan sayısı
saf kültür ırkı hayvan sayısının 5 katı civarındadır. Saf kültür ırkı büyükbaş
hayvanlar halk arasında yaylıma gelmediklerinden dolayı ve bu hayvanlar hassas
yapılı hayvanlar olarak nitelendirilmişlerdir. Bundan dolayıdır ki Sivas ilinde kültür
melezi hayvanlara çevreye uyumlu ve hastalıklara karşı daha dayanıklı olmaları
üreticiler tarafından tercih sebebi olmuştur.
Tablo 1.8: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Kültür Melezi Irkı Büyükbaş Hayvan
Mevcudunun İlçelere Dağılımı
SIĞIR (KÜLTÜR MELEZİ)
İLÇE ADI ERKEK DİŞİ
TOSUN DÜVE HER
(DANA - (DANA - İNEK BOĞA ÖKÜZ
12-24 12-24 YAŞTA
BUZAĞI ) BUZAĞI ) +24 AY +24 AY +24 AY
AY AY TOPLAM
12 AY 12 AY
Yerli ırk hayvan mevcudu zamanla giderek azalmakta, yerini kültür melezi ve
saf kültür ırkı sığırlar almaktadır. Bu durum Sivas hayvancılığı için sevindirici bir
durumdur. İlerideki yıllarda Sivas’ta yerli ırk hayvan kalmayacaktır.Yerli ırk sığır
üretilmesinden vazgeçilmenin en büyük sebebi et ve süt verimlerinin düşüklüğüdür.
Örneğin bir saf kültür ırkı erkek dana günde 1.250-1.500 gram canlı ağırlık artışını
gerçekleştirirken, yerli bir dananın aynı şartlarda beslenmesi dahilinde ancak 500-
800 gram canlı ağırlık artışı sağlanabilmektedir. (Özçelik 1996:154)
Tablo 1.9: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Yerli Irk Büyükbaş Hayvan
Mevcudunun İlçelere Dağılımı
SIĞIR (YERLİ VE DİĞER)
İLÇE ADI ERKEK DİŞİ
TOSUN DÜVE BOĞA ÖKÜZ HER
(DANA - (DANA - İNEK
12-24 12-24 +24 +24 YAŞTA
BUZAĞI ) BUZAĞI ) +24 AY
AY AY AY AY TOPLAM
12 AY 12 AY
Tablo 1.10: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Kanatlı Hayvan Ve Arı Kovanı
Mevcutları
KANATLI (ADET) ARI KOVANI (ADET)
İLÇE ADI TAVUK TAVUK İLKEL FENNİ
HİNDİ ÖRDEK KAZ TOPLAM TOPLAM
(BROİLER) (YUMURTACI) KOVAN KOVAN
İlkel kovan ağaç dalıyla örülen sepet şekli verilmiş ve üzeri kille sıvanmış bir
tür kovandır. Geçmiş yıllarda ekonomikliği yüzünden bu kovanlar kullanılmıştır.
Günümüzde bu kovanların sayısı ve kullanımı gittikçe azalmıştır. İlde toplam ilkel
kovan ayısı 2003 yılı itibari ile 927 adet olarak belirlenmiştir. Yine 2003 yılı toplam
fenni kovan sayısı ise 130.258 adet olarak belirlenmiştir. Zara, Divriği, Koyulhisar
ve İmranlı ilçelerinde arıcılık yaygın olup bu ilçelerdeki kovan sayılarının toplamı,
ilin toplam kovan sayısının yaklaşık %50’sini oluşturmaktadır. Sivas ili bal üretimi
açısından Türkiye içerisinde ilk sıraları zorlamaktadır. Ayrıca Zara balının
Türkiye’de tescil edilmiş kalite ve özellikte olması, ilde arıcılığın gelişmesinde,
büyük bir etken olmuştur. Arıcılık konusunda tarım il müdürlüğünün, geçmişten bu
güne kadar verdiği kurslar, Sivas arıcılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
Sivas ve yöresinin, iklim ve coğrafi özelliklerinden dolayı yaz ayı ile birlikte
dağları çiçeğe bürünmektedir. Diğer illerde arıcılık yapan arıcılar, yaz ayının
gelmesiyle arılarını Sivas yöresine getirmektedirler. Bu durum Sivas’ta arıcılığın
gelişmesi sağlamıştır. Haziran aylarının sonlarına doğru, özellikle Muğla ve Ordu
illerinden gelen arıcılar Sivas ilinin Divriği, İmranlı bölgesi ve Sivas merkez ilçe
çevresini tercih etmektedirler (Mahiroğulları 1999:35).
2000 yılına kadar Sivas il merkezinde, Sivas Belediyesine ait bir mezbahane
bulunuyordu. Merkez ilçedeki büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimlerinin bir çoğu
bu mezbahanede yapılıyordu. Bu mezbahane, zamanla şehrin büyümesiyle şehir
merkezi içerisinde kalmış ve çevreye rahatsızlık vermeye başlamıştı. Bundan dolayı
bu mezbahane 2000 yılında Sivas belediyesi tarafından yıkılmıştır. Sivas–Ankara
yolu üzeri 14. km’de, 1986 yılında yapımı tamamlanmış, Et-Balık Kurumu
bulunmakta idi. Bu kuruma ait arazi ve işletme binaları özelleştirme kapsamına
alınarak 2001 yılında satılmıştır. Bu kurumu özelleştirme idaresinden satın alan,
Sivas Kasaplar Derneği’ne kayıtlı kasaplardır. Daha önce belirtilen 3 adet canlı
hayvan kesim yerlerinden birini de bu işletme oluşturmaktadır. Satın alınan Et-Balık
Kurumu tesisleri, burayı satın alanlar tarafından henüz gerekli tadilatlar yapılarak
modern bir görünüme ve modern kesim teknolojisine kavuşturulamamıştır.
Tablo 1.12‘de görüldüğü üzere, Sivas ilinde et üretiminde olduğu gibi süt
üretiminde de kültür melezi ırkı ineklerin, süt üretim miktarında birinci sırada yer
aldığı görülmektedir. Sivas ilinde toplam süt üretiminin yaklaşık %72’si kültür
melezi ineklerden karşılanmaktadır. Sivas’ta saf kültür ırkı hayvanlardan karşılanan
süt miktarının, saf kültür ırkı inek sayısının artmasıyla birlikte artması
beklenmektedir. Sivas genelinde üreticilerin süt ineği sahiplik miktarı, Türkiye
genelinde de olduğu gibi üretici alile başına, ortalama 3 adet inek civarında
kalmaktadır. Dolayısıyla üretilen sütün, büyük bir miktarı ailenin öz tüketim
ihtiyacını karşılamakta kullanılmaktadır. Sivas’ta üretici aile başına düşen inek
27
miktarının düşük olması süt maliyetlerini de artırmaktadır. Üretici aile başına düşen
inek miktarı arttıkça, süt ve süt mamullerinin miktarlarında artış olacağı bir gerçektir.
Tablo 1.12’de 2003 yılı itibarı ile Sivas’ta 137,111 adet koyun bulunmasına
karşın bu koyunlardan elde edilen süt miktarı yılda ancak 4.799 kg olduğu
görülmektedir. Bu üretilen sütün birçoğu, sütü üreten üretici tarafından öz tüketimde
kullanılmakta, süt işleme tesislerine ulaşmamaktadır. Koyunlardan çıkan sütlerin bir
kısmı, sütü üreten üretici tarafından ilkel usullerle işlenmektedir. İşlenen sütten
peynir, yağ, yoğurt elde edilmekte, yine ilkel usullerle pazarlanmaktadır. Diğer süt
veren hayvanlardan elde edilen süt miktarları da dikkate alınmayacak kadar az
olduğu görülmektedir.
Tablo 1.13’e bakıldığında, toplam süt üretiminde yıllık 64.360 ton ile Sivas
merkez ilçenin birinci sırada, 30.488 ton ile Sarkışla ilçesinin ikinci sırada, 27.404
ton ile Yıldızeli ilçesinin üçüncü sırada geldiği görülmektedir. Sivas merkez ilçede
64.360 ton sütün yaklaşık %80’i kültür melezi ineklerden karşılanmaktadır. Şarkışla
ilçesinde ise 30,488 ton sütün yaklaşık %69 u kültür melezi ineklerden
karşılanmaktadır. Yıldızeli ilçesinde ise 27.404 ton sütün yaklaşık %75’i kültür
melezi ırkı hayvanlardan karşılanmaktadır.
28
Dağılımı
Sivas’taki kanatlı hayvan mevcudunun, 2003 yılı itibarı ile cinslerine göre
ilçelere dağılımı yapıldığında Tablo 1.14 ortaya çıkmıştır. Tablo 1.14 incelendiğinde
kanatlı hayvanlar içerisinde tavuk sayısının toplam kanatlı sayısı içerisinde yaklaşık
705.000 adet ve %83 oranla birinci sırada bulunduğu görülmektedir. İkinci sırada
ise 86.000 adet ve %10 oranla hindi gelmekte %7 sini ise kaz ve ördek
oluşturmaktadır. Türkiye genelinde tavuk sayısında önemli artışlar gözlenirken
Sivas’ta bu görülmemiştir. Sivas’ta yumurtacı tavuk sayısının, broiler’in (etlik tavuk)
yaklaşık 10 katı kadar fazla olması diğer dikkati çeken bir durumdur.
Tablo 1.14: 2003 Yılı İtibarı ile Sivas İlinde Mevcut Kanatlı Hayvanların
Sayılarının Ve Yumurta Üretimlerinin İlçelere Göre Dağılımı
TAVUK SAYILARI ÖRDEK KAZ HİNDİ
TAVUK ÖRDEK KAZ HİNDİ
İLÇE ADI YUMURTA SAYISI
YUMURTA
SAYISI
YUMURTA
SAYISI
YUMURTA
BROİLER YUMURTACI SAYISI SAYISI SAYISI
SAYISI (ADET) (ADET) (ADET)
(ADET) (ADET) (ADET) (ADET) (/ADET)
(ADET)
MERKEZ 9,500 164,500 31,255,000 2,450 24,500 3,000 150,000 4,250 276,250
AKINCILAR 1,000 4,000 700,000 - - - - 2,000 120,000
ALTINYAYLA 2,050 16,075 2,893,500 - - 2,040 1,010 3,500 875
DİVRİĞİ 2,550 19,650 2,725,000 - - - - 850 51,000
DOĞANŞAR - 2,750 249,500 - - - - - -
GEMEREK 500 8,000 300,000 150 20,000 200 30,000 1,000 10,000
GÖLOVA 4,050 4,300 654,000 360 16,200 420 11,760 900 18,900
GÜRÜN 10,000 33,000 2,805,000 130 5,850 85 1,870 3,500 175,000
HAFİK 1,400 18,500 2,312,500 450 56,250 375 37,500 800 60,000
İMRANLİ 2,000 3,00 570,000 110 4,500 250 6,000 300 18,000
KANGAL 12,500 175,000 11,575,000 15,000 450,000 14,500 425,000 35,000 1,050,000
KOYULHİSAR 3,800 20,000 2,000,000 300 15,000 350 21,000 400 24,000
SUŞEHRİ 5,000 15,000 3,000,000 200 22,000 750 52,000 1,500 90,000
ŞARKIŞLA 9,700 85,000 20,000,000 650 6,500 3,600 36,000 5,500 55,000
ULAŞ 5,000 6,000 600,000 250 9,000 1,000 29,000 3,000 105,000
YILDIZELİ 0 40,600 6,496,000 470 9,400 700 14,400 5,500 192,500
ZARA 0 20,000 2,000,000 3,500 87,500 4,000 100,000 18,000 540,000
TOPLAM 69,050 635,375 90,135,500 24,020 726,700 31,270 915,540 86,000 2,786,525
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
30
Tablo 1.15’te görüldüğü üzere, Sivas’ta bal üretiminde, kovan sayısı ile bal
üretim miktarları arasındaki farklı sonuçlar dikkati çekmektedir. 15.100 kovana
sahip olan Koyulhisar ilçesi yıllık 453 ton bal üretimi ile il de 1.sırada yer almakta
14.500 kovana sahip olan İmranlı ilçesi 430 ton bal üretimiyle 2. sırada yer alırken
kovan sayısı en fazla (25.000) olan Zara ilçesi 300 ton bal üretimiyle ancak 3. sırada
yer almaktadır. Sivas iline bağlı 1268 tane köyünün var olduğunu söylemiştik; Tablo
1.15’te arı besleyen köylerin sayısı 834 tane olarak belirlenmiştir. Buradan Sivas
ilinin köylerinin %65 ‘inde arıcılık yapıldığı sonucunu çıkarabiliriz.
Tablo 1.15: 2003 Yılı İtibarı Sivas İlindeki Arı Kovanı Mevcutları İle Bal Ve Bal
Mumu Üretiminin İlçelere Göre Dağılımı ve İlçelerin Arıcılık
Yapan Köy Sayıları
ARI KOVANLARI ÜRÜNLER ARI
ESKİ USUL YENİ USUL BAL BESLEYEN
İLÇE ADI BAL
KOVAN KOVAN MUMU KÖYLERİN
(KG)
SAYISI SAYISI (KG) SAYISI
MERKEZ 0 10,700 158,000 31,600 136
AKINCILAR 0 1,400 19,000 850 20
ALTINYAYLA 30 320 480 400 9
DİVRİĞİ 100 17,062 238,868 5,200 95
DOĞANŞAR 17 2,112 52,550 0 25
GEMEREK 0 2,826 23,612 200 19
GÖLOVA 0 1,050 24,150 0 20
GÜRÜN 20 9,700 80,000 0 35
HAFİK 20 6,705 134,100 5,700 50
İMRANLİ 0 14,500 430,000 20,000 60
KANGAL 340 1,600 44,000 2,600 42
KOYULHİSAR 0 15,100 453,000 15,000 45
SUŞEHRİ 0 8,231 132,000 0 69
ŞARKIŞLA 190 2,550 40,800 1,310 23
ULAŞ 0 2,000 35,000 1,000 35
YILDIZELİ 35 9,400 190,000 0 88
ZARA 175 25,000 300,000 4,500 63
G.TOPLAM 927 130,256 2,355,560 88,360 834
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
31
Tablo 1.16: 2003 Yılında Sivas İlinde Üretilen Yapağı Ve Kıl Üretiminin Hayvan
Cinslerine Ve İlçelere Göre Dağılımı
YAPAĞI YAPAĞI YAPAĞI TOP. KIL
İLÇE ADI KUZU KOYUN KOÇ KEÇİ
ÜRT. ÜRT ÜRT YAPAĞI ÜRT.
MEV. MEV. MEV. MEV.
(TON) .(TON) .(TON) ÜRT.(TON) (TON)
MERKEZ 8,300 4,150 34,750 52,125 300 600 56,875 1,030 515
AKINCILAR 400 200 1,550 2,325 50 100 2,625 0 0
ALTINYAYLA 0 0 17,000 25,500 150 300 25,800 225 113
DİVRİĞİ 0 0 16,302 24,453 850 1,700 26,153 13,670 6,835
DOĞANŞAR 220 110 529 794 35 70 974 0 0
GEMEREK 55 28 24,000 36,000 550 1,100 37,128 295 148
GÖLOVA 180 90 765 1,148 60 120 1,358 45 23
GÜRÜN 0 0 52,310 78,465 2,900 5,800 84,268 1,413 707
HAFİK 0 0 12,020 18,030 290 580 18,610 415 208
İMRANLİ 0 0 5,050 7,575 200 400 7,975 384 192
KANGAL 13,500 6,750 35,250 52,875 1,680 3,360 62,985 1,742 871
KOYULHİSAR 2,000 1,000 8,000 12,000 400 800 13,800 2,418 1,209
SUŞEHRİ 0 0 17,320 25,980 550 1,100 27,080 1,715 858
ŞARKIŞLA 60 30 40,325 60,488 1,035 2,070 62,588 1,612 806
ULAŞ 430 215 10,615 15,923 450 900 17,038 421 211
YILDIZELİ 15,350 7,675 29,380 44,070 570 1,140 52,885 704 352
ZARA 2,500 1,250 9,000 9,000 800 1,600 11,850 2,102 1,051
G.TOPLAM 42,995 21,498 311,166 466,749 10,870 21,740 509,987 28,191 14,096
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
32
Sivas ili tarımsal ürün üretimi çoğunlukta olan, bundan dolayı da Türkiye’de
tarım şehri olarak bilinen illerden biridir. İl arazi büyüklüğü bakımından Türkiye’nin
ikinci yüz ölçümüne sahiptir. Sivas hayvancılığının bugünkü durumu ve sorunlarına
geçmeden önce, Türkiye hayvancılığının bugünkü genel durumuna göz atmak
gerekir. Çünkü Sivas ili de Türkiye’nin bir ili olup, bugüne değin devlet tarafından
uygulanan ve uygulanacak olan, tarım ve hayvancılık politikaların içine yer almıştır.
Tablo 1.17’de görüldüğü gibi Sivas ilinin hayvan sayıları, Türkiye hayvancılığı
içerisinde büyük bir paya sahiptir. Özellikle büyükbaş hayvancılığında bu oran daha
fazladır. Sivas ili tarım ve hayvancılık şehridir. Bu sektörde çalışan insan sayısı da
hayli fazladır. Sivas ilinde üretilen hayvansal ürünlerden bazıları, 2003 yılının
verilerine göre; toplam 68,516 ton peynir, 3,845 ton tereyağı ve 158,633 ton yoğurt
olarak tespit edilmiştir(DİE 2004:143).
Türkiye genelinde olduğu gibi Sivas ilindeki tarım işletmeleri, hızlı nüfus artışı
ve artan nüfusun tarım dışı sektörde istihdam edilmesi zorunluluğuna karşılık, bu
sektörlerde iş gücü talebinin nüfus artışına uygun düzeyde artırılamaması; tarımın
gelişim hızının nüfus artış hızını karşılamada yetersiz kalması ve miras yoluyla
arazilerin ve sahip olunan hayvanların bölünmesi nedeni ile giderek küçülmüştür.
33
Sığır, dünya süt üretiminin %88’ini yine dünya et üretiminin de % 25’ini tek
başına sağlamaktadır. Dünya besin maddesi üretiminde bu denli büyük paya sahip
olması sığırın birçok biyolojik avantajından kaynaklanır (Akman 1998 :200).
Şekil 1.2’de görüldüğü gibi Sivas’ta yeri ırk büyükbaş sayısı yıllar geçtikçe
büyük bir azalma eğilimine girmiştir. Kültür melezi ve saf kültür ırk büyükbaş
hayvan sayısında ise önemli artışlar ortaya çıkmıştır. 1985 yılından önce Sivas’ta
kültür melezi ve saf kültür ırkı büyükbaş hayvan yok denecek kadar az iken 2003
yılında kültür melezi büyükbaş hayvan sayısı, yerli ırk hayvan sayısına ulaşmış, saf
kültür ırkı büyükbaş hayvan sayısı da 60.000 adete çıkmıştır. 1996 yılında dünya
genelinde ortaya çıkan deli dana hastalığının etkileri Sivas hayvancılığına da
yansımıştır. Şekil 1.2’de görüldüğü üzere 1996 tarihinde büyükbaş hayvan sayısı üç
cinste de azalış eğimine girmiştir. Bunun sebebi 1996’da uygulanan yanlış
hayvancılık politikasıdır (Akman 1998:200).
1996 yılında devletin izin vermesi ile yurt dışından büyük miktarlarda canlı
hayvan ve et ithali olmuştur. Bu ithalat büyükbaş hayvanların canlı ve et fiyatlarını
düşürdüğünden yerli üreticiler büyük zararlara uğramışlardır. Ellerinde
bulundurdukları besisi tamamlanmış hayvanlarını, yok pahasına kestirmek zorunda
kalmışlardır (Akman 1998:220).
34
260,000
210,000 Yerli
160,000
10,000
1 9 85
1 9 86
1 9 87
1 9 88
1 9 89
1 9 90
1 9 91
1 9 92
1 9 93
1 9 94
1 9 95
1 9 96
1 9 97
1 9 98
1 9 99
2 0 00
2 0 01
2 0 02
2 0 03
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, 2004.
Sivas’ın il merkezine yakın il çevresinde irili ufaklı bir çok besi ahırı
bulunmaktadır. Bu besi ahırlarında besiye alınan hayvanların bir kısmı devamlı besi
ahırında kalırken bir kısmı daha öncede belirttiğimiz gibi yaylım bittikten sonra ahıra
alınıp, besi yapılmaktadır.
Sivas’ta besiye alınan hayvanların bir kısmı kurban bayramına endeksli olarak
beslenmektedir. Örneğin 2005 yılında kurban bayramı 20 ocak tarihine gelmektedir.
Dolayısıyla yaylım otlarının kurumasıyla, yaklaşık 9. ayın başlarında besiye alınmış
hayvanlar, kurban bayramına kadar beslenecektir. Besi süresi yaklaşık 140 gün
olacaktır. Kurban bayramı her yıl 11 gün geriye gelmekte olduğundan yaylımdan
36
besiye alınan hayvanların besi sürelerini her yıl 11 gün daha kısaltacağı anlamına
gelmektedir.
böylece besi yemini hazırlanmış olurlar. Bu hazırlanan karışım hiçbir teknik destek
alınmadan besicinin kendi isteği ve sahip olduğu mallar dikkate alınarak
yapıldığından verimliliği ve kalitesi düşük yemler ortaya çıkmaktadır.
Sivas’ta besicilikle uğraşan besicilerin büyük bir kısmı kesif yemi olarak, besi
yemi üreten fabrikalar tarafından hazırlanan besi yemlerini piyasadan satın alarak
kullanmaktadır. Bir kısım besiciler ise besi yemlerini, tarım kredi kooperatifleri
vasıtasıyla karşılamaktadır.
Sivas ilinin ilçe hayvan pazarlarında kültür ırkı olarak çoğunlukla montofon
ırkı hayvanlara daha sık rastlanmaktadır. Bunun sebebi ise Sivas ilinde Tarım İl
Müdürlüğü’ne bağlı Ulaş ve Hafik üretme çiftliklerinde bulunan montofon ırkı
hayvanların düveleri geçmiş zamanlarda bölge halkına ihale ile satılmış, bu düveleri
satın alan bölge halkı bu düvelerin yavrularını alarak çoğaltmış olmasıdır. Böylelikle,
bölgede montofon ırkı büyükbaş hayvan yaygın hale gelmiştir. Holstein friesian ırkı
büyükbaş hayvanlar ise daha sonraki dönemlerde il’e girmiştir. İlk olarak 1980’li
yıllarda holstein friesian ırkı büyükbaş hayvanlar, ilde süt inekçiliği ile uğraşan
üreticiler tarafından Samsun ve Adapazarı illerinden getirilmiştir. Ayrıca 1990
yılından sonraki yıllarda, Sivas Tarım İl Müdürlüğü’nün yurt dışından canlı hayvan
38
ithali ile Sivas bölgesine holstein friesian ve simental ırkı büyükbaş hayvan sayısı
çoğalmıştır. Simental ırkı sığırlar kendi arasında iki türe ayrılmaktadır; bunlar
kırmızı beyaz ve sarı beyaz simental ırk şeklindedir. Simental sığırların Sivas
bölgesinde çoğalması 1993 yılından sonradır. Bu türün ithalinin hızlanmasıyla il’de
simental kültür ırkı hayvan sayısı çoğalmıştır. Simental ırk büyükbaş hayvanların,
Sivas yöresinde çoğunlukla süt sığırcılığından daha çok, besi sığırcılığı için tercih
edilmektedir.
Sivas’ta son yıllarda açık besicilik bilinçli besiciler tarafından rağbet görür
hale gelmiştir. Sivas’ta ilk açık besicilik 1998 yılında Sivas merkez havalisinde
bulunan Kazancı çiftliğinde yapılmıştır. O yıllarda işletmenin yetkilisine açık
besiden memnun musunuz diye sorulduğunda? “gayet memnunuz, hayvanları
dışarıda beslemek çok kolay sadece yemini veriyoruz, su devamlı önlerine
bulunuyor, hayvanlar dışarıdayken daha iyi yem yiyorlar, hareket halinde
olduklarından etlerinde yağ oranı da düşüyor, bakıcıların hayvanların altını
39
Sivas’ta kaba yem üreticisi ile alıcısını bir araya getirecek piyasanın
oluşturulamamış olması, bu piyasayı oluşturacak kurumlarında görevlerini
yerine getirmemesi,
Öneriler
Sivas ilindeki yıllık süt üretim miktarları 2003 yılı itibariyle Tablo 1.13’te
verilmişti. Bu tabloyu incelediğimizde şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Sivas ilinde
sağılan ineklerden, 70.184 adetle kültür melezi ineklerin birinci sırada, 23.371 adetle
yerli ırk ineklerin ikinci sırada, 12.160 adetle saf kültür ırkı ineklerin üçüncü sırada
geldiği görülmektedir. Kültür melezi ırkı ineklerin ortalama yıllık süt verimlerinin
2.500 kilogram, yerli ırkı ineklerin yıllık süt verimlerinin 800 kilogram, saf kültür
ırkı ineklerin yıllık süt verimlerinin de 3.500 kg olduğu görülmektedir.
Sivas’ta kültür melezi ırkı ineklerin sayılarının Tablo 13’te de görüldüğü üzere
diğerlerine oranla çok fazladır. İlerideki yıllardaki beklentiler ise saf kültür ırkının
artması, yerli ve kültür melezi ırkının oranın azalması yönündedir.
Sivas ili genelinde büyükbaş hayvanların birim başına düşen süt verimlerinin
zamanla arttığı gözlenmiştir. Bunun nedeni ise sığır populasyonundaki genotip
değişimdir. Bu değişim devam etmektedir. Avrupa birliği ülkelerinde 2000 yılında
ortalama süt verimi inek başına 5.500kg’dır. Türkiye genelinde kültür ırkı ineklerde
yıllık süt verimi 4.080kg Sivas’ta kültür ırkı ineklerde ise bu verimlilik ancak
3.000kg’dır. Türkiye genelinde kültür melezi ırklarda yıllık ortalama süt verimi
2.448kg iken Sivas’ta ise 2000kg dir. Yine Türkiye genelinde yerli ırkların yıllık
ortalama süt verimi 816kg iken Sivas’ta ise 600kg’dır. Bu verilerden de anlaşılacağı
üzere Sivas ilinde tüm büyükbaş ırklarının süt veriminin Türkiye ortalamasının
altında olduğu görülmektedir.
51
Sivas ilinin süt üretimi Tablo 1.13‘te de görüldüğü gibi genel toplam olarak
242.578 ton’dur. Bu üretimin 237.545 tonu büyük baş hayvanlarda 5.033 tonu ise
küçük baş hayvanlardan karşılanmaktadır. 237.545 ton büyük baş hayvan sütünün
hayvan ırklarına göre dağılımı ise şöyledir. Saf kültür ırklardan 42,.561 ton, melez
ırklardan 175.459 ton, yerli ırklardan 18.697 ton, mandalardan 849 ton olmuştur.
Buradan şu sonuç çıkmaktadır. Sivas ilinde melez ırklardan elde edilen süt toplam
süt üretiminin yaklaşık %75’ini karşılamaktadır. Saf kültür ırkı hayvanlarsa toplam
süt üretiminin yaklaşık %18’i karşılanmakta, %7’sini ise diğerleri oluşturmaktadır.
Sivas’ta saf kültür ırkı hayvan sayısı diğer kültür melezi ve yerli büyükbaş
hayvanlara göre daha azdır.
Sivas’ın 242.578 ton süt üretimiyle, Türkiye süt üretimindeki payı yaklaşık
%3’tür. Sivas’ta üretilen sütün çoğunluğu il içerisinde tüketilmektedir. Sivas Tarım İl
Müdürlüğü verilerine göre her yıl Sivas’a diğer illerden 4.6 bin litre süt girişi
olmakta ilden dışarı illerle ise her yıl 0.14 bin litre süt çıkışı olmaktadır. Sivas’ta
üretimi gerçekleştirilen sütlerin ancak %2’si süt işleme tesislerinde işlendikten sonra
tüketime sunulmakta %98’i ise öz tüketim olarak tüketilmektedir. Sivas’ta süt işleme
tesisi sayısı dört adettir. Bu işletmelerin 3 tanesi il merkezinde 1 tanesi ise Şarkışla
ilçesindedir. Sivas il merkezinde olan süt işleme tesisleri Ulaş Süt- Yoğurt Sanayi ,
Tuğba Akabe, ve Er Süt’tür. Şarkışla ilçesinde olan süt işleme tesissinin adı ise
Maksutlu Süt’tür (Sivas Master Planı 2001:56)
Sivas’ta yalnız süt üretmek için kurulmuş süt inekçiliği ahırı sayısı çok azdır.
Sivas Tarım İl Müdürlüğü tarafından, Sivas’ta mevcut süt ineği sayısını ve verimini
artırmak için 1996 yılında yurt dışından damızlık düve ithal edilmiştir. İthal edilen
düveler Sivas’taki çiftçilere uygun ödeme şartıyla ile dağıtılmıştır. Lakin bu
düvelerin bir çoğu, yetersiz beslenmeden, bölgeye intibak sağlayamamışlardır. Bu
düveler ya beslenip kesilmiş ya hastalığa yakalanarak telef olmuş yada yetersiz
besleme sonucu sağlıksız danalar alınarak üretime devam edilmiştir.
52
Sivas’ta saf kültür ırkı büyükbaş hayvanların sayısını artırmak için Sivas
Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlükleri tarafından bir çok çalışmalar
yapmıştır.ılıyor yine Sivas’ta 1997 yılında damızlık sığır üreticileri birliği kurulmuş
olup bu birlik tarafından da saf kültür ırka ulaşmak için çalışmalar yapılmaktadır.
Amaç daha fazla süt ve et verimi sağlayan hayvan ırkına ulaşmak böylece
hayvanlardan alınan et ve süt verimini artırmak hem ülke hem de il ekonomisine
katkıda bulunmaktır.
Bu projeden bir yıl sonra yürürlüğe giren Alman hükümeti destekli Sığır
Yetiştiriciliği Enformasyon Sistemi Projesi (GTZ)’nin esas amacı ise Türkiye’ye
getirilen kültür ırkı sığırların genetik potansiyellerinin korunması ve geliştirilmesi
için Türkiye şartlarına uygun bir enformasyon sisteminin kurulup geliştirilmesi ve bu
sistemi yürütmek üzere özel bir yetiştirici birliği oluşturmaktır. Projenin normal
olarak 1996 yılı sonunda bitmesi gerekirken bu süre yapılan görüşmeler sonucu 31
aralık 1999 yılına kadar uzatılmıştır. Bu proje ile Türkiye’de ilk defa damızlık sığır
yetiştirmek amacı ile özel örgütlerin kurulması başlatılmıştır. Böylece bu projenin
uygulandığı illerdeki işletmelere ilave olarak anafi projesine dahil illerdeki damızlık
süt sığırcılığı işletmeleri de bu projeden esinlenmişlerdir. Bu iki proje kapsamına
giren illerdeki Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliklerinde soy kütüğüne kayıtlı
ineklerin laktasyon sayıları ve ortalama laktasyon verimleri (305 gün) 1996 yılı
53
itibariyle Tablo 19’da verilmiştir. Sivas ilinde süt veriminin aşağıdaki ilerliden süt
verimi en düşük olan ilden bile ortalama hayvan başına bir ton düşük verim alındığı
görülmektedir (Terlemez 2001:136).
Tablo 1.19’da görüldüğü üzere 17 il’de 1137 tane Damızlık Sığır yetiştiricileri
Birliğine kayıtlı işletme mevcuttur. Bu işletmelerde toplam 4111 Holstein Friesian
ineği bulunmaktadır. Mevcut 17 ilin, laktasyonunun ortalama süt verimi 5.434 kg’dır
Sivas’ta süt işleme sanayisinin gelişmemiş olması, süt üretimini artırmak için
uygulamaya konan projelerin amaçlarına ulaşmasını engellemiştir. Dolayısı ile proje
uygulamaları sonucu süt sanayisine kazandırılan süt miktarında beklenen artış
olmamıştır (Terlemez 2001:245).
54
Tablo 1.19: Anafi Ve GTZ Projeleri Kapsamına Giren İller Damızlık Sığır
Yetiştiricileri Birlikleri Soy Kütüklerine Kayıtlı Laktasyonlar Ve
Süt Verimleri
Damızlık Yet.Bir. İşletme Sayısı Laktasyon Sayısı Süt Verimi (kg)
Antalya 15 45 4.492
Balıkesir 76 55 6.538
Muğla 26 67 5.719
Sakarya 47 18 4.333
Kaynak: Anonim, 1996. Sığır Yetiştiriciliği Enformasyon Sistemi Projesi Uzatıldı. Türk Holstein
Friesian Yetiştiricileri Dergisi sayı 12, 1996,s..216.
55
İlde damızlık olacak verimi yüksek saf ırk inekleri bulmak çok
pahalıya mal olmaktadır,
İl’de Tigem’e bağlı Ulaş ve Hafik süt üretim işletmeleri mevcut iken,
Hafik Tarım ve Hayvancılık işletmesi var olan geniş arazi ve teknik ahırlarına
rağmen yanlış idare ve işetme yapısından dolayı yıllardır zarar etmekte olup,
sonunda 2004 yılında bir özel sektöre 40 yıllığına çok cüzi bir fiyatla kiraya
verilmiştir. Ulaş Tarım ve Hayvancılık işletmesi ise yıllardır aynı kapasiteyle
çalışmakta olup, üretim kapasitesini artırıcı bir gelişme gösterememiştir,
Sivas ilinin 1268 köyünde hala günümüze değin köylü olarak yaşayan
köylülerimizi köylü özelliğinde çıkarıp, üretici çiftçi özelliğine getirmeli.
Bunun için Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından kooperatifleşmeyi
sağlayacak yayınların yapılması, gerekirse köy muhtarlarıyla birlikte bu
organizasyonu sağlamak adına toplantılar, seminerler düzenlemeli köylülerin
bu organizasyonlara katılmaları sağlanmalıdır,
Dış ülkelerden ile getirilen bir çok damızlık süt hayvanı bölgeye
uyum sağlayamamış beklenilen verimler alınamamıştır. Hayvanlar yöreye
uyum sağlayabilmesi için üreticilere bilgi verilmeli motivasyon süresini
kısaltıcı önlemler alınmalıdır.
Fabrikaların süt alım fiyatları son derece düşük kalmıştır. Hem üretici
hem tüketiciyi korumanın tek yolu devlet desteğinin arttırılması ve
usulsüzlüklerin önüne geçilmesi için ciddi bir denetim mekanizması
oluşturulmasıdır (Çetin 2004:235).
Sivas ilindeki bir süt üreticisi ile örneğin Balıkesir bölgesindeki bir süt
üreticisi de devletten aynı miktarda destek primi almaktadır. Balıkesir İlinin
coğrafi koşulları, gelişmişlik düzeyi, iklimi, Sivas ilinden çok farklı
düzeydedir. Bu yüzden devletin süt üreticilerine teşvik primi verirken sosyal
ve ekonomik koşullarını gözeterek bu prim miktarlarını belirlemesi ildeki süt
üreticilerini daha çok süt üretmeye teşvik edecektir,
65
Sivas ilinin süt üretim merkezi olması yeterli değildir. İl’de üretilecek
sütleri işleyecek yeni bir çok süt fabrikasının kurulması gerekmektedir.
Bunun için il’de süt fabrikalarının kurulması cazip hale getirecek teşviklerin
sağlanması gerekmektedir,
Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, genel olarak zayıf meralar ile nadas, anız ve
bitkisel üretime uygun olmayan alanları değerlendirerek et, süt, yapağı, kıl ve deri
gibi ürünlere dönüştüren bir üretim etkinliğidir. Türkiye'nin doğal kaynaklarının,
özellikle çayır-meraların koyun ve keçi türlerine daha uygun oluşu, özellikle kırsal
kesimdeki halkın tüketim alışkanlıkları gibi etmenler, küçükbaş yetiştiriciliği için
uygun bir ortam yaratmıştır üretimden sağlanmaktadır. Bu durum, Türkiye’de
tarımın büyük ölçüde bitkisel üretime dayalı olduğunu göstermektedir (Sayın
2001:54).
Türkiye’de tarım sektöründen elde edilen toplam hasıla 1997 yılı verilerine
göre 5,204,047,986YTL’dir. Bunun % 68.29’u bitkisel üretimden, % 31.71’i
hayvansal üretimden elde edilmiştir. Toplam hayvansal üretim değeri içinde
küçükbaş hayvanlardan sağlanan üretim değeri % 18.44, büyükbaş hayvanlardan
sağlanan üretim değeri %58.58, iken diğer hayvansal ürünlerin elde edilen hasıla %
22.97’dir. Bu veriler de Türkiye’de ve hayvancılığın büyük ölçüde büyükbaş
hayvancılığa dayalı olduğunu göstermektedir (Terlemez 1999:123).
66
2003 yılı itibarı ile Sivas’ta sahip olunan 365.031 adet koyun ve 26.509 adet
keçiden elde edilen yıllık toplam süt miktarı 4709 tondur. Sivas’ta toplam 137.111
adet koyundan ancak bu kadar miktar süt elde edilmektedir. Bunu sağılan koyun
başına hesaplarsak yıllık ortalama sağılan koyun başına 34kg süt üretimi düşmektedir
bu rakam Türkiye ortalamasının altında bir rakamdır.
Geçmiş yıllarda Sivas’ın bir çok köyünde ortalama 2000 hatta 3000 adet
koyundan oluşan sürüler mevcut iken, günümüzde bir çok nedenlerden dolayı koyun
sayılarında büyük düşüşler olmuş. Bir çok köyde küçükbaş hayvancılık yok
olmuştur.
Sivas ili küçükbaş hayvan yaylımı için uygun arazi yapısına sahiptir. Yaylımla
beslenen koyunlar yaylım haricinde herhangi bir besiye tabi tutulmadan
etlenebilmektedir. Sivas yöresinde hayvanların etine lezzet katan kekik gibi otlatın
bolluğu dikkate de alındığında kaliteli et üretiminde üstünlükler ortaya
koyabilecektir.
Sivas ili genelinde süt üretim miktarları içinde koyun sütünün payı % 9.46,
keçi sütünün payı %2.89 ve sığır sütünün payı ise % 87.65’dir. Kırmızı et üretim
değeri içinde koyun etinin payı % 22, keçi etinin payı % 2.75 ve sığır etinin payı da
% 75.24’tür. Deri üretim değeri içinde ise koyun derisinin payı % 59.11, keçi
derisinin payı % 4.07 gibi önemli düzeylerdedir. Sığır derisinin payı ise % 36.82’dir
(Kaya 2004:58).
otlatılmaktadır. Fabrika yemi kullanımı ise yok denecek kadar azdır (Akman
1992:25).
Türkiye’de kaba yem kaynağı olan bu doğal vejetasyonun %3’ü (644.373 ha)
ot biçmek suretiyle yararlanılan çayırlar, geri kalan %97’si ise (21.101.322 ha)
hayvan otlatılmak suretiyle yararlanılan meralardır Ayrıca, bugünkü hayvan sayısı
69
dikkate alındığında kaba yem ihtiyacı 50 milyon ton iken, ülkemizde ancak 28
milyon ton üretilebilmektedir. Dolayısıyla, halkımızı besleyememekte ve et ithal
etmek zorunda kalınmaktadır (İlkay 2003:85).
Sivas ili bilindiği gibi göç veren illerimizin başında gelmektedir. Daha
önceleri köylerinde küçükbaş hayvancılıkla uğraşan Sivas köylüsü koyununu satıp
büyük şehirlere iş aramaya yönelmişlerdir. Tabi ki bu durduk yere ortaya çıkan bir
eğilim değildir. Eğitime verilen önemin zamanla artması, çocukların eğitimi için
köylerdeki okulların yeterli olmaması da göçü etkileyen sebepler arasında yer
almıştır.
450
400
350
Üretim(bin ton)
300
250
200
150
100
50
0
1967 1970 1980 1985 1990 1995 1998
Şekil 1.3’te Güney Doğu Anadolu bölgesinin diğer bölgelere oranla küçük baş
hayvan üretiminde önde olduğu gözlenmektedir. Fakat 1990 yılından sonra bu
bölgede de üretimde düşüler gözlenmektedir. Bunu sebebi de 1990 yılından sonra o
bölgedeki terör hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Orta doğu bölgesi içerisinde yer
alan Sivas ilinde de 1980 li yıllarda 200 bin civarında olan küçük baş hayvan
sayısında düşüşler yaşandığı ortaya çıkmıştır. Küçükbaş hayvan sayısı tüm
bölgelerde azalmıştır. Bunun sebeplerinde biride tüketici tercihlerden de
kaynaklanmaktadır. Günümüzde tavuk eti de tüketici tercihlerini değiştiren,
tüketicileri koyun eti tüketmek yerine tavuk tüketmeye çeken faktörlerden biri
olmuştur.
71
23,00
21,00
19,00
17,00
verim kg/baş
15,00
13,00
11,00
9,00
7,00
5,00
1967 1970 1975 1980 1985 1990 1995 1998
Şekil 1.4’te görüldüğü üzere Orta Doğu Bölgesinde yer alan Sivas’ta
küçükbaş hayvanlarının veriminin 1990’ lı yıllarda ortalama 16 kg.a kadar düştüğü
daha sonraki yıllarda ise verimliliğin giderek artığı gözlenmektedir. Bu grafikten de
anlaşılabileceği gibi Sivas bölgesi Ege - Marmara gibi bölgelere oranla et veriminde
daha iyi bir durumdadır. Fakat bu yeterli değildir ortalama verim son yıllarda
ortalama 20 kg civarındadır. Bu ortalama verimin en az 25 kg olması gerekmektedir.
sorunları ile çoğu konularda aynıdır. Farklılık olarak küçükbaş hayvancılığı Türkiye
Yöre de adak kurbanı diye bir inanış hakimdir. İşte birinin çocuğu olduğunda
veya başından bir kaza geçtiği zaman kurban olarak bir koyun veya keçi kesilir.
Ancak böylece küçükbaş hayvan talebi ilde ortaya çıkmaktadır. Hayvanların et
verimleri düşük olduğu için kurban bayramlarında da satışları azalmıştır. Küçükbaş
hayvanlarındaki verim sorunu, Türkiye genelinde yaşanmakta olan bir sorundur.
Öneriler
Sivas ilinden göçlerin çok olması, köydeki gelir kaynaklarını sınırlı olması
şehre göçü daha da gerekli kılmaya başlamıştır. Küçükbaş hayvan, et tüketimini
özendirici reklamların yapılması bu sektörün gelişmesine katkı sağlayacaktır. Tavuk
etindeki talep artışı yalnızca tavuk eti talebinde olmamıştır. Salam, sucuk, sosis
yapımında da tavuk etinin kullanılması ve bu ürünlerin geniş pazarlama ağına sahip
74
Kanatlı kümes hayvanı çeşitliliği içinde kaz ve ördek yetiştirme de bir başka
üretim koludur. Genellikle et, tüy, yağ, yumurta ve gübre gibi verimleri için
yetiştirilmektedir. Özellikle son yıllarda bazı Avrupa ülkelerinin taleplerindeki artışa
paralel olarak Türkiye’de de dikkat çekmeye başlamıştır. Özellikle soğuk iklimlerde
kolaylıkla üretilebilmesi bu hayvanlara bir avantaj getirmektedir. Kanatlı
hayvanlardan kaz özellikle Kars, Erzurum gibi soğuk bölgeler başta olmak üzere
Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirilir. Ördek ise Türkiye’nin her bölgesinde
rahatça üretilen bir hayvandır. Antalya ve Ankara’da Pekin, Kastamonu’da Muskovi
ördeğinin ticari amaçla üretilme çalışmaları yapılmaktadır. Gerek kaz, gerekse ördek
halk tarafından ciddi bir ticari amaç gözetmeden, yalnızca ailenin kendi
gereksinimlerini karşılamak amacıyla üretildiği için özel bir barınak ve teknoloji
kullanılmamaktadır. Ancak bu işi ticari olarak yapmayı planlayan girişimciler vardır.
Bunlar üniversitelerdeki konunun uzmanı öğretim üyelerinin önerileri doğrultusunda
75
Sivas ili kanatlı hayvan üretimi olarak köylü üretiminin haricinde gelişmiş
kanatlı hayvan çiftliklerine sahip olan bir il değildir. Sivas’ta tavuk ve yumurta
üretimine Ulaş Üretme Çiftliği öncülük etmiştir. Sivas merkez ilçede iki adet tavuk
üretme çiftliği ve Şarkışla ilçesinde bir tane yumurta üretme çiftliği mevcuttur. Sivas
ili tavuk eti ve yumurta ihtiyacını genellikle diğer şehirlerden karşılamaktadır.
Köylüler tarafından üretilen köy tavuğu diye adlandırdığımız tavuk ve benzeri
türdeki hayvanlar köy pazarlarında satılmaktadır. Fiyatları fabrika tavuklarından
pahalı olmaktadır. Sivas ilinde tavuk çiftliği kuracak müteşebbislerin yeterli sayıda
olmaması bu ili bu sektörde geri bırakmıştır.
Kanatlı hayvan üretim ve bakım konuları daha çok teknik bilgi ve deneyim
gerektirmektedir. İlde bu sektöre ara eleman bulamama, özel girişimcileri
etkilemiştir,
Türkiye genelinde tavuk ve yumurta üreten büyük işletmeler için ilin cazip
hale getirilmemiş olması,
yapına giren ham maddelerin çeşitliliği ve kalitesi kadar hijyenik durumu da oldukça
önemlidir. Son yıllarda pek çok ülkede halkın ilgisinin, BSE olgusu, dioksin
kontaminasyonu, bakteriyel bulaşmalar, kimyasal kalıntılar ve antibiyotiklere karşı
direnç oluşumu nedeniyle hayvansal kaynaklı gıdalar üzerinde yoğunlaşması, hayvan
yemlerinin güvenilir nitelikte olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Yemlerde
meydana gelen olumsuzluklar genellikle mikroorganizmalar, yem zararlıları,
kimyasal ve fiziksel kontaminantlar tarafından gerçekleşmektedir. Kontamine
yemlerin tüketilmesi ile hayvanlarda performans düşmekte, hastalıklar şekillenmekte
ve neticesinde insan sağlığı olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Bu nedenle yem
endüstrisinde hayvanların beslenme programlarında ve yemlerin üretilmeleri
aşamalarında kalite güvence programlarına uyulması amaçlanmalıdır. Biyo
güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla yemlerin yetiştirilmesi, islenmesi, paketlenmesi,
taşınması ve tüketilmesi aşamalarında HACCP (Hazard Analysis Critic Control
Point, Tehlike Analizleri ve Kritik Kontrol Noktaları) ilkelerini de içeren biyo
güvenlik programlarının etkili ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi sorunsuz bir
yem üretimi için oldukça önemlidir. 2. Yem endüstrisinde biyo güvenliğin tanımı
Yem endüstrisinde biyo güvenlik, ham maddenin tarlada üretimi, fabrikaya gelişi ve
islenip son ürün olarak fabrikadan çıkısına kadar geçen evrelerde son üründe fiziksel,
kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan oluşabilecek tehlikelerin elimine edilmesi,
personel eğitimi, fabrikada kullanılan aletlerin bakım ve temizliği gibi konuları
içerisine alan önlemler dizisidir. Biyo güvenlik, infeksiyöz hastalıkların
önlenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir (Taşkın 2004:224).
Tablo 1.23’te görüldüğü gibi Sivas ili kovan sayısında, Türkiye’de 123.886
adet kovanla 6. sırada Bal üretiminde ise 2.434 ton ile 5. sırada yer almaktadır.
Sivas’ın ilçelerinden Zara ilçesinde üretilen, Zara balının özel bir yeri vardır.
Bunun sebebi iklim özelliklerinin ve floranın uygun olması nedeniyle kaliteli,
kendine has, aroma ve görünüme sahip olmasıdır. Zara bölgesinde birçok ballı bitki
bulunmaktadır bunların başlıcaları,
Sivas ilinde bal üreticileri sahip oldukları arı kolonilerinin genellikle güney
illerinde kışlatmaktadırlar. Sonbahar ve erken ilkbaharda yeterli ve etken olarak
yapılan varroa mücadelesi ve her yıl kolonilerin ana arıları değiştirildikten sonra,
erken ilkbahardan itibaren kolonilerin beslenmesi yapılır. Bu besleme programı ana
nektar akımı başlangıç olan 15 Haziran tarihinden 2-3 hafta öncesine kadar
sürdürülür. Böylece arıcı kolonileri bal sezonuna güçlü bir şekilde hazırlanmış olur.
Bu tarihten sonra herhangi beslenme yapılmaksızın arıların doğadan getirdikleri
nektar ile bal yapmaları sağlanır. Ana nektar akımı sonu olan 1-10 Ağustos tarihleri
arasında bal hasadı yapılarak katkısız ve organik diyebileceğimiz bal üretilmiş olur
(Mahiroğulları 1999:59).
81
Sivas İli coğrafi konumu, ilklimi ve bundan dolayı yörede yetişen çiçeklerin
özelliği bakımından arıcılığa uygunluğunu kanıtlamış bir ildir. Bu il’de arıcılığın
geliştirilmesi için bu meslekle uğraşanlara devlet tarafından hiçbir destek
verilmemesi en önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaz aylarının
gelmesiyle Sivas iline diğer illerden bir çok arıcı gelmekte ve arılarını Sivas ilinin
muhtelif bölgelerinde beslemektedirler. Sivas ilinde arıcılıkla uğraşanlarla yapılan
görüşmeler sunucu elde edilen bilgiler ışığında arıcıların sorunlarını şu şekilde
sıralayabiliriz.
Diğer illerden gelen arıcılar, Sivas yöresinde çıkan balın kalitesini düşüren
üretimler yapmaktadır.
İl’de kilogramı 6 milyon olan bal ve yine kilogramı 30 milyon olan petek
balının ortaya çıkması gibi sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Bu da kalite konusunda
tüketicilerde değişik fikirlerin olumsuz bakış açılarını doğurmaktadır.
Öneriler
Sivas’ı kaliteli bal üreten bir bölge haline sokmak için bölgede üretilen
ballardan istatistiksel metotlarla numune alınıp analiz edilmesi ve bu analizlerin
sonucu kamuoyuna bilgi verilmesi,
83
Sivas alabalık yetiştiriciliği için gerekli şartlara sahip bir il’dir. Sivas İl’inde
Alabalık yetiştiriciliği Gürün ilçesinde yoğunlaşmıştır. Gürün ilçesinde 36 tane
ablalık yetiştiren tesis mevcuttur. Bu tesisler gürün ilçesinde Tokma deresini
oluşturan kaynak üzerine yoğunlaşmıştır. Bunun haricinde Zara ilçesi Ütük köyünde
bir alabalık üretim işletmesi ve Ulaş Tecer dağı eteklerinde Tecer ırmağının
kaynağında bir alabalık işetmesi mevcuttur. Sivas’ta alabalık çiftlikleri Gürün
ilçesinde yoğunlaşmasının ana sebebi buradaki su kaynağındandır. Gürün ilçesindeki
kaynak suyunun alabalık üretmek için uygun özellikte ve bollukta olmasındandır.
Buradaki alabalık üretme çiftliklerinde üretilen balıklar çevre il ve ilçelere
pazarlanmaktadır.
Öneriler
Deniz alanı, Hazine ve Orman arazilerinde 15 yıl olan kira müddetinin 25-
30 yıla çıkarılması, kira yenileme işlemlerinde kuruluşlara göre farklı politikalar
izlenmemesi (Şener 2003:5).
HAYVANCILIK PROJELERİ
Tablo 1.24’te Sivas ili için Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından
hazırlanmış olan uygulaması devam eden ve ileride uygulanacak projelerin
durumları verilmiştir.
PROJELER
İkinci büyük darbe, EBK, SEK ve Yem Sanayi gibi tarımsal kuruluşların
özelleştirilmesiyle geldi. 1952 yılında kurulan EBK, özelleştirildiği 1995 yılına
gelindiğinde 29 kombinaya sahipti. Bu kombinalar gerek üreticinin yetiştirdiği
hayvanların değerlendirilmesinde, gerekse hayvan hastalıklarının denetlenmesinde
önemli bir işleve sahipti. Özelleştirme sonrasında bu kombinalardan 10’da 9’u
kapatılmış bulunmaktadır. EBK şu anda et piyasasında yüzde 5 paya sahip,
kapatılmayı bekleyen bir küçük işletme durumuna düşürülmüştür. SEK ve Yem
Sanayi açısından da benzer bir gelişme söz konusudur.
2001 krizi sırasında besicilere verilen kredi faizlerinin yüzde 200’lere ulaşması
ise hayvancılığa vurulan son darbe olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda et ithalinin
yasaklanması ve borçların yeniden yapılandırılması gibi “onarım” amaçlı tedbirler,
hayvancılık tekrar cazip hale getirilemediği için istenilen sonucu vermemiştir.
Gelişmiş ülkelerde kaliteli kaba yem tüketim oranı hayvan yemi tüketiminin
yüzde 90’ını oluştururken, ülkemizde bu oran yüzde 10 düzeyindedir. Karma
yemlerin yapısına giren hammaddede dışa bağımlılık yüzde 50’nin üzerindedir.
Hayvancılıktaki girdi maliyetleri gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında 3-4 kat daha
yüksektir. Girdi maliyetlerinin en önemli bölümünü yem fiyatları oluşturmaktadır.
Bu ölçüde yüksek yem fiyatı ödeyerek hayvancılık yapan üreticinin, yurt dışından
gelen sübvansiyonlu ya da kaçak etle rekabet etmesi mümkün değildir.
1990 yılında kayıt altında 560 bin ton et üretilmişti; Türkiye’de et üretiminin
en fazla yüzde 50’sinin kayıt altına alınabildiği düşünülürse, Türkiye’de gerçek et
üretiminin 1 milyon 200 bin ton civarında olduğu hesap edilmektedir. Ancak,
karşılaştırma açısından kayıt altındaki rakamlara bakıldığında, bu rakamın (560 bin
ton) 2002 yılına gelindiğinde 420 bin tona düştüğü görülüyor. Kırmızı et açısından
bakıldığında 1990’da 450 bin ton olan kayıtlı üretim, 2002’de 259 bin tona
düşmüştür (Kaya :2003:85).
93
Kişi başına tüketim açısından bakıldığında, 1990 yılında kişi başına yılda 9
kg kırmızı et tüketilirken, bu rakam 2002’ye gelindiğinde 6 kg.a düşmüş bulunuyor.
Bu rakam AB ülkelerinde yıllık 22 kg. ABD’de ise yıllık 45.8 kg.dır. Bir kişinin
tükettiği yıllık toplam et tüketimine bakarsak, bu rakam AB ülkelerinde yılda 60-70
kg iken Türkiye’de 20 kg.ın altındadır (Kaya :2003:87).
Sığır eti üretiminin, tüketimi karşılama oranındaki düşüş eğilimi 2002 yılında
da sürdü ve yüzde 104.9'a geriledi. Sığır eti üretimi 367 bin ton, talebi ise 350 bin ton
olarak hesaplandı. 2003 yılında ise sığır eti üretiminin talebi karşılama oranı yüzde
103.3'e geriledi. Sığır eti üretiminin yüzde 3.8 oranında artarak 378 bin ton olduğu
2003 yılında, talep ise yüzde 5.4'lük artışla 369 bin tona çıktı. Sığır eti üretimi yüzde
0.8 geriledi, 2004 yılında talep ise yüzde 5.1 oranında arttı. Sığır eti üretiminin talebi
karşılama oranı 2004 yılında yüzde 97.4'e geriledi. Böylece ilk kez 2004 yılında
Türkiye’de sığır eti açığı oluştu. 2005 yılında sığır eti üretiminin yüzde 1'lik
gerilemeyle 374 bin tona düşeceği, talebin ise yüzde 5.4'lük artışla 409 bin tona
çıkacağı hesaplanıyor (http:// www.tügem.gov.tr/tügemveb 15.05.2005)
Koyun eti üretimi de artan talep karşısında gerilerde bulunuyor. 1999 yılında
132 bin ton olan koyun eti üretimi, 2004 yılında 97 bin ton olarak hesaplandı. Koyun
eti talebinin 125 bin ton olacağı gelecek yıl ise üretimin 96 bin tona gerileyeceği
tahmin ediliyor. Buna göre koyun eti üretimi talebin ancak yüzde 76.8'ini
karşılayabilecek.
94
Hayvan girişleri için esas olarak İran ve Irak sınırlarında yer alan Şemdinli,
Yüksekova, Başkale gibi merkezler kullanılmaktadır. Bu bölgelerdeki otorite
boşluğu ya da şu anda bölgeyi yöneten güçlerin göz yumması nedeniyle, kaçakçılar
tarafından İran, Afganistan, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerden toplanılan sığır ve
koyunlar ülkemize sınırdan sokulmaktadır. Bu hayvanlar ya o bölgede kesilmekte, ya
da canlı olarak “kaçak” sevk edilmektedir. Bazen de, bu hayvanlara menşe
95
2.BÖLÜM
PAZARLAMA VE ÖRGÜTLENME
kayıtlarına göre il merkezinde irili ufaklı 660 ahır bulunmaktadır (Sivas Belediyesi
Yayınları 2005:3).
Üretici
Öz
Tüketim
Şekil 2.1’de ilk pazarlama kanalı olan üretici-öz tüketim kanalı yer
almaktadır. Burada üretici, üretip beslediği hayvanı kendi tüketmek için üretmekte ve
beslemekte olup, pazara hayvan arz etmemektedir. Günümüzde halen yalnızca kendi
et ihtiyacını karşılamak için 2-5 koyun besleyen, ailesinin ve yakın çevresinin
kurbanlık hayvan ihtiyacını karşılamak için büyükbaş veya küçükbaş hayvan
besleyen çiftçilerimiz mevcuttur. Bu üreticiler, “Üretici-Öz Tüketim” pazarlama
kanalının içinde yer almaktadırlar.
Üretici
Mezbahane
Et
Tüketici
Sakatat, deri ve bağırsaklarını ise mezbahanede sakatat satın alan, tüccarlara satarlar.
Üretici
Hayvan pazarı
Mezbahane
Et Market
Tüketici
Şekil 2.3’te yer alan pazarlama kanalı, Sivas ilinde çok uygulanan et
pazarlama kanallarından birisidir. Et marketler, dükkanlarında satacakları hayvanları
il ve ilçe canlı hayvan pazarlarına giderek satın alırlar. Satın aldıkları hayvanları
kendi vasıtalarıyla veya pazarda hayvan nakliyesi yapan nakliyeciler tarafından
mezbahanelere getirerek veya getirterek kestirirler. Sivas’ta bulunan et marketlerin
sahipleri, bilakis kendileri hayvan pazarına giderek, pazarda beğendikleri hayvanları
pazarlık usulü satın almaktadırlar.
Üretici
Hayvan Pazarı
C.Hayvan Borsası
Hayvan Tüccarı
Mezbahane
Et Market
Tüketici
Şekil 2.4’te Şekil 2.3’te yer alan kanalın içerisine, canlı hayvan borsasının da
girdiği görülmektedir. Sivas’ta Ticaret Borsası bulunmaktadır. Sivas Ticaret Borsası
zamanda canlı hayvan borsasını da içerisini alarak bu görevi ifa etmeye
çalışmaktadır. Sivas’ın canlı hayvan pazarının kurulduğu alanın içerisinde canlı
hayvan borsasının yeri mevcut olup, genellikle toplu canlı hayvan satışlarında işlem
yapılmaktadır. Sivas Canlı Hayvan Borsası, Sivas’taki canlı hayvan fiyatlarının
belirlenmesinde yeterince etkin rol oynayamamaktadır.
Sivas gibi hayvan potansiyeli geniş bir ilimizde üreticiler ürettikleri canlı
hayvanları hangi fiyata satabileceklerini, yine besiye alacakları besilik danaların
hangi özellikte olanının, hangi fiyata alabileceklerini, hangi üreticide satılık kesime
gelmiş hayvan olduğu, hangi üreticide satılık besilik dana olduğu, hangi üreticide
satılık damızlık hayvan mevcut olduğu gibi bilgilerin ilan ve reklam edilmesi, Sivas
hayvancılığının canlı hayvan pazarlama sorunlarına yardımcı olacaktır. Canlı hayvan
105
borsalarının kuruluş amaçları, yukarıdaki belirtilen tüm işlemleri içine alacak şekilde
düzenlenmiştir.
Üretici
Et market
Tüketici
Sivas’ta üretilen sütlerin bir kısmı, öz tüketim olarak tüketilirken bir kısmı, süt
olarak satılmakta bir kısmı da yoğurt, peynir, tereyağ vb. ürünler üretilerek piyasaya
sürülmektedir. Sivas ilinde süt pazarlaması konusunda gelişmiş bir yapı
bulunmamaktadır. Sivas ilinde bulunan süt fabrikaları üretilen sütün ancak %3’lük
bir bölümünü alıp, işleyerek piyasaya sunmaktadır. Süt fabrikalarının işledikleri
sütleri sattıkları piyasayı, Sivas il merkezi ve merkeze bağlı yakın ilçeler
oluşturmaktadır. Üretilen süt ve süt ürünlerinin kaliteli veya kaliteli olmadığından
ziyade yerli üretimin Sivas ilinin kendi ihtiyacını dahi karşılayamadığı aşikardır. Süt
ürünlerinin pazarlanması konusunda, Sivas’ta bulunan Ulaş Süt fabrikası ve Er Süt
fabrikasıyla yapılan görüşmelerde şu sonuçlar ortaya çıkmıştır. Sivas’ta süt
fabrikalarına gelen sütün büyük bir bölümüyle yoğurt ve ayran yapılmaktadır.
Üretilen yoğurtların büyük bir bölümü fabrika tarafından il ve ilçelerde bulunan yerel
ve ulusal marketlere pazarlanmaktadır. Üretilen ayranlar ise son yıllarda Sivas ilinde
mantar gibi çoğalan et ve tavuk döner lokantalarına pazarlanmaktadır. Fabrikalarla
yapılan görüşmelerde Sivas ili dışına süt ve süt mamullerinden hiçbir ürünün
pazarlanmadığı tespit edilmiştir.
Tüm Pazar stratejisinde işletme, pazarın tamamını bir kitle veya tek bir birim
olarak ele almaktadır.Bu stratejide mamul, kitlesel olarak üretilir, tek bir fiyat
belirlenir, kitlesel olarak tutundurulur, dağıtılır ve pazarı oluşturan tüketiciler
arasında yeterli sayıda alıcının mamulü satın alması beklenir. Tüm pazar stratejisinin
en büyük avantajı, üretimin kitlesel olarak yapılması nedeniyle, birim maliyetlerin
düşmesidir. İşletmenin bu stratejiyi seçebilmesi için, tüketicilerin önemli bir kısmının
mamule aynı biçimde ihtiyaç ve istek duymaları gerekir. Hayvansal gıda ürünlerinin
bir çoğununu, bu kapsam içerisinde kaldığını söyleyebiliriz.
ÖNERİLERİ
Son yıllarda bir çok firmanın tavuk ve hindi eti karışımı ile ürettikleri
sucukların piyasada uygun fiyatlarda satılması, bu işletmelerin pazar paylarını
düşürmektedir.
Sivas’ta mevcut süt işleyen fabrika sayısı’nın 2006 yılı itibarı ile üç tane
olduğunu belirtmiştik. Bunlardan ikisi Sivas il merkezinde bir tanesi ise Şarkışla
ilçesindedir. Sivas il merkezinde 2003 yılında üç süt işleme fabrikası (Ulaş Süt –
Tuğba Süt-Er Süt) mevcut idi. 2006 yılında ise bu rakam (Ulaş Süt –Tuğba Süt)ikiye
düşmüştür. 2003 yılında kriz yaşayan Tuğba Süt fabrikasını Er süt fabrikasının sahibi
olan Er holding satın alalarak bünyesine katmıştır. Er holding kendi mevcut süt
fabrikasını (Er Süt fabrikası) kapatarak, Tuğba süt fabrikasını işletmeye devam
etmektedir. Görülüyor ki Sivas’ın nüfusu artmasına, teknolojideki gelişmelere
rağmen Sivas’ta süt işleyen firma sayısı artmamış aksine azalmıştır. Büyükbaş
hayvan sayısının bu denli çok olduğu bu Sivas ilinde hayvancılığın lokomotifi
olacak süt işletmelerinin artmaması il için üzücü bir durumu ortaya koymaktadır. Var
olan işletmelerinde bir çok sorunla karşı karşıya olduğu tespit edilmiştir. Bu sorunları
sıralayacak olursak;
İlde toplu süt alımı yapılan işletme sayısı azdır, süt fabrikalarına süt
teslim eden en büyük işletme Ulaş çiftliğini saymazsak, günlük ancak 250
litre civarında süt teslim etmektedir.
Kış mevsiminin aksine yaz aylarında sütün bol olması, buna rağmen
pazarın daralması nedeniyle süt depolama sıkıntıları yaşanmaktadır,
MASTER PLANI
Sivas ili Tarım Master Planı. TCP/TUR//8924 “İl Tarım ve Kırsal Kalkınma
Master Planının Hazırlanmasına Destek Projesi” kapsamında Tarım ve Köy işleri
Bakanlığı elemanları tarafından hazırlanmış iki pilot (Sivas ve İzmir ili) master
planından biridir. Bu tarımsal master plan, yerel düzeydeki tarımsal planlamanın
pratik yapılabilirliğini göstermenin yanında, diğer iller için hazırlanacak planlar
içinde başvuru kaynağı niteliğinde olan bir çalışmadır.
Sivas ilinde, alan çalışmasına başlamadan önce, ildeki kamu kurumları özel
sektör ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ilgili olarak paydaşlar (stakehoder)
toplantısı yapılmıştır.
Sivas ili master planı sekiz bölümden oluşmaktadır. Plan öncesi durum
(background) , amaç, kapsam ve yönetim birinci bölümde; planı etkileyebilecek plan
ve politikalar ise ikinci bölümde sunulmaktadır. Üçüncü bölümde ilin biyo-fiziksel,
sosyo-ekonomik özellikleri, üretim sistemleri, pazarlama sistemleri ve tarım
hizmetlerini içine alan il yapısına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde; ilin doğal
fiziksel, insan ve kurumsal kaynak boyutunu içine alan tarımsal kaynak envanteri
tanımlanmıştır. Beşinci bölümde; tarımın performansı (yerel ekonomiye katkısı,
üretim ve verimlilik, bölgesel ve ulusal ekonomi ile bağlantılar) ele alınmıştır.
Altıncı bölümde ise; ilin kalkınmasıyla ilgili problemleri, potansiyelleri ve
sınırlılıkları incelenmiştir. Yedinci bölümde; kalkınma amaçları ve stratejileri
formüle edilmiştir. Sekizinci bölümde, program ve projeler tanımlanmış olup
program ve projeleri içeren birleştirilmiş (consolidated) kalkınma önerileri
belirlenmiştir.
118
3. BÖLÜM
3.1. UYGULAMA
buna rağmen ürünler üzerinde tüketici tercihlerine cevap verecek üretim yapılması ve
bu yolda belli organizasyonların gerçekleştirildiği zaman ne tür sonuçların alındığı
da bu anketimizde yer alacaktır.
Sivas ilinde üretilen hayvansal gıda ürünlerini tercih eden yaş, meslek, gelir
vb. gruplarının bilinmesi var olan müşteri potansiyelinin bilinmesi açısından da
önemlidir. Böylece Sivas üreticileri müşterileri grupları hakkında bilgi edinmiş
olacaktır. Sivas’ta hayvansal ürünler bakımından halihazırda hangi ürünlerin tercih
edildiği o ürünlerin üreticilerini daha fazla üretime yöneltecektir. Sivas
ekonomisinde gün geçtikçe önemi ve pazar payı artan ulusal ve bölgesel marketler
üretilen malların pazarlamasında önemli söz sahipleridir. Marketler, tüketiciler hangi
hayvansal ürünleri almak istiyorlarsa o ürünlere standlarında yer vereceklerdir.
Buradan da şu sonuç çıkacaktır. Sivas’ta üretilen ürünler kalitesiyle, fiyatıyla kendi
reklamını oluşturmalıdır ki Sivas içi ve dışında müşteri potansiyelini artırsın. Sivas
ilinde 2005 yılı itibarıyla Gima, Migros ve Yimpaş gibi ulusal marketlerin yanında
Öncü, Marka, Dilek, Maraton market gibi ilde 2-6 şubesi olan bölgesel marketler
mevcuttur. Yukarıda saydığımız ulusal ve bölgesel marketlerin yanında mağaza
büyüklüğü ve mağazadaki mal çeşitliliği açısından daha az çeşit mal satılan
marketlerde mevcuttur. Fakat günümüzde yukarıdaki saydığımız ulusal ve yerel
marketler Sivas merkezde pazarın %80’inin ellerinde bulundurmaktadırlar.
İkametgah Oranı(%)
Frekans
Süreleri
1 yıl 12 3,0
2-4 yıl 83 20,8
5-7 yıl 75 18,8
8-10 yıl 51 12,8
11-15 yıl 46 11,5
15 yıldan fazla 133 33,3
Toplam 400 100,0
Ankete katılanların büyük bir kısmını orta gelire sahip ailelerin oluşturduğu
gözlenmiştir.
124
Ankete katılan kişilerin evli ile bekar oranlarının birbirine yakın olduğu gözlenmiştir.
Ankete katılan kişilerin farkı hane nüfuslarından oluştuğu, hane nüfusu sayısı
ortalama 5 kişiden oluştuğu gözlenmiştir.
Ankete katılan evli kişilerin eşlerinin, tahsil durumları ilkokul, ortaokul ve lise
mezunu olmada yoğunlaştığı gözlenmiştir.
127
Ankete katılan kişilerin kırmızı eti %49.8 oranla kasaplardan satın almalarının
gözlenmesi halen geçmişteki “kasaptan et alınır” alışkanlığının devam ettiğini ve
ayrıca mahalle kasabı kültürünün il’de devam ettiğini göstermektedir.
Ankete katılanların, kurban kesiminde daha çok erkek cins hayvanı tercih ettiği
gözlenmiştir.
kuş gribi söylemlerinden tüm ülke tüketicileri etkilendiği gibi Sivas tüketicileri de
etkilenmiş tavuk eti tüketiminde büyük düşüşler yaşanmıştır. (Tablo 3.15)
Tablo 3.15: Aylık Tavuk Eti Tüketim Miktarlarının Dağılımı
Türkiye’de tavuk eti üretim sektörünü artmasıyla, Sivas’ta da yalnız tavuk eti
satan marketlerin sayısı zamanla artmıştır. Ankete katılanların tavuk eti tüketiminde
yalnız tavuk eti satan marketleri tercih etmesi doğal bir sonuç olarak gözlenmiştir.
131
Ankete katılanların kutu pastörize sütü tercih etme oranın % 43 oranla birinci
sırada olması yeterli değildir. Bu oranın daha yüksek seviyelerde çıkması,
ekonomik ve eğitim düzeyinin yükselmesine bağlı olduğu da gözlenen bir gerçektir.
Ankete katılanları çoğunlunun kutu süt alımında, Ülker İçim Süt’ü tercih
ettikleri gözlenmiştir.
Ankete katılan kişilere poşet süt alımınızda tercih ettiğiniz marka hangisidir
diye sorulmuştur.Anket sonucu %24,4 oranında Ulaş süt cevabı alınırken, %14,3
oranında Tuğba süt cevabı alınmış %23,8 ‘i fark etmez cevabını vermiştir. Poşet Süt
almıyorum diyenlerin oranı da %37,3 olarak ortaya çıkmıştır.
Ankete katılanların, yaklaşık yarısı içi yumurta üreticisi firmanın adının önemli
olduğu gözlenirken diğer yarısı için önemli olmadığı gözlenmiştir.
136
Ankete katılanların büyük bir kısmı (65,8) için peynir alımlarında peynirin
markasının önemli olmadığı gözlenmiştir.
139
Ankete katılanların %46’sının petek balı tercih ettiği gözlenmiştir. Hiç bal
almıyoruz cevabını verenlerin %21 oranında olması da dikkate alınması gereken bir
sonuç olarak ortaya çıkmıştır.
Ankete katılanların yarıya yakının her malı aynı marketten aldıkları, diğer
yarısının ise her malı ayrı marketlerden almadıkları gözlenmiştir.
Durumları
Ankete katılan kişilere Sivas’ta üretilen sığır eti, koyun eti, süt, yoğurt, bal,
alabalık, peynir, tereyağ, pastırma, sucuk ve diğer ürünler içerisinden en çok
beğendiğinizi 1den 5’e kadar diye sorduğumuzda aşağıdaki anket sonuçları ortaya
çıkmıştır. Bu sonuçlarda, tercihlerin puanlanmasına gidildiğinde frekanslar tercih
edilme önemi ile çarpıldığında beğenilme puanı ortaya çıkmıştır. Örneğin Sığır etinin
beğenilme puanı. (208*5)+(18*4)*(25*3)+(15*2)+(19*1)=1236 olarak çıkacaktır.
Maksimum puan her ürün için 400*5=2000 olacaktır. Yorumlar buna göre
yapılacaktır.
141
Sığır etinin beğenilme puanı 1236 olarak çıkmıştır derecede ankete katılanlar
en çok beğendikleri Sivas hayvansal ürünü sıralamasında %52 oranında Sığır etinin
1.sırada beğendiklerini belirtmişlerdir. %28,75 oranında ilk beş tercih içerisinde
kırmızı ete hiç puan çıkmadığı gözlenmiştir.
Koyun eti beğenilme puanı olarak ankete katılanlardan 839 puan almıştır
Ankete katılanlarda 1 olarak en çok koyun etini beğeniyoruz olarak belirtenlerin
%11,5 oranında olduğu gözlenmektedir. 161 kişinin Sivas’ta üretilen koyun etine ilk
5 de yer vermemesi de dikkat çekici bir durumdur.
Ankete katılanlar Sivas’ta üretilen sütün beğenilmesi 784 puan olarak ortaya
çıkmıştır. Koyun eti ile aldıkları puan birbirine yakın olduğu gözlenmiştir.
143
Yoğurdun beğenilme puanı 563 puan olarak ortaya çıkmıştır süt ile yoğurt
arasında puan olarak büyük fark gözlenmektedir. Sivas’ta üretilen sütü beğenilme
sırasında ilk 5’de 98 kişi yer vermezken bu sayının. yoğurtta 186 kişiye çıktığı
gözlenmiştir.
Pastırmadan biraz daha yüksek bir puanda olmasına rağmen düşük bir puan
aldığı gözlenmektedir. Beğenilme derecesinde, İlk 5 içerisinde yer verenlerin sayısı
toplam 104 kişi olarak gözlenmiştir.
Tablo 3.44 görüldüğü üzere ankete katılan 400 kişinin %52’si “Sivas’ta
üretilen en beğendiğiniz hayvansal ürün hangisidir” sorusunu 1. sırada sığır etini
işaretleyerek göstermiştirler. Sığır eti toplam 5963 puan üzerinden 1236 puan
(%20,7) almıştır. Et ve süt hayvansal ürünlerin temelini teşkil etmektedir.Sivas’ta
149
Güvenilir Oranı(%)
Güvenilir Bulma Durumu Frekans Bulma
Puanı
1.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 14 70 3,5
2.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 130 520 32,5
3.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 72 216 18,0
4.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 143 286 35,8
5.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 41 41 10,3
Toplam 400 1133 100,0
Oranı(%)
Damak Tadı Durumu Frekans
1.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 9 2,3
2.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 30 7,5
3.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 150 37,5
4.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 73 18,3
5.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 138 34,5
Toplam 400 100,0
Ankete katılanların yarıya yakını Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları için kaliteli
bulma konusunda birinci sırada işaretleme yapmışlardır.
Hijyenik bulma konusunda ortaya çıkan puan 881’dir. Bu puan kaliteli bulma
puanına oranla gayet düşük bir puandır. Hijyenik bulma konusunda çoğunlukla 4.
sırada işaretlenme yapıldığı gözlenmiştir. Yine burada da 101 kişinin hijyenik bulma
konusunda hiçbir işaretleme yapmadığı gözlenmiştir.
Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları yerli üretime destek için alanların, 1.sırada
işaretleme sayınının ancak %3,8 oranında olduğu gözlenmiştir.
Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları hiç tercih etmeyenlerin oranı dikkate değer
bir oran (%22,8) olarak gözlenmiştir.
SONUÇ
Sivas ilinde 15 yıl öncesine kadar hiçbir ulusal ve büyük yerel market yoktu.
Et satışı reyonuna sahip yerel market dahi mevcut değildi. Günümüzde ise yapılan
araştırmaya göre ulusal ve büyük yerel marketler bu marketler kırmızı et ve beyaz et
satışında ilin toplam et satışının %50’sine sahip olduğu gözlenmiştir. Kredi kartı
kullanımı, kredi kartına vadeli satışlar, tüketicilerin her şeyi bir yerden yorulmadan
almak istemeleri, kırmızı et satışında yerel ve ulusal marketlerin cazibesini daha da
artırmıştır.
Sivas ilinde ailelerin aylık süt tüketimi yapılan araştırmaya göre ortalama 7 kg
civarındadır. Sivas’taki ailelerin %62‘si fabrikasyon sütü tercih ederken yine bu
oranın %33‘ünü kutu ambalajlı pastörize süt %29’nu ise poşet içerisinde satılan
pastörize süt oluşturmaktadır. Geriye kalan %38’lik kısmını ise açık olarak satılan
sütler oluşturmaktadır. Açık olarak tüketilen sütlerin hijyenik durumlarının iyi
koşullarda olmamasından dolayı gün geçtikce ilde bilinçlenen tüketiciler tarafından
tercihi azalmaktadır. Ayrıca pastörize süt firmalarının arsındaki rekabet pastörize süt
tüketimini ilde daha fazla tüketilir duruma getirmiştir. Pastörize süt tüketiminde
ankete katılın tüketicilerimizin %21 Pınar, %7,3’ü Mis, %26,3 ‘ü Ülker İçim, %17,8
‘i Dimes, marka sütlerinin tercih ederken %9,3 Diğer marka %9,3 ise marka fark
etmez % 9’u ise almıyorum şeklinde cevap vermiştir. Poşet süt tüketimine ise ilde
üretim yapan Ulaş ve Tuğba marka sütlerinden %24,8 i Ulaş marka poşet sütü tercih
ederken %14,’3 ü ise Tuğba marka sütü tercih ettiklerini belirtmişlerdir.
Sivas’ta fabrikasyon olarak üretilen ürünlerin bir diğeri ise sucuk’tur. Sivas’ta
üretilen sucukların ankete katılan tüketicilerimiz tarafından tercihleri Güler marka
%15, Tan marka %10,8 , Sivas Yıldızı marka %7,3 Doğan marka % 1,3, Öz sefa
marka % 2,3 diğer Sivas ta üretilen markaların %7,5 oranında tercih edildikleri
ortaya çıkmıştır. Buna rağmen Pınar markanın %32’lik oranla birinci sırada, Aytaç
marka sucuğun ise %24 oranında ikinci sırada olduğu çıkmıştır. Bu sonuçlardan
Sivas’taki üreticilerin ne yönde eksikliklerinin olduklarını çıkarması ve Sivas
pazarındaki yerlerini daha üst sıralara çıkarmaları beklenmektedir. Sivas ilinin en
beğenilen ürünlerinin içerisinde sığır eti yer alırken sucuk tüketiminde diğer illerin
sığırlarından yapılan sucukların tercih edilmesi Sivas’taki sucuk üreticilerinin eksik
yanları olduğunu da ortaya koymaktadır. Bu eksiklerinin başında pazarlama sorunu
olduğu da ortaya çıkmıştır. Bu firmaların kendilerinin yeterince halka tanıtmadıkları
kalitelerini Sivas halkına yeterince izah edemedikleri ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu
firmalarda üretilen tek düze sucukların tercihi azaltma sebepleri içerisinde yer alması
da dikkate alınmalıdır. Ayrıca sucuk firmalarının kendi kalite standartlarını ortaya
koymadıkları da gözlenmektedir. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz; bir sucuk
firmasından sucuğu alıyorsunuz çok beğeniyorsunuz daha sonra o markayı tercih
ediyorsunuz bu sefer aldığınız sucuk daha önce aldığınız sucukla alakası yok
beğenmiyorsunuz daha önce beğendiğiniz sucuğun yerini beğenmediğiniz bir sucuk
almış. Bu durum üretici firmaya müşteri kaybettirdiği gibi marka imajını da
zedelemektedir.
21. Yüzyıla girilirken tarım ve hayvancılık, Sivas ili için temel iktisadi
faaliyet alanı olma niteliğini hala korumaktadır.1990 verilerine göre Türkiye’de
nüfusun yaklaşık %53,6’sı tarım, hayvancılık, ormancılık, avcılık, balıkçılık gibi
tarımsal karakterli faaliyetlerde çalışmaktadır. Sivas’ta için bu durum 1980’de
%72,46 olan bu oran 1990’da %65’e inmiş 2000 yılında %50‘ye inmiştir. Sivas
ilinin istihdamının sektörel dağılımı bakımından, ülkenin nispeten geri kalmış
172
büyükbaş hayvanların sayısını arıtmak için soy kütüğü kayıtlarının daha etkin bir
şekilde yapılması kaliteli kültür ırkı hayvanların çoğalmasını sağlayacaktır.
Sivas ili hayvan tavukçuluk sektöründe ülke gerisinde kalmış bir ilimizdir, bu
sektöre müteşebbislerin çekilmesi için uygun kredi ve olanakların sağlanması
gerekmektedir. Arıcılık ve bal üretiminde gerekli doğa ve koşullarına sahip ilde
pazarlama sorunu bu sektörün gün geçtikce gerilemesine sebep olmaktadır.
Pazarlama ve ambalajlama sorunları çözüldüğünde bu sektörde Sivas ili ülkede ilk
sırayı alacak potansiyeldedir. Alabalık üretiminde son yıllarda büyük atılım yapan il
bu sektörde de pazarlama sorunlarıyla karşı karşıyadır, pazarlama sorunların
çözdüğünde üretimin daha da artacağı bir gerçektir.
174
KAYNAKÇA
AKMAN, Numan.
1998 Türkiye Sığırcılığında Damızlık Üretim Alternatifleri.
T.C.Ziraat Bankası Yayınları, Ankara.
ATAMAN,Ahmet.
2002 Sivas Ziraat Odası Yayınları, Sivas.
BAYRAKTUTAN,Yusuf
1999 Sivas'm Tarımsal Yapısı,(Sivas Ekonomisi, Editör:
A.Esen),Sivas.
BERKOWİTZ,Eric
1993 Marketinig, Fourth eEd., Richard İrvin İnc, Boston.
BİNGAMAN, Christine E.
1998 Etkili Sunuş
(Çev. Erhan Tuksan),
Rota Yayınları, İstanbul.
CLABAUGH, J.M.
1992 Professional Stock Breeding, West Publihing Company, Newyork
175
COŞKUN, Ahmet.
1998 Deniz Balıkları ve Üretim Tekniği. Ankara Üniversitesi, Ziraat Fak.
Yayınları,.Ankara.
ÇETİN, Mehmet.
2004 Balıkesir Ticaret Odası Yayınları,Balıkesir.
DARKOT, Besim
1960 İslam Ansiklopedisi, Sivas Maddesi, İstanbul.
DELLAL, İlkay.
2003 Türkiye’de Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Bölgesel
Farklılıkları, Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara.
DİKMEN, Durmuş.
2001 Süt Sığırlarının Beslenmesinde Silaj kullanımının
Etkinliğinin Artırılması, Türkiye - Hollanda, Besi ve Süt
Hayvancılığını Sempozyumu 12 haziran 2001, Ankara^
DURMUŞ, Aydın.
2004 TOBB Hayvancılık Sektör Kurulu Toplantısı,17 Mart
2004,Ankara.
DÜLFER, Ebenhard.
1994 Internationales Management in Unterschiedlichen Kulturbereichen
Olderburg Verlag, München.
ERDAHA, Kamil.
1975 Milli Mücadelede Vilayetler ve Valiler, İstanbul.
176
FLİBBO,Edwin B.
2000 Personel Manegement,Mc-Graw Company,Madrid.
http:/www.tugem.gov.tr/tugemweb/hgproje.html (15.05.2005).
http://www.sivas.gov.tr/eyrrarim.htm (21.02.2005).
http://www.hayvanbarinaklari.com/sivas.htm (03.05.2005).
http://www.cumhuriyet.edu.tr/sivas/kangaldog/kangal_ilcesi/bugunku_kangaL.ht m
(10.04.2005).
http://www.turktarim.com/sectors.asp ?id=9 (12.04.2005).
http://4uzbk.sdu.edu.tr/4UZBK/HYB/4 UZBK _047 .pdf (12.04.2005).
http://www.zmo.org.tr/yayinlar/kitaplar .php ?islem=ayrinti&kodu=22&yazdir=y es
(13.04.2005).
http://www.zarahaber.com/modules.php ?name=N ews&file=article&sid=133
(12.04.2005).
http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/anadolununsesi/129/and41.htm
(12.04.2005).
İLLER BANKASI,
1967 Sivas Analitik Etütler, Sivas.
177
KARAKUŞ, Ülkü.
2004 TOBB Hayvancılık Sektör Kurulu Toplantısı,17 Mart 2004 Ankara.
KOTLER, Philip.
1980 Marketing Management,Analysisi,Planaing And Control,Fourth
Ed.(Englewood Cliffs,N.j:prentice-Hall İntenational,inc.,).
KOYUNCU, İbrahim.
2004 TOBB Hayvancılık Sektör Kurulu Toplantısı,17 Mart 2004
Ankara.
KOÇEL, Tamer
1998 İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş, İstanbul.
KURTULUŞ, Kemal.
1976 Pazarlama Araştırmaları,İstanbul :Üniversitesi, İşletme
Fakültesi Yayını. İstanbul.
MAHİROGULLARl, Adnan.
1999 Dünden Bugüne Zara, Sivas.
ROBBİNS, P.Stephen
1994 Örgütsel Davranışın Temelleri
(Çev. Sevgi Ayşe Öztürk)
Eskişehir :Etam A.Ş:Anadolu Üniversitesi Kuruluşu.
SAYIN, Cengiz.
2000 Türkiye' de Hayvancılık Politikaları Ve Reform Arayışının Etkileri,
Akdeniz Üniversitesi, Antalya .
TAŞKIN, Erdoğan.
1993 Satıcılara Öneriler, Der Yayınları İstanbul.
TAN, Salih.
1999 Et ve Et Mamulleri,Durum ve Tahmini: Tarımsal Ekonomi
Araştırma Enstitüsü Yayınları, No.28, Anakara. .
178
TERLEMEZ ,Tekin.
1997 Birliklerimizden: 1996 Yılı Verim İstatistikleri. Türk Holstein
Friesian Yetiştiricileri Dergisi, Yıl:3, 15 Mart 1997
TERLEMEZ, Tayfun.
1996 Hayvancılık Verim İstatistikleri, Ankara Üniversitesi
Yayınları,Ankara.
TENEKECİOĞLU,Birol.
2000 Pazarlama Araştırması, Ofset Yayıncılık, Eskişehir.
TOPARLI, Recep.
1992 Sivas Şehri, Sivas.
YASAK, İbrahim.
1994 Sivas İli, Seyran Yayınlan, Sivas.
YAVUZ, Fehmi.
1962 Şehircilik, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını,
Ankara.
179
Ek-1
ÜYELER
Tablo Ek-1: 2005 Yılı İtibari Sivas Ticaret ve Sanayi Odasına Kayıtlı Olan
Hayvansal Ürün Üretip veya Pazarlayan Üyeler
ÜYE ÜNVANI ADRESİ KAYIT
SIR. TARİHİ
1 SÜLEYMAN SARI ÖNDER SİVAS 1961
RAHMİ KARAGÖZOĞLU
2 SİVAS 1970
ÖRNEK KASABI
HAMZA YILDIRIM
3 SİVAS 1971
YILDIRIM KASABI
4 MEHMET DİNÇER GEMEREK 1973
YUSUF ZİYA KAYMAZ
5 SİVAS 1973
YEŞİLOVA KASABI
AHMET ATLIK
6 SİVAS 1973
ÖZEN KASABI
7 MEHMET LÜTFİ AKSOY SİVAS 1975
8 MEHMET DAVUTOĞLU ŞARKIŞLA 1977
9 BİLAL GÜLER GEMEREK 1978
10 AHMET ÖZCAN ŞARKIŞLA 1980
FİKRET YARIŞ
11 SİVAS 1981
YARIŞOĞLU ET MARKETİ
12 SELAHATTİN CAYMAZ SİVAS 1982
13 ASIM ERGÜN GEMEREK 1983
14 ŞÜKRÜ ELMALI YILDIZELİ 1983
DERVİŞOĞULLARI DERİ BAĞIRSAK TİC. VE SAN.
15 SİVAS 1984
LTD. ŞTİ.
16 MEHMET KIZILTAŞ YILDIZELİ 1984
AHMET YÖRÜK
17 SİVAS 1985
DERİ TİCARETİ
18 İBRAHİM KAYHAN YILDIZELİ 1985
19 AHMET SALİM SARI ÖNDER SİVAS 1986
OĞUZ ATLIK
20 SİVAS 1987
ÖZEN ET MARKET
21 TURAN CAYMAZ SİVAS 1987
TURGUT HASTAOĞLU
22 SİVAS 1989
HASTAOĞLU TİCARET
180
Ek-2
ANKET SORULARI
7-Mesleğiniz
( ) Memur ( ) Subay ( ) Çiftçi ( ) Serbest Meslek ( ) Öğretmen
( ) Hemşire ( ) İşçi ( ) Dr ( ) Ev Hanımı ( ) Diğer
8- Eşinizin mesleği:
( ) Memur ( ) Subay ( ) Çiftçi ( ) Serbest Meslek ( ) Öğretmen
( ) Hemşire ( ) İşçi ( ) Dr ( ) Ev Hanımı ( ) Diğer
15- Ailenizin aylık Tavuk eti (beyaz et) tüketimi yaklaşık ne kadardır?
( ) 1kg ( ) 1-3 kg ( ) 4-6 kg ( ) 7-9 kg ( ) 10+ kg üzeri
21- Poşet (naylon içerisinde) süt aldığınız da tercih ettiğiniz marka hangisidir?
( ) Ulaş Süt ( ) Tuğba Süt ( ) Fark Etmez ( ) Almıyorum
24- Yumurta alırken yumurta üreten firma sizin için önemli mi?
( ) Evet ( ) Hayır
31- Toplu Market alışverişlerinizi yaparken genelde her malı aynı marketten mi alırsınız.
( ) Evet ( ) Hayır
33- Satın aldığınız Hayvansal ürünlerde sizce en önemli özellik nedir? 1-2-3-4-5 olarak
sıralayınız
( ) Hijyenik olması ( ) Kaliteli olması ( ) Ekonomik olması
( ) Güvenilir kişi veya firma tarafından satılıyor olması
( ) Damak tadımıza uygun olması
35- Sivas’ta üretilen Tuğba ve Ulaş marka yoğurtları tercihi ediyorsanız bunun başlıca
sebebi nedir ?
Önem dercesine göre 1-2-3-4-5 olarak sıralayınız?
( ) Kaliteli buluyorum ( ) Hijyenik olduklarına inanıyorum
( ) İstediği her yerde bulabiliyorum ( ) Diğerlerine göre ekonomik buluyorum
( ) Yerli Üretimi desteklemek için ( ) Tercih etmiyorum
( ) Alışveriş yaptığımız yerde başka alternatifimizin olmadığından