You are on page 1of 184

1

GİRİŞ

Sivas, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı ilimizdir. 1974 yılında


Sivas’ta kurulan üniversite bundan esinlenerek, Cumhuriyet Üniversitesi adını
almıştır. Üniversitemizin kuruluş amaçlarından biri de kurulduğu ili ve yöresini
çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmakta öncü olmaktır. Sivas il merkezinde,
kazalarında, köylerinde yaşayan insanların büyük bir kısmı, Türkiye genelinde
olduğu gibi gelirini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Cumhuriyet
Üniversitesi’nin yöre halkına öncülük yapacak tarım ve hayvancılıkla ilgili proje ve
programları getirmesi beklenmektedir.

Cumhuriyet Üniversitesi, bir çok konuda Sivas ve yöresine katkı sağlamıştır.


Cumhuriyet Üniversitesi’nin özellikle Tıp Fakültesi Hastanesi, Mühendislik
Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sivas ve yöresinin sorunlarının
çözümünde aktif roller oynamıştır. Fakat bu yeterli değildir. Cumhuriyet
Üniversitesi’ni yöre halkıyla daha da kaynaştırmak için Sivas ve yöresinin
sorunlarına reel çözüm önerileri getirmelidir. Sivas halkını; sorunları çözme
konusunda bilgilendirmek, refah düzeylerini yükseltecek yolları göstermek,
üniversiteyi Sivas halkı nezrinde daha da yükseltecektir. Daha öncede değindiğimiz
gibi Sivas ilinde yaşayan insanların bir çoğu geçimlerini tarım ve hayvancılıkla
sağlamaktadır. İlin bulunduğu coğrafik yapı, iklim şartları, istihdam gücü ve hayvan
potansiyeli yeterince değerlendirilmemektedir. Sivas ili arazi büyüklüğü bakımından
Türkiye’nin ikinci büyük şehridir. Sahip olunan arazinin büyük bir kısmı
kullanılmamaktadır. Bu kullanılmayan alanların hayvancılıkta kullanılmasının
yöreye sağlayacağı katkı oldukça büyük olacaktır. Maalesef bir takım ekonomik ve
sosyal nedenlerle arazilerin kullanım alanlarını artırmak yerine azalış eğilimine
doğru gittiği ortaya çıkmıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri de hayvansal
ürünlerin değerlendirilememesinden ileri geldiği açıkça ortadadır. Sivas ve yöresinde
üretilen hayvansal ürünlerin, üretim yönteminden kaynaklanan bir takım sorunlar
olduğu gibi bu ürünlerin pazarlama sorunları da vardır.
2

Türkiye nüfusunun 1923 yılında yani Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda 13


milyon civarında olup nüfusun büyük çoğunluğu yaklaşık %80’i köylerde yaşıyordu.
Günümüzde ise 75 milyon civarına olan Türkiye nüfusunun ancak %20’si köylerde
yaşayan nüfusu oluşturmaktadır. Buradan da açıkça görüldüğü gibi köylerden
şehirlere doğru büyük bir göç akımı olmuştur. Bu akımın etkenlerinde biri de köyde
üretilen hayvansal ürünlerin üretimini artıramama, artırılmış olsa da bu ürünleri
pazarlayamama sorunlarıdır.

Bu tez araştırmasıyla Sivas’ta üretilen hayvansal ürünlerin üretim ve


pazarlama sorunlarını ortaya koymak ve bu sorunlara bilimsel çözüm önerileri
getirmek, Sivas ve yöresini hayvancılık ürünleri ile tanınan şehir olma özelliği nasıl
kazandırılır? Bunun yöntemleri neler olmalı sorularına cevap aramaktır.

Tezin birinci bölümünde Sivas’ın genel özellikleri, hayvan varlığı, hayvansal


ürünleri ve Sivas ilinde gerçekleştirilmesi planlanan hayvan üretimini artırıcı
projelere yer verilmiştir. İkinci bölümünde Sivas ilinin hayvansal ürünlerinin
pazarlama sistemi, Türkiye’deki hayvansal ürünler içerisinde Sivas’ın payı ve geçmiş
yıllara ait raporlara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise Sivas hayvansal ürünlerinin
pazarlanmasına ilişkin bir araştırma, araştırmanın analizleri ve araştırma sonuçlarının
yorumları yer almıştır.
3

1.BÖLÜM

SİVAS İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

1.1. İLİN TARİHİ, FİZİKSEL VE TARIMSAL ÖZELLİKLERİ

1.1.1. Sivas İli Hakkında Tarihi Bilgiler

Sivas, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Bugünkü Sivas


topraklarında, tarihin ilk dönemlerinden bugüne kadar çeşitli medeniyetler ve
devletler hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir. Bir yerleşim bölgesi olarak, ilk çağlara
kadar uzanan Sivas’ta, geçmişte, Hititler, Romalılar, Bizanslılar hakim olmuştur.
Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu fethiyle birlikte Türklerin eline geçerek bugünlere
kadar gelen ve hiç bir zaman yabancı bir ülkenin esaretinde kalmayan Sivas, Türk
devletleri olarak zamanla Danişmentlilerin, Selçukluların ve Osmanlıların
yönetimine girmiştir. Milli mücadele ile birlikte Sivas’ta Cumhuriyet dönemi
başlamıştır. Tarihi seyir içerisinde çeşitli devletlerin egemenliğine giren Sivas, bu
devletlerin bir çoğuna ya başkentlik yapmış ya da askeri, siyasi, ekonomik ve
kültürel açıdan önemli ve büyük bir şehir kimliğine sahip olmuştur (Bayrakturan
1999:32).

Sivas ismi ise Roma döneminde Sebastia’dan gelmektedir. Diğer bir görüşe
göre ise, bugün Sivas olarak kullanılan isim Sipas’tan gelmektedir. Bu isim ise şehrin
ortasında bulunan çınar ağacının altındaki üç adet su gözünü (kaynağı) anlatan üç
göz anlamını taşımaktadır (Darkot 1960:445).
4

Selçuklulara önemli bir merkez olarak uzun yıllar hizmet verdikten sonra
Osmanlılara geçen Sivas, 1864 yılında vilayet yapılmış, kendisine Amasya, Tokat,
Şebinkarahisar sancakları bağlanmıştır. Bu il örgütlenmesine göre 3 sancak 22 ilçe
ve 65 bucağı kapsayan Sivas, eyalet merkezi oldu. Böylece o tarihte Sivas 60 bin 300
km2’lik bir alanı kapsıyordu.1893 Savaşından Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna
kadar gerek dışardan içeriye gerekse içerden dışarıya bazı göçler olmuştur. Çerkez
olarak Kars tarafından bazı göçmenler gelmiş, bunların çoğu Şarkışla kazası
dahilinde iskan edilmişlerdir. Birinci Dünya Savaşı öncesi Sivas vilayeti şu
şekildeydi; Amasya Livası, Tokat Livası, Karahisar-ı Şark-i Livası olup merkezler,
Sivas, Amasya, Tokat, Şebinkarahisar’dı (Erdeha 1975:42-44). Milli Mücadelede
önemli bir görev üstlenen Sivas’tan, 1922 yılında sancakların kaldırılması üzerine
Amasya, Tokat, Şebinkarahisar sancakları ayrılıp bağımsız birer vilayet oldular. Bu
yeni düzenleme ile Sivas 28 bin 480 km2 alan içerisinde 10 ilçesi, 32 bucağı, 26
belediyesi, 14 kasabası, 1281 köyü ve 768 mezrası olan bir vilayet durumuna
geldi(Devlet Planlama Teşkilatı 1992:12). 1926 yılında ise Sivas, Koçhisar, Yıldızeli,
Darende, Kangal, Aziziye, Şarkışla, Divriği, Gürün, Zara, ilçelerinden ibaret
kalmıştır (Toparlı 1992:123). Sivas zaman zaman ekonomik, kültürel olarak doruk
noktasına ulaşır şekilde gelişmiş, zaman zaman da sönük dönemler yaşamıştır.
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda gerek nüfus,gerekse sanayi açısından kentin
böyle sönük bir dönem yaşadığını görüyoruz. O yıllarda diğer Anadolu kentlerinden
pek farklı olmayan Sivas, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durgunluğun
görüntüsünü de yansıtmaktadır. 1900-1923 yılları arasında kentte tamamen küçük
sanayi ve tarım egemen konumda olmuştur. Sivas’ın tarihi süreci içindeki en büyük
ve önemli fonksiyonlardan birisi Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapmış olmasıdır.
Cumhuriyetle birlikte Sivas’ta gerek ticari ve sanayi gerek eğitim alanında yeni
kıpırdanmalar başlamıştır. İlk yıllarda kamu yatırımları ağırlıklı olmuştur. Demiryolu
hattı (1930), Cer Atölyesi (1939), Çimento Fabrikası (1943), Elektrik Santrali (1934)
ve Hava alanı (1966) bu yatırımlara örnek olarak verilebilir (Yasak 1994:124).

Türkiye son elli yıldır, geçen yüzyılı niteleyen hızlı bir kentleşme olgusunun
etkileri altındadır. Bir bakıma, artan nüfusun yer değiştirmesi anlamına gelen
5

kentleşme, gelişmekte olan ülkelerde daha farklı niteliklerde ortaya çıkmaktadır. Köy
itiyor, kent ise gelenlerin tümüne insanca yaşama olanağı sağlama gücünden yoksun
bulunuyor. Pek çok etkenin etkili olduğu bu kentleşme süreci Sivas ili bazında da
çeşitli sonuçlar ortaya çıkarmaktadır (Yavuz 1962:264).

1.1.2. İlin Coğrafi Konumu

Sivas İli 38042’- 40016’ kuzey enlemeleri ile 35040’- 38014’ doğu boylamları
arasında yer almaktadır. Başkent Ankara’ya karayoluyla 440 km uzaklıktadır. Mersin
limanına 520 km uzaklıktadır. Sivas İlinin kuzeyinde bulunan Ordu limanına ise 320
km uzaklıktadır. Sivas ilinin doğusunda Erzincan İli, batısında Yozgat İli, kuzeyinde
Tokat, Ordu ve Giresun illeri, Güneyinde Malatya, Kahramanmaraş ve Kayseri illeri
bulunmaktadır (Yavuz 1962:121).

Sivas ilinin yüzölçümü 284,488 km2, olup ortalama rakımı 1275 metredir.
Yüzölçümü ile Türkiye’nin 2. büyük ilidir. Sivas ili 1268 köyü ile de Türkiye’nin en
fazla köye sahip olan ilidir. Bu köylerden 375 tanesi orman köyüdür (Bayraktutan
1999:15).

1991 yılına kadar 12 ilçeye sahip olan Sivas iline, bu tarihte 5 ilçe daha
eklenmiş böylece ilin ilçe sayısı 17’ye yükselmiştir. Sivas İlinin 1991 de var olan
ilçeleri Merkez, Divriği, Zara, Kangal, İmranlı, Şarkışla, Koyulhisar, Suşehri,
Gemerek, Gürün, Hafik ve Yıldızeli iken bu ilçelerinin yanına Ulaş, Altınyayla,
Doğanşar, Akıncılar, Gölova ilçeleri eklenmiştir (Toparlı 2001:125).

1.1.3. Sivas İlinin Fiziksel Alt Bölgeleri

Fiziksel bölgelendirme, arazinin çevresel özellikleri, potansiyel verim ve arazi


uygunluğu benzer olan özelliklere sahip alt alanlara bölünmesini ifade eder. Bir
6

fiziksel bölge iklim, arazi formu, toprak yapısı ve/veya arazi örtüsüne göre belirlenir.
Bu kapsamda Sivas ili 4 fiziksel bölgeye ayrılmış ve haritalanmıştır. Tablo 1.1’de
Sivas İlini oluşturan alt bölgelerin özellikleri göstermektedir (Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı 2001:45).

Tablo 1.1: Sivas İlinin Fiziksel Alt Bölgeleri


Şubat Temmuz Yıllık Alanın arazi kabiliyet sınıflarına göre dağılımı
Alt bölgeler Alan Sıcaklık Sıcaklık Yağış 1 2 3 4 5-8
o o
(C ) (C ) (mm)

I. Alt Bölge %22.5 -5/-2,6 <25 >400 %7,5 %11 %18,4 %18,6 %44,5
Şarkışla
Kangal 64097 48227 70695 117631 119083 285337
Altınyayla 3 ha ha ha ha ha ha
Ulaş
II. Alt Bölge %44,6 -2,5/0 <25 >400 %6,4 %6,8 %10,6 %7,4 %68,8
Merkez
Hafik
Zara 12705 80995 85782 134901 94020 874852
Doğanşar 50 ha ha ha ha ha ha
Yıldızeli
İmranlı
III. Alt Bölge %23,5 -2,5/0 <25 <400 %3,4 %3,1 %9,1 %10,0 %74,1
Gemerek
66946 24574 21009 61061 66946 495870
Gürün
0 ha ha ha ha ha ha
Divriği
IV. Alt Bölge %9,4 0,1/2,5 >400 %1,9 %3,7 %8,9 %8,5 %77
Suşehri
Koyulhisar 26580 5110 9817 23905 22762 206190
Akıncılar 8 ha ha ha ha ha ha
Gölova
Toplam 17 28487 158906 187303 337498 302811 1862249
İlçe 67 ha ha ha ha ha ha
Toplam alana
%100 %5,6 %6,6 %11,8 %10,6 %65,4
Oranı
Kaynak: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı: Sivas Master Planı 2001,s.45.

Gemerek –Gürün-Divriği alt bölgesi 293 günlük (25Şubat-14Aralık) yetiştirme


periyoduna sahipken, Şarkışla-Kangal alt bölgesi sert kış olaylarından dolayı 279
günlük (5Mart–10Aralık) yetiştirme periyoduna sahiptir. Suşehri–Koyulhisar alt
bölgesi 309 günlük yetiştirme periyodu süresiyle ürün yetiştirme açısından ise en
uygun koşullara sahip alt bölgedir. Ancak Karadeniz ikliminin etkilerinin görüldüğü
bu bölgenin sahip olduğu toprağın %78’i V-VIII sınıftır. Suşehri–Koyulhisar alt
7

bölgesinde bulunan Kelkit vadisinden dolayı bu bölgede mikro klima özelliği


vardır. Bu özellik, bölgede değişik ürünlerin yetiştirilmesine olanak sağlamaktadır.

1.1.4.İlin Fiziksel Yapısı

Dağlar: Sivas genel olarak dağlık yayla görünümündedir. İl topraklarının


görünümü tek veya sıra dağlar arasında açılmış vadiler, çukurda kalmış ovalar ve
yüksek düzlükler şeklindedir. İl toprakları ülkenin genel fiziksel yapısına uygun
olarak batıdan doğuya doğru gittikçe yükselir ve sarplaşır. Sivas ili sınırları içinde
bulunan önemli sıra dağlar iki dağ büyük dağ silsilesi ile Kızılırmak vadisi arasında
doğuya doğru uzanan Kuzey Sıra Dağları ve Şarkışla sınırları içinde başlayıp ilin
ortalarından doğuya doğru uzanan Tecer Sıra Dağlarıdır (Yasak 1994:18).

İlin kuzey batısında; Sivas–Tokat sınır bölgesinde Çamlıbel Dağları, Sivas–


Yozgat sınır bölgesinde üzeri ormanlarla kaplı, Ak Dağlar ve Karababa Dağları,
Gemerek sınırları içinde;İncebel, Şarkışla sınırları içinde; Şama Dağları, merkez
sınırları içinde; Güngörmez Dağları adını alan aşınmış bir sıra dağ bulunmaktadır.
Divriği sınırları içinde; Yama, Dumluca, Eğerli Dağları, güney sınırları içinde Gürün
Behram Çalı Dağları, tamamen dağlık bir alan olan Koyulhisar bölgesinde ise
Sigorta Dağları bulunmaktadır (Yasak 1994:19).

Vadiler: Sivas ilinde mevcut büyük vadiler aşağıda sıralanmıştır.

Kızılırmak Vadisi: ilin en önemli uzun vadisidir. Vadi doğuda İmranlı sınırları
içinde başlar, batıda Kızılırmak’ın il topraklarını terk ettiği deve boynu denilen yerde
sona erer.

Kelkit Çayı Vadisi: Doğuda Suşehri ovası önlerinde başlar, Sivas-Tokat


sınırları üzerinde devam eder.
8

Çatlı Çayı Vadisi: Kangal ilçesinin sınırları içinde Yılanlı dağı eteklerinde
başlar, Divriği sınırları içinden geçerek Karasuya kadar devam eder.

Ovalar: İlin en önemli düzlükleri daha çok Kangal, Şarkışla ve Merkez ilçe ile
Kızılırmak vadisinin Hafik zara bölgelerinde bulunur. Bu düzlüklerden Şarkışla–
Gemerek ovasının uzunluğu 50km’yi geçmektedir. Yıldızeli ilçesinde Tokat–Ankara
asfaltı boyunca uzanan Yıldızeli düzlüğü (Bedehdun Ovası) bölgenin önemli tarım
alanlarındandır. Yüz ölçümü 35km2 yi bulan Suşehri ovası yukarıda sayılan
düzlüklere göre küçük sayılsa da, yetiştirilen ürün çeşidi ile ilin en önemli tarım
merkezlerinin başında gelir. Divriği’nin kuzeyinde bulunan Planga düzlüğü ildeki
diğer düzlüklere göre daha küçüktür.

Platolar-Yaylalar: Sivas’ta platolar en önemli yeryüzü şeklini oluşturur. Orta


Anadolu platolarının en önemlilerinde olan Uzunyayla, il’de çok geniş alan kaplar.
ilin kuzey yarısında Meraküm Platosu, geniş düzlükler oluşturmaktadır. Meraküm
platosunun kimi kesimlerinde orman kalıntılarına rastlanmakla birlikte genellikle
çıplak olup, Uzunyayla’ya göre zengin otlaklar hayvancılık için daha elverişli bir
ortam yaratmaktadır. Her iki platoda tarım çok sınırlıdır.

Akarsular: Sivas ili akarsu kaynakları bakımından Türkiye’nin zengin


illerindendir.

Kızılırmak: Toplam uzunluğu 1151 Km olup, Sivas içerisindeki uzunluğu


250Km’dir. Debisi minimum 9,6m3/sn olup, ortalama debisi 60m3/sn’dir.
Kızılırmak’ın önemli yan kolları Yıldız ırmağı, Tecer ırmağı, Göksu, Koç deresi ve
Acısu’dur.

Yeşilırmak: Debisi minimum 3,5m3/sn maksimum 550m3/sn olup ortalama


debisi 55m3/sn’dir. Yeşilırmak’tan Kelkit çayına yan kollarından 49,6m3/yıl su
3
olmak üzere toplam 1 milyar 992m /yıl su akmaktadır. Tüm Yeşilırmak’tan akan 5,5
9

milyar m3/yıl suyun %35’i Sivas ilinden çıkmaktadır. Tüm Yeşilırmağ’ın en büyük
kolları olan Kelkit çayı, Çobanlı deresi, Tozanlı ırmağı, Germuğa çayı ve Ekercik
deresinden aldığı sulardan beslenmektedir.

Tohma Çayı: Yeşilırmağ’ın en büyük kollarından olan Hamal deresinden 400


milyon m3 /yıl, Çatı kollarından Nih çayından ise 809 milyon m3/yıl su alarak oluşan
Tohma çayı 1 milyar 209 milyon m3 /yıl akışına ulaşır.

Göller: Sivas ili göl sahipliliği bakımından arazi büyüklüğüne oranla az göl
bulunan illerdendir. Sivas’ta bulunan kayda değer büyük göller aşağıda sıralanmıştır.

Tödürge Gölü: Hafik – Zara ilçeleri karayolu üzerinde bulunan Tödürge gölü
Zara İlçesine 15Km uzaklıktadır. Tödürge gölünün Sivas iline olan uzaklığı ise 60
km.dir. Tödürge gölü atlan kaynayan sularla beslenmekte olup yüzeyi 3 km2
,derinliği en derin yerlerde 20-30 metreye ulaşmaktadır. Gölde sazan,aynalı sazan
gibi balık türleri yetişmektedir. Göl çevresinde Zara belediyesine ait dinlenme tesisi,
ayrıca Cumhuriyet.Üniversite’sinin sosyal tesisleri mevcuttur.

Hafik Gölü: Hafik’in kuzey batısında ilçe merkezine 2 km, uzaklıktadır.


Yüzeyi 1 km2, derinliği 5 m kadardır. Kuzeyden gelen Sultan suyu ve yer altından
kaynayan sularla beslenir.

Lota Göller: Hafik ilçe merkezinin 3 km kadar kuzey doğusunda bulunan 3


ayrı gölden meydana gelmiş olan bu göller, göller gurubu halindedir.

Gökpınar Gölü: Suyun berraklığı, tabi güzelliği ve içindeki alabalığı ile ilin
beğenilen turistik bölgelerindendir.
10

1.1.5. İlin İklimi

Sivas İç Anadolu bölgesinin en soğuk ilidir. Kış ayları dondurucu soğuk, yaz
ayları sıcak ve kuraktır. Yaz mevsimi kısa sürelidir. Kış ve yaz mevsimleri arasında
sıcaklık farkı büyük olduğu gibi gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı da
büyüktür. Yazın 40oC’ye kadar çıkan sıcaklıkların, kışın -33oC’ye kadar düştüğü
görülür (Toparlı 1992:15).

Kıta İklimi karakterinde olan Sivas’ta yağışlar kış, ilkbahar ve kış aylarına
rastlar. Yıllık 420 kg yağış ortalamasının %22’sı sonbahar, %36’sı ilk bahar %32’si
kış ve %10’u yaz mevsimlerinde görülür. Kış mevsimi uzun sürer ve yağışlar
genellikle kar şeklindedir. En fazla yağış alan bölgeler sırası ile I.,II, IV. alt bölgeler
olup, en az yağış alan III.. alt bölgedir. Nisan ve mayıs aylarında yağış miktarı
maksimum düzeye ulaşmaktadır (Sivas Tarım il müdürlüğü 2000:18).

1.1.6. Bitki Örtüsü

Sivas’ta bitki örtüsü olarak, çoğunlukla bozkır bitki topluluğu hakimdir. İlin
Koyulhisar bölgesi zengin çam(karaçam) ormanları ile örtülüdür. Zara ilçesi Şerefiye
bucağı çevresi Koyulhisar ormanları kadar olmasa bile, oldukça zengin bir orman
bölgesidir. Çoğunlukla Şarkışla ve Yıldızeli sınırları içinde bulunan Ak Dağlar
ormanlık bir bölgedir. Ayrıca Yıldızeli’nin Belcik bucağı, Hafik, İmranlı, Suşehri
ilçelerinin kuzey bölgeleri, Zara’nın Bolucan ve Beypınarı bucakları ile Divriği’nin
Sincan ve Danişment bucakları çevresinde meşelikler geniş alanlar kaplar
(Bayraktutan 1999:52).

1.1.7. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı

Şekil 1.1’de görüldüğü üzere Sivas’ta çayır mera alanlarının oranı yüksek
(%42,4) orman alanlarının oranı ise düşüktür (%11,6). Türkiye genelinde ise mera
alanlarının oranı ile orman alanlarını alanı birbirine eşit olup %26’dır. Arazilerin alt
11

bölgelere bazında dağılımına bakıldığında en fazla tarım ve mera arazisine sahip


bölgenin Sivas-Zara II.alt bölgesi olduğu görülmektedir.

Şekil 1.1: Sivas İli Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımının Dairesel Grafiği

1. ORMANLIK - FİDANLIK ARAZİ

2.TARIM DIŞI ARZİ

3.MERA ARAZİSİ

4.TARIMA ELVERİŞLİ ARZİ

Kaynak: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı: Sivas Master Planı, 2001, s.47

1.2. SOSYO – EKONOMİK YAPI

Sivas ilinin nüfus artış hızı %0,14 olarak belirlenmiştir. Sivas ilinin nüfus artış
hızı Türkiye ortalamasının gerisinde kalmaktadır. Bu durumun en önemli nedeni
büyük illere göçtür. 1990 nüfus sayımında 767.481 olarak belirlenen toplam nüfusun
%49,92’sini erkekler %50,8’ini kadınlar oluşturmuştur. Toplam nüfus 1997 yılında
707.645’e düşmüştür. Toplam nüfusun 390.468 (%55,18)’i il ve ilçe merkezlerinde
317.177 (%44,82)’si köy ve beldelerde yaşamaktadır. Bu rakamlar 1990 yılı nüfus
sayımı ile karşılaştırıldığında Sivas ilinde kırsal nüfusun %17,7 azaldığı ve şehir
nüfusunun %2,2 oranında artığı görülmektedir (Bayraktutan 1999:18).

Alt bölgeler bazında gelir karşılaştırılması yapıldığında en fazla kişi başına


düşen gelir I.alt bölgede en fazla en düşük ise IV. Alt bölgededir. Nüfus yoğunluğu
en az olan III. alt bölgede kişi başına düşen gelirin yüksek olmasının nedeni
Divriği’deki demir madeni yataklarını işleyen Demir Çelik işletmesinin sağladığı
istihdam olanaklarından kaynaklanmaktadır. I. alt bölgede yer alan Kangal ilçesinde
bulunan Kangal Termik Santrali de yine bu bölgenin kişi başına düşen gelirini
artırmaktadır.
12

Sivas ili, Orta ve Doğu Anadolu arasındaki geçit alanında, kara ve


demiryollarının kesişim noktasında yer alır. Bu ilimiz, tarihin tüm dönemlerinde
günün şartlarına göre canlı bir ticari ve ekonomik hayata sahne olmuştur. Fakat son
dönemlerde Sivas’ta ekonomik hayat, 20.yüzyıl dünyasının değişen teknolojisiyle
birlikte gelişmelere paralel bir ilerleme gösterememiştir. Cumhuriyetin ilk
dönemlerinde kamu yatırımlarının Sivas’ta ağırlıklı bir yer tutmasına rağmen son
dönemlerde azalması ve özel sektörün de fazla rağbet etmemesi nedeniyle özellikle
sınai hareket canlılık arz etmemektedir. 1965 yılında Sivas kalkınmakta öncelikli
yöreler kapsamına alınmış, vergi muafiyetleri ve teşviklerde bir gelişme görülmüştür.
Şehirde, tüketime yönelik bir ticaret ve tarım,ekonomik hayata öncelikli hakimdir.
Faal nüfusun toplam nüfusa oranının %49 olduğu Sivas’ta, il ekonomisine tarım
kesimi egemendir. Sivas’ta kişi başına düşen GSMH Orta Anadolu illerine göre
oldukça düşüktür. Doğu Anadolu illeri düzeyindedir. Sivas tarımı, esas olarak doğal
şartlara bağlıdır. Kara ikliminin getirdiği yağış azlığı, Sivas tarımının gelişmesini
engellemektedir. Ayrıca il topraklarının önemli bir bölümü verimsizdir. Bitkisel
üretim alanı %45 dolayındadır. Topraklarının %7’si çayır, mera ve ormanlıktır.
Sürüme elverişli olan toprakların verimsiz olan önemli bir kısmı mera olarak
kullanılmaktadır. Sivas tarımında nadas yaygındır. İl tarımı Kelkit, Kızılırmak ve
Tohma vadisi boylarında yoğunluk kazanır. Yüksek kesimlerde ise bitki deseni
kısıtlıdır. Geniş bir alana sahip olan Sivas’ın Türkiye toplam gübre tüketimindeki
payı %0,8’dir. Toplam sulama alanları ise ekili alanların %17’si kadardır. Üretilen
bütün ürünlerde verim Türkiye ortalamasının altındadır. Ülkedeki gelişmenin ışığı
altında 1950 yıllarından sonra Sivas tarımında bazı gelişmeler görülmüştür. Ekili
alanlar genişlemiş ve tarım teknikleri modernleşmeye başlamıştır. Bitkisel üretimde
tahıl tarımı önde gelmektedir. 1985’de il bitkisel üretim değerinin %38’i tahıllardan
%10’u sanayi bitkilerinden, %18’i baklagillerden, %20’si sebzelerden, %14’ü
meyvelerden elde edilmiştir (Aklan 1992:214).

Sivas’ta tarım işletmeleri parçalı, dağınık, küçük ve orta boy işletmelerdir.


Bazı ilçelerde büyük tarım işletmeleri vardır. İlin tarım yapısını 50 dekardan küçük
işletmeler oluşturur. 21. yüzyıla girdiğimiz bu günlerde tarım, Sivas için temel
iktisadi faaliyet alanı olma niteliğini hala korumaktadır. İldeki toplam istihdamın
13

2/3’ü tarım sektöründedir. Bu tablo, kenti tipik tarım kenti görüntüsüne sokmaktadır
(Sivas Ziraat Odası 2001:5).

Sivas, kendi ürettiği ve imal ettiği maddelerle ithal ettiği maddelerin büyük bir
yekün tutan tüketici tabakasına intikal ettirilmesinden dolayı hareketli bir ticari
yapıya sahiptir. Ticari hayat genel olarak tarımda verimin arttığı yıllarda daha
canlıdır. Ticaretin asıl kısmı tahıl, canlı hayvan ve hayvan ürünleri ile ilgilidir.
Yurtiçi tüketimine sunulan maddeler arasında mercimek, fiğ, buğday, arpa, canlı
hayvan, pastırma, sucuk, yapağı, yumurta, şekerleme, madeni eşya, un, maden
cevherleri, çimento ve hediyelik eşyalar yer almaktadır (Mahiroğulları 1998:42)

Selçuklular döneminde çok canlı bir ticari hayata sahip olan Sivas, Osmanlılar
döneminde içe kapalı bir görünüm almıştır. Bu durum günümüzde de kısmen devam
etmektedir. Sanayi üretiminin il dışına satışta bulunarak ticareti canlandırma durumu
söz konusu değildir. Bu ilimizde belirli bir düzeyin üzerinde nüfus bulunduğundan
dolayı genellikle tüketim mallarına yönelik olarak, ülke iç pazarından temin edilen
tüketim mallarının bölge içinde dağıtımını yapan bir ticaret hayatı yaşanmaktadır
(Yıldırım 1993:42).

Tarımdan sonra il genelinde halkın geçimini sağladığı alan ticarettir. Ticaretin


il GSMH’ı içindeki payı %1l’dir. Ticari teşekkül olarak ilde 80 adet dolayında
anonim şirket olmak üzere toplam 420’nin üzerinde çeşitli şirket ve 250 civarında
kooperatif bulunmaktadır. İldeki yeraltı zenginliklerinden olan demir, kurşun, krom,
mermer, linyit ve tuz il dışına satılmaktadır (Sivas Ticaret ve Sanayi odası 2000:15).

Sivas’a başka şehirlerden gelen mallar genellikle İstanbul bağlantılıdır.


Sivas’ın bir ihtiyacı olan tuhafiye, konfeksiyon, sıhhi tesisat, inşaat malzemeleri, ilaç
ve kimyasal maddeler, temizlik maddeleri, kırtasiye, nalburiye gibi tüm mallar bir
anlamda İstanbul’dan temin edilerek Sivas’ta pazarlanıp, dağıtımı yapılmaktadır
(Yalçın 1995:26).
14

Sivas’ta kişi başına düşen gelir Tablo 1.2’de gösterilmiştir. Tabloyu


incelediğimizde 1989 yılında Sivas’ta kişi başına düşen gelirin 898$ iken 1990
yılında 1372$’a çıkmıştır. 1990 yılında bir önceki yıla oranla %52’lik büyük bir artış
olmuştur. Dolar bazında, Sivas’ta kişi başına düşen gelirde her yıl bir öncekine göre
artış yaşanmıştır. Yalnız 1994 yılında kişi başına düşen gelir 1658$’dan 1151$’a
düşmüştür. Bunun sebebi ise 1994 yılındaki 4 Nisan kararları ile yaşanan
devalüasyondur (Atay 2004:23).
.
Tablo 1.2: Sivas’ta Kişi Başın Düşen Gelir
Kişi Başına
Yıllar
Düşen Gelir($)
1987 804
1988 775
1989 898
1990 1372
1991 1479
1992 1503
1993 1658
1994 1151
1995 1470
1996 1564
1997 1576
1998 1768
1999 1878
2000 2000
2001 2130
2002 2258
2003 2415
Kaynak: Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı 2004.
15

1.3. 2003 YILI SİVAS İLİ HAYVAN ENVANTERİ

Sivas İli, Erzurum ilinden sonra Türkiye’nin en çok Küçükbaş-Büyükbaş ve


tek tırnaklı hayvanların barındığı il durumundadır.

1.3.1. Sivas’taki Küçükbaş-Büyükbaş-Tek Tırnaklı Hayvanların İlçelere


Dağılımı

Tablo 1.3’de Sivas il merkezi ve ilçelerindeki 2003 yılı itibari ile küçükbaş,
büyükbaş, ve tek tırnaklı hayvan sayıları verilmiştir.

Tablo 1.3: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Küçükbaş-Büyükbaş-Tek Tırnaklı Hayvan


Sayıları
KÜÇÜKBAŞ BÜYÜKBAŞ TEK TIRNAKLI

İLÇE ADI KOYUN


KIL SAF KÜLTÜR YERLİ TOPLAM
(YERLİ- TOPLAM MANDA AT KATIR EŞEK
KEÇİSİ KÜLTÜR MELEZİ DİĞER SIĞIR
DİĞER)

MERKEZ 43,350 620 43,970 6,700 42,750 11,320 60,770 421 405 0 485
AKINCILAR 2,000 0 2000 470 3,650 800 490 175 10 17 35
ALTINYAYLA 17,150 104 17,254 167 4,610 3,166 7,943 259 29 1 35
DİVRİĞİ 17,152 11,820 29,972 230 2,242 6,100 8,572 0 210 215 850
DOĞANŞAR 784 0 784 685 1,195 2,797 4,677 66 60 0 65
GEMEREK 24,605 710 25,315 4,200 7,250 3,000 14,450 130 213 8 450
GÖLOVA 1,005 90 1,095 0 1,770 2,915 4,685 51 5 1 43
GÜRÜN 55,210 1,325 56,535 935 6,500 665 8,100 0 80 0 810
HAFİK 12,310 349 12,659 1,598 12,825 2,615 17,038 232 42 12 178
İMRANLİ 5,250 850 6,100 275 4,400 3,900 8,575 0 30 0 112
KANGAL 50,430 1,975 52,405 1,155 7,680 3,590 12,425 0 185 0 845
KOYULHİSAR 10,400 2,050 12,450 4,100 5,600 825 10,525 1,000 270 255 385
SUŞEHRİ 17,840 1,770 19,640 1,770 9,886 11,450 23,106 754 95 0 728
ŞARKIŞLA 41,420 1,525 42,945 4,450 14,885 3,600 22,935 175 283 13 677
ULAŞ 11,495 421 11,916 400 3,660 1,746 5,806 0 38 0 165
YILDIZELİ 45,300 700 46,000 2,975 27,130 13,285 46,390 721 192 0 380
ZARA 9,300 2,200 11,500 4,870 12,700 2,100 19,670 1,070 258 0 800
TOPLAM 365,031 26,509 391,540 34,980 168,733 76,784 280,587 5,054 2,395 522 7,248
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
16

Sivas’ta toplam 280,587 adet büyükbaş hayvan mevcudu var iken ancak bu
mevcudun yaklaşık %12‘si olan 34,980 adetinin saf kültür ırkı büyükbaş hayvandır.
Kültür ırkı büyük baş hayvanların et ve süt verimleri diğer kültür melezi ve yerli
ırklara göre büyük fark göstermektedir. Sivas’ta geçmiş yıllarda saf kültür ırkının
sayısı yok denecek kadar azdı. Tarım bakanlığının son yıllardaki çalışmalarıyla
ancak 2003 yılında 34,980 rakamına ulaşılmıştır. Zamanla Sivas’ta saf kültür ırkının
sayısının artığı, yerli ırkın sayısının ise azaldığı gözlenmiştir. Bu duruma gelmekte
Sivas Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin büyük katkısı olmuştur.

1.3.2. Sivas’taki Kanatlı Hayvan Ve Arı Kovanı Sayıları

Sivas ilinin arı kovanı ve kanatlı hayvan sayılarına bakıldığında arı kovanı
sayısının 140.183 adet olduğu görülmektedir. Sivas bu rakamla Türkiye’de arı
kovanı sahipliği sıralamasında ilk 10 il içerisinde yer almıştır. Kanatlı hayvanlardan
tavuk sayısının 704,425 olduğu bu rakamla Türkiye’de tavuk sahipliği sıralamasında
alt sıralarda olduğu tespit edilmiştir. Ördek, kaz ve hindi sahipliliği bakımından,
Sivas ilinin Türkiye’de yine alt sıralarda yer aldığı tespit edilmiştir. Bunun en önemli
sebeplerinden biri, ilde kanatlı hayvan üretimi yapan modern üretim çiftliklerinin
yeteri sayıda olmamasıdır.

Tablo 1.4: 2003 Yılı İtibarı Sivas’taki Kanatlı Hayvan Ve Arı Kovanı
Sayıları
TAVUK ÖRDEK KAZ HİNDİ ARI
2003 YILI
SAYISI SAYISI SAYISI SAYISI KOVANI
(ADET) (ADET) (ADET) (ADET) SAYISI
SİVAS VE
704,425 24,020 31,270 86,000 140,183
İLÇELERİ
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
17

1.3.3. Sivas’taki Büyükbaş-Küçükbaş Hayvanların Cinslerine Göre

İlçelere Dağılımı

Sivas ilinin hayvan varlığının önemli kısmını, büyükbaş ve küçükbaş


hayvanlar oluşturmaktadır. Bu hayvanların Sivas’ın ilçelerine göre dağılımları
cinslerine göre ayrıca ele alınmıştır. Büyükbaş hayvanlar tek bir cins altında
incelenirken, küçükbaş hayvanlar koyun cinsleri ve keçi cinsleri olarak ikinci bir
ayrıma tabi tutulmuştur. Büyükbaş hayvanların cins ayrımında ırkları, yaşları, erkek
veya dişi olmaları ayırt edici özellik olmaktadır. Küçükbaş hayvanların cins
ayrımında da bu kıstaslar geçerli olmaktadır.

1.3.3.1. Koyunların Cinslerine Göre İlçelere Dağılımı

Tablo 1.5 incelendiğinde Sivas’ta koyun varlığının beş ilçede yoğunlaşmış


olduğu gözlenmiştir. 55.210 adet ile Gürün ilçesi 1. sırada 50.430 adet ile Kangal
ilçesi 2. sırada 45.300 adet ile Yıldızeli ilçesi 3. sırada 43.350 adet ile Merkez ilçe
4.sırada ve 41.420 adet koyun sayısıyla Şarkışla ilçesi 5. sırada gelmektedir. Gürün,
Kangal, Yıldızeli, Şarkışla ve Merkez ilçelerinin arazi yapıları koyun beslenmesine
uygun bir yapıya sahiptir. Bu arazi özelliği küçükbaş hayvan sayılarının bu ilçelerde
fazlalaşmasını sağlamıştır. Bununla birlikte koyun eti tüketim tercihinin bu
yörelerde fazla olması da küçükbaş hayvan sayılarının artmasında önemli etken
olmuştur.

Tablo 1.5’te 2003 yılı itibarı ile Gürün ilçesinin 45.010 dişi koyun sayısı ile 1.
sırada, bu ilçeye en yakın dişi koyun mevcuduna sahip ilçenin ise 22.000 adetle
Kangal ilçesi olduğu görülmektedir. Dişi koyun mevcudunun bu ilçede fazla olması
bu ilçede damızlık küçükbaş hayvancılığının diğer ilçelere göre daha yoğunlaştığını
göstermektedir. Gürün ilçesinin diğer ilçelere göre küçükbaş hayvan sütünü en fazla
elde edildiği ilçe olması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
18

Sivas İlinde küçükbaş hayvanların ismine halk arasında davar denilmektedir.


Bazen küçük baş hayvanlara cins ve yaş ayrımı yapılmadan genel olarak koyun da
denilmektedir. Tablo 1.5’te görüldüğü üzere koyunlar yaş ve cinslerine göre ayrıma
tabi tutulmuştur. Koyunlar altı aylık olana kadar erkek kuzu ve dişi kuzu olarak
adlandırılmış, 1-2 yaş aralığında erkek koyun erkek şişek, dişi koyun ise dişi şişek
olarak adlandırılmış. Yine 24 ayı yani 2 yaşını dolduran dişi koyun sadece koyun adı
ile adlandırılırken, 2 yaşını tamamlamış erkek koyuna koç denilmiştir. Tarım il
müdürlüğü kayıtlarına da halk arasındaki bu adlandırılma şekilde geçilmiştir.

Tablo 1.5: 2003 Yılı İtibarı Sivas’taki Koyun Sayılarının Cinslerine Göre
İlçelere Dağılımı
KOYUN CİNSLERİ
KUZU TOKLU ŞİŞEK KOYUN KOÇ HER
İLÇE ADI (ERKEK- (ERKEK- (ERKEK +24 AY +24 AY YAŞTAN
DİŞİ ) DİŞİ) –DİŞİ) 1- TOPLAM
6 AY 6-12 AY 2 YAŞ
MERKEZ 8,300 7,450 10,700 16,600 300 43,350
AKINCILAR 400 500 250 800 50 2,000
ALTINYAYLA 0 5,000 4,000 8,000 150 17,150
DİVRİĞİ 0 7,102 3,000 8,200 850 17,152
DOĞANŞAR 220 175 100 254 35 784
GEMEREK 55 8,000 5,000 11,000 550 24,605
GÖLOVA 180 175 100 490 60 1,005
GÜRÜN 0 4,900 2,400 45,010 2,900 55,210
HAFİK 0 1,350 3,870 6,800 290 12,310
İMRANLİ 0 1,150 900 3,000 200 5,250
KANGAL 13,500 4,750 8,500 22,000 1,680 50,430
KOYULHİSAR 2,000 3,000 2,000 3,000 400 10,400
SUŞEHRİ 0 520 2,800 14,000 550 17,870
ŞARKIŞLA 60 10,010 11,320 18,995 1,035 41,420
ULAŞ 430 3,100 2,900 4,615 450 11,495
YILDIZELİ 15,350 3,380 6,650 19,350 570 45,300
ZARA 2,500 2,000 1,300 2,700 800 9,300
TOPLAM 42,995 62,562 65,790 182,814 10,870 365,031

Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.


19

1.3.3.2. Kıl Keçisinin Cinslerine Göre İlçelere Dağılımı

Tablo 1.6 incelendiğinde Sivas’ın kıl keçisi varlığı bakımından düşük bir
potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Divriği ilçesi tek başına Sivas ilinin kıl
keçisi varlığının %50’sine yakınının üretmektedir. Divriği yöresinin coğrafik
koşullarının diğer ilçelere göre kıl keçisi üretmeye uygun olması bunun en büyük
sebeplerindendir. Küçükbaş hayvan varlığı içerisinde kıl keçisinin sayısı Türkiye
genelinde de düşük seviyededir. Sivas ilinde kıl keçisi etinin tercih edilmemesi keçi
üretimini azaltmaktadır.

Tablo 1.6: 2003 Yılı İtibarı Sivas’taki Kıl Keçisi Mevcudu


KIL KEÇİSİ
GEZDAN
İLÇE ADI OĞLAK ÇEBİÇ
(ERKEK TEKE HER
(ERKEK- (ERKEK- KEÇİ +24
–DİŞİ) +24 YAŞTAN
DİŞİ ) DİŞİ) AY
12 -24 AY TOPLAM
6 AY 6-12 AY
AY
MERKEZ 110 85 180 230 15 820
AKINCILAR 0 0 0 0 0 0
ALTINYAYLA 0 30 20 50 4 104
DİVRİĞİ 0 5,100 1,800 4,300 620 11,820
DOĞANŞAR 0 0 0 0 0 0
GEMEREK 100 100 50 400 60 710
GÖLOVA 15 25 0 45 5 90
GÜRÜN 0 330 180 745 70 1,325
HAFİK 0 25 58 240 25 349
İMRANLİ 0 420 0 400 30 850
KANGAL 400 350 75 1,100 50 1,975
KOYULHİSAR 500 800 200 500 50 2050
SUŞEHRİ 0 165 240 1,340 25 1,770
ŞARKIŞLA 320 260 180 745 20 1,525
ULAŞ 20 80 230 81 10 421
YILDIZELİ 174 90 140 278 18 700
ZARA 500 550 500 500 150 2,200
TOPLAM 2,139 8,410 3,853 10,954 1,153 26,509
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
20

1.3.3.3. Saf Kültür Irkı Sığırların Cinslerine Göre İlçelere Dağılımı

Tablo 1.7 incelendiğinde Sivas’ta Saf kültür ırk hayvan varlığının Sivas
merkez, Şarkışla, Koyulhisar, Gemerek, Zara ve Yıldızeli ilçelerde yoğunlaştığı
görülmektedir. Saf kültür ırkı büyükbaş hayvanların canlı ağırlıkları yerli ve kültür
melezi hayvanlarına göre fazladır. Bu hayvanların dağlık, mera alanlarında
yayılmaları ağır bedenlerinden dolayı zor olmakta, ayrıca sarp yerlerde ağır
vücutlarını hareket ettirmeleri zor olduğundan dolayı halk arasında saf kültür ırkı
hayvanlar için “Bu hayvanlar fazla yaylıma gelmez” tabiri kullanılmaktadır.

Tablo 1.7: 2003 Yılı İtibari Sivas İlinin Saf Kültür Irkı Büyükbaş Hayvan
Mevcudunun İlçelere Dağılımı
SIĞIR (SAF KÜLTÜR)
İLÇE ADI ERKEK DİŞİ
DÜVE BOĞA HER
(DANA - (DANA - TOSUN İNEK ÖKÜZ
12-24 +24 YAŞTA
BUZAĞI ) BUZAĞI ) 12-24 AY +24 AY +24 AY
AY AY TOPLAM
12 AY 12 AY

MERKEZ 950 1,140 320 730 3,145 145 0 6,700


AKINCILAR 50 50 85 85 100 100 30 470
ALTINYAYLA 40 35 10 30 50 2 0 167
DİVRİĞİ 20 25 35 40 100 10 0 230
DOĞANŞAR 125 110 55 125 250 20 0 685
GEMEREK 200 250 150 500 2,980 120 0 4,200
GÖLOVA 0 0 0 0 0 0 0 0
GÜRÜN 150 135 0 150 480 20 0 935
HAFİK 187 192 285 325 565 44 0 1,598
İMRANLİ 55 50 0 300 700 8 0 275
KANGAL 55 50 0 300 700 50 0 1,155
KOYULHİSAR 650 350 750 650 1,350 350 0 4,100
SUŞEHRİ 140 180 110 160 1,100 80 0 1,770
ŞARKIŞLA 162 176 340 600 3,127 45 0 4,450
ULAŞ 50 80 0 60 200 10 0 400
YILDIZELİ 410 790 65 540 1,150 20 0 2,975
ZARA 710 800 410 1,200 1,700 50 0 4,870
TOPLAM 3,923 4,415 2,631 5,585 17,372 1,074 30 34,980
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
21

1.3.3.4. Kültür Melezi Sığırların Cinslerine Göre İlçelere Dağılımı

Tablo 1.8’ de görüldüğü gibi Sivas’taki kültür melezi büyükbaş hayvan sayısı
saf kültür ırkı hayvan sayısının 5 katı civarındadır. Saf kültür ırkı büyükbaş
hayvanlar halk arasında yaylıma gelmediklerinden dolayı ve bu hayvanlar hassas
yapılı hayvanlar olarak nitelendirilmişlerdir. Bundan dolayıdır ki Sivas ilinde kültür
melezi hayvanlara çevreye uyumlu ve hastalıklara karşı daha dayanıklı olmaları
üreticiler tarafından tercih sebebi olmuştur.

Tablo 1.8: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Kültür Melezi Irkı Büyükbaş Hayvan
Mevcudunun İlçelere Dağılımı
SIĞIR (KÜLTÜR MELEZİ)
İLÇE ADI ERKEK DİŞİ
TOSUN DÜVE HER
(DANA - (DANA - İNEK BOĞA ÖKÜZ
12-24 12-24 YAŞTA
BUZAĞI ) BUZAĞI ) +24 AY +24 AY +24 AY
AY AY TOPLAM
12 AY 12 AY

MERKEZ 3,300 4,750 280 9,900 27,500 320 0 42,750


AKINCILAR 850 850 850 850 525 525 50 3,650
ALTINYAYLA 350 350 250 1,100 2,860 50 0 4,610
DİVRİĞİ 400 600 152 640 670 180 0 2,242
DOĞANŞAR 320 285 55 135 635 85 0 1,195
GEMEREK 750 500 1,500 800 4,300 150 0 7,250
GÖLOVA 100 250 250 170 1,050 50 0 1,770
GÜRÜN 1,100 1,200 200 1,000 3,970 130 0 6,500
HAFİK 1,650 1,915 2,310 2,800 5,580 220 0 12,825
İMRANLİ 450 700 500 1,600 1,500 100 0 4,400
KANGAL 155 160 140 450 6,700 230 0 7,680
KOYULHİSAR 400 350 750 1,500 2,500 250 250 5,600
SUŞEHRİ 160 212 1,444 1,800 6,300 130 0 9,886
ŞARKIŞLA 340 915 690 1,815 11,378 49 38 14,885
ULAŞ 340 660 400 800 1,760 40 0 3,660
YILDIZELİ 4,900 8,100 2,150 5,520 11,050 310, 0 27,130
ZARA 7,600 1,700 1,000 4,200 5,300 500 0 12,700
TOPLAM 23,165 23,497 12,921 35,080 93,578 3,319 328 168,733
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
22

1.3.3.5. Yerli Sığırların Cinslerine Göre İlçelere Dağılımı

Yerli ırk hayvan mevcudu zamanla giderek azalmakta, yerini kültür melezi ve
saf kültür ırkı sığırlar almaktadır. Bu durum Sivas hayvancılığı için sevindirici bir
durumdur. İlerideki yıllarda Sivas’ta yerli ırk hayvan kalmayacaktır.Yerli ırk sığır
üretilmesinden vazgeçilmenin en büyük sebebi et ve süt verimlerinin düşüklüğüdür.
Örneğin bir saf kültür ırkı erkek dana günde 1.250-1.500 gram canlı ağırlık artışını
gerçekleştirirken, yerli bir dananın aynı şartlarda beslenmesi dahilinde ancak 500-
800 gram canlı ağırlık artışı sağlanabilmektedir. (Özçelik 1996:154)

Tablo 1.9: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Yerli Irk Büyükbaş Hayvan
Mevcudunun İlçelere Dağılımı
SIĞIR (YERLİ VE DİĞER)
İLÇE ADI ERKEK DİŞİ
TOSUN DÜVE BOĞA ÖKÜZ HER
(DANA - (DANA - İNEK
12-24 12-24 +24 +24 YAŞTA
BUZAĞI ) BUZAĞI ) +24 AY
AY AY AY AY TOPLAM
12 AY 12 AY

MERKEZ 830 1,640 610 760 7,420 40 20 11,320


AKINCILAR 150 150 150 150 150 40 10 800
ALTINYAYLA 250 606 300 990 1,000 20 0 3,166
DİVRİĞİ 1,000 1,100 220 1,040 2,500 240 0 6,100
DOĞANŞAR 320 762 250 85 1,250 45 85 2,797
GEMEREK 350 300 850 400 1,070 30 0 3,000
GÖLOVA 252 378 365 250 1,600 70 0 2,915
GÜRÜN 40 25 0 0 600 0 0 665
HAFİK 170 210 185 315 1,670 25 40 2,615
İMRANLİ 200 350 800 1,200 1,200 150 0 3,900
KANGAL 40 100 75 500 2,750 125 0 3,590
KOYULHİSAR 110 65 200 150 300 0 0 825
SUŞEHRİ 900 920 2,450 1,670 4,800 710 0 11,450
ŞARKIŞLA 640 150 240 400 1840 69 261 3,600
ULAŞ 160 200 100 260 1,006 0 0 1,746
YILDIZELİ 2,340 3,800 825 3,120 6,200 0 0 16,285
ZARA 300 300 200 600 600 80 20 2,100
TOPLAM 8,052 11,076 7,820 11,890 35,956 1,644 436 76,874
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
23

1.3.3.6. Kanatlı Hayvan Ve Arı Kovanı Sayılarının İlçelere Göre


Dağılımı

Tablo 1.10 incelendiğinde, Kangal ilçesinin 252.000. adet toplam kanatlı


hayvan sayısı ile birinci sırada geldiği görülmektedir. Kangal ilçesini 104.450 kanatlı
hayvanla Şarkışla ilçesi izlemektedir. Kangal ilçesindeki 252.000 adet toplam kanatlı
hayvan içerisinde 175.000 tavuk(yumurtacı) en çok sayıda olan kanatlı hayvan olarak
görülmektedir. Tablo 1.10’da arı kovanı sayılarına bakıldığında, Sivas ilindeki
toplam 131,138 arı kovanının bulunduğu görülmektedir. En fazla kovana sahip olan
ilçenin de 25000’i fenni 175’i ilkel kovan ile Zara ilçesi olduğu görülmektedir. Zara
ilçesini 17.062 fenni, 100 ilkel kovanla Divriği ilçesi takip etmektedir.

Tablo 1.10: 2003 Yılı İtibarı Sivas’ın Kanatlı Hayvan Ve Arı Kovanı
Mevcutları
KANATLI (ADET) ARI KOVANI (ADET)
İLÇE ADI TAVUK TAVUK İLKEL FENNİ
HİNDİ ÖRDEK KAZ TOPLAM TOPLAM
(BROİLER) (YUMURTACI) KOVAN KOVAN

MERKEZ 9,500 164,500 4,250 2,450 3,000 10,700 0 10,700 10,700


AKINCILAR 1,000 4,000 2,000 0 0 7,000 0 1,400 1,400
ALTINYAYLA 2,050 16,075 3,500 0 2,040 23,665 30 320 350
DİVRİĞİ 2,550 19,650 850 0 0 23,050 100 17,062 17,162
DOĞANŞAR 0 2,750 0 0 0 2,750 17 2,112 2,129
GEMEREK 500 8,000 1,000 150 200 9,850 0 2,826 2,826
GÖLOVA 4,050 4,300 900 360 420 10,030 0 1,050 1,050
GÜRÜN 10,000 33,000 3,500 130 85 10,030 20 9,700 9,720
HAFİK 1,400 18,500 800 450 375 21,525 20 6,705 6,725
İMRANLİ 2,000 3,00 300 110 250 5,660 0 14,500 14,500
KANGAL 12,500 175,000 35,000 15,000 14,500 252,000 340 1,600 1,940
KOYULHİSAR 3,800 20,000 400 300 350 24,850 0 15,100 15,100
SUŞEHRİ 5,000 15,000 1,500 200 750 22,450 0 8,231 8,231
ŞARKIŞLA 9,700 85,000 5,500 650 3,600 104,450 190 2,500 2,690
ULAŞ 5,000 6,000 3,000 250 1,000 15,250 0 2,000 2,000
YILDIZELİ 0 40,600 5,500 470 700 47,270 35 9,400 9,435
ZARA 0 20,000 18,000 3,500 4,000 45,500 175 25,000 25,175
TOPLAM 69,050 635,375 86,000 24,020 31,270 845,715 927 130,258 131,183
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
24

İlkel kovan ağaç dalıyla örülen sepet şekli verilmiş ve üzeri kille sıvanmış bir
tür kovandır. Geçmiş yıllarda ekonomikliği yüzünden bu kovanlar kullanılmıştır.
Günümüzde bu kovanların sayısı ve kullanımı gittikçe azalmıştır. İlde toplam ilkel
kovan ayısı 2003 yılı itibari ile 927 adet olarak belirlenmiştir. Yine 2003 yılı toplam
fenni kovan sayısı ise 130.258 adet olarak belirlenmiştir. Zara, Divriği, Koyulhisar
ve İmranlı ilçelerinde arıcılık yaygın olup bu ilçelerdeki kovan sayılarının toplamı,
ilin toplam kovan sayısının yaklaşık %50’sini oluşturmaktadır. Sivas ili bal üretimi
açısından Türkiye içerisinde ilk sıraları zorlamaktadır. Ayrıca Zara balının
Türkiye’de tescil edilmiş kalite ve özellikte olması, ilde arıcılığın gelişmesinde,
büyük bir etken olmuştur. Arıcılık konusunda tarım il müdürlüğünün, geçmişten bu
güne kadar verdiği kurslar, Sivas arıcılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.

Sivas ve yöresinin, iklim ve coğrafi özelliklerinden dolayı yaz ayı ile birlikte
dağları çiçeğe bürünmektedir. Diğer illerde arıcılık yapan arıcılar, yaz ayının
gelmesiyle arılarını Sivas yöresine getirmektedirler. Bu durum Sivas’ta arıcılığın
gelişmesi sağlamıştır. Haziran aylarının sonlarına doğru, özellikle Muğla ve Ordu
illerinden gelen arıcılar Sivas ilinin Divriği, İmranlı bölgesi ve Sivas merkez ilçe
çevresini tercih etmektedirler (Mahiroğulları 1999:35).

Arılarını beslemek için Sivas yöresine gelen Muğlalı ve Ordulu arıcılar


genelde arıcılık konusunda uzmanlaşmış arıcılar olmaktadır. Bu arıcılar o yörede
arıcılık yapanları da arıcılık konusunda eğitmektedirler. Ayrıca bu arıcılar arı
kovanlarını yerleştirdikleri yerleri o köyün muhtarlığından kiralamakta, böylece o
köyün ekonomisine katkıda bulunmaktadırlar (Mahiroğulları 1999:38).
25

1.4. 2003 YILI SİVAS İLİ HAYVAN ÜRÜNLERİ

Sivas ilinin büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı itibarıyla Erzurum ilinden


sonra ikinci sırada geldiğini vurgulamıştık. Sivas’ta üretilen büyükbaş ve küçükbaş
hayvanlar etleri ve sütleri için beslenmekte, bunun yanında bu hayvanlardan deri,
yün, bağırsak ve boyuz gibi diğer ekonomik değeri olan ürünlerde elde edilmektedir.
İlde et ve süt ürünleri fabrikalarda işlenerek veya işlenmeden piyasaya sürülmektedir.

1.4.1. İl Geneli Et Üretimi

Tablo 1.11 incelendiğinde kültür melezi hayvanlardan elde edilen et


üretiminin 874.500 kg ile birinci sırada olduğu bunu ikinci sırada 348.800 kg ile yerli
sığırlardan elde edilen et üretiminin ve üçüncü sırada 332.700 kg ile saf kültür ırkı
sığırlardan elde edilen et miktarının takip ettiği görülmektedir.

Tablo 1.11: 2003 Yılında Sivas İlinde Gerçekleştirilen Et Üretimi


ORTALAMA ÜRTİM
KESİLEN
CİNSİ KARGAS AĞ. MİKTARI
(ADET)
(KG) (KG)
KOYUN 4,393 22 96,646
KUZU 5,537 15 83,055
KEÇİ 831 20 16,620
OĞLAK 343 15 5,145
SIĞIR (SAF KÜLTÜR) 1,109 300 332,700
SIĞIR – DANA (SAF KÜLTÜR) 123 280 34,440
SIĞIR (KÜLTÜR MELEZİ) 3,498 250 874,500
DANA (KÜLTÜR MELEZİ) 858 190 163,020
SIĞIR (YERLİ) 2,492 140 348,880
DANA (YERLİ) 826 130 107,380
MANDA 126 200 25,200
MALAK 12 150 1,800
TOPLAM 20,148 2,089,386
KAÇAK KESİM VE KURBAN %10 2,015 208,938
GENEL TOPLAM 22,163 2,298,324
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
26

Sivas’taki büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimleri ilçelerde belediyeye bağlı


bulunan mezbahanelerde yapılırken, Sivas il merkezinde ise; 3 adet et işleme
merkezi ile ilde mevcut bulunan sucuk ve pastırma üreten işletmelerin
kesimhanelerinde yapılmaktadır.

2000 yılına kadar Sivas il merkezinde, Sivas Belediyesine ait bir mezbahane
bulunuyordu. Merkez ilçedeki büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimlerinin bir çoğu
bu mezbahanede yapılıyordu. Bu mezbahane, zamanla şehrin büyümesiyle şehir
merkezi içerisinde kalmış ve çevreye rahatsızlık vermeye başlamıştı. Bundan dolayı
bu mezbahane 2000 yılında Sivas belediyesi tarafından yıkılmıştır. Sivas–Ankara
yolu üzeri 14. km’de, 1986 yılında yapımı tamamlanmış, Et-Balık Kurumu
bulunmakta idi. Bu kuruma ait arazi ve işletme binaları özelleştirme kapsamına
alınarak 2001 yılında satılmıştır. Bu kurumu özelleştirme idaresinden satın alan,
Sivas Kasaplar Derneği’ne kayıtlı kasaplardır. Daha önce belirtilen 3 adet canlı
hayvan kesim yerlerinden birini de bu işletme oluşturmaktadır. Satın alınan Et-Balık
Kurumu tesisleri, burayı satın alanlar tarafından henüz gerekli tadilatlar yapılarak
modern bir görünüme ve modern kesim teknolojisine kavuşturulamamıştır.

1.4.2. İl Geneli Süt Üretimi

Tablo 1.12‘de görüldüğü üzere, Sivas ilinde et üretiminde olduğu gibi süt
üretiminde de kültür melezi ırkı ineklerin, süt üretim miktarında birinci sırada yer
aldığı görülmektedir. Sivas ilinde toplam süt üretiminin yaklaşık %72’si kültür
melezi ineklerden karşılanmaktadır. Sivas’ta saf kültür ırkı hayvanlardan karşılanan
süt miktarının, saf kültür ırkı inek sayısının artmasıyla birlikte artması
beklenmektedir. Sivas genelinde üreticilerin süt ineği sahiplik miktarı, Türkiye
genelinde de olduğu gibi üretici alile başına, ortalama 3 adet inek civarında
kalmaktadır. Dolayısıyla üretilen sütün, büyük bir miktarı ailenin öz tüketim
ihtiyacını karşılamakta kullanılmaktadır. Sivas’ta üretici aile başına düşen inek
27

miktarının düşük olması süt maliyetlerini de artırmaktadır. Üretici aile başına düşen
inek miktarı arttıkça, süt ve süt mamullerinin miktarlarında artış olacağı bir gerçektir.

Tablo 1.12: 2003 Yılında Sivas İlinde Gerçekleştirilen Süt Üretimi


SAĞILAN ORTALAM ÜRETİM
CİNSİ MİKTAR A VERİM MİKTARI
(BAŞ) (KG) (KG)
KOYUN 137,111 35 4,799
KEÇİ 7,120 30 214
İNEK (YERLİ) 23,371 800 18,697
İNEK (KÜLTÜR MELEZİ) 70,184 2,500 175,459
İNEK (SAF KÜLTÜR) 12,160 3,500 42,561
MANDA 1,415 600 849
GENEL TOPLAM 251,361 242,579
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.

Tablo 1.12’de 2003 yılı itibarı ile Sivas’ta 137,111 adet koyun bulunmasına
karşın bu koyunlardan elde edilen süt miktarı yılda ancak 4.799 kg olduğu
görülmektedir. Bu üretilen sütün birçoğu, sütü üreten üretici tarafından öz tüketimde
kullanılmakta, süt işleme tesislerine ulaşmamaktadır. Koyunlardan çıkan sütlerin bir
kısmı, sütü üreten üretici tarafından ilkel usullerle işlenmektedir. İşlenen sütten
peynir, yağ, yoğurt elde edilmekte, yine ilkel usullerle pazarlanmaktadır. Diğer süt
veren hayvanlardan elde edilen süt miktarları da dikkate alınmayacak kadar az
olduğu görülmektedir.

1.4.3. İldeki Süt Üretiminin İlçelere Göre Dağılımı

Tablo 1.13’e bakıldığında, toplam süt üretiminde yıllık 64.360 ton ile Sivas
merkez ilçenin birinci sırada, 30.488 ton ile Sarkışla ilçesinin ikinci sırada, 27.404
ton ile Yıldızeli ilçesinin üçüncü sırada geldiği görülmektedir. Sivas merkez ilçede
64.360 ton sütün yaklaşık %80’i kültür melezi ineklerden karşılanmaktadır. Şarkışla
ilçesinde ise 30,488 ton sütün yaklaşık %69 u kültür melezi ineklerden
karşılanmaktadır. Yıldızeli ilçesinde ise 27.404 ton sütün yaklaşık %75’i kültür
melezi ırkı hayvanlardan karşılanmaktadır.
28

Bu sayfayaTablo 1.13 gelecek

Bu sayfayaTablo 1.13 gelecek


29

1.4.4. Kanatlı Hayvanların Ve Yumurta Üretiminin İlçelere Göre

Dağılımı

Sivas’taki kanatlı hayvan mevcudunun, 2003 yılı itibarı ile cinslerine göre
ilçelere dağılımı yapıldığında Tablo 1.14 ortaya çıkmıştır. Tablo 1.14 incelendiğinde
kanatlı hayvanlar içerisinde tavuk sayısının toplam kanatlı sayısı içerisinde yaklaşık
705.000 adet ve %83 oranla birinci sırada bulunduğu görülmektedir. İkinci sırada
ise 86.000 adet ve %10 oranla hindi gelmekte %7 sini ise kaz ve ördek
oluşturmaktadır. Türkiye genelinde tavuk sayısında önemli artışlar gözlenirken
Sivas’ta bu görülmemiştir. Sivas’ta yumurtacı tavuk sayısının, broiler’in (etlik tavuk)
yaklaşık 10 katı kadar fazla olması diğer dikkati çeken bir durumdur.

Tablo 1.14: 2003 Yılı İtibarı ile Sivas İlinde Mevcut Kanatlı Hayvanların
Sayılarının Ve Yumurta Üretimlerinin İlçelere Göre Dağılımı
TAVUK SAYILARI ÖRDEK KAZ HİNDİ
TAVUK ÖRDEK KAZ HİNDİ
İLÇE ADI YUMURTA SAYISI
YUMURTA
SAYISI
YUMURTA
SAYISI
YUMURTA
BROİLER YUMURTACI SAYISI SAYISI SAYISI
SAYISI (ADET) (ADET) (ADET)
(ADET) (ADET) (ADET) (ADET) (/ADET)
(ADET)
MERKEZ 9,500 164,500 31,255,000 2,450 24,500 3,000 150,000 4,250 276,250
AKINCILAR 1,000 4,000 700,000 - - - - 2,000 120,000
ALTINYAYLA 2,050 16,075 2,893,500 - - 2,040 1,010 3,500 875
DİVRİĞİ 2,550 19,650 2,725,000 - - - - 850 51,000
DOĞANŞAR - 2,750 249,500 - - - - - -
GEMEREK 500 8,000 300,000 150 20,000 200 30,000 1,000 10,000
GÖLOVA 4,050 4,300 654,000 360 16,200 420 11,760 900 18,900
GÜRÜN 10,000 33,000 2,805,000 130 5,850 85 1,870 3,500 175,000
HAFİK 1,400 18,500 2,312,500 450 56,250 375 37,500 800 60,000
İMRANLİ 2,000 3,00 570,000 110 4,500 250 6,000 300 18,000
KANGAL 12,500 175,000 11,575,000 15,000 450,000 14,500 425,000 35,000 1,050,000
KOYULHİSAR 3,800 20,000 2,000,000 300 15,000 350 21,000 400 24,000
SUŞEHRİ 5,000 15,000 3,000,000 200 22,000 750 52,000 1,500 90,000
ŞARKIŞLA 9,700 85,000 20,000,000 650 6,500 3,600 36,000 5,500 55,000
ULAŞ 5,000 6,000 600,000 250 9,000 1,000 29,000 3,000 105,000
YILDIZELİ 0 40,600 6,496,000 470 9,400 700 14,400 5,500 192,500
ZARA 0 20,000 2,000,000 3,500 87,500 4,000 100,000 18,000 540,000
TOPLAM 69,050 635,375 90,135,500 24,020 726,700 31,270 915,540 86,000 2,786,525
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
30

1.4.5. Arı Kovanı Ve Arı Ürünlerinin Üretiminin İlçelere Göre Dağılımı

Tablo 1.15’te görüldüğü üzere, Sivas’ta bal üretiminde, kovan sayısı ile bal
üretim miktarları arasındaki farklı sonuçlar dikkati çekmektedir. 15.100 kovana
sahip olan Koyulhisar ilçesi yıllık 453 ton bal üretimi ile il de 1.sırada yer almakta
14.500 kovana sahip olan İmranlı ilçesi 430 ton bal üretimiyle 2. sırada yer alırken
kovan sayısı en fazla (25.000) olan Zara ilçesi 300 ton bal üretimiyle ancak 3. sırada
yer almaktadır. Sivas iline bağlı 1268 tane köyünün var olduğunu söylemiştik; Tablo
1.15’te arı besleyen köylerin sayısı 834 tane olarak belirlenmiştir. Buradan Sivas
ilinin köylerinin %65 ‘inde arıcılık yapıldığı sonucunu çıkarabiliriz.

Tablo 1.15: 2003 Yılı İtibarı Sivas İlindeki Arı Kovanı Mevcutları İle Bal Ve Bal
Mumu Üretiminin İlçelere Göre Dağılımı ve İlçelerin Arıcılık
Yapan Köy Sayıları
ARI KOVANLARI ÜRÜNLER ARI
ESKİ USUL YENİ USUL BAL BESLEYEN
İLÇE ADI BAL
KOVAN KOVAN MUMU KÖYLERİN
(KG)
SAYISI SAYISI (KG) SAYISI
MERKEZ 0 10,700 158,000 31,600 136
AKINCILAR 0 1,400 19,000 850 20
ALTINYAYLA 30 320 480 400 9
DİVRİĞİ 100 17,062 238,868 5,200 95
DOĞANŞAR 17 2,112 52,550 0 25
GEMEREK 0 2,826 23,612 200 19
GÖLOVA 0 1,050 24,150 0 20
GÜRÜN 20 9,700 80,000 0 35
HAFİK 20 6,705 134,100 5,700 50
İMRANLİ 0 14,500 430,000 20,000 60
KANGAL 340 1,600 44,000 2,600 42
KOYULHİSAR 0 15,100 453,000 15,000 45
SUŞEHRİ 0 8,231 132,000 0 69
ŞARKIŞLA 190 2,550 40,800 1,310 23
ULAŞ 0 2,000 35,000 1,000 35
YILDIZELİ 35 9,400 190,000 0 88
ZARA 175 25,000 300,000 4,500 63
G.TOPLAM 927 130,256 2,355,560 88,360 834
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
31

1.4.6. Yapağı Ve Kıl Üretiminin İlçelere Göre Dağılımı

Sivas ilinde üretilen hayvansal ürünlerden biri de yapağı ve kıldır. Koyundan


elde edilen yapağı ilde yün olarak adlandırılmaktadır. İlde yılda toplam yaklaşık 510
ton yapağı elde edilmektedir. Kıl üretimi ise 14 ton civarındadır. İl’de en fazla yapağı
Gürün, Şarkışla, Kangal, Yıldızeli ve Merkez ilçelerinden elde edilmektedir. En fazla
kıl üretimi ise kıl keçisinin en fazla olduğu Divriği ilçesinde olmaktadır. Tablo 1.16
incelediğinde; yün üretim miktarının koyun sayısı miktarı ile paralellik gösterdiği
görülmektedir.

Tablo 1.16: 2003 Yılında Sivas İlinde Üretilen Yapağı Ve Kıl Üretiminin Hayvan
Cinslerine Ve İlçelere Göre Dağılımı
YAPAĞI YAPAĞI YAPAĞI TOP. KIL
İLÇE ADI KUZU KOYUN KOÇ KEÇİ
ÜRT. ÜRT ÜRT YAPAĞI ÜRT.
MEV. MEV. MEV. MEV.
(TON) .(TON) .(TON) ÜRT.(TON) (TON)

MERKEZ 8,300 4,150 34,750 52,125 300 600 56,875 1,030 515
AKINCILAR 400 200 1,550 2,325 50 100 2,625 0 0
ALTINYAYLA 0 0 17,000 25,500 150 300 25,800 225 113
DİVRİĞİ 0 0 16,302 24,453 850 1,700 26,153 13,670 6,835
DOĞANŞAR 220 110 529 794 35 70 974 0 0
GEMEREK 55 28 24,000 36,000 550 1,100 37,128 295 148
GÖLOVA 180 90 765 1,148 60 120 1,358 45 23
GÜRÜN 0 0 52,310 78,465 2,900 5,800 84,268 1,413 707
HAFİK 0 0 12,020 18,030 290 580 18,610 415 208
İMRANLİ 0 0 5,050 7,575 200 400 7,975 384 192
KANGAL 13,500 6,750 35,250 52,875 1,680 3,360 62,985 1,742 871
KOYULHİSAR 2,000 1,000 8,000 12,000 400 800 13,800 2,418 1,209
SUŞEHRİ 0 0 17,320 25,980 550 1,100 27,080 1,715 858
ŞARKIŞLA 60 30 40,325 60,488 1,035 2,070 62,588 1,612 806
ULAŞ 430 215 10,615 15,923 450 900 17,038 421 211
YILDIZELİ 15,350 7,675 29,380 44,070 570 1,140 52,885 704 352
ZARA 2,500 1,250 9,000 9,000 800 1,600 11,850 2,102 1,051
G.TOPLAM 42,995 21,498 311,166 466,749 10,870 21,740 509,987 28,191 14,096
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2004.
32

1.5. SİVAS HAYVANCILIĞI HAKKINDA GENEL BİLGİ

Sivas ili tarımsal ürün üretimi çoğunlukta olan, bundan dolayı da Türkiye’de
tarım şehri olarak bilinen illerden biridir. İl arazi büyüklüğü bakımından Türkiye’nin
ikinci yüz ölçümüne sahiptir. Sivas hayvancılığının bugünkü durumu ve sorunlarına
geçmeden önce, Türkiye hayvancılığının bugünkü genel durumuna göz atmak
gerekir. Çünkü Sivas ili de Türkiye’nin bir ili olup, bugüne değin devlet tarafından
uygulanan ve uygulanacak olan, tarım ve hayvancılık politikaların içine yer almıştır.

Tablo 1.17: Türkiye’deki Hayvan Sayıları İle Sivas’taki Hayvan Sayılarının


Karşılaştırılması
Yıl Sığır Manda Koyun Keçi Tavuk
TÜRKİYE 2003 10.765,000 146,000 28.492,000 7.201,000 258.168,000
SİVAS 2003 280,587 5,054 365,031 26,509 845,715
Kaynak :DİE yayınları, 2004.

Tablo 1.17’de görüldüğü gibi Sivas ilinin hayvan sayıları, Türkiye hayvancılığı
içerisinde büyük bir paya sahiptir. Özellikle büyükbaş hayvancılığında bu oran daha
fazladır. Sivas ili tarım ve hayvancılık şehridir. Bu sektörde çalışan insan sayısı da
hayli fazladır. Sivas ilinde üretilen hayvansal ürünlerden bazıları, 2003 yılının
verilerine göre; toplam 68,516 ton peynir, 3,845 ton tereyağı ve 158,633 ton yoğurt
olarak tespit edilmiştir(DİE 2004:143).

Türkiye genelinde olduğu gibi Sivas ilindeki tarım işletmeleri, hızlı nüfus artışı
ve artan nüfusun tarım dışı sektörde istihdam edilmesi zorunluluğuna karşılık, bu
sektörlerde iş gücü talebinin nüfus artışına uygun düzeyde artırılamaması; tarımın
gelişim hızının nüfus artış hızını karşılamada yetersiz kalması ve miras yoluyla
arazilerin ve sahip olunan hayvanların bölünmesi nedeni ile giderek küçülmüştür.
33

1.5.1. Büyükbaş Hayvancılığının Durumu

Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği denildiğinde, genellikle sığır ve manda


yetiştiriciliği anlaşılır. Bu türlere bazen at ve deve de eklenebilir. Sığır, kutuplar hariç
dünyanın hemen hemen her yerinde yetiştirilebilmektedir. İnsan ile sığırın birlikteliği
oldukça eskidir. Bu birliktelikte sığır insanlar için sadece et, süt gibi besin maddeleri
üretmekle kalmamış, çeki gücü, derisi, tırnağı,boynuzu ve gübresiyle de insanların
hizmetinde olmuştur. Hatta bazı bölge ve topluluklarda sığır bir prestij unsuru olarak
değerlendirilmiştir (Akman 1998:199).

Sığır, dünya süt üretiminin %88’ini yine dünya et üretiminin de % 25’ini tek
başına sağlamaktadır. Dünya besin maddesi üretiminde bu denli büyük paya sahip
olması sığırın birçok biyolojik avantajından kaynaklanır (Akman 1998 :200).

Şekil 1.2’de görüldüğü gibi Sivas’ta yeri ırk büyükbaş sayısı yıllar geçtikçe
büyük bir azalma eğilimine girmiştir. Kültür melezi ve saf kültür ırk büyükbaş
hayvan sayısında ise önemli artışlar ortaya çıkmıştır. 1985 yılından önce Sivas’ta
kültür melezi ve saf kültür ırkı büyükbaş hayvan yok denecek kadar az iken 2003
yılında kültür melezi büyükbaş hayvan sayısı, yerli ırk hayvan sayısına ulaşmış, saf
kültür ırkı büyükbaş hayvan sayısı da 60.000 adete çıkmıştır. 1996 yılında dünya
genelinde ortaya çıkan deli dana hastalığının etkileri Sivas hayvancılığına da
yansımıştır. Şekil 1.2’de görüldüğü üzere 1996 tarihinde büyükbaş hayvan sayısı üç
cinste de azalış eğimine girmiştir. Bunun sebebi 1996’da uygulanan yanlış
hayvancılık politikasıdır (Akman 1998:200).

1996 yılında devletin izin vermesi ile yurt dışından büyük miktarlarda canlı
hayvan ve et ithali olmuştur. Bu ithalat büyükbaş hayvanların canlı ve et fiyatlarını
düşürdüğünden yerli üreticiler büyük zararlara uğramışlardır. Ellerinde
bulundurdukları besisi tamamlanmış hayvanlarını, yok pahasına kestirmek zorunda
kalmışlardır (Akman 1998:220).
34

Şekil 1.2: Sivas Büyükbaş Hayvan Varlığının Irklara Göre Değişimi


310,000

260,000

210,000 Yerli

160,000

110,000 Kültür Melizi

60,000 Saf Kültür

10,000
1 9 85
1 9 86
1 9 87
1 9 88
1 9 89
1 9 90
1 9 91
1 9 92
1 9 93
1 9 94
1 9 95
1 9 96
1 9 97
1 9 98
1 9 99
2 0 00
2 0 01
2 0 02
2 0 03
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, 2004.

Sivas ili sığır popülasyonunun genetik kalitesinin yükseltilmesi amacıyla


Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının Tarım İl Müdürlüğü personellerince bedelsiz
yürütülen suni tohumlama çalışmaları 1995 yılında yapılan bir değişiklik sonucunda
bedelli hale dönüştürülmüş, böylece özel sektör kuruluşları içinde çekici hale
getirilmiştir. Bunun yanında “Köy Sığırcılığını Geliştirme Projesi“ kapsamında Sivas
İl Özel İdaresi kaynaklı 86 adet damızlık boğa çiftçiye dağıtılarak tabi tohumlama
yönteminden de yaralanılmıştır. 1996-2003 yılı arasında Sivas ilinde yürütülen
hayvan ıslahı çalışmalarının %67’sinde tabi tohumlama, %33’ünde ise suni
tohumlama yöntemi kullanılmıştır.

Suni tohumlama ile kaliteli tosunlardan alınan spermlerle ineklerini dölleyen


üreticilere, devlet tarafından bu ineklerden doğan buzağı başına prim ödenmesi
uygulaması suni tohumlamayı son yıllarda daha cazip hale getirmiştir. Son yıllarda
suni tohumlama için yurt dışından sperm ithali devletin yanında özel sektör
tarafından da yapılmaktadır. Ülkemizde de kültür ırkı hayvanların sperm üretilmesi
çalışmalarına hız verilmiştir (Koçel 2002:25).
35

1.5.2. Büyükbaş Hayvancılığında Et Üretimi

Sivas ili büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı sayısı bakımından


Türkiye’nin ikinci büyük ili olmasına rağmen alt yapısı gelişmemiştir. Buna rağmen
büyükbaş hayvan besiciliği Sivas merkez, ilçe ve köylerinde bir çok ailenin en
önemli geçim kaynağını oluşturmaktadır. Besi hayvancığı ile uğraşan üreticilerin
ahırlarına besiye aldıkları hayvanların sayıları, besi maliyetini düşürmek açısından,
yeterince fazla sayıda değildir. Bu durum hayvan başına düşen,üretim maliyetlerinin
yüksek olmasını beraberinde getirmektedir. Bunun yanı sıra Sivas’ta büyükbaş besi
yapan işletmelerin büyük bir kısmı besiciliği; teknik koşullardan yoksun, havasız,
karanlık ahırlarda yapmaktadır. Bütün bu olumsuz şartlar besi hayvancılığının
karlılığını ve verimliliğini düşürmektedir (Tan 2000:147).

Sivas’ta besi hayvancılığını, bazı besiciler yalnız kış döneminde yapmaktadır.


Bu dönem genellikle otların kuruduğu aylarda başlayıp yeni yılın otlarının yeşerdiği
aylara kadar sürmektedir. Bunu tarih olarak yaklaşık izahı; eylül ayının ilk haftaları
içerisinde hayvanlar ahıra bağlanır, nisan ayının son haftalarına kadar yaklaşık 7-8
ay, hayvanlar ahırlarda zincirlere bağlı olarak besiye alınır. Ahırlarda besiye alınan
hayvanlar genellikle 1-2 yaş aralığındaki erkek sığırlardır. Bazı üreticiler kısır dişi
düveleri de besiye almaktadır.

Sivas’ın il merkezine yakın il çevresinde irili ufaklı bir çok besi ahırı
bulunmaktadır. Bu besi ahırlarında besiye alınan hayvanların bir kısmı devamlı besi
ahırında kalırken bir kısmı daha öncede belirttiğimiz gibi yaylım bittikten sonra ahıra
alınıp, besi yapılmaktadır.

Sivas’ta besiye alınan hayvanların bir kısmı kurban bayramına endeksli olarak
beslenmektedir. Örneğin 2005 yılında kurban bayramı 20 ocak tarihine gelmektedir.
Dolayısıyla yaylım otlarının kurumasıyla, yaklaşık 9. ayın başlarında besiye alınmış
hayvanlar, kurban bayramına kadar beslenecektir. Besi süresi yaklaşık 140 gün
olacaktır. Kurban bayramı her yıl 11 gün geriye gelmekte olduğundan yaylımdan
36

besiye alınan hayvanların besi sürelerini her yıl 11 gün daha kısaltacağı anlamına
gelmektedir.

Sivas’ta geçimlerini yalnız besicilikle sağlayan aile sayısı azdır. Genellikle


Sivas’ta besicilik Türkiye’nin bir çok yöresinde olduğu gibi hem çiftçilik hem de
hayvancılıkla uğraşan çiftçiler tarafından yapılmaktadır. Besicilikle uğraşan
insanların bir kısmı da bu işi ikinci bir iş olarak yapmaktadır. Sivas il merkezi
etrafında bulunan besi ahırlarının sahiplerinin büyük bir kısmı, ticaretle uğraşan
kişilerdir. Genelde uğraştıkları ticaret dalı kasaplıktır, bunların çoğununda kasap
dükkanı bulunmaktadır. Besledikleri hayvanları kendi işyerlerinde işleyerek satışa
sunmaktadırlar.

Sivas’ın merkez ilçesinde, Şarkışla ve Zara ilçelerinde, diğer ilçelere göre


besicilik daha yoğun olarak yapılmaktadır. Bu İlçelerde besi hayvancılığının
yoğunlaşmasının en büyük sebeplerinden biri de bölgede büyükbaş hayvan sayısının
bol olması, bunun yanında yaylım arazilerinin genişliği, mera alanlarının diğer
ilçelere oranla daha fazla olmasıdır. Besicilik büyük sermaye gerektiren bir iştir. Bu
yörelerde yaşayan insanların gelir seviyeleri genelde diğer ilçelere göre daha
yüksektir. Halkın gelir düzeyinin yüksek olmasının, bu yörelerdeki besi
hayvancılığının gelişmesinde etkisi büyüktür.

Sivas besi üreticilerinin sorunları; Türkiye’nin genelindeki besicilerinin


sorunuyla bir çok bağlamada aynı paralelliktedir. Farklı bir yanı Sivas’ta hayvan
sayısının bu kadar çok olmasına rağmen besiciliğinin en önemli gider kalemini
oluşturan besi yemi, pamuk küspesi, pancar küspesi ve kepeğin ilde yeterince
üretilmemesidir. Sivas ilindeki besiciler bu ihtiyaçlarını diğer illerden, genellikle
aracı tüccarlar arcılığı ile karşılamaktadırlar. Bu da daha pahalı yem dolayısıyla daha
pahalı et maliyetine yol açmaktadır. Bazı besiciler besi süresince ihtiyacı olacak olan
yemleri kendileri hazırlamaktadır. Yem hazırlamayı şu şekilde yapmaktadırlar:
Harman zamanı genelde 8. ile 9. aylarda, besi yemi hazırlamak için gerekli malları
(buğday,arpa,çavdar, yulaf, fiğ gibi) satın alarak bunu değirmenlerde öğüttürürler,
37

böylece besi yemini hazırlanmış olurlar. Bu hazırlanan karışım hiçbir teknik destek
alınmadan besicinin kendi isteği ve sahip olduğu mallar dikkate alınarak
yapıldığından verimliliği ve kalitesi düşük yemler ortaya çıkmaktadır.

Sivas’ta besicilikle uğraşan besicilerin büyük bir kısmı kesif yemi olarak, besi
yemi üreten fabrikalar tarafından hazırlanan besi yemlerini piyasadan satın alarak
kullanmaktadır. Bir kısım besiciler ise besi yemlerini, tarım kredi kooperatifleri
vasıtasıyla karşılamaktadır.

Sivas’taki besicilerin büyük bir kısmı, besiye alacakları hayvanları; köylerdeki


üreticilerden, ilçe pazarlarından ve devlet üretme çiftliklerinden karşılaşırlar,
besiciler besiye alacakları hayvanları toplarken de bir kısım sorunlarla karşı
karşıyadırlar; Örneğin her zaman besiye alınacak hayvanlar, besicinin almak istediği
standartlarda piyasada hazır bulunmamaktadırlar. Bulunanlar ise besiciler tarafından
yüksek fiyatlı bulunmaktadırlar. Son zamanlarda besiciler yerli ırk ve kültür melezi
ırkı hayvanlar yerine kültür ırkı hayvanları besiye almayı tercih etmektedirler. Bunun
başlıca sebebi ise kültür ırkı hayvanların günlük kilo artışlarının yerli ve kültür
melezi ırklara göre daha fazla olmasından ileri gelmektedir. Sivas yöresinde besiye
alınan kültür ırkı hayvanlar üç cinstir. Bu büyükbaş hayvan cinsleri; holstein friesian,
montofon ve simental’dir.

Sivas ilinin ilçe hayvan pazarlarında kültür ırkı olarak çoğunlukla montofon
ırkı hayvanlara daha sık rastlanmaktadır. Bunun sebebi ise Sivas ilinde Tarım İl
Müdürlüğü’ne bağlı Ulaş ve Hafik üretme çiftliklerinde bulunan montofon ırkı
hayvanların düveleri geçmiş zamanlarda bölge halkına ihale ile satılmış, bu düveleri
satın alan bölge halkı bu düvelerin yavrularını alarak çoğaltmış olmasıdır. Böylelikle,
bölgede montofon ırkı büyükbaş hayvan yaygın hale gelmiştir. Holstein friesian ırkı
büyükbaş hayvanlar ise daha sonraki dönemlerde il’e girmiştir. İlk olarak 1980’li
yıllarda holstein friesian ırkı büyükbaş hayvanlar, ilde süt inekçiliği ile uğraşan
üreticiler tarafından Samsun ve Adapazarı illerinden getirilmiştir. Ayrıca 1990
yılından sonraki yıllarda, Sivas Tarım İl Müdürlüğü’nün yurt dışından canlı hayvan
38

ithali ile Sivas bölgesine holstein friesian ve simental ırkı büyükbaş hayvan sayısı
çoğalmıştır. Simental ırkı sığırlar kendi arasında iki türe ayrılmaktadır; bunlar
kırmızı beyaz ve sarı beyaz simental ırk şeklindedir. Simental sığırların Sivas
bölgesinde çoğalması 1993 yılından sonradır. Bu türün ithalinin hızlanmasıyla il’de
simental kültür ırkı hayvan sayısı çoğalmıştır. Simental ırk büyükbaş hayvanların,
Sivas yöresinde çoğunlukla süt sığırcılığından daha çok, besi sığırcılığı için tercih
edilmektedir.

Sivas’ta bulunan Et-Balık Kurumu 2000 yılında özelleştirme kapsamında


satılmıştır. Et-Balık Kurumu, Sivas’taki kasaplar tarafından oluşturulan bir ortaklık
tarafından satın alınmıştır. Kasap ortaklar tarafından işletilen eski Et-Balık kurumu
işetmesi satın alındığından bu güne kadar işletmenin önceki fonksiyonlarını artırıcı
hiçbir hamlede bulunmamış, yalnızca ortaklarının mezbahanesi ve soğuk havası
olarak işletme faaliyetlerini sürdürmüştür. Sivas yöresindeki besi işletmelerinin bir
çoğu özelleşen Et-Balık kurumunun bugünkü durumundan hiç memnun değillerdir.
Bunun nedenini ise hayvanlarını kesime getirdiklerinde güvenli bir ortam ve
piyasayla karşılaşamamalarıdır.

Sivas ilinde besicilik geçmişten bu güne değin genelde bilimsellikten yoksun


bir şekilde, eğitimsiz bakıcılar kullanılarak yapılmıştır. Tarım İl Müdürlüğü bu
konuda üreticilere yeterli eğitime yönelik çalışmalarda bulunmamıştır. Sivas’ta
kesilen besi hayvanlarının çoğunun randımanının düşük olduğu da tespit edilmiştir.
Bunun sebebi ise yeteriz ve kalitesiz beslenmedir (Sayar 2002:45).

Sivas’ta son yıllarda açık besicilik bilinçli besiciler tarafından rağbet görür
hale gelmiştir. Sivas’ta ilk açık besicilik 1998 yılında Sivas merkez havalisinde
bulunan Kazancı çiftliğinde yapılmıştır. O yıllarda işletmenin yetkilisine açık
besiden memnun musunuz diye sorulduğunda? “gayet memnunuz, hayvanları
dışarıda beslemek çok kolay sadece yemini veriyoruz, su devamlı önlerine
bulunuyor, hayvanlar dışarıdayken daha iyi yem yiyorlar, hareket halinde
olduklarından etlerinde yağ oranı da düşüyor, bakıcıların hayvanların altını
39

temizlemek, musurlarını temizleyip su vermek derdi de yok, yalnızca hayvanlara


yem yetiştiremiyoruz” şeklinde ifade etmiştir. O yıldan bugüne kadar yıllar geçmiş
olmasına rağmen açık besi yapan işletme sayısı beklenen kadar artmamıştır. Bunun
nedenini araştırmak için bazı besi hayvanı üreticilerine açık besiyi tercih etmeme
sebeplerini sorduğumuzda bize şöyle cevap vermişlerdir. ”Dışarıda hayvan mı
beslenir, burası Sivas burada kışları hava sıcaklığı geceleri -40 dereceye kadar
düşüyor. O sıcaklıkta dışarıda hayvan mı durur. Açık besideki hayvanları görüyoruz;
pislik içinde yatıyorlar, hayvan artığının içinde besimi yapılır? Hangi hayvanın yem
yediği de belli olmuyor, hayvanlar birbirleriyle vuruşup duruyorlar biz böyle
besicilik yapmayız” diye ekliyorlar. Kısacası ilkel usulle yani kapalı havasız
ahırlarda besiye devam etmeyi savunuyorlar.

1.5.2.1. Büyükbaş Besi Hayvancılığının Sorunları

Türkiye’de besicilerin sorunları Türkiye’ye ithal etin girmesiyle başlamış, bu


durum bugüne kadar da devam etmektedir. Fakat besicilerin sorunları yalnız ithal
etlerin ortaya çıkardığı fiyat düşüklüğü sorunu değildir, bunun yanında bir çok
sorunları mevcuttur. Sivas ilindeki besicilerin sorunları; Türkiye genelindeki
besicilerle bir çok temel konuda aynı iken bazı konularda diğer illerden farklılıklar
göstermektedir. Sivas besicilerin sorunları araştırıldığında aşağıdaki sorunlar ortaya
çıkmıştır:

 Köylüleri köylülükten çıkarıp, üretici çiftçi modelini alması için


yeterli bilgi ve çalışmanın organizasyonlarının yapılmaması, yapılmış olsa da
etkin uygulama alanı bulmamış olması,

 Besiciliğin, meslek olarak benimsenip, bilimsel olarak ve yeterli


kapasitede yapılmaması,

 Besiciliği yapmak için, büyük sermaye sahibi olma gerekliliği,


40

 Besiye alınacak kültür ırkı danaların fiyatlarının çok pahalı olması,

 Besiye alınacak kültür ırkı danaların, istenildiği zaman, istenildiği


miktarda toplu bir şekilde bulunamaması,

 Besi kredisinin alınmasında karşılaşılan bürokrasinin, kredi almak


isteyen besiciyi mağdur etmesi, hatta yıldırması,

 Sivas Ziraat Odasının besicilerin haklarını gözetip, onlara yeterince


destek olmaması,

 Sivas Ticaret Borsasının canlı ve karkas et fiyatlarının belirlenmesinde


görevini yeterince yerine getirmemesi,

 Canlı hayvan kg fiyatlarının gerekli birimler tarafından piyasa


koşulları gözetilmeden belirlenmesi,

 Sivas Damızlık Sığır Yetiştiricileri Biriliğine kayıtlı bulunan


üreticilerin ellerindeki besi danalarını değerlendirecek iletişimi
oluşturulamamış olması,

 Sivas Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinin besicileri geliştirici faaliyet ve


ziyaretlerde yetersiz kalması,

 Sivas’ta kaba yem üreticisi ile alıcısını bir araya getirecek piyasanın
oluşturulamamış olması, bu piyasayı oluşturacak kurumlarında görevlerini
yerine getirmemesi,

 Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılan aşıların, istenilen zaman süreci


içerisinde yapılmaması ve bu nedenle hayvan kayıpları yaşanması,
41

 İl ve ilçelerde kurulan canlı hayvan pazarlarında Tarım İl


Müdürlüğüne bağlı hiçbir yetkilinin bulunmaması,

 Sivas Damızlık Sığır Yetiştiricileri birliği tarafından hayvan soy


kütüğü kayıtlarını tutulması olayının ilçeleri de kapsayacak şekilde
gerçekleştirilmemesi,

 Kurban bayramı zamanı kurbanlık hayvanların sevkinden haricen


hiçbir genel sağlık taramasının ilde yapılmaması,

 Besicilik yapacakların ellerindeki hayvanları kestirinceye kadar


finansman sıkıntısı çekmeleri, verilen yem kredilerinin de yeterli olmaması,

 İl’de hayvan yemi fabrikası olamadığından; besi yeminin, nakliye ve


vs nedenlerden dolayı pahalı olması,

 İl’deki un fabrikalarının ürettikleri kesif yem olarak bolca kullanılan


kepeğin, yeterli miktarda üretilmemesi; ilin kepek ihtiyacını da diğer illerden
karşılamasını gerektirmekte olması, dolayısıyla kepeğin besicilere pahalıya
mal olması,

 Besi çiftliklerine işinin ehli bakıcıların bulunmasında sıkıntılar


çekilmesi,

 Piyasadaki, canlı hayvan et kesim fiyatlarının düşüklüğü,

 Veteriner hizmetlerinin pahalı olmasından dolayı besiciler hasta


hayvanlarına baktırmak için veterineri işletmelerine götürmekten ziyade
hayvanın sorununu veterinere sözlü söyleyerek ilaç almaktadırlar. Dolayısıyla
genelde veterinerlerin ilaç satan eczacılardan farkı kalmamıştır,
42

 Besicilikte kullanılan ademin gibi geliştirici vitaminlerin pahalı


olması, besicilerin hayvan sağlığı ilaçları hakkında yeterli bilgiye sahip
olmaması.,

 Yem fabrikalarından alınan besi yemlerinin kalitelerinin standart


ölçülerde olmaması, bazı ucuz yemlerin ise her parti üretimin de dahi içindeki
karışımlarda farklılık göstermesi besiye alınan hayvanların verimlerini
düşürmektedir,

 Besicilik yapan işletmelerin kesif yemlerinin çıkaracak, yeterli araziye


sahip olmamaları,

 Kesime gelmiş 10 adetten fazla besi tosununun hepsini birden aynı


zamanda alacak et tüccarlarının ilde az sayıda olması, hayvanlarını satmak
isteyen üreticilere sıkıntı oluşturmaktadır,

 İl merkezinde 140 civarında kasap bulunmaktadır, bu kasaplara satılan


hayvanların paralarını peşin veya zamanında satın alınamaması, ildeki
kasaplara güvensizlik doğurmakta olup, besiciliği caziplikten çıkarmaktadır,

 Sivas Ziraat Odasının, Sivas besiciliğini geliştirmek adına besicilere


yönelik herhangi hizmet sunmamaktadır,

 Sivas’ta kimler besicilikle iştigal ediyor, bu bir meslek dalı mıdır?


yoksa önüne gelen parası olan insanların yaptığı meslek midir? bu mesleğin
uzman bir şekilde yapılması gerekliliğin, hiçbir kamu ve kuruluşça
denetlenmemesi,

 Sivas ve ilçelerindeki hayvan pazarlarının yetkililer tarafından


yeterince denetlenmemesi,
43

 Besicilik de kullanılan pancar küspesinin, şeker fabrikası bulunan il ve


ilçelerde ucuz olması; Sivas’ta şeker fabrikası bulunmadığından genellikle
besiciler tarafından Tokat’ın Turhal ilçesindeki şeker fabrikasından nakit para
ile satın alınmakta ve getirilmektedir. Bu da besi maliyetini artırmaktadır,

 İlde besiciler için kepek üretecek yeterli miktarda un fabrikası


olmadığından besicilikte kullanılan kepeğinde büyük bir kısmı da komşu
Kayseri ilinde bulunan un fabrikalarından getirtilmektedir. Dolayısıyla
besicilerin vazgeçilmez katkı maddesi kepek de et üretim maliyetini
artırmaktadır,

 Açık besiciliğin, yeterince rağbet görmemesi, bu konuda kapalı besi


yapanların yeterince bilgi sahibi olmamaları,

 Besi hayvancılığına alınan hayvanların sigortalarının pahalı olması, bu


yüzden besi kredisi alan besiciler haricine genelde besi hayvanlarına sigorta
yapılmamaktadır. Salgın hastalıklarda besiciler büyük kayıplara
uğramaktadır,

 Besiye alınmadan önce yayılan hayvanların çevreye zarar vermesi,


ilçelerdeki ahırların çoğunun şehir merkezlerinin içersinde olmasından
dolayı, çevreyi kirletmesi ve rahatsız etmesi,

 Sivas’ta yalnız hayvancılık sektörünün yer aldığı bir organize


bölgenin ilçeler dahil olmak üzere faaliyete geçirilmemiş olması, Sivas ili ve
ilçelerini büyük köy imajından kurtaramamaktadır,

 İlde hala besicilikle uğraşanların çoğunluğunu eğitim ve öğretim


düzeylerinin düşüklüğünden dolayı hayvancılık konusunda çıkan bilimsel
yayınlara ilgisiz kalmaları,
44

 Tarımsal yayım çalışmalarında kadınlar ihmal edilmiştir. Özellikle


hayvancılıkla ilgili tüm işlerin kadınlar tarafından yapılıyor olmasına rağmen;
suni tohumlama ve hayvan besleme gibi önemli konularda kadınlara yönelik
eğitim çalışmaları bulunmamaktadır (Kaya 2002:23).

 İldeki hayvan barınakları genellikle dar, karanlık ve havasızdır, burada


beslenen hayvanların verimlilikleri düşük, hastalığa yakalanma riskleri büyük
olmaktadır,

 57. Hükümet döneminden itibaren küpe, pasaport uygulaması ile


kayıtlı sisteme geçilmiştir. Ancak Sivas bölgesine İran ve Irak'tan kaçak
hayvan girişleri olmaktadır. Yüksekova'nın kayıtlı hayvan sayısı 20 bin
olduğu halde 35 bin kaçak hayvan girişi olmuştur. Maalesef bazı siyası
çıkarlar uğruna orada kesilen hayvanlar İstanbul'a, Ankara'ya ve özellikle
Milli Savunma Bakanlığının ihalelerini almış firmalara satılmaktadır. Daha
önceleri Sivas bölgesinden besi sığırı satın alan firmalar kaçak etlerin ucuz
olmasından dolayı taleplerini buralardan karşılamaktadırlar (Akman
2002:45).

Yukarıda sıraladığımız sorunların bir kısmı Sivas ilindeki besicilerin sorunları


olurken bir kısmı da tüm Türkiye’deki besicilerin ortak sorunlarını oluşturmaktadır.

1.5.2.2.Büyükbaş Besi Hayvancılığının Sorunlarına Çözüm Yolları ve

Öneriler

Sivas besi hayvancılığını sorunlarını çözmede devletimizin bu konudaki


kararlıklılarının ve politikalarının etkisi büyüktür. 1994-1998 yılları arasında izlenen
yanlış politikalar bir çok besicinin ahırını kapatmasına neden olmuştur. Bu politikalar
içerisinde ithal et ve ithal canlı hayvanın Türkiye’ye kaçak ve kanuni yollarla büyük
45

tacirler tarafından getirilmesi, besiciliğe vurulan kilitler olmuştur. Bu yüzden dolayı


ki devletimizin bu konuda hassas davranması besicileri koruyucu davranması
gerekmektedir. Besicilik köyden kente göçü engelleyecek bir iş kolu olmalıdır.
Sivas’taki büyükbaş besi hayvancılığının sorunlarını çözme konusunda araştırma
yapıldığında aşağıda sıralanan çözüm yolları ve öneriler ortaya çıkmıştır.

 Avrupa Biriliği ülkelerinde hayvanların %85-95’i suni tohumlama ile


dölleniyor bu ise Türkiye’de hala %10-15 arasında olmaktadır. Bu oranın
artırılması için Tarım Bakanlığımız tarafından etkinlik sağlayacak
organizasyonların yapılması gerekmektedir (Sayın 2001:36), (Ataman
1999:12).

 Sivas’ta geçmişten günümüze kadar hayvancılıkla ilgili bir çok


toplantılar, seminerler yapılmıştır. Fakat bir türlü gerçek üreticilere
ulaşılamamıştır. Bundan sonra yapılacak seminer, toplantı, konferans gibi
faaliyetlere bilakis üretimle içi içe olan üreticilerin katılımının sağlanması
için çaba gösterilmelidir,

 Sivas ili, besi hayvancılığının sorunlarına çözüm getirilecek bir


potansiyele sahiptir. bu potansiyel gerektiği gibi kullanırsa Sivas’a büyük
ekonomik katkılar sağlayacağı kesindir.

 Sivas’ta kaba yem üretimine önem verilmelidir. Kaba yemin ete


dönüşmesi ile elde edilecek net gelir oldukça büyüktür,

 Açık besi hayvancılığı desteklenmeli, müteşebbislerin bu türlü besiye


geçmeleri sağlanmalıdır. Bu konuda başarılı olan işletmeler gezdirilmeli,
besiciler açık besi konusunda bilgilendirilmelidir,
46

 Et üreticilerinin kaba yemleri zamanında kolayca bulabileceği bir


piyasanın oluşturulması için damızlık sığır yetiştiricileri birliği, Tarım il ve
ilçe müdürlüklerinin ve ziraat odasının ortak çalışmalarda bulunması,

 Sivas merkezinde yem fabrikası ihtiyacı vardır. Eğer Sivas


merkezinde kaliteli yem üreten bir fabrika olursa, besi yemi daha ucuz ve en
az nakliye masrafı ödenerek tedarik edilebilecektir (Sivas Ziraat odası
2004:54).

 Besicilerin beside kullandıkları pancar küspesinin, Sivas besicilerine


düşük bir fiyatla Turhal şeker fabrikasından tedarikini sağlanacak girişimler
başlatılmalıdır,

 Sivas Ticaret Borsası tarafından canlı hayvan kilogram fiyatlarını


belirlenmesi bu fiyatın Türkiye piyasa koşullarına göre güncellenmesi
sağlanmalıdır,

 İldeki kültür ırkı hayvan besiciliğinin artırılması için Tarım İl


Müdürlüğü tarafından yapılan suni tohumlama çalışmalarının artırılması,
kaliteli tohumların getirilmesi için gerekli hassasiyetin gösterilmesi,

 Sivas’tan diğer illere karkas et ticaretini geliştirmek için Sivas Ticaret


Odası tarafından çalışmalar yapılmalı bu çalışmalara Sivas’taki besicilerin
katılması sağlanmalıdır,

 Dış şehirlerden Sivas’a getirip satılan bazı besi yemlerinin kalitesi


standartlara uygun değildir. Bu yemler ucuz olduğundan dolayı alıcı
bulabilmektedirler. Sivas’ta satılmakta olan besi yemleri Tarım İl Müdürlüğü
tarafından denetlenmelidir,
47

Tablo 1.18: Kaba Yemlerin Hazm Olabilir Proteine Göre, Ete


Dönüştürülmesi İle Elde Edilen Gelir Dağılımı
Kaba yemin Kuru Hazm Dekara Dekara 1 kg et için Ot olarak Ete dönüştürülmüş
cinsi madde Protein verim(kg) verime gerekli satıldığında olarak satıldığında
oranı oranı % karşılık et kaba yem elde elde edilecek gelir)
% miktarı miktarı(kg) edilecek (1kg et 7,000,000
(kg) gelir (TL) TL)

Yonca 90 10,5 598 1809 330,5 149,500 1,263,000,000


Mısır silajı 28,4 1,3 4158 1615 284,5 166,320 1,130,500,000
Korunga 90 15,5 468 1225 382 93,600 857,500,000
Adi fiğ 90 14,5 300 1310 229 90,000 917,000,000
Macar fiğ 90 21,1 300 900 333 90,000 630,000,000
Kaynak:Tarım Bakanlığı Yayınları, 2004, s.124.

Ürün 2004 Yılı kg/ satış fiyatı


Yonca 0,25 YTL
Korunga 0,2 YTL
Silajlık mısır 0,04 YTL
Adi fiğ 0,3 YTL
Macar fiğ 0,3 YTL
Et karkas 5,00 YTL

 Tablo 1.18’de görüldüğü üzere yonca ve mısırın et üretimine katkısı


oldukça yüksektir. Bir dekardan elde edilen yonca kültür hayvanlarının
besisinde kullanıldığında 1615 kg et oluşumu sağlamaktadır. Bu etin karkas
fiyatının 2004 yılı fiyatlarına göre 7 milyon olduğunu dikkate aldığımızda
1.263,000,000 TL’lik bir gelir ortaya çıkacaktır,

 İlin hayvancılık potansiyelini geliştirmek, daha ucuza besleme


kaynağı olan kaba yemden faydalanmak ve birim alandan daha fazla gelir
elde etmek amacıyla hububat üretiminden vazgeçip, dekara daha fazla gelir
getiren kaba yem üretiminin artırılmasıyla mümkün olacaktır. Bu durum aynı
zamanda üreticilerin daha fazla gelir sağlanmış olacaktır. Yem bitkilerinin
48

ekim alanının artırılması toprak muhafazası açısından da yararlı


görülmektedir (Sayın 2001:124).

 Ortak pazardan dolayı her yıl Türkiye’ye 19.500 ton et gelmektedir.


Devlet besiciliği destekleyecek politikalar uygularsa bu etin parası
Türkiye’de kalacaktır (Dellal 2003:25).

 Ziraat bankasının besicilere, hayvan başına verdiği kredi miktarı


artırılmalı, bürokrasi engelleri minimum seviyeye indirilmelidir,

 Besi kredisi alan besiciler krediyi veren kurum tarafından objektif


olarak ve rutin denetlenmeli ve bilgilendirilmelidir,

 Ziraat Bankası tarafından verilen kredilerde besicilere önce


hayvanınızı alın sonra kredi verelim diyen bir politika izlenmektedir. Canlı
hayvan piyasasında hayvanlar genelde peşin satılmaktadır. Bir besicinin
ahırı boş ve hayvan alacak parası yoksa kredi almadan besiye başlayamaz .
Bu yüzden kredi talebinde bulunan besicilere kredi verilirken hayvan alım
parasının önceden verilmesi veya verilecek kredinin en az %50 sinin peşin
verilmesi faydalı olacaktır (Durmuş 2004:26).

 Hayvanların hastalığa yakalanma riskini azalmak için ahır temizliğine


önem verilmeli, ahırların havadar olması sağlanmalıdır,

 Besiye alınacak danaların cinsine dikkat edilmeli yüksek verim


alınmak isteniliyorsa dana maliyetleri pahalı olsa da kültür ırkı hayvanlar
tercih edilmelidir,

 Sivas’ta mera arazileri toplam arazilerin %42,4’ünü teşkil etmektedir.


Meralardan etkin bir şekilde yararlanılmalıdır. Bu meraların çoğunluğu köy
arazilerinin içerisindedir. Bundan dolayı Tarım İl Müdürlükleri ile köy
49

muhtarlıkları arasında meraların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak


organizasyonlara diğer üst kurumlarca da destek verilmelidir,

 Besicilerin besiye alacakları hayvan bulma sıkıntısını ortadan


kaldırmak için damızlık dana üreten işletmelerinin kurulması ve kalkınması
da desteklenmelidir,

 Devlet tarafından Sivas’ta besiciliğe verilecek düşük faizli krediler


yeni işletmelerin açılmasını var olan işletmelerin daha da büyütülmesini
beraberinde getirecektir. Dolayısıyla ilde istihdam alanı yaratacak, işsizliği ve
göçü azaltacaktır,

 Besicilerin ortak sorunlarından biri de besledikleri hayvanları besinin


bitiminde hepsini birden bir çırpıda satamamaları sorunu olduğunu
söylemiştik. Bu sorun besiciler için hayvanı verimli beslemek kadar önemli
bir sorundur. Bu sorunu çözmek için serbest piyasa ekonomisi şartları
dahilinde Kasaplar Derneği, tarafından aralarında besicilerinde yer alacağı bir
komisyon oluşturularak bir et alım ve satım merkezi kurulmalı gerekirse bu
bir şirket haline getirilmeli,

 İl ve ilçelerdeki canlı hayvan pazarlarına gelen hayvanlar Tarım il ve


ilçe müdürlüğü veterinerleri tarafından devamlı kontrol altında tutulmalıdır. İl
ve ilçe hayvan pazarların temizliği ve düzeni için belediyelerde üzerine düşen
görevleri yerine getirmelidirler,

 Sivas il ve ilçelerine kaçak hayvan girişini kesmek ve kontrol altına


almak gerekli kontrol ve denetimlerin yapılmalıdır,

 Sivas il ve ilçelerindeki hayvan kesim yerlerinde hijyenik şartların


yerine getirilmesi için sağlık müdürlüğü elemanları tarafından sıklıkla
denetilmeli, eksiklikler tamamlatılmalıdır,
50

 Sivas’ta besicilik yapan tüm üreticilerin çevre dostu olması gerekir.


Hayvan atıklarının çevreye ve hayvanlara verdiği zararları önlemek için bu
atıkların kontrol altına almalılar. Ahır içi ve ahır dışı temizliğe önem
vermelidirler,

1.5.3. Büyükbaş Hayvancılığında Süt Üretimi

Sivas ilindeki yıllık süt üretim miktarları 2003 yılı itibariyle Tablo 1.13’te
verilmişti. Bu tabloyu incelediğimizde şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Sivas ilinde
sağılan ineklerden, 70.184 adetle kültür melezi ineklerin birinci sırada, 23.371 adetle
yerli ırk ineklerin ikinci sırada, 12.160 adetle saf kültür ırkı ineklerin üçüncü sırada
geldiği görülmektedir. Kültür melezi ırkı ineklerin ortalama yıllık süt verimlerinin
2.500 kilogram, yerli ırkı ineklerin yıllık süt verimlerinin 800 kilogram, saf kültür
ırkı ineklerin yıllık süt verimlerinin de 3.500 kg olduğu görülmektedir.

Sivas’ta kültür melezi ırkı ineklerin sayılarının Tablo 13’te de görüldüğü üzere
diğerlerine oranla çok fazladır. İlerideki yıllardaki beklentiler ise saf kültür ırkının
artması, yerli ve kültür melezi ırkının oranın azalması yönündedir.

Sivas ili genelinde büyükbaş hayvanların birim başına düşen süt verimlerinin
zamanla arttığı gözlenmiştir. Bunun nedeni ise sığır populasyonundaki genotip
değişimdir. Bu değişim devam etmektedir. Avrupa birliği ülkelerinde 2000 yılında
ortalama süt verimi inek başına 5.500kg’dır. Türkiye genelinde kültür ırkı ineklerde
yıllık süt verimi 4.080kg Sivas’ta kültür ırkı ineklerde ise bu verimlilik ancak
3.000kg’dır. Türkiye genelinde kültür melezi ırklarda yıllık ortalama süt verimi
2.448kg iken Sivas’ta ise 2000kg dir. Yine Türkiye genelinde yerli ırkların yıllık
ortalama süt verimi 816kg iken Sivas’ta ise 600kg’dır. Bu verilerden de anlaşılacağı
üzere Sivas ilinde tüm büyükbaş ırklarının süt veriminin Türkiye ortalamasının
altında olduğu görülmektedir.
51

Sivas ilinin süt üretimi Tablo 1.13‘te de görüldüğü gibi genel toplam olarak
242.578 ton’dur. Bu üretimin 237.545 tonu büyük baş hayvanlarda 5.033 tonu ise
küçük baş hayvanlardan karşılanmaktadır. 237.545 ton büyük baş hayvan sütünün
hayvan ırklarına göre dağılımı ise şöyledir. Saf kültür ırklardan 42,.561 ton, melez
ırklardan 175.459 ton, yerli ırklardan 18.697 ton, mandalardan 849 ton olmuştur.
Buradan şu sonuç çıkmaktadır. Sivas ilinde melez ırklardan elde edilen süt toplam
süt üretiminin yaklaşık %75’ini karşılamaktadır. Saf kültür ırkı hayvanlarsa toplam
süt üretiminin yaklaşık %18’i karşılanmakta, %7’sini ise diğerleri oluşturmaktadır.
Sivas’ta saf kültür ırkı hayvan sayısı diğer kültür melezi ve yerli büyükbaş
hayvanlara göre daha azdır.

Sivas’ın 242.578 ton süt üretimiyle, Türkiye süt üretimindeki payı yaklaşık
%3’tür. Sivas’ta üretilen sütün çoğunluğu il içerisinde tüketilmektedir. Sivas Tarım İl
Müdürlüğü verilerine göre her yıl Sivas’a diğer illerden 4.6 bin litre süt girişi
olmakta ilden dışarı illerle ise her yıl 0.14 bin litre süt çıkışı olmaktadır. Sivas’ta
üretimi gerçekleştirilen sütlerin ancak %2’si süt işleme tesislerinde işlendikten sonra
tüketime sunulmakta %98’i ise öz tüketim olarak tüketilmektedir. Sivas’ta süt işleme
tesisi sayısı dört adettir. Bu işletmelerin 3 tanesi il merkezinde 1 tanesi ise Şarkışla
ilçesindedir. Sivas il merkezinde olan süt işleme tesisleri Ulaş Süt- Yoğurt Sanayi ,
Tuğba Akabe, ve Er Süt’tür. Şarkışla ilçesinde olan süt işleme tesissinin adı ise
Maksutlu Süt’tür (Sivas Master Planı 2001:56)

Sivas’ta yalnız süt üretmek için kurulmuş süt inekçiliği ahırı sayısı çok azdır.
Sivas Tarım İl Müdürlüğü tarafından, Sivas’ta mevcut süt ineği sayısını ve verimini
artırmak için 1996 yılında yurt dışından damızlık düve ithal edilmiştir. İthal edilen
düveler Sivas’taki çiftçilere uygun ödeme şartıyla ile dağıtılmıştır. Lakin bu
düvelerin bir çoğu, yetersiz beslenmeden, bölgeye intibak sağlayamamışlardır. Bu
düveler ya beslenip kesilmiş ya hastalığa yakalanarak telef olmuş yada yetersiz
besleme sonucu sağlıksız danalar alınarak üretime devam edilmiştir.
52

Sivas’ta saf kültür ırkı büyükbaş hayvanların sayısını artırmak için Sivas
Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlükleri tarafından bir çok çalışmalar
yapmıştır.ılıyor yine Sivas’ta 1997 yılında damızlık sığır üreticileri birliği kurulmuş
olup bu birlik tarafından da saf kültür ırka ulaşmak için çalışmalar yapılmaktadır.
Amaç daha fazla süt ve et verimi sağlayan hayvan ırkına ulaşmak böylece
hayvanlardan alınan et ve süt verimini artırmak hem ülke hem de il ekonomisine
katkıda bulunmaktır.

Türkiye’de Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri 1994 yılından itibaren illerde


devletin desteği ile Damızlık Sığır Yetiştiricileri birlikleri oluşturulmaya
başlanmıştır. Birinci proje olarak İzmir, Manisa, Balıkesir, Uşak, Aydın, Denizli,
Muğla, Isparta ve Burdur illerinde oluşturulan damızlık süt sığırı işletmelerine
İtalya’dan ithal edilen 3250 baş damızlık gebe düve dağıtılmış, proje merkezi olan
İzmir’de soy kütüğü ve yayım ve informasyon servisi merkez büroları kurulmuş,
buna paralel olarak her ilde yetiştirici yayım ve informasyon servisleri
oluşturulmuştur. 1994 yılında sona eren bu proje’de de soy kütüğü uygulamaları,
verim kontrolleri, yapay tohumlama, yayım hizmetleri ve sağlık hizmetleri devlet
tarafından yürütülmüştür (Terlemez 2001:134).

Bu projeden bir yıl sonra yürürlüğe giren Alman hükümeti destekli Sığır
Yetiştiriciliği Enformasyon Sistemi Projesi (GTZ)’nin esas amacı ise Türkiye’ye
getirilen kültür ırkı sığırların genetik potansiyellerinin korunması ve geliştirilmesi
için Türkiye şartlarına uygun bir enformasyon sisteminin kurulup geliştirilmesi ve bu
sistemi yürütmek üzere özel bir yetiştirici birliği oluşturmaktır. Projenin normal
olarak 1996 yılı sonunda bitmesi gerekirken bu süre yapılan görüşmeler sonucu 31
aralık 1999 yılına kadar uzatılmıştır. Bu proje ile Türkiye’de ilk defa damızlık sığır
yetiştirmek amacı ile özel örgütlerin kurulması başlatılmıştır. Böylece bu projenin
uygulandığı illerdeki işletmelere ilave olarak anafi projesine dahil illerdeki damızlık
süt sığırcılığı işletmeleri de bu projeden esinlenmişlerdir. Bu iki proje kapsamına
giren illerdeki Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliklerinde soy kütüğüne kayıtlı
ineklerin laktasyon sayıları ve ortalama laktasyon verimleri (305 gün) 1996 yılı
53

itibariyle Tablo 19’da verilmiştir. Sivas ilinde süt veriminin aşağıdaki ilerliden süt
verimi en düşük olan ilden bile ortalama hayvan başına bir ton düşük verim alındığı
görülmektedir (Terlemez 2001:136).

Tablo 1.19’da görüldüğü üzere 17 il’de 1137 tane Damızlık Sığır yetiştiricileri
Birliğine kayıtlı işletme mevcuttur. Bu işletmelerde toplam 4111 Holstein Friesian
ineği bulunmaktadır. Mevcut 17 ilin, laktasyonunun ortalama süt verimi 5.434 kg’dır

Sivas süt üreticilerinin süt sanayisine ürettiği süt oranının %2 olduğuna


değinilmiştik. Sivas’taki yeterince süt işleme tesislerinin olmayışı dolayısı ile rekabet
ortamının sağlanamaması da süt sanayine kazandırılan süt miktarını artıramamıştır.
Sivas merkez ilçe dışındaki işletmelerde ise Şarkışla Maksutlu süt işleme tesisinin
haricinde hiçbirinde süt işeme tesisini olmayışı bu ilçelerde de süt inekçiliğinin
gelişmesine engel teşkil edecek ortamları beraberinde getirmiştir. İlçelerden
Gemerek ve Şarkışla ilçelerinde bulunan süt işletmeleri ise çareyi, sütlerini Kayseri
ilindeki süt işleme tesislerine vermekle bulmuşlardır.

Sivas’ta süt işleme sanayisinin gelişmemiş olması, süt üretimini artırmak için
uygulamaya konan projelerin amaçlarına ulaşmasını engellemiştir. Dolayısı ile proje
uygulamaları sonucu süt sanayisine kazandırılan süt miktarında beklenen artış
olmamıştır (Terlemez 2001:245).
54

Tablo 1.19: Anafi Ve GTZ Projeleri Kapsamına Giren İller Damızlık Sığır
Yetiştiricileri Birlikleri Soy Kütüklerine Kayıtlı Laktasyonlar Ve
Süt Verimleri
Damızlık Yet.Bir. İşletme Sayısı Laktasyon Sayısı Süt Verimi (kg)

Antalya 15 45 4.492

Aydın 154 431 5.347

Balıkesir 76 55 6.538

Burdur 42 240 5.431

Bursa 193 948 5.457

Denizli 15 135 6.262

Edirne 86 156 4.885

Eskişehir 36 111 4.299

Isparta 15 100 5.634

İzmir 147 711 6.053

Kırklareli 119 314 4.970

Konya 33 273 4.639

Manisa 42 244 6.028

Muğla 26 67 5.719

Sakarya 47 18 4.333

Samsun 47 108 4.005

Toplam 1137 4111 5.434

Kaynak: Anonim, 1996. Sığır Yetiştiriciliği Enformasyon Sistemi Projesi Uzatıldı. Türk Holstein
Friesian Yetiştiricileri Dergisi sayı 12, 1996,s..216.
55

1.5.3.1. Süt Hayvancılığının Sorunları

Sivas ilinde büyükbaş süt hayvancılığı yapan üreticilerinin yaşadığı sorunlar


araştırıldığında aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır.

 Sivas’taki süt üreticilerinin sorunlarının başında, tüm Türkiye’de


olduğu gibi düşük süt fiyatları ve pahalı yem fiyatları gelmektedir,

 İlde damızlık olacak verimi yüksek saf ırk inekleri bulmak çok
pahalıya mal olmaktadır,

 İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri tarafından yapılan suni tohumlama


tohumların taze olmaması gibi sebeplere amacına ulaşmamakta bilinçli üretici
bile bundan dolayı mağdur kalmaktadır,

 Sivas genelinde saf ırk hayvanların dahi süt verimleri Türkiye


ortalamasının altında kalmıştır. Bunun ana sebeplerinden biri yetersiz
beslenmedir,

 Hayvan barınakları sağlıklı değildir. Besi sığırcılığında olduğu gibi süt


ineklerini beslendiği ahırlarda genelde havasız ve karanlıktır,

 Süt üreticilerinin sermaye yetersizliklerinden dolayı inek sayılarını


artıramamaktadır,

 Sivas’ta süt inekçiliği süt yemine dayalı olarak yapılmakta bu da


üretilen sütün maliyetini artırmaktadır,

 İlde bulunan süt işletmeleri, süt üreticilerinin süt üretimlerini artırıcı


faaliyetlerde bulunmamaktadır. Bu durumda süt sanayine kazandırılacak süt
miktarı artırmamaktadır, aksine azaltmaktadır,
56

 Çayır ve meralardan yeterli ölçüde yaralanılmamaktadır,

 Süt miktarını artıcı silaj yapımı uygulamaları ilde yeterince


gelişmemiştir (Akman 2002:145).

 Sivas genelinde ineklerin süt sağma makinelerinin pahalı olmasından


dolayı el ile sağılmaktadır,

 İl genelinde saf kültür ırkı inek sayısı istenilen düzeye ulaşmamıştır,

 Sivas Damızlık Yetiştiriciler Birliği görev ve faaliyet alanını


genişletememiştir. Sivas’ta bir çok köyde mevcut bulunan süt üreticilerine
hiçbir hizmet götürülememiştir,

 Soy kütüğü kayıtları konusunda yapılması gereken hassasiyetler


uygulanmamaktadır, üreticiler bu konuda yeterince bilgilendirilmemektedir,

 Süt işetmelerine verilen sütün karşılığı olarak Sivas Ziraat Bankası


tarafından ödenmesi gereken destekleme ödemeleri zamanında
yapılmamaktadır,

 Süt işleme tesislerinin sınırlı olması, bunlarında kendi aralarında


rekabet ortamını oluşturmayıp tam tersine anlaşma ortamıyla düşük fiyattan
üreticilerden süt almak istemeleri süt üreticilerinin süt üretme heveslerini
kırmaktadır,

 İlde ürettiği sütü mahalle aralarında, semt pazarlarında pazarlayan


üreticiler gayet fazladır, bu durumda sağlıksız koşullarda süt satışları da ortaya
çıkmaktadır,
57

 İl genelinde ineklerin çoğu kadınlar tarafından el ile sağılmaktadır,


sütler el ile sağıldığı için eli yormakta, sağılması gereken sütler
sağılamamakta, bu da ineklerde meme hastalıklarına sebep olmaktadır,

 Küçük işletmelerde kullanılacak süt sağma makinelerinin fiyatlarının


günümüz şartlarında 600-900YTL arasında değişmesi, gelir düzeyi düşük ve
zaten hayvan sayısı az olan köylüler tarafından pahalı bulunmakta, bu yüzden
hala el ile sağıma devam edilmektedir,

 Sivas genelinde köylerde bulunan inekler nisan ayının ortalarına doğru


meralarda yaylıma çıkarılmaktadır. Çoğunlukla dişi ve erkek hayvanlar birlikte
yayılmaktadır. Bundan dolayı kontrolsüz olarak inekler gebe kalmaktadır.
Çoğunluklada bu nisan-mayıs ayı içerisinde olmaktadır. 4. ve 5. ayda gebe
kalan inekler 9 ay sonra yani şubat ve mart aylarında yavrulamaktadırlar.
Doğumdan sonra ineklerin süt verimleri yaklaşık mayıs ayından temmuz
ortalarına doğru maksimum düzeyde olmakta daha sonra otların kurumasıyla
düşüşler yaşanmaktadır. İl genelinde bu durumdan dolayı 3. aydan 7. ayın
ortalarına doğru süt bolluğu olmakta 8. ayla birlikte sütler azalmaktadır. Sütün
bol olduğu aylar sütlerini bazı üreticiler süt fabrikalarına satmak için
girişimlerde bulunmaktadır. Süt fabrikaları ise genelde 5.6. ve 7. aylarda sütün
bol olması ve aksine o aylar içerisinde süt ve yoğurt tüketiminin düşük
olmasından dolayı üreticinin elindeki sütü almak istememektedir veya
üreticiye düşük fiyat önermektedir. Bu durumda üretici ya düşük fiyatı kabul
edip süt fabrikasına sütü verecek veya sütü kendi bir şekilde değerlendirmeye
çalışacaktır. Bu olumsuz durum yalnız Sivas’ta değil, tüm Türkiye’de önemli
bir sorundur,

 Süt hayvancılığının olmazsa olmazı olarak kabul edilen silaj yem


üretimi yok denecek kadar azdır. Hayvanlar yazın neredeyse hiç yem
vermeden yalnızca yaylımla beslenirken kışın ise çoğunlukla üretici çiftçi ise
elinde bulunan arpayı öğütüp veya kırdırıp birazda kepek satın alarak
beslemekte, arazisinden çıkan ürün yeterli değilse besi yemi kepek ve pamuk
58

küspesi satın alarak hayvanlarını beslemekte bu da sütün maliyetini artırıcı bir


unsur olarak ortaya çıkmaktadır,

 Süt üreticilerinin ahırlarının birbirlerinden uzak olması süt toplama


maliyetini artırmaktadır,

 Çiftçilerin ellerinde bulunan saf kültür ırkı hayvanlar yetersiz


beslenmeden dolayı daha kolay hastalığa yakalanmakta hayvan kayıpları
ortaya çıkmaktadır,

 Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği damızlık süt ineklerine sahip


üyelerinin ürettiği sütü değerlendirmeleri için bölgede üretilen sütlerin
toplanması ve pazarlanması konusunda faaliyet göstermemektedir,

 Damızlık hayvanları satın alabilecek bir piyasa, il genelinde


oluşmamıştır. Ayrıca damızlık hayvan üretimi konusunda üreticiler bilgiden
yoksun kalmışlardır,

 İl’de Tigem’e bağlı Ulaş ve Hafik süt üretim işletmeleri mevcut iken,
Hafik Tarım ve Hayvancılık işletmesi var olan geniş arazi ve teknik ahırlarına
rağmen yanlış idare ve işetme yapısından dolayı yıllardır zarar etmekte olup,
sonunda 2004 yılında bir özel sektöre 40 yıllığına çok cüzi bir fiyatla kiraya
verilmiştir. Ulaş Tarım ve Hayvancılık işletmesi ise yıllardır aynı kapasiteyle
çalışmakta olup, üretim kapasitesini artırıcı bir gelişme gösterememiştir,

 İl genelinde süt üreten çitçiler sütlerin bol olduğu aylar peynir ve


tereyağ üretimi yaparlar. fakat bu imalat, evlerde atadan kalma ilkel usullerle
olmaktadır. İl’de mandıra şeklinde modern usullerle peynir, tereyağı yapan
işletmeler oluşmamıştır,
59

 Devlet köylülere kooperatif kurmaları halinde çok düşük faizli


krediler verirken, Sivas ilinde bu kredilerden yeterince faydalanacak
kooperatifleşeme hareketleri oluşmamıştır,

 İl’de mevcut olan süt fabrikalarının sütü, kendi illerindeki


üreticilerinden satın alma çabalarının olmaması, süt ihtiyaçlarının fazla olduğu
zamanlarda ise diğer illerden daha pahlıya tedarik etmeleri ildeki üreticileri
olumsuz etkilemektedir,

 Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından Sivas hayvancılığını


geliştirmek adına bir çok proje geliştirilmiş, bu projelerin bir çoğu
uygulanmaya konulmuş ama gerekli denetim ve bilgilendirilmeler
yapılmamıştır. Bundan dolayı üreticilere verilen bir çok damızlık hayvan
hastalığa yakalanarak telef olmuş veya süt verimleri beklenilen düzeyde
olmadığından kasaplara kesim için satılmıştır,

 Sivas ilinde profesyonel bir şekilde süt üretimi ve pazarlamasını


yapan örnek işletme sayısı yok denecek kadar azdır,

 Süt inekçiliği yapan işletmelerin, yonca, korunga ve mısır ekim


alanları yeterli değildir, işletmelerin çoğunluğu süt inekçiliğinde saman ve
kendi ürettiği veya satın aldığı süt yemini kullanmaktadırlar. Bu durum sütün
maliyetini artırmak da ayrıca süt verimini de düşürmektedir,

 Süt toplama tanklarının ilin hiçbir bölgesinde mevcut değildir. Süt


fabrikaları süt tankı yerleştirme maliyetini üstlenmek istememektedirler,

 Süt ineği besleme, bakma yönünden üreticilerin yeterince bilgi ve


deneyime sahip olmamaları,
60

1.5.3.2. Süt Hayvancılığının Sorunlarına Çözüm Yolları Ve Öneriler

Sivas ilindeki mevcut ineklerin ortalama süt verimi, Türkiye ortalamasının


altında kalmaktadır. Sivas ilindeki mevcut süt ineği ırkı ile süt verimi yüksek bir
ildeki süt ineği ırkı arasında hiçbir farklılık olmasına rağmen, Sivas’taki ineklerin süt
verim miktarının düşüklük olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmalar bu sonucun
hayvanların yedikleri yemlerden kaynaklandığı ortaya koymuştur. Durum sadece
yetersiz ve kalitesiz beslenmeden değil yukarıda da sıralanan daha bir çok sebepten
ortaya çıkmaktadır. Araştırmalar sonucu Sivas’taki büyükbaş süt hayvancılığı ile
uğraşan üreticilerin sorunlarına çözüm önerileri aşağıda sıralanmıştır.

 Araştırmalara göre sadece halk arasında bilindiği gibi mısır silajı


yapılmadığı buğday silajı, arpa silajı, çayır otu silajı ve yonca silajı
yapılmaktadır. Sivas ili geniş buğday ve arpa ekim alanlarına sahiptir. Sivas
köylüsünün bir çoğu geçimini buğday ve arpa üreterek sağlamaktadır. Üretici
tarlasından elde ettiği buğday ve arpayı doğrudan değil de silaj yaparak süt
hayvanlarına yedirseler süt verimlerinin büyük ölçüde artacağı yapılan
deneyler sonucu kanıtlanmıştır. Tablo 1.20’de mısır silajı ile diğer silajların
karşılaştırılması yapılmıştır.

 Sivas ili genelinde süt üreten işletmelerde suni tohumlamanın


yaygınlaştırılması gerekir. Bu tohumlama yapılırken hayvanlar farklı
zamanlarda suni tohumlama yapılmalı bu şekilde hayvanların bir kısmı gebe
iken diğerlerini yüksek verimde süt vermeye devam etmelidir. Böylece işletme
için örneğin bahar aylarında süt bol iken güz aylarında süt azlığı olmayacak
her ay ürettiği süt miktarları birbirine yakın olacaktır.
61

Tablo 1.20: Mısır Silajı İle Diğer Silajların Karşılaştırılması


Mısır Silajı Buğday Arpa Çayır otu Yonca
Silajı* Silajı Silajı Silajı
Kuru madde 356 555 362 270 340
Ham Protein 79 152 80 151 194
NDF 367 459 512 546 495
ADF 223 309 300 326 -
Nişasta 239 258 223 7 4
ME MJ/kg KM 10.5 9.8 9.6 10,4 8
pH 3.8 4 4.2 3.8 4
Kaynak: Durmuş ÖZTÜRK,”Süt Sığırlarının Beslenmesinde silaj Kullanımının Etkinliğinin
Artırılması”, Türkiye-Hollanda, Besi ve süt Hayvancılığı Sempozyumu 12 Haziran 2001, Ankara

Tablo 1.20 incelendiğinde buğday silajının mısır silajından daha yüksek


verimlere yol açmış olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin birçok bölgesinde
olduğu gibi Sivas bölgesinde de en çok üretimi yapılan tahıl buğdaydır. Eğer Tarım
İl Müdürlüğü ve Tarım İlçe Müdürlükleri tarafından üreticilere buğday silajı ve
faydaları hakkında bilgi ve deneyim kazandırılırsa, Sivas’ta süt verimlerinin artacağı
ortadadır.

 Baklagil ve çayır silajlarında bulunan protein rumende çok hızlı bir


şekilde hidrolize olmakta fakat mikro-organizmalar açığa çıkan son ürün olan
amonyağı mikrobiyal protein sentezinde kullanamamaktadır. Çünkü rumende
yeterli miktarda hızlı fermente olabilen enerji kaynağı yoktur. Yukarıda
bahsedilen, silajların bu karakteristikleri göz önüne alınarak yapılan
beslemede, silajlar daha etkin bir şekilde kullanılabilmektedir. Süt ineklerinin
beslenmesinde, rumende daha fazla mikrobiyal protein üretimi için
mikroorganizmalara yeterince kullanılabilir. Enerjinin sağlanması yani kolay
çözünebilir karbonhidrat içeren yemlerin verilmesi gerekmektedir. Diğer bir
ifadeyle; rumende enerji ve azot uygun bir şekilde mikroorganizmaların
kullanımına sunulmalıdır. Aksi taktirde silaj içerisinde bulunan bazı besin
maddelerinin kullanımında bir azalma meydana gelmekte buda süt üretiminde
bir düşüşe neden olmaktadır (Dikmen :2001:25).
62

 Kaliteli silajlar kullanıldığında sadece silaj verilerek yüksek miktarda


süt elde edilebilmektedir. Fakat silajların daha etkin bir şekilde kullanılmaları
için rasyona bazı kesif yemlerin katılması veya değişik yemlerden yapılan
silajların karışım halinde süt ineklerine verilmesi önerilmektedir. Çünkü tek
bir çeşit yemden yapılan silajlar enerji ve protein bakımdan dengeli değildir.
Örneğin mısır silajı protein bakımdan baklagil ve çayır otu silajına göre daha
fakir olmasına rağmen enerji bakımdan daha zengindir (Dikmen 2001:28).

 Sivas ilinin 1268 köyünde hala günümüze değin köylü olarak yaşayan
köylülerimizi köylü özelliğinde çıkarıp, üretici çiftçi özelliğine getirmeli.
Bunun için Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından kooperatifleşmeyi
sağlayacak yayınların yapılması, gerekirse köy muhtarlarıyla birlikte bu
organizasyonu sağlamak adına toplantılar, seminerler düzenlemeli köylülerin
bu organizasyonlara katılmaları sağlanmalıdır,

 Damızlık Sığır Yetiştiriciler Biriliği kurulmuş ve kurulacak


kooperatiflere yörelerine uygun olan damızlık süt ineğin ihtiyacını karşılamak
için çalışmalar yapmalı bu konuda üreticileri aydınlatmalıdır,

 Kooperatifleşmeye birlikte süt toplama tanklarının temini için


girişimler yapılmalıdır. Süt pazarlama sıkıntısını çözecek organizasyonlar
oluşturulmalıdır,

 Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından süt inekçiliğini destekleyici


kanun ve kararlardan tüm ülkede olduğu gibi Sivas yöresindeki üreticilerin
yeterince bilgisi olmamaktadır. Bu kanun ve kararlar Tarım İl ve İlçe
Müdürlüklerine ulaşmaktadır. Bu müdürlüklerin vasıtasıyla köy
muhtarlıklarına ulaştırılmalı ve bilakis köylülerin bir araya geldikleri köy
kahvesi gibi yerlere de panolar oluşturularak bilgi paylaşımı sağlanmalıdır,

 Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine, Sivas süt hayvancılığını geliştirmek


ve istenilen düzeye getirmek için çok iş düşmektedir. Bu nedenle bu
63

kurumlarda çalışan idareci, veterineri ve diğer elemanların daha


organizasyonlu bir çalışmaya girmesi gerekmektedir,

 Süt üretimine girişmek isteyen özel sektörün desteklenmesi için


bürokrasi engellerinin kaldırılması sektörün yolunu açacaktır (Yılmaz
2002:65).

 Sivas’ta suni döllenmenin daha verimli yapılabilmesi için gerekli


yatırımların yapılması gerekmektedir. Böylece daha verimli, kaliteli ırk
hayvan üretilmiş olacaktır,

 Damızlık sığır yetiştiricileri tarafından soy kütükleri kayıtlarının


gerçek bir şekilde ve kontrollü yapılması, damızlık sığır verimlerin kayıt
altında tutulması için çalışmalara hız verilmelidir.

 Dış ülkelerden ile getirilen bir çok damızlık süt hayvanı bölgeye
uyum sağlayamamış beklenilen verimler alınamamıştır. Hayvanlar yöreye
uyum sağlayabilmesi için üreticilere bilgi verilmeli motivasyon süresini
kısaltıcı önlemler alınmalıdır.

 Fabrikaların süt alım fiyatları son derece düşük kalmıştır. Hem üretici
hem tüketiciyi korumanın tek yolu devlet desteğinin arttırılması ve
usulsüzlüklerin önüne geçilmesi için ciddi bir denetim mekanizması
oluşturulmasıdır (Çetin 2004:235).

 Ülkemizde kültür ırkı sığırlarda kalitesiz tohumların kullanılması


sonucunda ırk özelliklerinin bozulmaya başladığını görmekteyiz. Kalitesiz
tohumlara bir denetim getirilmesi damızlık ırkın ıslahını sağlayacaktır
(Koyuncu 2004:15).
64

 Hayvancılığın gelişimi için düşük faizli kredilerden veya KOBİ


kapsamındaki kredilerden sektörün yararlandırılması bu yöndeki özel sektör
yatırımlarını Sivas ilinde de artıracaktır (Durmuş 2004:45).

 Sivas, Türkiye’de en çok göç veren illerden birisidir. Süt


hayvancılığına verilecek destek Sivas köylüsünün köyünde kalmasını
sağlayacak, yazın tarlada çalışan diğer zamanlar iş bulmayarak boşta kalıp,
bir türlü mevsimlik işsizlik yaratan Sivas köylüsüne yeni iş alanları
oluşturulacak, hem üretim artırılmış olacak hem de işsizlere iş imkanı
yaratılmış olacaktır,

 Cumhuriyet Üniversitesi bünyesinde Zara, Şarkışla ve Suşehri


ilçelerindeki Meslek Yüksekokullarında Besicilik, Hayvan Sağlığı, Kanatlı
Hayvancılık ve Arıcılık programları mevcuttur. Sivas’ta hayvancılık
sektörünün gelişmesiyle birlikte bu programlardan mezun olacak öğrenciler
sektörün ara eleman ihtiyacını karşılayacaktır,

 Tarımsal ve hayvansal üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve kalitenin


artırılması amacıyla, T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince
düşük faizli, azami 12 ay vadeli işletme kredisi kullandırılmasına ilişkin
Bakanlar Kurulu Kararı memnuniyetle karşılanmıştır. Bu kararın bir an önce
uygulanmaya konması ve Sivas’taki üreticilerin de bu düşük faizli krediden
faydalanmalarının sağlanması (Karakuş 2004:25).

 Sivas ilindeki bir süt üreticisi ile örneğin Balıkesir bölgesindeki bir süt
üreticisi de devletten aynı miktarda destek primi almaktadır. Balıkesir İlinin
coğrafi koşulları, gelişmişlik düzeyi, iklimi, Sivas ilinden çok farklı
düzeydedir. Bu yüzden devletin süt üreticilerine teşvik primi verirken sosyal
ve ekonomik koşullarını gözeterek bu prim miktarlarını belirlemesi ildeki süt
üreticilerini daha çok süt üretmeye teşvik edecektir,
65

 Sivas ilinin süt üretim merkezi olması yeterli değildir. İl’de üretilecek
sütleri işleyecek yeni bir çok süt fabrikasının kurulması gerekmektedir.
Bunun için il’de süt fabrikalarının kurulması cazip hale getirecek teşviklerin
sağlanması gerekmektedir,

1.5.4. Küçükbaş Hayvancılığının Durumu

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin Türkiye ekonomisinde özel bir önemi


vardır. Toplam et üretiminin % 24.75'i, süt üretiminin % 12.35'si, deri üretiminin%
63.18'i koyun ve keçiden sağlanır. Son yirmi yıldır, bu üretim dallarında uygulanan
olumsuz ekonomi politikaları ve diğer kimi etmenler, koyun ve keçi sayısında önemli
düşüşleri ve üretimde gerilemeleri ortaya çıkarmıştır (Sarıhan 2003:54).

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, genel olarak zayıf meralar ile nadas, anız ve
bitkisel üretime uygun olmayan alanları değerlendirerek et, süt, yapağı, kıl ve deri
gibi ürünlere dönüştüren bir üretim etkinliğidir. Türkiye'nin doğal kaynaklarının,
özellikle çayır-meraların koyun ve keçi türlerine daha uygun oluşu, özellikle kırsal
kesimdeki halkın tüketim alışkanlıkları gibi etmenler, küçükbaş yetiştiriciliği için
uygun bir ortam yaratmıştır üretimden sağlanmaktadır. Bu durum, Türkiye’de
tarımın büyük ölçüde bitkisel üretime dayalı olduğunu göstermektedir (Sayın
2001:54).

Türkiye’de tarım sektöründen elde edilen toplam hasıla 1997 yılı verilerine
göre 5,204,047,986YTL’dir. Bunun % 68.29’u bitkisel üretimden, % 31.71’i
hayvansal üretimden elde edilmiştir. Toplam hayvansal üretim değeri içinde
küçükbaş hayvanlardan sağlanan üretim değeri % 18.44, büyükbaş hayvanlardan
sağlanan üretim değeri %58.58, iken diğer hayvansal ürünlerin elde edilen hasıla %
22.97’dir. Bu veriler de Türkiye’de ve hayvancılığın büyük ölçüde büyükbaş
hayvancılığa dayalı olduğunu göstermektedir (Terlemez 1999:123).
66

Sivas’ta küçükbaş hayvancılık denildiğinde koyun akla gelir. Sivas ilinde


koyunların ilçelere Tablo1.5’e göre dağılımına bakıldığında toplamda 55,210 adetle
Gürün ilçesi 1.sırayı almakta 2.sırayı 50.430 adetle Kangal ilçesi 3.sırayı 45.300
adetle Yıldızeli ilçesi 4. sırayı 43.350 adetle Merkez ilçe ve 5.sırayı 41.420 adetle
Şarkışla ilçesi almaktadır.

Tablo1.21’de Türkiye ve Sivas’ta mevcut bulunan küçük baş hayvan sayıları


verilmiştir. Sivas’ta bulunan toplam koyun sayısı Türkiye’nin %1,2’si kadar, keçi
sayısı ise %0,3’ü kadardır. Bu oranlar Sivas gibi Türkiye’nin en geniş arazilerinden
birine sahip olan bir il için çok düşük sayılabilecek oranlardır.

Tablo 1.21: Türkiye Ve Sivas Küçükbaş Hayvan Sayıları


Hayvan Sayıları Koyun Keçi
Türkiye 28.492,000 7.201,000
Sivas 365,031 26,509
Kaynak:DİE 2003.

2003 yılı itibarı ile Sivas’ta sahip olunan 365.031 adet koyun ve 26.509 adet
keçiden elde edilen yıllık toplam süt miktarı 4709 tondur. Sivas’ta toplam 137.111
adet koyundan ancak bu kadar miktar süt elde edilmektedir. Bunu sağılan koyun
başına hesaplarsak yıllık ortalama sağılan koyun başına 34kg süt üretimi düşmektedir
bu rakam Türkiye ortalamasının altında bir rakamdır.

Tablo 1.22: Türkiye’de Küçükbaş Hayvanlardan Elde Edilen Ürünler


Türkiye’de Toplam Türkiye’de Küçükbaş
üretim (ton) hayvanlardan elde edilen (ton)
Süt 10.082.010 1.036.116
10,28%
Et 511.297 156.170
30,54%
Deri 11.262.624 9.049.879
80,35%
Yapağı 45.665
Kıl 2.887
Tiftik 571
Kaynak: DİE, Tarımsal Yapı ve Üretim 1999, s. 47.
67

Tablo 1.22’de Türkiye’deki küçükbaş hayvanların hayvansal gıda ve ürün


üretim verileri görülmektedir. Bu veriler incelendiğinde deri üretiminde Küçükbaş
hayvanların büyükbaş hayvanlardan daha büyük bir yüzdeye sahip olduğu
görülmektedir. Yapağı elde edilebilecek yegane hayvan olan küçükbaşlarda elde
edilen toplam yapağı miktarının 45.665 ton gibi düşük miktarda olması dikkate
değer bir rakamdır.

Geçmiş yıllarda Sivas’ın bir çok köyünde ortalama 2000 hatta 3000 adet
koyundan oluşan sürüler mevcut iken, günümüzde bir çok nedenlerden dolayı koyun
sayılarında büyük düşüşler olmuş. Bir çok köyde küçükbaş hayvancılık yok
olmuştur.

Sivas ili küçükbaş hayvan yaylımı için uygun arazi yapısına sahiptir. Yaylımla
beslenen koyunlar yaylım haricinde herhangi bir besiye tabi tutulmadan
etlenebilmektedir. Sivas yöresinde hayvanların etine lezzet katan kekik gibi otlatın
bolluğu dikkate de alındığında kaliteli et üretiminde üstünlükler ortaya
koyabilecektir.

Sivas ili genelinde süt üretim miktarları içinde koyun sütünün payı % 9.46,
keçi sütünün payı %2.89 ve sığır sütünün payı ise % 87.65’dir. Kırmızı et üretim
değeri içinde koyun etinin payı % 22, keçi etinin payı % 2.75 ve sığır etinin payı da
% 75.24’tür. Deri üretim değeri içinde ise koyun derisinin payı % 59.11, keçi
derisinin payı % 4.07 gibi önemli düzeylerdedir. Sığır derisinin payı ise % 36.82’dir
(Kaya 2004:58).

Sivas ilinde küçükbaş hayvanlarda genetik nitelikler büyükbaş hayvancılığına


göre daha iyi durumdadır. Hükümet politikaları sonucunda beslenen keçi sayısı
azalmaktadır. Gerek büyükbaş gerekse küçükbaş hayvanların yem temeli, verimsiz
meralardan dolayı çok sınırlıdır. Hayvanlar ağırlıklı olarak zaten aşırı otlatma
nedeniyle verimsizleşmiş ve genellikle orman sınırları içinde sayılan meralarda
68

otlatılmaktadır. Fabrika yemi kullanımı ise yok denecek kadar azdır (Akman
1992:25).

1.5.4.1. Küçükbaş Besi Hayvancılığının Sorunları

Bir zamanlar hayvancılığın merkezi ve kaynağı olan Doğu Anadolu ve


Güneydoğu Anadolu Bölgesi maalesef terör eylemlerinden dolayı bu özelliğini
yitirmiştir. Hayvan sahipleri can güvenliği tehlikesi nedeniyle mera ve yaylalara
çıkamamıştır. Bunun sonucu, elinde bulunan büyük ve küçük baş hayvanlarını
elinden çıkarmak zorunda kalarak batı bölgelerine yada can güvenliği tehlikesi
olmayan büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu duruma maruz kalan
Sivas ilinin Zara, Divriği ve Hafik ilçelerinde de hayvancılığın kaynağı kurumaya ve
yok olmaya yüz tutmuştur. Hayvansal ürünlerde kendi kendine yetebilen yedi
ülkeden biri olan ve bununla da her zaman övündüğümüz ülkemiz de bir dönem
gelmiş ve yurt dışından et ithal eder olmuştur (Özçelik 1996:41).

Türkiye’nin ve özellikle Sivas ilinin küçükbaş hayvancılığı sorunları


araştırıldığında aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Ülkemizin yaklaşık bir çok köyünde ve kırsal yöresinde yaşayan vatandaşlar


dinlenildiği de "geçmişte bizim köyümüzde 10-15 sürü varken şimdi en büyük
köyden 2-3 sürü ancak çıkar” ifadeleri küçükbaş hayvancılığının bugünkü
durumunun kötüye gittiğini göstermektedir. Besi yeminin pahalı olması, hayvanları
otlatacak meraların daralması, hayvan üretim maliyetinin yükselmesi ve hızla artan
kırsal nüfus yoğunluğu nedeniyle tarım arazilerinin bölünmesi sonucu, gibi
nedenlerle üretici köylü çoğu vatandaşlarda büyük şehre göç etmek zorunda
kalmıştır.

Türkiye’de kaba yem kaynağı olan bu doğal vejetasyonun %3’ü (644.373 ha)
ot biçmek suretiyle yararlanılan çayırlar, geri kalan %97’si ise (21.101.322 ha)
hayvan otlatılmak suretiyle yararlanılan meralardır Ayrıca, bugünkü hayvan sayısı
69

dikkate alındığında kaba yem ihtiyacı 50 milyon ton iken, ülkemizde ancak 28
milyon ton üretilebilmektedir. Dolayısıyla, halkımızı besleyememekte ve et ithal
etmek zorunda kalınmaktadır (İlkay 2003:85).

Sivas ili bilindiği gibi göç veren illerimizin başında gelmektedir. Daha
önceleri köylerinde küçükbaş hayvancılıkla uğraşan Sivas köylüsü koyununu satıp
büyük şehirlere iş aramaya yönelmişlerdir. Tabi ki bu durduk yere ortaya çıkan bir
eğilim değildir. Eğitime verilen önemin zamanla artması, çocukların eğitimi için
köylerdeki okulların yeterli olmaması da göçü etkileyen sebepler arasında yer
almıştır.

Teknolojikleşme ile pamuk ürünleri çoğalmıştır. Daha önceleri Sivas


bölgesinde her evde yün döşekler, yorganlar kullanılırken, şimdilerde bunların yerini
sanayi ürünü yatak ve yorganlar almıştır. Küçükbaş hayvanların yünleri önceleri
daha değerli ve her evde bulunması gereken eşyaların temelini oluştururlardı.
Zamanla yapısal sosyal ve ekonomik değişmeler tercihleri de değiştirmiştir. Önceden
köyünde küçükbaş hayvanın yününü değerlendiren köylülerimiz şimdilerde
ekonomik ve tercih değeri düşen yün üretimini de düşürmüşlerdir (İlkay 2003:92).

Sivas ilinde küçükbaş hayvancılığının sorunlarını başında mera alanlarının


verimsizliği gelmektedir. Mera ıslah çalışmalarını ilde yeterince yapılmaması
hayvanların yaylım alanlarını daraltmaktadır. Büyükbaş hayvanlarda besi ve ahırda
besleme yaygın iken küçükbaş hayvanlarda genelde otlatma ile besleme yaygındır.
Fakat bu otlatmalar yaylım meralarının özellikleri bilinmeden bilinçsiz bir şekilde
yapılmaktadır.
70

Şekil 1.3: Türkiye’de Küçükbaş Hayvanlarda Et Üretiminin Bölgelere


Dağılımı

450

400

350
Üretim(bin ton)

300

250

200

150

100

50

0
1967 1970 1980 1985 1990 1995 1998

Ortakuzey Ege Marmara Akdeniz Kuzeydoğu


Güneydoğu Karadeniz Ortadoğu Ortagüney

Kaynak: İlkay DELLAL,Türkiye’de Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinde Bölgesel Farklılıklar, 2004.

Şekil 1.3’te Güney Doğu Anadolu bölgesinin diğer bölgelere oranla küçük baş
hayvan üretiminde önde olduğu gözlenmektedir. Fakat 1990 yılından sonra bu
bölgede de üretimde düşüler gözlenmektedir. Bunu sebebi de 1990 yılından sonra o
bölgedeki terör hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Orta doğu bölgesi içerisinde yer
alan Sivas ilinde de 1980 li yıllarda 200 bin civarında olan küçük baş hayvan
sayısında düşüşler yaşandığı ortaya çıkmıştır. Küçükbaş hayvan sayısı tüm
bölgelerde azalmıştır. Bunun sebeplerinde biride tüketici tercihlerden de
kaynaklanmaktadır. Günümüzde tavuk eti de tüketici tercihlerini değiştiren,
tüketicileri koyun eti tüketmek yerine tavuk tüketmeye çeken faktörlerden biri
olmuştur.
71

Şekil 1.4:Türkiye’de Küçükbaş Hayvanlarda Veriminin Bölgelere Dağılımı

23,00
21,00
19,00
17,00
verim kg/baş

15,00
13,00
11,00
9,00
7,00
5,00
1967 1970 1975 1980 1985 1990 1995 1998

Ortakuzey Ege Marmara Akdeniz Kuzeydoğu


Güneydoğu Karadeniz Ortadoğu Ortagüney

Kaynak: İlkay DELLAL,Türkiye’de Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinde Bölgesel Farklılıklar,2004.

Şekil 1.4’te görüldüğü üzere Orta Doğu Bölgesinde yer alan Sivas’ta
küçükbaş hayvanlarının veriminin 1990’ lı yıllarda ortalama 16 kg.a kadar düştüğü
daha sonraki yıllarda ise verimliliğin giderek artığı gözlenmektedir. Bu grafikten de
anlaşılabileceği gibi Sivas bölgesi Ege - Marmara gibi bölgelere oranla et veriminde
daha iyi bir durumdadır. Fakat bu yeterli değildir ortalama verim son yıllarda
ortalama 20 kg civarındadır. Bu ortalama verimin en az 25 kg olması gerekmektedir.

Küçükbaş hayvanların hastalıklara karşı dayanımlıkları büyükbaş hayvanlara


göre daha düşüktür. Salgın hastalıklardan dolayı yörede büyük kayıplar verilmiştir.
Büyük baş hayvanları için uygulanan kültür ırka geçiş modeli küçükbaş hayvanlar
için uygulanmamıştır. Kaliteli damızlık hayvan temininde yörede güçlükler
yaşanmaktadır. Sivas Ulaş Çiftliği damızlık koç temini için zaman zaman halka koç
satışları yapmaktadır fakat bu yeterli değildir.
72

Sivas bölgesinde küçükbaş hayvancılığın sorunları büyükbaş hayvancılığın

sorunları ile çoğu konularda aynıdır. Farklılık olarak küçükbaş hayvancılığı Türkiye

genelinde kan kaybeden bir duruma gelmiştir. Nüfusumuz artmasına rağmen

küçükbaş hayvan sayısı Türkiye genelinde azalmaktadır.

Bölgede küçükbaş hayvancılıkla ilgilenecek genç nüfustaki azalış yetiştiricinin


bu üretim faaliyetinden vazgeçmesine sebep olan faktörlerdir. Sivas’ta Türkiye’nin
diğer bölgelerinde olduğu gibi küçükbaş hayvancığından büyükbaş hayvancılığına
doğru bir geçiş eğilimi vardır.

Sivas bölgesinde küçükbaş hayvancılığını profesyonel bir şekilde yapan


üreticiler mevcut değildir. En fazla küçükbaş hayvan sahibinin 250 – 300 adet küçük
baş hayvanı mevcuttur. Üretici başına hayvan sayısının azlığı üretim maliyetini
artırmaktadır. İlde küçükbaş hayvancılık genelde et üretimi için yapılmaktadır.
Hayvanların süt verimlerinin az olması, süt sağmak için kullanılacak makinelerin
olmaması küçükbaş süt hayvancılığını daha da azaltmıştır.

Sivas bölgesinde koyun ve keçileri genelde bayanlar sağmaktadır.


Günümüzde modernleşme ile köylerimizde dahi koyun ve keçileri sağacak
bayanların olmayışı, şehir hayatına özentileri ve şehre göçmek istemeleri küçükbaş
hayvancılığının yörede yok olmasını etkileyen başlıca faktörlerdendir.

Küçükbaş hayvan barınakları yörede yetersizdir. Hayvanlar derme çatma


ağıllarda barınmakta, temizliğe yeterince özen gösterilmemekte bu da hastalıkların
oluşmasını ve çabuk yayılmasını beraberinde getirmektedir. Hayvanların yünlerini
zamanında kesilmesi gerekmektedir. Bilinçsiz bir şekilde kırpılan hayvan yünlerinin
değerlendirmekte de köylüler sıkıntı yaşamaktadır. Ekonomik nedenlerle hayvanlar
yeterince beslenememekte bundan dolayı et ve süt verimleri düşük olmaktadır.
Küçükbaş hayvan besisi konusunda yeterli bilgi ve deneyimine üreticiler sahip
değildir.
73

Ülkemiz genelinde küçükbaş hayvan eti tüketimi de azalmaktadır. Büyükbaş


hayvan eti ve tavuk eti tüketimine doğru bir kayma vardır. Sivas bölgesinde kışlık
kıyma yapmak diye bir gelenek bulunmaktaydı. Bu geleneğe göre her aile güz
mevsiminde bir veya iki koyun alır, yanına da bazen bir de keçi alır. Bunları keser
kavurmasını yapar. Bakır kaplara koyarlar daha sonra bunu kış boyu tüketirlerdi.
Artık bu gelenekler de zamanla yörede yok olmaya başlamış, köylüler dahi et
ihtiyaçlarını il ve ilçelerdeki kasaplardan karşılamaya başlamışlardır.

Yöre de adak kurbanı diye bir inanış hakimdir. İşte birinin çocuğu olduğunda
veya başından bir kaza geçtiği zaman kurban olarak bir koyun veya keçi kesilir.
Ancak böylece küçükbaş hayvan talebi ilde ortaya çıkmaktadır. Hayvanların et
verimleri düşük olduğu için kurban bayramlarında da satışları azalmıştır. Küçükbaş
hayvanlarındaki verim sorunu, Türkiye genelinde yaşanmakta olan bir sorundur.

1.5.4.2. Küçükbaş Besi Hayvancılığının Sorunlarının Çözüm Yolları Ve

Öneriler

Türkiye’de genelinde ve Sivas’ta küçükbaş hayvanların et ve süt verimliliği


dünya ortalamasının altındadır. Bu ortalamayı yükseltmek gerekmektedir. Bunun için
devletimizin önce kaliteli damızlık küçükbaş hayvan temini, suni tohumlama ile
kaliteli ırk ortaya çıkarmak için yaptığı çalışmalarına hız vermesi gerekmektedir.
Köylülerin müteşebbis olmasını sağlayacak destekleyici politikalara ihtiyaç vardır.
Devletimiz küçükbaş hayvan üreticilerine destek sağlamakla yalnızca küçükbaş
üretimini Türkiye’de artırmış olmakla kalmayıp istihdam yaratarak işsizlik sorununu
çözmede de katkı sağlamış olacaktır.

Sivas ilinden göçlerin çok olması, köydeki gelir kaynaklarını sınırlı olması
şehre göçü daha da gerekli kılmaya başlamıştır. Küçükbaş hayvan, et tüketimini
özendirici reklamların yapılması bu sektörün gelişmesine katkı sağlayacaktır. Tavuk
etindeki talep artışı yalnızca tavuk eti talebinde olmamıştır. Salam, sucuk, sosis
yapımında da tavuk etinin kullanılması ve bu ürünlerin geniş pazarlama ağına sahip
74

olan firmalarca üretilip pazarlanması da örnek alınmalı küçükbaş hayvan eti


tüketimini cazip kılacak işleme ve ambalajlama yöntemleri gerçekleştirilmesi
küçükbaş hayvan eti tüketiminin yörede ve Türkiye’de artıracak talep artışı arz
artışını sürükleyecektir.

Sivas köylerinden göç ile birlikte küçükbaş hayvan nüfusunun da azaldığını


söylemiştik. Köylerde yaşayan köylülerin göç sebeplerinin araştırılıp reel çözüm
yolları bulunursa yalnızca Sivas ili değil Türkiye genelinde tarım nüfusunun kaybı
önlenebilecektir.

Türkiye’deki küçükbaş hayvanların et verimleri Avrupa ülkelerinin


standartları seviyesindedir. Bazı dönemler ise Avrupa’dan daha fazla verimlere
ulaşılmıştır. Bu değerler göz önünde bulundurulursa rekabet gücümüz daha net
ortaya çıkacaktır. Meralarımızı ıslah edebildiğimiz takdirde hem özellikle genç nesli
sağlıklı ve yeterli protein ile beslemiş olabileceğiz.

1.5.5. Kanatlı Hayvancılığın Durumu

Kanatlı kümes hayvanı çeşitliliği içinde kaz ve ördek yetiştirme de bir başka
üretim koludur. Genellikle et, tüy, yağ, yumurta ve gübre gibi verimleri için
yetiştirilmektedir. Özellikle son yıllarda bazı Avrupa ülkelerinin taleplerindeki artışa
paralel olarak Türkiye’de de dikkat çekmeye başlamıştır. Özellikle soğuk iklimlerde
kolaylıkla üretilebilmesi bu hayvanlara bir avantaj getirmektedir. Kanatlı
hayvanlardan kaz özellikle Kars, Erzurum gibi soğuk bölgeler başta olmak üzere
Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirilir. Ördek ise Türkiye’nin her bölgesinde
rahatça üretilen bir hayvandır. Antalya ve Ankara’da Pekin, Kastamonu’da Muskovi
ördeğinin ticari amaçla üretilme çalışmaları yapılmaktadır. Gerek kaz, gerekse ördek
halk tarafından ciddi bir ticari amaç gözetmeden, yalnızca ailenin kendi
gereksinimlerini karşılamak amacıyla üretildiği için özel bir barınak ve teknoloji
kullanılmamaktadır. Ancak bu işi ticari olarak yapmayı planlayan girişimciler vardır.
Bunlar üniversitelerdeki konunun uzmanı öğretim üyelerinin önerileri doğrultusunda
75

özel barınaklar ve teknolojiyi oluşturmayı düşünmektedirler. Verim ve üretim


miktarları: Ördek ve kaz için başlıca verim ettir. Ancak Türkiye’de özellikle ördek
etinde hissedilen koku et talebini düşürmektedir. Son yıllarda özellikle tüy ve
karaciğere yurt dışı talep olduğunun duyulması ördek yetiştiriciliğini bu yönlere
doğru kaydırmaktadır. Bunun yanı sıra ördek halk tarafından biraz da alışkanlık
olarak dere ve göllerde süs amaçlı üretilmeğe devam etmektedir. Özellikle Pekin
ördeğine bu amaçlı talepler dikkat çekicidir. Kaz eti ise özellikle soğuk bölgelerin
halkı tarafından kış mevsimlerinin başlıca protein enerji kaynaklarından biri olarak
tüketilmektedir. Ayrıca kazın yağı da halkın severek tükettiği bir üründür (Delal
2004:112).

Sivas ili kanatlı hayvan üretimi olarak köylü üretiminin haricinde gelişmiş
kanatlı hayvan çiftliklerine sahip olan bir il değildir. Sivas’ta tavuk ve yumurta
üretimine Ulaş Üretme Çiftliği öncülük etmiştir. Sivas merkez ilçede iki adet tavuk
üretme çiftliği ve Şarkışla ilçesinde bir tane yumurta üretme çiftliği mevcuttur. Sivas
ili tavuk eti ve yumurta ihtiyacını genellikle diğer şehirlerden karşılamaktadır.
Köylüler tarafından üretilen köy tavuğu diye adlandırdığımız tavuk ve benzeri
türdeki hayvanlar köy pazarlarında satılmaktadır. Fiyatları fabrika tavuklarından
pahalı olmaktadır. Sivas ilinde tavuk çiftliği kuracak müteşebbislerin yeterli sayıda
olmaması bu ili bu sektörde geri bırakmıştır.

Sivas merkezde bulunan iki tavuk üretme çiftliğinden biri il merkezine 14 km


uzaklıkta 50 bin kapasitelidir. Diğeri ise il merkezine 10 km uzaklıkta 40 bin
kapasitelidir. Bu çiftliklerde genelde yumurta tavukçuluğu yapılmaktadır. Bu
çiftlikler, diğer illerdeki büyük tavuk çiftliklerinden satın aldıkları yumurta
tavuklarını bir yıl boyunca beslemekte ve yumurtalarını almaktadırlar. Tavukların
yumurtlama süreçleri sona erdiklerinde yine bu tavukları diğer illerdeki tavuk kesimi
yapan firmalara satmaktadırlar.

Sivas’ta 2005 yılında Sivas müteşebbislerinden Fikret Güler tarafından


civciv satın alınarak bunları et ve yumurta tavuğu yapacak yeni bir işletme faaliyete
76

geçmiştir. Bu işletmenin büyük bir bölümünü işleme sahibi kendi öz kaynaklarından


diğer kalan kısmını da devletten kredi alarak tamamlamıştır. 50 bin civciv kapasiteli
olan bu kümes işlemeye 2004 yılı itibarı ile 400 milyar TL ye mal olmuştur.

Kanatlı hayvan işetmesi denildiğinde akla tavukçuluk gelmektedir. Çünkü en


çok tüketilen et kanatlıların içerisinde tavuk etidir. Dünya genelinde büyükbaş ve
küçükbaş hayvan sayıları düşerken tavuk sayılarında büyük artışlar gözlenmektedir.
Bunun en önemli sebebi gelişen kafes ve tavuk yemi teknolojisi ile bu hayvanların 40
gün gibi kısa sürede kesime gelmeleridir. Bir başka sebebi de beyaz etin kolesterol
oranını kırmızı ete oranla düşük olmasıdır. Ayrıca kırmızı ete oranla daha ekonomik
olmasıdır.

Sivas’a genelde tavuk Samsun ve Kayseri bölgesindeki çiftliklerden


gelmektedir. Yumurta ise Çorum, Afyon ili ve Beypazarı ilçesinden gelmektedir.
Sivas’ta üretim yapan tavuk ve yumurta çiftlikleri ise ilin toplam talebinin ancak %2
sini karşılayacak düzeyde üretime sahiptirler.

Cumhuriyet Üniversitesi 1999 yılında, yörede kanatlı hayvancılığın gelişmesi


için Zara AHMET ÇUHADAROĞLU M.Y.O.’nda kanatlı hayvancılık programı
açmış. Fakat yeterli sayıda öğrenci sayısına ulaşamadığı için 2004-2005 öğretim yılı
içerisinde bu program kapatılmak zorunda kalınmıştır. Bu program açık iken
öğrenciler bıldırcın yetiştiriciliğinde büyük yol kaydetmiş, bıldırcın yumurtası
üretilerek il merkezindeki marketlere pazarlamışlardır.

1.5.5.1.Kanatlı Hayvan Üreticilerinin Sorunları

Sivas’ta tavuk ve yumurta tüketiminde büyük artışlar söz konusu iken il


üretiminde gözle görülür üretim artışı sağlanamamıştır. Bunun diğer sebeplerinden
biride Türkiye’deki büyük tavuk işletmelerinin bölgeye yatırım yapmamasındandır.
Bu sektör Sivas’ta bakir olarak beklemektedir. Yeni müteşebbisler ortaya çıktığında
yerel pazardaki boşluğu da dolduracağı açıktır.
77

Sivas’ta kanatlı hayvan üreten işletmelerin yok denecek kadar olması, bu


sektörde özel girişimciliğin eksikliğini ortaya koymaktadır. Sivas ilinde özel
sektörü bu üretim dalına çekmek için bölgeye cazip teşvik kredilerinin
verilmemiştir.

Kanatlı hayvan üretim ve bakım konuları daha çok teknik bilgi ve deneyim
gerektirmektedir. İlde bu sektöre ara eleman bulamama, özel girişimcileri
etkilemiştir,

Türkiye genelinde tavuk ve yumurta üreten büyük işletmeler için ilin cazip
hale getirilmemiş olması,

Bölgede küçük olsa da, tavuk ve yumurta üretimi gerçekleştiren işletmelerin


geçmişten bu yana bir türlü oluşamaması. Fabrikasyon üretim yapacak modern
kümeslerin maliyetlerinin çok yüksek olması,
.

1.5.5.2. Kanatlı Hayvan Üreticilerinin Sorunlarına Çözüm Yolları Ve


öneriler

Sivas ili kanatlı hayvancılık konusunda Türkiye’de ivme kazanmayan iller


içerisindedir. Bunun en önemli sebebi tavukçuluğun Sivas ilinde devlet ve özel
müteşebbis tarafından önemsenmemesinden geldiği açıktır. Sivas ilinde tavuk eti
tüketimi tüm Türkiye’de olduğu gibi büyük artışlar göstermiştir. Daha önceden
yalnızca semt pazarlarından canlı tavuk alıp kesilerek tüketim yapılırken şimdi bu
sektördeki büyük gelişmelerden dolayı tüketiciler kesilmiş hata istenilen özelliğe
göre parçalanmış tavuk etini mahalle bakkallarında bile bulabiliyorlar. Tavuk etinin
kırmızı ete göre ucuz olması da tavuk eti talebinin artışını büyük ölçüde etkilemiştir.

Kanatlı hayvancılık sektöründe maliyetin % 70-80 kadarını oluşturan


yemlerden ekonomik ve güvenilir bir şekilde yararlanmak gereklidir. Rasyonların
78

yapına giren ham maddelerin çeşitliliği ve kalitesi kadar hijyenik durumu da oldukça
önemlidir. Son yıllarda pek çok ülkede halkın ilgisinin, BSE olgusu, dioksin
kontaminasyonu, bakteriyel bulaşmalar, kimyasal kalıntılar ve antibiyotiklere karşı
direnç oluşumu nedeniyle hayvansal kaynaklı gıdalar üzerinde yoğunlaşması, hayvan
yemlerinin güvenilir nitelikte olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Yemlerde
meydana gelen olumsuzluklar genellikle mikroorganizmalar, yem zararlıları,
kimyasal ve fiziksel kontaminantlar tarafından gerçekleşmektedir. Kontamine
yemlerin tüketilmesi ile hayvanlarda performans düşmekte, hastalıklar şekillenmekte
ve neticesinde insan sağlığı olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Bu nedenle yem
endüstrisinde hayvanların beslenme programlarında ve yemlerin üretilmeleri
aşamalarında kalite güvence programlarına uyulması amaçlanmalıdır. Biyo
güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla yemlerin yetiştirilmesi, islenmesi, paketlenmesi,
taşınması ve tüketilmesi aşamalarında HACCP (Hazard Analysis Critic Control
Point, Tehlike Analizleri ve Kritik Kontrol Noktaları) ilkelerini de içeren biyo
güvenlik programlarının etkili ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi sorunsuz bir
yem üretimi için oldukça önemlidir. 2. Yem endüstrisinde biyo güvenliğin tanımı
Yem endüstrisinde biyo güvenlik, ham maddenin tarlada üretimi, fabrikaya gelişi ve
islenip son ürün olarak fabrikadan çıkısına kadar geçen evrelerde son üründe fiziksel,
kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan oluşabilecek tehlikelerin elimine edilmesi,
personel eğitimi, fabrikada kullanılan aletlerin bakım ve temizliği gibi konuları
içerisine alan önlemler dizisidir. Biyo güvenlik, infeksiyöz hastalıkların
önlenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir (Taşkın 2004:224).

Kanatlı hayvancılık yem sanayisinin kurulması var olan sistemlere uygunluğu


büyük maliyeler ortaya koymaktadır. Fakat bu maliyetler olmazsa olmazlardır.
Bundan dolayıdır ki Sivas ili’ne bu ölçütleri sağlayacak yem üretme tesislerini
kurulması kaçınılmazdır.
79

1.5.6. Arı Ve Bal Üretiminin Durumu

Tablo 1.23: Türkiye’de Başlıca İllerde Koloni Sayısı Ve Bal Üretimi

KOLONİ SAYISI BAL ÜRETİMİ


Sıra İl Adet Kg/Koloni Sıra İl Ton
1 Muğla 329,708 26,27 1 Muğla 8,659
2 Ordu 305,353 26,51 2 Ordu 8,093
3 Adana 160,195 16,59 3 Adana 2,658
4 İzmir 143,922 13,41 7 İzmir 1,929
5 Antalya 131,165 16,58 6 Antalya 2,174
6 Sivas 123,679 19,68 5 Sivas 2,434
7 İçel 121,886 14,18 8 İçel 1,728
8 Aydın 112,246 23,57 4 Aydın 2,645
9 Giresun 108,431 10,61 9 Giresun 1,150
10 Trabzon 81,045 11,35 10 Trabzon 919
Kaynak:Sivas Tarım İl Müdürlüğü, İstatistik Şube Müdürlüğü, 2003.

Tablo 1.23’te görüldüğü gibi Sivas ili kovan sayısında, Türkiye’de 123.886
adet kovanla 6. sırada Bal üretiminde ise 2.434 ton ile 5. sırada yer almaktadır.

Sivas’ın ilçelerinden Zara ilçesinde üretilen, Zara balının özel bir yeri vardır.
Bunun sebebi iklim özelliklerinin ve floranın uygun olması nedeniyle kaliteli,
kendine has, aroma ve görünüme sahip olmasıdır. Zara bölgesinde birçok ballı bitki
bulunmaktadır bunların başlıcaları,

• Geven (Astragallus spp.)

• Kekik (Thymus praecox)

• Kuş fiği (Vicia cracca)

• Nane (Verbascum thapsiforme)

• Ballı baba ( Lamium album)

• Böğürtlen (Rubus idqesus)

• Sığır kuyruğu (Verbascum thapsiforme)

• Ölmez otu (Xeranthermum annum)


80

• Söğüt (Salix spp.)

• Yonca (Medicaqo sativa)

• Sütleğen (Euphorbiace spp.) dir.

Bu bitkilerin çiçeklenme dönemleri yörelere ve yüksekliğe bağlı olarak


değişmekte ve yörenin arıcılık için uygun bir yer olmasını sağlamaktadır. Bu
bitkilerden elde edilen balların tat, aroma ve renk gibi özellikleri duyu testi ile
kolaylıkla diğer ballardan ayırt edilebilmektedir. Bunun yanında laboratuar analizleri
sonucunda invert şeker, sakaroz, nem içeriği ve mineral madde miktarı da tespit
edilebilmektedir. 37 bal üzerinde yapılan araştırmada inert şeker oranının 62,12 ile
80,61 değerleri arasında değiştiği ve ortalama olarak 72,85 değerini aldığı
görülmüştür. İnvert şeker oranı balın kolay hazmedilmesini sağlayan özellik olması
açısından önemlidir. Aynı çalışmalarda sakaroz (ticari şeker9 içeriğinin 0,87 ile 5,00
değerleri arasında değiştiği ve ortalama olarak 3,045 değerini aldığı tespit edilmiştir.
Baldaki sakaroz oranı, balda ticari şekerin bulunup bulunmadığını gösteren önemli
bir özelliktir. Ayrıca bölgede zirai mücadele ilaçlarının çok az miktarda kullanılıyor
olması da üretilen balın toksit maddeleri içermemesi yönünden etkili olmaktadır
(Mahiroğulları 1999:56).

Sivas ilinde bal üreticileri sahip oldukları arı kolonilerinin genellikle güney
illerinde kışlatmaktadırlar. Sonbahar ve erken ilkbaharda yeterli ve etken olarak
yapılan varroa mücadelesi ve her yıl kolonilerin ana arıları değiştirildikten sonra,
erken ilkbahardan itibaren kolonilerin beslenmesi yapılır. Bu besleme programı ana
nektar akımı başlangıç olan 15 Haziran tarihinden 2-3 hafta öncesine kadar
sürdürülür. Böylece arıcı kolonileri bal sezonuna güçlü bir şekilde hazırlanmış olur.
Bu tarihten sonra herhangi beslenme yapılmaksızın arıların doğadan getirdikleri
nektar ile bal yapmaları sağlanır. Ana nektar akımı sonu olan 1-10 Ağustos tarihleri
arasında bal hasadı yapılarak katkısız ve organik diyebileceğimiz bal üretilmiş olur
(Mahiroğulları 1999:59).
81

1.5.6.1.Arı Ve Bal Üreten Üreticilerin Sorunları

Sivas İli coğrafi konumu, ilklimi ve bundan dolayı yörede yetişen çiçeklerin
özelliği bakımından arıcılığa uygunluğunu kanıtlamış bir ildir. Bu il’de arıcılığın
geliştirilmesi için bu meslekle uğraşanlara devlet tarafından hiçbir destek
verilmemesi en önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaz aylarının
gelmesiyle Sivas iline diğer illerden bir çok arıcı gelmekte ve arılarını Sivas ilinin
muhtelif bölgelerinde beslemektedirler. Sivas ilinde arıcılıkla uğraşanlarla yapılan
görüşmeler sunucu elde edilen bilgiler ışığında arıcıların sorunlarını şu şekilde
sıralayabiliriz.

Devlet tarafından arıcılara maddi hiçbir destek yoktur.

 Diğer illerden gelen arıcılar, Sivas yöresinde çıkan balın kalitesini düşüren
üretimler yapmaktadır.

 Devlet tarafından yeterli denetimler yapılmamakta, bal için bir kalite


standardı olmasına rağmen uygulanmamaktadır.

 Kaliteli arı kovanlarının temini, ana arı temininde sıkıntılar yaşanmaktadır.

 Arı zararlıları ile mücadelede devlet kuruluşları tarafından arıcılara,


yeterince yardım yapılmamaktadır.

 Arıcılık kurslarının halk eğitim tarafından düzenlenmesi bu sektörün


gelişmesi için önemli görülmektedir. Fakat son yıllarda bu konuda hiçbir faaliyet
gerçekleştirilmemiştir.
82

 Sivas’ta genelde fenni kovan balı üretilmekte ve petek bal şeklinde


satılmaktadır. Bölgede petek bal piyasasının oluşmaması üreticilerin bal fiyatları
konusunda bilinçlenmemesi üretimi de etkilemektedir.

 İlde bal pazarlama ağı oluşturulmamıştır. Bal üreticilerinin üretim


sorunlarının yanında ürünü pazarlamada konusunda sıkıntı çekmeleri sektörü
olumsuz etkilemektedir.

 İl’de kilogramı 6 milyon olan bal ve yine kilogramı 30 milyon olan petek
balının ortaya çıkması gibi sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Bu da kalite konusunda
tüketicilerde değişik fikirlerin olumsuz bakış açılarını doğurmaktadır.

 Arı hastalıkları ile mücadelede yeterli bilgi ve deneyim sahip olmayan


arıcılar büyük kayıplar vermektedir.

1.5.6.2. Arı Ve Bal Üreten Üreticilerin Sorunlarına Çözüm Yolları Ve

Öneriler

 Devlet tarafından arıcılıkla uğraşanlara cari faiz oranlarının altında kredi


imkanlarını verilmesi sektörün maddi ihtiyacını karşılayacak yeni arıcıların ortaya
çıkmasını da sağlayacaktır,

 Kaliteli arıların devlet tarafından üretilip arıcılara uygun fiyattan satılması


Sivas arıcılığını ve bal üretimindeki verimliliği daha da artıracaktır,

 Sivas’ı kaliteli bal üreten bir bölge haline sokmak için bölgede üretilen
ballardan istatistiksel metotlarla numune alınıp analiz edilmesi ve bu analizlerin
sonucu kamuoyuna bilgi verilmesi,
83

 Arıcılık eğitiminin, kurslar ve seminerler dahilinde sık aralıklarla olması


ayrıca bu seminerlerde tecrübeli arıcıların deneyimlerinden de faydalanılması,
bölgedeki bal üretimini ve kalitesini artırmada faydalı olacaktır,

 Üretilen petek ve süzme balların ambalajlama sorunlarının çözülmesi için


bal paketleme ve ambalajlama sanayinin gelişmesi, ildeki bal üretim ve
pazarlamasını önemli ölçüde etkileyecektir (Mahiroğulları 1999:87).

1.5.7. Alabalık Üretiminin Durumu

Türkiye üretim miktarı dikkate alındığında, AB ülkeleri arasında 7. sıraya


girmektedir. Fakat kişi başına su ürünleri tüketimi açısından 8-10 kg ile son sıralarda
yer almaktadır. FAO istatistiklerine göre dünya su ürünleri tüketimi yaklaşık 15 kg’
dır. AB ülkelerinde kişi başına balık tüketiminin 22 kg olduğu göz önüne alındığında
dünya ve AB ortalamasına ulaşabilmek için tüketimin 1,5-3 kat artırılması
gerekmektedir.

Sivas alabalık yetiştiriciliği için gerekli şartlara sahip bir il’dir. Sivas İl’inde
Alabalık yetiştiriciliği Gürün ilçesinde yoğunlaşmıştır. Gürün ilçesinde 36 tane
ablalık yetiştiren tesis mevcuttur. Bu tesisler gürün ilçesinde Tokma deresini
oluşturan kaynak üzerine yoğunlaşmıştır. Bunun haricinde Zara ilçesi Ütük köyünde
bir alabalık üretim işletmesi ve Ulaş Tecer dağı eteklerinde Tecer ırmağının
kaynağında bir alabalık işetmesi mevcuttur. Sivas’ta alabalık çiftlikleri Gürün
ilçesinde yoğunlaşmasının ana sebebi buradaki su kaynağındandır. Gürün ilçesindeki
kaynak suyunun alabalık üretmek için uygun özellikte ve bollukta olmasındandır.
Buradaki alabalık üretme çiftliklerinde üretilen balıklar çevre il ve ilçelere
pazarlanmaktadır.

Sivas’ta bulunan alabalık çiftliklerinde yalnız alabalığın yavrusunu büyütme


değil bunun yanında yavru alabalık üretimi ve alabalık yemi üretimi de
84

gerçekleştirilmektedir. Sivas ili alabalık üretimiyle tanışmada geç kalmış illerdendir..


Alabalık üretimi Sivas ilinde ilk kez 1980’li yıllarda Gürün ilçesi Gürpınar üzerinde
bir alabalık üretme çiftliği kurularak başlamıştır. Bu çiftliği daha sonra diğer
alabalık çiftlikleri takip etmiştir. Aynı su üzerinde bir çok alabalık üretme çiftlikleri
kurulmuştur.

Zara ilçesinde, ilçe merkezine 10 km uzaklıkta bulunan Ütük köyü


yakınında, 1990 yılında bir emekli öğretmen tarafından bir alabalık çiftliği
kurulmuştur. Bu çiftlikten üretilen balıklar il ve il dışına pazarlanmaya başlanmıştır.
Suyun bol olması ve diğer imkanlarında genişlemesiyle çiftlik sahibi üretim
kapasitesini artırmış, işletmenin alabalık üretim havuz adetinin 20 havuza
çıkarmıştır. Havuzların sayısını artırmada devletin desteği ve katkısı büyük olmuştur.

Su Ürünleri Destekleri 2003 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile su ürünleri


yetiştiricilik sektörüne 5 trilyon TL destekleme tutarı ayrılmıştır. Buna göre alabalık
yetiştirenlere 90000 TL/kg ve çipura-levrek balığı yetiştirenlere 153000 TL/kg
destekleme ödemesi yapılmış olup, Aralık ayında uygulamada çıkan sonuçlara göre
destekleme tutarı artırılarak alabalık, çipura ve levrek için 400000 TL/kg
çıkarılmıştır. 2003 yılında 127 adet çipura, levrek ve alabalık işletmesine yaklaşık 1
trilyon TL destekleme ödemesi yapılmıştır. 2004 yılı desteklemeleri için de, 2004/13
no’lu tebliğin 01.04.2004 tarih ve 25420 sayılı Resmi Gazetede yayımlanması ile
çipura, levrek ve alabalık türleri için 400000 TL/kg destekleme tutarı uygulamaya
konmuştur.

1.5.6.1. Alabalık Yetiştiren Üreticilerin Sorunları

 Sivas’taki alabalık üreticilerini sorunları araştırıldığında balık hastalıkları,


yem tedariki, nakliye ve pazarlama gibi bir çok konuda sorunları olduklarını tespit
edilmiştir. Sivas’taki alabalık üreticilerinin sorunları bir çok konuda Türkiye
genelindeki alabalık üreticilerinin sorunlarıyla aynı olduğu görülmektedir. Bunları
sıralayacak olursak;
85

 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun genellikle avcılığa yönelik olması


nedeniyle yetiştiricilikle ilgili hususlarda sektörün sorunlarının çözümünde yetersiz
kalması,

 Proje hazırlama, proje onayı, yer kiralanması ve finansman safhalarındaki


aşırı bürokrasinin (Tarım ve Köyişleri, Orman, Çevre, Turizm, Ulaştırma, Kültür ve
Bayındırlık Bakanlıklarından onay ve izin alınması) birçok yatırımcıyı yatırım
yapmaktan caydırması (Yalçın 2003:245).

 Bölgesel ve ulusal düzeydeki gelişme plânlarının yokluğu,

 Teknik bilgiden yoksun kişilerce proje yapılmasının yatırımcının yanlış


yönlendirilmesine ve kaynak israfına yol açması,

 Turizm sektörü ile su ürünleri yetiştiricilik sektörünün aynı alanlarda


buluşmasından kaynaklanan çıkar çatışmaları ve kirlilik oluşturduğu hususundaki
tartışmalar,

 Faal su ürünleri işletmelerinin büyük kısmının 30 ton/yıl kapasitenin altında,


küçük çaplı olması nedeniyle teknoloji kullanımı ve mekanizasyonun çok kısıtlı
olması, bu nedenle çoğunluğunun düşük verimlilikle çalışması,

 Yetiştiricilik yapılacak arazi veya su alanlarının kira müddetlerinin kısalığı


ve kiraların yenilenmesinde farklı kuruluşlar tarafından farklı politikaların izlenmesi,

 Ülkemizde üretilen balık yemlerinin kalitesinin dünya standartlarının altında


olması,

 Balık hastalıkları konusunda gerekli denetim ve kontrolün yapılamaması,

 Yetiştiricilerin gerekli teknik bilgilerden yoksun olmaları ve sektörün


örgütlü olmaması,
86

 Alabalık yetiştirmeye uygun yerlere yol, elektrik ve telefon gibi hizmetlerin


ulaştırılmasında bürokrasi engellerin fazla olması,

1.5.6.2. Alabalık Üreten Üreticilerin Sorunlarına Çözüm Yolları Ve

Öneriler

Sivas ili alabalık yetiştiriciliğine uygun su kaynaklarına sahiptir. Türkiye


genelindeki alabalık üreticilerinin sorunları ile aynı sorunları paylaşan Sivas
üreticilerinin sorunları çözümünde de aynı yaklaşımlar geçerlidir bunları sıralayacak
olursak;

 1380 sayılı su ürünleri mevzuatının genellikle avcılığa yönelik olması ve


yetiştiricilik sektörünün sorunlarının çözümlenmesinde yetersiz kalması nedeniyle
günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi veya yetiştiricilikle ilgili yeni bir
mevzuatın hazırlanması (Aysan 2004:13).

 Su ürünleri sektöründe çok başlılığın kısa sürede ortadan kaldırılması ve


işlemlerin tek bir otorite tarafından yürütülmesi için Su Ürünleri Genel
Müdürlüğünün yeniden kurulması (Sezgin 2002:45).

 Deniz alanı, Hazine ve Orman arazilerinde 15 yıl olan kira müddetinin 25-
30 yıla çıkarılması, kira yenileme işlemlerinde kuruluşlara göre farklı politikalar
izlenmemesi (Şener 2003:5).

 Denizde yapıldığı gibi, tatlı su kaynaklarımızda da yetiştiriciliğe uygun


alanların tespit edilerek haritalarının çıkarılması,

 Proje hazırlanması ve onayının su ürünleri yetiştiriciliği konusunda eğitim


görmüş uzman elemanlar tarafından yürütülerek işletme verimliliğinin artırılması ve
teknik hataların azaltılması,
87

 Turizm sektörü ile su ürünleri yetiştiricilik sektörünün aynı alanlarda


buluşmasından kaynaklanan çıkar çatışmalarının ve kirlilik oluşturduğu hususundaki
tartışmaların ortadan kaldırılabilmesi için yeni kurulacak tesislerin of-shore tipi kafes
yetiştiriciliğine yönlendirilmesi ve kurulu tesislerin de kira alanlarının büyütülerek
yer açısından münavebe uygulanmasının sağlanması (Grunter 2004:174).

 Yetiştiricilikte kaliteli yem kullanımının ve mekanizasyonun


yaygınlaştırılması için yerli su ürünleri yem ve ekipman sanayinin teşvik edilmesi,

 Balık hastalıkları ve balık besleme konusunda yetiştiricilere teknik destek


sağlayacak “Hastalık Teşhis ve Tedavi Laboratuarları” ve “Teknik Danışma
Büroları” kurulmasının teşvik edilmesi ( Yetkin 2003:114).

 Yetiştiriciliğe uygun yerli balık türlerimiz (mersin, kalkan, deniz alabalığı,


yayın vb.) ile egzotik türlerin ticari yetiştiricilik olanaklarının araştırılması ve
sonuçların özel sektöre aktarılması,

 Bütün işletmelerin hastalık açısından denetiminin sağlanması, yumurta ve


balık naklinin kontrol altında tutulması,

 İşletmelerin verimliliğinin arttırılması için belirli bir kapasiteden itibaren


“Su Ürünleri” eğitimi almış teknik eleman çalıştırma zorunluluğu getirilmesi,
88

1.6.AMAÇ VE STRATEJİ KAPSAMINDA YER ALAN SİVAS İLİ

HAYVANCILIK PROJELERİ

Tablo 1.24’te Sivas ili için Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından
hazırlanmış olan uygulaması devam eden ve ileride uygulanacak projelerin
durumları verilmiştir.

Tablo 1.24: Sivas İl’inde Uygulaması Devam Eden Hayvancılık Projeleri


PROJE KATEGORİLERİ
PROJE HEDEF-GRUP VE SORUMLU
Bitmiş Devam Teklif PROJELER KAPASİTE
SÜRESİ YARALANICILAR KURULUŞ
Olan Eden Eden
Koyunculuk ALTINYAYLA İLÇE TAR.
X 2000-2005 108 Adet
(S.Y.D.V.Kaynaklı) (11 Kişi) MÜD.
Koyunculuk GEMEREK İLÇE TAR.
X 2000-2005 130 Adet
(S.Y.D.V.Kaynaklı) (13 Kişi) MÜD.
Koyunculuk GÖLOVA İLÇE TAR.
X 2000-2005 120 Adet
(S.Y.D.V.Kaynaklı) (12 Kişi) MÜD.
Koyunculuk KOYULHİSAR İLÇE TAR.
X 2000-2005 130 Adet
(S.Y.D.V.Kaynaklı) (13 Kişi) MÜD.
Kafes Balıkçılığı ALTINYAYLA İLÇE TAR.
X 5 Ton/Yıl
(K.H.G.B.Kaynaklı) ( 1 Aile) MÜD.
8000 Ad. Hindi
Hayvancılığı Gel.. İLÇE TAR. Pal.
X İl Çiftçileri
Projesi MÜD. 20 Ad.
Damızlık Koç
Hayvancılığı Gel..
Hayvancılıkla Uğraşan İLÇE TAR.
X Projesi 86 Adet Boğa
Çiftçiler MÜD
(İl Özel İdare)
Besi Sığırcılığı
Hayvancılıkla Uğraşan İLÇE TAR. 812 Adet Besi
X Projesi 1995-1997
Çiftçiler MÜD Hayvanı
(TBK Kaynaklı)
Damızlık Gebe Düve 315 Adet Braun
Hayvancılıkla Uğraşan İLÇE TAR.
X projesi 1995-2000 Sığır
Çiftçiler MÜD
(TBK Kredili) Simmental
Damızlık Gebe Düve 240 Adet Braun
Hayvancılıkla Uğraşan İLÇE TAR.
X projesi 1995-2000 Sığır
Çiftçiler MÜD
(TBK Kredili) Simmental
Akkaraman Koyunu
Hayvancılıkla Uğraşan İLÇE TAR.
X Projesi 1995-2000 3750 Adet
Çiftçiler MÜD
(TBK Kredili)
1400 Adet Süt
Hayvancılığı Gel.. 7 İlçe(Şar.Zar.Kang. İLÇE TAR.
X X 2000-2005 sığırı %19
Projesi Suş.Altıny.Gü.Koy.) MÜD
Faizli
Hayvancılığı Gel.. İLÇE TAR. 500 Besi sığırı
X 2000-2001 Yıldızeli- Merkez ilçe
Projesi MÜD %20 Faizli
5 Ton/
Hayvancılığı Gel.. 13 İlçede Süt Toplama İLÇE TAR.
X 2000-Üzeri Günx13=65
Projesi Merkezi MÜD
ton/gün toplamı
‘0 milyar
Arıcılığı Geliştirme 30 Çiftçi Ailesi,Ulaş İLÇE TAR.
X 2000-Üzeri Kovan-110
Projesi Ürün değerleme İst. MÜD
milyar
Anadolu Alacası Bütün hayvancılık İLÇE TAR. Ön Soy
X 2000-Üzeri
Geliştirme projesi Üniteleri MÜD Küt.Suni T
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, Proje Şube Müdürlüğü, 2001.
89

1.7. SİVAS’TA ÖNCELİKLİ UYGULAMAYA KONULACAK

PROJELER

Tablo 1.25: Sivas ilinde Uygulanmaya Konulacak Öncelikli Projeler


Proje Öncelikli Uygulama
Program Proje İsmi Yürütücüler
kategorisi Alt Bölge Süresi
Hayvancılığın 1-Hayvancılığın Geliştirilmesi Projesi
Geliştirilmesi Devam Eden 2-Anadolu Alacası Geliştirme Projesi
3-Süt Toplama Merkezi Kurulması I.-II. Bölge 10 Yıl TKB
Projesi
4- Arıcılığı Geliştirme Projesi
1-Hayvan Irkını Geliştirme projesi
-Saf süt ineği ırkının
iyileştirilmesi amacıyla montafon
ve melez ırkın yaygınlaştırılması ve I.- II. Alt 10 Yıl TKB
Yeni Proje
bu konuda özel sektörün devreye Bölge
Önerileri
sokulması
-Suni tohumlamanın
Bütün Alt
yaygınlaştırılması ve bu konuda özel 5 Yıl TKB
Bölgeler
sektörün devreye sokulması
-Damızlık üretme işletmelerinin TKB-ÖZEL
kurulması III. Alt
5 Yıl İDARE-
Bölge
STÖ
2-Küçükbaş Hayvancılığı Teşvik II-III Alt
5 Yıl TKB
Projesi Bölge
3-Arıcılığın Gelişimi için Ana Arı II. Alt
Üretimi ve Hastalıklarla Mücadele Bölge 5 Yıl TKB
(Zara)
4-Mibzer- Silaj Makinesi Sağlanması II. Alt
1 Yıl TKB
Projesi Bölge
Yem Bitkileri 1-Çayır-Mera Yem Bitkileri
Bütün
Üretiminin Devam Eden: Geliştirme Projesi 1 Yıl TKB
Bölgeler
Artırılması 2-Yonca Üretimini Geliştirme Projesi
1-Doğu Anadolu Su Havzası
Rehberlik Projesi Yem Bitkileri Bütün
Teklif Edilen 1 Yıl TKB
Demonstrasyonu Bölgeler

1-Şeker Pancarı Ekili Alanların Bir


II.-III. Alt
kısmına Yonca Ve Silajlık Mısır 5 Yıl TKB
Yeni proje Bölge
Ekilmesi Projesi
Önerileri
2-Yem Bitkileri Tohumu Üretiminin I.-IV. Alt
10 Yıl TKB
Artırılması Projesi Bölge
Yayım Devam Eden Kooperatif Yöneticileri Eğitimi
1- Kadınlar için yayım programı
Yeni Proje özellikle hayvanların beslenmesi ve
Önerileri hayvan hastalıklarının önlenmesinde
aşılama çalışmalarının gerekliliği, I.-II. Alt
5 Yıl TKB
sağım ve suni tohumlamanın Bölge
yaygınlaştırılması konularında
kadınlara yönelik yayım
programlarının yapılması
90

2- hayvan beslemede kullanılan


yem çeşitlerinin geliştirilmesi
silaj yapım teknikleri ve sap I.-II. Alt
samanın 5 Yıl TKB
Bölge
kimyasalla muameles

3-Mera Kanunun ile ilgili projeler


konusunda çiftçinin Bütün Alt
2 Yıl TKB
bilgilendirilmesi Bölgeler

4- Yayım hizmetlerinde özel Bütün Alt


2 Yıl TKB
sektörün devreye sokulması Bölgeler
Pazarlama Devam Ulaş Arıcılık Üretme Ve Ürün
Eden Değerleme İstasyonu
1-Süt Toplama merkezlerinin TKB-
toplama ve soğutma I.-II. Alt SYDF-
5 Yıl
kapasitelerinin artırılması Bölgeler ÖZEL
Yeni Proje İDARE
Önerisi 2-.Pazar bilgi sisteminin II.Alt Bölge-
5 Yıl TKB
oluşturulması Merkez
3-Balda marka yaratılması ve
TKB- ÖZEL
promosyon çalışmalarının II.Alt Bölge 5 Yıl
İDARE
yapılması
4-Su ürünleri için soğuk hava ÖZEL-
III.Alt Bölge 2 Yıl
deposu kurulması SEKTÖR
Örgütlenme Yeni proje Ürün bazında Üretici II.alt Bölge-
2 Yıl TKB
Önerileri Örgütlenmesinin Desteklenmesi Merkez
Su Ürünleri
Teklif
Yetiştiricilerinin Alabalık Üretim ve İşleme Tesisi
Edilen
Desteklenmesi
1-Yavru balık üretiminin
III.Alt bölge 5 Yıl TKB
Yeni Proje artırılması
Önerileri 2- Balık yemi fabrikasının ÖZEL
III.Alt bölge 10 YIL
kurulması SEKTÖR
Tarıma Dayalı 1-Entegre et ürünleri işleme
II.Alt bölge 5 Yıl
Sanayinin Yeni Proje tesisinin kurulması
Geliştirilmesi Önerileri 2-Süt ürünleri entegre tesislerinin
III.Alt bölge 5 Yıl
kurulması
3-Entegre su ürünleri işleme ÖZEL
IV.Alt bölge 5 Yıl SEKTÖR-
tesislerinin kurulması
ÖZEL
4-Arıcılık ve arı ürünleri entegre
IV.Alt bölge 5 Yıl İDARE
tesislerinin kurulması
5- Yem fabrikası kurulması I.Alt bölge 5 Yıl
6 çevreyle uyumlu dericilik
II.Alt bölge 5 Yıl
işleme tesisi kurulması
Yöreye Özgü 1-Organik kuşburnu ve kekik I.-IV. Alt TKB-ÖZEL
5 Yıl
Ürünlerin Yeni Proje üretiminin yaygınlaştırılması Bölge SEKTÖR
Organik olarak Önerileri 2-Organik kayısı ve dut kurutma
TKB-ÖZEL
üretiminin tesisinin kurulması III.Alt bölge 5 Yıl
SEKRÖR
Desteklenmesi
Araştırma, 1-.Kadının tarımdaki rolü I.-IV. Alt
1 Yıl TKB
Geliştirme ve Yeni Proje Bölge
Planlama Önerileri 2- Arazi kiralama bilgi sistemi III.Alt Bölge 1 Yıl TKB
çalışmalarının 3-Et ve Süt ürünleri işleme Tüm
yapılaması 1 Yıl TKB
konusunda pazara araştırmaları Bölgeler
Kaynak: Sivas Tarım İl Müdürlüğü, Proje Şube Müdürlüğü, 2000.
91

1.8. TÜRKİYE HAYVANCILIK RAPORU (2004)

Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren hayvancılığımızda sürekli denilebilecek


bir gelişme sağlanmışken, 24 Ocak 1980 kararlarıyla başlayan dönemde
hayvancılıktaki tablo sürekli bir gerilemeye dönüşmüştür. Bu dönemde hayvan
üretimi ve hayvansal ürünler üretimine verilen teşviklere son verilmiştir. 1983
yılında 183 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım Bakanlığı Vazife ve
Teşkilat Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. 1980’lerin ortalarından itibaren
uygulanan serbest Pazar politikaları nedeniyle büyük bir ithal et furyası başlamıştır.
Bunun sonucunda Türk hayvancılığı büyük bir darbe yemiştir.

İkinci büyük darbe, EBK, SEK ve Yem Sanayi gibi tarımsal kuruluşların
özelleştirilmesiyle geldi. 1952 yılında kurulan EBK, özelleştirildiği 1995 yılına
gelindiğinde 29 kombinaya sahipti. Bu kombinalar gerek üreticinin yetiştirdiği
hayvanların değerlendirilmesinde, gerekse hayvan hastalıklarının denetlenmesinde
önemli bir işleve sahipti. Özelleştirme sonrasında bu kombinalardan 10’da 9’u
kapatılmış bulunmaktadır. EBK şu anda et piyasasında yüzde 5 paya sahip,
kapatılmayı bekleyen bir küçük işletme durumuna düşürülmüştür. SEK ve Yem
Sanayi açısından da benzer bir gelişme söz konusudur.

2001 krizi sırasında besicilere verilen kredi faizlerinin yüzde 200’lere ulaşması
ise hayvancılığa vurulan son darbe olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda et ithalinin
yasaklanması ve borçların yeniden yapılandırılması gibi “onarım” amaçlı tedbirler,
hayvancılık tekrar cazip hale getirilemediği için istenilen sonucu vermemiştir.

Hayvancılığın gerilemesinde rol oynayan bir diğer önemli etken de meraların


hızla yok edilmesidir. 1940 yılında 44 milyon hektar olan çayır mera alanları 2000’li
yıllarda 12 milyon hektara kadar düşmüştür. Bunun yanı sıra var olan meralardan da
yeterince yararlanılamamaktadır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu
92

bölgesindeki terör olayları nedeniyle yaylalardan yeterince istifade edilememektedir.


Bu nedenlerle, ülkemizde hayvan yetiştiricileri ağırlıklı olarak ithal maddelere dayalı
konsantre yeme ağırlık vermek zorunda kalmaktadır. Bu yem, kaliteli kaba yem
olarak adlandırılan çayır ve mera bitkilerinden elde edilen yeme göre 5-6 kat daha
pahalıdır.

Gelişmiş ülkelerde kaliteli kaba yem tüketim oranı hayvan yemi tüketiminin
yüzde 90’ını oluştururken, ülkemizde bu oran yüzde 10 düzeyindedir. Karma
yemlerin yapısına giren hammaddede dışa bağımlılık yüzde 50’nin üzerindedir.
Hayvancılıktaki girdi maliyetleri gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında 3-4 kat daha
yüksektir. Girdi maliyetlerinin en önemli bölümünü yem fiyatları oluşturmaktadır.
Bu ölçüde yüksek yem fiyatı ödeyerek hayvancılık yapan üreticinin, yurt dışından
gelen sübvansiyonlu ya da kaçak etle rekabet etmesi mümkün değildir.

Bu duruma bağlı olarak, 1983-2003 yılları arasında koyun varlığı 40


milyondan 25 milyona, sığır varlığı ise 13 milyondan 9 milyona kadar gerilemiştir.
1986 yılından 1996 yılına kadar Türkiye’ye 2 milyon 117 bin baş kasaplık hayvan,
kemiksiz ve karkas olmak üzere toplam 232 bin 326 ton kırmızı et ithal edilmiştir.
Yapılan hesaplara göre gerekli önlemlerin alınmaması durumunda 2015 yılında 170
bin ton civarında bir et açığı oluşacaktır (Akman 2003:45).

1990 yılında kayıt altında 560 bin ton et üretilmişti; Türkiye’de et üretiminin
en fazla yüzde 50’sinin kayıt altına alınabildiği düşünülürse, Türkiye’de gerçek et
üretiminin 1 milyon 200 bin ton civarında olduğu hesap edilmektedir. Ancak,
karşılaştırma açısından kayıt altındaki rakamlara bakıldığında, bu rakamın (560 bin
ton) 2002 yılına gelindiğinde 420 bin tona düştüğü görülüyor. Kırmızı et açısından
bakıldığında 1990’da 450 bin ton olan kayıtlı üretim, 2002’de 259 bin tona
düşmüştür (Kaya :2003:85).
93

Kişi başına tüketim açısından bakıldığında, 1990 yılında kişi başına yılda 9
kg kırmızı et tüketilirken, bu rakam 2002’ye gelindiğinde 6 kg.a düşmüş bulunuyor.
Bu rakam AB ülkelerinde yıllık 22 kg. ABD’de ise yıllık 45.8 kg.dır. Bir kişinin
tükettiği yıllık toplam et tüketimine bakarsak, bu rakam AB ülkelerinde yılda 60-70
kg iken Türkiye’de 20 kg.ın altındadır (Kaya :2003:87).

Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) verilerine göre, Türkiye'nin sığır ve


koyun eti üretimi artan talep karşısında önemli oranda gerilemiştir. Sığır eti
üretiminin tüketimi karşılama oranı yüzde 110.4 olan 2000 yılında üretim 349 bin
ton, tüketim ise 316 bin ton olarak gerçekleşmişti. 2001 yılında ise üretimin talebi
karşılama oranı yüzde 107.8'e düştü. Söz konusu yılda üretim yüzde 2.5'lik artışla
358 bin tona ulaşırken, tüketim ise yüzde 5'lik artışla 332 bin tona çıktı.

Sığır eti üretiminin, tüketimi karşılama oranındaki düşüş eğilimi 2002 yılında
da sürdü ve yüzde 104.9'a geriledi. Sığır eti üretimi 367 bin ton, talebi ise 350 bin ton
olarak hesaplandı. 2003 yılında ise sığır eti üretiminin talebi karşılama oranı yüzde
103.3'e geriledi. Sığır eti üretiminin yüzde 3.8 oranında artarak 378 bin ton olduğu
2003 yılında, talep ise yüzde 5.4'lük artışla 369 bin tona çıktı. Sığır eti üretimi yüzde
0.8 geriledi, 2004 yılında talep ise yüzde 5.1 oranında arttı. Sığır eti üretiminin talebi
karşılama oranı 2004 yılında yüzde 97.4'e geriledi. Böylece ilk kez 2004 yılında
Türkiye’de sığır eti açığı oluştu. 2005 yılında sığır eti üretiminin yüzde 1'lik
gerilemeyle 374 bin tona düşeceği, talebin ise yüzde 5.4'lük artışla 409 bin tona
çıkacağı hesaplanıyor (http:// www.tügem.gov.tr/tügemveb 15.05.2005)

Koyun eti üretimi de artan talep karşısında gerilerde bulunuyor. 1999 yılında
132 bin ton olan koyun eti üretimi, 2004 yılında 97 bin ton olarak hesaplandı. Koyun
eti talebinin 125 bin ton olacağı gelecek yıl ise üretimin 96 bin tona gerileyeceği
tahmin ediliyor. Buna göre koyun eti üretimi talebin ancak yüzde 76.8'ini
karşılayabilecek.
94

Son yıllarda et ithalatına karşı yüksek gümrük vergileri konulmuş ve


hayvancılığı desteklemek amacıyla bazı önlemler alınmıştır. Türkiye’de sığır, koyun
ve keçi eti AB ülkelerinde olduğu gibi yüzde 227.5 oranında gümrük vergisine
tabidir. Bu durumda, bazı odaklar, kaçakçılık yoluyla kolay kazanç sağlama çabası
içindedirler.

Türkiye’de kaçak et denildiği zaman;


 Gıda maddesi olarak kaçak sokulan etler,
 Canlı hayvan olarak kaçak sokulan etler,
 Mezbaha ve kombinalar dışında denetim dışı kesilen hayvanlara ait et
anlaşılır.

Gıda maddesi olarak kaçak et, geçtiğimiz yıllarda “Buffalo operasyonu”


dolayısıyla kamuoyunun gündemine girmişti. Büyük kaçakçılık organizasyonlarında
genellikle serbest bölgelere transit geçiş amacıyla getirilen etlerin ülkeden geçerken
“kaybedilmesi” gibi yöntemler uygulanmaktadır. Ancak, böylesi büyük
organizasyonların dışında, yurda giriş yapan araçlar ve yolcularla küçük partiler
halinde et ve diğer et mamulleri ülkemize kaçak olarak girmektedir.

Canlı hayvan kaçakçılığı, eskiden Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu


sınırlarından komşularımıza yönelik yapılırdı; ancak et üretimindeki düşüş ve
hayvancılığın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çöküşünün ardından bu
hareket ters yöne dönmüştür. Canlı hayvan kaçakçılığı, genellikle şu şekilde
işlemektedir;

Hayvan girişleri için esas olarak İran ve Irak sınırlarında yer alan Şemdinli,
Yüksekova, Başkale gibi merkezler kullanılmaktadır. Bu bölgelerdeki otorite
boşluğu ya da şu anda bölgeyi yöneten güçlerin göz yumması nedeniyle, kaçakçılar
tarafından İran, Afganistan, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerden toplanılan sığır ve
koyunlar ülkemize sınırdan sokulmaktadır. Bu hayvanlar ya o bölgede kesilmekte, ya
da canlı olarak “kaçak” sevk edilmektedir. Bazen de, bu hayvanlara menşe
95

şahadetnamesi ve sağlık belgesi temin edilerek “aklandıktan” sonra, yasal yollardan


bölge dışına çıkarılarak tüm ülkeye gönderilmektedir. Kaçak hayvan ticareti için
özellikle ucuz olması nedeniyle hasta ya da terk edilmiş hayvanlar tercih
edilmektedir. Bu iş o hale gelmiştir ki, sınır bölgelerimizde sayıları hızla artan
“hörgüçlü inekler” magazin haberlerine konu olmuştur. Bu tür kaçakçılığın bir yıl
için bütçemize getirdiği yük, 58. Hükümetin Tarım Bakanı’nın ifadesi ve o günün
rakamıyla 350 trilyon TL civarındadır. Hayvan sayısı olarak ifade edersek, bu rakam
günde 3-4 bin, yılda 1 milyonun üzerinde tahmin edilmektedir. Yine 58. Hükümet’in
Tarım Bakanı’nın ifadesiyle, son birkaç yılda yapılan hayvan kaçakçılığının
ülkemize maliyeti 7 milyar doların üzerindedir (Karakuş 2004:56).

Bu ölçüde kaçak hayvan girişinin doğal bir sonucu, hayvan hastalıklarının


yaygınlığıdır. Genellikle, bu tür hastalıklar konusunda pek söz edilmez, ancak, eski
bir Tarım Bakanımız, Hakkari, Van ve çevresindeki hayvanlardan alınan kan
örneklerinden yüzde 20’sinde şap hastalığı çıktığını açıklamıştı. Bu yüzden hayvan
pazarları kapatılmıştı. Günümüzde de, şaptan, şarbondan ötürü karantina olayları
olduğunu biliyoruz (Koyuncu 2004:323).

Gerekli denetim yapılmadan mezbaha ve kombinalar dışında, kesilen kaçak et


sorunu ise ülkemizin en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu
arada mevcut mezbahaların tümünün çalışma ruhsatlı olmaması, ya da yeterli
hijyenik koşullara sahip bulunmaması da sorunu daha ciddi bir hale getirmektedir.
Örneğin İstanbul’daki et kesiminin yüzde 60’ının kontrolsüz olduğu, ruhsatlı
mezbaha oranının yüzde 30’u geçmediği bilinmektedir. Bu durumda kesilen etlerin
yarıdan fazlasının denetim dışı kesildiği için imha edilmesi gerekir. Türkiye’de semt
pazarları ile ilgili herhangi bir denetim yoktur.

Kaçak hayvan girişi, ekonomiye ve hayvancılığa verdiği zararın dışında, insan


ve hayvan sağlığı açısından da büyük bir risk oluşturmaktadır. Ülkemizde sık sık
rastlanan şap, şarbon, tüberküloz, bruselloz gibi hastalıklar hayvan ve insan sağlığını
tehdit etmektedir. Bunun yanı sıra, “çağın vebası” olarak tanımlanan ve hemen tüm
96

Avrupa ülkelerinde görülen “Deli Dana” hastalığının ülkemize sirayet etmemesi


açısından da kaçak et sorununun halledilmesi önem taşımaktadır.

Deli Dana hastalığının ortaya çıkmasından sonra, Türkiye’de, Veteriner


Araştırma Enstitüsü bünyesinde, bu hastalığı saptamaya yetecek donanıma sahip bir
laboratuar kurulmuş ve bugüne kadar yapılan analizlerde bu hastalığa
rastlanmamıştır. Ancak, izleme sürecinin yeterli sayıda analize dayandığını söylemek
zordur. Kaldı ki, kaçak et sorunu mevcut boyutta devam ettiği sürece resmi analiz
mekanizmalarının da fazla bir anlam taşımayacağı açıktır. Deli Dana hastalığı riski
yalnızca et ithalinden değil, gıda ve yem ithalinden kozmetik ithaline kadar uzanan
geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır (Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı 2005:14).

DTÖ’nün son Cenevre toplantısında alınan “anti-korumacı” çerçeve kararları


Türkiye’nin hayvancılığını koruma yolundaki çabalarını olumsuz etkileyecektir. Bu
çerçeve kararların içinin doldurulacağı 2005 yılına kadar yapılması gereken şey, en
çok etkilenecek sektör olan hayvancılığa destek sağlamak ve kaçakçılıkla etkin bir
biçimde mücadele etmektir.

Türkiye’nin AB üyeliği gerçekleşmeden Gümrük Birliği’ne girmesi ve gıda


ürünlerinin bu anlaşma kapsamına alınması Türk hayvancılığına darbe vuran bir
diğer gelişmedir. Rekabet etmeye çalıştığımız Avrupa ülkelerinde işletme başına
ortalama hayvan sayısı 44 iken Türkiye’de işletmelerin yüzde 80’i, 1-4 arasında
hayvana sahiptir. Avrupa Birliği işletmeleri gelişmiş teknoloji ile donanmışken,
Türkiye’de işletmelerin yüzde 90’ı geri ve donanımsızdır. DTÖ’nün dayatmasıyla
gümrük duvarlarının indirilmesi AB ile olan ilişkilerimizde de olumsuz bir durum
yaratacaktır. Bu durumda, yeterli koruma ve teşvik sağlamada zorlanılırken, ileride
muhtemel bir AB üyeliği halinde avantaj sağlamak yerine zarar görme olasılığı daha
güçlüdür. Hayvancılıktaki gerileme süt üretimini de etkilemiş, 1995 yılında 10
milyon 601 bin ton olan toplam süt üretimi, 2003 yılında 8.5 milyon ton civarına
düşmüştür.
97

Türkiye için hayvancılık sektörünün en önemli özelliği, işletmelerde bitkisel


üretim faaliyeti ile hayvancılık faaliyetinin birlikte yürütülmesidir. Giderek artan
işletme sayısıyla beraber, küçülen bu işletmelerde hayvancılık genellikle, bitkisel
üretimin yanında yan faaliyet olarak yapılmaktadır. Pazara yönelik uzmanlaşmış
işletmeler ile modern hayvancılık yapan işletmelerin oranı % 3 civarındadır
98

2.BÖLÜM

SİVAS’TA ÜRETİLEN HAYVANSAL ÜRÜNLERİN


PAZARLAMA SİSTEMİ

2.1. TÜRKİYE VE SİVAS’TA HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE

PAZARLAMA VE ÖRGÜTLENME

Hayvan ve hayvansal ürünleri, çağın değişen koşullarına uygun bir biçimde


üretilmesi ve kalitesinin artırılması, Türkiye ekonomisi açısından büyük önem
taşımaktadır. Bunun başarılabilmesi ise, büyük ölçüde hayvansal ürünlerin, üretim ve
pazarlama organizasyonlarının etkin bir biçimde yerine getirilmesine bağlıdır
(Kurtuluş 1976:85).

Hayvansal üretimin yapıldığı işletmelerde; örneğin yetiştirme ve besi


faaliyetleri de başarıya ulaşılsa dahi, pazarlamada ortaya çıkan problemler
çözülmedikçe, üretim ve kaliteyi yükseltmek imkansızdır. Hayvansal ürünlerin
pazarlanması, ürünlerin hammaddeden mamül halini alıp, tüketim aşamasına kadar
devam eder. Bu bakımdan pazarlama, hayvansal ürünlerin imalat safhalarını da
kapsamaktadır (Tenekecioğlu 2000:124).

Hayvansal ürünlerini pazarlamasını üretim ve pazarlama diye ayırt etmeden


incelemek gerekir. Hayvansal üretim bir zincir halkası gibi birbirine bağlıdır. Bu
zincir halkalarının birinde olumsuzluk var ise, bu olumsuzluğun hem üretimi, hem
pazarlamayı etkilemesi kaçınılmazdır( Kotler 1980:254).
99

Türkiye”de büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimini illerde belediyeler ve


kesim yapmasına izin verilen işletmeler üstlenirken; Türkiye’de kanatlı hayvan
kesiminde 23 Haziran 1996 tarih ve 22675 sayılı Resmi Gazetede yayımlanana
“Kanatlı Hayvan Eti ve Et Üretim Tesislerinin Kuruluş, Açılış, Çalışma ve
Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” gereğince Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı’ndan izin almış 42 tane kanatlı et kesimhanesi , faaliyetini sürdürmektedir.
Türkiye’de mevcut tavuk eti üretiminin yaklaşık %80’i ruhsatlı %20’si ise henüz
ruhsat almamış kesimhanelerden elde edildiği bilinmektedir.(Yükselen 1996:163)

2.1.1. Sivas’ta Et Ve Et Ürünleri Pazarlaması

Sivas’ta büyük ölçüde öz tüketime yönelik olarak üretilen hububatın yanında


ağırlıklı iktisadi faaliyet hayvancılıktır. Sivas’ta et üretimi ilin hayvancılık
potansiyelini göstermekten uzaktır. Zira Türkiye’nin çeşitli yörelerinden işletmeci ve
tacirlerin ihtiyaçları için Sivas kaynağına başvurduğu bilinmektedir. Sivas hayvan
varlığı bakımından Türkiye’nin 2. büyük ilidir.

Tablo 2.1: Sivas’ın Et Üretiminde Türkiye’deki Yeri


SİVAS TÜRKİYE SİVAS’ın
YILLAR
(Miktar/Ton) (Miktar/Ton) Üretimdeki Payı(%)
1994 6,685 486,190 1,4
1995 4,530 415,2540 1,1
1996 5,013, 416,815 1,2
1997 9,979 516,946 1,9
1998 8,459 532,504 1,5
Kaynak: Sivas Valiliği Yayınları, 1999.

Sivas’ta besiye alınacak küçük ve büyükbaş hayvanlar genelde köylerden


veya hayvanlarından pazarından temin edilmektedir. Sivas merkezinde bir canlı
hayvan borsası mevcut olup gösterilen ilginin yetersizliğinden, az sayıda hayvan
alım-satım işlemine öncülük etmektedir. Sivas ilinin ilçelerin bir çoğunda canlı
hayvan pazarları mevcuttur. Bu pazarlar haftada bir gün olmak üzere kurulur. Bu
100

pazarlara çoğunlukla Sivas, Kayseri, Ankara ve Malatya’dan alıcılar gelir. Bu


pazarlardan özellikle Şarkışla ilçesinde her hafta cumartesi günü kurulan canlı
hayvan pazarı, alıcı ve satıcılar tarafından çok rağbet gördüğünden Orta Anadolu’nun
en büyük canlı hayvan pazarı haline gelmiştir.

Sivas’ta 2004 itibariyle 3 adet mezbahane bulunmaktadır. Bu mezbahanelerin


3’ü de özel sektör tarafından işletilmektedir. Bunlardan birincisi daha önce Et-Balık
Kurumuna ait olan özelleştirme ile Sivas’taki kasapların ortak olarak atın aldıkları
eski Et-Balık Kurumu tesisleridir. İkincisi Sivas’taki 67 kasabın ortaklığı ile kurulan
Yeşilırmak Et Kombinasıdır. Bu işletme, Sivas canlı hayvan pazarı kenarında yer
almaktadır. Üçüncüsü ise üç ortaklı bir özel sektör tarafından, Sivas merkez ilçenin
güney doğusunda, Kızılırmak kenarında kurulmuş olan Yıldız Et Kombinasıdır. Bu
üç mezbahanede de büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimi yapılmaktadır. Bu üç
mezbahane aynı zamanda oldukça büyük soğuk hava depolarına da sahiptirler. Bu
işletmelerde genelde Sivas merkez ve ilçelerindeki kasapların hayvanlarının kesimi
yapılmakta ve etler depolanmaktadır. Bu işletmelerden Yıldız Et Kombinasına ait
olan tesis ayrıca sucuk ve pastırma imalathanesi olarak da kullanılmaktadır (Sivas
Belediyesi Bülteni 2003:12).

Sivas’ın hayvancılık alanındaki dikkate değer bir nokta da hayvan


varlıklarıyla elde edilen et ve deri üretimi arasındaki uyumsuzluktur. Bunun en
önemli sebebi Büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesiminin bir kısmının il dışında
yapılmasıdır. Bu alanda kaçak kesim yapılması da söz konusu olmaktadır. İl’de
entegre et tesislerinin azlığı ve dericilikle uğraşan işletmeleri bulunmayışı dikkat
çekmektedir. 2003 yılı verilerine göre ; ildeki mevcut pastırma – sucuk imalathanesi,
kurulu kapasiteleri 2560/yıl ton olup bu kapasitenin ancak %15’i kullanılmaktadır
(Sivas Ziraat Odası Yayınları 2004:5).

Canlı hayvanların yem ihtiyaçları genelde Adana, Kayseri, Gaziantep, Konya


illerindeki yem fabrikalarından karşılanmaktadır. Sivas İl merkezinde mahalle içinde
hayvancılıkla uğraşan aile sayısı çok sayıdadır. Sivas belediyesinin 2005 yılı
101

kayıtlarına göre il merkezinde irili ufaklı 660 ahır bulunmaktadır (Sivas Belediyesi
Yayınları 2005:3).

2.1.2. Sivas’taki Et Pazarlama Kanalları

Alıcıların arzu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran satıcı,öncelikle ürünün


ne miktarda, ne zaman, nerede ve hangi şartlarda tüketicinin istediğinin bilinmesi
gerekir. Daha sonra ise ürünler değişik yönlerde oluşan bir çok akış ve akıntı sonucu
üreticiden tüketiciye doğru ulaştırılır.”üreticiden tüketiciye dek uzanan tüm bu
akışların geçtiği yollara pazarlama kanalları denir” (Oluç 1989:3).

Ürünlerin kendiliğinden tüketicilere doğru hareket etmesi söz konusu


değildir. Ya üretici çeşitli eylemler yaparak ürünün akışını sağlar ya da üretici ile
tüketici arasına çeşitli kişi yada örgütler, çeşitli eylemler ile ürünün akışını sağlar
Ürünler ve/veya hizmetler birbirinin ardı sıra dizilmiş çeşitli türde örgütlerden
geçerek tüketicilere ulaşır. Üretici ile tüketici arasında yer alan bu örgütler,
genellikle işletmenin dışında, bağımsız kar amacı güden işletmelerdir. Bu işletmelere
aracı işletmeler denilebilir (Robbins 1994:254)

Sivas’ta da Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi birkaç türlü et


pazarlama kanaları vardır. Bunlardan biricisi Üreticinin ürettiği hayvanı kendi
ihtiyacı için üretip tüketmesidir. Geçmiş yıllarda bu türlü pazarlama yaygın iken
günümüzde bu türlü pazarlama kanalı azmıştır. Geçmişte ailelerimizde kışlık kıyma
kültürü vardı. her aile sonbahar geldiğinde birkaç tane küçük baş hayvan alıp bunları
keser kışlık kıyma hazırlar kışında bunları tüketirdi. Günümüzde ise teknolojik ve
ekonomik şartlar gereği bu kültür kaybolmak üzeredir. Nedeni ise ailelerin ekonomik
durumları yeterli olmaması bunun yanından ihtiyacı olanı artık bir işletme olarak
ortaya çıkan kasaplardan her zaman hazır olarak bulabilmesini söyleyebiliriz.
102

Üretici

Öz
Tüketim

Şekil 2.1: Üretici-Öz Tüketim Kanalı

Şekil 2.1’de ilk pazarlama kanalı olan üretici-öz tüketim kanalı yer
almaktadır. Burada üretici, üretip beslediği hayvanı kendi tüketmek için üretmekte ve
beslemekte olup, pazara hayvan arz etmemektedir. Günümüzde halen yalnızca kendi
et ihtiyacını karşılamak için 2-5 koyun besleyen, ailesinin ve yakın çevresinin
kurbanlık hayvan ihtiyacını karşılamak için büyükbaş veya küçükbaş hayvan
besleyen çiftçilerimiz mevcuttur. Bu üreticiler, “Üretici-Öz Tüketim” pazarlama
kanalının içinde yer almaktadırlar.

Üretici

Mezbahane

Et

Tüketici

Şekil 2.2: Üretici-Mezbahane-Et Market-Tüketici Kanalı

Şekil 2.2’de görülen pazarlama kanalı, Sivas il’inde en çok uygulanan


pazarlama kanallarından birisidir. Üretici olarak gösterilen kişi veya kişileri bazen
kasaplar oluşturmaktadır. Nedeni ise Sivas’ta bulunan kasapların çoğunluğunun
kendilerine ait besi ahırları vardır. Bunlar kendi besledikleri hayvanları
bulundukların yerin mezbahanelerinde kestirerek, etlerini dükkanlarında satarlar.
103

Sakatat, deri ve bağırsaklarını ise mezbahanede sakatat satın alan, tüccarlara satarlar.

Üretici

Hayvan pazarı

Mezbahane

Et Market

Tüketici

Şekil 2.3: Üretici-Hayvan Pazarı-Mezbahane-Et Market-Tüketici Kanalı

Şekil 2.3’te yer alan pazarlama kanalı, Sivas ilinde çok uygulanan et
pazarlama kanallarından birisidir. Et marketler, dükkanlarında satacakları hayvanları
il ve ilçe canlı hayvan pazarlarına giderek satın alırlar. Satın aldıkları hayvanları
kendi vasıtalarıyla veya pazarda hayvan nakliyesi yapan nakliyeciler tarafından
mezbahanelere getirerek veya getirterek kestirirler. Sivas’ta bulunan et marketlerin
sahipleri, bilakis kendileri hayvan pazarına giderek, pazarda beğendikleri hayvanları
pazarlık usulü satın almaktadırlar.

Sivas ilinin ilçelerinin hayvan pazarlarını belirli günleri vardır. Pazarlar


hafta’da bir gün olmak üzere kurulurlar. Şarkışla canlı hayvan pazarının günü her
haftanın Cumartesi günüdür. Ulaş canlı hayvan pazarı Pazar günü, Zara canlı hayvan
pazarı Pazartesi günü kurulmaktadır. Canlı hayvan pazarlarının kurulduğu günler
aynı zamanda ilçelerin ve ilçe köylülerinin alışveriş pazarının kurulduğu günlerdir.
Hayvan pazarından kesimlik için alınan hayvanlar, hayvanı alan tarafından ihtiyacına
göre alım zamanından hemen sonra veya belli bir süre besiye alındıktan sonra
kestirilir.Daha sonra mezbahaneden dükkanına getirilen etler, büyükbaş hayvanlarda
kemiklerinden ayrıldıktan sonra küçükbaş hayvanlarda kemikli olarak satışa
hazırlanır.
104

Üretici

Hayvan Pazarı

C.Hayvan Borsası

Hayvan Tüccarı

Mezbahane

Et Market

Tüketici

Şekil 2.4: Üretici-Hayvan Pazarı-Canlı Hayvan Borsası-Mezbahane-Et


Market-Tüketici Kanalı

Şekil 2.4’te Şekil 2.3’te yer alan kanalın içerisine, canlı hayvan borsasının da
girdiği görülmektedir. Sivas’ta Ticaret Borsası bulunmaktadır. Sivas Ticaret Borsası
zamanda canlı hayvan borsasını da içerisini alarak bu görevi ifa etmeye
çalışmaktadır. Sivas’ın canlı hayvan pazarının kurulduğu alanın içerisinde canlı
hayvan borsasının yeri mevcut olup, genellikle toplu canlı hayvan satışlarında işlem
yapılmaktadır. Sivas Canlı Hayvan Borsası, Sivas’taki canlı hayvan fiyatlarının
belirlenmesinde yeterince etkin rol oynayamamaktadır.

Sivas gibi hayvan potansiyeli geniş bir ilimizde üreticiler ürettikleri canlı
hayvanları hangi fiyata satabileceklerini, yine besiye alacakları besilik danaların
hangi özellikte olanının, hangi fiyata alabileceklerini, hangi üreticide satılık kesime
gelmiş hayvan olduğu, hangi üreticide satılık besilik dana olduğu, hangi üreticide
satılık damızlık hayvan mevcut olduğu gibi bilgilerin ilan ve reklam edilmesi, Sivas
hayvancılığının canlı hayvan pazarlama sorunlarına yardımcı olacaktır. Canlı hayvan
105

borsalarının kuruluş amaçları, yukarıdaki belirtilen tüm işlemleri içine alacak şekilde
düzenlenmiştir.

Yukarıdaki şekillerde Sivas’taki et pazarlama kanalları gösterilmiştir. Bu


pazarlama kanallarının tümünü bir arada gösterilmesi ile karışık bir pazarlama kanalı
ortaya çıkacaktır. Yukarıdaki şekillerde olarak gösterilen mezbahane görevini
Sivas’ta bulunan 3 adet et entegre tesisinin yanında mevcut bulunana sucuk ve
pastırma imalathaneleri yerine getirmektedir. Mezbahanelerde kesilen hayvanların
deri, sakatat ve bağırsakları ayrıca pazarlanmaktadır.

Mezbahanelerde büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimi yapılmakta olup 2004


yılı Mart ayı itibarıyla büyükbaş hayvan kesimi 25 milyon TL., küçükbaş hayvan
kesimi 8 milyon TL.’dir.

Sivas il merkezinde 2004 yılı itibarıyla Sivas kasaplar derneğine 85 kayıtlı


üye kasap bulunmaktadır. Bu kasaplar satın aldıkları canlı hayvanları Sivas’ta
bulunan 3 adet entegre tesislerin mezbahanelerinde kestirmekte, daha sonra bu
tesislerin hayvan taşıma vasıtalarıyla etler kasapların dükkanlarına getirilmekte
burada işendikten sonra satışa sunulmaktadır. Kesilen hayvanların et dışında kalan
sakatat, deri ve bağırsakları (küçükbaş hayvanların ince bağırsakları) et marketler
dışındaki sakatat, deri ve bağırsak üzerine çalışan firmalar tarafından
pazarlanmaktadır. İlde bulunan sucuk ve pastırma firmaları genelde, kendi imalatında
kullanacakları hayvanları kendi tesislerinde kesmekte ve depolamaktadırlar.

Yukarıda bulunan pazarlama kanallarının hepsini bir şekil içinde toplarsak


aşağıdaki Şekil 2.5 ortaya çıkacaktır.
106

Üretici

Canlı hayvan Borsası Mezbahane Hayvan Pazarı Öz Tüketim

Hayvan Tüccarı İmalathane Sakatat,deri, Bağırsak Deri imalathane


(sucuk,pastırma vb) Tıb.Mlz. imalathane

Et market

Tüketici

Şekil 2.5:Üreticiden-Tüketiciye Kadar Olan Tüm Pazarlama kanalları

Sivas’ın et pazarlama kanalların hareket kazanması için Sivas’ta 2003 yılı


içerisinde Sivas Belediyesi tarafından Sivas hava yolu limanı üzerinde, Sivas il
merkezine 12 km uzaklıkta canlı hayvan pazarı yeri oluşturulmuştur. Bu pazarın
hemen yanında Sivas’ın 67 kasabının ortaklığı ile kurulan Yeşilırmak Et Kombine
tesisi mevcuttur. Pazardan hayvan satın alan kasapların bir çoğu satın aldıkları
hayvanları, pazarın yanında bulunan Yeşilırmak Et Kombine tesisinde modern bir
şekilde ve hijyenik bir ortamda kestirebilmektedirler.

Sivas merkez ilçedeki canlı hayvan pazarının, Sivas il merkezine 12 km


uzaklıkta olması canlı hayvan pazarına gelen hayvan sayısını azaltmaktadır. Gelecek
yıllarda Sivas merkez ilçe canlı hayvan pazarının, eski canlılığına kavuşması için
Sivas Belediyesi tarafından çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalara örnek olarak,
Sivas Belediyesi canlı hayvan pazarının yanında bulunana kamu arazilerini istimlak
ederek buradaki mevcut araziyi 500m2 parseller halinde üreticilere 3 milyar bedelle
satmaktadır. Ödemeleri ise aylık taksitler halinde yapılmaktadır, durum böyle olunca
büyük talep gören arsalardan yer kalmamıştır (Sivas Belediyesi Yayınları 2004:3).
107

2.1.3. Sivas’ta Süt Ve Süt Ürünleri Pazarlaması

Sivas’ta üretilen sütlerin bir kısmı, öz tüketim olarak tüketilirken bir kısmı, süt
olarak satılmakta bir kısmı da yoğurt, peynir, tereyağ vb. ürünler üretilerek piyasaya
sürülmektedir. Sivas ilinde süt pazarlaması konusunda gelişmiş bir yapı
bulunmamaktadır. Sivas ilinde bulunan süt fabrikaları üretilen sütün ancak %3’lük
bir bölümünü alıp, işleyerek piyasaya sunmaktadır. Süt fabrikalarının işledikleri
sütleri sattıkları piyasayı, Sivas il merkezi ve merkeze bağlı yakın ilçeler
oluşturmaktadır. Üretilen süt ve süt ürünlerinin kaliteli veya kaliteli olmadığından
ziyade yerli üretimin Sivas ilinin kendi ihtiyacını dahi karşılayamadığı aşikardır. Süt
ürünlerinin pazarlanması konusunda, Sivas’ta bulunan Ulaş Süt fabrikası ve Er Süt
fabrikasıyla yapılan görüşmelerde şu sonuçlar ortaya çıkmıştır. Sivas’ta süt
fabrikalarına gelen sütün büyük bir bölümüyle yoğurt ve ayran yapılmaktadır.
Üretilen yoğurtların büyük bir bölümü fabrika tarafından il ve ilçelerde bulunan yerel
ve ulusal marketlere pazarlanmaktadır. Üretilen ayranlar ise son yıllarda Sivas ilinde
mantar gibi çoğalan et ve tavuk döner lokantalarına pazarlanmaktadır. Fabrikalarla
yapılan görüşmelerde Sivas ili dışına süt ve süt mamullerinden hiçbir ürünün
pazarlanmadığı tespit edilmiştir.

2.1.4. Sivas’ta Diğer Hayvansal Ürünlerinin Pazarlanması

Sivas’ta et ve süt ürünlerinde sonra üretim fazlalığı sıralamasında bal üretim


miktarı gelmektedir. Yalnız üretilen balların pazarlanmasında da, Sivas’ta ilkel
pazarlama devam edip gitmektedir. Bal üreticileri ile yapılan görüşmelerde
üreticilerin büyük bir bölümünün ürettikleri balları kendi yakın akraba çevrelerine
sattıkları veya akraba çevrelerinin arkadaşlarına, pazarladıkları görülmektedir. Bu tür
pazarlama sisteminde bir takım aksaklılarla karşılaşılmakta ve bununla birlikte
zaman kaybı çok olmaktadır. Ayrıca kalite ve fiyat istikrasızlığı da ortaya
çıkmaktadır.
108

Hayvansal ürünlerden yumurta ise daha öncede bahsedildiği gibi kapasitesi


düşük az sayıda işletme tarafından üretilmektedir. Bu işletmeler ürettikleri
yumurtaları Sivas merkez ilçe ve Sivas’ın diğer ilçelerine pazarlamaktadırlar. Üretim
azlığından dolayı diğer çevre illere pazarlama gereği duymamaktadırlar.

Sivas’taki yapağı üretimi miktarında koyun sayısının azalması ile paralel


olarak düşme yaşanmıştır. Üretilen yapağıların büyük bir kısmı ilde bulunan yüncü
adıyla adlandırılan esnaflar tarafından satın alınmaktadır. Yüncüler tarafında satın
alınan yapağılar yıkanıp temizlendikten sonra, yataklık ve yorganlık yün olarak il ve
ilçe halkına pazarlanmaktadır.

Alabalık pazarlamasında Sivas alabalık üreticileri beklenen gelişmeyi


gösterememişlerdir. Alabalık üreticileri ürettikleri balıkları pazarlamada zorluk
çektiklerini dile getirmişlerdir. Fakat hiçbir alabalık üreticisi de ürettiği balığı
pazarlamak için pazarlama çalışmalarına girmemmiş, satıldığı kadar üretmeyi
kedilerine hedef seçmişler bu da üretimin artmamasını ortaya çıkarmıştır.

2.2. HAYVANSAL ÜRÜN PAZARLAMADA PAZAR SEÇİMİ VE


KONUMLANDIRILMASI

Pazarlama yönteminin iki temel strateji unsuru vardır. Faaliyet gösterilecek


hedef Pazar ya da pazarların seçilmesi ve hedef pazarlara en uygun pazarlama
bileşenlerinin geliştirilip uygulanmasıdır. Bu nedenle, pazarlama yöneticilerinin
işletmenini sahip olduğu kaynak ve yetenekleri göz önünde bulundurarak, geliştirmiş
oldukları yeni mamullerin hangi pazar ve pazarlara sunulacağına karar vermeleri
gerekir (Berkowitz 1994:33).

Pazarın seçimi ve konumlandırılması genellikle mamul geliştirme aşamaları


süresince belirlenir. Bu çerçevede, işletmenin iki konuda karar vermesi gerekir.
Hangi Pazar ve bölümlerin en iyi fırsatları sunduğu ve hedef pazar olarak kaç
109

bölümün seçileceği. Bular belirlenirken, işletmenin seçeceği pazar bölümünün


tatminkâr kâr getirecek kadar büyük potansiyele sahip olup olmadığı, bu Pazar
bölüm veya bölümlerinde rekabetin yapısı ve işletmenin mevcut kaynakları ve
imkanları göz önünde bulundurulur(Hultink 2000:23).

2.2.1. Hedef Pazar Seçimi

Hedef Pazar seçimi üç şekilde yapılabilir. İşletme ya pazarı bölümlendirmeye


gitmeksizin tüm pazarı hedef pazar olarak seçen (Tüm Pazar Stratejisi) veya tüketici
özelliklerinden biri veya birkaçını temel alarak pazarı bölümlendirir (Tek Bölüm
Stratejisi); sonrada bir veya birkaç bölümü hedef Pazar olarak belirler(Çok Bölüm
Stratejisi). Böylece işletmeler birbirinden oldukça farklı üç ayrı pazar seçim
stratejisinden birini seçmek durumunda kalır(Berkowitz 1994:38).

Tüm Pazar stratejisinde işletme, pazarın tamamını bir kitle veya tek bir birim
olarak ele almaktadır.Bu stratejide mamul, kitlesel olarak üretilir, tek bir fiyat
belirlenir, kitlesel olarak tutundurulur, dağıtılır ve pazarı oluşturan tüketiciler
arasında yeterli sayıda alıcının mamulü satın alması beklenir. Tüm pazar stratejisinin
en büyük avantajı, üretimin kitlesel olarak yapılması nedeniyle, birim maliyetlerin
düşmesidir. İşletmenin bu stratejiyi seçebilmesi için, tüketicilerin önemli bir kısmının
mamule aynı biçimde ihtiyaç ve istek duymaları gerekir. Hayvansal gıda ürünlerinin
bir çoğununu, bu kapsam içerisinde kaldığını söyleyebiliriz.

Tek bölüm stratejisinde işletme, pazarın tamamında veya birkaç bölümünde


faaliyet gösterme yerine belirlediği sadece bir bölümünde faaliyet gösterir. Tek
pazar bölümünün seçiminde, işletmenin kaynakları yetenekleri ve uzmanlığı göz
önünde bulundurulur. Bu stratejideki mantık, büyük bir pazarda çok küçük bir pay
almaktansa küçük bir pazarda, büyük bir paya sahip olmadır. Özellikle pazarda
henüz tanınmayan bir mamulün, tüketici tepkilerinin ne olacağının ve rekabet
gücünün satışları nasıl etkileyeceğinin belli olmadığı durumlarda kullanılması, uygun
olan bir stratejidir.
110

Çok bölüm stratejisi, farklı özellikteki tüketicilerin ihtiyaç ve isteklerini, farklı


pazarlama kanallarıyla daha iyi tatmin edebileceği görüşüne dayanır bu nedenle
işletme, farklı tüketici gruplarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere iki veya daha fazla
pazar bölümünde farklı pazarlama karması geliştirerek faaliyet gösterir. Bir çok
işletme başlangıçta tek bölümde faaliyet gösterip burada başarılı olduktan sonra diğer
pazar bölümlerine girer.

Sivas ilinde faaliyet gösteren et ve süt işleyip pazarlayan işletmeler, hedef


pazar olarak genelde Sivas merkez ve ilçelerini almışlardır. Bunun başlıca sebebi
işletmelerin üretim kapasiteleri, dağıtım kanalları, yetenekleri vs. sebeplerdir. İzlenen
stratejilerden birinin de küçük bir pazarda büyük pay sahibi olmak fikridir.

2.2.2. Hedef Pazarı Konumlandırma

İşletmenin hedef pazarı belirledikten sonra, seçmiş olduğu bölüm veya


bölümlerde hangi konumda veya yerde olmak istediğini belirlemesi çalışmalarıdır.
Konumlandırma ifade edilirken hem işletmenin mevcut mamullerinin hem de rakip
mamullerin göz önünde bulundurulması önemlidir. Konumlandırmanın hedef kitleyi
nüfus etmesini ve onlarla iletişim kurmasını sağlama görevi mamulün pazarda
başlatılması aşamasında ortaya çıkar. Tüketici araştırmaları , mevcut mamullerin
konumlandırılması ve yeni mamulün buna nasıl uyum sağlayacağının belirlenmesi
için faydalıdır.

Sivas’ta mevcut et ve süt üreten işletmeler hedef pazar içerisinde dağıtım


kanalı oluştururken fabrika market dağıtım kanalını izlediği gözlenmiştir. Sucuk ve
pastırma üreten işletmelerin ayrıca ilde kendi satış noktalarını oluşturdukları
gözlenmiştir.
111

2.3.SİVAS’TA ET VE SÜT ÜRÜNLERİ İŞLEYİP PAZARLAYAN

FİRMALARIN SORUNLARI VE SORUNLARINA ÇÖZÜM

ÖNERİLERİ

2.3.1. Sivas’ta Et İşleyen-İşletmelerin Sorunları

Sivas’ta et işleyen firma denildiğinde akla sucuk ve pastırma fabrikaları


gelmektedir. 2006 yılı itibarı ile il’de sucuk ve pastırma üretip pazarlayan 10
civarında fabrika mevcuttur. Bu fabrikalardan en eskisi Dayı sucuk ve pastırma
fabrikasıdır. Son yıllarda kurulan Tan, Güler ve Sivas Star’ı marka sucuk fabrikaları
ilin en tanınan sucuk ve pastırma üreten işletmelerinden olmuşlardır. Bu fabrikaların
yetkilileri ile görüşmeler yapılmış, bu görüşmelerin sonucunda işletmelerin genel
ortak sorunları aşağıdaki başlıklar altında toplanmıştır.

 Yüksek randımanlı hayvan bulmakta işletmeler sıkıntı çekmektedir,


burada bahsedilen yüksek randımandan besisi tamamlanmış kesime gelmiş
hayvandır,

 Son yıllarda bir çok firmanın tavuk ve hindi eti karışımı ile ürettikleri
sucukların piyasada uygun fiyatlarda satılması, bu işletmelerin pazar paylarını
düşürmektedir.

 İşletmelerin sermaye yetersizlikleri, pazar ağlarını genişletmelerine engel


olmaktadır,

 İşetmelerin profesyonel yönetime geçememiş olmaları rekabet güçlerinide


olumsuz etkilemektedir,

 Sivas’ta gelir düzeyinin düşük olması sucuk ve pastırma ürünlerini lüks


tüketim gıdası sınıfına sokmaktadır,
112

 Yeni teknoloji ambalajlama makinelerinin pahalı olması, maliyetleri


artırmıştır,

 Düşük kalitedeki sucukların daha düşük fiyatta pazar bulma çabaları,

 İhracat konusunda, fabrikaların bilgi ve deneyime sahip olmayışı,

 Hayvan kemiklerini, sakatatlarını, derilerini değerlendirecek


işletmelerin ilde mevcut olmaması,

 Sosis ve salam gibi ürünlerin düşük fiyatta piyasada pazar bulması,


pazarı daraltmaktadır,

2.3.2. Sivas’ta Et İşleyen İşletmelerin Sorunlarına Çözüm Önerileri

 Bir an önce profesyonel yönetim şekli oluşturulmalıdır,

 Tutundurma çalışmalarına önem verilmelidir,

 Besicilerle ortak besi faaliyetleri yürütülmeli, randımanlı kesim


hayvanı bulma sıkıntısı böylelikle bertaraf edilmelidir,

 Besicilerin güvenini sağlayacak ödeme günleri belirlenmeli, böylece


besicilerin hayvanlarını dışarı illere değil de Sivas’ta kestirmesi sağlanmalıdır,

 Kaliteden ödün verilmeden üretim yapılmalıdır,

 Pazarlama karması kurulmalı ve etkin bir şekilde çalışması


sağlanmalıdır,
113

 Sivas’ın sığır etinin Sivaslılarca en beğenilen ürün olduğu gözlenmiştir;


bu sığır etinden en güzel sucuk ve pastırmaların neden Sivas’ta yapılmasın
düşüncesi ile hareket etmelidirler,

 Kesim yaptıkları hayvanlardan çıkan deri, sakatat, kemik gibi artıkları


değerlendirecek ortak organizasyonda bulunmalıdırlar.

2.3.3. Sivas’ta Süt İşleyen-İşletmelerin Sorunları

Sivas’ta mevcut süt işleyen fabrika sayısı’nın 2006 yılı itibarı ile üç tane
olduğunu belirtmiştik. Bunlardan ikisi Sivas il merkezinde bir tanesi ise Şarkışla
ilçesindedir. Sivas il merkezinde 2003 yılında üç süt işleme fabrikası (Ulaş Süt –
Tuğba Süt-Er Süt) mevcut idi. 2006 yılında ise bu rakam (Ulaş Süt –Tuğba Süt)ikiye
düşmüştür. 2003 yılında kriz yaşayan Tuğba Süt fabrikasını Er süt fabrikasının sahibi
olan Er holding satın alalarak bünyesine katmıştır. Er holding kendi mevcut süt
fabrikasını (Er Süt fabrikası) kapatarak, Tuğba süt fabrikasını işletmeye devam
etmektedir. Görülüyor ki Sivas’ın nüfusu artmasına, teknolojideki gelişmelere
rağmen Sivas’ta süt işleyen firma sayısı artmamış aksine azalmıştır. Büyükbaş
hayvan sayısının bu denli çok olduğu bu Sivas ilinde hayvancılığın lokomotifi
olacak süt işletmelerinin artmaması il için üzücü bir durumu ortaya koymaktadır. Var
olan işletmelerinde bir çok sorunla karşı karşıya olduğu tespit edilmiştir. Bu sorunları
sıralayacak olursak;

 İlde toplu süt alımı yapılan işletme sayısı azdır, süt fabrikalarına süt
teslim eden en büyük işletme Ulaş çiftliğini saymazsak, günlük ancak 250
litre civarında süt teslim etmektedir.

 Sütün en çok tüketildiği kış mevsiminde fabrikalar, işleyecek süt


bulmada sıkıntı çekmektedir,
114

 Kış mevsiminin aksine yaz aylarında sütün bol olması, buna rağmen
pazarın daralması nedeniyle süt depolama sıkıntıları yaşanmaktadır,

 Toplanan sütlerin aynı kalitede olmaması, bir kısmının sıcak


havalarda üretici tarafından iyi muhafaza edilemediğinden bozuk teslim
alınması, böylece toplanan diğer sütleri de bozması,

 Süt işleme maliyetlerinin, elektrik ve nakliyenin pahalı olmasından


dolayı yüksek olması,

 Etkin pazarlama ağının oluşturulmamış ve profesyonel yönetime


geçilememiş olması,

 Ambalaj firmalarının ilde mevcut olmadığından dolayı diğer illerden


alınan ambalaj malzemesi fiyatının ve nakliyesinin büyük yekünler
oluşturması,

 Fabrikalarda kullanılan makinelerin arızlarının tamirinin


yapılmasında; ilde makinelerin teknik hizmet servislerinin olmadığından
dolayı zaman ve üretim kayıplarının yaşanması,

 Süt işleme fabrikalarında çalıştırılacak,yetenekli ustaların bulmada


sorun ve sıkıntılar yaşanması,

 Fabrikaların profesyonel pazarlama ağları oluşturamamış olması,

 Pazarın kaymağını alma stratejisinden başka, yeni fikir ve


düşüncelerin işletme yöneticileri tarafından ortaya konulmaması.
115

2.3.4. Sivas’ta Süt İşleyen-İşletmelerin Sorunlarına Çözüm Önerileri

 Sivas’ta mevcut bulunan Damızlık Sığır yetiştiricileri ile birlikte


hareket edip süt üreten işletmelerin gelişmesi için yardımcı olmak böylece
hammadde sorunlarını kaynağında çözüme kavuşturmak,

 Ürünleri daha kaliteli hale getirmek için rakip markaları yakından


takip etmek,

 Bir an önce profesyonel kadrolaşmanın sağlanması, Üretim ve


pazarlama kanallarını gözden geçirilmesi gerekmete,

 Tutundurma faaliyetlerine önem verilmeli,

 Üretim kapasitelerini artırmak için gerekli girişimlerde bulunulmalı,

 Sivas’ta da kutu ambalajlı süt üretmek için gerekli girişimler


yapılmalı,

 Süt üreticileri süt sağım teknikleri açısından bilgilendirilmeli, hijyene


önem veren süt toplama uygulamalarına girişilmeli,

 Mamul fiyatlandırmaları yeniden gözden geçirilmeli,

 Fabrikada çalışanından, süt toplayanına kadar tüm personel toplam


kaliteye ulaşmak için seferber edilmelidir,

 Toplam kalite yönetimi hakkında işletmeler gerek üniversitelerden


gerekse Tarım İl Müdürlüğünden faydalanmalıdırlar.
116

2.4.TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞININ SİVAS İLİ TARIM

MASTER PLANI

Sivas ili Tarım Master Planı. TCP/TUR//8924 “İl Tarım ve Kırsal Kalkınma
Master Planının Hazırlanmasına Destek Projesi” kapsamında Tarım ve Köy işleri
Bakanlığı elemanları tarafından hazırlanmış iki pilot (Sivas ve İzmir ili) master
planından biridir. Bu tarımsal master plan, yerel düzeydeki tarımsal planlamanın
pratik yapılabilirliğini göstermenin yanında, diğer iller için hazırlanacak planlar
içinde başvuru kaynağı niteliğinde olan bir çalışmadır.

Tarım Master Planının amacı: Tarımsal kaynakların belirlenmesi (Toprak. Su,


ekoloji, işgücü ve teknik bilgi düzeyi), kısıtların ortaya konulması (Üretim tekniği,
örgütlenme, yatırım gereksinimi, işgücü ve pazarlama problemleri vb), tarımsal
kaynak ve potansiyelin değerlendirilerek tarımda verimliliğin ve çiftçi gelirlerinin
artırılması, ürün arzında sürekliliğin sağlanması; tarımın çevre, sanayi ,turizm gibi
diğer sektörlerle ilişkilerinin belirlenmesi, doğal kaynakların ve çevrenin korunması
olarak ifade edilebilir.

Planlamanın kapsamı tarım sektörü ile sınırlı olması nedeniyle, yönetim


sorumluluğu Tarım ve Köy işleri Bakanlığındadır. Bununla beraber, ilde
hizmetleriyle tarım sektörünü doğrudan veya dolaylı şekilde etkileyen diğer
kuruluşlarla işbirliğine önem verilmelidir.

Master plan 2001-2010 dönemi için hazırlanmakta olup; kalkınma amaçları,


bu amaçlara ulaşmada stratejiler ve bu stratejilerin desteğinde muhtemel program ve
projeleri içermektedir.
117

Sivas ilinde, alan çalışmasına başlamadan önce, ildeki kamu kurumları özel
sektör ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ilgili olarak paydaşlar (stakehoder)
toplantısı yapılmıştır.

Biyo-fiziksel ve sosyo–ekonomik koşullar bakımından Sivas ili tekdüze bir


yapıya sahip olmayıp; önemli farklılıklar göstermektedir. Bu durum göz önüne
alınarak, il agro-ekolojik alt bölgelere ayrılmıştır. Her alt bölgede yer alan ilçelerin
tarım ilçe müdürlerinin hepsinin birlikte katıldığı toplantılarda alt bölgenin
problemleri, potansiyelleri, fırsatları ve kısıtlamaları tartışılmış ve ayrıca, alt
bölgeleri temsil edebilecek ilçe ve köylerde alan çalışması yapılmıştır. Planlama
sürecinin en önemli aşamalarından birisi tarım ilçe müdürlüklerinin planlama
sürecine katılımının sağlanmasıdır.

Alan çalışmasının tamamlanmasının ardından ilk yapılan paydaş toplantısına


iştirak eden kişilerin katılımı ile ikinci paydaş toplantısı yapılmış ve bu toplantıda
alan çalışması sırsında tespit edilen problem, potansiyel ve bunlara yönelik olarak
önerilen muhtemel program ve alt programlar üzerinde mutabakata varılmıştır.

Sivas ili master planı sekiz bölümden oluşmaktadır. Plan öncesi durum
(background) , amaç, kapsam ve yönetim birinci bölümde; planı etkileyebilecek plan
ve politikalar ise ikinci bölümde sunulmaktadır. Üçüncü bölümde ilin biyo-fiziksel,
sosyo-ekonomik özellikleri, üretim sistemleri, pazarlama sistemleri ve tarım
hizmetlerini içine alan il yapısına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde; ilin doğal
fiziksel, insan ve kurumsal kaynak boyutunu içine alan tarımsal kaynak envanteri
tanımlanmıştır. Beşinci bölümde; tarımın performansı (yerel ekonomiye katkısı,
üretim ve verimlilik, bölgesel ve ulusal ekonomi ile bağlantılar) ele alınmıştır.
Altıncı bölümde ise; ilin kalkınmasıyla ilgili problemleri, potansiyelleri ve
sınırlılıkları incelenmiştir. Yedinci bölümde; kalkınma amaçları ve stratejileri
formüle edilmiştir. Sekizinci bölümde, program ve projeler tanımlanmış olup
program ve projeleri içeren birleştirilmiş (consolidated) kalkınma önerileri
belirlenmiştir.
118

3. BÖLÜM

SİVAS’IN HAYVANSAL ÜRÜNLERİNİN PAZARLANMASINA


İLİŞKİN BİR UYGULAMA

3.1. UYGULAMA

3.1.1. Araştırmanın Amacı

Sivas halkı için hayvancılık en önemli gelir kaynaklarından biridir. Bu


sektördeki gelişmeler zincirleme olarak tüm Sivas halkının gelirine yansıyacaktır.
Sivas’taki hayvancılık sektörünün gelişmesi için üretilen ürünlerin en iyi şartlarda
pazarlaması şarttır. Üretilen mamullerin tercih edilir hale gelmesi için, tüketici
üretilen mamullerin hangi özelliklerini dikkate alarak talepte bulunuyor, bunun
bilinmesi gereklidir.

Bu araştırmada Sivas’ta ikametgah eden aileler, hayvansal gıda satın


alımlarında, gıdaların hangi özelliklerine dikkat etmektedir, bu gıda ihtiyaçlarını
nerelerden karşılamaktadırlar, aileler bir ay zarfında temel hayvansal gıdalardan ne
miktarlarda talepte bulunuyorlar, Sivas ili içerisinde üretimi yapılan hayvansal
ürünleri tercih edip etmediklerini, tercih ediyorsa tercih sebeplerini, tercih
etmiyorlarsa tercih etmeme sebeplerini araştırmak. Böylece hayvansal gıda
üreticilerine dolayısıyla Sivas’a katkı sağlamaktır. Sivas’ta üretilen hayvansal
ürünler başta Sivas ilinde olmak üzere tercih edilir hale gelirse bu ürünlerin diğer
illere pazarlama fırsatlarına da ulaşır. Hayvansal gıda ürünleri ailelerin tüketim
mallarının başında yer alan bütçesinin gıda tüketimindeki payı büyük olan ürünlerdir
Sivas ilinin avantajlı yönlerini hayvansal ürünler üzerine oluşturması için Sivas’ta
üretilen ve üretilecek olan gıda ürünlerinden tüketicilerin beklentileri hedeflenerek
üretim yapılmasının sağlanmasıdır. Tüketici tercihleri farklı sonuçlar verebilir fakat
119

buna rağmen ürünler üzerinde tüketici tercihlerine cevap verecek üretim yapılması ve
bu yolda belli organizasyonların gerçekleştirildiği zaman ne tür sonuçların alındığı
da bu anketimizde yer alacaktır.

3.1.2. Araştırmanın Konusu

Sivas ilinde üretilen hayvansal gıda ürünlerini tercih eden yaş, meslek, gelir
vb. gruplarının bilinmesi var olan müşteri potansiyelinin bilinmesi açısından da
önemlidir. Böylece Sivas üreticileri müşterileri grupları hakkında bilgi edinmiş
olacaktır. Sivas’ta hayvansal ürünler bakımından halihazırda hangi ürünlerin tercih
edildiği o ürünlerin üreticilerini daha fazla üretime yöneltecektir. Sivas
ekonomisinde gün geçtikçe önemi ve pazar payı artan ulusal ve bölgesel marketler
üretilen malların pazarlamasında önemli söz sahipleridir. Marketler, tüketiciler hangi
hayvansal ürünleri almak istiyorlarsa o ürünlere standlarında yer vereceklerdir.
Buradan da şu sonuç çıkacaktır. Sivas’ta üretilen ürünler kalitesiyle, fiyatıyla kendi
reklamını oluşturmalıdır ki Sivas içi ve dışında müşteri potansiyelini artırsın. Sivas
ilinde 2005 yılı itibarıyla Gima, Migros ve Yimpaş gibi ulusal marketlerin yanında
Öncü, Marka, Dilek, Maraton market gibi ilde 2-6 şubesi olan bölgesel marketler
mevcuttur. Yukarıda saydığımız ulusal ve bölgesel marketlerin yanında mağaza
büyüklüğü ve mağazadaki mal çeşitliliği açısından daha az çeşit mal satılan
marketlerde mevcuttur. Fakat günümüzde yukarıdaki saydığımız ulusal ve yerel
marketler Sivas merkezde pazarın %80’inin ellerinde bulundurmaktadırlar.

3.1.3. Veri Toplama Araçları

Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket Sivas il merkezinde


25.05.2005 tarihi ile 10.06.2006 arasında 400 kişiyi kapsayacak şekilde yapılmıştır.
250 bin nüfusa sahip Sivas il merkezinden 400 kişi rakamı, ana kütle içerisinden
örnek kütle bulma hesaplama yöntemiyle bulunmuştur. Objektif ve güvenilir bir
değerleme olması için 400 kişinin, Sivas il merkezinin değişik mahallerinde
ikametgah eden kişilerin oluşturması sağlanmıştır. Anketin, hatsız bir şekilde sonuç
120

vermesi için anket sorularını cevaplayan kişilere soruları açıklayıcı yardımlar


yapılmıştır. Anket 35 sorudan ve üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm ankete
katılan kişilerin kişisel bilgileri içeren 12 sorudan ibarettir. İkinci bölümde ise 19
soru bulunmakta olup, tüketicilerin hayvansal gıda tercihlerini kapsamaktadır.
Üçüncü bölümdeki 4 soru ise, Sivas’ta üretilen hayvansal gıdaların tercih
değerlendirmelerini kapsamaktadır.

3.1.4. Verilerin Analizi

Verilerin analizinde istatistiksel tekniklerden, yüzde ve tablo ortalaması


kullanılmıştır. Anketteki 1-31 arlığındaki sorular, net cevaplı sorulardan olmuştur.
32., 33., 34., 35. sorular ise ankete katılan kişilerin kendilerine göre önem sırasına
göre 1, 2, 3, 4, 5 derecelemesine tabi tutulmuştur. 32., 33., 34., 35. sorulara ait
dereceleme puanları tablo içerisine aldığı puan şeklinde gösterilmiştir. Puanlama şu
şekilde yapılmıştır. 1.seçenek 5 rakamı ile 2.seçenek 4 rakamı ile 3 seçenek 3 rakamı
ile 4 seçenek 2 rakamı ile 5 seçenek 1 rakamı ile çarpılarak ürünün aldığı puan
hesaplanmıştır.(400 kişi için maksimum puan 400*5=2000’dir) Anket sonuçları,
bilgisayar ortamında SPSS programına girilmiş, değerleme sonuçları tablolara
aktarılmıştır.

3.2. BULGULAR, YORUMLAR VE SONUÇLAR

3.2.1. Örneklemin Özellikleri

1-Ankete Katılanların Tahsil Durumlarına Göre Dağılımı: Ankete katılan


kişilerin çoğunluğunu, %38 ile lise mezunları oluşturmaktadır. Bunlar toplam ankete
katılanların içerisinde 153 kişi olmaktadırlar. En azı ise %0,8 kişi ile okur yazar
olmayan kişiler oluşturmaktadır. Genel olarak tahsil durumlarına bakıldığında her
tahsil seviyesinden kişilerin anket içerisinde yer aldığı görülmekle beraber ilin genel
tahsil durumunu da yansıtan bir anket olduğu da dikkat çekmektedir. (Tablo 3.1)
121

Tablo 3.1: Ankete Katılanların Tahsil Durumlarının Dağılımı

Tahsil Durumu Frekans Oranı(%)


İlkokul 59 14,8
Ortaokul 75 18,8
Lise 153 38,3
Önlisans 56 14,0
Lisans 46 11,5
Lisans üstü 8 2,0
Diğer (okur yazar olmayan) 3 0,8
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların çoğunluğunu lise mezunlarının oluşturduğu gözlenmiştir.

2-Ankete Katılanların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı: Ankete katılanların


%74’ünü erkekler %26’sını ise kadınlar oluşturmuştur. Bunun sebebi ise anketimiz
genelde iş yerlerinde yapıldığından çoğunlukla çalışan erkek ve kadınlardan
oluşmuştur. Sivas’ta çalışan kadın sayısının anket yapılan bölgelerde azlığından
dolayı ankete katılan kadın sayısı erkeklerden azdır. Hayvansal ürün tercihlerinde,
kadınlardan daha çok erkeklerin tercihleri üzerinde duracağımızı buradan
çıkarabiliriz. Gerçi hayvansal ürünleri sofraya getiren genelde kadınlardır. Erkeklerin
de kadınların tercihlerini göz ardı etmeden, ürün tercihte bulunmayacağı da açık bir
gerçektir. (Tablo 3.2)

Tablo 3.2:Ankete Katılanların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı

Ankete Katılanların Cinsiyet Frekans Oranı(%)


Durumu
Erkek 296 74,0
Kadın 104 26,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu gözlenmiştir.

3-Ankete Katılanların Yaş Aralıklarının Dağılımı: Ankete katılanların


ortalama yaş aralığına bakıldığında 26 ile 41 yaş aralığında yoğunlaştığı
122

görülmektedir. 26 ile 41 yaş aralığında olanlar tüm ankete katılanların %59,6’sını


oluşturmaktadır. 57 yaştan yukarı ancak 9 tane ankete katılan çıkmıştır. Buda toplam
ankete katılanları ancak %2.3’ü kadardır. (Tablo 3.3)

Tablo 3.3: Ankete Katılanların Yaş Aralıkları

Yaş Aralıkları Frekans Oranı(%)


18-25 68 17,0
26-33 137 34,3
34-41 101 25,3
42-49 61 15,3
50-57 24 6,0
57 den yukarı 9 2,3
Toplam 400 100,0

Ankete katılanlar 26-41 yaş aralığında çoğunlukta olduğu gözlenmiştir.

4-Ankete Katılanların Sivas’ta İkametgah Etme Sürelerinin Dağılımı:


Ankete katılanların %33’ün 15 yıldan fazla Sivas ilinde ikametgah ettikleri
görülmektedir. En az ikametgah süresi 1 yıl olan ancak 12 kişi çıkmıştır.(Tablo 3.4)

Tablo 3.4: Sivas'ta İkametgah Etme Süreleri Dağılımı

İkametgah Oranı(%)
Frekans
Süreleri
1 yıl 12 3,0
2-4 yıl 83 20,8
5-7 yıl 75 18,8
8-10 yıl 51 12,8
11-15 yıl 46 11,5
15 yıldan fazla 133 33,3
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların uzun sure Sivas’ta ikametgah edenlerden oluştuğu


gözlenmiştir. Buradan şu sonuca varabiliriz, ankete katılan kişiler Sivas’ta üretilen ve
satılan hayvansal ürünleri çoğunlukla bilmekte ve tanımaktadırlar.
123

5-Ankete Katılanların Aylık Gelirlerinin Dağılımı: Ankete katılanların aylık


gelirleri incelendiğinde 400 kişiden %32,5 inin (130 aile) gelirinin 701-900 YTL
aralığında olduğu görülmektedir bunu %24,3 lik oranla (97 aile) geliri 901-1000
YTL aralığında olan aileler takip etmektedir. 2100 YTL gelirin üzerinde gelire sahip
olan ailelere bakıldığında ise ancak %5 oranda (2 aile) olduğu görülmüştür. (Tablo
3.5)

Tablo 3.5: Ailenin Veya Kişinin Aylık Gelir Durumu


Dağılımı

Ankete Frekans Oranı(%)


Katılanların Aylık
Geliri(YTL)
300-500 18 4,5
501-700 69 17,3
701-900 130 32,5
901-1100 97 24,3
1101-1300 26 6,5
1301-1500 19 4,8
1501-1700 24 6,0
1701-1900 9 2,3
1901-2100 6 1,5
2100 üstü 2 ,5
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların büyük bir kısmını orta gelire sahip ailelerin oluşturduğu
gözlenmiştir.
124

3.2.1.6. Ankete Katılanların Medeni Durumlarının Dağılımı: Ankete


katılanların %52,75’nin evli, %45,50’sinin ise bekar oldukları gözlenmiştir.(Tablo
3.6)

Tablo 3.6: Ankete Katılanların Medeni Durumlarının Dağılımı


Medeni Durumları Frekans Oranı(%)
Evli 211 52,75
Bekar 182 45,50
Dul 7 1,75
Toplam 400 100,0

Ankete katılan kişilerin evli ile bekar oranlarının birbirine yakın olduğu gözlenmiştir.

7-Ankete Katılanların Meslek Dağılımları: Meslek dağılımı incelendiğinde


400 kişiden 143 kişinin yani %36.7’sinin serbest meslekle uğraşanların oluşturduğu
gözlenmiştir. Bu mesleği 79 kişiyle memurlar ve 56 kişiyle işçiler takip etmiştir.
(Tablo 3.7)

Tablo 3.7: Ankete Katılanların Meslek Dağılımı

Mesleklerin Frekans Oranı(%)


Dağılımı
Memur 79 20,3
Subay 9 2,3
Çiftçi 9 2,3
Serbest Meslek 143 36,7
Öğretmen 19 4,9
Hemşire 3 ,9
İşçi 56 14,4
Doktor 5 1,3
Ev Hanımı 21 5,4
Diğer 56 14,4
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların mesleklerinin çoğunluğunu serbest meslek, memur, işçi ve


ev hanımlarının oluşturduğu gözlenmiştir.
125

8-Ankete Katılan Evlilerin Eşlerinin Meslek Dağılımları: Ankete katılan


erkeklerin eşlerinin çoğunlukla, %52.6’sının ev hanımı olduğu görülmektedir.ikinci
sırada ise %14.2’lik oranla memur eşler oluşturmuştur.(Tablo 3.8)
Tablo 3.8: Ankete Katılan Evlilerin, Eşlerinin Meslek
Dağılımı

Evlilerin Eşlerinin Meslek Frekans Oranı(%)


Dağılımı
Memur 30 14,2
Subay 3 1,4
Çiftçi 2 ,9
Serbest meslek 9 4,3
Öğretmen 11 5,2
Hemşire 6 2,8
Işçi 21 10,0
Doktor 6 2,8
Ev hanımı 111 52,6
Diğer 12 5,7
Evlilerin Toplamı 211 100,0
Bekar Ve Dul Toplamı 189
Genel Toplam 400

Ankete katılan kişilerin eşlerinin, mesleklerinin çoğunlukla ev hanımı ve


memur oldukları gözlenmiştir.

9- Ankete Katılanların Hane Nüfusu Sayılarının Dağılımı: Hanede yaşayan


kişi sayılarının %60,25’ini 4-5-6 kişi aynı evde yaşayan ailelerin oluşturmasıdır. 6
kişiden fazla hanesi bulunan aile sayısı 51 tane çıkarken tek başına yaşayan sayısı 10
kişi çıkmıştır. (Tablo 3.9)
126

Tablo 3.9: Hane Nüfus Sayılarının Dağılımı

Evde Yaşayan Frekans Oranı(%)


Toplam Nüfus
1 Kişi 10 2,5
2 Kişi 25 6,25
3 Kişi 48 12,0
4 Kişi 71 17,75
5 Kişi 78 19,5
6 Kişi 80 20,0
6 Kişiden fazla 51 12,75
Toplam 400 100,0

Ankete katılan kişilerin farkı hane nüfuslarından oluştuğu, hane nüfusu sayısı
ortalama 5 kişiden oluştuğu gözlenmiştir.

10-Ankete Katılan Kişilerin Eşlerinin Tahsil Durumu Dağılımı: Ankete


katılan evli kişilerin eşlerinin, %35 oranla ve 205 kişiden 73’ünün lise mezunu,
%19,7 oranla 205 kişiden 41 kişini ilkokul mezunu olduğu ortaya çıkmıştır. Okur
yazar oranı %5.8 çıkarken lisans üstü eğitim durumu olan eş sayısı ancak %2,4
olarak ortaya çıkmıştır.(Tablo 3.10)

Tablo 3.10: Evlilerin Eş Tahsil Durumlarının Dağılımı

Evlilerin Eşlerinin Frekans Oranı(%)


Tahsil Durumu
Okur yazar 12 5,8
Ilkokul 41 19,7
Ortaokul 33 15,9
Lise 73 35,1
Önlisans 20 9,6
Lisans 19 9,1
Lisans üstü 5 2,4
Toplam 205 100,0
Bekar ve Dul 197
400

Ankete katılan evli kişilerin eşlerinin, tahsil durumları ilkokul, ortaokul ve lise
mezunu olmada yoğunlaştığı gözlenmiştir.
127

11-Ankete Katılanların Ailelerinde Toplu Alımları Kimlerin Yaptığı


Dağılımı: Ankete katılan kişilere ailenizde toplu alışverişi kim yapar diye
sorulduğunda %27,75 inin eşim ve ben cevabı en çok yüzdeliğe sahip olduğu
görülürken, çocuk ve diğer cevapları çok az bir yüzdeye yani ancak %0.25 gibi bir
cevap bulmuştur.(Tablo 3.11)

Tablo 3.11: Ailelerde Toplu Alımı Kimlerin Yaptığının Dağılımı


Toplu Alışverişi Ailede
Frekans Oranı(%)
Kim Yapar
Ben 106 26,5
Eşim 59 14,75
Annem 74 18,5
Eşim ve ben 107 27,75
Babam 9 2,25
Çocuklar 1 0,25
Eşim ve annem 37 9,25
Babam ve annem 6 1,5
Diğer 1 0,25
Toplam 400 100,0

Ankete katılan kişilerin ailelerinde toplu alımlarda “eşim ve ben” şeklinde


cevap veren kişilerin çoğunlukta olduğu gözlenmiştir.Ayrıca toplu alışverişi “kendim
yaparım” cevabı oldukça orana sahip olduğu gözlenmiştir. Bu sonuç ankete katılan
bekar kişilerin de çok olmasından kaynaklanmıştır.

3.2.2. Ankete Katılanların Hayvansal Gıda Tercihleri Dağılımları


Bu Bölüm Anketteki 12. sorudan 32. soruya kadar olan soruların cevaplarını
kapsamaktadır.

1- Ankete Katılanların Aylık Kırmızı Et Tüketim Miktarlarının Dağılımı:


400 kişiden %33’ü aylık 1 kg kırmızı et tükettiğini, %39’u 2 ila 4 kg kırmızı et
tükettiklerini, %14.75’i 5 ila 7 kg kırmızı et tükettiklerini belirtirken hiç kırmızı et
tüketmiyoruz cevabı verenlerin %5 oranında olduğu görülmüştür.(Tablo 3.12)
128

Tablo 3.12: Aylık Kırmızı Et Tüketim Miktarı Dağılımı

Ailelerin Aylık Frekans Oranı(%)


Ortalama Kırmızı
Et Tüketimi
1 kilogram 133 33,25
2-4 kilogram 156 39,00
5-7 kilogram 59 14,75
8 kg fazla 32 8,00
Almıyoruz 20 5,00
Toplam 400 100,0

Genel bir ortalama baz alındığında ortalama bir ailenin 3 kg civarında


kırmızı et tükettiği ortaya çıkmaktadır. Anket sonucunda ailelerin çoğunun her ay
kırmızı et tüketimi için bütçelerinden aylık (Kırmızı et birim Kg fiyatı ortalama 10-
12YTL dir. 2005 yılı itibarı) 30-40 YTL ayırtmaktadırlar.

2-Ankete Katılanların Kırmızı Eti Nereden Aldıklarının Dağılımı: Ankete


katılan kişilere kırmızı et ihtiyaçlarını nereden karşıladıklarını sorduğumuzda 400
kişiden %49,8 yani yaklaşık yarısı kasaptan cevabını verirken ulusal marketlerden
cevabını verenlerin yüzdesi %28,3 ile ikinci sırada gelirken satış yerleri haricinde et
ihtiyaçlarını karşılayanların %2,3 kadar olduğu gözlenmiştir.(Tablo 3.13)

Tablo 3.13: Kırmızı Etin Nerelerden Alınmakta Olduğunun


Dağılımı

Kırmızı Et İhtiyacının Frekans Oranı(%)


Nerden Karşılandığı

Yerel marketlerden 79 19,8


Ulusal marketlerden 113 28,3
Kasaptan 199 49,8
Diğer 9 2,3
Toplam 400 100,0
129

Ankete katılan kişilerin kırmızı eti %49.8 oranla kasaplardan satın almalarının
gözlenmesi halen geçmişteki “kasaptan et alınır” alışkanlığının devam ettiğini ve
ayrıca mahalle kasabı kültürünün il’de devam ettiğini göstermektedir.

3-Ankete Katılanların Kurban Kesiminde Tercih Ettikleri Hayvan


Cinsinin Dağılımı: Kurban bayramında Sivas ilinde, tüm Türkiye’de olduğu gibi
hayvan toplu hayvan kesimleri gerçekleştirilmektedir. Sivas’ta ankete katılanlara
hangi cinsten hayvan kestikleri sorulduğunda %96’sının kurban kestiği cevabıyla
karşılaşılmıştır. Hayvan cinsi tercihinde ise %28,8’inin erkek sığırı tercih ettiği
%28,8’inin ise inek tercih ettiği gözlenirken koyun kesenlerin toplamının %26,6
civarında olduğu gözlenmektedir. Dişi sığır ve dişi koyun kesimini çok olması
istenen bir durum değildir. İnek ve düve yerine erkek sığır kesiminin, daha fazla
olması istenen bir durumdur. Çünkü inek ve düve kesiminin çok olması ileriki
yıllarda İl’de hayvan sayısını düşmesine yol açacaktır.(Tablo 3.14)

Tablo 3.14: Kurban Bayramında Kesilen Hayvan Cinsi Tercihi


Dağılımı

Kurban Kesiminde Tercih Frekans Oranı(%)


Edilen Hayvan Cinsi
Erkek sığır 115 28,8
Düve 56 14,0
Inek 107 26,8
Erkek koyun 85 21,3
Dişi koyun 21 5,3
Diğer(kesmiyor) 16 4,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların, kurban kesiminde daha çok erkek cins hayvanı tercih ettiği
gözlenmiştir.

4-Ankete Katılanların, Aylık Tavuk Eti Tüketim Miktarlarının Dağılımı:


Ankete katılan kişilerden %34’ü aylık 5-7 kg kadar tavuk eti tükettiklerini belirtirken
%14,3’ü ise hiç tavuk eti tüketmediklerini belirmişlerdir. Tablo 3.3.15’teki anket
sonuçları ülkede kuş gribi salgını ortaya çıkmadan yapılmıştır. 2006 yılı Ocak ayında
130

kuş gribi söylemlerinden tüm ülke tüketicileri etkilendiği gibi Sivas tüketicileri de
etkilenmiş tavuk eti tüketiminde büyük düşüşler yaşanmıştır. (Tablo 3.15)
Tablo 3.15: Aylık Tavuk Eti Tüketim Miktarlarının Dağılımı

Ailelerin Aylık Frekans Oranı(%)


Beyaz Et Tüketimi
1 kiliogram 28 7,0
2-4 kilogram 109 27,3
5-7 kilogram 136 34,0
7 kilogramdan fazla 70 17,5
Almıyoruz 57 14,3
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların aylık genel ortalama olarak 4 kg civarında tavuk eti


tükettikleri gözlenmiştir. Hiç tavuk eti tüketmiyoruz, cevabını verenlerin %14.3
oranında olması da enteresan bir sonuç olarak gözlenmiştir.

5-Ankete Katılanların, Tükettikleri Tavuk Etini Nereden


Karşıladıklarının Dağılımı: Ankete katılan tüketicilerden tavuk etini nereden
aldıklarını sorduğumuzda %33’ü yalnız tavuk eti satan yerlerden cevabını verirken,
tavuk eti alımında ulusal ve yerel marketleri tercih edenlerin sayılarının birbirine
yakın olduğu görülmektedir. (Tablo 3.16)

Tablo 3.16: Tavuk Eti Tüketimi Nerelerden Karşılanmakta


Olduğunun Dağılımı

Tavuk Eti İhtiyacını Nerden Frekans Oranı(%)


Karşılarsınız
Yerel marketlerden 117 29,3
Ulusal marketlerden 108 27,0
Kasaplardan 29 7,3
Yalnız tavuk eti satan yerlerden 135 33,8
Diğer 11 2,8
Toplam 400 100,0

Türkiye’de tavuk eti üretim sektörünü artmasıyla, Sivas’ta da yalnız tavuk eti
satan marketlerin sayısı zamanla artmıştır. Ankete katılanların tavuk eti tüketiminde
yalnız tavuk eti satan marketleri tercih etmesi doğal bir sonuç olarak gözlenmiştir.
131

6-Ankete Katılanların, Aylık Tükettikleri Süt Miktarının Dağılımı: Ankete


katılanların %29,8’i aylık 8-10 kg arasında, %27,5’i 5-7 kg arasında süt
tükettiklerini belirtirken %12’si hiç süt tüketmediklerini belirmişlerdir. Ancak 72 aile
10 kg.dan fazla süt tükettiklerini belirtmişlerdir. Belki bunların bir kısmı da sütten
yoğurt yaparak tüketen ailelerdir.(Tablo 3.17)

Tablo 3.17: Aylık Süt Tüketim Miktarlarının Dağılımı


Ailelerin Aylık Süt Frekans Oranı(%)
Tüketimi
1 kilogram 13 3,3
2-4 kilogram 38 9,5
5-7 kilogram 110 27,5
8-10 kilogram 119 29,8
10 kilogramdan fazla 72 18,0
Tüketmiyoruz 48 12,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların genel aylık ortalama olarak 6 kg civarında süt tükettikleri


ortaya çıkmaktadır. 48 kişinin hiç süt tüketmiyoruz şeklinde cevap vermiştir. Sağlık
için bu denli faydalı bir ürünün direkt tüketmeyen oranının, Sivas’ta yapılan bu
ankette %12 oranında olması sağlıklı nesil açısından olumsuz bir durumdur.

7-Ankete Katılanların, Tükettikleri Sütü Nereden Karşıladıklarının


Dağılımı: Ankete katılan kişilerin %32,8’i süt ihtiyaçlarını mahalle sütçüsünden
karşıladıkları görülmektedir. İkinci sırada ise %32 lik bir oranla yerel marketlerden
karşılarız cevabı görülmektedir. Mahalle sütçüsünden karşılarız cevabının 2006’lı
yıllarda hala birinci sırada olması dikkati çeken bir durumdur. (Tablo 3.18)
132

Tablo 3.18: Süt Tüketimi Nerelerden Karşılanmakta


Olduğunun Dağılımı

Süt Nerden Frekans Oranı(%)


Karşılanmakta
Yerel marketlerden 128 32,0
Ulusal marketlerden 102 25,5
Mahalle sütçüsünden 131 32,8
Semt pazarından 3 ,8
Diğer 36 9,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların %32.8’inin mahalle sütçüsünden süt ihtiyacını karşılaması,


fabrikasyon sütlere yeterince talep olmadığını göstermektedir. Ayrıca mahalle
sütçüsünden satın alınan sütlerin fabrikasyon sütlerden daha ekonomik olması bu
oranı yüksek tutan başlıca sebep olarak gözlenmiştir.

8-Ankete Katılanların, Tükettikleri Süt’te Tercih Ettikleri Ambalaj


Şeklinin Dağılımı: Kişilere” sütü ambalaj olarak ne şekilde satın alırsınız”
sorusunun cevapları incelendiğinde % 43 oranında kutu pastörize cevabı alınırken,
açık olarak genelde mahalle sütçüsünden satın alınan ambalaj şeklinin %32,5
oranında olduğu gözlenirmiş. Poşette (naylon ambalajda) cevabı %24,5 oranında
olduğu gözlenmiştir Türkiye’nin hiçbir ilinde poşet naylonla süt satışı yapılmazken,
Sivas’ta bu tür ambalajla süt üretimi ve satışının yapılmaya devam edilmesi dikkate
değer bu durumdur.(Tablo 3.19)

Tablo 3.19: Süt Tüketiminde Tercih Edilen Ambalaj Şeklinin


Dağılımı

Süt Tüketiminde Frekans Oranı(%)


Ambalaj Şekli
Kutu Pastörize 172 43,0
Poşet Naylonda 98 24,5
Açık Bidon 130 32,5
Toplam 400 100,0
133

Ankete katılanların kutu pastörize sütü tercih etme oranın % 43 oranla birinci
sırada olması yeterli değildir. Bu oranın daha yüksek seviyelerde çıkması,
ekonomik ve eğitim düzeyinin yükselmesine bağlı olduğu da gözlenen bir gerçektir.

9-Ankete Katılanların, Kutu Ambalajlı Süt Tercihinde Tercih edilen


Markaların Dağılımı: Kutu ambalajlı süt alımı yaptığınızda hangi markayı tercih
ediyorsunuz şeklinde sorumuza ankete katılan kişilerin %26,3’ü Ülker İçim Süt
cevabını verirken, %21’i Pınar Süt cevabını vermiştir. Mis Süt’ü tercih eden ise %7,3
oranındadır. Ülker İçim Süt ve Dimes Süt fabrikaları yok iken tüm Türkiye’de
olduğu gibi Sivas’ta da Mis Süt bayi kanalıyla satılmakta idi.Buna rağmen Mis
Süt’ü tercih edenlerin sayısının çok düşük çıktığı görülmektedir . (Tablo 3.20)

Tablo 3.20: Kutu Ambalajlı Süt Tüketiminde Tercih Edilen


Markaların Dağılımı

Kutu Ambalajlı Süt Frekans Oranı(%)


Tüketiminde Marka
Tercihi
Pınar 84 21,0
Mis 29 7,3
Ülker içim 105 26,3
Dimes 71 17,8
Diğer 37 9,3
Fark etmez 38 9,6
Almıyorum 36 9,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanları çoğunlunun kutu süt alımında, Ülker İçim Süt’ü tercih
ettikleri gözlenmiştir.

10-Ankete Katılanların Poşet Süt Tüketiminde Tercih Ettikleri Markanın


Dağılımı: Poşet süt alımında %24,8 oranında Ulaş Süt tercih edilmekte, %14,3
oranında Tuğba Süt tercih edilmektedir. (Tablo 3.21)
134

Tablo 3.21: Poşet Süt Alımında Tercih Edilen Markaların


Dağılımı

Poşet Süt Alımında Frekans Oranı(%)


Tercih Edilen Marka
Ulaş süt 99 24,8
Tuğba süt 57 14,3
Fark etmez 95 23,8
Almıyorum 148 37,3
Toplam 400 100,0

Ankete katılan kişilere poşet süt alımınızda tercih ettiğiniz marka hangisidir
diye sorulmuştur.Anket sonucu %24,4 oranında Ulaş süt cevabı alınırken, %14,3
oranında Tuğba süt cevabı alınmış %23,8 ‘i fark etmez cevabını vermiştir. Poşet Süt
almıyorum diyenlerin oranı da %37,3 olarak ortaya çıkmıştır.

11-Ankete Katılanların, Tükettikleri Sütü Nereden Karşıladıklarının


Dağılımı: Ankete katılanlara sorulan ”yoğurt ihtiyacınızı nereden karşılamaktasınız”
sorusuna %37,5 oranında kişi yerel marketlerden %29,5 oranında kişi ulusal
marketlerden cevabını verirken mahalle sütçüsünden, semt pazarından ve kendimiz
sütten yapıyoruz cevaplarını verenlerin toplamının %33,2 oranında olduğu
görülmektedir. (Tablo 3.22)

Tablo 3.22: Yoğurt Tüketimi Nerelerden Karşılanmakta

Yoğurt Alımı Nerden Frekans Oranı(%)


Yapılıyor
Yerel Marketlerden 150 37,5
Ulusal Marketlerden 118 29,5
Mahalle Mütçüsünden 52 13,3
Semt Pazarından 17 4,3
Kendimiz SüttenYapıyoruz 63 15,5
Toplam 400 100,0

Yoğurdun daha çok modern ambalajlarda, ulusal ve yerel marketlerden alındığı


gözlenmiştir.
135

12-Ankete Katılanların Yoğurt Taleplerindeki Tercih Ettikleri


Markaların Dağılımı: Anket sonucunda %26,8 oranında Ülker İçim Süt markası 1.
sırada tercih edilmiştir. 2. sırada tercih edilen marka ise %19 oranı ile Pınar Süt
olmuştur.(Tablo 3.23)

Tablo 3.23: Tercih Edilen Yoğurt Markasının Dağılımı

Yoğurt Marka Tercihi Frekans Oranı(%)

Ülker İçim 107 26,8


Ulaş 53 13,3
Tuğba 23 5,8
Pınar 76 19,0
Mis 23 5,8
Fark etmez 43 10,8
Diğer 11 2,8
Danone 32 8,0
Almıyorum 32 8,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların, Sivas’ta üretilen Ulaş ve Tuğba yoğurt markalarını tercih


etme oranlarının (%19.1) çok düşük seviyelerde kaldığı gözlenmiştir.

13-Ankete Katılanların Yumurta Taleplerinde Üretici Firmanın Önemli


Olup Olmadığının Dağılımı: ”Yumurta alımında marka sizin için önemlimidir?”
sorusuna ankete katılanların %52’si “önemli değil” cevabını verirken %42’si
“önemlidir“ cevabını vermiştir. (Tablo 3.24)

Tablo 3.24: Yumurta Tüketiminde Tercih Edilen Üretici Firma

Yumurta Alımında Frekans Oranı(%)


Markanın Önemi
Evet 170 42,0
Hayır 232 58,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların, yaklaşık yarısı içi yumurta üreticisi firmanın adının önemli
olduğu gözlenirken diğer yarısı için önemli olmadığı gözlenmiştir.
136

14-Ankete Katılanlar Tarafından Köy Yumurtasının Kolay


Bulunabilirliğinin Dağılımı: Sivas’ta köy yumurtasını istediğiniz zaman kolayca
bulabiliyor musunuz diye soruduğunda 400 kişiden 180 (%45) kişi kolayca
bulabildiğini belirtirken 220 (%55) kişi ise istediği zaman bulamadığını belirtmiştir.
(Tablo 3.25)

Tablo 3.25: Sivas’ta Köy Yumurtasını Kolay Bulabilme


Durumunun Dağılımı

Köy Yumurtasının Frekans Oranı(%)


Kolay Bulunabilirliği
Evet 180 45,0
Hayır 220 55,0
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların yaklaşık yarısının köy yumurtasını istedikleri zaman


bulabildikleri, diğer yarısının ise istedikleri zaman bulamadıkları gözlenmiştir.

Türkiye’de 2006’ya girilirken göçmen kuşların taşıdığı bir öldürücü virüs,


kuş gribi hastalığına yol açmıştır. Bu virüse karşı devletimiz önlemler almıştır. Bu
önlemlerin başında bu virüsün görüldüğü illerdeki kanatlı hayvanların imha
edilmesine karar verilmiş dolayısıyla 2006 Ocak ayı başlarında 6 milyondan fazla
kanatlı hayvan Türkiye genelinde imha edilmiştir. Vatandaşlarımız tavuk eti ve
yumurta tüketmekten imtina ile kaçar hale gelmiştir. Sivas il merkezinde 2006 ocak
ayı içerisinde, daha önceleri en çok yumurta satışı yapan Öncü marketin 7 şubesinde
hiç yumurta satışı gerçekleşmemiştir. Kuş gribi virüsüne daha çok köylerde
rastlanmasına rağmen vatandaşlarımız yumurta üretimi yapan çiftliklerde de bu virüs
olabilir endişesiyle yumurta tüketimlerini yok denecek derecede kısmışlardır. Bu
durum kanatlı hayvan ve yumurta üretim sektörüne büyük zararlar getirmiştir. Bu
grip 2006 yılının ocak ayında tüm Türkiye’de 4 kişinin ölümüne yol açmıştır.
İlerleyen günlerde alınan önlemlerden dolayı kuş gribi vakasına rastlanmamıştır.
Fakat Türkiye’de bir çok kanatlı hayvanın telef ve imha olmasına yol açmıştır.
137

15-Ankete Katılanların Sucuk Taleplerindeki Tercih Ettikleri Markaların


Dağılımı: Sivas il merkezinde sucuk imalatı yapan irili ufaklı bir çok firma vardır.
Fakat bunun yanında Türkiye ve dünyada kalitesini kanıtlamış markalarda, Sivas
ilindeki marketlerin raflarında yer almaktadır. Sivas’ta yaptığımız ankette, ankete
katılan 400 kişiye “sucuk alırken hangi markaları tercih ediyorsunuz, bu markaları
öncelik sırasına göre 1-den 5’e kadar sıralayınız” sorusu sonucu aşağıdaki Tablo
3.3.26 ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre ankete katılanların %32’si Pınar marka
sucuğu tercih etmiştir. İkinci sırada en çok tercih edilen ise %24 ile Aytaç marka
sucuklar olmuştur. (Tablo 3.26)

Tablo 3.26: Sucuk Tüketiminde Tercih Edilen Markaların


Dağılımı

Sucuk Alımında Frekans Oranı(%)


Tercih edilen
Marka
Pınar 128 32,0
Aytaç 96 24,0
Güler 60 15,0
Tan 43 10,8
Sivas Yıldızı 29 7,3
Doğan 5 1,3
Öz sefa 9 2,3
Diğer 30 7,5
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların, sucuk alımında Sivas’ta üretilen sucuklara, Pınar ve Aytaç


marka sucukları kadar ilgi göstermedikleri gözlenmiştir. Pınar ve Aytaç marka
sucuklar Sivas’ta üretilen sucuklardan daha pahalıya satılmasına rağmen, Sivas’ta
ankete katılan tüketicilerin Pınar ve Aytaç marka sucukları daha çok oranda tercih
etmeleri Sivas’ta üretilen sucuk markalarının bu markalar karşısında yetersiz
kaldığını göstermektedir. Pınar ve Aytaç marka sucuklarının, tüm Türkiye genelinde
pazarlama ağlarını oluşturmaları ve yine ulusal yayın kuruluşlarında reklam
vermeleri, bu markaların Sivas tüketicileri tarafından da tercih sebebi olmasında
etkili olduğu gözlenmiştir.
138

16-Ankete Katılanların Peynir İhtiyaçlarının Nereden Karşıladıklarının


Dağılımı: Ankete katılanların %52,5‘i peynir tüketimlerini yerel marketlerden
karşılarken, %27,3’ünün ulusal marketlerden karşıladıkları tespit edilmiştir. (Tablo
3.27)
Tablo 3.27: Peynir Tüketimi Nerelerden Karşılanmakta
Olduğunun Dağılımı
Peynir İhtiyacı Frekans Oranı(%)
Nereden
Karşılanmakta
Yerel Marketlerden 210 52,5
Ulasal Marketlerden 109 27,3
Köyden Sipariş
53 13,3
Üzerine
Semt Pazarından 12 3,0
Kendimiz Sütten
16 4,0
Yapıyoruz
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların peynir ihtiyaçlarını çoğunlukla, ulusal ve yerel


marketlerden karşıladıkları gözlenmiştir.

17-Ankete Katılanların, Peynir Alımlarında Marka Tercihlerinin Olup


Olmadığının Dağılımı: Ankete katılan tüketicilerin %65,8’i tükettiği peynirin
markası önemli olmadığını belirtirken, %34,3’ü tükettikleri peynirin markasının
önemli olduğunu belirtmişlerdir. (Tablo 3.28)

Tablo 3.3.28: Peynir Tüketiminde Markanın Önemli Olup-


Olmadığının Dağılımı
Peynir Tüketiminde Marka Frekans Oranı(%)
Tercihi
Var 137 34,3
Yok 263 65,8
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların büyük bir kısmı (65,8) için peynir alımlarında peynirin
markasının önemli olmadığı gözlenmiştir.
139

18-Ankete Katılanların, Tereyağı İhtiyaçlarını Nereden Karşıladıklarının


Dağılımı: Ankete katılanların %57’si tereyağ alımlarını yerel marketlerden
yaptıklarını belirtirken %27’si ulusal marketlerde aldıklarını belirtmişlerdir. Sütten
yapıyoruz cevabını verenlerin %3,8 oranında olması dikkat çekici bir durumdur.
(Tablo 3.29)

Tablo 3.29: Tereyağ Tüketimi Nerelerden Karşılanmakta


Olduğunun Dağılımı

Tereyağ Alımı Nerden Frekans Oranı(%)


Yapılmakta
Yerel Marketlerden 228 57,0
Ulusal Marketlerden 97 24,3
Köylerden Sipariş
41 10,3
Üzerine
Semt Pazarlarından 12 3,0
Kendimiz Sütten
Yapıyoruz 15 3,8
Kullanmıyoruz 7 1,8
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların tereyağ ihtiyaçlarını çoğunlukla, ulusal ve yerel


marketlerden karşıladıkları gözlenmiştir.

19-Ankete Katılanların Bal Tüketimlerinde Tercih Ettikleri Ambalaj


Şeklinin Dağılımı: petek bal tercihinin %46 oranında, süzme balın %33 oranında
olması gözlenirken, hiç bal almıyorum cevabının %21 oranında olması
gözlenmiştir.(Tablo 3.30)

Tablo 3.30: Bal Tüketiminde Tercih Edilen Ambalaj Şeklinin


Dağılımı
Balı Hangi Ambalajda Tercih Frekans Oranı(%)
Edersiniz
Petek Bal 184 46,0
Süzme Bal 132 33,0
Almıyorum 84 21,0
Toplam 400 100,0
140

Ankete katılanların %46’sının petek balı tercih ettiği gözlenmiştir. Hiç bal
almıyoruz cevabını verenlerin %21 oranında olması da dikkate alınması gereken bir
sonuç olarak ortaya çıkmıştır.

20-Ankete Katılanların, Toplu Alışverişlerde Her Malı Aynı Marketten


Alma Durumlarının Dağılımı: Toplu alımlarda ankete katılan kişilerden %48,5’i
hep aynı marketten alışveriş yaptıklarını belirtirken %51,5 oranında ise farklı farklı
marketlerde alışveriş yaptıklarını belirtmişlerdir. (Tablo 3.31)

Tablo 3.31: Toplu Alım Yaparken Her Malı Aynı Marketten

Alma Durumunun Dağılımı

Toplu Alımlarda Aynı Frekans Oranı(%)


Marketi Tercih Etme
Evet 194 48,5
Hayır 206 51,5
Toplam 400 100,0

Ankete katılanların yarıya yakının her malı aynı marketten aldıkları, diğer
yarısının ise her malı ayrı marketlerden almadıkları gözlenmiştir.

3.2.3. Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünlerin Beğenilme

Durumları

Ankete katılan kişilere Sivas’ta üretilen sığır eti, koyun eti, süt, yoğurt, bal,
alabalık, peynir, tereyağ, pastırma, sucuk ve diğer ürünler içerisinden en çok
beğendiğinizi 1den 5’e kadar diye sorduğumuzda aşağıdaki anket sonuçları ortaya
çıkmıştır. Bu sonuçlarda, tercihlerin puanlanmasına gidildiğinde frekanslar tercih
edilme önemi ile çarpıldığında beğenilme puanı ortaya çıkmıştır. Örneğin Sığır etinin
beğenilme puanı. (208*5)+(18*4)*(25*3)+(15*2)+(19*1)=1236 olarak çıkacaktır.
Maksimum puan her ürün için 400*5=2000 olacaktır. Yorumlar buna göre
yapılacaktır.
141

1-Sivas’ta üretilen Sığır Etinin Beğenilme Durumu: Ankete katılan


kişilerden %52’si Sivas’ta üretilen sığır etini beğendiklerini 1. sırada birinci sırada
belirtmişlerdir. (Tablo 3.32)

Tablo 3.32: Sivas'ta Üretilen Sığır Etinin Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Ürün Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Sığır eti 208 1040 52,00
2.Tercih Sığır eti 18 72 4,50
3.Tercih Sığır eti 25 75 6,25
4.Tercih Sığır eti 15 30 3,75
5.Tercih Sığır eti 19 19 4,75
Toplam 285 1236 71,25
İlk 5’de değil 115 28,75
Genel Toplam 400 100

Sığır etinin beğenilme puanı 1236 olarak çıkmıştır derecede ankete katılanlar
en çok beğendikleri Sivas hayvansal ürünü sıralamasında %52 oranında Sığır etinin
1.sırada beğendiklerini belirtmişlerdir. %28,75 oranında ilk beş tercih içerisinde
kırmızı ete hiç puan çıkmadığı gözlenmiştir.

2-Sivas’ta Üretilen Koyun Etinin Beğenilme Durumu: Ankete katılanlardan


46 kişi Sivas’ta üretilen koyun etini beğenmede 1 sırada yer verirken 3.sırada yer
verenlerin çoğunlukta olduğu görülmektedir.(Tablo 3.33)
142

Tablo 3.33: Sivas'ta Üretilen Koyun Etinin Beğenilme Durumunun


Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Ürün Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Koyun eti 46 230 11,50
2.Tercih Koyun eti 73 292 18,25
3.Tercih Koyun eti 90 270 22,50
4.Tercih Koyun eti 17 34 4,25
5.Tercih Koyun eti 13 13 3,25
Toplam 239 839 59,75
İlk 5’de değil 161 40,25
Genel Toplam 400 100,0

Koyun eti beğenilme puanı olarak ankete katılanlardan 839 puan almıştır
Ankete katılanlarda 1 olarak en çok koyun etini beğeniyoruz olarak belirtenlerin
%11,5 oranında olduğu gözlenmektedir. 161 kişinin Sivas’ta üretilen koyun etine ilk
5 de yer vermemesi de dikkat çekici bir durumdur.

3-Sivas’ta Üretilen Sütün Beğenilme Durumu : Ankete katılanların %28’i


en çok beğendikleri ürün sıralamasında 5. sırayı süt’e vermişlerdir. (Tablo 3.34)

Tablo 3.34: Sivas'ta Üretilen Sütün Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Ürün Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Süt 46 230 11,5
2.Tercih Süt 38 152 9,5
3.Tercih Süt 70 210 17,5
4.Tercih Süt 40 80 10,0
5.Tercih Süt 112 112 28,0
Toplam 306 784 76,5
İlk 5’de değil 94 23,5
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanlar Sivas’ta üretilen sütün beğenilmesi 784 puan olarak ortaya
çıkmıştır. Koyun eti ile aldıkları puan birbirine yakın olduğu gözlenmiştir.
143

4-Sivas’ta Üretilen Yoğurdun Beğenilme Durumu : Ankete katılanlar


Sivas’ta üretilen yoğurdun beğenilmesine ilk sıralarda çok az yer verirken %53,5’i
ilk 5 beğenilen ürün içerisinde yer vermemiştir. (Tablo 3.35)

Tablo 3.35: Sivas'ta Üretilen Yoğurdun Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Ürün Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Yoğurt 17 85 4,3
2.Tercih Yoğurt 40 160 10,0
3.Tercih Yoğurt 46 138 11,5
4.Tercih Yoğurt 69 138 17,3
5.Tercih Yoğurt 42 42 10,5
Toplam 214 563 53,5
İlk 5’de değil 186 46,5
Genel Toplam 400 100,0

Yoğurdun beğenilme puanı 563 puan olarak ortaya çıkmıştır süt ile yoğurt
arasında puan olarak büyük fark gözlenmektedir. Sivas’ta üretilen sütü beğenilme
sırasında ilk 5’de 98 kişi yer vermezken bu sayının. yoğurtta 186 kişiye çıktığı
gözlenmiştir.

5-Sivas’ta Üretilen Balın Beğenilme Durumu : Sivas’ta üretilen bal’a


anketimize katılan kişiler toplam 489 puan vermiştir. Balı ile tanınan kovan sayısı
diğer illere oranla yüksek olan il için bu puanın sığır eti, koyun eti, süt, yoğurt gibi
ürünlerden daha az beğenilmesi dikkat çekici bir durumdur.(Tablo 3.36)
144

Tablo 3.36: Sivas'ta Üretilen Balın Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Ürün Frekans Beğenilme


Sıralamasında Puanı Oranı(%)
İlk 5 Durumu
1.Tercih Bal 30 150 7,5
2.Tercih Bal 31 124 7,8
3.Tercih Bal 28 84 7,0
4.Tercih Bal 34 68 8,5
5.Tercih Bal 63 63 15,8
Toplam 186 489 46,5
İlk 5’de değil 214 53,5
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılan kişilerden %53,5’inin Sivas’ta üretilen bala, beğenilme


derecelemesinde ilk 5’de yer vermediği gözlenmiştir.

6-Sivas’ta Üretilen Alabalığın Beğenilme Durumu Analizi: Sivas’ta üretilen


alabalık, beğenilme durumunda; 175 puan alarak geri planda kalmıştır. 334 kişi
Sivas’ta üretilen alabalığa beğenilme sırasında ilk beş de yer vermemiştir. (Tablo 37)

Tablo 3.37: Sivas'ta Üretilen Alabalığın Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Ürün Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Alabalık 9 45 2,3
2.Tercih Alabalık 10 40 2,5
3.Tercih Alabalık 13 39 3,3
4.Tercih Alabalık 17 34 4,3
5.Tercih Alabalık 17 17 4,3
Toplam 66 175 16,5
İlk 5’de değil 334 83,5
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların %83,5’inin, Sivas’ta üretilen alabalığı beğenme konusunda,


ilk beşe almadığı gözlenmiştir.
145

7-Sivas’ta Üretilen Peynirin Beğenilme Durumu : Sivas’ta üretilen peynir


beğenilme puanı olarak 719 puan almıştır. (Tablo 3.38)

Tablo 3.38: Sivas'ta Üretilen Peynirin Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Ürün Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Peynir 9 45 2,3
2.Tercih Peynir 115 460 28,8
3.Tercih Peynir 36 108 9,0
4.Tercih Peynir 44 88 11,0
5.Tercih Peynir 18 18 4,5
Toplam 222 719 55,5
İlk 5’de değil 178 44,5
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların peynir için, beğendikleri 2. tercihteki ürün olarak 460


puan vermiş olmaları dikkat çekicidir.

8-Sivas’ta Üretilen Tereyağın Beğenilme Durumu Analizi: Tere yağı


beğenilme puanı olarak 554 puan almıştır. Bu puanla peynir ve süt beğenilme
puanlarından daha düşük bir beğenilme puanı aldığı gözlenmiştir. (Tablo 3.39)

Tablo 3.39:Sivas'ta Üretilen Tereyağın Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Ürün Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Tereyağ 16 80 4,0
2.Tercih Tereyağ 38 152 9,5
3.Tercih Tereyağ 33 99 8,3
4.Tercih Tereyağ 97 194 24,3
5.Tercih Tereyağ 29 29 7,3
Toplam 213 554 53,3
İlk 5’de değil 187 46,8
Genel Toplam 400 100,0

Tereyağı üretiminin Sivas’ta yeterince olmamasına rağmen %53,3 oranında


ilk 5’te yer aldığı gözlenmektedir.
146

9-Sivas’ta Üretilen Pastırmanın Beğenilme Durumu : Pastırma 185


beğenilme puanı ile diğer ürünlere göre bayağı düşük bir puan almıştır. 325 kişi
Sivas’ta üretilen pastırmaya ilk 5 ‘de yer vermemiştir. Birazda pastırmanın pahalı
olduğunu düşünürsek bu sonucun çıkmasının doğal olduğunu söyleyebiliriz. (Tablo
40)

Tablo 3.40: Sivas'ta Üretilen Pastırmanın Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Ürün Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Pastırma 3 15 0,8
2.Tercih Pastırma 15 60 3,8
3.Tercih Pastırma 17 51 4,3
4.Tercih Pastırma 19 38 4,8
5.Tercih Pastırma 21 21 5,3
Toplam 75 185 18,8
İlk 5’de değil 325 81,3
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların %81,5’nin Sivas’ta üretilen pastırmaya beğenilme


derecesinde ilk 5’te yer vermediği gözlenmiştir.

10-Sivas’ta Üretilen Sucuğun Beğenilme Durumu Analizi: Sivas’ta


üretilen sucuğun beğenilme puanı 237 puan olarak ortaya çıkmıştır.(Tablo 3.41)

Tablo 3.41: Sivas'ta Üretilen Sucuğun Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında Ürün Puanı
İlk 5 Durumu
1.Tercih Sucuk 7 35 1,8
2.Tercih Sucuk 13 42 3,3
3.Tercih Sucuk 23 69 5,8
4.Tercih Sucuk 30 60 7,5
5.Tercih Sucuk 31 31 7,8
Toplam 104 237 26,0
İlk 5’de değil 296 74,0
Genel Toplam 400 100,0
147

Pastırmadan biraz daha yüksek bir puanda olmasına rağmen düşük bir puan
aldığı gözlenmektedir. Beğenilme derecesinde, İlk 5 içerisinde yer verenlerin sayısı
toplam 104 kişi olarak gözlenmiştir.

11-Sivas’ta Üretilen Çökeliğin Beğenilme Durumu Analizi: Sivas’ta


üretilen çökeliğe, anketimize katılan kişiler 172 puan vermişlerdir. Peynir ile
kıyaslama yaparsak peynire oranla çok düşük bir puan almıştır. (Tablo 3.42)

Tablo 3.42: Sivas'ta Üretilen Çökeleğin Beğenilme Durumunun Dağılımı

Beğenilme Hayvansal Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında İlk Ürün Puanı
5 Durumu
1.Tercih Çökelek 7 35 1,8
2.Tercih Çökelek 7 28 1,8
3.Tercih Çökelek 15 45 3,8
4.Tercih Çökelek 16 32 4,0
5.Tercih Çökelek 32 32 8,0
Toplam 77 172 19,3
İlk 5’de değil 323 80,8
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların %80,8’i çökeliği, beğenme derecelemesinde ilk 5’e


almadığı gözlenmiştir.

12-Sivas’ta Üretilen Diğer Süt Ve Et Ürünlerinin Beğenilme Durumu


Analizi: Sivas’ta üretilen diğer hayvansal ürünler olarak bir seçenek sunduğumuzda,
bu seçeneğe ilk 5 de yer veren ancak 5 kişi olmuştu. Bunlar 3. 4. 5. derecede
beğenilme derecelerini işaretlemiş dolayısıyla bu ürünlerin puanı da 10 puan olarak
en düşük bir puan olarak ortaya çıkmıştır. Diğer ürünler olarak kast edilen sakatat,
kaşar peyniri, kaymak vb.dir. (Tablo 3.43)
148

Tablo 3.43: Sivas'ta Üretilen Diğer Süt Ve Et Ürünlerinin Beğenilme


Durumunun Dağılımı

Beğenilme Diğer Ürünlerin Frekans Beğenilme Oranı(%)


Sıralamasında İlk Beğenilme Puanı
5 Durumu Durumu
1.Tercih Diğer 0 0 0
2.Tercih Diğer 0 0 0
3.Tercih Diğer 2 6 0,50
4.Tercih Diğer 1 2 0,25
5.Tercih Diğer 2 2 0,50
Toplam 10 1,00
İlk 5’de değil 395 99,00
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların, diğer et ve süt ürünleri için beğenilme derecelendirmesinde


çok düşük puan verdiği gözlenmiştir.

Tablo 3.44: Sivas’ta Üretilen Tüm Hayvansal Ürünlerin Beğenilme


Puanlarının Karşılaştırılması

BEĞENİLME HAYVANSAL ANKET ORANI(%)


SIRASI ÜRÜN PUANI
1. Sığır eti 1236 20,7
2. Koyun eti 839 14,1
3. Süt 784 13,1
4. Peynir 719 12,0
5. Yoğurt 563 9,4
6. Tereyağ 554 9,3
7. Bal 489 8,3
8. Sucuk 237 4,1
9. Pastırma 185 3,1
10.. Alabalık 175 2,9
11. Çökelek 172 2,8
12 Diğer 10 0,2
TOPLAM BEĞENİLME PUANI 5963 100

Tablo 3.44 görüldüğü üzere ankete katılan 400 kişinin %52’si “Sivas’ta
üretilen en beğendiğiniz hayvansal ürün hangisidir” sorusunu 1. sırada sığır etini
işaretleyerek göstermiştirler. Sığır eti toplam 5963 puan üzerinden 1236 puan
(%20,7) almıştır. Et ve süt hayvansal ürünlerin temelini teşkil etmektedir.Sivas’ta
149

üretilen et ve süt ürünlerini temelde beğenilirken işlenmiş et ve süt mamüllerinin


yeterice beğenilmediği gözlenmiştir.

3.2.4. Sivas’ta Üretilen Hayvansal ürünleri Hijyenik-Kaliteli-Ekonomik


Güvenilir-Damak Tadına Uygun Bulma Durumu

400 kişiye Sivas’ta üretilen hayvansal ürünleri hijyenik, kaliteli, ekonomik


güvenilir ve damak tadına uygun bulmalarını kendilerine göre 1 den 5’e kadar önem
derecesine tabi tutmaları sorulduğunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki Tablo 45’den 49’a kadar olan tablolarda verilen derecelemeler önem
sırasına göre puanlamaya tabi tutulmuştur. Bu puanlama 1.seçenek 5 ile 2.seçenek 4
ile 3. seçenek 3 ile 4. seçenek 2 ile 5. seçenek 1 ile çarpılarak hesaplanacaktır.
Hesaplama sonucunda Sivas hayvansal ürünlerinin en yüksek puan faktörün Sivas
hayvansal ürünlerini pazarlanmasında etkinliğinin artırmada kullanılabilirliği ortaya
çıkacaktır.

1-Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Hijyenik Bulma Durumu: Ankete


katılanlar Sivas’ta üretilen hayvansal ürünleri hijyenlik bulma konusunda 1644 puan
vermişlerdir. Ankete katılanların %66,5’i Sivas’ta üretilen hayvansal ürünlerini
hijyenik olmada 1. sırada işaretleme yapmıştır. Sivas ürünlerini hijyenik bulmada
böyle yüksek puan dikkate değer bir durumdur. Sağlık için önemli bu ürünlerin
ankete katılanlar tarafından hijyenik bulmadaki bu yüksek puan pazarlama ve satış
stratejilerinde kullanılırsa doğru bir karar verilmiş olunur. (Tablo 3.45)

Tablo 3.45: Sivas'ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Hijyenik Bulma


Durumunun Dağılımı

Hijyenik Bulma Durumu Frekans Hijyenik Oranı(%)


Bulma
Puanı
1.Sırada Hijyenik Bulan sayısı 266 1330 66,5
2.Sırada Hijyenik Bulan sayısı 33 132 8,3
3.Sırada Hijyenik Bulan sayısı 30 90 7,5
4.Sırada Hijyenik Bulan sayısı 21 42 5,3
5.Sırada Hijyenik Bulan sayısı 50 50 12,5
Toplam 400 1644 100,0
150

Hijyenik bulma durumunun maksimum 2000 puan üzerinden 1644 puan


aldığı gözlenmiştir.

2-Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Kaliteli Bulma Durumu: Ankete


katılanlar Sivas’ta üretilen hayvansal ürünlerini kaliteli bulma konusunda tercihleri
puanlamaya gidildiğinde 1300 puan ortaya çıkmıştır.(Tablo 3.46)

Tablo 3.46: Sivas'ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Kaliteli Bulma


Durumunun Dağılımı

Kaliteli Bulma Durumu Frekans Kaiteli Oranı(%)


Bulma
Puanı
1.Sırada Kaliteli Bulan Sayısı 38 190 9,5
2.Sırada Kaliteli Bulan Sayısı 172 688 43,0
3.Sırada Kaliteli Bulan Sayısı 60 180 15,0
4.Sırada Kaliteli Bulan Sayısı 112 224 28,0
5.Sırada Kaliteli Bulan Sayısı 18 18 4,5
Toplam 400 1300 100,0

Ankete katılanlar Sivas’ta üretilen hayvansal ürünleri kaliteli bulma konusunda


2. ve 4. sırada işaretlemelerin yoğun olduğu gözlenmiştir.

3-Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Ekonomik Bulma Durumu:


Ankete katılanlar Ekonomik bulma durumu için 1024 puan vermişlerdir Bu faktöre
verilen puan hijyenik bulma ve kaliteli bulma durumuna göre daha düşük bir
puandır.Bu sonuçta dikkate değer bir durumdur. Demek ki Sivas hayvansal ürünleri
çoğu tüketici tarafından ekonomik bulunmamaktadır.ankete katılanların ancak
%18,3’ü Sivas hayvansal ürünlerini ekonomik bulmada 1. sırada yer verirken
%38,3’ü ise ekonomik bulma faktörüne 5. sırada yer vermiştir.ürünlerin fiyatların
ekonomik olması bu ürünlerin pazarlanmasında ve fiyatlandırılmasında önemli bir
faktördür. Bu durum dikkate alınmalıdır.(Tablo 3.47)
151

Tablo 3.47: Sivas'ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Ekonomik


Bulma Durumunun Dağılımı

Ekonomik Bulma Durumu Frekans Ekonomik Oranı(%)


Bulma
Puanı
1.Sırada Ekonomik Bulan Sayısı 73 365 18,3
2.Sırada Ekonomik Bulan Sayısı 35 140 8,8
3.Sırada Ekonomik Bulan Sayısı 88 264 22,0
4.Sırada Ekonomik Bulan Sayısı 51 102 12,8
5.Sırada Ekonomik Bulan Sayısı 153 153 38,3
Toplam 400 1024 100,0

Ankete katılanların %38’inin Sivas’ta üretilen hayvansal ürünleri ekonomik


bulmadıkları gözlenmiştir.

4-Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Güvenilir Bulma Durumu: Ankete


katılanlar ürünleri güvenilir bulmada 1133 puan vermişlerdir. Ekonomik buma puanı
ile yakın bir puan olduğu gözlenmiştir. Sivas’ta Üretilen hayvansal ürünleri güvenilir
bulma özelliğini ankete katılanlar genelde hijyenik olarak anlamaktadırlar aslında
burada kast edilen imalatçısının malın arkasında durması, bozuk çıktığında
değiştirmesi, kendine göre bir prestiji olması şeklinde düşünülmelidir. Ankete
katılanlara değerleme sırasında bu konuda aydınlatıcı bilgi verilmiştir. (Tablo 3.48)

Tablo 3.48: Sivas'ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Güvenilir Bulma


Durumunun Dağılımı

Güvenilir Oranı(%)
Güvenilir Bulma Durumu Frekans Bulma
Puanı
1.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 14 70 3,5
2.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 130 520 32,5
3.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 72 216 18,0
4.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 143 286 35,8
5.Sırada Güvenilir Bulan Sayısı 41 41 10,3
Toplam 400 1133 100,0

Ankete katılanların güvenilir bulma konusunda toplam 1133 puan verdiği


gözlenmiştir.
152

5-Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Damak Tadına Uygun Bulma


Durumu: Ankete katılanlar 899 puanla en düşük derecelemeyi damak tadına uygun
bulmaya vermişlerdir.Damak tadına uygun bulma oranı diğer faktörlere göre düşük
bir işaretlemeye sahiptir. (Tablo 49)

Tablo 3.49: Sivas'ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Damak Tadına Uygun


Bulma Durumunun Dağılımı

Oranı(%)
Damak Tadı Durumu Frekans
1.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 9 2,3
2.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 30 7,5
3.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 150 37,5
4.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 73 18,3
5.Sırada Damak Tadına Uygun Bulan Sayısı 138 34,5
Toplam 400 100,0

.Sivas^ta üretilen hayvansal ürünler, damak tadına uygun bulmada 1. sırada


tercih edenlerin %2.3. gibi düşük bir yüzdeye sahip olduğu gözlenmiştir

Tablo 3.50: Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Hijyenik-Kaliteli-Güvenilir-


Ekonomik-Damak Tadına Uygun Bulma Faktörlerinin Puanlarının
Sıralanması

FAKTÖR ANKET ORANI(%)


DEĞERLEME FAKTÖR PUANI
SIRASI
1. Hijyenik Bulma Puanı 1644 27,7
2. Kaliteli Bulma Puanı 1300 21,5
3. Güvenilir Bulma Puanı 1133 18,7
4. Ekonomik Bulma Puanı 1024 16,9
5. Damak Tadına Uygun Bulma Puanı 899 14,9
Toplam Puan 6000 100

Ankete katılan 400 kişi Sivas hayvansal ürünlerini hijyenik bulmaya


maksimum 2000 puan üzerinden 1674 puan alırken en düşük puanı damak tadına
uygun bulma faktörü almıştır. Günümüzde hayvansal ürünlerin hijyenik olması
sağlık için çok önemlidir. Ankete katılan kişilerin Sivas’ta üretilen hayvansal
ürünlerini hijyenik bulmaları Sivas’ın hayvansal ürünleri için sevindirici bir
153

durumdur. Bu artıyı Sivas hayvansal ürünlerinin pazarlamasında kullanmak çok


doğru bir yaklaşım olacağı, sonucunu çıkarabiliriz.

3.2.5. Sivas’ta Üretilen Hayvansal Ürünleri Kolay Bulabilme Durumu

Ankete katılan kişilere “Sivas’ta üretilen hayvansal ürünleri kolay bulabiliyor


musunuz” konusunda kolay bulabildiğiniz ilk 5 ürünü işaretleyiniz dediğimizde
aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır. Burada da yukarıdaki analizlerde olduğu gibi
puanlamaya gidilmiştir.

1-Sığır Etinin, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Sığır eti kolay


bulunabilmede 1287 puan alırken 81 kişi sığır eti için işaretlemede bulunmamıştır.
Ankete katılanların %66,8’i sığır etini istedikleri zaman kolayca bulabildiklerini
göstermişlerdir. (Tablo 51)

Tablo 3.51: Sivas'ta İstenilen Sığır Etini Kolay Bulabilme


Durumunun Dağılımı

Kolay Bulabilme Frekans Kolay Oranı(%)


Durumu Bulabilme
Puanı
1.Sırada Sığır Etini
213 1065 53,3
Kolay Bulma Durumu
2.Sırada Sığır Etini
23 92 5,8
Kolay Bulma Durumu
3.Sırada Sığır Etini
10 30 2,5
Kolay Bulma Durumu
4.Sırada Sığır Etini
27 54 6,8
Kolay Bulma Durumu
5.Sırada Sığır Etini
46 46 11,5
Kolay Bulma Durumu
Toplam 319 1287 79,8
İlk 5’de değil 81 20,3
Genel Toplam 400 100,0
154

Sığır eti daha önceki beğenilme analizde Sivas’ın en beğenilen hayvansal


ürünü olarak çıkmıştır. Burada da istenildiğinde kolayca bulunabilen ürünü olarak
karşımıza çıkmıştır. Sivas ilinde çarşı haricinde mahalle aralarında da kasapların
bulunması yukarıdaki işaretlenmenin doğruluğunu niteleyen niteliktedir. Fakat şunu
da belirtmekte fayda olacaktır. Her geçen gün Sivas’taki mahalle kasaplarının sayısı
azalmaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden biri yerel ve ulusal marketlerin et
reyonlarının hijyenik ve daha uygun şartlarda piyasaya et ve et ürünlerini sunmasıdır.

2-Koyun Etinin, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Koyun etinin


istenildiği zaman kolay bulunabilirliliği 736 puan olarak hesaplanmıştır .Sığır etine
göre puanın çok düşük seviyede kaldığı gözlenmiştir. (Tablo 3.52)

Tablo 3.52: Sivas'ta İstenilen Koyun Etinin, Kolay Bulunabilme


Durumunun Dağılımı

Kolay Bulabilme Durumu Frekans Kolay Oranı(%)


Bulabilme
Puanı
1.Sırada Koyun Etini
16 80 4,0
Kolay Bulma Durumu
2.Sırada Koyun Etini
56 224 14,0
Kolay Bulma Durumu
3.Sırada Koyun Etini
122 366 30,5
Kolay Bulma Durumu
4.Sırada Koyun Etini
28 56 7,0
Kolay Bulma Durumu
5.Sırada Koyun Etini
10 10 2,5
Kolay Bulma Durumu
Toplam 232 736 58,0
İlk 5’de değil 168 42,0
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların koyun etini kolay bulabilme konusunda 2.ve 3.sırada


işaretlemelerin fazla olduğu gözlenmiştir.
155

3-İstenilen Sütün, Kolay Bulunabilme Durumu: İstenilen sütün kolay


bulunabilirliği ankete katılanlardan 850 puan almıştır. Bu puanla koyun etinden daha
fazla bir puana ulaştığı gözlenmiştir. (Tablo 3.53)

Tablo 3.53: Sivas'ta İstenilen Sütün, Kolay Bulabilme Durumunun


Dağılımı

Kolay Bulabilme Frekans Kolay Oranı(%)


Durumu Bulabilme
Puanı
1.Sırada Süt Kolay
55 275 13,8
Bulma Durumu
2.Sırada Süt Kolay
42 168 10,5
Bulma Durumu
3.Sırada Süt Kolay
78 234 19,5
Bulma Durumu
4.Sırada Süt Kolay
57 114 14,3
Bulma Durumu
5.Sırada Süt Kolay
89 59 22,3
Bulma Durumu
Toplam 321 850 80,3
İlk 5’de değil 79 19,8
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların istedikleri sütü istedikleri zaman kolayca bulmadıkları


gözlenmiştir.

4-Yoğurdun, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Yoğurt kolay


bulunabilirlik olarak 557 puan almıştır. Bu puan Sivas’ta pazarlanan yoğurtların
pazarlama ağlarının yeterli olmadığını göstermektedir. Sivas’ta fabrikasyon yoğurt
üreten iki firma olduğundan bahsetmiştik bu firmalar pazarlama ağlarını
genişletirlerse bu puan daha yüksek seviyeye ulaşacaktır. (Tablo 3.54)
156

Tablo 3.54: Sivas'ta İstenilen Yoğurdu, Kolay Bulabilme Durumunun


Dağılımı

Kolay Bulabilme Frekans Kolay Oranı(%)


Durumu Bulabilme
Puanı
1.Sırada Yoğurt Kolay
22 110 5,5
Bulma Durumu
2.Sırada Yoğurt Kolay
37 148 9,3
Bulma Durumu
3.Sırada Yoğurt Kolay
43 129 10,8
Bulma Durumu
4.Sırada Yoğurt Kolay
63 126 15,8
Bulma Durumu
5.Sırada Yoğurt Kolay
44 44 11,0
Bulma Durumu
Toplam 209 557 52,3
İlk 5’de değil 191 47,8
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların yaklaşık yarısının istedikleri yoğurdu bulmakta zorluk


çektikleri , diğer yarısının ise zorluk çekmediği gözlenmiştir.

5-İstenilen Balın, Kolay Bulunabilme Durumu: Bal kolay bulunabilirlik


bakımından ancak 484 puan almıştır. Bal üretiminin bu kadar yüksek seviyede
üretildiği bir ilde bu kadar düşük puan dikkate değerdir. (Tablo 3.55)

Tablo 3.55: Sivas'ta İstenilen Balı Kolay Bulabilme Durumunun Dağılımı

Kolay Bulabilme Durumu Frekans Kolay Oranı(%)


Bulabilme
Puanı
1.Sırada Bal Kolay Bulma Durumu 42 210 10,5
2.Sırada Bal Kolay Bulma Durumu 18 72 4,5
3.Sırada Bal Kolay Bulma Durumu 28 84 7,0
4.Sırada Bal Kolay Bulma Durumu 30 60 7,5
5.Sırada Bal Kolay Bulma Durumu 58 58 14,5
Toplam 176 484 44,0
İlk 5’de değil 224 56,0
Genel Toplam 400 100,0
157

Sivas’ta üretilen balın kolay bulunabilirlik konusunda yetersiz kaldığı


gözlenmiştir.

6-Alabalığın, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Alabalık puan


olarak 129 puan almıştır çok düşük bir puan alan alabalığı ankete katılanların
%89,3’ü istedikleri zaman bulamadıklarını belirtmişlerdir. Sivas’ta alabalık üreten
çiftliklerin artmasına rağmen bu düşük puan dikkate alınırsa alabalık pazarındaki
büyük açıklık kapatılması için pazar ağları oluşturmak gerekliliği açıkça ortadadır.
Sivas merkezinde alabalık üreten çiftlik sayısı yeterli değildir. Zara ve Gürün
ilçesinde alabalık üretme çiftliklerinin olduğunu söylemiştik. Bu çiftliklerden Sivas
merkeze balık getirip satan üreticiler mevcuttur. Fakat satış yerlerinin azlığı, Sivas
halkının balığa karşı bir tüketim kültürünün oluşmaması balık satış noktalarının
çoğalmasını engellemektedir. Zamanla Sivas halkında da alabalığa karşı bir tüketim
meyli olacaktık, ancak bu üreticilerin reklam ve satış noktalarını artırıcı faaliyetleri
hız vermeleri gerekir. (Tablo 3.56)

Tablo 3.56: Sivas'ta İstenilen Alabalığı Kolay Bulabilme


Durumunun Dağılımı
Kolay Bulabilme Durumu Frekans Kolay Oranı(%)
Bulabilme
Puanı
1.Sırada Alabalık Kolay
8 40 2,0
Bulma Durumu
2.Sırada Alabalık Kolay
7 28 1,8
Bulma Durumu
3.Sırada Alabalık Kolay
15 45 3,8
Bulma Durumu
4.Sırada Alabalık Kolay
3 6 ,8
Bulma Durumu
5.Sırada Alabalık Kolay
10 10 2,5
Bulma Durumu
Toplam 43 129 10,8
İlk 5’de değil 357 89,3
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların Sivas’ta üretilen ve pazarlanan alabalığı istedikleri zaman


bulamadıkları gözlenmiştir.
158

7-Peynirin, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Peynir istenildiği


zaman kolay bulunabilirlikte 838 puan almıştır. Bu puanla sütün aldığı puana eş
durumda olduğu gözlenmektedir. Ankete katılan 141 kişi peynirin kolay
bulunabilirliği konusunda işaretleme yapmamıştır.(Tablo 3.57)

Tablo 3.57: Sivas'ta İstenilen Peyniri, Kolay Bulabilme Durumunun


Dağılımı

Kolay Bulabilme Durumu Frekans Kolay Oranı(%)


Bulabilme
Puanı
1.Sırada Peynir Kolay
15 75 3,75
Bulma Durumu
2.Sırada Peynir Kolay
138 552 34,50
Bulma Durumu
3.Sırada Peynir Kolay
27 81 6,75
Bulma Durumu
4.Sırada Peynir Kolay
51 102 12,75
Bulma Durumu
5.Sırada Peynir Kolay
28 28 7,00
Bulma Durumu
Toplam 259 838 64,75
İlk 5’de değil 141 35,25
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanlar tarafından Sivas’ta üretilen peynirin %64,75 oranında


istenildiğinde bulunabildiği gözlenmiştir.

8-Tereyağının, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Tereyağı kolay


bulunabilirlik bakımından 555 puan almıştır. Bu puanla süt ürünleri içerisinde düşük
bir puan alan ürün olmuştur. Ankete katılan 400 kişiden 177’si Sivas’ta üretilen
tereyağı istedikleri zaman bulamadıklarını belirtmişler. Kolay bulabildikleri ilk 5
ürün içerisinde yer vermemişlerdir. (Tablo 3.58)
159

Tablo 3.58: Sivas'ta İstenilen Tereyağını, Kolay Bulabilme


Durumunun Dağılımı

Kolay Bulabilme Frekans Kolay Oranı(%)


Durumu Bulabilme
Puanı
1.Sırada Tereyağı Kolay
10 50 2,5
Bulma Durumu
2.Sırada Tereyağı Kolay
42 168 10,5
Bulma Durumu
3.Sırada Tereyağı Kolay
38 114 9,5
Bulma Durumu
4.Sırada Tereyağı Kolay
90 180 22,5
Bulma Durumu
5.Sırada Tereyağı Kolay
43 43 10,8
Bulma Durumu
Toplam 223 555 55,8
İlk 5’de değil 177 44,3
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların yarıya yakın kısmının tereyağını istediklerinde kolay


bulabildikleri gözlenmiştir.

9-Pastırmanın, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu:Pastırma bu


analiz 2000 puan üzerinden ancak 132 puan almıştır. (Tablo 3.59)

Tablo 3.59: Sivas'ta İstenilen Pastırmayı, Kolay Bulabilme Durumunun


Dağılımı
Kolay Bulabilme
Genel
Durumu
Toplam Frekans 400 Kolay Oranı(%
100,0
Bulabilme )
Puanı
1.Sırada Pastırma Kolay
4 20 1,0
Bulma Durumu
2.Sırada Pastırma Kolay
9 36 2,3
Bulma Durumu
3.Sırada Pastırma Kolay
10 30 2,5
Bulma Durumu
4.Sırada Pastırma Kolay
16 32 4,0
Bulma Durumu
5.Sırada Pastırma Kolay
14 14 3,5
Bulma Durumu
Toplam 53 132 13,3
İlk 5’de değil 347 86,8
160

Pastırmanın fiyatının genelde yüksek olması bu ürünün pazarlama ağını


daraltmaktadır. Ankete katılanların %86,8’nin istedikleri pastırmayı Sivas’ta kolay
bulmadıkları gözlenmiştir.

10-Sucuğun, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Sucuk kolay


bulunabilirlik bakımından 219 puan almıştır Sivas’ta sucuk üreten firmaların 6 dan
fazla olmasına rağmen Sivas pazarında yeterince yer alamadıkları ve ankete
katılanların isteklerine cevap verecek kalitede sucuk üretmediklerini
gözlenmektedir.(Tablo 3.60)

Tablo 3.60: Sivas'ta İstenilen Sucuğu Kolay Bulabilme Durumu

Kolay Bulabilme Durumu Frekans Kolay Oranı(%)


Bulabilme
Puanı
1.Sırada Sucuk Kolay
7 35 1,8
Bulma Durumu
2.Sırada Sucuk Kolay
14 56 3,5
Bulma Durumu
3.Sırada Sucuk Kolay
14 42 3,5
Bulma Durumu
4.Sırada Sucuk Kolay
25 50 6,3
Bulma Durumu
5.Sırada Sucuk Kolay
36 36 9,0
Bulma Durumu
Toplam 96 219 24,0
İlk 5’de değil 304 76,0
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların istedikleri sucuğu Sivas’ta kolay bulamadıkları


gözlenmiştir.

11-Çökeliğin, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme Durumu: Ankete


katılanlar, Sivas’ta üretilen çökeleğin istenildiği zaman kolay bulunabildiğine 184
puan vermiştir Bu puanla çökelek süt ürünleri içerisinde en az puan alan ürünlerden
birisi olmuştur. (Tablo 3.61)
161

Tablo 3.61: Sivas'ta İstenilen Çökeliği Kolay Bulabilme Durumunun


Dağılımı

Kolay Bulabilme Durumu Frekans Kolay Oranı(%)


Bulabilme
Puanı
1.Sırada Çökelek Kolay
8 40 2,0
Bulma Durumu
2.Sırada Çökelek Kolay
16 64 4,0
Bulma Durumu
3.Sırada Çökelek Kolay
12 36 3,0
Bulma Durumu
4.Sırada Çökelek Kolay
12 24 3,0
Bulma Durumu
5.Sırada Çökelek Kolay
20 20 5,0
Bulma Durumu
Toplam 68 184 17,0
İlk 5’de değil 332 83,0
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanları istedikleri çökeliği Sivas’ta kolay bulamadıkları


gözlenmiştir.

12-Diğer et ve Süt ürünlerinin, İstenildiğinde Kolay Bulunabilme


Durumu: Ankete katılanlar Sivas’ta üretilen diğer hayvansal ürünlerin kolay
bulunabilirliğine %99,5’i ilk 5‘de yer vermemiştir. (Tablo 3.62)

Tablo 3.62: Sivas'ta İstenilen Diğer Hayvansal Ürünlerin


Kolay Bulunabilme Durumunun Dağılımı

Kolay Bulabilme Frekans Kolay Oranı(%)


Durumu Bulabilme
Puanı
1.Sırada Diğer Ürünler 0
2.Sırada Diğer Ürünler 0
3.Sırada Diğer Ürünler 0
4.Sırada Diğer Ürünler 1 2 0,25
5.Sırada Diğer Ürünler 1 1 0,25
Toplam 2 3 0,50
İlk 5’de değil 398 99,50
Genel Toplam 400 100
162

Ankete katılanların, diğer süt ve et ürünlerini Sivas’ta kolay bulamadıklarını


gözlenmiştir.

Tablo 3.63: Sivas’ta Üretilen Tüm Hayvansal Ürünlerin İstenildiğinde


Kolay Bulunabilme Puanlarının Karşılaştırılması

İSTENİLDİĞİNDE HAYVANSAL ANKET ORANI(%)


KOLAY ÜRÜN PUANI
BULUNMA
SIRASI
1. Sığır eti 1287 21,5
2. Süt 850 14,3
3. Peynir 838 14,1
4. Koyun eti 736 12,3
5. Yoğurt 557 9,1
6. Tereyağ 555 9,0
7. Bal 484 8,1
8. Sucuk 219 4,0
9. Çökelek 184 3,1
10. Pastırma 132 2,0
11. Alabalık 129 2,0
12 Diğer 3 0,,5
İstenildiğinde Kolay Bulunabilme 5974 100
Toplam Puanı

Ankete katılanlara “Sivas’ta üretilen Hayvansal ürünlerden istediğiniz hangi


ürünleri kolay bulabiliyorsunuz” sorusuna ankete katılanların %53,3’ü 1. sırada sığır
eti olarak işaretleme yapmıştır.Sığır eti maksimum 2000 puan üzerinden 1287 puan
almıştır. Tüm ürünleri içerisindeki kolay bulunabilme oranı ise %21,5 olarak
gözlenmiştir. Sığır etini, süt ve peynirin kolay bulunabilirlik puanları takip etmiştir.
Koyun etinin beğenilme puanı 839 olarak tespit edilmişti, kolay bulunabilirlik puanı
ise 736 olarak çıkmıştır. Beğenilme puanlama sırasında sığır etinin ardından ikinci
sırada iken kolay bulunabilirlik puan sıralamasında dördüncü sıraya düştüğü
gözlenmiştir.(Tablo 3.63)
163

3.2.6: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarına Ait Değerleme

Sivas’ta il merkezinde süt ve süt mamulleri üretimde bulunan iki mevcut


fabrikadan bahsetmiştik, bunlardan birisi Ulaş Süt fabrikası diğeri Tuğba Süt
fabrikasıdır. Bu fabrikaların ürettikleri yoğurtların ambalajlarının üzerinde fabrika
adını niteleyen marka bulunmaktadır. Ulaş Süt fabrikası tarafından üretilen yoğurtun
üzerinde “Ulaş Yoğurt” markası yazarken Tuğba Süt fabrikası tarafından üretilen
yoğurtun ambalajı üzerinde “Tuğba Yoğurt” markası bulunmaktadır. Bu fabrikada
üretilen yoğurt üzerine yapılan anket sonuçları ve analizleri aşağıdaki tablolarda
verilmiştir.

Ulaş ve Tuğba Süt fabrikalarında üretilen ve Sivas pazarında satışa sunulan


yoğurtlar için ankete katılanlara satın alma sebeplerini kaliteli bulunmaları, hijyenik
bulmaları, istenildiğinde kolay bulmaları, ekonomik bulmaları, yerli üretime destek
vermek için, alternatifsizlikten aldıkları ve tercih etmedikleri şeklinde soru
sorulmuştur.. bu soruyu kendileri için önem derecesine göre 1 den 5’e kadar
sıralamaları istenmiştir..bu sıralama sonucunda aşağıdaki tablolar ortaya çıkmıştır.
Burada da puanlamaya gidilmiştir.Puanlamanın sonuçlarına göre yorum yapılmıştır.

1-Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Kaliteli Bulma Durumu:


Ankete katılan 400 kişiden 178’i Sivas’ta üretilen yoğurtları, birinci sırada kaliteli
bulduklarını belirtmişlerdir. Yine katılanlardan 100 kişi ise yoğurtlara kalite
bakımından ilk 5 faktör içerisinde işaretleme yapmamışlardır. Sivas,’ta üretilen
yoğurtlar kaliteli bulundukları için tercih edilme konusunda 1156 puan almıştır.
Maksimum 2000 puan üzerinden kaliteli bulma faktörünün 1156 puan alması Ulaş ve
Tuğba yoğurtları için olumlu bir durum olarak gözlenmiştir. (Tablo 3.64)
164

Tablo 3.64: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Kaliteli Bulma


Durumunun Dağılımı

Kaliteli Bulma Durumu Frekans Kaliteli Oranı(%)


Bulma
Puanı
1.Sırada Kaliteli Bulma 178 890 44,5
1.Sırada Kaliteli Bulma 28 112 7,0
3.Sırada Kaliteli Bulma 16 48 4,0
4.Sırada Kaliteli Bulma 28 56 7,0
5.Sırada Kaliteli Bulma 50 50 12,5
Toplam 300 1156 75,0
İlk 5’de değil 100 25,0
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların yarıya yakını Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları için kaliteli
bulma konusunda birinci sırada işaretleme yapmışlardır.

2-Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Hijyenik Bulma


Durumu:Ankete katılan 400 kişiden %16,4’ünün Sivas’ta üretilen yoğurtları birinci
sırada hijyenik buldukları gözlenmiştir. Hijyenik bulma konusunda ilk 5 işaretleme
içerisinde yer vermeyenlerin oranı ise%25,3’tür. (Tablo 3.65)

Tablo 3.65: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarının Hijyenik


Olduklarına İnanma Durumunun Dağılımı

Hijyenik Bulma Durumu Frekans Hijyenik Oranı(%)


Bulma
Puanı
1.Sırada Hijyenik Bulma 49 245 12,3
2.Sırada Hijyenik Bulma 65 260 16,3
3.Sırada Hijyenik Bulma 39 117 9,8
4.Sırada Hijyenik Bulma 113 226 28,3
5.Sırada Hijyenik Bulma 33 33 8,3
Toplam 299 881 74,8
İlk 5’de değil 101 25,3
Genel Toplam 400 100,0
165

Hijyenik bulma konusunda ortaya çıkan puan 881’dir. Bu puan kaliteli bulma
puanına oranla gayet düşük bir puandır. Hijyenik bulma konusunda çoğunlukla 4.
sırada işaretlenme yapıldığı gözlenmiştir. Yine burada da 101 kişinin hijyenik bulma
konusunda hiçbir işaretleme yapmadığı gözlenmiştir.

3-Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını İstedikleri Zaman Kolay


Bulma Durumu: Ankete katılan kişiler kolay bulunma konusunda ağırlıkla %35,5
oranla 2. sırada işaretleme yapmışlardır. Burada bu faktör için ise 1020 puan ortaya
çıkmıştır hijyenik bulmaya oranla yüksek bir puandır.(Tablo 3.66)

Tablo 3.66: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Kolay


Bulabilme Bulma Durumunun Dağılımı

Kolay Bulma Durumu Frekans Kolay Oranı(%)


Bulma
Puanı
1.Sırada Kolay Bulma 21 110 5,3
2.Sırada Kolay Bulma 142 568 35,5
3.Sırada Kolay Bulma 64 192 16,0
4.Sırada Kolay Bulma 64 128 16,0
5.Sırada Kolay Bulma 11 22 2,8
Toplam 302 1020 75,5
İlk 5’de değil 98 24,5
Genel Toplam 400 100,0

Anket katılanların tarafından Ulaş Ve Tuğba marka yoğurtları istedikleri


zaman bulabilmeleri konusunda 2000 puan üzerinden 1020 puan aldığı gözlenmiştir.

4-Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Ekonomik Bulma


Durumu : Sivas piyasasında satılan Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları ekonomik
bulma konusunda %31,5 çoğunlukla 5. sırada işaretlenme yapılmıştır. Dolayısı ile
ekonomik bulmanın puanı da 722 olarak düşük bir puan oluşturmuştur. Buradan
yoğurt satış fiyatlarının diğer markalara göre yüksek bulanların çoğunlukta olduğunu
söyleyebiliriz.(Tablo 3.67)
166

Tablo 3.67: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Ekonomik


Bulma Durumunun Dağılımı

Ekonomik Bulma Frekans Ekonomik Oranı(%)


Durumu Bulma
Puanı
1.Sırada Kolay Bulma 41 205 10,3
2.Sırada Kolay Bulma 42 168 10,5
3.Sırada Kolay Bulma 32 96 8,0
4.Sırada Kolay Bulma 64 128 16,0
5.Sırada Kolay Bulma 125 125 31,3
Toplam 304 722 76,0
İlk 5’de değil 96 24,0
Genel Toplam 400 100,0

Ankete katılanların çoğunluğu Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları ekonomik


bulma konusunda ilk sıralarda işaretleme yapmadıkları gözlenmiştir

5-Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Yerli üretime katkı


olması için Tercih Etme Durumu: Yerli üretime destek için bu marka yoğurtları
tercih etme konusunda anket sonuçlarına bakıldığında %37,3 oranında 3. sırada yer
verildiği görülmektedir.bu faktörde alınan puan ise 755 puan olarak ortaya
çıkmıştır.(Tablo 3.68)

Tablo 3.68: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Yerli Üretime


Destek Vermek İçin Tercih Etme Durumunun Dağılımı
Yerli Üretime Destek Durumu Frekans Yerli üretime. Oranı(%)
Katkı İçin
Tercih Puanı
1.Sırada Yerli Üretime Destek 15 75 3,8
2.Sırada Yerli Üretime Destek 28 112 7,0
3.Sırada Yerli Üretime Destek 149 447 37,3
4.Sırada Yerli Üretime Destek 30 60 7,5
5.Sırada Yerli Üretime Destek 61 61 15,3
Toplam 283 755 70,8
İlk 5’de Değil 117 29,3
Genel Toplam 400 100,0
167

Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları yerli üretime destek için alanların, 1.sırada
işaretleme sayınının ancak %3,8 oranında olduğu gözlenmiştir.

6-Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Alternatifsizlikten


Alma Durumunun Dağılımı : Pınar, Ülker Danone, Sütaş gibi ulusal
markalar, çoğunlukla, Sivas’taki büyük yerel ve ulusal marketlerde satışa
sunulurken, Ulaş ve Tuğba marka yoğurtlar bu marketlerin yanında irili ufaklı diğer
marketlerde de satılmaktadır. Tüketiciler bu nedenle diğer marka yoğurdu almak için
büyük marketlere gitmektense evine yakın bir bakkaldan bulabildiği yerli üretim ulaş
ve Tuğba marka yoğurtları alabilmektedirler.(Tablo 3.69)

Tablo 3.69: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını


Alternatifsizlikten Alma Durumunun Dağılımı

Alternatifinin Olmaması Frekans Alternatif Oranı(%)


Durumu olmadığından
Tercih Puan
1.Sırada Alternatif Yok 2 10 ,5
2.Sırada Alternatif Yok 3 12 ,8
3.Sırada Alternatif Yok 5 15 1,3
4.Sırada Alternatif Yok 7 28 1,8
5.Sırada Alternatif Yok 27 27 6,8
Toplam 45 92 11,3
Ilk 5’te Değil 355 88,8
Genel Toplam 400 100,0

Alternatifsizlikten dolayı satın alınma konusunda ise işaretleme ancak %11,3


oranında yapıldığını bununda ancak%0.5 oranında ilk sırada işaretlemeye yer
verildiği gözlenmiş olup bu faktörün puanı 92 olarak çıkmıştır. Ulaş ve Tuğba marka
yoğurtları alternatif olmadığı için tercih edenlerin çok az sayıda olduğu gözlenmiştir

7 Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Tercih Etmeme Durumu:


Ankete katılan 400 kişiden 91 kişisi yani %22,8’i Sivas’ta üretilen Ulaş ve Tuğba
marka yoğurtlarını tercih etmediklerini belirtmişlerdir. Bu dikkate değer bir
durumdur alabiliyorlar,. Fabrikaların bunu dikkate olarak kendilerini yenilemeleri
yerinde olacaktır. (Tablo 70)
168

Tablo 3.70: Sivas'ta Üretilen Tuğba Ve Ulaş Yoğurtlarını Tercih


Etmeme Durumu

Tercih Etme Durumu Frekans Oranı(%)

Tercih Etmiyorum Sayısı 91 22,8


Ilk 5’te Değil 309 77,3
Genel Toplam 400 100,0

Ulaş ve Tuğba marka yoğurtları hiç tercih etmeyenlerin oranı dikkate değer
bir oran (%22,8) olarak gözlenmiştir.

Tablo 3.71: Sivas’ta Üretilen Ulaş ve Tuğba Marka Yoğurtlarının


Kaliteli Bulunmaları, Hijyenik Bulmaları, İstenildiğinde
Kolay Bulmaları, Ekonomik Bulmaları, Yerli Üretime Destek
Vermek İçin, Alternatifsizlikten Aldıkları Puanlarının
Karşılaştırılması

TERCİH TERCİH ANKET ORANI(%)


FAKTÖRÜ FAKTÖRÜ PUANI
SIRASI
1. Kaliteli Bulma 1156 23,6
2. Kolay Bulma 1020 20,8
3. Hijyenik Bulma 881 18,1
4. Yerli Üretime Destek 755 15,4
5 Ekonomik Bulma 722 14,8
6 Alternatifsizlikten 355 7,3
Toplam Puan 4889 100

Ankete katılanlar Ulaş ve Tuğba marka yoğurtlarını tercih etme yönünde


1.sırada 2000 puan üzerinden kaliteli bulmaya vermişlerdir. İkinci sırada ise 1020
puanla bu yoğurtların kolay bulunabilirliğinin tercih sebebi olduğu gözlenmiştir
.Ankete katılan 400 kişiden 178 kişi (%44,5) Ulaş ve Tuğba yoğurtlarını 1. sırada
kaliteli buldukları belirtmişlerdir.Ayrıca kaliteli bulma faktörü puanı, toplam puanın
%23,6’sını oluşturmuştur.(Tablo 3.71)
169

SONUÇ

Dünyada, tüm gelişmelerin yanında hayvansal ürünlerin üretim ve


pazarlamasında da büyük gelişmeler olmuştur. Daha önceleri bakkalda, pazarda ne
tür hayvansal ürün varsa onu satın alan tüketiciler, günümüzde hayvansal ürünlerde
de diğer ürünlerde olduğu gibi markaya ve kaliteye önem verir hale gelmişlerdir.
Üretim kapasitesini ve kalitesini artıran hayvansal gıda üreticisi firmalar pazarlama
ağlarını genişletmiş, marka imajı yaratmak için devamlı rekabet içerisindedirler.

Sivas ilinde 15 yıl öncesine kadar hiçbir ulusal ve büyük yerel market yoktu.
Et satışı reyonuna sahip yerel market dahi mevcut değildi. Günümüzde ise yapılan
araştırmaya göre ulusal ve büyük yerel marketler bu marketler kırmızı et ve beyaz et
satışında ilin toplam et satışının %50’sine sahip olduğu gözlenmiştir. Kredi kartı
kullanımı, kredi kartına vadeli satışlar, tüketicilerin her şeyi bir yerden yorulmadan
almak istemeleri, kırmızı et satışında yerel ve ulusal marketlerin cazibesini daha da
artırmıştır.

Dini bayramlarımızdan olan kurban bayramında ülkemizde ve ilimizde bir


çok büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesilmektedir. Devlet yetkilileri genelde erkek
hayvan kesimi üzerinde durmaktadırlar. Vatandaşlardan erkek hayvan kesmelerini
istemektedirler. Bunun sebebi ülkedeki damızlık hayvan sayısını eksiltmemek
içindir. Sivas’ta ankete katılan tüketicilere kurban bayramında hangi cins hayvan
kestikleri sorulduğunda %28,8’i erkek sığır, %14,3 dişi düve, %26,8’i inek, %21,3
erkek koyun, %5,3 dişi koyun, %3,8’i ise kesmediğini belirtmiştir. Yetkililerin
uyarılarına rağmen anket sonucunda da görüldüğü gibi kurban bayramlarımızda bir
çok damızlık olacak dişi hayvan kesimi yapılmaktadır. Yapılan araştırmaya göre bu
rakam büyük baş hayvanlarda %14,3(Düve)+%26,8(İnek)=%41.1 oranına ulaşmıştır.
Bu oran küçümsenemeyecek ölçüde büyük bir sayıya tekabül etmektedir. Dolayısı ile
bu durum; Sivas’ta ileriki günlerde, damızlık hayvan sayısı gün geçtikce artacağına
daha da azalacağını işaret etmektedir.
170

Sivas’ta son yıllarda tavuk döner işletmecilerinin çoğalması tavuk eti


tüketimini ilde daha da artırmıştır. Bu gün il merkezinde yaklaşık 50 civarında tavuk
döneri yapıp satan işletme mevcuttur. Fiyatının et dönerine nazaran daha uygun
olması tüketiciler tarafından başlıca tercih sebeplerindendir. Tüketicilere Tavuk etini
nereden aldıkları sorulduğunda işletmelerin ulusal market, yerel market veya yalnız
tavuk eti satan yer olmasının pek önem arz etmediği gözlenmiştir.

Sivas ilinde ailelerin aylık süt tüketimi yapılan araştırmaya göre ortalama 7 kg
civarındadır. Sivas’taki ailelerin %62‘si fabrikasyon sütü tercih ederken yine bu
oranın %33‘ünü kutu ambalajlı pastörize süt %29’nu ise poşet içerisinde satılan
pastörize süt oluşturmaktadır. Geriye kalan %38’lik kısmını ise açık olarak satılan
sütler oluşturmaktadır. Açık olarak tüketilen sütlerin hijyenik durumlarının iyi
koşullarda olmamasından dolayı gün geçtikce ilde bilinçlenen tüketiciler tarafından
tercihi azalmaktadır. Ayrıca pastörize süt firmalarının arsındaki rekabet pastörize süt
tüketimini ilde daha fazla tüketilir duruma getirmiştir. Pastörize süt tüketiminde
ankete katılın tüketicilerimizin %21 Pınar, %7,3’ü Mis, %26,3 ‘ü Ülker İçim, %17,8
‘i Dimes, marka sütlerinin tercih ederken %9,3 Diğer marka %9,3 ise marka fark
etmez % 9’u ise almıyorum şeklinde cevap vermiştir. Poşet süt tüketimine ise ilde
üretim yapan Ulaş ve Tuğba marka sütlerinden %24,8 i Ulaş marka poşet sütü tercih
ederken %14,’3 ü ise Tuğba marka sütü tercih ettiklerini belirtmişlerdir.

Yapılan araştırmaya göre yoğurt tüketiminde ise, tüketicilerin %67’si


yoğurdu hazır olarak marketlerden aldığını belirtmiştir, %13,3 ü mahalle
sütçüsünden % 4,3 ü ise semt pazarlarından % 15’5’i ise satın aldıkları sütlerden
kendilerinin evde yaptıklarını belirtmişlerdir. Yoğurt tüketiminin fabrikasyon
tüketimi ilde yüksek seviyeye ulaşamamıştır. Bunun en önemli sebebi ise halkın
ekonomik durumu ve geçmişten gelen kültür yapısıdır.

Sivas ilinde kışların uzun olması köy tavukçuluğunun gelişmesini engelleyen


bir ortam oluşturmaktadır. Buna rağmen ankete katılan tüketicilerin istedikleri zaman
köy yumurtasını bulabilen oranı %45 kadardır bu büyük bir orandır. Sivas ilinin
171

köylerinde üretilen yumurtalar tüketiciler tarafından tercih edilmekte bu yumurtaların


fiyatı diğer fenni yumurtalardan daha pahalı olmaktadır.

Sivas’ta fabrikasyon olarak üretilen ürünlerin bir diğeri ise sucuk’tur. Sivas’ta
üretilen sucukların ankete katılan tüketicilerimiz tarafından tercihleri Güler marka
%15, Tan marka %10,8 , Sivas Yıldızı marka %7,3 Doğan marka % 1,3, Öz sefa
marka % 2,3 diğer Sivas ta üretilen markaların %7,5 oranında tercih edildikleri
ortaya çıkmıştır. Buna rağmen Pınar markanın %32’lik oranla birinci sırada, Aytaç
marka sucuğun ise %24 oranında ikinci sırada olduğu çıkmıştır. Bu sonuçlardan
Sivas’taki üreticilerin ne yönde eksikliklerinin olduklarını çıkarması ve Sivas
pazarındaki yerlerini daha üst sıralara çıkarmaları beklenmektedir. Sivas ilinin en
beğenilen ürünlerinin içerisinde sığır eti yer alırken sucuk tüketiminde diğer illerin
sığırlarından yapılan sucukların tercih edilmesi Sivas’taki sucuk üreticilerinin eksik
yanları olduğunu da ortaya koymaktadır. Bu eksiklerinin başında pazarlama sorunu
olduğu da ortaya çıkmıştır. Bu firmaların kendilerinin yeterince halka tanıtmadıkları
kalitelerini Sivas halkına yeterince izah edemedikleri ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu
firmalarda üretilen tek düze sucukların tercihi azaltma sebepleri içerisinde yer alması
da dikkate alınmalıdır. Ayrıca sucuk firmalarının kendi kalite standartlarını ortaya
koymadıkları da gözlenmektedir. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz; bir sucuk
firmasından sucuğu alıyorsunuz çok beğeniyorsunuz daha sonra o markayı tercih
ediyorsunuz bu sefer aldığınız sucuk daha önce aldığınız sucukla alakası yok
beğenmiyorsunuz daha önce beğendiğiniz sucuğun yerini beğenmediğiniz bir sucuk
almış. Bu durum üretici firmaya müşteri kaybettirdiği gibi marka imajını da
zedelemektedir.

21. Yüzyıla girilirken tarım ve hayvancılık, Sivas ili için temel iktisadi
faaliyet alanı olma niteliğini hala korumaktadır.1990 verilerine göre Türkiye’de
nüfusun yaklaşık %53,6’sı tarım, hayvancılık, ormancılık, avcılık, balıkçılık gibi
tarımsal karakterli faaliyetlerde çalışmaktadır. Sivas’ta için bu durum 1980’de
%72,46 olan bu oran 1990’da %65’e inmiş 2000 yılında %50‘ye inmiştir. Sivas
ilinin istihdamının sektörel dağılımı bakımından, ülkenin nispeten geri kalmış
172

bölgeleri ortalamasından daha olumlu nitelik taşıdığı zaman içinde gelişme


kaydetmesine rağmen hala tipik bir tarım kenti görüntüsü arz ettiğini göstermektedir.

İl ekonomisinde istihdamın yarıdan fazlasını oluşturan tarım kesiminde,


mevcut potansiyelin yeteri kadar değerlendirilmediği, modern hayvan üretim
teknikleri kullanılmadığı, işletmelerin verimli çalışacak optimum büyüklüğe
ulaşmadığı görülmektedir. Yeteri kadar ekonomik gelir elde edemeyen tarım ve
hayvancılık kesimi giderek kan kaybetmekte, ilde yaşanan göç olgusunu
beslemektedir. Hayvancılıkta üretim artışını sağlayacak teknolojik gelişme ve
yeniden örgütlenme sağlanarak, Pazar sorunlarının halledilmesi gerekmektedir.
Hayvansal ürünleri işleyen sanayinin geliştirilmesi, ortaya çıkan ham mamullerin
veya yarı mamullerin işlenerek pazara sunulması sektörün hareketlenmesine büyük
katkı sağlayacaktır.

Sivas ili özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştirilmesi bakımından bir


çok avantajlara sahiptir. Bu avantajların değerlendirilmesi için organizasyonlara
ihtiyaç vardır. İlde, köylü tabir edilen kesimin üretici çiftçi konumuna getirilmesi için
il genelini kapsayan alt yapısı olan kişilerin hayvan üretimi için özendirilmesi bu
özendirmeyi yaparken de pazar ağlarının oluşturulması gerekmektedir. İlde üretilen
hayvansal ürünlerin kalite standartlarının oluşturulması için Tarım İl ve İlçe
Müdürlükleri tarafından çalışmalar yapılması faydalı olacaktır.

Sivas ili geniş arazisi içerisinde mera ıslah çalışmalarının büyükbaş ve


küçükbaş hayvancılığın gelişmesi için büyük yararı olacaktır. Sivas’ta mevcut
bulunan süt işleme tesisleri, et işleme tesisleri, tavuk ve yumurta üretim çiftlikleri
yeter sayıda değildir, bu sayıların artırılması, bu sektörlerin il de cazip hala
getirilmesi için çalışmalar yapılırsa ildeki mevcut müteşebbis potansiyelin bu
sektörlere kayması mümkün olacaktır. Bilakis süt hayvancılığının gelişmesi et ve süt
ürünlerinin üretimini de artıracağı için bu sektöre daha da önem verilmesi
gerekmektedir. İldeki mevcut süt üretim işletmelerini daha modern ve rantabil hale
getirmek için uygun kredilerin verilmesi yerinde olacaktır. İlde mevcut kültür ırkı
173

büyükbaş hayvanların sayısını arıtmak için soy kütüğü kayıtlarının daha etkin bir
şekilde yapılması kaliteli kültür ırkı hayvanların çoğalmasını sağlayacaktır.

Sivas ili hayvan tavukçuluk sektöründe ülke gerisinde kalmış bir ilimizdir, bu
sektöre müteşebbislerin çekilmesi için uygun kredi ve olanakların sağlanması
gerekmektedir. Arıcılık ve bal üretiminde gerekli doğa ve koşullarına sahip ilde
pazarlama sorunu bu sektörün gün geçtikce gerilemesine sebep olmaktadır.
Pazarlama ve ambalajlama sorunları çözüldüğünde bu sektörde Sivas ili ülkede ilk
sırayı alacak potansiyeldedir. Alabalık üretiminde son yıllarda büyük atılım yapan il
bu sektörde de pazarlama sorunlarıyla karşı karşıyadır, pazarlama sorunların
çözdüğünde üretimin daha da artacağı bir gerçektir.
174

KAYNAKÇA

AKMAN, Numan.
1998 Türkiye Sığırcılığında Damızlık Üretim Alternatifleri.
T.C.Ziraat Bankası Yayınları, Ankara.

AKMAN, Nuri ve Sezai.Kumlu.


1999 Türkiye'de Damızlık Siyah Alaca (Hoıstein) Yetiştiriciliğinde
Gelişmeler, Ege Üniversitesi, Uluslararası Hayvancılık 99 Kongresi,
İzmir.

AKMAN, Nuri. ve Mehmet Özder


1992 Tekirdağ ilinde ithal ineklerle çalışan işletmelerin durumu
ve sorunları., Trakya Bölgesi 1 Hayvancılık Sempozyumu,
Hasat Yayıncılık, Tekirdağ.

ALKAN, Ahmet Turan.


1992 Altıncı Şehir, Ötüken Yayını, İstanbul.

ATAMAN,Ahmet.
2002 Sivas Ziraat Odası Yayınları, Sivas.

BAYRAKTUTAN,Yusuf
1999 Sivas'm Tarımsal Yapısı,(Sivas Ekonomisi, Editör:
A.Esen),Sivas.

BERKOWİTZ,Eric
1993 Marketinig, Fourth eEd., Richard İrvin İnc, Boston.

BİNGAMAN, Christine E.
1998 Etkili Sunuş
(Çev. Erhan Tuksan),
Rota Yayınları, İstanbul.

CLABAUGH, J.M.
1992 Professional Stock Breeding, West Publihing Company, Newyork
175

COŞKUN, Ahmet.
1998 Deniz Balıkları ve Üretim Tekniği. Ankara Üniversitesi, Ziraat Fak.
Yayınları,.Ankara.

ÇETİN, Mehmet.
2004 Balıkesir Ticaret Odası Yayınları,Balıkesir.

DARKOT, Besim
1960 İslam Ansiklopedisi, Sivas Maddesi, İstanbul.

DELLAL, İlkay.
2003 Türkiye’de Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Bölgesel
Farklılıkları, Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara.

DİKMEN, Durmuş.
2001 Süt Sığırlarının Beslenmesinde Silaj kullanımının
Etkinliğinin Artırılması, Türkiye - Hollanda, Besi ve Süt
Hayvancılığını Sempozyumu 12 haziran 2001, Ankara^

DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ Yayınları.


2003 Ankara

DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ Yayınları.


2004 Anakara.

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI Yayınları.


1992 Kalkınmada Öncelikli yöreler Raporu, Ankara.

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI Yayınları.


2004 Kalkınmada Öncelikli yöreler Raporu, Ankara.

DURMUŞ, Aydın.
2004 TOBB Hayvancılık Sektör Kurulu Toplantısı,17 Mart
2004,Ankara.

DÜLFER, Ebenhard.
1994 Internationales Management in Unterschiedlichen Kulturbereichen
Olderburg Verlag, München.

ERDAHA, Kamil.
1975 Milli Mücadelede Vilayetler ve Valiler, İstanbul.
176

FLİBBO,Edwin B.
2000 Personel Manegement,Mc-Graw Company,Madrid.

http:/www.tugem.gov.tr/tugemweb/hgproje.html (15.05.2005).

http :/www.tarim.gov.tr/arayuz/9/icerik.asp ? efl=uretim/hayvanciliklhayvancilik.


(12.03.2005)

htm&curdir=\uretim \hayv ancilik&fl=buyukbas/buyukbas.htm.( 12.03.2005).

http://www.sivas.gov.tr/eyrrarim.htm (21.02.2005).

http://www.hayvanbarinaklari.com/sivas.htm (03.05.2005).

http://www.tarimkredi.org.tr/modules. php ?name= N ews&file=article&sid= 14 7


(08.04.2005).

http://www.turktarim.com/sectors.asp ?id=25 (19.05.2005).

http://www.cumhuriyet.edu.tr/sivas/kangaldog/kangal_ilcesi/bugunku_kangaL.ht m
(10.04.2005).
http://www.turktarim.com/sectors.asp ?id=9 (12.04.2005).
http://4uzbk.sdu.edu.tr/4UZBK/HYB/4 UZBK _047 .pdf (12.04.2005).
http://www.zmo.org.tr/yayinlar/kitaplar .php ?islem=ayrinti&kodu=22&yazdir=y es
(13.04.2005).
http://www.zarahaber.com/modules.php ?name=N ews&file=article&sid=133
(12.04.2005).

http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/anadolununsesi/129/and41.htm
(12.04.2005).

HULTİNK, Erik Jan


2000 Journal of Product İnnovation Manegement Vol :17 pp 22-23

İLLER BANKASI,
1967 Sivas Analitik Etütler, Sivas.
177

KARAKUŞ, Ülkü.
2004 TOBB Hayvancılık Sektör Kurulu Toplantısı,17 Mart 2004 Ankara.

KOTLER, Philip.
1980 Marketing Management,Analysisi,Planaing And Control,Fourth
Ed.(Englewood Cliffs,N.j:prentice-Hall İntenational,inc.,).

KOYUNCU, İbrahim.
2004 TOBB Hayvancılık Sektör Kurulu Toplantısı,17 Mart 2004
Ankara.

KOÇEL, Tamer
1998 İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş, İstanbul.

KURTULUŞ, Kemal.
1976 Pazarlama Araştırmaları,İstanbul :Üniversitesi, İşletme
Fakültesi Yayını. İstanbul.

MAHİROGULLARl, Adnan.
1999 Dünden Bugüne Zara, Sivas.

ÖZÇELİK,Mahmut.ve Recai. Arpacık.


1996 İç Anadolu Şartlarında Yetiştirilen Holştayn İneklerde Değişik
Mevsimlerin Süt Ve Döl Verimi Özelliklerine Etkisi
. Lalahan Araştırma Enstitüsü Dergisi, 36 (2).Ankara

ROBBİNS, P.Stephen
1994 Örgütsel Davranışın Temelleri
(Çev. Sevgi Ayşe Öztürk)
Eskişehir :Etam A.Ş:Anadolu Üniversitesi Kuruluşu.

SAYIN, Cengiz.
2000 Türkiye' de Hayvancılık Politikaları Ve Reform Arayışının Etkileri,
Akdeniz Üniversitesi, Antalya .

TAŞKIN, Erdoğan.
1993 Satıcılara Öneriler, Der Yayınları İstanbul.

TAN, Salih.
1999 Et ve Et Mamulleri,Durum ve Tahmini: Tarımsal Ekonomi
Araştırma Enstitüsü Yayınları, No.28, Anakara. .
178

TERLEMEZ ,Tekin.
1997 Birliklerimizden: 1996 Yılı Verim İstatistikleri. Türk Holstein
Friesian Yetiştiricileri Dergisi, Yıl:3, 15 Mart 1997

TERLEMEZ, Tayfun.
1996 Hayvancılık Verim İstatistikleri, Ankara Üniversitesi
Yayınları,Ankara.

TENEKECİOĞLU,Birol.
2000 Pazarlama Araştırması, Ofset Yayıncılık, Eskişehir.

TOPARLI, Recep.
1992 Sivas Şehri, Sivas.

Türk Holstein Friesian Yetiştiricileri Dergisi,(1998) Yıl:3, 15 Mart 1998

Türkiye Tabiatım Koruma Derneği TÜBİTAK,(2003).Ankara.

YASAK, İbrahim.
1994 Sivas İli, Seyran Yayınlan, Sivas.
YAVUZ, Fehmi.
1962 Şehircilik, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını,
Ankara.
179

Ek-1

SİVAS TİCARET VE SANAYİ ODASI

ET MAMULLERİ VE BESİCİLER GURUBUNDA KAYITLI

ÜYELER

Tablo Ek-1: 2005 Yılı İtibari Sivas Ticaret ve Sanayi Odasına Kayıtlı Olan
Hayvansal Ürün Üretip veya Pazarlayan Üyeler
ÜYE ÜNVANI ADRESİ KAYIT
SIR. TARİHİ
1 SÜLEYMAN SARI ÖNDER SİVAS 1961
RAHMİ KARAGÖZOĞLU
2 SİVAS 1970
ÖRNEK KASABI
HAMZA YILDIRIM
3 SİVAS 1971
YILDIRIM KASABI
4 MEHMET DİNÇER GEMEREK 1973
YUSUF ZİYA KAYMAZ
5 SİVAS 1973
YEŞİLOVA KASABI
AHMET ATLIK
6 SİVAS 1973
ÖZEN KASABI
7 MEHMET LÜTFİ AKSOY SİVAS 1975
8 MEHMET DAVUTOĞLU ŞARKIŞLA 1977
9 BİLAL GÜLER GEMEREK 1978
10 AHMET ÖZCAN ŞARKIŞLA 1980
FİKRET YARIŞ
11 SİVAS 1981
YARIŞOĞLU ET MARKETİ
12 SELAHATTİN CAYMAZ SİVAS 1982
13 ASIM ERGÜN GEMEREK 1983
14 ŞÜKRÜ ELMALI YILDIZELİ 1983
DERVİŞOĞULLARI DERİ BAĞIRSAK TİC. VE SAN.
15 SİVAS 1984
LTD. ŞTİ.
16 MEHMET KIZILTAŞ YILDIZELİ 1984
AHMET YÖRÜK
17 SİVAS 1985
DERİ TİCARETİ
18 İBRAHİM KAYHAN YILDIZELİ 1985
19 AHMET SALİM SARI ÖNDER SİVAS 1986
OĞUZ ATLIK
20 SİVAS 1987
ÖZEN ET MARKET
21 TURAN CAYMAZ SİVAS 1987
TURGUT HASTAOĞLU
22 SİVAS 1989
HASTAOĞLU TİCARET
180

23 TAHİR DAYI SİVAS 1989


24 BURHAN KAYMAZ SİVAS 1992
BOZDAĞ ET VE ET MAMULLERİ
25 SİVAS 1995
TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
AZMANOĞLU CANLI HAYVANGIDA MADDELERİ
26 SİVAS 1995
TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
27 TACETTİN KÜÇÜKER SİVAS 1995
ER ET SÜT HAYVANCILIK GIDA PETROL
28 ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ ANONİM SİVAS 1995
ŞİRTKETİ
ÇAĞLAYAN KUM ÇAKIL MAD. HARF. İNŞ. MÜH.
29 İNŞ. MLZ.CANLI HAY. ET ENT. TENAK AKAR. İMA. SİVAS 1995
İTH. İHR. LTD. ŞTİ.
HASTAOĞLU HAYVANCILIK VE GIDA SANAYİ VE
30 SİVAS 1995
TİCARET LİMİDET ŞTİ.
GÖLOVA TARIM VE HAYVANCILK VE ORMAN
31 ÜRÜNLERİ İMALAT TAAHHÜT İTH.. İHR. LİMİTED GÖLOVA 1996
ŞTİ.
32 MEHMET KAYMAZ SİVAS 1996
YÖRE TARIM HAYVANCILIKGIDA İHTİYAÇ
33 MADDELERİ NAKLİYE İTA. İHR. SAN TİC. LTD. SİVAS 1997
ŞTİ.
HOCA OĞLLARI GIDA HAYVANCILIK MÜH.
34 MADEN ORMAN ÜRÜN. TURİZM TEKSTİL, İTH. KANGAL 1997
İHR.TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
GAYE HAYVANCILIK TAVUKÇULUK YEM BESİ
35 MANDIRA, DERİ, GIDA , GİYİM, İNŞ. İTH. İHR.TİC. ALTINYAYLA 1997
SAN. LTD. ŞTİ.
36 DURSUN DERİN ŞARKIŞLA 1997
TAN ET VE SÜT MAMUL. MUH. GIDA CANLI HAY.
37 SİVAS 1998
TİC. MAK. İTH. İHR.TİC. LTD. ŞTİ.
SİVAS ET HAYVANCILIK BESİCİLİK TAH. İNŞ.
38 MAL. NAK.OTO İMALAT İTH. İHR.TİC. SAN. LTD. SİVAS 1998
ŞTİ.
39 YAHYA YEĞİN SİVAS 1998
YILDIZLAR CANLI HAY. BESİCİLİK YEM HAYVAN
40 YILDIZELİ 1998
ÜRÜNLERİ KONFEKSİYON TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
41 GÜLER SUCUKLARI TİC. SAN. LTD. ŞTİ. SİVAS 1998
MAC DERİ BAĞIRSAK GIDA NAK. TARIM
42 ÜRÜNLERİ AKAR. İNŞ. VE İNŞ. MAL. TİC. SAN. SİVAS 1998
LTD. ŞTİ.
UĞURLU ARICILIK HAYVANCILIK İNŞ. İNŞ. MAL.
43 MADEN KONF. DAY. TÜK. İTH. İHR. SAN. VE TİC. İMRANLI 1998
LTD. ŞTİ.
YILDIZ ET TARIM HAY.TAH. İNŞ. İNŞ. MAL. NAK.
44 OTO. İMA. AKAR. GIDA İTH. İHR.TİC. SAN. LTD. SİVAS 1999
ŞTİ.
YURTSEVEN TARIM HAYVANCILIK GIDA
45 SİVAS 2000
TEKSTİL İNŞ. İNŞ.
AS TAVUKÇULUK GIDA ELEKTRONİK
46 SİVAS 2000
DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI İTH. İHR.TİC.
181

SAN. LTD. ŞTİ.


HALİL ALTUN
47 SİVAS 2001
ALTIN TAVUKÇULUK
48 ÜLTA ET VE ET ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİC. A.Ş. ŞARKIŞLA 2001
HASTAOĞULLARI ET VE ET ÜRÜNLERİ
49 SİVAS 2002
HAYVANCILIK İML. İTH. İHR.TİC. SAN. LTD.ŞTİ.
SİVAS TARIM VE HAYVANCILIK EL SAN. OTO
50 EĞT. SAĞ. TUR. KAPLICA YURT BİLG. TEM. TEKS. SİVAS 2002
İNŞ. MÜH. A.Ş.
HALİS ÖZSAY
51 SİVAS 2002
GİMA ET GIDA MARKET
TES TARIM HAYVANCILIK GIDA TEKS. OTO. TAŞ.
52 GEMEREK 2002
TUR. İNŞ. SAN. VE TİV. A.Ş. GEMEREK ŞB.
GÖZDELER GIDA TARIM HAY. TAŞIMACILIK
53 GEMEREK 2003
TEMİZLİK HİZMETLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İÇ ANADOLU TARIM HAYVANCILIK GIDA
54 TEKS.OTO. TAŞ. TUR. İNŞ. MAD. İTH. İHR.TİC. SİVAS 2003
SAN. LTD. ŞTİ.
TALİP GÜLDEŞ
55 SİVAS 2003
NİZAMOĞLU BALIKÇILIK
56 AHMET BESLER YILDIZELİ 2003
UTKU BAĞIRSAK ET MAMULLERİ GIDA SANAYİİ
57 SİVAS 2003
TİC. LTD. ŞTİ.
TEYFİK HASTAOĞLU
58 SİVAS 2004
MERA ET VE PİLİÇ
KÖY PARK TARIM HAY. MAD. NAK. TUR. İNŞ.
59 TAH. İLET. TEM. GÜV. YEM. İML. İTH. İHR.TİC. SİVAS 2004
SAN. LTD. ŞTİ.
60 MUSTAFA APAYDIN SİVAS 2004
HİKMET YILDIRIM
61 SİVAS 2004
EL BEYLİ ET MARKET
UĞUĞ AKKALAYCI
62 SİVAS 2004
AK TAVUKÇULUK
TUZLA GÖZÜ TUZLU GIDA HAY. NAK. İNŞ.MALZ.
63 SİVAS 2004
MAD. İTH. İHR.TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
ÖZ YILDIZ SUCUKLARI ET VE ET MAMÜL.
64 HAYVANSAL GIDA TUR. OTO. TAŞ. İTH. İHR.TİC. SİVAS 2004
SAN. LTD. ŞTİ
65 GÜRESİN HAY. SÜT VE SÜT ÜRÜN. DİVRİĞİ 2004
MURAT ÜNALAN
66 ŞARKIŞLA 2004
ÜNALAN CANLI HAYVAN TACİRLİĞİ
ZARASAN ZARA HAYVANCILIK VE SA.
67 ZARA 2004
ÜRÜNLERİ TİC. A.Ş.
UMUT KAAN POLAT
68 SİVAS 2004
İKRAM ET VE ET ÜRÜNLERİ
DOĞAN DEMİRAY
69 SİVAS 2004
DOĞAN SUCUKLARI
CAHİT DEMİREL
70 SİVAS 2004
BURAK ET PİLİÇ MARKET
Kaynak: Sivas Ticaret ve Sanayi Odası, 2005.
182

Ek-2

ANKET SORULARI

1-Tahsiliniz : ( )İlkokul ( ) Orta okul ( ) Lise ( ) Ön Lisans ( ) Lisans ( ) Lisans Üstü

2-Cinsiyetiniz ( ) Erkek ( ) Kadın

3 – Yaşınız? ( )18-25 ( ) 26-32 ( ) 33-39 ( ) 40-46 ( ) 47-53 ( ) 54+

4-Kaç yıldır Sivas’ta ikametgah ediyorsunuz?


( ) 1 yıl ( ) 1-3 Yıl ( ) 4-6 Yıl ( ) 7-9 Yıl ( ) 10 -15 Yıl ( ) 16+ Yıldan fazla

5- Ailenizin toplam geliri.(Milyon TL.):


( ) 300-500 ( ) 501-700 ( ) 701-900 ( ) 901-1100 ( ) 1101-1300
( ) 1301-1500 ( )1501- 1700 ( ) 1701-1900 ( ) 1901-2100 ( ) 2101 +

6- Medeni durumunuz: ( ) Evli ( ) Bekar ( ) Dul

7-Mesleğiniz
( ) Memur ( ) Subay ( ) Çiftçi ( ) Serbest Meslek ( ) Öğretmen
( ) Hemşire ( ) İşçi ( ) Dr ( ) Ev Hanımı ( ) Diğer

Not- 8-11 sorular evlilere yöneliktir.

8- Eşinizin mesleği:
( ) Memur ( ) Subay ( ) Çiftçi ( ) Serbest Meslek ( ) Öğretmen
( ) Hemşire ( ) İşçi ( ) Dr ( ) Ev Hanımı ( ) Diğer

9- Evde ikamet eden nüfusun toplamı kaç kişi:


( 1) ( ) 2 ( ) 3 ( ) 4 ( )5 ( )6 ( ) 6+

10- Eşinizin tahsil durumu:


( ) Okur –Yazar ( )İlkokul ( ) Orta okul ( ) Lise ( ) Ön Lisans ( ) Lisans ( ) Lisans Üstü

11- Toplu market Alışverişini genelde ailenizde kim yapar.


( ) Kendim ( ) Eşim ( ) Eşim ve Ben ( ) Annem ( ) Babam
( ) Eşim ve annem ( ) Babam ve annem ( ) Çocuklar ( ) Diğer

12- Ailenizin aylık kımızı et tüketimi yaklaşık ne kadardır?


( ) 1kg ( ) 1-3 kg ( ) 4-6 kg ( ) 7-9 ( ) 10+ kg üzeri

13 -Et (Sığır-Koyun eti) ihtiyacınızı nereden Karşılarsınız?


( ) Yerel marketlerden ( ) Ulusal marketlerden ( ) Kasaplardan ( )Diğer
183

14- Kurban bayramı zamanı genelde ne tür hayvan kesersiniz?


( ) Erkek sığır ( ) Düve ( ) İnek ( ) Erkek koyun ( ) Dişi koyun ( ) Diğer

15- Ailenizin aylık Tavuk eti (beyaz et) tüketimi yaklaşık ne kadardır?
( ) 1kg ( ) 1-3 kg ( ) 4-6 kg ( ) 7-9 kg ( ) 10+ kg üzeri

16- Tavuk eti ihtiyacınızı genellikle nerelerden karşılarsınız.?


( ) Yerel marketlerden ( ) Kasaplardan ( ) Yalnız tavuk eti satan yerlerden
( ) Ulusal marketlerden (Gima-Migros-Bim) ( ) Diğer

17- Ailenizin aylık süt tüketimi yaklaşık ne kadardır?


( ) 1kg ( ) 1-3 kg ( ) 4-6 kg ( ) 7-9 kg ( ) 10-15 kg ( ) 16+ kg üzeri

18- Süt ihtiyacınızı nerelerden karşılarsınız.?


( ) Yerel marketlerden ( ) Ulusal marketlerden ( ) Mahalle sütçüsünden
( ) Semt Pazarlarından ( ) Diğer

19- Sütü genelde ne şekilde satın alıyorsunuz?


( ) Kutu (Pastörize) ( ) Poşette(naylon) ( ) Açık ( ) 5kg bidon vb

20- Kutu süt aldığınızda tercih ettiğiniz bir marka hangisidir?


( ) Pınar ( ) Mis ( ) Ülker İçim ( ) Dimes ( ) Diğer ( ) Fark Etmez
( ) Almıyorum

21- Poşet (naylon içerisinde) süt aldığınız da tercih ettiğiniz marka hangisidir?
( ) Ulaş Süt ( ) Tuğba Süt ( ) Fark Etmez ( ) Almıyorum

22- Yoğurt ihtiyacını nerelerden karşılıyorsunuz?


( ) Yerel marketlerden ( ) Ulusal marketlerden ( ) Mahalle sütçüsünden
( ) Semt Pazarlarından ( ) Kendimiz sütten yapıyoruz

23- Yoğurt aldığınızda tercih ettiğiniz marka hangisidir?


( ) Pınar ( ) Mis ( ) Ülker İçim ( ) Danone ( ) Ulaş
( ) Tuğba ( ) Diğer ( ) Fark Etmez ( ) Almıyorum

24- Yumurta alırken yumurta üreten firma sizin için önemli mi?
( ) Evet ( ) Hayır

25 - İstediğiniz zaman köy yumurtası bulabiliyor musunuz?


( ) Evet ( ) Hayır
184

26- Sucuk satın aldığınızda tercih ettiğiniz marka nedir?


( ) Pınar ( ) Aytaç ( ) Güler ( ) Tan
( ) Sivas Yıldızı ( ) Doğan ( ) Öz sefa ( ) Diğer

27- Peynir ihtiyacınızı genelde nereden karşılıyorsunuz?


( ) Yerel marketlerden ( ) Ulusal marketlerden ( ) Köylerden sipariş üzerine
( ) Semt Pazarlarından ( ) Kendimiz sütten yapıyoruz

28- Peynirde tercih ettiğiniz bir marka var mı?


( ) Var ( ) Yok

29- Tereyağ ihtiyacınızı nerelerden karşılıyorsunuz?


( ) Yerel marketlerden ( ) Ulusal marketlerden ( ) Köylerden sipariş üzerine
( ) Semt Pazarlarından ( ) Kendimiz sütten yapıyoruz ( ) Kullanmıyoruz

30- Bal alırken hangi ambalajda alırsınız?


( ) Petek ( ) Süzme ( ) Almıyorum

31- Toplu Market alışverişlerinizi yaparken genelde her malı aynı marketten mi alırsınız.
( ) Evet ( ) Hayır

32- Sivas’ın hayvansal ürünlerinden (Sivas’ta üretilen ) beğendiğiniz ilk beşi en


beğendiğinizden başlayarak sıralayınız?(1-2-3-4-5 olarak)
( ) Sığır Et ( ) Koyun eti ( ) Süt ( ) Yoğurt ( ) Bal ( ) Alabalık
( ) Peynir ( ) Tereyağ ( ) Pastırma ( ) Sucuk ( ) Çökelek ( ) Diğer

33- Satın aldığınız Hayvansal ürünlerde sizce en önemli özellik nedir? 1-2-3-4-5 olarak
sıralayınız
( ) Hijyenik olması ( ) Kaliteli olması ( ) Ekonomik olması
( ) Güvenilir kişi veya firma tarafından satılıyor olması
( ) Damak tadımıza uygun olması

34- Sivas’ın yerli hayvansal ürünlerinden piyasada en kolayca bulabildiklerinizi


sıralayınız?(1-2-3-4-5)
( ) Sığır Et ( ) Koyun eti ( ) Süt ( ) Yoğurt ( ) Bal ( ) Alabalık
( ) Peynir ( ) Tereyağ ( ) Pastırma ( ) Sucuk ( ) Çökelek ( ) Diğer

35- Sivas’ta üretilen Tuğba ve Ulaş marka yoğurtları tercihi ediyorsanız bunun başlıca
sebebi nedir ?
Önem dercesine göre 1-2-3-4-5 olarak sıralayınız?
( ) Kaliteli buluyorum ( ) Hijyenik olduklarına inanıyorum
( ) İstediği her yerde bulabiliyorum ( ) Diğerlerine göre ekonomik buluyorum
( ) Yerli Üretimi desteklemek için ( ) Tercih etmiyorum
( ) Alışveriş yaptığımız yerde başka alternatifimizin olmadığından

You might also like