You are on page 1of 68

Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010

Ġstanbul’da Kültür Ekonomisini Döndüren Çarklardan biri:


FĠLM ENDÜSTRĠSĠ
Temel Yapısal Özellikler, Fırsat ve Tehditler, Politika Önerileri

Sektörel AraĢtırma Raporu

Yrd. Doç. Dr. Evrim ÖZKAN TÖRE


Ġstanbul Kültür Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi
Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi

Aralık 2010
Yasal Uyarı
Bütün hakları saklıdır. © 2010
Bu eserin bir kısmı ya da tamamı Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Bilimler
Akademisi‟nin izni olmadan hiçbir Ģekilde çoğaltılamaz ve kopya edilemez. Raporda ileri
sürülen görüĢlerin sorumluluğu yazara aittir. Yayın ve yazar adı kaynak gösterilerek alıntı
yapılabilir.
Ġçindekiler
SunuĢ ....................................................................................................................................................... ii
TeĢekkür ................................................................................................................................................. iii
Summary ................................................................................................................................................ iv
Kısaltmalar .............................................................................................................................................. v
ġekil, Tablo ve Kutular Listesi ............................................................................................................... vi
1. GĠRĠġ .................................................................................................................................................. 1
2. FĠLM ENDÜSTRĠSĠNĠN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ ............................................................................. 3
3. FĠLM ENDÜSTRĠSĠNĠN TEMEL YAPISAL ÖZELLĠKLERĠ ..................................................... 7
3.a. Ġstanbul Film Endüstrisinin Değer Zinciri .................................................................................... 8
3.b. Temel Göstergeler Ne Diyor? ĠĢletme Sayısı Ġstihdam ve Ciro ................................................. 12
3.c. Sektörlere Derinlemesine Bakıldığında… .................................................................................. 17
i. Sinema Filmleri ..................................................................................................................... 17
ii. Dizi Filmler ........................................................................................................................... 26
4. KURUMSAL YAPI ve AKTÖRLER ........................................................................................... 29
5. EĞĠTĠM ......................................................................................................................................... 32
6. MEVZUAT YAPISI...................................................................................................................... 34
7. FIRSATLAR VE TEHDĠTLER .................................................................................................... 46
8. FĠLM ENDÜSTRĠSĠ ĠÇĠN POLĠTĠKA ÖNERĠLERĠ................................................................... 48
Kaynakça ............................................................................................................................................... 53
Ek- Mevcut Tüzük Ve Yönetmelikler, Tebliğ Ve Tip Statü ................................................................. 58

i
SunuĢ
Bu belge, Ġstanbul 2010 Avrupa Kültür BaĢkenti Ajansı desteği ile Ġstanbul Ġl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü ve Türkiye Bilimler Akademisi tarafından yürütülen İstanbul Kültür
Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010 Projesi kapsamında derlenen seriden biridir.
Projenin iki ayağından biri olan Kültür Ekonomisi Envanteri, 21. yüzyıl Ġstanbul‟unun
büyüme akslarından biri olan kültür alanının geliĢtirilmesi için gerekli adımlara iĢaret etmek
üzere tariflenmiĢ kapsamlı bir veri araĢtırma, haritalama ve değerlendirme çalıĢmasıdır.
Bünyesinde bir çok uzman ve akademisyeni bir araya getiren söz konusu envanter çalıĢması
ile ilk defa hem kamu sektörü, hem özel sektörü kapsayarak Ġstanbul‟un kültür-sanat
varlıklarının, mirasının ve ekonomisinin bir fotoğrafı çekilmiĢ olmakta ve toplanan verilerden
yola çıkarak 21.yüzyıl baĢında Ġstanbul‟un bir kültür baĢkenti olarak ilerlemesi için atılması
gereken adımlara ve politikalara önerilerde bulunulmaktadır.

Film endüstrisi kültür ekonomisinin en tipik alanlarından birisidir. Kültürel üretim, kitlesel
çoğaltma ve dağıtım çarklarından geçerek kitlesel pazarlar yaratmaktadır. Bu pazarlar sadece
ekonomik getirileri bakımından değil belki daha da önemlisi sembolik anlamlandırma
rejimlerinin temellerini oluĢturmaları bakımından önemlidir. Film endüstrisi baĢta kültür
ekonomisi sektörleri olmak üzere birçok sektörü tetikleyerek, çarpan etkisi yaratmakta,
kentlerin imajını etkilemekte ve kent ekonomisinde önemli yeri olan turizm sektörünü
harekete geçirmektedir. Bu yönleriyle de Ġstanbul‟un kent ve kültür ekonomisine yön verecek
bir potansiyele sahiptir.

Bu raporda, film endüstrisinin yapısal özellikleri çözümlenmekte, sözü edilen potansiyeller


tanımlarken, fırsat ve tehdit alanlarına dikkat çekilmektedir. Fırsat ve potansiyelleri doğru
değerlendirmek ve tehditlerden korunmak adına gerekli görülen öncelikli kamusal politikalara
çalıĢmanın sonuç kısmında yer verilmektedir.

ASU AKSOY - ZEYNEP ENLĠL

ii
TeĢekkür
BaĢta, proje eĢ-yürütücülerimiz Doç Dr. Zeynep Enlil ve Doç. Dr. Asu Aksoy olmak üzere,
benimle bilgi, deneyim ve çalıĢmalarını paylaĢan Erdal TuĢunel, Mehmet Altıoklar ve
Hüseyin Kuzu‟ya, film endüstrisinin farklı alanları için bana yol gösteren sendika ve tüm
meslek birliklerinin (SĠNESEN, TESĠYAP, FĠYAB, SĠNEBĠR, SETEM, SESBĠR, SE-SAM,
SE-YAP, BĠROY ve BSB) yönetici ve temsilcilerine ve görüĢlerinden yararlandığım tüm
diğer sektör temsilcilerine içten teĢekkürlerimi sunuyorum. Bu çalıĢma boyunca gösterdiği
destek, sevgi ve sabır için sevgili eĢim Tigin‟e de yürekten teĢekkür ederim.

EVRĠM ÖZKAN TÖRE

iii
Summary

A Wheel for the Cultural Economy in Istanbul:


FILM INDUSTRY
Structural Features, Threats, Opportunities and Policy Implications
Research Report [December 2010].

Istanbul, in the era of competition, is in need of new economic activities that may produce
new employment opportunities and new business fields. Cultural economies, which are
considered among new competitive economies, have the potential to respond to this need.
Film industry is one of the sectors of the cultural economy and it is among the fastest
developing sectors of creative industries. In Turkey, besides feature films, TV series have
been a great component of the film industry. Therefore, film industry is at the core of
television and advertisement fields, and also triggers many creative industries like music and
video. The industry rapidly creates employment opportunities and a large added value for
production and consumption where visual communication and the new media are dominant. It
is historically located in Istanbul, where the entire related actors are mostly located in.
The purpose of this study is to examine the potentials of the film industry in Istanbul in
contributing urban economies. In this study, actors that form the film industry are revealed by
value chain analyses. The structural features of the industry are examined by exposing the
strength and weaknesses, opportunities and threats of the industry. Finally, the policy
implications are set up in order to manage the film industry.

iv
Kısaltmalar
A.g.e. Adı geçen eser
A.g.g. Adı geçen görüĢme
A.g.k. Adı geçen kaynak
BĠROY Sinema Oyuncuları Meslek Birliği
BSB Belgesel Sinemacılar Birliği- Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
CNC Fransız Ulusal Sinema Merkezi (Centre national du cinema)
FĠYAB Film Yapımcıları Meslek Birliği
GESĠS Genel Sanayi ve ĠĢyerleri Sayımı
ĠTO Ġstanbul Ticaret Odası
ÖTV Özel Tüketim Vergisi
RTÜK Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
SĠNEBĠR Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
SĠNESEN Sinema Emekçileri Sendikası
SE-SAM Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
SESBĠR Seslendirme Sanatçıları Meslek Birliği
SETEM Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği
SE-YAP Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği
TAPDK Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
TESĠYAP Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Meslek Birliği
TRIPS Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları (Trade-Related Aspects of
Intellectual Property Rights)
TÜĠK Türkiye Ġstatistik Kurumu
TÜRSAK Vakfı Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı
YSHĠ Yıllık Sanayi ve Hizmet Ġstatistikleri

v
ġekil, Tablo ve Kutular Listesi

ġekiller
ġekil 3.1 Ġstanbul Film Endüstrisinin Değer Zinciri .................................................................. 9
ġekil 3.2 1914-1997 Yılları Arasında Üretilen Yerli Filmler- Türkiye ................................... 17
ġekil 3.3 Firmaların Yer Seçimleri .......................................................................................... 25

Tablolar
Tablo 3.1. GiriĢim Sayısı- Türkiye ve Ġngiltere ....................................................................... 13
Tablo 3.2. Firma Sayısı- Ġstanbul ve Türkiye........................................................................... 14
Tablo 3.3. ĠĢyeri Sayısı- Ġstanbul ............................................................................................. 14
Tablo 3.4. ĠTO Üyesi Firmalar- Ġstanbul .................................................................................. 14
Tablo 3.5. ÇalıĢan Sayısı- Türkiye ve Ġngiltere ....................................................................... 15
Tablo 3.6. ÇalıĢan Sayısı- Ġstanbul ve Türkiye ........................................................................ 15
Tablo 3.7. SSK'lı ÇalıĢan Sayısı- Ġstanbul ............................................................................... 16
Tablo 3.8. Ciro- Türkiye ve Ġngiltere ....................................................................................... 16
Tablo 3.9. Gösterime Giren Yerli ve Yabancı Film Sayısı (2005-2009) ................................. 17
Tablo 3.10. Gösterime Giren Sinema Filmleriyle ilgili Temel Göstergeler açısından
Ġstanbul‟un 5 Metropolle KarĢılaĢtırması ................................................................................. 18
Tablo 3.11. Materyale Göre Bandrol Sayıları (2000-2009) ..................................................... 18
Tablo 3.12. Yerli Film ve Yapımcı Sayıları (2005-2009) ........................................................ 19
Tablo 3.13. Yerli ve Yabancı Filmlerde Film BaĢına DüĢen GiĢe Gelirleri (2005-2009) ....... 20
Tablo 3.14. Dağıtım Firmaları ve Yıllara Göre Dağıtılan Yerli ve Yabancı Film Sayısı (2005-
2009)......................................................................................................................................... 22
Tablo 3.15. Ġstanbul'da yer alan Sinemaların ġube, Salon ve Koltuk Sayısı ........................... 23
Tablo 3.16. Sinema Salonlarıyla ĠliĢkili Temel Göstergeler Açısından Ġstanbul‟un BeĢ
Metropolle KarĢılaĢtırması ....................................................................................................... 23
Tablo 3.17. GerçekleĢtirdikleri Dizi Film Yapım Sayısına Göre Yapımcı Sayı ve Oranları ... 26
Tablo 3.18. 10 ve Daha Fazla Dizi Film Prodüksiyonu GerçekleĢtirmiĢ Olan Yapımcılar
(2005-2009) .............................................................................................................................. 26

Kutular
Kutu 1. Beyoğlu‟nun Ġlk YerleĢik Sineması .............................................................................. 3
Kutu 2. YeĢilçam ........................................................................................................................ 3
Kutu 3. 1970'ler Bunalım Yılları... ............................................................................................. 4
Kutu 4. Prodüksiyon Nedir? ....................................................................................................... 7
Kutu 5. Pelikülden Elekroniğe GeçiĢ... ...................................................................................... 7
Kutu 6. Reklam Ajansının Rolü Ne? .......................................................................................... 8
Kutu 7. IPTV Nedir? ................................................................................................................ 10
Kutu 8. En Büyük Eksik Plato! ................................................................................................ 10
Kutu 9. Antalya Film Stüdyoları Neden Atıl? .......................................................................... 11
Kutu 10. Etkinlikler: Festivaller ve YarıĢmalar ....................................................................... 12
Kutu 11. Yönteme ĠliĢkin... ...................................................................................................... 12
Kutu 12. Bandrol Sayıları Ne Diyor? ....................................................................................... 18
Kutu 13. Sinema Konseyi......................................................................................................... 29
Kutu 14. Güç Birliği ................................................................................................................. 29
Kutu 15. Türkiye Özerk Sinema Kurumu ................................................................................ 29
Kutu 16. Fransız Ulusal Sinema Merkezi (CNC) .................................................................... 30

vi
Kutu 17. Fransız Film Tanıtım Modeli (UNIFRANCE) .......................................................... 31
Kutu 18. Amatör Aktiviteler .................................................................................................... 32
Kutu 19. 5846 Nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu- Amaç ve Kapsam ................................. 34
Kutu 20. 5224 Nolu Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile
Desteklenmesi Hakkında Kanun- Amaç ve Kapsam ............................................................... 37
Kutu 21. Film Yapımlarına Verilen Diğer Destekler ............................................................... 38
Kutu 22. 3984 Nolu Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun- Amaç ve
Kapsam ..................................................................................................................................... 40
Kutu 23. Sponsor Arayanlara Kötü Haber… ........................................................................... 42
Kutu 24. 5225 Nolu Kültür Yatırımları ve GiriĢimlerini TeĢvik Kanunu- Amaç ve Kapsam . 44
Kutu 25. 4857 Nolu ĠĢ Kanunu- Amaç ve Kapsam.................................................................. 44
Kutu 26. Sinema ĠĢ Yasası Ġçin Taslak .................................................................................... 45

vii
1. GĠRĠġ

Kentlerin birbirleriyle yarıĢmakta olduğu Ģu dönemde Ġstanbul, kültürel altyapısını ve


potansiyellerini öne çıkaracağı, yeni iĢ alanları ve yeni istihdam olanakları yaratabilecek
ekonomilere ihtiyaç duymaktadır. Rekabetçi yeni ekonomiler arasında sayılan kültür
ekonomileri, bu gereksinimlere yanıt verecek potansiyeli taĢımaktadır. Kültür ekonomisi
sektörlerinden biri olan film endüstrisi, yaratıcı endüstrilerin çıkıĢ noktası olan Batı Avrupa ve
Kuzey Amerika coğrafyalarında, tüm diğer yaratıcı endüstriler içerisinde en çok geliĢme
gösteren sektörler arasında yer almaktadır. Televizyon ve reklâm endüstrilerinin odağında
olan film endüstrisi, müzik, video ve internet endüstrileri ile yakın iliĢkidedir. Görsel
iletiĢimin ve yeni medyanın hâkim olduğu üretim ve tüketim koĢullarında kısa zamanda
istihdam yaratmakta ve büyük katma değer ortaya koymaktadır.
Bu çalıĢmanın amacı; TV ve reklâm gibi diğer birçok yaratıcı endüstri ile doğrudan ve dolaylı
olarak iliĢkili olan Ġstanbul film endüstrisinin kültür ekonomileri içerisindeki rolünü ve
potansiyellerini saptayabilmek, potansiyellerini ortaya çıkarmasının önünde duran engelleri
tanımlamak ve bu doğrultuda politikalar üretebilmektir.
Bu doğrultuda öncelikle “Ġstanbul film endüstrisi” kavramsallaĢtırmasının gerekçelerine
bakmak gerekmektedir. Bilindiği üzere Türkiye‟de film endüstrisinin temelini, dünyadaki
diğer örnekleri gibi sinema oluĢturmaktadır. Ġlk kez saraylar ve konaklarda yapılan
gösterilerle kendisini gösteren sinemanın, Türkiye‟de kendisine mekân olarak Ġstanbul‟u
seçmesi çok da ĢaĢırtıcı değildir. Nitekim Ġstanbul, tarihi boyunca çok kültürlülüğün beĢiği,
hem satıcının hem de alıcının bir arada olduğu yoğun ekonomik iliĢkilerin odağı olagelmiĢtir.
Dolayısıyla Ġstanbul, bir filmin ortaya çıkıĢını hazırlayan her türlü ekonomik aktivitenin var
olabileceği yegâne merkezdir. Sinema, 1800‟lerin ikinci yarısından bugüne, geliĢen ekonomik
yapısına paralel olarak pek çok destek sektöre de ev sahipliği yapan Ġstanbul‟da, özellikle de
TV, reklam gibi iki temel endüstri ile kol kola girmiĢ, dizi film ve reklam filmi yapımcılığı ile
bu alanlar için üretim gerçekleĢtirmiĢtir.
Bu yapının gerektirdiği üretim iliĢkilerinin Türkiye‟nin baĢka hiçbir yerinde, sektörel anlamda
var olabilmesi mümkün olmamıĢtır. Yapımcı Ģirketinden, cast ajansına, oyuncusundan, ses
sistemlerine, TV kanallarından, reklam ajanslarına ve reklam verenlere, film endüstrisini
oluĢturan ve destek veren tüm parçalar Ġstanbul‟da, mekânsal olarak birbirine yakın ya da
eriĢebilir Ģekilde konumlanmıĢtır. Bu yakınlığın nedeni sadece ekonomik iliĢkiler değildir.
KiĢisel becerilerle böylesine ilgili olan film endüstrinin “belirsiz” doğasında, yüz yüze
iliĢkilerle insanları tanıma ve iletiĢimi sıcak tutma, her türlü geliĢmeden haberdar olma gibi
baskın unsurlar yer almaktadır. Dolayısıyla da film endüstrisinin aktörleri bir aradadır ve
Ġstanbul‟dadır. Bu nedenledir ki bu yapıyı “Ġstanbul Film Endüstrisi” olarak
kavramsallaĢtırmak yanlıĢ olmayacaktır.
Bununla birlikte, bu yapıyı temel göstergeleriyle incelemekte güçlük çekiyoruz. Bunun temel
nedeni, birincil veri kaynaklarında film endüstrisi için mevcut olan göstergelerin, Ġstanbul
özelinde değil Türkiye bütününde toplanmıĢ olmasıdır. Dolayısıyla çalıĢmada yer yer,
Türkiye‟deki film endüstrisi ile ilgili büyüklükler verilmekte, ĠTO ve SGK‟nın verileri
kullanılarak, film endüstrisinin Ġstanbul‟daki payı yorumlanmaktadır. Buna göre Ġstanbul film
endüstrisi, firma sayısı ve çalıĢan sayısı olarak Türkiye‟deki film endüstrisinin çok önemli bir
bölümünü oluĢturmaktadır. Bu durum Ġstanbul film endüstrisi kavramsallaĢtırmasını
doğrulamaktadır.
Bir baĢka konu, TÜĠK, ĠTO ve SGK veri tabanlarında yer alan iĢyeri sayısı, çalıĢan sayısı,
ciro gibi göstergelerin, sektörlerin genel resmini ve büyüme oranlarını sağlaması ancak film
endüstrisinin bu çalıĢmanın gerektirdiği derinlikte ele alınmasına imkân vermemesidir.

1
Sektörlerin potansiyelleri ve karĢı karĢıya olduğu fırsat ve tehditler gibi unsurları ortaya
çıkarmak açısından, gösterime giren sinema filmleri ve yayınlanan dizi filmler ile ilgili
göstergeler ayrıntılı biçimde incelenmiĢ, sektörel raporlara ve sektör temsilcileriyle yapılan
derinlemesine görüĢmelere baĢvurulmuĢtur.
Ġstanbul film endüstrisinde sinema ve dizi film üretim süreçlerinin önemli düzeyde benzerlik
gösterdiği görülmektedir. Bu iki alan, ortak iĢgücü ve hizmet havuzundan beslenmekte, telif
hakları ve kurumsallaĢmayla ilgili sorunlara karĢı birlikte savaĢ vermektedir. Bunların yanı
sıra, özellikle dizi film alanında yer alan yapımcı, oyucu ve teknik ekibin, sinema alanında da
ürün verdiği örnekler görülmektedir. 2005-2009 yılları arasında en çok izlenen sinema
filmlerinin tümünün yapımcı-yönetmen ya da oyuncularının TV kanalları sayesinde tanınan
kiĢilerden oluĢması bu sıkı iliĢkilerin çok önemli bir göstergesidir. Dolayısıyla bu çalıĢmada
Ġstanbul film endüstrisinin sinema ve dizi film alanları ele alınmaktadır.

2
2. FĠLM ENDÜSTRĠSĠNĠN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ

Türkiye‟de film endüstrisinin kökenleri, tüm dünyada olduğu üzere, sinemaya dayanmaktadır.
Sinema Türkiye‟de, 1800‟lerin ikinci yarısına doğru sarayda, konaklarda bir “gösteri” olarak
baĢlamıĢ, oradan sirklere, tiyatrolara sıçrayarak halka açılmıĢtır. Türkiye‟ye levantenler ve
azınlıklarla giren sinema, kısa sürede bir iĢ alanı olarak Türkler‟in ilgisini çekmiĢtir1.
Scogmnamillo, sinemanın kendisine Türkiye‟de merkez olarak neden Ġstanbul‟u ve bu kentin
tarihsel oluĢumun ve özellikleri ile uygun bir bölgesini, Beyoğlu‟nu (Pera) seçtiğini ve
1920‟lerde Beyoğlu‟na odaklanan ilgiyi Ģöyle özetlemektedir:
“Bu ne keyfi ne de tesadüfî bir seçimdir, çünkü Beyoğlu bir kentin, bir payitaht’ın en özel
bölgesidir... Sinemanın kalbi Cadde-i Kebir’de atıyor…Cadde-i Kebir Sinemaları mimari
tarzları, iç dekorasyonları, yöneticileri, bir kısmı kadın olan, üniformalı, bakımlı, eldivenli yer
göstericileri (programcı denilirdi onlara), teşrifatçıları, kalabalık büfeleri, basın gösterileri,
gala geceleri ve filmleri ile Türkiye’de sinema tarihinin bir parçasını oluşturuyorlar. Sinema
çünkü bu caddede, İstanbul kentinin bu bölgesinde başlıyor, burayı kendine merkez alıyor,
burada tutuluyor ve buradan kentin diğer semtlerine, sonradan tüm Türkiye’ye yayılıyor.”2
Kutu 1. Beyoğlu’nun Ġlk YerleĢik Sineması
Beyoğlu‟nun ilk yerleĢik sineması 1908‟de Sigmund Weinberg tarafından açılan Cinema Theatre Pathe
Freres‟tir. Bugün yerinde TRT‟nin platolarının mevcut olduğu yerde kurulmuĢtur ve TepebaĢı Sineması olarak
da bilinmektedir.

Kaynak: Scogmnamillo, G. Cadde-i Kebir‟de Sinema, Ġstanbul: Agora Kitaplığı, 2008.


Yapımcılık açısından bakıldığında ise, Fuat Uzkınay'ın Ģimdiki adı YeĢilköy olan yerde,
Ayastefanos‟daki Rus abidesinin yıkılıĢını kameraya aldığı 1914 yılının Türk sineması için
baĢlangıç yılı olduğu söylenebilir. 1914'den 1945 yılına kadar geçen 31 yıl içerisinde sinema
filmi üretiminde kayda değer bir geliĢme olduğundan söz etmek mümkün değildir. Bununla
birlikte Kırel, 1940‟lara, tiyatrocular yerine artık sinemacıların sinema filmi üretiminde
görülmeye baĢladığı ve “ön-YeĢilçam” olarak adlandırılan bir geçiĢ dönemi olması açısından
dikkat çekmektedir3.
Sinema üretim ve dağıtım ortamının Beyoğlu‟ndaki sinema salonlarının en yoğun olduğu
YeĢilçam‟da mekânsal olarak yoğunlaĢması 1940‟lı yıllarla birlikte artmıĢtır4. Film
ithalatçılarının yerleĢmesinin ardından film yapım Ģirketleri de sokağa yerleĢmiĢtir. Bu
mekânsal yoğunlaĢma, Ģirketler arasında rekabet yaratmıĢ, Ģirketlerin ne yaptıkları bu
sokaktaki hareketlilikten takip edilir olmuĢtur.
Kutu 2. YeĢilçam
YeĢilçam, Türk sinemasının en parlak olduğu dönemde Taksim ve Galatasaray arasındaki bölgenin tam ortasında
Kuloğlu ve Ahududu Sokak ile sınırlanan adadır. YeĢilçam (aynı zamanda), Türk sinemasının halk ile bağının en
yoğun olduğu, halkın istediği filmleri üreten ve aydınlar tarafından hafifsenen ve eleĢtirilen Türk sinemasının
popüler kanadını ve kendine özgü üretim iliĢkilerini anlatmakta kullanılan bir kavramdır. YeĢilçam adı aslında
Beyoğlu‟nda film yapan Ģirketlerin yer aldığı bir sokağın kavramlaĢtırılmıĢ halidir. Aslında bir anlamda bu
kavram bir dönemin film üretim iliĢkilerine, kalıplarına, üretim ortamına ve giĢeye odaklı üretim anlayıĢına
iĢaret eder. YeĢilçam adının Hollywood (Kutsal Ağaç) gibi bir benzetmeden yola çıkarak Hollywood‟u meydana
getiren holly-kutsal (yeĢil) ve wood-ağaç (çam) gibi iki kelimenin birleĢtirilmesinden ortaya çıktığı ileri
sürülmektedir… YeĢilçam aslında bir üretim anlayıĢının adıdır.

Kaynak: Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005, s.179-180

1
Sinemacılığın tarihsel geliĢimini izleyebilmek için bkz. Scognamillo, 2008.
2
A.g.e., s.95-96.
3
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005.
4
A.g.e.

3
1950‟li yıllar Türkiye‟de sinemanın hareket kazandığı yıllardır. Tiyatroya özgü temsil
biçiminin sinemaya özgü olanla yer değiĢtirdiği bu dönem “sinemacılar dönemi” olarak
anılmaktadır5. 1960'lara kadar geçen dönemde film çekim sayısı giderek artmıĢtır6.
1960‟lar ise Anadolu‟da film dağıtımında bölge iĢletmecilerinin egemenliğinin baĢ gösterdiği
yıllardır. Seyircinin isteklerini ilk elden takip eden bölge iĢletmecilerinin filmlere parasal
kaynak oluĢturması ile birlikte seyirci, üretimde neredeyse doğrudan söz sahibi olmuĢ7, bölge
iĢletmecilerinin yapımcılara peĢin para vermeleri ya da kredi açmalarıyla üretim iliĢkileri de
değiĢmiĢtir. Alıcılar çoğalıp film sayısı arttıkça negatif-pozitif film ithalatçılarının teĢvikiyle
de piyasada fazla bono dönmesiyle sistem bozulmuĢtur. Film sayısı arttıkça tefecilik artmıĢ,
tefecilik arttıkça film sayısı yükselmiĢ ve bir kısırdöngü ortaya çıkmıĢtır8.
ġüphesiz, film sayısı arttıkça, sinema salon sayıları da artmıĢtır. Beyoğlu sinemaları,
televizyonun, videonun ve anarĢik olayların bilinmediği bir dönemde altın çağını
yaĢamaktadır9. Bol fotoğraflı magazin dergileri, fotoromanlar, çizgi romanlar ve gazeteler gibi
sinema da dönemin gündelik yaĢamında önemli bir yer tutmaktadır10. Scogmnamillo (2008),
bu dönemi, sinemanın en yaygın eğlence olduğu, bir kültür ve eğlence aracı olarak gitgide
önem ve taraftar kazandığı bir dönem olarak tarif etmektedir.
Bununla birlikte bu dönemde üretilen filmlerin sinemada gösterilmesiyle ilgili sıkıntılar baĢ
göstermiĢtir11. Zira film sayısındaki artıĢlar, bu filmlerin gösterileceği sinema salon
bulmalarını da zorlaĢtırmıĢtır. Sinema sahibi, halkın ilgisini çekeceğini düĢündüğü (bir baĢka
deyiĢle güvendiği) az sayıda filmi seçmek zorunda kalmaktadır. Bu durumun beklenen iki
sonucundan biri, çekilen pek çok filmin Ġstanbul‟da gösterim Ģansı bulamamıĢ olmasıdır.
Diğeri ise, tutulan filmlerin çok benzerlerinin yapılmaya baĢlanmasıdır.
1960‟lı yıllardan sonra televizyonun gündelik yaĢama tam anlamıyla giriĢi ile birlikte12, bu
döneme kadar sinema ile beslenen seyirci, televizyon etkisiyle “görüntü-obur” hale gelmiĢ13,
sinemanın toplumla yakın iliĢkilerinde kopmalar baĢ göstermiĢtir. 1970‟ler, Türk sineması
için bunalım yıllarıdır ve bu bunalım seks filmleri furyası ile atlatılmaya çalıĢılmıĢtır 14. Bu
eğilim film ithalatında da kendisini gösterir.
Kutu 3. 1970'ler Bunalım Yılları...
70‟lerin ikinci yarısına vardığımızda Beyoğlu Sinemaları‟nın afiĢlerinde baĢka Ģeyler yazılmaya baĢlandı. Çinli
Bakire‟ler, Bakir Delikanlı‟lar ilgi konusu oldular... Bu cinsel altkültür ile adeta bir paralellik kuraracasına Uzak
Doğu‟dan gelme savunma ve dövüĢ sanatları, martial arts‟lar, ek ve bir o kadar da yaygın fiziksel kültürü
oluĢturmaya yardımcı oldular, mitos oluĢturan Bruce Lee gelip Beyoğlu‟na yerleĢti oradan da tüm Türkiye‟ye.
Kaynak: Scogmnamillo, G. Cadde-i Kebir‟de Sinema, Ġstanbul: Agora Kitaplığı, 2008, s.148-149.

5
Kaya Mutlu, D. Puro Lüks‟e; YeĢilçam Hollywood‟a KarĢı, Türk Film AraĢtırmalarında Yeni Yönelimler 3, Sinema Dizisi
4, yayına hazırlayan D. Bayrakdar, Ġstanbul: Bağlam Yayınları, 2003, s.89-94.
6
Türk Sineması web sitesi, http://www.turksinemasi.com/filmler/filmler.asp, [eriĢim tarihi 14 Mayıs 2010].
7
Nilgün Abisel‟den aktaran Kırel (2005, s.193), Samsun Bölgesi‟nin “dinsel motiflerin ağır bastığı, fedakârlık ve iman
örneklerinin dergilendiği filmlere”, Adana Bölgesi‟nin ise “kavga sahneleri içeren” filmlere eğimli olduğunu belirtmektedir.
Seyircinin bölge bazındaki bu eğilimlerini gözleyen iĢletmeci, yapımcılardan bu içerikte filmler talep etmektedir.
8
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005, s.189-191.
9
Scogmnamillo, G. Cadde-i Kebir‟de Sinema, Ġstanbul: Agora Kitaplığı, 2008.
10
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005.
11
A.g.e.
12
Türkiye‟de televizyonculuğun tarihi, Ġstanbul Teknik Üniversitesi‟nde eğitim amaçlı gerçekleĢtirilen düzensiz yayınlar bir
yana bırakıldığında, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu‟nun (TRT) 1964‟te kurulması ile baĢlamaktadır. (kaynak: Mutlu,
E. Televizyon ve Toplum, TRT Eğitim Dairesi BaĢkanlığı, Ankara: TRT Genel Sekreterlik Basım ve Yayım Müdürlüğü
Ofset Tesisleri, 1999. )
13
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005. Haluk ġahin (aktaran Kırel, 2005) “görüntü-obur”u
görüntünün egemenliği altında olma durumu olarak tarif etmektedir.
14
Pösteki, N. Toplumsal DeğiĢim Süreci: Bir Etkileme Aracı Olarak Sinema ve 90‟lar Türkiye‟si, yayımlanmamıĢ doktora
tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, 2001.

4
1970‟lerin sonlarında terör, televizyon ve videonun etkisiyle izleyici evlerine kapanmıĢ ve bu
geliĢmeler sinemacılığın içinde bulunduğu krizi derinleĢtirmiĢtir15. Kırel, aslında YeĢilçam
filmlerinin seyircisini kaybetmediğinden, sadece film izleme biçimlerinin değiĢtiğinden söz
etmektedir16.
Yapım ayağı ise, 1980‟li yılların baĢında bütün dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de büyüyen
video pazarının parasal desteğiyle geçici bir süre için yeniden canlanmıĢtır. Ancak, video ile
sinema sektörleri arasındaki iĢbirliği uzun sürmemiĢ, video pazarı için yapılan filmlerin teknik
ve içerik olarak kalitesinin düĢmesi seyirciyi bu alandan uzaklaĢtırırken, 1980‟li yılların
sonlarında yaĢanan bir dizi geliĢme, video sektörünün neredeyse sonunu getirmiĢtir.
Siyah-beyaz televizyondan renkli televizyona geçiĢ, ikinci ve üçüncü kanalların ortaya çıkıĢı
yine bu dönemde gerçekleĢmiĢtir. Yönetmen, oyuncu, senarist sayısındaki artıĢ, sinema
salonlarının kapandığı ve izleyicinin TV‟ye yöneldiği bir dönemde ortaya çıkmıĢtır17. Sadece
kapalı salonlar değil, sayıları ve koltuk kapasiteleri açısından değerlendirildiğinde film izleme
kültüründe büyük öneme sahip olduğu görülen yazlık sinemalar (bahçe sinemaları ya da açık
hava sinemaları da denilebilir)18, 1970‟li yılların ortalarından itibaren kapanmıĢ, Ġstanbul‟da,
bugün pek çoğu yerlerinde olmayan 300‟e yakın yazlık sinema yerini; iĢ hanlarına,
apartmanlara, açık ve kapalı otoparklara, alıĢveriĢ merkezlerine, süpermarketlere
bırakmıĢtır19.
1980‟lerin ortalarında yapılan yasal düzenlemelerle birlikte yabancı dağıtım firmaları sektöre
bizzat dâhil olmuĢ, Hollywood dağıtımcıları”- Warner Bros (WB) ve United International
Pictures (UIP)- videokaset ve film pazarına girmiĢtir20. Bu döneme kadar ayakta kalabilen
bazı sinema salonlarını ıslah ederek tekrar seyircinin rağbet edebileceği mekanlar haline
getiren bu firmalar, bir taraftan sinemacılıkta tekelciliğin, Hollywood saldırısının öznesi
olmuĢtur21.
1990‟ların baĢlarında Türk sineması; Körfez SavaĢı, SSCB‟nin yıkılıĢıyla sona eren soğuk
savaĢ süreci, sahip olunan kültüre yabancılaĢma, kültürel değerlerin yitiriliĢi ve standartlaĢma
ve Amerikan film Ģirketlerinin Türkiye‟de faaliyete geçmeleri gibi faktörler sebebiyle
bunalımdadır22. 1990‟lar aynı zamanda Türk sineması için yeni bir dönem olarak
değerlendirilebilir. Bu dönemin en temel göstergelerinden biri kendi kiĢisel dünyalarını daha
küçük ölçekli öyküler ve filmlerle anlatmak isteyen yönetmenlerin artık belli bir düzey
tutturan yapıtlarla seyirci önüne çıkmaları olarak ifade edilmektedir. Bu yeni dönem Türk
sinemasının bugünkü dinamiklerinin Ģekillenmesi ve Türk sinemacıların dünya sinemasında
da seslerini duyurmaya baĢlaması açısından çok önemli bir noktada durmaktadır23. Seyirci
eğilimleri açısından değerlendirildiğinde ise, altmıĢlı yılların “perdede istediğini görebilen”,

15
Scogmnamillo (2008), bu dönemde düzenli ve düzeyli program yapma anlaĢıĢından uzaklaĢıldığından söz eder. Gösteri
adetleri azalmıĢ, akĢam ve gece gösterileri kalkmıĢtır.
16
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005.
17
Pösteki, N. Toplumsal DeğiĢim Süreci: Bir Etkileme Aracı Olarak Sinema ve 90‟lar Türkiye‟si, yayımlanmamıĢ doktora
tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, 2001.
18
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005.
19
Çilingir, S. "Yıldızların Altında", 2005, http://www.sadibey.com/sadi-cilingir/’den, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2007]. Sinema
sayısı, sitede isim isim yer verilen sinemalar sayılarak elde edilmiĢtir.
20
Akman, E. "5224 Sayılı Kanundaki En Büyük Eksik- Türk Film Sanayi‟nin OluĢamamasının En Önemli Nedeni", 2005,
http://www.sinekol.com/tr_blg.html‟den, [eriĢim tarihi 9 Eylül 2008].
21
Bu süreçte, diğer ülke sinemalarının örnekleri, Alkazar, Beyoğlu, Pera gibi az sayıda bağımsız salonla yetinmek zorunda
kalmıĢtır (Scogmnamillo, 2008).
22
Pösteki, N. Toplumsal DeğiĢim Süreci: Bir Etkileme Aracı Olarak Sinema ve 90‟lar Türkiye‟si, yayımlanmamıĢ doktora
tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, 2001.
23
CoĢkun, Ç. "1990 Sonrası Türk Sineması ve DerviĢ Zaim", 2008,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Gerekli_Seyler/1990_Sonrasi_Turk_Sinemasi.doc‟tan, [eriĢim tarihi 29 Aralık 2008].

5
“ĢımartılmıĢ” seyircisi yerini hayal kırıklığına uğrayan bir seyirciye bırakmıĢ ve bir anlamda
popüler sinema ile seyircisi arasındaki bağ ya da köprü hasar almıĢtır24.
1990 sonrasının bir diğer önemli geliĢmesi özel televizyon kanallarının ortaya çıkıĢıdır25.
1990‟lara kadar TRT‟nin devam ettirdiği “resmi” devlet ideolojisi ve yayın tekeli korsan
yayıncılar ile kırılmıĢ, televizyon kültürüne zenginliği ve yaratıcılığı getiren bir dönemi
baĢlatmıĢtır26.
VCD ve DVD teknolojileri yine bu dönemde Türkiye‟ye gelmiĢtir. Özel televizyon kanalları
video piyasasını neredeyse yok etmiĢ, sinema sektörü krizi atlatma amacıyla, bu kez özel
kanallarla ortak projeler hazırlama yoluna gitmiĢtir.27
Kimi yapımcı için “tehdit” niteliği taĢıyan bu geliĢmeler, kimi yapımcı ve iĢgücü için “fırsat”
alanları ortaya çıkarmıĢtır. Özellikle de 1990‟larda reklâm sektörünün geliĢmesi ile ivme
kazanan “reklâm filmleri” ve reklâm geliriyle beslenen TV kanallarının baĢat yapım
türlerinden biri haline gelen “dizi filmler”; “reklâm filmi yapımcılığı” ve “dizi film
yapımcılığı” olmak üzere iki temel film yapım alanı ortaya çıkarmıĢtır. Bu iki tür, film
endüstrisi olarak tanımladığımız yapıda üretim biçimi, nicelik ve ekonomik açılardan önemli
değerler ortaya koymaktadır ve bu alanlardan sinema alanına da belli ölçüde geri beslemeler
söz konusudur. Böylece film endüstrisinin, temel olarak; sinema, TV ve reklâm sektörlerinin
oluĢturduğu üçayak üzerinde yapılandığı söylenebilir 28.

24
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005, s.197.
25
Özel televizyon kanalları ile bağımsız yapımcılar arasındaki iliĢki 1993 sonrasında geliĢmiĢtir. Türkiye‟de bugün özel
televizyonlarda ana yayın kuĢağının %80‟ini bağımsız yapım Ģirketlerinin üretimi oluĢturmaktadır (Mutlu, 1999).
26
Robins (2000); Aksoy and Robins (1997); ġahin ve Aksoy (1993).
27
Pösteki, N. Toplumsal DeğiĢim Süreci: Bir Etkileme Aracı Olarak Sinema ve 90‟lar Türkiye‟si, yayımlanmamıĢ doktora
tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, 2001.
28
Özkan, E. Kentsel DönüĢümde Kültür Endüstrileri: Ġstanbul'da Film Endüstrisinin Kentsel DönüĢüm Yaratma
Potansiyellerinin Belirlenmesi, yayımlanmamıĢ doktora tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve
Bölge Planlama Anabilim Dalı ġehir Planlama Programı, Ġstanbul, 2009.

6
3. FĠLM ENDÜSTRĠSĠNĠN TEMEL YAPISAL ÖZELLĠKLERĠ

Tarihsel geliĢmenin özetlendiği bölümde, 1970‟lere kadar, bölge iĢletmecilerinin de etkisiyle,


önemli düzeyde yerli film üretiminin gerçekleĢtiği Türkiye‟de üretim, dağıtım, gösterim ve
tüketim iliĢkilerini değiĢtiren bir dizi kırılma yaĢandığı görülmektedir. TV‟nin yaygın biçimde
evlere girmesi, video cihazlarının ortaya çıkıĢı, özel TV kanallarının yayına baĢlaması ve
reklam endüstrisinin büyümesi; sinemayı zayıflatmakla birlikte TV, video ve reklam alanları
için film üretimini baĢlatan kırılmalar arasında ilk sıralarda sayılmalı.
Tüm bu kırılmalar bugün Türkiye‟de film endüstrisini; sinema, TV ve reklam alanları için
film üretimini içeren, üçayaklı bir yapı olarak tarif etmeyi mümkün kılıyor. Bu üç alan için
üretim zincirlerindeki halkalar değiĢiklik göstermekle birlikte, film endüstrisinin yapıtaĢını
“prodüksiyon”, omurgasını ise fikrin oluĢmasından itibaren gösterime dek uzayan “değer
zinciri” oluĢturuyor29.
Kutu 4. Prodüksiyon Nedir?
Prodüksiyon (production), sinema ve televizyon baĢta olmak üzere her tür multimedya için üretilen filmleri
(sinema filmleri, TV filmleri, reklâm filmleri, dizi filmler, belgesel filmler, video klipler…), programları
(eğlence programları, reality showlar…) ve bu ürünlerin içerik üretimi, çekim ve kurgulanma (montaj)
aĢamalarından geçerek ortaya çıkıĢ sürecini ifade etmektedir.
Film endüstrisi çok sayıda küçük ölçekli firma ile onları bütünleyen az sayıda büyük firmadan
oluĢmaktadır. Sinema ve dizi filmler için- gider dağılımının prodüksiyon türüne göre
değiĢkenlik gösterdiği- emek yoğun bir yapıdan söz edilebilir. Üretim süreci, prodüksiyon
türlerinin her biri için birbirinden farklı iĢgücü, mekân ve teknoloji kullanımı gerektirebildiği
gibi, aynı türde prodüksiyonlar için de farklılaĢabilmektedir. Böylece her bir prodüksiyonda
farklı bir ekibin bir araya toplandığı, farklı dinamiklere sahip bir üretim sürecinden geçilerek
farklı bir ürün ortaya koyulduğu söylenebilir. Dolayısıyla, film endüstrisinde (çoğaltma ve
dağıtım süreci hariç) klasik anlamda bir kitle üretiminden söz etmek mümkün değildir. Ortaya
çıkan her ürün, benzersizdir.
Kutu 5. Pelikülden Elekroniğe GeçiĢ...
Kitlesel üretim film prodüksiyonları için geçerli olmasa da, prodüksiyonlarda kullanılan film Ģeritleri (pelikül)
kitlesel olarak üretilmektedir. ĠletiĢim teknolojilerinin geliĢmesi ve yaygınlaĢmasıyla birlikte, film Ģeritlerinin
yerini dijital kameralar almaya baĢlamıĢtır. Bu durum, film prodüksiyonları için gerekli olan sermayenin de
düĢmesini ve üretimin yaygınlaĢabilmesini sağlamıĢtır [1].

Bununla birlikte, elektronik üretim tarzı, kendi zorluklarıyla gelen yeni bir süreç olarak görünmektedir. Bu
sürecin Türkiye‟deki ilk yansımaları, ağır laboratuar maliyetlerinin kalkması Ģeklinde gerçekleĢmiĢtir. Ancak, iĢ
maliyetleri düĢtüğünden negatif film maliyeti gibi, laboratuar maliyetlerinin de düĢtüğü bilinmektedir. Bunun
yanı sıra, filmin elektronik ortamda saklanması ile ilgili riskler ve ortaya çıkan görüntü kalitesi göz önünde
bulundurulduğunda, elektronik üretim tarzı temkinli yaklaĢılması gereken bir değiĢim süreci olarak
değerlendirilmektedir [2].

[1] Kuzu, H. “Hareketli Görüntünün “Üretim Tarzı” Kavramı ve Yeni Ufuklar”, t.y., www.sinesen.org.tr‟den,
[eriĢim tarihi 9 Mart 2010]; Kuzu, H. “Hareketli Görüntünün Yeni Ufukları Ġçin Bir Sinopsis”, 26. Nisan 2010,
BirGün Gazetesi‟nde yayınlanmıĢtır, 2010.
[2] Erdal TuĢunel, TESĠYAP BaĢkanı, 23 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
Film endüstrisinin üretim örgütlenmesine iliĢkin bu özellikleri, istihdam yapısı için de temel
belirleyicidir. Film endüstrisinde; fikrin oluĢmasından tüketiciyle buluĢmasına kadar geçen
tüm aĢamalarda mevcut istihdamı yatayda; sürekli ve süreksiz, düĢeyde ise yaratıcı ve teknik
iĢgücü olarak tasniflemek mümkündür.

29
GiriĢ bölümünde söz edilen gerekçelerle, bu çalıĢma sinema filmlerine ve dizi filmlere odaklı olarak gerçekleĢtirilmiĢtir.

7
Yatay tasniflemeye, film endüstrisinin ikili yapısını açıklamak amacıyla ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu tasniflemeye göre film endüstrisi; mevsimlik iĢçi gibi çalıĢan bir istihdam
grubunun yanı sıra, sürekli çalıĢan bir diğer istihdam grubundan oluĢmaktadır. Her bir
prodüksiyon için bir araya gelerek, prodüksiyon ekibi içerisinde yer alan ve bitiminde ayrılan,
serbest çalıĢan ve bu nedenle “süreksiz” olarak tasniflenen istihdama yazar, oyuncu, senarist
ve kameraman örnek gösterilebilir. Yapım, dağıtım, gösterim aĢamalarında rol oynayan
firmaların sabit çalıĢanları, örneğin yapım firmasının genel koordinatörü ve sekreteri ise,
sürekli istihdam içerisinde gruplanabilir.
DüĢeyde tasniflemeye bakıldığında, film üretiminde rol alan iĢgücünün yaratıcı ve teknik
iĢgücü olarak betimlenebildiği görülmektedir. Buna göre; yönetmen, senarist ve oyuncular;
Ģöhret ve ücret gibi temel göstergeler açısından, kameraman, ıĢık teknisyeni, set iĢçisi gibi
çalıĢanlardan ayrılarak “yaratıcı iĢgücü” altında tanımlanabilir. Yaratıcı iĢgücünün dıĢında
kalan ancak film üretiminde aktif olarak yer alan diğer iĢgücü ise “teknik iĢgücü” olarak tarif
edilebilir. Ġstihdam yapısındaki bu farklılıklar, Ġstanbul film endüstrisinde sosyal haklarda ve
ücretlerde de kendisini göstermektedir. Ġstanbul film endüstrisinde özellikle serbest çalıĢan
iĢgücünün (freelancers) önemli ölçüde kayıtsızlığı söz konusudur. Bu kayıtsızlık, film
endüstrimizin kurumsallaĢamamıĢ olmasından kaynaklanmaktadır (bkz. Kurumsal Yapı ve
Aktörler; Mevzuat Yapısı).

3.a. ĠSTANBUL FĠLM ENDÜSTRĠSĠNĠN DEĞER ZĠNCĠRĠ


Ġstanbul film endüstrisinde fikrin oluĢmasından izleyiciyle buluĢmasına kadar geçen süreç,
kültürel ve ekonomik anlamda büyük değerlerin ortaya konulduğu bir zincir olarak tarif
edilebilir. Bu zincirin her bir halkasını, farklı aĢamalarda sürece dâhil olan aktörler, doğrudan
ya da dolaylı olarak uyarılan sektörler oluĢturmaktadır.
Bu zincire yakından bakıldığında, sürecin- yapım türlerine göre farklılık göstermekle birlikte-
temelde fikrin oluĢum aĢaması ile baĢladığı, finans, pre-prodüksiyon, prodüksiyon, post-
prodüksiyon, dağıtım ve gösterim aĢamalarından oluĢtuğu görülmektedir (ġekil 3.1). Bu
anlamda, Ġstanbul film endüstrisi, dünyadaki diğer örnekleriyle paralellik göstermektedir.
1. ve 2. Halkalar: Fikir OluĢumu ve Finans
Fikrin oluĢumu ve finans aĢamaları, değer zincirini baĢlatan halkalardır. Bu aĢamalar,
sinema filmlerinin ve dizi filmlerin birbirleriyle olan temel yapısal farklılıklarını ortaya
koyabilmek açısından da açıklayıcıdır. Zira dizi film yapım sürecinde yapım firması TV
kanalının taĢeronu olarak çalıĢmaktadır. Kanal tarafından ısmarlanan dizi filmlerin çekimini
gerçekleĢtiren dizi film yapımcısı için finans kaynağı TV kanalıdır.
Kutu 6. Reklam Ajansının Rolü Ne?
TV kanallarının yegâne geliri reklam geliridir. Dolayısıyla bu aĢamada, reklam verenin yatırımını TV mecrasına
yönlendiren reklam ajansları da sürecin bir diğer doğal aktörü olarak ortaya çıkmaktadır.
Kanal, izleyiciyi ekranlara bağlayacak, dolayısıyla reklam gelirini garanti edeceği içerik ve
kadrolara sahip dizi filmleri yapım Ģirketlerine ısmarlamaktadır. Sinema filmleri içinse
böylesi, hazır ve sürekli bir kaynak söz konusu değildir. Ġçerik önceden ortaya çıkmakta,
finans kaynağı sonraki aĢamada aranmaktadır 30.
3. Halka: Pre-Prodüksiyon
Finans aĢamasını, pre-prodüksiyon (prodüksiyon öncesi aĢama) izlemektedir. Bu aĢama,
prodüksiyon aĢamasında ihtiyaç duyulacak unsurlara (oyuncular, teknik ekip, mekânlar… vs.)

30
Ayrıntılı bilgi için bkz. Özkan Töre, 2010; Özkan 2009.

8
iliĢkin tespit ve karar aĢamasıdır. Bu aĢamada, finansa iliĢkin geri beslemeler (bütçe
kalemlerinin belirlenmesinin ardından bütçede değiĢiklikler) söz konusu olabilmektedir31

ġekil 3.1 Ġstanbul Film Endüstrisinin Değer Zinciri


Kaynak: Özkan (2009) yeniden formüle edilmiĢtir.

4. Halka: Prodüksiyon
Bu aĢamanın hemen ardından, çekimlerin gerçekleĢtiği prodüksiyon aĢaması gelmektedir.
Prodüksiyon aĢamasında aktif olarak var olan aktörler; yönetmen, senarist, oyuncu gibi
yaratıcı iĢgücü, ıĢık ve ses teknisyenleri, kameramanlar gibi teknik iĢgücü, yürütücü yapımcı,
line-producer32, genel koordinatör gibi yapımdan sorumlu yöneticiler, teknik ekipman ve
operatör hizmeti sağlayan firmalar, oyuncuların temin edildiği cast ajansları, (film müzikleri
ile ilgili olarak) müzisyenler, dekor, kostüm ve aksesuar tasarım, imalat ya da kiralama ile
ilgili aktörler, fotoğraf sanatçıları, çekimlerin gerçekleĢtirildiği stüdyolar ve/veya gerçek
mekânlar ve yeme-içme, ulaĢım, güvenlik, temizlik gibi destek hizmetlerdir.
Dizi filmler sezon boyunca her hafta düzenli olarak çekilirken, sinema filmleri birkaç
haftadan birkaç aya kadar uzayan kısa bir dönem içerisinde bir defaya mahsus olmak üzere
çekilir.
5. Halka: Post-Prodüksiyon
Prodüksiyon aĢamasında çekimin gerçekleĢtirilmesinin ardından ham kaset, kurgu (montaj)
iĢlemlerinden, seslendirme aĢamasından ve gerekli görüldüğü taktirde özel efekt, renk
düzeltme (colour correction) gibi aĢamalardan geçmektedir. Bu sürece post-prodüksiyon adı

31
Özkan, E. Kentsel DönüĢümde Kültür Endüstrileri: Ġstanbul'da Film Endüstrisinin Kentsel DönüĢüm Yaratma
Potansiyellerinin Belirlenmesi, yayımlanmamıĢ doktora tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve
Bölge Planlama Anabilim Dalı ġehir Planlama Programı, Ġstanbul, 2009.
32
Line Producer; filmlerin verilen bütçe dâhilinde çekimini gerçekleĢtiren, bir baĢka deyiĢle, geliĢme ve pazarlama
aĢamalarıyla ilgilenmeyen, teknik kararları veren yapımcı ve aslen bir tür taĢerondur. Line producer, Türkiye‟de çekim
yapmak isteyen yabancı prodüksiyon firmaları açısından büyük öneme sahiptir.

9
verilmektedir. Animasyon, özel efekt gibi müdahaleler kurgu aĢamasını daha meĢakkatli ve
maliyetli hale getirmektedir.
6. Halka: Dağıtım
Post-Prodüksiyon aĢamasını, dağıtım aĢaması izlemektedir. Bu aĢama, sinema filmleri ile TV
dizilerinin, değer zincirinde birbirinden farklılaĢtığı bir diğer aĢamadır. Zira TV kanalları için
gerçekleĢtirilen dizi filmlerin dağıtım ayağı yoktur. Bu prodüksiyonlar doğrudan TV‟de
gösterime girmektedir33. Sinema filmlerinin dağıtımını gerçekleĢtiren firmaların sorumluluk
alanında temel olarak; afiĢ tasarımı, tanıtım, depolama ve taĢıma gibi gösterim öncesi
iĢlemlerin yanı sıra, filmin hangi salonlarda ne kadar süreyle oynayacağının fizibilitesini
yapmak ve gösterimci (sinema iĢletmecisi) ile uzlaĢmak yer almaktadır.
7. Halka: Gösterim
Dağıtım aĢamasının ardından sinema filmi sinemalarda gösterime girmekte, ardından DVD-
VCD formatında tüketici ile buluĢabilmektedir. Diğer gösterim kanalları olarak TV, Ödemeli
televizyon (Pay TV), dijital platformlar, IP TV ve mobil gösterim ortamları sayılabilir34.
Kutu 7. IPTV Nedir?
IPTV (Internet Protocol Television), bu sistem için abone olmuĢ kullanıcılara dijital televizyon hizmetlerinin
dağıtılması için kullanılan bir yapıdır. Dijital Televizyonun dağıtılması iĢlemi, geniĢ bantlı bir bağlantı üzerinden
Internet Protokolü‟nün (IP) kullanılması ile gerçekleĢtirilir. Internet Protokolü‟nün kullanılması, sunulan
hizmetin kalitesinin korunması amacıyla, kamu Internet‟inin kullanılmasından daha ziyade, yönetimli bir Ģebeke
üzerinden sağlanmaktadır. IPTV hizmeti, genellikle, kullanıcı talebine dayalı görüntü-video ile beraber
sunulmaktadır. Ayrıca, web eriĢimi gibi Internet hizmetlerinin ve Internet Protokolü üzerinden ses iletiminin
(VoIP) de hizmet olarak aynı altyapı üzerinden sunulması mümkündür. Internet hizmetinin de sağlanmasıyla,
hizmet üçlü oyun (Triple Play) adını alır. Bugün, IPTV, tüm dünyada gündemdedir. IPTV sağlayıcılığına dair
örneklerin günden güne çoğalması ve geleceği, IPTV‟ye ilginin kaynağını oluĢturmaktadır. IPTV, diğer
multimedya hizmetleriyle beraber TV ve video sinyallerini, internet bağlantınızın ucundan alabilmenize imkân
tanıyan çok kullanıĢlı bir sistemdir.

Kaynak: Satturkey, http://www.satturkey.com/makale/IPTV.pdf, [eriĢim 22 Mayıs 2010].


Dizi filmler için gösterim ortamı öncelikle TV olmak üzere, son dönemde izleyicisi olan bazı
dizi filmlerin DVD-VCD formatında da tüketiciyle buluĢtuğu görülmektedir.

Üretim Sürecindeki Belli BaĢlı Eksiklikler Neler?


Ġstanbul film endüstrisinde film üretim sürecindeki baĢlıca eksiklikler arasında; bilgi
bankası/veri tabanı, AR-GE altyapısı, arĢivleme, gelir sigortası sistemi, filmi yapım sürecinde
sigortalayan Ģirketler, filmlere kredi veren, film üzerine uzmanlaĢmıĢ bankalar, platolar ve
film üretimini, tıpkı inĢaat sektörü gibi bir kazanç alanı olarak gören ve kar amacıyla finans
sağlayan yatırımcılar sayılabilir.

Kutu 8. En Büyük Eksik Plato!


Mehmet Altıoklar, değer zincirindeki temel eksikliği Ģöyle tanımlıyor:

En temel eksiklik plato. Plato olmayıĢı ve plato üzerinden kurulmuĢ bir üretim modeli de olmayıĢı- sinemadaki
sorun ayrıdır ama özellikle televizyonda- bir sürü sektör içi çatıĢmaya da neden oluyor. Sektör içi çatıĢmaların,
üreten tarafındaki en önemli meselelerinden bir tanesi 90 dakikalık dizi olur mu diye bir kıyamet kopması. 90
dakikalık da olur, 120 dakikalık da olur dizi. Meksika‟da, Arjantin‟de, Brezilya‟da 5 gün günde 40 dakikadan
200 dakikalık dizi çekiyorlar haftada. Dolayısıyla dakika meselesi üretim alıĢkanlığı ve gücüyle ilgili. Ama

33
Film endüstrimizde yakın zamanda ortaya çıkan geliĢmelerden biri dizi film ihracatıdır. Filmin ihracatıyla ilgili süreç,
dağıtım aĢamasında gerçekleĢmektedir. Dizi film ihracatı ile ilgili bilgi için bkz. Dizi Filmler.
34
Altıoklar, M. Türkiye Film Endüstrisi Raporu, 2009; Kuzu, H. “Hareketli Görüntünün “Üretim Tarzı” Kavramı ve Yeni
Ufuklar”, t.y., www.sinesen.org.tr‟den, [eriĢim tarihi 9 Mart 2010].

10
bizdeki diziler tabi Beykoz‟dan Avcılar‟daki baĢka bir mekâna, oradan Pendik‟teki hastaneye oradan da
Bahçelievler‟deki eve gitmek üzere bir bölüm içerisinde 6 ayrı mekân olduğu zaman, tabiî ki 90 dakika
çekmeniz imkânsız hale geliyor. Ama plato sistemi olsa ve iĢinizin %70-80‟ini platoda çekiyor olsanız, haftada
200 dakika da çekilir. Dolayısıyla bence en büyük eksik plato ve platoyu destekleyen diğer alt yapılar. O
platonun - iç ve dıĢ mekân platodan bahsediyorum- marangoz atölyeleri olmalı mesela. Biz birçok yerde reel
dekor elemanları kullanmak zorunda kalıyoruz. Hâlbuki yurtdıĢında yere halı, duvara duvar kâğıdı döĢemiyor ki.
O‟nu hızlı üretilen bir sistemle, çeĢitli malzemelerle size istediğiniz sarayın dekorunu üç kuruĢa yapabiliyor. Biz
bir saray dekoru yapmak istediğimiz zaman gerçekten Türkiye‟de 2 tane olan yaldızlı boya ustasını kullanmak
zorunda kalıyoruz. Gerçek bir saray gibi davranmaya kalkıyoruz. Ne vakit yetiyor ne para yetiyor buna. Hâlbuki
bu geliĢmiĢ film endüstrilerinin olduğu ülkelerde-Amerika‟nın dıĢında orta ve güney Amerika ülkelerinde de
böyle- çok hızlı üretim biçimleri ve çok ucuz çözümler var. Bu çözümler maalesef endüstrimizin içinde yok
baktığınızda. Dolmabahçe sarayının taht odasını yapmaya kalksam herhalde 40–50 bin liradan aĢağıya
yapamam. Meksika‟da bir dizi bunu yapmaya kalksa 6–7 bin liraya çıkarır. Rakamlar çok kabaca söylenmiĢ
rakamlar. Ben çünkü marangoz bulup gerçekten taht yaptırmaya kalkacağım, adam onu kalıpla bir Ģeyden
dökecek. Üstüne ahĢap görüntü veren boya sürecek. Ben duvara ya da yere Ġran ġahı‟nın hediye ettiği halıyı
koymaya kalkacağım, adam onun fotoğrafını çekip vinille baskı yapıp halı gibi gösterecek üç kuruĢa.

Kaynak: Mehmet Altıoklar, 1K1E Prodüksiyon, 17 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.

Kutu 9. Antalya Film Stüdyoları Neden Atıl?


Film endüstrimizde, plato tanımına en yakın örneğin; Antalya ili Serik ilçesinin Çandır köyündeki Antalya Film
Stüdyoları olduğu söylenebilir. Tekfen Holding tarafından 25 yıllığına belediyeden kiralanan 120 dönüm arazi
üzerinde 17 milyon dolara inĢa edilen stüdyo, Ortadoğu'nun en büyük film stüdyosudur. 10 bin 200 metrekare
kapalı alanı ve 3.040 metrekare ve 1.200 metrekare olmak üzere iki ayrı stüdyosu dıĢında, prodüksiyon ofisleri,
makyaj, tuvalet, kostüm odaları, ambülâns, su tankeri ve geniĢ bir fotoğraf arĢivi bulunan stüdyoda, suni gölet,
dağ ve derelerin de yer alması da projelendirilmiĢtir.

Tüm bu özelliklerine rağmen Antalya platolarında bugüne dek çok az sayıda yerli ve yabancı yapım
gerçekleĢtirilebilmiĢtir. Platoların atıl olmasıyla ilgili farklı görüĢler Ģöyle sıralanabilir;

- yabancı yapımcının önündeki ekonomik ve bürokratik engeller,


-film sektörünün Ġstanbul`da olması nedeniyle yerli yapımcıların gözünden kaçması,
-yer seçimindeki fiziksel hata ve eksiklikler (hava trafiğinin yoğun olduğu bir yerde kurulu olması, deniz
kenarında olmaması, uygun olmayan bir topoğrafyada kurulu olması nedeniyle yağmurda sel basması gibi),
-stüdyoda atölyelerin yer alması, ancak üretim ve hizmet olmaması gibi lojistik eksikler,
-Ġstanbul film endüstrisinin yeterince geliĢerek doyma noktasına gelmiĢ olamaması,
-eğlence merkezinin Ġstanbul olması dolayısıyla Ġstanbul‟da sinema, TV gibi sektörlerde aktif olarak çalıĢan
istihdamın Antalya‟ya gidemiyor olması,
-film için gerekli olan malzemelerin temininin– Ġstanbul‟a kıyasla– söz konusu olmaması,
-kültür altyapısının Antalya‟da değil Ġstanbul‟da kurulu olması ve
-kuruluĢ amacı itibariyle “yapımcıyı” hedeflemesi dolayısıyla düĢük finansmanla süren yerli sinema sektörünü
göz ardı etmesi
olarak tarif edilebilir.

Kaynak: Özkan, 2009.

Değer Zincirine Asılan Diğer Halkalar


Süreçle doğrudan iliĢkili firma ve Ģahısların yanı sıra TV kanalları ve reklam ajanslarının da
değer zincirinde önemli aktörler olduğundan söz etmiĢtik. Bu süreçte doğrudan ve dolaylı
olarak rol oynayan diğer aktörler arasında Ģunlar sayılabilir: IĢık, ses ve görüntü sistemleri ve
hizmetleri kiralayan firmalar, Kimyasal hammadde ithalatı gerçekleĢtiren firmalar, AfiĢ
tasarım ve imalatı gerçekleĢtiren firmalar, Depolama, Kargo/kurye hizmetleri sağlayan
firmalar, VCD-DVD ithalatı gerçekleĢtiren firmalar ve VCD-DVD kutulama ve paketleme
(shrink) gerçekleĢtiren firmalar35.

35
Bkz. Özkan Töre, 2010; Özkan 2009.

11
Üretimden gösterime kadar geçen süreçte; baĢta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere
mevzuatı oluĢturan ve uygulayan ilgili bakanlıklar, ĠBB ve yerel belediyeler, eğitim altyapısı
sağlayan üniversiteler ve özel sertifikalı eğitim veren kurumlar, sinema filmleri için gösterim
ortamları yaratan festivaller, yurt içindeki ve dıĢındaki film pazarlarıyla ilgili sürekli bilgi
sağlayan süreli yayınlar ve film endüstrimizin temel sorun ve potansiyel noktalarını takip
eden ve çözüm noktaları arayan meslek içi birlikler (Sinema Konseyi, Güç Birliği, meslek
birlikleri, dernekler ve vakıflar) film endüstrisinin değer zinciri boyunca rol oynayan önemli
aktörler arasında sayılmalı.

Kutu 10. Etkinlikler: Festivaller ve YarıĢmalar


Film endüstrisiyle iliĢkili baĢlıca etkinlikler arasında Uluslararası Ġstanbul Film Festivali baĢta olmak üzere 35
festivalin yanı sıra, 19 yarıĢma sayılabilir [1]. Meslek birlikleri, üniversiteler, özel kuruluĢlar, dernek ve vakıflar
tarafından gerçekleĢtirilen ya da desteklenen etkinliklerin yanında, küçük bireysel giriĢimler olarak
nitelendirilebilecek etkinlikler de mevcuttur.

Yerel belediyelerden gerekli izinlerin sağlanması, bazı mekânların ücretsiz kullanımı ve billboardların duyuru
amaçlı kullanılması konusunda yardım alınmaktayken, Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan destek, daha çok
yarıĢma ödülleri olarak yarıĢmacılara dağıtılmakta [2], dolayısıyla etkinliği destekleyen ve büyüten bir kaynak
oluĢturamamaktadır.

Finans konusunda, özel sektörden de beklenen destek gelmemektedir. “Kültür–sanata sadece kültür–sanat olduğu
için yatırım yapan EczacıbaĢı anlayıĢı” tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de bir baĢka modele doğru
evrilmekte; bazı büyük finans kuruluĢları kendi kültür–sanat departmanlarını kurmaktadır [3]. Bu durum, finans
yapısı kurulmamıĢ, sponsorluklarla ayakta duran, bir sonraki sene de var olacağını garantileyemeyen festivaller
için, sponsorluk desteğinin de ortadan kalkma riskini ortaya çıkarmaktadır.

[1] Bkz. Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010, Etkinlikler.
[2], [3] Bayrakdar, D. Türk Film Araştırmalarında Yeni Yönelimler 7- Sinema ve Para, Ġstanbul: Bağlam
Yayınları, 2008.

3.b. TEMEL GÖSTERGELER NE DĠYOR? ĠĢletme Sayısı Ġstihdam ve Ciro


Değer zincirine kısaca göz attıktan sonra; iĢletme sayısı, istihdam ve ciro gibi temel
göstergeler yardımıyla film endüstrisine bakıldığında, Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK)
tarafından gerçekleştirilen Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri (YSHİ) ve Genel Sanayi ve
İşyerleri Sayımı’nın (GESİS) yanı sıra, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve İstanbul Ticaret
Odası (İTO) verileri yönlendirici olmaktadır. Bu kaynaklardan edinilen verileri doğru
yorumlayabilmek adına yer yer, Ġngiltere film endüstrisini temsil eden rakamlarla
karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır.

Kutu 11. Yönteme ĠliĢkin...


Kültür endüstrilerinin hangi yöntem ve endikatörlerle ölçülebileceğine dair kavramsal tartıĢmalar sürmektedir.
Film endüstrisi de Ģüphesiz, bu belirsizlik ortamından payını almaktadır (bkz. Özkan, 2009). Yaygın kabul,
NACE Rev.1 sisteminde kodlanan Sinema ve video filmi yapımı (Kod: 9211), sinema ve video filmi dağıtımı
(Kod: 9212) ve sinema filmi gösterimi (Kod: 9213) değerleridir. Bununla birlikte bu kodlar, toplanma ve
derlenme yöntemleri dolayısıyla film endüstrisi için yeterli detayda bilgi sağlayamamaktadır.
Hatırlanması gereken bir diğer nokta, ĠTO ve SGK verilerinin bu kod sistemi dıĢında bir sistemle
sınıflandırıldığıdır. Bu yöntemsel farklılıklar dolayısıyla, genel tanımlar ve elde edilen veriler birbirlerinden
farklılık göstermektedir.

12
i. GiriĢim Sayısı
TÜĠK YSHĠ‟ye göre36 Türkiye‟de 2008 yılı itibariyle film endüstrisinde 1.546 firma yer
almakta ve Türkiye toplam giriĢim sayısının (number of enterprises) %0,06‟sını
oluĢturmaktadır (Tablo 3.1). Ġngiltere film endüstrisinin temel göstergeleriyle
karĢılaĢtırıldığında, Türkiye‟de film endüstrisinde yer alan firma sayısının ülkedeki toplam
firma sayısı içerisindeki oranı oldukça düĢük kalmaktadır. Bununla birlikte 2003-2008 yılları
arasındaki geliĢme açısından Türkiye‟deki film endüstrisi baĢarılı bir grafik çizmektedir.
GiriĢim sayısının %200‟ü aĢan bir büyüme gösterdiği ve Türkiye‟deki toplam giriĢim
sayısında yaĢanan %48‟lik büyümenin bir hayli üzerinde olduğu görülmektedir. Buna göre
film endüstrimiz, firma sayısı itibariyle, artan bir ivmeyle büyümektedir.

Tablo 3.1. GiriĢim Sayısı- Türkiye ve Ġngiltere


TÜRKĠYE ĠNGĠLTERE
Tüm Tüm
Yıl Yapım Dağıtım Gösterim endüstriler % Yapım Dağıtım Gösterim endüstriler %
2003 365 6 215 1.740.353 0,03 5.065 530 205 1.623.715 0,36
2004 474 3 312 2.002.834 0,04 5.275 455 200 1.611.535 0,37
2005 578 2 374 2.393.578 0,04 5.785 445 200 1.631.540 0,39
2006 965 - 390 2.473.841 0,05 6.210 415 200 1.646.280 0,39
2007 1 121 - 407 2.567.704 0,06 6.575 400 200 1.673.835 0,40
2008 1 126 - 420 2.583.099 0,06 7.970 435 230 2.161.555 0,38
Büyüme
(%) 208,49 - 95,35 48,42 57,35 -17,92 12,20 33,12
Kaynaklar:
Türkiye verileri: TÜĠK, YSHĠ, Nace Rev.1.1 sisteminde sınıflandırılan Sinema ve video filmi yapımı (Kod:
9211), sinema ve video filmi dağıtımı (Kod: 9212), ve sinema filmi gösterimi (Kod: 9213).
- Veri yok.
Ġngiltere (UK) verileri: UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010, http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com’
dan, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2010]. Kaynakta, Office for National Statistics tarafından üretilen 9211, 9212 ve
9213 numaralı SIC kodları kullanılmıĢtır.

TÜĠK GESĠS37 verisine göre ise 2002 yılında Türkiye‟de mevcut olan yapım firmalarının
%71,53‟ü, dağıtım firmalarının %72,73‟ü, gösterim alanındaki firmaların ise %26,48‟i
Ġstanbul‟da yer almaktadır (Tablo 3.2). Bu oranlar, Türkiye‟de film endüstrisi alanında yer
alan yapım ve dağıtım firmalarının büyük oranda Ġstanbul‟da toplandığını, bir baĢka deyiĢle
Ġstanbul‟un film endüstrisi için merkez olduğunu göstermektedir. Aynı oran gösterim
alanındaki firmalarda yakalanamamıĢtır. Bunun temel nedeni, Ġstanbul‟da toplanan üretici ve
dağıtıcı firmaların aksine, gösterim ayağında yer alan sinemaların Türkiye‟ye dağılmıĢ
olmasıdır.

36
YSHĠ çalıĢmasında ĠĢ Kayıtları adres çerçevesi kullanılmıĢtır. Örnekleme birimi “giriĢim”dir. Çoklu bağlantıya sahip
giriĢimler tamsayım yöntemi ile, giriĢim = yerel birim olması durumunda ise örnekleme yöntemi kullanılarak bilgi
derlenmiĢtir. Tahmin düzeyleri ve sektörlerin yapıları dikkate alınarak yapılan çalıĢmalar sonrasında tamsayım; birden fazla
yerel birimi bulunan tüm çok birimli giriĢimler ve 20+ çalıĢanı olan tüm giriĢimler için gerçekleĢtirilmiĢtir (TÜĠK web sitesi,
http://www.tuik.gov.tr/MetaVeri.do?tb_id=30&ust_id=9, [eriĢim tarihi 3 Kasım 2010] ).
37
GESĠS‟in veri kaynağı “iĢyeri”dir. ĠĢyerinin tanımı Ģöyle yapılmıĢtır: Tek bir mülkiyet veya kontrol düzeni altında mal
veya hizmet üretimi amacıyla genellikle tek tip iktisadi faaliyet icra eden, soru kâğıdını doldurabilecek muhasebe, kayıt ve
kaynaklara sahip olan yer. Tam sayım yöntemi kullanılmıĢtır. (TÜĠK web sitesi,
http://www.tuik.gov.tr/MetaVeri.do?tb_id=28&ust_id=9, [eriĢim tarihi 3 Kasım 2010] ). GESĠS sadece 1992 ve 2002 yılları
için mevcuttur.

13
Tablo 3.2. Firma Sayısı- Ġstanbul ve Türkiye
Nace Rev 1 Faaliyet Adı Ġstanbul Türkiye %
9211 Sinema ve Video Film Yapımı 201 281 71,53
9212 Sinema ve Video Film Dağıtımı 8 11 72,73
9213 Sinema Filmi Gösterimi 85 321 26,48
Kaynaklar: TÜĠK, GESĠS 2002.

SGK veri tabanında film endüstrisine iliĢkin veriler, “sinema filmi ve ses kaydı yayımcılığı”
altında toplanmıĢtır. Buna göre Ġstanbul‟da bu faaliyeti gösteren 855 firma vardır ve bu
firmaların Ġstanbul‟un kültür ekonomisi içerisindeki oranı %6,61‟dir (Tablo 3.3). Bu alandaki
firmalar Ġstanbul‟daki toplam firmalar içerisinden %0,25‟lik bir pay almıĢtır. Türkiye‟de bu
faaliyetleri gösteren firmaların %75,87‟si Ġstanbul‟da yer almaktadır.

Tablo 3.3. ĠĢyeri Sayısı- Ġstanbul

Ġstanbul
Ġstanbul Kültür
Sigortalı Ekonomisi Türkiye Ġlgili
Toplamı Toplamı Faaliyet
Ġçindeki Ġçindeki Payı Ġçindeki Payı
Kod Faaliyet Adı Ġstanbul Türkiye Payı (%) (%) (%)
59 Sinema Filmi ve Ses Kaydı Yayımcılığı 855 1.127 0,25 6,61 75,87
Kaynak: 2008 Yılı Aralık Ayı Aylık Prim ve Hizmet Belgesi Alınan ĠĢyerlerinin Faaliyet Gruplarına Göre
Dağılımı SGK 2008 Yılı Ġstatistik Yıllığı

ĠTO veri tabanında ise film endüstrisi ile iliĢkili firmaların; “Sinema filmleri videolar,
televizyon programları veya televizyon reklamlarının yapımı”, “Sinema filmi, video ve
televizyon programları çekim sonrası faaliyetleri”, “Film, videobantları, DVD`ler ve benzeri
ürünlerin sinemalara, televizyon Ģebekeleri ve istasyonlarına ve sinema sahiplerine
dağıtılması”, “Film, videobantları ve DVD `lerin dağıtım haklarının elde edilmesi”, “Diğer
sinema filmi, video ve televizyon programlarının dağıtım faaliyetleri”, “Sinema filmi
gösterim faaliyetleri” ve “Oyuncu seçme ajansları ve bürolarının faaliyetleri” olmak üzere
yedi grup altında toplandığı görülmektedir. Bu gruplara bakıldığında, ĠTO‟ya üye olan
firmalar arasından Ġstanbul‟da film endüstrisi alanında çalıĢan firma sayısı 1.702‟dir (Tablo
3.4). Tüm bu firmalar arasından özellikle yapım alanında çalıĢan firmaların oranı dikkat
çekicidir.

Tablo 3.4. ĠTO Üyesi Firmalar- Ġstanbul


Nace
Kodu Faaliyet Adı Ġstanbul %
Sinema filmleri videolar televizyon programları veya televizyon
591.100 reklamlarının yapımı 1.503 88,31

591.200 Sinema filmi, video ve televizyon programları çekim sonrası faaliyetleri 59 3,47

Film, videobantları, DVD`ler ve benzeri ürünlerin sinemalara, televizyon


591.301 Ģebekeleri ve istasyonlarına ve sinema sahiplerine dağıtılması. 38 2,23

591.302 Film, videobantları ve DVD `lerin dağıtım haklarının elde edilmesi. 9 0,53

591.399 Diğer sinema filmi, video ve televizyon programlarının dağıtım faaliyetleri 11 0,65
591.400 Sinema filmi gösterim faaliyetleri 47 2,76
781.002 Oyuncu seçme ajansları ve bürolarının faaliyetleri 35 2,06
Toplam 1.702 100,00
Kaynak: ĠTO, 2010 yılı itibariyle üye firmalar

14
ii. ÇalıĢan Sayısı
TÜĠK, Yıllık Sanayi ve Hizmet Ġstatistiklerine göre film endüstrisinin yapım, dağıtım ve
gösterim alanlarında çalıĢan sayısı (number of persons employed) 6.880‟dir (Tablo 3.5) ve
Türkiye‟deki toplam çalıĢanların %0,07‟sini oluĢturmaktadır. 2003-2008 yılları arasında
çalıĢan sayısındaki büyüme Türkiye‟de %59 olarak gerçekleĢirken, Ġngiltere‟de %32‟lik bir
küçülme yaĢanmıĢtır. Buna göre film endüstrimiz, çalıĢan sayısı itibariyle büyümektedir.

Tablo 3.5. ÇalıĢan Sayısı- Türkiye ve Ġngiltere


TÜRKĠYE ĠNGĠLTERE
Yıl Yapım Dağıtım Gösterim Toplam Yapım Dağıtım Gösterim Toplam
2003 1.714 67 2.554 4.335 31.620 5.261 20.004 56.885
2004 4.487 (***) (***) 4.487 29.222 2.826 22.670 54.718
2005 5.210 (*) (**) 5.210 26.974 3.379 15.581 45.934
2006 4.242 - 3.365 7.607 25.802 2.862 17.368 46.032
2007 5.029 - 2.938 7.967 23.797 4.514 13.032 41.343
2008 3.603 - 3.277 6.880 23.535 2.752 12.361 38.648
Büyüme
(%) 110,21 - 28,31 58,71 -25,57 -47,69 -38,21 -32,06
Kaynaklar:
Türkiye verileri: TÜĠK, YSHĠ, Nace Rev.1.1 sisteminde sınıflandırılan Sinema ve video filmi yapımı (Kod:
9211), sinema ve video filmi dağıtımı (Kod: 9212), ve sinema filmi gösterimi (Kod: 9213).
- Veri yok.
(*) 5429 Sayılı Kanun gereği gizlilik ilkesine göre özel sektörde bir veya iki giriĢime iliĢkin bilgiler
verilmemiĢtir.
(**) 5429 Sayılı Kanun gereği gizlilik ilkesine göre özel sektörde üç ve daha fazla giriĢime iliĢkin bilgiler
verilmemiĢtir.
(***) Bilgileri daha önce gizlenmiĢ giriĢime ait bilgilerin aritmetik iĢlem sonucu elde edilmesini önlemek amacı
ile verilmemiĢtir.
GizlenmiĢ özel sektör verileri, sektörüne ait üç veya ikili düzey sektör kodlarının toplamları ile il ve Türkiye
toplamlarında gösterilmiĢtir.
Ġngiltere (UK) verileri: UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010,
http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com‟dan, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2010].

TÜĠK, GESĠS verisine göre, 2002 yılında film endüstrisinin yapım alanında yer alan istihdam
%81,42 olanında Ġstanbul‟da toplanmıĢtır. Gösterim alanında ise bu oran %37,44‟te kalmıĢtır
(Tablo 3.6). Firma sayıları ile birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanan istihdama dair bu
veriler, firmalar gibi bu alandaki çalıĢanların da Ġstanbul‟da yığılmakta olduğunu
göstermektedir.

Tablo 3.6. ÇalıĢan Sayısı- Ġstanbul ve Türkiye


Nace Rev 1 Faaliyet Adı Ġstanbul Türkiye %
9211 Sinema ve Video Film Yapımı 881 1.082 81,42
9212 Sinema ve Video Film Dağıtımı ** 89 -
9213 Sinema Filmi Gösterimi 794 2.121 37,44
Kaynak: TÜĠK, GESĠS 2002, çalıĢan sayıları
(**) 5429 Sayılı Kanun gereği gizlilik ilkesine göre özel sektörde üç ve daha fazla giriĢime iliĢkin bilgiler
verilmemiĢtir.
- Dağıtımla ilgili veri olmadığından Türkiye içindeki yüzde hesaplanamamıĢtır.

SGK verilerine bakıldığında, Ġstanbul‟da sinema filmi ve ses kaydı yayımcılığında yer alan
çalıĢan sayısının 8.134 olduğu görülmektedir (Tablo 3.7). Film endüstrisi çalıĢanları,
Ġstanbul‟da kültür ekonomileri alanında mevcut olan çalıĢanların %7,63‟ünü oluĢturmakta,
Ġstanbul‟daki toplam çalıĢanlar içerisinden ise %0,30‟luk bir pay almaktadır. Türkiye‟de
sinema filmi ve ses kaydı yayımcılığında çalıĢanların %77,33‟ü Ġstanbul‟da toplanmıĢtır.
15
Tablo 3.7. SSK'lı ÇalıĢan Sayısı- Ġstanbul
Ġstanbul
Ġstanbul Kültür Türkiye
Sigortalı Ekonomisi Ġlgili
Toplamı Toplamı Faaliyet
Ġçindeki Ġçindeki Ġçindeki
Kod Faaliyet Adı Ġstanbul Türkiye Payı (%) Payı (%) Payı (%)
Sinema Filmi ve Ses Kaydı
59 Yayımcılığı 8.134 10.518 0,30 7,63 77,33
Kaynak: 2008 Yılı Aralık Ayı Aylık Prim ve Hizmet Belgesi Alınan Sigortalıların Faaliyet Gruplarına Göre
Dağılımı SGK 2008 Yılı Ġstatistik Yıllığı

Bir diğer veri kaynağı ilgili Meslek Birliklerinin üye listeleridir. Üye listeleri bir araya
getirilerek yapılan çalıĢmada, meslek birliğine üye 4.000 dolayında Ģahıs ve firma tespit
edilmiĢtir38.

iii. Ciro
TÜĠK, YSHĠ‟ye göre Türkiye‟de film endüstrisinin 2008 yılı itibariyle, ciro (turnover)
büyüklüğü 1,2 Milyar TL‟dir (Tablo 3.8) ve Türkiye toplamının %0,07‟sini ortaya
koymaktadır39. Ġngiltere‟de ise ciro, aynı yıl 8 Milyar pound olarak gerçekleĢmiĢtir.
Türkiye‟de 2003-2008 yılları arasında ciroda yaĢanan büyüme %65‟tir ve toplam ciro büyüme
oranının (%136) oldukça altında kalmıĢtır40.

Tablo 3.8. Ciro- Türkiye ve Ġngiltere


TÜRKĠYE (TL) ĠNGĠLTERE (Pound)
Yapım Dağıtım Gösterim Toplam Yapım Dağıtım Gösterim Toplam
830.203.844 - 360.513.265 1.190.717.109 3.942.443.000 3.060.979.000 1.019.372.000 8.022.794.000
Kaynak:
Türkiye verileri: TÜĠK, YSHĠ 2008, Nace Rev.1.1 sisteminde sınıflandırılan Sinema ve video filmi yapımı (Kod:
9211), sinema ve video filmi dağıtımı (Kod: 9212), ve sinema filmi gösterimi (Kod: 9213).
Ġngiltere (UK) verileri: UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010,
http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com‟dan, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2010]. Film prodüksiyonu, video prodüksiyonu,
film, video ve TV post-prodüksiyonu verileri "yapım" baĢlığı altında; film dağıtımı ve video dağıtımı "dağıtım"
baĢlığı altında toplanmıĢtır.

Bu bölümde; iĢyeri, çalıĢan sayısı ve ciroya iliĢkin ortaya koyulan değerler, endüstrinin
mevcut payının küçük olmakla birlikte, yıllar içinde büyüdüğünü göstermektedir. Öte yandan
bu verilerin, özellikle politika üretme aĢamasında, sektör yapısına iliĢkin detaylı biçimde yön
gösterici olduğunu söylemek mümkün değildir.

Bu sorunu aĢmak adına, sektörlerdeki üretime, iliĢkiler ağına ve geliĢmelere yakından bakmak
gerekmektedir.

38
Meslek Birlikleri Üye Listelerinden elde edilmiĢtir.
39
TÜĠK, YSHĠ 2008.
40
TÜĠK, YSHĠ 2008, Nace Rev.1.1 sisteminde sınıflandırılan Sinema ve video filmi yapımı (Kod: 9211), sinema ve video
filmi dağıtımı (Kod: 9212), ve sinema filmi gösterimi (Kod: 9213).

16
3.c. SEKTÖRLERE DERĠNLEMESĠNE BAKILDIĞINDA…
Sektörlerin detaylı biçimde ele alındığı bu bölümde; gösterime giren sinema filmleri, TV
kanallarında yayınlanan dizi filmler, sektörel raporlar gibi ikincil kaynaklardan
yararlanılmıĢtır.

i. Sinema Filmleri
1914-1997
Sektörümüzde 1914 yılından bugüne üretilen sinema film sayısında- tarihçe bölümünde
kısaca değinilen pek çok nedenle- önemli tırmanıĢ ve düĢüĢler izlenmiĢtir. Bu yıllar
içerisindeki sinema filmi üretim eğilimi aĢağıdaki grafikte görülmektedir41.

ġekil 3.2 1914-1997 Yılları Arasında Üretilen Yerli Filmler- Türkiye


Kaynak: Türk Sineması web sitesi, http://www.turksinemasi.com/filmler/filmler.asp, [eriĢim 8 Mayıs 2010]

Buna göre, 1960-1980 döneminde 100 ila 300 dolayında sinema filmi üretilmiĢtir. 1972 yılı,
sinemanın 302 film üretilen altın yılı olarak yorumlanabilir. Film sayısı 1980‟de ve bunu
izleyen 3 yılda, 3/4 oranında düĢüĢ göstermiĢ, 1984-1986 döneminde küçük bir artıĢla tekrar
tırmanıĢa geçmiĢtir. 1990‟ların ilk yarısında yaĢanan küçük sıçramalar bir yana bırakıldığında,
sinema film üretimimizin 2000‟lere kadar gerileyerek bitme noktasına geldiğini söylemek
yanlıĢ olmayacaktır.

Son Dönemde Üretim: Yerli Film Sayısı Artıyor


2005-2009 yılları arasında gösterime giren filmlere bakıldığında, toplam film sayısında
önemli bir artıĢ görülmemekle birlikte, yerli film sayısının yıllar içerisinde arttığı
görülmektedir (Tablo 3.9). 2005 yılında 27 olan yerli film sayısı sürekli artıĢ göstererek
2009‟da 70 filme çıkmıĢtır.

Tablo 3.9. Gösterime Giren Yerli ve Yabancı Film Sayısı (2005-2009)


2005 2006 2007 2008 2009
Yerli Film 27 32 42 49 70
Yabancı Film 196 204 214 217 184
Toplam 223 236 256 266 254
Kaynak: Boxofficetürkiye web sitesi, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 24 Ocak 2010].

41
Kaynaktan 1914-1997 yılları için sağlıklı veriye ulaĢılabilmiĢtir. 2005-2009 dönemine iliĢkin veri, çalıĢmanın ilerleyen
bölümlerinde izlenebilir.

17
Gösterime giren yerli ve yabancı film sayısı ve giĢeleri beĢ metropolle karĢılaĢtırıldığında
Ġstanbul, diğer kentlerin oldukça gerisinde kalmaktadır (Tablo 3.10). Örneğin, Ġstanbul‟un
yıllık bilet sayısı Paris‟in neredeyse üçte biri, Londra ve New York‟un dörtte biri kadardır.
Ġstanbul‟da bir kiĢi 1 yıl içinde tek bir filme gitmekteyken, bu oran Londra ve New York için
5, Paris içinse yaklaĢık 3 filmdir. Tabloda yer verilen bu temel göstergeler, Ġstanbul‟un
geliĢmesi beklenen bir pazar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Tablo 3.10. Gösterime Giren Sinema Filmleriyle ilgili Temel Göstergeler açısından Ġstanbul’un 5
Metropolle KarĢılaĢtırması
ĠSTANBUL LONDRA NEW YORK PARĠS ġANGHAY TOKYO
Metropol Nüfusu 12.915.158 7.512.400 8.214.426 11.399.319 18.150.000 12.576.601
Gösterime giren
film sayısı (yıllık) 254* [1] 505* 607* - 169 821*
Bilet sayısı (yıllık) 10.272.528** [1] 39.800.000 39.702.600 27.600.000** 11.730.000 22.110.783
KiĢi baĢına düĢen
bilet sayısı (yıllık) 0,8 [1] 5,3 4,8 2,4 0,6 1,8
Toplam giĢe geliri-
$ (yıllık) 75.685.429** [1] 190.473.687** 260.052.030** 201.111.111 27.326.728** 273.833.962
Ġstanbul verileri: Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010.
Londra, New York, Paris, ġangay ve Tokyo verileri: London: A Cultural Audit, GLA, London, 2008.
Nüfus verileri: London: A Cultural Audit, GLA, London, 2008; Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), Türkiye
Ġstatistik Yıllığı, 2009, http://www.tuik.gov.tr/yillik/yillik.pdf‟den, [eriĢim tarihi 7 Mayıs 2010].
*Ġstanbul, Londra, New York ve Tokyo için verilen değerler, Türkiye, Büyük Britanya, ABD ve Japonya
değerleridir.
**Ülke verisinden hareketle metropol için elde edilen tahmini değer.
[1] 2009 verisi
- Veri yok.

Kutu 12. Bandrol Sayıları Ne Diyor?


Ġstanbul‟da sinema ve video üretimine bandrol sayıları üzerinden bakıldığında; film ile iliĢkili bandrollerin video
kaset, 35 mm. sinema, CD-ROM, VCD, DVD ve KARIġIK olarak tanımlanan materyaller altında toplandığı
görülür. Buna göre, Video, Sinema, VCD gibi sinema ile ilgili materyallerin bandrol alan toplam materyaller
içerisindeki oranı %10‟dur (Tablo 3.10Tablo 3.11). 2004-2005 yıllarından sonra video kasette bandrol talebi
olmadığı, buna karĢın VCD-DVD materyalinde bandrol sayısının (tek tip bandrol uygulamasına kadar) arttığı
görülmektedir. Bu durum, video kaset sektörünün film üretimi içerisindeki rolünün biçim değiĢtirdiği ve VCD-
DVD oynatıcı cihazların video oynatıcısı cihazların yerini aldığı Ģeklinde yorumlanabilir.
Tablo 3.11. Materyale Göre Bandrol Sayıları (2000-2009)

kaynak: Ġstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü Bandrol Verisi, 2000-2009.


TY: Bandrol Tablebi Yok
TTB: Tek Tip Bandrol uygulamasına geçilmiĢtir ( 27/12/2006). Bu uygulamadan sonra ilgili materyaller
KARIġIK sınıfı altında bandrol almıĢtır.
* Film, Müzik, Oyun
** Müzik, Sinema, VCD, DVD, CD-ROM
** Müzik kaset, cd, promosyon, kitap…vs. dahil

18
Kaç Yapımcı Var?
2005 yılında sinema yapımcılığı sektöründe 27 firma aktif olarak prodüksiyon
gerçekleĢtirirken, bu sayı 2009‟da 71‟e çıkmıĢtır (Tablo 3.12). Yıllar içerisinde artan yerli
yapım sayısına paralel olarak, yapım alanındaki firma sayısında da düzenli artıĢ
görülmektedir.
Tablo 3.12. Yerli Film ve Yapımcı Sayıları (2005-2009)
2005 2006 2007 2008 2009
Yerli Film Sayısı 27 32 42 49 70
Yapımcı Sayısı 27 28 41 54 71
Kaynak: Boxofficetürkiye web sitesi, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 24 Ocak 2010].
Not: Ortak yapımlar dâhildir.

2005-2009 yılları içerisinde sinema filmi yapımında aktif olarak yer alan firma sayısı toplam
165‟tir42. Bunlar arasında tek bir prodüksiyon gerçekleĢtirmiĢ olan firmaların oranı %74‟tür.
Bu oran, bu alandaki firmaların ağırlıkla küçük ölçekli olduğunu göstermektedir.

Fida Film, gerçekleĢtirdiği prodüksiyon sayısı itibariyle sektör lideridir. Fida Film‟i; 5 ve
üzerinde sinema filmi prodüksiyonu gerçekleĢtirmiĢ olan Aksoy, AvĢar, Özen, Plato ve
Energy Media takip etmektedir.

Ortak Sinema Yapımları


2005-2009 yılları arasında toplam 31 yerli ortak yapım gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu yapımları
gerçekleĢtiren firma sayısı 45‟tir. Önemli düzeyde finans sıkıntısı çeken sinema alanında,
ortak yapımların sayıca daha çok olmamasının nedenlerinden biri, firmalar arasında ortaya
çıkabilecek anlaĢmazlıkların mevcut sistemde mahkeme yoluyla kolaylıkla çözülememesi
olarak ifade edilmektedir43.

Vizyona giren filmler arasında yabancı ortaklı yapımlara bakıldığında; 2007, 2008 ve 2009
yıllarında birer film olmak üzere son 5 yıl içerisinde sadece 3 yabancı ortaklı yapım
gerçekleĢtiği görülmektedir. Ġngiltere‟de ise sadece 2008 yılında gerçekleĢen ortak yapım
sayısı 22‟dir44.

Yerli Filmlerin Ġzlenme Oranları Yükseliyor!


Türkiye‟de film endüstrisinin son yıllarda kaydettiği hızlı büyüme ve geliĢmeyle ilgili olarak
bazı göstergelere bakıldığında; seyirci sayısının 1990‟larda 10 milyonun altındayken 45, 2010
yılında 41 milyonu aĢtığı görülmektedir46.
Seyircinin yerli sinema filmlerine olan bu ilgisi, film üretimi açısından umut verici bir
geliĢme olarak nitelendirilebilir. Nitekim Türkiye‟de yerli sinema filmlerinin, izlenme oranları
itibariyle, toplam sinema filmi gösterimlerinden aldığı pay, %50‟nin üzerindendir ve bu pay
ile Türkiye, tüm Avrupa ülkeleri arasında birinci sırayı korumaktadır47. Türkiye‟de sinemaya
gitme oranının iki yılda bir48, Ġstanbul‟da ise yılda birin altında olduğu dikkate alındığında,

42
Bir firma yıllar içerisinde pek çok yapımda yer alabildiğinden, firma toplam sayısı (165), tabloda yıllara göre verilen
firmaların toplamından daha azdır.
43
Ġsmail GüneĢ, SĠNEBĠR BaĢkanı, 10 Aralık 2009 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
44
UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010, http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2010].
45
Altıoklar, M. Türkiye Film Endüstrisi Raporu, 2009.
46
Boxofficetürkiye web sitesi, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 29 Aralık 2010].
47
European Audiovisual Observatory web sitesi, http://www.obs.coe.int/about/oea/pr/berlinale2010.html, [eriĢim tarihi 9
Mart 2010].
48
Boxofficetürkiye web sitesinde 2009 yılı için verilen Türkiye‟de satılan bilet sayısının, aynı yıl için Türkiye nüfusuna

19
izleyicinin yerli sinemaya olan ilgisi geliĢmeye açık önemli bir potansiyel olarak öne
çıkmaktadır.

GiĢe Gelirlerinde Yerli Film Farkı!


Gösterime giren yabancı film sayısıyla karĢılaĢtırıldığında, oldukça az sayıda olduğu görülen
Türk filmlerinin dikkate değer bir giĢe baĢarısı yakaladığı ortaya çıkmaktadır. Film baĢına
düĢen giĢe geliri yerli filmler için, yabancı filmlere kıyasla, oldukça yüksektir (Tablo 3.13).

Tablo 3.13. Yerli ve Yabancı Filmlerde Film BaĢına DüĢen GiĢe Gelirleri (2005-2009)
2005 2006 2007 2008 2009
Yerli Film 2.637.849 TL 2.967.629 TL 1.926.456 TL 3.322.966 TL 1.951.749 TL
Yabancı Film 546.484 TL 596.246 TL 702.949 TL 594.914 TL 848.635 TL
Kaynak: Boxofficetürkiye web sitesi, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 24 Ocak 2010].

Sinemaları Hareketlendiren Filmlerin Enerjisi TV’den geliyor!


2005-2009 yılları arasında, yerli ve yabancı filmler arasında ilk haftasonu açılıĢ rekoru kıran
ilk 10 film Ģöyle sıralanmaktadır: Recep Ġvedik 2 ve 3, Kurtlar Vadisi: Irak, YahĢi Batı,
A.R.O.G., Recep Ġvedik (1), Organize ĠĢler, GüneĢi Gördüm, Hababam Sınıfı 3,5 ve Hababam
Sınıfı Askerde49. Bu filmler Türk sineması için önemli sayıda seyirciyi (2 milyon ila 4,3
milyon arasında) sinemalara çekmiĢtir. Toplamda en çok giĢe yapan ilk 20 film arasına ise
sadece 3 yabancı film girebilmiĢtir50.
Bu filmlerin tümünün, yerli film olmaları dıĢında bir diğer ortak noktaları, yapımcı-yönetmen
ya da baĢrol oyuncularının TV ekranları dolayısıyla tanınmaları ya da TV kanalları için
prodüksiyon gerçekleĢtirmiĢ olmalarıdır. Bu durum, TV ve sinema endüstrileri arasındaki
girift iliĢkiler ağının önemli bir göstergesidir. Seyircinin TV seyretme alıĢkanlıkları ile birlikte
değerlendirildiğinde51, sinemanın, TV‟ye olan bu bağımlılıktan önemli düzeyde beslendiği
açıktır.

Küçük Bütçeli Yapımlar


Türkiye‟de 2005-2009 yılları arasında gösterime giren yerli filmlere bütçeler açısından
bakıldığında, Kurtlar Vadisi Irak, A.R.O.G. gibi az sayıda örneğin 10 milyon dolara
yaklaĢtığı52 görülüyor. Gayri resmi rakamlara göre, çekilen 80 kadar sinema filminin %80‟i
küçük bütçeli yapımlardır53. Ġngiltere‟de ise 2009 yılında gerçekleĢen 71 yerli yapımın54
%62‟sinin ağırlıkla küçük bütçeli (0,5-2 milyon pound aralığında) olduğu görülüyor. %20‟lik
bir oran ise orta bütçeli filmlere ait (2-5 milyon pound aralığında). 13 filmin 5 milyon poundu
aĢtığı ve büyük bütçeli yapımlar sınıfına dahil edildiği görülüyor. Ġngiltere örneğinde, yarım
milyon poundun altında gerçekleĢen yapım bütçelerinin, sektöre iliĢkin temel verilerin

bölünmesi yoluyla hesaplanmıĢtır.


49
Boxofficetürkiye web sitesi, Sinema filmleri veri tabanı, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 24 Ocak 2010].
50
Bu üç film Ģunlardır: Avatar, 2012 ve Buz Devri 3: Dinozorların ġafağı.
51
TUIK, Zaman kullanım araĢtırması, 2006.
52
Net haber web sitesi, http://www.nethaber.com/Haber/149365/Turkiyenin-en-pahali-filmi-olacak, [eriĢim tarihi 7 Ekim
2010].
53
Disk/Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Sinema/TV Sektörü-2009 Yılı Raporu, Yönetim Kurulu, Aralık 2009,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Ozel_Etkinlikler/Sinesen_08.pdf‟den, [eriĢim tarihi 3 Haziran 2010].
54
Kısmen ya da tümü Ġngiltere‟de çekilen filmler ve ortak yapımlarla birlikte 2009 yılı içinde gerçekleĢtirilen toplam sinema
filmi sayısı 125 olarak verilmektedir. (UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010,
http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2010]).

20
hesaplanmasında dıĢarıda bırakıldığı görülüyor.55 Bu karĢılaĢtırma, Türkiye‟de söz konusu
olan en yüksek prodüksiyon bütçelerinin dahi, yurt dıĢı örneklerle karĢılaĢtırıldığında orta
ölçekli kaldığını gösteriyor. Türkiye‟de çok sayıda film- Ġngiltere‟de endüstriye dair genel
değerlendirmeye dahi giremediği görülen- yarım milyon poundun oldukça altında bütçelerle
çekiliyor.

Sinema Filmi Yapımcılığı Bir Yatırım Alanı mı?


Sinema filmlerini- örneğin inĢaat sektöründe olduğu gibi- bir gelir mecrası olarak gören ve
değerlendiren yatırımcılar yok denecek kadar azdır. Film yapımının doğasından kaynaklanan
belirsizliklerin neden olduğu bu durumu Adanır Ģöyle açıklamaktadır:

“Sinema, riskli olduğu kadar karlı bir yatırım alanıdır. Oysa Türkiye gibi bir ülkede sinema
alanında yatırım yapmak farklı bir zihniyetin varlığını zorunlu kılmaktadır. Çünkü bilinen,
sıradan yatırımcı somut görüntü sunamayan bir alana yatırım yapmaktan kaçınmaktadır.
İnsanlara tuğla fabrikası, çikolata fabrikası, konfeksiyon fabrikası kurmak istiyorum ya da
patates yetiştirip satacağım, halde komisyonculuk yapmak istiyorum dediğinizde en azından
size bir konuşma fırsatı tanıdıklarını ve düşüncelerinizle az çok ilgilendiklerini görürsünüz.
Çünkü getirmiş olduğunuz öneri somuttur. İşin sonunda ortaya ne çıkacağı bellidir. İşin hangi
malzemeyle nasıl gerçekleştirileceği de öyle. Sonuçta bu insanlar: Bina, çikolata, elbise ya da
tuğlayla karşılaşacaklarını bilirler. Oysa sinemada ortaya neyin çıkacağını önceden söylemek
imkânsız gibidir.”56

Açıkça görülmektedir ki, sinema bir yatırım alanı değildir. Bu durumun kaçınılmaz sonucu
olarak, sinema filmi yönetmeni/yapımcısı, kendi kaynaklarını yaratmak zorundadır. Sinema
filmleri için ana kaynaklar; sponsorluk geliri, Kültür Bakanlığı Fonu, ortak yapım fonları
(Eurimages gibi), TV gösterim hakları geliri, yerli/yabancı yatırımcılar, banka kredisi ve öz
kaynaklar olarak görülmektedir.

Üretim Mekânları: Stüdyolar


Yapım aĢamasında yer alan aktörlerden biri stüdyolar/platolardır. Ġstanbul‟da çekim için
kullanılan 4 büyük stüdyonun var olduğu görülmektedir. Bunlar Ġstanbul Stüdyoları (TEM ve
ATA Stüdyoları), Film Sokağı ve Ciner Stüdyoları‟dır57.

Antalya‟da 2001‟de inĢa edilmiĢ olan çekim platosu, yeterli büyüklük ve donanıma sahip
olmasına rağmen iĢletilememiĢ ve atıl kalmıĢtır58. Ġstanbul‟da yan sanayinin olduğu (dekor ve
kostüm imalat, ıĢık, kamera…), depolama ve arĢive imkân veren, açık çekim alanlarına sahip
aktif bir platonun eksikliği sektör temsilcileri tarafından sıklıkla tekrarlanan sorunlar
arasındadır.

Mevcut stüdyolar ise teknik özellikleri ve fiyat politikaları gereği, sinema filmlerinden ziyade,
ağırlıkla TV programı ve reklam çekimlerinde hizmet vermektedir. Dolayısıyla, özellikle de
orta ve küçük bütçeli yerli sinema filmi üretiminin gerçekleĢtirilebileceği stüdyo imkânları
oldukça sınırlıdır.

55
UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010, http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com, [eriĢim tarihi 1 Aralık 2010].
56
Adanır, O. Kültür, Politika ve Sinema, Ġstanbul: +1 Kitap, 2006, s.60.
57
Altıoklar, M., Türkiye Film Endüstrisi Raporu, 2009.
58
bkz. Değer Zinciri

21
Dağıtımda Yabancı Firma Tekeli
2005-2009 yılları arasında, 220‟si yerli film olmak üzere toplam 1235 sinema filmi gösterime
girmiĢtir59. Bu filmlerin dağıtımını gerçekleĢtirmiĢ olan dağıtım firması sayısı 28‟dir (Tablo
3.14).

Tablo 3.14. Dağıtım Firmaları ve Yıllara Göre Dağıtılan Yerli ve Yabancı Film Sayısı (2005-2009)
2005 2006 2007 2008 2009 Toplam

YERLİ YABANCI T YERLİ YABANCI T YERLİ YABANCI T YERLİ YABANCI T YERLİ YABANCI T YERLİ YABANCI T
35 mm 1 7 8 24 24 1 20 21 6 14 20 8 65 73
ASKD 1 1 1 1
Barb 13 13 2 2 3 3 18 18
Belg 4 4 1 1 0 5 5
BirF 26 26 3 31 34 3 39 42 3 33 36 9 129 138
ChF 8 8 9 9 12 12 2 9 11 2 2 2 40 42
Kenda 3 8 11 6 6 15 1 16 1 1 25 9 34
Mezo 1 1 1 1
MVZ 1 6 7 2 7 9 3 9 12 6 7 13 15 10 25 27 39 66
Özen 12 32 44 15 38 53 10 34 44 12 23 35 16 11 27 65 138 203
Pin 2 2 2 2 2 22 24 3 12 15 5 38 43
Sır 2 2 2 2
UIP 4 33 37 2 35 37 4 34 38 6 53 59 6 41 47 22 196 218
Umut 8 8 1 1 2 2 2 2 2 1 1 2 13 15
WB 5 46 51 3 48 51 2 46 48 5 22 27 2 35 37 17 197 214
Mars 1 1 1 1 2 2
Rfi 3 3 1 1 4 4
UNP 5 5 10 10 15 15
Avşar 2 2 2 2
Best 4 3 7 1 2 3 5 5 10
CF 1 1 5 5 6 6
Erma 1 1 2 2 3 3
Tiglon 4 24 28 16 64 80 20 88 108
Yerl 1 1 1 1
CG 5 5 5 5
Duka 3 3 3 3
Haz 1 1 1 1
Sine 2 2 2 2

toplam 27 196 223 32 204 236 42 214 256 49 217 266 70 184 254 220 1015 1235
Kaynak: Boxofficetürkiye web sitesi, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim 24 Ocak 2010] kaynağında yer alan
verilerden derlenmiĢtir.

United International Pictures (UIP)60, Warner Bross (WB)61 ve Özen Film, dağıtılan film
sayısı itibariyle toplam dağıtım pazarının %50‟sine sahiptir. Bu durum, dağıtım sektöründe
uluslar arası iki firmanın öncü olduğu önemli bir tekelin varlığına iĢaret etmektedir. Bu
firmaları Tiglon ve BirF izlemektedir.
En çok Türk filmi dağıtan firmalar arasında Özen Film baĢı çekmektedir. Özen Film„i MVZ,
KENDA, UIP, Tiglon ve WB izlemektedir.

Gösterim: Tüketim Mekânları “Sinemalar”


Gösterim alanında, zincir sinemalar ve bağımsız sinemalar olmak üzere iki tip sinema iĢletme
biçimi olduğu söylenebilir. Zincir sinemalar, Türk firmaların yanı sıra yabancı ortaklı
firmalardan oluĢmaktadır. Ġstanbul‟da 12 farklı zincir sinemaya ait toplam 55 Ģube ve 63

59
Boxofficetürkiye web sitesi, Sinema filmleri veri tabanı, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 24 Ocak 2010].
60
UIP; Paramount, Universal ve Dreamworks filmlerinin, Kuzey Amerika dıĢındaki uluslararası pazarlarda pek çok ülkede
sinema dağıtımlarını gerçekleĢtirmektedir. UIP Paramount ve Universal iĢtirakidir ve Londra merkezlidir. UIP Türkiye ofisi
1989 yılında Ġstanbul‟da kurulmuĢtur ve halen Ġstanbul‟da yer almaktadır (UIP Türkiye web sitesi,
http://www.uip.com.tr/hakkinda.asp, [eriĢim tarihi 4 Ekim 2010]).
61
WB, Time Warner grubunun iĢtirakidir ve merkezi Kaliforniya‟dadır.

22
bağımsız sinemadan oluĢan toplam 118 Ģube bulunmaktadır. Bu Ģubelerdeki salon sayısı 501,
koltuk sayısı ise 74.606‟dır62 (Tablo 3.15).

Tablo 3.15. Ġstanbul'da yer alan Sinemaların ġube, Salon ve Koltuk Sayısı
ġube Sayısı Salon Sayısı Koltuk Sayısı
AFM 13 97 17.745
Cinebonus 11 93 11.085
Site 7 30 2.717
Atlantis 4 15 1.490
Özen 4 21 3.610
Alarko 3 16 1.934
Favori 3 14 1.441
AvĢar 2 12 1.675
Beyoğlu 2 2 351
ġener 2 21 1.495
Megaplex 2 13 2.817
Ekran Filmcilik 2 6 765
Zincir Sinemalar (toplam) 55 340 47.125
Bağımsızlar 63 161 27.481
Toplam 118 501 74.606
Kaynak: Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010.

AFM ve Mars grupları yabancı ortaklıklar, halka açılım gibi finansal kaldıraçlarla çok hızlı
büyüyerek öne geçmiĢtir63. Cinebonus ve AFM- toplam sinema salon sayısının %38‟ine,
koltuk sayısının ise %39‟una sahiptir. Kurumsal sayılabilecek diğer zincir firmalar ise, uzun
yıllardır sektörümüzde var olagelmiĢ ve süreçte geliĢerek büyüyen Özen Film, AvĢar Film,
Umut Sanat gibi firmalardır. Sinema zincirlerinin salon sayısı itibariyle pazardaki payı
%68‟dir. Geri kalan %32‟lik pay, sektörümüzde yer alan küçük iĢletmelere aittir.
Ġstanbul, sinema salonlarıyla iliĢkili temel göstergeler açısından beĢ metropolle
karĢılaĢtırıldığında, sinema ve salon sayısının yeterli olduğu görülmektedir (Tablo 3.16).

Tablo 3.16. Sinema Salonlarıyla ĠliĢkili Temel Göstergeler Açısından Ġstanbul’un BeĢ Metropolle
KarĢılaĢtırması
ĠSTANBUL LONDRA NEW YORK PARĠS ġANGHAY TOKYO
Sinema sayısı 118 [1] 105 264 88 49 105
Salon sayısı 501 [1] 516 - 376 - 211
1 milyon kiĢi
baĢına düĢen salon
sayısı 41 [1] 70 - 30 - 20
Ġstanbul verileri: Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010
Londra, New York, Paris, ġangay ve Tokyo verileri: London: A Cultural Audit, GLA, London, 2008.
[1] 2010 verisi
- Veri yok.

62
Envanter çalıĢması çerçevesinde, Ġstanbul‟da mevcut olan tüm sinemalar telefonla aranarak, Ģube ve koltuk sayılarına
iliĢkin veriler toplanmıĢtır. AraĢtırma sürecinde, ulaĢılamayan veya Ģube ve koltuk sayılarına iliĢkin yanıt alınamayan
sinemalar olduğu hatırlanmalıdır.
63
Altıoklar, M. Türkiye Film Endüstrisi Raporu, 2009.

23
Sinemalar son on yıl içerisinde çok daha konforlu hale gelmiĢ, görüntü, ses, oturma düzeni
açısından, hizmet kaliteleri oldukça yükselmiĢtir. Sinemaların niceliksel ve niteliksel olarak
geliĢmesi, sinemanın tüketici üzerindeki algısını da değiĢtirmiĢ, ağırlıkla alıĢ-veriĢ merkezi
içinde yer alan sinemalar bir aile eğlencesi olarak görülmeye baĢlanmıĢtır. Dolayısıyla
sinemaya gitmek, insanların arabalarını rahatça park edip, alıĢ veriĢ yapmak, yemek yemek
gibi aktiviteleri ile bütünleĢen 4-5 saatlik bir eğlence zamanının parçası olarak kolayca
tüketebilecekleri bir hale gelmiĢtir64.

Sinemalar Bir Yatırım Alanı mı?


Sinemalarda Real 3D teknolojisine geçiĢ yaĢanmaktadır. Önemli bir yatırım olarak
değerlendirilebilecek bu geliĢme, korsanın önüne geçmek açısından da etkili olacaktır65.
Sinemalarda 3D teknolojisiyle donatılma maliyeti, salonun büyüklüğü, Ģekli ve koltuk
sayısına göre farklılıklar göstermektedir. Ortalama 150 bin dolarlık bir dönüĢtürme maliyeti
hesabıyla, halen bu sisteme geçmemiĢ 1700'e yakın salonun dönüĢtürülmesi için bugünkü
rakamlarla 250 milyon doların üzerinde bir harcama yapılması gerekmektedir66. Büyük zincir
sinemaların yatırım eğiliminde olduğu gözlenmiĢtir67.

Gösterim aĢamasına bakıldığında, kentlerin çekim merkezleri olan alıĢ-veriĢ merkezlerinin


içerisinde yer alma yönünde tercih yapan zincir sinemalarda salon açma maliyetinin 5-6
milyon TL‟yi bulduğu görülmektedir68. AlıĢ-veriĢ merkezleri daha proje aĢamasındayken,
AVM‟nin proje danıĢmanı ile irtibata geçilmektedir. AVM seçiminde, belli bir süre rakipsiz
olması, lokasyonları, mağazaları gibi önemli kriterler öne çıkmaktadır. Zincir sinemanın bir
metropolde ya da taĢrada açılması arasında önemli bir yatırım farkı bulunmamaktadır.
Uluslararası AlıĢveriĢ Merkezleri Konseyi standartlarına göre, Türkiye‟de 200‟den fazla
AVM bulunmaktadır. 2006-2010 yılları arasında AVM‟lerin toplam metrekareleri 2 katına
ulaĢmıĢtır69.

Firmalar Ġstanbul’da Nerede Yer Seçiyor?


Ġstanbul film endüstrisinin mekânsal ve sektörel anlamda ilk çekirdeği, tarihsel geliĢim
kısmında da değinildiği üzere, Beyoğlu ilçesinde yer alan “YeĢilçam Sokak”tır.
Sadece YeĢilçam değil, reklâm sektörü içerisinde yer alan reklâm ajanslarının ve büyük
reklâm verenlerin birçoğu ile TV kanalları Ġstanbul‟da yer seçmiĢtir. Bu nedenle yaratıcılık ve
kültürel altyapının yanı sıra sektörel iliĢkilerin beĢiği olması anlamında Ġstanbul, Türkiye‟de
film endüstrisinin var olabileceği ve geliĢebileceği tek merkez konumundadır. KiĢisel iliĢki
ağlarının, yüz yüze iletiĢimin son derece önemli ve risk faktörünün büyük olduğu böylesi bir
iĢ alanında aktif olarak çalıĢmak, “bu iliĢkiler yumağında olmayı gerektirmekte” dir. Bu
durum, film endüstrisi açısından Ġstanbul‟da olmayı “vazgeçilmez” kılmaktadır70.

ÇeĢitli nedenlerle elveriĢliliğini yitiren Beyoğlu artık film endüstrisinin tek merkezi değildir.
Film endüstrisinin farklı aĢamalarında rol alan aktörler için birinci merkez BeĢiktaĢ ve
Beyoğlu, ikinci merkez ġiĢli ilçesi mahalleleri olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile son

64
Altıoklar, M., Türkiye Film Endüstrisi Raporu, 2009.
65
Elif Kaplangı, Mars Group SatıĢ ve Pazarlama Müdürü, 21 Nisan 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
66
“Sinema salonlarına milyar dolarlık 3D yatırımı”, AkĢam Gazetesi, 06.06.2010,
http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=116803, [eriĢim tarihi 9 Haziran 2010].
67
Elif Kaplangı, Mars Group SatıĢ ve Pazarlama Müdürü, 21 Nisan 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
68
A.g.g.
69
AMPD "Retail Sector in Turkey", sunum, AlıĢveriĢ Perakendecileri Derneği,2009, www.ampd.org, [eriĢim tarihi 2 Haziran
2010].
70
Özkan, 2009.

24
yıllarda canlanan film endüstrisini “YeĢilçam”ın canlanması olarak algılamamak gerekir71.
Aksine, sektörün canlanmasıyla birlikte iĢ yapan ve para kazanan firmalar, Beyoğlu‟nu terk
etmektedir. Film endüstrisinde geleneksel merkez (Beyoğlu), bir ölçüde dağılmıĢ, ağırlıkla
kentin iĢ merkezi olan BeĢiktaĢ ve ġiĢli‟ye sıçrayarak büyümüĢtür. BeĢiktaĢ Ġlçesi Levent
Mahallesi ile Beyoğlu Ġlçesi Kuloğlu Mahallesi, bu yığılmada öne çıkan mahallelerdir72.

ĠTO kayıtları, bu eğilimi doğrulamaktadır. Film endüstrisinin yapım, dağıtım ve gösterim


alanında yer alan firmalar, Ġstanbul‟da, ağırlıkla Beyoğlu, ġiĢli ve BeĢiktaĢ ilçelerinin
mahallelerinde yer seçmiĢtir (ġekil 3.3).

ġekil 3.3 Firmaların Yer Seçimleri


Kaynak: ĠTO, 2010 yılı itibariyle üye firmalar

71
Özkan, 2009.
72
A.g.e.

25
ii. Dizi Filmler
Kaç dizi filmi kaç firma üretti?
2005-2009 yılları arasında 549 dizi film prodüksiyonu gerçekleĢtirilmiĢtir73. Bu yıllar arasında
toplamda en çok 5 yapım gerçekleĢtirilen firma ve yapımcıların dizi sektörünün yaklaĢık
%88‟ini oluĢturduğu görülmektedir (Tablo 3.17).
Tablo 3.17. GerçekleĢtirdikleri Dizi Film Yapım Sayısına Göre Yapımcı Sayı ve Oranları

Yapımcı sayısı %
1 prodüksiyon 119 65,4
2-3 prodüksiyon 31 17,0
4-5 prodüksiyon 11 6,0
6-8 prodüksiyon 11 6,0
10+ prodüksiyon 10 5,5
Toplam 182* 100,0
Kaynak: Sinematürk web sitesi, http://www.sinematurk.com‟dan, [eriĢim 4 Aralık 2007 ve 12 Kasım 2009]
kaynağında yer alan verilerden derlenmiĢtir.
*Yerli ortak yapımlar dahildir.

Dizi film yapımcıları arasında, sinema filmi yapımcılığı da yapmakta olan firma ve kiĢilerin
yer alması dikkat çekicidir. Sektördeki yapım firmalarının neredeyse tümü yerli sermayedir.

Büyük Firmalar Hangileri?


2005-2009 yılları arasında en çok dizi film yapımı gerçekleĢtiren firma MĠNT Yapım‟dır.
Mint Yapım‟ı TMC ve Yağmur Ajans izlemektedir (Tablo 3.18). 10 ve yukarısında
prodüksiyon gerçekleĢtirmiĢ olan tüm yapımcılar ve yapımcı firmalar aĢağıdaki tabloda
verilmektedir.

Tablo 3.18. 10 ve Daha Fazla Dizi Film Prodüksiyonu GerçekleĢtirmiĢ Olan Yapımcılar (2005-2009)

Yapım Firması/Yapımcı Prodüksiyon Sayısı


MĠNT YAPIM 17
TMC 15
YAĞMUR AJANS 14
GOLD FĠLM 13
MED YAPIM 13
ERLER FĠLM 12
SĠNEGRAF 12
PLATO 11
LĠMON YAPIM 10
Timur Savcı 10
Kaynak: Sinematürk web sitesi, http://www.sinematurk.com‟dan, [eriĢim 4 Aralık 2007 ve 12 Kasım 2009]
kaynağında yer alan verilerden derlenmiĢtir.

73
Yapımcı bilgisine ulaĢılabilen 434 prodüksiyonun 182 yapımcı ve yapımcı firma tarafından üretildiği görülmektedir.
(Sinematürk web sitesi, http://www.sinematurk.com, [eriĢim tarihi 4 Aralık 2007 ve 12 Kasım 2009]).

26
Dizi Film Seyredilme Oranları
Türkiye‟de TV mecrası, tüm reklam mecraları arasında ilk sıradadır ve %50‟yi aĢan payla
öncüdür74. Bu durum, Türkiye‟de TV izleme alıĢkanlıkları ile doğrudan iliĢkilidir. TUIK‟e
göre Türkiye‟de tüketicilerin kültüre ayırdıkları toplam zamanlarının %87‟si televizyon
seyretmekle geçmektedir75. Reklam alan yapım türleri arasında, yerli dizileri ve haberleri
yakın takipte yerli sinema baĢı çekmektedir76. Dizi filmler, haberleri takiben, TV‟de en çok
seyredilen program türüdür77.

Rek-lam-lar!
Özellikle 2000 sonrasında, özel televizyonculuğun medya sektöründe baĢat duruma
geçmesinde ve sektörün en önemli geliri olan reklamları çekmede, “yerli diziler” önemli role
sahiptir. Dizi üretimi, kısa sürede özel televizyon kanallarının dıĢında geliĢen bir yan sanayi
olarak hızla büyürken, bugün Türkiye‟de TV‟ler, reklam ve dizi film sektörü arasında bir
köprü vazifesi görmektedir. Bu durum dizi sektörünü, bir taraftan reklam verene bağlı ve
dolayısıyla ekonomik krizlere son derece duyarlı hale getirmektedir. Bu nedenle reklam ve
sponsorluk gelirleriyle birlikte yıllık en az 1 milyar YTL dolayında olan dizi film
ekonomisinde, 2008 ekonomik krizinden kaynaklanan %30‟luk bir küçülme gerçekleĢmiĢtir78.

Dizi Film Bir Yatırım Alanı mı?


Daha önce söz edildiği üzere, dizi filmler TV kanalları tarafından finanse edilmektedir.
Bununla birlikte, bir sezon dahi süreceği garanti olmayan bir dizi film yapımı için gerekli olan
baĢlangıç maliyeti yüz binlerce doları bulabilmektedir. Ġzlenme oranları yeterince yüksek
olmayan diziler reklam gelirinden yoksun kalmakta ve yayından kaldırılabilmektedir. “Bir
dizi için 250–300 bin lirayı ön hazırlıkta AR-GE tarafında riske atmamıĢ bir müĢteri (TV
kanalı) profilinin olduğu ve bunlardan sadece 4–5 tane olduğu bir ortamda kimse dönüp
üretim altyapısına büyük yatırım yapmak istememektedir.”79 Dizinin TV kanalındaki
sürekliliğini garantilemeyen yapımcılar, finansal geleceklerini planlayamamakta, dolayısıyla
sektörel altyapıyı geliĢtirmek üzere milyonlarca dolarlık yatırım gerçekleĢtirmeye yönelik
harekete geçememektedirler. Bu sorun, film üretimimizin kurumsallaĢma sürecindeki temel
kilit noktalarından biri olarak görülebilir.

Bir Ġhraç Ürünü Olarak Yerli Diziler


Son yıllarda, özellikle Ortadoğu ülkelerinde yerli dizilerimize karĢı büyük bir ilgi olduğu
bilinmektedir. Bu ilgi, yerli dizilerin bir ihracat sektörü olması yönündeki yasal düzenlemeleri
beraberinde getirmiĢtir. Bu düzenlemeler temel olarak, yapımcılara ihracat desteklerinden
faydalanacakları bir mekanizmanın oluĢturulması yönündedir80. Böylece bir taraftan ihracat

74
Reklamcılar Derneği web sitesi, Mecra Yatırımları, http://www.rd.org.tr/, [eriĢim tarihi 15 Mart 2010].
75
TUIK, Zaman kullanım araĢtırması, 2006.
76
Bkz. Medyaloji web sitesi, 15-21 Kasım haftasında en çok reklam alan program tipleri,
http://www.medyaloji.net/haber/reklamveren_de_izleyici_de_yerli_dizi_dedi_.htm, [eriĢim tarihi 24 Kasım 2010].
77
RTÜK, Televizyon Ġzleme Eğilimleri AraĢtırması – 2, Kamuoyu, Yayın AraĢtırmaları Ve Ölçme Dairesi BaĢkanlığı, ġubat
2009.
78
ĠSMMMO "Dizi Ekonomisi Raporu: 1 Milyar YTL‟lik dizi ekonomisi", 2008,
http://archive.ismmmo.org.tr/docs/basin/2008/bulten/04102008_DiziEkonomisi.pdf, [eriĢim tarihi 4 Kasım 2008]; ĠSMMMO
"Dizi Ekonomisi Raporu: Dizi sektörü yüzde 30 küçüldü", 2010.
79
Mehmet Altıoklar, 1K1E Prodüksiyon, 17 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
80
Aktif Haber web sitesi, “Türkiye Dizi Satıp KöĢe Olacak!”, http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=268741‟den,
26.01.2010, [eriĢim tarihi 29 Ocak 2010].

27
gerçekleĢtirilirken, bir taraftan dizi film sektörünün ülke ihracatımıza yaratacağı katma değer
ve oluĢturacağı etki gözlenecektir81.
Bu durumu birkaç nokta ile açıklamak gerekirse; dizi ihracatının ilk olarak, dizilerde görülen
mekân ve yerli ürünlere karĢı bir talep doğuracağı görülecektir. Dünyadaki örneklerin de bu
yönde olduğu izlenmiĢtir82. Turizmi ve çeĢitli ürünlerin ihracatını tetikleyecek olan bu talep,
sadece sektörde değil, ülke ekonomisinde de önemli bir iyileĢmeyi beraberinde getirecektir.
Yakın bir örnek vermek gerekirse, 2010 yılının Mayıs ayında Arap ülkelerinden 105.000
turist Türkiye‟yi ziyaret etmiĢtir. Bu rakam geçen yıl aynı döneme nazaran %33‟lük bir
büyümeye iĢaret etmektedir. Bu büyümede Arap ülkelerinde yayınlanan “GümüĢ” dizisinin
önemli bir payı var. Daha önceki yıllarda Ġstanbul‟daki camileri görmeye gelen Arap turistler,
Ģimdilerde dizi filmlerdeki mekânları görmek, oyunculara rastlamak peĢindedir83.
Diziler yalnızca yabancı turizmi değil, yerli turizmi de harekete geçirmektedir. GeçmiĢ
yıllardaki örneklerinde doğuda çekilen dizilerin, bölgeye yönelik kayda değer bir merak
oluĢturduğu bilinmektedir.
Dizi filmlerin ihracatının desteklendiği bu süreçte, telif haklarıyla ilgili sıkıntıların giderilmesi
büyük önem taĢımaktadır (bkz. Mevzuat Yapısı).

Dizi Setlerindeki ÇalıĢma KoĢulları Protesto Ediliyor…


TV kanallarının reklam gelirlerini artırmak amacıyla, yapımcılara “daha uzun” bölümler
çekmeleri yönündeki talebi, dizi bölümlerinin haftada 90 dakikayı bulmasına neden
olmaktadır84. Bu durum, tüm set çalıĢanları için “daha uzun” çalıĢma saatleri anlamına
gelmektedir. Dizi film üretim sürecinde çalıĢma Ģartlarının sosyal haklar, fiziksel koĢullar vb.
açılardan oldukça ağır olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu durum açıkça, mevcut
sorunların daha da büyümesi anlamına gelmektedir. Bu çalıĢma koĢulları hem hikâyelerin
hem de ortaya çıkan ürünün kalitesini düĢürmektedir85. Özellikle, dizi film ihracatı için
yapılan yasal düzenlemelerle birlikte düĢünüldüğünde, temelde mevzuattan kaynaklanan bu
sorun, ciddi bir çeliĢkiyi ortaya koymaktadır86.
Giderek artan dizi süreleri, 24 Aralık 2010‟da Taksim‟de tüm dizi setlerindeki çalıĢanların
katılımıyla gerçekleĢen “Yerli Dizi Yersiz Uzun” eyleminde protesto edilmiĢtir87. Örgütlenme
geleneği olmayan film endüstrisinde, sadece bir protestodan ibaret olarak algılanmaması
gereken bu eylem, çalıĢanların sosyal haklarını aramaları anlamında önemli ve olumlu bir
geliĢmedir.

81
“Dizi filmlere de ihracat yolu göründü”, CNN Türk web sitesi, 27.01.2010,
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/01/25/dizi.filmlere.de.ihracat.yolu.gorundu/560853.0/index.html‟den, [eriĢim tarihi 29
Ocak 2010].
82
Bkz. Hudson ve Ritchie, 2006.
83
Sobecki, N. “Turkish soap opera Noor brings tourist boom to Ġstanbul”, 13 August 2010,
http://www.guardian.co.uk/world/2010/aug/13/soap-opera-noor-tourist-boom-turkey, guardian.co.uk, [eriĢim tarihi 13
Ağustos 2010].
84
Disk/Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Sinema/TV Sektörü-2009 Yılı Raporu, Yönetim Kurulu, Aralık 2009,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Ozel_Etkinlikler/Sinesen_08.pdf‟den, [eriĢim tarihi 3 Haziran 2010].
85
Özkan Töre, 2010.
86
ÇalıĢma Ģartlarının ortaya çıkıĢında reklam kuĢaklarının sayı ve süresini belirleyen RTÜK yasası etkili görülmektedir (bkz.
Mevzuat Yapısı).
87
Taksim'de "yerli dizi yersiz uzun" eylemi, Star Gazete, http://www.stargazete.com/guncel/taksim-de-yerli-dizi-yersiz-uzun-
eylemi-haber-318483.htm‟den, [eriĢim tarihi 25 Aralık 2010].

28
4. KURUMSAL YAPI VE AKTÖRLER

Film endüstrisinde üretimin geliĢmesinin önünde duran engellerin temel kaynağı genel olarak
“kurumsallaĢamamak”la iliĢkili görülmektedir. KurumsallaĢamamaktan kaynaklanan
kuralsızlık ve kayıtsızlık, bir yandan endüstrimizin potansiyellerinin açığa çıkmasının önünde
engel oluĢturmakta, bir yandan yerli–yabancı yatırımcı açısından, Ġstanbul‟da üretmenin
“kâr”lı olacağına iliĢkin kanıt ve göstergelerin oluĢmasına mani olmaktadır. Bu durum,
sektörün içyapısıyla ilgili olduğu kadar, mevzuatımızda da iliĢkilidir. 1970‟lerden bugüne
niceliksel olarak artarak gelen mevcut aktörler ise88, ne yazık ki; kurumsallaĢmıĢ, potansiyel
noktalarını gören ve yöneten ve tehditlerden korunmak adına yetkin stratejiler üretebilen bir
film endüstrisi ortaya koymak adına etkili olamamıĢtır.
Bununla birlikte, son dönem geliĢmeler, film endüstrisinin sorunlarını çözmek adına, özellikle
meslek birlikleri bazında bir araya geldiğini göstermektedir. Bu çabanın en somut örnekleri
“Sinema Konseyi” ve “Güç Birliği”dir.
Kutu 13. Sinema Konseyi
2004 yılında kurulan Sinema Platformu, özerk bir Türkiye Sinema Kurumunun altyapısını oluĢturacak Ģekilde
2010 yılında “Sinema Konseyi” adıyla yeniden yapılanmıĢtır. Bu yapı içerisinde, meslek birlikleri dıĢında,
aralarında festivaller ve derneklerin de olduğu pek çok ulusal ve uluslararası aktörün de, sayılan amaç
doğrultusunda örgütlendiği görülmektedir. Tüm meslek birliklerinin yanı sıra FĠLMYÖN, SENDER, ASD,
FĠYAP, ÇASOD, SODER, ÇFD, BABĠL, SĠNESEN, ĠKFD, SĠSĠD, SĠYAD, FĠLMMOR, MASM, ĠKSV,
AKSAV, TÜRSAV, TÜRSAK, AAFF, BĠFF, DKĠAV ve USFF Konsey üyesidir.

Kutu 14. Güç Birliği


Kültür ve Turizm Bakanlığının, endüstrinin temsiliyetinin tek bir meslek birliğine indirgenmesi yolundaki
taleplerine karĢılık olarak meslek birlikleri 2010 yılı baĢında; yasal zeminde yürütülen çalıĢmalarda daha etkin
olabilmek, endüstrinin sorunlarını ve geliĢtirdikleri çözüm önerilerini toplulaĢtırabilmek amacıyla “Güç Birliği”
adında ortak bir oluĢuma gitmiĢlerdir. Böylece, bir yandan Bakanlığın talebine karĢılık gelecek “tek ses” olmuĢ
bir yandan da kendi alanlarına özel temsiliyetlerine devam edebilmiĢlerdir.
Sinema Konseyi ve Güç Birliği‟nin ortaya çıkıĢını hazırlayan temel nedenler, bugün aynı
zamanda film endüstrimizin gündeminde olan öncelikli iki temel konudur. Bunlardan ilki;
film endüstrisinin kurumsallaĢmamıĢ yapısından kaynaklanan sorunların çözülmesi adına
özerk bir sinema kurumu oluĢturulmasıdır. Ġkinci konu ise fikri mülkiyet haklarının ihlal
edilmesi ya da mevcut kanun ile ilgili uygulamalarda yaĢanan sıkıntıların giderilmesi
amacıyla telif yasa tasarısı üzerine çalıĢılmasıdır. Güç Birliği ve Sinema Konseyi, yakın
dönemde, bu konulara esas oluĢturan sorunlara sektör içinden çözüm üretebilmek ve sayılan
konularda görev dağılımına giderek aslen bir bütünün parçaları olarak çalıĢmak üzere ortaya
çıkmıĢtır. Güç Birliği, Bakanlıkla birlikte Telif Hakları ile ilgili yasa tasarısı konusunda
çalıĢmalar yürütürken, Sinema Konseyi, Sinema Kurumu‟nun oluĢturulması ile ilgili süreçte
çalıĢmaktadır.
Kutu 15. Türkiye Özerk Sinema Kurumu
AB‟nin Fikri ve Sınaî haklar konusunda daha hızlı, sivil ve radikal adımlar atılması beklentisine [1] karĢılık
olarak T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü görev dağılımına giderek;
“Telif Hakları Kurumu” ve “Sinema Merkezi BaĢkanlığı” olmak üzere birbirinden ayrı ancak Bakanlık
kontrolünde iki ayrı kurum kurmak yönünde adım atmıĢtır. Söz konusu kurumlar için “Telif Hakları Kurumu
BaĢkanlığı Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı” ve “Türkiye Sinema Merkezi BaĢkanlığı Kurulması Hakkında

88
Mesleki örgütlenme açısından bakıldığında, film endüstrisinde, bir sendika ve 9 meslek birliğinin yanı sıra çok sayıda
dernek ve vakıf görünmektedir. Sendika ve 9 meslek birliği sırasıyla Ģunlardır: SĠNE-SEN, FĠYAB, TESĠYAP, SESAM,
SETEM, SĠNEBĠR, SESBĠR, SEYAP, BĠROY ve BSB. Ġstanbul film endüstrisi üzerine gerçekleĢtirilen bu çalıĢmada,
Ġstanbul dıĢında olmakla birlikte, FĠYAB ve SESBĠR‟in temsilcilerinin görüĢleri de dikkate alınmıĢtır.

29
Kanun Tasarısı” olmak üzere iki ayrı yasa tasarısı geliĢtirmiĢtir. Türkiye Sinema Merkezi BaĢkanlığı Kurulması
Hakkında Kanun Tasarısı 28 Ekim 2009‟da Sinema Konseyi ile tartıĢmaya açılmıĢtır [2].

Türkiye’nin Özerk Sinema Kurumunun kurulması, Türkiye Sinema Konseyi tarafından hazırlanan
Stratejik Planın eylemleri arasında yer almaktadır. Hedefi “idari ve mali olarak sivil bir kurum oluĢturmak”
olan Sinema Konseyi, yukarıda sayılan tüm çekincelerin giderilmesine olanak tanıyacak bir yasa tasarısı
üzerinde çalıĢmaktadır.

[1] 2009 AB Ġlerleme Raporu (DıĢiĢleri Bakanlığı Resmi Web Sitesi‟nden gayri resmi Tercüme),
http://sanatkop.com/index.php/sinemacilardan-turkiye-sinema-kurumu-kanun-taslagina-karsi-imza-
kampanyasi/‟ndan, [eriĢim tarihi Nisan 2010].
[2] Bu tasarıyla ilgili olarak sektörün itiraz noktaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. “Sinemacıların, T.C.
Kültür Ve Turizm Bakanlığı'nca Hazırlanan Türkiye Sinema Merkezi BaĢkanlığı Kurulması Hakkında Kanun
Tasarısı Taslağına Yönelik GörüĢü”, http://sinesen.org.tr/imza/‟dan, [eriĢim tarihi 4 ġubat 2010].

Sinema Kurumu ile ilgili çalıĢmada üretim modeli açısından Türk film üretimine diğer
örneklerden daha yakın olan “Fransız Ulusal Sinema Merkezi (Centre national du cinema-
CNC)”89, pazarlama ve dağıtım yapısı içinse UNIFRANCE90 model alınmaktadır.
Kutu 16. Fransız Ulusal Sinema Merkezi (CNC)
CNC, sinemanın geliĢmekte olan stratejik bir sektör olduğunun bilincinde olan Fransız hükümeti tarafından 1946
yılında Fransız sineması aracılığıyla ulusal değerleri yaĢatmak, yaymak, tanıtmak ve daha çok insana ulaĢmak
amacıyla kurulmuĢtur. CNC, Kültür Bakanlığına bağlı, idari açıdan tam özerkliği olan, mali açıdan devlet
denetimine tâbi bir tüzel kuruluĢtur. Bakan tarafından atanan ancak idari anlamda devletten bağımsız çalıĢan,
atama öncesinde üzerinde geniĢ mutabakat sağlanmıĢ bir baĢkan tarafından yönetilmektedir. CNC, biri bütçe
kullanımına dair, diğeri ise teknik danıĢma kurulu olmak üzere BaĢkan‟a bağlı iki danıĢma kurulundan ve
koĢullara göre kurulan ve iĢlevini tamamladıktan sonra lağvedilen komisyonlardan oluĢmaktadır. DanıĢma
kurullarında sadece teknokratlar, komisyonlarda ise sadece sektör temsilcileri yer alabilmektedir. CNC
yapılanmasındaki temel ilkelerin baĢında yönetimin asla sektörün taleplerinden bağımsız karar alma yetkisinin
olmaması gelmektedir. Bunu sağlayabilmek için Japonlar‟ın “toplam kalite kontrolü” olarak literatüre sunduğu
bir yapılanma modeli izlenmektedir. Bu modele göre tüm sistem hakkındaki kararları; üretim sürecinde yer alan
dinamikler arasında tüketici ile en yoğun ve en direk temasta olan üretimin son noktası almaktadır. Buna göre
karar organları baĢkanlık veya danıĢma kurulları değil, sadece sektör temsilcilerinden oluĢan
KOMĠSYON‟lardır. DanıĢma kurullarının artistik seçimler yapma, destek verilecek projeleri belirleme hakkı ve
yetkisi bulunmamaktadır. Söz konusu kararlar komisyonlar tarafından alınmaktadır. CNC sisteminde BaĢkan ve
bürokratlar, sistemin makine düzeniyle çevik ve etkin çalıĢması için gereken düzenlemeleri sağlamakla görevli
memurlardır.

Sinema sektörünü yöneten bu kuruma verilen destek 2008 yılında 1,5 milyar Euro tutarında dev bir bütçeye
ulaĢmıĢtır. CNC‟nin bütçesini oluĢturan üç temel kaynak Ģunlardır: 1. Bilet fiyatları üzerinden kesilen sinema
vergisi (% 11), 2. TV kanallarının genel cirolarından kesilen sinema vergisi (% 5,5) ve 3. DVD ve elektronik alet
satıĢlarından kesilen sinema vergisi (% 2,5).
Bu dev destek sistemi, kuruluĢ amacına ulaĢabilmek için yapımcıların riskini minimuma indirmenin ön Ģart
olduğu bilinciyle kuruluĢundan beri en temelde iki ayak üzerinde ilerlemiĢtir:
1. Film yapımını desteklemek: a. Doğrudan yapım desteği, b. Yapım aĢamasında dağıtımcının sürece katılımı,
c. TV satıĢ anlaĢmalarının yapım aĢamasında tamamlanması, d. Sektörün mecburi dayanıĢması
2. Film pazarını düzenlemek: a. Çok sesli sunum, b. Pazarı geniĢletmek, c. Pazarın kurallarını oluĢturmak

kaynaklar: Altıoklar, M. (2010) “Sinema stratejik bir sektördür”, 26.01.2010,


http://www.filmyon.org/modules.php?name=News&file=article&sid=152, [eriĢim 23 Mart 2010];
CNC resmi web sitesi, http://www.cnc.fr/Site/Template/T3.aspx?SELECTID=3472&id=58&t=1, [eriĢim 4
Haziran 2010].

89
Altıoklar, M. (2010) “Sinema stratejik bir sektördür”, 26.01.2010,
http://www.filmyon.org/modules.php?name=News&file=article&sid=152, [eriĢim tarihi 23 Mart 2010]; Centre National du
Cinema web sitesi, http://www.cnc.fr/Site/Template/T3.aspx?SELECTID=3472&id=58&t=1, [eriĢim tarihi 4 Haziran 2010].
90
Altıoklar, M. (2010) “Sinema stratejik bir sektördür”, 26.01.2010,
http://www.filmyon.org/modules.php?name=News&file=article&sid=152, [eriĢim tarihi 23 Mart 2010]; Unifrance web sitesi,
http://en.unifrance.org, [eriĢim tarihi 4 Haziran 2010].

30
Kutu 17. Fransız Film Tanıtım Modeli (UNIFRANCE)
UNIFRANCE, Fransız filmlerini “Fransa dıĢında” dünya pazarlarında tanıtmak, desteklemek ve ihracat
hacimlerini artırabilmek amacıyla sektör ve devletin bir araya gelerek oluĢturduğu bir sivil toplum kuruluĢudur.
CNC içinden çıkan ancak idari yönden tamamen özerk olan bu kuruluĢ, mali yönden devlet denetimine tâbidir.
UNIFRANCE‟ın bütçe havuzunu Ģu üç ana arterden akan gelir doldurmaktadır:

1. CNC (%70)
2. DıĢ ĠĢleri Bakanlığı‟ndan (%10)
3. Sektör aidatları (%20)

Bu katkılar neticesinde UNIFRANCE‟ın 2008 bütçesi: 9,5 Milyon Euro olarak belirlenmiĢtir. UNIFRANCE‟da
toplam 34 kiĢi istihdam edilmekte, çeĢitli ülkelerde Fransız Sineması Randevuları adlı haftalar düzenlemektedir.
Bu yapılanma ve tanıtım bütçesiyle Fransız filmlerinin tüm dünyada 2008 yılı içerisinde sadece sinema
salonlarında 85 Milyon seyirciye ulaĢması sağlanmıĢtır.

kaynaklar:
Altıoklar, M. (2010) “Sinema stratejik bir sektördür”, 26.01.2010,
http://www.filmyon.org/modules.php?name=News&file=article&sid=152, [eriĢim 23 Mart 2010],
Unifrance resmi web sitesi, http://en.unifrance.org, [eriĢim 4 Haziran 2010].

Bu örneklerden hareketle Sinema ve Telif Haklarını ayırmak ve Sinema Kurumunu, karar


mekanizmasının ağırlıkla sektör temsilcilerinden oluĢtuğu, idari ve mali açıdan özerk bir yapı
olarak geliĢtirmek önem taĢımaktadır. Bu modellerin daha iyi tanınması ve ortak yapımları
artırmak amacıyla 2010 Mart ayı içerisinde KB yetkilileri ve Konsey Temsilcileri Fransa‟yı
ziyaret etmiĢtir.

31
5. EĞĠTĠM

Ġstanbul‟da film alanında eğitim sağlayan aktörlerin baĢında devlet üniversiteleri ve vakıf
üniversiteleri gelmektedir. Devlet ve vakıf üniversiteleri lisans ve yüksek lisans düzeyinde91
eğitim vermektedir. 2‟si devlet üniversitesi, 6‟sı vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 8
üniversitenin iletiĢim ve güzel sanatlar fakülteleri altında yer alan bölümler ile sosyal bilimler
ve güzel sanatlar enstitüleri altında toplanan programlarda eğitim verdiği görülmektedir. Bu
bölüm ve programlar arasında; Sinema Televizyon Bölümü, Sinema Televizyon Programı,
Film ve Drama Programı, Radyo, Sinema, Televizyon Programı sayılabilir. Öte yandan,
sinemanın yanı sıra medya, görsel sanatlar ve gösteri sanatları alanları için de iĢgücü
yetiĢtiren üniversiteler ve ilgili bölümleri de dikkate alındığında, pek çok üniversitenin film
endüstrisi için gerekli olan iĢgücünün yetiĢtirilmesine katkıda bulunduğu görülmektedir92.
Eğitim ağırlıkla Sinema ve Televizyon, Fotoğraf ve Video, Rejisörlük, Oyunculuk gibi
bölümler altında gerçekleĢtirilmektedir. Film üretiminde- özellikle animasyon alanında-
istatistik gibi bölümlerden mezun olan iĢgücüne de ihtiyaç duyulabilmektedir.
Üniversitelerin dıĢında, ağırlıkla sektör içinde aktif olarak yer alan firmalar tarafından kurulan
ve bu çalıĢmada sertifikalı eğitim veren ve diğer olarak kategorize edilen iki aktör de
iĢgücünün oluĢmasında rol oynamaktadır. Bir meslek yüksek okulunun da bulunduğu bu
oluĢumlar arasında; Akademi Ġstanbul, Digital Film Academy, Müjdat Gezen Sanat Merkezi 1
ve 2, Sinematek Film Yapım Atölyeleri, TÜRSAK Vakfı, Ġstanbul Sanal Film House, Mithat
Alam Film Merkezi ve Pera Güzel Sanatlar Okulu sayılabilir. TÜRSAK Vakfı dıĢında
tümünün özel giriĢim olduğu görülmektedir.
Kutu 18. Amatör Aktiviteler
Sayılan eğitim kurum ve programlarının dıĢında, film endüstrisinde yer alan aktör ve kurumlarca yürütülen
amatör aktiviteler de olduğu görülmektedir. BSB tarafından her hafta verilen ücretsiz meslek içi eğitim bir
örnek olarak sayılabilir. Bunun dıĢında yılda bir kez amatör ya da yarı profesyonellere yönelik çalıĢma atölyesi
yürütülmektedir. Bu atölyede sektöre genç meslektaĢlar yaratmak amaçlanmaktadır. Katılımcılardan sembolik
bir ücretin alındığı bu atölyeler, bir meslek kuruluĢu olan BSB‟nin maddi destek alamadığı senelerde
gerçekleĢememektedir.

Bunların dıĢında Türkiye çapında yerel yönetimlerin ve STK‟ların belgesel gösterimine iliĢkin talepleri
olmaktadır. Bu hizmete karĢılık BSB‟ye teklif edilen ücretler çok küçük miktarlar olmaktadır. Oysaki BSB‟nin,
filmlerin telif hakları dolayısıyla ödenmesi gerekli telif bedelleri de düĢünüldüğünde, böylesi talepleri
karĢılayacak bir maddi gücü bulunmamaktadır [1].

Sektördeki bir diğer amatör aktivite SĠNE-SEN‟in “Kent Filmi Evleri Projesi”dir. Bu projede hareketli
görüntünün; a) sanat amaçlı, b) kültür-bilim amaçlı ve c) iletiĢim amaçlı kullanılabilmesine iliĢkin eğitim
verilmektedir [2].

Bu yıl 14. yılında olan TÜRSAK Sinema Seminerleri [3] yine bu aktiviteler arasında sayılabilir.

Film çekimi ile ilgili çeĢitli atölye çalıĢmaları da mevcuttur. “KaĢ/AĢk Kısa Film Atölyesi” bunlardan biridir.
Eğitmen ve konuk yönetmenlerin yer aldığı atölyede; amötörlere senaryo, montaj, oyunculuk denemelerini
gerçekleĢtirecekleri 8 günlük bir eğitim verilmektedir [4].

[1] Semra Güzel Korver, BSB BaĢkanı, 31 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme.
[2] Hüseyin Kuzu, SĠNESEN Yön. Kurulu Üyesi, 8 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme.
[3] TÜRSAK web sitesi, “14. Yılında TÜRSAK Sinema Seminerleri”,
http://www.tursak.org.tr/seminerler.htm‟den, [eriĢim tarihi 4 Haziran 2010].
[4] Ekoldrama Sanat Evi web sitesi, www.ekoldrama.com, [eriĢim tarihi 25 Mayıs 2010].

91
Marmara Üniversitesi‟nin doktora düzeyinde programı da bulunmaktadır.
92
Bkz. Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010, Kültür Eğitim Birimleri.

32
Sektörde eğitim veren kurumların niceliksel olarak azımsanmayacak düzeyde olduğu
görülmektedir. Bununla birlikte, sektör temsilcileri ile yapılan görüĢmelerde, iĢgücünün
niteliğiyle ilgili sorunlar sıkça vurgulanmıĢtır.
Bu sorunların baĢında, özellikle devlet üniversitelerinde verilen eğitimin uygulama ayağının
yetersiz düzeyde olması gelmektedir. Üniversite eğitimi sektördeki yeni geliĢmeleri
izleyememekte, 1970‟lerde kalan sinemacılık anlayıĢı içinde eğitim vermektedir93. Teorik
altyapı Ģüphesiz önem taĢımaktadır ancak böylesine uygulamaya dönük bir meslekte, mezun
olarak sektöre atılan gençlerin uygulama alanındaki bilgi ve becerilerinin daha yüksek olması
beklenmektedir. Vakıf üniversitelerinin ve özel sertifika kurslarının, bu alandaki sorunun
giderilmesinde roller üstlendiği görülmektedir. Özel eğitim alanı, devlet üniversitelerinden
farklı olarak, sahip oldukları teknik imkânlar sayesinde tercih edilmektedir. Özellikle de, pek
çoğu sektörde aktif olarak yer alan firmalarca kurulan ve yürütülen özel sertifika kursları,
sette staj ve eğitim olanağı sağlayarak, iĢin iĢ baĢında öğrenilmesine yönelik bir fırsat
yaratabilmektedir. Ancak bu giriĢimler, ucuz iĢgücü üreten fırsatçı bir anlayıĢın ürünü olarak
da yorumlanabilmektedir94.
Bir diğer sorun, gençlerin, farklı meziyetlerin ve uzmanlıkların buluĢmasını gerektiren üretim
zincirinde, özellikle yönetmen ve senarist olmaya dönük eğilimidir. Senede 100‟e yakın dizi
çekildiği ve her dizi için ortalama 4 senarist, 1 yönetmen ve 1 sanat yönetmeni istihdam
edildiği düĢünüldüğünde, gerçekte 400 senarist, 100 yönetmen ve 100 sanat yönetmeni var
olduğunu söylemek mümkün değildir95. Bu eğilim iki temel sıkıntıyı da beraberinde
getirmektedir. Bunlardan ilki, üretim zincirinin gerektirdiği istihdam alanlarında yeterli sayıda
ve nitelikle eleman bulunmamasıdır. Üniversitelerde sadece yönetmenlik ya da sinema
yazarlığı alanlarında değil, set amirliği, ıĢık gibi alanlarda da eleman yetiĢmesi gerekmektedir.
Diğer sıkıntı, bu gençlerin sektörü ve iĢin doğasını yeterince özümseyemeden yönetmenliğe
atılmaları, ancak yönetmen vasıflarını taĢımamaları olarak belirtilmiĢtir96. Yönetmen
olamayan gençler, zaman içinde diğer alanlara kaymaktadır.
Bu durum aynı zamanda bir paradoksu iĢaret etmektedir. Bir tarafta, iĢgücünün en alt
kademeden baĢlayarak, zaman içinde kendisini geliĢtirmesi beklentisi durmaktadır. Buna göre
bir yönetmenin yönetmen yardımcılığı yapmıĢ olması gerekmektedir. Diğer taraftan
bakıldığında, bu beklenti uzmanlaĢma beklentisiyle çeliĢmektedir. Zira yönetmen yardımcılığı
bir ara basamak değil, tıpkı yönetmenlikte olduğu gibi bir uzmanlık alanı olarak
düĢünülmelidir. Sektörde belli bir kademeden baĢlayarak, baĢarıyla kendini ispat ederek adım
adım yükselmek endüstrileĢmemiĢ film pazarlarına özgü bir sistem olarak ifade
edilmektedir97.

93
Hüseyin Kuzu, SĠNE-SEN Yön. Kurulu Üyesi, 8 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
94
Galip Gültekin, FĠYAB BaĢkanı, 26 Ocak 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
95
Mehmet Altıoklar, 1K1E Prodüksiyon, 17 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
96
Hüseyin Kuzu, SĠNE-SEN Yön. Kurulu Üyesi, 8 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul; Semra Güzel Korver, BSB
BaĢkanı, 31 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul; Mehmet Altıoklar, 1K1E Prodüksiyon, 17 Mart 2010 tarihli kiĢisel
görüĢme, Ġstanbul.
97
Hüseyin Kuzu, SĠNE-SEN Yön. Kurulu Üyesi, 8 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.

33
6. MEVZUAT YAPISI

Film üretim, dağıtım ve gösterimini doğrudan etkileyen kanunlar arasında;


1- Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
2- Belediye Gelirleri Kanunu
3- Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi
Hakkında Kanun
4- Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun
5- Kültür Yatırımları ve GiriĢimlerini TeĢvik Kanunu
6- ĠĢ Kanunu
sayılabilir.

1-5846 Nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (13.12.1951 tarih 7981 sayılı T.C. Resmi
Gazete): Kültür ekonomisini oluĢturan diğer sektörler için olduğu gibi Film Endüstrisi için de
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) telif haklarının düzenlenmesi açısından büyük önem
taĢımaktadır. Bu kanun kapsamında belirlenmiĢ olan hakların eser sahiplerine dağıtılması ile
ilgili sıkıntılar, film endüstrisinin öncelikli sorunları arasında yer almaktadır.
Kutu 19. 5846 Nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu- Amaç ve Kapsam
Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya
yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini
gerçekleĢtiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluĢlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını
belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma Ģartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı
yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir (Madde 1 – (DeğiĢik: 21/2/2001 -4630/1 md.)). Bu Kanun, fikir
ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların,
seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleĢtiren yapımcıların ve radyo-
televizyon kuruluĢlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara iliĢkin tasarruf esas ve
usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır
(Madde 1/A – (Ek: 21/2/2001 - 4630/2 md.)).
Eser Sahibinin Hakları kanunda 1) Manevi haklar ve 2) Maddi haklar olmak üzere
gruplanmaktadır. Buna göre kanunda belirtilen manevi haklar; a) Kamuya Sunma Yetkisi, b)
Adın Belirtilmesi Yetkisi ve c) Eserde DeğiĢiklik Yapılmasını Yasaklama Yetkisi iken, Mali
Haklar; a) ĠĢlenme Hakkı, b) Çoğaltma Hakkı, c) Yayma Hakkı, d) Temsil Hakkı, e) ĠĢaret,
Ses ve/veya Görüntü Nakline Yarayan Araçlarla Kamuya Ġletim Hakkı ve f) Pay ve Takip
Hakkı olarak belirtilmiĢtir.98

Halen yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, uluslararası düzenlemeler
ıĢığında ve korsanlıkla mücadele edebilmek amacıyla 1983, 1995, 2001, 2004 ve 2008‟de
önemli değiĢiklikler geçirmiĢtir. FSEK‟te 1995 yılında yapılan kanun değiĢikliği ile fikri
mülkiyet hukuku ciddi anlamda değiĢmiĢ ve AB hukukuna hızlı bir uyum sağlamaya
baĢlamıĢtır. Dünya Ticaret Örgütü‟nün hazırladığı TRIPS sözleĢmesi99 ile fikri mülkiyetin
korunması açısından bir birlik sağlanmıĢtır. Bu anlaĢmayı imzalamayan devletlere karĢı ciddi
yaptırımlar uygulama kararı alınmasını takiben Türkiye, TRIPS‟i imzalamıĢ ve fikri hukukta
Avrupa sistemine geçmiĢtir.

Bu geçiĢin önemi en çok sinema eserleri açısındandır. 1995‟e kadar sinema eserlerinin sahibi
Amerikan Sisteminde olduğu üzere yapımcılarken, TRIPS‟le beraber sinema eserinin sahibi
yönetmen, senarist, özgün müzik bestecisi, diyalog yazarı ve animatör olmuĢtur. Bu durum

98
Gün, B. “Fikri Mülkiyet Hukukundaki Haklarımıza Kısa Bir BakıĢ”, 2008, http://sinesen.org.tr/hukuk/fikrimulkiyet-
esersahibi.html‟den, [eriĢim tarihi 12 Mart 2010].
99
Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları AnlaĢması (Trade-Related Aspects of Intellectual Property Rights)

34
bugün için bile sinema yapımcıları için anlaĢılması ve kabul edilmesi oldukça zor bir
durumdur. Ancak doğru olan sinemanın eser sahibinin onun yaratıcıları olması gerçeğidir.100.
Filmlerin ilk tespitini gerçekleĢtiren film yapımcılarının sahip oldukları haklar “eser sahibinin
manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla” bağlantılı haklar olarak belirlenmiĢtir
(Madde 1/B – (Ek: 21/2/2001 -4630/2 md.).
Bu hakların korunması kiĢinin eserinden ticari olarak yararlanmasını olanaklı kılması
açısından son derece önemlidir. YerleĢik bir telif hakları bilincinin oturduğu toplumlarda
kiĢilerin geçmiĢ dönem yapmıĢ oldukları eser ve yapıtlarıyla geri kalan yaĢamlarında nasıl
rahatlıkla devam ettikleri ve daha az zararla nasıl yol aldıkları örneklerini görmek ve
göstermek akla yatkın olacaktır. Kaldı ki bir ülkede kültür ve sanat alanında ki geliĢmenin
sağlanabilmesinin temelinde bu yaratıcılığın nasıl korunduğu ile özdeĢ ilerleme
göstermektedir. Bu hakların korunması insan haklarının korunmasına eĢ değer
önemliliktedir.101
Telif haklarının diğer önemlilik arz eden hususu ise söz konusu hakların yeterli takibinin
yapılmaması durumunun söz konusu sektöre ait istihdamı da olumsuz yönde etkileyeceği
gerçeğidir. Bu durum zaten küresel krizlerden payına düĢer Ģekilde etkilenen sinema
sektörümüz için baĢka bir tehlike olarak bilincinde olduğumuz bir gerçeklik olmak
durumundadır.102
Yasayla belirlenen maddi haklar devredilebilmektedir ancak manevi hakların devri söz
konusu değildir. Bununla birlikte, yasada manevi hakların devri ile ilgili geçen ibare eser
sahibi üzerinde baskı yaratmakta, “eser sahipleri, TV kanalları ve onların dayatmalarına karĢı
koyamayan taĢeron yapımcılar karĢısında çaresiz kalmakta”103 ve haklarını itiraz hakkı
barındırmaksızın kanala devretmektedir. Sadece yapımcılar için değil, yasada belirtilen diğer
eser sahipleri için de telif uygulamasının gerçekleĢtiğini söylemek mümkün olmamaktadır.
Bu paralelde, kanunun uygulamasıyla ilgili temel sorun noktalarından bir diğeri, TV
eserlerinin kayıt tescilinin zorunlu tutulmamasıdır. Bu durumu sinema filmleri üzerinden
açıklamak gerekirse; ticari dolaĢıma çıkan sinema ve diğer sinematografik eserlerin kayıt
tescili zorunludur ve yapımcı, meslek birliği tarafından verilen nitelik belgesi ile aldığı
yapımcı belgesi olmadan eserinin kayıt tescilini yaptıramamaktadır. Bu zincirde,
kurumsallaĢmanın sağlanabilmesi ve telif haklarının sağlanabilmesi açısından meslek
birliğine de önemli roller biçilmiĢtir. Oysa TV prodüksiyonunda, hiçbir yeterlilik
aranmaksızın herkes, prodüksiyon gerçekleĢtirebilmektedir. TV kanallarının eseri tüm
haklarıyla birlikte satın alma eğilimi göz önünde bulundurulduğunda, yapımcı bu kanunla
kendisine verilen tüm haklardan, yine bu kanunla ilgili çözümsüzlükler nedeniyle mahrum
kalmaktadır104.
Son dönemde yurtdıĢına dizi film ihracatı konusunda yaĢanan geliĢmeler de (bkz. Fırsatlar ve
Tehditler), telif hakları ihlali konusunda eleĢtirilere sahne olmaktadır. Temel eleĢtiri noktası,
söz konusu satıĢlardan sadece TV kanallarının kazanç sağladığı, maddi ve manevi haklarını
TV kanallarına zorunlu olarak devretmiĢ taĢeron yapımcılar ve diğer yaratıcılar için böylesi
bir kazancın söz konusu olmadığıdır. Dizi satıĢlarında TV kanalları uluslararası telif hakları

100
Gün, B. “Fikri Mülkiyet Hukukunun Tarihi GeliĢimi”, 2010a, http://sinesen.org.tr/hukuk/fikrimulkiyet.html‟den, [eriĢim
tarihi 12 Mart 2010].
101
Gültekin, G. “Fikri Mülkiyet Hakları Kavramı ve Önemi”,
http://www.medyakolik.org/index.php?p=35&modComments_itemID=29‟dan, 2009, [eriĢim tarihi 17 Temmuz 2010].
102
A.g.k.
103
Sinesen web sitesi, “Yurt DıĢına Satılan Dizilerdeki Emek Suçları, Basına Ve Kamuoyuna Duyuru”, 12.03.2010,
sinesen.org.tr/sine-sen2/?p=36&gtlang=ar‟dan, [eriĢim tarihi Temmuz 2010].
104
Erdal TuĢunel, TESĠYAP BaĢkanı, 23 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.

35
yasalarını ihlal etmektedir. Manevi haklarını devretmek zorunda kalmıĢ bile olsalar, aslında
bölümlerin yaratıcılarından (yazar, yönetmen, besteci) izin almadan bunu yapmak manevi
haklar açısından bir suçtur105.

Bu paralelde, Telif Hakları yasasının gözden geçirilmesi, söz konusu eksiklerin ve


belirsizliklerin uluslar arası telif yasalarına uyacak biçimde giderilmesi gerekmektedir. Telif
haklarının, Fransa‟da uygulandığı gibi cezai yaptırım anlayıĢıyla değil, Amerika‟da olduğu
üzere “tıpkı bir annenin bebeğini satamaması gibi koruyucu bir anlayıĢ”106 içerisinde ele
alınması, adeta “doğan bir bebeğin nüfus kaydı gibi olması gereği” 107 sektör temsilcilerince
vurgulanmaktadır.

Korsanlık, telif ve fikri mülkiyet hakları konusuyla yakından iliĢkili olan ve sektörü tehdit
eden bir diğer unsurdur. Korsan üretim ve satıĢ, zincirleme olarak sektörün tüm aĢamalarını,
tüm aktörlerini olumsuz olarak etkilemekte ve sektörde küçülmeye neden olmaktadır.
Korsanlık bir suçtur ve cezai yaptırımları vardır. Korsanla mücadele film endüstrisi için son
derece önem taĢıyan hususlardan biridir108. Bu mücadele yakın zamana kadar AMPEC
öncülüğünde yürütülmekteydi. ABD film endüstrisinin dünya genelinde 3 milyar, Türkiye'de
ise 35 ile 40 milyon dolarlık bir maddi kayba uğramasına neden olan korsanların korkulu
rüyası haline gelen ve bu alandaki mücadelede baĢarılı olan Ģirket, cezaların caydırıcılığının
yetersizliğinin yanı sıra, krizin de etkisi ile 2010 yılında Türkiye bürosunu kapatmıĢtır109.
FSEK‟te 2004 yılında yapılan değiĢiklikle korsanla mücadelede (hem yasal zemin hem de
polise verilen eğitim ve teĢvik sayesinde) önemli bir yol kat edilmiĢtir110. Ancak TCK‟ya
uyum amaçlı yapılan son değiĢiklikler, korsanın tekrar patlamasına yol açacak ve süreci tekrar
baĢa döndürebilecek bir sorun olarak sektörün önünde durmaktadır111.

2010 yılının ġubat ayında korsanla mücadelede olumlu bir adım atılmıĢ, ĠçiĢleri Bakanlığı ile
Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında korsanı önlemede ortak mücadeleye iliĢkin iĢbirliği
protokolü imzalanmıĢtır. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre iĢbirliği
protokolü, 81 ilde sertifika denetim komisyonları kurulmasını öngörürken, ilk denetim
komisyonları ve sertifika denetim komisyonlarının fikri hak ihlalleriyle mücadele ekseninde
daha etkin hale getirilmesi hedeflenmektedir. Protokol, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde
fikri mülkiyet hukuku kapsamında uygulamada birlik sağlanması ve karĢılaĢılan sorunlara
yönelik çözüm yollarını geliĢtirilmesi amacıyla ortak strateji ve politikalar geliĢtirmeyi
hedeflemektedir.

105
Sinesen web sitesi, “Yurt DıĢına Satılan Dizilerdeki Emek Suçları, Basına Ve Kamuoyuna Duyuru”, 12.03.2010,
sinesen.org.tr/sine-sen2/?p=36&gtlang=ar‟dan, [eriĢim tarihi 17 Temmuz 2010].
106
Yazarın, doktora tezi çerçevesinde Erdal TuĢunel‟le Eylül 2008‟de gerçekleĢtirdiği görüĢme.
107
A.g.g.
108
Yazarın, doktora tezi çerçevesinde Nida Karabol‟la Nisan 2008‟de, Nilüfer Sapancılar‟la Nisan 2008‟de, Burak Göral‟la
Mart 2007‟de gerçekleĢtirdiği görüĢmeler.
109
1987'den beri MPA'nın dünya çapındaki korsanlıkla mücadele programının Türkiye'deki uzantısı olarak faaliyet gösteren
AMPEC, vizyona yeni giren filmlerin ya da bilgisayar oyunları korsanlarına karĢı avukat, eski polis ve askerlerden oluĢan bir
kadro ile mücadele ediyor, davaların da takipçiliğini yapıyordu. AMPEC, 2000'li yılların baĢından itibaren, Türkiye
genelinde yılda ortalama 700-800 korsan film baskınına imza attı. Etkili mücadelesi nedeniyle 2005 yılında, MPA'ya üye 47
ülke arasında korsanla mücadelede en baĢarılı organizasyon ödülünü almayı baĢaran AMPEC, 2008'de 738 araĢtırma yaptı ve
656 baskın gerçekleĢtirdi. Bu baskınlarda ele geçirilen DVD sayısı 701 bin 42, VCD sayısı 286 bin 42, Playstation 2 DVD
sayısı 170 bin 974, Playstation 1 CD sayısı 4 bin 610, yazılım CD sayısı 16 bin 933 oldu (Kaynak: Ergün, B. “Korsan Ġhbar
Hattı Pes Etti”, Sabah Gazetesi, 28.02.2010,
http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/etkinlik/2010/02/28/korsan_ihbar_hatti_pes_etti‟den, [eriĢim tarihi 19 Mayıs 2010]).
110
Yazarın, doktora tezi çerçevesinde Nilüfer Sapancılar‟la Nisan 2008‟de gerçekleĢtirdiği görüĢme.
111
A.g.g.

36
Film üretim sürecinde yer alan aktörlerin haklarının daha etkin bir biçimde korunabileceği bir
yasa tasarısı üzerinde çalıĢmalar devam etmektedir.

2-2464 Nolu Belediye Gelirleri Kanunu (29.05.1981 tarih 17354 sayılı T.C. Resmi Gazete):
Sinemalar, Kanunun 21. maddesinde belirtilen ve belediye sınırları ile mücavir alanlar içinde
yer alan eğlence iĢletmelerinin faaliyetleri kapsamındadır ve Eğlence Vergisine tabidir.
Eğlence Vergisi yerli ve yabancı sinema gösterimlerinden kesilen her biletin %10‟u tutarında
alınır. Ġlgili belediyesince sinema iĢletmecilerinden toplanan meblağ Maliye Bakanlığı
Saymanlığına aktarılır. Aktarılan bu tutarın % 75‟i Kültür ve Turizm Bakanlığı Merkez
Saymanlık hesabına, % 25‟i ilgili belediyeye tahsil edilir (Madde 21).

3-5224 Nolu Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi


Hakkında Kanun (21.7.2004 tarih 25529 sayılı T.C. Resmi Gazete):
5224 nolu Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması Ġle Desteklenmesi
Hakkında Kanun ile Cumhuriyet tarihinde ilk defa sinema sektörünü destekler bir yasa
çıkarılmıĢtır. Bu kanun, çeĢitli kaynaklarla oluĢturulan destek fonunun sinemaya destek
amaçlı dağıtılmasını düzenlemesi açısından önem taĢımaktadır.
Kutu 20. 5224 Nolu Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi
Hakkında Kanun- Amaç ve Kapsam
Bu Kanunla, bireyin ve toplumun sinema sanatı ürünlerinden verimli bir biçimde yararlanabilmesi ve sinema
sanatının sunduğu olanaklardan yararlanarak çağdaĢ ve etkin bir kültürel iletiĢim ortamının yaratılması için
sinema sektörünün eğitim, yatırım, giriĢim, yapım, dağıtım ve gösterim alanlarında geliĢtirilmesi ve
güçlendirilmesi ile kayıt ve tescile de esas olacak Ģekilde sinema filmlerinin değerlendirilmesi ve
sınıflandırılmasını ve bu alanda yerli ve yabancı yatırım ve giriĢimlerin desteklenmesini sağlamak
amaçlanmaktadır (Madde 1). Bu Kanun sinema sektörünün güçlendirilmesi, desteklenmesi, kayıt ve tescile de
esas olacak Ģekilde sinema filmlerinin değerlendirilmesi ve sınıflandırılması ile Bakanlığın görev, yetki ve
sorumluluğuna iliĢkin hükümleri kapsamaktadır (Madde 2).
Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca toplanan ve %75‟i Kültür ve Turizm Bakanlığına
aktarılan eğlence vergisi, Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile
Desteklenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde; bandrol ücretleri, geri ödemeler ve Bakanlıkça
geliĢtirilecek iĢ ve iĢlemlerden alınacak ücretler ile birleĢir. Ortaya çıkan fon havuzu, sinema
filmlerine, kurgu filmlere, belgesel filmlere ve animasyon filmlere; a) proje aĢamasında
doğrudan ve geri ödemesiz, b) yapım aĢamasında doğrudan veya dolaylı geri ödemeli ve c)
yapım sonrası aĢamada doğrudan veya dolaylı geri ödemeli veya geri ödemesiz olmak üzere
destek sağlama amaçlı kullanılır.
2006-2009 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sağlanan destek sayısı ve
miktarına bakıldığında, uzun metraj, Belgesel, Animasyon, Kısa Film, Amatör Film
alanlarında; senaryo geliĢtirme, yapım öncesi, yapım ve yapım sonrası kategorilerde olmak
üzere yaklaĢık 600 yapıma, toplam 41 milyon TL civarında geri ödemeli ve geri ödemesiz
destek verilmiĢ olduğu görülmektedir112. Verilen destek sayısı, 2006 ve 2007 yılları için
yapılan baĢvuru sayısının yaklaĢık dörtte biri dolayında kalmıĢtır113. Uzun metrajlı film
desteklerine bakıldığında, 637 baĢvuruya karĢılık, 185 eser destek almaya uygun
görülmüĢtür114. Destek almaya uygun projeler arasından, Bakanlık ile sözleĢme imzalayarak
desteği alan uzun metrajlı film sayısı 140‟tır. Bu filmler için verilen destek 29 Milyon TL.

112
T.C. Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü web sitesi, Duyurular veri tabanı,
http://www.telifhaklari.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFFE5C29E16A7D38082A50B7665CCB91F6,
[eriĢim tarihi 19 Mart 2010]. Kaynakta 2006, 2007- 2008 ve 2009 yıllar için eriĢilen verilerin derlenmesi ile oluĢturulmuĢtur.
113
Kaynaktan, sadece 2006 ve 2007 yıllarına iliĢkin baĢvuru sayısı edinilebilmiĢtir.
114
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, 2005-2010 yılları arasında Bakanlığa
Yapılan BaĢvuru Sayıları ve Kabul Edilme Oranları, 2010. (21 Mayıs 2010 tarihli elektronik posta).

37
dolayındadır115. Oysaki Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü‟nün 2005-2010 yılları
arasında sinema sektörüne ayrılan bütçesi 85 milyon TL‟nin üzerinde gerçekleĢmiĢtir116.
Bu veriler ıĢığında, sinema destek fonu ile ilgili temel sorun ve beklentiler Ģöyle sıralanabilir.
-Önemli oranda, sektörün ürettiği filmlerin giĢe gelirinden kesilen vergiyle oluĢan bu fon,
Türk sinemasına yeterli sayıda ve büyüklükte destek sağlayamamaktadır. Az sayıda film,
düĢük miktarda destek alabilmektedir. Bununla birlikte, gerçekleĢen bilet satıĢları ve
bakanlığın diğer kaynakları dikkate alındığında, pek çok projenin daha destek alabilmesi
beklenmektedir.
-Yapımcı ve yönetmenlerin bu fondan yararlanabilmesine iliĢkin prosedür oldukça
zorlayıcıdır. Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik'te DeğiĢiklik
Yapılmasına Dair Yönetmeliğe göre117, yapım desteği için belirtilen oran %30‟dan %50‟ye
yükseltilmekle birlikte, baĢvuru, takip ve geri ödemeyle iliĢkili koĢulların zorlaĢtığı
görülmektedir.

Kutu 21. Film Yapımlarına Verilen Diğer Destekler


AĢağıda Kültür Bakanlığı Sinema Destek Fonu dıĢında, film üretim sürecinde alınabilen desteklerle ilgili kısa
açıklamalara yer verilmektedir.

EURIMAGES[1]
Eurimages Fonu, en az 2 farklı ülkeden ortak yapımcısı olan ve min. 70 dk. uzunluğundaki belgesel, animasyon
ve uzun metraj filmlere destek sağlamaktadır. Eurimages‟ın 1990 sonrasında Türk sinemasına büyük katkısı
olduğundan söz etmek mümkündür. Türkiye Eurimages‟a üye olduğu 1990 yılından itibaren 21 milyon frank
aidat ödemiĢ, bununla birlikte, sadece 1997–2000 yılları arasında 29 milyon frangın üzerinde fon desteği
almıĢtır. Bu fonun Türkiye‟de film endüstrisinin yapım ayağı için önemli bir kaynak oluĢturmuĢ olduğunu, söz
konusu dönemde, bazı yerli filmlerin Eurimages‟ın dağıtım desteğinden yararlanarak bazı Avrupa ülkelerinde
gösterim olanağı bulduğunu söylemek mümkündür. Türkiye‟deki sinema profesyonellerinin ikili ya da üçlü ortak
yapımlar sayesinde baĢka ülke sinemacılarının pratikleri ile tanıĢması, bu sinemaların sahip olduğu teknik
olanaklardan yararlanması gibi önemli faydalar sağlamıĢtır [2].

2000-2009 yılları arasında toplam 48 yerli yapımın yaklaĢık 11,2 milyon € dolayında Eurimages desteği aldığı
görülmektedir [3]. Az sayıda Türk dağıtımcı firma toplam 160 kez dağıtım desteği almıĢtır.

Bu Fonla ilgili temel sorunlar arasında; rekabetçi ortamda az sayıda yapımın bu fondan faydalanabilmesi ve bu
fona baĢvurmak için belli bir düzeyde internet ve ingilizce bilgisi gerekmesi sayılmaktadır. Yapımcı ve
yönetmenler, baĢvuru esnasında bu konularda yetersiz kalabilmektedir. Bu konuda eğitim ve yönlendirme
mevcut değildir. İlgili web sitesi: Eurimages web sitesi, http://www.coe.int/t/dg4/eurimages/default_en.asp,
[erişim tarihi 8 Ocak 2010].

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü

Yurt içi ve yurt dıĢında Türkiye‟nin ve Türk sinemasının tanıtımına yönelik olarak gerçekleĢtirilen film
festivalleri, sinema günleri, kültürel ve sanatsal tanıtıcı faaliyetlere Bakanlık tarafından destek verilmektedir.
Ülkemizin en büyük festivallerinden olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, Adana Altın Koza Film
Festivali, Uluslar arası Ġstanbul Film Festivali ve bunların yanı sıra ülkemizin birçok yerinde gerçekleĢtirilen
kültürel ve sanatsal etkinlikler desteklenmektedir. AĢağıdaki tabloda Bakanlık tarafından kültürel, sanatsal ve
tanıtıcı faaliyetlere verilen destekler yer almaktadır. Bu kapsamda, 2005-2009 yılları arasında Ġstanbul‟da toplam
73 etkinliğe 6.536.000TL dolayında destek sağlanmıĢtır [4]. Bu rakam Türkiye çapında sağlanan desteğin

115
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü web sitesi, Uzun Metrajlı Film Desteklerimiz,
http://www.telifhaklari.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFB672A08AF0819B75B627171419F24C84,
[eriĢim tarihi 18 Mayıs 2010].
116
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, 2005-2010 yılları arasında Sinema Sektörüne
Ayrılan Bütçe Kaynağı verisi, 2010.
117
Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik'te DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (27695 sayılı T.C.
Resmi Gazete); 5358 Nolu Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik (13.11.2004 tarih 25642 sayılı T.C.
Resmi Gazete).

38
yaklaĢık %11,3‟ünü oluĢturmaktadır [5]. Bununla birlikte, sinemanın imaj oluĢturma ve tanıtım gücü göz önünde
bulundurulduğunda [6], sinemanın stratejik bir tanıtım alanı olarak desteklenmesi gerektiği, dolayısıyla bu
desteğin yetersiz kaldığı görülmektedir.

Tanıtma Genel Müdürlüğü tarafından verilen destekler genel hatlarıyla Ģöyledir; film festivalleri ve film
haftaları, yabancı filmlerin çekim izinleri, sinema alanındaki mevzuat uyum çalıĢmaları, Tanıtıcı Faaliyetler,
Özel Nitelikli Proje Ve Diğer Projeler, Kültürel DeğiĢim Programları, Ortak Yapımlar, Sinema Alanına ĠliĢkin
Kültürel Ve Sosyal Amaçli Etkinlikler, Sinema Sektörü ÇalıĢanlarının Desteklenmesi ve Uluslararası Sinema
KuruluĢlarıyla IliĢkiler. Ilgili web sitesi: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü web sitesi,
www.tanitma.gov.tr, [erişim tarihi 14 Ocak 2010].

World Cinema: Yıllık 500.000 Euros bütçesi olan World Cinema Fund' dan yararlanabilecek ülkeler arasında
Türkiye'de yer almaktadır. Prodüksiyon ve dağıtım alanlarında destek veren fon bir Alman partner'in olmasını
Ģart koĢmaktadır. Prodüksiyon için 100.000 Euros'a kadar destek sağlanabilmektedir. Bu desteğe baĢvurabilmek
için bir diğer koĢul ise projenin bütçesinin 200.000 ile 1.000.000 Euros arasında olmasıdır. Ilgili web sitesi:
Internationale Filmfestspiele Berlin web sitesi, www.berlinale.de, [erişim tarihi 11 Nisan 2010].

Euromed Audıovisual II: Euromed Audiovisual II, Türkiye'ninde içinde bulunduğu Akdeniz ülkeleri ve
Avrupa Birliği arasındaki ekonomik ve kültürel bağları kuvvetlendirmek amacıyla oluĢturulan Euro-
Mediterranean ortaklığının kurmuĢ olduğu bir programdır. Program ile sektör profesyonellerine ücretsiz
eğitimler, workshoplar ve seçilen projelere finansal destek sağlanır. Bu olanaklardan yararlanabilecek ülkeler
Tunus, Filistin, Mısır, Ürdün, Ġsrail, Lübnan, Fas, Suriye, Tunus ve Türkiye'dir. Ilgili web sitesi:
EuromedAudiovisual resmi web sitesi, www.euromedaudiovisuel.net, [erişim tarihi 25 Nisan 2010].

Huberts Ball Fonu: Uluslararası Rotterdam Film Festivali kapsamındaki Huberts Ball Fonu yılda iki kez olmak
üzere senaryo/ proje geliĢtirme, dijital prodüksiyon, post-prodüksiyon ve dağtım konularında finansal destek
sağlamaktadır. Ilgili web sitesi: International Film Festival Rotterdam web sitesi,
www.professionals.filmfestivalrotterdam.com, [erişim tarihi 11 Nisan 2010].

Cinemart: Cinemart Uluslararası Rotterdam Film Festivali kapasamında gerçekleĢtirilen bir "co-production
market" dir. Amaç, film yapımcılarını/yönetmenlerini diğer ortak-yapımcılar, bankacılar, dağıtımcılar, Tv
kanalları ve finansörlerle bir araya getirmektir. Ekim baĢı son baĢvuru tarihidir. Ilgili web sitesi: International
Film Festival Rotterdam web sitesi, www.professionals.filmfestivalrotterdam.com, [erişim tarihi 11 Nisan 2010].

Paris Project: Paris Project kapsamında seçilen projeler Temmuz baĢında baĢta Fransa olmak üzere çeĢitli
ülkelerden prodüktörlere tanıtılır. Finansal destek ve ortak yapımcı sağlamak için yüzyüze görüĢmeler
ayarlanmaktadır. Ilgili web sitesi: Paris Cinema IFF web sitesi, www.pariscinema.org, [erişim tarihi 28 Nisan
2010].

ACE (Ateliers Du Cinéma European): Bağımsız Avrupalı film yapımcılarına eğitim vermek amacıyla kurulan
ACE (Ateliers du Cinéma European); Devamlı eğitim, Film geliĢimi üzerine danıĢmanlık ve Network oluĢturma
olmak üzere 3 ana aktivitede bulunmaktadır. Ilgili web sitesi: ACE web sitesi, www.ace-producers.com, [erişim
tarihi 10 Nisan 2010].

EAVE: EAVE, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen- bu sebeple Avrupa Birliğine üye olmayanlar için
katılım gerçekleĢtirilmesinde zorluklar olan- film prodüktörleri için çeĢitli eğitimler ve workshoplar sunan,
prodüktörler arasında bir network kurulmasına olanak sağlayan, ortak yapımların artmasını amaç edinen bir
programdır. Ilgili web sitesi: EAVE web sitesi, www.eave.org, [erişim tarihi 1 Nisan 2010].

[1] EURIMAGES web sitesi, Eurimages Desteği veri tabanı (2000-2009),


http://www.coe.int/t/dg4/eurimages/Press/PressReleases/default_en.asp, [eriĢim 17 Mayıs 2010]. Bu kaynakta
yer alan, 2000–2009 yılları arasında gerçekleĢtirilen 65–117. toplantılarda alınan kararlara göre Eurimages
tarafından destek verilen filmleri ve dağıtım firmalarını içeren listeler derlenmiĢtir; T.C. Kültür ve Turizm
Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü verisi, 2010. (17 Mayıs 2010 tarihli elektronik posta).
[2] CoĢkun, Ç. "1990 Sonrası Türk Sineması ve DerviĢ Zaim", 2008,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Gerekli_Seyler/1990_Sonrasi_Turk_Sinemasi.doc‟tan, [eriĢim tarihi 29 Aralık
2008].
[3] Sinema filmleri, belgesel ve animasyonları içermektedir.

39
[4] T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, 2005-2010 yılları arasında
Bakanlığa Yapılan BaĢvuru Sayıları ve Kabul Edilme Oranları, 2010. (21 Mayıs 2010 tarihinde elektronik
posta).
[5] T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü web sitesi, Kültürel ve Sanatsal
Tanıtıcı Faaliyet Destekleri- Türkiye verisi,
http://www.telifhaklari.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFB672A08AF0819B758F9873A8E0
09DA42, [eriĢim tarihi 18 Mayıs 2010].
[6] Batıda olumsuz bir Türkiye imajı oluĢmasını tetikleyen 1978 tarihli Midnight Express filmi, burada önemli
ve ders verici bir örnek olarak hatırlanmalı.

4-3984 Nolu Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun (20.04.1994


tarih 21911 sayılı T.C.Resmi Gazete):
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), televizyon mecrasında yetki ve sorumluluklara
sahip olan bir organdır ve dolayısıyla, film endüstrisinin üç temel ayağı- sinema, dizi ve
reklam filmleri- için önem taĢımaktadır.
Kutu 22. 3984 Nolu Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun- Amaç ve Kapsam
Bu Kanunun amacı, radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesine ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun
kuruluĢ, görev, yetki ve sorumluluklarına iliĢkin esas ve usulleri belirlemektir (Madde 1). Kanunun kapsamında,
her türlü teknik, usul ve araçlarla ve her ne isim altında olursa olsun elektromanyetik dalga ve diğer yollarla yurt
içine ve dıĢına yapılan radyo ve televizyon yayınları ile ilgili hususlar yer almaktadır (Madde 2).
Üst Kurul‟un kanunda belirtilen ve yukarıda yer verilen görev ve yetkilerini belirleyen 8.
maddeye ve kanunun ilgili 19, 21 ve 22 nolu maddelerine bakıldığında; film endüstrisi
açısından birbiriyle iliĢkili beĢ temel sorun alanı ortaya çıktığını söylemek mümkündür.
Bunlar;
a) reklamların biçimi, sunuĢu ve yerleĢtirilmesi ile ilgili hükümlerin dizi film üretimi
açısından bir kaos ortamı yaratması,
b) gizli reklam yasağı,
c) belirli ürünlerin reklamlarıyla ilgili yasaklayıcı hükümler,
d) ödemeli kanallarda sansür uygulaması,
e) Üst Kurulun görevleri arasında film endüstrisini bütünüyle kapsayıcı politikalara yer
verilmemiĢ olması olarak ifade edilebilir.

Bu sorunlara kısaca değinmek gerekirse;


a) Dizi yayınında reklam kuĢağı 20 dakikada bir yayına girebilmektedir. Dizi film süresinin
uzamasıyla kanal yayına daha fazla reklam alabilmekte ve dolayısıyla kanalın reklam
gelirlerinde doğrudan bir artıĢ meydana gelmektedir. Buna paralel olarak kanalın dizi filmin
süresine iliĢkin yapımcıdan beklentisi, tek bir bölüm için dünya standartlarının- ortalama 45
dakikanın- çok üzerine çıkarak 90 dakikayı bulmaktadır118. Dizi sürelerinin 90 dakikayı
bulmasına bir diğer neden ise, kanallar arasındaki yoğun rekabet nedeniyle reklam saniye
fiyatlarının ucuzlamasıdır. Bu iki neden dolayısıyla Kanal, reklam gelirini artırmak amacıyla
dizi süresince gösterdiği reklam kuĢağı sayısını dörde çıkarmaktadır.119

Reklamların bir kanalın- ve dolayısıyla da dizi film yapımcısının- temel gelir kaynağını
oluĢturduğu muhakkaktır. Bu gelirin artırılması ve yeni gelir kaynakları oluĢturulması
endüstriyi mali açıdan önemli ölçüde besleyecek bir geliĢme olacaktır. Bu paralelde
endüstrinin beklentileri arasında, bu kanunla bazı ürün reklamları için getirilmiĢ olan

118
Disk/Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Sinema/TV Sektörü-2009 Yılı Raporu, Yönetim Kurulu, Aralık 2009,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Ozel_Etkinlikler/Sinesen_08.pdf‟den, [eriĢim tarihi 3 Haziran 2010].
119
NTV Soruyor, “Yerli Dizi Yersiz Uzun”, NTVMSNBC Video Galeri, http://video.ntvmsnbc.com/yerli-dizi-yersiz-
uzun.html#ntv-soruyor-yerli-dizi-yersiz-uzun.html‟den, [eriĢim tarihi 29 Aralık 2010].

40
yasakların kaldırılması ve böylece ulusal ve uluslar arası reklam pazarından daha büyük bir
pay edinilmesi yer almaktadır.
Yapım Ģirketleri için konunun bir baĢka yüzü daha vardır. Haftada 90 dakikalık dizi çekmek
tüm ekip için; günde 20 saate varan, yemek yemek, dinlenmek, yıkanmak gibi her türlü insani
haktan yoksun olarak çalıĢılan çok zorlu bir çalıĢma temposu anlamına gelmekte120, bu talep,
dizi ekiplerini çalıĢma saat ve koĢulları açısından oldukça zorlamaktadır. Bu sorun 24 Aralık
2010‟da Taksim‟de tüm dizi setlerindeki çalıĢanların katılımıyla gerçekleĢen eylemde
kendisini net bir biçimde göstermiĢtir121. Sendikanın, çalıĢma koĢullarının iyileĢtirilmesi
yönünde çalıĢmaları sürmektedir. Bu çalıĢmalar, film alanı için özel bir iĢ yasası çıkarılmasını
da içermektedir (bkz. Kutu 26: Sinema ĠĢ Yasası Ġçin Taslak). Ġlgili bakanlıktan bu süreci
kolaylaĢtırıcı yönde destek beklenmektedir.
b) Film endüstrisi için bu kanun kapsamında ortaya çıkan bir diğer sıkıntı noktası ürün
yerleĢtirme ile iliĢkili olan “gizli reklam”122 konusudur. Her türlü yayında gizli reklam
yapılması Kanunun 21. Maddesi ile yasaklanmıĢtır. Konu iki açıdan sorun teĢkil etmektedir.
Bunlardan ilki- özellikle sinema filmi yapım sürecinde finans kaynağı yaratma güçlüğüyle
iliĢkilidir. Sinema filmi için- dizi film yapım sürecinde olduğu üzere, TV aracılığıyla
yapımcıya ulaĢan reklam geliri gibi- mutlak bir kaynak söz konusu değildir. Bu durum,
yapımcının filmin maliyetini çeĢitli kaynaklardan karĢılamak zorunda kalmasına neden
olmaktadır.123 Sinema filmi yapımcısı için herhangi bir markanın ürününü ya da hizmetini
kullanarak elde ettiği fayda124 yapım maliyetini düĢürmesi ya da ek kazanç sağlaması
açısından büyük öneme sahiptir. Yurt dıĢındaki yapımlarda sıkça kullanılan bir yöntem olan
ürün yerleĢtirme, ürün ve hizmetlerin kitlelere yaygın biçimde tanıtılmasını da sağlayarak
ürün ve hizmet satıĢlarını artırmakta, buna paralel olarak reklam yatırımlarını artırmakta ve
reklam pastasını büyütmektedir. Ürün yerleĢtirme; kahramanın giydiği bir gömleğin ya da
kullandığı bir aksesuarın satıĢlarını artırmakla baĢlayan ve filmin sahnelerinde görülen
mekânlarda film turizmini teĢvik etmeye kadar varan geniĢ bir yelpazede tetikleyici etki
yaratmaktadır. Kanunun 21. maddesi ile film endüstrimiz, ürün yerleĢtirme Ģansından mahrum
bırakılırken, ortaya çıkacak böylesi bir etki de göz ardı edilmektedir.

Bu konuda son dönemde dizi film ihracatıyla ilgili geliĢmeler paralelinde, geliĢme
kaydedildiği gözlenmektedir (bkz. Dizi Filmler). Benzer bir uygulamanın sinema filmleri için
de geçerli olması beklentisi söz konusudur.
c) RTÜK‟ün görev ve yetkilerini düzenleyen 8. maddede (m8/p) yer alan; “Avrupa Sınır Ötesi
Televizyon SözleĢmesi ilkelerine uygun biçimde çalıĢma ve faaliyetleri ile ilgili yönetmelik
ve diğer düzenlemeleri hazırlamak” hükmü bağlamında, Avrupa Sınır Ötesi Televizyon
Konvansiyonu ve Açıklayıcı Raporunun125 reklamlar ve tele-alıĢveriĢle ilgili hükümlerin yer
verildiği III. Bölümünde yer verilen 15. maddesine bakıldığında, kanunumuzda alkollü içecek

120
Sinesen web sitesi, “Yurt DiĢina Satılan Dizilerdeki Emek Suçları, Basina Ve Kamuoyuna Duyuru”, 12.03.2010,
sinesen.org.tr/sine-sen2/?p=36&gtlang=ar‟dan, [eriĢim tarihi 17 Temmuz 2010]; Özkan, 2009.
121
Taksim'de "yerli dizi yersiz uzun" eylemi, Star Gazete, http://www.stargazete.com/guncel/taksim-de-yerli-dizi-yersiz-
uzun-eylemi-haber-318483.htm’ den, [eriĢim tarihi 25 Aralık 2010].
122
Gizli reklam, bir hareketli görüntüde- doğrudan reklamı yapılmamakla birlikte- yer alan, logo, tabela, marka olarak
seyirciye yansıyan her türlü ürün ve hizmet olarak açıklanabilir. Hikayedeki kahramanların kılık-kıyafetleri, tükettikleri
yiyecek ve içecekler, kullandıkları araçlar, filmde yer verilen okul, hastane gibi her türlü mekan...vb. bu kapsamda ele
alınabilir..
123
Konuyla ilgili olarak bkz. Film Endüstrisinin Temel Yapısal Özellikleri
124
Bu fayda, ürün sahibi firmanın yapımcıya belli bir oranda ödeme yapması ya da ürünlerini yapımcı firmanın kullanımına
ücretsiz sunması Ģeklinde gerçekleĢebilir.
125
Avrupa Konseyi, DeğiĢtirilmiĢ Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Konvansiyonu ve Açıklayıcı Raporu, Ġnsan Hakları
Müdürlüğü, Strazbourg, 11 Eylül 1998, http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/DosyaIndir.aspx?icerik_id=a5c39c6f-1449-4056-
a71c-f9d2a36164ad‟den, [eriĢim tarihi 21 Mayıs 2010].

41
reklamıyla ilgili yasaklayıcı hükümden farklı olarak, sınırlandırıcı bir hüküm yer aldığı
görülmektedir.126
Kutu 23. Sponsor Arayanlara Kötü Haber…
YaklaĢık 35 yıl önce Anadolu Holding tarafından kurulan Efes Pilsen Spor Kulübü, Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu‟nun (TAPDK) yeni yönetmeliğiyle tarih olacak. Basketbolda 1 yıl içerisinde adını ve
logosunu değiĢtirmek zorunda kalan Efes Pilsen, spor sponsorluklarını da bitirecek ve Türk sporu 35 milyon lira
kaybedecek.
TAPDK hazırladığı “Tütün Mamulleri ve Alkollü Ġçkilerin SatıĢına ve Sunumuna ĠliĢkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik”in Resmi Gazete‟de yayımlanması ve yürürlüğe girmesiyle 1 yıl süre tanınan “Efes
Pilsen” basketbolda faaliyetlerini aynı isim ve logoyla sürdüremeyecek. Spor sponsorluklarına yılda 35 milyon
lira harcayan Efes Pilsen markası, yeni düzenlemeyle bu faaliyetlerini durduracak.
Alkollü içki markalarıyla sportif içerikli her türlü faaliyet, hizmet ve organizasyonlar ile Ģirket Ģeklindeki
yapılanmalar da dahil, spor kulüpleri ve takımları arasında bağ kurulmasına neden olacak uygulamalara
gidilemeyeceğini vurgulayan TAPDK BaĢkanı Mehmet Küçük, Ģöyle konuĢtu: “Söz konusu spor kulüpleri ve
takımlarının isim ve tanıtımlarında, alkollü içki markalarını çağrıĢtıran isim, logo, amblem ve iĢaretlerinin
kullanılamayacağı düzenlendi. Ayrıca alkollü içkilere iliĢkin, sponsorluk, kampanya, promosyon, reklam ve
reklam içerikli her türlü faaliyetin, istismar edici, teĢvik edici ve özendirici nitelikte bulunmaması, kamu
sağlığını bozucu ve çocuklar ile gençleri etkileyecek içerikte olmaması gerekliliği esas alındı.”
TAPDK tarafından uzun süredir üzerinde çalıĢılan yönetmeliğe göre alkollü içki satıĢı, ambalajı, sunumu ve
tanıtımlarında, din, ırk, bayrak, siyasi parti, teĢekkül, dernek ve vakıflar ile spor kulüpleri ve takımlarının
amblem, flama, sembol ve diğer alametleri ile spor içerikli ifade, Ģekil ve semboller kullanılamayacak.
Alkollü içki markaları ile spor içerikli her türlü faaliyet, hizmet ve organizasyonlar ve Ģirket Ģeklindeki
yapılanmalar da dahil olmak üzere, spor kulüpleri ile takımlarının isim ve tanıtımlarında alkollü içki markalarını
çağrıĢtıran isim, logo, amblem ve iĢaretler kullanılamayacak.
Kimleri yetiĢtirdi
Efes Pilsen‟de, 5 Ģampiyonluk ve pek çok Avrupa tecrübesi yaĢayan, Milli Takım antrenörlüğü de yapan Aydın
Örs ve Ġtalyan Siena‟nın baĢına geçen Ergin Ataman gibi baĢarılı koçlar bu kulüpte görev aldı. Efes Pilsen,
ailesinden Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu, Hüseyin BeĢok ve Mehmet Okur gibi baĢarılı oyuncular da
yetiĢti. Bugün dünyanın en çok kazanan sporcuları arasında bulunun bu yıldızlar Efes Pilsen formasıyla NBA‟e
kadar çıkarak, Türkiye‟yi bu alanda da dünyaya tanıtma fırsatı yakaladı.
Efes Pilsen’in sponsor olduğu ve desteklediği sinema filmleri ve festivaller Ģunlardı:
A Ay, Çözülmeler, Kız Kulesi AĢıkları, Yerçekimli AĢklar, AĢk Üzerine SöylenmemiĢ HerĢey, Bir Kadının
Anatomisi, Akrebin Yolculuğu, Mektup, Avcı, KarıĢık Pizza, Nihavend Mucize, Karun Hazineleri, Uluslararası
Ġstanbul Film Festivali, Propoganda, Mayıs Sıkıntısı, Balalayka, O da Beni Seviyor, Bekleme Odası, Yumurta,
Ġklimler, Müzik, Efes Pilsen One Love Festival
Kuburlu, C. “Efes gelecek sezon potaya veda edecek, spora akan 35 milyon lira kesilecek”, Hürriyet Ekonomi
web sitesi, http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/16710972.asp?gid=373’ den, [eriĢim 8 Ocak 2011].
d) “Sansür” sektör temsilcilerince vurgulanan bir diğer sorundur. Temel eleĢtiri Üst Kurul‟un
genel ahlak ve toplum kuralları ile hareket eden bir “sansür” organı gibi çalıĢmakta olduğu
yönündedir127. Öyle ki, Pay TV‟de gösterilen, seyircinin seçerek, parasını ödeyerek izlediği

126
Kanunumuzun 22. Maddesinde her türlü alkol ve tütün ürününün reklamının yapılması yasaklanmıĢtır. Yine bu maddeye
göre reçete ile satıĢına izin verilen ilaç ve tedavilerin reklamı yapılamaz. Diğer ilaç ve tedavilerin reklamları dürüst, gerçeği
yansıtan ve doğrulanması mümkün unsurlardan oluĢacak ve ferdin zarardan korunması gereklerine uygun olacaktır. Avrupa
Sınır Ötesi Televizyon Konvansiyonu ve Açıklayıcı Raporuna göre ise; her çeĢit alkollü içeceğin reklamı ve tele-alıĢveriĢi
aĢağıdaki kurallara uygun olacaktır: (a) bunlar özellikle küçüklere yönelik olmayacak ve reklamlarda veya tele-alıĢveriĢte
alkollü içeceğin tüketilmesi ile ilgili hiç kimse küçük olarak görünmeyecektir; (b) alkol tüketimi ile fiziki performans veya
araba kullanma arasında bir bağlantı kurmayacaklardır; (c) alkolün tedavi edici özelliklere sahip olduğunu veya uyarıcı,
sakinleĢtirici veya kiĢisel sorunları çözmek için bir araç olduğunu iddia etmeyeceklerdir; (d) aĢırı alkol tüketimini teĢvik
etmeyecek veya alkolden uzak durmayı veya ılımlılığı olumsuz Ģekilde sunmayacaklardır; (e) içeceklerin alkol içeriği
üzerinde uygun olmayan Ģekilde durmayacaklardır.
127
Yazarın, doktora tezi çerçevesinde Nida Karabol‟la Nisan 2008‟de, Nilüfer Sapancılar‟la Nisan 2008‟de gerçekleĢtirdiği
görüĢmeler.

42
filmlere dahi sansür uygulanmaktadır128. Mevzuatımızda bir Pay TV yasası yoktur ve RTÜK,
ücretli kanallara sansür uygulayabilmektedir.
e) Bir baĢka sorun, Üst Kurul‟un görevleri arasında film endüstrisini bütünüyle kapsayıcı
politikalara yer verilmemiĢ olması olarak ifade edilebilir. Bu konuda ilk olarak; Kurul‟un
madde 8/m‟de belirlenen görevleri arasında “Radyo ve televizyon yayınları ile ilgili olarak
kamuoyunda doğan tepki, beğeni ve hassasiyetleri sürekli olarak izlemek ve gerekli
yönlendirmelerde bulunmak amacıyla gerekli kamuoyu araĢtırmalarını yapmak ve yaptırmak”
olmakla birlikte, dizi film üretimini yönlendirecek böyle bir araĢtırma altyapısının sınırlı
olması129, dolayısıyla filmlerin ekranlardaki kalıcılığının Ģans faktörüne bırakılmasından söz
edilebilir.

Bir sezon dahi süreceği garanti olmayan bir dizi film yapımı için gerekli olan baĢlangıç
maliyeti yüz binlerce doları bulabilmektedir. Ġzlenme oranları yeterince yüksek olmayan
diziler reklam gelirinden yoksun kalmakta ve yayından kaldırılabilmektedir. Dizi film
üretiminde tüm risk, yapımcıya yüklenmiĢ görünmektedir130.Yapımcılar, dizinin TV
kanalındaki sürekliliğini, buna bağlı olarak maddi anlamda önlerini görememekte, dolayısıyla
sektörel altyapıyı geliĢtirmek üzere milyonlarca dolarlık yatırım gerçekleĢtirmeye yönelik
harekete geçememektedirler. Bu sorun, film üretiminin endüstrileĢme sürecindeki temel kilit
noktalarından biri olarak değerlendirilebilir.

Dizi filmin yatırımcısı konumunda olan TV kanalının bu riski minimize etmek adına pilot
bölüm çektirmesi, bölümle ilgili pazar araĢtırması yapması ya da yaptırması, izleyicinin tepki
ve beklentilerini ölçmesi ve dizi filmin bu doğrultuda, gerekli değiĢiklikler yapıldıktan sonra
sağlam bir izleyici zemininde ekranlara yansımasını sağlaması gerekmektedir131. Üst Kurulun,
bu süreçte yönlendirici olması önem taĢımaktadır.

Üst Kurul‟un politikalarının kapsayıcı olmamasıyla ilgili bir diğer sorunu; TV kanallarının
haftanın her günü prime-time da dâhil olmak üzere dizi film ve sinema filmleri yayınlıyor
olmalarının, film endüstrisinin baĢat kollarından biri olan sinemaya dolaylı olarak verdiği
zararla açıklamak mümkündür. Ġzleyicinin film seyretme ihtiyacını evinde TV baĢında
bedelsiz karĢılamakta oluĢu, sinemaya gitme ihtiyacını doğrudan etkilemektedir. Film
üretimine birbiriyle sıkı iliĢkiler halinde olan farklı sektör ve aktörlerin yer aldığı bir endüstri
mantığıyla yaklaĢıldığında görülmektedir ki, bu durum sadece gösterim aĢamasında giĢe
gelirlerini düĢürmekle kalmamakta; ilk etapta- sinemada film seyretmenin günümüzde
tüketim alıĢkanlıkları ile yakın iliĢkisi göz önünde bulundurulduğunda- yeme-içme, alıĢ-veriĢ
gibi iliĢkili fonksiyonları, buradan üretim zincirinde geriye doğru bakıldığında dağıtım
firmalarını, film yapım ve post-prodüksiyon Ģirketlerini, film üretiminde yer alan tüm çizgi
üstü ve çizgi altı iĢgücünü ve destek hizmetleri doğrudan etkilemekte, endüstriye zarar
vermektedir. Sinema filmi üretimi etkilendiğinde, bu durum Ģüphesiz ki film üretimi ile
iliĢkili olan müzik, TV, video, internet, tasarım vb. pek çok kültür endüstrisi için de sorun
teĢkil edecek, ürünlerin tasarlanmasından tüketimine kadar süren değer zincirlerini önemli
ölçüde etkileyecektir.

128
Yazarın, doktora tezi çerçevesinde Nida Karabol‟la Nisan 2008‟de, Sevilay Demirci‟yle Mart 2008‟de gerçekleĢtirdiği
görüĢmeler.
129
Bkz. RTÜK web sitesi, http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=31515776-8672-4b8b-a469-
97674b2d1720, [eriĢim tarihi 3 Aralık 2010].
130
Mehmet Altıoklar, 1K1E Prodüksiyon, 17 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
131
A.g.g.

43
Sinema filmi üretim zinciri ile dizi film üretim zincirinin iç içe geçmiĢ oluĢu önemli bir
noktaya dikkat çekmektedir. Teknik ve yaratıcı kadro, teknoloji vb. pek çok açıdan bu iki
yapım türü birbirini döndüren iki çark olarak görülebilir. Bunlardan birinin zarar görmesi
diğerine de doğrudan ve dolaylı olarak zarar verecektir. Bu durumda, TV dizilerinin hafta içi
ve haftasonu prime-time dahil olmak üzere film yayınlamakta oluĢu, TV dizileri için avantaj
yaratıyor gibi görünen bir uygulama olmakla birlikte, sinema film üretimine zarar vererek bir
sonraki adımda TV dizisi için de problem noktası haline gelecektir.

Fransa‟da bu durum CNC 132 tarafından, hafta sonu akĢam saatlerinde dizi film yayınlarına
düzenleme getirmek suretiyle dengelenmiĢtir. Türkiye‟de de böylesi bir düzenleme ile
izleyicinin sinemaya yönlendirilmesi gerekmektedir. RTÜK‟ün, kanal yayın akıĢlarıyla ilgili
düzenlemeye gitmesi, bu yönlendirmenin dolaylı olarak gerçekleĢmesine imkan sağlayacaktır.
Mevcut yasada, sayılan tüm bu sıkıntıların giderilebileceği bir yasa tasarısı üzerine çalıĢmalar
devam etmektedir.

5-5225 Nolu Kültür Yatırımları ve GiriĢimlerini TeĢvik Kanunu (21.07.2004 tarih 25529
sayılı T.C. Resmi Gazete)
Kutu 24. 5225 Nolu Kültür Yatırımları ve GiriĢimlerini TeĢvik Kanunu- Amaç ve Kapsam
Bu Kanunun amacı; bireyin ve toplumun kültürel gereksinimlerinin karĢılanmasını; kültür varlıkları ile somut
olmayan kültürel mirasın korunmasını ve sürdürülebilir kültürün birer öğesi haline getirilmesini; kültürel iletiĢim
ve etkileĢim ortamının etkinleĢtirilmesini; sanatsal ve kültürel değerlerin üretilmesi, toplumun bu değerlere
ulaĢım olanaklarının yaratılması ve geliĢtirilmesini; ülkemizin kültür varlıklarının yaĢatılması ve ülke
ekonomisine katkı yaratan bir unsur olarak değerlendirilmesi, kullanılması ile kültür merkezlerinin yapımı ve
iĢletilmesine yönelik kültür yatırımı ve kültür giriĢimlerinin teĢvik edilmesini sağlamaktır (Madde 1). Kanun;
münhasıran bu Kanunun amacına yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere kurulan yerli veya yabancı tüzel kiĢilerin
yatırım veya giriĢimlerinin teĢvik edilmesi, belgelendirilmesi ve denetlenmesi iĢlemlerine iliĢkin usul ve esasları
kapsamaktadır (Madde 2). Kanun, sponsorluk yasası olarak da bilinmektedir.
Altyapıya bu kanunla verilen teĢvik önemlidir. Bununla birlikte, film endüstrisi özelinde
bakıldığında, sadece sinema, film platosu vb. mekânlar olarak alınan altyapı elemanlarının
değil, film prodüksiyonlarının da bu kanun kapsamına dâhil edilmesi önem taĢımaktadır (bkz.
Film Endüstrisi Ġçin Politika Önerileri).

6-4857 Nolu ĠĢ Kanunu (10.06.2003 tarih 25134 sayılı T.C. Resmi Gazete)

Kutu 25. 4857 Nolu ĠĢ Kanunu- Amaç ve Kapsam


Bu Kanunun amacı iĢverenler ile bir iĢ sözleĢmesine dayanarak çalıĢtırılan iĢçilerin çalıĢma Ģartları ve
çalıĢma ortamına iliĢkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dıĢında
[1] kalan bütün iĢyerlerine, bu iĢyerlerinin iĢverenleri ile iĢveren vekillerine ve iĢçilerine faaliyet konularına
bakılmaksızın uygulanır (Madde 1).
[1] Film prodüksiyonları bu istisnalar kapsamına alınmamıĢtır.

Film Prodüksiyonu, Madde 4 ile belirlenen ve bu Kanun hükümlerinin uygulanmadığı iĢler ve


iĢ iliĢkileri arasında yer almamaktadır. Dolayısıyla ĠĢ Kanunu, film prodüksiyonlarının ortaya
çıkması sürecinde de geçerli görünmektedir. Bununla birlikte, bir kültür endüstrisi olması
dolayısıyla farklı bir doğası olan ve özel bir alan olan film üretimi, 4858 sayılı ĠĢ Kanunu ile
açıklanmayan ve korunamayan çalıĢma iliĢkileri ve ilkeleri bulunan bir alandır. Ancak
Türkiye‟de sinema‐TV alanını ve çalıĢanlarını tanımlayacak özel bir “Sinema ĠĢ Yasası”
yoktur133. ÇalıĢanların tanımları, sinema-TV alanı için yapılmıĢ bir iĢ yasasına göre
132
CNC ve Türkiye‟de benzer bir kurum oluĢturma çabalarıyla ilgili olarak bkz. Kurumsal Yapı ve Aktörler.
133
Disk/Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Sinema/TV Sektörü-2009 Yılı Raporu, Yönetim Kurulu, Aralık 2009,

44
yapılmadığı için, mahkemeler film setlerinde çalıĢanları daha çok TV kanallarında aylık
ücretli çalıĢan hizmetliler gibi değerlendirmekte ve bu kiĢileri çoğunlukla iĢçi statüsünde
kabul etmemektedir134. Bu sorunlar dolayısıyla, bu kanunla belirlenen hak ve
yükümlülüklerden bağımsız olarak “Sinema ĠĢ Yasası” çıkarılması gerekmektedir.

Kutu 26. Sinema ĠĢ Yasası Ġçin Taslak


Yasanın gerekçeleri Ģöyle sıralanmaktadır:
-Sinema özel bir üretim alanı olarak sadece 4857 sayılı ĠĢ Kanunu ile açıklanamayan ve korunamayan çalıĢma
iliĢkileri ve ilkeleri bulunan bir alandır. Ancak bu sorun sadece sinemanın değil tüm sanat üretimlerinin temel
sorunudur. Sinemanın bu kadar öne çıkmasının sebebi ağır çalıĢma koĢulları ve emek sermaye çeliĢkisinin çok
yoğun yaĢanıyor olmasındandır. Bu nedenle özel bir yasal düzenlemenin yapılması zorunludur. Yapılacak bu
yasal düzenlemeyle sinema, tiyatro, sahne sanatları, plastik sanatlar vb. diğer sanat alanlarında üretici, yaratıcı,
zanaatkâr olan kiĢilerin korunması hedeflenmelidir.
-Bu tasarı ile özelde sinema çalıĢma koĢullarını düzenleyerek ve Ģekillendirerek diğer sanatsal üretim alanlarının
da benzer bir çalıĢma içine girmesini sağlamaya çalıĢılacaktır.
-Sinema ĠĢ Yasası Taslağı ile temel modelleme yapılmaya çalıĢılacaktır.
Bu yasa ve buna bağlı yönetmelikler, tip sözleĢmeler, bağlı yasalarda (4857 sayılı ĠĢ kanunu, 5846 sayılı FSEK,
5224 sayılı kanun) değiĢiklik içeren bir çalıĢma yürütülmektedir.
Gün, B. “Sinema ĠĢ Yasasi Ġçin Taslak”, Sinema Emekçileri Sendikası, 2010b,
http://sinesen.org.tr/hukuk/siy.html‟den, [eriĢim tarihi 12 Mart 2010].

Mevcut Tüzük ve Yönetmelikler, Tebliğ Ve Tip Statüler Ġçin Bkz. Ek.

http://www.sadibey.com/dosyalar/Ozel_Etkinlikler/Sinesen_08.pdf‟den, [eriĢim tarihi 3 Haziran 2010].


134
A.g.k.

45
7. FIRSATLAR VE TEHDĠTLER

FIRSATLAR
 Pelikül Üretim Tarzından Elektronik Üretim Tarzına geçiĢ dünyada film üretim tarzını
önemli ölçüde değiĢtirmiĢtir. Elektronik üretim tarzı, maliyeti ve uygulamadaki risk
faktörünü daha aza indirgeme eğilimindedir. Bu geliĢmeler, temkinli yaklaĢmayı
gerektirmekle birlikte, küçük ve orta büyüklükte iĢletmelerin ve yapımcı-
yönetmenlerin ağırlıkta olduğu endüstrimizde, finans sorununu aĢarak daha çok sayıda
prodüksiyon gerçekleĢtirebilme adına önem arz etmektedir.
 2000‟lerden bugüne geçen 10 senede üretimde tekrar bir canlanma ortaya çıkmıĢ, az
sayıda Türk filmi toplam seyirci sayısının %60‟ına yaklaĢarak, önemli düzeyde giĢe
baĢarısı yakalamıĢtır. En çok izlenen sinema filmleri arasında yine Türk filmlerinin ön
sıralarda olduğu gözlenmektedir. Bu durum, ulusal sinemamızın Fransa, Ġtalya ve
Almanya gibi ülkelerin dahi önüne geçerek dünyada yerli ürün pazar payı açısından
üçüncü sıraya yerleĢmesini sağlamıĢtır.
 Türkiye‟de yılda ortalama sinemaya gitme oranı 0,5‟tir. ABD‟nin %10‟undan daha az,
AB‟ninse sadece 1/5‟i düzeyinde olan bu oran, yerli sinema filmlerine olan ilgiyle
paralel değerlendirildiğinde, önemli bir potansiyelin varlığına iĢaret etmektedir.
 Çok sayıda film festivali ve yarıĢma düzenlenmektedir.
 GiĢe gelirlerinden alınan payla oluĢturulan rüsum havuzu, Kültür Bakanlığı tarafından
sinema destek fonu olarak film endüstrisine bir düzeyde dönmektedir.
 Sektör ve devlet aynı masaya oturmaya baĢlamıĢtır. Sinema Konseyi ve Güç
Birliği‟nin yasa tasarılarına iliĢkin Bakanlıklarla yürüttükleri çalıĢmalar bu kapsamda
değerlendirilebilir.
 Yerli dizilerin ihracat sektörlerinden biri olarak kabul edilmesi önemli bir geliĢmedir.

TEHDĠTLER
 Sektörümüzün temel sorunları genel olarak “kurumsallaĢamamak”la iliĢkili
görülmektedir. KurumsallaĢamamaktan kaynaklanan kuralsızlık ve kayıtsızlık, bir
yandan endüstrimizin potansiyellerinin açığa çıkmasının önünde engel oluĢturmakta,
bir yandan yerli–yabancı yatırımcı açısından, Ġstanbul‟da üretmenin “kâr”lı olacağına
iliĢkin kanıt ve göstergelerin oluĢmasına mani olmaktadır. Bu durum, sektörün
içyapısıyla ilgili olduğu kadar, mevzuatımızda da iliĢkilidir.
 Aktör yapımızdaki eksiklerin baĢında “Sinema Kurumu” gelmektedir.
 Sinema Kurumu dıĢında eksik aktörler temel olarak;
-Bilgi bankası/veri tabanı,
-AR-GE altyapısı,
-ArĢivleme,
-Gelir Sigortası Sistemi,
-Filmi yapım sürecinde sigortalayan Ģirketler,
-Filmlere kredi veren, film üzerine uzmanlaĢmıĢ bankalar,
-Platolar ve
-Film üretimini, tıpkı inĢaat sektörü gibi bir kazanç alanı olarak gören ve kar
amacıyla finans sağlayan yatırımcılar sayılabilir.

46
 Son yıllarda sinema alanında giderek kobileĢen üretim tarzı yüzünden, çalıĢma
koĢulları da giderek bozulmaktadır. Gayriresmi rakamlara göre, çekilen 80 kadar
sinema filminin %80‟ı küçük bütçeli yapımlardır. Bu filmlerin setlerinde çalıĢanların
%90‟ı ise sosyal güvenlikten yoksun ve sigortasız çalıĢmaktadır135.
 Belirli ürünlerin reklamlarıyla ilgili yasaklayıcı hükümler, Örtülü Reklam Yasağı,
Telif Hakları ile ilgili sorunlar, Korsan (Ceza Kanununda son yapılan değiĢiklik) yine
mevzuatla ilgili olarak sektör için tehdit oluĢturan konulardır.
 RTÜK, politika üretmekten ziyade bir “sansür” kurumu gibi çalıĢmaktadır. Üst
kurulun görevleri arasında film endüstrisini bütünüyle kapsayıcı politikalara yer
verilmemektedir. TV mecrası ile düzenlemelerin yapılamıyor oluĢu, sinema
gösterimlerini de doğrudan etkileyerek, film endüstrisini bir kısır döngüye
sokmaktadır.
 Kültür Bakanlığı Fonu ile film endüstrisine sağlanan destek yeterli düzeyde değildir.
Rüsum havuzundan oluĢturulan havuzdan verilen desteğin miktarının artırılması ve
destek alabilme koĢullarının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
 Çekimler için kentsel alan kullanımında yaĢanan sıkıntılar söz konusudur (bürokrasi,
koĢullar, yerel belediyesi tarafından talep edilen ücret…)
 ÇalıĢan hakları ile ilgili sorunlar sektörün baĢat sıkıntılarından biridir. Zira reklam
sektöründeki belirgin rekabet, en yaygın reklam mecrası olan televizyonu ve baĢat TV
yapımları arasında olan TV dizilerinin çalıĢma koĢullarını da olumsuz yönde
etkilemektedir. ÇalıĢanlar (özellikle dizi filmlerde kamera önü ve arkası çalıĢanları) en
temel sosyal ve hatta insani haklardan yoksun olarak çalıĢmaktadırlar.
 Üniversite mezunlarının birikim ve becerilerinin sektör için yeterli olmaması insan
kaynaklarına iliĢkin önemli bir sorun olarak vurgulanmıĢtır. Bu sorunun temel
nedenleri arasında üniversitelerin (özellikle devlet üniversitelerinin) teknik
yetersizlikleri ve geliĢmeleri yakından takip edememesinin yanı sıra, üniversite-sektör
iliĢkilerinin zayıf olması belirtilmiĢtir.

135
Disk/Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Sinema/TV Sektörü-2009 Yılı Raporu, Yönetim Kurulu, Aralık 2009,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Ozel_Etkinlikler/Sinesen_08.pdf‟den, [eriĢim tarihi 3 Haziran 2010].

47
8. FĠLM ENDÜSTRĠSĠ ĠÇĠN POLĠTĠKA ÖNERĠLERĠ
Film endüstrisinin ülke vizyonunda stratejik bir sektör olarak kabul edilmesi ve endüstrinin
önünü açacak yasal ve kurumsal düzenlemelerin gerçekleĢtirilmesi son derece önemlidir.
Kümenin iĢleyiĢinde kamu politikalarının yerine ve önemine bakıldığında, devlete ve yerel
yönetimlere önemli rol biçildiği görülmektedir. Vergi ve teĢvik politikaları, film fonu, mekân
izinleri gibi yasal ve bürokratik altyapıdan kaynaklanan sıkıntılar ve TV mecrasının
düzenlenmesi, sponsorluğa iliĢkin düzenlemeler, RTÜK uygulamaları gibi konular, öncelikli
olarak devlet politikaları, ikincil olarak yerel yönetim politikaları ile doğrudan iliĢkilidir. Bu
nedenle devlet ve yerel yönetimler, film üretiminde, dağıtım ya da gösteriminde baĢat olarak
rol almamakla birlikte, tüm bu sürecin sağlıklı ve verimli iĢleyebilmesi açısından önemli
aktörlerden biri olarak görünmektedir. Bu düzenlemelerin pek çoğu, yabancı prodüksiyonları
Türkiye‟ye çekmek açısından da önemli stratejilerdir.

Film endüstrisinin sahip olduğu sinerjiyi ve dinamikleri besleyebilmek ve doğru yönetebilmek


adına, mevcut potansiyellerini açığa çıkarmasının önünde duran yasal ve kurumsal engellere
karĢın geliĢtirilen politika önerileri değer zincirinin üretim, dağıtım ve pazarlama ve
tüketim aĢamaları için aĢağıdaki gibidir136.

Politika 1. Üretimin iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi:


Üretimin geliĢmesinin önünde duran engellerin temel kaynağı “kurumsallaĢamamak” olarak
saptanmıĢtır. KurumsallaĢmanın sağlanması açısından, “Sinema Kurumu”nun oluĢturulması
gerekmektedir. Kültür Bakanlığı ile sektör temsilcileri bu konuda bir yasa tasarısı üzerinde
çalıĢmaktadır. Burada önem taĢıyan nokta, yakın örneği CNC‟de olduğu gibi, Kurum‟un,
karar ve finans yapısı açısından özerk bir yapıya sahip olmasıdır. Sinema Kurumu, sadece
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile değil; T.C. ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, T.C.
DıĢiĢleri Bakanlığı, T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, RTÜK ve TRT‟den sorumlu BaĢbakan
Yardımcısı ile de birlikte çalıĢmalıdır.
Finans ve destek yapısının geliĢtirilmesi, AR-GE altyapısının kurulması, çalıĢma koĢulların
iyileĢtirilmesi, iĢgücüne iliĢkin tanımlamaların ve çalıĢma kurallarının oluĢturulması ile ilgili
çalıĢmalar da yine bu kurumun yetki ve sorumluluğunda çözülebilecektir. KurumsallaĢmaya
yönelik cazip bir yasalaĢma örgütlenmeyi beraberinde getirecektir. Örgütlenme envanter
oluĢturulmasının ve istatistiki verilerin düzenlenmesinin yolunu açacak; bu geliĢme bir
taraftan endüstrinin tüm kollarıyla kayıt altına alınmasını sağlarken, bir taraftan da film
endüstrisini büyük yatırımcı için ölçülebilir, cazip sektörlerden biri haline getirecektir.
ġüphesiz yurtdıĢında örnekleri görülen film bankaları, özel sigorta Ģirketleri gibi, bugün Türk
film endüstrisinde eksik olan aktörler de, yeni aktörler olarak sektöre girebilecektir. “Sinema
Konseyi” adı ve çatısı altında bu amaca yönelik bir araya gelen sektör temsilcilerinin,
“Sinema Kurumu”nun oluĢturulması ve temel çalıĢma alanları ile ilgili uzun soluklu
çalıĢmaları ve temasları bulunmaktadır.
Mevzuatla ilgili yapılması gerekli baĢat düzenlemeler aĢağıda sıralanmaktadır:
 Fikri Mülkiyet Hakları yasasının gözden geçirilmesi, söz konusu eksiklerin ve
belirsizliklerin uluslar arası telif yasalarına uyacak biçimde giderilmesi ve Fikri Mülkiyet
Kurumunun kurulması, (İlgili çalışmalar Bakanlık ve sektör temsilcilerince
sürdürülmektedir),

136
1 ve 2 numaralı politikaların oluĢturulmasında Altıoklar‟ın (2010) çalıĢmasından ve Sinema Konseyi stratejik rapor
çalıĢmalarından yararlanılmıĢtır.

48
 Korsanla aktif mücadele edilmesi (2010 yılının Şubat ayında korsanla mücadelede olumlu
bir adım atılmış, İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında korsanı önlemede
ortak mücadeleye ilişkin işbirliği protokolü imzalanmıştır),
 Sinema Destek Fonunun diğer kaynaklarla birlikte etkinleĢtirilmesi: Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu‟nun137 44. maddesine göre; her türlü boĢ video kaseti, ses kaseti, bilgisayar
disketi, CD, DVD gibi taĢıyıcı materyaller ile, fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarayan
her türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal veya ithal eden gerçek ve tüzel kiĢiler, imalat veya
ithalat bedeli üzerinden %3‟ü geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek
orandaki miktarı Kültür Bakanlığı adına özel hesaba yatırmakla yükümlüdürler. Özel hesapta
toplanan bu tutarların dörtte biri Kültür ve Turizm Bakanlığı Merkez Saymanlığı hesabına
aktarılır ve bütçeye gelir kaydedilir. Mevcut durumda TRT‟ye aktarılan bu gelirin138, sektörü
destekleyecek biçimde kullanılması önemlidir.
Buna ek olarak, Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun‟un139 12.
maddesine göre, özel radyo ve televizyon kuruluĢlarının yıllık brüt reklam gelirlerinden % 5
oranında ayrılacak paylar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu‟na aktarılmaktadır. Kurul‟un
madde 8/m‟de belirlenen görevleri arasında “Radyo ve televizyon yayınları ile ilgili olarak
kamuoyunda doğan tepki, beğeni ve hassasiyetleri sürekli olarak izlemek ve gerekli
yönlendirmelerde bulunmak amacıyla gerekli kamuoyu araĢtırmalarını yapmak ve yaptırmak”
yer almaktadır. Bununla birlikte Kurul‟un, film üretimini yönlendirecek araĢtırma altyapısı
sınırlıdır140. Reklam alan yapım türleri arasında, yerli dizilerin ve haberleri yakın takipte yerli
sinemanın baĢı çektiği de göz önünde bulundurulduğunda141, %5 oranındaki bu payın film
endüstrisine destek amaçlı yönlendirilmesi önem taĢımaktadır. Bu görev Sinema Kurumu‟nun
sorumluluğuna verilmelidir.
 Belediye Gelirleri Kanunu, Eğlence Vergisinin toplanması ve aktarılması hususunda
Belediyeleri yetkilendirmiĢtir. Sinemalarca beyan edilmeyen tutarın takibi Belediyelerin
sorumluluğunda görünmektedir. Buna ek olarak, Kanunun 21. Maddesinde Maliye Bakanlığı
sinemalara iliĢkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair iĢlemlerin ödeme
kaydedici cihaz kullanılarak yapılmasına ait usul ve esasları belirlemek hususunda
yetkilendirilmiĢtir. Bakanlığın bu konu ile ilgili 63 nolu Tebliği bulunmaktadır.
 Günümüzde film, kültürün baĢat taĢıyıcılarından biri kabul edilmektedir. Bu kabulden yola
çıkıldığında; somut ve somut olmayan kültür mirasımızı, bu mirasın izlerini taĢıyan her türlü
mekan, ürün ve geleneklerin film yoluyla dünyaya yayılmasını, tanınmasını, tüketilmesini ve
bu Ģekilde sürdürülebilir kılınmasını sağlayan ve bunu kolaylaĢtıran bir anlayıĢın mevzuat
yapımıza yerleĢmesi gerektiği görülmektedir. Bu bağlamda ürün yerleĢtirme ile ilgili yasa
maddesinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir (Son dönemde, temelde bu anlayışa odaklı
olarak TV dizilerinin yurt dışına açılımıyla başlayan atılımın kapsayıcı bir anlayışla kültür
yatırım ve teşvik sisteminde de belirginleşmesi, bu alana yatırımın önünü açacak ve böylece
film endüstrimizde beklenen gelişmenin daha hızlı, etkili ve yaygın olmasını sağlayacaktır),
 Sponsorları teĢvik edecek düzenlemelerin geliĢtirilmesi ve sektörün iĢ dünyasına tanıtılması
(Ürün yerleştirme ile ilgili düzenlemenin yapılması, sponsorlar için de teşvik niteliğinde bir
gelişme olacaktır),
 TV Dizisi sürelerinin (RTÜK reklam sürelerinin) uluslar arası kriterlere uygun
düzenlenmesi,

137
5846 Nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (13.12.1951 tarih 7981 sayılı T.C. Resmi Gazete).
138
Altıoklar, M. “Sinema stratejik bir sektördür”, 26.01.2010,
http://www.filmyon.org/modules.php?name=News&file=article&sid=152‟den, [eriĢim tarihi Mart 2010].
139
3984 Nolu Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun (20.04.1994 tarih 21911 sayılı T.C.Resmi
Gazete).
140
Bkz. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu web sitesi, http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=31515776-
8672-4b8b-a469-97674b2d1720, [eriĢim tarihi 24 Kasım 2010].
141
Bkz. Medyaloji web sitesi, 15-21 Kasım haftasında en çok reklam alan program tipleri,
http://www.medyaloji.net/haber/reklamveren_de_izleyici_de_yerli_dizi_dedi_.htm, [eriĢim tarihi 24 Kasım 2010].

49
 TV’deki dizi film ve sinema filmi gösterimlerinin, akĢam saatlerinde ve hafta sonlarında
izleyiciyi sinemaya gitmeye teĢvik edecek Ģekilde yeniden düzenlenmesi, (Sinema filmi
üretim zinciri ile dizi film üretim zincirinin iç içe geçmiş oluşu önemli bir noktaya dikkat
çekmektedir. Teknik ve yaratıcı kadro, teknoloji vb. pek çok açıdan bu iki yapım türü birbirini
döndüren iki çark olarak görülebilir. Bunlardan birinin zarar görmesi diğerine de doğrudan
ve dolaylı olarak zarar verecektir. Fransa’da bu durum CNC tarafından, hafta sonu akşam
saatlerinde dizi film yayınlarına düzenleme getirmek suretiyle dengelenmiştir. Türkiye’de de
böylesi bir düzenleme ile izleyicinin sinemaya yönlendirilmesi gerekmektedir).
 Sinema alanının özel bir meslek grubu olarak tanımlanması (Sinema İş Yasası üzerinde
çalışılmaktadır).
 Kontratsız ve sigortasız çalıĢmaya son verilmesi, Film endüstrisi çalıĢanları için özel bir
SGK standardı (bir gün çalıĢma karĢılığı beĢ günlük sigorta uygulaması) getirilmesi,
 %20 oranındaki stopaj vergisinin düĢürülmesi ya da kaldırılması ve
 %18 oranındaki KDV’nin düĢürülmesi.
Bunların dıĢında;
 Sınırsız hak devirlerine son verilmesi, sözleĢmelerin telif haklarına saygılı ve eser sahibine
seçme hakkı verecek biçimde düzenlenmesi,
 Sinema bankasının kurulması ya da mevcut bankalardan birisinin bir Ģubesinin
uzmanlaĢtırılması,
 kredi/finans imkânları sağlanması,
 Belli baĢlı ortak yapım forumlarında Türkiye'den projelerin yer alabilmesi için prodüksiyon
öncesi destek mekanizmaların geliĢtirilmesi,
 Uluslararası destekleme fonlarından yararlanılması, üye olduğumuz fonlardaki gücümüzü
artırıcı giriĢimlerde bulunulması,
 Uluslararası özel ikili ortak yapım anlaĢmalarının sağlanması,
 Alt yapı yatırımlarının teĢvik kapsamına alınması (plato, laboratuar, stüdyo, kamera, ıĢık
malzemeleri gibi),
 Yabancı film yapımcılarının ülkemizde film çekmelerini teĢvik etmek amacıyla vergi iadesi
uygulamasının daha cazip hale getirilmesi.
 Bunun yanında, yabancı film yapımcıların Türkiye‟de üretime baĢlamalarıyla birlikte
doğabilecek negatif geliĢmelere karĢı Türk yapımcısının ve yapımlarının korunmasına iliĢkin
önlemler alınması,
 DıĢ Ticaret Bakanlığı‟nın uluslar arası ticari antlaĢmalar gerçekleĢtirmek üzere düzenlediği
heyetlere, sinema sektöründen de temsilcilerin davet edilmesi ve ülkeler arası ortak yapım
sistemlerinin kolaylaĢtırılması,
yine üst düzey kararlarla yönlendirebilecek geliĢmeler olarak üretimi iyileĢtirebilecek ve
geliĢtirebilecektir.

Üretimin geliĢtirilmesinin bir baĢka yüzü eğitim altyapısında yapılacak düzenlemeler olarak
görülmektedir. Zira Ģahısların becerileri ve yaratıcılıkları ile doğrudan iliĢkili böylesi bir
üretim alanında istihdama iliĢkin vurgulanan nicel ve nitel yetersizlikler, eğitim politikalarına
ve eğitim-sektör iliĢkisine dikkat çekmektedir. Eğitim–sektör iliĢkilerinin geliĢtirilmesinde
müfredatta yapılacak düzenlemeler önemli rol oynayacaktır. Bu düzenlemeler bir taraftan film
üretimindeki yeni teknoloji ve tekniklerin takip edilmesine imkan sağlayacak, bir taraftan
sektör-üniversiteler arasında ortak çalıĢma platformları, stajlar, dersler vb. araçlarla etkileĢim
sağlayacaktır. Bu geliĢme, iĢgücünün eleĢtirilen niteliklerinde de iyileĢme yaratacak ve
uzmanlaĢmayı tetikleyecektir. Buna bağlı olarak;
 Sinema eğitiminin uygulama esaslı ve ürün odaklı bir niteliğe kavuĢturulması,
 Sinema çalıĢanlarına sistematik ve nitelikli bir meslek içi eğitim programının
sağlanması,

50
AraĢtırma ve geliĢtirme altyapısının oluĢturulması bir diğer önemli konudur. Bu doğrultuda;
 Sinema kurumu çatısı altındaki gözlemevi merkezli arĢiv ve kültürel koruma
sisteminin geliĢtirilmesi, tüm çalıĢmaların bir sistemin parçası haline getirilip
desteklenmesi,
 TV kanallarının dizi film üretim sürecinde risk almalarına olanak sağlayacak AR-GE
yatırımlarının (örneğin seyirci profiline iliĢkin araĢtırmalar) yapılması yönünde düzenlemeler
(RTÜK’ün 3984 Nolu Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunla belirlenen
görevleri arasında yer aldığı üzere “Radyo ve televizyon yayınları ile ilgili olarak
kamuoyunda doğan tepki, beğeni ve hassasiyetleri sürekli olarak izlemek ve gerekli
yönlendirmelerde bulunmak amacıyla gerekli kamuoyu araştırmalarını yapmak ve yaptırmak”
görevi kapsamında dizi film üretimini yönlendirecek bir araştırma altyapısı kurması ya da
Sinema Kurumu AR-GE altyapısını bu yönde desteklemesi ).
gerekmektedir.

Politika 2. Pazarlama ve Dağıtımın geliĢtirilmesi:


Film endüstrisinin tanıtılması, desteklenmesi ve ihracat hacimlerinin artırılması, Ģüphesiz
üretimin geliĢtirilmesi kadar büyük öneme sahiptir. UNIFRANCE benzeri özerk bir
yapılanmanın oluĢturulması, bu ihtiyacın karĢılanması açısından önemlidir. Böylesi bir
oluĢuma yasa tasarısında kısmen yer verilmiĢ olsa da, Sinema Kurumumuzu görev, iĢleyiĢ ve
bütçe kaynakları açısından net biçimde belirlenmiĢ bir yapı olarak tanımlamak gerekmektedir.
Sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı ile değil, T.C. BaĢbakanlık DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‟ndan
da bütçe katkısı alan bir yapıya kavuĢturulmalı, personel istihdamı ve nitelikleri ayrıca
tanımlanmalıdır.
Böylesi bir tanıtım organizasyonu kurularak yurt dıĢı tanıtım ve lobi faaliyetlerinin tek
merkezden desteklenerek planlı ve programlı olarak yürütülmesi, sinemanın önemli bir
ekonomik ve politik araç olarak görülmesinin, buna paralel olarak da, örneğin milyonlarca
dolarlık tanıtım yatırımı yerine sinema filmlerinin desteklenmesinin önünü açacaktır.
Pazarlamada bir diğer baĢat nokta film festivallerdir. Film festivalleri, bir taraftan, uzun süreli
gösterim Ģansı bulamayan bağımsız filmlerin seyirciyle buluĢmasını sağlarken, bir taraftan da
uluslar arası seyirci ve film otoriteleri ile buluĢmak ve bağlantı kurmak adına ara yüzler
olabilmektedir. Film festivallerimizin film pazarları (film markets) olarak geliĢebilmesi adına
gerekli bağlantıların kurulması ve finans yapısının oluĢturulması gerekmektedir. Bu konu da
Ģüphesiz yukarıda sözü edilen yapının sorumlulukları arasında olacaktır.

Bunların dıĢında;
 Yurt dıĢında temsil mekanizmalarının kurulması, sektöre ve ülkenin doğal ve kültürel
zenginliğine iliĢkin tanıtım yapılması,
 Uluslararası film festivallerinde yüksek yoğunluklu temsil, lobi ve tanıtım destek
mekanizmaları oluĢturulması,
 Yurt dıĢı festivaller için tanıtım stratejilerimizin tek merkezden, uzmanlar tarafından
belirlenerek sistemli ve programlı bir Ģekilde belirlenerek uygulamaya konulması,
 Uluslararası film ve televizyon pazarlarında yüksek yoğunluklu temsil, lobi ve tanıtım destek
mekanizmaları oluĢturulması,
 Diğer ülkelerle politikalar konusunda bir arada hareket edilmesi (örneğin korsana iliĢkin
politikalar konusunda),
 Geleceğin pazarlama teknolojisi olan internet bazlı gösterim ve pazarlama teknolojilerine
“Ģimdiden” teĢvik ve destek sağlanması,
 Film ve dizilerimizin bu çerçevede “Ģimdiden” dijital platformlara yüklenmesi,

51
 Uluslararası ticaret ve turizm fuarlarında milyonlarca ziyaretçiye bu dijital platformun web
adresinin dağıtılması,
 Ġstanbul‟da bir film ve televizyon marketi organizasyonu kurulması,
 Sinema filmleri ve dizilerimizin ihracat kapsamına alınarak teĢvik edilmesi, desteklenmesi,
 Türk sinema ürünlerini dağıtan yabancı dağıtımcıların desteklenmesi,
 Türkiye‟nin AB MEDIA Programı ve benzeri uluslararası kuruluĢlara üye olmasının
sağlanması, bunun için lobi yapılması ve halen üye olduğumuz fonlardaki gücümüzü artırıcı
giriĢimlerde bulunulması,

pazarlama ve dağıtım alanlarında yapılması gerekli düzenlemelerdir.

Politika 3. Tüketimin artırılması ve düzenlenmesi:


Film üretimimizin bugün için sinema filmi ve TV dizisi olmak üzere iki temel alanda ağırlığa
sahip olduğu görülmektedir. Özellikle yerli dizi filmlerin son dönem yakaladığı baĢarılar, ülke
dıĢına da taĢarak film ihracatımızın yolunu açmıĢ, dizi filmlerimiz önemli ihracat
sektörlerimizden biri kabul edilmiĢtir. Bu durum, sadece film ihracatının değil, filmler
kanalıyla yerli ürünlerin tanıtılması ve pazarlanması sayesinde ürün ihracatının da yolunu
açacaktır.

Dizi filmlerle ilgili bu geliĢmenin diğer tarafında, sinema filmleri açısından bir sorun
yatmaktadır. Zira özellikle hafta sonları akĢam saatlerinde TV kanallarında yayınlanan, içerik
ve süre olarak gittikçe sinema filmlerine yaklaĢan TV dizileri büyük seyirci kitlelerine sahiptir
ve bu durum sinema filmlerinin tüketimi için engel teĢkil etmekte ve televizyonda dizi film
gösterim saatleriyle ilgili düzenleme yapılması gerekmektedir.

Tüketimi destekleyecek bir diğer nokta, endüstrinin tarihi merkezi Beyoğlu‟nun, bir kültür-
eğlence merkezi olarak önemini sürdürmesini sağlamaktır. Yüz yüze iliĢkilerle, sürekli
iletiĢim ve randevularla iĢleyen bu sistem için, kentsel yaratıcı ortamı besleyecek ve
sürdürülebilir kılacak strateji ve araçların gözetilmesi gerekmektedir.

Tamamlayıcı Politikalar:
YeĢilçam olarak adlandırılan ve tarihsel olarak film endüstrisinin çekirdeğini oluĢturan
kentsel mekân, bu raporda kısaca söz edilen çeĢitli faktörler nedeniyle, Ġstanbul film
endüstrisinin tek merkezi olma niteliğini kaybetmiĢ görünmektedir. Bununla birlikte, gerek
YeĢilçam‟ın tarihsel önemi, gerekse içinde bulunduğu Beyoğlu ilçesinin film endüstrisi ve
diğer kültür endüstrileri için vazgeçilmez bir karĢılaĢma, buluĢma ve eğlence mekânı olduğu
düĢünüldüğünde, YeĢilçam bölgesini ve yakın çevresini film endüstrimizin geçmiĢini
sergileyen bir açık hava müzesi olarak korumak ve sürdürmek anlam kazanmaktadır.

Son olarak, politika üretme sürecinde sektör temsilcileriyle birlikte hareket etmek büyük
önem taĢımaktadır. Film endüstrisinde gerek meslek birlikleri kanalıyla gerekse bireysel
olarak, kamu kurum ve aktörleriyle ortak platformda sorunları birlikte tartıĢabilmek ve çözüm
üretebilmek adına önemli çabalar olduğu görülmüĢtür. Birlikte hareket etmek, film endüstrisi
gibi çok aktörlü ve karmaĢık bir yapılanmadaki hastalığın doğru teĢhis edilmesi ve tedavinin
doğru yere uygulanması açısından önemli bir enerji kazancı sağlayacağı gibi, politikaların
aktörler bazında kabul edilmesi de, uygulanabilirliğini artıracaktır.

52
Kaynakça
“Dizi filmlere de ihracat yolu göründü”, CNN Türk web sitesi, 27.01.2010,
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/01/25/dizi.filmlere.de.ihracat.yolu.gorundu/560853.0/index.html
’den, [eriĢim tarihi 29 Ocak 2010].
“Sinema salonlarına milyar dolarlık 3D yatırımı”, AkĢam Gazetesi, 06.06.2010,
http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=116803, [eriĢim tarihi 9 Haziran 2010].
2009 AB Ġlerleme Raporu (DıĢiĢleri Bakanlığı Resmi Web Sitesi‟nden gayri resmi Tercüme),
http://sanatkop.com/index.php/sinemacilardan-turkiye-sinema-kurumu-kanun-taslagina-karsi-imza-
kampanyasi/‟ndan, [eriĢim tarihi 15 Nisan 2010].
ACE web sitesi, www.ace-producers.com, [eriĢim tarihi 10 Nisan 2010].
Adanır, O. Kültür, Politika ve Sinema, Ġstanbul: +1 Kitap, 2006.
Akman, E. "5224 Sayılı Kanundaki En Büyük Eksik- Türk Film Sanayi‟nin OluĢamamasının En
Önemli Nedeni", 2005, http://www.sinekol.com/tr_blg.html‟den, [eriĢim tarihi 9 Eylül 2008].
Aktif Haber web sitesi, “Türkiye Dizi Satıp KöĢe Olacak!”, 26.01.2010,
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=268741‟den, [eriĢim tarihi 29 Ocak 2010].
Altıoklar, M., Türkiye Film Endüstrisi Raporu, 2009.
Altıoklar, M. (2010) “Sinema stratejik bir sektördür”, 26.01.2010,
http://www.filmyon.org/modules.php?name=News&file=article&sid=152’den, [eriĢim tarihi 23 Mart
2010].
AMPD "Retail Sector in Turkey", sunum, AlıĢveriĢ Perakendecileri Derneği, 2009, www.ampd.org,
[eriĢim tarihi 2 Haziran 2010].
Avrupa Konseyi, DeğiĢtirilmiĢ Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Konvansiyonu ve Açıklayıcı Raporu,
Ġnsan Hakları Müdürlüğü, Strazbourg, 11 Eylül 1998,
Bayrakdar, D. Türk Film Araştırmalarında Yeni Yönelimler 7- Sinema ve Para, Ġstanbul: Bağlam
Yayınları, 2008.
Boxofficetürkiye web sitesi, www.boxofficeturkiye.com, [eriĢim tarihi 24 Ocak 2010 ve 29 Aralık
2010].
Centre National du Cinema web sitesi,
http://www.cnc.fr/Site/Template/T3.aspx?SELECTID=3472&id=58&t=1, [eriĢim tarihi 4 Haziran
2010].
CoĢkun, Ç. "1990 Sonrası Türk Sineması ve DerviĢ Zaim", 2008,
http://www.sadibey.com/dosyalar/Gerekli_Seyler/1990_Sonrasi_Turk_Sinemasi.doc‟tan, [eriĢim tarihi
29 Aralık 2008].
Çilingir, S. "Yıldızların Altında", 2005, http://www.sadibey.com/sadi-cilingir/’den, [eriĢim 1 Aralık
2007].
Disk/Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Sinema/TV Sektörü-2009 Yılı Raporu, Yönetim Kurulu,
Aralık 2009, http://www.sadibey.com/dosyalar/Ozel_Etkinlikler/Sinesen_08.pdf‟den, [eriĢim tarihi 3
Haziran 2010].
EAVE web sitesi, www.eave.org, [eriĢim tarihi 1 Nisan 2010].
Ekoldrama Sanat Evi web sitesi, www.ekoldrama.com, [eriĢim tarihi 25 Mayıs 2010].
Ergün, B. “Korsan Ġhbar Hattı Pes Etti”, Sabah Gazetesi, 28.02.2010,
http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/etkinlik/2010/02/28/korsan_ihbar_hatti_pes_etti’den, [eriĢim
tarihi 19 Mayıs 2010].

53
EURIMAGES web sitesi, Eurimages Desteği veri tabanı (2000-2009),
http://www.coe.int/t/dg4/eurimages/Press/PressReleases/default_en.asp‟den, [eriĢim tarihi 17 Mayıs
2010].
Eurimages web sitesi, http://www.coe.int/t/dg4/eurimages/default_en.asp, [eriĢim tarihi 8 Ocak 2010].
EuromedAudiovisual resmi web sitesi, www.euromedaudiovisuel.net, [eriĢim tarihi 25 Nisan 2010].
European Audiovisual Observatory web sitesi,
http://www.obs.coe.int/about/oea/pr/berlinale2010.html, [eriĢim tarihi 9 Mart 2010].
Gültekin, G. “Fikri Mülkiyet Hakları Kavramı ve Önemi”,
http://www.medyakolik.org/index.php?p=35&modComments_itemID=29‟dan, 2009, [eriĢim tarihi 17
Temmuz 2010].
Gün, B. “Fikri Mülkiyet Hukukundaki Haklarımıza Kısa Bir BakıĢ”, 2008,
http://sinesen.org.tr/hukuk/fikrimulkiyet-esersahibi.html‟den, [eriĢim tarihi 12 Mart 2010].
Gün, B. “Fikri Mülkiyet Hukukunun Tarihi GeliĢimi”, 2010a,
http://sinesen.org.tr/hukuk/fikrimulkiyet.html‟den, [eriĢim tarihi 12 Mart 2010].
Gün, B. “Sinema ĠĢ Yasasi Ġçin Taslak”, Sinema Emekçileri Sendikası, 2010b,
http://sinesen.org.tr/hukuk/siy.html‟den, [eriĢim tarihi 12 Mart 2010].
http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/DosyaIndir.aspx?icerik_id=a5c39c6f-1449-4056-a71c-
f9d2a36164ad’den, [eriĢim tarihi 21 Mayıs 2010].
Hudson, S. ve Ritchie, J.R. "Promoting Destinations Via Film Tourism: An Empirical Identification of
Supporting Marketing Initiatives", Journal of Travel Research, 05, 2006, s.387–396,
http://www.linkbc.ca/torc/downs1/PromotingFilmTourismJTR.pdf'den, [eriĢim tarihi 10 Eylül 2008].
International Film Festival Rotterdam web sitesi, www.professionals.filmfestivalrotterdam.com,
[eriĢim tarihi 11 Nisan 2010].
Internationale Filmfestspiele Berlin web sitesi, www.berlinale.de, [eriĢim tarihi 11 Nisan 2010].
ĠSMMMO "Dizi Ekonomisi Raporu: 1 Milyar YTL‟lik dizi ekonomisi", 2008,
http://archive.ismmmo.org.tr/docs/basin/2008/bulten/04102008_DiziEkonomisi.pdf, [eriĢim tarihi 4
Kasım 2008].
ĠSMMMO "Dizi Ekonomisi Raporu: Dizi sektörü yüzde 30 küçüldü", 2010.
Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010.
Ġstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü Bandrol Verisi, 2000-2009.
Ġstanbul Ticaret Odası (ĠTO), 2010 yılı itibariyle üye firmalar.
Kırel, S. YeĢilçam Öykü Sineması, Ġstanbul: Babil Yayınları, 2005.
Kaya Mutlu, D. Puro Lüks‟e; YeĢilçam Hollywood‟a KarĢı, Türk Film AraĢtırmalarında Yeni
Yönelimler 3, Sinema Dizisi 4, yayına hazırlayan D. Bayrakdar, Ġstanbul: Bağlam Yayınları, 2003,
s.89-94.
Kuburlu, C. “Efes gelecek sezon potaya veda edecek, spora akan 35 milyon lira kesilecek”, Hürriyet
Ekonomi web sitesi, http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/16710972.asp?gid=373, [eriĢim tarihi 8
Ocak 2011].
Kuzu, H. “Hareketli Görüntünün “Üretim Tarzı” Kavramı ve Yeni Ufuklar”, t.y.,
www.sinesen.org.tr‟den, [eriĢim tarihi 9 Mart 2010].
Kuzu, H. “Hareketli Görüntünün Yeni Ufukları Ġçin Bir Sinopsis”, 26. Nisan 2010, BirGün
Gazetesi‟nde yayınlanmıĢtır, 2010.
London: A Cultural Audit, GLA, London, 2008.
Medyaloji web sitesi, 15-21 Kasım haftasında en çok reklam alan program tipleri,

54
http://www.medyaloji.net/haber/reklamveren_de_izleyici_de_yerli_dizi_dedi_.htm, [eriĢim tarihi 24
Kasım 2010].
Mutlu, E. Televizyon ve Toplum, TRT Eğitim Dairesi BaĢkanlığı, Ankara: TRT Genel Sekreterlik
Basım ve Yayım Müdürlüğü Ofset Tesisleri, 1999.
Net haber web sitesi, http://www.nethaber.com/Haber/149365/Turkiyenin-en-pahali-filmi-olacak,
[eriĢim tarihi 7 Ekim 2010].
NTV Soruyor, “Yerli Dizi Yersiz Uzun”, NTVMSNBC Video Galeri,
http://video.ntvmsnbc.com/yerli-dizi-yersiz-uzun.html#ntv-soruyor-yerli-dizi-yersiz-uzun.html,
[eriĢim tarihi 29 Aralık 2010].
Özkan Töre, E. Ġstanbul Film Endüstrisi, Ġstanbul‟da Kültür Ekonomisine Yön Veren Dinamikler,
Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010, Ġstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,
Ġstanbul, 2010.
Özkan, E. Kentsel DönüĢümde Kültür Endüstrileri: Ġstanbul'da Film Endüstrisinin Kentsel DönüĢüm
Yaratma Potansiyellerinin Belirlenmesi, yayımlanmamıĢ doktora tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı ġehir Planlama Programı, Ġstanbul, 2009.
Paris Cinema IFF web sitesi, www.pariscinema.org, [eriĢim tarihi 28 Nisan 2010].
Pösteki, N. Toplumsal DeğiĢim Süreci: Bir Etkileme Aracı Olarak Sinema ve 90‟lar Türkiye‟si,
yayımlanmamıĢ doktora tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, 2001.
Reklamcılar Derneği web sitesi, Mecra Yatırımları, http://www.rd.org.tr/, [eriĢim tarihi 15 Mart 2010].
Robins, K. "Introduction: Turkish (Television) Culture Is Ordinary", European Journal of Cultural
Studies, Volume 3(3), 2000, pp. 291-295.
RTÜK web sitesi, http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=31515776-8672-4b8b-
a469-97674b2d1720, [eriĢim tarihi 3 Aralık 2010].
RTÜK, Televizyon Ġzleme Eğilimleri AraĢtırması – 2, Kamuoyu, Yayın AraĢtırmaları Ve Ölçme
Dairesi BaĢkanlığı, ġubat 2009.
Sahin, H., Aksoy, A. (1993) „Global media and cultural identity in Turkey‟, Journal of
Communication, Vol. 43, No.2, pp. 31-41.
Satturkey, http://www.satturkey.com/makale/IPTV.pdf, [eriĢim 22 Mayıs 2010].
Scogmnamillo, G. Cadde-i Kebir‟de Sinema, Ġstanbul: Agora Kitaplığı, 2008.
Sinema Konseyi, Stratejik Rapor ÇalıĢmaları, 2010.
Sinematürk web sitesi, http://www.sinematurk.com, [eriĢim tarihi 4 Aralık 2007 ve 12 Kasım 2009].
Sinesen web sitesi, “Yurt DıĢına Satılan Dizilerdeki Emek Suçları, Basına Ve Kamuoyuna Duyuru”,
12.03.2010, sinesen.org.tr/sine-sen2/?p=36&gtlang=ar‟dan, [eriĢim tarihi 17 Temmuz 2010].
Sobecki, N. “Turkish soap opera Noor brings tourist boom to Ġstanbul”, 13 August 2010,
http://www.guardian.co.uk/world/2010/aug/13/soap-opera-noor-tourist-boom-turkey,
guardian.co.uk‟dan, [eriĢim tarihi 13 Ağustos 2010].
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2008 Yılı Ġstatistik Yıllığı.
Taksim'de "yerli dizi yersiz uzun" eylemi, Star Gazete, http://www.stargazete.com/guncel/taksim-de-
yerli-dizi-yersiz-uzun-eylemi-haber-318483.htm‟den, [eriĢim tarihi 25 Aralık 2010].
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü web sitesi, www.tanitma.gov.tr, [eriĢim
tarihi 14 Ocak 2010].
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, 2005-2010 yılları
arasında Bakanlığa Yapılan BaĢvuru Sayıları ve Kabul Edilme Oranları, 2010. (21 Mayıs 2010 tarihli
elektronik posta).

55
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü web sitesi, Uzun Metrajlı
Film Desteklerimiz,
http://www.telifhaklari.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFB672A08AF0819B75B6
27171419F24C84, [eriĢim tarihi 18 Mayıs 2010].
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, 2005-2010 yılları
arasında Sinema Sektörüne Ayrılan Bütçe Kaynağı verisi, 2010.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü web sitesi, Kültürel ve
Sanatsal Tanıtıcı Faaliyet Destekleri- Türkiye verisi,
http://www.telifhaklari.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFB672A08AF0819B758F9
873A8E009DA42, [eriĢim tarihi 18 Mayıs 2010].
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü verisi, 2010. (17 Mayıs
2010 tarihli elektronik posta).
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, 2005-2010 yılları
arasında Bakanlığa Yapılan BaĢvuru Sayıları ve Kabul Edilme Oranları, 2010. (21 Mayıs 2010
tarihinde elektronik posta).
T.C. Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü web sitesi, Duyurular
veri tabanı,
http://www.telifhaklari.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFFE5C29E16A7D38082A
50B7665CCB91F6, [eriĢim tarihi 19 Mart 2010].
Türk Sineması web sitesi, http://www.turksinemasi.com/filmler/filmler.asp, [eriĢim tarihi 14 Mayıs
2010].
Türk Sineması web sitesi, http://www.turksinemasi.com/filmler/filmler.asp, [eriĢim 8 Mayıs 2010]
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) web sitesi,
http://www.tuik.gov.tr/MetaVeri.do?tb_id=30&ust_id=9, [eriĢim tarihi 3 Kasım 2010].
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) web sitesi,
http://www.tuik.gov.tr/MetaVeri.do?tb_id=28&ust_id=9, [eriĢim tarihi 3 Kasım 2010].
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), Genel Sanayi ve ĠĢyerleri Sayımı (GESĠS) 2002 verileri.
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), Türkiye Ġstatistik Yıllığı, 2009,
http://www.tuik.gov.tr/yillik/yillik.pdf‟den, [eriĢim tarihi 7 Mayıs 2010].
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), Yıllık Sanayi ve Hizmet Ġstatistikleri (YSHĠ) 2003-2008 verileri.
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), Zaman Kullanım AraĢtırması, 2006.
TÜRSAK web sitesi, “14. Yılında Türsak Sinema Seminerleri”,
http://www.tursak.org.tr/seminerler.htm‟den, [eriĢim tarihi 4 Haziran 2010].
UIP Türkiye web sitesi, http://www.uip.com.tr/hakkinda.asp, [eriĢim tarihi 4 Ekim 2010].
UK Film Council web sitesi, Statistical Yearbook 2010, http://sy10.ukfilmcouncil.ry.com, [eriĢim
tarihi 1 Aralık 2010].
Unifrance web sitesi, http://en.unifrance.org, [eriĢim tarihi 4 Haziran 2010].

56
Mevzuat:
 5846 Nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (13.12.1951 tarih 7981 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5224 Nolu Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi
Hakkında Kanun (21.7.2004 tarih 25529 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 2464 Nolu Belediye Gelirleri Kanunu (29.05.1981 tarih 17354 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 3984 Nolu Radyo ve Televizyon KuruluĢ ve Yayınları Hakkında Kanun (20.04.1994 tarih
21911 sayılı T.C.Resmi Gazete).
 5225 Nolu Kültür Yatırımları ve GiriĢimlerini TeĢvik Kanunu (21.07.2004 tarih 25529 sayılı
T.C. Resmi Gazete).
 4857 Nolu ĠĢ Kanunu (10.06.2003 tarih 25134 sayılı T.C. Resmi Gazete).

Meslek Birlikleri Üye Listeleri:


 Belgesel Sinemacılar Birliği- Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BSB) Üye Listesi, 2010.
 Film Yapımcıları Meslek Birliği (FĠYAB) Üye Listesi, 2010.
 Seslendirme Sanatçıları Meslek Birliği (SESBIR) Üye Listesi, 2010.
 Sinema Emekçileri Sendikası (SĠNESEN) Üye Listesi, 2010.
 Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SĠNEBĠR) Üye Listesi, 2010.
 Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SE-YAP) Üye Listesi, 2010.
 Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) Üye Listesi, 2010.
 Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Meslek Birliği (TESIYAP) Üye Listesi, 2010.
 Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SE-SAM) Üye Listesi, 2010.

KiĢisel GörüĢmeler:
 Asaf Koçtürk, Ġstanbul Telif Hakları ve Sinema Müdürü, 1 Nisan 2010 tarihli kiĢisel görüĢme,
Ġstanbul.
 Atilla Engin, BĠROY BaĢkanı, 2 Nisan 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Elif Kaplangı, Mars Group SatıĢ ve Pazarlama Müdürü, 21 Nisan 2010 tarihli kiĢisel görüĢme,
Ġstanbul.
 Erdal TuĢunel, TESĠYAP BaĢkanı, 23 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Erden Kıral, Sinema Konseyi BaĢkanı, 5 Ağustos 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Galip Gültekin, FĠYAB BaĢkanı, 26 Ocak 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Haluk Cömert, SESBĠR (Ankara) BaĢkanı, (telefonla görüĢme), 2010.
 Hüseyin Kuzu, SĠNESEN Yön. Kurulu Üyesi, 8 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Ġsmail GüneĢ, SĠNEBĠR BaĢkanı, 10 Aralık 2009 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Mehmet Altıoklar, 1K1E Prodüksiyon, 17 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Mehmet Güleryüz, SETEM BaĢkanı, 5 ġubat 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Mustafa Ünlü, Sinema Konseyi temsilcisi, 13 Nisan 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.
 Özcan Tokel, Beyoğlu Belediyesi, Kültür ve Sosyal ĠĢler Müdürü, 1 Mart 2010 tarihli kiĢisel
görüĢme, Ġstanbul.
 Semra Güzel Korver, BSB BaĢkanı, 31 Mart 2010 tarihli kiĢisel görüĢme, Ġstanbul.

57
Ek- Mevcut Tüzük Ve Yönetmelikler, Tebliğ Ve Tip Statü
 9912574 Nolu Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve
Federasyonları Hakkında Tüzük (01.04.1999 tarih 23653 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 8611038 Nolu Kamu Kurum ve KuruluĢlarına Ait Eserlerden Faydalanma Usul ve Esasları
Hakkında Tüzük (16.10.1986 tarih 19253 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 Antalya Ulusal Film YarıĢmasında Kültür Bakanlığınca Verilecek Ödüller Yönetmeliği
(17.09.1981 tarih 17461 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5352 Nolu Bandrol Uygulamasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (08.11.2001
tarih 24577 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 13301 Nolu Denetim Komisyonu BaĢkan ve Üyelerine Ġkramiye Ödenmesine ĠliĢkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik (11.08.2009 tarih 27316 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5350 Nolu Eser Sahibinin Haklarına KomĢu Haklar Yönetmeliği (16.11.1997 tarih 23172
sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5357 Nolu Eser, Ġcra, Yapım ve Yayınların Kullanılması ve/veya Ġletilmesine ĠliĢkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik (08.06.2004 tarih 25486 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 9457 Nolu Fikir ve Sanat Eseri Sahiplerinin Verecekleri Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik
(04.09.1986 tarih 19211 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 10110 Nolu Fikir ve Sanat Eserlerini Ġçeren TaĢıyıcı Materyaller Ġle Bu Eserlerin Çoğaltımına
Yarayan Teknik Cihazlardan Yapılan Kesintilerin Kullanımına ĠliĢkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik (13.04.2006 tarih 26138 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5351 Nolu Fikir ve Sanat Eserlerinin ĠĢaretlenmesine ĠliĢkin Yönetmelik (16.11.1997 tarih
23172 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 10313 Nolu Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmelik (17.05.2006
tarih 26171 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5846 Nolu Fikir ve Sanat Eserlerinin Radyo ve Televizyon Yayınlarında Kullanımına ĠliĢkin
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (15.09.2001 tarih 24524 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 8059 Nolu Fikir ve Sanat Eserlerinin Tespit Edildiği Materyallerin Dolum, Çoğaltım ve
SatıĢını Yapan veya Yayan ĠĢletmelerin Sertifikalandırılmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik (18.04.2005 tarih 25790 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 200610932 Nolu Kamu Kurum Ve KuruluĢlarınca Ödenecek Telif Ve ĠĢlenme Ücretleri
Hakkında Yönetmelik (23.01.2007 tarih 26412 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 Kayıt ve Tescil Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (14.11.2002 tarih 24936 sayılı T.C.
Resmi Gazete).
 Kültür Bakanlığı Film Yaptırma Yönetmeliği (19.10.1979 tarih 16789 sayılı T.C. Resmi
Gazete).
 Kültür Bakanlığınca 3257 Sayılı Kanun Çerçevesinde Elde Edilen Gelirlerin Kullanımına
ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
 Kültür Bakanlığınca 3984 Sayılı Kanun Çerçevesinde Elde Edilen Gelirlerin Kullanımına
ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
 7516 Nolu Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına ĠliĢkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik (18.02.2005 tarih 25731 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5358 Nolu Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik (13.11.2004 tarih 25642
sayılı T.C. Resmi Gazete).
 Sinema, Video ve Müzik Eserleri Yapımcıları ile Film Çekmek Ġsteyen Yabancılarla
Yapılacak Ortak Yapımlar Hakkında Yönetmelik (4.9.1986 tarih 19211 sayılı T.C. Resmi
Gazete).
 9299 Nolu Sinematografik Ortak Yapımlar ve Türkiye'de Ticari Amaçlı Film Çekmek Ġsteyen
Yerli Yapımcılar Hakkında Yönetmelik (12.08.2005 tarih 25904 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5641 Nolu Radyo Ve Televizyon Üst Kurulu Telif Hakkı Ödeme Esasları Ġle Telif Hakkı
Sahiplerinin Ve Yapımcıların Haklarını Koruma Esas Ve Usulleri Yönetmeliği (28.07.1996
tarih 22710 sayılı T.C. Resmi Gazete).

58
 Video Bant ve Ses Kaseti Çoğaltacak Dolum Tesislerinin Nitelikleri ve Dolum Tesislerinde
Uyulması Gereken Kurallar Hakkında Tebliğ (19.11.1988 tarih 19994 sayılı T.C. Resmi
Gazete).
 Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Tip Statüsü
(30.01.2003 tarih 25009 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5646 Nolu WIPO Ġcralar Ve Fonogramlar AndlaĢmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun (07.05.2007 tarih 26516 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5647 Nolu WIPO Telif Hakları AndlaĢmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğu Hakkında
Kanun (07.05.2007 tarih 26516 sayılı T.C. Resmi Gazete).
 5115 Nolu Sinematografik Ortak Yapım Üzerine Avrupa SözleĢmesinin Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (14/04/2004 tarih ve 25433 sayılı T.C. Resmi Gazete).

59

You might also like