You are on page 1of 60

DOĞU BATI YAYINLARI

DOĞU BATI DERGİSİ 2011

“ d ü ş ü n c e t e ş e k k ü r e d e r ”
2
3

"Kayıp Zamanın İzinde" AHMET HAMDİ TANPINAR


Mehmet Aydın

Ne geçmişe aitti tam, ne gelecekten vareste. Hem geleceğe Malraux, Heidegger, Burke, Tocqueville, Valéry, Paz, Hegel, Said,
heveskârdı hem geçmişe müptelâ. O’na göre ‘geçmişi ve geleceği Patočka, Husserl, Unamuno, Habermas, Dostoyevski, Elias,
görmeye yarayan bir rasat kulesiydi hâl’. Ve hâlin içinden uzaklara Bergson, Proust, Weber, Comte, Sâdık Hidâyet, Beşir Fuat, Yahya
bakışlar atan, huzursuzca sağına soluna dönen bir adamdı. Kemal, Kemal Tahir, Oğuz Atay ve Orhan Pamuk’la Tanpınar’a
‘Şiiri hayatına sindirmiş ince ve zarif ruhlu rüya adamlarının ön safında’ydı. bakmak…
O’nun edebiyatımızdaki büyüsü, eskiyle yeni arasında hem yaratıcı hem Doğu ve batı bizi aynı anda iki millet haline getirmişti. Tanpınar, bu
yok edici gerilimi, bir rüya diliyle anlatabilmiş olmasında yatar.
fikri hep taşıdı içinde. Bir birey olarak kendisinin de, içinde yaşadığı
Bu çalışma Tanpınar’ın, eski-yeni, gelenek, kimlik, zaman, müzik, toplumun da zamana yayılan iç sıkıntısında bu olguyu görüyordu.
ölüm, hayat, medeniyet, kültür gibi konulardaki düşüncelerini daha Kapaktaki fraklı fotoğrafı, işte bu iki milletin Tanpınar şahsında
önce hiç yapılmamış genişlikte karşılaştırmalı okumalar yoluyla ele objektiflere düşmüş görüntüsüdür. Eski zevklerin adamı yeni arayış-
alıyor. Mehmet Aydın, Tanpınar düşüncesinin kılcal damarlarında, lar içinde umutlu ve mağrurdur. Omuzlarının düşük olmadığı ender
bir halkın dünyadaki varlığına ve ne’liğine ilişkin korkunç girdaplara fotoğraflarından biridir bu.
sahip kimlik sorunlarını deşiyor.
Maziye tutkuludur Tanpınar, ama belki ondan da çok geleceğe…
Mehmet Aydın, hem doğudan hem batıdan sayısız düşünür ve
yazarın söyledikleriyle Tanpınar düşüncesinin yol haritasını önümü-
ze seriyor.
4

İBN HALDUN Metodu ve Siyaset Teorisi


Ümit Hassan

“İbn Haldun bir ilim şehridir ki, ilimler ve âlimler coğrafyasında bil- kurucu metoduyla bereketli İbn Haldun mülkünün kılavuz kitabıdır.
meyeni yoktur.” Fakat bu şehrin koordinatları hususunda rivâyetler Hem bu ilim şehrine giden yolları hem de yoldan çıkaran patikaları
çoktur. Öyle ki her kim eline bir hokka alıp mürekkebe batırsa ve İbn çekincesiz ortaya koyar.
Haldun’u yazsa, o dakika, bu âbide âlim, Kaf Dağı’nın ardına düşer. Eserin müellifi, Ümit Hassan, ömrünü İbn Haldun’un kavramlarını
Artık ara ki bulasın, ne o âlimi, ne İbn Haldun’u… anlamaya ve bunların halkımızın kadim zamanlarındaki tezâhür
Oysaki; gerçeğin kapılarını gerçeğin içinden açmak… İbn biçimleri ile kimliğimizin oluşumundaki işlevselliklerini anlatmaya
Haldun’un İlm-ül Ümrân ile yaptığı tam olarak budur… Çarpıtmalar, çalışarak doldurmuştur dersek, hata etmiş sayılmayız.. .Ve ‘İbn
hatalı aklîleştirmeler ve kendine yontmalarla, ideolojik konumların Haldun bir ilim şehriyse Ümit Hassan onun anahtarıdır’ kaziyyesine
kendinden geçiriciliğiyle bu berrak ilim şehrini sislere boğmak, varırız buradan.
bilginler katında ne bühtân, ne fecâattir… “Biraz umutsuz bir gayret ama, Mukaddime bilmeden İbn Haldun
Türlü mistifikasyonlarla, oryantalistik kurnazlıklarla ilmin olağan yorumlamaya kalkışanların, henüz ilk istasyona varmadan ikrâm
şüphelileri haline gelen kimi bilginler, İbn Haldun’u arayan kaarileri edilen limonatayı âfiyetle içip uyutularak soyulacak olan ‘okuma-
mantıksal boşluklar bataklığında boğarlar. yan-bilmeyen’lerin, ikinci istasyondan önce uyandırılmaya çalışıl-
Çünkü teorinin kendi iç ilişkileri üzerine yapılan hatalı ması görevini ihmâl etmemek üzere” yazıyor metinlerini müellif.
değerlendirmeler İbn Haldun üzerine her türlü dışsal algıyı da sakat- İbn Haldun, bir yeni bilimin kurucusudur ve sağlam metodolojisiyle
lar. Ve onun sağlıklı olarak algılanmasını engeller. çağların üstünde bir etkinliğe mâliktir. Eserinin bütünsel inceleme-
Elinizdeki kitap işte nâkıs bilginlerin yoldan çıkaran bu kılavuz- leri onun emsalsiz çabalarını ve baş döndüren ustalığını ortaya
luklarına bir cevap, bir kıyas, bir nispettir. İşbu eser, sis ve toz koyar. O’nun kurduğu devâsa sistem ve Ümrân İlmi üzerine, eksik
bulutu içindeki bir ilim şehrine kendi öz berraklığını verme cehdidir. araştırmaların gedik kapatıcısı ve ilmin baş belası genellemelerden
Günümüz sosyal bilimlerine ışık tutabilecek doğurganlığı ve sağlam uzak, bütüncül bir okumaya dâvet bu kitap…
5

FRANSIZ AYDINLANMA FELSEFESİ


Oskar Ewald

Fransız Aydınlanma felsefesi, çoğu zaman, hiçbir yetkeye bağlı Fransız Aydınlanması, İngiliz ve Alman aydınlanma düşünce
kalmaksızın akıl sayesinde yeni bir dünya görüşünü temsil etmekle gelenekleri kadar belki “derin” değildi, ancak insanı bizzat yaşamın
övünür. Günümüze kadar ulaşan bu övgüsünde haklıdır elbet. hedefi haline getirerek ve bireyden talep ettiği özgüveni en uç nok-
Ancak, Aydınlanma Yüzyılı (Le siècle des Lumières) salt akıl, tasına götürerek “aydınlanma”nın en büyük payesini kazanmıştır.
bilim ve mantıkla açıklanabilecek, tek bir yolu takip eden tekdüze
bir sistem değildir. O, aklı kutsayan birinin kanıksanmış övgüsün-
den çok daha fazla ironi ve çeşitlilik barındırır içinde. Herşeyden Özellikle, salonlarda ve seçkin çevrelerde başlayan bu hareket,
önce bu hareket kendiliğinden ortaya çıkmamış, tarihteki birçok yepyeni bir uyanışın habercisi olan Ansiklopedi aracılığıyla halka
etkileşimden nasibini almıştır. Keşifler çağının, bilimsel, kültürel ve yayılmış ve geniş kitleler tarafından benimsenmiştir.
entelektüel hareketlerin, birbirini tashih eden filozofların, hattâ akla
Alman düşünür Oskar Ewald, kaleme aldığı bu eserinde
yabancı, doğanın derin paradokslarına dikkat çeken Rousseau gibi
Aydınlanmanın kaynaklarını, Montesquieu, Voltiare, Diderot,
düşünürlerin buluştuğu bir güzergâh olarak da düşünülebilir Fransız
Aydınlanma Felsefesi… D’Alembert, La Mettrie, Helvétius ve Rousseau gibi önde gelen
düşünürlerin eserlerini inceleyerek genel yönleriyle okuyucuya
Bu hareketin hangi koşullar altında ortaya çıktığı incelenmeye tanıtmaktadır.
değer. Aydınlanma düşünürleri, Ortaçağ ve Rönesans’taki bilimsel
ve felsefî mirasın bilincindeydiler. Bilim ve özellikle mekanikteki
gelişmelerin sıkı birer takipçileriydiler. Onları ayrıcalıklı kılan, dev-
raldıkları bilgi birikimini muazzam noktalara taşıyabilme cesaretini
gösterebilmiş olmalarıdır. Her türlü otoriteye karşı üstlendikleri
mücadelede, doğa yasalarının insan ve toplum hayatındaki etkisini
ve nesnel koşulların belirleyiciliğini ispat edebilmişlerdir.
6

DÖRT ADALI Hobbes-Locke-Berkeley-Hume


Solmaz Zelyüt

‘Kılıçsız akit boş sözden ibarettir’. Bu sözün sahibi Thomas İskoçya’da ‘Aziz David’ olarak anılan David Hume ise Berkeley’i tak-
Hobbes’un, felsefesinin temeline kılıç kadar keskin bir gerçekliği dir etmesine rağmen tanrısal vitrayların üzerine şüphecilik sıvasını
oturtmuştur. Astronomide Kopernik’in, fizikte Galile’nin yaptığı çekmeye niyetlenmiştir. Deneyciliğin zirvesidir ama şüpheciliğiyle
devrimin benzerini siyaset felsefesinde yapabilmesinin hikmeti handiyse deneyciliği bile tarumar edeceği zannedilir. Neyse ki bil-
de işte bu atılganlığı. Skolastiğin kördüğümünlerine naturalizm ve ginler bundan kurtulur lakin Hume’un bilgi teorisini üzerine sorduğu
empirizmle bileylenmiş keskin felsefesiyle aniden inmiştir Hobbes. sorular, filozoflara yepyeni mesailerin kapılarını açar.
Hiç beklenmedik bir anda… İki İngiliz, bir İrlandalı ve bir İskoç. Britanya’nın bireyi yücelten dört
John Locke’sa kılıç sanatlarında usta değildir çünkü o aklı kullanma büyük filozofu…
zanaatinde yetkinleşmiştir. Tüm uğraşı aklın doğasını sorgulamak Solmaz Zelyut Hünler, İngiliz felsefe çığırının dört önemli ismini ele
ve yaşamı akılla düzenlemek üzerinedir. Aydınlanmanın başlangıç alıyor Dört Adalı’da… Ve onların baş döndürücü arayışlarını siyaset
filozofu olarak gördüğü hürmet bundandır. Ve zamanı geldiğinde ve bilhassa bilgi teorisi özelinde yoğunlaşarak anlatıyor.
Fransız ve Amerikan devrimlerinin ateşi de John Locke’un kıvılcım-
larıyla tutuşacaktır… Aynı ethos’un içinden doğan dört felsefenin hikâyesi Dört Adalı…
Locke’un kıvılcımlarından nasiplenen George Berkeley, bilgi teo-
risinin maddeci bariyerleri üzerinden atlayan İrlandalı bir rahiptir.
Filozofların bin dereden su getiren spekülasyonlarına bir set çeker
Berkeley ve şunu sorar: Hakikat tüm insanlığın feryadıysa, onu
birkaç kişinin oyuncağı haline getirmek de neyin nesi? O’da deney-
cidir selefi Locke gibi ancak onun deneyciliğine kilise vitraylarının
renkli ışıkları düşer.
FELSEFE 7

MARX VE HEGEL ÜZERİNE ÇALIŞMALAR


Jean Hyppolite
Çeviren: Doğan Barış Kılınç, 233 sf. 15 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-8717-58-3
Jean Wahl ve Alexandre Kojéve ile birlikte, Fransa’da Hegel’in felsefesinin yayılmasını ve
Jean Hyppolite uzun denebilecek bir süre boyunca düşünce dünyasına hükmetmesini sağlamış olan 20.
gel
JEAN HYPPOLITE

n Marx ve He
malar
yüzyılın önemli düşünürlerinden biridir Jean Hyppolite. Onu bu derece önemli kılan, Hegel’in
Üzerine Çalış
nsa'da Hegel'i

Fenomenoloji’sini 1946 yılında Fransızcaya çevirmiş olmasının yanısıra, Hegel çalışmaları


a
r süre boyunc
lan 20. yüzyılın
. Onu bu derece
n Barış Kılınç
1946 yılında
egel çalışma ları Çeviren: Doğa
açısından halen vazgeçilmez bir nitelik taşıyan 1947 yılında yayımladığı Genése et structure de
Marx ve Heg

yan 1947 yılında


de

la Phénoménologie de I’esprit de Hegel başlıklı çalışmasıdır.


ologie de l'esprit

isi
Hegel'in öğrenc
yse yüz elli yıldır
son
atik anlamda
arx'ın eserler
mli bir tartışm
inin

nokta
a Başyapıtı olan Kapital’de kendisini açıkça Hegel’in öğrencisi olarak ilân eden ve düşünceleriyle
ayandığı asıl

neredeyse yüz elli yıldır dünyayı hem düşünsel anlamda hem de pratik anlamda son derece
el Üzerine Çal

n ilişkisidir.
,
alışmalar'da (1955)
cek
lık etmiş olabile
rinin ardında
yatan
sinin içerimlerini
ve
n
etkilemiş bir düşünür olan Marx’ın eserlerinin kaynakları, felsefeyle ilişkisi halen önemli bir
ayrıca hem Hegel'i
uşçu felsefe
açıyor. Hyppo
içinde
lite'in
s ve Devrim'i (1941)
ve
tartışma konusudur. Bu türden tartışmaların gelip dayandığı asıl nokta da Hegel’in felsefesidir,
Marx’ın Hegel’le olan ilişkisidir. Jean Hyppolite, Marx ve Hegel Üzerine Çalışmalar’da (1955),
Hegel
anında Marx ve
ilir.
ışmalar

ak olarak görüleb k
okuma
adan Kapital'i
cektir.”

Hegel’in felsefesindeki Marksizme kaynaklık etmiş olabilecek öğeleri, Marx’ın olgunluk dönemi
yoruma götüre
kleri
kisine dair söyledi
Üzerine
Marx ve Hegel
Marx'ın
l'in hem de
mli bir başvur
u kaynağı
eserlerinin ardında yatan felsefi varsayımları, Marx’ın Hegel eleştirisinin içerimlerini ve bu
eleştirilerde haklı olup olmadığını ve ayrıca hem Hegel’in hem de Marx’ın düşüncesinin varoluşçu
felsefe içinde değerlendirilebilecek yönlerini tartışmaya açıyor. Hyppolite’in eseri, bu anlamda,
9 789758 717583

Herbert Marcuse’nin Us ve Devrim’i (1941) ve Georg Lukacs’ın Genç Hegel’inin (1948)


yanında Marx ve Hegel ilişkisine dair üçüncü büyük ana kaynak olarak görülebilir. “Hegel’in
Fenomenoloji’sini okumuş olmadan Kapital’i okumak kaçınılmaz bir şekilde bir dizi yanlış
yoruma götürecektir.” Hyppolite’in, Marx’ın Hegel’le olan ilişkisine dair söyledikleri halen üzerinde
düşünülmeye değer ve Marx ve Hegel Üzerine Çalışmalar bu anlamda hem Hegel’in hem de
Marx’ın düşüncelerini kavramak açısından önemli bir başvuru kaynağı sunuyor.

HEIDEGGER
Editörler: Özgür Aktok & Metin Bal, 423 sf. 25 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-8717-55-2
Düşünceyi mesken tutmuş bir filozofun patikalarından derlenmiş bu önemli metinler, Heidegger’in
bizleri çağırışına uygun düşecek şekilde, bu sefer ilk defa Türkçede yankı bulmaktadır.
Heidegger
Derleyenler: ÖZGÜ

atikalarından
leri çağırışına
ürkçede yankı Aktok & Metin
Bal Bir isimden fazlası yoktu aslında ortada; ama bu isim Almanya’yı baştan başa adeta gizemli
Derleyenler: Özgür

sim Almanya'yı
bir kral hakkında söylenti gibi dolaşmaktaydı...Bu yüzyılın tinsel çehresini belirlemeye yardım
i söylenti gibi
eden, var olduğundan haklı nedenlerle kuşku duyacağımız şey bir “Heidegger’in düşüncesi
R AKTOK & METİN

eye yardım eden,


bir
ağımız şey

yoluyla esen rüzgâr tıpkı binlerce yıl öncesinden Platon’un eserlerinden bize doğru savrulan

düşünü şü”dür
yıl
pkı binlerce
bu
lan rüzgar gibi

rüzgâr gibi bu yüzyıla ait değildir. Çok eski çağlardan gelmektedir ve geride bıraktığı, kendi
ı,
ve geride bıraktığ
mına ermiş şeyler

tamamına ermiş bir şeydir. Tüm kendini tamamlamış şeyler gibi, o da o eski çağlara geri döner.
Hannah Arendt
BAL

ve
lana çıkartmaz

koymaz. İnsanla r
la iş gören varlıkla
ir, kullanıma
hazır
meşguliyet, insanın
Hannah Arendt
ya da
r “kaygılanım”
Heidegger

Fred R. Dallym
ar
Varlık ve Zaman epistemik ve soyut aklı ön plana çıkartarak insanları “akılcı hayvanlar”
olarak ortaya koymaz. Insanları “dünyada-varlık”, yani dünyanın zengin dokusuyla iş gören
sürer.
olduğunu ileri
ırda
ğasının halihaz n
aten varlıkta buluna n

varlıklar olarak ele alır. Bu dünya öncelikli olarak el-verir, kullanıma hazır nitelikleriyle
t yapıtında buluna
ir, miras
açmasıdır…Şa
sanat
i, onun şiirsel

insanların karşısına çıkar. Bu meşguliyet, insanın dünyaya olan bağının temelinden


abilir. er
Hans-Georg Gadam

şarkısını”
arın izlerinin

desteklendiği bir “kaygılanım” ya da “kaygılı olma” biçimi tarafından yönlendirilir.


izini
ına giden ... yol”un iği
gösterd
düşüncesinde
gilidir.

Fred R. Dallymayr
fert
marie Gethmann-Sie

Heidegger sanatın özünün şiirleştirme süreci olduğunu ileri sürer. Onun anlatmak istediği
şey, sanatın doğasının halihazırda biçimlendirilmiş bir şeyi dönüştürmeye ya da zaten
varlıkta bulunan bir şeyi kopyalamaya dayanmadığıdır. Sanat yapıtında bulunan doğruluk
olayının özü, onun açık bir yere açıklığını vermesidir…Şair, miras aldığı ve kullandığı dile
öylesine bağlıdır ki, onun şiirsel sanat yapıtının dili, sadece aynı dili kullananlara ulaşabilir.
Hans-Georg
Gadamer
Yoksul bir çağda şairler “uçup gitmiş tanrıların izlerinin şarkısını” duyarlar ve “yakın
ölümlülerin, dönüm noktasına giden ... yol”un izini sürerler. Elbette, Heidegger’in geç
düşüncesinde gösterdiği gibi tüm bunlar unutulmuş varlık sorunuyla ilgilidir.
Annemarie Gethmann-Siefert
8

BAŞKASI OLARAK KENDİSİ


Paul Ricoeur
Çeviren: Hakkı Hünler, 570 sf. 28 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-8717-53-8
PAUL RICOEUR
‘Ne Kendi Kimseye Benzer Ne Kimse Kendisine’

Başkası olarak “20 Mayıs 2005’te hayata gözlerini yuman Paul Ricoeur batı felsefesinin 20. yüzyıldaki en
PAUL RICOEUR

Kendisi
Kendisine'

Paul Ricœur
batı
biri
verimli temsilcilerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Eserleriyle ölümsüzleşen düşünürün beka
msilcilerinden
üzleşen düşünü
kitâbesinin mahsû
ayı zorunlu
rün

kılar.
s
Çeviri: Hakkı Hünle
r kubbesindeki yankısı, adını filozoflar kitâbesinin mahsûs mahallinde silinmez bir satıra oymayı
Başkası olarak

zorunlu kılar. Ricoeur’ün kaleme aldığı pek geniş hacimli felsefî tefekkür külliyâtı içerisinde
ür
mli felsefî tefekk
en alımlı
kkat çeken
bu
başlığını taşıyan

gözkamaştırıcılığıyla dikkat çeken en alımlı eserlerden biri de Başkası Olarak Kendisi başlığı
başlık
ne kamaştıran
davet
vene atılmaya
çırpıda
n içeriğini bir e
vete icâbet düşünm lı
yürütülecek mâcerâni
adım eşlik etmesi
anlatı
taşıyan bu kitabdır. Daha ilk adımda zihni alabildiğine kamaştıran başlık düşünmeyi çarpıcı ve
vaadkâr bir serüvene atılmaya davet eder. Ne var ki bu davet kitabın zengin içeriğini bir çırpıda
alitik felsefeden
özdeşlik
Kendisi

fesine, kişisel
kendilik-
metafiziğine,
işâret
inin ufku ötesine
bu zahmetli yolalış
den sürdüren
ta
çıraklığın
atılacak
özetleyivermeyi imkânsızlaştırır da. Davete icâbet düşünme çırağının usta düşünür rehberliğinde
ârıyla atılan ve

yürütülecek mâcerâlı yolculuğa herbir güzergâhta adım adım eşlik etmesini gerektirir. ‘Kendi’
has
görüsüyle, daha
gücüyle
sine tanıklık'
gücünün
ların gelişim

kavramı etrafında analitik felsefeden anlatı theorisine, dil felsefesinden eylem felsefesine, kişisel
arda
ni en açmazlı sapakl bu
ıran yegâne kaynak dile
dilden
ki, kelimelere

özdeşlik / kimlik hermeneutiğinden ahlâk metafiziğine, kendilik başkalık dialektiğinden özne


Kendi Kimsey e Benzer
Ne

felsefelerinin ufku ötesine işâret eden mümkün bir ontolojiye uzanan bu zahmetli yolalışta sadık
ve azimkâr yoldaşlığı terk etmeden sürdüren çıraklığın tek ödülü, insan ömrünün bütünü itibârıyla
atılan ve atılacak herbir adımda ‘kendine tanıklık’ görüşüyle, daha has söylendikte ‘başkası
olarak kendisine tanıklık’ gücüyle donanmaktadır. Tıpkı fiziksel organların gelişim gücünün bedeni
erginliğe eriştirdiği gibi, zihni en açmazlı sapaklarda sınayarak düşünmeyi rüşdüne vardıran
yegâne kaynak bu güçtür belki de, kimbilir? Değil mi ki, kelimelere dilden dile kıymet bahşeden
dille söylendikte, ‘Ne Kendi Kimseye Benzer Ne Kimse Kendisine’?”

GILLES DELEUZE
Claire Colebrook
2. baskı, Çeviren: Cem Soydemir, 215 sf. 13,50 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-8717-48-4
“Deleuze?... Birçok bakımdan bu, Gilles Deleuze’ün kendisinin de sormuş olabileceği bir soru.
IRE COLEBROOK
CLA
Deleuze, hiçbir şeyi olduğu gibi kabul etmezdi ve hayatın gücünün ama yalnızca insan hayatı
Gilles Deleuze değil, her türlü hayatın gücünün sorunlar geliştirme gücü olduğunda ısrar ederdi...”
CLAIRE COLEBROO

ir
Çeviren: Cem Soydem

e'ün kendisinin
de
Claire Colebrook son derece akıcı bir üslupla kaleme aldığı bu çalışmasında, Deleuze
yorumcularının çoğunlukla yaptığı gibi Deleuze’ü kronolojik olarak ele almıyor. Yapıtlarını bir
bu, Gilles Deleuz kabul
şeyi olduğu gibi
Deleuze, hiçbir türlü
hayatı değil, her
K

ma yalnızca insan ”
nda ısrar ederdi…
tirme gücü olduğu

umcularının
çoğunl
kaleme aldığı
e akıcı bir üslupla ukla yaptığı gibi
r. Yapıtlarını
bu

bir bir
bir irdelemek yerine, Deleuze, ün özgün terminolojisi ve kavramları üzerinde duruyor. Deleuze,
çalışma hayatı boyunca aynı kavramları farklı bağlamlarda tekrar tekrar geliştirmiş bir felsefeci.
ak ele almıyo ları
olojisi ve kavram
ün özgün termin ca aynı
hayatı boyun
uze, çalışma miş bir felsefe
ci.
tekrar geliştir
da tekrar

Colebrook da, Deleuzecü bir yaklaşım benimseyerek, işe baştan başlıyor ve doğrudan doğruya
eyerek, işe baştan
bir yaklaşım benims e yoğunlaşıyor.
üzerind
ruya kavramlar
Gilles Deleuze

e açıklık
terminolojisin
lojik projesi ve

kavramlar üzerinde yoğunlaşıyor. Deleuze’ün karmaşık ontolojik projesi ve terminolojisine açıklık


.
a da başarılı oluyor
anlamak
ne önerdiğini
elsefeci olarak ilişkili
ve bilimle niçin
efenin sanat Deleuze en
ektiğini söylüyo
bilim ve sanatta
anat, psikanaliz,
r bize, çünkü
n yararlanarak
felsefe ,
geliştirmiş
genetik bilimi,
tinde
getirmeye çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor.
düşüncenin labiren ak
vb. alanlarda r çıkarm
er alıp sonuçla
yattan örnekl
Colebrook, Deleuze’ün felsefeci olarak ne önerdiğini anlamak istiyorsak, öncelikle felsefenin
e ve
bizden. Yeni düşünc
meyi talep ediyor ürmeye yönelik yeni
yor. Hayatı dönüşt

sanat ve bilimle niçin ilişkili olduğunu anlamamız gerektiğini söylüyor bize, çünkü Deleuze önemli
r ediyor.

felsefi fikirlerini bilim ve sanattan yararlanarak geliştirmiş bir felsefeci. Edebiyat, sanat, psikanaliz,
felsefe, genetik bilimi, film, toplumsal teori vb. alanlarda düşüncenin labirentinde geziniyor.
Gündelik hayattan örnekler alıp sonuçlar çıkarmak yerine, uç boyutta düşünmeyi talep ediyor
bizden. Yeni düşünce ve yazma üslupları yaratıyor. Hayatı dönüştürmeye yönelik yeni düşünce
tarzlarında ısrar ediyor.
9

ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK


Søren Kierkegaard
4. Baskı, Çeviren M. Mukadder Yakupoğlu, 144 sf. 11 TL, Felsefe, ISBN: 975-8717-
06-4
rd
Søren Kierkegaa “Ve kum saati, dünyanın kum saati boşaldı ve yüzyılın tüm gürültüleri sustu; çılgın ve kısır
alık
Ölümcül Hastzl çabamız bitti, yakınlarına gelince, sonsuzlukta olduğu gibi –erkeğin veya kadının, zenginin
Umutsu uk
Søren Kierkegaa

er Yakupoğlu
veya yoksulun, kölenin veya efendinin, mutlunun veya mutsuzun olduğu gibi– herşey sessizlik
Çeviren: M. Mukadd
rkalı filozo
f,
içindedir; başın ister tacın parıltısını taşısın ister basit insanların arasında kaybolsun, ister yalnızca
dir, çünkü insan
günlerin sıkıntılarına ve alınterlerine sahip ol, ister dünya durduğu sürece ünün yüceltilsin, ister
rd

tsuzluk yoluyla
n,
azdır, insanı
tik

isimsiz ve unutulmuş olarak sayısız kalabalıkların içinde kaybol, ister seni kaplayan bu görkem
oğrusu diyalek
Ölümcül Hastalık

varlığı ile sonsuz


i
olma sürecin

ül hastalıktır.
“Bu
hastalığın fizikse
l
tüm insansal betimlemeleri aşsın, ister insanlar, ne olursan ol seni yargıların en acısı, en
alçaltıcısı ile vursunlar, sonsuzluk milyonlarca benzerinden her biri için olduğu gibi senin için
can
lığın işkencesi,
gibi
avaşan kişi
ir.”
me hâli içinded

de tek bir konuda bilgiyle donanacaktır: Yaşamının umutsuz olup olmadığı ve umutsuzsa bunu
hiçbir
sinden sonra
tir. Ve
Umutsuzluk

stalık demek
ın hiçbir
özü yaşam

e yapıtlar vermes
en temel sorunl
ine
arını
bilip bilmediğin veya bu umutsuzluğu bir korku gizi gibi, suçlu bir aşkın meyvesi gibi içine sokup
sokmadığından veya umutsuz olarak ve diğerlerine nefret duyarak öfkeye kapılıp kapılmadığın
an
irden ve doğrud
en üst
r. Hegel'de
bireyin
sefesine karşı
ıştır.
unu ortaya çıkarm
konusunda. Ve eğer yaşamın yalnızca umutsuzluğu taşıyorsa gerisinin hiçbir önemi yoktur! İster
ISBN 978-975
-8717-06-4 zaferler isterse yenilgiler söz konusu olsun, senin için herşey kaybedilmiştir, sonsuzluk seni artık
hiç içine almaz, seni hiç tanımamıştır veya daha da kötüsü seni tanırken seni kendi ben’ine,
umutsuzluğun ben’ine çiviler!”
Søren Kierkegaard, Ölümcül Hastalık Umutsuzluk

YENİ BİLİM
Giambattista Vico
Çeviren: Sema Önal, 527 sf. 30 TL, Felsefe, ISBN 978-975-8717-29-3
İtalyan filozof, hukukçu, filolog, tarihçi ve retorik ustası Giambattista Vico, Yeni Bilim adlı
eseriyle geniş bir okur kesiminin, filozofların, entelektüellerin ve şairlerin doğrudan ilham kaynağı
olmuştur. Romantik tarihçi Jules Michelet, birçokları gibi “Vico’dan doğdum” demiştir. Ernst
Cassirer, Vico’yu mitin ve mitolojinin gerçek kâşifi ilân etmiştir. James Joyce, başkalarında
bulamadığı hayal dünyasını Vico’da bulur. Alman filozof Wilhelm Dilthey için Yeni Bilim, modern
düşüncenin en büyük başarılarından biridir. İktisatçı Joseph Schumpeter, Vico’yu “sosyal bilimler
alanındaki en büyük düşünürlerden biri” olarak kaydeder. Alman romantikleri, Goethe, Herder
ve Hamann Yeni Bilim’i okumuşlardır. Coleridge, Vico’nun fikirlerini yayan ilk İngilizdir. Marx,
Vico’yu das Kapital’de tartışmış, Yeats, Vico ile yakından ilgilenmiştir. Sorokin, Vico’yu zikretmiş;
Hegel’den Trotsky’ye kadar birçok isim Vico’yu selâmlamıştır.
Batı’da modern tarih felsefesinin tahtına ilk Giambattista Vico çıkar. O, kültür felsefesi ve mitoloji
felsefesinin kurucusu sayılır. Tüm yaşamını büyük bir tutkuyla adadığı bu yapıtı dil, şiir, estetik,
kanun, eğitim, politika, metafizik, toplum, kültür konularında ana güzergâh, yeni bir çıkış noktası
sayılmıştır. O’nun fikirleri pragmatizm, tarihsicilik,varoluşçuluk ve yapısalcılık gibi birçok hareketi
17-29-3
SBN 978-975-87

öncelemiştir.
Vico, bu eserinde Tanrı’nın yarattığı tabiatın yanında insanın kendi yarattığı dünya olan toplum ve
kültür dünyasının nasıl bir yöntemle incelenmesi gerektiği üzerine düşünmüştür. Döngüselci tarih
anlayışı, tarihin bir edimler dizisi olarak karşımıza çıkması, her tarihsel durumun kendi biricik iç
yapısında ve bu iç yapı aracılığıyla anlaşılması, tarihsel yaşamın mitolojik, filolojik, hukuksal ve
dinsel yönden kavranması gerektiği ve buna benzer birçok değerli düşünce onun bize mirasıdır.
Günümüzde Vico sadece felsefe, tarih ya da sosyolojide değil, sosyal bilimlerin tüm alanlarında
en temel nokta­lara ulaşıncaya dek derin ve bir daha silinemeyecek büyük izler bı­rakmıştır.
10

WITTGENSTEIN VE DİLİN SINIRLARI


Pierre Hadot
2. Baskı, Çeviren: Murat Erşen, 117 sf. 9 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-9717-47-7
Pierre Hadot
Büyük antik felsefe uzmanı Pierre Hadot, bu küçük ama derin kitapta Wittgenstein ile ilgili birbiri
Dilin Sınırla rı içine geçen üç felsefi hikâye sunmaktadır okuyucuya: İlkin, Wittgenstein felsefesinin neredeyse
Wittgenstein ve hiç bilinmediği bir dönemde, onun dile getirdiği yepyeni bir anlayışın bir filozofun düşünce
Wittgenstein ve

Erşen
Çeviren: Murat

güzergâhında oynadığı belirleyici rol ve bu keşfin yarattığı açılımlar. İkinci olarak, gerek dünya
dot, bu küçük
ama derin kitapta
en üç felsefi hikâye
inin neredeyse
sunmaktadır
hiç bilinmediği
bir felsefe tarihi içindeki yeri, gerekse yüzyılımızın düşünce ikliminde yarattığı etkisi tartışılmaz
derecede önemli olan bu büyük filozofun devrimci boyutu…Nihayet ve belki de en önemlisi,
e
filozofun düşünc
bir anlayışın bir ı açılımlar.
ve bu keşfin yarattığ gerekse
i yeri,
e tarihi içindek
Dilin Sınırları

az derecede

Wittgenstein’ın birbirinden farklı olan ama birbirini tamamlayan iki ayrı dönemindeki tezlerinin
attığı etkisi tartışılm
de
Nihayet ve belki
mci boyutu… birbirin i
olan ama
inden farklı ici ve
derece özetley
ezlerinin son

edilen ilk iki metin,


Wittgenstien'ın
son derece özetleyici ve anlaşılır bir izahı.
ifade edilemez”
edilen, dil ile ir.
düşünüm geliştir
ayan üzerine bir
düşüncesini
makale ise, bu
temsil eden
Felsefi
metinde açık ifadesin
ımızda yarattığ
ı büyük
i Tractatus logico Philosphicus’a hasredilen ilk iki metin, Wittgenstien’ın dile getirdiği “Dil içinde
ifade edilen, dil ile ifade edilemez” formülünden hareketle, söze sığmayan üzerine bir düşünüm
üşünce anlayış biçimi anlayışı
yaşam
arı mefhumu ve İşlevi
Pierre Hadot

eye götürür.
üzerine düşünm yoktur,
olan bir dil
re tercüman olmak
ci üzerind e bir etki
belli bir etkinlik
yaratmaya yönelik
perspektifi içinde geliştirir. Wittgenstein’ın ikinci dönem düşüncesini temsil eden Felsefi Soruşturmalar’ı konu
alan son iki makale ise, bu metinde açık ifadesini bulan devrimci dil teorisinin dil ve düşünce
alıdır.
den
tarzının seçimin
belli bir yaşam felsefi
söz ve eylem,
değildir. Aksine bir
z tamamlayıcı

anlayışımızda yarattığı büyük etkiler üzerine odaklanır: dil oyunları mefhumu ve yaşam biçimi
irbirinden ayrılma değildir
nın nasıl olduğu
aşlar: “Dünya k-pozi tivist
in'ın analiti
…Witt genste kulak vermek
i açılıma
ana dair getirdiğ

anlayışı Hadot’yu felsefî söylemin doğası üzerine düşünmeye götürür. İşlevi nesneleri göstermek
ve düşüncelere tercüman olmak olan bir dil yoktur, ama başka şeyler arasında, dinleyici üzerinde
bir etki yaratmaya yönelik dil oyunları vardır… Felsefi dil belli bir etkinlik perspektifi içinde “ruhsal
bir talim” olarak anlaşılmalıdır.
Daha önemlisi, felsefi söylem belli bir yaşam tarzının seçiminden bağımsız salt teorik bir
etkinlik değildir. Aksine söz ve eylem, felsefi söylem ve filozofça yaşam, birbirinden ayrılmaz
tamamlayıcı bir bütündür. Ve felsefe hayretle başlar: “Dünyanın nasıl olduğu değildir gizemli olan,
olmasıdır.”…Wittgenstein’ın analitik-pozitivist düşüncesinin ötesinde mistik olana dair getirdiği
açılıma kulak vermek isteyenler için…

LUDWIG WITTGENSTEIN Erken Döneminde Dilin Sınırları ve Felsefe


Ali Utku
296 sf. 16 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-8717-46-0
Ali Utku
Her büyük filozofun felsefeye yeni bir yön verdiği söylenebilirse, felsefe tarihinde bunu iki
tein kere gerçekleştiren yalnızca Wittgenstein’dır. İlki, dünyanın karşısına “Büyük Ayna”yı (Dil’i)
Ludwig Wittgens Felsefe koyabilmek için “aynı”nın teminatı durumundaki kapsamlı bir öğretiyle mantığın ideal düzleminde
Ludwig Wittgen

Dilin Sınırları ve
Erken Döneminde
söylenebilirse,
çalışan erken eseri Tractatus Logico-Philosophicus’la ve ikincisi, dili bir “oyun” mantığı içinde
kurabilmek için “fark”ın mantığını sorgulayan geç eseri Felsefi İncelemeler’le özdeşleştirilen,
ni bir yön verdiği n yalnızc a
leştire
kere gerçek
Ayna”yı (Dil'i)
karşısına “Büyük kapsamlı bir
natı durumundaki

kopmaları ve süreklilikleri birlikte barındıran iki ayrı girişimle “iki kere felsefe”. Yakın dönem
eseri Tractatus
nde çalışan erken
mantığı içinde
stein

isi, dili bir “oyun” eseri Felsefi


geç
ığını sorgulayan likleri birlikte
opmaları ve sürekliYakın dönem
“iki kere felsefe
dil dolayım lı
”.
felsefi yönelimlere
u yeni
düşüncesini karakterize eden dil dolayımlı felsefi yönelimlere önemli bir ivme kazandıran bu çifte
alenin sunduğ

müdahalenin sunduğu yeni olanaklar, hâlâ çok canlı bir tartışma odağı oluşturuyor.
u çifte müdah
uyor.
tışma odağı oluştur
ophicus (ve onun
us Logico-Philos )
ile Prototractatus
ooks 1914-1916 Wittgenstein'ı
n

Elinizdeki çalışmada, Tractatus Logico-Philosophicus (ve onun önhazırlıklarını içeren Notebooks


Ali Utku

izi soruna, erken değerlendirmek


yi
ine yaptığı eklenti sini
dönem felsefe
enstein'ın erken an,
sonuçları açısınd
n talepleri ve
mından koparı
n tanımlanışı,
lışı ve atfedilen yeni
teorik yapıyı belirley
lemeler bağlam
en
ında
1914-1916 ile Prototractatus) çevriminde yer alan bir dizi soruna, erken Wittgenstein’ın felsefenin
mantıksal çözüm

artı ve eksi hanelerine yaptığı eklentiyi değerlendirmek amacıyla yaklaşılıyor. Wittgenstein’ın


erken dönem felsefesini belirleyen “resim teorisi”nin talepleri ve sonuçları açısından, felsefenin
geleneksel anlamından koparılışı ve atfedilen yeni anlam ve görevlerle yeniden tanımlanışı, teorik
yapıyı belirleyen argümantasyon ve yapısal/mantıksal çözümlemeler bağlamında sorunlaştırılıyor.
11

KANT’IN FELSEFESİ
Heinz Heimsoeth
4. Baskı, Çeviren: Takiyettin Mengüşoğlu, 189 sf. 11 TL, Felsefe, ISBN 978-975-8717-31-6

Heinz Heimsoet
h Königsbergli filozofun düşünceleri, şüphe yok ki bir dehanın tüm parıltısına kavuşmuştur.
i Güçsüz bir bedenden yükselen ateş, insanın ve evrenin sırrına dâhil edilme isteğini, doğaya karşı
Kant'ýn Felsefes aynı ölçülerde, aynı mutlak kesinlikte karşılık verebilme iradesini göstermiştir. Kant’ın büyüsü
Heinz Heimsoet

þoðlu
bir dehanýn Çeviren: Takiyettin Mengü
en yükselen
ðini, doðaya
lýk verebilme
e kadar hiç
günümüze kadar hiç eksilmemiştir. “Üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlâk yasası” yeryüzünde
mdeki ahlâk
de bu büyü
var olduğu müddetçe de bu büyü yaşamaya devam edecektir.
h

e yargýlarýmýz

Akıl, ahlâk, metafizik, değer, bilgi, inanç ve yargılarımız konusunda hiçbir düşünür, Kant
ý
rel ve kuþatýc
uluþunu tüm
dinden önceki
Kant'ýn Felsefes

e topla mayý
isist, metafizik
tal idealizmin
kadar eleştirel ve kuşatıcı olmamıştır. Kant, insan doğasının kuruluşunu tüm nesnelliğiyle
rler konusunda,
Aklýn bilinebilir
ðinin ilkeler
a, aklýn bunda
ini
n
ele alır. Öncelikli olarak o, kendinden önceki felsefi gelenekleri kendi merkezinde toplamayı
başarabilmiştir. Kant, tüm duyumcu, emprisist, metafizik cepheleri gözden geçirmiş, tran­sen­
ir:
nu ilâve etmiþt
e pratik aklý temel
i

olarak yer aldýðý


ýn özgürlüðü
ile
in
den­tal idealizmin imkânlarını araştırmıştır. Etik ve estetik değerler konusunda, “yüce”ye dair
rlikte, bu müzið
e kötü gibi bütün
a yer alýr ve Kantçý bilgimizi ortaya koymuştur. Aklın bilinebilir sınırlarını göstermiş, ahlâk metafiziğinin ilkelerini
li yorumcularýn
efesinin özüne
dan
dair
ve
saptamştır. Yani, “Ne bilebiliriz?” sorusuna, aklın bundan daha az önemli olmayan başka bir
sorusunu ilâve etmiştir: “Ne yapmalıyız?” Nihayetinde, teorik akıl ile pratik aklı temel bir sorun
rak bir anlatým

olarak günyüzüne çıkarabilmiştir.


Kant’ın felsefesi insanın içinde bir ‘özne’ olarak yer aldığı kusursuz bir matematiğe benzer.
Doğanın özgürlüğü ile insanın ödev ahlâkı, iniş ve çıkışlarıyla birlikte, bu müziğin notalarını
oluşturur. Akıl ve duygu, iyi ve kötü gibi bütün karşıtlıklar bu denklemin her iki tarafında yer alır
ve Kantçı felsefede mükemmel çözüme kavuşurlar.
Bu kitapta, Kantçı düşüncenin en önemli yorumcularından kabul edilen Heinz Heimsoeth, Kant
felsefesinin özüne dair çetrefil meseleleri, sade bir üslup, berrak bir anlatım ve büyük bir ustalıkla
çözümlemektedir.

FELSEFENİN TEMEL DİSİPLİNLERİ


Heinz Heimsoeth
4. Baskı, Çeviren: Takiyettin Mengüşoğlu, Felsefe, 124 sf. 8.50 TL, ISBN 978-975-8717-
32-3
He inz Heimsoeth Yaşam süreçleri yaptığımız felsefe ölçüsünde anlam kazanır, bu süreci basitleştirmek veya onu
Felsefenin
am kazanýr,

çıkabileceği en yüksek noktadan kavrayabilmek tamamen vermiş olduğumuz karara bağlıdır.


en yüksek
Heinz Heimsoet

olduðumuz

ri
Temel Disiplinle
görüntülerin
mýþ oluruz.
inde sadece
r. Sýradan bir
mayabilir ama
Felsefeyi tercih etmekle sahte görüntülerin egemenliğini bir nebze olsun sekteye uğratmış oluruz.
nmaya deðer
rýsýdýr. Bunun
unutmuþ tüm
Çeviren: Takiye
ttin Mengüþoðlu
Yüzeyde sürüp giden bütün telaşların ötesinde sadece varlıkların özü bilinmeye ve tanınmaya
h

değerdir. Sıradan bir yaşam için varlıkların özüne inmek gerekli olmayabilir ama varlıkların özü
im ne çok þey
Felsefenin Tem

nürlerin yaþam
ardan da öte
k ya da ünlü
gisine' ulaþma
k
için de sıradan bir yaşam yaşanmaya değer değildir. Felsefe, saf ve bütünlüklü olanın çağrısıdır.
kendine özgü
bir geleneði olan
riþildiði takdird
e
Bunun dışında, bağlamından kopartılmış, varlığını unutmuş tüm şeyler için Sokrates “dünyada
gereksinmediğim ne çok şey var!” hatırlatmasını yapmaktadır.
de
arý bugün biz
ýn
el Disiplinleri

“Kendi varlýðým

ini göstermeden
ptýðý gibi klasik
, Spinoza, Kant,
i
Felsefe yapmak, yalnızca felsefe tarihi ve düşünürlerin yaşam ve görüşlerini okumaktan
rlerin en öneml
. Ýdeal bir felsefe
ünmenin ilkeler
i,
bütünlüklü iliþki,
geçmiyor. Bunlardan da öte felsefe, düşünmenin imkânını yakalamak ya da ünlü biçimiyle
söyleyecek olursak ‘hakikat sevgisine’ ulaşmak demektir. Felsefe yapmak, felsefenin kendine
ler
ve diðer Disiplin

iren

özgü kullandığı dil ile konuşmak demektir. Uzun bir geleneği olan ve kendi içinde göndermeleri
nlatýmýyla birleþt
dair en
de felsefeye

olan bu dile erişildiği takdirde İlk Çağ düşünürlerinin sormuş olduğu soruları bugün biz de
sorabiliriz: “İnsan nedir?” “Hakikat Nedir? “Kendi varlığımın sırrına nasıl inebilirim?”
Büyük soruları kendimize sorma cesaretini göstermeden önce tıpkı bir felsefe öğrencisinin
yaptığı gibi klasik düşünürlere, Platon, Aristoteles, Hume, Spinoza, Kant, Hegel ve Descartes’a
ve bu düşünürlerin en önemli takipçilerine daha çok vakit ayırmalıdır. İdeal bir felsefe eğitimi
için, Mantık sayesinde düşünmenin ilkeleri, Metafizik sayesinde evrenle kurulan bütünlüklü ilişki,
Ontoloji sayesinde varlığın temel yapısı ve diğer Disiplinler keşfedilmelidir.
Bu küçük kitapta, derin bilgisini özlü anlatımıyla birleştiren Heinz Heimsoeth, sistematik bir
biçimde felsefeye dair en temel disiplinleri aktarmaktadır.
12

TARİH TASARIMI
R. G. Collingwood
4. Baskı, Çeviren: Kurtuluş Dinçer, 432 sf. 17,50 TL, Felsefe, ISBN 978-975-8717-30-
9
ood
R. G. Collingw
I Bu kitap tarih felsefesi üzerine bir denemedir. ‘Tarih felsefesi’ terimini, on sekizinci yüzyılda,
TARİH TASARIM onunla eleştirel ya da bilimsel ta­rih­ten, tarihçinin eski kitaplarda bulduğu öyküleri yinelemek
R. G. Collingwo

ş Dinçer
Çeviren: Kurtulu

yeri­ne, kendi kafasında kendi kendine kurduğu bir tarihsel düşün­me tipinden başka bir şey
kastetmeyen Voltaire buldu. Aynı adı He­gel ile on dokuzuncu yüzyıl sonundaki başka düşünürler
od

de kul­­landı; ama ona çok farklı bir anlam verdiler ve tarih felsefesini evrensel tarih ya da dünya
Tarih Tasarımı

tarihi anlamına gelen bir şey ola­rak gördüler. Terimin üçüncü bir kullanımı çeşitli on doku­zun­cu
yüzyıl pozitivistlerinde bulunur; onlar için tarih felsefesi, anlatılması tarihin işi olan olayların akışını
yöneten genel yasa­la­rın keşfiydi.
Tarih Tasarımı’nda modern tarih tasarımının Herodotos’tan yirminci yüz­yıla dek nasıl geliştiğine
dair tarihsel bir betimleme sunulmaktadır. İlk bölümde Collingwood, tarihin yapısı, konusu ve
yöntemine ilişkin Yunan-Roma tarih yazımından çeşitli örnekler sunmaktadır. Diğer bölümlerde
ise Descartes, Herder, Kant, Schiller, Hegel, Marx, Toynbee, Rickert, Simmel, Dilthey, Croce,
Spengler ve Bergson’un tarihin doğasına ilişkin yaklaşımları aralarındaki ilişki gözetilerek
bütünlüklü olarak tartışılmaktadır.

TARİH FELSEFESİ Seçme Metinler


Herder-Kant-Fichte-Schelling-Hegel-Schopenhauer
Haz: Doğan Özlem-Güçlü Ateşoğlu, Felsefe, 237 sf. 13 TL, ISBN 975871722-7

Haz: Doğan Özle


m Tarih ve felsefe terimleri, yüzyıllardır birbirleriyle ilişkisi olmayan alanları nitelemek için
Güçlü Ateşoğlu
kullanılagelmiş olan terimlerdir. Antikçağ’da insanın doğa üzerine düşünerek kendi bilgisini
leriyle ilişkisi Tarih Fe lsefesi kazanma süreci, Ortaçağ’da yerini tanrıya bırakmış; bu çağı izleyen dönemde ise, her türden
Seçme Metinler
yıllardır birbir
Tarih Felsefesi

iş olan
için kullanılagelm erek
nın doğa üzerin
e düşün
yerini tanrıya Schopenhauer
yerellik ve tarihsellikten uzak soyut akıl kavramsallaştırması, düşünce tarihinde o çağın genel
ci, Ortaçağ'da lling - Hegel -
emde ise, her
ut akıl kavram
türden yerellik
sallaştırması,
ı haline gelmiş
-
Herder - Kant
- Fichte - Sche
paradigması haline gelmiştir. Evrene ve kendine ilişkin bilgi elde etme çabasında insanı yeterince
nel paradigmas
in bilgi elde
etme çabasında
mın, özellikle
yen bu üç dolayı dahası her
tatmin etmeyen bu üç dolayımın, özellikle 18. yüzyıldan başlayarak yerini tarihe terk ettiği;
ni tarihe terk ettiği;
larını ancak
ve sadec e tarih
yi yeni bir dahası her birinin, kendi tikel anlamlarını ancak ve sadece tarih sayesinde ve tarihte kazandığı
Seçme Metinler

ndığı fikri, felsefe şimdideki


işin
kmiştir. 'Geçm
nda bir tarihs
9. yüzyıl, bir tarih
ellik bilincinin
yüzyılı olmuş;
fikri, felsefeyi yeni bir yörüngenin eksenine çekmiştir. ‘Geçmişin şimdideki sürekli etkililiği’
özel anlamda
anlamında bir tarihsellik bilincinin gelişmesiyle birlikte tüm 19. yüzyıl, bir tarih yüzyılı olmuş; tarih
alınm ası,
ada ele ı
minin ne olacağ
şüncenin yönte k
nmesine önaya
ayışların şekille

ile felsefenin bir arada ele alınması, özel anlamda felsefenin, genelde ise düşüncenin yönteminin
e düşünmenin
yal bilimler üzerin
özümsenmesini
ilinmesini ve

alanda bir giriş


kitabı olmanın
ilemeyecek bir
ne olacağı sorusu üzerine yeni kavrayışların şekillenmesine önayak olmuştur. Günümüzde sosyal
hiçbir zaman öğren şekilde nüfuz
içine dolayımsız
a ilişkileri sorun
bir
lu addedilmiş
tarih
aki belli başlı
bilimler üzerine düşünmenin olanağı, bu sürecin bilinmesini ve özümsenmesini gerektirmektedir.
esişim nokta larınd
amaç ediniyor.
Tarih Felsefesi kitabı, bu alanda bir giriş kitabı olmanın ötesinde, ‘sonuçlarından hiçbir zaman
öğrenilemeyecek bir etkinlik’ olan felsefenin içine dolayımsız bir şekilde nüfuz edebilmeyi ve
yüzyıllarca ilişkileri sorunlu addedilmiş tarih ile felsefenin farklı kesişim noktalarındaki belli başlı
S E F E
F E L

problemleri göstermeyi amaç ediniyor.


13

ALMAN İDEALİZMİ: FICHTE


Haz: Eyüp Ali Kılıçaslan & Güçlü Ateşoğlu
548 sf. 27 TL, Felsefe, ISBN: 975-8717-16-2
Johann Gottlieb Fichte, Kant sonrası Alman felsefesinin en önemli filozoflarından biridir. Kant’ın
mi I Eleştirel Felsefesi’ni bütünlüklü ve sistematik bir idealist metafiziğe dönüştürme yönündeki
Alman İdealiz

Fichte
çabasıyla tanınır. Alman İdealizminin başlatıcısı olarak Schelling ve Hegel üzerindeki etkisi
Fichte

görünür olmakla beraber, Marx’tan Sartre’a kadar birçok filozof, düşünür ve siyaset adamını
kendi yörüngesine çekmeyi başarmıştır.
Hegel ve Marx’ın diyalektik yöntemi, modern felsefeye diyalektik düşünme yöntemini getiren
Fichte’nin onlara mirasıdır. “Kişi, eylemlerinin bir toplamıdır” sözü, Sartre’dan önce ilk defa
Fichte’nin kullandığı bir sözdür. “Öteki, beni özgürlüğe ve sorumluluğa davet eder” sözlerindeki
etik düşünce, 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Levinas’ı yaklaşık olarak iki yüzyıl öncesiyle
Hazırlayanlar:
lan - Güçlü Ateşoğ
lu
buluşturur.
Eyüp Ali Kılıças

Ülkemizde Alman İdealizmi’nin doğru dürüst bilinmemesi ve öğretil(e)memesi, Locke, Hume


ve Kant’tan çabucak ve dolaysızca XX. yüzyılın düşünürlerine ve düşüncelerine geçilmesi,
felsefe tarihini gerçek anlamda bilmenin önüne büyük engeller çıkartmaktadır. Bu sebeple,
Alman İdealizmi üçlemesinin ilk kitabı olarak düşünülen Fichte, işte böyle önemli bir açığı
kapatma amacını taşımaktadır. Filozofun en önemli eserlerinden yapılan çeviriler kadar, filozofun
düşünceleri üzerine yapılmış yorumları da içermekte ve bu hâliyle, “şu anda dilimizde filozof
hakkındaki ilk ve tek kapsamlı kaynak olma özelliğine ve onuruna sahiptir.”

AHLÂKIN VE DİNİN İKİ KAYNAĞI


Henri Bergson
Çeviren: M. Mukadder Yakupoğlu, 280 sf. 16 TL, Felsefe, ISBN: 975-8717-07-3
09
0 312 466 28

Ünlü Fransız felsefeci Henri Bergson’un düşünce tarihinde özgün bir yeri vardır. Bergson’a göre,
ANKARA

N gerçekten varolan şey madde, cansız varlık değildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnızca sezgi
HENRI BERGSO
3 TASARIM

n
Ahlâkın ve Dini
HENRI BERGSON

kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmişin benzeri olamaz, zira her adımda
tarihinde özgün
n fley madde,
bir
cans›z İki Kaynağı yeni bir tecrübe ortaya çıkar. O, bilinçli bir varlık için var olmanın değişmek olduğunu kabul
Ahlâkın ve Dini

sezgi
nu yaln›zca er Yakupo¤lu
Çeviri: M. Mukadd
eder, zira değişmek olgunlaşmak demektir; olgunlaşmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak
ayn›s›
man geçmiflin
bir
. Bergson, bilinçli
de¤iflme k
der, çünkü

demektir. Bu, yalnızca bilinçli insan varlığı için değil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson
k
ndi kendini yaratma
k
fakat bütün gerçekli
takdirde
k anlad›¤›m›z

mel yaklafl›m
› dura¤an
gelişmeyi, ancak süre olarak anladığımız takdirde her şeyi berraklığa kavuşturabileceğimizi
n İki Kaynağı

birinin
u karfl›tl›klardan

söyler.
ne ulafl›r,
kanik ülküleri
ve büyük
sanatç›lar›n

r› neden
büyük insanla
ve buna

Bergson’un Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı’nda temel yaklaşımı durağan ile devingen arasında
ey istemiyorlar
varolurlar;
rdir; yaln›zca
da budur.
n özelli¤i tam
bir ça¤r›

kurduğu temel karşıtlıktır. Bu karşıtlıklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun durağan,
kemmel ahlâkta

türün ve
rs›lm›fl olarak,
yasadan bir

mekanik ülkülerine ulaşır, diğeri sezgiye dayalıdır, varlığını felsefecilerin, sanatçıların ve büyük
mas›n› isteyen
onu ça¤›ran
azgeçer. Sanki
b›rak›r.
ndini ileriye do¤ru
bir görmeyle
ama simgesel
feder. Sonra büyük
eçifl hâli gelir...”
bir nefle
mistiklerin yaratıcı atılımında bulur:
“Azizlerin niçin taklitleri vardır ve iyiliğin büyük insanları neden arkalarından yığınları
DO⁄UBATI

ISBN 975-8
717-07 -3
DO⁄UBATI

sürüklemişlerdir? Hiçbir şey istemiyorlar ve buna rağmen elde ediyorlar. Çağırmak zorunda
değillerdir; yalnızca varolurlar; varoluşları bir çağrıdır. Çünkü bu başka ahlâkın özelliği tam da
budur. Doğal ödev baskı veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlâkta bir çağrı vardır.”
“Ruh, onu sürükleyen akımla derinden sarsılmış olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak
koşullandırmasını isteyen yasadan bir an için kurtularak, kendi üzerinde dönmekten vazgeçer.
Sanki onu çağıran bir sesi dinliyormuş gibi durur. Daha sonra kendini ileriye doğru bırakır. Onu
hareket ettiren gücü doğrudan algılayamaz ama simgesel bir görmeyle onun tanımlanamaz
varlığını hisseder veya keşfeder. Sonra büyük bir neşe, içinde eridiği bir esrime hâli veya
kendinden geçiş hâli gelir...”
14

AYDINLARIN İHANETİ
Julien Benda
2. Baskı, Çeviren: Cem Soydemir, Felsefe, 187 sf. 11 TL, ISBN: 975-8717-20-0
Batı’da Aydınlar hakkında ilk kapsamlı eleştiri XX. yüzyılın başlarında Julien Benda’dan gelir.
Julien Benda Benda’ya göre, aydınların hakikat duygusu artık zayıflamıştır. Onlar, şimdilerde siyasi ihtirasların
Aydınların
Julien Benda

i XX. yüzyılın
kapsamlı eleştir
a'ya göre,
dan gelir. Bend . Onlar, güdümündedirler. İktidarın muhalif görünen sözcüleridir. Esasen kendi gruplarının çıkarlarını
İhaneti
mıştır
u artık zayıfla
irler. İktidarın
n güdümünded

da sonsu z bir kin


gruplarının
dir. Esasen kendi ve nefret
Çeviren: Cem
Soydemir
kollamak adına da sonsuz bir kin ve nefret duyarlar.
gerçek aydınlar
kazığa bağlan
gerilme riskin
ıp
e
“Benda’nın tanımına göre gerçek aydınlar kazığa bağlanıp yakılma, sürgüne gönderilme, çarmıha
ilme, çarmıha
gerilme riskine girmek durumundadırlar. Bu yüzden de sayıları çok olamaz, gelişimleri belli bir
Aydınların İha

de sayıları çok
. Bu yüzden
z... Benda'nın
r rutine bağlı olama çekici ve
inin hâlâ
ek aydın imges
enim şüphe m yok.”
Edward W. Said,
Entelektüel rutine bağlı olamaz... Benda’nın tasarladığı biçimiyle gerçek aydın imgesinin hâlâ çekici ve güçlü
e insanlar ya
elektüeller alelâd mezler. Şahsi
maddi kazançla
ilgilen
da

olmak
bir imge olduğuna benim şüphem yok.”
gayreti içinde
kbal ve mevki yakını olmak

Edward W. Said, Entelektüel


rın
lar siyasal iktida
neti

uydus u değil, zayıfın


Güçlünün için
n yemlenmek
gin sofralarında soyunmazlar ...
alın soytarısı rolüne e kullanmasını
arını, otoriteyi
uma haykırırlar...
kötüy
İşte, bu kabild
dönemin siyasi
en
“Benda’nın anlattığı entelektüeller alelâde insanlar ya da sıradan oku­muşlar gibi maddi kazançla
entelektüellerin ığı
a ilkesiz davra
esirgememiş ve
nışlarının yaratt
'aydın ihanetinden
'
ilgilenmezler. Şahsi çıkar peşinde koşmak, ikbal ve mevki gayreti içinde olmak onların işi
değildir. Onlar siyasal iktidarın yakını olmak için el etek öpmezler. Güçlünün uydusu değil, zayıfın
er III
Batı, Entelektüell
Vergin, Doğu

savunucusudurlar. Zengin sofralarından yemlenmek için şakla­banlık yaparak kralın soytarısı


rolüne soyunmazlar ... Siyasal iktidarın kusur­larını, otoriteyi kötüye kullanmasını kınarlar ve
bunu topluma haykırırlar. Onlar, iktidarın hizmetlisi değildir. ...Onlar satılık değildir, kalemlerini
de ödünç vermezler. İşte, bu kabilden özelliklerle bezediği entelektüellerin dönemin siyasi
gelişmeleri karşısında ilkesiz davranışlarının yarattığı infialle Benda sözünü esirge­memiş ve
‘aydın ihanetinden’ söz edebilmiştir.”
Nur Vergin, Doğu Batı Entelektüeller-III

KÜLTÜR BİLİMLERİ VE KÜLTÜR FELSEFESİ


Doğan Özlem
5. Baskı, 269 sf. 15 TL, Felsefe, ISBN: 978-975-8717-43-9

Bu kitapta, yazarın pozitivist gelenekte “sosyal bilimler”, hermeneutik geleneğinde “tin bilimleri”
Doğan Özlem ve Yeni Kantçı gelenekte kültür bilimleri” adlarıyla anılan bilimlerin felsefi açıdan temellendirilmesi
DOĞAN ÖZLEM

ve
r”,
Kültür Bilimleri konusundaki çabaları betimleyen ve tartışan yazıları ile kültür felsefesine ilişkin yazılar yer alıyor.
si
“sosyal bilimle

lse fe
t gelenekte

Fe
kte

r
Yeni Kantçı gelene

Kültü
bilimleri” ve açıdan
rin felsefi

“Kültür Bilimleri” ve “Kültür Felsefesi” başlıklı iki bölümden oluşan kitapta ele alınan problematiğin
nılan bilimle n
eyen ve tartışa
çabaları betiml
n yazılar yer alıyor.
Kültür Bilimleri

anlaşılmasında ve irdelenmesinde katkıları olacağı düşüncesiyle W. Dilthey’ın “Tin Bilimlerine


oluşan
iki bölümden
sefesi” başlıklı e
a ve irdelenmesind
n anlaşılmasınd Bilimlerine Giriş”
“Tin
W. Dilthey'ın ı
Doğalcı ve İnsanc
ltür Felsefesinde
evirilerine de
yer verildi.

e yapılan bir varlık


Giriş” adlı yazısı ile E. Cassirer’in “Kültür Felsefesinde Doğalcı ve İnsancı Temellendirme” adlı
apan, hem kültürc bilimleri, sosyal

n doğa bilimle
(tin
ür bilimlerinin ve doğa felsefesine
ri
ve doğa yazısının çevirilerine de yer verildi.
ve Kültür Felsefes

mda doğalc ılığın


ültüre yaklaşı eleştirisi yapılıy
or.
rmeneutik açıdan

Kitapta, insanın hem kültürü yapan, hem kültürce yapılan bir varlık olduğundan hareketle, kültür
bilimlerinin (tin bilimleri, sosyal bilimler) ve kültür felsefesinin doğa bilimleri ve doğa felsefesine
göre önceliği vurgulanıyor, kültüre yaklaşımda doğalcılığın ve doğa bilimci tutumun tarihsel ve
i

hermeneutik açıdan eleştirisi yapılıyor.


15

FELSEFE VE DOĞA BİLİMLERİ


Doğan Özlem 2. Baskı, 264 sf. 14 tl, Felsefe, ISBN 978-975-8717-39-2
Felsefe tarihçileri, çoğunlukla, Yeni Çağ felsefesinin ve Yeni Çağ biliminin başlangıçlarını
17. yüzyıla götürürler. Gerçekten de modern doğa bilimlerinin doğuşu ve gelişimi, Yeni Çağ
felsefesinin doğuşu ve gelişimiyle koşutluk gösterir. Ancak bu çift yönlü gelişim, birbirinden
tamamen ayrı doğrultularda olmamış, tam tersine bu doğrultuların kesiştiği, iç içe geçtikleri, hattâ
çakıştıkları noktalar, ayrıldıkları noktalardan daha fazla olmuştur. Öyle ki, Yeni Çağ felsefesi tarihi,
felsefe ile bilimler arasındaki karşılıklı etkileşimin sayısız örnekleriyle doludur. Ayrıca felsefe,
doğa bilimleri üzerine düşünmeyi, bir doğa bilimi eleştirisi geliştirmeyi, daha 17. yüzyıldan
başlayarak hiç de ihmal etmemiştir. Öyle ki, doğa bilimleri, dayandıkları ilkeler ve uyguladıkları
yöntemler açısından, daha bu dönemde bir felsefi refleksiyonun ve sorgulamanın konusu
kılınmışlardır. Hume’un doğa bilimini var kılan temel ilkelerden biri olan nedensellik ilkesi üzerine
18. yüzyılın ilk yarısında geliştirdiği köktenci eleştiriden sonra, aynı yüzyılın ikinci yarısında
Kant, günümüzde yeniden güncelleşen ve bu kitabın ilerideki bölümlerinde üzerinde durulacak
olan bir bilim eleştirisi ortaya koymuştur. Ancak Hume’dan ve Kant’tan sonra, bilim üzerine bu
refleksiyon ve sorgulama, geçen yüzyılın sonlarına ve hattâ 20. yüzyılın başlarına kadar, kesik,
süreksiz, bölük pörçük ve etkisiz kalmıştır. Bunda, doğa bilimlerinin sonuçlarının endüstriyel
ve teknolojik uygulamalarla toplum yaşamına getirdiği katkıların büyük rolü olmuş, özellikle
Aydınlanma felsefesinin en tipik göstergesi olan ilerlemeci dünya görüşü, en büyük desteğini ve
tanıtını bilimde (doğa biliminde) bulmak istemiştir. Böylesine itibarlı bir konuma sahip olan bilim
karşısında, bazı filozofların bir bilim eleştirisi geliştirmek konusunda bilinçli veya bilinçsiz bir
otosansür uyguladıkları bile tahmin edilebilir. Bilime duyulan güven öyle bir dereceye varmıştır
ki, bilim karşısında felsefenin gereksizliğini ve yararsızlığını ileri sürenlere, hattâ felsefeye ölüm
ilânları çıkartanlara rastlanmıştır.
Bu tartışma çerçevesinde kitapta, felsefe ve doğa bilimlerinin temel karakteristikleri
yorumlanmakta, her iki alanın ortaya çıkış şekilleri, birbiriyle ilişkisi ve barındırdığı yöntemsel
sorunlar, klasik düşünsel akımların yeniden gözden geçirilmesi suretiyle okuyucuya sunulmaktadır.

FRANSIZ AYDINLANMA FELSEFESİ


Oskar Ewald
Çeviren: Gürsel Aytaç Felsefe, 192 sf. 13.50 TL, ISBN 978-975-8717-60-6
Bu kitapta, yazarın pozitivist gelenekte “sosyal bilimler”, hermeneutik geleneğinde “tin bilimleri”
OSKAR EWALD ve Yeni Kantçı gelenekte kültür bilimleri” adlarıyla anılan bilimlerin felsefi açıdan temellendirilmesi
nlanma
Fransız Aydı
OSKAR EWALD

konusundaki çabaları betimleyen ve tartışan yazıları ile kültür felsefesine ilişkin yazılar yer alıyor.
çbir yetkeye bağlı
görüşünü temsil
ır
vgüsünde haklıd
Lumières) salt
akıl,
takip eden tekdüz
e
Felsef es i
kanıksanmış övgü-
barındırır içinde.
aya çıkmamış,
tarih- Çeviri: Gürse
l Aytaç
“Kültür Bilimleri” ve “Kültür Felsefesi” başlıklı iki bölümden oluşan kitapta ele alınan problematiğin
anlaşılmasında ve irdelenmesinde katkıları olacağı düşüncesiyle W. Dilthey’ın “Tin Bilimlerine
bilim-
şifler çağının,
filo-
rini tashih eden
Fransız Ayd

dikkat
aradokslarına
bir güzergâh olarak
si…
çıktığı incelen
meye
Giriş” adlı yazısı ile E. Cassirer’in “Kültür Felsefesinde Doğalcı ve İnsancı Temellendirme” adlı
yazısının çevirilerine de yer verildi.
bilim-
Rönesans'taki ik-
ve özellikle mekanıklı
er. Onları ayrıcal
taşıya-
zam noktalara
otoriteye
r. Her türlü
Kitapta, insanın hem kültürü yapan, hem kültürce yapılan bir varlık olduğundan hareketle, kültür
ınlanma

toplum
arının insan ve
ni ispat
n belirleyiciliği

n aydınlanma
düşünce
yaşa-
ncak insanı bizzat en uç
ni
bilimlerinin (tin bilimleri, sosyal bilimler) ve kültür felsefesinin doğa bilimleri ve doğa felsefesine
lep ettiği özgüve
ni kazan-
göre önceliği vurgulanıyor, kültüre yaklaşımda doğalcılığın ve doğa bilimci tutumun tarihsel ve
Felsefesi

n büyük payesi

hareket,
de başlayan bu
iklopedi aracılığ
msenmiştir.
ıyla halka

eserinde
hermeneutik açıdan eleştirisi yapılıyor.
me aldığı bu
e, Diderot,
squieu, Voltiar
önde gelen
Rousseau gibi
okuyucuya
nel yönleriyle
717-60-6
ISBN 978-975-8

6
8 71760
9 78975
16 SOSYOLOJİ
BURJUVA
Werner Sombart
2. Baskı, Çeviren: Oğuz Adanır, 363 sf. 24,50 TL, Sosyoloji, ISBN 978-975-8717-37-8
Sombart’ın bu klasik çalışması burjuvazi üzerine kaleme alınmış bir şaheser sayılmalıdır ve tarih
sahnesinde burjuvazinin yarattığı büyüyü anlayabilmek için Sombart’ın eserine tekrar tekrar
dönmek gerekir.
Burjuvazi… XIV. yüzyıl Floransa doğumlu... “La sollicitudine e cura delle cose, cioe la
masserizia”... (İyi bir ev sahibi ekonomik yaşantısını akla uygun bir hale getirir)... Toplumu
ataletten kurtaracak yeni bir güç ortaya çıkıyor. Dünyayı bir ‘tasarım’ olarak görüp onu kendi
idealleri için yeniden var eden, daima projeler üreten, dinamik ve maceraperest bir sınıf…
Geçmişte hiçbir ‘dönüşüm’ ideali burjuvazinin yarattığı bu doğal ve taze güce erişemiyor.
Kime gerçek bir ‘burjuva’ denir? Nasıl bir tiptir burjuva? Hangi karakter özelliklerini sergiler?
Her şeyden önce doğuştan bir burjuvanın salt para kazanma ve servet edinme tutkusuyla yola
koyulmadığı çok açıktır. Düzen ve disiplin, yaratıcılık ruhu, alışkanlık ve deneyimlerin zenginliği,
ruh ve zekâ arasında sağlanan mükemmel denge burjuva erdemleri arasında sayılıyor. O,
ibadet eder gibi huşu ile çalışıyor. Zamanı idare eden sihirli gücü yakalıyor. Modern devirlerin
rasyonalitesine gelmeden önce, gündelik hayatın bu sınıf sayesinde nasıl yavaş yavaş değiştiğini,
ölçü, zaman, hız, hesap vb. unsurların başlangıçtaki bu değişimini adım adım izlemek gerek.
Kitap boyunca yazar birçok tezin yanında o ünlü tezini ayrıntılarıyla işlemektedir: Tinsel ve ruhsal
öğelerin ekonomik yaşama olan etkisi... Sombart’ta burjuvazi bir ‘Zihniyet’ olarak vardır ve
modern dünyanın derin kökleri bu Zihniyet’e kadar uzanmaktadır.
Sombart, yapıtını şöyle takdim etmektedir: “Zeki bir adam bir gün iyi bir kitabın tek bir tümceyle
özetlenebileceğini söylemişti. Eğer bu doğruysa benim kitabım iyi kitaplar kategorisine
sokulamaz, tek tümcede ısrar edildiği takdirde şöyle bir şey söylememizde umarım bir sakınca
yoktur: Kapitalist zihniyet sorununun doğası ve kökenleri olağanüstü bir şekilde karışık olup,
bugüne kadar sanılandan ve sandığımdan çok daha karmaşık bir şeydir.”

ORYANTALİZM: Tartışma Metinleri


Editör: Aytaç Yıldız, 530 sf. 28,50 TL, Sosyoloji, ISBN 978-975-8717-27-9
Edward Said’in Oryantalizm adlı kitabının yayımlanışının ardından Batı’daki entelektüel çevreler
tuhaf bir gürültüyle uyandılar. Yabancısı oldukları bir sesti bu… Kendi üniversitelerinde yetişmiş,
klasik kültüre hâkim, edebiyat ve filoloji uzmanı olan Edward Said, Doğu ve Batı ilişkilerinde yeni
ORYANTALÝZM tezler gündeme getiriyor, –kuşkusuz kendine özgü, muhalif entelektüel bir tat katarak– Batılı bilincin
ORYANTALÝZM

i
ardýndan Batý'dak
yayýmlanýþýnýn
ýsý olduklarý bir
uyandýlar. Yabanc

u ve Batý iliþkiler
inde
edebiyat ve
, klasik kültüre hâkim, yeni tezler
entelüktüel bir
tat
Tartýþma Metinl
eri yansıdığı aynayı kamuoyuna sunuyordu.
özgü, muhalif
rdu.
amuoyuna sunuyo

e, Said katý ve gelenek


ryantalizm, klasik
sel bir sahayý
dil çalýþmalarýna
İlk bakışta bu cesur çıkış küçümsense de, Said katı ve geleneksel bir sahayı yerinden oynatabilmeyi
gün kendi içinde
çok, her geçen
neðinin bir parçasý
olarak literatürde
rle söyleyecek
n ettiði yeni cümlele tifte" dile
perspek
başardı. Artık oryantalizm, klasik dil çalışmalarına vurgu yapan bir “disiplin” olmaktan çok, her
oryantalist bir
þmelerin arka
ydi.
planýnd a oryantalizmin
geçen gün kendi içinde dönüşerek, bir söylem, hükmetme geleneğinin bir parçası olarak literatürde
terimleri tersine
oðu'ya bakýþýndaki ik ve politik bir
arý” sadece ekonom le çarpýk kareler yer etmeye başladı. Bu alanın armağan ettiği yeni cümlelerle söyleyecek olursak, Batı’nın ötekine
Tartýþma Metin

nler üzerinden hareket ise


keþfedildiði sorusu
Doðu'nun nasýl istek ve arzularýyla
tibaren Batý, derin bu keþif çabasý,
yacak
masum sayýlma Lamartine, Nerval ve
ü. Chateaubriand, yaratýlýrken veya
bakışı “oryantalist bir perspektifte” dile getiriliyordu. Orta Doğu’daki sıcak gelişmelerin arka
Doðu coðrafyasý
da egzotik ve
diþil kompozisyonlar
ireyin zihninde kliþelerl
e yüklü bir Doðu
Editör: Aytaç
Yýldýz
planında oryantalizmin iki yüz yıllık sorusu gündeme gelmekteydi.
leri

Said, zor olanı denemiş, Batı’nın Doğu’ya bakışındaki terimleri tersine çevirmişti. Sömürgeciliğin
bu
alanýn seçkin isimleritarih
erleyen yýllarda lojiden Balkan
ryantalizm, antropo hýzla yayýldý. Yeni
þekilde
ana verimli bir de
ý. Kuþkusuz, Türkçe
mler masaya yatýrýld ý, "güzel" ve "sýcak"
aid'in deðerli çabasýn “keşif kolları” sadece ekonomik ve politik bir bakışla değerlendirilmiyor, edebî metinler üzerinden
hareketle çarpık kareler teorik bir çerçevede işaretleniyordu. Doğu’nun nasıl keşfedildiği sorusu
ise can alıcı önemdeydi. 18. yüzyıldan itibaren Batı, derin istek ve arzularıyla Doğu’yu keşfe
çıkarken pek de masum sayılmayacak bu keşif çabası, beraberinde birçok şeyi de götürmüştü.
Chateaubriand, Lamartine, Nerval ve Flaubert’in yazılarında hayalî bir doğu coğrafyası yaratılırken
veya Oryantalist ressamların tablolarında egzotik ve dişil kompozisyonlar kullanılırken, aslında
sıradan Batılı bireyin zihninde klişelerle yüklü bir Doğu imgesi inşa edilmekteydi.
Bu kitapta da gösterildiği üzere, ilerleyen yıllarda alanın seçkin isimleri bu “tartışma”ya doğrudan
katıldı. Oryantalizm, antropolojiden Balkan tarih çalışmalarına kadar birçok farklı alana verimli
bir şekilde hızla yayıldı. Yeni okumalar ışığında yeni oryantalizmler masaya yatırıldı. Kuşkusuz,
Türkçede bu yazıların gündeme gelmesi Said’in değerli çabasını, “güzel” ve “sıcak” anısını
korumaya hizmet edecektir.
17

MİLLİYETÇİLİK KURAMLARI: Eleştirel Bir Bakış


Umut Özkırımlı
3. Baskı, 312 sf. 16,50 TL, Sosyoloji, ISBN 978-975-8717-36-1
Milliyetçilik ile ilgili uluslararası alanda yapılan tartışmaların dikkate aldığı ve dipnot düştüğü bu
kitap, daha şimdiden kendi sahasında ciddi bir açılım sağlamış durumda.
Umut Özkırımlı, çoktandır tıkanmış olan bir tartışmanın ötesine geçmeyi başarıyor. Lehte veya
aleyhte bir kavram tekeli yaratmaksızın, öncelikli olarak bu sahanın karmaşık dilini ayrıntılı ve
sistematik bir şekilde çözümlüyor. Şimdiye kadar milliyetçilik ile ilgili birikmiş zengin literatürü
klasik ve modern yaklaşımlarıyla birlikte okuyucuya sunuyor. Bu alanın doğum tarihini önceleyen
romantik düşünürlerin yanında Hobsbawm, Kedourie, Smith, Gellner gibi çağdaş belli başlı
kuramcıların görüşlerine yer veriyor. Bugün, dünyadaki birçok bölgenin yüz yüze olduğu etnisite
ve kimlik ile ilgili sorunlar bu literatürün sınırlarına dahil. Tarihin hız kazandığı ve haritaların yer
değiştirdiği devirler içinde çok ayrı milliyetçilik örneklerine rastlamak mümkün. Halkın, seçkin
sınıfların, entelektüellerin ve ideolojilerin yarattıkları birbirinden farklı milliyetçililikler var. Dönemler
arasında milliyetçiliğin nasıl değiştiğini gözlemlemek, en az bu kavramı tanımlamak kadar önemli.
Milliyetçilik, kimi zaman ulusların doğuşunda muazzam kaynaştırıcı bir rol üstleniyor, kimi zaman
da tehlikeli bir ideolojiye dönüşüyor. Gücü ve zayıflığı, masumiyeti ve saldırganlığı daima iç içe
geçiyor.
Özkırımlı, bu erken çalışmasıyla karşılaştırmalı bir araştırmanın nasıl yapılacağına dair son derece
yetkin bir örnek sunuyor.

TARİHSEL SOSYOLOJİ
Elisabeth Özdalga Söyleşiler: Şerif Mardin, Mehmet Genç, Çağlar Keyder, Ali Yaşar Sarıbay,
Fethi Açıkel, Oktay Özel, Ferdan Ergut...
2. Baskı, 227 sf. 16,50 TL, Sosyoloji, ISBN: 978-975-8717-49-1
Philip Abrams, Tarihsel Sosyoloji’yi şu şekilde tanımlar: “Tarihsel sosyoloji, geçmiş ile bugün
arasındaki ilişkiye evrimsel gelişim şemaları giydirmeye çalışma meselesi değildir. Yalnızca bugüne bir
tarihsel arka plan tanıtma meselesi de değildir. Bir yandan kişisel faaliyetler, diğer yandansa toplumsal
örgütlenme arasında, zaman içinde bilinçli bir biçimde inşa edilmiş olan ilişkiyi anlamaya dönük bir
çabadır. Tarihsel sosyoloji, sürekliliğe sahip olan bu inşa sürecini toplumsal çözümlemenin odak
noktası haline getirir. Bu süreç pek çok farklı bağlamda; kişisel biyografiler ve kariyerler, uygarlıkların
yükseliş ve çöküşleri, devrim ya da seçim gibi belirli olayların ortaya çıkışı ya da işçi sınıfı oluşumu ya
da refah devletinin yaratılması gibi belirli gelişmeler bağlamında ele alınabilir”.
Elisabeth Özdalga’nın yorumu ise şöyledir: “Tarihsel sosyoloji, tarih ile sosyoloji arasında ortak bir
girişimi temsil eder. Birlikte kullanıldıklarında bu iki disiplinin kayda değer bir sinerji yarattığı fikrine
dayanır. Bir araya geldiklerinde, bu iki disiplin, toplamlarından daha fazla bir şey ifade eder.”
Bir atölye çalışması olarak Elisabeth Özdalga’nın öncülüğünde hazırlanan bu kitap, Tarihsel Sosyoloji
alanında şimdiye kadar yayımlanan az sayıdaki çalışmalardan biridir. Kitapta konuyla ilgili olarak
sosyolog ve tarihçiler ile yapılan söyleşiler bulunmaktadır. Söyleşiler, özellikle Türkiye’nin yakın tarihine
bakışında Tarihsel Sosyoloji gibi taze ve yeni bir disiplinin kendi özgün dilini nasıl oluşturabileceğini ve
ondan nasıl faydalanabileceğini göstermesi bakımından önemli bir belge niteliği taşımaktadır.
Özdalga, Tarihsel Sosyoloji ile ilgili uzun giriş yazısında, bu alandaki birikimini ve derinliğini yansıtarak
okura genel bir çerçeve sunmaktadır. Tarihsel Sosyoloji hangi koşullar altında doğmuştur? Bir
ustalık ve tasavvur olarak tarihsel sosyoloji disiplinini nasıl düşünebiliriz? Yeni bilgilerin ışığında nasıl
bir yol takip edilmeli ve hangi kaynaklara başvurulmalıdır? Özdalga, sadece Batı’daki değil, doğu
toplumlarındaki farklı sosyolojik tecrübelere de dikkati çekmektedir. Ayrıca kitapta Philip Abrams,
Norbert Elias, C. Wright Mills, Marshal Hodgson, Immanuel Wallerstein Evans-Pritchard ve Peter
Burke gibi ustaların bu alandaki katkılarına yer verilmektedir.
18

ESKİ DÜNYAYA YENİ BİR BAKIŞ


Oğuz Adanır 726 sf. 35,50 tl, Sosyoloji, ISBN: 978-975-8717-54-5
Geçmişin devasa gölgesinden bakıldığında, her toplum kendi benzersiz yolculuğuna çıkmıştır. Bu
yolculuk içinde farklı ilişki türleri, zihinsel ve estetik kalıplar, inanç ve yaşam tarzları kendine ait
olan renk ve peyzajları üretmişlerdir.
Oğuz Adanır
“Zihin yapısına ilişmeden, hiçbir toplumda hiçbir yenilik beklenemez.” Başka bir ifadeyle,
ni Bir Bakış
Eski Dünyaya Ye
OĞUZ ADANIR

bir toplumu kavramanın en iyi yolu onun zihin yapısını ayrıntılı biçimde çözümlemekten
plum kendi
ilişki türleri,
dine ait olan
er
nemli yenilik
nın en iyi yolu
Baudrillard, Berke
s, Mauss ve Ülgen
Üzerinden Kuram
sal Bir Deneme geçer. Türkiye’de modernleşme adına yaşama geçirilen değişiklikler, biçimsel kalıpların dışına
ekten geçer.
ğişiklikler ise,
apı ve kurum-
çıkamamıştır. İnşa edilen yapı ve kurumlarla, Türkiye’ye çağ atlatmak mümkün olmamıştır.
çmiş ile bugün
nleşmesinin en
m sağ, hem de
Geçmiş ile bugün arasında tutarlı bir ilişki kuramamak, Türk modernleşmesinin en zayıf
rçük açıklamayı
halkalarından birini oluşturur. Bu bakımdan, hem sağ, hem de sol ideoloji merkezleri, tarihin
Eski Dünyaya Yen

ğumuz ve ayak
lineceği üzerine

laç kuramından
uram geliştirilir.
dinamiklerini bölük pörçük açıklamayı tercih etmişler, ancak dünyaya bakarken ait olduğumuz
nasıl bakabiliriz?
ededir ve kültüre
sinin aksine,
l
bu
ve ayak bastığımız yerden nasıl bir bütünsel bakış geliştirilebilineceği üzerine pek kafa
erhangi bir değer
ili kulu arasınd
rilmiştir? Burada
aki
,
yormamışlardır.
üretebilmek
için Bu yönleriyle Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış’ta, potlaç kuramından hareketle Osmanlı ve Cumhuriyet’e
i Bir Bakış

dair yeni bir kuram geliştirilir. Simülasyon evreninden Osmanlı ve Cumhuriyet’e nasıl bakabiliriz?
din,
arması, tarih,
yaset alanlarındaki
bir
ektüelin elinde a

Bu evrende sık sık nükseden hastalıkların kökü nerededir ve kültürel kodlar nasıl bir anlama
kapılar ı ardınc t
üzerinden hareke
rine birbiri üzerine
yeni

sahiptir? Batı burjuvazisinin aksine, bu toplumdaki para ve kazanç tutkusunun ürettiği herhangi
r klasik yapıt,
şecektir.
ve makro
ma bütüncül

bir değer olmuş mudur? Eski Dünyada, Yüce Padişah ile Sevgili kulu arasındaki bağlar, bugüne
ir.
heyecanın örneğid
. Birçok
niden okunur
Mauss,
ştırılır. Yazar,

gelindiğinde hangi ilişki türlerine evrilmiştir? Burada, alan el-veren el ilişkisi nasıl bir rol üstlenmiştir?
bir
ibi isimlerle başka bir
i
dünyaya yepyen

Bu tür sorulara alışılmışın dışında yanıtlar üretebilmek için entelektüelin düşünceleriyle


toplumu kuşatıp sarması, tarih, din, antropoloji, sanat, edebiyat, kültür, ekonomi, siyaset
alanlarındaki geniş ufuklara yolculuk etmesi gerekir. Entelektüelin elinde bir anahtar
olmalıdır ki, birbiriyle bağlantılı kapıları ardınca açabilsin…Kendine ait, bir kuram ve
model üzerinden hareket etmelidir ki, söylediği doğrular uçup gitmek yerine birbiri üzerine
eklemlensin ve kalıcı olabilsin. Her eski eser, yeni bir bakış açısının konusu olmalıdır.
Böylelikle her klasik yapıt, yeni yorumlara izin verdiği müddetçe daha da klasikleşecektir.
Kitap, son yıllarda benzerine az rastlanan topluma bütüncül ve makro ölçülerde bakabilen
entelektüel bir birikim ve heyecanın örneğidir. Geliştirilen model içinde birçok önemli eser
yeniden okunur. Birçok yerde Avrupa ile Osmanlı örnekleriyle karşılaştırılır. Yazar, Mauss,
Berkes, Ülgener, Baudrillard, Bloch, Braudel gibi isimlerle başka bir sentezin imkânını araştırmaya
koyulur, eski dünyaya yepyeni bir pencere açar.

MODERNLEŞME
S. N. Eisenstadt
2. Baskı Çeviren: Ufuk Coşkun, 251 sf. 14,50 TL, Sosyoloji, ISBN 978-75-8717-28-6

S. N. Eisenstad
t Modernleşme tarihte daha önce eşi görülmemiş bir değişim sürecini ifade eder. Bu, yarattığı
yenilikler, sunduğu imkânlar kadar, doğal olarak oldukça sancılı ve gerilimli de bir süreçtir.
MODERNLEŞME
S. N. Eisenstad

Başkaldırı ve
Değişim Batı’dan başlayarak tüm dünyaya yayılan modernleşmenin temel özelliği, her şeyden önce
emiş bir
a önce eşi görülmyenilikler,
ğı
Çeviren: Ufuk Coşkun
insan eliyle kurulmuş siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel tüm yapıların değişime uğraması
der. Bu, yarattı sancılı ve
al olarak oldukç
a
olmuştur. Yakın dönemdeki her devlet, her toplum, her birey bu olguyla yüzleşmek zorunda
t

nleşmenin
aya yayılan moder uş siyasi,
e insan eliyle
kurulm
ürel tüm yapılar
ın değişime
her toplum,
kalmıştır. Her birinin bu meydan okuma karşısında aldıkları tutum, kendi geleneksel alışkanlıklarını
MODERNLEŞME

emdeki her devlet, Her birinin

ve pratiklerini takip etse de genellikle kararsız ve belirsiz olmuştur.


tır.
k zorunda kalmış , kendi
tutum
nda aldıkları
takip etse de
e pratiklerini
lmuştur.
e inanışları
olmaya n
ile sembollerini
ülkeler
batının sömür
in, bu meyda
geci ve tehditk
n
âr Milli kimliklerini, değer ve inanışları ile sembollerini şekillendirmeye çalışan Batılı olmayan
bir süreçten
ha zor ve sarsıcı

tlilikle birlikte
toplumsal hareke sının, işçi
, ülkelerin, bu meydan okuma karşısında, modern Batı’nın sömürgeci ve tehditkâr politikalarının
etkisiyle, daha zor ve sarsıcı bir süreçten geçtikleri söylenebilir.
dünya
krasin in, iş rın
ve dinî grupla
gençliğinin
ve aralarındaki
ki tutumlarını rin,
sosyal bilimle
k ve incelemek, konusu
çekici

Bu süreçte yaşanan büyük toplumsal hareketlilikle birlikte, siyasi iktidarların, bürokrasinin, iş


isinin en ilgi
r, E.
nda E. Gellne
lar yapan, araları temsilcisi olan
n olduğu bir ekolün ortaya atmış
Shils'ın
la özellikle, E.
dünyasının, işçi örgütlerinin, üniversite gençliğinin ve dinî grupların modernleşme karşısındaki
gibi
“merkez-çevre”
kça kullanılan, e
ıyla mode rnleşm
nın yardım r.
i katkıla rda bulunmaktadı

tutumlarını ve aralarındaki mücadeleleri gözlemlemek ve incelemek, sosyal bilimlerin, özellikle de


öneml
17-28-6
ISBN 978-975-87

siyaset sosyolojisinin en ilgi çekici konusu.


Bu alanda değerli çalışmalar yapan, aralarında E. Gellner, E. Shils gibi tanınmış isimlerin
olduğu bir ekolün temsilcisi olan S. N. Eisenstadt, bu kitapla özellikle, E. Shils’ın ortaya atmış
olduğu, ülkemizde de sıkça kullanılan, “merkez-çevre” gibi kavramsallaştırmalarının yardımıyla
modernleşme olgusunun anlaşılmasına önemli katkılarda bulunmaktadır.
19

ORTA DOĞU’DA KÜLTÜREL GEÇİŞLER


Şerif Mardin
Çeviren: Birgül Koçak, 308 sf. 23 TL, Sosyoloji, ISBN 978-975-8717-33-0
Batı’nın okuduğu bir Doğu olduğu gibi, Doğu’nun da kendisini ‘içeriden’ okuduğu ve tanımladığı
başka bir ‘Doğu’ var. Birinci yöntemin uluslararası alanda gösterdiği tek yönlü başarıya karşılık
ikinci okuma tarzı aynı şansı elde edememiştir. Bugün dünyanın Orta Doğu hakkında sahip olduğu
imaj, pek de yabancısı olmadığımız, genel bir bakış açısının ürünüdür. Gazetelerin dış haberler
servisi Orta Doğu ile ilgili olayları, kısıtlı bir çerçeveden sunmakla yetinir, düşünce sayfalarında
yer alan tespitler ise yalnızca dünyanın değişen güç dengeleri karşısında verilen tepkileri ölçmekle
sınırlıdır. Entelektüellerin ise bu coğrafyaya duyduğu ilgi, neredeyse televizyondan yansıyan
tanıdık karelerle eşdeğerdir.
Oysa ki, Orta Doğu’da zaman, başka dillere kolayca çevrilemeyecek kendine özgü bir akış
ve ritme sahiptir. Bu zaman dilimi içinde, gündelik ilişkiler ve sosyal hayat, genelgeçer siyasi
analizlerin ötesinde çok daha derin bir yerlerde kuruludur. Orta Doğu halklarına dair bir
kültürel okuma yapıldığında, geniş bir etkileşim ağı içinde yaşam tarzlarının, bütün toplumsal
hayata yayılan farklılık ve sentezlerin nasıl meydana geldiği açıklığa kavuşacaktır. Değişen
dünya karşısında Orta Doğu kendine ait modernleşme dinamiklerini üretmiştir. Bu topraklarda
yaşayan entelektüeller derin kırılmalardan geçerek ilginç sayılabilecek düşünsel kaynaklardan
beslenmişler ve modern dünya karşısındaki tepkilerini farklı şekillerde ifade etmişlerdir. Orta
Doğu’daki fikrî ve dinî akımların doğuşu ve birbirleriyle etkileşimleri, köklü uyanış tecrübeleri ve
radikal reform hareketleri, hukuk, adalet vb. kavramların gündeme gelişi, anayasa çalışmalarının
doğuşu ve popüler kültür öğelerinin kullanımı gibi daha birçok konu kültürel araştırmaların
zenginliği ve geleceği bakımından incelenmeye değerdir.
Öncü sosyologlardan Şerif Mardin’in editörlüğünü üstlendiği bu çalışma, önemli bir açığı
kapatmaktadır. Şimdiye kadar pek ilgi duyulmayan bir coğrafyanın düşünsel haritasını yakından
tanımak kuşkusuz Türk entelijansiyası için yeni bir soluk sayılacaktır.

ŞERİF MARDİN OKUMALARI


Editör: Taşkın Takış, 315 sf. 23 TL, Sosyoloji, ISBN: 978-8717-41-5
Şerif Mardin… Sosyolog, tarihçi, entelektüel…Bağımsız ve aykırı bir kişilik…Herhangi bir grup
ve çevreyle kolayca örtüşmeyen söylemlerin sahibi. Yıllar içinde, çevresindeki hiçbir yörüngenin
cazibesine kapılmadığından kendine ait bir dil ve okunmaya değer derinlikli bir dünya inşa ediyor.
Şerif Mardin’in çalışmalarına baktığımızda öncelikle teorik bir çerçe­ve­nin nasıl kurulacağını ve
sonra toplumla ilgili metodolojik bir birikim ha­linde genişleyen soruların nasıl sorulacağını tespit
ediyo­r uz. Mardin’in sis­temli eleştirileri sıkı bir metodoloji üzerinden git­mektedir. Hem eleş­tirel
olabilmek, hem bir metodolojiye sâdık kal­mak ve buradan da özgün bir “söylem” üretebilmek
kuşkusuz sosyal bilimler için ideal çer­çeve sa­yıl­malı­dır. Şerif Mardin’in değişik dö­nemlerde
yazdığı kitapların, bir ara­ya getiril­diğinde bir bütünlük arz etmesi bu sebepledir. Onun me­todolo­
jisinde Mer­kez-Çevre ilişkileri, İdeolojiler, Din Sosyolojisi, Yeni Osman­lılar ve Jön Türkler, Türk
Modernleşmesi, Kültür ve Kimlik so­r unları, Türk Edebiyatı vb. ko­nular köşe başlarını tutmaktadır.
Mardin, kendi epis­temolojik öncül­lerini kullanarak tüm bu başlıkları tutarlı bir argü­manlar zinciri
ha­line ge­tirebilmiştir.
“Harita” metaforu Mardin’in önem­li metafor­larından biridir ve Türkiye’de kişilerin dünyayı kendi
kalıp­larına göre nasıl algıladıklarını göster­mesi bakımından son derece faydalıdır. Mardin, içinde
bulunduğu­muz zihniyet dünyaları­nın “haritası”nı çıkarır. Keskin hatlarla çizili olmayan bir “toplum
hari­tası”dır bu. Kendine özgü bir “bilişsel stil”dir. Burada gerçekler, oldukla­rı gibi görünmezler,
çünkü top­lum kendi iç dünyasında görünenlerden ol­dukça farklı bir tablo çizer. İdeolojinin klasik
tanımına göndermede bu­lunacak olur­sak, toplum­sal ger­çeklikler görünenleri gizler ama etkisi çok
daha derinlere uza­nır. İdeolojik ve kültürel farklılıklar da bu harita üze­rinde işaretlen­miştir. Tepkiler,
is­yanlar, içe kapanmalar ve köklü bir kopuşu tec­rübe eden kişi ve grupların boşlukları tamamen
bu harita üze­rinde yer alır. Bu bağlamda Mardin, “boşluk” düşüncesine ver­diği önemle, mevcut
sosyal bilimci tipinden ayrılır.
Şerif Mardin’in zengin bir işçilik ve ustalıkla ördüğü yapıtları her bakımdan okunmaya ve
yorumlanmaya değerdir.
20

SEÇKİNLERİN YÜKSELİŞİ VE DÜŞÜŞÜ


Vilfredo Pareto
2. Baskı, Çeviren: Merve Zeynep Doğan, 104 sf. 8 TL, Sosyoloji, ISBN: 9758717-14-6
Machiavelli’den bu yana, siyasetin doğası zayıflarla güçlülerin mücadelesi biçiminde tasvir
Vilfredo Pareto edilmiştir. Bu sefer bir başka ünlü İtalyan iktisatçı ve sosyolog Vilfredo Pareto, XX. yüzyılın
VILFREDO PARETO

tin doğası

Seçkinlerin
bu yana, siyase biçiminde
elesi
üçlülerin mücad
bir başka ünlü

ve Düşüşü başındaki bu mücadeleyi anlatıyor. Pareto’ya göre insanlık tarihi, seçkinlerin durmadan devam
iştir. Bu sefer ın

Yükselişi
Pareto, XX. yüzyıl
yolog Vilfredo göre
or. Pareto’ya
deleyi anlatıy yer
nlerin durma
dan devam eden
eden yer de­ğiştirme tarihidir: Biri yükselirken diğeri alçalır. Kısa aralıklar dışında insanlar
SEÇKİNLERİN YÜKSEL

diğeri alçalır.
Kısa
s
Biri yükselirken oloji Uygulama
nlar her zaman bir seçkin azınlık
(elite) kelimesini
Kuramsal Bir Sosy
lerdir. Pareto seçkin kötülük kadar
güçlü, en enerjik ır.
ve
kullan
Çeviren: Merve
Zeynep Doğan her zaman bir seçkin azınlık tarafından yönetilmişlerdir. Pareto seçkin (elite) kelimesini (İt.
an anlamında
yüzyılın aristrocrazia) en güçlü, en enerjik ve kötülük kadar iyiliğe de yeteneği olan anlamında kullanır.
İŞİ

ü” konulu,
lişi ve Düşüş lojiye
VE DÜŞÜŞÜ

metriden sosyo
deneme, ekono t
Pareto’nun siyase
ar. Bu kitap
zü olarak da okuna
sinde büyük ün
bilir. Pareto ileride
sağlamıştır. “Seçkinlerin Yükselişi ve Düşüşü” konulu, yüzyılın sonundaki bu uzun deneme, ekonometriden
sosyolojiye dev bir adım atar. Bu kitap Pareto’nun siyaset sosyolojisinin önsözü olarak da
dıkları
eye kadar kullan
ara gelinc benzer
Tüm seçkinler
ni anımsatır. kez
Ve tarih birçok da
nı sergilerler.
okunabilir. Pareto ileride bu düşünceler sayesinde büyük ün sağlamıştır.
yanın
ve yoksulların
ki, başta zayıf artık başa
ulaştıklarında
ruplar, zafere
tmişlerdir.
bediyyen kaybe

Seçkinlerin iktidara gelinceye kadar kullandıkları yöntemler birbirini anımsatır. Tüm seçkinler
benzer davranış kalıplarını sergilerler. Ve tarih birçok kez tanıklık etmiştir ki, başta zayıf ve
yoksulların yanında yer alan seçkin gruplar, zafere ulaştıklarında artık başa dönme şansını
ebediyyen kaybetmişlerdir.
DOĞUBATI

717-14 -6
ISBN 9758
DOĞUBATI

FRANKFURT OKULU
Editör: H. Emre Bağçe
3. Baskı, 528 sf. 28,50 TL, Felsefe, ISBN: 975-8717-15-4
Frankfurt Okulu, Batı düşünce tarihinin en bunalımlı yıllarında bir kırılma ânına rastlar. Bir
grup entelektüel, kapitalizm ve faşizm için alternatif sayılabilecek dünya görüşlerini “Frankfurt
Okulu” çatısı altında bir araya toplamışlardı. Adorno, Horkheimer, Benjamin, Marcuse, Fromm
–müteakiben Habermas– ve bu çevrenin diğer mensupları, geçmişin katı ve geleceğin umutsuz
göründüğü bir zaman dilimi arasında sıkışmışlardı. Ama yine de Batı düşüncesini yeniden
yorumlayabilecek kayda değer yapıtları onlar ortaya koymuştu. Aydınlanmanın Diyalektiği,
Negatif Diyalektik, Pasajlar, Tek Boyutlu İnsan, Us ve Devrim, Minima Moralia gibi yapıtlar
Frankfurt Okulu’nun “opus magnum”larıdır.
Frankfurt Okulu üyeleri bir yandan “Kapitalizmi konuşmuyorsanız faşizm konusunda da sessiz
kalmalısınız” derken, diğer yandan dogmatik pozitivizme, bilimciliğe ve ortodoks Marxizme karşı
çıkıyorlardı. Bu karşı çıkışın altında ise Batı düşünce geleneğince mütemadiyen tahrip edilmiş
“özne”nin güçlü isyanı vardı.
3

Frankfurt Okulu düşünürleri, Marx, Hegel ve Weber okumalarından estetik ve sanatsal görüşlere,
ideoloji tariflerinden, popüler kültür ve medya eleştirilerine kadar birçok alanda etkili olabilmiş en
verimli, en gözde ve aynı zamanda trajedi sesinin doruklara tırmandığı okullardan biridir.
Alanının en seçkin isimleri tarafından oluşan bu kitap Frankfurt Okulu’na nüfuz eden en kapsamlı,
derinlikli makaleleri bir araya getiriyor.
21

SİMÜLAKRLAR VE SİMÜLASYON
Jean Baudrillard
5. Baskı, Çeviren: Oğuz Adanır, 232 sf. 15,50 TL, Sosyoloji, ISBN: 78717-01-4
XX. yüzyılın en önemli kuramlarından biri Jean Baudrillar’ın “Simülasyon” kuramıdır. Simülakrlar ve
Simülasyon kitabında iletişim, sinema, medya, reklam, bilimkurgu alanlarında “gerçek” ve  “hakikat”
düzeneklerinin birbirleriyle nasıl yer değiştirdiği çarpıcı bir dille anlatılmaktadır. Baudrillard, radikal ve
ayrıksı düşünceleriyle Batı toplumunun bugünkü düşünsel krizini derinlemesine çözümlemektedir.
Bunu yaparken postmodern bir söyleme başvurmamaktadır. Adanır’ın tanımlamasıyla söylersek
“Baudrillard postmodern bir düşünür değildir!” Çünkü bu kitaptaki düşünceler belirli bir
sistem etrafında yürümekte, simülasyon evrenin “dünya görüşü”nü dile getirmektedir.
Soru: Ne pahasına olursa olsun Batı’nın moralini bozmayı sürdürecek misiniz?
Baudrillard: “Batı tarihinin temel yapı taşı moral bozukluğudur.” Bunu ben uydurmadım.
“Yeni duygusal düzen” yani kurbanlardan oluşan duyarsızlık, pişmanlık üzerine oturmuş
olan toplum, sanayi devrimi ve kolonizasyon gibi sonuçlara yol açmış XIX. yüzyıla ait
anlam bunalımının bir uzantısıdır ve bizim uzun XIX. yüzyılımız boyunca da sürüp gitmiştir.
5
Soru: Batı’yı terk mi edelim?
Baudrillard: Batı dünyasının dışında kalan dünyalara da bakmak zorundasınız...

ŞEYTANA SATILAN RUH


Jean Baudrillard
Çeviren: Oğuz Adanır, 215 sf. 15,50 TL, Sosyoloji, ISBN: 975-8717-13-8
09
0 312 466 28

Yüzünü her zaman ustalıkla maskeleyebilmiş Şeytan, modern uygarlıkta yine kendine yakışan
ANKARA

ARD
JEAN BAUDRILL
kusursuz kıyafeti seçiyor.
H
3 TASARIM

TILAN RU
JEAN BAUDRILLARD

fiEYTANYAADA SA
KÖTÜLÜ⁄ÜN EGEM
ENL‹⁄‹ Şeytanın bu sefer bizlere hazırladığı tuzak, çektiği son numara, gerçekle kurduğumuz hayalî
n Çeviri: O¤uz Adan›r

ilişkiler ağında aranmalıdır. Sadece bir dakikalığına coşkuyla kendimizden geçiyoruz, fakat
mifl fieytan, moder
r.
k›yafeti seçiyo

ardından benliğimizi kötülüğün mutsuzluk sarmalına dolayan “gerçekler” yığını, tepetaklak


numa-
k, çekti¤i son
al›d›r.
fiEYTANA SATILA

a¤›nda aranm
fa-
izden geçiyoruz,

edilmiş bir dünyayı gözler önüne seriyor. İnsan benliği dünya adlı dev ekrana yansıyan zavallı
do-
suzluk sarmal›na
dünya y› göz-
mifl bir
yan-
adl› dev ekrana

görüntüsünü izlemekten mutsuz! Bu görüntüler arasında kendi ölümünün peşinde koşan modern
üler
mutsuz! Bu görünt
N RUH YA DA KÖTÜL

si-
an modern sanat,
politik
t ve her türlü
aha da derinle
s›rada asl›nda
fltiriyor.
her fleyi
ak›l-
sanat, sinema, fotoğraf, bilgi, iletişim, internet ve her türlü politik cambazlık şeytanın kazdığı
r de¤ildir, herkes
köle hem de efendi
mek fleytan› mutlu
dir.
k›l›- çukuru daha da derinleştiriyor. Şeytan, her şeyi verirmiş gibi yaptığı sırada aslında her şeyi
Ü⁄ÜN EGEMENL‹⁄‹

yen
olsun taviz verme

iyor.
alıp götürüyor. Bu oyunda kimse özgür değildir, herkes akıldışı bir performansla aynı anda hem
avukatl›¤›n› üstlen ve
yunacak kadar
Baudrillard’›n
cesur
son kitab›-
if bir
köle hem de efendidir. İnsanı gönüllü bir köle olarak seyretmek şeytanı mutlu kılıyor. Efendilik
e ortam›nda muhal
rüyoruz. mücadelesinde bir an olsun taviz vermeyen Şeytan, en çok bu oyunu seviyor…
flevkle çal›-
zenginli¤i için

Baudrillard, bu kitabında şeytanın avukatlığını üstleniyor. En azından bu tehlikeli mesleğe


DO⁄UBATI

DO⁄UBATI
717-13 -8
ISBN 975-8

soyunacak kadar cesur ve kaleyi içten yıkacak kadar sarsıcı… Baudrillard’ın son kitabını okurken
vahşi bir kültürsüzleşme ortamında muhalif bir zekânın nasıl ayakta durduğunu görüyoruz.
Son yıllarda düşünce dünyamızın zenginliği için şevkle çalışan Oğuz Adanır’ın katkısıyla…
22

SESSİZ YIĞINLARIN GÖLGESİNDE


Jean Baudrillard
3. Baskı, Çeviren: Oğuz Adanır, 85 sf. 8 TL, Sosyoloji, ISBN: 975-8717-02-2
d “Sessiz çoğunluğun ya da kitlelerin düşsel bir gönderen olması, onun var olmadığı anlamına
Jean Baudrillar
ın gelmez. Bunun anlamı sessiz çoğunluğun artık temsil edilemeyecek bir durumda bulunmasıdır.
Sessiz Yığınlarde Kitleler artık bir gönderen olmaktan çıkmışlardır. Çünkü artık temsil edilememektedirler. Ses
Jean Baudrillard

Gölgesin u vermeyen bu kitleler sondajlar aracılığıyla sık sık yoklanmaktadırlar. Düşünceleri yansıtılma-
bir gönderen
Toplumsalın Son
da kitlelerin düşsel Bunun anlamı
ığı anlamına gelme
k temsil edilem
z.
eyecek bir durum
da
Çeviren: Oğuz
Adanır
maktadır. Yalnızca ne düşündükleri konusunda testler yapılmak-tadır. Referandum (kitle iletişim
tan
r artık bir
gönderen olmak
emektedirler.
rtık temsil edilem ığıyla sık sık
aracıl
Ses
araçları da sonsuz bir soru/yanıt referandumudurlar) politik gönderenin yerini almıştır. Oysa
er sondajlar
Sessiz Yığınların

ır.
Düşün
ündükleri
celeri yansıtılmamaktad r
konusunda
testle
iletişim araçla
rı da sondajlar, testler, referandum ve kitle iletişim araçları temsil edici bir sisteme ait tertibatlar değil,
randum (kitle k
anıt refera ndum
almıştır. Oysa
udurl ar) politi
sondajlar, testler
rı temsil edici
bir
,
simülatif bir sisteme ait olan tertibatlardır. Artık amaçlanan şey bir gönderen değil, bir modeldir.”
e iletişim araçla ait olan
tif bir sisteme
Gölgesinde

ar değil, simüla bir


amaçl anan şey bir gönderen değil,
Jean Baudrillard bu metinde yukarıdaki bakış açısından yola çıkmakta ve bu anlamda için için
kaynama özelliğine sahip olan kitleler, modern topluma ait çarpıcı bir fenomene dönüşmektedir.
an
daki bakış açısınd
u metinde yukarı özelliğine
için kaynama
u anlamda için e
a ait bir özelliğ
modern toplum

L O J İ
S O S Y O

WEBER’İN METODOLOJİSİ
Fritz Ringer
2. Baskı, Çeviren: Mehmet Küçük, 239 sf. 14 TL, Sosyoloji, ISBN: 975-8717-03-0
Tarihsel ve kültürel çözümlemelerin, ideolojilerin ve disiplinlerin her türlü teşvik ve kışkırtısıyla
Fritz Ringer karşı karşıya bırakıldığı bir zamanda, yirminci yüzyılın parlak sosyal kuramcısı ve en yaratıcı
Würeb Metodolojisi
er'in al Bilimlerin Birleşimi düşünsel güçlerinden birisi olan Max Weber’in çalışmaları özellikle dikkate değerdir. Fritz Ringer,
Fritz Ringer

Bilimleri ile Sosy


ve
Kült
Çeviren: Mehme
t Küçük
bu önemli araştırmada, Weber’in metodolojik yazılarını, onun zamanında gerçekleştirilmiş canlı
ideolojilerin
zümlemelerin,
eşvik ve kışkırtı
yirminci yüzyılın
sıyla karşı karşıya
parlak sosyal
nden birisi olan
Alman düşünsel tartışmalar bağlamında yorumlayarak, Weber’in çalışmalarına yeni bir yaklaşım
düşünsel güçleri değerdir. Fritz
özellikle dikkate metodolojik
tırmada, Weber
da gerçekleştirilm
'in
iş canlı Alman
getirmektedir.
Weber'in Meto

'in
layarak, Weber
lamında yorum

Teknik kuramları özgül örneklere dayandıran Ringer, sosyal bilimlerdeki bütün Weber
.
laşım getirmektedir

Ringer,
dayandıran

öğrencileri için temel bir kitap yazmıştır. Baştan sona yeniden yapılandırıldığında, Max Weber’in
ül örneklere bir
ileri için temel
ün Weber öğrenc ında,
yapılandırıldığ
sona yeniden sosyal
u gerçekte,
olojik konum ini
en verimli yönler
metodolojik konumu gerçekte, sosyal bilimlerinde kendi çağdaş felsefemizin en verimli yönlerini
dolojisi

daş felsefemizin neden sel


anlayış ve
n yorumsal 'in kavramsal-
ayı Ringer
ği uzlaşm ındaki
Weber'in zaman
manın hem
mızdaki düşün
nu göster mekte
sel yaşam ve
dir.
kültürle
öngörmüştür. Weber’in yorumsal anlayış ve nedensel açıklama için getirdiği uzlaşmayı Ringer’in
kavramlaştırması, bu uzlaşmanın hem Weber’in zamanındaki hem de bizim zamanımızdaki
değer
ış en kayda
üzerine yazılm

düşünsel yaşam ve kültürle ne kadar ilgili olduğunu göstermektedir.


Son yıllarda Weber üzerine yazılmış en kayda değer çalışmalardan biri...
TARİH 23

ANNALES OKULU
Peter Burke
3. Baskı, Çeviren: Mehmet Küçük, 215 sf. 13 TL, Tarih, ISBN: 975-8717-00-6
Bugün Türkiye’de tarih gündemde. Bugün tarih çaresizlikten, reçetesizlikten ötürü gündemde.
PETER BURKE
Hedefi önceden tayin edilmiş bir demir yolunda çuh çuh giden teleoloji treni raydan
PETER BURKE

çıkmasa; ilerici vagonlar geriye, gerici vagonlar ileriye savrulmasa; sağcı ve muhafazakâr
h çaresizlikten,
tayin edilmiş bir
n çıkmasa; ilerici
kompartımanların bazı sakinleri Batı’yla temas etmenin korkulacak bir yanı olmadığını ilân
etmese; solcu kompartımanların sakinleri “halk iradesi”, “hukuk devleti”, “düşünce ve vicdan
ve
lmasa; sağcı
i Batı'yla temas
n etmese; solcu
,

özgürlüğü” gibi emperyalist, globalist virüsler (!) treni kaplamasın diye kaza mahallinde bir demir
“hukuk devleti”
, globalist virüsler
bir demir perde
rın
kideki yolcula

perde yükseltmek için yırtınmasa; birinci mevkideki yolcuların bavullarındaki kirli çamaşırlar
de
a tarih gündem
eessüf!
rın, patriyarkların,

etrafa saçılmasa tarih gündemde olmazdı, tarih sorun olmazdı. Ama oldu, maatteessüf!
geçit
skerî olayların
İsyan,
n edilmişti.
olarak
are bir bütün ,
parçalarının birinde
boy
Strasbourg'da
oğurmuştu: Annale
ğiyle, kaygan
eti hakkında
s.
lığıyla,
bugüne
Tarih Batı’da sorun olmuştu. Büyük adamların, patriyarkların, milli şeflerin, devlet işleri
anlamında siyasî ve askerî olayların geçit resmi yaptığı bir tarihte Batı’da da isyan edilmişti.
Şimdi
ulunmuyordu.

ilk defa
kuru belki de

İsyan, semptomatik bir şekilde, bizim buradan yekpare bir bütün olarak algıladığımız Avrupa’nın
mış
yaklaşımla karşılaş
nin
k aydınının kendisi ğı
oyunca
ek bilmediği
Annales
lmesi suretiyle

yırtıldığı coğrafya parçalarının birinde, muhataralı Alsace-Loraine bölgesindeki Strasbourg’da


anlaşılm ası ve
inlerinin esi
de değerle ndirilm

3
boy göstermiş ve hareketi, bir okulu, bir grubu doğurmuştu: Annales. Kolaycı tarif ve tanımlara
heterojenliğiyle, kayganlığıyla, hareketliliğiyle direnen bu tarihçilik hareketi hakkında bugüne kadar
Türkçe’de bütünsel bir analiz bulunmuyordu. Şimdi bulunmaktadır, maatteessüf!
“Bu kitapla, yabancı dil bilmeyen Türk okuru belki de ilk defa Annales hareketi konusunda bütünsel
bir yaklaşımla karşılaşmış olacaktır. Muhtemelen de bu vesileyle Türk aydınının kendisinin de pek
iyi oynayamadığı, özelliklerini pek bilmediği oyuncağı elinden alınmış olacaktır... Bu kitabın
çevrilmesi suretiyle Annales hareketinin tarihinin bilinmesi, temel metinlerinin anlaşılması ve
kendi tarihçiliğimizin gerçekçi şekilde değerlendirilmesi sağlanacaktır.”
...Merhaba!

FEODAL TOPLUM
Marc Bloch
Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay, 653 sf. 32 TL, Tarih, ISBN: 975-8717-12-X
MARC BLOCH
XX. yüzyıl tarihçiliğini dönüşüme uğratan büyük tarihçi Marc Bloch, kendi alanında çığır açıcı bir
birikimi bu kitabıyla gözler önüne seriyor.
Feodal
MARC BLOCH

Feodal Toplum, Ortaçağ üzerine yazılmış yapıtların en ünlüsüdür ve entelektüel tarih çevrelerini
Toplum
tarihçi
bu kita-
uzun yıllar derinden etkilemiştir. Nasıl ki Hıristiyanlık ve Rönesans kültürü anlaşılmadan
Feodal Toplum

et Ali K›l›çbay
ünlüsü-
en etkile-
Çeviren: Mehm
Avrupa tarihi anlaşılmazsa, Feodalite de aynı oluşumun en önemli üçüncü sacayağıdır ve
fl›lmadan
umun en
dan da bu
bu üçgeni tamamlamadan bu üçgeni kavramak mümkün değildir. Eğer ‘feodal’ kelimesi bir
elimesi bir
do¤rudan
kavramsallaştırmaya gitmişse bunda Marc Bloch’un doğrudan payı vardır. Ve tarihçiler Feodal’in
ne mânaya geldiğini ilk önce Marc Bloch’tan öğrenmişlerdir.
¤ini ilk ön-

el olaylar ve
ürünü en iyi
nd›¤› yüzler- Feodal Toplum’da Avrupa tarihini şekillendiren temel olaylar ve kurumlar yansıtılmaktadır.
üstü bir sen-
z Avrupa’n›n
bar istilalar›,
Ortaçağın dilini ve kültürünü en iyi şekilde kavramış bir tarihçi olan Marc Bloch, kullandığı
ar, vassal-sen-
alyeler, edebi-
en kopuk öge-
yüzlerce materyalden disiplinlerarası bir yöntemle olağanüstü bir sentez çıkarabilme başarısını
n, nedenleri ve
göstermiştir. Bu sentez Avrupa’nın kendi özgün sentezidir. Büyük göç dalgaları, barbar istilaları,
DO⁄UBATI

ISBN 975-8717
-12-X DO⁄UBATI
imparatorlukların yükselişi ve parçalanışı, krallıklar, vassal-senyör ilişkileri, toprak ve fiefler,
soylu sınıflar, şövalyeler, edebiyat, din, hukuk, ticaret ve kültür hayatı birbirinden kopuk öğeler
olarak değil, geniş konu yelpazesi içerisinden, nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte okuyucuya
sunulmaktadır.
24

DOĞU BATI Makaleler-1


Halil İnalcık
5. Baskı, 414 sf. 24 TL, Tarih, ISBN: 975-8717-09-X
XX. yüzyıl sona ererken, Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi Halil İnalcık’ı 2000 bilim
adamı arasında göstermiştir.
Bugün dünya üniversitelerinde Halil İnalcık okunuyor ve okutuluyor. Onu dar anlamda bir “tarihçi”
olarak düşünmek elbette yetersiz kalır, bizzat tarih disiplinine şekil vermiş, kendi metodolojisini
ve bilgi birikimini tarihçilik mesleğine kazandırmış bir kişi olarak o, bilim çevrelerinin üzerinde
uzlaştığı nadide bir isimdir. İnalcık ekolüne mensup yüzlerce öğrenci sadece birincil kaynakları
kullanma, belge ve arşivleri inceleme yönünde değil, modern anlamda tarihe sosyo-ekonomik
birçok cepheden bakabilme becerisini ondan öğrenmiştir. Yeni kuşak tarihçiler, Akdeniz, Osmanlı
ve Balkan tarihi üzerindeki birçok yanlışın tashih edilmesini ona borçludur. Kitap, sayısız makale
ve ansiklopedi maddeleri, sosyal bilimciler için göz kamaştırıcı bir hazine hüviyetindedir.
Doğu Batı dergisine yazdığı makalelerin toplandığı bu kitap, onun hâlâ genç bir öğrenci gibi nasıl
çalıştığının ve ürettiğinin hayranlık verici bir numunesidir.
5

***
“Halil İnalcık, bu sahanın en seçkin uygulayıcılarından biri...Dünya bilimine katkıları su götürmez.
Çabalarının hedefi haline gelmiş konu üzerinde bize sadece tefekkür etmek düşer.”
Immanuel Wallerstein

DOĞU BATI Makaleler-2


Halil İnalcık 2. Baskı, 420 sf. 24 tl, Tarih, ISBN 978-975-8717-42-2
Nasıl ki Fernand Braudel ismi Akdeniz ile Marc Bloch ismi feodalizmle özdeşleşmişse benzer bir özellik
aynı ritimde Halil İnalcık için geçerlidir. Bugün İnalcık ekolünü hesaba katmaksızın klasik Osmanlı
dönemine ilişkin bir araştırma yapmak neredeyse imkânsızdır. Köprülü ile başlayan, Barkan’da belirli
bir yönteme kavuşan modern tarihçilik anlayışı İnalcık’ta zirvesine ulaşır. Türkiye’de genelgeçer “tarih”
algısı düşünüldüğünde bu ekolün en kayda değer başarısı, geçmişi romantik ve ideolojik fantezilerden
ismi feodalizmle
z ile Marc Bloch için geçerlidir.
ritimde Halil İnalcık ne ilişkin bir
arındırmış olmasıdır. Bu sayede tarihçilik yön değiştirmiş, kişileri tarihe yaklaştırmaktan ziyade
tarihten uzaklaştıran ve bize göre zamanın gevezeliğini yapmaktan öteye geçemeyen popüler tarihçilik
dönemi
klasik Osmanlı da
başlayan, Barkan' e
. Köprülü ile
İnalcık'ta zirvesin
hçilik anlayışı kayda
e bu ekolün en
düşünüldüğünd erden arındırmış
ideolojik fantezil yaklaştırmaktan
irmiş, kişileri tarihe iğini yapmaktan
re zamanın gevezel uğramıştır.
mleri ciddi bir sekteye
söylemleri ciddi bir kırılmaya uğramıştır.
ve
en belli başlı kurum

İnalcık, Osmanlı sosyal-ekonomik yapısını, onu belirleyen belli başlı kurum ve kanunları, tahrir
nı, onu belirley sosyal
ekonomisi vb
rejimini köylü alanında bir çığır
e teorisiyle kendie bu ekolün daha
ği düşünüldüğünd erinin,
Balkan tarihçil
söylenebilir.
sistemini, mirî arazi rejimini köylü ekonomisi vb sosyal ekonomik sorunları açıklayan çift-hâne

bir yerleşim politika
ama aşama nasıl adaki zamanın gün
enmesi bu coğrafy
me sahiptir.

teorisiyle kendi alanında bir çığır açmıştır. Tarih çalışmalarının geleceği düşünüldüğünde bu ekolün
de bir
'uzun süre' içerisin bir
yal tarihlerinin Okulu'nun güçlü e
nusunda Annales araç ve bilgiler
ncelemeden, gerekli lerini bir takım
nin büyük problem Ona göre bu
enemeyeceğini
enellemeler yapmak
belirtir.
değil, zaman
ve
bir
Tarihçinin ödevi, ve
daha şimdiden kalıcı izlere dönüştüğü söylenebilir. Balkan tarihçilerinin, Osmanlı’nın Rumeli ve
eri incelemektir.

nu anlamak ve
ile
e davranışların
oplumda ve dönemd aktır.
açıklam
olan bu yakın bağı
Balkanlarda aşama aşama nasıl bir yerleşim politikası güttüğünü İnalcık kaynaklarından öğrenmesi bu
coğrafyadaki zamanın gün ışığına çıkarılması açısından büyük öneme sahiptir.
Annales ekolü yer
değer gözlemlerineKöle
e ilgili dikkate
Fetih Yöntemleri, araya
ft-hane sistemi, makaleler bir
en son derece önemli

İnalcık, toplumların ekonomik ve sosyal tarihlerinin ‘uzun süre’ içerisinde bir arada değerlendirilmesi
gerektiği konusunda Annales Okulu’nun güçlü bir temsilcisidir. O, orijinal kaynakları incelemeden,
gerekli araç ve bilgilere sahip olmaksızın Osmanlı tarihinin büyük problemlerini bir takım sosyolojik
genellemelerle çözümlenemeyeceğini belirtir. Ona göre bu disiplin, zamansız ve mekânsız genellemeler
yapmak değil, zaman ve mekân içinde olayları ve gelişmeleri incelemektir. Tarihçinin ödevi, bir değer
hükmü vermeden, belli bir toplumda ve dö­nemde davranışların ve kurumların neden o biçimde
olduğunu anlamak ve açıklamaktır.
Makaleler 2’de ilk defa İnalcık’ın Annales ekolü ile olan bu yakın bağı gösterilmiş, modern tarihçilik ile
ilgili dikkate değer gözlemlerine yer verilmiştir. Ayrıca Osmanlı’da Çift-hane sistemi, Fetih Yöntemleri,
Köle Emeği, Kul Sistemi gibi birbirinden son derece önemli makaleler bir araya getirilmiştir.
25

HALİL İNALCIK ARMAĞANI-I


Tarih Araştırmaları 470 sf. 30 TL, Tarih, ISBN:978-975-8717-52-1
Köprülü ve Barkan zamanın büyük âlimiydiler, Halil İnalcık tüm zamanların büyük âlimi…
Bernard Lewis
İnsan olarak…Çok cömert, bilge ve çok içten bir insandır. Zamanının çoğunu
hiç sakınmadan başkalarına verir, gençlere yardım etmek için her türlü fedakârlığı yapar.
Elizabeth Zachariadou
Halil İnalcık, bu
sahanın en
Onu izlemek çok hoştur; ermiş gibidir, bütün bilginliğine rağmen öğrencileriyledir, muazzam bir
hafızası ve bilgisi vardır. Öyle bir entelektüel yaklaşımı vardır ki, etrafında olan biten her şeyi dikkate
ılarından
seçkin uygulayıc katkıları su
biri…Dünya bilimine hedefi
nın
götürmez. Çabaları
üzerinde bize

alır; Akdeniz üzerinde çalışanların, ekonomi tarihçilerinin vb. çalışmalarını kıyaslar; değişimleri
haline gelmiş konu
etmek düşer.
sadece tefekkür
in
Immanuel Wallerste

Köprülü ve Barkan
büyük âlimiydil
zamanın
öğrenmek onun için adeta elzemdir, ideolojik birisi değildir ve entelektüelliği hepimizden farklıdır
er, Halil İnalcık

Madeleine Zilfi
ın büyük âlimi…
tüm zamanlar
Bernard Lewis

Halil İnalcık, bu sahanın en seçkin uygulayıcılarından biri…Dünya bilimine katkıları su


Çok cömert, bilge
İnsan olarak…
insandır.
ve çok içten bir hiç
Zamanının çoğunu na verir,
sakınmadan başkaları için her

götürmez. Çabalarının hedefi haline gelmiş konu üzerinde bize sadece tefekkür etmek düşer.
etmek
gençlere yardım
ğı yapar.
türlü fedakârlı
dou
Elizabeth Zacharia

Onu izlemek çok


hoştur; ermiş
gibidir, bütün bilginliğin
e rağmen
Immanuel Wallerstein
muazzam bir

İnalcık bizim alanda çok merkezî bir konumdadır. Bir yanda bilgisinin zaman içindeki
öğrencileriyledir,
vardır. Öyle bir
hafızası ve bilgisi ı vardır ki,
entelektüel yaklaşım her şeyi
biten
etrafında olan

genişliğine, öte yandan tarihin çeşitli alt dallarındaki bilgisine hayranım; onun sahip
üzerinde
dikkate alır; Akdeniz
çalışanların, ekonomi
çalışmalarını
tarihçilerinin vb.
ri öğrenmek

olduğu konuma benim anladığım kadarıyla bizim alanda başka kimse sahip olmamıştır.
kıyaslar; değişimle
elzemdir, ideolojik
onun için adeta
entelektüelliği
birisi değildir ve
hepimizden farklıdır
Madeleine Zilfi
Suraiya Faroqhi
Balkanlar’daki hocalar gerçekten onun yazdıklarına çok saygı gösteriyor…Çok iyi bir hocadır, öğrencilere
717-52-1
ISBN 978-975-8

rehberlik eder…Osmanlı tarihini çalışanlara kendini adar adeta, onlara çok değer verir, çok umut besler.
Halil İnalcık’ı tarihçi kimliği ve insani kimliği diye ayırmazsınız, bence onun yaşamı Osmanlı tarihi.
Mariya Kiprosvska
Harvard’da onuruna düzenlenen sempozyumda söylenen şu söz bence de çok doğ-rudur:
“Onun çalışmalarını çıkarır ve bir kenara koyarsanız Osmanlı tarihinde hiçbir şey kalmaz.”
Osmanlı tarihine katkısı yerine konamaz bence. Osmanlıları zannediyorum ki daha geniş
bir yere yerleştirmeyi, dünya tarihi içinde çok önemli bir yere konumlandırmayı başardı.
Mark L. Stein
O bize talebesi olarak bakıyor, biz de ona hoca olarak bakmaktan başka şey düşünemeyiz.
Bilgisi açısından zaten bizim aramızda hocanın lakabı; Şeyh-ül müverrihin…
İlber Ortaylı

ESKİ TÜRK TOPLUMU ÜZERİNE İNCELEMELER


Ümit Hassan 3. Baskı, 328 sf. 22 TL, Sosyoloji, ISBN: 978-975-8717-50-7
Şamanlık inanç sistemi, kökeni ve temel özellikleriyle, tek tek kandaş topluluklar bakımından
ve hayat tarzı olarak kandaş toplum bakımından arkaik bir asla dayanır; dünya gelişimi
bakımından tarihöncesi’ne aittir; yeryüzünde hiçbir uygarlığın (medeniyet) mevcut olmadığı
Eski Türk Toplumu dönemin ürünüdür ve societas’la bütünleşir. Hattâ, şamanlığın oluşum serüveni, takvimsel
ÜMİT HASSAN

tek tek kandaş


Üzerine İncelemeler
SAN
zaman bakımından, uygarlığın doğuşundan (Mezopotamya-Sümer) en az 20.000 ilâ 25.000 yıl
andaş toplum ÜMİT HAS
mi bakımından
deniyet) mevcut
ünleşir. Hattâ,
öncesinde başlar.
Eski Türk Toplumu

ndan, uygarlığın
ilâ 25.000 yıl

nançlarıyla aynı
Orta Asya şamanlığı, bütün ilkel toplulukların inançlarıyla aynı temellere dayanan; uyguladığı
“teknik”ler itibariyle Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya ve dünyanın bütün yörelerine
a,
Kuzey Amerik
ş
relerine yayılmı
a
el olarak coğrafy
ğın geçim tarzıyla
ını devralmış olan
; kandaşlığın toplu
irmiş temel inanç
yayılmış ilkel-kandaş topluluklardaki pratiklerle örtüşen; özel olarak coğrafya üretici gücü
doğrultusunda oluşmuş bulunan; avcılığın geçim tarzıyla köklenmiş; gelişimi itibariyle avcılığın
Üzerine İncelem


bu alanda üretilm
eski
a, Orta Asya ve
k canlı biçimd
gin örneklerine
e ele
de manevî mirasını devralmış olan Asya göçebeliğinin ayrılmaz bir tamamlayıcısı olmuş; kandaşlığın
şamanlığın toplum
lerde inanç, eylem
ve toplu eylemini simgeleştirerek bir Tarih gücü hâline getirmiş temel inanç sistemidir.
nmış
akkında kanıksa
esi
eler

rin değerlendirilm
toplumsal gerçek
ular arasındadır.
liğin
Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler, Türkçede bu alanda üretilmiş az sayıdaki telif
çalışmalardan biridir. Yapıt boyunca, Orta Asya ve eski Türk toplumunun gelişim-değişim
le,
ulunan eser, özellikesi
ı eğilimleri sergilem
3

dinamikleri çok canlı biçimde ele alınırken, antropoloji ve siyaset biliminin zengin örneklerine de
tanıklık edilmektedir.
Anahan (anaerkil) örgütlenmenin esasları, şamanlığın toplum yapısındaki yeri ve bugüne uzanan
etkileri, Türklerde inanç, eylem ve davranış biçimlerinin kökenleri, Türk toplumu hakkında
kanıksanmış kimi tezlerin çürütülmesi ve bazı yeni tezlerin değerlendirilmesi “han/hakan” terim-
kavram’ının gerisinde yatan toplumsal gerçekliğin zaman içindeki değişimi, kitapta işlenen bazı
konular arasındadır.
Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü’nü almış bulunan eser, özellikle, “devlet” konusu ile ilgili
olarak, çeşitli tarih-dışı eğilimleri sergilemesi ve eleştirmesiyle de dikkat çekicidir.
26

OSMANLI ŞEHİRLERİ VE KIRSAL HAYATI


Suraiya Faroqhi
2. Baskı, Çeviren: Emine Sonnur Özcan, 211 sf. 13,50 TL, Tarih, ISBN: 975-8717-19-7
Son yıllarda yapılan Osmanlı çalışmaları belli bir düzeye ulaşmış olsa da sosyo-ekonomik
tarih incelemelerinin, Osmanlı tarihçiliğinin zayıf halkalarından birini oluşturmaya devam ettiği
Suraiya Faroqhi
Suraiya Faroqhi

söylenebilir.
ri ve
Osmanlı Şehirle yatı Geçmişin kaybolmaya yüz tutmuş haritası içinde saklı kalan, keşfedilmesi zor ayrıntıları gün
Kırsal Ha
belli bir düzeye
hi çalışmaları
elerinin,
tarih incelem
oluşturmaya
larından birini

saklı kalan,
uş haritası içinde önemli bir
Çeviren: Emine
Sonnur Özcan
yüzüne çıkarmak, önemli bir ustalığı gerektirmektedir. Suraiya Faroqhi, bütüncül bir tarih resmini
Osmanlı Şehirleri

ak,
yüzüne çıkarm

algılamamıza yardımcı olacak makaleleri ile titiz bir çalışma örneği sunmaktadır.
ül bir tarih
ya Faroqhi, bütüncile titiz bir
leri
olacak makale

me defterleri

Faroqhi, tahrir defterleri, şeriyye sicilleri, mühimme defterleri gibi birincil kaynaklar ile önemli
ye sicilleri, mühim erinin eserleri
mli Osmanlı tarihçil Osmanlı
rdaki-
altıncı yüzyılla
u inceliyor.

yatı'nda hemen
ilginç ipuçları
herkes, kendi
bulabilecektir. Osmanlı tarihçilerinin eserleri ışığında –özellikle on beş ve on altıncı yüzyıllardaki– Osmanlı
ve Kırsal Hayatı

şehirlerini ve kırsal toplumunu inceliyor.


Osmanlı Şehirleri ve Kırsal Hayatı’nda hemen herkes, kendi yöresel tarihi bağlamında da ilginç
ipuçları bulabilecektir.

ABD TARİHİ
Allan Nevins-Henry Steele Commager
3. Baskı, Çeviren: Halil İnalcık, 456 sf. 24 TL, Tarih, ISBN: 975-8717-11-1
LE COMMAGER
ABD tarihi son iki yüzyılda dünya tarihine damgasını vurmuştur. Kıtanın gerçek sahibi
• HENRY STEE
ALLAN NEVINS Kızılderililer’in yerinden edilişinden itibaren dünya hâkimiyetine uzanan bir imparatorluğun ilginç
NEVINS • COMM

›k
Çeviri: Halil ‹nalc

damgas›n›
hikâyesi... Yankeeler... Kızılderililer... Zenciler... Köleler... İşçiler... Yalnızca güç ve başarı peşinde
ya tarihine
K›z›lderililer’i
n yerinden
n bir koşan fırsat avcıları... Başta Britanya’dan olmak üzere dünyanın her tarafından gelip bu bakir
AGER

miyetine uzana
erililer...
keeler... K›z›ld
güç ve baflar›
peflinde
dünyan›n
topraklara yerleşen göçmenler... Bir yandan demokrasinin, liberal değerlerin görkemli yükselişi,
n olmak üzere

diğer yandan dev sermayelerin gölgesi altında kapitalizmin vahşi ve acımasız yüzü...
ABD TAR‹H‹

n göçme nler...Bir
a yerlefle
li yükselifli,
lerin görkem
kapitalizmin
gesi alt›nda

y›ldan bu yana
bir gezegene
üretti¤i
ayak basan
Dünyadaki uygarlıkların binlerce yıldan bu yana ürettiği bilgiyi ve teknolojiyi sanki başka bir
ük, ihtiras ve
Ve “Amerikan
fliddetle bu
gülü, bütün
büyüyen ilk
gezegene ayak basan dünyalılar gibi büyük bir açgözlülük, ihtiras ve şiddetle bu topraklarda
uygulamaya koyuldular. Ve “Amerikan gülü, bütün görkemi ve güzel kokusuyla ancak etrafında
ak etraf›nda
tirilebilir”di.
m›fl, hor
ülkelerinden d›fllan

büyüyen ilk tomurcukların feda edilmesiyle yetiştirilebilir”di.


ni bir hayat
kiflilerdi. Yepye
eleye girifltiler.
rlu bir mücad
bir kültüre
ar fakat bunu
n kurulu flunda

Bu göçmenler, çoğunlukla kendi ülkelerinden dışlanmış, hor görülmüş, sürülmüş ya da ezilmiş


i de bu ülkeni
ydu.
o¤al bir sonucu
kitab›n, arfliv
yaca¤›n›z bu miz

kişilerdi. Yepyeni bir hayat macerasına atılmak için burada zorlu bir mücadeleye giriştiler.
de¤erli tarihçi
a vurgulayan ›k
da kültür-uygarl
mifl olmas›
DO⁄UBATI

anlaml›d›r.

ISBN 975-8717
-11-1 DO⁄UBATI Dünyadaki uygarlığı miras aldılar fakat bunu bir kültüre dönüştüremediler. Bu durum belki de bu
ülkenin kuruluşunda ve sonrasında oluşan koşulların doğal bir sonucuydu.
İşte bir roman tadında okuyacağınız bu kitabın, arşiv çalışmalarının önemini her fırsatta
vurgulayan Halil İnalcık tarafından çevrilmiş olması da kültür-uygarlık problematiği bakımından
ayrıca anlamlıdır.
27

ORADA SAAT KAÇ?


Serge Gruzinski
Çeviren: Özcan Doğan, 220 sf. 15 TL, Tarih, ISBN: 978-975-8717-56-9
Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan biri Amerika’nın keşfi konusunda ne düşünüyordu? Peki
GE GRUZINSKI
SER
Yeni Dünya’da yaşayan biri Osmanlı hakkında ne düşünüyordu?
Orada Saat Kaç?
SERGE GRUZINSKI

iri Amerika'nın
Yeni Dünya'da
yordu?
Çeviri: Özcan Doğan
Orada Saat Kaç?, XVI. yüzyılda uzak coğrafyalarda, farklı tarihsel ve toplumsal yapılar içerisinde
arda, farklı tarihse
akat aynı dünyay
l
ı
yaşayan fakat aynı dünyayı paylaştıklarının farkında olan iki insanın, Meksikolu Heinrich Martin
h
Meksikolu Heinric
birbirlerini anlama
e Gruzinski,
başka ve İstanbullu isimsiz bir yazarın birbirlerini anlama çabalarını anlatmaya çalışan bir kitap. Serge
Orada Saat Kaç

duygus undan

Gruzinski, başka dünyalara ve başka insanlara karşı duyulan merak duygusundan hareketle,
merak
nıyor.
alarına odakla
somut
u arayışın en
sı, bu
ki'nin çalışma

bu iki yazarın ötekiyi tanıma çabalarına odaklanıyor. Orada Saat Kaç? Sorusu ötekiye yönelik
ve ne
lama geldiğini .
yardım cı oluyor
geniş
astrolojiye kadar
gezdiği,

bu arayışın en somut ifadesi olarak karşımıza çıkıyor. Gruzinski’nin çalışması, bu sorunun o


ının elden ele
ı anlattığ ı bir
eraların
nı hayal
arattığı heyeca

dönemdeki insanlar için ne anlama geldiğini ve ne şekilde tezahür ettiğini anlamamıza yardımcı
?

şekilde
habersiz bir
meraklı
ak isteyen iki
elere,
imi zaman söylenc en,
anan bilgiler üzerindrına
yönündeki arayışla
olduğu gibi,
iletişim
oluyor. Coğrafyadan tarih bilimine, astronomiden astrolojiye kadar geniş bir çerçevede sayısız
kitabın ve elyazmalarının elden ele gezdiği, gezginlerin başka dünyalara dair meceralarını anlattığı
arzusun un ne
e de bilme
z daha.

bir ortamda dünyayı keşfetme duygusunun yarattığı heyecanı hayal etmek zor olmasa gerek.
Bu kitapta, birbirlerinin varlığından habersiz bir şekilde birbirlerinin yaşadığı dünyaları tanımak
isteyen iki meraklı insanın kimi zaman bilimsel gerçeklere, kimi zaman söylencelere, astrolojik
tahminlere ve kehânetlere dayanan bilgiler üzerinden, yaşadıkları dünyayı tanıma ve anlama
yönündeki arayışlarına tanık olacaksınız. Ve XVI. yüzyılda olduğu gibi, iletişim araçlarının
böylesine geliştiği günümüzde de bilme arzusunun ne denli güçlü olduğunu göreceksiniz bir
kez daha.

AVRUPA EĞİTİM TARİHİ


Kemal Aytaç
303 sf. 16 TL, Tarih-Eğitim ISBN: 978-975-8717-45-3
…Baldıran hazırlanırken, Sokrates flütle yeni bir ezgi öğreniyormuş.’ Ne işine yarayacak?’ diye
sormuşlar. Sokrates, ‘Ölmeden önce bu ezgiyi öğrenmeye’ demiş…
Avrupa Eğitim
Avrupa Eğitim

Avrupa Eğitim Tarihi, eğitim alanında etkili olmuş birçok düşünür ve akımı özetleyen bir kitaptır.
Tarihi
öğreniyormuş.

Burada, ayrıntılara inilmeden fakat eğitim tarihiyle ilgili olarak genel ve bütünlüklü bir fikir
bu
meden önce

ve
rçok düşünür

Genel Bir Bakış sunulmaktadır. Herşeyden önce eğitimin tek bir boyutunun olmadığı birbirini besleyen birçok
den fakat eğitim
.
r sunulmaktadır
i
lmadığı birbirin
tezi

aşamadan geçerek günümüze kadar nasıl geldiği tezi başarılı bir şekilde işlenmektedir.
r nasıl geldiği

Kemal Aytaç
Tarihi

rdi.
olarak görürle
tıpkı
zse, bozulur;
,

Antikler, eğitimi beden ve ruhun kusursuz bir uyumu olarak görürlerdi. Plutarch’a göre iyi
yüzyılda Fénelon
inde durur. Yüksek
erken
nlıklar yoluyla
ndür.
pmak mümkü
a kaprisli ve huysuz
n tipi ile öğretim
in öğrenmelidir
der.
yetenekler, ciddi olarak işlenmezse, bozulur; tıpkı işlenmeyen bir tarlanın bozkırlaşması gibi…
17. yüzyılda Fénelon, eğitime erken yaşlarda başlanmasının önemi üzerinde durur. Yüksek
daha
olmasından
Kemal Aytaç

olmaya
yerine, bilge

yetenekli çocukları, psikolojik yönden doğru alışkanlıklar yoluyla erken yaşta sabırlı, dengeli,
yönden
nma, pratik
uygun
akta ve buna
Fransız
istemektedir.
değil,

neşeli ve sakin tutumlu yapmak mümkündür. Eğer bu yapılmazsa, çocuklar bütün hayat boyunca
esel bir eğitim
sosyal ve
nsup olduğu
haklara
ğretimde eşit
mevcut
ise Rousseau,

kaprisli ve huysuz olurlar. Montaigne, geleneksel ukala öğretmen tipi ile öğretim sistemini
Mevcut
nmemektedir.
de son
il), kendi içerisin

eleştirir. İnsan okul için değil, yaşam için öğrenmelidir der. Ona göre İnsanın ahlâken iyi olması,
eğitim ve
asmus'a göre
bayraklarla
getirilen ve

bilgili olmasından daha önemlidir. İnsan Latince ve Yunanca öğrenmek yerine, bilge olmaya
çalışmalıdır.
Bilgileri halka yaymayı amaç edinmiş Aydınlanma, pratik yönden topluma yararlı, akla uygun
bilgileri esas almakta ve buna uygun düşen yeni bir eğitim ideali tespit etmek istemektedir. Fransız
Devriminin zorunlu gördüğü bu eğitim, zümresel bir eğitim değil, genel insan eğitimidir. Buna
göre, herkes, mensup olduğu sosyal ve ekonomik menşeye bakılmadan, eğitim ve öğretimde
eşit haklara sahip kılınmış olmalıdır. Karşıt bir görüş olarak ise Rousseau, mevcut kültür gibi
geleneksel eğitimi de hiç beğenmemektedir. Mevcut eğitimin yetiştirdiği medenî insan (l’homme
civil), kendi içerisinde son derece sarsılmış ve bozulmuş bir tiptir.
Belki de en iyi tanımı Erasmus getirmiştir. Erasmus’a göre eğitim ve öğretim yoluyla ulaşılan
asalet, doğuştan getirilen ve bayraklarla süslenen asaletten daha üstündür.
28 ANTROPOLOJİ
SOSYOLOJİ VE ANTROPOLOJİ
Marcel Mauss
3. Baskı, Çeviren: Özcan Doğan, 606 sf. 34 TL, Antropoloji, ISBN: 975-8717-10-3
Marcel Mauss’un insan bilimlerine büyük katkı sağlayan klasik çalışması, ilk defa ve
MARCEL MAUSS
kapsamlı biçimde Türkçe’de. Sosyoloji ve Antropoloji, insanla ilgilenen herkesin her zaman
Sosyoloji ve
MARCEL MAUS

başvurabileceği önemli bir kaynak.


Antropoloji
n kla-
yük katk› sa¤laya

Mauss, mitoloji, dilbilim, etnografya, psikoloji, din, hukuk ve ekonomi alanlarında olağanüstü
Türkçe’de.
ml› biçimde
S

bafl-
erkesin her zaman

psikoloji, din,
hukuk ve
Önsözü ile bilgi birikimiyle yazısız toplumların dünyasına yolculuk yapmaktadır. Büyünün, dinin, bu ikisi
Sosyoloji ve Ant

uss'un
Claude Lévi-Stra
toplum-
ikimiyle yaz›s›z
bu iki-
Büyünün, dinin,
Çeviri: Özcan Do¤an
mlar›n organi
zasyonunda
pta, ilkel denilen
toplum- arasındaki ilişkilerin ve bunun toplumların organizasyonunda oynadığı rolün analizine yer verilen
t›lar ortaya

bu kitapta, ilkel denilen toplumlar ile uygar toplumlar arasındaki derin tarihsel bağlantılar ortaya
tarihsel ba¤lan
anlamd a topluluk-
, genel
toplum-
eri, mücadeleleri,

konulmaktadır. Özel anlamda bireylerin, genel anlamda toplulukların doğayla ve birbirleriyle olan
okufl ve he-
otlaçlar, de¤ifl-t
ü¤ü an-
üreci hâline dönüflt
› ve içinde
ölümü, Tanr›’y
ropoloji

ma, anlamland›rm
an›mlayabilec
a ve di¤er
e¤imiz uygar-
en olgular›n
ilişkileri, mücadeleleri, toplumsallaşma araç ve yöntemleri (örneğin potlaçlar, değiş-tokuş ve
hediyeler) ve bunun nasıl bir uygarlık süreci hâline dönüştüğü anlatılmaktadır. İnsanın kendini,
ve mana türünd
d›r.

nsözüyle bafllay
çin olmazsa
an çal›flm
olmaz bir yere
a,
doğayı, ölümü, Tanrı’yı ve içinde yaşadığı topluluğu açıklama, yorumlama, anlamlandırma ve
ofllu¤u doldur
maktad›r.
diğer taraftan hayatta kalma çabası olarak tanımlayabileceğimiz uygarlık süreci, bu kitapta, büyü,
din, tabu ve mana türünden olguların bir sentezi olarak karşımıza çıkmaktadır.
DO⁄UBATI

ISBN 975-8
717-10 -3 DO⁄UBATI

Claude Lévi-Strauss’un uzun bir önsözüyle başlayan bu kitap, antropoloji ve sosyoloji öğrenimi
için olmazsa olmaz bir yere sahiptir ve bu konuda büyük bir boşluğu doldurmaktadır.

İLKEL İNSANDA RUH ANLAYIŞI


Lucien-Lévy Bruhl
Çeviren: Oğuz Adanır, 357 sf. 21,50 TL, ISBN 975871718-9
Birçok araştırmacı, antropolog ve etnologun beş kıtada birbirlerinden on binlerce kilometre uzakta
yaşayan insanlarla ilgili çalış­maları Lucien Lévy-Bruhl için doğrudan ilham kaynağıdır. Lévy-
Bruhl, kendi sahasındaki muazzam birikimi bu kitapta bir araya getirirken antropoloji dünyasının
temel keşiflerine de öncülük eder.
Lévy-Bruhl’ün çalışmalarıyla M. Mauss, B. Malinowsky, G. Frazer, Louis Dumont, Lévy-Strauss
gibi antroplogların metinlerine bakıldığında insanlığın muazzam teknolo­jik, demokratik, bilimsel
vb. gelişmelerine karşın, birçok açıdan, ilkel toplumun zihinsel evreniyle benzerlikler olduğu
görülmektedir. Asıl uzmanlık alanı felsefe olan ve ilkel toplumların zihinsel/düşünsel yapısı
konusunda en önemli metinlerden birkaç tanesini yazmış olan Lévy-Bruhl, bu kita­bında ilkel
toplumlarda ruh kavramının var olup olmadığını tartışıyor. İlkel insanın nasıl düşünüp nasıl
yaşadığını yüzlerce ayrıntının arasından çıkarıyor.
*
“Şimdi çalışmamızın en zor kısmına geliyoruz. Kurum ve tö­reler çözümlemesi, ilkel insanların
çevrelerindeki birey, nesne ve özellikle de sosyal grupla olan ilişkilerini kafalarında nasıl
canlandırdıklarını belli bir ölçüde belirlememizi sağlamıştı. Ancak tek başına ele alındığında,
bireyin, onların gözünde hangi tinsel ve maddi unsurlardan oluştuğunu, nasıl yaşadığını ve
öldüğünü söyleyebilmek için sanki çok daha zor soruların yanıtlanması gerekiyor. Bunun
nedenleriyse çok açık. Her şey­den önce ilkel toplumlarda, pek çok konuda olduğu gibi, spe­külatif
bir merak, yalnızca öğrenme amaçlı bir bilgi açlığıyla karşılaşılmamaktadır. Bilme gereksinimi,
olabilecek en alt dü­zeydedir. Bu insan, her soruya kalıplaşmış bir yanıt veren ilkel zihniyetin
gizemli açıklamalarıyla yetinmeyi bilmektedir.”
29

İLKEL TOPLUMLARDA MİSTİK DENEYİM VE SİMGELER


Lucien-Lévy Bruhl
Çeviren: Oğuz Adanır, 252 sf. 17,50 TL, Antropoloji, ISBN 975-8717-26-X
İlkel­lerdeki simgeler ve mistik deneyimi onların zihin­sel yapıla­rından yola çıkarak açıklamaya
Lucien Lévy-Bru
hl çalışıyorum. Burada so­r ulan soru şudur: Bu simgeler ve bu deneyime özgü belli başlı özellikler
Lucien Lévy-Bruhl

mi onların zihinse
l
İlkel Toplumlarda
hangi­leridir ve bu sorunun yanıtını ilkellerin zihinsel yönlendirilmesi ve zihinsel farklı­lıkları doğrul­
ve Simgeler
Burada
çalışıyorum.

Mistik Deneyim tusunda mı aramak gerekmektedir?


başlı
eyime özgü belli
zihinsel
tını ilkellerin
aramak
rultusunda mı

Adanır ...Pek çok karışıklığa yol açmış olan “ilkeller” ve “mis­tik” (gizemli) gibi iki terimi burada da
İlkel Toplumlar

” ve “mistik” (gizem
li) Çeviren: Oğuz
kez daha

kullanmayı sürdürüyorum. Bir kez daha bu ko­nu­daki anlam karmaşasından kaçmaya çalışa­
ürüyorum. Bir
ağım.
kaçmaya çalışac
ırılan
” olarak adland
yakın
nlardan çok daha
ski atalarımıza
ayalı bir yaklaşı
tekabül
m olup,
a zordur.
cağım. Sözcüğün yazı­­lı anla­mında “ilkeller” olarak adlandırılan insanlar, bize tarihin o ilk
ması oldukç
başındaki insanlardan çok daha yakın olup, günümüz dünyasında bizim en eski atalarımıza
da Mistik Dene

, genellikle
memin nedeni
bilmektir.
dığımı göstere
çok ne de
bizden ne daha
Xbizimkilerden
farklı olan,
mış olarak nitelen
dirilen tekabül edenlerdir. Bu, gelişmeci varsayıma dayalı bir yakla­şım olup, bunun olgu­lar aracılığıyla
e daha Giriş
bölümünden kanıtlanması ol­dukç­a zor­dur. “İlkeller” sözcüğünü kullanmayı sürdürmemin ne­de­ni, ge­nellikle
yim ve Simgeler

kolayl ıkla
ama geldiğ i

herkesin kullan­dığı bir terimi kullandığımı göste­re­bil­mektir. Eskiden “vahşiler” olarak adlandırılan,
bu sözcük
klı çalışmamda,
ıştır. Bu
belirlememi sağlam yanlış
ceği
ış ve yol açabile

bizden ne daha çok ne de daha az ilkel olan, töreleri ve kurumları bizimkilerden farklı olan, biz­den
bulama dığım için
aha iyisini
larımızda
m. Bizim toplum gibi bir
ırmak
tisizmi çağrışt
, etkilere,
daha aşağı ya da geri kalmış olarak nitelendirilen top­lumlara atfedilen bir sözcüktür.
özcüğü nü güçlere
gerçek olan
ancak yine de
anıyorum.

...“Mistik” (gizemli) sözcüğüne gelince daha Giriş bölümünden iti­baren bu sözcüğün hangi
ruhl
Lucien Lévy-B

anlama geldiği kolaylıkla anlaşılmak­tadır. Zi­hinsel İşlevler başlıklı çalışmamda, bu sözcük


ilkel zih­niyetin en önemli özelli­ğini belirlememi sağlamıştır. Bu sözcüğü biraz da çeki­nerek
kullanmış ve yol açabileceği yanlış anlamaları önlemeye çalış­mış­tım. “Daha iyisini bulamadığım
için bu terimi kullanacağım” de­miştim. Bizim toplumları­mızda oldukça farklı bir şey olan dinî
misti­sizmi çağrıştırmak gibi bir niyetim yok. Burada “mistik” sözcüğünü güç­­lere, etkilere,
duygular ta­rafından algıla­namayan ancak yine de ger­­çek olan eylemlere olan inanç anla­mında
kullanıyorum. Lucien Lévy-Bruhl

SİYASET BİLİMİ
İBN HALDUN Metodu ve Siyaset Teorisi
Ümit Hassan 350 sf. 25 TL, ISBN 978-975-8717-59-0
“İbn Haldun bir ilim şehridir ki, ilimler ve âlimler coğrafyasında bilmeyeni yoktur.” Fakat bu şehrin koordinatları
hususunda rivâyetler çoktur. Öyle ki her kim eline bir hokka alıp mürekkebe batırsa ve İbn Haldun’u yazsa, o
dakika, bu âbide âlim, Kaf Dağı’nın ardına düşer. Artık ara ki bulasın, ne o âlimi, ne İbn Haldun’u…
ÜMİT HASSAN
Oysaki; gerçeğin kapılarını gerçeğin içinden açmak… İbn Haldun’un İlm-ül Ümrân ile yaptığı tam olarak
ÜMİT HASSAN

ldunTeorisi
afyasında

İbn uHveaSiy
rivâyetler
rsa ve İbn
üşer. Artık

un'un İlm-
budur… Çarpıtmalar, hatalı aklîleştirmeler ve kendine yontmalarla, ideolojik konumların kendinden
lar, hatalı
aset geçiriciliğiyle bu berrak ilim şehrini sislere boğmak, bilginler katında ne bühtân, ne fecâattir…
Metod
kendinden
katında ne

min olağan
yan kaarileri Türlü mistifikasyonlarla, oryantalistik kurnazlıklarla ilmin olağan şüphelileri haline gelen kimi bilginler, İbn
Haldun’u arayan kaarileri mantıksal boşluklar bataklığında boğarlar.
İbn Haldun

erlendirmeler
onun sağlıklı

Çünkü teorinin kendi iç ilişkileri üzerine yapılan hatalı değerlendirmeler İbn Haldun üzerine her türlü dışsal
avuzluklarına
tu içindeki bir
nümüz sosyal
ucu metoduyla
bu ilim şehrine
rtaya koyar.
vramlarını anla-
algıyı da sakatlar. Ve onun sağlıklı olarak algılanmasını engeller.
ile
hür biçimleri
alışarak doldur-
bir ilim şehriys
an.
e Elinizdeki kitap işte nâkıs bilginlerin yoldan çıkaran bu kılavuzluklarına bir cevap, bir kıyas, bir nispettir.
en İbn Haldun
dan ikrâm edilen
an-bilmeyen'ler
in,
İşbu eser, sis ve toz bulutu içindeki bir ilim şehrine kendi öz berraklığını verme cehdidir. Günümüz sosyal
bilimlerine ışık tutabilecek doğurganlığı ve sağlam kurucu metoduyla bereketli İbn Haldun mülkünün kılavuz
k
ni ihmâl etmeme

m metodolojisiyle

kitabıdır. Hem bu ilim şehrine giden yolları hem de yoldan çıkaran patikaları çekincesiz ortaya koyar.
eleri
ünsel incelem
taya koyar. O'nun
raştırmaların gedik
bir
zak, bütüncül

ISBN 978-975-87
17-59-0
Eserin müellifi, Ümit Hassan, ömrünü İbn Haldun’un kavramlarını anlamaya ve bunların halkımızın
9 78975
8 71759
0

kadim zamanlarındaki tezâhür biçimleri ile kimliğimizin oluşumundaki işlevselliklerini anlatmaya çalışarak
doldurmuştur dersek, hata etmiş sayılmayız.. .Ve ‘İbn Haldun bir ilim şehriyse Ümit Hassan onun anahtarıdır’
kaziyyesine varırız buradan.
“Biraz umutsuz bir gayret ama, Mukaddime bilmeden İbn Haldun yorumlamaya kalkışanların, henüz
ilk istasyona varmadan ikrâm edilen limonatayı âfiyetle içip uyutularak soyulacak olan ‘okumayan-
bilmeyen’lerin, ikinci istasyondan önce uyandırılmaya çalışılması görevini ihmâl etmemek üzere” yazıyor
metinlerini müellif.
İbn Haldun, bir yeni bilimin kurucusudur ve sağlam metodolojisiyle çağların üstünde bir etkinliğe mâliktir.
Eserinin bütünsel incelemeleri onun emsalsiz çabalarını ve baş döndüren ustalığını ortaya koyar. O’nun
kurduğu devâsa sistem ve Ümrân İlmi üzerine, eksik araştırmaların gedik kapatıcısı ve ilmin baş belası
genellemelerden uzak, bütüncül bir okumaya dâvet bu kitap…
30

TÜRKİYE’DE DEVLET GELENEĞİ


Metin Heper
3. Baskı, Çeviren: Nalan Soyarık, 280 sf. 16,50 TL, Siyaset Bilimi, ISBN: 975-8717-21-9
Uluslararası bilim camiasında tanınmış siyaset bilimcilerimizden Metin Heper, Türkiye’de Devlet
Metin Heper Geleneği adlı kitabıyla son derece önemli bir çalışmaya imza atıyor. Özgün baskısı İngiltere’de
vlet Geleneği
Türkiye'de De
Metin Heper

a tanınmış
rkiye'de Devlet
siyaset bilimc
Geleneği adlı
atıyor. Özgün
i-
yayımlanmış olan bu kitapta aşkın devlet geleneğinin Türk siyasal hayatını ne şekilde etkilediği
çalışmaya imza aşkın devlet

nı ne şekilde
e'nin
,
ş olan bu kitapta iği incelen-
etkiled
siyasal hayatının
incelenmektedir. Heper, Türkiye’nin siyasal hayatının irdelenmesinde yaygın olarak kullanılan
, Türkiy
ak kullanılan
kış açısı sunulm
“merkez-çevre”
aktadır. “merkez-çevre” yaklaşımını tamamlayıcı bir bakış açısı sunmaktadır.
ı,
ziyade o olaylar
arı anlatmaktan
Türkiye’de Dev

u-

“Heper, basit bir şekilde olayları anlatmakta ziyade o olayları, Türklerin Osmanlı İmparatorluğu
Türkiye Cumh
atorluğu ve
esinlen erek oluşturduğu
rinden ”
erek sunmaktadır.

ve Türkiye Cumhuriyetindeki siyasal denemelerinden esinlenerek oluşturduğu kuramsal analiz ile


1986
Asian Affairs,
William Hale,
hem de bu ülke
eki politikacılar mecburi okuma
m kesenler
için

tional Affairs,
1986;
ilişkilendirerek sunmaktadır.”
Burrows, Interna

William Hale, Asian Affairs, 1986


let Geleneği

varıla-
, yeni sonuçlara
etici…. Heper e'nin
açısından Türkiy
amsal çerçeve
ation of
Studies Associ
er, Middle East
North America
Bulletin, 1987;
na
“Bu kitap, hem Türkiye’deki politikacılar hem de bu ülke hakkında dışarıdan ahkâm kesenler için
âleminin karşısı
bir tez ile bilim
siyasal hayatı
ile ilgili bazı basma
kalıp
mecburi okuma olmalıdır”.
ES Bulletin, 1988.
n W. Beeley, BRISM

Bernard Burrows, International Affairs, 1986;


“Heper’in irdelemeleri öğretici…. Heper, yeni sonuçlara varılabilmesini sağlayan bir kuramsal
çerçeve açısından Türkiye’nin siyasal hayatını inceliyor”.
Walter Weiker, Middle East Studies Association of North America
Bulletin, 1987;
“Heper, burada orijinal bir tez ile bilim aleminin karşısına çıkıyor ve ... Türkiye’nin siyasal hayatı
ile ilgili bazı basmakalıp görüşleri sorguluyor”.
Brian W. Beeley, BRISMES Bulletin, 1988.

TÜRKİYE SÖZLÜĞÜ
Metin Heper
Çeviren: Zeynep Mertoğlu, 662 sf. 28 TL, Siyaset Bilimi, ISBN 975-8717-24-3
Türkiye Sözlüğü’nde, siyasal ve toplumsal hayatımızın temel bilgilerine yer verilmiştir. Bu
bilgileri doğrudan aktarabilmek için belli bir sıra ve yöntem takip edilmiştir. Türkiye ile ilgili
Metin Heper
genel bir giriş bölümünün ardından Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini kapsayan bir kronoloji
Sözlüğü
TürkiyTopelum hazırlanmıştır. Sözlük bölümünde, Türkiye tarihinin dönüm noktaları merkeze alınarak siyasal,
ve Kültür
Siyaset, ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşam tasvir edilmiştir. Bu bölümdeki maddelerde, özellikle
partiler ve politikacılar, kurum ve kuruluşlar, önemli olaylar ve antlaşmalar, düşünce ve sanat
adamları üzerinde durulmuş ve okuyucuya Türkiye’nin çağdaşlaşma serüveni ve yaşanan uzun
soluklu dönüşüm hakkında genel bir fikir verilmesi amaçlanmıştır. Ekler bölümündeyse bazı
istatistiksel veriler, seçim sonuçları, sosyo-ekonomik göstergeler bulunmaktadır. Ayrıca, kitabın
sonuna özellikle araştırmacıların ve genel olarak bu konuda bıilgilerini derinleştirmek isteyecek
okuyucuların istifade edebileceği ayrıntılı bir kaynakça ilave edilmiştir.
SANAT 31

SANAT
France Farago
Çeviren: Özcan Doğan, 294 sf. 15 TL, Sanat, ISBN 975-8717-25-1
France Farago’nun çalışması antik dönemden günümüze, Platon’dan Tarkovski’ye kadar sanatın
France Farago
kısa bir öyküsünü sunmaktadır. Bu yapıt, 20. yüzyılda modernitenin soykütüğünden hareketle
Sanat
France Farago

Çeviren: Özcan
Doğan
sanattaki benzersiz dönüşümü anlama çabası gütmektedir.
Antikite, Avrupa’ya ilham veren ve geleneksel araçları temin eden bir devir olarak tasvir edilmiştir.
Yazar, perspektifi ve seyirciyi dikkate alan insan-merkezli sanattan tekil bakış açısının kaybolduğu
tanrı-merkezli sanata geçişi yönlendiren mantığa ışık tutar: Bu, Doğu Roma İmparatorluğu’ndan
Ortaçağ’ın sonlarına dek sürmüş olan bir dönemdir ve bizim yüzyılımız antik perspektifin ve
Sanat

Rönesans’ı oluşturan çağların mirasçısıdır. Plotin’in temaşa düşüncesi ise bu geçişlerin temel
felsefesini oluşturur.
Sanattaki modernite, görüntünün reddedilmesinden ve taklidinden doğmuştur. Yüksek ontolojik
bir gerçekliğe gönderme yapan soyut sanatın büyük ressamları (Kandinsky, Mondrian,
Malevitch), biçimden kuralsızlığa, figüratiften soyuta, objektif olandan objektif olmayana
geçişi ustalıkla işlemişlerdir. Artık onların sanatı gerçek olanı temsil etmekten ziyade varoluşun
hissedilebileceği bir bakış açısıdır.
Güzeli reddeden, hoşnut etme kaygısından uzak ve kalıcılık derdi olmayan çağdaş sanat, modern
dönemin sona erişini tescil eder. İnsanı çıplak gerçeklikle yüz yüze bırakır.
32 EDEBİYAT
ŞAİR VE PATRON
Halil İnalcık
3. Baskı, 90 sf. 8 TL, Edebiyat, ISBN: 975-8717-04-9
Şâir ve Patron, Türkiye’nin tarih alanındaki saygıdeğer temsilcisi Halil İnalcık tarafından kaleme
alınmıştır. Bu küçük ama edebiyat için çığır açıcı risâlede İnalcık, Osmanlı divan şâirlerini ve
şiirlerini, sanat ve iktidar ilişkisini sosyolojik bir yaklaşımla ele almakta, ana kaynakları kullanarak
patronajın bu sanat tarzı üzerindeki belirleyici etkisini analiz etmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sanat ve iktidar ilişkisini Max Weber’in “patrimonyal devlet yapısı”
tanımlamasından yola çıkarak inceleyen İnalcık, patrimonyal bir yapıya sahip toplumlarda
bilim adamı ve sanatçının üretimini “mutlak egemen bir hükümdar”ın belirlediğini şu sözlerle
vurguluyor: “Genelde, bilim adamı ve sanatçı, belli bir toplumda egemen sosyal ilişkiler ve belli
bir kültür çerçevesinde sanatını ifade eder. Osmanlı toplumu gibi patrimonyal türde bir toplumda,
başka deyimle, sosyal onur, statü ve mertebelerin mutlak egemen bir hükümdar tarafından
belirlendiği bir toplumda bu gerçek daha da belirgindir”.

SAINTE-BEUVE’E KARŞI
Marcel Proust
Çeviren: Roza Hakmen, 227 sf. 14 TL, Edebiyat, ISBN: 975-8717-10
Mucizevi geçmiş zamanın, edebî şölenlerin ve kibar çevrelerin parlak anlatıcısı olan Marcel
Marcel Proust
Karşı Proust, bir üslup olarak hassasiyet noktalarını en uç noktalarına taşır. Yazı ve dile ait akla hayale
Sainte-Beuve'e
Marcel Proust

Çeviren: Roza
Hakmen sığmayan oyunlar, sonu gelmeyen tasvirler, baş döndürücü kişilikler ve keskin zekâlar, Proust’un
kendi özel dilinde bambaşka bir âleme bürünür. Proust, uzun ve zor cümleleriyle zamanın ve
ın, edebî ziyafe
ıcısı olan Marce
tlerin ve kibar
l Proust, edebiy
sayılır. Yazı ve
at
dile
eşyanın büyüleyici ilişkisini kelimelere yansıtırken, her halükârda duyular dünyasında adeta
ir zirve noktası
Platonik güzellikle kabaran bir heykeltıraş olduğunu gösterir.
yen
r, sonu gelme
n bütün oyunla r,
ve keskin zekâla
Sainte-Beuve'e

ü hassasiyetler t, uzun ve
. Prous
araya toplanmıştır ni
n büyüleyici ilişkisiar
nın ve eşyanı ârda duyul
rken, her halük kabar an bir
latoni k güzell
ikle Proust, Sainte- Beuve’e Karşı’da gündelik yaşamından kesitler sunmanın ötesinde, bir insanın
çevresiyle kurabileceği olağanüstü ilişkiyi de gözler önüne serer. Proust, Sainte-Beuve etrafında
nımsatıyor.
lik yaşamından
e Karşı'da günde n çevresiyle
insanı
ötesinde, bir
tü ilişkiyi de
gözler önüne
seriyor.
, Baudelaire, Gérar
d Balzac, Baudelaire, Gérard de Nerval okumaları yapıyor. Bu kitaptaki denemeler aynı zamanda
Karşı

etrafında Balzac aynı


aki denemeler
yapıyor. Bu kitapt yansıtan önemli
a ve romana bakışı

onun sanata ve romana bakışını yansıtan önemli taslaklardır.
bir
t'a yaraş acak
İzinde 'yi Prous
ı içerisinde Türkç
sanatlar içerisi
e'ye kazandıran
nde nasıl bir
Roza
sanata Kayıp Zamanın İzinde’yi Proust’a yaraşacak mükemmeliyet algısı içerisinde Türkçe’ye kazandıran
gösteriyor.
Roza Hakmen, çevirinin sanatlar içerisinde nasıl bir sanata dönüşebileceğini de ispatlıyor.
33

ALMAN ROMANTİZMİ
Ricarda Huch
Çeviren: Gürsel Aytaç, 520 sf. 33 TL, Edebiyat, ISBN: 975-8717-08-1
Dünya edebiyatının kurucu mimarlarını düşündüğümüzde kuşkusuz en büyük payelerden birini
RICARDA HUCH Alman romantiklerine vermeliyiz.
RICARDA HUCH

Alman Novalis, Kleist, Hölderlin, Hoffmann, Grimm ve Schelegel Kardeşler, Brentano...bir grup genç
Romantizmi
ü¤ümüz-
n roman-
sanatçı ve idealist topluluk kültür tarihinde kalıcı izler bırakmıştır. Kitabın yazarı ve aynı zamanda
Alman Romantiz

Schlegel
list toplu-

tizmin bir
Çeviri: Gürsel
Aytaç
Yeni Romantizmin bir temsilcisi sayılan Ricarda Huch, bu çevrenin ve dönemin ruhunu bütün
önemin ru-
ik flair, ya- ayrıntılarıyla yansıtır. Huch, romantik şair, yazar ve düşünürlerin hayat hikâyelerini, aşklarını
ve de¤erle-
mi

da Roman-
olojiyi, mi-
ve değerlerini anlatır. Romantizmden kaynağını alan ya da Romantizmle beslenen bilimsel
ercek alt›na
i¤i yüzlerce disiplinleri mesela psikolojiyi, tarihi, Germanistiği, halk bilimini mercek altına alır. Ricarda Huch,
Romantizmin tarihini verdiği yüzlerce zengin örnekte gözler önüne serer.
ahtar gibi eli-

***
yer alt› mekâ-

Hofmannsthal

u çal›flmay› Al-
l
“Bu kitap tam zamanında, âdeta sihirli bir anahtar gibi elime geçti. Onunla, sayamayacağım
an Prof. Gürse
kadar çok yer altı mekânının kapısını açıyorum."
DO⁄UBATI

717-08 -1
ISBN 975-8

DO⁄UBATI
Hugo von Hofmannstahl
Thomas Mann’ın da saygıyla selamladığı bu çalışmayı Alman edebiyatı konusunda yetkin bir isim
olan Prof. Gürsel Aytaç’ın titiz çevirisiyle sunuyoruz.

GOETHE DER Kİ...


J. Wolfgang von Goethe
5. baskı, Çeviren ve Derleyen: Gürsel Aytaç, 469 sf. 18 TL, Edebiyat, ISBN: 978-975-8717-57-6
Goethe “Goethe der ki...”... Çok yönlü ve evrensel bir sanatçı düşünüldüğünde akla ilk gelebilecek isim
J. Wolfgang von
ki...
Goethe Der
J. WOLFGANG

‘Goethe’ olmalıdır. Ve belki de bu yüzden, onun uyarı ve öğütlerine dikkatle kulak kabartmalıdır.
me: Gürsel Aytaç
sanatçı
malıdır.
Çeviri ve Derle
Kendi hayatının mimarı olabilmek, Goethe’nin üzerinde durduğu temel uğraşılardan biriydi.
VON GOETHE

e kulak

zerinde
Kültürlü bir Alman burjuvası için Goethe adı, kişinin “kendini inşa” çabasıyla neredeyse
özdeşleştirilmiştir. Goethe, ele aldığı hangi konu olursa olsun doğaya bir tanrı gözüyle bakmayı
Alman
abasıyla
ngi konu
miştir. Bu
dünyada
denemiştir. Bu tanrısal bakışın neticesi olarak, insanın hangi dünyada yaşadığı böylesine kapsamlı
Goethe Der

lenmiştir.
arlık aklı,
met eder.
sek eğer,
giriştiğimiz
bir şekilde deneyimlenmiştir. Goethe’de hiçbir şey rastlantı değildir ve her varlık aklı, duyguları,
rıklıklarına
hedefleri ölçüsünde bir amaca hizmet eder. Doğanın dilini yakından tanımayı öğrenemezsek eğer,
r yapıt gibi
ken ortaya
rmek, aynı varlıkların özünü hiçbir zaman anlayamayacak, giriştiğimiz her çaba, kurduğumuz her ilişki bizi
evrensel bir
Ki...

kişiliğinden
derin hayâl kırıklıklarına sürükleyecektir.
len sözler bir

Goethe, bir anlamıyla yaşam ustasıdır. Hayatı bir yapıt gibi görebilmek, başka bir deyişle
unulan konu
zamanda bir
, görkemli bir
ecektir.
eserlerini yaratırken ortaya koyduğu çabayı hayatını biçimlerken de göstermek, aynı eleştirel
789758 717576
gözle ikisine bakmak, Goethe’ye özgü evrensel birkarakterdir. Bu yönüyle onun yaşamı ve edebî
kişiliğinden alınabilecek birçok ders ve öğütler var.
Bu kitapta Weimar’lı bilgenin yapıtlarından seçilen sözler bir araya getirildi. Goethe’nin alfabetik
sırayla sunulan konu başlıkları altındaki düşüncelerini okurken, aynı zamanda bir hayatın birbirine
zıt farklı uçlarının tek zirvede, görkemli bir şekilde nasıl bir araya gelebildiğine tanıklık edilecektir.
34

SCHILLER Hazırlayan: Gürsel Aytaç, 285 sf, 14 TL, Edebiyat, ISBN: 978-975-8717-38-5
Schiller, felsefi döneminde, yeni ulaştığı aşkın görüş açısından, sanatın konumunu insan
bilincinin içsel bağlantısında belirleme problemini çözmüştür. Duyusal bilinçten ahlâki bilince
ilerleyişte işaret etmek istediği nokta, zorunlu olarak sanatın ortaya çıktığı noktadır. Aşkın felsefe,
görüş açısınd
an,
Schiller insan varlığının aşkın birliğine dayalı senteze varmış yeteneğinde Kant’ın çeşitli eleştirilerinin birlik
Gürsel Aytaç

ulaştığı aşkın e
tısında belirlem
n içsel bağlan
noktasını bulduktan sonra, artık yalnız Schiller’in değil, Schelling’in, Hegel’in ve ötekilerin de
:
Hazırlayan ve Çeviren
şte
bilince ilerleyi
inçten ahlâki ortaya çıktığı Gürsel Aytaç
lu olarak sanatın dayalı senteze
e
nın aşkın birliğin noktasını

ortak problemi insan bilincinin büyük başarılarının içsel ilişkisini keşfetmektir.


birlik
li eleştirilerinin ng'in, Hegel'in
ler'in değil, Schelli başarılarının
büyük
san bilincinin
Wilhelm Dilthey

bir kez başlan


ünden söz etmeye 'nin daha bilge
dı Wilhelm Dilthey
eğildir; bu, Goethe
Soylu, uçarı, ateşli
ğı bir büyüklük: i…
Schiller’in kendine özgü büyüklüğünden söz etmeye bir kez başlandı mı, sonunu getirmek hiç
Schiller

nist kültür eğiticis Thomas Mann

kolay değildir; bu, Goethe’nin daha bilge tabiat sultanlığının bile sunmadığı bir büyüklük: Soylu,
ak
ı olarak korum
mızın da çağdaş zlığı hakkında
hayırsı
sel sürecin ayız,
çıkarmak zorund
unsurları öne n
z sonuçlarını sıralaya
ecinin olumsu çözümleyici olarak
septine alan
bir
açıdan bakıldı
ğında asla Alman
inin
bir uzlaşma estetiğerine
uçarı, ateşli yükseltici, evren sarhoşu ve hümanist kültür eğiticisi…
ğildir, tersine

Thomas Mann
dünyanın çelişkil
n ve modern öncüsüdür.
moder nizmin
irici bir
Theodor W. Adorno

olduğu gibi Alman


ayılı klasiklerinden yanında temsilcisi.
kımının Goethe
kabataslak, en
'nin bir
azından bir isim, an
tanır. Daha yakınd
avaşçısı olarak tiyatro yazarıdır. Onu
Biz eğer Schiller’i bizim çağımızın da çağdaşı olarak korumak istiyorsak, eserlerindeki tarihsel
sürecin hayırsızlığı hakkında gerçekçi bir bilinci kanıtlayan unsurları öne çıkarmak zorundayız,
bir
elikle bir şair, e dünyasını yansıta
n
steyenler, düşünc görüşle “Schiller”
bu
orundadır. İşte istedim.
düşünc e yazılarına vermek Aytaç

sonra ise onu, modernleşme sürecinin olumsuz sonuçlarını sıralayan ve edebiyatın eleştirel
nun Gürsel

bir konseptine alan bir çözümleyici olarak yorumlamalıyız. Schiller, bu açıdan bakıldığında
asla Alman İdealizminin bir ‘saray şairi’ değildir, tersine bir uzlaşma estetiğinin çaresizliğinden
haberdar olan ve modern dünyanın çelişkilerine göğüs germeye çalışan özeleştirici bir
modernizmin öncüsüdür.
Theodor W. Adorno
Schiller, Alman edebiyatının sayılı klasiklerinden olduğu gibi Alman edebiyat tarihinde Klasisizm
akımının Goethe’nin yanında temsilcisi. Onu Türk edebiyat dünyası kabataslak, en azından
bir isim, bir aydınlanma, bir özgürlük savaşçısı olarak tanır. Daha yakından tanıyanlar içinse
Schiller öncelikle bir şair, bir tiyatro yazarıdır. Onu daha da yakından tanımak isteyenler, düşünce
dünyasını yansıtan felsefi yazılarına girmek zorundadır. İşte bu görüşle “Schiller” kitabını
hazırlarken ağırlığı onun düşünce yazılarına vermek istedim.
Gürsel Aytaç 

AHMET HAMDİ TANPINAR


Mehmet Aydın
263 sf. 16,50 TL ISBN: 978-975-8717-61-3
Ne geçmişe aitti tam, ne gelecekten vareste. Hem geleceğe heveskârdı hem geçmişe müptelâ.
IN
MEHMET AYD
anın İzinde"
O’na göre ‘geçmişi ve geleceği görmeye yarayan bir rasat kulesiydi hâl’. Ve hâlin içinden uzaklara
MEHMET AYDI

"Kayıp Zam
e
bakışlar atan, huzursuzca sağına soluna dönen bir adamdı.
Ahmet
. Hem geleceğ
cekten vareste şi ve geleceği
â. O'na göre 'geçmihâlin içinden
Ve
lesiydi hâl'.

Hamdi
bir

‘Şiiri hayatına sindirmiş ince ve zarif ruhlu rüya adamlarının ön safında’ydı. O’nun
soluna dönen
uzca sağına
N

Tanpınar
adamlarının ön
e zarif ruhlu rüya ara-

edebiyatımızdaki büyüsü, eskiyle yeni arasında hem yaratıcı hem yok edici gerilimi,
, eskiyle yeni
ızdaki büyüsü
bir rüya diliyle
edici gerilimi,
Ahmet Hamd

bir rüya diliyle anlatabilmiş olmasında yatar.


,
k, kimlik, zaman -
ki-yeni, gelene
konulardaki düşün
et, kültür gibi oku-
karşılaştırmalı
amış genişlikte -
, Tanpınar düşün
Mehmet Aydın daki varlığına ve

Bu çalışma Tanpınar’ın, eski-yeni, gelenek, kimlik, zaman, müzik, ölüm, hayat, medeniyet, kültür
bir halkın dünya arını
kimlik sorunl
rdaplara sahip
ür ve

gibi konulardaki düşüncelerini daha önce hiç yapılmamış genişlikte karşılaştırmalı okumalar
n sayısız düşün ını
an hem batıda
cesinin yol haritas
npınar düşün

yoluyla ele alıyor. Mehmet Aydın, Tanpınar düşüncesinin kılcal damarlarında, bir halkın dünyadaki
Hegel,
i Tanpınar

Valéry, Paz,
e, Tocqueville, evski,
mas, Dostoy
Unamuno, Haber t, Beşir
Sâdık Hidâye
eber, Comte, ve Orhan Pamuk
'la
Tahir, Oğuz Atay

a iki millet haline


getirmişti. Tanpın
ar,
içinde
varlığına ve ne’liğine ilişkin korkunç girdaplara sahip kimlik sorunlarını deşiyor.
kendisinin de,
Bir birey olarak bu olguyu

Mehmet Aydın, hem doğudan hem batıdan sayısız düşünür ve yazarın söyledikleriyle Tanpınar
iç sıkıntısında
mana yayılan bu iki milletin
Tan-
klı fotoğrafı, işte rin
üsüdür. Eski zevkle
e düşmüş görünt rdur. Omuzlarının

düşüncesinin yol haritasını önümüze seriyor.


mağru
de umutlu ve
biridir bu.
oğraflarından
geleceğe…
ondan da çok
ınar, ama belki

9 789758 717613
Malraux, Heidegger, Burke, Tocqueville, Valéry, Paz, Hegel, Said, Patočka, Husserl, Unamuno,
Habermas, Dostoyevski, Elias, Bergson, Proust, Weber, Comte, Sâdık Hidâyet, Beşir Fuat, Yahya
Kemal, Kemal Tahir, Oğuz Atay ve Orhan Pamuk’la Tanpınar’a bakmak…
Doğu ve batı bizi aynı anda iki millet haline getirmişti. Tanpınar, bu fikri hep taşıdı içinde. Bir
birey olarak kendisinin de, içinde yaşadığı toplumun da zamana yayılan iç sıkıntısında bu olguyu
görüyordu. Kapaktaki fraklı fotoğrafı, işte bu iki milletin Tanpınar şahsında objektiflere düşmüş
görüntüsüdür. Eski zevklerin adamı yeni arayışlar içinde umutlu ve mağrurdur. Omuzlarının düşük
olmadığı ender fotoğraflarından biridir bu.
Maziye tutkuludur Tanpınar, ama belki ondan da çok geleceğe…
DERGİLER 35

1.Sayı: Devlet
Devlet Yaşama Alanı
İlber Ortaylı Devlet’e Nasıl Bakmalı? Mehmet Ali Kılıçbay Ahmet İnam Yaşama Tektoniği Üstüne Düşünceler Fehmi
Devletin Yeniden Yapılanması Baykan Fikir Hürriyetinin Sınırlanmasının Lüzumu Üzerine
Etyen Mahçupyan Devlet, Liberalizm ve Kapitalizm Hüseyin Nuray Mert Lâiklik Tartışması ve İslâmcılık Yasin Ceylan
Hatemi “Devlet” Ne Demek Oluyor? İrtica Konusuna Felsefî Bir Yaklaşım Ahmet Çiğdem
Coşkun Can Aktan Devlet Niçin Yeniden Yapılandırılmalı? Bilimlerin Krizinin Bir İşareti Olarak “Pratik Felsefe”nin Sonu
Mümtaz’er Türköne “Derin Devlet”
Kenz
Mihail Bakunin Almanya’da Hegelcilik, Anarşizmin Temeli,
Devlete Karşı Toplum Devletçilik ve Marksizm Mestrius Plutark Marcus Antonius
Kadir Cangızbay Sosyalizm Ölebilir mi? Durmuş Hocaoğlu Julius Caesar Gallia Savaşları
Düşük Şiddetli Devrim
Mehmet Altan II. Cumhuriyet Manifestosunun
Tartışmalarına Giriş

2.Sayı: Doğu Ne Batı Ne?


Doğu ve Batı Turgut Cansever Doğu ve Batı Kültürel İlişkiler Tarihine
09
0 312 466 28

Halil İnalcık Türkiye ve Avrupa: Dün Bugün Baykan Sezer Bir Bakış

DO⁄U BATI
ANKARA
3 TASARIM

Doğu- Batı Ayrımı


DO⁄U BATI

DÜfiÜN CE DERG‹S‹
| YIL:1 | SAYI:2
| fiUBAT, MART,
N‹SAN 1998
| ISSN: 1303-72
42

Etyen Mahçupyan Doğu ve Batı: Bir Zihniyet Gerilimi


Doğu Batı ve Sinema
Mehmet Ali Kılıçbay Fakir Akrabanın Talihi Nezih Erdoğan Yeşilçam’da Beden ve Mekânın
Nilüfer Göle Batı-Dışı Modernlik Üzerine Bir İlk Ders Hasan Eklemlenmesi Üzerine Notlar Sadık Yalsızuçanlar Doğu
BülentKahraman Kemalizm, Oryantalizm ve Modernite Batı Arasında Sinema
2 Mustafa Armağan Hayali Doğu’dan Hayali Batı’ya Alev
Alatlı “Doğu-Batı” İçi Boş Bir Tasnif Doğu Batı ve Portreler
Yasin Ceylan Yirminci Yüzyılın Son Çeyreğinde
DO⁄U NE ? BATI

Do¤u ne?
Bat› ne?
Ahmet İnam Polanyi Etiğine Düşülmüş Birkaç Dipnot
er
Ümit Meriç Yazan
Bir Avrasya Düflünürü:
Müslümanların Hıristiyan Dünyası Karşısındaki Tavırları Ümit Meriç Yazan Bir Avrasya Düşünürü: Cemil Meriç
Cemil Meriç
kiler

Batılılaşma
Bak›fl KENZ
NE ?

ve S‹NEMA Patr›c›a Spr›ngborg


‹bn Haldun veDöngüsü
n Yönetimlerin

Kenz
Beden ve
lemlenmesi Her›bert Adam ve

Hilmi Yavuz Batılılaşma Değil, Oryantalistleşme Mümtaz’er


lar Yahudi Düflmanl›¤›
Irkç›l›k
4.. Bask›
Zenci Karfl›t›
DO⁄UBATI

DO⁄UBATI
uçanlar
Aras›nda

Türköne Batılılaştıramadıklarımız Patricia Springborg İbn Haldun ve Yönetimlerin Döngüsü


TI ve
ER
m
ti¤ine Düflülmüfl
pnot

Heribert Adam Yahudi Düşmanlığı ve Zenci Karşıtı Irkçılık:


Doğu Batı ve Sanat
Nazi Almanyası ve Ayrımcı Güney Afrika
Ahmet Kâmil Gören Doğu’da ve Batı’da İnsanı
Betimlemenin Kısa Bir Öyküsü

3.Sayı: Gericilik Nedir?


Gericilik Kayran
Nuray Mert Gericilik Mehmet Ali Kılıçbay Bir “Tarih Efkan Bahri Eskin Metafizik ve Gericiliğin Metafiziği
Okuma Tarzı” Olarak Gericilik Ömer Laçiner Geçersizleşen Yasin Ceylan İnanç, Bilim ve Felsefe Üçlemine Yeni Bir
Ama Yenilenmesi Gereken Bir Koordinat Ahmet İnam Yaklaşım
Yobaz Yaratan Dünyayı Anlamaya Doğru...Selçuk Akşin
Somel “Gericilik”, “İlericilik” ve Aydınlar Mehmet S. Aydın Yaşama Alanı
“İrtica”ya İlişkin Bazı Düşünceler İlhami Güler Gericiliğin Berrak Burçak II. Abdülhamit Devrinde İslâm ve Batılılaşma
Gerçek ve Enstrümantal Tabiatı Üzerine Mehmet Bayraktar Karşısında Kadının Konumu Feryal Tansuğ II. Meşrutiyet
“Gericilik” İçi Boş Bir Sözcük Döneminde İslâmcılık ve Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi
(Bir) Devrim / Muhafazakârlık / Demokrasi Kenz
Halil İnalcık Büyük Bir Devrim: Hilâfetin Kaldırılması ve Paul Edward Gottfried Antagonizma Olarak Politika Heikki
Lâikleşme Süleyman Seyfi Öğün Türk Muhafazakârlığının Saari R. G. Collingwood’un Mutlak Ön-Kabuller Öğretisi
Açık İkilemleri Üzerine
Ahmet Arslan İslâm, Demokrasi ve Türkiye
36

4. Sayı: Etik
Etik Kenz
Harun Tepe Bir Felsefe Dalı Olarak Etik Erdal Cengiz Talip Karakaya Martin Heidegger Düşüncesinde Ölüm
Törebilimde Değer ve Ölçüt Sorunu Şafak Ural Arnold I. Davidson Arkeoloji, Genealoji ve Etik
Epistemolojik Açıdan Değerler ve Ahlâk Ali Yaşar Sarıbay Thomas Nagel Aristoteles’in Eudaimonia Üzerine
Politik Teori, Modernite ve Etik Efkan Bahri Eskin Göğün Düşünceleri Jacques Derrida ile… Kusura Bakmayın Ama
Buharlaşması: Ethica Arslan Topakkaya Kant’ın ‘Ahlâk(iliğ) Hiçbir Zaman Tam Olarak Öyle Söylemedim!
in Metafiziği’ Adlı Yapıtında Etiğin Temellendirilmesi Yasin
Ceylan Din ve Ahlâk Oktay Taftalı Yalanın Fenomenolojisi Cedel
Mehmet Ali Kılıçbay Economica’nın Dublörü Ethica Ahmet
İnam Hâlsiz Kalmış Bir Ahlâkın Cehenneminde: Ahlâkı Durmuş Hocaoğlu Descartes Felsefesinde Bir Problem
Hak Saklasın Bir Yârim Var İçinde Fikret Başkaya Bilim, Alanı Olarak Ahlâk Şahin Yenişehirlioğlu Ahlâk Üstüne
Üniversite ve Etik Üzerine

5. Sayı: Kamusal Alan


Tarihçinin Gözlemi Mekân
Halil İnalcık Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı Ahmet İnam Hânemizdeki Sır Kerem Ünüvar Osmanlı’da
Kamusal Alan Bir Kamusal Mekân: Kahvehaneler
Etyen Mahçupyan Osmanlı’dan Günümüze Parçalı Kamusal
Alan ve Siyaset Süleyman Seyfi Öğün Kamusal Hayatın Kadın
Kültürel Kökleri Üzerine: Sennett, Habermas, Abdülaziz Hatice Nur Erkızan Aristoteles’te Akılsallığın Kavranımı ve
Efendi E. Fuat Keyman Kamusal Alan ve “Cumhuriyetçi Kadın Songül Demir Kamusal Alanın Belirlenmesinde Ben
Liberalizm”: Türkiye’de Demokrasi Sorunu Ömer Çaha ve Ötekinin Yeri
İdeolojik Kamusalın Sivil Kamusala Dönüşümü Ferda
Keskin Kamusal Alan ve Yalın Yaşam Cem Deveci Siyasetin Kenz
Sınırı Olarak Kamusallık: Arendt’in Kant’tan Çıkarsadıkları
Jean Pierre Vernat Kent Devlette Birey
Efkan Bahri Eskin Kamusal Değişimin Psikopatolojisi
Mümtaz’er Türköne Cumhuriyet’in Kamusal Alanı
Sivil Toplum & Vatandaşlık
Mahmut Mutman Sivil Toplum Tartışması Ahmet İçduygu
Globalleşme, Anayasallık ve Türkiye’de Vatandaşlık
Tartışması Halime Karakaş Sivil İtaatsizlik Ne Kadar
İtaatsiz?

6. Sayı: Kaygı
Kaygı Kaygı(sız)lık
Doğan Özlem Kaygı ve Tarihsellik Ömer Naci Soykan Aslı Çırakman Bernard Mandeville: Kaygısız Birey ve
Varoluş Yolunun Ana Kavşağında: Korku ve Kaygı Modernitenin Çıkmaz Sokakları
Kierkegaard ve Hiedegger’de Bir Araştırma Cem Deveci
“İsmi İnsan, Kendisi Kaygı Olsun”: Hiedegger’de Kaygının Kaygı ve Psikoloji
Varlıkbilimsel Değeri Ahmet İnam Kaygı Gülü Açarken Erol Göka Hümanistik Psikoloji Açısından Kaygı Sorunsalı
Yasin Ceylan Evrenin Belirsizliği Karşısında İnsanın ve Kendini Gerçekleştirme Kavramı İhsan Dağ Psikolojinin
Çaresizliği: Temel Kaygı Seçil Deren Angst ve Ölümlülük Işığında Kaygı Çağay Dürü Kaygı ve Depresyon:
Efkan Bahri Eskin Evrenin Endişede Kurulması Mehmet Psikopatolojik Bir Bakış
Ali Kılıçbay Uygarlığın Ödülü Olarak Kaygı E. Fuat Keyman
Ahlâki Benliğe Geri Dönüş: Globalleşme Etik ve Siyaset
İlişkisi

Kaygılık
Cahit Irmak Dasein İçin Kaygılık
37

7. Sayı: Akademi ve İktidar


Tarihçinin Gözlemi Aydınlanma, Sosyal Bilimler ve Modernite
Halil İnalcık Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu Problemi Halil Hasan Bülent Kahraman Modernite, Sosyal Bilimler ve Bir
İnalcık Osmanlı Tarihi Üzerinde Kamuoyunu İlgilendiren Disiplinlerarasılık Olanağı Olarak Görsellik
Bazı Sorular Mehmet Okyayuz Ernst Bloch’un Gözüyle Alman
Aydınlanması Ayşe Kadıoğlu Sosyal Bilimsel Sancılar
Akademi ve İktidar
Nur Vergin Bilim Camiası ve Tanınma İsteği Hüsamettin
Arslan Bilim, Bilimsel Bilgi ve İktidar
Halil Nalçaoğlu Türkiye’nin Yeni Üniversite Düzeni: Kriz ve
Kalite Etyen Mahçupyan Kemalizm, Pozitivizm ve İktidar
Ayşe İnal Derslikleri Kamusal Tartışmanın Oluştuğu Bir
Mekân Olarak Yeniden Düşünmek

Akademisyene Hicviye
Ahmet İnam Akademisyen mi? Ak-Adam-İsyan mı?

8. Sayı: Türk Toplumu ve Gelişme Teorisi


Türk Toplumu ve Gelişme Teorisi Modernite
Hayriye Erbaş Gelişme Yazını ve Geleceği Nur Betül Çelik Veli Urhan Modernizm, Postmodernizm ve Personalizm
Söylem Kuramları, Hegemonya Kavramı ve Kemalizm Luciano Pellicani Modernite ve Totaliteryanizm
Etyen Mahçupyan Osmanlı Dünyasının Zihnî Temelleri
Üzerine Simten Coşar Türk Modernleşmesi: ‘Aklileşme’, Kenz
‘Patoloji’, Tıkanma Mustafa Armağan Alternatif Modernliğe Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet Efendi Paris Seyâhatnâmesi
ve Modernliğimize Dair Mehmet Ali Kılıçbay Türk
Modernleş(eme)mesi Türk Post-Modernleşmesi Mehmet
Akif Ersoy Alevî Kimliğinin Gelişimine ve Alevî Sünnî
İlişkisine Psikanalitik Bakış Kubilay Aysevener Türkiye
Cumhuriyetinin Felsefi Temelleri

Pesendîde
Süleyman Seyfi Öğün Türk Musikisinde Modernleşme
Süreçlerinin ya da “Aşk Olmayınca Meşk Olmaz” diye Yazan
Bir İktisatçının Düşündürdükleri

9. Sayı: Söylem Üstüne Söylem


Söylem Üstüne Söylem Seyir
Tülin Akşin Söylem Üstüne Söylem’lere Dair Ferda Keskin Ahmet İnam Söylem Kafesinde Muhabbet Denen Kuş Etyen
Söylem, Arkeoloji ve İktidar Cem Deveci Foucault’nun Mahçupyan Ölüm Döşeğindeki Entellekt
İktidar Kavramsallaştırmasında Siyasal Boyutun
Ayrıştırılmazlığı Orhan Tekelioğlu Moderniteye Sıkışan Kenz
Özgürlük: Foucault’nun “Kendilik Teknolojileri”ne Bir Bakış Edward W. Said Michel Foucault 1926-1984 Gilles
E. Fuat Keyman Toplumbilimlerinde Yorumbilgisel Yaklaşım Deleuze İçkinlik: “Bir Yaşam...” Jean François Lyotard
ve Modernite/Sekülerleşme Söylemini Anlamak Mukadder Yönerge
Yakupoğlu Özne ve Söylem
Efkan Bahri Eskin Söylemin Aşılması Olarak ‘Ge-Rede’ Ali
Utku Söylenemeyeni Söylemek: Tractatus’ta Paradoksal
Yapı Yücel Dursun Habermas’ın Söylem Etiki’ne Bakışı
Oğuz Adanır Baudrillard Postmodern Bir Düşünür Değildir!

Türkiye Üstüne Söylem


Hasan Bülent Kahraman Türkiye’de Kültürel Söylem
Kurguları: Kopuştan Eklemlenmeye ve Geleneksizliğin
Geleneği
38

10. Sayı: Binyılın Muhasebesi


Binyılın Muhasebesi Kenz
Alev Alatlı “İkinci Aydınlanma Çağı” Etyen Mahçupyan Jean Baudrillard Binyılın Sonu ya da Gerisayım
Modern Bireyin ve Bölünmüş Aklın Binyılı
Ahmet İnam Binyıllık Hüzün: İnsanın Düşünme Serüveni Nostalji (Ortaçağ Aydınlığı)
Üstüne Bir Yorum E. Fuat Keyman Modernite Sorunsalı Arthur Koestler Uyurgezerler
ve 21. Yüzyıla Girerken Türkiye Halil İnalcık İkinci Bin’de
Türkler İlhan Tekeli & Selim İlkin Küreselleşme Ulus-Devlet
Etkileşimi Bağlamında AB-Türkiye İlişkilerinin Yorumlanması
Hayriye Erbaş Küçük Sevimli Dünya: Küreselleşme ve Bazı
Yanılgılar Yasin Ceylan Yeni Yüzyılda Müslüman Olmak
Mehmet Okyayuz Postmodernizm: Modernitenin Öteki Yüzü
Erdal Cengiz İki Bin Beş Yüz Yıllık Düş: Hümanizm
Oktay Taftalı Zaman, Tarih ve Varoluş İlişkisi Üzerine
Mukadder Yakupoğlu Binlerce Yıllık Serüvenin Boşluğundan
Duyulan Hoşnutsuzluk

11. Sayı: Türk Düşünce Serüveni: Âraftakiler


Âraftakiler Ahmet İnam Hasan Âli Yücel’in Gönül Evreninde Geziler
Sadık Göksu Sonradan Görenlerin Anlayamadığı, “Önceden
Hasan Bülent Kahraman Yitirilmemiş Zamanın Ardında:
Gören” Dev: Dr. Hikmet Kıvılcımlı
Ahmet Hamdi Tanpınar ve Muhafazakâr Modernliğin
Estetik Düzlemi Kurtuluş Kayalı Kemal Tahir Gibi Yerli Bir
Entelektüeli Doğru Anlamanın Yolu Düşünsel Konumunun
Farklılığını Kavramaktan Geçer Nuray Mert İdris Küçükömer
ve “Düzenin Yabancılaşması”
Aylin Özman Yeni Sol, Hümanizma ve Mehmet Ali Aybar
Düşüncesi: Ortodoks Marksizme Bir Başkaldırı
Ali Osman Gündoğan Nurettin Topçu Beşir Ayvazoğlu
Doğu-Batı Açmazında Peyami Safa Mustafa Armağan
Cemil Meriç’i Anlamak İçin Bir Ön Deneme Efkan
Bahri Eskin Sosyalist Olamayacak Kadar Postmodern,
Postmodern Olamayacak Kadar Geleneksel, İslâmcı
Olamayacak Kadar Dünyevi. Dünyevi Olamayacak Kadar
Dürüst: Oğuz Atay Ahmet Turan Alkan Halefi Olmayan Bir
İlim Adamı: Erol Güngör

12. Sayı: Türk Düşünce Serüveni: Akademidekiler


Akademidekiler Bülent Arı & Selim Aslantaş Türkiye’de Modern Tarihçiliğin
Öncüsü Fuad Köprülü Yılmaz Özakpınar Türkiye’de Bir
Halil İnalcık Ziya Gökalp: Yüzyıla Damgasını Vuran Düşünür
Mümtaz Turhan Yaşadı
Coşkun Çakır “Devletin Tarihinden Toplumun Tarihine” Yeni
Tülay Bozkurt Şimşek Muzaffer Şerif Başoğlu
Bir Tarih Paradigması ve Ömer Lütfi Barkan Necati Öner
Profesör Nusret Hızır Kurtuluş Kayalı Niyazi Berkes ya da
İyimserlikten Kötümserliğe Sürüklenmesine Karşın Düşünsel
Tercihinde Israrlı Bir Entelektüelin Portresi Taşkın Takış
Değerler Levhasının Tersine Çevrilişi: Hilmi Ziya Ülken Ersin
Kalaycıoğlu Tarık Zafer Tunaya: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e
Siyasal Kurumlar ve Çağdaşlaşma Özer Ergenç Halil İnalcık
Neden “Büyük”? Erol Özvar Mehmet Genç: Belgeden
Modele Uzanan Bir Portre Dursun Ayan Sabri F. Ülgener’in
Türk Düşünce Kültüründeki Yeri
39

13. Sayı: Hukuk ve Adalet Üstüne


Hukuk ve Adalet Üstüne Hukukun Seyri
Doğan Özlem Hukuk Devletini Sosyal Devlet İçinde Halil İnalcık Türk Tarihinde Türe ve Yasa Geleneği
Düşünmek Mithat Sancar Şiddet, Şiddet Tekeli ve
Demokratik Hukuk Devleti Mustafa Erdoğan “Hikmet-i Adalet Üstüne
Hükümet”ten Hukuk Devletine Yol Var mı? Ahmet İnsel Elif Çırakman Levinas’ta Öteki ve Adalet: Eleştirel Bir Not
Kimlikler ve Devletin Hukuku Zühtü Arslan Devletin Hukuku, Ahmet Ulvi Türkbağ Postmodernite ve Hukuk İdealleri:
Hukuk Devleti ve Özgürlük Sarkacı Adalet, Hukuk Devleti Hayriye Erbaş Küreselleşme ve
Ömer Çaha İdeoloji İle Hukuk Arasında Devlet Ulus-Devletin ‘Aşınımı’ Sürecinde Toplumsal Eşitlik/Adalet
Hayrettin Ökçesiz Hukuk ve Adalet Üstüne Duygular
Hukukun Üstünlüğü Mehmet Küçük Gerilik Bilincinin Doğuşu Olarak Osmanlı-
Kadir Cangızbay Bir Kavram Olarak ‘İnsan Hakkı’ E. Fuat Türk Modernleştirilmesi
Keyman Devlet Bekası-Hukukun Üstünlüğü Karşıtlığı:
Türkiye’de Devlet Sorunu ve Demokratikleşme Olasılığı
Etyen Mahçupyan Hukukun Üstünlüğü ve Entelektüel

14. Sayı: Avrupa


Bir Kıta: Avrupa Osmanlı –Avrupa: Bir Tarihçe
Hasan Bülent Kahraman Avrupa: Türk Modernleşmesinin Halil İnalcık Avrupa Devletler Sistemi, Fransa ve Osmanlı:
Xanadu’su: Türk Modernleşmesi Kurucu İradesinde Yeni Bir Avrupa’da “Geleneksel Dostumuz” Fransa Tarihine Ait
Bakış Denemesi Aslı Çırakman Avrupa Fikrinden Avrupa Bir Olay
Merkezciliğe Betül Çotuksöken Avrupa: Öznenin Doğum Bir Rüya: Avrupa Birliği
Yeri Recep Boztemur Avrupa’nın Uzun Ondokuzuncu Yüzyılı
Serdar Taşçı İktidar ve Söylem: Kapitalizm ve Avrupa Kürşat Ertuğrul AB ve Avrupalılık Ali L. Karaosmanoğlu
Murat Belge Ortaçağ Ali Akay Ortaçağ’dan Çıkarken Kadın Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği Açısından Türkiye-
ve Yeni Çağ Dante’si Mehmet Ali Kılıçbay Tarihsizliğin Avrupa Birliği İlişkileri Ömer Naci Soykan Deus Sive
Marjından Marjinalleştiren Tarih Alanına: Avrupa’nın Kendini Logica: Wittgenstein’ın Tanrı Anlayışı Üstüne Ali Utku
ve Dünyayı İnşa Etmesi Oğuz Adanır Occidentalisme! Yazı Oyunundaki Ölü Adam Yazarın Ölümü ve Foucaultcu
Ahmet Ulvi Türkbağ Doğu’nun Akşamından Batı’nın Retorik Immanuel Kant Bütün Felsefî Teodise Denemelerinin
Şafağına: Modern Avrupa’yı Yaratan Anlayışın Doğuşu Başarısızlığı Üzerine
Vehbi Hacıkadiroğlu Toplumlar Arasındaki Ayrımlar Üzerine Türkiye – Avrupa: Bir İkilem
Dilek Barlas Akdeniz’de Hasmane Dostlar: İki Dünya
Savaşı Arasında Türkiye ve İtalya Hüner Tuncer 19.
Yüzyılda Osmanlı-Avrupa İlişkileri

15. Sayı: Popüler Kültür


3 TASARI
M ANKARA 0.312.466
28 09 Popüler Kültür Küresel Yayılımı, Yerelleştirilmesi: Ulusaşırı Kimliklerin
Yaratılması
black
yellow
cyan magenta

Erol Mutlu Popüler Kültürü Eleştirmek Gülriz Büken


9

Amerikan Popüler Kültürünün Türkiye’de Yayılışına Karşı


Kenz
l YIL:4 l SAYI:15
l MA YIS, HAZİRAN,
TEMM UZ 2001
l ISSN: 1303-7242
Tepkisel Düşünceler Edibe Sözen Popüler Kültür Retoriği:
Douglas Kellner Popüler Kültür ve Postmodern Kimliklerin
DÜŞÜNC E DERGİSİ

Sahiplik İçinde Yokluk, Rağbette Olma ve Sağduyu Bilgisi


İrfan Erdoğan Popüler Kültürde Gasp ve Popülerin Gayri İnşası Raymond Williams Teknoloji ve Toplum
Meşruluğu
15
Popüler Kültür Araştırmaları
ÜR
POPÜLER KÜLT
POPÜLER KÜLTÜ

Aslı Yazıcı Yakın Sınırda Yapılan Bir Çeviri Girişimi:


Popüler Kültür Nezih Erdoğan Üç Seyirci: Popüler Eğlence
Biçimlerinin Alımlanması Üzerine Notlar Nuran Erol
R

Kültürel Bir Kimlik Olarak Delikanlılığın Yükselişi Alev Çınar


cyan magenta
yellow
black
3 TASARI
M ANKARA 0.312.466
28 09
Cartel’in Rap’i, Melezlik ve Milliyetçiliğin Sarsılan Sınırları
KARA 0.312.466
28 09

Serpil Aygün Cengiz Kimlik İnşasında Kâğıt Kentlerin Kâğıt


Mezarlıkları Betül Karagöz Hiçlik İçinde Yokluğu Aramak
Popüler Olabilir mi? Sabri Büyükdüvenci Modern ve
Postmodern ‘Aşk’ İkilemi Süheyla Kırca Medya Ürünlerinin
40

16. Sayı: Türk Düşünce Serüveni:


Geç Aydınlanmanın Erken Aydınları
Geç Aydınlanmanın Erken Aydınları İnsanı ve(ya) “Tecessüskâr” Bir Bilim İnsanı: Nermin
Abadan-Unat H. Bayram Kaçmazoğlu Bir Halk Adamı
E. Fuat Keyman Şerif Mardin, Toplumsal Kuram ve Türk
Olarak Aydının Portresi: İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
Modernitesini Anlamak Ayşe Azman Tarihselciliğe Karşı
Dursun Ayan Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı
Ampirizm ve Mübeccel B. Kıray Ferhat Kentel Murat Belge;
Özne ve Aydın Aylin Özman & Simten Coşar Siyasal
Kenz
Tahayyülde Devletin Belirleyiciliği Metin Heper Çalışmaları
Üzerine Bir İnceleme Bülent Arı “Dairenin Dışındakiler”i Halil İnalcık Bilimler Akademisi Tarihte ve Türkiye’de
Araştıran Tarihçi: Ahmet Yaşar Ocak Süleyman Seyfi Öğün
Türk Tarihçiliğinin Şehirli Yüzü: İlber Ortaylı Mustafa Günay
Doğan Özlem’in Felsefe ve Bilim Anlayışı Betül Karagöz
Küreselleşen Türkiye’de Evrensel Değer: İsmail Tunalı
Sezgin Kızılçelik Batı Düşün Kalıplarının Dışında, “Takım
Anlayışı”ndan Hareket Edenlerin Karşısında Bir Yerli, Yerli
Olduğu Kadar Evrensel Bir Sosyolog: Baykan Sezer
Ahmet İçduygu Türk Modernleşmesi İçinde Bir “Rönesans”

17. Sayı: Ekonomi


Tarih Ekonomi, Türkiye ve Kriz
Halil İnalcık Osmanlı Para ve Ekonomi Tarihine Toplu Bir Merih Celasun Gelişen Ekonomilerin Dış Kaynak Kullanımı,
Bakış Şevket Pamuk Bağımlılık ve Büyüme: Küreselleşme Finansal Krizler ve Türkiye Örneği, 2001 Faruk Selçuk
Çağında Osmanlı Ekonomisi Bülent Arı Osmanlı Maliyesinin “Alacakaranlık Kuşağı” Erinç Yeldan Türkiye Ekonomisi’nde
İflası ve 1854 İstikrazı Canay Şahin Yeni Bir Çalışma 2000-2001 Krizinin Yapısal Kaynakları Üzerine Süleyman
Işığında Osmanlı’da Dış Borçlanma ve Mali İflas Üzerine S.
Akşin Somel Osmanlı Son Döneminde Eğitim Yatırımları ve Demirel Cumhuriyet ve Türkiye Kalkınması Emre Alper
Vergilendirme Meselesi Orhan Güvenen Türkiye Ekonomisi Finansal Küreselleşme, Demokrasi Açığı ve Yükselen
ve Zaman Dinamiğinde Sosyal Sermaye Eksikliği Piyasalarda Yaşanan Sürekli Krizler: Sermaye Hareketlerinin
Liberalleşmesi Sonrasında Türkiye Deneyimi Serdar Sayan
Ekonomi Demografik Gelişmeler ve Türkiye Ekonomisi Işın Çelebi
Güvensizlik Ortamı-Bekleyişler Kriz ve Çözüm Merih
Feridun Yılmaz İktisatta “Politik”in Doğası Bhikhu Celasun Ekonomide Uzun Dönemli Büyüme Enflasyon
Parekh Üstün İnsanlar: Mill’den Rawls’a Liberalizmin Dar Süreci ve IMF Destekli Program
Görüşlülüğü Nurgün Oktik Immanuael Wallerstein; Tarihsel
Kapitalizmin Analizi ve Dünya Sistemi John Friedmann
Yoksulluğu Yeniden Düşünmek: Yetkilendirme ve Yurttaşlık
Hakları Selim Somçağ Küreselleşmenin Ekonomik Anlamı

18. Sayı: Küreselleşme


Küreselleşme Hayri Kozanoğlu Küreselleşme ve Uluslarüstü Sermaye
Sınıfı Hayriye Erbaş Küresel Kriz ve Marjinalleşme
Uğur Kömeçoğlu Küreselleşme, Modernleşme ve Modernlik
Sürecinde Göç ve Göçmenler Cem Somel Azgelişmişlik
E. Fuat Keyman Kapitalizm-Oryantalizm Ekseninde
Perspektifinden Küreselleşme Durmuş Özdemir
Küreselleşmeyi Anlamak: 11 Eylül, Modernite ve Kalkınma
Küreselleşme, Ekonomik Büyüme ve Çokuluslu Şirketler
Sorunsalı
Küreselleşme ve Türk Ekonomisi
Küreselleşme ve Kültür
Zeynep Bilge Yıldırım Türk Lirası Öldü mü? Sübidey Togan
Hatice Nur Erkızan Küreselleşmenin Tarihsel ve
Avrupa Entegrasyonu ve Türkiye AB İlişkileri
Düşünsel Temelleri Üzerine Halil İnalcık Kültür Etkileşimi,
Küreselleşme Nurgün Oktik Globalleşme ve Yüksek Ali Kantur Küreselleşme ve Türkiye’de Kriz
Öğrenim Mehmet Ali Kılıçbay
Küreselleşme ve Hukuk
Kültür Çoğunluğu Sona Ererken Yasin Ceylan Global Etik
Nalan Yetim Küresel Üretim Yapılanmasına Kültürel Yanıtlar: Ahmet Ulvi Türkbağ Pasta Tarifleri Üzerine Bir İnceleme:
Ulusal-Yerel? Küreselleşme ve Adalet

Küreselleşme ve Ekonomi Küreselleşme ve Medya


Haluk Tözüm Küreselleşme: Gerçek mi? Seçenek mi? Güliz Uluç Medya Yapılarının Küreselleşmesi
41

19. Sayı: Yeni Düşünce Hareketleri


“Kusursuz Cinayet” Dilbilim
09
0 312 466 28
Jean Baudrillard İllüzyon, Yitirilen İllüzyon ve Estetik Recep Alpyağıl Dil Oyunlarından Dilin Yapıbozumuna

DO⁄U BATI
ANKARA
3 TASARIM

Modernizm & Postmodernizm


DO⁄U BATI

E DERG‹S‹ | YIL:6
| SAYI:19 | MAYIS,
HAZ‹RAN, TEMMUZ-
2002 | ISSN: 1303-724
2
Feminizm
Nesrin Kale Modernizmden Postmodernist Söylemlere
DÜfiÜNC

Dilek İmançer Feminizm ve Yeni Yönelimler


Doğru Zygmunt Bauman Modernite, Postmodernite ve Etik
Siyasal Toplumsal Dönüşüm
Yapısalcılık
19 Behçet Güleryüz Devlet ya da Disiplin Vehbi Bayhan Risk
Ali Akay Yapısalcılık-Sonrasına Yeniden Bir Bakış
YEN‹ DÜfiÜNCE

Toplumu Terry Eagleton Beş Çeşit Aynılık ve Farklılık


or?-2
Dünya Neyi Tart›fl›y
ce
Yeni Düflünri Hermeneutik
Hareketle
Kenz
HAREKETLER

Mustafa Günay Düşünce ve Kültür Tarihinde Hermeneutik


Terry Eagleton ve Farkl›l›k
L‹M Befl Çeflit Ayn›l›k
Alpya¤›l
unlar›ndan Dilin KENZ
ozumuna: Derr›da’y› Celal Türer in Yap›salc›

Celal Türer Whitehead’ın Yapısalcı Postmodernizmi Aziz


Whitehead’ izmi
enste›n’a Ek-lemek Postmodern

Gelenek
W›ttgenste›n’dan
ketle Derr›da’n›n Aziz Fevzi Zambak
Felsefesi
W›ttgenste›nSosyal

Sürmek
Felsefeye ve Yeni
Bilimlere Nas›l

Fevzi Zambak Wittgenstein Felsefesi Felsefeye ve Sosyal


‹N‹ZM Aç›l›mlar Getirebilir?
‹mançer
DO⁄UBATI

Kurtulufl Kayal›
nizm ve
Yönelimler
Türk-‹fl’li Sosyolog
Kardeflim... DO⁄UBATI
2. Bask›

Ütopya & Heterotopya


ASAL-TOPLUMSAL

Bilimlere Nasıl Yeni Açılımlar Getirebilir? Kurtuluş Kayalı


NÜfiÜM
çet Güleryüz
let ya da Disiplin
hbi Bayhan

Türk İş’li Sosyolog Kardeşim...


k Toplumu

Krishan Kumar Sosyalizmin Sonu mu? Ütopyanın Sonu


mu? Tarihin Sonu mu? Halil Nalçaoğlu Heterotopya, Koloni
ve Öteki Mekânlar: Michel Foucault’nun Kısa Bir Metni
Üzerine Düşünceler

Sayı: 20/I: Oryantalizm - I


Oryantalizmin Temelleri Oryantalizm ve Edward Said
Halil İnalcık Hermenötik, Oryantalizm, Türkoloji Mustafa Aslı Çırakman Oryantalizmin Varsayımsal Temelleri: Fikri
Soykut Tarihi Perspektiften İtalyan Şarkiyatçıları ve Sabit İmgelem ve Düşünce Tarihi Ahmet Ulvi Türkbağ
Türkologları İsmail Hakkı Kadı Hollanda Şarkiyat Şark’a Dair: Milâdın 24. yılında Şarkiyatçılık B. Babür
Araştırmaları Şerif Mardin Oryantalizmin Hasıraltı Ettikleri Tuna Şarkiyatçılığı Anlamak Edward Said’in “Şarkiyatçılık”ı
Oliver Konty Üçgenin Tabanını Yok Sayan Pythagoras: Üzerine Notlar
Oryantalizm ve Ataerkillik Üzerine
Kenz
Oryantalizm ve Marksizm Mehmet İpşirli “Her Medeniyetin Bir Ansiklopedisi Vardır”
Recep Boztemur Marx, Doğu Sorunu ve Oryantalizm

Oryantalizm ve Kemalizm
Hasan Bülent Kahraman İçselleştirilmiş, Açık ve Gizli
Oryantalizm ve Kemalizm

Sayı 20/II: Oryantalizm - II


Oryantalizm ve 11 Eylül Portre
E. Fuat Keyman Globalleşme, Oryantalizm ve Öteki Sorunu: Celal Türel Ralph Waldo Emerson’un Oryantalizmi
11 Eylül Sonrası Dünya ve Adalet Uğur Kömeçoğlu
Oryantalizm, Belirsizlik, Tahayyül, 11 Eylül Seyla Benhabib Kenz
Kutsal Olmayan Savaşlar David Ray Papke Joseph Conrad’ın “Karanlığın Yüreği”:
Seyla Benhabib ile Söyleşi Zühtü Arslan 11 Eylül’ün ‘Öteki’ Edebi Bir Emperyalizm Eleştirisi
Yüzü: Leviathan’ın Dönüşü
Doğu’dan
Medeniyetler Çatışması C. Madeline Zilfi Bir Müderrisin Günlüğü: Osmanlı Biyografi
Richard L. Rubestein Yirmi Birinci Yüzyılda Din Çalışmaları için Yeni Bir Kaynak

Oryantalizm ve Edward Said – II Batı’dan


Mahmut Mutman Şarkiyatçılık: Kuramsal Bir Not Nilgün Aslı Yazıcı Yakın Batı Düşüncesinde Koleksiyon Zamanı
Tutal Edward Said’in Oryantalizmi Nasıl Okunuyor? Ali
Kemal Yıldırım Edward Said’in Şarkiyatçılık Düşüncesine
Eleştirel Bir Bakış
42

21. Sayı: Yeni Devlet / Yeni Siyaset


Geç Klasik Dönem Ekonomisi Nur Bilge Criss Türkiye Cumhuriyeti’nin Dış
Politikaları Metin Heper Demokrasimizin Sorunları A. Raşit
Zühtü Arslan Rousseau’nun Hayaletleri: Yeni Devlet Eski
Kaya Siyasetsiz Seçimler Üzerine Tartışma Ögeleri
Söylem Cemal Bâli Akal Hukuka Karşı Haklar
Hasan Bülent Kahraman Post Fenomenolojik Devlet
Devlet ve Milliyetçilik
Tasavvuru Hegelci ve Arendçi Kısıtlamalar ve Yeni Bir Sivil
Toplum İnşa Olanağı Ahmet Ulvi Türkbağ Bir Demokrasi Ali Osman Gündoğan Devlet ve Milliyetçilik
Klasiği: Alexis De Tocqueville’de Demokrasi Kültürünün
Temel Kurumları Olarak Yerel Yönetimler Ertuğ Tombuş Devlet ve Özgürlükler
Demokratik Meşruiyet İlkesi Olarak Hukuk Devleti Niyazi Öktem Din-İnanç Özgürlüğü ve Site

Bugün Devlet ve Feminizm


Etyen Mahçupyan Demokrasinin Alacakaranlık Kuşağı Nurgün Oktik & Füsun Kökalan Feminizmden Kadın
Simten Coşar Türkiye Bağlamında Yeni Siyaset: Yeni Bir Çalışmalarına Devletin Fonksiyonu
Siyasal Etiğe Doğru
Devlet ve Güven
Türkiye’de Devlet ve Siyaset
Mert Gökırmak Küresel Kriz ve Politikada Güven
Çiler Dursun Türkiye’de Askerî Darbelerin Simgesel

22. Sayı: Edebiyat Üstüne


Fragmanlar Batı’nın Dayanılmaz Hafifliği: Ahmet Altan’ın ‘Kılıç Yarası
Zeynep Sayın Fragmanlar I Gibi’ ve ‘İsyan Günlerinde Aşk’ Adlı Romanlarının Anlam
Dünyası
Edebiyat
Ahmet İnam Ebediyâtını Yitirmiş Edebiyat Sahne Arkası
Paul Ricoeur Edebî Eleştiri ve Felsefî Hermeneutiğin
Osmanlı ve Cumhuriyet Edebiyatı Bir Problemi Olarak ‘Yazmak’ Ertuğrul R. Turan Kolektif
Mehmet Kalpaklı Osmanlı Şiirine Genel Bir Bakış Denemesi Şizofreni: Zamanın İki Yüzü
M. Orhan Okay Modernleşme ve Türk Modernleşmesinin İlk
Dönemlerinde İnanç Krizlerinin Edebiyata Yansıması Orhan Okumalar
Tekelioğlu Edebiyatta Tekil Bir Ulusal Kanonun Oluşmasının Özgür Taburoğlu Baştan Çıkaran Nakış Cinleri: Lâle
İmkânsızlığı Üzerine Notlar Kurtuluş Kayalı Siyaset Devri’nin Göz Boyayan Renkleri ve Nakışları Metin
Kıskacından Biçimcilik Kıskacına Tarihsel ve Sosyolojik Yeğeneoğlu & Simten Coşar Gerçek/Tahayyül- Siyaset/
Damarını Kaybetme Tehlikesi Sınırlarında Gezinen Türk Edebiyat: Tuhaf Olmayan İkilinin Yazınsal Örnekleri”
Edebiyatı Kürşad Ertuğrul Türkiye Modernleşmesinde Yücel Dursun Bir S. Beckett Okuması: Adlandıralamayan’ın
Toplumsal ve Bireysel Özerklik Sorunu: Oğuz Atay ve Orhan Adı ya da Kendiliğin (Self) Dramı
Pamuk’la Birlikte Düşünmek M. Asım Karaömerlioğlu Okuma Parçası
Erken Dönem Türk Edebiyatında Köylüler Aslı Yazıcı Yakın Ferma Lekesizalın Sınır Durumlar, Yaşamlar ve Kimlikler:
Otobiyografi Doğunun Limanları
Vitrindekiler
Mukadder Yakupoğlu Entelektüel Edebiyatın İflası: Enis
Batur ve Acı Bilgi Zeliha Etöz & Nuran Erol Işık Doğu ve

23. Sayı: Kimlikler


Tarihsel Arka Plan Hukuk
Arus Yumul Âraf’ta Kalanlar Oğuz Adanır Kültür ile Zihniyet Ahmet Ulvi Türkbağ Kimlik, Hukuk ve Adalet Sorunu
Kamusal Alan
Uğur Kömeçoğlu Örtünme Pratiği ve Toplumsal Cinsiyete Akademi
İlişkin Mekânsal Bir Etnografi Hatice Kurtuluş Mekânda Belkıs Ayhan Tarhan İki Câmi Arasında Beynamaz: ‘Türk’
Billurlaşan Kentsel Kimlikler Akademisyeni Örneğinden Yola Çıkararak ‘Kimlik’ Hakkında
Siyaset Bilimi Notlar
Simten Coşar & Aylin Özman Siyaset, Demokrasi ve
Kimlik-Fark-Tanıma Politikaları E. Fuat Keyman
Medya
Dilek İmançer Çağdaş Kimliğin Yapılanma Süreci ve
Türkiye’de “Lâiklik Sorunu”nu Düşünmek: Modernite, Televizyon
Sekülerleşme, Demokratikleşme Turgay Uzun
Ulus, Milliyetçilik ve Kimlik Üzerine Bir Değerlendirme Sanat
Mehmet Ali Kılıçbay Kimlikler Okyanusu Pınar Bingöl Varlığını Yaratarak İfade Eden İnsan: “Sanatçı”
Avrupa ve Avrupa Birliği
Nilgün Tutal Doğu ve Amerika Arasında Avrupa Ali L.
… Ve Sinema
Bülent Diken & Caersten B. Laustsen & Türkay Nefes
Karaosmanoğlu Transatlantik Çatlağı: Değişen Kimlikler
Postmodern Şiddet–Network Toplumunda Dövüş Kulübü
Hüsamettin İnaç Avrupa Birliği Entegrasyonu Sürecinde
Türkiye’nin Kimlik Problemleri
43

24. Sayı: Savaş ve Barış


Savaş ve Barış Savaş ve Kadın
Cemal Bâli Akal Masumlar Öldürülemez-Masumlar Metin Yeğeneoğlu & Simten Coşar Savaş ve Patriarka:
Öldürülebilir Nur Bilge Criss Barışı Olmayan Savaş Savaş ve Barışı Yeniden Düşünmek
Halil İnalcık Osmanlı’nın Avrupa ile Barışıklığı:
Kapitülasyonlar ve Ticaret Erhan Büyükakıncı Uluslararası Savaş ve Medya
İlişkilerdeki Savaş İncelemelerinde ‘Tarih’in Metodolojik Belkıs Ayhan Tarhan Görmek, Gözlemek, Savaş
Araç Olarak Kullanımına Bir Bakış Emre Bağce Küresel ve Teknoloji Dilruba Çatalbaş Savaşı Aktarmak ve
Savaşların Eşiğinde Kant ve Hegel’i Yeniden Okumak Anlamlandırmak: Gazeteciliğin Profesyonel Değerleri ve
Mustafa Kibaroğlu Kitle İmha Silahlarının Yayılması Sorunu Yaygın Medyanın Tutumu
ve Türkiye Mehmet Ali Kılıçbay Savaş ve Ekonomi Ali
L. Karaosmanoğlu Kendi Kaderini Tayin, Ülke Bütünlüğü, Çevre
Uluslararası İstikrar ve Demokrasi Gülgün Tuna Uluslararası Örgütler ve Çevre
Savaş ve Batı Türkiye
Ertuğrul R. Turan Batı Metafiziği ve Savaş Çınar Özen Global Siyasal Sistem ve Türkiye Üzerine Bir
Savaş ve Doğu Değerlendirme Orhan Güvenen Türkiye 1 Ocak 1981’de
Faruk Bozgöz & Rüstem Erkan Kabîle-Aşîret Asabiyet Avrupa Ekonomik Topluluğu’na Üye Olabilir miydi?
ve Savaş

25. Sayı: Modernliğin Gölgesinde: Gelenek


Gelenek ve Türk Modernleşmesi Gelenek ve Din
Halis Çetin Gelenek ve Değişim Arasında Kriz: Türk Mehmet Vural Gelenek ve Dinlerin Aşkın Birliği
Modernleşmesi Ekmeleddin İhsanoğlu Modern Türkiye ve
Osmanlı Mirası Çiler Dursun Türk İslâm Sentezi İdeolojisi Gelenek ve Rusya Örneği
ve Öznesi Funda Gençoğlu Onbaşı “Geleneksel” ve Ömer Göksel İşyar Gelenekçi Rus Klâsik Avrasyacı
“Modern”: Sınırlar ve Geçirgenlikler Üzerine… Düşüncesinin Gelişimi ve Temel İlkeleri
Gelenek Nedir? Nietzsche
Edward Shils Gelenek Ian Almond Nietzsche’nin İslâm ile Barışı: Düşmanımın
Düşmanı Dostumdur
Gelenek ve Kültür
Ali Utku Deleuze’ün Nietzsche’si “Seyyar Savaş Makinesini
Necdet Subaşı Kültürel Mirasın Çeşitliliği ve Seçicilik Yeniden Örgütlemek”
Sorunu
Sinema
Gelenek ve Muhafazakârlık
Aslı Daldal Gerçekçi Geleneğin İzinde: Kracauer, “Basit
Bengül Güngörmez Muhafazakârlığın Sosyolog Havarisi: Anlatı” ve Nuri Bilge Ceylan Sineması
Robert Nisbet

26. Sayı: Aşk ve Doğu


Tarih Yedi Askı
Halil İnalcık Otman Baba ve Fâtih Sultan Mehmed İmriülkays
l ISSN: 1303-724
2
Edebiyat İran
Muhammet Nur Doğan Dîvan Şiirinde Aşk Ahmet Atillâ
NİSAN 2004
l ŞUBAT, MART,
l YIL:7 l SAYI:26

Uğur Kömeçoğlu Gençlik, Gündelik Yaşam, Beden-Mekân


DÜŞÜNC E DERGİSİ

Şentürk Osmanlı Şiirinde “Aşk”a Dair Siyaseti ve İran


Ahmet İnam Andelîb-i Gûyânın Yolculuğu Olarak Aşk
Laurent Mignon Işk ve Aşkın Buluştuğu ve Ayrıştığı Yer:
Eski Mısır’dan
26 Tarlalarda Buluştuğumuz Sevgiliye Hoş Türküler
Nizâr Kabbâni ve Cemal Süreya’nın Şiirinde Sevgili ve
Mesaj Tiyatro
AŞK ve DOĞU

SKI
RESİM
EMİNE ÖNEL
AŞK ve DOĞU Acem Ağırsemâî S. Dilek Yalçın Çelik Lâle Devri: Bir Lâle Muamması, Masal
Diyarı Şiir Gibi Bir Aşk ...
ve

Şeyh Gâlib
ays Hallac-ı Mansur i
Akyavaş'ın Resmindek
KÖMEÇOĞLU Yansıması
k, Gündelik Yaşam, KENZ
ve
Mekân Siyaseti MUSTAFA KARA

Doğu Masalı
Aşk
Sinan Paşa ve

Resim
MISIR'DAN DERİN
uz SÜLEYMAN
arda Buluştuğum Mevlâna Celâleddin
iye Hoş Türküler Anlayışı
Rumi'nin Sevgi

Ali Duymaz İncil ile Furkan Arasında Bir Aşkın Hikâyesi:


TRO
LEK YALÇIN

Emine Önel “Tasavvufî Aşk Şehidi” Hallac-ı Mansur ve


İK
Devri: Bir Lâle
Diyarı
mması, Masal

Kerem ile Aslı Gülşen Çulhaoğlu Şeyhî’nin Hüsrev ü Şîrîn


Gibi Bir Aşk ...

Akyavaş’ın Resmindeki Yansıması


Mesnevisi’ndeki Aşk İlişkileri
Kadın Kenz
Anneamarie Schimmel Sûfîlikte Dişil Unsurlar Mustafa Kara Sinan Paşa ve Aşk Süleyman Derin Mevlâna
Celâleddin Rumi’nin Sevgi Anlayışı
44

27. Sayı: Aşk ve Batı


Batı: Mutsuz Aşklar Ülkesi Edebiyat
M. Mukadder Yakupoğlu Batı Düşüncesinin Temel İkilemi Gürsel Aytaç Alman Edebiyatında Aşk İhsan Yılmaz
Olarak Aşk ve Cinsellik Hasan Ünal Nalbantoğlu “Kant Bayraktarlı Hölderlin ve Aşkın Mutlaklığı Rümeysa Çavuş
Burada da Hizmetinizdedir, Fräulein.” Maria von Herbert- Shakespeare’de Aşkın Farklı Kimlikleri Zuhâl Yılmaz XII.-
Immanuel Kant Yazışması Hannah Arendt & Martin XVIII. Yüzyıllar Arasında İtalyan Edebiyatında ve Leopardi’de
Heidegger Yusuf Eradam Aşkın Sözü Kördür: Batı’nın Aşk Aşk Charles Baudelaire Balkon Louis Aragon Elsa’nın
Pazarı ve Paradigmaları Üzerine Bir Deneme Gözleri
“Aşk” Yok, “Ayartma” Var Psikanaliz
Jean Baudrillard Tutkunun Kötülük Meleği
Nilgün Tutal Kristeva’da Aşk Fermâ Lekesizalın William
Batı’nın Aşk Sembolleri: Don Juan Ve Casanova Faulkner’da Aşk, Arzu ve Yitik Mutluluk: Lacan’cı Bir Analiz
Robert Laffont Don Juan Mitosu Stefan Zweig Casanova
/ Homo Eroticus Toplum
Belkıs Ayhan Tarhan & Funda Bekâr Batı Dolayımıyla Aşk
Müzik Temsilleri: Romantik ve Seyirlik Aşk Hikâyeleri Oktay Taftalı
Senail Özkan Opus Metaphysicum: Tristan ve Isolde Kötümser Aşk ve Batı

28. Sayı: Dün Bugün Yarın: İdeolojiler-1


İdeoloji ya Da İdeolojilerin Sonu Atölye: Siyaset Bilimi Çalışmaları
Ali Akay Moderniteyi Yeniden Ele Almak: İdeolojisizleşme İlhan Tekeli Tek ve Çok Kademeli Demokrasi Kuramlarının
Kürşad Ertuğrul Sosyal Teoride İdeolojik Kapanımları Ontolojik Kabulleri Üzerine Murat Somer Demokratlığın
Kırma Arayışları ve Doğu/Batı Ayrımı Zühtü Arslan Politik Ekonomisi: İnanılır Demokrasi, Düzenleyici Devlet ve
İdeoloji, Türk Militarizmi ve Post-Militarist Açılımlar Ayhan AB’li Küreselleşme Hikmet Kırık Âdil Siyasî Düzen Kurgusu
Kaya İdeolojiden İdolojiye Yolculuk: Düşüncebilimden ve Liberal Kamusal Alan
Kimlikbilime Davut Ateş Kuram, Eylem ve İnanç Ekseninde
Siyasal İdeolojilerin Geleceği

İdeolojinin Sınırlarında…
Hasan Bülent Kahraman Leviathan Liberalizm Sularında
Görüldü C. Fred Alford Totalitenin Karşıtı: Levinas ve
Frankfurt Okulu Fermâ Lekesizalın Habermas’ın İdeoloji
Eleştirisi ve Postyapısalcı Cyborg’a İlişkin Bir Soruşturma
Güney Çeğin & Alim Arlı “İdeoloji” Gerçeğinin Aşınması
ve Pierre Bourdieu’nün Kuramsal Seçenekleri Çiler Dursun
Hegel’de Kendilik Bilinci ve Öteki İçindeki Yolculuk

29. Sayı: Dün Bugün Yarın İdeolojiler - 2


Takdim Biz Siz Onlar
Süleyman Seyfi Öğün Türk Püritanizmine Dair Notlar Mesut Yeğen Yahudi-Kürtler ya da Türklüğün Yeni Hudutları
Necati Polat Yeni Anti-semitizm: Efendi Üzerine Notlar
İdeoloji ve Sosyal Bilimler
Etyen Mahçupyan Modernizmin Yabancılaşması Türkiye’de Cinsiyet Politikaları
Sosyal Bilimlerin Tıkanması Üzerine Bazı Düşünceler Serpil Sancar Otoriter Türk Modernleşmesinin Cinsiyet
Kurtuluş Kayalı “Memleketi Tanımak” Rejimi

Resmî İdeoloji “Zihniyet, Aydınlar Ve İzm’ler”


Ahmet Yaşar Ocak “Osmanlı Resmî (Yahut İmparatorluk) Rüstem Erkan-Faruk Bozgöz Aydınlar, Toplumsal Sınıflar ve
İdeolojisi” Meselesi Halil İnalcık Atatürk ve Atatürkçülük İdeoloji V. Ertan Yılmaz Düşünce Hayatının İki Zıt Figürü:
Entelektüeller ve İdeologlar Berrin Koyuncu Lorasdağı-Hilâl
Atölye: Siyaset Bilimi Çalışmaları-II Onur Avrupa Merkezcilik Üzerinden Uygarlık Kavramına İki
Fuat Keyman Sosyal Demokrasi ve Türkiye Oğuz Adanır Farklı Bakış: Norbert Elias ve Cemil Meriç
Ulusal Burjuvazi ve Lâik Ahlâk
45

30 . Sayı: Dün Bugün Yarın İdeolojiler-3


Takdim Asya Dinleri ve İdeoloji

09
0 312 466 28
Arus Yumul Kafka’nın Kehânetleri, Arendt’in Tanıklıkları Mustafa Soykut Dinler Tarihi Perspektifinden Hindistan

DO⁄U BATI
ANKARA
3 TASARIM
Kökenli Dinler ve İdeolojik Çatışmalar
DO⁄U BATI

Osmanlı-Cumhuriyet
| ISSN: 1303-7242

Kitle Kültürü Ve İdeoloji


ARALIK, OCAK-20 04/05
| YIL:8 | SAYI:30 | KASIM,
DÜfiÜNC E DERG‹S‹

Kemal Karpat Türkiye’de Bugün İdeoloji Durumu Dennis K. Mumby İdeoloji ve Anlamın Toplumsal İnşası:
Bir İletişim Bakış Açısı Rıza Sam Kitle İletişiminin Tüketim
Yök Sorunu İdeolojisi ya da Üretilen Tiryakiliğin Büyüsü
30
Ayşegül Ergül-Simten Coşar Siyaset-İdeoloji-Eğitim: YÖK Atölye: İdeoloji Çalışmaları
Tartışmalarının Resmî Sınırları Üzerine Mehmet Fevzi Bilgin Siyasal Teoloji: Carl Schmitt ve
‹DEOLOJ‹LER

Dün Bugün Yar›n


3
‹DEOLOJ‹LER
Mehmet Ali K›l›çbay
Siyasal Kavram Analizi Nezahat Altuntaş Yıldızı Sönmeyen
Söylem, İdeoloji ve Kadın
LYE: ARI Total ‹deoloji,

Bir İdeoloji: Milliyetçilik Mehmet Okyayuz (Klâsik) Faşizmin


LOJ‹ ÇALIfiMAL Totaliter Siyaset:
‹slâmc› ‹deoloji
met Fevzi Bilgin
al Teoloji: Fr›edr›ch A. Hayek
3

ve
Schm›tt ve Entelektüeller
sal Kavram Analizi Sosyalizm

Kavramsallaştırılması Üzerine Bir Deneme Fikret Başkaya


ahat Altuntafl Orhan Güvenen ve
d›z› Sönmeyen k Karar Süreçleri

Nilgün Tutal İdeolojinin Konumlanma Alanı: Kristeva ve


‹deoloji: Milliyetçili ‹deolojiler
Oktay Taftal›Mutsuz Biçimi:
DO⁄UBATI

hmet Okyayuz Düflüncenin


DO⁄UBATI
âsik) Faflizmin ‹deoloji

Doğu/Batı Çatışması Değil, Kapitalist/Emperyalist Saldırı


vramsallaflt›r›lmas›
erine Bir Deneme

Adlandırılamayanla Yüzleşme
kret Baflkaya De¤il,
o¤u/Bat› Çat›flmas›
apitalist/Emperyalist
ald›r›

İhsan Kamalak Üçüncü Yol ve Demokrasi Mehmet Ali


hsan Kamalak Demokrasi
çüncü Yol ve

Avrupa Kılıçbay Total İdeoloji, Totaliter Siyaset: İslâmcı İdeoloji


Friedrich A. Hayek Entelektüeller ve Sosyalizm Orhan
Derya Gürses Avrupa’nın Karanlık Yüzü Güvenen Karar Süreçleri ve İdeolojiler Oktay Taftalı
Düşüncenin Mutsuz Biçimi: İdeoloji

31. Sayı: Dün Bugün Yarın İdeolojiler-4


Takdim I “Dilde, Fikirde, İşde Birlik”
09
0 312 466 28

Halil İnalcık Helenizm, Megali İdea ve Türkiye Hakan Kırımlı İsmail Bey Gaspıralı, Türklük ve İslâm
ANKARA

DO⁄U BATI
3 TASARIM

Takdim II Arkaplan
DO⁄U BATI

2
005 | ISSN: 1303-724
MART, N‹SAN-2
SAYI:31 | fiUBAT,

Şerif Mardin Operasyonel Kodlarda Süreklilik, Kırılma ve Cevat Özyurt Milletleşme Sürecinde Ziya Gökalp’in
| YIL:8 |
DÜfiÜNC E DERG‹S‹

Yeniden İnşa: Dün ve Bugün Türk İslâmî İstisnacılığı Medeniyet Arayışı H. Emre Bağce İbni Haldun’un İdeoloji
Kuramı: Karşılaştırmalı Bir Çözümleme Mustafa Oral 1933
Takdim III Üniversite Reformu ve Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
31 M. Şükrü Hanioğlu II. Meşrutiyet Dönemi ‘Garbcılığı’nın
Kavramsallaştırılmasındaki Üç Temel Sorun Üzerine Not Sol Portreler
Gökhan Karsan “Eski Tüfek” Bir Sosyalistte Milliyetçilik
Avrupa’yı Yeniden Düşünmek
‹DEOLOJ‹LER

Dün Bugün Yar›n


4
‹DEOLOJ‹LER
Sosyalizm İkilemi: MDD ve Mihri Belli Ergün
Halil İnalcık Tarihte Avrupa Birliği ve Türkiye Meyda
Ergün Y›ld›r›m
AN Bir Sol Milliyetçi
urt ‹deoloji Modeli:
me Sürecinde Kadro Dergisi
alp’in Medeniyet

Yıldırım Bir Sol Milliyetçi İdeoloji Modeli: Kadro Dergisi


4

OKUMA PARÇASI

Yeğenoğlu Avrupa Kimliği’nin İdeolojik Arkaplanı


Ba¤ce
dun’un ‹deoloji Nejdet Gök
Karfl›laflt›rmal› Mehmet Kutlu Motifi
ümleme Hilal ve Ay-Y›ld›z
Sembol ve ‹deolojik
a Oral Kullan›m
niversite Reformu
DO⁄UBATI

afya
ve Tarih-Co¤r
esi DO⁄UBATI
ORTRELER
n Karsan
üfek Bir Sosyalistte
yetçilik Sosyalizm
mi MDD ve
İslâm Okuma Parçası
Yasin Ceylan İslâm ve Diğer Her Şey
Belli

Nejdet Gök-Mehmet Kutlu Hilâl ve Ay-Yıldız Motifi Sembol


Röportaj ve İdeolojik Kullanım Sefa Kaplan Barzani Ailesi, Akademik
Murat Belge ile Dün Bugün Yarın Ahlâk ve Kürt Yahudiler

32. Sayı: Bir Zamanlar Amerika


Eski Dünya Karaosmanoğlu Hiroşima’ya Giden Yol Füsun Türkmen
09

ABD’nin Dış Politikası: Devamlılık ve Değişim


0 312 466 28

Meldan Tanrısal Kolomb’dan Wovoka’ya Kızılderililer


Selçuk Çolakoğlu Asya-Pasifik’te Amerika: ABD’nin
ANKARA

DO⁄U BATI
Gülriz Büken Yerli ve Yerli Olmayan Evrenlerde Amerikan
3 TASARIM

“Batı”ya Açılma Macerası


DO⁄U BATI

DÜfiÜNCE DERG‹S‹
| YIL:8 | SAYI:32 | MAYIS,
HAZ‹RAN, TEMMUZ-
2005 | ISSN: 1303-7242
Kızılderilileri’nin “Yaşayakalış”ı: Sanat Yoluyla Kendi Kaderini
Belirleme, Tanınma ve Güçlenme Yeni Dünya’ya Göç
Bülent Arı Avrupalılar Kozlarını Amerika Kıtası’nda Paylaştı Nazım İrem Eritme Potasından Eriyen Pota’ya: XXI. yüz-
yılın Eşiğinde Amerika Işıl Acehan Eski Dünya’dan Yeni
32 Amerika ve Kimlik Krizi Dünya’ya: Anadolu’dan ABD’ye İlk Müslüman Türk Göçü
Üzerine
B‹R ZAMANLAR

C. Akça Ataç & Bahar Gürsel Amerikan Apokaliptik’inin


Bir Zamanlar
AMER‹KA Dünü Bugünü Fermâ Lekesizalın Amerika’nın Kuruluş Edebiyat
Nur Gürani Arslan Bir Zamanlar Türk Edebiyatında Amerika
AMER‹KA

Mitleri: Pastoral Cennet, Umutlar, Yeni Başlangıçlar Ayşe


SANAT
un Türkmen Matthew J. Iannucc›
D’nin D›fl Politikas›: n
Post-Moderman:
vaml›l›k ve De¤iflim Anti-Kahra
çuk Çolako¤lu Taxi Dr›ver’da
ya-Pasifik’te aAmerika: Kapitalizm ve
D’nin“Bat›”y Kahramanl›k

Lahur Kırtunç Kim Bu Amerikalı, Bu Yeni Adam? Oğuz


›lma Maceras›
Suzan Bak›r
GÖÇ

Sanat
St›egl›tz’in r›ndaki
EN‹ DÜNYA’YA Foto¤rafla
az›m ‹rem Yüce (!) Amerika
ritme Potas›ndanXXI.
riyen Pota’ya: Amerika Orhan Kandemir veya
DO⁄UBATI

üzy›l›n Efli¤inde Afrikal›lar Caz›


Etmek için
DO⁄UBATI
Adanır İki Amerika: Gerçek ve Sanal
Blues’u ‹catYeni Dünya’ya
fl›l Acehan Yeni Gelmediler
Eski Dünya’dan n

Matthew J. Iannucci Post-Modern Anti-Kahraman Taxi


Dünya’ya: Anadolu’da
ABD’ye ‹lk Müslüman
Türk Göçü Üzerine
EDEB‹YAT
Nur Gürani Arslan
Türk
Bir Zamanlar

Driver’da Kapitalizm ve Kahramanlık Travis Bickle Üzerine


Amerika
Edebiyat›nda

Amerikan Tarz-I Siyaset


Suzan Bakır Stieglitz’in Fotoğraflarındaki Yüce (!) Amerika
Lawrence B. Goodheart Joseph McCarthy’nin Günümüz
Orhan Kandemir Afrikalılar Cazı veya Blues’u İcat Etmek
Amerikasına Kalmış Olan Uğursuz Mirası Ali L.
için Gelmediler Yeni Dünya’ya
46

33. Sayı: Ortaçağ Aydınlığı


Ortaçağ Aydınlığı Müzik
Zeki Özcan Ortaçağ’da Birey ve Bireyleşme Jacques Ahmet Soysal Ortaçağ’da Batı Avrupa Müziği

DO⁄U BATI Le Goff Ortaçağ’da Batı Avrupa Mehmet Ali Kılıçbay “Ortaçağ Yok, Ortaçağlar Var”
DO⁄U BATI

2
ISSN: 1303-724
EK‹M-200 5 |

DÜfiÜNC E DERG‹S‹
| YIL:8 | SAYI:33
| A⁄USTO S, EYLÜL,
Ortaçağ’ın ‘Orta Malı’ Olmadığına Dair Burçin Erol Ortaçağ Ebru Yener Ortaçağ’ın Aydınlık Yüzü: Endülüs Hüseyin Can
Avrupası ve Üniversiteler Turhan Kaçar Ortaçağ’ın Dinsel Erkin Japonya Ortaçağı’nda Zen Işığı
Fermantasyonu A. Kadir Çüçen Kötülük Problemi Nazım
İrem Karanlık/Aydınlık Anlatısı Olarak Ortaçağ ve Eski/Yeni İnceleme
33 Tarih Yazımı Richard Dietrich Digenēs Akritēs Destanı’nda Bizans-
Müslüman İlişkileri
“Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü”
ORTAÇA⁄ AYDIN

ORTAÇA⁄
AYDINLI⁄I
Hukuk/Siyaset
ÜfiÜNMEK
ARKA PLAN
Cevat Özyurt
Milletleflme Sürecinde
Medeniyet
Ergün Y›ld›r›m
Bir Sol Milliyetçi
‹deoloji Modeli:
Kadro Dergisi
Bekir Karlığa Doğu-Batı Düşüncelerinde On Üçüncü Yüzyıl Aydın Albayrak & Cem Deveci Ortaçağ Sonunda Evrensel
Hukuk Arayışı ve İnsan Hakları: Vitoria’nın Siyaset Kuramı
Ziya Gökalp’in

Dönüşümü
LI⁄I

upa Birli¤i ve Aray›fl›


OKUMA PARÇASI
H. Emre Ba¤ce ‹deoloji
no¤lu ‹bni Haldun’un mal› Nejdet Gök
li¤i’nin Kuram›: Karfl›laflt›r Mehmet Kutlu Motifi
rkaplan› Bir Çözümleme Hilal ve Ay-Y›ld›z
Sembol ve ‹deolojik
Mustafa Oral Reformu Kullan›m
DO⁄UBATI

1933 Üniversite

Tarih Dersleri
an afya
DO⁄UBATI
¤er Her fiey ve Dil ve Tarih-Co¤r
Fakültesi

Söyleşi
AJ
lge ile R 20-0
n Yar›n SOL PORTRELE ISSN 1303-724
Gökhan Karsan Sosyalistte
F‹K‹RDE, Eski Tüfek BirSosyalizm
Milliyetçilik ve 7 2 42 0 7
9 7 7 13 0 3
L‹K”
‹kilemi MDD

Sencer Divitçioğlu Saruhanlı Beyliği’nin Kıpçak Kökenli


r›ml›
y Gasp›ral›, Mihri Belli
ve ‹slâm

Betül Çotuksöken ile Ortaçağ Üstüne


Olma İhtimali (XI-XIV. Yüzyıllar) Hüseyin Kayhan Haçlılar
Karşısında Selçuklular

34. Sayı: Akdeniz


Zeus ile Hera: Akdeniz’de İlk Yolculuk Akdeniz’de Tarih ve Zaman
Turhan Yörükân Zeus’un Aşklarıyla Akdeniz’de Kurulmak Turhan Kaçar Eskiçağ Akdeniz Dünyasında Siyasal Birliğin

DOĞU BATI
İstenen Sosyo-Kültürel ve Politik İlişki Ağı Sonu: Romalılar ve Kuzey Komşuları Mehmet Bulut
DOĞU BATI

DÜŞÜNC E DERGİSİ
| YIL:9 | SAYI:34 | KASIM,
ARALIK, OCAK
2005-06 | ISSN:
1303-724 2

Akdeniz’de Mekân Merkez, Akdeniz’den Atlantik’e Kayarken Avrupalılar ve


Emel Altan Ege Venedik: Akdeniz’de Doğu ile Batı’nın Osmanlılar Mehmet Ali Kılıçbay Bir Akdeniz Ütopyası
Buluşma Noktası Bedia Demiriş İskenderiye: Antik Emile Témime Akdeniz Vizyonunu Yeniden Ele Almak
Çağ Akdeniz’inde Bir Kültür Kenti Ali Efdal Özkul Doğu Otuzlu Yılların Ütopyası mı? Abdullah Ekinci Türkiye
34 Akdeniz’in Anahtarı Kıbrıs Adası Selçukluları’nın Akdeniz Politikası ve Doğu Akdeniz’de
Akdeniz ve Kimlik Hâkimiyetin Tesisi
AKDENİZ Özlem Hemiş Öztürk Akdeniz’de Kültürel Belleğin Akdeniz Korsanları
AKDENİZ

Hüseyin Kayhan Osmanlı Öncesi Akdeniz ve Çevresinde


RI

Fragmanları ve Kültürel Belleğin Taşıyıcıları: Çocuklar,


AKDENİZ KORSANLA
AKDENİZ’DE Hüseyin Kayhan Akdeniz ve
MLİK TARİH VE ZAMAN Osmanlı Öncesi Korsanları
k Çevresinde Türk
rel Belleğin Turhan Kaçar
Romalılar ve Uğur Altuğ

Türk Korsanları Uğur Altuğ Osmanlı İmparatorluğu’nun


ültürel ğu’nun
Kuzey Komşuları Osmanlı İmparatorlu

Deliler, Entelektüeller
arı: Akdeniz Siyasetinde
r,
Mehmet Bulut Korsanların Rolü
Merkez, Akdeniz’den SEYİR
Atlantik’e Kayarken
UM":
Avrupalılar ve Mustafa Pultar

Akdeniz Siyasetinde Korsanların Rolü


İlk Türkçe Sözlükleri
Osmanlılar

Mare Nostrum: “Bizim Deniz”


Denizcilik
kler Mehmet Ali Kılıçbay KENZ
DOĞUBATI

Bir Akdeniz Ütopyası Niyazi Öktem


os ve
şen Emıle Témıme
Fransız Laikliğinin
100. Yıldönümü
ve Türkiye DOĞUBATI

Seyir
Akdeniz Vizyonunu
Yeniden Ele Almak

Halil İnalcık Akdeniz ve Türkler İdris Bostan Kanuni,


Ütopyası mı?
ZLİ: Otuzlu Yılların
PM
RAUDEL 12/6/05 6:38:14
Abdullah Ekinci nın
pıcı Türkiye Selçukluları’
arihçisi: Akdeniz Politikası

Mustafa Pultar İlk Türkçe Denizcilik Sözlükleri


udel”

Barbaros ve Akdeniz’de Değişen Güç Dengeleri


Kenz
Bir Akdenizli: Fernand Braudel Niyazi Öktem Fransız Laikliğinin 100. Yıldönümü ve Türkiye
Merve İrem Yapıcı Bir Akdeniz Tarihçisi: “Fernand Braudel”

35. Sayı: Entelektüeller-I


Entelektüel Arka Plan
Etyen Mahçupyan Hangi Entelektüel? Metin Gönen Felsefe, Oktay Taftalı Batı Medeniyetinin Mutsuz Çocuğu
Politika ve Aydın İkilemi Entelektüel Hilal Onur İnce Batılı Muhafazakâr Düşüncede
Entelektüellerin Yeri ve İşlevleri Derya Gürses Tarbuck
Osmanlı On Sekizinci Yüzyıl Britanyası Entelektüelleri: Tanımlar,
Berrak Burçak 19. Yüzyıl Osmanlı Entelektüeli ve Bilimcilik Platformlar
Kemal H. Karpat Aydınlar ve Kimlik: Tarihsel Bir Bakış
Aydınlanmadan Postmodernizme
Edebiyat Nazım İrem Radikalleştirilmiş Aydınlanma Projesi Kıyısında
Zeynep Uysal Bir Toplum Projesinin Peşinde Halide Edip Entelektüeller ve Jürgen Habermas Ali Esgin
Adıvar Ahmet Oktay Attilâ İlhan: İmkânsızı Zorlamak Batı Sosyolojisinin Gündemindeki Entelektüel İlgiler ve
Anthony Giddens
Batı
Zeynep Direk Bir Entelektüel Olarak Jean Paul Sartre Emre
Zeybekoğlu Distinguo Ergo Sum – Carl Schmitt
47

36. Sayı: Entelektüeller-II


Entelektüeller Ülgener’e Dair
Mahmut Mutman Yeni Kültür ve Aydınlar Zeki Özcan Ahmed Güner Sayar İktisâdî Liberalizm Karşısında Sabri F.
Sosyo-Kültürel Fenomen Olarak Entelektüeller Ülgener Ayşe Azman & Nalan Yetim
2
NİSAN 2006
l ISSN: 1303-724

Oktay Özel Tarih, Tarihçi ve Entelektüel Kamusallık Bir Entelektüelin Yüz Çizgileri: Sabri F. Ülgener
l ŞUBAT, MART,
l YIL:9 l SAYI:36
DÜŞÜNC E DERGİSİ

Bağlamında Türkiye’den Güncel Değinmeler


Kenz
Bernard Lewis’e Karşı Edward Said Necdet Subaşı “Normal Bilim” ve Hakikat Rejim(ler)i Murat
36
Cansu Özge Özmen Hassasiyetler Çatışması Erşen Entelektüel Laik mi Olmalıdır?

OĞAN
KENZ
Arendt & Althusser & Rawls Sinema
Liberalizmi ve NECDET SUBAŞI
ve
litanizm “Normal Bilim”

G. Gürkan Öztan “Politik Olan”a İtibarını İade Etme Metin Gönen Faure, Godard ve Entelektüel Sinema
Hakikat Rejim(ler)i
ER'E DAİR
MURAT ERŞEN
GÜNER SAYAR Entelektüel Laik
mi
Liberalizm Olmalıdır?
da Sabri F.

Teşebbüsü: Hannah Arendt Üzerine Özge Yalçın


SİNEMA
METİN GÖNEN
AZMAN & NALAN Faure, Godard
ve
Entelektüel Sinema
elektüelin Yüz
ri: Sabri F. Ülgener

Althusser’de Aydın Sorunu ve İdeoloji Aysel Doğan


Rawls’un Liberalizmi ve Kozmopolitanizm

37. Sayı: Entelektüeller-III


Nur Vergin Entelektüel Olmak ya da Olmamanın Sosyolojik Soruşturma & Söyleşi
Belirlemeleri Üzerine Bir Deneme Ali Akay
Dokuz Soruda Türk Aydını
Türk Aydını ve Tarihle Barışmak
l MAYIS, HAZİRAN,
TEMMUZ 2006
l ISSN: 1303-724
2 Koray Tütüncü & Ertürk Demirel Agnes Heller ile ‘Bir Ahlâk
Atay & Meriç & Tanpınar
l YIL:9 l SAYI:37
DÜŞÜNCE DERGİSİ
Kuramı’ Adlı Üçlemesi Üzerine Söyleşi
Berrin Koyuncu Lorasdağı & Hilal Onur İnce Marjinallikten
Kenz
Non-Konformizme –Oğuz Atay Eserlerinde Entelektüel
37 Dücane Cündioğlu Bir Mâbed Bekçisi: Cemil Meriç Berkiz Aliye Kovanlıkaya Batı Düşüncesinde İki Entelekt Reyhan
Berksoy Bir Entelektüel Olarak Tanpınar Atasü Topçuoğlu Foucault ve Entelektüeller

M
MERLİOĞLU
Almanya ve
de Büyük Bir
polit Entelektüel
KENZ
ALİYE KOVANLIK
Batı Düşüncesin
Entelekt
REYHAN ATASÜ
AYA
de İki Nostalji
mci: TOPÇUOĞLU ler

Kemal Özmen Malraux’nun Enver Paşa’sı ya da Doğu’da


nd-Parvus Foucault ve Entelektüel

UŞTURMA &
LEŞİ

Entelektüellik Sorunsalı M. Asım Karaömerlioğlu


z Soruda
Aydını
s Heller ile 'Bir
k Kuramı' Adlı
Söyleşi
mesi Üzerine

Rusya, Almanya ve Türkiye’de Büyük Bir Kozmopolit


Entelektüel ve Eylemci: Helphand-Parvus

38. Sayı: Milliyetçilik-I


Kimlik Açıdan Millet ve Milliyetçilik: Ulus-Devletin Kapitalist Üretim
Tarzıyla Birlikte Gelişimi Ergün Yıldırım Küreselleşen
Reyda Ergün &Cemal Bâli Akal Kimlik Bedenin
Dünyada Milliyetçilik
Hapishanesidir
2

Milli Burjuvazi
ISSN: 1303-724
EKİM 2006 l
l AĞUSTOS , EYLÜL,
l YIL:9 l SAYI:38

Etnisite
DÜŞÜNC E DERGİSİ

Nalan Yetim & Ayşe Azman Türk Burjuvazisinde “Milli”lik


Şener Aktürk Etnik Kategori ve Milliyetçilik: Tek-etnili, Çok-
Sorunu ve Kültürel Miras
et­nili ve Gayri-etnik Rejimler
38
Kültürel Çalışmalar
Milliyetçilik
MİLLİYETÇİLİK

MİLLİYETÇİLİ
K Nuran Erol Işık Milliyetçilik, Popüler Kültür ve “Kurtlar

I Mehmet Karakaş Türkçülük ve Türk Milliyetçiliği G.
Vadisi”
MİLLİ BURJUVA
A ÇİTAK NALAN YETİM &
sa'da Laiklik ve

Gürkan Öztan Türk Milliyetçiliğinde Taşra Fetişizmi ve


Kilise- AYŞE AZMAN
yetçilik: 1905 de
Türk Burjuvazisin
et Ayrılığı Yasası “Milli”lik Sorunu
ve

R Kültürel Miras
CEP BOZTEMU ve
hsel Açıdan Millet

Toplumsal Cinsiyet İlker Aytürk Türk Dil Milliyetçiliğinde


KÜLTÜREL
I

liyetçilik:
us-Devletin Kapitalist
ÇALIŞMALAR
IŞIK
NURAN EROL
etim Tarzıyla
Milliyetçilik,
rlikte Gelişimi ve
Popüler Kültür

Batı Meselesi Alaattin Oğuz Rusya Türklerinin Türk


“Kurtlar Vadisi”
RGÜN YILDIRIM
üreselleşen Dünyada
Milliyetçilik

Milliyetçiliğiyle İlişkileri Yılmaz Çolak 1990’lı Yıllar


Türkiye’sinde Yeni-Osmanlıcılık ve Kültürel Çoğulculuk
Tartışmaları Zana Çitak Fransa’da Laiklik ve Milliyetçilik:
1905 Kilise-Devlet Ayrılığı Yasası Recep Boztemur Tarihsel
48

39. Sayı: Milliyetçilik-II


Milliyetçilik Örnekleri Lerna K. Yanık Millet, Milliyet ve Milliyetçilik: Soğuk
Hüseyin Kalaycı Batılı Demokrasilerde Ayrılıkçı Milliyetçilik: Savaş’ın Sonunda Türk Dış Politikasından Bir Kesit
l ISSN: 1303-724
2
Quebec Milliyetçiliği Liah Greenfeld
Sinema ve Milliyetçilik
OCAK 2006-07
l KASIM, ARALIK,
l YIL:10 l SAYI:39

Alman Milliyetçiliğinin Doğuşu Recep Boztemur Irak


DÜŞÜNCE DERGİSİ

Milliyetçiliği: Toplumsal Bütünleşmede Ordunun Rolü ve Atilla Güney Resmî Milliyetçilikten Popüler Milliyetçiliğe
Devletin Meşruluk Temelleri Selim Aslantaş Sırp İsyanları Geçiş: 1960 Sonrası Türk Sineması Üzerine Siyasal
(1804-1815): Milli Bağımsızlık Hareketi mi Burjuva Devrimi Bir Deneme
39
mi Köylü Ayaklanması mı? Faruk Bozgöz Arap Milliyetçiliği
Kenz
MİLLİYETÇİLİK

ALİ UTKU

İki Klasik: Vico ve Fichte


Felsefe
LERNA K. YANIK Ziya Gökalp'in
K
MİLLİYETÇİLİ
GÖZ ve Eser”in
Millet, Milliyet Dersleri: “Kayıp
tçiliği Milliyetçilik: SoğukTürk 85 Yıl Sonra Yayımlanışı

Hasan Bülent Kahraman Demokrasiyi Demokrasiyle


Savaş'ın Sonunda
K:
FICHTE
Dış Politikasınd
an
Vesilesiyle
TAŞKIN TAKIŞ “Öteki”
II
Bir Kesit
L AKKAŞ Sosyal Bilimlerin ve
liyetçilik SİNEMA VE Kutbu: Şerif Mardin

Sema Önal Akkaş Vico ve Milliyetçilik Güçlü Ateşoğlu


Harita
Entelektüel Bir

Aşmak ya da İktidarsız Bir Demokrasinin Olasılıkları:


EŞOĞLU MİLLİYETÇİLİK
Alman ATİLLA GÜNEY ten
ği Resmî Milliyetçilik e
Popüler Milliyetçiliğ Türk
II

Geçiş: 1960 SonrasıSiyasal

Fichte ve Alman Milliyetçiliği


VE

Tocquevilleci Demokrasi, Toplumsal İktidar ve Sivil Toplum


ETÇİLİK Sineması Üzerine
REM Bir Deneme
ma ve Sınırlılık
Olarak Ulus KENZ
odernliği HASAN BÜLENT

Kaygıları Ali Utku Ziya Gökalp’in Felsefe Dersleri: “Kayıp


KAHRAMAN
BER Tocquevilleci Demokrasi,
ve
Toplumsal İktidar
Sivil Toplum Kaygıları

Millet ve Milliyetçilik Eser”in 85 Yıl Sonra Yayımlanışı Vesilesiyle Taşkın Takış


Nazım İrem Aydınlanma ve Sınırlılık Siyaseti Olarak Ulus Sosyal Bilimlerin “Öteki” Kutbu: Şerif Mardin ve Entelektüel
Devlet Modernliği Max Weber Millet Bir Harita

40. Sayı: Antik Dünya Bilgeliği


Takdim ve Bir Sofistin Kaleminden Roma İmparatorluğu Oktay
Taftalı Sofist Bilgeliğin “Empirist” Dayanakları Üzerine
Ertuğrul R. Turan Küskün Tanrılar, Uykusuz Ozanlar,
C. Akça Ataç Britanya için İmparatorluk Dersleri: Sparta
İsimsiz Acılar
DÜŞÜNC E DERGİSİ
l YIL:10 l SAYI:40
l ŞUBAT, MART,
NİSAN 2007
l ISSN: 1303-724
2
ve Atina
Bab Mitoloji
İlker Aytürk Eyüp: Soğuğa Açılan Kapı Turhan Yörükân Aphrodite’nin Yunan ve Roma Mitolojisine
40
Dâhil Edilmesiyle Oluşan “Syncretic” Bütünleşme
Hermes & Heraklitos
Doğu
ANTİK DÜNY

ANTİK DÜNYA
Caner Işık Eski Dünyanın Kadim Bilgesi Hermes John
John Tait Mısır’ın Bilgeliği: Klasik Görüşler N. K. Devaraja
R
KEMAL BAKI

BİLGELİĞİ
Burnet Efesli Heraklitos
ve
C. AKÇA ATAÇ Konfüçyüs, Bilgelik
RİŞ Britanya için Eğitim
Dil ve İmparatorluk
Dersleri:
A BİLGELİĞİ

Sparta ve Atina KENZ

Öz ve Özgürlük: Vedēntik ve Fenomenolojik Görüşler Kemal


EN HAŞİM KOÇ
stan MİTOLOJİ XVII. Yüzyılın
Ortasında
n
TURHAN YÖRÜKÂN ve Osmanlı Coğrafyası'nda
Yunan
Dünya Aphrodite'nin Dahil Antik Dönemlere
Roma Mitolojisine Bir Bakış:

Bakır Konfüçyüs, Bilgelik ve Eğitim


şan
Edilmesiyle Olu

Antik Dünya Bilgeliği


ÇAR
şme Kâtip Çelebi'nin
Seçmeler
nın “Syncretic” Bütünle Eserlerinden

ler Dönemi ve DOĞU


Kaleminden JOHN TAIT
ratorluğu Mısır'ın Bilgeliği:
er
Klasik Görüşl
FTALI

Kenz
eliğin N. K. DEVARAJA

Sema Önal Hikmet (Bilgelik) Üstüne Bedia Demiriş Antik


Dayanakları Öz ve Özgürlük:
Vedāntik ve
Görüşler
Fenomenolojik

Çağda Dil ve Gramer Erman Gören Haşim Koç XVII. Yüzyılın Ortasında Osmanlı
Antik Çağ Destan Geleneğinde Ruh ve Öte Dünya Turhan Coğrafyası’ndan Antik Dönemlere Bir Bakış: Kâtip Çelebi’nin
Kaçar Pax Romana’nın Gölgesinde İkinci Sofistler Dönemi Eserlerinden Seçmeler

41. Sayı: “Medeniyetler Çatışması”


Takdim: Doğu Batı’dan Mücadelesi mi? Şener Aktürk Braudel’den Elias’a ve
Huntington’a “Medeniyet” Kavramının Kullanımları
Otto Pöggeler Doğu-Batı Diyaloğu: Heidegger ve Lao-Tzu
Atalay Gündüz Medeniyetler Çatışması ve Türk
Hay Bin Yakzan-Robınson Crusoe Batılılaşmasının İmkânsızlığı Dilek İmançer Medeniyetler
Çatışması ve Hollywood Bihter Çarhoğlu Medeniyetler
Halis Çetin Çatışma ve Diyalog Tartışmaları Arasında İki
Çatışması ve Batı Medyasında İslâm Söylemi: Almanya
İnsan, İki Medeniyet (Hay Bin Yakzan/Doğu-Robinson
Örneği
Crusoe/Batı)
Huntington Kimlik
E. Fuat Keyman Kültürel Kimlik Olgusunu Yeniden-
Samuel P. Huntington Sağlam Milliyetçilik Samuel P. Düşünmek
Huntington Medeniyetler Çatışması mı?
Türk Düşüncesi
Huntington’a Cevap
Hilmi Ozan Özavcı Prens Sabahaddin’in Fikrî Kaynakları: Le
Edward W. Said Cehaletin Çatışması Play ve Toplum Bilim

“Medeniyetler Çatışması” Kenz


Bayram Soy Birinci Dünya Savaşı’ndan İkinci Irak Ali Utku Vico’nun Yeni Bilim’i: Tarihsel Bilimleri Yeniden
Savaşı’na Orta Doğu: Medeniyetler Çatışması mı, Çıkar Düşünmek
49

42. Sayı: Bir Zamanlar Amerika-II


Amerika Üzerine Kültürel İncelemeler Kurutma ve Hegemonya Kurma Adına Orta Doğu’ya
Yönelmesi Ayhan Akman Eşitlik Çağında Demokrasilerin
Gülriz Büken Quetzalquatl Soyunun Yaşayakalışı:
Özgürlük Sorunsalı: Bireycilik, Din ve Siyaset Üzerine
2
Atzlán’dan Frontera’ya Mejicanolardan Meksika Kökenli
Tocquevilleci Bir Tartışma Ezra Pound Amerika
ISSN: 1303-724
EKİM 2007 l
l AĞUSTOS , EYLÜL,
l YIL:10 l SAYI:42

Amerikalılara Ayşe Lahur Kırtunç Çengelde Sallanan


DÜŞÜNC E DERGİSİ

Amerikan Rüyası Meldan Tanrısal Beyaz Adamın Gelişi


Amerika-Osmanlı
ile Kızılderili Kadınların Değişen Yaşam Biçimleri Bahar
Gürsel Kenar Mahalleden Beyazperdeye: “Yeni Göç” Cansu Özge Özmen Genç Cumhuriyet’in Akdeniz Savaşları,
42 Dalgası ve Amerika’daki İtalyan Göçmenler İsmail Öğretir Osmanlı İmparatorluğu’yla Yapılan 1830 Dostluk ve Ticaret
Bir Azınlık-Oluş Yazımı Olarak Afrikalı-Amerikan Edebiyatı: Antlaşması; ya da 19. Yüzyıl Amerikan-Osmanlı İlişkilerinin
BİR ZAMANL- II
AMERİKA

BİR ZAMANL
AR
Deleuze-Guattarici Bir Yaklaşım Orhun Yakın Death Wish: Amerikan Yazınına Etkisi ve Seyahatnâmeler Burcu
AMERİKA - II
BURCU BOSTANOĞ
Amerika ve Osmanlı
LU
Hollywood Usulü Suç ve Ceza Timothy M. Roberts Türk Bostanoğlu Amerika ve Osmanlı’nın Akdeniz’de Başlayan
AR

USLU
Orta Doğu'ya

Bakış Açısından Amerikan Tarihi Seyir Defteri


esi KENZ
& CEMAL
AKMAN REYDA ERGÜN
k, Din ve Siyaset BÂLİ AKAL
Tocquevilleci Bir Bilgenin Siyaseti,
a Siyasetçinin Yalnızlığı

POUND
ka

Kenz
RİKA-OSMANLI
U ÖZGE ÖZMEN
üzyıl Amerikan-
nlı İlişkileri
Amerika: Bir İmparatorluk Deneyimi
C. Akça Ataç Bağımsızlık Savaşçılığından Dünya Reyda Ergün & Cemal Bâli Akal Bilgenin Siyaseti,
Hükümdarlığına: Amerikan İmparatorluk Anlayışının Tarihsel Siyasetçinin Yalnızlığı
Gelişimi Nasuh Uslu ABD’nin Temel Tehdit Kaynağını

43. Sayı: Şiddet


Ebu Garip’ten Sonra Medya
Pınar Uyaroğlu Yıldız Ebu Garip İşkence Fotoğrafları: Süreyya Çakır Medya ve Şiddet
Şiddetin Politik İkonografisi
Sinema
Orta Çağ Orhun Yakın Nedensiz Şiddet
T. Tolga Gümüş Orta Çağ Avrupa’sında Şiddet: Toplumsal
Değişim ve Şiddetin Yeniden Yapılanışı
İntihar
Nurgün Oktik Bireysel Bir Şiddet Olarak İntiharın Sosyolojik
Şiddet Açılımı
Gülbanu Altunok Şiddetin Eleştirisi Olarak İktidar: Arendt ve
Foucault Tahir Karakaş Nietzsche’nin Şiddeti Terör
Metin Bal Rousseau ve Şiddetin Kaynağı Olarak Eşitsizlik Ahmet Kavlak Terör ve Meşru Terör
Kemal Bakır Anarşizm, Bilim ve Şiddet: “Mihail Bakunin”
Armağan Öztürk Bir Haklı Savaş Tartışması: Şiddet Disiplin
Meşru Olabilir mi? Özge Erşen Psikanalitik Bir Deneme John O’Neill Disiplin Toplumu: Weber’den Foucault’ya
Şiddet: Öteki’nin Yıkımı G. Gürkan Öztan Şiddetin Modern
Meşruiyet Zemini: “Ulusun İntikamı”
Aliye Mavili Aktaş Aile İçi Şiddet

44. Sayı: Etnisite


Etnisite & Ulus-Devlet Tartışmaları Azerbaycan-Ermenistan
Erol Kurubaş Etnik Sorunlar: Ulus-Devlet ve Etnik Gruplar Ayça Ergun Güney Kafkasya’da Etnik Kimlik ve Çatışma:
Arasındaki Varoluşsal İlişki Şener Aktürk Azerbaycan ve Ermenistan Ulusal Kimliklerinde Karabağ
l YIL:11 l SAYI:44
l ŞUBAT, MART,
NİSAN 2008
l ISSN: 1303-724
2
Türkiye Siyasetinde Etnik Hareketler: 1920-2007 Semra Sorunu
Somersan Babil Kulesi’nde Etnilerden Ulus-Devletlere
DÜŞÜNC E DERGİSİ

Hüseyin Kalaycı Etnisite ve Ulus Karşılaştırması Davut Etnisite Ve Şiddet


Ateş Etnisiteden Ulusa, Ulustan Etnisiteye (?): Kültürel
Siyasî ve İktisadî Çerçeveler Sibel Yardımcı & Şükrü Aslan Rogers Brubaker & Davıd D. Laitin Etnik ve Milliyetçi
44
1930’ların Biyopolitik Paradigması: Şiddet
ETNİSİTE

Dil, Etnisite, İskân ve Ulusun İnşası Bahar Gürsel Yargıç Lynch’in Mirası: Amerikan Tarihinde
ETNİSİTE
Kolektif Şiddet
İsrail
İlker Aytürk “Yahudi Kimdir?” Tartışmasının Işığında Ötekiler
İsrail’de Din ve Etnik Kimlik Fırat Mollaer Görünmez Ötekiler Çingeneler Örneği ve
Ötekiliğin Dayanılmaz Hâli
İrlanda
Gülden Hatipoğlu İrlanda: Edebiyat Politikaları ve Kimlik
Retoriği
50

45. Sayı: II. Meşrutiyet 100. Yıl. /Cilt 1/


Takdim Edebiyat
Halil İnalcık II. Meşrutiyet Birgül Koçak & Aytül Tamer II. Meşrutiyet Döneminde İki
l ISSN: 1303-724
2 Milliyetçi Kadın: Halide Edib ve Müfide Ferid
Osmanlı Kimliği
TEMMUZ 2008
l MAYIS, HAZİRAN,
l YIL:11 l SAYI:45
DÜŞÜNC E DERGİSİ

A. Teyfur Erdoğdu Osmanlılığın Evrimi Hakkında Bir Eğitim


Deneme: Bir Grup (Üst Düzey Yönetici) Kimliğinden Millet Kemal Bakır II. Meşrutiyet Döneminde Milli Seçkincilik ve
Yaratma Projesine Eğitim: Emrullah Efendi Tuba Ağacı Nazariyesi
45
II. Meşrutiyet Tiyatro
II. Meşrutiyet

II. Meşrutiyet Ahmet Kuyaş II. Meşrutiyet, Türk Devrimi Tarihi ve Bugünkü
"100. Yıl" Enver Töre II. Meşrutiyet Dönemi Türk Tiyatrosu
Cilt I
Türkiye Nevzat Artuç II. Meşrutiyet’in İlânı H. Aliyar
Demirci 1908 Parlamentosunda Meşrutiyetin Değerleri
ve İlkeleri Cenk Reyhan Jön Türk Hareketi Türk Devrim
Süreci Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çözümleme Necmettin
Doğan Türk Demokrasi Tarihini Anlamanın Bir Aracı Olarak
Meşrutiyet Mustafa Gündüz II Meşrutiyet İdeolojilerinde
Sosyoloji ve Geleceğin Toplum Tasavvuru

46. Sayı: II. Meşrutiyet 100. Yıl. /Cilt 2/


Odile Moreau Jön Türkler ve Emperyalizme Karşı Direnen Adem Efe II. Meşrutiyet Dönemi (1908-1925) İslâmcıları
Gizli Örgütler Kemal Karpat İttihad ve Terakki Cemiyeti 31 ve Çağdaşlaşma Görüşleri Süleyman Güngör 1908 Devrimi
Mart 1909 Ayırım Noktası ve Cumhuriyet’e Mirası Altay ve Mekteb-i Mülkiye
l YIL:11 l SAYI:4
6 l AĞUSTOS
, EYLÜL, EKİM
2008 l ISSN:
1303-724 2
Cengizer Tüm Zamanlar İçin Kayrılan Elem: Eski Avrupa
Sona Ererken İmparatorluk İçin Direnen Jön Türkler Fatih
DÜŞÜNC E DERGİSİ

Ünal II. Meşrutiyet, Ulusçuluk ve Kürt Ayrılıkçı Hareketi


Mehmet Özden Hürriyet Çağında Milliyetçilik Mehmet Okur
46
Tanzimat’tan II. Meşrutiyete Cemiyetler: İllegal Yapıdan
Legal Yapıya Geçiş Baran Hocaoğlu II. Meşrutiyet’in İlânı
Sırasında İki Tarz-ı Siyaset: Merkeziyetçiler ile Âdem-i
II. Meşrutiyet

II. Meşrutiyet
"100. Yıl" Merkeziyetçiler Mücadelesi Bayram Soy 1908 Jön Türk
Cilt II Devrimi’ne İngiltere’nin Yaklaşımı Nevin Ateş Şûrâ-yı
Ümmet Gazetesi’nin Selanik Nüsha-i Fevkalâdesi Işığında
31 Mart Hadisesi’ne Bir Bakış Ülkü Gürsoy II. Meşrutiyet
Dönemi Dergileri Üzerine Bir Değerlendirme Adem Kara
Meşrutiyetin Oluşumunda Aydınların Etkisi

47. Sayı: Cumhuriyetçilik


Cumhuriyetçilik Cumhuriyetçilik ve Küreselleşme
Turhan Kaçar Gesta Reipublicae Romanae: Klasik Roma’da Hüseyin Aydoğdu Küreselleşen Dünyada
Cumhuriyet’in Kısa Tarihi Fuat Keyman Neo-Roma ve Neo- “Cumhuriyet(çilik)” Sorunsalı: Kimlik ve Vatandaşlık
Atina Cumhuriyetçiliği: Cumhuriyetçilik, Demokratikleşme Sorunu
ve Türkiye Toktamış Ateş Cumhuriyet Nuran Erol Işık
“Ortak Bağ”ın Tesisi İçin Eleştirel Cumhuriyet Nuri Bilgin Kenz
Yönlendirici Bir Fikir Olarak Cumhuriyet Hüseyin Kalaycı Kendi Kaderini Tayin Kimlerin Hakkı?
Tartışma
Nuray Mert Cumhuriyet Tarihini Yeniden Okumak Etyen
Mahçupyan Günümüzün Modern Muhafazakârlığı:
Cumhuriyetçilik Kadir Cangızbay “Bizim Cumhuriyet”
Oğuz Adanır Osmanlı Toplumunda Bir Simülasyon Evrenin
Varlığından Söz Edilebilir mi? (Türkiye Cumhuriyeti
Kaçınılmaz Tarihsel ve Toplumsal Bir Sonuçtur) Ümit
Kardaş Ordu-Siyaset-Yargı İlişkisi
51

48. Sayı: Kişinin Kendisiyle Savaşı


Giriş Bir Değerlendirme Fuat Aydın ‘Karma’ ve ‘Samsara’
Döngüsünde İnsan Nihan Mortaş Bedenle Mücadeleye
Aslı Yazıcı Yakın & Rahşan Balamir Bektaş Liberalizmle
Dönüşen Bir Yaşlanma Pratiği
Muhafazakârlık Arasında Hipnoz: Kişisel Gelişim Fantezisi
Kenz
Kişinin Kendisiyle Savaşı
Haluk Sunat ‘Kişinin Kendi ile Savaşımı’ ve ‘Yaratma
Ertuğrul Turan Agon: Kökendeki Savaşın Öyküsü Tolga
Sorunsalı’ Bağlamında ‘Marksist Estetik’ Eleştirisi
İnsel Canın Gerilimi ve Düşman Yabancı Politeia’da Kişinin
Savaşımı Tahir Karakaş Üstinsanın “İyi İnsan”la Savaşı ve
Nietzsche’de Kişinin Kendi
Kendisini Aşma Deneyimi Sadık Erol Er E. M. Cioran’da
Şiddetin Ontolojik Kökeni Mukadder Yakupoğlu
İnsanın Kendi Doğasıyla Savaşı Derya Gürses Tarbuck On
Sekizinci Yüzyıl Felsefesi ve Depresyon
Ahmet İnam Kendimize Doğru Bir Yürüyüş Tarzı Olarak
Özgelik Caner Işık Anadolu Erenlerinde ‘Gerçek’ Olmak İçin
‘Gerçeklik’ Ekrem Demirli Sufilerin Tanrı Anlayışı Hakkında

49. Sayı: Romalılar-I


Hukuk Mimari
Nadi Günal Roma Hukukunun Temel Kriterleri, Kavram ve Suna Güven Roma Mimarlığını Anlamaya Çalışmak
Kuramları Belgin Erdoğmuş Roma Hukuku
Tarih
Din Mehmet Ali Kaya Anadolu’da Roma Egemenliği (İÖ 205-
Erkan İznik Pagan Bir İmparatorluğun Hıristiyan 25) Mustafa H. Sayar Geç Antik Devir
İmparatorluğa Dönüşümü: Geç Antikçağ’da Roma
İmparatorluğu Turhan Kaçar Eskiçağ Hıristiyanlığı’nda Yol Ekonomi
Ayrımı: Kadıköy Konsili ve Mirası Oğuz Tekin Roma Devletinde Para ve Ekonomi
Edebiyat Romanizasyon
Bedia Demiriş Roma Edebiyatı: Başlangıcı, Sınırları, Filiz Dönmez-Öztürk Likya Örneğinde Romalılaştırma
Özellikleri Gül Özaktürk Tarihin Akışını Değiştiren Söylevler: ve Romalılaşma Pınar Özlem-Aytaçlar Küçük Asya’nın
Orationes Philippicae Ü. Fafo Telatar Roma Edebiyatında ‘Romanizasyon’u
Pastoral Şiir

50. Sayı: Romalılar-II


Giriş Edebiyat & Bilim
Bülent İplikçioğlu Antik Roma ve Mirası Quintus Cicero’dan Consul Adayı Marcus Cicero’a Mektup
Kuruluş Gürsel Aytaç Alman Edebiyatında Antik Roma
Pelin Aytaman İplikçioğlu Roma’nın Kuruluş Efsaneleri
2
ISSN: 1303-724
EKİM 2009 l

DÜŞÜNC E DERGİSİ
l YIL:11 l SAYI:50
l AĞUSTOS , EYLÜL,
Alp Ejder Kantoğlu Roma’nın Unutulan Yıldızı Marcus
Roma: Savaş Ya Da Barış Manilius
Burak Çınar Roma Ordusunun Savaşlardaki Üstünlüğü
Çağatay Akşit Tanrılarla Barış İçinde Yaşamak Tartışma
50
Turhan Kaçar Roma’dan Sonra Akdeniz Dünyası ve
Felsefe ‘Pirenne Tezi’ Mustafa Kömürcüoğlu Yeniden Roma:
Kemal Bakır Roma’da Felsefe, Stoa Ahlâkı, Kölelik ve
Romalılar II

ROMALILAR
MUSTAFA

Machiavelli Düşüncesinde Roma Siyasi Tarihi


YAT & BİLİM KÖMÜRCÜOĞLU
s Cıcero'dan Yeniden Roma:
Machiavelli

İmparatorluk: Epiktetos ve Marcus Aurelius Metin Bal


Adayı Marcus
a Mektup
EL AYTAÇ
Düşüncesinde
Siyasi Tarihi
Roma
II
n Edebiyatında

Kenz
Roma KENZ
EJDER HASAN BÜLENT

Roma’da Yeni Platonculuğun Kurucusu Plotinus ve Öğretisi


TOĞLU KAHRAMAN
a'nın Unutulan Anayasacılıktan
zı Marcus Manilius Demokrasiye

Hasan Bülent Kahraman Anayasacılıktan Demokrasiye


TIŞMA
RHAN KAÇAR
ma'dan Sonra
ve
deniz Dünyası

Hukuk & Ekonomi


enne Tezi'

Havva Karagöz Stoisyen Düşüncenin Roma Hukukuna


Etkisi ve Doğal Hukuk Anlayışı Fatih Türe Roma
İmparatorluğu’nda Annona Kurumu
52

51. Sayı: Osmanlılar-I


Giriş Din, Toplum Ve Kamusal Alan
Halil İnalcık Osmanlı Tarihinde Dönemler Tuncer Baykara Sonnur Özcan Osmanlı Atmeydanı Kamusal Bir Meydan
Osmanlıların Selçuklu ve İlhanlı Kültür Kökenleri Üzerine mıydı? Şener Aktürk Osmanlı Toplumunda Dinî Çeşitlilik:
Farklı Olan Neydi? Yahya Araz XVI. Yüzyılda Osmanlı
2
l ISSN: 1303-724
OCAK 2009-10

Yöntem
l KASIM, ARALIK,
l YIL:12 l SAYI:51
DÜŞÜNCE DERGİSİ

Toplumunda Kişiler ve Cemaatler Arası İlişkilerin “Dil,


Metin Kunt Osmanlı Tarihçiliğinin Çerçevesi: “Türk-İran
Söylem ve Sembol”leri
Modeli”
Balkanlar
51 Tartışma Aydın Babuna Osmanlı Döneminde Bosna ve Boşnaklar
Necmettin Alkan Osmanlı Modernleşmesi ve Klasik
Tanzimat
Osmanlılar I

I ÜRETİM
ŞENER AKTÜRK a
Osmanlı ToplumundFarklı
ASKERÎ YENİLİK
BURAK ÇINAR
Osmanlı
Osmanlılar Yeniçeri İsyanlarının Modern Siyasî Darbelere Dönüşmesi
Yonca Köksal Tanzimat ve Tarih Yazımı
Dinî Çeşitlilik: Ateşli
İmparatorluğu'nda
Olan Neydi?
Silahların Yükselişi I
Osmanlı Üretim Tarzı
OĞLU YAHYA ARAZ
tim Tarzı XVI. yüzyılda Osmanlı
ve
KENZ
U
nden Osmanlı Toplumunda Kişiler HÜSEYİN GÜNDOĞD
Tarzı Cemaatler ArasıSöylem ve Toplum
Kâtip Çelebi'nin
İlişkilerin “Dil, ve Siyaset Düşüncesi
Sembol”leri

Askerî Yenilik
UN EROĞLU ve BALKANLAR
ı Şehzadeleri

Sencer Divitçioğlu Asya Üretim Tarzı Merceğinden Osmanlı


Yönetimi AYDIN BABUNA
Osmanlı Döneminde
OPLUM VE Bosna ve Boşnaklar
SAL ALAN

Burak Çınar Osmanlı İmparatorluğu’nda Ateşli Silahların


TANZİMAT
UR ÖZCAN

Üretim Tarzı
nlı Atmeydanı YONCA KÖKSAL
sal Bir Meydan Tanzimat ve Tarih
? Yazımı

Yükselişi
İdare
Kenz
Haldun Eroğlu Osmanlı Şehzadeleri ve Devlet Yönetimi
Hüseyin Gündoğdu Kâtip Çelebi’nin Toplum ve Siyaset
Düşüncesi

52. Sayı: Osmanlılar-II


Giriş Turizm
Halil İnalcık Osmanlıların Trakya’ya Yerleşmesi Ahmet Yüksel Zamansız Bir Teşebbüs: I. Dünya Savaşı
Yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nda Turizm
NİSAN 2010
l ISSN: 1303-724
2 Avrupa ve Osmanlı
Denizcilik
l ŞUBAT, MART,

Özlem Kumrular Avrupa’nın İnşasında Osmanlı Etkisi


l YIL:13 l SAYI:52
DÜŞÜNC E DERGİSİ

Eda Özel 16. Yüzyılda Osmanlı Devleti ve Osmanlı


Edebiyat Korsanları
Nuran Tezcan Sebeb-i Teliflere Göre Mesnevî Edebiyatının
52 Tarihsel Dönüşümü Kimlik
Fazıl Gökçek Tanzimat Dönemi Türk Romanında Osmanlı
Toplum
Osmanlılar II

Osmanlılar Kimliği
NADİR ÖZBEK
Abdülhamid Rejimi,
KİMLİK
FAZIL GÖKÇEK
Tanzimat Dönemi
Türk II Oğuz Adanır Osmanlı Toplumunda Bâtıl İnançlar, Talih ve
‘Kader’
ANIR ğı ve
Vergi Tahsildarlı Romanında Osmanlı

İttihat Ve Terakki
plumunda
Siyaset, 1876-1908 Kimliği
ar, Talih ve
TERAKKİ
TURİZM İTTİHAT VE
AHMET YÜKSEL PINAR KAYA
LES OKULU Teşebbüs: en Ulus
Zamansız Bir Milli Burjuvazid

Bir Annales Okulu Pratiği:


ve
“I. Dünya Savaşı Devlete: İttihat
I'DA
Yıllarında Osmanlı Terakki Dönemi
İK YAŞAM VE

Pınar Kaya Milli Burjuvaziden Ulus Devlete: İttihat ve


İmparatorluğu'nda

Turizm
ĞIR
da İaşecilik ve
DENİZCİLİK

Osmanlı’da Gündelik Yaşam Ve Ekonomi


tikaları

Terakki Dönemi
EDA ÖZEL
16. yüzyılda Osmanlı
ILDIRIM
Devleti ve Osmanlı
İaşeciliği ve
Korsanları

Seven Ağır Osmanlı’da İaşecilik ve Fiyat Politikaları Onur


Yıldırım Osmanlı İaşeciliği ve Esnaf Nadir Özbek
Abdülhamid Rejimi, Vergi Tahsildarlığı ve Siyaset, 1876-
1908

53. Sayı: Osmanlılar-III


Askeri Zihniyetin Kökenleri Ahîlik
Halil İnalcık Osmanlı Tarihinde Devlet ve Asker Mehmet Topal & Kamil Çolak Osmanlı Devleti’nde Ahîlik
Bir “Rüya” Geleneği ve Ahî Zâviyeleri
2
l ISSN: 1303-724

Aslı Niyazioğlu Halveti Sünbüli Şeyhlerinin Rüyaları ve


TEMMUZ 2010
l MAYIS, HAZİRAN,

Balkanlar
l YIL:13 l SAYI:53
DÜŞÜNCE DERGİSİ

Osmanlı Biyografi Yazıcılığı Dritan Egro Osmanlı İmparatorluğu’ndan Arnavutluk


“Devlet-iAliyye” Devleti’ne
53
Yusuf Oğuzoğlu Osmanlı’da Devlet Felsefesi: Yönetilenler’e İktisat & Ticaret
Yaklaşım ve Bu Siyasetin Kaynakları
Sinan Marufoğlu Osmanlı Taşra Eyaletlerinde Para ve
Osmanlılar III

NECMETTİN
AYGÜN
XVIII. Yüzyılda
Trabzon
Osmanlılar
III
“Merkez-Çevre” İlişkileri Finansman Sorunları Necmettin Aygün XVIII. Yüzyılda
Yasemin Beyazıt Osmanlı’da Kaza Sınırlarını Belirleyen
AHÎLİK
EZ-ÇEVRE” MEHMET TOPAL
&
Merkezli Karadeniz ile

Trabzon Merkezli Karadeniz Ticaretinde Balkanlar ile İlişkiler


ERİ KAMİL ÇOLAK Ticaretinde Balkanlar
N BEYAZIT Osmanlı Devleti'nde İlişkiler
da Kaza Ahîlik ve Ahî Zâviyeleri
nı Belirleyen

Temel Etkenler
TARTIŞMA
tkenler BALKANLAR M. AKİF KİREÇCİ
Arasında:
DRİTAN EGRO Gerçekle Hayâl
M Osmanlı Batı Medeniyeti
MİN C. FORTNA İmparatorluğu'ndan Tarihinde Osmanlı
lı Arnavutluk Devleti'ne İmparatorluğu

Tartışma
atorluğu'nun
da Eğitim ve İKTİSAT &TİCARET

Eğitim
afi LU
SİNAN MARUFOĞ
Osmanlı Taşra
TAFA GÜNDÜZ Para ve
Eyaletlerinde
Dönem Osmanlı Finansman Sorunları
ve
minde Disiplin

M. Akif Kireçci Gerçekle Hayâl Arasında: Batı Medeniyeti


landırma

Benjamin C. Fortna Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonunda


Eğitim ve Biyografi Mustafa Gündüz Tarihinde Osmanlı İmparatorluğu

Son Dönem Osmanlı Eğitiminde Disiplin ve Cezalandırma


53

1303 -7242
2010 l ISSN:
TOS, EYLÜ L, EKİM
İSİ l YIL:1 3
l SAYI: 54 l AĞUS
DÜŞÜ NCE DERG

54
Osmanlılar IV

Osmanlılar
JÖN TÜRKLER

TARTIŞMA: “POP
ÜLER EĞİTİM
ŞERİFE YORU
LMAZ
İLYAS SÖĞÜTLÜ
Jön Türk Düşün
cesinde IV
OSMANLI” Osmanlı Modernlik ve
N
ALCIK AHMET ÖZCA ve İmparatorluğu'nda Modernleşme
adişahı ilik
Popüler Tarihç İlgisi Ruhsatsız Okulla
şma:
e
Osmanlı Tarihin ler 19.Yüzyılda Açılan KENZ
Yabancı
Üzerine Bazı Tespit Gayrimüslim ve Bir CEM ORHAN
e k
LUÇ Okullar Üzerin Avrupa-Merkezcili Tim
cı Yüzyılda OSMANLI VE Değerlendirme k:
Çıkmazını Aşma İktidar
Safevî Kültürel VATANDAŞLIK Jacoby'nın Sosyal
Çerçevesinde NALAN SOYA
RIK
AMERİKA'NIN HATİ ti Çalışması
ve Türk Devle
ânenin Önemi ŞENTÜRK OSMANLI SEYÂ Üzerine Bir İncele
me
ÖZMEN
Vatandaşlığın CANSU ÖZGE nlı
Kökleri:
İmparatorluk ak PUSHKIN Osma
Orta
GENCER Osmanlı'ya Bakm İmparatorluğu,
u Afrika
ı İslâm Yorum Doğu ve Kuzey da
İSMET PARL
AK Üzerine 19. Yüzyılikan
sından
Osmanlı'nın Tebaa şına Yayımlanan Amer
Cumhuriyet'in
Yurtta Seyâhatnameleri
Giden Yol

54. Sayı: Osmanlılar-IV


Giriş
Halil İnalcık Osmanlı Padişahı
Sanat
Lale Uluç On Altıncı Yüzyılda Osmanlı-Safevî Kültürel İlişkileri
Çerçevesinde Nakkaşhânenin Önemi
Din
Bedri Gencer Osmanlı İslâm Yorumu
Tartışma: “Popüler Osmanlı”
Ahmet Özcan Popüler Tarihçilik ve Osmanlı Tarihine İlgisi Üzerine
Bazı Tespitler
Osmanlı ve Vatandaşlık
Nalan Soyarık Şentürk Vatandaşlığın İmparatorluk Kökleri: Osmanlı’ya
Bakmak
İsmet Parlak Osmanlı’nın Tebaasından Cumhuriyet’in Yurttaşına
Giden Yol

Eğitim
Şerife Yorulmaz Osmanlı İmparatorluğu’nda Ruhsatsız Okullaşma:
19.Yüzyılda Açılan Gayrimüslim ve Yabancı Okullar Üzerine Bir
Değerlendirme
Amerika’nın Osmanlı Seyâhati
Cansu Özge Özmen Pushkin Osmanlı İmparatorluğu, Orta Doğu
ve Kuzey Afrika Üzerine 19. Yüzyılda Yayımlanan Amerikan
Seyâhatnameleri
Jön Türkler
İLYAS SÖĞÜTLÜ Jön Türk Düşüncesinde Modernlik ve Modernleşme
KENZ
CEM ORHAN Avrupa-Merkezcilik Çıkmazını Aşmak: Tim Jacoby’nın
Sosyal İktidar ve Türk Devleti Çalışması Üzerine Bir İnceleme
54 GELECEK SAYILAR

55. sayı:
KARL MARX

56. sayı:
PSİKANALİZ DERSLERİ

57. sayı: 
YENİ ÜÇ TARZ-I SİYASET-I
TÜRK LİBERALİZMİNİN ELEŞTİRİSİ

58. sayı:
YENİ ÜÇ TARZI SİYASET-II
TÜRK MUHAFAZAKÂRLIĞININ ELEŞTİRİSİ  

59. sayı:
YENİ ÜÇ TARZI SİYASET-III
TÜRK SOSYALİZMİNİN ELEŞTİRİSİ
SIK SORULANLAR 55

Derginize nasıl yazı gönderebilirim?


Makalelerinizi dogubati@dogubati.com adresine gönderebilirsiniz. Yayın kurulunun
değerlendirmesinin ardından yazınızın yayımlanıp yayımlanamayacağına dair bilgi
sizlere iletilecektir. Yazılarınız, gelecek sayılarda yayınlayacağımız dosyaların içeriğiyle
örtüşmelidir.

Tüm sayıları nasıl edinebilirim?


Bugüne kadar yayımlanmış tüm sayıları 740 tl. (62 x 12 ay taksit) ödeme şekliyle ya da
peşin 555 tl ödeyerek edinebilirsiniz. Tüm sayıları alan okurlarımız ücretsiz 1 yıl abonelik
fırsatından yararlanabileceklerdir.
Dergileriniz adresinize kargo ile teslim edilmektedir (Kargo masrafları kurumumuza aittir).
Ödemelerinizi Posta çeki (Doğu Batı Yayınları: 1910710) ya da İş Bankası (Doğu Batı
Yayınları: 4218 428 61 55) hesap numaralarına yapabilirsiniz.
Tüm sayılar için “tüm sayı isteğinde” bulunmanız yeterlidir. İstekte bulunduktan sonra
her türlü bilgi için telefonla size ulaşılacaktır.

Abonelik koşullarını nasıl öğrenebilirim?


Doğu Batı dergisinin 1 yıllık abonelik bedeli (5 Sayı için) 67.50 tl’dir. Abonelik için
abonelik formunu doldurmanız yeterlidir. Aboneliğin teyidi için telefonla sizlere bilgi
verilecektir.

Almak istediğim bazı sayılar var. Taksit geçerli mi?


6 sayı için iki taksit, 12 sayıya kadar 3 taksit, 12 sayıdan sonra 5 taksit uygulanmakta-
dır. Bu işlem için dergi istek formunu doldurmanız yeterlidir.

Gelecek sayıların konularından nasıl haberdar olabilirim?


Sitemizdeki “Gelecek Sayı ” bölümünden, gelecek sayıların konularını öğrenebilirsiniz.
Son yazı gönderme tarihi ve daha ayrıntılı bilgi için dogubati@dogubati.com’dan bilgi
alabilirsiniz.

Derginizde nasıl çalışabilirim?


Başvuru için insan kaynakları formunu doldurmanız gerekmektedir.

Ödemeyi hangi hesap numaralarına yapabilirim?


İş Bankası:
Doğu Batı Yayınları, Yenişehir Şubesi 4218 428 6155
Posta Çeki:
Doğu Batı Yayınları, 1910 710

Afişlerinizi nasıl temin edebilirim?


Doğu Batı dergisinin afişlerini web sayfamızın afiş istek formundan ya da Doğu Batı
yayınları Selanik Cad. 23/8 Kızılay-Ankara adresinden temin edebilirsiniz.
56 KİTAP FİYAT LİSTESİ
FELSEFE Marx ve Hegel Üzerine Çalışmalar Jean Hyppolite........................................................................................................ 15,00Tl
Heidegger Editör: Özgür Aktok & Metin Bal................................................................................................................. 25,00TL
Başkası Olarak Kendisi Paul Ricoeur.......................................................................................................................... 28,00 TL
Gilles Deleuze Claire Colebrook.................................................................................................................................. 13,50 TL
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk Søren Kierkegaard........................................................................................................ 11,00 TL
Yeni Bilim Giambattista Vico...................................................................................................................................... 30,00TL
Wittgenstein ve Dilin Sınırları Pierre Hadot .................................................................................................................. 9,00TL
Ludwig Wittgenstein Erken Döneminde Dilin Sınırları ve Felsefe Ali Utku................................................................... 16,00TL
Kant’ın Felsefesi Heinz Heimsoeth............................................................................................................................... 11,00TL
Felsefenin Temel Disiplinleri Heinz Heimsoeth.............................................................................................................. 8,50TL
Tarih Tasarımı R. G. Collingwood................................................................................................................................. 17,50TL
Tarih Felsefesi Haz. Doğan Özlem - G. Ateşoğlu ....................................................................................................... 13,00TL
Alman İdealizmi –Fichte Haz. E. Kılıçarslan - G. Ateşoğlu ......................................................................................... 27,00TL
Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı Henri Bergson . ............................................................................................................. 16,00TL
Aydınların İhaneti Julien Benda ................................................................................................................................. 11,00TL
Kültür Bilimleri ve Kültür Felsefesi Doğan Özlem ..................................................................................................... 15,00TL
Felsefe ve Doğa Bilimleri Doğan Özlem ..................................................................................................................... 14,00TL
Fransız Aydınlanma Felsefesi Oskar Ewald ................................................................................................................ 13,50TL
Dört Adalı Solmaz Zelyüt.............................................................................................................................................. 9.00 TL

SOSYOLOJİ Burjuva Werner Sombart............................................................................................................................................... 24,50TL


Oryantalizm: Tartışma Metinleri Editör: Aytaç Yıldız ................................................................................................. 28,50TL
Milliyetçilik Kuramları: Eleştirel Bir Bakış Umut Özkırımlı............................................................................................. 16,50TL
Tarihsel Sosyoloji ……. Elisabeth Özdalga ................................................................................................................ 16,50TL
Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış ……Oğuz Adanır ............................................................................................................ 35,50TL
Modernleşme: Başkaldırı ve Değişim ….S. N. Eisenstadt ........................................................................................... 14,50TL
Orta Doğuda Kültürel Geçişler… Editör: Şerif Mardin . ................................................................................................ 23,00TL
Şerif Mardin Okumaları Editör: Taşkın Takış ................................................................................................................. 23,00TL
Seçkinlerin Yükselişi ve Düşüşü Vilfredo Pareto ............................................................................................................ 8,00TL
Franfurt Okulu …..Editör H. Emre Bağce ..................................................................................................................... 28,50TL
Simülakrlar ve Simülasyon ……Jean Baudrillard . ...................................................................................................... 15,50TL
Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği …..Jean Baudrillard ...................................................................... 15,50TL
Sessiz Yığınların Gölgesinde Jean Baudrillard ............................................................................................................... 8,00TL
Weber’in Metodolojisi Fritz Ringer................................................................................................................................ 14,00TL
Tarih Felsefesinin Problemleri Georg Simmel . ........................................................................................................... 9,00TL

TARİH Annales Okulu Peter Burke . ........................................................................................................................................ 13,00TL


Feodal Toplum ….Marc Bloch ..................................................................................................................................... 32,00TL
Doğu Batı Makaleler – I ….Halil İnalcık ....................................................................................................................... 24,00TL
Doğu Batı Makaleler – II ….Halil İnalcık ...................................................................................................................... 24,00TL
Halil İnalcık Armağanı-I- Tarih Araştırmalar . ............................................................................................................. 30,00TL
Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler …..Ümit Hassan . .......................................................................................... 22,00TL
Osmanlı Kırsal Hayatı ….Suraiya Faroqhi .................................................................................................................... 13,50TL
ABD Tarihi ….Allan Nevins-Henry Steele Commager ................................................................................................... 24,00TL
Orada Saat Kaç? ….Serge Gruzinski............................................................................................................................ 15,00TL
Avrupa Eğitim Tarihi …..Kemal Aytaç........................................................................................................................... 16,00TL

SİYASET BİLİMİ İbn Haldun Metodu ve Siyaset Teorisi Ümit Hassan.................................................................................................... 25,00TL
Türkiye’de Devlet Geleneği Metin Heper . .................................................................................................................... 16,50TL
Türkiye Sözlüğü Siyaset, Toplum ve Kültür Metin Heper.............................................................................................. 28,00TL

Sosyoloji ve Antropoloji Marcel Mauss........................................................................................................................ 34,00TL


ANTROPOLOJİ
İlkel İnsanda Ruh Anlayışı Lucien Lévy-Bruhl................................................................................................................ 21,50TL
İlkel Toplumlarda Mistik Deneyim ve Simgeler Lucien Lévy-Bruhl................................................................................ 17,50TL

EDEBİYAT “Kayıp Zamanın İzinde” Ahmet Hamdi Tanpınar Mehmet Aydın................................................................................... 16,50TL
Şair ve Patron Halil İnalcık.............................................................................................................................................. 8,00TL
Saint -Beuve’e Karşı Marcel Proust ............................................................................................................................. 14,00TL
Alman Romantizmi Ricarda Huch.................................................................................................................................. 33,00TL
Goethe Der Ki … J. Wolfgang Von Goethe................................................................................................................... 18,00TL
Schiller Hazırlayan: Gürsel Aytaç................................................................................................................................. 14,00TL

SANAT Sanat France Farago................................................................................................................................................... 15.00 TL


DERGİ FİYAT LİSTESİ 57
1. Devlet........................................................................................................................................................................13.50 TL
2. Doğu Ne? Batı Ne?....................................................................................................................................................13.50 TL
3. “Gericilik” Nedir?.......................................................................................................................................................13.50 TL
4. Etik............................................................................................................................................................................13.50 TL
5. Kamusal Alan.............................................................................................................................................................13.50 TL
6. Kaygı.........................................................................................................................................................................13.50 TL
7. Akademi ve İktidar.....................................................................................................................................................13.50 TL
8. Türk Toplumu ve Gelişme Teorisi................................................................................................................................13.50 TL
9. Söylem Üstüne Söylem..............................................................................................................................................13.50 TL
10. Binyılın Muhasebesi.................................................................................................................................................13.50 TL
11. Âraftakiler................................................................................................................................................................13.50 TL
12. Akademidekiler........................................................................................................................................................13.50 TL
13. Hukuk ve Adalet Üstüne...........................................................................................................................................13.50 TL
14. Avrupa.....................................................................................................................................................................13.50 TL
15. Popüler Kültür..........................................................................................................................................................13.50 TL
16. Geç Aydınlanmanın Erken Aydınları..........................................................................................................................13.50 TL
17. Ekonomi..................................................................................................................................................................13.50 TL
18. Küreselleşme...........................................................................................................................................................13.50 TL
19. Yeni Düşünce Hareketleri..........................................................................................................................................13.50 TL
20. Oryantalizm I ve II....................................................................................................................................................13.50 TL
21. Yeni Devlet Yeni Siyaset...........................................................................................................................................13.50 TL
22. Edebiyat Üstüne.......................................................................................................................................................13.50 TL
23. Kimlikler..................................................................................................................................................................13.50 TL
24. Savaş ve Barış.........................................................................................................................................................13.50 TL
25. Gelenek...................................................................................................................................................................13.50 TL
26. Aşk ve Doğu............................................................................................................................................................13.50 TL
27. Aşk ve Batı..............................................................................................................................................................13.50 TL
28. Dün Bugün Yarın: İdeolojiler -I..................................................................................................................................13.50 TL
29. Dün Bugün Yarın: İdeolojiler - II................................................................................................................................13.50 TL
30. Dün Bugün Yarın: İdeolojiler – III...............................................................................................................................13.50 TL
31. Dün Bugün Yarın: İdeolojiler – IV..............................................................................................................................13.50 TL
32. Bir Zamanlar Amerika –I...........................................................................................................................................13.50 TL
33. Ortaçağ Aydınlığı.....................................................................................................................................................13.50 TL
34. Akdeniz....................................................................................................................................................................13.50 TL
35. Entelektüeller - I.......................................................................................................................................................13.50 TL
36. Entelektüeller - II......................................................................................................................................................13.50 TL
37. Entelektüeller - III.....................................................................................................................................................13.50 TL
38. Milliyetçilik - I..........................................................................................................................................................13.50 TL
39. Milliyetçilik - II..........................................................................................................................................................13.50 TL
40. Antik Dünya Bilgeliği................................................................................................................................................13.50 TL
41. “Medeniyetler Çatışması”.........................................................................................................................................13.50 TL
42. Bir Zamanlar Amerika – II.........................................................................................................................................13.50 TL
43. Şiddet......................................................................................................................................................................13.50 TL
44. Etnisite....................................................................................................................................................................13.50 TL
45. II. Meşrutiyet “100. Yıl” -I........................................................................................................................................13.50 TL
46. II. Meşrutiyet “100. Yıl” -II........................................................................................................................................13.50 TL
47. Cumhuriyetçilik........................................................................................................................................................13.50 TL
48. Kişinin Kendisiyle Savaşı..........................................................................................................................................13.50 TL
49. Romalılar - I.............................................................................................................................................................13.50 TL
50. Romalılar - II............................................................................................................................................................13.50 TL
51. Osmanlılar - I...........................................................................................................................................................13.50 TL
52. Osmanlılar - IIV........................................................................................................................................................13.50 TL
53. Osmanlılar - III.........................................................................................................................................................13.50 TL
Doğu Batı Yayınları adına sahibi ve
Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Erhan Alpsuyu
Halkla İlişkiler: Harun Ak

Yayın Kurulu
Halil İnalcık,
E. Fuat Keyman,
Mehmet Ali Kılıçbay,
Etyen Mahçupyan,
Şerif Mardin,
Süleyman Seyfi Öğün
Doğan Özlem,
Ali Yaşar Sarıbay

Danışma Kurulu
Cemal Bâli Akal,
Tülin Bumin,
Ufuk Coşkun,
Nezih Erdoğan,
Cem Deveci,
Ahmet İnam,
Hasan Bülent Kahraman,
Yusuf Kaplan,
Kurtuluş Kayalı,
Nuray Mert,
İlber Ortaylı,
Ömer Naci Soykan,
İlhan Tekeli,
Mirze Mehmet Zorbay

Doğu Batı hakemli bir dergidir.

Reklam kabul edilmez.

Doğu Batı Yayınları


Selanik Cad. 23/8 Kızılay/ANKARA
Tel: 425 68 64 / 425 68 65
Faks: 0 (312) 425 68 64
e-mail:dogubati@dogubati.com
www.dogubati.com
59
60

Doğu Batı Yayınları


Selanik Cad. 23/8 Kızılay/ANKARA
Tel: 0(312) 425 68 64 / 425 68 65 Fax: 0(312) 425 68 65
e-mail: dogubati@dogubati.com
www.dogubati.com

You might also like