You are on page 1of 98

1

GENc ALAN
GenClik Merkezleri’nde GenC Odakl Donusum

 1
Bu döküman Sabancı Vakfı Hibe Programı’nın mali katkısı ile hazırlanmıştır. Bu belgenin içeriğinden sadece Toplum Gönüllüleri
Vakfı (TOG) sorumludur ve bu içerik herhangi bir şekilde Sabancı Vakfı’nın görüş veya tutumunu yansıtmaz.
Bütün hakları saklıdır.

Bu yayınla veya çoğaltılmasıyla ilgili tüm yazışmalar aşağıdaki adresle yapılmalıdır.

Toplum Gönüllüleri Vakfı


Hobyar Mh Rahvancılar Sk No 7
1.Vakıf Han Kat 1 34112
Eminönü – İstanbul, Türkiye
Telefon: 0212 5221032
Faks: 0212 5201034
E-posta: info@tog.org.tr

Kapak tasarımı, mizanpaj ve uygulama: B Planı Reklam ve İletişim Hiz. Ltd. Şti.

Genç Alan: Gençlik Merkezleri’nde Genç Odaklı Dönüşüm


Editör: Gülesin Nemutlu
Derleyen: Emrah Gürsel
Redaksiyon: Uğur Elhan

© Mart 2011
Toplum Gönüllüleri Vakfı Yayınları
İstanbul, Türkiye
Başlık: Genç Alan: Gençlik Merkezleri’nde Genç Odaklı Dönüşüm
ISBN: 978-9944-0458-3-4

1.Baskı İstanbul, Ocak 2011


Baskı ve Cilt: 1

2
Farklı ortamlarda ve yeni insanların yanında kendimi çoğu zaman gergin hisse-
derdim. Ama bu sefer öyle olmadı. İnsanlar çok cana yakın ve eğitmenler çok tec-
rübeliydiler. Kimse beni zorlamadı. Biraz etrafımı inceledim ve bir cesaret “Dans
Atölyesi”ne katılmaya karar verdim. Baçata, Salsa ve Hip hop yapabileceğimden
ben bile haberdar değildim, üstelik bu kadar kısa sürede. Demek ki isteyince
ve seni destekleyen birileri çıkınca insan ne güzel şeyler yapabiliyormuş dedim
kendime. Çok mutluydum, resmen kendimi bulmuştum. Bu arada “ayrımcılık”
hakkında da birçok şey öğrendim, ne kadar çok önyargımızın olduğunu anladım!
Bu konuda da çok büyük bir adım attığımın farkındayım.
Merve Kaygusuz, 17 – Pembe Ev Gençlik Merkezi

3
4
İçindekiler

Gençlerin İhtiyaçları Temelinde “Gençlik Çalışması” ve Gençlik Merkezleri 8

Gençlik Çalışmasının Sosyal Etkisi ve Sonuçları 10

Gençlik Danışmanı Notları’ndan 12

Dönüşümün Öyküsü 14

Genç Alan’da Adım Adım Dönüşüm 17

Projenin Zaman Planı 36

Genç Alan Faaliyetleri 39

Genç Alan Projesine Katkı Sağlayanlar 91

5
*LULü

7
Gençlerin İhtiyaçları Temelinde “Gençlik Çalışması”
ve Gençlik Merkezleri

“Gençlik çalışması” kavramı -ağırlıklı olarak- Türkiye’de siyasi hareketlerin gençler-


le kurduğu ilişki temelinde anlam kazanmış. Bu ilişkinin kendisi, gençleri bir özne
olarak görmekten öte, gençlerden daha önemli olduğu iddia edilen mutlu “yarınlar”
için ilgili sürece gençleri katmak olarak tasarlanmış. Aynı kavramın Avrupa’da sosyal
devletlerin yurttaşlarla kurduğu ilişki temelinde gençlerin ihtiyaçlarını karşılamaya
yönelik tasarlanan sosyal hizmetler bütünü içinde anlam kazandığını görüyoruz.
Buna ek olarak, özellikle sivil alandaki kurumların gençlerle yaptığı çalışmalar bü-
tünü içinde de kavram kendine yer bulabiliyor.

Bugünün Türkiye’sinde gençlik çalışmasının ne olduğundan daha anlamlısı, ne


olmadığının çerçevesini çizmek. Tabii bu sınırlandırmanın kendisi, gençlik çalışması
kavramına nasıl bir anlam yüklediğimizle ilişkili. Aksi takdirde –Türkiye’deki genel Yörük Kurtaran
uygulamalara bakarak– gençlerle yapılan çalışmaların tümünü gençlik çalışması
olarak adlandırma kolaycılığını yapabiliriz. Tabii ki kurumların kavramların altını kendilerine göre doldurmasının ne kadar
“doğru” olduğunun ötesinde hangi ilkeler bütünü yaygınlaştırmak istedikleri ve bu çerçevede bu tanımı da –bilinçli bir biçimde–
nasıl yaptıkları önemli. Eğer gençlik çalışmasını gençlerin “bizlere” benzemesi için, uysal olmaları için ve otoriter değerleri
yaygınlaştırmak için hayata geçen çalışmalar olmadığı üzerine bir mutabakat sağlayabilirsek daha kolay ilerleyebiliriz.

O zaman, gençlik çalışmasının temel aldığı dayanaklar hakkında bazı anahtar kavramları kullanmak bu tartışmayı rahatlatır.
Mesela eşitler üzerinden ilişki kurma biçimini günlük çalışma biçimine yedirebilmek, günlük ihtiyaçları temel alan çalışma tarzlarını
ve araçlarını geliştirebilmek, hiyerarşiyi sıfırlama niyetiyle kurulan ilişkiler gibi kavramlar demokratik bir gençlik politikasına içkin
önermeler haline gelir.

Demokratik bir gençlik politikası bünyesinde hayata geçen ve bizlerin bu kitapta gençlik çalışması olarak kabaca özetlediğimiz
çalışmalar bütünü içinde gençlik merkezlerinin özel bir yeri var. Özellikle toplumsal hafızamızda gençlerin öğrenciler olduğu
–yanlış– önkabulünü bu mekanlar aracılığıyla bozabilme şansına sahibiz. Yerel yönetimlerin ve siyasi otoritenin tüm yurttaşlara
eşit mesafede durmasını demokratik bir devletin olmazsa olmazı sayıyorsak, gençlerin farklılaşan ihtiyaçlarına cevap verebilecek
yerlerin sadece okullar olmadığı gerçeğiyle de yüzleşmek zorundayız. Özellikle OECD ortalamasına göre liseden mezun olma
oranının en düşük olduğu ülke olan Türkiye’de örgün eğitim dışında gençlere yönelik imkanlar sağlamak çok önemli. Bu olanakları
sağlamanın temel araçlarından biri de gençlik merkezleri. Ayrıca değişen dünyaya ayak uydurma esnekliğine ve becerisine daha
fazla sahip olma şansına sahip olan mekanlar da gençlik merkezleri. Özellikle not ve sınav gibi “rekabet” odaklı bir sistemin
sağlayamayacağı en temel değerlerden biri olan “dayanışma”nın da gelişebileceği temel mekanlardan biri.

Fakat özellikle Türkiye’de gençlik çalışması sadece sivil kurumların üzerinde kafa yorduğu bir alan olarak öne çıkıyor. Devlet
ve yerel yönetimlerin mülkiyetindeki gençlik merkezlerindeki çalışmalar, aslında işleyen bir örgün eğitim sisteminde okullarda
verilmesi gereken dersleri merkezlerde vermekten öteye gidemedi. Bunun temel nedenlerinden biri de sivil toplum ve kamu
kurumları arasındaki tarihsel şüphedir.

Oysa gençlerle çalışma pratiğinde bugün öğrendiklerimizin yarın geçersiz kalacağı ihtimalini göz önünde bulundurarak, sivil alanın
değişen hayata dokunabilme yetisinden kamunun öğreneceği çok fazla şey vardır. Öbür tarafta iyi yapılanların çoğaltılması için
neredeyse sınırsız imkanların seferber edilebileceği bir imkanlar bütününe sahip olan kamu ile çalışmak, sivil toplumun işleyen

8
örneklerini yaygınlaştırma potansiyelini içinde taşır. Bu faydacı ilişki biçimini bir stratejiye dönüştürüp uygulayabilen STK’larsa
ilişkide oldukları kesimlerin lehine kazanımlar elde ederler.

TOG son dönemde özellikle üniversite dışındaki gençlere ulaşmanın bir aracı olarak merkezleri önemsiyor. Bu “ulaşma” eyle-
minde, ulaşılanın bir istatistik yerine hikayesi olan bir genç olduğunu çokça hatırladık. Özellikle lise çağındaki (ama her zaman
lisede okumayan) gençlerin ihtiyaçlarını karşılamak ve kendilerine has araçlarla seslerini çıkartabilmelerini sağlamak için önemli
bir platform olan gençlik merkezleriyle ilgili yaptığımız bu çalışmanın imkanı bizlerden fazla olanlarca bilinmesi ve bu değerlerle
yaygınlaştırılması da bizlerin gündemidir. Bu kitap bu yüzden ortaya çıktı.

Gençler ve çevrelerinin eşitsiz ilişkisinde, ibreyi gençlerin lehine dönüştürmek için iyi bir araç olabilecek merkezlerin bizce hikayesi
olan bu çalışmaların her yerde uygulanabilirlikle ilgili bir iddiası yok. Ancak bu değerlerin, yani ne yaptığımız olduğu kadar
nasıl hayata geçirdiğimizin de önemli olduğunun bir kere daha altını çizmek istiyoruz. Bu yaklaşımın her yerde uygulanabilmesi
gerekliliğiyle ilgili bir iddiamız var. Bunun meşruiyetini de gençlerle bu çalışma kapsamında merkezlerde kurduğumuz yüz yüze
ilişkilerden alıyoruz.

9
Gençlik Çalışmasının Sosyal Etkisi ve Sonuçları 1

Gençlik çalışması STK’lar, belediyeler,


yerel yönetimler veya farklı kuruluş-
lar tarafından yürütülebilir. Bu kısa
yazıda daha çok belediyelerin gençlik
çalışmaları üzerinde duracağız. Bu
durumu incelerken gençlik çalışmasının
farklı alanlarda uygulanabilir temel
özelliklerinin de altını çizebilmeyi
umuyoruz.

Gençlik çalışmasını; gençlerin kendi


istekleriyle katıldıkları (kişisel düzey), Anu Gretschel Tomi Kiilakoski
onların topluma uyum sağlamasına yar- Finlandiya Gençlik Araştırmaları Finlandiya Gençlik Araştırmaları
dımcı olan (toplumsal düzey), sosyal alt- Ağı, Finlandiya Ağı, Finlandiya
yapının bir parçası olan (sosyal düzey)
yaş temelli bir aktivite olarak görüyoruz. Gençlik çalışmasının temelinde eğitime dayalı bir ilişki söz konusudur. Gençlik çalışanları
ve gençler arasındaki ilişki rahat olursa (gençlerin akranlarıyla ya da farklı gençlik gruplarıyla ilişkileri gibi), gençlik çalışması bir
“formel olmayan” (non-formal) eğitim şekli olabilir.

Bu yazıda gençlik merkezlerini temel örnek olarak ele alıyoruz. Bu seçimin nedeni ise gençlik merkezlerinin, gençlik çalışmasının
amacına uygun olarak düzenlenmiş iç mekanlar açısından tek örnek olmasıdır. Bu yüzden gençlik çalışması kültürünü ve pedagojik
özelliklerini örneklendirmek adına gençlik merkezleri ele alınabilir.

Gençlik Merkezi Değerlendirmesinin Nitelikleri


Gençlik çalışmasının birkaç eğitimsel hedefi vardır. Örnek vermek gerekirse, çok kültürlülüğün, ırkçılık karşıtlığının, sağlıklı yaşam
alışkanlıklarının, sürdürülebilir kalkınmanın, evrensel sorumlulukların, medya okur-yazarlığının teşviki vb... Gençlik
çalışmasının değerini anlamanın bir yolu, gençlik çalışmasının bu hedeflere ne kadar gerçekçi ve iyi şekilde ulaşabilir olduğunu
değerlendirmektir. Bizim değerlendirme şemamız da gençlik çalışmalarının toplumdaki işlevselliğine dayanmaktadır.

Öncelikle, gençlik merkezlerine bir bütün olarak bakmak gerekir. Ne tür aktiviteler öneriliyor? Bu aktiviteler gençlik çalışanlarının
eğitimsel vizyonlarıyla ne kadar ilişkili?

Öğrenme Ortamı Olarak Hizmetin Zenginliği ve Çok Yönlülüğü


Gençlik çalışması boş zamanı (serbest zaman), aktiviteleri ve eğitimi birleştirir. Gençlere farklı eğlence çeşitleri sunmak önemlidir
ancak önemli olan bu gençlik ortamında ne tür öğrenmelerin gerçekleştiğidir.

En düşük düzeydeki bir gençlik merkezi, bir depo ya da bir konteynır gibi gençleri ayak altında dolaşmaktansa orada tutan bir
yapı olurdu. Burada gençlik çalışmasının ayırt edici eğitimsel bir rolü olmazdı. Orta düzeydeki bir gençlik merkezi, grup/ekip/
topluluk ruhuna ve diğer eğitimsel işlevlere derinlemesine inemeyen, gençlere sadece eğlenceli boş zaman aktiviteleri sunan bir
yer olurdu. Bu tür aktiviteler eğitimsel anlamları olsa da tamamen geliştirilememişlerdir. En üst düzeydeki bir gençlik merkezi
ise “Gençlik Merkezini Güçlendiren” bir yapıdadır. Bu da ancak, gençlik çalışmasının amacı, demokratik bir ortamda eğlenceli
aktiviteler ve gönüllülük sorumluluklarıyla büyüme gösterdiğinde olur.

10 1 Bu makale 1. Avrupa Gençlik Çalışmaları Kongresi’nde yapılan bir sunuma istinaden hazırlanmıştır. 7-10 Temmuz 2010 Ghent, Belçika
Üç farklı gençlik merkezinden bahsettik; ancak bunlar gençlik merkezlerinin kaliteleriyle ilgili tüm resmi göstermiyor. Gençlik
merkezlerinde pencereler ve kapılar da var değil mi? Önce kapıları kontrol edelim.

Erişilebilirlik, Engelleri Aşmak ve Cesaretlendirmek


İdeal bir gençlik merkezinin kapıları herkes için açık olmalıdır; ayrımcılıktan uzak, tüm gençler için hem gerçek hem de sosyal
anlamda açık olmalıdır.

Bu anlamda en düşük düzeydeki bir yer; coğrafi, bürokratik ve/veya sosyal bir engele, imaj problemlerine ve sunulan çok az
aktiviteye rağmen kapasitesi bir şekilde orada toplanmış olan gençler tarafından kullanılan yerlerdir. Orta düzeydeki bir yerde,
gençlik çalışanları farklı insanların merkeze ve hizmete erişimde yaşadığı problemlerin farkındadır ve bu engellerin ortadan
kalkması için bazı şeyler yapılmaktadır. En üst düzey bir gençlik merkezinde ise erişilebilirlik ve sunulan aktiviteler, gençler için
gençler tarafından, gençlik merkezinin içinde ve dışında değerlendirilmiş ve geliştirilmiştir.

Hizmetlerden asıl yararlanabilecek ve yaralanması gereken kişileri (utangaç olduklarından, hobilerinin olmamasından ve/veya
sosyal ilişkilerini ve ağlarını kullanamamaktan dolayı dahil olamayanları) cesaretlendirmek ve onları teşvik etmek çok önemlidir.
Kapılar farklı boyuttaki her insanın içeri girmesine olanak sağlayacak genişlikte olmalıdır.

Sonrasında pencereleri kontrol ederek diğer hizmetlerin gençlik merkezini ne kadar iyi gördüğünü ve içeriden nasıl göründüklerini
sorarız.

Hizmetler Arası Etkileşim


En düşük düzeydeki bir gençlik merkezindeki hizmetler arasında hiçbir etkileşim yoktur. Her hizmet tek başına, yalnız bir evdir.
Orta düzeydeki bir gençlik merkezi, oraya gelen gençlere diğer hizmetlerin içeriği hakkında bilgi vererek hizmetler arası bir bağ-
lantı kurma rolünü üstlenir. En üst düzey bir gençlik merkezi için hizmetleri ve içeriklerini güncel tutan bir etkileşime ihtiyaç vardır.
Gençlerin rolleri de gelişir: gençlik merkezinden hizmet alanlar kendilerini geliştirerek farklı aktiviteler düzenleyebilir, gençlik bil-
gilendirmesi ve sağlık hizmetleri için akran eğitimi materyalleri hazırlayabilir veya merkez için planlama sürecinde rol alabilirler.

Sonuç
Çalışmalarımız gösteriyor ki bu üç farklı nitelikteki (en düşük düzey, orta düzey ve en yüksek düzey) gençlik merkezi Finlandi-
ya’daki gençlik merkezleri arasında bulunuyor. İnanıyoruz ki; eğer en yüksek seviyeye tırmanmak için yeterli ilgi gösterilirse, hem
gençler hem de toplum gençlik merkezlerinden çok daha fazla yararlanabilirler.

Öğrenme ortamı Erişilebilirlik Hizmetler arası etkileşim


Kapasitesi sadece merkezde
Gençleri “ayak altından” Etkileşimin olmadığı her hizmetin
Temel düzeyde GM toplanmış gençlerin kullanımına
uzakta tutan bir ortam yalnızı bir ev olduğu bir ortam
açık bir ortam
Farklı gençlerin merkeze
Gençlere eğlenceli boş
gelmesi için gençlik Merkezdeki gençlerin ziyaretçilere
Orta düzeyde GM zaman aktiviteleri sunan
çalışanlarının çalışmalar yaptığı hizmetleri anlattığı bir ortam
bir ortam
bir ortam
Gençlik merkezinden hizmet
Demokratik bir ortamda, Erişilebilirlik konusunun gençler
alarak kendisini geliştiren
Gelişmiş düzeyde eğlenceli aktiviteler ve için ve gençler tarafından
gençlerin değişen rolleriyle,
GM gönüllülük sorumlulukları değerlendirildiği ve geliştirildiği
merkezde çeşitli hizmetler
olan bir ortam bir ortam
sundukları bir ortam

11
Gençlik Danışmanı Notları’ndan

Bu bilgi notu, Genç Alan Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Bilgiye Erişim” faaliyetleri altın-
da, gençlik merkezlerinden faydalanan gençlere sunulan danışmanlık hizmetini kolaylaştırmak
amacıyla hazırlanan “Danışman Notları”ndan derlenmiştir.

Katılım ve Kendini İfade


Katılım ve gençlerin kendilerini ifade edebilmeleri, gençlik merkezlerinin önemsediği,
gerçekleşmesi için çabaladığı yegâne kavramlardır. Genelde “katılım” ve “kendini ifa-
de” kavramları pozitif yönde değişim ve eyleme geçme hali gerçekleştiğinde kullanılır.
Ancak ilk etapta sözü geçen katılım kelimesi genel anlamıyla “bir süreç ya da bir durum
içinde istençli ve eylemli olarak bir işi üstlenme ya da bir olayda etkin olma hali” olarak
düşünülmemelidir.1
Neslihan Öztürk
Bazen gencin sadece kendiyle ilişkili bir durumdan söz ediyor ve duygularını, vaktini, fikirlerini paylaşıyor olması bile o gencin
katılma durumunun ilk adımı olabilir. Bu noktada her zaman akılda tutulması gereken, katılımcı olarak tanımlanabilmesi için
gencin dinleniyor olmasının bir önkoşul olduğudur. Örneğin bir genç, şiddet içeren tavırlar sergiliyor olmasının çok geçerli nedenleri
olduğunu gayet naif ve kendince haklı gerekçelerle savunuyor olabilir. Böyle bir durumda gence, öncelikle hatalı bir şeyler yap-
tığını anlatmaya çalışmaktan öte, şiddet uygulama halini anlattırmak ve neden yaptığını konuşmak onu dinleyebilmeniz için bir
fırsat olabilir.

Roller ve İlişki Biçimi


Gençlerle kurulan ilişki biçiminin sınırları gençlerle çalışan kişiler için zaman zaman belirsiz ve karmaşık olabilir. Bu durum, genç-
lere birebir hizmet verecek olan siz danışmanlar tarafından da yaşanabilir. Böyle bir çatışma genelde gençlerin gençlik merkezini
okul/aile yapısıyla kıyaslıyor olmasından kaynaklanır. Gençlerin gençlik çalışanını öğretmenden ve ebeveynden ayırt ettikten son-
ra abla-ağabey, arkadaş, sırdaş, akran olarak konumlandırmakta zorluk yaşamaları, süreç içinde sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Danışman olarak sizler, gençlerin almakta olduğu bir hizmeti doğrudan verecek olan kişilersiniz.

Zaman içinde gençlerin size duygusal anlamda bağlanıp kişisel olarak sizin karşılık veremeyeceğiniz, vermek istemeyeceğiniz bazı
beklentileri olabilir. Örneğin, onunla sabaha kadar internette sohbet etmediğiniz için sizin onu sevmediğinizi ya da önemsemedi-
ğinizi düşünebilir. Böyle bir durumda ilişkinizin sınırlarını, tahammül edebileceğiniz yere kadar siz belirlemelisiniz. Açık olmalı ve
nasıl bir ilişki biçimi tercih ettiğinizi paylaşmalısınız. Gayet açık ve net olarak kendi beklentilerinizi, günlük yaşam pratiklerinizi,
motivasyonunuzu ve sınırlarınızı paylaşabilirsiniz. Gençlik merkezi çatısı altında bir aktivite nedeniyle kurulmuş ilişki biçimini şe-
killendirirken içinde bulunduğunuz pozisyonu sadece “genç” ve “danışman” rolleri üzerinden tanımlarsanız, gencin size ilerleyen
zamanlarda açık ve samimi olması mümkün olmayabilir. Çünkü genç kendini eşitler üzerinden değil, daha edilgen bir pozisyonda
konumlandırıyor olabilir.

Gençlik merkezinde gençlerle kurulacak ilişkinin sınırları ve sonuçları her iki taraf için de müdahale edici, kısıtlayıcı ve duygusal
anlamda rahatsızlık verici olmamalıdır. Siz bir danışman olarak kendinizden ne beklendiğini biliyor olabilirsiniz fakat gencin
sizden ne beklediğini, sizinle iletişime ne kadar hazır ve açık olduğunu ancak süreç içerisinde kavrayabilirsiniz.

12 1Türk Dil Kurumu, Büyük Sözlük.


Öneriler

Gençlerle gerek kişisel olarak gerekse proje aktiviteleri dahilinde kurduğunuz ilişkinin hikayesini düzenli olarak gençlik çalışanla-
rıyla paylaşın. Bu durum hem sizin için hem de genç için süreci kolaylaştırabilir.

Merkez çalışanlarıyla sadece gerçekleşenleri değil, kendi gözlem ve duygularınızı da paylaşın.

Gençler, sizin oradaki pozisyonunuz ve yapabilecekleriniz hakkında bilgi sahibi olmalı ve bunun sizin işiniz olduğunu kavramalıdır.

Merkezdeki düzenin ve projelerin gençlerin ihtiyaçlarına göre şekillendiğini unutmayın.

Her gencin merkeze gelme motivasyonu birbirinden farklı olabilir ve zaman içinde değişebilir. Bu da sizin süreçteki motivasyonu-
nuzu etkileyebilir. Örneğin, önceleri atölyeye katılmak için gelen genç, bir süre sonra sadece vakit öldürmeye gelebilir. Böyle bir
durumda değişen koşulların neler olduğunu gözlemleyip faaliyetlerinizi ve yöntemlerinizi revize edebilirsiniz.

Gencin merkeze yüklediği anlam ve merkezden bekledikleri ile sizin danışman olarak o gençten ve merkezden beklediğiniz şeyler
aynı olmayabilir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda, bunu bir sorun gibi algılamak yerine, her iki tarafın da orada bulunma
sebeplerini konuşmak işleri kolaylaştırabilir ve sürece olumlu katkılar sağlayabilir.

Genç, tespit ettiği soruna bir çözüm önerisiyle geldiyse, bunu hemen gençlik çalışanıyla ve konunun diğer muhataplarıyla paylaş-
masını önerin. Çözüm önerisini gerçekleştirebilmesi için gerekli ortamı kurgulamak ve ilgili yerlerle iletişime geçmesini sağlamak
için elinizdeki bilgiyi paylaşın. Ancak paylaştığınız bilginin eyleme dönüşmesi aşamasında sınırlarınızı belirlemelisiniz. Kolaylaştı-
rıcı olmak ile müdahale etmek arasındaki ince çizgiyi sizin çiziyor olmanız önemli.

Gençlerin sizinle iletişim kuruyor ve bu konuda cömert davranıyor olması size özel bir durum olmayabilir. İyi ve etkili bir iletişim
kurduğunuz zaman çok sevildiğinizi düşünerek kişisel bir memnuniyet içine girmemek, çerçevesini belirlediğiniz hedefe daha
kolay ulaşmanızı sağlar.

Kendinize “gençlerin günlük hayat pratikleri ve gençlik merkezlerinin bu pratikler içerisindeki yeri nedir?” sorusunu sıkça sorup cevabı
mümkün olduğunca güncel tutmalısınız. Bu, hem verdiğiniz hizmetin gencin hayatında kullanılabilir olmasını hem de sizin mer-
kezde gençler kadar gerçek bir unsur olmanızı sağlar.

13
Dönüşümün Öyküsü

2002’de kurulduğu gününden bugüne TOG’da yer alan gençler imkanı kısıtlı ço-
cuklara eğitim desteği vermek, temel sağlık konularında insanları bilgilendirmek,
huzurevinde kalan yaşlıları desteklemek ve engellilerle sanat çalışmaları yapmak
gibi gönüllü çalışmalar yapmaktalar. İşte, Gençlik Hizmet Merkezleri (GEM) de bu
tip gönüllü çalışmaları kolaylaştırmak adına gençlerin toplum hizmeti yapmaları
için kurulan mekanlardı. 2003’te ilk olarak kurulan Atakum GEM’i, 19 Mayıs GEM,
İstanbul’daki Pembe Ev GEM, ve Van’daki GEM izledi. Özetle, anlayışımız Gençlik
Hizmet Merkezleri’nin toplum hizmeti yapmak için kurulmuş Toplum Merkezleri
olduğu yönündeydi.

Yapılan tüm iyi işlere rağmen Gençlik Hizmet Merkezleri’nde neyi nasıl daha iyi
yapabileceğimizi düşünmeye başladık ve iki temel sorun tespit ettik: Emrah Gürsel
1. Gençlik Hizmet Merkezleri, gençlerin topluma hizmet vermesini ön plana
çıkararak gençlerin kişisel gelişiminin tek yönteminin “gönüllülük” olduğu kabulünden hareket ediyordu. Dahası, kimi zaman
“toplum hizmeti” o kadar önemli bir konuma yerleşiyordu ki, gönüllülük yapan gençlerin ne tür kazanımlar elde ettiği ikinci
planda kalabiliyordu. Bu bir gençlik örgütünden çok bir kalkınma örgütünün yaklaşımı olabilirdi.

2. Sadece bazı bilgi ve becerilere sahip olan, çoğunlukla üniversiteli gençlerin gönüllülük yapabileceği bir yapıya sahip
olmamızdan dolayı farklı sosyal, eğitsel ve kültürel ihtiyaçları olan gençlere yeterince ulaşmak mümkün olmuyordu. TOG’un
üniversitelerde kurduğu örgütlenmeler sayesinde üniversiteli gençlere zaten ulaşabiliyorduk fakat elimizde üniversite
dışındaki gençlere ulaşabileceğimiz bir aracımız yoktu.

Tespit ettiğimiz sorunları nasıl aşabileceğimize bakmak ve belki de başka yaklaşımlardan feyz alabilmek için, 2007’nin yazında iki
arkadaşımız farklı örnekleri bulabilecekleri Almanya, Avusturya ve Polonya’daki 25 gençlik merkezini içeren bir çalışma ziyareti
yaptılar. Bir konuda hemfikirdik: Gençlik Hizmet Merkezleri’mizin gerçekten de “genç odaklı” gençlik merkezleri
halini alması gerekiyordu. Bu noktada Sabancı Vakfı’ndan aldığımız destekle yürüttüğümüz “Genç Alan” projesi aklımızdaki-
leri deneyimleme, gözlemleme, geliştirme ve son olarak da modelleme fırsatı verdi. Gençlik merkezlerini “genç dostu” diye
özetleyebileceğimiz bir bakış açısıyla yeni baştan kuruyoruz.

Yaşanan dönüşümde temel olarak öğrendiklerimizi saymak sayfalar dolusu yazıyı hak ediyor. Lakin, burada biraz daha işin özünü
paylaşmaya çalışalım.

Değişim önce dilimizde oldu. Merkezin “hizmet” verme temelli bir yer değil, genç temelli bir yer olduğunu vurgulamak için
Gençlik Merkezi demeye başladık. Dilimizdeki dönüşüm sadece bununla kalmadı tabii; Gençlik Merkezi’nin toplumsal işlevinin in-
sanlar tarafından doğru algılanması için başka işlevleri olan okul, dersane, toplum merkezi gibi yerlerden zihinlerde de ayrışması
gerekiyordu. Örneğin “sınıf” demek yerine “oda” diyerek, “kurs” yerine “atölye” diyerek gençlik merkezinin bir dersane olmadı-
ğını; “gençlik merkezi sorumlusu” yerine “gençlik çalışanı” diyerek de yaptığımız şeyin “gençlik çalışması” olduğunu vurguladık.
İnsanları mekana nasıl davet ettiğimiz ve mekanda neye ne dediğimiz, o mekanın ne için olduğunu ve ne gibi değerlere sahip
olduğunu anlatmakla kalmıyor, çalışan, katılımcı ve destekçilerimizin tutumlarını da değiştiriyor.

Gençlik çalışması denilen şeyin, yapmak kadar, yaptığımızın üzerine konuşmakla da ilgili bir şey olduğunu fark
ettik. Mesela, gençleri davet eden posterlerde kullanılan ifadelerin ne kadar önemli olduğunu biliyorduk ama nasıl bir dil kullana-
14
cağımıza o kadar özen göstermeyebiliyorduk. Artık posterin tasarımı üzerine de, atölyelerin eğitmenlerinin oryantasyonu üzerine
de eskisinden daha fazla kafa yoruyoruz.

Merkeze gelen gençlere “hangi projede hizmet vermek istersin” diye sormak yerine; hayatında ne değişsin
istersin, neler öğrenmek istersin, nelerden hoşlanıyorsun gibi sorular sormaya başladık. Gençlerin ne vereceğinden
ziyade, onların farklı öğrenme biçimlerine uygun bir merkez yaratarak öğrenmelerini nasıl kolaylaştıracağımıza odaklanıyoruz
artık.

Gençlik Merkezinin sadece bir mekandan ibaret olmadığını düşünüyoruz. Gençlik merkezi aslında tabanda çalışan
(grassroots) yerel bir gençlik örgütü olmalı aynı zamanda. Sokakta, kafede, okulda, doğada, kısaca gençlerin öğrenme alanları
olabilecek her yerde, belirlediği gündemler doğrultusunda işler üretebilecek yerlerden bahsediyoruz.

Gençlik merkezlerinin ağlar oluşturmasının gençlik çalışanları ve gençler açısından inanılmaz bir paylaşım imkanı yarattığını yeni
dönemde “Kısa Dalga Gençlik Merkezi” ve “Batman Gençlik ve Kültür Evleri” ile beraber çalıştığımızda gördük. Gençlik merkezle-
rinin bölgesel, ulusal ve uluslararası ağlara dahil olmasının zaruri olduğunu biliyoruz artık.

Engelli gençlerin farklı ihtiyaçları olabildiğini ve gençlik merkezlerine erişimlerinin sadece fiziksel bir mesele
olmadığını anlamak için önemli bir süre geçmesi gerekti. Engelli gençlerin katılımını desteklemek için onları ötekileştirmeyen
ve diğer gençlerin yararlandığı imkanlardan yararlanmalarını bir lütuf değil de “hak” olarak gören bir yaklaşımı benimsememiz
gerektiğini biliyoruz.

Yukarıda yazdıklarımı “biz bu işi öğrendik, çözdük ve doruk noktaya ulaştık” edasıyla yazmıyorum. Kuşak değişiminin bu kadar
hızlandığı ve gençlerin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin bu kadar farklılaştığı bir dönemde böyle iddialı bir şeyi söylemeye kimsenin
cüret edemeyeceğini düşünüyoruz. Değişmeyen tek şeyin, gençlerin “formel olmayan” yöntemlerle de öğrenmesi için ortamlar
yaratan, gençlerin özerk bireyler olmalarını destekleyen ve insan hakları ve barış kültürünü yaygınlaştıran çalışmalar yapmak
olduğunu biliyoruz. Zihinlerimizi genç dostu olma yönünde dönüştürdükten sonra yapılacak faaliyetlerin ne olduğu da, hangi
araçları kullanmayı seçtiğimiz de işin detayları olacaktır.

15
Genç Alan’da
$G×P$G×P'|QüP

17
İlkelerden Amaçlara

Farklılıklara Saygı
.IZSTÄTÄSTIZI[IaOÄTÄWTUIS^MNIZSTÄTÄSTIZTI
JQZIZILIaIÆIUIS†T\†Z†OMTQÆ\QZUMS

0MZPIVOQJQZLQVQQLMWTWRQS[QaI[QM\-
VQS^JOZ†Æ†V[I^]V]K]T]Â]V]^MaI
XZWXIOIVLI[ÄVÄaIXUIUIS

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik


5ITQZIXWZTIZLIPQT\†US]Z]U[ITZIXWZTIZÄ
ItÄSWTIZIS[]VUIS Projenin Genel Amacı

Yerel Katılım ¹/MVt)TIVºXZWRM[QVQVOMVMTIUIKÄ


AMZMTQP\QaIKIOZMOMVtTMZQVVK†T†Â†VLM OMVtTMZQVNIZSTÄITIVTIZLIO†tTMVMZMS
[Q^QTQVQ[QaI\QöMZWT]Æ\]ZUISSI\ÄTÄUÄaIaOÄV a]Z\\IÆTÄSJQTQVtTMZQVQVOMTQÆUM[Q^M
NIITQaM\TMZOMZtMSTMÆ\QZUMS LWTIaÄ[ÄaTI\WXT]U[ITSI\ÄTÄUTIZÄVÄV
LM[\MSTMVUM[QLQZ
AMZMTSIaVIÂÄPIZMSM\MOMtQZMZMS[WZ]V
tbUMSIXI[Q\M[QVQIZ\ÄZUIS ¹/MVt)TIVºXZWRM[QSIX[IUÄVLI
OMTQÆ\QZQTMKMS^M<†ZSQaM¼VQVPMZ\IZINÄVLI
]aO]TIVIJQTMKMSJQZ/MVtTQS5MZSMbQ
Ekip Çalışması
UWLMTQaTMOMVtTMZMSMVLQ]N]STIZÄVÄ
0MXQUQbQtQVPMXJQZTQS\MIVTIaÄÆÄVÄ OMVQÆTM\UM^MNIZSTÄTÄSTIZTIJQZIZILI
LM[\MSTMUMS aIÆIUIS†T\†Z†V†LMVMaQUTMUMNÄZ[I\Ä
aIZI\ÄTUI[Ä^MOMVtTMZQVNIZSTÄOMV-
tTMZTMJ]T]ÆIZISWVTIZÄVVKMTQSTMZQVM
Yaşam Boyu Eğitim
]U]\TIZÄVISIaOÄTIZÄVIWZ\ISWTIJQTMKMÂQ
<WXT]U]VMÂQ\QUL†bMaQVQ^MSITQ\M[QVQa†S- ITIVTIZISI^]ÆUI[ÄIUItTIVÄaWZ
[MT\UMaQPMLMöMUMS

;WZO]TIaIVIZIÆ\ÄZIV^MJQTOQaMLIaITÄ
MÂQ\QUQLM[\MSTMUMS

AIÆIaIZIS^MaIÆIUJWa]ÂZMVUMaM
QVIVUIS
-ÂQ\QUSWV][]VLIJQTQVtTQJQZSIU]Wa]
WT]Æ\]ZUIaItITÄÆUIS

Girişimcilik
<WXT]U[IT[WZ]VTIZÄVtb†U†VMLIQZQVQ[QaI-
\QNITIZISPIZMSM\MOMtUMS

18
Bilgiye Erişim

8ZWRMVQV]aO]TIVLÄÂÄaMZMTTMZLMOMVtTMZQV
PISTIZÄJ]T]VIVPQbUM\TMZSI\ÄTÄUIZItTIZÄ
PIZMSM\TQTQSXZWOZIUTIZÄVILIQZJQTOQTMZM
MZQÆQUQVQV[IÂTIVUI[Ä

Ayrımcılık ve Önyargılarla
Mücadele

8ZWRMVQV]aO]TIVLÄÂÄaMZMTTMZLMOMVtTMZQV
SMVLQVaIZOÄTIZÄVILIQZNIZSÄVLITÄS
SIbIVIZIStM^ZMTMZQVLMObTMUTMLQSTMZQ
IaZÄUKÄTÄSTIU†KILMTMaMLIQZtITÄÆUITIZ
aIXUIS†bMZMO†tTMVLQZQTUMTMZQ

Gençler Eğlemde

8ZWRMVQV]aO]TIVLÄÂÄaMZMTTMZLM
OMVtTMZQVMÂTMVKMTQ^MaMVQTQStQ[I^]-
V]K]T]SaV\MUTMZQQTM\IVÄÆIZISSMVLQ
PISTIZÄ^MJIÆSIOMVtTMZQVPISTIZÄVI
LIQZ\ITMXTMZQVQQNILMM\UMSSWV][]VLI
O†tTMVLQZQTUMTMZQ

Genç Alan

8ZWRMVQVQTS†tIUIKÄVIaVMTQSNII-
TQaM\TMZQVQbTMVUM[Q^MJ]VTIZÄVM\SQTMZQVQV
LMÂMZTMVLQZQTUM[QQTMMLQVQTMKMSJQTOQTMZQVJQZ
XZWRM[WV]tSQ\IXtÄÂÄVLIJQZIZIaIOM\QZQTM
ZMSWZ\IaItÄSIVUWLMTQVaMVQVMZQTMZTM
JQZTQS\MQTOQTQSIU]S]Z]T]ÆTIZÄ^M;<3¼TIZTI
XIaTIÆÄTUI[Ä

19
Amaç

Bilgiye Erişim

8ZWRMVQV]aO]TIVLÄÂÄaMZMTTMZLM
OMVtTMZQVPISTIZÄJ]T]VIVPQbUM\TMZ
SI\ÄTÄUIZItTIZÄPIZMSM\TQTQS
XZWOZIUTIZÄVILIQZJQTOQTMZMMZQÆQUQVQV
[IÂTIVUI[Ä

20
Hedefler Faaliyetler

/MVtTQS5MZSMbTMZQVLMSQ
/MVtTQStITÄÆIVTIZÄVÄV
/MVtTQSiITÄÆIVTIZÄVÄV
SIXI[Q\MOMTQÆQUQ
SIXI[Q\M[QVQVOMTQÆ\QZQTUM[Q

ÃP\QaItJMTQZTMUMIVSM\Q
ÃP\QaItL]a]TIVSWV]TIZLI
O†VKMTJQTOQVQVSWTIaKI /MVt8IVW
MZQÆQTMJQTQZ^MIVTIÆÄTIJQTQZ
PITLM[]V]TUI[Ä
*QTOQTMVLQZUM8TIVÄ

ÃP\QaItL]a]TIVSWV]-
TIZLIJQTOQITÄVIJQTMKMS *QTOQ/†VTMZQ
]bUIVTIZÄVOMVtTMZTMJQZ
IZIaIOM\QZQTUM[Q

ÃP\QaItL]a]TIVSWV]TIZ- ,IVÄÆUIVTIZIZMPJMZTQS
LI,IVÄÆUIVTÄSPQbUM\Q
ITÄVIJQTMKMS]bUIVTIZÄV
OMVtTMZTMJQZIZIaI
,IVÄÆUIVTÄSO†VTMZQ
OM\QZQTUM[Q

21
Faaliyetler Çıktılar

/MVtTQStITÄÆIVTIZÄVÄV /MVtTQSiITÄÆIVÄQtQV
SIXI[Q\MOMTQÆQUQ SIXI[Q\MOMTQÆ\QZUM
MÂQ\QUQ

/MVtTMZQV*QTOQÃP\QaIKÄ
)VSM\Q

ÃP\QaItJMTQZTMUMIVSM\Q /MVtTMZQV*QTOQÃP\QaIKÄ
)VSM\;WV]tTIZÄ

*QTOQTMVLQZUM8TIVÄ aMZMTQtQV*QTOQTMVLQZUM
8TIVÄ
/MVt8IVW )aLIJQZO†VKMTTMVMV
/MVt8IVW

*QTOQ/†VTMZQ *QTOQ/†V†M\SQVTQÂQ

,IVÄÆUIVTIZIZMPJMZTQS /MVt,W[\]
,IVÄÆUIVTÄS:MPJMZ
6W\TIZÄ

,IVÄÆUIVTÄSO†VTMZQ ,IVÄÆUIVTÄS
OZ†ÆUM[Q

22
Etkiler Göstergeler

-ÂQ\UMVTMZQVJQTOQ -ÂQ\QULMVVKM^M[WVZIJQTOQ
LWVIVÄU^MaM\SQV- LWVIVÄU^MaM\SQVTQSL†bMaTMZQ
TQSTMZQVQVIZ\UI[Ä IZI[ÄVLISQNIZS

ÃP\QaItL]a]TIVSWV]JIÆTÄSTIZÄ

/MVtTMZQVQP\QaIt
L]aL]STIZÄO†VKMT
JQTOQTMZQMLQVUMTMZQ
-ZQÆQTQZTQS^MIVTIÆÄTÄZTÄSL†bMaTMZQ

ÃP\QaItL]a]TIVSWV]JIÆTÄSTIZÄ

/MVtTMZQVQP\QaIt
L]aL]STIZÄSWV]TIZLI
JQTOQMLQVUMTMZQ
AIZIZTIVUIL†bMaQ

AIZIZTIVUIL†bMaQ
/MVtTMZQVSMVLQSQÆQ[MT
SWV]TIZÄVLIJQZMJQZ
LIVÄÆUIVTÄSPQbUM\Q
ITUI[Ä

23
Amaç

Ayrımcılık ve Önyargılarla
Mücadele

8ZWRMVQV]aO]TIVLÄÂÄaMZMTTMZLM
OMVtTMZQVSMVLQVaIZOÄTIZÄVILIQZ
NIZSÄVLITÄSSIbIVIZIStM^ZMTMZQVLM
ObTMUTMLQSTMZQIaZÄUKÄTÄSTIU†KILM
TMaMLIQZtITÄÆUITIZaIXUIS†bMZM
O†tTMVLQZQTUMTMZQ

24
Hedefler Faaliyetler

)SZIVMÂQ\QUXZWOZIUÄVÄV
OMTQÆ\QZQTUM[Q
)aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI
5†KILMTMSWV]TIZÄVLI )SZIVMÂQ\QUXZWOZIUÄVÄV
OMVtTMZLMNIZSÄVLITÄS ]aO]TIVUI[Ä
aIZI\ÄTUI[Ä
)aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI
U†KILMTMI\TaMTMZQ

-VOMTTQOMVtTMZQVLIPQT
MLQTUM[Q
/MVtTQS5MZSMbTMZQVM
MVOMTTQOMVtTMZQV -VOMT[QbOMVtTQSUMZSMbQ
MZQÆQUQVQV[IÂTIUI[Ä
-VOMT[Qb)\ISaILI<ILQTI\

<†ZSQaM¼LM^ML†VaILI
SWV]Æ]TIVNIZSTÄLQTTMZM ,†VaI,QTTMZQ
LQSSI\tMSQTUM[Q

A]Z\LÄÆÄVLIVOMTMV
OMVtTMZQVLMSI\ÄTIKIÂÄ
S†T\†ZTMZIZI[āÂZMVUM =T][TIZIZI[ÄOMVtTQS
NÄZ[I\TIZÄVÄVaIZI\ÄTUI[Ä LMÂQÆQUQ

AIZI\ÄKÄI\TaM".IVbQV
AIXÄTIVtITÄÆUITIZIaMZMT
PITSÄVQTMXIaTIÆÄTUI[Ä
,†bMVTQaIaÄV".IVbQV

)aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI
5†KILMTMSWV][]V]V .QTU/[\MZQUTMZQ
/5¼TMZLM[†ZMSTQO†VMULM
\]\]TUI[Ä

25
Faaliyetler Çıktılar

)aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI5†KILMTM
)SZIV-ÂQ\QUQ5M\WLWTWRQ[Q
)SZIVMÂQ\QUXZWOZIUÄVÄV
OMTQÆ\QZQTUM[Q )aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI5†KILMTM
-ÂQ\UMV-ÂQ\QUQ8ZWOZIUÄ
)SZIVMÂQ\QUXZWOZIUÄVÄV
]aO]TIVUI[Ä )aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI5†KILMTM
AIaOÄVTIÆ\ÄZUI)ZItTIZÄ

)aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI )aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI5†KILMTM
U†KILMTMI\TaMTMZQ -ÂQ\UMVQOMVt

)aZÄUKÄTÄS^MlVaIZOÄTIZTI5†KILMTM
MÂQ\QUQITUÄÆOMVt

-VOMTTQOMVtTMZQVLIPQT /V†TT†OMVtTMZ\IZINÄVLIV\M[XQ\MLQ-
MLQTUM[Q TMZMS/5¼TMZPISSÄVLIJQTOQTMVLQZQTUQÆ
^M/5¼TMZLMVaIZIZTIVUIaILI^M\
-VOMT[QbOMVtTQSUMZSMbQ MLQTUQÆMVOMTTQOMVt

-VOMT[Qb)\ISaILI -VOMTTQOMVtTMZQVMZQÆQUQVM]aO]VPITM
<ILQTI\ OM\QZQTUMS†bMZM\ILQTMLQTUQÆ/5

,†VaI,QTTMZQ SI\ÄTÄUKÄQTMILM\,†VaI,QTTMZ
/†V†M\SQVTQÂQ

=T][TIZIZI[ÄOMVtTQS NIZSTĆTSMLMVOMVKQVSI\ÄTÄUÄQTM
LMÂQÆQUQ /MVtTQS5MZSMbTMZQPISSÄVLILMVMaQU
XIaTIÆÄUÄIUItTÄ]T][TIZIZI[ÄOMVtTQS
LMÂQÆQUQ
AIZI\ÄKÄI\TaM".IVbQV .IVbQVtÄSIZUISWV][]VLILWVIVÄUTÄ

,†bMVTQaIaÄV".IVbQV 0MZJQZaMZMTLM[IaÄJWa]VKI
aIaÄUTIVIVNIVbQV

.QTU/[\MZQUTMZQ !QbTMaQKQQTM)aZÄUKÄTÄS\MUITÄ
.QTU/[\MZQUQ

26
Etkiler Göstergeler

-ÂQ\QULMVVKM^M[WVZIJQTOQ
LWVIVÄU^MaM\SQVTQSL†bMaTMZQ
/MVtTMZQVIaZÄUKÄTÄS^M IZI[ÄVLISQNIZS
VaIZOÄTIZTIU†KILMTM
SWV]TIZÄVLIJQTOQLWVIVÄU ÃtOZ†^MMUXI\QWT]ÆIVSWV]
^MaM\SQVTQSMLQVMZMSQtOZ† JIÆTÄSTIZÄ
^MMUXI\QWT]Æ\]ZUI[Ä
AIZIZTIVUIL†bMaQ

-VOMTTQOMVtTMZQV/-5¼TMZLM
SI\ÄTLÄÂÄNIITQaM\JIÆTÄSTIZÄ
/MVtTMZLMNIZSTÄLQTTMZMaVM-
TQSMUXI\QWT]ÆUI[Ä
AIZIZTIVUIL†bMaQ

.IZSTÄLQTTMZMaVMTQSMUXI\QL†bMaQ
-VOMTTQOMVtTMZQV/-5¼TMZLMV
aIZIZTIVUI[Ä

*MÆNIZSTĆTSMLMSQOMVtTQS *MÆNIZSTĆTSMOMVtTQSUMZSMbQVLMV
UMZSMbQXZI\QSTMZQPISSÄVLI JQTOQ[QMLQVQTMVSWV]JIÆTÄSTIZÄ
JQTOQMLQVUM

/MVtTQSUMZSMbQPISSÄVLISQ AMZMTPITSTIXIaTIÆÄTIVNIVbQV
JQTOQTMZQVaMZMTPITSI [IaÄ[Ä
]TIÆ\ÄZÄTUI[Ä

/-5TMZLMO[\MZQTMVIaZÄUKÄTÄS
/-5¼TMZLMIaZÄUKÄTÄS\MUITÄ \MUITÄõTU[IaÄ[ÄO[\MZQU
õTUO[\MZQUTMZQVQV[†ZMSTQTQÂQ XZWOZIUÄ^MQbTMaQKQ[Q[IaÄ[Ä

27
Amaç

Gençler Eğlemde

8ZWRMVQV]aO]TIVLÄÂÄaMZMTTMZLM
OMVtTMZQVMÂTMVKMTQ^MaMVQTQStQ[I^]-
V]K]T]SaV\MUTMZQQTM\IVÄÆIZISSMVLQ
PISTIZÄ^MJIÆSIOMVtTMZQVPISTIZÄVI
LIQZ\ITMXTMZQVQQNILMM\UMSSWV][]VLI
O†tTMVLQZQTUMTMZQ

28
Hedefler Faaliyetler

;I^]V]K]T]SI\TaMTMZQ
/MVtTMZQVaMZMTLMSIU- XTIVTIUI[Ä
XIVaIa†Z†\UMSIXI[Q\M-
[QVQVOMTQÆ\QZQTUM[Q
;I^]V]K]T]SI\TaMTMZQ

.W\WÂZINSÄ[IõTU[WSIS
\QaI\ZW[]ZQ\QURWVOTZT†S
OZIõ\\QOQJQIZItTIZÄVaMZMT -ÂTMUKMI\TaMTMZQ
[I^]V]K]T]StITÄÆUITIZÄVLI
S]TTIVÄTUI[ÄQtQVOMVtTMZQV
SIXI[Q\M[QVQVOMTQÆ\QZQTUM[Q

/MVtTMZQVPISTIZÄVI^M
\ITMXTMZQVLMLIQZaMZMTLM
;WSISMÂTMUKMTMZQ
NIZSÄVLITÄSaIZI\ÄTUI[Ä

29
Faaliyetler Çıktılar

;I^]V]K]T]SI\TaMTMZQ ;I^]V]K]T]S)\TaM[Q
XTIVTIUI[Ä XZWOZIUÄVÄVOMTQÆ\QZQTUM[Q

 ;I^]V]K]T]S)\TaM[Q
;I^]V]K]T]SI\TaMTMZQ

;I^]V]K]T]SSWV][]VLI
LWVIVÄUTÄOMVt

-ÂTMU)\TaM[Q

-ÂTMUKMI\TaMTMZQ
-ÂTMU)\TaMTMZQQTMLWVIVÄU
SIbIVUÄÆOMVt

 ;WSIS-ÂTMUQ
;WSISMÂTMUKMTMZQ

!;WSIS-ÂTMUKQ[QOMVt

30
Etkiler Göstergeler

-ÂQ\QULMVVKM^M[WVZIJQTOQ
/MVtTMZQV[I^]V]K]T]S LWVIVÄU^MaM\SQVTQSL†bMaTMZQ
SWV][]VLIJQTOQLWVIVÄU IZI[ÄVLISQNIZS
^MaM\SQVTQSMLQVUMTMZQ
;I^]V]K]T]SI\TaM^MSI\ÄTÄUKÄ
[IaÄTIZÄ

/MVtTMZQVaMZMT[I^]V]K]-
T]StITÄÆUITIZÄVLINIZSTÄ ¹-ÂTMUºI\TaM[IaÄ[ÄI\TaMSWV]
IZItTIZÄS]TTIVUITIZÄ JIÆTÄSTIZÄ^MSI\ÄTÄUKÄ[IaÄ[ÄaTI
OMVtTMZQVaMZMT[I^]V]K]T]S
tITÄÆUITIZÄVLIS]TTIVIJQTLQÂQNIZSTÄ
IZIttMÆQ\TMZQ^M[IaÄTIZÄ

AMZMTLMOMVtTMZQV
PISTIZÄVI^M\ITMXTMZQVM ;WSISMÂTMUQ[IaÄ[Ä[WSISMÂTMUKQ[Q
LIQZQTOQ]aIVUI[Ä OMVt[IaÄ[Ä[WSISMÂTMUQOMVMT
QbTMaQKQ[IaÄ[ÄMÂTMUM¹SI\ÄTIVº
QbTMaQKQ[IaÄ[Ä

31
Amaç Hedefler

8ZWRMLMaMZITIKIS
SQÆQTMZQVJMTQZTMVUM[Q

8ZWRMVQV\†U
NIITQaM\TMZQVQV
QbTMUM[Q^M
LMÂMZTMVLQZQTUM[Q

8ZWRMaTMPMLMöMZQVQV
aIaOÄVTIÆ\ÄZÄTUI[Ä

Genç Alan
8ZWRMVQVQTM\QÆQUQVQV
8ZWRMVQVQTS†tIUIKÄVIaVMTQS aIXÄTUI[Ä
NIITQaM\TMZQVQbTMVUM[Q^MJ]VTIZÄV
M\SQTMZQVQVLMÂMZTMVLQZQTUM[QQTM
MLQVQTMKMSJQTOQTMZQVJQZXZWRM
[WV]tSQ\IXtÄÂÄVLIJQZIZIaI
OM\QZQTMZMSWZ\IaItÄSIVUWLMTQV
aMVQVMZQTMZTMJQZTQS\MQTOQTQ
8ZWRMVQV
SIU]S]Z]T]ÆTIZÄ^M;<3¼TIZTI
[†ZL†Z†TMJQTQZTQÂQVQV
XIaTIÆÄTUI[Ä
[IÂTIVUI[Ä

/MVtTQSUMZSMbTMZQVLM
LV†Æ†UQtQVXZWRMVQV
[I^]V]K]T]Â]V]V
aIXÄTUI[Ä

32
Faaliyetler

8ZWRMLIVÄÆUIVTIZÄVÄVQÆ\IVÄUTIZÄVÄVVM\TMÆ\QZQTUM[Q

/V†TT†MSQXTMZQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

;IPIbQaIZM\TMZQ^M\WXTIV\ÄTIZÄVXTIVTIVUI[Ä

lTtUMIZItTIZÄVÄVOMTQÆ\QZQTUM[Q

lTtUMIZItTIZÄVÄV]aO]TIVUI[Ä

lTtUMZIXWZ]V]VaIbÄTUI[Ä

8ZWRM;WV]t3Q\IXtÄÂÄVÄVQtMZQÂQVQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

8ZWRM;WV]t3Q\IXtÄÂÄVÄVaIaÄUTIVUI[Ä

8ZWRM;WV]t3Q\IXtÄÂÄVÄVQTOQTQS]Z]T]ÆTIZTIXIaTIÆÄTUI[Ä

8ZWRMJI[ÄVUM\VQVQVPIbÄZTIVUI[Ä

AMZMT^M]T][ITUMLaIS]Z]T]ÆTIZÄVIJI[ÄVUM\VQVQVaWTTIVUI[Ä

/MVtTQStITÄÆUITIZÄQTMQTOQTQaMZMT^M]T][ITMXW[\IOZ]XTIZÄVLI
XZWRMVQVL]a]Z]TUI[Ä

8ZWRMLIVÄÆUIVTIZÄVÄVQÆ\IVÄUTIZÄVÄVVM\TMÆ\QZQTUM[Q

/V†TT†MSQXTMZQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

;IPIbQaIZM\TMZQ^M\WXTIV\ÄTIZÄVXTIVTIVUI[Ä

8ZWRMLIVÄÆUIVTIZÄVÄVQÆ\IVÄUTIZÄVÄVVM\TMÆ\QZQTUM[Q

/V†TT†MSQXTMZQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

;IPIbQaIZM\TMZQ^M\WXTIV\ÄTIZÄVXTIVTIVUI[Ä

33
Faaliyetler

8ZWRMLIVÄÆUIVTIZÄVÄVQÆ\IVÄUTIZÄVÄVVM\TMÆ\QZQTUM[Q

/V†TT†MSQXTMZQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

;IPIbQaIZM\TMZQ^M\WXTIV\ÄTIZÄVXTIVTIVUI[Ä

lTtUMIZItTIZÄVÄVOMTQÆ\QZQTUM[Q

lTtUMIZItTIZÄVÄV]aO]TIVUI[Ä

lTtUMZIXWZ]V]VaIbÄTUI[Ä

8ZWRM;WV]t3Q\IXtÄÂÄVÄVQtMZQÂQVQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

8ZWRM;WV]t3Q\IXtÄÂÄVÄVaIaÄUTIVUI[Ä

8ZWRM;WV]t3Q\IXtÄÂÄVÄVQTOQTQS]Z]T]ÆTIZTIXIaTIÆÄTUI[Ä

8ZWRMJI[ÄVUM\VQVQVPIbÄZTIVUI[Ä

AMZMT^M]T][ITUMLaIS]Z]T]ÆTIZÄVIJI[ÄVUM\VQVQVaWTTIVUI[Ä
/MVtTQStITÄÆUITIZÄQTMQTOQTQaMZMT^M]T][ITMXW[\IOZ]XTIZÄVLI
XZWRMVQVL]a]Z]TUI[Ä

\WOWZO\Z[IU[]VOMUVM\^MXMUJMM^WZO[Q\MTMZQVMXZWRMQTM
QTOQTQJQTOQMSTMVUM[Q

/5¼TMZQVQV\MZVM\[Q\M[QVQVWT]Æ\]Z]TUI[Ä

ÃTOQTQ[Q\MTMZMXZWRMPIJMZTMZQVQVOQZQTUM[Q

;IPIbQaIZM\TMZQ^M\WXTIV\ÄTIZÄVXTIVTIVUI[Ä

3IU]3]Z]U]OZ†ÆUMTMZQ

,MVMaQU8IaTIÆÄUÄ^M)Â3]ZUI

3IU]W\WZQ\MTMZQVQ<7/M\SQVTQSTMZQVMLI^M\
34
Çıktılar Etkiler Göstergeler

8ZWRMaTMQTQÆSQTQLIVÄÆUIV
8ZWRMLMaMZITIKIS 8ZWRMNIITQaM\TMZQ-
8ZWRMLMaMZITIVOV†TT† MSQXTMZQVWT]ÆUI[Ä VQVQVPMLMöMZ
^MSWWZLQVI[aWV] LWÂZ]T\][]VLI
8ZWRMSWWZLQVI[aWV]QtQV \IUIUTIVUI[Ä
OMZtMSTMÆMV\WXTIV\Ä^MbQaIZM\

lTtUMIZItTIZÄ
8ZWRMNIITQaM\TMZQVQV :IXWZ]V
lTtUMIZItTIZÄ[WV]tTIZÄ M\SQ[QPISSÄVLIJQTOQ S]TTIVÄTÄZTÄÂÄ
MLQVQTUM[Q
lTtUMLMÂMZTMVLQZUM
SQ\IJÄ

3Q\IJÄVLIÂÄ\ÄU
/MVt)TIVSQ\IJÄ 8ZWRMVQV
[IaÄ[Ä^MXZWRM
aIaOÄVTIÆ\ÄZUIQtQV
SQ\IJÄPISSÄVLI
IZIKÄVÄVWTUI[Ä
ITÄVIVOMZQJQTLQZ-
QUTMZ

*I[ÄVJ†T\MVQ

8ZWRMLMSQ 8ZWRMVQVQTM\QÆQU
AMZMT^M]T][ITUMLaI-
OMTQÆUMTMZLMVtMÆQ\TQ IÂÄQtMZQ[QVLM
LIPIJMZTMZ
XIaLIÆTIZÄVPIJMZ- JQTQVQZTQÂQ
MXW[\IOZ]XTIZÄVLIPIJMZ LIZMLQTUM[Q

/MVtTQSUMZSMbTMZQQV\MZVM\
[Q\MTMZQVLMPIJMZTMZ

/MVtTQSUMZSMbQQV\MZVM\ 8ZWRM[WVZI[ÄVLI
8ZWRMVQV
[Q\M[Q LM^IUMLMVNII-
[†ZL†Z†TMJQTQZTQÂQaTM
QTOQTQNIZSÄVLITÄS TQaM\[IaÄ[Ä
<7/;-;PIJMZQ WT]ÆUI[Ä

3IU]^M<7/OZ†ÆUMTMZQ 8ZWRMVQVM\SQTMZQ /MZtMSTMÆ\QZQTMV


PISSÄVLISIU] \WXTIV\Ä[IaÄ[Ä^M
W\WZQ\MTMZQVQVJQTOQ ITÄVIVSIZIZTIZ
TMVLQZQTUM[Q
35
Genç Alan Projesi Zaman Planı

2009 2010
Ana İş Adımları 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Proje danışmanlarının iş tanımlarının netleştirilme-


si, sözleşmelerin imzalanması                                      
Gönüllü ekiplerin oluşturulması                                      
Proje çalışanlarının kapasite geliştirme eğitimi
alması                                      
Gençlerin bilgi ihtiyacını tespit etmeye yönelik
anketin hazırlanması                                      
Anketin uygulanması                                      
Anket sonuçlarının raporlanması                                      
Genç dostu danışmanlık üzerine Rehber Notların
yazılması                                      
Yerel danışmanların belirlenmesi ve bilgilendirme
planının oluşturulması                                      
Rehber Notların yerel danışmanlarla paylaşılması                                      
Genç Pano                                      
Bilgi Günleri                                      
Danışmanlık görüşmeleri                                      
Yerelde engelli gençlerin tespit edilerek bu gençle-
rin Gençlik Merkezlerine davet edilmesi                                      
Gençlik Merkezlerinde engelli erişimi için fizibilite
çalışması yapılması                                      
Engelsiz Atak ile Gençlik Merkezlerinde gerekli
tadilatın yapılması                                      
Ayrımcılık ve Önyargılarla Mücadele Akran Eğitimi
Programının geliştirilmesi                                      
Ayrımcılık ve Önyargılarla Mücadele Eğitmen
Eğitiminin gerçekleşmesi                                      
Ayrımcılık ve Önyargılarla Mücadele Atölyeleri                                      
Ayrımcılık temalı film gösterimleri                                      
Dünya Diller Günü etkinliği                                      
Fanzin Atölyesi programının geliştirilmesi                                      
Fanzin Atölyesi                                      
Fanzinin yayımlanması ve dağıtımı                                      
Savunuculuk Atölyesi programının geliştirilmesi                                      
Savunuculuk Atölyeleri                                      
Eğlem Atölyeleri                                      
Sokak Eğlemleri                                      
Gönüllü Saha Ziyaretleri                                      
Uluslararası Gençlik Değişimi için temanın belirlen-
mesi ve ortaklıkların kurulması                                      

36
2009 2010
Ana İş Adımları 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Uluslararası Gençlik Değişiminin programının


belirlenmesi                                      
Uluslararası Gençlik Değişimi                                      
Ölçme araçlarının geliştirilmesi                                      
Ölçme araçlarının uygulanması                                      
Ölçme raporunun yazılması                                      
Proje Sonuç Kitapçığının içeriğinin oluşturulması                                      
Proje Sonuç Kitapçığının yayımlanması                                      
Proje Sonuç Kitapçığının ilgili kuruluşlarla pay-
laşılması                                      
Proje basın metninin hazırlanması                                      
Yerel ve ulusal medya kuruluşlarına basın metninin
yollanması                                      
Gençlik çalışmaları ile ilgili yerel ve ulusal e-posta
gruplarında projenin duyurulması                                      
tog.org.tr, samsungem.net ve pembeev.org siteleri-
ne proje ile ilgili bilgi eklenmesi                                      
19 Mayıs GM’nin internet sitesinin oluşturulması                                      
İlgili sitelere proje haberlerinin girilmesi                                      

TOGSES dergisinde proje haberlerinin yayımlanması                                      

37
Genç Alan
Faaliyetleri

39
Gençlik Çalışmaları Özne Özel
Sınıflandırma Modeli’nden

Gençler, sivil alanda faaliyet gösteren pek çok kurumda ve hayata geçen projelerde çeşitli şekillerde rol alırlar. Bazen hedef kitle
olarak tanımlanıp hizmet alırlar, bazen gönüllü olarak adlandırılıp inisiyatif alan kişiler olabilirler. Gençler, projelerde ne şekilde
yer alırlarsa alsınlar, süreç sonunda kişisel anlamda bir farkındalık edinip karar alma, günlük hayata katılım, talep edebilme gibi
eylemler aracılığıyla edindikleri tecrübeleri yine kendi hayatları ve kendi “iyi olma” halleri için kullanacak hale gelerek güçlenirler.
Sivil alanda gençlerin aktör olarak yer aldığı çalışmalar hakkında aşağıdaki gibi bir haritalama1 yaparak çalışmanın öznelerine
bakmak, “Genç Alan” projesinin faaliyetlerinin benzerlerini kurgularken faydalı olabilir.

Çalışmayı Çalışmanın Hedef Çalışmanın İçeriği Çalışmanın Özne Özel İsmi


Düzenleyen Kitlesi

Gençler G Diğer D Diğer D Gençlik Toplum Çalışmaları


Gençler G Diğer D Gençlik G Gençlik Katılım Çalışmaları
Gençler G Gençler G Diğer D Gençlik Paylaşım Çalışmaları
Gençler G Gençler G Gençlik G Gençlik İşbirliği Çalışmaları
Diğer D Gençler G Diğer D Gençliğin Güçlendirilmesi
Diğer D Gençler G Gençlik G Gençlik Hizmet Çalışmaları
Diğer D Diğer D Gençlik G Gençlik Hakkında Yapılan Çalışmalar

1 Bu tablo, gençlik çalışmasını ve hakkındaki uygulamaları özneye özel bir tartışma yürütmek amacıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından yayımlanan “Türkiye’de Gençlik Çalışması ve Politikaları” isimli kitaptan,
Gülesin Nemutlu’nun “Gençlik Çalışması Özne-Özel Modeli” isimli makalesi özetlenerek hazırlanmıştır. Tabloda, çalışmayı düzenleyen ve çalışmanın hedef kitlesi “gençler” ve “diğerleri” olarak, çalışmanın içeriği
ise “gençlik” ve “diğer konular” olarak ikiye ayrılmış ve bir matris hazırlanmıştır. Makalede, her bir alt başlıkla ilgili detaylı açıklama, örnekler ve modelde geliştirilmesi gereken noktalarla ilgili düşüncelere yer
verilmektedir.

40
Faaliyetler

FAALİYET GENÇLİK ÇALIŞMASI SINIFLANDIRMASI SAYFA

Gençlik çalışanlarının kapasite gelişimi Gençlik Hakkında Yapılan Çalışmalar 42


İhtiyaç belirleme anketi Gençlik Hizmet Çalışmaları 44
Bilgilendirme planı Gençlik Hizmet Çalışmaları 46
Genç Pano Gençlik Paylaşım Çalışmaları 48

Bilgi günleri Gençlik İşbirliği Çalışmaları 50

Danışmanlarla rehberlik Gençlik Hizmet Çalışmaları 52

Ayırımcılıkla mücadele akran eğitim programı Gençlik Paylaşım Çalışmaları 54

Ayrımcılık ve önyargılarla mücadele atölyeleri Gençliğin Güçlenmesi ya da Yetkinleştirilmesi Çalışmaları 56

Engelli gençlerin dahil edilmesi Gençlik Hizmet Çalışmaları 58

Engelsiz gençlik merkezi Gençlik Hizmet Çalışmaları 60

Engelsiz Atak ya da Tadilat Gençlik Paylaşım Çalışmaları 62

Dünya Dilleri Gençlik Paylaşım Çalışmaları 64


Uluslararası gençlik değişimi Gençlik Paylaşım Çalışmaları 66

Yaratıcı atölye: Fanzin Gençliğin Güçlenmesi ya da Yetkinleştirilmesi Çalışmaları 68


Film gösterimleri Gençlik Paylaşım Çalışmaları 70
Savunuculuk atölyeleri Gençliğin Güçlenmesi ya da Yetkinleştirilmesi Çalışmaları 72

Eğlemce atölyeleri Gençlik Katılım Çalışmaları 74

Sokak eğlemceleri Gençlik Katılım Çalışmaları 78

Dönüşümün koordinasyonu Gençlik Hakkında Yapılan Çalışmalar 82

Dönüşümü izleme ve değerlendirme Gençlik Hakkında Yapılan Çalışmalar 83

Dönüşümün iletişimi Gençlik Hakkında Yapılan Çalışmalar 84

Dönüşümün savunuculuğu Gençlik Katılım Çalışmaları 86

Dönüşümün sürdürülebilirliği Gençlik Hizmet Çalışmaları 88

41
Gençlik Çalışanlarının Kapasite Gelişimi

Tanışmalarımız kendi dünyamızı anlatmakla başlar... Çoğu zaman


dünyamız gördüklerimizle kısıtlıdır. Dünyamızdan bahsederken
çevremizdeki yaşamlardan, kültürlerden, insanlardan, farklılıklar-
dan gördüklerimizle yetiniriz. Çünkü daha fazlasını hayal edeme-
yiz. Hayal etmek de oldukça zordur; ya görmek ya dokunmak, ya
da hissetmek lazımdır anlatabilmemiz için. Dünyamız değişmeye
başlar, ta ki başka yerlerde başka yaşamlar, kültürler, gençler, me-
kanlar gördükçe...

Türkiye’de çok fazla geçmişi olmayan şeylerden biri de gençlik ça-


lışması. Gençlik çalışması içerisinde bir şeyler hayal ederken çevre-
mizde esinlenebileceğimiz, yaratıcılığımızı artıracak çok fazla şeyle Sevcan Koç
maalesef ki karşılaşamıyoruz. İhtiyacımız olan farklı dünyaları
keşfetmek. Farklı dünyalar; dünyanın bambaşka yerlerinde gençler için çalışan kurumlar, örgütler, merkezler...

Tıpkı dünyanın her an değişmesi, ihtiyaçlarının farklılaşması gibi gençlik çalışması da gün geçtikçe ihtiyaçlar doğ-
rultusunda değişiyor. Gençlik çalışanlarının gençlik alanında yapılan çalışmaları yerinde görüyor olması, bakış
açılarını her geçen gün biraz daha artırıyor ve yepyeni fikirlerin tohumlarını atıyor.

Gençlik çalışanlarının sürekli canlı ve hareketli olabilmesinin, çalışma ziyaretlerinin gerçekleşmesi noktasında
önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum. Gençlik alanında yapılan çalışma ziyaretlerinde, gençlerin birbir-
lerinden oldukça farklı ekonomik, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarının olduğunu fark etmeye başlıyorsunuz. Evet,
çevremizdeki gençlerden ve kendimizden bildiğimiz onlarca ihtiyacın çözümlerinin olabileceğini fark eden bir
ışık görüyorsunuz. Yıllardır bu alanda çalışan kurumların deneyimleri alanda daha da derinleşmenin kapılarını
aralamaya başlıyor. Farklı kurumlarla tanışmak ve onların yaptığı çalışmaları görmekteki amaç; yapılan çalış-
maları kendi merkezlerime taşımaktan çok, neyin neden yapıldığını görmemize yardımcı oluyor. Bu da kendi
merkezlerimizde yapılan çalışmaları şekillendirirken daha fazla alana bakmamızı sağlıyor.

Duvarların bizi sadece hava şartlarına karşı koruyan bir engel olduğunu düşünürken, gençlerin dünyasını yansı-
tan aynalar olduğunu fark etmeye başlıyorsunuz. Mekanların büyüklüğünün yapılan çalışmalarda çok önemli bir
yere sahip olduğunu düşünürken, sokaklarda yapılan çalışmaları gördüğümüzde, mekanların büyüklüğünden
çok yapılan çalışmaların gençlerdeki etkisinin görünürlüğünün merkezlerde daha önemli bir yeri olduğunu görü-
yorsunuz. Farklı kurumlarla kurulan işbirlikleri uzun vadede yapılan çalışmalarımızda ortaklık kurmamızın yanı
sıra, farklı alanlarda yıllardır çalışan kurumların deneyimlerinden faydalanarak derinleşmemize olanak sağlıyor.

Gençlerin birbirlerinden oldukça


farklı ekonomik, kültürel ve sos-
yal ihtiyaçlarının olduğunu fark
etmeye başlıyorsunuz.
GENÇ ALAN’DA
Gençlik merkezi sorumluları 15-24 Ocak 2010 tarihleri arasında Macaristan’da “Buzdağları Buluştu-
ğunda: Kültürlerarası Diyalog ve Topluluklar arası İşbirliği” başlıklı uluslararası gençlik çalışanları eğitimine
katıldılar. 7 farklı ülkeden gelen 17 katılımcı, formel olmayan öğrenme yöntemleri aracılığıyla yerel-
lerinde gerçekleştirdikleri gençlik çalışmaları uygulamalarıyla ilgili deneyimlerini paylaşıp gelecek için
ortaklıklar geliştirdiler.

Gençlik merkezlerinin, gençlerin gelmelerinin beklendiği mekanlar olmaktan çıkması konusunda, “ha-
reketli gençlik çalışması” uygulamaları dikkat çekiciydi. Gençlik çalışanlarının gençlerin vakit geçirdiği
ortamlarda etkinlikler düzenlemelerinin bir yandan gençlik merkezinin tanıtımına katkı sağladığı, diğer
yandan da “ulaşılması zor” gençlere erişimi kolaylaştırdığı görüldü.

DENEYİMLERDEN D
Avrupa Gençlik Merkezleri Ağı (European Network of Youth Centers – www.eycn.org) kapsamında
gerçekleştirilen çalışmalar, gençlik merkezlerinde görev yapan gençlik çalışanları için çeşitli öğrenme D
olanakları sunuyor.

Gençlik çalışanlarının bir süreklilik içerisinde bilgi ve becerilerini artıracakları öğrenme deneyimleri ya- G
şamaları, yalnızca yaptıkları işle ilgili motivasyonlarını yüksek tutmak için değil, yerellerindeki ihtiyaç-
lara yönelik yenilikçi yöntemler geliştirmeleri için de çok önemli. Akademik çalışmaların az olduğu bu
alanda bilgi, gençlik çalışanlarının yeni deneyimleri ve bu deneyimler üzerine yaptıkları yorumlamalarla
gelişebiliyor.

43
Gençlerin Bilgi İhtiyacı Belirleme Anketi

Önce bir itirafta (“uyanma” mı demeliyim yoksa?) bulundu TOG


Gençlik Hizmet Merkezleri:

“Biz, gençlere ihtiyaç atamışız”

TOG Gençlik Hizmet Merkezleri her ne yapıyorsa, şüphesiz, gençle-


rin ihtiyaçlarına karşılık/cevap vermek için yapıyordu, en azından
2007’den itibaren! Gençlerin herhangi bir şeyin koruyanı/kolla-
yanı/taşıyanı, herhangi bir şey tarafından da korunan/kollanan
olarak konumlandırılmadığı andan itibaren! O yüzden “uyanma”
mı demeliyim yoksa?
Okan Erdik
Cümleler buradan kurulmaya başlanınca, bu kez soru, şimdiki ih-
tiyacın ne olduğu. E bir de nasıl tespit edileceği... Çünkü artık konu, gençlerin ta kendileri. Soru ise, doğrudan
onlara sorulan!

Bilgi İhtiyacı Anketi, soruyu gence de sormaktır. Soruyu gence de sormanın bir yoludur.

Ancak, elbette “gençlerin ihtiyaçları temelli” olmayı tercih etmek (şüphesiz önceden de ihtiyaç temelliydi bu
merkezler ama kimin ihtiyacı? Pek bilemedik cevabı), ihtiyacı tespit ederken her şeyi gençlere sormaya neden
olamazdı; o da hala eksik bırakırdı. Ya kendileri de bilmiyorlarsa, farkında değillerse? Ya hala yeni sorular sor-
mak gerekiyorsa başkalarına da? Bu yüzden ihtiyacı belirlerken yaptığımız; bilmek, tahmin etmek, denemek ve
BİR DE sormak oldu. Başkalarına da sormayı bırakmadan SORMAK! Deneyimlediklerimizi unutmadan SORMAK!
Bir muhattaba daha sormak!

Ufkumuz yettiğince sorduk ankette, sormadıklarımız varsa diye de (olmaması mümkün mü?) bir alan yarattık:
“Sormadınız ama...” Cevaplar geldiğinde şaşırdık. Yerinde atamalar olmamış geçmiştekiler belki de. Aynı şeyleri
istediklerinde bile sıraları başkaydı bu isteklerin. Başka bir şeyi önceliyorken hayatında bir genç, nasıl olacak
ki senin ist...

Gençlerin dillendirdiklerini, kendi gözlemlerimiz ve başkalarının da dediklerine ekleyince yeni bir bilgilendirme
stratejisi ihtiyacı doğdu. Hangi ihtiyaca hangi araçla karşılık verilmeye çalışılacağıydı artık yeni soru. Bu kitapta
her biri hakkında ayrı ayrı okuyacağınız ya da zaten okuduğunuz yöntemler bugün hala uygulanıyorlar. Kimisi
çok kimisi az işe yarıyor, kimisi ise işe yaramıyor. Ama bugün, yeni kafanın getirdiği bir gündemimiz daha var:
“Neyin işe yaradığı”

TOG’un Gençlik Merkezleri var artık, 2007’den bu yana!

Bilgi İhtiyacı Anketi, soruyu gen-


ce de sormaktır. Soruyu gence
de sormanın bir yoludur.
GENÇ ALAN’DA
Bilgi İhtiyacı Anketi, gençlik merkezi sorumlularının önerileri doğrultusunda proje danışmanları Erhan
Okşak ve Dr. Ekrem Düzen tarafından geliştirildi.

Gençlerin hangi konularda bilgi hizmetlerine ihtiyaç duyduğunu tespit etmeye yönelik geliştirilen model
anket, İstanbul ve Samsun’daki üç gençlik merkezinin çevresinde yaşları 13 ile 26 arasında değişen
toplam 485 gence uygulandı.

Anket katılımcılarının demografik bilgilerinin ve gençlik merkezleriyle ilişkilerinin araştırıldığı ankette,


gençlere 51 maddelik bir liste verildi. Bilgiye ihtiyaç duydukları konuları işaretlemeleri ve önem sırasına
göre dizmeleri istenilen ankette, verilen maddeler dışında gençlerin ihtiyaçlarını serbestçe ifade edebi-
lecekleri bölümlere de yer verildi.

D
DENEYİMLERDEN
Bilgi anketinin, uzmanlığı sosyal araştırma olan kişiler tarafından hazırlanmış ve uygulanmış olması G
kadar, anketi hazırlayan uzmanların, ilk çalışmalarını gençlik merkezleri çalışanlarıyla yapmış olmaları
da araştırmanın hedefe ulaşmasını sağladı. Gençlik çalışanlarının aşağıdaki sorulara verdikleri cevaplar,
ankette sunulan ihtiyaç listesinin bel kemiğini oluşturdu: G
“Biliyorum ki gençlerin bu bilgiye ihtiyaçları var”

“Tahmin ediyorum ki gençlerin bu bilgiye ihtiyaçları var”

“Dileğim gençlerin bu bilgiye de ihtiyaç duyması”

Aynı kurum çatısı altında, hatta aynı şehirde yaşıyor olsa bile farklı gençlik merkezlerine gelen gençle-
rin, ihtiyaçlarını birbirlerinden oldukça farklı önceliklendiriyor olmaları, alanda yapılan her çalışmanın
kendi bağlamında değerlendirilmesi gerekliliğinin önemini bir kez daha vurguluyor.

45
Bilgilendirme Planı

Bizim için oturduğumuz yerden “gençlerin bilgiye ihtiyacı var” de-


mek kolaydı. Hatta bir adım daha ileriye gidip “çok eminimiz ki şu
konular hakkında bilgi sahibi değiller, sorularını yöneltebilecekleri veya
konu hakkında bir şeyler öğrenebilecekleri alanları yok” demek de. Ko-
nuların neler olduğundan öylesine emindik ki gençlere hap bilgiler
hazırladık; yutsunlar, öğrensinler, bilgilensinler istedik. Önceleri
yaparken fark etmediğimiz bir hataya önceleri düştük. Ama bu kez
öyle olmadı. Gençlerin hangi konularda bilgiye ihtiyaçları olduğunu
tespit etmek gerektiğini kabul ettik. Bu sebeple adına “Bilgi İhtiya-
cı” dediğimiz anketi uyguladık.

Sonuçlar gençlerin birçok farklı alanda ve farklı sıklıklarla bilgiye Seval Yılmaz
ihtiyaç duyduklarını gösterdi. Anket sonuçlarının bizleri şaşırtan ya-
nıysa, üç gençlik merkezinden aldığımız cevapların da birbirlerinden farklı olmasıydı. Bu, gençlerin ihtiyaçlarının
önem sırasının değişebileceğini söylüyordu. Halbuki ezberden gidince aynı Bilgilendirme Planı’nı uygulamak
fena bir fikir değil gibi geliyordu.

Elimizdeki veriler ışığında her gençlik merkezi özelinde planlama yapıldı. Bir gençlik merkezimizde “yurtdışın-
daki gençlik faaliyetlerine nasıl başvurulacağı” hakkında bilgilendirme yapmak ağırlık kazanırken, diğerinde
“üniversiteye nasıl girileceği” veya “nasıl iş aranacağı” konuları ilk sıralara oturdu.

Ayrıca hangi bilgiyi hangi yöntemle vermenin doğru olacağı bizim için son derece önemliydi. Bazı başlıkları “Bilgi
Günleri” düzenleyerek konuşmak mümkün olurken, bazıları için “Danışmanlık Hizmeti” veya “Genç Pano”lar
daha uygun oldu.

Son bir noktaya daha dikkat çekmek isterim. Sunduğumuz bilgi gençlerin gerçekten ihtiyacı olduğundan emin ol-
duğumuz konularda olabilir, hatta bunu doğru yöntemlerle de yapıyor olabiliriz; ancak akılda tutulması gereken
bir şey daha var ki o da gençlerin bazen sorularını sorabilmeleri için teşvik edilmeye ihtiyaç duydukları gerçeği.
Biz bunu da Bilgilendirme Planı’mızın bir parçası olarak gördük.

Özetle, gençlik merkezlerinin varoluş sebeplerini “gençlerin mevcut ihtiyaçlarına doğru yöntemler aracılığıyla ce-
vap verebilecek alanlar olması” şeklinde açıklayıp, gençlerin bilgiye erişimini sağlama konusundaki çalışmaları-
mızı da yine aynı anlayışla sürdürdük. Ancak bu şekilde gençlerin hayatında bir fayda üretebileceğimize inandık.

Halbuki ezberden gidince aynı


Bilgilendirme Planı’nı uygulamak
fena bir fikir değil gibi geliyordu.

46
GENÇ ALAN’DA
Bilgi İhtiyacı Belirleme Anketi sonuçlarının ışığında gençlik merkezi çalışanları yerel bilgilendirme plan-
larını hazırladı. Bilgilendirme Planlarının uygulamaya geçmesi aşamasında, ilgili konularda yereldeki
uzmanlardan destek alındı. Örneğin İğne Deliği Gençlik Merkezi’ndeki ihtiyaç belirleme çalışması sonu-
cunda ön plana çıkan; gençlerin “insan olarak”, “öğrenci olarak”, “kadın olarak”, “genç olarak” hak-
larının neler olduğunu öğrenmek istemeleri “hukuk danışma günleri”nin hazırlıklarına başlanmasına
neden oldu. Pembe Ev GEM’de ÖSS rehberliği için Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde
okuyan öğrencilere tanıtım yapıldı ve gönüllü danışmanlar sürece dahil edildi.

DENEYİMLERDEN
İhtiyaç analizine dayanan bir planın zemini daha sağlam oluyor. Gençlik merkezindeki gençler, planlama
aşamasına da katıldıkları hizmetleri ve/veya çalışmaları istekle takip ediyorlar. D
G
dirme Planı
Pembe Ev GEM Bilgilen

Genç Pano
Danışmanlık
/nasıl Öğrenci olarak haklarım
Bilgi Günleri
& Genç olarak haklarım
& G
Psikolojik desteğin kimden Kişi olarak haklarım
iyetleri
Yurtdışındaki gençlik faal alınabileceği
l ifade İnsan hakları
acağı Gençlerin kendilerini nası
iyetlerine nasıl başvurul
Yurtdışındaki gençlik faal edebilecekleri
sistemi
Üniversiteye giriş sınavı
la rası gen
Uluslara g çlik çalışmaları Nasıl işş aranacağı
Pano 1
r 19 Mayıs GEM Bilgilendirme Planı lekler
Gençlere hizmet vere n kuru luşla Seçmeyi düşündüğüm mes
Genç mal Pano arı Bilgi Günleri Danışmanlık çlik faaliyet leriDiğer
Türkiye’deki gençlik çalış Yurtdışındaki gen
Tercih etmeyi düşündüğüm 
iyet leri üniversiteler Seçmeyi düşündüğüm Haftalık hukuki danışmanlık Hobilere
ini nası l yönelik
ifad ilecekleri
e edebatölyeler
Pano 2 Ge çlik Merkezi faal
Gen meslekler x4 Gençlerin kendiler
(kişi, öğrenci hakları)
foto ğraf , tiya tro, el iş i,
işler
ilerimi (dans, müzik,
HobTercih etmeyiy düşündüğüm
ş tirebileceğim Öğrenci
ğ üniversitelerin ğ olarak Öğrenci
ğ olarak haklarım Dersler konusunda kimden//
web tasarımı, vb.) nerede geliş
w bulunduğu il/ilçe haklarım x1 nasıl destek alınabileceği
ndirme mekanla rı
İlde
İ Seçmeyi e boş zamanları değerle
ki/ilçeddüşündüğüm e Planıhaklarım
meslekler Bir işfaa-
başvurusunun ndiKişi
rmolarak  
i sosy al, kült ürel, sanaİğn tsal e Deliği GEM Bilgile
Bulunduğum çevredek nasıl yapılacağı x4 ay)
Danışmanlık ( 8/
liyetler Bilgi Günleri
Pano 3 Mezun olduğum/olacağımPabölümle ilgili Nasıl iş aranacağı x2 Genç olarak haklarım  
Genç nomle ilgili iş olanakları
un olduğum/olacağım bölü
iş olanakları
Mez l, sanat- Kişi olarak haklarım
eki sos yal , kül türe me t ver en kur ulu şlar x 2
uğu m çevndüredğüm üniversiteler Gençlere hiz
Pano 4 Terc ihund
Bul
Gençlik etm eyi düşüfaaliyetleri
Merkezi   Gençlerin kendilerini nasıl enci olarak
Öğrifade   haklarım
sal faaliyetler çalışmaları x 3
slararası gençlikedebilecekleri
Ulu
geliştirebileceğim İnsan hakları
Hobilerimi nerede nasıl yapılacağı x 6
Gençlere hizmet veren kuruluşlar   Bir iş başvurusunun   
Kadın hakları kar şı
Sosyal bas kı altı nda Kadın hak ları
kurulacağı x 1
cinsle nasıl arkadaşlık
i iş ola nak ları
İldeki/ilçe dek rak haklarım
Çalışan bir genç ola
old uğu m/ ola cağ ım bölümle ilgili iş
Mezun
Engelli hakları
olanakları
üttü ğü faa liye tler
elinde yür
TOG’un Türkiye gen
çlik Me rke zi faa liyetleri
Gen
faaliyetleri
Yurtdışındaki gençlik
Engelli hakları
47
Genç Pano

E-posta kullanmayan birine e-posta ile yanıt vermek, cep telefonu


olmayan birine sms yoluyla ulaşmayı denemek, sosyal paylaşım
sitelerinde aktif olmayan birine etkinlik davetlerini bu siteler ara-
cılığıyla göndermek ve katılımlarını beklemek gerçekçi olur mu?

Gençlik merkezlerimiz için Bilgilendirme Planları hazırlarken genç-


lerin sadece hangi bilgilere ihtiyaç duyduklarını düşünmedik, bilgiyi
hangi kanallar vasıtasıyla ulaştırmanın en doğru yol olacağına da
kafa yorduk.

Gençlik merkezini ziyaret eden, etkinliklere katılmak için merke-


ze gelen, arkadaşlarıyla buluşmak için buraları tercih eden veya Seval Yılmaz
geçerken uğrayan gençlerin doğrudan bilgi alabilecekleri panolar
yerleştirdik duvarlara. Bunlar sadece “Pano” değil, “Genç Pano”lar olmalıydılar.

Öncelikle kolay görülebilir yerlerde olmalarını önemli bulduk. Her zaman kullandıkları gönüllü odasına geçerken
gözlerine ilişebilecek, mutfaktan çay almaya giderken görülebilecek veya bahçede otururken fark edilebilecek
bir duvarda olmalıydı. Örneğin çok küçük bir detay gibi görünse de panonun göz hizasında olması gerektiğini
fark ettik.

Panolarda fazla ve detaylı bilgi vermekten kaçındık. Bilgileri mümkün olduğunca özetleyip ilgilenenler için ne-
relerden ulaşabileceklerini belirttik. Yayınlanan bilgilerin güncel olması için çabaladık. Panolarda paylaştığımız
bilgilerin dilinin ise ağır olmaması, panoya bakacağını umduğumuz insanların yaşına uygun olmasını gerekli
bulduk; bilgiler anlaşılabilir olmalıydı. Ve tabii ki tek başına genç bir dile sahip olması değil, aynı zamanda hedef
kitlenin diğer özelliklerine de uygun bir dile sahip olması önemliydi.

Zaman zaman “Genç Pano” başlığında tüm bilgileri paylaştık, bazen de tematik panolar belirledik: “Kadın
Pano”, “Engelsiz Pano”, “Sosyal Pano”, “İlan Ediyorum Pano” ve “TOG Pano” gibi. Bu sayede ilçede veya şehirde
gerçekleşen sosyal ve kültürel aktiviteleri, bir birey olarak sahip olduğumuz hakları, iş ilanlarını, gençlik mer-
kezinnde gerçekleştirilen etkinlikleri, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın faaliyetlerini, eğitim çağrılarını, engellilerle
ilgili çalışmaları, üniversite tercihleri hakkında yönlendirmeleri, diğer STK’ların faaliyetlerini ve birçok farklı
konudaki bilgi ve duyuruları paylaşabileceğimiz alanlarımız oldu.

Genç Panoların yararlı olduğunu ve gönüllüler tarafından sahiplenildiğini görmek bugün hala en büyük moti-
vasyonumuz.

Çok küçük bir detay gibi görünse


de panonun göz hizasında olması
gerektiğini fark ettik.

48
GENÇ ALAN’DA
Genç Panolar her ay gençlik merkezi çalışanları tarafından güncellendi. Ay içerisinde gençlik merkezin-
de yer alan gençler ve gönüllüler de duyurularını Genç Panolarda paylaştı. Zaman içerisinde panolar
dönüşmeye başladı; İlan Ediyorum Pano, Engelsiz Pano, TOG Pano, Genç Alan Pano, Sosyalleşiyorum
Pano başlıkları duyuruları, duyurular da başlıkları şekillendirdi.

Genç Panolar aracılığıyla Genç Alan projesinin bilinirliğine katkı sağlandı; mesleki konular, uluslararası
eğitim imkanları, insan hakları, sosyal imkanlar ve sivil toplum çalışmaları gibi konular hakkında bil-
giler paylaşıldı.

DENEYİMLERDEN
Gençlik bilgilendirmesi alanında, özellikle Avrupa çapındaki gelişmelerin takibiyle ilgili önemli bir G
kaynak EURODESK (ayrıntılı bilgi için: http://www.eurodesk.org). Türkiye’de Avrupa Birliği Eğitim ve
Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans) çatısı altında yer alan EURODESK, temas noktası
olmak isteyen gençlik girişimlerine ve merkezlerine çağrılarda bulunuyor. Genç Pano ve benzeri bilgi- G
lendirme çalışmaları için değerli bir içerik paylaşımında bulunan merkez, temas noktalarına düzenli
yayınlar da gönderiyor.
D
Genç Pano, merkezdeki gençlerin katılımını hızlıca harekete geçirdiği görülen bir uygulama; gençlik
merkezi çalışanlarının aylık bilgilendirmeleri, gençlerin de panoları güncel tutmasını sağlayan önemli
bir çerçeve.

49
Bilgi Günleri

Gençlik çalışmaları içinde Bilgi Günleri’nin öneminin büyük ol-


duğuna inananlardanım. Okullardaki bilgi dayatmasının aksine
gençlerin kendi istekleriyle, ilgilendikleri bir konu hakkında bilgi
alabildikleri ve sorularını çekinmeden sorabildikleri alanlar gençlik
merkezleri, ya da öyle olmalı…

1 Mayıs 2009’da Samsun İğne Deliği Gençlik Merkezi’nde ve 19


Mayıs 2009’da da İstanbul Pembe Ev Gençlik Merkezi’nde Avrupa
Gönüllü Hizmeti (AGH) hakkında bir aktarım gerçekleştirdim. Su-
numumda gençlerin AB fırsatlarından nasıl yararlanabileceklerini
ve özellikle AGH hakkında bilgiye nerelerden ulaşabileceklerini
anlattım, onlardan da bildiklerini dinledim. Buluşmalarda bu tip Volkan Pirinççi
fırsatlar hakkında gençlerin ne kadar az bilgi sahibi olduğunu ve
bilgi kaynaklarına erişimde ne kadar çok sorun yaşadıklarını görünce yaptığım işe inancım daha da arttı. Bilgi
paylaşımını kutsallaştırdığım için söylemiyorum bunu; sadece gençler için ne kadar işe yarar bir şey olduğunu
birçok kez gözlemlediğim için söylüyorum.

AGH hakkında çok az şey bilen ya da ilk kez sunumda bu fırsatla tanışan gençlerden birçoğu farklı ülkelerde
gönüllü faaliyetlere katıldı. Samsun’daki sunumda tanıştığım üç kişi şu an Polonya ve İngiltere’deler. Pembe Ev
Gençlik Merkezi’nde bilgi gününe gelen gençlerden şu an kendilerine farklı ülkelerde proje arayanlar olduğunu
biliyorum.

Gençlik merkezlerinin bilgi paylaşımı alanında da gençlere hizmet götüren yerler olması önemli. Ancak salt
bilgiyi vermenin çok yararlı olduğunu düşünmüyorum. Merak uyandırarak, bilgi vermektense bilgi kaynağı-
na yönlendirerek, yaşanmış gerçek deneyimlerden bahsederek bir bilgi paylaşımı yaptığınızda çok daha etkili
oluyor; uyandırdığınız ilgi ve merakın, motivasyonu da yüksek tuttuğunuz sürece faydaya dönüştüğünü göre-
biliyorsunuz.

Bilgi Günleri sayesinde ben de yeni insanlar ve yeni hikayelerle tanışıyorum, kendimi geliştirmeye devam ediyo-
rum. Gençlik merkezlerindeki enerjiyse bambaşka...

ı
Gençlik merkezlerinin bilgi paylaşım
en
alanında da gençlere hizmet götür
yerler olması önemli.

50
GENÇ ALAN’DA
Genç Alan projesi kapsamında hazırlanmış olan Bilgilendirme Planları çerçevesinde 20’yi aşkın Bilgi
Günleri düzenlendi. Merkezlerdeki gençler, düzenlenen Bilgi Günleri’nin bir bölümünün tekrar edilme-
sini talep ettiler. Avrupa Gönüllü Hizmeti, Noel Sunumu, Homofobi Karşıtı Buluşma, Çerkez ve Ermeni
Kültür Günü, Transit Sonrası Söyleşi, Laz ve Rum Kültür Günü, Türkiye›de Gençlik Miti, Gençler İçin
Üreme Sağlığı, İspanya Kültür Günü ve Flamenko Gösterisi, Söz Küçüğün Çocuk Hakları Oyunu, Hayat
Zor Sosyal Haklar Oyunu başlıkları ilgi gören etkinliklerdi.

DENEYİMLERDEN
Özellikle Avrupa Gönüllü Hizmeti gibi, gençlere yeni olanaklar tanıyan programların gençlik
merkezlerinde Bilgi Günleri çerçevesinde tanıtılması ve tartışılmasının olumlu olduğu görülüyor. Pek
çok zaman gençlik merkezi çalışanları, gençlik alanıyla ilgili zengin bilgilere sahip olsalar da bu bilgiler G
gençlik merkezindeki gençlerle çerçevelendirilmiş bir program halinde paylaşılmadığı için zaman zaman
gençlik çalışanının birikimi olarak kalıyor, zaman zaman da yalnızca kişisel sohbetler sırasında sınırlı
sayıda gençle paylaşılabiliyor. Bilgi Günleri bu çıkmazı aşmak için önemli bir araç. Bilgi Günleri’ne davet
G
edilen uzmanların katkıları, gençler kadar gençlik çalışanlarının gelişimlerinde de önemli rol oynuyor.
G

51
Danışmanlarla Rehberlik

Bir gençlik merkezinde psikolog olarak çalışmak eğer gençlere


çalışmaya yatkınlığınız ve ilginiz varsa çok keyifli ve verimli bir
sürece dönüşüyor. Pembe Ev’de psikolog olarak çalışmak benim
için böyleydi. Gençlerin kendilerinin anlaşıldığını hissetmeye olan
ihtiyacının yaşlarımız arasında büyük bir fark olmaması nedeniyle
daha çabuk aşıldığını söyleyebilirim. Bu olumlu durumun yanı sıra,
benim de genç olmam ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’ndaki gönüllülük
geçmişim nedeniyle danışan-danışman ilişkisindeki sınırları koru-
mak için daha dikkatli adımlar atmam gerekti. Seans sırasında ve
dışında, yaşanan ilişkiyi koruyabilmek adına, ergenlik döneminin
bilinen bir özelliği olan sınırları korumakta gençlerin yaşadıkları
zorluğu benim tutumumun şekillendirdiğini söyleyebilirim. Psk. Zeynep Şeker

Danışanların başlangıçta tek bir endişeleri vardı: Gizlilik. Bunun sağlandığını gördükleri andan itibaren de kuru-
lan ilişki daha sağlam temellere oturdu diyebilirim. Anlaşıldıklarını hissetmeleri ve yaşadıkları sıkıntı karşısında
bir desteklerinin olduğunu bilmelerinin hayatlarında daha rahat ve kendilerinden emin adımlar atmalarını sağ-
ladığını gördüm.

Edindiğim deneyimler ışığında baktığımda projenin ilerideki işleyişi açısından dikkat edilmesi gerektiğini düşün-
düğüm birkaç konuysa: Danışmanlık süreci için sessiz ve ortak kullanıma açık olmayan bir odanın olması, danı-
şanlara seanslara keyfi gelmemezlik yapılmayacağının özenle vurgulanarak belirtilmesi, gençlik merkezinden
gelen danışanların hepsinin birbirini tanıyor olması nedeniyle gizlilik ve güven ilişkisinin hasar görmemesi adına
biraz daha dikkatli ve temkinli adım atılması, ve son olarak da çocuk danışanlarla da çalışılacaksa bunun için
mutlaka gerekli materyaller ve imkanların sağlanması.

İlk defa bir gençlik merkezinde gönüllü rolünün yanı sıra psikolog rolüyle çalıştım. Bana mesleki deneyim
alanındaki katkısını göz ardı edemem. Gençlerdeki değişimleri, ilerlemeleri görmek de mesleki yaşantıma daha
yeni adım atarken mutluluk verici bir süreç oldu. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak gençlik merkezleri için
psikolojik danışmanlık hizmetinin gerçekten çok faydalı olduğunu, ergenlik dönemi gibi dalgalı bir dönemde
gençlerin böyle bir hizmetten ücretsiz olarak faydalanabilmesinin öneminin çok büyük olduğunu belirtebilirim.
Bunu düşünen, gerçekleşmesini sağlayan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Sevgiler...

Danışanların başlangıçta tek bir


endişeleri vardı: Gizlilik.

52
GENÇ ALAN’DA
Gençlik merkezlerinde gerçekleştirilen Danışmanlarla Rehberlik etkinliklerinin öncesinde Kısa Dalga
Gençlik Merkezi’nden Neslihan Öztürk, “Genç Dostu Danışmanlık için Rehber Notlar”ı gençlik merkezi
çalışanlarının da yönlendirmeleriyle kaleme aldı (Rehber Notlar’dan bir bölümü bu kitabın giriş yazıları
bölümünde bulabilirsiniz).

Genç Alan projesi kapsamında hazırlanmış olan Bilgilendirme Planları dahilinde yaklaşık 40 tane Da-
nışmanlarla Rehberlik etkinliği gerçekleştirildi. Özellikle meslek seçimi konusunda gençler tarafından
belirtilen ihtiyaçlar bu etkinliklerle karşılandı.

DENEYİMLERDEN
Genç Alan projesi kapsamında yürütülen psikolojik danışmanlık sürecinin hem psikolog hem de danı- D
şanlar için anlamlı ve yararlı bir süreç olduğu izleme değerlendirme raporunda belirtiliyor. Psikoloğun
danışanlarla kurduğu güven ilişkisi, seanslar içerisindeki yaklaşımı ve gençlerle çalışma deneyimi bu
sonucu sağlayan temel etkenler olarak görülüyor. Gençlik merkezlerinde görev alacak danışmanların G
ve/veya psikologların çerçeve, sınır ve roller konusunda yaşanacak zorluklarla ilgili hazırlıklı olması
ve mümkünse önceden bilgilendirilmesi gerekliliği değerlendirme raporunda öneriliyor. Danışmanlarla
gençlik merkezi çalışanlarının kavramsal bir düzeyde gençlerle çalışma konusunda deneyimlerini pay- G
laşmaları her iki taraf için de geliştirici olacaktır. Birebir danışmanlık temelinde etkinlikler düzenleyecek
olan gençlik merkezlerinin, bu süreç için sessiz ve izole bir danışma odası sağlayabilmelerinin önemi de
raporda vurgulanıyor.

53
Ayrımcılıkla Mücadele Akran
Eğitimi Programı
Genç Alan projesi kapsamında yer alan Ayrımcılıkla Mücadele Eğit-
men Eğitimi, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın Samsun’daki 19 Mayıs
Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. Hazırlık toplantılarının yapıl-
dığı salonun, konaklanan yatakhanenin ve eğitim salonunun aynı
mekanda olmasının avantajları kullanılmaya çalışılırken bu iç içeli-
ğin dezavantajlarının da üstesinden gelinmeye çalışıldı.

Eğitimi gerçekleştiren ekip için hazırlık toplantılarının, konaklama-


nın ve eğitim salonunun ortak alanlar olması, mekanı tanıma ve
bu sayede eğitim sürecinde gerektiği zamanlarda farklı alanları
kullanma ve var olan araçları da farklı şekillerde yeniden kullanma
açısından önemli bir avantajdı. Eğitimin, eğitmen ekibi ve katılım- Hakan Kahraman
cıların eğitim sürecinde ortaya çıkacak ihtiyaçlarına cevap verebile-
cek bir mekanda gerçekleştirilmesinin, tüm öznelerin odağını eğitimin öğrenme noktalarında tutan çok önemli
bir unsur olduğunu bir kez daha beraberce deneyimledik.

Öte yandan gençlik merkezinin eğitim katılımcısı gençler tarafından sosyalleşmek, faaliyetlerini planlamak ve
gerçekleştirmek için kullanılan mekan olması, planlanan öğrenme ortamında gençleri rahat alanlarından çı-
karma konusunda eğitmen ekibini yer yer zorladı. Bu deneyimden yola çıkarak, gençlerin deyim yerindeyse
ikinci bir ev olarak gördükleri gençlik merkezini, onların çok alıştıkları ortam olmaktan çıkarıp fiziksel birkaç
değişiklikle eğitim havasına sokup öğrenme ortamına dönüştürmek, ilgilerini ve algılarını eğitime ve konuşulan
konulara çekmekte destekleyici olabilir.

Mekanın tekrar düzenlenmesi sadece eğitim sürecindeki atmosferi değiştirmek için değil, aynı zamanda formel
olmayan eğitimlerin alt metninde var olanı, süregeleni sorgulamak, gerekirse yıkmak ve (aynısı olsa dahi)
tekrar yapılandırmak için sorgulama kanaatini kazandırmaya yönelik bir hareket olacaktır. Bu kanaat değişikliği
veya kazanımı, kişiyi genel manada “düşünsel körlük”ten kurtarmaya yönelikken gençlik merkezini gerçek
anlamda “gençlik” merkezi yapan bir tutuma doğru götürür. Keza yaşam alanını yenilemek, güncellemek, de-
ğişen ihtiyaçlara yönelik düzenlemek bana göre genç bir yaklaşımdır. Aksi durumda o mekanda gençlik gider
ve sadece merkez kalır.

l-
Yaşam alanını yenilemek, günce
lemek, değişen ihtiyaçlara yönelik
düzenlemek bana göre genç bir
yaklaşımdır.

54
GENÇ ALAN’DA
Genç Alan projesi kapsamında Avi Haligua, Hakan Kahraman, Laden Yurttagüler, Evren Sener Ünal ve
Volkan Akkuş’tan oluşan danışman ekibi, gençlik merkezi çalışanlarının da önerileri doğrultusunda,
Ayrımcılık ve Önyargılarla Mücadele Akran Eğitimi Programı’nı geliştirdi. Program kapsamında 5 gün
sürecek bir eğitmen eğitimi ve yarım gün sürecek yaygınlaştırma atölyeleri tasarlandı. Samsun 19 Mayıs
GEM’de düzenlenen eğitmen eğitimi 17 katılımcıyla gerçekleştirildi.

DENEYİMLERDEN
Geliştirilen Akran Eğitimi Programı çerçevesindeki Ayrımcılık Eğitmen Eğitimi’nde, genel anlamda, ka-
tılımcılarda ayrımcılık odaklı insan hakları temeli oluşturmak, daha sonra gerçekleştirilecek “ayrımcılık
atölyeleri” (Ayrımcılık Yaygınlaştırma Eğitimleri) için deneyimsel öğrenme metodolojisi temelli eğitmen-
lik becerisi geliştirme imkanı sağlamak ve yine daha sonra yürütülecek savunuculuk eğitimleri ve faali- G
yetleri için de altyapı oluşturmak amaçlandı. Eğitimin öğrenme hedeflerinden bazıları;

t ,BU‘M‘ND‘MBS‘OLJāJTFMEFOFZJNMFSJJMFIBLJIMBMMFSJOJOOFSFEF OBT‘MLFTJāUJþJOJGBSLFUNFMFSJ G
t ,BM‘QZBSH‘ ÚOZBSH‘WFBZS‘ND‘M‘þ‘OOFPMEVþVOVOBOMBā‘MNBT‘

t "ZS‘ND‘M‘þ‘OOF[BNBO OBT‘MPSUBZBΑLU‘þ‘O‘OLBWSBONBT‘
D
t /PSNLBWSBN‘O‘OBOMBā‘MNBT‘

t &OHFMMJMFSJOOBT‘MCJSBZS‘ND‘M‘þBNBSV[LBME‘þ‘O‘OEFOFZJNMFONFTJWFà[FSJOFEàāàOàMNFTJ

t &OHFMMJPMNBEVSVNVOVO LJāJOJOUPQMVNVOHFOFMJOEFOGBSLM‘PMBOCJSUBL‘NÚ[FMMJLMFSJ m[JLTFM 


ruhsal vb.) nedeniyle maruz kaldığı davranışlar ve koşullar neticesinde ortaya çıktığının fark
edilmesi

t 5PQMVNTBMDJOTJZFUSPMMFSJOJUPQMVNEBZBāBZBOCJSFZMFSPMBSBLCJ[JNPMVāUVSEVþVNV[VOGBSL‘OB
varılması

t (àOEFMJLIBZBUUBLJUPQMVNTBMDJOTJZFUFāJUTJ[MJLMFSJOJGBSLFEFCJMNFCFDFSJTJOJOFEJOJMNFTJ

t ,BU‘M‘ND‘MBS‘OEFOFZJNTFMÚþSFONFNFUPEPMPKJTJUFNFMMJFþJUJNNPEàMàVZHVMBNBCFDFSJTJLB[BO-
maları

olarak sıralanabilir.

Eğitimler; algılanan öğrenme düzeyi, oturumlara göre algılanan öğrenme düzeyi ve teknik koşullar
başlıklarında değerlendirildi ve raporlandı. Raporlar tüm eğitimlerin genel hedeflerine yeterli düzeyde
ulaştıklarını gösteriyor.

55
Ayrımcılık ve Önyargılarla
Mücadele Atölyeleri

Demokrasi, insan hakları, ayrımcılık, önyargı, toplumsal cinsiyet,


norm, öteki... Bunlar benim TOG sahasında bir şekilde öğrendiğim,
sorguladığım, tartıştığım, ölçüp biçtiğim, konuşulması için ortam-
lar oluşturduğum, her bir paylaşım ortamından sonra da yeni yeni
anlamlar yüklediğim kavramlar oldular son iki yılda. Hayatımda
büyük değişikliklere yol açarken, daha insancıl ve daha saygılı ol-
mamı, hayatımı daha anlamlı kılmamı sağladı bunları konuşmak
ve tartışmak.

Genç Alan projesini ilk duyduğumda beni en çok heyecanlandıran


şey, bu kavramları farklı bir alanda konuşmanın yanı sıra, onları
üniversite öğrencileriyle değil, liseli öğrencilerle konuşacak olmam- Özgecan Sağıroğlu
dı. Kendi üzerimden, insanlığın onurlu bir yaşam sürmesi için var
olan insan hakları ile bu kadar geç tanışmış olmak, hayatımı geç anlamlandırmama neden oldu. Bu gelişimi
hep bu kadar geç yaşamış olmaktan üzüntü duydum. Genç Alan projesi bize liseli gençlerle insandan, haktan,
ayrımcılıktan, önyargıdan konuşabileceğimiz bir alan sağlayacaktı.

Eğitimlerin en büyük sıkıntılarından biri, daha önce kurgulanmış formel olmayan eğitim ortamlarına alışık ol-
mayan gençlerin eğitimlere katılımını sağlamaktı. Gençlik merkezlerinde kısa atölyelere alışık olan gençlerin iki
tam günlük eğitime kesintisiz katılımları her zaman istenilen düzeyde gerçekleşemedi.

Genç Alan projesi, önyargı gibi, biz farkında olmadan kolumuza girip bizi ayrımcılığa götüren, toplumu ayrıştı-
ran, insanlık onurunu yok sayan ve hatta kimi zaman insan ölümlerine neden olan içimize kolayca çektiğimiz bu
havayı fark etmeye, yüzleşmeye, nereden kaynaklandığını tartışmaya, sonuçlarını görmeye ve kişinin kendisini
sorgulamasına neden olan bir proje. Bu farkındalığı ne kadar erken kazanırsak, hayatlarımızı o kadar insan
onuruna yakışır bir şekilde yaşamayı sağlayacağız.

Gençlik merkezine sık sık takılan ve çeşitli atölyelere katılan bir genç olarak, gençlere biraz şans verildiğinde
neler yapabildiklerini, ne kadar güçlü olduklarını bu deneyimimle bir kez daha gözlemledim. Bu nedenle Genç
Alan projesinin gençlerin güçlenmesinde iyi bir destekçi olduğunu düşünüyorum ve bunun bir parçası olmak beni
gerçekten mutlu ediyor.

Genç Alan projesi, önyargı gibi,


biz farkında olmadan kolumuza
-
girip bizi ayrımcılığa götüren kav
ramların sorgulanmasına neden
olan bir proje.

56
GENÇ ALAN’DA
Genç Alan projesi kapsamında Avi Haligua, Hakan Kahraman, Laden Yurttagüler, Evren Sener Ünal
ve Volkan Akkuş’tan oluşan danışman ekibi, gençlik merkezi çalışanlarının da önerileri doğrultusun-
da, Ayrımcılık ve Önyargılarla Mücadele Akran Eğitimi Programı’nı geliştirdi. Program kapsamında 5
gün sürecek bir eğitmen eğitimi ve yarım gün sürecek yaygınlaştırma atölyeleri tasarlandı. Eğitmen
eğitiminin devamındaki 8 ay içerisinde Pembe Ev GEM, 19 Mayıs GEM ve İğne Deliği GEM’de 15 ayrı
yaygınlaştırma atölyesi düzenlendi.

DENEYİMLERDEN
Ayrımcılık Yaygınlaştırma Eğitimleri çerçevesinde, genel anlamda, katılımcılarda ayrımcılık odaklı insan
hakları temeli oluşturmak amaçlandı.
D
Eğitimin öğrenme hedefleri bu temel amaca hizmet etmek üzere; G
t ĀOTBOIBLMBS‘O‘OUBSJITFMHFMJāJNJOFWFÚ[FMMJLMFSJOFEBJSCJMHJWFSNFL

t ,BU‘M‘ND‘MBS‘O UFNFMJOTBOIBLMBS‘O‘LFOEJZBāBOU‘MBS‘ZMBJMJāLJMFOEJSNFMFSJOJTBþMBNBL
D
t &OHFMMJMJLWFFOHFMMJIBLMBS‘LPOVTVOEBCJMJOÎVZBOE‘SNBL

t &OHFMJPMNBZBOMBSJÎJOUBTBSMBON‘āCJSEàOZBEBFOHFMMJPMNBO‘OOBT‘MCJSEVSVNPMEVþVOVEFOF-
yimlemek

t 'BSLM‘PMBOMBSBLBSā‘FNQBUJHFMJāUJSNFL

t 5PQMVNEBLJG‘STBUFāJUTJ[MJþJà[FSJOFCJMJOÎEà[FZJOJBSU‘SNBL

t 5PQMVNTBMDJOTJZFUWFJOTBOIBLMBS‘JMJāLJTJIBLL‘OEBGBSL‘OEBM‘LZBSBUNBL

t ,BU‘M‘ND‘MBS‘O UPQMVNTBMDJOTJZFUFāJUTJ[MJþJOFLBSā‘CJMJOÎLB[BONBMBS‘O‘TBþMBNBL

t ,BU‘M‘ND‘MBS‘O UPQMVNVOGBSLM‘DJOTJZFUMFSFZÚOFMJLGBSLM‘CFLMFOUJMFSJOEFOEPMBZ‘DJOTJZFUSPMMFSJ-
nin nasıl etkilendiğine dair farkındalık kazanmalarını sağlamak

olarak belirlendi.

Eğitimler; algılanan öğrenme düzeyi, oturumlara göre algılanan öğrenme düzeyi ve teknik koşullar
başlıklarında değerlendirildi ve raporlandı. Raporlar tüm eğitimlerin genel hedeflerine yeterli düzeyde
ulaştıklarını gösteriyor.

57
Engelli Gençlerin Dahil Edilmesi

Yürümeyi seven biriyseniz benim gibi engel tanımadan, yorulma-


dan yürümek, koşmak istersiniz. Ama uygun şartlar sağlandığın-
da bunu gerçekleştirebilirsiniz. Eğer yollar çamurluysa bir de kar
yağıyorsa ihtiyacınız olan bot ve kalın bir monttur. Tüm bu şartlar
sağlandığında yapmak istediğiniz şeyi yapabilmekten inanılmaz
zevk alırsınız.

Engelli sözcüğü genelde hareket yeteneği sınırlanmış bireyi çağ-


rıştırmaktadır. Hareket yeteneğini sınırlayan nedenlerse doğuştan
getirilen, doğum sırasında karşılaşılan ya da sonradan yaşanan bir
hastalık veya kaza sonucu ortaya çıkan bir işlev bozukluğundan
kaynaklanıyor olabilir. Hareket yeteneğinin kısıtlı olması, başlı Sevcan Koç
başına bir engellilik midir? Eğer öyleyse hepimizin yapamadığı,
beceremediği bir iş ya da eylem yok mudur yaşamda? Engellilik günlük yaşama katılmayı engelleyen, fiziksel
işlevlerdeki bir sınırlılıktır çoğu zaman.

Gençlik merkezlerine engelli gençlerin dahil olmasını istiyorsanız tıpkı zor hava şartlarında koşmayı başarmak
gibi işe uygun şartları sağlamakla başlamalısınız. Sadece söylem hiçbir zaman yeterli olmayacaktır. Engellinin
kim, engelliliğin de ne olduğu açık bir biçimde ortaya konmadıkça engellilere yönelik geliştirilecek politikaların,
yasaların ve hizmetlerin kapsamı da belirsizleşecektir. Adlandırmadaki karmaşa ve tanım güçlüğü engellinin
kendisini anlatmasını ve diğerlerinin de onları kolayca anlamasını zorlaştırmaktadır.

“Genç” tanımını yaparken fiziksel, sosyal ve başka birçok başlıkta (üniversiteli, liseli, uzun saçlı, kısa boylu,
başarılı vb.) sayısız sıfatlar kullanırız. Bu sayısız sıfatlardan biri de “engelli”dir.

Bireyin fiziksel işlevlerindeki bozukluk ve bunların hareket yeteneğinde yarattığı eksiklik ve güçlük, onu top-
lumun diğer bireylerinden farklı kılar. Bu farklılık engellilerin yaşadığı ayrımcılığın da asıl nedenidir. Her türlü
ayrımcılığın temelinde farklı olmak, yani “alışılmamış” özelliklere sahip olmak vardır. Hareket yeteneği üzerinde
yaratılan engeller bireyi toplumdan uzaklaştırır. Toplumsal destek sistemlerinin yetersizliği, toplumun dışlayıcı
tutum ve davranışları da engelli bireyin topluma eşit bireyler olarak katılmasını önler.

Gençlik merkezlerinde engellilerin varlığı, onların bütünleşme gereksinimini ve sorununu ortaya çıkarmaktadır.
Bu ise oldukça zor ve karmaşık bir süreçtir. Oysa engellilik önlenebilirse, en azından sayıları çok daha aza indi-
rilebilirse, engellilerin dahil olması oldukça kolaylaşacaktır.

Toplumsal destek sistemlerinin yetersizliği,


toplumun dışlayıcı tutum ve davranışları da
engelli bireyin topluma eşit olarak katılma-
sını önler.
GENÇ ALAN’DA
Genç Alan projesi kapsamında, öncelikle engelli gençlerin gençlik merkezi çalışmalarına dahil edilme-
siyle ilgili stratejik planlama çalışması yapıldı. Bu stratejik planlama çerçevesinde İstanbul’da Altı Nokta
Körler Vakfı’yla görüşüldü. Samsun’da yerel engelli örgütleriyle görüşülerek gençlik merkezi faaliyet-
leri hakkında bilgiler verildi, Engelsiz Atakların birlikte planlanması kararlaştırıldı. Samsun merkezinde
50’nin üzerinde engelli gence İğne Deliği Gençlik Merkezi’ndeki faaliyetler hakkında tanıtım yapıldı.
Çalışmaların devamında Samsun Kent Konseyi Engelsiz Yaşam Çalışma Grubu toplantılarına ev sahipliği
yapıldı.

DENEYİMLERDEN
Bildiğimiz hiçbir gençlik merkezi kapılarını engelli gençlere kapatmıyor ve yine bildiğimiz hiçbir gençlik
merkezinde engelli gençlerin oranı genç nüfus içerisindeki yüzdelerinin yakınından bile geçmiyor. Genç- D
lik çalışması alanı ile engelli alanının birbirinden öğreneceği çok şey olduğu yapılan görüşmelerde net
bir biçimde görülüyor. Engelli gençlerin dahil edilmesiyle ilgili yapılan çalışmalar gençlik merkezlerinde-
ki gençler kadar gençlik çalışanları için de ufuk açıcı oluyor.
G
G

59
Engelsiz Gençlik Merkezi

Engelli, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın


birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi demektir. Bir
engelli için en büyük engel, sosyal çevrenin engelli bireye ne şe-
kilde yaklaştığıdır.

Engelsiz bir Gençlik Merkezi düşlüyor isek; fiziksel çevrenin ya-


pılandırılmasından sorumlu kişi ve kuruluşların engelli kişiler ko-
nusunda bilgili, bilinçli ve duyarlı davranmaları sağlanmalıdır. Bu
amaçla fiziksel çevrenin tasarlanması ve yapılandırılması süreçle-
rinde engellilerin, ailelerinin ve örgütlerinin katılımı konusu büyük
önem taşımaktadır. Biz de ihtiyaçlarımızı, engellerimizi belirlerken
engellilerle beraberdik. Sevcan Koç

Diyelim ki fiziksel engellisiniz ve tekerlekli sandalyeniz var. Gençlik merkezinin girişinde bir rampa yoksa orası
hiçbir zaman sizin erişiminizin mümkün olacağı bir yer olmayacaktır. Genç Alan projesiyle gençlik merkezlerini
engelsiz yapmakla işe başladık. Toplum Gönüllüleri, “engelsiz gençlik merkezi” için bir araya geldi ve duvarlar,
girişler, odalar, tuvaletler her yer değişmeye başladı. Yapmak istediğimiz, engelli gençlerin gençlik merkezine
gelememelerindeki engelleri ortadan kaldırmaktı.

Gençlik merkezini tasarlarken, bir modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan fiziksel çevreyi de o toplumun
içinde yaşayan herkesi düşünerek tasarlamak gerekir. Yaşam alanlarındaki tüm çevresel unsurların engellilerin
özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gerçektir. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları,
parklar ve bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha birçok fiziksel çevre
unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır. Böylece sahip olduğu engeli
nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pe-
kişmektedir. Oysa tüm bunlar, engellilerin topluma katılmasını ve toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir
biçimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir.

Eğer bir gözlükle var olan görme yetersizliğinizi rahatlıkla giderebiliyor ve işlerinizi görebiliyorsanız bir sorunu-
nuz yok demektir; ancak geri kalmış bir köyde ya da yörede bu gözlüğe ulaşamıyorsanız ciddi bir sorunla karşı
karşıyasınızdır. Engellilik, nerede ve nasıl karşılaşacağınıza bağlı olarak sonuçları değişen bir durumdur.

Duvarlar bize çok şey anlatır. Gençlik merkezinin bir duvarını “engelsiz bir yaşam” anlatmak üzere şekillendir-
dik: Engelsiz Bir Gençlik Merkezi, Engelsiz Bir Dünya için...

Gençlik merkezinin girişinde bir


rampa yoksa orası hiçbir zaman
sizin erişiminizin mümkün olacağı
bir yer olmayacaktır.
GENÇ ALAN’DA
Gençlik merkezlerinin Engelsiz Gençlik Merkezleri haline gelmesi için fizibilite çalışmaları gerçekleştiril-
di. Yapılan çalışmalar sonrasında 19 Mayıs GEM ve Pembe Ev GEM’in fiziki olarak tadilatının yapılması-
nın maliyetinin oldukça yüksek olduğu görülünce, kaynak geliştirme çalışmalarına bu yönde hız verildi.

İğne Deliği GEM’deki fizibilite çalışması, Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şubesi ve Amisos 55 Engelliler
Gençlik ve Spor Kulübü ile birlikte gerçekleştirildi. 19 Mayıs GEM’le ilgili olarak 19 Mayıs Belediyesi
ile görüşüldü ve özel bir şirket tarafından yenileme proje çizildi. Pembe Ev’de mimari fizibilite yapıldı.

DENEYİMLERDEN
Gençlik merkezlerinin Engelsiz Gençlik Merkezleri haline gelmesi için yapılacak çalışmalarda en önem-
li uzmanlığın, engellenmeyi deneyimleyen kişilerde, yani engelli gençlerde olduğu görülüyor. Gençlik D
merkezlerinde yapılacak fizibilite çalışmasından başlayarak tüm sürece engelli gençlerin dahil edilmesi
merkezi erişilebilir kıldığı kadar bilinir de kılıyor. Yapılacak yenileme çalışmalarını mümkün kılmak için
gerekli olan maddi destek için yerel yönetimler ve yerel sponsorlar ilk kaynak olarak görülüyor.
G
G

61
Engelsiz Atak ya da Tadilat

“ENGEL-SiZSiNiZ!”

Toplum Gönüllüleri şu an hayatımda çok önemli bir yere sahip. İlk


tanışmam, engellilerin sosyal hayata daha çok katılmalarına yö-
nelik projeler üretmek amacıyla olmuştu. Ama daha sonra birçok
sosyal soruna karşı mücadele veren insanlarla tanıştım. Onlar ken-
dilerine “Toplum Gönüllüsü” diyordu. Tanıdım, tanıştım; sorgula-
dım, öğrendim; ölçtüm, tarttım… Veee… “Öyleyse ben de varım”
dedim.

Hayatımda birçok kez engelli arkadaşlarımla birlikte etkinliklere


katıldım; hepsi muhtemelen hiç unutamayacağım deneyimlerdi. Fatih Cantekin
Tıpkı “Engelsiz Atak” gibi.

Yağmurlu bir haftanın aksine haftasonu güneşli ve ılık bir hava vardı. Sabah 10.00’da İğne Deliği Gençlik
Merkezi’nde “Engelsiz Atak” bizi bir araya getirdi. Önce konuşup neler yapacağımıza karar verdik ve aramızda
görev dağılımı yaptık. Sonra okula ilk kez başlayan çocuklar gibi sevinçle hemen faaliyete geçtik. Rampalar,
duvarların boyanması, alaturka tuvaletin yerine klozet derken birkaç saat içinde ekip çalışmasıyla neredeyse hiç
yorulmadan planladığımız işleri tamamlayıverdik.

Engelsiz Atak’ta, fiziksel engellerin insanın bir şeyi yapıp yapamayacağına engel teşkil etmediğini yaşayarak
öğrendik. Engellilerin fiziksel engellerinden dolayı sosyal hayattan dışlanmalarının, aslında bir önyargıdan ve
onlara bu imkanı sağlamadığımızdan ötürü süregeldiğini de bu etkinlikle daha iyi anladık. Onlarla birlikte çalı-
şırken bakış açıları, fikirleri bize rehber oldu.

Tadilattan önce de İğne Deliği Gençlik Merkezi, engelli arkadaşlarımızın kullandıkları bir yerdi. Onlar için engel
yoktu aslında, fırsat eşitsizliği vardı. Fakat şimdi İğne Deliği Gençlik Merkezi, engelli arkadaşlarımızın daha
rahat kullanabileceği bir yer halini aldı. Zaten bunu çok daha önceden yapmış, bitirmiş olmamız gerekiyordu
bence. Çünkü gençlik merkezleri, Mevlânâ’nın da dediği gibi “Gel, gel… Ne olursan ol, kim olursan ol yine gel”
diyebilmelidir bizlere.

Gençlik merkezleri, özellikle biz gençlerin kullandıkları yerler. Genciz, enerjiğiz. Hatta bazen aşırı enerjik de
olabiliyoruz istemeden. Bazen çamurlu yollardan geçerek geliyoruz gençlik merkezlerine. Bazen daha uzun
süre kullanmak istiyoruz bu yerleri. Eh, işte bu tür
durumlarda da gençlik merkezi çalışanlarının daha
hoşgörülü olmalarını bekliyoruz.

Şimdi Gençlik Merkezi, engelli İnanmak, başarmanın yarısıdır. Ama inandığımızı


başarı ile tamamlasak bile ulaştığımız o bütün, aslın-
arkadaşlarımızın daha rahat kul- da gerçek bütünün sadece bir parçasıdır.
lanabileceği bir yer halini aldı.

62
GENÇ ALAN’DA

Samsun’daki yerel engelli örgütleri ile görüşülerek gençlik merkezi faaliyetleri hakkında bilgi verildi
ve Engelsiz Atakların birlikte planlanması kararlaştırıldı. Amisos 55 Engelliler Gençlik ve Spor Kulü-
bü ve Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şubesi ile ortak çalışmalara devam edildi. Aralık ayında İğne
Deliği’nde gerçekleşen Engelsiz Atak’tan sonra engelli gençlerin gençlik merkezindeki etkinliklere katıl-
maya başladığı görüldü. “Engelsiz Dans” eğlem atölyesi başladı. Samsun Kent Konseyi Engelsiz Yaşam
Çalışma Grubu toplantılarına ev sahipliği yapıldı.

Pembe Ev GEM ve 19 Mayıs GEM’de gerçekleşecek Engelsiz Ataklarda görme engelliler için tadilatlar ve
engellilerin sosyal katılımına yönelik etkinlikler yapılacak.

G
G
D

63
Diller Günü

Bugün itibariyle Toplum Gönüllüleri Vakfı, kendisinden desteğini


hiçbir zaman esirgemeyen ve esirgemeyecek olan gönüldaşların-
dan edindiği bilgi birikimi ve tecrübesiyle içinde ayrımcılığın ve
ötekileştirmenin yer almadığı bir Türkiye için devam etmekte. Var
olan tüm bu dinamiklerin içerisine “biraz daha cesaret” mayası
katılır, Türkiye toplumunu “yaşadığı bölgelerde” analiz edebilme
olanakları artırılır ve bu manada projeler hazırlanıp uygulamaya
konulursa yediğimiz ekmeklerin tadının, şeklinin, renginin farklı
olmasına rağmen özünde sadece ekmek olduğunun farkına vara-
bilen bireylerin ve dolayısıyla toplumların çok daha fazla olacağına
olan inancım tam. Umarım yakın gelecekte bu ülkede Ermeni, Kürt,
Rum, Türk gibi sıfatları birer ayrımcılık malzemesi yerine zenginlik Azem Fırat
olarak gören bireyler azınlık yerine çoğunluk olur…

Genç Alan projesinin etkinliklerinden biri olan “Diller Günü” hakkında bir e-posta aldığımda hem şaşırmış hem
de heyecanlanmıştım; çünkü bu, ezberleri bozan bir durumdu. İçerisinde, varlığı hala bazı çevrelerce inkar edilen
Kürtçeyle birlikte Ermenice, Rumca, Amerikan İngilizcesi, Lehçe, Macarca ve Tanzanya Dili gibi bu coğrafyadan
çok uzaklarda konuşulan dillerin de bu etkinliğe katılmış olması çok anlamlıydı. Ermeniceyi bir Ermeni yurttaşı-
mızdan, Kürtçeyi bir Kürt yurttaşımızdan dinlemek ve yine diğer dilleri de anadili bu diller olan ve hala bu dilleri
konuşan bireylerden dinlemek ve bunlar hakkında bilgi sahibi olmak benim için çok önemli ve değerliydi. Ama
bu projeyi daha da anlamlı kılan, etkinlikte yer alan arkadaşlarımızın Amerikan İngilizcesine karşı göstermiş
oldukları ilgiyi Ermenice, Rumca, Kürtçe ve diğer dillere de göstermiş olmalarıydı bence. Bu etkinlikte emeği
geçen tüm arkadaş ve gönüldaşlarıma buradan teşekkür dileklerimi iletmiş olayım, çok sağolun.

“Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk: kardeş olarak
yaşamayı…” demişti Martin Luther King bundan 47 yıl önce… Artık kardeş olarak da yaşamayı öğrenebilmek
ümidi ve dileğiyle…

“Diller Günü” hakkında bir


e-posta aldığımda hem şaşırmış
hem de heyecanlanmıştım; çünkü
bu, ezberleri bozan bir durumdu.

64
GENÇ ALAN’DA
Türkiye’de ve dünyada konuşulan farklı dillere dikkat çekilmesi hedefiyle gençlik merkezlerinde Dil-
ler Günü etkinlikleri düzenlendi. Etkinliklerde Amerikan İngilizcesi, Lehçe, Macarca, Swahilice, Rumca,
Ermenice, Kürtçe ve Türkçe dilleri, bu dilleri ana dili olarak konuşan kişilerce sunuldu. Müzik, folklor,
beden dili, kutlamalar gibi diğer kültür öğelerinden de bolca bahsedilen atölyelerde ağırlıklı olarak
“diller” hakkında Türkçeyle karşılaştırmalı sunumlar yapıldı.

DENEYİMLERDEN
Gençlik merkezlerinde gerçekleştirilen Diller Günü’ne ilginin yoğun olduğu görüldü. “Dil” konusu, farklı
kültürler ve kültürlerarası iletişim hakkında rahatça konuşabilmeye başlamak, ayırımcılık davranışına
yol açan nedenleri sorgulamak ve yeni beceriler geliştirmek için heyecan verici bir başlangıç olanağı
sunuyor. Yerel dillerle ilgili sunumlar yapmak üzere gelen kişilerin gençlerden seçilmesi, gençlik merke- G
zinin “erişilmesi zor” ya da sosyal olarak dışlanmış gençlere de ulaşmasını sağladığı gibi, bu gençlerin
gençlik merkezlerinde kendilerini daha rahat var etmelerine de olanak sağlıyor.
G
D

65
Uluslararası Gençlik Değişimi

“Young Resources” uluslararası gençlik değişiminde yer almak,


farklı kültürler tanımak, farklı insanların içinde olmak ve
İtalya’da bulunmak her şeyden önce çok farklı duygular katıyordu
insana. Hiç tanımadığım altı ülkeden otuz kişiyle iç içe olmak ve
her sabah kalktığında aynı insanları görmek hayatım boyunca
unutamıyacağım bir anı oldu.

İngilizce bilmememe rağmen o eğitime gitmiştim. Aslında gitmeden


önce çok tedirgindim; gitmek ve gitmemek arasındaydım ama
yapabilirim diye düşünüyordum. Elimden gelen her şeyi yaptığımı
sanıyorum. Gittiğim için çok mutluyum; çok farklı kültürler ve
insanlar tanıdım. İstanbul’a döndüğümde farklılıklara saygıyı daha Hüseyin Karacak
çok benimsemiştim, daha doğrusu daha iyi anlamaya başlamıştım.
Avrupa’da yaşamanın ne demek olduğunu, hayat şartlarının
Türkiye’yle ne kadar bağdaşamadığını gördüm ve bu beni yazık ki fazlasıyla üzdü.

Eğitimde plaj sporları ağırlıktaydı. Eğitim bazen zor bazen de keyifli geçmişti; yeri geldi insanların sabrını
zorladılar yeri geldi çok eğlendirdiler. Genelde takım halindeydik. Türk grubu çok yardımcı oldu bana; biz başlı
başına kurulmuş bir ekiptik. Özellikle eğitmenimiz Özgecan Sağıroğlu’nun bana çok büyük yardımı ve katkısı
oldu. Ona tekrar teşekkürlerimi sunarım. Sözlerime son verirken Türk ekibine, İtalya’daki ev sahibi kuruma ve
Toplum Gönüllüleri Vakfı’na teşekkürlerimi sunarım.

Her şey bir telefonla başladı… Ekip olarak isteğimiz, yazı bir
Avrupa projesiyle değerlendirmekti. Kısa sürede hazırlıklara
başladık. Pasaport ve vize işlemleri herhalde bu sürecin en
sıkıcı dönemiydi. Pasaport ve vize işlemlerinin halledilmesiyle
İtalya yolculuğumuz başlamış oldu. Uzun bir uçak yolculuğu
sonrasında “Young Resources” eğitiminin yapılacağı Calabria
kamp bölgesindeki bungalovlarımıza yerleştik. Kamp bölgesi
gerçekten çok etkileyici bir yerdi. Diğer katılımcıların da yavaş
yavaş gelmesiyle yeni arkadaşlarımızla tanışmaya başladık. Bu
gençlik değişim programı genel itibariyle spor aktivitelerinde takım
çalışması ve farklı ülkelerden gençlerin iletişim kurması üzerineydi.
Voleybol, futbol, kano ve okçuluk gibi spor aktiviteleriyle birlikte Yiğit Mehmet Deniz
trekking gibi bizi zorlayan ve yardımlaşmayı gerektiren spor
türlerini yapma imkanı bulduk.

Eğitimin sonunda farklı ülkelerden insanlarla iletişim kurmak, takımın bir parçası olmak, bireysel sporlarda
başarılı olmak konusunda tecrübe sahibi olduk. Avrupa, Avrupa Birliği ve çeşitli aktiviteler aracılığıyla da diğer
ülkelerin kültürleri hakkında bilgi sahibi olduk. Siderno plajında herkesin izleyebileceği bir tiyatro gösterisi
yaptık. Ama Genç Alan projesiyle ilgili en önemli gelişme, yapmış olduğumuz İngilizce ve İtalyanca fanzinlerdi.
Sıfır bütçeyle İtalyanlarla zorlukla anlaşarak gazete, kalem, fotokopi ve A4 kağıdı gibi ihtiyaçlarımıza katkıda
bulunmalarını istedik. Fanzinimizin içeriği İtalyanların Avrupa’ya, Avrupa Birliği’ne ve gençlik değişim
programlarına bakışı hakkında yaptığımız röportajların derlenmiş bir haliydi. Bu eğitime katılmamızda emeği
geçen herkese teşekkürler…
66
GENÇ ALAN’DA
Avrupa’daki birçok gençlik merkeziyle temas kurularak “Young Space: Best Practices at Youth Centers
in Europe / Genç Alan: Avrupa’daki Gençlik Merkezlerinden İyi Örnekler” başlıklı seminerin içeriği oluş-
turuldu. Bu kapsamda Estonya, İsveç, Avusturya, Slovenya, Finlandiya, Lüksemburg, Portekiz, Sırbistan
ve Ermenistan’dan gençlik merkezleri Samsun’da gerçekleştirilmesi planlanan seminere iyi örneklerini
sunacakları çalışmalarıyla katılmayı kabul ettiler. Avrupa Birliği Gençlik Programı’na yapılan başvuru
kabul edilmedi.

Gençlik merkezlerinden gençlerin, yine Avrupa Birliği Gençlik Programı kapsamında gerçekleştirilen ve
teması “gençlik çalışması” olan değişim ve eğitim programlarına katılımları sağlandı.

DENEYİMLERDEN
G
Avrupa Birliği Gençlik Programı, Türkiye’de, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Baş-
kanlığı (Ulusal Ajans) tarafından yürütülüyor (ayrıntılı bilgi için: www.ua.gov.tr). Kuracağınız uluslara-
rası ortaklıklarla program kapsamında çeşitli gençlik projelerine hibe desteği almak mümkün. Projenin G
tasarımı aşamasında, farklı ülkelerden ortak kuruluşların beraber çalışmaları ve projeyi eşit ortaklıklar
çerçevesinde geliştirmeleri önemli bir kalite kriteri. Gençlik değişimlerine ve eğitimlerine katılmak genç-
ler için ne kadar geliştirici oluyorsa, kurulan ortaklıklar ve proje yönetiminde beraber çalışmak da D
gençlik çalışanları için o kadar öğretici bir deneyim oluyor.

67
Yaratıcı Atölye Fanzin

Ben de pek çok kez fanzin atölyesine katıldım ve fanzin çıkart-


tım. Bunlardan benim için en özel olanı, Toplum Gönüllüleri’nin 15.
Gençlik Konseyi’ndeydi. Dört gün boyunca, günde bir tane olmak
üzere konsey fanzini, yani nam-ı diğer “Fanzin 15”i çıkarttık. Kon-
sey boyunca konseyi gözlemleyip atölye aralarında  fanzin yapar-
ken, tüm konsey katılımcılarına “yazıyor yazıyor Fanzin 15 yazıyoo-
oor!” diye bağıra bağıra fanzin dağıtırken gerçekten çok eğlendim.
Sonrasında gelen tebrikler de beni gururlandırdı. Bu benim için çok
önemli, eğlenceli ve unutmayacağım bir tecrübeydi.

Fanzin kendimi ifade edebileceğim ve düşüncelerimi paylaşabilece-


Sümeyye Toraman
ğim yenilikçi bir metot; bir ekip çalışması, bir fırsat, bir alan..

Fanzin hazırlarken muhabir, editör ve grafikçi sizsiniz. Dilediğiniz bir konuda, istediğiniz yöntemle ve size özgü
bir mahlasla çıkartabilirsiniz fanzininizi. Kimseye hesap vermeden, çekinmeden ve  tamamen size özgü. Öyle
büyük paralara da ihtiyacınız yok. Fotokopiyle çoğalttıktan sonra birbirine tutturup dağıtmak, fanzinin amatör
ruhunu oluşturuyor bence. Bunların haricinde asıl önemli olan yeteneklerini, yaratıcılığını, düşüncelerini fanzine
aktarmak; işte tüm bunlar fanzini diğer basılı materyallerden ayırıyor ve bize bu fırsatları sunuyor. Fanzinle bir-
likte biz de mevcut yayın ağının içinde kendimize yer bulduk. Gençlik merkezimizde fanzin çıkartırken konuları
ve temaları biz şeçtik, karikatürleri biz çizdik, yazıları biz yazdık. Hem bireysel hem de iyi bir ekip çalışmasıydı.
Fanzin konularımız için ekstra araştırmalar yaparken, ortak kararlar almaya çalışırken ve birbirimizi dinleyip
eleştirirken ekip arkadaşlarımdan öğrendiklerim bana çok şey kattı.

Fanzin kendimi ifade edebileceğim


ve düşüncelerimi paylaşabileceğim
yenilikçi bir metot; bir ekip çalış-
ması, bir fırsat, bir alan..

68
GENÇ ALAN’DA
Fanzin Atölyesi programı, GEM Sorumlularının da önerileri doğrultusunda, Uğur Elhan ve Eray Say-
raç tarafından geliştirildi. Gençlik merkezlerinden faydalanan gençlere, bir fanzin çıkarıp yerel olarak
yaygınlaştırabilme becerisi kazandırmayı hedefleyen Fanzin Atölyesi programı oluşturuldu. Samsun’da
gerçekleştirilen ilk Fanzin Atölyesi’nden sonra üç gençlik merkezinde de fanzin yapımına ve dağıtımına
başlandı. Genç Alan projesi kapsamında gerçekleştirilen 20’ye yakın Fanzin Atölyesi sonrasında 3000’e
yakın fanzin üretildi ve dağıtıldı.

D
G
D

69
Film Gösterimleri

70
GENÇ ALAN’DA
Ayrımcılık ve önyargılarla mücadele konusunun gençlik merkezlerinde gündemde tutulmasıyla ilgili
yapılan Film Gösterimleri etkinlikleri kapsamında, gençlik merkezlerinde 7 ayda 15 film gösterimi
yapıldı.

Gösterilen filmler:

American History X
Aptallar Çağı
O, bir Çinli
Yeraltı Peygamberi,
Milk G
9. Bölge
Amen
La Haine
G
Kara Nisan
Transit D
Salkım Hanımın Taneleri
Güz Sancısı
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak

DENEYİMLERDEN
Gençlik merkezinde yapılacak film gösteriminden önce filmin gençlik çalışanları tarafından izlen-
miş olması, ne amaçla bu filmin gösterildiği konusunda netlik olması ve bu amacın gösterime gelen
izleyicilerle paylaşılması “kolay” görünen bu etkinliğin hedefine ulaşması için gerekli ve öncelikli
şartları oluşturuyor. Filmin neden tercih edildiği yapılan duyurularda da net bir biçimde belirtilmeli.
Gençlik merkezlerindeki film gösterimleri sırasında gençlerin güncel filmleri izlemek konusunda daha
heyecanlı oldukları gözlemlendi. Kültür ve sanata erişim hakkı çerçevesinde hedeflendiğinde, ayrıca
düzenlenecek sinema günleri gençlerin ifade ettikleri bu ihtiyaçlarına yanıt verebilir.

71
Savunuculuk Atölyeleri

Savunuculuk eğitmen ekibi ilk kez 2009 Ekim’inde bir araya geldi.
Gençlik Merkezi sorumluları ve TOG Eğitim Departmanı’yla yapılan
görüş alışverişinin ardından ayrımcılık eğitimini verecek ekibin de
yer aldığı tam günlük bir toplantı yaptık ve ihtiyaçları belirledik.
Projenin farklı etkinliklerinin birbirlerini tamamlayıcı şekilde hare-
ket etmesini sağlamak amacıyla eğitim hedeflerini şekillendirdik ve
eğitimlerin içeriği de somutlaşmaya başladı.

İki günlük eğitimde üzerinde durulacak konuları ve belirlenen


oturumları eğitmen ekibi kendi arasında bölüştü ve yöntem ve
malzemelerin hazırlığına girişti. Bu süreçte benim savunuculuk
eğitimi konusundaki deneyimim ile ekibin geri kalanının gençlerle Erdem Vardar
çalışma deneyimlerini bir araya getirmeye çalıştık. Mümkün olduğu
kadar kavramsal altyapı kazanmak ile deneyimleyerek ve eğlenerek öğrenmeyi dengede tutmaya gayret ettik.

İlk eğitimlerden itibaren gördük ki gençlik merkezlerinde savunuculukla ilgili çalışmalar yapmak gençlerde hak
arama konusunda ufuk açıcı bir etki yaratıyor. Mağduru oldukları veya çevrelerinde tanıklık ettikleri sorunlara
aktif bir yurttaş olarak müdahale etmek, çözüm yolları aramak ve bunları karar vericilerden talep etmek çoğu
için yepyeni bir kavram. Bunu deneyimlemeleri ve hayata geçirmeleri, hayata umutla bakmalarını sağlayacağı
gibi hem kendileri için hem de diğer kesimler için toplumda olumlu yönde değişimi tetikleyecektir.

Yaptığımız atölyelerde özellikle üniversite öğrencilerinin eğitim almada karşılaştıkları zorluklar ön plana çıktı.
Ulaşım ücretleri, engellilerin eğitime erişimi gibi sorunlar ve hak ihlalleri, savunuculuğunu yapmak istedikleri
konuların başında geliyordu. Üniversitelerin gençlerin karar alma mekanizmalarında aktif yer almalarını sağla-
yacak ortamları yaratmaları, bunun için de gençlerin, taleplerini aktif olarak dillendirmeleri ve örgütlenmekten
korkmamaları gerekli. Bu konuda atılacak her adım hepsinin hayatına anlam ve kişiliklerine değer katacak.

Gençlik merkezlerinde savunuculukla


ilgili çalışmalar yapmak gençlerde
hak arama konusunda ufuk açıcı
bir etki yaratıyor.

72
GENÇ ALAN’DA
Savunuculuk Atölyesi programı, GEM Sorumlularının da önerileri doğrultusunda, Erdem Vardar, Alper
Şentürk, Aslı Kırbaş, Gökdağ Göktepe ve Cengiz Kayhan tarafından geliştirildi. Gençlik merkezlerinden
faydalanan gençlere yerel bir savunuculuk çalışması planlama ve uygulama becerisi kazandırmayı he-
defleyen Savunuculuk Atölyelerinin programı oluşturuldu. Projede yer alan gençlik merkezlerinin her
birinde Savunuculuk Atölyeleri uygulandı.

DENEYİMLERDEN
Tasarlanan Atölye programının genel hedefleri

t 4BWVOVDVMVþBEBJSUFNFMLBWSBNMBS‘ TBWVOVDVMVL LBNQBOZBD‘M‘L BLUJWJ[N MPCJDJMJL


UBO‘NB
ve birbirlerinden ayırt edebilme D
t 4BWVOVDVMVLMBJMHJMJEJþFSLBWSBNMBS‘ ZVSUUBā LBU‘M‘N IBL IBLJIMBMJ QSPKF FZMFN QPMJUJLB

tanıma G
t #JSZÚOUFNPMBSBLTBWVOVDVMVþBOFEFOJIUJZBÎEVZVMEVþVOVJGBEFFEFCJMNF

t 4JWJMUPQMVNGBBMJZFUMFSJOEFIBLUFNFMMJZBLMBā‘N‘OOFPMEVþVOVJGBEFFEFCJMNF D
t )BLUFNFMMJÎBM‘āNBMBSJÎJOEFTBWVOVDVMVLÎBM‘āNBMBS‘O‘WFIJ[NFUàSFUFOÎBM‘āNBMBS‘CJSCJSJO-
den ayırt edebilme

t 4BWVOVDVMVLÎBM‘āNBMBS‘TBZFTJOEFFMEFFEJMFCJMFDFLLB[BO‘NMBSBEBJSmLJSTBIJCJPMNB

t :FSFMEFTBWVOVDVMVLÎBM‘āNBT‘ZBQ‘MBCJMFDFLBMBOMBSEBOCJSLBΑO‘UFTQJUFEFCJMNF

olarak belirlendi.

73
Eğlemce Atölyeleri

Görsel bir ziyafet

Sportif bir faaliyet

Kadınsı bir zarafet

Erkeksi bir heybettir poi.

Pembe Ev vesilesiyle tanıştığım bu “sanat” hoş bir şaşkınlıkla “aca-


ba ben de yapabilir miyim?” sorusunu beraberinde getirdi. Bu soru-
nun cevabını tüm katılımcılarla birlikte Aslı eğitmenimiz sayesinde
neşe içerisinde eğlenerek aldım. Yeni Zelanda kabilelerinin kutsal
Güven Atabey Aydın
savaş dansı olarak ortaya çıktığını öğrenip bizlere kadar ulaştığını
görünce, poinin kültürel bir alışveriş aracı olduğunu düşündüm ve
şevkim bir nebze daha arttı. Eğitmenimizin de dahil olduğu “Poi Art” grubunu tanıdım. Bu grubun toplantılarına
katıldım ve yeni arkadaşlıklar kurdum.

Ateşli, kanatlı, kuyruklu, fosforlu ve ışıklı olmak üzere beş çeşit poi var. Ateşsizinde zarafeti, ateşlisinde azameti
görebilirsiniz ilk bakışta. Daha fazlasını görebilmek için izlemelisiniz mutlaka. Neler hissettim diye sorarsanız,
her şeyden önce öğrenmenin hazzını ve keşfin heyecanını yaşadım. Bedensel anlamda hareketlerimin sınırlarını
genişlettim. Başarabilmenin keyfini yaşadım ve neşe buldum. Özgürlük hissine kapıldım diyebilirim.

Küçük çocukların hayran bakışlarından söz etmeden de geçemeyeceğim. Poi çalışmalarımız sırasında sokaktan
geçerken bir eli annelerinde, meraklı bakışları ise tüm dikkatleriyle bizlerde olan şirin suretçikler. Hal dilleri
“anne tuttuğun elimi kolumu al eve git, ben sonsuza kadar izleyip gelirim” diyordu sanki. Hayranlıklarıysa görülmeye
değer doğrusu.

Poi çevirirken poiler bir uzvum haline geliyor adeta; kol gibi, kanat gibi… Tuhaf şey ama özgürlük ve sonsuzluk
hissi uyandırıyor; dans gibi, sanat gibi…

Tavsiyem odur ki siz de bir an önce çıkın bu güzel yolculuğa. Kendi poinizi kendiniz de elde edebilirsiniz. Çok
basit. Yapmanız gereken, uzun iki çorabın içine bir buçuk fincan bulgur koyup bağlamak. Veya iki zincirin ucuna
küçük toplar ve bu topların ucuna da tülden ince şeritler takarak poinizi elde edebilirsiniz.

Sırt sağlığına da faydalı olan poi, hareket kabiliyetini


de geliştiriyor. Bu ve bu gibi etkinlikleri bir deşarj ala-
nı olmakla birlikte, gençlerin birbirleriyle iletişimini
Her şeyden önce öğrenmenin sağlayan köprüler olarak görüyorum.
hazzını ve keşfin heyecanını Hayatıma renk kattığınız için teşekkürler poi, teşek-
kürler Aslı Bircan ve teşekkürler Pembe Ev.
yaşadım.

74
Eğlemce Atölyeleri

Paylaşmak güzeldir… Fazla klasik oldu belki ama bu böyle ol-


mak zorundadır arkadaş! Arkadaşınla sıcacık simidini bölüştün, o
da seninle sevincini bölüştü. Böyle böyle “insan” oldun. Oldun mu?
Yetmedi öğrendin. Peki nasıl öğrendin? Bilen seninle paylaştı da
öyle öğrendin. Demek ki neymiş; üzüntüyü, sevinci, ayranı, simidi,
fındığı, fıstığı, ıslak mendili, kitabı, silgiyi, “bilgi”yi paylaşacak-
mışız. Evet, sonunda asıl noktaya ulaştım: bilgiyi paylaşmak. İşte
bütün hikaye böyle başladı…

Birisi bir şey biliyordu ve paylaşmak istiyordu. Sonra birileri aracı


oldu ve paylaştı, öğretti. E biz de öğrendik! Tabii boş durur muyuz?
Nihayetinde kocaman bir paylaşım ağının içinde bulduk kendimizi, Melike Nur Musaoğlu
“Toplum Gönüllüleri” arasına karıştık.

Onlar bizi, “İğne Deliğini” çok sevdiler. Biz de onları, anlatmayı çok sevdik (bakınız anlatmak da güzel şey). İğne
Deliği ve Toplum Gönüllüleri sayesinde anlatmaya nitelik kattık da kattık. Yeni yeni alanlar, sıcak sıcak insanlar
bulduk. Ufacık iğne deliğinden nelere bakabileceğimizi, elimizden neler çıkabileceğini, “hadi be!” demeyi bildik,
bilmeyi sevdik.

Yahu ne diyor bu? Nedir bu iğne deliğindeki keramet, diyorsunuz değil mi? (Özünde fotoğraf makinelerimizin
atası olmakta kendisi). Keramet gençlikte, bir arada olmakta, beraberce gülmekte, öğrenmekte… Bak biz onda
daha ne manalar barındırıyoruz onları söyleyeyim. Gençlerin (yaş hissedilendir) bir araya gelip sosyal kadrajını
genişletmesi oldu iğne deliği. Siyah-beyazda renk aramak, beklemek, sabırsızlanmak, meraklanmak, denemek,
yanılmak, yeniden denemek oldu. İğne deliği bütün bunları olurken bir de gençlik merkezine ad oldu. Genç
eğlemce atölyelerinde gençlerle tanıştı. Tanıştıkça daha da yığdı üstüne anlamları. Anlayacağınız oldu da oldu,
ne manalarla buluştu. Sonra sonra bu manalar bizlere de yansıdı, işte o zaman tam oldu.

Neticede bu fotoğrafı “bizler” renklendirdikçe renklendirdik. Her elimize aldığımıza yeni soluklar kazandırdığı-
mız gibi bu da bizim elimizde ne şekiller aldı ne şekiller. Şekillendirirken de ne hazlara bulaştık üstelik. Mutlu
mesut olduk, olmaktayız, olacağız da! Mutluca bir gençlik fikri kulağa çok hoş geliyor. Bu hoşlukla susuyorum…

r arada
Keramet gençlikte, bi
lmekte,
olmakta, beraberce gü
öğrenmekte…

75
Eğlemce Atölyeleri

76
GENÇ ALAN’DA
Fotoğraf, kısa film, sokak tiyatrosu, ritim, jonglörlük, grafiti gibi araçların yerel savunuculuk çalışma-
larında kullanılması için gençlerin kapasitesinin geliştirilmesi hedefiyle düzenlenen Eğlemce Atölyeleri,
Genç Alan projesinde yer alan 3 gençlik merkezinde 8 ay içerisinde toplam 115 kez gerçekleştirilmiştir.
Eğlemce Atölyelerinin bir bölümü gençlik merkezlerinin yerelindeki gençlerin katılımıyla gerçekleşir-
ken, bir bölümü de farklı gençlik merkezlerinden gençlerin katılımıyla gerçekleşti. Şubat 2010’da
Batman’da, Gençlik Merkezleri Ağ Kurma Projesi kapsamında düzenlenen Eğlemce Atölyeleri, gençlerin
savunuculuk faaliyetlerini STK’larda yaygınlaştırma fırsatı bulmalarını da sağladı.

DENEYİMLERDEN
Eğlemce Atölyelerinde kullanılan temel yöntemler dil, dans, tiyatro, kültürel etkinlik, fanzin, kısa film,
grafiti, origami, ebru, popping, fotoğraf, belgesel, pandomim, vitray, ritim, yeniden kullanım, poi, sos- G
yal medya ve stencil olarak sıralanabilir. Gençlerin kendilerini ifade ettikleri ve ciddi konular hakkında
sıkmadan ve sıkılmadan görüş bildirdikleri Eğlemce Atölyeleri, gençlik merkezlerindeki gençlerin top-
lumsal hayata kamusal alanda katılımı için temel bir yöntem halini alıyor.
D
G

77
Sokak Eğlemceleri

Gapgenç’te popping atölyesinde yer almak çok farklıydı, çünkü ilk


defa sahne aldım. Bu proje benim için çok önemliydi çünkü ilk defa
böyle bir projeye katıldım.

Popping’e şöyle başladım: Ben tango yapıyordum. Hocamız beni bir


grup ile tanıştırdı. Daha sonra birlikte Batman’a, Gapgenç Festival’e
gittik. Batman’dan sonra hayatımızda popping çok önemli bir yer
kapladı. Şimdi her yere davet ediliyoruz ve dans ediyoruz.

Farklı gençlik merkezleriyle tanıştık. Örneğin Kısa Dalga Gençlik


Merkezi çok iyi arkadaşlıklar kurmamı sağladı. Bu yüzden çok
mutluyum. Adem Türkoğlu

Atölye öncesi çok heyecanlıydık, çünkü ilk defa böyle bir ortamda sahneye çıkacaktık. Ama birçok aksilik olmuş-
tu. Kuaförde saç yaptıracağız, kuaför yok; var da yok! Neyseki kuaförlerin fön makinesi yoktu. Seda ablamız
saçımızı yaptı, emre abimiz de saçımızı boyamak için boya buldu; onlara çok teşekkür ediyoruz.

Epey ilgi gördük, yaklaşık 1000 kişi bizi izledi. İlk deneyim ve süper seyirci! Seyirci önünde bir şeyler yapmayı
öğrendik; arkadaşlıklar kurmayı, birlikte çalışmayı ve seyirciyle diyalog halinde olmayı öğrendik.

Organizasyon çok iyiydi ve güzel bir etkinlik olmuştu. İleriki etkinliklere de katılmayı düşünüyoruz. Çünkü çok
memnun kaldık ve çok iyi arkadaşlıklar kurduk.

Dışarıda boş boş gezinmek yerine gençlik merkezindeki atölyelere katılarak bir şeyler yapmak gençlere çok iyi
şeyler katar. Bu hem gençlik merkezi hem de gençlerin aileleri için çok güzel bir şey olabilir.

Dışarıda boş boş gezinmek yerine


gençlik merkezindeki atölyelere ka-
tılarak bir şeyler yapmak gençlere
çok iyi şeyler katar.

78
Sokak Eğlemceleri

Batman’daki Gapgenç Festival’de popping dans grubunda yer aldım


ve bunun hakkında sizlerle bir şeyler paylaşayım diye düşündüm...
İlk başta küçük bir video ayarlayarak başvuru formu yolladık ve
çalışmalara başladık. Az çok bir koreografi hazırlamıştık ama he-
nüz kabul edilip edilmediğimiz belli değildi. Daha sonra kabul edil-
diğimizi öğrencik ve daha bir gayretle çalışmaya başladık.

Dans günü gelmişti ve sahneye çıkmamıza 15 dakika kala seyirci


olarak kimseler yoktu ortalıkta; ben de seyirci gelsin diye sahneye
çıkmış takla atıyordum. Zaman geldi ve başladık, ama heyecandan
kendimizde değildik. Birinci koreografiyi geçtikten sonra kendimi-
ze geldik. Seyirciye baktığımızda rahat beş yüz kişi vardı ve dan- Serdar Çalışkan
sımız anlamadan bitmişti. Sahneden inerken çok büyük bir alkış
aldık ve bizle fotoğraf çektirmek isteyen birçok seyirci vardı. Popping atölyesinde yer almak benim için çok güzel
bir duyguydu. Önceden dansın d’sini bilmezken ta kalkıp Batman’da sahneye çıkmak biraz da insanın kendine
güvenmesini öğretiyor ve “bizim diğerlerinden ne eksiğimiz var?” sorusunu düşündürüyordu

Atölyede müzik ayarlama, koreografi ayarlama, grup arasında tartışmalar gibi epey zorluklar yaşadık ama
zamanla bu sorunları sorumlumuz Hilal Mertol sayesinde aştık. Bu da bana çok şey öğretti. Mesela arkadaşla-
rımla ve büyüklerimle saygı ve sevgi çerçevesinde geçinmeyi öğretti. Dans olarak da  “techno robot” vb. dansları
öğrendim.

Gapgenç’ten döndükten sonra yaşadığımız yerde ismimizi duyan ve videomuzu izleyen insanlar tarafından bir-
çok teklif geldi ve çoğu yerde sahneye çıktık. Yani bir nevi meşhur olmak gibi bir şey diyelim. Gençlik merkezin-
de yapılan sokak eğlemceleri insanlara özgüven getirir. Oradaki eğlemcelere ve yapılan çeşitli atölyeler bakan
insanlar da bunu görür ve herkesin farklı ve eşit olduğunu anlar. İşte bu kadar!

yapılan
Gençlik merkezinde
sanlara
sokak eğlemceleri in
özgüven getirir.

79
Sokak Eğlemceleri

7-10 Mayıs günleri arasında Samsun’daki İğne Deliği Gençlik


Merkezi ve 19 Mayıs Gençlik Merkezi olarak Batman’da Gapgenç
Festival’deydik. Gençlik merkezlerinde gerçekleştirdiğimiz eğlem
atölyelerinden biri olan popping dans atölyesi ile gençler ilk kez bir
kalabalığın karşısında sahne alacaklardı. Bir sene boyunca düzenli
olarak çalışıp her gün öğrendiklerine bir yenisi kattıkları bu atölye
gün geçtikçe onları biraz daha motive ediyordu. Söylediklerimizi
sokakta sergilemek, sokaklara taşıyor olmak, bizi heyecanlandıran
bir durumdu. Gapgenç’teydik ve popping dans ekibi bir yandan
sahne alacağı zamanı heyecanla beklerken, diğer yandan da fes-
tival alanında kendilerini tanıtma ve neden burada olduklarını söy-
leme telaşıyla içindeydi. Onlar liseli gençler ve eğlem atölyelerinde Sevcan Koç
birlikte keşfedip öğrendiklerini sergilemek istiyorlardı. Sahne za-
manı geldi çattı… Seyirci sayısı hızla artmaya başlamış ve tüm alan bir anda gençlerle doluvermişti. Yaklaşık
bin kişinin önünde ilk sahne deneyimini yaşayan popping dans ekibinin performansının herkesi etkilediğini ve o
gün gençlerde kendilerine güvenin arttığını görmemek imkansızdı.

Gençlik merkezlerinde popping gibi birçok eğlem atölyesinde, gençler sokağa çıkana kadar eğlendikleri ve
eğlenirken de birbirlerinden öğrendikleri bir süreç yaşıyorlar. Bunları “Genç Alan”da yaptıklarında birçok fark-
lılıkla birlikte yepyeni şeyler üretiyorlar. Gençlik merkezine gelene kadar ayrımcılık ve önyargılarla yaşadıkları
bir alandan “farklılıklarımız zenginliklerimizdir” dedikleri bir alanı keşfetmeye başladılar. Keşfetmeyle başlayan
yolculukta yapılan her atölye biraz daha zenginleşti. Bir eğitim değildi bunu değiştiren, bir söz ise asla; bu deği-
şim gencin gençlik merkezinde farklılıklarla bir arada yaşama kültürünü deneyimlemesiyle başladı. Her eğlem
atölyesi sokakta eğlemini sergilerken bu değişimi gençlik merkezinin dışına taşırarak gence, yaşlıya, çocuğa ve
evet, işte yaşadıkları o topluma anlatmaya çalıştılar. Genç, kendisi gibi olmayan gençlerle bir araya geldi onların
önceliklerine, umutlarına, kaygılarına ortak olmaya başladı. Gençler; engelliler, gençlerin katılımı, ayrımcılık ve
önyargılar, birlikte iyi yaşam ve gençlerin ihtiyaçları için sokak eğlemcelerini sergilediler. Tüm bu süreç sonun-
daysa her biri kendini keşfetti. Gençti, öğrendi, yaşadı, deneyimledi, paylaştı, çalıştı, yoruldu, keşfetti, sergiledi
ve birlikte başardı…

Gençler; engelliler, gençlerin katılı-


mı, ayrımcılık ve önyargılar, birlikte
iyi yaşam ve gençlerin ihtiyaçları
için sokak eğlemcelerini sergiledi-
ler.

80
GENÇ ALAN’DA
Gençlerin haklarına ve taleplerine dair yerel ilgi uyandırılması hedefiyle gerçekleştirilen Sokak Eğ-
lemceleri etkinlikleri, projenin devam ettiği 8 ay içerisinde 19 kez düzenlendi. İlk sokak eğlemi 1
Aralık Dünya AIDS Günü’nde Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında
basın bildirisi okundu, stand açıldı, broşür dağıtıldı ve bilgilendirme yapıldı. Bu eğlemlerden 4 tanesi
Şubat ayında Batman’da Gençlik Merkezleri Ağı Buluşması’nda fanzin, dans, kısa film ve tiyatro olarak
gerçekleşti. Atölye çıktıları yerel şenlikte sergilendi. Toplumsal Cinsiyet duyarlılığı geliştirmek amacıyla
“Erkeklik İstisnai Bir Durumdur” fotoğraf sergisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İğne Deliği ve 19
Mayıs GEM’lerde hayata geçirildi. Nisan Ayında İğne Deliği GEM tiyatro grubunun “Oturgaçlı Güldürgeç”
isimli doğaçlama oyunu Atakum Eğlence ve Kültür Merkezi’nde sergilendi.

DENEYİMLERDEN
G
Gençlerin kendilerini ifade ettikleri ve ciddi konular hakkında sıkmadan ve sıkılmadan görüş bildirdik-
leri Sokak Atölyeleri, gençlik merkezlerindeki gençlerin toplumsal hayata kamusal alanda katılımı için
temel bir yöntem halini alıyor. D
G

81
Dönüşümün Koordinasyonu

Genç Alan, Toplum Gönüllüleri’nin bir geleneği olan Gençlik Hiz-


met Merkezlerini dönüştürmeyi ve yaşadığımız deneyimi alan-
daki paydaşlar ve karar vericilerle paylaşmayı hedefleyen bir
projeydi. Üç gençlik merkezinde yürütülen, içinde toplam yedi
çalışan, onlarca danışman ve gene onlarca gönüllünün olduğu;
49 farklı faaliyete sahip, üç proje ortağı olan ve karar vericileri
hedefleyen bu projenin koordinasyonunu yürütmek pek kolay
bir iş değildi tahmin edeceğiniz gibi. Faaliyetlerin çokluğu veya
projenin kapsamından çok kafamızdaki geleneksel kalıpları de-
ğiştirmek en zoruydu. Gençlik çalışanları olarak dinamik işler
yapmaya alışmış olmamıza rağmen bizim de ne kadar çok ez-
berimiz olduğunu gördüm. Ben dahil tüm arkadaşlarım önce bir
zihniyet dönüşümü yaşamak zorunda kaldık. Emrah Gürsel

İkincisi, bu kadar kapsamlı bir işi projelendirmeden önce birtakım pilot çalışmalar yapmanın gerekliliğini
gördüm. Örneğin, savunuculuk eğitimlerinin liseli gençlerin hayatında temel bir yere oturmayabileceğini ya da
engelli gençlerin erişimi için mekansal dönüşümün bazen maliyetli olabileceğini ancak projeyi uygularken göre-
bildik. Sıfırdan yeni bir şey yaratmaya nazaran birtakım avantajları olsa da bazen var olan yerleri dönüştürmek
çok daha zor olabiliyor. İnsanlar olarak bakış ve yaklaşımlarımızı değiştirmemiz zaman alsa da mümkün; lakin
fiziksel yapıyı sonradan dönüştürmek gerçekten sorunlu olabiliyor.

Son olarak, proje ortağımız olan belediyelerden 19 Mayıs Belediyesi’yle maalesef birçok sorun yaşadık. Ortak-
larınızla aynı vizyona bakamıyor ve aynı değerler etrafında buluşamıyorsanız, proje esnasında birtakım şeyleri
yürütmek o kadar da kolay olmayabiliyor.

Zorluklardan bahsetmem sizi yanıltmasın. Benim ve arkadaşlarım için yorucu ama çok keyifli ve öğretici bir
süreçti. Ne olursa olsun yaptığınız projenin amacına inanıyorsanız hiçbir zorluk projeden sizi düşürmüyor. Ben
gençlik merkezlerinin gençlerin hayatında çok önemli bir yere oturduğuna ve bu hizmetin kamusal bir önemi
olduğuna gönülden inanıyorum. İnandığınız bir iş için çalışmak, herhangi bir iş için çalışmaktan çok daha farklı
oluyor. Biliyorum her zaman seçtiğiniz, önemsediğiniz işleri yapamayabiliyorsunuz. En azından projenin yazım
aşamasında “bu proje gerçekten ihtiyaca yanıt veriyor mu; proje ortaklarıyla anlaştık mı; daha önceden parça
parça da olsa deneyimlerimiz oldu mu; bu deneyimlerden öğrendiklerimizi projeye kattık mı” sorularından da
önce “bu projeye inanıyor muyuz?” diye sormak gerektiğini düşünüyorum.

82
Dönüşümü İzleme ve Değerlendirme

İzleme-değerlendirme Türkiye için henüz çok yeni bir alan. Hala


ne iş yaptığımı anlatmaya çalışırken iki üç paragrafa ihtiyacım
oluyor. Yeni yeni dillendirdiğim bu vurgu aslında bir yandan
şimdiye kadarki deneyimlerimi anlamlandırma çabamdan
kaynaklanıyor. Alışkın olduğum süreç bir proje tasarlandıktan;
amaçları, hedefleri ve faaliyetleri planlandıktan sonra neredeyse
bir zorunluluk olarak izleme-değerlendirme sürecinin de yan bir
faaliyet gibi ortaya konulmaya çalışılmasıdır. Projeyle, tasarımı
tamamlandıktan sonra, hatta çoğu zaman ortasında tanışmış
olmak izleme-değerlendirme sürecinin amacına uygun şekilde
yapılandırılmasını oldukça güçleştiren bir durum.
Erhan Okşak
Genç Alan projesi benim için bu anlamda bir ilkti. Proje başlama-
dan önce, proje koordinatörü ve sorumluları ile bir araya gelerek hedefleri gözden geçirmiş olmamız, gerekli
gördüklerimizi ulaşılabilir ve ölçülebilir hale getirerek yeniden yapılandırmamız bir izleme-değerlendirme planı
oluşturabilmemizi de mümkün kıldı. Bununla birlikte süreç içerisinde değerlendirme göstergelerimizi projenin
ihtiyacına ve gidişatına göre yeniden düzenlemek de mümkün oldu.

Proje dahilinde gerçekleştirdiğimiz Bilgi İhtiyacı Araştırması kişisel olarak beni en çok tatmin eden çalışmaları-
mızdan bir tanesi oldu. Projeyi yapılandırırken ve sürdürürken gençlere doğrudan ulaşıp ihtiyaçlarını sistematik
bir şekilde araştırıyor ve faaliyetleri bu verilere göre gerçekleştiriyor olmak, bu proje özelinde bana “iyi” bir iş
yapıldığını en çok hissettiren çalışmalardan biri oldu.

Proje süresince beni en çok zorlayan, hem kişisel nedenlerle hem de proje koordinasyonunda gerçekleşen de-
ğişiklikler nedeniyle süreçte bazı kopukluklar yaşamam oldu. İlişkili olabilecek bir diğer konu ise izleme-de-
ğerlendirme sürecine iki kişilik bir “ekip”le başlamış olmak (ki bu da benim bu projede deneyimlediğim ve son
derece olumlu bulduğum ilklerden birisidir), ancak tek başına devam etmektir. Öte yandan projeye karşı belli bir
mesafede durmuş olmam da değerlendirme yaptığım alanlarda tarafgir olma riskimi azalttı.

Proje sonunda ortaya konulacak kitap ve raporlarda bir pay sahibi olmak ve bu kaynakların ileride gerçekleşti-
rilecek gençlik merkezi uygulamalarında yol gösterici olması ihtimali, süreçte gerçekleştirdiğim çalışmaları kendi
adıma daha anlamlı kılmakta.

83
Dönüşümün İletişimi

84
Dönüşümün İletişimi

85
Dönüşümün Savunuculuğu

Bir ışık vardı


Ben ona bakıyordum
O ışık sallanıyor sanıyordum.
Oysa hemen anladım
Ki ben kımıldanıyordum.

Özdemir Asaf

Özlem Ezgin
Kımıldamak…

2009 Haziran’ına kadar “gençlik merkezlerinin bir modeli olur mu?” sorusu üzerine daha önce hiç düşünmüş
müydüm bilmiyorum. O dönem yeni bir sayfa açtı bize, yaptığımız iş üzerine başka türlü düşünmek için. Aslında
gençlik alanının paydaşları olarak uzun zamandır talep ettiğimiz bir süreçti bu. İlgili Devlet Bakanlığı, gençlik
alanını yeniden düzenlemeye karar vermişti ve TOG da süreçte fikri sorulan kurumlardan biriydi.

Neden TOG bu kurumlardan biri oldu sorusunun cevabı elbette geçen sekiz senesinde aranmalı. Bu cevabı an-
latmayacağım burada. Asıl anlatmak istediğim, hikayenin “Genç Alan” deneyimimizle ve benle kesişen kısmı.

“Genç Alan” bana yarattığımız bir değerin yaygınlaşabilmesi için yaptığımız işin modellenmesinin ve bu modelin
kamu kurumları ile paylaşılmasının önemini öğretti. Zira ne kadar istersek isteyelim, inandığımız bir modeli
yaygınlaştırmak için sınırlarımız var. Oysa bu modele kamu kuruluşlarını inandırmak demek, ülkedeki tüm
gençlik merkezlerinin hayal ettiğimiz gibi olması demek.

Bu bağlamda “Genç Alan”dan kazandığımız deneyim ile şu an Bakanlar Kurulu’na sunulan “Gençlik Yasa”sının
gençlik merkezleri ile ilgili kısmına da görüş verdik. Yasayla ilgili süreçten sorumlu olan Bakan Danışmanı’nın
İğne Deliği Gençlik Merkezi’ni ziyaret etmesini sağladık. Neden gençlik merkezlerinin önemli olduğunu ve başka
türlü bir gençlik merkezi yapısının mümkün olabileceğini paylaştık. Gençlikten Sorumlu Devlet Bakanı Faruk
Nafiz Özak’a gençlik merkezleri modelimizi sunduk.

Ve bu hikaye iki şey öğretti bana. İlki, yaptığımız herhangi bir işi neden ve nasıl yaptığımızı ortaya koyabilmekle
ilgili. Çünkü bunu bilmek, o işin bütününde ne istediğimizi hayal etme fırsatını veriyor bize. Aksi takdirde, bir
model olmaksızın o işi tek yapabilen biz oluyoruz.

İkincisi de hayal etmek aşamasıyla ilgili. Hayalin gerçekleşmesi, başka paydaşlar tarafından da sahiplenilmesi ve
geliştirilmesi demek aslında. Biliyorum ki bu “söylemesi kolay” bir süreç ama imkansız değil. Sadece, özellikle
kamu kurumlarıyla ilgili olan süreçte tutarlı, kararlı ve ısrarcı olmak gerekiyor.

86
Dönüşümün Savunuculuğu

“Sivil toplum”un demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğu,


günümüzde farklı politik çevreler tarafından söylemde de olsa
kabul ediliyor. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşlarının devletin
sun(a)madığı bazı hizmetleri üstlenmesi birçok ülke tarafından
tecrübe ediliyor. Bu kimi ülkelerde, örneğin Almanya’da, dev-
letin bazı sosyal hizmetleri yapılandırılmış bir şekilde sivil top-
luma devretmesi şeklinde olurken; bazı ülkelerde ise, örneğin
Türkiye’de, devletin bazı hizmetleri yerine getir(e)mediği için
doğan eksikliklerin yurttaşlar tarafından örgütlenerek gideril-
mesi şeklinde oluyor. Türkiye’de sivil girişimlerin çeşitli sosyal
yardımları organize bir şekilde yoksunlara ulaştırıldığını gö-
rüyoruz. Eğitim faaliyetlerinin bir kısmı, örneğin ebeveynlerin Emrah Gürsel
eğitimi, gene büyük sivil toplum kuruluşları tarafından yerine
getirilebiliyor. Tüm bu çabalara rağmen, sivil toplumun sağladığı hizmetlerin hiçbiri tüm yurttaşlara ulaşabilecek
kudrette olamadı ve bu kudrete sahip olacak gibi de görünmüyor. Acil müdahale gerektiren birçok toplumsal
konuda sivil toplumun sorumluluk almasına itiraz edemem. Fakat sivil toplum kuruluşlarının kafasını kaldırıp
kamu kaynaklarının nasıl harcandığına yakından bakmasının daha iyi işleyen bir demokrasi için vazgeçilmez bir
unsur olduğunu düşünüyorum.

Paralel olarak, Genç Alan projesi çerçevesinde bir kez daha sivil toplumun ancak yol gösterici ve/veya itici bir güç
olabileceğini, sosyal politikaların ise kesinlikle temel olarak kamu kaynaklarıyla yürütülmesi gerektiğini gördük.
TOG’un gençlik merkezlerine sahip olmasında bir sorun görmemekle birlikte, genç dostu gençlik hizmetlerinin
geniş kitlelere ulaşabilmesinin tek yolunun kamunun sunduğu gençlik hizmetleri olduğunu düşünüyorum.

Bu kapsamda yerel yönetimlerin ellerinde bulunan kaynakları genç dostu gençlik hizmetlerine harcaması için
lobi yapmayı, yerel yönetimlerin sağladığı gençlik hizmetlerini geliştirmek için know-how desteği vermeyi ve sivil
toplum ya da kamunun yürüttüğü gençlik merkezleri arasında çalışan ve gençler arasında deneyim alışverişini
sağlayacak platformlar yaratmayı hedefliyoruz. Bu strateji hem Genç Alan’dan edindiğimiz deneyimi sivil alanla
daha etkin paylaşmamızı hem de daha fazla gence ulaşabilecek kaynakları harekete geçirmemizi sağlayacaktır.
Yerel yönetimlerden beklentilerimiz artarken, sundukları hizmetlere ilişkin birtakım riskleri de aklımızda tutma-
lıyız. Kurumsallaşamama, kısa erimli ve popülist politikalar, çalışanların yeterli kalitede olmaması ve gençlere
yönelik “klasik” bakışın gençlik hizmetlerine hakim olması bu riskler arasında sayılabilir.

87
Dönüşümün Sürdürülebilirliği

Yol, belirli bir yerden kalkar,


belirli başka bir yere varır
--ama yolun yönü hiçbir zaman
bu iki yer (iki ‘nokta’) arasındaki
düz çizgi (bir doğru) değildir:-
Yol, dolaşır...

Oruç Aruoba, Yürüme

Jülide Erdoğan

Yıllar önce, Beyoğlu’nda gençlerle çalışmaya başladığım zaman “Gençlik Merkezi nasıl yaratılır?” sorusu aklım(ız)a
düştü. “Acaba fiziksel mekan mı gerekiyor, yoksa bir oda yeterli mi ya da sokak çalışması mı olmalı, pratikte bu
işler nasıl olur?” diye sorup soruştururken bir anda kendimi inşaat halindeki dört duvar bir yerde buldum. Macera
başladı… Bir yandan gençlerle ihtiyaç analizi yaparken bir yandan da amatör çizimler aracılığıyla boş mekanın
iç mimarisi ile uğraşmak inanılmaz bir keyifti. Bu süreçte en önemli noktalardan biri de gençler için güvenli alan
oluşturmak ve bu güvenli alanı ailelerin hissetmesini sağlamaktı. Bakkalda hal-hatır sormalar, camdan cama
sohbetler, toplantılarla başlayan süreç sonrasında artık mahallenin bir parçası oluyorsunuz. Sonrasında ise atölye
çalışmaları, gençlerin hareketliliğini sağlayan projeler, Avrupa Gönüllü Hizmeti, bilgilendirme toplantıları...
İnanılmaz bir enerji…

Bütün bu kurguyu oluşturulurken Türkiye dışında Gençlik Merkezi görme şansım olduğu için avantajlıydım.
Çünkü ilk defa Almanya-Köln’de spor faaliyetlerinin yapıldığı bir gençlik merkezinin aslında tematik çalıştığını
öğrendim: Spor aracılığıyla ayrımcılığı önleme... Ya da Belçika-Brüksel’de sadece 4 kişinin çalışabileceği bir ofisin
gençlik merkezi olduğunu: Çünkü gençlik çalışması sokakta olur!

Genç Alan projesi kapsamında düzenlediğimiz Belediye Yetkililerine Yönelik Gençlik Merkezi Semineri, modelin
oluşturulması ve yaygınlaştırılması için oldukça önemli… 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda da yer aldığı gibi
belediyelerin Gençlik Merkezi yapısı oluşturması gerekiyor. Ama nasıl yapılacağı konusunda bir bilinmezlik var.
Bu yüzden bir işi nasıl yapabildiğimizi söylemek, deneyim aktarmak oldukça önemli... Ne ve nasıl yapmalı?
Model oluşturmak... Model oluşturamazsak bilgi eşitlemesi yapamıyoruz, bilginin tekelleşmesini sağlıyoruz.

Çünkü yukarıda anlattığım hikaye, belediyeye ait bir gençlik merkezinin hikayesi. Eğer yukarıdaki hikaye de bir
adım ileriye gidilebilseydi bambaşka hayaller kurulabilirdi. Şimdi biz bu hayalleri gerçekleştirmeye başlıyoruz.
Seminer sonrasında, iletişim kurduğumuz belediyelerle farklı projeler ve etkinlikler için bir araya gelip konuşuyor
ve uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Gençlik Merkezi hayallerini, hayallerimizi güçlendiriyoruz.

88
89
Genç Alan
3URMHVLQH.DWN×
6DùOD\DQODU

91
Projede Yer Alan Gönüllüler

İstanbul A. Gani Akyüz İstanbul H.İbrahim Şişman İstanbul Yiğit Mehmet Deniz
İstanbul A. Kaan Tural İstanbul Hakan Akbulut İstanbul Yurdanur Yılmaz
İstanbul Abdülgani Akyüz İstanbul Halil İbrahim Şişman İstanbul Yurdanur Yılmaz
İstanbul Agata Fortuna İstanbul Halil Öner İstanbul Yusuf Gül
İstanbul Ahmet Tahir Kucur İstanbul Hazal Gizem Gündüz İstanbul Zafer Dost
İstanbul Ahmet Tenk İstanbul Hüseyin Karacak İstanbul Zerrin Ergüner
İstanbul Ajda Keleş İstanbul İlker Rençber İstanbul Zeynep Aydın
İstanbul Ali Cinöz İstanbul İsrafil Akdere Samsun A.Kadir Çiftçi
İstanbul Ali Kaan Tural İstanbul Katrine Egholm Samsun Abdulkadir Sündü
İstanbul Alper Hastürk İstanbul Kayhan Karabulut Samsun Abdullah
İstanbul Alper Rençber İstanbul Kerim Tuğrul Samsun Abdullah Ulu
İstanbul Aslı Bircan İstanbul Mahir Horozoğlu Samsun Abdurrahman Demir
İstanbul Ayşe Tomar İstanbul Meral Arslan Samsun Abdurrahman Uzun
İstanbul Ayşenur Baygin İstanbul Mert Ustabaşıoğlu Samsun Adem Köz
İstanbul Batuhan İncili İstanbul Merve Göçmen Samsun Adem Türkoğlu
İstanbul Beytullah Güven İstanbul Merve Karamanoğlu Samsun Ahmet Halhallı
İstanbul Beyza Aksoy İstanbul Miriam Berner Samsun Ahmet İlker Günay
İstanbul Bircan Güleryüz İstanbul Oğuzhan Yıldırım Samsun Ahmet Sait Uslu
İstanbul Burcu Cubuk İstanbul Ömer Akyüz Samsun Ahmet Şimşek
İstanbul Cansu Yılmaz İstanbul Özcan Kaya Samsun Ahmet Zembil
İstanbul Carmen Maria İstanbul Özgecan Sağıroğlu Samsun Akın Ergun
İstanbul Ceren Elitez İstanbul Sevcan Koç Samsun Alev Kart
İstanbul Çağman Çatak İstanbul Sezen Engiz Samsun Aleyna Arslanoğlu
İstanbul Çetin İncili İstanbul Sezer Esen Samsun Ali Carus
İstanbul Çiğdem Tongal İstanbul Sibel Dolgun Samsun Ali Karakaş
İstanbul Derya Çolak İstanbul Sümeyye Toraman Samsun Alican Şimşek
İstanbul Dinçer Rençber İstanbul Sümmeye Toroman Samsun Anıl Yalçınkaya
İstanbul Doğukan Şayan İstanbul Şeyma Kanza Samsun Aras Özorhan
İstanbul Duygu Aşık İstanbul Taner Börekçi Samsun Arzu Akay
İstanbul Duygu Ergin İstanbul Timuçin Çolakoğlu Samsun Arzu Bakırcı
İstanbul Duygu Gündüz İstanbul Tuğba Yektaş Samsun Arzu Ozan
İstanbul Elif Özyürek İstanbul Tuğçe Kıdak Samsun Aslan Şahin
İstanbul Eliza Jaka İstanbul Tunahan Aydın Samsun Aslıhan Duman
İstanbul Emre Öner İstanbul Tutku Yakup Yıldız Samsun Atsuhan Tuba Saral
İstanbul Engin Arsuman İstanbul Uğur Alaca Samsun Aycan Mazlum
İstanbul Eray Sayraç İstanbul Uğur Güler Samsun Ayşe Işıklar
İstanbul Esin Demircioğlu İstanbul Umut Gürer Samsun Ayşe Özkan
İstanbul Esra Şahin İstanbul Ülkü Can Samsun Ayşegül Yılmaz
İstanbul Evrim Aydın İstanbul Volkan Pirinççi Samsun Ayşenur Aynacı
İstanbul Ezgi Top İstanbul Yavuz Tüfekçi Samsun Aytaç Ulutepe
İstanbul Fırat Usta İstanbul Yeşim Korkmaz Samsun Ayten Çetin
İstanbul Gizem Erçel İstanbul Yılmaz Gençdal Samsun Bahadır Kaan Kesim
İstanbul Gülistan Yılmaz İstanbul Yiğit Çetinkaya Samsun Bahar Çarktan
İstanbul Güven Atabey Aydın İstanbul Yiğit M. Deniz Samsun Banu Memiş
92
Samsun Banu Mutlu Samsun Dilara Özoğlu Samsun Ergin Berk
Samsun Barış Kara Samsun Dilara Savga Samsun Erkan Yılmaz
Samsun Barış Koç Samsun Dilara Yaban Samsun Ersin Ergen
Samsun Barışcan Koçdemir Samsun Dilek Aydemir Samsun Ertan Alkan
Samsun Barışcan Koçdemir Samsun Dilek Yağmur Samsun Ertan Alkan
Samsun Bayram Coşkun Samsun Dogukan Büyükyazı Samsun Erturul Yıldız
Samsun Bayram Çoşkun Samsun Doğuş Oyar Samsun Esen Geçici
Samsun Bedirhan Köse Samsun Doğuş Oyar Samsun Esma Kılınç
Samsun Bekir Başoğlu Samsun Duygu Eker Samsun Esra Avcı
Samsun Berce Akkaya Samsun Duygu Güneş Samsun Eyyüp Çetin
Samsun Berkay Yiğit Samsun Duygu Tufan Samsun Ezgi Temiz
Samsun Betül Aydoğan Samsun Ebru Ağaç Samsun Fama Akyasan
Samsun Betül Basmanav Samsun Ebru Bektaş Samsun Faruk Şen
Samsun Betül Erenler Samsun Ebru Hupal Samsun Fatih Cantekin
Samsun Bilge Bayram Samsun Ebru Koçoğlu Samsun Fatih Gürkan
Samsun Bilgehan Liman Samsun Eda Özer Samsun Fatih Yanbuk
Samsun Buket Akın Samsun Eda Şenöz Samsun Fatma Alodvan
Samsun Burak Dinç Samsun Edis Sönmez Samsun Fatma Altıntaş
Samsun Burak Azam Ocak Samsun Ediz Bayram Samsun Fatma Çörtük
Samsun Burak Dinç Samsun Ediz Sönmez Samsun Fatma Dönmez
Samsun Burak Kasımoğlu Samsun Ekrem Can Balcancı Samsun Fatma Görtük
Samsun Burak Köksal Samsun Elçim Özbay Samsun Fatma Gül Türkmen
Samsun Büşra Çaldırak Samsun Elif Akçay Samsun Fatma Gün
Samsun Büşra Çankaya Samsun Elif Ayşe Sancak Samsun Fatma Sabancıoğlu
Samsun Büşra Demirci Samsun Elif Bekiroğlu Samsun Fatma Sağır
Samsun Büşra Gemici Samsun Elif Gökisaoğlu Samsun Fatma Tığ
Samsun Büşra Şahiner Samsun Elif Şahin Samsun Feyza Özal
Samsun Büşra Şimşek Samsun Elif Şentürk Samsun Fırat Demir
Samsun Can Noyan Samsun Elif Topçu Samsun Fırat Tek
Samsun Caner Elkan Samsun Emine Dursun Samsun Fuat Küflü
Samsun Cansed Pınar Samsun Emine Doğan Samsun Fuat Zaim
Samsn Cansu Ateş Samsun Emine Karabayır Samsun Furkan Bacaksız
Samsun Cansu Özel Samsun Emrah Akçay Samsun Galip Doğan
Samsun Cemalettin Bayrak Samsun Emre Azaplı Samsun Gamze Mandik
Samsun Cemalettin Bobooğlu Samsun Emre Bostanoğlu Samsun Gamze Odabaşı
Samsun Ceren Nida Yazgı Samsun Emre Değirmencioğlu Samsun Gamze Yüksel
Samsun Ceyhun Akçael Samsun Emre Eker Samsun Gizem Gezek
Samsun Cihan Selman Kömürcü Samsun Emre Ertan Yılmaz Samsun Gökhan Değirmenci
Samsun Çağdaş Vanlı Samsun Emre Gökmen Samsun Gökhan Köksal
Samsun Çağrı Şimşek Samsun Enes Ünyeli Samsun Gökhan Ocak
Samsun Çoşku Odabaş Samsun Enes Ünyeli Samsun Gözde Rana Sezer
Samsun Damla Erdoğan Samsun Engin Kırımlı Samsun Gözde Rana Sezer
Samsun Deniz Yeşilöz Samsun Engin Kırımlı Samsun Gözde Üresin
Samsun Derya Babacan Samsun Erdal Sarıdağ Samsun Gözde Yılmaz
Samsun Didem Altansoy Samsun Erdem Sevindik Samsun Güben Mızrak
Samsun Didem Kilci Samsun Erdem Yılmaz Samsun Gülçin Yılmaz
Samsun Didem Önal Samsun Erdi Üner Samsun Gülenay Kuş
Samsun Dilara Gürel Samsun Eren Aydın Samsun Güliz Bayındır
Samsun Dilara Kananoğlu Samsun Eren Belge Samsun Gülsüm Dündar
Samsun Dilara Kaya Samsun Eren Yıldırım Samsun Güngör Tayfun Erkal
93
Samsun Günseli Canikli Samsun Melda Akbaş Samsun Nurcan Çomruk
Samsun Hacer Çeşme Samsun Melek Kaya Samsun Nurcihan Namlıkaya
Samsun Hakan Kut Samsun Melissa Erel Samsun Nuri Şahin
Samsun Hale Büşra Çamaş Samsun Melissa Şimşek Samsun Nuri Şirin
Samsun Hande Erdoğan Samsun Merve Arlı Samsun Nurullah Butakın
Samsun Hanife Bayram Samsun Merve Atik Samsun Nülifer Göllü
Samsun Hasan Malkoç Samsun Merve Atik Samsun Oğuz Kortun
Samsun Hatice Uyar Samsun Merve Gözükara Samsun Oğuzhan Arın
Samsun Havagül Merve Yazıcı Samsun Merve Kara Samsun Oğuzhan Öztanır
Samsun Havanur Çoban Samsun Merve Marşan Samsun Okan Cinci
Samsun Havva Altınay Samsun Merve Meti Samsun Okan Karahan
Samsun Hayrettin Kurt Samsun Merve Seda Çevik Samsun Onur Gökmen
Samsun Hilal Korkmaz Samsun Merve Şener Samsun Onur Gökmen
Samsun Huriye Türkmen Samsun Merve Taşan Samsun Osman Kul
Samsun Hüseyin Çoşkunlar Samsun Merve Taşan Samsun Ozan Can
Samsun İbrahim Karakılıç Samsun Merve Veral Samsun Ömer Aksu
Samsun İhsan Egemen Reis Samsun Mesut Keklik Samsun Ömer Erdoğan
Samsun İlknur Büyükdere Samsun Mete Yılmaz Samsun Ömer Öztürk
Samsun İlknur Kıran Samsun Metehan Güngör Samsun Ömür Mevlüt Orhan
Samsun İpek Kuşçek Samsun Minenur Çakır Samsun Özcan Keleş
Samsun İrem Arığ Samsun Muhammet Arslan Samsun Özge Kaplan
Samsun İrem Dağıstan Samsun Muhammet Barış Şen Samsun Özge Rabia Kırçıl
Samsun İrfan Çakır Samsun Muhammet Bayrak Samsun Özge Şener
Samsun İrfan İrfanoğlu Samsun Muhammet Öksüz Samsun Özge Tütüncü
Samsun İsmail Acar Samsun Murat Aslan Samsun Özge Yıldırım
Samsun İsmail Beydoğan Samsun Murat Bahadır Samsun Özgül Kozalı
Samsun Kader Demirtaş Samsun Murat Çağlar Güven Samsun Özgür Dip
Samsun Kadir Vehbi Barış Samsun Murat Danacı Samsun Özgür Kılıç
Samsun Kadriye Tetik Samsun Murat Göncü Samsun Özgür Koç
Samsun Kamile Kuzu Samsun Murat Karabayır Samsun Özkan Özyurt
Samsun Kevser Kurucu Samsun Murat Önder Samsun Özlem Canpalat
Samsun Kıvanç Telkes Samsun Murat Sak Samsun Peri
Samsun Kıvılcım Çetin Samsun Mustafa Ekinci Samsun Pınar Şahindoğan
Samsun Kubilay Şener Samsun Mustafa Ersin Özkan Samsun Ragıp Sührap Şahin
Samsun Kübra Aydoğan Samsun Muzaffer Keskin Samsun Ramazan Arpaci
Samsun Kübra Karaçelik Samsun Mümine Öztürk Samsun Rıdvan
Samsun Kübra Kaya Samsun Nadican Günel Samsun Rıdvan İşbilir
Samsun Kübra Kolukısa Samsun Nagihan Yayla Samsun Ruken Yıldırım
Samsun Kübra Odabaşı Samsun Nazan Yıldız Samsun Rumeysa Bal
Samsun Levent Küçük Samsun Nazmiye Akkurt Samsun Sahra Özgür
Samsun Levent Küçük Samsun Nehir Güneş Samsun Saim M.Kocaman
Samsun Levent Yaka Samsun Neslihan Akyıldız Samsun Salih Alan
Samsun Leyla Turan Samsun Nesrin Eren Samsun Salih Bayrak
Samsun Mahmut Çaçan Samsun Neşe Aksöz Samsun Samed Nursay
Samsun Makbule Samsun Neşe Güngör Samsun Samet Eyicil
Samsun Mehmet Bilici Samsun Niğmet Yalçınkaya Samsun Seçil Sarı
Samsun Mehmet Butun Samsun Nihan Sütçü Samsun Seda Bıdak
Samsun Mehmet Satılmış Samsun Nur Ecemöztop Samsun Seda Yeşim Afşar
Samsun Mehmet Yaşar Samsun Nuray Çınar Samsun Seda Yeşim Afşar
94
Samsun Sefer Çiçekdağ Samsun Tutku Yakup Yıldız Diğer Cihan Aydın
Samsun Selçuk Kartov Samsun Uğur Kod Diğer Çağlar Aymet
Samsun Selman Eren Samsun Uğur Şerbetçi Diğer Duygu İşçen
Samsun Semanur Kumcağaz Samsun Uğur Temiz Diğer Eda Yaman
Samsun Semih Çolpan Samsun Uğur Yılmaz Diğer Emir Şen
Samsun Semih Mastik Samsun Umut Gürer Diğer Eray Eştürk
Samsun Semra Çay Samsun Umut Gürer Diğer Ersin Koç
Samsun Sena Oğuzaslan Samsun Umut Hülür Diğer Ezgi Yılmaz
Samsun Serap Arslanyılmaz Samsun Ülkü Can Diğer Fatih Taşcı
Samsun Serap Gümüş Samsun Ümit Bayram Diğer Fırat Çağlar Çelik
Samsun Serap Vapurcu Samsun Yagmur Karabulut Diğer Gamze Mandik
Samsun Serdar Çalışkan Samsun Yagmur Köktürk Diğer Garo Paylan
Samsun Serdar Çalişkan Samsun Yağmur Diğer Gökhan Geriş
Samsun Serkan Çeliker Samsun Yağmur Karabulut Diğer Gözde Özcan
Samsun Serkan Kılıç Samsun Yağmur Köktürk Diğer Harun Çimen
Samsun Serkan Varol Samsun Yağmur Soydemirci Diğer Helga Kristo
Samsun Serpil Bakır Samsun Yasemin Dalyanoğlu Diğer Hristo Dafnopatidis
Samsun Serpil Odabaşı Samsun Yasemin Gündüz Diğer İkbal Cahide Demir
Samsun Serpil Savaş Samsun Yasin Güle Diğer İnci Çalışkan
Samsun Seval Yavuzkılıç Samsun Yavuz Kahraman Diğer İsmet Buğra Eke
Samsun Sevcan Koç Samsun Yavuz Tüfekçi Diğer Jamshid Amri
Samsun Sevim Demiray Samsun Yeşim Kaplan Diğer Kubra Kara
Samsun Sevim Hanım Samsun Yeşim Korkmaz Diğer Leyla Şen
Samsun Sezen Katmer Samsun Yiğit Çetinkaya Diğer Mahmut Atça
Samsun Sinan Battal Samsun Yiğit Kırış Diğer Merve Baysal
Samsun Sinan Özer Samsun Yunus Çelik Diğer Merve Özcan
Samsun Suna Özdemir Samsun Yunus Emre Diğer Merve Tekçe
Samsun Sura Suna Karadas Samsun Yunus Emre Arslan Diğer Mete Burak Kocayıldız
Samsun Süleyman Çankaya Samsun Yunus Taşdemir Diğer Methiye Alkan
Samsun Svetlana Alikhanova Samsun Yurdanur Yılmaz Diğer Muhammed Cansoy
Samsun Şaziye Yamaç Samsun Yusuf Gül Diğer Naz Artunç
Samsun Şeyda Babaoğlu Samsun Yücel Karadeniz Diğer Nihat Türkmen
Samsun Şeyda Geçit Samsun Zafer Dost Diğer Orhan Emer
Samsun Şeyda Öcal Samsun Zehra Kare Diğer Ozan Mağ
Samsun Şeyma Çaldırak Samsun Zerrin Ergüner Diğer Özge Tokaküçük
Samsun Talat Yalaz Diğer Ali Doğu Diğer Sami Tan
Samsun Tayfun Yiğit Diğer Alparslan Teberik Diğer Selda Dağıtıcı
Samsun Tolga Kayıkçı Diğer Arzu Yavuzyiğit Diğer Serhat Güngördü
Samsun Tuba Ergüler Diğer Asena Işıkgöl Diğer Sinan Gürsoy
Samsun Tugay Kır Diğer Aysegül Kara Diğer Spiro Pantazi
Samsun Tuğba Altıntaş Diğer Aysel Durmaz Diğer Susan Spencer
Samsun Tuğba Canpolat Diğer Ayşegül İrtiş Diğer Şeyma Yeter
Samsun Tuğba Toksöz Diğer Azad Şen Diğer Tugba Aydın
Samsun Tuğba Turhan Diğer Begüm Kızılkaya Diğer Tutku Bozkurt
Samsun Tuğçe Bircen Diğer Berivan Esmer Diğer U.Onur Guzar
Samsun Tuğçe Özbakır Diğer Bulut Öncü Diğer Ünal Eştürk
Samsun Tunahan Aydın Diğer Burak Pektaş Diğer Yağmur Birbuda
Samsun Tuncay Gür Diğer Burcu Bekdas Diğer Yasemin Kayma
Samsun Tuncay Yıldız Diğer Cevahir Ozan
95
Destekleyen Kurumlar

Proje Yürütücüsü
Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG)
Gençlerin toplumsal katılımını desteklemek için 2002 yılında kuruldu. TOG, 2010 yılı itibariyle Türkiye’nin 62 ilinde bulunan
gönüllü örgütlenmelerini destekleyerek gençlerin sosyal sorumluluk çalışmaları hayata geçirmelerini sağlıyor. TOG ayrıca, gençleri
destekleyen çeşitli projeler ortaya koyuyor ve gençlik politikalarını etkilemek için çalışmalar yürütüyor.

Proje Ortakları
Atakum Belediyesi
Samsun’un Atakum Belediyesi gerçekleştirmekte olduğu birçok sosyal çalışmaya ek olarak gençlik çalışmalarını da destekliyor.
Bu kapsamda, Toplum Gönüllüleri Vakfı İğne Deliği Gençlik Merkezi 2004 yılından bu yana faaliyetlerini Atakum Belediyesi’nin
desteğiyle sürdürüyor.

Kısa Dalga Gençlik Merkezi


Kısa Dalga, Gençlerin gönüllülük temelinde katılımı, gençlerin özne olarak yer alması, gençlerle hiyerarşik olmayan bir ilişki
kurulması, gençlere kendilerini özgürce geliştirebilecekleri ve kendileri gibi olabilecekleri olanakların sağlanması, ihtiyaç ve hak
temelli bir yaklaşımla hareket edilmesi, gençlerin güçlendirilmesine yönelik hizmetlerin oluşturulması ve örgütlenmeyi teşvik eden
çalışmaların yapılması bu değerleriyle 2008 Ocak’tan bu yana İstanbul’un Eyüp ilçesinde yerel gençlik çalışması yapan bir gençlik
merkezidir. 

 Merkez, gençlerin kendileri ve çevreleri için hayal ettikleri, ürettikleri ve uyguladıkları çalışmalarda ortaya çıkan deneyimin diğer
sivil toplum ve kamu kuruluşlarıyla paylaşımını sağlamak için çeşitli faaliyetler de yürütüyor.

96
98

You might also like