Professional Documents
Culture Documents
ÖZET
Bu çalışmada, model oluşturma ve bilgisayar destekli öğretimin öğrencilerin
akademik başarısını nasıl etkilediği incelenmiştir. Bu amaçla Ondokuz Mayıs
Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Öğretmenliği 2.sınıf öğrencilerinden
132 öğrenci ile hücre bölünmesi konusunda çalışma yapılmıştır. Çalışmada,
kontrol grubu, modelleme grubu ve bilgisayar destekli grup olarak üç grup
oluşturulmuş ve hücre bölünmesi konusu üç farklı yöntemle anlatılmıştır. Yapılan
ön test- son test başarı testleri sonucunda gruplar arasında önemli farklar olduğu
gözlenmiştir. Geleneksel öğretimin yapıldığı kontrol grubu en başarısız grup
olarak belirlenmiş ve en başarılı grup ise modelleme grubu olmuştur. Öğrencilerin
yardımcı öğretim araçları kullanıldığında daha başarılı oldukları ve özellikle
yaparak daha iyi öğrendikleri saptanmıştır.
Anahtar kelimeler: Hücre bölünmesi, modelleme, bilgisayar destekli öğretim
THE EFFECT OF MODELLİNG AND COMPUTER ASSİSTED
İNSTRUCTİON ON STUDENT ACHİEVEMENT
ABSTRACT
*
Yrd.Doç.Dr. OMÜ. Eğitim Fakültesi, OÖFMA Bölümü, Biyoloji Öğretmenliği ABD, Samsun,
e-posta: hgunes@omu.edu.tr
**
Yrd.Doç.Dr. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, Fen Bilgisi
Öğretmenliği ABD. Samsun, e-posta: dilekc@omu.edu.tr
GİRİŞ
Pozitif bilimlerin temel derslerinden biri olan biyoloji çok geniş konuları ve
bazı soyut kavramları nedeniyle zor öğrenilmekte ve çoğunlukla düz anlatım
yöntemiyle işlenmesi nedeniyle de ezber derslerden biri olarak görülmektedir.
Biyoloji eğitimi genellikle öğretmen merkezli, ders kitaplarına bağımlı ve
pratikten uzak işlendiği için sıkıcı bulunmakta ve özellikle soyut kavramların
öğrenilmesi zorlaşmaktadır (Yaman & Soran, 2000; Tekkaya vd., 2000). Hücre
bölünmesi eğitim süreci içerisinde birçok kez anlatılmasına karşın anlamlı
öğrenme bir türlü gerçekleşmemekte ve her defasında öğrenciler tarafından en zor
anlaşılan konular olarak nitelendirilmektedir (Bahar, Johnstone & Hansell, 1999;
Tekkaya, Özlem & Sungur, 2001; Güneş & Güneş, 2005).
Hücre bölünmesi mikroskobik düzeyde gerçekleşen bir olay olduğu için
hem zor öğrenilmekte hem de birçok kavram yanılgısı oluşmaktadır (Kindfield,
1994; Lewis, Leach & Wood-Robinson, 2000). Atılboz (2004), Mikroskobik
düzeyde gerçekleşen olayların öğrencilerin zihninde canlandırılabilmesi için
somut öğretim yardımcılarıyla desteklenerek öğretilmesi, soyut bilgilerin somut
kavramlar olarak şekillenmesini sağlayarak kavram yanılgılarının oluşmasının
engellenmesine yardımcı olabileceğini belirtmiştir. Soyut bir kavramın
öğretilmesinde öğrenme etkinliği ne kadar fazla duyu organına hitap ederse
öğrenme olayı da o kadar iyi ve kalıcı olarak gerçekleşmekte, unutma da o kadar
geç olmaktadır (Demirel, 2002). Öyleyse soyut kavramların somut bir şekilde
algılanabilmesi için öğretimi sırasında yardımcı öğretim araçları ile desteklenirse
öğrenme daha kolay olacak ve kalıcılık artacaktır. Kavramların öğrenci seviyesine
uygun bir şekilde somutlaştırılmasında ve adeta canlı bir şekilde sunulmasında,
anlamlı öğrenmede ve olayların yeniden tekrarlı bir şekilde gözlenmesinde eğitim
teknolojisi araçların kullanılması önemli rol oynamaktadır (Akpınar, Aktamış ve
Ergin, 2005).
Veri Analizi
Bütün gruplara ön testler uygulandıktan sonra uygulamalara başlanmıştır.
Uygulamalar tamamlandıktan bir süre sonra gruplara başarı testi son test olarak
uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 15,00 paket programı ile analiz edilmiştir.
Analizlerde kontrol grubu, 1. deney ve 2. deney grubu arasında akademik başarı
açısından anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla t-testi
yapılmıştır. Sonuçlar bulgular bölümünde tablolar halinde verilmiştir. Ulaşılan t-
testi sonuçlarını yorumlamak için p değerinin anlamlılık düzeyi 0,05 olarak
belirlenmiştir.
BULGULAR
Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön testten aldıkları puanların
bağımsız t-testi analiz sonuçlarına göre 1. deney grubu öğrencilerinin ortalaması
48,23; 2. deney grubu öğrencilerinin ortalaması 52,27 ve kontrol grubu
öğrencilerinin ortalaması ise 51,68 olarak hesaplanmıştır. Akademik başarı
seviyeleri farklı öğrencilerden oluşan gruplara ön test olarak uygulanan başarı
testinden aldıkları puanlar arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını
belirlemek için yapılan t- testi sonuçlarına göre p değeri anlamlılık düzeyi 0,05
alındığında, öğrencilerin bilgi düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farkın olmadığı görülmektedir. Buda kontrol grubu ile deney gruplarını oluşturan
öğrencilerin düzeylerinin birbirine yakın olduğunu göstermektedir (tablo1).
Tablo 1. Kontrol ve Deney Gruplarının Ön Test Puanlarına Ait t-Testi Sonuçları
TARTIŞMA VE SONUÇ
KAYNAKLAR