Professional Documents
Culture Documents
1. GİRİŞ........................................................... 300
2. ARIZA TÜRLERİ........................................... 300
2.1. Geçici Arızalar............................................. 300
2.2. Yarı Geçici Arızalar...................................... 300
2.3. Devamlı Arızalar.......................................... 301
3. TANIMLAR................................................... 301
4. O.G. DAĞITIM ŞEBEKELERİNDE TEKRAR
KAPAMA...................................................... 304
5. O.G. TEKRAR KAPAMA TERTİPLERİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER............................. 305
5.1. O.G. Sistemlerinde Tekrar Kapama Ölü
Zamanının Müşteri Yüklerine Etkileri.......... 306
6. KESİCİ KARAKTERİSTİKLERİ...................... 307
6.1. Çalışma Zamanı (Kontak Açılma + Ark
Sönme)........................................................ 307
6.2. Antipompaj.................................................. 307
6.3. Mekanizma Sükunete Gelme Zamanı........... 308
6.4. Kapama Zamanı.......................................... 308
7. ARK ÜRÜNLERİNİN TEMİZLENMESİ............ 309
7.1. Arıza Yeri Deiyonizasyonu............................ 309
8. KORUMA RÖLELERİNİN TEKRAR KAPAMA
YÖNÜNDEN ÖZELLİKLERİ........................... 309
8.1. Rölenin Sükunete Gelme Zamanı................. 309
8.2. Toparlanma Zamanı..................................... 309
9. TEKRAR KAPAMA SAYISI............................. 310
FAYDALANILAN ESERLER........................... 312
1
PRİMER TEÇHİZATIN TANITIMI
1. GÜÇ TRAFOLARI
Güç trafoları, belirli bir gerilimdeki elektrik enerjisini başka bir gerilime
çevirmek için kullanılır.
Bir güç trafosunun (etiketinde belirtilen) nominal gücüne karşı düşen primer
veya sekonder tarafının akımıdır.
Örnek: Gücü 100 MVA olan 154/34,5 kV’lık bir trafoda primer tarafın
nominal akımı:
100000
Is.nom = ------------ = 1673 A’dır.
√3.34,5
2
1.3. Kısa Devre Gerilimi
Bir trafoda, sekonder sargı kısa devre edildiğinde, primer sargıdan nominal
akımın geçmesini sağlayan gerilime, kısa devre gerilimi Uk denir. Bu
gerilimin primer nominal gerilime oranına da, nisbi kısa devre gerilimi %Uk
denir. (Şekil-1).
% Uk = 100.(Uk/Vnom)
%Uk = (In.Zk/In.Z).100
%Uk = (Zk/Z).100
Sekonderi kısa devre edilip primer sargı nominal gerilimle beslendiği zaman
(teorik olarak) geçen akıma nominal KISA DEVRE akımı denir.
Un Un/Z In
Ik = ------- = ------------ = ------
Zk Zk/Z Uk
In
Ik = ------ olur.
Uk
Ik = In/0,05 = 20 x In olur.
Nominal akımı örnek olarak 100 A. olan bir trafonun %Uk ‘sı 5 ise
3
Bu nedenle sekonderi kısa devre edilmiş trafoların primerine nominal
gerilimi tatbik edilemez. Tatbik edilebilecek gerilim değeri nominal akımın
%120’ sini sağlayan gerilim değerinden fazla olamaz.
ÖZELLİKLERİ:
B. YILDIZ BAĞLANTI ( λ)
ÖZELLİKLERİ:
Her faza ait sargıların birer ucu birbiri ile birleştirilmiş olup diğer uçlara
fazlar tatbik edilir. Birleşme noktasına yıldız noktası veya nötr noktası denir.
ÖZELLİKLERİ :
a. Kullanılan Semboller:
Genellikle güç trafoları bağlantı şekilleri iki harf bir rakamla belirtilir.
Örnek: Yd 1 gibi.
5
İkinci harf sekonder sargının bağlantı şeklini gösterir.
b. Grup Açısı
Bir trafoda primerin bir fazına gerilim tatbik edildiğinde aynı fazın
sekonderinde bir gerilim endüklenir. Bu iki gerilim arasındaki açıya “Grup
Açısı” denir.
Bağlantı gruplarında grup açısı 300 ye bölünerek bir sabite olarak verilir.
Y - Yıldız y - Yıldız
D - Üçgen d - Üçgen
Z - Zikzak z - Zikzak
0 - 0 x 30 = 00
1 - 1 x 30 = 300
5 - 5 x 30 = 1500
6 - 6 x 30 = 1800
7 - 7 x 30 = 2100
11 - 11 x 30 = 3300
6
7
8
1.5. Kısa Devreye Dayanma Süreleri
Kısa devre gerilimleri ile trafoların kısa devreye dayanma süreleri yakından
ilgilidir. Transformatörlerin korunmaları koordine edilirken bu nokta
bilhassa önemlidir. Röle koordinasyonu, meydana gelecek arızaların o
trafonun kısa devreye dayanma süresi içinde giderilmesini temin edecek
şekilde olmalıdır. Tablo-1’de VDE (Alman Mühendisler Birliği) Standardına
göre % Uk ile kısa devreye dayanma süreleri arasındaki ilişki görülmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Son yıllarda TEK’in trafo siparişleri IEC standardına göre
yapılmaktadır. Kısa devreye dayanma süreleri; trafo üzerinde (etiketinde)
trafo standardı
9
1.6. Transformatörlerin Paralel Çalışması:
% Uk’ları eşit fakat güçleri farklı olan trafolar paralel çalıştırılırsa trafolar
güçlerine orantılı yük alırlar. Bu durumda küçük güçlü trafolar aşırı
yüklenmez.
1.6.2. Paralel Çalışan ve Nominal Güçleri ile Nominal Kısa Devre Gerilimleri
Eşit Olmayan Trafolar Arasındaki Yük Dağılımı
Paralel bağlı trafoların hepsi eşit ve ortak kısa devre gerilimine sahip olacak
şekilde üzerlerine yük alırlar.
Paralel bağlı trafolarının nominal güçleri N1, N2, N3 olsun. Kısa devre
gerilimleri de Uk1, Uk2, Uk3 olsun. Toplam güce NT ve ortak (eşdeğer) kısa
devre gerilimine de Uk dersek;
NT N1 N2 N3
------ = ------ + ------ + ------ olur.
Uk Uk1 Uk2 Uk3
10
Buradan;
NT
Uk = ------------------------------------------ bulunur.
N1 N2 N3
----------- + ----------- + ----------
Uk1 Uk2 Uk3
Uk
N1′ = N1 x -------- 1. Trafonun yükü,
Uk1
Uk
N2′ = N2 x -------- 2. Trafonun yükü,
Uk2
Uk
N3′ = N3 x ------- 3. Trafonun yükü.
Uk3
Örnek – 1
Çözüm:
510
Uk = -------------------------------- = % 4,02
100 160 250
------- + -------- + --------
3,4 4,6 4
4,02
N1′ = 100 x --------- = 118 kVA , + % 18
3,4
4,02
N2′ = 160 x --------- = 140 kVA, - % 12,5
4,6
11
4,02
N3′ = 250 x --------- = 252 kVA, +%1
4
3,4
N1′ = 100 x -------- = 100 kVA
3,4
3,4
N2′ = 160 x -------- = 118 kVA
4,6
3,4
N3′ = 250 x -------- = 213 kVA
4
Şayet bu güç yeterli değilse bu gücü arttırmak için 100 kVA′ lık 1. trafonun
% Uk′ sını daha büyük olan trafo ile değiştirmemiz gerekir. (En küçük % Uk
büyütülmelidir).
Örnek – 2
200
Uk = ----------------------- = 3,077
120 80
-------- + --------
3 3,2
Trafoların yükleri
3,077
N1′ = 120 x ---------------- = 123,1 kVA
3
12
3,077
N2′ = 80 x ---------------- = 76,9 kVA
3,2
Görüldüğü gibi birinci trafo normal yükünden 3,1 kVA daha fazla
yüklenmiş. Bu durum bu trafo için önemli bir tehlike arz etmez. Şu halde
kısa devre gerilimleri arasında küçük bir fark varsa, trafoların paralel
çalışması normale çok yakındır.
Cebri a. Cebri hava soğ. OFAF (Forced air, Forced oil cooling)
Tablo – 2
+ yönde 4 adet, - yönde de 4 adet olmak üzere 8 kademe var. Bir de kendi
nominal gerilim değerlerinin kademesi 154 / 34,5 kV olmak üzere toplam 9
kademesi vardır.
154000
------------ x 2,5 = 3850 volt her kademe arası fark gerilimi bulunur.
100
14
KADEME
138.600
9 -3.850
142.450
8 -3.850
146.300
7 3.850
150.150
6 -3.850
154.000
Kademe 34.5 kV
5 +3850
157.850
4 +3.850
161.700
3 +3.850
165.550
2 +3.850
1 169.400
Tablo – 2
2. KESİCİLER
a. Basınçlı havalı,
b. Az yağlı,
c. Yağlı,
d. SF6 gazlı.
16
Örnek 2: Nominal gerilimi 15,8 kV olan bir kesicinin etiketinde kesme
kapasitesi olarak 250 MVA yazılı ise, bu kesici
250
I = ------------------- = 9,6 kA’lik arıza akımını keser demektir.
√3.15,8
Kesicilerin seçimi:
- İşletme gerilimi,
- Maksimum işletme gerilimi,
- İzolasyon gerilimleri,
- Nominal akımı,
- Simetrik açma akımı,
- Asimetrik açma akımı,
- Kapama akımı,
- Kapasitif ve Endüktif açma akımları,
- Kısa süreli dayanma akımı,
- Açma kapama ve tekrar kapama zamanları,
- Çalışma işlemleri sıralaması (detaylı bilgi için bak sh-310)
3. AYIRICILAR
Ayırıcıların Seçimi:
- İşletme gerilimi,
- Maksimum işletme gerilimi,
- İzolasyon gerilimleri,
- Nominal akım,
- Kısa süreli dayanma akımı.
17
4. KESİCİ VE AYIRICI ARASINDAKİ KİTLEMELER
Mekanik kitlemede, eğer kitleme kesici ile ayırıcı arasında yapılırsa çalışma
şekli şöyledir:
Bir anahtar hem kesici üzerinde hem ayırıcı üzerinde kilidi vardır. Bu
anahtar her fider için bir tanedir. Anahtarın kilidi öyle yapılmıştır ki,
anahtar kilide sokulmadan ayırıcı açılıp kapatılamaz. Halbuki anahtar
normalde kesicideki kilit üzerinde durur ve anahtar çıkarıldığında kesici
otomatik olarak açar. Yani ayırıcı açılacağı zaman önce anahtar kesici açılıp
oradaki kilidinden alınır sonra ayırıcıdaki kilidine sokulup ayırıcıya manevra
yaptırılabilir. Kesicinin tekrar kapatılabilmesi için anahtarın gene ayırıcı
üzerinden alınıp kesicideki kilidine sokulması şarttır. Aksi takdirde kesici
kapama yayı kurulmaz. Bu tür kitleme kesici ile bara ve hat ayırıcıları
arasında kullanılır.
18
Ayırıcılar arasındaki mekanik kitlemede kilit her iki ayırıcının hareket eden
kısımlarını birleştiren metal parçadır. Bu metal parça sayesinde ayırıcının
biri açılırken diğerinin kapanması veya biri kapanırken diğerinin açılması
sağlanır. Bu tür kitleme hat ve toprak ayırıcıları arasında kullanılır.
19
Şekilden görüleceği üzere, Ay-1Ke-Ay2 kapalı iken kapalı olan hareket sonu
kontakları üzerinden Ay3’e kilit çözme pozitifi gelir. Bu üç teçhizattan en az
biri açıksa Ay3’ün kilidi çözülemez ve Ay3 açılıp kapatılamaz, (Şekil – 3b’de,
normal şema tekniğine uygun olarak kontaklar, ilgili teçhizatın açık
konumunda çizilmiştir).
Fiderin 1Ay1 (bara) ve 1Ay2 (hat) ayırıcılarını açıp kapatabilmek için TKe
fider kesicisinin muhakkak açık olması gerekmektedir.
b. Çift bara,
20
5.1. Basit Tek Bara
Şekil – 5’de görülen tek bara düzeninde, generatör veya trafonun kesicisinde
bir arıza olması halinde tüm fiderlerin enerjisi kesilecektir. Bu düzenler
kesintinin (intikanın) önemli olmadığı yerlerde kullanılabilir.
Şekil – 6’da görüldüğü gibi, bu bara düzeninde, bir merkezde mevcut iki adet
trafonun ayrı baralar üzerinden ayrı fiderleri beslemesi mümkündür. Yani
kısa devre gücünün büyük olduğu trafo merkezlerinde, kısa devre gücünü
azaltma imkanı verir. İstendiğinde, kuplaj kesicisi kullanılarak iki trafo,
paralel çalıştırılabilir.
21
5.3. Ana Bara + Transfer Bara
Buraya kadar anlatılan bara düzenleri, daha ziyade, 154 kV veya daha alt
gerilimli trafo merkezlerinde, diğer bara düzenleri ise genellikle 380 kV trafo
merkezlerinde kullanılmaktadır.
6. ŞÖNT KAPASİTÖRLERİ
22
Şönt kapasitör kullanılmakla a,b ve c şıklarındaki istenmeyen durumlar
ortadan kaldırıldığı gibi kapasitörler grup grup devreye sokulup çıkarılarak
bara gerilimi, istenilen sınırlar içinde tutulabilir. Yani gerilim regülasyonu
(düzenlemesi) yapılabilir.
Elektrik enerjisinin iletim ve dağıtımı havai hatlar ve yer altı kabloları ile
yapılmaktadır.
Genel olarak enerji nakil hatlarında, bakır iletkenlerin yerine daha ucuz ve
daha hafif olan alüminyum iletkenler kullanılmaktadır. Örgülü veya çelik
özlü alüminyum iletken kesitleri, bakır iletkenler gibi mm2 normunda
verilmez AWG (Amarican Wire Gauge – Amerikan Tel Ölçüleri) veya CM
(Circular Mils) olarak adlandırılan birimler cinsinden verilir.
954 1010
795 900
477 670
266,8 460
Bir parafudr, bir direnç ile buna seri bağlı bir eklatörden ibarettir. Bir fazla
toprak arasına bağlanırlar. Aşırı gerilim atlama gerilimi denilen değere
ulaşınca eklatör çalışır. Aşırı gerilim belli ikinci bir değere inince direnç
değeri büyüdüğünden eklatör çalışması durur. Bu değere, ark sönme
gerilimi denir.
25
ÖLÇÜ TRAFOLARI
1. TANIMI:
26
400 V’luk bir devreye ampermetre, sayaç, watmetre gibi akımla çalışan ölçü
aletleri doğrudan bağlanabilir. Doğrudan bağlanmanın, pratik açıdan
mümkün alamayacağı, devreden geçen akımın değerine bağlıdır. Genellikle
100 A’den büyük değerlerde, ekonomik nedenlerle doğrudan bağlama
kullanılmaz. Bu durumlarda akım trafosu kullanılır ve böylece aletlerin
boyutları çok daha küçük olur. Bu ise, doğrudan bağlamaya göre daha
ekonomik bir çözüm şeklidir.
2. AKIM TRAFOLARI
a. Manyetik nüve,
b. Primer sargı,
c. Sekonder sargı,
d. İçi özel yağ ile dolu kazan,
e. İzolatör.
İzolasyon, yağlı tip akım trafolarında yağ ile, kuru tiplerde ise sentetik reçine
ile sağlanır. Primer sargı, bir tur olabileceği gibi 250 sarıma kadar çıkabilir.
Sekonder sargı, 50 turla 250 tur arasında akım trafosunun gücü ile değişen
sarım sayısına sahiptir. Manyetik nüve, kristalleri yönlendirilmiş, özel silisli
saçtan yapılmıştır.
Şekil – 3’de P1-P2 ile gösterilen primer sargı, primer devreye bağlanır. Primer
sargıdan geçecek akımlar, standartlarda belirtilmiştir. Türk standartlarına
göre, 10-12, 5-15-20-25-30-40-50-60-75A veya bunların on katları ve
ondalıkları kullanılır. Altı çizili olan değerler, en çok kullanılanlardır.
Sekonder devreden geçecek akım da gene Türk standartlarına göre, 5A, 2A
ve 1A değerlerinden biridir. En çok 5A değeri kullanılmaktadır.
27
2.3. Akım Trafolarında Oran
Şekil – 2’de bir akım trafosunun oran testi için devre şeması verilmiştir.
Gerilimi, akıma dönüştüren akım kaynağı, varyak tarafından kontrol
edilerek istenen akıma ayarlanır. Gerilim devresindeki dalgalanmalar, akım
devresine de geçeceğinden, primere bağlı ampermetre ile sekondere bağlı
ampermetre aynı anda okunmalıdır.
28
2.5. Akım Trafolarında Polarite
Bir çok hallerde, özellikle watmetrik ölçülerde, akımın giriş yönü önemlidir.
Gerek doğrudan gerekse akım trafosu üzerinden yapılan bağlantıda akımın
polarite ucu bilinmelidir. Akım trafolarında, akımın, primerde girdiği ve
sekonderde çıktığı uçlara, polarite uçlar denir. Primerde polariteyi P1 ile veya
K ile göstermek mümkündür; buna göre, sekonder polarite uç da s1 ile veya
k ile gösterilir. Polarite olmayan uçlar, primerde, P2 veya L; sekonderde, s2
veya 1 ile gösterilir.
Şekil – 3a’da doğrudan bağlanan, Şekil – 3b’de ise, bir akım trafosu
üzerinden beslenen bir watmetrenin bağlantı şeması gösterilmiştir.
Polarite uçları bilinmeyen bir akım trafosunun, polarite uçlarını bulmak için,
Şekil – 4’de görüldüğü gibi, primer sargı uçlarına, bir pil, bir anahtar ile seri
bağlanır. Sekonder sargı uçlarına ise, bir D.A. ampermetre bağlanır.
Ampermetrenin 100 mA kademesi, yapılacak ölçme için uygundur.
30
2.8. Akım Trafolarında Bağlanacak Yük
Akım trafolarının primer sargılar, değişik bağlantı şekilleri ile değişik primer
akımlarında kullanılabilir. Şekil – 6’da görülen akım trafosu (a) bağlantısında
400/5, (b) bağlantısında 200/5, (c) bağlantısında ise 100/5 oranı ile
kullanılabilir.
31
Şekil – 7’de ise oranı sekonderden değişen akım trafosu görülmektedir.
Böyle bir trafoda sadece bir oran kullanılabilir ve kullanılmayan uçlar
kısa devre edilmez. Aynı akım trafosunda hem primer hem sekonderden
oran değişikliği yapılabilir. Bağlantı şekilleri etiketlerde bulunur. Yukarıdaki
düşünce şekli ile deneyle de bulunabilir.
32
Şekil – 4’de örnek olarak alınan çift sekonderli akım trafosunun bir
sekonderine, varyak ile sıfırdan başlamak üzere gerilim uygulanır. Primer ve
diğer sekonder açık durumdadır. Ampermetre ve voltmetreden okunan akım
ve gerilim değerleri belli aralıklarla tespit edilip yazılır. Güvenli bir değer elde
etmek için 1 A’e kadar çıkmak genellikle yeterlidir. Elde edilen değerler ile
milimetrik kağıda grafik çizilir, (Şekil – 9).
33
Akım trafosunun sekonder iç direnci, R = 0,2 Ω ölçülmüştür.
Toplam direnç, R = 1, 2 + 0, 2 = 1,4 Ω dur.
Doyma anında sekonderden geçecek gerçek akım;
Idoyma 7,9
Bunu nominal akımına oranlarsak, n = --------------- = ---------- = 1,6 < 5 dir.
Inom 5
Idoyma 50
N = ------------- = ---------- = 10 ≥ 10 bulunmuş olur.
Inom 5
Termik Dayanım Akımı: Bir akım trafosunun, bir saniye süreyle hasar
görmeden taşıyabileceği maksimum akımın efektif değeridir.
Dinamik Dayanım Akımı: Primer şebekedeki bir kısa devre esnasında, ilk
periyotta geçecek darbe akımının yol açacağı mekanik kuvvetler açısından
akım trafosunun dayanabileceği maksimum tepe değeridir.
Akım trafoları genel olarak termik dayanım akımının 2.5 katı mertebesinde
dinamik dayanım akımına göre dizayn edilir.
Tablo – 1
35
Doğruluk Primer anma Primer anma Bileşik
Sınıfı akımında akım akımında faz açısı Hata + %
hatası + % hatası (Dk)
KORUMA 5P 1 60 5
AMAÇLI 10P 3 --- 10
Tablo – 2
Örnek: Ölçü amaçlı 0,5 sınıflı bir akım trafosu, nominal akımın % 10’unda
çalışıyor ise genlik hatası, % 1; açı hatası, 60 dakikadır. Aynı akım trafosu
anma akımında çalışıyor ise yapacağı genlik hatası, % 0,5; açı hatası ise 30
dakika olacaktır.
3. GERİLİM TRAFOLARI
37
3.3. Gerilim Trafolarında Polarite
Voltmetreler : 3,5 VA
Watmetreler : 2,5 VA
Sayaçlar : 5 – 10 VA
Mesafe röleleri : 30 VA
38
3.6. Gerilim Trafolarının Devreye Bağlanması
Üç fazlı sistemde üç adet gerilim trafosu yerine iki adet gerilim trafosunu
uygun bağlayarak sekonderde üç fazlı gerilim oluşturulabilir. Böyle bir şema
Şekil – 15’te görülmektedir.
Tablo – 3
Hata sınırları her ülkenin standartlarında ayrı ayrı verilmekle birlikte, birçok
yönden birbirlerine benzemektedir. Türk standartlarında, ölçme amaçlı
gerilim trafoları için % 25 ile % 100 yükleri arasında ve % 80 ile % 120
primer gerilimlerde aşağıdaki tabloda belirlenen hata miktarları verilmiştir.
40
Duyarlık % Olarak Gerilim Hatası Faz Açısı Hatası
Sınıfı (Dönüştürme Oran Hatası) Dakika Santiradyan
0,1 0,1 5 0,15
0,2 0,2 10 0,3
0,5 0,5 20 0,6
1 1 40 1,2
3 3 --- ---
Tablo – 4
Tablo – 5
a. Nominal gerilimi,
34500 100
b. Oranı (V) olacak (----------- / --------- , 34500 / 100 V) gibi,
√3 √3
c. Hassasiyet sınıfı ve kullanma amacı,
d. Gücü (nominal yükü),
e. Devreye bağlama şekli (faz nötr veya fazlar arası (V – Bağlı),
f. Tipi: Harici, dahili, yağlı, vs.,
g. Adedi,
h. Aşırı gerilim katsayısı (gerilim yükselme katsayısı) Tablo – 3’de,
Örnek:
Un = 34,5 kV
34500 100
GTO = ------------- /----------
√3 √3
Sınıfı = E
Gücü = 30 VA
Devreye Bağlama = Faz-nötr olarak
Adedi = 3
Dahili Tip
41
RÖLELERİN YAPISI ve ÇALIŞMA PRENSİPLERİ
1. GİRİŞ
Kısaca korumanın amacı, kesicilerle birlikte güç sisteminin her tip arızadan
hızla temizlenmesini sağlamaktadır.
1. Generatörler,
2. Baralar,
3. Enerji nakil hatları,
4. Transformatör ve fiderler.
42
2. ELEKTROMEKANİK RÖLELER
kullanılan en basit röle şeklidir. Genelde bir bobin içindeki manyetik devre
ve karşısındaki paletten oluşur. Millendirilmiş bir armatür, selonoid içinde
bir piston ya da döner bir kanat kullanılarak yapılan tipleri vardır. Bu
elemanlar bobin içinden geçen akımla ayarlanan manyetik alan etkisiyle
hareket ederek kendilerine bağlı kontakları açarlar ya da kaparlar.
Şekil – 1’de değişik tipte çekmeli rölelerin basit biçimde çizilmiş şekilleri
görülmektedir.
43
a. D.A. geçmesi halinde:
Ir.wr
Ø = ---------------, Fe1 = k´ .Ir2 yazılır.
Rm
Rm = --------- yazabiliriz. ( = hava aralığı direncidir.) Bunu da yukarıdaki
4S
k´´ . Ir2
Feℓ = --------------- olarak Şekil – 2’deki gibi değişecektir.
2
Rölenin başlatma alabilmesi için Fe1 = FSP olmalıdır. (FSP : karşı yay kuvveti).
Bu tür sakıncalı çalışmaya mani olmak için devreden geçen manyetik akı,
aralarında faz farkı bulunan iki bileşene ayrılır. Bu iki akı aynı anda sıfır
olmayacağından elektriki kuvvete hiçbir zaman sıfır olmayacaktır.
Bunun için genellikle Şekil – 4’de görüldüğü gibi manyetik çekirdek ikiye
ayrılır ve kutbun yarısına iletken bir halka takılır. Burada faz farkını
oluşturan sebep, halkanın içinden geçen manyetik akının onun üzerinde bir
endüksiyon gerilimi oluşturması ve bir akım (Isn) akıtmasıdır. Bu akımın
meydana getirdiği manyetik akı (Øsn) halkanın içinden geçen akı bölümüne
ters, halkanın dışından akan akı bölümü ile de aynı yönde akar ve onların
arasında bir faz farkı oluşturur. Buna endüksiyon rölelerinde gölgeli kutup
prensibi denir.
Denge koluna etki eden ters yöndeki yay kuvveti yerine, başka bir
büyüklükle beslenen ikinci bir elektromıknatıs kullanılabilir.
Şekil – 6
2.2. Endüksiyon Disk Röleleri
47
Şekil – 8
t = -------- dır.
w
Şekil – 9
48
Şekil – 10
Örneğin rölenin akım tepi ayarı 3A ise; 1,5 x 3 = 4,5 A de zaman değeri
alınmaya başlanmalıdır. (t1 zamanı). Röle ayar tepinin 5-10 katı akımdan
sonra, manyetik devre doymaya gittiğinden kontak kapatma zamanı sabit
kalır. Rölenin zaman ayar eğrisinin özelliğini değiştirmek için, Şekil – 9’da
gösterilen M fren mıknatısı kullanılır. Disk ile mıknatısın ortak S yüzeyine
bağlı olarak, Øm manyetik akısı artar veya azalır. Hıza bağlı olarak bu
mıknatıs tarafından oluşturulan Mf = k. Øm2.w frenleme kuvveti diski
durdurmaya çalışır. Örneğin rölede zaman azaltmak isteniyorsa, mıknatıs
diskten dışarı çekilerek S yüzeyi ve dolayısıyla frenleme kuvveti azaltılmış
olur. Bu mıknatıs olmadığı takdirde disk devamlı hızlanır, kararlı bir çalışma
şekli elde edilemez.
Diske zıt kuvvet olarak bir yay bağlandığında, belli bir güç değerinden sonra
yay kuvveti yenilerek disk harekete geçer ve üzerinde taşıdığı kontağı, sabit
kontağa temas ettirir. Bu şekildeki yönlü güç röleleri, çeşitli dizayn
şekillerine göre devreden geçen aktif, reaktif ve zahiri güçlere göre çalışırlar.
49
Devreye uygulanan Vr gerilimi ile Ir akımı arasındaki faz farkı ℓr olsun. Bu
aynı zamanda yük açısıdır. Akımın 2 nolu sargıda meydana getirdiği
manyetik akı Ø1 olup, akımla aynı fazdadır. Bir nolu gerilim bobinini
besleyen gerilimin manyetik akısı ise kendisinden belli bir açısı kadar geri
fazda olur. Buna aynı zamanda rölenin iç açısı da denir ve etiketinde
yazılıdır. (Örneğin 200 veya 300 gibi).
Şekil – 12
veya
1. = 00 için Meℓ = k.Vr.Ir.sinℓr; devreden geçen reaktif gücü ölçer; eğer disk
serbest ise reaktif enerji ölçülür. Reaktif sayacın çalışma şekli elde edilir.
2. = 900 için Meℓ = kVr.Ir.cosℓr devreden geçen aktif gücü ölçer. Aktif enerji
ölçen sayaçların çalışma prensibidir.
3. = 1 değeri için röle zahiri güç değerine göre, yani aktif güç ve reaktif
güç karışımına göre çalışır.
Bobinden geçen akım Ir, magnetteki manyetik akı yoğunluğu Bm, bobin
sarım sayısı wr, bir tur sarımın uzunluğu 1 ise; döndürme momenti
Meℓ = k.Bm.Ir.1.wr dir. Manyetik devredeki bütün hava aralıkları küçük
olduğundan radyal akı yoğunluğu düzgündür. Dolayısıyla Bm sabit
olduğundan Meℓ = k´.Ir yazabiliriz. Böylelikle çalışma momenti akımla doğru
orantılı olur. Bu doğru orantının sonucunda örneğin akımın iki kat artması;
momentin iki kat artması, dolayısıyla bobinin dönüş zamanının yarıya
düşmesi demektir. Böylelikle bu röleler ters çalışma karakteristiklerine
haizdirler. (Şekil – 14).
51
b. Polarize röleler (kutuplandırılmış röleler):
Manyeto-elektrik rölenin değişik bir tipidir. Sabit manyetik alan içinde döner
bobin yerine döner mıknatıs kullanılır. Sargılar ise daimi mıknatısın üzerine
sarılmıştır. Değişik dizayn şekilleri vardır. Şekil – 15’de köprü manyetik
sistemle çalışan bir röle tipinin yapısı şematik olarak verilmiştir.
52
a. İki madenli (bimetal) tip röleler
Bu tip röleler daha çok aşırı yük rölesi olarak kullanılır. Rölenin çalışma
zamanı hem ısıya duyarlı termik eleman ve ısıtıcının dizaynına, hem de
ısınan parçanın ısıl kütlesi ve yalıtımına bağlıdır.
Termokupllu rölelerde ısınan parça farklı iki maddenin lehim noktası olup
ısıtıcı parça ise bu lehim noktasına çok yakın ince ve kısa bir direnç telidir.
Isınan lehim noktasının sıcaklığı ve dolayısıyla meydana gelen ısıl
elektromotor kuvvet (termoelektrik), termokupllun uçlarına bağlanan bir
döner bobinli röleyi çalıştırır.
Şekilde gösterilen alarm rölesi ise kutuplandırılmış döner demirli tip bir röle
olup, korunan teçhizatın hasarlanmadan dayanacağı müsaade edilen
maksimum negatif bileşen akım değerine ayarlanır.
53
Şekil – 16 Negatif bileşen rölesi
c. Diğer bir çeşit röle de ısıya duyarlı direnç (termistör) kullanılarak yapılır.
Isıya duyarlı direnç, değeri sabit (değişmeyen) dirençlerle birleştirilerek
veston köprüsü oluşturulur. Isı seçilen bir değeri geçince köprünün
denge koşulu bozulur ve duyarlı eleman (döner bobinli alet veya
elektronik devre) çalışarak ilgili işlevlerini yapar. Özellikle güç
trafolarının sargı sıcaklıklarının ölçülmesi bu şekilde dolaylı yoldan
yapılır. (Şekil–17–18).
54
55
3. ELEKTROMEKANİK AKIM RÖLELERİNDE AKIM AYARININ DEĞİŞTİRLMESİ
- Mekaniki,
- Elektriki,
Şekil – 19’da görüldüğü gibi ayar kolunun aşağıya doğru çekilmesiyle palete
etki eden yay kuvveti artmakta ve buna bağlı olarak röle kontaklarını
kapatabilmek için nüve üzerinde daha fazla manyetik alan şiddeti
oluşturmak gerekmektedir. Buna röle bobininden daha büyük bir akım
geçirmekle olur.
Durum böyle olunca ayar kolunun aşağıya doğru hareketiyle röle çalışma
akımı büyüyecek, yukarıya doğru hareketiyle ise küçülecektir.
Iç = In x X
Iç = 5 x 0,8 = 4 A. dir.
Bu demektir ki; bobininden 4 A. veya bunun üzerinde bir akım geçen röle,
kontaklarını açar veya kapatır.
Iç
X = -------- şeklindedir.
In
Örneğin nominal akımı 5A. olan bir rölenin çalışma akımı 6 Ampere
ayarlanacak olsun:
Iç 6
X = -------- = --------- 1,2 dir.
In 5
Buna göre, mekaniki ayar kolunu 1,2 konumuna getirdiğimizde röle çalışma
akımı 6 Ampere ayarlı demektir.
Elektriki ayar değişimine röle nominal akımını değiştirmek de denir. Tek bir
sargı gibi görünen, ancak gerçekte iki ayrı sargıdan oluşan röle bobinlerini;
57
a. Sargıları Seri veya Paralel Bağlama:
Aynı değerlerde iki ayrı sargıdan oluşan röle bobinlerinin seri veya paralel
bağlanması halinde röle nominal akımı bir kat değiştirmektedir. Röle çalışma
akımında, röle nominal akımına bağlı olduğuna göre, bobinlerin seri veya
paralel bağlanması durumunda röle çalışma akımı da değişmektedir
denilebilir.
Örneğin iki ayrı sargıdan oluşan röle bobinlerinin her biri 2 A. nominal akım
değerinde olsun. Bu bobinlerin seri bağlandığını düşünürsek devre
akımı 2 A., paralel bağlandığını düşünürsek devre akımı 4 A. olmaktadır.
(Şekil – 20-a-b). O halde bu rölenin nominal akımı 2-4 A. dir. Kısaca röle
nominal akımın tespitinde 2 A. esas alınacaksa bobinlerin seri bağlanması, 4
A. esas alınacaksa paralel bağlanması gerekir.
1. Dıştan köprülü,
2. İçten köprülü olarak iki şekilde yapılmaktadır.
1. Dıştan Köprülü:
58
Şekil – 21 Röle bobinlerinin dıştan seri paralel bağlanma durumları,
2. İçten Köprülü:
P P
Şekil – 22
59
İÇTEN KÖPRÜLÜ RÖLE DEVREDE İKEN, SARGILARIN SERİ VEYA PARALEL
KONUMLARI DEĞİŞTİRİLEBİLİR. Ancak vidaların ikisinin aynı anda
yuvalarından çıkartılmaması gerekir. Örneğin röle seri konumda iken paralel
konuma alınacak olsun. Önce S yuvasındaki bir vida çıkartılıp, P
konumundaki yuvaya yerleştirilir. Sonra diğer S konumundaki vida
çıkartılıp diğer P yuvasına yerleştirilir. Böylece röle devrede iken sargılar seri
konumdan paralel konuma alınmış olur.
NOT:
Aynı manyetik alan şiddetini elde edebilmek için bobin sarım sayısı
azaltılırsa, akım şiddetini arttırmak gerekir. Bu esastan hareketle röle
çalışma bobininin sarım sayısı değiştirilerek çalışma akımına etki edilebilir.
PAK 400 veya RMA 400 rölelerinde olduğu gibi iki sargıdan birini servis dışı
bırakmakla nominal akım değeri bir kat arttırılabilir. Sargılardan birini veya
ikisini servise almak bir vida yardımıyla yapılır. (Şekil – 23).
İki sargının da serviste olması, röle etiketinde gösterilen (In) nominal akım
değerini belirtir. Buna göre, röle nominal akım değeri (In) 6 A. olsun. Vidanın
In konumuna yerleştirilmesi durumunda rölenin çalışma akımına esas olan
değer 6 A. 2 In konumuna yerleştirilmesi durumunda ise 12 A. dir.
Bilindiği gibi manyetik akı, akım şiddeti ve sarım sayısı ile doğru orantılıdır.
Durum böyle olunca, röleyi çalıştırabilen manyetik akıyı elde edebilmek için,
sarım sayısı azaltıldığında akım şiddetini arttırmak gerekir. Bu esastan
hareketle tek bobinli endüksiyon rölelerinde, çalışma bobininin sarım sayısı
değiştirilerek çalışma akımına etki edilir.
Şekil – 24’de görüldüğü gibi, çalışma bobininden alınan çeşitli sayıda uçların
karşılığı olarak röle çalışma akımları belirlenmiştir.
Tek bobinli indüksiyon rölelerinde akım ayarı değişimi bir vida yardımıyla
yapılır. İstenilen akım konumuna bir vidanın yerleştirilmesiyle belirli sarım
sayısı devreye alınmış olur.
Bu tip rölelerde akım ayarı değişimi, RÖLE DEVREDE İKEN veya AKIM
TRAFOSUNUN SEKONDERİ AÇIK KALMADAN YAPILABİLİR. Bu özellikler
dikkate alınarak akım ayarının değiştirilmesi, imalatçı firmaların röle
yapısında uyguladığı çeşitli özelliklere bağlı olarak farklı şekillerde
yapılmaktadır. Bu uygulamalar üç grupta toplanabilir:
61
1. R S A (Fransız) tipi örneğinde olduğu gibi, ayar vidası yerleştirildiği
konumdan çıkartıldığında röle kendisini en büyük çalışma akımına (TEP)
ayarlar. Vidanın yeni akım ayarı konumuna yerleştirilmesi ile TEP
değişimi röle devrede iken yapılmış olur.
2. C O (Japon) tipi örneğinde olduğu gibi, yedek vida kullanılarak akım
ayarı değiştirilir. Önce rölenin solunda bulunan yedek vida, yeni ayar
TEP’ine yerleştirilir. Sonra eski ayar konumundaki vida çıkarılarak yedek
konuma alınır. Böylece tep değiştirme işlemi röle devrede iken bitirilmiş
olur.
3. I A C E (İtalyan) tipi örneğinde olduğu gibi, rölenin alt kısmındaki tarak
elemanı çıkartıldığında röle akım uçları kısa devre olur. Ayar vidası yeni
ayar konumuna yerleştirildikten sonra tarak yerine takılır. Böylece tep
değiştirme işlemi bu tip uygulamada, bağlı olduğu akım trafosunun
sekonderi açıl kalmadan tamamlanmış olur.
Genel olarak hangi yapıda olursa olsun, bir röleye ayarlı olduğu tep değeri ve
üzerinde bir elektriki büyüklük uygulandığında, sabit kısım hareketli kısmı
çekerek veya diski döndürerek ani veya zamanlı olarak kontağını kapatır.
Fakat röleye uygulanan büyüklüğün azaltılmasıyla birlikte, kapalı olan
kontağın açılması ve röleyi sükunete getirmesi gerekir. Rölenin kontak
kapatmasına çekme (kuplaj), kapalı kontağın açılmasına da bırakma
(dekuplaj) denilir. Rölenin kuplaj değerleri, üzerinde yapılan tep ayarlarıyla
belirlenir. Dekuplaj değeri kuplaj değerinin belli bir yüzdesidir.
Tanımlanır. Igd bırakma, Iç ise kontak kapatma için rölenin çekme yaptığı
minimum akım değeridir. Zıt kuvvetin yayla sağlandığı rölelerde, elektriki
çekme kuvveti;
k.Ir2
Fe1 = -------------- ve yay kuvveti Fsp olarak alınır ve
62
sürtünmeler ihmal edilirse, röleyi çalıştıran kuvvet;
Fe1 ≥ Fç = Fsp olmalıdır. Röleyi harekete geçiren minimum akım için
Rm Fç
Ir = Iç = ---------- x ----------- şeklinde bir tanımlama yapılabilir.
wr k
Eğer röle klapeli tipte ve klapenin kol uzunluğu 1 ise; çekme kuvveti yerine;
Me1 = Fe1.Ir = k.Ir2 döndürme momenti alınabilir. Bu durumda;
Rm Mç
Iç = ----------- x ----------- olur.
wr k
wr röle bobininin sarım sayısı, Rm de hava aralığına bağlı olan manyetik
devre direncidir. Netice olarak () hava aralığını küçültmek veya rölenin
sarım sayısını arttırmakla çekme akım değeri azaltılabilir. Bu oranın
değiştirilmesinde hava aralığının rolü büyüktür. Rölenin bırakma (dekuplaj)
Igd akım değeri ise; yay kuvvetiyle orantılı olmakla birlikte elektro-manyetik
yapıdaki rölelerde, histeresiz kaybına da bağlıdır. kgd; 0,1 ile 0,95 arasında
değişir. Bu oran, A.A. ile çalışan röleler de 0,9 ile 0,95; D.A. ile çalışan
rölelerde 0,6 ile 0,9 arasında yapılabilir. Rölenin kontağı kapalıyken
bobininden geçen akım aniden sıfır yapılırsa, manyetik çevredeki kalıcı
mıknatısıyetten dolayı, kontak hemen açılıp röle sükunete gelemez.
Histeresiz kaybından ileri gelen bu kalıcı mıknatısıyet nedeniyle kgd kat
sayısı 1 yapılamaz.
63
5.1. Mantık (Lojik) Devre Elemanları ve Tanıtımı
Mantık devrelerinde, çıkış sinyali mevcutsa (1) değilse (0) sembolleri ile
gösterilir. Örneğin bir rölenin kontağının bir ucunda bekleyen pozitif
kontağın açık olması halinde öbür tarafa geçemeyeceği için bu rölenin
kontak çıkışı yoktur ve (0) ile gösterilir. Kontak kapandığı takdirde ise pozitif
geçeceğinden röle çıkış verecektir ve bu işlemin yapıldığı (1) ile gösterilir.
Belli başlı temel mantık devreleri ile bunların elektriki eşdeğerleri şöyle
açıklanabilir, (Bunlara kapı devreleri de denebilir).
1. VE (AND) Devresi:
E1 E2 E0
0 0 0
1 0 0
0 1 0
1 1 1
Şekil – 25
64
E1 E2 A
0 0 0
1 0 1
0 1 1
1 1 1
Şekil – 26
E A
0 1
1 0
Şekil – 27
E1 E2 E3 A
0 0 0 1
1 0 0 1
1 1 0 1
1 1 1 0
Şekil – 28
65
5. (NOR) Devresi:
Bu kapı devresi ise, VEYA ile TERS kapı devresinin toplamına eşdeğerdir.
(Şekil – 29).
E1 E2 E3 A
0 0 0 1
1 0 0 0
1 1 0 0
1 1 1 0
Şekil – 29
Şekil – 30a
7) Flip-Flop Devresi:
E1 E2 A1 A2
0 0 0 1
0 1 0 1
1 0 1 0
Şekil – 30b
8) Tetikleme Devresi:
66
Şekil – 30c
9) Entegratör Devresi:
E = U (1 – e-t/RC)
Şekil – 30d
67
5.2. Statik Rölelerin Blok Şemaları
Şekil – 31
Şekil – 32’de zaman ünitesiz bir aşırı akım rölesinin blok şeması verilmiştir.
Tetik devresinin ateşleme gerilimi, R potansiyometresiyle ayarlanır. Akım
A.A. gerilime çevrildikten sonra, köprü devresiyle doğrultulur.
Şekil – 32
68
5.3. Diyotlu Röleler (Döner Bobinli)
Şekil – 33
Ayrıca artçı koruma elemanı olarak kullanılan bir rölenin, belirli zaman
gecikmesi sonunda işlev yapması gerekir. Bu nedenle de zamanlı çalışmalı
röleler kullanılır.
1. Sabit zamanlı,
2. Ters zamanlı.
Şekilde görüldüğü gibi zaman eğrisi bir doğru şeklindedir. Zaman eğrisinin
çalışma zamanıyla kesiştiği noktada değer sabittir. Bu nedenle çalışma
büyüklüğü ne olursa olsun röle, ayarlandığı çalışma zamanında kontaklarını
açar veya kapatır. Şekilde 8 sn. olarak ayarlanmıştır.
Şekil – 34
70
Sabit zaman özelliği, ani çalışmalı röle ile zaman rölesinin birlikte çalışması
sonucu oluşur. Şekil – 35’de bu özelliği oluşturan prensip devresi
görülmektedir. Söz konusu şekilde, ani çalışmalı aşırı akım rölesinin
kontağının kapanması durumunda zaman rölesi doğru akımla beslenecektir.
Çalışmaya başlayan zaman rölesi, ayarlandığı zaman sonunda kontaklarını
kapatması ile gerekli işlevi gerçekleştirecek ve olan yardımcı rölenin
beslenmesini sağlayacaktır.
Şekil – 35
Görüldüğü gibi sabit zamanlı rölede çalışma zamanı, çalışma büyüklüğü ile
bağımlı değildir.
71
Şekil – 36
Röle zaman ayarı, röle etiketinde (C) harfiyle belirtilen zaman çarpanı ile
ayar kolunun karşısındaki katsayının çarpılması sonucu bulunur.
Örneğin Şekil – 36’da zaman ayar kolunun karşısındaki katsayı 5’dir. Röle
etiketinde belirtilen çarpan değerinin C = 0,5 sn. olduğunu düşünürsek;
Şekil – 37
72
Çalışma büyüklüğü ayar katlarını belirten yatay eksen üzerindeki iki sayısı
işaretlenir. Buradan zaman eğrisine dik bir doğru çizilir. Bu doğrunun
zaman eğrisiyle kesiştiği noktadan çalışma zamanını belirten dikey eksene
bir doğru çizildiğinde röle çalışma zamanı 8 sn. olarak tespit edilmiş olur.
Buna göre, rölenin çalışma büyüklüğünün 4 katında 5 sn.’de, 6 katında
3 sn.’de işlev yapıldığı görülebilir.
Şekil – 38’de örnek alınan grafikte görüldüğü gibi, iki kat çalışma
büyüklüğünde rölenin 1 nolu eğrisine ayarlanması durumunda çalışma
zamanı 8 sn. ise, 2 nolu zaman eğrisine ayarlanması durumunda 11 sn.’dir.
73
Zaman eğrisinin ve buna bağlı olarak röle çalışma zamanının değişmesi:
- Primer röleler,
- Sekonder röleler.
Devreye doğrudan bağlanan röleye primer röle denir. Bir primer rölenin
devreye bağlanışı Şekil – 40a’da görülmektedir.
Primer röleler ucuz ve basit olmaları nedeniyle alçak gerilimde yoğun olarak
kullanılmalarına karşın, orta gerilimde sınırlı bir şekilde, sadece aşırı akım
rölesi olarak kullanılırlar.
74
Primer röleler ucuz olmalarına karşın aşağıdaki özellikleri nedeniyle
günümüzde yerlerini sekonder rölelere bırakmaktadır.
3. Genel yapısı nedeniyle duyarlı bir koruma elemanı olmadığından tam bir
seçicilik yapılamaz.
Sekonder rölelerin tesis maliyeti, primer rölelere göre çok daha yüksektir.
Ancak aşağıda belirtilen özellikleri nedeniyle sekonder röleler daha çok
kullanılırlar.
3. Devre gerilimli durumda iken röle üzerinde ayar, bakım ve test gibi
çalışmalar yapılabilir.
75
a – Primer röle b – Sekonder röle
Şekil – 40
Bayrağı düşen rölenin tespit edilmesi sonucu, arızalı faz ya da başka bir
deyişle hangi fazdan arıza geldiği belirlenmiş olur. Tek bayraklı rölede
bayrağın, renk veya şekil olarak belirtilmesinde herhangi bir özellik yoktur.
76
9.2. Çift Bayraklı Röle
Bunlar:
İndüksiyon eleman ters zamanlı ve ayar akımı aşırı yüklenme akımına göre
düzenlendiği için, bu elemanın düşüreceği bayrak da aşırı yüklenme
arızasını belirtir.
Durum böyle olunca çalışan elemana göre düşen bayrak, aşırı akım
arızasının çeşidini belirtmiş olur.
I harfi ile belirtilen bayrak düştüğünde KISA DEVRE arızasını, T harfi ile
belirtilen bayrak düştüğünde de AŞIRI YÜKLENME arızasını belirtir.
NOT : IACE tipi aşırı akım rölesinde olduğu gibi bazı rölelerde aşırı yüklenme
arızasını belirten bayrak elemanında, herhangi bir harf kullanılmamıştır.
77
10. RÖLE PRENSİP DEVRESİ
Burada örnek olarak sabit zamanlı bir fider aşırı akım koruma rölesinin
çalışma devresi (prensip yönüyle) ele alınacaktır.
3. Bir an kapanıp açılan bir diğer kontak üzerinden korna yardımcı rölesi
beslenir ve kontaklarını kapatır. Korna yardımcı rölesinin kontaklarını
kapatması ile bir kontağı üzerinden korna yardımcı rölesinin istenildiği
süre kadar beslenmesini sağlayan elektriki kilitleme gerçekleşir. Diğer
kontağın üzerinden ise korna elemanı beslenerek sesli sinyal sağlanmış
olur.
78
NOT:
Fransız sinyal prensibine göre açma ve sinyal, aynı yardımcı röle kontakları
üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla söz konusu yardımcı rölede elektriki
kilitleme çözülmeden, ya da başka bir deyişle ışıklı sinyal silinmeden kesici
tutmaz. Yani elle kapama kumandası verilen kesici, yardımcı röleden açma
kumandası aldığı için tekrar açar. Durum böyle olunca, Fransız sinyal
prensibi uygulanan bir trafo merkezinde, arıza sonucu açan kesiciye tekrar
kapama kumandası vermeden önce, lamba söndürme butonuna
basılmasının gerektiği unutulmamalıdır.
79
Şekil – 41
80
11. SİSTEMİMİZDE KULLANILAN RÖLELERİN KISACA TANITILMASI
Diski, normalde duran tiptir. Tek fazlı olabildiği gibi bir kasa içine
yerleştirilen, iki aşırı akım bir toprak rölesiyle birlikte kullanılan tipleri de
vardır. Akım tepleri, röle nominal akım değerinin %’si olarak belirtilir. Tep
değişimi devrede iken ve bir vida (çivi) yardımıyla yapılır.
81
C O - 9 : Amerikan Westinghouse firmasının, indüksiyon ve elektromanyetik
prensiplerine göre çalışan, tek fazlı aşırı akım rölesidir. Kızaklı yada bir
başka deyişle çekmeceli tip röledir. Açma yardımcı rölesi aynı kasa içine
yerleştirilmiştir. İndüksiyon elemanının akım tepleri, 2-2, 5-3-3, 5-4-5-6
Amperdir. Tep değişimi röle devrede iken ve yedek vida kullanılarak yapılır.
Kızak kolu indirilince akım giriş uçları kısa devre olur ve röle çekilerek
kasasından dışarıya çıkarılabilir. Zaman eğrileri, 0-0,5-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10
sayılarıyla belirtilir. Bayrak tertibatı elektriki ve çift bayraklıdır.
Dıştan köprülü olması nedeniyle röle devrede iken, seri veya paralel
konumlarının değiştirilmesi sakıncalıdır.
S M: İtalyan Magrini firmasının, tek fazlı aşırı akım rölesidir. İki adet
elektromanyetik elemanı bulunmaktadır. Biri, çalıştığında bir zaman rölesini
besleyerek sabit zamanlı çalışmayı sağlayan elemandır. Diğeri ise, 25-50 A.
arasında ayarlanabilen ani çalışmalı elemandır.
82
A S E : İtalyan Muratori firmasının, elektromanyetik prensibine göre çalışan
aşırı akım rölesidir. İki veya üç aşırı akım ile bir zaman elemanı aynı kasa
içine yerleştirilmiştir. Elektriki ayar değişimi, bobinlerin seri veya paralel
bağlanmasıyla yapılır. Bu işlem, röle devrede iken bir ayar kolunun seri veya
paralel konuma getirilmesiyle gerçekleştirilir. Seri bağlı iken 2,5 A. paralel
bağlı iken 5 A. kademesindedir. SE tipi zaman rölesi, 48 V. Doğru akımla
çalışır. Bayrak tertibatı iki kademelidir. Röle kontağını kapayıp zaman
rölesini besleyince yarısı, zaman rölesi açma devresini besleyince tamamı
düşer. Yönlü çalışma istenilirse (G) tipi röle ile birlikte kullanılır.
83
a. Röle akım ayar sahası aşağıdaki şekilde imal edilmektedir.
84
tarafındadır. 1,5-10 A. arasında bir akım değerine ayarlanabilir. Diğer
özellikleri, CO-C3H aşırı akım rölesi gibidir.
85
ST – 4A: T.E.K. R.Ö.A. Grup Müd. Merkez Araştırma Laboratuarı imalatı
olan sabit zamanlı ve ani açma ünitesi olan statik bir röledir.
86
AŞIRI AKIM KORUMA
1. AŞIRI AKIM
Sistemdeki tüm teçhizat belli bir akım seviyesine göre yapılan hesaplar
sonunda dizayn edilmiştir. Değişen sistem koşullarında veya zorunlu
durumlarda sistemden nominal işletme akımının üzerinde bir akım
çekilmesi aşırı akımın oluşum nedeni olarak gösterilir.
Arızalar, fazlar arası, faz toprak arası veya faz iletkenleri ile iletkenin
çevresindeki ekranlama arasındaki yalıtım (İzolasyon) direncinin azalması
koşullarında oluşur. Nem, buz, sis, kurum, toz, direk devrilmesi, rüzgar,
yıldırım gibi dış etkenlerle, işletme koşulları (manevra sırasında oluşan aşırı
gerilimler, yanlış manevra vb.) izolasyon maddelerinin bozulmasına neden
olur.
Koruma, geçici rejimler sırasında oluşan aşırı gerilimlere karşı yapılmaz. Asıl
koruma sürekli rejim koşullarında aşırı akıma karşı yapılır.
87
Şekil – 1 iç ve dış arızaların gösterilişi
88
- İletkenlerin rüzgarda sallanmasından veya kar yağışından dolayı birbirine
yaklaşması,
- İletken kopması, direk yıkılması, bir ağacın e.n.h.’na yaklaşması,
- Güç transformatöründen beslenen müşterilerin aşırı yük çekmeleri.
Mekaniki zorlama ise akımın genliğine bağlı olup, büyük arıza akımları
sargılarda, baralarda, izolatörlerde tehlikeli dinamik kuvvetler oluşturur.
Mekaniki zorlamalar, güç trafoları ve generatörlerde şekil bozuklukları, iyi
tespit edilmemiş bara sisteminde benzer bozukluklara neden olurlar.
Üzerinden akım akan iletkenler, oluşan elektromanyetik kuvvetin etkisiyle
ya birbirini iterler, ya da birbirini çekerler. Bu oluşan kuvvet iletkenlerden
akan akımın genliği ile doğru orantılıdır.
89
Şekil – 2 Aşırı akım rölesiyle sekonder koruma prensip resmi.
Primer röle devreye doğrudan bağlanırken; sekonder röle devreye bir akım
trafosu bağlanarak, akım trafosunun sekonderinden beslenir. İlgileneceğimiz
röleler sekonder röle olacaktır.
“Korumacılığı nasıl bir anlayış ile yapmalıyız?” sorusu ise şöyle yanıtlanır.
Güç sisteminin tüm elemanlarını korumalıyız. Her bir eleman, bir koruma
bölgesi içinde kalmalıdır. Koruma bölgeleri de birbirini kapsamalıdır. Güç
sisteminin koruma bölgeleri aşağıdaki Şekil – 3’de gösterilmiştir.
90
Şekil – 3
Aşırı akım röleleriyle ilgili bilinmesi gerekli bazı temel tanımları şu şekilde
yapabiliriz;
Çalışma Zamanı: Bir aşırı akım rölesinin, çalışma akımının üzerinde bir
akımla beslendiği andan kontağını kapattığı ana kadar geçen süre olarak
tanımlanır ve tç ile belirtilir.
Geri Dönüş Akımı: Önceden kontağını kapatmış bir aşırı akım rölesinin,
kontağının açılmasına yol açan en büyük akıma denir. Igd ile belirtilir. Geri
dönüş akımına aynı zamanda dekuplaj akımı da denir.
91
Geri Dönüş Oranı: Geri dönüş akımının çalışma akımına oranına denir.
Çalışma akımı Iç, geri dönüş akımı Igd, geri dönüş oranı Kgd ile gösterilirse,
Geri dönüş oranı O.G. şebekelerindeki röleler için önemli bir özelliktir. Bunu
aşağıdaki şekil yardımıyla açıklayabiliriz.
Örnek: 0,5-2,5 A tepli CC-2 tipi rölenin yükü; 0,5 A ile beslenmesi halinde
4,8 VA; 5 a ile beslenmesi halinde 256 VA’dır.
Kısa süreli dayanma akımı: a.a. rölelerinin hasar görmeden bir saniye
süreyle taşıyabilecekleri maksimum akım değeridir.
Örnek: ICM tipi a.a. rölelerinde, kısa süreli dayanma akımı, minimum ayar
değerinin 100 katı; dinamik dayanma akımı, minimum ayar değerinin 500
katı; sürekli dayanma akımı, ayar akımının 2 katıdır.
Ani elemanın akım bobini, zamanlı elemanınkine seri olur. Bu eleman her
rölede bulunmaz.
Yardımcı kontaktör, her rölede bulunmaz. D.A. gerilim veya akım beslemeli
hatta A.A. gerilim beslemeli tipleri vardır. Yardımcı kontaktör kullanmanın
başlıca avantajları, kontak sayısını çoğaltmak, kontak akım kesme
kapasitesini arttırmak, kesici açıncaya kadar kontağı kapalı tutup açmayı
garantilemektir. Yardımcı kontaktör elektriksel olarak kitlenecekse bu, kesici
hareket sonu kontağı üzerinde yapılmalıdır. Akım beslemeli olanlarda,
kontaktör bobini ile kesici açma bobini seri bağlanmalıdır.
Gerek yardımcı kontaktör, gerek bayraklar, zamanlı ve ani eleman için ortak
olarak (birer adet) bulunabileceği gibi, ayrı ayrı (ikişer adet) bulunabilir.
Ani çalışan röleler, sabit zamanlı rölelerin özel bir çeşidi olarak kabul edilir.
Zaten uygulamada sabit zamanlı a.a. rölesi, ani bir a.a. rölesine sabit zaman
gecikmesi temin eden bir zaman rölesinin aynı kutu içinde ya da ayrı bir
kutuda ilave edilmesiyle elde edilir.
Pratikte pek çok kullanılan bir yöntem, ters ya da sabit zamanlı bir röleye
ani bir eleman ilave edilmesidir. Böylece ani elemanın çalışma değerine
kadar, zaman gecikmeli, bu değerden itibaren, ani zaman karakteristiği bir
arada elde edilmiş olur.
Şekil – 4
95
a.a. rölelerinin çalışma karakteristikleri (akım-zaman eğrileri),
t = f (I)
K
t = ------------------- (K: sabit bir sayı, Iç : çalışma akımı)
( I / Iç )n
t = K sabit olur.
n = 1 için,
K
t = ----------
I / Iç
Şekil – 5
96
Ani çalışan rölelerde, genellikle, I = Iç değerinden itibaren karakteristik
verildiği halde, ters zamanlı rölelerde, I = 1,5 . Iç değerinden önce zaman
değerleri istikrarsızdır; bu yüzden bunlarda, karakteristik 1,5 x Iç değerinden
itibaren verilir.
Örnekler:
Çizelge – 1
a.a. rölesinin çalışma akımının ayarında dikkat edilmesi gereken özellik, röle
serviste iken ayar yapma zorunluluğu varsa, akım trafosunun sekonder
sargısının açık kalmamasına dikkat etmektir.
Her faza birer adet a.a. rölesi konarak gerçekleştirilen 3 a.a. koruma şeması,
Şekil – 6’da verilmiştir.
97
Şekilde, P1 ve P2 noktaları arasında kalan primer şebeke bölümü, akım
trafosunun primer sargısını, s1 ve s2 noktaları arasındaki sargı, akım
trafosunun sekonder sargısını; 1 ve 2 noktaları arasında kalan sargı ise, a.a.
rölesinin akım bobinini göstermektedir. Primer sargıda, akım P1’den girerse
sekonder sargıda S1’den çıkar. Rölelerin akım bobinlerine, akımın 1 nolu
uçtan ya da 2 nolu uçtan girmesi önemli değildir. Bu yüzden primer tarafta
da P1 ucunun, hat ya da bara tarafında olması önemli değildir.
Şekil – 6
Şekil – 7’de iki faza ve nötr devresine birer adet a.a. rölesi konulmak
suretiyle gerçekleştirilen a.a. koruma şeması verilmiştir. Buradan, hatta üç
fazlı dengeli akım aktığı kabul edilerek, rölelerden geçen akımlar da
gösterilmiştir. Şekilden açıkça görüleceği gibi, akım trafolarının bağlantıları
bu koruma şemasında önemlidir. P1 uçlarının hat ya da bara tarafında
olması gene önemli değildir. Ancak nötr iletkeni üzerinde bulunan a.a.
rölesine, üç fazlı dengeli yük halinde, akım gelmemesi, diğer bir deyişle üç
faz akımının aynı yönde gelmesi sağlanmalıdır.
Şekil – 7
98
3.3. İki a.a. ve Bir Toprak Rölesiyle Yapılan Korumada Arıza Çeşitleri
(2 faz + 1 nötr) a.a. koruma şemasında; bir faz-toprak arızasında, arıza röle
bulunmayan fazda ise, sadece nötr a.a. rölesi, aksi takdirde, nötrle birlikte
faz a.a. rölelerinden biride çalışır. Topraksız faz-faz arızalarında bir veya iki
faz a.a. rölesi, üç faz arızalarında, iki faz a.a. rölesi çalışır. İki faz-toprak
arızasında ise, nötr a.a. rölesi ile birlikte bir ya da iki faz a.a. rölesi çalışır.
(Fazlar arası korumaya aşırı akım koruma, nötr noktasındaki korumaya ise
Toprak koruma adı verilir).
Şekil – 8
a. Polarite hatası:
Şekil – 10
Bir örnek olarak, 200-400/5 A oranlı A.T. kullanıldığı, iki fazda 400/5 A
diğer fazda 200/5 oranında bağlantı yapıldığı kabul edilsin. Fazlardan geçen
yük akımı 320 A. kabul edilerek, nötrdeki a.a. rölesinden geçen hata akımı,
Şekil – 112den kolaylıkla görüleceği üzere 4 Amperdir. Bu akım, gereksiz
yere nötr a.a. rölesini çalıştırabilir. Ayrıca 8 Amperlik akımın aktığı fazdaki
a.a. rölesi de çalışabilir. Sonuç olarak oran hatası için şunu söylemek
mümkündür; varsa nötrdeki ve fazlardan birindeki a.a. rölesi, yük akımı
yeterliyse arıza olmadığı halde çalışarak kesiciyi açtırır.
Şekil – 11
Bir izole şebekede, bir fazın toprağa temasında, arıza noktasından toprağa
önemli büyüklükte bir akım akmaz. Toplam arıza akımı, şebekenin toprağa
göre kapasitif empedansı nedeniyle bir fazdan toprağa akan kapasitif akımın
üç katıdır. Bu akım ancak geniş kablo şebekelerinde yüksek değerlere ulaşır.
Genellikle pek ufak değerlerde kalır ve tüm fiderlerin kapasiteleri üzerinden
devresini tamamlar. Gerek akımın ufak değerde olması gerekse arızasız
fiderlerden devresini tamamlaması nedeniyle izole şebekelerde a.a. koruma
sadece fazlar arası arızalara karşı kullanılır. Fazlar arası arızalarda ise arıza
akımı en az iki fazdan akacağı için üç fazdan ikisine a.a. rölesi konması,
böyle arızaların tespiti için yeterli olur. Böylece bir röleden ve bir A.T.’den
tasarruf etmek imkanı doğar (Şekil – 12).
101
Şekil – 12 İzole şebeke için 2 a.a. koruma şeması
a. Üç A.T. ile b. İki A.T. ile
Şekil – 13’de, izole bir şebekede arıza yokken ve arıza esnasında, toprağa
akan akımlar; Şekil – 14’de ise fazlara ait gerilim vektörleri ile Şekil – 13’deki
akımların vektörleri gösterilmiştir. Genelde,
Irez – 3 Iç
Akımı, küçük bir akım olduğu için böyle şebekelerin toprak arızalarına karşı
korunmasında a.a. toprak rölesinin kullanılmadığı daha önce belirtilmişti.
Şekil – 14’de görüleceği gibi,izole şebekelerde fazların toprağa göre
gerilimleri, arıza esnasında büyük ölçüde değişir. Üç fazın toprağa göre
gerilimlerin vektörel toplamı teşkil edildiğinde görülecektir, ki bu gerilim,
arıza öncesinde bir fazın toprağa göre geriliminin üç katına eşittir. Şekil –
15’de bu gerilimin elde edilmesini sağlayan, rezidüel gerilim sargısına sahip
gerilim trafosunun ve ondan beslenen rezidüel gerilim rölesinin bağlantı
şeması verilmiştir. Yani izole sistemlerde, genel olarak, faz-toprak arızalarına
karşı, rezidüel gerilim rölesiyle koruma yapılır.
102
Şekil – 13 a. Arızasız halde izole şebekenin fazlarından toprağa akan
kapasitif akımlar (Iac, Ibc, Icc)
Not: Notasyonlarda, fazların toprağa göre gerilimleri VA, VB, VC; sistemin
faz-faz gerilimi, √3 Vfn, arızasız halde bir fazın kapasitif akımı Ic ile
gösterilmiştir.
103
Şekil – 15 rezidüel gerilim rölesinin (Vrez) bağlantısı
104
Şekil – 16
Şekil - 16’dan görüleceği gibi arızalı fiderdeki 1 nolu röle noktasından akan
rezidüel akım,
Irez1 = Ia1 + I b1 + Ia2 + Ib2 + Ia3 + Ib3 - (Ia1 +I b1) = Ia2 + Ib2 + Ia3 + Ib3
105
Yani arızalı fiderden diğer fiderlerin toplamı kadar rezidüel akım akmaktadır.
Fiderlerin toprağa göre kapasiteleri eşit kabul edilirse 1 nolu fiderden 2 veya
3 nolu fider rezidüel akımının 2 katı akar. Fider sayısı 5 olan bir şebekede
arızalı fiderin rezidüel akımı, diğer fiderlerinkinin 4 katı olur. Bu tip
şebekelerde, her fiderin toprak rölesi, kendi ürettiği rezidüel kapasitif akımın
üzerinde, diğer fiderlerin ürettiği toplam rezidüel kapasitif akımın altında
ayarlanarak seçici koruma sağlanabilir.
Ferro rezenans, güç trafosunun boşta devreye alınıp izole barayı beslemesi
durumunda oluşur. Ferro rezonansı ortadan kaldırabilmek için güç
trafosunun yüklenmesi veya gerilim trafosunun açık üçgen bağlı sekonder
sargı uçlarına uygun değerli omik direnç bağlamakla mümkündür.
a. Zil çalar,
106
5. RÖLELERİN AYARI
Çalışma akımı ayar imkanı , çeşitli prizlerden birine sokulabilen bir fişle
veya kesintisiz hareket edebilen bir ibreyle ya da bir eksen etrafında
dönebilen bir komütatörle sağlanmıştır. Fişli tertibat, sürekli ayar imkanı
tanımaz. Sadece prizlerin hizasında yazılı değerlere ayar yapmak
mümkündür. Ayar sahasını genişletmek için, iki kısımdan oluşan akım
bobinini, seri veya paralel bağlamaya yarayan (ayar sahası böylece iki katına
çıkar) priz ve vida tertibatına sahip röleler de vardır. Akımın ayar değerleri ya
Amper veya röle nominal katları olarak verilir.
Çalışma zamanı ayarı, ani rölelerde zaten söz konusu değildir. Sabit zamanlı
rölelerde, ya akım elemanıyla aynı kutuda, ya da ayrı bir kutuda bulunan
zaman rölesinin üzerindeki bir ibreyle, zaman gecikmesi ayarlanabilir.
Zaman gecikmesi, eğer plakada zaman çarpanı verilmemişse, ibrenin
hizasındaki değerdir.
Ters zamanlı rölelerde, genellikle, üzerinde yüzde değerler bulunan bir eksen
etrafında dönebilen zaman skalası ve ona bitişik sabit bir ibreden oluşan
zaman tertibatı vardır. İbrenin hizasında bulunduğu yüzde değer, rölenin
zaman ayarıdır. Ayar değerinin, çalışma akımının 1,5-2-3-5 vb. katlarında,
hangi zaman gecikme değerlerine karşı düştüğü, rölenin plakası üzerinde ya
da kataloğunda verilen eğrilerden anlaşılır.
107
Çalışma akımının 2 katında, 8 saniye eğrisi için 2,8 sn, 4 saniye eğrisi için 1
sn zaman gecikmesi olur.
Önemli not: Bir a.a. rölesinin çalışma akımının ayarını röle enerjisiz iken
değiştirmek gerekir. Eğer bu işi herhangi bir zorunluluk nedeni ile, rölenin
akım beslemesi varken yapmak gerekirse, bu takdirde, akım trafosunun
sekonder sargı uçlarının, açık kalmamasına dikkat edilmelidir.
Bazı tip a.a. rölelerinde (örneğin, RSA), akım ayar prizindeki fiş, yeni bir
prize takılmak üzere çıkarıldığında, otomatikman, en büyük ayar prizi
üzerinden akım devresi kapanır. Bazı tiplerde (örneğin, IACE) rölenin alt
kısmındaki tarak, dışarıya çıkarılınca, akım, röle dış terminallerinde,
otomatikman kısa devre olur. Diğer bazı tiplerde (örneğin, Japon yapısı CO
tipi) ise, önce röle ön yüzündeki bir prize takılı yedek fiş çıkarılıp yeni ayar
prizine takılır sonra, eski ayar prizindeki fiş yedeğe alınır. Böylece akım
devresi açık kalmadan, çalışma akımı ayar değişimi yapılmış olur.
Ayrıca bu çalışma akımına karşı düşen geri dönüş (dekuplaj) akımı ise fider
kesicisinin kapatılmasından veya tüketici tesisindeki bir arızanın
temizlenmesinden hemen sonra fiderden çekilecek yol alma akımından
büyük olmalıdır.
Geri dönüş akımı için söz konusu edilen koşulun sağlanması, bilhassa ani
a.a. rölesi kullanıldığında zorlaşır. Fiderlerin pek çoğunda yol alma akımları,
kesicinin ilk kapatıldığı anda oldukça yüksektir ve bir iki saniye içerisinde
yük akımları mertebesine düşer. Bu yüzden ani rölelerde çalışma akımını
oldukça yüksek değere ayarlamak gerekir. Halbuki sabit zamanlı rölelerde
hele ters zamanlı rölelerde, röleyi başlangıç yol alma akımının oldukça
altında bir çalışma akımına ayarlamak mümkündür.
Örnek: Maksimum yük akımı 400 A. en ufak arıza akımı 2000 A A.T.O.
750/5 A olan bir fiderde, sürekli taşıyabileceği akım bakımından en ufak
değere sahip teçhizat A.T. olsun. Ayrıca fiderden, kesici kaplamaları
esnasında çekilen yol alma akımının (demeraj akımının) başlangıç değerinin,
108
1500 A 1saniye sonundaki değerinin 750 A, 3 saniye sonundaki değerinin
500 A olduğu bilinsin.
a. Eğer bu fiderde ani a.a. rölesi kullanılırsa çalışma akımının yol alma
akımının başlangıç değeri olan 1500 A’den yüksek bir değere ve en ufak
arıza akımı olan 2000 A’den küçük bir değere, diyelim 1800 A değerinde
ayarlanması gerekir. Bu ayar değeri ise sürekli taşıyabileceği maksimum
akım, 750 x 1,2 = 900 A olan A.T.’nun korunmasını sağlamaz.
b. Bu fiderde ani a.a. rölesi yerine, sabit zamanlı ve geri dönüş (dekuplaj)
akımı, çalışma akımının % 80’i olan bir röle kullanılır ve zaman gecikmesi
1 saniye değerine ayarlanırsa, çalışma akımı 1050 A’e ayarlanabilir.
Çünkü fiderlerin kapatılması esnasında eğer fiderde arıza yoksa, 1 saniye
dolmadan röleden geçen akım 1050 x 0,8 = 840 A olan röle geri dönüş
akımının altına düşecektir. Röle, açma zamanı henüz dolmadığı için geri
dönecek ve gereksiz açma olmayacaktır. Çalışma akımının bu ayar değeri
(a) şıkkındaki değere göre her ne kadar daha uygun ise de A.T.’nun
korunmasını tam olarak sağlamaz.
Yukarıdaki örnekte görüleceği gibi ters zamanlı röleler, basit bir tüketici
fiderinde bile önemli kullanım avantajlarına sahiptir.
3. Aynı besleme trafosundan beslenen başka bir fiderde olacak bir faz-
toprak arızasında, bağlı oluğu fiderden akacak rezidüel kapasitif akım
değerinden büyük olmalıdır. Bir hattın kapasitif akımı, onun gerilimine,
direk tipine, toprak iletkeni olup olmamasına, tek yada çift devre
oluşuna vb. bağlıdır. Kablo şebekelerinde ise havai hat şebekelerine
oranla oldukça yüksektir. Pratik bir değer olarak, 35 kV’luk havai hat
şebekesinde 100 km başına toplam kapasitif akım, 5-10 a aynı gerilimli
kablo şebekesinde ise km başına 1-2 A alınabilir. Örneğin, toplam
uzunluğu 200 km olan 35 kV’luk bir havai hat şebekesini besleyen
fiderin a.a. toprak rölesi, primer değer olarak en az 20 a çalışma akımına
ayarlanmalıdır.
Bir güç trafosunun giriş veya çıkışına aşırı yük rölesi konulmamışsa bu
takdirde giriş yada çıkışa konulan faz a.a. röleleri, kısa devrelere karşı
korumayı sağlamanın dışında ayrıca aşırı yüklenmeyi de önleyecek şekilde
ayarlanmalıdırlar.
Güç trafolarının pek çoğu, tabii soğutmada ve cebri soğutmada ayrı ayrı
nominal güce sahiptir. Genellikle cebri soğutmadaki güç, tabii soğutmaya
göre % 25 fazladır. Eğer a.a. röle ayarı yapılacak trafonun, yüklenme
karakteristiği biliniyorsa, röle çalışma akımı trafonun imal edildiği standart
da göz önünde bulundurularak trafonun ömrünü kısaltmayacak bir aşırı
yüklemeye imkan tanıyacak şekilde ayarlanır. Pratikte en çok kullanılan
değer, cebri soğutmadaki nominal güce karşı düşen akımın % 10-20
fazlasıdır. Eğer trafonun yükü, gün boyunca pek değişmiyorsa veya yük
puantı saatlerce sürüyorsa, o zaman röle çalışma akımı, cebri soğutmalı
haldeki nominal akıma eşit alınmalıdır.
Güç trafosunun giriş yada çıkış fiderindeki veya yıldız noktasındaki toprak
rölesinin çalışma akımı ayarı, trafo sargılarının tipine göre saptanır. Tersiyer
sargıya sahip yada primer sargısı üçgen olan trafoların sekonder
sargılarından dengesiz yük çekilmesine bir dereceye kadar izin verilebilir.
Aksi takdirde buna da müsaade edilmemelidir. Pratik değerler olarak,
primeri üçgen bağlı yada tersiyer sargıya sahip trafoların sekonderlerindeki
toprak rölesi, trafo nominal akımının % 20-30 civarında bir değere, aksi
110
takdirde % 10’una ayarlanabilir. Primer sargı için röle çalışma akımı her
halükarda % 10’u aşmayacak şekilde ayarlanır.
Trafolarda olacak kısa devrelere karşı koruma açısından ise röle çalışma
zamanları önem kazanır. Her trafonun imal edildiği standart ve dolayısıyla
% Uk’sına bağlı bir kısa devreye dayanma süresi vardır. Bu değer, genellikle
trafo plakasında verilir. Faz ve toprak aşırı akım rölesi zaman ayarı, trafonun
sekonder sargı çıkışında olacak bir kısa devrede akacak akımda, kısa
devreye dayanma süresinin yarısı kadar sürede çalışacak şekilde
yapılmalıdır.
111
6. AŞIRI AKIM RÖLE KOORDİNASYONU
Şekil – 17
1. Kaynağa daha yakın röle, kendi koruduğu fiderde ve ayrıca komşu fiderde
olacak en küçük akımlı arızada dahi çalışmalıdır. (artçı korumayı temin
için)
112
2. Aynı arıza akımında, kaynağa yakın röle, diğerinden en az t zamanı
kadar sonra kesicisini açtırmalıdır. Bu t zamanı, her iki rölenin çalışma
zamanı hatalarından, uzak röleye ait kesicinin çalışma zamanından,
yakın rölenin eylemsizliğinden doğan zaman hatasından ve bir emniyet
zamanından oluşur. t zamanını oluşturan bu beş bileşenin her biri
ortalama 0,1 saniye kabul edilir. O halde pratikte t zamanı 0,5 saniye
olarak alınabilir.
Kaynaktan itibaren artarda çok sayıda fidere sahip bir şebeke a.a. röle
koordinasyonunu sadece zaman değerlerine uygun seçerek sağlamaya
çalışmak doğru değildir. Çünkü bu takdirde kaynağa en yakın a.a. rölesinin
zaman gecikmesi çok yüksek olacaktır ve belki de teçhizatın hasarlanması
önlenemeyecektir. Bu yüzden rölelerin çalışma akımlarının ayar değerlerini
de uygun seçerek kaynağa yaklaşıldıkça zaman değerlerinin çok yükselmesi
bir dereceye kadar önlenebilir. Rölelerin ani elemanlarının koordinasyonu da
yapılabilirse o takdirde zaman değerleri daha da küçültülebilir.
Şekil – 18
A barasında 10500 A
B barasında 7000 A
C barasında 4000 A
D barasında 2000 A
Şekil – 19
Şekilden de görüleceği üzere her akım değeri için o akım değerinde çalışması
mümkün olan iki rölenin çalışma zamanları arasında 1 saniyelik fark
kalmaktadır. Kaynağa en yakın rölenin çalışma zamanı 2,5 saniyeden 1
saniyeye inmektedir. Ayrıca her bölümde olabilecek arızaların % 50’den
fazlası ani olarak temizlenmektedir. Örneğin TrI’de olabilecek arızaların,
4000-2500 1500
-------------- = ----------- = % 75’i
4000-2000 2000
Vg
Ii = Ig x -------
Vi
154
Ii = 375 x ---------- = 1650 A olarak indirgenir.
35
114
6.2. Ters Zamanlı a.a. Rölesi Koordinasyonuna Örnek
Şekil – 18’de verilen şebeke bölümüne ait baralardaki kısa devre akımlarının
(D barasının gerilim bazında);
A barasında 9100 A
B barasında 6300 A
C barasında 4200 A
D barasında 2800 A
Olduğu kabul edilirse ters zamanlı röle kullanılması uygun olur. Çünkü
baraların kısa devre akımları arasında ani elemanlarla koordinasyona imkan
verecek kadar büyük fark yoktur. Buna karşılık ters zamanlı röle kullanmayı
yararlı hale getirecek kadar da olsa bir fark vardır.
Not: Bir bara için ters zamanlı röle kullanılıp kullanılmayacağı ZS/ZL oranına
bakılarak saptanır. Bu oran 2’ye eşit veya 2’den küçükse ters zamanlı röle
kullanılmak uygundur. Aksi takdirde ters zamanlı röle kullanmakla pek bir
avantaj sağlanamaz. İncelenilen örnekte de, B barası için kaynak empedansı:
(oranlarla çalışılacağı için gerilim herhangi bir değer, örneğin, 6300 V kabul
edilebilir),
V 6300
ZS = -------- = ---------- = 1 Ω
I 6300
hat empedansı,
V 6300
ZS + ZL = ------- = ---------- = 1,5 Ω
I 4200 A B C D
ZS
ZL = 0,5 Ω --------- = 2
ZL ZL=0.31 ZL=0.5 ZL=0.75
6300
ZS = ----------- = 1,5 Ω
4200 9100 A 6300 A 4200 A 2800 A
ZS=0.69Ω ZS=1Ω ZS=1.5Ω ZS=2.25Ω
6300
ZS + ZL = ----------- = 2,25 Ω, ZL = 0,75 Ω
2800
ZS
-------- = 2
ZL
115
O halde ters zamanlı a.a. rölesi kullanmak uygundur. Kullanılacak ters
zamanlı a.a. rölesinin akım-zaman karakteristiği % 100 eğrisi için;
Çalışma
1.5 x Iç 2 x Iç 3 x Iç 4 x Iç 5 x Iç
Akımı Katı
Saniye 10 7 4 2 1,5
olsun. 1 nolu röle için % 20 eğrisi seçilsin. Buna uyan zaman değerleri;
1350 A 3 saniye
1800 A 2,1 saniye
2700 A 1,2 saniye
3600 A 0,5 saniye
4500 A 0,45 saniye
116
Şekil – 20
1950 A 3 saniye
2600 A 2,1 saniye
3900 A 1,2 saniye
5200 A 0,6 saniye
6500 A 0,45 saniye
117
7. BİRİM DEĞERLERLE (PER UNIT) ARIZA AKIMININ HESABI
(Gerçek değer = Birim değer (p.u.) x Baz değer) formülü yardımıyla gerçek
sonuç bulunabilir.
1. Güç,
2. Gerilim,
3. Akım,
UN 34500
v = --------- = ------------ = 1 p.u. olarak bulunur. “v” değerinin 1 p.u. olması
UB 34500
Faz-nötr geriliminin baz değeri ise faz-faz geriliminin baz değeri yardımıyla
hesaplanır.
UB
VB = --------
√3
118
7.2. Akım ve Empedans Bazının Bulunması
NB
IB = ----------- olarak bulunur.
√3 . UB
Empedans bazı;
VB VB √3 . UB UB2
ZB = ------ = ------- x -------------- = -------- olarak formüle edilir.
IB IB √3 . UB NB
Yukarıda güç trafosu için verilen örnek sistemi oluşturan tüm elemanlar için
genelleştirilebilir. (motor, generatör vb.) Eğer sistem elemanının nominal
gücü 100 MVA’dan farklı ise 100 MVA baz gücüne göre empedans değerini
aşağıdaki şekilde hesaplayabiliriz.
119
NN NB
ZN = Z x ---------- ; Zb = Z x ---------
UN2 UB2
Zb NB UN2
-------- = ------- = ---------
ZN NN UB2
NB UN
Zb = ZN x ---------- x ( ---------- )2 olarak bulunur.
NN UB
NB
Zb = ZN x --------- yazılabilir.
NN
Örneğin: Etiket değerleri aşağıda verilen bir güç trafosunun seçilen baz
değerlere göre hesabı aşağıdaki şekilde yapılır.
% Uk 10
ZN = ----------- = -------- = 0,1 p.u. = Ztr Z = Gerçek değer (Ω)
100 100 Zb = Birim değer (pü)
ZB = Baz değer olduğuna göre
NB Z = ZB . Zb dir.
Zb = ZN x -------
NN
100
Zb = 0,1 x --------
25
120
Aşağıda 100 MVA güç bazında ve nominal işletme gerilimi bazlarında akım
ve empedans bazları toplu olarak gösterilmiştir.
- Güç Bazı:
NB = 100 MVA (TEK sisteminde güç bazı olarak 100 MVA kabul edilmiştir.)
- Gerilim bazı:
- Akım Bazı:
NB
IB(34,5 kV) = ----------
√3.UB
100 (MVA)
IB(34,5 kV) = -------------------- = 1675 A
√3.34,5 (kV)
- Empedans Bazı:
UB2
ZB(34,5 kV) = ----------
ZB
34,52
ZB(34,5 kV) = ---------- = 11,9 Ω
100
121
8.1. Sistem Elemanlarının p.u. Cinsinden Empedanslarının Bulunması
Şekil – 21
122
154/34,5 kv 100 MVA (YNyn 0-d) TRAFO-B (ÇANKAYA T.M.’ de)
% Uk = 11,6
(YNyn0) bağlantı grubuna haiz trafolarda doğru bileşen değerine eşittir. Eğer
tersiyer sargı varsa o takdirde doğru bileşenin 0,85 ile çarpımına eşittir.
(Bak. sh. 166a’da g sırası)
% Uk = 7,6
7,6 100
X1tr2 = --------- x ---------- = 0,76 p.u. doğru bileşen,
100 10
X2tr2 = X1tr2 = 0,76 p.u. ters bileşen,
X0tr2 = X1tr2 = 0,76 sıfır bileşen olarak bulunur.
Dyn bağlantı grubuna haiz güç trafolarında sıfır bileşen empedansı doğru
bileşen empedansına eşit alınmıştır. (geniş bilgi için kitabın “sistemlerin
analizi” bölümü, sh. 166a, bakınız).
Xh 0,5858
Xh = ------- = ------------ = 0,049 p.u.
XB 11,9
123
Hatlarda doğru, ters ve sıfır bileşen değerleri birbirine eşittir.
SİSTEM EMPEDANSI
X1S = 0,0496 p.u. doğru bileşen (SAK max. Şartlarda 3 faz k.d.
etüdü-SE-86/1)
X2S = 0,0466 p.u. ters bileşen (SAK max. Şartlarda faz-toprak k.d.
etüdü-SE-87/1)
X0S = 0,0609 p.u. sıfır bileşen (SAK max. Şartlarda faz-toprak k.d.
etüdü-SE-87/1)
R0 = 20 Ω
R0 20
r0 = ------ = ---------- = 1,68 p.u. sıfır bileşen
XB 11,9
125
8.2. Faz Aşırı Akım Röle Koordinasyonu
Şekil – 22
126
ÇANKAYA T.M. 34,5 kV Barada oluşabilecek üç fazlı bir kısa devre
arızasında akacak olan k.d. akımı;
1
İ1kd = --------------------------- = 6,03 p.u.
0,049610,116
I1kd = 10,114 A
Yıldız tali merkezi 34,5 kV barada oluşabilecek üç fazlı bir kısa devre
arızasında akacak olan k.d. akımı;
1
İ2k.d. = ------------------------------- = 4,67 p.u.
0,0496+0, 116+0, 049
I2k.d. = 7827 A.
127
Yıldız Tali Merkezi 6,3 kV barada oluşabilecek üç fazlı bir kısa devre
arızasında akacak olan k.d. akımı;
1 1
İ3k.d. = ------------------------------------- = ------------ = 1,026 p.u.
0,0496+0, 116+0, 049+0, 76 0,9746
Şekil – 22’deki röle yerleri ve röle tipleri ile trafo standartlarında belirtilen
kısa devreye dayanma süresi dikkate alınarak rölelerin ayar tepleri şu
şekilde seçilmiştir.
Kademe
Arıza
ZAMAN AYARI (SANİYE)
Akımının
Katları 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1
1,5 7,5 6,75 6 5,25 4,5 3,75 3 2,25 1,5 1
2 5,5 4,95 4,4 3,85 3,3 2,75 2,2 1,65 1,1 0,55
3 3,6 3,25 2,87 2,51 2,16 1,8 1,44 1,08 0,72 0,36
4 3 2,7 2,4 2,1 1,8 1,5 1,2 0,9 0,6 0,3
5 2,6 2,34 2,08 1,82 1,56 1,3 1,04 0,78 0,54 0,26
6 2,5 2,25 2 1,75 1,5 1,25 1 0,75 0,5 0,25
7 2,4 2,16 1,92 1,68 1,44 1,20 0,96 0,72 0,48 0,24
8 2,3 2,07 1,84 1,61 1,38 1,15 0,92 0,69 0,46 0,23
9 2,2 1,98 1,76 1,54 1,32 1,1 0,88 0,66 0,44 0,22
10 2,1 1,89 1,68 1,47 1,26 1,05 0,84 0,63 0,42 0,21
CO – L 23 H
Arıza
ZAMAN AYARI (SANİYE)
Akımının
Katları 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1
2 14 12,6 11,2 9,8 8,4 7 5,6 4,2 2,8 1,4
3 7 6,3 5,6 4,9 4,2 3,5 2,8 2,1 1,4 0,7
4 4,5 4,05 3,6 3,15 2,7 2,25 1,8 1,35 0,9 0,45
5 3 2,7 2,4 2,1 1,8 1,5 1,2 0,9 0,6 0,3
6 2,4 2,16 1,92 1,68 1,44 1,20 0,95 0,72 0,48 0,24
132
RSA – 2 – 20 – 200
133
134
135
8.3. Toprak Röle Koordinasyonu
136
• ÇANKAYA T.M. 34,5 kV barada oluşabilecek bir faz-toprak arızasında
akacak olan arıza akımı;
1
İ0 = -------------------------------------------------------
X1S + X1tr1 + X2S + X2tr1 + X0S + Xotr1 + 3Ro
1
İ0 = -------------------------------------------------------------------
0,049+0,116+0,0466+0,116+0,0609+0,0986+3x1,68
1
İ0 = ------------ = 0,1809 p.u.
5,5271
I1k.d. = 3 x İ0 x IB
I1k.d. = 906,3 A
137
1
İ0 = ----------------------------------------------------------------------------------------
0,049+0,116+0,049+0,466+0,116+0,049+0,0609+0,0986+0,049+3x1,68
1
İ0 = ---------- = 0,176 p.u.
5,67
I2k.d. = İ0 x 3 x IB
I2k.d. = 884 A.
138
1
İ0 = ----------------------------------------------------
X+X1tr1+X1h+X1tr2+X2+X2tr1+X2h+X2tr2+X0tr2
1
İ0 = -------------------------------------------------------------------------
0,049+0,116+0,049+0,76+0,0466+0,116+0,049+0,76+0,76
1
İ0 = ------------ = 0,37 p.u.
2,7
139
140
YÖNLÜ KORUMA
Şekil – 1
Bir radyal (bir noktadan beslenen) şebekede aşırı akım röleleriyle yapılan
koruma ve koordinasyon fazla güçlük arz etmez. Ancak bir ring (iki yada
daha çok noktadan beslenen) şebekede ideal bir koruma ve koordinasyonu
gerçekleştirmek radyal şebekedeki kadar basit değildir.
141
Şekil – 2
Şekil – 2’de verilen basit bir ring şebekede görüldüğü gibi F noktasında
olabilecek bir arızada, arızayı 1 nolu röle ile birlikte 2 ve 3 nolu rölelerde
temizleyecektir. 2 ve 3 nolu rölenin arızayı aynı anda temizlemeleri B
barasını boşaltacağından B barasından beslenen fiderin beslenmesi gereksiz
yere kesilir. Eğer 2 ve 3 nolu rölelerde baradan hatta doğru yönlendirilmiş
birer yön elemanı ilave edilirse F noktasındaki arızada 3 nolu rölenin yön
elemanı arızayı ters yönde göreceğinden gereksiz bir açmaya engel olur. Ring
şebekelerde seçici çalışma ancak yönlü a.a. röleleriyle gerçekleştirilir.
142
Şekil – 3’de F noktasındaki arızada yönlü röleye VB.C gerilimi ve Ia akımı
gelmektedir. Gerçek bir arızada arıza akımı saf endüktiftir. A fazı toprak
arızasına göre çizilen fazör diyagramından görüleceği üzere (Şekil – 4) yönlü
röleye gelen akım ve gerilimler aynı fazdadır. Böyle bir bağlantıda yönlü
rölenin sağlıklı olabilmesi için akım ve gerilim arasındaki faz farkı 00
olduğunda maximum momentle kontak kapatacak şekilde seçilmelidir.
Şekil – 4
143
Şekil – 1’den görüleceği üzere şebekedeki bir faz-toprak arızasında şebekeye
bağlı her topraklı trafodan arıza noktasına doğru arıza akımının o trafo
üzerinden tamamlanan bileşeni akar. Arızalı fiderde ise sıfır bileşen akımı
(rezidüel akım) baradan hatta doğru akar. Sonuçta arızasız fiderlerin yön
elemanları çalışmaz ve toprak röleleri çalışsa dahi tek başına kesicisini
açtıramaz. Böylece seçici bir çalışma sağlanmış olur. Şekil – 5’te görüldüğü
gibi aşırı akım elemanı ile yön elemanının kontakları seri bağlıdır. Devredeki
kesicisinin açması ile ancak iki elemanın birden çalışarak kontaklarını
kapatmaları ile gerçekleşebilir. Şekil – 6’da bu devreye ilişkin fazör diyagramı
C fazı toprak arızası için gösterilmiştir. Fazör diyagramına göre 3 x V0
(rezidüel gerilim) ile 3 x I0 (rezidüel akım) arasında 900 faz farkı vardır. Bu
devrede kullanılacak yön elemanının akımı gerilimden 900 geride olması
halinde maximum moment üretecek şekilde seçilmesi gerekir.
Şekil – 6
144
Şekil – 7
Akım / Gerilim polarmalı bir yön rölesi, kendine gelen akım ve gerilim
arasındaki belli bir faz farkında maximum momentle kontak kapatacak
şekilde imal edilir. Gerilimi akımından 450 ileri olduğunda maximum
momentle kontak kapatacak şekilde imal edilmiş bir rölenin çalışma
diyagramı Şekil – 8’de gösterilmiştir. Şekilden anlaşılması gereken şudur:
Gerilim, akımdan 450 geri ve 1350 ileri iken moment oluşmaz. Gerilim akımla
çakışık iken veya ondan 900 ileri iken maximum moment 1/√2 katı oluşur.
Gerilim akımından 450 ileri iken maksimum moment oluşur ve bu bölgede,
yani 0 moment ekseninin üstünde kalan açılar için pozitif moment (kontak
kapatıcı yönde) meydana gelir. 0 moment ekseninin altında ise negatif
moment oluşur.
145
Şekil – 8
Örneğin gerilim akımdan 1350 geri iken negatif (kontağı açık tutma yönünde)
maximum moment oluşur. O halde bir yön rölesinin moment diyagramı,
M = V . I . cos ( γ - )
Bir yön rölesinin plakasında yada kataloğunda açısı verilir. Yön rölesinin
komple testi, rölenin açısı göz önünde bulundurularak, moment
diyagramının, testte ölçülen değerlerin kullanılması yoluyla çizimi demektir.
Test sonuçlarına dayanarak böyle bir diyagramın çizimi için bir akım
kaynağı, bir gerilim kaynağı ve bir fazmetreden oluşan bir test seti
kullanılabilir. Kaynaklar, test edilecek röleye uygulanacak akım ve gerilim
değerlerini verebilmelidir. Örneğin röle nominal akımı, 5 A. ve röle nominal
gerilimi, 100 V. İse bu değerleri temin edebilen kaynaklar kullanılmalıdır.
Ayrıca test devresine akım ve gerilimin değerini kontrol edebilmek için
ampermetre ve voltmetre de bağlanmalıdır. (Şekil – 9). Çalışma diyagramının
çizilebilmesi için bütün faz açılarında ölçüm yapılması gerekmez. Belli
açılarda, örneğin (γ - )’nın 00 – 300 – 450 – 600 – 1200 – 1350 – 1500 – 1800 –
2100 – 2250 – 2400 – 2700 – 3000 – 3150 – 3300 değerlerinde ölçüm yapılması
yeterlidir. Önce (γ - )’nın O0 değeri için (pozitif yönde maximum moment)
belli bir akım değerinde (örneğin röle nominal akımında) rölenin kontağını
kapatmasını sağlayan gerilim değeri tespit edilir. Bu durum, çalışma
momentine karşı düştüğü için,
146
Burada VÖ1 gerilimin ölçülen değerini, Inom, test sırasında röleye uygulanan
röle nominal akımını gösterir. Sonra açı değiştirilir. Örneğin 300 yapılır. Bu
durumda röleye uygulanan akım değiştirilmeden (gene röle nominal akımı)
rölenin kontak kapatmasını sağlayan VÖ2 gerilimi ölçülür. Bu değer de gene
çalışma momentine karşı düştüğünden,
VÖ2 2
VÖ1 . Inom = VÖ2 . Inom . (√3/2) = ----------- = --------- olur.
VÖ1 √3
Eğer gerçekten VÖ2 ve VÖ1 değerleri yukarıdaki oranı teşkil ediyorsa röle
doğru çalışıyor demektir. Aynı ölçümler ( γ - )’nın yukarıda verilen diğer
değerleri için de yapılmalıdır.
Şekil – 9
Yönlü rölelerin yönü daima baradan hatta doğru ve seçilir. Çünkü arızalı
olan hatta akan arıza akımı daima baradan hatta doğrudur. Zaman
koordinasyonu ise Şekil – 10’a göre açıklamaya çalışacağız.
147
Şekil – 10’da görülen çift yönlü beslenen şebeke bölümü, yönlü a.a.
röleleriyle korunmaktadır. Bu rölelerin seçici çalışmasını sağlamak için
yapılması gerekli zaman ayarları şöyle belirlenir: Önce 2, 4 ve 6 nolu rölelerle
GII generatörü yok farzedilerek, şebeke, sadece GI’den tek yönlü beslenen bir
şebeke gibi düşünülür ve buna göre zaman koordinasyonu yapılır. Örneğin 5
nolu röle 0,5 saniyeye; 3 nolu röle 1 saniyeye; 1 nolu röle 1,5 saniyeye
ayarlanır. Sonra 1, 3 ve 5 nolu rölelerle GI generatörü yük farzedilip şebeke,
GII’den tek taraflı beslenen bir şebeke gibi düşünülür ve buna göre 2 nolu
röle 0,5; 4 nolu röle 1; 6 nolu röle 1,5 saniyeye ayarlanır. Bu ayar
değerlerine göre A1 arızasında, sadece, 1 ve 2 nolu röleler kesicisini açtırır.
5 nolu röle çalışma zamanı 0,5 saniye olmasına rağmen yönü GII’den gelen
akıma ters olduğu için çalışamaz ve bu yönden gelen akım, 2 nolu röleden
geçtiği için onun çalışmasıyla kesilir, (1 ve 6 nolu rölelerin yönlü olması
gerekmediği için bunlar yönsüz a.a. röleleri olarak gösterilmiştir). A2
arızasında, 2 nolu röle GI’den gelen akımı ters yönde gördüğü için akım, 3
nolu rölenin çalışmasıyla; 5 nolu röle GII’den gelen akımı ters yönde gördüğü
için bu akım, 4 nolu rölenin çalışmasıyla kesilir. 1 ve 6 nolu röleler yönsüz
oldukları halde zamanları yüksek olduğu için gecikme zamanlarını doldurup
kesicilerini açtırmazlar. A3 arızası için de benzer şeyler söylenebilir.
148
TRAFO ZATİ KORUMALARI
1. Termik Koruma
Trafo tankının üst kısmındaki bir cep, trafo yağıyla doldurulur. Cebe monte
edilen sonda, bir kılcal tüp ve spiral vasıtasıyla trafonun termostat
göstergesine bağlanır. Cepteki yağın sıcaklığının değişimi, genleşen bir sıvı
ile dolu kılcal tüple, gösterge üzerindeki 1 nolu ibrenin, belli sıcaklık değerini
göstermesini sağlar (Şekil – 1). Yani yağ sıcaklığına bağlı olarak hareket eden
1 nolu ibre, kadran üzerinde yağ sıcaklığını gösterir. 2 ve 3 nolu ibreler,
uygun sıcaklık derecelerine ayarlanır ve sabit dururlar. Yağın ısınmasıyla
hareket eden 1 nolu ibre, önce 2 nolu ibreye değerek termostat sinyalini
verdirir. Sıcaklık yükselmesi devam ederse, 1 nolu ibre 3 nolu ibreye değer
ve bu da anda kapanan bir kontak üzerinden kesiciye açma kumandası
gider.
Şekil – 1
Termik imaj rölesi (Şekil – 2), sargı sıcaklığı koruması için kullanılır.
Trafonun primer buşinglerinden birine yerleştirilen uygun oranlı bir akım
trafosunun sekonderinden beslenen küçük bir ısıtıcı, trafo tankının üst
kısmında sıcak yağ içinde, küçük bir cebe konulmuştur. Isıtıcı, genel yağ
sıcaklığına ek olarak, sargılarınkiyle orantılı bir sıcaklık artışı meydana
getirir. Cebe konulan, sıcaklığa duyarlı bir direnç, sıcaklık değişimine bağlı
olarak çok hızlı bir şekilde değer değiştirir. D.A. kaynağının R direncinden
geçirdiği akımla orantılı olarak, göstergede sargı sıcaklığını temsil eden değer
okunur.
Şekil – 2
3. BUHOLZ KORUMA
Trafo yağı içinde, küçük yada yeni başlayan arızalarda yavaş, büyük
arızalarda hızlı olmak üzere arkın meydana getirdiği ısınmayla gaz oluşur.
Küçük arklı arızalarda, yavaş yavaş oluşan gaz kabarcıkları, genleşme kabını
trafoya birleştiren borudan, genleşme kabına kaçmak isterler. Büyük arklı
arızalarda oluşan büyük hacimdeki gaz, arızanın şiddetli olmasından dolayı
genleşme kabına kaçacak zaman bulamadan, büyük miktarda yağı, taşkın
halinde genleşme kabına doğru iter.
İşletme koşullarında rölenin içi tamamen yağla doludur. İki tane kontağı
vardır, üst kontak yüzen bir şamandıraya bağlı olarak açılır yada kapanır.
Küçük ve yeni başlayan arızalarda çıkan gaz kabarcıkları, buholz rölesinin
üst kısmında toplanarak yağı ve şamandırayı aşağı iter. Şamandıra belli bir
düzeyin altına düşünce, üst kontak kapanır. Üst kontağın kapanmasıyla
alarm alınır.
Alt kontak, yağın akışıyla konum değiştiren bir kanatçığa bağlıdır. Söz
konusu kanatçığın konumu değişince, alt kontak kapanır. Alt kontağın
kapanmasıyla, kesiciye açma komutu verdirilir. Bu kontağın kapanma ayarı,
yağın borudan bir yönde akışına göre yapıldığından, buholz rölesi, üzerinde
bulunan ok yönü genleşme kabını gösterecek şekilde monte edilmelidir.
Trafolardaki sargı arızalarında, daima bir dereceye kadar ark meydana gelir.
Arkın yağı ayrıştırmasıyla hidrojen, hidrokarbon, karbonmonoksit gibi gazlar
açığa çıkar.
Arızaya, saç izolasyonunda hasar, ek yeri ısınması gibi küçük bir arızaysa
gaz yavaş yavaş çıkar ve genleşme kabına kaçmak ister.
Şiddetli arkı içeren büyük bir sargı arızasında, buhar ve büyük hacimde gaz
çıkar. Tepkime o kadar şiddetli olur ki gaz genleşme kabına kaçacak zaman
bulamadan, uyguladığı basınçla büyük miktarda yağı taşkın halinde
genleşme kabına iter.
151
Hava sıcaklığının düşmesiyle yağın büzülmesi yada tankta sızıntıdan dolayı
yağ seviyesinin buholz rölesinin altına düşmesiyle sırayla üst kontak ve alt
kontak kapanır.
Benzetilmiş işletme şartlarında yapılan deneyler, yağla dolu bir trafo tankına
ark uygulandığında rölenin 50 – 100 msn içinde çalışmasının mümkün
olduğunu göstermiştir.
Röleler imal edilirken kontakların ayarı, belirli gaz hacmi ve yağ akış hızında
çalışacak şekilde yapılır.
Rölede, gaz birikme hücresinin her iki tarafına yağ seviyesini görmek için
gözetleme pencereleri konulur. Bunlar arızanın teşhisinde yararlı olur. Şöyle
ki, eğer gaz beyaz yada sarıysa izolasyon yanmasıdır, siyah yada gri ise
ayrışmış yağı ifade eder. Bu durumda gaz muhtemelen yanıcı olacaktır,
ancak hava kabarcıkları birikmişse yanmayacaktır. Gazın dışarı alınması
yada yakılması için rölenin üst kısmına bir musluk konulur. Gerektiğinde
gaz bir balonla alınarak analizi yapılır veya musluktan çıkan gaza kibrit alevi
tutularak yanıcı olup olmadığı kontrol edilir. Yanıcı ise iç arıza vardır. Test
ve bakımı yapılmadan devreye alınmaz. Gaz yanıcı değilse, musluktan çıkan
gaz havadır. Boşaldıktan sonra ilgililerin izniyle trafo servise alınabilir.
- Nüve arızalarında,
- Elektriki devrede kötü temas,
- Trafo primer veya sekonder sargıda sarımlar arası yada sarım-tank arası
temas,
- Yağ seviyesinin düşmesi (Bazı buholz röleleri çalışmayabilir),
- Deprem durumunda.
Şekil – 4
153
Şekil – 5
Şekil – 6
154
5. YAĞ SEVİYE
6. TANK KORUMA
Tank koruma rölesi, buşinglerden tanka yada sargılardan tanka bir atlama
olduğu zaman çalışır. Arıza akımı, tank topraklama iletkeninden toprağa
akar. Bu iletkenin üzerinde bir akım trafosu yerleştirilerek, bunun
sekonderine bağlanan bir akım rölesiyle, tank koruma teşkil edilmiş olur.
Trafonun tankına olan atlamalarda bu röle çalışarak trafoyu devre dışı
bırakır.
Tank koruma rölesi, buşing tank arası arızada, diferansiyel röleyle, sargı
tank arası arızada ise, buholz ve diferansiyel röleyle birlikte çalışabilir.
Şekil – 7’de trafoya ait sargılardan birinde tanka atlama olduğunda arıza
akımının dolaştığı yol gösterilmiştir. Şekilde, trafo tankının, raylardan iyi
yalıtıldığı kabul edilmiştir.
Şekil – 7
155
Bu durum, tankın, üzerinde durduğu zeminden izolasyonunu gerektirir.
İdeal olarak sonsuz olması istenen bu direnci, uygulamada, 10 Ω’dan büyük
seçmek yeterlidir. Trafonun üzerinde durduğu beton zeminin direnci, bu
değeri veriyorsa ayrıca izolasyon için ilave tedbire gerek yoktur. Ancak
yağmurlu havalarda direncin küçülmesi göz önünde tutulmalıdır.
R1 1
I2 = --------------- . Ik1 = ------------ . Ik1
R1 + R2 1 + 10
Şekil – 8
Şekil – 9
7. DİFERANSİYEL KORUMA
Şekil – 10’da bir trafoyu koruyan diferansiyel rölenin prensip bağlantı şeması
verilmiştir. Koruma bölgesi, açıkça görüleceği gibi her iki taraftaki ana akım
trafolarının arasında kalan bölgedir. Yani röle bu bölgedeki arızalarda çalışır.
157
Şekil – 10
Şekil – 11’de prensip resmi görülen diferansiyel rölenin koruma bölgesi, iki
taraftaki akım trafoları arasında kalan bölgedir.
Diferansiyel koruma rölesi, akım trafoları aracılığı ile güç trafosunun her iki
tarafındaki akımları kıyaslar. Akım trafolarının oranı, her iki taraftan röleye
gelen akımları eşitleyecek şekilde seçilir. Akım trafolarının bağlantıları da
şekilde olduğu gibi bir tarafta polarite uca diğer tarafta polarite olmayan uca
yapılarak, aynı fazın sekonder akımları röleye bir taraftan girerken diğer
taraftan çıkacak şekilde bağlanır. Böylece röle çalıştırma bobininden geçen
fark akımı normalde sıfırlanır. Trafodaki bir arızada akımların eşitliği
bozulacağından, meydana gelen fark akımı, diferansiyel röleyi çalıştırır.
159
Şekil – 12
a. Üç faza ait 3 iletken, nötr iletkeni ve 2 tane d.a. iletkeni olarak 6 iletken
kullanmak gerekir,
Bu olmadığı takdirde rölenin trip devresine, 0,2 – 0,3 sn’lik bir zaman
gecikme tertibi bağlanır ve geçici rejimlerde yanlış açmalar önlenir.
160
Şekil – 13 Pilot Diferansiyel Prensip Resmi
9. YANGIN KORUMA
θ
K x --------- halinde genleşerek bir kumanda sistemini harekete geçirir.
t
161
SİSTEMLERİN ANALİZİ
Belli bir mahalde üretilen enerjinin, başka bir yere nakli için enerji iletim
hatlarının tesisi gerekir. Uzaklık ve taşınacak güç arttıkça, gerilimin değeri
de büyüyecektir. Nakledilen enerjinin dağıtımı için belli yerlerde indirici trafo
merkezleri kurulur.
İşletme özelliklerine göre, trafonun yıldız veya üçgen sargısı, yük tarafına
bağlanır. Üç çeşit bağlantısı yapılabilir.
Şekil – 2
c. Ototrafolar:
Primer ve sekonder sargıları ayrı değildir. Her faz için aynı sargıdan giriş ve
çıkış gerilimleri alınır. Giriş ve çıkış için ortak olan nötr noktası
topraklanırsa direkt topraklı, boşta bırakılırsa yalıtılmış olarak tanımlanır.
Büyük güçteki ototrafolarda, tersiyer sargı denilen ayrı bir üçgen sargı
bulunur. Bu sargıdan da güç alabilir. (Güç alınacak şekilde dizayn
edilmişse).
163
Şekil – 3
d. Üç Sargılı Trafolar:
Bir sargısı üçgen olmak üzere aynı trafo kazanında birbirine manyetik olarak
bağlı, üç ayrı sargı vardır. Genellikle sekonder sargı (yıldız ise), bir empedans
üzerinden topraklanır. Primer sargı, direkt topraklanır.
Şekil – 4
Şebeke işletme koşullarına göre trafo sargılarının yıldız noktaları bazen bir
empedans üzerinden topraklanır. En yaygını direnç veya reaktans bobini
üzerinden yapılanıdır. Şekil – 5’te görüldüğü gibi, genellikle, yük tarafındaki
sargı direnç veya reaktans üzerinden topraklanır.
164
Şekil – 5
Şekil – 6
Şekil – 7’de ise, yüksek gerilim sargısı direnç üzerinden topraklanmış bir
generatör yükseltici trafosu gösterilmiştir.
İşletmede bulunan bir trafonun yıldız noktasını doğrudan veya bir direnç
yada reaktans bobini üzerinden toprağa bağlamak veya izole bırakmak,
sekonder sargının söz konusu edildiği düşünülürse, bundan beslenen
şebekenin faz-toprak arızaları esnasında zorlanmasını belirler.
165
Şekil – 7
Eğer nötr noktası topraklıysa, arıza akımlarına geçiş yolu sağlanabilir. Nötr
noktası, direnç veya reaktans üzerinden topraklıysa, arıza akımları belli
değerlere sınırlanır. Nötr noktası izole ise, faz-toprak temaslarında, arıza
akımı geçmez. Faz-toprak arıza akımlarının geçip geçmeyeceği veya ne
miktarda geçeceği, trafonun kaynak tarafındaki sargısının yıldız veya üçgen
olmasına, eğer yıldız bağlı ise, kaynağın topraklama durumuna bağlı olduğu
da unutulmamalıdır.
Eğer bir trafonun primer sargısı üçgen, sekonder sargısı yıldız ve direkt
topraklı ise, yıldız sargının beslediği şebekede oluşacak faz-toprak
arızalarında oldukça büyük akım geçer ve bu, kaynağın topraklama durumu
ile bağımlılığı olmayan bir olaydır, (Primer sargının üçgen olması nedeniyle)
Şekil – 8’de böyle bir şebeke gösterilmiştir. Bu tip şebekelerde, bir faz ile
toprak arasındaki kısa devrelerde akan arıza akımı, üç fazlı arıza
akımlarından bile büyük olabilir. Arıza akımlarının değeri büyüdükçe
teçhizatın mekanik (dinamik kuvvetler nedeniyle) ve termik zorlanması da
artar. Nötr noktası bir direnç yada reaktans üzerinden topraklı trafoların
beslediği şebekelerde, faz-toprak kısa devre akımları ve dolayısıyla akımdan
gelen zorlanmalar azalır. Buna karşılık arızasız fazlardaki gerilimler yükselir
ve izolasyonu zorlar.
Şekil – 8
166
Fiderleri besleyen trafonun sekonder sargısının yıldız noktası izole edilir veya
bu sargı üçgen olursa, faz-toprak arızalarında hiç akım geçmez ama
izolasyon zorlanması maksimum seviyeye ulaşır. Arızanın geldiği fiderin
tespiti de zorlaşır. Bu yüzden, izole sistem yerine nötrü direnç yada reaktans
üzerinden topraklı sistem daha avantajlıdır. TEK’de uygulanan sistemde, 25
MVA ve daha yukarı güçteki trafolarda, sekonder sargı nötrleri, eğer havai
hat şebekesi besleniyorsa 60, kablo şebekesi besleniyorsa 20 ohm direnç
üzerinden topraklanmaktadır. Böylece 35 kV sargının beslediği şebekede
meydana gelecek faz-toprak arızalarında, arıza akımı 20 ohm direnç halinde
1000 ampere, 60 ohm direnç halinde 300 ampere sınırlanır.
İletim hatlarında (66, 154 ve 380 kV hatlarda) omik direnç ihmal edilir ve
sadece hattın km başına reaktansları göz önüne alınır. Dağıtım hatlarında
ise omik direnç değerleri genellikle ihmal edilmez ve hattın empedansı göz
önünde alınır. Reaktans bileşenleri, aşağıda anlatılmıştır.
Yıldız noktası topraklı bir generatöre bağlı olan hat, üç fazı kısa devre
edilerek toprağa bağlanmıştır. Her fazın toprağa göre gerilimi, Vf-n olup,
bunlar birbirine göre 1200 faz farklı olduğundan topraktan herhangi bir nötr
akımı geçmeyecektir. ZM : fazlar arasındaki karşılıklı empedansı, Z1 ise
generatörle kısa devre noktası arasındaki hat parçasının her faz için
empedansıyla toprak dönüş empedansının toplamını göstersin.
Generatörden bakılınca görülen empedans,
167
Şekil – 9
Vf-n
-------- = Z1 – ZM = ZL
Ik3
Hatlarda, hangi kesit ve gerilimde olursa olsun, ters bileşen değeri, daima
doğru bileşen değerine eşittir.
Yıldız noktası topraklı generatörden beslenen hat parçası, iki taraftan kısa
devre edilerek toprağa bağlanmıştır. Üç fazlı arızanın aksine bu durumda
topraktan akım geçecektir. Çünkü I0’lar aynı fazdadır. Z1 yine hat ve toprak
dönüşünün toplam empedansını göstersin. Hat parçasının fazları paralel
bağlandığından eşdeğeri, Z0/3 alınacaktır. Generatörden bakıldığında
görülen eşdeğer empedans;
168
Şekil – 10
V0 Z0 V0
------- = ------- ve ------- = Z0 dır.
3I0 3 I0
V0 = I0 . ZL + I0 . ZM ve Z0 = ZL + 2ZM bulunur.
X0 / X1
Tek Devre Çift Devre
Toprak Telsiz 3,2 5,1
Çelik Toprak Telli 2,9 4,4
Çe-Al. Top. Telli 2,5 3,5
Şekil – 11’de toprak telli ve çift devreli bir E.N.H. tertibi verilmiştir.
169
Şekil – 11
Genelde bir hat için XOL = 3XL veya X0 = 3X1 alınabilir. Bir hattın faz başına
sıfır bileşen reaktansı, doğru bileşeninin üç katıdır. Doğru bileşen değeri
cetvellerde verilir. Sıfır bileşeni bulmak için de bunun üç katı alınabilir.
Güç trafoları arıza tiplerine göre, doğru, ters ve sıfır bileşen olmak üzere üç
çeşit empedans gösterirler. Omik direnç küçük olduğundan empedans yerine
reaktans alınır. Bileşen reaktansları hakkında, aşağıda açıklamalarda
bulunulmuştur. Omik direnç = R, Empedans = Z, Reaktans = X olarak
gösterilmektedir.
Trafonun plakasında kısa devre gerilimi (Uk) olarak verilen değer, trafonun
doğru bileşen reaktansını ifade eder. Bir örnek verilirse; 154/35 kV
Yıldız/Yıldız bağlı, 25 MVA gücündeki trafoda, Uk = % 10 ise; bu trafoya 154
kV taraftan bakıldığında görülen doğru bileşen reaktansı;
(154)2 x 0,1
Xtr154 = ------------------ = 94,86 Ω/faz’dır.
25
(35)2 x 0,1
Xtr.35 = -------------- = 4,9 Ω/faz’dır.
25
170
6.2. Ters Bileşen Reaktansı
171
172
ÇEŞİTLİ BAĞLANTI GRUBUNA HAİZ TRAFOLARIN SIFIR BİLŞEN
REAKTANSLARININ TESPİTİ
173
Bu durumda sistemin ve Trafo – 1’in sıfır bileşen empedansı devre dışı
kalmaktadır. Tr. 2’nin sıfır bileşeni dikkate alınmaktadır. Burada dikkat
edilecek husus Trafo 2’nin ZAN değerinin (ki oda ZYA’ya eşittir)
kullanılmasıdır. (Sh. 166a f sırası).
174
TRANSFORMATÖRLERDE ARIZA AKIMININ DAĞILIŞI (TABLO 2 Sh. 166 d)
Örneğin DYn bağlı bir trafo sekonderindeki bir faz toprak arızasında
sekonder sargıdaki ve primer taraftaki akım dağılışı (Tablo – 2 Sh. 166 d)’de
görülmektedir.
Bu arızada primer tarafta üçgen sargının şekline göre sadece iki fazdan akım
geçmekte iken sekonder tarafta sadece arızalı fazın bağlı olduğu fazla toprak
arasında akım dolaşmaktadır.
O halde sekonder tarafta toprak rölesi çalıştığı halde primer tarafta toprak
rölesi çalışmaz. Buna karşılık her iki fazın aşırı akım rölesi çalışacaktır.
Tipik bir örnekte yine Tablo 2’de YNd tipi bir trafonun sekonderi izole bir
sistem iken YNd tipi bir trafo ile topraklı sisteme dönüştürülmesi
görülmektedir. Bu devrede sekonderdeki faz toprak arızası akım röleleri ile
tespit edilebilir.
YNyn tipi trafolarda faz toprak arızasında hem primer hem sekonder sargıda
sadece arızalı faza ait sargılardan akım akarken YNyd tipi tersiyer sargılı
trafolarda aynı arıza şeklinde Tablo 2’de görüldüğü gibi primer tarafta
akımlar diğer sargılardan da geçmektedir.
Şekil – 13’te yıldız noktası direkt topraklı olan yıldız/ üçgen bağlı bir trafo,
yine yıldız noktası topraklı olan bir generatör sistemine bağlıdır. Şekilde
gösterilen P noktasında meydana gelecek bir faz toprak arızasında
(Şekil – 21 I’daki gibi), arıza akımlarının sıfır bileşen değerlerinin trafoda
dağılımı, Şekil – 14a’da verilmiştir. A, B, C fazlarından geçen I0 arıza akımları
aynı fazda olduğundan nötrden 3I0 olarak generatöre dönerler. Bu akımlar,
belli bir çevirme oranıyla trafonun üçgen sargısında I0 akımlarını endükler.
175
176
Bu akımlar da aynı fazda olduklarından üçgen sargı içinde dolaşırlar ve sargı
dışına çakamazlar (burada yük akımları ihmal edilmiştir). Şekil – 14 b’de
gösterilen duruma göre I0 akımları, sekonderde kısa devre gibi görülür. Eğer
bu trafonun doğru bileşen (X1) reaktansı tanımlamak istenseydi, üçgen sargı
çıkışında yapılacak üç fazlı kısa devrede, trafonun yıldız ve üçgen
sargılardan buna benzer akımlar geçecekti.
Şekil – 13
Şekil – 14
177
Şekil – 15
X0eş R0
------------ ≤ 3 ve ------------ ≤ 1 ise,
X1eş X1eş
Şekil – 16
178
Trafonun diğer sargısı üçgen olduğundan, A-B bölgesindeki faz-toprak
arızaları, generatör bölgesine geçmez. X1eş = % 34 + % 7 + % 25’dir.
X0e.ş. % 127
---------- = ----------- = 1,92 ≤ 3’dür.
X1e.ş. % 66
R0 ise büyük ölçüde trafo nötrü ile toprak arasındaki direncin değerine
bağlıdır. Burada nötr noktası direkt topraklandığından R0 = 0’dır. Dolayısıyla
bu kriter de sağlanmış olur. (Genelde 3RN = R0 alınabilir, yani bu sistemin
topraklama direnci çok küçük kabul edilir). Onun için bu sistem efektif
topraklıdır.
Şekil – 17
Şekil – 17’de gösterildiği gibi; yükseltici trafonun yıldız noktası, RN gibi bir
direnç üzerinden topraklanırsa;
3RN
-------- > 1
X1
X0 Xotr + 3XN
------ = --------- + ---------- > olursa, sistem etkin topraklı özelliğini kaybeder.
X1 X1tr X1g
179
Şekil – 18
Şekil – 19
180
Şekil – 20
8. ARIZA TİPLERİ
Eğer trafonun yıldız noktası ile toprak arasında bir RN direnci veya XN
reaktansı varsa, tabloda verilen toplama, 3RN veya 3XN olarak ilave
edilmelidir. Bu tabloda verilen değerleri; sistemin, doğru (Z1), ters (Z2) ve sıfır
(Z0) bileşen empedanslarıdır. Omik dirençler ihmal edilerek trafo ve Y.G.
hatları için,
181
Şekil – 21
a. (∆ / λ) Trafo Halinde:
Şekil – 22’de verilen üçgen/yıldız trafoda, yıldız sargı çıkışında C fazı toprak
arızası olduğunda, kaynağa bağlı olan üçgen sargıda, bu akım, faz arası
akıma dönüşerek kaynaktan dolaşır. k = U2 / U1 trafonun gerilimleri
arasındaki çevirme oranıdır. Generatör yıldız noktasının topraklı olup
olmadığı göz önüne alınmaz.
182
Şekil – 22
b. (λ / λ) trafo Halinde:
Şekil – 23
c. (λ / Δ) Trafo Halinde:
Kaynak tarafı topraklı ve trafo çıkışı üçgen ise; üçgen sargı çıkışında arıza
olduğunda, X0 = ∞ olduğundan topraktan arıza akımları geçmez. Kaynakla
trafo arasında meydana gelecek faz arızasında ise toprak akımlarının dağılışı
Şekil – 24’de verilmiştir. Sekonder üçgen sargıda endüklenen akımlar, sargı
içinde dolaşmaktadır. Zıt akımlardan dolayı arıza noktasından trafoya
bakıldığında;
183
Şekil – 24
Şekil – 25’de yıldız noktası izole (yalıtılmış) olarak çalışan bir generatör
verilmiştir. Boşta (kesicisi açık) çalışan bu generatörün C fazı direkt olarak
toprağa temas ederse; arızanın olduğu noktadaki gerilim VP = 0 olur. Bu
durumda, generatör sargılarının toprağa göre gerilimleri, arıza öncesine göre
farklı olur; yıldız noktası (N), topraklı olmadığından dolayı, bu noktayla P
noktası (yani toprak) arasında faz-nötr gerilimi olacaktır. A veya B ile P
arasındaki gerilimler, Şekil – 26’daki gibi faz arası gerilim değerine
çıkacaktır. Bu durum, nötr (yıldız) noktasının kayması şeklinde de
tanımlanır. Sağlam fazlar olan A ve B fazlarının toprağa göre gerilimi √3 katı
artar. Eğer yıldız noktası direkt topraklı olsaydı, bu takdirde C fazı sargısının
gerilimi, arıza olduğunda, iki uçtan da topraklanmış olurdu. Sağlam fazların
toprağa göre gerilimleri faz-nötr değerinde kalır ve nötr noktasında kayma
olmazdı. Trafoların izole sargıları için de aynı prensipler geçerlidir.
Şekil – 25
184
Şekil – 26
V 35/√3
I = ----- = ------------ = 1 kA = 1000 A,
R 20
V 35/√3
I = ----- = ------------ = 0,3 kA = 300 A olur.
I 60
Şekil – 27
İstasyonda birden fazla trafo varsa, müşterek bir nötr direnci Şekil – 28’deki
gibi bağlanır. Hangi trafoya bağlı fiderden arıza gelirse gelsin, arıza akımı,
dirençten geçerek sınırlanır.
185
11.2. Dirençlerin Koruma Tertipleri
Şekil – 28
Şekil – 29
186
Gerilim trafosu, (35/√3) / (0,1/√3) kV veya 35/0,1 kV (çift buşingli) olabilir.
Röleye her iki durumda da 100/√3 = 58 V civarında bir gerilim gelir.
t = 1/5 sn. sonunda, sinyal ile birlikte trafo devreden çıkarılır. Şekil – 29’da
(2) ile gösterilen akım trafosunun değeri; 20 Ω’luk direnç için 1000/5 A,
60 Ω’luk direnç için 300/5 A seçilir. Buna bağlı olan aşırı akım rölesinin ani
ünitesi, Iç = 6 A tepine ayarlanır. Direnç normalse fiderden gelecek faz-
toprak arızasında, direncin değerine göre, en fazla, 300 veya 1000 A
geçecektir. Bu rölenin ayarı ise 360 veya 1200 A’dir. Dolayısıyla normal
hallerde çalışmaz. Ancak direncin değeri küçülürse (dirençte bir kısa devre
varsa) daha büyük akım geçeceğinden röleyi çalıştırır. Eğer bu rölenin ayarı
5 A veya daha küçük yapılırsa, fiderden gelecek faz-toprak arızasında fiderle
birlikte bu röle de çalışır ve gereksiz yere,trafoyu devreden çıkarır.
Aşırı akım rölesinin zamanlı ünitesinin ayarı, Iç < 5 A yapılır tç, açma
zamanı, fiderlerin zamanından büyük seçilir. Bu durumda fiderlerden
gelecek toprak arızalarında, fider açmazsa, bu aşırı akım rölesinin zamanlı
kontağı kapanarak trafoyu devreden çıkarır. Bunun için ani ve zamanlı
kontakları ayrı olan bir röle kullanılması gerekir.
Şekil – 30
187
Hattın C fazı ile toprak arasında meydana gelen arıza (F) noktasından
bakıldığında, tr-1’in sargısı izole yıldız olduğundan, X0tr1 = ∞’dur. tr-2’nin
sekonder sargısı üçgen ve yıldız sargısının primer nötrü direkt topraklı
olduğundan,
Şekil – 30’da verilen sistem için Şekil – 31’de sayısal bir örnek verilmiştir.
Buraya bağlı olan toprak rölesi çalışır .Bu nedenle Z-Z’ kesitinde toprak
rölesi gereklidir.
Şekil – 31
Şekil-34 a’da verilen çift yönden beslenen sistemde, nötr akımı tr-1’in yıldız
sargısında Y-Y’ de daha büyüktür. tr-1ve tr-2 yıldız sargılarına birer toprak
rölesi mutlaka konulmalıdır. Yıldız nötrlerinden biri açılırsa, izole olan yıldız
sargı çıkışındaki sağlam ve arızalı fazdaki akımların toplamı sıfır olacak ve
bu şartlarda nötr akımı geçmeyecektir.
Şekil –34
189
13. SİSTEMLERİN KORUNMASINDA GENEL PRENSİPLER
Şekil – 35
190
Bu tip sistemlerde göz önüne alınması gerekli olan en mühim nokta, hat
sonu dağıtım trafolarının primer sargılarının üçgen veya nötrü yalıtılmış
yıldız olması gereğidir. Faz-toprak arızasında RN direncinde faz nötrü gerilimi
meydana gelmektedir. Eğer hat sonundaki dağıtım trafosunun bağlantısı
yıldız/yıldız ve primer sargı nötr noktası da direkt olarak topraklıysa, bu
trafonun sağlam iki faz sargılarına faz arası gerilimi gelir ve sargıları
izolasyon bakımından zorlar. Bunu önlemek için trafonun primer yıldız
nötrü izole edilip, bir parafudr üzerinden topraklanır.
Şekil – 36
191
Şekil – 37
Böyle bir arızada, akım dağılışı, Şekil – 38’de gösterilmektedir. Arızalı olan C
fazının C0 kapasitesi kısa devre olmaktadır. Sağlam fazlardan geçen Ia(c) ve
Ib(c) kapasitif akımları arasındaki faz açısı 600’dir. (X) noktasında nötr
akımının değeri teorik olarak sıfır ise de, bazı kaçaklardan dolayı belli bir
dengesizlik akımı akabilir; fakat buna dayanılarak toprak rölesi kullanmak
doğru değildir.
Şekil – 38
192
c. Çok Fider Durumu (Şekil – 39) :
Eğer aynı baraya bağlı birden fazla fider varsa; örneğin III nolu fiderde
meydana gelecek faz-toprak arızasında, yalnız bu fiderin değil arızanın
olmadığı I ve II nolu fiderlerin de C0 kapasiteleri etkili olur. Arıza akımları,
bu sağlam fiderlerin de kapasitelerinden geçerek, arıza noktasına dönerler.
Bu tip arızalarda, toprak rölelerini doğru ve seçici olarak çalıştırmak güçtür.
Yaygın bir kablo veya uzun bir havai hat şebekesi varsa fiderlere kapasitif
akıma göre dizayn edilmiş yönlü toprak röleleri konulması önerilir.
Şekil – 39
İzole bir trafonun beslediği bara, boşta devreye alındığında bazen faz-toprak
arızası varmış gibi rezidüel gerilim rölesi çalışarak devamlı sinyal verir. Bu
çalışmanın olabilmesi için, sistemin faz başına C0 kapasitesinden bulunan
kapasitans değerinin, baraya bağlı olan gerilim trafolarının beher ünitesinin
mıknatıslama reaktansına oranının belli değerler içinde kalması gerekir.
Bunun olup olmayacağını hesap yöntemiyle tespiti zordur. Ancak böyle bir
durum ortaya çıktığı zaman baraya bir miktar yük verildiğinde sinyal
siliniyorsa, adı geçen olay var demektir. Rezidüel gerilim rölesinin uçlarına
100 Watt civarında bir yük direnci bağlandığında, bu yanlış çalışmanın
önüne geçilebilir.
İzole sistem gibi kabul edilerek, parafudrlar, 1,1 x Vnom olacak şekilde seçilir.
194
ÖLÇÜ ALETLERİ ve ÖLÇME
1. GENEL
Her büyüklüğün bir boyutu vardır. Her boyutta bir birim ile ifade edilir.
Birbirlerinden türetilmeyen (birbirlerinden bağımsız) büyüklükler
topluluğuna temel büyüklükler, bunların birbirlerine de temel birimler denir.
Bütün öteki birimler temel birimlerden türetilir. Bunlara da türev birimler
adı verilir. Temel birimler ile bunlardan türetilen türev birimler bir birim
sistemi oluşturur.
Tablo – 1
195
Her elektriki büyüklüğün bir birimi vardır. Bu birimler ile teknik ihtiyaçların
karşılanmasında bazı durumlar için çok küçük, bazı durumlarda ise çok
büyük sayısal değerler vermek gerekir. İşte bu sebeplerle birim; belirli bir
katsayı dizisi ile bölünerek veya çarpılarak birimlerin ast ve üst katları
bulunur. Elektriki birimlerin ast ve üst katları bulunmasında binli katsayı
dizisi kullanılır. (Tablo – 2)
Üst Katlar
Ast Katlar
Tablo – 2
Tablo – 2’de görüldüğü gibi birimin üst katları kilo, Mega, Giga; as katları ise
mili, mikro, nano, piko diye isimlendirilir. Kilo hariç üst katlar büyük harfler
ile, as katlar ise küçük harfler ile gösterilir.
2.1. Etki
Örnek 1: 500 Ω/V’luk değişik sınırlı bir voltmetre, hangi nominal ölçme
sınırında çalışırsa çalışsın, nominal ölçme sınırındaki bir gerilimi ölçerken
devreden
1 V
------- . -------- = 2mA
500 Ω
Ω
500 -------- x 150 V = 75000 Ω ya da,
V
150 V
-------- = 75000 Ω demektir.
2 mA
0,1 V
---------- = 0,02 Ω dur ve 5 A değerinde bir akım ölçerken devreden,
5A
2.2. Hata
X = Xg + Xh dır. Buradan,
197
x Xh = X - Xg olacağından,
X - x < Xg < X + x
x
Є = -------- bağıl büyüklüğüne bağıl hata sınırı denir.
X
Hata yönünden ölçme işleminin kötülük derecesinin çok iyi bir ölçüsü olan
yukarıdaki orana bazen kısaca bağıl hata ya da çok kısa olarak sadece hata
denir ve çok kere yüzde olarak ifade edilir.
0,1
-------- x 100 = 0,1 olup, ikinci voltmetrenin sınıfı ise,
100
0,1
------- x 100 = 1 ‘dir.
10
Ayrıca bu bağıl hata, aletin göstergesi skalanın sonlarına kadar saparak bir
değer ölçümü yaparken doğrudur. Örneğin 0,2 sınıfından bir ölçme aleti
ölçme sınırı kadar bir değeri ölçerken ölçtüğü değerin % 0,2’si kadar bir bağıl
hata sınırı ile ölçme yaptığı halde, ölçme sınırının yarısı kadar bir değer
ölçerken mutlak yapım hatası sınırı yine aynı kalıp, ölçtüğü değerin % 0,4’ü
kadar bir bağıl hata sınırı ile ölçme yapmaktadır. Bu yüzden göstergeli ölçme
aletleriyle ölçü yaparken, hep skalasının son taraflarında ölçme yapmaya ve
böylelikle, ölçmedeki bağıl hata sınırı küçük tutulmaya çalışılır.
198
2.3. Gecikme
199
Şekil – 2
Ölçü aletinin skalasının son değeri o ölçü aletinin ölçme sınırını belirtir. Bu
değer, ölçü aletinin ölçebileceği en büyük değerdir.
Şekil – 3
200
Şekil – 3.a’da ölçme hududu 15 A olan tablo tipi ampermetre,
Şekil – 3.b’de ölçme hududu 750 V olan tablo tipi voltmetre görülmektedir.
Skalası bozulan yahut yeni yapılan bir ölçü aletinin skalasının ölçeklenmesi
lazımdır. Bu gibi aletler etalon aletlerle karşılaştırılır. Her iki aletle ölçme
yapılır. Etalon aletin üzerinde okunan değer yeni aletin skalası üzerine
işlenir ve deneye devam edilir. Yapılan bu işleme yeni aletin etalone edilmesi
diyoruz.
Ölçme aletinin birim sapmasına karşı ölçülen değere alet sabitesi denir ve
bağlantısından hesaplanır.
201
4. ÖLÇÜ ALETLERİNİN SINIFLANDIRILMASI
Ölçme aletlerini bir görüşe göre mutlak aletler ve sekonder aletler diye
sınıflandırmak, daha başka görüşe göre de gösteren aletler, yazan aletler
(yazıcılar) ve toplayıcı aletler diye tasnif etmek mümkündür.
Gösterici aletlerde ibre her an ölçülen büyüklük ile ilgili sapma yapar.
Şekil – 4
Kaydedici aletin ölçmeyi yapan kısmının gösteren aletlerden bir farkı yoktur.
Şekil – 5.a’da kaydedici (üç faz) ampermetre ve Şekil – 5.b’de kaydedici
megawatmetre görülmektedir.
Şekil – 5
202
Toplayıcı aletler ise ölçülen büyüklüğün zaman içindeki toplamını verir.
Örneğin sayaçlar belirli bir zaman içindeki gücü toplayarak enerji olarak
kaydeder (Şekil – 6 ).
Şekil – 6
İkinci grup ölçme aletlerini birinci grubun dışında kalan aletler diye
tanımlamak en doğrusu olacaktır. Bunların bir kısmı elektronik ölçme
düzenleridir, bir kısmı dijital ölçme düzenleridir, bazıları ölçme köprüleridir;
yada bunların da dışında özel ölçme düzenleri ve ölçme aletleridir.
Ölçü aletinin üzerinde imalatçı firmanın adı yazılmış veya işareti yapılmıştır.
Ayrıca her ölçü aleti üzerine seri numarası konur.
A = Ampermetre
V = Voltmetre gibi.
203
5.4. Aletin Kullanılma Durumu
204
= Döner mıknatıslı ölçü aleti,
205
5.7. Aletin Muayene Gerilimi
206
6. HAREKETLİ ÖLÇME ALETLERİ
Bu aletler hareketsiz olan büyük bir parça ile, dönebilen küçük bir parçadan
oluşur ve dönebilen parçaya, genel olarak, ölçülmek istenilen x
büyüklüğünün bir fonksiyonu olan md = f (x) gibi bir döndürme momenti
etkir.
Bu moment örneğin akım taşıyan bir bobinin bir manyetik alanda maruz
kalacağı elektromanyetik kuvvet etkisi olabilir veya potansiyelleri birbirinden
farklı iki levha arasındaki elektrostatik kuvvet etkisi olabilir veya müşterek
noktaları ısıtılan farklı iki maddenin uçlarında hasıl olan gerilim olabilir.
Genellikle döndürme momentinin aletin hareketli kısmının ağırlığına
nazaran büyük olması istenir.
Şekil – 7
Yayın bir ucu hareketli kısma, diğer ucu ise sabit kısmına tespit edilmiştir.
Çalıştırma momenti sebebi ile hareketli kısım dönünce yay kurulur ve
dönme hareketini frenler.
Kontrol momentinin daha iyi sağlanması için birbirine zıt yönlü çift yay
kullanılır ve hareketli kısma akım bu yayalar vasıtası ile verilir.
Her hangi bir t anında, hareketli parçanın sıfır konumundan itibaren sapma
miktarı, yani dönme açısı y = y (t) olsun. Yayın burulma sabitesi (elastiklik
katsayısı) c ise y kadar dönen parçayı geri çeken kontrol momenti
Mk = cy olur.
207
2. Hareketi söndürmeye çalışan ms sönüm momenti:
dy
ms = b x ---------- olur.
dt
d2y
me = a x ---------- olur.
dt
d2y dy
md [ x (t), y] = a x --------- + b x --------- + cy olacaktır.
dt dt
Şekil – 9’da görüldüğü gibi, kuvvetli bir daimi mıknatısın kutupları arasına
konmuş bir bobinden ibarettir. Manyetik alanın zayıflamaması için bobinin
ortasına yumuşak demirden bir silindir konur. Silindir ile bobin arasında
çok az mesafe olup silindir sabittir.
Şekil – 10
Bu aletlerde hareketli kısmı küçük bir mıknatıs teşkil eder. Aletin ibresi
mıknatısa bağlıdır. Ölçülecek akım ise ibrenin etrafını çevreleyen bir
bobinden geçirilir (Şekil – 11).
Şekil – 11
tg = k I olur.
Aletin hareketli kısmını yumuşak demirden bir parça teşkil eder. İbrede
bunun miline tespit edilmiştir. Ölçülecek akım yada gerilimle akım sabit bir
bobinden geçirilir (Şekil – 12).
Şekil – 12
211
1 dL
C = ---------- x ------------ x İ2 olur. Dolayısıyla alet,
2 d
1 d1
= -------- x ---------- x İ2 fonksiyonuna uyarak efektif değer ölçer.
2c d
Şekil – 13
212
Şekil – 14
2 2
dM
C = --------- x İ1 x İ2 olur.
d
1 dM 1 dM
= ------- x ------- x Ui = -------- x ----------- x P eşitliği gereğince ortalama
RC d RC d
Aktif gücü gösterir yani elektrodinamik watmetre, iletilen gücün hem yönü
ve hem de miktarını ölçebilecektir.
213
Şekil – 15 Elektro dinamik aletin watmetre olarak kullanılması
Gerilimle çalışan aletlerdir. Biri sabit diğeri hareketli iki levhadan meydana
gelmiştir (Şekil – 16). İki levhaya tatbik edilen gerilim tesiri ile meydana
gelen elektrostatik alan çalıştırıcı momenti teşkil eder. Sarfiyatlarının çok az
olması, magnetik alanların çok kuvvetli olduğu yerlerde doğru çalışabilmesi,
çok yüksek gerilimlerin direkt olarak ölçülebilmesi (1000 kV’a kadar),
yüksek frekanslarda kullanılabilmesi en büyük özelliklerini teşkil eder.
Genellikle laboratuarlarda kullanılır.
Uzama katsayısı büyük olan bir telden akım geçirildiğinde telin ısınıp
uzamasından faydalanılarak yapılmıştır (Şekil – 17). Yapılışı basit olmakla
birlikte, doğruluk derecesi ve hassasiyetlerinin düşük olması nedeniyle pek
kullanılmaz.
214
Şekil – 17 Sıcak telli ölçü aleti
Uzama katsayıları farklı iki metal sırt sırta birleştirilir. Üstü izole edilip akım
geçeceği iletken sarılır. Akımın sıcaklık tesiri ile bimetal büküleceğinden
gerekli düzenler vasıtasıyla akım şiddeti ölçülür.
döner alan yada yürüyen alan prensibine göre çalışan aletlerdir. Dolayısıyla
yalnız A.A.’da kullanılırlar. Bir silindir veya diskin üzerinde, hareketsiz iken
moment hasıl eden döner yada yürüyen alan meydana gelebilmesi için fazları
farklı en az iki alanın bileşkesinin olması şartı vardır. İbreli tip indüksiyon
aletleri genel olarak Şekil – 19’daki gibidir.
215
Karşılıklı ikişer kutuba, fazları farklı akım tatbik edilir (veya güç
ölçülmesinde akım ve gerilim sargıları çok farklı olduğundan gerilim devresi
akımı ile akım devresi akımı kendiliklerinden faz farkı meydana getirirler).
Orta yerde alüminyumdan yapılmış ve ibrenin bağlı olduğu bir silindir
bulunur. Şekil – 20’de sayaçlarda kullanılan endüksiyon ünitesi
görülmektedir.
M = k . f. Ø1 . Ø2 . sin olur.
Kullanılan yarı iletkenler dolayısıyla döner bobinli aletin sınıfı bir derece
daha bozulur (Şekil – 21).
216
Şekil – 21
Şekil – 22
Ön direncin değeri,
U = U1 + U2 = RS x Im + Rm x Im
RS x Im = U1 – Rm x Im
U1 – Rm x Im
Rs = ------------------ bağıntısında bulunur.
Im
U
n = -----
u
Alet çarpanı olarak tarif edilir. Voltmetre skalasındaki her değeri n ile
çarparsak U’ya göre taksimatlandırılmış skala elde ederiz.
U (Rm+Rs) . Im Rm + Rs
n = ------ = ------------------ = ------------ yazarsak;
u Rm . Im Rm
RS = (n – 1) . Rm olarak bulunur.
Mesela ölçme hududu 0,01 A ve iç direnci 100 Ω olan bir ölçü aletini 100 V
ölçen bir voltmetre olarak kullanmak için,
218
ya da aletin çarpanı ,
U 100
n = -------- = --------------------- = 100 olduğundan,
u 100 x 0,01
7.2. Şöntler
Şöntler ölçülmek istenen büyük bir akımın önemli kısmının kendi üzerinden
ve belli küçük bir kesrinin de ölçme aletinden geçmesini sağlayan özel yapılı
dirençlerdir (Şekil – 23).
Şekil – 23
Ish = I - Im olduğundan,
Im . Rm
Rsh= --------------- bulunur.
I - Im
I
m = ----- alet çarpanı olarak tarif edilir.
i
Rsh Rsh
i = ish x ------- = I x ----------- veya
Rm Rsh + Rm
219
Rm + Rsh
I = i x --------------
Rsh
Rm
= i x (------- + 1) Buradan ;
Rsh
I Rm
m = ------- = ------- + 1 bulunur. Şönt direnç ise;
i Rsh
Rm
Rsh = --------- bağıntısından bulunur.
m-1
Mesela iç direnç 0,02 ohm ve ölçme hududu 5 A olan bir ampermetre ile
100 A ölçmek istersek kullanılacak şönt direnç,
Im . Rm 5 x 0,02
Rsh = ------------ = ------------ = 0,00105 ohm bulunur . Ya da aletin çarpanı,
I - Im 100 - 5
I 100
m = ------- = --------- = 20 olduğundan,
i 5
Rm 0,02
Rsh = --------- = ---------- = 0,00105 ohm olarak yine aynı netice elde edilir.
m-1 20 - 1
Bir magnetik devre üzerine sarılı iki sargıdan oluşan düzene transformatör
denir (Şekil – 24). Elektrik enerjisi gönderilen sargıya primer, alınan sargıya
da sekonder adı verilir.
220
Şekil – 24
U1 N1 I2
----- = ------ = ----- bağıntıları bulunur.
U2 N2 I1
Şekil – 25’de bir ampermetre, bir voltmetre ve bir vatmetreden oluşan ölçme
devresinin, yüksek gerilimli bir enerji devresine, akım ve gerilim ölçme
transformatörleri aracılığıyla nasıl bağlandığı gösterilmiştir.
221
Şekil – 25
Gerilim bölücüler veya gerilim kutuları normal bağıl hata sınırları içinde
sadece, akım çekmeyen ölçü düzenleri veya elektrostatik ölçü aletleriyle
kullanılır. Öncekine denkleştiriciler de denilen sıfır yöntemini uygulayarak
ölçme yapan düzenler örnek verilebilir. Elektrostatik aletler ise zaten
devreden akım çekmezler.
Şekil – 26
222
Şekil – 27
U1 N1
-------- = ---------
U2 N2
Her cisim iki ucu arasına gerilim uygulandığında, az yada çok elektrik akımı
geçirir.
Direncin ohm kanunu ile ifadesi R = V/I olduğuna göre, bir cismin iki ucuna
1 V gerilim uygulandığında 1 A geçiyorsa, bu cismin direnci 1 ohm demektir.
Ohm, Ω işareti ile gösterilir.
223
Direnç ölçülmesi: Direnç ölçümü üç yolla yapılır;
Bu yöntem, daha çok iletken olarak kullanılan kablo, hat gibi iletim teçhizatı
için kullanılır. Elektrik endüstrisinde kullanılan iletkenlerin öz dirençleri
yada özgül iletkenlikleri tablolar halinde verilmiştir. (Özdirenç 1 mm2
kesitinde ve 1 m uzunluğundaki iletkenin 20 0C’deki direncine denir ve “p”
harfi ile gösterilir. Öz iletkenlik, özdirencin tersi olup “” harfi ile gösterilir.)
Örnek 1: Dağıtım tablosunda 60 m uzakta bir lamba yakmak için 1,5 mm2
kesitli kablo kullanılmaktadır. Kablonun direnci şöyle bulunur; kablo iki
iletkenli olduğundan toplam boyu L = 120 m olur. Buna göre,
L
R = p x ---- bağıntısında değerler yerine konursa,
A
0,0178.120
R = ----------------- = 1,424 Ω bulunur.
1,5
224
R sıcak =R soğuk [1 + (t sıcak -t soğuk)] ( -sıcaklık katsayısıdır)
Bu yöntemle direnç ölçmek için, direnç bir D.A. kaynağına bağlanır. Direnç
üzerindeki gerilimi ve dirençten geçen akımı ölçecek voltmetre ve
ampermetre bağlanır. Ohm kanundan yararlanılarak, R = V/I bağıntısı ile
direnç bulunur.
Değişik amaçlara göre, çok değişik türde direnç ölçümü yapan aletler vardır.
Ohmmetre içindeki kaynaktan (genellikle 1,5 V), ölçülecek dirence bir doğru
gerilim uygulanır. D.A. devresine, ayrıca aletin içinde bulunan dirençler seri
bağlıdır. Döner bobinli olan ölçü aleti, bu dirençlerde düşen gerilimi
okumaktadır. (Şekil – 30) iç dirençlerde düşen gerilim, devreden geçen akım
dolayısıyla dış devreye bağlanan direncin büyüklüğüne bağlıdır.
225
V = Doğru Akım Kaynağı,
Rm = Ölçü Aleti İç Direnci,
R1 = Sabit Değerli Bir Direnç,
RA = Ayar Edilebilen Bir Direnç,
RX = Ölçülecek Direnç.
Test uçları kısa devre edilerek, ölçü aletinin ibresi tam sapacak şekilde RA
ayarlanır. Test uçları ölçülecek direncin uçlarına bağlandığında okunan
gerilim R1 direnci üzerine düşen gerilimdir. Rm >> R1 kabul edilerek;
R1
Vm = -------------- x Tam sapma΄ olur.
R1 + RX
Tam sapma RX = 0΄a tekabül eder. RX = R1 ise sapma ortada; RX = ∞ yani test
uçları açık devre ise sapma sıfırdır. Skala taksimatı lineer (düzgün) değil,
hiperboliktir. Büyük değerler skala başında, küçük değerler ise skala
sonundadır. Aletin ibresi ortadayken (RX = R1 civarı) ölçme daha sağlıklı olur.
Bir komütatör vasıtasıyla R1 değiştirilerek ohmmetrenin ölçme sahası
değiştirilir. Genellikle 10 Ω, 1 kΩ ve 100 kΩ kademeleri kullanılır.
RX = Ölçülecek Direnç.
226
Veston köprüsü daha çok dirençleri ölçmek için kullanılır. Galvanometre
sapmadığı zaman I akımı çok küçük, pratik olarak sıfır demektir. Bu hale
köprünün denge hali denir. Bu amaçla R’nin değerini değiştirilerek köprü
dengeye getirilir. Bu durumda;
IA . RA = IB . RB
RA
RX = R x --------- elde edilir.
RB
Bir takım devre düzenlemeleri ile bu metotla çok küçük veya çok büyük
dirençlerin değerleri veya dirençteki küçük bir değişim ölçülebilir.
Aletin hareketli kısmı, eksenleri birbirine dik iki bobindir. Bobinler müşterek
olarak yataklanmışlardır ve ibre de bu mile tespit edilmiştir.
Her iki bobin müşterek olarak daimi bir mıknatısın hava aralığına
dönebilmektedir. Her iki bobinin uçlarına manyeto bağlanmıştır.
Rm = Ampermetrenin iç direnci,
I = Devreden geçen akım,
U = Ampermetrede düşen gerilim.
228
Şekil – 34 Kademeli ampermetre
RV = Voltmetrenin İç Direnci.
Şekil – 35
229
8.4. Güç ve Güç Ölçülmesi
Elektrikte güç birimi Wat’dır. Bir saniyede 1 jul iş yapan güce wat denir. Wat
pratikte küçük kaldığından, daha çok üst katları olan kilowat ve Megawat
kullanılır.
Şekil – 36
Alternatif akımda akım ve gerilim aynı fazda olmadıkları zaman aktif güç ile
birlikte birde reaktif güç vardır. Bu güç yalnız alternatif akıma bağlı bir
özellik olup elektrik tesislerine istenmeyen şekilde tesir eder; generatörleri,
hatları lüzumsuz yere yükler; ayrıca bunların üzerinde ilave ısı kayıplarına
ve gerilim düşümlerine yol açar.
Her ne kadar reaktif güç faydalı güce çevrilemez ise de bundan tamamen de
vazgeçilemez. Zira elektrodinamik prensibine göre çalışan generatör,
transformatör, bobin ve motor gibi bütün işletme araçlarının normal
çalışmaları için gerekli olan manyetik alan, reaktif akım tarafından meydana
getirilir. Bilindiği gibi endüksiyon prensibine göre çalışan bütün makineler
230
ve cihazlar, manyetik alanın meydana getirilmesi için bir mıknatıslama
akımı çekerler; işte bu mıknatıslama akımı reaktif akımdır. Bu sebeple
bütün alternatif akım tesisleri, aktif gücün yanında reaktif gücünde
çekileceği göz önünde bulundurularak boyutlandırılır. Yalnız bu reaktif güç
tüketildiği yerde (müşteri tesislerinde) üretilirse üretim-iletim teçhizatının
kapasiteleri artırılmış ve böylece maliyet azaltılmış olur.
Reaktif güç bağıntısı (tek fazlı sistem için); P = U . I . sin ’dir. Birimi VAr’dır,
(Volt-Amper Reaktif) üç fazlı sistemde reaktif güç bağıntısı; Q=√3.U.I.sin’dir,
buradaki U, faz-faz gerilimdir. Kilovar ve Megavar VAr’ın üst katları olup
uygulamada daha çok bunlar kullanılır.
Tek fazlı bir sistemde watmetre ile doğrudan reaktif güç ölçümü yapılmaz.
Daha çok üç fazlı reaktif güç ölçümünde kullanılan bir yöntemdir.
Böyle bir sistemde güç ölçümü yapmak için her fazın gücünü ayrı ayrı
ölçmek gerekir. Şekil – 37’deki watmetre bağlantısı, A ve B fazları için de
yapılır. Üç watmetrede okunan değerin toplamı sistemin gücünü verir.
Şekil – 37 Watmetre
231
c. Dengesiz ve Nötrsüz Üç Fazlı Sistemlerde Güç Ölçümü:
Üç fazlı ve nötrsüz sistemlerde, yük dengesiz olsa dahi, güç ölçümü üç tane
watmetre ile yada aron montajı denilen bağlantıya göre bağlanmış iki
watmetre ile yapılır. Ölçüm üç watmetre ile yapılırsa, nötr olmadığından
watmetrelerin gerilim devrelerinin çıkış uçları kendi aralarında köprülenerek
yapay nötr oluşturur. Eğer ölçü trafoları kullanılıyor ise, gerilim trafolarının
nötr ucuna watmetrelerin nötr bağlantısı yapılır. Şekil – 38’de üç fazlı
nötrsüz sistemde, iki watmetre ile güç ölçümünün bağlantı şeması
verilmiştir. Sistemin gücü, iki watmetrenin gösterdiği değerlerin toplamıdır.
232
d. Reaktif Güç Ölçümü:
Reaktif güç uygulamada ya watmetreler ile yada doğrudan reaktif gücü ölçen
watmetreler ile ölçülür.
Tek fazlı bir sistemde, watmetre ile doğrudan reaktif güç ölçümü yapılmaz.
Daha çok üç fazlı reaktif güç ölçümünde kullanılan bir yöntemdir. Dengesiz
izole sistemlerde, aynen aktif güç ölçümünde olduğu gibi (Şekil – 39)
bağlanan iki watmetreden okunan değerlerden, reaktif güç; Q = √3 . (W2–W1)
bağıntısı yardımıyla hesaplanır. Burada W1, A fazı akımı ve A – B gerilimiyle
beslenen watmetrenin, W2 ise C fazı akımı ve C – B gerilimiyle beslenen
watmetrenin gösterdiği değerlerdir. Sonuç pozitif ise reaktif güç şebekeden
tüketiciye, negatif ise tüketiciden şebekeye (yani tüketici şebekeden kapasitif
güç çekiyor demektir) akıyor demektir.
233
Şekil – 41 Varmetrenin ölçü transformatörleri ile bağlanması
Şekil – 43
X (t) = X (t + T)
Şekil – 44
235
Şekil – 45a
Çelik şeritlerin tabii titreşimli frekansları daha önceden 47, (47,5), 48 gibi
frekanslara ayarlanır. Elektromıknatıs bobini ölçülecek şebekeye bağlanınca
çelik şeritler titreşim yapmaya başlar. Bu esnada titreşim frekansı alternatif
akımın frekansına en yakın olan dil, diğerlerinden daha fazla titreşim
yaparak gözle görülür hale gelir, skala üzerinden tatbik edilen frekans
okunur (Şekil – 45b).
Şekil – 45b
9. SKALA TANZİMİ
Örnek: 50/5 A’lik akım trafosu bulunan bir fidere ampermetre bağlamak
istiyoruz. Ampermetrenin skalasının, beşer amper aralıkla skala tanzimi
isteniyor.
236
50 5 25
X = --------- = 0,5 A
50
5 X
100/5
30000/100
P = 5190000 Wat
P = 5,19 MW
865 W 5,19 MW
X 0,5 MW
237
Primer Sekonder
Eğer aron bağlı bir sistemle etalonaj yapılırsa burada iki watmetre kullanılır.
Her watmetre vereceğimiz değerin yarısına ayarlanacak
83,33
Örnek: Birinci değer için --------------
2
426,66
Beşinci değer için ------------- gibi
2
83,33 416,66
----------- ve ------------ gibi
3 3
238
c. Voltmetre Skala Tanzimi:
1000 x x=
Ampermetrelerin Muayeneleri:
50 - 54
%H = ------------ x 100 ölçü aleti % 7,1 eksik yazıyor.
54
239
Watmetrelerin Yerinde Muayeneleri:
10 34500
400 x ----------- x ------------ = 276 kW olarak hesaplandı.
5 100
280 - 276
%H = ----------------- x 100 = % + 1,4 bulunur.
276
Eğer iki ayrı etalon watmetre kullanılmış ise C fazı üzerinde bulunan
watmetrede okunan değerden A fazı watmetresinden okunan değer çıkartılır.
Bulunan değer √3 ve ölçü aletleri oranları ile çarpılıp hesap değeri bulunur.
A.T.O. = 10/5
G.T.O 34500/100
A fazı100 W okundu
10 34500
200 . √3 x ------- x ----------- = 238 kVAr hesaplanır.
5 100
250 - 238
%H = ----------------- x 100 = 5, H = % - 5 olur.
238
AA, DA Akım, gerilim ve direnç ölçen AVO – 8 gerçekte döner bobinli bir DA
ölçü aletidir. DA akım ölçmelerinde şöntler, gerilim ölçmelerinde ise ön
dirençler devreye girer. AA akım ölçmelerinde, özel bir trafo, AA akımını
orantılı olarak gerilime dönüştürür.
Hata Sınırları:
Hata sınırları tüm ölçü aletlerinde olduğu gibi skala son değerinin %’si
olarak verilmiştir. Bu alette sadece direnç ölçümü için % hata, skala orta
değeri alınacaktır.
Kullanma Özellikleri:
Alet aşırı yüke karşı mekanik olarak korunmuştur. İbrenin sona çarpması ile
ölçü devresi açılır. (CUT-OUT) düğmesine basılarak alet normal konuma
getirilir. Akım devrelerine girmeden önce (CUT-OUT) düğmesinin mutlaka
basılı olmasına dikkat edilmelidir.
AA akım ölçülmesinde ise gerilim düşümü, her kademe için 350 mV’tur.
Buna göre mesela alet;
DA 10 A kademesinde 0,05 Ω
DA 1 A kademesinde 0,5 Ω
DA 100 mA kademesinde 5 Ω
DA 50 mA kademesinde 2500 Ω
AA 10 A kademesinde 0,035 Ω
AA 1 A kademesinde 0,35 Ω
AA 10 A kademesinde 35 Ω dur.
Gerilim Ölçülmesi:
DA 1000 V kademesinde 20 MΩ
DA 250 V kademesinde 5 MΩ
DA 10 V kademesinde 200 kΩ
AA 100 V kademesinde 200 kΩ
AA 10 V kademesinde 10 kΩ
AA 2,5 V kademesinde 625 kΩ dur.
Direnç konumunda ölçü yapılırken (+) ölçü terminaline negatif gerilim (-)
ölçü terminaline de pozitif gerilim gelir. Bu durum, diyot ölçümü gibi
polaritesi önemli ölçülerin yapılmasında göz önüne alınmalıdır.
242
11.2. AEG Timer
Şekil – 46
AEG timer’in skalası 0,1 0,2 şeklinde taksimatlandrılmış ise en küçük ölçeri
1/100 sn, 1, 2, 3 şeklinde taksimatlandrılmış ise en küçük ölçeri 1/10
sn’dir.
Pens ampermetreyi kullanışlı kılan bir özelliği de, iki veya daha çok akımın
vektörel olarak toplamını yada farkını ölçme olanağını vermesidir. Mesela
dengeli üç fazlı bir sistemde, akım geçen üç iletken aynı anda pens
ampermetrenin manyetik devresi içine alındığında, ölçü aletinin değer
göstermemesi gerekir.
Bir başka kullanım kolaylığı da, uygun terminal çıkararak, Baur elektronik
fazmetre ile akımın faz açısının ölçülebilmesidir. Terminal çıkarmak için, çok
sarımlı sekonder devrenin uygun kapasite ile paralel bağlanarak bağımsız
hale getirilmesi gerekir. Kapasitenin uygunluğu, devre akımı ile oluşan
E.M.K. arasındaki açı sıfır olacak şekilde denenerek bulunabilir. Terminal
uçlarının polaritesi, primer akımın girişi ile birlikte işaretlenmelidir. Oluşan
E.M.K. fazmetrenin gerilim girişine uygulanır. Bu yöntem ile açı ölçülmesi
özellikle diferansiyel devrelerde büyük kolaylık ve güvenilirlik sağlar.
Şekil – 47’de tek fazlı bir varyağın prensip şeması görülmektedir. Üç fazlı
varyaklar, tek fazlı üç varyağın birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Gezici
çıkış uçları ortak hareket ederler (Şekil – 48).
244
Şekil – 47
Tek fazlı varyağı devreye bağlarken, ortak ucun nötre gelmesine dikkat
edilmelidir. Varyağın kullanımında dikkat edilecek önemli konulardan biri de
akım kapasitesinin üstüne çıkılmamasıdır. Bunun içinde varyak seçiminde,
özellikle akım enjekte edilecek devrelerde, uygun akımlı varyağı seçmeye
dikkat etmelidir.
Şekil – 48
245
11.5. Faz Sırası Gösterge Aleti
Üç fazlı şebekelerde faz sırasını (fazların dönüş yönünü) tespit etmeye yarar.
Bu tespit ise şebeke iletkenlerinin birbirine doğru olarak bağlanmasında;
motorların, watmetre, varmetre ve sayaçların, fazmetre gibi ölçü aletlerinin
şebekeye doğru bağlanabilmeleri için gereklidir.
Dış görünüş itibariyle alet küçük bir bakalit kutu üzerinde küçük bir
pencere ve aleti faz sırasını tespit etmek istediğimiz şebekeye bağlamak için
üç tane bağlantı iletkeninden ibarettir (Şekil – 49).
Şekil – 49
Alet içerisinde küçük bir elektrik motoru vardır. Motor rotoru olarak üzeri
kırmızı ve beyaz bölgelere ayrılmış alüminyum disk bulunur. Rotorun
(diskin) dönüş yönü faz sırasına bağlıdır. Ancak rotor dönüşü
sınırlandırılmıştır. Sürekli dönme hareketi yapamaz. Rotor bir yöne dönünce
pencereden beyaz bölge (Şekil – 50a), rotor diğer yöne dönünce pencereden
kırmızı bölge görünür (Şekil – 50b). Şayet bağlantı iletkenlerinden birisi
devreye bağlanmamış ise bazen kırmızı bazen de beyaz bölge görünür
(Şekil – 50c).
246
Şekil – 50
Kullanılması:
Alet devreye bağlanınca herhangi bir durumda iken pencereden beyaz bölge
görününce faz sırası doğrudur.
Şayet tersi, yani pencereden kırmızı bölge görünüyorsa faz sırası terstir. Bu
durumda herhangi iki bağlantı iletkenini değiştirmek yeterlidir.
11.6. Fazmetreler
247
Şekil – 51 Ön Yüz
Cihazın ön yüzünde;
1. Dönebilen skala,
2. Işın tüpü,
3. Işın çemberi,
Tek fazlı ve gerilimli 110 veya 220 V, akımı 0,1-10 A arasında olan,
vantilatör, floresant lamba armatürü gibi cihazların fazmetrenin arka
yüzünde kırmızı zemin üzerinde bulunan prize takılır. (4) Anahtarı bu kez
kırmızı renkli (intern U) konumuna çevrilir. Döner skalanın sıfır başlangıcı,
çıkan çentik üzerine getirilir. (4) anahtarı, aynı yönde (intern I) konumuna
alındığında, prize takılı cihazın güç faktörü veya gerilime göre akımın açısı
çentik üzerinden okunur.
249
ELEKTRİK SAYAÇLARI
1. GİRİŞ
Wh sayaçlar,
Ah sayaçlar.
Doğru akım,
Alternatif akım sayaçları.
Elektrolit,
Endüksiyon sayaçlar.
250
e. Hassasiyet derecelerine göre,
Primer,
Sekonder sayaçlar.
Normal,
Demantlı,
Yazıcı,
Tek tarifeli,
Çok tarifeli sayaçlar.
2. ENDÜKSİYON SAYAÇLARI
-d Ø’1
Ed1 = ------------- = w Ø1 Sin wt
dt
252
-d Ø’2
Ed2 = ------------- = w Ø2 Sin (wt - )
dt
Ed1
İ1 = ----------- = kw Ø1 sin wt
Z
Ed2
İ2 = ----------- = kw Ø2 sin (wt - ) dir.
Z
Moment ifadesinin basit olarak anlamı, diske uygulanan iki manyetik akı,
bu iki manyetik akı arasındaki açının sinüsü ve bir k’ katsayısının
çarpımıdır.
253
Diske uygulanan moment ile disk dönmeye başlayacaktır. Dönme hareketi
herhangi bir fren kuvveti ile dengelendiği takdirde, değişmeyen döndürme ve
hızla doğru orantılı frenleme kuvvetleri ile disk sabit bir hızda dönecektir.
Fren kuvvetini temin için bir daimi mıknatıs kullanılır. Daimi mıknatıs
alanının diskte meydana getirdiği fuko akımları ve dolayısıyla frenleme
kuvveti, diskin dönüş hızı ile doğru orantılıdır. Frenleme momentini Mf = C x
hız (tur/saat) olarak yazalım ve belli bir yük için eşitleyelim.
tur
C x --------- = KUI cos
saat
C UI cos x saat C I
------ = ---------------------- , ------ = K’ , ------ = K ve UI cos x saat = kWh
K tur K K’
tur
olacağından K = -------- şeklinde bir sabit bulunur.
kWh
Diskin dönüş hızı ile enerji arasındaki oranı belirleyen ve disk sabitesi de
denilen bu sabiti, başka bir deyişle, sayaçtan 1 kWh enerji geçtiğinde diskin
kaç tur yapacağı şeklinde de anlayabiliriz.
1. Manyetik nüve,
2. Gerilim bobini,
3. Akım bobini,
4. Frenleme mıknatısı,
5. Yataklar,
6. Numeratör ve dişli tertibi,
7. Alüminyum disk,
8. Sonsuz vida,
9. Boşta dönmeyi önleme tertibi,
10. İç ayar açısı halkası,
11. Kompanzasyon halkası.
254
Şekil – 2 Elektrik enerjisi sayacı
1. Manyetik Nüve:
Manyetik devreler akım devresi ve gerilim devresi olmak üzere iki kısma
ayrılır.
a. Gerilim Devresi:
Gerilime ait manyetik devrenin diske yakın kısmında kısa bir hava aralığı
bırakılır. Böylece diske yönelen kaçak bir akı oluşturulur. Sayaç diskini
çalıştıran gerilime ait manyetik akı budur. Endüksiyon prensibi açıklanırken
gerilim devresinin ideal bir self olduğu kabul edilmiş idi. Pratikte gerek
gerilim bobininin omik direnci, gerekse diskten manyetik akının geçmesi,
gerilim ile, gerilime ait akımın dolayısıyla Øu’nun arasındaki açının 900 değil
= (90 – θ) gibi daha küçük olmasına sebep olur. Bu yüzden, gerilim
elektromağneti olabildiği kadar endüktif yapıldıktan başka, kosinüsfi ayarı
denen ayarla elektromağnet düzeni öyle ayarlanır ki, Øu akısı U geriliminden
900 geri fazda ve efektif değeri U ile orantılı olur. Bunun için diskten geçen
manyetik akı yoluna iletken bir halka konularak iç ayar açısı denilen açısı
900’ye kadar yaklaştırılır.
255
Yine gerilim manyetik akısının diske geçen kısmı üstüne gölge kutup
oluşturacak şekilde ayarlanabilen ikinci bir iletken çerçeve konulur. Bunun
iki görevi vardır. Biri, daha önce açıklanan iç ayar açısını düzeltmek,
ikincisi de aynı zamanda küçük yük ayarı için sayaç diskine doğru yönde ek
bir moment uygulamaktır.
b. Akım Devresi:
2. Gerilim Bobini:
Gerilim manyetik devresi üzerine ince bobin telinden çok sarımlı olarak
sarılmıştır 100 V’luk sayaçlar genellikle ölçü gerilim trafoları ile; 220, 380 V
olanlar ise şebekeye doğrudan bağlanırlar.
3. Akım Bobini:
Akım elektromağneti üzerindeki akım bobini iki eşit sargılı olup kalın telden
yapılmış az sarımlı bir bobindir; nominal akımı çok kere 5 A olup, bazı
sayaçlarda 10 A ya da daha büyük bir değer olabilir.
Akım bobini anma akımının 3 katına devamlı, arıza akımlarına ise termik ve
dinamik olarak dayanabilecek şekilde imal edilirler.
4. frenleme Mıknatısı:
Sayaç diskine uygulanan dönme momentini belli bir hızda dengeleyen daimi
bir mıknatıstır. Daimi mıknatıs, kutupları arasından geçen diskte
oluşturduğu fuko akımları vasıtası ile hıza bağlı düzgün bir frenleme yapar.
256
5. Yataklar:
Sayaçların hareketli kısmı olan diskler eksenel olarak dikey çalıştığından alt
ve üst yatakları farklı yapılır.
a. Alt Yatak:
Genellikle taşlı ve bilyeli yapılır. Şekil – 3.a’da görüldüğü gibi sert ve yüzeyi
düzgün taşlardan yapılmış iki yatak arasında yine sert paslanmaz çelikten
yüzeyi çok düzgün bilyeden oluşmuştur. Yataklar, mekanik darbelerden
etkilenmeyi önlemek için yay üzerine oturtulmuştur. Alt yataklar özel
yağlarla yağlanır.
b. Üst Yatak:
Şekil – 3
6. Sayaç Düzeni:
Sayaç düzeni; disk mili üstündeki sonsuz vida, disk milinin dönme
hareketini numaratöre aktaran dişli tertibi, numaratör ve sayaç plakasından
oluşur (Şekil – 4).
257
Şekil – 4 Sayaç düzeni
a. Dişli Tertibi:
Disk sabitesinin 1 kWh için diskin kaç tur yapması gerektiğini belirttiği daha
önce anlatılmıştı. Numaratörün 1 kWh kaydetmesi için son tamburun 1/10
tur yapması gerekir. Disk sabitesi 1200 olan bir sayacın diski 1200 tur
yaparsa numaratörün son tamburu 1/10 tur yapacaktır. Buna göre dişli
oranının 1/1200 olması gerekir. Ancak ölçü trafoları ile kullanılan
sayaçlarda ölçü trafo oranı ortak düşünülerek numaratör 10 ve katları ile
çarpılır. Sayaçlarda dişli oranından faydalanılarak disk sabitesi ve
numaratör çarpanı (kWh çarpanı) arasındaki ilişkinin doğruluğunu
araştırabiliriz. Z ile gösterebileceğimiz dişli oranı Z = D1 . D3 . D5 / D2 . D4
dür. k ile gösterdiğimiz disk sabitesini kWh/tur olarak yazmak için 1/k
şeklinde gösterelim. Buna göre K = Z/10k yazılabilir.
2400
Z = 2400, K = ----------- = 100 olmalıdır.
10 x 2,4
258
b. Numaratörler:
İbreli numaratörler ise dişli oranları 1/10 olan dişli çarklar ile
yapıldıklarından yapımı daha basit olmakla birlikte okuma yaparken daha
dikkat isterler. Her rakamın kesin değerini bir önceki rakam belirler.
Şekil – 6’da görülen numaratördeki sayı şöyle okunur. Binler basamağındaki
sayı bir olarak görülmektedir.
259
Kesin değerini öğrenmek için yüzler basamağına bakılır. Burada ibre sıfırı
geçtiği için binler basamağındaki sayı birdir. Yüzler basamağındaki ibre
sıfırdan önce olsaydı, binler sayısı sıfır, yüzler sayısı dokuz olacaktı. Aynı
düşünce ile okumaya devam edilirse sayının tamamının 1037 olduğu
bulunur. Birim olarak kWh verildiğinden 1037 kWh olur.
c. Sayaç Plakaları:
Sayaç plakalarında ayrıca sayaç ölçü trafoları ile bağlanacak ise ölçü
trafoları oranları da verilir. Şeklinde bir işaret ise sayacın ters yönde
enerji uygulandığında numaratörün silme yapmayacağını gösterir. Böyle
sayaçlara tırnaklı sayaç, geri dönmesiz sayaç denir. Bu sayaçlardan bazı
tiplerinin diski ters dönüyor görünse de numaratörleri silme yapmazlar.
Sayaçların küçük yük ayarının sadece gerilime bağlı olarak ileri yönde bir
moment oluşturduğu görülmüştü. Aynı zamanda yatak sürtünmesini de
kompanze eden bu ayar bazen akım olmadığı halde diskin çok az dönmesine
neden olabilir. Böyle bir dönme hata değildir. Ancak disk üzerindeki işaretli
kısım ön tarafa gelince disk durmalıdır. Şekil – 2 – (9)’da görülen bu düzen,
disk mili üzerinde bulunan ince manyetik bir kol ile gerilim devresinden
etkilenerek veya bağımsız olarak mıknatıslandırılmış sabit bir kısımdan
ibarettir. Diskin işaretli kısmı ön tarafa gelince bu iki parçada karşı karşıya
gelirler. Mıknatıslanmadan dolayı birbirini çekeceklerinden disk durur.
Bunun ayarı öyle yapılır ki, sayaca küçük bir yük uygulandığında disk
dönmeye başlar. Normal çalışmada, iki parça karşı karşıya gelmeden
birbirini çekip, ayrılma sırasında frenleme yapacağından, çalışmasına tesir
etmez.
3. SAYAÇ DEMANTMETRELERİ
Bir müşterinin bir günlük çalışma rejimi incelenirse, ihtiyacına göre bazı
zamanlar düşük güçle, bazı zamanlar da ise oldukça büyük bir güçle
çalıştığı tespit edilebilir (Şekil – 8). Müşteri elektrik tesislerini kurarken
teçhizatını max. güç olan Pm değerine göre kurmak zorundadır. Bu durum
enerji aldığı sistem içinde doğrudur. Yani üretim, iletim, dağıtım tesisleri de
Pm gücüne göre tesis edilmelidir. Oysa müşteri örnek olarak Pm/2 gücünde
devamlı çalışabilseydi, aynı enerji miktarını kullanmasına rağmen, teçhizat
boyutları daha küçük olabilecek idi. Darbeli çalışan, maksimum güçleri ile
minimum güçleri çok farklı olan müşterilerin, çalışma rejimlerinden dolayı
büyük seçilen teçhizatın masraflarına katılmasını sağlamak amacı ile max.
güçlerin tespit edilmesi gerekir.
261
Şekli – 8 Müşterinin bir gün zarfında çektiği güç
3.2. Demantmetreler
262
a. İbreli Tip Demantmetreler:
Diskin dönüş hareketi numaratöre iletildiği gibi ikinci bir dişli tertibi ile de
ibreyi (Şekil – 9’da d1, d2, d3 dişlileri ile Ii ibresini) döndürmektedir. Ii ibresi
döndükçe bağlı olduğu yay tarafından ilk konumuna getirilmeye çalışılır. d2
ve d3 dişlileri ayrılabilir durumdadır. Gerilim devresinden beslenen senkron
motor, dişlileri vasıtasıyla T tamburunu sabit bir hızla döndürür. Demant
zamanı dediğimiz ve TEK tarafından 15 dakika kabul edilen, T tamburunun
bir turunun zamanıdır. Böyle bir tertipte, T tamburu üzerindeki kama ve
manivelalar vasıtası ile d2, d3 dişlilerini 15 dakikada bir ayıracak ve itici ibre
yay vasıtası ile ilk konumuna gelecektir. Is ibresi serbest konumludur.
Küçük bir güçle hareket ettirilebilir ve bırakıldığı yerde kalır. Gerçekte itici
ibrede gösterici (sürüklenen) ibre gibi, fakat ondan daha büyük bir güçle
belli bir değere yükselmişken mekaniki olarak sıfırlanabilir. d2, d3 dişlilerinin
ayrı kalma süresi 15 saniyeden azdır. Gerek Ii ibresini gerekse Is ibresini
sayacın dışından sıfıra getirecek bir düzen bulunur. Bu düzen
mühürlenebilir bir yapıdadır ve mühürü koparmadan kullanma imkanı
yoktur.
Şekil – 10
Üç fazlı sayaçlar, bir fazlı sayaçların, ölçüme prensiplerine uygun olarak bir
araya getirilmeleri ile oluşturulmuşlardır. Üç fazlı sistemlerde enerji ölçümü,
temelde iki yöntem ile yapılmaktadır.
264
Şekil – 11
Dört telli sayaçlarda iki yada üç disk bulunur. Üç ünite, disklere ayrı ayrı,
doğru yönde tesir eder.
Her ünite bir fazın akımı ile o fazın faz-nötr gerilimine bağlanır (Şekil – 12).
Sayacın tek fazından enerji çekilse bile sayaç bu tip enerjiyi doğru ölçer. Üç
fazlı dört telli sayaçların matematiksel ifadesi ise,
Şekil – 12
265
Burada,
n = VA İa + VB İb + VC İc + dir.
n = VA İa - VB (İa + İc) + VC . İc
Şekil – 13
Son eşitliğin anlamı; A fazı akımı ve VAB gerilimini bir ünite, C fazı akımı ve
VCB gerilimini diğer bir ünite ölçer ve bunlar toplanırsa üç fazlı sistemdeki
toplam enerji ölçülmüş olur. Hesaplama kolaylığı yönünden efektif değerler
kullanılıp akım ve gerilimler mutlak değer olarak eşit alınırsa
Şekil – 14.b’deki bağlantıda aynı diske tesir eden iki ünitenin ölçtükleri
enerjiler aşağıdaki gibi bulunur;
266
N1 ünitesi : N1 = VFF Icos (30+)
N = √3 VFF I cos gücü bulunur. Bu ise üç fazlı bir sistemde güç ifadesidir.
Buna ait vektör diyagramı Şekil – 14.a’dadır. Aron montajı denilen iki üniteli
böyle bir montajın değişik bağlama şekilleri Şekil – 15’de görülmektedir.
Şekil – 14
267
Şekil – 15
Şekil – 16.b’deki gibi bir bağlantı yine iki üniteli üç telli yani aron sayaç
olarak bilinir. Görüldüğü gibi her ünitede iki akım bobini vardır.
268
Şekil – 16
Tek fazlı sayaçlar, özel haller dışında, devreye direkt, ölçü trafosuz
bağlanırlar (Şekil – 17). Devreye doğrudan bağlanan sayaçlarda akım giriş
ucu ile gerilim giriş ucu, genellikle, bir mandal vasıtası ile irtibatlanır. Böyle
bağlanan sayaçlarda, sayacın ters dönme hatası olmaz. Tek fazlı sayaçların
devreye bağlanmalarında, akım bobinine faz iletkeninin gelmesini sağlamak,
dikkat edilecek en önemli özelliktir.
Şekil – 17
269
6.2. Üç Faz Dört Telli Sayaçlar
a. Doğrudan Bağlama:
Dört telli bir sayacın devreye doğrudan bağlantısında faz sırası önemli
olmamakla birlikte her ünitenin akımının doğru girişi ve akıma ait faz
geriliminin aynı üniteye bağlanması dikkat edilecek özelliklerdir. Nötr ucu
bağlanmadığı takdirde önemli bir hataya neden olmaz. Bununla birlikte
nötrün bağlanması uygun olur. Bu tip sayaçlar genellikle 100 A’e kadar imal
edilirler.
Alçak gerilimde 100 A’den daha büyük akım çekilecek devrelerde sayaçlar,
akım trafoları (redüktör) ile devreye bağlanırlar (Şekil – 18).
Şekil – 18
270
Şekil – 19
Dikkat edilecek özellikler diğer dört telli sayaçlarda olduğu gibidir. Farklı
olarak gerilim trafoları da bulunduğu için polarite konusu daha çok önem
kazanır. Dört telli sayaçlarda tereddütlerden biri V bağlı gerilim trafoları ile
devreye bağlanıp bağlanmayacağıdır. Yük yönü izole ise, yani nötr ucu yük
tarafında değil ise dört telli sayaçlar V bağlı gerilim trafoları ile
bağlanabilirler. Uygulamada çoğunlukla bu hal görülmektedir. Tüketici
nötrünün bağlı olması halinde, küçük müşterilerde gerilim simetrisizliğinden
doğacak hata ihmal edilebileceğinden yine bağlanabilir. Büyükçe
müşterilerde (1000 kW’den büyük) ise dört telli sayaçlar V bağlı gerilim
trafoları ile kullanılmamalıdır. V bağlı gerilim trafoları ile kullanılan
sayaçlarda, sayacın nötr terminaline hiçbir bağlantı yapılmamalıdır.
271
Üç telli sayaçlar, genellikle, yüksek gerilimli ve izole sistemlerde kullanılır.
Bu yüzden ölçü trafoları ile kullanmak zorunluluğu vardır (Şekil – 20).
Şekil – 20
272
Şekil – 21
273
7. REAKTİF SAYAÇLARIN DEVREYE BAĞLANMASI
Bir sayacın reaktif enerji yazabilmesi için diske, V I sin ile orantılı moment
uygulaması gerekir. Bunu temin amacı ile çeşitli yollara başvurulur.
Şekil – 22
Bunlardan başka, akım manyetik akısını 900 çevirerek yada direnç, self,
kondansatör tertipleri ile M = V I sin momentini sağlayan tertipler
yapılmaktadır.
274
7.2. Üç Fazlı Reaktif Sayaçlar
Üç fazlı sistemin gerilimleri eşit ve aralarındaki açı 1200 ise VBC gerilimi, VA
geriliminden 900 geride fakat genliği √3 katı büyük olur.
N = 3 VFF I sin’dir.
Bu ifade √3’e bölünürse, sayaç reaktif enerji kaydetmiş olur. Bölme işlemi,
sayacın dişlileri vasıtası ile gerçekleştirilir. Dikkat edilecek en önemli özellik,
faz sırasının sayaca doğru bağlanmasıdır. Şekil – 24’deki gibi ters olan faz
sırası VBC geriliminin VA geriliminden 900 geride değil ileride olmasına neden
olacağından;
Şekil – 23
Üç adet tek fazlı reaktif sayacın birleştirilmesi ile de dört telli reaktif sayaç
yapılabilir. Böyle bir sayaçta faz sırasının ters olmasına sayacın ters
dönmesine yol açmaz.
275
Şekil – 24
b.1. TVC ile Kullanılan Üç Telli Reaktif Sayaçlar (Aktif üç telli sayacın
gerilimlerini 900 geriye kaydırarak reaktif sayaç şeklinde kullanılması):
Gerilimleri 900 geriye kaydırmak için iki adet trafo kullanılır (Şekil – 25).
Böylece;
II. ünite ise VFF I cos (120-) enerjisini ölçer. Bu iki değer toplanırsa;
TVC de denilen faz kaydırıcı trafo, özel sayacı ile birlikte kullanılır.
Dolayısıyla faz kaydırıcı, aktif bir sayaç ile kullanılmamalıdır. Faz
kaydırıcının L tarafı şebekeye I tarafı sayaca bağlanır. Faz kaydırma işlemi
üç faza dayandığı için faz sırasının doğru olması gerekir. Ters olması halinde
sayaç ters döner.
276
Şekil – 25
Sayaçların iç ayar açılarını 60˚ yaparsak, Şekil – 26’daki bağlantı ile üç fazlı
reaktif sayaçlar yapılabilir. İç ayar açısının düzenlenmesi, gerilim devresine
seri direnç bağlayarak yapılabileceği gibi, gerilim sargısı direncinin büyük
tutulması ile de gerçekleştirilebilir.
M = K2 V I sin bulunur.
277
Buna göre sayaç, şebekenin reaktif yükü ile orantılı enerji kaydeder.
Şekil – 26
Örnek 1:
Etiket değerleri,
Akım : 5A
Gerilim : 100 V
Numaratör çarpanı : yok
Demant çarpanı : 6W
Disk sabiti : 1800 tur/kWh
Örnek 2:
Gerilim : 220/380 V
Akım : 400/5 A
kWh çarpanı : 10
Demant çarpanı : 1,2 kW
Disk sabiti : 7,5 tur/kWh
278
Bu sayacın numaratöründen okunan değer 10 ile çarpılacaktır; demant
skalasının en küçük aralığı da 1,2 kW ile çarpılıp gerçek max güç bulunacak
demektir. Primerden 1 kW enerji geçerse disk 7,5 tur yapar.
Örnek 3:
Gerilim : 30/0,1 V
Akım : 150/5 A
kWh çarpanı : 1000
Demant çarpanı : 40 kW
Disk sabiti : 0,24 tur/kWh
Birinci örnekteki sayaç, gerilimi 100 V ve akımı 5 A’i geçmeyen her yerde
kullanılabilir. İkinci örnekteki sayaç, 380/220 V gerilimde ve sekonder
nominal akımı 5 A olan ATO ile, üçüncü örnekte ise sayaç faz arası sekonder
nominal gerilimi 100 V olan G.T. ve sekonder nominal akımı 5 A olan A.T. ile
kullanılır.
10
-------- = 0,125 kWh olur.
80
Disk sabiti ise artık 1 kWh için 7,5 tur değil 1/80 kWh için 7,5 turdur.
Buradan 1 kWh için,
1 kWh için x
-----------------------------------------
Demant için yine aynı düşünce ile daha önce en küçük aralığı 6 W olan
sayaçta, bu değer, 6 x 6000 = 36000 W yani 36 kW olmaktadır. Bir başka
deyişle, bu sayaca yeni bir etiket konulacak olursa;
1000
kWh çarpanı = ----------------------------- = 0,1111 olur.
30 150
-------- x ----------
0,1 5
40
kW çarpanı = -------------------------- = 0,004444 kW = 4,44 W olur.
30 150
-------- x ----------
0,1 5
Disk sabiti, önce 1 kWh için 0,24 tur olduğundan şimdi 1/9000 kWh için
0,24 turdur.
1 kWh için ise; 0,24 x 9000 = 2160 tur/kWh olur. Demek ki bu sayaç için
yeni bir etiket yapılacak olursa;
Üçüncü örnekteki sayaç ATO = 75/5 A; GTO = 15/0,1 kV’lık bir devre için,
75 15
kWh çarpanı = 0,1111 x -------- x --------- = 250 kWh
5 0,1
280
75 15
Demant çarpanı, 4,44 x -------- x ---------- = 10000 W = 10 kW
5 0,1
75 15
Yeni durumda, 1 x -------- x --------- için 2160
5 0,1
K
DCh = DC x ATO, Kh = ------- Ch = C x ATO
ATO
Örnek 4:
Gerilim : 220/380 V
Akım : x/5 A,
C : yok (yani 1 kWh)
DC : 30 W,
K : 375 tur/kWh
400
Ch = 1 x --------- = 80
5
400
DCh = 30 x --------- = 2400 W = 2,4 kW
5
375
Kh = --------- = 4,688 tur/kWh olur.
400
------
5
Etiketinde ölçü trafosu oranı olmayan bir sayacın ölçü trafoları ile devreye
bağlanması ile yeni çarpanlar;
K
Ch = C x ATOd x GTOd, DCh = DC x ATOd x GTOd, Kh = -------------------
ATOd x GTOd
şeklinde bulunur.
Örnek 5:
C : yok (1 kWh),
DC : 0,1 kW,
K : 1200 tur/kWh Böyle bir sayaç,
ATOd = 400/5 A,
GTOd = 6,3/0,1 kV’luk bir devreye bağlansın. Yeni çarpan,
400 6,3
Ch = 1 x --------- x --------- = 5040 kWh
5 0,1
400 6,3
DCh = 0,1 x --------- x --------- = 504 kW
5 0,1
1200
Kh = ------------------------ = 0,24 tur/kWh bulunur.
400 6,3
--------- x ---------
5 0,1
Etiketinde yalnız ATO bulunan 380/220 V’luk sayacın başka bir akım
trafosu ile devreye bağlanması halinde yeni çarpanlar;
282
ATOd ATOd ATOs
Ch = C x ---------- DCh = DC x ---------- Kh = K x ----------
ATOs ATOs ATOd
Örnek 6:
C : 10 kWh
DC : 1200 W
K : 3,84 tur/kWh
ATO : 400/5 olan sayaç,
50/5
Ch = 10 x -------------- = 1,25 kWh
400/5
50/5
DCh = 1200 x -------------- = 150 W
400/5
400/5
Kh = 3,84 x -------------- = 30,72 tur/kWh
50/5
Etiketinde ATO ve GTO bulunan bir sayacın başka bir ATO ve GTO ile
devreye bağlanması halinde çarpanlar:
ATOd x GTOd
Ch = C x -----------------------
ATOs x GTOs
ATOd x GTOd
DCh = DC x --------------------
ATOs x GTOs
ATOs x GTOs
Kh = K x -------------------- şeklinde bulunur.
ATOd x GTOd
Örnek 7:
283
30/5 x 30/0,1
Ch = 100 x ----------------------- = 35,7 kWh
400/5 x 6,3/0,1
30/5 x 30/0,1
DCh = 40 x ----------------------- = 14,29 kW
400/5 x 6,3/0,1
400/5 x 6,3/0,1
Kh = 0,6 x ------------------------ = 1,68 tur/kWh bulunur.
30/5 x 30/0,1
Akım : 400/5
Gerilim : 220/380 V
Disk sabiti : 7,5 tur/kWh
Ölçülen zaman : 45 sn.
Bağlı olduğu ATO : 400/5
Sayılan tur : 20
20 x 3600
P = ------------------- = 213 kW
45 x 7,5
Akım : 5A
Gerilim : 100 V
Disk sabiti : 1800 tur/kWh
Ölçülen zaman : 90 sn.
Bağlı olduğu ATO : 15/5 A
Bağlı olduğu GTO : 33/0,1 kV
Sayılan tur : 20
284
Burada önce sekonder cinsten güç bulunur.
20 x 3600
P = ----------------- = 0,444 kW
90 x 1800
15 33
P = 0,444 x -------- x --------- = 440 kW
5 0,1
Akım : 400/5 A
Gerilim : 380/220 V
Disk sabiti : 3,84 tur/kWh
Ölçülen zaman : 105 sn.
Bağlı olduğu ATO : 600/5
Sayılan tur : 20
20 x 3600
P 400/5 = ----------------- = 178,57 kW
105 x 3,84
Sayaç ile gerilim ölçü trafolarının nominal sekonder gerilimleri farklı ise
çarpanlar şöyle hesaplanır:
ATO : x/5 A
GTO : x/100 V
Sayaç çarpanı : 10 olsun. Devreye bağlandığı ölçü trafoları;
ATO : 50/5 A
GTO : 34,5/0,11 kV ise
285
Örnek 12: Sayaç etiketi,
ATO : 75/5 A
GTO : 10,5/0,11 V
Sayaç çarpanı : 100 olsun. Devreye bağlandığı ölçü trafoları;
ATO : 200/5 A
GTO : 34,5/0,1 kV ise,
200/5 x 34,5/0,1
CH = ------------------------- x 100 = 963,81 olur.
75/5 x 10,5/0,11
Şekil – 27’de görüldüğü gibi aynı akımları, bir akım trafosunun primerinden
geçirilirse aynı çekirdeğe ve sekondere etki edeceklerinden vektörel olarak
toplanırlar.
d. Sayaç etiketi :
ATO :5A
GTO : 100 V
Sayaç çarpanı : 10
C = 828000’dür.
Şekil – 27
287
9.2. İmpulslu Sayaçlarla Enerji Ölçümü
İki ve daha çok fiderin enerjisi, impulslu sayaçlarla, değişik orandaki akım
ve gerilim trafoları, ile toplanıp tek bir sayaçtan enerji tespiti yapılabilir.
Ayrıca impulslu sayaçlarla uzaktan ölçme imkanı da vardır.
b. Toplayıcı:
İmpuls verici sayaçtan gelen işaretle çalışan toplayıcıda, adım motoru denen,
toplanacak fider sayısı kadar motor, bu motordan hareket alan dişliler ve
diferansiyel dişliler tarafından hareketin toplanarak iletildiği numeratör
vardır. Prensip şeması, Şekil – 28’de iki fider için görülmektedir. Daha fazla
fider için ikişer ikişer diferansiyel dişli eklenerek, aynı numeratöre hareket
iletilir.
I. fiderden 10 kWh gibi belli bir enerji geçince fider sayacı kontağını bir kere
kapar ve açar. AA ile çalışan toplayıcıdaki M1 motoru hareket eder. Kontak
açılıp enerji kesilmesine rağmen motor, N numeratöründen 10 kWh’lık enerji
kaydı yapacak kadar dönmeye devam eder. Bu sırada, fider II sayacının
kontağı da kapanırsa, M2 motoru da çalışmaya başlar. Her iki hareket, D
diferansiyel dişlisi vasıtası ile toplanarak numeratöre iletilir. Dikkat edilmesi
gereken en önemli özellik, her iki sayaç için bir impulsun, primerde aynı
enerji miktarının karşılığı olmasıdır. Toplayıcı, uzaktan da kumanda
aldığından her fiderin enerji miktarını ayrı ayrı görebilmek için, N1 ve N2
numeratörleri de vardır. Çarpan hesabı ise endüksiyon sayaçlarında olduğu
gibidir.
288
Şekil – 28
Örnek:
Fider I ve II için,
ATO : 1000/5 A
GTO : 34,5/0,1 kV
Yine fider I ve II’ye aynı tip impulslu sayaç bağlı olup etiket değerleri:
ATOs : 400/5 A
GTOs : 34,5/√3/0,1/√3 kV
Sayaç çarpanı : 1000 kWh
Disk sabiti : 0,0357
İmpuls sabiti : 1 İmpuls = 40 kWh (Csi)
Tipi : 3 faz 4 telli C3Y4
İmalatçı firma : Schlumberger
289
Fiderlere bağlı sayaçların 1 impulsu, gerçekte 100 kWh’tır. Toplayıcıdaki N1
ve N2 ünite numeratörlerindeki Ct = 100 kWh çarpanı, 1 impuls = 10 kWh’e
göre olduğundan, gerçek çarpan;
Csih 100
Cth = ------------------ x Ct = ---------- x 100 = 1000 kWh
(N1, N2) Cit 10
N toplayıcı toplam numeratörü hesabı çarpanı: CTh
Cth 1000
CTh = -------- x CT = --------- x 1000 = 10000 kWh olur.
Ct 100
10.1. Genel
Düzeltme faktörü, yük açısına bağlı olarak bulunmuş ise kullanılacak yük
açısı, özel bir süreye ait değil, uzunca bir sürenin ortalaması olmalıdır.
Bir fazlı sistemde, tek fazlı sayaçların devreye hatalı bağlanma ihtimalleri
çok azdır. Böyle sayaçlarda, iki tip hata yapmak mümkündür. Birincisi,
akımın yada gerilimin ters bağlanması sonucu sayacın ters çalışmasıdır. Çok
az bir yük ile bu durum anlaşılacağından, hemen düzeltilebilir. Diğer bir
yanlışlık, faz iletkeninin akım bobininden geçmesi gerekirken, nötr hattının
bağlanmasıdır. Böyle bir hatalı bağlantıda, tüketici, toprak iletkeni ile sayaç
çalışmadan enerji kullanabilir.
Dört telli bir sayaç, Şekil – 29’daki gibi devreye bağlanmış olsun. Bu sayaçta
birinci üniteye A fazı akımı ve gerilimi, ikinci üniteye B fazı akımı ters ve C
fazı gerilimi, üçüncü üniteye C fazı akımı ve B gerilimi gelmiştir. Akımlar
dengeli kabul edilerek hesaplama şöyle yapılır.
Şekil – 29
291
Hatalı bağlantı şemasına dayanarak Şekil – 30’daki vektör diyagramı çizilir.
Şekil – 30
N1 = V I cos
N2 = V I cos (60+)
V I [cos + cos 60 cos - sin60 sin + cos 120 cos - sin120 sin]
cos 60 = 1/2, sin 60 = √3/2, cos 120 = -1/2, sin 120 = √3/2 yerlerine yazılır.
292
N = V I (cos - √3 sin) bulunur.
3 V I cos 3
D = -------------------------- = ---------------- dir.
V I (cos - √3 sin) 1 - √3 tg
Sayacın hatalı çalıştığı dönem için güç faktörünün 0,7 olduğu kabul edilirse;
3
n = --------------- = -3,9
1-√3 x 1,02
Buna göre, hatalı dönem başlangıcı ile sonu arasında sayacın geri dönerek
yazdığı enerji 3,9 ile çarpılırsa, yaklaşık olarak bu dönem için gerçek enerji
bulunmuş olur.
X = V I cos
Y = -V I (1/2 cos + 3/2 sin)
Z = V I (-1/2 cos + 3/2 sin) dir.
(V: faz-nötr gerilimidir.)
Ölçü trafoları ile kullanılan sayaçlarda; akım trafosu polarite tersliği varsa,
akım ters girmiş demektir ve kesişme yerindeki harfin ters işaretlisi alınır.
Gerilim trafosu polarite tersliği varsa; kesişim harfi yine ters işaretli alınır.
Hem akım hem gerilim trafoları ters polarite ile sayaca girmişse, kesişim
harfi kendi işareti ile alınır.
293
GERİLİM BOBİNLERİNE GELEN GERİLİMLER
II B X Z Y Z Y X
III C X Y X Z Y Z
I A X X Z Z Y Y
II C Y X Z X Z Y
III B Z X Z Y X Y
I B Y Y X X Z Z
II A Z Y X Y X Z
III C X Y X Z Y Z
I B Y Y X X Z Z
II C Y X Z X Z Y
III A Y Z Y X Z X
I C Z Z Y Y X X
II A Z Y X Y X Z
III B Z X Z Y X Y
I C Z Z Y Y X X
II B X Z Y Z Y X
III A Y Z Y X Z X
294
Tablo – I’den Alınan Düzeltme
Üç Ünitenin Toplamı
Değerler Faktörü “D”
X X X 3 V I cos 1
X Z Y O (yok)
1 √3 -2
Z Z Z 3 V I (- ---- cos + ----- sin ) 1 - √3 tg
2 2
1 √3 -2
Y Y Y -3 V I (---- cos + ----- sin ) 1 + √3 tg
2 2
-X X X V I cos 3
3
-X Z Y -2 V I cos - -----
2
BİR ÜNİTE EKSİ
3
X -Z Y V I (cos - √3 sin ) 1 - √3 tg
3
X Z -Y V I (cos + √3 sin ) 1 + √3 tg
1 √3 -6
-Z Z Z V I (- ----- cos + ------ sin ) 1 - √3 tg
2 2
1 √3 -6
-Y Y Y - V I (----- cos + ------ sin )
1 + √3 tg
2 2
-X -X X - V I cos -3
-3
-X -Z Y - V I (cos + √3 sin ) 1 + √3 tg
-3
İKİ ÜNİTE EKSİ
-X Z -Y - V I (cos - √3 sin ) 1 - √3 tg
3
X -Z -Y 2 V I cos -----
2
1 √3 6
-Z -Z Z - V I ( - ----- cos + ------ sin ) 1 - √3 tg
2 2
1 √3 6
-Y -Y Y V I ( ------ cos + ------- sin )
1 + √3 tg
2 2
-X -X -X -3 V I cos -1
ÜÇ ÜNİTE EKSİ
-X -Z -Y 0 (yok)
1 √3 2
-Z -Z -Z -3 V I (- ----- cos + ------ sin ) 1 - √3 tg
2 2
1 √3 -2
-Y -Y -Y 3 V I ( ----- cos + ------- sin ) 1 + √3 tg
2 2
TABLO – II: Üç faz dört telli sayaçların bağlantı şekline göre kaydedecekleri
büyüklük ve düzeltme faktörleri.
295
Örneğin; Şekil – 29’daki hatalı bağlantıya göre sayacın yazacağı güç ve
düzeltme faktörünü birde tablo yardımıyla bulalım.
Tablo – I’den ACB gerilim sırası ve ABC akım sırası bulunur. Kesişim
karesinde I. ünite için X, II. ünite için Z, III. ünite için Y vardır. Yalnız II.
ünite akımı ters olduğu için Z eksi alınır. Sonuç X -Z Y dir. Tablo – II’den
X -Z Y için toplam güç N = V I (cos - sin √3 sin ) ve düzeltme faktörü
D = 3/1 -√3 tg bulunur. Sonuç hesap yoluyla bulunan değerlerin aynısıdır.
Z = U I sin
296
Ünitelere Gelen Gerilimler
A B C A C B C A B B A C B C A C B A
I II I II I II I II I II I II
AB CB AC BC CA BA BA CA BC AC CB AB
I A X Y -Y -X Z -Z
II C Y -Y -Z X -X Z
I A X Y -Y -X Z -Z
Ünitelere Gelen Akımlar
II B -Y X Y Z -Z -Y
I C Z -X X -Z -Y Y
II A -Z Z -X -Y Y X
I B -Y -X Z Y X -X
II A -Z Z -X -Y Y X
I B -Y -Z Z Y X -X
II C Y -Y -Z X -X Z
I C Z -Z X -Z -Y Y
II B -X X Y Z -Z -Y
297
Tablo–II’den Düzeltme
Sonuç
Alınan Değer Faktörü
X Y √3 U I tg 1
X -X 0 --
Y -Y 0 --
1. KISIM
Z -Z 0 --
√3 3 -2
-Y -Z -U I (------ cos + ----- sin ) 1 + √3 tg
2 2
√3 3 -2
Z -X U I (- ------ cos + ----- sin ) 1 - √3 tg
2 2
-X Y U I sin √3 cotg
√3
-Z -Z - 2 U I sin
- ----- cotg
2
√3
Z Z 2 U I sin
------ cotg
2
√3 1
2 √3
Y -Z U I (------ cos - ----- sin )
2 2 √3 – tg
√3 1
-Z -X - U I (------ cos + ----- sin ) - 2 √3
2 2 √3 + tg
√3 1
Z X U I (------ cos + ----- sin ) 2 √3
2 2 √3 + tg
298
Şekil – 31
1. Aron bağlı bir sayaç devreye Şekil – 31’deki gibi bağlı olsun.
2√3
D = -------------- dir.
3 + tg
- 2√3
D = -------------- ile çarpılarak doğru değer bulunur.
√3 + tg
299
Şekil – 32
Sayaçların ölçtüğü enerji, sayacın yapısı gereği, diskin yaptığı tur sayısı
sayılarak bulunur. Sayaç numeratörü de diskin dönme sayısını yazıcı özelliği
ile yazar. Ancak numeratör, diskin birçok turunu bir sayı ile gösterdiğinden,
uzun zaman içindeki enerjiyi gösterir. Dolayısıyla, numeratörden okunan
enerjiyi kontrol etmek için uzun zamana ihtiyaç vardır. Esasen
numeratörden okunan enerjinin doğruluğunun kontroluna da uzun süreli
test denir.
Tur/kWh olarak verilen disk sabiti K, 1 kWh için diskin yapması gereken tur
sayısıdır. 1/K ise kWh/tur şekline dönüşmüş disk sabitidir ve diskin 1
turunun kaç kWh enerji karşılığı olduğu anlamındadır. Sayaç diskinde
sayılan tur sayısı 1/K ile çarpılırsa, n turu için sayacın kaydettiği enerji
miktarı kWh olarak bulunmuş olur. Bulunan bu enerji, sayaç etiketinde
yazılı şartlar altında geçerlidir. Yani, sayaç ölçü trafoları ile bağlı ise ölçü
trafolarının primer tarafındaki enerji miktarını gösterir. Etalon sayaçlar ile
böyle bir devrede ölçülen enerji ise, ölçü trafolarının sekonderindeki enerji
miktarıdır. Disk sabiti, sekonder şekle, yani ölçü trafosuz şekle çevrilirse,
etalon sayaç şartları eşitlenmiş olur. Bunun için n/K ifadesinde K
sabitesinin ATOS, GTOS ile çarpılması gerekir. n/(ATOS x GTOS x K) ifadesi
kWh olarak, doğrudan sayacın ölçtüğü enerji miktarıdır. Bu ifade 1000 ile
çarpılırsa;
n x 1000
------------------------ Wh
ATOS x GTOS x K
300
Olarak n turun karşılığı, enerji miktarı bulunmuş olur. Wh olarak bulma
gereği, etalon sayaçların enerjiyi Wh birimi cinsinden ölçmesi nedenine
dayanır.
WhS - Whe
% h = --------------- x 100 ifadesi bulunur.
Whe
Burada, WhS; test edilen sayacın test süresince yazdığı enerji miktarı; Whe,
etalon sayacının test süresi içinde yazdığı enerji miktarıdır. Birimleri Wh
olarak alınmıştır. Etalon sayaçların yazdığı enerji miktarı da Wh olarak
bulunmalıdır. Buna göre hata,
n x 1000
--------------------- - Whe
ATOS x GTOS x K
%H = ------------------------------------- x 100 olur.
Whe
Test edilen sayaç, devreye, etiketinde yazılan ölçü trafolarının dışında başka
oranlı ölçü trafoları ile bağlansa dahi yukarıdaki ifade doğrudur. Esasen
enerji kıyaslaması sekonder devrede yapıldığından, primer devredeki enerji
miktarının testi, sayaç diskinin doğru çalıştığını belirler. Sayaç
numaratörünün doğruluğu ayrıca kontrol edilmelidir. Numaratör kontrolü,
uzun süreli test gerektirdiğinden ve ayrıca numaratörün sayma işlem hata
ihtimali çok az olduğundan, enerji tespitinde şüpheli durum varsa uzun
süreli test yapılmalıdır.
Aktif dört telli sayaçların testi, bir fazlı üç tane ya da üç ölçme elemanlı, dört
telli, üç fazlı bir etalon sayaçla yapılır.
301
Şekil – 33
Şekil – 33’de, üç tane tek fazlı sayaçla testin bağlantı şeması görülmektedir.
Etalon sayaçların akım devreleri, test edilen sayacın akım devrelerine seri
bağlanır. Etalon sayaçların gerilim devrelerine üç faz gerilimi bağlanır.
Gerilim dönüşleri ile nötr iletkeni, etalon sayacın başlatma durdurma
butonuna bağlarınlar. Yine, test edilen sayacın diski gözlenir. Etalon sayaç
çalıştırılıp n tur sayıldıktan sonra durdurulur. Hata hesaplaması,
N x 1000 n = tur
------------------------- - Ke (n1 + n2 + n3) K = tur/Kwh
ATOS x K Ke = Wh/tur
%H = ------------------------------------------------- x 100 K tur/wh ise n,
Ke (n1 + n2 + n3) 1000 ile çarpılmaz.
Örnek:
302
Hesaplama:
10 x 1000
----------------- - 2,2 (1,84 + 1,85 + 1,87)
825
%H = ------------------------------------------------------ x 100 = - 0,91%
2,2 (1,84 + 1,85 + 1,87)
Aron sayacın iki tane tek fazlı etalon sayaç ile testi için Şekil – 34’deki gibi
devreye girilir. Hata bağıntısı yine iki sayacın mukayesesi şeklindedir.
n x 1000
------------------------- - Ke (n1 + n2 )
ATOS x GTOS x K
%H = ----------------------------------------------- x 100
Ke (n1 + n2 )
Test edilen sayaçta, n tur sayılır. Burada da etalon sayaçlar, P butonu ile
çalıştırılır, n tur sonunda, etalon sayaç durdurulur ve n1, n2 değerleri
okunur.
Örnek:
303
Şekil – 34
Test edilen sayacın disk sabitinin (2/3 Wh/tur) sekonder değer olduğu
anlaşılmaktadır. Bu durumda sayacın yazdığı enerji miktarını bulmak için
n/K’yı hesaplamak yeterlidir. Hata,
n x (tur)
---------------- - Ke (wh/tur) . (n1 + n2 )
K(tur/wh)
%H = ------------------------------------------------------
Ke (n1 + n2 )
3
------- - 1,2 (0,78 + 0,89 )
3/2
%H = ----------------------------------- x 100 = - 0,2 %
1,2 (0,78 + 0,89) ----------
Not: K sabitesi tur/wh ise n değeri 1000 ile çarpılmaz. Ancak tur/kwh ise
çarpılır.
304
c. Dört Telli Reaktif Sayacın Testi
Reaktif sayaçların testi için reaktif ölçme de yapan tek fazlı etalon sayaç var
ise Şekil – 33’deki devre kullanılır. Etalon sayacın reaktif çalışmasını,
anahtarın sin pozisyonuna alınması sağlar. Aynen dört telli aktif sayacın
hata testi gibi hesaplama yapılır.
Şekil – 35
Şekil – 35’de ise aktif bir fazlı etalon sayaçlarla, üç fazlı dört telli sistemde,
sayaç testi devre şeması görülmektedir. Etalon sayaçların gerilim devresi faz
arası gerilimine bağlanacağından gerilim kademesi buna göre seçilmelidir.
Ayrıca, etalon sayaçların reaktif çalışması, akımın bağlı olduğu fazın 900
gerisinde bulunan faz arası gerilim kullanma ilkesine dayandığından, etalon
sayaçların yazdığı değerler √3’e bölünmelidir. Test edilen sayaçta S anahtarı
vasıtası ile etalon sayaçlar devreye alınır.
Hata hesabı,
n x 1000
----------------------- - Ke x 1/√3 (n1 + n2 + n3)
ATOS x GTOS x K
% H = ------------------------------------------------------------ x 100
Ke x 1/√3 (n1 + n2 + n3)
Bağıntısından yararlanarak yapılır. Ölçü trafolarından biri yada ikisi yok ise
yerlerine 1 yazılır. Yine sayacın bağlı olduğu devredeki ölçü trafoları hata
hesaplarında kullanılmaz.
305
Örnek:
10 x 1000
------------------ - 3,8 x 1/√3 (2,08 + 2,02 + 2,05)
12,5 x 300/5
% H = --------------------------------------------------------------- x 100 = -1,18
3,8 x 1/√3 (2,08 + 2,02 + 2,05)
bulunur.
Etalon sayaçlar, devreye aynen Şekil – 34’deki gibi bağlanırlar. Yine aktif
aron sayaç testinde olduğu gibi, fakat reaktif sayaç diskin gözlenerek etalon
sayaçlar çalıştırılır. İki tek fazlı sayacın aron bağlantısında √3 (n2 – n1)
ifadesi, reaktif olacağından hata bağıntısı da,
n x 1000
----------------------- - Ke x √3 (n2 – n1)
ATOS x GTOS x K
% H = --------------------------------------------------- x 100 şeklini alır.
Ke x √3 (n2 – n1)
Örnek:
306
Etalon sayacın akımı : 5A
Etalon sayacın gerilimi : 100 V
Etalon sayacın disk sabiti : Ke = 1
Etalon sayaçta okunan değerler : n1 = 0,74
n2 = 1,32
2 x 1000
-------------------------------- - 1 x √3 (1,32 - 0,74)
30/5 x 34,5 / 0,1 x 0,96
% H = --------------------------------------------------------------- x 100 = 0,18 dir.
1 x √3 (1,32 - 0,74)
TEK’in bazı müşterilerde üç terimli tarife ile enerji satışına geçme kararı
üzerine, sistemimizde üç terimli tarifede enerji ölçümünde kullanılacak
Schlumberger marka A6A11 tipi aktif sayaç ve beraberinde kullanılan ayrı
bir cihaz olarak yine Schlumberger marka 11 – 21P tipi 3 tarifeli zaman
saatinin etiket değerleri, bağlantı şeması ve çalışmasının izahı ile devreye
almadaki ayar hususları aşağıda verilmiştir.
Anılan üç terimli, demantlı aktif sayacı, tek terimli demantlı aktif sayaçtan
ayıran en önemli özellik, tek numaratörlü olmayıp üç ayrı numaratörünün
olması ve her bir numaratörü devreye alıp çıkarmaya yarayan sayaç içindeki
iki adet numaratör bobininin bulunmasıdır (Şekil – 36’da N2 ve N3).
307
3 tarifeli sayacın demontmetresinin tarife saatlerinde bağımsız olarak
devamlı devrede olduğu da önemli bir husustur.
Tarife saat ayarları zaman saatinde yapıldıktan sonra zaman saati ve sayaç
çalışır durumda iken, zaman saatindeki saat ayar diski ok işareti yönünde
elle döndürülerek bayrakların konum değiştirmeleri izlenmeli; istenilen
tarifenin doğru ayarlandığı ve numaratör bobinlerinin doğru çalıştığı tespit
edilmelidir.
12.2. Üç Terimli Aktif Sayacın Zaman Saati ile Birlikte Bağlantı Şeması
Şekil – 36
Tipi : 11-21P
Alçak gerilim : 100 V 50 Hz
Kontak Kapasitesi : 220 V AA – 12 A
Enerji kesildiğinde 36 saat çalışma kapasiteli
308
Zaman MANUEL İşareti, yanındaki kurma yayı
saatinde, boşaldığında gerektiğinde yukarı
kaldırılarak kurma sağlanır.
REWIND
Enerji altında kendi kendini kuran saat enerji kesildiğinde 36 saat enerjisiz
çalışabilmektedir.
309
ORTA GERİLİM DAĞITIM SİSTEMLERİNDE OTOMATİK TEKRAR KAPAMA
ÖZELLİKLERİ VE İLKELERİ
1. GİRİŞ
2. ARIZA TÜRLERİ
Geçici arızaların özelliği kesici açıp kapanması ile birlikte, ölü zaman içinde
kaybolmalıdır, yada kesici açmadan parafudrlarla temizlenirler.
Kuşlar, ağaç vb. yabancı cisimlere geçici temas da geçici arızalara neden
olabilir.
310
2.2. Yarı Geçici Arızalar
Bu tür bir arızanın nedeni, örneğin, hat üzerine düşen bir ağaç parçası
olabilir. Tutmayan ilk tekrar kapamadan sonra hat ikinci kez enerjileninceye
kadar yanar gider. Bu durumda ikinci tekrar kapama denemelerinin % 10’u
başarılıdır. 3. denemede % 1-2 başarı görülür. Haliyle 2 kapamadan fazla
tekrar kapama yapma genellikle anlamsızdır ve kesiciyi yıpratır.
İletken kopması, direk yıkılması, bir ağacın hatta yaslanması, yer altı
kablolarının herhangi bir bölümündeki arızalar gibi devamlı arızalarda arıza
yeri bulunmalı ve arıza giderildikten sonra enerjilenmelidir.
3. TANIMLAR
b. Deiyonizasyon Zamanı
c. Antipompaj
d. Açma Zamanı
e. Kapama Zamanı
311
f. Ark Zamanı
Sadece bir tekrar kapama sağlayan tertiptir. Tekrar açma halinde kesici
(kapaması) kilitlenir.
312
o. Toparlanma (Reclaim) Zamanı
p. Kilitleme
313
314
4. O.G. DAĞITIM ŞEBEKELERİNDE TEKRAR KAPAMA
Ani açma yapan bir ünite ile birlikte kullanılabilen zamanlı röle
koordinasyonlu korumada, tekrar kapama kullanmanın yararı çok
büyüktür.
Ani açma yaptırılmasaydı havai hat arızasının ark zamanı minimuma iner
böylece devamlı arızaya dönüşme olasılığı olan bir geçici arızanın hatta
yapılabileceği hasar minimuma indirilir. Ancak ani koruma uygulaması
seçicilik olmadığı için arızasız fiderlerde de inkitaya yol açan açma yaptırır.
Şekil – 2’de 6,3 kV 1 no’lu fiderdeki arızadan hem bu fiderin kesicisi ani açar
hem de trafonun 6,3 kV çıkışındaki rölenin ani açtırmasıyla 2 ve 3 no’lu
fiderler de arızasız oldukları halde inkita yapılır. Tekrar kapama birkaç
saniye içinde bu kesicileri kapatır. Bu durumda geçici arızanın toplam etkisi
çok fazla müşterinin kısa süreli inkitaya maruz kalmasıdır. Arızadan
etkilenen müşteri sayısı yalnızca ani açmasız zamanlı röle koordinasyonuyla
azaltılır, buna karşılık zaman büyür ve tekrar kapama şansı azalır.
Şekil – 2
315
Şurası unutulmamalı ki (Yukarda değinilen) ani koruma tekrar kapamayla
birlikte kullanılıyorsa, ilk açmadan sonra ani korumayı devre dışı
bırakabilecek bir düzenleme yapılmalıdır. Böylece eğer tekrar kapamadan
sonra arıza devam ederse zamanlı koordinasyon arızalı bölümü zamanlı
olarak açtırır.
Bazı tertiplerde, ilk ani açmadan sonra yarı geçici arızanın yanıp gitmesi ve
arızanın temizlenmesiyle sonuçlanan birkaç tekrar kapamaya ve zamanlı
açmaya izin verilir. Her tekrar kapamadan sonra ani açma çalışacaksa iptal
edilmeli sadece zamanlı açtırılmalıdır.
Ani açmanın bir yararı da geçici arızaları temizlerken arktan önceki ısınmayı
bertaraf ederek kesici bakım sayısını azaltmasıdır.
Kısmen havai hat kısmen yer altı kablosu olan fiderler söz konusu olunca
geçici arızaların sıklığı hakkındaki bilgiye göre tekrar kapama konulup
konulmayacağına karar verilir. Arızaların önemli miktarı devamlı ise, haliyle,
arızalı kablonun tekrar kapamadaki hasarı daha da büyüteceğinden tekrar
kapamanın avantajı kalmaz.
a. Ölü Zaman,
b. Sistem Kararlılığı ve Senkronizm.
Esas olarak 50 msn mertebesinde çalışan pilot kablo ve mesafe koruma gibi
hızlı korumalar kullanılmalıdır. Kesiciler arıza akımını 50-100 msn’de
kesebilecek kapasitede olmalı ki 0,2-0,3 sn’lik ölü zaman sonunda tekrar
kapama mümkün olsun.
Hızlı koruma ve kesicilerin çok hızlı çalışmasından elde edilen bir yarar da
arızanın çabuk temizlenmesiyle arıza akımının deiyonizasyon süresinin
kısaltılmasıdır. O.G. sistemlerinde deiyonizasyonu başarmak için 0,1-0,2 sn
yeterli olabilir. Bu çok hızlı tekrar kapama görevini başarmak için sadece en
modern kesiciler uygun görülüyor.
316
Bazı hallerde faz açısının seçilen sınırlar içinde olup olmadığını denetleyerek
tekrar kapamaya izin veren bir senkrokontrol rölesi konulması istenir.
a. Sanayi Müşterileri
317
b. Sokak Aydınlatması
Işıklar ne kadar az sönerse o kadar iyi olacağı açıktır. (10 sn)’den fazla
karartma çok tehlikeli, çünkü bu durumda farların çakılması ve hızın yeni
görüş uzaklığına göre ayarlanması gerekir. 1 yada 2 saniyelik kesinti
kabullenilir. Bu süre içinde herhangi bir tehlikeli durum olacağı söylenemez.
c. Ev Müşterileri
Evlerde ne bir yüksek sıcaklık fırınının soğuması gibi pahalı işler nede
motorların zarar görmesi gibi tehlikeli kaza olasılığı vardır. Ancak sakinlerin
rahatsızlığı gündemdedir. Tekrar kapama yapılamadığı saatlerce süren
elektrik kesilmesiyle kaçan televizyon programlarının, kokuşan yiyeceklerin,
yanmayan ısıtıcıların yanında inkitanın birkaç saniyelik yada dakikalık ölü
zamanla geçiştirilmesi tekrar kapamanın varlık nedenidir. Burada da
televizyon cihazları biraz sorun çıkartır. Çünkü onlar (10 sn) içinde tekrar
beslenmezse 2 yada 3 dakika daha beklenmelidir.
6. KESİCİ KARAKTERİSTİKLERİ
Arıza sistemde gerilim düşümüne yol açıyorsa kesici çalışma zamanı etkin
ölü zamanı uzatabilir. Modern kesicilerde bu zaman 50 – 100 msn’dir,
eskilerde biraz daha fazlacadır.
6.2. Antipompaj
KR : Koruma Rölesi,
Kea : Kumanda Anahtarı,
TK : Tekrar Kapama Rölesi,
Ke : Kesici,
AP : Antipompaj Rölesi,
AB : Açma Bobini,
KB : Kapama Bobini,
MLS : Motor limit switch (yay tamamen kurulu iken kapalı olan, aksi halde
açık olan bir kontak)
320
8.2. Toparlanma Zamanı
a. Koruma Tipleri:
Bazı modern kesicilerin yay kurma zamanı 3 sn’ye kadar inmiştir. Böyle
durumlarda ayrıca bir toparlanma zaman elemanı kullanılmalıdır.
321
c. Çalışma İşlemleri Sıralaması
2) 0 – 0,3 sn – CO – 15 sn – CO manası;
Kesici açar 0,3 sn sonra kapatılabilir anında geri açabilir. Bundan
sonra 15 sn geçerse ancak kapatılır ve anında açabilir. Bu
noktadan sonra tekrar başa dönülür, yani 0,3 sn sonra kapatılır.
Bu işlemler tekrar kapama zamanında önemlidir.
a. Kesici Sınırlamaları:
b. Sistem Koşulları:
Eğer belli bir sistem hakkındaki bilgiler, yanıp giden yarı geçici arızaların
yüzdesini biraz fazlaca (yarıya yakın) gösteriyorsa çoklu tekrar kapama
yapılabilir. Ağaçlık bölgelerde sık sık rastlanan durum budur. Eğer sigortalı
kolları olan fiderler varsa ve arıza seviyesi de düşükse sigortanın yanması ile
ters zamanlı rölenin çalışma zamanı ayırt edilemeyeceğinden çoklu tekrar
kapama yararlı olacaktır. Bu sigortanın ısınıp sonunda yanması ve arızalı
kolun kopartılmasını sağlayacaktır.
322
FAYDALANILAN ESERLER
• TEK RÖA Grup Müdürlüğü Röle Ölçü Aletleri Ders Notları (RÖA 83/1),
• Protective Relaying,
• Türk Standartları,
323