You are on page 1of 5

V.

Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005

BULANIK AHP İLE TEDARİKÇİ SEÇİM PROBLEMİ VE BİR


UYGULAMA

Hacer GÜNER
Pamukkale Üniversitesi
Özcan MUTLU
Pamukkale Üniversitesi

Özet
Günümüzün yok edici rekabet ortamında işletmeler, ayakta kalabilmek için tedarik zinciri yönetimine gereken
önemi vermek zorundadır. İyi işleyen tedarik zinciri, işletmelerin hem rekabet üstünlüklerini hem de pazar
paylarını artırmalarını sağlamaktadır. Rekabetin bir sonucu olarak ürün yaşam sürelerinin giderek kısalması,
müşterilerin daha kaliteli, daha hızlı, daha ucuz, daha farklı mal ve hizmet istekleri, işletmeleri faaliyetlerinin bir
kısmını konularında deneyimli tedarikçilere bırakmayı zorunlu hale getirmiştir. Bu da birlikte çalışılacak
tedarikçilerin önemini artırmaktadır. Kalite, maliyet ve hız performansının elde edilebilmesi için tedarikçiler,
işletmenin amaçları doğrultusunda, işletmeyle uyumlu olarak çalışmak zorundadır. Bu çalışmada, Denizli’de
faaliyet gösteren bir mermer-traverten işletmesinin tedarikçilerinin değerlendirme ve seçim problemi ele
alınmıştır. Sektörün özellikleri göz önüne alınarak, tedarikçi değerlendirme ve seçiminde dikkate alınacak
kriterler uzmanlar yardımıyla belirlenmiş ve dört tedarikçi Bulanık AHP (BAHP) yöntemi kullanılarak
değerlendirilmiştir. BAHP ile tedarikçilerin öncelik değerleri tespitinde Genişleme Prensibine dayanan,
Genişletilmiş Analiz Metodu (Extent Analysis Method) ve dilsel değişkenler kullanılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Bulanık AHP, Genişletilmiş Analiz Metodu, Dilsel Değişkenler, Tedarikçi Değerlendirme
Ve Seçim.

1. GİRİŞ
Rekabetin yoğun olarak hissedildiği günümüzde işletmelerde rekabete yönelik bir satın alma stratejisinin
benimsenmesi işletmelerin pazar paylarının artmasını sağlamaktadır. Etkin bir satın alma sistemi, sadece
maliyetleri en küçüklemeye odaklanmamalı aynı zamanda işletmenin stratejik hedefleri ile uyumlu tedarikçilerle
işbirliği yapmayı amaçlamalıdır. Gelecekte de varlıklarını sürdürmek isteyen işletmeler, müşteri isteklerini
zamanında karşılayabilmek adına tedarikçileriyle iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Bu sebeple işletmeler
tedarikçilerini seçerken kendi iş stratejilerine uygun ve işbirliğine hevesli tedarikçileri seçmelidir (Altınöz,
2001). Finansal ve operasyonel açıdan yanlış tedarikçilerin seçimi, işletmelerde büyük kayıplara sebep
olabilmektedir.

2. TEDARİKÇİ SEÇİM PROBLEMİ


Tedarikçi seçim problemi, en basit ifade ile üretim için gerekli hammaddelerin, yarı mamul ve diğer
malzemelerin kimden ve ne kadar alınacağının belirlenmesi olarak tanımlanabilir. Tedarikçi seçimi ile bir
işletmenin isteklerini sürekli olarak uygun fiyatlardan, istenen miktarlarda ve kaliteli olarak temin edebilecekleri
tedarikçileri belirlemek amaçlanmaktadır. Bir çok işletmede, tedarik edilen hammadde ve yarı mamullerin
maliyeti, toplam maliyetin %70’ine kadar çıkmaktadır (Ghodsypour ve O’Brien 1998). Bu nedenle satın alma
fonksiyonu maliyetlerin düşürülmesinde önemli rol oynamaktadır.
Tedarikçi seçimi stratejik bir öneme sahip olduğu için işletmelerin, kendi stratejileri ile uyum içinde
çalışabilecek tedarikçileri seçmeleri büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan, stratejik hedefler doğrultusunda
tedarikçiler pek çok kriter göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. İşletmelerin başarısında önemli rol

473
H. Güner, Ö. Mutlu

oynayan tedarikçi seçim problemleri çözümü zor problemler sınıfında yer almaktadır. Bunun üç temel nedeni
bulunmaktadır (Muralidharan ve diğerleri, 2001):
 Tedarikçi seçiminde çok sayıda kriter ve alt kriterlerin bulunması ve bu kriterlerin bazılarının nitel bazılarının
da nicel değerler alması,
 Seçim aşamasında birbiriyle çelişen ve birbirini tamamlayan kriterlerin olması,
 Fazla sayıda tedarikçinin olması. Biçimlendirilmiş: Madde
İşaretleri ve Numaralandırma
Bu bildiride, önce tedarikçi seçim problemleri sınıflandırılması ve literatürde yer alan çalışmalar göz önünde
bulundurularak bu problemde yer alan kriterler ile çözümde kullanılan yöntemlerin açıklaması yapılmıştır. Daha
sonra BAHP ile Genişletilmiş Analiz Yöntemi açıklanmış ve bir işletmede uygulaması açıklanmıştır. Son
bölümde elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir.

2.1. Tedarikçi Seçim Problemlerinin Sınıflandırılması


Tedarikçi seçim problemlerinde genel itibariyle benzerlikler bulunmakla birlikte, üretilen ürüne, tedarikçi
sayısına ve işbirliğinin süresi/yapısına göre farklılıklar göstermektedir.
Üretilen ürünün, mevcut ürün, değişiklik yapılan ürün ve tamamen yeni bir ürün olmasına bağlı olarak tedarikçi
seçim problemleri üç sınıfta toplanabilir (Boer ve diğerleri, 2001). Mevcut ürün için tedarikçi seçimde işletme
potansiyel tedarikçiler içinden seçim yapmaktadır. Ürün değişikliği durumunda, genellikle potansiyel tedarikçi
havuzunun güncellenmesi gerekebilir. Yeni bir ürün üretme kararı verildiğinde ise tedarikçi havuzunun yeniden
belirlenmesi gerekebilir.
Tedarikçi sayısına göre tedarikçi seçim problemleri, tek kaynaklı ve çok kaynaklı olmak üzere iki sınıfta
incelenebilir (Ghodsypour ve O’Brien 1998). Tek kaynaklı tedarikçi seçim problemlerinde, mevcut tedarikçilerin
kapasiteleri işletmenin isteklerini karşılayabilmektedir. İşletme, bu tedarikçilerden bir tanesini, değerlendirme
kriterlerine göre belirler. Çok kaynaklı tedarikçi seçim probleminde, mevcut tedarikçilerin kapasiteleri tek başına
işletmenin taleplerine cevap verememektedir. Bu durumda işletme, taleplerini birden fazla tedarikçiden
karşılamak zorunda kalmaktadır.
İşbirliğinin süresi/yapısına göre tedarikçi seçim problemleri dinamik ve statik olarak sınıflandırılabilir. Statik
tedarikçi seçim problemlerinde tedarikçilerle uzun vadeli ilişkiler kurmak amaçlanırken, dinamik tedarikçi seçim
problemlerinde ise belli dönemlerde tedarikçilerin performansları değerlendirilmektedir.

2.2. Tedarikçi Değerlendirme Kriterleri


İşletme tedarikçilerini seçerken, isteklerinin sürekli olarak uygun fiyatlardan, doğru zamanda, doğru miktarlarda
ve kaliteli şekilde karşılanabilmesi için her bir tedarikçiyi, seçim kriterleri ve uygun ölçüler kullanılarak
değerlendirir. Kriterler, işletmenin ihtiyaçlarını, tedarik ve teknolojik stratejilerini yansıtacak şekilde
düzenlenmelidir. Ayrıca, değerlendirme aşamasında tüm tedarikçiler için ortak kriterlerin kullanılması yapılacak
olan karşılaştırmaların daha objektif olmasını sağlayacaktır (Kahraman ve diğerleri, 2003).
Genellikle değerlendirme aşamasında kullanılan kriterler dört sınıf altında toplanmaktadır (Kahraman ve
diğerleri, 2003):
 Tedarikçi kriterleri,
 Ürün performans kriterleri, Biçimlendirilmiş: Madde
 Servis performans kriterleri, İşaretleri ve Numaralandırma
 Maliyet kriterleri.
Bu kriterler, tedarikçinin finansal gücü, yönetimi, teknik kapasitesi, kalite sistemleri gibi önemli alt kriterleri
içerebilmektedir. Ürün performans kriterleri, satın alınan ürünün fonksiyonel özelliklerini ölçmek için kullanılan
kriterlerdir. Kalite, güvenilirlik, hız, kapasite, bakım, dayanıklılık, taşıma gibi alt kriterleri içerebilmektedir.
Servis performans kriterleri, satış sonrası hizmetleri değerlendirmek için kullanılan kriterler olup müşteri desteği,
takip/izleme ve profesyonellik gibi alt kriterleri içerebilmektedir. Maliyet kriterleri, tedarikçi değerlendirilmesi
ve seçiminde en önemli kriterlerden bir tanesidir. Taşıma maliyeti, satın alma maliyeti, vergiler vb. bu kriterin
içinde yer almaktadır.

2.3. Tedarikçi Değerlendirme Yöntemleri


Tedarikçi değerlendirme ve seçimi ile ilgili literatürde yer alan çalışmalar incelendiğinde problemin çözümünde
pek çok farklı yöntemin kullanıldığı görülmektedir. Çalışmalarda sıkça rastlanan bu yöntemler; Çok Kriterli
Karar Verme (ÇKKV) yöntemleri, matematiksel programlama ve maliyete dayalı yöntemler olmak üzere üç
sınıfta toplanabilir. ÇKKV yaklaşımlarından AHP, bir çok farklı tedarikçi seçim probleminde uygulama alanı
bulmuştur. AHP’den başka, üstünlük yöntemlerinden ELECTRE ve PROMETHEE, derecelendirme, puanlama,
sıralama yöntemleri, Analitik Serim Süreci ve fayda teorisi yaklaşımı kullanılan diğer ÇKKV yöntemleri
arasındadır.

474
V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005

Tedarikçi seçim problemlerinin çözümünde literatürde iki farklı yöntemin birleşiminden elde edilen hibrid
yaklaşımlara da rastlanmaktadır. Hibrid yaklaşımlarda öncelikle tedarikçiler değerlendirilmiş, içlerinden işletme
ihtiyaç ve isteklerine uygun olanları belirlendikten sonra bu tedarikçilerden verilecek optimum sipariş
miktarlarını bulmak için matematiksel programlama ve hedef programlamadan faydalanılmıştır.
Tedarikçi seçiminde maliyete dayalı yöntem de kullanılmıştır. Bu yöntemde, ürün bazında dönemlik toplam
maliyetler belirlenerek toplam maliyeti en küçük olan tedarikçiye göre karar verilir.
Bu çalışmada Denizli’de faaliyet gösteren bir mermer-traverten işletmesinin tedarikçi değerlendirme ve seçim
problemi ele alınmıştır. Problem birden fazla çelişen kriteri içerdiği için ÇKKV yöntemlerinden biri olan
Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) kullanılarak değerlendirilmiş, ikili karşılaştırmalarda dilsel değişkenler,
bulanık sayılar kullanılmıştır.

3. BULANIK AHP
İnsan doğasındaki ikili karşılaştırmalara dayanan AHP, karmaşık ÇKKV problemlerinin çözümünde sıkça
kullanılan karar verme yöntemlerinden bir tanesidir. İkili karşılaştırmalar ile seçeneklerin ve kriterlerin
birbirlerine göre ne kadar önemli, tercih edilir veya baskın olduğunun değerlendirilmesi yapılır. En iyi seçeneğin
belirlenmesine yönelik olan bu yöntem, hem nicel hem de nitel faktörleri dikkate alması, kullanımın kolay ve
basit olması nedeniyle karmaşık karar problemlerinin çözümünde sıkça kullanılmaktadır. AHP, karmaşık
problemleri, hiyerarşik bir yapıda ele alarak daha basit problem parçalarına indirger ve böylece problemin daha
kısa sürede çözülmesini sağlar. AHP’de karar vericiler hiyerarşide yer alan karar elemanlarının önem
derecelerini belirlerken gerçek (crisp) sayılardan oluşan bir ölçek kullanırlar (Saaty, 1980). Bu ölçek basit
olmasına karşın, insan düşüncesindeki belirsizlikleri dikkate almamaktadır (Büyüközkan, 2004). Karar vericiler,
nitel kriterleri karşılaştırırken “iyi” “daha iyi” gibi dilsel değişkenleri tercih etmektedirler. Bu nedenle, AHP
uygulamalarında ikili karşılaştırmalarda dilsel değişkenler ve bu dilsel değişkenlere atanan bulanık sayılar daha
tercih edilir duruma gelmiştir.
Literatürde, BAHP konusunda karar matrislerinin değerlendirilmesinde farklı yöntemler geliştirilmiştir. Van
Laarhoven ve Pedrcyz (1983) üçgensel üyelik fonksiyonları ve logaritmik regresyondan elde ettikleri değerleri
kullanarak karar elemanlarına ait öncelik değerlerini tespit etmişlerdir. Chen (1996) bulanık mantıkta
tanımlanmış aritmetik işlemleri kullanarak silah sistemlerinin öncelik değerlerini belirlemiştir. Cheng, (1996)
entropi ağırlıklarını ve Cheng ve diğerleri (1999) dilsel ağırlıklandırma metodunu kullanarak silah sistemlerinin
öncelik değerlerini belirlemişlerdir. Bu çalışmada basitliği, kullanım kolaylığı, bulanık sayılardan doğrudan
gerçek öncelik değerleri elde edilmesini sağlayan Genişletilmiş Analiz Metodu (Chang, 1996) kullanılmıştır.

3.1. Genişletilmiş Analiz Metodu


Genişletilmiş Analiz Metodu, karar probleminin hiyerarşisinde yer alan ikili karşılaştırmalara ait
değerlendirmelerin birleştirilmesi (sentezi) ve bulanık sayıların karşılaştırılması esasına dayanmaktadır.
Değerlendirme sonucunda karar elemanlarına ait genişletilmiş sentez değerleri (Si), (1) no’lu eşitlikten elde
edilmektedir. “Genişletilmiş” ifadesi ile kriterin veya seçeneğin amacı ne kadar sağladığı belirtilmektedir.

−1
m n m 
S i = ∑ M ⊗ ∑∑ M gij 
j
gi
(1)
j =1  i =1 j =1 
Burada;
S i : i. kriterin bulanık sentez değeri
M gij : i. kriterin veya seçeneğin ile j. kriterin veya seçeneğin ikili karşılaştırması sonucunda elde edilen
değerlendirmeyi belirtmektedir.
Bulanık sentez değerleri hesaplandıktan sonra, bu değerler birbirleriyle karşılaştırılarak seçeneklerin ve
kriterlerin öncelik değerleri bulunmaktadır. İki bulanık sayıyı karşılaştırması yapılırken, gerçek sayılardan farklı
~ ~ ~ ~
olarak, M 2 ≥ M 1 ve M 1 ≥ M 2 iki olabilirlik değerlerinin hesaplanması gerekir. Bu değerlerden en küçük
değer, bir sonraki adımda öncelik vektörünün elde edilmesinde kullanılır. Öncelik vektörün normalize
edilmesiyle, hiyerarşide yer alan karar elemanlarına ait gerçek sayılardan oluşan öncelik değerleri elde edilir.
Genişletilmiş Analiz Yöntemi ile öncelik değerlerinin elde edilmesinden önce, Klasik AHP’de olduğu gibi
BAHP’de de karar verici tarafından yapılan değerlendirmelerin tutarlılığının ölçülmesi gereklidir. Aksi halde
verilecek karar doğru olmayacaktır. Eğer karar verici değerlendirmelerde tutarsız davranmışsa yaptığı
değerlendirmeleri yeniden gözden geçirmek zorundadır. BAHP’de yapılan değerlendirmelerin tutarlılığının
~
ölçülmesi için öncelikle M = (l , m, u ) şeklinde bulanık sayılara atanan değerlendirmeler (2) no’lu eşitlik

475
H. Güner, Ö. Mutlu

yardımıyla durulaştırılmış (gerçek sayıya dönüştürülmüş), daha sonra da Klasik AHP’deki tutarlılık testi
uygulanmıştır (Kwong ve Bai, 2003).

l + 4m + u
M = (2)
6

4. UYGULAMA
Bu çalışmada, Denizli ilinde faaliyet gösteren bir mermer-traverten işletmesinin tedarikçi değerlendirme ve
seçim problemi ele alınmıştır. İşletme, farklı ebatlarda ve renklerde ürünler üretmektedir. Tedarikçilerin
değerlendirilmesinde sektördeki tedarikçi seçim sorunları dikkate alınarak, işletmedeki uzmanlarla birlikte dört
ana kriter belirlenmiş ve dört tedarikçi bu kriterler ve alt kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Şekil 1’de tedarikçi
seçiminde kullanılan hiyerarşik yapı gösterilmektedir.

Şekil 1. Probleme ait hiyerarşi


Kriterler, alt kriterler ve seçenekleri değerlendirirken, Tablo 1’de verilen dilsel değişkenler kullanmıştır. Daha
sonra bu değerlendirmeler Tablo 1’ de verilen üçgensel bulanık sayılara atanmıştır. Uzmanlarla yapılan
görüşmeler sonucunda elde edilen tüm değerlendirme matrislerinde yer alan değerler, 3.1 bölümünde açıklandığı
şekilde durulaştırıldıktan sonra tutarlılık açısından kontrol edilmiştir. Yapılan hesaplamalar sonucunda, tüm ikili
karşılaştırma matrislerinin tutarlı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Tutarlılık kontrolünden sonra Genişletilmiş
Analiz Metodu kullanılarak her bir kriterin, alt kriterin ve kriterlere göre seçeneklerin öncelik değerleri elde
edilerek en iyi tedarikçi belirlenmiştir. Sonuçta elde edilen öncelik vektörü: (0.15, 0.26, 0.33, 0.26) şeklindedir.
Bu öncelik vektörüne göre değerlendirilen tedarikçilerden en iyisi 3. tedarikçi olmaktadır.

5. SONUÇ
Tedarikçi seçim problemi, işletmeler için stratejik öneme sahip bir problemdir. Tedarikçilerin değerlendirilmesi
ve seçimi yapılırken işletmeler pek çok kriteri dikkate almak zorundadır. Bu kriterlerin büyük bir bölümü kalite,
pazara uygunluk, büyüklük, güvenilirlik gibi nitel kriterlerden oluşmaktadır. Bu kriterlere göre tedarikçilerin
sayısal değerler ile değerlendirilmesi yerine, “İyi”, “Daha iyi” gibi dilsel değişkenler kullanılarak
değerlendirilmesi daha pratik ve doğru sonuçlar vermektedir. Bu çalışmada da BAHP yöntemi kullanılarak bir
işletmenin tedarikçi seçim problemine çözüm getirilmiştir.

Tablo 1. Değerlendirmede kullanılan dilsel değişkenler ve bulanık değerler


(Kahraman ve diğerleri, 2003)
Dilsel Değişkenler Üçgensel Bulanık Sayılar
Eşit önemli (EÖ) (1, 1, 1)
Zayıf derecede önemli (ZÖ) (2/3, 1, 3/2)
Güçlü derecede önemli (GÖ) (3/2, 2, 5/2)
Çok önemli (ÇÖ) (5/2, 3, 7/2)
Mutlak önemli (MÖ) (7/2, 4, 9/2)

476
V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005

6. KAYNAKÇA
 ALTINÖZ, C., 2001, “Supplier Selection in Textiles: A Fuzzy Approach”, Graduate Faculty of North Carolina Biçimlendirilmiş: Madde
State University, Doctor of Philosophy, 163 s. İşaretleri ve Numaralandırma
 BOER, de L., WEGEN, Van Der L., TELGEN, J., 1998, “Outranking Methods in Support of Supplier
Selection”, European Journal of Purchasing & Supply Management, 4, 109–118.
 BÜYÜKÖZKAN, G., 2004, “Multi-Critera Decision Making for E-Market Selection”, Internet Research, 14,
139-154.
 CHANG, D.Y., 1996, “Applications of the Extent Analysis Method on Fuzzy AHP”, European Journal of
Operational Research, 95, 3, 649-655.
 CHEN, S. M., 1996, “Evaluating Weapon Systems Using Fuzzy Arithmetic Operations”, Fuzzy Sets and
Systems, 77, 265-276.
 CHENG, C. H., 1996, “Evaluating Naval Tactical Missile Systems by Fuzzy AHP Based on the Grade Value
of Membership Function”, European Journal of Operational Research, 96, 343-350.
 CHENG, C. H., YANG, K.L., HWANG, C. H., 1999, “Evaluating Attack Helicopters by AHP Based on
Linguistic Variable Weight”, European Journal of Operational Research, 116, 423-435.
 GHODSYPOUR, S. H., O’BRİEN, C., 1998, “A Decision Support System for Supplier Selection Using An
Integrated Analytic Hierarchy Process and Linear Programming”, International Journal of Production
Economics, 56-57, 199-212.
 KAHRAMAN, C., CEBECİ, U., ULUKAN, Z., 2003, “Multi-Criteria Supplier Selection Using Fuzzy AHP”,
Logistics Information Management, 16, 382-394.
 KWONG, C. K., BAI, H., 2003, “Determining the Importance Weights for the Customer Requirements in
QFD Using A Fuzzy AHP with An Extent Analysis Approach”, IIE Transactions, 35, 619-626.
 LAARHOVEN, P. J. M., PEDRYCZ, W., 1983, “A Fuzzy Extension of Saaty’s Priority Theory”, Fuzzy Sets
and Systems, 11, 229-241.
 MURALIDHARAN, C., ANANTHARAMAN, N., DESHMUKH, S. G. 2001. “Vendor Rating in Purchasing
Scenario: A Confidence Interval Approach”, International Journal of Operations & Production Management, 21,
1305-1325.
 SAATY, T. L., 1980, “The Analytic Hierarchy Process”, McGraw-Hill, New York. Biçimlendirilmiş: Madde
İşaretleri ve Numaralandırma

477

You might also like