You are on page 1of 6

Enver Memmedxanlı

(Göyçay, 1913 - Baku, 1991)

29 Şubat 1913 tarihinde, Göyçay şehrinde doğ- lirik komedisi tekrar basılır ve sahnelenir. "Şirvan
muştur. Baba adı Qafar'dır. İlk okulu bitirdikten Gözeli" Kafkas bölqesinin tiyatro festivalinde bi-
sonra Bakü'de Neriman Nerimanov Adına Senaye rincilik derecesi almıştır. Onun senaryoları doğ-
Texnikumu'nda (1926-1931), Moskova'da Devlet rultusunda, "Bextiyar" kısa filmi, "Feteli Xan"
Yüksek Sinemacılık Enstitüsü'nde (1936-1938) öğ- (Mehdi Hüseyn'le beraber yazmıştır), "Mehebbet
renim qörmüştür. 1931-34 yıllan arasında bazı fab- Dastanı", "Babek" sanat filmleri çekilmiştir. Av-
rikalarda ve sanayi kuruluşlarında teknik qö- rupa ve Rus klasik yazarlarından tercümeler yap-
revlerde bulunduktan sonra, Azerbaycanfilm mıştır. Küba (1967), Türkiye (1968), İspanya (1980)
şirketinde senaryo şubesinin başkanı (1941-42) ol- ülkelerine Sovyet resmi heyetleriyle birlikte se-
muştur. İkinci Dünya Savaşı devrinde, kuzey-batı yahatler etmiştir. İki defa "Şeref Nişanı"
cephesinde "Kızıl Ordu" cephe qazetesinin Azer- (1946,1949) ve "Qırmızı Emek Bayrağı" (1980,
baycan redaktörlüğünün özel muhabiri qörevini 1988), nişanlan, Sovyet savaş madalyaları ile taltif
yapmıştır. Stalinqrad'da, Kuzey Kafkas cep- edilmiştir.
hesinde, 416. zırhlı uıcjayda askerlik qörevini yap-
mıştır. Bakü'de Azerbaycan Radyo Verilişleri Ko- Başlıca eserleri: Burulğan. Bakı, 1934; Bakı
milesi'nde redaktör olarak çalışmıştır (1943-44). Geceleri. Bakı, 1936; Ayna. Bakı, 1939; Qerbe
Yeniden Kafkas cephesine, oradan İran'a askeri qö- Ateş. Bakı, 1943; Analar ve Yollar. Bakı, 1943;
revle gönderilmiştir. Tebrizde neşredilen "Veten Dirilik Çeşmesi. Bakı, 1944; 25 Bahar. Tebriz,
Yolunda" ordu qazetesi redaktörlüğünde özel mu- 1945; And. Bakı, 1947; Hekayeler. Bakı, 1954;
habir olarak çalışmıştır (1944-46). Ordudan terhis Hekayeler. Bakı, 1956; Seçilmiş Eserleri, Bakı,
olunduktan sonra, Azerbaycanfilm Senaryo Re- 1960; Seçilmiş Eserleri. (İki ciltte). Bakı, 1985.
daksiyon Heyeti'nin baş redaktörü olmuştur (1946-
1964). Kaynakça:
Edebi çalışmalara 1930 yıllarında başlar. Eser- 1. Azerbaycan Sovet Yazıcıları. Bakı, 1958.
leri eski Sovyet halklarının ve bazı dış ülkelerin dil- 2. Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi.
lerine tercüme edilir. "Şerqin Selleri" (1947), "Od Bakı,1988.
içinde" (1951) piyesleri ve "Şirvan Gözeli" (1957) 3. Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi. I-
IIciltler. Bakı, 1966-1967.
BUZ HEYKEL

(Enver Memmedxanlı. Seçilmiş eserleri 2 cildde,c.l. Bakı, 1985, s.74-77.)

canlı-cansız etrafda ne varsa donub buz bir nefes sönecek, sinesi üstüne buz bağlamış bir
bağlamındır, bava cingildeyir, islik çalır, daş dünyanın ağırlığı çökecek...
çatdayır, ağaç çınqıldayar, lorpax çatırdayır, nefes Lakin ana üreyinde ağlayan korxuya üsyan
tıxanır, tıkan kimi boğazda qalır. eleyir - cıoy dünya donub buzlağalS dönsün, beyat
Ve indi ağappak bir zulmet içinde, günçıhana yer üstünden kaçıb yer altına köçsün, yene de ana
teref uesuz-bucaksız karlı çöllerle tenha bir kölge üreyinin herareti sönmeyecek ve rehimsizliyi ile
hereket edir. bedheybet olan heç bir qor qüvve kiçik bir heyat fi-
O, gene bir anadır, körpesini bağrına bas- danını ananın sinesinden qoparda bilmeyecek!
mışdır, yurdunu tapdayan2 yırtıcı düşmen elinden Ve ana keskin bir bereketle evrimden yun ja-
baş götürüb qaçmışdır, namusunu kara ellerden ketini çıxardır ve berk-berk körpesini büküb bür-
hilas elemişdir, özünü ve ciyerparesini bu rehmsiz geleyir,19 amma şaxa qizmar bir demir kimi ananın
gecenin ağuşuna3 atmışdır. üz-gözünü dağladıkca, iliklerine işleyen soyuxdan
Ve indi ağappax bir zulmet içinde, gün çıxana vücudu tir-tir esib titredikçe, anaya yene ele gelir
teref üz tutııb Böyük torpağa doğru gedir. ki, bu donan, bu titreyen körpesidir, ve ana bu defe
Qarşıda sabilleri meşeli4 böyük bir çay var, başından qalın şalını da qopardır ve yene körpesini
cebhe betleri o çay yaxasından5 keçir ve zaman- büküb-bürmeleyir, özü ise yalın eyni ile şaxta kar-
zaman ordan gelen top gurultuları geceler dağ- şısında müdafiesiz qahr.
lardaki kar uçqunlarının çoh mertebeli neriltileri6 İndi o hiss edir ki, donur, şabtanın buzlu ke-
kimi şalı tali geceni titredib Ierzeye7 salır, mendinden kurtuluşa gümanı20 yoxdur ve istinadı
Ve ana telesir,s bava işıqlanmamış o özünü yalnız budur ki, söykendiyi bu bir cüt ağcakayın
cebhe hettine yetirmelidir, körpesini çayın o ağacı onu tutub ayaq üstünde saxlamışdır ve ana
layınay - azad torpağa keçirmelidir, sinesi üs- yene bir elile eyninden ne ise qopardır ve bir elle
tündeki uşax beyatıni yeniden ocak istisi,ıo gün- eyninden21 ne qopardırsa hamısını222 bir-bir kör-
düz İşığı, güneş ziyası ile isindirmelidir. pesinin üstüne qalaklayır23 ve titreyen son ne-
Ana nefesini dermeden gedir, yıxılır, qar için- fesini, eşidilmeyen son sözünü de körpesinin üs-
de batıb qahr, çirpınır, qar içinden ayağa qalxır, tüne örtür - qorxma tifilim, qorxma ufacığım, son
amma ne qeder yol gedirse ele bil zaman da bu nefesimin istisi de senindir...
gece donub bereket elemir, saniyeler yerinde sayir, Sonra ana susur, beyninde batkın bir uğultu
ireli getmir ve qarh çöllerin sonsuzluğunda bir kopur, kulakları dibinde sınık14 cingiltili mis simler
qarış tükeniş elameti görünmür. gerilir ve gerilen bu simler bir-birinin ardınca
Ana taqetden düşür, şaxta 11 zeherle su- kırılır, ananın göz kapaklan kilidlenir, nefesi çilik-
varılmış cplınc kimi kesir ve anaya ele gelir ki, bu çilik olub ayakları altına tökülür ve ana şahtanın
qılmc indi onun qucağmdakı körpenin hey atma buz zencinle koşa ağcakayın ağaçlarına bitişib be-
qesd edir ve ananın alacalanmış gözleri dal- reketsiz kalır.
dalanmak 12 üçün bir bucaq, penah13 getirmek Ve indi göyde ulduzları cingildeden amansız
üçün bir sığınacak axtarır. bir qış gecesi anaya başqa bir don biçir, başqa bir
Bir az irelide qoşal4 bitmiş bir dit ağcakayın örtü geyindirir ve şaxtanın buz barınakları da-
ağacı iki ağ sütun qimi göye ucalmışdır, ana o yanmadan ana üçün büllur naxışlan ağ ulduzlu
ağaçlara doğru gedir, qucağındakı körpesiyle o yeni bir libas toxuyur...
ağaçlara söykenîb dayanır, indi ayak üste da- ***
yanmak üçün, neye ise istinad etmek üçün bu son- Ovxarlanmış bir qılınc tiyesi26 kimi keskin
25
suz qarlı çöllerde bu bir cüt çılpaq ağoakayın ağa- ışığıyla göz qamaşdiran şaxtalı bir seher açılmışdır.
cından savayıis ana üçün diğer bir istinadgah Ve iki ağ sütun kimi göye ucalan qoşa ağ-
yoxdur... cakayın ağaçlan qarşısında çiyinleri ağhalatlı üç
Şaxta ise buzlu bir alov kimi ananın üz- nefer dayanmışdır.
gözünü qarsırl6 ve ana, üreyinde qıvrılan bir kor- Onlar gece keşfiyyatından qayıdan27 üç nefer
xunıın ağladığım, şiven qopardığını eşidir - körpe gene dövüşçüdür, indi her üçü başlarını açıb, yer-
donur, körpe donacax, kollan arasındaki kövreki7 lerinden qımıldanmadan, gördükleri bir menzere
qarşısında donub qalıblar ve onlar bütün ömürleri
I. soğuk 2. çiğneyen 3. kucağına 4. ormanlı 5. kıyısından b. gürültüleri 7. titremeye 8. acele ediyor 9. tarafına 10. sıcağı
II. soğuk 12. gizlenmek 13. sığınma 14. çift 15. başka 16. yakar 17. gevrek 18. buzluğa 19. sarmalar 20. gücü 21. .sır
tından 22. hepsin 23. yığıyor 234. kırık 23. yığıyor 24. kırık 25. çift 26. bîleylenmiş 27. ağzı 28- dönen
boyu karşısında dayandıkları bu menzereni unut- donmuş, buz bağlamış bütün bu dünyaya üz tııtub
mayaeaxlar... qıy vunır:5
Bu, donmuş gene bir qadının buzdan tö- - Körpe sağdır, uşaqlar eşidin, körpe sağdır ve
külmüş buz heykelidir. qoy bütün dünya eşitsin, körpe sağdır!..
Ve onlar, üç nefer gene döyüşçü müqeddes bir Ve o vaxt ki, her üçü baş-başa verib ana qıı-
mehrab karşısında dayanmış kimi nefeslerini udub- cağındakı körpenin üstüne eyilir, baxırlar, göz-
lar. Ne valıtdan beri gelib burda dayanıb dur- lerine inanmırlar, baxırlar, boğazlarında dü-
duklarını unudublar ve daş kimi üreklerinden asılan yünlenen keherden heç biri heç bir söz deye bilmir,
hissin ifadesi söz haricinde kaldığı üçün, susublar! seher ışığından gözleri qamaşan körpe ise donmuş
Nehayet onlardan biri yerinden terpenir, ne ana qucağından heyretle onlara baxır ve gü-
ise bilinmez bir qüvve çekib onu ireli apanr,ı ya- lümseyir - defelerle od-alov içinden keçmiş üç gene
xınlaşır, donmuş kadının buz heykeli qarş,ısında döyüşçünün gözlerinde yaş durmur ve her üçü el-
dayanır ve bir an tereddüdden sonra hansı2 bir lerinin tersile gözlerini silirler.
sövki-tebii hissin ve daha artık delicesine bir ümi- Sonra başlarım qaldırırlar, yeniden ananın buz
din telkini ile ananın kolları arasındaki üstü buz heykeline baxırlar ve yere kimi secde ederek, son
bağlamış düyünçeni yoxlayir, heyecandan titreyen defe ananın buz heykeli karşısında baş eyirler.
barmakları ile qarı çırpır, dırnaxlarile buz te- Vaxtdır - geri dönmelidirler ve her üçü bir-biri
bekesini kelpe-kelpea kopardır ve ürek dö- arhasınca sıraya düzülüb geri dönürfer - ve kör-
yüntüsile buz altındaki örtükleri çözür, acır, da- peni növbe6 ile bir-birinden ahb sineleri üste apa-
ğıdır, ve birden... Ordan, düyünçenin derininden rırlar ve her defe körpe kimin7 kucağında gedirse,
kiçik bir varlığın baxışları gözlerine zillenirken, diğer ikisinden biri önde, bir arxada körpenin ke-
bütün gözlediklerine ve gözlem ediklerine reğmen şiyinde8 mövqe tııtub addımlayır.
bu ansızın körpe baxışından seksenir, 4 döşünden Ve indi gene ananın buz heykeli artık onlar
itelenmiş kimi bir addım geri sıçrayır ve sonra üçün tunedan tökülmüş ebedi bir heykeldir ki, ana
dönür telaş içinde ona baxan yoldaşlarına, susub üreyinin ölmez şücaetini tecessüm etdiren en möh-
durmuş bu sonsuz qarlı çöllerin sessîzliyine ve teşem bir abide kimi hemişe9 onların heyalında
hekk olub qalacakdir...
Bakı, 1944.

LEYLİ VE MECNUN

(Senarinin Metninden Parça)

(Enver Memmedxanlı. Seçilmiş Eserleri. 2 Cildde, C.2, Bakı, 1985, S. 269-274)

Zevvarlar10 karvanı Mekke seherine ya- Bütün zevvarlar atlardan, develerden yere tö-
xınlasırdi. küldüler.
Odlu qumlardan qalxan demli hava sehra üze- Bir anda hamn4 libasını deyişib, ağ ehram li-
rinde tilreyirdi. bası geyindi.
Üfükde seherin ağ evleri, uca 11 minareleri Sonra bütün kafile başı açık, ayakyalın, bo-
yükselirdi. yunlarından asılmış ağ kefenlerde, piyade olarak
Seher lerefden çaparaki2 karvana doğru üç atlı Mekkeye doğru bereket eledi.
gelirdi. Qabaqda ağsaçlı, ağsaqqallı, boynuna ağkefen
Yaşıl emmameli atlılar gelib zevvarlara çat- salmış Şeyx Amiri gedirdi.
dılar, atlarını karvan boyu çaparak car çekditenB Onun arxasınca, dağınık kara saçları boynuna
- Karvan Haram dairesine qedem basır, bütün tökülmüş, ağ kefeni çiynine ağırlık edirmiş kimi,
zevvarlar ehram libası geyinsin! başı sinesine eyilmiş Mecnun addımlayırdı.
Karvan dayandı. Daha arxada bir-birini izleyen ağkefenli zev-
varlar silsilesi axıb gelirdi.

1.götürür 2. hangi 3. parça parça 4. ürker 5. bağırır 6.nöbet 7. gibi 8. korumasında, nöbetinde 9. daima 1O. ziyaretçiler
11.yüce 12. hızla 13. ilan ettiler 14- bütün
döndü:
Mekke seheri. - Sen de diz çök oğlum, mübarek Heceri öpüb
Seherin böyük mescidi üzerinde, yeddi uca sen de dua ele!
minare başında yeddi qızıl aypara parıldayırdı. Mecnun dizi üste yere yraldı.
Saysız-hesabsız aqkefenli zevvarlar silsilesi Başını qaldırdı, - gözleri qara Hecer daşina zil-
rnescid heyetine açılan kapılardan içeriye dolurdıı. lendi.9
Oapılar ağzından mescid heyetinin merkezine Ve birden o gümüş hasiyeti qara Hecer da-
doğru ağ mermerle döşenmiş ensiz sekiler uza- şında Mecnunun gözleri qarşısında Leylinin ağ he-
nırdı. yalı zahir oklu.
Şeyx Amiri öz destesinin önünde mermer seki Mecnun diksinib başını geri atdı, gözleri geniş
üzerile irelileyirdi. açıldı.
Seki kenarındaki köşklerde içi su dolu mis pi- Şeyx Amiri telaşa düşerek oğlunun üzerine
yaleler tjoyulmıışdıı. eyildi;
Şeyx Amiri piyalelerden birini götürüb başına - Dua ele oğlum, dua ele qurbanın olum, de ki,
çekdi, sonra oğluna leref döndü: ey böyük tanrı, mene relim ele! De ki dergahına üz
- Sen de iç, sefa tap,1 oğlum, müqeddes Zem tutmuşam, penahım sensen! De ki, xesteyem, Mec-
zem kuyusunun suyudur. nunam, ağlıma nur saç, de ki, şikestem, yı~
Mecnun başını qaldırmadı - piyaleniz gö- hılmışam, qolumclan yapış, de ki, bu amansız
türmedi. derdi canımdan iraq ele, meni Leyli eşkinin be
Şeyx Amiri irelileyirdi. Mecnun onun ar~ lasından azad ele!..
hasınca gedirdi. Mecnun geniş açılmış gözlerile Hecer daşına
Arxadan sükut içerisinde kefenli zevvarlar ge- baxırdı ve o vaxt ki, Leylinin xeyalı ele bil küsdü,
lirdiler. Mecnundan üz dönelerdi, Mecnun çırpındı ve el-
Zevvarlar növbe3 ile mis piyaleleri qaldırıb lerini yox olan Leylinin xeyalına doğru uzadarak,
başlarına çekirdiler. feryad eledi:
Muhtelif kapılardan heyetin merkezine doğru - Dayan, getme, duamı eşit, dayan sen de me
uzanan mermer sekiler heyetin ortasında dörd- nimle beraber vefa andı iç!
bucacj şekilli qara bir binaya direnirdi. Şeyx Amirinin heyecanlı sesi eşidildi:
Şeyx Amiri oğluna teref döndü: - Oğlum, oğlum, amandır özüne gel, oğlum
- Qaldır başını oğlum, müqeddes Beytullaha qaldır elini göylere, Allaha yalvar!..
c;atdık.4 Bu müqeddes Ke"bedir. Yer üzünün pe- Mecnun ellerini göye xqldırdı:
nahıchr,5 bütün müselmanların qiblegahıdir. Yeddi Yareb, belayi-eşk ile qil aşina meni!
defe başına dolanıb dua oxuyacaksan, sonra diz Bir dem, belayi-eşkden etme, cüda meni!
çöküb muqedd.es Hecer daşım öpeceksen!
Mecnun başım qaldırmırdı - yere dikilmiş göz- Az eyleme inayetini ehli-derdiden
leri Ke'beni görmürdü, atasının arhasınca ad- Ye'ni ki, çox belalere qıl mübtela meni.
dıml ayırdı.
Ke'be me'bedinin üstüne qara atlasdan örtüke Oldukça men götürme beladan iradetim
çekilmişdi ve bu atlas üzerinde gümüş naxışla is- Men isterem belanı çün ister bela meni.
lamın ilk ehkamı. Qur'an ayesi7 yazılmışdır.
Ağkefenli zevvarlar dua oxuya-oxuya Temkinimi belayi-mehebbetde qılma süstıo
Ke'benin başına dolanıb dövre vururdular. Ta dusl te'n edib,1 2 demeye bivefa meni
Şeyx Amiri qabaqdas gedirdi, dua oxuyurdu.
Mecnun atasının arxasınca hereket eclirdi, başı Geldikçe hüsnün eyle ziyade nigarımm
sinesine eyilmişdi, üzü görünmürdü. Geldikçe derdine beter et mübtela meni!
Yeddi defe dövre vuran zevvarlar Ke'benin
şimal-şerq bucağına çatarken, bir-bir Ke'be qar- öyle zeif qıl tenimi firqetinde kim
şısında diz çökürdüler, Ke'be divarında yer- Vesline mümkün ola yetirmek, seba meni!
leşdirilmiş gümüş haşiye içerisindeki qara Hecer
daşını öpürdüler. Koca Şeyx Amiri ağlar bir sesle nida eledi:
Növbe Şeyx Amiriye çatdı, o da diz çökdü, - Amandır, dayan oğlum, yeter! Yeter bu asi
Hecer daşmı öpdü, ayağa qalxdı, oğluna teref lik, yeter bu sermestlik! Yeter bu çılgın ehtiras.

l.bul 2. kadehi 3. nöbet 4. ulaştık 5. sığmağıdır 6. örtü 7. ayeti S. önde 9. takıldı kaldı 10. güçsüz 11. ayıplayıp
Yeter bu bütperestlik. Tez ol dua ele, sefa isle. De Ovçu diksinib dikeldi.
ki, yareb bir afeti sevib deli olmuşam, de ki, ze- Ayaqyalın, başı açık, boynu kefenli Mecnun
mane meni barmağıyla gösterir, Mecnun olmuşam! ovçunun karşısında dayannuşdı ve Mecnun dedi:
Ve nehayet Mecnun ellerini göye qaldırdı ve - Öldürme onu seyyad, 12 aç burax ve ele ferz
öz tanrısına üz tufcub dedi: ele ki, bir dilenciye sedeqe verirsen!
- Yareb, pak olan bir varlığı sevib dam- Ovçu özünden çıxdı:
ğalanmışam ve boynumda kem zencin huzuruna - Buraq qolumu - sen kimsen? Ne üçün ru-
gelmişem! Anıma demirem meni bu zencirden zimi13 elimden buraqım, hala] malımı sedeqe
xilas eyle. Demirem ruhumu söndür, meni ze- verib, özüm ac qalım? Eğer kördün kabab isteyir,
nıaneye ram eyle! Demirem zelilem, mene seadet çixart bahasın, ver!
ver, demirem bedbextem, mene nieatı ver! Yox- - Xezinemi bele esirgemezdim, amma indi
yox, islediyim senden başqa şeydir. Çekeliyim ki- boynumdakı bu kefenden başka heç bir şeye gü-
fayet deyilse, nıin bîr ezab ver! Bu da kifayet de- manım14 gelmir.
yilse, cehenneme at, koy dönüm küfr odunda - Ele ise burax kolumu, özün de redd ol bu
yanan meş'ele! Yox eğer o dünyada behiştse2 radan!
yerim, istemirem o behişli, mene Leylimi ver! - Get deyirsen, gedirem, ovçu, amma sen
Budur yenden istediyim, yareb ve men ölersem, eş- qıyma o körpe varlığa - qoy yaşasın! O da heyat
qimi ebedi yaşat! üçün doğulub, qoy nefes alsın!
Şeyx Amiri ayak üste dayana bilmedi, lenger - Başıma girmir bu cefengiyyat, 15 ecelin yet
vurdu,3 dartıb4 kefeninin yaxasını cırdı, üreyini qa- mesin, açıl başımdan!
marlayıb5 yere yıxıldı. Ovçu kolunu dartıblö bileyini Mecnunun elin-
Ağ kefenli zevvarlar dehşet içerisinde ellerini den kopartmak istedi, amma bacarmadı, bıçak elin-
göye kaldırdılar. den yere düşdü ve ovçu heyretle Mecnunun üzüne
bahdı:
- C'ansız bir kölge kimisen, rengin sapsarı, har-
Bura mescid heyetinin hasarı altında yarı qa- danmış17 bele bir qüvvet senin elinde?
ranlık bir hücre idi. Mecnun ayağını yere düşmüş bıçağın üstüne
Şeyx Amiri huşsuzd balda xesir üzerinde basdı:
uzanmışdı. - Ürek acizlere rehm etmelidir, ovçu, onda qo-
Ağkefenli bir deste zevvar Şeyxin başı üste da- lumuzda kuvvet tapılar18 Aç burax onu, gün geler
vanmışdı. çıxaram borcundan.
Koca bir zevvar7 mis piyaledens şeyxin üzüne Ovçu bağırdı:
su çileyirdi. - Gündüzün günorta vaxtı meni qaretıy edir-
Şeyx Amiri yavaş-yavaş gözlerini açdı, et- sen? Dayan bu saat qehreman Nofele şikayet ede-
rafına boylanıb baxışlanyla kimi ise axtardı: ceyem, - odur, o da şikara çıxıb, öz koşunuyla. 20
- Bey oğlum hanı, qoca? Hanı o bedbext, hara o Ovçu yumruğu ile Mecnunu bedel ey erek, 21
divane? yüyürüb geldi.
- Qaytara bilmedik,? ya Şeyx! - dedi qoca zev- Mecnun eyildi, ahu balasının ayaklarım açdı,
var. - Müqeddes Ke'beden çıxdı, Mekkeni terk etdi, amma ahu balası kaçib gelmedi, başını qadırıb iri,
Haram dairesin aşdı... Ayaqyalın, başıaçık üz tutub qapqara gözlerile Mecnunun üzüne baxdı.
sebraya geldi... Mecnun qum üstünde oturdu, elini atdı, qol
topası22 altından ovçunun bardağını götürdü ve
Yaşıl bir dağ eteyinde teleye10 düşmüş bir ahu ahu balasına teref döndü:
balası for içinde çırpınırdı. - Görürem, görürem, açsan, gel görek ov
Kol topası arxasından dikelib puskudami çunun bardağında ne var. Su olsa men de içerem,
çıxan bir ovçu yüyürüb geldi. süd olsa senin olsun (bardakdan bir kurlum içdi)
Ovçu ahu balasının el-ayağını bağladı, tor için- yox deve südüdür, - al evvelce sen iç!
den çıxarıb yere yıxdı, basım daş üstüne koydu, be- Ve Mecnun qucağına ahb süd içirdiyi ahu ba-
linden asılmış kından bıçağını çıxartdı. lasını oxşadı:
Ovçu bıçağı ahu balasının boğazına çekmek is- - Ne qeder zeif, 'ne qeder ince, ne qeder ya-
terken arxadan uzanan bir el ovçunun bileyinden raşıklısan. Sevimli üzünde ilk bahar gününün te
yapısdı. bessümü var. Hele bu xuma1233 gözler! Leyli
gözleri
I. kurtuluş 2. cennetse 3. a.saya dayandı 4. ^ekip 5. tutarak (>. şuursuz 7. ziyaretçi 8, kadehten 9. döndüremedik 10. tuzağa
II, pusu yerinden 12. avcı 13. rızkımı 14. sığmasını 15. boş sözler 16. çekip 17. neredenmiş 18, bulunur 19. talan, yağma
20. askeriyle 21. tehdit ederek 22. <,.ılı vığmı 23. baygın
kimi me'sum ve cazibedardır. Lakin nesibin aman- Hele uzakdan Nofelin sesi guruldadı:
sız, perestarıni yox, köyrek varlığın, bir mezrum - Hain o? Yoxsul bir ovçunıı qaret7 eden kim
ahi kimi heç kese eser etmir ve nefes aldığın her ohırsa-olsun, canını kurlara bilmeyecek elimden!
udum hava bir korxuya çevrilib ilan kimi üreyinde Ve Nofel atını dağ döşüne sıçratdı, qızmış at
cpvrılır, min yerden sene doğru uzanan iti2 dişler, dal ayakları üsle şahe qalxdı.
kanlı pençeler ciyerîni sokur, qanmı sorur, yegane Nefesi qaralmış ahu ovçusu yere serildi ve fer-
penahın ise yalnız bu ince ayaqlar... Haras aparım4 yad eledi:
t;eni ki, bu dehşetlerden xilas olasan? Hardan - Kaçırdıb... Kaçırdib, qehreman Nofel, göster
tapım ele bir dünya ki, sen orada aslan döşünden edaletini, bu divanenin cezasını ver!
süd emesen? Atını sakit eliyen Nofelin birden gözleri geniş
Birden ahu balası ağzını südden çekib yuxan açıldı. Özünü atdan yere atdı ve Mecnuna doğru
baxdı ve gözlerinde ele bir işıq yandı- ki, Mecnun yüyürdü.
da qeyri-ixtiyari başını qaldırdı. Dostlar qollannı açıb qucaklaşdılar.
Qorxa-qorxa yaxınlaşan ana ahu geldi, Mec- - Qeys, QeysL Dostum, qardaşım!
nunun kucağındaki balasını yalamağa başladı. Uvçu gözlerini döyerek heyretle Nofele baxdi.
Mecnunun üzü xoşbext bir tebessümle işiq- Mecnun başı ile ovçuya işare eledi ve dedi:
landı, ahu balasını qucağından burandı. - O binevaya zülm eledim, Nofel, ruzisini8
Keflden ana ve bala ahular hürkdüler, kenara elinden aldım, dostluğumuz hatirine sehavet gös-
sıçradılar ve yayından kopmuş ox kimi ireli şı- terib onu razı sal!..
ğıyıb, bir göz kırpımında dağ döşünde gözden it- Nofel Celd9 qoltuğundan bir kise qızılıo çı-
diler. xardıb ovçunun üstüne aldı:
Ahuların dalınca baxan Mecnun ayağa kak- -Al!
mağa macal tapmamış, sehradan çapıb gelen bir Ovçu kiseni göyde tutdu ve bu defe heyrelle
deste nizeli,5 atlı Mecnunu dövreye aldı ve on- pul kisesine baxdı.
lardan biri bağırdı: Nofel elini Mecnunun çiynine qoydu:
- Terpenme yerinden, Nofele cavab ve- - İndi danış dostum, nedir bu qiyafe, nedir bu
receksen! pejmürde hal! Danış, ne keçibse başından, gizleme,
Mecnun dönüb sehraya teref bahdı. menden (atlılara teref döndü). Ey, siz de celd çadır
Nofel alını sehradan dağ döşüne doğru ça- kurun, süfre açın, bir deste pahanı getirin, - dos
pırdi ve Nofelin atının üzengisinden yapışmış ahu tum libasım deyişsin!..
ovçusu tengnefes bir halda atın yanıyla yorturdu.6

1. hizmetlin 2. keskin 3. nereye 4. götüreyim 5. mızrakla d. koşuyordu 7. yağma 8. rızkını 9.hemen 10. altın 11. giysi

You might also like