You are on page 1of 271

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Huriser BALCI

AKILLI (FONKSİYONEL) TEKSTİLLER, SEÇİLMİŞ KUMAŞLARDA


ANTİBAKTERİYEL APRE VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ

TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

ADANA, 2006

1
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AKILLI (FONKSİYONEL) TEKSTİLLER, SEÇİLMİŞ KUMAŞLARDA


ANTİBAKTERİYEL APRE VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ

Huriser BALCI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

Bu tez ../../2006 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle


Kabul Edilmiştir.

İmza:......................... İmza:.......................... İmza:................................


Prof. Dr. Osman Prof. Dr. R. Tuğrul OĞULATA Prof. Dr. Selahattin SERİN
BABAARSLAN
DANIŞMAN ÜYE ÜYE

Bu tez Enstitümüz Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır.


Kod No:

Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ


Enstitü Müdürü

Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.

Proje No: FBE.2004.YL.45

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak
gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

2
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ

AKILLI (FONKSİYONEL) TEKSTİLLER, SEÇİLMİŞ KUMAŞLARDA


ANTİBAKTERİYEL APRE VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ

Huriser BALCI
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ANA BİLİM DALI
Danışman : Prof. Dr. Osman BABAARSLAN
Yıl : 2006, Sayfa : 251
Jüri : Prof. Dr. R. Tuğrul OĞULATA
Prof. Dr. Selahattin SERİN

Bu çalışmada genel olarak ülkemizde çok yeni bir konu olan ve üzerinde çok
fazla çalışmaya rastlanmayan akıllı (fonksiyonel) tekstiller hakkında geniş bilgi
verilmiş, daha sonra antimikrobiyal apre üzerinde durulmuştur. Antimikrobiyal
aprenin farklı hammaddedeki kumaşların performans özelliklerine olan etkisi
araştırılmıştır.
Çalışmanın deneysel kısmında kullanılmak üzere % 100 Pamuk, PES/VİS ve
PES/VİS/EA karışımı dokuma kumaşlar temin edilmiştir. Bu kumaşlara tez konusu
çerçevesinde antibakteriyel apre çalışmaları laboratuar şartlarında uygulanmıştır.
Apresi yapılan kumaş numunelerindeki işlem etkisinin testlerle ortaya konulabilmesi
için laboratuarda kumaşların antimikrobiyal, fiziksel ve haslık özellikleri
incelenmiştir.
Çalışma sonunda, 3 farklı kumaş tipinde, antibakteriyel özellik kazandırmada
kullanılan hangi apre maddesi, apre yöntemi ve apre derişiminin kumaşın hangi
özelliğine ne şekilde etki gösterdiği belirlenmeye çalışılmış, belirli bir özellikteki
kumaş üretimi için hangi proses parametrelerinin ve apre maddesinin daha uygun
olabileceği istatistiksel yöntemler (varyans analizi) kullanılarak araştırılmıştır.
Antibakteriyel proses parametrelerinin tüm kumaş tiplerinde negatif etkilediği
özellikler arasında su ve ter haslıkları ortak olarak görülmüştür. Antibakteriyel proses
parametrelerinin en az etkilediği özelliklerin pillinglenme (boncuklanma) ve yıkama
haslığı olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Akıllı Tekstil, Antimikrobiyal/Antibakteriyel Apre, Kumaş


Özellikleri

I
ABSTRACT
MsC THESIS

SMART (FUNCTIONAL)TEXTILES,
ANTIBACTERIAL FINISHING ON THE SELECTED FABRICS AND
PERFORMANCE FEATURES

Huriser BALCI
DEPARTMENT OF TEXTILE ENGINEERING
INSTITUTE OF NATUREL AND APPLIED SCIENCE
UNIVERSITY OF CUKUROVA

Supervisor : Prof. Dr. Osman BABAARSLAN


Year : 2006, Page : 251
Jury : Prof. Dr. R.Tuğrul OĞULATA
Prof. Dr. Selahattin SERİN

In this study, the knowledge is widely given about smart textiles and
especially antimicrobial finishing which is a new subject in our country. There isn’t
much study in this area. The effects of antimicrobial finishing on the properties of
fabrics made of different raw materials have been researched.
100 % Cotton, PES/VİS, PES/VİS/EA blended woven fabrics have been used
in the experimental part of the study. The antimicrobial finishing applications are
made in the laboratory conditions. The physical and fastness properties of the fabrics
have been examined in quality control laboratory.
At the and of the study, in three kinds of fabrics, the best and optimum
finishing agent, finishing process and finishing concentration is tried to be identified
using statistical methods as ANOVA (variance of analysis) for antimicrobial
finishing.
Experimental study shoved that antimicrobial process parameters affect
negatively on colour fastness to water and perspiration. It is also determined that
resistance to pilling and colour fastness to washing are affected at least by
antimicrobial finishing..

Key Words: Smart Textiles, Antimicrobial/Antibacterial Finishing, Fabric


Properties

II
TEŞEKKÜR

Yüksek Lisans eğitimimin ilk gününden sonuna kadar geçen sürede, her
aşamada desteğini esirgemeyen, bilgi birikimini, tecrübesini ve değerli zamanını
benimle paylaşan, tezin oluşumunda, düzenlenmesinde ve değerlendirilmesinde her
türlü katkıda bulunan danışman hocam Sayın Prof. Dr. Osman BABAARSLAN’a
teşekkürü bir borç bilirim.

Tezde kullanılan pamuklu kumaşların ham olarak teminini sağlayan Fibatek


Dokuma İşletmeleri Fabrika Müdürü Sayın Uğur KAHYAOĞLU’na, ham pamuklu
kumaşların ön terbiye ve boyamasının yapılması konusunda yardımda bulunan Misis
Apre İşletmeleri Ar-Ge ve Kalite Güvence Sorumlusu Sayın Bikem MİLLİ’ye,
PES/VİS ve PES/VİS/EA karışımı kumaşların temini ve emdirme yöntemine göre
apre çalışmalarının yapılabilmesi için laboratuar imkanlarını kullanmamı sağlayan
Özbucak İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Fikret KARABUCAK’a,
kimyasal laboratuar şefi Hatice ER ve diğer laboratuar çalışanlarına, çalışmanın
çektirme yöntemine göre apre denemeleri için Ç.Ü. Tekstil Mühendisliği Bölümü
Kimyasal Laboratuarı’nı kullanma konusunda desteğini esirgemeyen Sayın Prof. Dr.
R. Tuğrul OĞULATA’ya çok teşekkür ederim.
Tezde kullanılan kimyasal maddelerin temininde desteklerini esirgemeyen
Setaş Kimya Adana Bölge Satış Sorumlusu Nurettin TALTEKİN’e ve Gemsan
Lubrikant Sorumlusu Özge TURHAN’a teşekkür ederim.
Tezin Antimikrobiyal testlerinin yapılabilmesi için numunelerin yurt
dışındaki laboratuarlara gönderilmesinde yardımlarını esirgemeyen Setaş Kimya
Ultra-fresh Sorumlusu Ezgi ŞAHİN’e ve DEVAN Türkiye temsilcisi Ercan
ARSLAN’a, aynı zamanda bazı antimikrobiyal testlerinin K.Maraş Sütçü İmam
Üniversitesi Biyoloji Bölümü Laboratuarları’nda yapılması konusunda desteklerini
esirgemeyen sayın Doç. Dr. Metin DIĞRAK’a teşekkürü bir borç bilirim.
Tüm çalışmam boyunca maddi manevi destelerini benden esirgemeyen ve her
zaman yanımda olan aileme ve eşim Onur BALCI’ya sonsuz teşekkürü borç bilirim.

III
İÇİNDEKİLER Sayfa No
ÖZ ...................................................................................................................... I
ABSTRACT ...................................................................................................... II
TEŞEKKÜR ..................................................................................................... III
İÇİNDEKİLER ................................................................................................ IV
ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................... XI
ŞEKİLLER DİZİNİ ......................................................................................... XIII
1. GİRİŞ ............................................................................................................. 1
1.1. Dünya’da Mevcut Durum ve Eğilimler …………………………………. 2
1.2. Türkiye’de Tekstilin Durumu …………………………………………… 4
1.3. Tekstil Sektörünün Teknolojik Öncelikleri ……………………………... 7
1.4. Akıllı Tekstiller Pazarı …………………………………………………... 10
1.4.1. Dünya Pazarı ……………………………………………………… 11
1.4.2. Türkiye Pazarı …………………………………………………….. 12
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ............................................................................. 15
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI …………… 27
3.1. Nanoteknolojinin Tanımı.......................................................................... 27
3.2. Nanoteknolojinin Amaçları ...................................................................... 29
3.3. Nanoteknolojinin Kullanım Alanları ……………………………………. 29
3.4. Nanoteknolojinin Tekstil Sektöründeki Uygulamaları ………………….. 31
3.4.1. Nanolifler .......................................................................................... 34
3.4.1.1. Elektrospin Yöntemi ile Nanolif Üretimi.............................. 35
3.4.1.2. Fibrilasyon ile Nanolif Üretimi............................................. 37
3.4.1.3. Meltblowing Yöntemi ile Nanolif Üretimi ……………….. 38
3.4.1.4. Bikomponent Lif Üretim Yöntemi ile Nanolif Üretimi …… 40
3.4.1.5. Nanoliflerin Kullanım Alanları …………………………… 42
3.4.2. Nano-tüpler ……………………………………………………….. 43
3.4.3. Nano-partiküller …………………………………………………… 44
3.4.4. Nano Boyuttaki Bitim İşlemleri …………………………………... 44
3.4.5. Faz Değiştiren Materyaller (PCM) ……………………………….. 45
3.4.6. Biçimsel Hafızalı Materyaller (SMM) ……………………………. 45

IV
3.4.7. Kromik Materyaller ……………………………………………….. 46
3.4.8. Elektriksel Uygulamalar ………………………………………….. 46
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ................................................ 48
4.1. Elyafın Özelliği ile Oluşan Akıllı Tekstiller.............................................. 51
4.1.1. Kullanıcıya Konfor Sağlayan Akıllı Lifler ……………………….. 51
4.1.1.1. Mikrolifler ………………………………………………… 51
4.1.1.2. Hollow (İçi Oyuk) Lifler ………………………………….. 53
4.1.1.2.(1). Thermolite® ………………………………….. 53
4.1.1.2.(2). ThermaStat® …………………………………. 55
4.1.1.2.(3). Holofiber® …………………………………….. 56
4.1.1.3. Diaplex® ………………………………………………….. 58
4.1.1.4. CoolMax® ………………………………………………… 60
4.1.1.5. Comfortrel® ………………………………………………. 65
4.1.1.6. Tactel® ……………………………………………………. 67
4.1.1.7. Supplex® ………………………………………………….. 69
4.1.1.8. Coolplus® ………………………………………………… 69
4.1.1.9. Akwatek® Poliester ve Akwadyne® Nylon ………………. 71
4.1.1.10. Mipan Aqua-F ……………………………………………. 73
4.1.2. Antimikrobiyal Lifler ……………………………………………... 74
4.1.3. Güç Tutuşan Lifler ………………………………………………… 78
4.1.3.1. Güç Tutuşur Poliester Lifleri ……………………………… 79
4.1.3.2. Güç Tutuşur Viskoz Lifleri ……………………………….. 80
4.1.4. Yüksek Performanslı Lifler ……………………………………….. 81
4.1.4.1. Aromatik Poliamid (Aramid) Lifleri ……………………… 84
4.1.4.1.(1). Polimer Eldesi …………………………………….. 84
4.1.4.1.(2). Aromatik Poliamid (Aramid) Liflerinin Özellikleri .. 85
4.1.4.2. Karbon Lifleri ……………………………………………... 85
4.1.4.3. Kompozitler ………………………………………………. 87
4.1.5. Elektrik Akımını İleten Lifler …………………………………….. 88
4.2. Bitim İşlemleri ile Elde Edilen Akıllı Tekstiller ……………………….. 92
4.2.1. Antimikrobiyal Bitim İşlemi ……………………………………… 92

V
4.2.1.1. Mikroorganizmaların Etkileri ……………………………... 93
4.2.1.2. Antimikrobiyal Maddeler ve Çalışma Mekanizmaları ……. 94
4.2.1.3. Antimikrobiyal Bitim İşlemi ……………………………… 100
4.2.2. Su ve Kir İtici Bitim İşlemi ……………………………………….. 102
4.2.2.1. Nanoteknoloji ile Kir İtici Uygulamaları ………………….. 104
4.2.2.1.(1). Schoeller Nanosphere Fabrics …………………….. 107
4.2.2.1.(2). Nano-Pel® ………………………………………… 109
4.2.2.2. Florokarbon Esaslı Su, Yağ ve Kir İtici Apre Uygulamaları 109
4.2.2.3. Plazma Polimerizasyon Teknolojisi ile Su ve Kir İticilik
Bitim İşlemi ……………………………………………….. 112
4.2.3. Güç Tutuşurluk Bitim İşlemi ……………………………………. 113
4.2.3.1.Yanma Mekanizması ………………………………………. 114
4.2.3.2. Güç Tutuşurluk Kimyasalları ……………………………... 114
4.2.3.3. Güç Tutuşur Apre Uygulamaları …………………………. 117
4.2.3.4. Güç Tutuşurluk İçin Kullanılan Test Yöntemleri ………… 117
4.2.4. Koku Güzelleştirici Bitim İşlemleri ………………………………. 119
4.2.4.1. Cyclofresh® ………………………………………………. 119
4.2.4.2. Mikrokapsül İşlemi ……………………………………….. 121
4.2.4.2.(1). Skintex …………………………………………….. 122
4.2.5. Çabuk Kuruma, Nefes Alabilme Özelliği Sağlayan Bitim İşlemi … 123
4.2.5.1. Nano-Dry …………………………………………………. 123
4.2.5.2. Schoeller 3XDRY …………………………………………. 126
4.3. Elektronik Aksamların Eklenmesiyle Elde Edilen Akıllı Tekstiller ……. 126
4.3.1. Isıtma Fonksiyonlu Akıllı Giysiler ……………………………….. 127
4.3.1.1. Isı Depolayan ve Isı Düzenleyici Tekstiller ………………. 129
4.3.1.2. Isıtıcılı Akıllı Giysi Örnekleri …………………………….. 130
4.3.2. Kamuflaj Giysileri ………………………………………………… 131
4.3.3. İnsan Sağlığında Kullanılan Akıllı Giysiler ………………………. 132
4.3.4. Giyilebilir Bilgisayarlar …………………………………………… 135
4.3.5. Giyim Dışında Kullanılan Akıllı Tekstiller ……………………….. 137
4.3.6. Oda Sıcaklığına Göre Rengi Değişen Kumaşlar ………………… 139

VI
4.4. Akıllı Tekstillerin Ökolojik Etkileri ……………………………………. 140
4.4.1. Üretim …………………………………………………………….. 141
4.4.2. Kullanım ………………………………………………………….. 141
4.4.3. Geri kazanma …………………………………………………….. 142
5. MATERYAL VE METOT ………………………………………………… 144
5.1. Materyal ………………………………………………………………… 144
5.1.1. Çalışmada Kullanılan Kumaşlar ………………………………….. 145
5.1.2. Çalışmada Kullanılan Kimyasallar ………………………………... 146
5.1.2.1. Ultra-Fresh NM (A1) Antibakteriyel Apre Maddesi ……… 147
5.1.2.2. Ultra-Fresh FT-7 (A2) Antibakteriyel Apre Maddesi ……. 149
5.1.2.3. AEM 5772/5 (A3) Antibakteriyel Apre Maddesi ………… 150
5.2. Metot ……………………………………………………………………. 152
5.2.1. Kumaşlara Uygulanan Ön Terbiye ve Boyama İşlemleri …………. 153
5.2.2. Kumaşlara Uygulanan Antibakteriyel Apre İşlemleri …………….. 155
5.2.2.1. Emdirme Yöntemi ………………………………………… 156
5.2.2.2. Çektirme Yöntemi ………………………………………… 158
5.2.3. Kumaşlara Uygulanan Testler …………………………………….. 159
5.2.3.1. Antibakteriyel Testi ………………………………………. 160
5.2.3.1.(1). AATCC 147:1998 Antibakteriyel Test Metodu . 161
5.2.3.1.(2). AATCC 30:1998 Antifungal Test Metodu ……. 163
5.2.3.1.(3). Disk Difüzyon Metoduna Göre Antimikrobiyal
Test Metodu …………………………………… 164
5.2.3.1.(4). AATCC 100 Antimikrobiyal Test Metodu …… 166
5.2.3.1.(5). ASTM E2149-01 Antimikrobiyal Test Metodu. 166
5.2.3.2. Kopma Mukavemeti Testi ………………………………… 168
5.2.3.3. Yırtılma Mukavemeti Testi ………………………………. 169
5.2.3.4. Pilling Testi ………………………………………………. 169
5.2.3.5. Buruşma Geri Dönüşümü Testi …………………………… 170
5.2.3.6. Elastikiyet Testi …………………………………………… 171
5.2.3.7. Kalıcı Uzama Testi ……………………………………….. 171
5.2.3.8. Yıkama Haslığı Testi …………………………………….. 172

VII
5.2.3.9. Sürtünme Haslığı Testi ……………………………………. 174
5.2.3.10. Ter Haslığı Testi ………………………………………… 175
5.2.3.11. Su Haslığı Testi …………………………………………. 176
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR ………………………………… 177
6.1. Antibakteriyel Testi Sonuçları …………………………………………... 177
6.1.1. Disk Difüzyon Metoduna Göre Antibakteriyel Test Sonuçları …… 177
6.1.1.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları …... 179
6.1.1.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ….. 180
6.1.1.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları 181
6.1.2. ASTM E2149-01 Metoduna Göre Antimikrobiyal Test Sonuçları .. 181
6.1.3. AATCC 147 Metoduna Göre Antibakteriyel Test Sonuçları ……... 182
6.1.3.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ….. 183
6.1.3.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ….. 183
6.1.3.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları 184
6.2. Kopma Mukavemeti Test Sonuçları ……………………………………. 185
6.2.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Kopma Mukavemeti Test Sonuçları ……. 185
6.2.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Kopma Mukavemeti Test Sonuçları …….. 187
6.2.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Kopma Mukavemeti Test Sonuçları ... 189
6.3. Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları …………………………………… 191
6.3.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları …… 191
6.3.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları …… 192
6.3.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları .. 193
6.4. Martindale Pilling Test Sonuçları ………………………………………. 194
6.4.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Martindale Pilling Test Sonuçları ……….. 194
6.4.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Martindale Pilling Test Sonuçları ………. 195
6.4.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Martindale Pilling Test Sonuçları …... 195
6.5. Buruşma Açısı Testi Sonuçları …………………………………………. 196
6.5.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Buruşma Açısı Test Sonuçları …………... 196
6.5.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Buruşma Açısı Test Sonuçları …………... 197
6.5.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Buruşma Açısı Test Sonuçları ……… 198
6.6. Elastikiyet Test Sonuçları ………………………………………………. 199

VIII
6.6.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Elastikiyet Test Sonuçları …………... 200
6.7. Kalıcı Uzama Test Sonuçları ……………………………………………. 201
6.7.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Kalıcı Uzama Test Sonuçları ……….. 201
6.8. Yıkama Haslığı Testi Sonuçları …………………………………………. 202
6.8.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Yıkama Haslığı Test Sonuçları ………….. 202
6.8.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Yıkama Haslığı Test Sonuçları …………. 203
6.8.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Yıkama Haslığı Test Sonuçları ……... 204
6.9. Sürtme Haslığı Testi Sonuçları ………………………………………….. 204
6.9.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Sürtme Haslığı Test Sonuçları ………….. 205
6.9.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Sürtme Haslığı Test Sonuçları ………….. 205
6.9.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Sürtme Haslığı Test Sonuçları ……… 206
6.10. Su Haslığı Testi Sonuçları ……………………………………………... 207
6.10.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Su Haslığı Test Sonuçları ……………… 207
6.10.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Su Haslığı Test Sonuçları ……………… 208
6.10.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Su Haslığı Test Sonuçları ………….. 209
6.11. Ter Haslığı Testi Sonuçları …………………………………………….. 209
6.11.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Ter Haslığı Test Sonuçları ……………. 210
6.11.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Ter Haslığı Test Sonuçları …………….. 211
6.11.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Ter Haslığı Test Sonuçları ………… 212
6.12. Sonuçların İstatistiksel Değerlendirmesi ……………………………… 213
6.12.1. Kopma Mukavemeti Testi ……………………………………… 214
6.12.1.1. Pamuklu Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme ….. 214
6.12.1.2. PES/VİS Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme ….. 218
6.12.1.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme. 222
6.12.2. Yırtılma Mukavemeti Testi ……………………………………… 226
6.12.2.1. Pamuklu Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme ….. 226
6.12.2.2. PES/VİS Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme …... 228
6.12.2.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme. 230
6.12.3. Elastikiyet Testi ………………………………………………… 232
6.13.3.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme. 232
6.13.4. Kalıcı Uzama Testi ………………………………………………. 234

IX
6.12.4.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme. 235
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ………………………………………………. 237
7.1. Pamuklu Kumaş İçin Sonuç ve Öneriler ……………………………….. 238
7.2. PES/VİS Kumaş İçin Sonuç ve Öneriler ……………………………….. 239
7.3. PES/VİS/EA Kumaş İçin Sonuç ve Öneriler ………………………….. 240
7.4. Antibakteriyel Apre İçin Öneriler ……………………………………… 241
7.5. Sonraki Çalışmalar ……………………………………………………… 242
KAYNAKLAR .................................................................................................... 243
ÖZGEÇMİŞ ......................................................................................................... 251

X
Sayfa
ÇİZELGELER DİZİNİ
No
Çizelge 3.1. Farklı Üretim Yöntemleri İle Elde Edilen Nanolifler ………… 42
Çizelge 4.1. Akıllı Tekstillerin Materyal Formuna Göre Sınıflandırılması … 49
Çizelge 4.2. Akıllı Tekstillerin Üretim Biçimine Göre Sınıflandırılması …… 50
Çizelge 4.3. Comfortrel® Elyafının Özellikleri ………………………………. 66
Çizelge 4.4.. Coolplus® Lifinin Diğer Liflerle Kıyaslanması …………………. 70
Çizelge 4.5. Ticari Antimikrobiyal Lifler …………………………………….. 75
Çizelge 4.6. Yüksek Performanslı Liflerin Özelliklerine Göre 82
Gruplandırılması …..
Çizelge 4.7. Kullanıcı İçin Temini Mümkün Olan Yüksek Performanslı Lifler
ve Mekanik Özellikleri …………………………………………. 83
Çizelge 4.8. Aramid Ürün Isimleri ve Firmaları ……………………………... 84
Çizelge 4.9. Ticari Antimikrobiyal Maddeler ve Üreticileri …………………. 95
Çizelge 4.10. Antimikrobiyal Tekstillere Uygulanan Bitim İşlemi Teknikleri .. 100
Çizelge 4.11. Bazı Güç Tutuşurluk Maddeleri ve Kullanıldıkları Lifler ……… 116
Çizelge 4.12. Güç Tutuşurluk Test Standartları ……………………………….. 118
Çizelge 5.1. Çalışmada Kullanılan Kumaşların Konstrüktif Özellikleri ……... 146
Çizelge 5.2. Çalışmada Kullanılan Antibakteriyel Apre Maddeleri ………….. 146
Çizelge 5.3. Çalışmada Kullanılan % 100 Pamuklu Kumaşın Ön Terbiye
Prosesleri ………………………………………………………... 153
Çizelge 5.4. Çalışmada Kullanılan PES/VİS Kumaşın Ön Terbiye Prosesleri . 153
Çizelge 5.5. Çalışmada Kullanılan PES/VİS/EA Kumaşın Ön Terbiye 154
Prosesleri
Çizelge 5.6. Çalışmada Kullanılan Kumaşlara Uygulanan İşlemler …………. 156
Çizelge 5.7. Emdirme Yöntemi ile Yapılan Antibakteriyel Aprelerin İşlem
Koşulları ………………………………………………………… 157
Çizelge 5.8. Çektirme Yöntemi İle Yapılan Antibakteriyel Aprelerin İşlem
Koşulları ………………………………………………………… 159
Çizelge 5.9. Çalışma Kapsamında Numune Kumaşlara Uygulanan Testler 160
….

XI
Çizelge 5.10. Kalitatif ve Kantitatif Test Yöntemleri ………………………… 161
Çizelge 5.11. ISO 105-C06 Standardına Göre Yıkama Haslığı Deney Şartları .. 173
Çizelge 6.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ………… 179
Çizelge 6.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ………... 180
Çizelge 6.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ……. 181
Çizelge 6.4. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları …… 182
Çizelge 6.5. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ………… 183
Çizelge 6.6. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ……… 184
Çizelge 6.7. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları ……. 184
Çizelge 6.8. Pamuklu Numunelere Uygulanan Martindale Pilling Test
Sonuçları ………………………………………………………… 194
Çizelge 6.9. PES/VİS Numunelere Uygulanan Martindale Pilling Test
Sonuçları ………………………………………………………… 195
Çizelge 6.10. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Martindale Pilling Test
Sonuçları ………………………………………………………… 196
Çizelge 6.11. Pamuklu Numunelere Uygulanan Yıkama Haslığı Test Sonuçları 202
Çizelge 6.12. PES/VİS Numunelere Uygulanan Yıkama Haslığı Test Sonuçları 203
Çizelge 6.13. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Yıkama Haslığı Test
Sonuçları ………………………………………………………… 204
Çizelge 6.14. Pamuklu Numunelere Uygulanan Su Haslığı Test Sonuçları …... 208
Çizelge 6.15. PES/VİS Numunelere Uygulanan Su Haslığı Test Sonuçları …... 208
Çizelge 6.16. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Su Haslığı Test Sonuçları . 209
Çizelge 6.17. Pamuklu Numunelere Uygulanan Ter Haslığı Test Sonuçları ….. 210
Çizelge 6.18. PES/VİS Numunelere Uygulanan Ter Haslığı Test Sonuçları ….. 211
Çizelge 6.19. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Ter Haslığı Test Sonuçları 212
Çizelge 7.1. Pamuklu Kumaşta Antibakteriyel Apresi Yapılmış Numunelerin
Referansa Göre Kumaş Özelliklerindeki Değişimi ……………... 238
Çizelge 7.2. PES/VİS Kumaşta Antibakteriyel Apresi Yapılmış Numunelerin
Referansa Göre Kumaş Özelliklerindeki Değişimi …………….. 239
Çizelge 7.3. PES/VİS/EA Kumaşta Antibakteriyel Apresi Yapılmış
Numunelerin Referansa Göre Kumaş Özelliklerindeki Değişimi . 240

XII
ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa
No
Şekil 3.1. Electrospinning Yöntemi ile Nanolif Üretimi …………………... 36
Şekil 3.2. Elektrospining Yöntemiyle Elde Edilen Nanolif ……………...... 37
Şekil 3.3. Meltblown Naylon 6.6 ………………………………………….. 38
Şekil 3.4. Meltblow Tekniğinin Şeması …………………………………… 39
Şekil 3.5. Deniz İçinde Ada Elyafından Elde Edilmiş Spun Bond Kumaş ... 41
Şekil 4.1. Mikrolifin Boyutu ………………………………………………. 51
Şekil 4.2. Mikrolifler ile Dokunan Kumaş ………………………………… 52
Şekil 4.3. Mikroliflerden Dokunmuş Kumaş Özellikleri ………………….. 53
Şekil 4.4. Thermolite® Liflerinin Kesit Görüntüsü ………………………... 54
Şekil 4.5. Thermolite® Liflerinin Termal Özelliklerinin Diğer Liflerle
Karşılaştırılması ………………………………………………… 55
Şekil 4.6. Thermastat® Lifinin ve Konvansiyonel Liflerin Kesit Şekli …… 56
Şekil 4.7. Thermastat® Lifinde Nem Transferi ……………………………. 56
Şekil 4.8. Holofiber Elyafı Yapısı …………………………………………. 57
Şekil 4.9. Düşük Sıcaklıkta Polimer Molekül Yapısı ……………………... 58
Şekil 4.10. Çevre Isısı Arttığında Molekül Yapısı ………………………….. 59
Şekil 4.11. Diaplex®/Kumaş Ürününün Kesit Görünüşü …………………… 59
Şekil 4.12. Coolmax® Filamenti ……………………………………………. 60
Şekil 4.13. Coolmax® Filamentlerinin Kesit Görünüşü …………………….. 61
Şekil 4.14. Coolmax®’lı Kumaşta Nem Transferi …………………………... 61
Şekil 4.15. Coolmax® Elyafının Kuruma Özelliğinin Diğer Liflere Göre
Kıyaslanması ……………………………………………………. 62
Şekil 4.16. İşlem Görmüş Poliester ile Coolmax®’ın Su
Buharlaştırmalarının Karşılaştırılması ………………………….. 63
Şekil 4.17. Coolmax® Elyafının Kalp Atış Hızına Etkisi …………………... 63
Şekil Coolmax® Golf Eldiveni 64
4.18. ………………………………………...
Şekil 4.19. Coolmax Altatm Elyafının Kuruma Özelliğinin Diğer Liflere
Göre Kıyaslanması ……………………………………………… 64
Şekil 4.20. Coolmax Altatm Eğrilmiş İplikli Kumaşın Pilling Testi

XIII
Karşılaştırması ………………………………………………….. 65
Şekil 4.21. Comfortrel® Elyafında Nem Transferi ………………………….. 66
Şekil 4.22. Comfortrel® Elyafının Kuruma Süresinin Diğer Liflerle
Kıyaslanması ……………………………………………………. 67
Şekil 4.23. 7200 Devir Sonrasında Örgü Kumaş Pilling Karşılaştırmaları …. 68
Şekil 4.24. Tactel® Elyafının Kuruma Süresinin Diğer Liflerle Kıyaslanması 68
Şekil 4.25. Supplex® Lifinin Kesit Şekli ……………………………………. 69
Şekil 4.26. Coolplus® Lifinde Nem ve Hava Transferi ……………………... 70
Şekil 4.27. Coolplus® ve Diğer Liflerin Su Damlatıldıktan Sonraki
Görüntüleri ……………………………………………………… 71
Şekil 4.28. Akwatek Elyafının Sıcak Havada Nem Transferi ………………. 72
Şekil 4.29. Akwatek Elyafının Soğuk Havada Nem Transferi ……………... 72
Şekil 4.30. Aqua-F Elyafı …………………………………………………… 73
Şekil 4.31. .Aqua-F Lifinin Difüzyon Alanının Karşılaştırılması ………….. 74
Şekil 4.32. Aqua-F Lifinin Difüzyon Süresinin Karşılaştırılması ………….. 74
Şekil 4.33. Lif çekiminden önce Poliester/Karbon Nano Lif Kompoziti …… 86
Şekil 4.34. Metalize Akrilik Liflerinin Mikroskobik Görüntüsü …………… 92
Şekil 4.35. Kitin …………………………………………………………….. 99
Şekil 4.36. Kitosan …………………………………………………………. 99
Şekil 4.37. Su İticilikte Yüzey Gerilim Kuvvetlerinin Denge Durumu …….. 103
Şekil 4.38. Bir Nilüfer Çiçeği ve Yaprağı …………………………………... 105
Şekil 4.39. Nilüfer Çiçeği Yaprağındaki Su Damlasının Durumu ………….. 105
Şekil 4.40. Bir Nilüfer Çiçeği Yaprağının Elektron Mikroskop Görüntüsü ... 105
Şekil 4.41. Hidrofob ve Nano Yapıdaki Yüzeylerde Islanmama Prensibi ….. 106
Şekil 4.42. Düzgünsüz Yüzeyde Su ile Kendi Kendini Temizleme Prensibi . 107
Şekil 4.43. Lotus Yaprağının ve Nanosphere’ın Yüzey Yapıları …………… 108
Şekil 4.44. Bazı Elyaf ve Sıvıların Kritik Yüzey Gerilimleri ………………. 110
Şekil 4.45. Floroakrilat Oluşumu …………………………………………… 111
Şekil 4.46. Florokarbonların Kumaşa Bağlanmalarının Şematik Gösterimi .. 111
Şekil 4.47. Plazma ile Florokarbon polimeri Kaplanmış Pamuklu Kumaş
Üzerinde Su Damlası
113

XIV
……………………………………………
Şekil 4.48. Cyclodekstrin Molekülünün Güzel Koku Yayma Mekanizması .. 120
Şekil 4.49. Cyclodekstrin Molekülünün Ter Kokusunu Giderme
Mekanizması …………………………………………………… 121
Şekil 4.50. Skintex’in Poliester ve Pamuk Üzerindeki SEM Görüntüleri ….. 123
Şekil 4.51. Nano-Dry Kumaş ve Normal Poliesterin Kuruma Özelliğinin
Karşılaştırılması ………………………………………………… 125
Şekil 4.52. 3XDRY Kumaşın Kuruma Süresinin Karşılaştırılması ………… 126
Şekil 4.53. Isıtıcılı Bir Giysi Prototipi ……………………………………… 128
Şekil 4.54. İletken Liflerin Tekstil Yapılarında Kullanım Şekilleri ………… 129
Şekil 4.55. Isıtıcılı Giysi Örnekleri …………………………………………. 131
Şekil 4.56. Görünmez Giysi ………………………………………………… 132
Şekil 4.57. Dokunmuş Giyilebilir Anakart …………………………………. 133
Şekil 4.58. Bebekler için Akıllı Tulum ........................................................... 134
Şekil 4.59. Felçliler için Geliştirilen Giysi …………………………………. 135
Şekil 4.60. Radyo Çalabilen Ceket …………………………………………. 137
Şekil 4.61. Kumaştan Yapılmış Mouse …………………………………….. 138
Şekil 4.62. Kumaştan Yapılmış Klavye ve Mouse …………………………. 138
Şekil 4.63. Koltuğa Entegre Kumanda (solda) ve Perdeye Entegre Lamba
Düğmesi (sağda) ………………………………………………... 139
Şekil 4.64. Sıcaklığa Göre Renk Değiştiren Kumaş ………………………... 140
Şekil 5.1. PES/VİS Kumaşın Boyama Grafiği ……………………………. 155
Şekil 5.2. Laboratuar Tipi Numune Fular …………………………………. 156
Şekil 5.3. Laboratuar Tipi Numune Ramöz ……………………………….. 157
Şekil 5.4. Laboratuar Tipi Numune HT Boyama Makinesi ……………….. 158
Şekil 5.5. Laboratuar Tipi Hava Sirkülasyonlu Kurutma Fırını …………… 159
Şekil 5.6. Bakteri Üremesi ………………………………………………… 161
Şekil 5.7. Antimikrobiyal Testinde Numuneler …………………………… 162
Şekil 5.8. Fungal Organizma ………………………………………………. 163
Şekil 5.9. Antifungal Testinde Numuneler ………………………………... 164
Şekil 5.10. Disk Difüzyon Metoduna Göre Yapılmış Antibakteriyel Testi … 165

XV
Şekil 5.11. Titan Mukavemet Test Cihazı ………………………………….. 168
Şekil 5.12. Elmatear Yırtılma Mukavemeti Test Cihazı ……………………. 169
Şekil 5.13. Martindale Pilling Test Cihazı ………………………………….. 170
Şekil 5.14. Wrinkle Recovery Cihazı ……………………………………….. 170
Şekil 5.15. Gyrowash Yıkama Ve Kuru Temizleme Haslığı Test Cihazı ….. 172
Şekil 5.16. Gri Skala ………………………………………………………... 173
Şekil 5.17. Crockmetre ……………………………………………………… 174
Şekil 6.1. Disk Difüzyon Metoduna Göre Yapılan Antibakteriyel Testinin
Görüntüleri ……………………………………………………… 178
Şekil 6.2. Pamuklu Numunelere Uygulanan Kopma Mukavemeti Test
Sonuçları ………………………………………………………... 185
Şekil 6.3. Pamuklu Numunelere Uygulanan Kopma Uzaması Test
Sonuçları ………………………………………………………... 186
Şekil 6.4. PES/VİS Numunelere Uygulanan Kopma Mukavemeti Test
Sonuçları ………………………………………………………... 187
Şekil 6.5. PES/VİS Numunelere Uygulanan Kopma Uzaması Test
Sonuçları ………………………………………………………... 188
Şekil 6.6. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Kopma Mukavemeti Test
Sonuçları ……………………………………………………….. 189
Şekil 6.7. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Kopma Uzaması Test
Sonuçları ………………………………………………………... 190
Şekil 6.8. Pamuklu Numunelere Uygulanan Yırtılma Mukavemeti Testi
Sonuçları ………………………………………………………. 191
Şekil 6.9. PES/VİS Numunelere Uygulanan Yırtılma Mukavemeti Test
Sonuçları ………………………………………………………... 192
Şekil 6.10. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Yırtılma Mukavemeti Test
Sonuçları ………………………………………………………... 193
Şekil 6.11. Pamuklu Numunelere Uygulanan Buruşma Açısı Test Sonuçları. 197
Şekil 6.12. PES/VİS Numunelere Uygulanan Buruşma Açısı Test Sonuçları. 198
Şekil 6.13. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Buruşma Açısı Test
Sonuçları ………………………………………………………... 199

XVI
Şekil 6.14. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Elastikiyet Test Sonuçları. 200
Şekil 6.15. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Kalıcı Uzama Test
Sonuçları………………………………………………………… 201
Şekil 6.16. Pamuklu Numunelere Uygulanan Sürtme Haslığı Test Sonuçları 205
Şekil 6.17. PES/VİS Numunelere Uygulanan Sürtme Haslığı Test Sonuçları 206
Şekil 6.18. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Sürtme Haslığı Test
Sonuçları………………………………………………………… 207
Şekil 6.19. Pamuklu Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Mukavemeti Model
Grafiği…………………………………………………………… 214
Şekil 6.20. Pamuklu Kumaşların Atkı Yönü Kopma Mukavemeti Model
Grafiği …………………………………………………………... 215
Şekil 6.21. Pamuklu Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Uzaması Model
Grafiği ………………………………………………………….. 216
Şekil 6.22. Pamuklu Kumaşların Atkı Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği 217
Şekil 6.23. PES/VİS Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Mukavemeti Model
Grafiği…………………………………………………………… 218
Şekil 6.24. PES/VİS Kumaşların Atkı Yönü Kopma Mukavemeti Model
Grafiği …………………………………………………………. 219
Şekil 6.25. PES/VİS Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Uzaması Model
Grafiği ………………………………………………………….. 220
Şekil 6.26. PES/VİS Kumaşların Atkı Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği 221
Şekil 6.27. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Mukavemeti
Model Grafiği …………………………………………………… 222
Şekil 6.28. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Kopma Mukavemeti Model
Grafiği ………………………………………………………….. 223
Şekil 6.29. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Uzaması Model
Grafiği ………………………………………………………….. 224
Şekil 6.30. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Kopma Uzaması Model
Grafiği …………………………………………………………... 225
Şekil 6.31. Pamuklu Kumaşların Çözgü Yönü Yırtılma Mukavemeti Model
Grafiği …………………………………………………………... 226

XVII
Şekil 6.32. Pamuklu Kumaşların Atkı Yönü Yırtılma Mukavemeti Model
Grafiği ………………………………………………………….. 227
Şekil 6.33. PES/VİS Kumaşların Çözgü Yönü Yırtılma Mukavemeti Model
Grafiği ………………………………………………………….. 228
Şekil 6.34. PES/VİS Kumaşların Atkı Yönü Yırtılma Mukavemeti Model
Grafiği …………………………………………………………... 229
Şekil 6.35. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Yırtılma Mukavemeti
Model Grafiği …………………………………………………… 230
Şekil 6.36. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Yırtılma Mukavemeti
Model Grafiği …………………………………………………… 231
Şekil 6.37. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Elastikiyet Model Grafiği 233
Şekil 6.38. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Elastikiyet Model Grafiği.. 234
Şekil 6.39. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Kalıcı Uzama Model
Grafiği …………………………………………………………... 235
Şekil 6.40. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Kalıcı Uzama Model
Grafiği …………………………………………………………... 236

XVIII
1. GİRİŞ Huriser BALCI

1. GİRİŞ

İnsanların, beslenme ve barınma yanında üçüncü temel ihtiyacı olan


örtünmede, hayvan postlarının yerine tekstil yüzeylerini kullanmaya başlamasının
tarihi Milattan birkaç bin yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Bu uzun yolculukta
tekstil ürünlerinde meydana gelen ve gelebilecek olan en önemli değişiklikler
aşağıdaki gibidir:
- Başlangıçta sadece örtünmek için kullanılan giysilerde, zamanla süslenme
fonksiyonu ön plana çıkmıştır.
- Başlangıçta sadece insanları örtmede ve süslemede kullanılan tekstil
ürünlerinin, sonraları evlerimizi ve evlerimizde kullandığımız eşyaları
örtmede ve süslemede de kullanımı artmaya başlamış ve "ev tekstilleri"
dediğimiz büyük bir alt sektör ortaya çıkmıştır.
- Zamanla, başlangıçta urgan, halat, çuval, yelkenbezi, keçe gibi kısıtlı
miktar ve kullanım yerine sahip olan özellikli tekstillerin kullanım yerleri,
ziraatten-inşaata, her türlü taşıt ve taşıma aracından savunma sanayi ve
sağlık sektörüne kadar geniş bir alana yayılmıştır.
- Önümüzdeki 15-20 yıl için beklenen ise günümüzde daha çok teknik
tekstiller olarak bilinen ürünlerin miktar ve öneminin çok daha fazla
artmasıdır. Bu arada, tekstil elyaf ve malzemelerini diğer polimer ve/veya
malzemelerle karıştırarak, bir araya getirerek oluşturulan kompozit
malzemelerin öneminin de büyük ölçüde artacağı tahmin edilmektedir.
- Gelecekte giyenlere, kullananlara örtme ve süslemenin yanında, başta
sağlık, güvenlik ve enformasyon alanlarında olmak üzere, başka hizmetler
de sunabilen çok fonksiyonlu akıllı (interaktif) tekstil ürünlerinin
üretimi ve kullanımı artacaktır [Tarakçıoğlu, 2003].

1
1. GİRİŞ Huriser BALCI

1.1. Dünya’da Mevcut Durum ve Eğilimler

Tekstil ürünleri üretiminde meydana gelen ve gelebilecek olan önemli


değişiklikler açısından, konfeksiyon dahil tüm tekstil ürün yelpazesindeki mevcut
durum ve olası gelişmeler, ana hatları ile aşağıdaki gibidir [Tarakçıoğlu, 2003];
1) Moda-marka ürünlerinin pazar payı %5’i geçmese de, sağladıkları katma
değerin yüksekliği nedeniyle şu anda bütün tekstilcilerin rüyası olmaya devam
etmektedir.
2) Modaya yönelik, parti üretimi yapılan ve sağladığı katma değer sıradan
ürünlere nazaran daha yüksek olan ürünlerin pazar payı %20 dolaylarındadır.
3) Ucuz, sıradan, seri üretilen tekstil ürünleri (commodity textiles), halen hacim
olarak pazarın yaklaşık %55-60 kadarını oluşmaktadırlar. Tekstil sektöründe
mevcut kapasite fazlasının hemen hemen tamamı bu gruba aittir. Bir diğer
deyişle, bu türden ürünlerin üretimini artırmaya imkan sağlayacak atıl kapasite,
dünyanın çeşitli yerlerinde mevcuttur.
4) Tekstil pazarının geri kalan yaklaşık %20’sini teknik tekstiller oluşturmaktadır.
Başlangıçta urgan, halat, çuval, yelkenbezi, keçe gibi kısıtlı miktar ve kullanım
yeri olan fonksiyonel tekstillerin kullanım alanları, bugün, tarımdan inşaata,
taşıt ve taşıma araçlarından savunma sanayiine ve sağlık sektörüne kadar geniş
bir alana yayılmaktadır. Önümüzdeki 15-20 yıl içinde teknik tekstillerin miktar
ve öneminin artması beklenmektedir. Buna ilaveten, tekstil elyaf ve
malzemelerini diğer malzemelerle, özellikle polimerlerle karıştırarak
oluşturulan kompozit malzemelerin önemi büyük ölçüde artacaktır.
5) Gelecekte, giyenlere ve kullananlara örtünme ve süslemenin ötesinde, başta
sağlık, güvenlik ve enformasyon alanlarında olmak üzere, başka hizmetler de
sunabilen çok işlevli akıllı tekstil ürünlerinin üretimi ve kullanımı artacak ve
gelişecektir. Uzun dönemde çok işlevli akıllı tekstil ürünlerinin ciddi boyutlu
pazar payı alacağı beklenmektedir. Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirilecek bu
ürünlerin üretimi, uzun yıllar güçlü Ar-Ge imkanlarına sahip bilgi toplumu
ülkelerin tekelinde kalacak ve dolayısıyla buradan sağladıkları katma değer de
yüksek olacaktır.

2
1. GİRİŞ Huriser BALCI

Önümüzdeki yirmi yılda bireylerin ve toplumların yaşamındaki temel itici


güç, bilgi (üretme, paylaşma, işleme) ve teknoloji (Ar-Ge ve teknoloji geliştirme)
olacaktır. Buna bilişim teknolojisinin gelişmesi ile artan küreselleşme olgusu ve
dünya ticareti eklendiğinde, tekstil sektörünü etkileyecek temel eğilimler
[www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004];
• Bireysel, kurumsal, toplumsal boyutta küresel etkileşimin, işbirliklerinin ve
rekabetin artacağı, disiplinler ve sektörler arası yeni çalışma alanlarının ve
ürünlerin ortaya çıkacağı;
• Global nüfus artışının yavaşlayacağı; çevre bilincinin ve evrensel değerlerinin
önem kazanacağı; demokrasinin ve yönetime katılımın, insan yaşamının
süresinin ve kalitesinin (gelişmiş toplumlarda) artacağı; farklı/alternatif
düşünce ve yaşam biçimlerinin ortaya çıkacağı; boş zamanın, çok amaçlı
seyahatlerin ve klimatize ortamların artacağı;
• Üretim süreçlerinde otomasyonun artacağı, iş gücü talebinin üretimden
hizmet sektörüne kayacağı; iş ve üretim süreçlerinin küresel paylaşımının ve
uzmanlaşmanın, yarı zamanlı (part-time), ofis dışı (LIW), proje bazlı
çalışmaların, yaratıcı, yenilikçi ve nitelikli beyin gücü talebinin artacağı;
• Arzın talebi aşacağı, kişiye özgü üretim ve hizmet sağlanacağı, üretimin
ekonomik ölçek boyutlarının küçüleceği, erişim, dağıtım ve iletişim kanal ve
ortamlarının çeşitleneceği, iş ve yönetimde bilgi sistem ve teknolojileri
kullanımının artacağı;
• İnsan, ortam, araç, alan, barınak giydirmesinde akıllı, çok amaçlı ve işlevli;
kullanım kolaylığı, estetik ve optik zenginliği olan tekstil bazlı ürünlere; bir
kere giyilip atılan, geri dönüşümlü, yıpranmayan, buruşmayan, vücut ısısını
dengeleyen, hastalıkları teşhis ve tedavi edebilen, bireysel talebe göre anında
üretilen, ultra hafif, dayanıklı giysilere talebin artacağı; formal giyimin
azalacağı; genelde sentetik ve suni elyafta talebin doğal elyafa göre,
gelişmekte olan ülkelerde elyaf tüketiminin de gelişmiş ülkelere göre daha
fazla artacağı yönündedir [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].

3
1. GİRİŞ Huriser BALCI

1.2. Türkiye’de Tekstilin Durumu

Türk Tekstil Sektörü teknoloji düzeyi, ekonomik etkinliği ve sosyal etkileşimi


itibariyle ülkenin önde gelen sosyo-ekonomik faaliyet alanlarından biridir. Sektörün
bu konumunu önümüzdeki yirmi yıl boyunca koruması, hatta geliştirmesi
beklenmektedir. Tekstil sektörümüzün ürün kalitesi ve üretim teknolojisi çağdaş
dünya standartlarındadır. Üretiminin yaklaşık dörtte üçü on yaşından daha genç
makine ve teçhizatla gerçekleştirilmektedir [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].
Üretim kapasitesi açısından Türkiye, kurulu kapasite iğ sayısı itibariyle
dünya’da altıncı, rotor sayısında ise dördüncü sıradadır ve iğ sayısında dünya
kapasitesinin %3,4’üne, rotor sayısında ise %5.5’ine sahiptir. Avrupa Birliği’nde
kurulu pamuk tipi kısa elyaf kapasitesinin yaklaşık yarısı Türkiye’dedir. Yani,
Türkiye’de kurulu kapasite tek başına AB kurulu kapasitesine denktir. Dokuma ve
örgü kumaş üretiminde, yaşlı mekikli tezgahlar dikkate alınmasa dahi, kurulu
dokuma kapasitesi AB toplamının dörtte biri kadardır ve Avrupa’daki en büyük
yuvarlak örme kapasitesine sahiptir. Kumaş işleme (terbiye) kapasitesi, kurulu ham
bez üretim kapasitesini (dokuma + örgü) rahatlıkla işleyecek seviyededir. Terbiye
(boya, baskı, apre) sanayimiz gerek boyutu ve teknoloji düzeyi, gerekse ürün kalitesi
açısından AB kurulu kapasitesine en azından denk düzeydedir.
Tekstil sektörü ülkede yaratılan katma değerin (GSMH) onda birinden, ülke
ihracatının üçte birinden fazlasını gerçekleştirmektedir. Tekstil ve hazır giyim
sektörünün imalat sanayi içindeki katma değer payı altıda birdir. Özellikle giyim alt
sektörünün emek yoğun karakteri nedeniyle, tekstil sektörü toplam yaklaşık 27,500
işyerinde 523,000 kayıtlı kişiye istihdam sağlamaktadır. Sektör yaygın yan sanayii
ağı ile birlikte iki milyona yaklaşan çalışanıyla önemli bir sosyal işleve sahiptir.
Tekstil ve hazır giyim sektörü yüksek ihracat performans ve potansiyeline
sahiptir; dünya tekstil ihracatındaki payı % 2.7, hazır giyimdeki payı % 3.4
dolaylarındadır. Sınır, bavul ve turist ticareti ayrı tutulduğunda dahi, 15 milyar Dolar
civarındaki tekstil ve hazır giyim ihracatıyla Türkiye, tekstilde Avrupa’nın birinci,
dünya’nın ondördüncü; hazır giyim ürünlerinde de Avrupa’nın ikinci, dünyanın

4
1. GİRİŞ Huriser BALCI

yedinci büyük tedarikçisidir. Sektördeki beklentiler, artık bu sektör ürünlerinin ülke


için bir marka olması, bir imaj yaratmasıdır.
Tekstil sektörünün bugünkü konumunu daha da güçlendirerek sürdürebilmesi
ise, teknolojisini çağın önünde tutabilecek düzeyde geliştirmesine ve bilgi yoğunluğu
ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmesine bağlıdır. Bunun için, tekstil
sektörünün faaliyet gösterdiği iplik, örme, “nonwoven”, dokuma, tekstil terbiyesi ve
konfeksiyon alanlarında teknoloji geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarına önem vermesi
ve kaynak ayırması gerekmektedir [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].
Diğer taraftan, tekstil sanayi teknoloji ve girdiler açısından önemli ölçüde
diğer sektörlere bağımlıdır. Sektörün önemli girdilerinden olan pamuk üretimi tarım
sektörünün; sentetik hammaddelerin ve tekstil terbiyesinde kullanılan boyar
maddeler ve kimyasalların üretimi kimya sanayiinin faaliyet alanına girmektedir.
Diğer taraftan, ülkemizde tekstil makinesi üretimi yalnızca sınırlı sayıda ve daha çok
teknolojik olarak göreceli basit bazı makineler ile sınırlıdır. Ürün kalitesinin
yükseltilmesinde önemli mesafeler kat edilmiş olsa da, tekstil sanayiinin hızla
gelişmesi ve topluma refah sağlamasında anahtar olan bu alanlarda yeterli teknolojik
gelişmelerin de sağlanması gerekli görülmektedir. Makine, kimya, elektrik-
elektronik, bilişim, malzeme ve eğitim alanlarıyla etkileşim içinde sağlanabilecek
böyle bir teknolojik gelişimin, yaratacağı sinerji ile, tekstil sektörünü olduğu kadar
diğer sektörleri de etkileyeceği açıktır.
Topluma yüksek oranda istihdam sağlayan tekstil sektöründeki gelişmenin,
toplumun refahı üzerindeki pozitif etkisi yadsınamaz. Ancak, tekstil sanayinin ucuz
işgücü avantajından yararlanacağı dönemler geride kalmaktadır. Bizden çok daha
ucuz işgücüne sahip ülkeler, tekstil ve konfeksiyonda hızla ilerlemekte ve bu alana
büyük boyutlu teknolojik yatırımlar yapmaktadırlar. Özellikle 2005’ten sonra
dünyada oluşan serbest rekabet ortamında Türk Tekstil Sektörü’nün rekabetçi
olması, ancak sektörün teknoloji düzeyinin, ilgili alanlardaki eğitimin ve inovasyon
yeteneğinin yükseltilmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması ve moda ve marka
yaratılması ile mümkün görülmektedir.

5
1. GİRİŞ Huriser BALCI

TÜBİTAK’ın Vizyon 2023 paneli, önümüzdeki 20 yıl için tekstil sektörünün


vizyonunu şöyle belirlemiştir:
“Küreselleşme olgusunun ve küresel etkileşimin etkilerinin, bilgi ve teknoloji
üreten ile bunu kullanan/satın alan toplumlar arasındaki gelişmişlik ve refah farkının
artacağı bir dünyada Türk Tekstil Sektörünün vizyonu; katma değeri yüksek,
yenilikçi, rekabetçi ve teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumları ile dünya
ticaretindeki payını ve toplumsal refahı artırmaktır” [www.vizyon2023.
tubitak.gov.tr, 2004] .
Panelin, bu vizyonu gerçekleştirmeye yönelik belirlediği makro hedefler
arasında ihracat gelirlerinin en az %15’inin yüksek teknoloji içeren mamullerden
sağlanması da yer almaktadır. Bu kapsamda çok amaçlı-işlevli akıllı ve katma değeri
yüksek ürünlerin ve yeniliklerin sunumunu, çevreyi koruyarak ve yüksek teknoloji
kullanımını artırarak sağlanmalıdır [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].
Tekstilde yenilik alanında meydana gelen hızlı gelişim konusunda, başka bir
ifade ile teknik ve teknolojik tekstil ile ilgili genel kabul görmüş bir tanımlama
yoktur. Bu hem ürünün türüne, hem de tekstilin kullanım şekline bağlıdır. Yüksek
teknolojik tekstil ürünleri; yüksek mukavemetli iplikler veya özel esnek ya da
kaplanmış kumaşlar olarak verilebilir. Nakliye ve taşıt araçları sanayii teknik tekstil
ürünlerinin en temel kullanıcısı durumundadır (1998 yılında bu ürünlerin AB
içindeki toplam tüketiminin %29’unu tüketmişlerdir), onu mobilya/ev mobilyası
(%14) ve inşaat (%11) takip etmektedir.
Son yıllarda, teknik tekstil, AB endüstrisinin önemli bir bileşeni haline
gelmiştir (1999 yılında AB’de üretilen tekstil üretiminin %27.6’sı teknik tekstildir)
ve önemi katlanarak devam etmektedir. AB içinde teknik tekstilin temel üreticileri
Almanya (%17), İngiltere (%16), Fransa (%16), Belçika (%15) ve İtalya (%14)’dır.
Liflerin, ipliklerin ve kumaşların fonksiyonel yönde geliştirilmesi –örneğin
antibakteriyel, anti-statik, UV korumalı, termal veya biyolojik olarak parçalanabilen
fonksiyonlar- çok önemli rol oynamaktadır. Teknik tekstil, moda niyetiyle
yapılmadığı için ürünün başarısı performans gerekleri ve teknik özellikleri ile
ölçülmektedir.

6
1. GİRİŞ Huriser BALCI

Bu alanda Avrupa, dünya pazarlarında oldukça rekabet edebilir durumdadır


ve teknik tekstil ticaretinde ticaret fazlası vermektedir. Bu ürünler sadece ABD ve
İsviçre gibi gelişmiş ülkelere satılmamaktadır. Kalkınmakta olan ülkeler de bu
ürünlere oldukça rağbet etmektedirler. Ürüne çeşitlerine göre AB’nin başlıca
pazarları şöyledir [http://europa.eu.int/comm/enterprise/textile/innovation.htm,2005]:
• Teknik lifler ve iplikler: ABD (% 18.2), İsviçre (% 6.7), Türkiye (% 6.4),
Polonya (% 6), Çin (% 4), ve Hong Kong (% 3.7);
• Teknik Kumaşlar: Polonya (% 10.2), ABD (% 9.2); Türkiye (% 5.4), Çek
Cumhuriyeti (% 5.7) ve İsviçre (% 5.2);
• Teknik ürünler: ABD (% 18.2), İsviçre (% 11.6), Japonya (% 8.9) ve Norveç
(% 4.7).

1.3. Tekstil Sektörünün Teknolojik Öncelikleri

Vizyon 2023 Tekstil Paneli, tekstil sektörümüzün orta vadede özgün tasarım,
kalite, verimlilik, pazarlama ve dağıtım yeteneklerinin geliştirilmesine, üst sınıf
modaya yönelik ürünlerin ve teknik tekstillerin üretimine; uzun vadede ise akıllı ve
çok işlevli tekstil ürünlerinin araştırılmasına, geliştirilmesine ve üretimine önem
vermesi gerektiğini öngörmektedir. Tekstil sektörü, geliştireceği uzun dönemli
stratejilerle teknoloji düzeyini yükselterek, orta ve uzun vadede Asya ve Afrika
rekabeti karşısında kaybedilmesi olası olan “sıradan giysi ve tekstil ürünleri
(commodity textiles)” üretimi yerine, “teknik tekstiller” ve “çok işlevli, akıllı
tekstiller” olarak tanımlanan bilgi, “know-how” ve yenilik yoğun, yüksek katma
değerli ürünlerin geliştirilmesine ve dünya pazarlarına sürümüne yönelmelidir
[www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].
Panelin, dünyadaki gelişmeleri ve özellikle gelecek yirmi yıla hakim olacak
teknolojik eğilimleri göz önüne alarak, Türk Tekstil Sektörünün önümüzdeki 20 yıl
içinde arzulanan hedeflere erişmesini sağlamak üzere belirlediği öncelikli teknolojik
faaliyet konuları şunlardır [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004]:
• Tekstil terbiyesinde enerji tasarrufu sağlayan / çevre-dostu teknolojilerin
kullanılması,

7
1. GİRİŞ Huriser BALCI

• Tekstilde her türlü veri ve bilgi akışının elektronik ortamda


gerçekleştirilmesi,
• Bilgisayar destekli örme tasarım ve üretimi,
• Konfeksiyonda tekno-terzilik ve kişiye özel üretim,
• Çok boyutlu / çok işlevli akıllı teknik tekstillerin geliştirilmesi,
• Tekstil üretiminde makine ayarlarının insan müdahalesi olmadan
yapılabilmesi.
Tekstil terbiyesinde kullanılan kimyasalların çevrede yarattığı etkiler
nedeniyle dünyada, daha az zararlı terbiye yöntemleri (biyolojik terbiye yöntemleri,
plazma ve iyon implantasyonu ve Ultrasonik terbiye yöntemleri) geliştirilmektedir.
Çevreye zararlı üretim yöntemleri kullanılarak üretilen ürünlere dünya pazarlarında
getirilen sınırlamalardan etkilenmemek için, tekstil sektörümüzün bu alternatif
terbiye yöntemlerine yönelmesi ve bunlarla ilgili teknolojileri geliştirerek kullanması
öncelikli görülmektedir. Ayrıca, üretim tesislerindeki atık suların arıtımı ve terbiye
maddelerinin geri kazanılması, enerji tasarrufu sağlayan yöntemlerin (ısı pompalı
kojenerasyon vb.) kullanılması, çevreyi korumanın yanı sıra üretim maliyetlerini de
düşüreceğinden, ülkemiz tekstil sektörünün önemle üzerinde durması gereken
teknolojik faaliyet konularıdır.
Önümüzdeki yıllarda, tekstil üretiminde kullanılan makinelerde “robot
uygulamaları” önemli bir yer edinecektir. Bu teknolojik değişim sonucunda, dokuma
makinelerinde kullanılan ipliğin dokumaya uygunluğu makine üzerindeki sensörlerle
kontrol edilecek ve bununla ilgili ayar değişimleri, makine tarafından otomatik
olarak (insan müdahalesi olmaksızın] yapılacak; makinelerin bilgisayarlarla uzaktan
kontrol ve bakımı mümkün olacaktır. Çoklu atkı atma sisteminin yaygınlaşması ile
ve dokunan kumaşın kalite kontrolünün optik sensörler yardımıyla tezgah üzerinde
yapılması sonucunda, üretim hızları artacaktır. Daha ileri aşamada, görüntü alma /
işleme teknolojilerinde ve robotik alanındaki gelişmelerle, tezgahta kalite kontrolüne
ilave olarak, tespit edilen hataları düzeltecek şekilde dokuma makinesinin yeniden
ayarlanması, makine ile etkileşimli çalışan bilgisayarın yönetimiyle otomatik olarak
gerçekleşecektir. Çözgü ve tahar süreçlerinin ortadan kalkması ya da dokumaya
entegre edilmesi söz konusu olacaktır. Ayrıca, yeni çıkan malzemeleri dokuyabilen

8
1. GİRİŞ Huriser BALCI

tezgahlar geliştirilecek, dokuma makinelerinde karbon türevleri gibi farklı yeni


malzemelerin kullanımı yaygınlaşacak ve sahip oldukları manyetik ve optik sensörler
yardımıyla kullanıcıyı tanıyabilen tezgahlar kullanıma girecektir.
Aynı süreç örme makineleri için de geçerlidir. Örme tasarım ve üretimi
bilgisayar destekli bir yapıya dönüşmektedir. Örme makinelerinde desen, tip ve
model değiştirmenin tamamen otomatik hale gelecek; makinelerin yüksek hızda ve
en az hatayla çalışması mümkün olacak; her türlü modelin sorunsuz uygulanabilmesi
ile tasarımdaki sınırlamalar kalkacak; ayrıca “dikişsiz ürün” teknolojisi
yaygınlaşacaktır.
Önümüzdeki 20 yıllık dönemde, siparişten başlayarak tasarım, üretim,
pazarlama ve müşteriye teslime kadarki tekstil üretim sürecinin, tüm aşamaların
elektronik ortamda gerçekleştirildiği “bilgisayarla tümleşik üretim” sürecine
dönüşmesi hedeflenmektedir. Her türlü bilgi alışverişi ve ürünlerin ticareti “on-line”
olarak yapılabilecek, ayrıca müşteri verileri bilgisayar hafızalarında saklanarak, daha
sonraki “on-line” alışverişlerde kullanılabilecektir. Bu elektronik ortama geçiş,
ürünlerin kullanılması sürecine de yansıyacak; örneğin, ürünler üzerindeki etiketler,
yıkama makinesi tarafından algılanabilecek şekilde, ürünün yıkama talimatlarını da
kapsayacaktır.
Konfeksiyonda tekno-terzilik giderek önem kazanmakta, insanların
kendilerine özel hazırlanmış giysi ve tekstil ürünlerine olan talebi artmaktadır.
Müşteri, kendi ölçülerini ekrandan girerek veya bağlı bir kamera düzeneği
yardımıyla bilgisayara aktarabilecek, internet üzerinden erişilebilen tasarım
programlarını kullanarak kendi beğeni ve isteklerine uygun giysileri tasarlayabilecek,
istediği kumaş ve renk seçimlerini yapabilecek, kendi seçimleri doğrultusunda
hazırlanmış olan giysiyi sanal ortamda deneyebilecektir. Sipariş, müşteri tarafından
onaylandıktan sonra, ilgili firmanın üretim birimine aktarılacak; veriler CAD
(bilgisayarlı tasarım) sistemleriyle iki boyutlu kalıplar haline çevrilecek ve CAM
(bilgisayar yardımıyla imalat) grubu üretim makineleri kullanılarak üretim
gerçekleşecektir [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].
Bugünden örnekleri görülmeye başlayan çok boyutlu ve çok işlevli akıllı
tekstillerin üretimi hızla gelişecektir. Çevresel değişimleri algılayarak renk, gözenek

9
1. GİRİŞ Huriser BALCI

ve kalınlık özelliklerini bunlara göre değiştirebilen, mikropları öldüren, cildi besleyip


masaj yapabilen, bazı ilaçların deriden vücuda verilmesini sağlayan akıllı tekstillerin
üretiminde önemli gelişmeler yaşanması beklenmektedir. Türkiye’nin de bilgi
yoğunluğu ve katma değeri yüksek olan akıllı tekstiller alanında teknolojik yetenek
geliştirmesi, tekstil sektörümüzün rekabetçiliği açısından önem taşımaktadır. Bu tür
akıllı ve çok fonksiyonlu tekstillerin üretiminde “nonwoven” üretim teknolojileri de
daha fazla kullanılmaya başlayacak; fiziksel ve kullanım özellikleri bakımından ve
tuşe ve görünüm açısından dokuma ve örme kumaşlara eşdeğer olan “nonwoven”
kumaşların üretimi mümkün olacaktır [www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].
Ayrıca, polimer eriyiklerden doğrudan 8iplik eğrilmesine, dokuma veya örme
işlemlerine, ve hatta kesim ve dikim işlemlerine gerek duyulmadan) kumaş ve hatta
konfeksiyon üretiminin gerçekleşmesi de geleceğin teknolojik gelişme hedefleri
arasındadır.
Yukarıda sıralanan ve ülkemiz için önemi vurgulanan öncelikli teknolojik
faaliyet konularının hayata geçirilmesi, ilgili ürün ve hizmetlerin sunulabilmesi için
yetkinlik kazanılması gereken başlıca teknoloji alanları da Panel tarafından
saptanmıştır. Bunlardan özellikle bilgisayarlı üretim (CAD, CAM) ve robotik
teknolojilerinde yetenek kazanmamız, ülkemiz tekstil sektörünün geleceğin
pazarlarında rekabet edebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır
[www.vizyon2023.tubitak.gov.tr, 2004].

1.4. Akıllı Tekstiller Pazarı

Akıllı tekstiller teknik tekstiller içerisinde katma değeri en yüksek ve ileri


teknoloji kullanılan alanlarından birisidir. Akıllı tekstiller tıbbi tekstiller, koruyucu
ve askeri teknik tekstiller, taşımacılık teknik tekstilleri gibi birçok alanın kapsamına
giren ancak yüklendikleri işlev ve yapıları itibariyle ayrı bir kategoride
değerlendirilen bir gruptur. Akıllı tekstillerin önemli bir kısmı günümüzde daha çok
prototip üretimi aşamasında bulunmaktadır.
Akıllı tekstiller tekstil teknolojisi ve sentetik elyaflardaki gelişmelerle birlikte
malzeme bilimi, tasarım, elektronik ve bilgisayar mühendisliği, tıp gibi disiplinler

10
1. GİRİŞ Huriser BALCI

arası bir çalışma sonucu ortaya çıkmıştır. Son bir kaç yıl içerisinde akıllı tekstiller
tekstil ve hazır giyim sektörleri içerisinde önemli bir yer edinmeye başlamıştır.
Gelecekte de akıllı tekstillerin değer yönünden tekstil ve hazır giyim sektörünün en
önemli bölümünü oluşturacağı tahmin edilmektedir [www.igeme.gov.tr, 2005].

1.4.1. Dünya Pazarı

Günümüzde bir kısım akıllı tekstil ürünü ticarileşmiş ve hali hazırda bu


ürünlerin bazılarının alım-satımı yapılmaktadır. Pazarlaması yapılan akıllı tekstil
ürünlerinin bazıları iklim kontrolü, insanın kendini iyi hissetmesini ve koruma
sağlayan giysiler ve sağlık bakımı ile ilgili selüliti önleyen çoraplar, bakteri
üretmeyen tişörtler, leke tutmayan elbiselerdir. Daha önceleri ordudaki özel birlikler
ve bazı spor dallarındaki profesyonel sporcular gibi özel ihtiyaçları olanların
giysilerinde kullanılan akıllı kumaşlar artık büyük hazır giyim markalarının
ürünlerinde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Teknoloji ve sermaye yoğun
olan akıllı tekstiller büyük oranda Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya gibi
gelişmiş bölge ve ülkelerde üretilip tüketilmektedir.
Venture Development Corporation (VDC) tarafından yayınlanan bir rapora
göre akıllı tekstil sektörünün dünya pazarının 2003 yılında 300 milyon Dolar olduğu
tahmin edilmektedir. Rapor VDC’nin sektörde faaliyet gösteren firmalarla yaptıkları
görüşmelere ve kendi tecrübelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Sektörün önümüzdeki
beş yılda % 11-28 arasında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Büyüme oranlarının
pazar bölümlerine göre büyük oranda değişiklik göstermesi beklenmektedir. En fazla
büyümenin askeriye ve sağlık sektörlerinde olacağı tahmin edilmektedir.
Pazarın 2005 yılına kadar yavaş büyüyeceği, bu yıldan itibaren büyümenin
hızlanacağı öngörülmektedir. Akıllı tekstiller sektöründe sadece bir kaç firma bu
alanda başarılı olmak için yeterli tüm kaynaklara sahiptir. Bu nedenle firmalar
arasında ortaklıklar, satın almalar ve işbirlikleri beklenmektedir.
Mevcut talep düzeyini fazla dikkate almadan çok sayıda firma pazara ilk
girişin avantajını elde etmek için bu pazara girmektedir. Söz konusu firmalar mevcut

11
1. GİRİŞ Huriser BALCI

teknolojiyi kullanarak ürettikleri ürünlerin sunumuyla pazar yaratmaya ve uzun


vadeli ortaklıklar kurmaya çalışmaktadırlar.
Teknolojik ilerlemeler sonucunda maliyetlerin düşmesiyle yakın bir gelecekte
akıllı tekstil ürünlerinin günlük hayatta kullanımın yaygınlaşması beklenmektedir.
Orta vadede akıllı tekstil ürünlerinin pazar değerinin milyarlarca dolar seviyesine
ulaşacağı tahmin edilmektedir. Akıllı tekstiller alanındaki gelişmelerle birlikte ortaya
çıkacak çok yönlü ürünler için dünyada çok önemli pazarlar elde edilebilecek tekstil
ve hazır giyim alanındaki talep yapısı değişebilecektir. VDC tarafından tüketiciler
arasında yapılan bir anket çalışmasının sonucunda, bilgisayar fonksiyonelliği, veri-
toplama, kişisel dijital yardımcılara (PDA) ve internete bağlanabilme ve bio-
monitörleme gibi çeşitli fonksiyonel performans kabiliyetlerine sahip giyilebilir
bilgisayarlara karşı güçlü bir talep olduğu ortaya çıkmıştır [www.igeme.gov.tr,
2005].

1.4.2. Türkiye Pazarı

Türkiye’deki akıllı tekstil ürünlerinin pazar değeri hakkında herhangi bir veri
bulunmamaktadır. Bununla birlikte ülkemizde akıllı tekstil üretimi yapan az sayıda
firma bulunmaktadır. Ülkemizde akıllı tekstil üretimi yapan başlıca firmalar: Anteks,
Yeşim Tekstil, Karsu Tekstil, Sude Suni Deri San. A.Ş. (Laminatech), Abbate, Orka
Group, İstanbul Çorap, Yeğin Grup, Has Tekstil, Dema Teknik Tekstil, Fiberflon,
Hepatr End. Paz., Altınbaşak Tekstil, Hakkoymaz Tekstil’dir.
İstanbul Çorap tarafından üretilen Parizien Clinique serisinde, ayakta bakteri
oluşumunu ve kokuyu önleyen anti-bakteriyel, selülit oluşumunu önleyen anti-selülit
ve bacağa ekstra nem sağlayan nemlendirici çoraplar üretilmektedir. A Vitamini,
kafein ve mentol içeren Parizien Clinique anti-selülit çorapları bu aktif maddeleri
vücuda dengeli şekilde yaymaktadır. E Vitamini, squalane ve mentol aktif maddeleri
içeren Parizien Clinique nemlendirici çoraplar % 10 kadar nem sağlayabilmekte,
bacaklara krem etkisi sağlayarak cildi taze tutmaktadır. Bu çoraplar ile sıradan
çoraplar arasında pek fazla bir fiyat farkı da bulunmamaktadır. Çoraplar bu

12
1. GİRİŞ Huriser BALCI

özelliklerini yaklaşık 20 yıkamaya kadar kaybetmeden koruyabilmektedir


[www.igeme.gov.tr, 2005].
Hakkoymaz Tekstil (Kayseri) de antibakteriyel çoraplar, özel hava kanallı
tabanı, nemi dışarı atarak ayağın nefes almasını ve kuru kalmasını sağlıyan Ayakta
bakteri ve koku oluşmasını önleyen, deodorantlı özelliği sayesinde güzel bir koku ve
ferahlık sağlayan, E vitamini içeren nemlendirici özellikte, antiselülit çoraplar
üretmektedir. Özellikle çalışan bayanlarca tercih edilen dinlendirici çorapların da,
ayaktaki kan dolaşımını düzenleyerek vücudu rahatlattığı iddia edilmektedir. Çorap
fiyatları 2.5-10 milyon TL arasında değişmektedir [www.ntvmsnbc.com, a, 2003].
Has Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. (İstanbul) üç yıl süren araştırma sonucunda
2004 yılında Clothas markası ile Türkiye’de ilk kez su ve leke tutmayan pantolon
üretmiştir. Bu pantolonlar 39, 49 ve 59 milyon TL’den satışa sunulmuştur. Firma,
yıkandığı zaman güzel koku veren, serin tutan, stres alan ve kolay ütülenen kumaşlar
geliştirme çalışmalarını sürdürmektedir [www.ntvmsnbc.com, b, 2004].
Yeşim Tekstil (Bursa), uygulandığı ürünlerde leke ve su tutmama, çabuk
kuruma ve kolay ütüleme özellikleriyle büyük miktarda enerji ve zaman tasarrufu
sağlayan Nano teknolojisini, Türkiye'de ilk kez örme ürünlerin üretiminde
kullanmaya başlamıştır [www.radikal.com, 2004].
Orka Group (İstanbul), uluslararası erkek hazır giyim markaları Damat,
Tween ve ADV koleksiyonlarında ‘nano teknolojisi’yle üretilen ‘akıllı kumaşlar’
kullanmaya başlamıştır. Orka Group’un satışa sunduğu kış koleksiyonda yer alan
akıllı kumaşlarla hazırlanan kıyafetler, su ve leke tutmamakta, vücuttaki nem
dengesini sağlayarak terlemeyi azaltmakta ve kokuyu emmektedir. Bu kumaşların,
çabuk kuruma ve ütülenme özellikleri de bulunmaktadır [www.hurriyetim.com.tr,
2004]. Abbate (İstanbul) de, leke itici özelliği olan, kolay ütülenebilir, "akıllı"
gömlek ve pantolon rahatlığını NANO-CARE teknolojili kumaşlarla tüketicinin
hizmetine sunmuştur [www.sabah.com, 2004]
Akıllı tekstillerin son zamanlarda gündeme sıkça gelmesi, öneminin
kavranması ve bu yönde ileride güçlü bir talebin oluşacağı beklentisi nedeniyle
ülkemizde bu alana girecek firma sayısında artışların olacağı beklenmektedir
[www.igeme.gov.tr, 2005].

13
1. GİRİŞ Huriser BALCI

Bu çalışma kapsamında, yukarıda belirtildiği gibi, ülkemizde de yeni yeni


önem kazanan antibakteriyel özellikteki kumaşların üretimiyle ilgili araştırmalar
yapılmıştır.
Çalışmada, ilk olarak akıllı tekstillerle ilgili daha önce yapılan çalışmalar
incelenmiştir. Daha sonra akıllı tekstillerin dünyadaki durumunun gözler önüne
serilebilmesi için daha ayrıntılı bir araştırma yapılmış, sadece antibakteriyel
özellikteki tekstillerin değil diğer fonksiyonel özellikleri olan akıllı tekstillerin de
performans özellikleri incelenmiştir. Dünyada katma değeri yüksek olan hangi tekstil
ürünlerinin üretildiğinin bilinmesi, ülkemizde tekstil sektörünün hangi konulara
ağırlık vermesi gerektiğine yön vermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Ülkemizde bu konularla ilgili çok az çalışmaya rastlanmıştır. Ayrıca antibakteriyel
aprenin kumaş özelliklerine etkisi konusunda da ülkemizde yapılan bir çalışmaya
rastlanamamıştır.
Bu amaçla, üretilen akıllı tekstillerin elde edilme yöntemlerine göre
özellikleri anlatılmıştır: Nanoteknoloji kullanılarak elde edilen akıllı tekstiller,
elyafın özelliği ile oluşan akıllı tekstiller, bitim işlemleri ile elde edilen akıllı
tekstiller, elektronik aksamların eklenmesiyle elde edilen akıllı tekstiller.
Çalışmanın uygulama kısmında pamuklu, polyester/viskon ve
polyester/viskon/elastan karışımı kumaşlara antibakteriyel apre denemeleri yapılmış,
yapılan işlemin kumaşların performans özelliklerine etkisinin araştırıldığı test
sonuçları ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Çalışma sonunda, 3 farklı kumaş tipinde, antibakteriyel özellik kazandırmada
kullanılan hangi apre maddesi, apre yöntemi ve apre derişiminin kumaşın hangi
özelliğine ne şekilde etki gösterdiği belirlenmeye çalışılmış, belirli bir özellikteki
kumaş üretimi için hangi proses parametrelerinin ve apre maddesinin daha uygun
olabileceği araştırılmıştır. Bunun yapılabilmesi için de istatistiksel analiz
yöntemlerinden varyans analizinden yararlanılmıştır.
İstatistiksel analize uygun olan verileri içeren testlerde proses
parametrelerinin ve birbirleriyle etkileşimlerinin kumaş özellikleri üzerindeki
etkilerinin anlamlılığı araştırılmıştır.

14
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Antibakteriyel esaslı fonksiyonel tekstiller ile ilgili daha önce yapılan


çalışmalar aşağıda özetlenmektedir:

Chung, Y., Kwang, K., ve Kim, J., (1998), sitrik asit (CA) ve kitosanı
pamuk için dayanıklı pres ve antimikrobiyal bitim işlemlerinde kullanmıştır. Burada
uygulama konvansiyonel pad-dry-fikse prosesi ile gerçekleştirilmiştir. CA’nın
selüloz ve kitosanın hidroksil grupları ile ya da kitosanın amino grupları ile ester
çapraz bağları oluşturmak ya da iç iyonik etkileşim oluşturmak için reaksiyona
girmesi beklenmektedir. Dayanıklı (3,5-4 değerinde) pres görünümü CA ve kitosan
muamelesi ile elde edilebilmektedir. Pamuklu kumaşlar yalnızca sitrik asit ile
muamele edildiğinde antimikrobiyal özellik göstermiştir. Bu ve dayanıklı pres
performansı 20 yıkama ve santrifüjlü kurutmaya kadar dayanıklılık göstermiştir.
Dayanımını yitirmemesi yalnızca CA ile muameleye göre CA ve kitosan ile
muamelede daha iyi düzeydedir.
Lee, S., Cho, J., Cho, G., (1999), pamuklu ve nonwoven kumaşlar için
kitosan ve floropolimer esaslı antimikrobiyal ve kan itici bitim işlemlerini
araştırmışlardır. Numuneler kitosan ve floropolimer maddeleriyle sırasıyla pad-dry-
fikse ve pad-fikse metotları kullanılarak muamele edilmişlerdir. Antimikrobiyal
aktivite, Staphyllococcus aureus kolonilerinin sayıları ölçülerek kantitatif olarak
analiz edilmiştir. Sadece kitosan ile işlem görmüş numunelerde, koloni sayısında
yüksek bir azalma oranı görülmüştür. % 1,1 kitosan konsantrasyonu ile iki kez işlem
görmüş numunelerde, koloni sayısında %’de 90’ı aşan azalmalar gözlenmiştir. Çift
apre işlemi görmüş pamuklu kumaşlar tekrar eden yıkamalara karşı dayanıklı bir
antimikrobiyal özellik göstermiştir. Mekanik özelliklerde ise, sadece kitosan ile işlem
görmüş pamuklu ve nonwoven kumaşlarda kopma rijitliği artmıştır. Fakat bu
özellikler floropolimer işleminden sonra düşmüştür. Kumaşların hava geçirgenliği
çift apre işleminden sonra biraz azalmıştır.
Seong, H., Kim, J., ve Ko, S., (1999), pamuk için antimikrobiyal madde
olarak chito-oligosaccharides’in kullanımını araştırmışlardır. İyi bir antibakteriyel
aktivite ve yıkamaya karşı dayanımı olan bir pamuklu kumaş elde etmek için

15
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

herhangi bir çapraz bağlama kimyasalına ihtiyaç duymadan chito-oligosaccharides


ile işlem yapmışlardır. Tamamen desatile olmuş kitosan, sodyum nitrit kullanılarak
chito-oligosaccharide’e depolimerize edilmiştir. Chito-oligosaccharide’in ortalama
Polimerizasyon derecesi (DP), chito-oligosaccharide’nin uç aldehit grubunun
kolorimetrik titrasyonu ile tayin edilmiştir. Bir pad-dry-fikse prosesinde uç aldehit
grubunun kimyasal tepkimesi kullanılarak iki farklı chito-oligosaccharides (DP=3 ve
10) pamuklu kumaşa uygulanmıştır. Daha sonra işlem görmüş pamuğun
antimikrobiyal aktivitesi ve yıkamaya karşı dayanımı tespit edilmiştir. 50. yıkamada
% 2,4 chito-oligosaccharide ile işlem görmüş kumaşta DP 3 için % 95, DP 10 için %
100 bakteri azalması gözlenmiştir.
Nakashima, T., Sakagami, Y., Ito, H., Matsuo, M., (2001), selülozik
kumaşlarda metalik tuz işleminin 3 çeşit bakteriye karşı antibakteriyel aktivitesi
üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Bu üç bakteri; gram-pozitif bakteri olan
Staphylococcus aureus (S. aureus), gram-negatif bakteri olan Klebsiella pneumoniae
(K. pneumoniae) ve Staphylococcus aureus (MRSA)’ dır. İki çeşit selülozik kumaş
CuSO4 ve ZnSO4 metalik tuzları ile muamele edilmişlerdir. Kumaşlar önce metalik
tuzların adsorbe edilmesini (yüzeyde tutunmasını) kolaylaştırmak için hafif asit
anhidrit ile ön terbiye işleminden geçirilmiştir. Bu ön işlem, adsorbe edilen metal
iyonlarının miktarını artırmada çok verimli olmaktadır ve bu Cu iyonunda Zn
iyonundan daha etkili olmaktadır. Cu tuzu ile S. Aureus bakterilerinden birisine karşı
muamele edilmiş numunelerin antibakteriyel aktivite derecesi, adsorblanan Cu iyonu
miktarı arttıkça artmıştır. Benzer bir eğilim Zn tuzu ile işlem görmüş numunelerde de
gözlemlenmiştir, fakat korelasyon, Cu iyonunda olduğu gibi açık değildir. K.
Pneumoniae için de antibakteriyel aktivite değerlendirilmiştir. Cu tuzu ile işlem
görmüş numunelerin MRSA’ya karşı antibakteriyel aktivitesinin derecesi,
adsorblanan Cu iyonu miktarından hemen hemen bağımsızdır ve Zn tuzu ile
muamele edilmiş numuneler ile benzer bir eğilim göstermiştir. 10 yıkamadan sonra,
işlem etkisi hala korunmaktadır. Sonuç olarak bu işlemler selülozik kumaşlara
antibakteriyel aktivite sağlamada çok etkili olmuştur.
Kim, Y., H. ve Sun, G., (2001), naylon kumaşların asit boyarmaddeleri ve
bir quarterner amonyum tuzu ile dayanıklı antimikrobiyal bitim işlemleri üzerine

16
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

çalışmışlardır. Burada antimikrobiyal fonksiyonların dayanıklılığı boyarmaddelerin


bir quarterner amonyum tuzu ile iyonik etkileşimi ile ve kumaşlardaki eklenmiş tuz
miktarı ile tayin edilmiştir. Kumaşlar üzerindeki eklenmiş quarterner amonyum tuz
miktarı, terbiye banyosunun konsantrasyonu değiştirilerek kontrol edilmiştir. Fikse
süresi ve sıcaklığı mamul kumaşın dayanıklı antimikrobiyal fonksiyonlarını
etkilemektedir. Naylon kumaş % 4 quarterner amonyum tuz içeren solüsyon ile
muamele edilip, 150 °C’de 10 dk fikse edildiğinde, 10 yıkamadan sonra bile
dayanıklı antimikrobiyal özelliklerini korumuştur. Mamul kumaşın antimikrobiyal
özellikleri konvansiyonel yıkama da dayanıklı çıkmıştır. Bunların dışında, muamele
görmüş kumaşlar, 10 yıkamadan sonra iyi renk haslığına sahip olmuştur.
Tsukada, M., Katoh, H., Wilson, D., Shin, B., Arai, T., Murakami, R., ve
Freddi, G., (2002), metal içerikli boyarmaddeler kullanılarak antimikrobiyal olarak
aktif ipek proteinlerin üretimi üzerine çalışmışlardır. Çalışmada, ipek lifleri Cr ve Cu
içeren metalik boyarmaddeler ile antimikrobiyal aktiviteye sahip ipek lifleri elde
etmek amacıyla boyanmıştır. Boyanmış ipek lifleri bitkisel patojen Cornea
bakterisine ve insani patojen coli basiline karşı önemli derecede antimikrobiyal
aktivite göstermiştir. İpek liflerinin tuz çekme ve boyama işleminden sonra kopma
mukavemetinde önemli bir değişiklik gözlenmezken kopma uzamasında hafif bir
artma gözlenmiştir.
Sun, Y., ve Sun, G., (2002), kontinü proseslerde hazırlanan dayanıklı ve
yenilenebilir antimikrobiyal tekstil materyalleri üzerine çalışmışlardır. Çalışmada, bir
cyclic-amine monomer ve 3-allyl-5,5-dimethylhydantoin (ADMH), çeşitli tekstil
materyallerinin üzerine kontinü bir terbiye prosesinde nakledilmiştir. Farklı
reaksiyon başlatıcılar eşliğinde içeride ya da lif yüzeyinde etkili radikal
polimerizasyonlar gerçekleşmiştir. Terbiye prosesinde radikal reaksiyon
başlatıcıların cinsi ve konsantrasyonu, kurutma ve fikse şartları gibi bazı faktörler,
kumaşlar üzerine ADMH’nin son naklini etkilemede oldukça önemli rol
oynamaktadır. Klorin muamelesinden sonra numunelere alınan hydantoin yapıları N-
halamines’e dönüşebilmektedir. Böylece güçlü, dayanıklı ve yenilenebilir
antibakteriyel aktivite sağlanmış olmaktadır.

17
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

Qian, L., Sun, G., (2003), dayanıklı ve yenilenebilir antimikrobiyal tekstiller


üzerinde çalışmışlardır. Çalışmada, 3-metilol-2,2,5,5-tetrametilimidazolidin-4-one
(MTMIO) bileşiğinin selülozla kimyasal olarak reaksiyonu sonucu 2,2,5,5-
tetramethyllimidazolidin-4-one’un methylolationu halkaları (TMIO) selüloz içerikli
kumaşlara başarılı bir şekilde aktarılmıştır. Klorlamadan sonra işlem görmüş
kumaşlar helamin yapılarına dönüştürülmüş ve verimli bir antibakteriyel etki
sağlanmıştır. Bu helamin yapı tekrar eden ev yıkamalarında varlığını sürsürebilmekte
ve biyosidal özelliklerini sürdürebilmek için daha az sıklıkta klor reşarjı
gerektirmektedir.
Zhang, Z., Chen, L., Ji, J., Huang, Y. ve Chen, D., (2003), kitosan ile işlem
görmüş pamuklu kumaşların antibakteriyel özelliklerini araştırmışlardır. Burada
kitosanın konsantrasyonu, molekül ağırlığı ve desatilasyon derecesinin Escherichia
coli ve Hay basiline olan antibakteriyel aktivitesine olan etkisi araştırılmıştır. Bakteri
azalması Modifiye Quinn Metodu kullanılarak tespit edilmiştir. Escherichia coli 0,3
g/lt kitosan solüsyonu ile, Hay basili ise 0,5 g/lt kitosan solüsyonu ile verimli bir
şekilde engellenebilmiştir. Kitosanın kumaşa kimyasal olarak bağlanabilmesi için
çapraz bağlama maddesi olarak glutarik dialdehit tercih edilmiştir. Glutarik dialdehit
ve kitosan ile muamele edilmiş pamuklu kumaşlar bakteri üremesini engellemede iyi
bir kabiliyete sahip olmuştur.
Lee, H., J., Yeo, S., Y. ve Jeong, S., H., (2003), nano boyutlu gümüş
koloidal çözeltisinin tekstil kumaşları üzerindeki antibakteriyel etkisini
araştırmışlardır. Çalışmada gram pozitif ve gram negatif (S. Aureus ve K.
pneumoniae) olmak üzere iki çeşit bakteri kullanılarak gümüş koloidal çözeltisinin
selülozik ve sentetik kumaşlar üzerindeki antibakteriyel etkinliği araştırılmıştır.
Kumaşların yıkamaya dayanıklı bir antibakteriyel işlemi nano büyüklükteki gümüş
koloidal çözelti ile emdirme yöntemine göre kolaylıkla başarılabilmiştir.
El-Naggar, A., M., Zohdy, M., H., Hassan, M., S., Khalil, E., M., (2003),
pamuk ve pamuk/poliester karışımlı kumaşların ışınım ve ısıl işlemler ile
antimikrobiyal korunması konusunda çalışma yapmışlardır. Çalışmada kumaşlar
ZnO’ ya dayanan bir bileşikle yüksek enerjili radyasyon altında ve termal fikse
uygulanarak muamele edilmişlerdir. Uygulanan bileşiğin homojenliğini ve

18
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

reaktivitesini sağlayabilmek için ZnO’nun yanında bir binder (Impron MTP) ve bir
dispergatör (Setamol WS) kullanılmıştır. Kumaşların antimikrobiyal özellikleri
mekanik özellikler açısından tayin edilmiştir. Bununla birlikte, antimikrobiyal
aprenin boyama özelliklerine etkisi renk dayanımı açısından araştırılmıştır. Pamuklu
kumaşa uygulanan en iyi antimikrobiyal koruma sağlayan bileşim % 2 ZnO, % 2
binder ve % 1 dispergatör içeren bileşim olarak bulunmuştur. Pamuk/poliester
kumaşlarda en iyi sonuç ise , % 1 ZnO hariç, aynı değerlerde başarılabilmiştir.
Elektron ışını ile ışınım işlemi gamma ışınımı ve ısıl fikse işlemine göre daha iyi
sonuç vermiştir. Apre işlemi boyamadan önce bir reaktif boyarmadde ile
gerçekleştirildiğinde, boyamadan sonra gerçekleşene göre renk dayanımını daha çok
etkilemektedir.
Shao, H., Jiang, L., Meng, W., Qing, F., (2003), perfluoralkyl içerikli
quarterner amonyum tuzunun sentezi ve antimikrobiyal aktivitesi konusunda çalışma
yapmışlardır. Bu sentezlenen yeni bileşimin antimikrobiyal aktivitesi, gram-negatif
tür olan Escherichia coli 8099 ve gram-pozitif tür olan Staphylococcus aureus
ATCC 6538 kullanılarak ölçülmüştür. Her ikisi için de quarterner amonyum tuzu
5’in minimum engelleyici konsantrasyonu 7,8 μg/ml’dir.
Lim, S., Hudson, S., M, (2004), fiber-reaktif kitosan türevinin pamuklu
kumaşlara antimikrobiyal tekstil apre maddesi olarak uygulanması konusunda
çalışma yapmışlardır. Çalışmada, bir fiber-reaktif kitosan türevi olan O-
akrilamidometil-N-[(2-hidroksi-3-trimetilamonyum) propil] kitosan klorid (NMA-
HTCC) pamuklu kumaşlara soğuk pad-batch yöntemi ile alkalin bir katalistin
varlığında uygulanmıştır. NMA-HTCC ile işlem görmüş kumaşın antimikrobiyal
aktivitesi kantitatif olarak Staphylococcus aureus’e karşı tayin edilmiştir. Kumaş
ağırlığı üzerinden % 1’lik konsantrasyonda NMA-HTCC ile muamele edilmiş
pamuklu kumaşlar % 100 bakteri azalması göstermiştir. Ardışık olarak yapılan 50 ev
tipi yıkama işleminin ardından bile % 99’un üzerinde aktivitesini sürdürmüştür.
Borsa, J., Lazar, K., Kiss, K., Zala, J., (2004), çalışmalarında, hastanede
kullanılan pamuklu kumaşların gördükleri yıkamaya dayanıklı antimikrobiyal bitim
işlemlerini incelenmiş, AATCC standard test metotları kullanarak, modifiye kumaşın
Eschercia coli ve Staphylococcus aureus bakterilerine karşı etkili olduğu

19
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

kanıtlanmıştır. Bu modifiye kumaşlar, düşük oranda yapılan karboksimetilasyon ile


pamuk lifi üzerinde yeni özellikler ve fonksiyonlar geliştirilerek oluşturulmaktadır.
Modifiye edilmiş pamuklu kumaşlar, suda çok yüksek oranda şişmektedir ve çok
yüksek sorpsiyon kapasitesine sahiptir. Bu kumaşın özelliği, hidrojel kaplı kumaşın
özelliklerine benzemektedir.
Alay, M., K., Öktem, T., (2004), bazı antibakteriyel işlemlerin yıkamaya
karşı dayanımı konusunda çalışmalar yapmışlardır. Pamuk, pamuk/poliester ve
modal kumaşlara ev tipi çamaşır yıkamalarında kullanılan bir ürün ile klasik
antimikrobiyal bir ürün ve migrasyona uğramayan bir antimikrobiyal ürün
kullanılmış, bu üç değişik antimikrobiyal bileşiğin Escherichia coli ve
Staphylococcus aureus bakteri tiplerine karşı yıkama dayanımları incelenmiştir.
Konvansiyonel (bağ yapamayan) difenil alkan türevi antimikrobiyal bileşik ile bağ
yapabilen alkoksisilan quarterner yapıdaki antimikrobiyal bileşik arasında,
antimikrobiyal etki açısından 40 yıkamaya kadar bir fark gözlenmemiştir. Etandiol,
dodesildimetil amonyum klorür, bifenil-2-ol, 2 metil pentan-2 karışımı
antimikrobiyal bileşik ile işlem görmüş kumaşlarda 10. yıkamadan sonra
antibakteriyel aktivasyon azalması ve 15. ve 20. yıkamalardan sonra da
antibakteriyel etkinin kaybolduğu tespit edilmiştir. 3 tip antimikrobiyal madde ile
işlem görmüş kumaşların antibakteriyel aktiviteleri üzerine asidik-bazik ter
çözeltilerinin ve asidik-bazik tükrük çözeltilerinin hiçbir olumsuz etkisi
gözlenmemiştir.
Han, S. ve Yang, Y., (2005), curcumin ile işlem görmüş yün kumaşların
antimikrobiyal aktivitesi üzerine çalışmışlardır. Curcumin kumaş ve gıda
renklendirmesinde yaygın kullanılan doğal bir boyarmadde iken bu çalışmada
bacterisidal özelliklerinden dolayı boyanmış kumaşlara antimikrobiyal apre olarak
kullanılmaktadır. Bakteri engelleme hızı ve curcumin konsantrasyonu arasındaki
ilişki ile engelleme hızı ve K/S değeri geliştirilmiştir. Curcumin ile işlem görmüş yün
kumaşın antimikrobiyal aktivitesi bu geliştirilmiş ilişkiler yardımıyla antimikrobiyal
testi yapılmadan tahmin edilebilmektedir.
Singh, R., Jain, A., Panwar, S., Gupta, D. ve Khare, S., K., (2005), bazı
doğal boyarmaddelerin antimikrobiyal özellikleri hakkında çalışma yapmışlardır. 4

20
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

farklı doğal boyarmadde 5 farklı yaygın patojene karşı test edilmiştir. Quercus
infectoria boyarmaddesinin en etkili boyarmadde olduğu ve en büyük engelleme
alanı oluşturduğu ve böylece tüm test edilen mikroplara karşı en iyi antimikrobiyal
aktiviteye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Minimum engelleme konsantrasyonunun 5-
40 μg arasında değiştiği gözlenmiştir. Tekstil materyalleri bu boyarmaddelerle
emdirilmiştir, ancak, antimikrobiyal aktivite düşük çıkmıştır. Bu da bu
boyarmaddelerin tekstil materyali tarafından emilme oranının düşük olmasından ileri
gelmektedir.
Ma, M., ve Sun, G., (2005), akrilik liflerinin boyanmasında kullanılan
antimikrobiyal katyonik boyarmaddeler üzerinde çalışma yapmışlardır. Çalışmada,
boyama süresi, boyama konsantrasyonu ve boyama sıcaklığının etkileri araştırılmış,
akrilik üzerinde tutunamayan boya molekülleri analiz edilmiştir. Bu fonksiyonel
boyarmaddelerin akrilik liflerine renklendirmeyle eşzamanlı olarak fonksiyonel apre
etkisinin bir arada başarılabildiği görülmüştür. İşlem görmüş bütün kumaşların
Escherichia coli ve Staphylococcus aureus’a karşı antimikrobiyal etkisi bulunmuştur.
El-tahlawy, K., El-bendary, M., Elhendawy, A., Hudson, S., (2005), farklı
çapraz bağlı maddeler ve kitosanla işlem görmüş pamuklu kumaşların antimikrobiyal
aktiviteleri konusunda çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada pamuklu kumaşlar kitosan
varlığında iki farklı çapraz bağlama maddesi [butanet etracarboksilik asit (BTCA) ve
Arkofiks NEC (düşük formaldehit içerikli)] ile muamele edilerek kitosanın selülozik
bir yapıya kimyasal olarak bağlanmasıyla dayanıklı bir antimikrobiyal apre elde
edilmeye çalışılmıştır. İşlem şartları kadar kitosan varlığında terbiye maddesinin hem
tipi hem de konsantrasyonu önemli derecede işlem görmüş pamuklu kumaşın
performans özelliklerini ve antimikrobiyal aktivitesini etkilemektedir. İşlem görmüş
pamuklu kumaşlar gram pozitif ve gram negatif ve mantarlara karşı broad-spectrum
antimikrobiyal aktivite göstermiştir. Pamuklu kumaşların kitosan varlığında BTCA
ile muamelesi, Arkofiks NEC ile muameleye göre kumaşa daha fazla mukavemet
kazandırmıştır. Maksimum antimikrobiyal aktivite, pamuklu kumaşların % 0,5-
0,75’lik molekül ağırlığı 1,5-5 kDa olan kitosan ile muamele edilip 160 °C’de 2-3
dakika fikse edilmesiyle elde edilmiştir. Terbiye maddeleri ve kitosan ile işlem

21
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

görmüş pamuklu kumaşlar farklı metal iyonlarının uygulanması antimikrobiyal


aktivite üzerinde ihmal edilebilir bir etki göstermiştir.
Antibakteriyel özellikteki akıllı tekstillerin dışında diğer fonksiyonel
tekstillerle ilgili yapılan çalışmalar da aşağıda özetlenmektedir.
Şahin, Ö., Bulgun, E., Kayacan, O., (2004), çalışmalarında ısıtma
fonksiyonlu akıllı tekstilleri incelemiş ve özellikle askeri-güvenlik amaçlı
uygulamalarda, sürekli kullanılmaktan kaynaklanan yıpranma ve dayanıklılık
sorununa çözüm önerileri getirmişlerdir. Normal kumaş liflerini zamanla yıpratan,
aşındıran ve yırtılmalara yol açan rutin katlamalar ve bükülmeler, akıllı ısıtıcı
giysilerde kabloların kaymasına, kırılmasına ve sonuç olarak sistemin çalışmasının
aksamasına sebep olabilmektedir. Ayrıca oluşturulan elektronik kumaşların da dikiş
makinesinin iğne darbelerinden etkilenmemesi gerekmektedir. Bunu önlemenin bir
yolu elektronik tekstilleri gerekenden fazla devreyle tasarlamaktır. Örneğin 4 veya
daha fazla kabloyu taşıyabilecek iplikler kullanmak bir çözüm yöntemi olarak ortaya
konulabilmektedir. Böylece kablolardan biri kopsa da diğerleri, ürünün çalışmasını
sorunsuz olarak sağlayabilmektedir. Diğer bir çözüm yolu ise metaller kadar iyi akım
iletmeseler de çok sayıda esnek iletken polimer tel kullanmaktır.
Kiekens, P., Westbroek, P., Priniotakis, G., Langenhove, L., (2004),
çalışmalarında tekstil elektrotlarının davranışları araştırmış, sistemi modellemek ve
parametrelerin ve vücut koşullarının belirlenmesi için interfazlarda elektrot-elektrolit
ve elektrot-derielektrolit’ lere nüfuz etme ön çalışmaları yapmışlardır. Bu çalışmanın
sonuçları, bir elektrokimyasal hücre kullanarak tekstil elektrotları ile insan derisi
arasındaki interfaz modellemenin ilk denemesini göstermektedir. Bu hücre, deney
kısmında tanımlanmakta ve iki tekstil elektrot insan vücuduna (örnegin kol veya
ayaga) düzlemsel olarak yerleştirildiğinde tekstil elektrot deri–elektrod–deri–tekstil
elektrot sistemini taklit etmektedir.
Genel olarak terbiye işlemlerinin kumaş özelliklerine olan etkilerini araştıran
çalışmalar da mevcuttur.
Lickfield, G., C., Yang, C., Q, Drews, M., J., Aspland, J., R., (2000), %
100 pamuklu kumaşta kalıcı ütü apresinin aşınma dayanımına etkisini
araştırmışlardır. Kalıcı ütü apresinin buruşma dayanımı ve boyutsal stabiliteyi

22
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

arttırırken, kopma dayanımı ve aşınma dayanımını azalttığını gözlemlemişlerdir.


Mukavemet kaybının selüloz moleküllerinin asit etkisiyle depolimerizasyonu ve
selüloz moleküllerinin çapraz bağlanması nedeniyle olabileceği düşünülmektedir.
Bunun önlenmesi için yumuşatma yardımcılarının kullanılması tavsiye edilmektedir.
Mamalis, P., Andreopoulos, A., Spyrellis, N., (2001), kalıcı yanmazlık
bitim işleminin pamuklu örme kumaşın mekanik özelliklerine etkisini
araştırmışlardır. Çalışmada kopma, bükülme, yüzey özellikleri, patlama mukavemeti,
dökümlülük ve dikilebilirlik gibi özellikler incelenmiştir. Özellikle eğilme ve
bükülme özelliklerinde önemli bir düşme kaydedilmiştir.
Yang, C., Q, Zhou, W., Lickfield, G., C., Parachura, K., (2003), kalıcı ütü
apre işlemi görmüş bir pamuklu kumaşta selülaz enzim işleminin kumaşın
mukavemet, aşınma dayanımı ve tutum özelliklerine etkisini incelemişlerdir. Bunun
için iki prosedür uygulamışlardır. Birincisinde kumaş once ön-iyileştirme işlemi
olarak selülaz işlemi görmüş, sonra polikarboksilik asitle çapraz bağlanmıştır.
İkincisinde ise önce polikarboksilik asitle bağlanmış sonra son-iyileştirme işlemi
olarak selülaz işlemi görmüştür. Birinci yöntemin kumaş tutumuna daha pozitif bir
etkisinin olduğu, bununla birlikte önemli derecede daha yüksek mukavemet kaybına
yol açtığı bulunmuştur. İki prosedürün buruşma dayanımına etkisinin ise önemli
olmadığı tespit edilmiştir. Birinci yöntemde aşınma dayanımı selülaz konsantrasyonu
arttıkça düşmektedir.
Frydrych, I., Matusiak, M., (2003), farklı bitim işlemleri sonucu kumaşın
tutum özelliklerinde meydana gelen değişimi incelemişlerdir. Pamuklu ve pamuk/pes
karışımlı kumaşlara normal nişasta apresi ve elastiklik kazandıran bitim işlemi
uygulanmıştır. Bitim işlemi görmüş ve görmemiş olan kumaşların iplik sıklıkları,
krimpleri, gramajları, kalınlıklarını ve tutumlarını karşılaştırmışlardır. Bununla
birlikte tutumu etkileyen bazı parametreler belirlenmiştir. Bütün numuneler için en
yüksek genel tutum faktörü elastomerik bitim işlemi görmüş kumaşlarda, en düşük
ise ham kumaşta gözlenmiştir.
Yurdakul, A., Öktem, T., Kumbasar, P., Atav, R., Korkmaz, A., Arabacı,
A., (2003), boyama işleminden sonra kullanılan tekstil kimyasallarının ve diğer
terbiye işlemlerinin kumaşın haslık özellikleri üzerine etkilerini araştırmışlardır.

23
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

Piyasada yaygın olarak kullanılan değişik yapıdaki yumuşatıcı ve fiksatörler


kumaşlara aplike edilmiş ve haslık değerleri karşılaştırılmıştır. Yapılan çalışma
sonunda yumuşatıcıların yaş sürtme ve yıkama haslıklarını etkilemediği,
yumuşatıcıya bağlı olarak kuru sürtme ve özellikle boyarmaddeye bağlı olarak da
ışık haslıklarını düşürdüğü gözlenmiştir. Normal fiksatörlerin ise kuru ve yaş sürtme
haslıklarını etkilemediği, ancak boyarmadde cinsine bağlı olarak yıkama haslığını
artırırken, ışık haslığını ise düşürme eğiliminde olduğu görülmüştür. Ayrıca bazı özel
fiksatörler yıkama haslığı yanında yaş sürtme haslığını da bir miktar
arttırabilmektedir.
Ravandi, S., A., H., Badrossamay, M., R., Morshed, M., (2004), terbiye
işlemlerinin Bezayağı dokuma kumaş içerisindeki iç kuvvetlerin dağılımına etkisini
incelemişlerdir. İç sürtünme kuvvetleri kumaştaki atkı ve çözgü ipliklerinin birleşme
noktalarındaki iplik etkileşimi ile oluşmaktadır. Enzimatik hidroliz yüzeydeki liflerin
ve pillinglerin büyük bir kısmını yok ettiği ve bio-parlatma prosesi esnasında oluşan
mekanik hareket de dışarı çıkan lifleri temel olarak yok ettiği gözlenmiştir. Bu da
göstermiştir ki, özellikle bio-parlatma gibi terbiye işlemleri iplik etkileşimlerinin atkı
ve çözgü birleşme noktalarında lokalize olmasına neden olmaktadır. Ayrıca, statik ve
dinamik ayrılma kuvvetleri arasındaki korelasyon, kumaş içerisindeki iplik
etkileşiminin yoğunluk oluşturma mekanizması ve kumaş mekanik özellikleri
(kopma ve bükülme histerizi) bio-parlatma prosesiyle iyileşmektedir.
Gurarda, A, Meriç, B., (2005), pamuk/elastan dokuma kumaşların dikimine
etki eden bazı parametreleri incelemişlerdir. Kumaşların bir kısmına silikon apre
uygulamış, diğer kısmına ise sadece yıkama uygulamışlardır. Bu kumaşlar, dikiş
performansının tayin edilmesi için dikiş açılması ve dikiş mukavemeti testine tabi
tutulmuşlardır. Sonuçta, kumaşın çözgü yönünde aprenin önemli bir etkisi
görülmezken, atkı yönündeki dikiş mukavemetinde pozitif bir etki gözlenmiştir.
Genel olarak dikim işleminde silikon kumaş ile iğne arasındaki sürtünmeyi
azaltmaktadır.
Manich, A., M., Marti, M., Sauri, R., M., Castellar, M., D., Carvalho, J.,
(2006), terbiye işlemlerinin dokuma kumaş yapısına ve diğer bazı özelliklerine
etkisini araştırmışlardır. Yünlü, polyester/yün, polyester/selüloz karışımı ham

24
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

kumaşlara bazı terbiye işlemleri uygulanmıştır. Bunun sonucunda terbiye


işlemlerinin, daha dolgun ve kompakt bir kumaş yapısına olanak sağlayarak kumaş
yoğunluğunda % 46 ve örtme faktöründe % 9 artış; kumaş kalınlığında % 33 ve hava
geçirgenlikte % 20-60 azalma meydana getirdiği görülmüştür.
Kalaycı, Ş. ve İmre, A., (2006), yürüttükleri çalışmada yumuşaklık,
buruşmazlık ve su iticilik apre uygulamalarının seçilen kumaş performans
özelliklerine olan etkilerini incelemiştir. Apre uygulama değişkenleri olarak apre
maddesi cinsi, fikse sıcaklığı, apre derişimi, yıkama ve ütüleme durumunu
seçmişlerdir. Performans kriteri olarak eğilme dayanımı, buruşmazlık derecesi,
yırtılma mukavemeti, su iticilik ve renk ölçümünü seçmişlerdir. Çalışma sonunda
incelenen bu parametrelerin performans üzerindeki etki ve etkileşimlerini görmek
amacıyla çok değişkenli varyans analizi uygulamışlardır. Sonuçta incelenen tüm
parametrelerin bireysel veya birbirleriyle etkileşerek performansı değiştirdiği
belirlenmiştir.
Antibakteriyel esaslı fonksiyonel tekstillerle ilgili yapılan önceki
çalışmalarda; çoğunlukla selülozik ve protein doğal liflerle yapılmış olan mamullere
(pamuk, ipek), bunun dışında da pamuk/sentetik karışımları, naylon, akrilik
liflerinden yapılmış kumaşlara çeşitli kimyasal yapıdaki antimikrobiyal maddeler
uygulanmıştır. Genellikle kitosan, sitrik asit, quarterner amonyum tuzu esaslı
antimikrobiyal özelliği olan maddeler ile çalışılmıştır. Bu maddelerin tekstil mamulü
üzerine uygulama parametrelerinin değiştirilerek mamulün antimikrobiyal aktivitesi
belirlenmeye çalışılmıştır. Bunun yanında çoğu çalışmada antimikrobiyal özelliğin
yıkamaya karşı direnci de tespit edilmiştir.
Daha önce yapılan birkaç çalışmada ise kumaşa antimikrobiyal özellik
kazandırdıktan sonra antimikrobiyal özelliğin dışında kumaşın kopma mukavemeti,
kopma uzaması (Tsukada ve Diğerleri, 2002) ve hava geçirgenliği (Lee, Cho ve Cho,
1999) özelliklerindeki değişim incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda kopma
mukavemetinde önemli bir değişiklik gözlenmezken, kopma uzamasında az da olsa
bir artış gözlenmiştir. Hava geçirgenliği ile ilgili yapılan çalışmada ise numuneye iki
kez antimikrobiyal apre uygulanmış kumaşın hava geçirgenliğinde azalma olduğu
tespit edilmiştir.

25
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Huriser BALCI

Kim ve Sun (2001)’un yaptığı araştırmada ise diğerlerinden farklı olarak


naylon elyafına uygulanmış olan antimikrobiyal bitim işleminden sonra yıkamaya
karşı direnci incelenmiş ve on yıkamadan sonra kumaşın iyi renk haslığına sahip
olduğunu bulmuşlardır.
Genel olarak bitim işlemlerinin kumaşın performans özellikleri üzerindeki
etkileri ile ilgili yapılan çalışmalarda; kalıcı ütü apresi, yanmazlık apresi, silikon
apre, bio-parlatma apresi, yumuşatma apresi, elastomer apre ve nişasta apre işleminin
kumaşın özelliklerine (aşınma dayanımı, kopma dayanımı, tutum, buruşma dayanımı,
dikiş mukavemeti, haslık, eğilme, bükülme vs.) olan etkisi araştırılmıştır.
Bu tez çalışmasında ise antimikrobiyal apre işleminin kumaşın performans
özellikleri üzerine etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Diğer yaş apre işlemleri
gibi antimikrobiyal aprenin de kumaşın özelliklerinde bazı değişiklikler meydana
getireceği düşünülmektedir.
Yapılan bu tez çalışmasında antimikrobiyal özelliği olan triklosan ve
quarterner amonyum tuzu esaslı maddeler kullanılmıştır. Daha önce yapılan çoğu
çalışmada olduğu gibi kullanılan materyallerden biri % 100 pamuklu kumaştır. Tez
kapsamında bunun dışında, önceki çalışmalarda üzerinde çok fazla durulmayan
PES/VİS ve PES/VİS/EA karışımı kumaşlar da kullanılmıştır.
Daha önce yapılan çoğu araştırmada olduğu gibi benzer olarak bu çalışmada
da çeşitli uygulama parametreleri değiştirilerek kumaşlara antimikrobiyal özellik
kazandırılmış ve bu özelliğin yıkamaya karşı direnci ölçülmüştür.
Bunların dışında yine çok az çalışmada rastlanan, antimikrobiyal aprenin
kumaşın diğer performans özellikleri üzerindeki etkisinin incelenmesi konusuna
ağırlık verilmiştir.

26
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI

3.1. Nanoteknolojinin Tanımı

Nanoteknoloji, maddenin atomik-moleküler boyutta mühendisliğinin


yapılarak yepyeni özelliklerinin açığa çıkarılması; nanometre ölçeğindeki fiziksel,
kimyasal ve biyolojik olayların anlaşılması, kontrolü ve üretimi amacıyla,
fonksiyonel materyallerin, cihazların ve sistemlerin geliştirilmesidir. Bir başka ifade
ile çeşitli araçların, malzemelerin ve yapıların moleküler düzeyde işlenmesi,
oluşturulması ve manipüle edilmesi olarak tanımlanmaktadır [Kut ve Güneşoğlu,
2005].
Nanoteknoloji birçok branş için geleceğin anahtar teknolojisi olarak
düşünülmektedir ve eski bir Yunan kelimesi olan “nanos”dan gelmektedir. Çok
küçük yapıların oluşumu, araştırması ve kullanımı ile ilgili bir kavramdır. 1 ve
100 nm (nanometre= 10-9 metre) arasındaki ölçülere sahip yapılar nanoteknoloji
kapsamında işlenmektedir. Bu da atomların ve moleküllerin ölçüsüdür.
Nano parçacıklar virüslerden yüz defa daha küçüktür, böylece insan gözü
tarafından algılanamamaktadır. Aşırı derecede küçük boyutlara sahip bu yapılar için,
çevremizdeki nesneler için geçerli olan fiziksel ve kimyasal yasalar geçerli değildir.
Sadece bir tek boyutu nanometre mertebesinde olsa da, ultra incelikteki kaplamalar
da nanoteknoloji kapsamındadır [Vural, 2004].
Maddenin en küçük öğesi olarak bilinen atomlardan 3-5 tanesini yan yana
koyarak bu uzunluk elde edilir. Atomlar bakterilerin 1/10000, bakteriler ise bir
sivrisineğin 1/10000 büyüklüğündedir. Bir bakterinin içindeki ribozom 25nm, bir
DNA molekülü ise 2nm çapındadır [Kavak, 2005].
Nanoteknoloji, atomlarla oynayan bir teknolojidir. Atom ve molekülleri tek
tek maniple ederek istenilen yapının oluşturulması ilkesine dayanır. Atomları ayrı
ayrı işleme tabii tutulur.
Bir malzemenin sahip olduğu özellikler, malzemenin bir ya da daha fazla
doğrultudaki büyüklüğü nanometre düzeyinde küçültüldüğünde değişmektedir.
Örneğin, normalde kırılgan bir malzeme olan seramik, tanecik büyüklüğü nanometre

27
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

değerine indirildiğinde kolaylıkla deforme olup şekillendirilebilmektedir. 1 nm


büyüklüğündeki altın tanesi kırmızı renk göstermektedir. Bundan başka, nano
büyüklükteki tozlarla takviyelendirilen kompozit malzemeler çok daha yüksek
performans değerlerine ulaşmaktadır.
Malzemelerin atomik seviyede üretimi fikri ilk olarak 1959’da, tanınmış
fizikçi Richard Feynman tarafından ortaya atılmıştır. Feynman, 29 Aralık 1959’da
Amerikan Fizik Derneği’nde yaptığı bir konuşmada, günümüze dek yazılmış bütün
sözcüklerin 0,1 nm’lik bir küpe sığacağı, tüm bilgilerin (100 atomun bir bitlik bilgiye
karşılık geldiği) sayısal biçimde toplanacağı bir program öngörmüştü. Feynman’ın
moleküler düzeydeki teknoloji yaklaşımı, moleküler biyoloji, moleküler elektronik,
mekanik mühendisliği ve bilgisayar endüstrisindeki ilerlemenin temellerini atmıştır
[Kut ve Güneşoğlu, 2005].
Nanoteknolojinin babası olarak gösterilen Eric K. Drexler ise terimi 1986
tarihli Engines of Creation kitabıyla genel kullanıma sokmuştur. Drexler, MIT
(Massachuses Teknoloji Enstitüsü)’da araştırmacıyken yazdığı kitabında binalardan
uzay araçlarına kadar her şeyin atom atom üstüne koyularak inşa edildiği, yapay
beyinlerin icat edildiği, minyatür montajcıların kandaki hastalıklı hücreleri tek tek
iyileştirdiği bir gelecek öngörüyordu.
Günümüzde nanoteknoloji, biyokimya, biyoloji, genetik, mekatronik, tıp,
akışkan gibi birçok bilim dalında kullanılmaktadır. Uygulama alanlarında
nanoteknolojinin kapsamı aşağıdaki şekilde iki konu ile ilişkilendirilmektedir:
1. Pozisyonel (moleküler) kontrol: Ürün ve yan ürünlerin moleküler
düzeyde kontrolü esasına dayanır. Endüstriyel ya da doğal tüm ürünlerin özellikleri
atomların nasıl düzenlendiklerine bağlıdır. Günümüzün makroskobik üretim
yöntemleri ise, moleküler düzeyde çalışmaya oldukça yetersiz kalmaktadır.
Moleküler nanoteknoloji, moleküler kimya ve fiziğin prensiplerini mekanik tasarım,
yapısal analiz, bilgisayar bilimi, elektrik mühendisliği ve sistem mühendisliğinin
prensipleri ile birleştiren disiplinlerarası bir alandır. Moleküler üretim, atomların
işlenmesi ve yeniden düzenlenmesi için düşünülen bir metoddur
[www.nonwoventechnology.com/trmakale, 2004, Kut ve Güneşoğlu, 2005].

28
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

2. Kolay tekrarlanabilirlik: Nanoteknolojinin kritik bir diğer özelliği


ürünlerin teminini ucuzlatması olmaktadır. Düşük maliyetli üretimin gerçekleşmesi
için nanoteknoloji uygulamasının kolay dizayn edilmesi ve kolay tekrarlanır olması
gerekmektedir. Atomik özellikli ürünler, mukavemet, sertlik, hız ve verimlik
açısından üstün iyileşme kaydetmekte, ayrıca yüksek kalitede ve düşük maliyette
elde edilmektedir [www.nonwoventechnology.com/trmakale, 2004, Kut ve
Güneşoğlu, 2005].

3.2. Nanoteknolojinin Amaçları

Nanoteknolojinin kullanım amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir.


- Nanometre ölçekli yapıların analizi,
- Nanometre boyutunda yapıların fiziksel özelliklerinin anlaşılması,
- Nanometre ölçekli yapıların imalatı,
- Nano hassasiyetli cihazların geliştirilmesi,
- Uygun yöntemler bulunarak nanoskopik ve makroskopik dünya
arasındaki bağın kurulması.

3.3. Nanoteknolojinin Kullanım Alanları

Nanoteknoloji, bilimsel disiplin almadan önce de bilgisayar teknolojisini


devamlı küçülen çiplerinde ve mikroelektromekanik sistemlerde (MEMS) kendini
göstermiştir. MEMS aygıtları mikroskobik, elektronik ve mekanik bileşenleri bir
araya getiren minik düzenekler olarak tanımlanabilir. Halihazırda, mikro düzeyde
tam fonksiyonel pompalar, motorlar, duyargalar, vb. elektromekanik sistemler
kullanılabilmekte, posta pulundan daha küçük boyuttaki bio çiplerin üretimi mümkün
olabilmektedir. MEMS hareket duyargaları ve şartelleri, mürekkep püskürten
yazıcıların kafalarında, oyun çubuklarında ve hava yastıklarında ivme
saptayıcılarında kullanılmaktadır. MEMS pazarı hala yılda on milyar dolar
kazandırmaktadır ve bu sistemlerin mikro düzeyden (MEM) nano düzeye (NEM)

29
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

geçişinde ve bunların biyolojik sistemlerle entegrasyonunda devrim niteliğinde


bilimsel aşamalar beklenmektedir.
Nanoteknoloji, birkaç molekülü saptayabilen bir dedektör geliştirmek
konusunda yardımcı olabilir, böylece “hassas burunlu” cihazlar üretilebilir. Nano
ölçekte duyargalar yardımıyla, tarım ve gıda sistemlerindeki çok düşük miktarlarda
olsa dahi kimyasal kontaminasyonunun, patojenlerin veya virüs partiküllerinin tespit
edilmesi mümkün olacaktır. Gıda maddelerinin ambalajlanmasında kullanılacak olan
bu sistemler sayesinde gıda ürünlerinin mikrobiyal kontaminasyonunun önceden
tespiti ve kendi kendini koruma mekanizmaları yardımıyla önlenmesi ve böylece
gerek depolama gerekse dağıtımında oldukça önemli kolaylıklar ve tasarruflar
sağlanabilmektedir.
Akışkanlardan, ulaşım, enerji tüketimi, vb. makro düzeyde yararlanmanın
dışında, nanoteknolojik gelişmeler sayesinde mikro/nano düzeydeki akışkan
özelliklerine göre yararlanabilme yolunda çalışmalar da nanoteknoloji kapsamında
değerlendirilmektedir. Gelecekte, akışkanların nano düzeydeki özelliklerine bağlı
olarak hastalıkların teşhisi, ilaç etkileşimlerinin belirlenmesi, DNA molekülasyonu
ve eşlenmesi, vücuda alınan gıda maddelerinin ve sıvıların izlenmesi, bitki ve
hayvanlarda sağlık takibi, çevresel izleme ve denetleme, vb. uygulamalar mümkün
olabilecektir. DNA moleküllerinin yapı blokları olarak kullanılması suretiyle
nanokablolar ve nanomembranlar benzeri yapıların geliştirilmesi ve özellikle tarım
ve gıda mühendisliğinde sayısız uygulama alanlarının bulunacağı öngörülmektedir.
Biyolojik malzemeden doğal biyolojik malzemelerin kullanımı ile istenilen
bileşimlerin elde edilmesi olarak tanımlanan biyoproses, nanoteknoloji sayesinde çok
daha yüksek bir etkinlikte gerçekleştirilebilecektir. Moleküler probların kullanımı,
biyolojik malzemedeki mikropların çok daha hızlı bir şekilde tanımlanmasını
sağlayacak olan kitler örnek olarak verilebilir.
Gerek nanoteknoloji sayesinde yeni bir malzeme buluşuyla gerekse doğada
var olan bazı malzemelerin (örneğin topraktaki nanopartiküller-kil, zeolit, imogolit)
kullanılması suretiyle nano ölçekte farklı özellikler gösteren kompozit malzemelerin
kullanımı mümkün olabilecektir. Bunlar arasında saydamlık, azalan ağırlık, artan
dayanım özelliklerini gösteren malzemeler, giyenin sağlık ve fiziki durumu hakkında

30
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

uyarılar veren akıllı kumaşlar örnek olarak verilebilir. Tarımsal materyalin faydalı
ürünlere dönüştürülmesi ve bu sayede çevrenin korunumu nanoteknolojinin
gelişiminde önemli ve heyecan verici bir potansiyel alan olarak görülmektedir.
Günümüzde özellikle bitkisel yağların biyo-yakıtlara ve endüstriyel çözeltilere
dönüştürülebilmesinde ihtiyaç duyulacak nano-katalizörlerin geliştirilmesi ve
tasarımı konusunda ciddi çalışmalar yapılmaktadır [Kut ve Güneşoğlu, 2005].

3.4. Nanoteknolojinin Tekstil Sektöründeki Uygulamaları

Tekstilde nanoteknoloji uygulamaları, nano-tekstiller olarak


adlandırılabilmektedir. Nano-tekstil tanımı, nanoteknoloji uygulamaları sonucu elde
edilen tüm tekstil materyallerini ifade etmektedir. Doğal ve sentetik tüm tekstil
ürünlerinin yapıtaşları moleküllerdir. Bu moleküller, lif oluşturacak şekilde dizilirler,
lifler de iplik eldesi için kullanılır. Bir kumaşın kullanım performansını geliştirmenin
kalıcı yolu kumaşı meydana getiren liflerin, moleküler düzeyde takviyelendirilmesi
ile mümkündür. Moleküler nanoteknoloji felsefesi ile elde edilen tekstil yüzeyleri
birer nanomalzemedir.
Nanoteknoloji, tekstil ürünlerinin performanslarını geliştirmek için
kullanılmaktadır. Tekstil ürünleri, onlara değişik özellikler kazandıran nanoteknoloji
sayesinde çok fonksiyonlu hale gelmektedir; örnek olarak nanoteknoloji ile tekstil
ürünleri su itici, antibakteriyel ve antifungisid olabilir, ısı yalıtımı ve mekanik
rezilyans performansları geliştirilebilir, kamuflaj amaçlı sensörler olarak
kullanılabilir. Tekstil yüzeylerine uygulanan ekstra bazı kimyasal ve fiziksel
işlemlerle veya yüzeydeki nano-ince tabakaya yapılacak plazma muamelesi ile
yepyeni özellikler elde edilebilir [Kut ve Güneşoğlu, 2005].
Son 10 yılda nanoteknolojinin geldiği nokta, tekstil teknolojisi alanındaki
hızlı gelişmeyi desteklemiştir. Günümüze kadar doğal ve sentetik liflerden üretilen
mamullerin dokunmasında, renklendirilmesinde veya tamamen yeni yapı ya da son
kullanım özeliklerine sahip liflerin eldesinde görülen gelişmelerin, önümüzdeki 25
yıl içindeki yenilikler karşısında gölgede kalacağı ve buna nanoteknolojinin sebep
olacağı öngörülmektedir [Kut ve Güneşoğlu, 2005] .

31
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Bu gelişmelerin öncüsü askeri giysiler olacaktır. Massachusetts Teknoloji


Enstitüsü (MIT) 21.yy’ın askerleri için nanoteknolojiyi kullanarak “süper
üniformalar” geliştirmeye çalışmaktadır. Bu üniformalar, kamuflajı desteklemek
üzere renk değiştirme, faz değiştiren malzemeler ile kırık durumunda destek vazifesi
görecek biçimde sıkılaşma hatta yapay kas geliştirme ve enerji depolayabilme gibi
spesifik özelliklere sahip kumaşlardan (morph fabrics) oluşacağı öngörülmektedir.
Bu kumaştaki lifler, ortam sıcaklığı ve hava sirkülasyonuna bağlı olarak daralacak
veya genişleyecektir. Nanosensör iliştirilmiş kumaşlar, askerin vücut sinyallerini tıp
merkezine iletecek, kumaştaki entegre iletişim ve dolaşım ekipmanları ile yaralı bir
askerin sağlık bilgilerini ve konumunu merkeze bildirerek müdahale hızını
arttıracaktır. Nanoteknoloji ile üretilmiş üniformalar günümüzde kullanılanlardan %
80 daha hafif olacak (kağıt ağırlığında ancak hafif ve esnek), ortamdaki biyolojik
veya kimyasal tehlike durumuna moleküler düzeyde adapte olarak geçirgenliğini
kaybedecektir. Bu üniformalar, ortamın sıcaklık, ışık, hava kalitesi vb.
değişikliklerini kolayca fark edecek, nanokaplamayla geliştirilmiş özel lifler
karanlıkta dahi ayırt edilebilir olacak, böylece askerler birbirlerini kilometrelerce
uzaktan seçebilecek, karanlık ortamlarda düşmanı ayırt edebileceklerdir.
Tekstil yüzeylerinin nano skalada düzenlenmesine yönelik çok sayıda
araştırma sürmektedir. Örneğin tekstil implantlarda biyolojik uyumluluğu arttıracak
nanoince yüzeylerin eldesine çalışılmaktadır. Bu sayede tıbbi yaraların daha hızlı
tedavisi, kontrollü ilaç alımı, yaralı bölgenin daha yüksek nefes alabilirliğinin
sağlanması mümkün olacaktır.
Spesifik nano partiküllerle tekstil yüzeylerinin kaplanması ile tekstil
yüzeyleri günümüzde yüksek adhezyon, daha kolay geri dönüşüm gibi özelliklere
sahip olmuştur. Benzer şekilde antimikrobiyal kaplamalı kıyafetler vücudun
dermatolojik konforunun teminini mümkün kılar. Polimerik tekstil malzemesine
mikropartiküllere nazaran daha homojen ve tamamen dispers formda yerleşmiş nano
partiküller, tekstil yüzeyinin çeşitli mekanik, elektrik ve optik özelliklerini geliştirir.
Tekstil yüzeylerinin nano-seramik partiküllerle kaplanması yanma eğilimini azaltır.
Seramik indium-kalay oksit kaplanmış yüzeylerin kaplama kalınlığına bağlı olarak
spektral özellikleri değiştirilebilir ve etkili kamuflaj sağlanabilir.

32
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Nanoteknoloji, teknik tekstil ürünlerinin performanslarını geliştirmekte bir


başka araştırma sahası bulmuştur. Bir kumaşın mukavemet ve sertlik değerini
arttırmak amacıyla kumaştaki liflerin moleküler düzeyde karbin molekülleriyle
takviyelendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Karbin, karbonun sp-
hibritlenmesiyle elde edilen lineer allotrobudur ve yapısında sırayla tek ve üç bağ
yapan karbon atomları bulunur. Karbinin uzun molekül zincirli formda elde edilmesi
ve yüksek elastikiyet sergilemesi nedeniyle lif takviyelendirmesinde kullanılması
mümkün olmuştur. Kabrin, ayrıca karbon nanotüplerin eldesinde de kullanılmaktadır.
Karbon nanotüpler 1991’de Japonya’da tesadüfen keşfedilmiştir. Nanotüpler, içi boş
silindir halinde sarılmış grafit yapraklarıdır ve çelikten 100 kat daha büyük çekme
mukavemeti, saf elmastan daha iyi termal iletkenlik, bakıra yakın ancak daha fazla
akım taşıyan elektrik iletkenliği gibi sıra dışı özelliklere sahiptir. Köprü, uçak ve
uzay asansörü yapmaya çok uygun olmasına karşın tek sorun, laboratuar kaynaklı en
uzun nanotüpün 10 mm boyunda olmasıdır. Bununla beraber çok küçük makineler
için nanotüpler son derece yararlı gözükmektedir. Çünkü MEMS aygıtlarını
etkileyen sorunlardan biri, saniyede binlerce kez sürtünerek birbirini aşındıran minik
parçacıklardır. Nanotüp yataklar ise hemen hiç sürtünüp aşınmaz, çünkü karbonun
bütün kimyasal bağları kullanılmaktadır. Başka bir ifade ile yabancı elektronların
bağlanıp kopartarak aşındıracağı boş bağlar yoktur. UC Berkeley’den Prof. Alex
Zetti’a göre, hem iletken hem de yalıtkan olarak yararlanılabilen nanotüpler, hemen
her elektromekanik cihaza uymaktadır.
Karbon nanotüp ile polivinil alkol lifinin koagüle banyosunda çekim yöntemi
ile elde edilen kompozit lifin mukavemet ve rijitlik değerleri, aynı ağırlık ve
uzunluktaki çelikten 20, Kevlar’dan 17 kat daha büyük olduğu bulunmuştur. Böyle
bir lif, savunma amaçlı tekstil yüzeylerinin üretiminde önemli bir potansiyel
göstermektedir. Karbon nanotüplerin, polimetilakrilat ve poliakrilonitril gibi farklı
liflerle kompozit lif eldesine yönelik çalışmalar halen sürmektedir. Nanoteknoloji,
molekül boyutlu bilgisayarların, sensörlerin ve makinelerin kumaşlara entegre
edilebilmesine olanak sağlayarak programlanmış kumaş eldesini mümkün kılacaktır.
Örneğin; Mikro pompalar ve mikro tüpler ısıtıcı ya da soğutucu bir gazı kumaş

33
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

içinde dolaştırabilir. Böylece ceket inceliğinde ancak palto kadar sıcak tutacak
giysiler üretilebilir [Kut ve Güneşoğlu, 2005].
Robot “mite”lar kumaş yüzeyini periyodik olarak temizleyerek kendi kendine
temizlenen giysi veya döşemelikler üretilebilir. “Yırtık, patlak vb. hasarları
mikrosensörlerle fark edip programlanmış mikro makineler vasıtasıyla kendi kendini
onaran kumaşlar üretilebilir. Büyük kumaş parçaları, mikroskobik mekanik
tutucularla dikişsiz birleştirilebilir. Ultraesnek, ultraince kumaşlar astronotların
uzayda daha kolay hareket etmelerini sağlamak için üretilebilir [Kut ve Güneşoğlu,
2005].
Nano tekstil malzemeleri kullanım alanlarına göre şu şekilde
sınıflandırılabilmektedir [Erkan, Erdoğan ve Kayacan, 2005]:
1. Nanolifler
2. Nano-tüpler
3. Nano-partiküller
4. Nano Boyuttaki Bitim İşlemleri
5. Faz Değiştiren Materyaller (PCM)
6. Biçimsel Hafızalı Materyaller (SMM)
7. Kromik Materyaller
8. Elektriksel Uygulamalar

3.4.1. Nanolifler

Nanolif kavramı, özellikle son yıllarda AB ülkeleri nezdinde geniş araştırma


sahaları bulmuştur ve çapı nano ölçekli lifleri ifade eder. Burada bahsedilen mikro lif
değildir. Konvansiyonel liflerden çok daha küçük çaplı hatta 0,1 denyeden daha ince
üretilen sentetik olanlarına karşın, mikro lifler nano skalaya göre büyük boyutlarda
kalmaktadır. Son 10 yıl boyunca mikro lif endüstrisi ipek, yün, pamuk gibi doğal
liflerin tutumuna sahip ürünler vermiştir, buna en iyi örnek yeni ShinGosen
iplikleridir. Kompozit çekim yöntemi ile ultra-ince lif eldesi (0,01-0,5 denye)
mümkün olmuştur ancak yine de nanolif teknolojisi mikro lif üretiminden çok

34
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

farklıdır. Nanolif eldesindeki en yaygın yöntem elektrospin metodudur [Kut ve


Güneşoğlu, 2005].

3.4.1.1. Elektrospin Yöntemi ile Nanolif Üretimi

Çeşitli üretim teknikleri arasında elektro çekim, filament polimer


nanoliflerinin seri üretiminde tek istikrarlı metottur. Şu anda mevcut nano lifler
dokunmamış yüzey formundadır. Son araştırmalar polimer nano liflerinin elektro
çekim yöntemiyle üretim karakteristikleri ve yeni uygulama alanları hakkında
çalışmalar yapılmaktadır. Çeşitli polimer liflerin eğrilebilirliği araştırılmış ve eksenel
dizilmiş liflerin elde edilebileceği keşfedilmiştir.
Genelde, polimer esaslı nanoliflerin üretimi ile ilişkisi olan üretim tekniği
elektro-üretimdir (electrospinning) (Şekil 3.1). Bu teknikte, polimer uygun bir
çözücüde çözülür veya ısı ile eritilir, bir ucu kapalı ve daralan öbür ucunda küçük bir
delik bulunan cam bir pipetin içine yerleştirilir. Daha sonra polimer çözeltisi/eriyiği
ve pipetin açık ucunun yakınındaki bir toplayıcı levhaya 50 kv'a kadar gerilim
uygulanır. Toplayıcı levhada oluşan ağımsı yüzeyde çapları 30 nm'den 1 mikronun
üzerindeki değerlere kadar değişen lifler bulunmasına rağmen, bu işlem çapı 50
nanometre boyutunda nanoliflerin üretimine imkan verir. Bu işlemin üretim verimi,
genelde birim saatte birim düze deliğinden geçen polimerin gram cinsinden miktarı
ile ölçülür ve lif mukavemetinin (gram/denye) çok düşük olduğu tahmin edilmekle
beraber ölçülmesi de oldukça zordur [Hagewood 2004;
http://www.tad.com.tr/arsiv/d2004/s2/elyaf/nano.html, 2004].

35
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Polimer
Solüsyonu

Jet

Pipet

Pompa

Taylor Tübü

Yüksek
Voltaj Toplama Ekranı
Kaynağı (Dönen ya da sabit)

Şekil 3.1. Electrospinnig Yöntemi ile Nanolif Üretimi


[www.che.vt.edu/Wilkes/electrospinning.htm, 2005]

Elektrospinnig yöntemiyle nanolif üretiminde proses parametreleri aşağıdaki


gibi sıralanabilmektedir [www.che.vt.edu/Wilkes/electrospinning.htm, 2005; Erkan,
Erdoğan ve Kayacan, 2005].
• Sistem Parametreleri: Polimerin molekül ağırlığı, molekül ağırlık
dağılımı ve yapısı.
• Çözelti parametreleri: Konsantrasyon/viskozite, dielektriksel
özellikler (iletkenlik), yüzey gerilimleri
• Kontrol edilebilen değişkenler: Elektrik potansiyeli, voltaj, elektrik
alanı, jetin yük yoğunluğu, kapilerdeki hidrostatik basınç, jet çıkışı ve
toplayıcı arasındaki uzaklık (eğirme uzaklığı), jet besleme hızı.
• Çevresel parametreler: Sıcaklık, nem.
Bu parametreler son nano polimer lifinin morfolojisine etki eder. Lif çapı bu
parametrelerle istenilen şekilde ayarlanabilir. Elektro çekimde elektrostatik kuvvetler
ve nano lif morfolojisi incelenir.
Çapları birkaç nanometreye kadar inen Ultra ince polimer nanolifleri
elektrospinning yöntemi ile üretilir. Şekil 3.2’de görülen electrospun nanolifi
elektron mikroskobuyla 10.000 kez büyütülmüş lif görüntüsüdür. Çapı yaklaşık 250
nanometredir.

36
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Şekil 3.2. Elektrospining Yöntemiyle Elde Edilen Nanolif


[www.donaldson.com, 2005]

Poliamid, polilaktit, selüloz türevleri, polietilenoksit, polimer karışımlar ya da


katı nanopartiküller içeren polimerler elektrospinning yöntemiyle üretilebilir.
Lifler mikrometre boyutundan nanometre boyutlarına indirilince; hacme
oranla yüksek yüzey alanını kazanmanın yanında, yüksek mekanik rijitlik ve lif
boyunca gerilme dayanımı artar.

3.4.1.2. Fibrilasyon ile Nanolif Üretimi

Nanoliflerin üretiminde oldukça ilginç bir başka yaklaşım da, selüloz gibi
lineer hücresel yapıya sahip liflerin nano boyutlu daha ince lifçikler haline
fibrilasyonudur. KX Indrustries bu konuda kolayca fibrile edilebilen lyocell liflerinin
nanolif ağlarına dönüştürüldüğü işlemleri içeren pek çok çalışma sonuçlarını ortaya
koymuştur. Bu teknikle üretilen lifler orta düzeyde mukavemet özelliklerine sahip
olmalarına rağmen, boyut ve oluşumda büyük değişiklikler gösterirler. Lyocell
liflerinin üretim koşullarının son derece kritik olmasından dolayı, bu teknikte başarılı
olma olasılığı son derece azdır ve beklenildiği gibi başka uygulamalarda fibrile
olmayacak iyi lyocell lifleri üretmek için gerekli üretim şartlarıyla zıtlık arz

37
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

etmektedir [Hagewood, 2004; http://www.tad.com.tr/arsiv/d2004/s2/elyaf/nano.


html, 2004].

3.4.1.3. Meltblowing Yöntemi ile Nanolif Üretimi

Günümüzde, çok miktarlarda küçük çaplı lif üretmek için kullanılan en


yaygın üretim tekniği meltblowing tekniğidir. Ancak, bu teknikle üretilen liflerin
çapları genellikle 2 mikron veya daha fazladır. Ayrıca bu metotla üretilen liflerin
mukavemetleri düşük olmakla birlikte, üretildikleri haliyle, lif çapları lif boyunca ve
lifler arasında büyük değişiklikler gösterir.
Eriyikten lif üretiminin, çok miktarlarda lif üretimine elverişli olması
nedeniyle, nanoliflerin doğrudan eriyikten üretim tekniği ile üretilmesini mümkün
kılmak için bu işlemin değiştirilmesi doğrultusunda pek çok araştırma ve geliştirme
çalışmaları sürdürülmektedir. Bu araştırmaların çoğunluğu sadece araştırmacıların
bilgisi dâhilinde olan "gizli" araştırmalardır ve bu yüzden de detaylar kapsamlı bir
şekilde henüz açıklanmamıştır. Büyük bir olasılıkla Kore'deki Nano Tecnics'in
nanolif filtre materyali, elektro üretimden daha ziyade değiştirilmiş bir meltblowing
işlemiyle üretilmektedir.

Şekil 3.3. Meltblown Naylon 6.6 [http://plasma.ee.utk.edu, 2006]

38
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Değiştirilmiş bir meltblowing işlemi geliştirmek için çalışan şirketlerden bir


diğeri de Aberdeen'deki Nanofibers Technology Inc.'dir. Bu şirketin projesine göre
nanolifler, modüler bir düze kullanarak meltblowing işlemi ile oluşturulurlar.
Üretilen lifler mikron ve mikrondan daha ince boyutlardaki liflerin bir karışımıdır.
Bu teknik, termoplastik polimerlerin kullanımına imkân veren ucuz bir üretim
yöntemidir. Söz konusu teknik, kilogram başına 10 $'dan daha az bir maliyetle
yüksek miktarlarda polimer esaslı nanolifleri üretebilme potansiyeline sahip
gözükmektedir. Her ne kadar meltblowing işlemi olarak tanımlanmasa da, Neumag
(Almanya) tarafından lisansı alınan, eriyik haldeki polimer akıntısına hava-jeti ile
çarparak küçük filamentlere ayırmak için geliştirilmiştir.

Sıcak Soğuk hava toplayıcı


hava

Polimer
besleme

Lif akışı

Sıcak
hava Soğuk hava

Şekil 3.4. Meltblow Tekniğinin Şeması [Hagewood, 2004]

Hills Inc. ince dağıtım plakası teknolojisini kullanarak meltblowing işlemine


başka bir yaklaşımda bulunmuştur. Kullandıkları yeni düzelerle inç başına düşen
delik sayısı 100 ve üstüne çıkarılmakta, buna karşın delik başına düşen materyal akışı
azaltılmaktadır. Ancak, üretim miktarı standart meltblowing’de olduğunun aynı
kalmaktadır. Bu düze teknolojisi ile düze deliklerinin L/D değeri 10'un üzerine
çıkmakta, bundan oluşan basınç düşüşü standart 40 psi'den bir kaç yüz psi ve hatta
daha da üstüne çıkabilmektedir.

39
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Sonuç olarak lif boyutlarının değişim aralığı ile birlikte ortalama meltblown
lif boyutu da büyük ölçüde azaltıldı. Bu teknikte düze delik çapları 0,10 ile 0,15 mm
arasında değiştiği için polimer 1000 veya üzerinde MFI'ye sahip olmalı ve ayrıca da
son derece temiz olmalıdır. Bu düzeyle uzun vadeli üretim işlemi halen geliştirme
aşamasındadır [Hagewood, 2004; http://www.tad.com.tr/arsiv/d2004/s2/elyaf/nano.
html, 2004].

3.4.1.4. Bikomponent Lif Üretim Yöntemi ile Nanolif Üretimi

Nanoliflerin üretimi için, dördüncü bir yöntem olarak, ayrıştırılabilen veya


çözülebilen bikomponent lifleri kullanmaktır. Nanoliflerin üretiminde bu
teknolojinin kullanımı için birçok yaklaşım ileri sürülmüştür. Üzerinde en çok
çalışılan yaklaşım ise standart bir üretim-çekim işlemi ile deniz-adacık tipi
bikomponent liflerin üretimidir.
Bu teknik kullanılarak elde edilen filament iplikler, özellikle Asya'da,
yaklaşık 20 yılı aşkın süredir üretiliyor. Adacık adedi 1000'in üzerinde olan bu lifler
halen hem ticari olarak hem de deneme tesislerinde düzenli bir şekilde
üretilmektedir.
Tipik 'adacık' polimerleri; poliamid, polyester, tipik deniz polimerleri ise
PVA, EVOH (Ethylene Vinil Alcohol Polymer) ve kolayca hidrolize olabilen
polyesterdir. Son zamanlarda Hills bu tekniği spunbond işlemine uygulamıştır. Hills
ve North Carolina State University laboratuarlarında 0,5 m genişliğindeki spunbond
kumaşında hem poliamid hem de PP 'adacık' lifleri üretilmiştir.
EVOH ve Eastman AQ polimerleri 'deniz' olarak kullanılmıştır. 25 adet
'adacık' kullanılarak üretilen kumaş yaklaşık 2 mikron gibi aşırı derecede küçük
boyut değişim aralığına sahip liflerden oluşur (Şekil 3.5). Lifler çözüldükten sonra
incelendiğinde, standart eriyikten üretilmiş liflerle aynı temel mukavemet
özelliklerine sahip oldukları gözlemlenir.

40
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Şekil 3.5. Deniz İçinde Ada Elyafından Elde Edilmiş Spun Bond Kumaş
[Hagewood, 2004]

Ayrıca 36 adet 'adacık'lı kumaşlar da üretilmiştir ve 360 adet 'adacık'a sahip


olabilen spunbond kumaşlar üretmek için spunbond düze paketleri hazırlanmış ve
çok yakında yaklaşık 500 nanometre boyutlu liflere sahip spunbond ürünleri elde
etmek için kullanılacaklar.
Benzer bir teknik, bir spunbond işleminde dilimli pasta şeklindeki lifleri elde
etmek için de kullanılabilir. Spunbond kumaş, daha sonra liflerin ayrıştırıldığı ve
sağlamlaştırıldığı su-jeti ile nonwoven üretim makinesine beslenir.
Bu teknikte, elde edilen lifler nanoliflere ait çap alanına girmez, ancak, eğer
buna benzer bir teknik meltblowing işlemi ile beraber kullanılmış olsaydı, ortaya
çıkan kumaş esas itibariyle nanolifleri de kapsayacaktı
[http://www.tad.com.tr/arsiv/d2004/s2/elyaf/nano.html, 2004].
Polimerik nanolif üretiminde kullanılan tekniklerin bir özeti Çizelge 3.1.’de
verilmektedir.

41
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

Çizelge 3.1. Farklı Üretim Yöntemleri İle Elde Edilen Nanolifler [Hagewood, 2004]

Eğirme Yöntemi Elyaf Boyutu Üretim Elyaf Mukavemeti


Melt-blowing -2 mikron 0,5 g/delik/dk Çok zayıf
(boyut alanı) Trk delik sıralı
Elektro-spinning -0,3 mikron 0,3 g/delik/saat Bilinmiyor
(boyut alanı)
Multicomponent 0-5-2 mikron 0,5 g/delik/dk 2-4 g/den
eğirme/ayırma arası, dar olan Çok sıralı delikler
boyutu

3.4.1.5. Nanoliflerin Kullanım Alanları

Nanolifler dokusuz yüzey üretiminde önemli uygulama sahası bulmuştur.


Çeşitli dokusuz kumaşların yüzeyindeki küçük miktardaki nanoliflerin dahi su tutma
özelliklerini arttırdığı ve su temas açısını düşürdüğü bulunmuştur. Hava direnci,
nefes alabilirlik gibi diğer özelliklerde de dokusuz kumaşların yüzeylerinde
nanolifler kullanıldığında büyük çapta iyileştirme göstermektedir.
Elektrospinning sistemiyle lif yüzeyi nanometre incelikte tabaka ile
kaplanabilir. Örnek olarak gümüş kaplamalı bir lif, yüksek elektrik iletimine, oldukça
düşük statik elektriklenmeye sahip olur ayrıca antibakteriyel ve antifungisid özellik
kazanır.
Japon Toray Ind. Firması, konvansiyonel tipten 1000 kez daha ince,
higroskobik nemi pamuktan daha fazla naylon üretmiştir. Benzer şekilde Japon
Kanepe Ltd. firması, yüzeyine birkaç nanometre kalınlıkta bir film tabakasıyla
kaplayarak konvansiyonel poliester lifinin higroskobik nemini 30 kat arttırmıştır.
Nanoliflerin kullanıldığı tekstil ürünlerine aşağıdaki örnekler
verilebilmektedir [Kut ve Güneşoğlu, 2005].
- Nano-gözenekli yüksek yüzey alanına sahip dokusuzlar.
- Filtrasyon amaçlı membran yapılar.

42
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

- Süper hızlı sensörler.


- Biyolojik ve farmakolojik özellikli membran yapılar.
- Kompozit takviyelendiriciler.
- Foto elektronik cihazlarda iletken tüpler.
- Tıbbi tekstiller (ilaç iletim kanalları, karbon tüpler).
- Kimyasal ve biyolojik koruyucu kaplamalar.
- Geri dönüşümlü katalistler.
- Kumaş mühendisliğine yönelik üç boyutlu materyaller.

3.4.2. Nano-tüpler

Tekstil endüstrisinde nano-tüp uygulamaları dendiğinde akla ilk olarak


karbon nano-tüpler gelmektedir. Karbon nano-tüpler nanometre boyutlarında
oluşturulmuş oldukça küçük karbon lifleridir. Nano-tüplerin boyutları, genellikle 2-
50 nm arasındadır ve en çok 1 mm’ye kadar değişmektedir. Kristalin yapısı ve
yüksek iletkenliği sebebiyle kompozit lifler için uygun materyaller olarak
nitelendirilebilmektedir [Erkan, Erdoğan ve Kayacan, 2005].
Karbon nanotüp ile polivinil alkol lifinin koagüle banyosunda çekim yöntemi
ile elde edilen kompozit lifin mukavemet ve rijitlik değerleri, aynı ağırlık ve
uzunluktaki çelikten 20, Kevlar’dan 17 kat daha büyük olduğu bulunmuştur. Böyle
bir lif, savunma amaçlı tekstil yüzeylerinin üretiminde önemli bir potansiyel
göstermektedir. Karbon nanotüplerin, polimetilakrilat ve poliakrilonitril gibi farklı
liflerle kompozit lif eldesine yönelik çalışmalar halen sürmektedir. Nanoteknoloji,
molekül boyutlu bilgisayarların, sensörlerin ve makinelerin kumaşlara entegre
edilebilmesine olanak sağlayarak programlanmış kumaş eldesini mümkün kılacaktır.
Örneğin; Mikro pompalar ve mikro tüpler ısıtıcı ya da soğutucu bir gazı kumaş
içinde dolaştırabilir. Böylece ceket inceliğinde ancak palto kadar sıcak tutacak
giysiler üretilebilir [Kut ve Güneşoğlu, 2005].

43
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

3.4.3. Nano-partiküller

Nano-partiküllerden özellikle kil nano-partikülleri ve metaloksit nano-


partikülleri tekstilde kullanım alanı bulmaktadır.
Kil nano-partikülleri çeşitli tipte hydrous alüminyum silikatları içerir.
Elektrik, ısı ve kimyasal dayanıma sahiptir. Ayrıca UV ışığını bloke etme yeteneğine
sahiptirler. Bu sayede içerisine kil nano-partiküller yerleştirilmiş lifler güç
tutuşurluk, anti UV ve anti korrozif davranışlar gösterir. Örnek olarak UV engelleyici
olarak naylon liflerine uygulanmaktadır. Polipropilen boyanmasında da
kullanılmaktadır. Kuatener amonyum tuzu ile modifiye edilmiş kil nano-partikülleri,
lif çekilmeden önce Polipropilen içerisinde ilave edilir. Polipropilen lifi içerisinde
boyayı çeken kısımlar ve boyayı tutan boşluklar oluşturarak asit ve dispers boyalar
ile boyanmayı gerçekleştirirler.
TiO2 , Al2O3 , ZnO ve MgO gibi metal oksitler fotokatalitik, elektrik
iletkenliği, UV absorbsiyonu ve fotooksidasyon özelliğine sahiptirler. Bu parçacıklar
kullanılarak anti-mikrobiyal, kendi kendini temizleyen UV engelleyici ürünler elde
edilebilmektedir. Metal oksitlerin tekstillere aplikasyonu lif çekimi sırasında,
elektrostatik yollarla veya sprey kaplama ile gerçekleştirilebilmektedir [Erkan,
Erdoğan ve Kayacan, 2005].

3.4.4. Nano Boyuttaki Bitim İşlemleri

Hali hazırda uygulanan bitim işlemlerinin etkilerini geliştirmek için


nanoteknolojiden faydalanılmaktadır. Bitim maddeleri nano boyutlarda emülsifiye
edilerek (nano-misellerle, nano-sollarla ve nano-kapsüllerle) böylece daha düzgün
aplikasyon gerçekleştirilir. Bu işlem sonucunda kumaşın kir iticilik, hidrofilik, anti
statik, buruşmazlık, vb. özellikleri geliştirilir [Erkan, Erdoğan ve Kayacan, 2005].

44
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

3.4.5. Faz Değiştiren Materyaller (PCM)

Bir malzemenin ısınma ve soğuma davranışı incelendiğinde sıcaklık artışı ile


birlikte malzemenin ısı absorbe ettiği , aksi durumda ise absorbe ettiği ısıyı dış
ortama verdiği görülür. PCM’nin erime ile donma/kristalleşme sırasında sıcaklıkları
sabittir. Bu prensipten hareketle bir PCM, diğer malzemelere nazaran daha fazla ısı
absorbe eder. Tekstil malzemelerine entegre edilen PCM’ler sadece birkaç
mikrometrelik küreler (mikro-kapsüller) içine yerleştirilmişlerdir. PCM
mikrokapsüller olarak adlandırılırlar. PCM’ler ısı düzenleme amaçlı olarak
kullanılırlar. Öncelikle giysi içerisine yerleştirilen PCM’ler vücuttan yayılan veya
emilen ısı enerjisini aktif bir şekilde dengeleyerek dış ortam ile insan vücudu
arasında yalıtkan bir tabaka oluştururlar [Erkan, Erdoğan ve Kayacan, 2005].

3.4.6. Biçimsel Hafızalı Materyaller (SMM)

Biçimsel hafızalı materyaller (Shape Memory Materials), o an bulundukları


şekilden, daha önce belirlenmiş bir şekle, (genellikle ısı sebebiyle) form değiştirerek
geçerler. Bu tür malzemeler, aşırı sıcak veya soğuk ortam şartları karşısında yalıtım
ve koruma özelliğinin artırılması amacıyla kullanılmaktadır. Konfeksiyon
ürünlerindeki SMM’ler aktive edildiğinde giysi katmanları içerisinde birbirine yakın
olan tabakaların aralarındaki boşluklar artar. Böylece dış ortam ile vücut arasında
sıcaklık kaybını önleme amacıyla bir bariyer tabaka oluşturulması amaçlanır. Hem
PCM, hem de SMM’ler kişinin fiziksel aktivitesi ve içinde bulunduğu ortam
şartlarına (sıcaklık, nem, vb.) bağlı olarak tepki vermektedir [Erkan, Erdoğan ve
Kayacan, 2005].

45
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

3.4.7. Kromik Materyaller

Kromik malzemeler, aynı zamanda bukalemunsu liflerdir; yani çeşitli


çevresel şartlar doğrultusunda renk değiştirebilme yeteneğine sahiplerdir. Bu grupta
değerlendirilen akıllı yapıların reaksiyona başlangıç etkilerine göre aldıkları isimler
aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir.
Işık → Foto
Isı → Termo
Elektrik → Elektro
CHROMIC
Basınç →Piezo
Sıvı → Solvent
Elektron ışını → Carsol

Bu reaksiyonun alınabilesi için, tekstil malzemelerinin üretimi sırasında


mikrokapsüller içerisine yerleştirilen bazı özel floresan boyar maddelerin kumaş
yüzeyine aplike edilmesi gerekmektedir [Erkan, Erdoğan ve Kayacan, 2005].

3.4.8. Elektriksel Uygulamalar

Son yıllarda özellikle elektronik fonksiyonlara sahip akıllı giysiler, giyilebilir


bilgisayarlar gibi ürünler giderek daha da popüler hale gelmiştir. Doğal kaynaklı
tekstil malzemelerinin elektriği iletmemesi, sentetik liflerin hammaddesi olan
polimerlerin organik kombinasyonlarının da elektrik akımını iletebilmesi için gerekli
olan serbest elektronları sağlayamaması sebebiyle bu amaçla tekstil materyallerinin
iletkenlik özellikleri konusunda nanoteknolojik çalışmalar yoğunlaşmıştır. Tekstil
kumaşlarının iletkenliğini geliştirme konusunda yapılmış ilk yaklaşım metalik
tellerin ve ince metalik bantların kullanılmasıdır. Metalik teller kumaş yapısı
içerisine bir ağ gibi örülürler ve kumaşa gerekli elektriksel iletim özelliğini
kazandırırlar. Tekstil malzemelerinin yalıtkan halden iletken hale dönüştürülmeleri
için çeşitli metotlar geliştirilmiştir. Bazı çalışmalar doğrudan kumaş
konstrüksiyonuna müdahale edilmeksizin, liflere herhangi bir ön modifikasyon

46
3. NANOTEKNOLOJİ VE TEKSTİLDEKİ UYGULAMALARI Huriser BALCI

yapılmaksızın elektriği ileten kumaş üretilmesi yönündedir. Bunların en önde


gelenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir [Erkan, Erdoğan ve Kayacan, 2005]:
- Kumaşlara antistatik madde emdirilmesi,
- Kumaşların ve dokusuz yüzeylerin iletken malzemelerle kaplanması,
- Elektro iletken bileşiklerin tozuyla doldurulmuş polimerler,
- Vakumla metal serme,
- Galvanik kaplama,
- Kimyasal kaplama.

47
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ

19. yüzyıldan beri bilim ve teknolojinin birçok alanında insanoğlunu


etkileyen devrimler büyük bir hızla meydana gelmektedir. Elektronik çiplerin,
bilgisayarların, internetin icat edilmesi, insanın tüm gen haritasının çıkarılması ve
daha birçoğu tüm dünyayı değiştiren olaylar olmuştur. Son yüzyılda özellikle tekstil
ve hazır giyim endüstrisinde çok büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bilimin katı
kuralları, yapay liflerin kullanım ve işleme teknolojilerini geliştirmede ve sentetik
liflerin üretilmesinde kırılmıştır. Pek çok şey doğanın kendisinden öğrenilmiştir.
Viskoz rayonu, nylon, poliester ve diğer sentetik liflerin bulunuşu öncelikle
kendilerine benzeyen doğal maddelerin taklit edilmesine dayanmaktadır.
Polimerlerin sentezlenmesi veya tekstillerin işlenmesi için kullanılan biyolojik yollar,
doğal kaynaklardan yararlanmanın çevre dostu ve güvenli bir yoludur. Bilgisayarlar
yardımıyla tasarım ve üretim, uzaktan merkezlenmiş veya dağıtılmış kontrol
otomasyonu, internet tabanlı entegre tedarik zinciri yönetim sistemleri müşterileri bu
zincire her zaman olduğundan daha da yaklaştırmıştır [Tao, 2001].
Akıllı lif ve kumaş teknolojileri farklı şekillerde sınıflandırılabilmektedir.
Fonksiyonu gerçekleştiren ürünün materyal formuna göre (elyaf, kumaş, giysi) veya
fonksiyonu gerçekleştirmek için kullanılan üretim biçimine göre bir sınıflandırma
yapılabilmektedir.
Materyal formuna göre yapılan bir sınıflandırma Çizelge 4.1’de
verilmektedir.

48
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Çizelge 4.1. Akıllı Tekstillerin Materyal Formuna Göre Sınıflandırılması

Akıllı Lifler ve İplikler Akıllı Kumaşlar Akıllı Giysiler

- Nonalifler - Akıllı Liflerden elde - Işıklı giysi


- Mikrolifler edilmiş kumaşlar - Görünmez giysi
- Hollow Lifler - Terbiye işlemleri ile elde - Yaşam Parametrelerini
- Yüksek Performanslı edilen akıllı kumaşlar Ölçebilen Ürünler
Lifler Antimikrobiyal kumaş - Kullanıcının Yerini
Aramidler Küflenmez kumaş Belirleyebilen Ürünler
Karbon lifleri Su geçirmez kumaş - Müzik çalarlı giysi
Kompozitler Su itici kumaş - Oda Sıcaklığına Göre
- Elektriği ileten lifler ve Kir itici kumaş Rengi Değişen Kumaşlar
iplikler Yağ itici kumaş - Radyolu Kumaş
- Güç Tutuşan Lifler Buruşmaz kumaş - Sesi Bulma Özelliği
- Antibakteriyel Lifler Güç tutuşur kumaş Olan Kumaşlar
Pillinglenmeyen kumaş
Koku önleyici kumaş
Güzel koku yayan kumaş

Akıllı tekstillerin sınıflandırılmasında kullanılan diğer bir yöntem de


fonksiyonu gerçekleştirmek için kullanılan üretim biçimine göre sınıflandırmadır. Bu
tez çalışmasında ikinci sınıflandırma yöntemi kullanılmıştır. Buna göre yapılan
sınıflandırma Çizelge 4.2’de görülmektedir.

49
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Çizelge 4.2. Akıllı Tekstillerin Üretim Biçimine Göre Sınıflandırılması

Elyafın Özelliği İle Oluşan Akıllı Bitim İşlemleri İle Elde Elektronik Aksamların Eklenmesiyle
Tekstiller Edilen Akıllı Tekstiller Elde Edilen Akıllı Tekstiller

1. Kullanıcıya Konfor Sağlayan Akıllı 1. Antimikrobiyal Tekstiller 1.Işıklı giysi


Lifler 2. Küflenmez Tekstiller 2.Katlanabilir Klavye ve Fare
- Mikrolifler 3. Su ve Kir İtici Akıllı Tekstiller 3.Görünmez giysi
- Hollow(İçi Oyuk) Lifler 4. Güç Tutuşur Tekstiller 4.Yaşam Parametrelerini Ölçebilen

50
50

2. Antimikrobiyal Lifler 5. Güzel Koku Yayan Tekstiller Ürünler


3. Antialerjik Lifler 5.Kullanıcının Yerini Belirleyebilen
4. Güç Tutuşan Lifler Ürünler
5. Yüksek Performanslı Lfiler 6.Müzik çalarlı giysi
6. Elektrik Akımını İleten Lifler 7.Oda Sıcaklığına Göre Rengi Değişen
Kumaşlar
8.Radyolu Kumaş
9.Sesi Bulma Özelliği Olan Kumaşlar

48
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1. Elyafın Özelliği ile Oluşan Akıllı Tekstiller

4.1.1. Kullanıcıya Konfor Sağlayan Akıllı Lifler

4.1.1.1. Mikrolifler

İpek, doğal elyafların içersinde en ince olanıdır. Son 10 yıl içinde elyaf çapını
önemli derecede azaltan yeni sentetik elyaflar piyasaya sunulmuştur. Bu liflerden
yumuşak, esnek ve rahat, düşük ağırlıkta, dayanıklı, hızlı kuruyan ve canlı renklere
sahip olan kumaşlar elde edilebilmektedir. Poliester mikro fiber ürünler önceleri
sadece doğal lifler ile elde edilen bir estetik sunmaktadır. Mikro yapıdaki filamentler
elyafın sertliğini beş kat azaltabilir; böylece rayon, pamuk veya ipek karışımları ile
fazlasıyla yumuşak kumaş elde edilebilir. Bu kumaşların dökümlülüğü, sadece doğal
elyaf kullanıldığı durumlardan genellikle daha fazladır.
Son yıllarda en önemli gelişmelerden bir tanesi de 1 denye den daha ince,
mukavemetli düzgün filamentlerin eldesidir. İpekten bile daha ince olan bu
filamentler endüstride süpernaturel adı ile anılmaktadır (Şekil 4.1). Fiziksel ve
mekanik performansları çok yüksek olan bu filamentler çok özeldir.

KETEN

YÜN

PAMUK

İPEK

MİKROLİF

Şekil 4.1. Mikrolifin Boyutu [www.fibersource.com/f-tutor/micro.htm, 2005]

51
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Dış giyimde kullanılan poliester esaslı ürünler dikkate alındığında, örneğin


%100 mikro fiber dan yapılan bir yağmurluk veya ceket geleneksel kumaşlara göre
daha hafif ve konforludur (Şekil 4.2). Küçük filamentler daha iyi bir bariyer etkisi
sağlayarak, soğuk günlerde vücut sıcaklığının düşmesini önler
[www.fibersource.com/f-tutor/micro.htm, 2005].

Şekil 4.2. Mikrolifler ile Dokunan Kumaş


[www.fibersource.com/f-tutor/micro.htm, 2005]

Liflerin ıslanmayan yüzeyi suyun damlacıklar oluşturmasına neden olur. Bu


damlacıklar iplikler ve su arasındaki alandan daha geniş olduğu için dışarıda kalır ve
bu etki, kumaşı daha ağır ve daha az nefes alabilen bir duruma getiren kimyasal işlem
ya da kaplama işlemine gerek duyulmadan elde edilebilir. Bir başka deyişle,
mikroliflerden yapılmış kumaş su tutmaz özelliği sağlarken aynı zamanda nefes
alabilen bir yapıda olabilmektedir [Bulgun, Yeşilpınar ve Kayacan, 2004] (Şekil 4.3).

52
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

A. Mikroliflerin Su İtici Özelliği


B. Mikroliflerin Nefes Alabilme Özelliği

Şekil 4.3. Mikroliflerden Dokunmuş Kumaş Özellikleri


[www.fibersource.com/f-tutor/micro.htm, 2005]

4.1.1.2. Hollow (İçi Oyuk) Lifler

4.1.1.2.(1). Thermolite®

DuPont firması tarafından geliştirilen bir çeşit poliester olan Thermolite®


lifleri, kutup ayılarının kürkünde bulunan, mükemmel bir yalıtım sağlayan, içinde
binlerce küçük hava kesecikleri olan içi boş tüylerden esinlenerek üretilmiştir.

53
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Deri Kumaşla deri arasındaki sıcak


havanın yalıtım tabakası

Thermolite®
içerikli
kumaş

İzole Havanın
Hapsedilmesi

Nem

Şekil 4.4. Thermolite® Liflerinin Kesit Görüntüsü


[www.dupontsa.com/fibers/thermolite_base.html, 2004]

İçi boş çekirdekli lif teknolojisi hafif kumaşlarda bile en iyi ısı tutma özelliği
sağlayabilmektedir (Şekil 4.4). Geniş yüzey alanı sayesinde nemi hızlıca deriden
kumaş yüzeyine aktararak hızlı buharlaşmayı sağlar.
Soğuk havalarda sıcak ve rahat kalabilmek için en etkili yol vücut sıcaklığını
koruyabilecek şekilde kalın giyinmektir. Fakat aktif olarak hareketli olunan
durumlarda terleme olayı gerçekleşmektedir. Eğer nem deride kalırsa ya da giysiye
geçerek giysinin ıslanmasına neden olursa üşüme hissedilmektedir. Bu yüzden nemi
deriden uzaklaştıracak bir tabaka olması çok önemlidir. Thermolite® tabanlı kumaş
bu görevi yerine getirerek kuru ve sıcak bir his uyandırır. Thermolite® sadece
kumaşın alt katmanında değil orta tabakada da kullanılmaktadır.
Thermolite® liflerinin kullanım alanları aşağıdaki gibidir.
- İç giyim, çoraplar
- Koşu ve bisiklet taytları
- Balıkçı kazağı
- Fleece ve süeterler

54
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

- Şapka, eldiven gibi aksesuarlar


- Dış giyim ve diğer ürünler için astar kumaş.

Thermolite Thermolite

İşlenmiş
Poliester İpek

Poliprpoilen
Yün

Naylon
İşlenmiş
İpek Poliester

Pamuk
Pamuk

Akrilik Akrilik

Yün Polipropilen

Kuruma Süresi (dk) Su buharı Taşınma İndeksi (MVI)

Şekil 4.5. Thermolite® Liflerinin Termal Özelliklerinin Diğer Liflerle


Karşılaştırılması [www.dupontsa.com/fibers/thermolite_base.html, 2004]

4.1.1.2.(2). ThermaStat®

ThermaStat® lifi de DuPont firması tarafından geliştirilmiş olan ve


Thermolite® lifi gibi içi oyuk bir poliester lifidir. Kesit şekli Şekil 4.6’da verilmiştir.

55
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.6. ThermaStat® Lifinin ve Konvansiyonel Liflerin Kesit Şekli


[www.dupont.com/thermastat, 2004]

Kumaş ile deri


arasındaki sıcak
İzole hava Deri havayı yalıtan tabaka

ThermaStat®
kumaş

Nem

Şekil 4.7. ThermaStat® Lifinde Nem Transferi [www.dupont.com/thermastat, 2004]

ThermaStat® lifi pamuk lifine göre % 50 daha daha çabuk kurumaktadır.


Thermastat® gömlekler, pantolon, iç giyim, kısa ve uzun çorap, eldiven,
şapka, bere ve sırt çantalarında kullanılabilmektedir.

4.1.1.2.(3). Holofiber®

Hologenix firmasının geliştirdiği Holofiber® lifi içi oyuk yapıda bir


filamenttir. Bu liflerle dokunan kumaşlar, kan basınç seviyesini %8-12 arasında tutup,
özellikle streç kumaşlarda kullanılarak, kullanıcıya rahatlık sağlar.

56
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Holofiber®'in kandaki oksijeni önemli oranda artırdığı bilimsel olarak


kanıtlanmıştır. Bu da kan devrinin ve dolayısıyla vücudun gücünün artmasına yol
açmaktadır. Şeker hastaları için, deriye oksijen sağlama yönündeki bu gelişme
yaraların iyileşmesini hızlandırırken, kan akışının artmasından doğan acıların ortadan
kalkmasına da etki edebilecektir.
Şeker hastası olan insanlar için ise, deriye sağlanan bu oksijen takviyesi,
egzersiz ve aşırı enerji düzeylerinin ardından genel kan dolaşımında hızlı bir düzelme
sağlamaktadır. Şeker hastaları, vücutta kan dolaşımını azaltan duyu kaybı ve damar
sertleşmesi gibi iki temel sorunla yüz yüzedir. Damar sertleşmesi, ayak ve bacak
ağrısının yanı sıra yaraların iyileşmesinde sorunlara yol açmaktadır. Bunun başlıca
belirtileri ayakların soğuk olması, yürürken bacakların ağrımaya başlaması ve yatıp
dinlenirken ayakların ağrımasıdır. Derinin üstüne veya yakınına giyildiğinde,
Holofiber® mevcut ışığı ve vücut tarafından doğal olarak üretilen enerjiyi, vücudun
kan dolaşımını ve oksijen düzeylerini iyileştirecek dalga boylarına dönüştürür
[www.holofiber.com, 2005].

Vücut

1. Atmosfer ışığının Holofiber® kumaşa çarpması


2. Holofiber®’in ışık enerjisini dönüştürmesi
3. Holofiber®’in vücut tarafından emit edilen enerjiyi dönüştürmesi
4. Vücuda yayılan dönüştürülmüş enerjinin oksijen iletimini artırması

Şekil 4.8. Holofiber Elyafı Yapısı [www.holofiber.com, 2005]

57
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1.1.3. Diaplex®

Günümüzde hem su geçirmez özellikte hem de nefes alabilen tekstil


materyallerinin üretimi oldukça zordur. Mitsubishi tarafından geliştirilen Diaplex®
ürünü sadece su geçirmeyen bir membran değil aynı zamanda su buharını geçirebilen
ve ısıya duyarlı özellikleri olan yenilikçi bir üründür.
Yapılan testlerin sonucunda Diaplex®’in 20.000 - 40.000 mmH2O su basıncı
direnci ve 8.000 – 12.000 g/m2/24h nem geçirgenliği olduğu tespit edilmiştir
[www.diaplex.com, 2004].
Diaplex® ultra ince gözeneksiz bir polimer membrandır. Mikro-Brownian
denilen molekül hareketi (ya da termal vibrasyon) önceden belirlenen ısı aralıklarında
meydana gelerek membranı oluşturan moleküllerin boş alan oluşturmalarını sağlar.
Bu boş alan oluşumu dışarıdaki ısı arttığında ya da soğuk durumlarda yorucu
hareketler sonrasında giysideki sıcaklığın artmasıyla aktive olur. Su buharı
molekülleri bu boş alanlara (mikro gözeneklere) yönlendirilir ve dışarı atılır.
Düşük sıcaklıklarda polimer molekül zincirleri, su buharı ve ısının transferini
engelleyerek vücut sıcaklık kaybını sınırlayan bir yüzey oluşturur (Şekil 4.9).

Şekil 4.9. Düşük Sıcaklıkta Polimer Molekül Yapısı [www.diaplex.com, 2204]

Artan sıcaklıklarda ise boş alan oluşumundan dolayı moleküler


konfigürasyonu değişmektedir. Bu da ısı ve terden gelen buharın transferine izin
vererek rahatsızlığı önleyerek giysinin nemlenmemesini sağlamaktadır (Şekil 4.10).

58
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.10. Çevre Isısı Arttığında Molekül Yapısı [www.diaplex.com, 2004]

Rüzgar Yağmur

Kumaş
Diaplex®
Membran

Su Buharı Vücut Isısı

Şekil 4.11. Diaplex®/Kumaş Ürününün Kesit Görünüşü [www.diaplex.com, 2004]

Diaplex®in özellikleri aşağıdaki gibidir.


- Elastiklik: %200 elastiklik komforu arttırır ve hareket özgürlüğüne izin
verir.
- Doku: Hafif, ağır normal veya çok ağır kıyafetlerde kullanılabilir.
- Dayanım: Gözenekli olmayan yapısıyla ter, tuz ve yağın gözenekleri
tıkamasına dirençlidir.
- Rüzgara direnç: Gözenekli olmayan yapısıyla rüzgara son derece
dirençlidir.

59
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

- Isı yalıtımı: Dışarının havasına göre kendi kendini ayarlayabildiği ve


yapısının gözenekli olmadığı için termal yalıtımı sağlar.
- Su iticilik: Mükemmel yüzeyi ile iyi bir su iticilik sağlar
[www.diaplex.com, 2004; www.trediusa.com]

4.1.1.4. CoolMax®

1986’da DuPont firması tarafından bir çeşit poliester lifi olarak piyasaya
çıkarılan CoolMax® dayanıklı ve düşük pilling seviyeli olan kuru ve konforlu tutan
bu özel elyaf çeşidi nemi vücuttan kolaylıkla uzaklaştırır.

Şekil 4.12. CoolMax® Filamenti [www.dupont.com/coolmax, 2004]

CoolMax® lif kesitinde görülen geniş yüzey bölgeleri (Şekil 4.13.A)


sayesinde daha hızlı buharlaşma sağlanmaktadır. Filamentler arasındaki geniş
boşluklar (Şekil 4.13.B) ise daha fazla nefes alabilirliğe olanak sağlamaktadır.

60
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

A. Geniş Yüzey Bölgesi


B. Filamentler Arasındaki Boşluklar

Şekil 4.13. CoolMax® Filamentlerinin Kesit Görünüşü [www.dupont.com/coolmax]

CoolMax® ile oluşturulmuş bir kumaşta nem transferi Şekil 4.14’de


gösterilmektedir.

Deri

CooMax®
Kumaş

Hava

Nem

Şekil 4.14. CoolMax®’lı Kumaşta Nem Transferi [www.dupont.com/coolmax, 2004]

Nem transferi diğer kumaşlara oranla daha üstün olan CoolMax®'ın, vücut
ısısını ve kalp atışını düşük tuttuğu yapılan testlerle kanıtlanmıştır. En büyük özelliği,
farklı kumaşların özelliklerini bir arada toplamasıdır. Bu sayede, performans
halindeki sporcunun teri vücutta kurumadan kumaşın kendine has özelliğiyle
emilmekte ve buharlaşarak, formanın ağırlaşması engellenmektedir. Bu özellik

61
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

sayesinde sporcunun performansı, ter ve forma ağırlığı gibi etkenlerden kurtularak


artmaktadır.
Şekil 4.15’de görüldüğü gibi Coolmax® elyafının kuruma özelliği diğer liflere
göre kıyaslandığında, 30 dk sonunda kendisine en yakın lif % 86’dan bile az kuru
iken, Coolmax® % 100 kuru hale gelmiştir [www.dupont.com/coolmax, 2004].

Kuruma Hızları

Coolmax
Polipropilen

Akrilik
İpek
Naylon
Elektrostatik
Coolmax
Polipropilen
Elektrostatik

Akrilik
Nem Kaybı (%)

Naylon
İpek

Pamuk
Polipropilen
Elektrostatik

Coolmax

Pamuk
Naylon

Akrilik
İpek
Pamuk

Kuruma Süresi (dk)

Şekil 4.15. CoolMax® Elyafının Kuruma Özelliğinin Diğer Liflere Göre


Kıyaslanması [www.dupont.com/coolmax, 2004]

CoolMax® işlem görmüş poliestere gore 1000 saniyede % 24 daha fazla su


buharlaştırmaktadır [www.dupont.com/coolmax, 2004].

62
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Buharlaşma Kapasitesi (g)

İşlenmiş Polyester

Şekil 4.16. İşlem Görmüş Poliester ile Coolmax®’in Su Buharlaştırmalarının


Karşılaştırılması [www.dupont.com/coolmax, 2004]

CoolMax® elyafının bir özelliği de termoregülasyona yardımcı olmasıdır.


CoolMax® giyen bir kişinin kalp atış hızı pamuklu giyen bir kişiden14 atış/dk daha
az olmaktadır [www.tacwear.com/ images3/chart14].
Kalp Atışı Hızı (atış/dk)

Poliester Naylon Pamuk

Şekil 4.17. CoolMax® Elyafının Kalp Atış Hızına Etkisi


[www.tacwear.com/ images3/chart14, 2004]

CoolMax® elyafının yüksek nem transferi, elleri kuru ve konforlu tutma,


nefes alabilme, dayanım, esneklik ve yumuşaklık özelliği sayesinde golf eldiveni

63
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

olarak kullanım alanı bulmuştur. Şekil 4.18’de CoolMax® liflerinden yapılmış bir
golf eldiveni görülmektedir.

Şekil 4.18. CoolMax® Golf Eldiveni [www.dupont.com/coolmax, 2004]

CoolMax®’ın D3 Technology™ olarak adlandırılan, DuPont Differential


Density™ Patentli bir ürünü daha mevcuttur. CoolMax AltaTM adlı bu ürünün de 30
dakikada kuruması diğer lifler ile kıyaslanmıştır (Şekil 4.19).
CoolMax
PoliPropilen

TR
Alta
Naylon

İpek
Poliester
Nem Kaybı (%)

Pamuk

Kuruma Süresi ( 30 dk)

Şekil 4.19. CoolMax AltaTM Elyafının Kuruma Özelliğinin Diğer Liflere Göre
Kıyaslanması [www.dupont.com/coolmax/htm/rm-coolmax-alta.html, 2004]

64
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

CoolMax AltaTM çabuk kuruma özelliğinin yanında, pamuktan daha yumuşak


bir tutuma sahip ve pillinglenmeye çok dirençli bir yapıya sahiptir (Şekil 4.20).

Poliester
Naylon
Pills/IN2

Rayon
Akrilik

Yün
Asetat

Dakika

Şekil 4.20. CoolMax AltaTM Eğrilmiş İplikli Kumaşın Pilling Testi Karşılaştırması
[www.dupont.com/coolmax/htm/rm-coolmax-alta.html, 2004]

Şekil 4.20’de görüldüğü gibi, CoolMax AltaTM ‘nin pillinglenme özelliğinin


poliester, naylon, rayon ve akrilik elyafından daha iyi olduğu anlaşılmaktadır
[www.dupont.com/coolmax/htm/rm-coolmax-alta.html, 2004].

4.1.1.5. Comfortrel®

Wellman firması tarafından bir çeşit poliester lifi olarak üretilen Comfortrel®
elyafı yüksek nefes alabilirlik özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Bu elyafla üretilen
kumaşta nem hem deri üzerinde kalmaz hem de kumaşı ıslatmaz. Deri sıcaklığı çok
sıcak ya da çok soğuk olmaz. Patentli polimer modifikasyonu ve lifin fiziksel dizaynı
ile kumaşa daha taze, yumuşak, serin bir etki sağlar. Comfortrel® tabanlı kumaşta
nem transferi Şekil 4.21’de görülmektedir.

65
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Su buharı Hava Su buharı

Lif

Deri

Şekil 4.21. Comfortrel® Elyafında Nem Transferi [www.wellmanwlm.com, 2005].

Çizelge 4.3. Comfortrel® Elyafının Özellikleri

Özellik Değer
Mukavemet 3.7 g/d
Elastikiyet Modülü 2.3 g/d
Elastikiyet % 55
Sıcak Havada Çekme % 10

Comfortrel® lifinin özellikleri Çizelge 4.3’de verilmiştir. Comfortrel®


poliesterin bir kopolimeridir. Kopolimer teknolojisi ile üretilen bu lifle yapılan
kumaşın yumuşak bir tutumu, kolay boyanabilme özelliği, nem transfer etme
özelliği, çok iyi bir aşınma dayanımı, boyutsal stabilite, çok iyi renk haslığı ve
atmosferik boyanabilir özellikleri mevcuttur. Wellman’ın bu teknoloji ile üretilmiş
diğer yeni nesil lifleri (Sensura®, ComFortrel Plus® ve Spunnaire®) de bu özelliklere
sahiptir.
Şekil 4.22’de Comfortrel® elyafının diğer liflere göre kuruma süresi
kıyaslanmıştır.

66
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Yün

Akrilik
Süre (dk)

Pamuk

Naylon

Şekil 4.22. Comfortrel® Elyafının Kuruma Süresinin Diğer Liflerle Kıyaslanması


[www.wellmanwlm.com, 2005]

Comfortrel® elyafı; spor giysileri, çocuk giysileri ve iç giyimde kullanım


alanı bulmaktadır [www.wellmanwlm.com, 2005].

4.1.1.6. Tactel®

Tactel® elyafı DuPont firmasının geliştirdiği bir nylon elyafı çeşididir.


Parlaklığı ve yumuşaklığı ile daha çok örme kumaş olarak kullanım alanı
bulmaktadır. Kolay şekil alabilme ve pillinglenmeye özelikleri konvansiyonel
ipliklere kıyasla daha iyidir (Şekil 4.23). Ayrıca çabuk kuruma özelliği ve kışın sıcak,
yazın serin tutan nefes alabilme özelliği sayesinde kişiye rahatlık hissi sağlar.
Kuruma süresinin diğer liflerle kıyaslanması Şekil 4.24’de verilmiştir.

67
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Pilling Derecesi

Pamuk

Yün
Tactel

Viskoz
Akrilik

Şekil 4.23. 7200 Devir Sonrasında Örgü Kumaş Pilling Karşılaştırmaları


[www.tactel.com, 2005]
Gramaj (g/m2)

Pamuk
Viskoz
Akrilik
Yün
Tactel

Süre (dk)

Şekil 4.24. Tactel® Elyafının Kuruma Süresinin Diğer Liflerle Kıyaslanması


[www.tactel.com, 2005]

Fitness, raket sporları, takım sporları, koşu, bisiklet ve aerobik egzersiz gibi
dinamik hareket gerektiren spor dalları yüksek nefes alabilirliğe sahip kıyafetler
grektirir. Özellikle Lycra® elyafı ile birlikte kullanıldığında Tactel® bu alanlarda
kullanım alanı bulabilmektedir [www.tactel.com, 2005].

68
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1.1.7. Supplex®

Supplex® elyafı da DuPont’un geliştirdiği bir nylon çeşididir. Daha ince


multifilament yapısıyla (Şekil 4.25) standart Nylona göre daha esnek, hafif ve
yumuşak özelliklere sahiptir.

Supplex® Nylon Standart Nylon

Şekil 4.25. Supplex® Lifinin Kesit Şekli [www.invista.com, 2005]

Su tutmaz ve nefes alabilen yapısı sayesinde Supplex® elyafı Lycra® ile


birlikte kullanıldığında yüzme giysileri, aktif spor giysileri, aerobik giysileri, tozluk
ve taytlarda kullanım alanı bulmaktadır.

4.1.1.8. Coolplus®

Coolplus® elyafı vücuttaki nemi düzenleyebilen ve nefes alabilen fonksiyonel


bir poliester lifidir. Lif yüzeyindeki mikro delikler yardımıyla teri deri yüzeyinden
hızlıca absorbe edip, daha geniş bir alana aktarma, yayma, geçirme, vb. işlemlerle
dışarı atarak kumaşın çabuk kurumasına sağlamaktadır (Şekil 4.26).

69
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Hava
nem

hava

Deri

Şekil 4.26. Coolplus® Lifinde Nem ve Hava Transferi [www.cool-plus.com, 2005]

Aynı zamanda lifin hava geçirgenliği vücuttaki sıcak havayı dışarı bırakarak
deriyi ferah ve serin tutmaktadır. Coolplus®’ın bazı özelliklerinin diğer liflerle
kıyaslanması Çizelge 4.4’de verilmektedir.

Çizelge 4.4.. Coolplus® Lifinin Diğer Liflerle Kıyaslanması

Özellikler
Kumaş Tipi
Nem Düzenleme Hava Geçirgenlik Kullanım Kolaylığı
® Pamuğa göre % 12-74 Etkili hava Kolay yıkama-kurutma,
Coolplus
daha yüksek difüzyon geçirgenliği. çekme dayanımı
yeteneği ve % 11-47
daha yüksek kuruma
etkisi.
Pamuk Soğuk, ıslanınca Nemden dolayı lifler Çekebilir ve spiralleşir.
vücuda yapışır. şişerek hava
geçirgenliğini azaltır.
PET Teri yayamaz. Düşük Kolay yıkama-kuruma

Nylon Teri yayamaz, soğuk, Düşük Kolay yıkama-kuruma


ıslanınca vücuda
yapışır

Normal poliester kumaşa damlatılan su 30 saniye sonunda yayılmazken,


Coolplus® kumaşta, normal poliesterde ölçülen yayılma alanından 20 kat fazla
yayılma ve kuruma gözlenmiştir (Şekil 4.27).

70
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Su damlatıldıktan 2 saniye sonra


Coolplus Pamuk Polyester Naylon

Su damlatıldıktan 30 saniye sonra


Coolplus Pamuk Polyester Naylon

Şekil 4.27. Coolplus® ve Diğer Liflerin Su Damlatıldıktan Sonraki Görüntüleri


[www.cool-plus.com, 2005]

Coolplus® elyafının kullanım alanları aşağıdaki şekilde verilebilmektedir.


• Spor giysiler
• İç giyim
• Günlük giysiler
• Çorap
• Şapka
• Eldiven vb. aksesuarlar

4.1.1.9. Akwatek® Poliester ve Akwadyne® Nylon

Akwatek® Poliester ve Akwadyne® Nylon, Comfort Technologies tarafından


geliştirilmiş, termoregülatör olarak kullanılan yeni nesil liflerdir.
Kapilar harekete bağımlı olan kumaşların aksine bu liflerin fonksiyonunu
gerçekleştirmesi için deriye yakın olmasına gerek yoktur. Akwatek® ve Akwadyne®
elektrokimyasal transfer olarak bilinen bir kimyasal prensip ile nemi ve ısıyı transfer

71
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

eder. Bu proses yıkama ile etkisi gitmeyen filamentin kimyasal yol ile modifiye
edildiği bir yöntemdir.
Sıcak havalarda, elyaf elektrostatik olarak davranır, nemi ve aşırı ısıyı
vücuttan kumaş yüzeyine aktarır. Kumaş kendi özelliklerini kullanıcıyı serin ve kuru
tutmaya yardımcı olacak şekilde düzenler. Kullanıcı terledikçe kumaş nemi
elektrostatik olarak atar. Vücut aktivitesi azaldıkça kumaş da buharlaştırma işlemini
azaltır (Şekil 4.28).
Sıcak

Nem ve ısıyı
buharlaştırır

SICAK HAVA

Isı kaybı
Deri
Ter

Şekil 4.28. Akwatek Elyafının Sıcak Havada Nem Transferi


[http://www.fabriclink.com/pk/akwatek/home.html]

Soğuk havalarda, Akwatek® ve Akwadyne® , kumaş ile deri arasında bir sıcak
hava tabakası oluşturarak ısıyı hapseder. Kumaş nem yayılırken tutulmuş ısıyı
düzenler. Nemi elektrostatik olarak geçirir, tutulmuş havanın deriye geçen ısı
kapasitesini artırır (Şekil 4.29).

Kumaş Soğuk
Nem buharlaştırır
Boşluk

SOĞUK HAVA

Sıcak Nemli Havanın


İzolasyonu
Deri
Hapsolmuş ısı

Şekil 4.29. Akwatek Elyafının Soğuk Havada Nem Transferi


[http://www.fabriclink.com/pk/akwatek/home.html]

72
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1.1.10.Mipan Aqua-F

Mipan Aqua-F lifleri nemi hızlı absorbe edebilen ve çabuk kuruyabilen bir
liftir. Bu lifler bu açıdan özellikle spor aktivitelerinde kullanılan giyim eşyalarında
rahatlık sağlamaktadır.
Aqua-F liflerinin bu özelliğinin sırrı teri emmeyi maksimize eden ve giysinin
yüzeyine taşıyarak hızlıca buharlaşmasını sağlayan lifin kesit alanıdır (Şekil 4.30).
Aqua-F lifinin yüzey alanının diğer liflerden % 35 daha fazla olması bu lifin absorbe
etme özelliğini artırmaktadır. Bunun yanında Aqua-F’nin giysinin deri ile temasını
minimize eden dizaynı, aynı şartlarda diğer kumaşlara göre daha büyük bir avantaj
sağlamaktadır.

buharlaşma

hava

deri

A B C

A. Aqua-F’in Kesit Alanı


B. Aqua-F’in Kesit Alanındaki Kılcal Borular
C. Nemi Absorblama ve Kuruma

Şekil 4.30. Aqua-F Elyafı [www.mipan.co.kr, 2005]

Aqua-F elyafı konvansiyonel kumaşlardan daha iyi nem absorblamakta ve


daha çabuk kurumaktadır (Şekil 4.31).

73
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Difüzyon Alanı

Difüzyon Alanı: 0,1 ml su damlatıldıktan sonra


suyun yayılma alanı.
Su Absorblama Gücü: Kumaşın bir ucunun suya
daldırılması sonucu, suyun emilme yüksekliği.

Şekil 4.31. Aqua-F Lifinin Difüzyon Alanının Karşılaştırılması [www.mipan.co.kr]


Difüzyon Süresi

Difüzyon Süresi: 0,5 ml su damlatıldıktan sonra su


yayılmayana dek süren suyun difüze olma süresi.
Kuruma Zamanı: 0,5 ml su damlatıldıktan sonraki
kuruma süresi.

Şekil 4.32. Aqua-F Lifinin Difüzyon Süresinin Karşılaştırılması [www.mipan.co.kr]

4.1.2. Antimikrobiyal Lifler

Günümüzde kullanılan Antimikrobiyal ve Antibakteriyel ürünler yıkamaya


karşı hassastırlar ve belirli bir sayıda yıkamadan sonra fonksiyonlarını kaybederler.
Bundan başka bazı bitim işlemleri insan sağlığı için tehlike arz eder; örneğin, insan
sağlığı için gerekli olan ve deride bulunması sorunlu olan bakterilere de zarar
verirler. Bu problemi çözmek için antimikrobiyal ve antibakteriyel özelliğe sahip
lifler üretilmeye başlanmıştır. Söz konusu lifler, lif üretimi sırasında gerekli
kimyasallarla muamele edilirler. Bu yolla kazanılan antimikrobiyal ve antibakteriyel

74
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

etki bitim işlemleri ile sağlanan etkiden çok daha iyi olmaktadır ve tekrar
yapılmasına gerek yoktur.
Bazı sentetik polimer esaslı antimikrobiyal liflerin ticari isimleri ve üreticileri
Çizelge 4.5’de verilmiştir.

Çizelge 4.5. Ticari Antimikrobiyal Lifler [Ramachandran ve arkadaşları, 2004;


Süpüren ve arkadaşları, 2006]

Polimer Üretici Ticari İsim


Poliester Trevira Trevira Bioactive
Microsafe
Montefibre Terital SANIWEAR
Brilen Bacterbril
Dupont Coolmax Fresh FX
Poliakril Accordis Amicor
Sterling Biofresh
Poliamid Kaneba Livefresh
R-STAT R-STAT
Nylstar Meryl Skinlife
Polipropilen Asota Asota AM Sanitary
Polivinil klorid Rhovyl Rhovyl’s asAantibacterial
Rejenere Selüloz Zimmer AG Sea Cell Activated
Asetat Novaceta Silfresh

Sentetik ve rejenere lifler antimikrobiyal ve antibakteriyel amaçlı


üretilebilmektedir. Antimikrobiyal ve antibakteriyel lifler genel olarak tıp alanında
kullanılmaktadır. Hastaneler bakteri ve mikropların en çok bulunduğu ve hijyenin
önemli olduğu yerlerdir. Cerrahlıkta ve tıpta tekstil materyallerinin uygulamaları,
ameliyat ipliğinden kemik yerine geçen karmaşık bileşiklere, temizlik bezlerinden
geliştirilmiş engelleyici kumaşlara kadar çok sayıda ve değişik türdedir. Bu alanlarda
kullanılacak liflerin toksik, alerjik ve kanserojenik olmaması gereklidir. Ayrıca,

75
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

fiziksel ve kimyasal özelliklerinde herhangi bir değişim olmaksızın sterilize


edilmelidir.
Liflere antibakteriyel özellikler, çeşitli kimyasal maddeler eklenerek
verilebilir.
• Polimerizasyon reaksiyonu sırasında polimer modifikasyonu,
• Çekim işlemi sırasında özel bileşiklerin eklenmesi,
• Lifin son işlemleridir.
Lif elde edilirken, çözücü içerisine antimikrobiyal madde ilavesi
yapılmaktadır. Bunların çözülmesi sağlandıktan sonra, sürekli karıştırılarak
homojenliği sağlanır. Çözelti, oda sıcaklığında düzelerden püskürtüldüğünde, çözücü
buharlaşır ve lif elde edilir. Kullanılan bakteriyostatik madde miktarı, hedeflenen
mikroorganizmaya, ürünün tüketim süresine ve ürünün kompozisyonuna göre
değişir. 300 ppm’den daha az uygulamalar pozitif bakterilerin kontrolüne
yetmektedir. Pozitif ve negatif bakterilerin her ikisine de etki etmesi istendiğinde, en
az 750-1000 ppm değerinde çalışılmalıdır. 3000-5000 ppm gibi yüksek
konsantrasyonlar, kalın hücre duvarına sahip mantar ve maya hücrelerinin
büyümelerin engel olmaktadırlar.
Polimer modifikasyonunun kullanımı, antibakteriyel lif eldesinde
uygulanabilmektedir, ancak bu yaklaşım, özel Polimerizasyon tesisleri
gerektirdiğinden pahalıdır. Antibakteriyel işlemin etkinliği ve dayanıklılığı, aditif ve
lif yüzeyi arası bağın stabilitesine bağlıdır. Eklenen kimyasalın antibakteriyel
etkinliği, pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir [Kut ve Orhan, 2005]. En
önemlileri;
- Çözünürlüğe veya dispers olabilirliğe bağlı olarak, lif içerisindeki aditif
konsantrasyonu,
- Adisyon fazı veya lifin termofiksaj adımı sırasında aditifin termal
stabilitesi,
- Lif ve aditif arasındaki kimyasal bağların stabilitesi,
- Solvent ve/veya deterjanlara dayanımı,
- Lifin içerisinden yüzeye migrasyon kapasitesi,
- Toksitisite ve işlem maliyeti gibi faktörler de düşünülmelidir.

76
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Kimyasal maddelerin lif içerisinde ya da üzerinde ya da üzerinde


insolubalizasyon uygulanan kimyasal yöntemlerden biridir. İnsolübalizasyon,
sentetik ya da rejenere lifler için eğirme banyosuna kimyasal maddelerin
eklenmesiyle ya da doğal ve sentetik liflerin çözelti ile emdirilmesiyle başarılır. Bu,
lif üzerinde suda çözünmez ya da az çözünür kimyasal madde varlığını sağlar.
Geniş spektrumlu antimikrobiyal etkinlik, akrilik, nylon, polivinil klorid,
selüloz asetat, polipropilen ve polietilen liflerine çeşitli azot bileşiklerinin yaş ya da
kuru eğirme banyolarında % 0,5-2’lik insolübalizasyonu ile kazandırılır. 5
nitrofurfural, 5-Nitro 2-Furfuriliden 3-Amino 2-Okzalidon vb. kullanılır.
Selülozikler, karboksilik ve sülfonik asit grupları eklenerek katyonik germisitlere
daldırılması gibi değişik bir yol izlenerek modifiye edilir.
Antibakteriyal özelliklerin verilmesi amacıyla organik ya da inorganik
aditiflerin sentetik ya da rejenere liflere eklenmesi yaygın uygulamaya sahiptir ve
Antibakteriyal lif üretiminde yarı kalıcı ya da kalıcı organik maddeler de yaygın
olarak kullanılır.
Antibakteriyel lif üretmenin üç yolu vardır:
- Antibakteriyel bileşenleri lif yapısına aşılamak,
- Antibakteriyel bileşikleri tekstil terbiyesi sırasında eklemek,
- Antibakteriyel maddelerin ekstrüzyon sırasında sentetik liflere eklemek.

Antimikrobiyal lifler, genellikle tıbbi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Tıp,


sağlık ve hijyen alanları, bugün tekstil endüstrisinin önemli ve gelişmekte olan
bölümüdür. Bu alanlarda kullanılacak liflerin toksik, alerjik ve kanserojenik
olmaması gereklidir. Ayrıca fiziksel ve kimyasal özelliklerinde herhangi bir değişim
olmaksızın sterilize edilmelidir [Kut ve Orhan, 2005].
Antibakteriyel lifler, dokusuz tekstil yüzeyinde olduğu kadar geleneksel
tekstil yapılarında da kullanılmaktadır. Burada antibakteriyel lif içeriği istenen işleve
bağlı olarak % 15 ile % 100 arasında değişmektedir.
Geleneksel tekstil yapılarında antibakteriyel lifler, çoraplarda, iç giyimde,
spor giyimde, ayakkabı astarlarında, kilimlerde ve banyo keselerinde kullanılır.

77
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Dokusuz yüzey uygulamaları ise, ıslak mendil yatak takımları, filtreler, ayak giyimi
ve kişisel temizlik ürünleridir.
Antimikrobiyal kullanımı üç alt sınıfa ayrılabilir (Devrent ve Yılmaz, 2004):
a) Tekstil malzemesini kullanan ya da giyen kişinin, koku çıkaran
bakterilere karşı korunması ya da hastalık yapıcı ya da asalak
mikroorganizmalara karşı korunması,
b) Tekstil malzemesinin, küf ve çürüme oluşturan mantarların neden
olduğu biyolojik bozunmadan korunması,
c) Tekstil malzemelerinin ve bunu giyenlerin ya da kullananların
zararlı böceklerden korunması.

4.1.3. Güç Tutuşan Lifler

Günümüzde yangınlar ve çıkış sebepleri ile ilgili kazalarda bir artış


gözlenmektedir. İnsanların kendilerini ve ailelerini korumak için gösterdikleri
hassasiyet en yüksek noktaya ulaşmıştır ve bu tip dramatik kazaları önlemek için
yetkilileri her türlü tedbirlerin alınmasını sağlamaya zorlamıştır.
Kazalardan korunmak için gerekli ilk adım tehlike henüz başlamadan önceki
tehlike alarmlarıdır. Yangın alarmları ya da duman detektörleri yangına karşı koyma
ya da sonlandırma konusunda bir şey yapamazlar, fakat insanları oluşabilecek
tehlikelere karşı uyarırlar. Halka açık alanlarda kullanılan materyallerde alev
geciktirici özellik gerekliliği uzun zaman önce tespit edilmiş ve kanunlarla
yasallaştırılmıştır. Son zamanlarda evlerde alev geciktirici materyallere olan talep
artmıştır ve gittikçe daha önemli olmaya başlamıştır. Evlerde kullanılan çeşitli
elektrikli cihazlar ev tekstil ürünleri ile birlikte potansiyel bir tehlike
oluşturmaktadırlar. Bu sebeple yangın ihtimalini azaltmak hatta önlemek için sadece
kumaşların değil dolgu ve dikiş ipliklerinde de alev geciktirici özellik olmalıdır.

Tekstillere güç tutuşurluk özelliği kazandırmak için yapılan kimyasal


modifikasyon, üretimlerinin çeşitli aşamalarında uygulanabilmektedir:

78
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

a. Polimerizasyon adımında; belli fosfor ve/veya halojen içeren komonomerlerin, lif


oluşturma polimeri içine eklenmesiyle,
b. Lif çekimi sırasında; belli modifiye edici maddelerin lif çekim çözeltisi içine ve
lif çekim banyosuna eklenmesiyle,
c. Doğal, rejenere ve sentetik liflerin ve kumaşların, güç tutuşurluk bitim işlemini de
içeren, yüzey modifikasyonuyla [Kutlu, 2002].

4.1.3.1. Güç Tutuşur Poliester Lifleri

Hem fosfor içeren hem de brom içeren güç tutuşurluk maddelerinin Poliester
üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Fosfor bileşiklerinin etkisi hem sıvı/katı fazda
hem de gaz fazındadır. Ancak fosfor içeren Trevira T271 (Hoechst), gaz fazlı etki
gösteren brom içeren Dacron 900F (Du Pont)’ye göre daha düşük performans
göstermektedir. Polifosfonat içeren Heim (Toyobo Co.) lifleri de bazen bromlu
liflerden daha az etki göstermektedirler [Kutlu, 2002].
Diğer ticari ürünler arasında, Spectran (Monsanto) ve GH (Toyobo) lifleri
bulunmaktadır. Poliester için kullanılan önemli güç tutuşurluk maddeleri: trifenil
fosfinoksit 3,5-dibromteraftalat, dekabromdifenileter, tribromdifenil’dir. Ayrıca
Mobil Chemical tarafından üretilen Antiblaze 19 adında oligomerik siklik yapısındaki
madde de oldukça etkili, dayanıklı, zehirsiz ve hidrolitik dayanıma sahip bir güç
tutuşurluk maddesidir [Kutlu, 2002].
Ayrıca metilen-bis (akrilamid) ve düşük molekül ağırlıklı vinil fosforik asit-
etilen glikol-ester kombinasyonu da PES üzerinde etkili bulunmuştur [Kutlu, 2002].
Sentetik liflerde güç tutuşurluk, güç tutuşurluk maddelerinin lif üretimi
sırasında monomerlere eklenip kopolimerizasyon yapılmasıyla elde edilmektedir
[Kutlu, 2002].
Securelle® DupontSa’nın yüksek performans sergileyen bir markasıdır.
Dacron elyafından yapılmıştır ve yüksek alev geciktirici özelliğe sahiptir. Hem
umumi hem de özel evlere yönelik döşemecilik pazarında büyümeyi hedeflemektedir.
Tüm emniyet standartlarına uygun olmakla birlikte nihai üründe yumuşaklık, şıklık
ve performanstan ödün vermemektedir.

79
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Securelle® kumaşlar ateşten uzaklaştırıldıkları anda kendi kendine sönme


özelliği gösterirler. Alman standardı DIN 4102 B1ve B2, Fransız standardı NFP M1,
İtalyan standardı Classo Uno ve İngiliz standardı BS 5867 Part 2, B ve C ve BS 7175
gibi bazı ana standartların gerekli gördüğü şartlara uygundur.
Elyafın içinde bulunduğundan dolayı Securelle®’nin alev geciktirici
karakteristiği kalıcıdır ve yıkanarak ya da kullanılarak bu özelliğini kaybetmesi
mümkün değildir. Bu sebeple pamuklardaki gibi çevreye zararlı apre maddelerinin
kullanılmasına gerek kalmamaktadır.
Securelle® kumaşların yapımında kullanılan Dacron poliester elyafı iplikçiler,
kumaş üreticileri, tasarımcılar ve nihai tüketiciler için önemli ve çok yönlü
kullanılabilen bir elyaf seçeneği sunmaktadır. Alev geciktirici bir yüksek teknoloji
ürünüdür ve elyafın estetik özelliklerini negatif yönde etkilemez. Bu ürün elyaf veya
filament halindedir. Elyaf olarak 1,5dtex/38mm veya 3,3dtex/60mm özelliğindedir.
Düz ve yalancı bükümlü tekstüre iplik olarak boyanmamış 78/34 dtex bulunmaktadır.
Ayrıca 167/68dtex olarak da yalancı bükümlü ve hava jetli tekstüre iplik olarak
boyanmamış, paket boyalı veya siyah polimer boyalı bulunmaktadır.
Securelle® kumaşlar mükemmel bir kullanım karakteristiği gösterir. Işığa ve
yıkamaya karşı renk haslığı yüksektir. Kısa ve düşük sıcaklıkta yıkanır, geri
kazanılabilir ve zararsızdır (Öko tex Standard 100) [www.dupontsa.com/securelle].

4.1.3.2. Güç Tutuşur Viskoz Lifleri

Viskoz lifinin güç tutuşurluk işlemi için; halojen, azot ve fosfor içeren
maddelerin her biri kullanılabilmektedir. Viskoz lifleri , lif çekim banyosuna uygun
bir maddenin katılmasıyla güç tutuşur yapılabilmektedir. Viskozun yıkamaya
dayanıklı güç tutuşurluk işlemi için en etkili olanın fosfazen türevleri olduğu
bulunmuştur
Durvil, n-propoksifosfazen ([PNCI2]n + PrONa →[PN(OPr)2]n) kullanılarak
Avtex tarafından üretilmiş bir güç tutuşur viskoz kesikli lifidir. %3,3 fosfor
içermektedir. Tablo 1.14‘de Durvil lifinin TPP değerleri verilmiştir

80
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Sandoz firması, viskoz lifleri için oldukça etkili ve ticari adı Sandoflam 5060
olan, bis-(2-thiono-5,5 dimetil-1,3,2-dioksofosforinayl)oksit kimyasal yapısındaki bir
güç tutuşurluk maddesini üretmiştir. Bu maddenin viskoz liflerinde oldukça etkili
olduğu bulunmuştur.
%100 FR viskoz liflerinin askeri giysilerin takımlarında ve dış giysilerinde
kullanılması önerilmemektedir. İtfaiye giysilerinde kullanımı için 40/60 viskoz/yün
karışımının daha etkili olduğu bulunmuştur.
%5 Kevlar ; %30 Nomex ve %65 Lenzing FR viskoz lifi karışımından
üretilmiş olan Karvin; giysi konforu, koruma ve sağlamlık gibi giysi özelliklerinin
optimum kombinasyonuna sahiptir. Diğer önemli karışımlar, FR viskoz/yün ve FR
viskoz/aramid karışımlarıdır [Kutlu, 2002].

4.1.4. Yüksek Performanslı Lifler

Tekstilin hammaddesini iplik, ipliğin hammaddesini ise lifler (elyaf)


oluşturmaktadır. “Elyaf” sözcüğü terminolojik olarak analiz edilecek olursa, Arapça
“lif” sözcüğünün çoğulu olup “lifler” anlamına gelmektedir. Lif ise genel anlamı ile
bir ipliği, bir kağıt tabakasını ve genel olarak her çeşit maddeyi meydana getiren ince
uzun eleman olarak tanımlanabilir. Hem kimyasal hem de doğal "klasik" lifler halen
teknik tekstillerde kullanılan tüm organik liflerin % 95'inden fazlasını kapsamaktadır
(cam, mineral ve metal lifleri haricinde).
Bunların birçoğu karışım ve çok bileşikli ürünler olarak birleştirilerek
mukavemetlerinin, uzunluklarının, inceliklerinin, yüzey özelliklerinin, terbiye
maddelerinin ayarlanması ile oldukça özel kullanım alanlarına uygun hale getirilmiş
ve uyarlanmışlardır. Ancak yüksek performanslı lifler olarak isimlendirilen lifler
1980'li yılların başında ortaya çıkmışlar ve teknik tekstillerin gelişimine önemli ve
çarpıcı katkılar yapmışlardır.
Yüksek performanslı liflerin ortaya çıkışı tekstilde yeni pazarlar açılmasına
sebep olmuştur. Sıradan liflerle karşılaştırıldığında çok pahalı olan bu lifler genelde
kullanıldıkları yerlerde ikame malzemelere göre daha yüksek performans, hafiflik
v.s. gibi özelliklere sahip oldukları için tercih edilirler. Normal lifler ile

81
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

karşılaştırıldıklarında bu lifler oldukça pahalı ve kar payı yüksek lifler olarak


tanımlanırlar. Bu liflerin üretimi ve tüketimi genel olarak Avrupa, Amerika ve
Japonya ile sınırlı kalmıştır. Japonya’daki üretim ve gelişmeler diğer ülkelere
nazaran daha hızlıdır.
Bu sektörün gelişimi de muhtemelen bugüne kadar olan durumdan çok daha
hızlı olacaktır. En büyük gelişmelerin seramik ve ultra yüksek mukavemetli ve
modüllü polietilen liflerinde olması beklenmektedir. Ayrıca koruyucu elbiseler
endüstrisi ve fiber optik kablo uygulamalarında p-aramidlerin pazar payını artıracağı
düşünülmektedir [Emek, 2004].

Çizelge 4.6. Yüksek Performanslı Liflerin Özelliklerine Göre Gruplandırılması


[Emek, 2004]

Özellik Uygun Lif Tipi


Mukavemet ve Sertlik P-aramid, cam elyafı, karbon, polietilen,
inorganik ve aromatik kopolimerler
Isıya Dayanma M-aramid, PTFE, inorganikler
Isıya Dayanma+Mekanik Karbon, seramik
Performans
Kimyasallara Direnç PTFE
Diğer Özel Kullanımlar Cam elyafı (optik lif)

Yüksek performanslı liflerin metal ve ağır malzemelere nazaran avantajları


vardır. Bunlar yüksek mukavemet, yüksek modül, hafiflik, ısıya ve kimyasallara
karşı dayanım gibi özelliklerdir.
Yüksek performanslı liflerin diğer önemli kullanım alanları da koruyucu
elbiseler, gemi halatları ve endüstriyel kumaşlar gibi alanlardır. Yüksek performanslı
liflerin üretimindeki gelişmeler ve ilerlemelerin sonucunda tekstil ve hazır giyim
sektörleri ile birlikte diğer kullanım alanlarındaki uygulamalarda yakın zamanda
önemli gelişmeler söz konusudur. Bulunduğumuz çağın karmaşık ürünlerinin
üretiminde beklenen performans ve işlevlerin sağlanabilmesi için yüksek

82
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

performanslı elyafların kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle yüksek teknolojiyle


üretilen bu tür elyafların pazarının önemli oranda büyüyeceği tahmin edilmektedir.
2023 ve sonrasında AB, ABD ve Japonya’nın dünya sentetik elyaf
üretimindeki payı miktar olarak %10 civarına düşerken, değer olarak bununla
kıyaslanamayacak kadar yüksek bir oranda olacaktır. Çünkü, bu ülkelerin ucuz
standart polyester, polipropilen gibi elyaf ve ipliklerin üretimini büyük ölçüde terk
ederek, tamamen yeni nesil yüksek performanslı, büyük olasılıkla selülozik bazlı,
özel elyaf geliştirmeye yönelecekleri ve bunu başaracakları öngörülmektedir [Emek,
2004].

Çizelge 4.7. Kullanıcı İçin Temini Mümkün Olan Yüksek Performanslı Lifler ve
Mekanik Özellikleri [Emek, 2004]

Yüksek Mukavemetli Yüksek Kimyasal ve Yüksek Çok İnce ve Yeni


Yüksek Modüllü Yanma Dirençli Performanslı Lifler
Organik Lifler Organik Lifler İnorganik Lifler

Para-aramidler Meta-aramidler Karbon Mikro lifler (incelik


[örneğin (örneğin Nomex ve Seramik <0,5dtex)
Kevlar (HX) ve Conex) Bor Güneş enerjisini emen
Twaron ] Kynol Tungsten lifler (solar alfa)
Polibenzobistiazol Inidex Alumina (Saffil) Isıya duyarlı lifler
(PBT) Okside akrilik lifleri, Yüksek modüllü Kokulu lifler
(panok) silikon karbid & Antibakteriyel lifler
Diğerleri: Aromatik silikonnitrür v.b. (Aseptik kloro lifleri)
polimerler İçi boş lifler
Antistatik güç tutuşur
lifler v.b.
Çok yüksek molekül Polieter eterketonlar,
ağırlıklı polietilen PEEK (Vicretex)
(Dyneema ve Spectra) Polieter ketonlar
v.b. PEK
Poli p-fenilen sülfür,
PPS (Ryton),
Politetrafloretilen,
PTFE

Lenzing P84

83
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1.4.1. Aromatik Poliamid (Aramid) Lifleri

Aramid “Aromatik polyamidler” den imal edilen liflere verilen genel isimdir.
Polyamidler uzun zincirli polimerlerdir ve aromatik halkaları (benzen halkaları) altı
karbon atomundan, birbirine ve farklı hidrojen atomlarının farklı kombinasyonlarına
bağlandığı moleküler yapılardır [Gök, 1995]. Çizelge 4.8’de belli başlı aramid
üreticileri ve ürün isimleri bulunmaktadır.

Çizelge 4.8. Aramid Ürün Isimleri ve Firmaları [Gök, 1995]

Aramid Ürünü Ticari İsmi Üretici Firma

M-aramid Apyeil (Unitika/Japan)


Nomex (Du Pont/ USA)
Teijinconex (Teijin/Japan)
P-aramid Kevlar 29 (Du Pont/ USA)
Kevlar 49 (Du Pont/ USA)
Kevlar HM (Du Pont/ USA)
Kevlar HT (Du Pont/ USA)
Twaron (Akzo / W.Europe)
Twaron HM (Akzo / W.Europe)
Kopolimer lif (p-tip) Technora (Teijin/Japan)

4.1.4.1.(1). Polimer Eldesi

Aramidlerin ana polimerlerinin en önemlileri şunlardır:


1. Poli-m-fenilenizoflalmid (MPIA), meta tipi liflerin üretiminde kullanılır.
2. Poli-p-fenilen-taraftalamid (PPTA), para tipi liflerin üretimde kullanılır.
3. Poli-p-fenilen 3,4-difenilent para tipi kopolimer liflerin üretiminde
kullanılır [Güla, 2004].

84
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1.4.1.(2). Aromatik Poliamid (Aramid) Liflerinin Özellikleri

Aramid lifi de cam ve karbon lifi gibi yüksek performanslı lifler olarak
bilinir. Aramid lifinin kullanımının artmasındakı en onemli özellikler, iyi sıcaklık
stabilitesi (uzun süreli aynı çalışma sıcaklığı) ve kimyasallara karşı mukavemet ve
elastik modüllerdir [Güla, 2004].

4.1.4.2. Karbon Lifleri

Karbon kömür ve organik bileşiklerin ana elementini oluşturan ametaldir.


Simgesi C’dir. Karbon lifi kimi “öncü” liflerden, özelliklede selülozik ve akrilik
liflerden ısıl-mekanik işlemlerle elde edilen karbon flamanıdır. Taş kömürü
tortusundan ve polimit, yani aromatik poliamid, polibenzimidazol gibi ısıl kararlı bir
çok polimerden elde edilir; bunlar düşük yoğunluk eşliğinde ısıl, sürtünmeye ilişkin
ve mekanik nitelikler bakımından çok ilginç ayırt edici özellikler gösterir.
Selülozik liflerden karbon lifi üretme yöntemleri şu dönüştürme
mekanizmalarını gerektirir: Suyu fiziksel olarak geri bırakma (25–150 oC); glukoz
birimlerden su giderme (150- 2400 C); glukozit köprülerinin koparılması (240–400
o
C); aromatikleştirme (4000C’nin üstünde). Akrilik lifleri karbon liflerine
dönüştürmek oldukça karmaşık bir işlemdir. İşlemler 200–300 0C’de yükseltgeme;
1100–1500 0C’de karbonlaştırma; 2800 0C’de grafitleştirme olarak sıralanabilir.
Şekil 4.33’de poliester/Karbon nano lif kompozitinin lif çekiminden önce alınmış
SEM görüntüsü verilmektedir.

85
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.33. Lif çekiminden önce Poliester/Karbon Nano Lif Kompoziti


[www.ptfe.gatech.edu, 2004]

Karbon liflerinin en önemli özelliği düşük yoğunluk eşliğinde gösterdikleri


sağlamlıktır. Bu bakımdan çeliklerden çok daha üstündürler. 1100–1500 °C’de
karbonlaştırmayla elde edilen yüksek dayanımlı karbon lifleri belli bir mikro
gözenekliliğe sahip lifin ekseni doğrultusunda yönlenen çok küçük kristallerden
oluşur. Son yıllarda reçinelerin ve metallerin pekiştirilmesi için karbon liflerinin
kullanılması olağan üstü sağlamlıkta karma malzemelerin ortaya çıkmasını
sağlamıştır.
Geliştirilmiş dayanım, sertlik ve düşük yoğunluklarıyla yüksek performanslı
karbon lifleri son gelişmelerden birisidir. Bu lifler normal sıcaklıklarda elastiktir, bu
sayede bu liflerin sürtünme direnci yüksektir ve çabuk yorulmazlar. Karbon lifleri
güçlü oksidasyon ortamları ya da erimiş metallerle etkileşim haricinde kimyasal
olarak ilgisizdirler. Karbon liflerinin olağanüstü termofıziksel özellikleri ve
mükemmel sönümleme karakteristikleri vardır. Buna karşın, bu liflerin bazı kusurları
vardır. Bu lifler gevrektir, çarpma dirençleri ve kopma uzamaları düşüktür ve
genleşme katsayıları çok küçüktür. Pahalı malzemelerde bulunurlar, bu yüzden
maliyet fiyatının temel faktör olmadığı alanlarda kullanılır. Ama son zamanlarda
üretim tekniklerinin gelişmesi ile bu liflerin fiyatları düşmeye başlamıştır.
Karbon liflerinin kullanıldığı iki ana sektör vardır. Bunların birincisi uzay-
havacılık ve nükleer mühendisliği içeren yüksek teknolojili sektör, ikincisi segman,
dişli, kam pervane bıçağı vs. ve otomobil gövdesi gibi teknik parçaları üreten bir
mühendislik sektörüdür [Güla, 2004].

86
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.1.4.3. Kompozitler

Yüksek performanslı kompozitlerin diğer materyallerde olmayan belirgin


dayanım ve hafiflik özellikleri vardır. Kompozitler bir matris materyali ve bir
kuvvetlendirici elyaftan oluşur. Matris materyalleri olarak plastikler (termosetler,
poliester veya fenolikler), metallerler ve karbon; elyaf olarak da cam lifi, silikon
karbit lifleri, poliester ve nylon lifleri ve yüksek performanslı karbon ve aramid
lifleri kullanılır. Son yirmi beş yılda cam lifleri kuvvetlendirici elyaf olarak yeni bir
materyal jenerasyonu getirirken, daha ucuz kuvvetlendirici elyafların geliştirilmesi
ile belki ileride maliyeti düşürücü faydalar da göstereceklerdir.
Hibrid kompozitleri ultra-yüksek modüllü polietilen (UHMPE) ile karbon,
kevlar 49 ve E cam lifleri kullanılarak da hazırlanabilir. Bu hibrid kompozitlerin
UHMPE’nin yüksek enerji absorbsiyon yeteneği ile karbon liflerinin yüksek sertlik
ve mukavemet özelliklerini birleştirmiştir.
Bir başka hibrid kompozit tipi de iki farklı matris materyalinin kullanıldığı
daha sert, hasar ve gerilme konsantrasyonuna daha toleranslı kompozitlerdir.
Bunlarda her bir elyaf demeti arasına ince ve yüksek uzama katsayılı bir reçine
tabakası yerleştirilmiştir (sertliği ve mukavemeti arttırmak için). Her kat, elyafı ve
epoksi matrisi ile yüksek sıcak-yaş performansı gösterir [Güla, 2004].
Kompozit lif üretiminde nanopartiküllüler (kil, metal oksitler, karbon), grafit
nanolifler (GNF) ve karbon nanotüpler (CNT) gibi küçük ölçekli dolgular kullanırlar.
Küçük ölçekli dolgu malzemelerin ana işlevi iletkenlik ve antistatik tepkimeler gibi
fiziksel özellikleri geliştirmek ve mekanik dayanıklılığı artırmaktır. Geniş yüzeysel
alanlarına bağlı olarak bu nano dolgu malzemeleri polimer matrislerle daha iyi bir
etkileşime sahiplerdir. Polimer matrisler içinde dağılmış olmakla bile
nanopartiküller, kompozit liflerin dayanıklılığını ve aşınma direncini arttırabilir;
nanolifler polimer matrislerden gerilimi yok edebilir ve gerilme gücünü artırabilirler.
Kompozit liflerin özellikleri daha başka fiziksel ve kimyasal performanslar
kullanılan nano dolgu malzemelerinin spesifik özellikleri ile çeşitlendirilir. Nano
dolgu malzemelerinin mekanik ve kimyasal yaklaşımlarla polimer matrislerinin

87
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

içindeki dağılımı nano yapılandırılmış kompozit liflerin kalitesini artıran en önemli


durumlardan biridir.
Kil, metal oksitler, karbon gibi bazı dolgu malzemeleri yıllardan beri
kompozit malzemelerde mikro dolgu malzemeleri olarak öncellikle kullanılmış
olmasına rağmen, bunların ebatlarını nanometrik alanda küçültmek daha yüksek
performansla sonuçlanmış ve pazarın ilgisini çekmiştir [Qian ve Henistroza, 2004].

4.1.5. Elektrik Akımını İleten Lifler

Tekstil endüstrisinde kullanılan sentetik lifler polimerlerden yapılmaktadır.


Polimerlerin organik kombinasyonu elektrik akımının geçmesi için gerekli olan
serbest elektronları saklamamaktadır. Sentetik tekstil liflerinin üretiminde kullanılan
polimerin tipik özgül direnci 1010 ohm seviyesinden daha yüksektir. Bu durum
elektriği çok iyi yalıtan bir materyale uygundur. Elbette elektrik izolasyonu dışında
herhangi bir elektriksel uygulama için bu tür materyallerin kullanılma ihtimali
kesinlikle yoktur. Elektriği ileten tekstil materyallerine ihtiyaç duyulması nedeniyle
elektriği iyi ileten materyalleri geliştirmek için yapılmış birçok araştırma çalışmaları
vardır. Polimer biliminde zaten elektrik iletme özellikleri olan çok sayıda polimer
bilinmektedir. Bununla birlikte bu materyaller genelde tekstil kumaşlarının üretimi
için diğer tekstil lifleriyle birlikte işlenebilen lifli tekstil materyallerinin spesifik
özelliklerine sahip değildir. Tekstil kumaşlarının iletkenliğini değiştirme
doğrultusundaki ilk yaklaşım metalik tellerin ve ince metalik bantların kullanımıdır.
Metalik teller kumaş yapısı içerisine ağ gibi örülür ve kumaşa gerekli elektriksel
özellikleri kazandırır. Kumaşın elektrik iletkenliği tel çapı ile kumaş yapısı içindeki
tel yoğunluğu sayesinde kontrol edilir. Metot esas olarak son derece sınırlı esnekliği,
artan ağırlığı ve son ürünün formuyla ilgili problemler tarafından karakterize edilen
kumaşların üretimiyle sonuçlanmaktadır. İstenilen şekilleri oluşturmak için iletken
kumaşlardan belirli desenleri kesmek zorunda kalınırsa örülen tellerin devamlılığı
kesileceği için iletkenlik sabit kalamaz. Bununla birlikte bu metot sonuçta
elektromanyetik koruma gibi özel uygulamalar için uygun iletken kumaşlar
sunmaktadır. Tekstil materyallerinin yalıtıcı halden elektriği ileten hale

88
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

dönüştürülmesi için çeşitli metotlar bilinmektedir. Çalışmalar nihai kumaş yapısına


doğrudan müdahale edilerek ve liflere herhangi bir ön modifikasyon yapılmaksızın
elektriği ileten kumaşların üretimi için yapılmıştır. Bunların en ilginçleri
aşağıdakilerdir:
a. Kumaşlara antistatik maddelerin emdirilmesi: Üretim işleminin sonuna
yaklaşan kumaşa antistatik maddeler (çoğunlukla karbon dolgulu reçineler)
emdirilir. Sonuçta elektriği ileten materyaller elde edilir, ancak elektriksel
özellikler kararlı değildir ve iletkenlik yeterince yüksek değildir.
b. Kumaşların ve dokusuz yüzeylerin iletken maddelerle kaplanması:
Denemeler iletken polimerler ve çoğunlukla da polipirol (PPy) kullanılarak
yapılmıştır. Bu metot tatmin edici sonuçlar vermekle birlikte bu aynı
zamanda birçok dezavantajlar ortaya çıkarmaktadır. Bu metodun belirtilmesi
gereken olumlu yönlerinden bazıları şunlardır:
- Elektrik iletkenliği çok hassas olarak kontrol edilebilmektedir,
- Elektriği ileten materyallerin üretimi çok karmaşık değildir,
- Tek bir işlem safhası ilave edilmektedir.
Bazı araştırmacılar çalışmalarını mevcut elektriği ileten polimerleri
kullanarak iletken lifler üretimi üzerinde odaklamıştır. Polianilin, polyamid–11 ve
polivinil alkol vs. gibi materyaller ilginç elektriksel özelliklere sahiptir ve tekstil
liflerinin üretiminde kullanılmaktadır. Bununla birlikte bu tür liflerin esnekliğinin
sınırlı olması onların genel uygulamalarda kullanımını kısıtlamaktadır. Ara çözüm
olarak iki yapı materyalinin özelliklerini birleştirmek için iletken polimerler ile
yaygın tekstil liflerinden yapılmış lif harmanları önerilmektedir.
Benzer bakış açısıyla iletken metalik lifler ile tipik yalıtkan tekstil liflerini
karıştırmak suretiyle yapılan çalışmalar vardır. Bakır, gümüş veya paslanmaz çelik
lifler bile kullanılmıştır. Bu metot tipik sentetik lifler ile ince metalik liflerin
karıştırılmasını gerektirmektedir. Hem ince metalik liflerin üretimi ve hem de onların
işlenmesi birçok zorluklar çıkarmaktadır. Sentetiklerden daha sert oldukları ve çekim
işleminde gerekli mekanik elemanların yüzeyine problem olduğu için alışılmış
eğirme makineleri metalik lifleri işleyememektedir. Üretilen materyaller çok az
esnektir ve ağırlıkları fazladır. Yukarıdaki metotların dışında belirli elektriksel

89
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

özellikleri kazandırmak için alışılmış sentetik tekstil liflerinin modifikasyonunu


hedefleyen çalışmalar vardır. En önemlilerinden bazıları aşağıdadır [Vassiliadis,
Provatidis, Prekas ve Ranguss, 2004]:
a. Elektroiletken bileşiklerin tozuyla doldurulmuş polimerler:
Liflerin içerisinden elektrik akımının geçmesine müsaade etmek için polimer
kütlesi çoğunlukla karbon veya metal tozu içermektedir. %25 veya daha fazla dolgu
maddesi katıldığında tatmin edici sonuçlar elde edilmiştir. Ne yazık ki bu kadar
büyük iletken partiküllerin bulunması liflerin mekanik özelliklerini çok kuvvetli bir
şekilde etkilemekte ve onların alışılmış tekstil uygulamalarında kullanımını
sınırlamaktadır. Daha teknik antistatik uygulamalarda bunların kullanımını sınırlayan
liflerin koyu bir renge sahip olmalarıdır.
b. Vakumla metal serme:
Bu metot alüminyum gibi metal partiküllerinin fiziksel işlemler kullanılarak
liflere konulmasını hedefler. Partiküller lifin gövdesine kuvvetli bir şekilde
bağlanmamıştır ve düşük adhezyon zayıf sonuçlara sebep olur. Bu metot yalnızca
çok ince bir metal tabakası istendiğinde uygulanır. Daha fazla elektrik iletkenliği gibi
daha iyi elektriksel özellikler kolayca elde edilemeyen daha kalın metal kaplama
gerektirir.
c. Galvanik kaplama:
Lifler bir galvanik işleme tabi tutulur ve bir metal film ile kaplanır. Teorik
olarak kontrol edilebilir sonuçlar verebilmesine rağmen, bu metodun zaten elektriği
ileten liflere ihtiyaç duyması asıl dezavantajıdır. Böylece onun uygulaması esas
olarak karbon ve grafit lifleri ile sınırlıdır.
d. Kimyasal kaplama:

Bu metot iyi elektriksel özelliklere sahip elektriği ileten tekstil liflerinin


üretimi için en uygun metotlardan biridir. Bu kimyasal işlem liflerin metal tuzlarını
aldığı ve daha sonra indirgenmesiyle iletken metallerin liflerin üzerinde kaldığı bir
banyo içerisinde liflerin işlenmesi esasına dayanmaktadır. Kimyasal kaplamadan
sonra lifler gerekli elektriksel iletkenliğe ve onların üzerinde homojen metal
dağılımına sahip olduğu için ilave galvanik metalizasyon işlemine tabi tutulabilir.
Lifler başlangıçtaki mekanik özelliklerin çoğunu muhafaza eder ve eğirme

90
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

prosesinde değişiklikler ve modifikasyonlar olmaksızın alışılmış tekstil lifleri gibi


işlenebilirler. Metodun teknik karmaşıklığı esas dezavantajıdır. Çok aşamalı işlem
gerektirmesi iletken liflerin maliyetinin nispeten yüksek olmasına yol açar. Her bir
aşamadan sonra liflerin dikkatli bir şekilde yıkanması gerektiği için üretim maliyetini
artıran diğer bir faktör atık suyun işlenmesidir.
Son metodun bir alternatifi akrilik liflerinin çekim aşamasından sonra direkt
olarak metalleştirilmesidir. Düzeden sonra direkt olarak çıkan lifler henüz kuru
değildir, hala yaş şartlardadır ve jel özelliklerini korumaktadır. Bunların açık yapısı
maddelerin absorpsiyonu için uygundur. Lifler metal tuzu banyosuna girerler ve
seyreltilmiş tuzları alırlar. Banyo genellikle Nikel tuzları ve indirgen maddeler içerir.
Metal kaplamadan sonra lifler yıkanır ve gerdirilir. Klasik kimyasal kaplamanın bu
alternatifi liflerin modifikasyonu için gerekli olan işlem aşamalarının azaltır.
Metalizasyon sadece bir adımda yapılır. %3-4’lük metal içeriğiyle özgül elektrik
direnci 10-4 Ωm civarına düşmektedir. Bununla birlikte metal zamanla özgül direnci
artıran oksidasyon ve materyalin korozyonuna karşı duyarlıdır. Mesela nemli ortam
gibi ekstrem durumlarda liflerin elektro iletkenlik özellikleri kaybolabilir. Galvanik
işlem bu problemin çözülmesini sağlar. Banyo içerisindeki 10 dakikalık bir duruş
liflerin metal içeriğini %15 civarına yükseltir. Metalize akrilik lifleri tow formunda
üretilmektedir. Bunlar ştapel lif uzunluğuna getirmek için kesilmektedir. Ştapel
metalize akrilik lifleri iplik ve kumaşa daha iyi dönüştürülebilmektedir.
Şekil 4.34 elektriği ileten metalize akrilik lif bandının mikroskop altındaki
resmini göstermektedir. Liflerin metalik yüzeyi gelen ışığı yoğun bir şekilde
yansıttığı için parlaktır [Vassiliadis, Provatidis, Prekas ve Ranguss, 2004].

91
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.34. Metalize Akrilik Liflerinin Mikroskobik Görüntüsü

4.2. Bitim İşlemleri ile Elde Edilen Akıllı Tekstiller

4.2.1. Antimikrobiyal Bitim İşlemi

Mikroorganizmaların tekstil materyali üzerinde gelişerek üreyebildikleri uzun


yıllardan beri bilinmektedir. Bakteri, mantar, küf gibi en önemli mikroorganizmalar,
insan vücuduyla temas halinde bulunan bütün tekstil mamullerinde, sıcaklık ve
nemin varlığında etkili ve hızlı bir biçimde çoğalmaları için ideal koşulları
bulmaktadırlar.
Özellikle hastanelerde ve okullarda, insanların sağlığı ve rahatı için çevreyi
mikroorganizmaların neden olabileceği tehlikelere karşı kontrol altına almanın
gereksinimi ortaya çıkmıştır. Bundan başka bütün giysiler ve ev tekstilleri, örneğin
çoraplar, spor giysileri, çalışma elbiseleri, yatak takımları, yer kaplamaları gibi
normal günlük kullanımda hijyenik problemlerle karşı karşıyadır. Bu nedenlerden
dolayı, antimikrobiyal uygulamalara gerek duyulmuştur.
Pamuk gibi doğal elyaf, mikrobik üremelere sentetiklerden daha fazla maruz
kalır, çünkü doğal elyafın hidrofilik gözenekli yapısı, suyu, oksijeni ve besin
maddelerini tutarak bakteriyel büyüme için mükemmel bir ortam sağlar [Devrent ve
Yılmaz, 2004].

92
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.2.1.1. Mikroorganizmaların Etkileri

Mikroorganizmalar, soluduğumuz havada, vücudumuzda, toprakta ve temas


ettiğimiz bütün yüzeylerde bulunabilmektedirler. Uygun şartlar sağlandığında bu
organizmalar üreyerek hızla çoğalmaktadırlar. Gelişmeleri için gerekli olan şartlar
ise; bir beslenme kaynağı (organik malzemeler; C, O, N, S), yeterli sıcaklık ve yeterli
nem oranıdır.
Mikroorganizmalar, bir miktar nem ve uygun gıda varlığında gelişmeye
başlar ve ideal koşullar altında, mikrobik büyüme çok hızlı gelişir, zor koşullar
altında ise varlığını devam ettirir. Tek bir bakteri ile başladığında, yaklaşık 9 saat
sonra 6 milyar bakteri meydana gelmektedir ve bu da yeryüzünde yaşayan insanların
sayısına eşittir. İnsan vücudu ile yakın temas halinde bulunan mikroorganizmalar,
büyüme için ideal koşullar; nem, sıcaklık ve besin bulurlar.
Mikroorganizmaların üremesi ve gelişmesi sonucu tekstil ürünlerinde
temizlemelere rağmen giderilemeyen koku problemleri ortaya çıkabilmektedir. Bu
kokunun şiddeti küf kokusundan şiddetli amonyak kokusuna kadar değişmektedir.
Mikrobiyal üreme ayrıca kötü lekelerin oluşumuna ve renk değişimine ve ayrıca bazı
elyafların bozunmasına neden olabilmektedir. Hijyen açısından bakıldığında ise;
patojenik (hastalık yapıcı) mikroorganizmaların veya mikropların üremesi
hastalıkların ve enfeksiyonların yayılmasına neden olmaktadır.
Mikrobik saldırı, bazı olumsuz etkilere sahiptir. Sadece kötü kokular değil,
küf lekeleri de meydana gelebilmektedir. Bakteriler, insan terini, karboksilik asit,
aldehit ve aminler gibi bazı kötü kokulu maddelere dönüştürmektedirler.
Mikroorganizmalar tekstil materyallerine aplike edilen kimyasal maddelere de etki
ederek, tekstil materyallerinin renginin bozulmasına ve elastikiyet veya mukavemet
gibi fonksiyonel özelliklerinin kaybolmasına neden olmaktadır. Mikroorganizmalar,
boyama, baskı ve bitim işlemleri sırasında viskozitenin düşmesine, fermantasyon ve
küf oluşumuna sebep olarak üretim proseslerine olumsuz etki etmektedirler.
Mikroorganizmaların başka önemli bir etkisi de alerjik hastalıklardır. Küf
mantarları ve dust mitelerin salgıları alerjik hastalıklar ortaya çıkardığı

93
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

ispatlanmıştır. Aspergillus tipi küf mantarlarının akciğer hastalıklarına neden olduğu


bilinmektedir.
Antimikrobiyal korumalı ürünlere karşı artan talep kullanılan antimikrobiyal
maddenin güvenliği hakkında sorular sorulmasına neden olmuştur. Dünya üzerinde
mikroorganizmaları öldüren yüzlerce, hatta binlerce kimyasal bulunmaktadır.
Bunlardan birçoğu arsenik, kurşun, kalay, civa, gümüş, bitki ekstraktı ve hayvansal
ekstraktlar gibi doğal maddelerdir, fakat çoğu uygulamada insan ve çevreye karşı
toksik olabilmektedirler. Bunun için tekstil endüstrisinde kullanılacak bir
antimikrobiyal madde sadce mikroorganizmaları öldürmekle kalmamalı, aynı
zamanda insan ve çevre bakımından güvenli olmalı, tekstil materyallerinin diğer
özelliklerini negatif yönde etkilememelidir [Devrent ve Yılmaz, 2004].

4.2.1.2. Antimikrobiyal Maddeler ve Çalışma Mekanizmaları

İnsanların bin yıldır doğal maddeler kullanarak hastalıklarla mücadele


etmesine rağmen ve yüzyıldır bakteri ve mikropların hastalıklara neden olduğu
bilinmesine rağmen, antimikrobiyal maddeler sadece 20. yüzyılda üretilmeye
başlanmış ve tekstil materyallerine eklenmeye başlanmıştır.
Antimikrobiyal ürünler çeşitli endüstri alanlarında çok uzun yıllardan beri
kullanılmaktadır. Fakat son yıllarda tekstil materyallerinde Antimikrobiyal
uygulaması giderek önem kazanmıştır. Antimikrobiyal madde, mikroorganizmaları
öldüren veya üremelerini önleyen madde olarak tanımlanabilmektedir. Bakteri, küf,
maya ve mantarlar başlıca mikroorganizmalardır.
Antimikrobiyal (Antibakteriyal ve antifungal) kumaşlar, son yıllarda özellikle
cerrahi giysilerde, bebek giysilerinde, iç çamaşırlarında, vb. çok büyük önem
kazanmışlardır. Bütün dünyada mikrobik enfeksiyon tehlikesi nedeniyle artan bir ilgi
vardır.
Bazı ticari antimikrobiyal kimyasallar Çizelge 4.9’da verilmiştir.

94
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Çizelge 4.9. Ticari Antimikrobiyal Maddeler ve Üreticileri


[Ramachandran, Rajendrakumar, Rajendran, 2004]

Ticari isim Üreticisi


Ultrafresh Thomsan Research Associates
AEGIS Rossari’s Fabshieldd
Tinosan AM 100 Ciba Speciality Chemicals
Sanitized AG Clariant
Reputex 20 Avecia’s Purista
AEM 5772 Devan

Antimikrobiyal maddelerin hepsi aynı mekanizma ile etki göstermemektedir.


Bu nedenle doğru seçim yapabilmek için kullanılan antimikrobiyaller arasındaki
farklılıkların anlaşılması gereklidir.
Antimikrobiyal uygulamalar aşağıda belirtilen özelliklerine göre birbirleri ile
farklılık göstermektedirler [Devrent ve Yılmaz, 2004].
• Kimyasal yapılarına,
• Kalıcılıklarına,
• Etkinliklerine,
• Toksikliklerine,
• Güvenliklerine,
• Maliyetlerine.

Antimikrobiyal apreler başlıca iki kategoride değerlendirilebilmektedir.


Yüzey ile bağ yapabilenler ve yapamayanlar. Bu terimler antimikrobiyal aprenin
uygulandığı tekstil materyali yüzeyine kimyasal olarak bağlanabilme kapasitesi ile
ilgilidir.
Antibakteriyel maddeler, bakterileri öldüren (bakterisidler) veya
çoğalmalarını, gelişmelerini veya aktivitelerini engelleyen (bakteriostat) kimyasal
maddelerdir. Bu fonksiyonları tamamıyla yerine getiren en önemli bileşikler
aşağıdaki gibidir [Devrent ve Yılmaz, 2004].

95
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

- Fenol ve türevleri,
- Alkoller,
- Metaller,
- Oksidasyon maddeleri,
- Halojenler,
- Biquanidinler,
- Isothiazolonlar,
- Amonyum bileşikleri,
- Kitin ve Kitosan,
- Zeolitlerdir.

Temelde antimikrobiyal maddeler mikroorganizmalar üzerinde iki değişik


şekilde etki eder.
Geleneksel dayanıksız antimikrobiyal tipi tekstil malzemesini terk eder ve
zehir etkisi yapan mikroorganizmalara katılır ya da bunlarla tepkimeye girer.
Geleneksel olmayan bağlı antimikrobiyal madde tekstil yapısına bağlı kalır ve
fiziksel olarak zarı yırtar ve mikroorganizmayı elektrik vererek öldürür.
Geleneksel antimikrobiyal maddeler genelde etkindir ama çalışma sürecinde
belirlenemeyen zamanlarda tükenirler ya da atılırlar.
Bazı şirketler geleneksel antimikrobiyal teknolojiyi liflere uygular ve
antimikrobiyalin yararlı ömrünü uzatmak için akmayı azaltırlar ya da bu maddeleri
kimyasal binderlere eklerler.
Geleneksel antimikrobiyal maddeler life de eklense, kimyasal binderlerle de
yapıştırılsa, basitçe bitim işlemlerinde kumaşlara da eklense işlevleri aynı kalacaktır.
Her durumda geleneksel antimikrobiyal teknolojileri bir öldürme alanı ya da
mikroorganizma faaliyetlerini ve çoğalmasını engelleme bölgesi oluşturacaktır. Bu
alan, işlem görmüş malzeme çevresindeki antimikrobiyal maddenin aktığı ya da
yöneldiği bölgedir. Geleneksel antimikrobiyal maddelerin öldürme ya da engelleme
etkisi AATCC 147 testi ile belirlenmektedir [Devrent ve Yılmaz, 2004].
Bazı antibakteriyel maddeler, doğal durumda kullanılan ya da sentetik olarak
üretilen bir sodyum alüminyum silikat inorganik bileşiği olan Zeolit bazlıdır.

96
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Sentetik ve doğal Zeolitler, simetrik dizilmiş alüminyum ve silikat tetrahedralı


hidratlanmış alüminyum silikatlardır. Bu eksi yüklü, açık ve stabil petek yapısı
oluşturur. Boşluklardaki eksi yükler sodyum gibi artı yüklü iyonlarla (katyonlarla)
nötrleştirilir. 150’nin üzerinde zeolit yapı tipleri belirlenmiştir. En basit sentetik
Zeolit, bir silikat, bir alüminyum, bir sodyum katyon moleküler oranına sahip Zeolit
A’dır [Devrent ve Yılmaz, 2004].
Simetrik, doğal zeolit yapısı çok daha fazla karmaşıktır ve grafik biçiminde
kolay gösterilemez. Grafik zeolit yapılarının yalnızca bir gösterimi olarak
sunulmuştur. İyon değişim teknolojisi ile geliştirilmiştir. Çeşitli katyonların
doldurduğu 3 boyutlu iskelet yapısına sahip alüminyum silikat çatının büyük oranda
oluşturduğu zeolitte katyonlar antimikrobiyal gümüş iyonları ile başarılı bir şekilde
yer değiştirir. Gümüş, uzun zamandan beri bakteri yetişmesi için etkili bir inhibitör
olarak bilinmektedir. 650’nin üzerinde bakteri, maya, mantar ve küf türü, gümüşün
antimikrobiyal özelliklerine karşı hassastır. Laboratuar deneylerinde gümüş iyonu,
hastalık ve koku nedeni olan birçok bakterinin % 99,99’luk kısmını yok etmiştir.
Kanebo firmasının Backtekiller adlı ürünü Zolitin, gümüş, çinko ya da bakır gibi
metaller ile birleştiği bir örnektir.
Giderek daha yaygın kullanım kazanan başka bir antimikrobiyal madde de
birçok hijyen ürününde kullanılan bir fenol türevi olan Triklosan’dır. Triklosan,
2,2,4’-Triklor-2’-hidroksi difenil ya da 5-Klor-2- (2,4-diklorfenoksi) fenol olarak
bilinen bir difenileter (bis-fenil) türevidir. Yapısı ile, çeşitli bis-fenil poliklorin ve
bis-fenil klor fenol bileşikleri ile ilgilidir. Ciba tarafından üretilir. En çok mikroban R
ismi ile bilinir (Microban Products Co., Huntersville, N. C.). Çeşitli lif ve tekstil
yapılarında bulunabilir. Antimikrobiyal ürünlerin en çok bilinenidir. Life eklenmesi
en yaygın kullanım yöntemidir. Triklosan, hücre duvarlarına sızmak ve hücre
duvarlarını bozmak için elektrokimyasal etki kullanarak mikroorganizma gelişmesini
engeller. Hücre duvarları delindiği zaman önemli metobolitler sızar ve diğer duvar
işlevleri engellenir. Böylece organizma işlevlerini yerine getiremez ve çoğalamaz.
Triklosan, bir polimerin yapısına katıldığı zaman yüzeye göç eder ve burada bağ
yapar. Suda çözünür olmadığı için yüzeyden akmaz ve bariyer ya da blok etkisi ile
yüzeye temas halindeki bakteri gelişimini engeller.

97
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Triklosan içeren lifler Synthetic Industries (olefin), Sterling Fibers (akrilik)


ve Cydsa (akrilik) ve birkaç diğer asetat, olefin ve akrilik lif üreticilerinden elde
edilir. Poliester ve selüloz içeren kumaşlar için de bitim işlemleri mevcuttur.
Biguanitler, tekstil uygulamaları için Zeneca tarafından üretilmiştir ve
ReputexR ticari ismi ile bulunabilirler. Tekstil terbiye işlemleri selülozik lifler
üzerinde iyi çalışır ve lif halinde AcordisR’den ve pamuklu kumaş halinde Kendall
Health CareR’den elde edilebilir. Birkaç diğer üretici kumaş bitim ürünü olarak
Reputex içeren ürünler geliştirmektedir.
Thomson Araştırma Kurumu (Toronto, Kanada) Ultra-FreshR adı altında bir
dizi antimikrobiyal madde satmaktadır. Formüle olmuş ürünleri, iyodin salıcılar
(örneğin; Diiodometil-p-tolil sülfon), organoin bileşikleri, izotiazalononlar, katernori
amonyum bileşikleri ve Triklosandır.
Kitin ve türevleri, onları geniş kullanım için çekici kılan bakteriye karşı,
mantar ve virüslere karşı etkili özelliklere sahiptir. Araştırmalar göstermiştir ki, kitin
ve kitosan toksik ya da alerjik değildir ve doğal olarak dengelenebilir.
Kitin, yüksek moleküler ağırlıkta bir N-asetil-D-glokosamin (N-asetil-2-
amino-Deoksi-D-glukopiranoz) doğrusal polimeridir. Çözünürlüğü ve düşük
kimyasal reaktifliği, selülozu andıran yüksek çözünmezliğe sahip bir malzemedir. C-
2 konumundaki hidroksilinin yerine asetamido grubu geçirişmiş selüloz olarak
tanımlanabilir. Selüloz gibi, doğal olarak yapısal bir polisakkarit gibi davranır. En
çok, kabuklu canlılarda, böceklerde ve mantarlarda bulunur. Kitin, yengeç ve karides
kabuğundan çıkarılan doğal bir maddedir. Kitin, beyaz, sert, esnek olmayan bir
nitrojenli polisakkarittir ve kıyı bölgelerindeki yüzey kirliliğinin başlıca nedenidir.
Kitosan, kitin’in N-deasetile türevidir, ne var ki N-deasetilasyon işlemi neredeyse hiç
tamamlanmaz. Kitosan, doğal atık malzemeden (kabuklu canlıların kabukları) elde
edilen çok özel bir üründür ve selüloza çapraz bağlama ile eklendiğinde
antimikrobiyal ve nem kontrol özelliği kazandırır.
Kitin, yara iyileştirme sürecine hızlandırıcı etki verir. Rejenere kitin lifleri,
dokusuz pomatlar, süngerler ve tabakalar yara iyileşmesine % 30’un üzerinde artış
kazandırır.

98
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Kitin (Şekil 4.35) aynı zamanda normal tıbbi malzemelere kaplama olarak da
kullanılabilir. Rejenere kitin ve kitosan (Şekil 4.36) ile kaplanmış standart ipek
ameliyat ipliklerinin gösterdiği iyileştirme etkinliği tam kitin ameliyat ipliklerinin
gösterdiğinden az miktarda düşüktür. Rejenere kitin kaplı cerrahi ağlar, kaplanmamış
kontrol grubundan büyük ölçüde daha yüksek etkinlik göstermiştir [Devrent ve
Yılmaz, 2004].

Şekil 4.35. Kitin [Devrent ve Yılmaz, 2004]

Şekil 4.36. Kitosan [Devrent ve Yılmaz, 2004]

Yukarıda belirtilerin dışında dünyada mikroorganizmaları öldürebilen daha


yüzlerce hatta binlerce kimyasal vardır. Arsenik, kurşun, kalay, civa, gümüş gibi
çoğu doğal olan bu maddeler aynı zamanda insan ve çevre için çoğu kullanımda
zehirli olabilmektedir. Tekstil endüstrisi için etkili bir antimikrobiyal madde sadece
mikroorganizmaları öldürme ya da engelleme yeteneğine sahip olmamalı, bunu
yaparken muamele edilmiş ürünün ömrü boyunca çok güvenli bir şekilde etkisini
göstermeli ve tekstil mamulünün diğer önemli özelliklerini negatif olarak
etkilememelidir [White, Monticello, Krueger, Vandendaele, 2005].

99
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.2.1.3. Antimikrobiyal Bitim İşlemi

Antimikrobiyal bitim işlemlerinde tekstil ürününe çektirme, emdirme,


vakumla aplikasyon, maksimum flotte aplikasyonu, aktarma, püskürtme, köpükle
aplikasyon ve kaplama yöntemlerinden birinin yardımıyla antimikrobiyal maddeler
aktarılarak mikroorganizmaların etkinlikleri durdurulmaktadır. Özellikle
antimikrobiyal maddenin tekstil ürününe aktarılabilmesi için suda çözünür olması, bu
işlemin yıkama dayanımını azaltmaktadır. Burada önemli olan nokta, bu
kimyasalların yıkamaya olan dayanımlarıdır. Yapılan çalışmaların çoğu, bu
işlemlerin yıkama dayanımlarını artırmaya yöneliktir [Kut ve Orhan, 2005].

Çizelge 4.10. Antimikrobiyal Tekstillere Uygulanan Bitim İşlemi Teknikleri


[www.interscience.wiley.com/cgi-bin5, 2005]

Terbiye Tekniği Kimyasal Madde Durdurduğu Uygulanan Elyaf


Organizmalar Tipi
Insolubilization (n-Bu3SnO)2 TIX Gram pozitif Poliamid, akrilik,
bakteriler, polipropilen lifleri
dermatophytic ve
küf mantarı
Homo ve Akrilamido-8- Bakteriler ve küf Selülozik lifler
kopolimerizasyon hidroksiquinolines mantarı
ve metal tuzları
Reçine işlemi Hekzaklorophene Bakteriler ve küf Selülozik lifler
ve DMEU+ mantarı
Kovalent bağ 5Nitrofurylacrolein Bakteri, küf ve Polivinil alkol
oluşumu maya mantarı lifleri
Kaplama (CH3O)3Si-R Bakteri, Bütün lifler
bileşiğinin dermatophytic,
Hidrolizis ürünleri maya ve küf
mantarı, alg
Microencapsulation Bakterisid, Bakteri ve böcek Birçok lif
pyretherins,
pheromones

Antimikrobiyal apreler başlıca iki kategoride değerlendirilebilir: Yüzey ile


bağ yapabilenler ve yapamayanlar. Bu terimler antimikrobiyal aprenin uygulandığı

100
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

tekstil materyali yüzeyine kimyasal olarak bağlanabilme kapasitesi ile ilgilidir.


Şimdiye kadar giyim eşyaları için birçok antimikrobiyal uygulaması yapılmış, fakat
bunların kullanımı fazla kabul görmemiştir. Küf ve mayalar üzerindeki etkilerinin az
olması, yıkamalara karşı kalıcılıklarının az olması ve yetersiz güvenlik bilgilerinden
dolayı bu antimikrobiyallerin kullanımı ortadan kalkmıştır.
a) Yüzey İle Bağ Yapamayan Antimikrobiyal Apreler
Bu tür antimikrobiyal apreler tekstil materyali üzerine kimyasal olarak
bağlanamazlar. Mikroorganizmalar üzerinde etkili olabilmek için yüzeyden
yayılırlar ve kendileri de mikroorganizmalar tarafından harcanırlar.
Mikroorganizmaların içine girerler ve bir zehir gibi metabolizmalarına etki ederek
ölmelerine neden olurlar. Cilt ile temasa geçebilir ve potensiyel olarak normal cilt
bakterilerini etkileyebilir; cilt bariyerini aşar ve/veya cilt tahrişlerine neden
olabilirler. Koruyucu etkileri, bir kere tüketildikten veya yıkandıktan sonra ortadan
kalkar.
Uygulamadan sonra yüzeyden yayılarak uzaklaştıklarından dolayı, tekstil
yüzeyi üzerindeki aktif madde miktarı zamanla azalır ve etkin olamayacakları
seviyeye iner. Bu durumda mikroorganizmalar bu antimikrobiyallere karşı bir direnç
kazanarak bağışıklık kazanırlar.
Konvensiyonel (bağ yapamayan) antimikrobiyal maddeler genellikle spesifik
organizmalara karşı etkilidir ve geniş bir spektruma sahip değildirler. Diğer bir
deyişle, sadece birkaç bakteri türüne karşı etkilidirler; veya tüm bakterilere etki
gösterseler bile, küf, maya ve mantarlara karşı etkili değildirler.
Güvenlik ve toksiklik açıdan bağ yapmayan antimikrobiyal uygulamaların
kimyasal yapısı önemlidir. Örneğin, pek çok organokalay içeren antimikrobiyaller,
uygulama yapan işçinin ve tüketicinin sağlığı ve atıklarının çevreye olan etkisi
açısından büyük bir dikkatle ele alınmalıdır. Aslında, bazı organokalay bileşikleri
EPA (Environmental Protection Agency) tarafından incelemeye alınmış ve
Japonya’da ve bazı Avrupa ülkelerinde kullanımı yasaklanmıştır.
b) Yüzey İle Bağ Yapabilen Antimikrobiyal Apreler
Bu tür antimikrobiyal apreler tekstil materyali üzerine kimyasal olarak bağ
yaparak tutunurlar. Mikroorganizmaların hassas hücre zarını delerek ölmelerine

101
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

neden olurlar. Bu olay hücrenin yaşam proseslerini devam ettirmesini önler. Bu tip
antimikrobiyal maddeler organizmalara temas ederek öldürürler ve bunu tekrar
tekrar yapabilirler.
Uygulamadan sonra yüzeye tutundukları yani migrasyona uğramadıklarından
dolayı, tekstil yüzeyi üzerindeki aktif madde miktarı zamanla azalmaz. Böylece
mikroorganizmaların bağışıklık yapması söz konusu olmaz. Kimyasal bağ
yaptıklarından dolayı, yıkamalardan sonra dahi etkilerini korurlar.
Bağ yapan antimikrobiyaller gösterdikleri özel etki mekanizmaları sayesinde
geniş bir spektruma sahiptir. Pekçok bakteri, küf, maya, mantar ve yosun çeşidi bu
tür antimikrobiyaller ile kontrol altına alınabilir.
Güvenlik ve toksikolojik açıdan bakıldığında günümüzde piyasada bulunan
bağ yapan antimikrobiyal maddelerin toksikolojik ve güvenlik profilleri oldukça
uygundur. Çevre açısından ise piyasada en çok kullanılan kuarterner amonyum
bileşikleri EPA (Environmental Protection Agency) tarafından incelemeye alınmış
ve ticari kullanım için kabul görmüştür. Özel kimyasal yapılarından dolayı, bu tür
antimikrobiyal maddeler banyoya anyonik yüzey aktif ilave edilerek kolayca
deaktive edilebilirler. Bu da çevre açısından güvenli bir atık elde etme şansını
doğurur.

4.2.2. Su ve Kir İtici Bitim İşlemi

Bu işlemde esas, mamulün lif veya ipliklerinin üzerinde, çok ince bir hidrofob
zar oluşturmaktır. Bu zar liflere çekim kuvvetleriyle veya kimyasal olarak
bağlanabilir. Birinci yöntemden farklı olarak, bu şekildeki bir bitim sonucunda
kumaşın gözenekleri kapanmadığından, deri solunumu ve ter nakli olumsuz şekilde
etkilenmez. Hatta vücuttan çıkan su buharı hiçbir kondense işlemine uğramadan
direkt olarak vücuttan uzaklaşacağı için, bu tip bir hidrofob karakterlik kazandıran
bir işlem görmüş mamul, terbiye görmemişlere nazaran daha kuru ve daha geçirgen
durumdadır. Diğer taraftan hidrofobluk terbiyesi görmüş mamul yağmura karşı
ancak belirli bir derecede koruma sağlayabilir.

102
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Bir maddenin suyla teması halinde, ıslanması veya suyu itmesi, sınır yüzey
kuvvetleriyle yakından ilgilidir.
Bir maddenin içerisinde bulunan moleküller, bütün yönleri itibariyle aynı miktarda
çekim kuvvetlerinin etkisi altında bulunmaktadır. Dolayısıyla bunlara etki eden
kuvvetler toplamı sıfırdır. Halbuki, yüzeyde bulunan moleküllerde, yalnız maddenin
iç tarafına doğru yönelmiş bir çekim kuvveti mevcuttur. Bu durum öncelikle
maddenin temas halinde bulunduğu ikinci maddeye bağlıdır. Eğer birinci maddenin
temas halinde bulunduğu ikinci madde arasında bulunan etkiler az ise yüzeydeki
moleküller içeriye doğru kuvvetli çekilecekler dolayısıyla en küçük yüzeyi meydana
getirmek için, küre şeklini almak isteyecektir. İşte yüzeydeki molekülleri içeri doğru
çeken bu kuvvetler, sınır yüzey gerilimini oluşturmaktadırlar.
Su iticilik işlemi kumaşın, liflerin üst yüzey gerilimini suya karşı yükseltildiği
için bu durumda yüzeye gelen su kumaş tarafından emilmemekte ve su damlacıkları
kürecikler halinde kumaş yüzeyinde kalmayı tercih etmektedirler (Şekil 4.37).

1- Su Damlası
2- Kumaş

Şekil 4.37. Su İticilikte Yüzey Gerilim Kuvvetlerinin Denge Durumu

Su iticilikte kullanılan apre maddeleri, suyun kumaş içine nüfuziyetini


engelleyen su ve diğer sıvı damlacıkları kumaş yüzeyinde yuvarlak damlacıklar
halinde herhangi bir dağılma olmaksızın tutabilen kimyasal maddelerdir. Bu
kimyasallar aynı zamanda kir iticilik için de kullanılabilirler. Çünkü, sıvı kirler

103
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

kumaş üzerinde kaldıklarından kolayca silinirler. Su iticilik apre için birçok farklı
kimyasallar kullanılmakta olup, bunların etkileri birbirlerinden farklıdır.
Sıvının üst yüzey gerilimi, katı maddenin kritik üst yüzey geriliminden daha
düşük ise sıvı bu katı yüzeyi ıslatır.
Su iticilik apre maddeleri aşağıdaki şekilde gruplandırılır.
- Zirkonyum parafin emülsiyonları,
- Silikonlu su iticilik maddeleri,
- Fluorokarbonlar,
- Yağ asidi-kromklorür kompleksi,
- Reçine oluşturan su iticilik maddeleri.

4.2.2.1. Nanoteknoloji ile Kir İticilik Uygulamaları

Nanoteknolojinin tekstilde uygulama alanlarından bir tanesi olarak; yenilikçi


terbiye teknolojileri, tekstil ürünlerinin bitim işlemlerinde nanometrik leke koruma
olanağı sağlamaktadır (Vural, 2004). Bu da mikro kalınlıkta, 3 boyutlu yüzey
yapılarının oluşumuna öncülük etmektedir. Kendi kendini temizleme prensibine göre
kir parçacıkları ve su yüzeyden hızlı ve kolay bir şekilde uzaklaştırılabilmektedir.
Ketçap, kırmızı şarap ve benzeri lekeler de aynı prensiple uzaklaştırılıp su ile kolayca
durulanabilmektedir. Bu prensip aynı zamanda nilüfer çiçeği efekti olarak da
bilinmektedir ve bitkinin yaprak yüzeyinin tabi örneğine dayanmaktadır. Tekstilde
bu etki karbon nanotüpleri kullanılarak elde edilebilmektedir.

Nilüfer çiçeği efektinin prensibi şu şekildedir: Bir hidrofobik yüzey ve bir


nano yapının kombinasyonu ile son derece anti adhesif özellikler başarılmaktadır
(Şekil 4.38, 4.39, 4.40).

104
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.38. Bir Nilüfer Çiçeği ve Yaprağı [www.turi.org, 2005]

Şekil 4.39. Nilüfer Çiçeği Yaprağındaki Su Damlasının Durumu


[www.nature.com/nmat/journal, 2005]

Şekil 4.40. Bir Nilüfer Çiçeği Yaprağının Elektron Mikroskop Görüntüsü


[www.turi.org, 2005]

105
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Bir sıvı damlasının bir yüzey üzerindeki dengeli şeklini belirleyen temel kural
Thomas Young tarafından formulize edilmiştir. Damlanın şekli, katının katı-sıvı,
sıvı-gaz ve katı-gaz dönüşümlerinin karşılaştığı yüzeyinde, damlaya 3 fazın temas
noktasında oluşan kuvvetlerin hareketi ile oluşturulmaktadır. Eğer damla
mikrometrik seviyede, yerçekiminin ihmal edilebileceği kadar yeterince küçük ise
küresel başlık şeklini almakta ve damlanın iç temas açısı bir θ açısı ile sıvı-gaz
dönüşümü katı bir yüzeyle karşılaşmaktadır.
Young’ın eşitliği bütün yaş/ıslak olayların temelini oluşturmaktadır. Eğer
sıvı-katı ve sıvı-gaz dönüşümlerinin yüzey gerilimlerinin toplamı katı-gaz
dönüşümünün gerilimine eşit olursa, θ açısı kaybolur ve damla bir film oluşturmak
üzere düzleşir. Böyle bir durum kolayca ıslanan, sözde yüksek enerjili yüzeyi
göstermektedir. Fakat eğer katı-gaz dönüşümü düşük bir yüzey enerjisine sahipse,
teoride, temas açısı 180°’ye kadar artacak ve yüzey kuru kalacaktır
[www.nature.com/nmat/journal, 2005].

a. Hidrofobik Düz Yüzey


b. Süperhidrofobik Nano/mikro Yapıda Yüzey

Şekil 4.41. Hidrofob ve Nano Yapıdaki Yüzeylerde Islanmama Prensibi


[www.turi.org, 2005]

Nano pürüzlülük temas yüzeyini en aza indirgemekte ve böylece sıvıların


kolay bir şekilde uzaklaştırılması mümkün olmaktadır. Tekstil yüzeyindeki kir
partikülleri yuvarlanan sıvı damlasından etkili bir şekilde taşınabilmektedir.

106
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.42. Düzgünsüz Yüzeyde Su ile Kendi Kendini Temizleme Prensibi


[www.turi.org, 2005]

Nanoteknolojinin tekstildeki uygulaması, tekstillerin rijit ve bir bitim


işleminin uygulanmasının daha da zor olduğu düzgün yüzeylere kıyasla 3 boyutlu
hareket kabiliyetine sahip özellikleri tarafından sınırlanmaktadır. Dolayısıyla bitim
işlemi tekstil malzemesine göre ayarlanmalıdır [Vural, 2004].

4.2.2.1.(1). Schoeller Nanosphere Fabrics

Bonn Üniversitesindeki bilim adamları, bitkilerin yaprakları ve sineklerin


kanatlarının her zaman temiz kalmakta olduğunu, çünkü su parçacıkları ve kirin
onların doğal yüzeylerine yapışmadığı olayından yola çıkarak kendi kendini
temizleme özelliği olan kumaşlar üretmişlerdir. Bunun için “Yüzey ne kadar
kaygansa, o kadar az kir parçacığı üzerine yapışabilir” prensibiyle hareket
etmişlerdir.
Birçok endüstrideki anahtar teknolojik özellikler göz önünde bulundurularak,
doğayı taklit eden yapıda yüzey, nanoteknoloji kullanılarak üretilebilmektedir. Nano
parçacıkları sadece milimetrenin milyonda biri ile ölçülebilip, insan gözüyle
görülemeyecek küçüklüktedir. Doğadan tekstile yapışmaz ve kendi kendine
temizleyebilme sürecini transfer edebilmek için, yüzey nano parçacıklarıyla
değiştirilmiş ve son teknoloji olarak NanoSphere isimli özel yapılı yüzey sistemi
geliştirilmiştir. Şekil 4.43’de kendi kendine temizleme özelliği olan lotus yaprağının

107
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

yüzey yapısı ve ona benzetilen NanoSphere kumaşın yüzey yapısı görülmektedir


[www.nano-sphere.ch].

A B

A. Lotus yaprağının yüzey yapısı


B. NanoSphere yüzey yapısı
Şekil 4.43. Lotus Yaprağının ve Nanosphere’ın Yüzey Yapıları
[www.nano-sphere.ch, 2004]

NanoSphere’in özellikleri:
• NanoSphere su geçirmezlik özelliği mükemmel ve yağ, kir iticilik özellikleri
ise bugüne kadar başarılamamış düzeydedir. Ketçap, kahve, bal, kırmızı şarap
ve daha bir çok madde nano yapılı yüzeyden kolaylıkla çıkarılabilmektedir.
• NanoSphere aynı zamanda çevre için de yararlıdır. Bu kumaşlar en düşük
sıcaklıkta yıkanabilmekte ve daha az yıkanma ihtiyacındadır. Bütün bu
özelliklerde, enerji, deterjan ve su tasarrufu sağlamaktadır.
• NanoSphere kumaşı sağlam, darbeye dayanıklı ve uzun ömürlü olmaktadır.
Geleneksel kumaşların yıkama sürekliliğinden çok daha fazladır. NanoSphere
sürtünme ve basınca dayanıklıdır ve giyim konforundan, hissedebilirliğinden,
nefes alabilirliğinden ve elastikiyetinden ödün vermez.
• NanoSphere giyimde her alanda kullanım için uygundur. Mobilya alanında ya
da tıp sektöründe kullanımı da mümkün olabilmektedir [www.nano-
sphere.ch, 2004]

108
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.2.2.1.(2). Nano-Pel®

Nano-Tex firmasının piyasaya sürdüğü Nano-Pel® isimli kumaşın üstün su ve


yağ itici özelliği bulunmaktadır. Bunun yanında bu teknoloji kumaşın ömrü boyunca
tutumunu ve nefes alabilirlik özelliğini korumaktadır.
Nano-pel bitim işlemi, naylon, polyester, akrilik gibi sentetiklerin yanında
doğal liflere de uygulanabilmektedir. Nano-pel uygulamaları Amerika’da ticari
olarak ev döşemeliğinde kullanılmaktadır [http://textileinfo.com].

4.2.2.2. Florokarbon Esaslı Su, Yağ ve Kir İtici Apre Uygulamaları

Pazara ilk olarak 1960 yıllarında giren floro alky polimerler, mükemmel
yüzey özelliklerinden dolayı tekstilde su, yağ ve kir itici apre olarak kullanılan
standart ürün gruplarından olup; tekstilden otomotive bir çok alanda yaygın bir
kullanıma sahiptir. Son yıllarda gelişmeleri yakından takip ederek rakiplerinin bir
adım önüne geçmek isteyen ve katma değeri yüksek ürün üreten firmalarda
florokarbon gibi özellikli apre kullanımları artış göstermektedir.
Florokarbonların kullanım alanları arasında; dışgiyim, tente, askeri giysiler,
tıbbi giysiler, döşemelik kumaşlar, perdeler, kağıt, deri, halı ve otomotiv sektöründe
kullanılan kumaşlar yer almaktadır.
Florokarbonlar, parafin vaks, modifiye melamin ve yağ asitleri bazlı su
iticilerin kalıcılık ve su itici özelliklerini gölgede bırakmıştır. Florokarbon esaslı apre
malzemeleri kumaş üzerine uygulanarak kumaş yüzeyinde bariyer etkisi yaratan film
oluşturarak kumaşın yüzey gerilimini düşürürler ve kumaşa su, yağ ve kir itici özellik
kazandırırlar. Florokarbonlar, vaks emülsiyonları ve silikon bazlı su iticilerin aksine
çok iyi yağ ve kir itici özellik sağlayarak yağmur, kir ve lekelere karşı tam koruma
sağlamaktadırlar. Şekil 4.44’de bazı elyaf ve sıvıların kritik yüzey gerilimleri
verilmiştir.

109
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Yüzey gerilimi

Şekil 4.44. Bazı Elyaf ve Sıvıların Kritik Yüzey Gerilimleri

Florokarbonların uygulandığı yüzeye kazandırdığı özellikler aşağıdaki gibi


sıralanabilmektedir.
• Tekstil mamulünü suya, kirlenmeye ve lekelenmelere karşı korur.
• Yıkama ve kuru temizlemeye dayanıklıdır
• Uygulandığı tekstil materyali üzerinde film tabakası oluşturarak renklerin
uzun süre orijinal renklerini korumasını sağlar.
• Boyarmaddeler ile uyumludur.
• Hava geçirgenliği sayesinde solunuma izin verir.

Florokarbonların üretimi için ileri teknoloji gerekli olup perflorlanmış alkil


zincirlerinin elde edilişinde iki farklı yöntem kullanılmaktadır. Bunlar
elektrokimyasal florlama veya telomerizasyondur. Elektrokimyasal Florlama; sıvı
hidrojenflorür içerisinde sülfonasiti halojenürüne elektrik akımının etkisi sonucunda
hidrojen atomları flor atomuyla yer değiştirmekte ve akrilat veya metilmetakrialt
monomerleri de kullanarak floroakrilatlar elde edilmektedir [Kayatürk, 2003].

110
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4. 45. Floroakrilat Oluşumu

Florokarbonların su itici özellikleri polimerin zincir uzunluklarına bağlıdır.


Florakarbonların büyük kısmı kumaşa bağlanmayı sağlayan akrilat polimerleridir.
Florokarbonlar ile sinerjik etki yaratarak su, yağ ve kir iticilik özelliklerini geliştiren
reaktif komonomerler kullanılmakta; sık kullanılan komonomerler, vinilklorür,
vinilidenklorür, metilmetakrilat, epoksi fonksiyonlu akrilatlardır, yumuşak effekt
veren florokarbonlarda uzun zincirli polidimetilsilikosanlar da kullanılmakta,
bağlanan komonemerlere göre florokarbonun özellikleri ve performansları
değişmektedir. Florokarbonlar kumaşa uygulandıktan sonra fikse sırasında
florokarbonlar birleşerek polimer filmi oluşturur ve bu filmde poliakrilatların
perflorlanmış kısımları Şekil 4.46’da gösterildiği gibi üst yüzeye doğru yönlenerek
su iticilik özelliği kazandırmaktadır [Kayatürk, 2003].

A: Çözünürlüğü ve bağlanmayı sağlayan polar grup


B: Polar grubu ve Perfloro zincirini bağlayıcı

Şekil 4.46. Florokarbonların Kumaşa Bağlanmalarının Şematik Gösterimi

111
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Florokarbonların Uygulama Yöntemleri ve Uygulamada Dikkat Edilecek


Noktalar:
Florokarbonlar tekstil materyaline 3 farklı metot ile uygulanmaktadır.
• Fular,
• Spreyleme,
• Köpük metodu.
Florokarbon apre uygulamalarının başarılı olması için tekstil materyaline
uygulama yaparken dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar vardır. Uygulama
sırasında kumaş üzerinde florokarbonların performansını düşürecek, yüzey aktifler,
silikonlar olmamalıdır. Fular uygulamalarında yüksek pick-up ile uygulama yapmak
önemli iken sprey uygulamalarda spreyleme basınçları, köpük uygulamalarında ise
homojen uygulama, köpük yoğunluğu önemlidir.
Giysilik kumaşta, AATCC 22-1996 standardına göre su ve yağ iticilik 5
istenildiği zaman, Gemsol FLC 20- 50 g/lt kullanmak yeterli iken; AATCC 127
standardına göre yüksek su basıncına dayanıklı su ve yağ itici istenildiği takdirde
düzgün film oluşturmayı sağlayan gerdirici olarak adlandırılan kimyasallar
kullanarak florokarbon etkisi artırılabilmektedir. Florokarbon ile birlikte kullanılacak
gerdirici adını verdiğimiz kimyasalların florokarbon ile uyumlu olması
gerekmektedir. Çünkü düzgün bir film oluşumu, kumaş mukavemeti, renk değişimi
gibi özellikler kullanılan gerdiricilere bağladır. Gemsol CT yüksek reaktivitesi ile
florokarbonun 3 boyutlu çapraz bağlanmasını sağlayarak florokarbonu elyaf üzerine
bağlamaktadır [Kayatürk, 2003].

4.2.2.3. Plazma Polimerizasyon Teknolojisi ile Su ve Kir İticilik Bitim İşlemi

Plazma işlemi kumaşa ya da life boyanma, baskı, ve ıslanabilirlik özelliklerini


geliştirmek için hidrofilik, çekmezlik kazandırmak ve tutunma özelliklerini arttırmak
için kullanılan bir yöntemdir.
Plazma polimerizasyonu ile film kaplanmış pamuklu kumaşın yumuşaklık,
tutum, renk, geçirgenlik, aşınma direnci, su tutma sürtünme katsayısı ölçülmüş ve
florokarbon püskürtme ile elde edilmiş kumaşlara göre daha üstün sonuçlar

112
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

alınmıştır. C3F6 gaz plazması da plazma polimerizasyonu ile substrat yüzeyinde


polimer oluşturabilmektedir. İşlem süresindeki C3F6 plazma polimerizasyon
işleminin gücündeki çok küçük artışlar hidrofobluğu artırmaktadırlar. Plazma ile
kaplama geleneksel olarak püskürtme ile elde edilen etkiden daha kalıcıdır; çünkü
kaplama kimyasal olarak kumaşa bağlanmaktadır [Cireli, Mutlu ve Kutlu, 2005].

Şekil 4.47. Plazma ile Florokarbon polimeri Kaplanmış Pamuklu Kumaş


Üzerinde
Su Damlası [www.ifam.fhg.de, 2006]

4.2.3. Güç Tutuşurluk Bitim İşlemi

Güç tutuşur apreler; yanmayı, dumanı ve yangın sonucu ölümleri engelleyen


veya azaltan hayat kurtarıcı ürünlerdir. Güç tutuşurluğun önemi Ülkeler arasında
farklılık göstermektedir. Güç tutuşur malzemeler Amerika için çok önemli olup hayat
kurtaran ürünler olarak kabul edilmekte, İngiltere de ev tekstili için zorunluluk var
iken, Avrupa ülkeleri çevre ve sağlık üzerine odaklanarak daha şüpheli yaklaşmakta.
Birçok yanıcı organik malzemelerin eklenecek özel katkı malzemeleri ile tutuşmaları
engellenebilir. Çalışma şekilleri ve özellikleri farklı çok çeşitli güç tutuşur apre
malzemeleri mevcut olup, uygulanmalarında önemli olan elyaf cinsi, elyaf
kompozisyonu ve oranları, tekstil materyalinin kullanım alanları ve tekstil
materyaline uygulanacak test metodları ve güç tutuşur apre uygulama metodlarıdır
[Kayatürk, 2003].

113
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.2.3.1.Yanma Mekanizması

Yanma üç girdinin sonucu oluşmakta; ısı, alev kaynağı ve oksijen. Önemli


olan bu üçünün uygun oranlarda bir araya gelmesi çünkü ancak bu durumda yanma
gerçekleşir. Yanıcı madde oksijenli ortamda tutuşma sıcaklığına kadar ısıtıldığı
zaman alev alarak yanmaya başlayacaktır, yanma işlemi ortamda yanıcı madde ve
oksijen kalmayıncaya kadar devam eder. Tutuşma, ısı açığa çıkmasına ve bu ısı da
polimerin pirolizine neden olmakta ve dolayısıyla yanma devam etmekte. Yanma
karbon, oksijen ve hidrojen içeren pamuk veya sentetik polimer zincirlerinin
kırılmasına ve kırılan zincirlerde düşük molekül ağırlığında, kolay buharlaşan
gazların çıkmasına neden olmakta ve bu gazlar kolaylıkla alev bölgesine giderek
oksijenle birleşirler ve yanma şiddetini artırırlar. Yanma sırasında karbonmonoksit
(CO) yanında toksik birçok gazda açığa çıkmakta; poliamid ve poliüretan yanması
sonucunda hidrojen siyanür (HCN), PVC ve odun yanması sonucunda hidrojen
klorür (HCl) gibi. Güç tutuşur malzemeler hayat kurtarmak ve yangınları önlemek
için kullanılan en ekonomik yoldur aslında. Güç tutuşur kimyasalları tutuşmanın ilk
anında kimyasal veya fiziksel olarak katı, sıvı ve gaz fazlarında etkili olurlar
[Kayatürk, 2003].

4.2.3.2. Güç Tutuşurluk Kimyasalları

Güç tutuşur kimyasalları 4 grup altında incelenebilmektedir.


• Halojen içerenler
• Fosfor içerenler
• Azot içerenler
• İnorganik Malzemeler
Halojenli kimyasallar gaz fazında oluşan OH ve H radikallerini alarak
yanmayı engellerler veya yavaşlatırlar böylece ısı açığa çıkışı ve yanıcı gaz oluşumu
azalır.
Halojen içeren güç tutuşurluk kimyasalları gaz fazında etkili olurken organik,
inorganik veya elemental yapısında olan fosfor içeren güç tutuşur kimyasallar

114
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

kondens veya buhar fazında etkilidir. Bu tip malzemeler yüksek oksijen içeren
selüloz ve oksijen içeren polimerlerde etkili olur. Fosfor içiren güç tutuşurlar yüksek
sıcaklıkta fosforik asite dönüşür ve bu asit piroliz olan polimerden su açığa
çıkartarak onun kömürleşmesine neden olur. Fosfat esterleri de buhar fazında etkili
olarak PO* radikallerini oluştururlar ve PO* radikalleri polimerlerin parçalanması
sonucunda oluşan OH ve H radikalleri ile reaksiyona girerek onları sonlandırır.
Azot içeren güç tutuşur kimyasalların mekanizmaları tam olarak
bilinmemekte. Bu tip malzemeler uygulandığı materyal ile çok güçlü bağlar
oluşturarak yüksek sıcaklıkta bozulmayan yapıları oluştururlar. Çıkan azot yanıcı
gazların seyreltilmesine neden olmaktadır.
İnorganik bileşikler yüksek sıcaklıklara dayanıklı olmaları nedeniyle
genellikle plastiklerde güç tutuşur olarak kullanılırlar. İnorganik güç tutuşur
malzemeler ısıyla buharlaşmazlar ancak su, karbondioksit, kükürt dioksit, ve
hidrojenklorür gibi yanıcı olmayan gazlar açığa çıkararlar ve çıkan gazlar ortamdaki
yanıcı gazların seyreltilmesine ve polimer yüzeyinin oksijen saldırısına karşı
korunmasını sağlarlar. İnorganik güç tutuşur malzemeler yanma sırasında
uygulandığı yüzeyin soğutulmasını sağlayarak endotermik polimer bağ kırılmalarını
ve pirolizi engellerler [Kayatürk, 2003].
Güç tutuşurluk maddelerinin, tekstillere güç tutuşurluk özelliği kazandırması
çeşitli mekanizmalar (teoriler) üzerinden açıklanmaktadır: Kimyasal teori (katı faz
mekanizması); belli lifler için belli kimyasalların, o liflerin bozunma davranışını
değiştirmesi şeklindedir. Yani yanma sonucunda daha az katran ve yanıcı gazın
oluşması ve yanmayan kararlı karbonlu bileşik oranının artmasını sağlamaktadır.
Termal mekanizmada güç tutuşurluk etkisi; termal bozunma ile oluşan ısının, güç
tutuşurluk maddelerinin endotermik değişim reaksiyonu için absorbe edilmesiyle
sağlanmaktadır. Gaz teorisine göre; güç tutuşurluk işlemi görmüş kumaşta, alevin
gelişimini önleyen reaksiyon vermeyen (inert) gazlar açığa çıkmaktadır. Kaplama
teorisine göre ise; lifler, liflere güç tutuşurluk özelliği veren geçirgen olmayan
(geçirimsiz) kaplama malzemeleriyle kaplanmaktadır. Bu kaplama, oksijenin
difüzyonunu ve kumaş içine ısının transferini engellemektedir [Kutlu, 2002].

115
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Teknikler ve kimyasal yöntemler, lif tipine ve güç tutuşurluğun etki süresine


göre değişmektedir. Yıkamaya dayanıksız güç tutuşurluk maddeleri, boraks,
amonyum 34 klorür veya alüminyum oksit trihidrat gibi inorganik tuzlar ve
hidratlardır. Doğal, rejenere, sentetik lifler ve bunların karışımları için kullanılan
dayanıklı güç tutuşurluk maddeleri, genellikle fosfor-azot ve antimon-halojen sinerjisi
gösterenlerdir. Fosfor içeren güç tutuşurluk maddeleri; fosfatlar, fosfonatlar,
amidofosfatlar ve fosfonyum tuzları gibi fonksiyonel gruplara sahiptirler. Halojen
içeren güç tutuşurluk maddeleri ise, polihaloaril eterler gibi, poli-klorlu ya da bromlu
aromatik ve alisiklik yapılara sahiptirler. Çizelge 4.11‘de bazı dayanıklı güç
tutuşurluk maddeleri ve kullanıldığı lifler görülmektedir [Kutlu, 2002].

Çizelge 4.11. Bazı Güç Tutuşurluk Maddeleri ve Kullanıldıkları Lifler [Kutlu, 2002]

Güç Tutuşurluk Maddeleri Kullanıldıkları


Lifler
Tetrakis(hidroksimetil) fosfonyum hidroksit Pamuk
Tris hidrokmetil fosfor
Tris(hidroksi metil fosfor oksit
Tetrakis (hidroksimetil) fosfonyum amonyum
hidroksit
Amonyum sülfamat Keten
Organik borat fosfaz Viskoz
Fosfonyum tuzu
Organik fosfat
Antimon-brom bileşikleri PES/Pamuk
Antimon pentaoksit (O5Sb3)
İnorganik tuzlar
Organik halojen
Organik fosfor bileşikleri
Antimon Poliester
Klorlanmış bileşikler
Organik halojen
Organik fosfat
Fosfonat

116
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.2.3.3. Güç Tutuşur Apre Uygulamaları

Uygulandığı materyalin elyaf yapısına, türüne, ağırlıklarına, dokuma


yapılarına, elyaf kombinasyonlarına, yıkamaya veya kuru temizlemelere
dayanıklılıklarına göre çeşitlilik gösteren güç tutuşur malzemeler fular, sprey,
kaplama veya köpük yöntemi ile uygulanabilir. Uygulama metotları kullanılacak
tekstil materyaline veya kullanım alanlarına göre değişiklik göstermekte. Güç tutuşur
malzemelerin kaplama yerine fular olarak kullanılması verimliliklerini arttırır çünkü
kimyasal kumaşın içine nüfuz ettiği zaman en iyi performansı gösterir. Kaplama
olarak kullanılan güç tutuşur malzemelerdeki suda çözülmeyen malzemeler güç
tutuşur kimyasalların kumaşın içine nüfuz etmesini engeller bu durumda kalın
kumaşlarda verim düşmesi gözlenir [Kayatürk, 2003].

4.2.3.4. Güç Tutuşurluk İçin Kullanılan Test Yöntemleri

Türkiye de güç tutuşurluk ile ilgili herhangi bir yasa olmamasına rağmen,
Amerika’ya, İngiltere’ye satılan bazı tekstil materyallerinde güç tutuşurluk
uygulamaları zorunlu tutulmaktadır. İhracatın % 80 nini Avrupa, UK, USA yapan
tekstil üreticileri farklı ülkelerde uygulamada olan yangın güvenliği düzenlemelerini,
test metodlarını veya standartlarını bilmesi gerekmektedir. Amerika’da yangın
güvenliği düzenlemelerine göre çoçuk giysileri dahi 16 CFR 1615 ( 0- 6 yaş) ve 16
CFR 1616 ( 7- 14 yaş) güç tutuşurluk testlerinden geçmelidir. İngeltere’de çocuk
gece kıyafetleri BS 5772 test standartından geçmelidir. Farklı ülkelerde uygulanan
güç tutuşur standartları Çizelge 4.12’de verilmiştir [Kayatürk, 2003].

117
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Çizelge 4.12. Güç Tutuşurluk Test Standartları [Kayatürk, 2003].

Kullanım UK Fransa Almanya Avrupa Türkiye


Alanı
Döşemelik BS 5852 NEP 92-503 DIN 66084 EN 102/1 95/28/AT (EC)
P1/2 DIN 54342 EN 102/2 ISO 6925
BS 6307
BS 4790
EN ISO 6941
TS 5569
Yataklık BS 6807 NEP 92-503 CFR 16/1632 ENS 97/1 95/28/AT (EC)
ENS 97/2
Duvar Kağıdı BS 476 NEP 92-503 DIN 4102
İş Kıyaftleri BS 6249 DIN 661083 EN 367 95/28/AT (EC)
EN 532 ASTM D-1230

Yakma testleri ile, kolay tutuşma, alev yayılma boyu ve oranı, açığa çıkan
ısının miktarı, için için yanma, yanma ürünlerinin miktarı ve zehirliliği
ölçülmektedir. Fakat bu testlerde bulunan ölçüm sonuçları, tutuşturma kaynağının
özelliklerine, kumaşın ve tutuşturma kaynağının yerleşimine ve çevresel koşullara
bağlıdır [Kutlu, 2002].
Tutuşma kolaylığı testi standart bir tutuşturma kaynağının bir kumaşa,
kumaşın tutuşması için temas ettirilmesi gereken süreyle ters orantılı bir (nicelik)
olarak tanımlanmaktadır. Testte kumaşların tutuştuğu alevli ya da alevsiz (ışımayla)
andaki ısı akısı bulunmaktadır. Tutuşma zamanını etkileyen, parametreler arasında,
örneğin hazırlanması (kondisyonlama), açısı, tutuşma noktası, kumaş ağırlığı ve eğer
termoplastik ise çekerek alevden uzaklaşması sayılabilmektedir [Kutlu, 2002].
Alev yayılma testlerinde, test örneğinin alevden zarar görmüş olan alanı ya
da uzunluğu belirlenmektedir. Bu testin yanık versiyonlarında, testlerde kullanılan
test örneği boyutları birbirinden çok farklıdır. Ancak; bu test sonuçlarını
etkilemektedir. Çünkü alev yayılımı genelde, kumaşın alev yayılmasına paralel
doğrultudaki boyunun artmasıyla artmaktadır. Alev yayılımı testleri, en çok 45oC
eğik, dik ve yatay yerleştirilmiş örneklerde uygulanmaktadır. Yatay pozisyonda

118
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

oldukça yavaş yanan akrilik ve asetat lifleri dışındaki liflerde, kumaş yerleşim açısı
sonuçları çok fazla etkilememektedir [Kutlu, 2002].
45°C eğik yakma testlerinde, DIN 54332, 45oC açıyla yerleştirilmiş olan
test örneği belirli bir süre,alt kenarında standart bek alevine maruz bırakılmaktadır.
Deney sonunda, bek çekildikten sonra alevli yanma süresi, için için yanma süresi,
belirli bir uzunluğa kadar yanması için geçen süre gibi veriler belirlenip
değerlendirme yapılmaktadır [Kutlu, 2002].
Dikey yakma testleri, (DIN53906, DIN54336, B SEN 532:1995), eğik ve
yatay yakma testlerine göre geçilmesi daha zor olan testlerdir. Eğik yakma testindeki
gibi belirli bir süre bek alevi etkisinde tutulmaktadır. Yanma boyu, alevli yanma
süresi, için için yanma süresi ölçülmektedir [Kutlu, 2002].
Sınırlayıcı oksijen indeksi (Limiting Oxygen Index:LOI) daha önce de
değinildiği gibi, materyalin yanmasınıı desteklemesi için gerekli en az oksijen
konsantrasyonudur. Test, oksijen-azot atmosferinde dikey yerleştirilmiş bir örneği
hidrojen aleviyle en üst kenarından tutuşturarak yapılmaktadır. Kumaşlar üstten alta
doğru yanmaktadır. Kumaş yandığında, oksijen ve azot akımları, örnek yavaş ve
kararlı bir şekilde tamamıyla yanana kadar ayarlanmaktadır. Sonuçlar tutarlı bir hal
alana kadar test tekrarlanmaktadır. Havadaki oksijen oranı yaklaşık %21 olduğu için
%21’den küçük LOI değerine sahip materyaller havada kolaylıkla yanmaktayken
%21’den büyük olanların yanmak için ek oksijene ihtiyaçları olmaktadır [Kutlu,
2002].

4.2.4. Koku Güzelleştirici Bitim İşlemleri

4.2.4.1. Cyclofresh®

CyclofreshTM kötü kokuları daha oluşmadan önlemektedir. Bunu da deride


kötü kokuya neden olan teri önleme özelliği ile yapmaktadır.
Buradaki mekanizma nişastadan alınan dairesel glikoz molekülleri olan
cyclodekstrine dayanmaktadır. Bu depolama özelliğini optimum şekilde
TM
kullanabilmek için Cyclofresh cyclodekstrini iki amaçla kullanır: Birincisi güzel

119
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

kokuları daha sonra açığa vermek için depolamak, ikincisi ise terin rahatsız edici
koku salgılamasına neden olan organik molekülleri alıkoymaktır.
Mekanizma kişi terlemeye başladığında oluşan nemle beraber çalışmaya
başlamaktadır. Terle birlikte kumaştaki scyclodekstrin aktif hale geçer ve nemle
reaksiyona girer. Sonuçta oluşan kimyasal reaksiyon, depolanmış güzel kokunun
dışarı çıkmasını ve aynı zamanda ter moleküllerinin kötü kokusunun hapsedilmesini
sağlar (Şekil 4.48).
Glikoz moleküllerinin kimyasal özellikleri sayesinde bu maknizma
çalışabilmektedir. Dışarıdan hidrofilik, içten ise suya bağlanmayan hidrofobik bir
uçla çevrelenmiştir.

1 2 3

4 5 6

1. Molekül güzel koku parçacıkları ile doludur.


2. Terleme olduğunda nem ve ter parçacıkları gelişir.
3. Güzel koku açığa çıkar ve yayılır.
4. Molekül boş kalır.
5. Makineyle yıkama esnasında cyclodekstrin molekülü tekrar güzel koku
ile dolar.
6. Molekül yeniden reaksiyon için hazırdır.

Şekil 4.48. Cyclodekstrin Molekülünün Güzel Koku Yayma Mekanizması


[www.active-textiles.com/cyclofresh, 2004]

120
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

1 2 3

4 5 6

1. Boş molekül.
2. Terleme olduğunda nem ve ter parçacıkları gelişir.
3. Terdeki oragnik moleküller depo edilir.
4. Molekül dolar.
5. Makineyle yıkama esnasında ter parçacıkları dışarı atılır.
6. Molekül yeniden reaksiyon için hazırdır.

Şekil 4.49. Cyclodekstrin Molekülünün Ter Kokusunu Giderme Mekanizması


[www.active-textiles.com/cyclofresh, 2004]

CyclofreshTM ile işlem görmüş kumaş yıkandığında üzerindeki nemi


kullanılan yıkama deterjanı ve yumuşatıcının kokusu ile değiştirir. Bunun nedeni
cyclodekstrinin güzel koku molekülleri ile doğal bir reaksiyona girmesidir. Böylece
her yıkama sonrası kumaş yenilenmiş bir güzel kokuya sahip olmaktadır.
Cyclofresh ile kumaşın muamelesi emdirme ve çektirme prensibine göre
yapılabilmektedir. Pamuk, keten, viskon, poliester, poliamid, poliakrilik, yün ve yün
karışımları için bu işlem uygulanabilir [www.active-textiles.com/cyclofresh, 2004].

4.2.4.2. Mikrokapsül İşlemi

Tekstil ürünlerinin albenisini arttırmak için üretim sırasında kumaş üzerine


parfüm aplike edilebilir. Parfüm; uçucu yağ içerisinde bulunan bir üründür. Uçucu
yağ, melamin veya poliüretan yapısındaki kapsül ile kaplıdır.
Kullanım sırasında kapsül, suyun içinde dispersiyon halinde polimerler
şeklinde bulunabilir.

121
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Çalışma mekanizması; kapsülün melamin veya poliüretan oluşuna göre


değişir:
- Melamin kapsül kullanım sırasında sürtünme veya su ile etkileştiğinde
hemen kırılır ve parfüm uçucu hale geçer. Melamin kapsül kolay
parçalanır bir yapıda olduğu için parfümün etkisi hızlı ve yoğun bir
şekilde elde edilir.
- Poliüretan kapsülün üzerinde mikro gözenekler vardır. Bu kanallar
sayesinde sürekli dışarıya parfüm çıkışı olur. Poliüretan çok yumuşak ve
esnek yapıdadır, yavaş yavaş parfüm çıkışını sağlar. Poliüretan kapsüller
daha uzun ömürlü ürünlerdir.

4.2.4.2.(1). Skintex

Vücudun her zaman, en rahat ve iyi şekilde kalmasını temin eden yeni bir
teknoloji olan Skintex yorgun ayakları dinlendiren, vücudu günlük yorgunluklardan
kurtaran, canlandırıcı aromalar yayan maddelerdir. İlaveten, vücudumuzu ısıran
sinek veya böcekleride uzaklaştırabilmektedir. Skintex, aynı zamanda yıkanabilir
özelliğe sahiptir. Yüksek teknolojiye sahip mikrokapsüller, verilen her yükten sonra
tekrar faaliyete geçerler.
Skintex Calming, biyolojik olarak yetiştirilen bitkilerden elde edilen temel
yağların mikrokapsüllenmiş kombinasyonu esaslı bir bitim işlemi sistemidir. Bu
bitkiler: lavendula augustifolia yağı (lavanta), pelargonium graveolen çiçeği yağı
(sardunya), jatamansi yağıdır (kediotu). Dördüncü bileşen ise cildi iyileştirmede iyi
bir role sahip olan styrax benzoin reçine özüdür. Aromaterapisinde lavanta yağı, sinir
sistemi ve ağrıyı hafifletici klasik bir düzenleyicidir. Kediotu yağı en güçlü yatıştırıcı
maddelerden birisidir [Mathis, 2004].
Sistemin çalışma prensibi şu şekildedir: Mikrokapsüller kumaşın içine
gömülürler. Bunlar, yüksek vasıfta maddelerle doludurlar. Zaman içinde, deri
üzerinde serbest kalırlar. Karides kabuklarından yapılan kitosan koruyucu tabakası,
her kapsülü, sıcaktan, kurumadan, soğuktan ve günlük hayatın aşındırmasından
korur. Skintex ile işlem gören kumaşlardan yapılan giyisileri giyince içindeki

122
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

maddeler iki mekanizma neticesinde serbest kalırlar. Öncelikle, giyisileri giyince


yaratılan hafif sürtünme, sonra da, vücudun çıkardığı enzimler neticesinde, kitosan
katmanı yavaşça azalır ve içlerindeki maddeleri harekete geçirip, kumaşlardan deriye
geçmesini temin eder [www.ttam.ege.edu.tr, 2006].
Şekil 4.50’de Skintex’in poliester ve pamuk üzerindeki SEM görüntüleri
verilmiştir.

A B

A. Poliester üzerindeki görüntüsü


B. Pamuk üzerindeki görüntüsü

Şekil 4.50. Skintex’in Poliester ve Pamuk Üzerindeki SEM Görüntüleri


[www.active-textiles.com/skintex, 2005]

4.2.5. Çabuk Kuruma, Nefes Alabilme Özelliği Sağlayan Bitim İşlemi

4.2.5.1. Nano-Dry

Nano-Dry teknolojisinin lisansı Burlington Raeford kumaşlarına iş ortakları


Nano-Tex firması tarafından verilmiştir. Bu teknoloji ile polyester liflerinin vücutta
oluşan nemin kumaşa ordan daha hızlı bir şekilde dışarıya vermesine olanak
sağlamaktadır.
Nano-Dry teknolojisi hem gömlek hem de pantolonlarda aynı şekilde etkisini
göstermektedir. Bununla birlikte, farklı iplik boyutları, dokuma ve gramajda olan
kumaşlarda nem transfer hızı değişebilmektedir.
Nano-Dry teknolojisi ile lif ile sürekli bir moleküler bağ kurulduğu için
yıkama sonrası etki azalmaz.

123
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Çoğu ticari su ve kir itici bitim işleminde kumaşın bir flotteye sevk edilip
küçük konsantrasyondaki bileşimin kumaşa aplikasyonu sağlanmaktadır. Bu işlemin
tutarlılığı daha az ve kumaşla oluşan mekanik bağ daha güçsüzdür. Bu nedenle, bu
aprelerin performansı kullanımdan ve yıkamalardan sonra düşmektedir. Nano-Dry
teknolojisinde ise kumaşa moleküler bağlarla bağlandığı için giysinin performansı
ömrü boyunca değişmez [www.elbeco.com, 2004].

124
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

A. Su damlası Nano-Dry ile işlem görmüş kumaşta hmen dağılırken, işlem görmemiş
normal poliester kumaşta dağılmamıştır.
B. 5 dk sonra Nano-Dry kumaşta su damlası iyice dağılıp, buharlaşmaya başlamışken
normal poliester kumaşta damla hala durmaktadır.
C. 15 dakika içinde, Nano-Dry kumaş kurumuşken, normal poliester kumaş hala ıslak.

Şekil 4.51. Nano-Dry Kumaş ve Normal Poliesterin Kuruma Özelliğinin


Karşılaştırılması [www.elbeco.com, 2004]

125
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.2.5.2. Schoeller 3XDRY

Schoeller firmasının ürettiği 3XDRY kumaşlar da nanoteknoloji ile üretilmiş


kimyasallar kullanılarak çabuk kuruma ve nefes alabilme özelliği kazandırılmış
kumaşlardır. Vücuttaki ve giysideki nemi çok hızlı bir şekilde (normalden 6-8 kat
daha hızlı) içeriden dışarıya transfer eder (Şekil 4.52). Yüksek nefes alabilirlik ve
kirlenmeye karşı direnç özelliği de mevcuttur [www.3xdry.com, 2004].

Kuru
Kumaş

Kuruma süresindeki
Sıcaklık (°C)

kazanç: 86 dk

Yaş
Kumaş

Kuruma Süresi (dk)

Şekil 4.52. 3XDRY Kumaşın Kuruma Süresinin Karşılaştırılması [www.3xdry.com,


2004]

4.3. Elektronik Aksamların Eklenmesiyle Elde Edilen Akıllı Tekstiller

Pek çok ülkenin tekstil mühendisleri, polimer kimyacıları, fizikçiler ve biyo


mühendisleri geleceğin tekstilleri ve giysileri üzerine düşler kurmak ve bu düşleri
gerçeğe dönüştürecek yeni teknolojiler geliştirmek üzere çalışmaktadırlar.
• Uyumak üzere olan sürücüleri uyandıran araba koltukları,
• Kalp atışlarınızı dinleyen yatak çarşaflarlı,
• Tendonlarınızı zarara vermek üzere olduğunuzu bildiren çoraplar,
• Mobil telefon ile ya da mp3 çalar ile birleştirilmiş montlar,

126
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

• Rulo yapılabilen kumaş klavyeleri,


• Koltukların koluna iliştirilen televizyon müzik seti kumandaları,
• Halı yada perdeye gizlenmiş elektrik düğmeleri,
• kumaş piyanolar,
• Giyilebilir müzik aletleri,
• Düşük dozlu elektro magnetik radyasyona karşı koruma sağlan elektronik
kumaşlar,
• Oda sıcaklığına göre renk değiştiren dokumlar,
• Sağlığınızı kontrol eden ve bluetooth yada w-fi gibi kablosuz iletişim ağları
ile doktorunuzu durumunuzdan haber eden giysiler,
• Ne kadar hızlı koştuğunuzu söyleyen ayakkabılar vb. bu çalışmalardan
bazılarıdır [Gökalp, 2005]

4.3.1. Isıtma Fonksiyonlu Akıllı Giysiler

Vücut fonksiyonlarının belirli ısı aralıklarında en verimli düzeyde olması


nedeniyle ısı düzenlemesi oldukça önemlidir. Çevresel ortam şartlarının yarattığı
etki, ortaya koyulan performansı olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Performans üzerindeki bu etki de sürekli olarak dış ortamda görev yapan polis, asker,
güvenlik görevlisi gibi bireylerin çalışmalarında hayati etki yapabilmektedir.
Sıcağa karşı olduğu gibi, soğuk ortam şartlarında da insan organizmasının
korunması, ileri teknoloji uygulamaları için bir çalışma alanı oluşturmuştur. Isı
yalıtımı sağlayan giysi kavramından bahsedilen yerlerde genel olarak birden fazla
tekstil materyalinin katmanlar halinde bir araya getirilmesi algılanmış ve bu şekilde
vücut ile dış ortam arasında tampon bir bölge oluşturularak uygun bir sıcaklık
farkının elde edilmesi hedeflenmiştir. Bu tür bir çözüm pasif yapılı olarak
adlandırılabilecek tipte bir korunma sağlamaktadır. Bu tür yapılara alternatif olarak
geliştirilebilecek diğer bir düşünce de aktif korunma sağlayan giysi
konstrüksiyonlarının sağlanmasıdır. Bu tür aktif ve akıllı giysilerin bir örneği de
metabolizma veya iklim şartlarındaki değişimlere cevap verebilecek şekilde dizayn
edilen ısıtmalı giysilerdir.

127
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Isıtma fonksiyonuna sahip akıllı giysilerde kıyafet içerisine yerleştirilen


ısıtma kaynağı-ısıtıcı yapılar yardımıyla yeterli termal ortam oluşturularak
kullanıcının dış ortamdan etkilenmemesi hedeflenmektedir. Şekil 4.53’de Finlandiya
Tampere Teknoloji Üniversitesi tarafından geliştirilen elektrikli ısıtma özelliğine
sahip bir giysi prototipinin genel görüntüsü verilmektedir [Sahin, Bulgun ve
Kayacan, 2004].

Şekil 4.53. Isıtıcılı Bir Giysi Prototipi [Sahin, Bulgun ve Kayacan, 2004]

Isıtma fonksiyoneli ile ilgili yapılan çalışmalarda metalik yapılar-rezistans


sistemleri, grafit malzemeler, iletken kauçuk, su ısıtmalı sistemler, ısıtma araçları
olarak kullanılmıştır. Ancak bu tür ısıtıcılar, bazı sınırlamaları da beraberinde
getirmiştir. Giysinin hacminin ağırlığının artması, sistemin rijitliği, vücutta oluşan
terin uzaklaştırılma zorunluluğu ve sistemin vücuda zarar verme ihtimali gibi
problemler mevcuttur. Yeni tip iletken lifler, tekstil ürünlerindeki statik yükü
azalttığı gibi ısıtıcılı tekstil materyallerinin konstrüksiyonlarında da kullanılmaktadır.
Bu alanda üretilen ürünler incelendiğinde iletken tellerin-liflerin iplik üzerine
yerleşiminin gevşek yapılı veya iplik üzerine büküm verilerek kullanıldığı görülür.
Şekil 4.54’te iletken tellerin iplik ve kumaş yapıları içerisine yerleştirilme biçimleri
verilmiştir [Sahin, Bulgun ve Kayacan, 2004].

128
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.54. İletken Liflerin Tekstil Yapılarında Kullanım Şekilleri


[Sahin, Bulgun ve Kayacan, 2004].

İletken tellerin veya liflerin iplik üzerine yerleşiminin ilk tipi olan gevşek
yapı biçimi, genellikle dokusuz yüzey (non-woven) ürünlerde kullanılırken, iplik
üzerine büküm verilerek hazırlanan ikinci yapı ise dokuma ve örme kumaşlarda
uygulanmaktadır [Sahin, Bulgun ve Kayacan, 2004].

4.3.1.1. Isı Depolayan ve Isı Düzenleyici Tekstiller

Geleneksel ısı izolasyon materyalleri, örneğin pamuk, keten, ipek, yün ve


poliester, poliamid ve poliakrilik, vb. Liflerden oluşan kumaşlar, kumaşta bulunan
hava keseciklerinin sayısı ile belirlenen ısı kaybına belirli bir dereceye kadar direnç
gösterebilmektedir. 1980’lerin sonundan beri üretilegelen güneş ışını seçen ve
absorbe edebilen tekstiller, güneş ışınlarındaki yakın infrared ışınlarını
absorblayabilmekte ve ısıya dönüştürerek giysinin iç sıcaklığını arttırabilmektedir.
1980’lerin sonunda üretilmeye başlanan uzak-infrared tekstiller vücuttaki uzak
infrared ışınlarını absorblayabilmekte ve ısıya dönüştürebilmektedir. 1990’ların
başında endüstrileşmiş olan, ultraviyole absorblayan ve serinlik hissi veren kumaşlar,
ultraviyole ışınlarını absorbe ederek ve güneşten gelen yakın infrard ışınlarına

129
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

yansıtarak giysinin iç sıcaklığını düşürmektedir. Bütün bu yeni fonksiyonelli


tekstiller, tek yönlü sıcak ayarlı ısı izolasyonlu materyallerdir [Tao, 2001].

4.3.1.2. Isıtıcılı Akıllı Giysi Örnekleri

Doğal veya sentetik hammaddelerden yapılan herhangi bir tekstil ürünü yani
giysi, elektronik yapıları üzerinde bulunduran bir taşıyıcı işlevini görmektedir. Şu
ana dek gerek prototip aşamasında olan gerek de ticari olarak piyasaya sürülmüş
ürünler şu şekilde sıralanabilmektedir.
1. Isıtmalı yelek; -25 0C’nin altındaki sıcaklıklarda dahi çalışma kapasitesine
sahiptir. Kesintisiz 6–8 saat görev yapabilir. Karbon liflerinin kullanıldığı,
şarj edilebilen piller yardımıyla çalışan bir ısıtma sistemi mevcuttur.
2. Isıtıcı paneller; Active Sports Fashion Design Consultancy firması tarafından
geliştirilmiştir. Isıtma fonksiyonunun sağlanabilmesi amacıyla bir giysi yapısı
içerisine çeşitli bölgelere monte edilmektedir.
3. Isıtmalı çorapları; Cabela firması tarafından geliştirilmiştir. Bir pil tarafından
sağlanan enerji ile çorabın ısıtılması sağlanmaktadır. Askeri güvenlik alanları
ile doğa sporlarında kullanımı hedeflenmektedir.
4. Met5 ceket; North Face firması tarafından geliştirilmiştir. Su geçirmez bir dış
yüzey içerisine yerleştirilen ısıtıcılı yapı bulunmaktadır. Güç kaynağı olarak
şarj edilebilen lityum-iyon piller kullanılmaktadır.
5. Isıtmalı ceket; Dış ortamda görev yapan kişiler için geliştirilmiştir. Tek bir
şarj ile 5-6 saat ısıtma yapılabilmektedir. Demonte edilebilen kollar ile yelek
0
biçimine dönüştürülebilir. Bir kaç dakika içerisinde 30 C sıcaklığa
çıkabilecek özelliktedir.
6. Isıtmalı eldiven; Bilek kısmına yerleştirilen pil, güç kaynağı olarak
kullanılmaktadır. Motosiklet kullananlar ile dağlık bölgelerde görev
yapanların kullanması hedeflenmiştir. Eldivenin alt ve üst yüzeyine
yerleştirilen ısıtıcı yapılar sıcaklık artışını sağlamaktadır [Sahin, Bulgun ve
Kayacan, 2004].

130
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.55’de ısıtıcı akıllı giysi örnekleri görülmektedir.

Şekil 4.55. Isıtıcılı Giysi Örnekleri [Sahin, Bulgun ve Kayacan, 2004]

4.3.2. Kamuflaj Giysileri

Bilim adamları bulundukları ortama göre renk değiştiren bukalemun benzeri


savaş giysisini geliştirebilmek için hayvanlar üzerinde çalışmaktadırlar. Kumaş içine
tutturulmuş iletken elyaf sayesinde ısıtılıp soğutuldukça termokromatik
mürekkeplerinin renk değiştirdiği kumaşlar üretilmektedir. Tekstil materyallerinin
böyle bir özelliği, etrafındaki baskın renklere devamlı adaptasyonu sayesinde
kullanıcılarının varlığının görülmemesini sağlamaktadır.
Teknoloji, giysinin yüzeyinin bir bukalemun gibi davranmasını sağlayacak
kadar gelişmektedir. Eğer bir asker mermer bir sütuna dayanırsa giysi bu rengi alır
veya asker siyah ziftle kaplanmış alanda duruyorsa giysi bu renge bürünecektir. Bu
bir “tüm mevsimlik” su geçirmez giysidir ve askerin iç vücut sıcaklığına göre

131
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

değişmektedir, böylece giysi değiştirme ihtiyacı kalmamaktadır. Bu ürün, giyen


insanın transparan olduğu yönünde bir izlenim vermektedir. Tam olarak görünmezlik
sağlayan bir giysi olmasa da bu olağanüstü giysi, giyen insanın arkasındaki insanları
ve nesneleri görmeye olanak vermektedir Optik kamuflaj teknolojisi, giysinin
arkasına takılan bir lens ile çalışır. Bu lens arkadaki görüntüyü alır ve giysinin ön
tarafına yansıtır [Şahin, Bulgun ve Kayacan , 2004b].

Bulunduğu ortama göre renk değiştiren giysilerin yanı sıra görünmez giysiler
üzerinde de çalışılmaktadır. Örneğin Tokyo Üniversitesi'nden Prof. Susumi Tachi ve
ekibinin geliştirdiği kamuflaj elbisesi, giyen kişiyi görünmez kılmaktadır. Giysideki
sensörler, öndeki görüntüyü, arka kısma; arkadaki görüntüyü ise ön yüze
yansıtmaktadır (Şekil 4.56) [www.hightex2005.com, 2005] .

Şekil 4.56. Görünmez Giysi [www.hightex2005.com, 2005]

4.3.3. İnsan Sağlığında Kullanılan Akıllı Giysiler

Giyilebilen ve kablosuz bilgi aktarımı alanlarındaki ilerlemelerin birleşmesi


ile geliştirilen akıllı tişörtler, kişisel sağlık ve yaşam tarzı bilgilerini elverişli bir
biçimde toplama, iletme ve analiz etme olanağı tanımaktadır. Gorgia Teknoloji

132
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Enstitüsü mühendislerince geliştirilen ‘SmartShirt’, giyen kişinin kalp atışlarını,


nefes alışını ve vücut sıcaklığını izleyerek, gerekli durumlarda kablosuz iletişim ağı
ile gerekli kişlileri anında haberdar edip PC veya PDA yolu ile çıktı sağlamaktadır
(Şekil 4.57) [www.gtwm.gatech.edu, 2004].

Şekil 4.57. Dokunmuş Giyilebilir Anakart [www.gtwm.gatech.edu, 2004]

Geliştirilen bu akıllı giysi doktorlara kullanıcının hayati fonksiyonları ile ilgili


sinyalleri bir bilgisayar gibi gösterebilmektedir. Smart Shirt plastik optik liflerle ve
diğer özel liflerle dokunmuş kumaşıyla bir anakart gibi davranmaktadır. Özellikle
askeri amaçlı olarak kullanılan bu giyside, nüfuz eden merminin yerini tam olarak
belirleyebilmek için plastik optik lifin bir ucundan diğer ucuna bir sinyal
gönderilmektedir [www.gtwm.gatech.edu, 2004].
Yaşamsal semptomları izleyen elektronik algılayıcıların enerjisi, kumaşın
dokunmasına dahil edilen akım taşıyan lifler ile sağlanmaktadır. Monitör ise tişörtün
yıkanabilmesi için istendiği zaman çıkartılabiliyor. 2001 yılının en iyi buluşlarından
biri olarak görülen ürüne ilk olarak Ekim 1996’da ABD donanmasınca fon ayrılmış
2000 yılında ise, ticarileştirilmek üzere Sensatex firmasına lisansı verilmiştir.

133
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Doğal lifleri, oldukça ince kablolar ve optik liflerle birleştiren elektronik


kumaş, Smart Tişört ‘ün temelini oluşturmaktadır. Kullanılan teknoloji ipek, pamuk,
yün gibi herhangi bir kumaş türüne uygulanabilmektedir. İlk olarak savaşta
askerlerin kullanımı için tasarlanmış Smart Tişört astronot, atlet, itfaiyeci, polis gibi
meslekleri gereği zor durumda kalabilecek kişilerin, kronik hastalıkları olanların,
yalnız yaşayan yaşlıların ve bebeklerin izlenmesi ve ilk yardımı için, tıbbi açıdan
büyük kolaylık getirecektir. Tuzağa düşürülmüş askerlerin tam olarak yerini
belirleyebilmesi ve sağlık ekiplerine askerlerin durumu ile ilgili detaylı bilgi vermesi
ise ordunun ilgisini çeken yanıdır.
Optik ve elektrik iletimini sağlayan lifler, “smart shirt” olarak adlandırılan
ekranında kalp atış hızını, EKG, solunumunu, sıcaklığı gibi çok önemli verileri
gösteren tişörtün üretiminde kullanılmıştır.
Her yıl binlerce uyuyan bebeğin ölümüne neden olan ani bebek ölümü
sendromunun önüne geçebilmek için bebeğin soluk alması durduğunda, kalp atım
sayısında ya da vücut ısısında beklenmedik bir değişiklik olduğunda, ebeveynleri
haberdar eden giysiler de geliştirilmiştir (Şekil 4.58). Giysi anne veya babanın PDA
yada PC’si ile kablosuz iletişim kurabilmektedir. Bebeğin nefes alıp vermesi
durduğunda giysi bir alarm göndermektedir.

Şekil 4.58. Bebekler için Akıllı Tulum [www.spectrum.ieee.org, 2004]

134
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

İtalyan Dappolonia firmasınca geliştirilen giysideki teknoloji, kullanıcının


kolunu kaldırmasına yardımcı oluyor. Giysinin özellikle felçliler için önemli bir
teknolojik gelişme olduğu belirtiliyor (Şekil 4.59) [www.hightex2005.com, 2005].

Şekil 4.59. Felçliler için Geliştirilen Giysi [Gökalp, 2004]

4.3.4. Giyilebilir Bilgisayarlar

Bilim adamları Evrensel Seri Veriyolu (USB) kablolarının kumaş


versiyonunu geliştirmek amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. USB kabloları,
bugünün bürolarında ve ev bilgisayarlarında internete bağlanmada ve diğer veri
iletimi işlerinde kullanılmaktadır. Normalde rijit, ağır ve plastik bir kaplaması olan
USB kabloları, düz bağlayıcılar ile ince, esnek ve giyilebilir bir yapıya bürünmüştür.
Üretilen kumaşların, uygulanan testler ve değerlendirme çalışmalarından
sonra, normal bir USB gibi çalıştığı görülmüştür. Güç ve verilerin tekstil
malzemeleri aracılığı ile gönderilebileceğini öğrendikten sonraki adım askerin
taşıdığı bilgisayara veri göndermek için sensörleri nasıl ve nereye yerleştireceğimizi
düşünmektir. Sensörler kumaşın kendisine tutturulabilir veya gömülebilir ve giysi
sisteminin içinde, ortasında veya dışında olabilirler. Hem elektronik yapıların hem de
sensörlerin entegrasyonu güvenlikle, rahatlıkla, performansla ve dayanıklılıkla ilgili
yeni meseleleri ortaya çıkarmıştır.

135
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Giyilebilir kablonun başarısı giyilebilir, esnek ve tekstil tabanlı squad-


seviyeli iletişim radyoları için antenler gibi diğer uygulamalara da yol açmıştır.
Anten, Modüler Hafif Ağırlıklı Yük Taşıyan Ekipman atletine entegre edilmiştir. Bu
gelişmelerden sonra elektrikli battaniyeler geleneksel kablo yığınları ve rijit yapısıyla
alışık olduğumuz yapısından kurtulmuştur. Yeni battaniyeler daha hafif, daha esnek,
makinede yıkanabilir ve kurutulabilir ürünlerdir. 100-Watt gücünde bir elektrik
lambası kadar enerji harcayarak dengeli-düzenli bir şekilde ısıtmaktadır [Şahin,
Bulgun, Kayacan, 2004b].
Geçmişte, askerler, görev için yola çıktıklarında birkaç saat önceki bilgileri
içeren haritalara güvenmek zorundalardı. Ancak Piyade Üniforması “Land Warrior
Sok” sayesinde, her bir asker kasklarına monte edilen GPS sistemi, küçük bir
kablosuz ses ve veri iletimi sistemi ve bir intra-squad Yerel Alan Ağına bağlı
giyilebilir bir bilgisayar sayesinde o dakikaya ait bilgileri alabilmektedirler. Kask
üzerinde bulunan ve aşağı inen bir ekran askerlerin karanlıkta etraflarını
görebilmesini silahına bağlı gece görüş sistemlerini ve termal sensörleri kullanmasını
sağlamaktadır. Bu ekran ayrıca düşman askerlerin ve dost askerlerin nerede
bulunduklarını ve durum haritasını gerçek zamanlı olarak her bir askerin
görebilmesini sağlamaktadır. Amaç savaşçıyı, olası bir saldın durumunda hemen
cevap verebilmesi için mümkün olan en az sayıda hamle ile uygulayabileceği
hamleleri yapmasını akıllı tekstiller yoluyla sağlamaktır [Şahin, Bulgun, Kayacan,
2004b].

Askeri alan dışında insanın günlük hayatını kolaylaştıran akıllı giysiler de


geliştirilmiştir. MP3, radyo çalabilen, kayıt yapabilen, mikrofonu olan ve cep
telefonu fonksiyonu olan giysiler geliştirilmiştir (Şekil 4.60).

136
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.60. Radyo Çalabilen Ceket [www.spectrum.ieee.org, 2004]

Giyilebilir elektroniklerin daha çekici yapılabilmesi için yapılan çalışmalarda,


iletken materyaller kullanılması gerektiği ve hafif, kablosuz ürünler üretilmesi
gerektiği üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Metalik ve optik liflerin, ipliklerin,
kumaşların, elbiselerin ve mürekkeplerin kullanılması ile iletim sağlanır ve kablosuz
tekstil ürünler yapılmış olur.
Diğer bir üretme yolu anlık elektrik ileten iletken liflerin kullanılması ile
olmaktadır. Bunlar kontinü flament olarak üretilebildiği gibi stapel olarak üretilip
sıradan iletken olmayan lifler ile birlikte eğrilebilir. Bu şekilde elde edilen iplikte
değişik derecede iletkenlik seviyeleri elde edilir.

4.3.5. Giyim Dışında Kullanılan Akıllı Tekstiller

İngiliz Softswich firması katlanabilir kumaş, klavye ve fare üretmektedir


(Şekil 4.61 ve 4.62). Bu klavye ve fare kişisel dijital yardımcılara (PDA) ve cep
telefonlarına bağlanabilmektedir.

137
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.61. Kumaştan Yapılmış Mouse [www.softswich.com, 2005]

Şekil 4.62. Kumaştan Yapılmış Klavye ve Mouse [www.softswich.com, 2005]

Bir kanepenin koluna entegre edilmiş kumanda veya bir perdeye entegre
edilmiş ışık düğmesi örnekleri de Softswich’in ürettiği hassas basınç veya hareketler
ile geliştirilen ürünlerindendir (Şekil 4.63)

138
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.63. Koltuğa Entegre Kumanda (solda) ve Perdeye Entegre Lamba Düğmesi
(sağda) [www.softswich.com, 2005]

4.3.6. Oda Sıcaklığına Göre Rengi Değişen Kumaşlar

Giyilebilen müzik çalarların yanı sıra elektronik tekstil ürünlerine reklam,


güvenlik sistemleri, tasarım gibi alanlarda artan bir talep olacağı düşünülmektedir.
Örneğin, İnternational Fashion Machine (IFM) Maggie Orth’un tasarladığı
elektrotlar ve termokromik mürekkep ile donatılmış kumaş, oda sıcaklığındaki
değişimlere tepki olarak renk değiştirebilmektedir. Duvarlardan halılara kadar her
yerde kullanılabilecek bu tür bukalemun malzemeler, iç mimarlar ve reklamcılar
için büyük potansiyel taşıyabilmektedir. Bir Alman bilgisayar chip firması olan
Infıneon Technolojies de, davetsiz misafirleri ve yangınları sezebilen halılar
geliştiriyor. Bu halılar, basınç, titreşim ve ısı belirleyici algılayıcılar ile
donatılmıştır.
Dokuma kumaş ile elektroniğin birleşmesi iç dizaynda yeni bir devir açmıştır.
Massachusetts Institute of Technology kurumunu tarafından geliştirilen Electric
Plaid™ olarak bilinen bu kumaş bulunduğu ortama göre renk değiştirmektedir. Bu
kumaş boyanmamış sert ipliklerin, elektronik bir güç sağlanan thermokromik
mürekkepler ile boyanması ile boyanması sonucu oluşan ipliklerin birlikte
dokunması ile oluşmaktadır. Esnek olan bu kaplamalar, değişik programlar
yüklenerek, elektronik kablolardan gelen ısıya göre renk değiştirilebilmektedir.

139
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

Şekil 4.64. Sıcaklığa Göre Renk Değiştiren Kumaş [Gökalp, 2004]

4.4. Akıllı Tekstillerin Ökolojik Etkileri

Kumaş içine yerleştirilen ya da kumaşla birlikte dokunan polimer bazlı


elektriksel ve optik iletkenlerin değişik alıcı ve vericilerle bazı fonksiyonları yerine
getirmesi söz konusudur. Elektriksel elemanlarla tekstillerin bütünleşmesi sonucunda
oluşan akıllı tekstillerin kalite analizleri ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Burada
sadece tekstil hammaddesinden kaynaklanan tasarımlar kapsam dışı tutulmuştur. Söz
konusu olan tekstillerle elektroniğin entegrasyonu yoluyla elde edilen efektlerdir
[Keil, 2004].

140
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

4.4.1. Üretim

Akıllı tekstillerin üretiminde ağırlıklı olarak kimyasal elyaf kullanılmaktadır.


Sadece spor yün giysilerde ender olarak doğal ve kimyasal elyaf karışımları
kullanılmaktadır. Böylece tekstil zincirindeki ekolojik problemler karışım nedeni ile
ikiye ayrılmaktadır. Akıllı tekstillerde çoğunlukla elektronik komponentlerden
yararlanılmaktadır. Bu komponentlerin ekolojik problemleri de tekstilde olduğu gibi
ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Akıllı tekstillerin üretiminde ortaya çıkan gerçek, elektronik komponentlerin
kullanılması ile giysinin fonksiyonelliğini kaybetmemesi, en azından çok fazla
etkilenmemesidir. Bu noktada elektronik komponentlerin daha da küçültülmesi bir
rahatlık sağlayabilir. Bu parçalar ne kadar kompakt ve hafif olurlarsa giysi içine o
kadar rahat monte edilebilmektedir. Efektlerin aşırı dozda olmasını önlemek için de
ürün başına kullanılacak elektronik meteryalin az olmasına dikkat edilmelidir.
Ancak küçülmede, kullanıcının kumanda etmesini zorlaştıracak kadar aşırı
gidilmemesi gerekir. Elektronik elemanların sistematik olarak enerji yayması ve
vücuda yakın bölgelerde yer alması, elemanların daha da küçültülmesi gerekli
kılabilir. Çünkü bu defa akıllı tekstillerde kullanılan elektronik parçaların vücuda
zararlı etkileri gündeme gelebilir.
Akıllı giysilerde kullanılan elektronik komponentler su geçirmez kapsüller
içinde korunduğundan çevreye zarar vermesi söz konusu olmamaktadır. Ancak
zamanla, korunmuş gibi görünen bu kapsüllerin zamanla gevşemeyeceğini ve
geçirgen hale gelmeyeceğini garanti edilememektedir. Deneyimler sonucunda böyle
durumlar ortaya çıkarsa elektroniklerin zararlı etkileri tekrar tartışma konusu
olacaktır [Keil, 2004].

4.4.2. Kullanım

Akıllı tekstillerin kullanımında üç önemli problem vardır. Birincisi akıllı


tekstillerin kaynak kullanımından ne kadar yararlanabildiği yani akıllı tekstiller
klasik giysilerin yedeği mi yoksa tamamlayıcısı mıdır? Bu soru özellikle cep

141
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

telefonu ve taşınabilir eğlence elektroniği MP3 ve CE çalıcı kullanımında gündeme


gelmektedir. Bu durumlarda gerekli olan akımın özellikle yoğun kullanma nedeni
ile zayıfladığı gözlemlenmektedir. Bu yüzden, bu tür akıllı giysilerin kullanıcının
ihtiyaçlarını her ortamda giderebilecek kadar güçlü elektronik beslemeye sahip
olmaları gerekmektedir. Diğer taraftan blue jeans gibi çok fonksiyonlu giysilerin
akıllı tekstillere dönüştürülmesi, kulanıcının, zaman zaman bu tür işlevlerden akıllı
tekstil olmadan da serbest konumda yararlanmak isteyeceği dikkate alınmalıdır.
İkinci problem ise ürünlerin insan ekolojisidir. Elektronik komponentler her
ne kadar kapsül içinde korunsalar da, bunların elektromanyetik dalgalar yoluyla
radyasyon yaymaları kaçınılmazdır. Şu aşamada bu etkilerin önlenemediği dikkate
alınırsa, elektronik ünitelerin vücuda çok yakın bölgelerde bulunması risk yaratmak-
tadır. Bu amaçla akıllı giysilerin tekstilleri geliştirilirken, radyasyonu engellemesi,
diğer taraftan da ünitenin alıcı/verici fonksiyonlarını engellememesi sağlanmalıdır.
Bunun yanında radyasyonun kullanıcı çevresini etkilememesine de önem
verilmelidir.
Üçüncü problem ise, tekstillerin genellikle ıslak temizleniyor olmasıdır. Bu
aşamada elektronik parçaların kapsüllenmesi tekrar gündeme gelmektedir. Eğer
akıllı giysilerin elektronik parçaları suda çözünebilir cinsten ise, kapsüllerin
bozulması halinde yıkama suyunun zararlı maddelerle yüklenmesi gündeme
gelmektedir. Yine elektronik parçaların yapı grupları suya karışıp kanalizasyonla
birleşirse, içme suyu ile fiziksel temas haline gelmesi riski az da olsa mevcuttur. Bu
problem güvenlik filtreleri ile önlenebilmektedir. Akıııı tekstil üreticisinin tüketiciye
her ürün için bir filtre ve kullanma talimatı vermesi uygun bir çözüm gibi görünse
de, bu birçok tüketiciye karmaşık gelecek, bedava dahi olsa böyle bir uygulama
yapmayı reddedecektir [Keil, 2004].

4.4.3. Geri Kazanma

Elektronik ürünlerin kullanım süresi dolduktan sonra ne yapılacağına dair


kendine özel çözümleri mevcuttur. Bu akıllı tekstiller için de geçerlidir. Öncelikle
tekstil ile elektronik parçaların birbirinden ayrılması gerekmektedir. Bugünkü akıllı

142
4. AKILLI LİF VE KUMAŞ TEKNOLOJİLERİ Huriser BALCI

tekstillerde elektronik parçalar kapsüllenmiş ve kumaş üzerine kaynatılmış halde


bağlanmış durumdadır. Bu yüzden, böyle bir ayrıştırma, her iki ürünün tekrar
kullanımını engellemektedir.
Akıllı gömleklerde ise elektronik yapı grupları tekstil üzerine doğrudan bağlı
olmayıp mantar gibi üzerine geçirilmiştir. Kullanımı bittikten sonra çekilip
çıkarılabilmektedir. Bu durumda "akıllı gömlek" bir amaç değil bir araç olarak
kullanılmıştır.
Böylece, sadece ekoloji bakış açısından değil, kullanıcı açısından da bir cep
telefonu, bir MP3 vericisi İstenildiğinde gömlekten çıkarılıp alınabilmektedir. Buna
göre de ürünün fiyatı, entegrasyonunun alt yapısına bağlı olmaktadır. Bazı
durumlarda ise entegrasyonun modası geçmekte veya giysinin alt yapısına uyum sağ-
lamaz hale gelmekte, ödenen bedelin karşılığı tam olarak alınamamaktadır. Giysi
tekstilleri ve elektronik ile son derece yüksek dinamiklikte tüketici ilgisi çekile-
bilmektedir. Bu noktada tüketici, kendisine sunulan akıllı tekstilin eski elektronik
teknolojisi/yeni giysi teknolojisini mi yoksa yeni elektronik teknolojisi/eski giysi
teknolojisi ile mi üretildiğini modayla ne kadar uyumlu olduğunu test etmek
durumunda kalmaktadır. Akıllı giysiler gelecek yıllarda vitrinleri daha çok süsler
hale gelecektir [Keil, 2004].

143
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5. MATERYAL VE METOT

Çalışma kapsamında çevre işletmelerden % 100 pamuk, PES/VİS ve


PES/VİS/EA karışımı kumaşlar edinilmiştir. Seçilen bu kumaş numunelerinin ön
terbiyesi ve boyaması işletme şartlarında yapılmıştır. Tez konusu çerçevesinde
antibakteriyel apre çalışmaları ise, seçilen işletme laboratuar imkanları ve Ç.Ü.
Tekstil Mühendisliği Bölümü laboratuar olanakları kullanılarak yürütülmüştür.
Apresi yapılan kumaş numunelerindeki işlem etkisinin testlerle ortaya konulabilmesi
için TÜBİTAK ADANA Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezi (ÜSAM)
Tekstilde Ölçme ve Kalite Kontrol Laboratuarı’ndan faydalanılmıştır. Antibakteriyel
testler Kanada’da bulunan Thomson Research Associates’de, Belçika’da bulunan
Devan firması laboratuarlarında ve K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Biyoloji
Bölümü Laboratuarlarında yaptırılmıştır.

5.1. Materyal

Kimyasal yöntemlerle elde edilen antibakteriyel özellikteki fonksiyonel


kumaşlarda, kullanılan kimyasalların kumaşın performans özelliklerine olan etkisinin
araştırıldığı bu tez çalışmasında, 3 tip materyal kullanılmıştır.
İlk olarak kimyasal aprenin uygulanacağı kumaş tipleri belirlenmiştir. Bu tür
apreler kullanım alanları itibariyle çoğunlukla pamuklu kumaşlara uygulanmaktadır.
Çünkü bu özellikler daha çok hastanelerde kullanılan yatak çarşafı, yastık, yorgan
kılıfları, bebek giysileri, iç çamaşırları gibi pamuklu kumaşların çoğunluklu
kullanıldığı alanlarda istenmektedir. Bununla birlikte; önümüzdeki yıllarda günlük
giyimlik kumaşlarda da bu özelliklerin istenmesi beklenmektedir. Bu apre
maddelerinin üreticileri de bu kimyasalların günümüzde günlük giyimde büyük yer
tutan poliester ve viskon karışımlarda da etkin olarak kullanılabileceğini iddia
etmektedirler. Bu bakımdan, bu apre maddelerinin çeşitli tipteki kumaşlarda kumaşın
performans özelliklerine olan etkilerinin belirlenebilmesi için, % 100 pamuk,
PES/VİS ve PES/VİS/EA karışımı kumaş olmak üzere 3 tip kumaş seçilmiştir.

144
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Seçilen kumaşlara uygulanmak üzere, ülkemizde ticari olarak en çok tercih


edilen apre çeşitleri belirlenmiştir. Bunlar farklı kimyasal yapılara (triklosan esaslı,
quarterner amonyum tuzu esaslı) sahiptir. Bu apre maddeleri emdirme ve çektirme
yöntemleri ile kumaşa aplike edilmiştir. Emdirme aplike yönteminde farklı iki
konsantrasyonda denemeler yapılmıştır. Aplikasyonlardan sonra kumaşın performans
özelliklerindeki değişim belirlenmeye çalışılmıştır.
Apre çalışmaları bittikten sonra, kumaşın performans özelliklerindeki
değişim çeşitli laboratuar testleriyle belirlenmiştir. Burada çeşitli sarf malzemelerini
içeren materyaller kullanılmıştır.

5.1.1. Çalışmada Kullanılan Kumaşlar

Tez kapsamında % 100 pamuk, PES/VİS ve PES/VİS/EA karışımı olmak


üzere 3 tip kumaş seçilmiştir.
% 100 pamuklu kumaş Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren
Fibatek Tekstil’den (Dokuma İşletmesi) ham halde alınmış ve yine aynı yörede
bulunan Misis Apre Tekstil’de (Boya-Terbiye İşletmesi) ön terbiyesi ve boyaması
yapılıp apreye hazır hale getirilmiştir. PES/VİS ve PES/VİS/EA karışımı kumaşlar
ise Adana yöresinde bulunan bir diğer fabrika olan Özbucak’tan alınarak ön terbiyesi
ve boyaması işletmede yapılmış, apreye hazır hale getirilmiştir. Kumaşların
karakteristik özellikleri Çizelge 5.1’de verilmiştir.

145
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çizelge 5.1. Çalışmada Kullanılan Kumaşların Konstrüktif Özellikleri

Özellik Pamuk PES/VİS PES/VİS/EA


28/2 PES/VİS 50/50
Atkı 20x20 % 100 Pamuk 150 denye PES 44 dtex Lycra
48,5/48,5/3
Hammadde 28/2 PES/VİS 50/50
Çözgü % 100 Pamuk 20/1 PES/VİS 20/80 44 dtex Lycra
48,5/48,5/3
Toplam % 100 Pamuk PES/VİS 47/53 PES /VİS/EA
48,5/ 48,5/3
Mamul Atkı Sıklık 21 29 19
Mamul Çözgü Sıklık 43 29 25
Mamul Gramaj (g/m2) 200 150 250
Örgü 1/1 Ribs Bezayağı Bezayağı

5.1.2. Çalışmada Kullanılan Kimyasallar

Çalışmada çeşitli firmalardan edinilen kumaşlara işletme şartlarında ön


terbiye ve boyama işlemleri yapılmıştır. Boyaması yapıldıktan sonra numune
kumaşlara çeşitli antibakteriyel apreler emdirme ve çektirme yöntemlerine göre
laboratuar şartlarında aplike edilmiştir. Kumaşların performans özelliklerine olan
etkileri incelenmiş olan apre maddeleri Çizelge 5.2’de verilmiştir.

Çizelge 5.2. Çalışmada Kullanılan Antibakteriyel Apre Maddeleri

Kodu pH Kimyasal Yapısı Ticari İsmi


A1 pH 7,1 Non-iyonik ULTRA-FRESH NM
(Triklosan)
A2 pH 2,9 Non-iyonik ULTRA-FRESH FT-7
(Triklosan)
A3 pH 4,5 Katyonik (Alkoksisilan quarterner AEM 5772/5
amonyum tuzu)

146
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.1.2.1. Ultra-Fresh NM (A1) Antibakteriyel Apre Maddesi

Ultra-Fresh NM Antibakteriyel apre maddesi sentetik ve sentetik/selüloz


karışımı kumaşlar için kullanılmaktadır [Setaş Kimya Ürün Kataloğu, 2005].
Kimyasal yapısı triklosan esaslıdır. Antibakteriyel liflerde yaygın olarak
kullanılan triklosan bileşiği, klorlanmış bisfenileter yapısındadır ve pek çok
antibakteriyel lifte aktif madde olarak kullanılmaktadır. Triklosanın sentezinde
dioksin ve dibenzofuran gibi kanserojen yan ürünler ortaya çıkabilmektedir.
Triklosan; Staphylococcus aureus, MRSA, E. Coli ve Klebsilla gibi birçok bakteri
alanına karsı etkilidir. Pseudomonas gibi bakterilere karsı az etkilidir ve mantarlara
karsı sadece marjinal olarak etkilidir. Triklosanın, Trichophyton mentagrophytes
(atletlerin ayaklarında görülen), Aspergillus repens ve Aspergillus niger’i içeren
çeşitli mantarlara karsı etkili olduğu bazı kullanıcılarca doğrulanmıştır.
Triklosan (1) kozmetikte, sabunlarda, deodorantlarda, dis macunlarında ve
ağız temizleyicilerinde kullanımı için belgelendirilmiştir. Bu nedenle tekstil
malzemesinde kullanımı güvenlidir ve kullanılan konsantrasyonlarda alerjik
reaksiyona neden olmadığı da belirtilmektedir. Triklosan bakterinin hücre zarından
içeriye girerek bakterinin büyümesi, ya da üremesi gibi fonksiyonlarına engel
olmaktadır. Fakat kalın hücre zarlarından geçememektedir ve böylece kırmızı kan
hücresine zarar verememektedir. Bu nedenle insan ve hayvanlarda kullanımı zararlı
değildir [Süpüren ve arkadaşları, 2006].

(1)

Özellikleri:
• Kimyasal yapısı: Triklosan esaslı
• İyonik yapısı: Noniyonik
• Görünüşü: Renksiz sıvı

147
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

• pH aralığı: 7,1
• Çözünürlük: Su ile her oranda karışır.
• Kokuya sebep olan bakterilerin gelişmesini inhibe ederek, giyim ve ev
eşyalarında kullanılan pamuk, yün ve sentetik tekstil karışımlarına
bakteriostatik özellikler kazandıran emülsiyonlardır.

Aplikasyon yöntemleri [Setaş Kimya Ürün Kataloğu, 2005]:


¾ Çektirme Yöntemi:
• Yıkama dayanımının önemli olmadığı tekstil ürünleri için en ideal ve
ekonomik aplikasyon yöntemi boya banyosunda aplikasyondur. Bu
aplikasyon yönteminde boya banyosuna ilave edildiğinden boyama ile aynı
anda tekstil ürününe antibakteriyel apre de uygulanmış olur. % 1,5-3 oranında
kullanılarak, 60 °C’de 30 dk, flotte oranı 1:10-1:20 olacak şekilde işlem
uygulanabilir. Aplikasyon sonrası kurutma sıcaklığına dikkat edilmelidir.
Kurutma sıcaklığı 175 °C’den yüksek olmamalıdır. Ultra-Fresh NM tüm
tekstil boyamasında kullanılan yardımcılar ve boyarmaddelerine eklenebilir.
İstenen boyama proseslerinde değişikliğe gerek kalmadan boyanmış, bitim
işlemine tabi tutulmuş kumaşlara antibakteriyel aktivite kazandırmaktır.
• Yıkama dayanımının önemli olduğu durumlarda Ultra-Fresh NM çektirme
aplikasyon yöntemine göre tekstil ürününe tek başına aplike edilebilir. 40-50
°C’de 20-30 dk’lık bir işlem yeterlidir. Flotte oranı 1:10-1:20 arasında
olmalıdır.
¾ Emdirme Yöntemi:
• Emdirme yöntemine göre 25-30 °C banyo sıcaklığında, 10-20 g/lt
kullanılarak pH 5-5,5 (asetik asit ile)’de uygulanabilir. Kurutma sıcaklığının
175 °C’yi geçmemesi gerekmektedir.
• Mamule yalnız başlarına aplike edilecekleri gibi çeşitli apre işlemleri ile
beraber de kullanılabilmektedir.

148
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

¾ Pigment Baskı Kekleri , Dispersiyonlar:


• % 0,3-5,0 Ultra-Fresh NM karışım içerisine, üretimin uygun bir safhasında
pigment pres keklerinde, dispersiyonlarda ve mürekkepteki bakteri
büyümesine direnç kazandırmak için eklenir.
¾ Polimerik Sistemler:
• Köpük, lateks ve poliüretan eldivenler polimerik matrislerine Ultra-Fresh NM
verilerek korunur. Kuru polimer ağırlığı baz alınarak % 2,0-5,0 oranında
uygulanması tavsiye edilir.
¾ Sentetik ve Selülozik Süngerler:
• Ultra-Fresh NM uygulanacak süngerin vs. ağırlığının % 1,5-3’ü oranında
kullanılmalıdır.

5.1.2.2. Ultra-Fresh FT-7 (A2) Antibakteriyel Apre Maddesi

Ultra-Fresh FT-7 Antibakteriyel apre maddesi pamuklu ve karışımlarının yanı


sıra yün, naylon, akrilik, rayon, PES ve karışımlarında da antibakteriyel, antifungal,
antidust-mite koruma özelliklerini kazandıran bir üründür [Setaş Kimya Ürün
Kataloğu, 2005].
Özellikleri:
• Kimyasal yapısı: Triklosan
• İyonik yapısı: Noniyonik
• Görünüşü: Açık sarı
• pH aralığı: 2,9
• Çözünürlük: Su ile her oranda karışır.
Aplikasyon yöntemleri [Setaş Kimya Ürün Kataloğu, 2005]:
¾ Çektirme Yöntemi:
• Yıkama dayanımının önemli olmadığı tekstil ürünleri için en ideal ve
ekonomik aplikasyon yöntemi boya banyosunda aplikasyondur. % 0,5-1,5
oranında kullanılarak, 60 °C’de 30 dk, flotte oranı 1:10-1:20 olacak şekilde
işlem uygulanabilir. Kurutma sıcaklığı 175 °C’den yüksek olmamalıdır.

149
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

• Yıkama dayanımının önemli olduğu durumlarda Ultra-Fresh FT-7 çektirme


aplikasyon yöntemine göre tekstil ürününe tek başına aplike edilebilir. 40-50
°C’de 20-30 dk’lık bir işlem yeterlidir. Flotte oranı 1:10-1:20 arasında
olmalıdır.
¾ Emdirme Yöntemi:
• Emdirme yöntemine göre 25-30 °C banyo sıcaklığında, 10-20 g/lt
kullanılarak pH 5-5,5 (asetik asit ile)’de uygulanabilir. Kurutma sıcaklığının
175 °C’yi geçmemesi gerekmektedir.
• Mamule yalnız başlarına aplike edilecekleri gibi çeşitli apre işlemleri ile
beraber de kullanılabilmektedir.
• Ultra-Fresh FT-7’nin tekstil mamullerine aplikasyonu sırasında binder
kullanımı tavsiye edilmektedir. Kullanılacak binder miktarı, kumaş ağırlığı
üzerinden % 1-2’dir.

5.1.2.3. AEM 5772/5 (A3) Antibakteriyel Apre Maddesi

AEM 5772/5 Antibakteriyel apre maddesi her türlü pamuklu, pamuk


karışımları ve sentetik kumaşa uygulanabilen tekstil materyali için bakteriyel
büyümeyi ve kokuyu önleyici yapıda olan kalıcı bir apre maddesidir [Gemsan Ürün
Kataloğu, 2005].
Özellikleri:
• Maddenin yapısı: Alkoksisilan kuarterner amonyum tuzu
• İyonik yapısı: Katyonik
• Görünüşü: Berrak sıvı
• pH aralığı: 5
• Küf, maya, mantar ve gram pozitif ve negatif bakterileri kapsayan geniş bir
spektrum mikroorganizmalara karşı etkilidir.
• 40 yıkamaya kadar dayanıklıdır.
• Uygulandığı elyafın yapısına zarar vermez.
• Arsnik, ağır metaller veya poliklorine fenol içermez.

150
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

• Kumaşın tutumunu iyileştirir.


Aplikasyon Yöntemleri [Gemsan Ürün Kataloğu, 2005]:
¾ Çektirme Yöntemi
• Eğer çektirme yöntemine göre kumaşa uygulanıyorsa, işlem 40 °C’de 20 dk
süre ile yapılmalıdır.
• Kumaş ağırlığı üzerinden % 3-5 oranında kullanılmalıdır.
• Antimikrobiyal malzemeyi uyguladıktan sonra, silanol grupların
kondenzasyonu için maksimum 150 °C’de kurutma yapılmalıdır. Eğer 150
°C’nin üzerinde kurutma yapılırsa, kumaşlarda hafif bir sararma görülebilir.
¾ Emdirme Yöntemi
• Emdirme yönteminde kullanım miktarı 30-50 g/lt arasındadır.
¾ Spray Yöntemi
• Spray yönteminde kullanım miktarı % 3-5 oranındadır.
AEM 5772/5 diğer finisaj ürünleri ile birlikte de kullanılabilmektedir. Ürünün
katyonik yapısından dolayı sadece noniyonik ve katyonik malzemeler ile birlikte
kullanılabilir. AEM 5772/5 ile yapılan bazı kombine bitim işlemi örnekleri aşağıdaki
gibi olabilmektedir.
- Havluluk kumaş için AEM 5772/5 ve yumuşatıcı,
- Halı için AEM 5772/5 ve florokarbon apre,
- Çadırlık kumaş için AEM 5772/5 ve su itici apre,
- PP elyaf için AEM 5772/5 ve spin-finish.
Kullanım Alanları [Gemsan Ürün Kataloğu, 2005]:
• Pamuk/polyester karışımı kumaşlar
• Halı ve kilimler
• Dış giyimde kullanılan kumaşlar
• İç giyimde kullanılan kumaşlar
• Naylon çoraplar
• Dokusuz yüzeyler
• Havlu kumaşlar
• Tıbbi amaçla kullanılan ketenler

151
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

• Tek kullanımlık çocuk bezi


• Çadır, muşamba ve yelken kumaşı
• Duş perdeleri
• Şemsiyelik kumaşlar.

5.2. Metot

Yapılan tez çalışmasında, günümüzde antibakteriyel özelliklerin en çok


istendiği ve kullanım alanı bulduğu pamuklu kumaşların yanı sıra önümüzdeki
yıllarda bu özelliğin önem kazanmaya başlayacağı ve kullanım alanı olarak
yaygınlaşacağı düşünülen PES/VİS ve PES/VİS/EA kumaşlar kullanılmıştır.
Ön terbiyesi ve boyaması işletme şartlarında yapılmış olan bu kumaşlara tez
konusu çerçevesinde antibakteriyel apre çalışmaları laboratuar şartlarında
gerçekleştirilmiştir. Emdirme yöntemi ile aplikasyon çalışmaları Özbucak İşletmesi
laboratuar imkanları kullanılarak, çektirme yöntemi ile aplikasyon çalışmaları ise
Ç.Ü. Tekstil Mühendisliği Bölümü laboratuar olanakları kullanılarak yapılmıştır.
Apresi yapılan kumaş numunelerindeki işlem etkisinin testlerle ortaya
konulabilmesi için TÜBİTAK ADANA Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezi
(ÜSAM) Tekstilde Ölçme ve Kalite Kontrol Laboratuarı’ndan faydalanılmıştır. Bu
laboratuarda kumaşların fiziksel ve haslık özellikleri incelenmiştir. Antibakteriyel
testler Kanada’da bulunan Thomson Research Associates’de, Belçika’da bulunan
Devan firması laboratuarlarında ve K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Biyoloji
Bölümü Laboratuarlarında yaptırılmıştır.

5.2.1. Kumaşlara Uygulanan Ön Terbiye ve Boyama İşlemleri

Tez çalışması kapsamında temin edilen kumaşlara ön terbiye ve boyama


işlemleri işletme şartlarında yapılmıştır. % 100 Pamuklu kumaşa ön terbiye ve
boyama işlemleri Misis Apre Boya ve Terbiye İşletmeleri’nde, PES/VİS ve
PES/VİS/EA kumaşa boya ve ön terbiye işlemleri Özbucak İşletmeleri’nde
yapılmıştır (Çizelge 5.3, 5.4, 5.5)

152
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çizelge 5.3. Çalışmada Kullanılan % 100 Pamuklu Kumaşın Ön Terbiye ve Boyama


Prosesleri

İşlem No İşlem Sırası İşlem Şartları


1 Haşıl Sökümü 120 m/dk, enzimatik
2 Rotasyon 8 saat
3 Kasar-Baraban Kurutma 20 m/dk, 100 °C
4 Yakma Çift Yüz, bek basıncı 10 mbar, 120 m/dk
5 Pad-Batch Boyama 30 m/dk
6 Rotasyon 8 saat
7 Yıkama 20 m/dk, 90 °C , sabunlu
8 Kurutma 20 m/dk, 190 °C

Çizelge 5.4. Çalışmada Kullanılan PES/VİS Kumaşın Ön Terbiye ve Boyama


Prosesleri

İşlem No İşlem Sırası İşlem Şartları


1 Haşıl Sökme 100 m/dk
2 Haşıl Yıkama 75 m/dk
3 Kurutma 40 m/dk, 160 °C Av % 6-10
130 m/dk, bek basıncı:9 mbar, kumaş
4 Yakma
ısısı 105 °C Çift yüz, Tans. 80
5 Elyaf Fikse 38 m/dk, 200 °C Avans % 5-8
6 Boyama Jet
7 Kurutma 40 m/dk, 160 °C Avans % 5-8

Çizelge 5.5. Çalışmada Kullanılan PES/VİS/EA Kumaşın Ön Terbiye ve Boyama


Prosesleri

İşlem No İşlem Sırası İşlem Şartları


130 m/dk, bek basıncı:12 mbar, kumaş
1 Yakma
ısısı 80 °C Çift yüz
2 Yıkama 75 m/dk
3 Kurutma 55 m/dk, 160 °C Avans % 2-5
4 Elyaf Fikse 38 m/dk, 200 °C Avans % 5-8
5 Boyama Jet
6 Kurutma 35 m/dk, 160 °C Avans % 5-20

153
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Şekil 5.1’de çalışmada kullanılan kumaşların boyama grafikleri görülmektedir.

131°C

1°C/d
0,5°C/dk k
80°C
1,5°C/dk
pH Kontrol 4
70°C
A, B, C 2°C/dk 10 dk T.Y.
60°C

Boyarmadde (Lineer)

0 10 15 25 30 150 195

(1) A. Dispergatör
B. pH Tamponlayıcı
C. Kırık önleyici

154
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

pH Kontrol

82°C
pH Kontrol
1,5 °C/dk
2 °C/dk

B
50°C

Boyarmadde
Lineer 10 dk Taşarlı
A, C, D

0 10 15 25 45 65 85 115 160 175


(Zaman dk)
(2) A. Dispergatör
B. pH Tamponlayıcı
C. Kırık önleyici

(1) Polyesterin Dispers Boyaması


(2) Viskonun Reaktif Boyaması

Şekil 5.1. PES/VİS ve PES/VİS/EA Kumaşın Boyama Grafiği

5.2.2. Kumaşlara Uygulanan Antibakteriyel Apre İşlemleri

Çalışmada % 100 pamuklu, PES/VİS ve PES/VİS/EA olmak üzere 3 farklı


kumaşa antibakteriyel apre uygulanmıştır. Antibakteriyel apre uygulaması emdirme
ve çektirme olmak üzere iki farklı yöntemle yapılmıştır.
Çizelge 5.6’da çalışmada kullanılan kumaşlara uygulanan antibakteriyel apre
uygulama programı görülmektedir.

155
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çizelge 5.6. Çalışmada Kullanılan Kumaşlara Uygulanan İşlemler

Numune Kodu Kullanılan Metot Konsantrasyon


Pamuk PES/VİS PES/VİS/EA Kimyasal
P0 PV0 PVE0 Apre İşlemi Görmemiş
P1 PV1 PVE1 A1 Çektirme % 1,5
P2 PV2 PVE2 A1 Emdirme 40 gr/lt
P3 PV3 PVE3 A1 Emdirme 20 gr/lt
P4 PV4 PVE4 A2 Çektirme % 1,5
P5 PV5 PVE5 A2 Emdirme 40 gr/lt
P6 PV6 PVE6 A2 Emdirme 20 gr/lt
P7 PV7 PVE7 A3 Çektirme % 1,5
P8 PV8 PVE8 A3 Emdirme 40 gr/lt
P9 PV9 PVE9 A3 Emdirme 20 gr/lt

5.2.2.1. Emdirme Yöntemi

Emdirme yöntemi ile antibakteriyel apre uygulaması Şekil 5.2’de görülen


numune fularda ve Şekil 5.3’te görülen numune ramözde gerçekleştirilmiştir.

Şekil 5.2. Laboratuar Tipi Numune Fular [www.atacmakina.com, 2005]

156
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Şekil 5.3. Laboratuar Tipi Numune Ramöz [www.atacmakina.com, 2005]

Kullanılan bütün kimyasallar için hemen hemen tüm işlem parametreleri aynı
tutulmaya çalışılmıştır (Çizelge 5.7). Böylece işlem parametresinden bağımsız
olarak, kullanılan kimyasalın kumaşa olan etkisi ortaya konulabilecektir.

Çizelge 5.7. Emdirme Yöntemi ile Yapılan Antibakteriyel Aprelerin İşlem Koşulları

Fular Fular
Kumaş Kullanım
İşlem banyo sıkma Pick- Kurutma
geçiş hızı miktarı pH
Parametresi sıcaklığı basıncı up Şartları
(m/dk) (gr/lt)
(°C) (bar)
150 °C
A1 25-30 5,5 2 20–40 60-70 5.4
2 dk
150 °C
A2 25-30 5,5 2 20–40 60-70 5.4
2 dk
150 °C
A3 25-30 5,5 2 20–40 60-70 5.4
2 dk

157
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çalışmada kimyasalın kumaşa etkisinden başka kimyasal konsantrasyonunun


kumaşa olan etkisi de incelenmiştir. Bu amaçla tüm kimyasallar için aynı şartlarda
fakat 20 gr/lt ve 40 gr/lt olmak üzere iki farklı konsantrasyonda çalışılarak
denemeler yapılmıştır.

5.2.2.2. Çektirme Yöntemi

Çektirme yöntemi ile antibakteriyel apre uygulaması Şekil 5.4’de görülen


numune HT boyama makinesinde ve kurutma işlemi ise Şekil 5.5’de görülen numune
hava sirkülasyonlu kurutma fırınında gerçekleştirilmiştir.

Şekil 5.4. Laboratuar Tipi Numune HT Boyama Makinesi

158
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Şekil 5.5. Laboratuar Tipi Hava Sirkülasyonlu Kurutma Fırını

Çektirme yönteminde de kullanılan bütün kimyasallar için hemen hemen tüm


işlem parametreleri aynı tutulmaya çalışılmıştır (Çizelge 5.8).

Çizelge 5.8. Çektirme Yöntemi İle Yapılan Antibakteriyel Aprelerin İşlem Koşulları

İşlem Flotte İşlem Flotte Kullanım pH Kurutma Kurutma


Parametresi Sıcaklığı Süresi Oranı miktarı Sıcaklığı Süresi
(°C) (dk) (%) (°C) (dk)
A1 40 20 1/10 1.5 5,5 150 2
A2 40 20 1/10 1.5 5,5 150 2
A3 40 20 1/10 1.5 5,5 150 2

5.2.3. Kumaşlara Uygulanan Testler

Tez çalışmasında numune kumaşlara (işlem görmüş ve görmemiş) Çizelge


5.9’da verilen testler uygulanmıştır.

159
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çizelge 5.9. Çalışma Kapsamında Numune Kumaşlara Uygulanan Testler

Test Tipi Test Test Adı Test Standardı


No
Antibakteriyel AATCC 147, Disk
1 Aktivite Tayini Difüzyon Metodu,
ASTM E2149-01
Kopma
2 TS EN ISO 13934-1
Mukavemeti
Yırtılma
Fiziksel 3 TS EN ISO 13937-1
Mukavemeti
4 Martindale Pilling TS EN ISO 12945-2
5 Buruşma Açısı ISO 9867
6 Elastikiyet* BS 4952
7 Kalıcı Uzama* BS 4952
8 Yıkama Haslığı ISO 105-C06
Kimyasal 9 Sürtünme Haslığı TS EN ISO 105-X12
(Haslık) 10 Su Haslığı TS EN ISO 105-E01
11 Ter Haslığı TS EN ISO 105-E04
*Elastikiyet ve kalıcı uzama testi yalnızca PES/VİS/EA kumaşa uygulanmıştır.

Çalışmada % 100 Pamuk ve PES/VİS kumaşa elastikiyet ve kalıcı uzama


dışındaki tüm testler uygulanmıştır. Elastikiyet ve kalıcı uzama testi elastan içeren
kumaşlara yapılan bir test olduğundan dolayı sadece PES/VİS/EA kumaş
numunelerine bu test uygulanmıştır. Çalışmada; farklı kimyasal, yöntem veya
konsantrasyonla elde edilmiş 10 Pamuklu kumaş numunesine (P0-…-P9) 9 test, 10
PES/VİS kumaş numunesine (PV0-…-PV9) 9 test ve 10 PES/VİS/EA kumaş
numunesine (PVE0-…-PVE9) 11 test uygulanarak, toplam 290 test yapılmıştır.

5.2.3.1. Antibakteriyel Testi

Antibakteriyel test yöntemleri kalitatif ve kantitatif olmak üzere iki şekilde


yapılabilmektedir (Çizelge 5.10).

160
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çizelge 5.10. Kalitatif ve Kantitatif Test Yöntemleri


Kalitatif Kantitatif
1. AATCC 147-1998 1. AATCC 100
(Antibakteriyel) (Newyork City Protokolü)
2. AATCC 30-1998 2. ASTM E2149-01
(Antifungal) (Antibakteriyel, Antifungal)
3. NCCLS M100-S9:1999
(Disk Difüzyon Metodu)
(Antibakteriyel, Antifungal)

5.2.3.1.(1). AATCC 147:1998 Antibakteriyel Test Metodu

™ Antibakteriyal işlem görmüş kumaşın Staphylococcus Aureus adı verilen


bakteri ile antibakteriyel aktivitesinin tespit edilmesi esasına dayanır.
™ Test, bakterilerin en kolay ve maksimum seviyede üreyebildikleri (Şekil 5.6)
ortam koşulları altında gerçekleştirilir [Şahin, 2005].

Şekil 5.6. Bakteri Üremesi [Şahin, 2005]

161
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Test Metodu [Şahin, 2005]:


™ 5 bakteri şeridi test tabağı üzerine yerleştirilir.
™ Test yapılması istenen materyal bu şeritlerin üzerine konur.
™ 37°C de 1 gün bekler.
™ 1 gün sonrasında test değerlendirmesi yapılır.

Değerlendirme [Şahin, 2005]:

™ Antimikrobiyal madde ile işlem görmemiş ya da az etkili işlem görmüş test


materyali üzerinde ve etrafında engelleme alanı oluşmaz (Şekil 5.7.A).
™ Yeterli derecede antimikrobiyal madde ile işlem görmüş olan materyal
yüzeyinde engelleme alanı oluşur (Şekil 5.7.B).
™ Etkili bir şekilde işlem görmüş materyal için, materyal etrafında halo efekti
denilen alanın yanı sıra yüzeyde de bir engelleme alanı oluşur (Şekil 5.7.C).

A B C

Şekil 5.7. Antimikrobiyal Testinde Numuneler [Şahin, 2005]

162
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.1.(2). AATCC 30:1998 Antifungal Test Metodu

™ Antifungal madde ile işlem görmüş tekstil materyalinin Aspergillus Niger


isimli fungal organizması kullanılarak anti-fungal aktivitesinin
değerlendirilmesi esasına dayanır.
™ Test, fungi organizmalarının en kolay ve maksimum seviyede üreyebildikleri
ortam koşulları altında gerçekleştirilir.

Şekil 5.8. Fungal Organizma [Şahin, 2005]

Test Metodu [Şahin, 2005]:


™ Test yapılması istenen tekstil materyali test tabağına yerleştirilir.
™ Seçilmiş olan fungal sporu süspansiyonu tabak içerisine konur.
™ 7 gün 28°C’de bekletilir.
™ 7 gün sonunda değerlendirme yapılır.

Değerlendirme:
™ Antifungal madde ile işlem görmemiş veya az etkili işlem görmüş tekstil
materyali üzerinde veya etrafında engelleme alanı oluşmaz ve küflenme
meydana gelir (Şekil 5.9.A).
™ Yeterli derecede antifungal madde ile işlem görmüş tekstil mamulünün
sadece yüzeyinde engelleme alanı oluşur (Şekil 5.9.B).

163
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

™ İyi derecede antifungal madde ile işlem görmüş materyal üzerinde engelleme
alanı oluştuğu gibi aynı zamanda materyal çevresinde de halo efekti denilen
bölge oluşur (Şekil 5.9.C).

A B C

Şekil 5.9. Antifungal Testinde Numuneler [Şahin, 2005]

5.2.3.1.(3). Disk Difüzyon Metoduna Göre Antimikrobiyal Test Metodu

Bu yöntemde de, antibiyotik emdirilmiş kağıt diskler kullanılarak,


mikroorganizmaların üremelerinin inhibisyonları (önlenmesi) belirlenir. Petri
kutusuna dökülen özel agarlı besiyeri üzerine antibiyotik duyarlılık durumu
saptanacak bakterinin standart sulandırılması yayılır. Üzerine belirli aralıklarla
antibiyotik diskleri yerleştirilir. Her bir diskte bilinen dozda (İ.Ü veya µgr/ml.)
antibiyotik bulunur. Değerlendirme, disk etrafında oluşan ürememe alanının çapının
mm. olarak ölçülmesiyle yapılır [www.aof.edu.tr/kitap].

Çalışmada, hazırlanan kumaş örnekleri 121°C’de 15 dakika süre ile sterilize


edildikten sonra antimikrobiyal aktivitesinin belirlenmesi için hazırlanan kültür
ortamına steril pens yardımıyla uygun aralıklarla yerleştirilmiştir.
Çalışmada kullanılan 4 °C’de muhafaza edilen test bakterileri Nutrient
Broth’a aşılanarak 37 °C de 24 saat, maya suşları Sabouraud Dekstroz Broth’a
aşılanarak 30 °C’ de 48 saat süre ile aktivasyonu sağlamak için inkübe edilmiştir.

164
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Daha sonra deney tüplerinde sterilize edilen ve 45-50 °C ye kadar soğutulan Müeller
Hinton Agar, yukarıda belirtildiği şekilde hazırlanan bakteri suşlarının 24 saatlik (0.1
ml de 108 adet), Sabouraud dekstroz agar besiyerine de maya suşları (0.1 ml x108
adet) ile 48 saatlik buyyondaki kültürü ile aşılanarak (Bakteriler için 108 kob/ml;
Mayalar için 2.1x103 kob/ml) (Anonim 1999) Vortex tüp karıştırıcıda iyice
çalkalandıktan sonra 9.0 cm çapındaki steril petri kutularına 15'er ml dağıtılmış ve
besiyerinin homojen bir şekilde petri kutusu içinde dağılması sağlanmıştır [Seeley ve
VanDemark, 1981; Collins ve Ark., 1989; Bradshaw, 1992].
Katılaşan agar üzerine yukarıda belirtildiği şekilde hazırlanan petri kutuları
üzerine uygun aralıklarla kumaş örnekleri yerleştirilmiş ve 4 °C’de 2 saat
bekletildikten sonra; bakteri aşılanan plaklar 37 °C de 24 saat, maya aşılanan plaklar
ise 30 °C de 24 saat süre ile inkübe edilmiştir. Süre sonunda besiyeri üzerinde oluşan
inhibisyon zonları mm olarak değerlendirilmiştir [Uruş ve Ark., 2005].
Antibakteriyel Test sırasında kumaş numuneleri etrafında oluşan engelleme
alanının büyüklüğü (mm cinsinden çapı) antibakteriyel özelliğin etkinliğini tayin
etmektedir (Şekil 5.10).

Oluşan
İnhibisyon alanı
inhibisyon
oluşmamış
alanı

Kumaş Bakteri
numunesi üremesini
sağlayan
A ortam

Şekil 5.10. Disk Difüzyon Metoduna Göre Yapılmış Antibakteriyel Testi

165
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.1.(4). AATCC 100 Antimikrobiyal Test Metodu

™ Bakterileri sayma esasına dayanan bir test yöntemidir.


™ AATCC 147’den alınan sonuçlar beklenmeyen değerlerde ise yapılır. Bunun
dışında çok kullanılan bir test yöntemi değildir.
™ Pahalı bir test yöntemidir.
™ Test 3 gün sürmektedir.
™ Test sonuçları, karşılaştırma yapılarak elde edileceğinden, antimikrobiyal
madde ile işlem görmüş ve görmemiş olmak üzere iki örnek numune
kullanılır.
™ Örnekler üzerindeki bakteri sayılarının sayılıp birbirine oranlanmasıyla %
olarak bir değer elde edilir.
™ Bu % değer antimikrobiyal madde ile yapılan aprenin etkinlik yüzdesini
göstermektedir.
™ Kantitatif test yöntemi olan AATCC 100 çok kullanılan bir test yöntemi
olmadığı için yapılan değerlendirmeler kısaca şu şekilde yorumlanabilir.
™ İşlem görmüş ve görmemiş numuneler üzerindeki bakteri sayılarının
oranlanması sonucu elde edilen % değer :
%0 ise PASS-çok iyi-
%10 ise PASS-yeterli-
%100 ise FAİL-çok kötü-

5.2.3.1.(5). ASTM E2149-01 Antimikrobiyal Test Metodu

Bu standartta da AATCC 100 standardında olduğu gibi antimikrobiyal


aktivite solüsyonda yaşayan mikroorganizma sayısına göre değerlendirilmektedir.
Önce işlem görmemiş numunedeki mikroorganizma sayılarak ya da işlem görmüş
numunedeki ilk mikroorganizma sayısı belirlenerek, daha sonra da mikroorganizma
sayısının düşüş yüzdesi hesaplanarak bulunmaktadır.
Bu testte test organizması olarak Klebsiella pneumoniae kullanılmaktadır. 0,5
– 2 g ağırlığında kumaş numunesi alınır. Her numune için işlem görmemiş bir

166
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

numunenin de olması gerekmektedir. Her bir işlem görmüş ve görmemiş numune


250 ml’lik cam erlenmayere konur. Üzerine 50 ml bakteri aşılanmış sulu çözelti
eklenir. Sonra bu erlenmayerler mekanik çalkalayıcıya yerleştirilir. Maksimum hızda
1 dk±5 san. çalkalanır. Her cam kap “0” temas zamanı olarak kabul edilir. “0”
zamanındaki bakteri konsantrasyonu sulandırma ve standart tabakta sayma metodu
kullanılarak belirlenir.
“0” temas zamanı yarı numuneleri hazırlanır hazırlanmaz test numunesi ve
kontrol numunesi kendi cam kaplarına yerleştirilir. Yine çalkalayıcıya yerleştirilip 1
saat ± 5 dk en yüksek hızda çalkalanır. Sonra her cam kaptan 1 ml alınarak test
tubüne konur, sonra “0” temas zamanında olduğu gibi seri sulandırma ve tabak
işlemi yapılır. Sonra solüsyon petri kabına koyulup 24 saatten 48 saate kadar
kuluçkada bırakılır.
Petri kabındaki koloniler sayılır. Değerler kaydedilir, petri kabı sayısına göre
ortalama alınır ve bu ortalama mililitredeki koloni oluşturan birime bölünür.
Numune ile temas eden organizmalardaki azalma oranının yüzde olarak
hesaplanması için aşağıdaki formül kullanır [ASTM E2149-01].

B− A
Azalma , % (CFU / ml ) = × 100 (5.1)
B

B-A: Ölüm oranı


A = Belirlenen temas zamanından sonra mililitredeki CFU (ya da bakteri
yoğunluğunun log10)
B = “0” temas zamanında mililitredeki CFU (ya da bakteri yoğunluğunun log10)

Çalışmada tüm numunelere AATCC 147 ve Disk Difüzyon metodu ile


antimikrobial test yapılmıştır. AEM 5772/5 (A3) apre maddesi migrasyona
uğramayan bir madde olduğu için inhibisyon alanı ile ölçüme dayalı olan bu test
metotları ile antimikrobial aktivitesinin ölçümü mümkün olamamıştır. Bunun için
ASTM E2149-01 metodu ile test edilmiştir.

167
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.2. Kopma Mukavemeti Testi

Numune kumaşların kopma mukavemetlerinin tayini TS EN ISO 13934-1


standardı esas alınarak TITAN cihazında yapılmıştır. Testin yapıldığı cihaz
Şekil 5.11’de görülmektedir.

Şekil 5.11. TİTAN Mukavemet Test Cihazı [Aygenteks, 2004]

TİTAN çok fonksiyonlu bir cihaz olup, kopma mukavemeti testinin yanında,
yırtılma mukavemeti, elastikiyet, kalıcı uzama, dikiş açılması gibi diğer bazı fiziksel
testleri de yapabilmektedir. Cihaz sabit hızda, artan kuvvet prensibine göre testi
gerçekleştirmektedir. Test bitiminde sonuçlar cihazın bağlı olduğu bilgisayardan
alınabilmektedir [www.aygenteks.com.tr, 2005].

Bu çalışmada test cihazında kumaş numunesine uygulanan maksimum yük


3000 N’dur. Uygulanan ön gerilim ise kumaş gramajına göre değişmektedir. Buna
göre çalışmada kullanılan pamuklu ve PES/VİS kumaş için 2 N, gramajı 200
g/m2’den büyük olan PES/VİS/EA kumaş için ise standartta belirtildiği gibi 5 N ön
gerilim uygulanmıştır. Test hızı 100 mm/dk olup çene aralığı 200 mm’dir.

Test numunesi olarak 5 atkı yönünde, 5 çözgü yönünde 30x6 cm’lik numune
alınarak uzun kenarlar saçaklandırılıp 5 cm’e indirilerek teste hazır hale getirilmiştir.

168
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.3. Yırtılma Mukavemeti Testi

Numune kumaşların yırtılma mukavemetlerinin tespiti, TS EN ISO 13937-1


test standardı kullanılarak sarkaç prensibine göre çalışan ELMATEAR test cihazında
gerçekleştirilmiştir. Analiz yapılan cihaz Şekil 5.12’de görülmektedir.

Şekil 5.12. ELMATEAR Yırtılma Mukavemeti Test Cihazı


[www.aygenteks.com.tr, 2005]

Esas alınan standarda göre, 80 mm x 58 mm boyutlarında 5 adet çözgü, 5 adet


atkı numunesi alınmaktadır. Test sarkaç prensibine göre gerçekleşmektedir.

5.2.3.4. Pilling Testi

Numune kumaşların pilling oluşumlarının tespit edilmesi ISO 12945-2


standardı esas alınarak Martindale (Şekil 5.13) cihazında yapılmıştır.
Kumaş numunelerinden üçü deney parçası üçü de alt kumaş olarak
kullanılmak üzere 150 mm çapında 6 adet numune kesilmiştir.
Pilling oluşumunun gözlenmesi makinenin belirli devirlerinde
gerçekleşmektedir. Makine çalıştırıldıktan sonra 125, 500, 1000, 2000, 5000 ve
7000. devirlerde durdurulup üst deney parçaları çıkarılarak standart ışık kabininde
değerlendirilmektedir. Her devir aralığı sonunda değerlendirme 1-5 aralığında
değişen standart fotoğraflar referans alınarak yapılmaktadır. Bu fotoğraf skalasında 1
en kötü, 5 ise en iyi olarak tanımlanmaktadır.

169
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Şekil 5.13. Martindale Pilling Test Cihazı [www.aygenteks.com.tr, 2005]

5.2.3.5. Buruşma Geri Dönüşümü Testi

Numune kumaşların buruşma geri dönüşüm özelliğinin tespit edilmesi ISO


9867 standardı esas alınarak Wrinkle Recovery cihazında (Şekil 5.14)
gerçekleştirilmiştir.

Şekil 5.14. Wrinkle Recovery Cihazı

150x280 mm boyutlarında, uzun kenarı çözgü yönü olacak şekilde 3 adet


kumaş numunesi hazırlanmıştır. Kumaş numuneleri kısa kenar etrafında

170
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

döndürülerek test aparatı çevresine kelepçeler yardımıyla düzgün ve gergin bir


şekilde tutturulmuştur. Üstten pim çekilerek kumaşın serbest halde kıvrılarak
kırışması sağlanmış, aynı anda üzerine 3500 g’lık ağırlık yerleştirilmiştir. 20 dk
sonra ağırlık kaldırılıp, kelepçeler açılıp numune alınıp zemine konmuş, 24 saat
sonra 1’den 5’e kadar olan değerlendirme kartlarıyla değerlendirilmiştir.

5.2.3.6. Elastikiyet Testi

İçerisinde elastan elyaf içeren kumaşlara uygulanan bir testtir. Numune


kumaşlara elastikiyet testi BS 4952 standardı referans alınarak TITAN cihazında
uygulanmıştır.
Referans alınan standarda göre deney için 150 mm x 60 mm boyutlarında 5
adet çözgü, 5 adet atkı numunesi alınmıştır. Numune boyutları kısa kenarda 50 mm
olacak şekilde saçaklandırılmıştır. Testte kullanılan çene aralığı 100 mm, test hızı
500 mm/dk, ön gerilim 2 N ve maksimum yük 50 N’dur. Deney sonuçları % olarak
elde edilmiştir.

5.2.3.7. Kalıcı Uzama Testi

Numune kumaşların kalıcı uzama miktarının tespiti, BS 4952 standardı esas


alınarak TITAN cihazında yapılmıştır. Analiz için numune kumaştan 150x60 mm’lik
5 adet çözgü, 5 adet atkı numunesi alınmaktadır. Numune alınırken, atkı ve çözgü
numunelerinin aynı atkı ve çözgüleri içermemesine dikkat edilmelidir.
Testin esası, 500 mm/dk test hızı ile, 50 N kuvvet yüklemesine 10 sn maruz
kalan numunelerinin, 60 sn içerisinde eski boyutlarına % kaç dönebildiğinin tespit
edilmesine dayanmaktadır. Alt ve üst çeneler arasında yüklemeye maruz kalan
numune kumaş, çeneler arasından alındıktan sonra 60 sn beklenir. 60 sn sonunda
kumaş üzerindeki çene izleri arasındaki mesafe ölçülür ve bilgisayara girilir. Kalıcı
uzama miktarı bilgisayar tarafından otomatik olarak hesaplanır. Ortaya çıkan %
kalıcı uzama değerlerinin yüksek olması, elastan içeren kumaşın kuvvet altında geri
dönme özelliğini kaybettiğini göstermektedir.

171
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.8. Yıkama Haslığı Testi

Renklendirilmiş numune kumaşların yıkama haslıklarının tespiti TS EN ISO


105-C06 standardı esas alınarak yapılmıştır. Yıkama haslığı, renklendirilmiş
tekstillerin yıkamaya karşı direncini ifade eden haslıklardır.
Analizi yapılacak numune kumaştan ve multifibre’den 10 cm x 4 cm
boyutlarında 1’er adet kesilir ve birbirine dikilir. Test, 1 lt saf suyla 4 gr/lt ECE
deterjan ve 1 gr/lt Sodyum Perborat Tetrahidrat içeren reçeteyle hazırlanan çözelti ile
GYROWASH cihazında gerçekleştirilmektedir. Cihaz Şekil 5.15’de görülmektedir.

Şekil 5.15. Gyrowash Yıkama ve Kuru Temizleme Haslığı Test Cihazı

Çalışmada kullanılan yıkama haslığı deney şartları Çizelge 5.11.’de


verilmiştir. Lif cinsi gözetilerek, pamuklu kumaş için C2S, PES/VİS kumaş için B2S
ve PES/VİS/EA kumaş için A2S standardı esas alınmıştır.

172
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Çizelge 5.11. ISO 105-C06 Standardına Göre Yıkama Haslığı Deney Şartları
[TS EN ISO 105-C06 Standardı]

Çözelti Sodyum Çelik


Deney Sıcaklık Süre
Hacmi Perborat Bilye pH
Şartları (°C) [dk]
[ml] [g/l] Sayısı
A2S 40 150 1 30 10 -
B2S 50 150 1 30 25 -
C2S 60 50 1 30 25 10,5±0,1

Numunedeki renk değişimi (solma) veya refakat bezine renk akması


(lekeleme) gri skalayla standart ışık kabini içerisinde değerlendirilmektedir.
Değerlendirmenin yapıldığı gri skala Şekil 5.16’da görülmektedir.

A B

A. Akma Gri Skalası


B. Solma Gri Skalası

Şekil 5.16. Gri Skala

173
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.9. Sürtünme Haslığı Testi

Numune kumaşların yaş ve kuru sürtünme haslıkları ISO 105-X12 esas


alınarak “crockmetre” cihazında gerçekleştirilmiştir. Testin yapıldığı cihaz Şekil
5.17’de görülmektedir.

Şekil 5.17. Crockmetre [www.etki.com, 2005]

Deney için 14 x 5 cm boyutlarında 2 adet çözgü, 2 adet atkı numunesi olmak


üzere toplam 4 adet numune alınır. Numuneler ile beraber kullanılmak üzere 4 adet
TS 5326 (ISO 105 F09) ile uyumlu, haşılsız, ağartılmış, apresiz ve 50 mm x 50 mm
boyutlarında kare şeklinde refakat bezi kesilir.
Deney kuru ve yaş sürtünme olarak 2 seferde gerçekleştirilir. Kuru
sürtünmede sürtme ayağına düz olarak yerleştirilmiş kuru sürtme bezi deney parçası
üzerindeki 100 mm’lik bir hat üzerinde aşağıya doğru 9 N’luk bir kuvvet
uygulayarak 10 saniye içinde 10 kez ileri ve geri yönde sürtülür. Yaş sürtünme
haslığının uygulanmasındaki tek fark ise, refakat bezinin kendi ağırlığı kadar
ıslatılmasıdır. Yaş sürtünme haslığı deneyinde işlemden sonra, sürtme bezi oda
sıcaklığında kurutulur.
Sonuçların değerlendirilmesi gri skalayla yapılır. Değerlendirme yapılırken
refakat bezindeki akmaya bakılır.

174
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

5.2.3.10. Ter Haslığı Testi

Numune kumaşlarda asidik ve bazik ter haslığının tespit edilmesi EN ISO


105-E04 standardı esas alınarak yapılmıştır. Ter oluştuğunda hafif asidiktir. Bakteri
etkisiyle bazik hale gelir. Bu nedenle ter haslığı deneyi hem asidik, hem de bazik
olarak uygulanmaktadır.
Deney için 100 mm x 40 mm boyutlarında 2 adet deney numunesi ve aynı
boyutlarda multifibre refakat bezi kesilmekte ve birbirlerine dikilmektedir. Test
cihazı olarak da 60 mm x 115 mm boyutlarında tabana sahip çelik bir şasiye sahip
olan, 60 mm x 115 mm boyutlarında akrilik levhaları bulunan ve levhalar arasında
konulan numunelere 12,5 kPa (5 kg)’lik yük uygulayabilen “perspirometre”
kullanılmaktadır. Deney esnasında asidik ve bazik ter ortamının sağlanması için 2
çözelti hazırlanmaktadır.
Bazik ter çözeltisi;
- 0,5 g/l L-Histidin Monohidroklorid Monohidrat
- 5 g/l Sodyum Klorür
- 2,5 g/l Di sodyum Hidrojen Ortofosfat Dihidrat
pH 8 olacak şekilde ayarlanır.
Asidik ter çözeltisi ise;
- 0,5 g/l L-Histidin Monohidroklorid Monohidrat
- 5 g/l Sodyum Klorür
- 2,2 g/l Sodyum Dihidrojen Ortafosfat Dihidrat
pH 5,5 olacak şekilde ayarlanır.

Multifibre ile dikilen test numunesi 1/50 oranında pH’sı 8 olan bazik ter
çözeltisi ile 30 dk oda sıcaklığı şartlarında muamele edilmektedir. Burada birleşik
numune çözelti ile iyice ıslanmalıdır. 30 dk sonunda numune alınarak akrilik plakalar
arasında konulur ve üzerine 12,5 kPa’lık yük uygulanır. Sıkıştırılan perspirometre
37°C’ye ayarlanmış etüve konulur ve 4 saat bekletilir. Bazik çözelti için yapılan bu
işlem aynen ter çözeltisi içinde yapılmaktadır. Etüvden çıkan ve ıslak olan deney
numuneleri birbirine değmeyecek şekilde kurutulur.

175
5. MATERYAL VE METOT Huriser BALCI

Deney sonunda değerlendirme aşamasında, ana kumaştaki solmaya ve


multifibre’deki akmaya bakılır. Renk solmasının değerlendirilmesi için TS 423 (ISO
105-A02), renk akmasının değerlendirilmesi için ise TS 423 (ISO 105-A03)’e uygun
gri skala kullanılmaktadır.

5.2.3.11. Su Haslığı Testi

Boyanmış ya da basılmış tekstil mamulünün, normal ortam sıcaklığında


belirli bir miktar su içerisinde bekletilmeye karşı renk dayanımının derecesidir.
Birbirine dikilmiş mamul ile boyanmamış mamul üzerine boyarmaddenin
migrasyonu ile belirlenir. Suya karşı renk haslığı EN ISO 105 E01 standardı esas
alınarak, ter haslığında kullanılan düzenek ile yapılmıştır.

Su haslığı için çözelti olarak saf su, refakat bezi olarak ise multifibre
kullanılır. Su haslığı deneyinin yapılabilmesi için 100 mm x 40 mm boyutlarında 1
adet deney numunesi ve aynı boyutlarda multifibre kesilerek birleştirilir. Deneyin
uygulama prensibi ter haslığı ile aynıdır. Yalnızca çözelti olarak saf su kullanılır.

Deney sonunda değerlendirme aşamasında, ana kumaştaki solmaya ve


multifibre’deki akmaya bakılır. Renk solmasının ve renk akmasının
değerlendirilmesi için gri skala kullanılmaktadır.

176
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR

Çalışmanın bu bölümünde çeşitli antimikrobiyal apre işlemlerine tabi


tutulmuş ve işlem görmemiş pamuklu, PES/VİS, PES/VİS/EA kumaşlara uygulanan
performans testlerinin sonuçları verilmektedir. İşlem görmüş kumaşların kendi
aralarında ve işlem görmemiş olan referans numunelere karşı performans özellikleri
kıyaslanmaktadır.

6.1. Antibakteriyel Testi Sonuçları

6.1.1. Disk Difüzyon Metoduna Göre Antibakteriyel Test Sonuçları

Disk Difüzyon Metoduna göre yapılan Antibakteriyel Testte, işlem görmüş


numuneler, 11 farklı mikroorganizmaya tabi tutularak numunelerin bu
mikroorganizmalara karşı Antibakteriyel aktivitesi ölçülmeye çalışılmıştır. Bu
mikroorganizmalar aşağıdaki gibidir:

- B1: Pseudomonas putida


- B2: Eschericha coli
- B3: Klebsiella oxycota
- B4: Enterococcus faecium
- B5: Candida albicans (Mantar)
- B6: Kluveromyces marxianus (Mantar)
- B7: Saccaharomyces cerevisia (Mantar)
- B8: Pseudomonas aeroginosa
- B9: Enterococcus amnigenus
- B10: Staphylococcus aureus
- B11: Bacillus cereus

Ölçümler K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi Biyoloji Bölümü


Laboratuarlarında yapılmıştır.

177
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Kumaş Örneklerinin antimikrobiyal aktivitelerinin belirlenmesi için Disk


Difüzyon metodu kullanılmıştır (Collins ve Ark., 1989).
Antibakteriyel Test sırasında kumaş numuneleri etrafında oluşan engelleme
alanının büyüklüğü antibakteriyel özelliğin etkinliğini tayin etmektedir. Testte tüm
kumaş numunelerinde ölçülen engelleme alanlarının büyüklükleri Çizelge 6.1, 6.2,
6.3’te verilmektedir. Ayrıca antibakteriyel test esnasında alınan görüntülerden birkaç
örnek Şekil 6.1’de verilmiştir.

Oluşan
İnhibisyon alanı
inhibisyon
oluşmamış
alanı

Kumaş Bakteri
numunesi üremesini
sağlayan
A ortam B

(A)

C D

A, B. Staphylococcus aureus bakterisinin inhibisyonu


C, D. Enterobacter amnigenus bakterisinin inhibisyonu

Şekil 6.1. Disk Difüzyon Metoduna Göre Yapılan Antibakteriyel Testinin


Görüntüleri

178
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

A3 apre maddesi migrasyona uğramayan bir apre maddesi olduğu için bir
inhibisyon zonu oluşturmamaktadır. Dolayısıyla, bu apre maddesinin antimikrobiyal
aktivitesi Disk Difüzyon metodu ile ölçülememektedir. Bunun için farklı bir ölçüm
yöntemi kullanılması gerekmektedir.

6.1.1.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

İşlem görmüş pamuklu kumaşlar 11 farklı mikroorganizmanın üremesini


sağlayan ortama bırakılmış ve numunenin etrafında oluşan inhibisyon alanının çapı
ölçülmüştür. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları Çizelge 6.1’de
verilmektedir.

Çizelge 6.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Mikro- İnhibisyon Zonları (mm)


Organiz
P0 P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9
malar
B1 - - - - - - - - - -
B2 - 16 26 20 - 14 12 - - -
B3 - 24 32 28 14 17 14 - - -
B4 - - - - - - - - - -
B5 - - - - - - - - - -
B6 - - - - 34 40 32 - - -
B7 - - - - 44 52 50 - - -
B8 - - - - - - - - - -
B9 - 38 57 47 35 37 34 - - -
B10 - 24 42 54 45 33 43 40 - -
B11 - - 13 - 18 28 20 - - -

Çizelge 6.1’de görüldüğü gibi en fazla engellenen tür B9 (Enterococcus


amnigenus) ve B10 (Staphylococcus aureus) bakterileri olmuştur.
Bakterilere karşı engelleme alanı (inhibisyon zonu) en fazla olan numuneler
A1 apre maddesi ile elde edilmiştir. A2 apre maddesi aynı zamanda antifungal

179
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

özelliğe sahip olduğundan B6 ve B7 mantarlarına karşı da inhibisyon alanı


oluşturmuş, böylece A1 apre maddesinden daha fazla sayıda mikroorganizma
cinsinin inhibe olmasını sağlayabilmiştir. A3 apre maddesi migrasyon yapmayan
türden bir apre maddesi olduğu için herhangi bir engelleme alanı oluşmamıştır.
A1 apre maddesinde 20 g/l, A2 apre maddesinde 40 g/l emdirme yöntemleri
engelleme alanı en büyük numuneler olmuştur.

6.1.1.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Pamuklu kumaşta olduğu gibi PES/VİS kumaşta da A1 ve A2 apre maddeleri


bazı bakterilere karşı yüksek inhibisyon alanı oluşturmuştur. A2 apre maddesinin A1
apre maddesinden daha fazla sayıda mikroorganizma türüne etki ettiği
gözlenmektedir. Bu da A2 (Ultra-Fresh FT-7) apre maddesinin A1 (Ultra-Fresh NM)
apre maddesinden farklı olarak antifungal özelliğinin de bulunmasından
kaynaklanmaktadır (Çizelge 6.2).

Çizelge 6.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Mikro- İnhibisyon Zonları (mm)


Organiz
PV0 PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9
malar
B1 - - - - - - - - - -
B2 - - - 20 - - 10 - - -
B3 - 21 23 27 17 - - - - -
B4 - 21 - - 22 - 22 - - -
B5 - - - - - - - - - -
B6 - - 23 - 25 44 26 - - -
B7 - - - - - 48 22 - - -
B8 - - - - - - - - - -
B9 - 40 43 38 37 44 31 - - -
B10 - 46 51 49 44 42 38 - - -
B11 - - - - 17 22 13 - - -

180
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.1.1.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Pamuklu ve PES/VİS kumaşta olduğu gibi, bu kumaşta da A2 apre


maddesinin A1 apre maddesinden daha fazla sayıda mikroorganizma türüne etki
ettiği gözlenmektedir (Çizelge 6.3).

Çizelge 6.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Mikro- İnhibisyon Zonları (mm)


Organiz
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9
malar
B1 - - - - - - - - - -
B2 - 17 18 22 12 - 11 - - -
B3 - 14 25 25 - - - - - -
B4 - - - - - - - - - -
B5 - - - - - - - - - -
B6 - - - - 23 30 30 - - -
B7 - - - - - 43 44 - - -
B8 - - - - - - - 13 - -
B9 - 35 55 37 30 25 38 - - -
B10 - 29 37 38 24 25 28 - - -
B11 - - - - - 16 20 - - -

6.1.2. ASTM E2149-01 Metoduna Göre Antimikrobiyal Test Sonuçları

A3 apre maddesi migrasyona uğramayan bir madde olduğu için inhibisyon


alanının ölçümüne dayalı test metotları ile ölçümü mümkün olmamıştır. Bu nedenle
bakteri sayısının ölçümüne dayanan ASTM E2149-01 metoduna göre ölçüm
yapılmıştır. Tüm kumaş türlerinde sadece A3 apre maddesi ile işlem görmüş kumaş
numuneleri bu standarda göre test edilmiştir. Test sonuçları Çizelge 6.4’teki gibidir.

181
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Çizelge 6.4. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Bakteri Azalması (%)


Süre
P3 P6 P9 PV3 PV6 PV9 PVE3 PVE6 PVE9
1 saat sonra 0 20,4 0 0 0 0 0 85,7 0
24 saat sonra 0 34,9 0 0 0 0 0 - 0

Çizelgeden görüldüğü gibi sadece PVE olan kumaşta antibakteriyel etkinin


yüksek olduğu gözlenmektedir. İyi bir antimikrobiyal etki için 1 saat sonra veya 24
saat sonra kumaş etkisiyle ortamdaki bakterinin % 70 oranında azalması
beklenmektedir. Diğer kumaşlarda apre miktarı ya da fikse şartları yetersiz kalmış,
herhangi bir antibakteriyel etki gözlenmemiştir. Bu durum kumaşın apreyi emme
yeteneği ile de ilgilidir. Kimyasalları zor alan kumaşlar için bazı yardımcı maddeler
(nanolink gibi) kullanılabilir. Kumaşın daha önce geçirdiği ön terbiye işlemleri (her
türlü yağ, veya deterjan artığı) apreyi olumsuz etkilemiş olabilir.
Kumaşların herhangi bir binderle işlem görüp görmediği de önemlidir.
Anyonik karakterli binderlerle reaktif katyonik olan AEM pek iyi çalışmamaktadır.

6.1.3. AATCC 147 Metoduna Göre Antibakteriyel Test Sonuçları

AATCC 147 standardına göre yapılan Antibakteriyel Testte, işlem görmüş


numunelerin, yıkama öncesi, 5-10-20 yıkamalar sonrası Staphylococcus aureus
bakterisine karşı antibakteriyel aktivitesi ölçülmüştür. Yıkamalar Tide deterjan
kullanılarak sıcak yıkama/soğuk durulama periyotlarında Thomson Araştırma
Kurumu’nda yapılmış ve numuneler tekrarlanan testler arasında hava ile
kurutulmuştur. Antibakteriyel Test sırasında kumaş numuneleri etrafında oluşan
engelleme alanının büyüklüğü antibakteriyel aprenin etkinliğini tayin etmektedir.
Testte tüm kumaş numunelerinde ölçülen engelleme alanlarının büyüklükleri Çizelge
6.5, 6.6. 6.7’de verilmektedir.

182
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.1.3.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Çizelge 6.5’den görüldüğü gibi Staphylococcus aureus bakterisine karşı


engelleme alanı (inhibisyon zonu) en fazla olan numuneler A1 apre maddesi ile elde
edilmiştir. Bu apre maddesinde de 20 g/l emdirme yöntemi hariç diğer yöntemlerle
elde edilen numunelerin antibakteriyel özelliği 10 yıkamaya kadar dayanmaktadır.

Çizelge 6.5. Pamuklu Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Apre Inhibisyon Zonu (mm)


Madd. Numuneler yıkamasız 10 kez 20 kez
yıkama yıkama
- P0 0 0 0
P1 12 2 0
A1 P2 >15 2 0
P3 >15 0 0
P4 14 0 0
A2 P5 12 0 0
P6 13 0 0
P7 1 0 0
A3 P8 0 0 0
P9 3 0 0

6.1.3.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Çizelge 6.6’dan görüldüğü gibi Staphylococcus aureus bakterisine karşı A1


ve A2 apre maddelerinde bir engelleme alanı (inhibisyon zonu) oluşurken, A3 apre
maddesinde bir engelleme alanı oluşmamıştır. A1 ve A2 apre maddelerinin de
yıkama dayanıklılığı 10 yıkamaya bile ulaşamamıştır.

183
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Çizelge 6.6. PES/VİS Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

İnhibisyon Zonu (mm)


Apre
Numuneler yıkamasız 10 kez 20 kez
Madd.
yıkama yıkama
- PV0 0 0 0
PV1 15 0 0
A1 PV2 14 0 0
PV3 14 0 0
PV4 14 0 0
A2 PV5 13 0 0
PV6 10 0 0
PV7 0 0 0
A3 PV8 0 0 0
PV9 0 0 0

6.1.3.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

Çizelge 6.7’den görüldüğü gibi Staphylococcus aureus bakterisine karşı A1


ve A2 apre maddelerinde bir engelleme alanı (inhibisyon zonu) oluşurken, A3 apre
maddesinde bir engelleme alanı oluşmamıştır. A1 apre maddesinin antibakteriyel
aktivitesi 30 yıkamaya bile direnç gösterirken, A2 apre maddesinin yıkama
dayanıklılığı 10 yıkamaya bile ulaşamamıştır.

Çizelge 6.7. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Antibakteriyel Testi Sonuçları

İnhibisyon Zonu (mm)


Apre
Numuneler yıkamasız 10 kez 20 kez
Madd.
yıkama yıkama
- PVE0 0 0 0
PVE1 10 1 0
A1 PVE2 13 8 5
PVE3 13 3 2
PVE4 10 0 0
A2 PVE5 8 0 0
PVE6 8 0 0
PVE7 0 0 0
A3 PVE8 3 0 0
PVE9 0 0 0

184
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.2. Kopma Mukavemeti Test Sonuçları

Kopma Mukavemeti Testi TS EN ISO 13934-1 standardına göre yapılmıştır.


Maksimum kuvvet 3000 N olarak seçilmiştir.

6.2.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Kopma Mukavemeti Test Sonuçları

Daha önce yapılan çalışmalarda bazı kumaşların özellikle yaş bitim işlemi
gördükten sonra bazı özelliklerinin değiştiği tespit edilmiştir. Örneğin kalıcı ütü
apresi ve buruşmazlık apresi kumaş kopma mukavemetinde düşme meydana
getirmektedir. Aynı düşünce ile bir yaş apre olan antibakteriyel aprenin de olumlu
veya olumsuz kumaş kopma mukavemetinde bir değişiklik meydana getireceği
düşünülmektedir.
Pamuklu kumaşlar için Kopma Mukavemeti ve Uzaması Test Sonuçları Şekil
6.2 ve 6.3’de verilmektedir. Numunenin gramajı esas alınarak test sırasında
uygulanan ön gerilim 2 N olarak belirlenmiştir.

1000 A3
900 A1 A1 A2 A2 A3 A3
A1 A2
Kopma Mukavemeti (N)

800
700
600
500
400 Çözgü
300 Atkı
200
100
0
P0 P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9

Şekil 6.2. Pamuklu Numunelere Uygulanan Kopma Mukavemeti Test Sonuçları

185
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

20
A3
18 A1 A2
A1 A3
A2
16 A1 A2 A3
14
Uzama (%)

12
10
8 Çözgü

6 Atkı

4
2
0
P0 P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9

Şekil 6.3. Pamuklu Numunelere Uygulanan Kopma Uzaması Test Sonuçları

Şekil 6.2’de verilen, referans olarak alınan P0 numunesi ve apre işlemi


görmüş P1-P9 numunelerinin kopma mukavemeti test sonuçları incelendiğinde,
sonuçların hem atkı hem de çözgü yönünde apre maddesinin cinsine, uygulanan
aktarma yöntemine ve aktarılan apre maddesinin konsantrasyonuna bağlı olarak
değiştiği tespit edilmiştir.
Çözgü yönünde referans numune ile işlem görmüş numuneler arasında kopma
mukavemeti açısından önemli derecede bir farklılık gözlenmemektedir. Fakat az da
olsa A1 apre maddesi hariç diğer apre maddelerinde bir artma eğilimi
gözlenmektedir. Bu artma eğilimi 20 g/l emdirme yönteminde kendini daha çok
göstermiştir.
Atkı yönünde ise en çok A3 apre maddesinde referansa göre kopma
mukavemetinde artış gözlenmektedir. Genellikle bütün apre maddelerinde çektirme
yöntemi referansa göre daha iyi kopma mukavemeti sonuçları vermiştir. Diğer
yöntemlerin referansa göre kopma mukavemetine etkisi değişkendir.
Şekil 6.3’de görüldüğü gibi; kopma uzaması açısından, çözgü yönünde 40 g/l
emdirme yöntemi bütün apre maddeleri için referansa göre kopma uzamasında düşüş

186
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

göstermektedir. Tüm apre maddelerinin referansa kıyasla kopma uzamasına etkisi


farklı apre yöntemlerinde değişkenlik göstermektedir.
Atkı yönünde ise referansa göre tüm apre maddelerinde aynı veya biraz düşük
kopma uzaması değerleri elde edilmiştir. Genellikle bu düşüşler 40 ve 20 g/l
emdirme yöntemlerinde gözlenmiştir.

6.2.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Kopma Mukavemeti Test Sonuçları

PES/VİS kumaşlar için Kopma Mukavemeti ve Uzaması Test Sonuçları Şekil


6.4 ve 6.5’te verilmektedir. Numunenin gramajı esas alınarak test sırasında
uygulanan ön gerilim 2 N olarak belirlenmiştir.

1000
900 A1 A1 A2 A3 A3 A3
A1 A2 A2
800
Kopma Mukavemeti (N)

700
600
500 Çözgü

400 Atkı

300
200
100
0
PV0 PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9

Şekil 6.4. PES/VİS Numunelere Uygulanan Kopma Mukavemeti Test Sonuçları

187
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

40 A1 A1 A2
A1 A2 A3
A2 A3
35
A3
30
Kopma Uzaması (%)

25
Çözgü
20
Atkı
15

10

0
PV0 PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9

Şekil 6.5. PES/VİS Numunelere Uygulanan Kopma Uzaması Test Sonuçları

Şekil 6.4’te görüldüğü gibi PES/VİS kumaşta çözgü yönünde A1 apre


maddesi hariç diğer apre maddelerinde referansa göre kopma mukavemetinde artma
eğilimi gözlenmekte, A1’de ise referansa göre yaklaşık aynı mukavemet değerleri
elde edilmektedir. Referansa göre en yüksek mukavemet değeri A2 apre maddesi ve
40 g/l emdirme yöntemiyle elde edilmiştir.
Atkı yönde ise bir numune hariç tüm apre maddelerinde ve apre
yöntemlerinde referansa göre kopma mukavemetinde bir artma gözlenmektedir.
Çözgü yönünün tersine mukavemette tek düşüş gösteren numune A2 apre maddesi ve
40 g/l emdirme yöntemiyle elde edilen olmuştur.
Şekil 6.5’teki PES/VİS kumaşın çözgü yönündeki kopma uzamasına
bakıldığında; kumaşın referansa göre çözgü yönündeki kopma mukavemeti değişimi
ile benzer bir eğilim görülmektedir. Referansa göre kopma uzamasında en çok artış
A2 numunesinde gözlenmektedir. Bu artış da 40 g/l emdirme yöntemiyle elde
edilmiştir.
PES/VİS kumaşın atkı yönündeki kopma uzamasında da; kumaşın referansa
göre atkı yönündeki kopma mukavemeti değişimi ile benzer bir eğilim göstermekle
birlikte A2 ve A3 apre maddeleri referansa göre daha düşük kopma uzaması değeleri

188
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

vermiştir. Yine mukavemet sonuçlarında olduğu gibi, çözgü yönünün tersine


uzamada da en çok düşüş gösteren numune A2 apre maddesi ve 40 g/l emdirme
yöntemiyle elde edilen olmuştur.

6.2.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Kopma Mukavemeti Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Kopma Mukavemeti ve Uzaması Test Sonuçları


Şekil 6.6 ve Şekil 6.7’de verilmektedir. Numunenin gramajı esas alınarak test
sırasında uygulanan ön gerilim 5 N olarak belirlenmiştir.

1600 A3
A1 A1 A1 A2 A2 A3
1400
A2 A3
Kopma Mukavemeti (N)

1200

1000

800 Çözgü
Atkı
600

400

200

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.6. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Kopma Mukavemeti Test


Sonuçları

189
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

40

A2 A2 A3 A3
35 A1 A1 A3
A1 A2
30
Kopma Uzaması (%)

25
Çözgü
20
Atkı
15

10

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.7. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Kopma Uzaması Test


Sonuçları

Şekil 6.6 incelendiğinde, çözgü yönünde tüm apre maddeleri için referansa
göre kopma mukavemetinde düşüş görülmekle birlikte en çok düşüş çektirme
yönteminde gözlenmektedir. Apre maddesi cinslerinin kopma mukavemetine etkisi
referansa göre kıyaslandığında A1 apre maddesinin referansla hemen hemen benzer
mukavemet sonuçları verdiği, diğer apre maddelerinin ise değişken sonuçlar verdiği
gözlenmektedir.
Atkı yönünde, tüm apre maddelerinde referansa göre benzer veya daha
yüksek sonuçlar 40 g/l emdirme yönteminde elde edilmiştir. Çektirme ve 20 g/l
emdirme yöntemlerinde genellikle referansa göre kopma mukavemetinde düşüş
gözlenmektedir. Apre maddesi cinslerinin kopma mukavemetine etkisi referansa göre
kıyaslandığında ise tüm apre maddesi cinslerinin artma veya azalma miktarının
birbirine benzer olduğu gözlenmiştir.
Şekil 6.7’daki kopma uzaması sonuçlarına bakıldığında; çözgü yönünde, tüm
apre maddesi cinslerinde referansa göre kopma uzamasında çok fazla değişim
gözlenmemektedir. Fakat genel olarak düşme eğilimi emdirme yöntemlerinde
gözlenmektedir.

190
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Atkı yönünde de çözgü yönünde olduğu gibi, referansa göre kopma


uzamasındaki değişim çok az olmakla birlikte tüm numunelerde düşme eğilimi
gözlenmektedir.

6.3. Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları

Antibakteriyel apre etkisiyle kopma mukavemetinde görülen değişimin


yırtılma mukavemetinde de görülüp görülmeyeceği düşüncesiyle numuneler yırtılma
mukavemeti testine tabi tutulmuş, hemen hemen bütün kumaşlarda birbirlerine göre
benzer eğilimler gözlenmiştir.
Yırtılma Mukavemeti Testi TS EN ISO 13937-1 standardına göre yapılmıştır.

6.3.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları

Pamuklu kumaşlar için Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları Şekil 6.8’de


verilmektedir. Numunelere uygulanan maksimum kuvvet 16 N’dur.

12
A1 A2
A1 A3 A3
10 A1 A2 A3
A2
Yırtılma Mukavemeti (N)

Çözgü
6
Atkı

0
P0 P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9

Şekil 6.8. Pamuklu Numunelere Uygulanan Yırtılma Mukavemeti Testi Sonuçları

191
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.8’de görüldüğü gibi çözgü yönünde tüm apre maddesi cinslerinde
referansa göre kıyaslandığında çektirme ve 40 g/l emdirme yöntemlerinin hepsinde
yırtılma mukavemetinde düşüş gözlenmekte, tüm 20 g/l emdirme yöntemlerinde ise
yırtılma mukavemetinde artış gözlenmektedir. Apre maddesi cinslerinin kopma
mukavemetine etkisi referansa göre kıyaslandığında ise tüm apre maddesi cinslerinin
artma veya azalma durumlarının birbirine benzer olduğu gözlenmiştir.
Atkı yönünde ise, referansa göre yırtılma mukavemetinde önemli
değişiklikler gözlenmemektedir.

6.3.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları

PES/VİS kumaşlar için Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları Şekil 6.9’de


verilmektedir. Numunelere uygulanan maksimum kuvvet 32 ve 64 N’dur.

40
A1 A2
35 A2
A1
30
Yırtılma Mukavemeti (N)

A3
25 A1 A3 A3
A2
20 Çözgü
Atkı
15

10

0
PV0 PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9

Şekil 6.9. PES/VİS Numunelere Uygulanan Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları

Şekil 6.9’da görüldüğü gibi PES/VİS kumaşın atkı ve çözgü yönlerinde


referansa göre artma-azalma eğilimi tüm numunelerde hemen hemen aynıdır. A1 ve
A2 apre maddesi kullanıldığında farklı yöntemlerde çeşitli oranlarda referans

192
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

numuneye göre yırtılma mukavemetinde artış gözlenmektedir. Fakat A3 apre


maddesinde referansa göre önemli bir değişiklik görülmemektedir. En yüksek artış
40 ve 20 g/l emdirme yöntemlerinde gözlenmektedir.

6.3.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Yırtılma Mukavemeti Test Sonuçları Şekil


6.10’da verilmektedir. Numunelere uygulanan maksimum kuvvet 64 N’dur.

70

60 A1 A2
A1 A2
A1 A2 A3
Yırtılma Mukavemeti (N)

A3 A3
50

40
Çözgü
30 Atkı

20

10

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.10. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Yırtılma Mukavemeti Test


Sonuçları

Şekil 6.10 incelendiğinde; PES/VİS kumaşta olduğu gibi PES/VİS/EA


kumaşta da atkı ve çözgü yönlerindeki davranış birbirine paraleldir. A1 ve A2 apre
maddelerinde yırtılma mukavemeti değerleri referansa göre aynı kalmakta veya
artma gözlenmekteyken, A3 apre maddesinde tüm yöntemlerde düşüş
gözlenmektedir.

193
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.4. Martindale Pilling Test Sonuçları

Enzimatik bitim işlemlerinde kumaş yüzeyindeki bir kısım pillingler yok


olmaktadır (Ravandi ve arkadaşları, 2004). Antibakteriyel aprenin de pilling
oluşumuna bir etkisinin olup olmadığı tespit edilmek istenmiştir.
Martindale Pilling Testi TS EN ISO 12945-2 standardına göre 7000 devre
kadar yapılmıştır. Numunelere işlem sırasında 415 g ağırlık uygulanmıştır.

6.4.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Martindale Pilling Test Sonuçları

Pamuklu kumaşlar için Martindale Pilling Test Sonuçları Çizelge 6.8’de


verilmektedir.

Çizelge 6.8. Pamuklu Numunelere Uygulanan Martindale Pilling Test Sonuçları

Numune Devir Sayısı


No 125 500 1000 2000 5000 7000
P0 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
P1 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4
P2 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
P3 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4
P4 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4
P5 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
P6 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4
P7 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4
P8 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
P9 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4

Çizelge 6.8’de görüldüğü gibi çalışmada kullanılan pamuklu kumaşın


pillinglenme özelliğine antibakteriyel apre maddesi cinsinin, apre yönteminin veya
apre derişiminin herhangi bir etkisi görülmemektedir.

6.4.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Martindale Pilling Test Sonuçları

194
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

PES/VİS kumaşlar için Martindale Pilling Test Sonuçları Çizelge 6.9’da


verilmektedir.

Çizelge 6.9. PES/VİS Numunelere Uygulanan Martindale Pilling Test Sonuçları

Numune Devir Sayısı


No 125 500 1000 2000 5000 7000
PV0 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV1 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV2 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV3 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV4 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV6 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV7 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV8 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PV9 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5

Çizelge 6.9’da görüldüğü gibi çalışmada kullanılan PES/VİS kumaşın


pillinglenme özelliğine antibakteriyel apre maddesi cinsinin, apre yönteminin veya
apre derişiminin herhangi bir etkisi görülmemektedir.

6.4.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Martindale Pilling Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Martindale Pilling Test Sonuçları Çizelge 6.10’da


verilmektedir.

Çizelge 6.10. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Martindale Pilling Test Sonuçları

195
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Numune Devir Sayısı


No 125 500 1000 2000 5000 7000
PVE0 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE1 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE2 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE3 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE4 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE5 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE6 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE7 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE8 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4
PVE9 4/5 4/5 4/5 4/5 4 4

Çizelge 6.10’da görüldüğü gibi çalışmada kullanılan diğer kumaşlarda olduğu


gibi PES/VİS/EA kumaşın da pillinglenme özelliğine antibakteriyel apre maddesi
cinsinin, apre yönteminin veya apre derişiminin herhangi bir etkisi görülmemektedir.

6.5. Buruşma Açısı Testi Sonuçları

Antibakteriyel aprenin kumaşın buruşmazlık özelliklerine olan etkisini


araştırırken literatürde yapılan diğer bitim işlemleri ile ilgili çalışmalar da
incelenmiştir. Kalıcı ütü apresi ve elastiklik kazandıran apre dışında kalıcı yanmazlık
apresi kumaşın tutum özelliklerine olumsuz etki göstermektedir (Lickfield ve
arkadaşları, 2000; Mamalis ve arkadaşları, 2001; Frydrych ve arkadaşları, 2003).
Antibakteriyel aprenin ise kumaşın tutum özelliklerinden buruşma direncine
farklı tür kumaşlarda farklı etki gösterdiği görülmüştür. Buruşma Açısı ISO 9867
standardına göre yapılmıştır.

6.5.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Buruşma Açısı Test Sonuçları

Pamuklu kumaşlar için Buruşma Açısı Test Sonuçları Şekil 6.11’de


verilmektedir. 1’den 5’e doğru gidildikçe buruşmazlık özelliğinin iyileştiği
anlaşılmalıdır.

196
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

3,0

2,5
A1 A1 A1 A2 A2 A3
2,0
A2 A3
1,5
A3
1,0

0,5

0,0
P0 P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9

Şekil 6.11. Pamuklu Numunelere Uygulanan Buruşma Açısı Test Sonuçları

Şekil 6.11’de görüldüğü gibi tüm apre maddelerinde ve tüm apre


yöntemlerinde referansa göre buruşma özelliğinde bir düşüş gözlenmektedir. En çok
düşüş A3 apre maddesinde gözlenmiştir.

6.5.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Buruşma Açısı Test Sonuçları

PES/VİS kumaşlar için Buruşma Açısı Test Sonuçları Şekil 6.12’de


verilmektedir.

197
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

3,1
A1 A1 A1 A2 A2 A2 A3 A3 A3
3,0
2,9
2,8
2,7
2,6
2,5
2,4
2,3
2,2
PV0 PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9

Şekil 6.12. PES/VİS Numunelere Uygulanan Buruşma Açısı Test Sonuçları

Şekil 6.12’de görüldüğü gibi antibakteriyel apre yapılmış numunelerin


referans numuneye göre buruşma davranışı iyileşmekle birlikte, apre cinsleri, apre
yöntemleri ve apre derişimleri arasında fark gözlenmemektedir.

6.5.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Buruşma Açısı Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Buruşma Açısı Test Sonuçları Şekil 6.13’de


verilmektedir.

198
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

4,5
A1 A2 A3
4
A3 A3
3,5
A1 A1 A2 A2
3

2,5

1,5

0,5

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.13. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Buruşma Açısı Test Sonuçları

Şekil 6.13’de görüldüğü gibi A1 ve A2 apre maddesinde çektirme


yönteminde referansa göre buruşma özelliğinde bir iyileşme görülürken, diğer
yöntemler referansla aynı buruşma sonucu vermektedir. Apre maddelerinden de en
iyi buruşma sonucunu A3 apre maddesi vermektedir.

6.6. Elastikiyet Test Sonuçları

Bazı bitim işlemleri kumaşın eğilme bükülme özelliklerine olumsuz etki


göstermektedirler. Mamalis ve arkadaşları (2001), kalıcı yanmazlık apresinin
kumaşın bu özelliklerinde düşmem meydana getirdiğini bulmuşlardır. Antibakteriyel
aprenin de kumaşın bu gibi elastikiyet ve kalıcı uzama özelliklerine etki edip
etmediği araştırılmıştır.
Elastikiyet Testi BS 4952 standardına göre yapılmıştır. Maksimum kuvvet
olarak 50 N kullanılmıştır.

199
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.6.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Elastikiyet Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Elastikiyet Test Sonuçları Şekil 6.14’de


verilmektedir. Numunelere uygulanan maksimum kuvvet 50 N, ön gerilim 2 N’dur.

16 A3
A1 A2
14
A3
A2
12 A1 A1 A2

10 A3

6 Çözgü
Atkı
4

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.14. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Elastikiyet Test Sonuçları

Şekil 6.14’de görüldüğü gibi referansa göre elastikiyet özelliklerindeki


değişim grafiği atkı ve çözgü yönlerinde birbirine paralel gitmektedir.
Çözgü yönünde; elastikiyet açısından çektirme yönteminde referansa göre
belirli miktarda artış gözlenirken, 40 ve 20 g/l emdirme yöntemlerinde elastikiyette
önemli bir değişiklik kaydedilmemektedir. Çözgü yönünde tek düşüş A3 apre
maddesinde gözlenmiştir.
Atkı yönünde çektirme yönteminde referansa göre elastikiyet sonucunda
önemli bir değişiklik kaydedilmezken, 40 ve 20 g/l emdirme yöntemlerinde
elastikiyette bir azalma gözlenmektedir. En çok düşüş A3 apre maddesinde
gözlenmiştir.

200
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.7. Kalıcı Uzama Test Sonuçları

Kalıcı Uzama Testi BS 4952 standardına göre yapılmıştır. Maksimum kuvvet


olarak 50 N kullanılmış, ön gerilim uygulanmamıştır.

6.7.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Kalıcı Uzama Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Kalıcı Uzama Test Sonuçları Şekil 6.15’te


verilmektedir. Numunelere uygulanan maksimum kuvvet 50 N’dur.

3,5
A1
3

2,5
A2
2 A2 A3
A1 A2
A3 Çözgü
1,5 A1 Atkı
A3
1

0,5

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.15. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Kalıcı Uzama Test Sonuçları

Şekil 6.15’de görüldüğü gibi, A1 ve A2 apre maddeleri için referansa göre


kalıcı uzamadaki değişim eğilimi atkı ve çözgü yönlerinde birbirine paralel
gitmektedir.
Çözgü yönünde çektirme yöntemi hariç tüm yöntemlerde kalıcı uzamada
düşme görülürken, çektirme yönteminde artma veya değişmeme durumu söz konusu
olmuştur. Atkı yönünde tüm numunelerde kalıcı uzamada düşme görülmektedir. Bu
istenen bir durumdur. En çok düşüş A3 apre maddesinde görülmektedir.

201
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.8. Yıkama Haslığı Testi Sonuçları

Yurdakul ve arkadaşları (2003), kumaş boyama işleminden sonra kullanılan


yumuşatıcıların yıkama haslıklarını etkilemediği, normal fiksatörlerin ise
boyarmadde cinsine bağlı olarak yıkama haslığını artırdıklarını gözlemişlerdir. Bir
yaş apre olan antibakteriyel bitim işleminin de kumaşın yıkama haslığı üzerinde
etkili olabileceği düşünülmüştür. Fakat yumuşatma apresi gibi antibakteriyel aprenin
de yıkama haslığına önemli bir etki göstermediği gözlenmiştir.
Yıkama Haslığı Testi TS EN ISO 105-C06 standardına göre pamuklu
kumaşlara C2S programında (60°C) , PES/VİS kumaşlara B2S programında (50°C),
PES/VİS/EA kumaşlara A2S programında (40°C) yıkama işlemi yapılmıştır.

6.8.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Yıkama Haslığı Test Sonuçları

Farklı cins antibakteriyel apre maddelerinin, farklı yöntemlerle aplike edildiği


pamuklu numunelere uygulanan yıkama haslığı test sonuçları Çizelge 6.11’de
verilmiştir.

Çizelge 6.11. Pamuklu Numunelere Uygulanan Yıkama Haslığı Test Sonuçları

Test Sonuçları
Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
P0 4/5 4/5 4/5 5 5 5 5
P1 4/5 4 4 4 4/5 5 5
P2 4/5 5 4/5 5 5 5 5
P3 4/5 4/5 4/5 5 5 5 4/5
P4 4/5 5 4 4/5 4/5 5 5
P5 4/5 4/5 4 4/5 5 5 5
P6 4/5 4/5 4/5 5 5 5 5
P7 4/5 4 4 4 4/5 5 4/5
P8 4/5 5 4/5 4/5 5 5 5
P9 4/5 4/5 4/5 4/5 5 5 4/5

202
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Çizelge 6.11.’den görüldüğü gibi genelde bütün haslık sonuçları iyi çıkmış ve
çok büyük değişimler gözlemlenmemiştir. En düşük haslık değeri 4 olarak
belirlenmiştir. Numuneler referansa göre karşılaştırıldığında, daha kötü olan haslıklar
genellikle tüm apre maddesi cinslerinde çektirme yöntemine göre yapılan apre
denemelerinde gözlenmiştir. Bu bakımdan emdirme ve çektirme yöntemi
kıyaslandığında, emdirme yönteminin bu kimyasallar için daha iyi haslık sonuçları
verdiği görülmektedir.

6.8.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Yıkama Haslığı Test Sonuçları

Çeşitli apre maddelerinin, farklı yöntemlerle aplike edildiği PES/VİS


numunelere uygulanan yıkama haslığı testi sonuçları Çizelge 6.12’de verilmiştir.

Çizelge 6.12. PES/VİS Numunelere Uygulanan Yıkama Haslığı Test Sonuçları

Test Sonuçları
Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PV0 4/5 2/3 3 3 3/4 4 4
PV1 4/5 2 2/3 2 2/3 4 4
PV2 4/5 2/3 2/3 2/3 3 4 4
PV3 4/5 2/3 2/3 2/3 3 4 4
PV4 4/5 2 2/3 2 2/3 4 4
PV5 4/5 2/3 2/3 2/3 3 4 4
PV6 4/5 2/3 3 2/3 3/4 4 4
PV7 4/5 2 2/3 2 3 4 4
PV8 4/5 2/3 2/3 2/3 3 4 4
PV9 4/5 3 3 2/3 3/4 4 4

Çizelge 6.12.’den görüldüğü gibi genelde bütün haslık sonuçları referansa çok
yakın çıkmıştır ve çok büyük değişimler gözlenmemiştir. Numuneler referansa göre
karşılaştırıldığında pamuklu numunede olduğu gibi, daha kötü olan haslıklar
genellikle tüm apre maddesi cinslerinde çektirme yöntemine göre yapılan apre
denemelerinde gözlenmiştir. Bu bakımdan emdirme ve çektirme yöntemi
kıyaslandığında, emdirme yönteminin bu kimyasallar için daha iyi haslık sonuçları
verdiği görülmektedir.

203
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.8.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Yıkama Haslığı Test Sonuçları

Çeşitli apre maddelerinin, farklı yöntemlerle aplike edildiği PES/VİS/EA


numunelere uygulanan yıkama haslığı testi sonuçları Çizelge 6.13’de verilmiştir.

Çizelge 6.13. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Yıkama Haslığı Test Sonuçları

Test Sonuçları
Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PVE0 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE1 4/5 4/5 4/5 4/5 5 5 5
PVE2 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE3 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE4 4/5 4/5 4/5 4/5 5 5 5
PVE5 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE6 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE7 4/5 4/5 4/5 4/5 5 5 4/5
PVE8 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE9 4/5 5 5 4/5 5 5 5

Çizelge 6.13’den görüldüğü gibi genelde bütün haslık sonuçları iyi ve


referansa çok yakın çıkmıştır. Sadece çektirme yönteminde pamuk lifine akma
değerlerinde yarım derece düşüş gözlenmektedir.

6.9. Sürtme Haslığı Testi Sonuçları

Yurdakul ve arkadaşları (2003), kumaş boyama işleminden sonra kullanılan


yumuşatıcıların yaş sürtme haslığını etkilemediği, yumuşatıcıya bağlı olarak kuru
sürtme haslığını düşürdüğü gözlenmiştir. Normal fiksatörlerin ise kuru ve yaş sürtme
haslıklarını etkilemediği görülmüştür.
Benzer şekilde boyama işleminden sonra yapılan antibakteriyel bitim
işleminin sürtme haslığına etkisi araştırılmıştır. Sürtme Haslığı Testi TS EN ISO
105-X12 standardına göre kuru ve yaş olarak yapılmıştır.

204
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.9.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Sürtme Haslığı Test Sonuçları

Pamuklu kumaşlar için Kuru ve Yaş sürtme Haslığı Test Sonuçları Şekil
6.16’da verilmektedir.

6
A1
5 A1 A2 A3
A2 A2
4

3 Kuru
A1 A3
Yaş
A3
2

0
P0 P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9

Şekil 6.16. Pamuklu Numunelere Uygulanan Sürtme Haslığı Test Sonuçları

Şekil 6.16’da görüldüğü gibi referans numuneye göre diğer numunelerde


özellikle kuru sürtmede belirli oranlarda iyileşmeler gözlenmiştir. Fakat yaş haslık
değerinde hiçbir iyileşme olmamakla birlikte bazı numunelerde kötüleşmeler de
gözlenmiştir.

6.9.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Sürtme Haslığı Test Sonuçları

PES/VİS kumaşlar için Kuru ve Yaş Sürtme Haslığı Test Sonuçları Şekil
6.17’de verilmektedir.

205
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

A3 A3 A3
5
A1 A1 A2
A1 A2
4
A2

3 Kuru
Yaş
2

0
PV0 PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9

Şekil 6.17. PES/VİS Numunelere Uygulanan Sürtme Haslığı Test Sonuçları

Şekil 6.17’de görüldüğü gibi A3 apre maddesi hariç tüm apre maddesi
cinslerinde kuru sürtmede referansa göre kötüleşme gözlenmektedir. A3 apre
maddesinde ise ne kuru ne de yaş sürtmede bir değişiklik görülmemektedir. Kuru
sürtmede kötüleşme eğilimi daha çok 40 g/l emdirme yönteminde gözlenmiştir.
Yaş sürtme haslığında referansa göre kötüleşmenin gözlendiği tek apre
maddesi A2 apre maddesidir. A2 maddesinin bütün yöntemlerde referansa göre
yarım derece düşüş gözlenmiştir.

6.9.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Sürtme Haslığı Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Kuru ve Yaş Sürtme Haslığı Test Sonuçları Şekil
6.18’de verilmektedir.

206
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

A1 A1 A1 A2 A2 A2 A3 A3 A3
5

3 Kuru
Yaş
2

0
PVE0 PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9

Şekil 6.18. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Sürtme Haslığı Test Sonuçları

Şekil 6.18’de görüldüğü gibi kuru sürtme haslığında numunelerde hiçbir


değişiklik söz konusu değildir. Yaş sürtmede ise tüm apre maddesi cinslerinde
emdirme yönteminde referansa göre yarım derece iyileşmeler gözlenmektedir.

6.10. Su Haslığı Testi Sonuçları

Bitim işlemlerinin kumaşın su haslığı üzerine etkisinin incelendiği herhangi


bir çalışmaya literatürde rastlanmamıştır. Bu nedenle antibakteriyel aprenin kumaşın
su haslığı üzerine bir etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Su Haslığı Testi TS EN
ISO 105-E01 standardına göre yapılmıştır.

6.10.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Su Haslığı Test Sonuçları

Pamuklu kumaşlar için Su Haslığı Test Sonuçları Çizelge 6.14’de


verilmektedir.

207
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Çizelge 6.14. Pamuklu Numunelere Uygulanan Su Haslığı Test Sonuçları

Test Sonuçları
Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
P0 4/5 4 3/4 4 4/5 4/5 4/5
P1 4/5 4 2/3 3 4 4 3/4
P2 4/5 4 3/4 4 4/5 4 3/4
P3 4/5 4 2 3 3/4 3/4 3/4
P4 4/5 4 2/3 3 3/4 3/4 3/4
P5 4/5 4/5 3/4 4 4/5 4/5 3/4
P6 4/5 4 2/3 3 4 4 3/4
P7 4/5 3/4 2 2/3 3 3 3
P8 4/5 4 3/4 4 4 4/5 4
P9 4/5 4/5 3 3/4 4 4/5 4

Çizelge 6.14’de görüldüğü gibi, referans numunenin su haslığı değerlerine en


yakın sonuçlar bütün apre maddelerinde 40 g/l emdirme yöntemindedir. Diğer
numunelerde çeşitli oranlarda düşüşler gözlenmektedir. Apre maddesi cinslerinden
en iyi haslık değerleri A3 apre maddesi ile elde edilmiştir.

6.10.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Su Haslığı Test Sonuçları

PES/VİS kumaşlar için Su Haslığı Test Sonuçları Çizelge 6.15’de


verilmektedir.

Çizelge 6.15. PES/VİS Numunelere Uygulanan Su Haslığı Test Sonuçları

Test Sonuçları
Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PV0 4/5 3 4 3 3/4 4 4
PV1 4/5 3 3/4 2/3 3 3/4 3
PV2 4/5 3 3/4 2/3 3 3/4 4
PV3 4/5 2/3 3/4 2/3 3/4 3/4 4
PV4 4/5 2/3 3/4 2/3 3 3/4 3/4
PV5 4/5 2/3 3/4 2 3 3/4 3/4
PV6 4/5 2 3/4 2/3 3 3/4 3/4
PV7 4/5 4 4 3 3/4 4 4
PV8 4/5 3 4 3 3/4 4 4/5

208
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

PV9 4/5 4 4 3 3/4 4 4


Çizelge 6.15’de görüldüğü gibi, hemen hemen tüm liflere akma değerlerinde
A3 apre maddesi diğer apre maddelerine göre daha iyi sonuçlar vermiştir. Diğer apre
maddelerinde referansa göre kötüleşmeler gözlenirken, A3 apre maddesinde
kötüleşme gözlenmemektedir.

6.10.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Su Haslığı Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Su Haslığı Test Sonuçları Çizelge 6.16’da


verilmektedir.

Çizelge 6.16. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Su Haslığı Test Sonuçları

Test Sonuçları
Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PVE0 4/5 5 5 4/5 5 5 5
PVE1 4/5 4 2/3 2/3 4/5 4/5 3/4
PVE2 4/5 5 5 4/5 5 5 5
PVE3 4/5 4/5 5 4/5 5 5 5
PVE4 4/5 4 3/4 3 4/5 4/5 4/5
PVE5 4/5 5 5 4/5 5 5 5
PVE6 4/5 4/5 4/5 4/5 5 5 5
PVE7 4/5 3/4 2 2 3 3/4 3
PVE8 4/5 4/5 4/5 4 5 5 5
PVE9 4/5 4 3/4 3 4/5 4/5 4/5

Çizelge 6.16’da görüldüğü gibi, özellikle çektirme yönteminde referansa göre


su haslığında büyük oranda kötüleşme gözlenmektedir. Diğer apre yöntemlerinde
referansa göre önemli bir değişim gözlenmemektedir. Apre maddelerinin içerisinde
ise en kötü su haslığı değerlerini A3 apre maddesi vermektedir, en iyi sonuçlar da A2
apre maddesinde gözlenmektedir.

6.11. Ter Haslığı Testi Sonuçları

209
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Ter Haslığı Testi prEN ISO 105-E 04 (1995) standardına göre asidik ve bazik
olarak iki şekilde yapılmıştır.
6.11.1. Pamuklu Kumaşlar İçin Ter Haslığı Test Sonuçları

Pamuklu kumaşlar için Ter Haslığı Test Sonuçları Çizelge 6.17’de


verilmektedir.

Çizelge 6.17. Pamuklu Numunelere Uygulanan Ter Haslığı Test Sonuçları

Asidik Test Sonuçları


Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
P0 4/5 4/5 3/4 3/4 4 4/5 4/5
P1 4/5 4 2 1/2 3/4 3/4 3/4
P2 4/5 4/5 3/4 3/4 4/5 4/5 4/5
P3 4/5 4 1/2 1/2 3 3 3/4
P4 4/5 4 1/2 1/2 3 3/4 3
P5 4/5 4/5 3 3 4/5 4/5 4/5
P6 4/5 4 2 2 3/4 3/4 4
P7 4/5 4 1/2 1/2 3 3/4 3
P8 4/5 4/5 4 3/4 4/5 5 4/5
P9 4/5 4/5 2/3 2/3 4 4 4
Bazik Test Sonuçları
Numune Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
P0 4/5 4/5 3/4 4 4 4/5 4/5
P1 4/5 4 1/2 3 3/4 3/4 3/4
P2 4/5 4 3 4 4/5 4/5 4/5
P3 4/5 4 1/2 3 3/4 3/4 3/4
P4 4/5 4 1/2 3 3/4 3/4 3
P5 4/5 4/5 3 4 4/5 4 4/5
P6 4/5 4 2 3/4 4 3/4 4
P7 4/5 4 1/2 3 3/4 3/4 3
P8 4/5 4/5 3 4/5 4/5 5 4/5
P9 4/5 4/5 2/3 4 4 4 4/5

Çizelge 6.17’de görüldüğü gibi asidik ter haslığında referansa en yakın


sonuçlar, 40 g/l emdirme yönteminde gözlenmiştir. Diğer yöntemlerde asidik ter
haslığında kötüleşmeler gözlenmiştir. Apre yöntemlerinden ise A3 apre maddesi
diğerlerine göre daha iyi sonuçlar vermektedir. Asidik ter haslığı için en kötü akma

210
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

değerleri multifibre üzerindeki pamuk ve naylon refakat bezinde, bazik de ise pamuk
refakat bezinde ölçülmüştür.
Bazik ter haslığı değerinde uygulama yöntemi ve derişiminin yanı sıra,
kullanılan apre cinsi de önem kazanmıştır. A1 ile elde edilen numunelerin haslık
sonuçları referans numuneye göre düşerken, kendi aralarında bir varyasyon
göstermemiştir. A3’de ise 40 g/l’de gerçekleştirilen emdirme uygulamasının en iyi
haslık sonucunu verdiği görülmüştür.

6.11.2. PES/VİS Kumaşlar İçin Ter Haslığı Test Sonuçları

PES/VİS kumaşlar için Ter Haslığı Test Sonuçları Çizelge 6.18’de


verilmektedir.

Çizelge 6.18. PES/VİS Numunelere Uygulanan Ter Haslığı Test Sonuçları

Asidik Test Sonuçları


Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PV0 4/5 3 3/4 3 3/4 3/4 3/4
PV1 4/5 2/3 3 2/3 2/3 3 3
PV2 4/5 2/3 3 2/3 2/3 3 3
PV3 4/5 3 3 2/3 3 3/4 4
PV4 4/5 2/3 3 2/3 2/3 3 3
PV5 4/5 1/2 3 2/3 2/3 3 3
PV6 4/5 2/3 3 2 2/3 2/3 3/4
PV7 4/5 3 3 2/3 2/3 3 3
PV8 4/5 3 3/4 2/3 3 3 3
PV9 4/5 3 3 2/3 3 3 3/4
Bazik Test Sonuçları
Numune Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PV0 4/5 3 3/4 3 3/4 3/4 3/4
PV1 4/5 2/3 3 2/3 2/3 3 3
PV2 4/5 2/3 3 2/3 3 3 3/4
PV3 4/5 3 3 2/3 3 3 3/4
PV4 4/5 2/3 3 2/3 2/3 3 3
PV5 4/5 2/3 3 2/3 2/3 3 3
PV6 4/5 2 3 2 2/3 2/3 3
PV7 4/5 3 3 2/3 3 3 3
PV8 4/5 3 3/4 2/3 3 3 3
PV9 4/5 3 3 2/3 3 3/4 3/4

211
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Çizelge 6.17 incelendiğinde, asidik ve bazik ter haslığında genellikle en iyi


sonuçlar ve özellikle multifibre’daki asetat, pamuk ve poliesterde referans numuneye
en yakın sonuçlar A3 apre maddesinde elde edilmiştir. Apre yönteminin PES/VİS
kumaşta asidik ve bazik ter haslığına belirli bir etkisinin olmadığı gözlenmektedir.

6.11.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin Ter Haslığı Test Sonuçları

PES/VİS/EA kumaşlar için Ter Haslığı Test Sonuçları Çizelge 6.19’da


verilmektedir.

Çizelge 6.19. PES/VİS/EA Numunelere Uygulanan Ter Haslığı Test Sonuçları

Asidik Test Sonuçları


Numune
Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PVE0 4/5 4/5 4/5 4 4/5 4/5 4/5
PVE1 4/5 3/4 2 1/2 4 3/4 2/3
PVE2 4/5 4/5 4 3/4 4/5 5 4
PVE3 4/5 4/5 4 3/4 4/5 4/5 4/5
PVE4 4/5 4 3/4 3 4/5 4 4
PVE5 4/5 4/5 4 3/4 4/5 4/5 4/5
PVE6 4/5 4/5 4 3/4 4/5 4/5 4/5
PVE7 4/5 3 2 1/2 3/4 4 2/3
PVE8 4/5 4/5 4/5 4 4/5 5 4/5
PVE9 4/5 4/5 4 3/4 4/5 4/5 4/5
Bazik Test Sonuçları
Numune Akma
No Solma
Asetat Pamuk Naylon Poliester Akrilik Yün
PVE0 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5 4/5
PVE1 4/5 3/4 2 2 3/4 3/4 2/3
PVE2 4/5 4/5 4 4 4/5 4/5 4/5
PVE3 4/5 4/5 4 4 4/5 4/5 4/5
PVE4 4/5 4 3/4 3/4 4 4 4
PVE5 4/5 4/5 4 4 4/5 4 4/5
PVE6 4/5 4/5 4 4 4/5 4/5 4/5
PVE7 4/5 3 2 1/2 3/4 3/4 2/3
PVE8 4/5 4/5 4/5 4 4/5 5 4/5
PVE9 4/5 4/5 4 3/4 4/5 4/5 4/5

212
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Çizelge 6.19’da görüldüğü gibi, referansa göre en çok multifibre’daki pamuk


ve naylon lifine akmada kötüleşme görülmektedir. Bu liflerde en iyi asidik ve bazik
ter haslığı sonuçları A2 apre maddesi ile elde edilmiştir. Apre yöntemlerinden ise
tüm apre maddesi cinslerinin çektirme yöntemlerinde referansa göre akmada çok
düşüş görülmektedir.

6.12. Sonuçların İstatistiksel Değerlendirmesi

Sonuçların istatistiksel değerlendirmesi Mühendislik alanında sık olarak


kullanılan bir istatistiksel paket programda yapılmıştır. Sonuçların irdelenmesi için
çeşitli modeller kurulmuş ve α=0,05 anlamlılık seviyesinde F testleri yapılmıştır.
Sonuçlar ANOVA tablosu ve model grafikleri incelenerek yorumlanmıştır.
Bu incelemenin yapılabilmesi için ilk olarak bir hipotez kurmak
gerekmektedir. Bu çalışma için kurulan hipotez;

H0 : μ1 = μ2 = μ3 = μ4 = μ5 = μ6 = μ7 = μ8= μ9

(Test sonuçlarının ortalamaları arasında anlamlı bir fark


yoktur)

H1 : μ1 ≠ μ2 ≠ μ3 ≠ μ4 ≠ μ5 ≠ μ6 ≠ μ7 ≠μ8 ≠ μ9

(Test sonuçlarının ortalamaları arasında anlamlı bir fark vardır)


Çalışmada 3 farklı apre maddesi ve 3 farklı apre yöntemi kullanıldığı
düşünülürse, burada 9 farklı μ’nün ortalamaları arasında anlamlı bir farkın olup
olmadığı araştırılmıştır.
ANOVA tablosu yorumlanırken, test istatistiği olan F0, α=0,05 anlamlılık
seviyesi için belirlenen F değerinden büyük olduğu takdirde, modelin anlamlı olduğu
sonucuna varılır. Bu durumda H0 hipotezi reddedilmekte ve H1 hipotezi kabul
edilmektedir. Bunun anlamı, bu çalışmada kullanılan farklı proses parametrelerinin
kumaş performans testlerinin sonuçları üzerinde etkili olduğudur.

213
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.12.1. Kopma Mukavemeti Testi

Çalışmada farklı apre kimyasalları ve farklı apre yöntemleri ile elde edilen
kumaş numunelerine uygulanan Kopma Mukavemeti Test sonuçlarının varyans
analizi yapılmıştır. Sonucunda, Antibakteriyel Apresi proses parametrelerinin
çalışmada kullanılan tüm kumaş tipleri için kopma mukavemeti üzerinde anlamlı
etkisinin olduğu görülmüştür.

6.12.1.1. Pamuklu Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

Pamuklu kumaşların çözgü yönü kopma mukavemeti model grafiği Şekil


6.19’da görülmektedir.
Kopma Mukavemeti (Çözgü)

Şekil 6.19. Pamuklu Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Mukavemeti Model Grafiği

214
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.19’dan görüldüğü gibi; apre yönteminin kopma mukavemetine etkisi


apre maddesi cinsine göre değişmektedir. 20 g/l emdirme yöntemi A1 apre maddesi
kullanıldığında en düşük mukavemet değerlerini verirken, A3 apre maddesi
kullanıldığında en yüksek mukavemet değerlerini vermektedir. A2 apre maddesi
kullanıldığında ise tüm apre yöntemleri yaklaşık mukavemet değerleri vermiştir.
Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisine bakıldığında; A3 apre
maddesinin kopma mukavemetine etkisinin en iyi olduğu görülmektedir.
Pamuklu kumaşların atkı yönü kopma mukavemeti model grafiği Şekil
6.20’de görülmektedir.
Kopma Mukavemeti (Atkı)

Şekil 6.20. Pamuklu Kumaşların Atkı Yönü Kopma Mukavemeti Model Grafiği

Şekil 6.20 incelendiğinde; çözgü yönünde olduğu gibi atkı yönünde de apre
yönteminin kopma mukavemetine etkisinin apre maddesi cinsine göre değiştiği
görülmektedir. Çözgü yönünden farklı olarak; A1 ve A3 apre maddeleri

215
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

kullanıldığında tüm apre yöntemleri yaklaşık aynı mukavemet değerleri verirken, A2


apre maddesi kullanıldığında 40 g/l emdirme yönteminin mukavemete olumlu etkisi
gözlenmektedir.
Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisi incelendiğinde; apre maddesi
cinsinin kopma mukavemetine etkisinin apre yöntemine göre değiştiği gözlenmiştir.
Çektirme yönteminde A1’in, 40 g/l emdirme yönteminde A2’nin, 20 g/l emdirme
yönteminde A3’ün en yüksek kopma mukavemeti değerleri verdiği gözlenmiştir.
Pamuklu kumaşların çözgü yönü kopma uzaması model grafiği Şekil 6.21’de
görülmektedir.

Şekil 6.21. Pamuklu Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği

Şekil 6.21’den görüldüğü gibi; A2 ve A3 apre maddeleri için apre yönteminin


kopma uzamasına etkisi benzerdir. Her ikisi için de apre yöntemlerinin kopma
uzamasına etkisinin iyiden kötüye sıralaması çektirme > 20 g/l emdirme > 40 g/l

216
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

emdirme şeklindedir. A1 apre maddesi için ise 40 g/l emdirme yöntemi çektirme
yönteminden daha iyi kopma uzaması değerleri vermiştir.
Apre maddesinin kopma uzamasına etkisine incelendiğinde; A3 apre
maddesinin genel olarak kopma uzamasına etkisinin en iyi olduğu görülmektedir.
Pamuklu kumaşların atkı yönü kopma uzaması model grafiği Şekil 6.22’de
görülmektedir.

Şekil 6.22. Pamuklu Kumaşların Atkı Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği

Şekil 6.22 incelendiğinde; çözgü yönünde olduğu gibi atkı yönünde de A2 ve


A3 apre maddeleri için apre yönteminin kopma uzamasına etkisinin benzer şekilde
olduğu gözlenmektedir. Her ikisi için de apre yöntemlerinin kopma uzamasına
etkisinin iyiden kötüye sıralaması çektirme > 40 g/l emdirme > 20 g/l emdirme
şeklindedir. A1 apre maddesi için ise 20 g/l emdirme yöntemi 40g/l emdirme
yönteminden daha iyi kopma uzaması değerleri vermiştir.

217
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Apre maddesinin kopma uzamasına etkisine incelendiğinde; A3 apre


maddesinin genel olarak kopma uzamasına etkisinin en iyi olduğu görülmektedir.

6.12.1.2. PES/VİS Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

PES/VİS kumaşların çözgü yönü kopma mukavemeti model grafiği Şekil


6.23’de görülmektedir.
Kopma Mukavemeti (Çözgü)

Şekil 6.23. PES/VİS Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Mukavemeti Model Grafiği

Şekil 6.23’den görüldüğü gibi; A1 ve A3 apre maddeleri için apre yönteminin


değişmesiyle kopma mukavemeti değerinde önemli bir artış görülmemektedir, yani
apre yönteminin kopma mukavemetine önemli derecede bir etkisinin olmadığı
gözlenmektedir. A2 apre maddesi için ise apre yöntemlerinin kopma mukavemetine

218
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

etkisinin iyiden kötüye sıralaması, çektirme > 40 g/l emdirme >20 g/l emdirme
şeklindedir.
Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisi incelendiğinde; apre maddesi
cinsinin kopma mukavemetine etkisinin apre yöntemine göre değiştiği gözlenmiştir.
En yüksek kopma mukavemeti değeri, A3 apre maddesi ve 20 g/l emdirme
yöntemiyle elde edilen numunelerde gözlenmiştir.
PES/VİS kumaşların atkı yönü kopma mukavemeti model grafiği Şekil
6.24’de görülmektedir.
Kopma Mukavemeti (Atkı)

Şekil 6.24. PES/VİS Kumaşların Atkı Yönü Kopma Mukavemeti Model Grafiği

Şekil 6.24 incelendiğinde; atkı yönünde A1 ve A2 apre maddeleri için apre


yönteminin kopma uzamasına önemli derecede bir etkisinin olmadığı
gözlenmektedir. A3 apre maddesi için ise apre yöntemlerinin kopma mukavemetine

219
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

etkisinin iyiden kötüye sıralaması çözgü yönünün tersine, 20 g/l emdirme > 40 g/l
emdirme > çektirme şeklindedir.
Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisi incelendiğinde; apre maddesi
cinsinin kopma mukavemetine etkisinin apre yöntemine göre değiştiği gözlenmiştir.
Genel olarak A3 apre maddesinin kopma mukavemetine etkisinin daha iyi olduğu
gözlenmiştir.
PES/VİS kumaşların çözgü yönü kopma uzaması model grafiği Şekil 6.25’de
görülmektedir.

Şekil 6.25. PES/VİS Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği

Şekil 6.25’den görüldüğü gibi; 40 g/l emdirme ve çektirme yöntemleri tüm


apre maddesi cinslerinde hemen hemen aynı uzama değerleri vermiştir. 20 g/l
emdirme yöntemi bütün apre maddelerinde en iyi uzama sonucunu vermiştir.

220
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisi incelendiğinde; A1 ve A2 apre


maddesinin kopma uzamasına etkisinin birbiriyle aynı ve A3’ten kısmen daha iyi
olduğu gözlenmiştir.
PES/VİS kumaşların atkı yönü kopma uzaması model grafiği Şekil 6.26’da
görülmektedir.

Şekil 6.26. PES/VİS Kumaşların Atkı Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği

Şekil 6.26’da görüldüğü gibi A1 ve A2 apre maddesinde apre yöntemlerinin


kopma uzamasına önemli bir etkisi gözlenmezken A3 apre maddesinde apre
yöntemlerinin kopma uzamasına etkisinin daha fazla olduğu görülmüştür.
Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisi incelendiğinde; A1 apre
maddesinin kopma mukavemetine etkisinin diğerlerinden kısmen daha iyi olduğu
gözlenmiştir.

221
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.12.1.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

PES/VİS/EA kumaşların çözgü yönü kopma mukavemeti model grafiği Şekil


6.27’de görülmektedir.
Kopma Mukavemeti (Çözgü)

Şekil 6.27. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Mukavemeti Model


Grafiği

Şekil 6.27’den görüldüğü gibi tüm apre maddesi cinslerinde apre yönteminin
kopma mukavemetine etkisinin iyiden kötüye sıralaması; 40 g/l emdirme > 20 g/l
emdirme > çektirme şeklindedir. Çektirme yöntemi en düşük kopma mukavemeti
değerlerini vermektedir.
Apre maddesinin kopma mukavemetine etkisine bakıldığında, çektirme
yöntemi hariç diğer yöntemlerde A3 apre maddesinin kopma mukavemetine etkisi
daha iyidir.

222
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

PES/VİS/EA kumaşların atkı yönü kopma mukavemeti model grafiği Şekil


6.28’de görülmektedir.
Kopma Mukavemeti (Atkı)

Şekil 6.28. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Kopma Mukavemeti Model Grafiği

Şekil 6.28’de görüldüğü gibi atkı yönünde A2 ve A3 apre maddeleri için apre
yönteminin kopma mukavemetine etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir.
Her ikisi için de apre yöntemlerinin kopma mukavemetine etkisinin iyiden kötüye
sıralaması 40 g/l emdirme > çektirme > 20 g/l emdirme şeklindedir. A1 apre maddesi
için ise 20 g/l emdirme yöntemi çektirme yönteminden daha iyi kopma mukavemeti
değerleri vermiştir.
Apre maddesinin atkı yönünde kopma mukavemetine etkisinin önemli
derecede olmadığı gözlenmektedir.
PES/VİS/EA kumaşların çözgü yönü kopma uzaması model grafiği Şekil
6.29’da görülmektedir.

223
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.29. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği

Şekil 6.29’da görüldüğü gibi çözgü yönünde apre yönteminin kopma


uzamasına etkisinin iyiden kötüye sıralaması genel olarak, çektirme > 40 g/l
emdirme > 20 g/l emdirme şeklindedir.
Apre maddesinin kopma uzamasına etkisi incelendiğinde, genel olarak iyiden
kötüye sıralama A1 > A2 > A3 şeklinde olduğu gözlenmektedir.
PES/VİS/EA kumaşların atkı yönü kopma uzaması model grafiği Şekil
6.30’da görülmektedir.

224
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.30. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Kopma Uzaması Model Grafiği

Şekil 6.30’da görüldüğü gibi atkı yönünde A2 ve A3 apre maddeleri için apre
yönteminin kopma uzamasına etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir. Her
ikisi için de apre yöntemlerinin kopma uzamasına etkisinin iyiden kötüye sıralaması
40 g/l emdirme = çektirme > 20 g/l emdirme şeklindedir. A1 apre maddesi için ise 40
g/l emdirme = 20 g/l emdirme > çektirme yöntemi şeklindedir.
Apre maddesinin kopma uzamasına etkisine bakıldığında, A1 > A2 > A3
şeklinde bir eğilim gözlenmektedir.

225
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

6.12.2. Yırtılma Mukavemeti Testi

Çalışmada farklı apre kimyasalları ve farklı apre yöntemleri ile elde edilen
kumaş numunelerine uygulanan Yırtılma Mukavemeti Test sonuçlarının varyans
analizi yapılmıştır. Sonucunda, Antibakteriyel Apresi proses parametrelerinin
çalışmada kullanılan tüm kumaş tipleri için yırtılma mukavemeti üzerinde anlamlı
etkisinin olduğu görülmüştür.

6.12.2.1. Pamuklu Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

Pamuklu kumaşların çözgü yönü yırtılma mukavemeti model grafiği Şekil


6.31’de görülmektedir.
Yırtılma Mukavemeti (Çözgü)

Şekil 6.31. Pamuklu Kumaşların Çözgü Yönü Yırtılma Mukavemeti Model Grafiği

226
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.31’de görüldüğü gibi çözgü yönünde A1 ve A2 apre maddeleri için


apre yönteminin yırtılma mukavemetine etkisinin benzer şekilde olduğu
gözlenmektedir. Her ikisi için de apre yöntemlerinin yırtılma mukavemetine etkisinin
iyiden kötüye sıralaması; 20 g/l emdirme > 40 g/l emdirme > çektirme şeklindedir.
A3 apre maddesi için ise 40 g/l emdirme yöntemi diğer yöntemlerden daha kötü
yırtılma mukavemeti değerleri vermiştir.
A1 apre maddesinin yırtılma mukavemetine etkisinin en iyi olduğu
gözlenmektedir.
Pamuklu kumaşların atkı yönü yırtılma mukavemeti model grafiği Şekil
6.32’de görülmektedir.
Yırtılma Mukavemeti (Atkı)

Şekil 6.32. Pamuklu Kumaşların Atkı Yönü Yırtılma Mukavemeti Model Grafiği

Şekil 6.32’e göre, çözgü yönünde olduğu gibi atkı yönünde de A1 ve A2 apre
maddeleri için apre yönteminin yırtılma mukavemetine etkisinin benzer şekilde

227
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

olduğu gözlenmektedir. Her ikisi için de apre yöntemlerinin yırtılma mukavemetine


etkisinin iyiden kötüye sıralaması; 20 g/l emdirme > 40 g/l emdirme > çektirme
şeklindedir. A3 apre maddesi için ise 40 g/l emdirme yöntemi diğer yöntemlerden
daha kötü yırtılma mukavemeti değerleri vermiştir.
A2 apre maddesinin yırtılma mukavemetine etkisinin en iyi olduğu
gözlenmektedir.

6.12.2.2. PES/VİS Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

PES/VİS kumaşların çözgü yönü yırtılma mukavemeti model grafiği Şekil


6.33’de görülmektedir.
Yırtılma Mukavemeti (Çözgü)

Şekil 6.33. PES/VİS Kumaşların Çözgü Yönü Yırtılma Mukavemeti Model Grafiği

228
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.33’e göre, çözgü yönünde A1 ve A2 apre maddeleri için apre


yönteminin yırtılma mukavemetine etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir.
Her ikisi için de apre yöntemlerinin yırtılma mukavemetine etkisinin iyiden kötüye
sıralaması; 40 g/l emdirme > 20 g/l emdirme > çektirme şeklindedir. A3 apre
maddesi için ise apre yönteminin yırtılma mukavemeti üzerinde önemli bir etkisinin
olmadığı gözlenmektedir.
A1 apre maddesinin yırtılma mukavemetine etkisinin birbirine benzer ve
A3’ten iyi olduğu gözlenmektedir.
PES/VİS kumaşların atkı yönü yırtılma mukavemeti model grafiği Şekil
6.34’de görülmektedir.

Şekil 6.34. PES/VİS Kumaşların Atkı Yönü Yırtılma Mukavemeti Model Grafiği

Şekil 6.34’e göre, çözgü yönünde olduğu gibi atkı yönünde de A1 ve A2 apre
maddeleri için apre yönteminin yırtılma mukavemetine etkisinin benzer şekilde

229
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

olduğu gözlenmektedir. Her ikisi için de apre yöntemlerinin yırtılma mukavemetine


etkisinin iyiden kötüye sıralaması; 40 g/l emdirme > 20 g/l emdirme > çektirme
şeklindedir. A3 apre maddesi için ise yine çözgü yönünde olduğu gibi apre
yönteminin yırtılma mukavemeti üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı
gözlenmektedir.
A1 ve A2 apre maddesinin yırtılma mukavemetine etkisinin aynı ve A3’ten
iyi olduğu gözlenmektedir.

6.12.2.3. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

PES/VİS/EA kumaşların çözgü yönü yırtılma mukavemeti model grafiği


Şekil 6.35’de görülmektedir.
Yırtılma Mukavemeti (Çözgü)

Şekil 6.35. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Yırtılma Mukavemeti Model


Grafiği

230
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.35’e göre, PES/VİS kumaşın atkı ve çözgü yönünde olduğu gibi
PES/VİS/EA kumaşın çözgü yönünde de A1 ve A2 apre maddeleri için apre
yönteminin yırtılma mukavemetine etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir.
Her ikisi için de apre yöntemlerinin yırtılma mukavemetine etkisinin iyiden kötüye
sıralaması; 40 g/l emdirme > 20 g/l emdirme > çektirme şeklindedir. A3 apre
maddesi için ise PES/VİS kumaşta olduğu gibi apre yönteminin yırtılma mukavemeti
üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı gözlenmektedir.
A1 apre maddesinin yırtılma mukavemetine etkisinin diğer apre
maddelerinden daha iyi olduğu gözlenmektedir.
PES/VİS/EA kumaşların atkı yönü yırtılma mukavemeti model grafiği Şekil
6.36’da görülmektedir.
Yırtılma Mukavemeti (Atkı)

Şekil 6.36. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Yırtılma Mukavemeti Model Grafiği

231
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.36’ya göre, atkı yönünde A2 ve A3 apre maddeleri için apre


yönteminin yırtılma mukavemetine etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir.
Her ikisi için de apre yönteminin yırtılma mukavemeti üzerinde önemli bir etkisinin
olmadığı gözlenmektedir. Fakat genel olarak apre yönteminin yırtılma mukavemeti
üzerindeki etkisinin iyiden kötüye sıralaması; 40 g/l emdirme > 20 g/l emdirme >
çektirme şeklindedir.
A1 apre maddesinin yırtılma mukavemetine etkisinin diğer apre
maddelerinden daha iyi olduğu gözlenmektedir.

6.12.3. Elastikiyet Testi

Çalışmada farklı apre kimyasalları ve farklı apre yöntemleri ile elde edilen
kumaş numunelerine uygulanan Elastikiyet Test sonuçlarının varyans analizi
yapılmıştır. Sonucunda, Antibakteriyel Apresi proses parametrelerinin çalışmada
kullanılan tüm kumaş tipleri için elastikiyet üzerinde anlamlı etkisinin olduğu
görülmüştür.

6.12.3.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

PES/VİS/EA kumaşların çözgü yönü elastikiyet model grafiği Şekil 6.37’de


görülmektedir.

232
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.37. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Elastikiyet Model Grafiği

Şekil 6.37’ye göre, çözgü yönünde A1 ve A2 apre maddeleri için apre


yönteminin elastikiyete etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir. Her ikisi
için de apre yöntemlerinin elastikiyete etkisinin iyiden kötüye sıralaması; çektirme >
20 g/l emdirme = 40 g/l emdirme şeklindedir. Tüm apre maddeleri için en iyi
elastikiyet değerlerini veren yöntem çektirme yöntemidir.
Apre maddesinin elastikiyete önemli derecede bir etkisinin olmadığı
gözlenmektedir.
PES/VİS/EA kumaşların atkı yönü elastikiyet model grafiği Şekil 6.38’de
görülmektedir.

233
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Şekil 6.38. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Elastikiyet Model Grafiği

Şekil 6.38’e göre, atkı yönünde A1 ve A2 apre maddeleri için apre


yönteminin elastikiyete etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir. Her ikisi
için de apre yöntemlerinin elastikiyete etkisinin iyiden kötüye sıralaması; çektirme >
20 g/l emdirme = 40 g/l emdirme şeklindedir. Tüm apre maddeleri için en iyi
elastikiyet değerlerini veren yöntem çektirme yöntemidir.
Apre maddesinin elastikiyete önemli derecede bir etkisinin olmadığı
gözlenmektedir.

6.12.4. Kalıcı Uzama Testi

Çalışmada farklı apre kimyasalları ve farklı apre yöntemleri ile elde edilen
kumaş numunelerine uygulanan Kalıcı Uzama Test sonuçlarının varyans analizi
yapılmıştır. Sonucunda, Antibakteriyel Apresi proses parametrelerinin çalışmada

234
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

kullanılan tüm kumaş tipleri için kalıcı uzama üzerinde anlamlı etkisinin olduğu
görülmüştür.

6.12.4.1. PES/VİS/EA Kumaşlar İçin İstatistiksel Değerlendirme

PES/VİS/EA kumaşların çözgü yönü kalıcı uzama model grafiği Şekil


6.39’da görülmektedir.

Şekil 6.39. PES/VİS/EA Kumaşların Çözgü Yönü Kalıcı Uzama Model Grafiği

Şekil 6.39’a göre, çözgü yönünde tüm apre maddeleri için apre yönteminin
kalıcı uzamaya etkisinin benzer şekilde olduğu gözlenmektedir. Her üçü için de apre
yöntemlerinin kalıcı uzamaya etkisinin iyiden kötüye sıralaması; çektirme > 20 g/l
emdirme > 40 g/l emdirme şeklindedir. Tüm apre maddeleri için en iyi kalıcı uzama
değerlerini veren yöntem çektirme yöntemidir.

235
6. DENEYSEL ÇALIŞMA VE BULGULAR Huriser BALCI

Apre maddesinin kalıcı uzamaya etkisi A1 = A3 > A2 şeklinedir.


PES/VİS/EA kumaşların atkı yönü kalıcı uzama model grafiği Şekil 6.40’da
görülmektedir.

Şekil 6.40. PES/VİS/EA Kumaşların Atkı Yönü Kalıcı Uzama Model Grafiği

Şekil 6.40’a göre, atkı yönünde olduğu gibi çözgü yönünde A1 apre maddesi
için de apre yönteminin kalıcı uzamaya etkisinin iyiden kötüye sıralaması; çektirme
> 20 g/l emdirme > 40 g/l emdirme şeklindedir. Diğer apre maddelerinin kalıcı
uzamaya etkisinin çok önemli derecede olmadığı gözlenmektedir.
A1 apre maddesinin, kalıcı uzamaya etkisinin en iyi olduğu gözlenmektedir.

236
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Bu çalışma kapsamında çeşitli yöntemlerle (lifin özelliğinden dolayı, bitim


işlemleri ile, elektronik aksamların eklenmesiyle) elde edilen akıllı tekstillere
değinildikten sonra antibakteriyel kumaşların üretilmesi ve antibakteriyel apre proses
parametrelerinin kumaşın bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerindeki etkileri
incelenmiştir.
Araştırmada pamuklu, PES/VİS ve PES/VİS/EA olmak üzere 3 farklı tip
kumaş incelenmiştir. Bütün kumaş numuneleri piyasada mevcut olan 3 farklı cins
antibakteriyel apre maddesi ile muamele edilmiştir. Apre işlemi emdirme ve çektirme
olmak üzere iki yöntemle ve emdirmede 40 ve 20 g/l olmak üzere iki apre
derişiminde gerçekleştirilmiştir.
Apre işlemleri ile elde edilen numunelere antibakteriyel test, kopma
mukavemeti, yırtılma mukavemeti, Martindale pilling, buruşma açısı, elastikiyet ve
kalıcı uzama (sadece PES/VİS/EA kumaşlar için) ve haslık testleri (yıkama, sürtme,
su, ter) uygulanmıştır.
Test sonuçları bazı testlerde grafiklerle, bazı testlerde istatistiksel analiz ile
yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Böylece apre proses parametrelerinin kumaş
özellikleri üzerindeki etkilerinin anlamlı olup olmadığı araştırılmıştır.
Çalışma sonunda, 3 farklı kumaş tipinde, antibakteriyel özellik kazandırmada
kullanılan hangi apre maddesi, apre yöntemi ve apre derişiminin kumaşın hangi
özelliğine ne şekilde etki gösterdiği belirlenmeye çalışılmış, belirli bir özellikteki
kumaş üretimi için hangi proses parametrelerinin ve apre maddesinin daha uygun
olabileceği araştırılmıştır.
İstatistiksel analize uygun olan verileri içeren testlerde proses
parametrelerinin ve birbirleriyle etkileşimlerinin kumaş özellikleri üzerindeki
etkilerinin anlamlılığı araştırılmıştır. Analiz sonucu kopma mukavemeti ve uzaması,
yırtılma mukavemeti, elastikiyet ve kalıcı uzama testlerinden elde edilen sonuçların
istatistiksel olarak da anlamlı olduğu ortaya konmuştur.

237
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

7.1. Pamuklu Kumaş İçin Sonuç ve Öneriler

Antibakteriyel aprede proses parametrelerinin pamuklu kumaşın özelliklerine


etkisinin bir özeti Çizelge 7.1.’de verilmektedir.

Çizelge 7.1. Pamuklu Kumaşta Antibakteriyel Apresi Yapılmış Numunelerin


Referansa Göre Kumaş Özelliklerindeki Değişimi

Değerlendirilmesi
Yapılan Test P1 P2 P3 P4 P5 P6 P7 P8 P9
Parametresi
Antibakteriyel + + + + + + 0 + 0
Kopma Ç + - - - 0 + - 0 +
Mukavemeti A + + 0 + + - + + +
Ç 0 - + + - - + - 0
Kopma Uzaması
A - - - - - - + - -
Yırtılma Ç - - + - - 0 - - -
Mukavemeti A - + + - + + 0 - +
Martindale Pilling 0 0 0 0 0 0 0 0 0
Buruşma Açısı - - - - - - - - -
Yıkama Haslığı - 0 0 0 0 0 - 0 0
K + + + + + + + 0 +
Sürtme Haslığı Y
0 0 - 0 0 - 0 - 0
Su Haslığı - 0 - - 0 - - 0 -
Ter Haslığı - 0 - - 0 - - 0 -

Antibakteriyel proses parametrelerinin pamuklu kumaşta en az etkilediği


özelliklerinin; pillinglenme ve yıkama haslığı olduğu belirlenmiştir.
Antibakteriyel proses parametrelerinin pamuklu kumaşta negatif etkilediği
özellikler; kopma uzaması, yırtılma mukavemeti, buruşma özellikleri, su ve ter
haslığı olarak belirlenmiştir. Pozitif olarak en çok etkilenen özellikler ise kuru sürtme
haslığı ve atkı yönünde kopma mukavemeti olarak söylenebilmektedir.
Sonuç olarak, kumaşın fiziksel özellikleri önemli ise; P3, P7 ve P9
numuneleri uygun gözükmektedir. Haslık özelliklerinin önemli olduğu durumda ise
P2, P5 ve P8 numunelerinin daha uygun olduğu gözlenmektedir.

238
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

7.2. PES/VİS Kumaş İçin Sonuç ve Öneriler

Antibakteriyel aprede proses parametrelerinin PES/VİS kumaşın özelliklerine


etkisinin bir özeti Çizelge 7.2.’de verilmektedir

Çizelge 7.2. PES/VİS Kumaşta Antibakteriyel Apresi Yapılmış Numunelerin


Referansa Göre Kumaş Özelliklerindeki Değişimi

Değerlendirilmesi
Yapılan Test PV1 PV2 PV3 PV4 PV5 PV6 PV7 PV8 PV9
Parametresi
Antibakteriyel + + + + + + 0 0 0
Kopma Ç - 0 0 - + + + + +
Mukavemeti A + + + + + + + + +

Ç + + + + + + + + +
Kopma Uzaması
A + + + + - - - - -
Ç 0 + + - + + + + +
Yırtılma
Mukavemeti +
A + + + + + + + +
Martindale Pilling 0 0 0 0 0 0 0 0 0
Buruşma Açısı + + + + + + + + +
Yıkama Haslığı - - - - - 0 - - 0
K - - - - - - 0 0 0
Sürtme Haslığı
Y 0 0 0 - - - 0 0 0
Su Haslığı - - - - - - 0 0 0
Ter Haslığı - - - - - - - - -

Antibakteriyel proses parametrelerinin PES/VİS kumaşta en az etkilediği


özelliklerin; pillinglenme ve yaş sürtme haslığı olduğu belirlenmiştir.
Antibakteriyel proses parametrelerinin PES/VİS kumaşta negatif etkilediği
özellikler; yıkama, su, ter ve kuru sürtme haslıklarıdır. Pozitif olarak en çok etkilenen
özellikler ise kopma, yırtılma mukavemetleri ve buruşmazlık özellikleri olarak
değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, çalışmada kullanılan kumaş tipindeki bir kumaşta fiziksel
özellikler önemli ise; genellikle tüm numunelerin uygun olduğu görülmektedir.

239
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

Haslık özelliklerinin önemli olduğu durumda ise PV7, PV8 ve PV9 numunelerinin
daha uygun olduğu gözlenmektedir.

7.3. PES/VİS/EA Kumaş İçin Sonuç ve Öneriler

Antibakteriyel aprede proses parametrelerinin PES/VİS/EA kumaşın


özelliklerine etkisinin bir özeti Çizelge 7.3.’te verilmektedir

Çizelge 7.3. PES/VİS/EA Kumaşta Antibakteriyel Apresi Yapılmış Numunelerin


Referansa Göre Kumaş Özelliklerindeki Değişimi

Değerlendirilmesi
Yapılan Test PVE1 PVE2 PVE3 PVE4 PVE5 PVE6 PVE7 PVE8 PVE9
Parametresi
Antibakteriyel + + + + + + 0 + 0
Kopma Ç - 0 - - - - - + 0
Mukavemeti A - + - - + - - + 0

Ç + - - 0 - - 0 + -
Kopma Uzaması
A - - - - - - - - -
Yırtılma Ç - + + - + 0 - - -
Mukavemeti A - + + + + + - - -
Martindale Pilling 0 0 0 0 0 0 0 0 0
Buruşma Açısı + 0 0 + 0 0 + + +

Ç + 0 0 + + + + + -
Elastikiyet
A + - - + - - + - -

Ç - + + 0 + + - + +
Kalıcı Uzama
A - + + + + + + + +
Yıkama Haslığı 0 0 0 0 0 0 0 0 0
K 0 0 0 0 0 0 0 0 0
Sürtme Haslığı
Y 0 + + 0 + + 0 + +
Su Haslığı - 0 0 - 0 0 - - -
Ter Haslığı - - - - - - - 0 -

240
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

Antibakteriyel proses parametrelerinin PES/VİS/EA kumaşta en az etkilediği


özelliklerin; pillinglenme, yıkama haslığı ve kuru sürtme haslığı olduğu
belirlenmiştir.
Antibakteriyel proses parametrelerinin PES/VİS/EA kumaşta negatif
etkilediği özellikler; kopma mukavemeti ve uzaması, atkı yönünde elastikiyet, ter ve
su haslıklarıdır. Pozitif olarak etkilediği özellikler ise çözgü yönünde elastikiyet,
kalıcı uzama ve yaş sürtme haslıklarıdır.
Sonuç olarak, çalışmada kullanılan kumaş tipindeki bir kumaşta fiziksel
özellikler önemli ise; PVE2, PVE4, PVE5 ve PVE8’in uygun olduğu görülmektedir.
Haslık özelliklerinin önemli olduğu durumda ise PVE2, PVE3, PVE5, PVE6 ve
PVE8 numunelerinin daha uygun olduğu gözlenmektedir.

7.4. Antibakteriyel Apre İçin Öneriler

Çalışmada kullanılan her üç kumaş tipi için de antibakteriyel özellik


açısından benzer sonuçlar çıkmıştır.
- En çok engellenen mikroorganizmalar; Eschericha coli, Klebsiella oxycota,
Enterococcus amnigenus, Staphylococcus aureus bakterilerine ve
Kluveromyces marxianus, Saccaharomyces cerevisia mantarları olmuştur.
- A1 ve A2 apre maddesinde belirli oranlarda bazı bakterilere karşı inhibisyon
etkisi gözlenirken A3 apre maddesi bu etkiyi göstermemiştir. Çünkü A3 apre
maddesi migrasyona uğramayan bir apre maddesidir. A3 apre maddesinin
tekstil mamulü tarafından alımı güç olmuştur. İyi bir antimikrobiyal etki
isteniyorsa emdirmede 60 veya 80 g/lt ile, çektirmede % 4, 6 veya daha üstü
konsantrasyonlar denenmelidir.
- 40 g/l emdirme ile 20 g/l emdirme yöntemi arasında antibakteriyel aktivite
açısından çok az bir fark gözlenmektedir. Hatta zaman zaman 20 g/l
emdirmede daha yüksek inhibisyon alanı görülebilmektedir. Bu açıdan
yüksek derişimde apre işlemi yerine düşük derişimde apre işlemi yapılarak
yüksek derişime yakın antibakteriyel özellikler elde edilebilir. Böylece apre

241
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

maddesinden tasarruf edilebilir. Bununla birlikte derişimin kumaşın diğer


özelliklerine olan etkisi de göz ardı edilmemelidir.
- Genellikle çalışma sonucunda elde edilen antibakteriyel numunelerin
yıkamaya karşı dayanıklılıkları düşük çıkmıştır. Yıkamaya karşı dayanımı
arttırmak için apre derişimi, apre süresi, fikse sıcaklığı veya süresi arttırılarak
yeni denemeler yapılabilir.

7.5. Sonraki Çalışmalar

Konu ile ilgili yapılabilecek diğer çalışmalar aşağıdaki şekilde olabilir:

- Çalışma bu çalışmada kullanılanlardan farklı tip kumaşlara da uygulanabilir.


- Farklı kimyasal yapılı (çalışmada kullanılan quarterner amonyum tuzları ve
triclosan esaslı bileşikler dışında) antibakteriyel apre maddeleri ile aynı
çalışma yürütülebilir.
- Apre maddesi cinsi, apre yöntemi ve apre derişimi açısından elde edilen
optimum sonuçlara göre maliyet kıyaslamaları yapılabilir.
- Antibakteriyel aprenin yıkamaya dayanıklılığını etkileyen parametreler
belirlenerek dayanım süresini artırmaya yönelik çalışmalar yapılabilir.
- Mevcut bulunan ticari antibakteriyel apre maddelerine alternatif yeni
antibakteriyel maddelerin sentezlenmesi ve kumaşa optimum şekilde etki
etmesi yönünde çalışmalar yapılabilir. Sonucunda ticariler ile yeni
sentezlenen maddeler arasında çeşitli yönlerden karşılaştırmalar yapılarak
eksiklikleri ve üstünlükleri belirlenebilir.

242
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

KAYNAKLAR

ALAY, M., K., ÖKTEM, T., 2004. Bazı Antibakteryal İşlemlerin Yıkamaya Karşı
Dayanımı, Tekstil ve Konfeksiyon, 3, s162-166
Anonymous. NCCLS (National Committee for Clinical Laboratory Standards).
Performance Standards for Antimicrobial Susceptibility Testing, The 9th
International Supplement; M100-S9, Villanova, PA, 1999.
ASTM E-2149-01. Standard Test Method for Determining the Antimicrobial
Activity of Immobilized Antimicrobial Agents Under Dynamic Contact
Conditions
BALCI, H., BABAARSLAN, O., 2005. Antibakteriyel Bitim İşleminin % 100
Pamuklu Kumaş Özelliklerine Etkisi. Tekstil Teknolojileri ve Tekstil
makineları Kongresi, Kasım, Gaziantep
BORSA, J., LAZAR, K., KİSS, K., ZALA, J., 2004. Hastanelerde Kullanılan
Pamuklu Kumaşların Yıkamaya Dayanıklı Antimikrobiyal Bitim İşlemi, 10.
Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu, İzmir
BRADSHAW, L.J., 1992. Laboratory Microbiology. Fourth Edition, Printed in
U.S.A., 435s.
BULGUN, E.Y., YEŞİLPINAR, S., KAYACAN, O., 2004. Akıllı Giysilerdeki
Gelişmeler. Nonwoven Technical Texiles Technology Dergisi, 4.sayı, 38-46
CHUNG, Y., KWANG, K., VE KİM, J., 1998. Durable Press and Antimicrobial
Finishing of Cotton Fabrics with a Citric Acid and Chitosan Treatment. Textile
Research Journal, 68 (10), s772-775
CİRELİ, A., MUTLU, M., KUTLU, B., 2005. Tekstil Endüstrisinin Olası
Problemlerinin Üstesinden Gelmek İçin Plazma Polimerizasyon Teknolojisi, 3.
Uluslar arası Teknik Tekstiller Kongresi Bildiri Kitabı, 13-15 Ağustos, İstanbul
COLLINS, C., H. and LYNE, P., M., 1989. Microbiological Methods. Butterworths
& Co. (Publishers) Ltd. London, 450s.
DEVRENT, N., YILMAZ, N.,D., 2004. Tekstil Endüstrisinde Kullanılan
Antimikrobiyal Lifler. Nonwoven Technical Textiles Technology Dergisi,
4.sayı, 48-55

243
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

EFFENBERGER, F., FRANK, F., 2004. Kimyasal Liflerde Karbon Nanotüplerin


Hazırlanması ve Uygulamaları. 10. Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim
Sempozyumu, İzmir
EL-NAGGAR, A., M., ZOHDY, M., H., HASSAN, M., S., KHALİL, E., M., 2003.
Antimicrobial Protection of Cotton and Cotton/Polyester Fabrics by Radiation
and Thermal Teatments. I. Effect of ZnO Formulation on the Mechanical and
Dying Properties. Journal of Applied Polymer Science, Vol. 88, 1129-1137
EL-TAHLAWY, K., EL-BENDARY, M., ELHENDAWY, A., HUDSON, S., 2005.
The Antimicrobial Activity of Cotton Fabrics Treated with Different
Crosslinking Agents and Chitosan, Carbohydrate Polymers, s1-10
EMEK, A., 2004. Teknik Tekstiller Dünya Pazarı, Türkiye’nin Üretim ve İhraç
İmkanları. Araştırma ve Geliştirme Başkanlığı Sanayi Dairesi Uzmanlık Tezi,
Ankara (www.igeme.gov.tr/tur/haber/uzmantez/teknik_tekstiller)
ERKAN, G., ERDOĞAN, Ü.,H., KAYACAN, O., 2005. Tekstil Sektöründe Nano-
Teknoloji Uygulamaları. Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi
Bildiriler Kitabı, MMO yayın no: E/2005/392, s 19-27, Gaziantep
FRYDRYCH, I., MATUSİAK, M., 2003. Changes in Fabric Handle Resulting from
Different Fabric finishing, Fibers&Textiles in Eastern Europe, Vol.11, No. 2
(41), s42-47
Gemsan Ürün Kataloğu, 2005
GÖK., T., 1995. Aramid Lifleri. Tekstil&Teknik Dergisi, Haziran, s28-32
GÖKALP, E., 2005. Akıllı (Fonksiyonel) Tekstiller. Çukurova Üniversitesi Tekstil
Mühendisliği Bölümü, Proje, Adana
GURARDA, A, MERIÇ, B., 2005. Sewing Needle Penetration Forces and Elastane
Fiber Damage During the Sewing of Cotton/Elastane Woven Fabrics, Textile
Research Journal, August (www.finarticles.com)
GÜLA, Ö.,2004. Yüksek Performanslı Lifler. Çukurova Üniversitesi Tekstil
Mühendisliği Bölümü, Bitirme Ödevi, Adana
GÜRDİLEK, R. Umutla Kabusun Arasında Nanoteknoloji. Bilim Teknik Dergisi,
Sayı:398, Sayfa: 40-43

244
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

HAGEWOOD, J., 2004. Polimerik Nanoelyaf Üretimi. Tekstil Maraton Dergisi,


Temmuz-Ağustos (4), Adana, s18-20
HAN, S. VE YANG, Y., 2005. Antimicrobial Activity of Wool Fabric Treated with
Curcumin, Dyes and Pigments, 64, s157-161
KALAYCI, Ş., (2006). Tekstil Terbiyesinde Farklı Kimyasal Apre Uygulamaları,
Ç.Ü. Müh-Mimarlık Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü, Bitirme Ödevi,
Adana
KARAKAŞ, H., UÇAR, N., 2004. Akıllı Tekstil ve Giysiler için Biyo İşlemler.
Nonwoven Technical Texiles Technology Dergisi, 4.sayı, 33-36
KAVAK, H., 2005. Nanoteknoloji ve Uygulamaları. Ç.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi
Semineri, www.cu.edu.tr/ Fen-Edebiyat Fakültesi
KAYATÜRK, N., 2003. Florokarbon Esaslı Su, Yağ ve Kir İtici Apre Uygulamaları.
ISTEK 2003, Uluslar arası Isparta Tekstil Kongresi, Isparta
KEIL, M., 2004. Akıllı Tekstiller Fonksiyonelliğin Yedeği mi Yoksa Tamamlayıcısı
mı?.Tekstil Maraton Dergisi, Mart-Nisan, s 73-74.
KIEKENS, P., WESTBROEK, P., PRINIOTAKIS, G., VAN LANGENHOVE, L.,
2004. Elektrokimyasal Özdirenç Spektroskopisi ile İncelenen Akıllı Tekstillerin
Elektrot Davranışı. X. Uluslar arası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim
Sempozyumu, İzmir.
KİM, Y., H. ve SUN, G., 2001. Durable Antimicrobial Finishing of Nylon Fabrics
with Acid Dyes and a Quaternary Ammonium Salt, Textile Research Journal,
71(4), s318-323
KUT, D., GÜNEŞOĞLU C., 2005. Nanoteknoloji ve Tekstil Sektöründeki
Uygulamaları. Tekstil&Teknik Dergisi, Şubat, İstanbul, s224-230
KUT, D., ORHAN, M., 2005. Tekstillere Uygulanan Antimikrobiyal İşlemler.
Bölüm 1- Genel Antimikrobiyal İşlemler. Tekstil&Teknik Dergisi, Şubat,
İstanbul, s206-214
KUTLU, B., 2002. Isıya Dayanıklı ve Isıdan Koruyucu Giysilerin Termal Analizi ve
Performans Özellikleri. Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, İzmir

245
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

LEE, S., CHO, J., CHO, G., 1999. Antimicrobial and Blood Repellent Finishes for
Cotton and Nonwoven Fabrics Based on Chitosan and Fluoropolymers, Textile
Research Journal, 69(2), s104-112
LEE, H., J., YEO, S., Y., JEONG, S., H., 2003. Antibacterial effect of nanosized
silver colloidal solution on textile fabrics, Journal of Materials Science, 38,
s2199-2204
LICKFIELD, G., C., YANG, C., Q, DREWS, M., J., ASPLAND, J., R., 2000.
Abrasion Resistance of Durable Press Finish Cotton, National Textile Center
Annual Report, C00-C01, November, (www.mse.clemson.edu)
LİM, S., HUDSON, S., M, 2004. Application of a Fiber-reactive Chitosan Derivative
to Cotton Fabric as an Antimicrobial Textile Finish, Carbohydrate Polymers,
56, s227-234
MA, M., SUN, G., 2005. Antimicrobial Cationik Dyes. Part 3: Simultaneous Dying
and Antimicrobial Finishing of Acrylic Fabrics, Dyes and Pigments, 66, s33-41
MAMALIS, P., ANDREOPOULOS, A., SPYRELLIS, N., 2001. The Effect of a
Durable Flame-Retardent Finishing on the Mechanical Properties of Cotton
Knitted Fabrics, International Journal of Clothing Science and Technology,
Vol.13, No.2, s132-144
MANICH, A., M., MARTI, M., SAURI, R., M., CASTELLAR, M., D.,
CARVALHO, J., 2006. Effect of Finishing on Woven Fabric Structure and
Compressional and Cyclic Multiaxial Strain Properties, Textile Research
Journal, Vol. 76 (1), s86-93
MATHIS, R., 2004. Günümüzde ve Gelecekte Aktif Tekstiller, 10. Uluslararası
İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu, İzmir
NAKASHİMA, T., SAKAGAMİ, Y., ITO, H., MATSUO, M., 2001. Antimicrobial
Activity of Cellulose Fabrics Modified with Metallic Salts, Textile Research
Journal, 71(8), s688-694
QIAN, L., HENISTROZA, J. P., 2004. Application of Nanotechnology for High
Performance Textiles. College of Textiles, North Carolina State University,
Journal of Textile and Apparel Technology and Management (JTATM),
Volume 4, Issue 1.

246
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

QIAN, L., SUN, G., 2003. Durable and Regenerable Antimicrobial Textiles:
Synthesis and Applications of 3-Methylol-2,2,5,5-tetramethyl-imidazolidin-4-
one (MTMIO), Journal of Applied Polymer Science, Vol. 89, s2418-2425
RAMACHANDRAN, T., RAJENDRAKUMAR, K., RAJENDRAN, R., 2004.
Antimicrobial Textiles – an Overview. IE (I) Journal – TX., February, 84, s 42-
47.
RAVANDİ, S., A., H., BADROSSAMAY, M., R., MORSHED, M., 2004. Effects of
Finishing Treatments on the Distribution of Internal Forces within Plain Woven
Fabrics, Iranian Polymer Journal, 13 (4), s269-273
SEELEY, W.,H., VanDemark P.,J., 1981. Microbes in Action a Laborotory Manuel
of Microbiology, Third Edition , W.H. Freeman and Company, 386s.
SEONG, H., KİM, J., ve KO, S., 1999. Preparing Chito-Oligosaccharides as
Antimicrobial Agents for Cotton, Textile Research Journal, 69(7), s483-488
Setaş Kimya Ürün Katoloğu, 2005
SHAO, H., JİANG, L., MENG, W., QİNG, F., 2003. Synthesis and Antimicrbial
Activity of a Perfluoroalkyl-containing Quaternary Ammonium Salt. Journal of
Fluorine Chemistry, 124, s89-91
SINGH, R., JAİN, A., PANWAR, S., GUPTA, D. VE KHARE, S., K., 2005.
Antimicrobial Activity of some Natural Dyes, Dyes and Pigments, 66, s99-102
SUN, Y., and SUN, G., 2002. Durable and Regenerable Antimicrobial Textile
Materials Prepared by a Continuous Grafting Process, Journal of Applied
Polymer Science, Vol. 84, s1592-1599
SÜPÜREN, G., ÇAY, A., KANAT, E., TARAKÇIOĞLU, I., 2006. Antimikrobiyal
Lifler. www.tubitaktam.ege.edu.tr, online
ŞAHİN, Ö., BULGUN, E.Y., KAYACAN, O., 2004a. Isıtma Fonksiyonlu Akıllı
Giysiler. ASYUINISTA, Akıllı sistemlerde Yenilikler ve Uygulamaları
Sempozyumu, İstanbul
ŞAHİN, Ö., BULGUN, E. Y., KAYACAN, O., 2004b. Geleceğin Askeri. Nonwoven
Technical Textiles , 9, s 102-111

247
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

TAO, X., 2001. Smart Fibers, Fabrics and Clothing- Introduction and Overview. The
Textile Institute, Woodhead Publishing Limited, New York Washington,
DC,.316s)
TARAKÇIOĞLU, I., 2003. http://www.porttex.com/dünyatekstilverileri
TSUKADA, M., KATOH, H., WİLSON, D., SHİN, B., ARAİ, T., MURAKAMİ, R.,
and FREDDİ, G., 2002. Production of Antimicrobially Active Silk Proteins by
Use of Metal-Containing Dyestuffs, Journal of Applied Polymer Science, Vol.
86, s1181-1188
URUŞ, S., SERİNDAĞ, O., DIĞRAK, M., 2005. Synthesis, Characterization and
antimicrobial activities of Cu(I), Ag(I) and Co(II) Complexes with
[CH3N(CH2PPh2)2]. Heteroatom Chem., 16, 6, 484-491.
VASSILIADIS, S., PROVATIDIS, C., PREKAS K., RANGUSS M., 2004. Elektrik
İletkenliği Bulunan Eğirilmiş İplikler. 10. Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır
Giyim Sempozyumu.
VURAL,Ü., (Sorumlu yazı işleri müdürü), 2004. Trend Belirleyici Yeni Bir
Yaklaşım Nano Teknoloji. Tekstil Teknoloji Dergisi, 9, 102, s186-187
WHITE, W., C., MONTICELLO, R., A., KRUEGER, J., W., VANDENDAELE, P.,
2005. A Comparison of Antimicrobials for the Textile Industry. AEGIS, 4A8
Rev. 04/2005
YANG, C., Q, ZHOU, W., LİCKFİELD, G., C., PARACHURA, K., 2003. Cellulase
Treatment of Durable Press Finished Cotton Fabric: Effects on Fabric Strength,
Abrasion Resistance and Handle, Textile Research Journal, Dec,
(www.findarticles.com)
YURDAKUL, A., ÖKTEM, T., KUMBASAR, P., ATAV, R., KORKMAZ, A.,
ARABACI, A., 2003. Boyama İşleminden Sonra Kullanılan Tekstil
Kimyasallarının ve Diğer Terbiye İşlemlerinin Haslık Özellikleri Üzerine
Etkileri, TÜBİTAK Tekstil Araştırma Merkezi, Proje No: TAM 2002-02, İzmir
ZHANG, Z., CHEN, L., Jİ, J., HUANG, Y. and CHEN, D., 2003. Antibacterial
Properties of Cotton Fabrics Treated with Chitosan, Textile Research Journal,
73 (12), 1103-1106
3xdry, www.3xdry.com, 03.09.2004

248
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

Akwatek® Poliester ve Akwadyne® Nylon, http://www. fabriclink.com /pk/akwatek


/home.html, 05.01.2005
Carbon-Nano lif Composites, www.ptfe.gatech.edu, 06.09.2004
Confortrel, www.wellmanwlm.com, 28.08.2005
Coolmax, www.dupont.com/coolmax, 03.09.2004
Coolmax, www.dupont.com/coolmax/htm/rm-coolmax-alta.html, 03.09.2004
Coolmax, www.tacwear.com/ images3/chart14, 03.09.2004
Cool-Plus, www.cool-plus.com, 05.01.2005
Cyclofresh, www.active-textiles.com/cyclofresh, 11.11.2004
Çorabınız Nasıl Olsun, www.ntvmsnbc.com, a, 29.05.2003
Damat Tween’den Koku emen Akıllı Elbise, www.hurriyetim.com.tr, 31.08.2004
Electrospinning, www.che.vt.edu/Wilkes/electrospinning.htm, 04.01.2005
Finishing of Textile Materials, www.interscience.wiley.com/cgi-bin5, 05.01.2005
Geleceği Akıllı Kumaşlar Saracak, www.sabah.com.tr, 06.05.2004
Holofiber, www.holofiber.com, 14.03.2005
http://europa.eu.int/comm/enterprise/textile/innovation.htm, 2005
Investigation of the Fiber, Bulk, and Surface Properties of Meltblown and
Electrospun Polymeric Fabrics, http://plasma.ee.utk.edu, 07.02.2006
Invista, Modern Cotton Supplex, www.invista.com, 14.09.2005
Invista-Tactel, www.tactel.com, 14.09.2005
Laboratuar Cihazları, www.atacmakina.com, 21.06.2005
Laboratuar Cihazları, www.aygenteks.com.tr, 21.06.2005
Laboratuar Cihazları, www.etki.com, 21.06.2005
Learning from the Lotus Flower-Selfcleaning Coatings on Glass,
http://www.turi.org/content, 05.01.2005
Leke Tutmayan Tişört, www.radikal.com , 6 Şubat 2004
Microfiber, www.fibersource.com/f-tutor/micro.htm, 25.08.2005
Mikrokapsüller-Skintex, www.ttam.ege.edu.tr, 17.01.2006
Mipan, Aqua-F, www.mipan.co.kr, 25.05.2005
Nano-Dry- See How it Works, www.elbeco.com, 02.09.2004
Nanofibers Webs From Electrospinning, www.donaldson.com, 04.01.2005

249
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

Nano-sphere, www.nano-sphere.ch, 03.09.2004


Optical Camouflage, www.hightex2005.com/akillitekstiller, 20.06.2005
Plazma Polimerizasyon Teknolojisi, www.ifam.fhg.de, 2006
Polimer Esaslı Nanoliflerin Üretimi, http://www.tad.com.tr/arsiv/d2004/s2/
elyaf/nano. html, 07.10.2004
Ready to Ware, www.spectrum.ieee.org/ WEBONLY/publicfeature/oct03/ware,
02.09.2004
Securelle, www.dupont.com/securelle, 03.09.2004
Self-Cleaning Surfaces- Virtual Realities, www.nature.com/nmat/journal, 05.01.2005
Six Supplemental Benefits of Diaplex, www.diaplex.com, 03.09.2004
Skintex, www.active-textiles.com/skintex, 05.01.2005
Smart Shirt, www.gtwm.gatech.edu, 06.09.2004
Smart Textiles, www.sensatex.com, 26.10.2004
Softswich Applications, www.softswich.com, 26.11.2006
Su ve Leke Tutmayan Pantolon, www.ntvmsnbc.com, b, 10.03.2004
Teknik Tekstiller Dünya Pazarı, Türkiye’nin Üretim ve İhraç İmkanları,
www.igeme.gov.tr, 25.05.2005
Thermolite, www.dupontsa.com/fibers/thermolite_base.html, 03.09.2004
Thermstat, www.dupont.com/thermastat, 03.09.2004
Vizyon 2023 Tekstil, http://vizyon2023.tubitak.gov.tr, 03.09.2004

250
7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Huriser BALCI

ÖZGEÇMİŞ

26.05.1981 tarihinde Ürgüp’te doğdu. İlk-orta-lise eğitimini Adana’da


tamamladı. 1999 yılında Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Tekstil Mühendisliği Bölümünü kazandı ve aynı yıl lisans eğitimine başladı. 2003-
Haziran’da bu bölümden mezun oldu. Ağustos 2003’te TÜBİTAK ADANA
Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezi’nde Tekstilde Ölçme ve Kalite Kontrol
Laboratuarı’ndan sorumlu merkez uzmanı olarak işe başladı. Eylül 2003’te aynı
bölümde Yüksel Lisans eğitimi yapmaya hak kazandı. Halen merkez uzmanı olarak
görevini sürdürmektedir.

251

You might also like